halk ulaşım dergisi kasım 2010

36
Kasım 2010 Yıl:1 Sayı:6 Fiyatı: 5TL EĞİTİMLE GELİRİMİZ ARTTI HALKLA İLİŞKİLERİN NERESİNDEYİZ YÜZDE 10 ZAM İHALE SÜRECİ BAŞLADI Türkiye

Upload: murat-uzun

Post on 22-Mar-2016

243 views

Category:

Documents


3 download

DESCRIPTION

Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010 sayısı

TRANSCRIPT

Page 1: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

Kasım

2010

Yıl:

1

Say

ı:6

F

iyat

ı: 5

TL

EĞİTİMLE GELİRİMİZ ARTTI HALKLA İLİŞKİLERİN NERESİNDEYİZ YÜZDE 10 ZAM

İHALE SÜRECİ BAŞLADI

Türkiye

Page 2: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010
Page 3: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010
Page 4: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

için

deki

ler

TOPLU TAŞIMAYA İLGİ ARTIYORMetrobüs Sayesinde Toplu Taşımaya İlginin Artması Olumlu Bir Gelişme.

ÖZEL İŞLETMECİLER HALKLA İLİŞKİLERİN NERESİNDE?Özel işletmeciler olarak, önceden belirlenmiş ku-rallar çerçevesinde bir hizmet üretilip halkımızın beğenisine sunulmaktadır.

İSTANBUL’DA ŞEHİR İÇİ TOPLU TAŞIMAYA YÜZDE 10 ZAMİett Genel Müdürlüğü İstanbul’da Şehir İçi Toplu Taşımaya Yüzde 10 Zam Yaptı. Zam 30 Ekim’den İtibaren Uygulanmaya Başlandı.

06

08

10

2

İmtiyaz SahibiMurat Uzun

Gsm: 0555 553 20 72

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüAhmet Erğun

Gsm: 0505 423 12 17

EditörAhmet Erğun

Halkla İlişkiler MüdürüMelek Altundaş

Grafik TasarımHalil Kurt

[email protected]

MuhabirKadir Tanıl

Yönetim YeriAynalı Çeşme Cad. No:2 Kat:3

Tepebaşı / Beyoğlu / İstanbul

Tel: 0212 253 07 57

e-mail: [email protected]

Basım YeriANKA Matbaacılık LTD. ŞTİ.

Yayın TürüYerel Süreli Yayın - Aylık

Page 5: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

3

içindekiler

EĞİTİM İLE GELİRİMİZ ARTTIBursa Özel Halk Otobüsçüleri Odası Başkanı Ramazan Çalan: Esnafa Verilen Eğitim İle 120 Bin Yolcu Fazla Taşıdık Ve Gelirimiz Arttı.

KURUMSALLAŞMA İÇİNÖNCE BÖLGESEL HAVUZİstanbul Ulaşımındaki Karmaşık Yapının Kurum-sallaşmayı Zorlaştırdığını Belirten İstanbul Halk Ulaşım A.Ş. Denetim Kurulu Başkanı Naci Yağız Konuyla İlgili Atılması Gereken İlk Adımın Bölge-sel Havuz Sistemi Olduğu Görüşünde.

HALK ULAŞIM A.Ş.’DEN DEV YATIRIMİstanbul Halk Ulaşım A.Ş. önemli bir yatırım yaparak Zeytinburnu’ndaki Gınza Plaza’nın birinci katını satın aldı.

12

20

23

editörden

Elinizde bulunan dergi sizlere 6. sayımızın ulaş-tığını ifade ediyor. Öylesi bir ilgi ile karşılandı ki dergimiz taleplere yetişmekte yetersiz kaldık. Eli-mizdeki dergiler kısa sürede tükendi. İstanbul ve Anadolu’da, “Esnafın Sesi Halk Ulaşım” ulaştığı birçok noktadan tebrik telefonları aldı. Esnafın hak-ları, sektörün geleceği uğruna yaptığınız bazı haber-lere verilen olumsuz ve haksız tepkiler de gördük.

Bizler gazeteciyiz sonradan kalem sahibi olan-lardan değil. Bizim namusumuzdur doğruları yaz-mak, yanlışları dile getirmek ve güzellikleri anlat-mak. Çünkü yanlışların ancak dile getirilince düze-leceğini biliriz. Bizim eleştiri anlayışımızın temelin-de yanlışı yapanları uyarabilmek amacı vardır. Ka-ralama amacı asla olmamış ve olmayacaktır. Gaze-tecilik anlayışımızda kurumları karalamak, kişilere hakaret etmek, tehditlerde bulunmak, ne bir kurulu-şa ne de bir şahsa mümkün değildir. Gazetecinin tek beklentisi eleştirilerine hoşgörü ile karşılık görmek ve bu sorunların çözümüne şahit olmaktır.

Dergimiz tüm Özel Halk Otobüslerinin amacı için var olmuştur. Bu doğrultuda Türkiye ziyaretlerine başlamış bulunmaktayız. Gördüğümüz aksaklıkla-rı dile getirip, var olan güzellikleri anlatabilmek için ve en önemlisi bu camianın birlikteliğini sağlayabil-mek için çabalayacağız. Çünkü gazetecilik misyonu bunu gerektirir.

Bize tepki gösterenlerden tek isteğimiz düşünme-leri haksız mıyız diye. Önceki sayılarda dediğimiz gibi herkesi dinleriz biz. Haklı da, haksızda olsa dinleriz. Çünkü biliriz ki haksızda olsa birisi, vardır mutlaka bir haklılık payı. Bizim tek beklentimiz es-nafın hakları ve geleceği…

MURAT UZUN

ESNAFIN SESİ YÜKSELİYOR

Page 6: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

4

Page 7: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

Değerli esnaf arkadaşlarım…

İstanbul Halk Ulaşım A.Ş. şu an ikamet ettiği adreste kiradaydı. Bu nedenle şirket ve yönetim kurulu olarak aldığımız bir ka-rarla “Yönetim Merkezi” olarak kullanmak amacıyla yaklaşık 800 metrekarelik bir gay-rimenkul satın almış bulunmaktayız. Allah kısmet ederse; üç ay içerisinde iç dizayn ve dekorasyonunu tamamlandıktan sonra İstan-bul Halk Ulaşım esnafının hizmetine aça-cağız. Konuyla alakalı biz yöneticiler ola-rak üzerimize düşen ne varsa bütün çalışma-ları yaptık. Maddi ve manevi olarak tüm es-naf arkadaşlarımdan bununla alakalı yardım-larını bekliyorum. İstanbul Halk Ulaşım es-nafının kira köşelerinde kalmasından mem-nun olmadığımızdan böyle bir çalışma içine girdik. İnşallah esnafımız için hayırlı olacak. Topkapı - Cevizlibağ mevkiinde bulunan yeni yatırımımız tüm esnafa hayırlı olsun.

Eleştiriler hoşgörü ile karşılanmalı

Değerli esnaf arkadaşlarımız ve özellik-le de yönetici arkadaşlarımız; son zaman-larda şirket yöneticilerinin birbirleriyle olan atışmaları camiamıza yarar değil zarar getir-mektedir. Bununla alakalı olarak üzerine dü-şen görevi herkesin, yönetici ve başkan ar-kadaşlarımızın yerine getirmesi gerekir. Eğer insanları eleştirmenin suç olduğu bir ortam doğuyorsa, buna göre daha temkinli olarak görüşlerimizi açıklamamız lazım. Yapılanla-rın doğru ya da yanlış olduğunu işi yapanlar değil, esnaf ve diğer yöneticiler ifade etmeli-dir. Bununla alakalı yapılan açıklamalardan hiç kimsenin alınmaması gerekir. Eleştiriler hoşgörü ile karşılanmalıdır. Eleştiriler eğer otobüsçü esnafının menfaatine ise eleştiriden üzerine düşen vazifeyi herkes yerine getir-melidir. Burada özellikle İstanbul Otobüsler Esnaf Odası Başkanı sayın İsmail Yüksel’e görev düşmekte. Tüm şirketlerin yönetimi ve esnaf içinde olan bitenleri kendisinin en iyi şekilde göğüslemesi gerekir. Hiç kimse-yi bu yüzden eleştirmemeli ve en doğru şe-kilde cevaplandırmalıdır. Çünkü bizler şir-ket başkanları, İsmail Yüksel Bey de bizle-rin Esnaf Odası ve TÖHOB başkanımız ola-rak üst kurul toplantılarına birlikte gitmekte-yiz. Kendisine şu anda tüm şirketler her türlü desteği vermekte ve yanındadır. İstediği gibi görüş bildirmekte serbesttir. Onun için ya-pılan tenkitlere olumlu yaklaşmalı. İnsanları kırmak değil, insanları birleştirmek önemli-

dir. Kurumlaşmaya adım adım yaklaştığımız şu günlerde kendisinden daha özverili çalış-ma beklemekteyiz. Çünkü şahsım ve şirket olarak olumlu her tür çalışmasına tam destek vermekteyiz.

Sorunları tek tek aşıyoruz

Esnafımızın en büyük sorunu olan mad-di sıkıntılarını aşma yolunda ilk adım ola-rak akbil zammı 30 Ekim itibariyle yürürlü-ğe girdi. Böylece esnafımız maddi açıdan bir nebze olsun rahatlayacak. Gündemimizde ikinci adım olarak İstanbul Kart’ın uygulan-ması var. Kısmet olursa o da Aralık ayının ilk haftalarında gerçekleşecek. Havuz sis-temi ile akbil hak edişlerimizin artık zama-nında verileceğinin müjdesini de verebiliriz. Ayrıca en büyük sıkıntılarımızdan biri; özel halk otobüslerine, şahsi kanaatimce de yüzde 40-50 haksız olarak yazılan raporlar için böl-ge müdürlükleri nezdinde rapor komisyon-ları oluşturulacak. Neden ve en çok nerede rapor yazıldığı hakkında bir çalışma yapa-cağız. Her şirketin bölgelerde komisyonları olacak. Böylece özel halk otobüsü sahibi es-naf arkadaşlarımız şoförlerine ve biletçileri-ne gereken hassasiyeti göstermeleri için uya-rıda bulunabilecek. Öyle araç sürücüleri var ki, aylık ortalama 7-8 rapor görüyor ve yine öyle araç sürücüleri de var ki senede 3-4 tane rapor haklarında yazılmıyor. Olur ol-maz yerlerde, olur olmaz şekillerde rapor ya-zılanlar var. Hem araç kullanımında hem du-raklarda hem de seyir halinde yapılan hatala-rı tespit ederek önümüzdeki dönemde uygu-layacağımız eğitimlerde yanlışların üzerinde hassasiyetle duracağız. Böylece hatalarımı-zı en asgari düzeye düşüreceğiz. Yaptığımız çalışmalar neticesinde yolculara davranış ve hitap şekillerinin tekrardan ele alınması ge-rektiğini gördük.

İstanbul Halk Ulaşım’ın ve diğer şirketle-rin sıkıntıda olan, çalışmakta zorluk çektik-leri bölgelerde bazı hat değişiklikleri yapıl-dı. Esnafımızın yatar hatları tamamıyla kal-dırılıp tüm araçlarımızın işler hale getirilme-si sağlandı. Bununla alakalı önemli bir ça-lışmalar yaptık. Her hedef çaba gerektirir ve bir bedeli vardır. Bu işler de belli bedel-ler ödenerek yapıldı. Tabi burada bütün şir-ketlerin birbirine desteği oldu. Bize bu ko-nuda, eğitim ve kurumsallaşma konusun-da İETT’nin büyük yardımları oldu. Baş-ta İETT Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı ve

Genel Müdür Yardımcılarına katkılarından dolayı şahsım ve camia adına teşekkür edi-yorum. Ayrıca Otobüs İşletme Daire Başka-nımıza, bölge müdürlerimize ve şeflerimi-ze de önemli desteklerinden dolayı teşekkür ediyor, tüm esnafımıza hayırlı kazançlar di-liyorum.

HALK ULAŞIM ARTIK HALK ULAŞIM ARTIK KİRA ÖDEMEYECEK KİRA ÖDEMEYECEK

5

İSTANBUL HALK ULAŞIM A.Ş

YÖNETİM KURULU BAŞKANIMUSTAFA ALTUNTAŞ

Page 8: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

6

İETT Genel Müdürü Dr. Hayri Baraçlı, metrobüs sayesinde toplu taşımaya olan ilginin arttığına dik-kat çekerek beraberinde getirdiği problemleri gidermek için kısa, or-ta ve uzun vadede sorun yönetimi politikaları geliştirdiklerini söyledi. Baraçlı açıklamasında metrobüs sa-yesinde İstanbulluların bir yerden bir yere vaktinde ulaştığına, zaman programı yapabildiğine, trafiğe ta-kılmadan yolculuk yapabildiğine dikkat çekerek İstanbulluların met-

robüse olan ilgisindeki artışın top-lu taşıma ve kent kültürü açısından çok olumlu bir gelişme olduğuna i-şaret etti.

