İŞ makİnelerİ
DESCRIPTION
İŞ MAKİNELERİ ÖZELLİKLERİ VERİMLİ ÇALIŞMA ŞARTLARININ SAĞLANMASITRANSCRIPT
ÖNSÖZ
Psikoteknik Değerlendirme Yasal Zorunluluk
ve Hükümler
Dozer Kullanmada
Yakıt Tasarrufu
Hidrolik Sistemlerde
Kirlilik Yönetimi
Beton Pompa Boom Tamiratı
Havadan - Sudan
Agrega
Lastik Hakkında Bilinmesi
Gerekenler
Plent Otomasyonunda
Gelişmeler ve Düşünceler
El Yazınız Profesyonelliğinizi
Ele Veriyor
Hidrolik Akümülatörlerin
Bakımı Nasıl Yapılmalı?
Greyder 1
Konveyor Bant Sistemleri
Basit Lastik Yönetimi Modeli
Etkinliklerimiz ve Haberler
İş Makinaları Mühendisleri Birliği Derneği
İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERGİSİ
İş Makinaları Mühendisleri Birliği yayın organıdır.
Üç ayda bir yayınlanır.
ISSN 1306-6943
2011 Şubat Sayı: 33
İMMB Adına Sahibi
Duran KARAÇAY
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Bayramali KÖSA
Yayın Komisyonu
Duran KARAÇAY
Mustafa SİLPAĞAR
Bayramali KÖSA
Muhittin BÜKER
Murtaza BURGAZ
Selami ÇALIŞKAN
Halil OLKAN
Faik SOYLU
İlyas TEKİN
Erdinç FIRAT
Gülderen ÖÇMEN
M. Gündüz ATEŞ
Yazışma Adresi
Uzayçağı Caddesi No: 62/7 Ostim / ANKARA
www.ismakinaları.org.tr
e-posta: [email protected]
e-posta: [email protected]
Grup-e-posta: [email protected]
Grup e-posta üyelik adresi:
Tasarım ve Baskı
Bizim Grup Basımevi
Mithatpaşa Cad. 62/11 Kızılay / ANKARA
Tel: 0.312 418 18 03 - 0.312 418 18 63 - 0.312 418 10 89
Faks: 0.312 418 10 69
e-posta: [email protected]
www.bizimgrup.com.tr
Grafik Tasarım
Hasan ERKAN
Rezan TANRIVER
Yayının Türü: Yerel
Basım Tarihi: 28 Şubat 2011
Bu dergi üyelerine ilgili kurum ve kuruluşlara
ücretsiz olarak dağıtılır.
Yayınlanan yazılardaki sorumluluk yazarlarına, ilanlardaki so-
rumluluk ilan veren kurum ve kişilere aittir.
Yayınlanan yazılara ücret ödenmez.
Yayınlanmayan yazılar geri iade edilmez.
46
10
14
28324254
58
70
86
66
82
94
62
Reklam İndeksi
VOLVO (Arka Kapak) ALPEM 40
ANADOLU ELEKTRİK 38
ANADOLU FLYGT 23
ANİŞMAK ( Kar )BOZDAĞ 19
BP CASTROL 45
ÇESAN 17
DAS OTOMOTİV (Arka Kapak )E-BERK 81
ERA METALURJİ 25
GÜRİŞ 65
HAKMAK 53
HİDROLİKSAN 27
HİDROMEK ( k r Kar )HPKON 52
İLKERLER FLEETGUARD 47
İMER LT 75
İMMB İLANI 56
KASTAŞ (BOXER) 13
KENTSEL MAKİNA 35
KOMATEK 64
KOZMAKSAN 79
MEKA ( Kapak Kar )OKUR MAK. 61
ÖZBEKOĞLU 49
ÖZÇELİKLER 69
ÖZKARDİŞLİ 67
PENATRADE 41
PETLAS 31
Pİ MAKİNA 77
PİMMAKSAN 39
PMS KAPLAMA 57
SANDVIK (Arka Kapak Kar )SANKO ( Kapak )SEMIX 89
SİGMA ASFALT (teta) 33
TEKFALT 51
TEKNO ASFALT 9
TEKNO VİNÇ 37
TEMSAGLOBAL 21
İMMB Nedir?
İMMB; İş makinaları konusunda uzmanlaşmış makina
mühendisleri tarafıdan 1998 yılı Ağustos ayında kuruldu.
Farklı sektörlerden (inşaat firmaları, maden firma-
ları, iş makinası üreticileri, iş makinası temsilcileri ve
servisler) gelen profesyonellerin ortak amaçla top-
landığı bir dernektir.
İMMB’nin Amacı Nedir?
İMMB’nin amacı; çoğunluğu ithal ürünler olan iş
makinalarının tanınmasını, ulusal servetimiz olan bu
üretim makinalarının iyi işletilmesini ve ekonomik ömür-
lerinin verimli bir şekilde sürdürülmesini sağlamaktır.
Amacımız; verimliliği sağlayacak bilgi kaynakları-
na en kısa sürede ulaşmak, bu kaynaklara ihtiyaç du-
yacak nitelikli insan potansiyelinin güç birliğini oluştur-
maktır. Bu bilgilerin teknik alt kadrolara ulaştırılmasıyla
da en yaygın şekilde paylaşımını sağlamaktır.
İMMB; Üyelerine her yıl düzenli seminerler ver-
mek suretiyle, üyelerinin bilgi düzeyinin yükseltil-
mesini sağlamaktadır. Bu seminerler aynı zamanda
sektördeki insanların bir araya gelerek tanışmalarını
sağlamaktadır ki bu da gelişimi ivmelendirmektedir.
İMMB’nin internet ortamındaki grup mailinde
üyeler ihtiyaçlarını gruba duyurmak suretiyle yardım-
laşmayı sürdürmektedir.
Derneğin her üç ayda yayınladığı İMMB dergi-
si ilgili kurumlar, şirketler ve bireylere ücretsiz olarak
gönderilmektedir.
ÖnsözÖnsöz Duran KARAÇAY
İMMB Yönetim Kurulu Başkanı
Sevgili Okurlar;
Bir yılı bitirdik, yeni yılda sektörümüzde iyi başlangıçlar gözlemledik. İlk iki ayda hızla yenilikler,
kazalar, yakın çevremizdeki ülkelerde halk hareketlerini birlikte yaşadık ve izledik.
Sanayide iş güvenliğine ne kadar dikkat edersek edelim, bu kazalar oluyor demek, doğru bir yak-
laşım olamaz. Bu kazalardan ders çıkarıp iş güvenliği için yapılması gerekenleri her kademede yap-
mak bu konuda iş verenlere, çalışanlara verilecek eğitim, araç ve gereç konusunda destekleyici bir
yapı oluşturmak sanayimizle ilgili tüm kurumların ortak hedefi olmalıdır. Sanayimizi kazalardan oluşan
maddi ve manevi kayıplarını en alt seviyede hatta sıfıra yakın seviyelerde tutacak bilinçlendirme sağ-
lanmalıdır. Sanayicimizin yaptığı kaliteli üretim ve yarattığı katma değeri en üst seviyeye çıkartacak
yapılanma teşvik edilmelidir.
Yakın çevremizdeki ülkelerde yaşanan halk hareketleri dikkatle izlenmelidir. Bu ülkeler ticari ilişki-
lerimizin olduğu kadar insanlık dramlarının da yaşandığı ülkeler. Aynı zamanda bu ülkelerin halklarının
arasında halkımızla akrabalık bağları olan ailelerin olduğu tarihsel bir gerçektir. Bu nedenle Ülkemizin
ve halkımızın çıkarlarını gözetirken o ülkelerdeki halkların da kendi gelecekleri için yaptıkları hareket-
leri sonunda demokratik ve özgürlükçü bir gelecek sağlama-
sını temenni ediyoruz.
Otuz bin vatandaşımızın çalıştığı Libya önemli, öncelik-
le Libya’dan yapılan tahliyelerde emeği geçen her kademe-
deki görevliyi kutlarız. İki yüze yakın inşaat firması Libya’da
iş yapıyor. Bu firmalar yaptıkları işlerin malzemelerinin tama-
mına yakınını Türkiye den tedarik ediyor. Bu nedenle iş ha-
yatı olarak etkilenen firma ve çalışan sayısı otuz binin birkaç
katı olacaktır. Firmalarımızın ve çalışanların kayıpları olmama-
sı için gerekli tedbirler alınmalıdır. Tedbir alınmazsa sektör-
de sıkıntılar yaşanır.
Önümüzdeki 12 Haziran’da yapılacak genel seçimlerde
aday olan meslektaşlarımıza ve dostlarımıza başarılar diler,
seçimlerin Ülkemize hayırlı olmasını dileriz.
KOMATEK2011 Uluslararası İş ve İnşaat Makina, Tekno-
loji ve Aletleri İhtisas Fuarı 20-24 Nisan 2011 Tarihin de ATA-
TÜRK KÜLTÜR MERKEZİ – ANKARA’da sektördeki yerli ve
yabancı üreticileri kullanıcılarla buluşturacaktır. Sektörümü-
zün Ankara’ da yapılan en büyük fuarına İMMB olarak katılı-
yoruz.
KOMATEK2011’e katılan tüm sektör firmalarımıza ve zi-
yaretçilere başarılar dileriz.
Saygılarımla
66
İlgili yasa ve mevzuat kaynakları:
-
İLGİ: -
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
1. -
-
-
-
Psikoteknik Değerlendirme
7
2.
-
-
-
-
-
3. -
-
-
-
-
-
-
"Psikoteknik Nedir? SRC belgesi zorunlumu? SRC
için Muafiyet devam ediyor mu? SRC eğitimleri nedir?"
Karayolu Taşıma Yönetmeliği,
-
İlgili Bakanlık Duyurusu;
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Muhakeme [ SPM ]
-
-
-
-
-
-
Hız Ve Mesafe Algılaması [ HMT ]
-
-
-
Görüş Açısı & Koordinasyon [ IIB ]
-
-
-
-
Tepki Kalitesi ve HızI [ DT ]
-
-
-
-
7
8
Görsel Süreklilik [ LVT ]
-
-
-
-
-
TAVTMB Takistoskopik Trafik Algı Testi
-
Sürekli Dikkat Ve Problem Çözme [ Cognitrone ]
-
-
-
-
-
-
-
Yasanın İstediği Ölçüm Alanları :
Özellikleri
1. Zihinsel Yetenek Ve Beceriler
a.
b.
c.
d.
e.
2. Psikomotor Yetenek Ve Beceriler
a.
b.
Psikoteknik Kartı
-
-
-
-
Psikoteknik Raporu
-
-
-
-
Psikoteknik Kimler için zorunlu: -
-
-
Madde 60- -
a.
b.
c. -
d.
-
e. -
f. -
g. -
h.
-
ı. -
Kaynak: http://www.psikoteknikdegerlendirme.com
1010
Dozerin temel işlevi, toprağı ya da
diğer malzemeyi riperleyerek sürmek
ve dozerleyerek itmektir.
Üretim ve yakıt sarfiyatı büyük oran-
da arazi yapısının düz ya da eğimli ol-
ması ve malzemenin bileşimine bağlıdır.
Ayrıca tam gazda makine ağırlığı-
nı ön plana alarak yapılan çalışma için
yakıt tasarrufu söz konusu edilemez.
Ancak yakıt sarfiyatını azaltıp üretimi
arttırmanın bir takım püf noktaları da
bulunur. Aşağıda bu konular için bir
markaya ait 40 ton sınıfı dozer için ge-
nel örnekleme yapılmıştır. Diğer mar-
ka model makineler içinde genel ola-
rak değerlendirilebilir. Ancak bu de-
ğerler şantiye arazi şartları, makine-
nin durumu ve operatörün yeteneğine
göre farklılıklar gösterecektir.
1. Tam gaz devri ve/veya
motorun stop edilmesi
Serilmek üzere malzeme döken
damperli kamyonu beklerken motorun
tam gaz devrinde çalışmaması (gaz ke-
silmesi) yakıt sarfiyatını azaltmak için bir
yöntemdir. Dozerleme işlemleri arasında
uzun bekleme süreleri olduğunda moto-
run stop edilmesi gerekir. Aynı zamanda
çalışmaların düşük devirlerde ve gaz pe-
dalı ile motora kumanda ederek çalışıl-
ması uygun olacaktır.
düşük devre düşerek çalışma
sonucu, yılda yaklaşık 1700 lit-
re yakıt tasarrufu sağlanmıştır.
saat stop ederek, yılda yaklaşık
2400 litre yakıt tasarrufu sağlan-
mıştır.
11
2. Dozerleme başlangıç noktasını geri çekmek
Proje paftalarında dozerlenecek kesit X köşe noktasın-
-
-
riden C noktası ve bu şekilde devam edilerek katmanlar ha-
ise bıçak yükünde artış ile faydalı güç artışı ve üretim verimi-
ninde de artış sağlanır.
Diğer taraftanda arkadan öne tekrarlanan dozerleme
ile itme mesafesi uzayacağından makinenin patinaj yap-
masını önlemek için aşağı-yukarı bıçak kumandaları yap-
mak gerekecektir.
Ayın zamanda eğimin artması ile bıçak önündeki sürü-
len malzemenin akması daha rahat olacaktır.
Önden başlayarak arkaya doğru tersine işlemle yapı-
lan dozerleme yöntemi ile kıyaslandığında üretimde yakla-
şık %10 yakıt tasarrufu gerçekleştirilebilecektir.
3. Yokuş aşağı yönde dozerleme yapılması
Yakıt tasarrufu ve üretim verimini atrttırabilmek için ve
yer çekim kuvvetinden de faydalanabilmek için, mümkün
olduğunca yokuş aşağı yönde dozerleme yapılmalıdır.
Düz zeminde dozerleme ile yokuş aşağı dozerleme kar-
şılaştırıldığında, verimin artarak daha çok üretim yapıldığı
ve iş süresinin kısaldığı ortaya çıkmaktadır.
7° eğimli arazide dozerleme yapılırken düz zeminde-
ki bıçak yükü ile kıyaslamada %20 arttığı için aşağı yu-
karı aynı motor gücü gerekir ve saatteki yakıt sarfiyatı he-
men hemen eşittir.
Yokuş aşağı dozerleme aynı zamanda makine ağırlığı-
na bağlı olarak verim artışına ve daha büyük kapasiteli do-
zer bıçağı kullanımınada imkân sağlamaktadır.
Ancak %20 eğimli (7°) arazide geri vitesle yukarı çıkar-
ken R2 vites kullanıldığı takdirde R1 kademesine göre za-
mana bağlı olduğu için, yakıt verimliliğinde artış sağlamak-
tadır.
Ancak R1 kademesinde aynı miktar yakıtla, daha yavaş
hızlar kullanıldığında katedilen mesafe %20 artabilmektedir.
-
me yapmak yer çekimi kuvvetleri nedeni ile daha az üre-
tim yapmak demektir. Yakıt sarfiyatı fazla artmamış olsa bile
çevrim süresi eğim aşağı çalışma süresine göre daha uzun
olacaktır.
11
12
4. Diğer önemli etkenler
Patinaj veya tork konvertörün boşta dönmesi (stall) ha-
linde,
Dozerleme veya riperleme yapılırken makine patina-
ja düşerse veya tork boşta dönerse aşırı yakıt sarfiyatı ve
yürüyüş takımında aşınmalar ortaya çıkacaktır. Tork ha-
raret yapacaktır.
Tam yükle dozerleme mümkün olmuyorsa ters yönde
de çalışmak,
Sert veya kayalık zemin dozerlemesinde yeterli malze-
me sıyırılamıyorsa, ilk geçişten sonra ters yönde tekrar do-
zerleme yapılarak malzeme sıyırılmalıdır.
Dozerlenen malzemenin bıçaktan taşarak yayılması,
Verimliliğin etkenlerinden birisi de dozerleme yapılırken bı-
çak önündeki malzemenin taşarak yayılmasının önlenmesidir.
ve eğim aşağı çalışmalarda tercih edilir. Dozerleme mesa-
fesi uzun olduğunda da bu yöntemle dozerleme yapmak
uygundur.
Daha önce anlatıldığı gibi kazmaya başlama noktası geri çe-
kilerek yarma yöntemi ile dozerleme yapılmaya başlanmalıdır.
fazla tutulmamalıdır.
-
safede dolu an (ayırıcı iz) bırakılmalıdır.
Kaynak: http://www.komatsu.com.au/komatsuworld/news/
(M.Gündüz ATEŞ tercüme)
1414
Hidrolik sistemlerde kirliliğin tanımlanması ve buna ne-
den olan etmenlerin iyi analiz edilmesi, onunla mücadele-
nin başarısı bakımından son derece önemlidir.
Kirlilik nedir ve neden önemlidir?
Buna kirleticilerin tanımlanması ve sistem elemanlarının
bu kirliliğe ne kadar duyarlı olabileceğini tartışmakla başla-
mak yararlı olacaktır.
Kirleticiler nedir? Başıca kirleticiler olarak aşağıdaki hu-
susları sayabiliriz.
1. Su ve diğer arzu edilmeyen sıvılar (yanlış yağ vb)
2. Katı parçacıklar (dışarıdan giren toz, aşınmadan ge-
len metaller)
3. Bakteri ve mantarımsı oluşumlar (oluşumları sistem-
de su varlığı ile hızlanır)
Yukarıda sayılan kirleticiler hidrolik sisteme dışarıdan
girerler ve yağın fiziksel-kimyasal özellikleri normal olsa da
yağın erken değiştirilmesi gereğine yol açarlar.
O halde yağın değişimine yol açan faktörlerden de
bahsetmekte yarar var:
1. Viskozite
2. TAN (Asitlenme): (Dizel motor yağında TBN-Toplam
Baz Numarası).
3. Su
4. Partikül kirlenmesi
‘Asitlenme’ baz yağın fiziksel özelliklerini (oksitlenme-
yi, aşınmayı, deterjanlaşmayı, içinde hava tutma özelliğini
vb önlemek için) iyileştirmek amacıyla ilave edilen kimya-
sal katkı paketinin durumunu gösterir. Yeni yağda ‘0’ dere-
cesinden başlar ve yağ oksitlendikçe yükselir. Yağ üretici-
si tarafından tayin edilen bir dereceye ulaştığında artık kat-
kı paketinin ömrünün dolduğu anlamına gelir ve yağı de-
ğiştirmek gerekir.
Viskozite ve asitlenme yağın özellikleri ile ilgili nitelikler-
dir. Her üretici yağın kullanım koşullarına göre baz yağ içe-
risine ilave ettiği katkılarla bu özellikleri iyileştirerek müşte-
rilerine ticari seçenekler sunar.
Hidrolik sistemlerde
yağın önemi çokça
telaffuz edilir ancak
bunun anlamı ve neleri
içerdiği çok az bilinir.
Kirlilik de bunlardan
birisidir; hidrolik
sistem arızalarının en
az %75 nedeni yağın
kirli olmasındandır,
ancak literatürde “yağ
arızası” diye bir şey
olmadığından her zaman
suçlanan kirlilik mağduru
ekipmandır.
15
Örneğin normal viskozite endeksli yağ yerine ‘yüksek
viskozite endeksli’ (HVI) yağ kullanılması halinde yağ vis-
kozitesi sıcaklık değişiminden daha az etkilenecektir. Keza
yağa ilave edilecek çeşitli kimyasal katkılar yağın oksitlen-
mesini ve asitlenmesini yavaşlatarak yağın daha uzun sü-
reli olarak kullanılabilmesine imkân verirler. Yağın içinde-
ki havayı hemen tahliye etmesi, aşınmaları önlemesi, de-
terjanlaşmaması gibi iyi özelliklerini sağlayan bu katkılardır.
Sıcaklığın etkisi
Bu özellikler yağın üreticisi tarafından kontrol edilebilen
özelliklerdir. Buna rağmen yağın bu özellikleri özellikle ya-
ğın çalışma ortamında maruz kalacağı anormal sıcaklıktan
etkilenecektir.
Burada Arrhenius denkleminden bahsetmekte yarar
var. Hollanda’lı kimyacı J. H. van 't Hoff 1884 yılında sıcak-
lık ile kimyasal reaksiyon arasında bir bağıntıyı açıklayan
bir denklem önerisinde bulundu. 1889 yılında İsveç’li kim-
yacı Svante Arrhenius bu denklemi kimyasal denemeler-
le açıklayıp yorumladı. Arrhenius denklemine göre oda sı-
caklığında meydana gelen kimyasal reaksiyonlara göre sı-
caklıkta her 10 °C’lık artışta kimyasal reaksiyon hızı iki katı-
na çıkmaktadır. Buna göre hidrolik yağ sıcaklığının normale
göre her 10 °C’lık üzerinde çalışıldığı sürede yağ ömrünün
yarıya düşeceğini söyleyebiliriz.
Öte yandan yağda bulunan havanın (genellikle silindir-
lerin mil tarafında negatif basınç meydana geldiği durum-
da keçeden hava giriş ile olur – keçeler basıncı tutacak şe-
kilde tasarlandıklarından diğer taraftan hava girişini etkin
bir şekilde önleyemezler) yüksek basınç ve sıcaklık altın-
da dizellenme etkisine maruz kalmasıyla keçelerde yanma
meydana gelir ve yağdaki kirlenme artar.
Dolayısıyla aşırı sıcaklığı da kirletici bir unsur olarak
saymamız uygun olacaktır.
Kirlilik hidrolik sistemde kullanılan ekipman ve eleman-
ları yapısına göre farklı etki gösterecektir. O halde kirlili-
ğin görece bir kavram olduğunu söyleyebiliriz. Görecelili-
ği belirleyen ise hidrolik sistemin kullandığı elemanların ne
kadarlık bir kirliliğe tahammül edebileceğidir. Bir mikroçip
üretim atölyesi ile bir hidrolik montaj atölyesinin ihtiyaç du-
yacağı temizlik gereği farklı olacaktır. Dolayısıyla bir maki-
ne veya ekipman imalatçısı kendi ürününün ihtiyaç duydu-
ğu yağ temizlik düzeyini gerçekçi bir şekilde belirlemelidir.
