gida endÜstrİsİnde dİjİtalleŞme devrİmİ...yüzde 8,5.2 tarım ve gıda ürünleri ihracatı...

23
GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ GE Türkiye GE’nin “Sanayide Dijital Gelecek” etkinlik dizisinin ikincisi 30 Mart 2017’de gerçekleşti. TOBB Gıda Meclisi, Türkiye Gıda İşverenleri Sendikası (TÜGİS), Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu ve General Electric Türkiye işbirliğinde Teknopark İstanbul’daki GE İnovasyon Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte sektörün aktörleri “Gıda, İçecek ve Ambalajlı Tüketici Ürünleri Sanayiinde Dijitalleşme ve Fırsatları” konusunu tartıştı. Mayıs, 2017 http://geturkiyeblog.com www.twitter.com/GE_Turkiye https://www.linkedin.com/company/ge-türkiye www.instagram.com/geturkiye

Upload: others

Post on 25-Dec-2019

19 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

GIDA

ENDÜSTRİSİNDE

DİJİTALLEŞME

DEVRİMİ GE Türkiye

GE’nin “Sanayide Dijital Gelecek” etkinlik

dizisinin ikincisi 30 Mart 2017’de

gerçekleşti. TOBB Gıda Meclisi, Türkiye Gıda

İşverenleri Sendikası (TÜGİS), Türkiye Gıda

ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu

ve General Electric Türkiye işbirliğinde

Teknopark İstanbul’daki GE İnovasyon

Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte

sektörün aktörleri “Gıda, İçecek ve

Ambalajlı Tüketici Ürünleri Sanayiinde

Dijitalleşme ve Fırsatları” konusunu tartıştı.

Mayıs, 2017

http://geturkiyeblog.com

www.twitter.com/GE_Turkiye

https://www.linkedin.com/company/ge-türkiye

www.instagram.com/geturkiye

Page 2: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

2

GÜNÜN ÖZETİ VE BİR SONRAKİ ADIM

Tüm dünyada imalat sektöründe yaşanan zorluklar gıda endüstrisinde de hissediliyor.

Araştırmalar, 1980’li ve 1990’lı yıllarda her yıl yüzde 4 oranında artan üretim verimliliğinin

son yıllarda sadece yüzde 1’de kaldığını gösteriyor. Bu durum; mevcut araçlar, yöntemler

ve süreçlerle verimlilik artışının artırılmasının artık son derece güç olduğunu gösteriyor.

Gıda ve içecek sektörü yöneticileri, hızla değişen tüketici tercihleri, küresel emtia pazarları,

düşük kâr marjları ve yüksek talep değişkenliklerinin merhametine kalmış durumda. Sektör

yöneticileri bu çok sayıda belirsizlik ortamı ile başa çıkmaya çalışırken operasyonel

verimliliği artırma, maliyetleri düşürme ve ürünlerini rakiplerinden ayrıştırma baskılarını da

yaşamakta.

Gıda, içecek ve ambalajlı tüketici ürünleri sektörü, tüketicilerle benzersiz bir doğrudan

ilişkiye sahip, tüketicilerin sağlığı ve güvenliği ile doğrudan ilgili önemli bir sektör. Bitkisel ve

hayvansal üretim ile bağlantısı düşünüldüğünde Türkiye ekonomisinin önde gelen,

vazgeçilmez sektörlerinden.

Türkiye’de gıda, içecek ve ambalajlı tüketici ürünleri üreticileri henüz dijitalleşme ile tanışma

safhasında. Sektörün büyük şirketlerinde bile dijitalleşme oranı, Türkiye’deki diğer

sektörlerin ortalamasının altında.

Ne Yapmamız Lazım?

Dijitalleşme, bu zorluklar ve baskılar altında yaşayan gıda, içecek ve ambalajlı

tüketici ürünleri sektörü yöneticileri açısından kaçınılmaz. Dijitalleşme, şirketlere

içinde bulundukları değer zincirini görünür hale getirerek maliyet ve rekabet avantajı

yaratıyor.

Dijitalleşme, gıda, içecek ve ambalajlı tüketici ürünleri üreticilerinin, tüketicilerle

daha fazla temas kurmasını sağlıyor, değişen tüketici davranışları ve taleplerine

karşı daha çevik yanıt verebilmesini sağlıyor.

Sektör yöneticileri, dijitalleşme süreçlerine, belirli bir amaç doğrultusunda

belirlenmiş stratejik hedefleri ortaya koyarak başlamalı, dijitalleşmeden önce

süreçlerini net bir biçimde belirlemeli.

Dijitalleşmede üst yönetimin kararlılığı kadar, şirket çalışanlarının dijital kültüre

adapte olmasının da önemi büyük. Şirketler dijitalleşme sürecinde dijital yetenekleri

bünyelerine katarken mevcut personeli, dijitalleşme stratejisi ve metodolojisi

hakkında bilgilendirmeli.

Dijitalleşmede, bilgileri elde etmek kadar analiz etmek ve sonuçları karar

süreçlerinde kullanmak da önemli. Dijitalleşme sürecinde gıda sektörü profesyonel

yardım almayı değerlendirmeli.

Page 3: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

3

Kamu, pilot projeleri ve yol haritalarını finanse ederek, gıda sektörünün dijital

dönüşümünün önünü açmalı.

Türkiye’de tarım, gıda ve ambalajlı ürünler sektörü ülke ekonomisinin en önemli bileşenleri

arasında bulunuyor. 2015 yılı sonu itibarıyla, işlenmemiş, az veya çok işlenmiş gıda

ürünlerinin toplam büyüklüğünü ifade eden “tarımsal katma değer” 73,2 milyar dolara

ulaştı.1 Tarımsal katma değerin Türkiye’nin gayrisafi yurtiçi hâsılasındaki (GSYİH) payı ise

yüzde 8,5. 2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak

gerçekleşti. Tarım ürünlerinin Türkiye’nin 2016 yılının toplam ihracatındaki payı ise yüzde

14,2.3 Türkiye’de gıda, tarım ve hayvancılık sektörünün 150 milyar dolara yükseltilmesinin

hedeflendiği çeşitli vesilelerle dile getiriliyor4. Peki, Türkiye bu hedefe nasıl ulaşacak?

GE, TOBB ve TÜGİS işbirliğinde gerçekleştirilen “Gıda Sanayiinde Dijitalleşme ve Fırsatlar”

toplantısında akademisyenler, sanayiciler ve araştırmacılar bu sorunun cevabını aradı.

Gıda, içecek ve ambalajlı tüketici ürünleri sektöründe verimin artırılmasının altın anahtarının

“dijitalleşme” olduğu, sektör aktörlerinin değer zincirlerini dijitalleştirirken dikkatli adım

atması gerektiğinin altı çizildi.

ÖNE ÇIKANLAR

1 Kaynak: Dünya Bankası, http://data.worldbank.org/indicator/NV.AGR.TOTL.ZS?end=2015&locations=TR&start=1960&view=chart 2 Kaynak: Dünya Bankası, http://data.worldbank.org/indicator/NV.AGR.TOTL.ZS?end=2015&locations=TR&start=1960&view=chart 3 Kaynak: Türkiye İhracatçılar Meclisi 4 2013 yılında Gıda, Tarım ve Havancılık Bakanlığı’nın ajanslara geçtiği açıklama metni için bkz. http://www.iha.com.tr/haber-tarimda-2023-hedefleri-320306/

TÜRKİYE’DE GIDA ENDÜSTRİSİNİN DİJİTAL YOL HARİTASI

Türkiye’de otomotivin cari açığa faydası

5-6 milyar dolarken, tarımın faydası 60-

65 milyar dolar. Teknoloji ile 60 milyar

dolarlık sektörü 150 milyar dolara

yükseltmek mümkün.

“Gittiğimiz yer bitkinin büyük verisini oluşturmak. Her çiftçinin yaptıklarını rekolte verileri ile eşleştirip yüksek verimin matematiksel modeli çıkarmaya çalışıyoruz. Bunu yapabilmeniz için sahaya sensörler koymanız, o sensörlerin de hesaplı olması lazım. Türkiye’de 6 milyon tarla var. Bunlardan 300-400 bini üzerinden veri toplayabilirseniz, teoride bir ‘süper çiftçi’ modeli oluşturabilirsiniz”

Türkiye’nin dörtte birinde tarım yapılıyor; 200 bin km2 veya 20 milyon hektar. Bunun yüzde 60’ında tahıl (buğday, arpa, mısır) yetiştiriyoruz. Bunlar yetiştirilmesi kolay ürünler ve dolayısıyla getirdiği gelir de düşük. Örneğin 1 dekar elmadan elde ettiğiniz gelir 20 dekar buğdaya eşit. Dolayısıyla üretimde yüksek değerli ürünleri seçmemiz gerekiyor. Türkiye’nin rekoltesini artırması gerekiyor. Teknoloji burada devriye giriyor.”

Page 4: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

4

Dünyada bugün imalat sektörü açısından belirsizliklerin hayli arttığı bir dönemden geçiliyor.

