Çevre etİĞİ

25
ÇEVRE ETİĞİ ÇEVRE ETİĞİ DR. VURAL YİĞİT DR. VURAL YİĞİT

Upload: vural-yigit

Post on 30-Jul-2015

111 views

Category:

Environment


5 download

TRANSCRIPT

Page 1: ÇEVRE ETİĞİ

ÇEVRE ETİĞİÇEVRE ETİĞİ

DR. VURAL YİĞİTDR. VURAL YİĞİT

Page 2: ÇEVRE ETİĞİ

TANIMLARTANIMLAR Etik, insanlar arasındaki ilişkilerin temelinde yer alan Etik, insanlar arasındaki ilişkilerin temelinde yer alan

değerleri inceler. Yani, ahlaki bakımdan “iyi” ya da değerleri inceler. Yani, ahlaki bakımdan “iyi” ya da “kötü” veya “doğru” ya da “yanlış” olanın niteliğini “kötü” veya “doğru” ya da “yanlış” olanın niteliğini ve temellerini araştırır. Yunanca’da töre, görenek, ve temellerini araştırır. Yunanca’da töre, görenek, alışkanlık anlamına gelen alışkanlık anlamına gelen ethosethos sözcüğünden sözcüğünden türetilmiştir. türetilmiştir.

Ahlak ise, insanların toplum içindeki davranışlarını Ahlak ise, insanların toplum içindeki davranışlarını ve birbirleriyle ilişkilerini düzenlemek amacıyla ve birbirleriyle ilişkilerini düzenlemek amacıyla başvurulan kuralların bütünüdür. İnsanların başvurulan kuralların bütünüdür. İnsanların toplumdaki diğer bireylere karşı görevleri ahlak toplumdaki diğer bireylere karşı görevleri ahlak kuralları ile tanımlıdır. kuralları ile tanımlıdır.

Bu kurallar  bireylere, önce "yetişme" sürecinde Bu kurallar  bireylere, önce "yetişme" sürecinde aileleri aracılığı ile daha sonra da çevre tarafından aileleri aracılığı ile daha sonra da çevre tarafından verilir.verilir.

Page 3: ÇEVRE ETİĞİ

UYGULAMALI ETİKUYGULAMALI ETİK

Çevre etiği, uygulamalı etik içinde üzerinde Çevre etiği, uygulamalı etik içinde üzerinde en az durulan ve birçok açıdan tartışmalı olan en az durulan ve birçok açıdan tartışmalı olan bir alandır. Bunun başlıca nedenleri:bir alandır. Bunun başlıca nedenleri:

Çevrenin karmaşıklığı, çevre konularındaki Çevrenin karmaşıklığı, çevre konularındaki çıkar çatışmalarıçıkar çatışmaları

İnsan merkezli etik gelenekler İnsan merkezli etik gelenekler Kavramlar ve insanı kapsamayan çevreyi Kavramlar ve insanı kapsamayan çevreyi

ihmal eden kuramlar ihmal eden kuramlar

Page 4: ÇEVRE ETİĞİ

ÇEVRE HAKLARIÇEVRE HAKLARI

İnsanların belli hakları vardır, İnsanların belli hakları vardır, Peki diğer hayvanların ve canlıların, hatta bitkilerin Peki diğer hayvanların ve canlıların, hatta bitkilerin

bile hakları var mıdır? bile hakları var mıdır? Sadece bireyler mi ahlaki düşüncenin öznesi olmayı Sadece bireyler mi ahlaki düşüncenin öznesi olmayı

hak eder, yoksa türler ve eko sistemler gibi gruplar da hak eder, yoksa türler ve eko sistemler gibi gruplar da ahlaki düşüncenin kapsamında mıdır? ahlaki düşüncenin kapsamında mıdır?

Hak ettiğimiz atmosfer payı nedir? Hak ettiğimiz atmosfer payı nedir?

Bu ve benzeri sorular hem “insan merkezciler” hem Bu ve benzeri sorular hem “insan merkezciler” hem de “çevre merkezciler” tarafından yeterince ele de “çevre merkezciler” tarafından yeterince ele alınmamıştır.alınmamıştır.

Page 5: ÇEVRE ETİĞİ

Çevreci AkımlarÇevreci Akımlar Günümüz felsefesi bağlamında, daha çok "Yeşil" Günümüz felsefesi bağlamında, daha çok "Yeşil"

siyaset düşüncesi ile örtüşen çevrecilik, ilkin çevrenin siyaset düşüncesi ile örtüşen çevrecilik, ilkin çevrenin insan üzerindeki etkisini ya da çevrenin insan insan üzerindeki etkisini ya da çevrenin insan davranışını belirlemedeki önemini vurgulayan bir davranışını belirlemedeki önemini vurgulayan bir öğreti olarak boy göstermiştir. öğreti olarak boy göstermiştir.

Bu anlamıyla çevrecilik, insanı dış koşullarının Bu anlamıyla çevrecilik, insanı dış koşullarının ürünü; doğal, toplumsal ve kültürel koşulların toplamı ürünü; doğal, toplumsal ve kültürel koşulların toplamı olarak gören anlayışa karşılık gelir. olarak gören anlayışa karşılık gelir.