Hidrolik sistemler için temizlik hedefinin
belirlenmesi
İngiliz Akışkan Gücü Derneği (The British Fluid Power
Association (BFPA) gerçekçi bir “HEDEF TEMİZLİK” düze-
yinin belirlenebilmesi için aşağıda sıralanan bir dizi etkenin
dikkate alınması gerektiğini belirlemiştir:
1. İşletme basıncı ve hizmet yoğunluğuna göre aşa-
ğıdaki tabloda belirlenen hizmet yoğunluğu ve basınç ara-
lıkları için ağırlıklar belirlenmektedir.
Yine hidrolik sistemde kullanılan ekipmanın kirliliğe ne
kadar duyarlı olduğuna bağlı olarak bir puanlama verilmek-
tedir.
2-Ekipmanın kirliliğe duyarlılığı.
Benzer şekilde, ekipmandan beklenen servis ömrü,
ekipmanın değiştirilmesi halinde doğacak maliyet, maki-
nenin servis dışı kalmasının maliyeti ve güvenlik risklerinin
15
Hizmet ÖrneklerÇalışma Basıncına (bar) göre Ağırlık Puanı
0-60 61-160 161-250 251-400 401+
Hafif Nominal basınç değerinde veya altında sürekli çalışma 1 1 2 3 4
Orta Azami basınç değerine kadar hafif basınç çıkışları 2 3 4 5 6
Ağır Sıfır ile azami basınç arasında sık değişim 3 4 5 6 7
Şiddetli
Sıfır ile azami basınç arasında ani değişimler, yüksek
frekanslı basınç pik değere ulaşma, örnek; güç pres-
leri ve zımbalama tezgahları
4 5 6 7 8
Duyarlılık Örnekler Ağırlık
Ortalama Altı Düşük basınçlı dişli pompa-
lar, el çalıştırmalı valfler ve po-
pet valfler
2
Ortalama Paletli pompalar, solenoid sür-
gülü valfler, yüksek basınçlı
dişli pompalar
3
Ortalama Üstü Pistonlu pompalar, oransal valfler 4
Yüksek Endüstriyel servo valfler, yük-
sek performanslı oransal valfler
6
Aşırı Yüksek Yüksek performanslı servo valfler 8
16
getirdiği sorumluluklar dikkate alınarak her bir durum için
ağırlık puanları verilmekte ve tüm bu puanlamaların sonucu
HEDEF TEMİZLİK DÜZEYİ belirlenmektedir.
Hidrolik sistemde kullanılan ekipmanın kirliliğe duyar-
lılığı belirleyici ve dikkate alınması gereken önemli bir hu-
sustur. Orijinal ekipman üreticileri (OEM) kendi ürünlerinin
öngördüğü yağ kirlilik sınırını ürünün teknik özelliklerinde
(spesifikasyonlarında) gösterirler. Bu sınır değeri o ekip-
man için verilen garantiyi ortadan kaldırabilecek bir öneme
sahiptir. Örneğin Tier3 uyumlu elektronik motorların enjek-
törlerinde sıkça rastlanan sorunlarda neden yakıtın kirliliği
olduğunda bu arızalar garanti kapsamında kabul edilme-
mektedir. Aşağıdaki tabloda genel olarak kullanılan ekip-
man için tavsiye olunan kirlilik sınır değerleri verilmektedir:
Bu durumda, dişli pompa kullanılan bir hidrolik sistem-
de çalışan yağın temizlik ihtiyacı ile pistonlu pompa ve ser-
vo valf kullanan bir hidrolik sistemin temizlik ihtiyaçları fark-
lı olacaktır. Yani dişli pompa kullanan bir sistem pistonlu
pompaya kıyasla bir kademe daha kirli yağa tolerans gös-
terebilir.
Kısaca ISO ve NAS Standartları
Yağ içerisindeki parçacıkların neden olduğu kirlilik dü-
zeyi başlıca NAS1638 ve ISO4406 standartlarına göre be-
lirlenir. Parçacık sayım cihazları istenen standardın öngör-
düğü belirli parçacık büyüklük ararlıklarında 100 ml yağ
başına düşen parçacıkları sayarak kirlilik derecesini be-
lirlerler. ABD Ulusal Havacılı Standardı (National Aeros-
pace Standard) olan NAS sistemi 5-15μ, 15-25μ, 25-50μ,
50-100μ ve >100μ büyüklük aralıklarına giren parçacıkla-
rın sayımını yapar. NAS standardı 2001 yılında resmi ola-
rak uygulamadan kalkmış olmakla birlikte (yerine APC4059
standardı geçmiştir) kompone kirlilik düzeyinin belirlenme-
si için hala kullanılmaktadır.
ISO4406: Önceleri >5μ’dan ve >15μ’dan büyük olan
parçacıkları sayımlarını dikkate alırken son revizyonlarla
kirlilik düzeyini 3 kademeli olarak sayacak şekilde yeniden
düzenlenmiştir. ISO4406 standardında örneğinde 17/14
kodlamasında 17 sayısı 100 ml yağda 5 mikrondan büyük,
14 sayısı ise 15 mikrondan büyük parçacık sayısına teka-
bül eden kodu göstermektedir. ISO4406 standardının yeni
haliyle artık partikül sayımları >4μ, >6μ ve >14μ olmak üze-
re 3 kademeli olarak yapılmaktadır. Örneğin 19/16/13 kodu
4 mikrondan büyük parçacık sayısının 19, 6 mikrondan bü-
yük parçacık sayısının 16 ve 14 mikrondan büyük parça-
cık sayısının 13 koduna karşılık gelen sayı kadar olduğu-
nu göstermektedir.
Bu kirlilik kademelerinin nasıl bir farklılık gösterdiğinin
örneği olarak NAS4 ve NAS12 kirlilik düzeyindeki iki yağ
numunesinin mikroskop altında görünümü aşağıda görül-
mektedir. Mikroskop altında ancak görülebilen bu parça-
cıklar zaman içerisinde hidrolik sistemlerde aşınma ve tı-
kanmalarla performansı etkiler ve giderek hassas ve pa-
halı parçaların revizyonuna ve hatta değişimine neden olur.
Çeşitli Hidrolik Ekipman İçin Gerekli Yağ Temizlik Derecesi
Standart 100ml’deki parçacık sayısı
Ekipman NAS ISO 5-15μ aralığında parçacık sayıları >15μ üzerinde parçacık sayıları
Servo Kontrol Valleri 5-6 14/11 8000-16000 1000-2000
Paletli ve pistonlu tip pompa-
lar/motorlar
7-8 16/13 32000-64000 4000-8000
Yön ve Basınç Kontrol Valfleri 7-8 16/13 32000-64000 4000-8000
Dişli Tip Pompalar/Motorlar 9 17/14 4000-130000 8000-16000
Akış Kontrol Valfleri, Silindirler 10 18/15 130000-250000 16000-32000
Sınıf100ml'de gösterilen büyüklükte parçacık sayısı
5-15 15-25 25-50 50-11 >100
00 125 22 4 1 0
0 250 44 8 2 0
1 500 89 16 3 1
2 1,000 178 32 6 1
3 2,000 356 63 11 2
4 4,000 712 126 22 4
5 8,000 1,425 253 45 8
6 16,000 2,850 506 90 16
7 32,000 5,700 1,012 180 32
8 64,000 11,400 2,025 360 64
9 128,000 22,800 4,050 720 128
10 256,000 45,600 8,100 1,440 256
11 512,000 91,200 16,200 2,880 512
12 1,024,000 182,400 32,400 5,760 1,024
NAS 1638 standardına göre kirlilik kademeleri ve
parçacık sayıları
18
NAS 12 – ISO24/22/19 Kirlilik mikroskop altında görünümü (Bir
bölüm 30 μ) Resim:Triple R Europe NV
S 4 - ISO15/12/9 Kirlilik mikroskop altında görünümü (Bir bö-
lüm 30 μ) Resim:Triple R Europe NV
Kod En Az En Çok
20 500,000 1,000,000
19 250,000 500,000
18 130,000 250,000
17 64,000 130,000
16 32,000 64,000
15 16,000 32,000
14 8,000 16,000
13 4,000 8,000
12 2,000 4,000
11 1,000 2,000
10 500 1,000
9 250 500
8 130 250
7 64 130
6 32 64
5 16 32
4 8 16
3 4 8
2 2 4
1 1 2
18/16/14 düzeyinde parçacık sayımı 4 μ /
6μ /14μ değerinden büyük olan parçacık sa-
yılarını gösterir.
ISO4406 Standardına göre kirlilik kademeleri için parçacık sayıları ve ölçüm rapor gösterimi
20
Görünmeyen Düşman
Mikron mertebesinde küçük parçacıkların makine par-
çacıkları açısından risk oluşturma nedeni hareketli parça-
ların dinamik boşlukları arasına girerek buralarda aşınma
meydana getirmeleridir.
Aşağıda örnekleri verilen hidrolik ekipman hidrolik sis-
temin çalışması için yaşamsal önemdedir ve bakım-onarım-
değişim maliyetleri oldukça yüksektir. Örneğin pistonlu pom-
pa için (orta boy ekskavatörlerde) tamir fiyatları 4.000 TL ile
25,000 TL arasında değişmektedir. Kumanda valfinin gövde
kanallarında aşınma meydana gelmesi halinde değişimi zo-
runludur. Kumanda valflerinin sürgüleri (çentik geometrile-
ri ile) o devreye mahsus özel tasarlanırlar ve birbirleri ara-
sında değiştirilebilir değildir. Oransal valflerin dinamik çalış-
ma boşlukları 6 mikron altındadır. Bazı hidrolik ekipmanın iş-
leme toleransları öyle dar tutulmuştur ki, söküldükten sonra
tekrar takılabilmeleri için soğutulmaları gerekir. Kontrol dev-
relerinde mikronik orifisler kirlilikten kolayca tıkanırlar ve ser-
vis aksamasına neden olurlar. Arıza olarak önemli görülme-
se de makinenin servisten alıkoyulması, sökülüp temizlene-
rek takılması ve ayarlanması sevis elemanının müdahalesini
gerektirir ve başlı başına bir servis kaybı ve maliyet oluşturur.
Algılama kolaylığı bakımından mikronun günlük yaşantı-
mızda neye tekabül ettiğini örneklemekte yarar var:
Aşağıdaki örnekleri verilen hidrolik sistemlerde kulla-
nılan ekipman için mikron (μ) mertebesindeki kir-
liliğin, hareketli parçalar arasındaki dinamik
boşluklar dikkate alındığında, ne denli
ciddi sorunlar yaratabileceğini açık bir
şekilde göstermektedir.
Pompanın rotoru ile sabit olan port plakası arasında kir-
lilik aşınma ve iç kaçaklara neden olur
Pompa Pistonu DİNAMİK BOŞLUK 3-10 μm Keza
bronz piston başlıklarında aşınmadan doğacak boşluklar
performans kaybına yol açar.
Yön kontrol valfleri (2 - 8 μm).
Madde μ
Sofra Tuzu 100
İnsan saç teli 70
İnsan gözü-
nün Görme
sınırı
40
Talk pudrası 10
Bakteri 3
20
nılan ekipman için mikron (μ) mertebesindeki kir-
liliğin, hareketli parçalar arasındaki dinamik
boşluklar dikkate alındığında, ne denli
ciddi sorunlar yaratabileceğini açık bir
şekilde göstermektedir.
22
Valf sürgüsünde aşınmalar iç kaçaklara ve performans
kaybına neden olur.
Kirlilik ile makine-ekipman ve yağ ömrü ilişkisi
Kirliliğin kontrol altında tutulmasının makine sahibi için,
diğer pek çok yararı yanında, görünür 2 önemli yararından
bahsedebiliriz:
1. Makine-ekipman ömrünü uzatması
2. Yağ ömrünü uzatması
1. Kirli yağ makine ömrünü kısaltır
Aslında bu ilişki dizel motorlarında çok bariz bir şekil-
de anlaşılabilen kabul edilmiş bir husustur. Kirli yağ motor
yataklarının çabuk aşınmasına ve motorun erken revizyona
girmesine neden olur. Emme havasında toz bulunması mo-
tor segmanlarını ve silindiri daha hızlı aşındırır.
Buna rağmen bu gerçek hidrolik sistemde çalışan par-
çalar için kolayca kabullenilmez. En basit önlem olan kir-
lenmiş yağın değiştirilmesi dahi pek çok uygulamada ima-
latçının tavsiyelerine uygun olarak yapılmaz. Hidrolik sis-
temlerin çalışma koşulları da dizel motorundan farklı de-
ğildir, hatta şartlarının daha ağır olduğunu söyleyebiliriz.
Makinenin tüm işini gören ve kalbi durumunda olan pom-
pa, motorla aynı devirlerde döner ve parçalar hidrolik sız-
dırmazlık sağlayacak şekilde dar toleranslar-
la çalışmaktadır. Yön kontrol valfleri, oransal
valfler, pilot devre kumandaları hep yağ yol-
larını açıp kesen hareketli parçalardan oluşur,
dolayısıyla hareketli olan iki metal yüzey ara-
sında sızdırmazlık sağlanmalıdır. Göremedi-
ğimiz düşman olan ve ancak 10 mikron has-
sasiyetinde süzme yapabilen OEM filtre ele-
manlarının tutamadığı 2-10 mikron arası par-
çacıklar bu dinamik boşluklar içerisine girer-
ler ve zamanla aşınmaya yol açarlar. Bu da
bu parçaların servis ömürlerini kısaltır.
Yağ temizliği makine ömrü ile bağıntılıdır
İngiltere Hidromekanik Araştırma Cemiyeti’nin 8 değişik ka-
tegorideki 117 hidrolik makine üzerinde izleyerek yaptığı 3 yıl
süren deneysel araştırmalar sonucunda yağ temizliği ile maki-
ne/ekipman ömrü arasında aşağıdaki ilişkinin olduğu belirlen-
miştir. Buna göre motor/hidrolik makine ve ekipman için, yağ te-
mizliğinde iyileşmenin temizlik kademesine bağlı olarak maki-
ne/ekipman ömründe hangi oranda bir uzama sağladığını gös-
termektedir. Örnek olarak 21/18 mertebesinde bir yağ kirliliğine
maruz çalışan makinenin yağ temizliğinin 18/15 mertebesine iyi-
leştirilmesi makine ömründe 2 kat bir uzamaya işaret etmektedir.
Hidrolik sistemler üzerinde yapılan araştırmalar arızala-
rın en az %75’inin yağ kirliliğinden ileri geldiğini ortaya ko-
yuyor. Pompa arızalarının %80’i yağ kirliliğindendir.
Caterpillar firmasına göre “toz ve kirlenme hidrolik sistem
arızalarının bir numaralı nedenidir”. Yağ ince bir şekilde filtre-
lendiği zaman hidrolik sistem ömrü 50 kata kadar uzatılabilir.
General Motors firmasının A.C. Delco Bölümü’nün araş-
tırmasına göre “40 mikronluk filtreye kıyasla 30 mikron filt-
re kullanılması motor aşınmalarını %50 azaltmıştır. Aynı şekil-
de 15 mikron filtre kullanımı aşınma oranını %75 azaltmıştır.”
Araştırma keza sonuçta oluşan sürtünmedeki azalmanın %5
kadar bir yakıt ekonomisi sağladığını da göstermiştir. (1,2)
Nippon Steel, Kawasaki Steel, A.B.D. Donanması, Ok-
lahoma Devlet Üniversitesi, MIT, tarafından yapılan benzer
araştırmalarda da yağ temizliğinin iyileştirilmesinin maki-
ne/kompone ömründe çok ciddi artış oranları ile sonuçlan-
dığını ortaya koymuştur.
Amerika’da Enerji Bakanlığı’nın İdaho Ulusal laboratu-
arları gözetiminde yaptırdığı 3 yıldan fazla süren deneysel
araştırmada, araç filosunun dizel motor yağında by-pass
filtre uygulanması sonucu motor yağı ömrünün %90 üzerin-
de uzadığını görülmüştür (3).
Yine genel kabul gören bir tespit, hidrolik sistemlerde
içeri giren kirleticilerin çıkarılmasının maliyeti, kir girmesini
önlemenin maliyetine göre 5 kat daha masraflıdır. Makine
hidrolik sistemine giren kiri temizlemek ancak sistem dev-
relerinde kısmi yıkama (flushing) ile sağlanabilir. Bu işlemin
devreden devreye geçilerek yapılması uzmanlık ve emek
gerektiren zorlu bir işlemdir.
Orjinal
iso
2x 3x 4x 5x 6x 7x 8x 9x 10x
23/20 20/17 19/16 18/15 17/14 17/13 16/13 16/12 15/12 15/11
22/19 19/16 18/15 17/14 16/13 16/12 15/12 14/11 14/11 14/10
21/18 18/15 17/14 16/13 15/12 15/11 14/11 14/10 13/10 13/10
20/17 17/14 16/13 15/12 14/11 13/11 13/10 13/9 12/9 12/8
19/16 16/13 15/12 14/11 13/10 13/9 12/9 12/8 11/8 11/8
18/15 15/12 14/11 13/10 12/9 12/8 11/8 - - -
17/14 14/11 13/10 12/9 12/8 11/8 - - - -
16/13 13/10 12/9 11/8 - - - - - -
15/12 12/9 11/8 - - - - - - -
14/11 11/8- - - - - - - - -
24
2- Yağın temiz tutulması yağ ömrünü artırır
Şüphesiz her yağın sınırlı bir servis ömrü vardır. Maka-
lenin başlarında da bahsedildiği gibi yağ ömrünü belirle-
yen faktörler
1. Viskozite
2. TAN (Asitlenme): (Dizel motor yağında TBN-Toplam
Baz Numarası).
3. Su
4. Partikül kirlenmesidir.
Bu özelliklerden herhangi birisi bozulduğu zaman yağ
değişim kararına neden olur. Burada altı çizilmesi gereken
husus viskozite ve TAN (veya dizel motorlarında TBN) ya-
ğın fiziksel/kimyasal özellikleri ile ilgili olurken parçacık kir-
lenmesi sisteme dışarıdan giren bir unsurdur.
Yani yağ üreticisi viskozite ve TAN değerinde sınırlar dı-
şında bir bozulma gördüğünde “YAĞI DEĞİŞTİRİN” talima-
tı verir, ancak kirlilik artışı asla laboratuardan YAĞ DEĞİŞİ-
Mİ nedeni olarak kabul edilmez. Bunun nedeni yağın fizik-
sel ve kimyasal özelliklerinin normal olması ve parçacık kir-
lenmesinin giderilebilecek bir kusur olmasıdır. Yani yağ la-
boratuarı “…yağ NORMAL durumda, ancak iyi filtre edil-
mesi gerekir” yönünde bir tavsiyede bulunur.
Dolayısıyla kirliliğin kontrol altında tutulması yağın fizik-
sel ve kimyasal özellikleri sınır değerlere varıncaya kadar
kullanılabilmesine imkân verir.
Parçacık kirliliğini YAĞ DEĞİŞTİRME NEDENİ olarak şart
koşan yağ üreticisi değil makine üreticisidir. Bunun nedeni
yukarıda açıklanan hidrolik sistem ekipmanının izin verdiği
-
du içerisinde müşteri makinesinden periyodik olarak numu-
ne alarak yağın kirlilik durumunu analiz ettirir ve garanti ko-
şulları nedeniyle gerekirse yağ değişimini erkene aldırır. Ya-
ğın dikkat ve bakım eksikliği ile kirletilmesi (yağın dikkatsiz
ve yanlış ikmal edilmesi, kırıcının yoğun bir şekilde kullanımı,
tank havalandırmasının sızdırmazlığının yetersiz olması, ke-
çelerin bozulması veya bakımlarda hidrolik bağlantıların açık
tutulması vb nedenlerle), bakımlarının ve yağ değişimlerinin
zamanında yapılamaması yağın daha erken kirlenmesine ve
daha erken değişimin zorunlu hale gelmesine neden olur.
Burada yağ ömrünün daha köklü bir şekilde artırılabil-
mesini sağlayabilecek önemli bir etmenden bahsetmemiz
gerek: Şöyle ki, makine üzerinde kullanılan OEM filtre ele-
manlarının 10 mikron altında süzme yapmaması nedeniyle
yağ içerisindeki ince parçacıklar filtre tarafından tutulamaz-
lar. Bir süre sonra da bu düşük-mikronlu parçacıklar sınır
düzeyi aşacak şekilde birikir. Sonuçta OEM filtre 10 mikron
üzeri parçacıkları tamamen temizlese de laboratuar analizi
sonuç olarak en kirli olan parçacık kademesinin kirlilik de-
ğerini esas alarak bu kirlilik değerini yağın kirlilik mertebesi
olarak tayin eder. Partikül sayımlarının yağdaki mikron bü-
yüklüklerini belirli kademeler için saydığını söylemiştik. İşte
bu kademelerin doğal olarak en önce limiti aşanı 10 mikron
altındaki büyüklükte olanları, yani 4 ve 6 mikrondan büyük,
10 mikrondan küçük olanlar) olacaktır.
Giriş noktası Durum
Satın alınan yağın girişteki durumu: Varilden çıkan yeni yağ temiz değildir (NAS10 veya 11) ve makineye en az 3
mikron mertebesinde filtre edilerek koyulmalıdır. Açık bir kab kullanılarak veya
doğrudan tanka doldurulmamalıdır.
Yağın depolanması: Yağ varilleri/tenekeleri açık havada ve dik olarak tutulmamalıdır. Gece gündüz
arasındaki sızaklık farkı nedeniyle bu kaplar nefeslenir ve kapaklardan yağ,
toz ve su girmesine neden olur. Kapakları açık olmamalıdır. Yağ kapalı filtras-
yonlu bir pompalama ünitesi ile doldurulmalıdır.
Parçaların depolanması ve ambar: Ambarda saklanacak hidrolik parçalar (özellikle filtreler, o-ringler, contalar, rakor
ve fittingler) açıkta bırakılmamalı, ambalajında ve temiz ortamda saklanmalıdır.
Montaj-Bakım-Onarım aşamasında: Hidrolik bağlantı ve portların açık tutulmadan derhal tapalarla kapatılması, ça-
lışılan sahanın temiz tutulması, basınçlı hava yerine vakumla temizleme yapıl-
ması, kirli parça veya temizleme aracı kullanılmaması.
