proje ii. dönem
TRANSCRIPT
T.C.
KAHRAMANMARAġ SÜTÇÜ ĠMAM ÜNĠVERSĠTESĠ
MÜHENDĠSLĠK MĠMARLIK FAKÜLTESĠ
TEKSTĠL MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ
TM417 BĠTĠRME PROJESĠ -II-
Hazırlayanlar
DanıĢman
Yrd. Doç. Dr. Ġsmail TĠYEK
KAHRAMANMARAġ
Haziran 2013
POLĠPROPĠLEN HALI ĠPLĠĞĠ ÜRETEN BCF MAKĠNASI
VE ĠġLEM PARAMETRELERĠNĠN ĠPLĠK
ÖZELLĠKLERĠNE ETKĠSĠNĠN ĠNCELENMESĠ
09TM2060
Behzat YILDIRIM
10TM2002
Mustafa KOÇ
Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanlığına,
Burada sunulan çalışma, tarafımdan yönlendirilmiş olup Tekstil Mühendisliği
Bölümü'nde BİTİRME TEZİ çalışması olarak kabul edilmiştir.
Danışman: Yrd. Doç. Dr. İsmail TİYEK ........................ ..... / ..... / 2013
Onay;
Burada sunulan çalışmanın, Tekstil Mühendisliği Bölümü'nde BİTİRME TEZİ
çalışması olarak kabul edildiğini onaylarım.
...... / ...... / 2013
......................
Doç. Dr. Yasemin KORKMAZ
Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanı
II
ÖZET
Bu çalışma, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Mühendislik - Mimarlık
Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü‟ndeki TM417 Bitirme Projesi-II dersi
kapsamında “Polipropilen Halı İpliği Üreten Bcf Makinası ve İşlem Parametrelerinin
İplik Özelliklerine Etkisinin İncelenmesi” konulu araştırmaya ait bilgileri ve yorumları
içermektedir.
Bu projenin hazırlanmasında amaç polipropilen iplik üretimini gerçekleştiren
makinenin incelenmesi ve makine işlem parametrelerinin iplik üzerindeki etkilerinin
araştırılmasıdır.
Polipropilen şişirilmiş sürekli ipliğin(BCF), gün geçtikçe önemi artmakta ve
farklı alanlarda kullanılmaktadır. Halı ipliği olarak kullanılmakta önemli bir yere sahip
olan BCF ipliğin oluşturulmasında üretim koşulları göz önünde bulundurularak daha
etkin bir yapı sağlanmaya çalışılır. Bu aşamada makine üretim parametrelerinin
olumsuz etkilerini bilmek ve ortadan kaldırmak önem arz etmektedir.
Bu projede polipropilen ipliğin filament iplik üretimine ve bu ipliğin halı ipliği
olarak kullanılması için yapılması şart olan tekstüre prosesine değinilmiştir.
Çalışma amaçlarını yerine getirmek doğrultusunda BCF iplik makinesinin
üretim parametrelerine ve bu parametrelerin iplik üzerindeki etkisi incelenmiştir.
BCF ipliğin son kullanımı için gerekli olan büküm ve fiksaj proseslerine yer
verişmiştir.
Yapılan inceleme sonucu BCF ipliği etkileyen birçok parametreye rastlanmış ve
parametrelerinin düzenlenmesi konusunda bilgi verilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Tekstüre, BCF, BCF İplik, İşlem Parametreleri, Polipropilen
III
ABSTRACT
IV
ÖNSÖZ
Tekstil ürünleri içerisinde önemli bir yere sahip olan halılar günümüzde evlerden
çıkarak iş yerlerine, ofislere, otellere, okullara, hastanelere kadar çok geniş bir alanda
kullanılmaktadır. Eskiden taban halısı olarak dokunan halılar genellikle yünden
yapılmaktaydı. Günümüzde hem kullanım yeri hem de miktar olarak artan halılarda
sadece yün ipliği kullanımı yeterli olmadığı için alternatif liflerin kullanılması zorunlu
olmuştur. Böylece halı ipliği kullanımında önemli avantajlara sahip olan polipropilen
ipliğine gün geçtikçe ihtiyaç artmaktadır. Üretim gerçekleşirken istenilen kalitede,
hatasız üretim yapmak verimlilik açısından zorlanmalara neden olmuştur. Polipropilen
ipliği üreten makinanın işlem parametrelerinin ipliğe olumsuz yönde etkisini en aza
indirmek önemli bir hal almıştır.
Öncelikle bu çalışmamızda büyük emeği geçen Danışmanımız ve
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Mühendislik & Mimarlık Fakültesi Öğretim
Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmail TİYEK‟e
BCF makinasını yakından incelememizi sağlayan Mennan Makina ve Yönetim
Kurulu Başkanı Mennan AKSOY‟ a
Gerekli test ve dokümanlar için bizlere kapısını açan Akınal Tekstil Sanayi ve
Tic. AŞ.' ye ve bilgisini bizden esirgemeyen İşletme Şefi Muharrem ALTUN‟ a
Gösterdikleri sabır ve sevgiyle bugünlere gelmemizi sağlayan ailelerimize ve
sevgili dostlarımıza
SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİZİ SUNARIZ.
Behzat YILDIRIM & Mustafa KOÇ
Haziran 2013
V
ĠÇĠNDEKĠLER
SAYFA
ÖZET .............................................................................................................................. II
ABSTRACT ................................................................................................................... III
ÖNSÖZ .......................................................................................................................... IV
RESĠMLER DĠZĠNĠ ..................................................................................................... XI
TABLOLAR DĠZĠNĠ .................................................................................................. XII
1. GĠRĠġ ........................................................................................................................... 1
2. TEKSTÜRE ................................................................................................................. 3
2.1. Tekstüre Prosesinin Gelişimi ..................................................................... 3
2.2. Tekstüre Prosesine Genel Bakış ................................................................. 3
2.3. Tekstüre Edilmiş İpliklerin Özellikleri ...................................................... 4
2.4. İplik Tekstüre Teknikleri ........................................................................... 5
2.4.1. Ring büküm metodu ............................................................................ 5
2.4.2. Çift İplik Büküm Metodu .................................................................... 5
2.4.3. Etajlı Büküm Makinesi Metodu .......................................................... 6
2.4.4. Bobin Aktarma Makinesi Metodu ....................................................... 6
2.4.5. Dokuma ve Örme Kumaşların Terbiyesi Metodu ............................... 6
2.4.6. Hava Jeti ile Tekstüre Tekniği ............................................................ 6
2.4.6.1. Hava-Jeti İle Tekstüre İşlemi ....................................................... 6
2.4.6.2. Hava-Jetli Tekstüre İpliklerinin Özellikleri ................................. 7
2.4.7. Yığma metodu ..................................................................................... 8
2.4.7.1. Tek ipliğin yığılması metodu ....................................................... 8
2.4.7.2. Bir Çok İpliğin Yığılması Metodu ............................................... 9
2.4.8. Yalancı Büküm Tekstüre Yöntemi ..................................................... 9
2.4.8.1. İğler (Yalancı büküm verme üniteleri) ....................................... 10
2.4.8.2. Yalancı Büküm Tekstüre Yönteminde Isıtma ............................ 11
2.4.8.3. Yalancı Büküm Tekstüre Yönteminde Soğutma Sistemi .......... 13
2.4.8.4. Yalancı Büküm Tekstüre Yönteminde Yağlama Sistemi .......... 13
2.4.8.5. Yalancı Büküm Tekstüre Yönteminde Sarım Sistemi ............... 13
2.4.8.6. Yalancı Büküm Tekstüre Yönteminde Intermingling Sistemi ... 14
2.4.8.7. Tekstüre İşleminde Kullanılan Yardımcı Ekipmanlar ............... 14
2.4.8.8. Tekstüre İplik Özelliklerine Etki Eden Faktörler ....................... 15
3. BCF POLĠPROPĠLEN FĠLAMENT ĠPLĠK ÜRETĠMĠ ....................................... 16
3.1. Ekstruder Makinesi .................................................................................. 18
VI
3.2. Pompalama Makinesi ............................................................................... 18
3.3. Düzeler ve Süzgeç .................................................................................... 19
3.4. Soğutma ................................................................................................... 20
3.5. Yağlama ................................................................................................... 20
3.6. Puntalama ................................................................................................. 20
3.7. Sarım ........................................................................................................ 21
4. BCF ĠġLEM PARAMETRELERĠNĠN ĠPLĠK ÖZELLĠKLERĠNE ETKĠSĠ ..... 22
4.1. İşlem hızı .................................................................................................. 22
4.2. Çekim silindirlerinin yapısı ...................................................................... 24
4.3. Çekim silindiri sıcaklığı ........................................................................... 25
4.4. İplik çekim oranı ...................................................................................... 26
4.5. Spin finish ................................................................................................ 28
4.6. Tekstüre sıcaklığı ..................................................................................... 30
4.7. Masterbatch özellikleri ............................................................................. 32
4.8. Masterbatch dozaj oranı ........................................................................... 33
4.9. Eriyik sıcaklığı ......................................................................................... 35
4.10. Tam ve yarı kapasite çalışma etkisi ....................................................... 36
4.11. İplikteki filament adedi .......................................................................... 38
4.12. İplik numarası ........................................................................................ 39
5. BCF ĠPLĠĞĠNĠN REZĠLYANS ÖZELLĠĞĠ .......................................................... 42
5.1. Rezilyans ölçüm metotları ....................................................................... 42
5.1.1. Delikli plaka yöntemi ........................................................................ 42
5.1.2. Dinamik yükleme yöntemi ................................................................ 43
5.1.3. Silindire sararak şekil verme yöntemi I ............................................ 44
5.1.4. Silindire sararak şekil verme yöntemi II ........................................... 44
5.2. Deney Sonuçları ....................................................................................... 44
5.2.1. Silindire sararak şekil verme yöntemi I için deney sonuçları ........... 45
5.2.2. Silindire sararak şekil verme yöntemi II için deney sonuçları .......... 45
5.2.3. Rezilyans değişimi ............................................................................ 46
5.2.4. İplik üretim safhalarının rezilyansa etkisi ......................................... 50
5.2.5. İplik renginin rezilyansa etkisi .......................................................... 53
5.3. Sonuçlar ve değerlendirme ....................................................................... 54
6. PUNTA SĠSTEMĠ VE PUNTALI ĠPLĠK ............................................................... 56
6.1. Puntalama Cihazının Çalışma prensibi .................................................... 56
7. POLĠPROPĠLEN BCF ĠPLĠKLERĠNE UYGULANAN SON ĠġLEMLER ....... 58
VII
7. 1. Büküm Makinesi ..................................................................................... 58
7.1.1. Volkman Büküm (Two For One) ...................................................... 58
7.2. Fiksaj ve Fikse Yöntemleri ...................................................................... 60
7.2.1. Doymuş Buhar Yöntemi ................................................................... 60
7.2.2. Sıcak hava tekniği ............................................................................. 61
8. BCF MAKĠNESĠNĠN ĠġLEM PARAMETRELERĠ ............................................. 62
9. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER ................................................................................. 67
KAYNAKLAR .............................................................................................................. 68
ÖZGEÇMĠġ .................................................................................................................. 69
VIII
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ
ġEKĠLLER SAYFA
Şekil 1.1. 2011 ve 2012 yıllarına ait halı ihracat rakamları(TİM) .................................... 1
Şekil 2.1. Elyafın Spiral Ekseni ........................................................................................ 5
Şekil 2.2. Yalancı büküm yönteminin temel prensibi ..................................................... 10
Şekil 2.3. Yalancı büküm yönteminde ısıtıcının yerleşimi ............................................. 10
Şekil 2.4. Friksiyon disk ünitesinden geçen ipliğin görüntüsü ....................................... 11
Şekil 2.5. Basit eğilme prensibi ...................................................................................... 12
Şekil 3.1. Polipropilen filament iplik üretim aşamaları .................................................. 16
Şekil 3.2. Ekstruder Parçaları ......................................................................................... 18
Şekil 3.3. Düzeler ve Süzgeç .......................................................................................... 19
Şekil 3.4. Yağlama Sistemi ............................................................................................. 20
Şekil 3.5. Puntalama sistemi ........................................................................................... 21
Şekil 3.6. Puntalı iplik ..................................................................................................... 21
Şekil 4.2. İşlem hızının kopma uzamasına olan etkisi .................................................... 23
Şekil 4.3. İşlem hızının ipliğin kaynar suda çekmesine olan etkisi ................................ 23
Şekil 4.4. İşlem hızının ipliğin kıvrımına olan etkisi ...................................................... 24
Şekil 4.5. Çekim silindirlerinin ısı profili ....................................................................... 25
Şekil 4.6. Godet sıcaklığının iplik özgül mukavemetine olan etkisi .............................. 25
Şekil 4.7. Godet sıcaklığının iplik kopma uzamasına olan etkisi ................................... 26
Şekil 4.8. Godet sıcaklığının iplik kıvrımına olan etkisi ................................................ 26
Şekil 4.9. İplik çekim oranının mukavemete etkisi ........................................................ 27
Şekil 4.10. İplik çekim oranının kopma uzamasına etkisi .............................................. 27
Şekil 4.11. İplik çekim oranının kıvrıma etkisi .............................................................. 28
Şekil 4.12. İplik çekim oranının kaynar suda çekmeye etkisi ........................................ 28
Şekil 4.13. Uygulanan yağ miktarının iplik kopma mukavemetine olan etkisi .............. 29
Şekil 4.14. Uygulanan yağ miktarının kopma uzamasına olan etkisi ............................. 29
Şekil 4.15. Uygulanan yağ miktarının kıvrıma olan etkisi ............................................. 30
Şekil 4.16. Tekstüre havası sıcaklığının mukavemete etkisi .......................................... 31
Şekil 4.17. Tekstüre havası sıcaklığının kopma uzamasına etkisi .................................. 31
Şekil 4.18. Tekstüre havası sıcaklığının kıvrıma etkisi .................................................. 32
Şekil 4.19. Tekstüre havası sıcaklığının çekmeye etkisi ................................................ 32
Şekil 4.20. Kullanılan masterbatch yapısının iplik mukavemetine etkisi ....................... 33
Şekil 4.21. Kullanılan masterbatch yapısının ipliğin kopma uzamasına etkisi .............. 33
Şekil 4.22. Dozaj oranının ipliğin kopma mukavemetine etkisi ..................................... 34
IX
Şekil 4.23. Dozaj oranının ipliğin kopma uzamasına etkisi ........................................... 34
Şekil 4.24. Dozaj oranının iplik kıvrımına olan etkisi .................................................... 34
Şekil 4.25. Eriyik sıcaklığının iplik kopma mukavemetine etkisi .................................. 35
Şekil 4.26. Eriyik sıcaklığının ipliğin kopma uzamasına olan etkisi .............................. 35
Şekil 4.27. Eriyik sıcaklığının iplik kıvrımına olan etkisi .............................................. 36
Şekil 4.28. Tam ve yarı kapasite çalışmanın ipliğin özgül mukavemetine olan etkisi ... 37
Şekil 4.29. Tam ve yarı kapasite çalışmanın ipliğin kopma uzamasına olan etkisi ........ 37
Şekil 4.30. Tam ve yarı kapasite çalışmanın iplik kıvrımına olan etkisi ........................ 38
Şekil 4.31. Filament sayısının iplik kopma mukavemetine olan etkisi .......................... 38
Şekil 4.32. Filament sayısının iplik kıvrımına olan etkisi .............................................. 39
Şekil 4.33. Filament sayısının iplik kopma uzamasına olan etkisi ................................. 39
Şekil 4.34. İpliğe uygulanan spinfinish miktarının numaraya bağlı değişimi ................ 41
Şekil 4.35. İplik özgül mukavemetinin numaraya göre değişimi ................................... 41
Şekil 4.36. İplik kopma uzamasının numaraya bağlı değişimi ....................................... 41
Şekil 5.1. Delikli plaka sisteminde kullanılan plaka delikleri ........................................ 43
Şekil 5.2. Dinamik yükleme için uygulanan test metoduna genel bakış ........................ 44
Şekil 5.3. Büküm testinden sonra ipliğin eski haline dönüşü için bulunan sonuçlar ...... 45
Şekil 5.4. Silindirle hacimlendirme yönteminin genel gösterilişi ................................... 46
Şekil 5.5. Puntalı siyah ipliğin kıvrım değerleri ............................................................. 47
Şekil 5.6. Puntasız siyah ipliğin kıvrım değerleri ........................................................... 47
Şekil 5.7. Bükümlü siyah ipliğin kıvrım değerleri .......................................................... 48
Şekil 5.8. Fikseli siyah ipliğin kıvrım değerleri .............................................................. 48
Şekil 5.9. Puntalı hardal renkli ipliğin kıvrım değerleri ................................................. 48
Şekil 5.10. Bükümlü hardal renkli ipliğin kıvrım değerleri ............................................ 49
Şekil 5.11. Puntalı kırmızı ipliğin kıvrım değerleri ........................................................ 49
Şekil 5.12. Puntalı kırmızı ipliğin kıvrım değerleri ........................................................ 49
Şekil 5.13. Bükümlü kırmızı ipliğin kıvrım değerleri .................................................... 50
Şekil 5.14. Fikseli kırmızı ipliğin kıvrım değerleri ........................................................ 50
Şekil 5.15. Farklı işlemlerden geçmiş olan siyah ipliklerin kıvrım değerleri ................. 51
Şekil 5.16. Farklı işlemlerden geçmiş kırmızı ipliklerin kıvrım değerleri ...................... 51
Şekil 5.17. Farklı işlemlerden geçmiş hardal renkli ipliklerin kıvrım değerleri ............. 52
Şekil 5.18. Farklı renkli puntalı ipliklerin kıvrım değerleri ............................................ 53
Şekil 5.19. Farklı renkli bükümlü ipliklerin kıvrım değerleri ......................................... 53
Şekil 5.20. Farklı renkli fikseli ipliklerin kıvrım değerleri ............................................. 54
Şekil 6.1. Puntalama işlemi prensibi ............................................................................... 56
X
Şekil 6.2. Itemat cihazında punta ölçümünün yapıldığı bölge ve cihazın şeması .......... 57
Şekil 6.3. Puntalama sistemi ........................................................................................... 57
Şekil 6.4. Puntalı iplik……………………………………………………………………….57
Şekil 7.1. Volkman büküm (two for one ) makinesi teknolojik şeması.......................... 58
Şekil 7.2. Katlı ipliklerin büküm alması………………………………………………….59
Şekil 8. 1. Genel makine ayarları .................................................................................... 62
Şekil 8. 2. Pozisyonlara genel bakış (Devirler) .............................................................. 63
Şekil 8. 3. Hava üfleme ................................................................................................... 63
Şekil 8. 4. Ekstruder sıcaklıkları ..................................................................................... 64
Şekil 8. 5. Makinedeki sıcaklıklar ve basınçlar .............................................................. 64
Şekil 8. 6. Dozaj ünitesi ayarı ......................................................................................... 65
Şekil 8. 7. Eriyik pompası ayarları ................................................................................. 65
Şekil 8. 8. Punta basıçları ................................................................................................ 65
Şekil 8. 9. Sarıcı parametreleri ........................................................................................ 66
XI
RESĠMLER DĠZĠNĠ
RESĠMLER SAYFA
Resim 1. 1. BCF iplikler ................................................................................................... 1
Resim 1. 2. Polyspin BCF iplik makinası ......................................................................... 2
Resim 1. 3. Oerlikon Haberlein BCF iplik makinası ........................................................ 2
Resim 2. 1. Barmag makinasında sarım sistemi ............................................................. 14
Resim 3. 1. Polyspin BCF makinası ............................................................................... 17
Resim 3. 2. Polyspin BCF makinası ............................................................................... 17
Resim 3. 3. Ekstruder ...................................................................................................... 18
Resim 3. 4. Pompalama sistemi ...................................................................................... 19
Resim 3. 5. Düzeler ......................................................................................................... 19
Resim 3. 6. Soğutma sistemi ........................................................................................... 20
Resim 3. 7. Polyspin BCF makinası sarım kısmı ........................................................... 21
Resim 3. 8. BCF makinası sarım bölgesi ........................................................................ 21
Resim 6. 1. Puntalama sisteminin görünüşü ................................................................... 57
Resim 7. 1. Çift büküm iğinde ipliklerin büküm alması ................................................. 60
Resim 7. 2. Fikseden çıkan PP iplikler ........................................................................... 61
XII
TABLOLAR DĠZĠNĠ
TABLO SAYFA
Tablo 5. 1. Farklı iplikler için yapılan ölçümlerin ortalama sonuçları ........................... 45
1
1. GĠRĠġ
Tekstil endüstrisinde tekstüre teknolojisi büyük bir öneme sahiptir. Filamentlere
hacimli yapı, iyi bir örtücülük, tuşe, ısı yalıtımı gibi özellikleri kazandırabilmek
amacıyla tekstüre tekniklerinden faydalanılır(Özkan ve Baykal, 2013).
