orta çağ sanat tarihi

18
ORTA ÇAĞ SANAT TARİHİ

Upload: sakos

Post on 14-Feb-2016

275 views

Category:

Documents


3 download

DESCRIPTION

history of medieval art

TRANSCRIPT

Page 1: orta çağ sanat tarihi

•ORTA ÇAĞ SANAT TARİHİ

Page 2: orta çağ sanat tarihi

• Ortaçağ'da resim sanatı

• Ortaçağ’daki skolastik düşünce, sanatı da etkilemiş ve sanat özgür olarak değil, dine bağlı olarak varlığını sürdürmüştür. Resim sanatı da dinle iç içe geçerek kiliseye hizmet etmiştir. Resim sanatı, kilisenin dışına çıkarak bir gelişme gösterememiştir. Erken Ortaçağ’da resim yasaklanmış, tartışmalardan sonra ruhtan ayrı somut olmasından dolayı, yapılmaya devam edilmiştir.

• Bu dönemdeki resimlere bakıldığında donuk, cansız ve sadece olayı anlatan resimler görülür. Özellikle İsa’nın kutsanışı, çarmıha gerilişi, İncil’den sahneler, savaş tasvirleri, başlıca konulardır. Hz.İsa, resimlerde üç şekilde gösterilmiştir. Bunlar; sakalsız çoban, sakallı pedagog ve güzel yüzlü gençtir. Bu tasvirler Ortaçağ boyunca sürüp gitmiştir.

• Ortaçağ Avrupa’sında resim, gerçeğe yönelen değil, gerçekten uzaklaşan, üsluplaşmaya, süslemeye yönelen bir yol tutturmuştur. Resim, daha çok “Fransız” tekniğiyle yapılırdı ki, bunlar duvar resimleri, kitap kapakları, tezhip, minyatür ve duvar resimleridir. Bunlar da aynı sahneleri işlemek şartıyla, birbirinin kopyası şeklinde çoğaltılmıştır.

• Roma:• Roma resimlerinde hemen hemen aynı sahneler tasvir edilirdi. Çünkü ressamlar el yazma kitaptaki

sahneleri örnek diye kullanırlardı. Bunlar elle çoğaltıldığında önceki eserlerde de bunları kopya etmekten ibaretti. Bununla beraber seyrekte olsa, o durgun ve ihtişamlı görünüşten sıyrılıp gerçeğe dayanmayan bazı denemeler de yapılıyordu. Yapılan eser ne olursa olsun fresko tekniği hâkimdi. Yani renkler dümdüz, gölgelendirilmeden, ışıklandırılmadan, abartma veya tonunu açmadan sürüyordu. Işıkları göstermek için beyaz, gölgeleri göstermek için gri tonları kullanılıyordu. Çok çeşitli renkler sürülmüyor, sevilmiyordu. Resimler birkaç renge bağlı kalıyordu. Resim yapan kişiler, genel olarak tabiata bakıp oradan pay çıkarmaya gayret ediyorlardı. Daha çok kitap süslemelerini, minyatürleri, tezhibi örnek alıyorlardı. Perspektif yoktu. Zaten perspektifin doğadaki nesnelerin uzaklaştıkça küçüldüğünün farkında bile değillerdi. Resimde de önemli şeyler büyük çizilirdi.

• Roma dönemindeki tasvirlerde kilise fresklerinden, resim ve heykellerden, kutsal kitap minyatürlerine kadar doğa formlarının soyut kalıplarına rastlarız. XI. yy.’dan kalan Bayaux Halısı, bu dönemin resim sanatına iyi bir örnektir. Bu halı, İngilizlerle Normların arasındaki savaşın resimle anlatıldığı bir detaydır.

• Olaylar bir bir tüm ayrıntılarıyla anlatılmış, fakat figürlerde eşya ya da doğaya uygunluk aranmamıştır. Biçimler, bir düzey üzerinde, sadece ana çizgi ve renkle belirtilmiştir. Böyle olduğu için de resim bir çeşit yazı gibi, anlatılanların düşüncelerinin kalıplarını vermiştir. Anlatılan olayın açıklanması ya da olay kahramanının kimliğinin belirtilmesi istendi mi, sanatçı yazıdan yararlanmış, yazı ve resim birbirini tamamlamıştır.

