büyük selçuklu mimarisinde açık avlulu ve eyvanlı...

23
Modern Türklük Ara ş tırmaları Dergisi Cilt 13, Sayı 4 (Aralık 2016), ss. 79-101 DOI: 10.1501/MTAD.13.2016.4.51 Yusuf Has Hacib Özel Sayısı Telif Hakkı©Ankara Üniversitesi Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı Camilerin Kökeni Arash Kazemivand Niar İstanbul Teknik Üniversitesi (İstanbul) ÖZET Orta Asya ve Uzak Doğu mimarisinde köklü geçmi şi olan açık avlu ve eyvanlı tipli binalar İslamiyet’ten sonraki mimari dönemlerde ribat mimarisinden kervansaraya, cami mimarisinden medreseye ve di ğer yapı türlerine kadar geni ş bir alanı kapsamakta ve bu dönemin bariz bir niteli ği olarak kendini göstermektedir. Dört yöne vurgu yapan plan şeması kendi kökünü antik çağlarda Orta Asya, Ortadoğu ve Uzak Doğu şehirlerinde ve saraylarında bulmakta ve bu şemanın İslamiyet’ten sonraki açık avlulu ve eyvanlı binaların kaynağını teşkil etti ği düşünülmektedir. Eski Türk ve Çin inaçlarında olan kozmolojik anlayış dört coğrafi yöne vurgu yapmakta ve önemini göstermektedir. Bu kozmolojik anlayış daha sonraları Türklerin yaşadıkları mekânlara da yansıyıp ve daha müslüman olmayan Orta Asya halkının mekân anlayışının önemli bir bölümünü teşkil etmektedir. İslamiyet’ten sonra da ribatlar, kervansaraylar ve saraylarda devam eden bu kozmik anlayış Büyük Selçuklu döneminden itibaren cami mimarisine de yansımış ve Orta Asya ile İran mimarisinin en önemli plan şemasını teşkil etmi ştir. ANAHTAR SÖZCÜKLER Eyvan, avlu, dört yön, ribat, cami. ABSTRACT The buildings with open courtyard and portal (iwan) which have rooted history in Central Asia and Far East Architecture are the source of schema of the sacred and civil architectural monuments from the rabad to caravansaray, mosque to madrasa and other kind of buildings with open couteryard and iwan which constructed after the Islam. The source of four-directional schema can be found in the ancient age of Central Asia, Far East and Middle East urbans and architectural monuments that have a great effect on the formation of the buildings with open courtyard and portal in Islamic era. The cosmological mentality that belongs to ancient beliefs of Turks and Chinese people emphasizes the four

Upload: others

Post on 15-Mar-2020

16 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Modern Türklük Araşt ırmaları Dergis i Cilt 13, Sayı 4 (Aralık 2016), ss. 79-101 DOI: 10.1501/MTAD.13.2016.4.51 Yusuf Has Hacib Özel Sayısı Telif Hakkı©Ankara Üniversitesi Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü

Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı Camilerin Kökeni

Arash Kazemivand Niar

İstanbul  Teknik  Üniversitesi  (İstanbul)    

 ÖZET Orta Asya ve Uzak Doğu mimarisinde köklü geçmişi olan açık avlu ve eyvanlı tipli binalar İslamiyet’ten sonraki mimari dönemlerde ribat mimarisinden kervansaraya, cami mimarisinden medreseye ve diğer yapı türlerine kadar geniş bir alanı kapsamakta ve bu dönemin bariz bir niteliği olarak kendini göstermektedir. Dört yöne vurgu yapan plan şeması kendi kökünü antik çağlarda Orta Asya, Ortadoğu ve Uzak Doğu şehirlerinde ve saraylarında bulmakta ve bu şemanın İslamiyet’ten sonraki açık avlulu ve eyvanlı binaların kaynağını teşkil ettiği düşünülmektedir. Eski Türk ve Çin inaçlarında olan kozmolojik anlayış dört coğrafi yöne vurgu yapmakta ve önemini göstermektedir. Bu kozmolojik anlayış daha sonraları Türklerin yaşadıkları mekânlara da yansıyıp ve daha müslüman olmayan Orta Asya halkının mekân anlayışının önemli bir bölümünü teşkil etmektedir. İslamiyet’ten sonra da ribatlar, kervansaraylar ve saraylarda devam eden bu kozmik anlayış Büyük Selçuklu döneminden itibaren cami mimarisine de yansımış ve Orta Asya ile İran mimarisinin en önemli plan şemasını teşkil etmiştir. ANAHTAR SÖZCÜKLER Eyvan, avlu, dört yön, ribat, cami. ABSTRACT The buildings with open courtyard and portal (iwan) which have rooted history in Central Asia and Far East Architecture are the source of schema of the sacred and civil architectural monuments from the rabad to caravansaray, mosque to madrasa and other kind of buildings with open couteryard and iwan which constructed after the Islam. The source of four-directional schema can be found in the ancient age of Central Asia, Far East and Middle East urbans and architectural monuments that have a great effect on the formation of the buildings with open courtyard and portal in Islamic era. The cosmological mentality that belongs to ancient beliefs of Turks and Chinese people emphasizes the four

Page 2: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 13. Sayı 4. Aralık 2016

80

geographical aspects and indicates its importance. By and by this cosmological mentality started to enter living spaces of Turks who was not muslims in antique eras. After Islam, this cosmological mentality schema continued in rabad, caravansaray and castles architecture and after the emerge of Saljuk Empire this schema faromated the mosque architecture on a large scale in Central Asia and Iran. KEY WORDS Iwan, courtyard, four-direction, rabad, mosque.

1. Giriş

Eski   mimarlık   eserleri   ait   olduğu   eski   toplum   kültürünün   ve   ideolojilerin   soyut  göstergeleridir.   Bu   yüzden   bu   eski   eserlerin   kökenini   veya   üsluplarının   nereden  ortaya  çıktığını  anlamak  için  hem  ait  olduğu  toplumun  hayat  felsefesini,  bulundukları  coğrafyanın  daha  eski  mimari  eserlerini,  mekân  ile  zaman  kavrayışlarını  ve  hem  de  inandıkları  inanç  ve  idelojileriyle  birlikte  ele  almak  lazımdır.  Bu  çalışmada,  positivist-­‐‑milliyetçi  bir  bakıştan  kaçınılarak,  sahanın  gerektirdiği  bilimsel  metodlara  sadakatle  konunun   incelenmesine   gayret   edilmektedir.   Tarihte   mimarlık   alanında   diğer  sanatlarda  olduğu  gibi  değişik  üsluplar,  tipler  ve  uygulama  teknikleri  ortaya  çıkmıştır.  Zamanla   gelişmekte   olan   bu   unsurlar   ve   yenilikler   değişik   coğrafyalardan   ve  kültürlere   dayanmıştır.   Kültürler,   coğrafyalar,   toplumlar   ve   dinler   arasında   olan  biçimsel   ve   anlamsal   mimari   etkileşimleri   de   tarihî   gelişim   sürecinin   doğal   bir  niteliğidir.  İslâmî  dönem  Türk  Mimarisinde,  bu  bütünlükte  dinî  mimari  alanında  kare  ve  dikdörtgen  avlulu  ve  eyvanlı  camiler   ilk  olarak  11.  yüzyılda  Büyük  Selçuklu’da  ortaya  çıkmıştır.  Bu  dönemden  itibaren  camilerde  yaygınlaşmaya  başlayan  bu  şema  iki   ve   dört   eyvanlı   olarak   dört   yön   kozmolojik   kavramının   göstergesidir.   Bu   plan  şemasının  kaynağı  İslâmiyet’ten  önceye  dayanmaktadır.  İslâmiyet’ten  önceye  ait  olan  açık  avlulu  ve  eyvanlı  şeması  daha  çok  tapınak  ve  (sivil)  saray  mimarisinde  kendini  göstermektedir.   Bu   tapınaklarda   olan   hiyerarşi   (girişten   avluya   oradan   da   kubbeli  kutsal   mekân)   Büyük   Selçuklu   bağlamında   iki   ve   dört   eyvanlı   camilerde  görülmektedir.  Açık  avlulu  eyvanlı  tipin  oluşumunun  başlangıç  noktası,  antik  çağlara  kadar   gitmektedir.   Bu   tipin   tarihte   ilk   olarak   nerede   ve   ne   zaman   doğduğunu  belirlemek  güç  olsa  bile  hangi  bölgede  daha  yaygın  olduğunu  elimizdeki  arkeolojik  verilerle  saptayabiliriz.  Bu  tipin  en  çok  yaygın  olduğu  yerlerden  birisi  de  Orta  Asya  veya  Türkistan  bölgesidir.  İslâm  dünyası  coğrafyasında  içinde  dört  yönü  andıran  açık  avlulu   ve   eyvanlı   tipe   sahip   olan   binalar   ve   külliyelerin   de   aynı   bölgede   olması  tesadüf  değildir.  

