nazli korkut burak sabahmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok uluslu...

35
T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI İNOVASYON VE GİRİŞİMCİLİK EKONOMİSİ ÇOKULUSLU ŞİRKETLERİN AR-GE HARCAMALARINDA SEKTÖREL EĞİLİMLER VE TEKNOLOJİK YENİLİKLERDE ÖNCÜ ŞİRKETLER Tezsiz Yüksek Lisans Ödevi NAZLI KORKUT BURAK SABAH İstanbul, 2016

Upload: others

Post on 16-Sep-2020

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

T.C.

MARMARA ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İKTİSAT ANABİLİM DALI

İNOVASYON VE GİRİŞİMCİLİK EKONOMİSİ

ÇOKULUSLU ŞİRKETLERİN AR-GE HARCAMALARINDA SEKTÖREL

EĞİLİMLER VE TEKNOLOJİK YENİLİKLERDE ÖNCÜ ŞİRKETLER

Tezsiz Yüksek Lisans Ödevi

NAZLI KORKUT

BURAK SABAH

İstanbul, 2016

Page 2: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

1

İÇİNDEKİLER

1. GİRİŞ 2

2.

DÜNYA GENELİNDE AR-GE HARCAMALARININ

ÜLKE, SEKTÖR BAZINDA DAĞILIMLARI, SON 10

YILLIK TARİHÇEYE BAKIŞ

3

2. 1. Batı-Doğu Ekseninde Çokuluslu Şirketlerin Ar-Ge Yatırımlarını

Yönlendirme Şekli Ve Politikaları 3

2. 1. 1. Veriler Ve Tablolar Işığında Üründen Hizmete, Üründen Yazılıma

Doğu Değişen Ar-Ge Akışı 5

2. 1. 2. Ar-Ge Harcamalarının Ve Yatırımlarının Dünya Haritasındaki

Akışındaki Değişiklik 2007-2015 7

2. 2. Ar-Ge Harcamaları Nasıl Şekilleniyor; Nicelik Mi (Ne Kadar) Nitelik

Mi (Nasıl) Sorusuna Cevap Ararken… 9

2. 3. Ar-Ge Harcamalarında Çokuluslu Şirketlerin Anahtar Politikaları Neler

Olabilir? 12

2. 4. Ar-Ge’nin Fsm Yansımaları Üzerine Notlar 15

3. ÇOK ULUSLU İLAÇ ŞİRKETLERİ VE AR-GE

YÖNELİMLERİ 17

3. 1. Çok Uluslu İlaç Şirketlerinde Değişen Ar-Ge Modelleri 17

3. 2. Çok Uluslu İlaç Şirketlerinin Ar-Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl

Şekilleniyor, Piyasayı Nasıl Şekillendiriyor 21

3. 2. 1. Çokuluslu İlaç Şirketlerinin Gelişmekte Olan Ülkelere Yatırım

Yapmasının Sebebi 22

3. 2. 2. İlaç Sektöründe Ar-Ge ve Önemi 22

3. 2. 3. İlaç Sektöründeki Ar-Ge Faaliyetlerinin Az Gelişmiş Ülkelere Etkisi ve

Ar-Ge Katkılarını Belirleyen Etmenler 23

4.

AR-GE EĞİLİMLERİ AÇISINDAN ÇOK ULUSLU

BİYOTEKNOLOJİK İLAÇ SANAYİ ÜZERİNE

NOTLAR

24

4. 1. Biyoteknoloji Sanayisinin Tanımı ve Kapsamı 24

4. 2. Biyoteknolojik Buluşların İlaç Sanayisindeki Yeri ve Önemi 26

4. 3. Biyoteknolojik Ar-Ge Yatırımlarının Çok Uluslu Şirketlere

Kazandırdıkları ve Stratejideki Rolleri 27

5. SONUÇ 30

6. KAYNAKÇA 33

Page 3: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

2

1. GİRİŞ

Çokuluslu şirketlerin özellikle son 10 yılda AR-GE harcamalarındaki yaklaşımları,

coğrafya, sektör ağırlıklı değişimleri, buradan itibaren biyoteknolojik Ar-Ge yatırımlarına

ağırlık veren ilaç sektöründeki Ar-Ge yönelimleri, şirketlerin stratejilerini etkileme biçimleri

üzerine literatür tarayarak ve bu konuda yazılmış makalelerden, kitaplardan bilgi edinerek

yapılmış bir derleme sunulmaktadır.

Bu çalışma kapsamında cevap aradığımız sorular :

Çok uluslu şirketlerin Ar-Ge yatırımları ve harcamaları son on yılda nasıl bir gelişim

göstermiştir, bunun ekonomik, iş ortamı ve inovasyon kültürü ile etkileşimi üzerine

ne tür tespitler yapılabilir?

Ar-Ge yaklaşımlarında genel olarak çok uluslu şirketlerin Ar-Ge yatırımları açısından

benzeştiği ve farklılaştığı noktalar nelerdir? Biyoteknolojik Ar-Ge yatırımları ve

trendlerine ait bakış açıları nasıl şekillenmektedir?

Çok uluslu innovatör şirketlerin yeni teknolojileri yaratma ve kullanma aşamalarında

gelişmekte olan ülkelere yayılımı hangi koşullarda gerçekleniyor?

Çok uluslu şirketlerin Ar-Ge faaliyetlerini ihraç etmelerinin ulusal teknolojik yetenek

birikimine ve içsel teknolojik derinliğe bir katkısı var mıdır?

Bu çalışmada kullanılan temel kavramların tanımı aşağıdaki çerçevede tutulmuştur.

Ar-Ge tanımı içinde dört etkinliği barındırmaktadır: temel ve uygulamalı araştırma,

ürün ve süreç geliştirme. Temel araştırma özel bir ticari amacı olmadan

gerçekleştirilen özgün deneysel çalışmayı adresler ki bu üniversiteler tarafından

yapılan araştırmadır. Uygulamalı ara araştırma özel bir amaca yönelik yapılan özgün

deneysel çalışmalardır. Ürün geliştirme varolan ürünlerin geliştirilmesi ve

iyileştirilmesine yönelik faaliyetleri; süreç geliştirme ise yeni bir sürecin yaratımı ya

da yaratılmış süreçlerin iyileştirilmesine yönelik çalışmaları içerir.1 Bu bağlamda yeni

bilginin tanımlanması ve bu yeni bilginin ürün yaratımına ve veya süreçlere

aktarılmasını mümkün kılan bir mühendislikten bahsetmekteyiz.

1 UNCTAD United Nations Conference on Trade and Development

Page 4: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

3

Çok uluslu şirket tanımı bir şirketin çok uluslu sayılması için genellikle dış satış ve

dış üretimde en az %10 orana sahip olması, yurtdışında tamamına sahip olduğu bir alt

şirketi bulunması veya 3 veya daha çok ülkede bağlı ortaklıklarının bulunması

gerekir.2

Biyoteknolojik buluş, biyolojik materyalden oluşan veya biyolojik materyal içeren

ürün ya da biyolojik materyalin üretildiği, işlendiği, kullanıldığı bir işlemdir.3

Biyoteknoloji bitki, hayvan ve mikroorganizmalar veya bunlardan elde edilen

biyolojik araç, sistem ve yöntemler kullanılarak endüstriyel ürün elde etme amaçlı

disiplinler arası bir uygulama alanıdır. Özellikle gıda, kimya, tıp, tarım, ormancılık

ve çevre alanlarında biyoteknolojik uygulamalara başvurulmaktadır.4

2. DÜNYA GENELİNDE AR-GE HARCAMALARININ ÜLKE,

SEKTÖR BAZINDA DAĞILIMLARI, SON 10 YILLIK TARİHÇEYE

BAKIŞ

2.1. Batı-Doğu Ekseninde Çokuluslu Şirketlerin Ar-Ge Yatırımlarını

Yönlendirme Şekli ve Politikaları

Günümüz ekonomisinde ve iş dünyasında bilgi kendi başına en büyük değer yaratan

kaynaklardan biri, ancak bu kaynak dünyanın her yerinde eşit derecede dağılmış ve ulaşılabilir

durumda değil. Kuzeyden güneye, batıdan doğuya her türlü yer altı, yer üstü ve insan zihnine

ait kaynağın farklı dağılımı beraberinde farklı bir deneyim havuzunu getiriyor. Bilgiye erişme,

bilgiyi deneyimle birleştirerek çoğaltma ve bilgiden yararlanarak ticari değer yaratılabilir

yeniliklere ulaşmak konusunda bir adım önde olmaya soyunan her kurum (bu çalışmada çok

uluslu şirketler) ise global olarak farklı dağılımdaki deneyim havuzundan yararlanabilmek için

bir çeşit “uluslararasılaşma” (internationalisation)5 çabası içinde. Ar-Ge kaynakları için farklı

coğrafyalara yönelmek ve kendi ülkesinin dışında bu faaliyetleri konumlandırma yaklaşımı

1996 yılında Odagiri ve Yasuda tarafından dikkat çekilen bir konu olmuş. Kendi ülkelerinden

başka coğrafyalarda Ar-Ge çalışmalarını konumlandırmak isteyen şirketlerin farklı yaklaşımlar

içinde de olsalar genelde şu üç noktaya odaklandıkları görülmüştür: 1.cazip pazar potansiyeli

2 Rugmann’dan aktaran Canan, Armağan, Çok Uluslu İlaç Şirketlerinin Ar-Ge Üzerindeki Etkileri – İspanya,

Macaristan, Polonya Ve Türkiye Örnekleri, s 2 3 Avcıoğlu, Banu, Biyoteknolojik Buluşlar, Uzmanlık Tezi s.i, Türk Patent Enstitüsü, 2001 4 http://www.fikrimulkiyet.com/tr/content/ Suluk, Cahit 5 Schmiele, Anja, ZEW, Centre for European Economic Research, publication no. 09-064, s.2

Page 5: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

4

2.kalifiye ve yaratıcı insan gücü ve 3. potansiyel işbirliği ortakları (Thursb and Thursby 2006).