Tozlu ortamlarda çalışan veya kırıcı olarak kullanılan makinelerin bakım periyotları-
nın, yağ ve filtre elemanı değişimlerinin gerekmesi halinde daha kısa tutulması.
Üreticilerin önerilerinin dikkate
alınması:
Makine üzerinde kullanılan aksamın sökme takma ve bakımlarında üreticileri-
nin tavsiyelerine uyulmalıdır
26
İşte yağ ömrü uzamasını sağlayacak olan da hidrolik yağ-
daki bu 10 mikron altı birikimin ek filtrasyon önlemleri ile (2-3
mikron süzebilen filtre sistemleri) süzülerek temizlenmesidir.
Araştırmalar ve saha denemeleri hidrolik yağın 2-3 mikron
mertebesinde süzülebilmesi halinde normal vasıflardaki bir
yağın 5000 – 8000 saate kadar kullanılabildiğini göstermiştir.
Benzer bir çalışma Hidromek firmasının HMK220LC tipi
ekskavatörünün hidrolik sistemine 2 mikronluk by-pass filtre-
nin uygulanması ile yapılan denemelerde ISO VG46 kalitesin-
deki yağın 5000 saati doldurmasına rağmen NAS8 temizlik
mertebesinde olduğu ve laboratuar analizinde yağın viskozi-
te ve asitlenme itibariyle kullanılabilir durumda olduğu tespit
edilmiştir. Söz konusu analiz, sistemde çalıştıktan sonra ataş-
manlardan dönen ve filtre öncesinde alınmış bir yağ numune-
si ile yapılmıştır (son 400 saat sadece kırıcı olarak çalışmıştır).
Kirlilik Yönetimi bir sistem yaklaşımı gerektirir
Kirlilikle mücadelede genellikle eğilim, sadece hidrolik sis-
tem üzerinde yoğunlaşmak olagelmiştir. Oysa kirliliğin sisteme
giriş yolları ve kirliliğin elimine edilmesinde gerekli önlem ve tu-
tumlar dikkate alındığında kirlilikle mücadelenin bir yönetim sü-
reci olduğu ortaya çıkar. Kirlilik yönetimi de tıpkı Kalite Yöne-
tim Sistemi gibi yerleşik prosedürlere ve kontrol mekanizma-
larına ihtiyaç duyar ve süreç en tepeden başlar: Kirlilikle mü-
cadele yağı değiştiren veya bakımı-onarımı yapan işçiden çok
yönetimin sorumluluğudur, çünkü genellikle yönetim sistemi ve
süreçler oluşturulma gereği yanı sıra yatırım boyutu da vardır.
Hidrolik sisteme kir girişi noktaları ve buralarda yapıl-
ması gerekenler aşağıdaki gibi sıralanabilir.
Tüm bu noktaların uyulması zorunlu kontrol süreçleri hali-
ne getirilmesi bir yönetim sistemi gerektirir. İşletmenin yağın
performansını ve verili çevresel koşullarda kirlenme eğilimle-
rini periyodik numune analizleri ile izlemesi, çıkabilecek so-
runları önceden kestirebilmek bakımından önemlidir.
Bazı düşünceler ve yanılgılar:
Bazı makine kullanıcıları aşağıdaki örneklerde belirtilen uy-
gulamaların kirlilik endişelerini ortadan kaldıracağını düşüne-
bilirler. Bu düşüncelerin sakıncalı yanları aşağıda sıralanmıştır.
Kirlilikle mücadele herkesin kazandığı bir oyundur
İyi bir kirlilikle mücadele yönetimi aşağıdaki katkıları
sağlayacaktır
süreleri azalacaktır
en aza incecektir
ısınma önlenecektir
Kirlilikle mücadelenin ciddiye alınması gerekir. Bu bir
yönetim sorumluluğudur ve iyi uygulanması halinde her
türlü yatırımın geri dönüşü vardır. Yani KİRLİLİK YÖNETİ-
Mİ KENDİNİ EN KOLAY GERİ ÖDEYEN BİR YATIRIMDIR.
Kaynaklar:
1. (http://www.maintenanceresources.com/referencelibrary/
oilanalysis/oa-pm.htm)
2. (http://www.megatrol.com/main/email/MegatrolMessenger-
v1i2.htm)
3. http://avt.inl.gov/pdf/oilbypass/oilbypassfinalreport.pdf
“Benim görüşüme göre…” Bunları da düşündünüz mü?
Yağımı periyodik olarak değiş-
tiriyorum, bu yeterlidir:
Makinenin hidrolik tankında bulunan yağ değiştirilir, ancak toplam yağın %25 ile
%35’i kadar bir yağ tesisatta (silindirler, hortumlar borular) kalır, bu yağ zaten yeni
yağı kirletmeye yeterlidir.
Yeni yağ temiz değildir: Variden çıkan yağ temiz değildir. Ölçümlerde yeni yağın NAS10 veya 11 düzeyinde çık-
tığı görülmüştür. Bu zaten kirlilik sınırında bir yağdır. Yeni yağ hiçbir zaman ek filtrasyona
tabi tutulmadan ve asla teneke ile doğrudan tanka dökülmemelidir. Bu yağ tesisatta ka-
lan yağ ile birleştiğinde daha başlangıçtan kirli bir yağ ile servise başlayacaktır.
Yüksek vasıflı yağ kullanıyo-
rum, bu yağ ömrünü uzatır:
Bu kirlilik ile mücadele ihtiyacını ortadan kaldırmaz. En mükemmel yağ bile eğer çevreden
gelen kirleticiler kontrol altında tutulmazsa analizde kısa zamanda NAS9-10 düzeyinin üzeri-
ne çıkar ki bu değer makine ve ekipman üreticileri tarafından öngörülen kirliliğin üzerindedir.
Bakımlarda ince filtre ile off-line
filtreleme yapıyorum, bu yeterli:
Bu periyodik bakımlarda yağı temizler ancak makine elemanlarının normal çalışma sü-
recinde kirlenmenin aşındırıcı etkilerinden korunması daha sağlıklı olacaktır. Makine
servis ömrü ve yağ ömrünün uzaması ancak sürekli bir kirlilik kontrolü ile sağlanabilir.
Makinenin bakımlarını zama-
nında yapıyoruz ve OEM filtre
elemanlarını zamanında değiş-
tiriyoruz: filtre kiri temizler
Makine üzerindeki OEM filtreler ancak 10 mikron mertebesinde süzme yaparlar. Ma-
kine hidrolik ekipman için tehdit oluşturan kirleticiler 10 mikron altındaki kirleticilerdir.
OEM filtreler tıkandığında filtre içerisindeki by-pass sistemi yağın süzülmeden geçiş
yapmasına yol açar.
Metin Şimşek
Makine Mühendisi
Beton pompalarında sık karşılanan kırılmalardan birisi-
de, pompanın çalışma sahasında kurulumunda bulunulan
seviyeden daha düşük yerlere beton pompalanması gerekti-
ğinde bomun tam boy uzatılarak çalışmasıdır. Pompalama es-
nasında boru içindeki betonun statik kolon teşkil edememesi ve
arada hava ceplerinin teşekkülü neticesinde şok tesirli çalışma
bomlara aşırı yük getirir. Diğer taraftan boru boyunca bulunan be-
tonun ağırlığından dolayı oluşan moment yükü kırılmayı kolaylaştırır.
Bomların içlerinde takviye için kullanılmış olan bayrak tabir edilen des-
tekleme saçlarının kopmalarıda kırılmalar için bir sebeptir. Bu arıza olu-
şumu metal yaşlanması ile doğru orantılıdır. Bir diğer kırılma sebebi ise
beton pompalama esnasında ani dönüş hareketi yapmasından veya dö-
nüş yaparken kaza ile bir engele çarpılmasındandır.
Aşağıdaki resimde kırılmanın olduğu andaki bomun çalışma durumudur.
Aşağıda resimlerde ise bom toplama anındaki kırılma bölgeleri gözükmektedir.
Şantiye çalışmalarında
beton pompalarının bomla-
rındaki çatlak ve kırılmalar sık
rast gelinen bir arıza halidir. Kı-
rılma sonrasında şantiyede yapı-
lan uygun olmayan tamir kaynak-
larıda arızanın tekrarlamasına ve
bundan dolayı iş kayıplarına sebebi-
yet verecektir.
s
BomTamiratı
Beton Pompa
2828
Bom tamirlerinde şantiyelerde sık görülen bir uygulama ha-
tası ise; kırılan yerde yapılan bir kaynak tamiri sonrası bu bölgeyi
örtecek rast gele bir saç yaması yapılmasıdır. Bom malzemesi-
nin özelliklerinin etüd edilmeden yapılan yama, mevcut bomun
esneme kabiliyetini ortadan kaldıracaktır. Seçilen bu yama mal-
zemesinde ise genellikle ucuz olmasını sağlamak ve de kolay
temin edilmesinden dolayı genel imalat saçlarının kullanımıdır.
Bazı hallerde yanlış ve eksik bilgi sebebi ile piyasada har-
doks saç diye bilinen aşınma mukavemeti yüksek sert saç-
ların bom tamirinde kullanılmasıdır. Her iki halde de kullanı-
lan saçın mevcut bom saçı ile aynı esnemeyi gösterememe-
si neticesinde kırılma, yapılan yamanın bitim yerinden tekrar-
layacaktır.
Uygun bir bom tamirinin yapılması
için; öncelikle imalatçısından bom yapı-
mında kullanılan saçın cinsinin ve kalın-
lığının öğrenilmesidir. Uygulamacılar bo-
mun parçalarını bazı hallerde farklı mal-
zemelerden imal edebilecekleride akıl-
dan çıkarılmamalıdır. Beton pompaların-
da bom malzemesi olarak genellikle St 52
veya piyasada weldox diye bilinen yük-
sek esneme kabiliyetli özel çelikler kulla-
nılmaktadır. Bom imalatında saçlar hadde
doğrultusunda kesilerek kullanıldığı için
seçilen yama parçaları ve takviye plakala-
rıda hadde doğrultularında kesilmelidirler.
Resimdeki yama nakliye esnasında
bomun saçında daha fazla açılma ol-
maması için şantiyeden sevk öncesinde
bomun yan tarafında kullanılmıştır, tamir
işlemi uygulamasında bu yama parça-
sı alınmıştır. Açılmanın olduğu üst kısım
ağızlatılarak öncelikle kaynatılmıştır.
Yerine getirilen ve ayrılmanın oldu-
ğu kısımın üst tarafının kaynatılmasından
sonra bom’un iki yan sacı alınarak yeri-
ne Weldox 6 mm sac konulup, ErNiCr-
Fe3 Normunda kaynak teli ile kayna-
tılmıştır. (Bu tamirde bahsedilen saç
ve kaynak malzemesi uygulamacı
firma tarafından temin edilerek bu
tamirde kullanılan malzeme oldu-
ğu için yazılmıştır. Bu işlem fark-
lı firmaların aynı evsafı verebile-
cek malzemeleri tarafından uy-
29
B i l i d i l d k l bi l h Y i ti il l ld
Kaynak tamiri öncesi bomun hasarlı hali
30
gulanabileceği akılda bulundurulmalıdır.) Yan kısımdaki
saçların alınmasında yırtılmanın olduğu yer ortalanmış ve
yama saçının baklava biçiminde olması ila şekil mukave-
meti sağlamasının yanı sıra saçda bom doğrultusuna tam
dik ve çentik tesiri meydana getirilmemesi amaçlanmıştır.
Weldox 700 saçın 6 mm’lik kalınlıkta olan bir saçı kırıl-
manın başladığı üst kısma takviye olarak atılmıştır. Saçın
geniş olmasından dolayı kaynak mukavetinden faydalan-
mak için orta kısımlarında açılan yuvarlak delik çevresince-
de kaynatılmıştır. Takviye sacının resimdeki sağ ve sol uç-
larına karşılık gelen kısımlarında, kaynak bölgesinde çen-
tik çatlağı tesirini başlatabilecek kısımlar oluşmaması için
kaynatılmamıştır. Bomun çalışması esnasında böylelikle bir
gerilme bölgesi tesiri görülmeyecektir.
Onarımın son hali,
Bomun yan yüzünde yırtılmanın olduğu yerin çıkartılmış hali
Mustafa Silpağar
Limak İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ.
Necmi Bayraktaroğlu
Bayraktaroğlu Kaynak
Bomun üst kısmına atılan takviye plakasının kaynak tamiri
tamamlandıktan sonraki durumu
3232
Güzel Türkçemizde hafife alınacak
veya önemseyen bir konuda konuşu-
lacağını belirtmek için havadan su-
dan konuştuk denilir. Üniversite eği-
timini gördüğüm zamanda prof.. olan
bir hocamız özelde makinacılar ge-
nelde mühendisler için sosyal hayat-
ta nasibi az olan insanlar diye bahse-
derdi. Meslek gereği sosyal vakalar-
dan kopuk olduğumuzu düşünür ve
mühendislerin bir davette dönüp do-
laşıp mevzuuyu tekniğe veya günde-
lik işlerindeki teknik problemlere getir-
diğinden bahis ederdi..
Her ne kadar havadan ve sudan
mevzuları diğer insanlar için latife kay-
nağı ve neşelendirici ise makinacılar
hele şantiyeciler için hiç önemsen-
meyecek işler değildir. Baraj inşaa-
sında selden, liman inşasında hava-
dan korkmayan şantiyeci yok gibidir.
Bu konular şehir efsaneleri gibi korku
kaynağı olan hatıraları aklımıza getirir.
İçinde bulunduğumuz zamanda bir
çok meslektaşımızın şirketinde HES
yapımı söz konusu olduğu için hepi-
mizin kulağına küpe olacak vakalar
vardır. HES yapanlar için en tehlike-
li zamanlardan biri suyun derivasyon
tüneline verildiği ve gövde kazısına gi-
rildiği zamanlarda, barajın üst bölge-
lerinde aşırı yağışların olmasıdır. Kış
bitimine denk gelen karların erimeye
başladığı Mart ayında bir de sağanak
yağmurlar denk gelirse derivasyon tü-
neli suyu taşımaya yeterli gelmez ise
su seviyesi inşaat alanında yükselme-
ye başlar ve mevcut makinaları ve te-
sisleri su altında bırakır.
Baraj inşaasında projeciler bu ne-
denle derivasyon tünellerinin planlan-
masında uzun yıllar yağış ortalamala-
rını göz önünde bulundurarak feyezan
yağış değerlerini taşıyacak kesitte ol-
masını öngörmelidirler. Bu yaklaşım
şüphesiz yapım maliyetlerini yüksel-
teceği için üst yönetimler projelendir-
mede bazı riskleri ihmal etme eğilim-
34
de olabilirler. Makinacılar bu değer-
lere göre projelendirme yapılıp yapıl-
madığını bilemeyecekleri için bulun-
dukları şantiye faaliyetlerinde sabit te-
sis yerleşimde ve makine parkının yer-
leşimini temin ederken tedbirli olmak
zorundadırlar.
Şantiyeciliğe ilk başladığım za-
manlarda Atatürk Barajı inşaasında
iken tecrübeli inşaat mühendisi büyük-
lerimiz şantiye lokalinde televizyonda
hava durumu verilirken pür dikkat ke-
silir hava durumunu dinlerlerdi. Baş-
tan önemini anlayamadığım bu duru-
mu daha sonra oradan ayrıldıktan son-
ra bir feyezanda dev gibi inşaat ma-
kinelerinin bir kaçı tamamı ile su altın-
da kaldığında anladım. Tabanda yanlış
hatırlamıyorsam 1000 metre genişliğin
olduğu bir alanda dere kenarında kum
çıkartmakta olan 120 tonluk bir ekska-
vatörün dışarıdan yalnızca egzoz ba-
cası görünecek şekilde su altında kal-
dığını olayı yaşayan arkadaşlarım an-
lattılar. Sağanak yağış ihbarının alınma-
sından sonra lastikli iş makinalarını sel-
den kaçırabilmelerine rağmen derivas-
yon tüneli yetersiz kalmasından dolayı
su seviyesi yükselerek takriben 6 met-
reye ulaşmıştı. Yine Dalaman Barajı in-
şaasında derivasyon tünelleri yetersiz
kaldığı için yükselen su seviyesi dolgu-
yu bazı yerlerinden yırtarak gövde in-
şaasında yeniden çalışmayı gerekli kı-
lacak hasara sebep olmuştur.
Yine yakın zamanda bir baraj şan-
tiyesinde operatör mesai bitiminde
makinasını yamaçtan kaya yuvarlan-
masına maruz kalabilir endişesi ile
kuru dere yatağının kenarında bulu-
nan yol üzerine park ediyor. Gece ge-
len sel dere yatağını doldurmakla kal-
mıyor, makina paletinin altındaki top-
rağı boşaltınca makina yan yatıyor.
Olumsuz tecrübelerin yanı sıra
bazı olumlu tecrübelerden de bah-
setmek gerekir. Türk müteahhitliğinin
önemli firmalarından STFA’nın kurucu-
su Fevzi Akkaya’nın öngörüsü şirketi-
ni Libya projelerinde başarılı kılmıştır.
Libya’da daha önce yabancı müteah-
hitlik firmalarına iş bıraktıran bir liman
inşaasında yaz ortasında bir gün şan-
tiyeye talimat vererek denizde ne var-
sa karaya çekmelerini çekilemeyecek
büyüklükte olanlarını ise açık denize çı-
karmalarını istemiş. Komşu yabancı di-
ğer müteahhitlik firmaları Türk çalışan-
ların faaliyetlerine mana veremeyerek
bu şaşkınlar ne yapıyor yaz ortasında
bu lüzumsuz telaşa ne gerek var diye-
rek dalga geçme teşebbüsünde bulu-
nuyorlar. Bu tahliyenin ertesi gün bü-
yük bir fırtına çıkıyor ve sahilde ne var-
sa her şeyi paramparça ediyor. Türk-
ler bu badireden zarar görmez iken di-
ğer firmalar birçok teçhizat ve makina-
ları kaybediyorlar. Sonrasında bu tah-
mini nasıl yaptıklarını sorduklarında ise
Fevzi Akkaya’nın denizcilikle ilgili eski
Osmanlı arşivlerinde Akdeniz-Ege ve
Karadeniz de oluşan fırtına takvimleri-
ni incelediğini ve buna dayanarak şan-
tiye personeline tedbir almalarını tavsi-
ye ettiğinin cevabını almışlardır.
İskenderun’da bulunan insanlar
ise Yarıkkaya fırtınasını önemseme
gerekliliğini edindikleri tecrübe ile öğ-
renmişlerdir. Her yıl Ocak –Mart ayla-
rında senede 2-3 gün boyunca Ama-
nos Dağları’ndan denize doğru esen
ve saatteki hızı 100 km’ye ulaşan fırtı-
na her türlü ulaşımı engeller. İskende-
run Limanı bölgenin hem akaryakıt te-
mini ve de demir çelik fabrikasının ih-
tiyacı olan kömür ve ham maddenin it-
hali, ürünlerinin ise ihracının yapıldığı
yer olması dolaysı ile şehir ekonomi-
si için önem arz eder. Yarıkkaya fırtı-
nasının estiği dönemde şehir ulaşımı
aksar ve hayat durma noktasına gelir.
Bir şehir efsanesi midir bilinmez
ise Ankara Esenboğa Havaalanı’nın
yapımı ile ilgili olan söylence de il-
ginçtir. Arazi etüdleri için bugünkü
havaalanın bulunduğu yere gelen ölç-
me ekibine tesadüf eden bir çoban ne
maksatla bulunduklarını sorar. Hava-
alanın yapılacağını öğrendiğinde ise
kıştan bahara geçiş döneminde ala-
nın bulunduğu arazide sis oluşumu-
nun yoğun olduğunu ifade eder. Ço-
banın bu tespitini kaale almayan idare
havaalanını gerçekleştirir. Neticesinde
Esenboğa Havaalanı’nda bahar baş-
langıcında sis etkisini öğlen saatlerine
kadar sürdürdüğü için uçuşlarda te-
hirler yaşanır. Bir başka menfi tecrü-
be de Bolu Dağı Tüneli’nin İstanbul ta-
rafındaki çıkışı için söz konusudur. Tü-
nel çıkışının vadi içinde olması sebe-
bi ile trafik akışında buzlanma ve sis
oluşumu sebebi ile aksamalar yaşan-
maktadır.
Kule vinç satış temsilciliği bulu-
nan ve çalıştığım firmanın müşteri-
si olduğu bir firmadan fırtına olma-
sı muhtemel günlerden önce tekrar-
lı olarak aldığımız e-postada fırtınalı
hava öncesinde kule vinçler için alın-
ması gereken tedbirleri hatırlatmakta-
dır. Bu yaklaşım gerek kule vinç ge-
rekse diğer vinçlerle çalışacak firma-
lar için çok önemlidir. Rüzgarlı , fırtına-
lı havalarda kurulum ve ya söküm iş-
lerine dikkat edilmesi gerekliliğini hiç
akıldan çıkarmamızı hatırlatması açı-
sından önemlidir. Yurt dışı müteahhit-
36
lik hizmetlerinin tekrar ivme kazandığı
zamanımızda Hint-Pakistan coğrafya-
sında çalışanlar muson yağış dönem-
lerini, çöl ikliminde çalışanlar kum fır-
tınalarının oluşum zamanlarını etüd et-
mek zorundalar. Şantiyeciler salt me-
teorolojik olarak değil diğer çevresel
olayları da gözden uzak tutmamalıdır-
lar. Rusya’nın Krasnodar şehrinde ko-
nut yapımı için giden bir Türk firması-
nın çalıştığı şantiyeye gelen Rus sağ-
lık görevlileri şantiye idaresine işçi-
lerin orman alanına girdiğinde göm-
lek yakalarını iliklemelerini, çorapla-
rını ise pantolon paçalarının üstüne
çekmelerini ve ormanda uyumamala-
rı konusunda uyardıklarını burada ça-
lışan bir arkadaşım zikretmiştir. Bu hu-
sus seneler sonra memleketimizde kı-
rım Kongo hastalığını meydana geti-
ren kene vakaları artmaya başladığın-
da zihnimde tazelendi. Kırgızistan’da
Kanadalı bir şirketin Tanrı Dağları’nda
Kumtor altın madeni şantiye kurulumu
için giderken hayatımın en kapsam-
lı sağlık raporunu istemişlerdi. EKG,
efor testi, solunum kapasite testi, ci-
ğer filmi, kan idrar tahlili, tetanos, tifo
gibi koruyucu aşılar uygulanmıştı. So-
lunum kapasite testi uygulaması me-
rakımı mucip olduğu için başhekime
soru yönelttiğimde rakım yüksekliğin-
den dolayı tansiyon ve akciğer rahat-
sızlığının riskli olacağı için işverenin
bu testleri istediğini belirtmiştir. Ra-
kım yüksekliğinden dolayı kanda ok-
sijen taşıyıcı hücrelerin artacağını ve
bu nedenle günde bir aspirin alma-
mı tavsiye etti. Daha sonra Kırgızis-
tan hükümetinin tüm yabancı çalışan-
lardan HIV testi istediğinde şantiyede
sağlık ocağında hemşire kan numu-
nesi alırken çok zorluk çektiğini ve ka-
nımın tabiri caiz ise marmelat kıvamı-
na geldiğini gözlemledim. Sekiz haf-
tada iki hafta izin yapmamıza ve her
gün kanı sulandırmak için aspirin kul-
lanmama rağmen bu durum oluşmuş-
tur. Kırgızistan’da yaşadığım 2. İlginç
tecrübe ise 3650 rakımda bulunan ye-
rel bir köstebek türü hayvan ile ilgilidir.