• Burada görülen soyut form dilinin bir benzeri, İslam kitap ressamlığında da görülür. Orada da antik form öğeleri özünden soyutlanmıştır. İslam sanatında olduğu kadar Roma sanatında da karşımıza çıkan soyut kalıplar, Ortaçağ’da Doğu ve Batı arasında ortak bir düşünceden söz edebileceğini göstermektedir. Ancak bu ortak yan, aradaki ayrılığın daha açık ortaya çıkmasına neden olmaktadır. İslam düşüncesi maddeyi yok etme çabası içinde Yunan formunu nakşa dönüştürmüştür. Diyalektik Hıristiyan düşüncesi maddeyi aşmak ister ama onu yok etmeye, kendi varlığına sığdırmaya çalışmaz. Tanrıya açılabilmek için, maddeyi ruhtan yoksun bir kalıp olarak, olanca ağırlığıyla vurgulayarak, Tanrıyı düşündürmek ister. Roma sanatına çağın düşünce akımları da yansır. Çeşitli ülkelerde halktan kaynaklanan değişik sanat biçimleri ortaya çıkar vs.

Page 3: orta çağ sanat tarihi

• RÖNESANS RESİM SANATI

• RÖNESANS

• Avrupa'da, Antik Yunan ve Roma medeniyetine ait unsurların ön plana alınarak, sanat, edebiyat ve bilimde, XV. yüzyılın ve XV. yüzyılın ilk yarısında gerçekleştirilen büyük gelişmedir.

• • Rönesans sanatçıları, Ortaçağ’ın karanlık yüzyılları boyunca gölgede kaldığını

düşündükleri büyük Antikçağ sanatının saygın ve güzel yanlarını yeniden gün ışığına çıkarmak istediler. Bu sebeble kelime anlamı "Yeniden Doğuş"tur. Rönesans sadece İtalya da ortaya çıkmasına rağmen Avrupa’nın büyük bir bölümüne ulaşmakla kalmayıp, XX. yy.’a gelinceye kadar Batı sanatının gelişme dizgilerini elinde tuttu.

• Sanatçıların, düşünürlerin ve bilim adamlarının etkisiyle XV. yy.’da Ortaçağ düşünce sisteminin zayıflamasına, Papalığın eski itibarını yitirmesine yol açtı. Diğer taraftan, kent devletleri ve milli monarşiler güç kazanmaya başladı. Rönesans’ın ortaya çıkmasında, Avrupa’da meydana gelen temel sosyal siyasi ve ekonomik gelişmeler rol oynamıştır. Daha XII. yy. başlarından itibaren, bazı düşünür ve edebiyatçılar, Ortaçağ zihniyetine karşı fikirleri savunmuşlardır. Bunların önemli bir kısmı Antik Yunan ve Latin kültürünü esas alıp, Ortaçağ’ın katı kurallara sahip ve baskıcı anlayışına karşı olmuşlardır. İşte, bu zihniyet değişiminin bir sonucu olarak, Rönesans sanatına Ortaçağ’a özgü mistisizm ve sembolizm çabaları sona ermiş, yerine insan ve eşyayı mekan içinde değerlendiren natüralist bir anlayış hakim olmuştur. Özellikle resim sanatında hacim, gölge-ışık ve perspektif uygulamaları, öncelikle Ortaçağ zihniyetinden ve onun sanat anlayışından kopuşun bir sonucudur.

• Başta güney İtalya ve İspanya’da Doğu-İslam dünyasının bilimler sahasında ortaya koydukları eserler sistematik bir biçimde Latinceye çevrildi. Skolastik düşüncenin yerini akla ve eleştiriye önem veren düşünceler aldı ve toplumda bireyselleşme önem kazandı.