Bu bölgelerde teknik altyapının gelişmiş olması, insan gücünün düşük maliyetle kullanımı ve

iletişim ağının belli bir olgunluğa erişmiş olması da firmaların bölge/ülke seçimlerini

yönlendirmede rol oynuyor (Kumar, 1996)6

Şekil 1: Küresel inovasyon ilk 1000: Ar-Ge Harcamalarında İlk 20 Firma

Kaynak: Strategy & Business Magazine, http://www.strategyand.pwc.com/innovation1000

Bununla birlikte, çok uluslu şirketlerin dışarıdaki Ar-Ge lokasyonuna ait motivasyonunun

evsahibi ülkenin arz talep faktörlerinden ne kadar etkilendiği ve ülkenin inovasyona ait iç

uygulamalardan kaynaklanabilecek engellerinin bu kararı almada ne kadar etkili olduğu

soruları net cevaplarını bulabilmiş durumda değil. Uluslararası Ar-Ge’nin ev sahibi ülkedeki

olası dezavantajları telafi etmek gibi bir amacı olduğu da ayrıca tartışılmakta olan bir konu.7

Gene de Ar-Ge faaliyetlerinin taşınacağı ülkedeki inovasyon kültürünün doğası ve ulaştığı

maturite de aynı şekilde önem taşıyor. Avrupa Ekonomik Araştırma Merkezi için hazırlanan

bir raporda yukarıda bahsedilen yaklaşımlardan daha farklı yorumlar görmek mümkün. Bu

rapora8 göre firmanın yetkinlikleri ve kaynakları ve özellikle soğurma kapasiteleri ve

uluslararası deneyim konusundaki yetkinlikleri, inovasyon etkinliklerini uluslararasılaştırma

konularında etkin olabiliyor. Yüksek inovasyon maliyetleri ya da kalifiye iş gücünün olmaması

6 Schmiele, Anja, s 2 7 Schmiele, Anja, s. 2 8 Schmiele, Anja, ZEW, Centre for European Economic Research, publication no. 09-064, ss 7 - 14

Page 6: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

5

yukarıda betimlenen ilk yaklaşımın aksine seçimleri en başta etkileyen unsurlar değil, bunlar

ancak sonraki inovasyon aşamaları için karar almada itici güç durumundalar. Yani başlangıç

olarak çok uluslu şirketlerin Ar-Ge faaliyetlerini başka ülkelere taşımak konusunda bu hususları

çözümlemek gibi bir amaçları da yok. Aynı raporda, Schmiele şirketlerin karar almalarında

yüksek rekabet koşullarının da gene düşünüldüğü kadar önemli bir rol oynamadığını savunuyor.

Karşılaştırmalı ve ampirik verilerin incelenmesi sonucunda çok uluslu şirketlerin rekabetten

kaçmaktan çok varolan yetkinliklerini güçlendirmeye ve iş başarılarının devamlı kılmaya olan

eğilimlerinden dolayı Ar-Ge yatırımlarını başka ülkelere taşıdıkları argümanı ortaya atılıyor.

Zira, yabancı ülkelerde inovasyon faaliyetlerini Ar-Ge merkezleri aracılığı ile sürdürmek

isteyen kurumların ihracat kanallarını kullanmaları yoluyla belli bir birikmiş deneyime sahip

oldukları varsayılıyor. Örneğin Çin gibi gelişmekte olan bir ülkede Ar-Ge yatırımlarında

bulanan çok uluslu şirketlerin inovasyon işbirliklerini zaten belli bir olgunluğa getirmiş

olduklarını ve bu sayede de gelişkin uluslararası ilişkiler ağından yararlanmalarının gerekli

olduğu görülüyor.

Bu tartışmaları ileride tekrar değineceğimiz “Çok Uluslu İlaç Şirketlerinin Gelişmekte

olan Ülkelere Yatarım Yapmasının Sebebi” başlığına adresleyip global anlamda Ar-Ge

faaliyetlerinde çok uluslu şirketlerin sektörel dağılım tarihçesine rakamlarla bakmak istiyoruz.

Günümüzde dünyadaki çok uluslu inovatör firmaların kimler olduğu ve hangi sektörlerde

Ar-Ge faaliyetlerini geliştirdikleri konusunda 2015 yılında pwC’s Strategy& firması tarafından

yapılan The Global Innoation 1000 Top 20 D&D Spenders araştırmasının sonuçlarından

yararlanılmıştır.

2.1.1. Veriler ve Tablolar Işığında Üründen Hizmete, Üründen

Yazılıma Doğu Değişen Ar-Ge Akışı

İlk göze çarpan yazılım alanının bir anlamda tüm inovatif sektörlerde katalizör görevini

görmüş olması. Dünyadaki ana inovatör firmaların neredeyse aynı denebilecek bir

transformasyonun içinde oldukları görülüyor. Bu transformasyon Ar-Ge faaliyetlerinin,

ürünlerin ya da hizmetlerin performansını geliştiren yazılım geliştirmeye yönelik artış olarak

niteledirilebilir. Çok uluslu şirketler, müşterilerine ek özelliklerle donatılmış, kullanımı

iyileştirilmiş ürünler veya hizmetler sunabilmek için yazılım sektöründen ciddi olarak

yararlanıyorlar, bir anlamda IoT (internet of things, şeylerin interneti) kavramına geçiş buradan

Page 7: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

6

başlıyor diyebiliriz. Strategy&9 dergisinin bu transformasyona verdiği çarpıcı bir örnek

yaklaşık iki yüzyıllık traktör şirketi John Deere. Daha önce fiziksel ürün anlamında tekerlek,

motor, çarklar, bıçaklar gibi traktör parçalarının geliştirilmesine odaklanan araştırma ve

geliştirme falaiyetleri son 7-8 yılda dijitalleşmiş ürünlere yani sensörlere, traktörün

performansını geliştiren yazılımlara, toprağın yapısına göre verileri toplayarak bunu toprağın

sürülmesi gibi işlemlerde traktörü yönlendiren yazılımlara bırakmış durumda. Bu örnekten de

görülebileceği üzere sözkonusu dijitalleşme ve hizmet ve ürünleri yazılımlarla entegre etme

anlayışı yeni iş modellerini yeni yaklaşımları da beraberinde getiriyor. Hatta iki yüz yıllık

şirketin rakiplerine ve işbirliği yapacağı sektörel firmalara, tedarikçilere ait yelpazeyi

değiştiriyor. Artık teknoloji ile içiçe geçmiş bilgiden ve deneyimden yararlanmak her

zamankinden daha önemli.

Global inovasyonun dağılımı bu rapora göre 2010 yılında

% 46 ürün

% 37 hizmet

% 17 yazılım olarak kaydedilmişken, bugün itibariyle hizmet ve yazılıma olan Ar-Ge

yatırımlarının arttığı belirtiliyor ve 2020 projeksiyonu aşağıdaki gibi yapılıyor:

% 39 hizmet

% 27 ürün

% 24 yazılım

2015 yılı araştırmaları itibariyle global Ar-Ge yatırımı % 0,04 büyüme göstermiş ve

toplam 680 milyar USD olarak kayıtlara geçmiş durumda, ürünle ilgili Ar-Ge harcamaları %

19 azalmış durumda.

2016 yılına ait Ar-Ge harcamalarında 2018 tahmini, sağlık alanındaki Ar-Ge

harcamalarının bilgisayar ve elektronik alanındaki harcamaları geçeceği yönünde10.

9 http://www.strategyand.pwc.com/innovation1000 10 The Global Innovation 1000:Top 20 R&D Spenders 2005-2015

Page 8: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

7

Şekil 2: Bilgisayar ve Elektronik Alanlarındaki Ar-Ge Harcamaları

Kaynak: Strategy & Business Magazine, http://www.strategyand.pwc.com/innovation1000

2.1.2. Ar-Ge Harcamalarının Ve Yatırımlarının Dünya Haritasındaki

Akışındaki Değişiklik 2007-2015

Aynı adlı çalışmayı yorumlayan PwC Genel Müdürü Barry Jaruzelski ile yapılan

röportajda öne çıkan bilgiler ise şu şekilde: Küresel firmaların Ar-Ge faaliyetlerinin % 94’ünün

kendi merkezlerinin bulunduğu ülkelerin dışında gerçekleştiği görülüyor. Çok uluslu innovatör

şirketlerin Ar-Ge akışlarına bakıldığında 2007 yılında ABD 1. sırada, Avrupa 2. sırada ve Asya

3. sırada yer alıyor. 2015 yılında aynı perspektiften bakıldığında merkez anlamında aynı

dağılım gözlemleniyor. Öte yandan bu bakış açısının gerçekte neler olup bittiğini gizlediği

başka verilerin gözardı edilmemesi gerektiğini söylüyor, Jaruzelski. Son 7-8 yıl içinde dağılım

% 35 Avrupa, % 34 ABD ve % 27 Asya’dan bugün % 35 ABD, % 33 Asya ve % 28 Avrupa

şeklinde gerçekleşmiş. Bu değişimin nedeni olarak iki ülke gösterilebilir: Çin ve Hindistan.

Çin’de Ar-Ge harcamaları bu dönemde % 120, Hindistan’da ise % 115 artmış durumda.

Jaruzelski, bu değişimdeki motivasyonun tek aktörünün işgücü maliyetinde yaratılan avantaj

(labour arbitrage) olmadığının altını çiziyor. Çin ve Hindistan örneklerinin, aynı zamanda

inovasyonda lider konumunda olan çok uluslu şirketlerin Asya’daki gelişmekte olan cazip

pazarlara ve müşteri kitlesine yakın olma talebini ve yüksek kalitedeki işgücü ve yaratıcı

yeteneklere erişimin mümkün olmasını da doğruladığı üzerinde duruyor. ABD’nin halen Ar-

Ge yatırımları ve harcamaları açısından birinci sırada olmasının nedenini ise çok uluslu şirketler

için ABD’deki görece sürekliliği ve düzeni olan ekonomik ortam ve inovatif kültürün cazibesini

Page 9: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

8

koruyor olması. Öte yandan Çin ve Hindistan’daki bu hızlı büyüme ABD’nin ekonomik

anlamdaki avantajlarını da zamanla kaybetmesine neden oluyor.

Haritadaki bu akış değişikliğine Avrupa açısından bakacak olursak. 3. sıraya düşen bu

bölgede bölgesel (in-region) ve ithal edilen (imported) Ar-Ge son 7-8 yıl içinde adece % 9 artış

gösterirken, ihraç edilen (exported) Ar-Ge değişim oranı % 48 olarak kaydedilmiş. Bu değişim

oranında ise Almanya ve Fransa ilk iki sırayı alıyor. İhraç edilen Ar-Ge harcamalarının Asya

ülkelerine kayması Avrupa’yı Ar-Ge faaliyetleri açısından bir anlamda oyunun dışında

bırakıyor. Nedenleri, aynı adlı çalışmaya göre: 1. Daha güçlü bir büyüme sergileyen ABD’ye

göre Avrupa’daki ekonomik büyümedeki düşüş, 2. Avrupa ülkelerinde nispeten daha küçük

varlık gösteren bireysel pazarlara göre ABD bireysel pazarlarının daha büyük olması, 3.

Özellikle yazılım, dijital sektörlerinde yetenek havuzunun ABD’de kapasite olarak çok daha

büyük olması ve 4. Çok uluslu inovatör şirketler için çok önemli olan esnek iş ortamının

ABD’de Avrupa’ya göre çok daha olgun olması ve cazip seçenekler sunması olarak

özetlenebilir.

2015 yılı itibariyle yapılan çalışmada öne çıkarılan diğer tespitleri de aşağıda sıralayacak

olursak11

2008 krizinden sonra Ar-Ge harcamalarındaki genel trendin tekrar eski rayına yakın bir

yere oturduğu gözlemleniyor, son üç yıldaki en büyük artışı gerçekleştirerek % 5.1 artış

ile 680 milyar dolara ulaştı.