Bu  makalede  açık  avlulu  ve  eyvanlı  plan  şemasının  gelişimi  kronolojik  olarak  bir  bütün  hâlinde  irdelenmektedir.  Ayrıca  bu  şemanın  oluşumu,  İslâmiyet’in  coğrafyada  yayılması   ve   güçlenmesine   bağlı   olarak   mimariye   nasıl   girdiği   ve   sonunda   süreç  içinde  camilere  nasıl  egemen  olduğunun  izi  sürülecektir.  Türkistan  ve  İran  bölgesinde  İslamiyet’ten  önceki  ve  sonraki  dönemleri  ele  alarak  açık  avlulu  ve  eyvanlı  mimari  

Page 3: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı Camiler Arash Kazemivand Niar

81 81 81 81

örnekleri   inceleyerek   bu   şemanın   nasıl   ortaya   çıktığını   ve   gelişim   sürecini   yine   bu  makalenin  sorun  başlıklarındandır.  Bu  çalışma  beş  bölümden  oluşmaktadır.  Birinci  bölümde  dört  yön  anlayışının   ikonografik  boyutları  ve   inançlardaki  karşılığı,   ikinci  bölümde  İslâmiyet  öncesi  dönemlerde  açık  avlu  ve  eyvanlı  şemanın  kullanışı,  üçüncü  bölümde  İslâmiyet’in  başından  Büyük  Selçuklulara  kadar  camilerin  biçimsel  yapısı,  dördüncü  bölümde  İslâmiyet’ten  sonra  açık  avlulu  ve  eyvanlı  plan  şemasının  gelişimi  ve   camilere   yansıması   ile   Büyük   Selçuklu   mimarisinde   açık   avlulu   ve   eyvanlı  camilerin  ortaya  çıkışını  ele  alacağız.    

2. Dört Yön Anlayış ın ın İkonografik Kökeni

Eski   Asya   yerli   ve   göçebe   kültürüne   ait   sanat   ve   mimari   eserlerinin   biçimsel   ve  anlamsal   temelini   oluşturan   ve   etkileyen   birçok   unsur,   dinî   ve   dindışı   inançlar   ve  coğrafyanın  Türk  ve  diğer  toplumlarının  dünyaya  ve  hayata  bakış  açılarıyla  ilişkilidir.  Çeşitli  uygarlıkların  yarattıkları  mimari  eserlerin  coğrafî  yönlere  uyum  sağlamak  ve  sanata  uygun  olarak  güzel  ve  uyumlu   form  yaratmak  çabasının  ötesinde  anlamsal  boyut   ihmal   edilemez.   Bunlara   örnek   olarak   Yunan,   Roma   ve   Orta   Çağ   Batı  mimarisinde   binalar   ve   yapıtlarda   olan   merkezî   mekân   anlayışı   dört   yöne   uyum  sağlayarak  konumlandırılmıştır.  Batı  mimari   felsefesinde  kare  ve  dairenin   simgesel  anlamları   vardır.   Daire   zamanı   temsil   eder   ve   kare   ise   yönü   vurgulayarak   uzamı  temsil  eder.  Daire  ile  kare  birlikte  “kosmos”u  (kainat,  evren),  göğü  ve  yeri,  zaman  ve  uzamı  oluşturur  (Masiero  2006:  59;    Grupico  2011:  3,  8).    

 

 Resim  1  -­‐‑  Kare  İçinde  Daire  (Masiero  2006)  

 

Bunların  yanında  Asya  sanat  ve  mimarisinde  de  yönler  ve  formlar  plastik  biçimin  yanında  anlamsal  boyutun  da  oluşumunda  önem  taşımaktadırlar.  Dört  yön  vurgusu  

Page 4: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 13. Sayı 4. Aralık 2016

82

Türk,  Çin  ve  diğer  eski  Asya  inançlarında  görülmektedir.  Çinliler  ve  Türklerin  “Gök  ve  Yer-­‐‑Su”  inancında  Yaruk  ve  Kararıg  ilkeleri  onların  gündelik  hayatına  ve  yaşam  tarzlarına  etki  bırakmış  dolaysıyla  bu  halklar  kurdukları  ve  yaşadıkları  ortamları  da  bu   ilkelere   uyum   sağlayarak   kurmuşlardır.   Emel   Esin’e   göre   “Gök   ve   Yer-­‐‑Su”  inancında   olan   Yaruk   ve   Kararıg   ilkelerindeki   kavramlar   coğrafî   yönleri  vurgulamaktadır.  Bu  inançta  Yaruk  ilkesinin  güneyde  ve  Kararlıg  ilkesi  ise  kuzeyde  tezahür   ettiğine   inanılırdı.  Doğu   ve   batının   da   benzer   simgeleri,   bu   yönlerin   ifade  ettiği  karma  Yaruk-­‐‑Kararıg  ilkelere  uygundu    (Esin  2004:  29).  