Tekstüre efekti, iplik kesitindeki merkezi gerilimlerin iplik eksenine asimetrik
olarak değiştirilmesiyle elde edilir. Öyle ki, tekstüre edilmiş iplik, çekme kuvvetleri
ortadan kaldırılınca, iç gerilimlerin dengeye gelmesi için büzülür ve kıvrımlaşır. Diğer
bir deyişle, tekstüre işlemi düzgün sürekli sentetik liflere mekanik olarak ve/veya
kimyasal-fiziksel muamele ile kalıcı form kazandırma şeklinde tanımlanır.
Diğer taraftan elde edilecek tekstüre ipliğim kalitesi ise; tekstüre işleminde ki
üretim şartlarına ve seçilen tekstüre metoduna bağlıdır(Çirkin, 2006).
BCF iplikler (Şekil 1) tekstüreyi sağlamak için, filmentlerin sıcak akışkan
(hava veya buhar) jetle dar bir alana sıkıştırarak kıvrım oluşturduğu iplikler olarak da
tanımlanır. BCF‟ in iplik karakteristikleri hacimlilik, esneklik ve rezilyanstır. Bu
özellikler son kullanım da halı ipliği için aranılan özelliklerdir(Anonim, 2013).
Resim 1. . BCF iplikler
Önemli sentetik elyaf maddelerinden olan polipropilenin kullanım alanları gün
geçtikçe artmaktadır. Polipropilen şişirilmiş sürekli iplik (BCF), diğer kullanım
alanlarının yanı sıra, halı ipliği olaraktan kullanılmaktadır(Korkmaz ve Koçer, 2010).
ġekil 1. . 2011 ve 2012 yıllarına ait halı ihracat rakamları(TĠM)
Dünya halı ipliği üretiminin % 42' sinde polipropilen kullanılmaktadır(Uskaner
ve Özçelik, 1999). Türkiyede 2011-2012 yılları arasındaki halı ihracat rakamları
verişmiştir(Şekil 1.1). Burdanda anlaşılmaktadır ki Halı ihracatı yıllara göre değişim
göstererek artmıştır. Polipropilen iplik üretim makinası genel olarak besleme ve
2
dozajlama, ekstruzyon, Filtrasyon, metraj ve pompalama, düzelerle eğirme, soğutma,
yağlama, sündürme, şişirme, puntalama ve sarım aşamalarından oluşmaktadır. Tüm
birimleri merkezi bilgisayar yardımı ile kontrol edilen makine tamamen otomatik olarak
çalışmaktadır(Uskaner ve Özçelik, 1999).
En önemli BCF iplik makine üreticileri oerlikon heberlein ve Türkiyedeki
üreticimiz Polyspindir.
BCF iplik üretiminde her aşamada benzer değişikliklere rastlamak mümkündür.
İşlem parametrelerinin iplik özelliklerine etkisi, BCF ipliklerinin ve teknolojisinin daha
iyi anlaşılması açısından oldukça fazla önem arz etmektedir.
Polipropilen halı olarak kullanımında sahip olduğu birçok avantajının yanında
çok önemli bir dezavantajı vardır. Bu da, özellikle halı kullanımında dikkati çeken
rezilyans özelliğidir. Rezilyans özelliği kısaca, uygulanan baskı sonrası geri dönüm
olarak açıklanabilir. Polipropilen ipliğinden üretilmiş halının, üzerine uygulanan baskı
veya uygulanan ekim sonrası tekrar eski haline dönebilmesi zordur(Demir, 2006).
Tekstil endüstrisinde tekstüre teknolojisi büyük bir öneme sahiptir. Filamentlere
hacimli yapı, iyi bir örtücülük, tuşe, ısı yalıtımı gibi özellikleri kazandırabilmek
amacıyla tekstüre tekniklerinden faydalanılır. Mekanik tekstüre tekniklerinden olan
puntalama işlemi; daha önce termomekanik tekstüre yöntemleri ile tekstüre olmuş veya
olmamış filament ipliğe basınçlı hava ile karmaşıklık vererek filamentlerin birbirlerine
tutunmalarını sağlar(Özkan ve Baykal, 2013).
BCF iplik üretim makinesinden bobin hâlinde çıkan iplik halı ipliği olarak
kullanılacaksa büküm işlemi uygulanmalıdır. Genellikle ipliğe BCF makinesinde
yapılan puntalama işlemi, ipliğe gerekli kohezyonu vermek açısından yeterli
değildir(Demir, 2006). Polipropilen BCF halı ipliği için genellikle two–for–one büküm
makineleri kullanılmaktadır. PP‟nin kullanım alanı halı ipliğine dayanır. Fikse işlemi ile
halının aşınma dayanımı, boyutsal stabilitesi, boya tutuculuk ve yüzey düzgünsüzlüğü
iyileştirilmiş olur. PP halı ipliklerine sıcak hava tekniğine dayalı fikse işlemi uygulanır.
Fikse işleminden sonra iplik, sarım kısmında bobin halinde sarılır.
Resim 1. . Oerlikon Haberlein BCF iplik
makinası
Resim 1. . Polyspin BCF iplik
makinası
3
2. TEKSTÜRE
Tekstüre işlemi ilk olarak Smith and Sons adlı Amerikalı bir halı firması
tarafından kalitesiz Güney Amerika yünlerinin kıvrımlandırılması ve halı üretiminde
kullanılması ile gerçekleştirilmiştir(Çirkin, 2006).
Doğal olmayan yani suni elyaflara uygulanan ilk tekstüre işlemi 1930 yılında
Heberlain firmasının selülozik selüloz lifleri yüksek kıvrımlı hale getirmek için
uyguladığı tekniktir. Tekniğe göre bükümsüz rejenere selülozik filament ipliklere aşırı
büküm verilmekte ve normalden 4 kat daha hızlı olarak üretim yapılmaktadır. Ardından
yüksek sıcaklıkta buharla muamele edilmekte ve son olarak verilen büküm sıfır
derecesinde açılmaktadır. Böylece lifler bir kıvrımlılık kazanmaktadır. Rejenere
selülozik lifler maliyetli ve karmaşık işlemlerden geçmesine karşın nem çekme
kabiliyetleri yüksek olduğundan sahip oldukları kıvrımları çok çabuk bırakmaktadırlar.
Günümüzde Heberlain metodu yeni tekstüre metotlarının gelişmesi ile birlikte
kullanımdan kalkmıştır. Bu nedenle tekstüre işleminin en fazla uygulandığı lifler
polyester ve polyamiddir(Çirkin, 2006).
İpekten üretilen tekstil kumaşları pamuk, yün veya pamuk / polyester veya yün /
polyamid karışımı kesik elyaftan üretilen ipliklerden yapılan kumaşlardan çok farklı
karakteristiklere sahiptirler. Bu özellikler daha az düzgünlük, daha çok hacim ve
havlılık gösteren kesik elyaflara kıyasla düzgün, doğrusal ve iplik filamanlarının
paralelliğinden kaynaklanmaktadır.
1950 ve 60'larda gelişim, alışılmış yöntemlerle ipliği işlemek üzere sentetik
filamanları parçalar halinde kesmeye gerek kalmaksızın, kumaşta arzu edilen özellikleri
elde etme üzerinde yoğunlaştı. Gelişmeler filament boyunca ince bükülmeler
uygulanması suretiyle sentetik sürekli filament ipliğine arzu edilen kararlılığı, çekme
özelliklerini, elastikiyeti ve hacmi veren tekstüre işlemlerine olanak sağladı.
Erken gelişim evrelerinde kuru üretim esasına göre, sürekli asetat filamentlere
bazı tekstüre işlemleri uygulanmaktaydı. Asıl tekstüre prosesi ısıtıldıktan sonra
yumuşayan ve soğuduktan sonra set olan ipliklerin termoplastik avantajını kullanmış ve
bunların sonucunda ortaya çıkmıştır. Günümüzde tekstüre işlemi ağırlıklı olarak
termoplastik karakterdeki polyester, naylon, polipropilen vb. filamentlere
uygulanmaktadır. Bunun dışında istenirse diğer sürekli filamentlere uygulanabilecek bir
işlemdir. Burada önemli olan filament cinsine göre tekstüre işlemi sonrasında elde edile
etkinin farklı olacağının bilinmesidir(Çirkin, 2006).
Tekstüre efekti, iplik kesitindeki merkezi gerilimlerin iplik eksenine asimetrik
olarak değiştirilmesiyle elde edilir. Öyle ki, tekstüre edilmiş iplik, çekme kuvvetleri
ortadan kaldırılınca, iç gerilimlerin dengeye gelmesi için büzülür ve kıvrımlaşır. Diğer
bir deyişle, tekstüre işlemi düzgün sürekli sentetik liflere mekanik olarak ve/veya
kimyasal-fiziksel muamele ile kalıcı form kazandırma şeklinde tanımlanır.
İpliğin kıvrımlaşmasını temin eden asimetrik gerilimler iki yolla temin
edilebilirler;
a) İpliğe verilmiş formun fiksajı ile
b) Farklı büzülme kabiliyetli iki ayrı komponentin lif üretiminde birleştirilmesiyle.
2.1. Tekstüre Prosesinin GeliĢimi
2.2. Tekstüre Prosesine Genel BakıĢ
4
Diğer taraftan elde edilecek tekstüre ipliğim kalitesi ise; tekstüre işleminde ki
üretim şartlarına ve seçilen tekstüre metoduna bağlıdır.
Tekstüre işleminin geliştiği ilk yıllarda sadece Polyamid esaslı liflere önce
büküm verilip daha sonra bunun fikse edilmesi ve bükümün geri alınması yoluyla
tekstüre işlemi gerçekleştiriliyordu. Ancak sonraki yıllarda yeni geliştirilen metotlar
yardımıyla hem kalite hem de üretim miktarı yükseltilmiş, bu arada tekstüre edilebilen
filamentlerin sayısı da artmıştır. Bunlardan önemlileri PA, PES, Asetat ve PP olarak
özetlenebilir(Çirkin, 2006).
Çok çeşitli metotlarda tekstüre edilen ipliklere kazandırılan özellikler aşağıdaki
gibi özetlenebilir;
Daha büyük bir hacimlik,
Daha fazla uzama ve elastikiyet,
Daha fazla ısı tutma yeteneği.
Tekstüre edilmiş bu ipliklerden elde edilen tekstil mamullerinde de aşağıda
sıralanan özellikler görülür;
Daha geniş hacim,
Daha fazla elastikiyet ve uzama,
İyi bir örtücülük,
Dolgun ve yumuşak bir tutum,
Form sabitliği ve ısı tutma kabiliyeti,
Daha iyi rutubet iletme kabiliyeti ve
Daha az boncuklanma gibi özellikler görülür.
Yalancı büküm metoduyla tekstüre edilmiş iplikler hassas olarak incelendiğinde
liflerin iplik çevresi etrafında helizoidal bir yön aldığı görülür. Eğer aynı şekilde ipliğin
iç kısmının da görülmesi mümkün olsa, iç kısımdaki liflerin aynı şekilde helizoidal bir
dağılma olduğu, ancak bunların dıştakilere nazaran daha küçük bir yan çap ile nispeten
daha düz oldukları görülebilirdi. İpliğin merkezindeki elyaflar ise hala düz ve birbirine
paraleldirler.
Bilindiği gibi aynı boyda bir ipliğin helizoidal olarak sarıldığında uzunluğu ile
düz halindeki uzunluğu birbirinden farklıdır. Başlangıçta bütün filamanlar, aynı boyda
olduğuna göre durumları içerden dışarıya doğru değişmesi gerekir. Bu olay torsiyona
uğramış ipliklerde tipik olarak görülür ve filaman veya liflerin göçü olarak
isimlendirilir. Çünkü liflerin durumu devamlı olarak içerden dışarıya doğru devamlı
değişmekte veya tersi olmaktadır(Çirkin, 2006).
İplik çevresine büyük eğrilik yarıçapı ile helizoidal olarak sarılmış olan elyaflar
ters olarak bükülmekte buna karşılık az eğrilik yarıçapı ile çevredekilere nazaran daha
düz bir helis boyunca sarılan iç elyaflar ilk durumlarını muhafaza etmektedirler.
Bu arada iki faktör meydana çıkmaktadır. Birincisi doğrudan doğruya elyafın
bükülmüş şeklidir ki devamlı sağa ve sola olmak şartıyla değişmektedir (Şekil 1).
2.3. Tekstüre EdilmiĢ Ġpliklerin Özellikleri
5
ġekil 2.. Elyafın spiral ekseni
Şekil 1‟den görüldüğü gibi eğer bir tek elyaf alınarak incelendiğinde bir
noktadan sonra yönün değiştiği ve spiral ekseni boyunca helislerin bu noktadan itibaren
sağa ve sola sarıldığı görülür. Bundan ötürü helis sayısı azalmaktadır.
Büküm sayısının azalmasına bir sebep ise tekstüre işlemi sırasındaki fiksaj
derecesidir. İşlemin ilk aşamasında düzgün lifler bir torsiyona dolayısıyla helisel bir
yapıya maruz kalmaktadırlar. İplik önce ısıtılıp sonra soğutulduğunda deformasyon
ısıtılma ve soğutulmanın termik şiddetine göre mükemmel veya kötü olmaktadır.
Fikse edilmiş elyafın büküm ve esnekliği, torsiyona uğramış ve tekrar bükülmüş
ipliğin değerlerine varamayacaktır. Buna sebep olarak fikse işleminin çeşitli etkilerden
dolayı yüzde yüz sağlanamamasıdır.
• Fiksenin tam olması ise şu sebeplerle ilişkilidir:
• Elyafın moleküller yapısı,
• İpliğin ısıtıcı içerisinde gerektiği süre kalamaması,
• Sıcaklık,
• Soğumanın istenen miktarlarda olmaması.
Fikse edilen elyaf uzamadan sonra tekrar ilk haline alamayacaktır. İplik büküm
miktarının azalmaya başladığı bir noktaya kadar sürdürülüp çözülebilecektir(Çirkin,
2006).
2.4.1. Ring büküm metodu
Normal yalancı büküm makinelerinde üretilmiş olan ipliklerin elastikiyetleri
büküm makinesine yerleştirilen ısıtıcının yardımıyla azaltılır. Bu işlem esnasında ipliğe
40-150 T/m büküm verilir. Burada da çıkış silindirleri giriş silindirlerinden %20 - 25
daha hızlı dönmektedir. Çok yavaş ve maliyeti yüksek olan bu metot 45 - 270 denye
inceliğinde Nylon 6, Nylon 66 ve polyester ipliklerinde kullanılır.
2.4.2. Çift Ġplik Büküm Metodu
Yalancı büküm metoduna göre tekstüre edilmiş ipliklerin elastikiyeti çift iplik
büküm makinelerinde azaltılabilir. Bunun için büküm makinesinde olduğu gibi
ısıtıcılardan geçen ipliklere 40 - 150 T/m büküm verilir. Bu işlemin en iyi tarafı
bükümün iplik akışı esnasında gerçekleşmesi ısıl işlemin homojenliği ve ısıl işlem
sonunda satışa hazır bobinlerin elde edilmesidir. Bu işlemde 40 - 280 dtex (45 - 70
denye) inceliğinde Nylon 6, Nylon 66 ve polyester ipliklerinde uygulanabilmektedir.
2.4. Ġplik Tekstüre Teknikleri
6
2.4.3. Etajlı Büküm Makinesi Metodu
İtalyan Ratti firmasının geliştirdiği etajlı Ratti makinesinde elastik ipliklere ısıl
işlem uygulanmakta ve aynı zamanda 60-100 T/m büküm verilmektedir. Bu metot ile
elde edilen uzatılmış iplikler, önceki metotlarla elde edilen set ipliklere göre daha
kabarık ve daha yumuşak olmaktadır.
2.4.4. Bobin Aktarma Makinesi Metodu
Yalancı büküm metodu ile elde edilen elastik iplik bobin aktarma makinesinde
ısıl işleme tabi tutulmaktadır. Bobin aktarma makinesine ilave edilen ısıtma aparatı, şu
yöntemine göre çalışmakta olup, uzunluğu 160 cm'dir. Makinenin teorik hızı 450 d/dak
olup, ısıl işleminden sonra iplikler çapraz bobinlere sarılmaktadır.
Bobin aktarma metoduyla elastikiyetin azalması işleminde önceki metotlarda
belirtildiği gibi 50-280 tex inceliğindeki Nylon 6, Nylon 66 ve polyestere
uygulanabilmektedir.
2.4.5. Dokuma ve Örme KumaĢların Terbiyesi Metodu
Yalancı büküm yöntemiyle elde edilen iplikler atkı ve çözgüde veya yalnız atkı
ya da yalnız çözgüde kullanılmak suretiyle kullanılmak suretiyle dokunur veya örülür.
