(kdv dahil) ‘tek millet’ fiovenizmi, [email protected] ezer...

50
www.yuruyus.com Say›:164 [email protected] I IS SS SN N 1 13 30 00 05 5 - - 7 79 94 44 4 www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 164 23 Kas›m 2008 Fiyat›: 1 YTL (kdv dahil) [email protected] HAP‹SHANELERDE TECR‹TE ‹fiKENCEYE SON! HAP‹SHANELERDE TECR‹TE ‹fiKENCEYE SON! TAYAD’l›lar Bir Kez Daha Ankara’da: Ya verdi¤iniz sözleri tutun Ya yalanc› oldu¤unuzu itiraf edin! Halklar›n U U lusal K K imlikleri v v e ‹nançlar›yla Y Y aflayabilmeleri çin T TE EK K Ç ÇÖ ÖZ ZÜ ÜM M S SO OS SY YA AL LZ ZM MD DR R! ! ‘Tek Millet’ fiovenizmi, Ezer, Yokeder, Sürer, Katleder; Ama Hiçbir Sorunu Çözmez! Tehcir Mübadele ‹nkar Asimilasyon 1 19 91 15 5 1 19 95 55 5

Upload: others

Post on 29-Oct-2019

15 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

www.yuruyus.com Say›:164 [email protected] 1133000055 -- 77994444

www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 164

23 Kas›m 2008

Fiyat›: 1 YTL

(kdv dahil)

[email protected]

HAP‹SHANELERDE TECR‹TE ‹fiKENCEYE

SON!

HAP‹SHANELERDE TECR‹TE ‹fiKENCEYE

SON!

TAYAD’l›lar Bir Kez Daha Ankara’da:

Ya verdi¤iniz sözleri tutun

Ya yalanc› oldu¤unuzu itiraf edin!

Halklar›n UUlusal KKimlikleri vve‹nançlar›yla YYaflayabilmeleri ‹‹çin

TTEEKK ÇÇÖÖZZÜÜMMSSOOSSYYAALL‹‹ZZMMDD‹‹RR!!

‘Tek Millet’ fiovenizmi, Ezer, Yokeder, Sürer, Katleder; Ama

Hiçbir Sorunu Çözmez!

TehcirMübadele ‹nkar

Asimilasyon

11991155 11995555

Page 2: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde

Yitirdiklerimiz28 KKas›m -- 44 AAral›k

1978 ‹stanbul do¤umlu olan Zeliha, aslen Sivas-Za-ral›’d›r. Yoksul bir ailenin çoco¤u oldu¤u için, ilko-kuldan sonra okuyamad›, çocuk yafllarda çal›flmayabafllad›. Devrimcileri ve faflizmi Gazi ayaklanmas›n-da tan›d›. 1996’da tutuklanarak götürüldü¤ü Eskifle-hir hücre tipinde direnifle kat›ld›. 2000’de F Tipi ha-pishanelerle birlikte yeniden hücre ve tecrit günde-me geldi¤inde, ölüm orucu gönüllülerinden biriydi.

Kartal Hapishanesi’nde 5. Ölüm Orucu Ekibi’nde bafllad›¤› onurlu direniflini,6 ay boyunca sürdürerek 30 Kas›m 2002’de ölümsüzleflti.

ZZeelliihhaa EERRTTÜÜRRKK

1969 Mufl do¤umlu olan Feridun, aslen Antalya-Fi-nikeli’dir. 1990’da, Uluda¤ Üniversitesi’nde mücade-lede yerini ald›. Birçok kez gözalt› ve tutsakl›klar ya-flad›. Çeflitli görevler üstlendi. 1994 Eylül’ünde tutuk-land›. 19-22 Aral›k katliam›nda Ümraniye’de dire-nen devrimcilerden biriydi. 2001’de Kand›ra F Tipi-’nden tahliye oldu, ancak k›sa süre sonra tekrar tu-

tukland› ve K›r›klar F Tipi’ne konuldu.Aral›k 2001’de örgütüyle iliflkisi kesilmifl olmas›na ra¤men, tecrite karfl›ölüm orucuna bafllayarak 1 Aral›k 2002’de flehit düfltü.

FFeerriidduunn YYüücceell BBAATTUU

‹kisi de 1961 do¤umluydu. Mücade-leye devrimci hareket saflar›nda ka-t›ld›lar. ‹stanbul mahalli birimlerdegörev yap›yorlard›. 28 Kas›m1979’da, 18 yafl›nda Hasköy’de,faflist sald›r›lara karfl› nöbet tutar-ken, bulunduklar› kahvehanenin fa-flistler taraf›ndan taranmas› ile ç›kan

çat›flmada flehit düfltüler.

KKuubbiillaayy YYEEfifi‹‹LLKKAAYYAA EEnnvveerr EERR

30 Kas›m 1998’de, bir direnifldestan› yazarak flehit düfltüler. Egeda¤lar›nda halk›n umudunun bay-raktarlar›yd›lar. Oligarflinin askerigüçleri taraf›ndan, 29 Kas›m akfla-m› Gölgeli Da¤lar› eteklerinde Bal-k›ca Köyü’nde kuflat›ld›lar. 20 saatboyunca çat›flarak, susturulamayansloganlar› ve marfllar›yla bir direnifl

destan› yazd›lar. Onlar› teslim alamayan faflizmin askeri güçleri, direndikleri köyevini havan toplar›yla, roketlerle yak›p y›karak cesetlerini teslim alabildi.1976 Diyarbak›r Bismil do¤umlu olan Erhan, lise y›llar›nda devrimci oldu. Müca-delede h›zla geliflti. Gençlik çal›flmalar› yan›s›ra Bal›kesir, Band›rma, Susurluk so-rumluluklar›n› üstlendi. Bir süre tutsakl›k yaflad›. Tahliye oldu¤unda, art›k yeriözlemini duydu¤u da¤lard›. fiehit düfltü¤ünde birli¤inin komutan›yd›. 1964 Kars Ka¤›zman Oluklu Köyü do¤umlu olan Mehmet, genç yaflta çeflitli ifl-lerde çal›flarak, sömürüyü, adaletsizli¤i en çarp›c› biçimlerde yaflad›. 1993'tedevrimcilerle tan›flt›. Bir süre tutsakl›k yaflad›. 1995'de Karadeniz K›r Birli¤i’nekat›ld›. fiehit düfltü¤ünde birli¤inde komutan yard›mc›s›yd›.

EErrhhaann YYIILLMMAAZZ((KKeennaann))

MMeehhmmeett YYIILLDDIIRRIIMM((NNeeccaattii))

""...... OO GGÜÜLLÜÜfifiÜÜNNÜÜNN YY‹‹NNEE YYÜÜZZÜÜNNDDEEOOLLDDUU⁄⁄UUNNUU BB‹‹LL‹‹YYOORRUUMM""

MMeerrhhaabbaa MMeehhmmeett,,

Yüre¤i devrim inanc›yla yüklü, kalbidevrim aflk›yla atan sevgili yoldafl›m.Görüflmeyeli uzun y›llar olmufltu. Ta ki,televizyonda seni görünceye dek. Hapis-hanede ayr›ld›¤›m›z günden sonra ilk keztelevizyonda gördüm seni. Yoldafllar›nlabirlikte Karadeniz da¤lar›ndayd›n...Da¤lar›n flahan›yd›n... Yine yüzündenhiç eksilmeyen gülüflünle karfl›m›zday-d›n.

Seni, burjuva bas›nda lanse edip, y›l-d›rmaya çal›flt›lar. Ama yan›lm›fllard›.Düflman›n bu sald›r›s› da, kinini, öfkenibüyütmüfltü. Bu kin ve öfke ve her günbüyüyen inanc›n seni Karadeniz da¤lar›-na tafl›m›flt›. Hapishanede omuz omuza,

direnifllerle beraber oldu¤un AliHaydar yoldafl›nla bu kez de Kara-deniz da¤lar›nda omuz omu-zayd›n... Karadeniz’deki o görün-tülerde seni gördü¤ümde hiç flafl›r-

mam›flt›m. K›sa bir zamana s›¤an bera-berli¤imizde, Yoksul Halk›n Gücü büro-sunda üzüm ekmek yerken; kimi zamanbir simitle karn›m›z› doyururken yapt›¤›-m›z sohbetlerde ipuçlar› vard› bunun...Seni az da olsa tan›yabilmifltim. Ama da-ha çok yaflad›¤›m›z gözalt› süreci senibana daha iyi tan›tm›flt›. Sultançiftli-¤i'nde flehit düflen yoldafllar›m›z ‹bifl De-mir ve Güler Ceylan'›n anmas›n› yapmakiçin Ba¤c›lar'da mezarl›¤a gitti¤imizdegözalt›na al›nm›flt›k. Anmay› yapamadanal›nmak hepimizi üzmüfltü. Ondan dola-y› da kinliydik düflmana. Ba¤c›lar Yeni-yüzy›l Karakolu'nda yaflad›¤›m›z gözal-t›nda senin düflman›n yapt›r›mlar›na kar-fl› gülerek karfl› gelmen, azg›n bir köpekgibi sald›rd›klar›nda yine o gülüflünlekarfl›lay›p, iflkencecilere karfl›l›k vermenseni daha iyi tan›tm›flt› bana. Düflman da

seni çok iyi tan›m›flt› ki, flef olan iflkence-ci korkudan sesi titreyerek ""DDuurrssuunn''uunnggeerriillllaass›› llaann bbuunnllaarr"" deyip iflkencecileriüzerimize sald›rt›yordu.

O zamandan bugüne tam dört y›l geç-ti. Bu dört y›l, dostuna can, düflman›nayaban, bafle¤mez bir flahan, bir boran ol-dun ülkenin da¤lar›nda. Halk›n öfkesi si-zinle dile geldi. Korkusu sizinle büyüdüdüflman›n. Dersim, Karadeniz, Toroslarve Ege. Ege da¤lar›nda dalgaland›rd›n›zflehitlerimizin bizlere b›rakt›¤› umudunbayra¤›n›....

O da¤lar ki, bir kez daha suland› kan-lar›m›zla.

Balk›ca Direnifli'nin yi¤it savaflç›lar›;miras b›rakt›¤›n›z bayrak zafere kadar el-den ele tafl›narak oligarflinin burçlar›nadikilecek ve o zaman zafer halay›m›zdaberaber olaca¤›z. Yaratt›¤›m›z, bizleremiras b›rakt›¤›n›z direnifl gelene¤i zaferekadar gücümüz, yol göstericimiz olacak.

SSiizzlleerree ssöözz;; ZZAAFFEERR BB‹‹ZZ‹‹MMOOLLAACCAAKK!!

Tarih Yazanlar

"Pir SultanAbdal’›n as›l›fl›-n›n ertesi günü

halk kahvede toplan-m›fl konufluyormufl. ‹çle-

rinden biri demiflki:- Duydunuz mu? Bu gece H›z›r

Pafla, Pir Sultan'› ast›rm›fl...Bir baflkas› hemen karfl› ç›km›fl ona:- Olamaz! Ben onu sabahleyin Koçhisar yolunda,

Seyfebeli'nde gördüm.‹kincisi:- Senin yanl›fl›n var, demifl, ben onu gün ›fl›rken

Malatya yolunda Kardefller Gedi¤i'nde gördüm.Üçüncüsü:- Yeni Han yolunda, fiahna Gedi¤i'nde gördüm.Dördüncüsü:- Ben Tavra Bo¤az›'nda gördüm...Dinleyenler flafl›rm›fl. Kalk›p birlikte dara¤ac›n›n

bulundu¤u yere gitmifller. Bakm›fllar ki dara¤ac›ndaPir Sultan'›n h›rkas› as›l›, kendisi ortada yok..." (*)

***Üstümüzde Pir Sultan h›rkas›, dilimizde hakikat

avaz› düfltük yollara. Karl› ve so¤uk zamanlar›n, kan-l› ve s›cak günlerinden geçtik. Ve gördük ki, hep ayn›H›z›r Pafla ç›kar karfl›m›za. Ayn› y›k›las› taht, ayn› dü-flesi taçt›r hayat›m›z› çalan...

Bald›r› ç›plakl›¤›m›zla halk›z biz. Biliriz yoksullu¤unkederini ve yoksunlu¤un so¤u¤unu. Tepeden t›rna¤asab›r ve bafltan aya¤a h›nc›z. Elde nas›r, yürekte has-ret, bir de hayat denilen kavgam›z daimdir ömürlerboyu bize...

"Uyur idik..." ve uyard›lar, açt›lar gözümüzü umutile. Ö¤rendik, sömürü ve zulüm nedendir. Gördük,yozluk ne ifltir. Ve anlay›nca olup biteni, ç›kt›k yola

kazanmak için gelece¤i..."Halimizi hal eyledik/ Yolumuzu

yol eyledik" ve bir yürüyüfl ey-leyip ça¤› ça¤a ba¤lad›k.

Her ad›mda bir H›z›r Pa-fla ç›kt› karfl›m›za. Ve

hep ayn› fetvayaz›ld› hakk›-m›zda: "Katlivaciptir, tiz vu-rula kelle-si..."

E¤i lmezhakikatimizyalan karfl›-

s›nda. Ve korkuya yenilmez haysiyetimiz. "Gelin can-lar bir olal›m/ Münkire k›l›ç çalal›m" der dururuz hod-ri meydanlar›n ortas›nda. Yar›nlara ulaflman›n kadims›rr›d›r ““bbiirr oollmmaakk””...

Dervifl h›rkas›d›r giydi¤imiz al önlük. Gören tan›rbizi. Hiç durmayan yürüyüflümüzden, aln›m›z›n akl›-¤›ndan ve gerçe¤in dili oluflumuzdan. Tan›r bizi cüm-le alem. Hayat›n sorular›na umutlu cevaplar veriphayk›r›r›z o enternasyonal gerçekli¤i: ""TTüüffeeyylliiyyee ttaann››--mmaayy››zz hhaakk// DDüünnyyaa eemmee¤¤iinn oollmmaall››......""

Ecelsiz ölen bütün mazlumlar›n son nefeslerininyadigar›d›r yüre¤imizi dolduran o rüzgar. Ba¤r›m›zdanbaht›m›za f›rt›na olup eser. Da¤›t›r karanl›¤› ve ayd›n-lat›r ""bbiirr ggüünn mmuuttllaakkaa"" denilen yar›nlar›.

Dar ve zor yerlerden geçse de yolumuz, asla e¤il-mez boynumuz...

"‹çinde umut olmayan üç deyifl söyle" derler de,dokununca gönlümüzün tellerine, kahrolur umutsuz-luk. Dilimizden dökülen her bir kelime, umuda dairolur yine. Bulamazlar içinde y›lg›nl›k kokan tek birhece bile. Ve cümlemizi, tarihsel rüzgarlar›n heybesin-de kurar›z daima. Ve yay›l›r dalga dalga cihana...

Y›lanlar, ç›yanlar içinden geçer yolumuz. Sömürü-nün karanl›¤›, sabah akflam kaplar zaman›. Ve dahaneler gelir de bafl›m›za, ikrar›m›zdan vazgeçmeyiz as-la. Türlü bela ortas›nda ne ah eder flu hakl› dilimiz, nede aman diler dudaklar›m›z.. Elimizde Ferhad'›n has-retiyle birikir, coflar, taflar›z. Adalet arayan vicdan›-m›zla dimdik bakar›z adaletsizli¤in o kirli surat›na. Kiinsede bak›fl›m›za ve bafl›m›za bin bela, kaç›rmay›pgözümüzü kirletmeyiz özümüzü....

Karanl›k inip kalkarken en aciz haliyle, nice mormenekfle aç›l›r tenimizde. Sonra kan k›rm›z› gülleraçar serimizde. Ve usulca kanar yaras›ndan hakikat.Zaman›n köhne sarkac›d›r flimdi Kerbela'ya tak›l›pkalan. Engin bir gönüldür flimdi turnalar, gökyüzündedönüp durur, vurulur ölmez!

***- Duydunuz mu? O malum flapkas›yla ‹stanbul'da

görmüfller Engin'i, adalet ar›yormufl yine.- Ve Trabzon'da görmüfller, umut da¤›t›yormufl

halka. - Sonra ‹zmir'de görmüfller ve Dersim'de ve ‹z-

mir'de, ve Malatya’da.. - Ben de Kars’ta gördüm geçenlerde...Görmüfller Ankara'da, Ege’de, Trakya'da, Antal-

ya'da ve dahi bütün sokaklar›nda. Hayat› yürüyüfl ey-liyormufl yine. Ki tarihimizden kay›tl›d›r; ""ÖÖllüürrssee tteennööllüürr,, ccaannllaarr öölleessii ddee¤¤iill..""

