ii.3. gÜreŞ ve aba gÜreŞlerİnde bulunan motİflerİn tanimi İle tarİhİ tasvİrlerİ

21
TÜRK KÜLTÜR TÜRK KÜLTÜR TARİHİNDE TARİHİNDE GÜREŞ GÜREŞ Hazırlayan: Mehmet TÜRKMEN Hazırlayan: Mehmet TÜRKMEN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ondokuz Mayıs Üniversitesi Y. D. Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Y. D. Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Antrenörlük Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı

Upload: carys

Post on 11-Feb-2016

75 views

Category:

Documents


4 download

DESCRIPTION

TÜRK KÜLTÜR TARİHİNDE GÜREŞ Hazırlayan: Mehmet TÜRKMEN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Y. D. Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı. - PowerPoint PPT Presentation

TRANSCRIPT

Page 1: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

TÜRK KÜLTÜRTÜRK KÜLTÜR TARİHİNDE TARİHİNDE

GÜREŞGÜREŞHazırlayan: Mehmet TÜRKMENHazırlayan: Mehmet TÜRKMEN

Ondokuz Mayıs ÜniversitesiOndokuz Mayıs ÜniversitesiY. D. Beden Eğitimi ve Spor YüksekokuluY. D. Beden Eğitimi ve Spor YüksekokuluAntrenörlük Eğitimi Anabilim Dalı BaşkanıAntrenörlük Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı

Page 2: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

Diğer taraftan günümüz turizm dünyasının ilgi alanı temiz Diğer taraftan günümüz turizm dünyasının ilgi alanı temiz denizler, bol güneş, tarihi eserlerin yanı sıra gidilen bölgenin denizler, bol güneş, tarihi eserlerin yanı sıra gidilen bölgenin kültürel hayatların zenginliğidir. Japonların sumo güreşi, Ruslar’ kültürel hayatların zenginliğidir. Japonların sumo güreşi, Ruslar’ ın barba’sı, İspanyollar’ ın boğa güreşi vb. binlerce yabancı ın barba’sı, İspanyollar’ ın boğa güreşi vb. binlerce yabancı seyirci çeken, Türkler’ in geleneksel güreşleri daha engin ve seyirci çeken, Türkler’ in geleneksel güreşleri daha engin ve zengin bir köklü geleneğe sahip olmasına rağmen dünyanın ilgisi zengin bir köklü geleneğe sahip olmasına rağmen dünyanın ilgisi çekilememektedir. çekilememektedir.

Bu ve buna benzer durumlarda görüleceği gibi, geleneksel aba Bu ve buna benzer durumlarda görüleceği gibi, geleneksel aba güreşleri ilgisizlikten dolayı atıl kalarak milli bünye de maddi ve güreşleri ilgisizlikten dolayı atıl kalarak milli bünye de maddi ve manevi birçok kayıplara yol açacaktır. Güreşlere yeterli ilgi ve manevi birçok kayıplara yol açacaktır. Güreşlere yeterli ilgi ve alakanın gösterilmesiyle bu tür kayıpların ortadan kalkacağı alakanın gösterilmesiyle bu tür kayıpların ortadan kalkacağı umulmaktadır. Ayrıca bir takım gelenekler zamanla ortadan umulmaktadır. Ayrıca bir takım gelenekler zamanla ortadan kalkmakta ya da orijinalliğini kaybetmektedir. Bu konuda çalışma kalkmakta ya da orijinalliğini kaybetmektedir. Bu konuda çalışma konuları ve imkanları gittikçe daralmaktadır. Her geçen gün bu konuları ve imkanları gittikçe daralmaktadır. Her geçen gün bu konuda telafisi mümkün olmayan birçok kaybı beraberinde konuda telafisi mümkün olmayan birçok kaybı beraberinde getirmekte ve geleneksel güreşler de kayıplardan nasibini getirmekte ve geleneksel güreşler de kayıplardan nasibini almaktadır.almaktadır.

Bir milletin geçmişten süzülüp gelen maddi ve manevi kültürel Bir milletin geçmişten süzülüp gelen maddi ve manevi kültürel değerlerini çağdaş kıymetlerle bağdaşlaştırarak ilerlemesi, aynı değerlerini çağdaş kıymetlerle bağdaşlaştırarak ilerlemesi, aynı zamanda geleneksel kültür unsurlarının korunması, millet zamanda geleneksel kültür unsurlarının korunması, millet idealinin tabii ifadesi olarak görülmektediridealinin tabii ifadesi olarak görülmektedir..(Hemilton,1995).(Hemilton,1995). Mesela; Mesela; batı Avrupa milliyetçileri bu arada İngiliz ve Uzak Doğu’da Japon batı Avrupa milliyetçileri bu arada İngiliz ve Uzak Doğu’da Japon muhafazakarlarının kendi geleneklerini koruyarak günümüz muhafazakarlarının kendi geleneklerini koruyarak günümüz dünya medeniyetinin bayraktarlığını yapmaları gibi dünya medeniyetinin bayraktarlığını yapmaları gibi (Taneri,1993).(Taneri,1993).

Page 3: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

Görülen o ki, geçmişte olduğu gibi bugünde büyük Görülen o ki, geçmişte olduğu gibi bugünde büyük milletler geleneklerine bağlı milletlerdir. Tarih boyunca milletler geleneklerine bağlı milletlerdir. Tarih boyunca büyük milletler içerisinde yer almış olan Türkler’de büyük milletler içerisinde yer almış olan Türkler’de varlıkların temelini gelenekleri olarak görmüşlerdir.varlıkların temelini gelenekleri olarak görmüşlerdir.

Müziğiyle, giysisiyle, sergilenişiyle, tarzı ve karakteriyle Müziğiyle, giysisiyle, sergilenişiyle, tarzı ve karakteriyle kısacası her yönüyle Türk kültürünün ürünü olan kısacası her yönüyle Türk kültürünün ürünü olan geleneksel güreşlerini, tanımanın değeri ve lüzumu geleneksel güreşlerini, tanımanın değeri ve lüzumu kadar, tanıtmanın fayda ve önemi ortadadır. Çünkü kadar, tanıtmanın fayda ve önemi ortadadır. Çünkü medeni topluluk içinde her milletin aldığı değer, maddi medeni topluluk içinde her milletin aldığı değer, maddi varlıklar kadar manevi varlıklarla da ölçülmektedir. Bu varlıklar kadar manevi varlıklarla da ölçülmektedir. Bu bağlamda araştırmanın içeriği hem maddi hem manevi bağlamda araştırmanın içeriği hem maddi hem manevi açıdan önemlidir.açıdan önemlidir.

Araştırmanın amacı: geleneksel olarak Türk Araştırmanın amacı: geleneksel olarak Türk toplumlarında yapılmış ve yapılmakta olan başta aba toplumlarında yapılmış ve yapılmakta olan başta aba güreşleri ve diğer geleneksel güreşleri tarihi süreç güreşleri ve diğer geleneksel güreşleri tarihi süreç içersindeki tasvirleriyle gün ışına çıkarmak; orijinal içersindeki tasvirleriyle gün ışına çıkarmak; orijinal kaynaklara dayalı olarak yenilemek; bu ata sporunun kaynaklara dayalı olarak yenilemek; bu ata sporunun bilinmeyen yönleriyle yarışma adları ve kurallarıyla Türk bilinmeyen yönleriyle yarışma adları ve kurallarıyla Türk ve dünya literatürüne doğru yansıtmaktır. ve dünya literatürüne doğru yansıtmaktır.

Page 4: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ

TASVİRLERİTASVİRLERİ Burada güreş, aba güreşi, pehlivan, peşrev, cazgır, el yahşısı, müzik ve Burada güreş, aba güreşi, pehlivan, peşrev, cazgır, el yahşısı, müzik ve

müzikle ilgililerden bahsedilecektir.müzikle ilgililerden bahsedilecektir.

III.3.1.GüreşIII.3.1.Güreş İnsanlık tarihi kadar eski olan güreş, iki canlının en güzel mücadele İnsanlık tarihi kadar eski olan güreş, iki canlının en güzel mücadele

örneklerinden biridir.Eski medeniyetlerin hemen hepsinde görülen güreş, örneklerinden biridir.Eski medeniyetlerin hemen hepsinde görülen güreş, Türk spor tarihinde engin ve Türk spor kültüründe zengin bir yere sahiptir.Türk spor tarihinde engin ve Türk spor kültüründe zengin bir yere sahiptir.

Kaşgarlı XI. Asır DLT’de Kaşgarlı XI. Asır DLT’de ‘‘Çalış’’‘‘Çalış’’ ve ve ‘‘Çelme’’‘‘Çelme’’ kelimesinin karşılığı olarak kelimesinin karşılığı olarak ‘‘Güreş’’ ‘‘Güreş’’ (küreş)(küreş) diye tanımlanmıştır. Aynı sayfada diye tanımlanmıştır. Aynı sayfada ‘‘çalışçı’’‘‘çalışçı’’ kelimesi kelimesi ‘‘Güreşçi’’‘‘Güreşçi’’ olarak açıklanmıştır olarak açıklanmıştır (Kaşgarlı,1985).(Kaşgarlı,1985). Bu büyük yazar eserinin bir Bu büyük yazar eserinin bir başka yerinde başka yerinde Kız ila küreşmeKız ila küreşme kısrak ile yarışmakısrak ile yarışma’’(Kaşgarlı,1985)’’(Kaşgarlı,1985) diye bir deyişle diye bir deyişle örnekleme yapmaktadır.örnekleme yapmaktadır.

Bu iki temel eserden yarım asır sonra(1127-1144)yazılmış olan ME.’de de El-Bu iki temel eserden yarım asır sonra(1127-1144)yazılmış olan ME.’de de El-Havarizmi güreşe Havarizmi güreşe ‘‘küreş’’‘‘küreş’’ derken bu sporun bu isim altında Oğuz,Kıpçak ve derken bu sporun bu isim altında Oğuz,Kıpçak ve diğer Kararhanlı Türk’lerin severek yaptıklarını vurgulamaktadır diğer Kararhanlı Türk’lerin severek yaptıklarını vurgulamaktadır (El-(El-Havarizmi,1993).Havarizmi,1993).

Günümüz Orta ve değer Asya Türk toplumlarından Azeriler Günümüz Orta ve değer Asya Türk toplumlarından Azeriler ‘‘gülaş’’,‘‘gülaş’’,Başkurtlar Başkurtlar ‘‘köraş’’;‘‘köraş’’;Kazaklar Kazaklar ‘‘küreş’’;‘‘küreş’’;Kırgızlar Kırgızlar ‘‘küröş’’;‘‘küröş’’;Özbekler Özbekler ‘‘kuraş’’;‘‘kuraş’’; Tatarlar Tatarlar ‘‘körüş(küreş);‘‘körüş(küreş);Türkmenler Türkmenler ‘‘göreş’’;‘‘göreş’’; Uygurlar’ın Uygurlar’ın ‘‘küraş(küreş)’’‘‘küraş(küreş)’’ (KTLS.,1992)(KTLS.,1992) dedikleri görülmektedir. Diğer Türk’lerden dedikleri görülmektedir. Diğer Türk’lerden Gazgouzlar Gazgouzlar ‘‘küreş’’;‘‘küreş’’;Yakutlar,Sakalar,Tuvalar ve Hakaslar ise Yakutlar,Sakalar,Tuvalar ve Hakaslar ise ‘‘küraş’’‘‘küraş’’ demektedirler demektedirler (BRSMSTS., 1988).(BRSMSTS., 1988).

