küçük kadınlar - alcott

Upload: fahir-karaka

Post on 16-Jul-2015

239 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Küçük Kadınlar LOUISA M. ALCOTT

TRANSCRIPT

ALCOTT

KK KADINLARLOUISA M. ALCOTT

BLM 1

HACI TANRIYI ARIYOR

"Hediyesiz Noel, Noel saylmaz," diye Jo halnn stne yatarak mrldand. Meg: "Fakir olmak ok korkun bir ey!" dedi ve srtndaki eski elbiseyi szerek iini ekti. "Kimi kzlarn ynla gzel eyleri var, kimilerinin hibir eyleri yok. Hakszlk bu!" diye kk Amy burnunu dertli dertli ekip ekledi. Beth oturduu keden sylendi: "Anamz babamz var. Bizler de birbirimiz iin varz." minenin alevleriyle yan drt gen yz, bu iyimser cmle zerine hemen sevinli bir ifade aldysa da; yine hemen karard. Jo, dertli dertli konutu: "Babamz yanmzda deil, uzun sre de gelemeyecek." Belki de hibir zaman demeye dili varmad. Hepsi de babalarnn ok uzaklarda savaa gittiini ayn anda dnd. Bir dakika kadar hibiri konumad. Sonra Meg, deiik bir ses tonuyla dedi ki: "Annemin, bu Noel hediye alp verme konusundaki nerisinin nedenini biliyor musunuz? nk bu k, herkes iin zorlu bir k olacak. Erkekler askerde ac iindeyken, bizlerin keyif urunda para harcamamzn doru olmadn dnyorum. Elimizden pek bir ey gelmez ama, hepimiz kk fedakrlklar yapabiliriz. Ama korkarm ben yapamyorum." Ban sallad; ve almak istedii gzel eyleri zlemle hayalinden bir bir geirdi. "Tasarruf edebileceimiz para o kadar az ki, hibir ie yaramaz, diye dnyorum. Hepimizin birer dolar var. Hepsini orduya versek ne yarar dokunur ki... Ben kendi hesabma ne annemden, ne de sizlerden hediye bekliyorum. Yalnz kendime UNDINE ve SNTRAM kitabn almak istiyorum. Hem de ne zamandan beri..." dedi. Kendisi kitap kurdu idi. Beth: "Ben de kendime yeni notalar almay planlamtm!" diye, ancak mine sprgesinin ve aydanlk asksnn iitebilecei bir i ekile mrldand. Amy, kararl bir tavrla konutu: "Ben Faber marka, bir kutu gzel resim kalemi alacam. Bu gerekten benim iin ok nemli."

"Annem bizim paralarmz konusunda bir ey sylemedi ki... Dilediklerimizi alp, birazck keyiflenelim. Sanrm, bunu hak etmek iin gerektii kadar altk," diye Jo, kibarca bir tavrla ayakkablarnn topuklarn gzden geirirken sylendi. Meg o yaknmal sesiyle: "Nasl uratm ancak ben bilirim. Evimde oturup dilediimi yapmann zlemini ekerken, u yumurcaklara bir eyler retmeye almak ne demektir," dedi. Jo, yantlad: "Sen benim zorlandmn yars kadar zorlanmyorsun. Sinirli ve titiz ihtiyar bir kadnla, btn gn saatler boyu kapanp, cebellemek ne demektir. Seni koturur ha koturur, yine de asla memnun olmaz. yle bir bunaltr ki seni, ya pencereden atacaksn kendini, ya da oturup alayacaksn." Beth, bu kez herkesin iitebilecei bir i ekile ypranm ellerine bakt: "Yaknmak ho deil ama, sanrm bulak ykamak, ortal derleyip toparlamak, dnyadaki ilerin en zoru. Canm da skyor. Ellerim de o kadar sertleiyor ki, piyanoda doru drst mek bile yapamyorum." "Hibirinizin benim kadar eziyet ektiine inanmam," diye Amy, bard. "nk haddini bilmez kzlarla, okula gitmiyorsunuz sizler. Hele bir dersinizi bilmeyin, sizi yerin dibine batrrlar. Elbisenizi alaya alrlar, eer babanz zengin deilse kmserler sizi, dillerine dolarlar, bunu etiket yaparlar. Burnunuz gzel deilse, size hakaret ederler." Jo, glerek yantlad: "ftira atmyorlar ya babama. Dorusu da bu, zengin deil ite. Etiketi de turu kavanozuna yaptrrlar, doru konu!" Amy, kibirli bir tavr taknp yantlad: "Ben nasl konutuumu biliyorum, imdi alaya alma bunu. Gzel kelimelerle konumak gereklidir." Meg, eski gnleri anmsayarak iini ekti: "Satamayn birbirinize ocuklar. Keke babam biz kkken btn parasn kaybetmemi olsayd, deil mi Jo? imdi para skntmz olmasayd, ne kadar mutlu sayardk kendimizi." "Sen daha nceki gn bizim, kral ocuklarndan bile mutlu olduumuzu sylyordun. nk onlar zenginmiler; ama, paralarna karn her zaman tedirginmiler, sk sk sayarlarm." "Evet, doru syledim, Beth. Yine de ayn fikirdeyim. Bizler alyoruz ama bir yandan da elenebiliyoruz. Jonun her zaman dedii gibi, bir bakma neeli bir grubuz." Amy, halya serilmi upuzun yatan Joyu eletirici bir bakla szd:

"Keyifli mi?.. Sen hep byle olmadk kelimeler kullanrsn." Jo, dorulup oturdu, ellerini ceplerine daldrp slk almaya balad. "Islk alma Jo, olan ocuu gibi..." "Ben de benzemek iin alyorum ya." "Kabalktan hi holanmam. Erkee benzeyen kzlardan da." "Ben de yapmackl olmaktan nefret ederim. tkrldm kzlardan." "O kck kular yuvalaryla uyumlu oldular" diye arabulucu Beth, yle komik bir ifadeyle ark syledi ki, keskinlemi iki ses glmeye balaynca, hava yumuad, gltler ve imdilik atmalar son buldu. "Gerekten de kzlar ikiniz de kabahatlisiniz," diye Meg byk abla tavryla t vermeye balad. "Sen Josephine, erkek ocuklarna yarar tavrlardan vazgeeceksin, bir gen kz olduuna gre hareketlerini kendine yaktracaksn. Kk bir kzken bu tavrlarn batmyordu ama, artk boyun da o kadar uzad ki... Hele salarn bana topla da bir bak, hemen bir gen hanm olduunu anlayacaksn." "Hayr, ben gen hanmck falan deilim. Salarm kaldrrsam bama ite o zaman olurum. Ben yirmi yama kadar arkamdaki at kuyruuyla gezeceim" diye Jo, bandaki fileyi ekip, kumral yelelerini savurdu. "Bym olmaktan, kk hanm Josephine March olup; uzun etekli elbiseler giyerek, saraypat gibi donuk surat taknmaktan nefret ediyorum. Erkek ocuklarn oyunlarn, hareketlerini beendiim halde, gen kz olmak yeteri kadar kt bir ey. Erkek domadm iin d krklm bir trl yenemiyorum. Gittike daha beterleiyorum! Babamn yanna gidip, onunla birlikte savamak iin lyorum. Ne are, yapabileceim bir ey yok. Geliigzel bir ihtiyar kadn gibi sadece yn r, otur..." Jo, elindeki mavi asker orabn yle bir sallad ki, ileri birbirine arpnca kastanyet gibi ses kard. Yumak da odann br ucuna yuvarland. "Zavall Jo, ok yazk sana ama, elden bir ey gelmez. Olsa olsa ancak adn erkek adna benzetip, biz kzlara aabeylik taslayabilirsin," diye Beth, dizlerine dayanan zen grmemi ba; onca bulaa ve ie karn, cildinin yumuakln yitirmemi elleriyle okad. "Sana gelince, Amy," diye sz Meg, yine ald: "Sen gereinden fazla ince eleyip sk dokuyan, kendine zg bir insansn. imdilik bu tutumun ho kayor ama, kendine ekidzen vermezsen, bydke tavuskuuna dneceksin. Bu evrede ar kibar grnmek iin kendini zorlamadn zamanlar, sade tavrlarn ve nazik konuman beeniyorum. Ama kimi zaman kullandn yersiz, zentili kelimeler, Jonun argosu kadar sinire batyor." "Eer Jo, erkek zentisi bir kz, Amy de tavuskuuna benziyorsa, rica ederim syle ben neye benziyorum?" diye Beth eletiriden pay almaya hazr, sordu.

"Sen sadece sevgili bir yaratksn o kadar," diye Meg itenlikle yantlad. Hi kimse de onu yalanlamad. nk "fndk faresi" ailenin gzdesiydi. Gen okuyucular, hikyesini okuduu kiilerin tiplerini renmek ister. Biz de imdi burada, karn uslu uslu yad Aralk aynn bu alacakaranlk saatinde, minede odunlar neeyle trdarken, yn ren drt kzkardei bulunduklar ortam iinde canlandrmaya alacaz: Geri eyalar ypranm ve halnn rengi solmusa da rahat ve gn grm bir odayd buras. Bir, iki deerli resim ve ke buca dolduran kitaplar duvarlar sslyordu. Pencerelerde Noel glleri gonca vermiti. Ho bir etki brakrd. Evde barklk havas egemendi. Drt kz kardeten en by Margaret, on alt yanda ok gzel bir kzd. Etine dolgundu, gzleri kocaman. Gr salar ak kumral. Az pek sevimli. Ak elleri de rselenmemi. Onlarla gurur duyuyor Meg... On be yandaki Jo ise ok uzun boylu. Zayf ve esmer. Gen bir ksra akla getiriyor. Uzun bacaklarn nereye sdracan kestiremiyor. Hep yoluna kyor bacaklar. Aznn biiminden kararl bir insan olduu belli. Burnu komik. Gri gzleri keskin bakl, sanki her eyi birden gryormu izlenimini brakyor. Ve birden fkeleniyor, birden neeli, birden dnceli... Uzun kapkara salar tek gzel yeri ama, fazla uramamak iin onlar da bir filenin iine tkm. Omuzlar yuvarlak. Elleri, ayaklar kocaman. Giyimine hi nem vermez. Ksacas hi holanmad kadnla erimek iin hzla bymekte olan bir gen kzn huzursuzluunu ortaya koyan bir grnm iinde Jo... Halinden hi memnun deil. Elizabete gelince, haydi biz de ona herkes gibi Beth diyelim. Bethin salar ipek gibi, gzleri prl prl. On yanda pembe bir yaratk Beth. Tavrlar ekingen, sesi utanga, ifadesi de yumuack. Pek seyrek deiir ifadesi. Babas ona: "Benim i ac kzm" der. Bu tmce ona tam anlamyla uygundur. Beth, genellikle, kendine zg mutlu bir dnyada yayormu izlenimi uyandrmaktadr. Bu dnyasndan ancak pek sevdii ve gvendii birka kiiyle bulumak zere kmay gze alr. Amyye gelince, o en kkleri ama ailenin en nemli kiisidir. Hi deilse kendi o fikirdedir. Masmavi gzleri, bukleleri omuzlarna dklen sar salaryla u bilinen Pamuk Prensese benzer. Soluk benizli, uzun boyludur. Her zaman hareketlerini kontrol altnda tutan gen bir hanmefendi edasyla yrr. Drt kz kardein karakterlerine gelince, bu konuyu hikyemizin akyla ortaya ksn diye brakacaz. Saat alty ald. minedeki atei kartrdktan sonra Beth, snmalar iin bir terlii hemen oraca brakt. Her naslsa bu eski terlikleri grmek kzlarn zerinde yattrc bir etki yapt. Anneleri gelmek zeredir demekti bu. Hepsi onu karlamak iin canland. Meg okumasna ara verip lambay yakt. Amy, emir almadan koltuktan kalkt ve ne kadar yorgun olduunu unuttu. Jo terlikleri daha abuk stmak iin yatt yerden dorulup atee yaklatrd. Ne mene yorgun olduunu artk unutmutu. "Nasl da eskimi byle bunlar. Annemize bir ift yeni terlik gerek." Beth: "Ben dolarmn bir ksmyla almay dndm," dedi. Amy bard: "Hayr, ben alacam." "Ben en bym," diye sze baladysa da Meg, Jo kararl bir tavrla: "Babamz uzakta olduuna gre bu ailenin erkei ben saylrm. Terlikleri ben tedarik etmeliyim. Babam gitmeden nce, zellikle annemi gzetmemi benden istemiti," dedi.

"Ben ne yapacamz syleyeyim," diye Beth araya girdi. "Noel iin hepimiz kendimize bir eyler almaktan vazgeelim." "Tam sana yakr bir dnce canm! Peki ne alacaz?" diye Jo bard. Hepsi bir dakika dnceye vard. Sonra Meg, kendi gzel ellerine bakarken esinlenmi gibi: "Ben ona k bir eldiven alacam," dedi. Jo bard: "Orduda giyilen ayakkablardan almak en iyisi bence." Beth: "Kenarlar ili mendiller daha iyi, diye ekledi. Amy de: "Ben bir ie kolonya alacam," dedi. "Sever annem kolonyay, o kadar da pahal bir ey deil. Kalemleri almak iin de param artar." Meg sordu: "Bu hediyeleri kendisine nasl vermeliyiz?" "Hepsini masann stne yerletirdikten sonra kendisini getirelim. Paketleri an grrz. Anmsyor musunuz, bizim doum gnlerimizde nasl olurdu?" diye sordu Jo."O koca tal iskemleye oturmak sras bana gelince, yle bir korkardm ki. Sonra sizin, bir pckle hep birlikte hediyelerinizi vermek zere teker teker yaklatnz grrdm. Hediyelerden ve pcklerden ok holanrdm. Gel- gelelim paketleri aarken oturup beni seyretmeniz felaketti," diye konuurken Beth bir yandan da hem yzn atete styor, hem de akam kahvalts iin ekmekleri kzartyordu. Jo: "Brakalm, annemize ne alyorsak kendimiz iin alyoruz diye dnsn," dedi. "Sonra birden artrz. Yarn akam zeri hep birlikte alverie gidelim, Meg. Sonra Noel gecesi oynanacak piyes iin de iyice hazrlanmamz gerekir." Elleri arkasnda bal, burnu havaya dikilmi, odann iinde bir aa bir yukar yrrken konumutu. Meg dedi ki: "Bu oyundan sonra bir daha hibir piyeste rol almayacam. Byle eyler iin artk fazla bydm." Oysa eskisi gibi gz alc elbiseler giyebilecek kadar ocuktu. Jo dedi ki: "Yok, hayr bu ii brakmalsn sen. Beyaz elbisenle, salarn arkanda dalm, altn renkli ktlardan yaplma taklarnla sahnede, salna salna hep yrmelisin. Sen bizim en nemli artistimizsin. Senin sahneden ekilmenle her eyin sonu gelir. Bu gece bir prova yapacaz. Gel buraya, Amy! Baylma sahnesini oyna bakalm. Sen bu sahnede u krk kadar kaskat grnyorsun." "Baka trl de olamam. Baylan insan hi grmedim ki... Hem ben kendimi tepeden trnaa karaya boyamay, senin yaptn gibi yerde yamyass yatmay istemiyorum. Eer rahata yere kayabilecek olsam neyse beceririm. Sonunda, bir iskemlenin stne yle zarif bir biimde ylaym, olsun isterim. Hugonun da bana silahla yaklamas vz gelir," diye Amy yantlad. Hi mi hi dramatik yetenei yoktu. Bu role seilmesinin nedeni, oyundaki kt adamn kucaklayabilecei kadar ufak tefek olmas ve iyi yaygara koparabilmesinden tryd. "Pekl, o zaman yle yap. Ellerini kavutur, hngr hngr alayarak odada sendeleye sendeleye yrrken: Roderigo, kurtar beni! Kurtar beni diye bar." Jo, olabildii kadar melodramatik bir feryat kopard ki, gerekten rperticiydi. Amy izledi onun hareketlerini, birini drtecekmi gibi elleri kaskat ne doru uzand. Sanki ardndan bir ara itiyormuasna kaykla kaykla yryordu. Derken,