• Floransa gibi önemli bir kent merkezinin Rönesans’ın beşiği olması hiç şaşırtıcı gelmemelidir. Bu şehir, ekonomik ve mali gücün, sanat koruyuculuğu geleneğini sürdüren (Mediciler) güçlü bir siyasal erkin, entelektüel seçkin bir sınıfın, özellikle de, sanat alanında eşsiz birkaç yaratıcının buluşup bir araya geldiği bir yerdir.

Page 4: orta çağ sanat tarihi

• RÖNESANS RESİM SANATI

• Rönesans öncesi İtalyan resminde Bizans mozaik ve freskleri geçerli olmuştur. Rönesans eserlerinin, Antik Yunan ve Roma döneminin eserleriyle bir bağlantısı vardır. Ancak resim sanatında antik mirastan etkilenme, heykel sanatı kadar kolay olmamıştır. Çünkü heykel ve kabartma örnekleri, çoğu kaybolan resim örneklerinden daha fazla görülebilmiştir.

• • Özellikle resim sanatında hacim, gölge-ışık ve perspektif uygulamaları, Avrupalı

sanatçıların Ortaçağ sanatlarından yavaş yavaş uzaklaşmasına başlangıç teşkil etmiştir.

• Floransalı Cimabue (1240-1301)’nin günümüze kadar gelen az sayıdaki çalışmalarında, kısmen gölge-ışık oyunlarına ve yüzlerde psikolojik ifadeye yer verildiği görülmektedir.

• Giotto ise hocaları olduğu tahmin edilen Cimabue ve Cavallini’yi aşarak yalnızca İtalya’da değil, tüm Avrupa’da yeni rense dönüşün temsilcisi olacaktır.

• Rönesans Resim Sanatı Genel Özellikleri

• Daha önceleri yalnızca büyük yapıların süs öğesi olarak kullanılan resim, Rönesans döneminde bağımsız olarak yapılabilmiştir.

• Perspektif, diğer görsel sanatların da ortak temelini oluşturan çizgi ile birleşerek etkisini arttırmıştır. İnsan figürünün hacmini gerçeğe uygun olarak vermek amacıyla perspektifi elde etmek için araştırmalarda bulunulmuştur.

• Dini konuların yanı sıra, tabiata ait motifler stilize edilmeden tuallere taşınmıştır. Konular zenginleşmiş, sanatçılar kendi ferdi duygularını işleme serbestliği kazanmışlardır. Böylece, giderek Ortaçağ’ın katı kural ve şekilciliğinden uzaklaşmıştır.

• Geliştirilen ya da bulunan yeni teknik malzemeler, resim ve fresklerin etki gücünü arttırdığı gibi, işçiliği ve masrafı azaltmıştır. XV. yy.’ın sonlarına doğru Flaman ülkesinden yağlı boya tekniğini öğrenen İtalyan sanatçıları, tablolarında daha yumuşak renk tonlarına yönelmişlerdir.

• Resim alanında da kısmen Antik dönemin özellikleri canlandırılmış, kilise otoritesinin azalmasına karşın, sanatçı fırçasını daha bağımsız olarak kullanabilmiştir.

• En önemli ilgi kaynağı olan insan ve mekan arasında uyum sağlanılmasına önem verilmiştir. İnsan figürlerinde olduğu gibi, peyzajın da hacmi olduğunu gözden kaçırmamışlardır.

Page 5: orta çağ sanat tarihi

Rönesans Ressamları

PORTRET van GIOVANNI ARNOLFINI EN ZIJN VROUWArnolfinin’nin Evlenmesi

BIRTH OF VENUS – Venüs’ün DoğuşuSandro Botticelli – 1445-1510İTALYA

Page 6: orta çağ sanat tarihi

ÇAĞDAŞ SANAT AKIMLARI

Page 7: orta çağ sanat tarihi

EKSPERSYONİZM (Dışavurumculuk): Ekspresyonizm bir hayat anlayışı, bir dünya görüşüdür. Fakat bu görüşte önemli olan kişinin ruhsal

durumudur. Doğa ikinci planda kalır. Bu akımın sanatçıları, kendilerini boğan, ezen ızdırapları sanatlarına sokmuşlar, haksızlıklara karşı olan isyanlarını, yeni bir renk ve biçim görüşüyle anlatmak istemişlerdir. Yapıtlarında kadın vücutlarını çekinmeden çirkinleştiriyorlar; insan

yüzlerini korkunç, iğrenç ifadeli karnaval maskeleri halinde yapıyorlardı. Çizgileri kaprisli, kullandıkları renkler ise fovist

ressamlarınki gibi cesaretlidir.