Eski  Türk  ve  Çin  inançlarına  göre  gök  bir  kubbe  ve  yeryüzü  ise  dört  veya  sekiz  köşeli  bir  düzlük  sanılıyordu.  Türklerde  kutsal  sayılan  ve  gök  ile  yer  tanrılarına  ibadet  edilen  dağlar  çok  eskilerden  vardır.  Eski  Uygur  metinleride  de  kâinat  otağ  şeklinde  düşünülüp,  otağın  ortasındaki  sekiz  köşeli  ağaç  dört  ana  ve  dört  ara  yönle  kozmolojik  bir  anlam  taşımaktaydı  (Esin  2001:  40-­‐‑41).  Yine  de  E.  Esin’e  göre  “Ch’ih-­‐‑yo  ve  K’ua-­‐‑fu  menkıbesindeki  gibi,   bir  alpın  ağaç  veya  orman  şekline  girmesi  Çin’de  ağaçların  yön  ve  boy  simgesi  olmasından  kaynaklanıyordu.  Dört  yönün  ve  merkezin  simgesi  olan  ağaçlar  hakkında  bazı  düşünceler  vardı.  Merkezi  ağaç  gök  tanrısının  simgesi  olan  en  büyük  hükümdar  makamı  ve  onun  göğe  inip  çıktığı  merdiveniydi.  Lien-­‐‑li  denen  ağaç  da  sekiz  yöne  (dört  ana,  dört  ara  yön)  hâkim  büyük  hükümdarın  simgesiydi.  Yön  ağaçları  birer  hükümdar  makamıydı”  (Esin  2004:  31-­‐‑32).  Bu   ikonografik  motifler  daha  sonraları  Türklerin  mimarisine  de  yansımıştır.  Örneğin  Budist  tapınaklarında  ve  nihayet  Müslümanlaşma  ile  camilerde  olan  kubbeli  kutsal  mekân  kompozisyonunun  hükumdar  adına  inşa  edilmesi  ve  sekiz  köşeli  bir  kütleden  kubbeye  geçiş  bu  ilkenin  kozmolojik  bir  simgesi  olabilir.  Bu  eski  inançlarda  görüldüğü   gibi   dört   yön   ve   merkez   şeması   anlayışının   varoluşu   Türklerde   çok  eskilere  dayanır.  Bu  anlayışın  mimariye  yansımasını  kare  ve  dikdörtgen  şeklinde  olan  mekânlarda  da  görebiliriz.  Kare  ve  dikdörtgen  biçimlerinin  temelinde  olan  dört  yön  vurgusunu   eski   Asya   şehircilik   ve  mimarlığında   görmekteyiz.   Kare   ve   dikdötgen  formları   Türklerin   binalarında   dört   yönü   vurgulayarak   bir   evrenin   bina   ölçeğinde  örneğini  yaratma  çabasıydı.  

3. İs lâmiyet’ten Önceki Mimari Dönemlerde Açık Eyvanlı ve Avlulu Binalar

Asya   göçebe   (Türk)   ve   Çin   kültüründe   mekânsal   imge   olarak   kullanılan   yönler  yerleşme   düzeninde   de   görülür.  Yer   ve   göğü   bir   araya   getiren   ve   onun   simgesel  boyutu   olan   “mandala”   (Resim   2)   kare   planlı   ve   dört   yön   şemasının   temelini  oluşturmaktadır  ve  bu  yönler  arasında  değer  farkı  bulunmaktadır  (Akın  1990:  33).  

 

Page 5: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı Camiler Arash Kazemivand Niar

83 83 83 83

 Resim  2  –  Mandala  (Brauen  1992)  

 

Çin’de,   Han   döneminde   (MÖ.   202-­‐‑MS.220)   derlenmiş   olan   “Chou-­‐‑Li”   adlı  ritüeller   kitabına   göre   ideal   kent   ülkenin   merkezinde   olmalı   ve   dört   coğrafî   yöne  uygun   konumlandırılmalıdır.   Chou-­‐‑Li’ye   göre   hükümdara   ait   bölümün   kent  merkezinde  yer  alması  gerekiyordu.  Kentin  kuzeyinde  yer  tapınağı,  batı  ve  doğuda  ay  ve  güneş   tapınakları,  güneyde   ise,  dört   tapınağın  en  önemlisi  olan  gök  tapınağı  bulunmaktadır.  Kuzey-­‐‑güney  doğrultusunda,  yasak  kentten  gök  tapınağına  uzanan  yol,  simgesel  değeri  yüksek  olan  bir  eksen  oluşturur  (Akın  1990:  33).  Bu  dört  yönü  vurgulayan  şehirler  genellikle  kare  veya  dikdörtgen  plana  sahiplerdi  ve  dört  yönde  olan  kapılardan  gelen  yol  merkezde  hükümdarın  sarayı  bulunan  yerde  kesişirlerdi  (Resim  3).  Büyük  Selçuklu  dört  eyvanlı  camilerinde  olan  şemada  güney  eyvanına  ait  olan  kubbeli  mekân  en  yüksek  ve  anıtsal  olanıdır.  Bunun  nedeni  yukarıda  denildiği  eski  Türk  şehirlerinde  olduğu  gibi  güney  yönünün  daha  vurgulu  ve  gök  tapınağına  ait  olmasından  kaynaklanmış  olabilir.  

İlk  dört  yönlü  açık  mekân  olarak  günümüzde  kaydedilen  bina  Türkmenistan’ın  

Page 6: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 13. Sayı 4. Aralık 2016

84

Amuderya  kıyısındaki  millattan  önce  2.  yüzyıla  ait  olan  ve  Ay  Hanım  yerleşmesidir  (Resim  4)  (Akın  1990:  28;  Çeşmeli  2007:  29).  

Bu  yerleşmenin  Orta  Asya’da  olması  dört  yönlü  açık  mekân  plan  şemasının  çok  eskilere  dayandığını  göstermektedir.  Bu  yerleşmeyle  yapılışı  aynı  zamanda  olan  ve  avlulu   mekâna   sahip   Orta   Asya’nın   Babiş-­‐‑Mulla   şehrindeki   bir   ev   de   dikkatleri  üzerine   çekmektedir.  Yine  Orta  Asya’da   1.   yüzyıla   tarihlenen  Halçayan,   3.   yüzyıla  tarihlenen   Toprak   Kale   sarayları   aynı   özelliği   taşımaktadır   (Çeşmeli   2007:   29).   Bu  binanın  yapılışıyla  aynı  zamanda  olan  Kuzey  Irak’ta  Partlara  atfedilen  Assur  köşkü  (Resim  5)  ve  ondan  600  sene  sonra  Amman  Kasrı’na  (Resim  6)  da  rastlıyoruz.  

 

 Resim  3  –  Karakurum  yerleşiminin  şematik  planı  (Akın,  1990)  

Page 7: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı Camiler Arash Kazemivand Niar

85 85 85 85

 

   

 Resim  4  –  Ay  Hanım  yerleşmesi  (Akın,  1990)  

Resim  5  –  Assur  Sarayı  (Akın,  1990)  

Page 8: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 13. Sayı 4. Aralık 2016

86

11.  yüzyıldan  itibaren  Orta  Asya’da  ve  İran’ın  doğusunda  görülen  dört  eyvanlı  plan   şemasının   oluşumunda   Assur   ve   Amman’daki   yapıların   katkıda   bulunması  düşünülemez.  Çünkü  bulundukları  coğrafyalarda  bunların  dışında  başka  bir  örneğe  rastlamamaktayız.   Ayrıca   bu   bölgelerde   yine   de   İslâmiyet’in   başından   2.   yüzyılın  sonuna  kadar  yani  yaklaşık  300  yıl  boyunca  bir  boşluk  vardır.  Dolayısıyla  bu  binaları  marjinal  bir  yapı  olarak  nitelendirebiliriz  (Akın  1990:  28).    