Daha sonra terbiye işlemi sırasında bu kumaşlar çerçevelere gerilir ve ısıl işlemlere tabi
tutulur. Böylece istenilen düzeyde uzama elde edilir. Elde edilen ipliklerin gayet iyi
boyanma kabiliyetleri olmasına rağmen dönmeye meyilleri fazladır.
2.4.6. Hava Jeti ile Tekstüre Tekniği
Hava-jeti ile tekstüre yöntemi şimdiye kadar bilinen tekstüre yöntemleri
içerisinde en kullanışlı ve çok yönlü yöntemdir. Tekstüre yöntemlerinin büyük bir kısmı
termoplastik sonsuz ipliklerin ısıl işlemi sırasında yapılan mekanik bir şekil
değiştirmeyi kapsar. Bu diğer tekstüre yöntemlerinin aksine hava-jeti tekstüresi
tamamen mekanik bir yöntemdir. Bu yöntemde yüzeyinde ilmikler bulunan, hacimli ve
düşük esnekliğe sahip iplikler soğuk bir hava akımı vasıtasıyla üretilirler ve bu iplikler
görünüş ve fiziksel özellikler bakımından pamuk ya da yün ipliği gibi eğrilmiş tabii kısa
lifli ipliklere çok benzer. Diğer tekstüre yöntemlerle üretilmiş esneyebilen tekstüre
iplikleri hacimliliği, üzerlerine uygulanabilen gerilimin büyüklüğüne göre azalmasına
rağmen hava-jeti ile tekstüre edilmiş ipliklerin geometrik şekli dokuma ve giyim
sırasında karşılaşılan gerilimlere karşılık gelen kuvvetler altında değişmeden sabit kalır.
Bu hava-jeti ile tekstüre yönteminin ipliğe kazandırdığı dolaşık ve ilmikli
yapıdan dolayıdır. İplik yüzeyi ipliğin özüne iyi bir şekilde bağlanmış, kenetlenmiş
küçük ilmeklerle kaplıdır. Bu ilmekler kumaşlar arasında bir yalıtıcı hava tabakasının
oluşturulmasına sebep olduklarından, eğrilmiş tabii lifli ipliklerin yüzeylerindeki
tüylerle aynı rolü oynar.
2.4.6.1. Hava-Jeti Ġle Tekstüre ĠĢlemi
İşlem aşırı besleme prensibini içerir. Aşırı besleme bir bobinden alınan çok
flamentli sonsuz besleme ipliğinin jete belli bir hızla beslenmesi ve jetten ise bu hızdan
daha düşük bir hızla alınması demektir. Bu aşırı beslemeyi elde etmek için iplik önce W
1.1 ve W 1.2 besleme makaralarından geçer. Besleme makaraları, W2 alım
makarasından daha hızlı olarak dönerler. Aşırı beslenmiş flamentler jet içinden geçirilir
7
ve tekstüre ucundan dışarı püskürtülür. Burada flamentler bir kompresör vasıtasıyla
üretilmiş olan basınçlı hava akımının etkisiyle tekstüre olmuş iplik haline dönüştürülür.
Besleme silindirleri ile jet arasındaki bölge besleme bölgesi olarak adlandırılır.
Jet ile çıkış silindirleri arasındaki bölge çıkış bölgesi olarak tanınır. Tekstüre olmuş
ipliğin çıkış silindirleri ile alıcı silindirler arasından geçerek kararlılığını arttırır. Bu
bölgeye fiksaj bölgesi denir. Besleme ipliği jete girmeden önce ya bir su banyosu
içerisinden geçirilerek ya da bir ıslatma ünitesi vasıtası ile ıslatılır, ipliği ıslatarak
tekstüre etmek, iplik kalitesini arttıran önemli bir etkendir.
Tekstüre jetleri genellikle bir kutunun içerisindedir. Bu kutu sayesinde hem hava
jetinin gürültüsü azalır hem de kullanılmış su ve filamentlerin yüzeyinden tekstüre
sırasında akan yağlar kutu içerisinde toplanır. Hava-jeti tekniği ile tekstüre edilen
iplikler tamamen değişik bir yapıya sahiptirler. Bu ipliklerin yapıları kesikli doğal
liflerle eğritmiş ipliklere çok benzer.
Süzülebilen ipliklerin hacimliliği üzerlerine uygulanan yükün etkisi altında
azalmasına rağmen hava-jeti ile tekstüre edilmiş ipliklerin hacimliliği, oldukça yüksek
yükler altında bile hemen hemen değişmeden kalır. Etkisi altında kalınan yükler
dokuma ve giyim sırasında karşılaşılacak yükler kadar yüksek olabilir. Bu özellik hava-
jeti ile tekstüre edilmiş ipliklerin dışa çıkan ilmikleridir. Bunlar doğal lifler ile eğrilmiş
ipliklerin yüzeylerindeki tüycüklere benzerler. Bu lifler iki kumaş arasında durgun bir
hava tabakasının oluşmasına imkân vererek ısı yalıtımı sağlar. Hava-jeti ile tekstüre
işlemi değişik ipliklerin elde edilmesine geniş olanaklar sağlar. Öyle ki, yöntem, işlem
sırasında filamentlerin harmanlanması bile yapılabilir. Bu çok amaçlılık tekstüreciye,
öteki tekstüre ipliklerinin veremediği çalışma alanlarım açar. Ayrıca besleme
ipliklerinin termoplastik olma gibi bir zorunluluğu yoktur. Her ne kadar polyester ve
polyamid şimdiye kadar en çok işlenen malzeme olsa da polipropilen, cam, viskoz ve
asetat reyonları gibi diğer filamentlere özel maksatlar için kullanılmaktadır. Hava-jeti
ile tekstüre edilmiş ipliklerden, eğritmiş ipliklerin yerini alacak şekilde spor ve günlük
elbiseler İçin dokunmuş kumaşlar üretilmektedir. Bazı jetlerin ürettikleri düğümlü yapı
biraz abartıldığında hem pamuk hem keten ipliğinin özellikleri ile taklit edilebilir. Bunu
yapmak için ince filamentli iplikler daha elverişlidir. İpliğin yüzeyinden dışarı çıkan
ilmikler dolayısıyla hava-jeti ile tekstüre edilmiş ipliklerden yatak çarşafı, kayak
elbiseleri yapmak gayet uygundur. Çünkü her iki mamulden de yüksek sürtünme
özellikleri istenir. Endüstriyel alanda bu ipliklerden dokunmuş kumaşlar PVC
kaplaması için kullanılır. Bunun sebebi de yüzey ilmiklerinin iyi bir yapışmaya olanak
sağlamasıdır. Avrupa'daki otomobil üreticilerinin pek çoğu hava jeti ile tekstüre edilmiş
ipliklerden üretilmiş kumaşları koltuk kaplamalarında kullanmaktadır. Çünkü bu
kumaşlar aşınmaya karşı oldukça dayanıklı, yapısal olarak da stabildirler.
2.4.6.2. Hava-Jetli Tekstüre Ġpliklerinin Özellikleri
Tekstüre iplik kalitesi, pek çok değişkene bağlı olarak değişmektedir. Diğer
ipliklere göre % esnemesi daha düşüktür.
Hava tekstüre makinesinin kalbi tekstüre jetidir. Bu jetin sarf ettiği hava miktarı
ve imkân verdiği tekstüre hızı metodun ekonomikliğine etki etmektedir. Makinede farklı
tekstüre jetleri kullanılabilmektedir.
Tekstüre jetinde iplik takriben %20 - 25 oranında aşırı beslenmektedir. Bu değer
ne kadar yüksek olursa tekstüre iplik o nispette hacimli olur. Ancak besleme oranı
arttıkça ipliğin stabilitesi azalır.
8
İplik Kalitesini Etkileyen Faktörler
1. İplik hızı
2. Hava-j etlerinde aşırı besleme
3. Harcanan su miktarı
4. İpliğin cinsi
5. İpliğin inceliği
6. İplikteki filament sayısı
7. Hava basıncı
8. Fiksaj sıcaklığı
9. Stabilize bölgesindeki çekim miktarı
Tekstüre edilmiş olan ipliklerin kalite tespitinde şu ölçmeler yapılmıştır.
• Kaynama kısalması
• Stabilite
• Uster düzgünsüzlüğü
• İncelik tayini
• Kopma mukavemeti ve kopma uzaması
• Örme ve boyama
Tecrübeler, kaynama kısalması, stabilitenin tayini ve boyanmış örgü numunenin
incelenmesiyle, tekstüre ipliğin kalitesi hakkında çabuk fikir vermeye yeterli olduğunu
göstermektedir.
2.4.7. Yığma metodu
Yalancı büküm metodu ile tekstüre edilemeyen kalın halı ipliklerinde kullanılan
bir yöntemdir. 1953 yılında geliştirilmiş olup yalancı büküm metodu gibi günümüzde
oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır.
Bu metotta tekstüre edilecek iplik sevk silindirleri ile bir yığılma odası içine
takılır. Ancak daha önceden odaya yığılmış ipliğin geri baskısıyla karşılaşır ve bunun
sonucunda kıvrımlı hale gelir.
Yığma metodu tek ipliğin yığılması ve çok ipliğin yığılması şeklinde iki türlü
uygulanmaktadır.
2.4.7.1. Tek ipliğin yığılması metodu
Bu metotta görüldüğü gibi önceden ısıtılmış bir yığılma odacığına sevk
silindirleri vasıtasıyla sevk edilir. Burada iplik baskısı ayarlanabilen bir piston ile
sıkıştırılır. Bu baskı neticesinde iplik kıvrımlı hale gelir. Oda önceden ısıtılmış
olduğundan kıvrımlı iplik bu arada fikse olur. Oda sıcaklığı 180 -220°C olup ipliğin bu
odacıkta kalma süresi l dk'dir.
Tekstüre edilmiş ipliklerin düzgünsüzlüklerinin belirli bir seviyede olması
isteniyorsa yığılan ipliğin muntazam bir şekilde ısıtılması gerekmektedir. Bu da ancak
yığma odacığının her yerinin aynı sıcaklıkta ısıtılmasıyla mümkün olabilmektedir. Aksi
halde elde edilen ipliklerin boyanma özelliği farklılıklar göstermektedir. Öte yandan
kıvrım sabitliği oda sıcaklığı, fiksaj süresi ve karşı ağırlığın (geri tepme kuvveti) tesiri
altındadır.
9
Yığma metodunun en önemli özelliklerinden birisi yalancı büküm metodu ile
tekstüre edilmeyen kalın halı ipliklerinin de tekstüre edilmesidir. Halı ipliği üreten
fabrikalarda tekstüre işleme çekim işlemiyle arka arkaya uygulanmaktadır.
Yığma metodu ile tekstüre edilen ipliklerin karakterleri bükümlü form
değiştirmiş olanlara göre farklılık göstermektedir. Bunları kıvrımları yay şeklinde veya
dairesel olmayıp aksine köşelidir. Diğer taraftan köşelerin dağılışında belirli bir iplik,
uzunluğunda homojen değildir, iplik karışık görünüşlü, yünümsü ve hacimlidir.
Yumuşak ve kaba görünüme sahiptir.
Yığma metodu ile elde edilen ipliklerin üç tipi vardır:
1. Standart tip: Genellikle fazla basılmış, %30 kontraksiyonu olan ipliklerdir.
2. İpek görünüşlü: Standart tipe göre daha az basılmışlardır. Kıvrım kontraksiyonu
%20‟dir
3. Bukle: Eşit olmayan ölçüde basılmış olan bu tipteki iplikler dokumada ve
örmede bukle efekti meydana getirirler.
Tek iplik yığma metodu 40 - 3335 dtex (40 - 3000 denye) inceliğinde Nylon 6,
Nylon 66 ve polyester ve polipropilen ipliklerin tekstüre edilmesinde kullanılmaktadır.
Elde edilen iplikler çorap örme, döşemelik ve halı sanayiinde kullanılmaktadır.
2.4.7.2. Bir Çok Ġpliğin Yığılması Metodu
Bu metotta bir leventten yüksek hızda çekilen çok sayıda sevk silindirlerinde bir
miktar ısıtılarak yığma metodunda olduğu gibi yığılma odasına gönderilir.
Odacıktan- çıkışta bu ipliklere çekme tatbik edilmez ve iplikler gerilimsiz olarak
bırakılır. Daha sonra bu iplikler 120 - 130°C'lik doymuş buharla muamele edilerek
bütün kıvrımlar fikse edilir. Fikse edilen iplikler birbirlerinden ayrılarak teker teker
bobinlere sarılır. Veya büküm çözgüler halinde hazırlanır. Üretim hızı yüksek olan bu
metot ile 200 - 500 denye kalınlığındaki iplikler tekstüre edilmektedir. Fazla hacimli
olmayan ipliklerin elastikiyetleri düşük ve geri dönmeye meyilleri yoktur.
Metot genellikle Nylon 6, Nylon 66, polyester ve polipropilenin tekstüre
edilmesi için kullanılmakta ve elde edilen iplikler halı, döşemelik, çamaşır ve çorap
imalatında kullanılmaktadır.
2.4.8. Yalancı Büküm Tekstüre Yöntemi
Yalancı büküm tekstüre yönteminde dört işlem vardır. Bunlar, büküm verme,
ısıtma ve bükümün geri alınması ve gerekiyorsa katlamadır. Tekniğin esas noktası
şekilden görülmektedir. Şekil 2„den görüldüğü üzere multifilament iplik her iki
kenarından tutulmuş ve uygun bir yalancı büküm aleti merkezi olarak ipliğe büküm
vermektedir. Büküm elemanının her iki yanındaki büküm miktarları eşittir. İplik bir
tarafta S yönünde büküm; diğer tarafta Z yönünde büküm kazanmıştır. Bununla birlikte
ipliğin iki yarım parçadan ibaret olduğunu düşünürsek verilen bükümün gerçek
olduğunu düşünürüz. Fakat iplik bir bütün olduğundan cebirsel toplam bize verilen tüm
bükümün sıfır olduğunu söylemektedir. Büküm elemanı sürekli dönerse ve iplik de
ileriye doğru hareketlenir ise ipliğin yalancı büküm elemanına gelmeden önce kazandığı
büküm yalancı büküm elemanını geçtikten sonar ortadan kaybolacaktır. Yalancı büküm
elemanı sürekli döndükçe ve iplik ileriye doğru hareket ettikçe ipliğin sarıma giden
tarafında bükümün yitmesi meydana gelecektir. Sistem dengeye geldiğinde ipliğin
üzerinde, yalancı büküm elemanından geçtikten sonra hiç büküm kalmaz. Nihai efekt
10
bükümün besleme tarafında verilmesi ve bükümün açıldığı yerin ise sarıma giden tarafta
olması ile elde edilmektedir. Efektin kalıcılığının sağlanması için bir ısıtıcıya
gereksinim duyulmaktadır. Bu nedenle Şekil 3‟ten de görüldüğü üzere, ısıtıcı, ipliğin
bükümlü halini set edebilmek için yalancı büküm elemanı ile besleme silindiri arasında
yer almaktadır. Eğer iplik yalancı büküm elemanına ulaşmadan önce soğutuluyorsa
paralel filamentler kıvrılmaya yönelmekte ve kendi üzerlerine kıvrılmaktadırlar.
Filamentlerin bu davranışı beslenen iplikte olmayan “bulk” (hacimlilik) elde edilmesini
sağlamaktadır(İlbay, 2009).
ġekil 2.. Yalancı büküm yönteminin temel prensibi
ġekil 2.. Yalancı büküm yönteminde ısıtıcının yerleĢimi
2.4.8.1. Ġğler (Yalancı büküm verme üniteleri)
Şekil 4‟te büküm ünitesinin resmi gösterilmektedir. Şekil 4‟ten görüleceği üzere
bu üniteler bir eşkenar üçgen biçiminde yerleştirilmiş ve üst üste dizilmiş dişlerden
oluşmaktadır. İstenilen büküm oryantasyonu ve ipliğin ileriye doğru hareketinin
sağlanması için sürtünme disk yüzeyindeki iplik açısı dikkatlice kontrol edilmektedir.
Her disk bitişik dişler üzerindeki ipliği kontrol eden bir kılavuz gibi çalışır ve bu
kontrolün dışında ilk ve son diskler üzerinde bazen, ipliğin üzerlerinde oryantasyona
ihtiyaçları olmayacağından bir hareket yüzeyi değil, bir kılavuz olarak işlev gören ek
dişli diskler takılmaktadır. Çok diskli ünitenin en büyük avantajlarından birisi, burçlu
sistemlere göre sürtünme elemanlarının çok katlılığının daha kolay sağlanabilmesidir ve
11
daha da iyisi toplam sarım açısı geniş olarak ayarlanabilmektedir. İlk bakışta dişli oranı
oldukça yüksek görünmektedir. Fakat iplik yüzeyi ve disk arasındaki kayma göz önüne
alındığında uygun olduğu söylenebilmektedir(İlbay, 2009).
İğler (3Sİ.)
Sürtünme Yüzeyleri (9 Sİ.)
Disklerin üst üste yerleşimlerinin değişimi giriş açısının değişmesini
sağlamaktadır ve disk sayısının değişmesi de sarım açısını değiştirmektedir. Bunların
hepsi büküm ünitesinde büküm ve tansiyonun kontrol edilmesini sağlamaktadır(İlbay,
2009).
2.4.8.2. Yalancı Büküm Tekstüre Yönteminde Isıtma
Tüm katılar molekülleri arasındaki çeşitli bağlarla birbirlerine tutturulmuşlardır.
Bu bağlar bazı durumlarda ısıyla zayıflatılabilmektedir. Örneğin buz ve bazı metaller
uygun sıcaklığa (erime noktası) ulaştıkları zaman bileşik ansızın katıdan sıvıya
dönüşmeye başlamaktadır. Tekstilde kullanılan sentetik polimerlerin uzun zincirli
moleküler yapıya sahip olmalarından dolayı çok geniş sıcaklık aralıkları moleküllerin
arasındaki bağları kırmak için gerekmektedir. Bu durum sıcaklığın artması ile bu
materyallerin yumuşamasının nedenidir. Örneğin polyester aşağı yukarı 90ºC (camsı
geçiş sıcaklığı) rijit yapısını kaybetmeye başlayacaktır. Yumuşayacak ve 200ºC
civarındaki sıcaklığa geldiğinde plastikleşecek ve 250ºC‟ de tamamen eriyik haline
dönüşecektir.
Bir termoplastik lif içerisindeki ara moleküler bağlar, lif üzerine uygulanan
bükülme, gerilme veya eğilmenin etkisi ile oluşan gerilmeler tarafından deforme
olabilmektedir. Örneğin bir filamentin basit eğilme prosesi Şekil 5‟de gösterilmektedir.