IMF’nin Mart 2017’de yayınladığı “Gone with the Headwinds: Global Productivity” başlıklı

raporda belirtildiği gibi 2008 krizinin ardından dünya ekonomisi yavaşladığı gibi toplam

faktör verimliliği de yerinde sayıyor. Gelişmiş ülkelerde 2000’li yılların başında yüzde 1’in

altına düşen yıllık verimlilik artışı, büyük mali krizin ardından yüzde sıfıra yakın seyretmeye

başladı. Gelişmekte olan ekonomiler 2008’e kadar özellikle işgücü verimliliğindeki artışla her

yıl yüzde 2-3 civarında toplam faktör verimliliği artışı yakaladılar. Ancak bu ekonomiler de

2008 krizinin ardından verimlilik artışında yüzde 1 bandının altına düştü. Verimliliğin

dünyada yaşam standartlarını belirleyen en önemli faktörlerden biri olduğu kaydedilen

raporda, “Yüksek verimlilik var olan ürünlerden daha fazla üretilmesini sağladığı gibi, yeni

ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi için kaynakları serbest bırakmaktaydı ve yeni istihdama

olanak veriyordu. Bu durum hiç değilse eski sanayi devrimlerinde geçerliydi” deniliyor5.

İmalat sektöründe verimliliğin yanı sıra yüksek talep değişkenliği ve yeni rekabet koşulları

da işletmeleri değişime zorluyor. Teknoloji alanındaki gelişmeler, tüketicileri kişiselleştirmiş

ürün ve hizmetlere yönlendirirken, önceki sanayi devrimlerinin yarattığı işbölümü ve

uzmanlaşma alanlarını buharlaştırıyor, rekabetin doğasını değiştiriyor6.

Bu belirsizlik ortamında gereken yapısal değişim ihtiyacı, “Gıda Sanayiinde Dijitalleşme ve

Fırsatlar” etkinliğinde en sık değinilen noktalar arasındaydı. Açılış konuşmalarından birini

yapan GE Dijital Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türkiye Bölgesi Genel Müdürü Ali Saleh,

“Günümüzde bütün sektörler maliyet, kalite ve erişim baskısı altında. Artık çıkan sonuçları

düşünmeli ve sunduğumuz şeyleri değiştirmeliyiz. Ticari eşyanın satılma şekli artık aynı değil.

Ürün, süreç ve çalışan verimliliğini, varlık ve tedarik zinciri performansını dikkate almadan

maliyetleri düşüremez ve ayakta kalamayız” uyarısında bulunuyor.

TOBB Gıda Sanayi Meclis Başkanı Necdet Buzbaş ise, “İkinci Dünya Savaşı’ndan

küreselleşmeye kadar sektörler tüm imkânlardan yararlanarak büyük çıkışlar sergilediler,

altın yıllarını yaşadılar. Günümüzde ise bambaşka bir değişimin içindeyiz. Bugün sosyo-

ekonomik açıdan yaşanan değişimlerin teknolojik değişimi tetiklemesi ile teknolojik

değişimlerin çok büyük sosyoekonomik değişimleri biçimlendirmesi arasında bir ikilem

içindeyiz” diyor.

5 IMF, “Gone with the Headwinds: Global Productivity”, Mart 2017, http://www.imf.org/~/media/Files/Publications/SDN/2017/sdn1704.ashx 6 Bu konuda Bkz. Deloitte Consumer Review, “Made to Order: The Rize of Mass Personalisation” https://www2.deloitte.com/content/dam/Deloitte/ch/Documents/consumer-business/ch-en-consumer-business-made-to-order-consumer-review.pdf ve

A- DÜNYADA GIDA ENDÜSTRİSİNİN GENEL GÖRÜNÜMÜ

1- İMALAT ÇALKANTILI SULARDA

Page 5: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

5

Yıldız Holding Genel Müdür Yardımcısı Bahattin

Aydın ise, rekabet koşullarının değiştiğine dikkat

çekerken, “Ne iş yapıyor olursanız olun artık

rakibin nereden geleceğini kestiremiyorsunuz. Hiç

tahmin etmediğiniz kişi sizin alanınıza girip

ekmeğinize ortak olabilir. Bir sabah uyandığınızda

teknolojik imkânlarla işinizin elinizden alındığını

görebilirsiniz. Öngörülemez bir dünyaya doğru

gittik. Kurumlar için bu durum çok büyük bir stres

oluşturuyor” diyor.

Dünyada imalat sektöründe dengeler hızla değişirken gıda, içecek ve ambalajlı tüketici

ürünleri sektörü de kendi yapısına özgün zorlu koşullarla baş etmek durumda kalıyor. GE

Dijital Yiyecek İçecek Endüstri Çözümleri Direktörü Reid Paquin, “Yiyecek, İçecek ve Ambalajlı

Tüketici Ürünleri 2016 Değerlendirmesi ve 2017 Öngörüleri” başlıklı sunumunda sektörün

durumunu şöyle özetliyor: “Gıda, içecek ve ambalajlı tüketici ürünleri sektörü düşük fiyat

seviyesi ve tüketiciyle bire bir ilişki itibarıyla benzersizdir. Bu nedenle tüketici davranışları ve

beklentilerindeki hızlı değişimlerden çok daha fazla etkilenir. Bu durum pazarda hızlı tepki

verme gereksinimini daha da önemli hale getirir. Bu sektördeki yöneticiler küresel emtia

piyasalarının insafına kalmış durumda ve hem düşük kâr marjlarıyla hem de talepteki yüksek

dalgalanmayla karşı karşıya. Bunların yanı sıra geleneksel üreticilerin karşı karşıya olduğu,

operasyonel verimliliği artırma, maliyetleri düşürme ve ürünlerini rakiplerinden farklılaştırma

gibi baskılarla da baş etmek durumunda.”

2- GIDA İMALATÇISI ÇOK YÖNLÜ BASKI ALTINDA

Page 6: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

6

Reid Paquin tüm bu baskıların yanı sıra gıda sektörünün tüketici sağlığı ve güvenliği ile

doğrudan ilişkide olması nedeniyle yasal düzenlemelerin yarattığı kısıtlamaların da

unutulmaması gerektiğini vurguluyor.

Bütün bu baskılar birbiriyle bağlantılı ve bir araya geldiklerinde sektör açısından karmaşık

bir operasyon ortamı yaratıyor. TOBB Gıda Sanayi Meclis Başkanı Necdet Buzbaş, gıda

sanayiinin temel girdileri bakımından bitkisel, hayvansal ve su ürünlerine bağımlı olduğuna

da dikkat çekerek, küresel tarım ve gıda üretimini etkileyen genel trendlerin gözden

kaçırılmaması gerektiğini vurguluyor.

Buzbaş, gıda sanayini yönlendirecek ana etmenleri dört başlıkta sıralıyor:

1- Artan dünya nüfusu ve kentleşme

2- İklim değişikliği

3- İvmelenen teknoloji

4- Küresel bağlantının artması

Dünya nüfusunun bugün 7,5 milyar7

olduğu tahmin ediliyor. 2050 yılına

gelindiğinde ise dünya nüfusunun 9,5

milyara ulaşacağı öngörülüyor8. Artan

nüfusun beslenme ihtiyacını

karşılamak için bugünkü gıda

üretimini yüzde 50-70 artırmak

gerektiği çeşitli uluslararası kuruluşlar

tarafından ifade ediliyor9. Artan nüfus

içinde demografik yapıya

baktığımızda, insan ömrünün

uzaması nedeniyle yaşlı nüfusun ve bunun yanında refahın artışına bağlı olarak, beslenme

şeklindeki değişiklikler ve gelişmekte olan ülkelerdeki genç nüfusun artan talebi, üretimi

artırmanın yeterli olmayacağını, üretimde çeşitlendirmenin de zorunlu olacağı gerçeğini

ortaya koyuyor.

Sanayileşmenin hızlandırdığı kentleşme, gıda sanayi ürünlerine talebi artırıyor. Son 50 yılda

sanayileşmenin 10 kat artması kent nüfusunu dünyada yüzde 54, ülkemizde yüzde 77

7 Birleşmiş Milletler Nüfus Bölümü, 2015 sonu itibarıyla Dünya nüfusunun 7 milyar 349 milyona ulaştığını belirtmektedir. https://esa.un.org/unpd/wpp/DVD/Files/1_Indicators%20(Standard)/EXCEL_FILES/1_Population/WPP2015_POP_F01_1_TOTAL_POPULATION_BOTH_SEXES.XLS 8 Bu konuda BM Nüfus Bölümü’nün tahmini için bkz. https://esa.un.org/unpd/wpp/Graphs/Probabilistic/POP/TOT/ 9 FAO, 2009 tarihli öngörülerinde 2050’ye kadar gıda üretiminin %70 artması gerektiğini belirtmiştir. http://www.fao.org/3/a-I5703E.pdf Dünya Bankası ise 2012 tarihli öngörülerinde ihtiyaç duyulan artış oranını %50 olarak belirtmiştir. http://pubdocs.worldbank.org/en/862271433768092396/Holger-Kray-RO-SustainableAg-hkray-ENG.pdf

3- GIDA ENDÜSTRİSİNİ YÖNLENDİREN ETMENLER

Page 7: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

7

oranlarına taşıdı. 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 66’sının ülkemiz nüfusunun ise

yüzde 88’inin kentli olacağı tahmin ediliyor10.

Buzbaş, nüfus artışı, sanayileşme ve kentleşmenin gıda sektörü için yeni fırsatlar yarattığını

ancak “Küresel ısınma, su kıtlığı, tarıma elverişli toprakların kaybı, kırsalda işgücü kaybı

risklerinin” arttığına da dikkat çekiyor.

