nİzamÜ’l-mÜlk’Ün sİyasetnÂmesİ’nİn mevcut bazi...

18
İstem, Yıl:4, Sayı:7, 2006, s. 99 - 116 www.istem.org NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI NEŞİRLERİNE DAİR Arş. Gör. Ali ERTUĞRUL Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi On Some Available Editions of Nizam al-Mulk’s Siyasat-nama The book titled Siyasat-nama which had been written by Nizam al- Mulk, the famous Saljukian vizier, was edited and published on different copies many times upto now and translated into various languages. Within the historical process of the publishing traced back to Charles Schefer, two men are especially worth-noting: Hubert Darke and Meh- met Altay Köymen. This article examines, at first, chronologically the process of publishing the Siyasat-nama and the characteristics of different copies, and lastly attempts to compare the copies of two scholars mentioned above. Tarihe Nizamü’l-Mülk lakabı ile geçecek olan Hâce-i Bozorg Hasan b. Ali b. İshak et-Tusî (ö. 10 Ramazan 485 / 15 Ekim 1092), Büyük Selçuklu İmparator- luğunun iki büyük sultanı, Alp Arslan ve Melikşah dönemlerinde yaklaşık olarak otuz yıl vezirlik yaparak hem devrindeki hâdiseler hem de sonraki gelişmeler üzerinde kalıcı tesirler bırakmış bir şahsiyettir. Onun, Melikşah’ın talebi üzerine kaleme almış olduğu Siyasetnâme isimli kitabı da, gerek türünün önemli eserleri içinde yer alarak sonraki siyasetnâme yazım geleneğini belirleyen bir numune haline gelmesi ve bu yönüyle daha sonraki sultan ve idarecilerin yakın ilgisine mazhar olması 1 , gerekse daha ziyade “ideal tip”ler olarak sunduğu kendi döne- minden önceki hânedan ve idareler hakkında yapmış olduğu tasvirler ve içeriden biri olarak iyi ve geçerli bir yönetim tarzının nasıl olması gerektiğine dair verdiği –––– 1 Sultan I. Alaeddin Keykubad’ın meclislerinde tarih ve siyaset tartışmaları yaptırdığına ve en çok okuduğu kitaplar arasında Nizamü’l-Mülk’ün Siyasetnâmesi’nin bulunduğuna dair bkz. İbn Bibi, el- Evâmirü’l-Alâ’iyye fi’l-Umûri’l-Alâ’iyye, tıpkı basım olarak neşr.: Adnan Sadık Erzi, Ankara 1956, s. 228; Ayrıca bkz. İbn Bibi, el-Evâmirü’l-Alâiyye (Selçuk Name), çev. Mürsel Öztürk, Ankara 1996, c. I, s. 246; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, İstanbul 1999, s. 392; aynı müellif, “Keykubad I”, İ.A., c. IV, s. 657-658.

Upload: others

Post on 22-Jan-2020

3 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02535/2006_IV_7/2006_IV_7... · 2012-11-20 · Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin

İstem, Yıl:4, Sayı:7, 2006, s. 99 - 116

www.istem.org

NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN

MEVCUT BAZI NEŞİRLERİNE DAİR

Arş. Gör. Ali ERTUĞRUL Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

On Some Available Editions of Nizam al-Mulk’s Siyasat-nama

The book titled Siyasat-nama which had been written by Nizam al-Mulk, the famous Saljukian vizier, was edited and published on different copies many times upto now and translated into various languages. Within the historical process of the publishing traced back to Charles Schefer, two men are especially worth-noting: Hubert Darke and Meh-met Altay Köymen. This article examines, at first, chronologically the process of publishing the Siyasat-nama and the characteristics of different copies, and lastly attempts to compare the copies of two scholars mentioned above.

Tarihe Nizamü’l-Mülk lakabı ile geçecek olan Hâce-i Bozorg Hasan b. Ali b. İshak et-Tusî (ö. 10 Ramazan 485 / 15 Ekim 1092), Büyük Selçuklu İmparator-luğunun iki büyük sultanı, Alp Arslan ve Melikşah dönemlerinde yaklaşık olarak otuz yıl vezirlik yaparak hem devrindeki hâdiseler hem de sonraki gelişmeler üzerinde kalıcı tesirler bırakmış bir şahsiyettir. Onun, Melikşah’ın talebi üzerine kaleme almış olduğu Siyasetnâme isimli kitabı da, gerek türünün önemli eserleri içinde yer alarak sonraki siyasetnâme yazım geleneğini belirleyen bir numune haline gelmesi ve bu yönüyle daha sonraki sultan ve idarecilerin yakın ilgisine mazhar olması1, gerekse daha ziyade “ideal tip”ler olarak sunduğu kendi döne-minden önceki hânedan ve idareler hakkında yapmış olduğu tasvirler ve içeriden biri olarak iyi ve geçerli bir yönetim tarzının nasıl olması gerektiğine dair verdiği

–––– 1 Sultan I. Alaeddin Keykubad’ın meclislerinde tarih ve siyaset tartışmaları yaptırdığına ve en çok

okuduğu kitaplar arasında Nizamü’l-Mülk’ün Siyasetnâmesi’nin bulunduğuna dair bkz. İbn Bibi, el-Evâmirü’l-Alâ’iyye fi’l-Umûri’l-Alâ’iyye, tıpkı basım olarak neşr.: Adnan Sadık Erzi, Ankara 1956, s. 228; Ayrıca bkz. İbn Bibi, el-Evâmirü’l-Alâiyye (Selçuk Name), çev. Mürsel Öztürk, Ankara 1996, c. I, s. 246; Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, İstanbul 1999, s. 392; aynı müellif, “Keykubad I”, İ.A., c. IV, s. 657-658.

Page 2: NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02535/2006_IV_7/2006_IV_7... · 2012-11-20 · Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin

100 Arş.Gör. Ali Ertuğrul

www.istem.org

öğütler itibariyle de dikkate alınması gereken bir eser hüviyetindedir.2 –––– 2 Nizâmü’l-Mülk ve eseri Siyasetnâme üzerine ülkemizde ve başka yerlerde pek çok araştırma ve

inceleme yapılmıştır. Bunlardan Nizamü’l-Mülk’ün hayatı ile ilgili olan bazıları için bkz.: Abdurrezzak Kanpuri, Nizâm el-Mulk Tusî, Agra 1912; Bu eserin Farsça tercümesi: Zindegânî Hâce-i Bozorg Hasan Nizâmü’l-Mülk, ter.: Seyyid Mustafa Tabâtabâî, Tahran 1350; M. Rüknüddin Hassan, Ahd-i Selâçıka-i Uzma ki Ba‘d Mumtaz Siyasi Mutefekkir, Osmaniye Üniversi-tesi Siyaset Bilimi Bölümü Doktora Tezi, Haydarabad-Hindistan 1946; aynı müellif, “Nizamülmülk”, Türkçe’ye çev.: Yusuf Ziya Cömert, İslâm Düşüncesi Tarihi, ed.: M. M. Şerif, c. II, İstanbul 1990, s. 375-401; S. Rizwan Ali Rizvi, Nizam al-Mulk Tusi: His Contribution to Statecraft, Politıcal Theory and the Art of Government, Lahore 1978; Seyyid Cevad Tabâtabâî, Hâce Nizâmü’l-Mülk, Tahran 1375; İbrahim Kafesoğlu, “Nizamü’l-mülk”, İslam Ansiklopedisi, c. IX, s. 329-333; Harold Bowen-C. E. Bosworth, “Nizam al-Mulk”, İE2, c. VIII, s. 69-73; Suheyl Zakkar, “Biographie de Nizam al-Mulk de Kamal al-Din İbn al-‘Adim”, BOE, c. XXIV, Damas 1971, s. 227-248; Mehmet Altay Köymen, “Selçuklu Veziri Nizamü’l-Mülk ve Tarihi Rolü”, Milli Kültür, Ankara 1977, c.I, sayı 5, sayfa 9-16; Ali Ertuğrul, “Büyük Selçuklu Devletinde Mihver Bir Şahsiyet: Nizamü’l-Mülk”, Yeni Türkiye Türkoloji Özel Sayısı, c. IV, s. 46, Ankara Temmuz-Ağustos 2002, s. 33-48; Harold Bowen, “The Sar-gudhast-i Sayyidina, the “Tale of the Three School-fellows” and the Wasaya of Nizam al-Mulk”, JRAS, Londra 1931, Bölüm 4, s. 771-782; K.E. Schabinger-Schowingen, “Zur Geschicte des Saldschugen-Reichskanzlers Nisamu’l-mulk”, Historische Jahrbücher, LXII-LXIX (1942-9), s. 250-83; aynı müellif, “Nisamu’l-mulk und das Abbasidische Chalifat”, Historische Jahrbücher, LXXI (1952), s. 91-136; Muhammed Receb el-Beyûmî, “Nizâmü’l-Mülk et-Tûsî el-Vezîr el-‘Âlim el-Musallah eş-Şehîr”, Mecelletu’l-Ezher, c. XVII, Sayı 5, Kahire 1955, s. 499-506; M. Th. Houtsma, “The Death of Nizam al-Mulk and its Consequences”, Journal of Indian History, c. III (1924) s. 147—160; Karl Rippe, “Über Den Sturz Nizam-ul-Mulk”, Fuad Köprülü Armağanı, İstanbul 1953, s. 423—435; Carole Hillenbrand, “1092: A Murderous Year”, The Arabist Budapest Studies in Arabic, Budapest 1995, XV-XVI, 281—296; Nasrullah Felsefî, Çend Makale-i Tarihî ve Edebî, Tahran 1342, s. 406—433; Abbas İkbal, Vezaret der Ahdi Selatîn-i Bozorg-i Selçukî, Tahran 1338/1959, s. 46—63; Aydın Taneri, “Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nda Vezirlik”, DTCF, Tarih Araştırmaları Dergisi, Ankara 1968, V/8—9, s.85—188; Carla L. Klausner, The Seljuk Vezirate: A Study of Civil Administration 1055—1194, Cambridge 1973.

Siyasetnâme ile ilgili olan bazıları için bkz.: Faiz-ul-Hasan Faizi, “A Peep into the Wasaya and Siyasat Nama of Nizam-ul-Mulk”, Islamic Culture, c. XX, No: 4 (1946), s. 391-407; İbrahim Kafesoğlu, Sultan Melikşah Devrinde Büyük Selçuklu İmparatorluğu, İstanbul 1953; aynı müellif, “Büyük Selçuklu Veziri Nizamü’l-Mülk’ün Eseri Siyasetnâme ve Türkçe Tercümesi”, Türkiyat Mecmuası, c. XII, İstanbul 1955, s. 231-256; Mehmet Altay Köymen, Büyük Selçuklu İmparator-luğu Tarihi —Alp Arslan ve Zamanı—, c. III, Ankara 1991; aynı müellif, “Büyük Selçuklu İmparato-ru Melikşah Devrine Dair Bir Eser Münasebetiyle”, Belleten, c. XVII, s. 65-68, Ankara 1953, s. 557-604; S. Rizwan Ali Rizvi, “The Siyasat Nameh (The Book of Government) of Nizam al-Mulk Tusi”, Islamic Studies, c. XX, No: 2, İslamabad 1981, s. 129-136; Seyyid Hasan Livâsânî, “Kitabu Siyeri’l-Mülûk (Siyasetnâme)”, Havliyyetu Fer‘i’l-Adâbi’l-Arabiyye, c. I, Beyrut 1981, s. 171-176; Sa‘d Zağlûl Abdulhamid, “Siyâsetnâme li-Nizâmi’l-Mülk”, Müessesetü Türâsi’l-İnsâniyye, c. VIII-IX, Kahire ?, s. 171-212; M. S. Khan, “The Saljuq Vizier Nizam al-Mulk and His Siyasat Nama”, Uluslararası Osmanlı Öncesi Türk Kültürü Kongresi Bildirileri, Ankara 1997, s. 29-49; Ali Ertuğrul, “Bir Kaynak Olarak Nizamü’l-Mülk’ün Siyaset-Nâmesi”, Türkler (Yeni Türkiye Yayın-ları), c. V, Ankara 2002, s. 271-278; aynı müellif, “Siyasetnâme: Çâp-ı Türkiye ez Manzar-ı Nüsha-şinâsî”, Farsça’ya ter. eden: Nasrullah Sâlihî, Kitâb-ı Mâh Târîh ve Coğrafya, Cilt 8, No: 2-3 (Sayı 86-87), Tahran, Âzer ve Dey 1383 / 2006, s. 38-41; Agâh Sırrı Levend, “Siyaset-Nameler”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı, Ankara 1988 (Birinci Baskı 1962), s.167-194; E.I.J. Rosenthal, Ortaçağ’da İslâm Siyaset Düşüncesi, çev. Ali Çaksu, İstanbul 1996; Mahmut Arslan, “Eski İran Devlet Geleneği ve Siyasetnâmeler”, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Dergisi, Dizi 3, Sayı 1, İstanbul 1989, s. 231—262; Ahmet Uğur, Osmanlı Siyâset-Nâmeleri, Kayseri 1992; Mehmet Şeker, Gelibolulu Mustafa ‘Âlî ve Mevâ‘idü’n-Nefâis fî Kavâ‘idi’l-Mecâlis, Ankara 1997, s. XXV-XXXI.