Yüzyılın son çeyreğinde, kendini hissettiren Yüzyılın son çeyreğinde, kendini hissettiren çevrecilik ya da çevre felsefesi ise, doğayı çevrecilik ya da çevre felsefesi ise, doğayı olabildiğince sömüren ya da onu istediği gibi olabildiğince sömüren ya da onu istediği gibi yöneteceğini sanan insanoğluna yöneltilen bir "uyarı" yöneteceğini sanan insanoğluna yöneltilen bir "uyarı" olarak gelişmektedir.olarak gelişmektedir.

Page 6: ÇEVRE ETİĞİ

ÇEVRECİ AKIMLARÇEVRECİ AKIMLAR 1950 lerde uç veren A. Leopold'un "Toprak Etiği" ya da, 1950 lerde uç veren A. Leopold'un "Toprak Etiği" ya da,

Naess'in 1970'lerde geliştirdiği köktenci çevre etiği "Derin Naess'in 1970'lerde geliştirdiği köktenci çevre etiği "Derin Ekoloji" ya da "ekosofi"ye kadar tüm çevreci öğretiler, Ekoloji" ya da "ekosofi"ye kadar tüm çevreci öğretiler, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin arkasına sığınıp doğayı bilimsel ve teknolojik gelişmelerin arkasına sığınıp doğayı hiçe sayan, doğanın da hakları olduğunu unutan insanlığa bu hiçe sayan, doğanın da hakları olduğunu unutan insanlığa bu "yok sayış" ın onarılamaz sonuçlarını dikkati çekmeğe "yok sayış" ın onarılamaz sonuçlarını dikkati çekmeğe yöneliktir. yöneliktir.

Her ne kadar bugün varılan noktada insanın kendi çıkarları Her ne kadar bugün varılan noktada insanın kendi çıkarları uğruna kökünü kurutamayacağı canlı türü hemen hemen yok uğruna kökünü kurutamayacağı canlı türü hemen hemen yok gibi olsa da insanın kendisinin de bir canlı türü olduğu gibi olsa da insanın kendisinin de bir canlı türü olduğu unutulmamalıdır.unutulmamalıdır.

Canlı yaşamın, tıpkı insanlar gibi hür doğup, hür yaşadığını Canlı yaşamın, tıpkı insanlar gibi hür doğup, hür yaşadığını hiç akıldan çıkarılmalıdır. Ona yöneltilen her türlü tehdit ve hiç akıldan çıkarılmalıdır. Ona yöneltilen her türlü tehdit ve şiddet, onun yaşam hakkının ve özgürlüğünün sınırlanması şiddet, onun yaşam hakkının ve özgürlüğünün sınırlanması anlamına gelir. anlamına gelir.

Page 7: ÇEVRE ETİĞİ

DOĞA VE ETİKDOĞA VE ETİK Doğada hiçbir şey, “özgürlüğü”nün sınırlanması ve “yaşam Doğada hiçbir şey, “özgürlüğü”nün sınırlanması ve “yaşam

hakkı”nın yok edilmesini kabul edemez ve hoş göremez. hakkı”nın yok edilmesini kabul edemez ve hoş göremez. Doğanın yaşam hakkını sürdürmesi ve özgür kalması, Doğanın yaşam hakkını sürdürmesi ve özgür kalması, insanların ve toplumların özgürleşmesinden daha güç ve insanların ve toplumların özgürleşmesinden daha güç ve karmaşık bir olaydır. Çünkü karmaşa doğanın yapısında vardır karmaşık bir olaydır. Çünkü karmaşa doğanın yapısında vardır ve tıpkı sosyal olaylar gibi onu anlamak ve çözmek de kolay ve tıpkı sosyal olaylar gibi onu anlamak ve çözmek de kolay değildir.değildir.

Doğadaki herhangi bir canlının, bir diğerinin yaşamını Doğadaki herhangi bir canlının, bir diğerinin yaşamını engellemesi ve yok etmesi, kendi haklarını yok etmesi ile engellemesi ve yok etmesi, kendi haklarını yok etmesi ile eşdeğerdir. Çünkü doğa birbirini tamamlayan ve besleyen eşdeğerdir. Çünkü doğa birbirini tamamlayan ve besleyen birlikte yaşanan bir olgudur. Bir hücreden başlayarak bir tür birlikte yaşanan bir olgudur. Bir hücreden başlayarak bir tür veya toplumun, çevre hakları açısından bir ayrım ve farklılığı veya toplumun, çevre hakları açısından bir ayrım ve farklılığı yoktur.yoktur.

Bu nedenle çevrenin etik kuralları ve eylemleri, diğer etik Bu nedenle çevrenin etik kuralları ve eylemleri, diğer etik kuralları ve değerleri gibi evrensellik taşır. Bu kurallar yerel kuralları ve değerleri gibi evrensellik taşır. Bu kurallar yerel olamaz, tüm insan ve ekolojik toplumları kapsayarak, olamaz, tüm insan ve ekolojik toplumları kapsayarak, uyumlu bir bütünlük içinde uygulanmalıdır.uyumlu bir bütünlük içinde uygulanmalıdır.