Page 5: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

M.Ö. Türk güreşleriyle ilgili ilk belgeler yeni Çin kaynaklarında ve M.Ö. Türk güreşleriyle ilgili ilk belgeler yeni Çin kaynaklarında ve vesikalarında görülmektedir. 1983 yılında vesikalarında görülmektedir. 1983 yılında Barçuk (Maralbaşı)Barçuk (Maralbaşı)’un ’un Cona Tim harabelerinde; Çin Fen Bilimleri Akademisi, Arkeoloji Cona Tim harabelerinde; Çin Fen Bilimleri Akademisi, Arkeoloji Araştırmaları Bölümü’nün 1955-1957 yıllarında Şien (Congen) şehri Araştırmaları Bölümü’nün 1955-1957 yıllarında Şien (Congen) şehri civarındaki Şonglinten isimli bölgede Hansülalesi dönemine ait 140 civarındaki Şonglinten isimli bölgede Hansülalesi dönemine ait 140 numaralı özel bir mezarda bulunan kap ve heykellerde Türk numaralı özel bir mezarda bulunan kap ve heykellerde Türk güreşçilerinin ilk figürleri tasvir edilmektedir güreşçilerinin ilk figürleri tasvir edilmektedir (Şinjan Daşü, 1982; (Şinjan Daşü, 1982; Rahman,1996).Rahman,1996).

İlk Türk güreşlerini, ilk Batı medeniyeti güreşlerinden ayıran birçok İlk Türk güreşlerini, ilk Batı medeniyeti güreşlerinden ayıran birçok özellik bulunmaktadır. Bunlardan birisi Türk’lerde namahrem özellik bulunmaktadır. Bunlardan birisi Türk’lerde namahrem yerlerinin her zaman giyimli ve kapalı olmasına rağmen Batılılar’ın yerlerinin her zaman giyimli ve kapalı olmasına rağmen Batılılar’ın çırılçıplak güreştikleri net olarak görülmektedir çırılçıplak güreştikleri net olarak görülmektedir (Umminger, 1990; (Umminger, 1990; Minkowski, 1963; Vang, 1986).Minkowski, 1963; Vang, 1986). Diğer bir ayırıcı özellik ise geleneksel Diğer bir ayırıcı özellik ise geleneksel tarzda yapılan Türk güreşlerinin hepsinde müzik bulunmaktadır. tarzda yapılan Türk güreşlerinin hepsinde müzik bulunmaktadır. Diğer toplumlarda bu gelenek sadece İranlılarda vardır ki bu da Diğer toplumlarda bu gelenek sadece İranlılarda vardır ki bu da bunlara IX. Asırlarda Türkler’den geçmiş olduğu bildirilir bunlara IX. Asırlarda Türkler’den geçmiş olduğu bildirilir (Lvov, 1989).(Lvov, 1989).

Ancak şu ana kadar tesbit edilen belge ve bulguların hiç birisi, Türk Ancak şu ana kadar tesbit edilen belge ve bulguların hiç birisi, Türk güreş geleneğinin zengin boyutlarını yansıtmamaktadır. Çünkü güreş geleneğinin zengin boyutlarını yansıtmamaktadır. Çünkü güreş, atlı (binicilik) sporlar ve atıcılıktan sonra Türk’lerin sosyal güreş, atlı (binicilik) sporlar ve atıcılıktan sonra Türk’lerin sosyal yapı ve yaşayışlarının her safhasında görülebilen diğer bir spordur yapı ve yaşayışlarının her safhasında görülebilen diğer bir spordur (Türkmen, 1996; Rahman, 1996; Almas, 1986; BRSMSTS, 1988) (Türkmen, 1996; Rahman, 1996; Almas, 1986; BRSMSTS, 1988)

Page 6: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

Yukarıda da görüleceği gibi güreş sözcüğü bütün Türk toplumlarında Yukarıda da görüleceği gibi güreş sözcüğü bütün Türk toplumlarında birbirine benzer ya da aynı şekilde telafuz ediliyor. Bilindiği gibi birbirine benzer ya da aynı şekilde telafuz ediliyor. Bilindiği gibi Anadolu’da güreş sözcüğü halk arasında Anadolu’da güreş sözcüğü halk arasında ‘‘güleş’‘‘güleş’’ya da ’ya da ‘‘küleş‘‘küleş (Afşin,(Afşin, 1988)1988) diye telafuz edilmektedir. Görülen o ki,eski ve yeni bütün Türk diye telafuz edilmektedir. Görülen o ki,eski ve yeni bütün Türk toplumlarında bu sözcüğün kökeninin toplumlarında bu sözcüğün kökeninin ‘‘kür’’‘‘kür’’ olduğudur. olduğudur.

‘‘‘‘kür’’kür’’ sözcüğü eski Türk yazıtlarında (Orhun ve Yenisey) da sık sık sözcüğü eski Türk yazıtlarında (Orhun ve Yenisey) da sık sık geçmektedir ve manası geçmektedir ve manası ‘‘güçlü’’,‘‘sarsılmaz’’, ‘‘kuvvetli’’‘‘güçlü’’,‘‘sarsılmaz’’, ‘‘kuvvetli’’ anlamına anlamına gelmektedir(Orhun, 1987). gelmektedir(Orhun, 1987). ‘‘Eş’’‘‘Eş’’ ise eski ve yeni Türkçe’de ise eski ve yeni Türkçe’de ‘‘arkadaş’’‘‘arkadaş’’ anlamına gelmektedir. anlamına gelmektedir. ‘‘Kür-eş-mek’’‘‘Kür-eş-mek’’ ME:’de kendisine ME:’de kendisine denk başka biriyle aynı mücadeleyi paylaşmak ve yarışmak denk başka biriyle aynı mücadeleyi paylaşmak ve yarışmak anlamına gelmektediranlamına gelmektedir (El-Havarizmi,1993;Kahraman,1989).(El-Havarizmi,1993;Kahraman,1989).Sımakov, bu Sımakov, bu konuyu daha sade şekilde şöyle yorumlar. Türkler de 7. ve 8. konuyu daha sade şekilde şöyle yorumlar. Türkler de 7. ve 8. Asırlarda güçlü kuvvetli kişilerin karşılıklı eşleşerek at üzerinde ve Asırlarda güçlü kuvvetli kişilerin karşılıklı eşleşerek at üzerinde ve yerde saatlerce kür-eş yaparlardı’’ yerde saatlerce kür-eş yaparlardı’’ (Sımakov, 1984)(Sımakov, 1984) demektedir.demektedir.

Her toplumun kültür hayatında farklı boyutlarda görülen güreş sporu, Her toplumun kültür hayatında farklı boyutlarda görülen güreş sporu, Türk spor geleneğinde çok zengin bir yere sahiptir. Buna rağmen Türk spor geleneğinde çok zengin bir yere sahiptir. Buna rağmen eski Türk toplumları daha ziyade göçebe hayatı yaşadıklarından, eski Türk toplumları daha ziyade göçebe hayatı yaşadıklarından, konuyu ilgili MÖ. Somut belgelere ulaşmak oldukça zordur. Belli bir konuyu ilgili MÖ. Somut belgelere ulaşmak oldukça zordur. Belli bir coğrafyada değil üç kıtaya yayılmış olan Türkler hakkında tarihi coğrafyada değil üç kıtaya yayılmış olan Türkler hakkında tarihi vesikalar daha ziyade yabancı müelliflerden faydalanılarak vesikalar daha ziyade yabancı müelliflerden faydalanılarak aydınlatılmaya çalışılmaktadır aydınlatılmaya çalışılmaktadır (Safran, 1993).(Safran, 1993).

Güreş ve türleriyle ilgili ilk vesikalar da, Çin kaynaklarından tasvir Güreş ve türleriyle ilgili ilk vesikalar da, Çin kaynaklarından tasvir edilebilmektedir. Hanname, Can Çiyan Teskeresi’nde Türkistan’ın edilebilmektedir. Hanname, Can Çiyan Teskeresi’nde Türkistan’ın güreşini açıklamakta olup, güreşini açıklamakta olup, ‘‘güreş’’‘‘güreş’’ kelimesini kelimesini ‘‘Jiao Çu’’‘‘Jiao Çu’’ şeklinde iki şeklinde iki karakter ile ifade etmektedir. Aynı eser güreşlerin yapıldığı esnada karakter ile ifade etmektedir. Aynı eser güreşlerin yapıldığı esnada güreşçilerin başlarında ve üzerlerinde giysilerin olduğunu ve halk güreşçilerin başlarında ve üzerlerinde giysilerin olduğunu ve halk arasında sevilerek yapıldığını vurgulamaktadır arasında sevilerek yapıldığını vurgulamaktadır (Almas,1986).(Almas,1986).

Page 7: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

III.3.3. PehlivanIII.3.3. Pehlivan Bu sözcüğün aslı Farsça olup Bu sözcüğün aslı Farsça olup ‘‘Pehlevan’‘‘Pehlevan’’dır. Pehlivan ’dır. Pehlivan ‘‘güreşçi, yiğit ve bahadır’‘‘güreşçi, yiğit ve bahadır’’anlamına ’anlamına

gelmektedir gelmektedir (Develioğlu,1993).(Develioğlu,1993). ‘‘Pehlevan ane ‘‘Pehlevan ane ’’(Pehlivanlıkla=pehlivancasına=yiğitlikle=yiğitcesine)’’(Pehlivanlıkla=pehlivancasına=yiğitlikle=yiğitcesine) ‘‘Pehlivani’’ ‘‘Pehlivani’’ (pehlivanlık=güreşme=yiğitlik) ile ifade edilmektedir (pehlivanlık=güreşme=yiğitlik) ile ifade edilmektedir (Develioğlu, 1993).(Develioğlu, 1993).

XI (11). Asrın sonlarına kadar Türk dilinde olmayan pehlivan sözcüğü, İranlılarla savaş ve XI (11). Asrın sonlarına kadar Türk dilinde olmayan pehlivan sözcüğü, İranlılarla savaş ve barış anındaki münasebetlerle Türkler’e geçmiştir. Önceleri sadece sıfat olarak kullanılan bu barış anındaki münasebetlerle Türkler’e geçmiştir. Önceleri sadece sıfat olarak kullanılan bu sözcük, sonradan özel isim olarak da kullanıldığı olmuştursözcük, sonradan özel isim olarak da kullanıldığı olmuştur( Kahraman,1989).( Kahraman,1989).

