baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta … · baĞimsizlik, demokrasİ,...

60
www.yuruyus-info.org [email protected] Haftalık Dergi Sayı: 64 29 Nisan 2018 Fiyatı: 1 TL (kdv dahil) BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ! 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ! AKP FAŞİZMİNİN OHAL UYGULAMALARINA, İHRAÇLARA, TUTUKLAMALARA, YASAKLARA, HAPİSHANELERDEKİ İŞKENCELERİNE VE TEK TİP ELBİSE DAYATMASINA KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’E! AKP FAŞİZMİNİN OHAL UYGULAMALARINA, İHRAÇLARA, TUTUKLAMALARA, YASAKLARA, HAPİSHANELERDEKİ İŞKENCELERİNE VE TEK TİP ELBİSE DAYATMASINA KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’E!

Upload: others

Post on 02-Jun-2020

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

www.yuruyus-info.org

[email protected]

Haftalık DergiSayı: 64

29 Nisan 2018Fiyatı: 1 TL (kdv dahil)

BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN

1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

AKP FAŞİZMİNİN OHAL UYGULAMALARINA,İHRAÇLARA, TUTUKLAMALARA, YASAKLARA,

HAPİSHANELERDEKİ İŞKENCELERİNE VETEK TİP ELBİSE DAYATMASINA KARŞI

1 MAYIS’TA TAKSİM’E!

AKP FAŞİZMİNİN OHAL UYGULAMALARINA,İHRAÇLARA, TUTUKLAMALARA, YASAKLARA,

HAPİSHANELERDEKİ İŞKENCELERİNE VETEK TİP ELBİSE DAYATMASINA KARŞI

1 MAYIS’TA TAKSİM’E!

BASKI, HAPİS, ÖDÜL, ZULÜM,ÖLÜM TEHDİTLERİNE RAĞMEN

HALKLARIN SUSTURULAMAYAN SESİDİR GRUP YORUM!

Page 2: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

www.yuruyus-info.org [email protected]

Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü:Elif ERSOYAdres: Bozkurt Mah. Baysungur Sok.Muratoğlu Çarşısı 14 D Şişli - İSTANBULOfset Hazırlık: Ozan Yayıncılık

Adres: Zübeyde Hanım Mah. Fevzi

Çakmak Cad. 1297. Sokak No: 1 Daire: 1

Sultangazi / İSTANBUL

Tel: (0-212) 536 93 45

ISSN: 1305-7944

Baskı: Ezgi Matbaacılık Sanayi Cad.

Altay Sok. No: 10 Çobançeşme /

Yenibosna / İST.

Tel: (0-212) 452 23 02

Haftalık Süreli

Yerel Yayın

Siyasi Dergi

Fiyatı: 1 TL

HALKIN HUKUK BÜROSU’NUN TUTSAK AVUKATLARINDANŞÜKRİYE ERDEN’İN MEKTUBU

MEKTUPTA KARALANMAMIŞ TEK BİR SÖZCÜK BİLE KALMAMIŞTIR!

KARALANAN HER HARF, AKP FAŞİZMİNİNHALKIN AVUKATLARI KARŞISINDAKİ ÇARESİZLİĞİDİR!

KARALANMIŞ HER HARFİN ALTINDAN FIŞKIRAN UMUTTUR!GERÇEKLERİ SANSÜRLEMEYE, UMUDU KARARTMAYA,

HALKIN AVUKATLARINI TESLİM ALMAYA

FAŞİZMİN GÜCÜ YETMEZ!

HALKIN HUKUK BÜROSU’NUN TUTSAK AVUKATLARINDANŞÜKRİYE ERDEN’İN MEKTUBU

Page 3: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

i ç i n d e k i l e rsonra 10 Eylül’de yapılacak!

19 Kamu Emekçileri Cephesi:AKP faşizmine karşıYüksel’den Taksim’e 1 Mayısalanında birleşelim!

20 AKP uyuşturuyor, bizsavaşıyoruz!

23 TAYAD’lı Ailelerden:Tutsaklarımız ve şehitlerimiziçin 1 Mayıs’ta Taksim’deyiz

24 AKP iktidarının DHKP-Cismine sansürü

26 Halk Meclisleri: 1 Mayıs’taTaksim’deyiz!

28 Grup Yorum üyelerindenmektup var!

30 Halkın sanatçılarına, halkınavukatlarına özgürlük!

31 Grup Yorum halktır,susturulamaz!

32 Gençlik Federasyonu’ndan:Ülkemizde yaşananadaletsizliklere ve zulme karşı1 Mayıs’ta Taksim’deyiz!

33 Devrimciliğin Köşe Taşları:Haklılık

34 Özgür politika sayfalarında GrupYorum’a saldırı... İftiracılık,örgüt düşmanlığı ve iki sefildüzen sanatçısı

39 Devrimci İşçi Hareketi:

10 Demokrasi, bağımsızlık vesosyalizm için 1 Mayıs’taTaksim’e! AKP faşizminintutuklamalarına, yasaklarına,hapishanelerdeki işkencelerineve TTE dayatmasına karşı 1Mayıs’ta Taksim’e!

13 48 yıl... Kızıldere ihtilalinyoludur, dönülmez-4THKP-C, Devrimci Sol’unkurulmasıyla yeniden hayatbuluyor!

16 Röportaj: Kızıldere’degözaltına alınan FerdaniyeArtiğ: “Öyle ya da böyle okerpiç eve, ON’ları anmayayine gideceğiz”

17 Halkın Hukuk Bürosu:Halkın avukatlarının davasıaçıldı. İlk duruşma,operasyondan yaklaşık bir yıl

4 Devrimci anlayış; oligarşinin değil,halkın gündeminden bakmaktır.Devrimci güncel görev; meşruolmayan faşist düzeninicazetini, iradesini kabuletmemek, devrimci iradeyifaşizme kabul ettirmek için 1 Mayıs’ta Taksim’de olmaktır!

1 MAYIS’TATAKSİM’DEYİZ!

Yüksel Direnişi’ni direnen işçilerinmücadelesiyle birleştirmek içinTaksim’deyiz!

40 Mahalleler: Mahallelerin kavgasıdurdurulamaz!

41 Milisler Mahallenin Şahanlarıdır:Biz varız, biz şahanlarız!

42 Halkın ve devrimcilerin katili faşistMHP’nin Cemevinde işi yoktur!MHP’ye kapılarını açan GaziCemevi Vakfı hesap verecek!

43 Röportaj: Engelli maaşı AKPtarafından gasp edildiği için direnenİrfan Yılmaz’la röportaj

44 Devrimcilik Yapmak Suç Değil,Görevdir: Emperyalizmin, kenditoprağının devrimcileriyle savaşıve tasfiye politikalarının mekanıhapishaneler-4

46 İki kitap...

47 İsrail, gazetecileri de katlediyor

48 Doğru olan Brezilya oligarşisineteslim olmak değil, savaşmaktır!

50 1 Mayıs Alanı’nda birleşelim!

51 Haberler

52 Avrupa’da HFG: Bağımlılıktankurtulmak için kolektif gayret vemücadele gerekir

53 Avrupa’da Yürüyüş

56 Yitirdiklerimiz

58 Umudu selamlayan yazılamalar

Page 4: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

Ekonominin dibe vurduğu, işsizliğin arttığı, açlık veyoksulluğun tırmandığı, emekçilerin kendilerini mey-danlarda yakma noktasına geldiği, çocuk istismarınıngünlük sıradan olaylar olduğu, uyuşturucu ve yozlaşmanınTürkiye tarihinde hiç olmadığı kadar zirveye çıktığı,tarımın bitirildiği, çiftçinin “yeter artık ayağa kalkın”diye isyan ettiği, hayat pahalılığının yükseldiği, adalet-sizliğin diz boyu olduğu bir süreçteyiz.

12 Eylül faşist cunta dönemini kat be kat aşan faşistterör koşulları yaşıyoruz. Yanı başımızda, Suriye'dehaksız bir savaşın sürdüğü, emperyalistlerin Suriye'yiparçalamaya çalıştığı, halkları katlettiği, bu savaşaülkemiz halklarının da dahil edildiği bir dönemdir yaşa-dığımız dönem.

Gerçekte oligarşik düzen, iktidar partisi AKP kendiiçinde çökmüş, çürümüştür. Göstermelik yargı-adaletsistemi ortadan kalkmış. KHK düzeni hakim hale geti-rilmiştir. Faşist AKP bu topraklarda her şeyi meşrulaştırdı;hırsızlığı, katliamları, işbirlikçiliği, talanı-soygunu, uyuş-turucuyu, tecavüzü, fuhuşu...

AKP'nin yönetememe krizi derinleştikçe faşist terö-rünün en büyük ideolojik kaynağı din oldu. Ancakgelinen noktada, söylemiyle yaptıkları uyuşmamakta,dini “güncelleme” tartışmaları gündeme getirilmektedir.Bunun adı çürümeden başka bir şey değildir. Tümbunların sorumlusu, 16 yıldır tek başına siyasi iktidarıelinde bulunduran AKP’dir.

Bu durum, AKP’nin bir düzen partisi olmasıylailgilidir. AKP’nin emperyalizmin işbirlikçisi, tekellerinpartisi olmasıyla ilgilidir. AKP’nin halk düşmanı olmasıylailgilidir. AKP’nin hemen her şeyi istismar etmekte ustaolmasıyla ilgilidir. Tüm düzen partileri az ya da çokaynı karaktere sahiptir. Biri diğerine tercih edilemez.Tercih düzenle devrim arasında bir tercih olmalıdır.

1 Mayıs'a erken genel seçimler, OHAL, AKP faşizmininartan baskısı ve faşist terörü, AKP'nin yönetememe krizialtında giriyoruz.

1- ERKEN GENEL SEÇİMLER, HALKLA-RIMIZIN GÜNDEMİ DEĞİLDİR.

OLİGARŞİNİN, DÜZEN PARTİLERİNİNGÜNDEMİDİR.

UMUDUNU HALKA, HALKIN SAVAŞINADEĞİL, DÜZENE BAĞLAMIŞ REFORMİZMİNGÜNDEMİDİR!

Bir kez daha oligarşinin, düzen partilerinin gündemindegenel seçimler var. Oligarşik düzen ne zaman derin birkrize girse, ne zaman yönetememe krizi artsa, yani nezaman halk nezdinde meşruluğunu kaybetmeye başlasayapılan şeyler bellidir:

Azgın bir faşist terör uygulayarak kitlelerin memnu-niyetsizliğini dışa vurmasını engellemek,

faşist kitle katliamları tertipleyerek baskıları meşru-laştırmak,

şovenizmi yükselterek, savaş kışkırtıcılığı yaparakhalk kitlelerini kendi gündemlerinden uzaklaştırıp düzene

DEVRİMCİ ANLAYIŞ; OLİGARŞİNİN DEĞİL,HALKIN GÜNDEMİNDEN BAKMAKTIR

DEVRİMCİ GÜNCEL GÖREV;MEŞRU OLMAYAN FAŞİST DÜZENİN İCAZETİNİ,

İRADESİNİ KABUL ETMEMEK, DEVRİMCİ İRADEYİFAŞİZME KABUL ETTİRMEK İÇİN

1 MAYIS'TA TAKSİM'DE OLMAKTIR!

BBU SEÇİMİN GALİBİ KİM OLURSA OLSUN,KAZANAN HALKLARIMIZ OLMAYACAKTIR.

ÇÜNKÜFAŞİZMLE YÖNETİLEN BİR ÜLKEDE

SEÇİMLER HALKLAR İÇİN HİÇBİR ŞEYİDEĞİŞTİREMEZ!

SEÇİMLER HER ZAMAN, FAŞİZMİN YÜZÜNETAKTIĞI BİR DEMOKRASİ MASKESİDİR.

SEÇİMLER; TERCİHİ HALKA YAPTIRARAKKENDİ ELİYLE ZULMÜ, SÖMÜRÜYÜ, FAŞİSTTERÖRÜ MEŞRULAŞTIRMANIN ARACIDIR!

HALKIN GÜNDEMİNDE ADALETSİZLİK,İŞSİZLİK, AÇLIK, YOKSULLUK, İNSANCA

YAŞAM ÖZLEMİ VARDIR.TALEPLERİNİ HAYKIRACAĞI, SESİNİ

DUYURACAĞI 1 MAYIS VARDIR HALKINGÜNDEMİNDE...

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

4 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Page 5: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

çekmek,

seçim oyununu gündeme getirerek kitlelerde düzeniçi umutları beslemek...

Ülkemiz tarihi bunların örnekleriyle doludur. Sadeceson 3-4 yıllık döneme bakılsa dahi görülecektir. Emper-yalizm ve oligarşinin beslemesi IŞİD eliyle Diyarbakır’da,Suruç’ta, Ankara’da yapılan toplu kitle katliamları hafı-zalardadır.

IŞİD’in kitle katliamlarını tertipleyen AKP, IŞİDkatillerini, Amerikancı FETÖ’cüleri devrimcilerleyanyana getirerek “Terörü bitireceğiz” diyerek faşistterörü meşrulaştırdı, halklarımızı sindirmeye çalıştı...2015 1 Kasım genel seçimleri, 16 Nisan 2017 referan-dumu...

Oligarşi ve reformizm, bu seçimler sürecinde nelerdemedi ki; ülkeye demokrasinin geleceğini dedi, halkademokrasiye sahip çıkması ve bunun için sandığa koşmasıçağrısı yapıldı. Ve daha yakın zamanda Irak’ta, Suriye’desavaş çığırtkanlığı yapıldı, şovenizm doruğa çıkarıldı.Afrin’e girilerek, Suriye toprakları işgal edildi.

Halkı nasıl aldataca-ğının hesabı vardır oli-garşinin gündeminde. Hal-kı nasıl baskı altına ala-cağının, düzen dışına çık-masını nasıl engelleyece-ğinin hesabı vardır. Hergün yeni bir baskı yasası,yetmeyince torba yasalarçıkarmanın hesabı vardır.Halkı nasıl daha fazla so-yacağının hesabı vardır...Oligarşinin gündemi bun-lar üzerine kuruludur.Şimdi seçimler de bununaracı durumundadır.

Düzen İçi Sol, Reformist Sol, Bir Kez Daha Se-çimlere Sarılıyor. Parlamentoyu Çözüm Olarak Gö-rüyor.

Faşizmin böyle dizginleneceği umudunu taşıyor. Halkıda böyle aldatıyor. Başka bir alternatifi yoktur çünkü. 1Mayıs'ta faşizme direnmeyip Maltepe'yi kabul edenlerinseçimlerde de faşizmin parlamentosunu çözüm olarakgörmeleri süpriz değildir. Tersine aynı anlayışın sonucudur.Düzenin seçimleri konusunda üç aşağı beş yukarı tümreformist ve onun etkisindeki oportünist solun düşüncelerişöyledir dersek yanılmayız:

“Siyaset yoksa, halkın kurtuluşu için siyaset hiçyoktur. Mevcut düzenin sürdürülmesi siyaset üstü birilke haline gelmiştir. Oysa halk hesap yapmaz ve yap-mamalıdır. “Halk” çocuğuna tecavüz edildiğinde, kadına

sokak yasaklandığında, bilim akademiden kovulduğunda,gençler ölmeye ve öldürmeye yollandığında, ölüm sabahakşam kutsandığında… isyan edeyim mi etmeyeyim midiye zarar-kazanç analizleri yapmaz ve yapmamalıdır.Halk isyan etmelidir. Burjuva mühendisleri ne yaparlarsayapsınlar, ortalığa saçılan bu hesap kitap manyaklığınındışında bir siyaset var. Birileri halkın isyanını, emekçininiradesini temsil edecek ve örgütleyecek. Seçimde ne miyapacağız? Eşitlik, adalet, özgürlük, laiklik, bağımsızlıkiçin siyaset, kısaca emekçi halkın kurtuluşunu yakınlaş-tırmak için siyaset yapacağız. Teknik mi dediniz? İştebunun tekniğini bulacağız.” (SOL-Aydemir Güler)

Safça düşünsek bu açıklama halkı isyana çağırıyorderiz. Bu açıklamada halkın kurtuluşu, hedefi var deriz.Düzen dışı bir seçenek arayışı var diyebiliriz.

Oysa gerçek bu değildir. Çünkü gerçek tüm söylemlerinötesinde alınan somut tavırdır. Bu düzen içi bayların se-çimde yapacakları seçimlere girmek, halka “bana oyver” demekten başka bir şey değil. Reformizmin halkınisyanından anladığı, halkın düzenin has partilerine değil

kendisine oy vermesidir.

Halkı aldatmayın; budüzen içinde halkın kur-tuluşu yoktur! Seçimoyunu içinde kurtuluşsağlanmaz!

Bu da Kürt milliyetçihareketinin cephesindenbir değerlendirme:

“(...) Bütün göstergelerRTE damgalı faşizminömrünün varsayıldığındankısa sürede nihayet bula-cağını gösteriyor. Öyle kidevrimci demokratik güç-

ler hiç de uzak olmayan bir gelecekte iktidarı kucaklarındabulabilirler. Bu baskın seçim, Erdoğan’ın murat ettiğinintam tersine onun ömrünü kısaltacaktır. Türkiye, devrimcibir durumun bütün belirtileri ile karşı karşıyadır. Ulus-lararası finans kapital yaklaşan bu kader gününün far-kındadır ve emperyalist müdahale seçeneği de dahilolmak üzere iktidarı devrimci demokratik güçlere kap-tırmamanın önlemlerini alarak kendi iktidar seçenekleriniolgunlaştıracaktır. (...) Hayallerin gerçeğe evrildiği birtarihsel dönem önümüzdedir.” (Yeni Özgür Politika-Cenap Özek)

Hangi reformist ve onun yolundaki oportünist değer-lendirmeye baksak aynı dizeleri görüyoruz. Kriz içindekibir ülke tablosu, inim inim inleyen bir halk, dibe vurmuşbir ekonomi, had safhadaki sosyal çürüme... Tüm bunlardaherkes hem fikir. Ancak sorun bundan sonrasıdır. Butablo nasıl değişecek? Güncel somut görev ve taktik-

Çayan

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

5TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 6: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

lerimiz nasıl olmalı ki bu tabloyu değiştirebilelim?Sorun buradadır.

Bir kez daha söylersek hayat somut sonuçlar üze-rinden yürür. Bu somut sonuçları yaratacak olan dasomut politikalardır, devrimci taktiklerdir. Hayallergerçeğe böyle evrilir.

Örneğin karşımızda oligarşinin gündemi seçimlervar. Nasıl bir taktik uygulanacak bu seçimlerde? Neyinpropagandası yapılacak? Kitlelere ne hedef gösterilecek?Faşizmden, emperyalizmden, sömürü ve zulüm düzenindensöz edilip sonra yine aynı düzen içinde çözüm aramakiçin seçimler, parlamento mu hedef gösterilecek?

Devrimci Somut Politika Ve Taktikler DışındaSöylenecek Her Söz Aldatmadır, Boş Laftır, Düzenİçiliği Gizlemenin Aracıdır!

Seçimlerden de önce önümüz 1 Mayıs. 1 Mayıs tak-tiğimiz ne olacak? Faşizmle uzlaşılacak mı? Onunicazetine göre mi hareket edilecek yoksa kendi meşrulu-ğumuz ve haklılığımızla kitlelere alternatif olacak birtaktik mi ortaya konulacak. Faşizmin önümüze koyduğuMaltepe’ye razı mı olunacak, yoksa bizim alanımızTaksim 1 Mayıs Meydanıdır, faşizm bizim irademizi be-lirleyemez mi diyeceğiz. Sorun buradadır.

Bu gerçekler gözardı edilerek dahası doğru devrimcipolitikalar-taktikler üretilmeden söylenecek hiçbir sözünkıymeti yoktur. Devrimci somut politika ve taktiklerdışında söylenecek her söz aldatmadır, boş laftır, düze-niçiliği gizlemenin aracıdır. Reformizmin, oportünizmingenel karakteridir. O hep güncel görevlerden kaçar.Somut hedeflerden kaçar. Süslü, iddialı lafların ardındasorumluluktan kaçar.

Oligarşi de, düzen içi sol da kendi gündemlerini halkıngündemi yapmaya çalışıyorlar. Daha da açıkçası düzeninçıkarlarını, düzen içi çıkar hesaplarını halkın çıkarıymışgibi yansıtıyorlar. Bugünlerde çokça kullanılan bir söylemvar: “Söz konusu olan vatanın geleceği ise gerisi teferruattır”diyor düzenin has partisi CHP. Reformist solda bu söyleminkarşılığı ise “demokrasinin geleceği için bütün kırmızı

çizgilerimizi kaldırırız” söylemidir. Düzen içiliğin, tasfiyeve teslimiyetçiliğin “demokrasi” söylemleri arkasına giz-lenmesi halidir bu durum.

Şimdi burjuva muhalefet de, reformist sol daortak bir noktada buluştular: “Tek adamlığa son ver-mek, parlamenter demokratik düzene dönmek için negerekiyorsa yapmak!”

Halkımızın gündemi; açlık, işsizlik, adaletsizlik, yok-sulluk, faşist terör, uyuşturucu, yozlaşma, cinsel istismar,tecavüzlerdir... Halklarımız nasıl geçineceğinin derdindedir.İş güvencesinin, can güvenliğinin, bugünü nasıl kurtara-cağının, borcunun-harcının derdindedir. Küçük küçükdirenişlerle kendi sorununu kendisi çözmeye çalışmaktadır.Gündemi bunlardır. Halkın seçim gündemi yoktur.Çünkü on yıllardır bu parlamento, sayısız genel seçimhalklarımızın hiçbir derdine çözüm olmadı, aksine so-runlarını daha da büyüttü.

Devrimci görev, halkın gündeminden bakmaktır.Onun gündemini büyütmek, oligarşiye dayatmak,hak almasını sağlamak, kısacası halkın örgütlenmesinive mücadelesini büyütmektir. Devrimci görev, diren-mek, adalet istemek, haklarımızı isteyelim onlar ver-mezlerse biz alalım demektir. Düzenin meclislerindedeğil Halk Meclislerinde örgütlenmek ve çözüm ara-maktır. Seçim çare değil devrim demektir.

Devrimci görev bu anlayış doğrultusunda, meşru ol-mayan bir düzenin icazetini kabul etmemek, taleplerimizihaykıracağımız, kanımızın aktığı meydanlarda, 1 Mayıs’taTaksim’de olmaktır.

2- GERİLEMENİN SONU YOKTUR; GE-RİLEMENİN SONU KENDİNİ İNKARDIR!

FAŞİZMDEN İCAZET BEKLEMEK, ONUNİRADESİNİ KABUL EDİP MEŞRU GÖRMEKDE EMEĞE, EMEKÇİYE EN BÜYÜK İHA-NETTİR!

AKP’nin Ankara Valisi’nin “1 Mayıs, emek güçlerininkuruluşuna aykırıdır” demesi, emek güçleri benim faşistdüzenime hizmet ediyorsa emek güçleridir değilse onunkuruluşuna aykıdır demektir. Elbette o emek güçleridediği faşizme hizmet etmeli. Tüm halk, emekçiler faşistdüzenin emirlerine amade olmalı. Vatanın milletin çıkarlarıiçin diyerek her şey faşizmin hizmetine sunulmalıdır.Hak aramak, talep etmek mi? Olamaz böyle bir şey.Hak, talep, direniş yok görev var...

Faşizmdir bu. Faşizm bunu dayatıyor tüm halka. Arayol bırakmıyor. Safını belirle diyor. Verilen tavizlerleyetinmiyor, istedikçe istiyor. Ankara Valiliği'nin sakıncalıbulduğu sloganlar da faşizmin halk düşmanı yüzünügösteriyor.

“Biji Yek Gulan” gibi Kürtçe sloganlar tümüyleyasaklı. Faşizmin karakteri şovenist olmasıdır. İngilizceslogan atabilirsiniz ancak Kürtçe atamazsınız bu ülkedeArmutlu

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

66 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Page 7: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

diyor... “Genel Grev Genel Direniş” sloganı sakıncalıymış.Elbette korkar bundan faşizm. Onun adı bile ürkütücüdür.Ankara Valiliği’nin yasakladığı sadece kırmızı kalemleçizili olan sloganlar değildir.

Valilik 1 Mayıs'ı yasaklayarak gerçekte sloganlarıntümüne karşıdır. Tecavüzlere, tacizlere, çevrenin tahripedilmesine karşı çıkamazsınız, insanca yaşam ve iş gü-vencesi isteyemezsiniz, yasak diyor. Bilimsel-demokratikparasız eğitim; Ortadoğu'da halkların kanı dökülmesin,katil ABD Ortadoğu’dan Defol diyemezsin, yasak diyor.Zama, zulme, işkenceye, faşizme hayır deyişimize yasakkoyuyor... Kısacası faşizm kendi iradesini dayatıyor tümemekçilere.

Kim demiş 1 Mayıs sadece “bir gündür” diye? Kimdemiş 1 Mayıs herhangi bir yerde kutlanılacak bir“bayram günü”dür diye? AKP faşizminin valisi neyi,niye yasakladığını iyi biliyor! Düşmanını iyi biliyor.Kırmızı görmüş boğa gibi saldırıyor. İşte faşizm böyle-dir.

Peki biz neredeyiz?

Reformizm-oportünizm ne kadar barışçı, ne kadarsağduyulu olduğunu ispatlama derdinde hala. Kendinikandırıyor. Bakın yasaklanan sloganlara. Bakın bir bütünolarak yasaklanan 1 Mayıs'a!

Bu icazeti kabul ederek teslim olduğunuz faşizmgerçeği budur. İşte tacizi-tecavüzü, halkların boğazlan-masını, kölece yaşamı, zamı-zulmü-işkenceyi savunanbir anlayışa boyun eğiyorsunuz. Ne derseniz deyin iştefaşizmin iradesini, dayatmasını kabul ediyorsunuz. Bukendini inkar etmektir. Bu faşizmin önünde diz çökmektir.Bu dayatmayı kabul ederseniz bırakın kendi sloganınızıatıp atmamayı, onun söylediği sloganları atar hale gelir-siniz.

Biz kabul etmiyoruz faşizmin iradesini. Faşistdüzen meşru değildir. Halk düşmanıdır. Biz tarihselolarak söylendiği gibi faşizmi döktüğü kanda boğacağızdiyoruz. Faşizme karşı halk demokrasisi için savaşa-cağız diyoruz.

3- HER ŞEYİYLE DÜZENİ HEDEFLEME-LİYİZ.

ÇÜNKÜ YÖNETEMEME KRİZİ AKP’YEÖZGÜ DEĞİL OLİGARŞİK DÜZENİN GENELKARAKTERİDİR...

HANGİ DÜZEN İÇİ PARTİ GELİRSE GEL-SİN YÖNETEMEZ; ÇÜNKÜ MESELE SİSTEMMESELESİDİR.

YÖNETEMEME KRİZİ... Artık hemen herkesinkabul ettiği bir gerçektir bu. Ki bunu AKP de itiraf ettiaslında. Hem erken seçim kararı alarak hem de nedenerken seçim kararı aldıklarını açıklarken; ekonomiye veSuriye’nin kuzeyindeki gelişmelere işaret ederek. Elbetteülke tablosu AKP’nin göstermeye çalıştığından çok dahavahimdir.

Nedir Yönetememe Krizi? Belirtileri Nelerdir?Yansımaları-Sonuçları Nelerdir?

- Ekonomik, siyasal, sosyal istikrarsızlık ve kriz hali-dir.

- Halka karşı faşist terörün artarak sürmesidir.

- Halkın açlığının, yoksulluğunun, hayat pahalılığınınartmasıdır.

- Deyim yerindeyse devletin çivisinin çıkması, meş-ruiyetini giderek yitirmesidir.

- Ağır faşizm koşullarına rağmen istikrar sağlanama-yışıdır.

AKP yönetemiyorsa demek ki halklarımız da yöne-tilmek istemiyor, memnun değil bu düzenden. Reformizm,oportünizm de AKP, “yönetememe krizi yaşıyor” tespitleriyapmakla birlikte halklarımızın yönetilmek istemediğini,düzenden memnun olmadığını görmek istemiyor, görmüyorgerçekte. Düzen içi sol halkın açığa çıkan-çıkmayantepkilerine bakıyor sadece. Bu tepkileri kendisininaçığa çıkarması sorumluluğunu göz ardı ediyor. Halkagüvenmiyor esas olarak.

AKP yönetemediği halde bir şekilde de “yönetmektedir”aslında. Öyle veya böyle iktidarda olması yönetmeyedevam ettiğinin de ifadesidir bir yerde. Çoğu durumdaanlaşılamayan bir noktadır bu. Yönetemez durumdayken

ANKARA VALİLİĞİ, 1 MAYIS KUTLAMALARINI TAN-DOĞAN MEYDANI’NDA YAPMAK İÇİN BAŞVURAN SEN-DİKA ve MESLEK ÖRGÜTLERİNİN BAŞVURUSUNU KA-BUL ETMEDİ. YASAKLADI.

VALİLİĞİN 1 MAYIS'I YASAKLAMA GEREKÇESİ FA-ŞİZMİN KARAKTERİNİ GÖZLER ÖNÜNE SERİYORDUBİR KEZ DAHA: “1 MAYIS EMEK GÜÇLERİNİN KURU-LUŞUNA AYKIRIDIR.”

FAŞİZM, KENDİNDEN OLMAYAN HERKESE, HERŞEYE DÜŞMANDIR.

FAŞİZM, KENDİSİNE HİZMET ETMEYEN HER ŞEYEKARŞIDIR.

FAŞİZM, EMEĞE-EMEKÇİYE DÜŞMANDIR!

Alibeyköy

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

7TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 8: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

yönetiyor olmak. Bu durum sadece AKP yönetememeboşluğunu faşist baskıyla, yalan ve demagojiyle dolduruyordenilerek geçilebilecek bir şey değildir. AKP faşizmininyönetememe krizi yaşarken iktidardaki varlığını sürdürüyorolması asıl olarak kendisine devrimciyim, solum, yurt-severim, ilericiyim diyenlerin sorumluluğuna işaret et-mektedir. AKP faşizmi asıl olarak halk güçlerinin, ilerici,sol, devrimci güçlerin eksik, yanlış, çarpık yaklaşımlarınınüzerinden yönetmeyi başarmaktadır.

Hiçbir Meşruiyeti Kalmamış Bir İktidara, DüzeneKarşı Direnme Cüreti Gösteremeyenler, Onun SeçimOyununun, Demokrasicilik Oyununun Bir ParçasıOlmayı Kabul Edenler Bu Faşist Düzene ObjektifOlarak Kan Taşımakta, Onun Yönetmesini Kolay-laştırmaktadır. İşte, Erken Seçim Denen OyununParçası Olmaya Büyük Bir İstek Ve Şevkle Soyundular.İşte, 1 Mayıs Yasaklarına, Maltepe TeslimiyetineBoyun Eğiyorlar.

Reformist anlayışın savunucusu Evrensel gazetesindeyazan şu satırlar emeğin, emekçinin hakkını savunduğuiddiasındaki bu çevrenin gerçekte bu niteliğini kaybettiğininde ifadesidir.

“Bu ülke normal bir işle-yişle yönetilmiyor. Bu sadeceolağanüstü hal koşullarınamahkum edildiğimiz için değil,olağanüstü koşullarla nasılbaşa çıkılması gerektiğini bil-meyen bir iktidarla yönetildi-ğimiz için böyle. Geçmiştendeneyimlerle bugünkü krizlenasıl başa çıkılması gerektiğinekarar veremeyen, ahlaklı vetutarlı bir öngörüyle geleceğitasarlamaktan aciz bir iktidartarafından yönetiliyoruz.

Krizin kaynağı olan şeyidoğru tespit edip ona uygunönlemler alması gerekirken,kendisine muhalif olan herkesive her şeyi yok etmeye çalışanbir yöneticinin psikolojisi olsaolsa paniktir. Panikle kriz yö-netilemez, doğru strateji ku-rulamaz. Türkiye’nin bugüniçinde bulunduğu hal tam an-lamıyla bir yönetememe krizidir.Bu noktadan sonra artık krizinasıl kaynağı değil, onu akılcı,adil ve hukuki çerçevede çö-zemeyen ve ülkeyi yönetim kri-zine sokan yöneticiler sorumlututulacaktır.” (Evrensel - 16Eylül 2016- Esra Arsan)

Oligarşik devlette, faşist düzende akılcı, adil, hukukiçerçevede bir çözüm bekliyor. Dahası AKP faşizmine,onun yöneticilerine krizle nasıl baş edileceğine, nasılyönetebileceğine dair akıl hocalığı yapıyor.

Devrimci görev, düzen için düşünmek; onun kriz-lerine çare aramak değil halk için, devrim için dü-şünmek, halkın devrimin sorunlarına çare aramaktır.Devrimci görev oligarşik düzene, AKP faşizmine,halkın memnuniyetsizliğine karşı devrimci alternatifiortaya çıkarmaktır. Bunun güncel karşılığı düzeni he-defleyen örgütlenmeler oluşturmak, düzeni hedefleyenbir mücadele hattı izlemektir. Halk güçlerini bu temeldebirleştirmektir.

Bunun güncel karşılığı irili-ufaklı küçük küçük di-renişleri birleştirmek ve yaygınlaştırmaktır. Yüksel’desomutlanan devrimci iradeyi büyütmek, yeni meydanlarataşımaktır. 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı için çatışmak vekazanmaktır.

4- ŞİMDİ SÖYLEDİKLERİMİZİ UYGULA-MA ZAMANIDIR!

EVET FAŞİZME MEY-DAN OKUYORUZ. BİZHALKIN ÖZLEMİYİZ.BİZ HALKIN FAŞİZME Kİ-NİNİN SOMUT HALİYİZ.

TAKSİM’DE OLACA-ĞIZ DİYORUZ!

Militanlığımızla, meşruluk bi-lincimizle, halklarımıza öncülüksorumluluğuyla Taksim’de ola-cağız. Militanlığımızın, meşru-luğumuzun kaynağı bizzat bu sö-mürü ve zulüm düzenidir. Faşistdüzenin kendisidir.

Kavga olmasın, toz pembe“barış içinde bir 1 Mayıs olsun”diyorlar.

Kimi memnun etmiş olacak-sınız bu şekilde?

Sıfır zamlara mecbur bıra-kılan emekçileri mi?

Adaletsizliğe, açlığa mahkumedilen milyonları mı?

Taciz-tecavüz mağdurlarınımı?

Hamile çocuklarımızı mı?

İşinden atılan yüz binleri

AKP FAŞİZMİ İKTİDARI BIRAKMA-MAK İÇİN HER ŞEYİ YAPACAKTIR.DÜZEN DEĞİŞİKLİĞİ İSTENMESE SA-DECE AKP DEĞİŞİKLİĞİ İSTENSE DAHİBUNU YAPMANIN YOLU DÜZEN İÇİYOLLAR DEĞİLDİR. ÇÜNKÜ AKP’NİNKENDİSİ DÜZEN İÇİ YOLLARI KUL-LANMIYOR. YASADIŞI ÖRGÜTLENİ-YOR, YASADIŞI HAREKET EDİYOR.FAŞİST TERÖRÜ KULLANIYOR. AKP’YİAKP’NİN ANCAK KENDİ KURALLA-RIYLA DEĞİŞTİREBİLİRSİNİZ.

FAŞİST TERÖRÜ HALKIN DEVRİMCİŞİDDETİYLE YENEBİLİRSİNİZ!

HALKIN MEMNUNİYETSİZLİĞİ AKPİLE SINIRLI BİR DURUM DEĞİLDİR.HALKLARIMIZ ON YILLARDIR MEM-NUNİYETSİZDİR. BAKILSIN HANGİ BUR-JUVA İKTİDAR HALKA NE VERMİŞTİR?GÖZÜNÜ BOYAYIP ONU DAHA ÇOKYOKSULLAŞTIRMIŞTIR. GÖZÜNÜN İÇİ-NE BAKA BAKA ZULMETMİŞ, KATLET-MİŞTİR. HALKLARIMIZIN MEMNUNİ-YETSİZLİĞİ DERİNLERDEDİR.

DEVRİMCİLERİN GÖREVİ DÜZENİNKRİZİNE ÇÖZÜM BULMAK DEĞİL ONUDERİNLEŞTİRMEKTİR. HALKI DÜZE-NE YAMAMAK DEĞİL, HALKIN DÜZE-NE KARŞI SAVAŞINI BÜYÜTMEKTİR.

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

88 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Page 9: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

mi?

Her gün bir çocuğu TOMA altında ezilen, TOMA’ların evleriniçine daldığı, il-ilçe ve köyleri “özel bölge” ilan edilip katliam teh-ditleriyle teslim alınmak istenen Kürt halkını mı?

Ürettiği ürünün karşılığını alamayan çiftçiyi mi?

İş cinayetleri kaderi haline getirilen iş güvencesi ve güvenliğiolmayan milyonlarca emekçiyi mi?

Evleri başlarına yıkılmayı bekleyen halkımızı mı?

Uyuşturucunun ilkokul düzeyine indiği, “kurtarın bu çocukları,gençleri” diyen anaları-babaları mı?

Hayır hiçbirini memnun edemezsiniz. Düzen içi taktiklerinizle, nekadar barışçı ve sağduyulu olduğunuzu göstermenizle, faşizminiradesini kabul etmekle sadece faşizmi memnun etmiş olursunuz. Veaynı zamanda halkların kinini ve lanetini de almış olursunuz.

