sİnİr İletİsİ bİyokİmyasi
DESCRIPTION
SİNİR İLETİSİ BİYOKİMYASI. Prof. Dr. Hafize UZUN. Erişkin vücut ağırlığının % 2.4’ü sinir dokusudur. Sinir dokusunun % 83’ü ise beyinde bulunur. Temel fonksiyonu elektrik uyarıların iletilmesidir. Sinir dokusu anatomik olarak iki bölüme ayrılır:. - PowerPoint PPT PresentationTRANSCRIPT
SİNİR İLETİSİ BİYOKİMYASISİNİR İLETİSİ BİYOKİMYASI
Prof. Dr. Hafize UZUN
Erişkin vücut ağırlığının % 2.4’ü sinir dokusudur. Sinir dokusunun % 83’ü ise beyinde bulunur.
Temel fonksiyonu elektrik uyarıların iletilmesidir.
SİNİR DOKUSU ANATOMİK
OLARAK İKİ BÖLÜME AYRILIR: Merkezi sinir sistemi (MSS), beyin ve spinal
korddan;
Periferik sinir sistemi, küçük sinir hücresi agregatları ve sinir ganglionlarından oluşur.
SİNİR DOKUSUNDA Nöron hücre: Sinir impulslarını almak, ilerletmek
ve iletmek, belli hücresel aktiviteleri başlatmak, nörotransmitter (asetilkolin, norepinefrin, glutamik asit, gama aminobütirik asit -GABA-, dopamin, serotonin, glisin, endorfinler ve enkefalinler vb.) ve diğer bilgi moleküllerini salgılamakla görevlidir.
Glial hücre: Nöronlara destek sağlayan ve koruyan, özellikle nöron aktivitesi, nöron beslenmesi ve MSS savunma işlemlerinden sorumludur. Elektriksel yalıtımı sağlar ve bölünebilir.
Miyelin: Periferal sinir sistemindeki nöronların akson ve dendritlerini ve duyu ganglionlarının hücre cisimleri sarar .
Merkezi sinir sisteminin beyaz maddesini oluşturur. Miyelin kılıfın protein içeriği %20 kadar olup lipid içeriği %70-80 arasındadır.
Nöral transmisyon Bir nöronun diğer nöronla ilişkisi bir bitişik alışveriş şeklinde olur. Buna nöral transmisyon denir.Transmisyonun olduğu geçiş aralığına yani uyaranların bir nörondan başka bir nörona geçişine Sinaps denir.
Aksiyon potansiyeli: Sinir uzantılarında uyarıların gidip gelmesini sağlayan elektriksel sinyallerdir.
MyelinAk Madde
Gri Madde
Periferal sinir myelini
Su, % yaş ağırlık 40 71,6 81,9
Total Lipit, % kuru ağırlık 70 54,9 32,7 69,5
Total Lipit Yüzdesi
Kolesterol 27,2 27,5 22,0 26,6
Galaktolipitler 27,5 26,4 7,3 24,5
Serebrozitler 22,7 19,8 5,4
Sülfatidler 3,8 5,4 1,7
Fosfolipitler 43,1 45,9 69,5 48,9
Fosfotidil etanolamin 15,6 14,9 22,7 17,5
Fosfotidil kolin 11,2 12,8 26,7 6,6
Fosfotidil serin 4,8 7,9 8,7
Fosfotidil inozitol 0,6 0,9 2,7 10,1
Plazmalojenler 12,3 11,2 8,8 12,4
Sfingomyelin 7,9 7,7 6,9 14,1
Sinir büyüme faktörü: Sempatik sistem ve bazı duyusal nöronların gelişimi ve devamının sağlanmasından sorumludur. Akson büyümesi ve sinir iletimi ile ilgili bağlantıların başlatılması için gereklidir. İki idantik peptid zincirinden oluşur. Etkilerini nöronal plazma membranındaki spesifik reseptörüne bağlanarak göstermektedir.
Nöronlara ve glialara özgü proteinler: Beyinde S–100 ve nöron-spesifik enolaz (NSE) olarak isimlendirilen iki çözünebilir asidik protein, diğer organlara göre 1000 kat fazla bulunmaktadır.
Molekül ağırlığı 21.3 kDa olan ve iki molekül Ca2+ bağlayabilen S-100 proteininin üç alt-birimi bulunmaktadır. Bu proteinin glutamat ve aspartat içeriği yüksektir.
NSE özellikle gri maddede yüksek konsantrasyondadır.