(*) Pir Sultan, As›m Bezirci, Syf: 38

-- YYeennii HHaann yyoo--lluunnddaa,, fifiaahhnnaaGGeeddii¤¤ii''nnddeeggöörrddüümm..-- BBeenn TTaavvrraaBBoo¤¤aazz››''nnddaaggöörrddüümm......

‘Ölürse tten öölür’

‘‘GGöörrddüümm,, EEnnggiinn,,AAnnkkaarraa''ddaa,,EEggee’’ddee,,TTrraakkyyaa''ddaa,,AAnnttaallyyaa''ddaa vveeddaahhii bbüüttüünnssookkaakkllaarr››nnddaayydd›› hhaayyaatt››nn......’’

Page 3: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

Boyun e¤meyece¤iz, kan›ksamayaca¤›z 44

TAYAD’l›lar bir kez daha Ankara’da 66

Tecrit ‹flkencedir!Sohbet Hakk› Uygulanmal›d›r! 99

Tecrit zulmü devam ediyor 1111

M. Ali fiahin: ‘Devletime katil dedirtmem’ 1122

‹flkencecinin ahlak› 1144

EEmmeekk:: Krizin faturas›n› ödemeyece¤iz! 1166

DDeevvrriimmccii ‹‹flflççii HHaarreekkeettii:: fians topuyla iflçi al›m›!fiansa kalm›fl gelecek 1177

Ö¤retmenimiz: Çözüm gücümüzün s›n›r›,devrimcili¤imizin s›n›rs›zl›¤›ndad›r 1188

Kural de¤iflmiyor: Yük emekçilere 1199

Kim, neye dayanarak bu AKP’yedemokrat diyor 2233

Biricisi bofl ç›kt›; s›rada ‘2. Alevi Aç›l›m›’ var 2244

Halklar›n ulusal kimlikleri ve inançlar›ylayaflayabilmeleri için TEK ÇÖZÜM... 2266

Zor zamanlar›n devrimcili¤inin ustas› 3300

K›fl günü yoksullar›n evlerini bafl›na y›kan‘müslümanlar’! 3344

Gerçe¤in sesiyiz duyuraca¤›z her yere 3366

Biz bu oyunu biliyoruz provokasyonaizin vermeyece¤iz! 3377

‘Kad›na yönelik fliddet’in kayna¤› ve çözümü 3388

Son gazi’yi ona ihanet edenler u¤urlad› 4400

Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi Üyeli¤iemperyalizme... 4422

YYuurrttdd››flfl››:: Avrupa emperyalizmi devrimcileresald›r›yor 4444

Almanya: Bask›n ve tutuklamalara tepkiler 4466

GGeennççlliikk:: ‹nönü Üniversitesi’ndeyemek protestosu 5500

‹Ç‹NDEK‹LER Ça¤r› / ‹lan

BBiillggii 2222Fiyat

SSoorruunnllaarr // ÇÇöözzüümmlleerr 3355Yerinde Islah

DDee¤¤iinnmmeelleerr 4488Karbon sorunu

YYiittiirrddiikklleerriimmiizz 5511

Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü:Halit Güdeno¤lu

Adres: Katip Mustafa Çelebi Mah.Billurcu Sok. No: 20/ 2 Beyo¤lu/ ‹STANBULTelefon-Faks: 0212 251 94 35

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›k

Adres: Merkez Mah. Abidei HürriyetCad. Atlas Apt. No: 155-157 Kat: 5/14 fiiflli/ ‹STANBUL

Tel: 0212 241 26 41

Faks: 0212 241 11 16

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANEPieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/NEDERLAND

‹nternet Adresi: www.yuruyus.comMail Adresi: [email protected]

ISSN: 1305-7944

Bask›: Ezgi Matbaac›l›k-Sanayi Cad.Altay Sokak No:10 Çobançeflme/Yenibosna / ‹ST. Tel: 0 212 452 23 02

Da¤›t›m: Turkuvaz Da¤›t›m PazarlamaSan. ve Tic. A.fi. Tel: 0 212 354 37 67

Haftalık Süreli Yerel YayınFiyatı: 1 YTL

Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euro‹sviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euro‹ngiltere: £ 2.5Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

UUflflaakk HHaappiisshhaanneessii’’nnddee ÖÖzzggüürrKKaadd››nn TTuuttssaakkllaarr››nn çç››kkaarrdd››kkllaarr››

CCaannssuuyyuu iissiimmllii ddeerrggiinniinn kkaappaa¤¤››......

TToopprraa¤¤››nn SSeessii GGaazzeetteessiiKKaass››mm 22000088 66.. SSaayy››ss››

ÇÇIIKKTTII!!

Tiyatro SimurgSivas Yand› 15 Y›l Oldu

‹dil Kültür Merkezi29 Kas›m Saat: 18:00

Film Gösterimi: Ekmek ve Güller

‹dil Kültür Merkezi30 Kas›m Saat: 18:00

Page 4: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

Devrim mücadelesi de,en s›radan haklar ve öz-

gürlükler için yürütülen eko-nomik demokratik mücadelede, uzun soluklu, sab›rl› birmücadeleyi gerektirir. Hiçbir fleykolay kazan›lm›yor ve hiçbir fleyebedelsiz ulafl›lam›yor. Mücadeleninbu flekle dönüflmesi, esas olarak ege-men s›n›flar›n kitleleri y›ld›rmak,çaresizlefltirmek ve umutsuzlaflt›r-mak için gelifltirdi¤i yöntemlerin birsonucudur. Burjuvazi kitlelerin ge-nifl kesimlerinin mücadeleye kat›l-mas›n› engellemek için, mücadeleetmeyi, hatta örgütlenmeyi, bedelödemeyi gerektiren bir olgu halinegetirmifltir. Burjuvazinin böyle dav-ranmas›n›n son derece aç›k s›n›fsalbir nedeni vard›r; o iktidar›n›n öm-rünü uzatmak, kitleleri daha kolayyönetebilmek için bu politikaya bafl-vurmaktad›r.

Kitleler bu bedelleri ödemeyi gö-ze alamad›klar›nda, herfley bur-

juvazinin belirledi¤i flekilde cereyanedecek demektir. DDiirreennmmeenniinn bbee--ddeelllleerriinnii ööddeeyyeemmeeyyeennlleerr,, bbooyyuunnee¤¤eerr.. Baflka bir seçenek yoktur s›n›f-lar mücadelesinde.

Türkiye hapishanelerindeki tecri-te boyun e¤memek için 122 fle-

hit verildi. Evet, büyük bir bedelödendi, ve bu bedel sayesindedir ki,boyun e¤ilmedi. Oligarfli, 2000 y›-l›nda F Tipi hapishaneleri açarken,buralar›, halka karfl› bir “korku, göz-da¤› arac›” olarak kullanmak hesa-b›ndayd›. Sendikal› iflçiye, memura,gençlik örgütlerine üye olan liseli,üniversiteli gençlere, direnen gece-konduluya, köylüye karfl›, “F Tiple-rine atar›z” tehdidi bir “y›ld›rma”unsuru olacakt›. Ama böyle olabil-mesinin yolu, katliam operasyonuy-la bulunduklar› hapishanelerden al›pF Tipi hapishanelere att›klar›, dev-rimci tutsaklar›, tecrit alt›nda teslimalabilmekten geçiyordu. Hücrelerde,tecrit alt›nda örgütsüzlefltirilmifl, bi-reylefltirilmifl, ideallerinden vazge-çirilmifl devrimciler, topluma sunu-labilmeliydi ki, istenen mmoorraall yy››--kk››mm sa¤lanabilsin.

Böyle bir tablo sunamad›lar top-luma. Tam tersine, F Tipi hapis-

hanelerdeki devrimci tutsaklar di-rendi. Ve fakat, bu sürecin bafllang›-c›nda, direniflin tek göstergesi, FTiplerinden ç›kan tabutlard›. O ta-butlar olmaks›z›n, 19-22 Aral›k gün-lerinin ve ard›ndan F Tipi Nazikamplar›n›n aç›l›fl›n›n yaratt›¤› “ka-ranl›k tablo” da¤›t›lamazd›. Karan-l›k ölümlerle da¤›t›ld›.

Boyun e¤mektense bedel ödedik.Bugün F Tipi hapishaneler, el-

bette tecritin hala uyguland›¤›, keyfiyasaklar›n, hukuksuzlu¤un hükümsürdü¤ü, tecritin kendisinin bir ifl-kenceye dönüfltü¤ü yerlerdir. Bu an-lamda da birer iflkencehane, birerzulümevidirler. Ama zulmün karfl›-s›nda da hiç bitmeyen ve bitmeye-cek olan bir direnifl vard›r. Bu dire-nifl, ideolojik, maddi her biçimde sü-rüyor bafl›ndan beri ve hiç bitmeye-cek de. Oligarflinin F Tiplerini birtehdit, gözda¤›, y›ld›rma arac› ola-rak kullanmas›na izin vermeyece-¤iz.

FTipi hapishaneler aç›lal›, 8 y›l›geçti. Kimi tutsaklar da dahil ol-

mak üzere, çeflitli kesimler, art›k FTiplerine özgü uygulamalar› kan›k-sama e¤ilimindedirler. Direniflin bi-tirilmesi sürecinde “takipçisi ola-caklar›” sözüyle özel bir rol üstle-nen demokratik kitle örgütlerinin vedi¤er devrimci demokratik güçlerintecrite karfl› bir türlü harakete geç-memesinde, veya tecrite karfl› müca-deleyi alabildi¤ine s›radan bir pro-testoya, adeta yasak savmaya indir-gemesinde böyle bir kan›ksaman›nbüyük pay› vard›r.

Savafl›n içindeki bir asker, savafluzad›¤›nda, rehavete kap›l›p, al-

çak sürünmenin kurallar›n›, mevzide¤ifltirmenin kurallar›n› unutmayaveya gözard› etmeye bafllad›¤›nda,düflman›n sald›r›lar›na gerekti¤i fle-kilde cevap vermedi¤inde, hiç um-

mad›¤› anda kurflunu yer, hiç umma-d›¤› bir anda mevzisinde düflman›burnunun ucunda görür. S›n›flar mü-cadelesinde de kan›ksaman›n anlam›bundan çok farkl› de¤ildir. Kan›ksar-san›z, kurflunu yersiniz. Kan›ksarsa-n›z, er geç, bugün bulundu¤unuzmevziden de sökülüp at›l›rs›n›z.

Tecritin muhtevas› ve amaçlar›aç›s›ndan dün ne söylenmiflse

bugün de onlar geçerlidir. F Tipleri-ni meflrulaflt›rmak için söylenen bü-tün karfl›-devrimci yalanlar çökmüfl,F Tiplerini “birey özgürlü¤ü” ad›nasavunan bütün küçük-burjuva teori-ler iflas etmifl, geriye sadece dev-rimcilerin dile getirdi¤i gerçeklerkalm›flt›r. F Tiplerini, 12 Eylül cun-tas›ndan bu yana çok çeflitli biçim-lerde sürdürdükleri, zaman zamangeri ad›mlar atsalar da hiçbir zamanvazgeçmedikleri “devrimci tutsak-lar› teslim alma” politikas›n›n birarac› olarak gündeme getirmifllerdi.Bu defaki araçlar›na çok güveniyor-lard›. Büyük bir bedel ödemifl olsakda, Türkiye devrimci hareketini tes-lim alamayacaklar›n› gösterdik,kendilerine güvenleri sars›ld›, fakatelbette teslim alma politikas›ndanvazgeçmifl de¤iller. F Tipi hapisha-nelerde 7 y›ld›r sürdürülen tecritte›srar ederek, bize kan›ksatmay› veard›ndan boyun e¤meyi dayat›yor-lar. Tek tek insanlar, devrimciler veörgütler için, kan›ksama, vazgeç-meye, teslim olmaya, daha kötüsüneyse, oraya aç›lan kap›d›r. Bu ka-p›y› hiçbir biçimde açmamak duru-munday›z.

Herkes ve özellikle de demokra-tik güçler bilmelidir ki, tecriti

kan›ksamak da en az boyun e¤mekkadar önemli ve vahimdir. Tecritikan›ksamak, esas olarak sadece ha-pishanelerdeki bask›y›, iflkenceyikan›ksamak de¤il, faflizmin tüm

4 GÜNDEM 23 KKas›m 22008

Boyun E¤meyece¤iz Kan›ksamayaca¤›z!

Page 5: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

bask› ve zulmünü kan›ksamakt›r.Çünkü tutsak, dört duvar aras›ndakiinsana iflkence yap›lmas›na, onuntecrit edilmesine tepki gösterme-yen, içeriye s›rt›n› dönenler, zulmünbaflka biçimleri karfl›s›nda da dahaduyarl› ve sorumlu olamazlar...

Tecriti ve F Tipilerini halk›n mü-cadelesine karfl› bir tehdit ve

gözda¤› olarak kullanmaktan vaz-geçmek istemiyor AKP... Ona bunoktada geri ad›m att›rman›n yolu,tecritin ifle yaramad›¤›n›, asla bafla-r›ya ulaflamayaca¤›n› göstermektengeçiyor. Bu da yine içeride tutsakla-r›n direnifli ve d›flar›da halk›n örgüt-lü güçlerinin tecrite karfl› mücadele-sini sürdürmesiyle mümkündür.

‹flte bugün tecrite karfl› mücadelebu nedenle sürüyor. TAYAD’l›lar

iflte bu nedenle yine Ankara’ya yü-rüyorlar. Ne boyun e¤ece¤iz, ne ka-n›ksayaca¤›z. ‹çeride özgür tutsak-lar, d›flar›da TAYAD’l›lar, zulme di-renmekte, demokratik mücadelede›srar ve kararl›l›¤›n anlam›n› birkez daha gösteriyorlar bizlere.TAYAD’l›lar yine Ankara yolun-dalar. Süreci azçok takip etmiflolanlar›n bildi¤i üzere, 7 y›ll›kdirenifl sürecinde defalarca ç›kt›-lar bu yola... Defalarca baflkent-te bafllar›nda k›z›l bantl› beyazbaflörtüleriyle tutsaklar›n sorun-lar›na çözüm arad›lar. Çok sald›-r›lara u¤rad›lar bu yollarda. Bafl-kentin kap›lar›ndan döndürüldü-ler. Ama tutsaklar›n sesini bafl-kente duyurmaktan, tafl›maktanhiç b›kmad›lar, hiç yorulmad›lar.Hiç kan›ksamad›lar. Onlar, tecri-tin sonuçlar›n› her ziyarette, hermektupta ve asl›nda her anlar›n-da tekrar tekrar yafl›yor olmala-r›na ra¤men kan›ksamad›lar hemde. Bu yüzden de tecrite karfl›mücadeleyi ne ak›llar›ndan, ne yü-reklerinden ne de gündemlerindenhiç ç›karmad›lar. ‹flte bu tav›r, zam-lara al›flan, al›flmasa da kan›ksayanemekçiler için, bu tav›r, sokak orta-s›nda, meydanlarda polis terörünükan›ksayan demokratik kitle örgüt-leri için, yoksullu¤u, yozlu¤u flu ve-ya bu düzeyde kan›ksayanlar için,ö¤reticidir.

Kuflku yok ki, zamlar›, iflkencele-ri, haks›zl›¤›, adaletsizli¤i ka-

n›ksam›fl, herfleyi sineye çeken birtoplum, sömürücü egemen s›n›flar›nhhaayyaalliinnddeekkii ttoopplluummdduurr.. Ony›llar-d›r halka karfl› izlediklekleri politi-kalar, baflvurduklar› onlarca yön-tem, neticede halk› bu hale getirmekiçindir. ‹nsanlar umutsuzlaflt›klar›n-da, kendilerini çaresiz hissetmeyebafllad›klar›nda, kan›ksamaya dabafllarlar. “Elimizden bir fley gelmezki” düflüncesi, “eylem yapsak da,mücadele etsek de bir fley kazana-may›z ki” umutsuzlu¤u, kan›ksama-n›n bafllang›c›d›r. Demokratik mü-cadele yürüten herkes, sendikalar,dernekler, devrimci örgütlerin çeflit-li alanlardaki örgütlülükleri, kitlele-rin bu ruh halini iyi tan›mal› ve bunoktaya gelinmesine izin vermeme-lidir. TAYAD’l›lar, tutsaklar, 8 y›lgeçmesine ra¤men, tecriti kan›ksa-mad›lar; çünkü kazanacaklar›na ina-n›yorlar, o inanc› hiç kaybetmediler.Çünkü bu mücadelenin uzun süreli

oldu¤unu, büyük bir emek, sab›r,kararl›l›k gerektirdi¤ini biliyor vebunu göstermeye haz›rlar.