Eğilmiş filament içerisindeki bağ deformasyonları bir direnç yaratmakta ve
filament serbest bırakıldığında biçim yeniden eski haline dönmektedir. Eğer eğilmiş
filament bu biçimde tutulur ve ısıtılırsa, gerilmiş bağların büyük bölümü kırılacak, stres
azalacaktır ve ipliğin soğutulması ile yeni pozisyonda yeniden yapılanacak; böylece
eğilmiş durumdaki iplik sabitlenmiş olacaktır. Bu proses ısı ile set etme işlemi olarak
ġekil 2.. Friksiyon disk ünitesinden
geçen ipliğin görüntüsü
12
bilinmektedir. Yani ısı yoluyla deforme edilmiş durum kalıcı hale getirilmektedir(İlbay,
2009).
ġekil 2.. Basit eğilme prensibi
Isı ile set etme işlemi tekstüre prosesinin en kati aşamasıdır. Bu proses sırasında
iplik yumuşama noktasına ısıtılmaktadır ve filamentlerin içerisindeki stres bozulmayı
desteklemekte ve iplik rölatif yüksek tansiyonda büküm açılmasından önce
soğutulmaktadır. Isının ayarlanması, tekstüre prosesinde en önemli aşamalardan
birisidir. Bu proses sırasında iplik yumuşama noktasına ısıtılmaktadır.
Isı Transferi, Isıtma Sistemleri ve Isıtıcılar:
Hareketli bir ipliği ısıtmak kolay değildir. Bu nedenle tekstüre iplik üretiminde
en önemli kriter iplik sıcaklığıdır ve bu değer iplik hızı ile ısıtıcı sıcaklığına bağlıdır.
İmalat hızlarının artmasına bağlı olarak ısıtıcılar daha uzun olarak imal edilmeye
başlanmıştır. Isıtıcılar genellikle 2 m. uzunluğundadır. Isıtıcı sıcaklığındaki ufak bir
değişim iplik özelliklerine, özellikle boya almasına büyük oranda etki etmektedir. Bu da
maalesef ki, kumaş aşaması bitip boyanana kadar açığa çıkmamaktadır. Bu tip
sorunların ortadan kalkması için ±1ºC sıcaklık değişimini kontrol edebilen elektronik
sıcaklık kontrol sistemleri kullanılmaktadır(İlbay, 2009).
Isıtıcı bölgenin bir önemli noktası da ısının optimizasyonudur. Çok yüksek
sıcaklıklarda filamentler birbirlerine yapışabilirler; çok düşük sıcaklıklarda ise kalıcı
olmayan kıvrım efekti oluşmaktadır. Bu iki durum da iplik hacimliliğini etkiler. Diğer
önemli bir husus ise ısıtıcı iplik hattı boyunca iplik gerginliğinin sabit olmasıdır.
Gerginlik giriş sevk silindirleri ile ayarlanabilmektedir. Giriş silindir hızının arttırılması
gerginliği düşürmektedir ve üretilen ipliğin daha sık kıvrımlara sahip olmasına neden
olmaktadır.
Yalancı büküm tekstüre tekniğinde, üç ısı transfer yönteminden biri veya
kombinasyonu olan çeşitli tipte ısıtıcılar kullanılmaktadır. Bunlar, kondüksiyon,
konveksiyon ve radyasyon olarak sıralanabilmektedir. Kondüksiyon tipi ısıtıcılar,
13
yalancı büküm tekniği için en popüler ısıtıcılardır. Bununla birlikte yüksek sıcaklık
ısıtıcıları olarak bilinen konveksiyon tipi ısıtıcıların önemi son yıllarda artmaya
başlamıştır. Denemelerin yapıldığı Barmag makinasındaki ısıtıcılar son yıllarda önemi
ve kullanımı giderek artan konveksiyon ve kondüksiyon tipli ısıtıcıların
kombinasyonudur. Birinci ısıtıcı kondüksiyon ısıtma sistemi ile çalışırken; ikinci ısıtıcı
ise konveksiyon ve kondüksiyon sisteminin karışımıdır. Isıtıcı sistemi de ±1°C farkında
sıcaklık kontrolünü sağlayan ısı kontrol cihazları ile donatılmıştır.
Tekstüre işleminde kullanılan bir ısıtıcı sistemi aşağıdaki hususları sağlamalıdır;
güvenilirlik, farklı tekstüre hızlarında yeterli ısıtma kapasitesi, ısı harcamasından
bağımsız sabit yüzey ısısı, ısıtıcılar arasında maksimum sıcaklık düzgünlüğü, basit ve
etkili ısı kontrolü ile ekonomiklik(İlbay, 2009).
2.4.8.3. Yalancı Büküm Tekstüre Yönteminde Soğutma Sistemi
Tekstüre işleminde, ısıtıcı ile yalancı büküm elemanı arasında bir soğutma
plakasının bulunması oldukça önemlidir. Düşük hızlı makinalarda, ipliği doğal olarak
soğutmak mümkündür. Fakat yüksek hızlı makinalarda soğutma işlemi oldukça önemli
bir parametre olarak karşımıza çıkmaktadır.
Birinci olasılık, iplikten ısıyı alabilecek bir soğutma bloğu kullanmaktır.
Soğutma havası veya gazı kullanımı mümkündür. Soğutma işleminde esas amaç, iplik
ısısını hızlı bir biçimde 100º C‟ nin altına düşürmektir(İlbay, 2009).
2.4.8.4. Yalancı Büküm Tekstüre Yönteminde Yağlama Sistemi
Yağ genellikle, çıkış baskı silindiri ile sarım silindiri arasında verilmektedir. Yağ
verme işleminde esas prensip, ipliğin sarılmadan önce en son anda yağın aplike
edilmesidir. Gelişmiş sistemlerde yağlama içerisinde filtreleme elemanları
bulunmaktadır ve yağ sürekli temizlenerek sirküle edilmektedir. Barmag makinasında
yağlama silindiri çıkış baskı silindirinin hemen önündedir. Aplike edilecek yağ miktarı
silindirin devri ayarlanarak değiştirilebilmektedir. Sisteme yağ büyük yağ tanklarından
beslenmektedir(İlbay, 2009).
2.4.8.5. Yalancı Büküm Tekstüre Yönteminde Sarım Sistemi
İplik hızının artması ile birlikte daha güçlü sarım elemanları geliştirilmiştir.
Daha önemlisi, örme ve dokuma gibi sonraki proseslerde rahat ve sorunsuz çalışabilen
stabil bobinler tercih edilmektedir. Modern endüstride, daha büyük miktarlarda sarım
yapabilen ve otomatik bobin değiştiricilerin bulunması önemli bir gereklilik durumunu
almıştır.
Sarımın önemi çok büyüktür. Örneğin sarım tansiyonu, kenar ve kuşak oluşması,
ipliğin fiziksel ihtiyaçları gibi. Bu nedenle sistemin çalışan aksamlarının tasarımı
yapılırken, travers mekanizması, bobinde kenar ve kuşak oluşumunu önleyici sistemler
makine imalatçıları için en öncelikli konular olmaktadır. Barmag makinasında sarım
sistemi elektronik olarak kontrol edilmektedir. Travers sayısı makinaya panelden
girilmekte ve travers motoru girilen değere göre çektiği enerji miktarını arttırıp
azaltarak travers sayısını ayarlamaktadır. Kuşak ve kenar oluşumunu engelleyen
mekanizmalarda da yine elektronik olarak kontrol edilmektedir. Resim 1‟de Barmag
makinasının sarım sistemi gösterilmektedir(İlbay, 2009).
14
Resim 2. . Barmag makinasında sarım sistemi
2.4.8.6. Yalancı Büküm Tekstüre Yönteminde Intermingling Sistemi
Lifler arası sürtünme stapel liflerde lif demetlerini bir arada tutan önemli bir
faktördür. İpliğin çeşitli yerlerdeki kullanımları sırasındaki birbirlerini tutmaları lifler
arası sürtünme ile sağlanmaktadır ve bu durum bu tip ipliklerin kullanıldığı proseslerde
çok gereklidir(İlbay, 2009).
Multifilament ipliklerde ise filamentlerin paralel düzenlenişi nedeni ile bu
kohezyon yoktur. Bu nedenle sarım işlemi sırasında ve daha sonraki aşamalarda
(sağılması, dokunması, örülmesi vb.) büyük zorluklar çıkartmaktadır. Özellikle
sağılma sırasında düzensiz tansiyonlar oluşabilmektedir. Oluşan bu tansiyon
yükselmeleri filamentlerin kopmasına neden olabilecek yüksekliğe gelebilmektedirler.
Bunun yanı sıra örme makinasının ince çenelerinden ipliğin rahat geçememesi ve
filament kopuşlarının oluşması, aynı biçimde çözgüde çekilmiş tekstüre ipliklerin atkı
atılmasına engel olması da mümkün olabilmektedir.
İpliğe kalıcı bir kohezyon kazandırmak dolama işleminin temel amacıdır. Temel
uygulama alanı tekstüre iplikçiliğidir. Intermingling (dolama) yöntemi, tekstüre
ipliklerde sıkı ve açık bölgeler oluşturmaktadır. Bu durum ipliğin stretch (gerilebilme)
özelliklerine etki etmektedir. Açık bölgeler, sıkı bölgelerden daha hacimlidirler.
Intermingling, sarım ve sağımı da mükemmel biçimde iyileştirmektedir(İlbay, 2009).
2.4.8.7. Tekstüre ĠĢleminde Kullanılan Yardımcı Ekipmanlar
Barmag makinasında kullanılan diğer ekipmanlar aşağıdaki gibi özetlenebilmektedir.
Sürekli Puntolama (CI IMG, Continuous Intermingling) : Besleme silindiri öncesinde
POY ipliğe verilen dolama sistemidir. Böylelikle, multifilament besleme ipliğinin daha
kompakt olarak ısıtıcıya girmesi sağlanmış olur(İlbay, 2009).
• Cağlıklar: Tekstüre edilecek kısmi oryantasyonlu ipliklerin (POY) takıldığı
cağlıklar makinanın yanına, arka tarafına veya makine üzerine ikinci kat olarak
monte edilmiş olabilmektedirler.
• Emici Tabancalar: İpliğin tekstüre makinasında iplik hattından geçirilebilmesi
için emiş tabancalarının kullanılması gerekmektedir.
• Sevk ve Baskı Silindirleri: İpliğin sevk edilmesini ve baskı işlemini sağlayan
apronlu silindir elemanlarıdır
• Büküm Verici Örtüleri: Gürültünün azaltılması ve büküm veren başlıkların
örtülmesi için kullanılan elemanlardır.
• Düğüm Tabancası: Transferli çalışmalarda POY‟un rezerve sarımları
birleştirmek amacı ile kullanılan elemanlardır.
15
İplik Yoklayıcıları: Tekstüre işlemi sırasında iplik kopuşunu izleyen
elemanlardır. İplik yoklayıcıları tekstüre işlemi sırasında iplik koptuğu anda iplik akışını
kesmektedirler. Bu işlem cağlık çıkışına yerleştirilmiş makaslar yardımı ile
yapılmaktadır(İlbay, 2009).
2.4.8.8. Tekstüre Ġplik Özelliklerine Etki Eden Faktörler
Yalancı büküm tekstüre prosesi pek çok özellik (büküm miktarı, %uzama,
kopma mukavemeti, %büzülme, kıvrım stabilitesi, boya alma yeteneği, vb.) taşıyan
krimp iplikleri üretmeye yarar.
Bunlar içerisinde, kaba görünüşlüsünden yumuşak düzgün ve kalitelisine kadar,
farklı kıvrım stabilitesine ve farklı gerilimlere sahip birçok iplik yer alır. Bununla
beraber belirli iplik özellikleri, diğer özellikler arasında bir takım materyal ve üretim
değişkenlerine bağlıdır(Çirkin, 2006).
Bu değişkenler aşağıdaki gibi üç grup altında toplanabilir;
1. Hammadde Değişkenleri;
a) Filament denyesi ve sayısı,
b) İplik denyesi,
c) Filamentin kesit şekli,
d) İpliğe verilen preperasyon maddesi,
e) Ham ipliğin mekanik özellikleridir.
2. Makine Değişkenleri (Bu grup, makine tasarım faktörlerini de içerir.);
a) Isıtıcı tipi,
b) Isıtıcı boyu,
c) Isıtma tipi (Konveksiyon, kondüksiyon veya radyasyon),
d) Besleme sistemi,
e) Büküm elemanı tipi (Manyetik iğcik veya friksiyon), ve
f) Sarım tertibatıdır.
3. Proses Değişkenleri;
a) Isıtıcı sıcaklıkları,
b) Büküm miktarı ve yönü,
c) İplik hızı,
d) Büküm elemanı hızı,
e) Isıtma bölgesindeki iplik gerilimi,
f) Çekim oranı (Wı : W2), ve
g) Üçüncü mil hızı (W3) „dır.
İşletmelerde belirli hammadde üretimi ve sabit makine tipleri üzerinde
oynamaya gitmenin pek mümkün olmadığı düşünülürse ipliğin nihai fiziksel
özelliklerini belirlemek için en çok proses değişkenleri üzerinden farklılık
yaratılır(Çirkin, 2006).
16
3. BCF POLĠPROPĠLEN FĠLAMENT ĠPLĠK ÜRETĠMĠ
Granül halindeki polipropilen polimer ekstruderde eritilir. Daha sonra
ekstruderde granül haldeki polipropilen ve katkı maddeleri sıcaklık ve sürtünme etkisi
ile ergitilmekte, sıkıştırılmakta, homojenize edilmekte ve böylelikle istenilen sıcaklık ve
basınçta ergimiş polimer elde edilmektedir.
Ekstruderde ki sıcaklık uygulamaya bağlı olarak 220-300 °C arasında
değişmektedir. Pompa düzenekleri ile erime sağlandıktan sonra en önemli aşama olan
ergimiş polimere istenilen şeklin verildiği ve ardından katılaştığı düzelerden geçiş
aşamasına geçilir. Burada yarı mamul farklı kesit şekillerine sahip olabilmektedir.
Düzelerden dik olarak sıvı halde çıkan flamanlar yandan üflenen hava ile oda
sıcaklığına kadar soğutulurlar. Soğutma havası prosese bağlı olarak genellikle 18-26 °C
dir.
Spin finish yağı ile elyafın kondisyonlanması ipliğin kalitesinde önemli rol
oynar. Elyafın yağlanması ile birlikte, elyaf üzerinde oluşan statik elektrik alınır, daha
yüksek çekim hızlarında çalışılmasına olanak sağlanır, iplik kopuşu sayıları azalır,
elyafın daha sonraki aşamalarında işleme verimliliği artar ve en önemlisi üretilen iplik
üzerinde bakteri üremesi problemini önleyerek uzun ömürlü iplik üretimini mümkün
kılar. Uygulamada spin finish yağı saf olarak veya su ile karıştırılarak emülsiyon
halinde kullanılmaktadır.
Değişik işleme aşamalarında demet içerisindeki ipliklerin bir arada kalmalarını
sağlamak amacı ile iplikler puntalanmaktadırlar. Uygulamada genellikle her bir metre
iplikte 25–30 punta olacak şekilde puntalama yapılmaktadır. Puntalama işlemi basınçlı
hava kullanılarak gerçekleştirilmekte olup punta sıklığı, punta jetine giren havanın
basıncı ile ayarlanabilmektedir. Puntalama işleminin ardından son şeklini almış olan
ipliğin masuralar üzerine sarılarak makineden alınması gerekmektedir. Üretilen ipliğin
tekstil özelliklerinin korunması sarım işlemi sırasında oluşturulan bobin kalitesine de
bağlıdır. Daha sonra iplik paketlenerek sevkiyatı yapılır.
ġekil 3.. Polipropilen filament iplik üretim aĢamaları
EXTHRAUMDMERAD ERİME (250°C –
300°C) DÜZE (SÜZGEÇ)
QUENCH (HAVA AKIMI İLE SOĞUTMA)
TEK HAT (YAĞLAMA PUNTALAMA SOĞUTMA)
BOBİNE SARIM
PAKETLEME SEVKİYAT
17
Resim 3.. Polyspin BCF makinası
Resim 3.. Polyspin BCF makinası
18
Ekstruzyon sisteminin performansı, iyi bir eriyik sıcaklık kontrolü, iyi basınç
stabilizesi ve uygun eriyik homojenliği elde edilmesine bağlıdır. Ekstruder
performansını yükseltmek amacı ile merkezi bilgisayar kontrolü, gerekli ısıtma ve
soğutma üniteleri ve gerekli karıştırma bölümleri ile teçhiz edilir. Ekstruder çıkışındaki
ergimiş polimerin debisi, basıncı ve sıcaklığı birbiri ile ilgilidir, herhangi birindeki
değişim diğer parametreleri etkiler.
Resim 3.. Ekstruder
ġekil 3.. Ekstruder parçaları
Granül hammaddenin ergitilerek ipliğe dönüştürüldüğü direkt eğirme
sistemlerinde metraj pompaları sistemin kalbi durumundadır ve üretilen ipliğin denyesi
ile düzgünlüğü tamamı ile pompa performansına bağlıdır.
Pompada istenilen miktarda polimer ölçülerek istenilen basınçta düzelere
aktarılır. Sağlıklı bir iplik üretim sisteminde istenilen çalışma hızında istenilen kalınlıkta
iplik üretimi tamamı ile metraj pompasının ergimiş polimeri istenilen hassasiyette
ölçerek istenilen basınçta verebilmesi ile mümkündür.
Sürekli yüksek basınç altında ve yüksek sıcaklık ortamlarında çalışmaları
gerektiğinden çok hassas imal edilmeleri ve her türlü ortamda polimeri çok hassas bir
biçimde ölçerek düzelere aktarabilmeleri gerekmektedir.
3.1. Ekstruder Makinesi
3.2. Pompalama Makinesi
19
Resim 3.. Pompalama sistemi
Polimer manifoldları, eğirme kafası, düzeler ve metraj pompaları yağ tankı sabit
sıcaklık banyosu içerisinde istenilen sıcaklıkta tutulmaktadır.
Sentetik iplik üretiminin en önemli bölümü olan ve ergimiş polimere istenilen
şeklin verildiği ve ardından katılaştığı düzeler farklı kesit şekillerine sahip
olabilmektedir.
Resim 3.. Düzeler
ġekil 3.. Düzeler ve süzgeç
3.3. Düzeler ve Süzgeç
20
Düzelerden dik olarak sıvı halde fışkıran flamanlar yandan üflenen hava ile oda
sıcaklığına kadar soğutulurlar. Soğutma havası prosese bağlı olarak genellikle 18-26°C
de ve nem oranı 50-70 % olup hava hızı 0.25-1.2 m/s arasında değişmektedir.
Resim 3.. Soğutma sistemi
Spin finish yağlama sisteminin stabilitesi ve hassasiyeti çok önemlidir.
Genellikle bu tür sistemlerde dişli pompalar tercih edilmektedir ve bir pompa çıkışından
farklı uygulama noktalarına dağıtım yapmak yerine, her uygulama noktası için bir
pompa kullanmak uygulama noktaları arasındaki yağ miktarı değişimini minimize
etmektedir.