BEYİN METABOLİZMASI
Karbonhidrat metabolizmasıBeyin işlevini sürdürebilmesi için, yeterli oksijen ve glikoz içeren sürekli (kesintisiz) kan akımına muhtaçtır.Vücut ağırlığının ~ % 2’sini oluşturan beyin O2’nin ~ % 20’sini, glukozun % 60’ını kullanır.Sinir sisteminin enerji oluşturan tek yakıtı GLUKOZDUR. Sadece uzun süren açlıkta yakıt olarak KETON CİSİMLERİNİ kullanmaya başlar. Glikojen depoları (Glikojen sentezi %1) önemli düzeyde değildir.
• Beyin günde ~ 103 gr glukoz kullanır. 1.4 kg beyin için bu kullanım hızı = ~ 0.3 μmol dk -1 gr -1 doku.
• Beyin sinir dokusunun kullandığı ATP’nin çoğu başlıca maksimum kapasiteye yakın çalışan TCA siklusuyla sağlanır.
• Glikoliz ~ % 20 kapasitede fonksiyon yapar.
AMİNO ASİT VE PROTEİN METABOLİZMASI Beyin aminoasit metabolizmasında aktif
olarak yer alır. Beyinde hücre içi a.a. konsantrasyonu KC’den ↑. Özellikle GLUTAMAT ve ASPARTAT ↑↑.
Beyinde GLUTAMAT’ın dekarboksilasyonu ile GABA (γ-amino butirat) oluşur.
NÜKLEİK ASİT METABOLİZMASI Beyinde karbamoyil fosfat sentetaz bulunmadığı
için de novo pirimidin sentezi yapılamamakta, pirimidin kurtarma yolları ile beyin üridinden UMP, UTP ve CTP oluşturmakta ve nükleik asit, lipid ve polisakkarid metabolizmalarında kullanılabilmektedir.
Beyinde pürinlerin de novo sentezi yapılabilmekte ve pürin kurtarma yolları ile guanin, hipoksantin ve adeninden sırasıyla GMP, IMP, AMP oluşmaktadır.
Bütün pürinler, pirimidinler ve türevleri kan-beyin engelini geçerek beyine girebilmektedirler.
• GABA, nöron spesifik bir aminoasit olup siklik asit siklusunun “by pass’ı” ile oluşur. Beyinde önemlidir, diğer dokularda önemi azdır.
• Bazı nöronların Glisin, Aspartat, Glutamat ve GABA sinapslarda depolanır, nörotransmitter olarak fonksiyon yapar, uyarı ile salınır. Komşu nöronlarda aksiyon potansiyeli oluşturur.
Nöronal hücreler genel olarak diferansiye olduktan sonra bölünmezler gerçeğine rağmen diğer vücut proteinlerine göre beyin proteinlerinin turnover hızı ↑.
Erişkinde 1010 – 1013 nöron bulunur. Aralarındaki iletişim elektriksel ve kimyasal sinyallerle olur.
LİPİD METABOLİZMASI Lipidler beyinde diğer organlardakine benzer
biyosentez ve katabolizma yollarını izlemektedirler.
Katabolik enzimlerden birinin eksikliğinden kaynaklanan lipid birikimi hastalıkları, beyini ve nöronal aktiviteyi olumsuz yönde etkilemektedir.
SİNİR UYARISININ İLETİLMESİ Elektriksel sinapslar, sinyallerin hücreden hücreye daha
hızlı iletilmesine izin verir. Elektriksel uyarı veya aksiyon potansiyali, bilginin
hızla uzun mesafeler kat ederek iletilmesini sağlar. Kimyasal ileti, iki nöron arasında bilginin geçişini
sağlar. Elektriksel ileti, sinapslarda nörotransmitterler aracılığı
ile kimyasal iletiye çevrilmektedir. Bu kimyasal ileti, diğer sinir hücresinde elektriksel
iletiyi başlatmaktadır.
DİNLENMEDE MEMBRAN POTANSİYELİ
Sinir hücresi tarafından taşınan sinyal hücre membranında, voltaj farkı oluşturarak plazma membranının her iki tarafındaki iyon dengelerini değiştirir.
K+ hücre içinde, Na+ ise hücre dışında yüksek konsantrasyonlarda tutulur. Bu durum Na+/K+ATPaz pompası ile sağlanır. İstirahatteki tüm hücreler voltaj-bağımsız K+-kanalları ile K+ iyonlarına karşı geçirgen özellik taşır.
İstirahat potansiyelini (-70 mV) normal negatif voltaja değiştiren voltaj değişikliğine depolarizasyon,
negatif potansiyeli artıran uyarıya hiperpolarizasyon denir.