Sektörel ayrımına bakılacak olursa 2015 yılında Ar-Ge yatırımarına en fazla bütçe

ayıran sektörler bilgisayar-elektronik, sağlık ve otomotiv oldu. Öte yandan yazılım ve

internet endüstrisinin 2014 ve 2015 yılında oran olarak en yüksek artışı gösterdiği

gözden kaçırılmamalı.

En fazla Ar-Ge bütçesi ayıran 3 şirket diğer yıllara göre pek fazla bir değişim

göstermeden 2015 yılına da ilk üç olarak adını yazdırıyor: Volkswagen, Samsung, Intel.

Apple, ilk defa ilk 20 listesine girmiş oldu.

“En fazla Ar-Ge bütçesi ayırmak demek en inovatif şirket olmak mı demek” sorusuna

2015 verileriyle giriş yapacak olursak, global inovasyona hizmet eden profesyonellere kişisel

11 The Global Innovation 1000:Top 20 R&D Spenders 2005-2015

Page 10: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

9

görüşleri sorulduğunda 2015’in en inovatif şirketleri olarak Apple, Google ve Tesla’yı

gösteriyorlar. Bir üstteki bilgilerle olan ayrışması dikkat edilmesi gereken bir başka veri.

2.2. Ar-Ge Harcamaları Nasıl Şekilleniyor; Nicelik Mi (Ne Kadar)

Nitelik Mi (Nasıl) Sorusuna Cevap Ararken…

Yapılan çalışmalar beklenenin aksine, şirketlerin Ar-Ge harcamaları ile finansal

performanslarının istatistiki bir bağıntısı olmadığını tekrar tekrar gösteriyor12. Yani ne kadar

harcandığı değil nasıl harcandığı asıl sorulması gereken soru olarak karşımıza çıkıyor.

Aşağıdaki iki tablo 2016 itibariyle dünyadaki en inovatif 10 şirket ile gene 2016 yılında

Ar-Ge harcamalarında dünyada ilk 20’ye giren şirketleri, menşe ülkelerini, aktif oldukları

sektörü ve USD cinsinden yıllık ulaştıkları Ar-Ge harcamalarını göstermektedir.

Şekil 3: Küresel yenilik 1000: En Yenilikçi ve Ar-Ge Harcaması Yapan Firmalar

Kaynak: Strategy & Business Magazine, http://www.strategyand.pwc.com/innovation1000

12 The Global Innovation 1000:Top 20 R&D Spenders 2005-2015

Page 11: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

10

Şekil 4: Küresel yenilik 1000: En Çok Ar-Ge Harcaması Yapan İlk 20 Firma

Kaynak: Strategy & Business Magazine, http://www.strategyand.pwc.com/innovation1000

Şekil 5: Gobal Innovation 1000 araştırma verilerine göre En Çok Ar-Ge Harcaması

Yapan İlk 20 Firma

Kaynak: Strategy & Business Magazine, http://www.strategyand.pwc.com/innovation1000

En fazla Ar-Ge bütçesi ayıran 3 şirket diğer yıllara göre pek fazla bir değişim

göstermeden 2015 yılına da ilk üç olarak adını yazdırıyor: Volkswagen, Samsung, Intel. Apple,

ilk defa ilk 20 listesine girmiş oldu.

Page 12: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

11

2015’in en inovatif şirketleri olarak Apple, Google ve Tesla’yı gösteriyorlar. Bir üstteki

bilgilerle olan ayrışması dikkat edilmesi gereken bir başka veri.

Şekil 6: Gobal Innovation 1000 araştırma verilerine göre En Yenilikçi 10 Firma

Kaynak: Strategy & Business Magazine, http://www.strategyand.pwc.com/innovation1000

Tesla’nın yükselişi ve Toyotanın ilk defa bu listeye girmiş olması dikkat çekici. 2010a

kadar en innovative sorusuna cevaplarda Apple ve Google başı çekiyormuş. Buna rağmen son

yıllarda bu soruya yanıt verilirken halen market başarıları çok yüksek olmakla birlikte Apple

bu dominancy’i yitirmiş ve %80’lerden %65’lere inen bir evet almakta.

Çok uluslu şirketlerin tepe yöneticilerinin kendi rakipleri arasında ya da inovasyon

alanında kimlerin ne yaptığını bilmek istemesinden daha doğal bir şey olamaz. Bir araştırma

geliştirme veya buluşun faaliyetinde bulunmak demek ise cirodan ne kadar ayrıldığı sorusunu

da beraberinde getiriyor. Ar-Ge harcamalarının artmakta olan inovasyon faaliyetleri, cirodaki

büyüme ve kârla ilgili olduğunu düşünme eğilimi çok fazladır.13 Öte yandan, konu Ar-Ge

harcamalarının nicelik değil nitelik bağlantısı olduğunda belki de tepe yöneticileri yanlış bir

soru soruyorlar. Ar-Ge harcamaları endüstride en iyi uygulamayı ölçmek açısından bakılması

gereken bir parametre ancak bir şirketin ne kadar inovatif olduğunun gerçek ölçüsü

olamayabilir. Bir başka deyişle bir kurumun sahip olduğu ve geliştirdiği teknolojilerle pazarda

ne kadar başarılı olduğu ile mükemmel bir Ar-Ge sürecine sahip olması aslında iki farklı şey.

13 Viki, Tenday, Forbes Dergisi, 2016

Page 13: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

12

Steve Blank, teknik anlamdaki risk ile pazar anlamındaki riski birbirinden ayırmakta.14 Teknik

risk, bir şirketin yeni teknolojiler yaratmasındaki ve bunları kullanabilmesindeki yetkinliği

olarak tanımlanıyor. Öte yandan pazar riski müşterilerin yaratılan ürünü alması ve kullanması

olarak tanımlanıyor. İnovasyon ise hem teknik hem Pazar riskini çözümleyerek bir sonuca

ulaşmak olarak görülüyor. Ar-Ge faaliyetlerinde ya da Ar-Ge labrotuvarlarında insanlar

yalnızca teknik risk olarak tanımlanana odaklanırken burada üretilen çözümler örneğin şirketin

patent başvurularını artıran bir etmen olarak hizmet ediyor. Oysa bulunan bu çözümlerin ve

elde edilen teknolojinin pazarda başarılı olacağına dair bir garanti yok. Pazar riskine çözüm

getirmek için şirketlerin öncelikle kalıcı iş modellerini araştırdıkları inovasyon çerçevelerini

yerleştirmeleri ve bunu gerçekleştirmek üzere yapılanmaları gerekiyor. Başarılı bir inovasyon

süreci aslında harcanan mali kaynak ile çok az bağıntılı diyebilir miyiz? Ya da başka bir şekilde

soracak olursak başarılı bir inovatör şirketin Ar-Ge harcamalarını ne kadar çok yaptığına değil

bu miktarı ne tür bir teknolojik buluş için harcadığı daha önemli değil mi? Özellikle çok uluslu

şirketlerin Ar-Ge stratejilerini, pazarda yer bulacak ürünlerini tasarlayabildikleri inovasyon

yönetim süreçlerini kuvvetlendirmeye yönelik olarak tasarlamaları büyük önem taşıyor.

Viki, bunun formülünü aşağıdaki gibi açıklıyor:

İnovasyon = buluş + müşterinin katacağı değer + iş modeli

İnovasyonu oluşturan bu her üç eleman da hem yatırım hem de bu yatırımın yönetilmesini

gerektiyor. Bu da başarılı çok uluslu inovatör şirketlerin Ar-Ge yatırımlarını nasıl yönettikleri

ile açıklanabilir. Bu şirketler pazar için hazırladıkları ürünleri gün be gün nasıl test ettiklerine

kadar inen bir detayda bir inovasyon modeli geliştirmiş durumdalar. Bu özellikleri ile

teknolojiyi içselleştiriyorlar ve takipçilerinden farklılaşıyorlar.

2.3. Ar-Ge Harcamalarında Çokuluslu Şirketlerin Anahtar Politikaları

Neler Olabilir?

Çok uluslu şirketler Ar-Ge harcamalarına ait politikaları farklı politikalarla yürütüyor

olsalar da son yıllarda kabul gören bir iş modellemesine pek çok inovatif olma iddiasındaki

firmanın (farklı sektörlerde de olsalar) yakın durdukları görülüyor.

14 Viki, Tenday, Forbes Dergisi, 2016

Page 14: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

13

Üç strateji elemanı: 15

İhtiyaç Nedir Diye Soranlar (need seekers): Pazar yaratabilecek aktif ve potansiyel

son kullanıcının ihtiyaçlarını anlamaya çalışarak yeni ürünleri ve hizmetleri

şekillendiren bir politika ile inovasyon stratejisinin belirlenmesi. Bu politikayı

kullanan inovatör şirketler henüz dillendirilmemiş ihtiyaçları adreslemeye ve

sonrasında bunu ilk pazara sürme konusuna odaklanıyorlar.

Pazarı Okuyabilenler (market readers): Hem müşterilerin hem rakipleri yakın takibe

alıyorlar ama daha tedbirli bir yaklaşımı tercih ediyorlar. Artan inovasyonlarla değer

yaratmaya ve pazarda takipçilerini sürüklemeye çalışan bir politikayla hareket

ediyorlar

Teknolojiden Beslenenler (technology drivers): Teknolojik yeterliklerini ve yetilerini

ön plana çıkararak pazarda bir yön yaratma politikasını güden inovatif şirketlerin

stratejisini anlatıyor. Liderlik eden/edecek olan yeni teknolojiler yoluyla müşterilerin

henüz kendilerinin bile bilmedği ihtiyaçlara çözüm olabilecek ürün ve hizmet

geliştirme politikasını öne çıkarıyor.

Bu üç politikanın üçünün de inovatif firmalarda bir şekilde bulunması kritik noktayı

oluşturuyor ancak her biri için farklı yetkinliklerin ve içsel teknolojik derinliğin olması önem

taşıyor örneğin pazarı okuyabilenler politikasında kaynak-gereklilikler yönetimi ve tedarikçi-

partner işbirliği en kiritik noktayı oluşturuyor.

Her üçünün kesişim noktasında ise gelişen teknolojilerin anlaşılması, tüketici ve müşteri

içgörülerinin geniş bir vizyona oturması, müşterilerle yakın ilişki, ürün platformunun etkin

yönetimi bulunuyor.