Tecrite karfl› mücadelenin ö¤reti-cili¤inden, her alandaki müca-

delede yararlan›lmal›d›r. Kitlelerdekazanma inanc›, gelece¤e inanç ya-ratabilmeliyiz. Onlara güven vere-bilmeliyiz. Umutsuzlu¤un, çaresiz-lik duygusunun önüne, örgütlen-

meyle, kitle çal›flmas›yla, eylemle,direniflle geçmeliyiz. Umutla, gü-venle, inançla birlikte mücadele debüyüyecektir. Mücadele büyüdükçe,umut, güven ve inanç daha da peki-flecektir... Kitle hareketi ve devrimcimücadele, geliflme dinami¤ini böyleyarat›r.

Ony›llard›r devrimcilere karfl› ne-den bu kadar ac›mas›z bir yok

etme siyaseti izlediklerinin bir aç›k-lamas› da buradad›r. Çünkü devrim-ciler, halk›n inanc›, coflkusudurlar.Halk›n haf›zas›d›rlar. Beyni ve kal-bidirler. Halk›n duyarl›l›¤›, tepkisive refleksidirler. Devrimciler varol-dukça, halk› duyars›zlaflt›ramazlar,uyutamazlar. Devrimciler varolduk-ça, sömürüyü ve zulmü kan›ksata-mazlar.

Oligarflik düzen, sömürü ve zu-lüm düzenidir. Zulüm, yalanla

her zaman atbafl›d›r. Bunlar bilinme-li, ama asla kan›ksanmamal›d›r.Adalet Bakan› “devletime katil de-

dirtmem” diye insanlar hakk›n-da 301’den davalar açt›r›rken,öte yandan Savunma Bakan›,“tehcirle, mübadele”yle, yanibu ülkenin tarihindeki en utançverici katliamlar› savunuyor. Po-lis, peflpefle gelen bir çok olayda,iflkencesiyle, kurflunlar›yla ala-bildi¤ine teflhir olmuflken, her-gün bir yeni polis terörü ortayaç›k›yor. Bu da kan›ksatman›nbaflka bir biçimidir. ‹ktidarlar,kitleleri “ehven-i fler”e raz› ede-bilmek, sömürüyü ve zulmü buyöntemle kan›ksatabilmek içinbazen sald›r›n›n boyutlar›n› t›r-mand›r›rlar, baflka bir deyifllepervas›zlafl›rlar. Pervas›zl›k kar-fl›s›nda hiçbir nedenle geri ad›matmamak, sald›r› karfl›s›nda dire-

nebilmenin ön kofluludur. Egemens›n›flar›n halka karfl› baflvurdu¤uhiçbir bask› yöntemi meflru de¤ildir,hiçbiri karfl›s›nda sessizlik, tav›rs›z-l›k, normal de¤ildir.

Tecrite karfl› mücadele, haklar›-m›z ve özgürlüklerimiz için ne-

ler yapmam›z gerekti¤ini, sald›r›larkarfl›s›nda nas›l direnmememiz ge-rekti¤ini ö¤retmeye devam ediyor.

Say›: 164 5GÜNDEM

Savafl›n içindeki bir as-ker, savafl uzad›¤›nda, rehavetekap›l›rsa, hiç ummad›¤› anda

kurflunu yer, hiç ummad›¤› biranda mevzisinde düflman› bur-nunun ucunda görür. S›n›flarmücadelesinde de kan›ksama-n›n anlam› bundan çok farkl›de¤ildir. Kan›ksarsan›z, kurflu-nu yersiniz. Kan›ksarsan›z, ergeç, bugün bulundu¤unuz mev-

ziden de sökülüp at›l›rs›n›z.

Page 6: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

TAYAD’ l›lar, haftalard›r bir çokflehirde hapishanelerdeki tecrite,Adalet Bakanl›¤›’n›n verdi¤i sözleritutmad›¤›na dikkat çekmek içinsürdürdükleri eylemlerin ard›ndan,geçen hafta yapt›klar› aç›klamayla,22-23-24 Kas›m tarihlerinde Abdi‹pekçi Park›’nda olacaklar›n› aç›k-lad›lar.

Siz bu sat›rlar› okurken, onlar,bir kez daha Ankara’da ve art›k TA-YAD tarihinin bir parças› haline ge-len Abdi ‹pekçi Park›’nda olacaklar.

Neden orada olduklar›n› aç›kla-malar›nda iki madde halinde aç›k veyal›n bir flekilde ortaya koyuyorTAYAD’l›lar:

“Bizler TAYAD’l› Aileler olarak;

◆ 122 evlad›m›z›n can› kan› pa-has›na elde edilen “sohbet genelge-si”nin uygulanmas› için;

◆ Tecrit iflkencesini ve iflkenceliölümleri dile getirmek, bunlar›n so-rumlular›ndan hesap sormak için;... Abdi ‹pekçi Park›’nda olaca¤›z.”

Asl›nda yeni bir sorunu dile ge-tirmiyor TAYAD’l›lar. 2000 y›l›n›n

Ekim ay›nda bafllat›lan bir direniflinsürdürücüsü olarak Ankara’dalar.2000 y›l›n›n Aral›k ay›nda aç›lan FTiplerine karfl› Ankara’dalar. TA-YAD’l›lar›n aç›klamas›nda da belir-tildi¤i gibi ad›, ölümlerle, geri dö-nülemez sakatl›klarla, iflkenceyle veelbette tecritle birlikte an›lan F Tip-leri, 7 y›lda sadece direnifl süreciiçinde 122 insan›m›z›n can›n› ald›.Dahas› da var. Onlarca adli tutukluve hükümlü hücrelerde öldü geçenbu y›llarda. Yüzlerce tutsak sakatkald›. Ve tutsak ailelerinin çok ya-k›ndan bildi¤i üzere BUGÜN DEyüzlerce tutsak, tecritin yol açt›¤›hastal›k ve sakatl›klarla yaflamakzorunda..

BBaakkaann ‘‘YYookk’’ ddiiyyoorr;;TTaayyaadd’’ll››llaarr ‘‘VVaa rr’’ ddiiyyoorr::KKaann››tt›› TTEECCRR‹‹TT‘‘ttiirr.. KKaann››tt›› ssaakkaattllaarr,, hhaassttaallaarr,, vvee ttaabbuuttllaarrdd››rrAKP iktidar›, hemen hiçbir ko-

nuda istikrarl›, tutarl› bir politikan›nsahibi de¤ildir. Özellikle de haklar

ve özgürlükler alan›nda tam birpragmatizm ve riyakarl›k içinde ha-reket etmektedir. Bu pragmatizm veriyakarl›¤›, Kürt sorununda da, ifl-kence sorununda da, ve F Tipi ha-pishaneler sorununda da görmekmümkündür. Kürt sorunu bazenvard›r, bazen yoktur; “yok sayarsanyok olur”. Bazen hatalar yap›lm›flt›rdenir, bazen “tek millet, ya sev yaterket”... ‹flkence konusunda da ba-zen “s›f›r tolerans” diyorlar, ama ifl-kencecileri korumak, onlara dahafazla yetki vermek için de ellerin-den geleni yap›yorlar.

Hapishaneler konusu da ayn›.Bir süre önce genelgenin (Sohbethakk›n›n) uygulanmas›n›n do¤ru-dan, kiflisel olarak takipçisi olaca¤›-n› aç›klayan bakan, daha sonraki çe-flitli aç›klamalar›nda hapishaneler-

deki sorunu, en baflta da tecrit soru-nunu inkar ediyor.

Bilindi¤i gibi, 7 y›l süren direni-flin bitirilmesi aflamas›nda, 10 saat-lik sohbet hakk›n› öngören genelge-nin yay›nlanmas›n›n yan›s›ra, biz-zat Adalet Bakan› ve baflbakan Tay-yip Erdo¤an da bu sorunun çözümüiçin sözler vermifllerdi. Söz vermek,sorunun varl›¤›n›n kabul edilmesiy-di.

Hapishanelerde sorun; hapisha-nelerde TECR‹T ve ‹fiKENCE var;bu tart›fl›lamaz. Bunu tart›flmaya,inkara kalkan›n karfl›s›na Engin Çe-ber’in tabutu dikilir.

““CCeezzaaeevvii ssoorruunnuu yyookk”” diyenAdalet Bakan›’n› kendi yönetimi al-t›ndaki hapishanelerde iflkencedekatledilenler tekzip eder her fleydenönce.

Hapishaneler, YASAKLAR-DAN geçilmiyor. Tutsaklar, kendi-lerine verilen yasaklar› takip etmek-te bile zorlan›yorlar; o kadar yo¤un.mektup yasaklar›, ziyaret yasaklar›,kitap yasaklar›, yay›n yasaklar›, te-

6 TAYAD/TECR‹T 23 KKas›m 22008

Israr, ‹‹nat, KKararl›l›k... 222 YY›ll›k Gelenek... 77 YY›ll›k BBüyük DDirenifl...Abdi ‹‹pekçi’de BBüyüyen SSab›r...

TAYAD’l›lar Bir KezDaha Ankara’da

Page 7: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

lefon yasaklar›... Bu bir “cezaevisorunu” de¤il mi peki? Sorun yok-sa, tecrit yoksa, bu yasaklar ne?

Soruyor TAYAD’l›lar.

Sorular›n› duymazl›ktan gelen-lere duyurmak için Ankara’ya gele-rek soruyorlar.

MMüüccaaddeelleeddee ››ssrraarr››nn aadd››::AAnnkkaarraa YYüürrüüyyüüflfllleerriiAnkara iyi tan›r TAYAD’l›lar›.

TAYAD’l›lar da Ankara’y› iyi tan›r.Bu yüzden orada nelerle karfl›lafla-bileceklerini, oradan ne beklenip nebeklenemeyece¤ini çok iyi bilirler.Asla bofl hayallere kap›lmazlar.Ama bu ülkeyi yönetti¤i iddias›nda-kilerin yakas›ndan da elleri düflmez.

Dört duvar›n ard›na, hücrelerinkör karanl›¤›na hapsedilenlerin se-sini tafl›rlar baflkentin en girilmezdenilen yerlerine. Hesap sorarlar,aç›klama isterler, taleplerini tekrartekrar hayk›rmaktan yorulmazlar.

2000 y›l›n›n 19 Aral›k’›n›n he-men öncesinde, Ankara’da, F Ti-pi’ne karfl› demokratik muhalefetbir hayli yayg›n ve canl›yd›. Anka-ra’y› aya¤a kald›ran, abart›s›z, TA-YAD’l›lard›. 19 Aral›k’›n öncesindeK›z›lay’da tutsak yak›nlar›na ve de-mokratik muhalefete karfl› gerçek-lefltirilen büyük sald›r›da da yine enönde TAYAD’l›lar vard› ve zatenas›l hedef de büyük ölçüde onlard›.Ankara’n›n karfl›-devrimi de aya¤akalkm›flt› ve sald›r›yordu.

Ankara’ya sokulmayacaklar›n›da bilseler, K›z›lay meydan›nda ipeçekileceklerini de duysalar, yine deAnkara yolunu yürümekten vazgeç-mediler. 19 Aral›k’›n sonras›nda, FTiplerine iliflkin koyu bir sessizli¤inoldu¤u o ilk günlerde, sessizli¤i bo-zan yine TAYAD’l›lard› ve sessizli-¤i bozmak için baflvurduklar› eylembiçimi de yine bir Ankara Yürüyü-flü’ydü.

2001 y›l›n›n 11-13 fiubat’›yd›.

Sonra F Tiplerinde flehitler veril-meye baflland›. O y›l›n May›s›ndazzoorrllaa mmüüddaahhaallee sonucu sakat b›ra-k›lanlar›n say›s› 4400’’›› aaflflmm››flfltt››...... Bir

kez daha Ankara yoluna düfltü TA-YAD’l›lar. 2211 MMaayy››ss’’ttaa geldilerAnkara’ya. fiehre, Türkiye’nin bafl-kentine giriflleri engellendi. Amaseslerini duyurmalar› engelleneme-miflti iflte yine. Girifllerinin engel-lenmesi bile, bu ülkede ört bas edil-meye çal›fl›lan bir sorun oldu¤unugösteriyordu.

2002 y›l›n›n 1166--1177 fifiuubbaatt’’››nnddaaTAYAD’l›lar AAnnkkaarraa KK››zz››llaayy’’ddaayy--dd››llaarr yine. Talepleri ayn›yd›.

Ayn› y›l bir kez daha Türki-ye’nin dört bir yan›ndan geldilerAnkara’ya. TTeemmmmuuzz’’dduu.. Ve bu kezyanlar›nda 111100 bbiinn iimmzzaa vvaarrdd››.. Ta-leplerini, imzalarla birlikte, mecli-se, bakanl›klara, AB temsilcili¤ineilettiler.

22000033’’tteekkii Ankara yürüyüflü ise,TAYAD’l›lar›n en zorlu Ankara yü-rüyüfllerinden biriydi. 26-27-28Temmuz’da Türkiye’nin bir çokilinden ç›k›p Ankara’ya yönelenTAYAD’l›lar, kelimenin gerçek an-lam›yla lliinnçç ssaalldd››rr››llaarr››,, eennggeelllleemmee--lleerr alt›nda Ankara’ya ulaflt›lar. Yolboyunca polis bir çok kez döndür-mek istedi TAYAD'l›lar›. Dönmedi-ler. TAYAD'l›lar›n Ankara yürüyüfl-

lerini s›radan yürüyüfllerden ay›rde-den de buydu zaten.

TAYAD'l›lar, 22000033’’üünn 1166 EEyy--llüüll’ünde bir kez daha geldiler Anka-ra’ya; bu kez, deyim yerindeyse,geri dönmemecesine geldiler. Abdi‹pekçi Park›'nda oturma eylemi veaçl›k grevine bafllad›lar ve bu dire-nifl, kendisi bir sab›r ve kararl›l›kdestan›na dönüflerek, Büyük Direni-flin sonuna kadar devam etti.

33,,55 yy››llaa yak›n sürdü TAYAD'l›-lar›n Abdi ‹pekçi Park› eylemi.

2006 y›l›n›n Kas›m’›nda bir kezdaha Ankara’da topland› TAYAD-l›lar.

‹flte direniflin tecritte bir gedikaçacak olan sohbet hakk›n›n kaza-n›lmas›yla bitirilmesinin üzerinden2 y›la yak›n bir süre geçtikten sonrayyiinnee AAnnkkaarraa’’ddaallaarr..

TTAAYYAADD’’ll››llaarr››nn ÇÇaa¤¤rr››ss››88 yy››ll››nn ççaa¤¤rr››ss››dd››rr112222 flfleehhiiddiinn ççaa¤¤rr››ss››››rrDevrimciler, demokratik kitle

örgütleri, emekçiler, TAYAD’l›laragüç verin Ankara’da, omuz verin.

Çünkü bu kavga sadece TA-

Say›: 1164 7TAYAD/TECR‹T

TTAAYYAADD’’ll››llaarraa yyuukkaarr››ddaakkii ddiizzeelleerrii yyaazzaann FFaattmmaaKKooyyuupp››nnaarr,, 77 yy››ll ssüürreenn ööllüümm oorruuccuu ddiirreenniiflfliinniinn ssoonn flfleehhiiddiiyyddii.. DDiirreenniiflflii--nnii ssüürrddüürrüürrkkeenn,, yyaapptt››¤¤›› hheemmeenn hheerr aaçç››kkllaammaaddaa ““bbeenn ssoonn oollaayy››mm”” ddii--yyoorrdduu.. ÖÖyyllee ddee oolldduu.. OOnnuunn vvee oonnuunnllaa bbiirrlliikkttee 112211 flfleehhiiddiinn ssaa¤¤llaadd››¤¤›› kkaa--zzaann››mm ssoonnuuccuunnddaa ddiirreenniiflflee aarraa vveerriillddii...... LLaakkiinn bbuu hhaakkkk›› ttaann››mm››flfl oollmmaayy››hhaazzmmeeddeemmeeddii AAKKPP iikkttiiddaarr››.. VVeerrddii¤¤ii hhaakkkk›› ggaassbbeettttii bbaaflflttaann.. TTaarriihhee,,vveerrddii¤¤ii ssöözzüü ttuuttmmaayyaann YYAALLAANNCCII BB‹‹RR ‹‹KKTT‹‹DDAARR oollaarraakk ggeeççmmeekkppaahhaass››nnaa.. SSöözz ttuuttuullmmaadd››¤¤›› iiççiinn TTAAYYAADD’’ll››llaarr››nn ttaalleebbii bbuuggüünn aayynn››::

SOHBET HAKKI UUYGULANSIN! TTECR‹TE SSON!