Yılın 9 ayını toprak altında yaşayan ve
yaz mevsiminde yuvasından çıkan bu
hayvan için çok dikkatli olmamızı ve
yanına sokulmamız gerektiğini tembih
ettiler. Bu köstebek benzeri hayvanın
ısırmasında kuduz benzeri bir hastalı-
ğın başladığını ve 6 saat olmadan in-
sanın ölebileceğini belirtiklerinde ba-
yağı tedirgin olmuştum.
Rusya ve Türk Cumhuriyetlerinde-
ki işler için akla gelmeyen fakat etüd
edilmesi gereken bir başka husus ise
radyaaktif kirliliktir. Kırgızistan’ın Isık
göl bölgesine girdikten sonra yol gö-
lün sağ ve solundan çevreleyerek de-
vam eder. Doğu paktı zamanında Rus-
lar bir çok balistik su altı denemeleri-
ni ve bazı nükleer zenginleştirme fa-
aliyetlerini bu bölgede yapmıştır. Ba-
lıkçı kasabasından sonra bulunan kö-
mür madenlerini incelemek için gelen
iki Japon mühendis yanlarında bulu-
nan gaiger sayaçlarının alarm verme-
sinden dolayı bu bölgeye giriş yapılan
yerden hemen döndüklerini duydum.
Yüksek rakım tehlikelerinin farkın-
da olmayan Afganistan’da çalışan bir
Türk taşeron firması için çalışmaya ge-
len bir konkasör ustası Salang tünelinin
bulunduğu dağa çıktığında rahatsızla-
nınca acilen Kabil’e geri gönderilmesi-
ne rağmen kalp krizi sebebi ile yolda
hayatını kaybetmiştir. Sağlık ile ilgili bir
diğer önem verilmesi gereken nokta ise
çok sıcak bölgelerde çalışan personelin
tuz kaybına maruz kalmamasıdır. Terle-
me ile kaybedilen tuz ve suyun ivedilik-
le geri kazanılması gerekliliğidir.. Güney
Afrika’da bir madende çalışan maden
mühendisi bir arkadaşım yerin 900 met-
re altındaki madene inerken, yanlarına
en az 3 litre aldıklarını belirtti. Ankara’nın
bahar havasına benzeyen bir havada
madene indiklerinde Antalya’nın Tem-
muz sıcağı gibi bir ortam sıcaklığına
maruz kaldığını anlatmıştı.
Gerek yurtiçi gerekse yurt dışı
şantiyeciliği için dikkat edilmesi ge-
reken bir nokta ise temizliğin az oldu-
ğu coğrafyalarda oluşabilecek salgın
hastalıklardır. İçme ve kullanma suyu
kaynaklarının kirli olabileceği şantiye-
ler için klorlama ve arıtma tesisleri çok
önemlidir. Tropikal kuşaklarda dikkat
edinilmesi gereken sıtma, kolera, tifo,
paratifo gibi hastalıklar içinde uyanık
olunmalıdır.
Bu yazımızda havadan ve sudan
girdikten sağlıktan çıktık, makinacı-
lar için doğrudan sorumluluk alanımı-
za girmese de dikkat etmemiz gere-
ken çok şeylerin olduğu aklımızdan
çıkmamalıdır.Haddimiz aştıksa eskile-
rin deyimi ile sürç-i lisan ettikse af ola,
kalın sağlıcakla.
Mustafa SİLPAĞAR
Makina Yük. Müh.
42444242424242424424244424424424222424224224242242424222224424242442424242224242424244424244244424224222424242424424242424224222442442422424224242224242424242424422242422222424244244442224242422242424224242424242242444224222242244244422424242442444442422244424242424442444242224442422224222442222242422424222222222242222422222242222444444422424444224442222224442422222224222222242
Agrega, beton ya da asfalt yol ya-
pımında kullanılan dolgu malzemesi-
dir. İyi kalitede beton ve asfalt yol elde
edebilmek için agrega temiz, sert ve
kuvvetli partikül yapısında, herhan-
gi bir kimyasal ya da yabancı mad-
de emmemiş olmalıdır. Betonlaşma sı-
rasında çimentonun etkisini azaltacak
çamur, toz gibi yabancı madde ile kap-
lı olmamalıdır. Asfalt yolun %80, ve be-
tonun % 60 ila 75 ini agrega oluşturur.
Kaba ve ince yapıda olarak sınıflandırı-
lır. İnce agrega olarak genellikle doğal
kum ve 9.5 mm ye kadar elekten ge-
çen malzeme kastedilir. Kaba agrer-
ga sınıfına ise çapı 9.5 mm ila 37.5 mm
olan malzeme girer. Beton yapımın-
da kullanılan kaba agrega malzeme-
si istenen ölçülerde genel olarak kırma
taştan elde edilir. Kum ise doğal olarak
nehir, göl ve denizden elde edilir. An-
cak taş ocaklarında da eleme yöntemi
ile kum elde edilmektedir.
Agrega üretim sürecinde kırma,
eleme ve yıkama işlemleri uygulana-
rak temiz ve istenen ölçüde agrega
elde edilmektedir.
Agrega üretiminde diğer önemli
bir süreç te, belirlenen ölçülerdeki ag-
reganın karışmadan, kirlenmeden ta-
şınması ve stoklanmasıdır. Beton ya-
pımında agreganın etkisi çok fazla-
43
dır. Uygun beton reçetesi hazırlana-
rak kullanılan agrega ile beton muka-
vemeti ile maliyet etkisi ön plana çık-
maktadır. Bu nedenle agrega seçimi
en önemli etkendir. Agrega seçiminde
değerlendirilecek kıstaslar:
-
rüzlülüğü
nem oranı
ASTM D8 standardı: agregayı,
“Harç veya beton oluşturmak amacıy-
la bir bağlayıcı madde ile veya temel
tabakaları, demiryolu balastlarında, vb.
işlerde tek başına kullanılan kum, ça-
kıl, deniz kabuğu, cüruf ya da kırma-
taş gibi mineral kompozisyonlu gra-
nüler (taneli) bir malzemedir” şeklinde
tanımlamaktadır.
Agreganın fiziki özellikleri
Agrega, mineral yapısı kimyasal
ve fiziksel özelliklerine göre sınıflandı-
rılır. Asfalt yol yapımında malzemenin
fiziksel özelliği, yolun kalitesini doğru-
dan etkiler. Fiziksel özellik agreganın
mineral ve kimyasal yapısı ile doğru-
dan ilişkilidir.
Betonda, agrega ölçüsünü belirle-
mede partikül boyut dağılımı da kay-
nak olarak alınmaktadır.
Belirli bir agrega ölçü sınıflandır-
masındaki parçaçık limit boyutları ve
dağılımı, betonda kullanılacak agre-
ga malzemesine su ve çimento kat-
ma oranlarını etkiler ve beton reçete-
sini oluşturur. Genelde su ve çimen-
to oranı doğru seçilirse, beton muka-
vemetini olumsuz etkilemeden geniş
bir yelpazede agrega boyutları seçi-
lerek beton elde edilebilir. Betondan
alınan numunelerle segregasyon (ay-
rışma) kontrol altında tutulur ve gere-
kirse yeni reçete hazırlanır. Yol yapı-
mında ise maksimum agrega boyutu
alt temel ya da temel yapısını belirler.
Küçük boyut kullanımı zeminde bo-
zulmalara, büyük boyut kullanımı ise
segregasyona neden olacaktır.
ASTM C125 standardına göre ag-
rega boyutu belirlemede iki yöntem
kabul edilir:
um boyut: Agreganın
%100 oranında geçebildiği en kü-
çük gözlü elek ölçüsü,
-
reganın yaklaşık %10 kadarının
geçmediği en büyük göz ölçü-
sündeki elek ölçüsüdür.
Agreganın parçacık ölçüsüne göre
dağılımını derecelendirmek, (grada-
titon) en iyi belirleyici fiziki özellik-
tir. Özellikle asfalt yapımında gradas-
yon; sertlik, kararlılık, mukavemet, ge-
çirgenlik, işlenebilirlik, yorulma diren-
ci, sürtünme direnci ve suya dayanı-
mı özellikleri ile birlikte değerlendirilir.
Buma göre karışım reçetesi belirlenir.
Gradasyon
Gradasyon genellikle elek analiz-
leri ile belirlenir.
Miktarı belirlenmiş kuru agrega sı-
rası ile elenerek tanımlanır.
ASTM E II standardına göre elek
tanımı:
Kaba malzeme İnce malzeme
63.0 mm 4.75 mm no.4
37.5 mm 2.36 mm no.8
19.0 mm 1.18 mm no.16
9.5 mm 0.60 mm no.30
75.0 mm 0.30 mm no.50
50.0 mm 0.15 mm no.100
25.0 mm İnce toz malzeme
12.5 mm 0.075 mm no.200
43
44
Tipik gradasyon eğrisi
Yoğun gradasyon: En yüksek yo-
ğunluk değerine yakın olan gradasyo-
nu gösterir. Asfalt yapımında kullanı-
lan agrega için tercih edilen gradas-
yon değeridir.
Boşluk gradasyonu: Orta büyük-
lük sınıflandırmasında, içinde düşük
oranda agrega bulunur. Bu gradas-
yon serilirken segregasyona uğrar.
Açık gradasyon: Birim hacim-
de daha çok iri agrega bulunup ara-
sındaki hava boşlukları fazladır. Agre-
ga arasında boşluğu dolduracak kü-
çük parçalı agrega bulunmamaktadır.
Küçük ölçekli agrega gradasyonu için
eğri sıfıra yakındır.
Doğrusal gradasyon: Agrega bo-
yutları neredeyse aynı olup dağılım
doğrusaldır.
İnce agrega: Doğal kum ve no.10
elekten geçen malzeme ile no.200
elekten geçen mineralleri tanımlar.
Filler (dolgu): Asfalt yapımında önem-
yaklaşık %65 oranındaki mineral malzeme-
yi tanımlar. Ayrıca taş tozu, silika, port-
land çimentosu, bazı doğal mineral-
lerde olabilir.
Köşeli malzeme yapısı
Özellikle kırma taş agreganın kö-
şeli yapıda olması, betonda yüzey ya-
pısı ve pompalanabilme zorluğu ola-
rak ortaya çıkacaktır. Daha çok su
kullanımı gerekeceği için çimento-su
oranı da değişecek ve mukavemet
sorunu görülecektir. Bu nedenle be-
tonda kırma taş agrega kullanımı is-
tenmemekte ya da %15 oranını geç-
meyecek kadar kullanılması tercih
edilmektedir. Köşeler arası boşluğun
daha çok çimento kullanılarak doldu-
rulması, dolayısı ile birim maliyetin art-
ması söz kunusu olacaktır. Ayrıca ag-
reganın nemide betonda su oranının
yeniden ayarlanmasını gerektirir.
Agrega yapısı ve gradasyonunun
önemi bir kere daha anlaşılabilmektedir.
İnşaatta kullanılan agrega; kum,
mıcır, kırma taş, cüruf, kırılmış beton
ve jeosentetik agrega gibi çeşitli mal-
zeme ile oluşur. Betona yada asfalta
mukavemet veren ana bileşendir.
Ayrıca su geçirgenlik özelliği ile
foseptik drenajında, istinat duvarı dre-
najında, yol banketlerindeki dip dre-
najında, temel drenajı benzeri yerler-
de filtre malzemesi olarak ta kullanıl-
maktadır. Demiryollarında travers yat-
kalamasında da agrega kullanılmak-
tadır.
Temel dolgusunda ise daha eko-
nomik çözümle beton dökülmesi ya
da asfalt serilmesini sağlar. Madenler-
de üretilen mineraller, kum, mıcır, taş
ocakları ve demir çelik endüstrisinde
üretim sonu çıkan cüruf, kırılmış be-
ton agrega elde etme kaynağıdır. Ay-
rıca kil, pomza taşı, perlit benzeri hafif
malzeme karıştırılarak yalıtım ihtiyaç-
ları karşılanmaktadır.
Taş ocaklarında gelişmiş patlatma
yöntemlerininde yardımı ile kırma ele-
me tesislerinde istenen kalitede agre-
ga üretimi gerçekleştirilir.
Doğal agrega olarak çakıl ve kır-
ma taş, yapay agrega olarak ta gen-
leştirilmiş kil ve cüruf kullanılmaktadır.
46
Kırma Eleme
Agrega üretiminde kullanılan sis-
temler genel olarak aynı yapıdadır. Te-
mel olarak patlatılmış malzeme çeşit-
li kırıcılar kullanılarak istenen boyutlar-
da malzemeye dönüştürülür.
İdeal olan üretim şeklinde çıkan
bütün malzemenin kullanılması istenir.
İnce malzeme üretimi için, birin-
ci ve ikinci kırma ve sonraki işlemlere
bağlıdır. Patlatma sonrası yaklaşık %20
oranında ince malzeme çıkabilir. Kaya
yapısına ve kullanılan kırıcılara bağlı
olarak ince malzeme üretim miktarı de-
ğişecektir.
Kırma – Boyut Küçültme
Ocakta elde edilen taşın veya cev-
herin değerlendirilebilmesi için en kü-
çük ebada indirilmesine kadar geçir-
diği “Ebat Küçültme” aşamalarının
tümüne Kırma diyoruz.
Primer Kırma
1000 – 1200 mm ---> < 200 mm
Sekonder Kırma
100 – 200 mm ------> < 50 mm
Tersiyer Kırma
40 – 50 mm ---------> < 10-15 mm
Kırma Makinası, malzemeyi bütün
halinde tutan gerilmeleri ortadan kaldı-
racak doğrultuda kuvvet tatbik ederek
malzemenin daha küçük parçalara ay-
rılmasını sağlayan makinadır.
-
hers)
-
hers)
-
hers)
Çeneli Kırıcı
-
da kalan malzemenin sıkıştırılarak kı-
rılması prensibine göre çalışır. Genel
olarak ilk kırıcı (primer) olarak çalıştı-
rılırlar. Yani malzemeyi diğer safhalar-
daki kırma işlemine hazırlar.
Sıkıştırma basıncı ve içinde bulunan
uzunlamasına lamalar yardımı ile mal-
zemeyi kabaca kırar. Birinci kademe kır-
ma işleminde çıkış ağzı 40 mm açıklığı-
na ayarlanırsa, çeneli kırıcı ile 4 mm den
küçük boyutlu malzeme üretimi %10 ora-
nından düşüktür. Bu açıklık 200 mm oldu-
ğunda ise ancak %1 oranında ince mal-
zeme çıkacaktır. Malzeme üretiminde
ince malzemenin düşük oranda olması
istendiğinde, ilk kırma işlemini çeneli kırıcı
ile yaparak diğer ölçülerdeki üretim son-
raki kırma kademelerinde gerçekleştirilir.
-
mak için malzeme beslemesi düzen-
li şoklama yöntemi ile yapılır. Düzgün
şekilli malzeme kırılırken taşın taşı sı-
kıştırarak kat kat ve kalın kırılması ile
ince malzeme de oluşur. Malzeme
beslemesinde elek bulunmaz, ancak
ağız açıklığına sığmayacak çok bü-
yük kayaların geçemeyeceği ızgara-
lar kullanılır.
İdeal kırıcı giriş ve çıkış boyutu 6:1
olmalıdır.
İkinci kırıcı olarak kullanımında gi-
ren malzeme boyutu nispeten eşit ola-
cağından, çıkış istenen boyuta ayarla-
narak en iyi sonuç elde edilebilir.
48
Darbeli Kırıcı
Genel olarak ikinci kırıcı olarak kul-
lanılır. Kırma odasındaki malzeme, kı-
rıcı çeneleri ile çekiçleme yöntemine
-
nerken savrulan malzeme yan duvar-
lardaki plakalara da çarparak kırılır.
Dönen rotorun çekiçlemesi malzeme
ile farklı yönlere dağılır ve birbirine de
çarparak parçalanır. Malzeme büyük-
lüğü döner çekiç ile sabit çekiç arası
açıklıktan daha küçük oluşabilir.
Konik Döner Kırıcı
Konik yapıdaki kırma odasında
dönerken savrulan malzemenin du-
varlara ve birbirine çarparak kırılması
prensibine göre çalışır.
Bu kırıcılar üçüncü derece kırma
işlemlerinde kullanılır. İnce malzeme
üretiminde tercih edilir.
Sabit Çekiçli Kırıcılar
Darbeli kırıcıların ortak karakteri,
yüksek hızla dönen bir rotora sahip
olmaları, rotor üzerindeki çekiçlerin
-
tik enerjilerini malzemeye ileterek mal-
zemede iç gerilmeler oluşturmaları ve
kırılmalarını sağlamalarıdır. Bu kırılma
olayı, kırma alanı içerisindeki pandül-
ler (breaking plates) vasıtası ile daha
efektif hale getirilir.
Bu pandüller çekiç tarafından üze-
rine fırlatılan malzemeyi saptırarak
tekrar kırma bölgesine iade eder, öy-
leki tekrar çekicin çarpmasını sağla-
yarak daha fazla kırılmasını sağlarlar.
Malzeme kırma bölgesini terk edene
kadar bu işlemi tekrarlarlar.
Kırma bölgesinde malzemeler ay-
rıca yüksek hızda birbirine çarparak
kırma daha efektif hale getirilir.
50
Seyyar Kırıcı
Arazi koşullarına bağlı kalmaksı-
zın, malzeme ihtiyacını çeşitli ocak-
lardan karşılamak ya da geri kazanım
için beton kırımı gerektiğinde hareket
kabiliyetine sahip seyyar (mobil) kırıcı-
lar kullanılabilir.
Eleme
Kırılan malzeme konveyör bantlar-
la titreşimli eleklerde ayrıştırılarak yine
konveyör bantlar ile taşınarak stokla-
nır.
Taşıyıcı (Konveyör)
Bir tahrik tamburu yardımıyla ban-
dın tamburlar üzerinden çekildiği mal-
zeme taşıma düzenidir. Bantlı konve-
yörler düz, dönüşlü, yukarı olmak üze-
re çeşitli yönlere taşıma yapabilmek-
tedir. Bantlı konveyörlerde gerdirme
düzenleri çeşitli şekillerde imal edilir.
Derleyen: M. Gündüz ATEŞ İMMB
Kaynakça: Mak. Yük. Müh.
Suphi YAVUZ “size reduction
Agregaların Taşınması
ve Depolanması
Beton üretimi için uygun olan
veya özellikleri ıslah edilmiş ag-
reganın; ocaklarda, beton sant-
rallerinde ve şantiyelerde yığın-
lar halinde depolanmasında iki
konuya dikkat etmek gerekir:
1. Agrega grupları karışma-
malı ve kirlenmemelidir.
2. Agrega, stoklar oluşturu-
lurken ayrışmamalıdır.
Taş ocağı işletmesinde verimi arttıracak basit kurallar
54
1
23
4
5
54
Kış lastiğinin yaz lastiğinden farkı nedir?
Yaz lastiklerinin malzemesi 7 °C 'ın altındaki sıcaklıklarda sertleştiği için yola tutunması azalmakta-
dır.Kış lastiklerinin ise özel profillerinin yanısıra, üretildikleri Silica esaslı malzeme daha yumuşaktır ve
7 °C 'ın altındaki soğuk hava şartlarında kuru asfalt, kar ve buzda tutunmayı artırmaktadır.
Lastiklere nitrojen gazı basılması sorun yaratır mı?
Hayır. Bilindiği gibi normal koşullarda lastiklerimize bastığımız hava atmosferdeki gazlardır. At-
mosferde de yüzde 78 Azot, yüzde 21 Oksijen ve az miktarda da diğer gazlar bulunmaktadır. Yüz-
de 21 oranında bulunan Oksijen gazı, bir müddet sonra lastiğin içinde yoğunlaşır ve bu yoğunlaşma
neticesinde lastiğin içinde yorulmalar olmaktadır. Nitrojen gazı (Azot) daha kuru bir gaz olduğu için,
bu yorulmalar normal hava kullanılmasına oranla çok daha az olur ve lastiğin kullanım ömrü uzar. Ay-
rıca Nitrojen gazı daha az genleştiği için lastikte basınç değişimleri azalmaktadır. Bu sayede lastikler
düzgün bir şekilde aşınmış olur.
Lastik ebadını değiştirirken nelere dikkat etmeliyiz?