Eksitatör nörotransmitterler depolarizasyon yaparken, inhibitör nörotransmitterler membranda hiperpolarizasyona neden olurlar.
Nöronlarda kimyasal olarak AKSİYON POTANSİYELİ oluşur. Membran potansiyeli geçici olarak (~ 1 mili saniye) (-)60 mV’dan (+)30 mV’a ↑.
Proses Na+ kanallarının açılmasıyla başlar. Ekstrasellüler sıvıdan hücre içine sodyum
iyonlarının geçişini artırır. -60 mV → +30 mV = Depolarizasyon (tepe
noktası)→ Voltaj bağımlı K+ kanalı açılır ve membran potansiyeli tekrar (-) olur → K+ kanalı kapanır.
Voltajın bu değişikliği aksiyon potansiyelidir
Nöron tekrar uyarıya yatkın hale gelir. Nöron yeni uyarı aldıkça proses devam eder. Elektriksel potansiyele duyarlı transmembran
proteinler olan iyon kanalları membran polarize olduğu zaman kapalı, depolarize olduğu zaman da açıktır.
Kimyasal sinapslar 2 tiptir:
1.Nörotransmitter bir iyon kanalına bağlanır ve onun açılmasına veya kapanmasına neden olur.
2.Nörotransmitter bir reseptöre bağlanır ve bu 2. mesajcı oluşturur. Bu da iyon kanalı ile etkileşerek onun açılmasına veya kapanmasına neden olur.
NÖROTRANSMİTTERLER
Presinaptik membrandan sinaps aralığına salıverilen, postsinaptik membranda bir reseptöre bağlanarak burada aksiyon potansiyeli oluşturan ve böylece uyarıyı ileten kimyasal maddelerdir.
Nörotransmitterlerin etkilerinin düzenlenmesi
• Etkili konsantrasyonlar değiştirilerek• Sentez hızını değiştirerek• Salınım hızını değiştirerek• Reuptake’i bloke ederek• Parçalanmasını bloke ederek
• Reseptörlerin sayısını değiştirerek
NÖROTANSMİTTERLER VE NÖROHORMONLAR NT; Postsinaptik membrandaki reseptörlere
bağlanmalıdır. Bu bağlanma hedef hücrenin aktivitesini
düzenleyen bir iyon akışını tetiklemelidir Nörotransmitterlerin komşu hücreler
üzerinde kısa aralıklı etkisi vardır. Nörohormonlar, sinir hücrelerinden kana
salınır → daha uzun aralıklı etki gösterir. Nörotransmitter – Nörohormon ayırımı net
değildir. Epinefrin ve norepinefrin hem nörotransmitter ve hem de nörohormondur.
NÖROPEPTİTLERİN FONKSİYONLARI
Acıkma, susama, cinsellik, zevk ve ağrı gibi hislere ve duygusal yanıtlara aracılık eder
Substance P, ağrı iletiminde rol oynar. Endorfinler, ağrının giderilmesinde rol oynar
NÖROTRANSMİTTERİN SINIFLANDIRILMASI
Asetilkolin (ACh)
AminoasitlerGlutamatGlisinAspartat Biyojenik aminlerγ-aminobutirat (GABA)DOPADopaminEpinefrinNorepinefrinSerotoninHistamin
Pürin türevleri ATPADPAMPAdenozin Peptidler Gaz TRH Nitrik oksit (NO) Substance P Somatostatin Anjiotensin II Kolesistokinin Metiyonin Enkefalin Lösin Enkefali ß-endorfin
• Eksitatör nörotransmitterler, membran depolarizasyonuna neden olur
• İnhibitör nörotransmitterler, kanal aracılı reseptöre bağlanır → Konformasyonel değişikliğe yol açarak gözenekleri açar → Klor gibi (-) yüklü anyonlar içeriye girer → Hiperpolarizasyon
Eksitatör İnhibitörAsetil kolin GABA
Aspartat Glisin
Dopamin Taurin
Histamin
Nörepinefrin
Epinefrin
Glutamat
5-hidroksitriptamin (Serotonin)
Sinir dokusunda bulunan bazı nörotransmitterler
Glisin, spinal kordun ve beyin sapının inhibitör transmitteridir.
GABA sinir sisteminin inhibitör transmitteridir. Glisin ve GABA reseptörleri beyindeki tüm sinapsların yarısını oluşturur.
Bazı epileptik hastalarda beyin GABA düzeyinin düşük olabileceği bildirilmiştir.