Şu anda metrobüs hattında gün-de 305 aracın ortalama 600 bin yol-cu taşındığına dikkat çeken Baraç-lı, son zamanlarda yaşanan yoğun-luğa da dikkat çekerek , “Metrobü-se olan ilgi her geçen gün artıyor. Bu sevindirici bir gelişme. Geçen yıldan bu yana yolcu sayısında ar-

tış söz konusu. Okulların açılması ve vatandaşlarımızın tatilden dönüp iş başı yapmasıyla yaşanan yoğun-luğu çözmek de bizim görevimiz. Bu yüzden kısa, orta ve uzun vadeli çözümler geliştirme yönünde çalış-malarımız devam ediyor. Yeni yatı-rımlar için hazırlıklarımız devam e-derken bir yandan da mevcut şart-lar içinde nasıl bir çözüm üretebili-riz, bunun üzerinde çalışıyoruz. Bu çerçevede metrobüs hattında yo-ğunluğu azaltmak, hizmet kalitesi-

İETT GENEL MÜDÜRÜ DR. HAYRİ BARAÇLI: METROBÜS SAYESİNDE TOPLU TAŞIMAYA İLGİ-NİN ARTMASI OLUM-LU BİR GELİŞME. TOP-LU TAŞIMAYA İLGİNİN ARTMASI, BERABERİN-DE YENİ GELİŞMELERİ GETİRİYOR, PROBLEM-LERE ÇÖZÜM ARAMA KONUSUNDA ÇALIŞ-MALARIMIZ SÜRÜYOR. ARALIK AYINDA TOP-LU TAŞIMA HAFTASINI KUTLAYACAĞIZ.

TOPLUTOPLU TAŞIMAYA İLGİ TAŞIMAYA İLGİ

ARTIYORARTIYOR

Page 9: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

7

ni arttırmak, ulaşımı daha da kolay-laştırmak, daha güvenli ve konfor-lu bir yolculuk imkanı sağlamak a-macıyla bazı çalışmalar yapıyoruz. Hattı daha verimli kullanmak ama-cıyla hat optimizasyonu ça-lışmamız sürüyor. Önce pi-lot çalışma dediğimiz uygu-lamalarla birçok alternatif deniyoruz. İyi sonuç aldığı-mız çözüm modellerini uy-gulayarak kalıcı çözüme u-laşmayı hedefliyoruz”

Metrobüs iyileştirme ça-lışmalarına da değinen Ba-raçlı, “Ayrıca metrobüs i-yileştirme çalışması çerçe-vesinde durakların ve di-ğer metrobüs hizmet alanla-rının belli bir standarda ka-vuşturulması, hizmet kalite-sinin arttırılması için de e-kibime talimat verdim. Bu çalışma sonunda istasyonla-rımız belli bir standarda ka-vuşturulacak. “ şeklinde ko-nuştu.

“DAĞITIM MERKEZLERİNİN SAYISINI ARTTIRIYORUZ”

Son zamanlarda elektro-nik kart dağıtım merkezle-rinde oluşan kuyruklara da değinen Genel Müdür Ba-raçlı, tatil dönüşü ve okul-ların açılması gibi faktörleri göz önüne alarak, indirim-li kart dağıtımını Eylül ayı-nın sonuna kadar uzattıkla-rını belirterek, “Elektronik kartların dağıtımına 17 Mayıs 2010 tarihin-de başlandı. Vatandaşlarımızın ak-billerini değiştirip yerine elektronik kart alması için 31 Temmuz 2010’a kadar süre verilmişti. Daha son-ra tatil sezonu olduğundan iki bu-

çuk aylık sürenin yeterli olmayabi-leceğini düşünerek süreyi 30 Eylül 2010 tarihine kadar uzatmaya karar verdik. Buna rağmen kart dağıtım bürolarımızda aşırı bir yoğunluk

meydana geldi” şeklinde konuştu. Baraçlı, 60 yaş üstü vatandaşların gişelerde beklemelerine gerek ol-madığını, internetten başvuru yap-tıkları takdirde elektronik kartları-nın, belirttikleri adrese gönderildi-ğini hatırlattı.

“TOPLU TAŞIMA HAFTASI DÜZENLİYORUZ”

İETT Genel Müdürü Baraçlı ay-rıca Aralık ayında Türkiye’de ilk

kez ‘toplu ulaşım haftası’ dü-zenleyeceklerini açıkladı. Ko-nuyla ilgili hazırlıkların de-vam ettiğini söyleyen Baraç-lı, “Türkiye’de toplu ulaşı-mın tartışıldığı bir platform o-luşturmak amacıyla, İstan-bul Büyükşehir Belediyesi, İ-DO, Şehir Hatları, İstanbul U-laşım, TCDD ve THÖB des-teğiyle düzenlenecek haftayla Türkiye’de toplu ulaşımın tar-tışıldığı bir platform oluştur-mayı, kent ölçeğinde toplu u-laşımın stratejilerinin belirlen-mesinde ve somut çözümle-rin uygulamaya geçirilmesinde ön ayak olmayı amaçlıyoruz. Bu kapsamda gerçekleştirile-cek etkinliklere bütün büyükşe-hir belediyeleri, belediyelerde-ki kent içi ulaşım birimleri, ü-niversitelerin ulaştırma bölüm-leri, akademisyenler, deniz, ka-ra, demiryolu ve raylı sistem u-laşımında ürün tedarik eden ve hizmet veren tüm firmalar, sivil toplum kuruluşları davet edildi. İETT’nin önderliğinde düzen-lenecek ve toplu ulaşımın kı-sa, orta ve uzun vadeli strateji-lerinin tartışılacağı, çevre dos-tu etkinliklere sektör profesyo-nellerinin yanı sıra kent sakin-leri de katılabilecek. Toplu ula-şım haftasında sempozyumlar-da konunun akademik boyutu

irdelenirken eğitici atölye çalışma-ları ve çocuklarla gençlere toplu u-laşım araçlarının kullanımı öğreti-lip halkın toplu ulaşımı kullanması özendirilecek” şeklinde konuştu.

Ömer Faruk BirpınarİETT Basın Danışmanı

TOPLU TAŞIMAYA İLGİ

ARTIYOR

Page 10: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

8

ÖZEL İŞLETMECİLERÖZEL İŞLETMECİLER HALKLA İLİŞKİLERİN NERESİNDE?HALKLA İLİŞKİLERİN NERESİNDE?Özel işletmeciler olarak, önceden

belirlenmiş kurallar çerçevesin-de bir hizmet üretilip halkımızın

beğenisine sunulmaktadır. Ancak hizmetin ortaya çıkması aşamasında, bu işte görev a-lan kişilerin ve işletmelerin işlerin aksa-maması için çoğunlukla toplu taşımacılık-ta altyapı eksiklikleri gibi kendileri dışında gelişen sorunlarla ne denli özveriyle müca-dele ettikleri, hizmeti kullananlar tarafın-dan bilinmek istenecektir.

Bu doğrultuda toplu taşıma kültürünün yerleştirilmesinde halkla ilişkiler çalışma-ları önemli bir yer tutmaktadır.

Günümüzde toplumun bilinçli hale gel-mesi zevk ve tercihlerde değişikliklere se-bep olmuştur. Yolcu her sistemde olduğu gibi güvende olmayı, zamanında ulaşma-yı önemsemektedir. Evinden çıktığı zaman “işime yada gideceğim yere varacağım” güvencesi ile çıkar. İkinci olarak mümkün olduğunca hızlı bir ulaşım sistemi istemek-tedir. Gideceği yere çabuk, konforlu, rahat, oturarak, temiz ve kazalara karşı güven-li bir araçla gitmek ister. Bundan on yıl ka-dar önce klimalı otobüs isteği hiçbir şekil-de gündeme gelmemesine rağmen bu gün hedef kitlenin klimalı otobüs istediği çeşit-

li basın organlarında dile getirilmektedir. Halkla ilişkiler toplum ve işletme ara-

sındaki ilişkileri güçlendirici bir rol oyna-maktadır. Ve gittikçede önem kazanmaya başlamıştır. İletişim araçlarından yararlanı-larak işletme topluma tanıtılmalıdır.

Şehir içi toplu taşımacılık genellikle ka-mu otoritesinin kendisinin de bir işletme-ci olarak yürüttüğü eğitim, sağlık gibi sos-yal bir hizmet olarak düşünülmekte, taşıma tarifesinden tutunda indirimli, ücretsiz yol-cular, boş veya dolu tarifeli seferler uygu-lamasına kadar tüm uygulamalar sosyal a-maçlı yapılmakta, bir yandan da işin içine özel işletmeciler dahil edilmektedir.

Günümüzde özellikle kamu işleticileri bireysel işleticilerle daha kolay baş edebi-leceklerini düşündüklerinden özel toplu ta-şımacılığının kurumsallaşması konusunda istekli görülmemektedir. Oysa daha denge-li rakiplerin bulunduğu bir ortamda hizme-tin kalitesi artacak, bundan da başta hizme-ti kullananlar olmak üzere tüm taraflar ya-rar sağlayacaktır. Bu günkü gibi kamu ve özel işletmecilerinin bir arada çalışması ve kamunun hem işletmeci hem de denetleyi-ci olması zaten demokrasimizin önemli bir eksikliği olan ‘bizimkiler yaparsa, her za-

man bir mazeretleri vardır’ düşüncesi so-runların kaynağı gibi görünmektedir.

Bu yüzdendir ki, ülkemizde özel sektörün her alanda başarılı uygulamalarını görmemize rağmen toplu taşımacılık alanında başarılı ol-duğunu söylemek mümkün görülmemektedir.

Özel işletmecilerden kaliteli bir toplu taşımacılık isteniyorsa kar etmesi gerekti-ğini göz ardı edemeyiz. Kar eden bir sistem iyileştirilebilir, geliştirilebilir ve yeni yatı-rımlar yapılabilir.

Bütün bunlara rağmen bugün İstanbul’da toplu taşımacılık yapan özel iş-letmeciler olarak; halkla ilişkilerin tanımla-rından birisi olan ‘halkı aydınlatma, bir iş-letmeye iyi niyete dayanan destek ve say-gınlık sağlama, halkın zihninde işletmeler hakkında olumlu bir izlenim, olumlu bir tu-tum davranış yaratma çabası ile doğruluk, inandırıcılık, süreklilik, planlılık ilkeleri doğrultusunda, basın danışmanlığı depart-manımız çalışmalarını sürdürmektedir.

Mavi Marmara Ulaşım A.Ş. Yönetim Kurulu BaşkanıYıldırım Yılmaz

Page 11: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010
Page 12: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

10

A- İETT ve ÖZEL HALK OTOBÜSLERİ, TÜNEL, NOSTALJİK TRAMVAY,İDO ŞEHİR HATLARI VAPURLARI, ÖZEL DENİZ MOTORLARI ve RAYLI SİSTEMLERDE ELEKTRONİK BİLET

(AKBİL-ELEKTRONİK KART)Tam : 1,65 TLİndirimli - Öğrenci : 0,95 TL- Diğer : 1,10 TL

MAVİ KART (AYLIK)Tam : 120 TLİndirimli - Öğrenci : 60,00 TL- Diğer : 70,00 TL

ELEKTRONİK BİLET İLE AKTARMA Tam : 0,85 TLİndirimli -Öğrenci : 0,35 TL- Diğer : 0,45 TL

B-İDO ŞEHİR HATLARI VAPURLARI ve RAYLI SİSTEMLERDE : Jeton : 1,75 TL

İSTANBUL’DA ŞEHİR İÇİ

İSTANBUL’DA ŞEHİR İÇİ

TOPLU TAŞIMAYA

TOPLU TAŞIMAYA

YÜZDE 10 ZAM

YÜZDE 10 ZAM

YENİ ÜCRET TARİFESİ:YENİ ÜCRET TARİFESİ:

İETT GENEL MÜDÜRLÜĞÜİSTANBUL’DA ŞEHİR İÇİTOPLU TAŞIMAYAYÜZDE 10 ZAM YAPTI.ZAM 30 EKİM’DENİTİBAREN UYGULANMAYA BAŞLANDI.

İETT Genel Müdürlüğü UKOME kararıyla şehir içi toplu taşımaya yüzde 10 zam yaptı. Zamlı tarife 30 Ekim’den itibaren İETT, Özel Halk Oto-büsleri, raylı ve deniz ulaşım sistemlerinde uygulanmaya başlandı. İETT’nin resmi si-tesinden yapılan açıklamada toplu ulaşım hizmetlerinin sürdürülebilir olması için hizmet bedelinin vatandaşlara mümkün olabildiğince az yansıtıldığı

vurgulandı. En son tarife düzenlemesi 1 Haziran 2009 tarihinde yapılmıştı denilen açıklamada aradan geçen 17 aylık süre içerisinde akaryakıta yüzde 25, işçilikte yüzde 12’lik artış olması nedeniyle gelir gider dengesini tutturabilmek için yüzde 10’luk zam yoluna gidildiği belirtiliyor. Yeni tari-fenin belirlenmesinde enflasyon oranının da dikkate alındığının altı çiziliyor.