Aslında mitolojiden genellikle uzak sosyal yapı ve yaşayışı yansıtan Türk destanlarındaki Aslında mitolojiden genellikle uzak sosyal yapı ve yaşayışı yansıtan Türk destanlarındaki ‘‘Alp’’‘‘Alp’’ tipini, İran destanlarında tipini, İran destanlarında ‘‘Pehlevan’’‘‘Pehlevan’’ olarak geçmektedir. Diğer yabancı destanlarda olarak geçmektedir. Diğer yabancı destanlarda olduğu gibi İran destanlarının da mitolojik yönü çok ağır basmaktadır. Buna rağmen olduğu gibi İran destanlarının da mitolojik yönü çok ağır basmaktadır. Buna rağmen ‘‘Şahname’’ ‘‘Şahname’’ de Turanlılar (Türklerden) Peşeng, Efransiyab ve Ercasb hem hükümdar hem de de Turanlılar (Türklerden) Peşeng, Efransiyab ve Ercasb hem hükümdar hem de pehlivan olarak sıkça geçer. Yine Şahname’de adı İran’lıların efsane güreşçici Rüstem’inki pehlivan olarak sıkça geçer. Yine Şahname’de adı İran’lıların efsane güreşçici Rüstem’inki kadar çok geçen Turanlı(Türk) Güreşçi Efransiyab; güçlü kuvvetli ve kolay yenilmeyen bir kadar çok geçen Turanlı(Türk) Güreşçi Efransiyab; güçlü kuvvetli ve kolay yenilmeyen bir yiğittir. İranlılara göre düşman pehlivanlarının en ünlüsü Efransiyab’tır. Diğer düşman yiğittir. İranlılara göre düşman pehlivanlarının en ünlüsü Efransiyab’tır. Diğer düşman saydıkları Arap, Rum vb… saydıkları Arap, Rum vb…

Kavimlerin pehlivanları, İranlılara göre kolay yenilenlerdir ve fazlaca ciddiye almazlar Kavimlerin pehlivanları, İranlılara göre kolay yenilenlerdir ve fazlaca ciddiye almazlar ( Demirel, 1995).( Demirel, 1995).

Türk destanlarında ve gerçek hayatta eskiden ve günümüz Orta Asya Türk toplumlarında Türk destanlarında ve gerçek hayatta eskiden ve günümüz Orta Asya Türk toplumlarında güreşte galip gelene güreşte galip gelene ‘‘Baatır’’‘‘Baatır’’ (Bahtiyar- Kahraman) denir ve o gözle bakılırdı (Bahtiyar- Kahraman) denir ve o gözle bakılırdı (Savalayev-(Savalayev-Bukayev ve Membetkaliyev, 1995).Bukayev ve Membetkaliyev, 1995). Türk destanlarında pehlivan sözcüğü Türk destanlarında pehlivan sözcüğü ‘‘Alp’’‘‘Alp’’ sıfatıyla sıfatıyla geçmemektedir. Fakat, savaşlarda güreş (küreş) geçmektedir. Örneğin, iki düşman ordusu geçmemektedir. Fakat, savaşlarda güreş (küreş) geçmektedir. Örneğin, iki düşman ordusu karşılaştığı zaman çoğunlukla iki tarafın alp’i veya savaşçısı güreşir, kim yenerse zafer o karşılaştığı zaman çoğunlukla iki tarafın alp’i veya savaşçısı güreşir, kim yenerse zafer o tarafın sayılır. Manas’ta Türk güreşçici Koşay Han’ın Çinli Coloy Han’la güreşip yenmesi tarafın sayılır. Manas’ta Türk güreşçici Koşay Han’ın Çinli Coloy Han’la güreşip yenmesi gibi gibi ( Demirel, 1995; Saralayev-Bukayev ve Membetkaliyev, 1995).( Demirel, 1995; Saralayev-Bukayev ve Membetkaliyev, 1995).

Page 8: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

XII(12). Asırlardan itibaren özellikle Selçuklular’da pehlivan hem isim XII(12). Asırlardan itibaren özellikle Selçuklular’da pehlivan hem isim hem de sıfat olarak geçmeye başlar. Bunda önemli sebep de Tuğrul hem de sıfat olarak geçmeye başlar. Bunda önemli sebep de Tuğrul beyin resmi dil olarak Farsça’yı kabüllenmesi de gösterilebilir. beyin resmi dil olarak Farsça’yı kabüllenmesi de gösterilebilir. Selçuklu emiri Şemsettin İldeniz’in oğlunun adı ‘‘Nusret üd din Selçuklu emiri Şemsettin İldeniz’in oğlunun adı ‘‘Nusret üd din Muhammed Pehlivan’’olarak geçmektedir Muhammed Pehlivan’’olarak geçmektedir (Taneri, 1977).(Taneri, 1977).

Daha sonraları Şecere-i Terakime(Türk’lerin Soy Kütüğü) ( Ebülgazi Daha sonraları Şecere-i Terakime(Türk’lerin Soy Kütüğü) ( Ebülgazi Bahadır Han (…1663)(1972) ve diğer eserlerde pehlivan adı ve Bahadır Han (…1663)(1972) ve diğer eserlerde pehlivan adı ve sıfatının geçtiği görülebilmektedir sıfatının geçtiği görülebilmektedir (BRSMSTS,1988:Ciley,1986;Liu,1987).(BRSMSTS,1988:Ciley,1986;Liu,1987).

Bilindiği gibi bugün Türkiye’de pehlivan sözcüğü güreşçi manasına Bilindiği gibi bugün Türkiye’de pehlivan sözcüğü güreşçi manasına gelmektedir.Hatta güreşçiler arasında gelmektedir.Hatta güreşçiler arasında ‘‘sen güreşçi olabilirsin ama ‘‘sen güreşçi olabilirsin ama pehlivan olamazsın’’pehlivan olamazsın’’ espirisi yaygındır. Bunu demekle pehlivanlığın espirisi yaygındır. Bunu demekle pehlivanlığın çok iyi bir güreşçilik gerektirdiği ya da daha iyi meziyetlere sahip çok iyi bir güreşçilik gerektirdiği ya da daha iyi meziyetlere sahip olunduğu vurgulanmaktadır.olunduğu vurgulanmaktadır.

Bugün Azerile’in Bugün Azerile’in ‘‘Pahlavan’’,‘‘Pahlavan’’,Kazaklar’ın Kazaklar’ın ‘‘Baluvan’’‘‘Baluvan’’ Kırgızlar’ın Kırgızlar’ın ‘‘Balban’’,‘‘Balban’’, Uygurlar’ın Uygurlar’ın ‘‘Palvan’’ ‘‘Palvan’’ (KTLS,1992(KTLS,1992) dedikleri güreşçiyi hatta ) dedikleri güreşçiyi hatta iyi güreşçiyi kastettikleri anlaşılmaktadır. Aynı terimi güreşçi için iyi güreşçiyi kastettikleri anlaşılmaktadır. Aynı terimi güreşçi için kullandıkları gibi güreş içinde kullanmaktadırlar kullandıkları gibi güreş içinde kullanmaktadırlar (Balgambayev, (Balgambayev, 1985;Bahtiyavov,1993;Kılıçov, 1995).1985;Bahtiyavov,1993;Kılıçov, 1995).

Orta Asya Türk halklarının ata sözleri ve deyimlerinde pehlivan Orta Asya Türk halklarının ata sözleri ve deyimlerinde pehlivan sözcüğü sık sık geçmektedir. Örneğin, Kazaklar sözcüğü sık sık geçmektedir. Örneğin, Kazaklar ‘‘ palwağa on tersi ‘‘ palwağa on tersi birdey’’ birdey’’ (Pehlivana(Pehlivana ters-doğru birdir); ters-doğru birdir); ‘‘Balwandıgtı al al biledi, ‘‘Balwandıgtı al al biledi, mırzalıgtı mal biledi’’ mırzalıgtı mal biledi’’ (Pehlivanlık(Pehlivanlık güçtendir, efendilik maldandır) vb güçtendir, efendilik maldandır) vb artırılabilir artırılabilir (İsmail ve Gümüş,(İsmail ve Gümüş, 1995).1995).Trükmenler de buna benzer sözler Trükmenler de buna benzer sözler sarfederler. sarfederler. ‘‘Gaharını yuwdan-,palwan’’ ‘‘Gaharını yuwdan-,palwan’’ (Kahrını(Kahrını gizleyen gizleyen pehlivandır) vb. söylemektedirler pehlivandır) vb. söylemektedirler (Kürenov ve Gümüş, 1995).(Kürenov ve Gümüş, 1995).

Page 9: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

III.3.4. PeşrevIII.3.4. Peşrev Türk geleneksel güreşlerinden şalvar, karakucak ve yağlı güreşlerde olduğu Türk geleneksel güreşlerinden şalvar, karakucak ve yağlı güreşlerde olduğu

gibi aba güreşlerinde de peşrev gibi aba güreşlerinde de peşrev yapılmaktadır. Cazgır dualarından sonra ve yapılmaktadır. Cazgır dualarından sonra ve güreşe başlamadan önce güreşçilerin müzik ritmiyle (davul, zurna kopuz vb…) güreşe başlamadan önce güreşçilerin müzik ritmiyle (davul, zurna kopuz vb…) ellerini birbirine ve dizlerine çarparak ve sıçrayarak yaptıkları oyun figürleridir.ellerini birbirine ve dizlerine çarparak ve sıçrayarak yaptıkları oyun figürleridir.

Peşrev Türk müziğinin en mavaf saz eseri forme’dur. Klasik fasılda bu eserin Peşrev Türk müziğinin en mavaf saz eseri forme’dur. Klasik fasılda bu eserin yeri, eğer baş taksimi yapılmış ise ilk öncedir yeri, eğer baş taksimi yapılmış ise ilk öncedir (Develioğlu, 1996).(Develioğlu, 1996). Ancak Peşrev’in Ancak Peşrev’in aslı aslı ‘‘Pişrev’’‘‘Pişrev’’ olup Farsça bir kelimedir. Farsça da Piş : olup Farsça bir kelimedir. Farsça da Piş : ‘‘Ön’’,‘‘Ön’’, RevRev:‘‘Giden’:‘‘Giden’’demektir. Buna göre pişrev ’demektir. Buna göre pişrev ‘‘önde giden’’‘‘önde giden’’ anlamına gelmektedir anlamına gelmektedir (Özkan, 1994).(Özkan, 1994). Gerçekten de pişrevler bir faslın en başında çalınan saz eserleridir. Gerçekten de pişrevler bir faslın en başında çalınan saz eserleridir.