korku ve kederden deil de, ine batmasndan can yanm gibi Ooo- of! diye haykrd. Bunun zerine Jo, umutsuzlua kaplarak inledi. Meg, kahkahalarn tutamad. Bu arada Beth de kendini elenceye kaptrm, ilgiyle oyunu seyrederken ekmekleri yakt. "Yarar yok! Sran geldiinde gcnn yettii kadar yapabileceinin en iyisini yapmaya al. Eer seyirciler glerse beni sulama! Haydi sen devam, Meg." Derken her ey yolunda gitmeye balad. Don Pedro, iki sahifelik bir tiratla, arada hibir kesinti olmadan, dnyaya meydan okudu. Sihirbaz Hagar, kaynayan ibrik dolusu kara kurbaalar zerine korkun sihirli kelimelerden olumu ve tekinsizmi izlenimini uyandran bir ark syledi. Roderigo, zincirinin halkalarn yreklice ekip kopartt. Hugoya gelince pimanlktan ve de arsenikten byk aclar iinde kvrana kvrana can ekitikten sonra ha! ha! diye deli deli barp ld. Bu len cni dirseklerini ovuturarak dirile dursun, Meg: "imdiye kadar yaplan provalarn en iyisi bu oldu," dedi. "Anlayamyorum, Jo, bylesine olaanst gzel eyleri yazabilir ve nasl oynayabilirsin? Sen gerekten Shakespeare gibi bir ustasn!" diye Beth fikrini syledi. Gerekten de kardelerinin her konuda normalin ok stnde yeteneklere sahip olduklarna itenlikle inanyordu.nasl

Jo, alakgnll: "Yok canm, o kadar da deil," dedi. "Sanrm Sihirbazn Lneti ve Operayla lgili Trajedi olduka ho bulular... Ama ben Macbethi denemek istiyorum. Ah hele, Banquonun rol iin gerekli bir manitali kapmz olsa! Hep katil rol oynamay istemiimdir. u karmda grdm bir haner mi?" diye mrldand. Sonra gzlerini devirip grd bir trajedi aktrn taklit ederek, havada bir eyler yakalamak istercesine elleriyle hareketler yapt. "Olamaz bu ite!.. Ekmek kzarttmz maann stnde annemin terlikleri duruyor. Bethi sahne arpt galiba..." diye Meg bard. Prova da hepsinin ayn anda patlattklar kahkahalarla sona erdi. "Sizleri byle neeli grdme sevindim, kzlarm." Bu ses kapda grnen bayan Marchn gerekten sevinli sesiydi. Artistler ve seyirciler annelerini karlamak zere bu sese dnd. Bayan March, kendine zg: "Size yardm edebilir miyim?" diyormu havasnda ok ho bir kadnd. k giyinmemiti, ama soyluca tavrlaryla dikkati ekiyordu. Kzlar, gri pelerini ve ban sarmalayan modas gemi bonesiyle orackta duran dnyann en olaanst anasna baktlar. "Sevgili ocuklarm, sizler gnnz nasl geirdiniz acaba? Benim yapacak ok iim vard. Yarn gndermek zere sandklar hazrlamak gerekiyordu. O yzden le yemeine gelemedim. Kimse arad m Beth? Senin souk algnln ne durumda Meg?.. Jo, fena halde yorgun grnyorsun. Haydi gel beni p, bebeim." Bayan March, konuurken bir yandan da zerindeki slak eyleri kartyordu. Scak terliklerini ayaklarna geirdi. Koltua oturup Amyyi kucana ekti. imdi uralarla geen gnn en mutlu saatlerini geirmeye hazrlanyordu. Kzlar, onu rahatlatmak iin her biri kendi alannda analarnn evresinde dnyordu. Meg, ay masasn hazrlyor; Jo odun getiriyor; iskemleleri deviriyor ya da elinden dryordu. Beth, oturma odasyla mutfak arasnda mekik dokuyordu. Amy ise, ellerini kavuturmu oturuyor ama herkese emirler yadryordu.

Sofra banda toplanrlarken bayan March, yznde kendine zg o mutlu ifadesiyle konutu: "Sofradan kalktmzda sevineceiniz bir haber vereceim." Birden gne vurmu gibi yzlerde aydnlk bir glmseme dolat. Beth, elinde bir biskvi kutusu tuttuunu farketmeyerek alklad. Jo, peetesini havaya frlatrken bard: ''Bir mektup olacak... Babam iin kez alk!" "Evet, uzun ve gzel bir mektup. Sal yerindeymi. Souk mevsimi, korktuumuzdan daha kolay atlatacan umuyor. Noelimizi kutlayarak en iyi dileklerini, sevgisini iletmi. Kzlar, sizlere de ayrca bir mesaj var." Bayan March sanki iinde hazine saklym gibi cebini okad. Jo: "Haydi hemen bunlar toparlayalm. Hey sen Amy, nazl nazl glmseyerek kk parmanla oynamaya devam et!" diye barrken, bir yandan boazna ay kat iin ksryordu. Mektubu bir an nce okumak telayla ekmei elinden dryor, tereya taban halnn stne deviriyordu. Beth, artk lokmalarn yutamaz olduundan, usulca yerinden kalkp bir keye ekildi ve herkesin toplanp mektubun okunmaya balanaca o zevkli an dnmeye koyuldu. "Bizim babamz olaanst!" diye Meg bard. "Ya gemi bir insan olduu iin askere almayacaklarn anlaynca, yine de grev yapmak amacyla rahip olarak orduya katlverdi." Sesi heyecanlyd. Jo, inler gibi bouk konutu: "rnein ben de trampeti olarak gidemez miydim? Neydi onun ad?.. Ya da hastabakc olurdum. Bylelikle babamn yanndan ayrlmaz, ona yardm da edebilirdim." Amy, iini ekti: adrda yatp kalkmak herhalde tatsz bir ey. Tatsz tuzsuz yemekler yiyeceksin, kupadan su ieceksin... Sesinde belli belirsiz bir titreyile Beth sordu: "Eve ne zaman dnebilecekmi, anne?" Bayan March yantlad: "Daha aylarca gelemez. Hastalanmazsa, ordudaki grevini sonuna kadar ballkla srdrecektir. Gelebilecei zaman kendisi ayarlar. Bizler bir an nce gelmesi iin srar edemeyiz. Haydi imdi yaklan da mektubu okuyalm. Hepsi minenin karsna topland. Bayan March byk koltua yerleince Beth, ayaklarnn dibine oturdu. Meg ile Amy, koltuun kol dayanacak yerlerine ilitiler. Jo, arkada yer alp eildi; bylelikle, mektupta duygulu blmler varsa, yzndeki heyecan kimse gremeyecekti. O zor gnlerde dokunakl olmayan pek az mektup yazlrd. Hele babalarn evlerine gnderdikleri... Buna karn bu mektupta katlanlan zorluklardan, yz yze gelinen tehlikelerden, ya da bask altna alman zlemlerden pek az sz edilmiti. Bu mektup, umutla ykl i ac bir mektuptu. ok canl bir slupla kamp hayatn, uzun yryleri anlatyor; askerlik haberlerini veriyordu. Yalnz mektubun sonunda, evdeki kck kzlarna kar baba yrei sevgi ve zlemle dolup tayordu: Hepsine benim sevgimle ykl birer pck ver. Syle onlara: Gn boyunca onlar dnp, geceleri onlar iin dua ediyorum. Her an onlarn sevgisine dayanp rahatlk duyuyorum. Onlar grmeden geireceim bir yl daha bana ok uzun geliyor. Ama hatrlat her

zaman sylediklerimi: Bu arada beklediimiz srede hepimiz almalyz. Ancak bylelikle bu zorlu gnler ziyan edilmemi olur. Biliyorum, btn dediklerim akllarndadr; sana sevgi gsteriyorlardr. Sana kar grevlerini ballkla yapyorlardr. Hatrlat onlara: Kendi can dmanlaryla yreklilikle savaarak, kendilerini o gzelim zafere hazrlayacaklardr. yle ki, eve dndmde benim kk kadnlarmla daha ok gururlanabileyim, onlar daha ok seveyim.. Mektubun bu blm okunurken herkes burnunu ekti. Jo, burnunun ucundan damlayan iri gzyandan utanmad. Amy, yzn annesinin omzuna gizlerken buklelerinin bozulmasna aldrmad: "Ben egoist bir kzm. Daha iyi huylu olmaya abalayacam. Yeter ki, babam d krklna uratmayaym." "Hepimiz abalamalyz," diye Meg bard. "Ben d grnme ok zen veriyorum. almaktan da hi holanmyorum. Eer baarabilirsem bundan byle bu huylarmdan vazgeeceim." Jo dedi ki: "Babam bana hep Kk Kadn! demekten holanrd, bana yle seslenirdi. Ben de buna layk olmak iin aba gstereceim. Hoyrat ve delimen bir kz olmayacam. Baka bir yerlerde grev yapmak isteyeceime, burada, kendi evimde alacam." Bu arada, evde sinirlenmeden yumuak bal davranmann, savata, bakaldrm Gneylilerle karlamaktan daha zor olduunu dnyordu. Beth, hi azn amad, yalnz orduya rd mavi orapla gzyalarn sildi; sonra yine abuk abuk rmeye koyuldu. Ksa srede yapmas gereken grevi dnyor, zaman kaybetmek istemiyordu. Babasnn evine dnecei o mutlu gnlere kadar kck kz benliiyle savaacak ve babasnn grmek istedii gibi yetimi bir kz olacak. Buna karar vermiti. Bayan March, Jonun konumasn izleyen dinginlii neeli bir sesle bozdu: "Daha kk yalardayken Hac Tanry aryor oyununu nasl oynardnz, hatrlyor musunuz? Yk yerine srtnza baladm kk knlar kadar sizi hibir ey sevindirmezdi. Size trl trl balklar, sopalar, tomar tomar ktlar verirdim. Bylece, tavan arasndan balayp mutfaa kadar evin iinde geziye kardnz. Bodrum, yknt ehriydi. Evin st katlarnda da Kutsal ehri kurabilmek iin drt dner, gzel bulduunuz ne varsa hepsini toparlardnz." "Ne elenceli oyunlard onlar!" diye Jo yantlad. "Hele aslanlarn peinden gitmek, Apollo ile dvmek, sonra Cinlerin Vadisinden gemek..." Meg'- "Ben knlarn dp, merdivenden yuvarland blm severim," dedi. "Benimse en beendiim blm, damn dzlk yerinde duran ieklerimizin, sarmaklarmzn yanna vardmzda hep bir azdan sevinle ark sylediimiz blmdr," diye Beth o anlar geri gelivermi gibi glmsedi. Amy: "Ben pek fazla bir ey hatrlamyorum. Ancak karanlk geitten korktuum aklma geliyor. Yukar katta da st ierek, kek yemek houma giderdi. Eer o oyunlar oynayacak kadar bym olmasaydm, yine oynamak isterdim." Artk oniki yana ulam bir gen kzn byle eylerden sz etmesinin bile doru olmadn syledi. "Bu oyunlar oynamayacak kadar hibir zaman yalanmayz, sevgili kzm. nk bu oyun hayatn her evresinde u ya da bu trl oynanr. Srtmzdaki ykler ite hl burada, yol nmzde uzanyor. yiliklere ve mutluluklara zlem, ynla gln ve eziyetin ortasndan bizi gerek bir Kutsal ehirdeki bara yneltiyor. imdi benim kk haclarm, imdi dnn, oyunda deil de gerekte yola koyulmuuz, tm

ciddiyetimizle... Bakalm babanz eve dnnceye dek ne kadar uzaa gidebileceiz." Tam anlamyla gereki bir kk kz olan Amy sordu: "Anne sahiden bizim knlarmz hani, nerede?" "Hepiniz birer birer syleyin bakalm u anda yklerinizdeki yk nedir? Yalnz biliyorum, Bethin hibir yk yok." "Evet, benim de var, anne. Benimki bulak ykamak, toz almak ve gzel piyanolar olan kzlar kskanp, insanlardan da korkmak." Bethin knnda olanlar yle komikti ki, herkes glmek istedi ama hi kimse glmedi; nk onun ok krlacan dndler. Meg dalgn konutu: Haydi balayalm. yi huylu bir insan olmaya ynelmenin bir baka yn bu; yk de bize yardmc saylr. yi insan olabilmek iin ok didinmek gereklidir. Zor itir bu. Biz bunu unutuyoruz. Yaptmzn en iyisini yapmaya almalyz. "Biz bu akam aramzdaki konumalarla sanki bir kmaza girmitik. Annemiz geldi, tpk kitaptaki gibi bizi ekti kurtard kmazdan. nsan olarak zerimize den grevleri yerine getirmeliyiz. Bunun iin ne yapacaz?" diye Jo sordu. Pek canskc bulduu grevine birazck duygusallk katacan hayal ederek iin iin sevinmiti. Bayan March yantlad: "Noel sabah yastklarnzn altna bakn, yol gsterici kitabnz orada bulacaksnz." Ev ilerinde yardmclar olan bayan Hannah, sofray toplarken yeni planlaryla ilgili konumalar sona ermiti. Drt tane elii sepeti ortaya kt ve yengeleri olan bayan Marcha iledikleri yatak arafnn stne eildiler, diki ineleri havada uutu. Ama bu gece i yaparken hi kimse homurdanmyordu. Jonun ileri srd fikri hepsi kabullenip uzun i ipliklerini drde blp her blme de Avrupa, Asya, Afrika ve Amerika adn taktlar. Bu yol pek yararl oldu, zellikle deiik lkelerden sz ederlerken kendi yollarn da birlikte oyalyor gibiydiler. Saat dokuzda braktlar ii ve her zaman yaptklar gibi yataklarna ynelmeden nce birlikte ark sylediler. Hepsinin arasnda yalnz Beth biraz piyano tngrdatabiliyordu! Ama sar tulara yle usulca bir dokunuu vard ki, syledikleri sade arklara katks pek ho oluyordu. Megin sesi flt sesine benzer. O ve annesi koroyu ynlendiriyorlard! Amy, crcr bceininkine benzer bir ses kartyordu. Jo ise koroya kendi esintilerinin havasna gre katlyor, en zenil bir blmn en olmadk bir yerinde grtla sklmasna hrldyor, ya da ses titretiyordu. Alkanlklar arasna girmiti kelimeleri ezip bzerek, kendilerince bir ark tutturmak, peltek peltek sylemek. Bayan March doutan yetenekliydi. Sabahn ilk sesi her zaman onun sesi olurdu. Evin iinde dolarken bir tarla kuu gibi akrd. Geceleri de son iitilen yine o neeli sesti. Kzlara gre bu alageldikleri ninni hibir zaman zaman amna uramayacak, eskimeyecekti.