Bakın AKP'nin bakanı kendisi söylüyor; seçimlerden sonra acıreçete bekliyor diyor. Bu acı reçeteyi patronların, sermayedarlarınkullanmayacağı, emekçilere verileceğini herkes biliyor. Ülkeyi “zorgünler” bekliyor deniyor.

Zorluklar bedellerle, fedakarlıkla, militanlıkla, meşrulukla aşılır.

Sol'un görevi yokluk, yoksulluk, adaletsizlik, acı içinde kıvrananmilyonları "geçecek geçecek" diye uyuşturmak, yatıştırmak değildir.

Sol'un görevi milyonları ayağa kaldırmak, zulmün üzerine yürütmektir.Sol’un görevi 1 Mayıs’ta Taksim’de olmaktır.

“BİTİRDİK” DEDİKLERİ DEVRİMCİ HAREKETİNÇAĞRISINDAN KORKUYORLAR.

TAKSİM’İ ŞİMDİDEN KUŞATMAYA ALDILAR. MA-HALLELERİMİZİ KUŞATIP MEYDANLARA ÇIKAR-MAMANIN HAZIRLIKLARINI YAPIYORLAR. KU-RUMLARIMIZI BİRER BİRER BASIYORLAR!

7. KEZ UZATTIKLARI OHALLERİ DE YETMEYE-CEK, İSTANBUL’DA YİNE SIKIYÖNETİM HAVASI ES-TİRECEKLER.

TAKSİM’E GİDEN TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINIENGELLEYECEK, YOLLARI KAPATACAKLAR. ARAÇ-LARI DİDİK DİDİK ARAYACAKLAR.

KORKUYORLAR. KORKMAKTA HAKLILAR. ÇÜN-KÜ BİZ HALKIN UMUDUYUZ. TARİHSEL-SİYASALHAKLILIĞIN İFADESİYİZ. AKP FAŞİZMİ İSE TARİH-SEL ve SİYASAL OLARAK ZATEN YENİKTİR!

Gençliğin Programlarıyla Müca-delemizi Büyüteceğiz

Dev-Genç’liler ve LiseliDev-Genç’liler bulunduk-ları bölgelerde ve mahal-lelerde gençliğin hedef veprogramlarına göre çalış-malarına devam ediyor.Yapılan çalışmalardan der-lediklerimiz şu şekilde;

İSTANBULDağevleri: Liseli Dev-Genç’liler 21

Nisan’da mahallede 1 Mayıs’a çağrı ça-lışması yaptı. Yapılan çalışmada birçokyere toplam 300 adet üzerinde “Yüksel’denTaksim’e Bağımsızlık Demokrasi Sosya-lizm Mücadelesi’nde Biz Varız! 1 Mayıs’taTaksim’deyiz!” sloganının yazılı olduğukuşlamalardan yapıldı.

Kadıköy: Dev-Genç’liler 22 Nisan’daumudun sesi Yürüyüş dergisinin haftalıkdağıtımını yaptı. Yapılan çalışmada gençliğinkampanyaları halka anlatılarak 20 adetdergi okurlarına ulaştırıldı.

Örnektepe: Liseli Dev-Genç’liler 22Nisan’da mahallede Yürüyüş dergisi da-ğıtımı yaptı. Yapılan çalışmada 40 adetdergi halka ulaştırılırken, gençliğin kam-panyalarından bahsedildi.

Sarıgazi: Dev-Genç’liler 21 Nisan’da,mahallede bulunan Mehmetçik AnadoluLisesi’nde 1 Mayıs’a çağrı çalışması yaptı.Yapılan çalışmada lise bahçesine ve ci-varına çok sayıda “1 Mayıs’ta Taksim’e”yazılı kuşlamalardan yapıldı.

SAMSUNDev-Genç’liler 17 Nisan’da gösterimi

yapılan, Nazım Hikmet’in “Kuvayi MilliyeDestanı” tiyatro oyununa aileler ve üni-versite öğrencileri ile katılım sağladı. Ti-yatro oyununun ardından bir çay bahçesinegeçilerek oyun değerlendirildi ve gündemhakkında sohbet edildi.

Samsun

Sarıgazi

Esenyurt

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

9TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 10: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

AKP faşizmi, kendi içindeki çelişkileri ve 15 Temmuz2016’da darbe girişimi ile ayyuka çıkan oligarşi içi ça-tışmaları bahane ederek, 21 Temmuz’da OHAL ilan etti.

Faşist politikalarını hayata geçirebilmek için, eşsizbir fırsatı yakalamıştı. Hak, hukuk diye bir şey faşizmile yönetilen bir ülkede zaten söz konusu olamazdı. AmaOHAL ilanı ile birlikte, faşist diktatörlük daha da pekiş-tirilerek, ülkemiz KHK ve kayyumlarla yönetilmeyebaşlandı.

Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki, kendi politikalarınakarşı gelebilecek, bozabilecek bütün güçleri tasviyeetmek istiyor faşizm.

Faşizmin bu politikası, Cephe dışındaki hemen bütünsol kesimleri sindirmiş, geriletmiştir.

Sadece Halk Cephesi ideolojik netliği ile kararlı vemilitan bir direniş ortaya koyuyor.

Halk Cephesi olarak, AKP faşizminin 1 Mayıs’takiTaksim yasağına ve faşist terörüne karşı, Taksim’e 1Mayıs Alanı’na çıkacağız.

Bunun için onlarca nedenimiz var.

TALEPLERİMİZ HAKLI, MEŞRUDUR!

TALEPLERİMİZ HAYATİ SORUNLARIMIZ-DIR!

İŞTEN ÇIKARMALARA, YIKIMLARA, TEK TİPELBİSE DAYATMASINA, OHAL’E, İŞ CİNAYET-LERİNE, ÖZELLEŞTİRMELERE, ANADOLU’NUNYAĞMALANMASINA, AÇLIĞA, YOKSULLUĞA,ADALETSİZLİĞE, TUTUKLAMA TERÖRÜNE, YOZ-LAŞMAYA KARŞI

1 MAYIS’TA ALANLARDA BİRLEŞELİM!

- İşten Çıkarmalara Karşı 1 Mayıs’ta Taksim’e!AKP, KHK’lar ile yüz bini aşkın memuru ihraç etti.

Koca koca sendikalar, odalar, legal partiler bu saldırıkarşısında bir politika üretemedi, zulme teslim oldular.

Yalnızca Nuriye Gülmen, “işimi, onurumu istiyorum”diye Yüksel caddesindeki İnsan Hakları Anıtı önündeoturma eylemine başladı. Sonuç alamayınca, tam 324gün açlık grevi yaptı. Yüz binlerce emekçiyi ve dünyanın

demokratik güçlerini ayağa kaldırdı. Bu direniş halensürüyor, 1 Mayıs günü Yüksel direnişi 538. gününegirmiş olacak.

Süren bir başka direniş, mimar Alev Şahin’in direnişidir.TMMOB’a üye 550 bin mühendis-mimar var, ancakyalnızca Alev Şahin direniyor. Direnişler, Halk Cephesipolitikalarıyla hayat buluyor.

- Özelleştirme Yağmasına, Taşeronlaştırmaya,İşten Çıkarmalara, İş Cinayetlerine Karşı 1 Ma-yıs’ta Taksim’e!

Taşeron sistemi ve KHK’larla birlikte işten çıkarmalarve iş cinayetleri çok yaygınlaşmıştır. Soma, TorunlarCenter inşaatı, 3. Havalimanı... gibi yerlerde iş cinayet-lerinde yüzlerce işçi katledildi. Türkiye işçi ölümlerindeAvrupa’da birinci.

- Yıkımlara Karşı 1 Mayıs’ta Taksim’e!AKP faşizmi “kentsel dönüşüm” adı altında, İstanbul’un

en güzel yerlerine göz dikmiş, yoksulları evlerindenatıp, tekellere ve AKP yöneticilerine rant sağlamakistiyor. Halkı sindirebilirlerse, milyonlarca evi yıkacaklar.

- Adaletsizliklere, Adalet Talebimizi Haykırmakİçin 1 Mayıs’ta Taksim’e!

DEMOKRASİ, BAĞIMSIZLIK VE SOSYALİZM İÇİN1 MAYIS’TA TAKSİM’E!

AKP FAŞİZMİNİN TUTUKLAMALARINA, YASAKLARINA,HAPİSHANELERDEKİ İŞKENCELERİNE VE TTE DAYATMASINA KARŞI

1 MAYIS’TA TAKSİM’E!AKP’NİN FABRİKALARI, YERALTI VE YERÜSTÜ ZENGİNLİKLERİMİZİ

SATIŞA ÇIKARTARAK ANADOLU’YU YAĞMALAMASINA,YÜZ BİNLERCE İŞÇİ VE MEMURU İŞTEN ÇIKARMASINA,

İŞÇİ KATLİAMLARINA ve ADALETSİZLİKLERE KARŞI1 MAYIS’TA TAKSİM’E!

Ankara-YükselNuriye-Semih

AG Direnişi

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

110 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Page 11: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

Soma, Berkin Elvan, Dilek Doğan, 19 Aralık katliamı,Hasan Ferit Gedik ve daha yüzlerce davada, katiller ce-zalandırılmadı.

Buna karşılık, haklarını arayamasınlar diye, devrim-cilerin, halkın haklarını savunan avukatlar tutuklandı.Adalet talebiyle 1 Mayıs Alanı’na çıkalım.

- Tutuklama Terörüne Karşı 1 Mayıs’ta Tak-sim’e!

AKP faşizmi, kendisine muhalif olan herkesi tutukluyor,susturmak istiyor. Tutuklama terörüyle halkın avukatlarını,halkın mühendis-mimarlarını, halkın sanatçılarını hapiseatıyor. Tutuklayamadıklarını terör listesine alıp, başlarınaödül koyuyor… Facebook’ta, Twitter’de yazanlar tutuk-lanıyor. AKP faşizmi, tutuklama terörüyle halkımızı“herkes, her an tutuklanabilir” tedirginliğine sokmakistiyor. AKP terörünü direnerek ve birleşerek bozalım.

- Çevre Katliamına Karşı 1 Mayıs’ta Taksim’e!AKP faşizmi kar ve rant hırsıyla, TOKİ aracılığı ile,güzel yurdumuzu bir beton yığınına çevirmeye devamediyor.

Ülkemizin bütün yeraltı, yerüstü zenginlikleri, sularımız,ormanlarımız, yaylalarımız, kromumuz emperyalist te-kellere satılıyor. 3. köprü, 3. havalimanı, HES projeleri,şimdi de nükleer santral projesi diye diye ülkemizi talanve tahrip ediyor. AKP’nin yağma ve talanına dur demekiçin 1 Mayıs Alanı’nda olalım.

- Yozlaşmaya, Uyuşturucuya, Fuhuşa Karşı 1Mayıs’ta Taksim’e!

Yoksullaştırılan halk, isyan edecektir. AKP faşizmive emperyalizm, halkın isyan etmesini engellemek içinhalkı yozlaştırıyor ve uyuşturuyor. Uyuşturucu, kumar,fuhuş, AKP iktidarında kat be kat artmıştır. Uyuşturucukullanımı ilkokul çağına inmiştir. Sentetik uyuşturucularneredeyse bedava dağıtılıyor. Kumar her yerde yaygın-laştırıldı. AKP’nin yozlaştırma politikalarını bozmakiçin birleşelim.

- Hapishanelerde Tek Tip Elbise dayatmasına,sürgünlere ve işkencelere karşı 1 Mayıs’ta Tak-sim’e!

Tüm faşist iktidarlar bilir ki, halkı teslim almak içinhapishanelerdeki devrimci tutsakları teslim almak gerekir.AKP faşizmi de hapishanelerde işkenceleri, sürgünsevkleri yoğunlaştırmış durumda. Tutsaklara karşı TekTip Elbise saldırı hazırlığında. Devrimci tutsakları teslimalmak, siyasi kimliğinden koparmak, kişiliksizleştirmek,tek tipleştirmek istiyor. Cepheli devrimci tutsaklar, herzaman olduğu gibi bu dayatmalara direniyor ve direne-cekler. 1 Mayıs Alanı’nda AKP’nin hapishanelerdekizulmüne karşı sesimizi yükseltelim.

- Emperyalist Saldırganlığa Karşı 1 Mayıs’taTaksim’e!

ABD ve Avrupa emperyalizmi, Irak’la başladığı sal-dırılarını, Libya’yla, Suriye’yle sürdürüyor.

Emperyalizm, ülkemiz de içinde olmak üzere, tümdünyayı sömürmeye devam ediyor.

Türkiye ve dünya halklarının özgürlüğe, ekmek veadalete ve demokrasiye kavuşması, ancak emperyalizminher ülkeden kovulmasıyla mümkündür. 1 Mayıs Alanı’ndaemperyalizme karşı bağımsızlık bayrağını yükseltiyoruz.Bu bayrak altında birleşelim.

MALTEPE TESLİMİYETTİR, TAKSİMDİRENİŞ!

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, bu sene 1 Mayıs’ıMaltepe’de kutlayacaklarını açıkladılar. Başta Kürt mil-liyetçileri ve reformist legal partiler olmak üzere, çeşitlikesimler de onlara yedeklendiler.

Bu “teslimiyet dörtlüsü”, yıllardır 1 Mayıs kavga-larında, uzlaşma, teslimiyet ve tasfiyecilik çizgisindeyer almışlardır. Bu yıl da o kadar kesin bir teslimiyet vesinmişlik içindedirler ki, göstermelik olarak bile, Taksim’debirkaç gün ısrar edememişlerdir. DİSK ki, onlarca üyesinişehit vermiştir Taksim Meydanı’nda.

Taksim Alanı’ndan vazgeçmek, şehitlerini unutmaktır.Katledilen emekçiler için adalet istemekten vazgeçmektir.Adalet için direnmeyenler, hiçbir hak için mücadeleedemezler.

MALTEPE’DE EMEKÇİLERİN TALEP-LERİ YOKTUR!

MALTEPE’DE DİRENİŞ VE MÜCADE-LE YOKTUR!

Böyle bir teslimiyet ve sinmişlik içinde, ne DİSKişten atılan işçileri, ne KESK işten atılan kamu emekçilerini,ne TMMOB işten atılan mühendis ve mimarları, ne deTTB işten çıkartılan sağlık emekçilerini sahiplenemezler.

İşte bunun için diyoruz ki:

Halk Cephesi2010-Taksim

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

111TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 12: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

Maltepe Teslimiyettir, Taksim Direniş!

Doğru politika, AKP faşizminin Taksim yasağını ta-nımamaktır.

Doğru politika, AKP faşizminin Taksim’deki işgalinikırıp, o alanda tüm emekçi kesimlerin en haklı, meşrutaleplerini dile getirmektir.

AKP faşizmi, tüm sola, bütün muhalif güçlere, tümhalka saldırıyor. Devrimcileri ve tüm muhalif güçleri ta-mamen tasfiye etmek istiyor.

Meşru 1 Mayıs Alanı olan Taksim’den vazgeçip Mal-tepe dayatmasına boyun eğmek, işte bu tasfiye politikasınayol açmaktır.

Maltepe, 1 Mayıs’tan vazgeçmektir. 1 Mayıs’tanvazgeçmek, tüm temel haklarımızdan, özgürlükleri-mizden, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm müca-delemizden vazgeçmek demektir.

TAKSİM BİZİM TARİHİMİZ VE GE-LENEĞİMİZDİR

“Teslimiyet Dörtlüsü”, AKP faşizminin icazetinialarak, 1 Mayıs’ı “uslu uslu” Maltepe’de kutlama(!)kararı aldı. 1 Mayıs kavgasının tarihsel yeri TaksimMeydanı’dır.

O meydan bizim kanlarımızla sulandı.

Orada, 1 Mayıs 1977’de kontrgerilla tarafından 35emekçi, halktan insan katledildi.

Düşman o gün orada meydana çıkan 500 bin kişiyetahammül edemedi. Meydanlara çıkan kitleler, faşizminen büyük korkusudur. Çünkü onlarda devrimin ayak

seslerini duyar.

1 Mayıs Alanı,devrimin ayak ses-lerinin en güçlü du-yulduğu alanlardanbiridir.

Katliama aldır-madan, 1 Mayıs1978’de Taksim’deyine yüz binlerce in-sanın çıkması faşiz-min korkusunu bü-yütmüştür.

Bundan dolayıfaşizm 1979’da Tak-sim’i yasakladı.

Ancak Cephe’li-ler hiçbir zamanTaksim’den vazgeç-medi.

Şehit ve tutsaklarverdik.

1 Mayıs 1989 yılında Halk Cepheli Mehmet AkifDalcı bir polis kurşunuyla şehit düştü.

Taksim; şehitlerimizin anıldığı, hesaplarının sorulduğualandır.

Bizim yıllardır dişe diş verdiğimiz mücadele, mili-tanlığımız ve kararlılığımız sonunda başarıya ulaştı.

AKP faşizmi 2011 ve 2012 yıllarında 1 Mayıs Ala-nı’ndaki yasağı kaldırmak zorunda kaldı.

Halk yıllardır özlemini çektiği meydanına kavuşunca,yüz binler aktılar Taksim’e.

Bu kitlesellik ve sahiplenme AKP’yi korkuttu. 2013Mayısında Taksim tekrar yasaklandı, etrafında barikatlarkurularak işgal edildi.

Ancak AKP faşizmi ne yaparsa yapsın bizi Taksim’den,tarihimizden, şehitlerimizin hesabını sormaktan, bağım-sızlık ve sosyalizm mücadelesinden vazgeçiremedi, vaz-geçiremeyecek.

1 MAYIS’TA ALANDA OLACAĞIZ!Taksim bizim meydanımız, bizim mevzimiz.

Bizim için özlemini çektiğimiz, uğruna canımızıverdiğimiz günü ifade ediyor. Taksim bizim hayalimiz,oligarşinin kabusudur!

2013 yılındaki Haziran ayaklanmasında, Taksim Alanı,direnişin merkezi olmuştur. “Her Yer Taksim, Her YerDireniş” sloganı, ayaklanmanın temel sloganlarındanbiri olmuştur.

Barikatlar kuruldu, sapanla, taşla, molotofla direnildi.Tüm Taksim bir savaş alanıydı.

2013’ten bu yana da, her 1 Mayıs’ta Taksim 1 MayısAlanı, AKP faşizmi tarafından işgal edildi ve her 1Mayıs’ta Halk Cepheliler; ilerici, demokrat çeşitli güçlerlebirlikte, işgale karşı direndi.

AKP faşizmi her sene, Taksim ve civarını gaza boğdu,meydanda, sokaklarda işkenceler yaptı. Binlerce kişiyigözaltına aldı. Ancak yine de vazgeçmedik ve vazgeç-meyeceğiz!

Bu tarihin de gösterdiği gibi:

İstanbul’da meşru olan tek bir 1 Mayıs alanı vardır; oda Taksim’dir!

YÜKSEL’DEN TAKSİM’E BAĞIMSIZLIK DE-MOKRASİ SOSYALİZM MÜCADELESİNDE BİZVARIZ

1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ...

AKP FAŞİZMİNE KARŞI YÜKSEL’DEN TAK-SİM’E 1 MAYIS ALANINDA BİRLEŞELİM!

HALK CEPHESİ

M.Akif Dalcı1 Mayıs 1989-Taksim

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

112 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Page 13: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

1980 öncesini yaşayan halkımız, heyecanla, coşkuylaanlatır o dönemi. Sokaklarda nöbet tuttuklarını, faşistlerimahalleye sokmadıklarını övünerek anlatırlar. DevrimciSol’un önderliğinde mahallelerini korumak için nöbettutanların sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. O dö-nemden söz ederken bile duruşu bakışı değişir, kendinegüveni gelir insanlarımızın. Faşist odakların dağıtılmasıbüyük bir güç ve güven vermişti.

Halkımıza bu güveni veren Devrimci Solcular, Dev-Genç’liler olmuştur. 1980 öncesinde Parti-Cephe ideo-lojisini benimsediğini söyleyen Dev-Genç örgütlenmelerivardı. 1978'den önceki birkaç yıl, Dev-Genç örgütlenmesiİstanbul ve Ankara'da yoğunlaşmıştı esas olarak. AnkaraDev-Genç’in yönetim kademesinde, daha sonra DevrimciYol’u oluşturacak olan kadrolar vardı. İstanbul Dev-Genç ise başında Dayılar’ın olduğu militan bir çizgidemücadeleyi sürdürüyordu.

Ankara Dev-Genç’in dışındaki kadrolar, 1972’detutsak düştükten sonra THKP-C ideolojisini ve pratiğinieleştirmeye başlamışlardı. Ama 1974’te tahliye olduklarındadışarıda THKP-C prestijinin yarattığı çok büyük bir po-tansiyel ile karşılaşınca bu düşüncelerini gizlediler.THKP-C’yi savunduklarını söyleyerek bu potansiyelikendi çevrelerinde toplamaya çalıştılar.

Kısacası; bu eskiler, Kızıldere’nin yarattığı mirasakonmak istiyorlardı. Eski THKP-C'li olmanın getirdiğipopülariteyle de etraflarında bir kitle topladılar. 1990’lardaÖDP reformizminin kuruluşuna önderlik eden ve BirgünGazetesi'nde yazan Oğuzhan Müftüoğlu, o dönemin Dev-rimci Yol (DY) önderlerindendi. Mahir Çayan'ın çizgisinisavunduklarını söylüyorlardı, ama politikaları bunun tamtersiydi. Esas olarak Mahir Çayan'ı ve Parti-Cephe ideo-lojisini tasfiye etmeyi amaçlıyorlardı.

Tasfiyeci ve inkarcı yüzleri kısa sürede açığa çıktı.Gerçek anlamda bir örgüt olmayı tercih etmediler, DYoportünist önderliği kadrolarını gazete bayiisine dönüş-

türmeyi tercih etti. İktidar hedefli Marksist-Leninist kad-rolaşma anlayışından uzak, legal, barışçıl mücadeleyitemel alan kadrolara dönüştürdüler.

DY’nin reformist önderlerinin, ideolojik birliği sağ-lamak gibi bir hedefi hiçbir zaman olmadı. Tersine sürekliayrılık tohumları ekiyorlardı. Sağcı görüşleri dayatıyorlardı.Eleştirileri ise yayınlamayıp, “matbaa hatası” diyerekgeçiştiriyorlardı.

Ankara hizbinin yönetimindeki Dev-Genç dergisinde,THKP-C geleneğinin diliyle yazılmıyordu. Marksist-Leninist düşüncelerden, THKP-C stratejisinden hızla uzak-laşmaları, eleştiri kabul etmez bir tavır geliştirmeleri sonucuayrılık kaçınılmaz olmuştu. İstanbul Dev-Gençliler’i "solkafalı, asker kafalı" diyerek küçümsüyorladı. İstanbul Dev-Genç defalarca tartışma yürütmek istemiş, ideolojik ve ör-gütsel birliğin sağlanması için büyük çaba sarf etmişlerdi.

1978’e gelindiğinde artık birlikte hareket etmeninolanağı kalmamıştı. DY esas olarak İstanbul’dakiDev-Gençlilerin militan mücadelesini burjuva ayakoyunlarıyla tasfiye etmeyi amaçlıyordu. Bu nedenleİstanbul Dev-Genç ilişkilerini askıya aldı. 1978 1 Mayıs’ına“Yolumuz Çayanların Yoludur” pankartıyla katılan İstanbul

THKP-C,DEVRİMCİ-SOL'UN KURULMASIYLA

YENİDEN HAYAT BULUYOR!

EMPERYALİZMİNTASFİYE-UZLAŞMA-TESLİMİYET

SALDIRISI BİZİ TESLİM ALAMADI ÇÜNKÜ

BİZ YENİLMEZ MARKSİST-LENİNİST

İDEOLOJİYE SAHİBİZ!4. Bölüm

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

13TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 14: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

Dev-Genç, on binlerce kişinin katıldığı kortejiyle tasfi-yeciliğe ve oportünizme karşı yürüdü.

DY’lilerin devrim diye bir iddiaları hiç olmadı. BugünHalkevleri, ÖDP gibi DY’nin devamcısı örgütler hala“Devrim” sözünü dillerinden düşürmezler. Devrimi vedevrimciliği tasfiye hareketi ilk dönemlerinden beri vardır.Faşizme karşı değil, ama devrmcilere karşı fiili saldırılaryapmışlardır. Devrimci Sol’a yaşama şansı tanımamakiçin şiddet eylemleri dahil birçok saldırı düzenlediler.

Kadıköy Yurdu’nu basarak devrimcilere fiili saldırıyaptılar, provokatif saldırılar düzenlediler. Dev-Gençadını kullandırmamak, duvarlardaki Devrimci Sol Dev-Genç yazılamalarında “S” harfini silip Devrimci Yoldiye yazmaları, etkin oldukları il, ilçelerde devrimcilereçalışma yasağı koyma gibi tavırlar sergilediler. AmaçlarıDY sempatizanlarını kemikleştirmek ve Devrimci Solkarşısına suni gerekçelerle dikmekti. Devrimci Sol iseilk günden itibaren sol içi şiddet konusunda tavrınınet koymuştu. Asla eline devrimci kanı bulaştırmadanbu saldırıları püskürtmeyi başardı.

Devrimci Sol’un Doğuşu İleTHKP-C Yeniden Hayat Buldu

Kızıldere yenilgi değil zaferdir. Ölümün nasıl tered-dütsüz kucaklanabileceğinin öğretmeniydi Kızıldere.Oportünizm ise açıktan söylemese de yenilgi olarak ilanetmişti. Devrimci Sol önderliği; devrimciliği yeniden ta-nımladılar, düşmanla hangi dilden konuşulacağını vedevrimin yolunu gösterdiler.

Devrimci politikada burjuvazinin kuyruğuna takılmakyok, icazet dilenmek yok, ilkesizlik, kuralsızlık yok dediler.Dolu dolu yaşadılar, dolu dolu ölümsüzleştiler. Unutulma-yacaklarını, kanlarının yerde kalmayacağını, yükseltilendevrim bayrağının elden ele taşınacağını biliyorlardı. BüyükAilemizin temellerini atıyordu Devrimci Sol kadroları.Her şeyi kendi deneyimleriyle öğrendiler, ama yalnız de-ğillerdi. Çünkü çok güçlü bir kılavuzları, Marksizm-Leninizm vardı, Çayanlar’ın yolundan yürüyorlardı.

Tarihin sahnesine çıktığı ilk günden itibaren, düşmandanönce oportünizmin saldırılarına maruz kaldı. Çünkü Dev-rimci Sol, oportünizmin-reformizmin statülerini yerle

bir ediyordu. Nasıl bir devrimcilik yapılması gerektiğinitüm dünyaya gösteriyorlardı. Çok genç, yeni bir hareketolmasına karşın adını tüm dünyaya duyurmuştu.

1978-79’lu yıllarda, sivil ve resmi faşist terör zirveyeulaşmıştı. İşçisiyle, köylüsüyle, memuruyla, öğretmeniyle,gençlik kesimiyle, bir bütün olarak emekçi halk, faşistsaldırıların hedefi durumundaydı.

Mahalleler, okullar, yurtlar faşist işgal tehdidi altındaydı.1977 1 Mayıs’ında yaptıkları katliam bizzat devlet tara-fından gerçekleştirilmişti.

İstanbul Üniversitesi önünde 16 Mart 1978’de 7 dev-rimci demokrat öğrenci bombalarla katledildi, onlarcaöğrenci yaralandı.

Faşist saldırılara karşı direnmek ve etkisiz halegetirecek bir mücadele hattı izlenmeliydi. Sol ise genelolarak devrimi, devrimciliği bırakmış birbirlerine kurşunsıkıyor, devrimci kanı döküyorlardı. Devrimci Sol dışındaeli devrimci kanına bulaşmamış başka bir örgüt kal-mamıştır.

Devrimci Sol çok yeni, genç bir hareket olarak siyasetsahnesine çıkmıştı. Masa başında değil önderliğiylebirlikte bizzat savaşın içinde yer alarak silahlı savaşı ör-gütlediler. Savaşı, savaşın içinde öğrendiler.

2 Ekim 1978’de yapılan Gültepe Eylemi, Türkiye’deo güne değin yapılmamış bir devrimci eylem niteli-ğindedir. Devrimci Sol’un, devrimci bir hareket olaraktarih sahnesine çıkışını duyuran eylemlerden biridir. 25kişilik bir savaşçı birliğiyle semt merkezi basılmış, birçokfaşist hedefe yönelik eylem yapılmış, cezalandırmalargerçekleştirilmiştir. Varlığını böyle bir eylemle duyuranDevrimci Sol, Türkiye halklarına ve sola önemli birmesaj verir.

Devrimci Sol gerçeği budur. Mesajın ulaştığı bir yerdaha vardır: Oligarşi. Düşman; bulunduğu her yeri kavgaalanı haline getiren, boyun eğmeyen, kararlı, ısrarlı,radikal tavırlarıyla kendi program ve politikalarını yavaşyavaş bozan Devrimci Sol’dan “Önemle üzerinde du-rulması gereken bir örgüt” diye söz etmektedir. Kaygılıdırve kaygısında da haklıdır düşman. Sevinç çığlıkları atıp,Kızıldere’de “Yok ettim” dediği THKP-C’dir DevrimciSol’da gördüğü. Silahlı savaş boyutlanıyor, Parti-Cepheideolojisi yeniden ete kemiğe bürünüyordu.

Faşist Terör, Ancak HalkınDevrimci Şiddetiyle Yok Edilebilir!

Türkiye Devrim Tarihine Pek Çok Özgünlük DeArmağan Edecek, Türkiye Halklarının Kurtuluş Sa-vaşına Parti-Cephe Silahını Yeniden KazandıracakOlan Devrimci Sol Süreci Başlamıştır Artık

Yokluktan, yoksulluktan, sömürü ve zulümden, nihayetsivil ve resmi faşist saldırıların ağırlığından bunalmış, umutarayan, kurtuluş arayan emekçi halk sevinç içindedir.

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

114 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Page 15: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

Dönemin en özgün ve yol açıcı örgütlenmeleri FaşistTeröre Karşı Silahlı Mücadele Ekipleri (FTKSME)olmuştu. Marksizm-Leninizm ışığında faşizme karşı mü-cadeleyi örgütlüyordu. FTKSME’ler bu ihtiyaçtan dolayıörgütlenmişti ve kadro okulu işlevini görmüştü. Bekleyecekzaman yoktu. Faşizmin sivil ve resmi terörü, emekçihalkı teslim almak için saldırıyordu. FTKSME’ler isedöneme damgasını vurmuştu. Faşist odaklar bir bir dağı-tılıyor, yeni yeni kadrolar yetişiyor, örgütlenmenin or-ganlaşmaları yaratılıyordu.

Daha önce, DY tasfiyeci-oportünist önderliğine rağmen,militan, savaşçı bir pratiği yaşama geçirebilen DevrimciSol, FTKSME ve SDB örgütlenmelerini yaratmada, yo-ğunlaştırmada, işlevli, amaca hizmet eder tarzda kullan-mada zorluk çekmedi.

Militan ve savaşçı, pratiğin içinde, 1975’lerden itibarenzaten var olan ve Devrimci Sol’u, tasfiyecilik barikatınıparçalayarak tarih sahnesine çıkaran kadrolar, 1978-80arası süreçte bu örgütlenmeleri hızla inşa ettiler, görevleriningereğini yerine getirdiler. Devrimci Sol, içinde bulunulankoşullara rağmen, hem mücadele etti hem de kendisinimücadele içinde aşarak yeniden yarattı. Bugünden geriyedönüp baktığımızda 1978-80 sürecinin anti-faşist müca-delesinde halkımız yalnız Devrimci Sol’u anmaktadır.

Devrimci Sol’un atak, cesur, genç, THKP-C ve DEV-GENÇ geleneğine gönül vermiş, içten ve samimi militanlarıvardır. Devrimci Sol Bildirgesi’nde özetlenen görüşlereinanmış, önderliğinin güvenilirliğini bizzat mücadelealanında tanımıştır Devrimci Sol militanları... O gününkoşullarında diğer sol kesimlerde çok az bulunan, olumluve gelecek açısından umut verici niteliklere sahiplerdir.

Devrimci Sol, içinde bulunulan süreçte “genç kadrolaragüven” temelinde, ülke gerçeklerinden yola çıkarakalınan cesur bir kararla, kadro politikasını oluşturdu.Genç kadrolara güven duyup, sorumluluk verilerek, ken-dilerini tüm yönleriyle geliştirebilecekleri olanaklar

tanındı ve örgütlülükler oluşturuldu.

Devrimci Sol, Bir Halk Hareketidir!Fabrikalar, mahalleler, gençlik, esnaflar, memurlar... Her

kesimde örgütlenmeler oluşturulmuştu. Gençlik ve mahalleleröne çıkmıştı. Birçok mahallede çok güçlü örgütlenmeleryaratılmıştı. Dar bir gençlik çevresi olarak kalmamıştırDevrimci Sol. Halkımızın olduğu her yerde örgütlenmişti.Her alanda direnişler örgütlemeyi başarmıştı.

Devrimci İşçi Hareketi, Tariş direnişi içinde yer almış,silahlı silahsız birçok eylemle desteklemişti. Halkımızınkonut ihtiyacını karşılamak için savaşmıştı. Çayan Ma-hallesi’nin örgütlenmesinde bizzat hareketin önderi emekharcamıştı.

Öğrenci gençlik içerisinde ise Dev-Genç örgütlenmesi,siyaseti belirleyici bir konuma yükselmişti. 1978-80 arasısüreçte, hemen tüm üniversitelerde Dev-Genç hakimiyetivardı. Sadece üniversitelerde değil Liseli Dev-Genç40’tan fazla lisede örgütlenmişti. Dev-Genç, Maraş kat-liamına karşı 50 bin kişilik bir kitleyi hareketegeçirerek protesto eylemi gerçekleştirebilen bir güceerişmişti.

Halkımızın olduğu her alanda örgütlenen DevrimciSol, FTKSME’lerle, halk örgütlenmeleriyle çok kısasüre içinde devrimci alanda siyaset sahnesinin en önemligücü haline gelmişti.

Cephe’nin tarihi çok sağlam temellere dayanıyor.Bugün AKP faşizmi tüm gücüyle saldırarak mücadeleyibitireceği gibi boş hayaller kuruyor. Çok genç bir örgütolmasına karşın oportünizme, faşizme ve ardından 12Eylül Cuntası’na karşı tırnaklarıyla kazıya kazıya bugünleregelmiştir devrimci hareket. Hiçbir güç, tarihsel ve siyasalhaklılıkla yürüyen, Devrimci Sol’dan bugüne kadar hal-kımızın içine derin kökler salmış Cephe’yi bitiremez!

(Sürecek)

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

115TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 16: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

Yürüyüş: Merhaba. Bize, kendinizden bahseder mi-siniz?

Ferdaniye Artiğ: Merhaba. Ben Ferdaniye Artiğ. 60yaşında, 3 çocuk annesi bir ev hanımıyım.

Yürüyüş: 30 Mart'ta Mahir Çayan ve yoldaşlarınınkatledilmelerinin yıldönümünde Kızıldere'ye gidip oradagözaltına alındınız. Sizi oraya götüren sebep neydi?

F.A.: Mahir Çayan ve arkadaşlarını çocukluğumdan,gençliğimden beri ailecek seviyoruz, anılarına saygı du-yuyoruz. Katledilmelerinin 46. yılı olması sebebiyleonları anmak için katledildikleri eve, Kızıldere'ye gitmekistedim. Beni oraya götüren onlara olan sevgim, saygımve tarihe olan bağlılığımdı.

Yürüyüş: Peki yolculuk sırasında ve köye girdiğinizdeneler yaşadınız, nelerle karşılaştınız?

F.A.: Kızıldere'ye gidene kadar hiç GBT ve çevirmeile karşılaşmadık. Ama Kızıldere'nin girişine geldiğimizdeözel tim ve jandarma ile çevrildiğini gördüm. Mahirler'inkatledildiği kerpiç ev de dahil. Köyün içine yaklaşınca'kimsiniz' diye sordular. Misafirliğe geldiğimizi söy-ledim, bıraktılar. Bir ailenin kapısını çaldık. Öncedenjandarma tarafından tehdit edildikleri ve her evinkapısında özel tim beklediği için köylü kapıyı açmadı.Daha sonra bunlar işkillenince yanımıza geldiler.Bu sefer çantamızı aradılar. Önce biz çantalarımızıvermedik. Zorla alıp aradılar pankartı buldular,açtılar. Biz fotoğrafını çektik. Sonra çevremizi sarıptelefonumuzu aldılar.

O sırada İstanbul yolu tarafından 5-10 genç bizigörüp yanımıza gelmeye çalışınca komutan, 'engelleyinonları, buraya gelmesinler' diyerek yollarını kesti.Kimlerdi bilmiyorum. Basın olabilir. Uzaklaştırdılar.Bizi zorla arabaya bindirirken "Zorla götürseniz deyine geleceğiz" diyerek direndik. Gözaltına aldılar.Yaşımızdan ve kadın olmamızdan kaynaklı şiddetgöstermediler. Ama biliyoruz ki gençlerimiz oradaolsalardı saldırırlardı. Biz de fiziksel olmasa da psi-kolojik şiddete maruz kaldık. Savcılık ifadesi vesağlık kontrolünden sonra serbest bırakıldık.