15 Barry Jaruzelski, John Loehr, and Richard Holman Booz and Company, Global Innovation 1000, Why Culture

is Key, 2011

Page 15: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

14

Şekil 7: Üç Anahtar Politikayı Yönlendiren Kritik ve Spesifik Yetkinlikler

Kaynak: Booz & Company, Global Innovation 1000, Why Culture is Key, 2011

İnovasyonu sürekli kılarak Ar-Ge yatırımlarının verimliliğinin sağlanması için şirketlerin

teknoloji geliştirmede kullandıkları bir başka gruplama ise aşağıdaki gibi özetlenebilir.16

Teknoloji liderliği stratejisi: Sürekli gelişmeyi ve yeni teknoloji bulmada liderliği

hedefleyen şirketler bu stratejiyi uygulamaktadırlar. Büyük Ar-Ge harcamaları

gerektiren bir stratejidir.

Niş stratejisi: Belirli bazı teknolojilere odaklanan, odaklandığı alanlarda piyasa

liderliğini hedefleyen şirketlerin izlediği stratejidir.

Takipçi stratejisi: Yüksek Ar-Ge harcamaları yapmaktansa, geniş bir alanda yabancı

şirketlerden teknoloji alımını hedefleyen stratejidir.

Teknoloji rasyonalizasyon stratejisi: Şirketler arası rekabetin sürmesini sağlayan,

teknolojiler seti üzerine yoğunlaşan bir stratejidir.

16 Canan, Armağan, Çok Uluslu Şirketlerin AR-GE Üzerindeki Etkileri, İspanya Macaristan Polonya ve Türkiye

Örnekleri, Üretim Ekonomisi Kongresi Bildiri, 2014 s. 5

Page 16: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

15

Politikalar nasıl tanımlanırsa tanımlansın teknolojinin avantajlı şekilde kullanılması için

teknolojiyi bilmek ve bunun ötesinde yeni ürünler için yorumlayabilmek, hem güncel

ihtiyaçları hem henüz dillendirilmemiş ihtiyaçları karşılayacak şekilde kullanabilmek ve

dönüştürebilmek ve temel ve uygulamalı Ar-Ge faaliyetlerini yönetebilecek bir yaklaşımı

uzun vadeli olarak benimsemek ve devam ettirmek çok uluslu şirketlerin tepe yöneticilerinin

tekrar tekrar ve yenilikçi yaklaşımlarla ele aldıkları ana konulardan biridir. Buradan çıkan

kararların şirketin pazar riskini de değerlendirerek beşer onar yıllık master planlarına etki

ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

2.4. Ar-Ge’nin FSM Yansımaları Üzerine Notlar

Ar-Ge faaliyetlerinin en büyük fikri sınai mülkiyet çıktıları patentler (buluşlara verilen

inhisari koruma ve negatif hak anlamında kullanımı), endüstriyel tasarımlar (özellikle

komünikasyon, otomotiv sektörlerinde) ve ticari sırlardır. Gerek, piyasada fiyatı belirleyenin

piyasa koşullarının kendisin olduğunu savunan yapısalcı ekol, gerek ürünün fiyatını

belirleyenin bizzat arz talep dengesi yani piyasanın kendisi olduğunu savunan liberal ekol

piyasaya müdahale olmaması gerektiğinde nasıl birleşiyorlarsa Ar-Ge faaliyetlerinin fikri

mülkiyet çerçevesinde değerlendirilmesi ve bunun bir teşvik mekanizması olarak insanlığı

ilerleten bir araç olarak görme konusunda da birleşmektedirler. Ar-Ge faaliyetlerini

gerçekleştiren ve bölgesel veya ulusal sınırlar içinde patent, tasarım vb. haklarına sahip olan

çok uluslu şirketler bu şekilde dış ülkelerde devam ettirecekleri faaliyetlerle aslında o ülkelerin

teknolojik gelişmelerine paralel olarak fikri sınai mülkiyet alanında hukuk sistemlerini de

geliştirmelerine ön ayak olacakları misyonunu (?) taşıyor olabilirler.

Sınai mülkiyeti meşrulaştıran yaklaşımlardan çok kısaca bahsetmek gerekirse şu üç

yaklaşımı bu çalışmaya not olarak düşmek gerekecektir.

Locke’un mülkiyet yaklaşımının fikri mülkiyete uyarlanması, özellikle ABD iş çevreleri

tarafından ciddi şekilde kullanılmış ve savunulmuştur. Bu bağlamda bir firmanın yaptığı

Araştırma Geliştirme (AR-GE) yatırımının yetkisiz kullanımı, emeğe yapılan bir haksızlık

olarak kabul edilmektedir. Oysa ki sonraki bölümlerde tartışılacağı gibi, firmaların yaptığı AR-

GE yatırımlarında araştırmayı yapan bireysel emeğin ödülünü alıp almadığı bile tartışmalıdır.17

17 Yaşgül, Serhat Y., Doktora Tezi, s 18

Page 17: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

16

Hegel’ci yaklaşımda mülkiyet hakları özgürlüğün bir dışa vurumudur. Bu dışavurum,

insanın yaratıcı özgürlüğü açısından yenilik süreci ile yakından ilişkilidir. Fikri mülkiyet

hakları savunucularının temel dayanak noktalarından birisi, yenilikçi sürece mümkün olduğu

kadar özgürlük tanıyor olmasıdır.18 Ar-Ge faaliyetleri açısından bakıldığında yenilikçi süreci

devamlı kılmak için bu hakların uygulanıyor olması bir anlam taşımaktadır.

Faydacı yaklaşım19, ahlaki ve felsefi temeller yerine ekonomik temelleri kullanmakta ve

fayda maksimizasyonuna dayanmaktadır. Bu çerçevede mülkiyetin, bireysel faydanın

maksimizasyonu vasıtasıyla toplumsal faydayı arttıracağı ifade edilir. Bir nesnenin mülkiyete

konu olmamasının aşırı kullanıma neden olacağı ve bu nedenle faydasının azalacağı

varsayılır.20 Ayrıca bir nesnenin mülkiyete konu olması ile sadece o nesneden sağlanan

faydanın değil aynı zamanda kullanımdan doğan maliyetlerin de mülkiyet sahibine yükleneceği

ifade edilir. Mülkiyete konu olan nesneler için piyasada fiyat oluşumu hem kaynakların etkin

kullanımını hem de o bu nesneyi onu en iyi şekilde kullanabileceklere transferini sağlayacaktır.

Bu bağlamda fikir ve düşüncelerin mülkiyet konusu yapılması, ekonomik büyüme ve

teknolojik gelişme açısından önemli bir unsur olarak değerlendirilmektedir. Fikir ve

düşüncelerin mülkiyete konu edilmesi, aşırı kullanımı engelleyeceği gibi aynı zamanda bu fikir

ve düşüncelerin onları en iyi şekilde kullanacaklara transferini sağlayacaktır.

Yukarıda çok kısa olarak değinilen tüm bu yaklaşımlar, Ar-Ge faaliyetlerine ciddi

yatırımlar yapan çok uluslu şirketlerin belli politikalar ve anlaşmalar ile koruma altında

olmasını ve küreselleşme parametrelerine paralel şekilde geliştirilebilecek bir FSM sisteminin

Ar-Ge yatırımlarını taşıyacakları ülkelerde güçlendirilmesini teşvik etmiştir. TRIPS Anlaşması

başta olmak üzere bir dizi kanun, uygulamalar manzumesi çok uluslu şirketlerin Ar-Ge

yatırımlarını yapmak üzere seçecekleri coğrafyalar için bir başka seçim kriterini

oluşturmaktadır. TRIPS Anlaşması’nın imzalanmasına giden süreçte sahip olanların iki temel

başarısından bahsetmek mümkündür. Bunlardan ilki, ABD’nin kendi yasaları çerçevesinde

geliştirdiği uluslararası ticareti fikri mülkiyet hakları ile bağdaştırma stratejisini ulus üstü

kurumlara taşımış olmasıdır. İkincisi, değişen üretim yapısına paralel olarak ÇUŞ’ların

18 Yaşgül, Serhat Y. Doktora Tezi, s 19 19 Yaşgül, Serhat Y. Doktora Tezi, ss 20, 21 20 Richard A.Posner, "The Law & Economics of Intellectual Property ", Daedalus, Vol.131, No.2 (Bahar 2002),

ss.6-7

Page 18: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

17

öncelikle kendi aralarında sonra ise kendi ülkeleri bazında çıkarlarını bağdaştırmış olmalarıdır.

Fikri mülkiyet haklarını meşrulaştırmaya yönelik olarak ortaya konan yaklaşımların temel

dayanak noktalarından birisi, bu hakların özellikle gelişmekte olan ülkelerde inovasyon,

doğrudan yabancı sermaye yatırımları (DYY), kalkınma gibi alanlarda yarar sağlayacak

olmasıdır. Oysaki TRIPS Anlaşması sonrasında ortaya çıkan sonuçlar, beklenen olumlu

etkilerin azından en kısa dönemde gerçekleşmediğini göstermektedir.21

3. ÇOK ULUSLU İLAÇ ŞİRKETLERİ VE AR-GE YÖNELİMLERİ

3.1. Çok Uluslu İlaç Şirketlerinde Değişen Ar-Ge Modelleri

Çok uluslu ilaç şirketlerindeki Ar-Ge modellerine ilişkin yapılan araştırmalar

sürdürülebilir bir Ar-Ge çıktısı için anahtar konumdaki zorluk ve başarı faktörlerine

odaklanmakta ve küreselleşme ile birlikte gelen model değişikliklerinden bahsetmekte. Şirket

stratejilerine göre Ar-Ge yapılandırmasını bilgi yaratan, bilgiye entegre olan ya da bilgiyi

kullanan modellerin son dönemlerde uygulama alanı buldukları söylenebilir.

Çok uluslu ilaç şirketlerinin Ar-Ge maliyetlerinin, endüstriyel rekabet, jenerik ilaç

sektörünün dayattığı rekabet gibi unsurlar gözönüne alındığında uzun dönemli Ar-Ge faaliyeti

yapmak zorunda oldukları için diğer sektörlere göre daha farklı etkilendiklerini söylemek

mümkün.22 Bu sektörde yatırımlar bir ilaç pazara çıkana kadarki süre oldukça uzun olduğu için

(12-16 yıl) çok farklı bir planlamayı gerektiriyor. Buna ek olarak pek çok ilaç şirketi terapötik

alanlarda, iyileştirme hedeflenen hastalıklarda, biyolojik mekanizmalarda ve hedeflenen

ilaçlarda karşılaştırılabilir stratejiler izlediklerinden uzun soluklu Ar-Ge çalışmalarının

getirdiği zaman çizelgeleri bir yandan rekabet riskini artırırken öte yandan pazara ilk olarak

çıkma şansını azaltıyor, pazar potansiyelini ketleyebiliyor ve aday ilacın ticari başarısını

engelleyebiliyor. Jenerik ilaç pazarına ait dinamiklerin, aynı zamanda yeni bir ilacın yapılan

yatırımın geri dönüşü (ROI) anlamında tüm bu Ar-Ge zaman çizelgesini etkiliyor olduğu

gerçeği de göz önüne alındığında ilaç sektöründe Ar-Ge verimliliğinin olumsuz yönde

etkilenmemesi için pek çok unsurun bir arada değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Ar-

Ge verimliliğini etkileyebilecek diğer unsurlar olarak ise;

21 Yaşgül, Serhat Y., Doktora Tezi, s. 9 22 Schuhmacher, Alexander, et al, Changing R&D Models in research based pharmaceutical companies, Journal

of Translational Medicine, 2016, 14:105

Page 19: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

18

Erken Ar-Ge aşamalarında projelerin yetersizliği,

Pre-klinik ve klinik çalışmalar için teknik olarak çok karmaşık araştırmaların

yapılması ihtiyacı,

Yeni molekül varlıklar (NMEs) için onay ve ruhsat süreçlerinin zorluğu ve ruhsat

almış ilaçlara kıyasla iade primlerinin belirsizliği

Toplumun risk toleransının bu sektörde çok düşük olması,

Giderek artan şirket birleşme ve satın almaların yarattığı ortam

olarak sıralanabilir.