Page 8: ÇEVRE ETİĞİ

ÇEVRE VE ETİKÇEVRE VE ETİK Günümüz koşullarında yalnızca, “endüstrileşme” Günümüz koşullarında yalnızca, “endüstrileşme”

ve “nüfus artışı” gibi nedenler ve sorunlara bağlı ve “nüfus artışı” gibi nedenler ve sorunlara bağlı kalarak, çevresel sorunlarını çözmenin yeterli kalarak, çevresel sorunlarını çözmenin yeterli olması düşünülemez.olması düşünülemez.

Bugüne kadar hep bu iki değer üzerinde Bugüne kadar hep bu iki değer üzerinde durulduğundan, gerek çevrenin kirlenmesi ve durulduğundan, gerek çevrenin kirlenmesi ve doğurduğu ekolojik sorunların, ne artışı ve ne de doğurduğu ekolojik sorunların, ne artışı ve ne de çözümler getirilmesinde yeterince başarılı çözümler getirilmesinde yeterince başarılı olunamamıştır. olunamamıştır.

Bu nedenle işin içine diğer kavramları ve etik Bu nedenle işin içine diğer kavramları ve etik boyutlarını da katmak gereklidir.boyutlarını da katmak gereklidir.

Page 9: ÇEVRE ETİĞİ

Yeryüzü(Toprak) EtiğiYeryüzü(Toprak) Etiği

Tüm etik değerler, toplum ve onun bağımsız bireyleri arasındaki ilişkileri Tüm etik değerler, toplum ve onun bağımsız bireyleri arasındaki ilişkileri tanımlamak ve düzenlemeğe yöneliktir. Bu da taraflar arasında bir işbirliği tanımlamak ve düzenlemeğe yöneliktir. Bu da taraflar arasında bir işbirliği gereğini ortaya koyar. gereğini ortaya koyar.

Çevre etiğinde ise, ayni toprak (Yeryüzü) üzerinde ve bir arada yaşayan, Çevre etiğinde ise, ayni toprak (Yeryüzü) üzerinde ve bir arada yaşayan, toprak, su, bitki, hayvanlar arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi yani toprak, su, bitki, hayvanlar arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi yani dengeyi sağlaması anlamına gelir. dengeyi sağlaması anlamına gelir.

1950 li yıllarda, Aldo Leopold tarafından ortaya konulan “toprak etiği” 1950 li yıllarda, Aldo Leopold tarafından ortaya konulan “toprak etiği” kavramında, aşağıdaki ilkeler ve görüşler yer almaktadır:.kavramında, aşağıdaki ilkeler ve görüşler yer almaktadır:.

1.Yeryüzü yalnızca üzerinde yaşadığımız topraktan ibaret 1.Yeryüzü yalnızca üzerinde yaşadığımız topraktan ibaret değildir.değildir.

2. Canlılar, ucu açık bir enerji çevrimini tamamlarlar.2. Canlılar, ucu açık bir enerji çevrimini tamamlarlar. 3. İnsan eliyle yapılan değişimler evrimsel olmadığından, 3. İnsan eliyle yapılan değişimler evrimsel olmadığından,

nasıl bir sonuç getireceği önceden kestirilemez.nasıl bir sonuç getireceği önceden kestirilemez. Böylece çevre ve ekoloji konularına düşünsel(felsefi) bir boyut getiren Böylece çevre ve ekoloji konularına düşünsel(felsefi) bir boyut getiren

Leopold’da göre, çevre etiği: Leopold’da göre, çevre etiği:

“ “Varolma çabası içinde, ekolojik özgürlüklere sınır ve değerler Varolma çabası içinde, ekolojik özgürlüklere sınır ve değerler koyma eylemidir”.koyma eylemidir”.

Page 10: ÇEVRE ETİĞİ

Sosyal EkolojiSosyal Ekoloji Çevre sorunlarına sosyal boyutun da katılması amacı ile, 1980 Çevre sorunlarına sosyal boyutun da katılması amacı ile, 1980

li yıllarda, Murray Bookchin tarafından ortaya atılan ve li yıllarda, Murray Bookchin tarafından ortaya atılan ve geliştirilen bir kavramdır. geliştirilen bir kavramdır.

““Eğer insan toplumlarının davranışlarını değiştirebilirsek, Eğer insan toplumlarının davranışlarını değiştirebilirsek, onun doğa ile olan ilişkilerinde de bir evrim sağlayabiliriz”. onun doğa ile olan ilişkilerinde de bir evrim sağlayabiliriz”. Bu nedenle “İnsan ile doğa arasında, yaşamın her boyutunu Bu nedenle “İnsan ile doğa arasında, yaşamın her boyutunu içine alan organik bağlar kurarak, karşılıklı yarar sağlayan içine alan organik bağlar kurarak, karşılıklı yarar sağlayan sosyal ilişkiler geliştirmeliyiz”.sosyal ilişkiler geliştirmeliyiz”.

Sosyal ekoloji, ekolojik sorunların temelinde sosyal Sosyal ekoloji, ekolojik sorunların temelinde sosyal sorunların olduğu ilkesine dayanmaktadır. Ekolojik yaşam, sorunların olduğu ilkesine dayanmaktadır. Ekolojik yaşam, sosyal olaylar ve sorunlar kadar karmaşıktır.. sosyal olaylar ve sorunlar kadar karmaşıktır..