Page 13: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

11

1. ADALAR ŞEHİR HATLARI:Akbil : 2,75 TL İndirimli Akbil : 1,90 TLJeton : 3,50 TL

2. DENİZ OTOBÜSLERİ:BOSTANCI-KABATAŞ, BOSTANCI-BAKIRKÖY Akbil : 4,40 TLİndirimli Akbil : 2,92 TLJeton : 6,50 TL

KABATAŞ-ADALARAkbil : 6,00 TLİndirimli Akbil : 4,40 TLJeton : 7,50 TL

BOSTANCI-ADALARAkbil : 3,60 TLİndirimli Akbil : 3,05 TLJeton : 4,50 TL

C- İETT ve ÖZEL HALK OTOBÜSLERİNDE:SINIRLI KULLANIMLI ELEKTRONİK BİLET- Tek geçişlik bilet : 2,50 TL- İki geçişlik bilet : 5,00 TL- Beş geçişlik bilet : 12,00 TL- On geçişlik bilet : 23,00 TL

METROBÜSE KADEMELİ SİSTEM

METROBÜS HATTININ TARİFESİNDE KADEMELİ ÜCRETLENDİRME SİSTEMİNE GEÇİLDİ.

Avcılar – Söğütlüçeşme arasında hizmet veren metrobüs hattında kademeli ücretlendirme sistemi uygulanmaya başladı.

Yeni uygulamaya göre; ilk üç durak için tam 1,35 TL, indirimli öğrenci 0,80 TL, diğer indirimli 0,95 TL olacak. Üç duraktan sonra ise; tam 1,95 TL, indirimli öğrenci 0,95 TL, diğer indirimli (öğretmen, öğretim üyesi, 60 yaş üstü) 1,10 TL olarak belirlendi. Aylık mavi akbillerde ise ilk üç durak için

bir biniş, üç durak sonrası için 2 biniş düşülecektir. Metrobus uygulamasındaki yeni ücret sistemi ile Avcılar-Söğütlüçeşme arasında boydan boya seyahat eden tam akbilli yolcular 1.95 TL, öğrenci indirimli akbilli yolcular ise 0.95 TL ve diğer indirimli akbilli yolcular (öğretmen, öğretim üyesi, 60 yaş üstü) ise 1.10 TL ödeyecekler.

Metrobüsle seyahat eden yolcular, metrobusten sonra başka bir ulaşım aracını kullandıkları takdirde aktarma ücreti ödeyerek seyahat edebilecekler.

Page 14: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

Bursa esnafı aldığı eğitimin mey-velerini kısa sürede toplamaya başladı. Bursa Özel Halk Oto-

büsçüleri Odası tarafından organize edilen eğitimler sonrasında yedi ay içerisinde yol-cu sayısını 120 bin arttırmayı başaran es-nafın yüzü gülüyor. Gelirlerdeki artışın ya-nı sıra doğru yönetim sonrasında maliyet-lerde de yüzde 50 ye varan tasarruf sağla-yan kararlara imza atan Oda Başkanı Rama-zan Çalan’a başarısının sırrın ve uygulama-larını sorduk.

Sayın Başkan esnafa eğitim verirken neyi amaçladınız? Eğitim ne gibi sonuç-lar ortaya çıkardı?

Eğitimde ilk amacımız vatandaşla sağ-lıklı diyalog kurabilmekti. İletişimle ilgili uzman bir hoca olan Oğuz Saygın altı saat-lik eğitim verdi. Bunun akabinde hemen i-ki ay sonrasında ise eğitim vereceğimiz ye-ni konular belirledik. Milli Eğitimle yaptı-ğımız “Yaşam Boyu Eğitim Projesi” nde es-nafa 30 saatlik bir eğitim verdik. Bu esna-da konuları genişlettik. Beşeri İlişkilerden meslek ahlakına, zaman yönetiminden psi-kolojik eğitime ve stres yönetimi gibi he-men her branşta farklı hocalarla çalıştık. Bu konularda 30 saatlik ve bir haftalık sürece yayılmış bir çalışma yaptık. Ve bu çalışma-nın da neticesini gördük. Eğitim sonrasında bizim yolcu potansiyelimiz artmaya başladı. Yedi ay içerisinde 120 bin yolcu artışı oldu.

Bunun nedenlerinden birisi eğitim, diğeri de sağlanan disiplin. Eldeki verilere baka-rak konuştuğumuzda görüyoruz ki, Şubat ayında taşıdığımız yolcu ile bugün taşıdı-ğımız yolcu arasında 120 binlik fark var. Eğitimler ve sağlanan disiplin neticesin-de toplu taşımacılığı geliştirmiş ve vatan-daşın esnafa, otobüsçüye güven duyma-sını sağlamış olduk. İnsanlar bize güven-meye başladı. Programlarımız dört dörtlük uygulandı. Eğitimin başındaki yardımcım Mustafa Baytar arkadaşımla çok güzel bir çalışma içine girdik. Çalışmalarımız de-vam edecek.

Sayın Başkan 2010 yılının Şubat a-yında yönetiminizle birlikte Bursa Özel Halk Otobüsçüleri Odası’nın başına geç-tiniz. Göreve başladığınızdan beri ne gibi çalışmalarınız oldu?

Göreve geldikten sonra esnafın gider kalemleri konusunda çalışmalar yaptık. Ba-kım merkezimizi genişlettik. Bakım merke-zini genişleterek esnafın ayda 2 bin ya da 2 bin 500 olan maliyetlerini 1000 liraya kadar düşürdük. Bakım merkezi oda bünyesinde kurduğumuz şirkete ait. Özellikle gider ka-lemi olan kasko, sigorta vb. konularda yüz-de 50’ye yakın bir indirim sağladık. Kısa-ca gider kalemlerimizi çok güzel bir çalış-mayla yüzde elli düşürdük. Tüm bunları ye-di ay içerisinde yaptık. Gider kalemlerimi-zi azaltmak için şirket kurduk. Şirketin his-

se çalışmalarını da en kısa zamanda bitirdikten sonra bütün üyeler şirke-te hissedar olacak. Kişileri hissedar o-larak, yani araç kendine değil de şir-ket bünyesinde bir kurumsal yapı çer-çevesinde çalışmasını sağlayacağız. Bugün gelirlerimiz yüzde yüz kayıt al-tında ve eşit oranda paylaşıyoruz. Aynı şekilde gider kalemlerimizi de bir ha-vuza sokacağız. Sadece oda üyelerini, araç sahiplerini hissedar yaparak bu işi gerçekleştireceğiz. Şirketin hisse çalış-maları konusundaki alt yapısı bitmek ü-zere. İlk defa bu yaz tek tip tişört planı-nı uyguladık ve çok güzel bir uygulama oldu. Kısacası esnafın vizyonunu, mis-yonunu değiştirecek çok güzel çalışmalar yaptık. Eğitim sağlayarak, disiplini artı-rarak çok güzel noktalara geldik.

RAMAZAN ÇALAN’I TANIYALIM

Diyarbakır, 1970 doğumlu. 1995’den bu yana Bursa’da ikamet ediyor. 1995’den 2002 yılına kadar minibüsçü-lük yaptıktan sonra özel halk otobüsü işletmeye başladı. Aynı dönem Bursa’da 600 minibüs 300 özel halk otobüsüne dönüştü. 2002’de kurulan Bursa Özel Halk Otobüsleri Odası’nın kuruluşunda ve Yönetim Kurulu’nda görev aldıktan sonra 2010’un Şubat ayında başkan ola-rak göreve seçildi.

-

-nı

şi ş-ü-

nı-ma s-alar tı-

a

a

-

BURSA ÖZEL HALK OTOBÜSÇÜLERİ ODASI BAŞKANI RAMAZAN ÇALAN: ESNAFA VERİLEN EĞİTİM İLE 120 BİN YOLCU FAZLA TAŞIDIK VE GELİRİMİZ ARTTI.

EĞİTİM İLE EĞİTİM İLE GELİRİMİZ GELİRİMİZ

ARTTIARTTI

12

Page 15: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

Bursa Özel Halk Otobüsçüleri Es-naf Odası olarak Türkiye’ye örnek ola-cak çalışmalara imza atıyorsunuz. Bun-dan sonraki projelerinizden de bahseder misiniz?

Önümüzdeki iki proje var; bir şirketleş-me, iki kurumsallaşma. Şu anda Bursa’da tek metrajlı, 9 metre 10 santimlik araba ça-lıştırıyoruz. Biz kurumsallaşıp kapasiteye göre araç tercihi belirlemeliyiz. Mesela bin yolcu üzerinde 7 metrelik, 2 binin üzerin-deki yolcu için 9 metrelik, 5 bin üzerindeki yolcu kapasitesi için 12 metrelik tercihlerde bulunabilmek istiyoruz.

Bir de gider kalemlerini en aza indire-bilmek için kurumsallaşmayı hayata geçir-

mek gerekiyor. Amacımız tüm işleri şirket bünyesinde gerçekleştirmek. Eğitimlerimiz de devam edecek. Altı ayda bir 30 saat eği-tim vermeyi düşünüyoruz. Zaten 7 ay içeri-sinde 36 saatlik eğitim ver-

dik. Bundan sonra da Mil-li Eğitim Müdürlüğü ile bir-likte hareket ederek 2011 yılı itibariyle yılda iki sefer 30-36 saatlik dilimlere ayrıl-mış bir eğitim vermeyi düşü-nüyoruz.

Türkiye bazında bakar-sak TÖHOB’un çalışmala-rını tasvip etmeyen grup-tasınız. TÖHOB’a mesafe-li hatta uzak kaldınız. Siz TÖHOB’dan neler umuyor-dunuz? TÖHOB’un nasıl ha-reket etmesi gerektiğini dü-şünüyorsunuz?

Ben TÖHOB’un en son genel kuruluna katıldım. Ta-bi 2007 yılı 6. ayında Bursa O-da seçimini kaybetmemle birlik-te köşeme çekildim. Sonra pek ilgilenemedim. Fakat en son ge-nel kurula gittiğimizde genel ku-rul öncesi bir toplantı düzenlen-di. Toplantıda TÖHOB’un nasıl bir sistem içerisine yapılanması gerektiği konusunda bütün oda başkanlarının, şirket başkanları-nın öneri sunmaları istendi. Bu doğrultuda biz de şunu söyledik: TÖHOB’un bir yerle-re gelebilmesi için Ankara merkezli ve Tür-kiye genelinde her bölgeden temsilcilerden oluşması gerektiği yönünde fikirlerimizi be-yan ettik Genel kurulda bu hareketin tam tersini gö-

rünce rahatsız olduk. TÖHOB’un

hiçbir yere gelemeyeceğini ve bu konuda rahatsız olduğumuzu, kesinlikle böyle bir anlayışın ve mevcut yönetimin arkasında durmayacağımızı ifade ettik. Çünkü yöneti-min bölge esasıyla oluşturulmaması, bu yö-netim anlayışı ve yönetimle bir yere gide-meyeceğimizi gördüğümüz için genel kuru-lu terk ederek Bursa’ya döndük.

13

Page 16: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

İHALE SÜREİETT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTANBUL’DA TOPLU

İHALE SÜRECİNİ BAŞLATTI. İSTANBUL’DA KDE İHALELERE KATILMALARI BEKLENİYOR

İETT Genel Müdürlüğü toplu taşı-ma alanında açacağı üç ihalenin şartna-mesini açıklayarak süreci başlattı. Sü-reçte sonunda toplam 49 araç hattı iha-le edilecek ve İstanbul’a hizmet verme-

ye başlayacak. Anadolu yakasında hiz-met verecek çift katlı özel halk otobüsü hattı, havalimanı ve deniz yolu enteg-reli otobüs hattı ve turistik amaçlı oto-büs hatlarından oluşan ihalelerin son

baş vuru tarihi Kasım sonu olarak belir-lendi. İhalelere İstanbul’da ki beş özel halk otobüsü şirketlerinin birlikte gir-mesi bekleniyor.

lerin son

14

Page 17: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

ECİ BAŞLADILU TAŞIMA ALANINDA 3 FARKLI GRUPTA TOPLAM 49 ARACIN A Kİ ÖZEL HALK OTOBÜSÜ ŞİRKETLERİNİN İŞBİRLİĞİ İÇERİSİN-OR.

Sektörü yakından ilgilendiren ihale-lerden ilki Anadolu bölgesinde 25 adet özel halk otobüsü hattını kapsıyor. 3 hat üzerinde çalışacak ve çift katlı olacak otobüs hattı ihalelerinin son başvuru ta-rihi 29 Kasım 2010, saat 14.00 olarak belirlendi. Diğerlerinden farklı olarak tek tek satılacak otobüs hatlarının mu-hammen bedeli KDV dahil 536 550 TL. Özel halk otobüsü çalışma yönergesi kapsamında geçici çalışma ruhsatı veri-lecek ihaleden İETT’nin minimum top-lam geliri ise 13 413 750 TL olacak.

Havalimanı ve deniz yolu entegre-li çalışacak hatlar ise UKOME kara-rı gereği açılan ikinci ihalenin konusu-nu oluşturuyor. Lüks araç şartı getirilen ihale 4 hat üzerinde çalışacak 24 araç hattını kapsıyor. 10 yıllığına kiralana-cak hatlar blok olarak satılacak. Toplam muhammen bedel ise 2 880 000 adet tam bilet olarak belirlenmiş. 30 Kasım 2010 tarihi saat 14.00’de teklifler sona erecek.