Temsilcileri: Van Gogh,Edouard Munch, Kırchner, Nolde, Rouault, Modigliani, M.Beckmann O.Kokoshka’dır.

YIRTICILIK (FOVİZM) (1898-1908)

20. yy. nın modern resim akımlarından biridir. Bir grup genç Fransız sanatçılarının 1905’te Paris’te açtıkları bir sergiyle doğmuştur. Bunların çarpıcı ve hırçın çalışmalarına bakılarak verilen “fovlar (vahşiler)” adı, akımın adı haline gelmiştir. Akımın temel özelliğini, saf ve parlak renkli boyaların doğrudan tüpten çıktığı gibi resim yüzeyine uygulanmasıyla yaratılan patlama duygusu oluşturur. Fovist ressamlar da, İzlenimciler gibi, doğrudan doğayı betimlemişlerdir, ama onların yapıtlarında yoğun bir dışa vurumcu tepki izlenir. Fovistlerin önderi Henri Matisse’dir.

TemsilcileriHenri Matisse, André Derain, Maruice De Vlaminck ve Raoul Duffy‘dir.

Page 8: orta çağ sanat tarihi

• KÜBİZM (1907-1914)• “Doğadaki her şey küreye, koniye ve silindire dayanır.” Paul Cezanne

Cezanne’nin yukarıdaki sözünden hareket eden bu akımın sanatçıları çevresindeki her şeyi geometrik biçimler olarak görüyorlardı. Kübizmi Empresyonist görüşe bir tepki olarak incelemek yerinde olur.

• Pablo Picasso ve Georges Braque ‘ın özellikle 1907-1914 yılları arasında Paris’te geliştirdikleri Kübizm 20. yy.ın en etkili yenilikçi akımlarından biridir. Sanatın gelişiminde bir devrim olarak nitelenen Kübizm, geleneksel perspektife, ışık- gölge kullanımlarına ve sanatı doğanın taklit edilmesi olarak gören kuramlara karşı çıkmış; doğadaki biçim, doku, renk ve mekânları taklit etmek yerine, parçalara ayrılmış nesneleri çeşitli yönlerden aynı anda algılanabilecek biçimde yan yana getirerek yeni bir gerçeklik yaratmıştır. Kübistler nesnelere bir de zaman boyutun U katmayı denemişler, biçim sorununu ön plana alıp rengi ikinci plana atmışlardır. Kübizm 1910-1912 arasında çözümsel (Analitik) evreyi, 1912’den sonra Bireşimsel (Sentetik) evreyi yaşamıştır.

• Temsilcileri• Pablo Picasso, Juan Gris, Fernand Léger, Georges Braque, Jacques Limpchitz,

Aleksander Archipenko’dır.

Page 9: orta çağ sanat tarihi

• FÜTÜRİZM (DİNAMİZM– HAREKET)• 1909 Yılında İtalya’da önce şiirde sonrada resimde ortaya çıkan, geçmiş ve

geleneksel görüşleri reddeden bir akımdır. Fütürizmde yapılmak istenen şey, evrendeki hareketin bir anını tespit etmek değil; hareketin kendini duyurmaktır. Bu akıma göre her şey hareket halindedir ve değişmektedir. Hareket halindeki varlıkların gözde bıraktıkları etki algılanıncaya kadar hareket yeniden değişir. Bu nedenle koşan bir at, dört değil yirmi ayaklıdır ve ayakların hareketi de üçgen biçimindedir. Pek çabuk hareket eden bir insan ya da cisim, çizgilerini hava içinde eritir. Bu yüzden gözlerimiz, onun yapısını fark etmez. Çok çabuk hareket eden cisim sanki parçalanmış moleküller halindedir. Bu bilimsel gerçek fütüristlerin sanat görüşü olmuştur. Bunlar daha çok fırtınalı denizler, son hızla giden otomobiller, dansözler gibi hareketli konuları seçmişlerdir.