Nizamü’l-Mülk’ün bazı önemli faaliyetleri ve fikirleri ile ilgili olanları için bkz.: M. Asad Talas, La Madrasa Nizamiyya et Son Histoire, Paris 1939; Bu eserin Türkçe çevirisi: Nizamiye Medresesi ve İslâm’da Eğitim-Öğretim, çev.: Sadık Cihan, Samsun 2000; Abdülhadi Mahbûbe, “el-

→ →

Page 3: NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02535/2006_IV_7/2006_IV_7... · 2012-11-20 · Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin

Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin Mevcut Bazı Neşirlerine Dair 101

www.istem.org

Siyasetnâme’nin yazıldığı andan itibaren kazandığı bu şöhret, onun —herhangi bir delile ihtiyaç duymadan— pek çok defa istinsah edildiğini ve bu istinsahların da en azından İslâm dünyasının büyük bir kısmına yayılmış olması gerektiğini söylememize imkan vermektedir. İşte, bilhassa ilk Siyasetnâme neşirlerinde mevcut bulunan farklılıklar ve sonradan yapılması muhtemel ilaveler de onun bu şöhretinden kaynaklanmış olmalıdır. Şimdi tarihî sırasına uygun olarak ilk neşredilenden başlamak üzere Siyasetnâme neşirlerini tanıtmaya başlayalım.

Siyâsetnâme veya daha az bilinen ismiyle Siyerü’l-Mülûk isimli eser, ilk ola-rak Charles Schefer tarafından m.3 1891 yılında Paris’te neşredilmiştir. Kısa bir müddet sonra (1893; bazı notlar ilave edilerek yapılan ikinci baskı 1898) eserin

Fransızca tercümesini de yayınlayan Schefer, söz konusu neşrinde, “kendi hususî kütüphanesinde bulunan h. 690 / m. 1291 istinsah tarihli bir nüsha ile h. 1032 / m. 1623’de Hindistan’da Ahmed-Âbâd’da istinsah edilmiş olan British Museum nüshasına istinat etmekteydi. Schefer’in neşrinde kullanmış olduğu bu British Museum nüshası ise h. 564 / m. 1168 yılında Urumiye’de Emir-i Hâcib Alp Cemalüddin namına yapılan bir istinsahın kopyası idi. Schefer, ayrıca, Siyâsetnâme’nin bilhassa karışık kısımlarını teşkil eden 43—47. fasıllarını St. Petersburg (Leningrad) İmparatorluk Kütüphanesi ile

→ →

Hareketu’l-‘İlmiyye fi-Mieti’l-Hamseti’l-Hicriyye ve Eseru Nizamü’l-Mülk Fiha”, Mecelletu’l-Ustâz, c. XI (1962), s. 356-377; Abdülhadi Rıza, “Amelü Nizamü’l-Mülk el-Vezirü’s-Selçukî fi’l-Hadis”, Ma’hadü’l-Mahtutati’l-Arabiyye, c. V, Bölüm 1, Kahire 1959, s. 349-378; I. Pizzi, “Le Idee Politiche di Nizam ul-Mulk”, Giornale Della Società Asiatica Italiana, c. X, Firenze 1896-97, s. 131-139; İlyas Ahmad, “The Political Theory of Nizam al-Mulk Tusi (1017-1092 C.E.)”, Iqbal Review, c. II, No: 3 (1963), s. 48-71; Niazul Haq Khan, “Nizamul Mulk Tusi: Pioneer in Public Administration”, Sind University Arts Research Journal, c. VI, s. 19-24, Hyderabad 1967, s. 19-24; Haroon Khan Sherwani, “Nizamu’l-Mulk Tusi (1017-1091)”, Studies in Muslim Political Thought and Administration, Chapter 5, Lahore 1970, s. 117-134; S. Rizwan Ali Rizvi, “Political and Adminisrative Measures of Nizam al-Mulk Tusi”, Islamic Studies, c. XIX, No: 2, İslamabad 1980, s. 111-119; A. K. S. Lampton, “The Dilemma of Goverment in Islamic Persia: Siyasat-Nama of Nizam al-Mulk”, İran, Journal of Persian Studies (JPIPS), c. XXII (1984), s. 55-66; Syed Salman Nadvi, “Religious Policy of Nizam al-Mulk”, el-‘İlm, c. IV (1984), s. 37-43; Aidit Ghazali, “Economic Thought of Nizam al-Mulk al-Tusi”, Islamic Economic Thought, ed.: Ebu’l-Hasan M. Sadeq, Malaysia 1991, s. 74-87; Çoşkun Yılmaz, “Nizamülmülk’ün Siyasetnâmesi’ne Göre Büyük Selçuklu Devleti’nin Yönetim İlkeleri”, İlim ve Sanat, Sayı 35-36, Temmuz 1993, s. 99-107; Mehmet Çelik, “Selçukluların Ayrılıkçı Cereyanlara Karşı Devlet-Ümmet Bütünlüğünü Sağlama Politikasının Temel Umdeleri”, Meslek Hayatının 25. Yılında Prof. Dr. Abdülhalûk Çay, Ankara 1998, I, 221-242; Altan Çetin, “Nizamülmülk’ün Siyasetnâmesi ve Machiavelli’nin Hükümdarı’nda Devlet Adamı Anlayışları”, Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi, Sayı 3 (1999), s. 189-210; Mehmet Dikkaya, “Siyasetnâme’de İktisadî Düşünce”, Akademik Araştırmalar Dergisi, c. XII (2002), s. 203-208; Ahmet Turan Yüksel, “Nizam al-Mulk, Siyasat-Namah and His Political Thought”, Hamdard Islamicus, c. XXVII, No: 1, Karachi 2004, s. 7-22.

Nizamü’l-Mülk’e nispet edilen Vasâyâ isimli eserle ilgili olarak ise bkz.: Düstûru’l-Vüzera (Vasâyâ), yazma, British Museum, London, Ekler 26-267; Nesâih-i Hâce Nizamü’l-Mülk, Bombay, 1305 / 1887; Muhammed İkbâl, “Wasâya-i Nizâm al-Mulk”, Oriental Colloge Magazine, c. IV, No: 1, Lahore 1927.

3 Bu makalede tarihler verilirken m., h. ve ş. şeklinde kısaltmalar kullanılmıştır. Bunlardan m. = miladî, h. = hicrî-kamerî ve ş. = hicrî-şemsî takvimleri ifade etmektedir.

Page 4: NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02535/2006_IV_7/2006_IV_7... · 2012-11-20 · Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin

102 Arş.Gör. Ali Ertuğrul

www.istem.org

Asya Müzesi’ndeki diğer iki nüsha ile mukabele etmiş ve böylece elde ettiği metnin sağlamlığına kanaat getirdikten sonra neşretmişti”4.

Siyâsetnâme’nin ikinci neşri ise, Seyyid Abdürrahim Halhâlî tarafından ş. 1310 / m. 1932 yılında Tahran’da yapılmıştır. Söz konusu bu neşrinde, nâşir, “Schefer’in Paris’te neşrettiği metne az-çok uymakla beraber ondaki Arapça kelimelerin fazlalığına karşılık daha temiz bir Farsça ile yazılmış ve daha sarih bir ifadeye sahip olduğu için ana metne nazaran mümkün mertebe az tasarrufâta uğramış telakki ettiği, h. 970 / m. 1562 istinsah tarihli bir nüshayı esas aldığı-nı”5 belirtmektedir.

Bu iki neşirden sonra, ilmî açıdan pek ehemmiyeti haiz bulunmayan Abbas İkbal6 ve Murtaza Müderrisî Çehârdihî7 neşirleri birbirini takip etmiştir. Hubert Darke ise, ş. 1340 / m. 1962 yılında Tahran’da neşrettiği metinle, bu alanda yapılan en önemli çalışmanın altına imzasını atmıştır.

Söz konusu tarihe kadar ulaşabil-diği en sahih nüshalara dayanarak yaptığı, ancak ileride söz edilecek bazı illetlerle malul olan, bu ilk neşrinden sonra Darke, Tebriz Milli Kütüphanesi, Nahcıvanî kısmında bulunan Hüseyn b. Zekeriya b. el-Hacı Hüseyn ed-Dehistanî tarafından h. 673 / m. 1274 tarihinde istinsah edilen nüshadan haberdar olmuştur. Yaptığı incelemeler netice-sinde, bu nüshanın, 29-40. varakları arasının olmaması ile birkaç bölümde birkaç satırının eksik kalması gibi bazı kusurlarının dışında, mevcut diğer nüshalardan daha eski

ve daha sıhhatli olduğunu görmüştür. Bunun üzerine, kitabının sonraki basımla-–––– 4 Charles Schefer, Siasset Namèh, Traité de gouvernemet composé pour le Sultan Melik-Châh, par

le Vizir Nizam oul-Moulk (Publication de l’Ecole des Langues orientales vivantes, III. Série, vol. VII), Paris 1891, s. II-III’den naklen İbrahim Kafesoğlu, “Büyük Selçuklu Veziri Nizamü’l-Mülk’ün Eseri Siyâsetnâme ve Türkçe Tercümesi”, Türkiyat Mecmuası, İstanbul 1955, XII, s. 232.

5 Seyyid Abdürrahim Halhâlî, Siyâsetnâme ya Siyerü’l-Mülûk, Tahran ş. 1310, s. 4’ten naklen Kafesoğlu, adı geçen makale, s. 233 (Halhâlî neşrinin ferağ kaydında, 970 tarihli nüshanın esas alındığı müşahhas ise de (bkz. s. 186), Kafesoğlu’nun bu neşirle ilgili verdiği zikri geçen diğer bilgilere elimizdeki 1310 tarihli Halhâlî neşrinde tesadüf edemedik).

6 Abbas İkbal, Siyasetnâme, Tahran 1320 / 1942. Abbas İkbal, Schefer ve Halhâlî metinlerinden istifade ederek hazırlamış olduğu söz konusu neşrinde, üniversite talebelerinin rahatça okuyacağı bir kitap hazırlama kaygısı içinde olmuştur. Bu nedenle o, anlaşılma ve sadeliğe öncelik vermiş ve manası muğlâk olan yerleri gidermek niyetiyle metni bir miktar değiştirmiştir. Ayrıca, metin içinde talebelere okutulmasını uygun bulmadığı bazı cümleleri çıkartmış ve bazı hikâyeleri de telhis etme yoluna gitmiştir. Yine, dipnotlar halinde metne bazı faydalı açıklamalar ilave etmiş, metinde geçen ayetlerin yerlerini göstermiştir (Bkz. İntişârât-ı Esâtîr, III. baskı (ş. 1375), s. يا-ى ).

7 M. M. Çehârdihî, Siyasetname ya Siyerü’l-Mülûk, Tahran 1334 / 1956. Eser, 1891’da Paris’te basılan Schefer metninin Çehârdihî tarafından yeniden tashihi, talikat ve mukaddimesiyle ortaya çıkmıştır. Allâme Muhammed Kazvinî de eser üzerinde bazı düzeltme, notlandırma ve ilavelerde bulunmuştur.

Page 5: NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02535/2006_IV_7/2006_IV_7... · 2012-11-20 · Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin

Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin Mevcut Bazı Neşirlerine Dair 103

www.istem.org

rında Nahcıvanî nüshasını esas almış (ş. 1346 / m. 1968), noksan olan 29-40. varaklarını ise Süleymaniye Kütüphanesi, Molla Çelebi nüshasından ikmal etme

yoluna gitmiştir8. Tenkitli olarak yapılan bu ikinci neşirle birlikte, ilk neşirdeki hata ve kusurlar büyük oranda izâle edilmiştir.

Ş. 1348 / m. 1970 yılında ise, Ca‘fer Şi‘ar, yine Tebriz Milli Kütüphanesindeki Nahcıvanî nüshasına dayanarak yeni bir neşir daha yapmıştır. Bu neşrinde Şi‘ar, kendisinden önce aynı nüshayı yayınlayan Darke’ı, oldukça dakik bir çalışma sonucu önemli bir metin ortaya çıkarmakla birlikte, Farsça cümle yapısının özelliklerini yeterince kavrayamaması nedeniyle bazı hatalar yapmakla tenkit etmiştir9.