Üçüncü ihalenin konusunu ise yeni turistik otobüs hatları oluşturuyor. Yine UKOME kararıyla açılacak ihalede 10 adet otobüs 2 hat üzerinde 10 yıllığına kiralanacak. Üst kat tavanı açık çift kat-lı otobüs ile çalışılacak hatlar blok ola-rak satılacak. Muhammen bedeli 1 200 000 adet tam bilet olarak belirlenen iha-lenin son teklif verme tarihi 30 Kasım 2010 saat 14.00 olacak.

15

Page 18: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

Metin ArslanHemen her kurumda döner sermaye var-

dır. İETT şoförlerinin 25 kuruş fazladan para tahsil etmesi döner sermaye kapsa-mında görülebilir. Ancak bu ekstra 25 ku-ruşu vatandaş niye ödüyor? Niye böyle bir maliyet vatandaşın sırtına yükleniyor? Her ne kadar kendilerine göre mazeretleri olsa da 25 kuruş fazla para alınması doğru bir şey değil.

Açelya KakşinÖzellikle üniversite dönemimde otobüsle-

ri sık kullanırdım. Bazen aceleden, çok yo-ğun çalıştığım için akbilimi dolduramıyo-rum. Böyle olunca İETT araçlarında bu 25 kuruşluk farkı da ödemek zorunda kalıyo-rum. Ayrıca bu araçlar daha fazla yolcu ala-yım diye yarışıyorlar. Bu yarışın sebebi de böyle bir kazanç kapısının şoförlere açılmış olması. Bu sistemin vatandaşa faydası oldu-ğu kadar zararı da oluyor.

Alican AslanOtobüsleri sık kullanıyorum. Genel ola-

rak İETT araçlarını daha konforlu buluyo-rum. Yalnız İETT araçlarının 25 kuruş faz-la para almasını doğru bulmuyorum. Haksız-lık var burada ama aynı zamanda vatanda-şın sıkıştığı anda ihtiyacını karşılayabileceği bir çözüm bu. Duraklarda sıkışma anlamın-da İETT araçları problem yaratıyor ama özel araçlar daha çok sorun yaratıyor.

Muhsin SürmeliHer gün otobüse biniyorum. Genelde İETT

araçlarını kullanmayı tercih ediyorum. Fakat bu araçlarda 25 kuruş fazla para alınarak ka-zanç elde ediliyor. Akbilimiz olmayınca mec-bur bu farkı da ödemek zorunda kalıyoruz. Ayrıca vatandaş şoföre akbil parasını öder-ken inanılmaz kuyruk oluyor. Ayrıca şoförler bir-iki yolcu alayım diye çok uzun süre durak-ta bekliyor. Normalde özel araçların yaptığını İETT araçları da yapıyor. Minibüs gibi çalışı-yorlar. Hem durak haricinde de yolcu alınıyor.

Tugay SavaşİETT şoförleri akbil sattıkları için ulaşımda çok

fazla problem yaşıyoruz. Şoförlerin akbil satması-nın önüne geçilmesi lazım. Bu şoförler para kazan-mak için vatandaşı bekletiyorlar. Vatandaşlar da kı-şın ortasında soğukta beklemek zorunda kalıyor. Halk otobüslerinde de denetimsizlik var. Yani özel-ler de kafalarına göre insanları indirip-bindiriyorlar, yeterince hijyen değiller ve zamanında kalkmıyor-lar. Belediye otobüsleri kısa sürede gidebilecekle-ri mesafeleri daha uzun zamanda gidiyorlar. İETT araçlarının akbil kullandırması durakları da kilit-liyor. Bir de yeni duraklarda koltukları kaldırdılar. Yaşlılar oturamıyor, yani onlar da mağdur oldu.

Müzeyyen SenaOtobüsleri yoğun olarak kullanıyorum. İETT ya

da Özel halk otobüsü arasında özel bir tercihim yok. İETT araçlarında şoförler kullandırdığı akbil için 25 kuruş fazladan para talep ediyor. Sonuçta halkın otobüsleri kullanmalarının sebebi uygun fiyatta ol-maları, insanlar taksi de kullanabilir. 25 kuruş fazla para alınmasını doğru bulmuyorum.

VATANDAŞVATANDAŞ

NENE DİYOR?DİYOR?

İETT ŞOFÖRLERİNİN OTOBÜS-TE AKBİL SATIŞINDAN KAZAN-DIKLARI VERGİSİZ 25 KURUŞ KONUSUNDA VATANDAŞ NE Dİ-YOR? UYGULAMAYA VATANDA-ŞIN BAKIŞ AÇISI NEDİR?

Bir önceki sayımızda İETT şoförlerinin otobüste akbil satışının trafikte yol aç-tığı sorunları halk otobüsü şoförlerine sormuştuk. Şimdi de vatandaşın uygu-lamaya bakış açısını veriyoruz. Yorumu size bırakıyoruz. Röportajlar zamdan

önce yapılmıştır. Merak konusu olan bir konu ise yeni fiyat tarifesiyle birlikte uygula-manın devam edip etmeyeceği. Halk otobüsü esnafına yüzde 10 zam uygulanırken İETT şoförleri yüzde kaç zam uygulayacak?

16

Page 19: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010
Page 20: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

18

ANADOLU ANADOLU ISUZU’DAN BİR ISUZU’DAN BİR İLK DAHAİLK DAHA

ISUZU TESLİMATLARIISUZU TESLİMATLARI TAM GAZTAM GAZ DEVAM EDİYOR DEVAM EDİYOR

NİĞDE BELEDİYESİ NİĞDE BELEDİYESİ TERCİHİNİ ISUZU NOVO TERCİHİNİ ISUZU NOVO

CITI’DEN YANA KULLANDICITI’DEN YANA KULLANDI

ANADOLU ISUZU ile BP EKONOMİK ve EMNİYETLİ SÜRÜŞ İÇİNEL ELE VERDİ

BP tarafından Anadolu Isuzu için üretilen ve Isuzu’nun 7.5 tonluk NPR model kamyonun donanım,

performans ve araç özelliklerine birebir sa-hip olan Castrol Ekonomik ve Emniyetli Sü-rüş Simülatörü Antalya Auto Trans Fuar’ında düzenlenen törenle BP Madeni Yağlar Pazar-

lama Müdürü Gürkan Erkan tarafından Ana-dolu Isuzu Satış ve Pazarlama Direktörü Fa-tih Tamay’a teslim edildi.

Az yakıt tüketerek, daha emniyetli araç kullanabilme tekniklerine sahip Castrol Ekonomik ve Emniyetli Sürüş Simülatö-

rü sayesinde yakıt kullanımındaki azalma-ya bağlı olarak karbon emisyonlarında da düşüş sağlayacak. Anadolu Isuzu, emniyet-li ve ekonomik sürüş konusunda bugüne ka-dar verdiği teorik ve pratik eğitimleri bun-dan sonra simülatör eğitimiyle de destekle-nerek devam edecek.

Dünyanın önde gelen Turizm Gurubu Pegas Turizm, tu-rizme en yatkın araç olarak bilinen Isuzu Turkuaz’ı ter-cih etti. Anadolu Isuzu Antalya Bayii Seyidoğlu Otomo-

tiv tarafından Pegas Turizm’e satışı yapılan Isuzu’nun ihracat lide-ri küçük otobüsü TURKUAZLAR, Antalya’da düzenlenen tören ile teslim edildi.

10 adet TURKUAZ’ın teslim edildiği törene, Anadolu Isuzu Sa-tış ve Pazarlama Direktörü Fatih Tamay, Antalya Yetkili bayii Seyi-doğlu Otomotiv Yön Kur. Bşk. Ali Göyük, Satış Müdürü Orhan Hi-sar Pegas Turizm Finans Müdürü Sabri Yumrutepe, Muhasebe Mü-dürü İsmail İpek, Araç operasyon sorumlusu Bülent Zaptiyeoğlu ka-tıldı.

Türkiye’nin önde gelen otobüs üreticilerinden Anado-lu Isuzu teslimatlarına hız kesmeden devam ediyor. Ana-dolu Isuzu’nun Niğde Belediyesi Özel Halk Otobüsleri

Kooperatifi’ne gerçekleştirdiği teslimat töreninde 4 adet Isuzu No-vaciti teslim edildi.

Teslimat törenine Anadolu Isuzu Satış Ve Pazarlama Direktörü Fatih Tamay, Anadolu Isuzu Bölge Satış Sorumlusu Murat Küçük, Niğde Belediyesi Başkanı Faruk Akdoğan ve Niğde Belediyesi Özel Halk Otobüsleri Kooperatif Başkanı Ertuğrul Çelenkoğlu katıldı.

TÖHOB HATAY TOPLANTISINA TÖHOB HATAY TOPLANTISINA ANADOLU ISUZU SPONSORLUĞUANADOLU ISUZU SPONSORLUĞU

Kentlerinizin toplu taşım sorunlarına ve özel oto-büs işletmeciliğine yönelik desteğiyle tanınan Anadolu Isuzu TÖHOB’un Hatay Semineri’nin de sponsorluğunu üstlendi. 4-6 Kasım tarihlerin-de düzenlenecek seminere Anadolu’nun dört bir yanından katılımcılar bekleniyor.

PEGAS TUR FİLOSUNU TURKUAZ İLE GÜÇLENDİRİYOR

Page 21: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

19

KARANLIĞIN KARANLIĞIN EN KOYU ANI, EN KOYU ANI, AYDINLIĞA AYDINLIĞA EN YAKIN ANDIREN YAKIN ANDIR

Sevgili okurlarım kent içi toplu taşım sektörü olarak top yekün bir aileyiz. Aile arasında dargınlık ve küskün-

lük olmaz. İstanbul halkına hizmet etmek esasında önemli bir unsuruz. Sektörümüze hizmet eden, çaba içinde olan, işini bilen, ehil, herkesi kucaklayan, yöneticilerimize, arkadaşlarımıza yardımcı olmak, yanların-da olmak birinci temel hedefimiz olmalı.

Beni şahsen ve yazılarımdan tanıyan-lar bilirler ki siyasetten pek hoşlanan biri olmadığım gibi yazılarımda da günlük po-litik konulara girmem. Kendisine siyaset üstü bir misyonu takınmış biri olarak, şah-sen siyasetin ayrışmalara neden olduğu-nu düşünürüm. Tabi dürüst siyasetin mut-laka yapılması gerekir, ancak bu benim i-şim değildir.

Benim işim, Yunus’un işidir. Yani kav-ga değil sevgi; kalpler kırmak değil, gö-nüller yapmaktır. Bunun için de adresim siyaset değil, benim gibi düşünen dostları-mın yer aldığı bir çatıdır..

İstanbul’umuz da son yıllarda maalesef mazisindeki zengin kültürel ve sosyal do-kusunun hilafına çorak bir süreçten geçi-yor. Hayatımın son 13 yılını kent içi toplu taşım sektöründe işletmecilikle geçirmiş biri olarak bunu söylerken, sektörde yapıl-mak istenen yeniden yapılanma ve ihale süreçleri, ayaz ağa garajı, vip otobüs taşı-macılığı, şimdide Otobüs A.Ş. kılıfını hep hayret ve ibretle izlemişimdir. Ekmeğini takip eden meslektaşlarımın da farkında o-lan nice dostların tespiti de hep bu yönde-dir. Bu durumun sebepleri nedir bilinmez ama bildiğim bir gerçek var ki; ülkemizin sorunlu yapısından kaynaklı bir takım kö-tü niyetli rant avcılarının, İstanbul’da çe-şitli sebeplerden dolayı bu istek ve arzula-rından vazgeçmedikleri bir durumla karşı karşıya olduğumuz çok açıktır.

Sektör için faydalı çalışmalarının ola-cağına inandığım bir çok arkadaş bilinçli küstürülüp, pasivize edilip bir şekilde be-nim gibi köşesine oturtulmak istenmesi-ni de anlamış değilim. Kent içi toplu tasım için değerli insanı burada tutmanın, ye-ni beyinler yetiştirmenin yolu neden kapa-lıdır? Neden kapatılma gayreti içinde olu-nuyor anlamış değilim. Kanlı bıçaklı düş-manmış gibi davranmak kimi büyütecek? Sektör içinde özgün işler çıkaran insanı-mıza neden sahip çıkılmamaktadır?

Peki çözüm yok mu? Çözüm elbet-te var ki bu yazıyı kaleme aldık ve cid-di bir oluşumun eşiğindeyiz. Hamdolsun, karanlığa küfredenlerden değil, kalkıp bir mum yakmaya çalışanlardanız. Bize gö-re çözüm ise; bir yerlerden başlayıp en a-zından mevcut potansiyeli harekete geçi-rebilmektir.

Evet dostlar! Çaresiz değiliz, çare bi-ziz. Biz iyi niyetlerle yola çıkıp birliğimi-zi sağlarsak, Allah’ın rahmeti de bizi ku-şatacaktır. Bizim inancımızda, birlikte rah-met ayrılıkta azap vardır. Birlikten kuvvet ve görevdeşlik doğacağına inanan beş on fedakâr arkadaşımızın teşebbüs ve gayret-leriyle geldiğimiz şu aşamadan sonra, in-şallah çok kısa zamanda büyük mesafeler alıp yalnız İstanbul’da değil, Türkiye ça-pında ses getirecek hayırlı faaliyetlere im-za atacaktır. Nasıl bu kadar emin konuşu-yorsun diyenlere; kendime, arkadaşlarıma, esnaf kardeşlerime, emeğe, sermayeye ve İstanbul’da ki can dostlarına güvendiğim için diyorum. Evet bir kez daha söylüyo-rum ki; biz inanıyoruz ve o yüzden de çok güçlüyüz. Nüfusu ve ekonomik potansi-yeli bizim kadar olmayan sektörlerde bile bu organizasyonlar yapılıp ses getirirken, bizim yaşadığımız memlekette büyük bir cevher ve potansiyel olduğu halde hareke-te geçmemek, atalet ve miskinlikten başka

neyle izah edilebilir.