Aşağıdaki tabloda, Avrupa, ABD ve Japonya’nın ilaç sektöründeki Ar-Ge

harcamalarının yıllara göre geldiği noktaları görmek mümkün:

Şekil 8: İlaç Sektöründe Ar-Ge Harcamalarına Ait Veriler

Kaynak: EFPIA üye kuruluşlar, PhRMA, JPMA

Page 20: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

19

Şekil 9: Avrupa’da İlaç Sanayine Ait Ar-Ge Harcamalarına Ait Veriler

Kaynak: EPFIA resmi verileri

Yukarıda bahsi geçen tüm unsurlar ışığında diğer sektörlere kıyasla çok daha uzun

soluklu planlamalara ihtiyaç duyan çok uluslu ilaç şirketleri Ar-Ge verimliliği için değişe

modellere yöneliyorlar. Son yıllarda bu tür şirketlerin Ar-Ge ekosistemlerinde değişiklikler

yaptıklarını görmek mümkün23 Bu modelleme değişiklikleri aşağıdaki gibi gruplanıyor.

Birleşme ve satın almalar (M&As) ile büyüme opsiyonları yaratılması,

Daha iyi yönetilebilen daha küçük ve biyoteknoloji benzeri birimlere yönelik Ar-Ge

yapılandırılması ile Ar-Ge verimliliğinin iyileştirilmesi,

Sanal Ar-Ge uygulamalarından yararlanılarak Ar-Ge maliyetlerinin azaltılması ve

maliyet açısından daha az masraflı taşeron Ar-Ge yapılanması,

Araştırma alanında işbirliklerinin artırılarak yetkinlik ve kapasite alanının

genişletilmesi,

Dış kaynaklar kullanılarak teknoloji bazının artırılması,

23 Schuhmacher, Alexander, et al, Changing R&D Models in research based pharmaceutical companies, Journal

of Translational Medicine, 2016, 14:105

Page 21: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

20

Girişim sermeyasine ait yatırımlardan yararlanılarak inovasyon potansiyelinin

güçlendirilmesi,

Bilgi bazının daha geniş kitlelere ulaşılması ile genişletilmesi.

Bu modelleme değişikliklerinden itibaren bugün çok uluslu ilaç şirketlerinin Ar-Ge

faaliyetlerindeki üreticiden tüketiciye uzanan akış süreçlerinin (pipeline) % 50’sinin dış

kaynaklardan geldiği çalışmalarda belirtilmekte.24 Verilerden yola çıkılarak ulaşılan bir başka

tespit ise çok uluslu ilaç şirketlerinin araştırma ve üretimde öncelik verdikleri ve daha çok kâr

elde ettikleri ilaç türleri yüksek kolesterol, kalp ve dolaşım sistemi bozuklukları, hormon

bozuklukları ve diyabet gibi daha çok yüksek gelir seviyesindeki insanların ihtiyaç duyduğu

ilaçlardır. AIDS, malaria, tüberküloz gibi düşük gelir gruplarının sık yakalandığı hastalıkların

tedavisine yönelik ilaç geliştirme çabalarının ise sınırlı kaldığı bilinmektedir25

Çok uluslu ilaç şirketlerinin karşılaştıkları zorluklar, sektörün dinamikleri, getirmeye

çalıştıkları yeni modellemeler ve yönelimlerine ilişkin olarak danışmanlık şirketlerinden

EY’nin (önceki adıyla Ernst & Young) 2015 yılı biyotek sektörüne ait yayınladıkları yıllık özet

raporunda verdikleri öneriler Ar-Ge verimliliği için gerekenleri özetler nitelikte. Çok uluslu ilaç

şirketlerinin/inovatör biyotek firmalarının, ilaç geliştirmeye ait süreçlerinde katma değer

yaratma konusundaki tıkanıklıklarını gidermeleri için Ar-Ge harcamalarını daha iyi dönüşler

alabilecekleri stratejilere odaklamalılar. Şirketleri arası işbirliği ilerlemek için akılcı bir yöntem

olacaktır. Klinik çalışmalar, erken süreçte kazanımlar edinmek üzere yeniden tasarlanmalı ve

spesifik biyomarkörleri ve genetik mutasyonları hedefleyen ilaçlara odaklanmalılar.

24 Schuhmacher, Alexander, et al, Journal of Translational Medicine, 2016 25 Papaioannau’dan aktaran Canan, Armağan, Çok Uluslu İlaç Şirketlerinin Ar-Ge Üzerindeki Etkileri – İspanya,

Macaristan, Polonya Ve Türkiye Örnekleri, s 2

Page 22: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

21

Tablo 1: Çok Uluslu İlaç Şirketlerinin Ar-Ge Verimliklerine Dair Veriler

Toplam Ar-Ge

Harcamaları

(USD million)

(2006–2014)

FDA onaylı yeni

molekül varlıkları

(NMEs)

(2006–2014)

Ar-GE verimliliği

(USD million/NME)

(2006–2014)

Abbott/Abbvie 31,292 1 31,292

Eli Lilly 40,232 4 10,058

Roche 78,340 9 8704

Sanofi 42,948 6 7158

Merck & Co. 62,745 9 6972

Pfizer 72,125 11 6557

AstraZeneca 45,081 7 6440

Novartis 72,100 13 5546

Amgen 30,437 6 5073

GSK 47,109 12 3926

Takeda 23,361 6 3893

Bristol-Myers

Squibb 33,006 9 3667

Boehringer

Ingelheim 22,920 7 3274

Kaynak: Schuhmacher, Alexander, et al, Changing R&D Models in research based pharmaceutical

companies, Journal of Translational Medicine, 2016, 14:105

3.2. Çok Uluslu İlaç Şirketlerinin Ar-Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl

Şekilleniyor, Piyasayı Nasıl Şekillendiriyor

Çokuluslu ilaç şirketleri küresel piyasada kendilerine ait konumlarını koruyabilmek ve en

son teknolojiyi elde etmek için araştırma geliştirme faaliyetlerine ağırlık vermek

durumundadırlar. Bu şirketler küreselleşmenin şartı olarak gittikleri az gelişmiş ya da

gelişmekte olan ülkelerin ilaç piyasalarını, ağırlık olarak kendi teknolojilerini besleyecek ve o

ülkedeki diğer yatırımcıların rekabetini kıracak şekilde yatırım yaparak şekillendirirler. Bunun

sonucunda da bu gibi az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin ilaç piyasaları çokuluslu

şirketler tarafından yönlendirilir.

Page 23: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

22

3.2.1. Çokuluslu İlaç Şirketlerinin Gelişmekte Olan Ülkelere Yatırım

Yapmasının Sebebi

Çok uluslu bir şirket yabancı bir ülkeye yatırım yapma kararı alırken pazarlama, üretim,

dağıtım gibi konularda kendi sistemine uygunluk arar, aynı zamanda yatırım yapılacak ülkenin

doğal kaynaklarına, enerjiye ulaşım niteliğine ve insan kaynaklarına önem vererek

değerlendirme yapar26.

Teknolojinin üretimi ve yayılmasında etkisi bulunan yabancı sermayeli şirketler, sahip

oldukları mevcut teknolojinin getirisini en fazlaya ulaştırabilmek için yeni teknolojik

gelişmeleri gerçekleştirmek ve denetlemek niyetindedirler. Bu amaçla eski teknolojilerini az

gelişmiş ülkelere transfer ettiklerinde, az gelişmiş ülke için yeni teknoloji anlamına gelen bu

eski teknoloji, teknolojik seviyenin bir yayılma aracı olarak işlev görür27. Kısacası gelişmiş

ülkelerde yaygınlaşan teknolojilerden, az gelişmiş ülkeler aracılığı ile yeniden bir kar elde

ederler. Bu döngü bu şekilde devam eder.

3.2.2. İlaç Sektöründe Ar-Ge ve Önemi

Küresel oyuncular ulusal seviyede satış yapmak istediklerinde, o ülkenin kural koyucu ve

denetleyici kurumlarıyla karşılaşırlar. Sadece ilaç onay ve fiyat belirleme aşamalarında değil,

dağıtım ve reklam çalışmalarında da devletin düzenlemelerine uymak durumundadırlar.

Bunun yanında çok uluslu ilaç şirketlerinin üretimde öncelik verdikleri ve daha çok kâr

elde ettikleri ilaç türleri yüksek kolesterol, kalp ve dolaşım sistemi bozuklukları, hormon

bozuklukları ve diyabet gibi daha çok yüksek gelir seviyesindeki insanların ihtiyaç duyduğu

ilaçlardır. AIDS, malaria, tüberküloz gibi düşük gelir gruplarının sık yakalandığı hastalıkların

tedavisine yönelik ilaç geliştirme çabaları çok sınırlıdır28. Bu durumda ilaç şirketleri araştırma

geliştirme faaliyetlerini, kar görmedikleri alanlarda sürdürmemektedir. Az sayıda ilaç şirketi

kar amacı gütmeden dünya sağlık örgütünün öncelik verdiği sıtma, HIV ve tüberküloz gibi

hastalıklara yönelik Ar-Ge çalışmalarını sürdürmektedir. GlaxoSmithKline bu şirketlerden

biridir.

26 Rugman, Alan M. MNEs and Global Strategic Management. UK: Cambridge University Press, 2005, s.50. 27 Uçar, Halil. “Yabancı Sermaye Yatırımları Kanalıyla Teknoloji Transferi ve Türkiye’deki Yabancı Sermayenin

Teknoloji Transfer Fonksiyonu”. Üretim Teknolojisinin Yenilenmesinde Dış Yatırımların Rolü, s.8 28 Papaioannou, Theo. “Technological innovation, global justice and politics of development”. Progress In

Development Studies. Sayı:11, 2011, s.329.

Page 24: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

23

Şekil 10: Dünya’da En Büyük İlaç Pazarına Sahip 15 Ülke (Milyar US$, 2010)

Kaynak : İEİS; Türkiye İlaç Endüstrisinin Küreselleşmesi İçin Devlet İle Ortak Yol Haritası; s.38.