Darke’nin bu çalışmasın-dan ve Şi‘ar’ın da bu çalışmayı dil bakımından ikmal etmesinden sonra yapılan son neşir ise Mehmet Altay Köymen’e nasip olmuştur. Değerli Selçuklu tarihçisi merhum İbrahim Kafesoğlu’nun, Siyasetnâme’nin 1954 yılında Türkçe’ye tercüme edilmesi üzerine kaleme aldığı “Büyük Selçuklu Veziri Nizamü’l-Mülk’ün Eseri Siyâsetnâme ve Türkçe Tercümesi” isimli tenkidî makalesinde önemine dikkat çektiği ve hararetle yayınlanmasını talep ettiği10 Süleymaniye Kütüphanesi, Molla Çelebi Bölümü, Numara 114’te bulunan nüsha11, talebesi Köymen tarafından 1976 yılında Ankara’da yayınlanmıştır. H. 724 tarihinde Ali b. el-Hasan b. Ahmed –––– 8 Hubert Darke, Siyerü’l-Mülûk (Siyasetnâme), Tahran 1364 / 1985, s. 11—15. Darke’nin

Nahcıvanî nüshasını mukabele ve tashih ederken kullandığı diğer nüshalar ise şunlardır: Paris Bibliothèque Nationale, No: 1571 (694 / 1294 tarihli); İstanbul İslam Enstitüsü Farsça Kitaplar Bölümü, No: 135 (730 / 1330 tarihli); İstanbul Süleymaniye Kütüphanesi Molla Çelebi Bölümü, No: 114 (724 / 1324 tarihli); Cambridge King’s College, Pote College, No: 219 (1020 / 1611 tarihli); Patiala State Library, Kapurthala 272 (muhtemelen h. 13 / m. 19. yüzyıldan kalma); Tahran Kitabhane-i Meclis-i Şura-yı Millî, No: 579 (tarihsiz); Rampur State Library, Akhlaq 121 (muhtemelen 10 / 16. yüzyıldan kalma); Londra British Museum, Add. 23.516 (1032 / 1623 tarihli); Lahor Penjab University, Ph III 68 ( 11 / 17. yüzyıl civarı).

9 Ca‘fer Şi‘ar, Siyasetnâme (Siyeru’l-Mülûk), Tahran 1358 (2. baskı), s. XXI-XII. Şi‘ar, bu neşrinde, Darke gibi kendisinin de en eski ve aslına en sadık metin olarak nitelediği Nahcıvanî nüshası ile dönemine kadar neşri yapılmış diğer metinlerden faydalanarak sahih bir metin inşa etmeye çalış-mıştır. Şüpheli durumlarda ibarenin siyak ve sibakına ve lafzî ve manevî karinelere dayanarak doğruyu bulma gayreti içinde olmuştur. Bu bakımdan o, nüsha farklarını tespit ve gösterme yeri-ne, dil itibariyle daha hatasız bir metin inşa etme çabası içinde olmuştur, diyebiliriz.

10 Kafesoğlu, makalesini kaleme aldığı döneme kadar (1955) neşredilmiş bulunan Siyasetnâme metinlerindeki hata ve kusurların bu nüshada bulunmaması ve o güne kadar bilinen en eski ve aslına en sadık nüsha olması nedeniyle bu hususta ısrarcı olmuştur. Bkz. Kafesoğlu, adı geçen makale, s. 233-4, 238.

11 7 Cumadiye’l-Ahir 724 / 1 Haziran 1324 tarihinde Ali b. el-Hasan b. Ahmed tarafından istinsah edilen söz konusu nüsha, 190 X 275 (123 X 200) ebadında, 16 satır, 200 yapraktır. Okunaklı bir sülüs ile yazılmıştır. Bugün eskimiş meşin bir cilt içinde, yaprakları yıpranmış bir vaziyettedir. Kafesoğlu, adı geçen makale, s. 233’ten naklen. Ayrıca bkz. Nizamü’l-Mülk, Siyerü’l-Mülûk ya Siyasetnâme, Önsöz ve Girişle birlikte nşr.: Mehmet Altay Köymen, Ankara 1976, s. 268.

Page 6: NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02535/2006_IV_7/2006_IV_7... · 2012-11-20 · Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin

104 Arş.Gör. Ali Ertuğrul

www.istem.org

tarafından istinsah edilen söz konusu nüsha, Köymen’den önce Darke’ın da ilgisini çekmiş ve yukarıda değindiğimiz gibi o, Nahcıvanî nüshasının eksik bulunan 29-40. varaklarını, bu nüshadan alarak tamamlamıştır.

Köymen, söz konusu nüshayı neşrederken, Darke tarafından yapılan ilk ne-şirden bazı ifadelerin kapalılıklarının giderilmesinde istifade ettiğini, Halhâlî ve Çahardihî metinlerini de gördüğünü söylemektedir12. Köymen, Halhâlî ve Çahardihî metinlerinin, hocası Kafesoğlu tarafından da işaret edilen ve aşağıda bizim de değineceğimiz zaaflarına ilave olarak, Darke’nin neşretmiş olduğu ilk metnin de bir takım illetlerle malul olduğuna işaret etmiş ve bunları 46 madde halinde, neşretmiş olduğu kitabının arkasına liste şeklinde koymuştur13.

Böylece Schefer ile başlayan Siyasetnâme nüshalarının neşri süreci14,

–––– 12 Nizamü’l-Mülk, Siyasetnâme, tercüme Mehmet Altay Köymen, Ankara 1982, s. VI-VIII. Köymen,

bu neşirleri görmesine rağmen nüshalar arasındaki farkları dipnotlar halinde belirtmemiş, sadece Molla Çelebi nüshasını neşretme gayreti içinde olmuştur. Onun bu tavrında, hocası İ. Kafesoğlu’nun konuyla ilgili şu kanaatleri etkili olmuş olmalıdır: “Bugün artık asıl nüshası elimizde bulunmayan Siyasetname metnini, mevcut nüshalara dayanarak yeniden ihya ve inşa etmek mümkün değildir (Bu tarihte Nahcıvanî nüshası henüz ilim âlemince bilinmemekteydi) . Zira bu mevcut nüshalar arasında, esas mefhumlarda mutabakat bulunmakla birlikte, başta fasıl başlıkları ve fasıl numaraları olmak üzere kelime ve ibarelerde büyük farklılıklar bulunmakta, iki nüshayı karşılaştırmak üzere yan yana getirmek bile mümkün olamamaktadır”. Kafesoğlu, adı geçen makale, s. 238.

13 Nizamül’l-Mülk, Siyerü’l-Mülûk ya Siyâset-Nâme, nşr.: M. A. Köymen, s. 7-18 (2. baskı (Ankara 1999), s. 179-190). Köymen’in kitabının ilk baskısında (1976) eleştirdiği neşir, Darke tarafından ş. 1340 / m. 1962 yılında yapılan ilk neşirdir. Oysa Darke, ş. 1346 / m. 1968 yılında, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, Nahcivanî nüshasına dayanarak elindeki metni yeniden tashih etmiş, yine iki yıl sonra (1348 / 1970) da Şi‘ar, aynı nüsha üzerinden yeni bir neşir daha yapmıştır. Anladı-ğımız kadarıyla, merhum Köymen, Molla Çelebi metnini neşretmeden önce bu son iki neşri görme fırsatı elde edememiştir. Ayrıca, Köymen tarafından yapılan neşirde, Farsça’da bugün kullanılan fakat klasik metinlerin yazmalarında ekseriyetle gösterilmeyen Farsça’ya mahsus (پ، چ، ژ، گ ) harflerin verilmemiş olması, bir nâkısa olarak görülebilir.

14 Siyasetnâme’nin çeşitli dillere yapılan tercümeleri için ise bkz. Charles Schefer, Siasset Nameh, Paris 1893 (Fransızca); F. Gabrieli, Studi Sul Siyaset-nameh, I. Note al testo e alla traduzione Schefer, Orientalia, VII (1938) (İtalyanca); B.N. Zakhoder, Siaset-name, Kniga O Pravlenii vazira XI Stoletya Nizam al-mulk’ka. İzd. Akad. Muuk SSSR., Moskau/ Leningrad 1949 (Rusça); Hubert Darke, Nizam al-Mulk, The Book of Government or Rules for Kings, publ. by Routledge and Kegan Paul, London 1960 ve Yale University Press, New Haven 1960 (İngilizce); Karl Emil Schabinger, Nizamulmulk, Siyasatna’ma, Gedanken und Geschichten, Munich 1960 (Almanca).

Siyasetname’nin Türkçe’ye yapılan tercümeleri ise şunlardır: Mehemmed Şerif Çavdaroğlu, Siyaset-Nâme, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hu-

kuku ve İdare Enstitüsü Yayınları, İstanbul 1954. (Mütercimin ifadelerinden anlaşıldığı kadarıyla, tercümede Schefer neşri kullanılmıştır. İ. Kafesoğlu’nun yukarıda adı geçen makalesi, büyük oranda bu tercümede yapılan hataları tespit ve tenkid etmek için kaleme alınmıştır.)

Necmettin Bayburtlugil, Siyaset-Nâme, İstanbul 1981. (Çehârdihî ve Köymen neşirlerinden isti-fade edilerek hazırlanan bu tercümede, dil bakımından mümkün olduğunca akıcı ve sade bir üslup kullanılmaya çalışılmışsa da, bilhassa bazı girift ifadelerde serbest bir tercüme yapılmış olması ve özel anlam taşıyan bazı kavram ve ifadelerin de tercüme edilerek verilmesi, ilmî bakımdan tercü-meden istifade edecekler için bir handikap oluşturacak mahiyettedir. Ancak, yukarıda sözü edilen Çavdaroğlu tercümesinin nâkısaları ve aşağıda söz edilecek olan Köymen tercümesinin eksik kalan kısımları dikkate alınacak olursa, bugün itibariyle tek tam tercümenin bu olduğu söylenebilir.)

Mehmet Altay Köymen, Siyaset-Nâme, Ankara 1982. (Mütercim, yine kendisi tarafından Molla Çelebi nüshasına dayanılarak neşredilen metni esas almıştır. Tercümede, kavramlar ve ifadeler mümkün olduğunca korunmaya çalışılmış, hatta metinde mevcut bazı ifade bozuklukları bile muhafaza edilerek te’vil yoluna başvurulmamaya çalışılmıştır. Bu bakımdan, tercüme metin,

→ →

Page 7: NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02535/2006_IV_7/2006_IV_7... · 2012-11-20 · Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin

Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin Mevcut Bazı Neşirlerine Dair 105

www.istem.org

Köymen’le birlikte tamamlanmış gibi görünmektedir. Tek tek hepsi ayrı bir değer ve çalışma ürünü olan bu neşirlerin kendilerine mahsus bazı özellikleri oldukları kuşkusuzdur. Ancak bu çalışmaları bazı açılardan eleştirmek de müm-kündür.

Mesela, ilk iki neşir olan Schefer ve Halhâlî metinlerinde ve Darke’ın ilk neş-rinde, Nizamü’l-Mülk kendisinden üçüncü şahıs olarak (mütekellim değil) bah-setmektedir: “Elkab” faslında hükümdarlara ve vezirlere verilen lakablar zikredi-lirken “el-Mülk” ile lakaplandırılan ilk vezir Nizamü’l-Mülk’tür, denmekte, 42. fasılda meşhur vezirler sayılırken “Melikşah’ın veziri Nizamü’l-Mülk idi” cümlesi geçmektedir15.

Yine, Schefer metninde, Siyasetnâme’nin yazılış tarihine karine teşkil edebi-lecek olan bir hikâye de, yine müstensih Muhammed Mağribi’nin ya da sonraki müstensihlerin bir ilavesi gibi görünmektedir. Hikâyeye göre h. 484 / m. 1091 yılında Sultan Melikşah, Nizamü’l-Mülk, Tacü’l-Mülk Ebu’l-Ganaim, Mecdü’l-Mülk ve diğer devlet ricaline birer siyaset kitabı yazmalarını emreder. Bunlar birer risale hazırlayıp Sultana takdim ederler. Risaleler arasında Nizamü’l-Mülk’ün yazdığı beğenilir16.