Örneğin, sosyal hiyerarşi, toplumlar arasındaki refah düzeyi, Örneğin, sosyal hiyerarşi, toplumlar arasındaki refah düzeyi, endüstriyel büyüme, tüketim alışkanlıkları, doğaya hakim endüstriyel büyüme, tüketim alışkanlıkları, doğaya hakim olma ve onu kontrol etme istekleri gibi. Onları yeterince olma ve onu kontrol etme istekleri gibi. Onları yeterince anlamadan, kalıcı ve geçerli çözümler de bulunamaz.anlamadan, kalıcı ve geçerli çözümler de bulunamaz.

Page 11: ÇEVRE ETİĞİ

Sosyal EkolojiSosyal Ekoloji Bookchin’e göre çevreciler, çevre sorunlarının nedenlerinden daha Bookchin’e göre çevreciler, çevre sorunlarının nedenlerinden daha

çok, onların meydana getirdiği yıkım ve kirlenme gibi sonuçlarına ve çok, onların meydana getirdiği yıkım ve kirlenme gibi sonuçlarına ve onların önlemlerine yönelmiş olduklarından, yetersiz kalmaktadırlar. onların önlemlerine yönelmiş olduklarından, yetersiz kalmaktadırlar.

Bu durum, yağmur ormanlarında azalan bir türü kurtarmak isterken, Bu durum, yağmur ormanlarında azalan bir türü kurtarmak isterken, asıl ormanı görmemek gibidir. Zaten bu günkü duruma da böylece asıl ormanı görmemek gibidir. Zaten bu günkü duruma da böylece gelinmiştir. İnsanoğlu, asit yağmuru ile uğraşırken, onu yok ettiği gelinmiştir. İnsanoğlu, asit yağmuru ile uğraşırken, onu yok ettiği ormanların varlığını sonradan görmeğe başlamıştır. ormanların varlığını sonradan görmeğe başlamıştır.

Bu nedenle, insanlığın kendi çıkarına olmayan, ancak toplum ve Bu nedenle, insanlığın kendi çıkarına olmayan, ancak toplum ve doğanın çıkarına yönelik etik değer kavramları yaratması gereği doğanın çıkarına yönelik etik değer kavramları yaratması gereği vardır. İnsan bilinci buna yetkindir ve doğa(Biotic doğa), insan vardır. İnsan bilinci buna yetkindir ve doğa(Biotic doğa), insan doğası(davranışları) ve cansız doğayı bütün olarak ele alıp doğası(davranışları) ve cansız doğayı bütün olarak ele alıp evrimleştirmeyi becermek durumundadır.evrimleştirmeyi becermek durumundadır.

Kısacası, insan, doğa ve toplum ayrılamaz bir bütündür.Kısacası, insan, doğa ve toplum ayrılamaz bir bütündür.

Page 12: ÇEVRE ETİĞİ

Sosyal ekolojik eleştiriSosyal ekolojik eleştiri Sosyal ekoloji, diğer ekolojik eylemlerden çok farklı değildir. Sosyal ekoloji, diğer ekolojik eylemlerden çok farklı değildir.

Fakat aşağıdaki eylemlerin eşevreli olarak uygulanmasını Fakat aşağıdaki eylemlerin eşevreli olarak uygulanmasını önermektedir:önermektedir:

1.İnsan doğanın özgün ve onun farkında olan bir parçasıdır.1.İnsan doğanın özgün ve onun farkında olan bir parçasıdır. 2.Çevre sorunları, toplumların farklı güç ve hiyararşik 2.Çevre sorunları, toplumların farklı güç ve hiyararşik

kademelerinden kaynaklanmaktadır.kademelerinden kaynaklanmaktadır. 3.Bu güç gösterisi doğaya olduğu kadar kendisine de zarar 3.Bu güç gösterisi doğaya olduğu kadar kendisine de zarar

vermektedir.vermektedir. 4.Sosyal olayların değişimi gibi, doğa olan ilişkileri de evrim 4.Sosyal olayların değişimi gibi, doğa olan ilişkileri de evrim

geçirmelidir.geçirmelidir. 5.Ekolojinin ilkeleri, sosyal eşitlikçidir ve karşılıklı 5.Ekolojinin ilkeleri, sosyal eşitlikçidir ve karşılıklı

yararlanmaya dayanan toplumsal birliktelik değerleri yararlanmaya dayanan toplumsal birliktelik değerleri taşımalıdır.taşımalıdır.

6.Bu evrim ancak kökten birliktelik ve ortak toplumsal 6.Bu evrim ancak kökten birliktelik ve ortak toplumsal eylemler ile sağlanabilir.eylemler ile sağlanabilir.

Page 13: ÇEVRE ETİĞİ

Ekolojik Feminizm Ekolojik Feminizm Feminizm kadın özgürlüğü hareketidir, Feminizm kadın özgürlüğü hareketidir,

ekolojik akımların da doğanın özgürleşmesini ekolojik akımların da doğanın özgürleşmesini savunuyor olması, bu iki özgürlük hareketini savunuyor olması, bu iki özgürlük hareketini bir kesişme noktasında buluşturmaktadır. bir kesişme noktasında buluşturmaktadır.