BLM 2

MUTLU NOELLER

Jo, Noel sabah gnn kurun yla ilk uyanan kii oldu. mineye aslan oraplar yok.(*) Bir an uzun yllar nce, ekerlemeler tkabasa doldurduu iin asl minik orabnn, ast yerden dtn grd zaman olduu gibi yine d krklna urad. Derken annesinin vaadini anmsayarak elini yastnn altna kaydrnca, krmz kapl kck kitab buldu. Jo, bu kitabn vaktiyle yaanm o gzelim eski hikayeyi anlattn biliyordu. O uzun yolculua kacak olan hacya doru yolu gsterecek bir kitap olduunu da biliyordu. "Mutlu Noeller" diyerek Megi uyandrd; ve kendi yastnn altna bakmasn syledi, iinde ayn resim bulunan bir yeil kapl kitap kt ortaya. Annelerinin ba tarafna yazd birka kelimeyle, hediye kitap, onlarn nazarnda daha da deerlenmiti. Hemen o srada Beth ve Amy de uyand. Yastklarn alt st edip onlar da kendi kitaplarn buldular. Biri ak bej teki maviydi. Hepsi oturup Douda gnn ilk klar pembeleinceye kadar kitaplarn konutular. Ufak tefek bencilliklerine karn Margaret, iyi huylu ve dine bal bir yaradltayd. Farknda olmayarak kardelerini zellikle Joyu etkiliyordu. Jo, ona ylesine bir sevecence balyd ki, onun aadan alarak gnl krmayc bir dille nazike verdii btn tleri dinliyordu. nk bu tler nazik bir biimde verilmekteydi.(*) Bir Hnstiyan gelenei: ocuklar oraplarn gece yatarken ocan bana asar; bacadan giren Noel Baba da hediye doldurur.

Meg, karmakark salar kck gece balnn altndan frlam, "Benim mendiller ne gzel grnyor deil mi? Hannah benim yerime ykad, tledi hepsini. Markalarn kendim iledim," diye Beth, ona, abasna karn pek de dzgn grnmeyen markalara gururla bakt. Jo mendillerden birini eline alarak bard: "Hey gidi ocuk! M. March diye ileyecek yerde Anne diye ilemi markalar ne komik!" "Yanl m yapmm yani? Marka yerine byle ilemeyi daha uygun buldum. nk Megin de ilk harfleri M.M. Annemden baka kimsenin kullanmasn istemiyorum bu mendilleri." Beth, zgn bakyordu. "Yok hayr, pek doru yapmsn, canm. yi bir fikir. ok da akla yatkn. imdi hi kimse yanlmaz. Gerekten sevindirecektir annemizi biliyorum." diye Meg, Joya hafife kalarn atp Bethe glmsedi.

Jo, kapnn kapandn duyunca seslendi: "te geliyor, abuk sepeti saklayn!" O anda holde ayak sesleri duyuldu. Aceleyle odaya giren Amy, kardelerinin kendisini beklediini grnce utanga, duralad. Meg: "Nerdeydin? Ne saklyorsun arkanda?" diye aknca kardeine bakt. O tembel Amynin srtnda paltosu, banda kukuletasyla sabahn bu erken saatinde sokaa frlad belliydi. "Glme bana, Jo, zaman gelinceye kadar kimsenin bilmesini istemiyorum. Kk kolonya iesini by ile deitirmek istedim sadece. Btn param da verdim, bu dei tokuta... nk bundan byle hibir zaman egoistlik yapmamaya abalayacam." Konuurken deitirdii gzel kolonya iesini gsterdi. Yznde yle bir olgun ayn zamanda alakgnll ortaya koyan bir ifade vard ki, Meg hemen orackta onu kucaklad. Jo ise, "Hmmm!" dedi. Bu arada Beth pencereye koarak ahane kolonya iesini sslemek iin en gzel gln koparmt. "Anlyorsunuz ya, bu sabah iyi insan olmak konusunda kitaplarmzda okuduklarmzdan ve o konumalarmzdan sonra yataktan kalkar kalkmaz giyindim, ke bandaki dkkana kadar gidip, ieleri dei toku yaptm. imdi yle seviniyorum ki, en gzel hediye benim hediyem oldu." Sokak kaps yeniden alp kapannca, sepeti hemen kanepenin altna srdler. Sonra kahvalt iin sabrszlanarak masann bana getiler. "Noeliniz kutlu olsun, anneciim, ok kutlu olsun! Kitaplar iin teekkr ederiz. Birazck okuduk, sonra da her gn okumak karar verdik." diye koro halinde bardlar. "Mutlu Noeller, kk kzlarm! Okumaya balamanza sevindim. Devam edeceinizi de umarm. Ama sofraya yerlemeden nce size bir ey sylemek istiyorum. Buradan pek uzak olmayan bir yerde fakir bir aile var. Bir kadn ve yeni domu bir bebekle beraber alt ocuk. Hepsi donmu. Korunmak iin bir yatan iine bzlmler. Yakacaklar yok, yiyecek lokmalar da yok. Byk olan alk ve soukla savatklarn anlatmak zere bana geldi. Kzlarm! Noel hediyesi olarak onlara kahvaltlarnz verir misiniz?" Kzlarn hepsi olaanst ackmt. Nerdeyse bir saatten beri kahvalt iin beklemilerdi. O an hibiri konumad, sadece bir an. Derken Jo, srkleyici bir g olarak ileri atld. "Biz balamadan geldiiniz iin ok sevindim, anne!" dedi. Beth heyecanla: "Ben de yiyecekleri kk ocuklara gtrmenize yardm edebilir miyim?" Amy, en ok sevdii eyleri gzden kararak kahramanca konutu: "Ben kremay ve rekleri gtreceim."

Meg o anda hazrlanm yiyeceklerin stn rtyor, ekmekleri kocaman bir tabaa dolduruyordu. Bayan March, umduunu bulmutu glmsedi: Byle hareket edeceinizi biliyordum. Hepimiz benimle gelecek, bana yardm edeceksiniz. Evimize dndmzde st ve ekmekle kahvalt ederiz." abucak hazrlandlar. Kafile yola koyuldu. Bereket versin vakit erkendi. Sokaklardan sessizce getiler. Bylece ancak birka kii grd onlar ve kimse de bu acayip guruba glmedi. Fakir, plak, sefalet iinde bir odayd geldikleri yer. Camlar da krk. Ate yok. Parampara araflar ve hasta bir anne. Avaz avaz baran bir bebek. Bir yn sar benizli a ocuk, tek bir yorgann altna bzlm snmaya alyorlar. Kzlar ieri girince nasl da baktlar kocaman gzlerle. Morarm dudaklaryla glmsediler. Kadn sevinten alayarak Almanca Tanrsna kretti. "Hayr melekleri bizim ziyaretimize geldi," dedi. "Kukuletalaryla parmaksz eldivenleriyle komik melekler!" dedi Jo ve hepsini gldrd. Birka dakika iinde gerekten hayr meleklerinin abalamaya balad grld. Hannah odun getirmiti. Ocakta hemen bir ate yakt. Krk camlara eski apkalar ve kendi paltosunu tkt, souu engelledi. Bayan March, hasta kadna ay ve sulu yulaf lapasn verdi. Ve yardm vaadiyle onu teselli etti. Bu arada kendi ocuu imi gibi sevecenlikle bebein altn deitiriyor, giydiriyordu. Kzlarsa masann stn donatmlar ve ocuklar atein evresinde toplamlard. Glerek, konuarak ve onlarn yarm yamalak ngilizcelerini anlamaya uraarak, a kular besler gibi onlar beslemeye balamlard. Zavall ocuklar: "Das st gut. Die Engelkinder!" (Ne iyi deil mi, bunlar melek ocuklar.) diye her lokmay yerken baryorlar ve morarm ellerini atee uzatm styorlard. Daha nceden kzlara hi "Melek ocuklar diyen olmamt. Gerekten de pek hotu melek yerine konulmak. Hele Joya dodu doal hep Sancho(*) gzyle baklmt. Kendileri bir lokma almadklar halde bu kahvalty pek mutlu bir kahvalt saydlar. Arkalarnda rahatlam yaratklar brakp evden ayrldklarnda Noel sabahnda midelerini yalnz st ve ekmekle dolduran u drt kk kzdan daha| memnun kimse bulunamazd.(*) Cervantesin Don Kiot romanndaki kahramann yardmcs.

Meg: "Komularmz kendimizden ok dnmek gerieten ho bir duygu! Pek beendim bu durumu," dedi. Anileri st katta fakir Hummel ailesi iin giyecek bir eyler toplarken, kzlar annelerine verecekleri hediyelerin paketlerini hazrlyorlard. yle parlak bir eyler yoktu ilerinde ama, her kk paket cokun bir sevgiyle balanmt. Krmz gller, beyaz krizantemler, sarmak yapraklaryla donatlm uzun vazo masann ortasnda pek k grnyordu.

Jo: "te geliyor, haydi bala piyanoya bakalm! Beth! Kapy sen a Amy! Annemiz iin kez alk!" diye bard. Ortada drt dnp sryordu. Bu arada Meg annesini masada eref yerine yneltmek zere yrd. Beth, piyanoda en neeli marn almaya balad. Amy kapy ardna kadar amt. Meg, trensel bir tavrla annelerini masaya kadar getirdi. Bayan March, hem arm, hem duygulanmt. Gzleri dolu dolu, paketleri ap ksa yazlm notlar okurken glmsyordu. Terlikler ayaklarna tpatp geldi. Yeni mendillerden birini cebine kaydrd. Amynin gzel kokulu kolonyasn da srdkten sonra gl gsne takt. k eldivenlerin eline tam geldii hep bir azdan onayland. Artk kahkahalar, pckler ve aklamalar, sade ve sevecen bu sevgi cokunluu, uzun yllar sonra da hep ho bir duygusallkla anmsanacak bir ev ii festivaline dnt. Sonra hepsi birden ie koyuldular. Sabah saatleri, fakir bir aileye yardm etmek ve evdeki bayram havasyla gemiti. Kalan saatleri akam elencelerinin dzenlenmesine adadlar ve hep birlikte ie koyuldular. Kurallara uygun ve ayrntlaryla zel bir elence tertipleyecek oranda tasarlar olmadndan, kzlar tm yeteneklerini devreye soktular ve zorunluluk yaratcln anas olduu iin elden gelen yapld. rnlerinin bir blm gerekten ok ustacayd: Mukavvadan gitarlar, eritilmi ve kalba konmu sabundan, zeri okola ktlaryla kaplanarak antika lambalar yapld. Konserve kutularndan kesilmi kk pulcuklarla, eski pamuklu kumalar sslenip prl prl gzalc elbiseler hazrland. Yine o teneke paracklarna yrek biimi verilip, zrhlar meydana karld. Eyalar tepetaklak edilmi koskocaman oda, daha kimbilir nice masum elencelere sahne olacakt. Hi erkek dvet edilmemiti msamereye; bundan tr Jo iin iin sevinerek bir arkadann verdii haz rengindeki izmeleri giydi. Bu izmeler, vaktiyle bir aktrn bir filmde oynarken kulland aksesuarlardan kalma izmelerdi ki, me yaparken de aktr derisi kesilmiti. Bu izmeler Jonun hazine kadar, deerli sayd bir eyasyd. Her frsatta bunlar giyerdi. Kumpanya az kiiden olumutu: Verecekleri temsil de Baroldeki artistin ayn sahnede birka rol birden oynamas gerekiyordu. Bu deiik deiik rollerdeki sahnelerde, deiik diyaloglar ezberlemek iin canla bala uramlard. Bu deiik roller iin baka baka klklara girmeleri zorunlu olduundan, bu ii sahnenin yannda ayrdklar bir blmde yaptlar. Bu oyun, belleklerini altracak yaman bir uyar; zararsz bir elence ve tembellikle, yalnz bana ya da daha az yararl bir biimde geirilecek saatleri, hakkyla deerlendirmekti. Noel gecesi bir dzine davetli kz, yatan zerine sraland: Buras gardrop blgesiydi. Mavili sarl kreton perdenin nnde, sevindirici bir bekleyi iinde grnyorlard. Perdenin ardndan hrtlar, fsltlar, birazck lambann fosurtusu ve zaman zaman da Amynin kkrts duyuluyordu. Amy, heyecandan nerdeyse sinir nbetine yakalanacakt. Derken bir zil sesi yansd, perde de uuarak ikiye ayrlnca trajik opera balad. Oyun, i rtc dekora tam uygun bir orman sahnesiyle balad. Sakslarda yeil allar vard. Yere yeil renkte kabaca dokunmu yn bir kuma serilmiti. Az tede bir maara grnyor. Bu maaray meydana getirmek iin bir at battaniyesi kullanlm. Duvarlar iin de yeil uha masa rtleri kullanlm. Sahnede harl harl yanan bir ocak var. Ocan zerine eilmi olan cad, kara bir leke gibi grnyor. Sahne karanlk

