sovyet ve sovyet sonrasi coĞrafyada sosyo-lengÜİstİk sorunlar: 150 dİl ve polİtİka...
TRANSCRIPT
SOVYET VE SOVYET SONRASI COĞRAFYADA
SOSYO-LENGÜİSTİK SORUNLAR
150 DİL ve POLİTİKA
(1917-2000)
V. M. ALPATOV
Rusçadan Çeviren
İlyas ÜSTÜNYER
Genel Yayın Yönetmeni • Yaşar HIZEditör • Yrd. Doç. Dr. İshak TaşdelenKapak Tasarım • Gökhan Özbütün
Dizgi • Hatice UzunBirinci Basım • © Ocak 2016ISBN • 978-605-324-346-5
© copyrightBu kitabın yayın hakkı Gece Kitaplığı’na aittir.
Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, izin almadan hiç-bir yolla çoğaltılamaz.
Baskı & CiltSon Çağ
Sertifika No: 25931
SOVYET VE SOVYET SONRASI COĞRAFYADA
SOSYO-LENGÜİSTİK SORUNLAR
150 DİL ve POLİTİKA
(1917-2000)
V. M. ALPATOV
Rusçadan Çeviren
İlyas ÜSTÜNYER
Vladimir Mikhayloviç ALPATOV
17 Ninan 1945’de doğan Alpatov 1968’de Moskova Devlet Üniversitesi (MGU) Filoloji Fakültesi Uygulamalı ve Teorik Dilbilim Bölümü’nden mezun oldu. 1972’den beri Rusya Bilimler Akademisi’ndeki Doğu Bilimler Enstitüsü’n-de çalışmakta ve adı geçen enstitüde müdür yardımcılığı yapmaktadır. 1993’ten itibaren MGU’da “Dilbilim Akımları Tarihi” dersi vermektedir. Filoloji Bilimleri Doktor’u olan yazar, Rusya Bilimler Akademisi bünyesindeki Tarih-Filo-loji Bilimler Bölümü’nde öğretim üyesidir. Dilbilim alanın-da başta Dilbilim Akımları Tarihi adlı kitabı olmak üzere toplam 200’ü aşkın bilimsel çalışmanın sahibidir.
Başta Japonca olmak üzere doğu dillerini araştıran Prof. Dr. V. M. Alpatov’un bilimsel ilgi alanına daha ziya-de başta Rusça olmak üzere dilbilim tarihi girmektedir. Bu alanda Rusya’nın önde gelen araştırmacıları arasında kabul edilen yazarın aynı zamanda Sovyet dönemi dilbilimi üze-rine özgün çalışmaları bulunmaktadır. M. M. Bakhtin, V. N. Voloşinov’un dilbilim düşünceleri üzerine monografiler kalem alan yazar, F. D. Aşnin ile birlikte “Büyük Terör” dö-nemi Türkologlarının ve Slavca uzmanlarının kaderlerini ele alan çalışmalar kaleme almıştır. Bilim çevrelerinde N. Ya. Marr’ın şahsiyeti ve onun “Yeni Dil Akımı” üzerine yap-tığı özgün çalışmayla da tanınan Alpatov’un bilimsel uğra-şıları içinde Sosyo-lengüistik önemli bir yer tutmaktadır.
İlyas ÜSTÜNYER
1973’te Bartın’da doğdu. Orta öğrenimini Bartın’da tamamladı. Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bö-lümü’nden mezun oldu. Değişik ülkelerde “Dilbilim”, “Dil Felsefesi”, “Yabancı Dil Öğretim Teorisi”, “Edebiyat Teorisi” ve “Karşılaştırmalı Edebiyat” dersleri verdi. Rusya Maksim
Gorki Ural Devlet Üniversitesi’ndeki Doğu Bilimleri Kür-süsünde Türkoloji çalışmalarını başlattı.