TAYAD'l›laraSizi ddüflünüyorum hher ggünHayk›r›fllar›n›z› dduyuyorumEtkili-yetkili kkap›lardaki

cans›z ssuratlara...Ve ddiyorum kki bbir kkez ddaha bu ddünyadaki ttek

etkili vve yyetkili oolanevlat aac›s›yla yyanan

YÜREKLERD‹R

55 EEkkiimm 22000055,, FFaattmmaa KKooyyuupp››nnaarr

Page 8: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

YAD’l›lar›n kavgas› de¤il, bu sorunsadece tutsaklar›n sorun de¤il.

Bak›n, TAYAD’l›lar Ankara’yayürürken yapt›klar› ça¤r›da flöyle di-yorlar:

◆ Yeniden ölümler yaflanmas›n,art›k hapishanelerden tabutlaromuzlanmas›n diyen herkesi bizimlebirlikte olmaya ça¤›r›yoruz.

◆ Unutmay›n ki; F Tipleri halkiçin yap›ld›. Bu sorun hheeppiimmiizziinn ssoo--rruunnuu.. Omuz omuza olursak sohbethakk›n› uygulatabiliriz!..

Evet, hheeppiimmiizziinn ssoorruunnuu.. F Tipihapishaneler aç›lal› 8 y›l oldu. “Tec-rit” politikas› ise, art›k hem hapisha-nelerdeki, hem d›flar›daki uygula-malar›yla, herkesin amac›na biçim-lerine daha vak›f oldu¤u bir politi-kad›r. Dolay›s›yla hala 2000’dekigibi F Tipi hapishaneler sorunununve tecritin sadece tutsaklar› ilgilen-diren bir sorun olarak görülmeye de-vam etmesi mümkün de¤ildir.

Böyle görmeye devam edenlerya iflah olmaz bir siyasi körlük için-de ya da kendilerini demokrasi mü-cadelesinin d›fl›na koymufl olanlar-d›r.

TAYAD’l›lar Ankara’daki giri-flimleri süresince Abdi ‹pekçi Par-k›’nda olacaklar. Oras›n›n seçilmiflolmas› kuflkusuz tesadüf de¤il.

Oras›, TAYAD’l›lar›n sabr›n des-tan›n› yazd›¤› yerdir. Dünyada veülkemizde efli benzeri görülmemiflbir eylemi hayata geçirdikleri yerdir.Abdi ‹peki, “sabr›n direnifli” idi vebir ““ddiirreenniiflfl öö¤¤rreettmmeennii”” olmufltu.Park’taki “Elin alt›”nda, üç buçuky›l direniflteydiler. Gerekirse diyor-lar tutsak aileleri, gerekirse, yineotururuz orada. Gerekirse üç ay, üçy›l ve daha da fazla...

TAYAD’l›lar, sabr›n, kararl›l›¤›nve kazanma iradesinin ad›d›rlar.Tutsak o¤ullar›n›n ve k›zlar›n›n tec-rite boyun e¤meme kararl›l›¤›n›temsil ediyorlar Ankara’da. O tem-sile kendi kararl›l›klar›n› kat›yorlar.Ankara’n›n tüm ilerici, devrimci,demokrat emekçileri. Siz de gücü-nüzü kat›n TAYAD’l›lara.

8 TAYAD/TECR‹T 23 KKas›m 22008

TAYAD’l› Aileler 16 Ka-s›m’da Antalya’da, ‹zmir’dealanlara ç›karak, Elaz›¤’da yap-t›klar› panelle tecrite karfl› tut-saklar›n sesi oldular.

Ankara’daki eyleme ça¤r›laryapt›lar.

TAYAD’l›lar Antalya K›flla-han Meydan›’nda yap›lan ey-lemle “45/1 Genelgesi”nin uy-gulanmas›n› istediler. “Söz Ve-rip Tutmayana Ne Denir?” dö-vizlerinin de tafl›nd›¤› eylemdeTAYAD’l› Aileler ad›na ÖzdenGöko¤lu bir aç›klama okudu.

Göko¤lu tecritin devlet politi-kas› oldu¤unu belirterek “1000operasyon yapt›m” diyen, katilMehmet A¤ar’›n Adalet Bakan›oldu¤u, adaleti sa¤laman›n Ce-mil Çiçek ve Mehmet Ali fiahingibilerinin eline kald›¤› bir ülke-de, direnenlerin sesi olaca¤›z, ev-latlar›m›z onurumuzdur” dedi.

*‹zmir’de TAYAD’l› Aileler

Buca Forbes’te yapt›klar› ey-lemle hapishanedeki tecrit ger-çe¤ine dikkat çektiler.

Eylemde tafl›nan tabutta En-gin Çeber’in foto¤raf› ile ”S›r aKimde” yaz›s› yerald›. Yurda-gül Gümüfl’ün okudu¤u aç›kla-mada, düzen partilerinin flimdi-ye kadar vaat ettiklerinin hiç bi-rini tutmad›klar›n›, tüm vaatlerinbirer yalan oldu¤u, haklar›n an-cak mücadele ile kazan›laca¤›belirtildi.

Aç›klaman›n ard›ndan ForbesCaddesi’nde konuya iliflkin 500bildiri da¤›t›ld›. Eyleme Emekli-Sen ve Partizan’da kat›larakdestek verdi.

*

TAYAD’l› Aileler EEllaazz››¤¤’da ise

yapt›klar› panelletecrit gerçe¤ini dilegetirdiler. Haklar Der-ne¤i binas›nda düzenlenen paneleHalk Cephesi’nden Sakine Ögeyik,Dersim E¤itim-Sen Yönetim Kuru-lu Üyesi Mehmet Ali Aslan ve TA-YAD’l› Aileler ad›na Asef Harmanpanelist olarak, Do¤an Zengin isemisafir konuflmac› olarak kat›ld›lar.

TAYAD mücadelesinde yer alanDo¤an Zengin “haks›zl›¤a, zulmekarfl› direnen evlatlar›m›z onuru-muzdur, onlarla gurur duyuyorum”diyerek duygular›n› ifade etti.

Asef Harman da konuflmas›ndak›z› Feride Harman’›n ölüm orucusürecinde yaflad›¤› bir an›s›n› anlat-t›: “Feride’yi hapishaneden AnkaraNumune Hastanesi’ne götürdüklerizaman refakatçi olarak gitti¤imizzaman daha bana sar›lmadan öncegülerek al›n band›n› ç›kart›p ‘bunukurtard›m, onurumu tafl›yan al›nband›m› düflmana kapt›rmad›m ba-ba’ dedi.” Harman tutsaklar›n ka-rarl›¤›n›n ve inanc›n›n büyüklü¤ü-ne vurgu yapt›.

Mehmet Ali Aslan ise emperya-lizmin tecrit ederek küçük parçalaraay›r›p yönetti¤ini anlatarak birliktemücadelenin önemine de¤indi.

Son olarak söz alan Sakine Öge-yik de genelgenin uygulanmas› içinduyarl› olunmas› birlikte mücadeleedilmesi gerekti¤ini söyleyerekTAYAD’›n 22 Kas›m günü Anka-ra’da yapaca¤› eyleme destek veril-mesi ça¤r›s›nda bulundu.

ANTALYA... ‹ZM‹R... ELAZI⁄...SOHBET HAKKI UYGULANSIN!..

‹‹zzmmiirr

Page 9: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

Ülkemiz hapishanelerindeki tec-rit, 16 Kas›m’da Bilgi ÜniversitesiDolapdere Kampüsü’nde gerçeklefl-tirilen, ““TTüürrkkiiyyee HHaappiisshhaanneelleerriinn-ddee TTeeccrriitt GGeerrççee¤¤ii”” sempozyumun-da bir kez daha lanetlendi ve tecritinkald›r›lmas› için mücadele karar›al›nd›.

TAYAD, ‹HD, TUYAB, TOHAVve Dünya Doktorlar› taraf›ndan or-ganize edilen ve çeflitli kurumlar›nkonuflmac› olarak kat›ld›¤› sempoz-yumda, tecritin politik amaçlar›n-dan, insan sa¤l›¤› üzerindeki etkile-ri ve hapishaneler tarihine kadar birçok konuya de¤inildi.

““UUmmaarr››mm TTeeccrriittiinn KKaalldd››rr››ll-mmaass››nnddaa BBiirr AAdd››mm OOlluurr””

Metris hapishanesinde iflkenceile katledilen Engin Çeber için say-g› duruflu yap›larak bafllayan sem-pozyumda MMDDMM ad›na konuflanFrans›z doktor BBeerrnnaarrdd GGrraannjjoonn;;tecritin sa¤l›k üzerindeki olumsuzetkilerini anlatarak, ““uummaarr››mm bbuuppaanneell tteeccrriittiinn kkaalldd››rr››llmmaass›› yyöönnüünnddeeoolluummlluu bbiirr aadd››mm oolluurr”” dedi.

AAhhmmeett KKuullaakkss››zz ((TTAAYYAADD))::““EEnnggiinn ÇÇeebbeerr’’ii FF TTiippiiZZiihhnniiyyeett ÖÖllddüürrddüü””

TAYAD’l› Ahmet Kulaks›z En-gin Çeber’in ölümünün bir sonuçoldu¤una de¤inerek “Engin Çeber FTipi hapishanede ölmedi ama F Tipizihniyetin yaratt›¤› bir sonuç yü-zünden öldü” dedi. Kulaks›z, büyükbedeller ödeyerek kazan›lan sohbethakk›na demokratik güçlerin gere-ken de¤eri vermediklerini de söyle-yerek tüm demokratik kurumlar›ntecritin kalkmas› için mücadele et-

mesi gerekti¤ini belirtti. Kulak-s›z’›n konuflmas› s›ras›nda din-leyicilerin duygulu anlar yaflad›-¤› gözlendi.

Kulaks›z’›n ard›ndan konu-flan TT‹‹HHVV’’ddeenn fifiüükkrraann ‹‹rreennççiinn veTTOOHHAAVV’’ddaann VVeeyyssii ÜÜllggeenn tecritininsan sa¤l›¤›n› tehdit etti¤ini ve ce-za sisteminden ç›kar›lmas› gerekti-¤ine de¤indiler.

CCoorriinnnnaa GGaall ((DDüünnyyaaDDookkttoorrllaarr››nnddaann)):: ““HHeemm KK››ssaaHHeemm ddee UUzzuunn VVaaddeelliiOOlluummssuuzz EEttkkiilleerrii VVaarrdd››rr””

Doktor Gal Türkiye hapishane-lerinden yeni ç›kan siyasi tutsaklarüzerinden toplanan yirmi kadargözleme dayanan çal›flmas›n› akta-rarak tecriti anlatan bu gözlemlerin-de iflkencenin efllik etmedi¤i hapis-hane görmediklerini söyledi. Gal,tecritten ç›km›fl bir kiflinin flu sözle-rini aktard›: “Befl çocu¤um var veonlarla ne yapaca¤›m› bilemiyo-rum. Aram›zda bir diyalog eksikli¤ivar. Hapiste geçen bunca uzun za-mandan sonra onlar› tan›m›yorum”.Gal ayr›nt›l› olarak sundu¤u çal›fl-mas›n›n ard›ndan “Uzun Süreli veTecrit Sistemindeki Hapsedilmele-

rin Fiziki ve Psikolojik Sonuçlar›”bafll›kl› raporu okudu.

PPaannaayyoottiiss ‹‹ookkaammiiddiiss ((YYuunnaa-nniissttaann AAddlliiyyee ÇÇaall››flflaannllaarr››SSeennddiikkaass›› BBaaflflkkaann››)):: ““HHeerrDDiirreenniiflfl BBiirr TToohhuummdduurr,, BBiirr-ggüünn MMuuttllaakkaa YYeeflfleerriirr!!””

35 y›l önce cuntan›n tanklarlasald›rd›¤› ve birçok kifliyi öldürdü¤üPoliteknik Okulu’nda ölenleri ana-rak konuflmas›na bafllayan ‹okami-dis cuntalar›n zalim oldu¤unu o günPoliteknik Okulu’nda birçok kifliyiöldürdüklerini ama bir y›l sonracunta rejiminin devrildi¤ini, hapis-hanelerdeki direniflleri anlatt›. “Gü-cümüz yetti¤ince sizlere yard›mc›olmaya çal›flaca¤›z” diyerek destek-lerini sunarken flairin "Tarlaya birtohum at›l›r bu yeflerir... yolculukzor ama mutlaka hedefe ulafl›lacak-t›r” dizeleriyle sözlerini bitirdi.

Sempozyumun ikinci bölümü-nün sunucusu ‹smet Yurtsever ikin-ci bölümün konuflmac›lar›n› tan›tt›.

AAvvuukkaatt GGüürraayy DDaa¤¤ ((ÇÇHHDD))::““HHeeppiimmiizzee GGöörreevv DDüüflflüüyyoorr””

Kanunun hapishanedeki tutuklu-

Say›: 1164 9TECR‹T

‘Tecrit ‹flkencedir! SohbetHakk› Uygulanmal›d›r’

Sonuç Bildirgesi:Sempozyumun, TAYAD, TU-

YAB, ‹HD ‹stanbul fiubesi, TO-HAV, TH‹V, Dünya Doktorlar›(MDM); ÇHD ‹stanbul fiubesi,Tecrite Karfl› Sanatç›lar, YunanistanMahkeme Çal›flanlar› Federasyonu(ODYE) taraf›ndan imzalanan ve18 Kas›m’da TMMOB’da aç›kla-nan sonuç bildirgesinde flu taleplers›raland›:

� TTeeccrriitt bbiirr iiflflkkeenncceeddiirr.. VVee kkee--ssiinnlliikkllee yyaassaakkllaannmmaall›› vvee oorrttaaddaannkkaalldd››rr››llmmaall››dd››rr......

� BBuu ssüürreeçç iiççiinnddee,, iillkk aadd››mmoollaarraakk;; hhaaffttaaddaa 1100 kkiiflflii 1100 ssaaaattssoohhbbeett hhaakkkk›› uuyygguullaannmmaall››dd››rr......

� KKeeyyffii uuyygguullaammaallaarraa vvee ddii--ssiipplliinn cceezzaass›› uuyygguullaammaallaarr››nnaa,, hhaakkiihhllaalllleerriinnee,, iiflflkkeennccee vvee kkööttüü mmuu--aammeelleeyyee ssoonn vveerriillmmeellii,, ssoorruummlluu--llaarr›› cceezzaallaanndd››rr››llmmaall››dd››rr......

� BBuu uuyygguullaammaallaarr››nn eennggeelllleenn--mmeessii iiççiinn,, iiççiinnddee ddeemmookkrraattiikk kkiittlleeöörrggüüttüü,, mmeesslleekk ooddaallaarr›› iillee ttuuttssaakkyyaakk››nnllaarr›› tteemmssiillcciilleerriinniinn ddee yyeerraalldd››¤¤››,, ““iizzlleemmee kkuurruullllaarr››”” oolluuflflttuu--rruullaarraakk,, ddeenneettlleennmmeessiinnee oollaannaakkssaa¤¤llaannmmaallaadd››rr..