“Gıda Sanayiinde Dijitalleşme ve Fırsatlar” toplantısında, sektörün dijitalleşme ihtiyacının

nedenleri geniş biçimde tartışıldı. GE Dijital Yiyecek İçecek Endüstri Çözümleri Direktörü Reid

Paquin’e göre, yiyecek, içecek ve ambalajlı tüketici ürünleri sanayii şirketlerinin operasyon

ortamını tanımlayan ve onları dijitalleşmeye yönelten beş tema bulunuyor:

1- Güçlenen tüketiciler: Piyasada seçeneklerin artmasıyla tüketici beğeni ve beklentileri

sürekli değişiyor. Müşterilerin ihtiyaçlarına çok daha rahat cevap verebilmelerini sağlayan

yeni teknolojiler sayesinde yeni oyuncular, sektördeki geleneksel dengeleri sarstı. Bir başka

deyişle artık güç tüketicilerde. Müşterilerin daha talepkâr olduğu ortamda geleneksel

markaların etkisi de azalmaya başladı. Şirketlerin marka değerlerini kaybetmesini önlemek

için tüketicilerin online ortamda ve sosyal ağlarda neler konuştuğunu yakından takip eden

ve onların beğenilerinin ne yönde ilerlediğini öngörebilmesini sağlayan teknolojilere yatırım

yapması gerekiyor. Dijitalleşme yatırımları, operasyonel verimliliği artırıp giderlerin kontrol

altına alınması, pazarlama çalışmalarında etkinliğin artırılması, müşteri beklenti ve

davranışlarındaki ani değişikliklere yanıt verebilecek esnek ve çevik bir yapı oluşturulmasına

yardımcı olacak.

2- Tüketiciyle güçlü temas: Endüstriyel internet sayesinde mümkün olan en çok sayıda

müşteri ile temas sağlanabiliyor. E-ticaret, mobil teknolojiler ve konum bazlı hizmetler,

birçok şirketin pazarlama modellerini sarsacak bir etkileşim kurma olanağı sağladı. Gıda,

içecek ve ambalajlı tüketici ürünleri üreticileri bu teknolojiler sayesinde kampanyalar,

teşhirler ve promosyonlar konusunda artık perakendecinin verdiği bilgilere bağımlı

kalmayacak. Üretici, tüketicilerin kendi markasıyla ne zaman ve ne şekilde temas

kurduğunu, bu temasın nasıl olduğunu görebilecek.

3- Sürdürülebilirlik ve sürdürülebilir operasyonlar: Maliyet tüm üreticiler açısından

önemli. Özellikle de kâr marjının düşük olduğu yiyecek ve içecek sektörü için maliyet baskısı

daha da fazla. Operasyonel giderlerin büyük bir kısmı sürdürülebilirlikle ilgili alanlardan

(enerji, su, atık su, vb.) kaynaklanıyor. Ayrıca çevre dostu operasyon baskısı sektörün her

alanında hissediliyor. Yönetici ve yatırımcıların beklentisi de enerji ve su kullanımının

kısıtlanarak maliyetlerin azaltılması yönünde. Sürdürülebilirlik operasyonlarının en büyük

kazancı ise tasarruf. Enerji ve su tüketiminde küçük oranlardaki bir düşüş bile zaman

içerisinde milyonlarca dolar tasarruf sağlayabilir. Sürdürülebilirlik önlemleri ve çevre

konusundaki kurumsal sosyal sorumluluk uygulamaları aynı zamanda itibarı ve marka

sadakatini artırıyor, dolayısıyla rekabet avantajı yaratıyor.

10 BM rakamları ve projeksiyonları için bkz. https://esa.un.org/unpd/wup/Country-Profiles/

4- GIDA SEKTÖRÜNÜN DİJİTALLEŞME İHTİYACI

Page 8: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

8

4- Tedarik zinciri optimizasyonu: Tedarik zinciri kalitesi ve takibi, yiyecek, içecek ve

ambalajlı tüketici ürünleri üreticisinin tedarik zinciri optimizasyonunun önemli bileşenlerini

oluşturuyor. Üreticiler raf ömrü, üretim kapasitesi, maliyet ve envanter gibi kısıtlamalar

çerçevesinde, tedarik zincirlerinin optimizasyonu konusunda büyük çaba harcıyor. Bu

optimizasyon, şirketlerin arz ve talepteki dalgalanmalara etkin ve düşük maliyetli bir şekilde

cevap vermesini sağlayacak çevikliği kazandırıyor. Sektördeki şirketlerin tüketicilerle

yakınlaşmak amacıyla kullandığı teknolojiler tedarik zincirlerinin optimizasyonu açısından

da büyük önem taşıyor. Akıllı sensörler ve üretilen büyük veri günümüzde büyük önem

kazanmış durumda. Şirketlerin ürettiği ve analiz ettiği veri miktarı arttıkça, verimsiz alanları,

tekrarlanan çalışmaları, isabetsiz tahminleri ve diğer sorunları ortaya çıkarması

kolaylaşıyor.

5- Operasyonel mükemmellik: Operasyonel mükemmellik tüm şirketlerin temel taşını

oluşturuyor. Yiyecek, içecek ve ambalajlı tüketici ürünleri sektöründeki en başarılı şirketler

asla “yeterince iyi” olmakla yetinmeyen, kendisini geliştirme konusunda en ufak fırsatı bile

kaçırmayan şirketlerdir. Endüstriyel internet, geçmişte dikkate alınmayan veriler ile zaman

içerisinde büyük fırsatlar sağlayarak, sektördeki şirketlerin üretim ve operasyonları

hakkında yeni bilgiler edinme fırsatı sunuyor. Üretim alanında doğru teknolojilerin

kullanılması ve bu bilgileri analiz ederek hayata geçirilebilecek nitelikte insanlara yatırım

yapması şirketlerin daha az kaynak kullanarak daha fazla üretim gerçekleştirmesini

sağlayabiliyor.

Page 9: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

9

Endüstriyel İnternet devriminin (Dördüncü Sanayi Devrimi) ekonomilere kazançları konusu

son yıllarda pek çok araştırmaya konu oluyor. TÜSİAD’ın 2016 yılında yayınladığı “Türkiye’nin

Küresel Rekabetçiliği için Bir Gereklilik Olarak Sanayi 4.0” başlıklı raporuna göre dijitalleşme

uygulamalarının Türkiye ekonomisine katkıları şöyle olacak:

Verimlilik: Dijital Sanayi’nin başarılı bir şekilde uygulanması durumunda, günümüz

ekonomi büyüklüğünde, Türkiye’deki üretim sektörlerinin verimliliğinde 50 milyar

liraya varabilecek bir fayda kaydedilmesi potansiyeli mevcut. Bu analizin temeli,

toplam üretim maliyeti göz önüne alındığında, verimlilikteki artışın yüzde 4-7

arasında olacağı beklentisine dayanıyor. Sadece dönüşüm maliyeti (malzeme

maliyetleri hariç üretim maliyeti) değerlendirildiğinde, verimlilik artışının yüzde 5-15

arasında olması bekleniyor.

Büyüme: Küresel değer zincirlerine entegrasyon ve Dijital Sanayi çevresinde

oluşacak ekonomi yoluyla kazanılacak rekabet avantajının, sanayi üretiminde yıllık

yaklaşık yüzde 3’e kadar ulaşabilecek bir artışı tetiklemesi bekleniyor. Bu büyüme

Türkiye GSYİH’sinde yüzde 1 ve üzeri bir ek büyüme ve 150-200 milyar lira düzeyinde

ek gelir anlamına geliyor.

Yatırım: Dijital Sanayi teknolojilerinin üretim sürecine dahil edilmesi için önümüzdeki

10 yıllık süreçte -günümüz fiyatları ve ekonomik büyüklüğü baz alındığında- yılda

yaklaşık 10-15 milyar lira (üreticilerin gelirlerinin yaklaşık yüzde 1-1,5’i) yatırım

yapılması gerektiği tahmin ediliyor.

İstihdam: Büyüme hedeflerinin de gerçekleşeceği varsayımıyla, toplam sanayide

istihdam edilen işgücü ihtiyacının artacağı ve daha da önemlisi çok daha nitelikli,

eğitim ve gelir düzeyi yüksek bir işgücü yapısının oluşacağı öngörülüyor. Bu

bağlamda önümüzdeki 10 yılda, istihdamda yetkinlik düzeyi düşük işlerde

işgücünün azalması olası olmakla birlikte, sanayi üretiminin artmasıyla toplamda

mutlak bir artış yaşanması bekleniyor. Aynı zamanda, yüksek nitelikli işgücü yapısı

ile gelir piramidinin ve Türkiye “know-how” altyapısının gelişeceği değerlendiriliyor.11

Dijitalleşme, şirketlerin verimlik ve üretkenlik kazanmasının ve aynı zamanda daha düşük

maliyetle çalışmasının ve daha yüksek cirolara ulaşmasının önünü açıyor. Accenture

11 TÜSİAD raporu için bkz. http://www.tusiad.org/indir/2016/sanayi-40.pdf

B- SEKTÖRDE DİJİTALLEŞMENİN ENGELLERİ VE FIRSATLARI

1- DİJİTALLEŞME TÜRKİYE EKONOMİSİNE NELER KAZANDIRACAK?