Nasrettin Hoca misali; un varken, yağ varken, şeker varken helva yapmamak, i-hanet değilse bile büyük bir gaflettir. Ar-tık bu derin gaflet ve uykudan uyanmanın vakti geliyor ve geçiyor bile. Bu güzel or-ganizasyonla uyuyan dev uyanacak, fikir üreten bilen, yapan, her kim varsa burada kendisine yer bulmalı ve kendisini ifade etmelidir. Artık küçük olsun benim olsun, hep bana rab bana son bulmalıdır. Bilin-melidir ki korkunun ölüme çaresi yoktur.

Bu çatı, Yunus’un tabiriyle “gökyü-zü çatısı olmalı”. Orada işi bilen herkese yer bulmalıdır. Mevlana felsefesiyle, şid-dete bulaşmamak kaydıyla her kim olur-sa olsun, hangi düşünceden olursa olsun gelmeli ve hüsnükabul görmelidir. Bura-da Hacı Bektaşi Veli erkânınca, 72 mille-te aynı gözle bakılacak, kimseye kimliği, cinsiyeti, memleketi, partisi, mezhebi ve meşrebi sorulmayacaktır. Evet dostlar, ad-larımız farklı olsa da hepimizin amacı ek-mek, sektörümüz toplu taşıma. Dillerimiz farklı olsa da hep aynı şarkıyı söyledikten sonra gerisinin ne önemi var, diyen dostla-rım bana büyük ümit veriyor. Öteden be-ri hep düşündüğüm birlik beraberlik faali-yetlerin hayalleri zihnimin en güzel köşe-lerini süslüyor.

Hayalimdeki sözle bitirmek isterim; “Karanlığın en koyu anı, aydınlığa en ya-kın andır” derler. Çoğu gitti, azı kaldı ve aydınlık günlere çok az kaldı. Aydınlık bir İstanbul ve aydınlık bir Türkiye için, şim-diden kent içi toplu taşım için, insana hiz-met için hayırlı uğurlu işler yapalım. Allah yar ve yardımcımız olsun diyorum.

SEDAT ŞAHİNÖZULAŞ A.Ş. BAŞKAN VEKİLİ

Page 22: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

20

İSTANBUL ULAŞIMINDAKİ KARMAŞIK YAPININ KURUM-SALLAŞMAYI ZORLAŞTIR-DIĞINI BELİRTEN İSTANBUL HALK ULAŞIM A.Ş. DENETİM KURULU BAŞKANI NACİ YA-ĞIZ KONUYLA İLGİLİ ATIL-MASI GEREKEN İLK ADIMIN BÖLGESEL HAVUZ SİSTEMİ OLDUĞU GÖRÜŞÜNDE.

İstanbul’da halk otobüsçü esna-fın sorunlarının temelinde kurum-sallaşamamanın yattığı görüşünde olan İstanbul Halk Ulaşım A.Ş. De-netim Kurulu Başkanı Naci Yağız sürecin bir an önce başlatılmasın-dan yana. Kurumsallaşmanın çok güzel bir yönetim ve ortaklık biçi-mi olarak değerlendiren Naci Yağız “İstanbul’da önümüzdeki dönemde kurumsallaşma zorunludur. Bu gün-kü sıkıntılarımızın altında bireysel hareket etme yatıyor. Oysa kurum-

sallaştığımızda bir çok sorun ken-diliğinden ortadan kalkacak. Araç-lar şirket çatısı altında birleşecek ve sistemden herkes eşit pay alacak” diyor.

ANADOLU BAŞARDI

Anadolu’da kurumsallaşmanın güzel örneklerini görmenin mümkün olduğunu belirten Naci Yağız “Örne-ğin kendi memleketim olan Sivas’ta belediye otobüsü, minibüs yok sa-dece 250 tane özel halk otobüsü var. Bu araçların tamamı havuz içerisin-de. Gelir de, gider de tek çatı altına alınmış. Benim Sivas’a yaptığım sık ziyaretlerimde bu sistemin çok sağ-lıklı şekilde çalıştığını ve çok verim-li olduğunu gördüm” diyor.

HAVUZ PROBLEMİ

Anadolu’daki sistemi İstanbul’da kurmanın zorlukları olduğunu vur-

gulayan Naci Yağız “Burada havuz potansiyeli çok yüksek. İstanbul’da tek tip araç yok. İETT, özel halk o-tobüsleri, İDO, metro, tramvay var. Yani çok karmaşık bir yapı mevcut. İlk aşamada her şirket kendi içinde havuzlar oluşturabilir.

Şirkete bağlı bölgeler havuzu o-lur ve sorunu böyle çözeriz. Uzun vadede de bu havuzların tek çatı al-tında toplanması gündeme gelir. Şimdi şirkete bağlı 10 dar bölge var. Her bölge kendi içinde havuz kura-bilir. Böylece bölge içi sorunu çö-zebiliriz. Bunlar kurumsallaşmanın ilk adımları. Bu konuda adım atma-ya devam edeceğiz. Bunun için plan ve programlar yapılıyor. Başkanlar, başkan yardımcısı arkadaşlar bu ko-nuda titizlikle çalışıyor. İETT’den ve çeşitli kurumlardan destek alıyo-ruz” diyor.

KURUMSALLAŞMA İÇİNKURUMSALLAŞMA İÇİNÖNCE BÖLGESEL HAVUZÖNCE BÖLGESEL HAVUZ

1960, Sivas doğumlu.

İstanbul Halk Ulaşım

A.Ş. Denetim Kurulu

Başkanı. 1990’dan

bu yana özel halk

otobüsü işletmeciliği

yapıyor. Bununla

birlikte sivil kitle

örgütlerinde aktif.

Sivas’ın Hafik İlçesi

Federasyon Başkan

Yardımcılığı yaptı.

Kendi köyü olan

Acıpınar Köyü’nün altı

yıl Dernek Başkanlığı

görevinde bulundu.

Evli ve dört çocuk

babası.

NACİ YAĞIZ’I NACİ YAĞIZ’I TANIYALIMTANIYALIM

Page 23: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

21

KURUMSALLAŞMA İÇİNÖNCE BÖLGESEL HAVUZ

İETT’DEN HAKSIZRAPORLARAKOMİSYON SÖZÜ

Yakın zamanda haksız cezaların, raporların önüne geçmek için daha önce de uygulanmış ve başarılı ol-muş olan komisyon sisteminin ha-yata geçirileceğinden umutlu oldu-ğunu belirten Naci Yağız “İETT’nin alt kademelerinde sorunlar yaşıyo-ruz. Beşeri ilişkiler ile sorunları bir yere kadar çözmek mümkün. Ancak prosedür ve bürokrasi anlamında a-şamadığımız konular var. Haksız ra-porlar bunların başında geliyor. Es-nafın savunması hiçe sayılıyor. Es-naf arıza beyan ederek, fatura geti-rerek iddiasını ispat ediyor ve “Ara-cım arızalıdır, bana inanmıyorsanız buyurun Maliye Bakanlığı’nın fatu-rası” diyor. Ancak buna bile itibar edilmiyor. Konuyla ilgili şirket yö-neticileri olarak müdürleri ziyaret ettik. Öyle zannediyorum ki Kasım ayı içerisinde raporları değerlendi-

recek bir komisyonun hayata geçi-rilecek. 2008 – 2009 yılında rapor-lar konusunda komisyon sistemini denemiş ve son derece başarılı so-nuçlar almıştık. Komisyona katılan Taşıtlar Daire Başkanımız, Başkan Yardımcılarımız, Bölge Müdürleri-miz ve bir özel halk otobüsü tem-silcisinin ortak çalışmalarıyla esna-fın yüzde 50’ye varan haksız rapor-larının iptali gerçekleşmişti. Uygu-lamasına başlanacak sistemde de ra-porların tamamını ayda bir kez ko-misyonda görüşerek nihai kararla-rı vereceğiz. Hak ettiyse cezai iş-lem, değilse cezanın iptali noktasın-da karara bağlanacak” diyor.

YOLCU MEMNUNİYETİİÇİN EĞİTİMİ ÖNEMSİYORUZ

Özel halk otobüsçülerinin eksik-liklerinin eğitimsizlikten kaynak-landığını belirten Naci Yağız “Hepi-miz Türkiye’nin değişik illerinden gelip İstanbul’da ikamet eden ser-

maye ve araç sahipleriyiz. Eksiklik-lerimizin ve yanlışlarımızın teme-linde eğitimsizlik yatıyor. Bu yüz-den eğitime çok önem veriyoruz. 2006 ve 2007 yıllarında da şoför ve araç sahiplerimize eğitim prog-ramları uyguladık ve başarılı ol-duk. Yeni eğitim döneminden son-ra da inanıyoruz ki, hem personeli-miz hem araç sahiplerimiz bir çok konuda yaşanan sıkıntıların üste-sinden gelebilecektir. Bütün sorun-ların eğitimle çözülebileceğine ina-nıyorum. Biz yolcu memnuniyetini çok önemsiyoruz. Eğitimlerde, aka-demisyenler ve konusunda uzman i-simlerden oluşan bir kadro, trafik-ten beşeri ilişkilere, halkla ilişkiler-den psikolojik eğitime kadar geniş ve çeşitli olan konuları ele alacak. Şoför ve araç sahiplerimizi motive edecek bütün konuları ele alacağız” diyor.

ORELLERDEADALET İSTİYORUZ

Oreller konusunun çok önem-li, kendileri için can alıcı bir konu olduğunun altını çizen Naci Yağız “Oreller konusunda İETT’nin önü-müze koyduğu düzen İETT çıkarla-rını koruyan bir düzen. İETT’nin a-racı 10 dakika arayla çalışıyor, özel halk otobüsü 5 dakika ara ile çalı-şıyor. Hattı zatında bu böyle olma-malı. Biz eşitlikten ve adil olmaktan yanayız. Biz demiyoruz ki İETT a-racına 5 dakika verilsin. Biz de on-lar da aynı sürede çalışabiliriz. Bu yönde eksiklik var. Bunu nasıl gi-dereceğiz? 2009 sonunda araçlara takılan VC-7 adı verilen araç takip sistemimiz var. Bu günlerde sistem çalışmaya başladı. Araçları takip e-debiliyoruz. Çıkan sorunları rahat-ça tespit edebiliyoruz. O bilgisayar-da aracın önünün açık mı, kapalı mı olduğu gözüküyor. Bu sistemin tam hayata geçmesiyle sorunların üstü kapalı kalmayacak. Haksızlığa uğ-ramayacağız” diyor.

Page 24: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

Yönetime girdiğim 2005 yılından beri ÖHO ve İETT ile yapılan her üç toplantıdan biri mutlaka

kurumsallaşma ile ilgili. Her top-lantıda arkadaşlarımız ve İETT yetkilileri kurumsallaşmamız ge-rektiğini söyler, bir yığın da laf e-deriz. Fakat ne hikmetse, o gün-den bugüne bu konu ile ilgili bir arpa boyu yol alabilmiş değiliz.

Neden kurumsallaşamıyo-ruz? Sorusunun cevabını ben ken-di çerçevemden vermeye çalışıyo-rum. Bizler yönetim olarak gücü-müzü esnaftan alıyoruz. Esnaf bi-ze destek verirse, esnaf bizim için itici güç olur, bu yolda mesafe a-labiliriz. Ancak esnafı bu işin içi-ne çekebilmek de biz yöneticilere düşmektedir.

Her şeyden önce bizim esnafa kurumsallaşmanın ne anlama gel-diğini, kurumsallaşmanın esnafa ne getireceğini, esnafın bugünkü durumuna olumlu yönde neler ka-tabileceğimizi iyi anlatmamız la-zım ki, esnaf da konuyla ilgili bil-gi sahibi olsun ve yolda daha ra-hat yürümemize yardımcı olsun.

Önümüzde gerçek manada bir kurum olan İETT’den de daha fazla bilgi desteği ve güç almamız

gerekir. Eğer İETT bizim kurum olmamızı istiyorsa (ki öyle olduğunu düşünüyorum) şirketlere kurumsallaşmak için aşamalı sü-

reler vererek bu aşamaların süresi içinde gerçekleşmesini sağlayabilir.

Çünkü bu oluşumu geç-mişte şirket araç sayıları-nı 350’ye çıkartırken gör-dük. Yine aynı yöntemle bu-nu başarabiliriz. Bana gö-re bunun ilk adımını da a-raçlarda çalışan personel i-çin bir personel departma-nı oluşturarak, bu departma-nı da İETT’nin kontrolün-de şirketlerin denetimine ta-bi tutarak yapabiliriz. Bu bi-zim için bir basamak oluş-turur. Diğer basamakları da bölgeler arası havuz oluştur-mak, şirket yapılarını pro-fesyonelleştirmek, yönetim içerisinde idari departman-lar oluşturmak, bu oluşum-ları denetleyecek denetim birimleri oluşturmak, bunla-rın akabinde de şirkete his-se devri ya da işletme hakkı-nın şirkete kiraya verilmesi-ni gerçekleştirerek kurumun çatısını oluşturabiliriz. Bunu sağladığımız zaman gerçek bir kurum oluşturduğumuzu düşünebiliriz.