Mary Mellor’un “Sınırları Yıkmak" isimli Mary Mellor’un “Sınırları Yıkmak" isimli kitabı, bu konuda ayrıntılı bilgi için iyi bir kitabı, bu konuda ayrıntılı bilgi için iyi bir başlangıç olabilir. başlangıç olabilir.

Bu düşüncenin savunucuları, kadının ve dişi Bu düşüncenin savunucuları, kadının ve dişi türlerin, doğal yaşamda yüklendiği görevler türlerin, doğal yaşamda yüklendiği görevler ve bunun sürdürülmesi konusundaki ayrıcalık ve bunun sürdürülmesi konusundaki ayrıcalık ve çabalarını öne çıkarmaktadırlar. ve çabalarını öne çıkarmaktadırlar.

Page 14: ÇEVRE ETİĞİ

ECOFEMİNİZM İLKELERİECOFEMİNİZM İLKELERİ

Doğaya hakim olma ile kadına yapılan Doğaya hakim olma ile kadına yapılan baskılar, temelde birbiri ile ilişkilidir.baskılar, temelde birbiri ile ilişkilidir.

Ataerkil toplum kültüründe, kadın doğa Ataerkil toplum kültüründe, kadın doğa yerine konulmakta, doğaya yapılanlar ile yerine konulmakta, doğaya yapılanlar ile benzer eylemler ile karşı karşıya benzer eylemler ile karşı karşıya kalmaktadır.kalmaktadır.

Bu nedenle kadınlar, kendilerine yapılan Bu nedenle kadınlar, kendilerine yapılan baskıdan kurtulmak kadar, doğaya üstünlük baskıdan kurtulmak kadar, doğaya üstünlük olgusuna da karşı çıkmalıdırlar.olgusuna da karşı çıkmalıdırlar.

Page 15: ÇEVRE ETİĞİ

EKOFEMİNİZMEKOFEMİNİZM Bunun sonucu, feminist hareketler ayni zamanda doğanın Bunun sonucu, feminist hareketler ayni zamanda doğanın

korunması konusuna da yönelmelidir ve başarılı olma korunması konusuna da yönelmelidir ve başarılı olma şansları daha fazladır.şansları daha fazladır.

Gerçekten de birçok çevre hareketinin ve eyleminin Gerçekten de birçok çevre hareketinin ve eyleminin ardında, etkin olarak kadınları ve onların kuruluş ve ardında, etkin olarak kadınları ve onların kuruluş ve derneklerini görmekteyiz. Kadının doğurganlığı ve doğa ve derneklerini görmekteyiz. Kadının doğurganlığı ve doğa ve yaşama karşı olan doğal içgüdüsü, çevre kirlenmesinin yaşama karşı olan doğal içgüdüsü, çevre kirlenmesinin önlenmesinde, sağlam ve etkin bir potansiyel olarak önlenmesinde, sağlam ve etkin bir potansiyel olarak düşünülmelidir.düşünülmelidir.

Toplumlarda, kadınların çevre hareketlerine katılımı ne Toplumlarda, kadınların çevre hareketlerine katılımı ne kadar artarsa bu alanda okadır başarılı olunacağına kadar artarsa bu alanda okadır başarılı olunacağına inanmaktayım. Ancak kadınlar bu amaçla hiçbir zaman inanmaktayım. Ancak kadınlar bu amaçla hiçbir zaman yanlız bırakılmamalı ve engellenmemelidir. Aksini yanlız bırakılmamalı ve engellenmemelidir. Aksini düşünmek akılcı olamaz. Bu işin yükünü yalnızca kadınlara düşünmek akılcı olamaz. Bu işin yükünü yalnızca kadınlara bırakmak da sosyal ve ekolojik ilkelere uyamaz bırakmak da sosyal ve ekolojik ilkelere uyamaz

Page 16: ÇEVRE ETİĞİ

Etik Açısından Ekolojik Yaklaşımlar Etik Açısından Ekolojik Yaklaşımlar Kalkınmanın hemen hemen tüm toplumlar için Kalkınmanın hemen hemen tüm toplumlar için

birincil şart olduğu günümüzde; kalkınmanın birincil şart olduğu günümüzde; kalkınmanın kaynaklarının oluşturulması ve bu kaynakların kaynaklarının oluşturulması ve bu kaynakların çevreyi olumsuz yönde etkilememesi için bazı çevreyi olumsuz yönde etkilememesi için bazı yaklaşımlar sergilenmektedir. Çevre yönetiminde yaklaşımlar sergilenmektedir. Çevre yönetiminde etkin bir başarı sağlanamaması sonucu, kalkınma-etkin bir başarı sağlanamaması sonucu, kalkınma-çevre-ekonomi-yönetim ilişkilerinin yeniden çevre-ekonomi-yönetim ilişkilerinin yeniden sorgulanması gündeme gelmiştir. Bu bağlamda sorgulanması gündeme gelmiştir. Bu bağlamda birtakım temel ölçütler, ya da çevrenin geleceği birtakım temel ölçütler, ya da çevrenin geleceği üzerine bazı yeni yaklaşımlar ileri sürülmüştür. üzerine bazı yeni yaklaşımlar ileri sürülmüştür. Bunlar:Bunlar: Sürdürülebilir Kalkınma Yaklaşımı Sürdürülebilir Kalkınma Yaklaşımı Derin Ekoloji YaklaşımDerin Ekoloji Yaklaşım Yetinme Seviyesi YaklaşımıYetinme Seviyesi Yaklaşımı