Bu bilgiye göre, Siyasetnâme, Vezir’in ölümünden en çok bir yıl önce yazıl-mış ve hükümdara sunulmuş olmalıdır. Oysa bugün elimizde bulunan ve alanında bir “klasik” olarak nitelenen böyle bir metnin bir yıl gibi kısa bir sürede hazırla-

→ →

okunuş bakımından hayli akıcı bir üsluba sahip değilse de, ilmî açıdan istifade etmek isteyenler için faydalıdır. Ancak, mütercimin, sadece din tarihçilerini ilgilendirdiğini düşündüğü: İslâm hükümdar-larının düşmanı olan Hâricîlerin ve kötü mezheplilerin durumları, Zerdüşti Sinbad’ın isyanı ve Hürrimîlerin ortaya çıkışı, Karmatîlerin ve Batinîlerin ortaya çıkmaları, Isfahan’da çıkan isyanlar ve Babek’in Azerbaycan’da isyanı ile ilgili olan 44, 46, 47 ve 48. fasılları (Farsça metindeki 204-5 ve 225-260 sayfaları arasını), şimdilik yayınlamıyoruz gerekçesi ile tercüme etmeden bırakması, bir eksiklik olarak hâlâ varlığını muhafaza etmektedir.)

Nizamülmülk, Siyasetnâme, İstanbul 2002 (Timaş Yayınları arasından çıkan bu tercümede, ter-cümenin kim tarafından yapıldığı kayıtlı değildir. Tercümede, Sadık Yalsızuçanlar tarafından kaleme alınan kısa bir takdim yazısı ile Osman Okçu’nun yayın yönetmenliğinde eserin yayına hazırlandığına dair bir nottan başka bir bilgi yoktur. Ancak takdim yazısında, ülkemizdeki Siyaset-nâme tercümelerine değinilirken sadece Köymen’in tercümesi zikredilmektedir. Tercüme metin ise, diğer tercümelerden farklı olarak, ifade ve üslup bakımından hayli düzgün ve sadedir. Okuma-ya ağırlık veren, metinden kaynaklanan zorluklar giderilmeye çalışılmıştır. Eğer ismi zikredilmeyen meçhul biri tarafından tercüme edilmedi ise, bu yayının, takdim yazısında adı geçen Köymen’in tercümesinin ifade ve üslup bakımından gözden geçirilerek sadeleştirilmiş şekli olduğu kanaatinde-yiz. Köymen tarafından yukarıda ifade ettiğimiz gerekçeye binaen tercüme edilmeden bırakılan kısımların bu tercümede de bulunmaması, bu kanaatimizi kuvvetlendiren hususlardandır.).

Eserin daha eski Türkçe tercümeleri de mevcuttur. Ancak, bunlar ya tamamlanamamış veya bugün artık bu çevirilere ulaşma imkânı ortadan kalkmıştır. Bkz. Ebu’l-Fazl Mustafa (İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, Tasnif No: 6592. Küçük boy, 14 varaklık seçme bir tercümedir. A.K. Aksüt ise, Mehmet Ali Aynî’nin 1933’te Maarif Vekâleti tarafından bu eseri tercüme etmekle görevlendirildiğini, 1936’da da basılmaya başlandığını, fakat sonradan bilinmeyen bir sebeple bundan vazgeçildiğini bildirir (Bkz. Nizamülmülk, Siyasetnâme, ter.: Nurettin Bayburtlugil, s. 7).

15 Schefer metni, s. 136-7, 151 ve Halhâlî metni s. 114, 128’den naklen Kafesoğlu, adı geçen makale, s. 235; Darke I metni, s. 198-9, 218. Darke I metni için ayrıca makaleye eklenmiş bulunan karşılaştırma tablosuna da bakılabilir. Yine Kafesoğlu, Schefer ve Halhâlî metinlerinin zikredilen yerlerinde, Melikşah’ın “merhum” olarak anıldığını, Berkyaruk’tan ve sultan olarak da Gıyaseddin Muhammed’ten bahsedildiğini kaydetmektedir.

16 Schefer metni, s. 1-2’den naklen Kafesoğlu, adı geçen makale, s. 236. Bu hikâye Halhâlî’de yer almamaktadır.

Page 8: NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02535/2006_IV_7/2006_IV_7... · 2012-11-20 · Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin

106 Arş.Gör. Ali Ertuğrul

www.istem.org

nıp sunulması mümkün gözükmemektedir. Bu bakımdan bugün yayınlanmış bulunan diğer metinlerdeki 479 yılını, yazmaya başlama tarihi17; 484 yılını da müsvedde metinlerin Sultana sunulduğu tarih olarak almak lazım gelir. Yine, Schefer’inki hariç diğer bütün metinlerde zikredilen 485 yılını da, Vezirin, Sultan tarafından ilgiye mazhar olan eserine gerekli ilaveleri yaptıktan sonra, düzensiz halde bulunan müsveddelerini temize çekmesi için saray kâtibi Muhammed Mağribi’ye verdiği tarih olarak kabul etmek gerekir. Bilindiği gibi, Vezir, daha sonra Bağdad’a doğru yola çıkmış ve bu sefer sırasında öldürülmüştür.

Bunlara ilave olarak, Schefer metninde, Sultan’ın medhine tahsis olunan ve onun imar ve inşa faaliyetlerinden, devletin ihtişamından, “cihana hâkim” olan sultanın memleketi en büyük genişliğine ulaştırdığından bahseden ve onun hakkında “Şehinşah-ı a‘zam”, “Sultan-ı âdil” lakaplarının kullanıldığı I. Fasıl, Sultan Gıyaseddin Muhammed’e nispet edilmektedir18. Oysa bu Sultan zama-nında, devletin parçalanmış hali ortada olduğundan, bu faslın diğer metinlerde olduğu gibi Sultan Melikşah’a atfedilmiş olması icap ederdi. Schefer metninin sonunda yer alan Melikşah’ın oğlu Sultan Gıyasuddin Muhammed hakkındaki kaside19 de, yapıldığı tahmin olunan ilavelerin en az tefsire ihtiyaç göstereni durumundadır.20

İkbal ve Çehârdihî neşirleri ise Schefer ve Halhâlî nüshalarından istifade edi-lerek hazırlandıklarından dolayı, yukarıda saydığımız illetlerle onlar da maluldür-ler. Şi‘ar metnini de, gerek Darke gibi Nahcıvanî nüshasını kullanması gerekse kendisinin de gördüğü Darke neşrinin bir nevi dil açısından tashihi mesabesinde bulunması nedeniyle, Darke neşriyle aynı kategoride değerlendirmek mümkün görünmektedir. –––– 17 Kafesoğlu tarafından da, Molla Çelebi nüshasına dayanılarak doğru olduğu kabul edilen bu

yazmaya başlama tarihi, 1976 yılında talebesi Köymen tarafından Ankara’da neşredilen söz konusu nüshaya ait metinde 470 olarak geçmektedir (Bkz. s. 1: جنين كويذ بندهء حسن كى جون سال در جهار صد و هفتاذ

Kafesoğlu’nun 1955’te yayınladığı makalesinde yer verdiği ve doğru olduğu yönünde .(بوذ كىmuhtelif deliller ileri sürdüğü 479 tarihi (a.g.m., s. 237, dipnot 33: چنين كويد بندهء حسن كى چون سال در چهار صد و

bize göre de doğrudur (Darke ve aynı nüshaya dayanan Şi‘ar neşirlerinde de zikredilen ,(هفتاد و نه بود كىtarih 479’dur). Muhtemelen bu tarih, ya Köymen ya da mürettib tarafından bir zuhul eseri olarak 470 şeklinde kaydedilmiş olmalıdır. Ancak bu eserin 1999 yılında yapılan ikinci baskısında ve yine Köymen tarafından 1982 yılında yapılan tercümesinde bu tarih aynen ilk neşirdeki gibi kalmıştır. Köymen 1993’te vefat ettiğine göre bunu düzeltmek de artık mümkün gibi görünmemektedir. Fakat yine de, ileride yapılacak neşirlerde bu tarihin tekrar asıl nüshaya bakılarak tashih edileceği-ni ve hatanın giderileceğini umuyoruz.

18 Schefer metni, I. Fasıl’dan naklen Kafesoğlu, adı geçen makale, s. 236. Schefer tarafından Sultan Gıyaseddin’e yapılan bu atıf cümlesi Halhâlî’de (bkz. s. 5) bulunmamaktadır. Ancak, Kafesoğlu’na göre (bkz. s. 114), Halhâlî metninde Sultan Gıyaseddin’den bahsedilirken “halledallahu mülkehu” denmesi, onun kullanmış olduğu nüshanın da muahhar olduğuna bir karine teşkil edebilir.

19 Schefer metni, s. 212’den naklen Kafesoğlu, adı geçen makale, s. 235. 20 Nizamü’l-Mülk’ün kaleminden çıkan asıl metine muhtelif zamanlarda yapılan bu tür ilaveler, ilim

âleminde farklı tartışmalara sebebiyet vermiş, hatta Rus âlimi B. Zakhoder ve İtalyan âlimi F. Gabrieli’nin konuyla ilgili eserlerinde, bu kitabın Nizamü’l-Mülk’ün kaleminden çıkıp çıkmadığını bile tartışmalarına yol açmıştır. Onları şüpheye sevk eden hususlar, yukarıda da ifade edildiği gibi, Melikşah’tan sonra sultan olan Berkyaruk (1094—1104), Mehmed Tapar (1105—1117) ve Mahmud (1092) ile Çağrı oğlu Yakutî oğlu İsmail gibi Selçuklu sultan ve şehzadelerinin isimlerinin geçmesi; Tuğrul Bey’in veziri Amidü’l-Mülk Kündürî’nin isminin yanında Nizamü’l-Mülk’ün adının da anılması olmuştur (Bkz. Nizamü’l-Mülk, Siyaset-Nâme, tercüme: M. A. Köymen, s. VI. Ayrıca bkz. metnin II. baskısı, s. XIV).

Page 9: NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02535/2006_IV_7/2006_IV_7... · 2012-11-20 · Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin

Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin Mevcut Bazı Neşirlerine Dair 107

www.istem.org

Sonuç olarak artık nihayete ermiş gibi görünen bu neşir süreci ile ilgili olarak şu hususların altını çizmek mümkün görünmektedir.

Her şeyden önce Schefer metninde olup Darke’ın ilk neşrinde de görülen ve tartışmalara neden olan yukarıda değindiğimiz ilavelerin, Köymen ve Darke II neşirlerinde mevcut olmadığını ve bu yönüyle bu son iki neşrin birbirine yakınlaş-tıklarını söyleyebiliriz. Bununla birlikte Darke II neşrinin gerek bugün eldeki en eski nüshaya dayanıyor olması ve gerekse dünyanın çeşitli yerlerindeki dokuz diğer nüshayla karşılaştırılarak nüsha farklarının veriliyor olması, bu neşrin güvenirliliğini ve itibarını arttırmaktadır. Ancak Nahcivânî nüshasında eksik bulunan 29-40. varakların Köymen’in neşretmiş olduğu Molla Çelebi nüshasına dayanılarak ikmâl edilmiş olması, her ne kadar Nahcivânî nüshasından takriben 50 yıl sonra istinsah edilmişse de, Molla Çelebi nüshasının daha tam bir metin olduğunu ortaya koymaktadır.

Köymen tarafından yapılan tashih esnasında, eserin yazıma başlama tarihi-nin muhtemelen bir dikkatsizlik eseri hatalı kaydedilmesi gibi bazı teferruatların gözden kaçtığı anlaşılmaktadır. Ayrıca metnin tashihinde Farsça’da bugün kullanılan fakat klasik metinlerin yazma nüshalarında ekseriyetle gösterilmeyen harflerin verilmediği ve metnin aynen yazma nüshada imlâ edildiği gibi neşrine gayret edildiği görülmektedir. Yine ilkinden daha sağlıklı bir metin olan Darke II’nin ilk baskısı 1968 yılında yapılmış olmasına rağmen, Köymen 1976 yılında yapmış olduğu neşirde, Darke’ın 1962 yılında yaptığı ilk baskıyı eleştirmekte ve kendi neşriyle bu metin arasındaki farkları ortaya koymaktadır. Oysa aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere, eleştirilen hususlar bu ikinci neşirle birlikte ortadan kalkmıştır.

Son olarak biz de, Köymen tarafından neşir farklarını işaret etmek amacıyla yapılmış olan 46 maddelik farklar listesine, Darke tarafından yapılan ikinci neşrin ilgili kısımlarını da ekleyerek, söz konusu üç metin arasındaki kelime, ibare ve ifade farklılıklarına dikkat çekmek ve meseleyi konuyla ilgilenenlerin dikkatine sunmak istiyoruz.21 Göründüğü kadarıyla bu farklılıklar bazen büyük mana değişikliklerine neden olmuyorsa da, Darke I, s. 169, 198-9, 218, Darke II, s. 177, 217, 218, 241 ve Köymen s. 144, 172, 262’de olduğu gibi neşredi-len diğer metinlerde tesadüf olunmayan bazı ilave bilgiler içermektedirler.