Araçların lastik ebatları belirlenirken birçok inceleme yapılmaktadır. Otomobilinizin yere uyguladı-
ğı basınç, yerden yüksekliği gibi birçok faktör göz önüne alınır. Ebat değiştirirken sadece araçta daha
güzel bir görünüm sağlamak için kendi istediğimiz ölçüleri uygulayamayız. Lastiğin toplam çapına en
yakın değerde ebat seçmemiz gerekmektedir. Bunu firmaların belirlediği tablolara bakarak sağlaya-
biliriz. En basit şekliyle kendi belirlediğimiz bir ebatta lastik takmamız neticesinde ağırlık merkezinin
yerden yüksekliğini değiştiririz. Bu da aracın yol tutuşunda ciddi problemler doğurabilir. Böyle bir iş-
lem yapmak istediğimizde aracımızın kullanım kitapçığındaki ebatları uygulamamız veya bu işi pro-
fesyonelce yapan lastik firmalarında bulunan listelerden faydalanmamız gerekmektedir.
Neden patlayan lastiğe fitil atılmamalıdır?
Patlayan lastiği tamir ettirmek için lastikçiye gittiğimizde, onarım sırasında fitil kullanmak gibi bir
yanlış uygulama yapılmaktadır. Halen bu uygulamayı yapan birçok lastikçi olmasına rağmen, günü-
müzde lastik üreticileri patlayan lastiği onarmada asla fitili tavsiye etmemektedir. Fitil lastikte balansa
yol açmakta ve daha da önemlisi sağlıklı bir yama olmadığı için, hem lastiğin içindeki havayı kaçır-
makta hem de seyir halinde bu kaçak sebebiyle lastiğin aniden inmesine yol açabilmektedir. Ölümcül
kazalara yol açabilme ihtimaline karşı lastik üreticileri mantar yamaları tavsiye etmektedir.
Lastiklerin ömrü ne kadardır?
Lastik üreticilerinin verdiği rakamlar 40.000 km ile 50.000 km arasındadır fakat lastiğin katettiği yol
haricinde, lastiğin bir de süre olarak ömrü bulunmaktadır. Her lastiğin üzerinde DOT numarası dediği-
miz seri numarası ve üretim tarihi bulunmaktadır. Bu numaranın sonunda dört haneli bir rakam yer alır.
Örneğin DOT numarasının sonunda 2206 rakamları bulunuyorsa, 06 lastiğin 2006 yılında, 22 ise 2006
yılının 22. haftasında üretildiğini belirtmektedir. Eğer lastiğinizin yaşı dört yıldan daha fazlaysa, kulla-
nılamaz demektir çünkü lastik zamanla sertleşmekte ve üzerinde kılcal çatlaklar oluşmaktadır. Lastik-
ler yolda seyir halinde giderken sürtünmeden dolayı bir ısı kazanmakta ve bu ısı neticesinde bir mik-
tar genleşmektedir. Yaşlanan lastiğin üzerinde bulunan bu çatlaklar genleşme neticesinde yarılma-
ya sebebiyet verebilir. Bu nedenle lastikleri 40.000 km ila 50.000 km arasında ve dört yıl içinde yeni-
lememiz, güvenlik açısından gereklidir.
Lastik Hakkında Bilinmesi GerekenlerHiç kuşkusuz lastikler araçların en önemli aksamlarıdır. Peki araç ve sürüş koşulları açısından en uygun lastiğin
hangisi olduğunu biliyor musuz ya da aracınızın bu en önemli aksamı hakkında yeteri kadar bilgi sahibi misiniz?
“Dört Mevsim Lastikleri” Yaz Lastiği Sayılır mı?
"Kış Lastiği" sembolünü taşımayan M+S "Dört Mevsim Lastikleri" nin kışın iyi bir kış lastiği, yazın da iyi bir yaz las-
tiği olamayacağı mutlaka bilinmelidir.
55
7
12
6
8
91011
Sabunla lastik parlatılır mı?
Otomobilini seven her kullanıcı aracını yıkadıktan sonra lastiklerinin de simsiyah durmasını,
showroomdaki gibi parlamasını ister. Bu sebeple ya arapsabunu ya da bulaşık detarjanı gibi kim-
yasalları lastiklerin yanaklarına uygular. Fakat bu tür maddeler zamanla lastiklerin üzerinde kılcal
çatlakların oluşmasına yol açmaktadır. Üreticiler bu tür uygulamalar yerine bilindik markaların, las-
tikler için üretilmiş, özel bakım ve parlatıcı köpüklerin kullanımını tavsiye etmektedir.
Yanaktan patlayan lastiğe yama yapılır mı?
Lastikler taban, yanak ve topuk gibi kısımlardan oluşmaktadır ve aralarında en zayıf bölge yanak kıs-
mıdır. Sertçe girilen çukurlar, kaldırım kenarları lastiğin henüz yol yapmadan yıpranmasına sebep olur.
Bu tür darbelerde genellikle en çok hasar alan kısım yanaktır (balon yapma, yarılma vs.). Lastik üretici-
leri yaralanan lastiklerde hiçbir şartla yanak kısmına bir müdahale yapılmasına izin vermemekte ve ya-
naktan yara alan lastiklerin kullanılmamasını tavsiye etmemektedirler.
Yeni lastik alınırken stepneden faydalanabilir miyiz?
Birçok kullanıcı otomobilinin lastiklerini yenilerken, daha önce hiç kullanmadığı ya da çok az kul-
landığı stepnesinden istifade etmek gibi bir yanlış yapmaktadır. Stepneyle aynı markada 3 lastik daha
alınarak tasarruf yapılmaya çalışılmakta fakat bu işlem yapılırken, stepnenin bekleyen bir lastik oldu-
ğu ve son kullanım tarihinin büyük ihtimalle geçmiş olduğu unutulmaktadır. Tek bir lastikten tasarruf
yapmaya çalışırken, hayatınızı tehlikeye atmış olursunuz. Bu sebeple stepne, sadece lastiklerden biri
patladığında, bizi en yakın lastikçiye götürmek için kullanılmalıdır.
Lastik alırken nelere dikkat edilmeli?
Öncelikle doğru ebatta lastik almak çok önemlidir. Aracınızın orijinal ebadına sadık kalarak per-
formans ve konfordan ödün vermemiş olursunuz. Her lastiğin üzerinde ebat, hız ve yük limitlerini
bildiren harf ve sayılar bulunur. Örneğin lastiğin yanağında 175 /65 R14 82T yazıyorsa 175 taban
genişliğini, 65 yanak ölçüsünü, R 14 jantınızın 14 inç olduğunu, 82 yük endeksini (82, lastik başına
max 475 kg anlamına gelir) ve T narh ise lastiğin hız limitini göstermektedir (T grubu lastikte hız limi-
ti 190 km/s). Lastiğinizi alırken hız ve yük endekslerine dikkat etmeniz önemlidir. Yük ve hız endeksi
büyüdükçe lastiğin maliyeti ve fiyatı da artar. Salt ekonomik olsun düşüncesiyle, aracınız için tavsi-
ye edilen hız ve yük limitlerinin altındaki lastikleri tercih etmeyin. Örneğin son yıllarda çok tercih edi-
len Fiat Doblo, Renault Kango gibi hafif ticari araçların lastik ebatları binek otomobillerle aynı fakat
yük endeksleri faklıdır. Bu sınıftaki bir aracın lastiklerini yenilerken, sadece ucuz oldukları için stan-
dart yük limitlerinin altındaki lastikleri tercih ederseniz, hem lastiğin kullanım ömrünü kısaltmış olur-
sunuz, hem de lastiğiniz standart değerlerde olmadığı için garanti şartlarına uymamış olursunuz.
Hatalı kullanımda lastiğin garantisinin iptal olduğunu hatırlatmak isteriz.
Yeni lastikler önemi, yoksa arkaya mı takılmalıdır?
Lastik üreticilerinin son yıllarda yapmış olduğu araştırmalarda daha az kullanılmış lastiklerin ar-
kaya takılmasının daha doğru olduğu ortaya çıkmıştır. Direksiyon aksamı ön lastiklere bağlı oldu-
ğundan, ön lastiklerden biri patlasa da sürücü araca yön verebilir. Fakat arka lastiklerden birinin
patlaması durumunda, usta bir sürücü dahi aracı kontrol etmekte zorlanacaktır. Bu nedenle uzman-
lar tarafından yeni lastiklerin arkaya takılması tavsiye edilmektedir.
Lastiklere eksik ya da fazla hava basılmasının zararı var mı?
Lastiğin içindeki doğru hava basıncı, hem aracın performansına, hem de lastiğin düzenli bir şe-
kilde aşınmasına katkı sağlamaktadır. Araç seyir halindeyken lastiğin tabanının yere tam olarak te-
mas etmesi gerekir. Eğer lastik basıncınız fazlaysa, bu orta kısımda düzensiz aşınmaya yol açar,
tersi bir durumda yani eksik hava basıncı ise hem yuvarlanma direncini artırır (bu nedenle araç faz-
la yakıt tüketir) hem de lastiğin yanlardan düzensiz aşınmasına neden olur.
Uzun süreli park halinde lastiklere müdahale edilir mi?
1-2 haftayı aşan park etmelerde, aracınız sürekli lastiğinizin aynı noktasına baskıda bulunacağın-
dan dolayı, belirli bir süreden sonra taban kırılması dediğimiz olay gerçekleşecektir. Yani lastiğin için-
deki teller bir müddet sonra kırılır ve kalıcı bir balans bozukluğu oluşur. Bu nedenle lastik üreticileri böy-
le durumlarda aracı park etmeden önce lastik hava basıncının 7.5 psi kadar artırılmasını tavsiye ederler.
Kaynak: http://forum.donanimhaber.com/m_32092442/tm.htm
55
5858
Tüm sistemlerde, normal duruş genelde, yapılabilecek donanımsal ve
yazılımsal hatalara rağmen sorunsuz olabilir. Ama “kazaen duruş” veya
normal dışı, raslantısal veya arızadan dolayı kaynaklanan duruşlar her za-
man tehlikelidir. Bu tür “ölü bölgeler” den kaynaklanan duruşları normal
duruş kıvamına sokmak için; klasik yöntemler yetmez. “Spagetti” yada “
Sezgisel yaklaşım” dediğimiz yöntemsizliklerle, şıpşak oluşturulan dona-
nım ve yazılımların alaşağı ettiği, emniyetli duruştur aslında.
Klasik yöntemler de olsa, donanım ve yazılım algoritmaları optimist
öğeler içermemelidir. Kesinlikle tüm algoritmalar olumsuzluk üzerine ku-
rulmalıdır. Ucuza maletmeyi ekonomiklik kabul etmeden, olumsuzluk al-
goritma donanımı, “işgören” donanımdan fazla olmalıdır. Yani, emniyetli
durdurma donanımı ve yazılımı, çalıştırma donanım ve yazılımından fazla
olmalıdır. Bu faydalı fazlalık da sistemin kalitesini belirler aslında.
Redundant Teknoloji
Redundancy(yedeklemeli sistem) teknolojisinden çok kısa da olsa bah-
setmek isterim: İş makinaları konusununda; sürekli ve mevsimsel üreti-
min olduğu tesislerde(Asfalt plenti ve Beton santrali), redundancy teknolo-
jisi kullanılmalıdır. Bu teknoloji , zonlarla sınıflandırılmış olup, temel seviyesi
plentler için yeterlidir. Yani ekipmaların ve IO ların redundant olmasına ge-
rek yoktur. Sadece PLC ler ve PC nin redundant olması yeterlidir. Bu saye-
de; plentlerde, PLC arızasından dolayı duruş olmaz. Eğer ekipman yada
IO kartlarında bir problem oluşursa, bunları değiştirmek çok kolaydır. Ama
Klasik sistemlerde, ambar da yedeklenen PLC, yerine takıldığında çalış-
mayabilir. Çalışsa bile; üretim kaybı olacaktır ve bu değişikliği yapacak
uzman elemanın sürekli şantiyenizde olması gerekecek.
Redundancy nin temel felsefesi; bir PLC(CPU) çalışırken, diğer
PLC onu izler ve bir problem gördüğünde çalışmayı aksatmadan
devreye girer. Bu sayede kesintisiz çalışma sağla-
nır. Bu dururm iki adet PC için de geçerli olup,
Plent Otomasyonunda
Otomasyon, çok göreceli
bir kavram olup, aslında em-
niyet teknoloji seviyelerini ta-
nımlar. Bir plenti ve makina-
yı elektriksel anlamda çalış-
tırmaktan daha kolay bir şey
yoktur. Oysa ki aslolan, ça-
lışan bir sistemin emniyet-
li durdurulmasıdır. CE belge-
lendirme ve ilgili standartla-
rın asıl amacı, “emniyetli du-
ruşu” sağlamaktır. Eline lap-
top alanın “otomasyoncu” ol-
masının sebebi de; işveren-
lerin bir bir kısmının aradığı
kriterin; sistemin sadece ça-
lışmasının yeterliliği üzerine
kurulmuş olmasıdır.
59
sistemde data kaybı olmaz. Bu konuyu açmışken, kısmen
de olsa yatırım maliyeti anlamında ; redundant sistemin,
normal sisteme göre yaklaşık 2-3 kat daha fazlaya mal ol-
duğunu söyleyebilirim. İki üç kat dememin sebebi; marka-
ların fiyat farklılıkları ve normal PLC lerde, konfigürasyon alt
sınırının düşmesidir. Örneğin normal PLC ile yapılırsa; Sie-
mens markasından yola çıkarsak; asfalt plenti otomasyo-
nunu s7/200 lerle bile yapan otomasyoncular var. Oysaki:
s7/300 serisinden bile yapsalar; CPU 315-2PN/DP nin lis-
te fiyatı; CPU 315-2DP den %50, CPU 314 den %350 daha
fazladır. Bu durum diğer markadalar için de geçerlidir. Bir
plentin otomasyon yazılımı için düşük kapa-
siteli PLC kullanılmışsa, bu otomasyon ka-
liteli değil demektir. Otomasyon donanım
ve yazılımını kurmak için; makinaları , pro-
ses ve ürünü iyi bilmenin yanında, “gerek-
sinim mühendisliği” kriterlerini uygulayacak
teknik ve etik yeterlilikte olunmalıdır.
Otomasyon Kalite Kriterleri:
Asfalt plenti yada beton santralinin
markası ne olursa olsun proğramsal an-
lamda, kaliteli ürün elde etmek için şu
sorgulamalar yapılmalıdır. Bu sorgulama;
elevatör zincirinin st52 malzemeden mi
yoksa 316ss den mi, hadi mütevazi ola-
lım 304 çelikten mi yapıldığı kadar önem-
lidir. Mesleğimiz ne olursa olsun; hepimiz
iş yaparken , “Gereksinim Mühendisliği”
kriterlerini kullanmalıyız. Doktorların Hi-
pokrat yemini var da; bizim “Mühendislik
and”ımız yok mu?
Birkaç kriter sıralamak istiyorum:
1. Nem ölçer çok duygusal bir cihazdır;
geçmişini çok zor unutur. Beton sant-
ralinde; 0-3 kum gözlerine yada mik-
sere nem sensörü takmak yetmez. Her
ikisinde de nem sensörü olmak zorun-
da. Nem sensörleri elektromanyetik
olsa bile, bu durum geçerlidir. Ki nem
sensörü fiyatları; 250$ ile 3000$ arasın-
da değişir. 3000$ ın 250$ ın kaç katı ol-
duğu herkesin malümüdür. Bu aradaki
maliyet farkı, donanım için olduğu ka-
dar yazılım için de geçerlidir.
2. Batch sistemi:
alıyor diyelim. Kantarlarda yapışmalar
oldukça kapasite azalacak, ürün kalite-
si bozulacaktır. Demek ki bu sistem; ya-
pışmaları anlayacak akıllılıkta olmalıdır.
-
cek dengesizlikleri yada loadcell lerin her
hangi birisinden gelebilecek bilgi kirliliğini
algılayıp, uyaracak donanım ve yazılıma sahip mi?
Bu tartım hassasiyetini etkiler.
-
me sistemi kendisini, ayarlayabiliyor mu?
aldığınızda; sistemin tamamını çek edip, olası ayarsız-
lıkları içeren bir rapor hazırlayıp, size sunuyor mu?
3. Plentin tüm parametreleri, yetkilendirilmiş şifreler-
le size açılmış mı? Servisin kendisine sakladığı, size
vermediği parametrik şifreler var mı?
59
60
4. Brülörden kurutucuya, tehlike oluşturacak şekilde,
olası yakıt kaçağını önleyecek donanım ve yazılıma
sahip mi?
5. Kullandığınız yakıt cinsine göre; bir ton asfaltı kaç
tl ye ürettiğinizi otomasyon proğramı size bildiriyor
mu? Brülörünüzün veriminin düştüğünü & değiştiğini
Otomasyon proğramı size bildiriyor mu?
6.
planlama için bu raporları online olarak alabiliyor
musunuz?
7. Plent vinç-arabası, frekans konverterle tahrik edilme-
sine rağmen, duracağı yeri arada şaşırıyor mu?
8. Plent eleği, frekans konverterle sürülmesine rağmen,
elek bazen dengesiz mi çalışıyor? 300t/h lik bir plent;
farklı kapasitelerde(150- 200-250t/h) çalışırken, elek
aynı oranda mı çalışıyor? Her kapasitede aynı kalite-
de eleme yapıyor mu? (not: genel uygulamada elek
çalışmaya başlarken ve dururken fazla titreşip eleğe
zarar vermesin amacıyla yumuşak yolverici kullanılır.
Eleklerin çalışma durumu, ağırlık veya ağırlık açısına
göre ayarlandığı için, kapasite değişimlerine uyum
sağlayamazlar. Bu bilgi herkesin malümü ama yine-
lemek istedim. Bu sorunu yazılım ve donanımla çöz-
mek mümkündür)
9. Plentiniz, “kestirimci bakımı” konusunda sizi bilgilen-
direcek donanım ve yazılıma sahip mi?
Not: Plent kabinlerini kablo yığınlarından kurtaracak
bus teknolojisinin olması gerektiği, sonsuz reçete ve rapor-
lamanın olması, hassas tartım, otomasyon sisteminin da-
ğıtılmış yapıda ve istendiğinde yeni mödüller eklenebile-
cek konfigürasyonda olması gerektiği gibi standart özellik-
leri burada sıralayıp açıklayarak daha fazla zamanınızı al-
mak istemedim.
Sonuç:
Tabiki aslolan ihtiyacı karşılamaktır. Ama “marka”
ların farkının; bu ihtiyacı en az kesintiyle (duruşla),
yüksek emniyet, yüksek verim ve yüksek ürün kalite-
-
dislik her alanda çok gelişmiş olup, bu endüstriyel
otomasyon için de geçerlidir. Plentleriniz otuz yaşın-
da bile olsa; mekanik,elektrik ve otomasyonunu gü-
nümüz teknolojisine modernize etmek hepimizin ma-
çok diğer değerli otomasyon firmaları, sizlere en iyi
otomasyonu yapacak yetkinliğe sahiptir.
Hala kendisini “bakımcı” olarak gören, bu onu-
ru yıllarca taşıyan, bir mühendis olarak biliyorum ki;
“Bakım-onarım” işi, Dünya’nın en zor mesleği olup;
“hakediş” i ve “istikak” ı olmayan ama “hakediş”i
“dara” düşmekten kurtaran, “arıza” olduğunda hatır-
lanan ve aslında ürünün temel kalitesini belirleyen,
dominant bir kurumdur.
Yazımı kara mizahvari bir örnekle bitirmek istiyo-
rum. Sanırım 2006 yılıydı. Bir inşaat firmasının bir yet-
kilisi aradı beni. “ elektronik bitüm sayacı arızalıymış” ta-
mir edip edemeyeceğimizi sordu. “elektronik kart tamiri”
yapan firmalardan birisini bulmasını söyledim. Meğer hep-
sini gezmiş. Asfalt plentlerinin otomasyonunu yaptırdıkla-
rı firma, piyasada çok bilinen bir markanın malzemeleri-
ni kullanmış. Tabi, bitüm sayacını da bu markadan seçmiş-
ler. Garibime gitti. Bu çok bilinen ve gerçekten kaliteli olan
markanın, benim bildiğim kaliteli su sayaçları vardı ama bi-
tüm sayacı olmadığından emindim. Su sayaçları gerçekten
çok kaliteliymiş ki; maksimum 80°C ye göre imal edilen bu
sayaçlar, 160°C lik bitüme yaklaşık 6 ay dayanmış.
Tabi ki; üretilen asfaltın bitüm oranının, kullanılan sayaç-
ların volümetrik olmamasından dolayı ne olduğunu kestir-
mek güç. Veya, laboratuar sorumlusunun ve operatörün,
bitüm oranını ayarlamak için, bitüm ölçüm sisteminin ka-
librasyonunun doğru olduğunu varsayarak, malzemedeki
hangi parametrelerle oynamak zorunda kaldığını, ne çile-
ler çektiğini anlayabiliyorum. Ama, bizim “otomasyoncu”
bu hesabı nerede verir bilmem.
Endüstriyel Otomasyon konusunda genel bilgilerin ve
yeniliklerin yer aldığı, TRT5 Anadolu televizyon kanalında
yayınlanan, benim de konuşmacı olarak katıldığım, “ANA-
-
rini, izlemek isteyenler olabilir düşüncesiyle, aşağıda ve-
riyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=B3ly4rp75lw
http://www.youtube.com/watch?v=Cg85JR8LgIY
Mehmet İŞ
Elektrik & Elektronik Mühendisi
6262
Yazı Tipi Boyutu
El yazınız sağa eğildikçe kararlarınızda duygusallık öne
çıkıyor. L, t ve h harfleri, iş hayatınızdaki hırs ve iktidar sır-
larınızı ortaya döküyor. El yazısı bilimi şimde de iş dünyası-
nın hizmetinde...
Üç bin yıl önce Çinliler tarafından geliştirilen ve birçok
kültür ve uygarlık tarafından büyük itibar gören el yazısı bili-
mi (grafoloji), bugün iş dünyasının hizmetinde. İş dünyasının
bu yönteme en çok başvurduğu alan ise işe alımlar. El yazısı,
kişinin karakterini, davranışlarını, eğilimlerini tahmin etmek-
te ve kişilik analizinde en etkili ve güvenilir yöntemlerden biri
olarak addediliyor. Bu yöntem eleman seçme ve yerleştirme
süreçleri, mülakatlar, ekip kurma çalışmaları ve kariyer plan-
laması gibi geniş bir alanda sık kullanılan bir yöntem olarak
karşımıza çıkıyor.