Türkiye Hapishanelerinde Tecrit Gerçe¤i Sempozyumu

Page 10: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

lar› rehabilite edilecek, yapt›klar›n-dan piflmanl›k duyacak insanlar ha-line getirmeyi öngördü¤ünü, disip-lin cezalar›yla tecritin gittikçe a¤›r-laflt›r›ld›¤›n› anlatan Da¤, Ne ‹nfazHakimli¤i’nin, ne de A¤›r CezaMahkemeleri’nin flimdiye kadar iti-raz edilen hiçbir disiplin cezas›n›bozmad›¤›n›, bu mekanizmalar›nyaln›zca AB’nin gözünü boyamakiçin kondu¤unu belirtti. Da¤, 45/1say›l› genelgedeki sohbet hakk›n›nuygulanmas› için herkesin üstünedüflen görevi yapmas› gerekti¤inisöyledi.

AAvvuukkaatt BBeehhiiçç AAflflcc›› ((TTAAYYAADDBBaaflflkkaann››)):: ““TTeekk BBiirr HHaakkllaarr››VVaarr;; OO ddaa SSoohhbbeett HHaakkkk››dd››rr””

“Büyük direnifl ve hayatlar›n› fe-da eden 122 insan bugün bizimle-dirler. Bu salondad›rlar. Bizi izli-yorlar. Bizlere arma¤anlar› olansohbet hakk›n› uygulatmak için neyapt›¤›m›za bak›yorlar. Bugün ke-sinlikle diyebiliriz ki hapishaneler-de bulunan tutuklu ve hükümlülerintek bir hakk› vard›r; o da sohbethakk›d›r” diyen Aflc› bu hakk›n tec-ridi ortadan kald›rmamakla birlikte,tecridin var oldu¤unun kabul edil-mesi ve somut bir ad›m olmas› nite-li¤iyle önemli oldu¤unu vurgulad›.Bu hakk›n uygulanmas› için TA-YAD’l›lar›n bir kez daha AnkaraAbdi ‹pekçi’ye gidece¤ini anlataraksözlerini tamamlad›.

Behiç Aflc›’n›n ard›ndan konuflanTTUUYYAABB’’ddaann SSeemmiihhaa KKöözz ve ‹‹HHDD‹‹ssttaannbbuull fifiuubbeessii’’nnddeenn ÜÜmmiitt EEffee ka-nunlar›n ve genelgelerin keyfi uygu-

land›¤›na de¤inerek tecritin hukukibir dayana¤›n›n olmad›¤›n› söyledi-ler.

MMeehhmmeett EEssaattoo¤¤lluu ((TTeeccrriitteeKKaarrflfl›› SSaannaattçç››llaarr))::““NNee GGeerreekkiirrssee YYaappaaccaa¤¤››zz””

Esato¤lu kendilerine sanatç› ola-rak Naz›mlar›, R›fat Ilgazlar› ve Sa-bahattin Alileri örnek ald›klar›n›söyleyerek bafllad› konuflmas›na.Behiç Aflc›'n›n ölüm orucu direni-fliyle birlikte duyarl› sanatç›lardanbir platform oluflturduklar›n› söyle-di. Sanatç›lar olarak tecrite karfl›yapt›klar›n› anlatan Esato¤lu bun-dan sonra da ne gerekirse yapmayahaz›r olduklar›n› söyledi.

Üçyüzden fazla kiflinin kat›ld›¤›sempozyum 18 Kas›m günüTMMOB Makine MühendisleriOdas› ‹stanbul fiubesi’nde sempoz-yumun sonuç bildirgesinin aç›k-lanaca¤› bas›n toplant›s›n›n duyuru-su ile sona erdi.

10 TECR‹T 23 KKas›m 22008

Baflbakan Tayyip Erdo¤an’›n 20Ekim’de Diyarbak›r’a gitti¤inde dü-zenlenen protesto gösterilerine kat›l-d›klar› gerekçesiyle gözalt›na al›nanve tutuklanan 13-14 yafllar›ndaki 6çocuk hakk›nda ““öörrggüütt aadd››nnaa ssuuçç iiflfl--lleeddiikklleerrii””,, ““öörrggüütt pprrooppaaggaannddaass››nn››yyaapptt››kkllaarr››”” ve ““yyaassaadd››flfl›› ggöösstteerriiyyeekkaatt››lldd››kkllaarr››”” iddialar›yla, 23'er y›lakadar hapis istemiyle dava aç›ld›.

Çocuklara dava aç›labilmesi içinrapora ihtiyaç vard›. Fakat, bu da so-run olmad›. Çocuklar toplu olarakDiyarbak›r Adli Kurumu’na ç›kar›l-d›lar. Kurum doktoru, ayn› gün için-de hepsini “muayene ederek” yineayn› gün raporu verdi. Rapora göreçocuklar, ““EEyylleemmiinn hhuukkuukkii aannllaammvvee ssoonnuuccuunnuunn bbiilliinncciinnddee”” idi.

Oligarflinin gözünde, düzene kar-fl› gelen, gösteri yapan, eylemlerekat›lan, yafllar› kaç olursa olsun ““ttee--rröörriisstt””tir. Oligarflinin halka düfl-manl›¤›, çocuk-büyük, genç-yafll›

ayr›m› gözetmez. Onlar için, daha il-kokul ça¤›na bile gelmemifl çocuk-lardan, eli aya¤› tutmayan yafll›larakadar hepsi düflmand›r.

Oligarfliye yak›flan, bu çocuklaracezay› basmakt›r. Enesler’den, U¤urKaymazlar’a, çocuklar› kurflunlaya-rak öldürenlerin, bu çocuklara cezavermelerinde de flafl›lacak bir fley ol-mayacakt›r.

Çocuklar›n tutuklanmas›, bir gös-teriye kat›ld›¤› için 23 y›l hapis iste-miyle yarg›lanmas›, oligarflinin ra-hats›zl›¤›n›n nedenini de gösteriyor.Oligarfli için as›l olan, onlar› müca-delenin d›fl›na itmektir. ““ÇÇooccuukkllaarr››kkuullllaann››yyoorrllaarr”” demagojisi ile de,çocuklar› katlederek, tutuklayarakve onlarca y›l hapis cezas› ile yarg›-layarak da almak istedi¤i sonuç ay-n›d›r. Oligarfli için as›l olan, onlar›nçocuk olmas› de¤il, düzene karfl› ol-malar›d›r.

*

AAddaannaa VVaalliissii ‹‹llhhaann AAtt››flfl’›nise, daha etkili bir önerisi var-d›. At›fl dedi ki, ““ççooccuukkllaarr››mm››--zz›› hhaappssee aattmmaakk yyeerriinnee,, ggöörreevvii--

nnii yyaappmmaayyaann aannnnee bbaabbaallaarr›› hhaappsseeggöönnddeerreelliimm..””. Tam da AKP’ye yak›-flan bir vali. Hukuk, yasa önemli de-¤il, yeter ki, düzenin politikalar›nahizmet etsin. Çocuklara onlarca y›lhapis cezas› isteyerek dava açt›¤› gi-bi, ortada bir suç olmad›¤› halde, ço-cuklar›n ailelerini hapsetmeyi degündeme getirebilir.

Çocuklar›n gösterilere kat›lmas›karfl›s›nda günlerce yay›n yapan,“çocuklar› korumaktan” söz edenburjuva bas›n da, 13-14 yafl›ndakiçocuklar hakk›nda istenen 23 y›l ce-zay› büyük oranda görmezden geldi.Ne AKP iktidar›na muhalefet, ne ço-cuklar›n haklar›n› savunmak, ne de-mokratl›k ad›na, seslerini ç›karma-d›lar.

Demek ki, burjuva bas›na göre,çocuklar eylemlere kat›lamayacakkadar küçük, ama 23 y›l ceza veriliphapis yat›r›lacak kadar büyükler!

Örgüt Üyesi Çocuklar; Bas›n Cezay›!

Page 11: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

Tekirda¤ 2 No’lu F Tipi’nden

“Burada ffaarrkkll›› bbiirr flfleeyy yyookk.. El-bistan'dan Sivas'a sevk sürgün edi-len arkadafllar›m›z için 3 günlük aç-l›k grevi yapt›k. Dergi hala bize""yyaassaakk""; ilginç de¤il mi? Ço¤u ha-pishane al›rken biz 3 ayd›r yüzünüdahi göremez olduk, bakal›m buhasretimiz ne zaman bitecek?.. Biziher fleyden mmaahhrruumm b›rakmaya ça-l›fl›yorlar ya san›yorlar ki umut dolubeynimizi, yüre¤imizi teslim ala-caklar. Tarihte görülmemifl fley...”(F›rat Özçelik’in mektubundan)

u

Tekirda¤ 2 No’lu F Tipi’nden

“Merhaba... Gönderdi¤in mektu-bu alamad›m. ÇÜNKÜ; "MektupOkuma Komisyonunun taraf›ndansak›ncal› görülerek Disiplin Kuru-luna sevkedilen ... Mektup ve 1'erfoto¤raftan müteflekkil olan mektu-bun... örgüt liderini övücü ve yücel-tici oldu¤u görülmüfltür."

‹flte bu nedenle mektubun veril-medi. Gördü¤ün gibi, mektuplar›-m›z›n engellenmesi sürüyor. Foto¤-raf nas›l oluyor da ssaakk››nnccaall›› olu-yor.. Ne demeli?

Yusuf Kenan Dinçer ve Talatfianl›'n›n Elbistan Hapishanesi'ndenSivas Hapishanesi'ne kaç›r›lmalar›-n› protesto için yapt›¤›m›z 3 günlükaçl›k grevi nedeniyle de "3 ay sporkütüphane etkinli¤inden men” ccee--zzaass›› vveerriillddii.. [Bu "etkinlikler" zatenyok ama iflte cezas› kafa verecek ce-za ar›yor]” (Kenan Günyel’in mek-tubundan)

- Merhaba... 30 Ekim'de sana ya-

zarken, ayn› gün gönderdi¤in birmmeekkttuubbaa eell kkooyymmaa karar›n› tebli¤ettiler. Ard›ndan bugün de (11 Ka-s›m) baflka bir mektubuna el koymakarar›n› tebli¤ ettiler. ‹yice ppaarraannoo--yyaayyaa dönüflünce, uçan kufltan bile"haber geliyor, gidiyor" sendromuyaflan›yor.

10 gün önce Silivri'ye gönderdi-¤im normal bir mektuba da el koy-dular. ... 3 ayd›r dergiyi de alam›yo-ruz." (Serdar Karaçelik'in 11 kas›m2008 tarihli mektubundan)

u

Elbistan Hapishanesi’nden

Kenan Dinçer ve Talat fianl› El-bistan Hapishanesi'nden Sivas Ha-pishanesi'ne zorla sevk edilmesiüzerine Elbistan'daki kad›n tutsak-lar, kap›lar› dövüp slogan atarken,sevki takiben de üç günlük protestoaçl›k grevi yapt›lar.

Sonuç: Gülay Efendio¤lu ve Be-sime Duru'ya açl›k grevi yapmaktanbir ay ssoossyyaall ffaaaalliiyyeetttteenn mmeenn veGüler Zere'ye de "personele haka-ret"ten 2 ay ssoossyyaall ffaaaalliiyyeetttteenn mmeenncceezzaass›› verildi. (Güler Zere’nin 10Kas›m 2008 tarihli mektubundan)

u

K›r›klar F Tipi’nden

““Bizim buralarda hak gasplar›tüm h›z›yla sürmekte. En son 29Ekim'i bize tam bir eziyete çevirdi-ler.

Bayram ve tatillerde sözde tut-saklara bir hak olarak aç›k görüflyapt›r›l›rken, di¤er taraftan da aç›kgörüfl yapamayanlara kapal› görüflde yyaapptt››rr››llmmaammaakkttaadd››rr.. Böyleliklehaftal›k görüflçüsü gelen tutsaklarma¤dur edilmekte. ... ‹flte böyle, herbayram ve resmi tatillerde oldu¤ugibi bu sefer de tteeccrriitt iiflflkkeenncceessii da-ha da a¤›rlaflt›r›ld›. Buradaki keyfi-likler bununla da s›n›rl› kalm›yor,BBuurraakk''aa ((kk››ssaa ssüürree öönnccee iiflflkkeenncceeyyaapp››llaann ttuuttssaakk --bbnn)) hastane sevkesnas›nda sald›r›lmas›n›n üzerindeniki hafta geçmesine ra¤men aaddllii tt››ppsseevvkkii yyaapp››llmmaadd››..

Konuyla ilgili savc› da bizimlegörüflmemektedir. ‹flkence ve darpizlerinin kaybolmas›n› bekleyereksad›r›y› gerçeklefltiren jandarma su-baylar›n› da korumufl oluyorlar.”(Ümit Çobano¤lu’nun 2 Kas›m2008 tarihli mektubundan)

u

Kürkçüler F Tipi’nden

“GGeenneellggee hhaallaa uuyygguullaannmm››yyoorrburada da. Uygulamaya dönük birad›m da söz konusu de¤il zaten. ..Mahkeme gelifl gidifllerde yineproblem oluyor. 31 Ekim'de Arif veMehmet ile Adliye'ye gittik. Sloganatt›k diye kelepçeler nezarethanedeçözülmedi. Tüm tutuklular›nki çö-züldü, sadece üçümüzünkini çöz-mediler. Nedenini sormak istedik,muhatap bulamad›k. Biz de her saatbafl› slogan atarak bu keyfili¤i pro-testo ettik. Geri hapishaneye getiri-lirken, ""ssllooggaann aattaarrssaann››zz aa¤¤zz››nn››zz››bbaannttllaarr››zz"" denilerek jandarma ko-mutan› taraf›ndan tteehhddiitt eeddiillddiikk..Dün de gazetelerden K›r›klar F Ti-pi'nde, bize tehdidi yap›lan uygula-ma orada birebir uygulanm›fl.”(Emrah Yayla'n›n 9 Kas›m 2008 ta-rihli mektubundan)

Say›: 1164 11TECR‹T

Devam Ediyor

TECR‹T, gövdesiz eller demektir

Page 12: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

12 ‹fiKENCE 23 KKas›m 22008

Adalet Bakan› Mehmet Ali fia-hin, yazar Temel Demirer’in 301.Maddeden yarg›lanmas› için verdi¤iizni savunmak için: ““KKiimmssee kkuussuurraabbaakkmmaass››nn.. BBeenn ddeevvlleettiimmee kkaattiill ddee--ddiirrttmmeemm.. AAssllaa.. KKaattiill ddeevvlleett ssöözzüünnüükkaabbuull eeddeemmeemm..”” diyor.

Biz de, Bakan fiahin’e soruyo-ruz: EEnnggiinn ÇÇeebbeerr’’ii MMeettrriiss HHaappiiss--hhaanneessii’’nnddee kkaattlleeddeenn kkiimmiinn ddeevvllee--ttiiyyddii??

Engin’in katledilmesinden so-rumlu olan polis, karakollar, ceza-evleri, bakanl›klar, ddeevvlleett de¤il mi?

Bugüne kadar senin devletininkurumlar›ndan kaç bin ölü ç›kt›, on-lar› kimin devletine maledeceksin?‹flkenceyle, polis, asker kurflunlar›y-la, hapishanelerde, Mad›maklardayakarak, Marafllarda kar›nlar›n› de-flerek, 16 Martlarda, 1 May›slarda,Gazilerde kurflunlayarak, binlerceinsan›m›z› katleden senin devletininas›l tan›mlayaca¤›z?

Enginler’i katleden bir devletekatil demeyece¤iz de, peki ne diye-ce¤iz? fiahin’e sorarsan›z, devlet,hem her türlü iflkenceyi, katliam›yapacak, hem de halk hala devleti““kkeerriimm ddeevvlleett””,, ““bbaabbaa ddeevvlleett”” diye,““tteemmiizz ddeevvlleett”” diye görmeye devamedecek.

Devletin y›pranmas› da, gerçek-lerin konuflulmas›, yaz›lmas› yasak-lanarak engellenecek! Engin’in kat-ledilmesine iliflkin yay›n yasa¤› ko-nulmas›n›n alt›nda yatan nedenler-den birisi de ““ddeevvlleettii kkoorruummaakktt››””.Katletmek serbest, fakat bunu yaz-mak, aç›klamak suç. Bu devleti,“katil” kelimesi de tek bafl›na ta-n›mlamaya yeterli de¤ildir. ‹flkence,katliam da dahil olmak üzere, hertürlü bask› ve terörün yan›nda ya-lan, demagoji de dahil olmak üzere,faflizmin tüm politikalar›n› uygula-yan bir devlettir fiahin’in devleti.