Page 17: ÇEVRE ETİĞİ

Sürdürülebilir Kalkınma Yaklaşımı Sürdürülebilir Kalkınma Yaklaşımı

Sürdürülebilir kalkınma kavramı, 1987’de yayınlanan Sürdürülebilir kalkınma kavramı, 1987’de yayınlanan Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu raporu ile Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu raporu ile önem kazanmaya ve tartışılmaya başlandı.önem kazanmaya ve tartışılmaya başlandı.

Rapor, gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını Rapor, gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmelerini tehlikeye sokmaksızın, bugünkü karşılayabilmelerini tehlikeye sokmaksızın, bugünkü kuşakların ihtiyaçlarını karşılayabilen kalkınma kuşakların ihtiyaçlarını karşılayabilen kalkınma olarak tanımlamaktaydı. DÇKK yayınladığı raporda; olarak tanımlamaktaydı. DÇKK yayınladığı raporda; dünyanın bütün uluslarına hem bir arada hem de teker dünyanın bütün uluslarına hem bir arada hem de teker teker sürdürülebilir kalkınmayı amaçları arasına teker sürdürülebilir kalkınmayı amaçları arasına almaları ve aşağıdaki ilkeleri politik eylemlerine almaları ve aşağıdaki ilkeleri politik eylemlerine rehber olarak benimsemeleri çağrısında bulunmuştur.rehber olarak benimsemeleri çağrısında bulunmuştur.

Page 18: ÇEVRE ETİĞİ

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA İLKELERİİLKELERİ

Büyümeyi Canlandırmak ve Kalitesini DeğiştirmekBüyümeyi Canlandırmak ve Kalitesini Değiştirmek Kaynak Tabanını Korumak ve ZenginleştirmekKaynak Tabanını Korumak ve Zenginleştirmek Sürdürülebilir Bir Nüfus Düzeyi SağlamakSürdürülebilir Bir Nüfus Düzeyi Sağlamak Teknolojiyi Yeniden Yönlendirmek ve Riskleri Teknolojiyi Yeniden Yönlendirmek ve Riskleri

YönetmekYönetmek Karar Almada, Çevre İle Ekonomiyi BütünleştirmekKarar Almada, Çevre İle Ekonomiyi Bütünleştirmek Uluslararası İşbirliğini GüçlendirmekUluslararası İşbirliğini Güçlendirmek

Page 19: ÇEVRE ETİĞİ

Derin Ekoloji Yaklaşımı Derin Ekoloji Yaklaşımı Derin ekoloji anlayışı; insanı merkez alan bir Derin ekoloji anlayışı; insanı merkez alan bir

düşünüş değil, tam tersi olarak doğayı merkez olarak düşünüş değil, tam tersi olarak doğayı merkez olarak almaktadır. almaktadır.

Bu anlamda; sosyo-ekonomik olay ve olguları Bu anlamda; sosyo-ekonomik olay ve olguları yönlendiren çeşitli sistemlerin (kapitalizm, sosyalizm yönlendiren çeşitli sistemlerin (kapitalizm, sosyalizm gibi) insan merkezli (biyosantrik) yaklaşımlarının gibi) insan merkezli (biyosantrik) yaklaşımlarının yerine, ekolojinin merkezde olduğu ve doğa ile yerine, ekolojinin merkezde olduğu ve doğa ile bütünleşmeye dayalı (ekosantrik) bir değerlendirme bütünleşmeye dayalı (ekosantrik) bir değerlendirme söz konusudur. söz konusudur.

Norveçli felsefeci Arne Neass’ın ileri sürdüğü derin Norveçli felsefeci Arne Neass’ın ileri sürdüğü derin ekoloji kavramı, aşağıdaki ilkeler üzerine ekoloji kavramı, aşağıdaki ilkeler üzerine kurulmuştur:kurulmuştur:

Page 20: ÇEVRE ETİĞİ

DERİN EKOLOJİ İLKELERİDERİN EKOLOJİ İLKELERİ 1. Yeryüzündeki her şey değerli olduğundan insan 1. Yeryüzündeki her şey değerli olduğundan insan

merkezci düşünceden uzaklaşmak. merkezci düşünceden uzaklaşmak. 2. Ekosistemin tümüyle değerli olduğunu kabul edip, 2. Ekosistemin tümüyle değerli olduğunu kabul edip,

türlerin devamını sürdürmek.türlerin devamını sürdürmek. 3. İnsanların yaşamaları için gerekli ihtiyaçlarını, 3. İnsanların yaşamaları için gerekli ihtiyaçlarını,

çevreyi yok etmeden yalın bir biçimde doğadan çevreyi yok etmeden yalın bir biçimde doğadan almaya davet etmek.almaya davet etmek.

4. Ekosistemdeki tüm yaşamın dengeli olmasını 4. Ekosistemdeki tüm yaşamın dengeli olmasını sağlamak, inandırmak.sağlamak, inandırmak.