2-DİJİTALLEŞME ŞİRKETLERİN FİNANSAL PERFORMANSINI NASIL ETKİLEYECEK?

Page 10: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

10

Dijitalleşme Endeksi’ne göre “Endeksteki 10 puanlık bir artış, şirketlere ortalama olarak ilave

yüzde 1 faiz ve vergi öncesi kâr (FVÖK) getiriyor.” Bu bulgu, dijitalleşmenin finansal açıdan

da işletmeler için önem taşıdığına işaret ediyor. Örneğin, yıllık geliri 1 milyar lira olan bir

şirketin, Accenture Dijitalleşme Endeksi puanı kendisinden 10 puan aşağıda olan rakiplerine

göre yılda ortalama olarak 10 milyon lira ek FVÖK elde etmesi beklenebilir.

TÜSİAD’ın sektörler bazında yaptığı tahminlere göre, Türkiye’de dijital sanayi ile

endüstrilerde beklenen verimlilik artışı;

Gıda %8-12

Otomotiv %10-15

Tekstil %10-16

Kimyasallar %8-12

Makine %9-12

olacak.12

Gıda, içecek ve ambalajlı tüketici ürünleri sektörü özelinde bakıldığında, GE Dijital Yiyecek

İçecek Endüstri Çözümleri Direktörü Reid Paquin, dijital çözümlerle gıda endüstrisinde yüzde

15’e kadar verimlilik artışı, ürün geri çağırmalarında yüzde 50’ye kadar düşüş ve enerji

tüketiminde yüzde 12’ye kadar azalma potansiyeli bulunduğunu belirtiyor.

Konya Selçuk Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Esra Kabaklarlı’nın vurguladığı gibi “Dünya

dijitalleşmenin yön verdiği yeni bir sanayi devriminin eşiğinde ve orta gelir tuzağında13

bulunan Türkiye, gerçek bir sıçrama için Dördüncü Sanayi Devrimi’nde14 atılım yapabilir ve

teknoloji üreten ülkeler arasında yerini alabilir.”

Son 30 yılda Bilişim Teknolojilerinde (BT) yaşanan hızlı gelişmenin tetiklediği dijitalleşme,

“Şirketin kaynaklarını, dijital teknolojilerin getirdiği fırsatları kullanarak, yeni gelir, büyüme

ve şirkete değer katacak operasyonel sonuçlara dönüştürme süreci” olarak tanımlanıyor15.

Başka bir ifadeyle dijitalleşme, “Şirketin bilgi, insan ve teknoloji kaynaklarını yeni

kombinasyonlarla birleştirerek, yeni iş modelleri geliştirmek, benzersiz müşteri deneyimleri

oluşturmak, yeni ürün ve hizmetleri mümkün kılmak ve şirket kaynaklarını çok daha etkin

kullanmak için teknolojiyi bu kaynaklara uygulamak” anlamına geliyor. Dijitalleşme

süreçlerini başlatan ve olgunlaştıran kurumlar, dijitalleşme kavramını şirketlerin merkezine

oturtuyor ve hem şirket içi hem de şirket dışı strateji hamlelerinde gerçekleştirdikleri

dijitalleşme uygulamalarıyla fark yaratıyor.

12 Tüsiad, “Türkiye’nin Küresel Rekabetçiliği için Bir Gerekliliik olarak sanayi 4.0”, 2016 13 Bu kavram üzerine bir inceleme için bkz. The Middle-Income Trap: More Politics than Economics, Doner and Schineder, http://web.mit.edu/polisci/people/faculty/documents/SchneiderandDoner2016.pdf 14 Bu kavramın tanımı ve ayrıntıları hakkında bkz. Dünya Ekonomi Forumu (WEF) https://www.weforum.org/agenda/2016/01/the-fourth-industrial-revolution-what-it-means-and-how-to-respond/ 15 Accenture Türkiye Dijital Endeksi, 2016, https://www.accenture.com/t20170202T045842__w__/tr-en/_acnmedia/PDF-42/Accenture-HBR-Rapor-Vodafone.pdf

3- TÜRKİYE GIDA SEKTÖRÜNDE DİJİTALLEŞMENİN NERESİNDE?

Page 11: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

11

Dijitalleşme, Türk şirketlerine sadece verimlilik ve büyüme değil, aynı zamanda rekabet

güçlerini artırma konusunda da fırsatlar sunacak ve dolayısıyla Türkiye ekonomisine önemli

bir katkıda bulunacak. Peki, Türk şirketleri bu dönüşümü yakalamaya hazır mı? Accenture’ın

Vodafone Türkiye, Türkiye Bilişim Vakfı, Boğaziçi Üniversitesi ve ODTÜ işbirliği ile geçen yıl

ikincisini yayınladığı “Türkiye Dijitalleşme Endeksi, bu konuda ayrıntılı bir tabloyu ortaya

çıkarıyor. Türkiye’nin alanlarında en büyük kuruluşlarının incelendiği 16 iki yıl süren

araştırmayı GE’nin “Gıda Sanayiinde Dijitalleşme ve Fırsatlar” etkinliğinde sunan Accenture

Dijital Türkiye Lideri Erdal Güner’in verdiği bilgiye göre, Türkiye’de şirketlerin dijitalleşme

oranı ortalaması yüzde 61. Gıda ve içecek sektöründe dijitalleşme ise yüzde 56 ile

ortalamanın altında kalıyor.

Türkiye gıda sektörünün Accenture’ın tanımıyla “Dijital öncüler” 17 arasında

bulunmamasının, hatta Türkiye ortalamasının altında kalmasının nedenlerini anlamak için

Accenture’ın Dijitalleşme Endeksi’nin kriterlerine göz atmakta fayda var. Accenture,

dijitalleşmenin ölçülmesinde üç ana konuda 10 kriter üzerinden 119 göstergeyi dikkate

alıyor. Üç ana konu şöyle:

16 Araştırmada, yıllık cirosu en az 500 milyon TL olan şirketler, konsolide aktif büyüklüğü en az 30 milyar TL olan

kamu ve özel bankalar, yılda en az 500 milyon TL prim üreten hayat dışı sigorta şirketleri, yılda en az 100 milyon

TL prim üreten hayat sigortası şirketleri ve hisse piyasası işlem hacimleri en az 70 milyar TL olan yatırım

kuruluşlarının dijitalleşme çalışmaları incelenmiştir. 2016 yılı endeksi için 106 şirketin yöneticileri ile yüz yüze

görüşme yapılmıştır.

17 Accenture Türkiye Dijital Endeksinde “Dijital Öncü”, dijitalleşmede yüzde 80’in üzerinde başarı sağlayan şirketler olarak tanımlanıyor.

4. TÜKETİCİYE YAKINLAŞTIKÇA DİJİTALLEŞME ARTIYOR

Page 12: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

12

1- Dijital Strateji: Şirketlerin amaç ve hedeflerine ulaşmak için dijitalleşmeyi kurum

stratejilerine ne ölçüde entegre ettiklerini gösteriyor.

2- Dijital Hizmetler: Şirketin ürün, çözüm ve hizmetlerinin yanı sıra bunlarla bağlantılı

fonksiyonların dijitalleşmesini değerlendiriyor. Şirketlerin satış öncesi, esnası ve sonrasında

müşterileriyle etkileşimlerini ne ölçüde dijitalleştirdikleri de bu değerlendirmeye katkıda

bulunuyor.

3- Dijital Operasyonel Yetkinlikler: Şirketlerin dijital teknoloji ve uygulamalardan

faydalanarak ve yönetişim yapılarını dijitalleşmeden maksimum faydayı sağlayacak şekilde

kurgulayarak; organizasyonel iş akışı, iç süreçleri ve operasyonlarını ne ölçüde

desteklediğini inceliyor.

Bu kriterler ışığında yapılan incelemeyi özetleyen Güner, finansal hizmetler ve hizmetler

sektörlerinin Türkiye’de ‘dijital öncüler’ olmasında tüketici ile doğrudan temasın etkili

olduğuna inandıklarını söylüyor. Güner, “Tüketiciye ne kadar yakınsa o sektör dijitalleşmede

ön sıralarda. Tüketici olarak elde ettiğimiz alışkanlıkları dokunduğumuz her şirketten

beklemekten kaynaklanıyor. Listenin sonunda ise enerji, metal ana sanayi ve inşaat

sektörlerini görüyoruz. Bu sektörlerdeki firmalar genelde kurumlar arası (B2B) çalışıyorlar.

Dolayısıyla dijitalleşmede arka sıradalar” yorumunda bulunuyor.

Accenture Türkiye Dijitalleşme Endeksi’nin bir diğer önemli sonucu, şirketlerin dijitalleşmede

operasyonel süreçlerine öncelik vermesi. Güner bu durumu şöyle açıklıyor: “Endekse

baktığımızda şirketler genelde içe dönük görünüyor. Operasyonel süreçlere ilişkin

5. DİJİTALLEŞME İÇE DÖNÜK

Page 13: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

13

çalışmalar yapıyor. Müşteriye yönelik dijitalleşme çalışmaları daha sınırlı kalıyor. Bu

Türkiye’ye özel bir durum değil. Yurtdışında yapılan çalışmalarda da benzer sonuçları

görmekteyiz. Sadece üretim yapılıyor ve ‘B2B’ çalışıyorsa, içe dönük dijitalleşme çalışması

yapılıyor, müşteri tarafı eksik kalıyor”. Accenture Dijitalleşme Endeksi raporunda da

“Türkiye’deki şirketler dünyadaki eğilime paralel olarak, operasyonel yetkinliklerinin

dijitalleştirilmesi alanında dijital hizmetler alanına göre daha iyi bir performans ortaya

koyuyor” bilgisi paylaşılıyor. Nitekim rapora göre “Dijital Hizmetler” boyutunda şirketlerin

ortalama puanı yüzde 52 iken “Dijital Operasyonel Yetkinlikler” alanında ortalama puan

yüzde 69’a çıkıyor.