olduundan alevlerin ho bir etki yapyor. zellikle cad, atete kaynayan aydanln kapan kaldrnca evreye buhar yaylp, sahneye 6ir gereklik havas verdi. lk heyecann yatmas iin birka saniye beklendi ve derken Hugo, o kt adam, yannda klc akrdayarak sahneye giriverdi. Bana, kenarlar sarkk, yumuak ftrden bir apka giymiti. Kara sakal, gizemli bir pelerin ve izmeler... Byk bir heyecan iinde sahneyi admlad. Alnna vurdu ve lgnca bir gerginlikle birden patlad: Sevdii Zaraya o da ak olduundan tr Roderigoya nefretini dile getiriyordu. Birini kazanmak iin tekini ldrmeye ynelik keyifli kararn bir arkyla dile getiriyordu! Hugoun bouk sesi ve zaman zaman duygularnn basksnda kalarak haykrmalar ok etkileyiciydi. Soluk almak iin duraksadnda seyirciler alklyorlard. O, kalabalklar tarafndan byle onurlandrlmalara alk bir tavrla gerek bir sanat gibi eilerek selam veriyordu. Maaraya yrd: "Hey kle, buraya gel, sen bana lazmsn!" diye cad Hagara emir verdi. Meg, grnd. At klndan yaplma salar omuzlarna sarkyordu. Srtnda krmz ve kara bir urba vard; pelerininin zerinde fesat kumpanyasnn klelik iareti dikkati ekiyordu. Hugo, caddan, Zarann kendisine tapmas iin bir ila ve Roderigoyu yok edebilecei bir zihin salamasn istedi. Hagar, ince ve dramatik bir melodi ile verilen emirleri yerine getireceini vaadetti ve sonra ak iksirini iletecek olan periye seslenmeye balad: Buraya, buraya beni evimden, Ey peri sana, hemen gel, diyorum! Gllerden doup ilerle beslenen, Sihir ilalarm sen yapmaz msn ? Peri hzyla buraya getir, Latif kokulu ak ilacn. abuk yap, tatl yap, hem gl olsun. Ey Peri! Yantla benim arkm! Alt perdeden okayc bir mzik duyulduktan sonra maarann ardndan kck bir ekil belirdi. Altn salyd. Tepesinde gllerden bir elenk grnyordu. Cad, deneini sallayarak akd: te geldim buraya, Havayla kapl grnmez evimden, Ta uzaktaki gml yerimden. O gizemli tlsm getirdim sana, By yok olmadan gzelce kullan. Cadnn ayaklarna doru yaldzl kk bir ie braknca ortadan silindi. Bu kez cad Hagar, baka bir hayalete arkyla seslendi. O anda grnen yle sevimli bir hayalet deil, grltyle ortaya kan kk bir eytand. Gaklar gibi bir yantla kara ieyi Hugona frlattktan sonra alayc bir glle yitti, gitti. Teekkrlerini akyp, ila ielerini izmelerinin iine sokarak, Hugo da sahneden ayrld. Hagar, seyircilere bilgi verdi: Gemi ok gemi zamanda kendi arkadalarndan bir kan nasl ldrd ise,

imdi bu yolla, planlarn engellemek yoluyla Hugodan cn almaya karar verdiini anlatt. Sonra perde kapand ve ara verildiinde seyirciler dinlenip, ekerleme yerken piyesi vmeye koyuldular. Perde almadan nce uzun sre keser sesleri ve baka grltler duyuldu. Ancak perde alp da bu sesler sonunda sahnede nasl bir sanat yapt meydana getirildii grldkten sonra artk gecikmeden tr yaknmalarn arkas kesildi. Gerekten olaanst bir dekor hazrlanmt: Tavana doru bir kule ykseliyor ve ortasna yakn bir yerde ardnda lamba yanan bir pencere dikkati ekiyordu. Derken bu ak, perdenin ardndan da Zara, srtnda gm grisi ve mavili bir elbiseyle Roderigoyu beklerken grnd. Ve o srada gzalc, ssl giysisiyle, tyl kepi, krmz paltosu, kumral zlfleri, gitar ve (Kukusuz Hugonun haz rengi) Roderigo kageldi. Kulenin dibinde diz kerek, yrek yakc bir tonla serenadn syledi. Zara yant verdi ona. Mzikli bir diyalogun ardndan da kamaya raz oldu. Derken oyunun en nemli efektine sra geldi: Roderigo cebinden be admlk bir ip merdiven kartp, bir ucunu da Zaraya attktan sonra onun aaya inmesini istedi. Zara, utangalkla bulunduu kafesten dar sarkarak bir elini erkein omzuna koyup zarif bir hareketle aaya srayacak iken (Vah yazk... ok yazk Zaraya) Zarack provalardaki hareketlerini unuttuundan eteinin ucuyla pencereye yakalannca kule sallanp ne doru eilerek yklverdi ve mutsuz aklar da ykntlarn altnda kaldlar! Harabenin arasnda haz renginde iki izme havada delice debelene dursun, altn sal bir kafack adam da: "Ben sana sylemitim!- Ben sana bunu sylemitim" feryatlar dkledursun, hep bir azdan da bir lk koptu. Olaanst abuk bir alglayla zalim baba Don Pedro, hemen koup kz ykntnn arasndan ekip kartrken acele havaya konutu: "Glmeyin!.. Her ey yolunda gitmi gibi oyunu yrtn!" Roderigonun ayaa kalkmasn emrederek, gazapla yanap, onu kendi egemenlik blgesinden hakaretle uzaklatrmaya urat. Kulenin stne yklmasyla fena halde sarsnt geiren Roderigo, ihtiyar soylu kiiye kar durdu, gitmek istemedi. Bu korkusuzca davran Zaraya da rnek olduundan o da meydan okudu ama babas, ikisinin de atonun mahzenine, en izbe keye atlmalarn emretti. Yiit tavrl elimsiz bir gardiyan, elinde zincirlerle belirdi. kisini de dee dee katp gtrrken ok korkmu grnmesinden o anda sylemesi gerekli diyalogu unuttuu belliydi. nc perde atonun holnde gemekte. Cad Hagar, aklar serbest brakmak ve Hugonun hakkndan gelmek zere belirir ama, o srada Hugonun yaklatn duyunca saklanr. Bu arada da onun, iki ila iesini iki arap barda- boaltt, sonra tede ekingen bir tavrla duran hizmetkara bir iaret yaptn grmtr. Hugo: "Bunlar tutuklularn hcrelerine gtr ve benim de az sonra yanlarna gideceimi bildir," der. Hizmeti bir eyler sylemek iin Hugoyu bir keye ektiinde, Hagar da iine ila konan bardaklar orackta duran baka zararsz arap bardaklaryla deitirir. Ferdinando, yani kle uak, Hagar da, Roderigonun imesi iin hazrlanm iinde zehir olan barda yerine koyar. Hugo, uzun uzun akma sonucu susad iin bardaktaki arab ier, hemen tm duyularn yitirip bir sre oraya buraya sendeleyerek tutunduktan sonra boylu boyunca yere serilir ve lr. Bu arada Hagar da ona, olabildii kadar ho ve gl bir melodi ile olayda neler yaptn anlatmtr. Bu tam anlamyla heyecan yaratc bir sahneydi. Geri kimileri dnebilir ki,

Hugonun dmesiyle yere ylan salar, hain adamn l etkisini olduka azaltmtr. Ama pek yle olmad. Perde kapanr kapanmaz nne davet edildi o da tam durumun gerektirdii gibi davranarak yanna Hagar katt ve perdenin nnde grndler. Hagarn arks, temsilin en olaanst gzel blm olarak deerlendirildi. Drdnc perdede Roderigonun umutsuzluu, kendini baklamay dndrecek aamaya varmt. nk Zarann onu brakt bildirilmiti. Tam haneri kalbine saplyordu ki, penceresinin altnda ok gzel bir ark balad; bu ses, Zarann ona bal olduunu ama tehlikede bulunduu, ama dilerse onu kurtarabilecei anlatlyordu. Bir anahtar frlatld ieriye. Bu kapsnn anahtaryd. Sevin sarholuu ile ylesine zorlad ki, zincirlerini Roderigo, birden krp sevdii kadn kurtarmak iin kotu. Beinci perde Zara ile babas Don Pedro arasndaki frtnal bir sahneyle balyor. Don Pedro, kzna manastra girmesini emretmektedir ama, Zara bunu iitmek bile istemez. Yree dokunan bir yalvartan sonra baylmak zereyken, Roderigo ieri dalar. Onunla evlenmek istediini syler. Ama zengin olmad iin Don Pedro reddeder. Alabildiine el kol hareketleri yaparak barrlar ise de yine anlaamazlar. Roderigo, yar baygn durumda bulunan kz kucaklayp gtrmek zeredir ki, utanga tavrl hizmetkr ieri girer. Elinde bir torba, bir de mektup vardr, gizemli bir biimde ortadan kaybolan Hagarn gnderdiini syler. Mektubunda Hagar, kendisinin, sonsuz bir serveti gen ifte braktn, eer onlar mutlu klmazsa Don Pedronun korkun bir sonu olacan aklamaktadr. Torba aldnda prltlar gz kamatran ynla para salr. Bu para yamuru ihtiyar soylunun yreini yumuatr. Mrlt halinde bir sesle evlenme iznini verir. Hepsi neeli bir arkya balarlar. nnde diz ken sevgilileri, olabildii kadar romantik bir paketle Don Pedro kutsarken perde iner. Birdenbire kopan alk frtnas durmak emri almasna beklenmedik bir ekilde yine birdenbire kesildi. zeri zel koltuklar olarak hazrlanm portatif karyola birden kanannca, seyircinin heyecann anszn sndrmt. Roderigo ile Pedro arada skanlar kurtarmak zere hemen kotu. Hibiri incinmeden tuzaktan karld. Geri glmekten konuamaz durumdaydlar. Bu frtna da glkle geitirildi. Ve, Hannah grnd: "Bayan March, kutladn bildirerek bayanlar aaya bfeye davet ediyor," dedi. Bu bir srprizdi. Sanatlara bile srpriz. Kzlar sofray grdklerinde heyecanla kendilerinden geecekmi gibi olarak baktlar. te analar byledir, onlar yine birazck martmak istemi!.. Gemiteki o gzel, bolluk gnlerinden beri, byle muhteem bir sofra grlm deildi bu evde. Tam iki tabak dolusu dondurma vard pembe ve beyaz... Ayrca kek ve meyve ve az sulandrc Fransz ekerlemeleri... Masann tam ortasnda da drt buket ser iekleri. Bunlar grnce kzlarn soluklar kesildi; nce masaya sonra annelerine baktlar. Bayan March bu oldu bittiden sonsuz zevk alm gibi grnyordu. Amy: "Perilerin ii mi bu?" diye sordu. Beth: "Hayr, Noel Baba!" dedi. Meg, kr sakal ve ak kalarna karn en tatl glmseyiiyle: "Yok, annemin ii!" dedi.

March yengeciin eref saatine rastlam, bunlar o gndermitir," diye, Jo birden esinlenmi gibi, bard. Bayan March, yantlad: "Hayr, hibiriniz bilemediniz." Meg: yleyse Laurence olann bykbabasdr gnderen! Nereden esmi olabilir aklna? Kendisini tanmyoruz bile," dedi. Bayan March aklama yapt: Hannah, bu sabahki kahvalt olayn onlarn hizmetilerinden birine anlatm. Tr az bulunur ihtiyar bir soylu kii ite. ok houna gitmi yaptklarnz. Yllar ncesinden benim babam da tanyor; bu sabah bana gnderdii nazik bir mektupta sizlere kar duygularn belirtmek ve bu zel gn kutlamak zere ufak tefek bir eyler gndermek iin iznimi istedi. Reddedemezdim elbette. Bylelikle bu gece st ve ekmekle kahvalt edecek yerde kk bir ziyafete konmu oldunuz." Jo yantlad: "O delikanl bykbabasnn aklna getirmitir, biliyorum. O yapmtr. Yaman bir ocuk dorusu onunla arkadalk etmeyi ok isterdim. Onun da bizimle arkadalk houna gidecekmi gibi grnyor, ama biraz utanga. Meg de ylesine protokole merakl ki.. Karlanca konumama izin vermez..." Tabaklar sofrada dnp dolarken zevkle dile getirilen "ah, ohlarn" arasnda dondurma gz gre gre erimeye yz tutmuken Jo, bylece iindekileri ortaya dkmt. Misafir kzlardan biri araya girdi: "Sen bitiik evde oturanlardan m sz ediyorsun? Annem ihtiyar bay Laurencele tanr. ok kendini beenmi bir insanm. Komularyla iliki kurmak istemezmi. Torunu da at ile dolamad, ya da retmeni ile yrye kmad zamanlar hep eve kapanyor ve bykbabas onu ok altryormu. Biz partimize davet ettik, gelmedi. Annem pek efendiden bir gen olduunu sylyor ama, kzlarla da hibir zaman konumazm." "Bir kez bizim kedi katnda yakalayp getirmiti de bahe parmaklnn stnden konumutuk. Kriket konularna deinmiti ki, Megin geldiini grnce hemen uzaklat. Ben onu yakndan tanmaya karar verdim. Eminim birazck elenmeye can atyordur." diye Jo kararllkla konutu. Bayan March yantn kzma syledi: "Halini tavrn beeniyorum, iyi bir gence benziyor. Bundan tr bir frsat karsa grmenize bir ey demen. iekleri kendisi getirdi, eer yukarda her eyin yolunda gittiinden emin olsaydm, onu da davet edecektim. Glp oynadnz iitti. Pek heveslenmi grnyordu giderken. Syledim gibi belki de biraz elenmek iin frsat bekliyordur.

Jo, izmelerine bakyordu: "yi ki, armadn, anne. Yine bir piyes sahneleyeceiz, belki onu da davet edebiliriz, bir rol alr. ok elenceli olmaz m?" Meg, ieklerini ilgiyle izledi: "lk kez bu kadar gzel bir buketim oldu. ok i ac iekler." "Dorusu yle ama, Bethin glleri bana daha ekici geldi." diye anneleri kemerine ilitirdii yar lgn gle glmseyerek bakt. Beth, sokuldu annesine ve yumuack bir sesle fsldad: "Babama da byle bir demet iek gndermek isterdim. Korkarm Noeli bizim gibi neeyle kutlayamamtr."