Peşrev’e; Güney ve Orta Anadolu’da karakucak ve şalvar güreşlerinin yapıldığı Peşrev’e; Güney ve Orta Anadolu’da karakucak ve şalvar güreşlerinin yapıldığı yörelerde bazen yörelerde bazen ‘‘perdah’’‘‘perdah’’ da denilmektedir da denilmektedir (Afşin, 1988).(Afşin, 1988). Peşrev ya da perdah Peşrev ya da perdah olsun bunlar; koşma, karşılama ve özellikle Köroğlu havasıyla ve orta ağırlıkta olsun bunlar; koşma, karşılama ve özellikle Köroğlu havasıyla ve orta ağırlıkta ritimlerle yapılır. Rumeli ve diğer Batı Türk’lerinde de durumritimlerle yapılır. Rumeli ve diğer Batı Türk’lerinde de durum Türkiye’deki Türkiye’deki gibidir. Türkiye’de daha ziyade davul-zurna eşliğinde yapılan peşrevler. Batı gibidir. Türkiye’de daha ziyade davul-zurna eşliğinde yapılan peşrevler. Batı Türklerinde bazen klarnetlerle de bu ritimler çalınabilmektedirTürklerinde bazen klarnetlerle de bu ritimler çalınabilmektedir( Ülküsal, 1987).( Ülküsal, 1987).

Orta ve diğer Asya Türk toplumlarında da güreşlerden önce bu tür ritmik Orta ve diğer Asya Türk toplumlarında da güreşlerden önce bu tür ritmik figürler geçmişte ve günümüzde yaygın olarak yapılmaktadır. Ancak, oralarda figürler geçmişte ve günümüzde yaygın olarak yapılmaktadır. Ancak, oralarda peşrev (Pişrev) veya perdah diye bir kelime sarfedildiği görülmemektedir. peşrev (Pişrev) veya perdah diye bir kelime sarfedildiği görülmemektedir. Türkiye’de peşrev dediğimiz bu geleneğe; onlar Türkiye’de peşrev dediğimiz bu geleneğe; onlar ‘‘oyun salmak’’(‘‘oyun salmak’’(hareket hareket sergilemek) diye adlandırırlar ve sergilemek) diye adlandırırlar ve ‘‘Küreşçiler oyun saldı’’‘‘Küreşçiler oyun saldı’’ diye peşrev diye peşrev çektiklerini kastederler çektiklerini kastederler (Bektanov-(Bektanov- Musin, 1978; Kılıcav, 1995).Musin, 1978; Kılıcav, 1995).

Orta Asya’da güreşçilerin güreşlerden önce bu hareketleri yapmaları, Orta Asya’da güreşçilerin güreşlerden önce bu hareketleri yapmaları, güreşlerden önce ısınmak ve konsantrasyon sağlamak amacının da taşındığı güreşlerden önce ısınmak ve konsantrasyon sağlamak amacının da taşındığı yorumlanmaktadır. Ayrıca, o bölgelerde bu ritimler, Türkiye’dekine oranla daha yorumlanmaktadır. Ayrıca, o bölgelerde bu ritimler, Türkiye’dekine oranla daha hızlı karakterlerde sergilenmektedir hızlı karakterlerde sergilenmektedir (Türkmen, 1996).(Türkmen, 1996).

Page 10: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

III.3.5. CazgırIII.3.5. Cazgır Kökeni Kökeni ‘‘car’’‘‘car’’ olan bu sözcüğün aslı Türkçedir. olan bu sözcüğün aslı Türkçedir. ‘‘Car’’‘‘Car’’ : :

ses, seda, çağırmases, seda, çağırma anlamına; anlamına; ‘‘Carcı’’‘‘Carcı’’ veya veya ‘‘car-çı’’‘‘car-çı’’ çağırıcı, seslenici çağırıcı, seslenici veve ahenkli bağırıcı ahenkli bağırıcı anlamına anlamına gelmektedir gelmektedir (Bakalov, 1986).(Bakalov, 1986). ‘‘Carçı‘‘Carçı veya veya carcı’’carcı’’ Kırgız, Kazak, Kırgız, Kazak, Azeri, Tatar, Yakut,Başkurt, Hakas, Özbek, Tuva ve Azeri, Tatar, Yakut,Başkurt, Hakas, Özbek, Tuva ve Uygurlar’da Uygurlar’da ‘‘münadi’’, ‘‘cağırtgan’’,‘‘tellal (dellal)‘‘münadi’’, ‘‘cağırtgan’’,‘‘tellal (dellal) ve ve ‘‘çagırıcı’’‘‘çagırıcı’’ anlamına geldiği görülmektedir anlamına geldiği görülmektedir (Yudahin, 1992; (Yudahin, 1992; Kazak Tilin Sözdiki, 1989; Baskalov, 1986).Kazak Tilin Sözdiki, 1989; Baskalov, 1986).

Osmanlı güreş tekkelerinde duacu sözcüğünün geçmediği Osmanlı güreş tekkelerinde duacu sözcüğünün geçmediği ve cazgir sözcüğünün geçmediği göze çarpmaktadır. ve cazgir sözcüğünün geçmediği göze çarpmaktadır. Rumeli ve diğer Batı Türklerinden Anadoluya geldiği Rumeli ve diğer Batı Türklerinden Anadoluya geldiği görülen cazgır sözcüğünün görülen cazgır sözcüğünün (Kahraman, 1989)(Kahraman, 1989) geleneksel geleneksel güreşlerde vazgeçilmez bir adet olmuştur.güreşlerde vazgeçilmez bir adet olmuştur.

Adı şu veya bu şekilde zikredildiyse de cazgırlığı, ilk Adı şu veya bu şekilde zikredildiyse de cazgırlığı, ilk olarak MS. 995 yılında yazıldığı bilinen Manas destanında olarak MS. 995 yılında yazıldığı bilinen Manas destanında görmekteyiz. Bu arada yapılan her türlü görmekteyiz. Bu arada yapılan her türlü müsabakalarda(güreş, at yarışı v.s) seyircilerin dikkatini müsabakalarda(güreş, at yarışı v.s) seyircilerin dikkatini müsabakalarda cezbedebilmek, yarışların önemini müsabakalarda cezbedebilmek, yarışların önemini arttırmak, daha çok seyirci,yarışan atların ve arttırmak, daha çok seyirci,yarışan atların ve müsabakaların özelliklerini metiyelerle seyircilere yüksek müsabakaların özelliklerini metiyelerle seyircilere yüksek sesle sunmak vb. roller üstlendiği görülmektedir sesle sunmak vb. roller üstlendiği görülmektedir (Saralayev-(Saralayev-Bukayev-Membetkaliyev, 1995).Bukayev-Membetkaliyev, 1995).

Page 11: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

III.3.6. El YAHŞISIIII.3.6. El YAHŞISI Orta Asya ve diğer Asya Türk toplumlarında Orta Asya ve diğer Asya Türk toplumlarında el:el: Halk:Halk:

Yahşı:Yahşı: Güzel ala, saygın, haysiyetli Güzel ala, saygın, haysiyetli veve dürüst dürüst manalarına manalarına gelmektedir. gelmektedir. Eldik:Eldik: Halkın anlamını taşımaktadır. Halkın anlamını taşımaktadır. El El Yahşısı:Yahşısı: Halk arasında bulunan en saygın kişiHalk arasında bulunan en saygın kişi manasına manasına gelir ve bu kişinin dürüst ve şerefliliğinden kimse şüphe gelir ve bu kişinin dürüst ve şerefliliğinden kimse şüphe duymaz. Kırgızlar bula duymaz. Kırgızlar bula el cahşısıel cahşısı demektedirler demektedirler ( Yudahin, ( Yudahin, 1996; Baskakov, 1986; Kazak Tilinin Sözdiki, 1989).1996; Baskakov, 1986; Kazak Tilinin Sözdiki, 1989).

El yahşılarıEl yahşıları, Orta ve Diğer Asya Türk toplumlarının yapmış , Orta ve Diğer Asya Türk toplumlarının yapmış oldukları aba güreşleri ve diğer geleneksel sporların oldukları aba güreşleri ve diğer geleneksel sporların organizasyonunda ve yapıldığı esnada bulunurlar. Bu organizasyonunda ve yapıldığı esnada bulunurlar. Bu şahıslar müsabakalarda törelere göre en saygın şahıslar müsabakalarda törelere göre en saygın mevkide(yerde) otururlar. Müsabaka esnasında mevkide(yerde) otururlar. Müsabaka esnasında hakemlerin veya organizatörlerin karar veremedikleri ya hakemlerin veya organizatörlerin karar veremedikleri ya da zor duruma düştükleri her hangi bir konuda olaya da zor duruma düştükleri her hangi bir konuda olaya müdahele ederek son noktayı koyarlar. müdahele ederek son noktayı koyarlar. Örneğin;Örneğin; hakemler bir güreşçinin yenilip yenilmediğini, ya da buna hakemler bir güreşçinin yenilip yenilmediğini, ya da buna dışarıdan itirazlar olduğu veya yenilenin yenilişi tartışılır dışarıdan itirazlar olduğu veya yenilenin yenilişi tartışılır pozisyonda olduğunda, hakemler karar konusunda pozisyonda olduğunda, hakemler karar konusunda tereddüte düşer, karar verir rakip veya tarafları itiraz tereddüte düşer, karar verir rakip veya tarafları itiraz ederler ise; bu durumda el yahşısı karar verir ve bu ederler ise; bu durumda el yahşısı karar verir ve bu karara kimse itiraz etmez karara kimse itiraz etmez (Kaliyev_Orazayev_Sımayılova, 1994).(Kaliyev_Orazayev_Sımayılova, 1994).

Page 12: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

El yahşısıEl yahşısı adıyla anılan bir müessese, Türkiye’de yapılan adıyla anılan bir müessese, Türkiye’de yapılan aba güreşi ve diğer geleneksel sporlarda yoktur. Ancak, aba güreşi ve diğer geleneksel sporlarda yoktur. Ancak, yakın tarihlere kadar köy, kasaba ve şehirlerde yapılan yakın tarihlere kadar köy, kasaba ve şehirlerde yapılan geleneksel güreşlerde, bu görevi ve bu fonksiyonları geleneksel güreşlerde, bu görevi ve bu fonksiyonları icra eden saygın kişilerin olduğu görülmekteydi. Bu icra eden saygın kişilerin olduğu görülmekteydi. Bu kişiler bulunduğu yörede sevilen, sayılan ve kişiler bulunduğu yörede sevilen, sayılan ve dürüstlüğünden kimsenin şüphe etmediği şahıslardır. dürüstlüğünden kimsenin şüphe etmediği şahıslardır. Bunlar güreşler yapılırken baş hakemlik görevi gibi bir Bunlar güreşler yapılırken baş hakemlik görevi gibi bir görev üstlenirler. Her maçı yönetmeyen bu şahıslar, çok görev üstlenirler. Her maçı yönetmeyen bu şahıslar, çok kritik maçları yönetirler. Diğer zamanlarda da kritik maçları yönetirler. Diğer zamanlarda da el el yahşısınınyahşısının icra ettiği fonksiyonları yerine icra ettiği fonksiyonları yerine getirmektedirler getirmektedirler (Afşin, 1989).(Afşin, 1989).