Salt 301. maddeden, fiahin’e ya-p›lan baflvurular›n say›s› bugüne ka-dar 381 olmufl, fiahin bunlardan47’si için yarg›lama izni vermifl,118’ini halen inceliyormufl. Fakat,Adalet Bakan›, diyor ki, ““BBuunnllaarr››nn221166’’ss››nn›› rreeddddeettttiimm...... EE¤¤eerr bbaakkaannoonnaayy›› oollmmaassaa 338811 ddoossyyaa mmaahhkkeemmee--lleerrddee oollaaccaakktt››..””..

Herhalde fiahin, 301’den yarg›-laman›n bakan iznine tabi olmas›na““flflüükkrreettmmeemmiizzii”” istiyor. Oysa,301’den 381 dosyan›n bakan›n önü-ne gitmesi, bakan›n 47 dosyada yar-g›lama izni vermesi bile, devletinniteli¤ini gösteren örneklerdir.

Fakat, fiahin ‘halka karfl› devletikoruma’ düflüncesinin kayna¤›n› dasöylüyor ki, bu da devletin niteli¤iaç›s›ndan yeterince aç›k bir itiraft›r.fiahin diyor ki; ““VVaattaannddaaflfl bbiizziimmddeevvlleettiimmiizzee ‘‘kkaattiill ddeevvlleett’’ ddiiyyeecceekk,,‘‘ssooyykk››rr››mm’’ ssuuççllaammaass›› yyöönneelltteecceekk..BBiizz bbuu ddeevvlleettii ssookkaakkttaa mm›› bbuulldduukk??””

Aç›klaman›n anlam› fludur; dev-let ‘‘vvaattaannddaaflfl’’›n de¤il, fiahin veonun temsil etti¤i egemen s›n›flar›ndevletidir. Bu devlet, halka ait ol-mayan, Engin’i katleden ve katille-rini koruyan devlettir.

‹‹flflkkeenncceecciilleerr,, ‹‹flflkkeenncceeddeennYYaarrgg››llaannmmaall››dd››rrDergimizin bir önceki say›s›nda

da belirtti¤imiz gibi, 13 Kas›m’daaç›klanan Adli T›p raporu, EnginÇeber’in iflkencede öldürüldü¤ünüsöylüyordu. Çeber’in avukat› Tay-lan Tanay, Türkiye’de ilk defa ifl-kencenin aç›k olarak Adli T›p ra-porlar›na geçti¤ini belirterek, EnginÇeber’i iflkenceyle öldürenlerin,““iiflflkkeenncceeyyllee ööllddüürrmmeekk”” suçundanyarg›lanmalar› gerekti¤ini söyledi.

14 Kas›m’da ‹stanbul Baro-su’nda düzenlenen bas›n toplant›s›-na Av. Tanay’›n yan›nda, Engin Çe-ber’in babas› AAllii TTeekkiinn,, TabiplerOdas› Genel Sekreteri HHüüsseeyyiinn DDee--mmiirrddiizzeenn,, Türk Ceza Hukuk Der-ne¤i Baflkan Yard›mc›s› HHaassaannFFeehhmmii DDeemmiirr ve Ça¤dafl Hukukçu-lar Derne¤i’nden EEbbrruu TTiimmttiikk dekat›larak aç›klamalarda bulundular.

Demirdizen konuflmas›nda,“Adli T›p’›n raporlar›nda geçmiflte‘‘KKüülltt ttrraavvmmaa,, bbeeyyiinn kkaannaammaass›› yyaa--flflaannmm››flfl,, ddeelliiccii kkeessiiccii aalleett kkuullllaann››ll--mm››flfl’’ gibi ifadeler kulland›¤›n›” be-lirterek, “iflkence tespiti savc›ya b›-rak›l›yordu” dedikten sonra, Çeberiçin verilen Adli T›p Raporu’nda ta-n›kl›klar›n da rapora girdi¤ini vur-gulad›. Çeber’in babas› Ali Tekinde, iflkence yapt›klar› kesinleflen ifl-kencecilerin, ssuuççllaarr››nn››nn kkaarrflfl››ll››¤¤››oollaann cezaya çarpt›r›lmalar›n› istedi.

‹‹flflkkeenncceecciilleerree DDaavvaa‹‹flflkkeenncceecciilleerree KKoorruummaaEngin Çeber’in ‹stinye Karako-

lu’nda ve Metris Hapishanesi’ndeyap›lan iflkenceler sonucu katledil-mesine iliflkin, Bak›rköy Cumhuri-yet Baflsavc›l›¤›’n›n yürüttü¤ü so-ruflturma tamamlanarak, polis, jan-darma ve gardiyanlardan oluflan 60iflkenceci hakk›nda ““flflüüpphheellii”” s›fa-t›yla dava aç›ld›.

Ancak; bir yandan, Baflsavc›l›-¤›n haz›rlad›¤› iddianame ilgili a¤›rceza mahkemesine gönderilirken,di¤er yandan Metris Hapishanesi’n-

M.Ali fiahin: ‘Devletime Katil Dedirtmem’

Peki Engin’i Kim Katletti?- Engin’in

katledilme-siyle ilgili da-va aç›ld›: 60polis, jandar-ma, gardi-

yan, ‘flüpheli’!- ‹flkencecilerikoruyan me-kanizma yine

harekete geç-ti; 30 iflkence-ci baflka yerle-re atand›.

Page 13: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

deki birinci ve ikinci müdürlerin dearalar›nda bulundu¤u 30’a yak›npersonel, a盤a al›nmak yerine Ada-let Bakanl›¤› taraf›ndan baflka ha-pishanelere atand›lar.

Böylelikle, iflkencecilerin görevyerleri de¤ifltirilerek, yarg›lamay›sürüncemede b›rakacak bir ad›mat›lm›fl oldu. Da¤›t›m› yap›lan per-sonelin gönderildikleri yerler deggiizzllii tutuluyor.

Halk›n Hukuk Bürosu avukatla-r›ndan OOyyaa AAssllaann,, yer de¤ifltirme-lerin bir ““ööddüülllleennddiirrmmee vvee kkoorruummaaöönnlleemmii”” oldu¤unu belirterek, ““[[yyeerrddee¤¤iiflflttiirrmmeelleerr]] ddaavvaann››nn uuzzaammaass››nnaavvee zzaammaannaaflfl››mm››nnddaann ddüüflflmmeessiinnee nnee--

ddeenn oollaaccaakktt››rr.. BBiirrttaann AAllttuunnbbaaflfl ddaa--vvaass›› bbuunnuunn eenn iiyyii öörrnnee¤¤iiddiirr.. KKiiflfliiyyeeuullaaflflmmaa iimmkkâânn›› oorrttaaddaann kkaallkk››yyoorr,,ddaavvaa uuzzuuyyoorr..”” dedi.

Bu ülkede, bir çok iflkence ve in-faz davas› benzeri yöntemlerle so-nuçsuz kalm›flt›r; ya delliler toplan-mam›fl, dava beraatle sonuçland›r›l-m›fl, ya sürüncemeye b›rak›larak za-man afl›m›ndan düflürülmüfltür. En-gin’in katledilmesi davas›nda daflimdiden ayn› yöntemler kullan›l-maya bafllanm›flt›r.

Engin’in iflkencede katledilme-sinin teflhir olmas› ve baflka çeflitlinedenler sonucunda, birkaç iflken-ceci katilin tutuklanmas›, adaletin

yerine getirilmesi demek olmad›¤›gibi, adaletin yerine getirilece¤iningüvencesi de de¤ildir. Yaflanan birçok örnekten biliyoruz ki, oligarflikdevlet, katillerini korumaya, ilk f›r-satta hapishanelerden ç›karmaya ça-l›flacakt›r. Dahas›, Engin ve arka-dafllar›na karfl› iflkence yapmak su-çunu iflleyenler de, sadece tutukla-nanlardan ibaret de¤ildir.

AKP iktidar› ve Adalet Bakanl›-¤›, iflkencecilere kol kanat germek-ten vazgeçmelidir. Davay› sürünce-meye b›rakacak ad›mlar atmak yeri-ne, suçlular›n yarg›lan›p ifllediklerisuçun karfl›l›¤› olan cezaya çarpt›-r›lmalar› sa¤lanmal›d›r.

Halk Cepheliler 19 Kas›m’da‹stanbul KKaarrttaall KKuurrffaall››,, AAlliibbeeyy--kkööyy ve ‹‹kkiitteellllii’de yapt›klar› eylem-lerle Ferhat’› vuranlar›n, Engin’ikatledenlerin cezaland›r›lmas› iste-diler.

Kurfal› Erzincan Mahallesi’ndeHalk Cepheliler 19 Kas›m’da; “Fer-hat› Vuranlar Engin’i KatledenlerCezaland›r›ls›n” pankart› tafl›yaraksuçlular›n cezaland›r›lmas›n› istedi.Eylemde “Engini Katledenler Ceza-laland›r›ls›n”, “Ferhat› Vuran PolisTutuklans›n”, “Yürüyüfl Susturula-maz”, “Halk›z Hakl›y›z Kazanaca-¤›z” sloganlar› at›ld›.

Deniz Kabak’›n okudu¤u aç›kla-mada her gün zam üstüne zam ya-pan AKP iktidar›n›n hiçbir sorunu

çözmedi¤ine de¤inilirken “AKP ik-tidar› halka gözda¤› ve korku vere-rek, halk›n yoksullu¤u ve inançlar›üzerine siyaset yap›p iktidar›n› sür-dürüyor. ‹flte bu yüzden Ferhatlar’›felç b›rak›p Enginler’i iflkencedekatlediyor” denildi.

Aç›klama sonras› yap›lan dergida¤›t›m›nda iki saat içinde 100 der-gi halka ulaflt›r›ld›...

*Alibeyköy Cengiz Topel Cadde-

si’nde yap›lan eylemde adalet istey-en pankart aç›larak “Engin ÇeberÖlümsüzdür” yaz›l› dövizler ve En-gin’in resimleri tafl›nd›.

Eylemde yap›lan aç›klamay›okuyan Ali Tafl; “bask› ve zulüm po-litikalar›yla yükselen halk muhale-fetini sindirme amaçl› sald›r›lar›npervas›zca sürdürüldü¤ü bir ülkede

yafl›yoruz” diyerek adalet istedikle-rini dile getirdi. Eylemin ard›ndanyaklafl›k bir saat boyunca megafon-larla Alibeyköy’ün gecekondu so-kaklar›nda toplam 40 dergi da¤›t›ld›.

*‹kitelli Atatürk Mahallesi Parsel-

ler Caddesi’nde yap›lan eylemdeaç›klamay› Mehmet Özdemir oku-du. Aç›klamada “Daha ‘Adalet Ba-kan›’n›n özrü bitmeden iflkencedeölüm haberleri onu tekzip etmeye,‘münferit’ aç›klamalar›n› yalanla-maya devam ediyor. Ferhat’› vuran-lar, Engin’i katledenler cezaland›r›-l›ncaya kadar durmayaca¤›z. Adaletistemeye devam edece¤iz” denildi.

Aç›klaman›n ard›ndan yap›landergi da¤›t›m›nda bir saat içinde 30dergi halka ulaflt›r›ld›.

Ferhat’› vuranlar›n, Engin’i katledenlerin cezaland›r›lmas› ‹çinMÜCADELEYE DEVAM!

Say›: 164 13‹fiKENCE

‹kitelli

Kurfal›

Page 14: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

14 ‹fiKENCE 23 KKas›m 22008

‹zmir K›r›klar 1 Nolu F Tipi Ha-pishanesi’nde ‹leri K›z›latun veFehmi Çapan’a 3 Kas›m günü has-tane sevki s›ras›nda iflkence yap›l-m›flt›. Ring arac›nda ve tutsaklar›nelleri kollar› ba¤l›yken yap›lan ifl-kenceye, o gün ayn› arac›n içindebulunan adli mahkum Orhan Yükselde tan›k olmufltu. Yüksel, geçenhafta, hapishane savc›l›¤›na dilekçevererek iflkenceye tan›kl›¤›n› anlat-t›. Yüksel verdi¤i ifadede o anlar›flöyle anlat›yordu:

“Rütbeli ‘indirin’ diye emir ve-rince, askerler pefl pefle ve rastgelebizim bulundu¤umuz bölüme ayak-lar›ndaki botlarla tekme sallad›lar,darbeler bu iki arkadafl›n kafalar›-na geldi. Daha sonra askerler buarkadafllar› zorla araçtan indirdilersonra beni hastaneye götürdüler,muayenem yap›ld›.”

*

‹flkencenin siyasi boyutlar› üze-rine çok fley söyledik ve yazd›k.Kuflkusuz iflkence siyasal bir amaç-la, halk›n mücadelesini bast›rmak,sindirmek ve tüm halka gözda¤›vermek için yap›l›yor. Fakat iflken-ce her halükarda, bir ahlaks›zl›k, birinsanl›k d›fl›l›kt›r. ‹flkencenin nas›lbir ahlaks›zl›k oldu¤unu gösterenolgulardan biri de onun yap›ld›¤›koflullard›r.

Mesela bu olay› düflünün; EL-

LER‹ BA⁄LI bir insan; ve gardi-yanlar, askerler, güruh halinde elle-ri ba¤l› bir insana sald›r›yor, KEN-D‹N‹ SAVUNAMAYACAK DU-RUMDA olan insan› coplarla, ka-laslarla, tekmeler ve yumruklarlagirifliyorlar.

Ço¤u kez iflkence edilenin sade-ce eli de¤il, eli, aya¤› ve gözleri deba¤l›d›r ve ayn› sahneler yaflan›r. ‹fl-kenceci gözleri ba¤l›, dolay›s›ylakarfl›s›ndakinin ne yapt›¤›n› bileme-yen insan›n bu durumuyla “e¤lenir”hatta. Gözü ba¤l› insana anidenelektirik vermek, aniden karn›navurmak, onun için “e¤lenceli” birifltir. SSaaddiissttlliikk,, bu yüzden bir iflken-ceciyi tarif etmekte son derece ye-tersiz kalan bir kavramd›r.

Herkes bilir ki, feodal anlamdakavgan›n bu çeflidine KKAALLLLEEfifi--LL‹‹KK denilir. Burada tam anlam›ylabir aahhllaakkss››zzll››kk,, ççüürrüümmüüflflllüükk,, insafve vicdandan tamamen soyunmufl-luk vard›r. Ve iflte bundan dolay›,asl›nda iflkence yapan, ‹NSANLIK-TAN ÇIKMIfi biridir. ‹flkenceye‹NSANLIK SUÇU denilmesi boflu-na de¤ildir. Bu öyle bir suç, öyle bireylemdir ki, ‹NSANLIKTAN ÇIK-MAYAN hiç kimse bu suçu iflleye-mez.

Ama san›lmas›n ki, bu insanl›k-tan ç›kma hali kiflisel bir sorundur.‹flkence de, iflkenceci de her aç›dandüzenin ahlak›n›, karakterini çok iyiyans›t›r. Bu düzen ki, güçsüz, çare-siz, maddi veya manevi olarak elle-ri kollar› ba¤l› insanlar›n ezilmesiüzerine flekillenmiyor mu? Düflenebir tekme de siz vurun diyen, zay›fdurumda olan›n üzerine bas›p geç-meyi ö¤reten, çaresiz olan karfl›s›n-da kendi gücünü kan›tlayan bir sis-tem, iflkenceyi de do¤al görüyor.Do¤al gördü¤ü için iflkenceciyi özelolarak yetifltiriyor! Bu yüzdendir kibugün Almanya’da, Amerika’da, ül-

keyi yönetenler, hukukçu müsved-deleri, aç›kça “iflkence yap›labile-ce¤ini” ileri sürebilmektedirler. Buyüzdendir ki bizim ülkemizde “niyecopla yaps›nlar, tafl gibi delikanl›la-r›m›z var” diyenler, bir partininbaflkan› olup, seçimlere kat›labil-mektedirler. Sömürücülü¤ün sözü-nü etti¤imiz ahlaks›zl›¤›, kültürü ol-masayd›, kuflkusuz kimse iflkenceyiböyle aç›kça savunamazd›.

*Düzen, iflkenceyi çok çeflitli bi-

çimlerde “do¤allaflt›rm›fl”, “kan›k-satm›fl”t›r. ‹nsanlar ölmeyince ifl-kencede ““hhaabbeerr”” de¤eri görmeyenbir kültür ortaya ç›km›fl durumda.Bu kültür, insan›n duyarl›l›¤›n› hergeçen gün törpülemifl, ancak çokbüyük vahfletler, bir yank› yarat›rhale gelmifltir.