BLM 3

LAURENCE OCUK

Meg, tavanarasna kan merdivenin altnda: "Jo... Jo, nerdesin?" diye seslendi. Yukardan bouk bir sesle yant geldi: "Buradaym." Meg, yukar knca kardeini ayakl kanepede, atksna sarnm alaya alaya kitap okurken buldu. Jonun pek sevdii bir snayd buras. Yarm dzine kadar elmas ve houna giden bir kitapla buraya ekilip, orackta yuva kurmu faresinin sessiz arkadalyla keyfini paylamaktan ok holanrd. Meg grnr grnmez fare hemen deliine ekildi. Jo, yanaklarndaki gzyalarn sildi ve ablasnn verecei haberleri beklemeye koyuldu. "Ne kadar sevindim anlatamam. Bayan Gardnerden yarn akam iin kurallara uygun bir davetiye geldi!" diye Meg, elindeki deerli kd sallayarak bir gen kzn hoppa sevinciyle davetiyeyi okumaya balad: "Bayan Gardner Ylba akam verecei kk partide bayan Margaret ve bayan Josephinei grmekle mutlu olacaktr." Annem gitmemizi istiyor ama, gelgelelim biz ne giyeceiz?" "Poplin elbiselerimizden baka giyecek bir eyimiz olmadn bile bile bunu sormann anlam ne ki?" diye yantlad Jo, az elmayla dolu olarak. Meg, iini ekti: "Ah, bir ipek elbisem olsayd! Annem, ipek elbise iin on sekiz yama kadar beklemem gerektiini sylyor. Daha iki yl var..." Jo yantlad: Poplin ama ipee benziyor, bizim iin yeteri kadar iyi. Hele seninki yepyeni gibi. Hele seninki yepyeni gibi. Benimkinin etek ucundaki yank ve yrt unutmutum, imdi aklma geldi. Peki ben ne yapacam? Yank ok gze batyor. Hibir ekilde onarlmaz da. "Yapabilecein, elbisenin arkasn gstermemek iin oturduun yerden kmldamamaktr... nden gzel, hibir ey belli deil. Ben salarm iin yeni bir kurdele alacam. Annem de kk inci inesini dn verir. Sandallarma gelince yeni, hem de gzel. Eh, eldivenlerim istediim gibi deil ise de yine de i grr." Giyim konusuna pek aldrmayan Jo: "Benim eldivenler limonata ile berbat olmutu. Yenisini de alamadm. Neyse, eldivensiz giderim," dedi. Meg, kesin bir sesle konutu: "Olmaz! Mutlaka eldiven giymelisin, yoksa ben gitmem. Eldiven her eyden nemlidir. Sen giymezsen ben mahvolurum." Jo: "yleyse ben gidemeyeceim, Meg," dedi.

"O kadar pahal bir ey ki eldiven, annemden de isteyemezsin. ok dikkatsizsin diye sana kzmt, eldivenlerini lekelediin zaman ve bu k sana baka bir ift alamayacan sylemiti. Onarlamaz m?" diye Meg heyecanla sordu. "Ancak buruturup elimde tutabilirim. Bylece kimse grmez ne kadar lekeli olduklarn. Evet, ancak bunu yapabilirim. Dinle aklma bir ey geldi; sen eldivenin bir tekini giy, ben tekini giyeyim. Lekeli tekleri de giymeden avucumuzda tutarz olmaz m?" Senin ellerin benimkilerden byk. Giyeyim derken aar bytrsn," diye Meg sze balad. Eldivenleri onun zayf noktasyd. O halde ben eldivensiz gideceim. Alem ne derse desin aldrmam," diye kitabn eline alrken Jo bard. Hayr olmaz! Mutlaka giymelisin. Yalnz lekeleme unlar, zenli davran. Ellerini arkanda balama... Dik dik de bakma... Ya da Kristof Kolomb diye lafa balama, emi?" Sen benim iin zlme. Olabildiim kadar terbiyeli olmaya alacam. Hibir tartmaya katlmayacam, eer kendimi tutabilirsem... Haydi sen imdi git, davetiyeye karlk verilmeli. Brak da beni, u olaanst gzel hikyeyi okuyup bitireyim." Meg, gidebileceklerini teekkrle bildirmek ve giyecei elbiseyi gzden geirmek zere oradan uzaklat. O neeli neeli ark syleyerek elbisesinin ipek farbelalarn dzeltirken, Jo da yukarda okumakta olduu hikyeyi bitirmi, drt elmasn da yemi hoplaya sraya fareyle oyuna dalmt. Ylba gecesi salonda kimsecikler yoktu. Kk kardeler oda hizmetisi rolne girmiler, ablalarnn giyinmesine yardm ediyorlard. ki bykler ise ok nemli bir uraya, partiye gitmek hazrlna kendilerini kaptrmlard. Sade bir eyler giyecekleri halde oradan oraya koturmalar gerekiyordu. Konuarak, glerek... Birdenbire keskin bir yank sa kokusu havay sard. Meg, yzn buklelerle erevelemek istemiti. Jo da onun buklelerini yapmak zere ayrlm tutam tutam salarn kzgn maaya sarmt. Beth, yatan zerinde tnedii yerden sordu: "Buklelerin bu kadar ttmesi gerekli mi?" Jo: "San slakl kuruyordur," diye yantlad. Amy de araya kart: "Ne tuhaf koku bu byle? Yank ty gibi kokuyor." Bir stnlk duygusuyla kendi salarnn kvrmlarn okad. "Oldu zaten. imdi salardan ktlar karacam. Kvrm kvrm kck bukleler greceksiniz," diye Jo, elindeki maay brakt. Ktlar karyor sarih buklelerden ama, hani kvrm kvrm salar? Salar da ktlarla birlikte dt. Dehete kaplan kuafr, kurbann nndeki masann zerine sra sra kavrulmu bukleleri dizdi. Meg, ac ac bard:

"Aman! Aman! Aman! Ne yaptn byle sen? Mahvoldum! Gidemem artk... Salarm... Aman Tanrm, salarm!" Alnnda yars kopmu dzensiz sa kvrmlarn incelerken umutsuzlukla inledi. Jo, inlercesine konutu: "Al ite benim kaderim... Salarn kvrmam benden istemeyecektin. Biliyorsun, ben sakarm, her eyi, her eyi byle berbat ederim. ok zldm. Maalar gereinden ok scakm. Bundan tr bir kazadr yaptm." Gzlerinde pimanlk yalaryla nnde duran kapkara, yamyass olmu buklelere bakyordu. Amy, ablasn avutmaya alt: "Berbat filan deil! Sadece kabartn yeter. Kurdeleyi yle bir bala ki bana, ular birazck alnna sarksn, Meg. stelik de bylesi son moda birok kzda grdm, yle yapt yorlar. Meg, kzgn bir tavrla bard: "Gzel olsun derken olan oldu ite... Keke salarma hi dokundurmasaydm!" "Bence de yle ama, neylersin... Dzgn ve gzeldi salarn. Ama merak etme yaknda uzar," diye Beth, krklm salar pmek ve ablasn avutmak iin yaklat. Daha kk ldeki eitli aksiliklerden sonra Meg giyinmesini bitirdi. Derken ailenin birleik abalar sonunda, Jonun salar da tepesinde toplanarak biim verildi ve elbisesi giydirildi. Sade kyafetleri iinde ikisi de pek ho grnyordu. kisi de ak renk zrsz eldivenlerin birer tekini ellerine giyip lekeli olanlarnn teklerini avularna almlard. kisi de iddiasz ve gzel gen kzlar etkisini brakyordu. Megin yksek topuklu sandallar ayaklarn skyor, can yanyordu ama, aldrmyordu. Jonun ise banda toplamak zere salarna sokulmu on dokuz firkete, salarna deil de etine sokulmu gibi batyordu. Gerekte tam anlamyla rahat deildi, ama hey Tanrm! k olalm ya da lelim! ki karde nazl nazl ilerlerken bayan March; ,"Haydi benim tatl kzlarm, gzel, gzel elenin," dedi. "Sakn ok yemek yemeyin. Saat on birde de eve dnn. Sizi getirmesi iin Hannahy gndereceim." Kap arkalarndan kapandktan sonra da pencereden seslendi: "Kzlar, doru drst mendilleriniz var m yannzda?" Jo yrrken glerek bard: "Evet, evet var, anne! stelik de Meg kendisininkine kolonya dkt." Sonra ablasna dnd: "Eminim ki annem hepimiz birden zelzeleden kayor olsak yine bu soruyu sorar." "Soyluluundan gelme bir alkanl bu," dedi Meg. "Hem de ok yerinde bir titizlik." "Bir kk hanmn seviyesini, zenli iskarpinleri, eldivenleri ve mendilleri ortaya koyar." Kendisinin de bu konuda pek ok soyluca zevkleri vard. "Elbisenin zrl etek ksmn gizlemeyi unutma Jo," diye konumasn srdrd. "Kuam katlanmam ya? Salarm ok mu fena grnyor?"

Bayan Gardnerin evinde, giyinme odasndaki aynann nnde bir sre orasn burasn dzeltmekle oyaland. Jo da yakasn dzeltip, salarnda aceleyle parmaklarnda gezdirirken: "Biliyorum, ben unutacam etek ucumun kusurlu olduunu, Yanl bir ey yaptm fark edersen hemen gz krparsn olur mu? Hayr gz krpmak hanmefendilere yakmaz. Gerekirse kam kaldrrm. Eer bam eersem, anlarsn ki her ey yolundadr. imdi dik tut bakaym omuzlarm. Ksa admlarla yr. Eer birine takdim edilirsen elini skman doru olmaz." "Doru olup olmadn nasl renirsin bunlarn? Ben renemem... Her neyse, ho bir mzik deil mi?" Aa kata indiler. Partilere pek seyrek gittikleri iin biraz ekingendiler. Byle resmi olmayan kk toplantlara katlmak bile onlarn asndan byk olayd. ri yapl ve yal bir kadn olan bayan Gardner, sevecenlikle karlayp onlar alt kznn en byne teslim etti. Meg, Sallieyi tanyordu. Az sonra rahatlad. Ama Jo, kz arkadalara ve onlara zg dedikodulara pek aldrmadndan, ayakta, srt zenle duvara dayal, iek bahesine dalm, yerinde bir tay gibi kalakald. evreye uyum salayamadn hissediyordu. Yarm dzine kadar neeli delikanl odann baka bir kesinde paten yapma konusunda konuuyordu. Paten yapmak hayatta balca zevklerinden biri olduundan, Jo da onlara katlmak isteyerek bu arzusunu Mege telgraflad ise de, Megin ka rknt vererek yukar kalktndan yerinden kmldamak yrekliliini gsteremedi. Konumak zere de kimse kendisine yaklamyordu. Ona yakn olan guruptakiler imdi birer ikier daldklarndan yapayalnz kalmt. Eteinin zrl yeri grnecek korkusuyla ortada dolaamyor kendisine bir elence bulamyordu. Dans fasl balayncaya dek evresindekilere umutsuzlukla bakt kald. Megi hemen dansa kaldrmlard. Dar sandallar birden serte srt ama, hi kimse sandal giyenin glmsemesiyle nasl bir ac gizlediini anlayamad. Jo, kocaman, kzl bal bir gencin yaklatn grnce dans nermek niyetinde olmasndan korkarak perdelerin kuytuluundaki bir blgeye kayverdi ve bylece rahatlayarak etrafn seyretmekle kendini elendirmeye niyet etti. Ama ne yazk ki, o kuytuluu baka bir utanga kii de mesken edinmiti. ttii perde yana kaynca kendini Laurencele yzyze buldu. "Aman Tanrm!.. Burada birinin olabileceini dnmemitim," diye Jo kekeleyerek, buraya nasl can havliyle geldiyse yine ylece ekilmek zere davranmt ki, Laurence biraz irkilmi olmasna karn tatl tatl gld: "Aldrmayn bana... sterseniz kalabilirsiniz burada." "Sizi rahatsz etmez miyim?" Hayr, kesinlikle... Buraya sokuluumun nedeni pek az insan tanyorum. Bundan tr... Anlarsnz ite, acayip bir duyguya kapldm."Ben de yle. Eer gerekmiyorsa ltfen siz de gitmeyin.

Delikanl yeniden yerine oturup, rugan ayakkablarna bakt. Jo, nazik olmaya abalayarak konutu: Sanrm sizi daha nce grmek zevkine erimitim. Bize yakn

oturuyorsunuz deil mi? "Bitiiinizdeki evde," diye ban kaldrp Joya bakarak, Laurence aktan aa gld. nk kediyi eve kadar getirdiinde kriket oyunu konusunda uzun uzadya konutuklar aklna geldiinden; imdi onun zoraki ve resmiyet halini biraz komik bulmutu. Bu tavr, Joyu da rahatlatt. O da tm itenliiyle konuurken gld: "Gnderdiiniz o gzel Noel hediyeleri bize pek ho bir zaman geirtti." "Bykbabam gndermiti." "Ama sizin uyarnzla deil mi? "Kediniz nasl, bayan March?" diye delikanl ciddilemeye niyetlenerek konutu. Bu arada kara gzleri muzipe glmsyordu. "yi, teekkr ederim, bay Laurence. Ama ben bayan March deilim. Ben sadece, Joyum." "Ben de bay Laurence deilim. Adm sadece Lauriedir." "Laurie ya da Laurence... ok tuhaf bir ad." "Gbek adm Theodoredir. Ama ben sevmem o ad. Dostlarm bana Dora, der. Ben de onlarn Laurie demelerini isterim." "Ben de kendi admdan nefret ediyorum. Ne kadar duygusal bir ad! Keke herkes Josephine diyeceine Jo dese... Dora demelerini nasl nlediniz?" "Onlar pataklayarak..." "Ama ben yengem March pataklayamam ki... Bundan tr sanrm adma aresiz katlanacam." Jo bir i ekile teslim olduunu ortaya koydu. "Partilerden holanr msnz?" diye konumann akn deitirdi. "Arasra... Uzun yllar yabanc bir memleketteydim. Bundan tr buradaki yaanty renmek iin henz yeterli evrem olmad." Jo heyecanla konutu: "Yabanc memleketlerde mi? Ne olur bana anlatn! Yabanc lkelere ilikin izlenimleri dinlemeyi ok severim." Laurie, sze nereden balayacan pek bilemedi. Ama Jonun birbirini izleyen merakl sorular konumasn kolaylatrd. Veveydeki okulunu, hi apka giyemeyen arkadalarn, kayklardan filolar nasl yzdrdklerini ve tatillerde retmenleriyle birlikte nasl geziye ktklarn anlatt.