M. A. Köymen Neşri Hubert Darke’ın İkinci Neşri Hubert Darke’ın İlk Neşri

22s. و اين مهه احتياط كی بزركان و بادشاهان كرده اند از ران جهان ورستكاری و عاقبت كار كی دنيا فانی است و مهه

خلق در وی عاريتی و اهللا اعلم

29s. و اين احتياط از ر جواب آن جهان را

.كرده اند

28s. و اين مهه احتياط از ر جواب آن جهانی

را كرده اند

–––– 21 Tablonun aslı için bkz. Nizamül’l-Mülk, Siyerü’l-Mülûk ya Siyâset-Nâme, nşr.: M. A. Köymen, s.

7-18 (2. baskı (Ankara 1999), s. 179-190) (Tablonun aslında, Köymen’in kendi tashihi olan kısımla ilgili olarak, Molla Çelebi nüshasının varak numaraları verilmekte idi. Biz bunun yerine, bunların neşirdeki sayfa numaralarını verdik. Ayrıca tablodaki metin ile neşirdeki metni karşılaştı-rırken bazı küçük kelime eksiklikleri veya fazlalıkları olduğunu tespit ettik. Ancak bunları vermeyi gerekli görmedik). Darke’ın tashihli ikinci neşri olarak ise, İntişârât-ı İlmî ve Ferhengî tarafından ş. 1364 / m. 1985 yılında yapılan ikinci baskıyı kullandık.

Page 10: NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02535/2006_IV_7/2006_IV_7... · 2012-11-20 · Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin

108 Arş.Gör. Ali Ertuğrul

www.istem.org

23 s. ا خلق خدای عز و جل نيكو روند و ب

خراجی و عشری كی ستانند بلطف و ...جماملت طلب كنند

30 s. با خلق خدای تعالی نيكو روند و از ايشان جز مال حق نستانند و آن نيز

...مبدارا و جماملت طلب كنند

29s. با خلق خدای عز و جل نيكو روند و ...

ز از ايشان جز مال حق نستانند و آن ني ... مبدارا و جماملت طلب كنند

23 s. بايد كی بيوسته از احوال عمال بادشاه غافل نباشد وبرسان باشذ تا اكر بر خالف قاعده عمل كنذ يا زيادتی از رعيت جيزی ستاند از وی باز ستانند و او را عزل فرمايذ و جمهور كنذ تا جهان اباذان مبانذ و باذشاه دراز عمر كردذ و خزينه

باذان باشد و ديكر عمال در از دستی آ نكنند و عربت كريند

31 s. . و از احوال عامل پيوسته می بايد پرسيد

اگر چنني می رود كه ياد كردمي عمل بروی نگاه دارد و اگر نه بكسان شايسته بدل كند و اگر از رعيت چيزی ستده باشد بنا واجب از وی باز ستانند و برعيت باز

آن اگر او را مالی مباند از دهند و پس از وی بستانند و خبزانه آرند و اوارا مهجور كنند و نيز عمل نفرمايند تا ديگران عربت

گريند و دراز دستی نكنند

29 -30 s. . و از احوال عامل پيوسته می بايد پرسيد

اگر چنني می رود كه ياد كردمي عمل بر وی نگاه دارند و اگر نه بكسان شايسته

و اگر از رعيت چيزی زيادت بدل كنندستوه باشد از وی باز ستانند و برعيت باز دهند و پس از آن اگر او را مالی باشد از وی بستانند و خبزانه آرند و اوارا معزول كنند و نيز عمل نفرمايند تا ديگران عربت

گريند و دراز دستی نكنند66 s. و نبايذ كی جز بادشاه كسی ديكر +

...شان جه می منايندبداند كی اي

86 s. تا بفراغ دلی احوال می منايند...

80 s. تا بفراغ دل احوال می منايند...

73 s. صاحب خرب باشذ اما معتمد و با ديانت باشد و بادشاه بايذ كی عاقل و كافی بود تا او را از مهه بد خواهان غم و انديشه

نباشد ان شاء اهللا تعالی

96 s. اشد كه صاحب بريد صاحب خرب ب...

داشنت يكی از قواعد ملك است و چون اين معتمد چنان باشد كه بايد در اين

معنی كه گفتيم دل مشغول نبود

89 s. صاحب خرب باشد كه صاحب خرب ...

داشنت يكی از قواعد ملك است و چون آن اعتماد چنان باشد كه ببايد در اين

معنی كه گفتيم دل مشغول نبود78 s. ان و درويشان و سقط فروشانصوفي

101 s. صوفيان و پريزی فروشان و درويشان

94 s. درويشان و

90 s. بادشاهانرا رأی قوی رت از هزار لشكر و باذشاه ما را احلمد اهللا كی اين مهه هست از رأی قوی و لشكر مطيع و عدل و انصاف غافل نيست از منهيان و جاسوسان ر جانب فرستاذن و از

اهلای جهانيان با خرب بوذن ان شاء اهللا ح تعالی

116 s. پادشاه را رأی قوی به از لشكر قوی و احلمد هللا كه خداوند عامل را اين هر دو

و اين فصل در معنی جاسوسان . هستو معتمدان بايد كه اين كار كنند و . است

چنني مردمان بدست آرند و ر جانبی و مهمی می فرستند پيوسته

109 s. پادشاه را رأی قوی رت از لشكر قوی و احلمد هللا كه خداوند عامل را اين هر دو

و اين فصل در معنی جاسوسان . هستو معتمدان بايد كه اين كار كنند و . است

چنني مردمانرا بدست آرند و ر جانبی می فرستند پيوسته

91 s. و ازان جهت مشغول دل نكردند و مهه +

ی مضبوط باشذعمر كار باذشاه

117 s. از اعمال و كردار خويش فرو منانند

110 s. از كار خويش فرو منانند

92 s. ـــ

118 و آن يك تن بزفان خويش گويد نه

و شرط چنان باشد كه. بنيابت

111 s. و اين يك تن بزيان خويش گويد نه نه

و شرط چنان باشد كه. بنيابت94 s.

بايد كی مهيشه و مردمانرا رنج رسانذ عامل از بادشاه ترسان باشد و ندمي كستاخ

)باشد(

120 s. عامل مهيشه بايد . و مردمان را رنج رساند

كه از پادشاه ترسان باشد و ندمي گستاخ

113 s. و ندمي بايد كه گستاخ باشد و اگر ...

عامل گستاخ باشد رعيت را خواهد ...رجنانيدن

97 s. ا ميانه حال و در ميان كارها نبوذه و ت+

باشذو در حالی نريوی ده مرد بيشرت و + تر از زور يك مرد باشذ مهچنني قياس قوی

می كننذ

123 s. واليتها نديده و در ميان كارها نبوده ...

ويا ميانه حال باشد زور ده مرده باشد...

116 s. واليتها نديده...

زور ده مرده باشد

98 s. آنج صواب باشذ بيش كريذ

124 s. و هر يكی چون گفتار و رای يكديگر

117 s. و هر يكی چون گفتار و رای يكديگر

Page 11: NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02535/2006_IV_7/2006_IV_7... · 2012-11-20 · Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin

Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin Mevcut Bazı Neşirlerine Dair 109

www.istem.org

بشنوند و بر اندازند رای صواب از آن ميان پديدار آيد و رای و تدبري صواب آن باشد كه عقلهای مهگنان بر آن متفق شود

كه چنني می بايد كرد

بشنوند و بر اندازند رای صواب از آن ای صواب آن بود كه ميان پديد آيد و ر

مهه بر آن متفق باشند كه البته چنني می بايد كرد

100 s. نگه بايد داشت كی زينت و عدت در +

باذشاهی

126 s. نگاه بايد داشت كی زينت و عدت هر

باذشاهی

119 s. و ترتيب پادشاهی...

103 s. رسول را بيش خواندنذ نامه و پيغام +

عادت برسانيذ جايش فروذ آوردند ...باشذ

129 s. رسول را پيش بردند، نامه و پيغام +

و مگر . برسانيد و جبانبش فرو آوردند ...عادت باشد

122 s. چنانكه عادت باشد...

105 s. او را حرمت زيادت كنند و با او بذی +

نتوانند كرد و اكر كسی بود كی شراب خوار و مزاح كننده و قمار باز و بسيار

نشايذ فرستاذنكوی و جمهول

132 -131 s. از جهت شرف حرمت او زيادت كنند و با او بدی نتوانند كرد، و اگر كسی بود كه

باز و سيكی خواره نباشد و مزاح و قمار بسيار گوی و جمهول نبود رت باشد

124 s. او را حرمت دارند

107 s. و آنج غالمان باشنذ و اهل اقطاع نباشنذ

ذ كردكی جند است مال ايشان روشن بايو وجه آن بساخنت تا بوقت خويش

بذيشان می رسانند

134 s. و آنچه غالمان اند كه اقطاع داری را

چون . نشايند مال ايشان پديدار بايد آورد آن پديد آيد كه چندين است وجه ءاندازه

آن ببايد ساخت تا مجله می كنند و بوقت خويش بديشان می رسانند

126 s. اند كه اقطاع داری را مانو آنچه غال

چون . نشايند مال ايشان پديد را بايد آورد آن پديدار آيد كه لشكر چند است ءاندازه

و چه آن مال ببايد ساخت تا مجله حاضر می كنند و بوقت خويش بديشان می بايد

...رسانيد107 s.

و از خزانه بغالمان و لشكر رسانيذندی و ...اين رأييست نيكو

135 s. و از خزانه بر اين گونه بغالمان و بلشكر هر سه ماهی مهی دادندی و اين را

...بيستگانی خواندندی

126 s. و از خزانه برين گونه هر سه ماه يك بار مهی دادندی و اين را بيستگانی

...خواندندی109 s.

و مهيشه فارغ دل توانند بوذ+ 138 s.

خالی نباشد129 s.

حالی نباشد128 s.

و اين كستاخی كی هر كس در جملس + باذشاه شراب آرند نبوذ

162 s. تا اين عذر برخيزد و اين گستاخی كی ...

هر كس در جملس پاذشاه شراب آرد نبوذ

154 s. تا اين عذر برخيزد...

137 s. يا بشكار رفتی بيست اسرت بار با او برفتی

...تا بدشت جيزی خورذی و بران صحرا

170 s. يا بشكاری رفتی ) سلطان طغرلو (

بيست اسرتوار بار خوردنی با او برفتی تا ...بصحرا

162 s. يا بشكار رفتی ) سلطان طغرل بك(

خوردنی راست كردندی و چون بر آن ...صحرا

139 s. خداوند خواننذ بايذ كی هر روز در طعام

داذن تقصري نكنذ

173 s. ی ا بار خدای خوانند گو هر روز سفره...

نان بيفگن

165 s. ای بار خدا خوانند گو هر روز سفره...

نان بيفكن140 s.

و صالح باذشاهی در اينست+ 174 s.

و كارها بر استقامت می رود166 s.

و كارها بر استقامتی می ورود142 s.

يكی را از خواص خويش ناكاه ببايذ ... فرستادن جنان كی كس ندانذ كی وی جبه

تا انكس يك ماهی در آن شغل می روذ ناحيت بكردذ

آرند بر كماشتكان جه عذر و انه میباذشاه اين فرض الزم است تا جهان اباذان مبانذ و رعيت درويش و آواره

نباشنذ

177 s. يكی را از خواص كه كسی را گمان ...

نيوفتد كه او را بچه شغل فرستند نامزد يك ای آجنا فرستاد تا بايد كرد و ببهانه

ماهی در آن ناحيت بگردد و حال شهر و روستا و آبادانی و بريانی ببيند و از هر كس آنچه می گويند در معنی مقطع و عامل بشنود و خرب حقيقت باز آرد كه

اين می آورند كه ءگمشتگان عذر و انه

168 s. يكی را از خواص كه كسی را گمان ...