Yürüyüş: İki anne İstanbul’dan çıkıp Kızıldere'yeMahir Çayan ve yoldaşlarını anmak için gittiniz. Cesa-retiniz ve bağlılığınız birçok insana örnek oldu. Sonolarak ne söylemek istersiniz?

F.A.: Ben nasıl gittiysem, aynı şekilde halkın daörgütlü bir şekilde Mahirler'i sahiplenmesi mücadeleninönünün açılmasında büyük bir etkendir.

Bu devletin askeri de, polisi de halktan korkuyor.Mahir'in fikirlerinin içimize kadar işlenmesinden korku-yorlar. Mahir'in isminden dahi korkuyorlar.

Kızıldere'de hepsinin gözlerinde gördüm bu korkuyu.Son olarak diyorum ki; Her kilidi, her kapalı kapıyıaçacak olan halktır. Öyle ya da böyle o kerpiç eveON'ları anmaya yine gideceğiz!

KIZILDERE'DE GÖZALTINA ALINAN FERDANİYE ARTİĞ:

“ÖYLE YA DA BÖYLE O KERPİÇ EVE,ON'LARI ANMAYA YİNE GİDECEĞİZ.”

30 Mart’ta Kızıldere’ye Mahirler’i anmayagiden TAYAD’lılardan Ferdaniye Artiğ ileyaptığımız röportajı yayınlıyoruz.

1972, Katliamdan sonrakerpiç evin içten görünüşü

Röportaj

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

116 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Page 17: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

Halkın avukatlarına yönelikilk saldırı hatırlanacağı üzere12 Eylül 2017 tarihinde sabahın

beşinde evlere ve bürolara yapılanbaskınlarla gerçekleşti. Bu saldırınınsaat ve gününün özellikle seçilmiş ol-duğu sonrasında polisler tarafındanitiraf edilmişti. Cuntanın devamcılarıcuntayı hatırlatmak istemişler.

Halkın avukatlarına darbe yapıpdevrimci avukatlığı tasfiye etmeyiplanlamışlardı anlaşılan. Saldırı ne ka-dar şiddetli ise haklılığına inananlarındirenişi de o kadar güçlü olur. Bu sal-dırılarda da öyle oldu. Saldırıya direnişlecevap verildi. Avukatların bu direnişigözaltı süresi boyunca da devam etti.

Önceden hazırlanmış bir komplo-nun sonucu olarak gözaltına alınan15 avukattan 14’ü, 22 Eylül tarihindetutuklandı. Sonra da tutuklamalar de-vam etti. Bugün itibari ile 2 stajyer ve17 avukat olmak üzere 19 arkadaşımıztutuklu ve 10 ayrı hapishanede tutul-maktadırlar.

AVUKATLARIN TUTUKLAN-MASINA GÖSTERİLEN GEREK-ÇE NEDİR?

Avukatların tutuklanmasının gerçeknedeni, halkın avukatı olmayı biryaşam biçimi olarak tercih etmiş ol-malarıdır. AKP iktidarı halka yakın,halkı güçlendiren her şeye düşmanolduğu için halkın avukatlarına dadüşmandır. Halk için avukatlık yapa-mazsınız diyorlar. Sermayenin iktida-rına hizmet edecek, faşizmi güçlendi-recek avukatlar yaratmak istiyorlar.Baroları buna uygun bir biçimde dü-zenlemek için çalışmalar yapıyorlar.

AKP'nin politikalarını teşhir eden,AKP'nin politikalarına karşı mücadeleeden halkın avukatları, bu nedenlehedef haline getirilmişlerdir.

Avukatlar mahkemeye sunulandava dosyasında, aleyhte ifade verenitirafçıların beyanları, kim olduğu bi-linmeyen ‘gizli tanık’ dedikleri kişilerinbeyanları var. Ne zaman nerede yaka-landığı bilinmeyen flaş kartlarda olduğusöylenen belgelerdeki yazılar gerekçesiile örgüt üyesi olmaktan suçlanıyorlar.

Ve tabi bu komployu güçlendirmek,

anti-propaganda etkisi yaratabilmekiçin iktidarın gazeteleri hızlıca devreyegirdi. Komplo dosyalarının bir numaralıgazetesi olan Sabah gazetesi, avukatlarhakkındaki dosyada da devredeydi.

İddianamenin hazırlanıp mah-kemeye gönderildiği gün, gizlilikkararı devam ederken ve daha avu-katlar dosyayı görememişken çarşafçarşaf haberler yaptılar. Polis, avu-katların dosyalarını istediği gibialıntılayıp kendi basın yayın organ-larına servis ediyor.

BU DAVALARA ALIŞKINIZ,KORKMAYIZ, YILMAYIZ!

Haklının ve halkın yanında olanavukatlar tarih boyunca devletin he-definde olmuşlardır. HHB de kurulduğugünden bu yana sürekli baskılarla karşıkarşıya kaldı. Tehdit, gözdağı, işkence,linç, tutuklamalar yaşadık. Davalardanmen edildik, kısıtlama kararları çıkar-tıldı, davalara bakmaktan yasaklandık.Karakollar, hapishaneler, hatta katle-dilme pahasına halkın avukatlığınıyapmayı sürdürdük.

AKP, OHAL adı altında halkayönelik savaşı büyüttüğü dönemdede bürolarımızı bastı, kapılarımızamühürler taktı. Terör demagojileriile hedef gösterdi. Ama bunlar yet-medi, Nuriye ve Semih’in duruş-masından iki gün önce tekrar tu-tuklandık. Nuriye ve Semih avukatsızkalacak sandılar, yüzlerce avukatNuriye ve Semih davasını takip etti.

HAPİSHANELERDE DE SAL-DIRILAR DEVAM EDİYOR

Daha sonra tutuklanan avukatlardanSelçuk Kozağaçlı ve Yaprak Türkmentecrit hücrelerinde tutuldular. Ayaktasayım verme dayatmasını kabul et-meyen avukat arkadaşlarımız saldırıyauğradı.

Engin Gökoğlu, hapishane uygu-lamaları hakkında suç duyurusundabulunduğu, hapishane koşullarındaavukatlık yapmaya devam ettiği içinsaldırıya uğradı ve kolunu kırdılar.Bu saldırı nedeniyle gardiyanlaradeğil Engin Gökoğlu’na soruşturmaaçıldı. Barkın Timtik hapishane uy-

gulamalarını protesto ettiği için 40yıla yakın iletişim yasağı cezası aldı.

Engin Gökoğlu’na gönderilen hiçbirkitabı kendisine vermediler. Birçokhapishanede kitap kısıtlaması uygu-lanıyor. Selçuk Kozağaçlı’ya tek ba-şına sohbet hakkını kullanabileceğisöylendi.

DİRENMEYE DEVAM EDE-CEK VE KAZANAN BİZ OLA-CAĞIZ!

Saldırılar, tehditler, yalanlar, kom-plo, demagoji, itirafçıların beyanlarıyetmiyor. Tutuklama durumunu ola-bildiğince uzatmaya çalışarak, halkınavukatlarını teslim almak istiyorlar.

Direngenlik, inanç, kararlılık faşizmikorkutur. Korku, gayri-meşru yöntem-lere başvurmasına neden olur. Gayrimeşru yöntemlerini her alanda uygu-ladığı gibi hukuk alanında da uygulu-yorlar. Delil yoksa sahtekarlıkla delilüretir, gerçekleri yalanlarla gizler,zorla ifade alır ya da insanları iti-rafçılaştırmak için her yöntemi de-nerler. Komplolarla insanları yar-gılayıp uzun süre tutuklu tutmayıhedeflerler.

Ürettiği yalanları halka inandırmakiçin elinin altındaki gazeteleri kulla-nırlar. İddianame daha mahkemeyeulaşmadan Sabah gazetesine gönde-rilmesinin amacı budur. Gazeteleriylepolitikalarını desteklemeye çalışırlar.

İddianamenin daha mahkeme ta-rafından kabul edilmeden önce ga-zetelere servis edilmesi SUÇTUR!Bu suçu AKP'nin polisleri diğer suç-larını desteklemek için yapıyorlar.Söz konusu devrimci avukatlar olun-ca, ne mahkeme ne savcı ne de hukukörgütleri seslerini çıkarmıyor.

YARGI FAŞİZMİ GİZLEYİP,HALKIN TEPKİLERİNİ DÜZE-NE KANALİZE ETME GÖREVİ-Nİ YERİNE GETİRİR, BASIN DAFAŞİZMİ MEŞRULAŞTIRMAYAÇALIŞIR. GERÇEKLERİ ÇAR-PITIR, İKTİDARIN YALANLA-RINI HALKA YAYMAYA ÇALI-ŞIR

Faşizm yönetebilmek için adalet-

HHALKIN AVUKATLARININ DAVASI AÇILDIİLK DURUŞMA, OPERASYONDAN YAKLAŞIK BİR YIL SONRA 10 EYLÜL’DE YAPILACAK!

Halkın HukukBürosu

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

17TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 18: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

sizliğe karşı tepkileri yumuşatmak ister.Ve bu tepkiler sistem sınırları içerisindekalmalıdır. Sistemin dışına çıkan tepkileriterörizm yalanları ile bastırmaya çalışır.

Basın yayın araçları bu işlev için kul-lanılır. Halkın düşüncelerini etkileme veyalanlar konusunda ikna etme basınıngörevidir. İktidar basın yayın kuruluşlarınıtekelinde tutarak nasıl haber yapılacağıkonusunda talimatlar verir, denetim sağlar.

Hitler de iktidarını kurmak ve koru-mak için gazetelere başvurmuştur.

“… günlük çıkan gazetelerin yazıişleri müdürleri ile Almanya’nın başkayerlerinde çıkan gazetelerin muhabirleriher sabah Propaganda Bakanlığı’ndatoplanırdı. Orada Göbbels kendilerinehangi haberin yayınlanacağını, haberlerinasıl yazacaklarını ve nasıl başlık ata-caklarını, ne gibi kampanyaların açıla-cağını ve nasıl başyazı yazılacağını an-latırdı. Herhangi bir yanlış anlamayıönlemek için de sözle anlatılanlara ekolarak yazılı günlük emir verilirdi. NaziPartisinin sahip olduğu ya da denetimialtında bulundurdukları günlük gazeteler,İkinci Dünya Savaşı'nın patladığı sıra-larda, günlük 25 milyon gazete satışınınüçte ikisini ellerinde bulunduruyorlar-dı...” (Nazi İmparatorluğu 1)

Bugün AKP'nin yaptığı da bundanfarklı değildir. Gazetelere talimatlarveriyor, basına haberleri nasıl yapa-caklarını açıktan anlatıyorlar.

Devrimcilere yönelik katliamlarda,saldırılarda bu tür örneklere çok rastla-mışızdır. Basın manşet manşet haberleryapar ve hedef gösterir. Sonra saldırıbaşlar.

Hatırlayalım, 19-22 Aralık hapisha-neler katliamı döneminde basın attığımanşetlerle operasyonları meşrulaştır-mıştı. Yapılan açlık grevleri için Milli-yet'in Genel Yayın Yönetmeni MehmetYılmaz "Sahte Oruç, Kanlı İftar"

başlığını atmıştı.

Hürriyet operasyonu "Devlet Girdi"manşetiyle vermiş, "suçluları" da "Te-lefonla Yak Emri/Lider Talimatı: BirArkadaş Kendini Yaksın" haberleriyleilan etmişti. Dönemin Hürriyet GenelYayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, "Hü-kümetin bu operasyona verdiği, 'Ha-yata Dönüş' adı dün gerçek anlamınıbuldu" diye yazdı.

Güneri Civaoğlu "Zorunluydu"başlıklı yazısında Bülent Ecevit'i övüyor,dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tan-tan'dan alıntıyla "hapishanelerde de-rebeylik görüntüsünün sona erdiril-mesi için hazırlıklar" yapıldığına de-ğiniyor, uluslararası insan hakları göz-lemcilerini operasyon nedeniyle Türki-ye'ye geleceklerinden kuşku duymaksızınuyarıyordu: "Onlar [uluslararası insanhakları çevreleri] da, müdahalenin insaniölçütler dikkate alınarak gerçekleştiğinigörmeliler." diyordu...

Sabah'tan Güngör Mengi "DevletUyandı" yazısında "harekat adalet ba-kanının dediği gibi 'insan hayatını kur-tarma operasyonudur" diyordu.

Oysa IMF politikalarını yaşama ge-çirmek, halkı baskı altında tutmak vedevrimcileri tasfiye etmek için yapılmıştıkatliam operasyonu. Bu operasyonda28 insanı katlettiler.

Devrimciler hakkında yapılan ha-berlerin tümü yalandı. Hükümetinemrine amade gazeteciler ve köşe ya-zarları faşizmin ideolojik öncülüğünüyaptılar, yapmaya devam ediyorlar.Sabah gazetesinde, avukat arkadaş-larımızla ilgili haberlerin sayfa sayfayayınlanması, ve suç teşkil ettiği haldebu haberlere mahkemesinden savcı-sına sessiz kalınması faşizmin saldırıve tasfiye politikasından başka birşey değildir.

HALKIN HUKUK BÜROSUÜZERİNDEKİ BU KADAR BASKI-NIN NEDENİ NEDİR?

HHB; dünyada devrimci avukat-lığın kurumlaştığı, yeni öğrenciler ye-tiştirdiği dünyadaki tek örnektir. AKP,devrimci avukatlık pratiğimizi tasfiyeetmek istiyor. Hak-hukuk savunacak-sanız benim çizdiğim sınırlarda, benimistediğim safı savunacaksın diyor.

Bu kadar baskının ve hedef göster-menin nedeni budur. Bizim safımızhalkın safıdır. Biz; emeği çalınan işçinin,işi için direnen Nuriye ve Semihler'in,ihraç edilen kamu emekçilerinin avu-katıyız. Gaz fişeğiyle katledilen Berkin'in,uyuşturucu çetelerine karşı bedeniylebarikat olan Hasan Ferit'in, anne-baba-sının gözü önünde katledilen Dilek'inve İnanç'ın avukatıyız. 17 yaşında su-suz-şekersiz açlık grevi yapan Dev-Gençliler'in, Soma'da katledilen işçilerin,işkenceyle öldürülen Engin Çeber veFestus Okey'in avukatıyız. Genç ömrünühalkının kurtuluşuna adayan devrimci-lerin, dünyanın en direngen tutsaklarınınavukatıyız. Karı değil emeği onur sayandevrimci avukatlarız.

Ne tutsaklık, ne işkence, ne tehditlerbize kar etmez. Her türlü yalan ve de-magojiyi, tecrit hücrelerini alt edecekbir iradeye ve geleneğe sahibiz. 1 yılsonra görülecek duruşmaya da aynı ka-rarlılık ve inançla çıkacağız.

Bugüne kadar olduğu gibi, kendidavamızı, bürolarımızı, avukatlığımızıve devrimciliğimizi savunmaya devamedecek, yalan ve demagojilerinizi par-çalayacak, arkadaşlarımızın özgürlüğüiçin sonuna kadar mücadelemizi sürdü-recek ve BİZ KAZANACAĞIZ!

Halkın safında olan tüm meslektaş-larımızı ve halkımızı 10 Eylül günü gö-rülecek duruşmaya katılmaya çağırıyo-ruz.

1. BASKIN: 12 EYLÜL 20172. BASKIN: 18 ARALIK 20173. BASKIN: 20 NİSAN 2018

HALKIN AVUKATLARINI TESLİM ALAMAYACAKSINIZ!

HALKIN HUKUK BÜROSU SON 7 AYDA 3 KEZ BASILDI!

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

118 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Page 19: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

K A M UEMEKÇİLERİ

OLARAK, YÜKSEL DİRENİŞİ-NİN 539. GÜNÜNDE;

İŞİMİZİ, EKMEĞİMİZİ,ONURUMUZU İSTEMEK İÇİNTAKSİM’DEYİZ!

OHAL'den bu yana AKP'nin po-litikalarına, reformistlerin, uzlaşma-cıların "OHAL koşullarında direnişmi olur" demelerine, kara çalmalarına,direnişimizi küçümsemelerine rağmenbiz emeğimizi, onurunumuzu iste-meye devam ediyoruz.

İşinden atılan 150 bin kamu emek-çisi için, işinden atılan 200 bin işçiiçin ve sayıları 8 bini bulan akade-misyen, öğretim üyesı için Yüksel'dekidirenişimizi sürdürüyoruz.

Her gün, sistematik olarak gün-de iki kez, her türlü işkenceyi gözealarak, bedel ödeyerek mevzimiziterk etmiyoruz!

Taksim de Yüksel gibi, 1977’denberi mevzimizdir!

Onun için Taksim'i AKP faşizmi-nin yasaklarına boyun eğerek terketmemeliyiz.

1 MAYIS’TA DİRENİŞİMİZİYÜKSEL’DEN TAKSİME TAŞI-YORUZ!

İşçilere, emekçilere, yoksul hal-kımıza, yarin yanağından gayri heryerde, her şeyde, hep beraber diye-bilenlere çağrımızdır.

AKP'nin Zülmüne, Ohal'ine,KHK'larına Karşı Mücadeleyi Yük-seltmek, Gasp Edilen HaklarımızıAlmak İçin Taksim'e Çıkalım!

1 Mayıs’ta Taksim'deyiz!

Çünkü; patron sendikacılarının,reformizmin, oportünizmin Taksim'ibir mevzi olmaktan çıkartan politi-kalarına karşı çıkmak, o politikalarınınuzlaşma, tasfiye, teslimiyet politikasıolduğunu halklara anlatmak için Tak-sim'deyiz!

Taksim'de olmak emperyalizm veoligarşiye karşı cepheden tavır al-maktır.

Taksim'e çıkmak Yüksel’e çıkmakgibi bedel ödemeyi göze almaktır.

Taksim’de ısrar etmek cürettir,cesarettir, ideolojik netliktir.

Bizim doğum yerimiz KIZILDE-RE’DİR.

‘Biz buraya dönmeye değil ölmeyegeldik’ diyen, İstanbul-Maltepe'de51 saat direnen,

MAHİR HÜSEYİN ULAŞ KUR-TULUŞA KADAR SAVAŞ diyengeleneğin temsilcileriyiz.

Bu netliğimizle, bu tarihsel ve si-yasal haklılığımızla Taksim'deyiz.

1 Mayıs’ta Taksim'deyiz.

Çünkü; Taksim'e çıkma cüreti ol-mayan DİSK, KESK, TMMOB,TTB'nin, AKP'nin işçileri teslim almapolitikasıyla nasıl uzlaştıklarını, emek-çileri nasıl sattıklarını anlatmak isti-yoruz.

KAMU EMEKÇİLERİ İÇİN 1MAYIS’TA TAKSİM’DE OLMAK,KESK’İN UZLAŞMACILIĞIN-DAN HESAP SORMAKTIR!

İşten atılan 4106 üyesi için neyaptın demektir. Direnen kamu emek-çileri için ne yaptın? Yapmadıysanneden yapmadın demektir.

Soruyoruz, işçinin emekçinin bay-ramı olan 1 Mayıs'ta işçileri emek-çilerin kanı ile sulanmış bu alanda 1Mayıs İşçi Bayramını kutlamaktanneden kaçıyorsunuz?

Neden?

Kamu emekçilerinin emeğini, onu-runu, namusunu savunmuyor, kor-kularınızın ve koltuklarınızın esirioluyorsunuz.

1 MAYIS; İŞÇİLERİN, EMEK-ÇİLERİN BAYRAMIDIR! BİZKEC'LİLER OLARAK BAYRA-

MIMIZI TAKSİM’DE KUTLA-YACAĞIZ!

TÜM KAMU EMEKÇİLERİNİ1 MAYIS’TA 1 MAYIS ALANINA,TAKSİM’E ÇAĞIRIYORUZ!

EMEKÇİYİZ HAKLIYIZ KA-ZANACAĞIZ!

“Devrim hareketine 82 kişiyle baş-ladım. Eğer bunu tekrar yapmak zorundakalsaydım yanıma 10 ya da 15 sadıkinsan alırdım. Eğer sadıksanız ve hareketplanınız varsa ne kadar küçük olduğu-nuzun hiçbir önemi yoktur.”

Fidel Castro

����

“Burjuvaziyi daha önce egemenolmuş tüm sınıflardan ayırt eden özellikşudur ki bu sınıfın gelişmesinde, tümegemenlik araçlarının, öyleyse en baştasermayelerinin tüm artışının, onu siyasalegemenliğe gitgide daha elverişsiz birduruma getirmekten başka bir sonuçvermeyen bir dönüm noktası vardır."Büyük burjuvaların arkasında da pro-leter var." Burjuvazi sanayisini, tica-retini ve ulaştırma araçlarını geliştirdiğiölçüde, proletaryayı doğurur. Ve -heryerde mutlaka aynı olamayan ve mut-laka aynı gelişme derecesine erişmesigerekmeyen- belli bir anda astarının,proletaryanın kendisini hızla aştığınıfark etmeye başlar. Bu andan başlayaraksiyasal egemenliğini tek başına sür-dürme gücünü yitirir; koşullara göreiktidarını paylaştığı ya da tamamenkendilerine bıraktığı bağlaşıklar arar.”

Friedrich Engels, Köylüler Savaşı

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

19TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 20: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

Gazi Halk MeclisiAçıklaması:

HALKIMIZ!GAZİ HALKI!

“EĞER DÜŞMAN SALDIRI-YORSA BİZ DOĞRU YOLDAYIZ-DIR”. Hasan Ferit Gedik Uyuşturucuİle Savaş Ve Kurtuluş Merkezi, yeniyerinin açılışına hazırlanırken polistarafından basıldı.

Biliyorsunuz tedavi merkezimizinyeri yaklaşık iki yıldır polisin işgalialtında. AKP’nin uyuşturucu hamisipolisleri, 19 Nisan günü yeni yeri-mizin önünde adeta karargah kurdular.Mahallede terör estirdiler. Açılış içinbuluşma yerine gelen ailelerimize,mahalle halkına adeta terör estirdiler.Bu sahiplenmenin önüne geçmek is-

tediler. Açılışımızıgayrimeşru bir şe-kilde engellediler.

İçeride bir yılıaşkındır tedavi gö-ren Özkan Ayaz vehalktan desteğe ge-len mahallemizinyaşlılarından AydınErgin vardı.AKP’nin uyuşturucuhamisi, katil sürüleriHFG’yi basarak ta-lan ettiler. Çatımızıkırıp döktüler, kul-lanılamaz hale ge-

tirdiler. İçerideki oturma koltuklarınıliğme liğme keserek oturulamaz halegetirdiler. Yine tedavi merkezimizeait olan iki televizyon ve bir bilgisa-yarımıza el koydular. Özkan ve Aydınamcamızı gözaltına aldılar.

İşkence merkezi olan Gazi kara-koluna götürdüler. Gün içerisinde ikiarkadaşımız da serbest bırakıldı.

Peki uyuşturucunun hamisiAKP ve onun beslemeleri nedenmerkezimize saldırıyor?

Çünkü açıldığımız günden beri400’ü aşkın gencimiz, bu tedavi mer-kezinden geçti. Onlarcası tedavi olupyeni bir hayata başladı. Kimisi de

AKP UYUŞ BİZ SAVA

Onlar uyuşturucuyu yaygınlaştırıyor,

Uyuşturucudan KurtulupUyuşturucuya Karşı Mücadele EdenSalih Kanza, Uyuşturucuya Karşı Mücadele İçin Yeni Kurumlar

Açmaya Çalışırken Tutuklandı

Saldırı 1:

Recep HasırHasan Ferit Gedik Yozlaşmaya Karşı

“UYUŞTURUCU BATAKLIĞINA KARŞI SAVAŞ AÇTIK

Page 21: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

TURUYOR, ŞIYORUZ!

biz uyuşturucuya karşı savaşıyoruz...

Özkan gibi Tedavi Merkezinin emekçisioldu. Tıpkı kendisi gibi uyuşturucukullanan gençleri bu illetten kurtarma-nın peşine düştü. Kimisi de tıpkı SalihKanza gibi devrimcileşti, bu düzeninkarşısına dikildi. İşte düşmanın korktuğuda bu.

Biz bu düzenin yaratmış ol-duğu tüm pisliklere, uyuşturucubataklığını yaratanlara karşı SA-VAŞ açtık.

Uyuşturucu bataklığına çevrilmişsokaklarda, mahallelerde biz varız. Bizhalkımızla birlikte torbacılara, uyuş-turucu çetelerine karşı savaşıyoruz.AKP’nin bize karşı pervasızlığı da buyüzden. Onlar uyuşturulmuş beyinler,uyuşturul- muş gençler istiyor.

Size sesleniyoruzuyuşturucu kuryeliği ya-pan katil polisler!

Siz yakıp yıkıp,talan etmesini bilir-siniz; çünkü halk düş-manısınız.

Biz devrimciler iseyakıp yıktığınız, çaldı-ğınız ne varsa halkımız-la birlikte yeniden ya-ratarak kuracağız o Te-davi Merkezlerimizi…

Bizden çaldığınız nevarsa misliyle hesabınısoracağız sizden…

HALKIMIZ!GAZİ HALKI!M a h a l l e l e r i m i z i

AKP’nin uyuşturucu kur-yesi polislerinden, torba-cılardan, hırsızlardan, it-lerden, uğursuzlardan, ku-mardan, her türlü yozlaş-tırma politikalarına karşıkorumanın tam zamanı-dır. Bakın biz devrimcileruyuşturucuya karşı TedaviMerkezleri açıyoruz.AKP ve onun beslemeleri,Tedavi Merkezlerimizesaldırıp kapatmaya çalı-şıyor. Her şey ortada…

Biz gençlerimizi uyuş-turucu bataklığından kur-tarmak istiyoruz, onlarise gençlerimizi ölüme

terk ediyorlar. Bu alçakların düzeninekarşı örgütlenmeliyiz, birleşmeliyiz.Bu soysuzlara karşı açılan Tedavi Mer-kezlerimizi sahiplenmeliyiz. BugünÖzkan, Salih, yarın da sizin çocuğunuzbu illete bulaşabilir.

UYUŞTURUCUYU YAY-GINLAŞTIRMAYA ÇALI-ŞIYORLAR

Uyuşturucu kendiliğinden yaygın-laşmıyor. Bilerek, isteyerek, halkı vegençliği uyutmak ve uyuşturmak içinyaygınlaştırıyorlar.

Bu, 2000’li yıllarda emperyalizminve faşist diktatörlüklerin temel bir po-litikasıdır. AKP iktidarında uyuşturucukullanımı yüzde 1833 oranında arttı.Sorumlusu AKP’dir!

Gazi Mahallesinde HasanFerit Gedik Uyuşturucu İle

Savaş Ve Kurtuluş Merkezi’nepolis tarafından saldırıldı.

Merkez’deki tüm eşyalar parça-landı, iki çalışanı gözaltına alındı.

Uyuşturucuya Karşı mücadeleninöncülerinden Okmeydanı Halk

Meclisi, polis tarafından basıldı. Talan edildi.

Saldırı 2:

Saldırı 3:

Kemal DelenBirol Karasu

BU BATAKLIĞI BİZ KURUTACAĞIZ”

Mücadelemizin Bayrakları

Page 22: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

Gazi HFG AçılışıAçılış Konuşma Metni

Dostlarımız, yoldaşlarımız, halkımız!Açılışımıza hoş geldiniz. Yeniden HA-

SAN FERİT GEDİK Ailesi olarak birara-dayız. Uzun zamandır Tedavi merkezi-mizin yeni yerinin tadilatıyla uğraşıyor-duk ve nihayet eksiklerimize rağmen

yeni yerimizi siz dostlarımızla, yoldaşla-rımızla, halkımızla açmanın gururunu

yaşıyoruz. Ohal ilanından sonra mahallemizde bu-lunan Halk Meclisinin yeri, Taksi Durak-ları, Çay ocakları yıkılıp talan edilirken

tedavi merkezimiz de polis tarafından iş-gal edilerek özel harekata dönüştürüldü.Peki neydi AKP’nin bize karşı bu kadarhazımsızlığı? Neden saldırdılar tedavi

merkezimize, neden polis tarafından iş-gal edildi yerimiz? Çünkü biz bu düzenekarşı güçlü bir alternatifiz. Düzen çürütü-yor biz ise yaşatıyoruz. Tedavi Merkezi-miz açıldığından bugüne aşağı yukarıdörtyüz hasta tedavi olmak için geldi

merkezimize. Bu dört yüz hasta içindeonlarca gencimiz kurtuldu uyuşturucu

denen illetten… AKP’nin 16 yıllık iktidarıdöneminde uyuşturucu kullanımı yüzde1883 artmış durumda. AKP’nin polisi Za-bıtası adeta uyuşturucu kuryeleri gibi ça-lışmıştır. Daha bir hafta önce uyuşturucuoperasyonunda bir polisin kuryelik yaptı-ğı ortaya çıktı. Halkımızın güzel bir deyi-mi vardır. “BOZUK DÜZENDE SAĞLAM

ÇARK OLMAZ ”

Bu illeti emperyalizmden, oligarşiden,AKP iktidarından bağımsız düşüneme-

yiz. Savaşımız da tam da bu düzenin sa-hiplerine karşıdır. Bu yüzden Hasan Fe-rit Gedik Tedavi Merkezi önemli bir politi-kanın ürünüdür. Sizlerle, gençlerimizlebu bataklığı kurutacağız. Bu bataklığıkurutacak güce ve inanca sahibiz. Biz

‘BÜYÜK BİR AİLEYİZ.’ Bizler ‘HALKIMIZSİZİ ÇOK SEVİYORUZ’ diyen Bahtiyargülüşlü, Şafak bakışlıların yoldaşıyız…Bugün bu mücadelemizde yüzlerce tut-sağımız yanı başımızdadır. Bugün bumücadelemizde milyonlarca halkımız

yanı başımızdadır.

Okmeydanı Halk Meclisi AçıklamasıBASKILARINIZ, BASKINLARINIZ BİZİ

YILDIRAMAZ. AKSİNE HALKLA OLANKOPMAZ BAĞLARLA BAĞLANDIĞIMI-ZIN RESMİNİ AÇIĞA ÇIKARTIR…

ÇÜNKÜ BİZ HALKIZ VE HAKLIYIZ!Halk Meclisimiz’e 19 Nisan Perşembe gününü 20

Nisan Cuma gününe bağlayan gece saat 02.00-03.30saatleri arasında helikopter eşliğinde bir polis baskını ger-çekleştirilmiştir. Onlarca zırhlı araç ve polisin katılımıylagerçekleşen baskında Halk Meclisi adeta talan edilmiştir.

Yapılan baskında özellikle parmak izi konusunda yoğunçaba harcamış olduğunuzu biliyoruz. Ne yapacaksınız,tüm Okmeydanı halkını gözaltına mı alacaksınız?

Halk Meclisi Okmeydanı halkının kendi sorunlarınıbirlikte çözdüğü bir örgütlenmedir. Açıldığı günden beriyüzlerce insanın sorunu tarafların maksimum düzeyderızası alınarak çözülmüştür. Halklaşmış bir yapıyı bas-kınlarla, gözaltı ve tutuklamalarla bitiremezsiniz.

Halk Meclisimiz aynı zamanda mahallemizin uyuştu-rucunun yoğun olduğu sokaklarında 30- 40 haftalık oturmaeylemleri, nöbet, yürüyüşler, devriyeler vb. çeşitli eylemliklerörgütlemiş, sakinleriyle birlikte ‘mücadele’ ortaklaştırılmıştır.

Mahalle halkımız iyi bilir.Bu eylemlilikler, torbacıların uyuşturucu müptelalarını

polis araçlarının nöbet tuttuğu yerin hemen karşısındasıraya sokup bonzai sattığı dönemde yapılan halk toplan-tısında alınan karar gereği düzenlenmeye başlamıştır.

Halkımız kendi evlerinin önünde 30 saniye bile dura-mazken başladı bu mücadele… Meclis’imizin verdiği mü-cadele sonucunda sokaklarımız çay-börek, iftar, müzik et-kinliği düzenleyecek duruma getirildi.

Polis teşkilatının, mahallemize yoğun şekilde angajeolmaya başladığı günler aynı zamanda uyuşturucunun,kumarın, fuhuşun ve her türlü yozlaşmanın arttığı bir dö-nemin başlangıcıdır. Bakın sağınıza solunuza mahallemizeskiden böyle miydi? Evet, bazı sokaklar Halk Meclisi ta-rafından etkin bir mücadele yürütülerek temizlendi ancakbuna rağmen sorunun diğer sokaklara yayıldığını duyuyorve görüyoruz.

Oralara da girecek ve temizleyeceğiz. Rantçıların, ta-lancıların mahallemizi polis eliyle kirletmesine, yozlaştır-masına izin vermeyeceğiz. Nitekim mahallemizi yaşanmazhale getirmek istiyorlar. Hepimiz biliyoruz, mahallemizrantsal dönüşümün gözdesi durumundadır.

Öyle ki, kiracı olan esnaflara bile baskı ve şiddet uy-gulamaya başladılar. Topumuz gitsin istiyorlar.

Polis teşkilatı bizim değil zenginlerin teşkilatıdır.Gidecek olanlar şimdiden bellidir, parababaları ve on-ların hamisi polistir.

22

Page 23: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

TAYAD'lı Ailelerolarak 1 Mayıs’ta

Taksim’deyiz.1 Mayıs'ta her yıl ol-

duğu gibi yerimizi alacak ve umudumuzu,inançlarımızı yüklenerek, şehitlerimiziandığımız meydana yürüyeceğiz.

Taksim'in 1 Mayıs alanı olmasınıntarihsel ve siyasal haklılığı vardır.

TAKSİM, TEK MEŞRU 1 MAYISALANIDIR!

AKP iktidarı, ondan önce hiçbir ikti-darın yapmadığı kadar, Taksim meydanınasınıfsal ve siyasi misyon biçiyor.

Taksim meydanını halkın, devriminelinden alıp, meydana camisiyle, kışlasıylakendi damgasını vurmak istiyor. Bununiçin Taksim'de her türlü devrimci, de-mokrat eylemi yasaklarken, dincilerinve gericilerin tüm faaliyetlerine açıyor.

Yüz binlerin devrimci öfkesine, mil-yonların 1 Mayıs coşkusuna, Haziranayaklanmasına tanık olan Taksim'i, dev-rimcilerin ve halkın hafızalarından silmekistiyor.

Çünkü sınıf mücadelesinde Taksim'debizim köklerimiz var. AKP faşizmi biziköksüzleştirmek istiyor.

Taksim bizim değerimizdir, tarihi-mizdir, kökümüzdür, şehitlerimizin kanınınaktığı yerdir.

AKP çok iyi biliyor ki; kendi tarihine,geleneklerine sahip çıkamayan, adımadım teslimiyetin yoluna girer.

Gerileme adım adım, ufak ufak ger-çekleşir.

Reformistler, uzlaşmacı işçi-memurkonfederasyonları, uzlaşmacı, teslimiyetçisiyasi hareketler, 1 Mayıs'ı faşizme teslimetmelerini çok makul ve masum göster-meye çalışırlar. "Ne var ki şimdi bunda,inatlaşmaya ne gerek var" derler. "alantakıntısı" diye sorunu küçümsemeye kal-karlar. Oysa hiç de öyle değildir.

Sınıflar mücadelesinde mevzilere sıkısıkıya sarılmak zorundayız, yoksa oligarşigeriletir. Bir bakmışsınız, artık bırakınyürüyüş düzenlemeyi, eylem yapmayı,basit bir basın açıklaması bile yapamaz-sınız. Tıpkı şu anda "teslimiyet dörtlüsü"DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin ya-pamadığı gibi.

On binlerce, yüz binlerce üyeye sahipsendikalar, DKÖ'ler, işten atılan, ihraçedilen üyelerini herhangi bir şekilde sa-

hiplenmemiş, onlar için kılını dahi kı-pırdatmamıştır. En temel varlık nedenlerinibile yitirmişlerdir. Hiçbir hak arama,hesap sorma eylemine girişemeyen, cüretesahip olmayan dörtlü, doğal olarak Tak-sim'de yürümek için de ısrar edemez.

Mevzilerimizden en ufak bir geriadım atmamalıyız, geleneklerimize vetarihimize sıkı sıkı sarılmalıyız.

AKP faşizmi, direnişlerle, kanlarımızlakazandığımız hak ve özgürlüklerimizigasp etmek istiyor.

Bu saldırılar, en kıran kırana haliylehapishanelerde yaşanmaktadır. Tutsaklardevrim mücadelesinin en ileri mevzisidir.Çünkü tutsaklarımız, mücadelede en öndeolan, en fazla koşturanlar olmuştur.

Hapishanelerdeki siyasi tutsakları tes-lim almak için, AKP iktidarı Tek Tip El-biseyi yeniden uygulamaya geçirmek is-tiyor.

NE TAKSİM'DEN VAZGEÇECE-ĞİZ NE DE TEK TİP ELBİSELERİGİYECEĞİZ!

Devletin Tek Tip Elbise politikası yenideğildir. Amerikancı cunta, 1980'lerin baş-larında Amerika’nın hapishane deneyim-lerinden yararlanarak, Türkiye'deki dev-rimcileri "ıslah etmek" istedi. Bunun birparçası olarak da TTE gündeme getirildi.

ABD, iradesini kırmak, teslim almakistediği tutsakları, Yüksek GüvenlikliHapishanelerde de teslim almayı başa-ramamıştı.