Jo yine heyecanl sesini ykseltti: "Ben de oralarn grmeyi ne kadar isterdim! Parise de gittiniz mi?" "Geen k oradaydk." "Franszca konuuyor musunuz?" "Veveyde baka bir dil konumamz yasakt." "Franszca bir eyler syleyin. Ben okuyabiliyorum ama telaffuz edemiyorum." Laurie uysallkla: "Quel nom a cette jeune demoiselle en les pantoufles?" dedi. "Ne kadar gzel konutunuz! Ne dediniz syleyeyim mi? u gzel sandallar giymi gen bayan kimdir dediniz, yle deil mi?" "Evet yle madmazel..." "Benim ablam Margaret. Siz biliyorsunuz benim ablam olduumu. Onu gzel buluyor musunuz?" "Evet, bana Alman kzlarn anmsatyor. O kadar da tertemiz ve gzel grnyor ki..." Ablasnn byle ocuksu bir rahatlkla vlmesi Joyu sevinle doldurdu. Mege anlatmak iin de cmleyi ezberledi. kisi de kalabal gz ucuyla inceleyerek ve eletirerek aralarnda kklemi bir arkadalk havas douncaya kadar ene aldlar. Laurienin utangalndan artk eser kalmamt. Jonun yapmacklk olmayan bir rahatlkla davranlar houna gitmi ve onu da rahatlamt. Jo da bu arada neesine kavutu. nk elbisesi unutulmutu. Hi kimse de ona ka kaldrmamt. Laurieyi iten sevdi. Onu kardelerine anlatabilmek iin uzun uzun bakt. Erkek kardeleri yoktu. erkek yakn akraba ocuklar da yoktu, erkeklerle arkadalk onlara hepten yabancyd. "Kvrck kara sal, kocaman kocaman kara gzleri. Biimli bir burnu var, dileri de gzel. Elleri ve ayaklar kk. Benden daha uzun. O yataki insana gre fazla nazik. ok da neeli. Acaba ka yanda?" Aklndan bunlar geiriyordu. Dilinin ucuna gelmiti. Nerdeyse yan soracakt. Tam zamannda tuttu kendini. Hi de alk olmad halde muamele bilir bir insan gibi davranarak yan renebilmek iin baka dolambal yollar arad: "Sanrm yaknda koleje balarsnz. Kitaplarnz rafa kaldrmsnzdr... Yok hayr, argo kullanmak istemedim." Azndan karmt ite. Kzard, "ok alyor musunuzdur demek istedim yani..." Laurie glmsedi, Jonun konumasn hi de yadrgam gibi grnmyordu. Omuz silkerek yantlad: "Daha bir iki ylm var koleje gitmek iin. On yedisinden nce herhalde de

gidemem." Jo, onun boyunu bosunu szd. Oysa on yedi ya bimiti ona. "Demek on be yandasnz ha?" "Gelecek ay on alt olacam." "Ben koleje gitmesini ok isterdim, siz istemiyor gibisiniz." "Ben nefret ediyorum. Durmadan bir eyler tmek ya da amata... stelik bu memlekette arkadalarn tutumundan da holanmyorum." "Peki, neden holanyorsunuz?" "talyada yaamaktan ve keyfimce kendi yoluma gitmekten." Jo, ona gitmek istedii kendi yolunun ne olduunu sormak iin yandysa da Laurie, kara kalarn attndan gzda verici grnyordu; bundan tr konuyu deitirmeyi uygun buldu. Ayayla tempo tutarak: "Bitiik odadaki piyano ok gzel... Neden gidip dinlemiyorsunuz?" dedi. Delikanl nezaketle eilirken yantlad: "Eer siz de gelirseniz..." "Ben gelemem. nk Mege dedim ki... Gelemem n...ki..." Jo bu noktada duraklad. Karar veremiyormua benzemiyordu: Acaba gerei sylese mi? Yoksa... Gld. Laurie merakla sordu: "nk, dediniz. Gerisi?" "Kimseye sylemezsiniz deil mi?" "Asla sylemem." "Pekl yleyse... Benim hep minenin karsnda ayakta durmak gibi fena bir alkanln var. Bu nedenle ou zaman eteklerimin ucu yanar. Bu elbisemin de ucu kavruldu. Bir gzel onardm; ama yine grnyor. Meg, bana kimseye arkam dnmememi, yani yerimden pek kmldamamam tembih etti. Gidebilirsiniz isterseniz... Durum ylesine komik, biliyorum." Ama Laurie glmedi, bir an bakt. Yzndeki ifade artt Joyu. Delikanl son derece hafif bir perdeden nezaketle: "Zarar yok, aldrmayn, rica ederim gelin," dedi. Jo teekkr etti ve memnun, yrd. Delikanlnn ellerindeki inci rengi gzel

eldivenlere bakarken, kendinin de tpk onun gibi eldivenleri olmasn arzulamt. Mzik susunca, oturdular. Laurie, Heidelbergdeki bir renci festivalini anlatrken, tam orta yerinde Meg grnd. Bayla kardeini ard ve Jo isteksizce kalkt, onu yan odaya kadar izledi. Bir kanepe buldu orada; kardeine gsterdi. Meg oturdu ve ayan tuttu, yz solmutu. "Bileimi burktum. u lanet olas yksek topuk dnverdi ve burkuldu bileim. Ayakta zor duruyorum. Bilemiyorum eve kadar nasl gideceim?" Acdan kvranrken konumutu. Jo, yantlad: "Bu mendebur sandallarn ayan inciteceini biliyordum. ok zldm ama olan olmu. Araba armak ya da burada sabahlamaktan baka aklma bir ey gelmiyor." Konuurken ablasnn aryan bileini yava yava ovuyordu. Meg, fsldad: "ok pahal, araba artamam. Hayr, gze alamam bunu. Hem buraya herkes kendi arabasyla geldi. Kald ki ahrlarn bulunduu semt ok uzak, kimse gnderilemez." "Ben gider getiririm." "Gerek yok. Saat dokuzu geti. Msr lkesi kadar ortalk karanlk. Burada kalamam, ev tkabasa dolu. Sallie kimi kz arkadalarn alkoyacakm. Hannah gelinceye kadar dinlenir, sonra da canm diime takar yrrm." "Laurieden yardm isteyeceim." Jo bu fikir aklna gelince rahatlamt. "Teekkr ederim ama olmaz! Hi kimseden bir ey isteme, syleme de. Sen benim lastiklerimi getir, bu sandallar da bize ait eylerin arasna koy. Yemek fasl bitince de Hannahy gzle sen. Gelince bana haber ver." "imdi yemee gidiyorlar ite, ben senin yannda kalmay yeliyorum." "Hayr olmaz, canm. Sen bana yalnz kahve getir. O kadar yorgunum ki, kmldayamyorum." Megin arkasna yaslanmasna yardm edip, ayandaki lastikleri de gzlerden gizledikten sonra Jo, geliigzel dolar gibi yemek odasna yrd. Tabak anan durduu dolaba arptktan sonra bir oda kapsn anca karsnda bay Gardneri grd; evsahibi burada kendi bana oturmu, bir eyler iiyordu. Jo, kahve ibriini farkedip masaya doru atlmt; ibrii yakalad, ama bu arada kahveyi de dkt. imdi elbisesinin n de arkas gibi berbat olmutu. "Aman Tanrm! Alay bozan tfei gibiyim!" diye bard. Bu arada elbiseyi silmeye alrken Megin tek eldivenini de benzetti. Dosta bir ses sordu: "Size yardm edebilir miyim?" te Laurie gelmiti. Bir elinde

dolu bir fincan kahve teki elinde bir tabak dondurma vard. Jo yantlad: "Mege bir eyler gtrmek istiyordum, yorgun da. Biri arpt bana, ite bu hale geldim," diye zntyle elbisesini, kahveye bulanm eldivenini gsterdi. "Gerekten zldm... Ben de bu elimdekileri vermek iin birini aryordum. Ablanza gtrebilir miyim?" "Teekkr ederim. Gstereyim size nerede olduunu. Elinizdekileri ben alaym, diyemiyorum. nk gtreyim derken yine bir eyler dkp samaktan korkarm." Jo ne dt. Laurie sanki her zaman hanmefendilere servis yapmaya alkm gibi yle bir rahatlkla hemen kk bir masa ekti, oraya ikinci bir kahve servisi getirdi. ylesine yardm etmeye hazr bir tavr vard ki, her zaman ince eleyip, sk dokuyan Megin bile takdirini kazanmt: Terbiye grm bir gen! diye mrldand. ekerlemeler, kurabiyeler yiyerek hoa vakit geirdiler. Yanlarna yaklap guruplarna katlan iki gen adamla da hep birlikte "buz" oyunu(*) oynadlar; ta Hannah gelinceye kadar!.. Meg dalp ayann acsn bile unutmutu, ama birden kalkmaya alnca o kadar can yand ki, acsn belirten bir sesle Joya tutundu: "Sus sakn bir ey syleme!" diye fsldadktan sonra yksek sesle: "nemli bir ey deil. Ayam hafife burkuldu, hepsi o kadar," dedi. stlklerini giymek zere merdivene yneldiklerinde, Hannah paylad. Meg alad. Jo ise artk dayanmann snrna ulamt. Sonunda ynetimi eline almaya karar verip darya szlerek yine aaya indi. Hizmet eden adamlardan birini bulup bir araba getirmesini rica etti. Karsna kan da o gece iin tutulmu bir garsonmu. Blgeyle ilgili hibir ey bilmezmi. Jo, are dnerek baknrken onun ne istediini renen Laurie yardma kotu. Kendisini eve gtrmek zere bykbabasnn gnderdii ve hemen o anda kapya yanaan arabaya hep birlikte binmelerini nerdi. Jo, iin iin rahatladysa da, neriyi kabul etmek iin duraksamt: "Vakit henz erken. Siz herhalde imdi gitmek istemiyorsunuzdur," dedi. "Ben her zaman erken dnerim eve... yle gerekten... Rica ederim, sizleri gtrmeme izin verin. Biliyor musunuz, yolumun zeri. Yamur da yayormu. yle diyorlar."(*) Asl rakama dayanan bir eit oyun.

Sorun bylece zmlendi. Jo, ablasnn bana geleni anlattktan sonra teekkrlerle kabul etti nerisini. Yukarya koup geride kalm olanlar da getirdi. Hannah, kedi misali yamurdan nefret ederdi. Bunda tr yeni bir sorun kartmadan kapal lks arabaya kurulduklarnda pek onurlandlar ve kendilerini bir payeye erimi saydlar. Laurie, Megin ayan uzatabilmesi iin arka tarafa sandn zerine binmiti. Bylece kzlar rahata partiyi konumak frsatn buldular. Jo firketelerini kartp salarn indirince rahatlayarak

"Ben olaanst bir gece geirdim, ya sen?" diye sordu. "Evet, ayam burkuluncaya kadar ben de yle. Salliennin arkada Annie Moffat beni pek sevdi ki, Sallie gidecei zaman benim de beraber gitmemi, ehirdeki evlerinde bir hafta kalmam rica etti. Yani ilkbaharda aryor. Opera oraya geldii zaman. Annem gitmeme izin verirse ne gzel bir frsat benim iin..." diye Meg dncesiyle bile neelenerek konutu. Jo, sordu: "Benim bu gece kendisinden katm kzl sal gen adamla grdm seni. Houna gitti mi?" "Gerekten de pek ho. Salar kzl deil, kestane renginde. ok nazik bir insan." "Giydii elbiselerle tpk bir ekirgeye benziyordu. Laurie ve ben glmekten kendimizi alamadk. Duydunuz mu gldmz?" "Hayr ama, kabalk sizinkisi. Orada saklanm konutuunuz srada neler eviriyordunuz?" Jo, macerasn anlatt. Szn bitirdiinde evlerine varmlard. Teekkrlerini yineleye yineleye arabadan inerken, iyi geceler dilediler Laurieye. Kimseyi tedirgin etmeden eve girebileceklerini umuyorlard; ama kap araland anda gece balklaryla iki kafa grnp iki uykulu ama, merakl sesler duyuldu: "Partiyi anlatn... Partiyi anlatn..." Megin nlenmesi zor bir gereksinme olarak kk kardeleri iin Jo, birka ekerleme saklamt. Azlar tatlanp gecenin en heyecan verici olaylarn dinledikten sonra kk gevedi. Meg, iini ekerek: "tiraf edeyim ki, partiden arabayla dneyim, oda hizmetimin tuttuu sabahl giyeyim, yle bir oturaym, bence gerekten bir kibar hanmefendinin davranlar byledir," dedi. O konutuu srada Jo, onun burkulan bileini merhemle ovuyordu. Salarn da fralamt. "Kavrulmu buklelerimize, eski psk elbiselerimize, kii bana den tek eldivenlerimize, ayamz burkacak kadar dar sandallar giymek aamasnda alk olmamza karn, o dediin kibar kadnlarn bizden fazla elenebileceklerini sanmyorum," diye Jo pek akllca bir yant verdi.

BLM 4

YKLER

"Yklerimizi yeniden srtlayp yola koyulmak bana yle zor geliyor ki..." diye Meg, partiden dndkleri gecenin sabahnda yaknyordu. Artk tatil sona ermiti. Geirdikleri elenceli haftadan sonra, hibir zaman holanmad iini kolayca yrtebilecek gc bulamyordu, kendinde. "Gnlerin hep Noel ya da Ylba gibi gemesini ok isterdim. Srgit elence fena m olurdu?" diye Jo, can skntsyla esneyerek sordu. Meg, iki eski elbisesinden hangisi daha berbat diye karar vermeye akrken konutu: "O zaman imdi elendiimizin yars kadar elenemezdik!.. Geceleri yemek davetleri, iek buketleri, partilere gitmek, eve arabayla dnmek, okumak, dinlenmek ve hi almamak bana ok tatl geliyor. Bakalar bunlar yapabiliyorlar. Yapabilen kzlara imreniyorum, dorusu... Ben lks bir hayattan ok holanyorum." "Anladk ama biz yle bir hayat yaayacak durumda deiliz ki. Bundan tr homurdanmamalyz. Yklerimizi srtlayp yola koyulalm. Annemin yapt gibi olabildii kadar hafiften alarak!.. March yengemin kaskat ve sradan bir insan olduundan kukum yok. Ama sanrm yaknmadan tamay rendiim zaman arl omuzlarmdan kalkacak. Ya da ylesine hafifleyecek ki ben duymayacam. Bu fikir Jonun i gcn tazelediinden keyfini yerine getirdi. Ama Meg neelenmemiti. Drt mark ocuktan oluan yk ona daha arlam gibi geliyordu. Her zaman yapt gibi kendisine eki dzen vermeyi, mavi kurdeleyle salarn ensesinde kendine yarar biimde toplamay bile can istemiyordu. "Ho grnmenin ya da grnmemenin ne nemi var? u aksi yumurcaklardan baka kimse grmeyecek olduktan sonra... Gzelmiim, deilmiim kim aldr eder ki?" diye iinden geirerek ani bir hareketle ekmecesini kapatt. Gnler boyu hamal gibi abala dur. Arada bir kysndan kesinden bir elence krnts... Haydi bakalm, yalan, irkinle, ruhun ekisin; nk ben fukaraym. Baka kzlar gibi yaamann tadn kartamam ayp bana!.. Ayp!" Gzlerinde yaral bir bakla Meg aa kata indi. Kahvalt sofrasnn hi cana yakn bir hali yoktu. Hepsi birden homurdanmaya hazr grnyordu. Ba aryan Beth, kanepeye uzanm kedisi ve yavrusuyla kendini oyalamak derdinde; Amy, derslerine almadndan tela iinde silgisini bulamyor; Jo da slk alarak hazrlanmak zere byk amata kopartmak yolunda; Bayan March ise, hemen postaya vermesi gerekli bir mektubu bitirmek abasnda. Hannahya gelince, alkanl tesinde bu sabah ge kalkt iin terslii iyice zerinde.

