*gazi Üniversitesi tıp fakültesi Üroloji anabilim dalı ... · *gazi Üniversitesi tıp...

1
TRANSPERİTONEAL LAPAROSKOPİK NEFREKTOMİDE, DAHA FAZLA TECRÜBE VE DAHA İYİ TEKNİK, DAHA İYİ CERRAHİ SONUÇ DEMEK MİDİR? Lütfi Tunç*, Süleyman Yeşil*, Metin Onaran*, Erdem Canda**, İyimser Üre*, A.F. Batur*, Hasan Biri*, İbrahim Bozkırlı* *Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, Ankara **Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği, Ankara AMAÇ Laparoskopik nefrektomide cerrahın tecrübesinin ve kullandığı tekniğin operasyonel özelliklere olan etkisini değerlendirmek. MATERYAL VE METOD Şubat 2004 – Ağustos 2009 tarihleri arasında Gazi Üniversitesi Üroloji kliniğinde ve eğitim amacıyla gidilen Üniversite ve Eğitim araştırma hastanelerinde, renal hücreli kanser nedeniyle transperitoneal laparoskopik radikal nefrektomi (LRN) (60 hasta), transizyonel hücreli karsinom nedeniyle transperitoneal laparoskopik nefroüreterektomi (8 hasta) ve non-fonksiyone böbrek nedeniyle transperitoneal laparoskopik basit nefrektomi (LBN) ( 65 hasta) yapılan 133 hasta çalışmaya dahil edildi. Bu hastaların 85’inde laparoskopik cerrahi kitaplarında belirtildiği gibi üreter bulunup bu noktadan alt pole ve hilusa doğru diseksiyonun devam ettirildiği konvansiyonel teknikle nefrektomi yapıldı . Son 48 hastada ise üreter diseksiyonundan önce üst polün diseke edilerek buradan doğrudan hilusun bulunduğu yeni yöntemle nefrektomi yapıldı. Bu hastalarda nefrektomi süresi olarak transperitoneal olarak böbreğin tamamen serbestlenmiş olma süresi alındı . Kullanılan teniklerdeki ortalama kan kaybı, operasyon süresi ve hospitalizasyon süresi karşılaştırıldı. BULGULAR Konvansiyonel cerrahi grubunda ort. yaş 51 idi. Bu grupta ort. kan kaybı 150 cc, nefrektomi süresi 85 dakika ve hospitalizasyon süresi 2 gündü. Yeni tekniğin kullanıldığı grupta ort. yaş 52 idi. Bu grupta ort. kan kaybı 40 cc, nefrektomi süresi 35 dakika ve hospitalizasyon süresi 1 gündü. SONUÇ Artan tecrübe ile birlikte operasyonel verilerde iyileşme olması beklenmektedir. Bizim yeni tekniğimizde hilus diseke edilmeden önce üreter diseke edilmez ve öncelikle üst pol serbestlenir. Biz, üreterin anteriora doğru asılmasının böbreğin alt polünü kaldırdığını ve buna bağlı olarak hilusun ve üst polün vana cava’ya yaklaştığını, dolayısıyla hilusun üst kısım uzunluğunun kısaldığını, bunun da diseksiyonu zorlaştırdığını düşünüyoruz. Üst polün serbestlenmesini takiben hilusun diseke edilmesi renal vasküler yapıların üst kısım uzunluklarının kısalmasına neden olmamaktadır ve böylece hilus kontrolü daha kısa sürede ve daha az kanama ile sağlanmaktadır . Sonuç olarak, biz bu tekniği transperitoneal laparoskopik nefrektomi konusunda tecrübe kazanmak isteyen ürologlara öneriyoruz. İP-58

Upload: others

Post on 19-Feb-2020

14 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: *Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı ... · *Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, Ankara **Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Üroloji

TRANSPERİTONEAL LAPAROSKOPİK NEFREKTOMİDE, DAHA FAZLA TECRÜBE VE DAHA İYİ TEKNİK, DAHA İYİ CERRAHİ SONUÇ DEMEK MİDİR?

Lütfi Tunç*, Süleyman Yeşil*, Metin Onaran*, Erdem Canda**, İyimser Üre*, A.F. Batur*, Hasan Biri*, İbrahim Bozkırlı*

*Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, Ankara

**Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği, Ankara

AMAÇLaparoskopik nefrektomide cerrahın tecrübesinin ve kullandığı tekniğin operasyonel

özelliklere olan etkisini değerlendirmek.

MATERYAL VE METODŞubat 2004 – Ağustos 2009 tarihleri arasında Gazi Üniversitesi Üroloji kliniğinde veeğitim amacıyla gidilen Üniversite ve Eğitim araştırma hastanelerinde, renal hücrelikanser nedeniyle transperitoneal laparoskopik radikal nefrektomi (LRN) (60 hasta),transizyonel hücreli karsinom nedeniyle transperitoneal laparoskopik nefroüreterektomi(8 hasta) ve non-fonksiyone böbrek nedeniyle transperitoneal laparoskopik basitnefrektomi (LBN) ( 65 hasta) yapılan 133 hasta çalışmaya dahil edildi. Bu hastaların85’inde laparoskopik cerrahi kitaplarında belirtildiği gibi üreter bulunup bu noktadan altpole ve hilusa doğru diseksiyonun devam ettirildiği konvansiyonel teknikle nefrektomiyapıldı. Son 48 hastada ise üreter diseksiyonundan önce üst polün diseke edilerekburadan doğrudan hilusun bulunduğu yeni yöntemle nefrektomi yapıldı. Bu hastalardanefrektomi süresi olarak transperitoneal olarak böbreğin tamamen serbestlenmiş olmasüresi alındı. Kullanılan teniklerdeki ortalama kan kaybı, operasyon süresi vehospitalizasyon süresi karşılaştırıldı.

BULGULARKonvansiyonel cerrahi grubunda

ort. yaş 51 idi. Bu grupta ort. kankaybı 150 cc, nefrektomi süresi 85dakika ve hospitalizasyon süresi 2gündü. Yeni tekniğin kullanıldığıgrupta ort. yaş 52 idi. Bu grupta ort.kan kaybı 40 cc, nefrektomi süresi35 dakika ve hospitalizasyon süresi1 gündü.

SONUÇArtan tecrübe ile birlikte operasyonel verilerde iyileşme olması beklenmektedir.

Bizim yeni tekniğimizde hilus diseke edilmeden önce üreter diseke edilmez veöncelikle üst pol serbestlenir. Biz, üreterin anteriora doğru asılmasının böbreğinalt polünü kaldırdığını ve buna bağlı olarak hilusun ve üst polün vana cava’yayaklaştığını, dolayısıyla hilusun üst kısım uzunluğunun kısaldığını, bunun dadiseksiyonu zorlaştırdığını düşünüyoruz. Üst polün serbestlenmesini takibenhilusun diseke edilmesi renal vasküler yapıların üst kısım uzunluklarınınkısalmasına neden olmamaktadır ve böylece hilus kontrolü daha kısa sürede vedaha az kanama ile sağlanmaktadır. Sonuç olarak, biz bu tekniği transperitoneallaparoskopik nefrektomi konusunda tecrübe kazanmak isteyen ürologlaraöneriyoruz.

İP-58