Türk Töresinin en önemli unsurlarından biri olan Türk Töresinin en önemli unsurlarından biri olan ‘‘büyüğe saygı küçüğe sevgi’’‘‘büyüğe saygı küçüğe sevgi’’ geleneğinden geleneğinden kaynaklanan bu durum, dünyada sadece Türk’lere özgü kaynaklanan bu durum, dünyada sadece Türk’lere özgü bir olaydır. Türk spor kültüründe çok önemli bir yeri bir olaydır. Türk spor kültüründe çok önemli bir yeri olanolan‘‘el yahşısı’’‘‘el yahşısı’’ tarihi engin zamanlara dayanmaktadır. tarihi engin zamanlara dayanmaktadır. M.Ö 600 yıllarına ve hatta daha öncelere de dayandığı M.Ö 600 yıllarına ve hatta daha öncelere de dayandığı vurgulanmaktadır vurgulanmaktadır (Kılıçov, 1995).(Kılıçov, 1995).

Page 13: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

Manas Destanı’nda yapılan güreşlerde de el yahşısıManas Destanı’nda yapılan güreşlerde de el yahşısı olayı şu şekilde geçmektedir.olayı şu şekilde geçmektedir. ‘‘‘‘El cakşısı buy bolduEl cakşısı buy boldu ‘‘El yahşısı (saygın kişi) ‘‘El yahşısı (saygın kişi)

zorlandızorlandı Cabık başı kunduzdayCabık başı kunduzday Kunduz tepesi yığılıKunduz tepesi yığılı Cana toksan üy boldu Cana toksan üy boldu Doksan çadır ayrıca kurulduDoksan çadır ayrıca kuruldu Üy başına karasangıÜy başına karasangı Her çadırda bir bakıcıHer çadırda bir bakıcı Birden erkek eesi bar…Birden erkek eesi bar… Temsilci olarak duruyordu…’’Temsilci olarak duruyordu…’’

(Mansa II. Kitap, I. Bölüm,1958).(Mansa II. Kitap, I. Bölüm,1958).

Bilindiği gibi bu tarih M.S. 995 yılına aittir. Bugün bu Bilindiği gibi bu tarih M.S. 995 yılına aittir. Bugün bu gelenek Türkiye’de göze çarpmasa da Orta ve diğer gelenek Türkiye’de göze çarpmasa da Orta ve diğer Asya Türk’lerinde hala varlığını sürdürmektedir…Asya Türk’lerinde hala varlığını sürdürmektedir…

Page 14: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

Türk’ler de Türk’ler de ‘‘ozan’’‘‘ozan’’ ile ile ‘‘kopuz’’‘‘kopuz’’ pek sonraki zamanlarda ayrılmıştır. pek sonraki zamanlarda ayrılmıştır. Eski Türkler’de musiki ve oyun halk arasında pek yayılmıştı. Eski Çin Eski Türkler’de musiki ve oyun halk arasında pek yayılmıştı. Eski Çin seyyahları Turfan(Türkler) ahalisinin seyahata ve savaşa çıktıkları seyyahları Turfan(Türkler) ahalisinin seyahata ve savaşa çıktıkları zaman musiki aletlerini yanlarında taşıyacak kadar müziğe tutkun zaman musiki aletlerini yanlarında taşıyacak kadar müziğe tutkun olduklarını söyledikleri gibi, diğer Çin kaynakları da bu halkların(Tu-olduklarını söyledikleri gibi, diğer Çin kaynakları da bu halkların(Tu-ki’e ’lerin) her türlü spor oyunlarında mutlaka müzik kullandıklarını ki’e ’lerin) her türlü spor oyunlarında mutlaka müzik kullandıklarını sık sık belirtmektedirler sık sık belirtmektedirler (Baskakov,1987;Liu,1987;Almas,1986).(Baskakov,1987;Liu,1987;Almas,1986).

İslam musiki müellifleri eski Türk musikisi hakkında verdikleri İslam musiki müellifleri eski Türk musikisi hakkında verdikleri bilgilere göre, Tükler’in Arap ve Acem’lerden ayrı, zengin ve milli bilgilere göre, Tükler’in Arap ve Acem’lerden ayrı, zengin ve milli musikileri olduğunu belirtirler musikileri olduğunu belirtirler (Özkan,1992,1994).(Özkan,1992,1994).

Türk musikisinin esas kaynağı Orta Asya’dır. Musiki sistemi ve Türk musikisinin esas kaynağı Orta Asya’dır. Musiki sistemi ve ölçüler, Türkler’in bulup kullandıkları sistem ve ölçülerdir.Folklor ölçüler, Türkler’in bulup kullandıkları sistem ve ölçülerdir.Folklor müziği ve klasik müzik arasında sadece uslüp farkı vardır.Türk’lerin müziği ve klasik müzik arasında sadece uslüp farkı vardır.Türk’lerin en eski çalgısının en eski çalgısının ‘‘Kopuz’’‘‘Kopuz’’ olduğunu eski Çin kaynaklarından olduğunu eski Çin kaynaklarından öğreniyoruz. O zamanki adıyla öğreniyoruz. O zamanki adıyla ‘‘Pi-pa’’‘‘Pi-pa’’ veya veya ‘‘Hypa’’‘‘Hypa’’ daha sonra daha sonra ‘‘Kopuz’’‘‘Kopuz’’ adını alan çalgının bir çeşididir. Pi-pa armudi biçiminde adını alan çalgının bir çeşididir. Pi-pa armudi biçiminde nisbeten kısa saplı bir çalgıdır. Kaynaklar nisbeten kısa saplı bir çalgıdır. Kaynaklar ‘‘Ud’’‘‘Ud’’ ve ve ‘‘Levta’’‘‘Levta’’ gibi gibi sazların bu çalgıdan türediğini gösteriyor sazların bu çalgıdan türediğini gösteriyor (Özkan,1994; Vang,1986).(Özkan,1994; Vang,1986).

Türk’lerin musiki aletleriyle icra ettikleri terennümlere Türk’lerin musiki aletleriyle icra ettikleri terennümlere ‘‘Gök’’,‘‘Gök’’, sesle sesle okuduklarına okuduklarına ‘‘Ir’’‘‘Ir’’ ve ve ‘‘Dule’’‘‘Dule’’ derlerdi. Yalnız bunlardan dokuz derlerdi. Yalnız bunlardan dokuz tanesinin her türlü spor oyunlarında kullanılması alışılagelmiş bir tanesinin her türlü spor oyunlarında kullanılması alışılagelmiş bir adetti adetti (Lvov,1989).(Lvov,1989).

Page 15: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

Türkler Anadolu’ya geldiklerinde Orta Asya’daki musiki Türkler Anadolu’ya geldiklerinde Orta Asya’daki musiki geleneğine her alanda devam etmişlerdir. Oradan geleneğine her alanda devam etmişlerdir. Oradan getirdikleri getirdikleri ‘‘dokuz Gök’’‘‘dokuz Gök’’ özellikli müziklerini özellikli müziklerini Selçuklular’da ve Osmanlılar’ da devam ettirmişlerdir. Selçuklular’da ve Osmanlılar’ da devam ettirmişlerdir. Osmanlı padişahlarının günün belli saatlerinde Osmanlı padişahlarının günün belli saatlerinde ‘‘nevbet ‘‘nevbet vuran’’, ‘‘dokuz katlı’’, ‘‘mehter bölükleri’’vuran’’, ‘‘dokuz katlı’’, ‘‘mehter bölükleri’’ vardı. Bu vardı. Bu Orta Asya’dan gelen musiki geleneğinin temeline Orta Asya’dan gelen musiki geleneğinin temeline dayanıyordu ve oradan gelen müziğin geliştirilmişi veya dayanıyordu ve oradan gelen müziğin geliştirilmişi veya tekamülü niteliğindedir tekamülü niteliğindedir (Özkan, 1994).(Özkan, 1994).

Osmanlılar’ın saray düzeyinde yaptıkları her türlü Osmanlılar’ın saray düzeyinde yaptıkları her türlü güreşlerde mutlaka müzik bulunmakta idi. Orta güreşlerde mutlaka müzik bulunmakta idi. Orta Asya’daki Asya’daki ırcıırcı geleneğini üstlenen şairler padişaha ve geleneğini üstlenen şairler padişaha ve güreşçilerine şiirler söylemekteydiler güreşçilerine şiirler söylemekteydiler (surname).(surname). Cazgırlar ise carcıların yerini almıştı Cazgırlar ise carcıların yerini almıştı (Kahraman,1989).(Kahraman,1989).

Bilindiği gibi günümüz Türkiye’sinde yapılmakta olan Bilindiği gibi günümüz Türkiye’sinde yapılmakta olan geleneksel güreşlerde davul ve zurna mutlaka geleneksel güreşlerde davul ve zurna mutlaka bulunmaktadır. Aba güreşlerinin yapılmakta olduğu bulunmaktadır. Aba güreşlerinin yapılmakta olduğu bölgelerden Hatay ve Gaziantep’te de bu durum Türk bölgelerden Hatay ve Gaziantep’te de bu durum Türk spor geleneğinin en önemli unsuru olarak varlığını spor geleneğinin en önemli unsuru olarak varlığını sürdürmektedir sürdürmektedir (Sarı,1992; Keskin,1978).(Sarı,1992; Keskin,1978).

Page 16: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

KAYNAKLARKAYNAKLAR ABRAMZON,S.M.: (1940), Tvorcesto Kirgizskoge naroda, sov. Etnoğrafiya, s. 77-88, Moskova. ABRAMZON,S.M.: (1940), Tvorcesto Kirgizskoge naroda, sov. Etnoğrafiya, s. 77-88, Moskova. ABRAMZON, S.M.: (1945), Çertı voennoy organizatsli i tehniki u Kirgizov (Kırgız Askeri ABRAMZON, S.M.: (1945), Çertı voennoy organizatsli i tehniki u Kirgizov (Kırgız Askeri