Sodexho gibi çokuluslu şirketlerden bazıları dünyanın her
yerindeki ofislerinde işe alım süreçlerine el yazısından kişilik
tahlil etme yöntemini dahil ediyor. El yazısının kişinin sosyo-
ekonomik kökenini, yaşama biçimini, hayattaki duruşunu ve
eğitimini yansıttığı Fransa gibi ülkelerde şirketler yüzde 80
oranında iş görüşmelerinde el yazısıdan kişilik tahlili yapıyor.
İngiliz Grafoloji Enstitüsü Başkanı Elaine Quigley, tüm
dünyada tanınmış grafologların başında geliyor. Quigley’e
göre el yazısı bir nevi ‘zihin yazısı’ demek. Bu konuda gra-
folojinin kullandığı evrensel bir metodoloji de var. Yani el
yazısıyla kişinin karakterini okurken kullanılan göstergeler,
ulustan ulusa, kişiden kişiye değişmiyor. Uzman bir grafo-
log, kişi hangi ulustan gelirse gelsin hangi lisanda yazar-
sa yazsın, o kişinin düşüncelerinin el yazısıyla kağıt üzerine
yansıyan izdüşümlerini okuyabiliyor.
Grafolojide en az 300 farklı el yazısı örneğinden yola çıkılarak
inceleme yapılıyor. Fakat yine de değişmeyen ve temel olarak
nitelendirilen belli bazı göstergeler var. İşte bunlardan bazıları:
Eğim
-
neğinin göstergesi olarak yorumlanıyor. Örneğin kişi
daha arkadaş canlısı, yönlendirici, sorumluluk sahi-
bi, girişken olma eğilimi taşıyordur. Aynı zamanda sa-
tış yapmaya, kontrolü elinde tutmaya, sevilmeye, des-
tekçi olmaya kadar uzayan birçok olasılığı barındırır.
-
gularının etkisinde kalma özelliği artar.
işarettir.
temsil eder. Bu el yazısının sahibi, öncelikle her deta-
yı doğrulama ihtiyacı duyar. Başkalarının onu herhan-
gi bir söz vermeye zorlamasından hoşlanmaz.
Büyüklük
dost tavırlı kimselerdir. El yazısının sahibi kişi yaban-
cılara karşı daha mesafeli olmayı tercih etse de ken-
dine güvenle hareket eder.
düşülen kişilere karşı acımasız olmayı da ifade eder.
Akademik ve zihinsel uğraşılardan hoşlanan kişiler-
de bu tip el yazısı görülür.
63
dalga boyuna uygun olmayan kişilerle de iyi bir ile-
tişim kurması olası değildir. Bu kişiler, sosyal olarak
kabul görmüş kuralları yıkmak konusunda zorlanırlar.
Baskı
-
tirmek konusunda çok titizdirler. Ve etraflarındaki bir-
çok olan biteni ciddiye alırlar.
karşı sinirlerine fazla hakim olamayışın ve küçük ima-
lardan bile alınganlık gestermenin ifadesi olarak yo-
rumlanıyor. Bu kişiler önce tepki gösterir sonra soru
sorarlar. Ve duygusal davranışlarını devam ettirirler.
-
tama ve insanlara olan hassasi-
yeti temsil ediyor. Ama yazı aynı
zamanda kaba saba ve şekilsiz
ise kişi duygusal derinliği bile
devam ettiremiyordur ve sönük
bir yaşam tarzı sürdürüyordur.
L, t ve h harflerindeki sırlar
-
nın uzun olması hedef ve hır-
sın mevcudiyetini gösterir. An-
cak üst tarafı fazla uzun l, t ve
h’ler, kişinin başarması gerekti-
ğini düşündüğü meselede ger-
çekdışı beklentiler içinde olabi-
leceği anlamına gelir.
bir şekilde kuyruklu olması kişi-
nin herşey üzerine etraflı bir şe-
kilde düşündüğünü ve hayal-
gücünü makul bir şekilde kul-
landığını gösterir.
-
ler üretme ve bunların üzerine
uzun uzadıya düşünme eğilimi-
ni ortaya koyar.
hayalgücünü kullanmaktan kaçındığını ve elindeki işi
bitirebilmek minimum gerekliliklerle kendini sınırladı-
ğını gösterir.
G, y, p harflerindeki sırlar
-
lık ve yüzleşmekten uzak durma isteğini ortaya ko-
yar.
-
ni alması, enerji, para kazanma isteği ve tenselliğin
göstergesidir.
güvenlik ihtiyacını gösterir.
nefes alacak alan bırak” mesajını içerir.
başkalarıyla birlikte olma isteğini ortaya koyar, ama
böyle yazan insanlar zaman zaman gereksiz bir ka-
labalığa neden olabilirler ve dayatmacı bir kişilik ser-
gileyebilirler.
Satırlar arasındaki mesafe
olaylara sakin ve geniş perspektif-
ten bakma eğilimini ortaya koyar.
hareketi sevdiğini ve eylemin için-
de olmaktan hoşlandığını gösterir.
-
sındaki bağlantı çok sıkı değilse,
söz konusu el yazısının sahibi bas-
kı altında sükunetini koruma disip-
linine sahiptir.
Sayfa kenarındaki boşluk
-
şinin köklerini ve ailesini gösterir.
-
ları ve geleceği temsil eder.
içgüdü ve pratiklik anlamına gelir.
boşluk bırakılması, hareketliliği
sürdürme isteğini ortaya koyar.
olmadığı takdirde bir şeyleri yapmaya zorlanmaktan
kaçınma isteğini belirtir.
-
gesidir ve bir an once işe başlayıp işi bitirme eğilimi-
ni yansıtır.
-
şı korkunun mevcudiyetini ortaya koyar.
63
Derleyen: Müslüm AYDIN Mak. Müh.
6666
Akümülatör tipleri:
Hidrolik sistemlerde genelde ba-
lonlu, pistonlu ve diyaframlı olmak üze-
re üç tip gaz şarjlı hidrolik akümülatöre
rastlanmaktadır.
Bunlardan en çok karşılaşılan akü-
mülatör tipi balonlu tip olanıdır. Balonlu
tip akümülatörlerin en belirgin özellikle-
ri: hızlı reaksiyon ( 25 milisaniyeden az),
4:1 gibi yüksek gaz sıkıştırma oranı ve
maksimum akış değeri ( 15 lt/saniye) ve
ayrıca 38 lt/saniye kapasitede “yüksek
akışlı tip” olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu akümülatörlerin yapısı itibarı ile
sistem hidrolik yağına kir ve yaban-
cı madde karışması söz konusu olma-
maktadır.
Diğer taraftan pistonlu tip akümü-
latörlerde daha yüksek gaz sıkıştırma
oranı (10:1 e kadar) ve 215 lt/ sani-
ye ye kadar akış değeri elde edilebil-
mektedir.
Ancak balonlu tip akümülatörler-
de balon ve kovan arasına yağ kal-
maması amacı ile dik konumda mon-
taj tercih edilmektedir. Pistonlu tip
akümülatörü herhangi bir konumda
monte etmek mümkündür.
Ancak pistonlu tip akümülatörler-
de balonlu tipe göre hidrolik yağın te-
mizlik seviyesi çok önemli bir etken-
dir. Özellikle düşük basınçlarda reak-
siyon hızı düşmektedir (25 milisani-
yeden fazla) ve dengesiz reaksiyon-
Hidrolik Akümülatörlerin
Modern hidrolik sistemler-
de gaz şarjlı hidrolik akümüla-
törler sık sık karşımıza çıkmak-
tadır. Hidrolik akümülatörlerin
enerji depolama ve tekrar kul-
lanma, yağ ve ısı kaybını takvi-
ye, şokları emme ve enerji tak-
viyesi benzeri sayısız fonksiyo-
nu vardır.
Hidrolik sistemlerde yukarı-
da bahsedilen avantajları sağ-
layan hidrolik akümülatörle-
rin uzun yıllar sorunsuz hizmet
vermesi için bakımının yapıl-
ması gerekir.
Örneğin, öncelikle şarj edil-
miş gaz basıncının kontrolü ve
basınç değerinin limitler içeri-
sinde olup olmadığı servis pe-
riyodunun optimum seviyede
tutulması için gerekli bir işlem-
dir. Ayrıca kanun ve yönetme-
likler gereği “basınçlı kapların
sertifikalandırması” kapsamın-
da hidrolik akümülatör periyo-
dik bakımının yapılması gerek-
mektedir.
68
lar vermektedir. Dengesizliğin nede-
ni olarak ta piston keçelerinin sürtün-
me nedeni ile karşı reaksiyonu ve pis-
ton hareketinin yavaşlayıp hızlanması
gösterilmektedir.
Diyaframlı tip akümülatörler balon-
lu tip akümülatörün avantajlarını pay-
laşmakla birlikte ancak 8:1 e kadar
gaz sıkıştırma oranına sahip olabil-
mektedir. Küçük hacimlere sıkışan ga-
zın diyaframın geçirgenliği nedeni ile
kaçması ve akümülatör veriminin düş-
mesi söz konusu olabilmektedir.
Bakımın önemi:
Balonlu veya diyaframlı tip akü-
mülatörlere nitrojen gazı şarj edilirken
gaz şarjı çok yavaş yapılmalıdır.
Yüksek basınçlı nitrojenin hızla
doldurulması sonucu balonun polimer
malzemesinin aniden soğuyarak kırıl-
ganlaşmasına ve arızalanmasına ne-
den olacaktır. Hızlı dolum sonucu aynı
zamanda emniyet valfına da ani bas-
kı yaparak balonun delinmesine ne-
den olabilir.
Gaz dolum basıncı çok fazla ise
veya hidrolik sistem minimum basın-
cı gaz basıncı düşürülmeden ayarla-
nırsa, hidrolik akümülatör etkilenecek
ve arızalar ortaya çıkacaktır.
Aşırı gaz şarjı sonucu balon emni-
yet valfı popetine uygulanacak baskı
nedeni ile valf ve balon zarar görecek-
tir. Balonlu tip akümülatörün en basit
arıza nedeni budur.
Diyaframlı tip akümülatör
Gaz basıncının düşük olması ya
da hiç olmaması zorlayıcı sonuçlar
doğurur. Sistem basıncı nedeni ile ba-
lon üst kısmından yarılabilir. Gaz do-
lum sibobunun içine girebilir. Bu da
balonun hasarlanıp akümülatörün arı-
zalanmasının nedenlerinden biridir.
Benzer şekilde pistonlu tip akümü-
latörün gaz basıncının çok fazla ya da
çok az olması, strok sonlarında çalı-
şan piston ve keçelerin hasarlanması-
na neden olacaktır. Ancak piston tip
akümülatörde duyulabilecek ses ne-
deni ile gaz şarjı hakkında bir fikir edi-
nilebilecektir. Ayrıca piston tip akümü-
latör uygun olmayan gaz şarjı nede-
ni ile zarar görmekle birlikte torbalı tip
akümülatöre göre daha toleranslıdır.
Akümülatöre ait standartlar
Akümülatörler basınçlı kaplardır.
İmali test edilmesi ve belgelendirilmesi
örneğin “ASME Kazan ve basınçlı Kap-
lar Kod VIII Bölüm I” gibi standartlara
bağlıdır.
Bütün basınçlı kapların bu stan-
dartlara göre üretilmesi gerekir. Basınç-
lı kapların normal çalışma şartlarında
dolum boşalımı ömrüne etkilidir. Hidro-
lik akümülatör için tipik ömür 12 senedir.
Birçok ülkede basınçlı kapların
kontrol ve sertifikalanması kanuni zo-
runluluktur. Özellikle nispeten yüksek
basınçlarda çalışan ve büyük hacim-
li hidrolik akümülatörler için bu uygu-
lama geçerlidir.
Kontrollerin belirlenmiş aralıklarla
(örneğin her iki, beş veya on yılda bir)
veya tasarım ömrünün belirli bir yüz-
desine ulaşılınca yapılması istenir.
Akümülatörlerin hacim ve basınç
değerlerine göre göz kontrolü, ultra-
sonik kalınlık testi ve/ veya hidrostatik
basınç testleri ile tekrar sertifikalandı-
rılmak gerekebilir.
Sorumlusunuz !
Bu nedenlerden ötürü, makine
parkınızda bulunan hidrolik sistemler-
deki akümülatörlerin bakımı ve kont-
rollerine önem vererek gerekli bilgile-
ri alacak sorumluluk hissetmeli ve uy-
gulamalısınız. Hidrolik sistemlerdeki
bütün akümülatörlerin bakımının ya-
pılmış ve emniyetli kullanımından so-
rumlusunuz.
Tercüme : M. Gündüz ATEŞ
İMMB
Kaynak : Machinery Lubrication
7070
Greyder bıçaklarına sınırlamalarına bağlı olarak istenilen herhan-
gi bir açı verilebilir. Bıçağın yapısal dayanımı ve konumu nedeni grey-
derin ile dozer gibi iş yapmasını önler. Yalnız orta sert malzemede de-
rin olmayan kazılar yapabilirler.
Greyder kullanılan işler
veya yol temel yapısı hazırlama benzeri işlerde kullanılır. Genel
olarak sert zemine ulaşana kadar greyderleme yapılır. Son bı-
çak atılırken hassas hareket edilmelidir. Genel olarak 5 km/saat
-
-
-
70
-
-
kazma ve yol yapımı için
kullanılan çok amaçlı
birlikte hafif kazıma işlerinde
de kullanılabilirler. Bu işlemler
riperleri ile yapılır. Greyderler
ağır kazı işleri için dozer gibi
uygun makineler değildir.
71
lemlerini kapsar. Bu nedenle malzeme çeşidine göre
greyder bıçak tipi ve ayarları farklılıklar gösterir. Bı-
çak tam yüklenerek malzeme ilk yığma noktasına ka-
dar sürülür. Geçiş (pas) mesafesi değişmekle birlikte
600 m yi geçmemelidir. Bitirme tesviyesinden farklı
-
-
-
-
ağır tip greyderleme işlemleri ortaklaşa yapılır. Geçiş
(pas) mesafesi 30 ila 300 m arasındadır. Vites seçi-
mi de işin gerektirdiği şekilde yapılır.
-
-
-
larının düzeltilmesinde greyder yüke bağlı olarak
km/saat hızla kullanılır. Çoğunlukla yüke
-
denlerde şantiye yollarının düzeltilme-
-
-
-
farklı uzunluklarda olabilir.
Üretim Hesabı
Greyderin çok farklı kullanım alanı bulunduğu için üre-
tim ölçümümde çok çeşitli yöntemler kullanılabilir. Bu yön-
-
A = S x (Le - L
o) x E
A :
S : çalışma hızı km/saat
Le : bıçak etkin uzunluğu m
LO :bindirme izinin eni m
E : İş verim katsayısı
Çalışma hızları
Hendek bakımı 0-5 km/saat
Bıçak etkin uzunluğu (Le)
Greyderleme esnasında yukarıdaki şekilde de görüle-
-
Le = cos [radyan(L bıçak)] x L bıçak uzunluğu
71
-
-
-
ağır tip greyderleme işlemleri ortaklaşa yapılır. Geçiş
(pas) mesafesi 30 ila 300 m arasındadır. Vites seçi-
mi de işin gerektirdiği şekilde yapılır.
-
-
-
larının düzeltilmesinde greyder yüke bağlı olarak
km/saat hızla kullanılır. Çoğunlukla yüke
-
denlerde şantiye yollarının düzeltilme-
-
72
Bindirme izinin eni (L0)
Geçişlerde bıçak izlerinin bindirme eni genel olarak 0.6
m olarak alınır. Bu mesafe geçişlerde oluşan lastik izlerinin
İş verim katsayısı (E)
-
-
ma şartları ile bu kat sayı belirlenebilir.
o dir.
Greyderin üretimi alan olarak ne kadardır?
için iş ve
m olarak bulunur.
Üretim=
Bıçak çekme gücü (çekme kuvveti)
Wr
T
Wr x T = Bıçak çekme gücü
-
olarak hesaplanır.
Bıçak basma kuvveti
WB
-
Bu özellik greyder üretimindeki verimin
üretiminin hesaplanmasında bir sonuç ver-
mez. Gerçek üretim hesabında makine ön
ve arka ağırlıkta optimum denge bilgisine
de ihtiyaç vardır. Ön aksa binen fazla yük
bıçak basma kuvvetinin yüksek çıkması de-
-
me kuvvetininde hesaba katılması gerekir.
-
rinde direksiyon hâkimiyetinin azalması so-
Bıçak uzunluğu mBıçak etkin uzunluğu m
30o bıçak açısı 45o bıçak açısı
6.330
Etkin bıçak uzunluğu*
Bıçak Boyu
3,66m (12') 4.27 m (14') 4.88 m (16') 7.32 m (24')
Bıç
ak
aç
ısı
m ft m ft m ft m ft
0o 3.66
5o
o 3.60o 3.53o
o 6.63
30o 6.33
35o 3.00 3.50o
o
*Bıçağı açı verildiğinde kapladığı bıçak izidir
73
Aşırı Meyilli Arazide Çalışma
-
lel olmak üzere iki konumda gerçekleşir. Dik konumda me-
yil yukarı veya meyil aşağı çalışılabilir. Emniyetli çalışma
-
-
-
-
-
gan eğimli zeminde emniyetli çalışma için sabit şasi yeri-
-
olmamalıdır. Bu eğimde aşağı doğru çalışılırken frenlendi-
-
-
li bir etkendir. Emniyet sınırlarını aşan eğimde greyder kul-
-
-
uğramaktadır.
Makine hızı: Yüksek hızlarda makine kullanma
hâkimiyeti ve makine dengesi zayıflar.
Zemin şartları: Bozuk zeminlerde tesviye hata payı ar-
tar.
Ekipman: -
gösterir.
Zemin yüzeyi: Yeni dolgu malzemede makinenin
batması yada kayalık zeminde kayması söz konusu-
dur.
Patinaj yapmak:
Lastik deseni ve durumu: Lastik doğru desende ol-
Bıçak konumu: Bıçak açısı ve konumu makine den-
gesini doğrudan etkiler.
Tekerlek izi: Derin ve açılı tekerlek izleri makine den-
gesini etkiler.
NOT: -
-
li belgeli operatör tarafından kullanılması ile mümkündür.
-
narak öğrenilmeli ve mutlaka uygulanmalıdır.
Greyder Bıçağının Kontrolü
-
-
-
lu (5) ile sabitlenmiştir.
Greyder bıçağının hareketlerini ve kullanma şeklini öğ-
-
anlamalıdır. Greyderin kullanımında marka ve modele bağ-
lı olarak değişik özelliklerle karşılaşılabilir.
Bıçak Kontrol Silindirleri
Greyder bıçağına açı vermek ve döndürmek için şu
-
dirleri kullanarak bıçağa istenen açı ve ko-
num verilebilmektedir.
DİKKAT: Greyder bıçağına kumanda
etmeye başlamadan önce etrafında her-
hangi bir kimse veya engel olmadığından emin olunma-
lıdır.
Bıçak kaydırma: (6) numaralı hidrolik silindire kuman-
da edilerek sağa veya sola bıçak kaydırma işlemi gerçek-
leştirilir.
Bıçak kaldırma:
-
sağ veya sol yukarı kaldırılabilir.
Bıçak döndürme:
ile bıçak döndürülür. (Dönüş emniyet kilit pimi takılı ise pe-
dalına basarak emniyet kilidini boşaltabilirsiniz. Pedal bıra-
-
74
rülerek B konumuna getirilebilir. Bıçağı tamamen ters yöne
-
da sürtmemesi için dikkat edilmelidir. Bıçak ters konumda
döndürülmeye devam edilirken istendiğinde bıçağı tam or-
taya getirmek için kaydırılır.
-
den geçişine dikkat ederek ve işlem tersten yapılarak eski
konumuna getirilir.
Daire yatırma: Daireyi sağa veya sola yatırma hareke-
-
-
te edilmiş olabilir. Bazı greyder modellerinde ise yatırma si-
-
lantı ile bıçak sağ yukarı çalışma şekli içindir. Sol yukarı ça-
lışma için bağlantının şekli değiştirilir. Bu işlemin nasıl yapıl-
-
der bıçağı hareketlerini makine olduğu yerde dururken ya-
Bıçak açısını ayarlama
Bıçak açısını düşey eksende mekanik olarak veya var-
sa hidrolik silindirler vasıtası ile ayarlamak mümkündür.
ayarlanır.
1. Sert zemin için bıçak tam geriye yatmış konuma
ayarlanmalıdır. Bu şekilde en etkili kesme açısı elde
edilir.
2. Normal zeminlerdeki greyder çalışması için bıçak
daha dik konuma ayarlanır.
3. Genel bakım amaçlı greyder çalışması için ise bıçak
76
Bıçak şev konumu
-
lanmasına göre şev konumu biraz daha karışık görülebi-
-
-
ği şekilde değiştirilir.
muyluya sürtmemesi ve takılmaması için ortadaki dişler çı-
-
1. Daire saat yönü aksine döndürülürken bıçak sağa
kaydırılır.
2. Bıçak kaldırma sağ silindiri en üst konumuna çekilir.
3. Sol silindir Daire silindiri en alt konuma indirilirken
daire sağa yukarı konumda kaldırılır.
4. Daire saat yönünde döndürülerek bıçağa istenen ko-
num verilir.
Bıçağı eski konumuna getirmek için anlatılan işlemler
tersten yapılır. Daireyi saat yönü aksine döndürerek bıçak
sağ taraftan ileri konuma getirilir. Daire indirilerek yatay ko-
numa getirilir. Bıçağın makineye ve yere sürtmemesine dik-
kat edilmelidir. Bıçak ortalanır ve normal konumuna getirilir.
Yol konumu
-
rülerek ve hafifçe sola kaldırılarak bıçak ileri konuma getiri-
lir. Bu konumu aldırılarak bıçağın en emniyetli şekilde taşın-
edildiğinde bıçağın en uygun konumu budur.
-
yağı sürülmelidir.