Hüseyin KAYA

NEDENNEDEN KURUMSALLAŞAMIYORUZKURUMSALLAŞAMIYORUZ??

22

Page 25: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

HALK ULAŞIM A.Ş.’DENHALK ULAŞIM A.Ş.’DEN

DEV YATIRIM DEV YATIRIM

?

23

İstanbul Halk Ulaşım A.Ş. önemli bir yatırım yapa-rak Zeytinburnu’ndaki Gın-

za Plaza’nın birinci katını satın aldı. Halk Ulaşım A.Ş. yeni adresi-ne 2011’in ilk aylarında taşınmayı planlıyor

Bugüne kadar Merter’deki Al-paslan İş Merkezi’nde hizmet veren Halk Ulaşım A.Ş. daha iyi hizmet verebilmek için Zeytinburnu’nda

yeni inşa edilen Gınza Plaza’nın bi-rinci katını satın aldı. Adresi Seyit-nizam Mahallesi, Ambarlar Cadde-si, kat:1, Gınza Plaza, Zeytinburnu olarak değişecek olan Halk Ulaşım A.Ş herhangi bir aksilik yaşanmaz-sa 2011’in ilk aylarında yeni yerine taşınmayı planlıyor.

Yeni merkez 795 metrekare

Yeni binanın kaba inşası ve dış

tasarımı bitirilirken iç dekorasyo-nun tamamlanması için de çalışma-lar başladı. 795 metrekarelik alan ve bunun iki katı büyüklükte de açık alana sahip olan yeni merkezde çok sayıda ofis, büyük bir toplantı sa-lonu ve arşiv merkezi olacak. Sa-hip olduğu 3 katlı otoparkla misafir-lere büyük rahatlık sağlayacak olan Gınza Plaza’nın giriş katında Ziraat Bankası da faaliyet gösteriyor.

Page 26: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

24

İstanbul’da toplu taşımaya ye-ni ortaklar geliyor. İETT Genel Müdürlüğü’nün açtığı ihalelerin

şartnamesi çıktı ve ihale süreci başla-mış oldu. 3 adet ihale var:

1. ihale, 25 adet çift katlı özel halk otobüsüne geçici çalışma ruhsatı veril-me işi. 25 araç olarak 3 hatta çalışacak, özel halk otobüsü statüsünde olacak ve muhammen bedelleri belli olmuş du-rumda. İhalede son teklif verme süresi 29 Kasım 2010’da sona eriyor.

2. sinde 24 araç paket olarak ihale ediliyor. Hava ve deniz taşımacılığına entegre olacak. 10 yıl süre ile kiralana-cak ve 4 hatta, 44 kişilik lüks araçlarla taşımacılığa başlanacak. UKOME’nin belirleyeceği ayrı bir ücret tarifesi ile çalışacak. Bu ihalenin de bedeli belir-lenmiş, son teklif verme süresi 30 Ka-sım 2010’da sona eriyor.

3. ihale ise turistik taşımacılık a-maçlı 10 yıl süreli kiralama işi. Tek hatta çalışacak. 10 adet üstü açılır ka-panır çift katlı araçlarla taşımacılık ya-pılacak. Ayrı bir ücret tarifesi ile çalı-şacak. Bedeli belirlenmiş. Teklif ver-me süresi 30 Kasım 2010 günü sona e-riyor.

Gelişmeler ÖHO işlemecilerini ya-kından ilgilendiriyor. Bu ihalelere mut-laka müdahil olmak zorundayız. Çün-kü 2050 özel halk otobüsü işletmeci-leri olarak, 28 yıllık tecrübe ile İstan-bul toplu taşımacılığını sürdürüyo-ruz. Günden güne kendimizi gelişti-rerek Avrupa Kültür Başkenti’ne ya-kışır bir toplu taşıma hizmeti veri-yoruz ve kendimize sonsuz güveni-yoruz. İstanbul’daki 5 şirket olarak bu ihale süreci iyi değerlendirilmeli, İstanbul’un toplu taşımacılığında ye-ni aktörler yaratılmasının önünü kes-meliyiz.

Gelişmekte olan süreci ortakları-mızla bir toplantı yaparak istişare yap-

tık. Görüşlerimizi paylaştık. Nasıl dav-ranılmasını gerektiğini beraber tartış-tık ve ortaklarımıza düşüncelerimizi anlattık. Tüm arkadaşlarımızın da aynı düşüncede olduğunu bilmek bize daha da güç verdi. Aldığımız güç ve destek-le daha rahat hareket edip süreci iyi de-ğerlendirmek gerekiyor

Bu gelişmeler olurken bir taraftan da İstanbul’daki beş özel halk otobü-sü şirketi olarak geniş bir eğitim çalış-ması başlatıyoruz. Çok önemsediğimiz ve olması gereken çalışma önümüzde-ki aylarda, büyük ihtimalle de bir ü-niversite ile işbirliği içinde start ala-cak. Önce özel halk otobüsü sahiple-

riyle kurumsallaşma üzerine bir eğitim çalışması yapılacak. Daha sonra ise ö-zel halk otobüsü personeline yine üni-versite işbirliği ile halkla ilişkiler, tra-fik, toplu taşıma kuralları gibi konular-da eğitim seminerleri düzenlenecek. E-ğitim çalışmaları hem bilgilenme hem de özel halk otobüsü işletmecilerinin i-majı acısından oldukça faydalı olacak-tır. Umarım bundan sonra sürekli hale gelir ve faydalarını görürüz. Sevgi ve saygılarımla.

GÖKSEL OVACIKÖZULAŞ A.Ş.YÖNETİM KURULU ÜYESİ

TOPLUTAŞIMA’ DATOPLUTAŞIMA’ DA YENİ ORTAKLARYENİ ORTAKLAR

24

Page 27: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

KOCAELİ’ DE TOPLU KOCAELİ’ DE TOPLU TAŞIMA REFORMUTAŞIMA REFORMU

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı Kara Ulaşım Şube Müdürü Salih Kumbar ilde yaşadıkları sorunları ve çözüm yollarını bizlerle paylaştı.

İSTANBUL’DA 2059, 1 BUÇUK MİLYONLUK KOCAELİ’NDE 2069 ÖHO

Kocaeli Türkiye’nin en karmaşık, da-ğınık, parçalı ve sorunları kolay çözüleme-yecek bir toplu tasıma sistemine sahip. Ön-ceki idareler zamanında hiçbir kriter, kıs-tas, norma ve hiçbir bilimsel veriye dayan-madan her isteyene plaka verilmiş. Bugün İstanbul’da özel halk otobüsü sayısı 2059 i-ken bizde 1 buçuk bilyon nüfus olmasına rağmen 2069’dur. İstanbul’dan fazladır. 58 ayrı kooperatif mevcuttur. Bu rakamlar i-se tekdüze kurumsal bir işletmecilik yapıl-

masını ve kurumsal düzeyde çözümleri en-gellemiştir.

Kooperatifler kanunu, beldenin kendi i-çerisinde kooperatif kurabilme imkanı ver-diği için her beldede 1 yada 2 kooperatif ku-rulmuş. Birde belediye otobüslerinin çekilip toplu taşımacığın özelleştirilmesi anlayışı kapsamında 2005-2007 yılları arasında iha-leler yapılmış ve şirketler ortaya çıkmıştır.

ÇÖZÜM “KOCAELİ TOPLU TAŞIMA REFORMU”

“Kocaeli Toplu Taşıma Reform Proje-si” olarak adlandırılan bir plan hazırlardık. Buna göre her ilçede birleşmeler sonucu tek kooperatif kalacak. İlçe içerisinde tüm top-lu taşımacılar birbirlerinin güzergahlarını iyi veya kötü hat fark etmeden beraber paylaşa-

caklar. Elektronik ücretlendirme sistemimiz sayesinde toplu taşımada gelir havuzları o-luşturuyoruz. Halen 7 ilçede başardık.

DAHA AZ ARAÇLA DAHA FAZLA YOLCU

Ana kooperatiflerimiz var. Birleşmeler i-çin üç yıllık bir çaba sarf ettik ve Allah’a şükür çok yakın zamanda bitmek üzere. Her şeyden önce parçalı yapıdan kaynakla-nan fazla otobüslerin piyasada dolaşmasının önüne geçeceğiz. Birleşme ve hatların ortak kullanımıyla daha az masraflı, daha az araç-la, daha fazla yolcu taşınmasını ve vatandaş-larımızın gidecekleri yerlere daha hızlı git-mesini sağlayacağız.

PROJE DESTEKLENİYOR

Projemize Kara Ulaştırma Genel Mü-dürlüğü ve İçişleri Mali İdareler Genel Müdürlüğü’nün büyük desteği var. Bizde e-min adımlarla toplu taşımacılığın kurumsal-laşması yönünde çok ciddi çaba sarf ediyo-ruz. Yakın bir zamanda bu konularda daha rahat olacağız inşallah.

ÖHO SİSTEMİN ANA OMURGASI

Özel Halk Otobüsleri Türkiye’nin bir gerçekliği ve toplu taşıma sisteminin ana o-murgasıdır. Belediyelerin kamu taşımacılı-ğındaki payı malumdur. Sistem içerisinde e-sas ana görevi özel halk otobüsleri yürüt-mektedir. TÖHOB zamanında özel halk oto-büslerinin sorunlarını tek vücut halinde dile getirebilmeleri, sorunların çözümlerini ku-rumsal anlamda profesyonel çözümler bula-bilmeleri için kuruldu ve yaklaşık 7 yıldır da görevini sürdürüyor.

TÖHOB İLE TECRÜBE PAYLAŞIMI

Türkiye’nin çeşitli illerinde toplu taşı-macılık Avrupa normlarını yakalama yö-nünde hızlı ilerliyor. Bu yüzden bizim için TÖHOB’un çalışmaları önem arz etmek-tedir. Bizde Kocaeli Büyükşehir Belediye-si olarak çalışmalara destek veriyoruz. Ken-di toplu taşımacılarımız ile TÖHOB üyeleri-ni sürekli bir araya getirerek tecrübe payla-şımı sağlamayı amaçlıyoruz. Geçtiğimiz yıl-larda TÖHOB seminerlerinden birine ev sa-hipliği yaptık.

KOCAELİ KARAULAŞIM ŞUBE MÜDÜRÜ SALİH KUMBAR: TOPLU TAŞIMA REFORMUYLA KOCAELİ’NİN SORUNLARINI ÇÖZMEYİ HEDEFLİYORUZ.

25

Page 28: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

26

YETMEZ AMYakın dönemde başlayacak olan eğitim programında yolcu ile iletişim eğitimi en

eğitimlerin faydalı olacağı konusunda hem fikir. Ancak esnaf, personelin alacağpersoneli arasında yaşanan problemlerin tek sebebinin eğitimsiz personel olma

dinamiğin etkili olduğu ifade edildi. Şoförler, yolcularla daha sağlıklı iletişim kurmak iç

Recai Ürek A-039

Sektörümüzde iletişim eğitimi alması gereken arka-

daşlarımız var. Kısa süreli eğitimlerin çare olacağını dü-

şünmüyorum. Geniş bir zaman dilimine yayarak yapıla-

cak uzun bir eğitim ancak faydalı olabilecektir. Ancak bu

da çözüm için yeterli değil. Trafikteki şoförlerin eğitimsiz-

liği dahi bizim yolcularla iletişimimizi etkiliyor. Önümdeki

araç ani fren yapınca ben de ani fren yapmak zorunda ka-

lıyorum. Bu sefer yolcular gelip bize kızıyor. Bizim ne su-

çumuz var burada?

Nurettin Okay A-077

İki taraflı bir eğitime ihtiyaç var. Saatler konusunda bü-

yük sıkıntı yaşıyoruz. Bu da yolculara her şekilde yansı-

yor. Günde 14 servis yerine 13 servis yapılsa bu sıkıntı-

ların önüne geçilebilir. Düzgün, sağlıklı bir şekilde çalışa-

caksak Oreller değişmek zorunda.

Abdülkerim Sağlambaş A-038

Eğitim bazı kişiler için gerekli, bazı kişiler için gerek yok.

Kendini bilen insan için eğitime gerek yok. Kendini bilme-

yene söylesen de para etmez. Eğitim tek başına yeter-

li değil. Bugün mesela bir yerde yol çalışması olsa gerek,

ondan çok trafik var. Sabahtan beri aralıksız git gel ya-

pıyorum. Tabi insan haliyle sinirleniyor, kendinden geçi-

yor. Bize verdiği gerginliğin yanında kaza yapma riskimiz

de artıyor. Ayrıca bu orel düzeni üç sene önceki düzenin

aynısı. Üç sene önceki trafikle bugünkü trafik aynı değil.