Bu ilkeler doğrultusundaki derin ekoloji anlayışı; Bu ilkeler doğrultusundaki derin ekoloji anlayışı; kapitalizmin öngördüğü sürdürülebilir kalkınma kapitalizmin öngördüğü sürdürülebilir kalkınma anlayışına göre, olaylara daha gerçekçi ve doğal anlayışına göre, olaylara daha gerçekçi ve doğal olarak yaklaşmaktadır.olarak yaklaşmaktadır.

Page 21: ÇEVRE ETİĞİ

Yetinme Düzeyi Yaklaşımı Yetinme Düzeyi Yaklaşımı Doğal ve yapay kaynakların sürdürülebilirlik sınırlarının ötesinde Doğal ve yapay kaynakların sürdürülebilirlik sınırlarının ötesinde

kullanıldığı günümüzde; sürdürülebilir kalkınma veya dengeli kalkınma kullanıldığı günümüzde; sürdürülebilir kalkınma veya dengeli kalkınma yaklaşımı çevrenin yönetilmesinde yetersiz kalmaktadır. yaklaşımı çevrenin yönetilmesinde yetersiz kalmaktadır.

Artık, yetinme seviyesinin zamanıdır. Yetinme seviyesini savunan Artık, yetinme seviyesinin zamanıdır. Yetinme seviyesini savunan Avrupa’daki Yeşil Hareketin önemli temsilcilerinden Jonathan Porritt, Avrupa’daki Yeşil Hareketin önemli temsilcilerinden Jonathan Porritt, kapitalizmin sürekli tüketim baskısına karşı çıkmakta, Dünyanın ve kapitalizmin sürekli tüketim baskısına karşı çıkmakta, Dünyanın ve insanlığın geleceği için “gerçek ihtiyaçlar” ile “yapay istekler”in insanlığın geleceği için “gerçek ihtiyaçlar” ile “yapay istekler”in ayrılmasını ve yetinme seviyesine geçilmesini önermektedir.ayrılmasını ve yetinme seviyesine geçilmesini önermektedir.

İnsanların gerçek ihtiyaçlarının kapsamı nasıl olmalıdır? Bunu nasıl İnsanların gerçek ihtiyaçlarının kapsamı nasıl olmalıdır? Bunu nasıl belirleyeceğiz? belirleyeceğiz?

Buradaki çıkış noktamız; bir insanın fizyolojik olarak yaşamını Buradaki çıkış noktamız; bir insanın fizyolojik olarak yaşamını sürdürmesini sağlayan; yemek, içmek, barınmak vb. gibi ihtiyaçlardır ve sürdürmesini sağlayan; yemek, içmek, barınmak vb. gibi ihtiyaçlardır ve bunları “gerçek ihtiyaçlar” olarak niteleyebiliriz. bunları “gerçek ihtiyaçlar” olarak niteleyebiliriz.

Ancak her toplumun yeme içme ve barınma kültürleri birbirlerinden farklı Ancak her toplumun yeme içme ve barınma kültürleri birbirlerinden farklı özellikler taşır. Üstelik alışkanlıklardan da vazgeçmek oldukça zor özellikler taşır. Üstelik alışkanlıklardan da vazgeçmek oldukça zor olacaktır. olacaktır.

Bu yüzden tüm dünyada geçerli bir “dünya normu” geliştirmek hemen Bu yüzden tüm dünyada geçerli bir “dünya normu” geliştirmek hemen hemen imkansızdır. Ancak, ortak bir nokta olarak, kendi kültürel yapıları hemen imkansızdır. Ancak, ortak bir nokta olarak, kendi kültürel yapıları içinde yaşamlarını minimum düzeyde sürdürecek ihtiyaçlar belirlenebilir içinde yaşamlarını minimum düzeyde sürdürecek ihtiyaçlar belirlenebilir ve bunlara bağlı olarak etkin çevresel ve ekonomik kararlar alınabilir.ve bunlara bağlı olarak etkin çevresel ve ekonomik kararlar alınabilir.

Page 22: ÇEVRE ETİĞİ

Çevre Etiği OluşturmaÇevre Etiği Oluşturma

Etik açıdan, çevre ile ilgili iki temel değer Etik açıdan, çevre ile ilgili iki temel değer vardır. vardır.

Birincisi, bir canlının veya doğal bir yapıtın bize Birincisi, bir canlının veya doğal bir yapıtın bize faydası olduğu için bir değeri olmasıdır. faydası olduğu için bir değeri olmasıdır.

İkincisi ise; bir varlığın bize faydası olsun veya İkincisi ise; bir varlığın bize faydası olsun veya olmasın kendine özgü bir değeri olmasıdır. olmasın kendine özgü bir değeri olmasıdır.

Unutmamak gerekir ki bu guruba giren değer ve Unutmamak gerekir ki bu guruba giren değer ve ekolojik bileşenler, dolaylı olarak doğal yaşamın ekolojik bileşenler, dolaylı olarak doğal yaşamın korunması ve çeşitliliğin getirdiği, evrim ve korunması ve çeşitliliğin getirdiği, evrim ve dengelerin korumasıdırdengelerin korumasıdır..