ġekil 3.. Yağlama Sistemi
Uygulamada genellikle her bir metre iplikte 25–30 punta olacak şekilde
puntalama yapılmaktadır. Puntalama işlemi basınçlı hava kullanılarak
gerçekleştirilmekte olup punta sıklığı, punta jetine giren havanın basıncı ile
ayarlanabilmektedir.
3.4. Soğutma
3.5. Yağlama
3.6. Puntalama
21
ġekil 3.. Puntalama sistemi
ġekil 3.. Puntalı iplik
Üretilen ipliğin tekstil özelliklerinin korunması sarım işlemi sırasında
oluşturulan bobin kalitesine de bağlıdır. Bobinden beklenen önemli özellikler iyi
sağılma kabiliyeti, iyi taşıma kararlılığı, uygun şekilde iplik sonu ve iplik başıdır.
Resim 3.. Polyspin BCF makinası sarım kısmı
Resim 3.. BCF makinası sarım bölgesi
3.7. Sarım
22
4. BCF ĠġLEM PARAMETRELERĠNĠN ĠPLĠK ÖZELLĠKLERĠNE
ETKĠSĠ
Polipropilen BCF iplik üretiminin her aşamasındaki değişimlerden, üretilen iplik
çok fazla derecede etkilenir. Örneğin; filament üretim kısmında ekstrüzyon sıcaklığının
bir miktar arttırılması, iplikte çok kalıcı değişiklikler meydana getirir. BCF iplik üretim
inde her aşamada benzer değişikliklere rastlamak mümkündür. İşlem parametrelerinin
iplik özelliklerine etkisi, BCF ipliklerinin ve teknolojisinin daha iyi anlaşılması
açısından oldukça fazla önem arz etmektedir. BCF iplik üretim teknolojisinde üretim
parametrelerinin iplik özelliklerine etkisi aşağıda incelenmiştir(Demir, 2006).
Kopma uzaması ve özgül mukavemetinin ölçüldüğü test cihazı ağırlık prensibine
göre çalışmaktadır. Bu prensibe göre ipliğe uygulanan kuvvet zamanla arttırılır ve
ipliğin plastik şekil değişimi esnasında bu kuvvet sabitleştirilir. İplik koptuğu anda
ipliğin hem kopma uzaması hem de özgül mukavemeti cihazdan okunabilir.
Kaynar suda ölçüm için 1 metre iplik alınarak çile haline getirilir ve ucuna
0,0009 g/dtex ağırlık asılarak 98ºC sıcaklığındaki suda 5 dakika süreyle bekletirler. Çile
sudan çıkarıldıktan 5 dakika sonra tekrar boyu ölçülür ve böylece kaynar suda çekmesi
yüzde olarak belirlenir.
Kıvrım TYT (Textured Yarn Tester) ölçümünde ise iplik, makinaya az bir
kıvrım alarak girer. Buraya girerken ipliğin geriliminin ayarlamak amacıyla bir ön
gerilim cihazından geçer. Bu ön gerilmenin verilesinin sebebi, giriş silindirlerine doğru
hız ölçümlerinin yapılmasını sağlamaktır.
Giriş silindirlerinden sonra iplik düşük basınçlı hava venturisinden geçer ve
THY‟nin 1. Bölgesindeki alıcıya gelir. İplik buradan dikey olarak tüp şeklindeki fırına
girer. Bu işlem, iplikte kıvrım oluşturur ve çekmeyi sağlar. Daha sonra iplik alt
silindirlere gelir. Alt silindirlerin hızı, fırın içerisinde minimum gerilimi sağlamak
amacıyla sensöz kontrol edilir. Bilgisayar, toplam büzülmeyi bulmak için giriş ve bu alt
silindirlerdeki hız farkını kullanır(Demir, 2006).
BCF iplik üretim teknolojisinde işlem hızı olarak çift godetlerin (DUO) hızı
alınır. BCF iplik üretim makinalarında işlem hızının yanında bir de üretim hızı
tanımlanmıştır. Genellikle bu iki hız birbiriyle karıştırılır. İşlem hızı çift godetlerin
hızıyken, üretim hızı makinanın son aşamasındaki iplik sarım hızı olarak alınır. İşlem
hızı üretim hızından %10-15 arasında daha yüksektir. İpliğe tekstüre esnasında verilen
kıvrım sebebiyle üretim hızı daha düşüktür. Ölçümü yapılan numuneler, diğer
parametreler aynı olmak koşuluyla, farklı işlem hızlarında çalıştırılmış makinalardan
elde edilmiştir. Şekil 1‟de de görüldüğü üzere proses hızlarının değiştirilmesiyle özgül
mukavemette fazla bir değişiklik görülmezken, Şekil 2'de görüldüğü gibi 3200
metre/dakika civarında kopma uzamasında önemli bir düşüş görülmüştür. Şekil 3'e
bakıldığında, 2800 metre/dakika civarında kaynama çekme miktarı sıfırken hız 3200
metre/da- kika‟ya çıktığında %0.7 çekme gerçekleşmiştir. Bu hızdan sonra çekmenin
%0.3 c- varında olduğu görülmektedir. Bunun da nedeninin yüksek hızdan
kaynaklandığı düşünülmektedir. Şekil 4‟de ise yine 3200 metre/dakika işlem hızında,
kıvrımda bir düşme meydana gelmiştir(Demir, 2006).
4.1. ĠĢlem hızı
23
ġekil 4.1. ĠĢlem hızının özgül mukavemete olan etkisi
ġekil 4.. ĠĢlem hızının kopma uzamasına olan etkisi
ġekil 4.. ĠĢlem hızının ipliğin kaynar suda çekmesine olan etkisi
24
ġekil 4.. ĠĢlem hızının ipliğin kıvrımına olan etkisi
Polipropilen BCF iplik üretiminde ekstuderden sarıcıya kadar işlem hızı çok
büyük önem arz eder. Bu etkiler adım adım sıralanacak olursa;
PP+maserbtch+UV dengeleyici katkı maddelerinden oluşan karışımın ektruder
boyunca homojen olarak eritilip karışması, işlem hızı tarafından belirlenir,
Düze deliklerinden çıkan eriyik haldeki PP polimerinin filament haline
dönüşümü için gerekli homojen soğuma, işlem hızı tarafından belirlenir,
Filamentlerin üzerine homojen olarak spin finish yağının verilmesi de işlem hızı
tarafından belirlenir,
Filamentlerin çekim silindirleri üzerinde homojen olarak çekilmeleri de işlem
hızı tarafından belirlenir,
Tekstüre jetinde filamentlerin hepsinde ve tüm iplik boyunca aynı derecede
kıvrım kazanma da işlem hızı tarafından belirlenir.
Yukarıdaki etkiler optimize edilmeden üretilen iplikte aşağıdaki sorunların oluşması
kaçınılmazdır;
İplikte dolayısı ile de halıda renk abrajı, (PP ile masterbatch homojen
karışmadığından),
İplikte ve dolayısı ile halıda kıvrım abrajı (filament boyunca farklı kıvrım
seviyelerinin oluşmasından dolayı),
İplikte incelik değişimleri (çekim düzgünsüzlüğünden dolayı),
İplikte farklı büzüşme davranışı (çekim düzgünsüzlüğünden dolayı),
İplikte farklı mukavemet ve kopma uzaması (çekim düzgünsüzlüğünden dolayı),
İpliğin ısıl fikse işlemi esnasındaki olumsuz davranışı,
Aşırı filament kopuklarının oluşması,
Bobinde sarım bozukluğu.
Polipropilen polimeri iplik haline geldikten sonra oldukça esnek bir yapıya
sahiptir. Bu durumdaki iplik genellikle ham iplik olarak düşünülebilir. Bu durumda
ipliğin tekstil lifi olarak kullanılır hale gelebilmesi için bir miktar çekim
uygulanmalıdır. İşte çekim silindirleri (godet), ipliğe çekim vermek amacıyla
kullanılırlar. Girişteki çekim silindirleri ile çıkıştaki çekim silindirleri arasındaki hız
farkı, çekim miktarını belirler. Genellikle çekim sırasında ipliğe belirli bir ısı verilmesi
gerekebilir. Bu sebeple çekim silindirlerinin sıcaklıkları polipropilen için 120°C olarak
4.2. Çekim silindirlerinin yapısı
25
alınır, çekim silindirlerinde ayrıca iplik, tekstüre işlemine hazır hale getirilir. Verilen
sıcaklık da ayrıca bu işlemin daha kolay yapılmasını sağlar.
Çekim silindirlerinin ısıtılması, silindir içerisindeki ısıtıcılar tarafından
sağlanmaktadır. Bu ısıtılma işlemi esnasında çekim silindirlerinin özellikle uç
kısımlarında olan ısı kayıplarından dolayı düzgün bir sıcaklık dağılımı elde edilemez.
Bunun giderilmesi amacıyla silindirin iç cidarına (çift kabuk yapısı) bir su haznesi
yerleştirilmiştir. Bu şekilde çekim silindirinin tüm uzunluğu boyunca sıcaklık sabit hale
getirilmiştir. Sıcaklık dağılımını etkileyen yapı olarak çekim silindirleri tek kabuk ve
çift kabuk yapılı olarak ayrılırlar. Şekil 5‟de sıcaklık dağılımı görülmektedir(Demir,
2006).
ġekil 4.. Çekim silindirlerinin ısı profili
(a) çift cidarlı, tek bölgeli yapı (b) tek cidarlı, çok bölgeli yapı
İplik haline gelen polimer, tekstüre işleminden önce çekim silindirlerinden
geçer. Bu çekim silindirleri belirli bir sıcaklıkta ısıtılır. Polipropilen için bu sıcaklık
110-130°C arasındadır. Bu sıcaklık, polipropileni yumuşama noktasına getirir.
ġekil 4.. Godet sıcaklığının iplik özgül mukavemetine olan etkisi
4.3. Çekim silindiri sıcaklığı
26
ġekil 4.. Godet sıcaklığının iplik kopma uzamasına olan etkisi
ġekil 4.. Godet sıcaklığının iplik kıvrımına olan etkisi
Ölçümü yapılacak numuneler, diğer parametreler aynı kalmak koşuluyla, üretim
esnasında çekim silindirleri sıcaklıkları 110 ve 130 C olan ipliklerden seçilmiştir. Şekil
6 ve 7‟de görüldüğü üzere, çekim silindirleri sıcaklığı 130 C alınarak üretilen
numunenin özgül mukavemeti ve kopma uzaması diğer numuneye göre oldukça
fazladır. İplik kıvrımı da Şekil 8‟de görüleceği gibi aynı şekilde artmıştır. Bu artışlar,
sıcaklığın artırılmasıyla ipliğin daha iyi tekstüre olması şeklinde açıklanabilir(Demir,
2006).
İpliğe uygulanacak olan çekim, çekim silindirlerinin hızıyla ayarlanır. İpliğe
verilen bu çekim üretilecek ipliğin numarasını ayarlamak amacıyla uygulanır. Bu
bağlamda çekimin makine çalışma süresine bağlı olarak her zaman aynı kalması
gerekmektedir. Ancak bu şekilde numara dağılımı düzgün bir iplik eldesi sağlanabilir.
Ölçümü yapılacak olan numuneler, diğer parametreler aynı kalmak şartıyla,
sadece çekim oranı farklı olarak elde edilmiştir. Şekil 9 – 10‟da görüldüğü gibi iplik
çekim oranının 3.0‟den 3.6‟ya yükselmesi durumunda özgül mukavemette dikkate değer
bir artış, kopma uzamasında ise azalma görülmüştür. Şekil 11‟de ise çekim oranının
4.4. Ġplik çekim oranı
27
artırılmasına bağlı olarak, iplik kalitesinin önemli göstergesi olan kıvrımda artış
olmuştur. Şekil 12‟de kaynar suda çekme miktarı, iplik çekim oranının arttırılmasıyla
azaltılmıştır. İplik çekim oranının yükselmesiyle bütün iplik özelliklerinin olumlu yönde
geliştiği görülmüştür. Sonuç olarak iplik özelliklerini iyileştiren kritik bir çekim
oranının varlığında bahsedilebilir. İplik inceliğine bağlı olarak, PP için en uygun çekim
oranının, 2.85 ile 3.2 arasında olduğu tecrübelerden görülmüştür. Çekim oranı azaldıkça
iplikte numara, mukavemet büzüşme gibi özelliklerde dalgalanmalar artar(Demir,
2006).
ġekil 4.. Ġplik çekim oranının mukavemete etkisi
ġekil 4.. Ġplik çekim oranının kopma uzamasına etkisi
28
ġekil 4.. Ġplik çekim oranının kıvrıma etkisi
ġekil 4.. Ġplik çekim oranının kaynar suda çekmeye etkisi
Polimer düzelerden çıkarak filament haline gelir. Buradan soğutma kanalına
geçen filamentler soğuyarak iplik kılavuzuna girerler. İşte bu esnada ipliğe spin finish
maddesi uygulanır. Bu madde ipliğin sürtünme katsayısını azaltır, ipliğin daha az statik
elektrik üretmesini sağlar. Statik elektriklenme, filamentler için istenmeyen bir etkidir.
Çünkü statik elektriklenen filamentler birbirlerinden ayrılırlar ve özelikle de çekim si-
lindirleri yüzeyinde dağılarak homojen çekimi engelleyerek filament ve iplik kopmala-
rına neden olurlar(Demir, 2006).
İyi bir spin finishden aşağıdaki davranışlar beklenir;
İpliğin rengini etkilememeli,
Tekstüre jeti içerisinde yanmadan kalarak kıvrımda homojenlik sağlamalı,
Statik elektrik oluşumunu engellemeli,
Filamentlerin çekim silindirleri yüzeyinde toplu kalmalarını sağlamalı,
Sürekli aynı sürtünme özelliği sergileyerek çekimin tüm iplik boyunca aynı
kalmasını temin etmeli,
PP‟nin moleküler yapısını bozucu etki yapmamalı,
4.5. Spin finish
29
BCF ipliğinin daha sonraki büküm işlemi esnasında düzgün davranışını temin
etmeli,
BCF ipliğinin daha sonraki ısıl fikse işlemi esnasında statik elektriklenme
oluşumuna engel olmalı,
Fikse odacığı içerisinde yanmadan, bozunmadan kalabilmelidir.
İnceleme amacıyla spin finish miktarı ölçümü yapılan numuneler, ilgili diğer tüm
parametreler aynı kalmak koşuluyla, ipliğe uygulanan spinfinish miktarının
değiştirilmesi ile üretilen ipliklerden alınmıştır. Buna göre; Şekil 13 ve 14'e
bakıldığında %0.6 yağ uygulanmasıyla kopma uzaması %30‟lara kadar inmiş, buna
karşın özgü.' mukavemet ise artmıştır. %1.5 yağ miktarında hem özgül mukavemet hem
de uzama miktarı artmıştır. Şekil 15‟de kıvrıma bakıldığında ise %1.5 yağ eklendiğinde
kıvrım miktarı en fazla olmuştur(Demir, 2006).
ġekil 4.. Uygulanan yağ miktarının iplik kopma mukavemetine olan etkisi
ġekil 4.. Uygulanan yağ miktarının kopma uzamasına olan etkisi
30
ġekil 4.. Uygulanan yağ miktarının kıvrıma olan etkisi
Tekstüre, sentetik life doğal liflerde bulunan hacimlilik ve yumuşaklık özelliğini
kazandırmak amacıyla yapılan bir işlemdir. BCF üretim teknolojisinin en önemli
kısmıdır. Tekstüre yapılmış iplik, düz ipliğe göre daha hacimli ve daha yumuşaktır. Bu
şekilde ipliğe, istenen hacimlilik yani dolgunluk özelliği de verilmiş olur. BCF iplik
üretim teknolojisi, halı ipliği üretimi amacıyla kullanıldığından, dolgunluk/hacimlilik bu
iplikler için en önemli özelliktir. İpliğin tekstüre yapılabilmesi için en az yumuşama
noktasına kadar ısıtılması gerekmektedir. Bu da, BCF iplik üretiminde sıcak hava ile
sağlanır. Dolayısıyla tekstüre sıcaklığı olarak da bilinen hava sıcaklığı çok büyük önem
kazanır. İpliğe verilen kıvrım derecesine birçok faktör etki eder. Bunlardan tekstüre
sıcaklığı en önemli faktör olup sıcak hava üflenmesiyle gerçekleştirilir. Üflenen sıcak
hava tekstüre jetindeki kayıplar dolayısıyla bir miktar daha yüksek sıcaklıkta olmalıdır.
Üflenen havanın her zaman sabit sıcaklıkta olması son derece önemlidir(Demir, 2006).
Ölçümü yapılan numuneler, diğer parametreler aynı kalmak koşuluyla, farklı
tekstüre sıcaklığında üretilmiş ipliklerden elde edilmiştir. Şekil 16 ve 17'de görüldüğü
üzere, tekstüre sıcaklığının 150°C‟den 180°C‟ye çıkarılması halinde özgül mukavemet
ve kopma uzamasında ihmal edilir bir düşme görülmüştür. Şekil 18‟de görülen iplik
kıvrımında ise sıcaklığın arttırılmasıyla artış görülmektedir. Bu artışın sebebi 180°C‟de
ipliğin daha iyi tekstüre olmasıdır. Sıcaklığın artmasıyla çekme miktarı da artmıştır
(Şekil 19). Yapılan diğer değerlendirmelerden de görüleceği üzere (filament sayısının
etkisi, çekim silindiri sıcaklığının etkisi) kıvrım miktarının artmasıyla çekme miktarı da
artmaktadır. İpliğe jet içerisinde uygulanan tekstüre işlemi ile filamentlerin moleküler
yapısı bozulmakta ve yeniden düzenlenmektedir. Moleküler yapıdaki bozulma
dolayısıyla çekmenin arttığı düşünülmektedir.
İplik tekstüre edilirken, tekstüre havası sıcaklığı ve basıncına ilave olarak ipliğin
elde edeceği kıvrım miktarı üzerinde etkisi olan diğer bir parametre de tekstüre
odacığında oluşturtulan vakumdur. Tekstüre sıcaklığı, basıncı ve vakum miktarı
optimize edilerek istenilen kıvrım derecesi elde edilir. Bazı makinalarda vakum
miktarını ayarlama imkânı yoktur. Bu nedenle de tekstüre sıcaklığının 145°C‟nin
üzerinde seçilme zorunluluğu vardır. Bu yüksek sıcaklık da PP‟nin moleküler yapısında
ve masterbatch pigmentlerinin yanmasına ve dolayısı ile de renk değişimlerine neden
4.6. Tekstüre sıcaklığı
31
olabilmektedir. Öte yandan tekstüre sıcaklığını arttırma yerine, tekstüre hava basıncını
8.5-9.0 bar gibi seviyelere arttırma yoluna gidilirse, bu durumda da filamentlere aşırı
yükleme yapılmakta ve dolayısı ile de kıvrım düzgünsüzlüklerine neden olunmaktadır.