Jo, bir mrekkep hokkasn devirip, iki potinin birden balarn kopartp, apkasnn da zerine oturduktan sonra: Byle bir aksi aile yoktur, diye fkesini yenemeyerek bard. Amy: "Ailede en aksi sensin!" diye kara tahtasna yapt hesaplarn yanl toplamn gzyalaryla siliyordu. Meg, srtnn eriemeyecei bir noktasna trmanp apak gibi yapm kedi yavrusundan kurtulmaya abalayarak fkeyle haykrd: Eer bu iren hayvanlar gtrp bodruma kapatmazsan Beth onlar suda bomak zorunda kalacam." Jo gld, Meg azarlad, Beth yalvard, Amy de dokuz kere on ikinin ne ettiini anmsamad iin feryad kopard. "Kzlar!.. Kzlar!.. Bir dakika iin susun! Mektubu ilk postaya yetitirmek zorundaym. Drdrlarnzla beni iimden alkoyuyorsunuz," diye bayan March, mektubuna nc gnl alc cmleyi de iziktirdi. Bir anda ken sessizlikte usulca odaya giren Hannah, iki meyveli rei masann stne brakp yine usulca kt. Bu meyveli rekler evin yerlemi detleri arasnda yer alyordu. Gerek manonlar olmadndan kzlar bunlara, sabahn ayaznda ellerini stp rahatlatt iin "manon" adn takmlard. i ne kadar ok olsa, ne kadar homurtu nedeni bulsa yine de kzlarn yollar uzak ve de i rtc olduundan bu rekleri yapmay ihmal etmezdi. Zavalllar le yemeinde de pek bir ey yiyemiyorlar, eve saat ikiden nce pek seyrek gelebiliyorlard. "Kedilerini barna basp ba arn geirmeye bak, Beth... Anne, Allahasmarladk... Bu sabah hepimiz bin trl mnasebetsizlik yaptk. Eve yine alageldiiniz melekler olarak dneriz. Haydi bakalm, Meg!" Jo, odadan karken Tanr yolundaki haclarn bu ruhsal durumda olmamalar gerektiini dnyordu. Keyi dnmeden nce her zaman pencereden glerek bakan ve el sallayan annelerini grmek iin balarn evirirlerdi. Eer bu det yerine getirilmezse, sanki gn sona erdiremeyecekler... Ne durumda olurlarsa olsunlar, o sevecen ana yzne, gider ayak son bir gz at, gnee bakmlar gibi ilerini strd. "Annem eliyle pck gnderecek yerde bize yumruk sallasa daha yerinde bir hareket olurdu. Bizler grlmemi derecede kadir bilmez, aalk yaratklarz." Jo sylene sylene rzgra kar karlara bata ka hzla yrmekle, pimanlk duygusunun etkisinde kendini cezalandryor gibiydi. Meg iyice sarnd rtlerin derinliklerinde, dnyasndan bezmi bir rahibe edasyla konutu: "Aalk falan... Byle irkin kelimeler kullanma!"

"Ben anlam olan sert kelimelerden holanyorum," dedi Jo. Bandan frlayacakm gibi havalanmaya hazrlanan baln kendi de umaya hazrlanyormu gibi yakalad. "Sen kendi hakknda istediini syle! Ben ne nankr ne de aalm. Hakkmda bu biim konuulmasn istemiyorum." "Sen zaten mahvolmu bir yaratksn!.. Kukusuz bugn de tm aksiliin stnde. nk lks bir hayat yaayamyorsun!.. Zavall kardeim! are yok, ben zengin oluncaya dek bekleyeceksin. O zaman arabalarn da, dondurmalarn da, yksek topuklu sandallarn da ve kzl sal delikanllarla ene almann da bir iyice tadn kartrsn." "Ne kadar komiksin, Jo!" diye Meg, bu samalklara gld ve her eye karn moralinin biraz ykseldiini sezdi. Jo yantlad: "Bu bakmdan anslsn. Eer ben de dnyam yklm gibi bir havada olsam ve senin gibi dert aramaya abalasam, o zaman grrdn ne hale debileceimizi. ok kr ben, moralimi her zaman yksek tutabilecek bir ynn buluyorum sorunlarn... Artk yaknmay kes de eve neeli dn olur mu canm kardeim!" Jo, yreklendirmek istercesine ablasnn omzuna vurdu ayrlrlarken... kisi de baka baka ynlere gidiyordu. kisi de hl lkln koruyan kk reklerini avularnda smsk tutuyordu. kisi de, sert k havasna karn, zorlu ilerine karn ve tadn karamadklar sevgiyle ykl genlik arzularna karn neelenebilmek iin aba gsteriyorlard. Bay March, talihi ters dnm bir dostuna yardm etmeye abalarken btn varln kaybettii zaman, iki byk kz hi deilse kendi masraflarn karmak amacyla almalarna izin verilmesi iin yalvarmlard. Onlarn iglerini yararl bir yola yneltmelerini isteyen ve zgrlklerini kazanmak bakmndan da yalarnn pek kk olmadn dikkate alan ana babalar, kzlarnn almalarn onaylamlard. Bylece iki karde can ve yrekten byk bir hevesle, tm engellere karn sonunda baarya ulaacaklarna inanarak almaya koyuldular. Margaret kk ocuklara mrebbiyelik edebilecei bir aile bulmu ve az bir aylkla bile kendini zengin sayarak almaya koyulmutu. Kendi de itiraf ettii gibi "lks ok severdi". Balca derdi fukaralkt. tekilerden daha zor dayanyordu yoksullua. nk evlerinin ok daha gzel, yaantlarnn kolay hem de zevkle ykl ve hibir eye gereksinme duymadklar evreleri anmsyordu. Kskan ve mutsuz olmamaya alyordu ama, bir gen kzn gzel eylerin, neeli arkadalarn, baarlarn ve mutlu bir yaamn zlemini ekmesi doaldr. King ailesinin yannda alrken btn arzuladklarn her gn grmekteydi. te ilgilendii ocuklarn en bykleri, ablalar sokaa gidiyor. Meg bir an gryor onun srtnda partiye gittii zarif elbiseyi. iek buketlerini... Tiyatroyla, konserle, kzak partileriyle ve her trl elenceyle ilgili dedikodular iitiyor. Kendisinin ok deer verdii ve ok byk bir miktar sayd parann en nemsiz ufak teberiye nasl avu dolusu harcandna tank oluyordu. Meg, pek seyrek yalanrd ama, hakszlk duygusu kimi zaman onu herkese kar olumsuz dncelere yneltiyordu. Bunun nedeni de henz kendisinin hayatta gerek mutluluu salayacak deerlere sahip olduunun bilincine varamayyd.

Jo, topal olduundan tr kendine yardm edebilecek gte bir insana gereksinme duyan amcasnn kars March yengeye tam uygun bir tipti. ocuksuz ihtiyar kadn, kaynbiraderi tm parasn kaybettiinde kzlardan birini evlat edinmek iin bir neride bulunmutu. Bu istei geri evrilince de gcenmiti. Dostlar March ailesini uyarm, bundan byle ihtiyar kadnn vasiyetnamesinde hatrlanmak ansn yitirdiklerini sylemilerdi ama, dnya nimetlerini n planda saymayan Marchlar u yant vermilerdi: "Kzlarmz dnyann tm servetleriyle deimeyiz. Zengin ya da yoksul biz hep bir aradayken, birlikte mutlu oluruz." htiyar kadn bir sre onlarla konumamt. Sonra, gnn birinde, bir arkada toplantsnda Joya rastlamt. Yeeninin komik yz, hi yapmacksz davranlar ihtiyar kadnn houna gitmi ve Joya kendisine refakati olmas iin neride bulunmutu. Bu neriyi Jo hi beenmediyse de daha iyi bir i bulamadndan kabul etmi ve herkesi artarak ihtiyar, huysuz yengesiyle ok iyi bir iliki kurmutu. Arada frtnalar kopmuyor deildi. Bir seferinde Jo, artk daha fazla dayanamayacan bildirerek evine dnm; gelgelelim, March yengenin kara bulutlar abuk daldndan Joya yine gelmesi iin o kadar stelemiti ki, Jo, biraz da sivri dilli yengeden holand iin, "hayr" diyememiti. Aslnda kz eve balayan gerek neden galiba, amcann lmnden sonra toz ve rmceklere terkedilen byk kitaplkt. Jo, ocukluunda cilt cilt kocaman szlklerle demir yollar ve kprler yaparak oynamasna izin veren, latince kitaplardaki acayip resimlerle ilgili hikyeler anlatan ve sokakta karlatklar zaman kendisine kurabiyeler alan nazik, ihtiyar amcasn anmsyordu. Kitaplarn tepesinden, kuba bir bakla evreyi szen bstleri, rahat koltuklar, yuvarlak abajurlu lambalar ve hepsinin tesinde ynla kitaplaryla bu lo ve tozlu oda Jo bakmndan iinde diledii gibi gezinebildii bir lke, bir mutluluk beldesiydi. March yenge uyuklamaya baladnda ya da yannda bir arkadala oyaland sralarda Jo, kendi skin kesine ekilip bir koltua bzlyor; roman, tarih, seyahat kitaplar!.. Resimlerine bakyor ve kural bilen bir kitap kurdu gibi kitaplarn arasnda yitip gidiyordu. Elbette her mutluluk gibi bu da uzun srmezdi. Ne zaman bir hikyenin can alc yerine gelse, bir iirin en gzel dizesini okurken ya da bir gezginin en tehlikeli serveninin ortasnda hrn bir ses duyulur: "Josy-phine! Josy-phine!" arlnca Jo, cennetini brakarak yn ilesi sarmaya, kpei ykamaya ya da saatler srecek eletiri yazlarn okumaya koard. Jonun hrs hayatta, olaanst bir marifet gstermekti. Ama nasl bir marifet olduunu henz kendisi de bilmiyor, zamanla ortaya kmasn bekliyordu. Bu arada en ok yaknd diledii kadar kitap okuyamamas koamamas, isteyince ata binememesiydi. abuk kzma huyu, sivri dili ve huzursuz i yaps her zaman ban derde sokuyor ve hayat komik veya ackl bir dizi ini kl olaylarla doluyordu. Yine de March yengenin evinde edindii deneyimler ok nemliydi. Hi durmayan Josephinelere karn kendi hayatn kazanyor olmas da onu mutlu ediyordu. Beth, okula gidemeyecek kadar ar utanga bir kzd. Denenmiti bu ama Beth ylesine zorlanmt ki, vazgeilmiti. Derslerini evde babasyla yapyordu. Babas gittikten sonra, annesi askerlere yardm derneklerine arlnca, Beth, yine de kendi kendine elinden geldii oranda itenlikle almalarn srdrd. Kendisi tam anlamyla bir kk ev hanmyd. alanlar hesabna evin dzenli tutulmasnda, herkesin rahatnn salanmasnda Hannahya yardm ediyordu. Bekledii tek karlk da sevilmekti. Birbiri ardndan geen upuzun ve hareketsiz gnlerde ne yalnzlk duyuyor

ne de bo duruyordu. Onun dnyas dsel dostlaryla dopdoluydu; yaradltan da ar gibi alkand. Her sabah kaldrlp giydirilecek alt bebei vard. Ne de olsa Beth hl ocuktu. Oyuncaklarn da ok seviyordu. lerinden bir tanesi bile gzel deildi. Hemen hepsi ablalarnn bkp kendisinin sahip kt oyuncaklard. Ablalar artk oynamayacak kadar bydklerinden bebeklere o sahip kmt. Amy eski ve irkin hibir eyi istemezdi. Bu nedenle Beth, onlar byk bir efkatle seviyor, olabildii kadar hepsine zen gsteriyordu. Sakat bebekler iin bir hastane yapmt. Onlara hibir zaman ine batrlmyor, kt sz sylenmiyor, en itici olan bile ihmal edilmiyor, hi azalmayan bir sevgiyle besleniyor, giydiriliyor, zenle baklyorlard. Bu bebeklerden bir tanesi Jonundu. Frtnal bir hayattan sonra parampara bir durumda, paavra torbasndaki kuma paralarnn arasnda skp kalmt. Sonra Beth onu bulmu ve irtc acizler evine gtrlmek zere onu korumaya almt. Bann tepesi olmadndan Beth ona kk bir apka yapm ve kopuk kol ve bacaklarn saklamak zere bir kundak dikmiti. En rahat yatakta da bu sakat bebek yatmaktayd. Eer herhangi biri bu bebee gsterilen zeni bilseydi bir yandan glerken bir yandan herhalde yrei burkulurdu. Beth, ona iekler getiriyor, kitap okuyor, hava almas iin de paltonun altna saklayp dar karyordu. Ninniler sylyordu. Hibir zaman onun kirli yzn pp sevecenlikle: "Umarm rahat uyursun, zavall km1." demeden kendi yatmyordu. Bethin de tekilerin olduu kadar kendine gre sorunlar vard. Kendisi bir melek deil, tatl bir kk kz olduu iin Jonun dedii gibi: "O, ou zaman biraz gzya dker"di. nk bulunduu koullarda mzik dersi alamaz, gzel bir piyanosu da olamazd. Mzii o kadar seviyordu ki, elinden geldiince alyor, her yan ayr dklen eski piyanonun banda sabrla mek yapyordu. yle ki, ona mutlaka birinin yardm etmesi gerektii dnlyordu ama, (elbette bir dnlen March yenge deil), gerekte kimse yardm edemiyordu. Hi kimse onun, tek bana iken geliigzel sesler karken, piyanodan sar tulara akan gzyalarn sildiini gremiyordu. Kk bir tarla kuu gibi ark sylerdi Beth. Annesi ve ablalar iin piyano almaktan hi yorulmazd. Gnler geip giderken kendi kendine umutla syleniyordu: "Biliyorum: Bir gn yeteri kadar alm hale gelirsem mzik dersi alacam." Dnyada Bethler pek oktu. Utanga, sessiz, kendilerine gereksinme duyuluncaya kadar kelerinde oturan ve nee dolu olarak bakalar iin yaayan Bethlerin yapt fedakrl, ancak minenin stndeki kk ku tmesini kesene, o gne gibi parldayan tatl varlk, ardnda sessizlik ve glgeler brakp kaybolana dek farkeden pek olmaz. Eer Amyye hayattaki en byk sorununun ne olduu sorulsa yantlar: "Burnum!" Daha bebekken Jo, onu kazayla kmr kfesine drmt. Amy, bu dmenin burnunu mrnn sonuna kadar mahvettiine kesinlikle inanyordu. Geri byk bir burun deildi, krmz da deildi, yalnz olduka kt bir burundu. Ne kadar urarsa urasn, imdiklesin hibir zaman soylu bir burun grnm veremeyecekti. Hi kimse aldrmyordu buna ama kendisi?.. riletirmek umuduyla elinden geleni yapyordu. Grek tipi bir burun hayaliyle iin iin yanmaktayd. Kendisini avutmak amacyla sayfalarca gzel burun resimlerine bakyordu. Kardeleri ona: "Kk Raphael" derlerdi. Resim yapma yetenei vard. rnein bir iei kopya ederken, peri desenleri izerken, garip sanat rnekleriyle hikyeleri sslerken mutlu olurdu. retmenleri, matematik almasna yarayacak karatahtasn hayvan resimleriyle doldurmasndan atlasnn bo yapraklarna harita kopya etmesinden yaknyorlard. En olmayacak yerde kitaplarnn arasndan yapt gln