organizasyon ve tekniğindeki özellikler). S. 167-180.organizasyon ve tekniğindeki özellikler). S. 167-180. AFŞİN, T.: (1988), Eski Türklerde Beden Eğitimi ve Spor I, Bizim Ocak, s. 48, Eylül.AFŞİN, T.: (1988), Eski Türklerde Beden Eğitimi ve Spor I, Bizim Ocak, s. 48, Eylül. AKMATALİYEV, A.: (1993), Baba Saltı-Ene Adebi, Balasagın, Bişkek.AKMATALİYEV, A.: (1993), Baba Saltı-Ene Adebi, Balasagın, Bişkek. ALEKTOROV, A.E.: (1888), ‘‘Prazdniçniye razvleçeniya, igri Kırgızov’’,Orenburg Listesi, No: 42.ALEKTOROV, A.E.: (1888), ‘‘Prazdniçniye razvleçeniya, igri Kırgızov’’,Orenburg Listesi, No: 42. ALBOTO, A: (1991), Krasota i Sile, Karaçaevsk.ALBOTO, A: (1991), Krasota i Sile, Karaçaevsk. ALINGE, C.: (1967), Moğol Kanunları (Çev.C Üçok), Ankara.ALINGE, C.: (1967), Moğol Kanunları (Çev.C Üçok), Ankara. ALMAS, T. (1986) ‘‘Hunlarning Kiskiçe Tarihi’’, Kaşgar Uygur Neşriyatı.ALMAS, T. (1986) ‘‘Hunlarning Kiskiçe Tarihi’’, Kaşgar Uygur Neşriyatı. AYAĞ,A.: (1983), Türklerde Spor Geleneği ve Kırıkpınar Güreşleri İstanbul.AYAĞ,A.: (1983), Türklerde Spor Geleneği ve Kırıkpınar Güreşleri İstanbul. BAHTİYAROV, A.: (1993), Kırgzıdın Bozbörü Mayramını Kuttuktooloru, BişkekBAHTİYAROV, A.: (1993), Kırgzıdın Bozbörü Mayramını Kuttuktooloru, Bişkek BALGAMBAYEV, M.: (1985), Kazantın Ulttık Sport Türkleri, Kaynar.BALGAMBAYEV, M.: (1985), Kazantın Ulttık Sport Türkleri, Kaynar. BARTHOLD, V.: (1928), Istoriya Tureyzko-Mongol’skix Noradon, Taşkent.BARTHOLD, V.: (1928), Istoriya Tureyzko-Mongol’skix Noradon, Taşkent. BARTHOLD,V.V.: (1943),Kırgızı, Frunze.BARTHOLD,V.V.: (1943),Kırgızı, Frunze. BARTHOLD,V.V.: (1990), Moğol İstilasına Kadar Türkistan, (Haz. H.D. Yıldız), TTKY.,Ankara.BARTHOLD,V.V.: (1990), Moğol İstilasına Kadar Türkistan, (Haz. H.D. Yıldız), TTKY.,Ankara. BASKAKOV, A.N.: (1986), Turkiy Tillar, Turkiy Tillar, Milletler Neşriyatı, Pekin.BASKAKOV, A.N.: (1986), Turkiy Tillar, Turkiy Tillar, Milletler Neşriyatı, Pekin. BEKTENOV,Z./MUSİN,Y.: (1978), Kıgızdın Eldik Oyunları,Frunze.BEKTENOV,Z./MUSİN,Y.: (1978), Kıgızdın Eldik Oyunları,Frunze. BERNESTAM,N.A.: (1952), İstoriko-Alaya,MİA,26,Moskova.BERNESTAM,N.A.: (1952), İstoriko-Alaya,MİA,26,Moskova. BLOCQUEVİLLE, C. H.: (1986), Türkmenler Arasında(Çev. R.Akdemir), KTBY:660,Ankara.BLOCQUEVİLLE, C. H.: (1986), Türkmenler Arasında(Çev. R.Akdemir), KTBY:660,Ankara. BORNEVESKİY,S.B.: (1830), ‘‘Orta Ormanlarında Bulunan Kazak-Kaysatslar Hakkında Notlar’’, BORNEVESKİY,S.B.: (1830), ‘‘Orta Ormanlarında Bulunan Kazak-Kaysatslar Hakkında Notlar’’,

Anayurt Notları, Parça 43, Spb.Anayurt Notları, Parça 43, Spb. CHANNAME,A.B.: (1987), Şin Jiang, Halk Neşriyatı.CHANNAME,A.B.: (1987), Şin Jiang, Halk Neşriyatı. CİLEY,V.: (1986), Orta Asya Tarihi, (Çince, Çev.A. Tanrıdağllı), Hunen Maarip Neşriyatı.CİLEY,V.: (1986), Orta Asya Tarihi, (Çince, Çev.A. Tanrıdağllı), Hunen Maarip Neşriyatı. ÇAKIR,A.: (1993), Karsak Özebekistan’da Eski Bir Halk Oyunu’’, Anayurttan Atayurda Türk ÇAKIR,A.: (1993), Karsak Özebekistan’da Eski Bir Halk Oyunu’’, Anayurttan Atayurda Türk

Dünyası, Eylül.Dünyası, Eylül.

Page 17: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

DANIELFERD,J.J. Sotzman .: (1781-1866), Uber ein unbe kanntes xylographisches Meistewerk.In DANIELFERD,J.J. Sotzman .: (1781-1866), Uber ein unbe kanntes xylographisches Meistewerk.In Serapeum.Ztschr. F.Bibliothekswissenschaft.Hrsg. Van Robert Naumann. Leipzig.Serapeum.Ztschr. F.Bibliothekswissenschaft.Hrsg. Van Robert Naumann. Leipzig.

DEVELLİOĞLU,F.: (1978), Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lügat, Ankara.DEVELLİOĞLU,F.: (1978), Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lügat, Ankara. DEVLET, N.: (1992), ‘‘Türk Dünyasının demografik ve Ekonomik Yapısına Toplu Bir Bakış’’, TDEK, 2. Baskı, DEVLET, N.: (1992), ‘‘Türk Dünyasının demografik ve Ekonomik Yapısına Toplu Bir Bakış’’, TDEK, 2. Baskı,

C.1.AnkaraC.1.Ankara DEMİREL, H.J.: (1995), Türk Kahramanları, Otuken, İstanbul.DEMİREL, H.J.: (1995), Türk Kahramanları, Otuken, İstanbul. DİVAYEV,A.A.: (1896), Mesiyatsi V Nazrania Kotovyh Otrazilis Simvali Folklöre Kirkiskogo Noroda, Kazan.DİVAYEV,A.A.: (1896), Mesiyatsi V Nazrania Kotovyh Otrazilis Simvali Folklöre Kirkiskogo Noroda, Kazan. DİVAYEV, A.A.: (1907), igri v Proşlih u Kırgızskioy Molodgoji, TBG., S. 54,Ak-Çar/Taşkent.DİVAYEV, A.A.: (1907), igri v Proşlih u Kırgızskioy Molodgoji, TBG., S. 54,Ak-Çar/Taşkent. DOPROSMIYSLOV,I.A.: (1912), Goroda O Sırdorinskogo Regina, Taşkent.DOPROSMIYSLOV,I.A.: (1912), Goroda O Sırdorinskogo Regina, Taşkent. EBERHARD,W.: (1940), ‘‘Çin Kaynaklarına Göre Türkler ve Komşularında Spor’’, (Çev. N.Ulutuğ),Ülkü, EBERHARD,W.: (1940), ‘‘Çin Kaynaklarına Göre Türkler ve Komşularında Spor’’, (Çev. N.Ulutuğ),Ülkü,

No:87 ,Mayıs.No:87 ,Mayıs. EBERHARD,W.: (1942), ‘‘Türk Kavimleri Hakkında Çince Vesikalar’’,DTCF Dergisi, Cilt 3.EBERHARD,W.: (1942), ‘‘Türk Kavimleri Hakkında Çince Vesikalar’’,DTCF Dergisi, Cilt 3. EBULGAZİ BAHADIR HAN: (1972), Şecere-i Terakime (Türklerin Soy Kütüğü),1660(Haz. M. Ergin), Tercüman EBULGAZİ BAHADIR HAN: (1972), Şecere-i Terakime (Türklerin Soy Kütüğü),1660(Haz. M. Ergin), Tercüman

1001 Temel Eser, İstanbul.1001 Temel Eser, İstanbul. EL-CAHİZ.: (1973), Hilafet Ordusunun Menkıbeleri ve Türklerin Faziletleri( Çev. Z. Kitapçı), Ankara.EL-CAHİZ.: (1973), Hilafet Ordusunun Menkıbeleri ve Türklerin Faziletleri( Çev. Z. Kitapçı), Ankara. ELEEZOVA,T.: (1996), ‘‘Cambıl Cabayev’in Kutluk Töleri’’, Kırgızistan Ayalderi, S.13,s.4,Almatı.ELEEZOVA,T.: (1996), ‘‘Cambıl Cabayev’in Kutluk Töleri’’, Kırgızistan Ayalderi, S.13,s.4,Almatı. EL-HAVARİZMİ.: (1993), Mugaddimetü’l Edep,(sd. N.Yüce),TDKY.535,Ankara.EL-HAVARİZMİ.: (1993), Mugaddimetü’l Edep,(sd. N.Yüce),TDKY.535,Ankara. EROL, A.: (1989), Adlarımız, TKAE.Y.: 101,Ankara.EROL, A.: (1989), Adlarımız, TKAE.Y.: 101,Ankara. FICHER,J.:(1994), Sosyoloji Nedir?(Çev.N. Çelebi),Ankara.FICHER,J.:(1994), Sosyoloji Nedir?(Çev.N. Çelebi),Ankara. GALİEV,Z.V.: (1990), Araştırmacılar ve Kazakistan, Alma Ata.GALİEV,Z.V.: (1990), Araştırmacılar ve Kazakistan, Alma Ata. GEORGİ,G.İ.: (1774), Rusya İmparatorluğunda Yaşayan Milletlerin Her Yönlü Açıklaması, SPb.GEORGİ,G.İ.: (1774), Rusya İmparatorluğunda Yaşayan Milletlerin Her Yönlü Açıklaması, SPb. GELİBOLULU MUSTAFA’ALİ.: (1996), Camisu’l-Buhur Der Mecalis-i Sür, (sd. A.Öztekin), TTK.Y. 18,Ankara.GELİBOLULU MUSTAFA’ALİ.: (1996), Camisu’l-Buhur Der Mecalis-i Sür, (sd. A.Öztekin), TTK.Y. 18,Ankara. GIBB,H.A.R.: (1900), A history of Ottoman Poetry,London.GIBB,H.A.R.: (1900), A history of Ottoman Poetry,London. GRENARD, F. (1970), Asyanın Yükselişi ve Düşüşü, (Çev. O. Yüksel) M:e:y: 100 Temel Eser 28, İstanbul.GRENARD, F. (1970), Asyanın Yükselişi ve Düşüşü, (Çev. O. Yüksel) M:e:y: 100 Temel Eser 28, İstanbul. GRODEKOV,N .İ.: (1885), ‘‘Kirgizi i Kakakirgizi sır-dariinsky Oblatı’’, Tom.1. Yuvidiceskiy bit, Taşkent.GRODEKOV,N .İ.: (1885), ‘‘Kirgizi i Kakakirgizi sır-dariinsky Oblatı’’, Tom.1. Yuvidiceskiy bit, Taşkent. GRUSSET,R.: (1980), Bozkır İmparatorluğu, Atilla-Cengiz-Timur (Çev. M. Reşat Uzmen); Ötüken Yç. GRUSSET,R.: (1980), Bozkır İmparatorluğu, Atilla-Cengiz-Timur (Çev. M. Reşat Uzmen); Ötüken Yç.