Greyder Operatörlüğü
-
çak konumları üzerinde de çalışmış olması ve istenen ye-
-
dalara bakmadan ve durmadan istenen hareketleri yapma-
sıdır.
Temel prensipler
Greyderleme işlemi temelde makine ileri giderken ve
bıçak istenen açıda ayarlanmış olarak yapılır. Greyder bı-
çağı tarafından yüzeyden alınan malzeme bıçağın önünde
birikip sürüklenerek yan tarafa yığılır.
Greyderleme esas olarak malzeme serme ve düzeltme
işlemidir.
-
-
nikleri de söz konusu olabilir.
Malzemenin serilmesi
Greyderin bütün tekerlekleri ileri yönde ve aynı eksen-
-
ra yığdığı malzeme arka tekerleklerin izi ile çakışmamalıdır.
İleri yönde düşük vitesle ilerlerken bıçak yerden 5 ila
-
ça serilmesi sağlamak için uygun vites seçilmelidir. Bıçak
78
açıları ve vites kademeleri ile oynayarak malzemenin bıçak
önünde serbestçe yuvarlanarak serilmesi sağlanmalıdır.
Yeni başlayan operatörler genellikle bıçak açısı ile oy-
namadan serim yapmaya çalıştıkları için malzeme bıça-
ğın önünde serbestçe yuvarlanmaz. Bu nedenle daha çok
-
-
1. Greyderle çalışma esnasında makinenin önündeki
malzemeyi serip yana aktarması nedeni ile makine-
ye yanal yükler binmekte ve makineyi bıçak konumu-
na bağlı olarak bir tarafa sürüklemeye çalışmaktadır.
2. Ön tekerleklerine kumanda edilerek makinenin te-
aktarıldığı yana doğru yatırılmalıdır.
3. Bütün tekerleklerine kumanda edilebilen tipteki (all
Wheel steer) makinelerde ise arka tekerleklerin kar-
-
kerlekler paralel eksenlerde hareket etmelidir. Bıçak
serilebilmektedir.
4.
akan malzeme arka tekerleklerin arasından akabilir.
-
maması gerekir. Şekillerde malzeme sermede yığıl-
ters açıda serim yapıldığında malzeme sağ tarafa
Malzeme birikimlerinin düzenlenmesi
Serme sırasında yanda yığılan malzemenin yoldan te-
-
-
-
fından diğer tarafına aktarılır. Gevşek malzeme yığılmalarını
-
lı olarak tüm bıçağı kullanmak zorunda kalınabilir ve maki-
ne saplanıp kalabilir.
Doğru yöntem
1. Bütün tekerleklerine kumanda edilebilen tipteki (all
Wheel steer) makinelerde ön tekerlekler yığılan mal-
zemenin dışına ayarlanır. Bu konumda greyder bı-
80
ileri hareketi ile en düzgün yüzey elde edilerek müm-
kün olan en fazla malzemeyi serebilirsiniz.
2.
ile tekerlekleri yatırılabilen tipteki makinelerde şekil-
de görülen konum alındığında daha az dirençle kar-
-
-
raftaki yığılmanın temizlenmesi gösterilmektedir.) Yı-
ğına yaklaşıldığında bıçağı tesviye yüzeyine otur-
mak üzere indirmelidir. İleri harekete düşük vitesle
başlanmalı ve birikimin makinenin diğer tarafına ra-
hatça aktarılması sağlanmalıdır.
Yanlış yöntem
3. -
tırılmaması gerektiği gösterilmektedir. Her ne kadar
makine gövdesi dengede görünüyorsa da ön teker-
lek malzeme içindedir ve malzemenin tamamen to-
parlaması mümkün olmaz.
4. Eğer bıçağı dışa daha fazla sürerek malzeme topar-
lanmak istenirse de arka tekerlekler aktarılan malze-
meye çıkmaktadır.
Malzeme birikiminin yayılması ve düzeltilmesi
1. Birikmiş malzeme yayıldığında yüzeyde bir kalın-
lık oluşturmakla beraber şantiye sahasında bu konu
arasına hizalayıp bıçak birikinti eksenine dik konu-
-
ni malzeme yüksekliğine göre ve yüzeye sıfır tesvi-
-
te serime başlanmalı gerekirse birkaç pas daha ge-
çerek malzemeyi tamamen yaymalıdır.
2. Lastik izi bırakmadan düzeltmeyi tamamlamak
Otoyol veya hava alanlarında olduğu gibi düzgün kır-
-
-
mak) alınır. Bıçağa ileri üst konumda açı ayarı yapılmalı-
dır. Bıçak tamamen yana sürülerek ve daire açısını ayar-
layarak arka tekerleklerin izini bırakmadan yüzey tesviyesi
mümkündür. Off-set tip greyderlerde bu işlem daha kolay
ani hareketlerden kaçınmalıdır. Çok fazla pratik yapılarak
-
Yazının devamı 34. sayıda
Kaynaklar:
(M.Gündüz ATEŞ tercüme)
8282
Konveyor bant taşıma sistemi genellikle ma-
den ocakları, taş ocakları ve beton santrallerinde
görülür. Bu sistemleri kurarken yapılacak hesapla-
malarda bir takım esaslara dikkat edilmelidir. Ön-
celikle taşınacak malzemenin özellikleri ön plana
çıkacaktır. İkinci öncelik ise malzemenin nereden
nereye yani ne kadar mesafede taşınacağı ve de
ne kadar miktar taşınması gerektiği hesaplamalar-
da göz önüne alınmalıdır. Bu hesaplamalarda güç
ihtiyacı, bant yapısı benzeri sonuçlara ulaşılır. Yer-
leşim planlaması, işletme, kullanım ve bakım ko-
laylığı gözetilerek optimum çözüm sağlayacak şe-
kilde yapılmalıdır.
Konveyör bant işletmeciliği çok dikkat ister ve
ölümcül tehlikelere açıktır. Çalışan aksam emniyet
kapakları daima yerinde takılı ve sağlam olmalıdır.
Bakım onarım yapılacağı zaman enerji kaynak-
ları kapatılnalı ve kilitlenerek kullanılmaması için
emniyete alınmalıdır.
Konveyör
Çok çeşitli ürünlerin farklı
mesafelere yatay veya eğimli
iletiminde taşıma amaçlı kullanılır.
Bantlı konveyörlerde malzeme
taşınması, germe tamburu ve bir
motor-redüktör sistemi ile hareket
verilen tahrik tamburu arasına
gerilen bant ile sağlanır. Bant
seçimi taşınacak ürünün cinsine
göre yapılır ve PVC, poliüretan,
kauçuk, hasır bant gibi tipler
seçilebilir. Kullanım alanı en
geniş konveyör tipi olup, kullanım
kapasitesi de oldukça değişkendir.
Konveyör ayak grubu ve şasesi
çelik konstrüksiyondan yapılır.
83
C.E.M.A. Conveyor Equipment Manufacturers Associ-
ation (konveyör imalatçıları birliği) uluslar arası bir kuruluş
olup bu konuda standartlar belirlemektedir.
Konveyör Dizayn Standartları
Bant konveyör dizayn standartlarında genel olarak dört kurulu-
şun verileri ön plandadır. C.E.M.A., GOODYEAR, ISCOR ve A.A.C.
Bant gerdirme ve çevirme gücü birbiri ile bağlantılıdır. Fi-
kir vermesi için şağıdaki örnek tabloda germe hesabı verilmiş-
tir. Değerlerdeki farklılıklar dönme direnci faktörü seçiminin 0,016
ile 0,035 arasında ki değerlerin kullanılmasından kaynaklanmıştır.
Güç ve Germe hesabı
Bant sistemlerinde motor gücünün hesaplanmasında
C.E.M.A. standartlarına göre bant uzunluğu ve taşıma ka-
pasitesi göz önüne alınarak şu şekilde formüle edilmiştir.
9.81
1000 Güç (kW) = x L.V[(kX+kY(Wm+Wb)+,015Wb)+ (H.Wm)]
L = makara eksenleri arası yatay mesafe (m)
H = makara eksenleri arası dikey mesafe (m)
V = bant hızı (m/sn)
Wm = 1 metre aralıktaki malzemenin taşınırkenki ağırlığı (kg)
Wb = 1 metre aralıkta çalışırkenki bant ağırlığı (kg)
0,015 = Bant dönme direnci
kX = bant kayma ve boşta dönme direnci şöyle hesaplanır:
kX = 0,00068(Wm+Wb)+0,022(makara dönerken
1 m deki ağırlığı) (kg/m)
kY = makara üzerindeki bant sürtünme direnci
Ancak günümüzdeki bilgisa-
yar teknolojisinin sunduğu imkan-
larla bütün bu dizayn hesapları
için simülatör içeren programlar-
dan faydalanılmaktadır.
Konveyör bant hesaplarının
bilgisayar ortamında yapılmasın-
da aşağıdaki faktörler esas alın-
maktadır.
Üç boyutlu uzayda simüle edi-
lerek yapılan hesaplamalarda:
-
lan uzunluk,
mesafe,
83
uzunluk yükseklik C.E.M.A. GOOD YEAR ISCOR A.A.C.
güç germe güç germe güç ger-
me
güç ger-
me
m m kW kN kW kN kW kN kW kN
30 0 6 9 15 16 16 19 12 18
200 60 101 65 99 64 104 66 102 66
1000 0 81 40 89 43 113 54 104 50
1000 40 132 72 143 77 167 88 158 84
uzunluk yükseklik C.E.M.A. GOOD YEAR ISCOR A.A.C.
güç germe güç germe güç ger-
me
güç ger-
me
m m kW kN kW kN kW kN kW kN
30 0 18 22 36 41 38 42 37 42
200 60 378 167 380 168 403 176 391 172
1000 0 221 84 262 98 349 127 315 116
1000 40 439 174 479 188 567 217 533 206
1(a) 500 ton/saat kapasitede, bant eni 900mm ve bant hızı 2,2 m/sn alınmış-
tır.
1(b) 2000 ton/saat kapasitede, bant eni 1500 mm ve bant hızı 3m/sn alınmıştır.
84
Tambur
-
-
-
-
-
-
-
İşe Uygun Bant Seçimi
-
-
-
-
-
-
-
-
1.
2.
3.
4.
5.
Konveyör bant belirlemesi çalışmasında dik-
kat edilecek hususlar
-
-
Motor gücü
-
T
-
-
-
-
-
-
85
Konveyör çalışma ekseninin şekli, taşıma makaralarının
kalite standardı (iç sürtünme direnci), çalışma ortamının toz-
lu olup olmadığı, yağışlı ve nemli ortam, ortam sıcaklığının
çok düşük ve çok yüksek olup olmadığı (yağlamada kullanı-
lan gres seçiminde de etkendir), malzemenin iç sürtünme-
si, bant gerginliği (düşük gerginlik sarkma nedeni ile daha
fazla çekme gücü gerektirir), aktarma noktasında malzeme-
nin ataleti nedeni ile binen ek yük, bant sıyırıcıların gösterdi-
ği sürtünme direnci gibi detaylı yaklaşımı gerektirmektedir.
Konveyör iskelet yapısı
Konveyör üzerine binen malzeme yükleri, çalışma şekli
(darbe, titreşim), malzeme fiziki özellikleri, transfer noktala-
rındaki olası yığılma benzeri olumsuz özellikler değerlendi-
rilerek şasi ve destek ayaklarının malzeme seçimi ve imala-
tı yapılmalıdır. Ayrıca çalışma sahasının zemininin mevsim-
sel durumunu ihmal etmemek gerekmektedir.
Konveyor sisteminin çalışma eksenine
göre şekilleri
-
liğe, ne kapasite ile taşınacağı sorularını sorduğumuzda,
karşımıza çeşitli şekillerde ve eksenlerde çalışma ihtiya-
cı çıkacaktır. Konveyör bant şekil ve birleşimi için çalışma
şartlarına göre en uygun ve verimli olacak planlama yapıl-
malıdır.
Tahrik sistemini belirlemek
Konveyör bandını sürtünme direncinden faydalanarak
çalışma yönünde çekebilmek için, yine bütün yük ve direnç
faktörleri ve ani yüklenmelerde göz önüne alınarak uygun
güçte redüktör dişli sistemi belirlenmelidir. Bu seçimde sa-
dece güç ve ağırlık değil, taşıma hızıda belirleyicietken ola-
caktır. Redüktör gücü ile düşürme oranlarının doğru belir-
lenmesi gerekecektir. Boşta çalışma, yüklü iken ani kalkış
ya da durma nedeni ile değişken yükler binecektir. Ayrıca
ortam tozu nedeni ile yataklama ve redüktör yağlama- ba-
kımı ön plana çıkacaktır.
Kayışlı tahrik sisteminde emniyet kapağı kullanımı ihmal
edilmemelidir.
Sistemde kullanılan rulmanların çalışma ömrü seçilirken
en az 50.000 saat çalışması gereken B10 standardında ol-
ması tercih edilmelidir.
Konveyör bant sistemi genellikle çok tozlu ortamlar-
da ve sürekli çalışması gerekecek gibi üretilmelidir. Bakım
onarım için sistemin durdurulması ihtiyacı uzun aralıklarla
ve az zamanda halledilebilir olması istenmelidir.
Bant gerdirme
Konveyör bandın sağlıklı ve verimli çalışması için bant
gerginliğinin sağlanması önemlidir. Gergin olmayan bant
kayarak güç ve verim kaybına neden olacaktır. Mekanik
gerdirme sistemlerine ilaveten yerçekiminden faydalana-
rak yapılan gerdirme sistemleri, bant uzunluğu 200 metre-
den az olan konveyörlerde verimli ve faydalıdır.
Derleyen: M.Gündüz ATEŞ İMMB
Kaynaklar: http://www.cemanet.org/
http://www.unisbm.com/solutions/mining-equipment
Yatay eksende
çalışma
Aşağı doğru
çalışma
Yukarı doğru
çalışma
8686
Lastik yönetimi artan maliyetleri kontrol altına almak ih-
tiyacının maksimum seviye ye çıktığı günümüzde her gün
daha da fazla önem arz etmektedir.
Zira lastik maliyetlerinin öngörülmesi ve kontrol altına
alınması lastiklerin en verimli şekilde kullanıla bilmesi ile di-
rek bağlantılıdır.
Şöyle ki;
Çeşitli nedenlerle ömrünü tamamlayamadan hurdaya
ayrılan lastiklerdeki kayıplar lastik maliyetlerinin doğru ve
az bir yanılma ile öngörülebilmesini engeller.
Bu nedenle filoda bulunan lastiklerin depoya giriş ta-
rihinden, hurdalığa ayrıldığı tarihe kadar hangi araçlarda,
hangi pozisyonlarda, ne kadar Km çalıştığı, neden ve ne
zamanlar tamir gördüğü, kaplandıysa kim tarafından han-
gi sırt ile kaplandığı ve son aşamada da neden ve toplam
kaç Km lik bir çalışma ile hurdalığa ayrıldığının bilinmesi
gerekmektedir.
Genellikle lastik harcamalarını kontrol altında tutmak
amacı ile hemen her firma kendisine özgü bir kayıt takip
sistemi uygulamakta ve lastik bilgilerini depolamaktadır.
Her ne kadar lastikler çeşitli kayıt ve takip yöntemleri ile
kontrol altına alınmaya çalışılsa da sonuçta; tutulan kayıt-
lardan lastiğin depoya girişinden hurdalığa gidişine kadar-
ki her aşaması raporlanamıyorsa bu bilgiler lastik yönetimi-
nin hedeflerine uygun bir şekilde kullanılamıyor demektir.
Lastik yönetimi ve takibi; lastik sökme takma personeli-
nin her işlemi kaydettiği günlük bir form ve bu formdaki bil-
gilerin Excel formatında bilgisayara kayıt edilmesi ile müm-
kün olabilir.
Bu uygulama ile lastiklerin depoya girişinden hurdalığa
ayrılmasına kadarki aşamaları kontrol altına alınıp izlenebilir.
Uygulama için yapılması gereken ilk adım; lastikleri sö-
küp takan görevlinin işlem yaptığı her lastiği hangi araçtan
ve hangi pozisyondan söküp / taktığını, ve işlem sırasında
araç Km lerini kayıt altına laması gerekir.
Lastik Yönetimi Modeli
Basit
87
Bu bilgilerin toplanması için aşağıdaki gibi bir formun
oluşturulması ve her lastik hareketinde lastikçi tarafından
doldurulması yeterli olacaktır. Bu forma “Lastik İşlem For-
mu” adı verilebilir.
Bu formun çalışma prensibi, kısaca şöyledir.
Lastik muhakkak bir yerden gelir ve bir yere gider, bu dön-
gü depo, araç, tamir, hurdalık vs şeklindedir. Bazı zamanlarda
ise lastik bir araçtan sökülüp, başka bir araca takılabilir. Las-
tiğin bu döngüsünü; “Lastik İşlem Formu” LİF; 5 ana bölüm-
den oluşan sütunlarına yapılan kayıtlarla takip eder.
LİF formu oto kopili olarak 2 nüsha olarak hazırlanma-
lıdır. LİF formu lastik sökme takmadan sorumlu kişi tarafın-
dan her lastik hareketinde doldurulur ve ana sayfa lastik ta-
kibinden sorumlu kişiye ulaştırılır, kopyası ise form koça-
nında lastikçide saklanır.
LİF formunun İlk bölümü Tarih sütunu dur; işlevi işlemin
yapıldığı tarihi işaret eder.
İkinci bölüm; Lastiğin geldiği yer veya söküldüğü plaka
bilgilerini not eder. Lastik depodan, tamirden,kaplamacıdan
başka bir araçtan gelebilir. Şayet başka bir araçtan geliyor
ise bu aracın işlem anındaki Km si ve lastiğin hangi pozis-
yondan söküldüğü diğer iki sütuna yazılmalıdır.
En son Açıklama sütunudur; lastik işleminin sebebi ile
ilgili not lar yazılır; örneğin ; tamir gördüyse ne tamiri gördü,
neden söküldü vs gibi…… Bilgiler yazılır.
LİF tablosunun üçüncü bölümü lastiğin kimlik bilgilerini
oluşturur, her işlem aşamasında, seri no, ebat, marka, desen,
KKD (kalan diş derinliği) kaplama ise markası, kapma seri no
su ve kaplam deseni yazılmalıdır. Şayet kaplamadan kaplana-
madan geri dönen lastik varsa bu da forma kayıt edilmeli ve
açıklama bölümüne sebebi ile beraber yazılmalıdır. Orijinal
seri no bölümü boş bırakılmamalı dır, lastik yerinden söküldü-
ğünde lastikçi seri no yu kolaylıkla okuyup yazabilir.
Formun dördüncü bölümü lastiğin gittiği yerdir. Lastik, de-
podan çıktığında, bir araçtan söküldüğünde, bir yere gider.
Örneğin, bir araçtan başka bir araca, depodan araca,
tamirden araca, araçtan hurdaya vs ……..
Lastiğin gittiği yerle ilgili bilgiler dördüncü bölüme lasti-
ğin gittiği yere bölümüne yazılır. Şayet bir araca takılıyorsa
lastiğin hangi pozisyona takıldığı ve araç Km si yazılmalıdır.
LİF tablosunun son bölümü ise açıklama sütunudur, bu
bölüme lastik hareketi ile ilgili açıklamalar yazılır.
LASTİK POZİSYONU nun doğru olarak yazılması önem-
lidir. Bu nedenle uygulana sistem de kolay kısaltmalar kul-
lanılmıştır.
Kısaltmalarda önce dingil sonra lastik pozisyonu yazılır.
Örneğin sol ön lastik için; kısaltmanın başına lastiğin
bulunduğu dingil sırası belirtilir.
Lastik Harketleri ve İşlemlerinin Excel Tablo-
ya İşlenip Raporlanması
Lastikçi tarafından doldurulan LİF formu lastiklerden
sorumlu yetkiliye gönderilir.
LİF formu Excel tablo şekline getirilir ve son bölümüne KM sü-
tunu eklenir. Lif formundaki bilgiler Excel tabloya sırasıyla işlenir.
Excel in süz fonksiyonu kullanılarak ister Hurdaya ayrı-
lanlar olarak ister seri numarası ile her lastiğin depodan çı-
kışından hurdaya ayrılışına kadarki gördüğü hareketler ve
her hareketteki yaptığı Km ler dökülür.
87
1. Böl. 2. Böl. 3. Böl. 4. Böl. 5. Böl.
Tarih
Geld
iği Y
er V
eya
Sö
kü
ldü
ğü
Pla
ka
Km
/saat
Po
zisyo
n
Orj
inal
Seri N
o
Eb
at
Mark
a
Orj
inal D
esen
i
Kdd
Do
t
Kap
lam
a M
ark
ası
Kap
lam
a N
o
Kap
lam
a D
esen
i
Gitiğ
i Yer V
eya
Takıld
ığı P
laka
Km
/saat
Po
zisyo
n
Açık
lam
a
12.02.2007 DEPO QWERT567 315/80 HAN DL05 21 4307 34 AT 45 100.000 2SLİ
13.02.2007 34 AT 45 125.000 2SLİ QWERT567 315/80 HAN DM03 16 4307 DEPO
14.02.2007 DEPO QWERT567 315/80 HAN DM03 16 4307 06 KL 678 80.000 3SGD
15.02.2007 06 KL 678 110.000 3SGD QWERT567 315/80 HAN DM03 5 4307 KAPLAMA
16.02.2007 KAPLAMA QWERT567 315/80 HAN DM03 5 4307 BG AKO 1234 BDY DEPO
17.02.2007 DEPO QWERT567 315/80 HAN DM03 21 4307 BG AKO 1234 BDY 34 YT 88 120.000 2SLD
18.02.2007 34 YT 88 180.000 2SLD QWERT567 315/80 HAN DM03 2 4307 BG AKO 1234 BDY HURDA
88
Seri no suna göre süzülen hurdaya ayrılmış olan lasti-
ğin yaptığı Km ler Excel de formül uygulanarak veya yap-
tığı KM sütununda hesaplanır, her bir işlemin toplam Km si
toplanarak, lastiğin toplam çalışma KM si de belirlenir.