Dijitalleşme kaçınılmaz olmakla birlikte kolay bir süreç değil. Türk şirketleri dijital dönüşüm

sürecinde çeşitli zorluklarla karşılaşıyor. Accenture Dijitalleşme Endeksi araştırmasına

katılan şirketler en çok yaşanan sıkıntıları şöyle sıralıyor:

Çeviklik ve Karar Alma Süreçleri: %26

Regülâsyonlar: %21

Şirket Kültürü: %21

Finansal Kaynak Tahsisi: %21

Finansal Katkısına İnanç: %20

Departmanlar Arası Koordinasyon: %19

Yetenek ve Kaynaklar: %16

Organizasyonel Hedefler: %15

Bilgi Güvenliği: %14

Geçmiş Proje Deneyimi: %12

Üst Yönetim Desteği: %6

Gıda, içecek ve ambalajlı tüketici ürünleri sektör temsilcilerinin dijitalleşme sürecine

başlarken nasıl bir yol haritası izlenmesi gerektiği konusundaki önerilerinin özeti şöyle:

Dijitalleşme sürecine öncelikle bilinç düzeyinde başlanması gerektiğinde taraflar hemfikir.

TOBB Gıda Sanayi Meclis Başkanı Necdet Buzbaş, bu konudaki önerileri şöyle dile getiriyor:

“Değişimi görmezden gelmemeli ve yeni teknolojileri kabullenme iradesini göstermeliyiz.

Aksi halde sürdürülebilir olamayız. Zihinsel dönüşüm ve zihinsel dönüşümle başlayan bu

süreç çok önem taşıyor. Birikimlerimiz günü kurtarmaya, artık uzun dönemli varlığımızı

sürdürmeye yetmiyor. Bilincimizi hızla değişen dünyadaki geleceğimize yönelik olarak inşa

edecek olgunluğa ulaşmalıyız.”

Accenture Dijital Türkiye Lideri Erdal Güner de şirketlerin işe dijitalleşmeyi öncelikleri arasına

alarak başlaması gerektiğini, “Şirketler dijitalleşmeyi öncelikli hedeflerden biri olarak kabul

C- DİJİTALLEŞME SÜRECİNE İLİŞKİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

1- Dijitalleşme Öncelikler Arasına Alınmalı

Page 14: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

14

edip üst yönetimlerinin bu alanda kararlılığını ve desteğini temin etmeli” sözleriyle ifade

ediyor.

Şirketler dijital stratejilerini oluşturmadan önce sektörün genel durumu ve eğilimleri

hakkında net bilgi sahibi olmalı, dijitalleşmeyi şirket stratejisine eklemlemeli. GE Dijital

Ortadoğu ve Türkiye Bölgesi Genel Müdürü Ali Saleh bunun önemini şöyle özetliyor: “Biz GE

olarak öncelikle şirketlerin süreçlerini izleriz. Bu süreçler iyi tanımlanmış mı, yeterince akıllı

mı ve verimliliği nerelerde artırabiliriz sorularına yanıt ararız. Çünkü yeterince

tanımlanmamış bir süreci dijitalleşmeye gittiğinizde arzu edilen sonuçlar elde edilmeyebilir.

Firmanın sektör içindeki konumunu, maliyet dalgalanmalarına karşı neler yaptığını da

bilmeliyiz. Bunları öğrendiğimiz takdirde dijitalleşme maliyetleri aşağı çekerken, atıkları ve

kayıpları azaltabilir, daha fazla fayda için tahminler yapmanızı sağlayabilir.”

Dijitalleşme stratejisine başlamadan önce şirketin süreçlerinin net biçimde belirlenmiş

olması dijitalleşme çabalarının başarıya ulaşmasında kilit önemde. Buzbaş, “Net bilgi, etkili

koordinasyon ve öncelikleri iyi belirlenmiş planlar ile belirli alanlara odaklanmalıyız. Fırsat

ve riskleri olanak ve kısıtlamalarımızla net bilgiye dayalı olarak dengelemeli, aşırı ve

duygusal değerlendirmenin tuzağına düşmemeliyiz. Aşırı ve noksan değerlendirmeye açık,

tutarlılığını yitirmiş verilerle, tarım, hayvancılık ve gıda sektöründeki rekabet ortamında

hayatta kalamayız” uyarısında bulunuyor.

Dijitalleşme stratejisinin başarısı, dijitalleşmenin bir şirket kültürü haline gelmesine bağlı.

Buzbaş’a göre, “Sadece analog bir sistemi dijital bir platform üzerine taşımak büyük hata

olur. Esas konu, dijitalin iş modellerini ortaya koymak, operasyon modellerini güçlendirmek.”

Benzer bir uyarı Yıldız Holding Dijital Pazarlama Müdürü Murat Hatip’ten de geliyor. Hatip,

dijitalleşmenin belli bir amaç güdülerek yapılmaması halinde yakın tarihte sık görüldüğü

gibi bir “moda” olarak kalmasından endişeli. Hatip, “Dijitalleşme olgusunun bir trend olup

birkaç yıl sonra yok olmasından endişe ediyorum. Çünkü sektör olarak bunu maalesef

yapıyoruz. Beş yıl önce sosyal medyayı tartışıyorduk. Dört yıl önce “QR Code” hayatımıza

girmişti. Biz bu işlere teknoloji odaklı baktığımızda işlerimizin verimliliğini artırdığını

göremiyoruz. ‘Hadi QR Code ile bir şeyler yapalım’ noktasına geliyor. Sebep nedir ona

bakmak lazım. Dijital teknolojiler bir amaç doğrultusunda kullanıldığında doğru sonuçlar

ortaya çıkıyor. Dolayısıyla olaya ‘amaç nedir?’ sorusuyla başlanması gerektiği

düşüncesindeyim.”

2- Dijitalleşme Öncesi Durum Tespiti Yapılmalı, Süreçler Netleştirilmeli

3- Dijitalleşme Şirket Kültürü Haline Getirilmeli

Page 15: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

15

Accenture Dijital Türkiye Lideri Erdal

Güner ise dijitalleşmenin şirket

kültürünün bir parçası haline gelmesi

için “İyi bir yönetişim yapısı” kurgulamak

gerektiğini vurguluyor. Accenture

Türkiye Dijitalleşme Endeksi’nde de bu

duruma dikkat çekiliyor: “Yönetişim,

kurumsal stratejinin ayrılmaz bir parçası

olan dijital stratejinin hayata geçirilmesi

ve uygulanması sürecinin planlanmasını

ifade eder. Bu süreçte alınacak

inisiyatifler, atılacak adımlar, ayrılacak bütçeler ve yapılacak değişiklikler detaylı bir şekilde

planlanmalı ve her bir projenin zamanlaması ve süresi netleştirilmeli.” Raporda ayrıca,

“Projelerin plan doğrultusunda ilerleyip ilerlemediği, belirlenen periyotta tamamlanıp

tamamlanmadığı ve hedeflenen sonuçlara ulaşıp ulaşmadığı tespit edilerek departman ve

çalışanlar bazında performans hedefleri belirlenmelidir” tavsiyesinde bulunuluyor.

Dijitalleşme, bütün endüstrilerdeki üretim şekillerini değiştiriyor. Büyük veri, analitik

yazılımlar ve nesnelerin interneti uygulamalarını bir araya getiren Endüstriyel İnternet, karar

süreçlerini etkiliyor, bütün iş kollarına üretimde optimizasyon olanağı sağlıyor.

Dijitalleşme sürecinde, şirketlerde dijital kültürün yerleşmesi için şirket bünyesinde büyük

veri elde edip bunları karar mekanizmalarına yardımcı olacak şekilde analiz edebilecek

dijital yeteneklerin istihdamı da büyük önem taşıyor. Zira etkili kararların spekülasyonlara

ve varsayımlara değil, veri analizine ve bilgiye dayanması gerekiyor.

Dijitalleşmenin şirketlerde “yukarıdan aşağıya” mı yoksa “aşağıdan yukarıya” mı

yürütülmesi gerektiği konusunda farklı görüşler bulunuyor. Yıldız Holding Genel Müdür

Yardımcısı Bahattin Aydın, sürecin her iki yönde yürütülmesi gerektiğini savunanlardan:

“Şirketlerin mutlaka bir dijital stratejisi olmalı ancak bunun uygulaması için şirketler dijital

yetenekleri bünyesine katmalı. Dijital yetenekten kastımız ‘sosyal medya canavarları’ değil.