       

 Resim  6  –  Amman  Kasrı  (Akın,  1990)  

 

Ama  Orta  Asya’da  açık  avlu  tipinde  olan  ve  daha  sonralar  gelişerek  6.  yüzyılda  dört  eyvanlı  olarak  da  ortaya  çıkan  yapıtların  var  olması  bir  süreklilik  arzetmektedir.  Türklerin   yaşadığı   coğrafya   olan   Orta   Asya’da   dört   eyvan   kullanımına   daha   çok  Horasan  ve  Maveraünnehir  bölgesinde  karşılaşılır.  Buradaki  5-­‐‑6.  yüzyıla   tarihlenen  konutlarda  haçvari  dört  eyvanlı,  kubbeli,  merkezi  sofa  etrafına  yerleştirilmiş  eyvan  ve  köşe  odalarından  oluşan  plan  şeması  kullanılmıştır  (Resim  7)  (Altun  1988:    53;  Cezar  1977:    379).  

Page 9: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı Camiler Arash Kazemivand Niar

87 87 87 87

 Resim  7  –Orta  Asya’daki  5-­‐‑6.  yüzyıllardan  kalan  konutlar  (Cezar,  1977)  

 

Arkeolog  Nusov’un  iddiasına  göre  4-­‐‑7.  yüzyıllarda  gelişmeye  başlayan  Fergana  şehirleri   genellikle   kare   ve   dikdörtgen   biçimli   ve   dört   coğrafî   yönünde  konumlandırılmıştır.   Bunların   içinde   Koşoykurgan   ve   Şirdak-­‐‑Bek   kale-­‐‑şehirini  söyleyebiliriz  (Cezar  1977:  39-­‐‑40).  Bu  şema  bu  dönemlerde  saraylara  ve  ribatlara  dört  eyvanlı  plan  şeması  olarak  yansımaya  başlamıştır  (Resim  8).  

 

 Resim  8  –  Şırdak  Bek  kalesi  planı  (Cezar,  1977)  

 

6.   yüzyıldan   itibaren   süreklilik   gösteren   bu   tip,   toplu   şeklinde   Orta   Asya  bölgesinde   konut   ve   saraylarda   ve   daha   sonralar   ise   ribatlar   ve   kervansaraylara  taşınmıştır.  Bu  tarihten  önce  yukarıda  denildiği  gibi  örnekler  olsa  bile  çok  az  sayıda  ve  zaman  olarak  aralarında  uzun  süre  bir  boşluk  söz  konusudur.  Açık  avlulu  ve  eyvanlı  binalar   gelişerek   5-­‐‑6.   yüzyıllardan   itibaren   dört   eyvanlı   plan   şeması   daha   yoğun  

Page 10: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 13. Sayı 4. Aralık 2016

88

olarak   devam   etmiştir.   Orta   Asya   mimarisinde   portalin   açık   avluda   kullanımının  önemli   örneklerinden   biri   Göktürk   dönemine   ait   olan   Akbeşim   şehrindeki   birinci  Budist   tapınağıdır.   Bu   tapınak   doğu-­‐‑batı   ekseni   doğrultusundadır.   Bu   binanın  avlusundaki   revaklar   ilk   olarak   kervansaraylarda   daha   sonra   da   camiler   ve  medreselerde  kullanılmıştır  (Cezar  1977:  34).  Binanın  giriş  portalinden  sonra  avluya  ve   oradan   sonra   ise   Buda   heykelinin   bulunduğu   kutsal   ve   kubbeli   mekâna  geçilmektedir.  Bu  hiyerarşi  (giriş  portaldan  avluya  oradan  da  kubbeli  kutsal  mekâna)  tam  olarak  Büyük  Selçuklu  iki  ve  dört  eyvanlı  camilerinde  görülmektedir  (Resim  9).  Yine   de   Göktürkler   döneminde   dört   yönlü   açık   mekânları,   mezar   külliyelerinde  görmekteyiz.   Evreni   andıran   ve   kozmik   anlamı   olan   dört   yönlü   açık   avlulu   şema  Göktürk   döneminde   dört   yönlü   açık   avlu   olarak   yapıtıkları   Kültigin   mezar  külliyesindeki   (Resim   10)   gibi   birçok   mezar   külliyesinde   kullanılmıştır.   Doğu-­‐‑batı  yönünde  uzanan  ve  dikdörtgen  plana  sahip  olan  bu  külliye  bir  evren  sembolüdür  (Çoruhlu  2011:178).    

   Resim   9   –   Solda   Akbeşim   Birinci   Budist   Tapınağı;   Sağda   Akbeşim   İkinci  Budist  Tapınağı  planı  (Cezar  1977)  

 

Page 11: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı Camiler Arash Kazemivand Niar

89 89 89 89

 

 Resim  10  –  Kültigin  Mezar  Külliyesi  planı  ve  rekonstrüksyonu  (Çoruhlu  2011)  

 

Bu   dönemle   aynı   zamana   denk   gelen   ve   Sasanî   dönemine   ait   olan   İran’daki  Servistan  sarayı  ve  Firuzabad  ateşkedesi  kubbeli  ve  açık  avlulu  mekânlara  sahiplerdir  (Resim  11)  (Pope  1976:  59;  Goddard  1979:  255).  

Fakat   bu   iki   binada   gördüğümüz   plan   kompozisyonu   İslâmiyet’ten   sonraki  eyvanlı  ve  açık  avlulu  binalara  kaynak  olamaz.  Özellikle  Büyük  Selçuklu  döneminde  ait  olan  camilerdeki  hiyerarşiye  uygunluk  göstermemektedir.  Zira  giriş  portalinden  sonra  merkezî  kubbeye  ve  ondan  sonra  ise  avluya  geçiş  sağlayan  plan  kompozisyonu  İslâmiyet’ten   sonraki   açık   avlulu   ve   eyvanlı   yapıların   kompozisyonuna  benzememektedir.   Bununla   yanısıra   İslâmiyet’ten   sonraki   açık   avlulu   ve   eyvan  kompozisyonu   ilk   olarak   Orta   Asya   ve   Horasan   bölgelerinde   ortaya   çıkmıştır   ve  

Page 12: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 13. Sayı 4. Aralık 2016

90

kendi  coğrafyasına  ait  olan  prototip  binalara  daha  çok  uyum  sağlamaktadırlar.  Bunun  yanında   Servistan   köşkünü   de   Lionel   Bier1   gibi   bazı   araştırmacılar   İslâmiyet’ten  sonraya  ait   olduğunu   iddia   etmektedirler   (Bier   1986:   28-­‐‑50).  Bu  yüzden  yukarıdaki  belirtilere  göre  Pope  ve  Goddard  gibi  eski  araştırmacılarca  dört  eyvanlı  plan  tipinin  eski   Part   ve   Sasanî   saraylarına   bağlanması   şimdiki   elimizdeki   verilerle  reddedilmektedir.    

 Resim  11-­‐‑  Üstte  Firuzabad  Ateşkedesi;  altta  Sarvistan  Sarayı  (Pope,  1969)  

Açık  avulu  ve  eyvan  kompozisyonunun  gelişimini  Uygur  döneminde  Koço  ve  Murtuk’taki  Budist  tapınaklarında  görmekteyiz.  Koço’daki  Beta  manastırı  (Resim  12)  

1   Sarvistan:  A   Study   in   Early   Iranian   Architecture   (Monographs   on   the   Fine   Arts)   (College   Art  Association  Monograph),  1986.  