• Temsilcileri: Umberto Boccioni, Giacano Balla, Carlo Cara, Luigi Russolo, Gino

Severini, Marcel Dumchamp önemli temsilcilerindendir.

DADAİZM (DADACILIK) “SANAT ÖLDÜ YAŞASIN SANAT”1916’da Zürih (İsviçre)’de bir grup sanatçı ve yazarın başlattığı akımdır. Onu diğer sürrealist (gerçek üstücülük ) akımlardan ayıran temel özelliği “yıkıcı” olmasıdır. Sanata, daha doğrusu alışıla gelmiş kural ve disiplinlere karşı tepki olan Dadaizm, Birinci Dünya savaşının yarattığı moral ve sosyal çöküntülerin bir sonucudur. Sanat ve estetik duygusu olmayan Dadaistlerin mantıksız konu seçtikleri; kâğıt, tahta ve benzeri malzemelerden garip tekniklerle resim yaptıkları görülür. Çocuksu heyecanlarla, her türlü akılcılığa, Avrupa uygarlığına ve savaşa karşı bir protesto hareketidir. Sanata karşı sert tutumları olsa da, bazı sanat akımlarının (Sürrealizm) Soyut Sürrealizm, Pop art, Kavramsal Sanat vs.nin ortaya çıkmasına elverişli bir ortam hazırlamıştır.

TemsilcileriMarcel Duchamp, Francis Picabia, Kurt Schwitters, Max Ernts, Raoul Hausmann’dır

Page 10: orta çağ sanat tarihi

• SÜRREALİZM (GERÇEK ÜSTÜCÜLÜK)

• 1916’dan bu yana etkisini sürdüren modern sanat akımıdır. Figürler asla var olmayacak düşsel bir ortamda bir kompozisyon içinde sunulur. İlkel toplumların sanatları da sürrealistlerin diğer bir ilgi noktasıdır. Sürrealist ressamlar doğanın mantıki görünüşünü değil, insanın bilinç altında ve rüyalarındaki alemi göstermek istemişlerdir.

• Temsilcileri• Giorgio de Chirico, Max Ernst, Jean Arp, Francis Picabia, Marc Chagal, Rene

Magritte, Yves Tanguy, Alberto Giacometti, Salvador Dali, Frida Kahlo, Paul Delvaux, Joan Miro, Man Rey, Henri Rousseau, sayılabilir.

Soyut Sanat (Soyut Ekspresyonizm)örnekleri

Page 11: orta çağ sanat tarihi

• Soyut Sanat (Soyut Ekspresyonizm)

• Soyut Ekspresyonizm (soyut ifadecilik), 1940’dan sonra Amerika da ortaya çıkan ve bütün dünyaya yayılan bir sanat akımıdır. Soyut Sanat Akımı: Soyut ifadecilik, Abstre ya da nonfigüratif (figürsüz) diye de adlandırılan ve doğa görüntülerine bağlı olmayan bir akımdır. Uygulama alanı resim sanatı içinde kalmamış; biçim ve renklere sonsuz bir serbestlik tanıması nedeniyle heykeltıraşlık, mimarlık, süsleme, dekor ve kostüm gibi sanatları da etkisi altında bırakmıştır. Günlük eşyaların biçim ve renkleri bile soyut sanatın etkisi altında kalmıştır.

• 1940 Sonraki Sanat Hareketleri (Taşizm, Kaligrafik İfadecilik, Post Kübizm)• 1940 sonrası doğan sanat hareketleri

• Action Painting: Bu resim türünde bütün mantık ve usa vurma düzenlerine karşı çıkıldığı gibi resim yapma eylemi, fiziksel vücut hareketlerine, eylemlerine uydurulmuştur. (Örnek Resim 1)

• Taşizm: Kendiliğinden otomatik olarak çekilmiş lekelerden ve renk sıçratmalarından elde edilmiş bir resimdir.