karikatrler yaprak yaprak dklrd. Elinden geldiince alyordu derslerine... Azarlanmaktan da rnek davranl bir renci olduu iin kurtuluyordu. yi huylu, fazla aba gstermeden evresindekileri mutlu etmek becerisine sahip bir kzd. Arkadalar onu ok seviyorlard. Havas, zariflii herkese beeniliyordu. te baarlar byleydi! Resim yapmaktan baka da hnerleri vard. On iki melodi alabiliyor, t ii yapabiliyor, Franszca kelimelerin te ikisini de doru telaffuz ediyordu. "Babam zenginken yle yapardk, byle yapardk" diye konuurken sesinde bir yaknma olurdu ki, yree ok dokunurdu. Uzun cmleleri de arkadalar arasnda soyluca bir konuma saylarak ok beenilirdi. Amy, epey zamandr marma yolundayd. Herkes tarafndan okanrcasna muamele grdnden bencillii geliiyordu. Geri, kendini beenmiliinin stne zaman zaman souk su serpilmekteydi; Kuzininin elbiselerini giymek zorundayd. Florencein annesi zellikle zevk sahibi olmadndan, Amy, bana mavi yerine krmz bone, vcuduna da yakmayan elbiseler giymekten, stne hi uymayan ssl nlkler takmaktan ok rahatsz oluyordu. Hepsi gzeldi, iyi yaplmt, hem de az giyilmiti ama, yine de Amynin artistik gr asna bunlar ters dyordu. Hele bu k okul elbisesi koyu mor renkteydi. stelik de san sar benekli ve biyesizdi... Mege gzlerinde yalarla anlatyordu: "Tek avuntum, Maria Parkn annesinin yapt gibi yaramazlk yapnca, elbisemin eteklerini iine kvrmyor. Aman Tanrm! Gerekten felaket bir grnm! Kimi zaman ylesine irkin duruyor ki elbisesi!.. Ksala ksala dizkapann stne km. Bu yzden okula gelemiyor Ben byle aalanmay dndmde, yass burnumu ve stnde sar roketler bulunan mor elbisemi bile ho gryorum. Meg, Amynin hem srda hem de t vereniydi. Kartla kar acayip bir eilim kuralnca Jo, Bethin gzdesiydi. iine kapal ocuk ancak Joya aard dncelerini. Onun olabildiince patavatszln ailede herkesten fazla kk karde Beth bilinsizce, nlerdi onu etkileyerek... ki byk karde birbirlerine ok yakndlar. Her biri de kk kardelerden birine sahip kmt. Kendine zg bir yolda onu gzetirdi. Anne rol derlerdi buna. Kk kardelerini gzden dm bebeklerinin yerine koyarlard. Kk kadnlarn annelik igdsyle... "Kimsenin anlatacak bir eyi yok mu? Ne berbat bir gnd bu bugn... Gerekten biraz hoa vakit geirmek iin lyorum," diye akam diki dikmek zere oturduklarnda Meg sylendi. "Bugn yengemle acayip bir zaman geirdim. Hele bir toparlanaym da nemli blmlerini size anlatrm," dedi hikye anlatmay ok seven Jo ve sze balad: "O bitmez tkenmez eletiri kitabn okuyordum. Her zaman yaptm gibi uyusun diye tekdze bir sesle okuyordum ki, dalverdi. Ben de hemen sevdiim kitaplardan birini elime aldm. O uyanncaya dek can havlinde gibi okumaya koyuldum. Bylece benim de uykum geldi. O ban sallamaya balamadan nce nasl esnemiim ki, yengem bir rpda kitab yutacakmm gibi azm amann neden gerektiini sordu. mark grnmemeye alarak: Keke kitab bir rpda yutabilsem de bitse bu i! dedim. "Bunun zerine ilediim gnahlara dein bana nutuk ekmeye koyuldu. Kendisi birka dakika iin gzlerini kapattnda oturup, bunlar dnmemi syledi. Uyannca hibir zaman kolaylkla kendine gelemiyor. Derken yine dald. Balnn tepesi sapna ar gelmi bir yldz iei gibi sallanmaya balaynca, cebimden hemen kitabm

kardm ve bir gzm yengede okumaya koyuldum. Tam hep birlikte ailenin suya dtkleri yere gelmitim ki, kendimi unutup kahkahayla gldm. Yengem uyand. Uykusunu aldktan sonra daha iyi huylu olduu iin, yksek sesle birazck da kendisine okumam istedi. Bunun zerine bana retici ve deerli kitaplar okumam gerekirken byle havai romanlar yelediim iin sitem etti. Kitab beenmesi iin elimden geleni yaptm. Beendi de. Ama yine: Konuyu anlamadm, geriye dn. Bandan okumaya bala, kzm dedi. "Geriye dndm ve elimden geldiince ilgi ekici yapmak abasyla okumaya koyuldum. Yalnz bir kez, hnzrlk olsun diye ok heyecanl bir yerinde durup: Korkarm sizi yordu, yenge, dedim. Brakaym m artk? "Elinden dm olan rgsn yeniden ald ve gzlklerinin altndan baktktan sonra sabrszca: Bitir o blm, kstahlk yapma, kk hanm! dedi. Meg sordu: "Kitabn houna gittiini itiraf etmedi mi?" "Allah iyiliini versin, hayr! Ama herhalde zavall kendi kitabn okumam da istemedi. Bu akam eldivenlerimi almak zere odaya girdiimde, benim romana ylesine dalmt ki, holde glerek dansettiimi bile duymad. Artk gzel gnler ufukta grnd galiba. Kendisi gerekten istese ne ho bir hayat olabilir. Onca parasna karn onu kskanmyorum bile. Kald ki zenginlerin de fakirlerinki kadar trl dertleri olur, diye dnyorum" diye ekledi Jo. Meg: "imdi aklma geldi, benim de size anlatacaklarm var," diye sze balad. "Jonun anlatt kadar komik deil ama, eve gelirken yolda dndm hep. Bugn Kinglerde herkes tela iindeydi. ocuklardan biri, en byk aabeylerinin byk bir kabahat ilediini ve babalarnn onu evden uzaklara gnderdiini anlatt. Ben de bayan Kingin aladn duydum. Bay King de olabildiince yksek sesle konuuyordu. Grace ve Ellen yanmdan geerlerken gzlerinin kzarkln bana gstermemek iin balarn te yana evirdiler. Ben sormadm elbette ama hepsine ok acdm. Bir yandan da yle ahlaksz, ailemizi utandracak bir aabeyimiz olmadna memnun oldum." Amy, sanki hayatta ok eyler grm geirmi bir insan gibi ban sallad: "Bence ahlak bozuk olanlarn ailesini okulda utandrmas her eyden beterdir. Bugn Susie Perkins okula geldi. Parmanda ok gzel renkli krmzya alan akik bir yzk vard. yle beendim, benim olmasn yle istedim ki; iim titredi. Neyse, retmen Bay Davisin bir resmini izdi. Koskoca canavar burnu gibi bir burun yapt. Srt da kambur. u szleri yazm: Gen bayanlar gzlerim zerinizdedir. kelimeler azndan balonlar halinde dklyor. Tam buna glyorduk ki, birden gzlerinin zerimize evrili olduunu farkettik. Susieye karatahtasn kendisine gtrmesini emretti. Susie korkudan donmutu. Yine de gtrebildi. Ne yapsa beenirsiniz? Onu kulandan yakalad! Dnn bir kez ne korkun deil mi? Ve onu krsnn nndeki yere gtrd. Yarm saat cezada brakt orada. Herkese gstermek iin de karatahtay havaya kaldrmt."

Jo, anlatlanlarn daha da tadn kartmak istercesine sordu: "Kzlar resme glmediler mi?" "Hi kimse glmedi. San gibi bzlm kalakaldlar. Susie cezaya brakld yerde alad. Grdm aladn onu o anda hi kskanmaz oldum. yle bir olaydan sonra milyonlarca krmz akik yzn beni mutlu edemeyeceini dnyordum. yle rezil olmann altndan insan hibir zaman kalkamaz." Bilinaltyla ahlakl olduunu bilmesinin ve bir solukta bu kadar uzun cmleleri sylemenin verdii gururla, yeniden iine koyuldu. Beth, Jonun alt stne gelmi sepetini dzene sokarken konutu: "Bu sabah houma giden bir ey grdm. Akam yemeinde size anlatmaya niyet etmitim ama, unutuverdim. Hannahya istiridye almaya gitmitim, bay Laurence de balk dkknndayd. Beni grmedi, nk ben bir fnn arkasnda duruyordum. O da balk Cutterle konuuyordu. Fakir bir kadn elinde bir kova ve tahta beziyle geldi. Bugn para kazanacak bir i bulamadndan akam yemei iin ocuklarna bir ey yapamam. Birazck balk karl dkkn temizleyebileceini sylyordu. Balknn acele ii vard, o arada biraz fkeli, hayr! dedi. Al yznden okunan kadncaz dertli bir tavrla dkkndan kyordu ki, tam o srada bay Laurence, bastonun kvrk ucuna koca bir bal sktrp kadna uzatt. Kadn, o kadar ok sevinmi ve armt ki, bal kucaklayp birbiri ardndan teekkrlerini yadrd. Bay Laurence ona: "Haydi hemen git piir unu!" deyince, kadn mutlulukla oradan hemen uzaklat. Ne iyi insan deil mi? Bilseniz, kadn kaygan bal smsk kucaklam haliyle yle komik grnyordu ki!.. Bay Laurencee ahrette yerinin cennet olacan syleyerek gitti." Bethin hikyesine gldkten sonra annelerine dnp, onun da anlatacak bir eyi olup olmadn sordular. Bayan March, bir an dndkten sonra ciddi bir tavrla: "Bugn odalardan birinde oturmu ceketlik mavi filanellerden birini bierken birden, babanz iin zlmeye baladm: Dndm ki ona bir hal olursa bizler ne kadar yalnz ve aresiz kalacaz. Bunlar hesaplayp dertlenmek hi de akllca bir ey deildi ama, bir parack kuma almak zere elinde yazl bir ktla gelmi, ihtiyar bir adam odaya girinceye kadar o dncelerden kendimi kurtaramadm. Adam bir iskemle ekip yanma oturunca konumaya baladk. Fukara, yorgun ve dertli grnyordu. "Asker oullarnz var m?" diye sordum. Getirdii yazl kt bana ait deildi. "Evet, madam. Drt olum vard, ikisi ld, biri tutsak edildi. teki Washingtonda hastanede yatyor. Ben ona gidiyorum. ok hastaym," diye durgunca yant verdi. "lkeniz iin ok byk fedakrlk yapmsnz," dedim. Acmann tesinde ona sayg duyuyordum. "Yapmam gerekenden ok daha az bir ey, madam," dedi. "Yardmm dokunacan bilseydim kendim de giderdim. Gidemedim, oullarm verdim. Onlar seve seve verdim."

"ylesine neeyle konuuyordu, ylesine iten memnun grnyordu ki, ben kendimden utandm. Ben bir kii gndermitim ve hep onu dnyordum, bu adamcaz hi esirgemeden drt evladn feda etmiti. Evde beni avutacak drt kzm vard; onun ise sona kalm tek olu kilometrelerce uzakta, belki de sadece bir Allahasmarladk demek iin onu bekliyordu. Kendi sahip olduum nimetleri dnerek kendimi o kadar zengin, o kadar mutlu saydm ki, ona gzel bir paket yaptm, bir miktar para kattktan sonra bana verdii dersten tr can ve yrekten teekkr ettim." Ksa sren bir sessizlikten sonra, Jo tatl bir sesle konutu: "Baka bir eyler de anlat, anne. Bunun gibi moral verici olsun, anlattklarnn zerinde sonradan dnmek istiyorum. Eer gerek eyler anlatacaksan... Eer vaaz gibi deilse..." Bayan March glmsedi ve hemen balad. nk yllardan beri bu kk dinleyicilere hikye anlatmaya alkt. Bundan tr onlarn houna gidecek eyleri biliyordu. "Bir zamanlar drt tane kz varm. Bunlarn doyacak kadar yiyecekleri, sular ve giyecekleri ve de rahatlarn salayacak daha pek ok eyleri, elenceleri, iyi dostlar ve akrabalar varm ki, hepsi de kzlar ok sevdikleri halde onlar yine de hayatlarndan memnun deillermi. (Burada dinleyiciler usulca birbirlerine baktktan sonra acele acele ellerindeki dikie daldlar). Bu kzlar iyi insan olmay ok isterlermi. Olaanst gzel denecek kadar nice kararlar alrlar, ama bunlar bir trl uygulayamazlarm. Ah, hele bir uyumuz olsa Ya da: Ah, hele bir unu yapabilsek!.. O zamana kadar neler yapabildiklerini ve daha ne gzel eyler yapmakta olduklarn unutuverirlermi... Bir gn bir ihtiyar kadna kendilerini birdenbire mutlu edecek bir bys olup olmadm sormular. Kadn, yantlam: Karamsarla dtnz zamanlar ne nimetlere sahip olduunuzu dnn ve halinize kredin, demi. Bu noktada Jo, sanki hemen konuacakm gibi ban kaldrp bakt ise de, hikyenin daha sona ermediini anlayp fikrini deitirdi, konumad). "Bunlar, akl banda kzlar olduklarndan ihtiyar kadnn dn dinlemeye karar vermiler ve hayatlarna bu noktadan bakarak zamanla, ne kadar zengin olduklarn anlayp armlar. Biri, parann zengin insanlarn evinden ayb ve kederi uzak tutamadn kefetmi. teki, fakir olmasna olduunu ama buna karlk gen, salkl ve neeli olduundan rahatnn tadn karamayan zayf, hrn ve ihtiyar kadna oranla kendisinin ne kadar mutlu olduunu anlam. ncs, rnein akam yemeinin hazrlanmasna yard