را بچه شغل می فرستند نامزد نيفتد كه او ای آجنا فرستادن تا يك بايد كردن و ببهانه

دو ماه دران ناحيت بگرددآورند كه اين میءگماشتگان عذر و انه

سخن ايشان نبايد شيند . اند ما را خصمانكردند و هر چه خواهند می كه دلري می

كنند و گويندگان و معتمدان بسبب آن

Page 12: NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02535/2006_IV_7/2006_IV_7... · 2012-11-20 · Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin

110 Arş.Gör. Ali Ertuğrul

www.istem.org

سخن ايشان نبايد . ما را خصمان اندشنيد كه دلري می گردند و هر چه خواهند

ند و می گويند و گويندگان و می كنمعتمدان بسبب آن كه تا صورت نبندد پادشاه و مقطع را كه ايشان صاحب

اند نصيحت باز می گريند و جهان غرضبدين سبب بريان می شود و رعيت درويش و آواره می گردند و ماهلا بناحق ستده می

شود

دشاه و مقطع را كه كه تا صورت نبندد پاگريند و اند نصيحت باز می صاحب غرض

جهان بدين سبب ويران می شود و رعيت درويش و آواره و ماهلا بناحق ستده می

.شود

143 s. اكر كسی جيزی كويذ انرا مشنويذ تا وقتی كی حقيقت نكنيد جه بايد كردن شتاب كاری كی بس از آن بشيمانی خورنذ و

ندارذانكه بشيمانی سوذ

178 s. اگر كسی چيزی گويد آن را مشنويد تا آن وقت كه حقيقت نكنيد كه نبايد شتاب زدگی كنيد و پس از آن دلتنگی بريد و از آن پشيمانی خوريد و پشيمانی سود ندارد

169 s. اگر كسی چيزی گويد تا آن وقت كه

قال اهللا . حقيقت نكنيد هيچ مگوييد جاءكم فاسق تعالی يا ايها الذين آمنو ان

بنباء فتبينوا ان تصيبوا قوما جبهالة فتصبحوا علی ما فعلتم نادمني چه شتاب نبايد كردن كه شتاب كردن پشيمانی آورد و

پشيمانی سود ندارد144 s. وی فروذ ء زيرا كی من در خانه: كفت

خوش دارذ من كفتم جون من ءآمدم خانه با خداوند جنني بكومي خداوند بفرمايذ تا

او را بكشند انكاه ان خانه را خداوند مبن دهد سلطان شهيد ورا از بيش راند و دور

كردش

179 s. گفت از ر آن كه او سرايی خوش دارد

ام و چون تو او را و من آجنا فرو آمده بكشی سرايش مبن خبشی

170 s. كفت از ران كه او سرايی خوش دارد و

را بكشی چون تو او. ام من آجنا فرود آمده سرای او مبن خبشی

145 s. ...و جوب زدن و بزندان كردن...

181 s. و دست و پای بريدن و بردار كردن و ...

...چوب زدن و بزندان و بچاه كردن

172 s. و دست و پای بريدن و بر دار كردن ...

و چوب زدن و بزندان بردن و در چاه ...كردن

150 s. كند عيب ندارذكذخدايی ده ترك و امريی

190 s. كذخدايی ده ترك و امري كند عيب ندارند

179 s. كدخدايی ده ترك كند شايد

151 s. ءجكونه بوذه است و ترتيب و قاعده

باركاه و مملكت بذران او جكونه بوده است و از دفرتها بر خوانده نه بس روزكار مهه ترتيب و آيني مملكت را جبای خويش

هر كسی ء و درجهءباز آورذ و اندازه بديذار كنذ

190 s. چگونه بوده است و از دفرتها بر خوانند تا نه بس روز گار مهه ترتيب و آيني ملك

هر ء درجهءرا جبای خويش باز برد و اندازه كسی پديدار كند

179 s. چگونه بوده است و از دفرتها خبواند و مهه ترتيب و آيني ملك را جبای آرد و

هر كسی پديد كندءاندازه و درجه

160 s. و لقب شاكرد تركی ويا كذخدايی ترك كی از علم شريعت هيج خرب ندارذ و باشذ كی نبشنت و خوانذن نيز نداند او را لقب

الدين كنند معني

201 s. ولقب شاگرد تركی يا كدخدای تركی ...

كه از علم و شريعت هيچ خرب ندارد و نداند باشد كه نيز نبشنت و خواندن هيچ

الدين بود او را لقبش هم معني

189 s. ولقب شاگردی يا تركی كه از علم ...

شريعت هيچ دست ندارد بلكه خواندن و الدين بود نوشنت هم نداند لقبش معني

168 s. و عادت نرفته بوذ هركزكی امراء ترك ...

لقب خواجگان بر خويشنت ند لقب لك و بدين و اسالم و علما را بدولت و مب

خواجكانرا بريون ازين هركی دين اسالم در لقب رخصت ندهنذ و مالش فرماينذ تا

ديكران عربت كرينذ

211 s. و عادت نرفته بود هرگز كه امرای ترك ...

لقب . لقب خواجگان بر خويشنت نددين و اسالم و علما را دولت امرا را و ملك خواجگان را و بريون از اين هر كه

م در لقب خويش آرد رخصت دين و اسالندهند و مالش فرمايند تا ديگران عربت

گريند

199 -198 s. و عادت نرفته بود كه امرای ترك لقب ...

خواجگان بر خود ند يا خواجگان لقب و بعد از روزكار سلطان سعيد الپ . تركان

ها بگشت و متييز ارسالن رمحه اهللا قاعدهآميخته از ميان بر خاست و لقبها درهم

شد و كمرت كسی بزركرت لقب در می خواست و می دارند تا لقب خوار شده

Page 13: NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02535/2006_IV_7/2006_IV_7... · 2012-11-20 · Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin

Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin Mevcut Bazı Neşirlerine Dair 111

www.istem.org

و از بوييان كه پادشاه ديلمان بودند و در عراق از ايشان بزركرت نبود يكی را

الدوله لقب بودد و يكی را ركنو وزيران ايشان را لقب استاد . الدوله عضد

و وزيری كه از . جليل و استاد خطري بودگرت و فاضلرت نبود در عراق و وی بزر

خراسان صاحب عباد بود و لقب او كافی الكفاة بود و لقب وزير سلطان حممود

.مشس الكفاة بودالدنيا و الدين و پيش از اين در لقب ملوك

امري املؤمنني املقتدی بامر اهللا در . نبودالقاب سلطان ملكشاه رمحة اهللا عليه

بود و بعذ از الدنيا و الدين در آورده معزبرگيارق را : وفات او سنت گشت

الدنيا و الدنيا و الدين و حممود را ناصر ركنالدنيا و الدين و الدين و امسعيل را حميیو . الدين و الدين سلطان حممد را غياث

زنان ملوك را هم اين لقب دنيا و دين می نويسند و اين زينت و ترتيب در القاب

ايشان را اين ابنای ملوك در افزود و سزاست از جهت آن كه مصلحت دين و دنيا در مصلحت ايشان باز بسته است و مجال ملك و دولت در بقای پادشاه

اين عجب است كه كمرت . متصل استتر مذهب شاگرد تركی يا غالمی كه ازو بد

نيست و دين و ملك را از او هزار فساد الدين و و خلل است خويشنت را معني

. لقب كرده اندالدين تاجو خنستني وزيری كه در لقب او دين

امللك بود كه لقب او اند نظام آوردهو اكنون هر نا اهلی و . الدين كردند قوام

جمهولی و بی فضل را دين و دولت و . اند ملك در لقب آورده

و پيش از اين گفته آمد كه دين و اسالم در لقب چهار گروه رواست يكی پادشاه

ير و سيم عامل و چهارم امريی كه و دوم وزپيوسته بغزا مشغول باشد و نصرت اسالم كند و بريون از اين هر كه دين و اسالم در لقب خويش آرد او را مالش دهند تا

. ديگران عربت گريند170 s.

و با تقصريی از جهت آنك اكر مردی درين شغل بواجب قيام كنذ و تيمارش جبد

ل خلل و تقصري بر دست كريذ دران شغدر آيذ و اكر در ان شغل بواجب قيام كنذ و اهتمامی منايذ درين شغل مه

...حال تقصري و خلل در آيد جهدی و رجنی كی من درين كار برم بی

...منت وی سباسی شوذ

213 s. و با تقصري از جهت آن كه اگر مرد در اين شغل بواجب قيام كند و تيمارش جبد

آن ديگر شغل خلل و بر دست گريد درتقصري افتد و اگر در آن شغل بواجب قيام كند و اهتمامی منايد در اين شغل

مه حال تقصري و خلل راه يابداگر من در اين كار بواجب رنج برم و ...

تيمار دارم و نگذارم كه هيچ خلل راه ...يابد

201 s. ويا تقصريی راه يابد

جهدی كه كنم172 s. 216 s. 203 s.

Page 14: NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02535/2006_IV_7/2006_IV_7... · 2012-11-20 · Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin

112 Arş.Gör. Ali Ertuğrul

www.istem.org

دمت تركی آمذی بكذخدايی و خب+ داری ازو بربسيدندی كی بفراشی يا بركاب

تو از كذام شهری و از كذام واليتی وجه مذهب داری و ملت تو جيست اكر كفتی حنفی يا شافعی ويا خراسانی ويا

النهری كی تعلق مبذهب ندارذ او را ماوراء قبول كردنذی

خبدمت تركی آمدی بكدخدايی يا + داری از او پرسيدندی كه اشی يا بركاببفر

تو از كدام شهری و از كدام واليتی و چه ام مذهب داری، اگر گفتی حنفی يا شافعی

و از خراسان و ماوراء النهرم ويا از شهری كه سنی باشند او را قبول كردی

خبدمت تركی آمدی بكدخدايی ويا شغلی ديكر اكر كفتی

شهری كه سنی يا شافعی مذهب و از باشد قبول كردی

172 s. و اكر سلطان طغرل و سلطان الب ارسالن نور اهللا قربمها هيچ كونه بشنيدندی

اند كی امري يا تركی رافضی را خبوذ راه داذهبا وی عتاب كردندذی و خشم گرفتنذی ال جرم باذشاهی ايشان بر نسق و كامرانی

بوذی و هيج باليی بسر نيامذی

216 s. اگر سلطان طغرل و سلطان الپ و

ارسالن هيچ گونه بشنيدندی كه امريی يا تركی رافضيی را خبويشنت راه داده است با

او عتاب كردندی و خشم گرفتندی

204 -203 s. و سلطان طغرل و الپ ارسالن نور اهللا قربمها چون بشنيدندی كه تركی يا امريی رافضی را خبويشنت راه داده است با او

فرمودندیعتاب

173 s. سلطان كفت ای مردك تو باطنیء و

. بغداد حق نيستءكويی كی خليفه میكفت ای خداوند بنده باطنی نيست شيعی است سلطان كفت ای زن روسبی مذهب رافضی جنان نيكوست كی او را سرب مذهب باطنی می كنی كی لغت بر هر دو كروه باذ و بفرموذ تا ويرا

يش سلطان بدر كردند باستحفافی متام از ب

217 s. سلطان گفت ای مردك تو باطنيی و می

گفت ای . خدا حق نيستء گويی خليفهبنده شاعی . خداوند بنده باطنی نيست

سلطان گفت ای . است يعنی رافضیروسپی زن مذهب روافض چنان نيكو مذهبی است كه او را سپر مذهب باطنی

. كردی؟ اين بد است و آن از بدبرتشان را فرمود تا چوب در آن مردك چاوو

ادند و نيم مرده او را از سرای بريون .كردند

204 s. سلطان كفت ای مردك تو می گويی كه

. تو رافضی. بغداد حبق نيستء خليفهمردك كفت ای خداوند بنده رافضی

سلطان گفت ای زن . ام شيعی. نيستروسپی مذهب شيعت چنان نيكو است

ای؟ اين باطنيان كردهكه او را بسر مذهببفرمود چاوشان را . بد است و آن بدتر

تا او را بزدند و نيم كشته از سرای بريون كردند

173 s. )سلطان گفت(

كناه اردم را ست كی بذ مذهبی را ...خبدمت خويش آورذ و من بارها با مشا

ام كی تركانيذ و خراسانی و كفتهايذ اين النهری و درين ديار بيكانه ماوراء

واليت را من بشمشري و قهر گرفته ام و دين و مذهب و بذ اهل عراق اغلب بد

اعتقاد باشند و هواخواه ديلم و ميان بدترك و ديلم دمشنی و خالفت نه امروزينه است و خذای عز و جل تركانرا از ر آن عزيز كرده است كی بر ديلمان مسلط اند

مان بتوفيق خذای عز و جل و تركان مسلاند و ايشان هوا و بدعت و و باكيزه دين

اند تا عاجز تركان باشنذ بزركی مذهب بدكنند و طاعت داری منايند و اكر ضعيفی دركار تركان با ديذار ايذ ايشان قوت كريند و در بند آن باشند كی دمار از اد كار تركان بر آرند و بس بفرموذ تا موی اسب

ردند و يك مقدار دويست در مسنك بياوتار موی زان ميان بريون كشيذ اردم را كفت اين را بكسل اردم بكرفت و بكسست و بنج موی ديكر او را داذ هم بكسست و ده بداذ هم بكسست بس فراشی را فرمود كی ازين موی رسنی تاب مقدار سه كز بتافت و بياورد سلطان باردم

217 s. )سلطان گفت(

گناه اردم راست كه بد مذهب كافری ...را خبدمت خويش آرد و من يك بار و دو بار و صد بار با مشا گفتم كه مشا تركان

النهر ايد و در اين لشكر خراسان و ماوراءديار بيگانه ايد و اين واليت بشمشري و

. امي امي و ما مهه مسلمان پاكيزه قهر گرفتهمذهب و اق اغلب بدديلم و اهل عر

دين باشند و ميان ترك و اعتقاد و بد بدديلم دمشنی و خالف امروزينه نيست بلكه

و امروز خدای عز و جل . قدمي استتركان را از ر اين عزيز كرده است و بر ايشان مسلط گردانيده كه تركان مسلمانان