Page 13: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı Camiler Arash Kazemivand Niar

91 91 91 91

adıyla   meşhur   olan   yapının   planı   dikdörtgen   biçimli   ve   yan   mekânlarda   olan  hücrelerle  Türk-­‐‑İslâm  geleneğinin  de  birer  parçası  olan  ve  eyvanlı  avlulu  camilerin  temel   konseptini   oluşturan   kervansaraylara   benzemektedir   (Çoruhlu   2011:     264).  Burada  da  Sasanî  sarayların  aksine  avulunun  bir  merkezî  fonksiyonunun  olduğunu  görmekteyiz.   Yani   avlunun   yan   mekânları   birleştirme   işlevinin   yanında   merkezî  mekân  olarak  day  an  mekânlara  hiyerarşi  sağlamaktadır.  

Murtuk’taki  “A”  tapınağına  meşhur  olan  yapı   (Resim  13)  da   iç   içe   iki  duvarla  kuşatılmış,  16x20  m  ölçüsü  ve  dikkatli  eksenleriyle  dört  girişli  bir  eserdir.  Bu  girişlerin  tam   cephelerin   merkezinde   olması   İslâmiyet’ten   önce   Türklerin   mimarisinde  kozmolojik  dört  yönlü  mekân  yaratma  anlayışının  önemli  olduğunu  göstermektedir.  E.  Esin’e  göre  bu  plan  Büyük  Selçuklu  döneminde  ortaya  çıkan  İsfahan  Ulu  Camii’nin  planının  hazırlayıcısıdır  (Çoruhlu  2011:  265).  

 Resim  12  –  Koço  BetaManastırı  (Çoruhlu  2011)  

Resim  13  –  Murtuk  A  Tapınağı  (Çoruhlu    2011)  

 

Page 14: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 13. Sayı 4. Aralık 2016

92

Bu  örneklerin  yanında  iki  tapınağın  da  üzerinde  durmak  gerekir.  Bu  tapınaklar  Sengim  bölgesinde  yer  almaktadırlar.  Bu  iki  tapınak  da  yukarıdakiler  gibi  çok  önem  taşımaktadırlar.   Giriş   eyvanları,   plan   kompozisyonu,   yan   revaklar   ve   odalardan  oluşan   bir   sırada   olan   mekânlar   İslâmiyet’ten   sonraki   kervansaray,   medrese   ve  eyvanlı   camilerin   kaynakları   olmaları   bakımından   önemlidir   (Çoruhlu   2011:   266).  Dolaysıyla   dört   yön   vurgusunun   gelişimi   önce   şehirlerde   daha   sonralar   ise   kamu  binalarında  ve  saraylarda  ortaya  çıkmaktadır.  Kare  ve  dikdörtgen  biçiminde  açık  avlu  ve  eyvanlı  yapılar  dört  yöne  vurgu  yapmaktadır.  Bu  şemanın  İslamiyet  öncesi  Orta  Asya’da  diğer  bölgelerden  bağımsız  bir  şekilde  olarak  gelişimi  İslamiyet’ten  sonra  da  daha  kuvvetle  devam  etmiştir.    

4. İs lâmiyet’ in Baş langıcından Büyük Selçuklulara kadar Camilerin biçimsel yapıs ı

İslâmiyet  sonrasını  açık  avlulu  ve  eyvanlı  şemanın  camilerde  ortaya  çıkışından  önceki  dönemlerde  camilerin  biçimsel  yapısının  üzerinde  kısaca  değinmekte   fayda  vardır.  İslâmiyet’in  başlangıcından  itibaren  genellikle  kubbesiz,  çok  sütunlu  ve  avlulu  küfe  tipi   camilere   (3.   yüzyıla   kadar)     rastlanıyoruz.   Bu   dönemde   camilerin   yapımında  örnek  alınan  Hz.Muhammed’in  evi,  plan  şeması  ve  işlev  açısından  cami  yapımında  ana  prenbi  oluşturmaktadır.  Bu  tip  camiler  arasında  örnek  olarak  İran’da  Fehreç  Ulu  Camii  ve  Tarihane  (Tanrı  Hane)  camilerini  ve  aynı  zamanda  bazilikal  camiler  arasında  olan  ve  Hristiyan  bazilikal  mimarisinden  etkilenen  Küfe  Ulu  Camii  ve  Samira  Ulu  Camii’ni  söyleyebiliriz  (Hillenbrand  1994:  76;  Yetkin  1970:  24-­‐‑27).  

Bu  dönemde  Orta  Asya’da  da  çok  sütunlu  camiler  ortaya  çıkmıştır.    Araplar,  İran  ve  Orta  Asya’ya  geldikten  sonra  yeni  camiler  yaptıkları  gibi,  tapınakları  yıkıp  üzerine  camiler  de  inşa  etmişlerdir  (Çeşmeli  2007:  63).  

Yaklaşık  üslup  olarak  üçyüz  sene  süren  bu  Arap-­‐‑Kufe  tipi  geleneği  daha  sonraki  dönemlere  ait  olan  camilerin  mimarisine  büyük  etkiler  bırakmıştır.  Bu  dönemde  çok  az  sayıda  kubbeli  camiler  ve  türbelerre  rastlanıyoruz  ve  bu  kubbeler  genellikle  İslâm  dünyasının   Hristiyan   dünyasıyla   temasa   girmesinden   kaynaklanmaktadır   (Smith  1950:  53-­‐‑56,  79).  

 Bu  kubbeli  camiler  arasında  Kubbet  ül-­‐‑  Sahra  camii  veya  anıtını  söyleyebiliriz.  Kubbet  ül-­‐‑  Sahra  anıtı  daha  sonralar  İslâm  inancında  türbe  binalarının  yaptırmalarının  yasak   olmasına   rağmen   Samarra’da   Kubbet   ül-­‐‑Sulaybiya   veya   Halife   el  Muntasir  Türbesi  gibi  kubbeli  yapılara  örnek  olmuştur.  Bu  kubbeli  mezar  ve  anıt  yapılarının  kökenini   R.Hillenbrand   ‘Martiria’   denilen   hristiyan  mezarlarıa   bağlar   (Hillenbrand  1994).   Halife   el   Muntasır   için   böyle   bir   anıtkabir   yapılması   annesinin   Hristiyan  olmasıyla   bağlı   görülür   (Arık   1969:   58).   Dolayısıyla   Emevî   ve   Abbasî   dönemi  mimarisindeki  avlulu  ve  çok  sütunlu  kufe  tipi  camiler  arasında  genel  olarak  eyvan,  

Page 15: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı Camiler Arash Kazemivand Niar

93 93 93 93

giriş  portal  ve  kubbe  bulunmamaktadır.    