Valproik asit beyin GABA düzeyini ↑ (Mekanizması tam olarak bilinmiyor)
TRH, SSS’de ↑, beyinde asetil kolinin etkisini ↑. Endorfinler morfin, naloxone gibi opioidlerin reseptörlerine bağlanırlar.
İlk keşfedilen opioidler enkefalinler olup
pentapeptit yapısındadır, beyinde yaygın dağılım gösterirler. Na+ iletisini azaltarak nöronal aktiviteyi inhibe ederler.
Serotonin
• Depresyonun bazı tiplerinde beyin serotonin düzeyi düşüktür• Prozac, Paxil, Zoloft gibi anti- depresanlar serotonin reuptake’ini inhibe eder
• MAO (monoaminoksidaz) etkisiyle 5- hidroksiindol asetikaside parçalanır
Nitrik Oksit
• Gaz olduğu için veziküllerde depolanmaz, ekstrasellüler boşluğa kolayca difüzlenir• Guanilatsiklaza bağlanır • Glutamat reseptörlerinin stimulasyonu ile de oluşur• Öğrenme ile ilişkisi olabilir.
ASETİL KOLİNAsetil kolin, aksonun sitoplazmasında
sentezlenir. Sinaptik veziküllerde 103-104 asetil kolin molekülü depolanır.
Salındıktan sonra difüzlenir, reseptörüne bağlanmazsa asetil kolin esteraz etkisiyle parçalanır.
Turnover sayısı ↑↑↑ → Sinyal molekülün hızla uzaklaştırılmasını sağlar.
Eserin (fizostigmin), paration ve malation gibi nörotoksinler asetilkolinesterazın aktif merkezindeki serin kalıntılarını bloke ederek asetilkolinin etkilerini uzatırlar(nörotoksin etkisi).
Ok zehiri olarak bilinen kürar ise asetilkolinin reseptörüne bağlanmasını kompetitif olarak bloke ederek asetilkolinin etkisini önler.
Örn: KOLİNERJİK SİNAPS
• Aksiyon potansiyeli presinaptik membrana ulaşınca → voltaja bağımlı Ca+2 kanalları açılır → Ca+2 artışı ekzositozu tetikler ve sinaptik veziküllerden sinaptik aralığa asetil kolin salınır → Asetil kolin post-sinaptik membran üzerindeki reseptörlerine doğru difüzlenir, reseptöre bağlanır.
• Non-peptit nörotransmitterler (a.a ve türevleri) nöronun herhangi bir kısmında sitoplazmada veya aksonun içinde sentezlenebilir.
• Küçük veziküllerde sadece küçük moleküllü nörotransmitterler bulunur.
• Büyük veziküllerde ayrıca nöropeptitler de bulunabilir.
NÖROMUSKÜLER KAVŞAKTA MEYDANA GELEN OLAYLAR
Kolin asetil transferaz etkisiyle sitozolde asetil kolin sentezi
↓Asetilkolinin sinaptik veziküller içine depolanması
↓Veziküllerin presinaptik membranlarla füzyonu
↓Ekzositozla asetilkolinin sinaptik aralığa salınması
• İstirahat halinde 1 vezikül içeriği kadar (~10 bin molekül) transmitter spontan olarak salınır, küçük bir potansiyel oluşturur.
• Bir sinir iletisinin etkisiyle → depolarizasyon → voltaj sensitif Ca+2 kanalları açılır → hücre içi Ca+2 artar
↓
Ca+2, ~200 vezikülün ekzositozunda esas rol oynar.
↓Asetilkolin sinaptik aralıktan difüzlenir
↓1 reseptöre 2 molekül asetilkolin bağlanır
↓Reseptörde konformasyonel değişim
↓Reseptördeki bir kanal ~1 milisaniye açılır
↓ Katyonlar membranı geçer
↓Depolarizasyon
↓Aksiyon potansiyeli kas lifleri boyunca iletilir
↓Kas kasılması
↓İyon kanalı kapandığında asetilkolin esteraz
etkisiyle asetilkolin parçalanır↓
Kolin, aktif transportla yeniden hücre içine alınır↓
Yeniden asetilkolin sentezlenir
NÖROMUSKÜLER KAVŞAĞIN ASETİLKOLİN RESEPTÖRÜ
• Nörotransmitter aracılı bir iyon kanalıdır• α-Bungarotoksin (yılan zehiri) reseptörü inhibe eder• Yılan zehiri; reseptörü saflaştırmada ve kaslarda reseptör sayısını ölçmede kullanılıyor