Sincan F Tipi’nde Nurettin Eren-ler’e yap›ld›¤› gibi, ameliyattan da-ha yeni ç›km›fl bir insana iflkenceyap›l›yor ve böyle bir olay üzerinene soruflturma, ne tutuklama, bir fleyolmuyor. Sevk zinciri çözülmedi¤iiçin, odadan jandarmalar ç›kmad›¤›için muayene olam›yor tutsaklar.Düzen, bir flekilde öldürmek, sakatb›rakmak istiyor ve bunu iflleyiflinbir parças› haline getiriyor adeta.

Engin Çeber örne¤inde oldu¤ugibi, insanlar sadece say›mda aya¤akalkmad› diye, iflkencede öldürüle-biliyor.

Bu arada K›z›laltun ve Çapan’›ngördükleri iflkence ‹‹zzmmiirr AAddllii TT››ppkurumu taraf›ndan verilen raporlar-la da bbeellggeelleennddii vvee bbuunnaa kkaarrflfl››nn,,bir çok kez ve bir çok yerde oldu¤ugibi, K›r›klar’da da ne askerlerden,ne gardiyanlardan a盤a al›nan, tu-tuklanan bir iflkenceci yok!

Bunlara bak›nca, geriye flu sorukal›yor; bu ülkede iflkence yasal m›?Yoksa bu kadar m› kan›ksanm›fl?

““‹‹kkii ttuuttuukklluu jjaannddaarrmmaattaarraaff››nnddaa ffeeccii flfleekkiillddee ddöö--vvüüllmmüüflfl,, eelllleerrii kkeelleeppççeelliioollmmaass››nnaa rraa¤¤mmeenn,, aayyaakk--llaarr››nnddaann ssüürrüükklleennmmiiflfl vveeoo flfleekkiillddee ggiirriiflfl xx--rraayy cciihhaa--zz››nnddaann ggeeççiirriillmmeeyyee ççaall››--flfl››llmm››flfltt››..””

*““RRüüttbbeellii ‘‘iinnddiirriinn’’ ddiiyyee

eemmiirr vveerriinnccee,, aasskkeerrlleerr ppeeflflppeeflflee vvee rraassttggeellee bbiizziimm bbuu--

lluunndduu¤¤uummuuzz bbööllüümmee aayyaakkllaarr››nnddaa--kkii bboottllaarrllaa tteekkmmee ssaallllaadd››llaarr,, ddaarrbbee--lleerr bbuu iikkii aarrkkaaddaaflfl››nn kkaaffaallaarr››nnaaggeellddii.. DDaahhaa ssoonnrraa aasskkeerrlleerr bbuu aarr--kkaaddaaflflllaarr›› zzoorrllaa aarraaççttaann iinnddiirrddiilleerr..””

‹fiKENCEC‹N‹N AHLAKIEElllleerrii bbaa¤¤ll›› bbiirr iinnssaann›› ddöövvmmeekk,, bbuu

ddüüzzeenniinn aahhllaakk››nn›› yyaannss››tt››rr!!

Page 15: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

Say›: 164 15‹fiKENCE

Eli SSo¤umayan PPolis!Rize’nin Derepazar› ‹lçesi’nde 29 yafl›n-

daki E. G. polis taraf›ndan “polislere haka-ret etti¤i gerekçesiyle” vuruldu. 16 Ka-s›m’da meydana gelen olayda, Polisin açt›-¤› ateflte, omzundan ve boynundan vurulanE. G., flizofreni hastas›yd›.

*

Diyarbak›r Ba¤lar ‹lçesi’nde 16 Kas›mgünü, polis, bir genci kovalarken, gelifligü-zel atefl açarak eevviinniinn kkaapp››ss›› öönnüünnddee ooyyuunnooyynnaayyaann 1122 yyaaflfl››nnddaakkii Z.B adl› k›z çocu¤u-nu vurdu. Yaralanan Z.B. dakikalarca hasta-neye kald›r›lmay› bekledi. Polis vurdu¤uçocu¤un hastaneye kald›r›lmas› için k›l›n›bile k›p›rdatmad›. 12 yafl›ndaki k›z çocu¤u-nun yo¤un bak›mda oldu¤u belirtiliyor.

Tekirda¤ F Tipi Hapishane-si’ndeki özgür tutsaklar tara-f›ndan düzenlenen “UmudaDavet fienli¤i”ne ürünlerinimektupla göndererek kat›lanOkmeydan› Halk Kitapl›¤› ö¤-rencilerine ödülleri bir törenleverildi.

16 Kas›m’da Halk Kitapl›-¤›’nda biraraya gelen ö¤renci-ler ve ailelerine F Tipi Hapis-haneler hakk›nda k›saca bilgiverildikten sonra tutsaklar›nk›s›tl› olanaklar›na ra¤men herö¤renciye özenle haz›rlad›klar›hediyeler sunuldu. Özel EmekÖdülü’nü Arda Tekin, En Yara-t›c› Kat›l›mc› ödülünü Cansel

Ç›nar al›rken, üç yafl›ndaki Zi-lan Tekin’e de “En küçük Kat›-l›mc› Ödülü” verildi. Heyecanve duygusal anlar›n yafland›¤›etkinlikte bir anne duygular›n›“kimse bizi böyle düflünmedi.Ben hiç bu kadar duygulanma-m›flt›m. Onlara hem k›z›m hemde benim için teflekkür edin”sözleriyle ifade etti.

Tutsaklar›n ürünleri ve okoflullarda böyle bir flenli¤igerçeklefltirmeleri karfl›s›ndabir ö¤rencinin “içerdekiler bu-nun için kendilerine ‘‘öözzggüürrttuuttssaakk’’ diyorlar, flimdi anla-d›m” demesi herfleyi özetli-yordu.

Halk›n Hukuk Bürosu 19 Kas›mgünü “Hapishanelerde De¤iflmeyenFoto¤raf Tecrit ve ‹flkence” bafll›kl›bir yaz›l› aç›klama yay›nlad›. Aç›kla-mada Adalet Bakan› M. Ali fiahin’inEngin Çeber’in katledilmesinden do-lay› diledi¤i özürün bir anlam› olma-d›¤›, iflkencenin de devam etti¤ini be-lirtilerek flunlar ifade edildi:

“Bu özürden sadece birkaç günsonra ‹zmir/K›r›klar F tipi Hapisha-nesi’nde bulunan müvekkilimiz Bu-rak DEM‹RC‹ 20 Ekim 2008 tarihin-de hastaneye sevk edildi¤i esnadaring arac›n›n kötü koflullar›n› ve ka-mera ile gözetlenmesine itiraz etti¤iiçin sald›r›ya u¤ram›fl ve hastaneyegötürülmemifltir” denildi. Aç›klama-da Demirci’nin yaflad›klar›n› ispatla-ma imkân›n›n da elinden al›nd›¤› vur-guland›. Aç›klamada devamla:

“3 Kas›m 2008 tarihinde bu kez‹zmir/K›r›klar F tipi Hapishanesi’ndebulunan müvekkilimiz ‹leri KIZI-LALTUN ile ayn› hapishanede bulu-nan Fehmi ÇAPAN sa¤l›k sorunlar›nedeniyle hastaneye sevk edilmifl,kendilerini hastaneye götüren ringarac›n›n kötü koflullar›na ve kamerasistemine itiraz ettikleri için sald›r›ya

u¤ram›fllard›r” denilerek hastaneyegötürülmeden hücrelerine geri geti-rildikleri belirtildi.

Burak DEM‹RC‹ ve ‹leri KIZI-LALTUN’un insan onuruna uygundavran›lmas›n› istedikleri, hukukaayk›r› uygulamalara itiraz ettikleri,haklar›n› kullanmak istedikleri içinsürekli sald›r›ya u¤rad›klar› Bir da-haki itirazlar›n›n yaflamlar›na nedenolmas› endiflesi tafl›d›klar›n› söyleyenHalk›n Hukuk Bürosu son olarakflunlar› ifade etti:

“Haklar ve özgürlükler mücadele-si verenlerin davalar›n› takip eden,karakollarda ve hapishanelerdeki hakihlallerini izleyen, bu hak ihlallerinekarfl› mücadele eden bizler, say›s›zsuç duyurusunda bulunmam›zdan vebu suç duyurular›n sonuçsuz kalma-s›ndan biliyoruz ki iflkence ve kötümuamele siyasi iktidar taraf›ndan hoflkarfl›lanmaktad›r. Bizler Burak ve‹leri ile onlar›n ailelerine iflkenceninmünferit oldu¤unu anlatamay›z. Hiç-bir özür ya da kabul adalet duygular›-n› tatmin etmedi¤i gibi adalet taleple-rini karfl›layamaz. Gerçek adaletinyerini bulmas› iflkencecilerin ceza-land›r›lmas›yla mümkün olacakt›r.”

Çeber’inKatlineYunanistan’daProtestoYunanistan’l› örgütler,KKE/ML (Yunanistan Ko-münist Partisi/ Marksist-Le-ninist), AKOA (YenilikçiKomünist Sol Çevreciler),OLME (Yunanistan Ortaö¤-renim Çal›flanlar› Federasyo-nu) ve ADEDY (YunanistanMemur Sendikalar› Konfe-derasyonu) yapt›klar› aç›kla-malarda Engin’in katledil-mesini protesto ederek, so-rumlular›n cezaland›r›lmala-r›n› istediler.

Ayr›ca Yunanistan’’danSol Birlik Partisi AAvvrruuppaaMMiilllleettvveekkiillii DDiimmiittrriiooss PPaa--ppaaddiimmuulliiss,, Avrupa Parla-mentosu’na Engin Çeber’iniflkence ile katledilmesineiliflkin, 3 Kas›m’da bir soruönergesi verdi. PPaappaaddiimmuulliiss,,ppaarrllaammeennttooyyaa,, “Türkiye’de... tutuklu haklar›n›n tümüyleuygulanmas› konusundahangi önlemleri almak niye-tinde?” sorusunu yöneltti.

‘Gelece¤in Sesleri’ne Ödüller

Halk›n HHukuk BBürosu:HAP‹SHANELERDE DDE⁄‹fiMEYENFOTO⁄RAF: TTECR‹T VE ‹‹fiKENCE!

Page 16: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

AKP iktidar›n›n yapm›fl oldu¤uzamlar Anadolu’nun birçok flehrindeKESK ve D‹SK taraf›ndan yap›laneylemlerle protesto edildi.

‹‹zzmmiirr:: 15 Kas›m’da KESK veD‹SK, çeflitli kitle örgütlerinin dekat›l›m›yla zamlara karfl› bir mitingdüzenledi. Basmane Meydan›’ndatoplanan kitle sahil yolundan KonakMeydan›’na do¤ru “Zam, Zulüm,‹flkence Halk Düflman› AKP”, “Se-falete Teslim Olmayaca¤›z” slogan-lar›yla yürürken, sahil yoluna gel-meden önce k›sa bir oturma eylemigerçeklefltirdi. Polisin eylemi tacizetme giriflimleri kitlenin kararl›l›-¤›yla geri püskürtülürken, KESK veD‹SK ad›na yap›lan aç›klamalarda“Kriz kapitalizmin krizidir. Kar h›r-s›na dayal› ücretli sermaye düzeni-nin krizidir” denildi. Çok say›da de-mokratik kitle örgütünün destekverdi¤i mitinge yaklafl›k 3000 kiflikat›ld›.

AAddaannaa:: D‹SK ve KESK “Kri-ze, ‹flsizli¤e, Yoksullu¤a ve ZamlaraKarfl› Emek, Bar›fl ve Demokrasi”

eylemi düzenledi. 15 Kas›m günüE¤itim-Sen önünde toplanmayabafllayan kitle “Krizin Faturas›n›Emekçiler Ödemeyecek” pankart›açarak “Susma Sustukça Yeni Zam-lar Gelecek” sloganlar›yla ‹nönüPark›’na yürüdü. BES Adana fiubeBaflkan› Sinan Tunç okudu¤u aç›k-lamada AKP’nin zamlar›n faturas›n›iflçi ve emekçilere kesmek istedi¤inivurgulad›. Halk Cephesi’nin de des-tek verdi¤i eylem 5 dakikal›k otur-ma eyleminin ard›ndan sona erdi.

‹‹ssttaannbbuull:: 16 Kas›m’da Bak›r-köy Devlet Hastanesi önünde topla-nan emekçiler, Özgürlük Meyda-n›’na polis engellerini de aflarak yü-rüdü. “Krize, ‹flsizli¤e, Yoksullu¤ave Zamlara Karfl›, Emek, Bar›fl veDemokrasi Mitinginde Buluflal›m”pankart› arkas›nda yürüyen emekçi-ler, “Do¤al Gaza De¤il MaafllaraZam”, “‹flçi Memur El Ele GenelGreve” sloganlar›n› att›. Yaklafl›kbin kiflinin kat›ld›¤› yürüyüflteemekçiler, hükümeti uyararak zam-lar› geri almas›n› istedi. Aç›klamala-r›n ard›ndan oturma eylemi yap›ld›.

Kartal’da da zamlara ve krizinsonuçlar›na karfl› kitlesel bas›n aç›k-lamas› ve oturma eylemi yap›ld›.

AAnnkkaarraa:: KESK Ankara fiube-ler Platformu’nun ça¤r›s› ile K›z›-lay’a yürüyüp oturma eylemi yapanemekçiler, zamlar›n geri al›nmas›n›isterken, “AKP’den hesab› emekçi-ler soracak” dediler. Ziya GökalpCaddesi E¤itim Sen Ankara 1 No’lu

fiube önünde toplanan KESK üyeve yöneticilerine, Ankaral› emek vedemokrasi güçleri de destek verdi.

Polisin önlerine kurdu¤u barika-ta tepki gösteren ve E¤itim-Sen ey-leminden dolay› ald›klar› yarg› kara-r›n› hat›rlatan emekçiler, “Bask›larBizi Y›ld›ramaz”, “Emekçiye De¤ilÇetelere Barikat” sloganlar› att›lar.

At›lmaya PProtesto -- DDiiyyaanneettvvee VVaakk››ff EEmmeekkççiilleerrii SSeennddiikkaass›› ((DD‹‹--VVEESS)) Genel Baflkan› Lokman ÖZ-DEM‹R, AKP’yi elefltirdi¤i için me-muriyetten at›ld›. Diyarbak›r’da 13Kas›m’da demokratik kurumlar›n ka-t›l›m›yla gerçeklefltirilen eylemde,AKP’nin bask›lar› protesto edilerek5 dakika oturma eylemi yap›ld›.

Petkim’de ‹‹fl BB›rakma --Petkim Petrokimya Holding Afi iflçi-leri, Alia¤a’da 14 Kas›m’da ttaaflflee--rroonnllaaflfltt››rrmmaayyaa kkaarrflfl›› ifle bir saat geçbafllama eylemi yapt›lar.

Metal ‹‹flçileri YYürüyor -Metal iflçilerinin geleneksel halegelen “cuma yürüyüflleri” 14Kas›m’da da sürdü.

Birleflik Metal-‹fl Sendikas›’na üyebinlerce iflçi, patron sendikas›MESS’in toplu sözleflme içinsundu¤u teklifi protesto amac›yla‹stanbul, Bursa, Eskiflehir, Bilecik,K›rflehir, Mersin, Tarsus, ‹zmir veKocaeli’de yürüyüfller yapt›lar.

Krizin Faturas›n› Ödemeyece¤iz!

KKaannddiillllii KKöömmüürr OOccaa¤¤››’’nnddaa EEyylleemmKandilli kömür oca¤›nda faaliyet gösteren HEMA

Kandilli ‹flletmesi’nde iflçiler ifl b›rakma ve iflyerini terketmeme eylemi gerçeklefltirdi.

Özel maden oca¤›nda çal›flan 540 iflçi maafllar›n› ala-mad›klar› gerekçesi ile ifl b›rakma eylemi yapt›.

HEMA Kandilli ‹flletmesi’nde çal›flan maden iflçileri2-4 ay aras›nda de¤iflen yemek paralar›n›n ve toplam 2ayl›k maafllar›n›n ödenmemesi üzerine 5 Kas›m günü iflb›rakt›lar. ‹flyerini terk etmeyen iflçilere bir sonraki var-diyaya gelen iflçiler kat›ld›.