Devrimci potansiyelin ve devrimcilerinprestijinin yüksek olduğu bir dönemde,devlet bunu tersine çevirmek istedi.

Devrimcileri halkın gözünde küçükdüşürme, inandırıcılığını, öncü misyonunuortadan kaldırmak için, Tek Tip Elbise'yigündeme getirdi.

Tek Tip Elbise bir DAMGADIR,bir prangadır, suçlu yaftası gibidir.Devrimcileri bu paçavralarla mahkemeyeçıkartıp, halk nezdinde değersizleştiripgözden düşürmek istiyorlardı.

Ancak devrimci tutsaklar bu paçav-raları giymektense, mahkemelere don-atlet çıkmayı tercih ettiler.

1984 yılında Ölüm Orucu direnişiyaptılar, 4 şehit verildi.

TAYAD ise onların sesi soluğu oldu. Tutsakların sesini duyurmak için, çok

cüretli ve militan bir eylem yaptık.

TAKSİM TAYAD'IN DİRENİŞ

GELENEĞİDİR!10 tutsak yakını, o dönemin korkunç

sessizliğini bozmak, tutsakların sesiniduyurmak için, Taksim'de siyah çelenkbırakma eylemi yaptık.

19 Mayıs 1984'te, dokuz kadın ve birerkek, üzerinde "Cezaevleri Düzeltilsin-Ölüm Orucuna Son" yazılı bir çelenkbıraktık Taksim anıtına.

Bu eylemi yapanlar arasında BüyükDireniş'te şehit düşen ve şimdi VefaEvi’ne adını verdiğimiz Sevgi Erdoğanda vardı.

Taksim bugün de TAYAD için büyüköneme sahiptir.

TAYAD her cumartesi Taksim mey-danında, tutsaklara karşı hak gasplarınıprotesto etmek için eylem yapar.

Bu artık gelenekselleşmiştir, cumartesigünleri Taksim TAYAD'ın eylemi ileanılır olmuştur.

TAYAD'ın Taksim ile bir bağı da,Taksim’in tutsaklık ve şehitlik ile anılıyorolması. Büyük Direniş şehitlerimizdenSelma Kubat, 1 Mayıs günü tecrite karşıbedenini tutuşturarak şehit düştü. SergülAlbayrak, güpegündüz Taksim’de AtatürkKültür Merkezi önünde tecrit ve sansürekarşı bedenini ateşe verdi. Taksim’e yal-nızca kanımız değil, küllerimiz de karış-mıştır artık!

Bu yüzden Taksim yalnızca bir mey-dan, basit bir alan değildir! Taksim bi-zimdir ve oligarşinin TAYAD’lıları Tak-sim’den koparmaya gücü yetmez!

1 Mayıs 1977'de Taksim'de şehitdüşen 35 insanımız hala hafızamızda ta-zedir. Tıpkı 1 Mayıs 1989 yılında polistarafından katledilen şehidimiz MehmetAkif Dalcı gibi.

Taksim meydanını zorlarken, onlarcagözaltı verilmiş, tutsaklık yaşanmıştır.

TAYAD bu 1 Mayıs'ta da Taksim'eyürüyecektir! Tüm halkımızı da 1 MayısAlanı’nda Taksim’de olmaya çağırıyoruz.

YÜKSEL'DEN TAKSİM'E BA-ĞIMSIZLIK DEMOKRASİ SOSYA-LİZM MÜCADELESİNDE BİZ VA-RIZ!

TUTSAK VE ŞEHİT EVLATLA-RIMIZ İÇİN, 1 MAYIS’TA 1 MAYISALANINDAYIZ!

AKP FAŞİZMİNE KARŞI YÜK-SEL'DEN TAKSİM'E 1 MAYIS ALA-NINDA BİRLEŞELİM!

Tutsaklarımız ve Şehitlerimiz İçin 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!Tayad’lı Aileler

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

23TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 24: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

224 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Aylardır AKP iktidarınınsözcülerinin, temsilcilerininağzından DHKP-C adı du-yulmuyor. Beyinlerinden oismi hiç çıkaramadıklarınıbiliyoruz. Bu isim, özellikleTayyip Erdoğan’ın, Süley-man Soylu’nun hep aklın-da.

AKP merkezindeki ma-kam odalarında otururkenduvara saplanan lavı nasılunutabilirler? Yolda konvoyda gi-derken karşılarına bir Berna ve Çiğ-dem çıkmayacağının hiçbir garantisiyok elbette. Kapalı kapılar ardındaçıkaracakları yasaları tartışırken,alacakları önlemleri tartışırken, şurasıkesin ki, DHKP-C adını sık sık anı-yorlar. DHKP-C’nin politik etkisininasıl kıracaklarını, gelişmesini nasılengelleyeceklerini, eylemlerini nasılönleyeceklerini tartışıyorlar.

Yasaları çıkarırken, politika be-lirlerken, akıllarında, dillerinde, be-yinlerinde olan DHKP-C, halkınkarşısında, medya karşısında dille-rinden siliniyor. O isim, kafalarınıniçinden geçiyor, beyinlerinin kıv-rımlarında dolaşıyor, ama onun adınıanmamak için dillerini tutuyorlar.

Çünkü burjuvazi, geçmişten berişu düşünceye sahiptir:

“Örgütlerin isimlerini anmak,onların propagandasını yapmak-tır.”

Bu nedenle oligarşinin hükümet-leri, gazeteleri, televizyonları sıksık “örgütlerin adını anmama”kararı alırlar; fakat bu kararlarınıçok geçmeden yine kendileri çiğ-nerler.

***

Örgütlerin adını, genellikle şudurumlarda söylerler:

Bir: Karalama yapacaklarında,

aleyhte propagandalarında.

İki: Eğer o örgüt bir yanlış yap-mışsa, halka zarar veren bir eylemyapmışsa...

Üç: ‘Terör örgütü Listeleri’nde.

Dört: Öyle bir eylem veya ge-lişme olur ki, artık sansür uygu-layamaz veya sansürün bir anlamıveya işlevi kalmaz.

***

DHKP-C'den önce Devrimci Solvardı. "Malum örgüt"tü DevrimciSol’un adı.

Çünkü örgütün adını söylemek,propaganda sayılırdı. Bu kavram,şöyle çıkmıştı ortaya:

***

Tarih, 1992 yılının Temmuz ayı.Devrimci hareket, ABD Başkonso-losluğu'na karşı Lav silahıyla bireylem gerçekleştirdi. Bu Türkiyeoligarşisi açısından tam bir başarı-sızlıktı. İçişleri Bakanı ve İstanbulEmniyet Müdürü, efendisini koru-yamamış bekçi köpeklerinin suçlu-luğu içindeydiler.

İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, tel-evizyon kameralarının karşısındaaslında roketatarın öyle çok önemlibir silah olmadığını anlatarak, eylemiküçültmeye çalışıyordu; bakanınsözleri tam olarak şöyleydi:

"Teröristlerin çok rağbet ettikleri

bir silahtır. Roketatar de-diğin nedir ki, al cebinekoy. Küçük, eğri bir boru,istediğin yere al götür..."

İçişleri Bakanı bu açık-lamayı yaparken, İstanbulEmniyet Müdürü NecdetMenzir, muhabirlerin ABDKonsolosluğu'na yönelikroketatarlı eylemi "hangiörgüt yaptı" diye sıkıştır-ması karşısında,

"malum örgüt" diye cevap ver-mişti.

Adını anmayacaktı örgütün. “Ma-lum örgüt”, o günden sonra özelliklepolis yetkililerinin diline yerleşti.

Fakat "malum örgüt"ü o kadarçok kullandılar, kullanmak zorundakaldılar ki, örgütün adını söylemişgibi oluyorlardı. Bu nedenle bir süresonra bu kavramdan da vazgeçtiler.

***

Çok uzak olmayan bir zamanabakıyoruz bu kez: 2017 yılı.

“Malum örgüt”ün eylemleri sözkonusudur yine. 20 Ocak 2017’deCephe savaşçıları, İstanbul EmniyetMüdürlüğü’ne ve AKP İstanbul İlBinası’na lav silahlarıyla eylem ger-çekleştirdiler. TV'lerde ve basındaher iki eyleme de sınırlı bir şekildeve sansürlenmiş olarak yer verildi.

Fakat sansüre rağmen, eyleminpropagandası haline dönüşen ha-berler yayınlanmıştı. Mesela, bir ta-nık, “direk polisi hedeflediler” diyeanlatıyordu ve bu da ekranlardanyayınlanıyordu:

“Normal vatandaşa sıkmıyor,direk polise... Aramızda yarım metreyoktu, ben de geçtim yanından amabana sıkmadı... Direk polisleri hedefaldı... ‘Sen aradan çık’ dedi bana.Elinde silah vardı, polislere silahlısaldırı düzenledi ama bize, vatan-

Umudun Adı, Siz Söylemiyor Yazmıyorsunuz Diye, YOK OLMAZ!Sansür Duvarlarınız O Adın Milyonlara Ulaşmasına Engel OLAMAZ!İdeolojimizin ve Eylemlerimizin Gücü, Sansürünüzü EZİP GEÇİYOR

Page 25: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

225TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

daşa değil.”

AKP iktidarı harekete geçti.

Peşpeşe çıkarılan kararnameler-den birine, basın yayını düzenleyenmaddeler eklendi.

“Toplumsal olaylar ve olağanüstüdurumlarda yayın yasağı kapsamı”genişletildi.

Hükümetin çıkardığı san-sür yasağını RTÜK BaşkanYardımcısı İlker Ilgın, tel-evizyon yöneticileri ile top-lantı yaparak sansürün ay-rıntılarına ilişkin hükümetintalimatlarını iletti. AKP’ninDHKP-C eylemlerinin ardın-dan yaptığı düzenlemeler anahatlarıyla şöyle oldu:

Toplumsal olaylar ve ey-lemlerde sadece resmi gö-rüntü ve bilgiler paylaşılabi-lecek.

Bunun dışında görüntü kullanıl-mayacak, bilgi verilmeyecek.

Tanıkların anlatımlarına, olayyeri görüntülerine yer verilmeye-cek.

Özellikle olay anı ve sonrasındakitanık anlatımları denetimsiz yayın-lanmayacak.

Olayın nerede olduğu, konumuyayınlanmayacak.

Örgüt ismi kullanılmayacak,

Eleştiri ve yorum yapılmayacak,

Sunucu ve muhabirler abartılıifadeler, ajitasyon içeren konuşmalaryapmayacak, "son dakika" uyarısıyapılmayacak,

yayın akışı durdurulmayacak,yayına devam edilecek.”

Bütün bunlar,açık ki, devrimcieylemlerin, halkınisyanlarının etkisi-ni ve sonuçlarınısınırlandırmayayönelik önlemler-dir.

***

Türkiye’de he-men tüm faşist ik-tidarlar yapmışlar-

dır bunu.

Her iktidar, Yazı İşleri Müdür-leriyle toplantılar yapmış, neyi ya-yınlayıp neyi yayınlamayacaklarınıonlara tebliğ etmiştir. Veya gazeteleregenelgeler gönderilerek, sansürünnasıl uygulanacağı belirtilmiştir.

İktidarlar değişmiş, toplantıların,yönlendirmelerin, sansürün biçimlerideğişmiş, zamanı değişmiştir; amadeğişmeyen, DEVRİMCİ HARE-KETİN SANSÜR EDİLMESİDİR.

***

Umudun adına sansür koya-mazsınız!

O beş harf, biryolunu bulur aşarsansür duvarları-nızı!

Bütün gedikler-den sızar halkınyüreğine ve bey-nine doğru.

Umudun adınazincir vurulmaz.

Oligarşi, o harf-lerin temsil ettiğiiddiadan, kararlı-

lıktan korkuyor.

Oligarşi, o ismin hatırlattığı ta-rihten korkuyor.

Oligarşi, o ismin bir ALTER-NATİF olmasından korkuyor.

Oligarşi, o ismin sorduğu he-sapları hatırladıkça, soğuk soğukterliyor.

Oligarşi, hiçbir önlemin, her şeyigöze almış Cephe iradesi karşısındakar etmeyeceğini bildiği için kabuslaryaşıyor.

Milyonlarca tirajlı gazeteleriniz-de, milyonlarca reyting yapan tel-evizyonlarınızda umudun adına san-sür koyabilirsiniz.

Ama halkın diline sansür koya-mazsınız; UMUDUN ADI DİLDEN

DİLE YAYILIR.

Ama halkın matbaası olanduvarları mühürleyemezsiniz;UMUDUN ADI, DUVAR-DAN DUVARA HALKI SE-LAMLAR.

Halkın bildirilerine, kuş-lamalarına yasak koyamaz-sınız; UMUDUN ADI bildiribildiri dolaşır tüm kapı alt-larını, tüm evleri ve işyerle-rini. Kuş olur uçar sokaklarınve meydanların üzerindeUMUDUN ADI.

Kurşun olur deler geçer tüm san-sür duvarlarını.

İşte bundan dolayı;

UMUDUN ADI YASAKLA-NAMAZ, ENGELLENEMEZ,SANSÜRLENEMEZ, YOK EDİ-LEMEZ!

Page 26: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

İşçilerin ve tüm emekçi halkınkavga günü olan 1 Mayıs’ta, HalkMeclisleri olarak alanlarda olmalı,halkımızı alanlara taşımalıyız.

1 Mayıs, kavga günümüzdür. Hal-kın birlik ve dayanışmasının en güzelörneğini, adaletsizliğe karşı öfkemizi,bizden çalınan zenginliğin farkındaolduğumuzu, dünden bugüne yapılankatliamları unutmadığımızı 1 Ma-yıs’ta göstereceğiz. AKP yönetebil-mek ve iktidarda kalabilmek içinhalkı apolitikleştirmeye, yalnızlaş-tırmaya, yozlaştırmaya çalışıyor.Yoksulluk, işsizlik, adaletsizlik ger-çeğini gizlemek, gündemden düşür-mek için her türlü manevrayı yapıyor.

Erken seçim ile birlikte de yap-tıkları aynıdır. Vaatlerle, göz boya-malarla, halkta yeni umutlar yaratmakve halkı bu gündem etrafında saf-laştırmak seçimlerin en önemli yan-larından biridir.

Yoksul halkın asıl gündemi açlık,adaletsizlik, yozlaşma, işsizlik vehak gasplarıdır.

Halk Meclisleri olarak 1 Mayıs’abu sorun ve taleplerle hazırlanmalı,1 Mayıs’a bu gündemleri taşımalıyız.Biz halkın kendi taleplerinin sesi so-luğu olmalıyız. Halkı kendi sorunlarıve çözümleri için mücadelede bir-

leştirmeliyiz.

Yoksulluğa KarşıÇıkmak İçin1 Mayıs’ta Alanlardayız

80 milyon halkımızın, yüzde yir-miden fazlası açlık sınırının altında,yüzde altmıştan fazlası ise yoksulluksınırının altında yaşıyor. Açlık veyoksulluk, AKP iktidarı boyunca sü-rekli katlanmıştır. Açlık, işsizlik yü-zünden insanlar kendini yakıyor.

2018 yılının başında S. Aydınmeclis önünde iş bulamadığı içinkendini yaktı … Balıkesir’de iş baş-vurusu reddedildiği için MuhteremBirgül kendini yaktı… Şubat ayındaAntalya’da M.N.Y, geçinemiyorumdiyerek kendini yaktı… Sivas’tamaddi sıkıntılar çeken Mevlüt A.kendini yakmaya çalıştı… 18 aylıkOHAL döneminde uğradığı haksız-lıklar nedeniyle 50’yi aşkın kişiintihar etti.

Öğretmenler, atanamadığı için in-tihar etme noktasına sürükleniyor.

Milyonlar işsiz. 2018 verilerinegöre işsizlik oranı yüzde 12.6’yayükseldi. İşsizlik yüzünden iş ilanlarıyapan kurumların önünde izdihamlaroluşmaktadır. Örneğin 24 Nisan Salıgünü İŞKUR Trabzon İl Müdürlü-

ğü’nün 3 bin kişinin sadece 6 ayiçin işe alınacağını duyurmasındansonra binlerce kişi il müdürlüğüönünde birikerek izdiham yarattı. İz-diham nedeniyle insanlar arasındaarbede çıktı.

Adalet İçin1 Mayıs’ta Alanlardayız

Bu düzen adaletsiz;

“biri yerken binler bakar

yiyenler insan avcısı

adaletsiz bu düzenin

kim hakimi kim savcısı?” diyesoruyor Grup Yorum Keskin BıçakYarası isimli şarkısında.

Bu düzenin hakimi de savcısı dabir. Suçlayan da hüküm veren deaynı.

Adalet Bakanlığı’nın yaptığı açık-lamaya göre hapishanelerde bulunankişi sayısı 2018 yılı itibariyle 250bini bulmuş durumdadır. Bu sayı2014 yılında 150 bin civarındaydı.

Adaletsizlik sadece hapishanelerdebulunan insan sayısı ile ilgili değildirelbette. Açığa alınan memurlar, ta-şeron işçileri kadroya alacağız ya-lanları ile kamu alanındaki işçilerintasfiyesi, ucuz iş gücü ve bununlabirlikte yaşanan işçi katliamları,sağlık alanındaki talan, eğitimin ge-ricileştirilmesi bu adaletsizliğin de-ğişik alanlarda karşımıza çıkan bo-yutudur.

AKP, spordan sanata her alanı

HHalk Meclisleri Olarak1 MAYIS'TA TAKSİM'DEYİZ

Tutsaklarımız içinKalbimizde yaşayanşehitlerimiz içinhaklarımız içinözgürlüklerimiz içinçıkacağız Taksim'e.

1 MAYIS

Atasözü:Bıçak,kınını

kesmez!

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

26 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Page 27: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

kendi politikalarına göre şekillendi-riyor, halkın hangi sanatçıyı dinle-yeceğini ve hangi maça gitmesi ge-rektiğini öğütlüyor. Muhalif bulu-nanlara ise yaşam hakkı tanımıyor.Yavuz Bingöl, Sibel Can, Ferdi Tay-fur, İbrahim Tatlıses gibi iktidar ya-lakalarını yanına alıyor, milyonlarıbirleştiren Grup Yorum’u yasaklayıpterör listelerinde hedef haline getiri-yor.

Tayyip Erdoğan Başakşehir Sportribünleri boş olmasın diye halkaçağrı yaparken, maçlarda Nuriye veSemih için pankart açanlar apar topar

gözaltına alınıp tutukla-nıyor.

Ve adaletsizliğin enağırını çocuklarımız ya-şıyor…

Çocuk işçi sayısı 2milyonu aşmış durum-da.

Adli sicil kayıtlarınagöre son 5 yılda çocukistismarı dava sayısındayüzde 50 oranında artışyaşandı. Yılda ortalama8 bin çocuk cinsel istis-mara uğruyor. Tarikatokul ve yurtlarındaki öğ-renci sayısı 210 bin do-layında. (Eğitim-Sen 23Nisan Raporu)

Yozlaşmaya Karşı1 Mayıs’ta Alanlardayız

Açlığı ve işsizliğin tepkiye dö-nüşmesini engellemek için devletinbaşvurduğu yöntemlerin başında yoz-laşma vardır. Yozlaşma çığ gibi bü-yüyor. Uyuşturucu kullanım yaşınınartık 12’ye düştüğünü biliyoruz. Herlisenin önünde sakız satar gibi uyuş-turucu satılıyor. Resmi rakamlar Tür-kiye’de uyuşturucu kullanan kişi sa-yısını 1 milyon 700 bin olarak gös-teriyor. Gerçeği daha fazladır. Bunlaraalkol, kumar bağımlılığını, anti-dep-

resan kullanımını ekleyelim. Resmive gayri resmi fuhuşu ekleyelim.

TaleplerimizleTaksim’deyiz

Bu tabloyu yaratan AKP faşiz-midir. Halk meclisi bu tabloyu de-ğiştirmek için mücadele ediyor.

Halk Meclisi varken, devrimcilervarken AKP işinin kolay olmadığınıbiliyor. Bu nedenle daha çok saldırı-yor.

Kan ve can pahasına kazandığımızalanları, TAKSİM’İ bize kapataraksindireceğini, mücadelemizin önünebarikat kurabileceğini sanıyor.

Açlığa, Katliamlara, Yoksulluğa,Yozlaşmaya karşı mücadeleyi bü-yütmek için Taksim’de olacağız.

Seçimlerin çözüm olmadığını an-latmak için Taksim’de olacağız.

Bizleri Tutuklama ve Gözaltı te-rörü ile yıldıramayacaklarını göster-mek için Taksim’de olacağız.

İşçi cinayetlerine karşı adalet içinTaksim’de olacağız.

Halkın avukatlarının, halkın sa-natçılarının, halkın mimar mühendis-lerinin, Halk cephelilerin susturula-mayacağını göstermek için Taksim’deolacağız.

İMECEİMECE; Birçok kimsenin toplanıp elbirliğiyle bir

kişinin işini görmesi ve böylece işlerin sıra ile bitiril-mesidir. Odun, taş, gübre, tarla, çayır, talaş soyma, mı-sır soyma gibi imece çeşitleri vardır.

Bir işi imece usulü yaparken eğlence-şenlik de işiniçinde olur. Örneğin mısır soyarken maniler, bilmece-ler söylenir. Fıkralar anlatılır. İş bitiminden sonraoyun oynanır, yemekler yenir, çay içilir... İmecelerdeamaç yardımlaşma, birlik ve beraberliktir.

Halkımız karşılarına çıkan zorlukları, dayanışmave birlikte iş yapma geleneği ile aşarlar. İşler tek ya-pıldığında ağırdır, zahmetlidir ve bir o kadar da çileli-dir. Halkımız gönül birliği, güç birliği, el birliği hattakader birliği ederek, tarla-bahçe işlerini, imece yönte-

miyle yoluna koyar. Böylece zorlukların üstesindenkolaylıkla gelebilirler.

İmeceler, “bir elin nesi var, iki elin sesi var” anla-yışının güzel bir ifadesidir.

İstanbul’a ya da diğer büyükşehirlere göç etmekzorunda kalan insanlarımız da gecekondularını imeceusulü ile yapmışlardır.

İMECEYİ NEDEN YAŞATMALIYIZ?

Halkın birliğini güçlendirmek,

Birbirimizden öğrenmek,

Kolektivizmi büyütmek,

Birarada iken daha güçlü olduğumuzu göstermek,

Moral değerlerimizi beslemek,

Ölmekte olan değerlerimizi korumak için

İMECE’yi hayatın her alanında yaşama geçirebiliriz.

GELENEKLERİMİZ

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

27TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 28: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

08.04.2018

Merhaba. Görüşmeyeli nasılsın-nasılsınız? Şöyle sım-sıkı kucaklıyorum seni. Ben çok çok iyiyim, sizlerimerak ediyorum. Size bu hafta yine bir mektupla gele-ceğim. Bileklikleri aldınız sanırım, bir dahaki postadaiki tane daha olacak. Asıl geliş sebebim bazı yenişarkıların sözlerini istiyoruz.

1) Halim Yaman Böyle

2) Umuda Dair

3) Umut Güneşi

4) Dumanlı Dumanlı

5) Burası İstanbul Maltepe

Umuda Dair'i az buçuk hatırlıyorum. Umut Güneşi’niiyi biliyorum. Tutuklanmadan önce çalışmıştık. Çokgüzel bir görüş oldu. 1 sene sonra...

Velhasıl bu şarkı sözlerini yollarsanız sevinirim.Konser için repertuardaymış, biz de çalışıyoruz burada-kilere konser vereceğiz. “Grup Yorum Gebze Hapisha-nesi'nde, Yorum Her Yerde” diyerek. Hepinizi çok sevi-yorum, herkese çokça selamlar. Bu arada albümü aldımkapağı, resimler vs. Sade ve şık, içeriği zengin olmuş.Haydi bakalım görüşürüz. Umutla, sevgiyle...

*****

25.03.2018

Özlemle kucaklıyorum. Nasılsınız görüşmeyeli? Epey-dir gelmedik değil mi? Bir ara haber de alamamıştık, te-lefonda bir sorun vardı, iyice merak etmiştik. Tabi haberalamayınca binbir türlü kurgu yapıyor insan, neysekihepsi asılsız çıktı ve sesinizi duyabildik. Biz iyiyiz, bil-diğiniz gibi.

Yalnız son iki aydır bazı konularda sorun yaşamayabaşladık. Birincisi; Yorum'a özel muamele yapılması,ikincisi de aramalar. Son aramada tartışma fiziki saldırıyadönüştü. Bilinçli olarak aramalarda ortalığı dağıtan birkaçtip vardı, geçen sefer tartışma yaşadık ve bir daha yap-malarına izin vermeyeceğimizi söyledik. Yine aynı tiplerson aramada da dağıttılar. Sonra da başka bir gardiyanındüzgün bir şekilde aradığı dolabı dağıtmak için ikincidefa aramaya çalıştılar. Biz de önüne geçince bu defafiziki olarak da saldırdılar. İsimleri; (karalanmış…) Biridaha var fakat ismini bilmiyoruz… Yorum'la ilgili yaşa-dığımız sorunları Betül anlatmıştı zaten, basına da yaza-cağız bunları; ama siz de paylaşabilirsiniz.

Ben kısaca tekrar edeyim; Yorum'a gelen görüşçü ve

avukatların liste-sini ayrı tutuyor-lar, avukatın T.C.numarasını kay-dediyorlar. Nede-nini soran avukata“Talimat böyle,Yorumcular'a ge-lenleri ayrı kay-dediyoruz" de-mişler. YalnızHHB'lilere böyleyapmıyorlar, on-lar dışında gelen-lere yapıyorlar.

Bugüne kadargönderdiğiniztüm kitapları al-dık, verilmeyen iki kitap vardı, onları da tartışıp aldık.Bize verilmeyen tek bir kitap var "Bir Kar Makinesi”.Ve yan flüt için de vermeyeceklerini söylüyorlar, bili-yorsunuz zaten…

Gazetede bir haber görünce hemen “Acaba SanatMeclisi ne yapmıştır, nasıl açıklama yapmıştır?" diyedüşünüyoruz. Zuhal Olcay'a verilen cezayla ilgili bazısanatçıların eleştirileri yayınlandı Cumhuriyet gazetesinde,görmüşsünüzdür. Hani "Sussan daha iyiydi" denir ya,gerçekten öyle açıklamalar. Genco Erkal demiş ki: "ZuhalOlcay'ın böyle bir suç işlediğine inanmıyorum. İhbarcılarınkomplosuna uğradığını düşünüyorum. Temyiz sürecindegerçeğin bir an önce açığa çıkmasını, haksızlığın düzel-tilmesini dilerim." Demek ki Genco Erkal da cumhur-başkanını eleştirmeyi suç sayıyor!

Gülriz Sururi de şöyle demiş: "Zuhal Olcay benimçok sevdiğim, değerli bir sanatçı dostumdur. Kendisibildiğim kadarıyla muhalefet bile yapmayan, hatta suyasabuna dokunmaktan kaçınan biridir. Çok şaşırdım,hiçbir anlam veremiyorum. İlk tepkim "gerçek olamaz"diye düşündüm."

Gülsen Tuncer ve Tilbe Saran'ın da açıklamalarıvardı. En düzgünü Tilbe Saran'ın açıklamasıydı. Rezaletgerçekten, "aman Reisi kızdırmayalım" temkinliliğiyleyapılan açıklamalar. Bu açıklamalarla demokrasi müca-delesine zarar veriyorlar haberleri yok. Bir de heptensusanlar var tabi. Tiyatrolar bir bir yasaklanırken, tiyatrosalonlarının önüne çevik kuvvet yığılırken, oyuncularsendikasının başkanı Demet Akbağ "gık" demiyor.

Sevgili arkadaşlar, ben müsaadenizi isteyeyim. Ken-dinize iyi bakın. Umutla, dirençle....

Ek yapayım dedim. Betül'ün ve benim Haziran sonunakadar görüş cezamız var; fakat cezalar 1'er ay olarak

GRUP YORUM’UN TUTSAK ÜYELERİNDEN MEKTUP VAR!Grup YORUM Tutsaklarının

Faşizmin Hücrelerini Aşan Coşkularını veÜretimlerini Anlattıkları Mektuplarını Yayınlıyoruz.

Page 29: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

toplam 3 tane. Yani ayda bir görüş yapabileceğiz. Hangihafta görüş yapabileceğimizi telefonda söylerim. Haziransonunda da hücre cezalarımızı uygulamaya koyacaklar.Görüşürüz...

Bahar Kurt

*****

29.03.2018

Merhaba...

Nasılsın? Beni soracak olursanız ben çok iyiyim. Enson size kısa da olsa mektup yazmıştım. Şimdi yazılarımızıgönderirken kısa da olsa yine yazmak istedim. Bizimgünlerimiz dolu dolu geçiyor, keyfimiz yerinde.

Kitap okuma, yazı yazma, mektuplar, çalışmalarderken vakit gelip geçiyor. Tabi bir de voleybol macera-larımız var. Her gün en az 1 saat voleybol oynuyoruz.Kitap okuma konusunda, şu an Nazi-1 kitabını okuyorum.Bundan önce de "Portakal Ağacında Oturan Kadın"kitabını okudum. Gerçekten çok beğendim.

Unutmadan en son bana gelen bir belge/mektuptanbahsedeyim. 1 hafta önce bana İçişleri Bakanlığı/EmniyetMüdürlüğü tarafından ortak bir belge geldi.

Saçlarımı yolan polislere açılan davanın düştüğüyazıyor. Yani polisler yargılanmayacak! Ben buna dairmilletvekillerine, Cumhuriyet gazetesi muhabirlerine

yazdım; ama daha sonuç alamadım. Bunun dışında avu-katımla gereken yere itiraz ediyoruz. Bu konuda HHB'yede yazacağım. Dışarıda da bu konuyu teşhir edersek çokiyi olur. Ben, işkenceyi teşhir ettiğim için hapishane-deyim. Polisler ise işkence yaptıkları halde ellerinikollarını sallayarak dışarıda dolaşıyorlar. İşte ülke-mizdeki "hukuk" ve "adalet".

Gönderilen kararın neye göre alındığı, bir mahkemekararı olduğu bile yazmıyor. Nereye itiraz edebileceğimde yazmıyor. Yani bütün hak arama yollarını kapatmakistiyorlar. Ama bu kadar basit değil! Biz hakkımızıistemeye devam edeceğiz.

Bunun dışında flütüm hala verilmiyor. "Her koğuşta1 müzik aleti" gerekçesini savunmaya devam ediyorlar.Flütlere bile tahammülleri yok.

9 çıktı olarak gönderdiğin mektubu da aldım. Çıktıolarak iyi oluyor. Senin için de daha rahat oluyor. Bu şe-kilde mektup göndermeye devam edersen, ne var ne yokanlatırsan çok sevinirim. İhtiyaçlarımı sormuşsun, kıyafetgibi şeylere ihtiyacım yok. Sadece HİT 1 ve 2 kitaplarıvarsa bunları isterim.

Kendinize çok çok iyi bakın. Bizi merak etmeyin.Hepimiz çok iyiyiz. Seni sıkıca, özlemle kucaklıyorum.Sevgilerimle...

Bergün VARAN

TUTSAKLIK, ÖDÜL, ZULÜM, ÖLÜMTEHDİDİ...

GRUP YORUM’U TESLİM ALAMADI,ALAMAYACAK!

TÜRKİYE TARİHİNDE İLK DEFA,BİR MÜZİK GRUBUNUN 6 ÜYESİNİN

BAŞINA PARA ÖDÜLÜ KONARAKARANIR DURUMA DÜŞÜRÜLDÜ.

HALKIN SANATÇILARI, FAŞİZMİNLİSTELERİNE YENİ BESTELERLE,

YENİ KLİPLERLE VE KONSERLERLECEVAP VERDİ!

29 NİSAN’DA İNTERNET ÜZERİNDENKONSER VERECEK!

YİNE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRECEKOLAN GRUP YORUM,

HAPİSHANEDE, SÜRGÜNDE, ARANIRDURUMDA VEYA DIŞARIDA DEMEDEN

HEP BİRLİKTE UMUDUNŞARKILARINI SÖYLEMEYE DEVAM

EDİYORLAR!

HER KOŞULDA HALKLA BULUŞMAYIBAŞARAN, HALKIN SANATINI YAPAN

GRUP YORUM BİTMEZ, BİTİRİLEMEZ!

ÇÜNKÜ GRUP YORUM HALKTIR!

(NOT: KONSER, 29 NİSAN GÜNÜYAYINLANACAK LİNK ÜZERİNDEN

İZLENEBİLECEK.)

“Grup Yorum Gebze Hapishanesi'nde, Yorum Her Yerde” GEBZE HAPİSHANESİ’NDE VERİLECEK KONSERİ DİNLEMEYE

ÖZGÜR TUTSAKLAR DAVETLİDİR!

Page 30: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

DDevrimimiz ilkbaharsaAvukatı kardelendir

Eğilip bükülmez boynuKarakışı eritip damla damla

Toprağı havaya müjdeleyendirVe fakat

Haklılığın müdafisiAdaleti müjdelemezBizzat içindedir onun

“Bugün sanat, iki cephede birden süren bir savaştır. Sanatsalanlamda gelişmenin, ustalaşmanın yanında siyasal anlamda dazengin bir içerik ve halktan yana bir tavır alışta ifadesini bulan

bir hat izlemek olmazsa olmazdır.”

HALKIN SANATÇILARINA ÖZGÜRLÜK

TUTSAK GRUP YORUM ÜYELERİ VE İDİL KÜLTÜR MERKEZİ ÇALIŞANLARI: Bahar Kurt,Dilan Ekin, Dilan Poyraz, Bergün Varan, Betül Varan, Helin Bölek, Sultan Gökçek, Fırat Kıl,

Taylan Gültekin, Seher Adıgüzel, İsmail Cengiz Mumcu, Eren Erdem

HALKIN AVUKATLARINA ÖZGÜRLÜK

TUTSAK HALKIN AVUKATLARI: Şükriye Erden, Ebru Timtik, Barkın Timtik, Özgür Yılmaz, Behiç Aşçı,Ayşegül Çağatay, Süleyman Gökten, Aycan Çiçek, Naciye Demir, Yağmur Ereren, Aytaç Ünsal, Didem Ünsal,

Engin Gökoğlu, Ahmet Mandacı, Naim Eminoğlu, Selçuk Kozağaçlı, Yaprak Türkmen, Buket Yılmaz

30

Page 31: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

Gözaltına aldılar, iGşkence yaptılar, tutsak ettiGler, başlarına ödülkoydular, ölüm fermanları çıkardılar... Olmadı.

Kurumlarını basıp enstrümanlarını parçaladılar... Olmadı.MüziGk diGnleyemesiGnler diGye kulak zarlarını, şarkı söyleyemesiGnlerdiGye dudaklarını patlattılar, saz tutan kollarını kırdılar... Olmadı.Kırılan kol, yolunan saç, moraran göz, yarılan kaş, kan oturmuş

biGlekler, patlayan kulak zarı... Bunların hepsiG miGlyonların umudunusaza, söze, notaya döken Grup Yorum’u susturmak iGçiGndiG ama

başaramadılar, başaramayacaklar. Çünkü;GRUP YORUM HALKTIR SUSTURULAMAZ!

Page 32: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

1 Mayıs mücadele günüdür, kavgagünüdür. 1 Mayıs Alanı Taksim’i ya-saklayan AKP faşizmine karşı bir kezdaha Biz Dev-Gençliler Taksim diyoruz.Taksim için mücadele edeceğiz.

Taksim alanı hiçbir zaman iktidarlarınbize lütfettiği bir alan olmadı. Kavgayla,kanla, bedellerle, şehitlerimizle kazandıkTaksim’i.

Dev-Gençliler olarak 77 kanlı 1 Ma-yıs’ında Taksimdeydik. Ellerimizde si-lahlarımız, taşlarımız, sopalarımız emekçihalkımıza yönelmiş faşist namlular kar-şısında siper olduk. 1977 1 Mayıs Kat-liamında katledilen 35 insanımız; 1989yılında katledilen Mehmet Akif Dalcı,1996 1 Mayıs şehitlerimiz ve bugünekadar yüzlerce insanımızın kanının su-ladığı meydanı yasaklayan yasağı tanı-mıyoruz.

1 Mayıs’ta Taksim dememiz içinonlarca sebebimiz var.

Taksim tüm taleplerimiz, mahrumbırakıldıklarımız, uğradığımız haksız-lıklar için mücadele edeceğimiz bir gün-dür.

1 Mayıs dünyada emekçilerin hesapsorma günüdür.

Bu ülkede adalet yok. Adaleti sağ-lamak için Taksim’de olmalıyız.

Berkin için, adalet istemek için Tak-sim diyoruz. 269 gün yoğun bakımdadirendi Berkin. Küçücük bedeni 16 ki-loya düştü. 15 yaşında şehit düştü. Oda küçük yaşında Taksim için mücadeleetti. Taksim anıtına zafer kazanarakçıktı, sıktı yumruğunu, attı sloganını.Berkin’in hesabını sormak için Berkin’inyoldaşları olarak Berkinle beraber birkez daha Taksim için mücadele edeceğiz.

AKP faşizmi halkı OHAL ile, baskıile, açık faşizm ile yönetmeye devamediyor. Onlarca adaletsizliğe ses çıkarankimse olmasın diye her türlü hak aramamücadelesini engelliyor. Gençliği ha-pishanelere, tecrit hücrelerine kapatıyor.