4.1. İslâmî Dönemde Açık Avlulu ve Eyvanlı Plan Şemasının Gelişimi ve Camilere yansıması

Dört  eyvanlı  plan   şemasının   İslâmiyet’e  girişi   ilk  kez  Karahanlılar  döneminde  ribatlar  ve  kervansaraylar  gibi  savunma  yapılarında  ortaya  çıkmıştır.  Burada  çok  önemli  plan  şemasına  sahip  olan  sivil  yapılara  bir  kaç  örnekle  değinmek  yararlı  olacaktır.  Bunları  en  başında  geleni  bazı  iddialara  göre  İslamiyet’ten  önceye  ve  Bernştam’a  göre  7-­‐‑8.  yüzyıla  ait  olduğu  Kabul  edilen  Manakeldi  kervansarayıdır  (Cezar  1977:    185).  (Resim  14)  

ç

 Resim  14  –  Manakeldi  Kervansarayı  planı  ve  perspektifi  (Cezar  1977)  

 

Dört   eyvanlı   plana   sahip   olan   bu   kervansaray   dört   ana   yönde   ustalıkla  oturtulmuştur.  Diğer  örneklere  bakarsak  bu  sivil  binaların  devamında  Ribat-­‐‑i  Melik  (Resim  15),  Daya  Hatun  ve  Ribat-­‐‑i  Mahi  kervansarayları  (ribatları)  gelmektedir.    

Page 16: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 13. Sayı 4. Aralık 2016

94

 

 Resim  15  –  Ribat-­‐‑i  Melik  planı  ve  cephesi  (Aslanapa  2011)  

 

Ribat-­‐‑i  Melik  kervansarayındaki  kullanılan  portaller  Türk-­‐‑İslâm  mimarisinin  ilk  portallerindendir.  Portalin  İslâmiyet’ten  sonra  en  eski  örneklerinin  11.  yüzyılda  Orta  Asya’da  Tim’deki  Arap  Ata  Türbesi  gibi  anıtsal  mezar  mimarisinden  ortaya  çıktığı  belirtilmiştir  (Grabar-­‐‑Ettinghausen  2001:  180),  (Resim  16).  

Diğer  taraftan  da  İslâmiyett’ten  sonra  ilk  olarak  Karahanlı  dönemi  ‘Namazgâh’  denilen  camilerde  ortaya  çıkıldığı  iddia  edilmektedir  (Akın  1985:  49).  Dolaysıyla  bu  iddialara  göre  portalin  doğduğu  yeri  kesinlikle  Orta  Asya  olduğunu  söyleyebiliriz.  Mustafa  Cezar’a  göre  “Ribat-­‐‑i  Melik  kervansarayında  eski  gelenekten  faydalanmış  olduğunu  

Page 17: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı Camiler Arash Kazemivand Niar

95 95 95 95

gösteren  taraflar  da  bulunmakla  beraber,  bu  binada  yeni   formlarla  birlikte  gerçekten  yeni  bir  üslup  göze  çarpar.  Karahanlı  mimarisinin  bu  önemli  yapısında  müşahede  edilen  bu  yeni  üslup  Selçuklular   tarafından   takip   olunup   zenginleştirilecek,   geniş   bir   alanda   yüzyıllar   boyu  uygulamasına  devam  olunacaktır”  (Cezar  1977:  191).  

Bu  dönemlerde  dört  eyvanlı  plan  şemasına  sahip  olan  diğer  bina,  Daya  Hatun  kervansarayıdır    (Resim  17).  Köşelerdeki  iki  massif  kule,  dört  eyvan  ve  kare  planlıdır.  (Aslanapa  1993:  40).  

Gazneliler  döneminde  ve  11.  yüzyılın  başlarında  yaptırılan  Ribat-­‐‑i  Mahi  (Resim  18)  kervansarayı  eyvan-­‐‑kubbe  bileşiminin  ilk  olarak  görüldüğü  yapı  olması  açısından  çok  önemlidir.  Dört  eyvanlı  plana  sahip  bu  kervansarayda  kubbe  ile  eyvan  kullanımı  işlev   niteliği   yanında   simgeselliği   de   temsil   eder.   Bu   kubbeli   odaların   zengin   ve  ayrıcalıklı   kişilere   ayrılmış   olduğu   kesindir.   Eyvan-­‐‑kubbe   kompozisyonunun   ilk  örneği  olan  bu  yapı  daha  sonralar  Büyük  Selçuklu  ve  ondan  geç  dönemler  mimarisine  öncülük  yapmaktadır  (Altun  1988:  87-­‐‑88).  

 

 Resim   16   –   Arap   Ata   Türbesi   (Aslanapa   2011;   Ettinghausen,   Grabar)  2001)  

Page 18: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 13. Sayı 4. Aralık 2016

96

 Resim  17  –  Daya  Hatun  Kervansarayı  (Cezar  1977)

 

Yine  Gazneliler  dönemine  ait  olan  Leşker-­‐‑i  Bazar  (Resim  19)  sarayı  dört  eyvanlı  bir  saraydır.  Bazı  araştırmacılara  göre  bu  bina  dört  eyvanlı  plan  şemasının  menşe’ini  oluşturmaktadır   (Grabar-­‐‑Ettinghausen  2001:   180).  Ama  yukarıda  bahsettiğimiz  gibi  Karahanlılara   ve   onlardan   önceye   ait   olan   dört   eyvanlı   saray,   konut   ve   tapınak  planlarında  görülüyor  olması,  bunun  çok  daha  eskilere,  hatta  İslâmiyet  öncesine  ait  olduğunu  ortaya  koymaktadır.  

 

                 Resim  18  –  Ribat-­‐‑i  Mahi  (Aslanapa  2011)      Resim  19  –  Leşker  i  Bazar  Sarayı  (Aslanapa  2011)  

 İslâmiyet’ten  sonra  askerî  amaçlı  yapılar  olarak  ribatlarda  görülen  açık  avlulu  ve  

dört  yönü  vurgulayan  eyvanlı  şema  daha  sonraları  Büyük  Selçukluların  hem  sivil  ve  hem   de   dinî   yapılarında   kendini   göstermektedir   (Akın   1990:   31;   Altun   1988:   18).  

Page 19: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı Camiler Arash Kazemivand Niar

97 97 97 97

İslamiyet’in   yayılması   sırasında,   ilk   dönemlerinde  Maveraünnehir’den  Hindistan’a  kadar   bu   dinî   tebliğ   sürecinde   Türklerin   faal   ve   yoğun   olarak   varlık   gösterdikleri  malumdur  (Frye-­‐‑Sayılı  1943).  Bu  dönemde  Müslüman  olan  Türkler  ribatlarda  asker  olarak   görev   almaktaydılar.   Orta   Asya   bölgesinde   yoğun   olarak   ortaya   çıkan  ribatların   plan   şeması   daha   sonraları   kervansaraylarda   ve   hanlarda   görülmeye  başlandı.  Türklerde  çok  önem  taşıyan  bu  yapıların  bir  kozmolojik  anlamı  da  vardı.  Dört  eyvanlı  plana  sahip  olan  bu  yapılar  bir  küçük  evreni  (mikro-­‐‑kosmos)  sembolize  ediyordu  ve  genel  olarak  kuzey-­‐‑güney  ekseni  daha  vurgulu  idi.  Orta  Asya’da  egemen  olan   bu   plan   şeması   ilk   olarak   Selçuklular   döneminde   cami   plan   şeması   olarak  kullanılmaya  başladı.  O  döneme  kadar  camilerde  hiç  görülmeyen  bu  plan  şemasının  ortaya  çıkışı  Türklerin  hâkim  zümre  olmasından  doğmuş  olabilir.  Çünkü  hakimeyete  geçen  asker  Türklerin  o  dönemde  belleğinde  böyle  bir  mekân  anlayışı  vardı  ve  çok  önem  verdikleri  askerî  yapılarda  (ribatlar)  bunun  etkisi  hâlâ  devam  etmekteydi.      