• Post Kübizm (Kübizmin artçıları): Kübizmin birleşimci dönemini artık bir renk ve müzik dünyasıyla birleştirip aynı zamanda resim yüzeyinde boyayla kalın bir doku elde etmişlerdir. ( Nicolas De Steal - Örnek Resim 2)

• Kaligrafik Ekspresyonizm (Yazısal ifadecilik): 1945 sonrası soyutlamalarında yazı motifleri sanatçıların dışa vurucu tutumları için zengin bir kaynak oluşturmuştur. (Picasso, Braque, Klee, Miro,J.Kosuth) ( Örnek Resim 3)

• Soyut Resmin Özellikleri

• Soyut resimde sanatçının amacı, çizgi ve renkleri düzenli bir biçimde yüzey üzerine yerleştirerek duygusal kompozisyonlar elde etmektir. Soyut sanat doğayı ortadan kaldırmaz, başka türlü anlatır. Soyut resimde saf kompozisyon ve renk elemanlarından yararlanılmaktadır. İzlenimciler resim yaparken doğaya bakarlardı, soyut resim yapan sanatçı ise kendi içine bakmaktadır. Soyut resim sanatı, sanatın ta kendisi ve hiçbir zaman tükenmeyecek olandır. Soyut resim; her şeyi söyleyebilme özgürlüğüdür, her şeyi yeniden yaratma özgürlüğüdür, yalnız kendinin olan bir sitil yaratabilme özgürlüğüdür.

• Temsilcileri: Wassily Kandinsky, Piet Mondrian, Robert Delaunay, Kazimir Maleviç, Jean Arp, Wols, Jackson Pollock, Nicolas de Stael, Mark Rothko, Hans Hartung, Antoni Tapies.

Page 12: orta çağ sanat tarihi

• 1960 Sonrası Sanat Hareketleri (Pop – Art, Op- Art, Kinetik Sanat )

• Pop -Art : Bu akımın özelliği endüstri toplumunun günlük tüketim eşyalarını, kitlesel iletişim çağının teknikleri ile anlatmaktır. Bu tür objeler, çevrelerinden yalıtılıp, abartılı boyutlarda ve çoğunlukla resimli roman ya da reklamcılık teknikleri kullanılarak resmedilmiştir. Konuları çok değişik olabilmektedir. ( Roy Lichtenstein) (Resim 1)

• Op–Art : (Optical Art ) Bu akımın özelliği bir derinlik yada üç boyutluluk yanılsaması yaratmayı amaçlayan soyut sanat ürünlerini içerir.(Victor Vassarely) (Resim 3)

• Kinetik Sanat: Optik sanatın durağan devingenliği yerine makinelerle yapılan ve yaratılan bir devingenliği öneren anlayışa kinetik sanat denmektedir. Bu sanat, elektronik sistemlerle cisimlere devinme ve hız kazandırılmasından elde edilen devinimsel görüntü sanatıdır. (Fernant Leger, Alexander Calder) (Resim 2)

Sanatçının adı : Piet MondrianEserin adı : New York City I Brodway (Boogie-woogie)

Page 13: orta çağ sanat tarihi

• 1970 SONRASI KAVRAMSAL SANAT

• 1960’lı yıllarda Kavramsal Sanat tüm Batıda ve batılılaşan ülkelerde işleniyordu. Bu akım sanat dünyasının dikkatini geleneksel kitle iletişim araçlarından alıp çoğunlukla şaşırtıcı ve haber değeri olan hareketlere çekmiştir. Kavramsal sanatçılar, sanat dünyasının geleneksel adetlerine ve yöntemlerine büyük ölçüde esneklik kazandırmışlardır. Etkiliği barındırdığı fikir zenginliğinden kaynaklanan akım pek çok farklı şekilde ortaya çıkmıştır. Kavramsal sanat bize, gündelik yaşam konusunda soru sormayı öğretir. Böylece kendiliğinden bu eylem içine girmiş oluruz. Önemli olan sanat ve gerçek yaşam arasında köprü kurmaktır. Bu olmayan bir galeride, olmayan resimleri sergilemek için ilan vermekten, sözcüklerin farklı anlamlarını yazmaya, Nevada Çölü’nde 1 millik çizgi çekmeye ve fotoğraf çekmeyi yasaklayarak gidip görülmesini istemeye kadar, müziksiz geçen 4 dakika 33 saniye 4’33’’ den, insan vücutlarıyla resim yapmaya, kendi kendini yok eden makinelere uzun politik konuşmalarla birleşen happening’lere(anlık olay oluşturma) ve vadilere çekilen perdelere, paketlenen kıyılara kadar uzanan geniş bir kavramlar dizinidir ve her seferinde yeni biçimler kazanarak etkinliklerine devam etmektedir.