Gürcistan’ın çeşitli üniversitelerinde, dilbilim, dil felsefesi, karşılaştırmalı edebiyat vb. dersler veren Prof. Dr. İlyas Üstünyer, Gürcistan Uluslararası Karadeniz Üniver-sitesi Beşerî Bilimler Fakültesi’ndeki Türk Filolojisi Bölü-mü’nü yönetmektedir. Yayınlanmış telif ve çeviri kitapları şunlardır:
Gürcü Türkolojisinin Temel Koyucusu: Sergi Cikia (Çeviri), Palet Yay., Konya-2014,
Gürcistan’da Türk Edebiyatı Çalışmaları, Lisans Üstü Tezler, Fenomen Yayınları, Erzurum-2013,
Gürcü Dili ve Edebiyatı Üzerine Okumalar, Kaknüs Yayınları, İstanbul-2010,
Kaf Dağı’nın Güney Yüzü Gürcistan: Kültür, Gele-nek, Mekân, Kimlik, Kaknüs Yay., İstanbul-2010,
Sözlüklü Türkçe-Rusça Konuşma Kitabı (ortak ya-zarlı), Uluslararası Karadeniz Üniversitesi Yayınları, Tiflis 2006,
Gürcistan’da Türk Dili Çalışmaları: Lisansüstü Tez-ler (baskıya hazır).
İÇİNDEKİLER
Çevirmenin Notu.................................................................11
Ön Söz....................................................................................15
İletişim ve Kimlik Gereksinimi...........................................24
Hareket Noktası.....................................................................47
Yeni Dilbilim Politikası........................................................58
Polivanov, Yakovlev ve Diğerleri.........................................75
Hangi Yazı Sistemi Seçilmeli?..............................................87
Politika ve Yaşam..................................................................102
Politik Dönemeç...................................................................120
İstikrar Yılları........................................................................139
İki Dillilik: Zararlı mı, Yararlı mı?.....................................181
Sovyet’ten Rusya’ya..............................................................196
İki Dillilikten Tek Dilliliğe mi?..........................................222
KAYNAKLAR..............................................................270
SUMMARY...................................................................298
Diller ve Kişiler Dizini.................................................302
KISALTMALAR
AO – Özerk Bölge
ç.n. - Çevirmenin Notu
ES – Avrupa Birliği
FRG – Federal Almanya
KHK – Kuzey Halkları Komitesi
KMİS – Kiev Uluslararası Sosyoloji Enstitüsü
KNDR – Kuzey Kore
KOMVUZ – Komi Yüksek Öğretimi
KUTV – Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi
MGU – Moskova Devlet Üniversitesi
MNR – Moğol Halk Cumhuriyeti
NARKOM – Halk Komiserliği
NARKOMPROS - Halkı Aydınlatma Komiserliği
OON – Birleşmiş Milletler
RAN – Rusya Bilimler Akademisi
RKP – Rusya Komünist Partisi
RSDRP – Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi
SNG – Bağımsız Devletler Topluluğu
SNK – Merkezî Halk Komitesi
TSİK – Merkez Seçim Komitesi
VTSİK – Bütün Sovyet Seçim Komisyonu
VTSKNA – Yeni Alfabe Sovyet Merkez Komitesi
Eserin özgün adı:
150 языков и политика: 1917-200 (Социолингвистические проблемы СССР и ростсоветского пространства)
11
Çevirmenin Notu
“Dil olgularıyla toplumsal olgular arasındaki ilişki-leri, bunların birbirlerini etkilemesini, birbirinin değişkeni olarak ortaya çıkmasını, bir başka deyişle iki tür olgu ara-sında eşdeğerliliği inceleyen karma dal” olarak tanımlanan Sosyo-lingüistiğin 20. yüzyılda kendine en aktif eylem alanı bulduğu coğrafya kuşkusuz Sovyet coğrafyasıdır. Zira, bu coğrafya 20. yy.’da sosyolojinin en aktif olduğu mekan idi.
70 yıl boyunca bünyesindeki cumhuriyetlere Sos-yalist ideolojiyi benimsetmeye çalışan Sovyet Birliği’nin söz konusu arzusunun enstrümanı doğal olarak Rusça olmuş-tur.
Rusça, Sovyet cumhuriyetlerinin dilleri ile girişti-ği egemenlik mücadelesinde hep kazanan taraf olmuştur. Sosyalist, ideolojinin bunda itici güç olduğu tartışma götür-mez. Rusçanın zorunlu bürokrasi dili olması, cumhuriyet-lerin halkları arasında ortak anlaşma dili olması ve Rusça karşısındaki cumhuriyet dillerinin Rusça ölçeğinde otur-muş bir edebi dile (Ermenice ve Gürcüce taşıyıcıları buna katılmayabilirler!) sahip olmaması gibi bir çok etken bunda ayrıca rol oynamıştır.