Page 23: ÇEVRE ETİĞİ

ÇEVRE ETİĞİ OLUŞTURMAÇEVRE ETİĞİ OLUŞTURMA Son yıllarda ortaya atılan etik kavramlar, tüm ekositemin Son yıllarda ortaya atılan etik kavramlar, tüm ekositemin

kendine özgün değerleri olduğu inancında birleşmektedirler. kendine özgün değerleri olduğu inancında birleşmektedirler. Çevreyi korumak için yalnızca bilinçli olmanın veya “çevre Çevreyi korumak için yalnızca bilinçli olmanın veya “çevre

bilinci” oluşturmak için çaba sarf etmenin yeterli olamayacağı bilinci” oluşturmak için çaba sarf etmenin yeterli olamayacağı sonucuna varmışlardır. sonucuna varmışlardır.

Çevre etiği, klasik etik düzenin sınırlarını genişleterek, toprak, Çevre etiği, klasik etik düzenin sınırlarını genişleterek, toprak, su bitki, hayvan gibi canlı ve cansız doğal yapı ve değerleri su bitki, hayvan gibi canlı ve cansız doğal yapı ve değerleri kapsamalıdır. kapsamalıdır.

Eğer bir ekolojik değer, biotik toplumun, bütünlüğünü, Eğer bir ekolojik değer, biotik toplumun, bütünlüğünü, dengesini ve güzelliğini koruyorsa, o zaman o şey değerlidir dengesini ve güzelliğini koruyorsa, o zaman o şey değerlidir yani “doğru” dur. Değilse “yanlıştır”. yani “doğru” dur. Değilse “yanlıştır”.

Örneğin tür ırkçılığı kötüdür. Nasıl ki tarih boyunca Örneğin tür ırkçılığı kötüdür. Nasıl ki tarih boyunca toplumlarda görülen ırkçılık kötü sonuçlar vermişse toplumlarda görülen ırkçılık kötü sonuçlar vermişse hayvanlara karşı yaptığımız (bir türü koruyup beslemek, diğer hayvanlara karşı yaptığımız (bir türü koruyup beslemek, diğer türü yok etmek gibi) tür ayrılıkçılığı da doğru değildir.türü yok etmek gibi) tür ayrılıkçılığı da doğru değildir.

Page 24: ÇEVRE ETİĞİ

ÇEVRE ETİĞİ OLUŞTURMAÇEVRE ETİĞİ OLUŞTURMA Kısacası hem çevreden yararlanmalı, hem de onunla dost olmalıyız. Kısacası hem çevreden yararlanmalı, hem de onunla dost olmalıyız. Çevre dostu dediğimiz tüm gerçek yaklaşımlar ve uygulamalar, etik Çevre dostu dediğimiz tüm gerçek yaklaşımlar ve uygulamalar, etik

açıdan doğru olan davranışlardır. Bu nedenle, bireysel, toplumsal ve açıdan doğru olan davranışlardır. Bu nedenle, bireysel, toplumsal ve evrensel çevre(doğa) etiği değerleri oluşturarak ve geliştirerek, evrensel çevre(doğa) etiği değerleri oluşturarak ve geliştirerek, yaşadığımız doğayı korumalıyız. yaşadığımız doğayı korumalıyız.

Kirlenmiş çevreyi ve yıkıma uğramış doğayı, teknolojik önlemler ile Kirlenmiş çevreyi ve yıkıma uğramış doğayı, teknolojik önlemler ile düzeltmek mümkün değildir. düzeltmek mümkün değildir.

Çevre etiği ve değerleri oluşturamadan ve bunları uygulamadan Çevre etiği ve değerleri oluşturamadan ve bunları uygulamadan toplumsal ve küresel düzeyde doğayı, dolayısı ile insanın kendi toplumsal ve küresel düzeyde doğayı, dolayısı ile insanın kendi kendisini yok etme süreci durdurulamaz ve önlenemez. kendisini yok etme süreci durdurulamaz ve önlenemez.

İnsanların bu konuda alışkanlıklarını yasal ve diğer önlemler ile İnsanların bu konuda alışkanlıklarını yasal ve diğer önlemler ile değiştirmeye çalışmadan önce onların inançlarını, çevre değerlerini değiştirmeye çalışmadan önce onların inançlarını, çevre değerlerini ve düşünce yapısını değiştirmeliyiz. ve düşünce yapısını değiştirmeliyiz.

Bu da hiç kolay bir iş değildir..Bu da hiç kolay bir iş değildir..

Page 25: ÇEVRE ETİĞİ

KAYNAKLARKAYNAKLAR

Bookchim,M.1980Bookchim,M.1980,“Towards An Ecologic ,“Towards An Ecologic Society”. Montreal Black Rose Books.Society”. Montreal Black Rose Books.

Neass. A. 1973, “Neass. A. 1973, “The Shallow and the Deep, The Shallow and the Deep, Long-Range Ecology Movement”Long-Range Ecology Movement”

Warren, K. J. (ed) 1994Warren, K. J. (ed) 1994. “. “Ecological Ecological FeminismFeminism,” London: Routledge,” London: Routledge

www.Thegreenfuse.Org.www.Thegreenfuse.Org.