Dijital yetenek, dijital dönüşümü ve felsefiyi anlayan ve bunu işine, iş yapış biçimlerine

uyarlayabilen insanlar demektir. Dijital yetenekler risk almaktan, yeni yollar denemekten

çekinmiyor. ‘Bilmiyorum’ demiyorlar, ‘henüz öğrenmedim’ veya ‘henüz araştırmadım’

diyorlar. Dijital yetenekler işin sahibi gibi düşünüyorlar. Şirketlerin bu dijital yetenekleri

bünyelerine katmaları dönüşümü hızlandırır.”

Gerek Accenture, gerekse GE’nin yaptığı araştırmalar, imalat sektöründe şirketlerin büyük

bölümünün dijitalleşmeyi öncelikleri arasına aldığını, şirket stratejilerinde dijitalleşmeye yer

verdiklerini ve bu yönde çabalara giriştiğini gösteriyor. Accenture Türkiye Dijitalleşme

4- Dijital Yetenekler İstihdam Edilmeli

5- Dijitalleşmede Farklılaşmalı Ve Müşteri Odaklı İş Modelleri Geliştirilmeli

Page 16: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

16

Endeksi 2016 raporuna göre, “Şirketiniz dijitalleşme trendiyle ortaya çıkan yeni fırsatlar ve

risklere karşı hazırlıklıdır” cümlesine ankete katılan şirketlerin yüzde 80’i “Katılıyorum” ve

“Kesinlikle Katılıyorum” yanıtlarını verdi. GE Dijital Türkiye Genel Müdürü Uygar Doyuran,

yapılan araştırmaların şirket yöneticilerinin yüzde 80-90’ının artık ‘veri analitiğini’ en önemli

üç önceliği arasında saydığına dikkat çekiyor. Şirket yöneticilerinin yüzde 84’ü veri biliminin

gelecekte işlerini dönüştüreceğine inanıyor. Ayrıca Türk yöneticilerin yüzde 66’sı karar alma

süreçlerinde büyük veri ve analiz sistemlerinden faydalanıyor. Türkiye bu konuda yüzde 5’lik

bir farkla dünya ortalamasının üzerinde18.

Ne var ki Accenture Türkiye Dijitalleşme Endeksi verileri, Türkiye’de şirketlerin dijitalleşmede

operasyonel süreçlerine yoğunlaştığını, tüketici ile temas noktalarını artıracak çözümlere

uzak kaldığını gösteriyor. Oysa geleneksel müşteri ilişkilerinin aksine, dijital dünyada

müşteri ilişkileri yalnızca mal ya da hizmetlerin alındığı anla sınırlı kalmıyor; çok daha geniş

bir kapsamla varlığını sürdürüyor. Sürekli ve karşılıklı bir yapıya bürünen bu ilişkide müşteri

ihtiyaçlarına etkin cevap vermenin yolu şirketlerin satış öncesi ve sonrasında dijital

hizmetler de sunmasından geçiyor19. Accenture’ın incelediği 106 şirketten “dijital öncü”

olarak adlandırılan 23’ü hariç, bu dijital hizmetlerde yüzde 50’nin üzerinde dijital olgunluk

gösteren bulunmuyor.

18 GE’nin ‘Global Innovation Barometer (2014, 2015 ve 2016) araştırmalarından derlenmiştir. 19 Dijital hizmetler; Acccenture tarafından “Şirketin sunduğu dijitalleşmiş ürün ve çözümlerin yanı sıra, bu ürün

ve çözümlerle elde edilen verilerin kullanılarak müşteri davranışlarının takip ve analiz edilebilmesi, şirketin

müşterileriyle olan etkileşiminde dijitalleşmeyi kullanma kabiliyeti ve şirketin sunduğu satış sonrası hizmetlere

özgü dijital fonksiyonlar” olarak tanımlanıyor.

Page 17: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

17

Yukarıda değinildiği gibi gıda, içecek ve ambalajlı tüketici ürünleri sektörü, müşterileri ile

ilişkisi bakımından eşsiz bir sektör. Ancak sektördeki pek çok şirket, B2B iş yapıyor ve

tüketicilerle teması kısıtlı. GE’nin “Gıda Sanayiinde Dijitalleşme ve Fırsatlar” toplantısını takip

eden Nestlé Türkiye IT Direktörü Bülent Kaçmaz, şirketinin dijitalleşme stratejilerini

uygulamaya koyduğunu, ancak “ağırlıklı olarak B2B çalışan şirketin tüketici ile bire bir

teması konusunda ‘açlık’ çektiğini” belirtiyor: “Ürünlerimizi sonunda tüketici kullanıyor. Biz

onlara daha fazla dokunabilmeliyiz. Hâlihazırda bunun bulunmuş ilacı da dijitalleşme.

Operasyonumu hem operasyonel verimlilik odağı yapmalıyım hem de dijitalleşme ile yeni

kanallar açmalıyım ki tüketiciye daha fazla ulaşabileyim. Şu anda bunun arayışındayız.”

GE Dijital Yiyecek İçecek Endüstri Çözümleri Direktörü Reid Paquin’in altını çizdiği gibi,

endüstriyel internet sayesinde mümkün olan en çok sayıda müşteri ile temas

sağlanabiliyor. Yeni teknolojiler, üreticilere tüketicilerin alışkanlık ve davranışlarındaki

değişimler hakkında süratle bilgi sahibi olma ve çevik tepkiler verme imkânı sağlıyor. TOBB

Gıda Sanayi Meclis Başkanı Necdet Buzbaş’ın belirttiği gibi “artık gıda sektörünün temel

hareket noktası müşterinin tecrübesi ve talepleri çerçevesinde bir gelecek düşünmek”

olmalı.

Dijitalleşme bir takım oyunu. Değişim şirketlerin ekosistemlerini ciddi biçimde etkiliyor. Dijital

dönüşüm için yapılması gerekenlerse, belli noktalarda şirketlerin tek başlarına

yapabileceklerinin sınırlarını aşıyor. Bu bakış açısını hayata geçirmek için gerekli olan servis

tasarımı, kullanıcı deneyimi, dijital pazarlama, dijital kanalların yönetimi, analitik, yenilikçilik

gibi yetkinliklerin tümü şirketlerde mevcut olmayabilir. Bu noktada şirketlere düşen, dijital

dönüşümü destekleyecek yetkinliklere sahip ve yeni iş yapış şekillerine yatkın insan

kaynağını yetiştirmek ve şirket içinde çözümlenemeyecek ya da çözümlenmesi zaman

alacak yetkinlikleri elde edebilmek için şirket dışından çeşitli araştırma kurumları, start-

up’lar ve bu konuda uzmanlaşmış şirketlerle işbirliğine gitmek. Ayrıca şirket dışında

işbirliklerine gitmek ve bir ekosistem oluşturmak, şirketlerin dijital dönüşüm için ihtiyaç

duyduğu yeni fikirleri geliştirmeleri, açık inovasyon ortamı yaratmaları ve bu konuda hızlı

yol alabilmeleri için önemli bir katkı sağlıyor.

Dijitalleşme alanında köklü bir deneyime sahip olan GE’nin şirketlere sunduğu çözümlere

gelince… GE Dijital Ortadoğu ve Türkiye Bölge Genel Müdürü Ali Saleh, General Electric’in

“Dijital”i şirketin geleceği için odak noktası olarak gördüğünü aktarıyor. Saleh, “GE Dijital

bizim için yeni bir şey değil. GE için dijital, gelecektir. ‘Dijital’ bizim kim olduğumuzu ve ne

yaptığımızı belirlemektedir” diyor.20 General Electric Digital Global CEO’su Bill Ruh, şirketin

2016 yılı sonu gelirinin 7 milyar dolara ulaştığını, 2020 hedefinin ise 15 milyar dolar

20 GE CEO’su Jeff Immelt 2016 yılı raporunda GE’nin stratejisinin ‘dünyanın en büyük dijital endüstriyel şirketi’ olma amacıyla yönlendirildiğini açıkladı. http://www.gereports.com/2017-immelt-annual-letter/

6- Dijitalleşme Sürecinde Uzman Bir Partner İle Çalışılmalı

D - GE’NİN DİJİTAL SANAYİ YAKLAŞIMI

Page 18: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

18

olduğunu açıklamıştı.21 GE Dijital, her gün dünyada 1 trilyon dolar değerindeki varlıkların

üzerinde bulunan 10 milyon sensörden yaklaşık 50 milyon veri bileşenini analiz ediyor.22

GE Dijital’in gelirinin önemli bir bölümünü yazılım satışları oluşturuyor. Ancak Ali Saleh’in

altını çizdiği gibi GE Dijital, “Kendini bir yazılım şirketi olarak tanımlamıyor.” Saleh şöyle diyor:

“GE’nin uygulama açısından zengin bir mirası var. Ancak biz kendimizi bir yazılım şirketi

olarak tanımlamıyoruz. GE, sadece bir yazılım önerip buna ihtiyacınız olduğunu söylemek

istemiyor. GE, ‘dijitalleşmenin size nasıl yardımcı olabileceğini’ ve ‘sizinle nasıl bir işbirliği

geliştirilebileceğini’ sorguluyor. Bu sizin, sorununuzu, nereye ulaşmak istediğinizi ve mevcut

durumdan arzu edilen duruma giden yolu belirlemenizden geçiyor.”