Bu nedenledir ki, tekstüre odacığında vakum uygulaması hem hava sıcaklığının 135-
140°C gibi makul seviyelere hem de hava basıncının 7-8 bar gibi daha düşük
seviyelerde kullanılmasına yardımcı olmaktadır. Bu çalışma şartları hem filamentleri
gerinimden korumakta hem de işletme maliyetlerini azaltmaktadır(Demir, 2006).
ġekil 4.. Tekstüre havası sıcaklığının mukavemete etkisi
ġekil 4.. Tekstüre havası sıcaklığının kopma uzamasına etkisi
32
ġekil 4.. Tekstüre havası sıcaklığının kıvrıma etkisi
ġekil 4.. Tekstüre havası sıcaklığının çekmeye etkisi
Polipropilen ipliğin renginin farklı olması demek, o rengi elde edebilmek için
farklı boyar madde kullanılması demektir. Bu da, masterbatch maddesinin yapısının
tamamen değişimi anlamına gelmektedir.
Ölçümü yapılan numuneler, diğer parametreler aynı kalmak koşuluyla farklı üç
numara ve proses hızında, dört farklı renkte elde edilmiştir. Şekil 21‟de görüldüğü üzere
en yüksek özgül mukavemet gri renkli iplikte görülmüştür. Şekil 22‟de yeşil ve mavi
renk ipliklerin kopma uzama değerleri birbirine yakın olmuştur(Demir, 2006).
4.7. Masterbatch özellikleri
33
ġekil 4.. Kullanılan masterbatch yapısının iplik mukavemetine etkisi
ġekil 4.. Kullanılan masterbatch yapısının ipliğin kopma uzamasına etkisi
Dozaj oranı, filament üretiminin ilk basamağıdır ve ekstruderden önce
polipropilen polimerinin ve masterbatch maddesinin uygun oranda karışmasını ayarlar.
Polipropilen polimeri ancak eriyik halde boyanabilir. Bu da, ekstruderden önce
içerisinde boyar madde bulunduran masterbatch maddesinin polimere eklenmesi ile
sağlanabilir. Bu bağlamda dozaj oranı oldukça önemlidir. Masterbatch maddesi ayrıca
ultraviyole ışınlarına karşı koruma ve antistatik özellik katmak amacıyla uygulanacak
maddeleri de içerisinde bulundurabilir. Bu, polipropilenin son kullanım şekline göre
farklılık arzedebilir(Demir, 2006).
Yapılan ölçümler için alınan numuneler, diğer parametreler aynı kalmak
koşuluyla, %1 ve %2 dozaj oranında ipliklerden alınmıştır. Şekil 23 - 24‟den de
görüleceği üzere dozaj oranı %1 iken %2 dozaj oranına göre ipliğin özgül
mukavemetinin daha yüksek, kopma uzamasının daha düşük ve kıvrım özelliğinin daha
iyi olduğu tespit edilmiştir. Bu bağlamda polimere eklenen masterbatch maddesi,
polimer içerisinde bir yabancı madde gibi davranmakta ve iplik özelliklerini
kötüleştirmektedir. Polipropilenin boyanmasında şu anda vazgeçilmez bir yöntem
olarak kullanılmaya devam edildiğinden eklenen masterbatch oranı, mümkün olduğu
kadar düşük tutulmalıdır.
4.8. Masterbatch dozaj oranı
34
ġekil 4.. Dozaj oranının ipliğin kopma mukavemetine etkisi
ġekil 4.. Dozaj oranının ipliğin kopma uzamasına etkisi
ġekil 4.. Dozaj oranının iplik kıvrımına olan etkisi
35
Masterbatch dozaj miktarının genellikle %2-%4 mertebelerinde olması istenir.
Bunun nedeni, özellikle %2‟den daha az oranlarda, masterbatch-polimer karışımı
homojen olmayacak ve dolayısı ile iplikte renk ve kıvrım abrajı kaçınılmaz olarak
yaşanacaktır. Özellikle, bordo, lacivert, koyu kahverengi ve koyu yeşil gibi koyu
renklerde masterbacth dozaj oranı %4-%5 seviyelerinde olmalıdır(Demir, 2006).
Dozajı ayarlanan polimer ve masterbatch maddesi karışımı ekstrudere gelir.
Burada belirli bir sıcaklıkta eritilen karışım ekstruder içerisinde değişik işlemlerden
geçtikten sonra, karışımın sıcaklığı ekstruder çıkışında viskoziteye bağlı olarak
değiştirilir ve bu şekilde düzelere girer. İşte eriyik sıcaklığından kastedilen, ekstruder
çıkışındaki karışım sıcaklığıdır. Ölçümü yapılacak numuneler, diğer parametreler aynı
kalmak koşuluyla, 1600f96 numaralı, 240°C eriyik sıcaklığında üretilmiş iplik ve
2000f124 numaralı, 230°C eriyik sıcaklığında üretilmiş iplik olarak alınmıştır. Şekil
25‟da 240°C eriyik sıcaklığında üretilmiş ipliğin, diğer ipliğe göre özgül
mukavemetinin daha az olduğu görülüyor. Kopma uzamasında ise Şekil 26‟de 230°C
eriyik sıcaklığında üretilmiş ipliğin, diğer ipliğe göre kopma uzamasında büyük bir
azalma olduğu görülüyor. İplik kıvrımında ise farklılık yok denecek kadar az olarak
değerlendirilebilir (Şekil 27). Alınan numunelerde iki farklı parametre söz konusu
olduğundan bu farklılıkların filament sayısından da kaynaklanabileceği
düşünülmelidir(Demir, 2006).
ġekil 4.. Eriyik sıcaklığının iplik kopma mukavemetine etkisi
ġekil 4.. Eriyik sıcaklığının ipliğin kopma uzamasına olan etkisi
4.9. Eriyik sıcaklığı
36
ġekil 4.. Eriyik sıcaklığının iplik kıvrımına olan etkisi
Polipropilen BCF iplik üretim makinası tek veya çift sarıcı ile çalışabilmektedir.
Tek sarıcı ile çalışıldığında çalışan sarıcının yan tarafındaki sarıcı durmuş halde olaca-
ğından hem ekstruder içerisindeki karışma miktarı değişecek hem de yan tarafındaki
soğutma kabini boş olarak çalışacaktır. Bu durumda polimerin beslenme miktarı yarıya
düştüğünden dolayı ekstruder içerisindeki eriyik haldeki polimer daha çok
beslenecektir.
Ölçüm yapılmak üzere alınan numuneler, diğer parametreler aynı kalmak
koşuluyla makina iki pozisyon ve tek pozisyonda çalışırken alınmıştır. Bu durumda
Şekil 28 ve 29‟da görüldüğü üzere kopma uzaması ve özgül mukavemette fazla bir
değişiklik gözlenmemiştir. Şekil 30‟da gösterilen grafikte kıvrıma bakıldığında, tek
pozisyonda çalışmayla elde edilen ipliğin iki pozisyonda çalışmayla elde edilen ipliğe
gere daha az kıvrıma sahip olduğu gözlenmiştir. Kıvrım, tekstüre miktarını belirleyen en
önemli parametredir. Kıvrımın bu derecede farklı olması demek, ipliklerin tekstüre,
farklı derecelerde kabullenmiş olması demektir. İki sarıcı yerine tek sarıcı çalışması
durumunda, üretim yapılmayan jet içerisinde işlemler aynen üretim yapılıyormuş gibi
devam etmektedir. Üretim tek jete düşürüldüğü zaman hava üflenmesinde azalma ol-
madığı için dengesizliğin ortaya çıktığı düşünülmektedir. Kıvrım düşüşünün bu se-
bepten olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca, tek pozisyon çalışırken, polimer ve
masterbatch iki katı daha uzun süre ekstruder, üretim kolonu ve düze bloklarının
içerisinde ısıya maruz kalacağından ısıl bozunma ve dolayısı ile de renk ve kıvrım abrajı
oluşturma eğilimi artacaktır(Demir, 2006).
4.10. Tam ve yarı kapasite çalıĢma etkisi
37
ġekil 4.. Tam ve yarı kapasite çalıĢmanın ipliğin özgül mukavemetine olan etkisi
ġekil 4.. Tam ve yarı kapasite çalıĢmanın ipliğin kopma uzamasına olan etkisi
38
ġekil 4.. Tam ve yarı kapasite çalıĢmanın iplik kıvrımına olan etkisi
Düze deliklerinden geçen polimer artık filament haline gelmiştir. Soğutma
kanalından geçen filamentler iplik kılavuzunda birleşirler. Kılavuzda ayrıca ipliğe
spinfinish verilir. İşte bu noktada iplik kesitindeki filament sayısı belirlenmiş olur.
Filament sayısının artışıyla beraber, filamentler arası sürtünme de artar. Filamentler
arası sürtünmenin artması ile de teorik olarak özgül mukavemetin de artması beklenir.
Ölçümü yapılacak numune olarak, diğer parametreler aynı kalmak koşuluyla,
farklı renkte ve farklı filament sayısına sahip iplikler incelenmiştir. Şekil 31‟de filament
sayısının artışıyla özgül mukavemette artış gözlenmiştir. Şekil 32‟de iplik kıvrımında
çok fazla farklılık gözlenmezken, Şekil 33‟de filament sayısının artışıyla kopma
uzamasında bir miktar azalma meydana gelmiştir(Demir, 2006).
ġekil 4.. Filament sayısının iplik kopma mukavemetine olan etkisi
4.11. Ġplikteki filament adedi
39
ġekil 4.. Filament sayısının iplik kıvrımına olan etkisi
ġekil 4.. Filament sayısının iplik kopma uzamasına olan etkisi
İplik numarası, godetlerin hızıyla belirlenir. İplik numarasının düzgünsüzlüğü,
ipliğin daha sonraki kullanımlarında ortaya çıkacak hatalarda başrol oynamaktadır.
Dolayısıyla iplik numarasının değişimine bağlı olarak iplik özelliklerinin nasıl
değişeceği, araştırılması gereken önemli bir konudur.
Ölçümü yapılan numuneler, diğer parametreler aynı kalmak koşuluyla, farklı
iplik numaralarıyla üretilmiş ipliklerden seçilmiştir. Şekil 34‟e bakıldığında ise ipliğe
uygulanan spinfinish miktarı 2000 dtex‟e kadar düşme göstermektedir. Bunun ipliğin
kalınlaştıkça yüzey alanının da aynı oranda artmamasından kaynaklandığı
düşünülmektedir. Şekil 35 ve 36‟da görüldüğü üzere numara arttıkça özgül
mukavemetin sürekli olarak düştüğü, bununla beraber kopma uzamasının değişmediği
gözlemlenmiştir(Demir, 2006).
Filament kesitinin tam dairesel olduğu varsayıldığında, filament çapı,
4.12. Ġplik numarası
40
d=√
Burada ağırlığın iplik numarasını temsil ettiği düşünülürse, çap numaranın karekökü ile
doğru orantılıdır. Yüzey alanı ise çapla doğru orantılıdır.
G, L uzunluğunda filamentin ağırlığı (g),
L, filamentin uzunluğu (g),
ρ, filamentin yoğunluğu (g/cm3).
Sayısal olarak deneysel çalışmanın yapıldığı üç farklı iplik numarası ele alınırsa:
1200 dtex bir ipliğin 10000 metresi 1200 g olduğuna göre (polipropilenin yoğunluğu=
0.93 g /cm3),
d1 = √
d1= 0.0405 cm bulunur.
1 m uzunluğundaki bir yüzey alanı,
A1= x d x l,
A1= x 0.0405,
A1= 0.127 ‟dir.
1800 dtex bir iplik için aynı işlemler yapılırsa,
d2= 0.0496,
A2= 0.1559 ‟dir.
2400 dtex bir ipliğin yüzey alanı,
d3= 0.0573,
A3= 0.1800 cnf’dir.
İplik numarasını 1200 dtex’den 1800 dtex’e %50 oranında arttırdığımızda yüzey
alanı artışı,
% Artış l-2=(A2-A1 )*100/A1
% Artış l-2=(0.1559-0.1270) x 100/0.1270
% Artış l-2=22.7 olmaktadır.
Öte yandan iplik numarasını 1200 dtex’den 2400 dtex’e %100 oranında
arttırdığımızda yüzey alanı artışı,
% Artış l-3=(A3-A1) x 100/A1
% Artış l-3=(0.1800-0.1270) x 100/0.1270
% Artış l-3=41.7 olmaktadır.
41
ġekil 4.. Ġpliğe uygulanan spinfinish miktarının numaraya bağlı değiĢimi
ġekil 4.. Ġplik özgül mukavemetinin numaraya göre değiĢimi
ġekil 4.. Ġplik kopma uzamasının numaraya bağlı değiĢimi
42
5. BCF ĠPLĠĞĠNĠN REZĠLYANS ÖZELLĠĞĠ
BCF iplik üretim tekniği ile üretilmiş olan polipropilenin en çok kullanıldığı
yerlerden birisi de halı hav ipliğidir. Düşük yoğunluk, ekonomiklik, nem tutmazlık ve
su geçirmezlik gibi birçok avantajından dolayı polipropilen, bu pazarda kendine yer
edinmiştir(Demir, 2006).
Polipropilen halı olarak kullanımında sahip olduğu birçok avantajının yanında
çok önemli bir dezavantajı vardır. Bu da, özellikle halı kullanımında dikkati çeken
rezilyans özelliğidir. Rezilyans özelliği en iyi olan lif yün lifidir. Yün lifinin kendi
içyapısından kaynaklanan bu avantajı sayesinde yün lifi yüzyıllardır halı olarak
kullanımında önemli bir yer edinmiştir. Yaygın olarak kullanılan BCF ipliklerinin
başında gelen polipropilen ipliğinin halı hav ipliği olarak kullanımındaki dezavantaj,
polipropilen BCF ipliği için büyük bir problemdir. Rezilyans özelliği kısaca, uygulanan
baskı sonrası geri dönüm olarak açıklanabilir. Polipropilen ipliğinden üretilmiş halının,
üzerine uygulanan baskı veya uygulanan ekim sonrası tekrar eski haline dönebilmesi
zordur.
Geleneksel olarak kullanılagelen yün halılardan rezilyans özelliği son derece
üstündür ve bu yüzden de bir bakıma kalite standardını oluşturur. Polipropilen iplikten
üretilen halılarda ise bu özellik yün halılara kıyasla daha kötüdür. Depolama sonrası
veya kullanım sırasında ortaya çıkan bu olay statik veya dinamik olarak filamentlerin
yüklenmesi ile meydana gelir.
Halının rezilyans özelliği iki önemli faktörden etkilenir; bunlar iplik özellikleri
ve halı üretim parametreleridir. Halı üretim parametreleri içerisine özellikle ilmek
yoğunluğu, ilmek yüksekliği vs. özellikler girmektedir. Yıllarca önce rezilyans özelliği,
sadece halıya uygulanabilen statik ve dinamik kuvvetlerle ölçülebiliyordu. Son yıllarda
ise bu kuvvetler, ipliğe de uygulanabilecek hale getirildi. Bu sayede halıdaki rezilyans
özelliğine, iplik katkısının ne kadar olduğunun anlaşılabilmesi mümkün olabilecektir.
İplik üzerinde rezilyans özelliğinin ölçümü Grover tarafından yapılan bir
araştırma ile başarılabilmiştir. Bu araştırmada, polipropilen ipliği kullanılmıştır. Bu
çalışma, tafting halıda kullanılan ipliklerin viskoelastik özelliklerini ölçmeyi sağlayan
bir test metodu geliştirmiştir. Yapılan statik analizler sonrasında ise iplik rezilyansının
ölçülmesini sağlayan bir yöntemin bulunabileceği umudu doğmuştur. Grover yaptığı
araştırma ile ipliğin viskoelastik özellikleriyle halının rezilyansı arasındaki bağlantıyı
kurabilmiştir. Fakat Grover‟in kullandığı test düzeneklerinin oldukça hassas ve pahalı
olduğu bilinmektedir. Genel olarak iplik rezilyansının ölçümü, üç farklı yöntem ile
başarılmıştır(Demir, 2006).
5.1.1. Delikli plaka yöntemi
Bu sistemde gerçek tafting halının simülasyonu yapılmaya çalışılmıştır. Bu
simülasyonda, delikli pleksiglass levha kullanılmıştır. Bu levha 100×100 mm
ebatlarında olup 10 mm kalınlığında ve 1.6 mm çapa sahip deliklerden oluşmuştur.
Delikler, levhanın ortasındaki 55×55 mm‟lik alanda bulunmaktadır ( Şekil 6.56).
Ölçümün yapılışı şu şekildedir: Belirli bir hav yüksekliğine sahip tafting
halısının havları, deliklerden mümkün olduğunca dışarı çıkacak şekilde ayarlanan
delikli levha ile bastırılır. Dışarı çıkan havların üzerine baskı uygulanır ve bu baskı
5.1. Rezilyans ölçüm metotları
43
ortadan kaldırıldığı anda hav ipliklerinin uzunlukları ölçülür. İlk uzunluk ile baskı
sonrası uzunluk arasındaki bağlantıyla da rezilyans ölçümü yapılır.
Bu şekilde sadece kesik ilmekli halılar simüle edilebilirler. Bu metodun avantajı,
diğer bütün etkilerin yok edilmesiyle sadece rezilyansın ölçülebilmesidir. Bu şekilde
sonuçlar daha rahat alınabilir. Şekil 6.56‟da görülen şekilde bir plaka
kullanılmıştır(Demir, 2006).
ġekil 5.. Delikli plaka sisteminde kullanılan plaka delikleri
5.1.2. Dinamik yükleme yöntemi
Bu yöntem ipliğe uygulanan çekme sonrası ipliklerin viskoelastik davranışını
tespit etmeyi amaçlamaktadır. Yapılacak testler, dokuma makinasında kullanılan çözgü
ipliklerinin dinamik yüklenmesinin ardından gevşemesi esasına dayanır.
Bu testin yapılışı genel olarak şöyledir: Öncelikle Şekil 6.57‟de ifade edildiği
gibi iplik, iki farklı kuvvet arasında belirli bir seviyede dinamik olarak yüklenir. Belirli
sayıda yapılan yüklemelerden sonra dinamik yükleme sona erdirilir, bu anda uygulanan
gerilim sabitleştirilir ve zamanın bir fonksiyonu olarak gerilimdeki gevşeme ölçülür. İlk
gevşeme sonrası iplik tekrar yüklenir ve tekrar gevşeme sonrası modül ölçülür.