Şekil 1’de görüldüğü üzere, gelişmiş ülkeler ilaç sektörü pastasının büyük kısmını

ellerinde tutmaktadırlar. Bu durum sektörün ileri teknoloji ve Ar-Ge harcaması gerektiren

yapısının neden olduğu bir görüntüdür. Gelişmekte olan ülkelerdeki ilaç sektörleri, büyüme

kaydetseler bile gelişmiş ülkeler seviyesine çıkmaları için yakın seviyede ilaç endüstrisi alt

yapısı, Ar-Ge harcaması ve bu harcamanın verimli sonuçlara yol açabilmesi için eğitimli ve

deneyimli iş gücü, teknik alt yapı, yeni ürünlerin satılabileceği pazarlar gerektiğinden, Ar-Ge

harcaması gerektiren ilaç üretiminden çok patent hakkı kalkmış generic ilaç üretimine

yönelmektedirler29.

3.2.3. İlaç Sektöründeki Ar-Ge Faaliyetlerinin Az Gelişmiş Ülkelere

Etkisi ve Ar-Ge Katkılarını Belirleyen Etmenler

İlaç sektörü, ileri teknoloji yatırımları gerektiren ve dolayısıyla yüksek Ar-Ge

harcamalarına bağımlı bir sektördür. İlaç sektöründeki Ar-Ge harcamaları, üretim ve katma

değer yaratan sektörlerdeki Ar-Ge harcamalarından üç kat daha fazladır30. Bu sebepten dolayı

29 Cağnan, Armağan, Çok Uluslu İlaç Şirketlerinin Ar-Ge Üzerindeki Etkileri – İspanya, Macaristan, Polonya Ve

Türkiye Örnekleri, s.12. 30 Lippoldt, Douglas. “Intellectual Property Rights, Pharmaceuticals and Foreign Direct Investment”. Policy Brief.

November 2006, s.4.

Page 25: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

24

çokuluslu ilaç şirketleri Ar-Ge harcamalarını ağırlıklı olarak, eğitimli ve deneyimli iş gücü ve

teknik alt yapıya sahip ülkelerde gerçekleştirmektelerdir.

Küresel rekabette avantaj sağlayan dinamik ve üretken kurumsal bir alt yapı, güçlü

sermaye sayesinde var olabilir. Toplumsal tasarrufların temel kaynağını oluşturduğu güçlü

sermaye, gelişmekte olan ülkelerin yüksek marjinal tüketim eğilimi sebebiyle bu ülkelerde

görülmez. Böylece dış tasarruflara muhtaç hale gelen gelişmekte olan ülkeler, yabancı sermaye

kaynaklarına ulaşmanın hayati önem arz ettiğini anlar. Kısacası gelişmekte olan ülkelerde

yabancı sermayenin rolü büyüktür31. Eskisine göre daha sermaye yoğun üretim tekniğine

kavuşan az gelişmiş ülkede istihdam azalışları görülebilir32.

Dünya Sağlık Örgütünün Ar-Ge çalışmalarında öncelik verdiği alanların, sıtma, HIV ve

tüberküloz hastalıkları olmasına rağmen çokuluslu ilaç şirketlerinin gelişmekte olan ülkelerde

gösterdiği araştırma geliştirme eğilimleri ağırlıklı olarak, 3.2.2. İlaç Sektöründe Ar-Ge ve

Önemi başlığı altında da belirtildiği üzere, karlılığı daha yüksek olduğu için generic ilaç

üretimine kaymaktadır. Bu durum aslında büyük ilaç firmalarının ağırlıklı olarak kar amacı

güttüğünü göstermektedir. İlaç sektöründe geliştirmeler her zaman yabancı sermaye ile

yapıldığı durumlarda az gelişmiş ülkeler sadece bir pazar ve Ar-Ge’si bitmiş ürünlerin

geliştirilmesi için denek durumuna düşmektedir. Bu durumun önüne geçebilmek için ülkelerin

ilaç sektöründeki araştırma geliştirme faaliyetlerine ağırlık vermeleri gerekmektedir.

4. AR-GE EĞİLİMLERİ AÇISINDAN ÇOK ULUSLU

BİYOTEKNOLOJİK İLAÇ SANAYİ ÜZERİNE NOTLAR

4.1. Biyoteknoloji Sanayisinin Tanımı ve Kapsamı

Biyoteknoloji terimi ilk olarak, 1919’da, Karl Ereky adlı Macar mühendis tarafından

ortaya atılmıştır. Biyoteknoloji teriminin genel kabul gören tanımı da 1992 tarihli Birleşmiş

Milletler Biyolojik Çeşitlilik Anlaşması’nda aşağıdaki gibi yapılmıştır: “Belirli bir kullanıma

yönelik olarak ürünlerin ve proseslerin oluşturulması veya iyileştirilmesi için biyolojik

31 Karabıçak, Mevlüt. “Uluslararası Yabancı Sermaye Akımlarının Türkiye Ekonomisinin Küresel Rekabet Gücü

Üzerindeki Etkileri”. Süleyman Demirel Üni. İİBF Dergisi. 2009, s.140. 32 Uçar, Halil. “Yabancı Sermaye Yatırımları Kanalıyla Teknoloji Transferi ve Türkiye’deki Yabancı Sermayenin

Teknoloji Transfer Fonksiyonu”. Üretim Teknolojisinin Yenilenmesinde Dış Yatırımların Rolü, s.8.

Page 26: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

25

sistemlerin, canlı organizmaların ya da bunların türevlerinin kullanıldığı her türlü teknolojik

uygulama biyoteknoloji olarak tanımlanır.”33

Bu tanım kapsamında, insanların yerleşik hayata geçip tarım devriminin başladığı

düşünülen zamandan bu yana kullanılan, fermentasyon yani mayalama tekniğini kullanarak

ekmek, yoğurt, peynir, bira, turşu, melezleme yoluyla, o koşullara en uygun tahılları yetiştirerek

gıda maddeleri ve melezleme yoluyla çiftleştirilen vahşi hayvanlardan köpek, at, koyun gibi

insana yararlı evcil hayvanlar üretmek gibi uygulamalar da bu etkinlikler altında

gösterilebilmektedir34.

Son iki yüz yıla kadar bu çalışmalar deneme – yanılma yöntemiyle gerçekleşerek, bu

uygulamaların arkasında yatan mekanizmaların anlaşılmasıyla birlikte, deneme yanılma

yönteminin yerini bilimsel çalışmalar almıştır. Bu bilimsel çalışmalar arasında salgın

hastalıkları önleyen çok sayıda aşılar; daha verimli, daha besleyici, daha dayanıklı türlere yol

açan bitki ve hayvan melezleri; gıdaların korunma sürelerini uzatan çeşitli ürün ve proseslere

ilişkin uygulamaların yanı sıra etanol, antibiyotikler ve biyo-bozunma özelliğine sahip

plastikler gibi çeşitli sanayi ürünleri vardır35.

Biyoteknoloji sanayisindeki iş hacminin çok büyük bölümü halen ABD’deki ve Avrupa

Birliği’ndeki şirketlerin etkinliklerinden kaynaklanmaktadır. Ancak gelişmiş ekonomiye sahip

ülkelerde, biyoteknoloji pazarı doygunluğa bir miktar daha yakındır ve bu ülkelerdeki genel

büyüme hızları daha düşük seyretmektedir. Buna karşılık, gelişmekte olan ülke ekonomilerinin

büyüme hızları görece olarak daha yüksektir ve buna bağlı olarak yaşam standartları daha hızlı

gelişmekte, sağlık hizmetlerine erişim yaygınlaşmaktadır. Bu gelişmelerin, önümüzdeki beş

yılda, biyoteknoloji etkinlik alanlarının gelişmekte olan ülkelere kaymasına yol açacağı

öngörülmektedir36.

33 Sasson, A., “Medical Biotechnology: Achievements, Prospects, and Perceptions”, United Nations University

Press, s: 1,2, Tokyo, 2005, 34 Tunçgenç, Mustafa, Dünyada Ve Türkiye’de Biyoteknoloji Sanayisine Bakış, TMMOB Kimya Mühendisleri

Odası, Temmuz, 2014, İzmir. s.5. 35 Amgen, Introduction to (Medical) Biotechnology, 2009, s.8.

http://www.amgen.com/pdfs/misc/An_Introduction_Biotechnology.pdf 36 Tunçgenç, Mustafa, Dünyada Ve Türkiye’de Biyoteknoloji Sanayisine Bakış, TMMOB Kimya Mühendisleri

Odası, Temmuz, 2014, İzmir. s.7.

Page 27: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

26

4.2. Biyoteknolojik Buluşların İlaç Sanayisindeki Yeri ve Önemi

Biyoteknoloji sanayisinin en büyük alt dilimi olan Sağlık Biyoteknolojisinin (kırmızı

biyoteknoloji) cirosu, biyoteknoloji sanayisinin toplam cirosunun %60’ından fazlasını

oluşturmaktadır37.

Sağlık alanındaki biyoteknolojik çalışmalar; gen terapisi, rekombinant aşılar,

biyofarmasötikler ve insanın zarar görmüş veya işlevini kaybetmiş organ ve dokularının

değiştirilmesi için yapay organ ve doku üretimini kapsamaktadır. Günümüzde biyoteknolojik

çalışmalar özellikle ilaç üretiminde hızlı gelişmeler katedilmesine yardımcı olmaktadır. Artık

geleneksel ilaçlar yerine biyoteknolojik ilaçların kullanımı söz konusu olmaktadır. Bu

çalışmalar sayesinde yakın gelecekte bilinmeyen ve mekanizması kontrol edilemeyen hastalık

gibi kavramların ortadan kalkacağı düşünülmektedir. Geleneksel ilaçlar temelde hastalık

belirtileri ve sempronlarına karşı etki etmektedir çünkü birçok hastalık için hastalık etkenleri,

mekanizmaları ve kontrol sistemleri tam olarak bilinmemektedir. Günümüzde ilaç bilimcileri

birçok hastalıkla ilgili kavramları belirlemek amacıyla biyoteknolojiyi kullanmaktadır. 2001

yılında insan genomundaki tüm dizilerin belirlenmesiyle birlikte biyoteknologlar farklı

özellikleri ve kusurları belirleyen genler üzerine yoğunlaşmışlardır38.

Kanser, kardiyovaskular sistem ve zihinsel hastalıklar gibi birçok hastalığın gelişmesinde

genlerin rol oynadığı tanımlanmıştır. Hastalıkla ilgili bireysel genlerin ve onlardan türeyen

proteinlerin belirlenmesi bu hastalıklarla mücadelede yüksek seçici ve etkin ilaçların

geliştirilmesine olanak sağlamaktadır39.