4.2. Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı Camilerin Ortaya Çıkışı

Camilerde  açık  avlulu  ve  eyvanlı  mekânın  ortaya  çıkışı  yaklaşık  11.  yüzyıldan  itibaren  gerçekleşmiştir.   Büyük  Selçuklularla   ortaya   çıkan  bu   tür   camiler   genellikle  dört  eyvanlı  olarak  karşımıza  çıkmaktadır.  Büyük  Selçuklu  döneminden  önceye  ait  olan  İran’daki  camiler  genellikle  kubbesiz,  çok  ayaklı,  önünde  avlusu  olan  camilerdir.  Fakat  bu  dönemde  bu  çok  ayaklı  küfe  tipi  camilerin  dört  yönde  ortadaki  ayaklarının  kaldırılarak   avlulu   ve   dört   eyvanlı   şemalı   camilere   dönüştürülmesi   en   belirgin  özelliğidir.  Bunlara  örnek  olarak  İsfahan  (Resim  20),  Ardistan  (Resim  21)  ve  Zevvare  Ulu  Camilerini  söyleyebiliriz  (Cezar  1977:  367;  Yetkin  1970:  24-­‐‑27).  Eski  Asya  ve  Türk  inançlarına  dayanan  ve  şehirler  planları,   saraylar  ve   tapınaklarda  görülen  bu  şema  kare  ve  dikdörtgen  formda  kendini  göstermektedir.      

Resim  20  –  İsfahan  Ulu  Camii  planı  ve  perspektifi  (Goddard  1965)  

Page 20: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 13. Sayı 4. Aralık 2016

98

 Resim  21  –  Erdistan  Ulu  Camii  planı  ve  perspektifi  (Goddard  1965)  

 

Bu   dönemde   bazı   camilerin   iki   eyvanlı   olması   ilginçtir.   Örneğin   Ferumend  Mescid-­‐‑i  Cuma’sı  iki  eyvanlı  ve  uzun  avluya  sahiptir  (Kuban  1993:  138).  Tebriz  Ulu  Camii   de   bu   dönemin   iki   eyvanlı   camilerindendir.   Bazı   araştırmacılara   göre  dikdörtgen   olup   dört   eyvanlı   şemada   olmayan   planlar   dört   yön   vurgusu  yapmamaktadır,   halbuki   kare   ve   dikdörtgen   kendi   içlerinde   dört   ana   yönü  vurgulamaktadırlar  ve  eyvan  sadece  vurgunun  şiddetini  çoğaltmaktadır.  Çoğunlukla  Türkistan   ve  Horasan’da   egemen   olan   açık   avlulu   dört   eyvanlı   şemadaha   sonraki  dönemlerde  de  cami  mimarisinde  devam  etmiştir  (Kuban  1993:  138).  Dolaysıyla  köklü  geçmişe   sahip   olan   iki   ve   dört   eyvanlı   açık   avlulu   şema   geleneği   Büyük  Selçuklulardan  itibaren  cami  planına  da  yansımıştır.    

Diğer  dört  eyvanlı  camiler  içerisinde  Gülpaygan  Ulu  Camii,  Gurve  Ulu  Camii  ve  Kazvin  Ulu  Camii’ni  burada  zikredebiliriz.  Bu  camilerin  de  dört  eyvanlı  avluya  sahip  olmaları  İsfahan  Ulu  camiinden  kaynaklanmış  olabilir.    

5. Sonuç

Camilerde  açık  avlulu  ve  eyvanlı  plan  şemasının  Büyük  Selçuklularda  ortaya  çıkması  ve  bu  dönemden  itibaren  yaygınlaşmaya  başlayan  bu  şema  daha  sonraki  dönemlerde  de  cami  mimarisinde  devam  etmiştir.  Eski  Türk  ve  Çin  inançlarına  göre  gökyüzü  bir  kubbe  ve  yeryüzü  ise  dört  veya  sekiz  köşeli  bir  düzlük  sanılıyordu.  İnançlarda  olan  bu  kozmik   dört   yön   anlayışı,   Türklerin   sanatlarında   ve   mimarilerinde   de   kendini  göstermiştir.   Evreni   sembolize   eden   bu   anlayış   şehircilikte   M.Ö.   3.   yüzyılda   ve  mimaride   ise   yaklaşık   M.Ö.   2.   yüzyılda   ilk   olarak   Amu   Derya   bölgesinde  görülmüştür.  Amu  Derya’daki   binayla   (Ayhanım)     yapılışı   aynı   zamanda   olan   ve  

Page 21: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı Camiler Arash Kazemivand Niar

99 99 99 99

avlulu  mekâna  sahip  olan  Babiş-­‐‑Mulla’da  bir  ev  dikkat  çekicidir  ve  bu  geleneğin  Orta  Asya’da  ne  kadar  eskilere  dayandığını  göstermektedir.  Yine  Orta  Asya’da  1.  yüzyıla  it  olan   Halçayan   ve   3.   yüzyıla   ait   olan   Toprak   Kale   sarayları   aynı   özelliği  göstermektedir.  Toprak  Kale  saraylarının  yapılışıyla  aynı  zamana  denk  gelen  Kuzey  Irak’ta  Partlara  atfedilen  Assur  köşkü  de  bu  özelliği  taşımaktadır.  Bu  köşkten  yaklaşık  600   sene   sonra  yapılan  Amman  Kasrı  da  aynı  plan   şemasına   sahiptir.  Yaklaşık  11.  yüzyıldan   itibaren   İran’da   cami  mimarisinde   görülen   dört   eyvanlı   plan   şemasının  oluşumunda   Assur   ve   Amman’daki   yapıların   katkıda   bulunması   düşünülemez.  Çünkü   bulundukları   coğrafyalarda   bunların   dışında   başka   bir   örneğe  rastlamamaktayız.   Ayrıca   bu   bölgelerde   yine   de   İslâmiyet’in   başından   3.   yüzyılın  sonuna  kadar  yani  yaklaşık  300  yıl  boyunca  bir  boşluk  vardır.  Dört  yönü  vurgulayan  dikdörtgen   şehirler   Orta   Asya’da   antik   çağdan   itibaren   6.   yüzyıla   kadar   kendini  göstermiş  ve  bu  dönemden   sonra  da  gelişimine  devam  etmiştir.  Aynı   zamanda  6.  yüzyılda  eski  örneklerinden  daha  fazla  sayıda  yapılmaya  başlayan  dikdörtgen  ve  dört  yönü   vurgulayan   kalelere   rastlamaktayız.   Açık   avlu   ve   eyvanla   kendi   ifade   eden  kozmik  dört  yön  anlayışı  çoğunlıkla  6.  yüzyıldan  itibaren  Orta  Asya’nın  tapınak  ve  saray  mimarisinde  kendini  göstermektedir.  Bu  tema  İslâmiyet’in  gelişiyle  ribatlarda  da  kullanılmaya  başlanmıştır.  Avlulu  ve  eyvanlı  plan  tipine,  Orta  Asya’da  Göktürk  ve  Uygur  döneminde  Budist   tapınaklarında   ve   İran   Sasanî   döneminde  de   saraylarda  rastlıyoruz.  Sasani  saraylarında  olan  avlulu  ve  eyvanlı  şema  Firuzabad  ve  Sarvistan  saraylarında  kendini  göstermektedir.  Göktürk  dönemi  Budist  tapınaklarında  avlulu  ve   eyvan   formunda   girişli   tipe   rastlıyoruz.   Fakat   Sarvistan   sarayının   İslamiyet’ten  sonraya  ait  olduğu  bazı  araştırmacılarca  düşünülmektedir.  Her  iki  Sasani  sarayında  giriş   eyvanından   sonra   kubbeli   merkezi   mekâna   ulaşılmaktadır.   Bu   şema  İslamiyet’ten   sonraki   camilerde   olan   avlulu   ve   eyvanlı   şemaya   benzememektedir.    Buna  karşın  Göktürk  ve  Uygur  Budist  tapınaklarında  gördüğümüz  hiyerarşiyi  (giriş,  avlu,  kubbeli  ve  dört  yönlü  mekân)  İslamiyet’ten  sonraki  avlulu  ve  eyvanlı  camilerin  proto-­‐‑tipi   olarak   nitelendirebiliriz.   İslamiyet’ten   sonra   açık   avlulu   ve   eyvanlı   plan  şemasının  gelişim  devamını  ribatlarda  görmekteyiz.  Bu  gelişimin  ribatlarda  ve  daha  sonralar   ise   kervansaraylarda   devamını   görmekteyiz.   Manakeldi   ribatı   ilk   örneği  oluşturmakla   beraber   daha   sonralar   Ribat-­‐‑i   Melik   gibi   yapılar   ortaya   çıkmıştır.  İslamiyet’ten   sonra   bu   kozmik   dört   yönülü   plan   şemasının   kubbeyle   bir   arada  kullanılması   ilk   olarak   Ribat-­‐‑i   Mahi’de   ortaya   çıkmıştır.   Bu   kompozisyon   Büyük  Selçuklu   mimarisinde   dört   eyvanlı   kubbeli   camilerin   olgunlaşmış   hali   olarak  karşımıza  çıkar.  İslamiyet’ten  sonra  11.  yüzyıldan  itibaren  ortaya  çıkan  dört  eyvanlı  ve  açık  avlulu  camiler  ilk  olarak  Büyük  Selçuklu  döneminin  en  önemli  eserlerinden  birisi  olan  Isfahan  Mescid-­‐‑i  Cumasında  görülmektedir.  Çok  sütunlu  Küfe  Tipi  kategorisine  giren  bu  caminin  ortasından  çok  sayıda  sütunu  kaldırılarak,  kare  şeklinde  bir  avlulu  ve  eyvanlı  cami  meyana  getirilmiştir.  Zevvare,  Ardistan,  Kazvin,  Gurve  ve  Kirman  