Gençliğin örgütlü gücü Dev-Gençlilertecrit hücrelerinde direnmeye, mücadeleetmeye devam ediyor. Demokratik ku-

rumlarımız kapatıldı yetmedi, onlarcaDev-Gençli tutuklandı yetmedi, demo-kratik kurumlarımızı yaktılar yetmedi,yıktılar. Her gün bir Dev-Gençli işkenceile tutuklanıyor. Yine de Dev-Gençlileribitiremediler, bitiremezler. Bugün ör-gütlenme özgürlüğümüz için, tutsak yol-daşlarımız için, faşizmin baskılarınakarşı tek yolun kavgadan, direnmeden,mücadeleden geçtiğini bildiğimiz içinTaksim diyoruz.

Emperyalizm ve işbirlikçisi ülkemizdesorgulamayan, düşünmeyen, örgütlen-meyen yozlaşmış bir gençlik yaratmakiçin yıllardır her türlü silahıyla saldırdıgençliğe. Ancak olmadı. Ülkemiz gen-çliğinin dinamik yanını yok edemediler.Teslim alamadılar. Bugün AKP faşizmiher türlü yasak ile gençliği teslim almakistiyor. Liseler hapishanelere döndü, üni-versiteli gençler ise hedef haline getirildi.70 binden fazla öğrenci ülkemizde tutuklu,100 bin öğrenci ise adli soruşturmaaltında. (cumhuriyet gazetesi)

AKP faşizminin OHAL’ine, baskı-larına, yasaklarına, tutuklama politika-larına karşı Taksim’de hakkımızı ara-malıyız diyoruz.

Ülkemizde resmi kayıtlara göre bileher 5 gençten biri işsiz. Onlarca öğretmenatanmayı bekliyor. Atanamadığı içingencecik insanlarımız intihar ediyor.

Gençler çözüm ne umutsuzlukta, neintiharda, ne de teslimiyette. Yaşadığımıztüm haksızlıkların nedeni bu sistemdir.Çözüm ise örgütlü olmaktır. Örgütlüinsan güçlü insandır. Saflarınız Dev-Genç saflarıdır.

FETÖ ile mücadele adı altında on-larca demokrat, ilerici genç işlerindenatıldı, okullarında soruşturmalara tabitutuldu, okullarından atıldı, tutuklandı.

Devrimci gençlik hapishanelere dol-durulurken faşizm her geçen gün gençliğesaldırılarını sürdürüyor. Ancak yozlaşmış,düşünmeyen, köklerinden, kültüründenkopmuş bir gençlik kolayca yönetilebilir,“zararsız” hale getirilebilir. Türkiye’deuyuşturucu madde kullanımı 10 yaşına

kadar düştü. Gençliğimiz faşizmin elindeyaşayan ölüler haline getiriliyor.

Her yıl değişen eğitim sistemi, müf-redatlar yetmezmiş gibi şimdi de hersene sınav sistemi değişiyor. Eğitim ni-teliksiz, gerici, anti-demokratik. Genç-lerimiz düşünmüyor, sorgulamıyor, hangisistemde sınava gideceğini dahi bilmiyor.

Halk çocukları “geleceğimiz sizinoyuncağınız değildir” demek için, kendigeleceğimiz için, hakkımızı aramak için1 Mayıs’ta Taksimde olmalıyız.

Bu sistem için gençler okumamalı,çocuk yaşlardan itibaren çalışmalı kisistemin kar çarklarına ucuz işçi olarakeklensin. DİSK Genel İŞ raporuna göreülkemizde çocuk işçi sayısı 2 milyonayaklaştı.

Liseliler, çocuk işçi olmamak için,nitelikli bilimsel, parasız liseler talebimiziçin yeriniz 1 Mayıs’ta Liseli Dev-Gençsaflarıdır.

AKP faşizminin ahlakı olmadığı gibitoplumun kültürünü de kendine göreşekillendiriyor. Ahlaki çöküntü her geçengün büyüyorken kadınlara, çocuklaradönük cinsel taciz ve istismarlar hergeçen gün artıyor.

Kadınlarımız, analarımız, babalarımızsağlıklı bir toplumda, eşit, adil, bağımsız,onurumuzla yaşamak için saflarımızdayer alın.

Ormanlarımız, nehirlerimiz, yeşilalanlarımız, köylerimiz, mahallelerimiz,fabrikalarımız talan edilerek kapitalistlereve emperyalist şirketlere peşkeş çekiliyor.Bu vatan bu topraklar hepimizin, kim-senin tekeline verilemez.

Tam bağımsız bir vatanda özgürce,eşit yaşamak için Dev-Genç saflarında1 Mayıs’ta buluşalım.

Kahrolsun Emperyalizm, YaşasınMücadelemiz!

Kahrolsun Faşizm, Yaşasın Mü-cadelemiz!

1 Mayıs Şehitleri Ölümsüzdür!Taksim 1 Mayıs Alanıdır Yasak-

lanamaz!Taksim Halkındır Yasaklanamaz!

BİZ DEV‐GENÇ’LİLER TUTSAK DEV‐GENÇ’LİLER İÇİN PARASIZ, BİLİMSEL,DEMOKRATİK EĞİTİM İÇİN ÜLKEMİZDE YAŞANAN ADALETSİZLİKLERE VE

ZULME KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Ülkemizde Gençlik

GGençlik Federasyonu’ndan

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

32 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Page 33: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

- Haklı; davası, iddiası, düşüncesiveya davranışı doğru ve adaleteuygun olan kimsedir.

Bir devrimci için haklılık, tarihselve siyasal olarak haklı olmaktır.

- Bir devrimci kendine güvenir.Güçlü olmak için sürekli öğrenir,bilmediği şeyler karşısında gücünütarihsel ve siyasal haklılığından alır.

Tarihsel ve siyasal haklılık, bilgive eğitimle ortaya çıkar.

- Bir devrimci, tarihsel ve siyasalhaklılıkla ilerleyebilir.

- Bir devrimci, emperyalizminkağıttan kaplan olduğunu bilir. Devasaordularına, kimyasal silahlarına, tan-kına, topuna, devletlerine, yasalarına,mahkemelerine rağmen sömürgenlergüçsüzdür.

Halklar ise açlık ve sefalet içinde,her türlü hakkından mahrumken hak-lıdır. Sömürücüler bir avuç, halklarise milyarlarcadır. Tarihsel ve siyasalolarak haklı olan ezilen dünya halk-larıdır.

- Bir devrimci, gerçek gücün ör-gütünün ideolojik, tarihsel ve siyasalhaklılıkta olduğunu bilir.

Emperyalizm ideolojik, tarihsel vesiyasal güçsüzlüklerini, haksızlıklarınıve çürümüşlüklerini birlik ve örgütlülüksayesinde yapay, kof da olsa bir gücedönüştürebiliyorlar. Biz ise gerçek gü-cümüze; ancak örgütlülüklerimizle hal-kın içinde kök saldığımızda kavuşurve yenilmez oluruz.

- Bir devrimci, emperyalizmekarşı uzlaşmaz bir savaş sürdürerekiktidarı sömürücülerden alır.

İdeolojik, tarihsel ve siyasalhaklılığın temsilcileri devrimciler-dir. Devrimciler sahip olduklarıbu güçle emperyalizmin ve faşizminkarşısına dikilirler.

- Bir devrimci, halkın çıkarlarıve asalak burjuvaziden kurtuluşu için

mücadele ettiği için tarihsel ve siyasalolarak haklı olan devrimcilerdir.

- Bir devrimci, bakış açısı gücünüezilenlerin tarihsel haklılığından, hal-ka güvenden alır. Bizler toplumlarıngelişim süreci gereği, kapitalizmintarihsel olarak yerini yeni bir toplumolan sosyalizme bırakacağına inanı-yoruz.

- Devrimciler; oligarşinin saldırıpolitikasını kavramamış, faşizmi veemperyalizmi iyi tanımamış, tarihselhaklılıklarının farkında olmamış, ik-tidar iddiası ve hedefinde tutarlı vekararlı olmasalardı oligarşi baskı vezulmüyle sonuç alabilirdi. AncakCepheliler söz konusu olduğundadüşmanın hiçbir politikasının hük-mü yoktur!

- Bir devrimcinin, eylemlerindendolayı faşist mahkemelerin kendisineceza vermesini anlaşılabilir bulmasıMarksist-Leninistler açısından kabuledilemez.

Tarihsel haklılığı, meşruluğu biryana bırakıp, cunta artığı mahkeme-lerde burjuva hukuku nezdinde meş-ruluk arayanlara devrimci denilemez.Mevcut burjuva hukuk kuralları içindeneyin kabul edilebilir ya da edilemezolduğu temelinde yapılan savunmanındevrimci olması da mümkün değildir.

Devrimcilik, dünyanın en haklıve meşru işidir. Bir devrimcinin, sa-vunamayacağı hiçbir şey yoktur.

- Bir devrimci, faşizmin değilhalkın anayasasını benimser.

Halk Anayasası Taslağı;

Halkın katılımını, halkın yöneti-mini esas alan; emeğe ve emekçiyedeğer veren, halkın çıkarlarını, ba-ğımsızlığını, özgürlüğünü asıl varlıknedeni olarak gören; kaynağını halk-tan, halkın talepleri ve çıkarlarından,tarihsel haklılığından ve halkın Os-manlı'dan bu yana yüzyıllardır sür-dürdüğü mücadelesinden alan biranayasadır.

- Bir devrimci, haklılığımızın vetarihimizin gücüyle hareket etmelidir.Meşruluğumuz buradadır. Bu sürecedenk düşen eylem programı kendinegüvenli ve hesap sorucu olmalıdır...Kararlı, direngen, radikal bir müca-dele hattı bizleri güçlendirir, düzeniise güçsüz kılar.

- Bir devrimci, halkın düşmanla-rını tanıdığı kadar yoldaşlarını veözellikle gençliğin mücadelenin ne-resinde olduğunu iyi görmelidir. On-lar çocuk deyip-cahil deyip aşağı-larken biz onlardan kahramanlar çı-karacak haklılık ve meşruluğa sahi-biz.

- Sol, mücadeleyi yasallıkla boğ-maya kalktıkça biz meşruluğumuzuyükseltmeliyiz.

Onlar kitleyi geriye çekip kendinitekrar eden eylemlerle moral bozuk-luğu yaratarak kitlede inançsızlığıyaymaya çalıştıkça, biz devrimcilerdaha radikal bir çizgiyle ayrımı de-rinleştirmeliyiz.

- Bir devrimci, düşmana dahafazla darbeler vurmalı, devrimci sa-vaşı geliştirmeli, halklara daha fazlagüven aşılamalıdır.

Bizler gücümüzü tarihten, halktanve devrime olan inancımızdan alı-yoruz ve siyasal olarak ezileni, haklıyıtemsil ediyoruz.

Oligarşi bugün ekonomik ve si-yasal olarak derin bir kriz içerisin-dedir. Halkın en küçük taleplerinidahi karşılayamayacak kadar güçsüzdüşmüş olan oligarşi, iktidarını ko-ruyabilmek için sürekli olarak şiddetebaşvurmaktadır. Halkı sindirmek, ta-mamen teslim almak istemektedir.

Ama bütün gücü silaha ve diğerbaskı araçlarına dayalı olan faşizmgüçsüzdür. Gücü aldatıcıdır. Çünkühalkı karşısına almıştır, halk desteğiyoktur. Tarihsel ve siyasal olarakhaklı olanın karşısında yenilmeyemahkumdur!

HHAKLILIK

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

33TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 34: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

6 Nisan 2018 tarihinde ÖzgürPolitika’da Metin Kahraman ve Ke-mal Kahraman ile yapılan bir röportajyayınlandı. Röportajda birçok farklıkonudan söz ediliyor; fakat belli ki,röportaj esas olarak Grup Yorum’akarşı konuşturmak için yapılmış.

Metin ve Kemal Kahraman ara-cılığıyla, Grup Yorum’a saldırılıyor.Metin ve Kemal Kahraman da bunadünden gönüllüler.

Burjuvaziyle aynı dilden saldırı-yorlar.

Grup Yorum’un 11 üyesi tutuklu,6 üyesi hakkında, başlarına ödülkonularak arama kararları çıka-rılmışken; AKP faşizmi Grup Yo-rum’u “mahkum” etmek için malze-me arıyorken, kendine “yurtsever”diyen bir gazetede, kendilerine “ile-rici, devrimci” diyen iki müzisyen,Grup Yorum’a saldırıyor, iftiralaratıyorlar.

Bu normal mi?

Dünyada bugün 11 üyesi tutukluolan başka bir müzik grubu varmı?

6 üyesi, başlarına ödül konula-rak aranan başka bir grup varmı?

Fakat buna rağmen, röportaj bo-yunca, faşizmin Grup Yorum’a yö-nelik baskılarından hiç söz edilmiyor.Grup Yorum’a yönelik bu tutukla-malar, aranmalar karşısında tek birdayanışma ifadesi yok.

Düşmanca bir bakış,

düşmanca sözler,

ve iftiralar...

Neden Bu Düşmanlık?Özgür Politika çizgisinin Grup

Yorum düşmanlığı yeni değil. Sah-nede saldırıya kadar uzanan, kon-serlerine karşı faaliyet yürüten birdüşmanlık bu. Devrimci hareket,ideolojik netliğiyle Kürt milliyetçi

hareketin ABD işbirlikçiliğine varanpolitikalarını eleştirdikçe, onlar kendiçizgilerini gözden geçirecekleri yerde,Cephe düşmanlığını büyütüyorlar.

Metin ve Kemal Kahraman’ınileri tutar yanı olmayan sözlerininnedeni ise, mücadele kaçkını küçük-burjuvazinin mücadele dışına düş-melerine gerekçe bulma arayışlarıdır.Hayatın ve kavganın karşısında hiç-leşmelerine duydukları tahammül-süzlükle sağa sola saldırmalarıdır.

Sizi hiçleştiren, on yıllardır bir-kaç derleme dışında ortaya bir şeykoyamamanıza yol açan düzendir.Düzene öfkelenin, düzeni eleştirin!Bir yandan devrimci geçineceksiniz,ama devrim mücadelesinin hiçbiryerinde olmayacaksınız! Ya bu çe-lişkiyi çözersiniz, ya bu çelişki sizidengesizleştirir, kişiliksizleştirir,kime ne diyeceğinizi, ne yapacağı-nızı bilemez hale gelirsiniz. Çelişkiyiçözmezseniz, çelişki sizi çözer; tıpkışimdi olduğu gibi.

Sanat da Burjuvaziyleİdeolojik MücadeleAlanıdır!

Devrimci sanatçıların mücadelesi,sanatın hangi dalında olunursa olun-sun, aynı zamanda ideolojik bir mü-

cadeledir. Notalarda, dizelerde, tab-lolarda, romanlarda, her yerde ideolojivardır.

Emperyalizmin kültür-sanatalanını her açıdan kuşattığı, be-yinleri ve duyguları teslim aldığı,vakıflar, fonlar aracılığıyla fizikende etkisizleştirdiği bir süreçte, hiç-bir saldırıyı cevapsız bırakmamak,ideolojik mücadelemizin gereğidir.Grup Yorum, Özgür Politika sayfa-larındaki bu düşmanca röportajı dabu nedenle cevapsız bırakmayacakelbette.

Önce kısa bir bilgi verelim: MetinKahraman, Grup Yorum’un ilk üyeleriiçinde yer alır. Ancak yıllar içindeyaşam tarzında ve düşüncelerindebeliren ciddi çarpıklıklar nedeniylekendisiyle tartışılır. Söyledikleri tür-külerle, sürdürdükleri yaşam tarzıve düşünceler birbirine uymaz çünkü.Metin Kahraman, bu tartışmalardadevrimcileşmek yerine, Yorum’danve devrimcilikten uzaklaşmıştır.

Kemal Kahraman ise sanıldığınınaksine, hiçbir zaman Yorum üyesiolmamıştır. Ankara’da öğrencidir veDev-Gençli’dir. Gençliğin bir eyleminedeniyle tutuklanır. Tutsaklığınınbitmesiyle Kemal de devrimci saf-lardan uzaklaşmıştır.

ÖÖZGÜR POLİTİKA SAYFALARINDA GRUP YORUM’A SALDIRI

İFTİRACILIK, ÖRGÜT DÜŞMANLIĞI veİKİ SEFİL DÜZEN SANATÇISI

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

34 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Page 35: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

Metin Kahraman Grup Yorum’dankoptuktan, Kemal Kahraman hapis-haneden tahliye olduktan sonra, halkınmücadelesinin, sınıf mücadelesininHİÇBİR YERİNDE YOKTUR-LAR. Yurtdışında iki Alevi derneğiningecesinde türkü söylemek, kimseyidüzen sanatçısı olmaktan çıkarmaz.

Küçük burjuvazinin pespaye “Bizmücadelemizi türkülerimizle veriyo-ruz” gerekçesine bile sığınamazlar;çünkü türkülerinin de bir mücadelesiyoktur. Birkaç türkü derlemek,kimseyi ilerici, devrimci, sosyalistyapmaz!

Kuyruklu ve ZavallıYalanlar

Özgür Politika’daki röportajda,Metin’in Yorum’dan ayrılması sürecikonuşuluyor. İlginçtir, hayatı boyuncahiçbir zaman Yorum üyesi olmamışolmasına rağmen, Metin’in Yo-rum’dan kopuş sürecini Kemal an-latıyor. Belki yazım hatası olmuştur,Özgür Politika cevapları karıştırmıştır,bilemiyoruz; ancak her iki durumdada sonuç değişmez. Şöyle diyorlar:

“90’larda Kürt hareketinin geliş-mesiyle birlikte bu konuya hassasiyetgösteriyorduk. Bu konularda yaptı-ğımız bazı şarkılar ‘henüz zamanıdeğil’ gibi gerekçelerle reddediliyor-du. Grup Yorum’un kendi iç dina-miğiyle üretme sürecine müdahaleedilmişti. Sadece kendisine verilengörevleri yerine getirecek bir yereoturtulmuştu. Şiir dosyaları veriliyor,alın besteleyin deniyordu. Beğenil-mese bile cezaevinden gelen şarkılargrup dışında alınan kararlarla reper-tuara dahil ediliyordu. Soran, soruş-turan, üreten halini yitirmiş, cevapları

hazır bir kuruma dönüşmüştü. Zatenamaçlanan ve istenen de buydu. Bizise üretmek istiyorduk. Soracak so-rumuz, söyleyecek sözlerimiz var-dı.”

Her satırı, her kelimesi yalan!Aşağılık bir çarpıtma. Kimbilir hangihezeyanın, hangi aşağılık duygusununürünü olan tespitler ve Kürt milli-yetçiliğine zavallı yaranma çabası.Yalanlara dair birkaç şey söyleyece-ğiz; ama böyle pespaye bir şekildeKürt milliyetçiliğine yaranmaya ça-lışan iki zavallıya, Kürt milliyetçili-ğine yaranarak var olmaya çalışanbaşka sanatçıların akıbetinden dersalmalarını öneririz.

Kürtçe SöylemekZamanı!

“90’larda Kürt hareketinin ge-lişmesiyle birlikte bu konuya hassa-siyet gösteriyorduk. Bu konulardayaptığımız bazı şarkılar ‘Henüz za-manı değil’ gibi gerekçelerle redde-diliyordu.” diyorlar...

Bir: Kürt hareketinin gelişmesiylebirlikte bu konuya “hassasiyet” gös-termişler. Devrimcilerin Kürt halkınınyaşadığı baskılar karşısındaki durumu“hassasiyet”le sınırlandırılabilecek,öyle tanımlanabilecek bir duygu de-ğildir. Sorun da buradadır aslında.Metin’le temel çelişki de, ayrışmanoktası da buradadır. Kürt halkı içinverilen mücadeleyi sadece şarkı-türkü derleyip söylemeye indirgeyenbir kafa yapısı...

Kürtçe şarkı söylemek istiyormuşama grup içinden bu engelleniyor-muş!

Bunu Grup yorum için söylüyor-lar!!!

Bunları nasıl uydurdular, hangikurgu dünyasında yaşadılar bilmi-yoruz. Ama Yorum pratiği içerisindeyaşamadıkları kesindir... O tarihe dö-nüldüğünde görülür ki, ülkemizdeKürtçe müzik söylediği için konseriilk defa yasaklanan, Grup Yo-rum’dur. İlk defa gözaltına alınanYorumcular’dır. İlk defa tutuklananda öyle... İçinde ‘Kürdistan’ ifadesigeçtiği için albümleri toplatılmıştır.

Yorum üyeleri hakkında bu konudasayısız dava açılmıştır, hala da açıl-maktadır.

Ödetilmeye Çalışılan Bu Bedel-ler De Yorum’u Durduramamıştır.

Ama durdurulamayan bu tarihteyoktur Metin. Temel sorun buradadırişte. Mesele Kürtçe şarkılar derle-mek-söylemek değildir. Mesele Kürthalkının mücadelesinde yer almak,Kürt halkının mücadelesini, bağım-sızlık talebini, dilini, türkülerini yerigeldiğinde hapishanelerde ve mah-keme kürsülerinde savunabilmektir.Kemal ve Metin’in “hassasiyeti”,tutsaklığı ASLA GÖZE ALAMADIĞIİÇİN, hassasiyetleri, türkü söylemeninötesine geçememiştir.

Grup Yorum’dan Kürtçe söyle-yebilmek için değil, “bedel ödemekzorunda kalmadan” Kürtçe söyle-yebilmek için ayrılmıştır. Mesele bukadar basittir ve bu tavrın, kelimekarşılığını herkes bilir: MÜCADELEKAÇKINLIĞI!

Metin ve Kemal, kendi kaçkın-lıklarını, dönekliklerini perdelemekiçin; devrimcilikten kopmalarını haklıve meşru gösterebilmek için GrupYorum’un ödediği bedelleri yok say-makta, adaletsiz ve ahlaksız bir tarihyazmaya kalkmaktadırlar.

Metin’in ‘henüz zamanı değil de-nilerek reddedildi’ diye anlattığı dö-nem de dahil olmak üzere, tüm Yorumalbümlerinde Evindar’dan Herne-peş’e, Reber’den Serhıldan’a, ÇiyaEz Im’dan Em Ne Binketine’ye Kürt-çe şarkılar söylenmiştir. Söylenmeyedevam edilecektir. Hevsel’in Hawar’ıdaha taptazedir.

Metin Kemal Kahraman’ın şusoruya bir cevabı var mıdır?

1990’lardan bu yana, hangi mü-cadeleleri verdiniz Kürt halkı için?Hangi fedakarlıkları, riskleri göze

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

335TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 36: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

aldınız? Hangi bedelleri ödediniz?

Cevap koca bir HİÇ’tir.

Ne yaptıkları röportajda sorul-mamış olsa da röportajın ilerleyenbölümlerinde şunu anlatıyorlar: “Der-sim dini müziği, inanç-ibadet litera-türü, düğün müzikleri, aşk türküleri,politik ağıtlar, aşiret kavgalarınailişkin ağıtlar, masallar vs. gibi ka-tegoriler şekillenmişti kafamızda”...

İşte o kadar! Türkü derleme ala-nına sıkışıp kalmış, güncelden kop-muş, geçmişe sıkışıp kalmış, günümüzilişki ve çelişkilerine gözleri kapalı,kör ve sağır bir müzisyenlik...

Bir de utanmadan Yorum’dan ay-rılmalarını haklı göstermek için “So-racak sorumuz, söyleyecek sözlerimizvardı.” diyorlar.

Metin Yorum’dan ayrılalı, yaklaşık25 yıl oldu.

Sınıf mücadelesinde kime hangisoruyu sordunuz acaba? Faşizminve emperyalizmin karşısına geçiphangi sözü söylediniz? Biz 25 yıldırbir şey hatırlamıyoruz. Biz mi duy-madık acaba?

Derlemeler, TarihimizleAramızdaki Köprülerdir.Üretim Kabızlığının,Mücadele KaçkınlığınınMaskesi Yapmayın...

Anadolu’nun en ücra köşelerindeyok olmaya yüz tutmuş türkülerimizibulup ortaya çıkarmak çok önemlibir tarih ve kültür çalışmasıdır. Kök-lerimize ne kadar gidebilirsek, okadar güçlü ve dolu bir tarihe, müzikalaçıdan o kadar zengin ifade araç veyöntemlerine sahip oluruz.

‘Geçmişi olmayanın geleceği deolmaz’, bu tartışma götürmez. 5.000köyü dolaşmış Mahsuni’den, köyköy dolaşan Kürt dengbejlerden, Ab-dallardan öğrenecek çok şeyimiz var,biliriz.

Ama Metin ve Kemal Kahraman,Kürt halk türkülerini yeni keşifmişve ‘çok özel bir buluşmuş’ gibi su-narak, esas olarak “derlemeciliği”;günceli daha etkili yorumlayabilmekve yeni türküler yaratmak için değil,

bir ‘kaçış’ olarak değerlendirmişlerdir.

Yaptıklarının “söyleyecek sözümüzvardı” iddiasıyla ilgisi yoktur. Tersine,25 yıl, türkü söylemek dışında söy-leyecek bir sözlerinin olmadığınıgöstermiştir. O türküleri söyleyenbinlerce, on binlerce insan var.

Buna Zırvalamak Denir!Derler ki: “Grup Yorum’un kendi

iç dinamiğiyle üretme sürecine mü-dahale edilmişti. Sadece kendisineverilen görevleri yerine getirecek biryere oturtulmuştu. Şiir dosyaları ve-riliyor, alın besteleyin deniyordu. Be-ğenilmese bile cezaevinden gelenşarkılar grup dışında alınan karar-larla repertuara dahil ediliyordu.Soran, soruşturan, üreten halini yi-tirmiş, cevapları hazır bir kurumadönüşmüştü.”

Bir: Her şeyden önce örgüt düş-manı bir ifade. Devrimciliğe, örgütlüsanata düşman bir ifade. Örgütün,sanatı ve sanatçıyı öldürdüğünü iddiaeden pespaye burjuva düşüncesinibir de Metin ve Kemal Kahraman’ınağzından duymuş olduk.

Örgütlü sanatçı üretemezmiş…Ucuz, bayağı, paçavraya dönmüşbir burjuva ideolojisini aklı sıra kendikaçkınlıklarını haklı çıkarmak içinuydurulmuş ifadeler. Yüz yıllardıremperyalizmin yazmaktan usanma-dığı, beyin sulandıran zırvalar... Artıkburjuvaziye ne gerek var, ‘Kahra-man’ca bu işe soyunan kardeşler du-rurken...

İki: Grup Yorum üyeliği ile dev-rimcilik eş anlamlıdır. Ve devrimcilikinsan yeteneklerinin her türlüsününgeliştirilmesi için sonsuz sınırsız ola-nak sağlar. Bu tarihi örnekleriyle sa-bittir, Grup Yorum örneğiyle de de-falarca kanıtlanmıştır. Kim var başkaYorum kadar ve Yorum gibi üretebi-len? “Grup Yorum Okulu”nda herkesher bildiğini yanındakine aktarmak-tadır. Sayısız öğrenci geçmiştir GrupYorum okulundan ve geçecektir.

“Soran soruşturan, üreten haliniyitirmiş, cevapları hazır bir kurumadönüşmüştü”. Yorum’un şarkıları ha-

yata sorulan ve egemenlerin suratındapatlayan sorulardır. Ve bunlara tarihincevabıdır, bunu herkes bilir... Me-tin-Kemal Kahraman’ın bu cevabıveren şarkıları söylemeye, bestele-meye cesareti var mı?

Eğer bu söylediklerinde haklı ol-salardı, yani Yorum bu soruları sor-maktan bir kere bile vazgeçmiş ol-saydı, bugün ya yok olmuş ya dakendileri gibi yani varla yok arası,esamesi okunmayan bir çizgide olur-du. Ama Yorum bugün konser alan-larına yüz binleri, milyonları top-lamayı başaran, ülkenin tartışmasızen büyük müzik grubudur. Ha-zımsızlık ve tahammülsüzlük de bu-nadır.

Metin Kemal Kahraman’ın Yorumüyelerinin iradesinin ipotek altınaalındığı iddiası, kendini bilmezlik,gelmiş geçmiş tüm Yorum üyelerine,onların şarkılarını söyleyen dinleyenmilyonlara yapılmış bir hakarettir.Bir ihanettir. Kan-can pahasına ya-ratılan güzellikleri kirletmeye çalış-maktır.

Bunu normal olarak burjuvalaryapar. Ama işte küçük burjuvalar da,birilerinin aleti olduğunda veya kendihazımsızlıkları, kibirleri, bencillikleri,hiçlikleriyle burjuvazinin yaptıklarınıyapmaya başlayabilirler. Bunun datarihte örneği çoktur.

Yorum ve Hapishanelerİlişkisi Onurumuzdur!

Yorum, elbetteki büyük bir ko-lektiftir. Dağlardan, şehirlerden, köy-lerden, fabrikalardan, tarlalardan şi-irler, besteler yağar Yorum’a.

Ve elbette hapishanelerden... Halkdenizinin tam ortasındaki bir adadırGrup Yorum. Yorum tarihinde ha-pishanelerden gelen bestelerin çoközel bir yeri olmuştur. Bunun gizlisisaklısı yoktur. Hapishaneler, sadeceYorum tarihi üzerinde değil, ülke-mizdeki demokrasi mücadelesi üze-rinde de EŞSİZ BİR YERE SA-HİPTİR. Her türlü katliama, zorba-lığa, faşist saldırıya; kahramanca di-renişlerle cevap vermeyi başarabil-miştir Özgür Tutsaklar. Ve elbette ki

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

336 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Page 37: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

kendi yarattıkları destanları, bizzatyaşayanlar olarak en iyi kendilerianlatır ve bunu da Yorum’a gönde-rirler. Mücadele kaçkınları bununnesinden rahatsız oldular acaba?

Hapishanelere, devrimci tutsaklaranasıl bir bakıştır bu? Onlar dört duvararasında, dışarıdan kopuk, başı eğik,üretmeden, direnmeden mi yaşama-lılar? Onlar ülkemiz halklarınınyüz akıdır. Güç kaynağımızdır.

Devrimci tutsakları kirletmeyeçalışmak, “emir talimatla iş yapan,dışarının duygularını gözetmeyen,sanattan anlamayan, kaba saba,sanat değeri olmayan eserler üretenkişiler” olarak göstermek, kirli, rezilceve cahilce bir düşüncedir. Hapisha-nelerin üretmesinden, bunun halkataşınmasından faşizm rahatsız olur,bu doğaldır. Ama bu iki kardeşin busöylemleri doğal değildir. Bu konudason olarak şunu söyleyelim: İŞKEN-CEDEN, HAPİSLİKTEN KOR-KUP DA MÜCADELEYİ BIRA-KANLARIN BU KONUDA TEKBİR KELİME ETMEYE HAKKIYOKTUR!

Hapishaneler üretmeye ve biz deGrup Yorum olarak, hapishanelerdengelen besteleri, onurla, gururla söy-lemeye devam edeceğiz.

Grup Yorum’un hapishanelerleilişkisi çok eskidir. Metin-Kemal’insöylediği gibi ‘sonradan gelişmiş’bir ilişki değildir. Daha kurulma aşa-masındayken nasıl bir grup olacağı,çizgisi, hedefleri 12 Eylül hapisha-nelerinin görüş kabinlerinde tartışı-larak şekillendirilmiştir.

Ve devrimci tutsaklar, ilk albüm-den başlayarak tüm besteleriyle Yo-rum albümlerinde etkin olarak yeralmışlardır. Bugün Yorum’u Yorumyapan, milyonlarca kişinin diline do-lanan Güleycan’dan Haklıyız Kaza-nacağız’a kadar onlarca şarkı hapis-hane üretimidir.

Bu ilişki Yorum üyelerinin ira-desini ortadan kaldırmaz, tersine güç-lendirir. Zenginlik ve derinlik sağlar.Özgüven kazandırır. İdeolojik, kül-türel olarak besler. İyiler içinden eniyilerini seçme olanağı sağlar. Öyleolduğu içindir ki Yorum tüm saldırı-

lara rağmen yok edilememiştir.

Sanatçı iradesini ortadan kaldırandevrimci ilişkiler değil, tam tersinekapitalist ilişkilerdir. Sanatçı “kendihür iradesi” ile değil, patronunun,yapımcısının kuralları, ‘piyasanın’istekleri doğrultusunda üretir. Onunemir eri haline gelir. Kendi düşünceve duygularının, yapımcı ve ‘piyasa’nezdinde hiçbir kıymeti yoktur. Oysadevrimcilikte sınırsız bir özgürlüğüvardır sanatçının. Bütün bu kapitalistsaldırılardan, kısıtlamalardan, kural-lardan kurtulmuştur. İdeolojik birlikiçinde olduğu, hedef birliği içindeolduğu yoldaşlarından aldığı önerive eleştiriler ise sanatını kısıtlamaz,tersine güçlendirir.

Hatalarını, eksiklerini görmesinisağlar. İşte asıl özgürlük budur! Vesadece devrimci sanatçılar özgürceüretebilirler. Aksi takdirde kapita-lizmden izin almadan, icazet almadanüretemezsin, var olamazsın.

Bir bakarsın zirvedesin, bir ba-karsın yerin yedi kat dibine gömül-müşsün. Ya da her şeye rağmen üret-mişsen eğer, işten atılmışsın, oyunlarınyasaklanmış, soruşturmalar açılmıştır.O zaman biz de ‘sorarız’ Metin veKemal Kahraman’a: Var mıdır sizeyönelik bir engelleme, bir saldırı?Eğer yoksa bunun nedeni ne olabilir?Acaba kimse sizi bu alçakça sömürüve zulüm düzeni açısından bir “teh-like” olarak görmüyor mu?

Yönünüzü mü Şaşırdınız?Safınızı mı?

Kahraman kardeşler oklarını bur-juvaziye değil, Yorum’a yöneltiyor.Bireyciliğe saldırmak yerine kolek-tivizme saldırıyor. Örgütsüzlüğü eleş-tirmek yerine örgütlülüğe saldırıyor.Oklarını kapitalizme değil sosyalizmeyöneltiyor. Bunu yaparken de yalanzehirine buluyorlar oklarını.

O zaman soruyoruz; yönünüzümü şaşırdınız?

Üstelik bunları burjuvazininYorum’a dönük saldırılarının enyüksek olduğu dönemde yapıyorlar.Evet Yorum tarihinde, birçok baskıya,

tutuklamaya, şantaja, sansüre maruzkalmıştır. Ancak açık ki saldırılar datarihinin hiçbir döneminde bugünyaşadığı boyutlara ulaşmamıştır.

Hiçbir dönemde 11 üyesi birdentutuklu olmamıştır örneğin.

- Yorum artık hiçbir konser ya-pamamakta, son 3 yıldır istisnasıztüm konserleri yasaklanmaktadır.

- Tüm Yorum üyelerine yurt dışınaçıkış yasağı konulmuştur.

- Avrupa ülkelerine giriş yasağıkonulmuştur.

- Kültür merkezleri son 1 yılda 3kez basılmış, tüm enstrümanları pa-ramparça edilmiştir. Ve hatta çalın-mıştır polisler tarafından.

- Kulak zarları patlatılmış, bilekleriburkulmuş, saçları kökünden yolun-muştur.

- Yakalanabilen tüm Yorum üyeleritutuklanmaktadır. Öyle ki, mahke-meler bıraksa bile hapishane kapı-sından yeniden gözaltına alınmakta,yeni bir soruşturma üretilerek yenidentutuklanmaktadırlar.

- Yakalanamayan Yorum üyelerihakkında arama kararları çıkarılmış,‘En çok aranan teröristler’ listelerinealınmış, başlarına 300 bin TL ödülkonmuştur.

- Kimi Yorum üyeleri hakkındaölüm tehditleri yapılmıştır.

Evet Metin ve Kemal Kahra-man? Yorum’a Saldırmak İçin Sö-zünüz Çok; Peki Yorum’a YönelikBunca Saldırılar Karşısında Diye-cek Bir Şeyiniz Yok Mu?

Neden bu saldırılara karşı hiç se-siniz çıkmıyor? Yorum üyelerininbaşına ödül konulmasını ‘normal’mi görüyorsunuz? Burjuvazinin bu

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

337TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 38: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

yasa tanımaz, kural tanımaz, hukuk tanımazsaldırganlığını normal mi görüyorsunuz?Yoksa karşı çıkacak cüretiniz mi yok?

Peki neden baskılara tek kelime etmezkenYorum’a karşı ağzınızdan zehir akıtıyorsunuz?

Yorum’a dönük böyle saldırılar varkenbu iftiralarınızın, çarpıtmalarınızın neye hiz-met ettiğini görebiliyor musunuz? Göre-miyorsanız söyleyelim: Burjuvazinin ya-lanlarına, terörize etme politikasına mal-zeme üretiyor, onlara hizmet ediyorsu-nuz.

Bu nedenle bir tür ihbarcılığa da soyunmuşoluyorsunuz. Bunun vebali ve tarihsel so-rumluluğu da çok ağırdır. Bireyci, bencil,örgütsüz, derbeder bir yaşamı seçmiş olabi-lirsiniz. Düşkünleşmenin sınırı yoktur. Ken-dinizi bir yerde tutmazsanız, aşağı, dahaaşağı yuvarlanırsınız. O sınırı geçmek, halkolmaktan çıkmaktır. Savrulma öyle bir şeydirki, bir noktada durmayı bilmezseniz, yozlaş-manın en dibine veya Afrin’e giden sanatçımüsveddelerinin yanına kadar götürür insanı.