Dinamik yüklenme metodunda testler Statimat M gibi çekme-uzama test
cihazları ve bilgisayar kontrollü gerilimölçerle yapılır. Bu metotla birçok özelliğin
tespiti mümkündür. Örnek olarak: yükleme-uzama eğrisinin ilk kısmında tanjant değeri
olan iplik elastisitesinin ilk modülü ve dinamik yükleme esnasında elastisitenin dinamik
modülünün değeri tespit edilebilir(Demir, 2006).
44
ġekil 5.. Dinamik yükleme için uygulanan test metoduna genel bakıĢ
5.1.3. Silindire sararak Ģekil verme yöntemi I
Bu yöntemde sadece iplik üzerinde rezilyans ölçümü yapılabilir. Belirli bir
uzunlukta alınan iplik halı konstrüksiyonunda tek hav gibi düşünülür ve rezilyans
özelliği elde edilmiş olur.
Bu yöntemde ölçümün yapılışı şöyledir: 1m uzunluğunda iplik, bir silindir
çubuğa, gerginlik sabit olmak üzere sarılır. İpliğin sarıldığı çubuğun enine kesiti
yuvarlak olup 20 mm çapındadır. Çubuğa sarılan iplik, belirli bir zaman bekletilir. Bu
şekilde iplikte şekil değişimi meydana getirilir. Yeterli miktarda bekletilmiş olan iplik,
sarıldığı çubuktan çıkarılır. Serbest haldeki hacimlenmiş ipliğin uzunluğu, kısa bir
zaman içerisinde ölçülür. Takip eden kısa zaman aralıklarıyla da iplik uzunluğu ölçülür.
Zaman geçtikçe iplik uzunluğu artar ve iplik eski haline dönmeye başlar. Testin
sonunda ipliğe 2.783gr kadar bir ağırlık uygulanmasıyla toplam iplik uzunluğu ölçülür.
Sonuçta tam olarak düzelmemiş iplik uzunluğu ile toplam uzunluk arasında bir oran
tespit edilerek ölçüm yapılır. Sonuçlar kıvrım faktörü olarak ifade edilir(Demir, 2006).
5.1.4. Silindire sararak Ģekil verme yöntemi II
Halı hav uzunluğu düşünülerek „silindire sararak şekil verme yöntemi I‟
değiştirilebilir. Bu yöntemde ipliğin sarıldığı çubuğun çapı 20 mm olup halı havının
uzunluğunu bir oranda aşar. Genellikle halı hav uzunluğu duvardan duvara halılarda 5
mm civarındadır. Bu bağlamda 20 mm çapında bir çubuk yerine 5 mm çapında bir
çubuğa sarım yapılırsa ipliğin halı üzerindeki formu daha iyi elde edilebilir. Bu
bağlamda yeni bir dördüncü yöntem aşağıdaki şekilde düşünülebilir: „Silindire Sararak
Şekil Verme Yöntemi II‟ olarak düşünülen bu dördüncü yöntemde 5 mm çapındaki cam
çubuklara 1m uzunluğunda iplik sarılır. Bu şekilde 24 saat bekleyen iplik çubuktan
çıkarılır ve belirli zaman aralıklarıyla uzunlukları ölçülür. Sonuçlar kıvrım oranı olarak
ifade edilir(Demir, 2006).
BCF halı ipliğine uygulanan dört farklı rezilyans ölçüm tekniğine bakıldığında
silindire sararak şekil verme yöntemi I ve II „ yöntemleri uygulanarak ölçümler
yapılmıştır. Bu yöntemlerin daha uygun sonuç vereceği düşünülmüş ve kolay
uygulanabilirliğinden ve halıda ilmek halinde bulunan hav ipliklerini daha iyi taklit
ettiğinden bu iki yöntem ele alınmıştır(Demir, 2006).
5.2. Deney Sonuçları
45
5.2.1. Silindire sararak Ģekil verme yöntemi I için deney sonuçları
Bu yöntemle yapılan deneysel çalışmalarda 1800 dtex polipropilen BCF ipliği
kullanılmıştır. Hacimlendirme sonrası ipliğin eski haline gelmesi Şekil 6.58‟de
gösterilmiştir. Şekil 6.58‟de gösterilen ölçümler ipliğin, çubuk üzerinde kalma süreleri
ile yapılmış olup buna göre kıvrım faktörlerini göstermektedir. Açıktır ki ipliğin çubuk
üzerinde kalma süresi ne kadar fazlaysa kıvrım faktörleri de o kadar artmaktadır(Demir,
2006).
ġekil 5.. Büküm testinden sonra ipliğin eski haline dönüĢü için bulunan sonuçlar
5.2.2. Silindire sararak Ģekil verme yöntemi II için deney sonuçları
Bu yöntemde yapılan ölçümlerde farklı renklerde ve farklı üretim aşamalarından
geçmiş olan 1550 dtex numaralı BCF polipropilen iplikleri kullanılmıştır. Farklı üretim
kademelerinden geçmiş ipliklerin numune olarak kullanılmasında amaç, BCF iplik
üretim kademelerinin, halının rezilyansı üzerindeki etkilerinin görülmesidir.
Yapılan ölçümlerde iplikler, 5 mm çaplı bir cam çubuğa sarıldıktan sonra normal
şartlarda 24 saat bekletildi. İplik, çubuktan çıkarıldığı anda asıldı ve sırasıyla 10 dakika
sonra, 15 dakika sonra, 60 dakika sonra uzunlukları ölçüldü. Son olarak, uçlarına 1.7
gr‟lık bir ağırlık asılarak toplam uzunlukları ölçüldü. Her bir iplik için yapılan ölçüm
sonuçları kıvrım oranı ile ifade edildi. Yapılan ölçümlerin ortalamaları Tablo 6.3‟de
gösterilmiştir. Şekil 6.79 ise, bu deney yapılışının gösterilişidir(Demir, 2006).
Tablo 5.. Farklı iplikler için yapılan ölçümlerin ortalama sonuçları
46
ġekil 5.. Silindirle hacimlendirme yönteminin genel gösteriliĢi
5.2.3. Rezilyans değiĢimi
İplikler ile yapılan ölçüm sonuçları farklı şekillerde ele alındığında öncelikli
olarak her ipliğe has olan kıvrım değerleri verilmelidir. Şekil 6.64‟e kadar olan
şekillerde, inceleme yapılan farklı ipliklerin zamana göre kıvrım davranışları
görülmektedir(Demir, 2006).
47
ġekil 5.. Puntalı siyah ipliğin kıvrım değerleri
Şekil 6.60‟da görüldüğü gibi, iplik çubuktan çıkarıldığı anda %40 civarında bir
kıvrım değerine sahip iken, 60 dakika sonunda kıvrımının büyük bir kısmını kaybederek
bu değerin % 21 seviyelerine düştüğü görülüyor. Dolayısıyla ipliğin sahip olduğu
kıvrım, çubuk çıkarıldıktan 60 dakika sonraki kıvrımdır denilebilir. Şekil 6.61‟den
6.69‟a kadar bütün grafiklerin yorumu Şekil 6.60 ile benzer olduğundan yorum
tekrarından kaçınılmıştır(Demir, 2006).
ġekil 5.. Puntasız siyah ipliğin kıvrım değerleri
48
ġekil 5.. Bükümlü siyah ipliğin kıvrım değerleri
ġekil 5.. Fikseli siyah ipliğin kıvrım değerleri
ġekil 5.. Puntalı hardal renkli ipliğin kıvrım değerleri
49
ġekil 5.. Bükümlü hardal renkli ipliğin kıvrım değerleri
ġekil 5.. Puntalı kırmızı ipliğin kıvrım değerleri
ġekil 5.. Puntalı kırmızı ipliğin kıvrım değerleri
50
ġekil 5.. Bükümlü kırmızı ipliğin kıvrım değerleri
ġekil 5.. Fikseli kırmızı ipliğin kıvrım değerleri
5.2.4. Ġplik üretim safhalarının rezilyansa etkisi
On-line olarak tekstüre edilmiş(kıvırcıklandırılmış) olan BCF iplikleri
birbirlerine paraleldir. Bu hali ile kullanıldığında iplik hızı; gerek sarımda, gerekse daha
sonraki işlem aşamalarında ( bobinden sağılma, dokuma vs. ) sürtünme artışı, filament
kopması, iplik kopması gibi problemlere yol açar(Demir, 2006).
Bu türden problemleri yenebilmek için iplik, yaygın olarak üretim aşamalarında
soğuk hava jeti etkisi ile puntalanır. Puntalama, geçici bir şekilde filamentleri birbirine
karıştırdığından filamentlere birbirlerine tutunma özelliği verir ve kısmen de olsa ipliğe
yuvarlaklık kazandırır.
Bu da netice olarak, iplik, iplik kılavuzları arasında sürtünmeyi azaltacağından
söz konusu problemleri azaltır.
Puntalı BCF ipliği ekonomik olduğundan halıda hav ipliği olarak kullanılır.
Ancak özellikle kesik havlı halılarda kesim düzlemine tesadüf eden puntalanan kısım,
diğer kısımlara göre farklı davranacağından kullanıcıyı rahatsız eden kalite problemleri
oluşturabilir. Bu yüzden kullanımı sınırlıdır.
51
BCF ipliklerinin gerek daha ilerideki işlemlerde probleme yol açmaması,
gerekse halıda davranışlarının kontrol altına alınarak iyileştirilmesi, ipliğin büküm ve
daha sonraki ısıl fiksesi ile mümkündür. Ancak bu işlemler de ikinci ve üçüncü ilave
işlemler olduğundan ilave maliyetleri de beraberinde getirecektir. (Demir, 2006).
ġekil 5.. Farklı iĢlemlerden geçmiĢ olan siyah ipliklerin kıvrım değerleri
BCF iplik üretim tekniğinde iplik, tekstüreden çıktıktan hemen sonra puntalama
jetinden geçerek puntalanır. Şekil 6.70‟e bakıldığında en açık renkli bloklar, ipliğin
tekstüre jetinden geçip puntalanmamış halidir. Şekil 6.71 ve 6.78‟ de görülen en açık
renkli bloklar ise puntalanmış fakat büküm ve fikseye girmemiş iplik için geçerli olan
değerlerdir. Şekil 6.70, 6.71 ve 6.72‟de sırasıyla puntalı, bükümlü ve fikseli ipliklerin
kıvrım faktörleri görülmektedir. Şekillerdeki renkli çubuklar fikseden geçen iplik için
elde edilen değerlerdir.
ġekil 5.. Farklı iĢlemlerden geçmiĢ kırmızı ipliklerin kıvrım değerleri
52
ġekil 5.. Farklı iĢlemlerden geçmiĢ hardal renkli ipliklerin kıvrım değerleri
BCF iplik üretim tekniğinde fikseden çıkan iplik, kullanıma hazır hale gelmiş
demektir. Bundan sonra iplik, direkt olarak halı üretimine girer. Bu bağlamda fikseli
iplik için ölçülen değerleri gösteren siyah renkli bloklar, ipliğin son halindeki kıvrım
değerlerini göstermektedir. İpliğin kesin kıvrım değeri ise 60 dakika sonraki kıvrımıdır.
Bunun sebebi, 60 dakikadan sonra iplik kıvrımında çok az değişiklik olmasıdır.
Şekil 6.70‟e bakıldığında, ipliklerin çubuktan çıkarıldıkları andaki kıvrım
değerleri görülmektedir. Burada puntasız ve puntalı iplikler arasında çok az bir fark
görülüyor. Şekil 6.70, 6.71 ve 6.72‟ de ise büküm almış ipliğin kıvrım değerinin puntalı
ve puntasız siyah ipliğe göre fazla olduğu görülmektedir. İplik fikselendiği anda ise
kıvrımında büyük bir düşüş görülmüştür. Bu sonuç oldukça önemlidir. 10, 15 ve 60
dakika sonra ölçülen değerlerde, bütün işlem kademelerinde kıvrım değeri hep artış
göstermiştir.
Halıda kullanılacak iplikten istenen özellik, kıvrım değerinin düşüklüğü yani
rezilyansının iyi olmasıdır. Bu bağlamda, punta işlemine girmemiş ipliğin kıvrımı, daha
sonra göreceği punta ve bükümden çıkmış ipliklere göre daha az görülüyor. Fikse
yapılmadığı düşünülürse, puntalama ve büküm işlemlerinin, iplik yaylanma özelliğini
iyi yönde etkilemediği söylenebilir. Bükümlü ve fikseli ipliklerin kıvrım değerleri
oldukça farklıdır. Büküm almış ipliğin kıvrım değeri oldukça fazla görülürken, fikse ile
iplik istenen kıvrım değerine yakın bir değer almıştır. Bilindiği gibi polipropilen
ipliğinin rezilyansı oldukça kötüdür. Bükümden sonra ipliğe fikse uygulanmadığı
takdirde iplik rezilyansının, fikse uygulandıktan sonraki haline göre daha kötü olduğu
anlaşılır.
Bükümün sentetik ipliğe uygulanmasının başlıca sebebi, ipliğin filamentlerinin
ayrışmasını engellemektir. Eğer polipropilen BCF halı ipliği, dokuma esnasında
filamentlerine ayrılırsa bu, iplikte filament veya iplik kopması sonucunu doğurur.
Bükümün ipliğe verilmesinin sebeplerinden bir başkası da iplik mukavemetini
arttırmaktadır. Halı ipliği için istenen mukavemet değeri sadece halı üretim esnasındaki
makina zorlamalarına dayanabilmesidir. Kullanımda ise halı ipliğinden fazla
mukavemet istenmez. Çünkü halılar kullanımda çekme kuvvetine maruz kalmaz. BCF
polipropilen ipliğinin mukavemeti ise, büküm verilmese de istenen mukavemet
değerinin çok daha fazlasına sahiptir.
Buradan çıkarılacak sonuç da, fikse uygulanmadan tek başına bükümün BCF
polipropilen ipliğine uygulanması iplik rezilyansını kötü yönde etkileyecektir. Bu
53
bağlamda eğer rezilyansın iyileştirilmesi isteniyorsa, ipliğe bükümden sonra mutlak
surette ısıl fikse işlemi uygulanmalıdır(Demir, 2006).
5.2.5. Ġplik renginin rezilyansa etkisi
Çubuktan çıkarılan ipliğin, 10 dakika sonra, 15 dakika sonra ve 60 dakika
sonraki kıvrım değerlerinin hepsinde hardal renginin kıvrım değeri en fazladır ( Şekil
6.73 ). Bu bağlamda punta verilmiş iplik için kırmızı renkli polipropilen ipliğinin
rezilyansı en iyidir denebilir.
ġekil 5.. Farklı renkli puntalı ipliklerin kıvrım değerleri
ġekil 5.. Farklı renkli bükümlü ipliklerin kıvrım değerleri
Şekil 6.74‟de görüldüğü gibi hardal rengindeki ipliğin sahip olduğu kıvrım
değerleri diğer renkteki ipliklere göre çok daha fazladır. Siyah renkli ipliğin kıvrım
değerleri ise kırmızı renkli ipliğe göre daha fazla olduğu görülmektedir. Bu bağlamda
bükümlü iplik için kırmızı renk, rezilyans bakımından oldukça iyidir.
54
ġekil 5.. Farklı renkli fikseli ipliklerin kıvrım değerleri
İplik, fikse işleminden sonra başka bir işlem görmeden direkt olarak halı
üretimine sevk edilmektedir. Bu bağlamda Şekil 6.75‟de ipliğin gerçek kıvrım değerleri
görülmektedir. Bu değerler incelendiğinde, hardal renkli ipliğin kıvrımının en fazla
olduğu, siyah ve kırmızı renkli ipliklerin ise kıvrım değerlerinin birbirlerine yaklaşık
olarak eşit olduğu görülebilir. Hardal renginin açık renk olduğu düşünülürse, açık
renklerde kıvrım değerlerinin koyu renklere göre daha fazla olduğu sonucuna varılabilir.
Bunun sebebi ise şöyle izah edilebilir: Polipropilen BCF ipliğine boya verilmesi,
polipropilen BCF iplik üretim aşamasında ekstrüzyon öncesinde polipropilen cipslerine
boya maddesinin karıştırılması ile olur. Bu bağlamda, hardal rengini kazandırmak için
kullanılan masterbatch maddesi, polipropilen molekül yapısını zayıflatmaktadır.
Böylece masterbatch maddesinin polipropilen BCF ipliğinin rezilyansını kötüleştirdiği
söylenebilir(Demir, 2006).
Polipropilen BCF ipliğine boya verilmesi, iplik üretim aşamasında ekstrüzyon
öncesi polipropilen cipslerine masterbatch maddesi eklenmesiyle olur. Hardal renkli
BCF polipropilen ipliğin kıvrım değerlerinin, siyah ve kırmızı renkli ipliklerin kıvrım
değerlerinden fazla olmasının sebebi, hardal rengini kazandırmak amacıyla kullanılan
masterbatch maddesinin polipropilen molekül yapısına zarar vermesinden
kaynaklanabilir. Bu bağlamda, masterbatch madde karışımının polipropilen BCF
ipliğinin rezilyansını kötüleştirdiği aşikârdır. Rezilyansı iyileştirmek için polipropilen
polimerine mümkün olduğu kadar az masterbatch uygulanmalı veya hardal rengini
sağlayacak olan başka kimyasallar kullanılmalıdır(Demir, 2006).
BCF ipliğinin rezilyansının punta, büküm ve fikse işlemlerinden nasıl etkilendiği
deneylerle araştırılmıştır. Sonuçta, bükümden elde edilen kıvrım değerleri ile fikseli
iplikten elde edilen kıvrım değerlerinin oldukça farklı olduğu tespit edilmiştir. Büküm
almış ipliğin kıvrım değeri oldukça fazla görülürken, fikse ile iplik istenen kıvrım
değerine yakın bir değer almıştır. Rezilyansı zaten istenen seviyede olmayan
polipropilen ipliğine verilen büküm, rezilyansı iyice kötüleştirmiştir.
Bükümün ipliğe verilmesinin sebeplerinden birisi de iplik mukavemetini
artırmaktır. Halı ipliği için istenen mukavemet değeri ise sadece halının üretimi
esnasındaki makine zorlamalarına dayanabilmesidir. Kullanımda ise halı ipliğinden
fazla mukavemet istenmez. Çünkü halılar, kullanımda çekime maruz kalmaz. BCF
polipropilen ipliğinin mukavemeti ise, büküm verilmese de istenen mukavemet
değerinin çok daha fazlasına sahiptir. Ayrıca bükümün mukavemet kazandırmasına
5.3. Sonuçlar ve değerlendirme
55
karşın ipliği daha sert hale getirmesi gibi bir dezavantajı da vardır. Halıda kullanılacak
iplik için yumuşaklık istenen özelliklerin başında gelmektedir. Bu bağlamda, rezilyans
özelliğinin iyileştirilmesi amacıyla, polipropilen BCF ipliğine bükümün mümkün
olduğu kadar az verilmesi gereklidir.