Page 22: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Modern Türklük Araştırmaları Dergisi Cilt 13. Sayı 4. Aralık 2016

100

Melik  Turanşah  Ulu  camileride  bu  dönemin  bariz  örneklerini   teşkil  etmektedir.  Bu  dönemden   itibaren   yaygınlaşmaya   başlayan   ve   kozmolojik   anlam   ifade   eden   dört  eyvanlı  açık  avlulu  cami  tipi  Türkistan  ve  İran’da  19.  yüzyıla  kadar  cami  miamrisinin  bariz  niteliklerinden  biridir.    

Kaynaklar

ASLANAPA  O.  (2011)  Türk  Sanatı,  Remzi  Kitabevi,  11.  Basım,  İstanbul      AKIN  G.  (1990)  Asya  merkezi  mekân  geleneği  (Vol.  1220).  Kültür  Bakanligi  yayinlari.  ALTUN  A.   (1988)  Ortaçağ   Türk   mimarisinin   anahatları   için   bir   özet  (Vol.   5).   Arkeoloji   ve   Sanat  

Yayınları.  ARIK   M.   O.   (1969)  Erken   devir   Anadolu-­‐‑Türk   mimarisinde   türbe   biçimleri.   Türk   Tarih   Kurumu  

Basımevi.  BİER  L.  (1986)  Sarvistan:  a  study  in  early  Iranian  architecture.  Penn  State  Press.  BRAUEN  M.  (1992)  The  Mandala:  Sacred  Circle  in  Tibetan  Buddhism,  trans.  M.  Willson,  Boston:  

Shambhala.  Originally  published  in.  CEZAR  M.  (1977)  Anadolu  öncesi:  Türklerde  şehir  ve  mimarlık.  Türkiye  İş  Bankası.  ÇEŞMELİ   İ.   (2007)   Antik   Çağ’dan   13.   Yüzyıla   kadar   Orta   Asya   ve   Karahanlı   Dönemi   Mimarisi,  

Arkeoloji  ve  Sanat  Yayınları.  ÇORUHLU  Y.  (2011).  Erken  devir  Türk  sanatı:  iç  Asya'ʹda  Türk  sanatının  doğuşu  ve  gelişimi.  Kabalci  

Yayinevi.  ESİN  E.  (2001).  Türk  kozmolojisine  giriş.  Kabalcı  Yayınevi.  ESİN  E.  (2003)  Orta  Asya’dan  Osmanlıya  Türk  Sanatında  İkınografik  Motifler,  Kabalcı  Yayınevi.  ETTİNGHAUSEN  R.,  Grabar,  O.,  &  Jenkins,  M.  (2001)  Islamic  art  and  architecture  650-­‐‑1250  (Vol.  

51).  Yale  University  Press.  FRYE  R.  N.,  &   Sayili,  A.  M.   (1943)   Turks   in   the  Middle   East   before   the   Saljuqs.  Journal   of   the  

American  Oriental  Society,  194-­‐‑207.  GODARD  A.  (1965)  The  Art  of  Iran,  (trans.  from  French  by  Michel  HERON).  GRUPICO   T.   (2011,   September)   The   Dome   in   Christian   and   Islamic   Sacred   Architecture.  

In  Forum  on  Public  Policy:  A  Journal  of  the  Oxford  Round  Table.  Forum  on  Public  Policy.  HILLENBRAND  R.  (1994)  Islamic  architecture:  Form,  function,  and  meaning.  Columbia  University  

Press.  KUBAN  D.  (1993)  Batıya  göçün  sanatsal  evreleri.  Cem  Yayınevi.  MASIERO  R.,&  Genç,  F.  (2006)  Mimaride  estetik.  Dost  Kitabevi.  POPE  A.  U.  (1976)  Introducing  Persian  Architecture.  Soroush  press.  SMITH  E.B(1950)  The  Dome:  A  Study  in  the  History  of  Ideas.  Princeton:  Princeton  University  Press.  YETKİN  S.  K.  (1965)  Islâm  mimarisi.  Ankara  Üniv.  Basımevi.    

       

Page 23: Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı ...isamveri.org/pdfdrg/D03371/2016_4/2016_4_NIARAK.pdfÇağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Büyük Selçuklu

Büyük Selçuklu Mimarisinde Açık Avlulu ve Eyvanlı Camiler Arash Kazemivand Niar

101 101 101 101

Arash Kazemivand Niar

Dr. Öğrencisi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul. E-posta: [email protected]

Yazı bilgisi: Alındığı tarih: 26 Ocak 2016 E-yayın tarihi: 22 Mayıs 2017 Çıktı sayfa sayısı: 23 Kaynak sayısı: 21 Resim sayısı: 21