Sonuç Olarak;Akıttığınız ZehirSizi Zehirler

Yorum’u iftiralarla itham eden,

örgüt düşmanlığı yayan,

mücadeleyi karalayan,

kolektif üretimi karalayan,

Kürt sorununa ilişkin politikalarımızı çar-pıtıp halka bu konuda yalan söyleyen,

saldırıların bu kadar arttığı bir dönemde“demokrat” olmak bile, Grup Yorum’un ya-nında yer almayı gerektirirken, karşı devrimcephesini güçlendiren bu röportaj düşmancadır.Hem konuşanlar, hem sayfalarını bu konuş-maya açanlar, bu düşmanca tutuma ortaktır.

Özgür Politika’ya diyeceğimiz odur ki;sayfalarınızı, devrimcilere saldırılara açmayın;bize değil, emperyalizme ve faşizme saldırın!ABD işbirlikçiliğinizi meşrulaştırmak içindevrimcilere saldırıyorsunuz; boşuna. Dev-rimciler, milliyetçi hareketin uzlaşma, tesli-miyet, tasfiye ve işbirlikçilik politikalarınıeleştirmeye devam edecekler.

Metin ve Kemal Kahraman’a diyeceğimizodur ki; söyleyecek bir sözünüz varsa, bur-juvaziye, faşizme karşı, emperyalizme karşısöyleyin. Yalanlarla, iftiralarla Grup Yorum’aakıtmaya çalıştığınız zehirler, emin olunsadece sizi zehirler.

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

338 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

29 Nisan'da Yapacağımız İnternet KonserineTüm Halkımızı Bekliyoruz

Grup Yorum bu yıl Bağımsız Tür-kiye konserini 29 Nisan’da gerçek-leştiriyor, ancak bu sene konser birinternet konseri şeklinde gerçekleşti-rilecek. Konsere ilişkin yapılan açık-lama ve çağrıları yayınlıyoruz:

Grup Yorum: AKP faşizmi tüm halka saldırdığı gibi grubumuza dasaldırıyor, son iki yıldır konserlerimiz yasaklanıyor, kültür merkezimizbasılıyor, tutuklanıyoruz, “terör listelerine” adımız yazılıyor. Tüm busaldırılara kamyon kasalarında, damlarda yaptığımız konserlerle cevapverdik. Bu sene de ”internet” konseri ile cevap veriyoruz bu saldırılara.

Sizden ricamız, isteğimiz konserimizin tanıtımına katkı sunmanız.İlginiz için şimdiden teşekkür ediyor, selamlarımızı gönderiyoruz…

Grup Yorum Bizim Evde, Grup Yorum Her Yerde!Grup Yorum Üyelerinin Adı Listelerden Derhal Çıkarılsın!29 Nisan’da Her Yerdeyiz!Grup Yorum Susmaz, Susturulamaz!https://youtu.be/FwsG6X8L3ww

Tüm Halkımızı 8. Bağımsız Türkiye KonseriniDinlemeye Çağırıyoruz

Sarıyer Boğaziçi Cemevi Pir Sultan Abdal Kültür DerneğiGençlik Kolları olarak internetten yayınlanacak olan Grup Yorum’un8. Bağımsız Türkiye konserini dinlemek için tüm halkımızı küçükArmutlu mahallesindeki Cemevi’ne davet ediyoruz.

Grup Yorum 8. Bağımsız Türkiye KonseriniHep Birlikte Dinliyoruz

TAYAD'lı Aileler olarak 29 Nisan saat 15.00'da Çayan Mahallesindebiraraya gelerek Grup Yorum ’un internetten yayınlayacağı 8. BağımsızTürkiye konserini hep birlikte dinlemek için herkesi davet ediyoruz.

ANADOLU:Antalya: Akdeniz Üniversitesi ve Kültür mahallesinde yaklaşık

200 adet pullama çalışması yapıldı. Antalya Kızılarık Cemevi'nde 20 Nisan'da Pir Sultan Abdal Kültür

Derneği Antalya Şubesi tarafından Grup Yorum’a destek amaçlı “TürkülerSusmaz” programı yapıldı.

Programa Seyfettin Yıldırım Cemevi Müzik Atölyesi, Hasan Kal,Aşık Sarıca Kız, Naciye Çokbilir, Hayri Aslanboğa ve Grup YorumAntalya Halk Korosu katıldı. Türkülerle ve halaylarla geçen programayaklaşık 80 kişi katılırken Grup Yorum Antalya Halk Korosu sahneyeçıktığı anda “Türküler Susmaz Halaylar Sürer” ve “Grup Yorum HalktırSusturulamaz” sloganları atıldı.

İSTANBULKüçük Armutlu: 15 Nisan gününden

itibaren başlayan Grup Yorum’un 8. BağımsızTürkiye Konseri çalışmaları Küçük Armut-lu’da tüm hızıyla devam ediyor. Şu ana dekyapılan çalışmalarda 1. bölgede 1 duvar ya-zılaması, 40 adet pullama; 3. bölgede 20adet pullama; 4. bölgede ise 150 adet pullamave 250 adet davetiye dağıtımı yapıldı.

Page 39: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

kuşandık genç öfkeni taşların kucaklarımızda bizlere öğrettiğin kavga kavgamız büyüyor omuzlarımızda zaptettiğimiz alanlara sesini taşıyacağız kanımızla yazıyoruz tarihiHAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!

DİRENEN TÜM İŞÇİLERİN,EMEKÇİLERİN 1 MAYIS İŞÇİBAYRAMLARINI KUTLUYORUZ.

TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYESÖZÜ VERİYORUZ!

İşçi sınıfı geleneklerine bağlıdır.97 yıldır Anadolu topraklarında 1Mayıs İşçi Bayramı kutlanıyor. İşçiler,emekçiler 1 Mayıslar'da alanlara çık-mış, kanlarını akıtarak, canlarını ve-rerek kutlamışlardır 1 Mayıs İşçi Bay-ramı’nı.

1 MAYIS ŞEHİTLERİMİZİSAYGIYLA ANIYORUZ!

Taksim'de binler, on binler, yüz-binler, milyonlar BİRARAYA gelerek1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutladık.

Bu sene de 97 yıldır süren gele-neğimizi sürdürmeliyiz. 1 Mayıs'taTaksim alanında olmalıyız.

Buradan çağrımızdır; ezilenler,horlananlar, yoksullar, yarınlarını sos-yalizmde görenler, işsizler, asgari üc-retle çalışmak zorunda kalanlar,

OHAL'den bu yana bir gecede iş-lerinden atılanlar,

sokakta kalanlar, çocuklarına harç-lık veremeyen anneler babalar,

zar zor iş bulup taşeron işçi ola-rak çalışan ve bugün sadece emek-ten yana bir dünya istedikleri içinişten atılanları Taksim'e çağırıyo-ruz!

Her gün 5 işçinin iş cinayetlerindekatledilenlerin, işçilerin gasp edilenhakları için,

özelleştirilen fabrikalarını geri al-mak için,

kıdem tazminatımıza göz diken-lerin gözlerini oymak için,

Soma'da, madende gömülen 301madenci için,

3. havalimanı inşaatında katledilen400 isimsiz işçi için,

Torunlar Center'da göz göre görekatledilen işçiler için,

tüm haksızlıkların, adaletsizliklerinhesabını sormak için,

İŞÇİLERİ TAKSİM'E ÇAĞI-RIYORUZ!

TAKSİM DEMEK;MÜCADELE DEMEKTİR,DİRENİŞ DEMEKTİR,MEVZİ DEMEKTİR,GELENEK DEMEKTİR,DÖKÜLEN KANIMIZ, VERİ-

LEN CANIMIZ DEMEKTİR!

Biz geleneklerimize sahip çıkıyo-ruz. Biz geleneklerimizi yaşatmak is-tiyoruz.

GELENEKLERİMİZE BAĞLI,ŞEHİTLERİMİZE SAYGILI OL-DUĞUMUZ İÇİN TAKSİM’DEOLMALIYIZ!

İşçilerin haklarını savunmayan,işçileri patronlara satan, grev yasak-larına karşı direnmeyen, işçinin ya-nında durmayan, patron sendikacılarınıteşhir etmek için Taksim’deyiz!

İhraç edilen yüz binlerce üyesinesahip çıkmak yerine 1 Mayıs’ta Mal-tepe teslimiyetçiliğini seçen DİSK,KESK, TTB, TMMOB 4’lüsünü teşhiretmek için Taksim'deyiz!

DİSK yöneticilerine işten atılankendi üyesi olan işçiler için ne yaptındemek için,

DİSK yöneticilerinden bunlarınhesabını sormak için TAKSİM'DE-YİZ!

Reformist,u z l a ş m a c ı ,icazetçi poli-tikalarla ara-mıza set çek-mek için Tak-sim'deyiz!

AKP 'n inTEK TİP EL-BİSE SALDI-R I S I N AKARŞI DEVRİMCİ TUTSAKLARAÖZGÜRLÜK ŞİARINI YÜKSELT-MEK,

İŞÇİLERİN MÜCADELESİ İLEB İ R L E Ş T İ R M E K İ Ç İ N TA K -SİM’DEYİZ!

DİH OLARAK;TAKSİM’DE OLMAKTAN

ONUR DUYUYORUZ!DİH OLARAK;EMPERYALİZMİN UZLAŞMA-

TASFİYE-TESLİMİYET POLİTİ-KALARINA KARŞI ÇIKIYORUZ!

DİH OLARAK;HALKIMIZI VE VATANIMIZI

SEVİYORUZ!

BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜNDE TAKSİM’DEYİZ! YÜKSEL DİRENİŞİ’Nİ, DİRENEN İŞÇİLERİN MÜCADELESİ İLE

BİRLEŞTİRMEK İÇİN TAKSİM’DEYİZ!

Mahir Kılıç 161. GündürArkadaşlarıyla Direniyor

İzmir Büyükşe-hir Belediye Baş-kanı Aziz Kocaoğ-lu’nun kadro da-vası açtığı için iş-ten attığı 280 işçi-den Açlık grevindeolan Mahir Kılıçve 5 arkadaşı direnmeye devam ediyor.Bugün 161. gün Mahir Kılıç gündengüne erirken sahip çıkması gereken sen-dikası Genel – İş Sendikası ve onunpatron sendikacılarını İzmir’in her ye-rinde teşhir edeceğiz. Siz de gördüğünüzyerde hesap sorun.

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

39TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 40: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

Mahallelerin KavgasıDurdurulamaz!

Kurumlarımıza baskındüzenleyebilirsiniz.Kurumlarımızda ne var neyok, hepsini kesebilir,parçalayabilirsiniz.Kurumlarımızı yıkabilirsiniz.Kurumlarımızı yakabilirsiniz.

Fakat o kurumları var edenideolojiyi,o kurumları her koşulda vareden iradeyi ne yakabilir, ne yıkabilir,ne parçalayabilir,ne yok edebilirsiniz!

Taksim işgal altındayken, 1 Mayıs Alanı'nı kazanmakiçin Taksim'e çıkan her sokakta çatışılırken, sokaklarınbirçoğunda, Okmeydanı'ndan, Gazi'den, Çayan'dan, Ar-mutlu'dan gelenler vardı.

Yıllar sonra Taksim'i yeniden kazandığımız koşullarda,alanda yine yüz binlerce kişiyken, alana kızıl bayraklarınıngörkemiyle giren Halk Cephesi kortejinde, yine enağırlıklı kitle gecekondu mahallelerinden gelenlerdi.

Kısacası; yoksul gecekondu mahallelerinin halkı, butopraklardaki 1 Mayıs mücadelesinin her aşamasında,her döneminde, her alanında vardırlar.

1977'den bu yana TAKSİM BİZİMDİR!

Taksim çok işgal gördü bugüne kadar.

Tanklarla işgal ettiler bazen.

Bazen binlerce, on binlerce polis yığdılar.

Üç çember, dört çember halinde alana çıkışları kestiler.

Yine aynısını yaparsınız en fazla.

Daha fazlasını yapamazsınız!

Meydanı yok edemezsiniz!

Meydanın tarihini yok edemezsiniz!

O tarihi halkın hafızasından silemezsiniz!

O meydanlara akan halkı yok edemezsiniz!

İstanbul'un yoksul gecekondu mahallelerinin yoksul,onurlu, namuslu ve adaletsizliğe tahammülsüz insanları,meydanlarına sahip çıkacak!

Mahalleler, her zaman 1 Mayıs kavgasınınortasında olmuşlardır:

Yozlaşmaya Karşı Mücadele, Mahallelerde VazgeçilmezdirAKP faşizminin polisi, yozlaşmaya karşı mücade-

lemizi çok yakından takip ediyor. Bu mücadeleyi en-

gellemek için saldırı üstüne saldırı yapıyor.

Uyuşturucu bataklığından gelip, o bataklığa karşı

mücadele eden bir devrimci olan Salih Kanza tutuklandı.

Gazi HFG'ye saldırıldı. Okmeydanı'nın uyuşturucuya

karşı mücadelesini örgütleyen Okmeydanı Halk Mec-

lisi’nin yeri basıldı.

Halk Cephesi'nin yozlaşmaya karşı sürdürdüğü ey-

lemlere karşı açılan bir davada, oligarşinin savcısı,

"devletin yapacaklarını yapıyorlar" diyordu.

Doğrudur. Teorik olarak devlet, uyuşturucu ticaretini

engellemesi gereken güçtür. Ama gerçek tersidir. Devlet,uyuşturucuyu yayan, uyuşturucu ticareti yapan çe-teleri kollayandır. Dolayısıyla bu koşullarda, uyuştu-

rucuya karşı mücadeleyi, her yerde devrimciler üstlen-

miştir. Yoksul mahallelerde uyuşturucuya karşı mücadele,

devrimcilerle, meclislerle, milislerle özdeşleşmiştir.

AKP iktidarının saldırdığı, sadece bir bina değil;

bir dernek değildir. AKP, devrimcilerin hayatın her

alanında alternatif olmasına, halkın sorunlarına yönelik

çözümler üretmesine saldırıyor.

Vazgeçmeyeceğiz!

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

40 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Page 41: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

Biz Varız; Biz Şahanlarız!

Biz kimiz? Biz şahanlarız.

Biz kimiz? Biz bu düzenin yoksulbıraktıklarıyız. Bu düzenin gecekon-dulara sıkıştırdıklarıyız. Biz bu dü-zenin uyuşturucuya mahkum ettik-leriyiz. Konfeksiyon atölyelerinehapsettikleriyiz.

Bugünümüzü çaldılar. Geleceği-mizi çaldılar. Biz, çalınan geleceğinesahip çıkanlarız!

Tüm gençliğe çağrı yapıyoruz;yoksul mahallelerin bütün gençleri,bize göre bir şahan adayıdır. Bugünügasp edilenler, geleceği çalınanlar,gelin kaderimizi birlikte yazalım!

Biz kimiz? Biz yoksul halkın çocuklarıyız.

Ekmeği çalınanlarız. Sofrasında etgöremeyenleriz. Bir giysi almak içinkırk türlü hesap yapanlarız. Evin ki-rası, suyu, elektriği diye kabuslargörenlerin çocuklarıyız.

Kapitalizmin ürünlerine ulaşmakiçin hırsızlığa, fuhuşa zorlananlarız.Bunalıma sürüklenenleriz.

Ama şimdi kim ne yapıyor far-kındayız. Ekmeğimizi çalanlardanekmeğimizi geri alacağız. Bizi hır-sızlığa, fuhuşa sürükleyenlerden bun-ların hesabını soracağız.

Annelerimizin,babalarımızın, kızve erkek kardeşle-

rimizin çektiği acıların hesabınısormak isteyenleriz.

Biz kimiz? Biz, fazla okul yüzü görme-

yenleriz. Kitap yüzü görmedenbüyüyenleriz. Kolejlerin uzağın-dakileriz. Fakat biz şimdi, hayatınve hareketin öğrencisiyiz. Devrim-cileştikçe öğreniyoruz, öğrendikçedevrimcileşiyoruz. Attığımız hermolotofun, sıktığımız her kurşunun,duvarlara yazdığımız her yazının an-lamı daha da büyüyor.

Daha da devrimcileşecek; ha-yatlarımızı, geleceğimizi çalanlardanhesap soracak, savaşacak, kavgayıbüyüteceğiz.

Biz kimiz?Biz adaletten yoksun bırakılan-

larız. Biz patronların ezdiği, devletinezdiği, polisin ezdiği, ev sahiplerininezdiği, zabıtanın ezdiği yoksullarız.Biz mahkemelerin kapısında adaletbulamayanlarız. Biz öteki dünya ada-letiyle avutulup, bu dünyanın ada-letsizliklerine boyun eğmeleri iste-nenleriz.

Biz işte bu halkın çocukları olarak,adalet savaşçılarıyız. Biz bu dün-yada adaleti sağlayacak şahanlarız.

Saboların öğrencisiyiz.Bayrağımızı barikatların

başında dalgalandıracağız.Berkin'in yoldaşlarıyız.

Elimizden sapan düşmeyecek.

MİLİS'E NOTLAR:� Milis'in eline silah yakıştığıkadar, sapan yakıştığı kadar, mo-lotof yakıştığı kadar, kitap dayakışır. Dergimizi okuyalım. Kitap okuyalım.Bilgi bizim cephaneliğimizdir. Şahan'ınaskeri cephaneliği de, siyasi cephaneliği

de dolu olmalı. �Şahanlar eleştiri-özeleştiri me-kanizmasını cesaretle hayata ge-çirenlerdir... Kendi eksikliklerimize,

yanlışlarımıza güçlü vuruşlar yaptığımızölçüde, düşmana karşı da daha güçlüvurabiliriz. En güçlü askeri ekipler,yoldaşlık bağı en güçlü olanlardır.

Şahanların varlıknedeni; halka, tutsaklarayapılan saldırılara cevap

vermektir.

SİZ ÖZGÜR TUTSAKLARADAYATMALARINIZI KABUL

ETTİREMEZSİNİZ.

AMA BİZ SİZE YAPTIĞINIZBÜTÜN O İŞKENCELERİN

HESABINI ÖDETTİRMESİNİİYİ BİLİRİZ.

BİZİM İŞİMİZ BU ÇÜNKÜ.

ÇÜNKÜ BİZ HALKINŞAHANLARIYIZ.

MİLİSLER MAHALLENİN ŞAHANLARIDIR

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

41TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 42: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

“Bugün bölgemizde bulunan Gazicemevi vakfını ziyaret ettik. Bizi kır-mayıp misafir eden Başkanımız HıdırKaradaş beyfendiye şükran ve te-şekkürlerimi sunuyorum.-YusufÖZEL-Milliyetçi Hareket Partisi-MHP Sultangazi İlçe Başkanlığı...”

HALKIMIZ!

GAZİ HALKI!

Yukarıdaki satırlar bir halk düşmanıolan MHP Sultangazi İlçe Başkanı Yu-suf Özel’e aittir. Yine bu eli kanlı ka-tillerin kendi resmi sitelerinden pay-laştıkları fotoğrafları ve sarf ettiklericümleler aynen şöyle:

“Gazi mahallesinde bulunan Gazicemevinin kuruluşunun 25. Yıl et-kinliğine katılım sağladık.”

Gazi Cemevi yönetimi başta HıdırKaradaş olmak üzere tüm yönetim aci-len istifa etmelidirler. Gazi halkınayaptıklarının hesabını vermeliler. El-lerine devrimci kanı bulaşmış, halkı-mızın kanı bulaşmış bu alçakların, katilsürülerinin bizim cemevlerimizde neişleri var?

Bizi, devrimcileri cemevine alma-mak için her türlü riyakarlığı her türlüyalanı dolanı söyleyerek adeta saflarınıbelli etmişlerdir. Hıdır Karadaş GaziCemevi Yönetim Kurulu Başkanı,Alevi halkının 1995'te devlet tarafındankatledilen insanlarımızın kanında eli

olanların, bu alçaklar sürüsünün elindenplaket almıştır...

MHP gibi faşist bir partinin tarihiortadadır. Maraşlar, Çorumlar, Gazikatliamı kimler tarafından yapıldı?Kimler bu katliamda yer aldı bugünekadar? Onlarca, yüzlerce devrimcinin,yurtseverin, katledilmesinde kimin par-mağı vardır? Gazi halkı bunları iyi bi-lir.

Başta Hıdır Karadaş olmak üzeretüm yönetim derhal Gazi Halkına hesapvermelidir. Halkımız bu alçaklar sürüsüile iş tutanların hepsi suçludurlar. MHPsıradan bir sivil toplum hareketi değildir.Bugüne kadar yapılmış tüm katliam-larda yerini almıştır MHP. Bundansonra da yapılacak tüm katliamlardayerini alacaktır. Bu beslemelerin safıbellidir.

Hıdır Karadaş gibileri ise hertürlü çıkarları için halkın değerlerini,inançlarını satarlar. Bunun gibi çı-karcı ve alçaklar iflah olmazlar. Gazicemevi yönetimi düşkündür. HıdırKaradaş düşkündür.

Kim ki “Bunlar sivil toplum hare-ketleridir. Ne var canım kapıya gelenlerçevrilmez.” diyorsa Gazi halkına, Ga-zi’nin değerlerine ihanet ediyordur.Bunu diyenlere dönüp Gazi mezarlığınabakmasını tavsiye ederiz. Çünkü geç-mişini inkar edenlerin geleceği ol-maz...

Devrimcilere, özellikle Halk Cep-heliler’e kapılarını kapatanların sonuolmaz. Devrimcilere yüzünü dönme-yenlerin kimlere yüzünü döneceklerinibu vesileyle bir kez daha görmüş ol-duk...

Gazi Cemevi bu düşkünlerin tapulumalı değildir. Gazi Cemevi Gazi halkına,devrimcilere aittir. Gazi cemevi 12Mart’ta katledilen Fadime Bingöl’e,Halil Dede’ye, Sezgin Engin’e, ReisKopal’a, Dilek Şimşek’e ve yüzlercedevrimciye aittir. Düşkünler derhalhalka ait olan bu cemevinden gitmeli-dirler. Gazi halkına bu yaptıklarınınhesabını vermelidirler...

HALKIMIZ! GAZİ HALKI!

Bu düşkünlerin yüzüne tükürmeli-

yiz. Her gün gidip “Bu yaptığınız re-zilliğin hesabını verin” demeliyiz. Ora-larda o koltukta oturmayı hak etmiyorlar.Özellikle bukalemun gibi yanar dönerHıdır Karataş'a oraları dar etmeliyiz.MHP Sultangazi İlçe teşkilatı başkanınınelinden osmanlı turasını almak neymişgöstermeliyiz, hesap sormalıyız.

Cemevinin kapılarını devrimcilerekapatmak istediniz, katillere sonunakadar açtınız. Bu yüzden ne sizi ne dehalk düşmanlarını affetmeyeceğiz. Yap-tıklarınızın hesabını sizden soracağız.Bu sözlerimizi bir tarafınıza yazın,günü gelince size hatırlatacağız...

Günay Özarslan’ı, Sıla Abalay’ı,İnanç Özkeskin’i, Dilek Doğan’ı, BerkinElvan’ı katledenler bunlar değil miydi?Ne çabuk unuttunuz halkımıza ve dev-rimcilere kurşun sıkanları? Çatlı, AdemAlbayrak gibi halkın kanına eli bulaşmışbu katiller, bu faşistler nerede yetişipgeliyorlar? Siz bunları bilmeyecekkadar aptal değilsiniz. Ne yapıyorsanız,neye karar veriyorsanız bilinçli ve is-teyerek karar veriyorsunuz. Kiminle,kimlerle görüşeceklerinizi de bal gibide biliyorsunuz...

Başta Hıdır Karadaş olmak üzeretüm yönetim halka hesap vermelidir.Eli kanlı katillerin elinden plaket almakşerefsizliktir, alçaklıktır. Gazi halkınave şehitlerine ihanettir...

GAZİ CEMEVİ YÖNETİMİHALKA HESAP VERECEK!

HIDIR KARADAŞ HALKAHESAP VERECEK!

KATİLLERDEN VE ONLA-RIN İŞBİRLİKÇİLERİNDEN HE-SAP SORDUK SORACAĞIZ!

GAZİ HALK CEPHESİ

MHP HALK DÜŞMANIDIR, ALEVİ DÜŞMANIDIR!HALKIN ve DEVRİMCİLERİN KATİLİ FAŞİST MHP’NİN CEMEVİNDE İŞİ YOKTUR!

MHP’YE KAPILARINI AÇAN GAZİ CEMEVİ VAKFI HESAP VERECEK!

Gazi Cemevi Vakfı yönetimi, faşistMHP’nin Sultangazi İlçe Başkanı’nıCemevi’nde ağırladı.

Konuyla ilgili Gazi Halk Cephe-si’nin açıklamasını yayınlıyoruz.

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

42 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Page 43: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

İrfan Yılmaz, engelli maaşı AKP ta-rafından gasp edilince direnişe başladı. 2Mart’tan bu yana, Cevahir İş Merkeziönünde direnen İrfan Yılmaz ile yaptığımızröportajı yayınlıyoruz.

Yürüyüş: Merhaba. Sizi tanıyabilirmiyiz?

İrfan Yılmaz: Merhaba, adım İrfanYılmaz. 51 yaşındayım. Kars’lıyım. Ar-mutlu’da yaşıyorum. Yüzde 96 engelli-yim.

Yürüyüş: Hastalığınızdan bahsedermisiniz?

İ. Y: Genetik bir hastalık benimkisi.1986’da başladı ve 15 yıldır tekerleklisandalyedeyim. Serebellar Sendromu has-talığımın adı. Hastalık ilerledikçe ayağakalkamaz, dengemi sağlayamaz oldum.Tekerlekli sandalyeye mahkum oldum.2004’te sakatlık raporu aldım ve 2004’denberi sakat maaşı alıyordum.

Yürüyüş: AKP yüzde 96 engelli ra-porunuza rağmen hakkınızı gasp etti. Bukonuda ne düşünüyorsunuz?

İ. Y: AKP, sadece benim hakkımıgasp etmedi. 2016 Mayıs’ının sonuydusanırım, 150 bin sakatın raporunu iptalettiler. Sahte olabilir varsayımıyla iptalettiklerini söylediler. Yeniden rapor alırsammaaşımın bağlanabileceğini söylediler.Raporum yüzde 40’tı o zaman. Sonradanbaşvurdum. 2017’de hastalık ilerlediğiiçin raporum yükseldi. 2017’de aldığımrapor yüzde 96. Başvuru yaptım incele-diler. Evde kaldığım günlerde tutanakiçin memur geldi baktı, kontrol etti vs.Sonra 2018’de talebimin reddedildiğinisöylediler.

Yürüyüş: Hangi gerekçe ile reddetti-ler?

İ. Y: Ben gittim reddeden kuruma,niye reddettiniz sorun ne anlamaya çalı-şıyorum dedim. Memur rutin bir iş ya-pıyordu, bir baktı yani neden talebiminreddedildiğini söyleyecek. Baktı kadın,sonra şok oldu, yani bakışlarıyla hare-ketleriyle söyleyemedi talebimin nedenreddedildiğini. Birini aradı "şahıs şu andakarşımda duruyor" dedi. "Talebinin nedenreddedildiğini soruyor, ne diyeyim" dedi.Kadın bana "sadece talebin reddedildiğinisöyleyebilirim" dedi.

Yürüyüş: Bunu neye bağlıyorsunuz?İ. Y: Tamamen keyfi, AKP’li olmamak

onlar için yeterli bir neden. Yani git di-lenci ol diyorlar, ben sana para vermem.

Git dilen, ya AKP’nin kapısında, ya dacamilerin kapısında dilencilik yapmamızisteniyor. Zaten %96’lık engelli raporunamaaş vermiyorsa halkı dilenci durumunadüşüren AKP, bizi de aynı duruma dü-şürmeye çalışıyor ama ben hakkımı di-lenerek değil direnerek alabileceğimeinanıyorum.

Yürüyüş: Direniş kararını nasıl al-dınız?

İ. Y: Bu aslında AKP’yi tanıyan her-kesin tahmin edebileceği bir şey. Yalansöylediler ilk başta, ben yasal yolları de-nedim, bütün başvuruları denedim.2016’dan beri bekliyorum. Neden red-dedildiğini 2016’da sordum, böyle birşey dediler. Ben ise kendimden emin ol-duğum için raporumu yeniledim, yenirapor aldım ama talebim reddedildi. YaniAKP her zaman yaptığını yaptı. Benimtanıdığım ve çevremdeki engellilerin%90’ı aynı durumda; şu veya bu gerekçeile bir bahaneyle şimdiye kadar aldıklarımaaşlarını kesmişler.

Yürüyüş: Defalarca gözaltına alın-dınız? Gözaltıları anlatır mısınız?

İ. Y: Aslında yaptığım hukuki olarakhakkım, yasalarda da yazar bu. Bensadece oturuyorum, hiçbir şey yapmıyo-rum. Sadece bir döviz açıyorum. Bunarağmen bana "dağılın" diye çağrı yapı-yorlar. İyi de ben tek oturuyorum, nereyedağılayım. Sadece gözaltına alınmamıemir aldığını söylüyor. Bense bu benimanayasal hakkımdır, hakları çiğneyenlersizlersiniz diyorum. Hukuk, kanun hakgetire tabi. Şimdi OHAL var diyorlar,nasıl bir şeyse anayasanın üzerinde birşey. Anayasa bitmiştir. Direnmekten başkabir seçenek de yok tabi bu noktada.

Yürüyüş: Peki, gözaltında siz de iş-kence ile karşılaşıyor musunuz?

İ. Y: Beni karga tulumba alıp arabayaatmaları dahi işkencedir. Fiziken işkencebu boyutta ama işkence kavramı boyut-ludur, seni aşağılamaları ve davranışla-rıyla işkence yapıyorlar. Onlara göre isehastaneye gider darp raporu alırsın veişkence yok derler. Ama gerçekler böyledeğil. Aslında bütün bu yaşadığın süreçbir işkence başlı başına.

Yürüyüş: Sizin dışınızda da, engelli-lerin çalınan haklarından bahsettiniz.Hakkı için direnen başkaları da var mı?

İ. Y: Türkiye’de 8 milyon sakat var,yasal olarak bu rakam geçiyordur. Yak-

laşık 4-5 milyonu ise benim gibi mağ-durdur. Şu veya bu bahaneyle maaşlarkesiliyor ve bu hak gasp ediliyor. Bakı-yorsun ayda 500 lira’dan 5000 lira,dünyanın parası yapıyor ve AKP’ninkendi yandaşlarına verdikleri para bizimparamız ve bizi dilencileştirmek, yardımamuhtaç hale getirmek istiyor. Benimhakkımı versin, ben gözaltında açlıkgrevindeyim dedim, bana yemek ve sugetiriyorlar. Ben ise bana yemek su ver-meyin bana hakkımı verin diyorum, bennapayım bu yemeği, suyu. Benim hakkımgasp edilmiş, beni açlığa mahkum edi-yorsunuz, sonra yemek su veriyorsunuz.Niye, kime nerde, ne bağışlıyorsunuz?

Bu hakkın gaspı aslında, yani başkabir yerde otursam ve başvuru yapsaydımmuhtemelen verirlerdi yani çünkü dahaönce 2004’te almıştım maaşımı, hiçbirsorun çıkmadı. %40 raporla maaş alınıyor,ben ise %96’lıyım ve talebim reddediliyor.Soruyorum niye, AKP emri büyük yerdenvermiş.

Yürüyüş: Son olarak eklemek veyasizinle aynı durumda olan insanlara söy-lemek istediğiniz bir şey var mı?

İ. Y: Aslında biz büyük bir gücüz. 8Milyon sakat, ailesiyle ve akrabasıyla13-14 milyon seçmen oyu yapıyor bu.%20 civarında oydur bu. AKP işte buyüzden sakatlarla ilgili çalışmalar yapıyorgibi görünüyor. Biz büyük bir gücüz. Bugücü doğru değerlendirirsek istediğimizşeyi elde edebiliriz, alabiliriz diye düşü-nüyorum ve bizim hakkımızı gasp ede-mezler. Hakkımızı gasp edenlere karşıdirenmemiz gerektiğini söylüyorum, başkabir şeyin mümkün olmadığını düşünüyo-rum. Mesala bir kitap okuyordum sermayehakkında, kitapta şöyle yazıyor: Kapita-lizmde sermaye sahibinin verdiği kadaremeğini satarsan onun verdiği paraylane kadar mülkiyeti olduğu önemli değilne kadar sattığı önemli. Sosyalizmdeemeğin kadar üretirsin ve emeğinin kar-şılığını alırsın, yani ne kadar üretirsen okadar alırsın. Komünizmde emeğin kadarüretirsin ve ihtiyacın kadar alırsın. Ozaman kapitalizm zaten verdiklerine kadarbaş ederlerse, sosyalizm emeğin kadaralabilirsin, fazla bir şey alamayabilirsinbu durumda. Komünizm de emeğini verirve ihtiyacını alırsın. İhtiyacın sağlıklı in-sandan daha fazla ve bu yüzden bizlerneden komünizmi savunmayalım, bizlerinkomünizmi savunmamız gerekiyor çünkübizim için en hakça düzen budur.

Röportaj ENGELLİ MAAŞI AKP TARAFINDAN GASP EDİLDİĞİ İÇİN DİRENENİRFAN YILMAZ’LA RÖPORTAJ

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

443TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 44: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

1970- 1971 YILLARIN-DA SİYASİ TUTSAKLIK

DAYANIŞMA VE AÇ-LIK GREVLERİ

1981 yıllına kadar Fransa'da si-yasi tutsakları yargılayan YüksekGüvenlik Mahkemeleri idi. Bu mah-kemelerde Fransız devletinin varlı-ğına karşı gelen, devletin güvenliğinitehdit eden, yani asıl olarak varolan sömürü düzenine karşı silahlımücadele veren devrimciler yargı-lanıyordu.

Yargılananlar arasında 1962 ta-rihine kadar Cezayir'in bağımsızlığıiçin mücadele eden FLN üyelerive destekçileri de vardı.

Diğer yandan Mayıs 1968 sonrası"devrimci değerleri taşıma ve bir-leştirme" iddası ile var olan LaCause du Peuple dergisi etrafındaörgütlenen Proleter Sol ve YaşasınDevrim üyeleri de bu mahkemelerdeyargılandı.

O süreçte Fransa, Mayıs 1968'densonra ortaya çıkan ve gelişen ilerici,devrimci örgütlenmelere karşı nasılbir politika, yargılama şekli uygu-

layacağını planladı. Devletin elindeüç farklı mahkeme vardı: Suç ÜstüMahkemeleri, Ceza Mahkemelerive Yüksek Güvenlik Mahkemeleri.

1969 sonlarında ise onlarca dev-rimci-muhalif gözaltına alındı veüç farklı mahkemede yargılanarakfarklı nitelikte cezalar aldılar. Enhafifi sayılan para cezasından sonrasıra onlarca insanın tutsak edilmesinegeldi.

Suçlamalar çoğunlukla şunlardanoluşuyordu: La Cause du Peupledergisini dağıtmak, oturma eylemleriörgütlemek, gecekondu yıkımlarınakarşı çıkmak, yabancı işçilere okumayazma ve Fransızca öğretmek, polisekarşı direnmek, fabrikalarda örgüt-lenmek ve "şiddet" içeren eylemlergerçekleştirmek.

Fransa devletinin tavrı, yargı-lanma nedenlerini adli sebepler ola-rak tanımlamak oldu. Amaç, hapis-hanelerdeki siyasi tutsakların varlı-ğını gizlemekti; çünkü siyasi tut-saklık onlar için tehlike oluşturu-yordu.

Hem iddialar adli soruşturmakapsamına sokulmak istendi hemde siyasi niteliklerini yok etmek is-

tedi. Siyasi tutsakların varlığı Fransızemperyalizmi için şu demekti: "Busömürü düzenine karşı gelenler var."

Fakat Fransa hükümeti ülkeyiyüksek demokrasi ile yönettiğini,düşünce özgürlüğünü temel aldığınıiddia ediyordu. Emperyalizm birkez daha dışa yönelik inkar ve yoksayma politikalarını devam ettirerek,onca insanı tutsak edecekti. Hapis-hanelerinde ise tecrit uygulayaraksol örgütleri yok etme hedefini ta-şıyordu.

1970'e gelindiğinde 90 kişi tutsakedilmiş, 153 kişi denetimli serbestlikçerçevesinde serbest bırakılmış, 150kişinin cezası ertelenmiş ve 202kişi para cezasına çarptırılmıştı.Aynı yıl hapishanelerde tutsaklar,‘siyasi tutsak’ olarak tanınmak içinbelli haklar talep ederek mücadeleyebaşladılar.

Fransa Hapishanelerinde“Siyasi Tutsaklık” Statüsüİçin 1970 Yılında SüresizAçlık Grevi

Eylül ayında süresiz açlık grevinebaşlayan tutsaklar, taleplerini şöyle

FRANSA'NIN TARİHİNDESİYASİ TUTSAKLIK, HAPİSHANELER, SALDIRILAR,

TECRİT, DİRENİŞLER (1. Bölüm)

Emperyalizmin Devrimcilere Karşı Savaşıyazı dizisi / bölüm 20

Devrimcilik YapmakSUÇ Değil,

GÖREVDİR

EMPERYALİZMİN, KENDİ TOPRAĞININDEVRİMCİLERİYLE SAVAŞI VE TASFİYE

POLİTİKALARININ MEKANI HAPİSHANELER-4

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

44 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Page 45: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

sıraladılar:

- Basına erişme hakkı,

- Kitap hakkı,

- Havalandırmaya toplu çıkmahakkı,

- Adliler de dahil olmak üzere,ortak alan ve sohbet hakkı ve

- Tecritin sonlanması.