Yasin Yağız A-059

Otobüs camiası içinde şoförlerin sabah erkenden baş-

layıp akşam geç saatlere kadar çalışmasından dolayı psi-

kolojik sorunları oluyor. Bazı rahatsızlıklar oluşuyor. Bazı

arkadaşlarımızın sıkıntısı, derdi, kederi oluyor. Yani bir

çok sorun var. Eğitim verilmesi tabi ki faydalı olacaktır.

Çünkü vatandaşa hitap etmede sıkıntılar var. Ben bir va-

tandaş olarak baktığımda bunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Hal ve hareketlerin, söylemlerin belli bir standarda ulaş-

ması için bu eğitim faydalı olacaktır.

Tekin Varışlı A-047

Eğitim gerekli ama özellikle bu işe yeni başlayanlar için

bu eğitimler şart. Fakat sonuçta bize verilecek bu eğitim,

yolcu-şoför ilişkilerindeki sorunları tek başına bitiremez.

Biz saatler konusunda sıkıntı yaşıyoruz. ‘Erken geldi-geç

geldi’ vb. sebeplerden ceza alıyoruz. İETT araçları bu ko-

nuda endişe yaşamazken, biz hep diken üstündeyiz. Ko-

nuşma hakkımız yok. Bu gibi sıkıntılar yaşayınca bizim

gerginliğimiz yolcularla ilişkimizi etkileyebiliyor. İster iste-

mez bunlar yolcuya yansıyor.

Aydın İskender A-081

Eğitim faydalı olur. Çünkü sektörde önemli bir bölü-

mün eğitimden geçmesi gerekiyor. Ama şoförlerin ya-

nında yolculardan da problemler çıkabiliyor. Otobüsler-

de adap-usül anlamında büyük sorun yaşanıyor. Önden

bindiysen arkaya doğru gidersin. Önde durup binen diğer

yolcuları engellemezsin. Bize verilen süre içerisinde sefe-

rimizi tamamlamamız gerekiyor. Trafik dolayısıyla hızımızı

ayarlıyoruz. Zamanında durağa varabilmek için hızlanma-

mız gerekebiliyor. Aksi taktirde ceza yiyeceğim. Yine de

eğitim faydalı olacaktır.

Page 29: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

27

MA EVET !en önemli gündem başlıklarından birini oluşturacak. Mikrofonumuzu uzattığımız esnaf, cağı eğitimin sıkıntıları tamamıyla bitirmeyeceğini özellikle vurguladı. Yolcu ve otobüs madığı, stres yüklü İstanbul trafiği, orel saatleri, olumsuz yolcu davranışları gibi birçok k için yapısal sorunların da bir an önce çözülmesi gerektiğinin altını özellikle çiziyorlar.

Halil Dursun A-304

Sektöre genel olarak bakınca böyle bir eğitime ihtiyaç var-

dır diyebiliriz. Kendimi yeterli görüyorum ama toplumun böy-

le bir eğitime ihtiyacı var. Ancak burada sorunun tek kaynağı

kaptan ve şoförler değil. Bunlara verilecek eğitim sorunu or-

tadan kaldırmaz. Yolcuların yanında sistemdeki eksiklerin de

çıkan sorunlarda büyük bir payı var. Yavaş ya da hızlı gittiği-

miz zamanlarda yolculardan tepki alıyoruz. Ama bize verilen

süre içinde servisi tamamlamak zorundayız. Trafiğe takıldıy-

sam, trafikten kurtulunca hız yapmak zorundayım. Ama yolcu

bu adamın saati var, süresi var bilmez.

Orhan Yazan B-149

Sektörün vatandaşla iletişim konusunda eğitime ihti-

yaç var. Yalnız, halkın da bu tür eğitime ihtiyacı var. Araç-

lara metrobüsteki gibi durakları gösteren elektronik tablo

kurulması başta yolcuya faydalı olur, dolaylı olarak da biz

kaptanlara faydası olur. Böylece bir çok sorun doğmadan

çözülmüş olur. Çünkü bu olmadığında yolcular bize sü-

rekli yer, adres soruyor ve biz de geriliyoruz.

Tuncay Küçüktürk A-231

Biz mümkün mertebe insanlarla iyi şekilde iletişim kur-

maya çalışıyoruz. Bazen anlaşılamayabiliyoruz. Bazı yol-

cular da anlamak istemiyor. Bizde de bir gerginlik var.

Çünkü durağa geliyoruz, yemek yemeye, ihtiyaçlarımızı

karşılamaya dahi vakit kalmıyor. Böyle olunca biz de stre-

se giriyoruz. Bu da bazı şeyleri tetikleyebiliyor. Ama neti-

cede eğitimler faydalı olur.

Tekin Irklı B-116

Geç kalma yüzünden yolcudan şikayet alabiliyoruz.

Yolcu kendince haklı olabilir ama biz de trafik yönünden

dertliyiz. Gerek şoförler, gerek biletçiler kuralları biliyor ve

uyguluyor aslında. Yolcuyla gerginlik her zaman olmuyor.

Gerginlik çok yoğun olduğu zamanlarda oluyor. Eğitim ve-

rilerek bu yoğunluk aşılamaz.

Seyta Aksungur B-067

Yolcuyla iletişim hakkında eğitim verileceğini duyma-

mıştım. Bazı arkadaşlara eğitim verilmesi lazım ama tabi

ne kadar iyi değerlendirebilirler bilmiyorum. Aslında her-

kes okula gitmiş, nasıl oturup kalkacağını biliyor ama ko-

nuşma şeklini değiştirmek lazım. Şahsen böyle bir eğitim

verilmesini faydalı buluyorum. Haftada bir gün belirlenir,

o gün eğitim alınır. Daha önce engelliler konusunda eği-

tim almıştık. Ama yine de yeni eğitime katılmak, dinlemek

güzel olur aslında.

Cüneyt Aycan B-150

Bu işi yapan çok insan var ama halkın dilinden anlayan,

halkın isteğini yerine getiren çok az kişi var. Yolcular nasıl

davranılmalı, nasıl yardımcı olunabilir, halka hitabet gibi

konularda eksiklikler var. Sonuçta ekmeğimizi yolcudan

kazanıyoruz. Mecbur onların talebini yerine getirmek zo-

rundayız. Eğitimin gayet faydalı olacağını düşünüyorum.

Page 30: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

28

Mehmet Aydın B-242

İstanbul’un nüfusu kalabalık. Her çeşit insan var bura-

da. Kaba davranan da kibar insan da biniyor otobüslere.

Ben sadece otobüs personeline verilecek eğitimle sorun-

ların aşılabileceğini zannetmiyorum. Biz elimizden geldi-

ğince yolculara iyi davranmaya çalışıyoruz ancak her yol-

cu, her şoför bir değil tabii ki. Sadece personelin alaca-

ğı eğitim olumsuz durumları tamamen ortadan kaldırmaz

diye düşünüyorum.

Hayati Özdemir C-133

Eğitim yıllardır yapılması gereken bir konuydu. Ama biz

İETT şoförleri kadar çalışsak diyalog konusunda sıkıntı ol-

maz. Biz 20 saati bulan bir iş temposuyla çalışıyoruz. Bu

durumda verilecek eğitimler sorunu çözmeyecektir. Saat-

ler konusu da çok anormal. Detayların o kadar düşünül-

düğünü zannetmiyorum. Mevcut orel düzeni, bize temel

ihtiyaçlarımızı dahi karşılamaya yetecek vakit bırakmıyor.

Dolayısı ile biz de gergin oluyoruz ve bu da yolcuya yan-

sıyabiliyor. Aynı şekilde yolcular da stresini bize yansıta-

biliyor. Ama sonuçta bizim daha duyarlı olmamız lazım.

Orhan Yeşilfidan B-151

Halkla otobüs çalışanları arasındaki ilişkiyi düzeltmek

için sadece otobüs çalışanlarına eğitim vermek yeterli ol-

maz. Bazı vatandaşlarımıza da yolculuk kültürü çeşitli yön-

temlerle verilmeli. Bu tv, gazete ve ilanlarla olabilir. Yol-

cuların da kurallara uyması gerekli. Duraklarda düğme-

lere zamanında basılır, otobüse binen yolcu arkaya doğ-

ru sistemli şekilde ilerlerse ulaşımın daha rahat olacağını

düşünüyorum. Eğitim ile bizden kaynaklanan sorunlar en

aza inebilir. Ayrıca oreller düzensiz yazıldığından saatleri-

miz kısıtlı. Bu yüzden de sıkıntı doğabiliyor.

Ekrem Balaç B-302

Şahsen eğitim verilmesini olumlu karşılarım. Eğitim ya-

şanan gerginliklere son verir mi? Zannetmiyorum. Sonuç-

ta herkes kendine göre bir şey ister, bazen durak hari-

ci inmek-binmek ister vb. sebeplerden yine tartışma ola-

caktır. Bunun da bir şekilde önüne geçilmeli. Aslında top-

lum olarak en küçüğünden en büyüğüne eğitim ihtiyacı

var. Kültür seviyemizi yükselttikçe herkesle daha iyi ge-

çinmeyi de öğreniriz. Biz aslında burada öncelikle toplu-

ma hizmet ediyoruz. Bazı arkadaşlar bunu sadece ticaret

olarak görüyor. Böyle olunca tartışmaların önü de açılmış

oluyor. Yolcular da bize anlayış göstermeli. Sonuçta onlar

yarım saat otobüste gidiyor, biz sabahtan akşama kadar

trafiğin çilesini çekiyoruz.

Osman Coşkun B-258

Bence otobüs personelinin yanı sıra yolculara da eği-

tim verilmeli. Bazı yolcuların seyahat kültürü zayıf dolayı-

sıyla diğer yolcuları rahatsız edebiliyorlar. Otobüsün de

kendince kuralları var sonuçta. Bir de saatler konusu var.

Özellikle 41-AT hattında çalışırken sıkıntı oluyor. Çağla-

yan yolu kapatıldı. Bu yüzden saatlere yetişmek daha da

zorlaştı. Bazen yavaş gidiyorsun diye bazen de hızlı gidi-

yorsun diye şikayet ediyorlar. Halbuki saatler geniş olsa

herkes rahatça gider. Saatler kısıtlı olunca herkes gerili-

yor. Ama sonuçta eğitim faydalıdır ve çoğunun buna ih-

tiyacı var.

Mutlu Dağlı C-195

Sektörün bu tarz eğitimlere ihtiyaç var. Hiç kimse ken-

dini yeterli görmemeli, sürekli bir gelişim içerisinde olma-

mız lazım. Ama ne kadar kendimizi geliştirsek de yolcu-

larla ilişkilerimizi mükemmelleştirebilmek mümkün değil.

Yollarda uzun zaman çalışıyor olmamız bizi strese soku-

yor. Personel zor şartlarda çalışıyor. Çift şoför çalışıyor ol-

sak yolcu ile diyalogumuz iyileşecektir. Ayrıca yolcular da

stresli ve her an patlamaya hazır durumda.

Page 31: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

29

-

-

u-

il.

u-

ol-

da

OTOKAR’IN 1000. DORUK’UTÖRENLE BANTTAN İNDİRİLDİ

OTOKAR ANADOLU’NUN DÖRT BİR KÖŞESİNE

Bir Koç Topluluğu şirketi olan O-tokar; Avrupa ve Türkiye yolla-rında boy gösteren, orta boy oto-

büs pazarının iddialı ve ödüllü otobüs seri-si Doruk’un 1000.’sini düzenlenen törenle banttan indirdi. Otokar’ın Sakarya’daki fab-rikasında 14 Ekim 2010 günü yapılan 1000. Doruk törenine Otokar Pazarlama ve Satış-tan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bas-

ri Akgül, Otokar Üretimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Alptekin ve O-tokar Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Odabaş da katıldı.

Doruk’a talep artıyor

1000. Doruk töreninde konuşan Otokar Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Mü-

dür Yardımcısı Basri Akgül,büyük otobüs-lerin rahatlığını küçük otobüslerin ekono-misiyle bir araya getiren Doruk serisi oto-büslerine pazarda olan talebin arttığını be-lirterek “1000. Doruk’a ulaşmaktan dola-yı çok mutluyuz. Doruk, özellikle büyük o-tobüslerin ekonomik olmadığı, küçük oto-büslerin yetersiz kaldığı hatlar için tercih e-dilen bir seri. Doruk alan firmalar aldıkla-rı üründen oldukça memnunlar. Bunu firma-mıza geri dönüşlerde de çok net bir şekilde gözlemliyoruz. Doruk zaten aldığı ödüllerle kalitesini tescillemişti. Önümüzdeki dönem-de Doruk’a birçok yeni özellik eklenecek. 1000. Doruk’un Türkiye için hayırlı olması-nı diliyorum” diye konuştu.