İstanbul.İstanbul. GÜVEN,K.: (1991), Türk Devletleri ve Türklerin Tarihi, İstanbul. GÜVEN,K.: (1991), Türk Devletleri ve Türklerin Tarihi, İstanbul. İBRAGİMOV,İ.İ.: (1872), Etnografiçeskiye Poyasneniya Proishojdniya Kazanskin-Tatar, Moskova.İBRAGİMOV,İ.İ.: (1872), Etnografiçeskiye Poyasneniya Proishojdniya Kazanskin-Tatar, Moskova. İNAN,A.: (1986), Tarihte ve Bugün Şamanizm, TTK Basımevi, Ankara.İNAN,A.: (1986), Tarihte ve Bugün Şamanizm, TTK Basımevi, Ankara. İMAMOV,A.: (1995), ‘‘Turkman bilen görüşme’’, Türkmenistan Ayaları, S. 41, s. 23-27,Haziran.İMAMOV,A.: (1995), ‘‘Turkman bilen görüşme’’, Türkmenistan Ayaları, S. 41, s. 23-27,Haziran. İSMALOVA,T.: (1996), ‘‘Genup’u Kafkas Heklarının Küröşlörü’’, Yaşlık Dergisi, S. 46,s.17-23, Daşhovuz.İSMALOVA,T.: (1996), ‘‘Genup’u Kafkas Heklarının Küröşlörü’’, Yaşlık Dergisi, S. 46,s.17-23, Daşhovuz. KAFESOĞLU, İ.: (1987), Türk Bozkır Kültürü, TKAE.Y., Ankara.KAFESOĞLU, İ.: (1987), Türk Bozkır Kültürü, TKAE.Y., Ankara.

Page 18: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

KAFESOĞLU,İ.: (1986), Türk Milli Kültürü, Boğaziçi Y.,4.Baskı, İstanbul.KAFESOĞLU,İ.: (1986), Türk Milli Kültürü, Boğaziçi Y.,4.Baskı, İstanbul. KAHRAMAN, A.:(1989), Cumhuriyete Kadar Türk Güreşi,C.2,KBY:1029,Ankara.KAHRAMAN, A.:(1989), Cumhuriyete Kadar Türk Güreşi,C.2,KBY:1029,Ankara. KALİYEV,C.; ORAZAYEV,M.; SIMAYILOVA,M.: (1994), Kazak Halkının Salt-Destürleri, Rayan Alma Atı.KALİYEV,C.; ORAZAYEV,M.; SIMAYILOVA,M.: (1994), Kazak Halkının Salt-Destürleri, Rayan Alma Atı. KAPLAN, M.: (1995),‘‘Türk Destanında Alp Tipi’’(Z.V. Togan Armağanı),İstanbul.KAPLAN, M.: (1995),‘‘Türk Destanında Alp Tipi’’(Z.V. Togan Armağanı),İstanbul. KARMIYŞEVA,H.J.: (1990),‘‘Drevnyaya mitologiya ver i kulturKARMIYŞEVA,H.J.: (1990),‘‘Drevnyaya mitologiya ver i kultur Noradov sredney azii’’ Etnofrafiçeskiye Dokumantı, Moskova.Noradov sredney azii’’ Etnofrafiçeskiye Dokumantı, Moskova. KAŞGARLI MAHMUT: (1986), Divanü Lügat-it Türk,1072-73, (Çev. B. Atalay),TDK.Y.:521, C.I-IV, Ankara.KAŞGARLI MAHMUT: (1986), Divanü Lügat-it Türk,1072-73, (Çev. B. Atalay),TDK.Y.:521, C.I-IV, Ankara. KATANOV,F.N.: (1844), O Pogrebalnıh Obriyaduh u Turkiskih Plemen Tzentralney i Vostaçnay Azii, KATANOV,F.N.: (1844), O Pogrebalnıh Obriyaduh u Turkiskih Plemen Tzentralney i Vostaçnay Azii,

Kazan.Kazan. KATANOV,F.N.: (1920), Vastoçnoya Kronogiya, Kazan.KATANOV,F.N.: (1920), Vastoçnoya Kronogiya, Kazan. KAZAK Tilinin Sözdiki, (1989) Alma atı.KAZAK Tilinin Sözdiki, (1989) Alma atı. KESKİN,E.:(1978), Aba Güreşimin, Ankara.KESKİN,E.:(1978), Aba Güreşimin, Ankara. KILICOV, D.: (1987), ‘‘Türkmenistan Göröşlardı,Goskomsport TSSR., Dom Peçaltı, Askabadskiy.KILICOV, D.: (1987), ‘‘Türkmenistan Göröşlardı,Goskomsport TSSR., Dom Peçaltı, Askabadskiy. KUNTER,B.H.: (1976), Eski Türk Sporu Üzerine Araştırmalar, Cumhuriyet Matbaası, İstanbul. KUNTER,B.H.: (1976), Eski Türk Sporu Üzerine Araştırmalar, Cumhuriyet Matbaası, İstanbul. LEVŞİN,A.İ.: (1832), Kırgızo- Kazahskiy stan-Kırgız-Kaysatskiye npaznestva ı Razuleçenya, Sen LEVŞİN,A.İ.: (1832), Kırgızo- Kazahskiy stan-Kırgız-Kaysatskiye npaznestva ı Razuleçenya, Sen

Petersburg.Petersburg. LİGETİ,L.: (1986), Bilinmeyen İç Asya (Çev. Sadettin Karatay), TDKY., No:257, Ankara.LİGETİ,L.: (1986), Bilinmeyen İç Asya (Çev. Sadettin Karatay), TDKY., No:257, Ankara. LIU,tasi-Mau.: (1958), Die Chinesinhen Narchrictenzur Geshichte der Ost-Turker, 1-11 Wiesbaden.LIU,tasi-Mau.: (1958), Die Chinesinhen Narchrictenzur Geshichte der Ost-Turker, 1-11 Wiesbaden. LIU, S.: (1987). ‘‘Uygur Lorning örp-aditi’’,Şincan Yaşları Dergisi, S.19-80.LIU, S.: (1987). ‘‘Uygur Lorning örp-aditi’’,Şincan Yaşları Dergisi, S.19-80. LVOV, E. L.: (1989),‘‘Güney Sibirya’daki Türklerin Töreleri ve Dünyaya Bakış Açısı’’, İnsan ve Toplum, LVOV, E. L.: (1989),‘‘Güney Sibirya’daki Türklerin Töreleri ve Dünyaya Bakış Açısı’’, İnsan ve Toplum,

Novosibris.Novosibris. MARGULAN, A.H.: (1989), İstustvo Natsionalnih Orudiy Kazahov, Almatı.MARGULAN, A.H.: (1989), İstustvo Natsionalnih Orudiy Kazahov, Almatı. MASANOV, A.E.: (1966), İstoriya Etografiçeskogo İsledovaniya Kazanskogo Noroda na Teritorii SSSR, MASANOV, A.E.: (1966), İstoriya Etografiçeskogo İsledovaniya Kazanskogo Noroda na Teritorii SSSR,

Almatı.Almatı. MANAS III.Kitap, I.Bölüm: (1958),Kırgızistan Memlekettik Basmahanası, Frunze,Bişkek.MANAS III.Kitap, I.Bölüm: (1958),Kırgızistan Memlekettik Basmahanası, Frunze,Bişkek. MİKAİLOVA, A.: (1995),‘‘Kafkas Eldiklerının Salt Desturları’’, Jıldız Gazatası, Karacavesk.MİKAİLOVA, A.: (1995),‘‘Kafkas Eldiklerının Salt Desturları’’, Jıldız Gazatası, Karacavesk. MUSİN, Y.; AMANKULOV, Z.; EFİMOVİÇ, F.; BAYMAN, F.E.: (1976), Kirgiziskiye Natsionalniye Vidi MUSİN, Y.; AMANKULOV, Z.; EFİMOVİÇ, F.; BAYMAN, F.E.: (1976), Kirgiziskiye Natsionalniye Vidi

Sporta (Pravila Sorevnovaniy, Sportivna ya Klassifiratsiya), Frunze.Sporta (Pravila Sorevnovaniy, Sportivna ya Klassifiratsiya), Frunze. MİNGCANOĞLU,N.: (1987), ‘‘Kazakning Kiskiçe Tarihi’’,Sin Jiang Halk Neşriyatı.MİNGCANOĞLU,N.: (1987), ‘‘Kazakning Kiskiçe Tarihi’’,Sin Jiang Halk Neşriyatı. MINKOWSKİ, H.: (1963), Das Rıngen ım Grublein, Verlog Karl Hofmainin Scharndorf bei 49. Stutrgart.MINKOWSKİ, H.: (1963), Das Rıngen ım Grublein, Verlog Karl Hofmainin Scharndorf bei 49. Stutrgart. MUSAİNOV, M.: (1993), ‘‘Balban Köröşlerden’’, Densaguluk Gazatası, 30 Agust, Almatı.MUSAİNOV, M.: (1993), ‘‘Balban Köröşlerden’’, Densaguluk Gazatası, 30 Agust, Almatı. NECİP, NE. E.: (1995), Yeni Uygur Türkçesi Sözlüğü, (Çev.İ.Kurban), TDKY.:615, Ankara.NECİP, NE. E.: (1995), Yeni Uygur Türkçesi Sözlüğü, (Çev.İ.Kurban), TDKY.:615, Ankara. NİZAMÜLMÜLK: (1990), Siyaset-Name(Haz. M.A. Köymen).NİZAMÜLMÜLK: (1990), Siyaset-Name(Haz. M.A. Köymen).

Page 19: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

NUTKU, Ö.: (1972), IV.Mehmet’in Edirne Şenliği (1975), TTK Basımevi, Ankara.NUTKU, Ö.: (1972), IV.Mehmet’in Edirne Şenliği (1975), TTK Basımevi, Ankara. Ögel, B.: (1993), Türk Mitolojisi,C.I ve C.II, TTK.Y.: 102,Ankara.Ögel, B.: (1993), Türk Mitolojisi,C.I ve C.II, TTK.Y.: 102,Ankara. Ögel, B.: (1993), Türk Mitolojisi, TTK: 102,Ankara.Ögel, B.: (1993), Türk Mitolojisi, TTK: 102,Ankara. OMAROV, A.: (1990), Navruz, Alma Atı.OMAROV, A.: (1990), Navruz, Alma Atı. ÖMÜRZAKOV, D.;MUSİN,Y.:(1973), Kirgizki Noradnie İgri, Frunze.ÖMÜRZAKOV, D.;MUSİN,Y.:(1973), Kirgizki Noradnie İgri, Frunze. ÖMÜRZAKOV, D.: SARALAYEV, M.K.: (1983), Kırgızdın Ulutluk Sportunun Törleri ve ÖMÜRZAKOV, D.: SARALAYEV, M.K.: (1983), Kırgızdın Ulutluk Sportunun Törleri ve

Eldik Oyunları, Frunze.Eldik Oyunları, Frunze. ÖZHAN,M.; MURADOĞLU, M.: (1997), Türk Cumhuriyetlerinde Çocuk Oyunları, ÖZHAN,M.; MURADOĞLU, M.: (1997), Türk Cumhuriyetlerinde Çocuk Oyunları,

KBY.: 1906, Ankara.KBY.: 1906, Ankara. ÖZKAN, H.İ.: (1994), Türk Musikisi Nazariyatı ve Usulleri, 4. Baskı, Ötüken ÖZKAN, H.İ.: (1994), Türk Musikisi Nazariyatı ve Usulleri, 4. Baskı, Ötüken