GE Dijital Yiyecek İçecek Endüstri Çözümleri Direktörü Reid Paquin ise gıda, içecek ve

ambalajlı tüketici ürünleri sektörü özelinde GE’nin “Karar alma süreçlerinde değişim

yaratmayı hedeflediğini” ifade ediyor: “Rekabetçi kalmak için verilere dayanan daha iyi

kararlar vermelisiniz. Bu kararlara tahmin veya önsezilerle varamazsınız. Tüm sektörlerde

olduğu gibi gıda ve içecek sektöründe de iş süreçlerinde veri elde etmek kolay değil. Bir

yazılım yazdırarak bu verileri elde edebilirsiniz ancak bu da yeterli değildir. Süreç liderlerine

analiz edebileceği verileri sunmanız gerekir. GE olarak biz, şirketlerin daha fazla tüketiciye

odaklanmasını sağlıyoruz. Bunu yapmak için sonuçlara odaklanıyoruz. Biz ürüne

odaklanmıyoruz. Biz daha çok neyi başarmak istediğimize odaklanıyoruz.”

GE Dijital Türkiye Genel Müdürü

Uygar Doyuran ise, “GE, gıda ve

içecek sektöründe dünyada

uzun zamandır çalışıyor. Şu

anda sektörün en büyük 10

firmasından 7’si GE yazılımı

kullanıyor. Bu sayede

üretimlerini iyileştiriyor. Sektörel

bazda bakıldığında, plansız

harcamalarda yüzde 10.5

azalma, verimliliği etkileyen

ürün değişim sürelerinde yüzde

8’lik iyileşme, kalitede ise yüzde 12’lik iyileşme sağlıyoruz. GE’nin bu sektörde temel amacı

şirketlerin Endüstriyel İnternet ile rekabet güçlerini korumalarını sağlamak.”

Predix

GE’nin dijital çözümlerinin başında dünyanın ilk endüstriyel internet platformu Predix

geliyor. Paquin, Predix’in, “Dijital sanayi dönemine geçişte en önemli adımlardan biri”

olduğunu belirtiyor. Bu platform, üreticilere üretim araçlarının her türlü verisini toplama,

bulutta bu verileri depolama, analiz etme ve verilerle inovatif çözümler geliştirme imkânı

21 http://www.investors.com/news/ge-courts-silicon-valley-investors-for-digital-industrial-push/ 22 https://geturkiyeblog.com/dijital-sanayinin-yolculugu/

GE’NİN DİJİTAL ÇÖZÜMLERİ

Page 19: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

19

sunuyor. Platformda şimdiye kadar yüzlerce yazılım geliştirildi ve geliştirilmeye devam

ediyor.

GE’nin “Sanayinin Zamanı” raporuna göre, endüstriyel internet uygulama pazarının 2025’te

tüketici internetinin iki misline ulaşması bekleniyor. Sadece önümüzdeki yıl 20 bin

yazılımcının Predix üzerinde uygulama geliştirmesi öngörülüyor.

Dijital İkiz

Predix platformu sayesinde örneğin bir gıda fabrikası, bir perakende satış noktası veya gıda

tedarik zincirinin herhangi bir noktasının “Dijital İkizi” çıkartılabiliyor, tüm süreçlerin gerçek

zamanlı olarak takip edilmesi sağlanıyor. Bu sayede üretim süreçlerindeki muhtemel

arızalar, henüz oluşmadan tahmin edilip müdahale edilebiliyor. Üretim süreçleri

tedarikçilerden, çevreden ve müşterilerden gelen veriye dayanarak gerçek zamanlı olarak

optimize edilebiliyor. Reid Paquin dijital ikize sahip olmanın önemini şöyle açıklıyor:

“Endüstrideki sorunlara yanıt vermek için çok akıllı olmak gerekir. Çok akıllı olmak içinse

makineleri, iş gücünü, varlıkları ve üretim süreçlerine ilişkin bütün her şeyi gerçek zamanlı

olarak ‘görünür’ kılmak gerekiyor. Dijital ikiz konsepti ile bu dönüşüm sağlanıyor. Dijital ikizler

fizikle analitik olanı birleştiriyor. Varlıklarla süreçlerin sanal bir sunumu yapılabiliyor. Dijital

ikiz uygulaması ile gıda ve içecek sektöründe dijitalleşmeye öncelikle, dijital değer zincirinin

geliştirilmesi ile başlanabilir.”

Varlık Performans Yönetimi

GE ayrıca şirketlere varlık performans yönetimi ve siber güvenlik alanında da hizmet veriyor.

Bu sistem ile plansız arızaları azaltmayı, güvenilirliği ve sürekli erişilebilirliği artırmayı,

maliyetleri azaltmayı ve operasyonel riskleri en aza indirmeyi amaçlar. GE güncel olarak 1

trilyon değerinde 300.000’den fazla varlıkları Predix işletim sistemi ve teşhis&izleme

merkezleri aracılığıyla varlık performans yönetim araçlarıyla yönetiyor.

Akıllı Fabrika

Daha iyi çıktılar elde etmek için, yalın üretimin ve optimal verimliliğin ileri yazılım analitiği ile

birleştirildiği fabrikalardır. GE, yalın operasyonları, işine bağlı çalışanları ve dijital olanakları

aracılığıyla hızı ve verimliliği arttırmak için Akıllı Fabrika’nın ilk fazını GE ile hayata geçirilmesi

ve veri analitiğine başlanma süresini 6 ile 8 hafta arasında planlıyor. Bu sistem sayesinde

Türkiye’de gıda sanayinden bir firma, kalite verimliliğini yüzde 5, plansız arıza sürelerini

yüzde 10, ürün değişim sürelerini ise yüzde 5 iyileştirdi.

GE ayrıca Gebze’de yer alan Güç Transformatörleri fabrikasını akıllı fabrika haline getirmek

üzere çalışmalarına devam ediyor. Daha iyi çıktılar elde etmek için yalın üretim ve optimal

verimliliğin ileri yazılım analitiği ile birleştirildiği bu fabrikada,

Üretim süresinde %25

Stok seviyesi maliyetlerinde %20 tasarruf sağlanması

Üretim verimliliğinde %3

Tam zamanında teslimatta ise %5 artış hedefleniyor.

Page 20: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

20

1-Giresun Fındık Borsası Lisanslı Deposu

Giresun Fındık Borsası Lisanslı

Deposu’nun ihale süreci 2009’da

başladı ve 2016’da teslimle sonuçlandı.

Giresun Ticaret Borsası Ar-Ge Proje

Koordinatörü Suat Başkan, 11,5 milyon

avroya mal olan tesisin özelliklerini ve

yapılan işlemleri şöyle anlatıyor: “30

dönüm arazi üzerine, 17 bin ton 24 adet

çelik silo azot gazı altında depolama

tesisinde laboratuvar ve spot borsa

binası bulunuyor. Kabuklu fındığın önce araç üzerinde bütün bilgilerini alıyor ve kayıtlarını

yapıyoruz. Burada üreticiye bir barkot veriliyor. Bütün diğer işlemler barkot numarası

üzerinden yapılıyor. Hepsi birbirine entegre çalışıyor. Bütün süreçler devam ediyor. Ürün

partisine barkot veriliyor, kalite kontrol laboratuvarında barkot üzerinden işlem yapılıyor.

Güvenlik için laboratuvar ürünün kime ait olduğunu bilmiyor. Teslim alınan ürün burada

temizleniyor, tartılıyor ve tartım esas kabul edilerek pnömatik tüp sistemi ile numuneler

laboratuvara gidiyor. Laboratuvar yetkili sınıflandırma lisansına sahip. Kalite kontrol sonucu

ekspere ve üreticiye deklare ediyor. Üretici kabul ederse, ürün senedi oluşuyor. Tankta

bekleyen ürün hangi randımandaysa, hangi siloya gidecekse oraya seçiliyor. Paketlemeye

kadar işlemler insan eli değmeden yapılıyor.”

Suat Başkan, bu lisanslı depo sayesinde, ürün kayıplarının önlendiği gibi üreticilerin

ürünlerini en iyi fiyata değerlendirmesinin sağlandığını belirtiyor.

2- Tarımın Doktoru DOCTAR23

Türkiye’de tarımda bir diğer dijitalleşme örneği, tarımdaki nadir dijital dönüşüm

firmalarından DokTar oldu. Şirketin CEO’su Tanzer Bilgen, Türkiye’de tarımın çok önemli

bir ekonomik faaliyet olduğunun altını çizdikten sonra şöyle diyor: “Türkiye’de otomotivin

cari açığa faydası 5-6 milyar dolarken, tarımın faydası 60-65 milyar dolar. Teknoloji ile 60

milyar dolarlık sektörü 150 milyar dolara yükseltmek mümkün. Çünkü Türkiye’nin iyi bir iklimi

ve suyu var. Peki, nasıl yükselteceğiz? Ürün kompozisyonunu ve bazı üretim şekillerini

değiştirmemiz lazım. Türkiye’nin 800 bin km2 olan yüzölçümünün dörtte birinde tarım

yapılıyor; 200 bin km2 veya 20 milyon hektar. Bunun yüzde 60’ında tahıl (buğday, arpa, mısır)

yetiştiriyoruz. Bunlar yetiştirilmesi kolay ürünler ve dolayısıyla getirdiği gelir de düşük.