و . اند و هوا و بدعت نشناسند پاكيزهمذهب و اند و بد ايشان باز مهه مبتدع

دمشن ترك، و تا عاجز باشند طاعت داری كنند، اگر هيچ گونه منايند و بندگی می می

قوت گريند و ضعيفی در كار تركان پديدار آيد هم از جهت مذهب و هم از جهت

و از . واليت يكی از ما تركان برزمني منانندخرو گاو كمرت باشند آن مردم كه دوست

پس بفرمود تا . دو دمشن خويش نشناسنموی اسب مقدار دويست درم سنگ بياوردند و يك تا موی از آن ميان بريون

اردم . كشيد، اردم را گفت اين بگسل

205 -204 s. ) سلطان گفت(

گناه اردم است كه كافری را خبدمت ...خويش آورد و من چند بار گفتم كه ما در

امي و اين واليت بقهر اين ديار بيگانهامي و اين ما مهه مسلمان پاكيزه. امي گرفته

. اند اند و هوا خواه ديلم ذهبعراقيان بد مامروز خدای تعالی تركان را از ر آن عزيز

اند و هوا و بدعت كرد كه مسلمان پاكيزهپس بفرمود تا موی اسپ . نشناسندپس گفت . اردم را يك موی بداد. بياوردندپس ده . اردم بستد و بگسست. بگسل

پس بسيار موی بتافت . بداد و بگسست .نست گسسنتنتوا. و گفت بكسل

Page 15: NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02535/2006_IV_7/2006_IV_7... · 2012-11-20 · Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin

Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin Mevcut Bazı Neşirlerine Dair 113

www.istem.org

داذ هر جند كوشيذ و زور كرد نتوانست .كسست

و پنج موی ديگر او را . بستد و بگسستو ده موی او را داد، . داد، هم بگسست

پس فراشی خبواند و . آسان بگسستمقدار سه . گفت از اين مهه رسنی بتاب

سلطان به اردم داد، . فت و بياوردگز بتاهر چند كوشيد و زور كرد نتوانست

.گسست174 s.

سلطان كفت مثل دمشن مهجنني است كان اسان باشند ولی يكان و دوكان و بنج

جون بسيار شوند و بشت بيكديكر دهنذ ايشانرا از جای بر نتوان كرفت و اين جواب آنست كی كفتی اردم كی او مهه زهر باشد اين دولت را جه تواند كردن

ينذ و جون ازينها يك يك ميان تركان در اشغلها بر دست كريند بر احوال تركان واقف شوند كمرت وقتی كی در عراق خروجی بديذار آيذ ويا ديلمان اهنك مملكت اينها در سر و عالنيت دست با ايشان يكی كنند و الك تركان كوشنذ تو تركی و از لشكر خراسان ترا كذخدايی و خدمتكار مجله خراسانی بايذ تا هيج

و نيايذ و جون تو خمالف خللی دكار تباذشاه را خبود راه دهی خيانتی باشد كی تو كرده باشی هم با خود هم باذشاه و اكر جه تو با خود هر جه خواهی كنی با باذشاه نشايذ كی خيانت كنيد مرا غم مشا می بايذ خورذ نه مشا را غم من كی خدای عز و جل مرا بر مشا ساالر كرده است نه

و بايذ كی بدانيذ هركی او مشا را بر منبا خمالفان باذشاه دوستی ورزذ او هم از

دمشنان باذشاه باشذ و هركی با ءمجلهدزدان و مفسدان صحبت كنذ هم از

. ايشان باشذءمجله

218 s. سلطان گفت مثل دمشن مهچنني است، يگان و دو گان و پنجگان را آسان توان نيست كرد وليكن چون بسيار شوند و

شت بيك ديگر دهند ايشان را از جای پنتوان بركند و كار دهند ما را، و اين جواب آن است كه گفتی اگر اين مردك مهه زهر است دولت را چه تواند كرد؟ چون از اينها يك يك ميان تركان در آيند و شغل و كدخدايی ايشان بدست گريند و بر احوال تركان واقف گردند كمرت وقتی

خروجی پديدار آيد و يا كه در عراق ديلمان قصد مملكت كنند اينها مهه در سر و عالنيت دست با ايشان يكی كنند و

تو تركی، ترا لشكر . الك تركان كوشندخراسانی بايد و كدخدا و دبري و پيشكار

تركان را مهچنني تا ءمهه خراسانی و مههو چون تو با . خللی دركار تركان ره نيابد

ه و دمشن خويش موافقت خمالف پادشاكنی خيانتی باشد كه با تن خويش و با پادشاه كرده باشی و اگر ترا شايد كه با تن خويش هرچه خواهی كنی پادشاه را نشايد كه دست از حزم و احتياط بدارد و

مرا مشا را می . با خيانت كننده ابقا كندبايد داشت، نه مشا مرا می داريد كه

سر مشا پادشاه خدای عز و جل مرا برو اين . كرده است نه مشا را بر سر من

قدر بدانی كه هر كه با خمالفان پادشاه دمشنان پادشاه ءدوستی برزد او هم از مجله

باشد و هر كه با دزدان و مفسدان . صحبت دارد او را هم از ايشان مشرند

205 s. . سلطان گفت مثل دمشن مهچنان است

خت اما چون گان بتوان گسي يگان و دوو اين جواب . بسيار شوند نتوان گسسنت

آن است كه گفتی كه اين مردك را چه حمل است و دولت را چه تواند كردن؟ چون از اينها يك يك ميان تركان در آيند و شغل و كدخدايی ايشان كنند و بر احوال ايشان واقف شوند كمرت وقتی كه خروج در عراق پديدار آيد يا ديلمان آهنگ مملكت كنند اينها مهه در سر و عالنيه دست با ايشان يكی كنند و الك تركان

ترا . تو تركی و از لشكر خراسان. كوشندكدخدا و دبري پيشكار مهه خراسانی بايد

تركان را مهچنني تا خلل دركار تركان ءو مههچون با دمشن خويش موافقت كنی . نيايد

دشاه خيانتی باشد كه با تن خويش و با پاكرده باشی و اگر ترا شايد كه باتن خويش هرچه خواهی كنی پادشاه را نشايد كه دست از حزم و احتياط بدارد ويا خيانت

مرا مشا را می بايد . كننده را بقا كندداشت و مشا مرا می داريد كه خدای عز و جل مرا بر سر مشا ساالر كرده است نه

هر اين قدر بدانيد كه. مشا را بر سر منكه با خمالفت پادشاه دوستی ورزد او هم

دمشنان پادشاه باشد و هر كه با ءاز مجلهدزدان و مفسدان صحبت دارد او را هم

. از ايشان مشرند

177 s. تر بر باذشاه وقت هيچ كاری فريضه...

ازان نباشد كی ايشانرا از بشت زمني بر كريذ و مملكت خويش را ايشان صافی و

ذ تا از ملك و دولت برخوردار خالی كردانباشند و مهجنني ی است نيز جهود و ترسا و كرب را عمل فرموذن و بر سر

مسلمانان كماشنت

222 s. تر از بر پاذشاه وقت هيچ كاری فريضه...

آن نباشد كه ايشان را از پشت زمني بر گريد و مملكت خويش را ايشان صافی و

رخوردار خالی گرداند تا از ملك و دولت بباشد و خوش زندگانی كند و مهچنني ی است جهود و ترسا و گرب را عمل فرموذن

و بر سر مسلمانان گماشنت

208 s. تر بر پادشاه وقت هيچ كاری فريضه...

ازان نباشد كه ايشان را از پشت زمني برگريند و مملكت خويش را از ايشان خالی

و صافی كنند

178 s. سالن قرب يك سال سلطان جهان الب ار

باردم روی كرد كرد و سخن نكفت تا بزركان روزی در خرمی سلطان شفاعت كردند و بسياری بكفتنذ تا اخر كار با او

223 s. پس سلطان الپ ارسالن يك ماه با اردم سخن نگفت و روی بر وی گران كرد تا

بزرگان در خرمی شفاعت كردند و بسيار بگفتند تا دل خوش كرد و از سر اين

208 s. پس سلطان الپ ارسالن مدت يك ماه با اردم سخن نكفت و روی بر وی گران داشت تا بزرگان شفعات كردند تا بر او

.دل خوش كرد

Page 16: NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02535/2006_IV_7/2006_IV_7... · 2012-11-20 · Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin

114 Arş.Gör. Ali Ertuğrul

www.istem.org

دل خوش كرد و از سر آن حديث در كذشت و اردم زمني بوسيذ و شاذ كشت

حديث در گذشت

179 -178 s. قرب جهار صد هزار مرد جامكی ...بوشنذ صذ هزار مرد یخورنذ و م می

كفايت باشذ كی بدارند و ر وقت كی حاجت افتذ مبهمی نام زذ كننذ ديكر مهه را اجری و جامكی باز كريند تا خزانه را هر سالی جندين هزار هزار دينار زيادت توفري باشذ و باندك روزكار خزانه بر شوذ

دام سلطانه با بنده و جون خداوند عامل كی اين سخن كيست بكفت بنده دانست

خواهد جواب داذ و درين فساد مملكت میكی فرمان خداوند راست و ليكن اين جهار صذ هزار مرد را اجری و جامكی

النهر دهذ الجرم خراسان دارذ و ماوراء میروز در كاشغر و بالساغون و خوارزم و نيم

و عراق و عراقني و بارس و كرمان و اذربايكان و واليت مازندران و طربستان و

اران و ارمن و ازروم تا در انطاكيه و املقدس دارذ و بنده خواستی كی جبای بيت

اين جهار صذ هزار سوار هشتصد هزار سوار زيادت بوذی از ر انك اكر لشكر بيش بوذی مهه هندوستان و جني و ماجني و تركستان و مين و حبشه و بربر و

ان و تا در مغرب و شام و شامات تا قريواز مشرق تا مبغرب مسلم بوذی از جهت انك هر بادشاه را كی لشكر بيشرت واليت او بيشرت و كرا لشكر كمرت كم واليت او كمرت كی هركاه از نكاهذ واليتش نيز كاسته شوذ و ديكر معلوم رای اعلی باشذ كی جون از جهار صذ هزار مرد صذ هزار

باك بدارند سيصد هزار مرد را نام از ديوان شوذ مه حال سيصد هزار مرذ بيش از صد هزار مرد باشند اين سيصد هزار مرد هم خذاوندكاری را طلبند ويا يكی را بر خوذ باذشاه كنند و با اين صذ هزار مرد توانند كوشيذ انكاه خزااء جندين ساله در سر آن كار شوذ و باشذ كی خوذ كار بصالح باز نيايذ مملكت و باذشاهی

ءدمان و لشكر توان داشت و خزينهمبرباذشاه لشكر باشذ كی اكر لشكر باشذ

جهانيان ازان وی باشذ اما ءخوذ خزينه خزينهای ءجون لشكر نباشذ و مجله

جهانيان ازان انكس باشذ بر وی منانذ و خزينه از دنبال لشكر روذ و انكس كی كويذ خزينه ابادان كن و لشكر را بكذارذ

فساد باذشاهی دمشن ملك باشذ و . جويذ سخن انكس نبايذ شنيذ می

224 -223 s. قرب چهار صد هزار مرد جامگی می ...

خورند، هفتاد هزار مرد كفايت باشد كه بدارند و ر وقت اكر حاجت افتد مبهمی نام زد كنند ديگر مهه را اجرا و جامگی باز گريند تا خزانه را هر سال چندين هزار

فري باشد و باندك روزگار هزار دينار توو چون خداوند عامل . خزانه پر زر شود

بابنده گفت بنده دانست كه سخن كيست و در اين فساد مملكت می خواهد جواب داد كه فرمان خداوند راست و ليكن اگر چهار صد هزار مرد را اجرا و جامگی

النهر دهد ال جرم خراسان دارد و ماوراء میغون و خوارزم دارد و تا در كاشغر و بالسا

روز و عراق و عراقني دارد و پارس و نيمواليت مازندران و طربستان دارد و آذربايگان و ارمن و اران دارد و از شام

بنده . املقدس دارد تا در انطاكيه و بيتخواستی كه جبای اين چهار صد هزار هفتصد هزار مرد داشتی از ر آن كه

سند و هند چون مرد بيش بودی غزنني وخداوند را بودی و مهه تركستان و چني و ماچني نيز داشتی و مين و حبشه و بربر و نوبه نيز داشتی و در مغرب و شام شامات و اندلس تا قريوان مغرب نيز داشتی و مهه روم در طاعت بودی از جهت آن كه هر پادشاهی را كه لشكر بيشرت واليت بيشرت باشد و هر كه را

هر آن گاه كه . واليتش كمرتلشكر كمرتاز لشكر بكاهد از واليت كاسته شود و چون در لشكر افزايد در واليت افزوده

و ديگر معلوم رأی عالی باشد كه . شودچون از چهار صد هزار مرد هفتاد هزار مرد بدارند و سيصد و سی هزار مرد را نام از ديوان بسرتند مه حالی سيصد و سی

اين . از هفتاد هزار باشندهزار مرد بيش سيصد و سی هزار مرد مششري زن تا زنده چون از اين دولت اميد بربند خداوند كالهی بدست آورند ويا يكی را بر خويشنت سر كنند، چندان كار دهند كه خزانه های چندين ساله مهه در سر آن شود و باشد كه آن كار بصالح آيد و

ن نگاه باشد كه نيايد، كه مملكت مبرداتوان داشت و مردان را بزر، و هر كه ملك را گويد زر را بگري و مردان را بگذار او حبقيقت دمشن ملك باشد و فساد ملك می جويد كه اين زر هم از مردان بدست

.آمده است، سخن آن كس نبايد شنيد

210 -209 s. قرب چهارصد هزار سوار جامگی ...