Biyoteknolojinin 2001 yılında insan genomundaki tüm dizilerin belirlenmesiyle birlikte,

ilaç sektörüne getirmiş olduğu yenilikleri incelemek için, biyoteknolojik ilaçların ve

konvansiyonel ilaçların dünya çapındaki satış rakamlarını karşılaştırmak gerekirse;

37 “Biotechnology Market by Application (Biopharmacy, Bioservices, Bioagri, Bioindustrial), by Technology

(Fermentation, Tissue Regeneration, PCR, Nanobiotechnology, DNA Sequencing & Others) - Global Industry

Analysis, Size, Share, Growth, Trends and Forecast, 2010 - 2017”, Transparency Market Research , 2013, s:14 38 Gül, Ülküye Dudu, Sağlık Alanında Biyoteknolojik Uygulamalar: Kırmızı Biyoteknoloji, Bilecik Şeyh Edebali

Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Sayı:1, 2014. s.67 39 Zand, M., Narasu, M, “A Review Article Biotechnology Applications in Medicine”, Int. Res. J. Appl. Basic.

Sci., 4 (9), pp. 2557-2563, 2013

Page 28: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

27

Şekil 11: Dünya çapında reçeteli ilaç & OTC ilaç satışı: Biyoteknoloji Vs.

Konvansiyonel Teknoloji

Kaynak: EvaluatePharma (1 Haziran 2014)

Şekil 11’de görüldüğü üzere, 2006 yılında toplam reçeteli ilaç satışlarının %14’ünü

biyoteknolojik ilaçlar oluştururken, %86’sını ise eski tip konvansiyonel ilaçlar oluşturmaktadır.

2013 yılına gelindiğinde konvansiyonel ilaçların satışındaki pasta içerisindeki %8’lik dilimini

biyoteknolojik ilaçlara bırakmıştır.

2006 yılında biyoteknolojik ilaçların toplam ilaçlar içerisindeki miktar bazında oranı

%21’dir. Bu oran 2013 yılına kadar %24 artış göstererek %45 oranına yükselmiştir. 2020’deki

ilk 100 reçeteli ilaç içinde biyolojik ürünlerin satışının ise %50’sinden fazlasına ulaşması

beklenmektedir40.

4.3. Biyoteknolojik Ar-Ge Yatırımlarının Çok Uluslu Şirketlere

Kazandırdıkları ve Stratejideki Rolleri

Biyoteknoloji ürünü ilaçlar yenilikçi yapıları ve tedavi üstünlükleri nedeniyle ilaç

sektörünün geleceğini temsil etmektedir. Biyoteknolojik ilaçlar hastalıklı hücre ve dokuyu

hedef alan akıllı moleküllerden oluşmaktadır ve bu sebeple sağlıklı hücre ve dokulara olumsuz

etkileri olmadığı için konvansiyonel ilaçlara göre tedavi üstünlükleri vardır41.

40 EvaluatePharma June 2014. world prevıew 2014, outlook to 2020 Report 41 http://www.dunya.com/sirketler/kocaktan-biyoteknolojiye-450-milyon-liralik-yatirim-haberi-323247, Dr.

Hakan Koçak

Page 29: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

28

Şekil 12: İlaçta Buluşların Kronolojisi

Kaynak: Bilgen Başgut, Nurettin Abacıoğlu, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim

Dalı, İlaç Sanayiinde Araştırma Geliştirme ve Yeni İlaçlar.

1940’ların başlangıcı Doku Biyokimyasına Odaklanma Döneminin (DBOD) de açılışı

olmuş ve bu dönemde antihipertansif ilaçlar, trankilizanlar, antiaritmik ilaçlar, beta blokerler

gibi çeşitli farmakolojik gruplara özgü keşifler yapılmıştır. 1952’de Rauwolfia serpentina

bitkisinden rezerpinin izole edilmesi ve hipertansiyon tedavisinde yaralı olduğunun

gösterilmesi ile bitkiler üzerindeki ilaç keşif ve geliştirilme çalışmaları hızlandırılmış olmasına

rağmen, doğal kaynaklardan etkin bileşiklerin ayıklanabilmesi için biyolojik sistemler üzerinde

yapılan araştırmaların çok uzun zaman alması ve pahalı olması sentez yoluyla yeni bileşiklerin

üretilmesine yol açmıştır ve bu sayede çok sayıda ilaç tedavi alanına girmiştir. Günümüzdeki

yeni ilaçların çoğu ilaç firmaları tarafından araştırma ve geliştirme çalışmaları sonucunda

üretilmiş orijinal bileşiklerdir42.

1970’ler Hücre Biyokimyasına Odaklanma Döneminin (HBOD) başlangıcını

oluşturmuştur. Özellikle kanser tedavisine yönelik ilaç araştırmalarının yoğunlaştığı bir dönem

olarak bilinmektedir. Moleküler Yapılara Odaklanma Dönemi (MYOD) ise, görece yeni dönem

42 Bilgen Başgut, Nurettin Abacıoğlu, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı, İlaç

Sanayiinde Araştırma Geliştirme ve Yeni İlaçlar

Page 30: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

29

çalışmalarını içinde barındırmaktadır. Özellikle insan genom haritasının çözümlendiği 2000 ler,

tedavi alanlarında kullanılan yeni ürünlerin gündeme gelmesine neden olmuştur43.

İlaç sanayiinde Ar-Ge çalışmaları yukarıda verilen tanıma uygun başlıca iki açıdan

incelenebilir. Bunlardan birincisi, ilaç üretiminde uluslararası sanayii yapılanmasının bir aracı

olarak Ar-Ge çalışmalarını inceleme gerekliliği ve ikincisi de Ar-Ge çalışmalarının yöntemine

ilişkin teknik açıklık getirilme zorunluluğudur.

Birinci açı bakımından değerlendirildiğinde, Ar-Ge çalışmaları ilaç sanayiinde

çokulusluluk nedeni olarak olarak karşımıza çıkmaktadır ve Ar-Ge süreci “rekabete yönelik

buluş” süreci olarak da tanımlanmaktadır. Bu sürecin başlıca 2 özelliği bulunmaktadır. Bunlar;

a) Temel bilimsel bilgi üretim ve geliştirilmesi

b) Ar-Ge çalışmalarıyla, rekabet stratejisi işlevinin sağlanmasıdır.

Ar-Ge sürecinin amacı, ilaçta bilimsel araştırma yapılması ve teknoloji geliştirilmesi ile

sistemin yeniden kendisini üretiminin dolaylı olarak gerçekleşmesini sağlamaktır. Bu bağlamda

da, ilaçta;

a) Sürekli yeni ürün geliştirmek

b) Bu ürünlerden daha iyileri (etkinleri) ya da taklitleri yapılıncaya değin “tekel karları”

elde etmek, amaca uygun olarak temel strateji hatlarını oluşturmaktadır.

Ar-Ge çalışmaları tekel karını maksimize etme amacına yönelik olmakla beraber bu karı

elde edinceye değin bazı riskler taşır. Bu risklerin başında genel neden olarak araştırma faaliyet

ürününün (bilgi) kamu malı olma özelliği bulunmasıdır. Özel nedenlere bağlı riskler olarak da

Ar-Ge çalışmalarının

a) Zaman harcatıcı olması

b) Çok yüksek masraflı yatırım ve harcamaları gerektirmesi

c) Yeni bir kimyasal bileşiğin ilaç olabilmedeki düşük başarı şansı

d) Rakipler tarafından taklit kolaylığı sayılmaktadır.

43 Bilgen Başgut, Nurettin Abacıoğlu, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı, İlaç

Sanayiinde Araştırma Geliştirme ve Yeni İlaçlar

Page 31: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

30

Bu çerçevede innovatör firmalar Ar-Ge’nin taşıdığı genel ve özel riskleri azaltmak

amacıyla “uluslararası patent sistemi” nin sağladığı korumadan yararlanmaya çalışmaktadır.

Yukarıdan bu yana anlatılanlar farmakolojinin tarihçesi bakımından değerlendirildiğinde,

tedavide kullanılan ilaç gruplarının çeşitliliğinin sanayii devriminden sonra büyük artış

gösterdiği gözlenmektedir. Gerek hastalıkların tanısı ve gerekse sağaltım yöntemlerindeki

devrimsel dönüşüm ve gelişmeler ilaç araştırmalarında da büyük ivmelenme sağlamış ve pek

çok kimyasal molekül insanlık yararına kullanılabilir hale gelmiştir. Bu anlamda, tedavide

kullanılan çağdaş farmakolojik-terapötik ilaç grupları yaygın bir kullanılma olanağına

kavuşmuştur.

5. SONUÇ

Bu çalışmaya başlarken çok uluslu şirketlerin Ar-Ge Harcamaları, Ar-Ge yönelimleri ve

özellikle biyoteknolojik ilaç sektöründe bu konuda öncü inovatör şirketlerin son on yıl içindeki

verilerinden yola çıkarak bazı sorulara yanıt aranmıştır. Hiç şüphesiz, tek bir derleme çalışması

ile bu konuda düzinelerce yapılmış araştırma, ampirik verilerin karşılaştırılması, pek çok

uzmanın görüşlerini içeren makale, kitap, OECD, WIPO, İlaç Şirketleri çatı kuruluşları gibi

kurumların raporları ve benzeri çalışmaların hepsinin adreslenmesi mümkün değildir. Bu

çalışma aşağıdaki soruların yanıtını aramak konusunda bir başlangıç olarak kabul edilebilir.

Dolayısıyla sonuç yerine yazılanlar da olgunlaştırılmaya ve ek bilgi ve belgelerle

desteklenmeye ihtiyaç duyulan bazı argümanları içermektedir.

Çok uluslu şirketlerin AR-GE yatırımları ve harcamaları son on yılda nasıl bir

gelişim göstermiştir, bunun ekonomik, iş ortamı ve inovasyon kültürü ile etkileşimi

üzerine ne tür tespitler yapılabilir? Küreselleşmenin etkisiyle Avrupa’dan Uzak Doğu’ya

kayan bir Ar-Ge konumlandırma faaliyeti son on yılda kendisini ciddi şekilde göstermektedir.

ABD’nin dominant durumunu korumasının (öte yandan bazı ekonomik avantajları eskisine

göre kaybediyor olmasının) nedenleri ödevimizin 2.1, 2.1.1 bölümlerinde tartışılmıştır. Tercih

edilen insan gücü maliyetleri, yetenek havuzunun büyüklüğü, rekabet ortamını hafifletme gibi

nedenlerin yanında tüketici pazarına yakın olma, Çin ve Hindistan’ın Ar-Ge faaliyetlerini

içselleştirmesi ve dönüştürmesine yönelik muazzam çabası, oluşan iletişim ve işbirliklerinin

dikkate alınması gerektiği anlaşılmaktadır. Çok uluslu şirketler dünyanın ekonomik seyrini

ciddi şekilde etkileyen uzak doğu coğrafyasında varlık göstermenin önemini görmekte ve

Page 32: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

31

inovasyon stratejilerini bu veriyi de dikkate alarak şekillendirmektedirler. Öte yandan Ar-Ge

harcamalarının on yıl öncesine göre çok daha ağırlıklı olarak yazılım ve interneti içeren

dijitalleşmiş ürün ve hizmetlere doğru yönlendiği görülmektedir. 2020 yılı projeksiyonunda

sağlkı, bilgisayar-elektronik ve yazılım sektörlerinde Ar-Ge faaliyetlerinin yoğunlaşacağı ifade

edilmektedir.