Neşriyat, İstanbul.Neşriyat, İstanbul. POTANIN, (1883), Oçerki-zapadnoyMongolii,IV.St.Petersburg.POTANIN, (1883), Oçerki-zapadnoyMongolii,IV.St.Petersburg. PRÖHLE, W.: (1991), Karaçay Lehçesi Sözlüğü, (Çev.K. Aytaç), KBY: 1304, Ankara.PRÖHLE, W.: (1991), Karaçay Lehçesi Sözlüğü, (Çev.K. Aytaç), KBY: 1304, Ankara. RADLOFF, W.: (1995), Manas Destanı-1846(Çev.E.G. Naskalı), Türksoy Y.: 1, RADLOFF, W.: (1995), Manas Destanı-1846(Çev.E.G. Naskalı), Türksoy Y.: 1,

Ankara.Ankara. RADLOFF, W.: (1979), Sibirya’dan Seçmeler(Çev. A. Temir), KTB Kültür Eserleri RADLOFF, W.: (1979), Sibirya’dan Seçmeler(Çev. A. Temir), KTB Kültür Eserleri

No: 6, İstanbul.No: 6, İstanbul. RADLOV, V.V.: (1970), Primeri Turkmenskih Plemön iz Mirovoy Litetraturi, SPb.RADLOV, V.V.: (1970), Primeri Turkmenskih Plemön iz Mirovoy Litetraturi, SPb. RAHMAN, Abdulkerim: (1996), Uygur Folkloru (Çev. S. Yalçın, E. Emet) ,KBY.: RAHMAN, Abdulkerim: (1996), Uygur Folkloru (Çev. S. Yalçın, E. Emet) ,KBY.:

1855, Ankara.1855, Ankara. RASONYI, L.: (1987), Türk Devletini Batıdaki Varisleri ve İlk Müslüman Türkler, RASONYI, L.: (1987), Türk Devletini Batıdaki Varisleri ve İlk Müslüman Türkler,

TKAE.: 72, Ankara.TKAE.: 72, Ankara. RASONYI, L.: (1988), Tarihte Türklük, 2. Baskı, TKAE.Y.:83, Ankara.RASONYI, L.: (1988), Tarihte Türklük, 2. Baskı, TKAE.Y.:83, Ankara. ROJDESTVENSKY, P.A.: (1929). Animal Style of South Russia nd China, Princeton, ROJDESTVENSKY, P.A.: (1929). Animal Style of South Russia nd China, Princeton,

N.J., USA.N.J., USA. SAFRAN, M.: (1993), Yaşadıkları Sahalarda Yazılan Lugatlara Göre Kuman-SAFRAN, M.: (1993), Yaşadıkları Sahalarda Yazılan Lugatlara Göre Kuman-

Kıpçaklarda Siyasi, Sosyal ve Kültürel Yaşayış., Sosyal ve Kültür Yaşayış, TKAE.Y.: Kıpçaklarda Siyasi, Sosyal ve Kültürel Yaşayış., Sosyal ve Kültür Yaşayış, TKAE.Y.: 137,Ankara.137,Ankara.

Page 20: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

SARALAYEV, M.; BUKAYEV, M.; MEMBETKALİYEV, S.: Manastan Kalkan Oyundar, SARALAYEV, M.; BUKAYEV, M.; MEMBETKALİYEV, S.: Manastan Kalkan Oyundar, Devler Koleji Y.,Bişkek.Devler Koleji Y.,Bişkek.

SARALAYEV, M.; (1993), Kırgız Uluttuk Sportunun Türlbrü, Oş.SARALAYEV, M.; (1993), Kırgız Uluttuk Sportunun Türlbrü, Oş. SAMOYLOVİÇ, A.: (130), TürkmenskiyeRazvleçeniya, Kazan.SAMOYLOVİÇ, A.: (130), TürkmenskiyeRazvleçeniya, Kazan. SARI, Z.: (1992). Hatay’da Aba Güreşi, Hatay’da Aba Güreşi, Antakya.SARI, Z.: (1992). Hatay’da Aba Güreşi, Hatay’da Aba Güreşi, Antakya. SERGEVİÇ, A.: (1976), Puşkin’de Türk- İslam Kültürünün İzleri, Ayyıldız Matbaası, SERGEVİÇ, A.: (1976), Puşkin’de Türk- İslam Kültürünün İzleri, Ayyıldız Matbaası,

Ankara.Ankara. ŞAHİN,M.H.; (1995), Aşırtmalı Aba Güreşi, GÜBESYO,; Yayınlanmamış Lisans Bitirme ŞAHİN,M.H.; (1995), Aşırtmalı Aba Güreşi, GÜBESYO,; Yayınlanmamış Lisans Bitirme

Tezi, Ankara.Tezi, Ankara. ŞEŞEN, R.: (1985), İslam Coğrafyalarına Göre Türkler ve Türk Ülkeleri, TKAE.Y, ŞEŞEN, R.: (1985), İslam Coğrafyalarına Göre Türkler ve Türk Ülkeleri, TKAE.Y,

Ankara.Ankara. SIMAKOV, N.G,; (1969), Sotsialniya Funktsiyi i Rezuvleçeniya Kirgiskog Norado, SIMAKOV, N.G,; (1969), Sotsialniya Funktsiyi i Rezuvleçeniya Kirgiskog Norado,

Frunze.Frunze. SU, R,; (1994), Türk Halk Oyunları, KBY: 208, Ankara.SU, R,; (1994), Türk Halk Oyunları, KBY: 208, Ankara. SÜMER, F.: (1992), Oğuzlar (Türkmenler), 4. Baskı, TDAV.Y.:89, Ankara.SÜMER, F.: (1992), Oğuzlar (Türkmenler), 4. Baskı, TDAV.Y.:89, Ankara. SÜMER, F.: (1985), Yabanlı Pazarı(Selçuklular Zamanında Miller Büyük Fuarı), SÜMER, F.: (1985), Yabanlı Pazarı(Selçuklular Zamanında Miller Büyük Fuarı),

TDAV.Y. İstanbul.TDAV.Y. İstanbul. TANERİ, A.: (1976), Türk Devlet Geleneği, Töre Devlet Yayınevi, Ankara.TANERİ, A.: (1976), Türk Devlet Geleneği, Töre Devlet Yayınevi, Ankara. TANERİ. A .: (1993), Türk kavramının Geliştirilmesi, Ocak Y,Ankara.TANERİ. A .: (1993), Türk kavramının Geliştirilmesi, Ocak Y,Ankara. TANIBEKOV, A.: ‘‘Kırgızdan Eldik Oyunları’’Kırgızistan İlimleri Akademisinin el TANIBEKOV, A.: ‘‘Kırgızdan Eldik Oyunları’’Kırgızistan İlimleri Akademisinin el

yazması bölümünden alınmıştır(trs).yazması bölümünden alınmıştır(trs). TÜRKMEN,M. (1990). ‘‘Türk Kültüründe Spor I’’, Bizim Ocak, s.19, 73-74. Ocak. TÜRKMEN,M. (1990). ‘‘Türk Kültüründe Spor I’’, Bizim Ocak, s.19, 73-74. Ocak. TÜRKMEN,M.: (1996) Türklerde Geleneksel Atlı Sporlarının Yapılışı, Kaynağı ve TÜRKMEN,M.: (1996) Türklerde Geleneksel Atlı Sporlarının Yapılışı, Kaynağı ve

Bilinmeyen Yeni Boyutları, Yayınlanmamış Doktora Tezi, M.Ü.S.B.E. İstanbul.Bilinmeyen Yeni Boyutları, Yayınlanmamış Doktora Tezi, M.Ü.S.B.E. İstanbul. TURMENISTAN SPORTIVNIY, (1989), Goskomport TSSC., r. Aşhabadskiy, Dum Peçati.TURMENISTAN SPORTIVNIY, (1989), Goskomport TSSC., r. Aşhabadskiy, Dum Peçati.

Page 21: II.3. GÜREŞ VE ABA GÜREŞLERİNDE BULUNAN MOTİFLERİN TANIMI İLE TARİHİ TASVİRLERİ

UMMINGER, W.: (1990)İ Die Chronik Des Sports, Chronik UMMINGER, W.: (1990)İ Die Chronik Des Sports, Chronik Verlag, Dortmund.Verlag, Dortmund.

ÜLKÜSAL, M.: (1987), Dobruca ve Türkler, 2. Baskı, TKAE.Y.: ÜLKÜSAL, M.: (1987), Dobruca ve Türkler, 2. Baskı, TKAE.Y.: 64. Ankara.64. Ankara.

VAMBERY, A.: (1893), Puteşestviye Srdney Azii, Moskova.VAMBERY, A.: (1893), Puteşestviye Srdney Azii, Moskova. VERBITZKI, İ.V.: (1893), Altaskiye Inordtzi, Moskova.VERBITZKI, İ.V.: (1893), Altaskiye Inordtzi, Moskova. WASSMANNSDORFF, K.: (1871), Das Ringen im Grüblien WASSMANNSDORFF, K.: (1871), Das Ringen im Grüblien

Nach einer Fecthandschrift des 16. Jahrhundents. In: Nach einer Fecthandschrift des 16. Jahrhundents. In: Deutsche Turn-Zeitung. Leipzia.Deutsche Turn-Zeitung. Leipzia.

WASSMANNSDORFF, K.: (1845), Zur Würdigung der Spie WASSMANNSDORFF, K.: (1845), Zur Würdigung der Spie B’schen Turnlehre. Basel.B’schen Turnlehre. Basel.

YALMAN (YALKIN), R.A.: (1993), Cenupta Türkmen YALMAN (YALKIN), R.A.: (1993), Cenupta Türkmen Oymakları (Haz. Ş. Emir), KBY.:256, C.1-2, Ankara.Oymakları (Haz. Ş. Emir), KBY.:256, C.1-2, Ankara.

YUDAHİN, K.K.: (1992), Kıgızdın Tillinin Sözdükü, Bişkek.YUDAHİN, K.K.: (1992), Kıgızdın Tillinin Sözdükü, Bişkek. YUFEREV, V.: (1910), ‘‘Guvstvuet li Turkistan’’,Voprosi po YUFEREV, V.: (1910), ‘‘Guvstvuet li Turkistan’’,Voprosi po

posodu kollonikatsii, Taşkent.posodu kollonikatsii, Taşkent. YUSUF HAS HACİB, (1988), KUTADGU Bilig, (Çev. R.R. Arat), YUSUF HAS HACİB, (1988), KUTADGU Bilig, (Çev. R.R. Arat),

4. Baskı, TTKY., Ankara.4. Baskı, TTKY., Ankara. YUSUPOV, K.: (1991), Kırgızdar, Bişkek.YUSUPOV, K.: (1991), Kırgızdar, Bişkek. ZELESKİ, B.: (1991), Jizn v Kazahskih Stepyalı, Alma Atı.ZELESKİ, B.: (1991), Jizn v Kazahskih Stepyalı, Alma Atı.