اشد و خوار دارد و هفتاد هزار كفايت بديگران را . ر وقت مهمی نام زد كند

اجرا و جامگی احتباس بايد كرد كه هر سال چندين هزار دينار توفري باشد و

و چون بر لفظ . باندك روزگار خزانه پرشودخداوند اين معنی برفت دانستم كه اين

و در اين فساد مملكت می . سخن كيستخواهد جواب دادم كه فرمان خداوند

ليكن اگر چهار صد هزار مرد را راست و دهد ال جرم خراسان و اجرا و جامگی می

النهر و كاشغر و بالسغون و خوارزم ماوراءروز و عراق و پارس و شام و و نيم

آذربايگان و ارمن و اران و انطاكيه و با يدی . املقدس مهه خداوند را هست بيت

كه جبای چهار صد هزار هفتصد هزار مرد ر آن كه چون مرد بيش بودی بودی از

واليت بيش بودی و سند و هند و تركستان و چني و ماچني خداوند را بودی و حبشه و بربر و روم و مصر و مغرب در طاعت بودی از جهت آن كه هر پادشاهی را كه لشكر بيشرت واليتش بيشرت

. و هر كه را لشكر كمرت واليتش كمرت از ديگر معلوم رأی عالی باشد كه چون

چهار صد هزار مرد هفتاد هزار بداند سيصد و سی هزار مرد را نام از ديوان حمو

مه حال سيصد و سی هزار مرد . كننداين سيصد . بيش از هفتاد هزار مرد باشد

چون . و سی هزار مرد مششري زننده باشنداز اين دولت اميدشان بريده شود از تازيانه

ند تا او نبيفتند خداوندگار ديگر بدست آررا بر خويشنت ساالر كنند و ر جانب

های تازند و چندان خلل كنند كه خزانه میچندين ساله در سرآن شود و باشد كه آن كار بصالح نيايد، كه مملكت مبردان توان

اگر كسی ملك را گويد . داشت مردان بزرزر بگري و مرد را بگذار آن كس حبقيقت

جويد یدمشن ملك است و فساد مملكت مسخن آن . كه زر هم از مرد بدست آيد

.كس نبايد شنيد

180 s. 225 s. 211 -210 s.

Page 17: NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02535/2006_IV_7/2006_IV_7... · 2012-11-20 · Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin

Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin Mevcut Bazı Neşirlerine Dair 115

www.istem.org

و اينها را عمل نفرمايند و عاملان و ...شريفانرا ادرار و معيشت نرسانند اين طايفه جون اميذ ازان دولت بردارند

سكل دولت شوند بضرورت و عيبها بدكی در عامالن و دبريان و نزديكن باذشاه

نند و بسمع باذشاه دانند بر صحرا افكرسانند و او را حيفها در افكنند و يكی را

تر باشذ با الت

و اين متصرفان را عمل نفرمايند و ...شريفان و عاملان را ادرار و معيشت ندهند، اين طايفه چون اميد از آن دولت

سگال دولت شوند، و عيبها كه بردارند بدشاه در عامالن و دبريان و نزديكان پاد

دانند بر صحرا افگنند و بسمع پادشاه نرسانند و ارجافها او كنند و يكی را كه

تر باشد و سپاه و خواسته دارد با آلت ...پيش دارند

اين متصرفان را عمل نفرمايند و شريفان ...و عاملان را ادرار و وظيفه نذهند اين طايفه چون اميد از اين دولت بردارند بد

ولت شوند و عيبها كه در پادشاه سگل دو دبريان و عامالن و تركان باشد بر مال افگنند و يكی را كه با ملك و آلت و

تر باشد و سپاه و خواسته دارد در دستگاه ...پيش دارند

187 -186 s. و از باذشاهان بزرك جون كيخسرو ...

بكوذرز و جون سكندر و ارسطو جون و اسياب جون منوجهر جون سام و جون افر

و كيو جاماس جون رستم ) ويسه(بريان كور جون كسری معماره جون زواره و رام

جون خره روز جون نوشروان عادل جون بزرمجهر بعد ازان جون خلفاء بنی عباس جون ال برمك و سامانيان جون بلعميان جون سلطان حممود جون امحد حسن

الدوله جون صاحب عباد كافی جون فخر طغرل جون بو نصر كندری تا و سلطان

سنت بيغامربان و سريت باذشاهان در عامل مسر شذه است و مانند اين بسيار

.استاما وزير بايذ كی باك دين باشذ و نيكو اعتقاد و حنفی مذهب يا شافعی مذهب باكيزه باشذ و كافی و معاملت دان و

.باذشاه دوست بوذ

234 -233 s. سرو و چون و از پادشاهان بزرگ كيخ...

گودرز داشت و منوچهر چون سام و افراسياب چون پريان ويسه و گشتاسب چون جاماسپ و رستم چون زواره و رام گور چون خره روز و نوشروان عادل چون بزرمجهر و خلفای بنی عباسی چون آل برمك و سامانيان چون بلعميان و سلطان

الدوله چون حممود چون امحد حسن و فخراد و سلطان طغرل چون صاحب عب

نصر كندری تا سنت پيغامربان و سريت ابوو مانند اين بسيار . پدشاهان مسرشد

.استاما وزير بايد كه پك دين و نيكو اعتقاد و حنفی مذهب يا شافعی مذهب پاكيزه

دان و سخی قلم و باشد و كافی و معامله ...دوست پادشاه

218 s. چون و از پادشاه بزرگ كيخسرو و ...

گودرز داشت و منوچهر چون سام و افراسياب چون پريان ويسه و گشتاسب

سپ و رستم چون زواره و چون جامهگور چون خوره روز و نوشريوان چون رام

بزرمجهر و خلفای بنی عباسی چون آل برمك و سامانيان چون بلعميان و سلطان

الدوله چون حممود چون امحد حسن و فخر و سلطان طغرل چون صاحب امسعل عباد

ابو نصر كندری و الپ ارسالن و ملكشاه و مانند اين بسيار . چون نظام امللك

.استاما وزير بايد نيكو اعتقاد و حنفی مذهب باشد يا شافعی مذهب پاكيزه و كافی و

دان و درست قلم و پادشاه دوست معامله ...بود

193 s. مقصود ما آنست كی چون روزكار نيك

ذ و زمانه بكردذ نشانش آن باشذ فراز آيكی بادشاهی نيك ديذار آيد و مفسدانرا كم كردن كريذ و رايهاش صواب افتذ و وزير و بيش كارانش نيك باشنذ و اصيل و هركاری باهل فرماينذ و دو شغل يك مرد را نفرماينذ و يك شغل دو مرد را نفرماينذ و بذ مذهبانرا ضعيف دارذ و باك مذهبانرا

شند و ظلمان را دستها كوتاه كردانذ بر كو راهها امين كرداننذ و از باذشاه لشكر و رعيت ترسيذه باشنذ و سبه ساالری بريان كار كرده دهنذ جبوانان نو خاسته مرد را نر خريذاری كنند نه بزر دين را بدنيا

خويش باز ءنفروشنذ و مهه كارها بقاعدهيذار او دءبرنذ و مرتبت هر كس باندازه

كنند تا كارهای دينی و دنياوی وی بر كفايت ءنظام بوذ و هر كسی را بر اندازه

او عملی باشذ هر جه خبالف اين روذ بايذ كی باذشاه رخصت ندهذ و كما بيش كارها را برت از وی عدل و مششري سياست

راست كردانذ

241 s. مقصود از اين باب آن است كه چون

بيمار بگردذ ء زمانهروزگار نيك فراز آيد ونشانش آن باشد كه پادشاه نيك ديدار آيد و مفسدان را كم كردن گريد و رايهاش صواب افتد و وزير و پيشكارانش نيك باشند و اصيل و هركاری باهل فرمايند و دو شغل يك مرد را نفرماينذ و يك شغل

مذهبان را ضعيف دو مرد را نفرمايند و بذ بر كشند و ظلمان كنند و پاك مذهبان را

را دست كوتاه كنند و بر راههای امين دارند و از پاذشاه لشكر و رعيت ترسنده

اصالن را عمل فضالن و بی باشند و بینكشند و تدبري با نفرمايند و كودكان را بر

پريان و داناان كنند و سپهساالری بپريان كار كرده دهند نه جبوانان نو خاسته، مرد

اری كنند نه بزر، دين را بدنيا را نر خريد خويش باز ءنفروشند، و مهه كارها بقاعده

او ءبرند و مرتبت هر كس را بر اندازهديدار كنند تا كارهای دينی و دنياوی بر

كفايت او ءنظام بود و هر كس را بر اندازهعملی باشد هر چه خبالف اين رود پادشاه رخصت ندهد و كما بيش كارها را

225 s. مقصود از اين باب آن است كه چون

بيمار بكردد ءروزگار نيك فراز آيد و زمانهنشانش آن باشد كه پادشاهی نيك پديدار آيد و مفسدان را كم گند و رايها صواب افتد و وزيران و پيشكاران او نيك باشند و

اری باهل آن كار فرمايند و اصيل و هركدو شغل بيك مرد ندهند و از پادشاه لشكر و رعيت ترسنده باشنذ و كودكان را بر نكشند و تدبري با دانايان و پريان عاقل

خويش باز برند ءكنند و مهه كارها بقاعدهتا كار دينی و دنياوی بر نظام باشد و هر

كفايت او عمل بود و ءيك را بر اندازهخبالف اين رود رخصت ندهند و هرچه

كما پيش كارها برت از وی عدل و مششري سياست راست كردانند

Page 18: NİZAMÜ’L-MÜLK’ÜN SİYASETNÂMESİ’NİN MEVCUT BAZI …ktp.isam.org.tr/pdfdrg/D02535/2006_IV_7/2006_IV_7... · 2012-11-20 · Nizâmü’l-Mülk’ün Siyâsetnâmesi’nin

116 Arş.Gör. Ali Ertuğrul

www.istem.org

ی عدل و مششري سياست راست برت از و گرداند بتوفيق اهللا تعالی وحده

262 s. اين نامه را امحد حسن بدست يكی جوباشی دركاه و ده غالم خبوارزم فرستاذ و كفت ايشانرا كی شست هزار دينار محل خوارزم بكرييذ و انكاه نامه بذو دهيذ

سن خبوانذ امحد حءتاش جون نامه التونجواب نتوانست كفنت و شست هزار دينار واجب يك ساله زر بداذ بد ايشان و

سلطان حممود و زن كردند و ءبغزنني خبزانهحجت بكرفتنذ انكاه جامكی لشكر

تاش را عوض برات نبشتند از ديوان التونغزنني بر واليت بست و سيستان بر حاصل مازو و بوست نار و پنبه و مانند

تاش و انرا كی ياذ رفتنذ كسان التوناين بكردمي مهه را بفروختنذ و زر كردند و از بست و سيستان شست هزار دينار زر

خبوارزم باز آوردند

323 s. اين نامه بدست يكی سباشی باده غالم خبوارزم فرستاد شصت هزار دينار بياوردند

حممود وزن كردند و عوض آن ءو خبزانهان غزنني بر واليت برات ستدند از ديو

بست و سيستان مبازو و پوست انار و پنبه و مانند اين برفتند و بستدند و بفروختند و از بست شصت هزار دينار

خبوارزم باز آوردند

300 s. اين نامه را بدست يكی سوباشی باده غالم خبوارزم فرستاد شصت هزار دينار

حممود سپردند و عوض ءبياوردند و خبزانهبرات بستدند از ديوان عزنني بر واليت آن

آجنا رفتند و عوض آن . بست و سيستانپوست انار و مازه و پنبه و مانند اين

بستدند و باز آوردند