Direnişin büyümesini göze ala-mayan "İnsan Hakları Ülkesi" açlıkgrevinin 25. gününde geri adım attıve siyasi tutsakların taleplerini kabulettiğini açıkladı. Fakat daha sonraasıl talepleri olan ‘siyasi tutsaklıkstatüsü’ talebini kabul etmediğini,onun yerine "Özel rejim" statüsügetirdiklerini açıkladı.

Fransa emperyalizminin bu kararıbüyük tepkiyle karşılandı. Ocak1971'de tutsaklar ikinci kez açlıkgrevi başlattı. Bu defa dışarıdanda destek gören açlık grevi sürerken,3000 kişi La Petite Roquette Ha-pishanesine "Kahrolsun Hapisha-neler, Yaşasın Özgürlük!" sloganlarıeşliğinde yüründü.

29 Ocak günü, silahlı mücadeleyürüten NRP (Yeni Halk Direnişi)Fransa'nın en eski, en baskıcı, enişkenceci hapishanesi olarak bilinenLa Sante hapishanesine el yapımı15 roket ile saldırı düzenledi.

Tutsakların TaleplerininKabul Edilmesi İçinDışarıda daDestek Büyüyor!

Birçok şehirde hapishanelere yö-nelik saldırılar yapılırken, tutsaklarındurumuna dikkat çekmek için ay-dınlar da harekete geçti. Jean PaulSartre ve Michel Foucault gibi solcuolarak bilinen aydınlar, dışarıda tut-sakların sesi olma misyonunu dev-raldılar. Aynı yıl aydınlar GİP 'ikurdular (Hapishaneler ile İlgili En-formasyon Grubu). Siyasi tutsaklarınbu direnişi aynı zamanda adli tu-tukluları da etkiliyor ve halkı adli-lerin durumu konusunda da duyar-lılık oluşturuyordu. Artık halk ha-pishanelerin genel durumu hakkında

bilgi sahibiydi. 3 Şubat günü Sor-bonne Üniversitesi Felsefe Fakül-tesi’nde dönüşümlü destek açlıkgrevi başlatıldı.

8 Şubat günü tutsakların durumu"iyleştirildiği" için açlık grevine araverildi. Fakat dışarda açlık grevleridevam etti.

Bunun üzerine dönemin AdaletBakanı Rene Peven, "Özel Rejim"altına alınan tutsakların koşullarıne olmalı diye tartışılması ve belir-lenmesi için, sözde bağımsız birkomisyon kurdu. 15 Şubat'ta devlettutsakların siyasi tutsak olduğunukabul etti. Fakat her birinin duru-munun, kurulan komisyon çerçe-vesinde inceleneceğini açıkladı.

Fransa emperyalizminin açıkla-malarını yetersiz bulan Kızıl Yardım,daha önce tutsaklarla dayanışmakiçin tarihini önceden açıkladığı yü-rüyüşü, diğer kurumların geri çe-kilmesine rağmen gerçekleştirdi.Polis güçsüzleşen yürüyüşe saldır-dı.

Yürüyüş esnasında Richard Des-hayes adında bir liseli gözünü kay-betti, Gilles Guiot adlı liseli hak-kında polise mukavemetten 3 ayhapis cezası istendi. Yürüyüşünardından Fransa'nın onlarca lise-sinde boykotlar, grevler ve oturmaeylemleri örgütlendi.

Gilles Guiot'un 17 Şubat’ta ger-çekleşen duruşma günü, 20.000kişi St Michel’de yürüdü ve 19 Şu-bat günü Gilles beraat etti.

1971’de Proleter Sol'un silahlımücadeleden vazgeçerek kendi so-nunu getirdiği bu süreçte, adlilerhapishanedeki koşullara karşı ayak-lanmalar başlattı.

Siyasi tutsakların direnişi döne-minde kurulan GİP hapishaneleringenel durumu ile ilgilenmeye başladı.Emperyalizmin baskılarından nasi-bini alan adliler, hapishane denilençöplüklere atıldığını ifade ettiler.Adlilerin koşulları Fransa'da herdaim çok zor olmuştur. 9 metreka-relik hücrelerde 3-4 kişi kalıyorlarve yerlerde, dolapların üstünde ya-tıyorlar hala...

(Sürecek)

- Emperyalizm, Katildir,İşkencecidir, İşgalcidir,Sömürücüdür.

- Emperyalizm, İnsanlıktanÇıkmıştır, Kimseyeİnsanlığı Öğretemez.

- Emperyalizm, Özgürlüğeve Bağımsızlığa Düşmandır,Özgürlük Götüremez.

- Dünyayı Kan Gölüne veHapishaneye ÇevirenEmperyalizm, Demokrasiyi Savunamaz.

- Halklara SoykırımUygulayan Emperyalizm,İnsan HaklarınıSavunamaz.

- Emperyalizmin“Medeniyetinin” TemelindeDünya Halklarının Kanı-Canı Vardır.

- Emperyalizm; YüzyılÖnce Ölümcül HastalığaYakalanan, Can ÇekişenKapitalizmdir.

- Emperyalist Çağ, ProleterDevrimler Çağıdır.

- Çaresi Yok! Emperyalizm Yenilecek veHalklar Özgürleşecektir.

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

445TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 46: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

SEN DE SAVAŞ SEN DE KURTULSEN DE KURTAR

Bu iki kitabın yazarı; okumayazmayı da hapishanede devrimcilerden öğrendi.

Öğrendi, öğretiyor. Kendini büyüttü, kavgasını

büyütüyor.

Uyuşturucunun zincirleriyle elleri, ayakları,

beyinleri bağlanmış gençlerimiz!

Hepinizi bu savaşa çağırıyoruz. Siz de onun gibi olabilirsiniz.

Çözüm, HFG'lerdedir! Çözüm Devrimcilerdedir!

Bu iki kitabın yazarı, bir uyuşturucubağımlısıydı.

Hasan Ferit Gedik Uyuşturucu İleSavaş ve Kurtuluş

Merkezi'nde (HFG) ona devrimin eli uzandı.

Düşmanıyla savaşmaya başladı. Düşman, bağımlılıktı. O, bu savaşı kazandı.

Düzen Çürütür Devrim Yaşatır'da ve Bana Kavgayı Öğret Usta'da

bu savaşı anlattı.

Page 47: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

30 yaşındaki kameraman Yaser Murtajaİsrail askerlerinin silahlı saldırısı

sonucunda katledildi.Geçen hafta dergimizde şu başlıkla bir yazı yazmıştık:

İsrail Savunma Bakanı Lieberman diyor ki; "Sevinç göstermeden ve fotoğraf çekmedenFilistinlileri öldürün"

İsrail Devleti, Halk Çocuklarını Katlederken, Görüntü Çeken Gazetecileri de Katlediyor.Katliamcılığını gizlemeye çalışıyor.

DÜNYA HALKLARINDAN HİÇBİR ŞEY GİZLEYEMEYECEKSİNİZ!

Kaydet, ben bir Arabım...Kart numaram elli bin...

Sekiz çocuğum varDokuzuncusu önümüzdeki yaz geliyor.

Kızdın mı?Kaydet, ben bir Arabım...

İşçi yoldaşlarla taş keserim...Kayayı sıkarım...

Bir ekmekBir kitap

Kazanmak için Sekiz çocuğum...Ama ben merhamet dilenmem...

Sığınmam kanadının altınaKızdın mı? Kaydet, ben bir Arabım

Bu çılgın dünyada sebatlı...Ama lütfen yazHer şeyden öte

Kimseden nefret etmem benKimseyi soymam. Ama aç bırakıldığımda

Beni yağmalayanın etini yerim...Açlığımdan sakın,Sakın gazabımdan!

Mahmud Derviş

İSRAİL SİYONİZMİ FİLİSTİN’DE KATLETTİĞİHALK ÇOCUKLARININ HESABINI

MİSLİYLE DÜNYA HALKLARINA VERECEK!

İSRAİL SİYONİZMİ FİLİSTİN’DE KATLETTİĞİHALK ÇOCUKLARININ HESABINI

MİSLİYLE DÜNYA HALKLARINA VERECEK!

47

Page 48: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

Devrimin anlamı; var olan düzeniaşağıdan yukarıya zor yoluyla yıkıp,yukarıdan aşağıya sosyalist düzeniinşa etmektir.

Reformistlerin anlamadığı da bu-dur.

Güney Amerika, tarihi boyuncaiktidar değişikliklerinin birçokçeşidini gördü. Birçok darbegördü. Seçim ile iktidara ge-len “sosyalistler”i gördü; si-lahlı mücadele ile iktidarıalan devrimcileri gördü.

Bunların içinde, halklaraçısından gerçekten köklüdeğişiklikleri;

bağımsızlıktan, özgür-lükten, adaletten, eşitliktenyana değişiklikleri, sadecesilahlı mücadele ile iktidarıele geçiren devrimciler ya-pabildi.

“Sosyalist”, “ilerici”,“halkçı”, “devrimci” gibisıfatlar taşıyan reformistler, parla-menter yoldan sayısız kez iktidar ol-dular; fakat sistemin özüne dokun-mayan sınırlı birkaç reformun öte-sinde gerçek hiçbir değişiklik yapa-madılar.

Her biri, kısa sürede, burjuva po-litikasının, ayak oyunlarının bir par-çası oldular.

Oligarşik diktatörlükler, zamanzaman bu reformist partilerin önünüaçtılar; bazen seçimleri kazanmalarınıengelleyemedikleri için “katlanmak”zorunda kaldılar. İlk fırsatta da, bazenkomplolarla, bazen seçim sandığı

aracılığıyla tasfiye ettiler.

Bunun son örneği Brezilya oldu.

2000’lerin başında iktidara gelenBrezilya İşçi Partisi, zaten bir düzenpartisiydi. İktidara gelmesiyle iyicesisteme gömüldü.

Sonuç: Brezilya İşçi Parti-si’nden Devlet Başkanı seçilenLula hakkında yolsuzluk davasıaçıldı ve dava sonucunda daLula hakkında tutuklama kararıçıkartılarak, 6 Nisan’a kadarteslim olması istendi.

2003-2010 arasında 7 yıl boyuncadevlet başkanlığını sürdüren 72 ya-şındaki Lula, geçen hafta, iki günboyunca bulunduğu metal işçilerisendikasından çıkarak polise teslimoldu.

Lula; işsizlerin, topraksız köylü-lerin talepleri doğrultusunda reformlar

yapacağı vaadi ile iktidara gelmişti.Sonrasında ise halka verdiği sözleritutmadı.

Lula’yı destekleyen en önemlikesimlerden biri Topraksız KöylülerHareketi idi. Ama Lula toprakla ilgiliverdiği sözleri tutmadı.

"Başta topraksız köylüler,işsizler, işçiler olmak üzeretüm emekçi halkın umutladevlet başkanlığına seçtiğiLula Hükümeti, emekçilerinöfkesinin hedefi olmaya baş-ladı.

Son olarak, Lula’nın sözverdiği toprak reformunarağmen talepleri yerine ge-tirilmeyen ve yaptıkları ey-lemlere cevap verilmeyentopraksız köylüler, 6 Hazi-ran’da Brezilya Parlamen-tosu’nu bastı.

Topraksız Köylüler Ha-reketi (MST) üyesi 300 köylü,güvenlik birimlerini sopalarla

döverek girdikleri parlamentoyu tah-rip edip, milletvekillerinin bulunduğusalonun önüne kadar geldiler.

Lula da Silva, yoksulların eyleminikınarken, MST Lideri Bruno Maran-hao, köylülerin reform talebiyle mek-tup iletmek için gittiklerini, ancakgüvenlik güçlerinin tavrına tepki gös-terdiklerini kaydetti. Maranhao, ‘Bubarışçı bir hareketti, ancak polis bizesaldırdı.’ dedi.” (Yürüyüş, sayı: 56)

Halka saldıran bir sol iktidarolabilir mi?

Saldırıyorsa, sol değildir!Lula iktidarı da, sıradan reform-

larla kitleleri aldatan, oyalayan ve

Brezilya’da Reformizmin Vardığı Sonuç:İşçi Partili Başkanı Lula TESLİM OLDU

DOĞRU OLANBREZİLYA OLİGARŞİSİNE

TESLİM OLMAK DEĞİL,SAVAŞMAKTIR

DOĞRU OLANBREZİLYA OLİGARŞİSİNE

TESLİM OLMAK DEĞİL,SAVAŞMAKTIR

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

48 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Page 49: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

burjuvazinin sömürü sistemini devamettiren reformist bir iktidardır.

REFORMİSTLERHER YERDEİKİYÜZLÜDÜRLER

Lula geçen haftaki tutuklanma-sından önce şöyle diyordu:

"Ben hukukun üstünde değilim.Eğer hukuka inanmasaydım siyasibir parti kurmazdım. Devrim baş-latırdım.”

Yani Lula diyor ki, benim bu dü-zen ile bir sorunum yok. Ben buburjuva düzenine, burjuva yasalarınainanıyorum.

Partinin adı “İşçi Partisi”; YA-LAN!

Kendilerini hala sosyalist diyeadlandırabiliyorlar. YALAN! İKİ-YÜZLÜLÜK!

Gerçek ortadadır:

Kimin hukukunu benimsiyor-san, onun düzenini savunuyorsundemektir.

Brezilya oligarşik diktatörlü-ğünün hukukuna inanan Lula da,Brezilya oligarşisinin işbirlikçi sö-mürücü sisteminin savunucusu-dur!

Bu nedenle topraksız köylüleri,işçileri, işsizleri yani emekçi halkı,hak ve adaleti savunmuyor Lula.

Emperyalizmi ve Brezilya oligar-şisini ülkenizde kökten yok etmez-seniz, Brezilya halkı için mücadele

etmezseniz, sonunuz teslimiyettir;düzenin parlamenterist bataklığınaboylu boyunca gömülmektir. Lula-lar’ın yeri de on yıllardır zaten obataklıktır!

REFORMİZMİN SÖZLE-RİNE KULAK ASMAYIN,NE YAPTIKLARINA BA-KIN

Düzene teslim olanlar, halkı dapasifize ediyor.

Brezilya oligarşisinin hukukununLula hakkında tutuklama kararı ver-mesine karşı, emekçilerin belli ke-simleri, yine de Lula’yı sahiplenmeyeçalıştılar.

Kaldığı sendikanın önünde top-lanarak ona teslim olmaması çağrısıyaptılar. Çünkü hala Lula’nın sol ol-duğunu düşünüyorlardı.

Ama Lula onların düşündüğü Lula

değildi.

Lula, düzenin hukukuna inandığınısöyleyerek, halkın sözünü dinlemedive çıkıp teslim oldu.

Fakat tutuklanmadan birkaç da-kika önce sendika binası önünde şuaçıklamayı yapan da Lula’dan başkasıdeğildi. Diyordu ki:

“Teslimiyet yok, kazanaca-ğız!”

Lula kendisi hakkındaki suçla-maları reddederek mahkemenin ken-disine karşı kanıt göstermesini istediğikonuşmasına şöyle devam ediyordu:

“Saklanmıyorum. Korkmadığımı,kaçmadığımı ve masumiyetimi ka-nıtlayacağımı bilmeleri için gidiyo-rum. Fikirlerimi tutuklamanın biryolu yok. Rüya görmeyi bıraktığımda,sizlerin kafasında rüya göreceğim.Lula üzgün olduğunda her şeyin du-racağı düşüncesi diye bir şey yok,kalbim sizin kalpleriniz, milyonlarcakalp için atacak. Durmayacağım.”

“Teslimiyet yok, kazanacağız!”diyor ve sonra bavulunu hazırlayarakteslim oluyor.

Sloganlar ile kendisini omuzla-rında taşıyan halka ihanet ediyor.Halkın isyanını engelliyor. Yani re-formizmin tarihsel olarak her yerdeyaptığını yapıyor.

Reformizm teslimiyet ve halkıdüzene teslim etmektir.

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

49TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 50: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

550 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Halk Cepheliler ve alanları, 1 Mayıs’ta, Taksim 1Mayıs Alanı’nda buluşmak için çağrı çalışmalarınabaşladı. İstanbul’un mahallelerinde yapılan çalışmalardanderlediklerimiz kısaca şu şekilde;

İstanbul Gazi ve Okmeydanı Halk Meclisleri;“Meclisler Gücümüz Birliğimizdir. Halk Meclisleri

Olarak Taksim 1 Mayıs Alanındayız!”1 Mayıs Alanı Taksim’dir!İstanbul Gazi ve Okmeydanı Halk Meclisleri, 1 Mayıs

ile ilgili yayınladıkları yazılı açıklamalarda kısaca şusözlere yer verdi: Taksim direniş, Maltepe teslimiyettir.Tüm halkımızı 1 Mayıs’ta 1 Mayıs alanına çağırıyoruz.

TAYAD’lı Aileler: “Mevzi; Devrimin, MücadeleninKalbinin Attığı Yerdir! Mevzi, Taksim 1 Mayıs Alanıdır!1 Mayıs 1977 Şehitlerinin Hesabını Soranlar Taksim’de,Katliamın Üstünü Örtmek İsteyenler Maltepe’de Olacak!Bizler de TAYAD’lı Aileler olarak 1 Mayıs’ta Taksim’deolacağız.”

Alibeyköy: Taksim halkın meydanıdır, devlet eliyleyasaklanamaz. AKP faşizminin katillerinden korkmuyoruz,tüm halkımızı meydanlara bekliyoruz! Maltepe Teslimi-yettir Taksim Direniş!”

Çayan: TAYAD’lı Aileler, 21, 22 Nisan’da mahalleninbirçok yerine 1 Mayıs’açağrı pullamaları ve oza-litleri astı. Yapılan çalışmada100 adet pullama yapılırken,üzerinde “Yüksel’den Tak-sim’e 1 Mayıs’a” sloganınınyazılı olduğu 5 adet ozalitmerkezi yerlere asıldı.

Ayrıca Halk Cepheliler,Sokullu Caddesi üzerinde1 Mayıs’ta Taksim’e çağrıyapan kuşlamalardan 2 bin

adet yaptı.

Küçükarmutlu: Halk Cepheliler, 18, 19 Nisan’da1. ve 4. bölgede 1 Mayıs’a çağrı çalışması yaptı. Yapılançalışmalarda iki gün içerisinde duvar yazılamaları, 3 binçağrı kuşlaması ve 150 adet pullama birçok yere yapıl-dı.

Sarıgazi: HalkCepheliler, 19 Ni-san’da DemokrasiCaddesi, Pir SultanAbdal bölgesi veHalk Meclisi bölge-sinde 1 Mayıs’taTaksim Alanına çağ-rı için kuşlama vepullama çalışmasıyapıldı.

Gazi Halk Meclisi ve Okmeydanı Halk Meclisi’ninseçimle ilgili açıklamalarından bölümler aktarıyoruz:

AKP’nin yönetememe krizinin adı bugün erken seçim olmuştur.Normal şartlarda seçimlerin 2019’da yapılacağı söyleniyordu.Ama AKP’nin yönetememe krizi her geçen gün büyüdüğü içinseçimlerin tarihi değiştirilip 24 Haziran 2018 tarihine alınmıştır.AKP’nin 16 yıllık iktidarı artık çökmüş, çürümüş vaziyettedir.Ekonomi çökmüş, Sağlık sistemi çökmüş, Eğitim sistemi çökmüş,hırsızlık, yağma, talan artmış. Sosyal adaletsizlik çığ gibi büyü-mekte. Hapishaneler tıka basa doldurulmuş. Devrimci demokratyurtsever kim AKP’ye karşı sesini çıkartıyorsa Terörist sayılmakta.AKP tüm kurumlarıyla yozlaşmış, çürümüştür. Bu yüzden yıkıl-maya, yok olmaya mecburdur. Halk Meclisleri sorunlarımızı,birliğimizin gücüyle çözdüğümüz örgütlenmelerdir. Halk Mecl-islerinde Birleşelim Ve Kazanalım!”

Çayan:22 Nisan günü, HFG

Uyuşturucu ile Savaş veKurtuluş Merkezi’ne po-lis ve zabıtalarca yapılanbaskına dair Çayan HalkCephesi yaptığı açıkla-mada şu ifadelere yerverdi:

“…Bizler Diyoruz ki; sizlerin yarattığı uyuş-turucu bataklığını kurutana kadar mücadelemizbitmeyecek. Kırdığınız, yıktığınız, yaktığınızbütün kurumlarımızı yeniden, daha iyisini vegüzelini yapacağız. Yozlaşmaya karşı mücadeledeşehit düşenlere sözümüz var.”

Yüksel’den Taksim’e Bağımsızlık Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Biz Varız!AKP Faşizmine Karşı 1 Mayıs Alanı’nda Birleşelim!

Alibeyköy

Armutlu

Çayan

Çayan

Page 51: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

""Direnen Emekçiler Kendi HikâyeleriniYazıyor" Söyleşisi Hatay’da Yapıldı

Direnen Emekçiler ken-di hikâyelerini yazıyor pa-neli 22 Nisan'da Hatay’dagerçekleştirildi. SöyleşideNuriye Gülmen ve AcunKaradağ konuştu. Dinleyi-cilere Açlık Grevi Direnişi,Yüksel Direnişi, KESK’tedevam eden oturma eylemi,

KEC’li tutsaklar Nazife, Celal ve ihraçlar anlatıldı.

Alev Şahin’in TMMOB’daki Oturma Eyleminin2. Haftası

Düzce’de işi ve ekmeği için direnen ve Yüksel Dire-nişçisi olan Halkın Mimarı Alev Şahin’in TMMOB’unihraç edilmiş üyelerine sahip çıkması talebiyle her hafta

TMMOB genel merkezindeyaptığı 1 saatlik oturma ey-lemi devam ediyor.

Küçük Armutlu’daHalkın MatbaasıDuvarlara YazılamalarYapıldı

Armutlu Halk Cephesihalkın matbaası duvarlaraülke gündeminde devrimci-lerin mücadelesini anlatanyazılamalar yaptılar. KüçükArmutlu’nun farklı bölgelerine, KHK ile işinden atılanYüksel direnişçisi ve Düzce’de direnişini sürdüren mimarAlev Şahin, Suriye halkının Amerikan emperyalist sal-dırılarına karşı direnişi ve Grup Yorum internet konserineçağrı yazılamaları yapıldı.

Şakran HapishanesindeÖzgür Tutsaklara İşkence

Tutsak Yakınları: “Onlar içeride tutsak olabilirler;ama biz onların sesiyiz, gözüyüz. Verdiğimiz dilekçelerbize işkence olarak dönüyor. İşkence yapmak şerefsiz-liktir!”

22 Nisan günü, Şakran Hapishanesi T2’de bulunan tutsaklarasaldırı yapıldı. Tutsaklarımızın başına gelebilecek her şeydenAliağa Şakran Hapishanesi T2 müdürleri ve gardiyanları so-rumludur.

Saldırıyı, ailelerin anlatımından aktarıyoruz:“Şakran Hapishanesi'nde kapalı görüşümüzü yaptık ço-

cuklarımızla. Çocuklarımıza yapılan işkenceyi herkese teşhiretmek istiyoruz buradan. 'Arama' adı altında, askersiz birbiçimde gardiyanların koğuşa gelip, arkadaşlarının havalan-dırmada olduğunu, Ulaş İnci ve Coşkun Şimşek'in alt kattabulunduğu esnada koğuşu basarak 'arama' adı altında işkenceyapıldığını öğrendik. Arkadaşları ona müdahale edemedi vehavalandırmaya kilitlendi diğer arkadaşları.

Ulaş İnci, bunun onursuz bir arama olduğunu, bunda as-kerlerin olmadığını ve aylık aramanın zaten yapılmış olduğunuve keyfi bir şey olduğunu dile getirdiği esnada Ulaş'a birsaldırı olmuş.

Ulaş ters kelepçeli şekilde tutularak, yumruklanarak, şiddetgösterilerek, yere yatırılarak, üzerine basılarak işkence yapılıp

tek hücreye götürülmeye çalışılmış.Diğer arkadaş Coşkun'un, demirlere tutunması esnasında

eline basılarak işkence yapılmış. O arbede sırasında ayakbileği kırılmış. Coşkun'u hastaneye götürmüşler. Ulaş'ı arka-daşlarının talepleri üzerine bir saat sonra işkence izleriüzerinde olarak geri getiriyorlar koğuşa. Ulaş'ın sağ omuz lifiyırtık şu anda. Menisküsü de var. Vücudunun birçok yerindemorarma izleri var. Gözünde de morarma var. Bu hapishanedekeyfi bir uygulamadır. Çocuklarımızın başına gelecek herşeyden, Aliağa Şakran Ceza İnfaz Kurumu sorumludur.

Herkese buradan duyuruyoruz. Bu keyfiliğin sebebi nedir?Ne yapmışlar ki kitapları verilmiyor? Tam 7 aydır hastaneyeçıkma istekleri kabul edilmiyor. Çocuklar bunları istiyorlar,başka bir şey istemiyorlar.

Çocuklarımız zannetmesinler ki yalnızız. Biz onların yanın-dayız. Onlar içeride tutsak olabilirler; ama biz dışarıda onlarınsesi-gözü olmaya her zaman devam edeceğiz. Onlar bizim ev-latlarımız. Şu andan sonra da her türlü hukuki mücadelemizidevam ettireceğiz. İşkence yapmak şerefsizliktir diyorum.”

“Suçsuz yere yatırıldı ve işkence yapılıyor. Kınıyoruz, kimebaşvuracağımızı bilmiyoruz. Hangi savcıya, hangi hakimebaşvuracağımızı bilmiyoruz, çünkü hiçbiri ilgilenmiyor bizimle.Bizi dinlemeye bile tenezzül etmiyorlar. 'Dilekçeyi bırakıpçıkın' diyorlar. O dilekçeler de böyle bize işkence olarak geridönüyor.”

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

51TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Sürgün Sevkler İşkencedir, İşkenceye SonŞakran 2 No’lu T tipi Hapishanesinde bulunan özgür

tutsak Fikret Kara 18 Nisan'da Adana Kürkçüler F tipi hapis-hanesine sürgün edildi. TAYAD'lı Naime Kara'nın bu konuylailgili açıklaması şu şekildedir:

"Oğlum Fikret Kara ve 4 arkadaşı Kandıra F tipi hapisha-nesinden 30.10.2017 tarihinde Şakran 2 No’lu T tipi hapis-hanesine sürgün edilmiş hapishaneye girişte onursuz aramave tehditlere maruz kalmışlardı. Konuldukları hücrenin ha-

valandırması daha öncesinden çift tel kafesle kapatılmış,sekiz metre yükseklikte olan dört duvar arası adeta üstü açıkbir kuyu, başını kaldırdıklarında gördükleri bir avuç gökyüzüki onu da dar etmek istediler tutsaklara. Tel kafes insanonuruna aykırı psikolojik işkence yöntemidir. Vahşi hayvankafesi gibi dayatılan bu kafesli yaşamı özgür tutsaklar elbettekabul etmedi. Bunun hazımsızlığını yaşayan idare tutsaklarasaldırarak oğlum Fikret Kara’yı zorla Adana Kürkçüler FTipi hapishanesine sürgün etmişlerdir.

Page 52: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

BAĞIMLILIKLA MÜCADELE,YOZLAŞMAYA KARŞI MÜCADELEDİR!BAĞIMLILIKTAN KURTULMAK İÇİN KİŞİSEL

GAYRET YETMEZ, KOLEKTİF GAYRET VE MÜCADELE GEREKİR!

Uyuşturucu sorunu halkın tüm kesimlerini ilgilendiren, halkıntüm kesimlerinin mücadele etmesi gereken bir sorun. Hiç kimse"benim çocuğum, eşim, kardeşim vb. uyuşturucu kullanmıyor,benim sorunum değil..." dememelidir. Uyuşturucunun okul önlerinde,yaşadığımız mahallelerin sokaklarında bile satıldığı düşünüldüğünde,eğer önlemler alınmazsa, alternatifler çoğaltılmazsa bugün değilseyarın birçok ailenin karşılaşabileceği bir sorun. Uyuşturucu maddekullanımı; hırsızlık, kumar, fuhuş gibi farklı sorunların, yozlaşmanında kaynağı olmaktadır.

Uyuşturucu ile, yozlaşma ile mücadele yalnızca madde bağımlısıinsanların tedavisi ile sınırlı değildir, olmamalıdır. Bağımlılıkla mü-cadeleye bakışı kişisel ele almak, kendimizi sonsuz bir sarmal yayasıkıştırmak demektir. Tam dönüşümüzü tamamladığımızı düşünürkenyeni bir sarmala tırmanmaya devam etmek, bir süre sonra tükenişi vedüşüşü beraberinde getirir. Uyuşturucu kullanımının da yol açtığı,yozlaşmaya, yozlaştırma politikalarına karşı mücadeleyi esas alma-dığımızda, kişisel sonuçlar almak hemen hemen mümkün değildir.

Neden?

Çünkü; madde bağımlılığı bedenin bir maddeye esir olması ilesınırlı değildir. Asıl olarak psikolojik bağımlılık gelişmektedir.Bedenin maddeden arındırılması psikolojik bağımlılığın ortadan kal-dırılmasına nazaran çok daha kolaydır.

Madde bağımlılığı tedavisinde bedeni arındırmak yetmez. Psikolojikbağımlılıktan da arındırmak gerekir. Psikolojik bağımlılık ise yaşanılançevre, koşullar ile birebir ilişkilidir. Tedavisi gerçekleşen bir hastatekrar eski ortamına girdiğinde eski alışkanlıklarına kapılar açılmaktadır,yeniden başlama olasılığı fazladır.

Bunu engellemek kişinin ruhsal dünyası, sosyal, kültürel alışkan-lıkları, davranışları sil baştan yeniden yaratılmalıdır. Bunu yaratacakbir motivasyona kavuşmalıdır. Bunun için genel olarak yozlaşmayakarşı mücadele perspektifiyle hareket edilmesi bir zorunluluktur.

Bu bizler için bir tercih değil, zorunluluktur. Ya bataklığın bizide yutmasına seyirci kalacak, bu bataklıkta yok olup gideceğiz, yada bu bataklığı kurutacağız. Arası, ortası yoktur bunun.

"AVRUPA GERÇEĞİ" DEĞİLEMPERYALİZMİN AŞAĞILIK POLİTİKASINA KARŞI

HFG'LERDE BİRLEŞELİM!

Facebook: Uyuşturucu Kumara Karşı MücadeleE-Mail : [email protected]

[email protected] : +49-1632257926

7 Ayda 3. Kez Basılan HalkınHukuk Bürosu Yalnız Değildir!Halkın Avukatları’nın Yanındayız!Halkın Avukatları’nın Cübbeleriniİliklenmiş Göremeyeceksiniz

İstanbul Çağlayan’da bulunan Halkın Hu-kuk Bürosu, 20 Nisan’da AKP’nin katil, iş-kenceci polisleri tarafından basıldı. Baskınsırasında büroya uğrayan Mulla Zincir iseişkence ile gözaltına alındı. Olay ile ilgiliyapılan destek yazılı açıklamalarından der-lediklerimiz şu şekilde;

Dev-Genç:Halkın Hukuk Bürosu son 7 ayda 3. kez

basılıyor. AKP’nin demokratik derneklere,kurumlara, halkın yanında olan, halktan vehaklıdan yana olan bütün demokratik ku-rumlara yönelik saldırısı; halka duyduğu kor-kudan kaynaklanıyor.

Bunun adı halk korkusudur. AKP, HalkınHukuk Bürosu’na “Halkın avukatlığını ya-parsanız, halkın yanında olursanız sizi göz-altına alırım, kurumlarınızı basarım, sizi tu-tuklarım” diyor. Daha geçtiğimiz haftalarda,6 Nisan 2018 günü, Halkın Hukuk Bürosuavukatlarından Şükriye Erden’in kızı da “An-neniz de olsa halkın avukatlarını savunursanız,onları sahiplenirseniz sizi tutuklarım” diyenAKP’ye boyun eğmediği için tutuklandı.Halkın Avukatlarının Yanında Biz Varız!Bastığınız kurumların, gözaltına aldığınız,işkencelerden geçirdiğiniz, tutukladığınız,katlettiğiniz halk çocuklarının yüreklerimizdeyarattığı sınıf kiniyle, halk ve vatan sevgimizlegeleceğiz. Sılalarla, Bünyaminlerle Geliyo-ruz!”

İstanbul Gazi Halk Cephesi:“…Halkın Avukatlarına boyun eğdireme-

yeceksiniz. Korkularınızı büyütmeye devamedeceğiz… Yönetememe kriziniz büyüdükçehalka, devrimcilere saldırmayı kendinizevazife edindiniz.

Bürolarını da bassanız, kapılarını da kır-sanız, onlar halkın avukatlarıdır, halkın gön-lünde, mücadelesinde taht kuranlardır. Nebaskılarınız, ne de tutuklama terörünüz Dev-rimci Avukatları yola getiremeyecek.

Her baskınınızda, onlar biraz daha büyüyorhalkın gönlünde. Bunu engelleyemeyeceksiniz.Biz kazanacağız. Halkın Avukatları kazana-cak…

AVRUPA'DAEMPERYALİZMİN YOZLAŞTIRARAK YOK

ETME SALDIRISINA KARŞI MEVZİLERİMİZ: HFG'LER

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

52 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Page 53: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

� ALMANYADevrimci Tutsak Erdal Gökoğlu

Tutulduğu Hamburg Damtor Ha-pishanesinde Açlık Grevine Baş-ladı!

Konuyla ilgili Halkın Hukuk veYardımlalşma Merkezi’nin açıklama-sından aktarıyoruz:

“Erdal Gökoğlu; hapishane idaresitarafından, daha önce kabul edilmişkitaplarının hepsinin ve yine telefonhakkının kullandırılmaması nedeniyle,bu hakları üzerindeki keyfi engellemekaldırılana kadar, 16 Nisan 2018 Pa-zartesi gününden itibaren açlık grevinebaşladı!

Tüm halkımızı Açlık GrevindekiDevrimci Tutsak Erdal Gökoğlu’nu sa-hiplenmeye çağırıyoruz!”

Devri̇mci̇ Tutsak Musa AşoğluSavunmasına Devam Edi̇yor

17 Nisan Salı günü devam edenmahkeme, Musa Aşoğlu’nun savunmasıile devam etti. Savunma mahkemesinin3. gününde Musa Aşoğlu, yargılanmasebebinin devrimcilik yapmak olduğunu,bu bağlamdaki çalışmalarının ve dü-şüncelerinin yorumlanıp, ”terör” olarakyaftalandığını açıkladı. 4 saat sürenoturuma toplam 9 kişi katıldı.

Stuttgart’ta 30 Mart 1972 "BİZBURAYA DÖNMEYE DEĞİL ÖL-MEYE GELDİK" Kızıldere anmasıgerçekleşti

15 Nisan günü, Halk Kültür Evi’ndegerçekleşen anmaya 40 kişi katıldı.

Devrim şehitleri için yapılan saygıduruşunun ardından, Dev-Genç’lilertarafından günün anlamı üzerine yazıokundu.

Şehitlerimizle yarattığımız değerlerebüyük saldırıların olduğu bu zor günlerdeşehitlerimize daha güçlü sarılarak yü-rümeliyiz, mücadele etmeliyiz vurgusuyapıldı.

Essen Halk Cephesi: HalkınHukuk Bürosu’nun Yanındayız!

Halkın Hukuk Bürosu işkenceci,

katil, halk düşmanı fa-şizmin köpekleri tara-fından basıldı. EssenHalk Cephesi 22 Ni-san’da bir açıklama ya-

yınlayarak halkın avukatlarını sahip-lendi.

Essen Halk Cephesi olarak halkınyanında yer alan Halkın Hukuk Büro-sunun yanındayız. Son 7 ayda toplamüç defa basıldı Hukuk Bürosu.

Ne yaparsanız yapın halkın avu-katlarının örgütlü mücadelesini yokedemeyeceksiniz.

Essen’de Halk Toplantısı’naÇağrı

Essen Eğitim ve Kültür Atölyesi’nde(EKA) “Sorunlarımız ve Çözümlerimiz”konulu Halk Toplantısı yapılacaktır.

Tarih: 29 Nisan 2018, PazarSaat: 14.00Adres: Martin-Luther-Str. 82, 45145

Essen-FrohnhausenToplantının ardından bahçede man-

gal yapılacaktır!Tüm halkımız davetlidir.

Uyuşturucu ve Kumara KarşıMücadele Merkezi-HFG GünlükProgramını Açıkladı

Uyuşturucu ve Kumara Karşı Mü-cadele Merkezi-HFG olarak, üretimisürekli kılmak ve günümüzü verimligeçirmek adına, günlük program listesihazırladık. Kolektif bir biçimde, herkesiprogramımıza katarak, yozlaşmaya karşımücadelemizi öncelikli olarak günlükhayatımızda örgütlüyoruz.