Hurdalık Analizi
Ömrünü tamamlayan lastikler seri numaralarına göre
tablodan süzülerek başka bir tabloya aktarılır. Bu şekilde
elde edilen tabloya ÖTL lastik tablosu adı verilir. Bu tablo
lastiğin depoya girişinden hurdalığa gidişine kadarki tüm
bilgileri ve son tahlilde lastiğin hurdalığa ayrılış sebebini ve
üzerinde KKD kalan diş derinliğini belirtir.
Bu şekilde firma lastikleri ne kadar verimli kullanmak-
ta, lastik kayıplarının nedenlerini ve miktarlarını kağıt üze-
rinde raporlayabilir.
Sahada ise hurda lastikler, düzenli olarak marka ve
ebatlarına göre sınıflandırılarak depolanmalıdır. Bu lastikler
biriktikçe senede en az bir kez olacak şekilde bir uzman ta-
rafından incelenmeli ve raporlanmalıdır.
Hurdalık analizi raporu ile lastikler üzerinde adeta bir
otopsi incelemesi gerçekleştirilmiş olur. Lastik arızalarının ana
sebepleri belirlenir. Lastik kayıplarının minimuma indirilmesi
için önlemler belirlenir. Bununla beraber tutulan kayıtların doğ-
ruluğu ile ilgili ikinci bir kontrol gerçekleştirilmiş olunur.
En çok rastlanan lastik arızaları ; darbe, kesik, kopmalar,
sırt-atma, fermuar şeklinde yırtılma, kat ayrışması, topuk ha-
sarları, düzensiz aşınmalar ve araçtan kaynaklı hasarlar se-
bebi ile lastiğin hizmet dışı olarak ayrılmasına sebep olurlar.
Yukarıda bahsettiğimiz lastik arızalarının en önemli sebep-
leri ise, düşük veya yüksek hava kullanımı, hatalı tamirler, sök-
me takma hataları, yanlış eşlemeler, uygulama için doğru ol-
mayan lastik seçimi, zemin, tonaj ve hız şartları sebep olur.
Lastik arızaların belirlenmesinden başlayarak bu arızala-
ra sebep olan etkenlerin tespiti ve gerekli önlemlerin alınma-
sı ile öncelikle lastik maliyetleri kontrol altına alınabilir ve daha
sonra lastik maliyetlerinde hedeflenen tasarruflar sağlanabilir.
Lastik Arızalarının Önlenmesi
Her ne kadar her filonun çalışma koşulları kendisine
özgü olmuş olsa da lastik arızalarının genel ve ortak se-
bepleri vardır.
Lastik arızalarının en temel sebeplerinden bir tanesi
lastiklerin uygun hava ile kullanılamamasıdır. Özellikle çiftli
kullanılan lastiklerin iç kısımda kalan eşinin düşük hava ile
kullanıldığı görülür. Bunun sebebi genellikle içteki lastiğin
sübap uzatmansın bulunmamasıdır. Diğer taraftan her las-
tik zaten kendiliğinden hava kaçırır, sübap kapakları eksi-
kolan lastiklerin sübap iğnelerine giren toz ve çamur iğne-
den hava kaçağına sebep olur. Bu nedenle düzenli olarak
her aracın lastiklerinin havası kontrol edilmelidir.
Lastik havalarının ölçüldüğü hava saatlerinin kalibras-
yonlar da önemlidir, öyle ki bazı lastikçiler 130 psi hava
bastiğiını düşünürken gerçekte bu rakam 150psi, veya 115
psi a kadar değişebilmektedir.
Lastiklerde meydana gelen küçük hasarlar zamanında
önlem alınmadığında önemli lastik arızalarına sebep olur-
lar. Örneğin gövdeye ulaşan kesik ve batıklar, zamanla
paslanmaya sebep olarak lastiğin zayıflayıp gümlemesine
veya kaplanamamasına sebep olabilir.
Lastik arızalarının önlenmesi; düzenli olarak araçlardaki
lastiklerin teftiş edilmesi ve gerekli kontrollerin ardında ön-
lemlerinin alınması ile mümkün olur.
Hizmet dışı kalmış lastiklerin arıza sebeplerinden bir di-
ğeri de hatalı tamirlerdir. Lastik tamirinde uyulması gereken
poroses kuralları ve kullanılacak yama ve malzeme yaranın
ve lastiğin yapısına göre standartlar bulunur. Hatalı tamir
hem lastiğin ömrünü tamamlayamamasına hem de lastiğin
kaplanabilirlik özelliğinin kaybolmasına sebep olur.
Bu nedenle düzenli olarak belli aralıklarla lastik teftişle-
rinin yapılması ve personelin bu konuda eğitilmesi gerekir.
Ta
rih
Ge
ldiğ
i Ye
r V
eya
Sö
kü
ldü
ğü
Pla
ka
Km
/Sa
at
Po
zis
yo
n
Orj
ina
l S
eri
No
Eb
at
Ma
rka
Orj
ina
l D
es
en
i
Kd
d
Do
t
Ka
pla
ma
Ma
rka
sı
Ka
pla
ma
No
Ka
pla
ma
De
se
ni
Git
iği Y
er
Veya
Ta
kıl
dığ
ı P
lak
a
Km
/Sa
at
Po
zis
yo
n
Ya
ptı
ğı
Km
12.02.2007 DEPO QWERT567 315/80 HAN DL05 21 4307 34 AT 45 100.000 2SLİ
13.02.2007 34 AT 45 125.000 2SLİ QWERT567 315/80 HAN DM03 16 4307 DEPO 25.000
14.02.2007 DEPO QWERT567 315/80 HAN DM03 16 4307 06 KL 678 80.000 3SGD -
15.02.2007 06 KL 678 110.000 3SGD QWERT567 315/80 HAN DM03 5 4307 KAPLAMA 30.000
16.02.2007 KAPLAMA QWERT567 315/80 HAN DM03 5 4307 BG AKO 1234 BDY DEPO -
17.02.2007 DEPO QWERT567 315/80 HAN DM03 21 4307 BG AKO 1234 BDY 34 YT 88 120.000 2SLD -
18.02.2007 34 YT 88 180.000 2SLD QWERT567 315/80 HAN DM03 2 4307 BG AKO 1234 BDY HURDA 60.000
-
-
-
115.000
Hazırlayan: Tamer AYYILDIZ
90
Etkinliklerimiz ve Haberler
Derneğimizin Kasım Ayı Etkinliği S.S.A.B
ve GALEN GRUP Çelik Üretim San. Ve Tic.
Ltd. Şti. semineri 30 Kasım 2010 Tarihinde
Atlı Spor Kulübünde gerçekleşti.
İlgi çekici konuları ve konuşmacıları ile ol-
dukça yoğun bir katılımın olduğu seminer;
GALEN GRUP ÇELİK ÜRETİM SAN. VE
TİC. LTD. ŞTİ. Genel Müdürü ve aynı za-
manda Derneğimizin üyesi olan Mehmet
YILDIZ’ın firmalarını anlatan tanıtım konuşma-
sı ile başladı.
Dünyanın en büyük aşınmaya dayanık-
lı ısıl işlemli çelik levha üreticisi olan S.S.A.B
firmasının Türkiye Merkez Satış Müdürü Ha-
san Aydemir’in “S.S.A.B Türkiye Operasyo-
nu Tanıtımı” hakkındaki konuşmasından son-
ra S.S.A.B Teknik Müdürü Robert Lind
“S.S.A.B firma tanıtımı Hardox, Weldox,
Domex malzemelerin yapısı, üretim aşa-
maları ve uygulama alanları” konulu bir ko-
nuşma yaptı.
Sektörde oldukça ilgi çeken bir konu-
su olan bu seminerde üyelerimiz ve konuş-
macılar pek çok konuda görüş alışverişin-
de bulundu
Seminer sonunda üyelerimiz ve sektör
temsilcilerimiz GALEN GRUP firmasının ak-
şam yemeğinde konuğu oldular.
91
İMMB üyeleri ve sektör temsilcileri İMMB Derneği’nin OSTİM’deki Mer-
kezinde düzenlenen yıl sonu kokteylinde buluştular…
Derneğimizin 25 Aralık 2010 Cumartesi günü düzenlediği yıl sonu koktey-
li bu yıl da yoğun bir katılımla üyelerimiz ve sektör temsilcilerimizi bir ara-
ya getirdi.
Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Ziya Burhanettin GÜVENÇ ve Mütevelli
heyeti üyesi Erol UĞURLU ile Ostim İdare Yönetim Kurulu Başkanı Orhan
AYDIN katılımıyla onurlandırdığı kokteylimiz de sektörümüzün 2010 yılı de-
ğerlendirmesi yapıldı ve 2011 yılı beklentileri paylaşıldı.
Yeni bir yıla yeni bir çalışma heyecanıyla başlamak için düzenlediğimiz
kokteylimize katılan tüm konuklarımıza ve telgraf, mesaj ve gönderdikleri
çiçeklerle yanımızda olduklarını hissettiren tüm dostlarımıza teşekkür edi-
yor, sağlık, mutluluk, başarı ve bol kazançlı bir yıl dileklerimizle saygılar su-
nuyoruz.
SANKO MAKİNA 2011 YILINDA ÜRÜN GAMINI
GENİŞLETİYORTürkiye temsilcisi olduğu DOOSAN marka iş makinalarına
2011 yılında bir yeni modeli daha ekleyecek olan SANKO
MAKİNA ekskavatör serisine yüksek tonajlı DX 700LC mo-
delini de ekledi. Daha çok maden sektörünün ilgisini çeke-
cek olan DX 700LC gücü ve performansıyla göz dolduracak.
Sanko Makina İş Makinaları Satış ve Pazarlama Direktö-
rü Sn. Cem ERGUN bu yeni ürünle ilgili olarak: “DOO-
SAN markası DX700 LC modeli ekskavatörü, ürün gamın-
da bulunan en yüksek tonajlı ekskavatör olarak 2011 yı-
lında dünya pazarına sunuyor. 70 tonluk bu yeni tip eks-
kavatör özellikle ağır iş makinalarına ihtiyaç duyulan sek-
törlerin kısa zamanda gözdesi olacak özelliklere sahip.
Rakiplerine göre %10 oranda artırılmış kazma gücü sa-
yesinde en zorlu zeminlerde bile yüksek performans ser-
giliyor. Geniş kova hacmi ve yüksek çalışma hızları saye-
sinde büyük işleri küçük sürelerde tamam yeteneğine sa-
hip DX700LC tüm dünyada madencilik sektörü için kuv-
vetli bir alternatif olacak” dedi
Farklı operatörler tarafından test edilen X700LC’nin mo-
tor gücü, kazma gücü, arka görüş kamerası, geniş görüş
açısı, ve düşük yakıt tüketimi öne çıkan özellikler arasında.
İlk kez Almanya’da düzenlenen Bauma 2010 fuarında ser-
gilenen bu yeni ürünü, Sanko Makina 2011 yılı ikinci yarı-
sından itibaren Türkiye pazarında da alıcısıyla buluşacak.
DX700LC
Motor : Isuzu AH-6WG1XYSC-01
Motor Gücü : 463hp
Maks Yürüyüş Hızı : 7.4 kmh
Dönüş Hızı (rpm) : 7.1
Bom Uzunluğu (mm) : 7700
Arm Uzunluğu (mm) : 2900 (kısa arm ile)
Çalışma Ağırlığı : 70,400kg
Kova Kapasitesi : 2.5 ~ 4.5 m³
SEKTÖRDEN HABERLER
92
Derneğimizin Şubat Ayı Etkinliği TEMSAGLO-
BAL KOMATSU İŞ MAKİNALARI semineri 15 Şubat
2011 Tarihinde Atlı Spor Kulubünde gerçekleşti.
Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sn. Ziya
Burhanettin GÜVENÇ in katılımıyla onurlandırdığı Tem-
saglobal Firmasının “Yeni Komatsu Teknolojileri” konu-
lu seminerine üyelerimiz yoğun bir katılım ve ilgi gös-
terdi.
Maliye Bakanlığı, Maliye Yüksek Eğitim Dairesi Bşk.
Yrd. Ali Asker DEMİRHAN, TKİ Makine İkmal ve Arge
Daire Bşk. Mustafa ZİYPAK, ile Dernek üyelerimiz; TCK
Makine İkmal Daire Bşk., Laçin AKÇAY ve E.İ.E. İdare-
si Makine Dairesi Bşk. Halil OLKAN’ın da katıldığı seminer de;
İMMB Yönetim Kurulu Başkanı Duran KARAÇAY tarafından yapılan açılış konuşmasının ardından tüm katılımcılar, 3
Şubat 2011 Tarihinde Ostim ve İvedik Organize Sanayi Bölgelerinde meydana gelen elim kazada ve 9 Şubat 2011 Tari-
hinde Elbistan Kömür Havzasında meydana gelen göçükte hayatını kaybedenler için saygı duruşuna davet edildi.
İÇASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet AKYÜREK
Ostim ve İvedik Organize Sanayi Bölgelerinde meydana
gelen elim kazalar hakkında bir bilgilendirme konuşma-
sı yaptı.
Üyelerimizin oldukça yoğun bir ilgi ve katılım göster-
diği seminer, Temsa Global Komatsu İş Makinaları Direk-
törü Taner KÖSELER’in “Temsa Global -Komatsu iş birli-
ği ve pazar değerlendirmesi” hakkındaki konuşmasıyla ile
başladı.
Satış ve pazarlama müdürü Cihan ÜNLÜ’nün konuş-
ması ile devam eden bu güzel seminerde sırasıyla:
Satış sonrası Müdürü Zeki SALİHOĞLU “Komatsu tek-
nolojileri ve Komtrax”, Ürün Sorumlusu Mert PARAY “Dieci
telehandler ve Pramac jeneratör”, Yedek Parça Şefi Musta-
fa BAKIR ise “Komatsu yedek parça stoğu” hakkında üye-
lerimizi bilgilendirdiler.
Seminer sonrasında, misafirlerimiz, üyelerimiz ve sek-
tör temsilcilerimiz Temsa global firmasının akşam yemeğin-
de konuğu oldular.
93
SEKTÖRDEN HABERLER
E-BERK MAKİNA YENİ İŞYERİNDE FAALİYETLE-
RİNE DEVAM EDİYOR…..
TBM makineleri yedek parça üreticisi olarak çalışma-
larını sürdüren E-BERK MAKİNA 01,01,2011 tarihi iti-
barı ile Sincan 1. O.S.B. de bulunan 5000m2 kapa-
lı alana sahip yeni fabrikasında faaliyetlerine devam
etmektedir.Gerek ülkemizde gerekse dünyada geli-
şen tünel açma teknolojilerine bağlı olarak artan TBM
projeleri kapsamında E-BERK MAKİNA’ nın üstlen-
miş olduğu görev ve sorumluluklar artarak devam et-
mekle birlikte dört kıtada 30’a yakın TBM projesinde
çözüm ortağı olarak yer almaktadır. Tünel kazıların-
da 1metre çaptan 20metre çapa kadar, tünel açma
makinelerinde 12’’ den 21’’ e kadar kesici disc ve di-
ğer yedek parçaların imalatını yapan E-BERK MAKİ-
NA TBM sektöründe vermiş olduğu hizmetler doğrul-
tusunda ülkemizde ve dünyada tercih edilen bir mar-
ka haline gelmiştir.
İletişim Bilgileri: E-BERK MAKİNA METALURJİ İNŞ.
TURZ. DANŞ. İTH. İHR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Fabrika Adres: 1. O.S.B Türkmenistan Cad.
No:21 Sincan/Ankara/Türkiye
Tel : 0090 3122674848
Fax : 0090 3122673559
Web : www.e-berk.com
E-Posta : [email protected]
İstanbul Ofis: Perpa İş Merkezi B blok 5. kat no:176
Okmeydanı/İstanbul/Türkiye
Tel : 0090 2122221147
Fax : 0090 2122221148
Dernek Denetleme Kurulu üyemiz Sn. Tuğba DE-
MİRBAĞ Seda İnşaat Taah. Ve Ticaret Ltd. Şti. SE-
MIX BETON SANTRALLERİ’nde satış müdürü ola-
rak göreve başladı. Sn.DEMİRBAĞ’a yeni görevinin
hayırlı ve uğurlu olmasını dileriz.
SEMIX BETON SANTRALLERİ, 1987 yılında kurulan
SEDA İNŞ.ve TAAH.TİC.Ltd.Şti. ne ait bir marka olma-
nın yanı sıra 2006 yılında başladığı üretimine 2008 yılında
12.000 m2 alana sahip yeni fabrikasına taşınarak bu sek-
törde de iddialı bir marka olduğunu göstermiştir. 3 yıl içe-
risinde 30 ülkede 150’den fazla santral tesis eden SEMIX,
Servis ve Yedek Parça Hizmetinde Türkiye Lideri, Dünya’
da söz sahibi olmanın gururunu yaşamaktadır.
İletişim Bilgileri: Anadolu Bulvarı No: 19/ A Gimat -
Macunköy / Ankara - TÜRKİYE
Tel : + 90 312 397 5782
Faks : + 90 312 397 5786
e-posta : [email protected]
GSM : 0533 435 64 04
29 Ocak Cumartesi günü Küçük Tiyatro’ da sergilenen “Kahramanlar
Öldü mü ?”oyununu üyelerimiz ve aileleri ile birlikte izledik.
İŞİM Kümesi’nin 05 Şubat
2011 Tarihinde ki 10. sabah
kahvaltılı toplantısına katıldık.
Toplantıda ilk olarak 03
Şubat 2011 Tarihinde OSTİM
ve İvedik Organize Sanayi
Bölgelerinde meydana gelen
elim kazalarla ilgili bilgilendir-
me konuşması yapıldı ve bu
kazalarda hayatını kaybeden-
ler için saygı duruşunda bulunuldu. Çankaya Üniversitesi Elektronik ve
Haberleşme Mühendisliği Bölüm Başkanı Dç. Dr. Celal Zaim ÇİL geçen
süreç içinde İŞİM Kümesi tarafından alınan ve tamamlanan KOBİ Küme
ve KOBİ Ağ isimli AB Projeleri hakkında ve diğer faaliyetlerle ilgili genel
bir bilgilendirme konuşması yaptı.
Kümelenmenin temel doğasında rekabet içinde iş birliği ve yerelleş-
me ile birlikte küreselleşme konularından ve bunun temelinde güven ve iş-
birliği bulunduğundan bahsetti.
Ostim proje koordinatörü Bülent ÇİL DTM den alınan iki yeni projeyi ta-
nıttı ve son dönemde başlatılan uzaktan eğitim uygulamalarından bahsetti.
Milli prodüktivite Genel Sekreter Yardımcısı Nurettin PEKŞİRCİ de Mer-
kezlerinin verimlilik ve diğer alanlardaki kobilere yönelik faaliyetlerini anlattı.
Son olarak Ostim OSB Proje Koordinatörü Sedat ÇELİKDOĞAN yurt-
dışı alımlarında dövizin geri kazanımı için “offset” uygulamasının savun-
ma sanayi alımlarında yaygın olarak kullanıldığından bahsederek bu uy-
gulamanın önemi vurguladı
DUYURU
İMMB DERGİSİ Kasım 2010 sayı:32
Sayfa72 de yayınlanan “Madencilik” başlık-
lı yazısındaki bilgilerin referansı olarak:
1. Caterpillar Performance Handbook Edition 40
2. Maden Tetkik Arama Enstitüsü
www.mta.gov.tr web sayfası
sehven belirtilmemiştir.
Düzeltir özür dileriz.
İMMB Yayın Komisyonu
9494
95
SEKTÖRDEN HABERLER
BOZDAĞ MÜHENDİSLİK BETON SANTRAL-
LERİNDE KENDİ BÜNYESİNDE ÜRETTİĞİ KA-
RIŞTIRICILARI KULLANIYOR….
Bozdağ Mühendislik, 6 yılı aşkın süredir kendi
Bozdağ markası ile anahtar teslimi beton santral-
leri üretiyor. İvedik OSB’deki işyerlerinin yanında,
ağırlıklı olarak Başkent OSB’deki 10.000 m2 ka-
palı alanda kurulu fabrikasında gerçekleştiriyor.
Yurt içi siparişlerin yanı sıra, yurt dışı için de be-
ton santrali üretmektedir. Bu bağlamda özellikle
müteahhit firmalar vasıtasıyla Orta Doğu, Kuzey
Afrika, Türkiye Cumhuriyetlerinde beton santra-
li kurmaktadır. Genel olarak sabit ve mobil beton
santrali olmak üzere iki çeşit beton santrali üret-
mektedir. Sabit beton santrali olarak : 60 m3/saat,
90 m3/saat, 120 m3/saat, 160 m3/saat ve 220 m3/
saat kapasiteli ; mobil beton santrali olarak : 60
m3/saat ve 90 m3/saat kapasiteli beton santralle-
ri üretmektedir.
Beton santrallerinde, kendi bünyemizde ürettiği
karıştırıcıları kullanmaktadır. 1 m3 planet tip, 2 m3
çift milli tip, 3 m3 çift milli tip, 4 m3 çift milli tip ol-
mak üzere 4 çeşit karıştırıcı üretmektedir.
İletişim Bilgileri : BOZDAĞ MÜHENDİSLİK
MAK. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
Merkez : İvedik OSB Melih Gökçek Bulvarı
1364. Sok. No: 25 - 27 Ostim-ANKARA
Tel : 0 312 395 24 19 - 20
Faks : 0 312 395 24 20
Fabrika : Başkent OSB İnönü Bulvarı No: 1
Temelli-ANKARA
Tel : 0 312 640 14 70 - 71
Faks : 0 312 640 14 71
Web : www.bozdag.com.tr
E-Posta : [email protected]
Etkinliklerinizi Derneğimizle paylaşarak dergi-
mizin “Sektör Haberleri”nde yer alabilirsiniz.
3 şubat 20011 tarihinde Ostim ,İvedik Orga-
nize Sanayi Bölgelerinde meydana gelen elim
kazalarda ve 9 Şubat 2011 Elbistan kömür
havzasında meydana gelen göçükte hayatını
kaybedenleri saygıyla ve rahmetle anıyoruz.
Saygılarımızla.
İMMB Yönetim Kurulu