Örneğin 1 dekar elmadan elde ettiğiniz gelir 20 dekar buğdaya eşit. Dolayısıyla üretimde

yüksek değerli ürünleri seçmemiz gerekiyor. Türkiye’nin rekoltesini artırması gerekiyor.

Teknoloji burada devriye giriyor.”

23 DOKTAR, web sitesinde “Tarımın Doktoru” sloganını kullanıyor. www.doktar.com

E - TARIM VE GIDADA DİJİTAL İYİ UYGULAMA ÖRNEKLERİ

Page 21: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

21

Tahıl ve meyvecilikte uydu ve GPS teknolojisi ile verim haritalamasının yapılmaya

başlandığını anlatan Tanzer Bilgen, DokTar olarak kendilerinin uyguladığı teknolojileri ise

şöyle özetliyor: “Şirketimiz son beş yıldır tarım alanında çalışıyor. Tarım ile teknik bilgiyi

birleştirip çiftçilere ve diğer paydaşlara ulaştırmaya çalışıyor. Bunun için bitki ve bitkinin

matematiğini çözmeye çalışıyoruz. Domatesin metabolizmasını çalıştırmak için ısı ve ışığa

ihtiyacı vardır. Hava sıcaklığının 10 derecenin üzerine çıkması lazım. Biz bir ısı birikim modeli

oluşturduk. Şirketimiz 80 bin çiftçiye hasata dek, bitkiye ne kadar, gübreye ne kadar sulama

yapacağı bilgilerini veriyor. Dolayısıyla bitkinin simülasyonunu yapıyorsunuz. Gittiğimiz yer

bitkinin büyük verisini oluşturmak. O da her çiftçinin yaptıklarını rekolte verileri ile eşleştirip

yüksek verimin matematiksel modelini çıkarmaya çalışıyoruz. Bunu yapabilmeniz için

sahaya sensörler koymanız, o sensörlerin de hesaplı olması lazım. Türkiye’de 6 milyon tarla

var. Bunlardan 300-400 bini üzerinden veri toplayabilirseniz, teoride bir ‘süper çiftçi’ modeli

oluşturabilirsiniz. Bir sonraki sene çiftçiye ‘Üç gün erken ekmen mümkün’ diyebileceksiniz.

Biz çiftçiye sadece ürününü izleme hizmeti değil, üründen alacağı verimi artıracak kaliteye

ulaşmasına da yardım ediyoruz. Bütünsel bakıldığında müşteriden geriye dönük üretim

yapmak gerekiyor. ‘Ben bu patatesi nasıl üretirim’ diye düşünmesi gerekiyor. Bitkilerin ekim

aralarını açmanız gerekiyor. Doğru düzgün gübreleme yapmanız gerekiyor. Zamanında

gübre ve ilaç atsanız maliyeti düşürebiliyorsunuz.”

3- Yıldız Holding’in Dijitalleşme Tecrübesi

Toplantıda Yıldız Holding Genel Müdür Yardımcısı Bahattin Aydın ile Dijital Pazarlama

Müdürü Murat Hatip, holdingin dijitalleşme sürecine ilişkin deneyimlerini de paylaştılar.

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başbakanı Murat Ülker’in 2017’yi dijitalleşme yılı ilan ettiğini

ve “Dijitalleşmezsek ölürüz” dediğini aktaran Bahattin Aydın, “Değişim bizi de dönüştürüyor.

Page 22: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

22

Anlaşılması gereken değişimin kendisi değil, değişim hızına nasıl uyum sağlanacağıdır. Ancak

takipçi olmak da yetmiyor. Üreten ülke olmak gerekiyor. Bunu kaçırırsak bizi büyük tehditler

bekliyor” uyarısında bulundu.

Murat Hatip ise holdingin dijitalleşme süreçlerindeki stratejilerini şöyle aktarıyor:

“Dijitalleşmeyi operasyonel, sistemsel ve yeni iş modelleri olarak üçe ayırdık. Operasyonel

alanda manuel veya internet bağlantısı olmadan bilgisayarla yapılan üretim süreçlerinin

tamamını online ve mobil hale getirdik. İş akış süreçleri, insan kaynakları süreçleri, seyahat

süreçleri dahil pek çok işlem artık ıslak imza yerine e-imza ile hallediliyor. Sistemsel

dönüşümlerde ise satış ve saha ekiplerinin modernizasyonunu sağladık. Yeni iş modelleri

geliştirilmesi için ise öncelikle dijital kültürün yerleştirilmesi için çalışmalarla başladık. 56 bin

çalışanımızın tamamını bir oryantasyon programına dahil ettik.”

Şirketlerin dijitalleşme sürecine mutlaka bir amaç güderek başlaması gerektiğini ve işin

şovundan kaçınması gerektiğini belirten Murat Hatip, “Biz hem dijitali hem teknolojiyi hem

gelişmeyi cihazlarda ve teknolojik yeteneklerde değil kendi zihniyetimizde aramalı ve her

adımımızı bir amaç, vizyon ve strateji doğrultusunda atmalıyız. Aksi takdirde bu işin

şovundan etkilenirsek, birkaç yıl bunu konuşur, üçüncü yıl hiçbir şey yapmadan hayatımıza

devam ederiz. Ama bunu bir düşünme şekline dönüştürdüğünüz anda attığımız her

kurşunun fazla fazla karşılığını alırız ve hem kendi şirketimiz hem de müşterilerimiz için

muhteşem sonuçlar elde ederiz” diyor.

BEREKET ÜRETEN SEKTÖRE SON TAVSİYELER

Son olarak TOBB Gıda Sanayi Meclis Başkanı Necdet Buzbaş’ın, sektör aktörlerinin tümünü

ilgilendiren bazı tavsiyelerini hatırlatmakta fayda var:

Tarım, hayvancılık ve gıda alanında dünyadaki gelişmeleri takip etmek gerekiyor.

Kendi olanak ve kıstaslarımızın envanterini elimizin altında tutmalıyız.

Tarım, hayvancılık ve gıda alanlarında kendi ayaklarımız üzerinde durmalıyız.

Sektörde son dönemlerde aldığımız lisans ve patent haklarını başka ülkelerinkiyle

karşılaştırmadan tartışma yaparsak eskileri tekrarlamanın verimsizliğine düşeriz.

Bereket üreterek insanımızın yaşamını kolaylaştırma ve sağlıklı beslenmesini

sağlamak için dünyanın herhangi bir yerinde yapılan en iyi üretim ve uygulamayı

ülkemizde yapabilmeyi tartışan bir gündemimiz her zaman olmalı.

Küreselleşme olgusunda olduğu gibi, dijitalleşme aşaması da bilim ve teknolojideki

hızlı gelişmelerin ortaya koyduğu bir olgudur. İnsansız fabrikalar artık hayal değil.

Bize düşen görev teknolojik gelişmelerde taklitten yaratıcılığa geçiş yaparak tarım,

hayvancılık ve gıda sektöründe standartları belirleyen toplumlar arasında yerimizi

almaktır. Yeni nesil teknolojiler ve dijitalleşme sektörde kısıtlı sayıda firmanın ilgi

alanında ancak sektörde bu etkinlik yol gösterici olacaktır.

Page 23: GIDA ENDÜSTRİSİNDE DİJİTALLEŞME DEVRİMİ...yüzde 8,5.2 Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 2016 yılı sonunda 20,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarım ürünlerinin

23

TOBB Gıda Sanayiinde Dijitalleşme ve Fırsatlar Günü

(TÜGİS, TGDF ve GE tarafından desteklenmiştir)

GE Türkiye İnovasyon Merkezi

30 Mart 2017

09:30 - 10:00 Kayıt

10:00 – 10:30 Açılış Konuşmaları

Ali Saleh, GE Dijital Ortadoğu ve Türkiye Bölgesi Genel Müdürü

Necdet Buzbaş, TOBB Gıda Sanayi Meclisi Başkanı

10:30 - 11:00 Ana Konuşmacı- Gıda Sanayiinde Dijital Çözümler

Reid Paquin, GE Dijital Global Gıda Sektörü Başkanı

11:00 - 12:00 Panel: Dijital Sanayi

Uygar Doyuran, GE Digital Türkiye Genel Müdürü

Yrd.Doc.Dr. Esra Kabaklarlı, Selçuk Üniversitesi

Bahattin Aydın, Yıldız Holding Genel Müdür Yardımcısı

Erdal Güner, Accenture Dijital Türkiye Lideri

12:00 - 13:15 Öğle Yemeği

Workshop: Gıda Sanayiinin Geleceğinde 3D Yazıcılar

13:15 - 14:45 Panel: Tarım ve Gıda Sanayiinde Dijitalleşme

Prof. Dr. Sabri Burak ARZOVA Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi

Tanzer Bilgen, CEO, Doktar

Murat Hatip, Dijital Pazarlama Müdürü Yıldız Holding

Suat Başkan, Giresun Ticaret Borsası, AR-GE ve Proje Uygulama Ofis Müd.

Detaylı bilgi için:

GE Dijital Ülke Müdürü – Uygar Doyuran

M: [email protected]

T: +90 530 376 5818

GE Dijital Satış Müdürü – Onur Aruz

M: [email protected]

T: +90 530 835 0034

GE Dijital Satış & Pazarlama Görevlisi – Ali Gür Güvenilir

M: [email protected]

T: +90 530 972 1274

GE Türkiye İnovasyon Lideri

M: [email protected]

T: +90 533 695 5128