Uyuşturucu Ve Kumara KarşıMücadele Merkezi-HFG’de Man-gal Ve Yerleşme Çalışmaları

14 Nisan Cumartesi günü, Duis-burg’daki merkezimizde akşam saat-lerinde, ailelerimizle birlikte, henüztam olarak döşenmemiş yerimizde man-gal yaptık.

Bağımlılıklarla mücadele konusuylaalakalı aramızda bulunacak olan in-sanlarımıza yardımcı olabilmemiz açı-sından güzel ve kullanışlı bir yer olduğukonusunda herkes hemfikir oldu. Mer-kezimizin amaçlarını ve işleyişini an-lattığımız herkes, ilgiyle ve mutluluklabu faaliyetleri takdir ediyorlar.

Dortmund:Dayev’in Mayıs Ayı Programı:Bu ayki programımızı yayınlıyoruz.

Programlarımız katılımımızla güçlene-cek, gücümüz birliğimizde, birliğimizise bizi daha güçlü yapacaktır. Hepinizibekliyoruz.

29 Nisan PazarSaat: 14.00“1 Mayıs” sohbeti ve “Grup Yorum’u

birlikte dinliyoruz” etkinliğiGrup Yorum Bağımsız Türkiye Kon-

serini İnternet üzerinden yapacağınıduyurdu.

6 Mayıs Pazar 2018Saat: 11.00 KahvaltıSaat: 13.00 “Halk Meclisleri nedir?

Halkın Öz Örgütlenmesi Halk Meclisinasıl işleyecek? Avrupa’da Halk Meclisi”konulu halk toplantısı

20 Mayıs PiknikYeri ve biçimini birlikte konuşarak

kararlaştıracağız.Tüm halkımızı etkinliklerimize ka-

tılmaya çağırıyoruz.

1 Mayıs’ta Her Yerde AlanlardaOlalım! Halk Cephesi SaflarındaOlalım!

Dünya işçi sınıfının ve ezilen halk-ların birlik, dayanışma ve mücadelegünü olan 1 Mayıs’a çağrı için yapılanaçıklamalardan derlediklerimizdir:

NRW Halk Cephesi:Tüm halkımızı 1 Mayıs 2018’de

pankartlarımızla, kızıl bayraklarımızlaHalk Cephesi saflarına çağırıyoruz. Gelinhep birlikte haykıralım: Emperyalizmve faşizm bizleri asla teslim alamadıalamayacaktır! Er ya da geç sömürücüve zalimleri yeryüzünden sileceğiz! Sal-dırganlığınız boşuna. Saldırganlığınızkorkunuzdur. Bizden korkun!

Almanya Halk Meclisleri:1 Mayıs, biirliğimizin, dayanışma-

mızın ve mücadelemizin tek adresi iseHALK MECLİSLERİMİZDİR!

Bu 1 Mayıs’ta HALK MECLİS-

Av ru pa’da

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

53TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 54: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

LERİMİZİN önemini daha çok bilinceçıkaralım ve daha çok güçlendirelim.

HALK MECLİSLERİ, ülkemizTürkiye’de ve yurtdışında, başta işçisınıfı olmak üzere her milliyetten veher dinden emekçi halkımızın tek meşruörgütüdür.

HALK MECLİSLERİMİZ, 1 Mayısİşçi ve Ezilen Halkların Birlik Mücadeleve Dayanışma gününde halkımızı heryerde alanlara çağırmaktadır.

HALK MECLİSLERİMİZ her yer-de alanlarda olacak ve HALK CEPHESİkortejinin hemen arkasında saf tuta-caktır.

Geleneksel Mannheim HalkCephesi Aile Ve Çocuk Kampı Ya-pıldı

Birinci Gün:Kampımız 20 Nisan Cuma günü,

saat 17.00’dan itibaren başladı. Kampyerine ilk gelenler mutfak, salon veterası kullanıma hazır hale getirdiler.

Gelenler Grup Yorum türküleriylekarşılandı. Günlük işbölümü ve diğerçalışmalar için komiteler kuruldu.

İkinci Gün:Kahvaltı ve öğlen yemeğinden sonra

topluca oyunlar oynandı.Sonrasında “Devrimciler sadece sis-

temin yarattığı sorunların adını koyandeğil alternatif projeler yaratandır” başlığıaltında bugüne kadar devrimcilerinhayata geçirdiği projelerin kısa kısa an-latıldığı toplantı gerçekleştirildi.

Bu projeler;Halk Meclisleri,Uyuşturucu ve Kumara Karşı HFG

merkezleri,Kazova tekstil işçilerinin direnişi

ve üretime geçmeleri,Şenay, Gülsüman Halk BahçeleriBerkan Abatay-589 Spor Merkezi,Halk Fırını,Halk Marketi,Halkın Hukuk Bürosu,Umudun Çocukları Korosu,Gönüllü Eğitim Toplulukları,Ferhat Gerçek Yürüteci,

Vefa EviÜçüncü Gün:Sabah hep beraber kahvaltı yapıldı,

orman yürüyüşüne çıkıldı. Günlük top-lantı ve sohbetler yapıldı. Seçimleringündeme alınması da farklı olmadı.Bundan bir ay önce erken seçim talepetmenin vatan hainliği olduğunu ilaneden faşist diktatör birden baskın birseçim kararı aldırıp, şimdi seçimlerinne kadar gerekli olduğunu ve zorunluolduğunu anlatıyor.

Bu, faşizmin yönetememe krizininaçığa vurmasından başka bir şey değildir.Öylesine tıkanmış durumdadırlar ki,oligarşi tescilli faşist Meral Akşener’ihalkımıza umut olarak sunmaktan başkabir şey yapamaz durumdadır.

Birebir sohbetlerde kamp üzerindekonuşuldu. Gidenlerimiz uğurlandı.Kalanlarla kamp yeri temizliği yapılarakberaber yola çıkıldı.

SEÇİM ALDATMACASINAHAYIR! HALK MECLİSLERİN-DE ÖRGÜTLENELİM!

Almanya Halk Meclisleri açıkla-malar yayınlayarak, ülkemizde demok-rasi değil faşizm olduğu gerçeğini vur-guladı ve şöyle denildi:

“Halkımız bu oyuna gelmemelidir.Ne yurtdışında ne yurtiçindeki halkımız,kendi celladını seçmeyi reddetmelidir.Halkımızın bu tabloda benimseyeceğitek tavır bu seçimleri boykot ederekseçimleri devrimci mücadelenin ve hal-kımızın örgütlenmesinin güçleneceğibir zemine çevirmektir.

Yurtdışındaki ve yurtiçindeki tümhalkımızı, faşizmin ve diktatör bozun-tusu Erdoğan’ın seçim oyununu boz-maya, faşizmin cellatlarından biriniseçmeye hayır diyerek seçimleri boykotetmeye çağırıyoruz.

4 Mayıs’ta Musa Aşoğlu Mah-kemesine Çağrı

Unutmayalım ki, emperyalizminyargılamaya çalıştığı Devrimciliktir veancak BİZİM sahiplenmemiz bu çabayı

boşa çıkaracaktır!Tüm halkımızı Musa Aşoğlu’nu sa-

hiplenmeye, mahkemeye katılmaya ça-ğırıyoruz.

Tarih: 04 Mayıs 2018, CumaSaat: 10.30Adres: Hanseatischen Oberlandes-

gericht Hamburg (Strafjustitzgebaude)Sievekingplatz 320355 HamburgDuruşma salonu No 237, 1. Kat

� YUNANİSTANTutsaklara dayanışma etkinliğiAtina’da gözaltına alınıp, işkenceler

ile tutuklanan 9 Halk Cepheliyle daya-nışma için yapılan birçok eylem ve et-kinliğin yanı sıra, Selanik’te bir daya-nışma gecesi de düzenlendi. Yunan ko-münist ve anarşist parti ve gruplarıylaoluşturulan Dayanışma Komitesininaldığı karar doğrultusunda 21 Nisangecesi üniversiteler sahası içinde genişalanda yapılan Gece yüzlerce insanınkatılımı ile gerçekleştirildi. Gece sa-hasına bir pankart asılarak, 9 tutukludevrimci ile dayanışma içinde olunduğu,devrimcilerin derhal serbest bırakılmasıgerektiği vurgulandı. Gece boyunca il-ginin merkezi olan müzik platformundaifade edildi. 3 müzik topluluğu hayligeç saatlere kadar sahne aldı. Topluluklarpolitik sunumlarıyla Türkiyeli devrim-cilerin yanında olduklarını ifade ettiler.Kitle defalarca sloganlarla aynı mesajıifade etti. Geç saatlere kadar sürenGece başarıyla tamamlandı.

� DANİMARKAGrup Yorum Politiken’de, 19 Nisan

günü, Danimarka’nın ünlü gazetele-rinden Politiken’de Grup Yorum ileilgili 2 sayfalık bir yazı yayınlandı.AKP iktidarındaki insan hakları ihlal-lerinden ve konuşma özgürlüğünün kı-sıtlanmasından bahsedilen yazıda; GrupYorum’un hakkında bugüne kadar400’den fazla soruşturma açıldığı veşu anda 11 üyesinin tutsak olduğu ya-

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

554 AKP’NİN BASKILARINA, İHRAÇLARINA, TUTUKLAMALARINA VE

Page 55: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

zıyor. Grup Yorum’un bu yaşadıklarının,AKP iktidarıyla birlikte sanatçılarınözgürlüklerinin giderek kısıtlandığıTürkiye’deki durumu ortaya koyduğuifade ediliyor.

20 Nisan’da ise, Danimarka ulusalradyosundaki kültür-sanat programınınana gündemi Grup Yorum oldu. Prog-ramda Grup Yorum’un 2 şarkısı baştansona çalındı. Programın sunucusu AdamHolm, Grup Yorum’a kucak dolususevgiler yolladı ve Grup Yorum’unşarkı sözlerini anlamasa bile müziğiniçok sevdiğini söyledi. Radyo progra-mına, ayrıca Danimarka’da yaşayanTürkiyeli gazeteci Deniz Serinci dekatıldı. Serinci, Grup Yorum’un Tür-kiye’de ne kadar önemli bir grup oldu-ğundan bahsetti. Çok farklı düşünceleresahip birçok kişinin Grup Yorum’u çokseverek dinlediğinin üzerinde durdu.

� İNGİLTERELondra Dev Gençliler Musa

Aşoğlu’na Özgürlük İçin PullamaYaptı

16 Nisan Pazartesi günü LondraDev-Genç’liler Londra’da Türkiyelihalkların yoğun yaşadığı mahallelereMusa Aşoğlu’na özgürlük için pullamayaptı.

Londra Dev-Genç’ten 30 Mart-17 Nisan İçin Yazılama

17 Nisan Salı akşamı Londra Dev-Genç’liler 30 Mart-17 Nisan DevrimŞehitlerimiz ve umudun adını Londra’daTürkiyeli halkların yoğun yaşadığı ma-hallelerin duvarlarına nakşetti.

Londra’da Pir Sultan KültürMerkezinde Halk ToplantılarımızlaBirlikteliğimize Devam Ediyoruz

İngiltere’de haftalık halk toplantı-larımızla birlikteliğimizi sürdürmeye,etkinliklerimizi birlikte organize etmeyeve ortak sorunlarımıza birlikte çözümlerbulmaya devam ediyoruz.

Bu sene 1 Mayıs’ı Türkiyeli halklarınyoğun yaşadığı mahallede yapılmasınakarar verildi. Manor House’dan başla-yacak olan yürüyüş, Wood Green kü-tüphanesi önünde sonlandırılacak. 1Mayıs afişinin hazırlanması konusundakarar alındı, bildiri hazırlandı ve sosyalmedyada yayılmasının görevi gençlere

verildi. 1 Mayıs nedir ve neden önemlidirhakkında bilgi verildi.

İkinci konumuz, Almanya’da açı-lacak olan ‘HFG Uyuşturucu ve KumaraKarşı Mücadele Merkezi’ işleyişi hak-kında sohbet edildi. HFG’nin önemianlatıldı ve ihtiyaçları için gerekenlerkonuşuldu. Bölgemizde de çevremizdeuyuşturucu ve kumara bağımlı olaninsanların konuşulup, ikna edilipHFG’de tedavi görmesini sağlamak veilerleyen dönemlerde de HFG’nin Lon-dra’da açılmasının önemli olduğu ko-nuşuldu.

� İSVİÇREBasel’de Grup Yorum Konseri

Yapıldıİsviçre Basel-Listal’da 22 Nisan

2018’de yapılacak konsere Grup YorumGönüllüleri, günler öncesinden ev veişyerlerinde konsere çağrılar yaptı. GrupYorum Bizim Evde Grup Yorum HerYerde sloganıyla vurgulanan konserbüyük beğeniyle izlendi.

Çok coşkulu geçen konserde türkülerhep bir ağızdan söylendi. 22 NisanPazar günü gerçekleşen konsere 400kişi katıldı.

� AVUSTURYAAnadolu Federasyonu Üye Ve

Çalışanlarına Açılan Davaya İlişkinAFA Açıklama Yayınladı

Anadolu Federasyonu, ülkemizdeki

faşizm koşullarına ve Avrupa’da ırkçılığakarşı olduğu için uydurma sebeplerledava açılmıştır denildi. Görünürde busaldırılar Anadolu Federasyonu’na olsada özünde bütün muhalefetedir denil-di.

Avusturya Anadolu Federasyonuİnnsbruck’tan 1 Mayıs Çağrısı

Irkçılığa karşı tek ses tek yürek ola-rak, Türkiye’de faşizme karşı halkındemokrasisi için ve Avusturya’da Ana-dolu Federasyonu’na açılan davalarladevrimcilerin kriminalize edilmesinekarşı 1 MAYIS’TA ALANLARDA-YIZ!

Tarih: 1 Mayıs 2018Toplanma Saati: 10.00Yer: Landhausplatz, 6020 İNNS-

BRUCK

� BELÇİKA“Belçika Devletinden Oturum

Hakkımı İstiyorum” Direnişi 4.Gününde

17 yıldır oturum hakkı verilmeyenCahit ZOREL başlattığı oturma eyle-minin 4. gününde eylemine devam edi-yor. Her sabah sosyal medya üzerindencanlı yayın yapılarak başlayan eylemboyunca dost arkadaş ziyaretleri oluyor,bildiriler dağıtılıyor.

23 Nisan Pazartesi günü oturmaeylemi saat 10.30’dan 12.30’a kadarsürecek.

Beşiktaş Belediyesi Önünde İşçilerin Başlattığı Oturma Ey‐lemi Devam Ediyor

696 sayılı KHK ile Valiliğin gü-venlik ve arşiv taraması gerekçe gös-terilerek Beşiktaş Belediyesi’nden 2Nisan itibariyle işten çıkartılan işçilerdirenişlerini sürdürüyor. 13 gündür be-lediye önünde oturma eylemi yapan

işçiler, 18 Nisan'da basın açıklamasıyaptılar.

Açıklamada, “Susma Sustukça SıraSana Gelecek”, “İşçiyiz Haklıyız Ka-zanacağız”, “Zafer Direnen EmekçininOlacak” sloganları atıldı. Ardındanişçiler oturma eylemine devam ettiler.

Direnen Beşiktaş Belediyesiİşçilerinden Mahir Kılıç'a Destek

Beşiktaş Belediyesi önünde devameden direnişte işçiler, haksız yere İzmirBüyükşehir Belediyesi’nden çıkartıldığıiçin direnen ve 159 gündür açlık gre-vinde olan Mahir Kılıç’a 20 Nisan'dadestek oldular. Destek videoları çekenişçiler Mahir Kılıç’ın yanında olduk-larını ifade ettiler.

29 Nisan2018

Yürüyüş

Sayı: 64

55TTE’YE KARŞI 1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Page 56: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

“Hedefimiz devrimdir, bu hedefe partimiz öncülüğündeulaşacağız.” Güler Zere

7 Mayıs - 13 Mayıs

Ali Haydar ŞAHİN12 Mayıs 1987’de şehit düştü.

Ali Haydar Şahin

Murat ÇUHACIMurat, Tokat doğumludur. Halkının mü-

cadelesinde yer alan bir devrimciydi. Gaziayaklanmasının neferlerindendi. 13 Mayıs1995’te İstanbul Okmeydanı’nda sivil faşistlerinbıçaklı saldırısı sonucu şehit düştü.

Murat Çuhacı

İrfan AĞDAŞ1979 doğumlu olan İrfan Liseli bir devrimciydi.

17 yaşındaydı. 13 Mayıs 1996’da İstanbul Alibey-köy’de Kurtuluş gazetesi dağıtımı yaptığı sırada,polis tarafından herkesin gözü önünde sırtından kur-şunlandı. Yaralı olarak polis otosuna alındı ve oradaişkenceye devam edilerek katledildi.İrfan Ağdaş

Hasan OKUT, Renan ERİŞ,Müjdat ÇELİKYAY

Müjdat 1957, Ha-san 1956, Renan 1953doğumluydu. Devrim-ciydiler. Faşizme karşıdevrimin saflarınday-

dılar. Bir yandan okuyor, çalışıyor ve halkın kavgasına omuz ve-riyorlardı. 9 Mayıs 1978ʼde okudukları İstanbul Yıldız Üniversitesigece bölümünden birlikte çıkarken, faşistlerin kalleşçe pususundakatledildiler.

Hasan Okut Renan Eriş Müjdat Çelikyay

James CONNOLLY1868’de doğdu. İrlanda ulusal kurtuluş müca-

delesinin Marksist önderlerindendi. ISRP'nin (İrlandaSosyalist Cumhuriyetçi Partisi) kuruluşuna önderliketti. İrlanda emekçilerinin ilk silahlı örgütlenmele-rinden biri olan İrlanda Yurttaş Ordusu'nun da ku-rucusudur. James Connolly, sendikalist görüşleride olmasına karşın, 1. Emperyalist Paylaşım Savaşıdöneminde, savaşın devrimci bir savaşa dönüştü-

rülmesinden yana tutum alarak devrimci cephede yer aldı.1916 Nisan’ında Dublin’de başlatılan ayaklanmada İngilizler

tarafından ağır yaralı olarak ele geçirildi. Gizli bir duruşmaylayargılandı ve idama mahkum edildi. Kangrene dönüşen yaralarınedeniyle ayakta duramaz halde olduğu için bir koltuğa oturtularakkurşuna dizildi. 12 Mayıs 1916, onun dünya halklarının müca-delesinde ölümsüzleştiği tarihtir.

James Connolly

Hüseyin SOYUUĞUR12 Eylül'ün apolitikleştiremediği gençlerimizden

biriydi. Tüm baskılara rağmen devrimcilerin yanındasaf tuttu.

Yeni Çözüm dergisi okuru olan Hüseyin, ODTÜyurdunda geçirdiği rahatsızlık sonucu 11 Mayıs1987’de aramızdan ayrıldı.Hüseyin Soyuuğur

Güler ZERE1972 Elazığ doğumludur. Emekçi bir ailenin

çocuğu olarak büyüdü. 1991 yılında, evlerinegelen Devrimci Sol’cularla tanışması, yaşa-mının yeni bir yön almasını sağladı.

Gönlünde yatan Dersim dağlarıydı. 1992’dekısa bir süre İstanbul’da bulundu. O süreçte,darbe ihaneti nedeniyle gerillaya gönderilemedi.

Ancak kısa süre sonra Elazığ’a dönerek, orada ilişki kurarakaynı yıl gerillaya katıldı.

1995 yılının Ekim ayında, rahatsızlığı nedeniyle tedavisiiçin şehire gönderildi. 1995 Aralık’ında uzun tutsaklık sürecibaşladı. 19 Aralık katliamını Malatya Hapishanesi’nde kar-şıladı. Tecrit koşullarının dayatılmasına karşı, yoldaşlarıyladireniş çizgisinde oldu.

Elbistan Hapishanesi’nde kanser hastalığına yakalandı.Tedavisi yapılmadığı için hastalığı ilerledi. En zor koşullarda,hastalığının en kötü dönemlerinde, devrimi ve sosyalizmisavunmaya devam etti, “af” dilenmedi.

Oligarşinin hasta tutsakları “Sessiz İmha” politikalarınakarşı Halk Cephesi öncülüğünde ülkede ve yurtdışındaGüler Zere ve hasta tutsakların özgürlüğü için yürütülenkampanya sonucunda 6 Kasım 2009ʼda tahliye edildi. Tah-liyesinden sonra 7 Mayıs 2010’da Küçükarmutlu’da şehitdüştü. Mezarı Elazığ Gülmez mezarlığındadır.

Güler Zere

BAŞ SAĞLIĞIÖzgür Tutsak Ercan Kar-

tal'ın annesi vefat etti. ÖzgürTutsaklarımızın, Büyük Ai-lemizin başı sağolsun. Başımızsağolsun.

Kibar Anamızın cenazesimemleketi Kahramanmaraşili Göksun İlçesi Göynük Kö-yünde defnedildi.

Tayad’lı Aileler

Page 57: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

Onunla benim aramda ne vardı, bilmiyorum. Ben güvenlibir hayat sürerken, o hayatını adadığı bir dava yüzünden hapsedüşmüştü.

Hayatını bir davaya adayanlara, aynı düşüncede olmasam dahep saygı duydum, haklarında konuşurken dikkatli olmayaçalıştım. Çünkü bizim konuştuğumuz yerden hep çok uzaktaydılar,kendini başkaları için feda etmenin gücüne sahiptiler, kendindenvazgeçmenin gücüne.

Yakıcı bir sınırda hayatlarını sınayanlar karşısında ahkamkesemeyeceğimi bilecek kadar anlardım onları. Genç ömürleriniverdikleri şeye, kimi zaman öfkelensem de onlara öfkelenmekaklıma bile gelmezdi hiçbir zaman. Korkak bir ikiyüzlülüklebezenmiş hayatların ortasından çıkıp, bizi utandırarak, canımızıyakarak, kolektif bir iyi için savaşarak ve ölerek -ölerekyaşayanlara söz söylemenin en azından güvenli bir hayatı herşeyin üzerine koyanların hiç hakkı olmadığını düşündüm.

Ölüm oruçları sonunda gerçekleştirilen “Hayata Dönüş” ope-rasyonları sonrasında, onları ölü sevicilikle suçlayan Alatlı’yıbu yüzden hiç bağışlamadım. Ölmenin dışında hiçbir yol bıra-kılmamış insanlara, sadece bir örgütün piyonu olarak bakılmasında,korkunç bir aşmışlık ve değmezlik duygusu dışında hiçbir şeygörmedim. Kendi hayatında en ufak risk almamış olanların,onlar hakkında konuşma hakkı olmadığını düşünüyorum.

Bizim adımıza cesaret gösterenlerin, kendilerini ateşe atanlarınkarşısında utançla boğazımız düğümleneceği yerde, serinkanlıbir biçimde “değmez” eleştirisi yapılmasını aklın olmasa davicdanın sustuğu yer olarak okuyorum. Buna karar verecekolan biz değiliz, hiç risk almamış olanlar, şiddete doğrudanmaruz kalmayanlar, kalpsiz bir gerçekçiliğin ortasındayaşayıp hiç bilmedikleri hayatları yargılayanlar, buna kararveremezler.

Güler Zere ile benim aramda ne vardı bilmiyorum, onunölümü karşısında sadece insanlığımdan utanıyorum. Sanıyorumki onu göz göre göre ölüme götüren koşulların ben de birparçasıyım, onu ve başka tutukluları ölüm halinde içeridetutan düzene yeterince güçlü bir ses çıkarmadığım için,elimden bir şey gelmediğine kendimi inandırdığım için,

sadece ölümüne yandığım için.Onunla benim aramda ne vardı bilmiyorum, otuz yedi

yaşındaydı, benden gençti; ama kısa ömrünü benim gibi ge-çirmedi. İçerideydi, hastaydı ve yaşamasına izin verilmedi.Onun hayatından korkanlar bizim hayatımızdan korkmu-yorlar, demek ki onun yaşaması bizimkinden daha önemliy-di.

Gençken, daha gençken özgürlük duygusunu her şeyin üstünekoyduğumu hatırlıyorum, şimdi öyle düşünmüyorum, adaletduygusunun olmadığı yerde özgürlüğün hiçbir anlamı olmadığınıbiliyorum. Bu ülkede, hatta dünyada adalet duygumuz sürekliincitiliyor ve bununla aldığımız nefes sürekli zehirli. İnsanlarıiçeri attıkları yetmiyor, en temel insani haklarına el koyuyorlar;aralıksız, aralıksız öldürüyorlar ve insanlara, astıktan sonra birde işkence eden ortaçağ papazlarına benziyorlar.

Güler Zere’yi astıktan sonra bir de işkenceyle ölümünü ikiz-lediler. Bunu nasıl sindireceğiz, kendimize nasıl insan diyeceğiz,bilmiyorum. Onun sayesinde hasta tutuklulardan haberimizolmuştu, hapishanelerde süren zulümler bileşkesine bir iki gazetebizi tanık etmişti. Ve biz hala bu bilgiyle yaşayabiliyoruz, hiçbirşey yapmadan, sadece üzülerek, birkaç sözle duruma ortakolarak, vicdanımızı susturarak.

Onunla benim aramda ne vardı, gerçekten bilmiyorum amatanık olduklarımız yüzümüze yapıştı diye aynadan korkuyorum.Biz rahat uykulara soyunurken üstelik bizim adımıza acı çekenleridüşünüyorum ve bu kadar zulme susmanın zalimle işbirliği ol-duğunu düşünüyorum.

Her şeyi aştık, kendini feda etmeyi edebiyatın konusu yaptık,kendini ateşe atanları siyaseten yargıladık ama ölen Güler Zere’ler,biz değiliz. Onun yaşadıkları bizim sokaklarımızdan bile geçmiyor,oturduğumuz kafelere uğramıyor onların hayatı, biz sadece ko-nuşuyoruz bize radikal başka hayatlar hakkında. Her şeyi aşmış,uzlaşmış halimize politik bir eda vererek üstelik, ölümler hakkındakonuşuyoruz. Ve onları tıpkı astıktan sonra kurşunlayanlar ya daişkence edenler gibi bir kez daha öldürüyoruz.

Güler Zere, ondan korkanlar tarafından öldürüldü; Zereonları korkutacak güce sahipti, iyileşmesine bile izin verme-diklerine göre, vaktinde en temel insani hakkını kullanmasınaizin vermediklerine göre, ölesiye korkuyorlardı ondan.Demek ki hepimizden daha kuvvetliydi.

Ne vardı, onunla benim aramda bilmiyorum. Sadece bütünölümleri aniden anlamsızlaştırdığını biliyorum ve en zayıf gö-ründüğü noktada bile onun hepimizden çok güçlü olduğunu bi-liyorum.

Süreyya Karacabey (Ankara Üniversitesi ÖğretimGörevlisi)GÜLER ZERE ve Tüm Haksızlığa UğramışOlanlar İçin

Sabo, Sinan ve Fazıl’a SözümüzVar! Bayrağımızı Ülkemizin DörtBir Yanında Dalgalandıracağız!

16-17 Nisan Katliamının yıldönümüdolayısıyla İstanbul Armutlu Halk Cep-hesi’nin 20 Nisan’da yayınladığı açık-lamadan bölümler aktarıyoruz:

“16-17 Nisan 1992’de İstanbul’daüç önder kadro yoldaşımızın da içerisindeolduğu 11 yoldaşımız ülkemiz oligarşisitarafından düzenlenen operasyonla kat-

ledildiler. Tüm dünyada direnenler, halk-lara öncülük edenler zulüm eden sömü-rücüler tarafından imha edilerek bizdenkoparılmak istendi. Ama dünya halklarıkatledilen öncülerine daha çok sarılarakonları yaşattılar.

Devrimci Sol Merkez Komitesi’ninşehitlerimizin ardından yaptığı açıkla-manın başlığında olduğu gibi ‘DevrimTarihini Yazıyoruz’ bu tarihin sayfasıbir mısrası dahi bir hazinedir. Biz çokdaha zenginiz, çok daha güçlüyüz; çünkü

bu tarihin bir mısrası olma iddiasınasahibiz.

Devrim tarihimizin sayfalarını ey-lemleriyle dolduran yiğit savaşçılarımızıselamlıyor ve söz veriyoruz: BayrağımızıÜlkemizin Dört Bir Yanında Dalgalan-dıracağız!

Anıları Mirasımız

Page 58: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

Yürüyüş

29 Nisan2018

Sayı: 64

558

Cephe Milisleri Emperyalizm’denve AKP’den Hesap Soran ve UmuduSelamlayan Yazılamalar Yaptı.

İSTANBULAlibeyköy: Cephe Milisleri 22 Ni-

san’da, Cengiz Topel Mahallesi’ndedaha önceden yapılıp katil polisler ta-rafından karalanan yazılamaları yenidenduvarlara işledi. Yapılan çalışmada bir-çok yere “Umudun Adı DHKP-C! Parti– Cephe” yazılamaları nakşedildi.

Armutlu: Cephe Milisleri 21 Ni-san’da Küçük Armutlu mahallesinde,halkların katili ABD emperyalizmininSuriye halkına karşı yaptığı saldırılarıve AKP iktidarının efendisi ABD’ninkatliamını meşrulaştıran açıklamalarınıteşhir etmek için yazılama yaparak busaldırıları teşhir ettiler. Yapılan yazı-lamada; “ABD Emperyalizmi Suriye’yeSaldırıyor, AKP İse Bundan MemnunuzDiyor! Biz Diyoruz Ki Emperya-lizmin Cellâdı Olacağız! DHKP-C” ifadelerine yer verildi.

Esenyurt: Cephe Milisleri 22Nisan’da, Yeşilkent Mahallesi’nde1 Mayıs’a çağrı yazılamaları yap-tı. Yapılan çalışmada halkın mat-baasına “1 Mayıs’ta Taksim’e!

Cephe” imzalı yazılamalar işlendi.

ANADOLUHatay: Mustafa Kemal Üniversitesi

Tayfur Sökmen Kampüsü civarında,Cephe Milisleri 15 Nisan'da yazılamayaptı. Yazılamada 10 adet “DHKP-C”,2 adet “DHKC”, “Mahir Hüseyin UlaşKurtuluşa Kadar Savaş”, “MahirdenDayıya Sürüyor Bu Kavga” yazılamalarıduvarlara nakşedildi.

UMUDUN ADI, DUVARLARA NAKŞEDİLDİ

Alibeyköy

Hatay

Umudun Bayrağını Dalgalandıran ŞehitlerimizeSelam Olsun

Halk Cephesi: Küçük Ar-mutlu Mahallesi'nde 16 Ni-san'da minibüs yolu üzerin-deki Baltalimanı durağına‘Bayrağımız Ülkemizin DörtBir Yanında Dalgalanacak –Armutlu Halk Cephesi’ yazanpankart asıldı. Halk Cephe-liler ayrıca umudumuzu tem-sil eden kızıl bayrakları dayol üzerindeki direklere as-tılar.

Çayan: Halk Cepheliler,19 Nisan'da 30 Mart-17 Nisan anısına“Kızıldere İhtilalin Yoludur Dönülmez!Teslim Olmayanlar Yenilmez!” yazılıpankart astı.

Şehitlerimizin Mezarında OtBitmeyecek

Bahçelievler Halk Cephesi 20 Ni-san'da Bahçelievler Kocasinan Mezarlığı’nda bulunan, faşizme veemperyalizme karşı devrim mücadelesinde ölümsüzleşen kahra-manlarımız Ahmet Kırlangıç, Osman Akgün, Yemliha Kaya’nınmezarlarını temizleyip, karanfil bırakarak ziyaret gerçekleştirdi.

Şehitlerimizi Unutmadığımız Gibi Ailelerimizi deUnutmayacağız

TAYAD’lı Aileler: 25 Nisan’da, 23 Nisan 1993’te DersimÇalaxane Direnişi’nde ölümsüzleşen kahraman halk savaşçıla-rından Abidin ve Eylem Yıldız’ın ailelerini ziyaret etti.

Suçlu Değil DevrimciyizTek Tip Elbise Giymeyeceğiz!

TAYAD'lı Ailelertek tip elbise dayat-masına karşı evlat-larının dışarıda sesisoluğu olmaya de-vam ediyor. Tek tipelbise kefendir giy-meyeceğiz şiarıylagerçekleştirdiklerieylemlerin bazıları şu şekildedir:

İstanbul: Galatasaray Meydanı'nda 21 Nisan'dabiraraya gelen TAYAD’lı Aileler hapishanelerdekihak gaspları ve işkencelerle ilgili eylem yaptı. Ey-lem'de okunan açıklamada şunlar dile getirildi: "Ha-pishanelerde sürgün sevkler, hak gaspları ve işkencelerdevam ediyor. Bolu F Tipi Hapishanesi Özgür Tut-sakları’ndan Deniz Şah ve Emrah Yayla’ya sistemlibir şekilde işkence yapılmaktadır. Telefon haklarıgasp edilmektedir.

Avukat Şükriye Erden kızının tutuklanmasınıprotesto etmek için 1 hafta açlık grevi yaptı. Tümbu işkenceler, tutuklamalar, hak gaspları hapisha-nelerdeki tutsakları teslim almanın, düşüncelerindenvazgeçirmenin, beyinlerini teslim almanın bir aracı,oysaki tarihte her zaman son sözü direnenler söyler.

Ankara: Tek tip elbise ile ilgili her cumartesiAnkara Sakarya Caddesi’nde basın açıklaması yapanTAYAD’lı ailelere bu hafta da işkenceci katil polismüdahale etti ve zorla alandan uzaklaştırmayaçalıştı. Bu duruma karşılık olarak TAYAD’lı AilelerSakarya Caddesi’nde ajite çekerek ve slogan atarakyürüdüler.

Armutlu

Bahçelievler

Çayan

Page 59: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

ÖÖğretmenimizğretmenimizHALKIN HUKUK BÜROSU’NUN TUTSAK AVUKATLARINDAN

ŞÜKRİYE ERDEN’İN MEKTUBU

MEKTUPTA KARALANMAMIŞ TEK BİR SÖZCÜK BİLE KALMAMIŞTIR!

KARALANAN HER HARF, AKP FAŞİZMİNİNHALKIN AVUKATLARI KARŞISINDAKİ ÇARESİZLİĞİDİR!

KARALANMIŞ HER HARFİN ALTINDAN FIŞKIRAN UMUTTUR!GERÇEKLERİ SANSÜRLEMEYE, UMUDU KARARTMAYA,

HALKIN AVUKATLARINI TESLİM ALMAYA

FAŞİZMİN GÜCÜ YETMEZ!

HALKIN HUKUK BÜROSU’NUN TUTSAK AVUKATLARINDANŞÜKRİYE ERDEN’İN MEKTUBU

Yoz, çürümüş, bencil, halkın değerlerinden uzak,kendi tarihinden utanan,

kendi mücadelesinden koparılmış bir halk elbetteemperyalizmin ve faşizmin karşısında birleşip

hesap soramayacaktır. Emperyalizmin vefaşizmin hedefi işte budur...

Bu nedenle- Apolitikleştirmeye,

- Yozlaştırmaya,- Uyuşturucuya karşı örgütlenmeliyiz,

devrimcileşmeliyiz. - DEVRİMCİ KİMDİR? denildiğindebu soruya çok kısa cevaplar verilebilir.

- Düzeni değiştirmek isteyendir, devrim yapmak isteyendir. Ama cevap gerçekte daha karmaşıktır.

Çünkü toplumların, halkların tarihinde öyle çokmisyonu birden üstlenir ki devrimci.

- Devrimci kime benzer örneğin? O, pekala yeldeğirmenlerine saldıran bir Don Kişot’a benzetilebilir.

Veya zenginden alıp fakire veren Robin Hood’a da benzetilebilir. - Düzeni, devletteki veya toplumdaki çarpıklıkları, yanlışlıkları

eleştiren bir Bektaşi’dir. Halkın sağduyusu, Hacivat ile Karagöz’dür.Ama bunlar devrimciliğin ancak bir yanını,

oldukça küçük bir yanını anlatırlar... - Yaptığı iş ise, biraz politikacılığa benzer;

ama klasik anlamıyla politikacı değillerdir. Biraz mimardırlar,fakat kurdukları yapı ve yapıda kullandıkları malzemeleri farklıdır.Biraz doktordurlar, baktıkları hastalıklarla, hastalıklara verdikleri

ilaç ötekine benzemez.Ressamdırlar, mutluluğun resmini çizmeye çalışırlar.

- Biraz hamal, biraz asker, çokça emekçidirler.

Page 60: BAĞIMSIZLIK, DEMOKRASİ, SOSYALİZM İÇİN 1 MAYIS’TA … · baĞimsizlik, demokrasİ, sosyalİzm İÇİn 1 mayis’ta taksİm’deyİz! akp faŞİzmİnİn ohal uygulamalarina,

yu

ruyu

s.b

iz@

gm

ail.c

om

ww

w.y

uru

yu

s-in

fo.o

rg

1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

İSVİÇRE’DE 400 KİŞİYE SESLENEN GRUP YORUMAVRUPA KONSERLERİNE DEVAM EDECEK!

‐ 26 MAYIS: Floransa / İTALYA‐ 27 MAYIS: Roma / İTALYA‐ 2 HAZİRAN: Atina / YUNANİSTAN‐ 9 HAZİRAN: Sofya / BULGARİSTAN

İsviçre-Basel22 Nisan 2018

BASKI, HAPİS, ÖDÜL, ZULÜM,ÖLÜM TEHDİTLERİNE RAĞMEN

HALKLARIN SUSTURULAMAYAN SESİDİR GRUP YORUM!