Ar-Ge yaklaşımlarında genel olarak çok uluslu şirketlerin Ar-Ge yatırımları

açısından benzeştiği ve farklılaştığı noktalar nelerdir? Biyoteknolojik Ar-Ge yatırımları

ve trendlerine ait bakış açıları nasıl şekillenmektedir? Bu konuyu çok uluslu şirketlerin Ar-

Ge stratejilerinde nicelikten çok niteliğe kayan bakış açısını, biyoteknolojik ilaç sektörünüdeki

çok uluslu şirketlerin değişen Ar – Ge modellerini ve değişimin motivasyonlarını 2.2, 2.3 ve

3.1 bölümünde irdelemeye çalıştık. Politikalar nasıl tanımlanırsa tanımlansın teknolojinin

avantajlı şekilde kullanılması için teknolojiyi bilmek ve bunun ötesinde yeni ürünler için

yorumlayabilmek, hem güncel ihtiyaçları hem henüz dillendirilmemiş ihtiyaçları karşılayacak

şekilde kullanabilmek/dönüştürebilmek, temel ve uygulamalı Ar-Ge faaliyetlerini

yönetebilecek bir yaklaşımı uzun vadeli olarak benimsemek ve devam ettirmek çok uluslu

şirketlerin tekrar tekrar ve yenilikçi yaklaşımlarla ele aldıkları ana konulardan biridir. Buradan

çıkan kararların şirketin pazar riskini de değerlendirerek belli periyodlarda gözden geçirilen

master planlarına etki ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Çok uluslu şirketlerin Ar-Ge faaliyetlerini ihraç etmelerinin ulusal teknolojik

yetenek birikimine ve içsel teknolojik derinliğe bir katkısı var mıdır? Ödevimizin 3.2.1,

3.2.2, 3.2.3 bölümlerinde ve biyoteknojik ilaç sektörüne özel bölümlerinde bu konuyla ilgili

derlediğimiz bilgileri sunduk. İthal edilen teknolojinin yerel olarak ne kadar kullanıldığı temel

yeniliklerden çok mevcut kapasitelerin esnetilmesi ve küçük adaptasyonlar biçiminde ortaya

çıkan teknolojik değişmelerin ithal edilen teknolojiyle sınırlandırılması gibi gelişmekte olan

ülkeleri olumsuz etkileyebilecek unsurların da bu bağlamda ayrıca objektif şekilde incelenmesi

ayrı bir çalışma konusu olabilir. Yabancı mülkiyet çokulusluluk ve teknolojik gelişme

faaliyetleri arasında ilişki kuran çalışmalar (yabancı literatür) Ar-Ge faaliyetinin niteliği

üzerinde çok fazla yoğunlaşmamıştır. Ayrıca, çok uluslu şirketlerin niçin gelişmekte olan

ülkelere, Ar-Ge faaliyetlerini kaydırmadığını sorgulayan bazı kuramsal çalışmalar, kısıtlı da

Page 33: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

32

olsa, misafir ülkede gerçekleşen teknoloji geliştirme ve Ar-Ge faaliyetlerinin, yabancı

mülkiyete geçişle birlikte nasıl etkileneceğini sorgulamamaktadır.44

Çok uluslu şirketlerin son yıllarda ve yakın gelecekte gelişmekte olan ülkelerde

inovasyon faaliyetlerine girişmelerin daha gelişkin uluslararası iletişim ve işbirliği

gereksinimlerini doğuracağı görülmektedir. Bu iletişim ve işbirliği, hem özel sektörde

gereksinimlere yanıt veren iş modelleri ve stratejileri hem de sürekliliği yara almayan devlet

inovasyon politikaları ile desteklendiği takdirde, ithal edilen Ar-Ge’nin dışsal bir varlık

olmaktan içsel bir yetenek birikimine dönüşmesi mümkün olabilir. Bugün Çin kendi başına bu

argüman için örnek olarak incelenebilecek verileri kendiliğinden sunuyor. Çeşitli araştırma

sonuçları, Ar-Ge faaliyetlerini gelişmekte olan ülkelere kaydıran çok uluslu şirketlerin,

uluslararası deneyime ve dezavantajları soğurma kapasitelerine katkıda bulunmalarını

gerektirmektedir.45 Gözden kaçırılmaması gereken bir başka nokta da Ar-Ge yatırımları için

seçilen lokasyon daha düşük düzeyde bilgi birikiminin olduğu coğrafyalar veya Asya ülkeleri

olduğunda ek kültürel yetkinliklerin uluslararası inovasyon ortakları ile işbirliği içinde

yoğrulması gerekeceğidir. Bunu hedefleyen politikaların uluslararası inovasyon deneyimlerini

bu tür coğrafyalarda sürekli bir şekilde Ar-Ge faaliyetlerini gerçekleştirebilecekleri inovasyon

projeleri yaratmaya, bu projeler için teşvikler oluşturmaya ve evsahibi ülkederi inovasyon

kültüründeki eksikleri gidermeye ya da oluşabilecek diğer dezavantajlı durumları olumluya

çevirmek üzere çalışmalar yapmaya odaklanması sonucu etkileyecek yaklaşımlar olacaktır.46

Hukuki altyapıların hem Ar-GE faaliyetlerini bu lokasyonlara taşımak isteyen çok uluslu

şirketlere hem de yerel anlamda bu teknolojilerin öğrenilmesini, kullanılmasını ve

dönüştürülmesini sağlayacak yerel inovasyon kültürüne hizmet edecek bir denge bulması ise

bir diğer önemli konu olarak karşımıza çıkmaktadır.

44 Soyak, Alkan, Teknoekonomi, Özelleştirme, Sorun Yalnızca Etkinlik mi?, 2011, ss 109, 110 45 Schmiele, Anja, ZEW, Centre for European Economic Research, publication no. 09-064, ss 27, 28 46 Schmiele, Anja, ZEW, Centre for European Economic Research, publication no. 09-064, ss 27, 28

Page 34: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

33

6. KAYNAKÇA

Avcıoğlu, Banu, Biyoteknolojik Buluşlar, Uzmanlık Tezi s.i, Türk Patent Enstitüsü, 2001

Barry Jaruzelski, John Loehr, and Richard Holman Booz and Company, Global

Innovation 1000, Why Culture is Key, 2011

Canan, Armağan, Çok Uluslu İlaç Şirketlerinin Ar-Ge Üzerindeki Etkileri – İspanya,

Macaristan, Polonya Ve Türkiye Örnekleri, s 2

The Global Innovation 1000:Top 20 R&D Spenders 2005-2015

EFPIA üye kuruluşlar, PhRMA, JPMA verileri

Richard A.Posner, "The Law & Economics of Intellectual Property ", Daedalus, Vol.131,

No.2 2002, ss.6-7

Strategy & Business Magazine,

Schuhmacher, Alexander, et al, Changing R&D Models in research based pharmaceutical

companies, Journal of Translational Medicine, 2016, 14:105

Schmiele, Anja, ZEW, Centre for European Economic Research, publication no. 09-064,

ss 7 – 14

Soyak, Alkan, Teknoekonomi, Özelleştirme, Sorun Yalnızca Etkinlik mi? 2011

Viki, Tenday, Forbes Dergisi, 2016

Yaşgül, Serhat Y. Doktora Tezi, ss 20, 21

UNCTAD United Nations Conference on Trade and Development

Rugman, Alan M. MNEs and Global Strategic Management. UK: Cambridge University

Press, 2005, s.50.

Uçar, Halil. “Yabancı Sermaye Yatırımları Kanalıyla Teknoloji Transferi ve

Türkiye’deki Yabancı Sermayenin Teknoloji Transfer Fonksiyonu”. Üretim Teknolojisinin

Yenilenmesinde Dış Yatırımların Rolü, s.8

Papaioannou, Theo. “Technological innovation, global justice and politics of

development”. Progress In Development Studies. Sayı:11, 2011, s.329.

Lippoldt, Douglas. “Intellectual Property Rights, Pharmaceuticals and Foreign Direct

Investment”. Policy Brief. November 2006, s.4.

Page 35: NAZLI KORKUT BURAK SABAHmimoza.marmara.edu.tr/~asoyak/inovasyon-edergi/Çokuluslu...Çok Uluslu İlaç irketlerinin Ar -Ge Üzerindeki Etkileri Nasıl ùekilleniyor, Piyasayı Nasıl

34

Karabıçak, Mevlüt. “Uluslararası Yabancı Sermaye Akımlarının Türkiye Ekonomisinin

Küresel Rekabet Gücü Üzerindeki Etkileri”. Süleyman Demirel Üni. İİBF Dergisi. 2009, s.140.

Sasson, A., “Medical Biotechnology: Achievements, Prospects, and Perceptions”, United

Nations University Press, s: 1,2, Tokyo, 2005,

Amgen, Introduction to (Medical) Biotechnology, 2009, s.8.

http://www.amgen.com/pdfs/misc/An_Introduction_Biotechnology.pdf

Tunçgenç, Mustafa, Dünyada Ve Türkiye’de Biyoteknoloji Sanayisine Bakış, TMMOB

Kimya Mühendisleri Odası, Temmuz, 2014, İzmir. s.7.

“Biotechnology Market by Application (Biopharmacy, Bioservices, Bioagri,

Bioindustrial), by Technology (Fermentation, Tissue Regeneration, PCR, Nanobiotechnology,

DNA Sequencing & Others) - Global Industry Analysis, Size, Share, Growth, Trends and

Forecast, 2010 - 2017”, Transparency Market Research , 2013, s:14

Gül, Ülküye Dudu, Sağlık Alanında Biyoteknolojik Uygulamalar: Kırmızı Biyoteknoloji,

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi, Cilt:1, Sayı:1, 2014. s.67

Zand, M., Narasu, M, “A Review Article Biotechnology Applications in Medicine”, Int.

Res. J. Appl. Basic. Sci., 4 (9), pp. 2557-2563, 2013

EvaluatePharma June 2014. world prevıew 2014, outlook to 2020 Report

Bilgen Başgut, Nurettin Abacıoğlu, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji

Anabilim Dalı, İlaç Sanayiinde Araştırma Geliştirme ve Yeni İlaçlar

Kaynak İnternet Siteleri

http://www.strategyand.pwc.com/innovation1000

http://www.fikrimulkiyet.com/tr/content/ Suluk, Cahit

http://www.strategyand.pwc.com/innovation1000

http://www.dunya.com/sirketler/kocaktan-biyoteknolojiye-450-milyon-liralik-yatirim-

haberi

http://www.universite-toplum.org/text.php3?id=247