• Kavramsal Sanat Türleri Ve Temsilcileri• Land Art (Çevre Sanatı) Javacheff CHRİSTO, Kaligrafik Art (Sözcük sanatı,

Yazısal sanat) Joseph KOSUTH, Happening (Anlık Olay Sergileme) Wolf VOSTELL

Page 14: orta çağ sanat tarihi

• Land Art (Arazi-çevre sanatı): Bu sanat o kadar kısa sürelidir ki, sanatçının düşünsel varlığında oluşan, bir kavramın gerçekleştirilmesine yönelik sanat yapıtı, daha düşünsel aşamada tamamlanır tamamlanmaz yok olmak zorundadır. Bu sanat yapıtı belgelenebilir (anlatılabilir) gerçekleştirilmesi ve etkisi olanaklara bağlıdır. İzleyicisi yoktur. Sergilenemez. Kullanılma olanakları en aza indirgenmiştir. Land Art’ ı yaratan sanatçılar güncel sanatın işlevsellik yönüne, üretim ve reklâma yönelik kavramların yoğunluğuna karşı çıkıyorlar ve yeni bir doğaya dönüş ilkesiyle yapıtlarını damgalıyorlardı. Issız kırlarda kurdukları doğa görünümleri, kent yaşamının yapaylığını da vurguluyordu. Amaç çağımızın insanının yaşadığı doğaya karşı koruyucu duygularını geliştirmek ve bu duygunun kalıcı olmasını sağlamaktır.

• Christo’ya göre paketleme işi, anlık bir değişim olayıdır. Burada örtü doğayı örteceğine, doğa örtünün önüne geçme durumunda kalarak, doğa ile yapıt iç içe geçmektedir. Bu gizlenme objenin gerçek kişiliğini tümüyle bozmaz, tersine paketin altında yatan biçimlerin izleyici tarafından daha iyi gözlenmesini sağlar. Olağan koşullarda ilgi çekmeyen nesnelere yeni bir bakış açısı getirmek, insanların bu nesneyle yeniden bakmaları istenmektedir.

• Doğanın kendi formu, kendi yapısı örtü altında izleyiciye yeniden sunuluyor. Amaç: (Çevreyi korumaya dikkat çekmek) Sanatçı yaptığı uygulamada çevreyi kullanarak form ve inşayı oluşturan; kompozisyon, perspektif, ritim, renk, ışık, gölge gibi unsurları doğal hali ile sunuyor, doğayı yeniden taklit etmiyor. Doğa sanatın kendisidir.

Page 15: orta çağ sanat tarihi

• Grafik sanatlar nedir?

• Baskı, çizgi ve çoğaltma tekniklerinden faydalanarak belirli bir konuyu göze hitab edecek tarzda yaymak amacını güden sanat. Şişenin biçimi, etiketi, gazete ilanının düzenlenişi, duvar afişleri, ilaç kutusunun mizanpajı, bayram tebriki gibi şekillendirmeler, grafik çalışmalar içine girergrafik sanatlar

• Grafik sanatının tarihi, milattan önceki medeniyetlere kadar uzanır. Mısır hiyeroglifleri, Yunan vazo resimleri, Roma mezar kitabeleri, Bizans süslemeleri, ortaçağ minyatürleri grafik sanatın kavramı içinde mütalaa edilebilir. Ancak grafik sanatı, matbaanın bulunuşundan sonra, grafik işaretlerinin dünyaca kabul edilen kalıplara kavuşmasından sonra modern bir mana kazanmıştır.