ULTANLAR DENİZLİ VE ERZURUM’A…

Otokar Denizli Yetki-li Bayisi Özfidan Otomotiv, Denizli Çameli Kooperatifi-ne 7 adet Sultan 140S Com-fort araç teslim etti. Teslima-ta Çameli Kooperatifi Baş-kanı Mehmet Akdağ, Baş-kan Yardımcısı Ramazan Ol-gun, Otokar Otobüs Bölge Satış Yöneticisi Sebahattin Yılmaz katıldı. Teslim edilen araçlar Çameli-Denizli-

Fethiye arasında yolcu taşı-macılığında kullanı-lacak.Erzurum’da i-se şehir içi yolcu taşımacılığında kullanılmak üzere Erzurum Özel Halk Otobüsçüleri Derneği’ne 2 a-det Sultan Maxi City araç teslim e-dildi. Otokar Yetkili Bayileri Unat Otomotiv ve İlk-El Otomotiv tara-fından satılan araçların teslimatına araç sahipleri Aydın Soysal ve A-li Doğan, Dernek Başkanı Hamza Özkan ve Otokar Otobüs Bölge Sa-tış Sorumlusu Erol Mertan katıldı.

EMİRDAĞLILARA AVRUPA STANDATLARINDA HİZMET

Toplu taşımacılıkta efsane araçlar ü-reten Otokar, 3 adet M-2010’u Emirdağ Belediyesi’ne sattı. Afyonkarahisar’a bağ-lı Emirdağ Belediyesi’nin Belediye Başka-nı Cengiz Pala, “Benim vatandaşlarımın ço-ğunluğu Avrupa’da yaşıyor, bu araç ile onla-ra Avrupa’da gördükleri şekilde hizmet vere-bilirim” dedi.

OTOKAR’IN ÖDÜLLÜ SERİ-Sİ OLAN DORUK’UN ÜRETİM SAYISI ARTIK 4 HANELİ RA-KAMLARA ÇIKTI. 1000. DO-RUK SAKARYA FABRİKASIN-DA DÜZENLENEN TÖRENLE BANTTAN İNDİRİLDİ.

SSTESLİMATLARINI TESLİMATLARINI

SÜRDÜRÜYORSÜRDÜRÜYOR

Page 32: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

30

Uzun süredir gündemde olan İDO ve İGDAŞ’ın özelleş-tirilmesine onay çıktı. İs-

tanbul Büyükşehir Belediye Meclisi özelleştirme çalışmaları devam eden İDO ve İGDAŞ’ın satışıyla ilgili yön-tem ele alındı. Saraçhane Belediye Sarayı’nda İkinci Başkan Veki-

li Göksel Gümüşdağ’ın yönetiminde gerçekleştirilen birleşimde, her iki şir-ketin de “Blok Satış” şeklinde özel-leştirilmesi onaylandı.

Ergün Turan: “Milletin malını değerinde özelleştirmek istiyoruz”Toplantıda konuşan İstanbul Büyük-

şehir Belediye Meclisi AK Par-ti Gurup Başkan Vekili Ergün Turan, İDO ve İGDAŞ’ın mil-letin malı olduğunu ve Blok sa-tış sistemiyle karlılığın artacağı-nı söyledi. Turan, “İDO ve İG-DAŞ milletin malı ve değeri. Bir kuruş daha fazlasına satıl-ması için blok satış yöntemine evet diyoruz, bunun için uğra-şıyoruz. Uluslararası konjonk-tür bunların blok satışının daha

karlı olacağını göstermektedir” diye-rek yargı yolunun açık olduğunu da belirtti.İstanbullular deniz ulaşımındanaynı kalitede yararlanacak

Demokraside meclisten daha yük-sek temsil bulunmadığına ve milli ira-denin temsil yoluyla gerçekleştirildi-ğine işaret eden Turan, şöyle konuştu; “İDO biliyorsunuz iki ayrı şirkete bö-lündü ve Şehir Hatları vapurları bele-diyemizde kaldı. Yeni kurulan İstanbul Şehir Hatları AŞ şirketimiz 34 vapu-ruyla deniz ulaşımında tek otorite ko-numunda bulunuyor. Üstelik bütün ge-milerimiz ve iskelelerimiz yenilendi. İstanbullular deniz ulaşımı hizmetin-den eskiden olduğu gibi aynı kaliteyle yararlanmaya devam edecek” dedi.

Kocaeli Büyükşehir Beledi-yesi, Atatürk’ün yaşamının

son döneminde bir süre kullandığı ve fuhuş baskınıyla yeniden gündeme gelen Savarona yatını, müzeye dönüştürmek amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan talep etti. Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Sekapark’ta Türkiye’nin ilk müze gemisi ‘’TCG Gayret’’ ile müze denizaltı ‘’TCG Hızırreis’’in önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Atatürk’ün en aziz

hatıralarından biri olan Sava-rona yatını Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan istediğini söyledi. Karaosmanoğlu, ‘’Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı’yla görüştüm ve ‘Ben bu gemiye talibim, ger-ekçem de var’ dedim. Çünkü İzmit Körfezi’nde üç müze gemimiz var. Bu gemilerin yanına Savarona’yı da alırsak Kocaeli ve Marmara Bölgesi halkının rahat şekilde gelip, ziyaret edebileceği ve Atatürk’ün hatırasını yad edebileceği güzel bir kültür hizmeti olur” dedi.

İDO VE İGDAŞÖZELLEŞTİRİLİYORİDO ve İGDAŞ’IN ÖZELLEŞTİRİLMESİ KONUSUNDA YAPILAN ÇALIŞMALAR TAMAMLANDI. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELE-DİYE MECLİSİ İDO ve İGDAŞ’IN “BLOK SATIŞ” YÖNTEMİYLE SATILMASINI KARARA BAĞLADI.

SAVARONA’YASAVARONA’YA TALİP VARTALİP VAR

KOCAELİ BELEDİYESİ, FUHUŞ BASKINIYLA GÜNDEME GELEN ATATÜRK’ÜN YATI SAVARONA’YI BAKANLIKTAN İSTEDİ.

Page 33: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

31

İstanbul’da THY’nin yeni fi-losunun alım törenine katılan

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan üçüncü havalimanının müjdesini verdi. Erdoğan “Şu anda THY ile birlikte 6 firma bu sektörde rekabet ediyor. Bunlar da zenginlik kazandırıyor. Dedik ki artık havaalanlarımıza da yap - işlet - devret modelini getirelim. Modern bir

rekabet anlayışını oluşturalım. Sabiha Gökçen’de Atatürk Havalimanında bunu görüyoruz. Görmeye de devam edeceğiz. İnşallah yakında İstanbul’da üçüncü bir havalimanını görürseniz şaşırmayın. Şu anda ikisi ihtiyaca cevap vermi-yor. Sabiha Gökçen’de bile sıkışmaya başladık. Öbür tarafta sıkıntılar var. Şikayetler gelmeye başladı. Rötarlar

bundan kaynaklanıyor. İstiyoruz ki rötar-lar olmasın” diye konuştu.

Törende Ulaştırma Balkanı Binali Yıldırım da bir konuşma yaptı. Yıldırım, “Türkiye’de 10 milyon vatandaşımız uçakla tanıştı. Böylece havayolu halkın yolu talimatınız fiilen gerçekleşmiş oldu” dedi.

“Çayın Başkentinden, Avrupa Kültür Başkentine” sloganı ile yola çıkan Rize Dernekler Federasyonu’nun (RİDEF) gecesinde İstanbul özel halk otobüsü şirket ve İETT yöneticileri bir araya geldi. Cengiz Kurtoğlu’nun sahne aldığı gecenin sponsorları arasında beş özel halk otobüsü şirketi de vardı.

Geceye İstanbul Halk Ulaşım A.Ş.

Başkanı Mustafa Altuntaş, İETT Oto-büs İşletme Daire Başkanı Hasan İçen, Öztaş A.Ş. Başkanı Cemal Soydaş, İETT Koordinasyon Şube Müdürü Ahmet Albayrak, Yeni İstanbul A.Ş. Başkanı Şirin Varışlı ve evsahibi konumunda-ki RİDEF yöneticisi, TÖHOB, Özulaş A.Ş. ve Esnaf Odası Başkanı İsmail Yüksel katıldı.

HALK OTOBÜSÜ VE İETT CAMİASI HALK OTOBÜSÜ VE İETT CAMİASI RİZE GECESİNDE BULUŞTURİZE GECESİNDE BULUŞTU

İSTANBUL’DA TÜRK HAVA YOLLARI’NIN YENİ FİLOSUNUN ALIM TÖRENİNE KATI-LAN BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN YENİ HAVALİMANIN SİNYALİNİ VERDİ. ER-DOĞAN, “ÜÇÜNCÜ HAVALİMANINI GÖRÜRSENİZ ŞAŞIRMAYIN” DEDİ.

BAŞBAKANBAŞBAKANRECEP TAYYİP ERDOĞAN’DANRECEP TAYYİP ERDOĞAN’DAN

İSTANBUL’A ÜÇÜNCÜİSTANBUL’A ÜÇÜNCÜHAVALİMANI SİNYALİHAVALİMANI SİNYALİ

İSTANBUL ÖZEL HALK OTOBÜSÜ ŞİRKETLERİNİN SPONSORLUĞUNDA GERÇEKLEŞEN RİZE TANITIM GÜN-LERİ KAPSAMINDAKİ “RİDEF” GECE-Sİ ŞEHİR İÇİ TOPLU TAŞIMA CAMİA-SINI BİR ARAYA GETİRDİ.

Page 34: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010

32

TIRLA TIRLA DEVR-İDEVR-İ ALEM ALEM

Sizi Tanıyalım…

1966 Yozgat doğumluyum. İki çocuğum var. 1984’de tırla uluslararası nakliyat işlerin-de çalışmaya başladım. Ulaşım-nakliyat işleri bize aileden kaldı. Yaklaşık 16 sene yurtdışın-da çalıştım. Almanya-İngiltere arasında nak-liyat yaptığım dönemde kendimi ifade edebi-lecek kadar Almanca öğrendim. Sonra dokuz sene Rusya’ya taşımacılık yaptım. Bu zaman zarfında da iyi derecede Rusça öğrendim.

Neden Rusçanız Almancanızdan daha iyi ? İki ülkede de yaşamışsınız halbuki.

Çünkü Rusya’da çalışırken hep Rusların i-çerisindeydim. Bu dili ikinci ayda çat-pat, be-şinci ayda da baya iyi öğrendim. Zaten kafası çalışan adam kısa sürede bunu öğrenebilir.

İngiltere’ye çalışırken hiç Manş Tüneli’nden geçtiniz mi?

Evet, hem de çok geçtim. Manş Tüne-li Fransa’nın Calais şehrini denizin altından

İngiltere’nin Dover şehrine bağlıyor ve bu trenle İngiltere-Fransa arasındaki ulaşım 23 dakikada yapılabiliyor. Vapur-la ise karşıya 45 dakikada geçili-yordu İngiltere’de dikkatimi çe-ken şey çok fazla at çiftliğinin olmasıydı. Üç-beş kilometrede bir at çiftliği görebilirsiniz.

Bugüne dek hangi ülkeleri dolaştınız?

Bulgaristan’dan İngilte-reye, Portekiz’den Norveç’e, İtalya’dan Rusya’ya, Hollanda’dan İspanya’ya, tüm Türki cumhuriyetlerden Suu-di Arabistan’a, Ürdün’den Suriye’ye, ya-ni neredeyse yakın kıtaların bütün ülkele-rini gezdim.

Avrupa’da en hoşunuza giden şehir hangisiydi?

Benim en çok hoşu-ma giden şehir Ukrayna’da Kiev’in biraz alt tarafında-ki Ivanofrankovsk şehri. Orada bizim boğaz kadar geniş değil ama bir ırmak var. Bu ırmak tıpkı İstan-bul Boğazı gibi şehri iki-ye bölmüş. Orayı görünce İstanbul’u hatırlardım. Her yer yemyeşildi. Bir de kal-dığım ev tepedeydi. Man-zarası çok güzeldi. Boğaz

köprüsü kadar büyük olmasa da güzel bir köprüsü vardı. Bir de Paris’te sık sık ka-lırdım ve Eyfel Kulesi’ne de bir çok kez çıktım. Orası da çok güzeldi.

Uluslararası nakliyat işini neden bıraktınız?

Bıraktım çünkü tırcılık yaparken bu-radan bir gidiyorsun üç-beş ay gelemiyor-sun. Aileme zaman ayıramıyordum. U-sanmıştım. En sonunda bıraktım. 1997’de şehir içi halk ulaşım sektörüne girdim ve o tarihten bugüne sektörde aralıksız çalı-şıyorum.

Sektörde şikayetçi olduğunuz konular var mı?

Benim en büyük isteğim çalışma orta-mımızın düzenli bir hale getirilmesi. Bazı yerlere gereksiz seferler koymuşlar. Bun-lar daha iyi ayarlanabilir. Ayrıca dolmuş-lar duraklarda bizi çok rahatsız ediyorlar. Bizi duraklara sokmuyorlar. Tartışma ya-şamıyoruz belki ama bizi çok sinirlendi-riyorlar.

A-054’ÜN KAPTANI ERDAL ÖNAL ULUSLARARASI NAKLİYAT İ-ŞİNDE TAM 16 YIL BOYUN-CA TIRLARDA DİREKSİYON SALLADI. İSTİKAMETİ KAH MOSKOVA’YDI KAH PORTEKİZ. TOPLAMDA OTUZUN ÜZERİN-DE ÜLKE GEZEN VE İŞLE SEYA-HATİ HARMANLAYARAK GÜZEL HATIRALAR EDİNDİ.

Page 35: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010
Page 36: Halk Ulaşım Dergisi Kasım 2010