Sonuç olarak BCF polipropilen ipliğine fikse uygulanmadan tek başına bükümün
verilmesi, iplik rezilyansını negatif yönde etkileyecektir. Bu bağlamda, eğer rezilyans
özelliği iyileştirmek isteniyorsa, ipliğe bükümden sonra mutlak ısıl işlem
uygulanmalıdır(Demir, 2006).
BCF ipliğin bükümden sonra fikse edilmesi ile ipliğe aşağıdaki nitelikler
kazandırılır;
Büküm sabitlenerek, iplik serbest kaldığında bükümün açılması önlenir,
İpliğin rezilyansı artar,
İplik yumuşar,
İpliğin hacimliliği daha dolgun hale gelir,
İpliğin mukavemeti artar,
İpliğin görünüşü daha çekici ve kararlıdır,
İplik uzunluğu boyunca numara, dtex değişimi azalır,
İplikte büzüşme giderildiğinden halıda hav boyları tüm renkler için aynı kalır.
56
6. PUNTA SĠSTEMĠ VE PUNTALI ĠPLĠK
Tekstil endüstrisinde tekstüre teknolojisi büyük bir öneme sahiptir. Filamentlere
hacimli yapı, iyi bir örtücülük, tuşe, ısı yalıtımı gibi özellikleri kazandırabilmek
amacıyla tekstüre tekniklerinden faydalanılır(Özkan ve Baykal, 2013).
Mekanik tekstüre tekniklerinden olan puntalama işlemi; daha önce
termomekanik tekstüre yöntemleri ile tekstüre olmuş veya olmamış filament ipliğe
basınçlı hava ile karmaşıklık vererek filamentlerin birbirlerine tutunmalarını
sağlar(Şekil 6.1.). Kesikli liflerden eğirilen ipliklerdeki lifler arası sürtünme kuvveti, bu
ipliklerin çeşitli aşamalarda maruz kaldığı gerilmelere dayanabilmelerini sağlar. Ancak
pek çok filamentten oluşan ipliklerde, filamentlerin paralel yerleşimi sebebiyle söz
konusu kuvvet mevcut değildir. Puntalama işlemi ile filamentlerin birbirlerine
tutunmaları ve böylece kohezyon kuvvetinin oluşması sağlanır, aynı zamanda ipliğe
hacimli bir yapı kazandırılır. Tekstil endüstrisinde hızla artan ekonomik kısıtlar,
konvansiyonel tekniklere alternatif daha ucuz yöntemlerin ortaya çıkmasını
gerektirmiştir. Puntalama işlemi ise tekstüre, çekim ya da filament üretiminde,
haşıllama ve bükümde olduğu gibi filament ipliğe bir bütünlük veren alternatif bir
sistem olarak türemiştir. Bunun yanında, tekstüre ve çekilmiş iplikler için yeni bir
birleştirme prosesi oluşturulmuştur. Sahip olduğu problemleri giderme çabasında olan
puntalama teknolojisi, tekstil endüstrisinin geleceğinde daha da etkin olacağa
benzemektedir.
ġekil 6.. Puntalama iĢlemi prensibi
POY sürekli filament iplikler tekstüre iplik haline getirilirken, puntalı veya
puntasız tekstüre iplik oluşumu sağlanabilir. Puntasız tekstüre iplikler daha ziyade,
örme ve dokuma kumaşlarda atkı ipliği olarak tercih edilirken, puntalı iplikler dokuma
kumaş oluşumunda çözgü ipliği olarak tercih edilmektedir. Buna ek olarak, merkezde
filament polyester iplik ve etrafı hava jeti ile puntalı filamenletler tarafından sarılmış
özlü iplikler dikiş ipliği olarak kullanılmaktadır(Özkan ve Baykal, 2013).
Cihaz çalıştırıldığında sabit hızla akan iplik, sabit bir plaka ile hareket edebilen
yaylı bir pim arasından geçerken kalın yerler (puntalar) tespit edilir (Resim 6.1). İplik
bu bölgeden geçerken karışmış, kalın bölgeler hareketli tarama pimi üzerinde bir baskı
oluşturur. Bu baskı sonucunda punta seviyesine de bağlı olarak tarama pimi hareket
eder. Sonuçta bu hareket tarama piminin bağlı olduğu çok hassas sensörler tarafından
okunarak kaydedilir ve bağlı olduğu bilgisayar tarafından değerlendirilir.
6.1. Puntalama Cihazının ÇalıĢma prensibi
57
Resim 6.. Puntalama Sisteminin görünüĢü
ġekil 6.. Itemat cihazında punta ölçümünün yapıldığı bölge ve cihazın Ģeması
Uygulamada genellikle her bir metre iplikte 25–30 punta olacak şekilde
puntalama yapılmaktadır. Puntalama işlemi basınçlı hava kullanılarak
gerçekleştirilmekte olup punta sıklığı, punta jetine giren havanın basıncı ile
ayarlanabilmektedir(Özkan ve Baykal, 2013).
ġekil 6.. Puntalama sistemi
ġekil 6.. Puntalı iplik
58
7. POLĠPROPĠLEN BCF ĠPLĠKLERĠNE UYGULANAN SON
ĠġLEMLER
BCF iplik üretim makinesinden bobin halinde çıkan iplik halı ipliği olarak
kullanılacaksa büküm işlemi uygulanmalıdır. Genellikle ipliğe BCF makinesinde
yapılan puntalama işlemi, ipliğe gerekli kohezyonu vermek açısından yeterli
değildir(Demir, 2006). Polipropilen BCF halı ipliği için genellikle two – for – one
büküm makineleri kullanılmaktadır. İpliğin inceliğine (tex-denye) bağlı olarak 80 veya
150 büküm/metre olacak şekilde büküm verilir. İki veya daha çok üretilmiş olan iplik
burada beraberce büküm işleminden geçirilebilir.
7.1.1. Volkman Büküm (Two For One)
Çift büküm makineleri günümüzde yaygın olarak kullanılan makineleridir.
Bu makinenin görevleri şunlardır:
İğin her devrinde ipliğe iki büküm vermek
Farklı bobinlerden gelen iplikleri bükerek mukavemet kazandırmak
Bükülen iplikleri sabit gerginlikte ve uzun metrajlı bobin biçiminde sarmaktır.
ġekil 7.. Volkman büküm (two for one ) makinesi teknolojik Ģeması
7. 1. Büküm Makinesi
59
Büküm prensibi
Çift büküm makinesinde büküm, ipliğe her dönüşünde iki büküm veren iğ ile
gerçekleştirilir. Tek kat iplik bobinlerinden gelen iplik, üstten içi boş büküm iğine girer.
Dönen iğ içinden geçerken iplikler büküm alır (Büküm 1). ġekil 2.2‟de A noktasından
B‟ye kadar olan kısımda büküm-1‟in gerçekleştiği görülmektedir.
İğin içinden geçen iplik, alt kısımda bir diskin içinden çıkarak kova içinden
yukarı doğru sevk edilir (Büküm 2). şekil 2.2‟de B‟den C‟ye kadar olan kısımda ise
büküm-2‟nin gerçekleştiği görülmektedir. iplikler, bobinden sağıldıktan sonra büküm
verilmesi esnasında iğ, disk ve bobin kovası aracılığı ile iplik kılavuzuna gelir ve
bobinlenir.
ġekil 7.. Katlı Ġpliklerin Büküm Alması
a) Bobin Kovası
b) Büküm İği
c) Katlı İplik Bobini
d) Büküm Diski
e) Katlı Bükülü İplik
A-B-C: Büküm Oluşum Noktaları
60
Resim 7.. Çift büküm iğinde ipliklerin büküm alması
İpliğe büküm verildikten sonra ipliğin bu bükümü koruması istenir. Bu da ancak
fiske işlemi ile sağlanabilir. Fikse işlemi genellikle iki farklı biçimde uygulanır.
7.2.1. DoymuĢ Buhar Yöntemi
Doymuş buhar tekniği ile filament, yumuşama sıcaklığına güvenli bir şekilde
ulaştırılır.
Doymuş buhar tekniği ile fikse yapan makinenin çalışma prensibi şöyledir.
İplikler cağlıktan alınarak serici kafa tarafından gerilimsiz olarak delikli
paslanmaz çelikten imal edilmiş sonsuz bir konveyör bandı üzerine serilir. Bu işlem
sonucunda filamentler serbestçe çekecek ve iplik üzerinde uygun ve düzenli kıvrım elde
edilecektir.
Daha sonra iplik soğutma ünitesinden geçer ve fikse tüneline girer. Fikse
tünelinde iplik, saf doymuş buhar ve yüksek sıcaklıkta (150°C) işlem görür. İpliğin
bükümünü tamamen fikseleyen, büküm ve moleküler yapısını etkileyen bir termik şoka
maruz kalır.
Fikse edilmiş iplik tabakası, soğutma cihazının içinden geçerek sarımdan önce
akümülatör üzerinde birikir. İplikler birbirinden ayrılarak bobinleme makinesinde konik
veya silindirik bobinlere sarılır. Böylece iplik kopmasında veya takım değiştirme
esnasında beklemeler ortadan kalkmış olur.
7.2. Fiksaj ve Fikse Yöntemleri
61
7.2.2. Sıcak hava tekniği
İkinci yöntem olan bu yöntemde fikse işlemi için sıcak hava veya kızgın buhar
kullanılır. Sıcak hava veya kızgın buhar kullanıldığında lif için gerekli olan sıcaklığın
üzerine çıkılır. Polipropilenin yumuşama noktası son derece düşük (130°C) olduğundan
yüksek sıcaklıklara karşı son derece hassastır.
Sıcak hava kullanımında havanın sıcaklık dalgalanmaları 5°C‟yi geçmemelidir.
Çünkü çalışılan sıcaklık bozunma noktasına (140°C) yakındır.
PP‟nin kullanım alanı halı ipliğine dayanır. Fikse işlemi ile halının aşınma
dayanımı, boyutsal stabilitesi, boya tutuculuk ve yüzey düzgünsüzlüğü iyileştirilmiş
olur.
Not: Fikse işleminden sonra iplik, sarım kısmında bobin hâlinde sarılır.
Resim 7.. Fikseden çıkan PP iplikler
62
8. BCF MAKĠNESĠNĠN ĠġLEM PARAMETRELERĠ
BCF polipropilen iplik makinesi 4 pozisyondan (sarıcı kısım) oluşmaktadır. Her
pozisyon birbirinde farklıdır ve değerleri aşağıda verilmiştir(Tablo 8.1). BCF
makinesinin her pozisyonu makineye bağlı bilgisayar ile kontrol edilmektedir. İpliğin
punta yapısına, iplik numarasına ve makinanın şartlarına uygun sıcaklık, basınç, devir
eksrüder bölüm sıcaklıklarını ve hammadde dozajlama miktarı ayarları bu
otomasyondan kontrol edilir.
Tablo 8. . Pozisyonlara göre makine ayarları
Yukardaki değerler polipropilen halı ipliği üretimi gerçekleştirilirken alınmış
uygun değerlerdir. Punta basınç değerlerindeki farklılıklar pozisyon-3 ve pozisyon-4
deki iplikler puntalı iplik olarak üretimi yapılmakta buna uygun ön punta değerleri
verilmektedir. 1 ve 2 nolu pozisyondaki punta basınç değerlerinin düşük olması
puntasız iplikleri yani büküm işlemine tabi tutulacağını göstermektedir.
ġekil 8. . Genel makine ayarları
Bcf makinesinden çıkan bobinler sarımı bittikten sonra otomatik olarak bırakılır.
her pozisyonun devirleri birbirine çok yakındır(Şekil 8.2) fakat bobin çapından da
anlaşılacagı gibi her pozisyonun sarılan bobini bırakma zamanları farklı olabilir.
Pozisyon-1 Pozisyon-2 Pozisyon-3 Pozisyon-4
Tekstüre Basınç Değerleri(bar) 8,5 8,5 8,5 8,5
Ön Punta Basınç Değerleri(bar) 1 1 1,2 1,2
Gerçek Punta Basınç Değerleri(bar) 1,6 1,6 6,4 6,4
Tekstüre Sıcaklıkları(ºC) 140 140 140 140
Godet Sıcaklıkları(ºC) 130 130 130 130
Sarıcı Hızı(m/dk) 2760 2769 2737 2741
Bobin Çapı(mm) 230 261 109 138
63
ġekil 8. . Pozisyonlara genel bakıĢ (Devirler)
ġekil 8. . Hava üfleme
Ekstruder hammaddenin eridiği ve boya hammaddesiyle homojen bir şekilde
karıştırılarak kararlı bir yapı halinde düzelere iletilmesini sağlar. Ekstruder bölüm
sıcaklıları düzeye doğru gidildikçe artmaktadır. Bunun sebebi hammaddeye ani bir
sıcaklık uygulandığında yapısı bozularak düzgün bir yapı oluşmaz. Üretim esnasında
uygun ve tespit ettiğimiz sıcaklıklar ve basınç Şekil 8.4‟ de verilmiştir .
64
ġekil 8. . Ekstruder sıcaklıkları
ġekil 8. . Makinedeki sıcaklıklar ve basınçlar
Dozajlama ünitesinin ayarlanması ise Şekil 8.6 da görüldüğü gibi gerçek girilen
değerler hammadde % 98 aktif boya % 2 dir. Bunun anlamı 100 gr üzerinde dozajlama
yaparken 98 gr hammadde al 2 gr aktif boya al anlamına gelmektedir. Toplam
hammadde tüketim miktarınıda buradan takip edebilriz.
65
ġekil 8. . Dozaj ünitesi ayarı
ġekil 8. . Eriyik pompası ayarları
ġekil 8. . Punta basıçları
66
ġekil 8. . Sarıcı parametreleri
67
9. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER
BCF makinası işlem parametrelerinin iplik üzerindeki etkisinin incelenmesi
sonucu birçok parametrenin etkili olduğu görülmüştür. İşlem hızı, iplik çekim oranı ve
tekstüre sıcaklığı iplik kalitesi üzerinde etkili olan en önemli parametrelerdir.
İşlem hızının arttırılmasıyla ipliğin kopma uzamasında ve % kıvrım değerinde
azalmaya neden olmuştur. Belirlenen hız ayarları içerisinde kalınmalıdır.
İplik çekim oranının azalıp artması iplik numarasında farklılığa sebep olmuştur.
Bu bağlamda çekimin makine çalışma süresine bağlı olarak her zaman aynı kalması
gerekmektedir.
Tekstüre sıcaklığının artmasıyla kıvrım ve çekme oranlarında artış görülürken
ipliğin özgül mukavemet ve kopma uzamasında azalma görülmüştür. Tekstüre sıcaklığı
daima sabit tutulmaya çalışılmalıdır.
Çekim oranının yükselmesi durumunda özgül mukavemette dikkate değer bir
artış, kopma uzamasında ise azalma görülmüştür. Çekim oranının artırılmasına bağlı
olarak, iplik kalitesinin önemli göstergesi olan kıvrımda artış olmuştur.
Dozaj oranı %1 iken %2 dozaj oranına göre ipliğin özgül mukavemetinin daha
yüksek, kopma uzamasının daha düşük ve kıvrım özelliğinin daha iyi olduğu tespit
edilmiştir. Polipropilenin boyanmasında şu anda vazgeçilmez bir yöntem olarak
eriyikten boyama kullanılmaya devam edildiğinden eklenen masterbatch oranı, mümkün
olduğu kadar düşük tutulmalıdır.
68
KAYNAKLAR
1. İlbay I.İ., “Kopolimer Polyester Esaslı Yalancı Büküm Tekstüre Prosesinde Ürün
Tasarımı Ve Optimum Üretim Şartlarının Belirlenmesi”, Doktora Tezi, Çukurova
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Adana, 24-35, (2009)
2. Özkan İ., Baykal P.D., “Puntalama İşleminde Üretim Parametrelerinin ve Filament
Özelliklerinin İplik Punta Sayısına Etkisi” Tekstil Teknolojileri Elektronik Dergisi,
7, 1, 40-50, (2013)
3. Korkmaz Y., Koçer S.D., “Polipropilen Makine Halısı Üretim Parametrelerinin
Halı Performansına Olan Etkileri” Tekstil Teknolojileri Elektronik Dergisi, 4, 1,
48-58, (2010)
4. Özkan S., “Filament Kesit Şeklinin, Sayısının Ve Lineer Yoğunluğunun Poy Ve
Tekstüre İplik Özelliklerine Etkisi”, Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü, Adana, 37-47, (2008)
5. USKANER Y.A., ÖZÇELİK C., “Polipropilen Halı İpliği Üretim Makinası
Tasarım ve İmalatı”, TMMOB Makina Mühendisleri Odası, Bildiriler Kitabı,
221,127-134, (1999)
6. DEMİR A.,” Sentetik Filament İplik Üretim ve Tekstüre Teknolojileri”, İstanbul
Teknik Üniversitesi, 36, İstanbul, 393-427, (2006)
7. Anonim, “Tekstüre İplikler” (2013)
8. Mennan Makina Ürün Kataloğu, Gaziantep (2013)
9. Akınal Tekstil Sanayi ve Tic. AŞ. İşletme İçi Dökümanları, Gaziantep (2013)
10. ÇİRKİN S. “Yalancı Büküm Tekstüre İşleminde Tekstüre Değişkenlerinin İplik
Özellikleri Üzerindeki Etkisi” Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü, Adana, 6-32, (2006)
11. ÖZNERGİZ E., DEMİR A., TURGUTER U., KURUMAHMUT E., KUTLU A.,
GÜLŞEN S., KIYAK Y.E., “Hava-Jeti İle Tekstüre Yapan Büküm Teknolojisi”,
TÜBİTAK Destekli Proje, (Proje no:105M134), İstanbul, 2-5, (2010)
69
ÖZGEÇMĠġ
Behzat YILDIRIM, 1989 yılında Şanlıurfa‟da doğdu. İlk ve orta öğrenimini
Gaziantep‟te tamamladı. Mehmet Rüştü Uzel Endüstri Meslek Lisesi Tekstil/İplik
bölümünden 2006 yılında mezun oldu. 2008 yılında Gaziantep Meslek Yüksek Okulu
Tekstil Bölümünü kazanarak, 2010 yılında mezun oldu. 2010 yılında Kahramanmaraş
Sütçü İmam Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümünü kazandı. Halen aynı bölümde
öğrenimi devam etmektedir.
Mustafa KOÇ, 1988‟ de Gaziantep‟ de doğdu. İlköğretim eğitimini Gaziantep
Şehit Nafi Kıvanç İlköğretim okulunda tamamladıktan sonra lise eğitimini Adana
Abdulkadir Paksoy Lisesinde tamamladı. 2006-2008 döneminde Kahramanmaraş
Meslek Yüksek Okulu Tekstil bölümünü bitirdi. Daha sonra 2010 yılında lisans eğitimi
için Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Tekstil
Mühendisliği bölümüne yerleşti. Halen aynı bölümde öğrenimi devam etmektedir.