Rusçanın cumhuriyetlerdeki hegomonik tutumu yazılı ve edebi dilleri olmayan ve her daim bozulmaya hazır yığma dillere sahip ve aynı zamanda milliyetçi damarların çok ince olduğu cumhuriyetlerde zor olmamıştır. Sosyal hadiseler söz konusu mekânlara geldikleri merkezin dilinin endamını, kokusunu, hegomanyasını ve dağarcığını rahat-ça taşımışlardır. Bu taşınışa direnmenin gerekçesi yoktu, mümkün de değildi.
12
Bu ideolojik dil hegomonyasına karşı koyan cum-huriyetler kuşkusuz olmuştur. Baltık ve Kafkas cumhuriyet-lerinde bazıları buna örnektir. Sovyet Birliği 1978’de Sovyet anayasasında Gürcüce’nin statüsünde değişiklik önerince Gürcüce devlet dili olma statüsünü kaybetme noktasına geldi. Halk sokaklara döküldü. Onlarca Gürcü hayatını kaybetti. Bugünün anısına kutlanan 14 Nisan Dil Bayramı hala ülkenin önemli bayramlarındandır.
Sovyet ideolojisi kendi varlığı boyunca kendi sos-yolojisi üzerinden cumhuriyetlerde lengüistik gelişmele-rin dolaylı belirleyicisi oldu. Rusya, Sovyet’in dağılmasıyla Rus azınlığın yaşadığı cumhuriyetlerin sosyolojilerine Rus azınlığın lengüistik sorunlarını gerekçe göstererek müdahil olmaya çalışmıştır (Bunun en son örneği 2014’te Ukray-na’da, önceki yıllarda Baltık ülkelerinde görüldü). Haliyle Sovyet ve Sovyet sonrası dönemin ilk 10 yılında sosyo-len-güistik-sosyoloji salınımına tanık olunmuştur.
Alpatov, çalışmasında geniş bir coğrafyayanın sos-yolojisi ile lengüistiğini karşılaştırmıştır. Söz konusu coğ-rafyalardaki sosyo-lengüistiğin aktığı çoklu mecraların son yüzyıllık tarihine dair Türkiye’de zengin birikimin bulun-duğu söylenemez. Alpatov’un eseri ilgilisine bu yönde do-yurucu bilgiler veren ve ufuk açıcı “açıklar” bırakan, sorular ürettiren dinamik bir eserdir.
Türk okuru eserde Türkiyenin 30 katı büyüklüğün-deki 20 milyon kilometrekarelik Sovyet coğrafyasında sos-yolojinin ve dilin geçişken müdahalelerine tanık olacaktır. Bu sayede söz konusu coğrafyalarda bugün konuşulmak-ta olan veya yitip gitmiş dillerin geçmiş-hal-geleceğine dair sosyolojik öngörüler üretebilecektir. 2015 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Belaruslu yazar Sevetlana Alekseviç’in eserlerini hâlâ Rusça yazmasından hareketle Rusça’nın ko-loniyal işlevinden söz edenler de olabilecektir.
13
Alpatov, bu ilişki ağını her dilin kendi özelinden hareketle değil de birkaç dilin ortak kaderlerinin oluştur-duğu genel konular birliği etrafında işlemiştir. Sovyet ve Sovyet sonrası coğrafyadaki dillere, etken/edilgen, sosyal ve siyasal olgular prizmasından bir projeksiyon tutmuştur. Bu projeksiyonun her tarafı eşit yetkinlikte aydınlattığı iddia edilemez… Bundan yer yer Türkçe, Arapça; Kiril ve Latin alfabeleri de payına düşeni kuşkusuz almıştır.
Eseri Türkçeye aktarırken, düşüncelerin yazarı bağladığına olan inançtan hareketle, kelimede, cümlede, paragrafta yazarın kasdî anlamına sadık kalmaya çalıştık. Victor Hugo’nun tabiriyle “halıyı tersten gösterme” fülulu-ğuna gitmedik
Metnin orijinalinde olmayan bazı kavramlara, kı-saltmalara ilişkin açıklayıcı bilgiler verdik. Eserin, alt baş-lığı olan “sosyo-lengüistik” açılımları, eserin içeriğinden cesaret alarak, Türkçe çeviride üst başlık olarak değiştirdik. Eserdeki Советский Союз ifadesini Türkçeye Sovyetler Birliği yerine Sovyet Birliği (Soviet Union) şeklinde çevir-dik.
Metni okuyup önerilerde bulunan Halis Alçın’a; eseri basan Gece Kitaplığı’na teşekkür ederim.
İ.Ü, 2016