• Yirminci asrın şartları içinde sanayici malını satmak, sanatçı eserlerini tanıtmak, fikir adamı düşüncelerini yaymak ihtiyacını duymuştur. Grafik sanatı tamamen değişik alanlardaki bu kişilerin başta gelen yardımcısı olmuştur.

• Çizgi, renk, fotoğraf ve her türlü araçlardan faydalanmak, çeşitli objektiflerin özelliklerini kullanmak, fotoğraf deformasyonları elde etmek, kübizmden etkilenen çalışmalar, klasik bir resmin ve gravürün detayıyla meydana getirilen kompozisyonlar, grafik sanatının tarih öncesinden günümüze kadar kullanılan, bütün tekniklere sahip çıkarak, tam manasıyla 20. asrın sanat dalı olduğunu gösterir. On dokuzuncu asrın sonunda, Lautrec, Bannard, Degas, 20. asrın başında Picasso, Lhote, Leger, Clavc gibi ressamların çalışmalarıyle grafik sanatının modern manada temelleri atıldı. Daha sonra Hans Hilmann, Savingnac Celestino Piatti, Roland Searle, Hans Falk, Crosby-Fletcher-Forbes gibi sanatçıların sadece grafik sanatta meşhur olmaları, bu sanat kolunu hakiki hüviyetine kavuşturmuştur. Türkiyede grafik sanatlar eski ve köklü bir an’aneye sahiptir. Taşıdığı fonksiyon ve her düzeydeki insanı tesir altına alma gücü bakımından Karagöz, grafik sanatların amacını modern manada ihtiva etmektedir. Aynı şekilde Türkler, İslamiyeti kabulle birlikte Arap harflerini de kullanmaya başlamışlar ve bu yazının özelliklerinden faydalanarak "hat sanatı" denilen yazıyla şekillendirmenin en güzel örneklerini ortaya koymuşlardır. Osmanlı Türklerinde ileri bir seviyeye ulaşan duvar ve kitap süslemeleri, özellikleri bakımından grafik sanatların bir başlangıcı kabul edilmiştir.

• Modern manada Türkiye’de grafik sanatların başlangıcı 1930 senelerine rastlar. Kenan Temizan ve İ.Hulusi Görey devrin zevki içinde eserler meydana getirmişlerdir.

Page 16: orta çağ sanat tarihi

• William Morris, 1834-1896 yılları arasında yaşamış İngiliz şair, desinatör, roman ve sanat yazarı, ressam. Morris aynı zamanda mobilya, kumaş, vitray, duvar kağıdı tasarımlarıyla Sanatlar ve Zanaatkarlar (Arts and Crafts hareketi) akımına öncü olmuş bir endüstri tasarımcısı, el sanatçısı, desinatördür. Kelmscott Basımevi'nin kurucusu ve sahibidir.

Hollandalı grafik sanatçısı, Maurits Cornelis Escher’in(1898-1972) yapıtları Amsterdamdaki Rijks Müzesi koleksiyonunda yer alıyor. Escher baskıları ilk kez Türkiye’ye geliyor. Ankara’da Cer Modern’de sergilenecek olan Escher’in baskılarına, çağdaşlarının işleri de eşlik ediyor. Escher’in öğretmeni Mesquita’nın ahşap kesimleri, Lou Strik, Herman Berserik’in sanatları, 5 Ağustos 2012 tarihine kadar Cer Modern’de görülebilecek.

Page 17: orta çağ sanat tarihi

TANITIM AMAÇLI GRAFİKSEL TASARIMARIN SINIFLANDIRILMASI

• * Logo tasarım• * Kurumsal evrak tasarımları• * Katalog tasarım• * Broşür tasarım• * Tek sayfalık flyer tasarımları• * Gazete• * Dergi• * Tanıtım Föyleri• * Ürün tanıtım katalogları• * Kitapçıklar• * Klasörler• * Promosyon çalışmaları

Page 18: orta çağ sanat tarihi