Böylece tüm vardiyalardaki iflçiler iflyerini terk etme-yerek ifl b›rakma eylemi yapt›.

Ödenmeyen maafllar›yla yemek paralar›n›n hemenödenmesini isteyen iflçiler insanca yaflam koflullar›ndaçal›flmak istediklerini belirten taleplerini dile getirdiler.Tafleron firma yetkililerinin ücretlerin 5 Kas›m günü ya-t›r›laca¤›n› belirtmelerine ra¤men iflçiler eylemlerinisürdüreceklerini, talepleri konusunda kendilerine iknaedici yan›t verilmesini istediklerini belirttiler.

Ayr›ca iflçilerin hakk› olan y›ll›k 3.600 tonluk kömü-rün kendilerine da¤›t›lmad›¤›n› söylerken, "biz halk ola-rak kimin kasas›n› doldurdu¤unu iyi biliyoruz" diyorlar.

16 EMEK 23 KKas›m 22008

Page 17: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

Say›: 164 17EMEK

Zonguldak'taki Türkiye Taflkö-mürü Kurumu Üzülmez ‹flletme-si'ne al›nacak iflçiler için bugünekadar al›fl›lagelen yöntemlere biryenisi eklendi; flans topu.

Üzülmez ‹flletmesi’nde ifle gir-mek için baflvuran 35 bin kifliden15 bini köle pazar›ndan seçmeyaparcas›na elenirken, geriye ka-lan 21 bine yak›n aday içinden3000 kiflinin seçilmesi için ise,flans topu döndürülmeye bafllan-d›. ‹flletmenin flans topu çevirmegerekçesi de, “rüflvet ve torpilinönüne geçebilmek”mifl!

Genel Maden ‹flçileri Sendikas›(GM‹S) Genel Baflkan› Ramazan De-nizer de bu mülakat ve flans toplukura öncesinde iflçilere bununmüjdesini vermifl. Denizer “Rüflve-ti ve torpili engelleyebilmek, siya-seti, kay›rmalar› engelleyebilmekiçin bu Noter huzurunda bu iflin ya-p›lmas›n›n en güzel oldu¤una ina-n›yoruz... Tereddütsüz, flaibesiz birseçim oluyor” demifl.

Hem iflletmecisi hem sendika-c›s› övünüyorlar flans topuyla.Neymifl, çok adaletli bir yöntem-

mifl. Art›k kay›rma,torpil, iltimas, rüflvet,

flaibe yokmufl bunda.

Oysa adaletsizlik daha iflin ba-fl›nda. Adaletsizlik flu ki, 21 bin ki-flinin gelece¤i bir flans topununsonucuna ba¤lan›yor. fians topun-da ç›kanlar “kazanacak”, ç›kma-yanlar, “flans›na küsecek”!!!. Ada-letsizlik, ifle girme sorununun“flans”a indirgenmesinde, insanla-r›n bu yolla afla¤›lanmas›ndad›r.

Milyonlar›n iflsiz oldu¤u bir ül-kede, bir sendikac›, iflsiz kalacak-lar›n “flans topu” ile belirlenme-sinde adalet görebilir mi? Bunaonay verebeilir mi? ‹flsizli¤in böy-le meflrulaflt›r›lmas›na hizmet et-meyi kabul eden bir sendikac›n›n,iflçilerin haklar›n›, iflsizlerin ifl sa-hibi olma haklar›n› savunabilmesisöz konusu olabilir mi? Olamaya-ca¤› bu örnekten de görülüyor.

‹flçinin, emekçinin gelece¤iniflansa ba¤lam›fl bir düzen ve budüzene uyum sa¤lam›fl bir sendi-ka baflkan›.

Zar-zor da olsa, flans topununadaletiyle ifle girecek olan 3000iflçinin ve flu an çal›flan onbinlercemaden iflçisinin hangi koflullarda

çal›flt›klar›n› ise hiç söz konusudahi etmiyoruz. O maden ocakla-r› ki, iflçinin kölece çal›flt›¤›, s›k s›kgöçük alt›nda kal›p can›n› verdi¤iölüm ocaklar›d›r. Sa¤ kalanlar›nda, çal›flma koflular›n›n getirdi¤ihastal›klar nedeniyle yaflam süre-leri k›salmaktad›r.

Sömürü koflullar›nda da olsa,çal›flmak, emekçi için yaflam›n›sürdürebilmenin tek yoludur.Ama iflsisiz bu düzende. ‹fle, afla,bir lokma ekme¤e muhtaç ederbu düzen bizleri. Kölece çal›flmakoflullar›ndaki iflleri kapmak için,birbirimizle yar›fla girmemizi is-ter. ‹fli, afl›, ekme¤i, birbirimizinelinden kapmaya çal›flmam›z› is-ter. Bizleri iflsiz b›rak›p, eme¤imi-zi satma yar›fl›na sokarak, kölelikücretiyle çal›flmaya raz› etmek is-ter. ‹nsana, onura düflmand›r budüzen. “Bak›n iflsiz milyonlarvar. Bulmuflsunuz bir ifl, flükre-din buna” der. “Az isteyin, çokçal›fl›n, art›r›n üretimi” der. Kaza-nan hep patronlar, kaybeden isebiz emekçiler oluruz.

Bu düzende, iflimiz, hayat›m›z,gelece¤imiz flansa kalm›flt›r. Veboyun e¤miflsek tüm bunlara bil-meliyiz ki “flans›m›z hiç yavergitmez”! Hay›r demeliyiz tümbunlara. Onurlu bir ifl ve onuru-muzla yaflamak istiyoruz. Eme¤i-mizin karfl›l›¤›n› almak istiyoruz.Bunlar› söylemek için, onurumuzve gelece¤imiz için örgütlenmeli,mücadele etmeliyiz.

fians Topuyla ‹flçi Al›m›fiANSA KALMIfi GELECEK!

Devrimci ‹flçiHareketi

Dünya Emekçi Kad›nlar Günü et-kinliklerine kat›ld›¤› gerekçesiyle tu-tuklanarak 3 ay tutuklu kalan MimarAlev fiahin, tahliyesinin ard›ndanMimarlar Odas› Ankara fiubesi’nde-ki (MOAfi) sekreter yard›mc›l›¤› gö-revine geri dönmüfltü. fiube yöneti-mi, fiahin’i önce yo¤un bir ifl yüküalt›nda bo¤arak y›ld›rmaya çal›flm›flve bu yöntem sonuç alamay›nca 31Ekim 2008 tarihinde kendisine hiçbirgerekçe göstermeden, ‘Yönetim Ku-

rulu olarak istifan› uygun bul-duk’ diyerek iflten ç›karm›flt›.

+‹vme Dergisi okuru mi-mar ve mühendisler 14 Ka-s›m’da MOAfi önünde flube

yönetimini emek düflmanl›¤›ndanvazgeçmeye ça¤›rarak, Mimar Alevfiahin’in iflten at›lmas›n› protesto et-ti. Eylem öncesinde Yüksel Cadde-si’nde bildiri da¤›t›ld›.

Eylemde yap›lan aç›klamadaMOAfi yönetiminin demokrasi söy-leminin sahte oldu¤u, Alev fiahin’in‹vme Dergisi okuru olmas›ndan do-lay› iflten ç›kar›ld›¤› belirtildi. Mi-marlar Odas›’n›n egemenler ile ayn›bak›fl aç›s›na sahip olmas›n›n “kabul

edilemez” oldu¤u vurguland›. ‹vmeokurlar›na Halk Cephesi de destekverdi. 120 kiflinin kat›ld›¤› eylemde“Mühendisiz Mimar›z Hakl›y›z Ka-zanaca¤›z, Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz”sloganlar› at›ld›.

Ankara MimarlarOdas›’na Protesto

Page 18: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

18 Ö⁄RETMEN‹M‹Z 23 KKas›m 22008

Çözüm gücümüzün s›n›r›, dev-rimcili¤imizin s›n›rs›zl›¤›ndad›r.Devrimcilerin en büyük gücü bura-dan gelir.

Onlar her sorunu çözebilirler. Do¤an›n ve bilimin s›n›rlar› için-

de her sorunu çözebilirler.Devrimcilerin elbette ki idealleri

vard›r ama asla idealist de¤illerdir.‹‹ddeeaalliizzmm,, egemenlerin felsefesi-

dir. Gericidir.Devrimciler materyalistir, diya-

lektik düflünürler. Bu nedenle onlardo¤an›n ve bilimin s›n›r-lar› içinde her sorunuçözebilirler. ‹dealistleribekleyen son ise, hüs-rand›r. Olmazc›l›kt›r.

Y›l 1941: Faflist Alman ordusu,

tekellerin doymak bil-mez oburlu¤u u¤runasosyalizmin anayurdu SovyetlerBirli¤i’ni iflgal eder.

Yafl ortalamas› 20 olan milyon-larca yaral› K›z›l Ordu askeri yat-maktad›r Sovyet hastanelerinde.Onlardan biri de, Mikhail Kalaflni-kof’dur.

‹flte onun sahiplenmesinin öy-küsüdür Kalaflnikof’un öyküsü.

Bugün, dünyada Kalaflnikof-lar’dan yyüüzz mmiillyyoonn adet oldu¤u, 5500üüllkkeenniinn ordusunda kullan›ld›¤› tah-min ediliyor. 60 y›ld›r üretiliyor.

Mucidi eesskkii aasskkeerr MMiikkhhaaiill KKaa--laflnikof..

Dünya üstünde özgürlük iste-yen, özgürlü¤ü gaspedilen binlerceinsan›n elinde Kalaflnikof oldu¤usan›l›yor. Neredeyse ulusal kurtu-luflun simgesi haline gelmifl bir si-lah. Baz› ülkelerin bayraklar›ndayer al›yor resmi.

"Gerçekten çok mutluyum, ül-kemin savunmas› için bir silahyapt›m" diyor genç teknisyen Mik-hail bütün mütevaz›l›¤› ile.

‹kinci dünya savafl›nda Alman-lar taraf›ndan yaralan›r. Hastanedeyatarken tasarlar bu silah›.

Bir teknisyendir sadece. S›ra-

dan bir teknisyen. Silah› ya-parken tamamen vatanseverduygularla hareket etti¤ini, ül-kesini Almanlara karfl› savun-mak için yapt›¤›n› söylüyor.

Çok basit bir soru soruyor Al-manlara, Mikhail: ““NNee iiflfliinniizz vvaarrbenim üülkemde?”

Y›l 1941. Nazi Almanyas› Sov-yetler’i iflgal ediyor. Hitler ordular›-n›n güçlü silahlar› karfl›s›nda K›z›-lordu direniyor.

20 milyon Sovyet yurttafl› ölürbu direniflte.

Sadece LLeenniinnggrraadd savunmas›n-da 900 bin, ünlü SStaaliinnggrraad direni-flinde ise 1 milyon üçyüzbin Sov-yet vatandafl› hayat›n› kaybetmifl-

tir. Milyonlarcas› da yaraland›. Ek-sik vard›r belki ama hiç bir abart›yoktur bu say›larda. Yaral›lardanbir tanesi Mikhail Kalaflnikof'du.Hasta yata¤›nda Kalaflnikof’u ta-sarlamaya bafllad›.

BBaassiitt olmal›! AAkk››llll›› olmal›! Dayyaann›kkl›› olmal›! Yola ç›kt›¤› üç ilke buydu. Ve onu gece gündüz bunu dü-

flünmeye iten bir duygu vard›: Sos-yalizmin ana yurdunun faflizmekarfl› zaferi.

Gece gündüz basit bir silah dü-flündü. Gündüzleri ve geceleri bir-birine kar›flt›.

Hayal mi gerçek mi ay›rd ede-mez halde aylarca kald›¤› hastane-de sadece bunu düflündü¤ünü söy-lüyor Mikhail Kalaflnikof. Ve ifltebunun sonucunda ortaya ç›k›yor,bu basit, sade, seri, hafif ve ak›ll›silah...

Y›l 1934. UUzzuunn YYüürrüüyyüüflfl bafllar Çin’de. Tam 8 bin mil yol kateder dev-

rimciler. Yüzbin kifli ile bafllayanuzun yürüyüflte seksen bin kifli can

verir. Sadece yirmi bini kuzey s›n›-r›na ulafl›r.

1936’da yeniden toparlan›rlar.Tam iki y›l yeniden toparlan-

mak, yeniden savaflmak için yürü-müfllerdir.

Yüz bin devrimci ile bafllayan,tam iki y›l süren, yirmi bin devrim-cinin tamamlad›¤› yürüyüfl ile Çindevrimine imza atarlar. Yürümekzorundad›rlar. Öle, vuraula, düflekalka yürümek zorundad›rlar.

Yorgunluktan yürüyemedikle-rinde yine devrimcili¤in s›n›rs›zl›¤›yetiflir imdatlar›na.

Bu kez basit bir sseedye tasar›m›ile çözüm gücünü gösterir devrim-cili¤in s›n›rs›zl›¤›.

Kam›fl toplarlar; onlar› enbasit hali ile birbirine ba¤lay›psedyeler yaparlar.

Üçer kiflilik gruplara ayr›l›r-lar.

‹ki kifli sedyeyi tafl›r, bir ki-fli sedyede dinlenir. Ve yürü-meye devam ederler... Asladurmaz, beklemezler. Bilirler

devrimciler, beklemek ölümdür. Dinlenen kalkar, bu kez di¤er

tafl›y›c› yatar sedyeye. Ve böylece tam iki y›l sekiz bin

mil yol kateder ve yeniden savaflabafllarlar; dünya devrimler tarihineUzunn YYüürrüüyüüflfl olarak geçen budestana devrimcilerin basit amasorun çözen yöntemleri damgas›n›vurur yine.

SORUN H‹Ç B‹TMEZ; GÜCÜMÜZ ‹SE SORUNLARIMI-

ZI SAH‹PLEND‹⁄‹M‹Z KADARDIR;NE KADAR SAH‹PLEN‹RSEK OKADAR ÇÖZEB‹L‹R‹Z!

Ödedi¤imiz bedeller çok a¤›rd›r.Ödedi¤imiz bedellerin a¤›rl›¤›nakatlanma sabr›n›, direnme inad›n›veren inanc›m›z oldu¤u sürecedevrimci s›n›rs›zl›k bizimledir.

Olmazc›lar› "...söyledim yap-mad›lar, ça¤›rd›m gelmediler" di-yen zavall›lar›, bu nedenle ba¤›flla-may› reddediyor tarih. Ve ödedi¤i-miz bedeller nedeniyle, biz bu za-vall› olmazc›lar›, flikayetçileri s›rt›-m›zda yük olarak tafl›mamal›y›z,lay›k olduklar› tarihin çöplü¤üneatmakta asla tereddüt etmemeli-yiz.

ÖÖğğrreettmmeenniimmiizzÖÖğğrreettmmeenniimmiizz

Çözüm GücümüzünS›n›r›, Devrimcili¤imizin

S›n›rs›zl›¤›ndad›r

Page 19: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

Emperyalist sistemin krizi gide-rek daha fazla derinlefliyor, dünya-n›n önde gelen tekelleri iflas aç›kla-malar› yap›yor, üretim kapasiteleridüflürülüyor. ‹flten ç›karmalar›n arta-rak sürece¤i aç›klan›yor. Emperya-list veya iflbirlikçi devletler, tekelleriçin yüzlerce milyar dolarl›k “kur-tarma paketleri” devreye sokup flir-ketleri kurtar›rken, emekçiler içinyap›lan bir fley yok.

Elbette krizde en büyük faturadünya halklar›na ödetiliyor. ‹flsizlerordusu her geçen gün daha fazla bü-yüyor, kimi yerlerde de sürelerle ifl-çiler “ücretsiz izne” ç›kar›l›yor. Aç-l›k ve yoksulluk art›yor.

AKP iktidar›n›n, özellikle ilk dö-nemler yapt›¤› aç›klamalar›n aksi-ne, Türkiye’de bu kriz tablosunund›fl›nda de¤ildir. Kapanan fabrikalarve flirketler, büyüyen iflsizlik ra-kamlar› ve iflten ç›karmalar, bizzatBaflbakan Tayyip Erdo¤an’›n IMFkap›s›nda dolar dilencili¤ine ç›kma-

s› da, krizin Türkiye’yi “te¤et geç-medi¤inin” göstergeleridir.

DDüünnyyaaddaa KKrriizz TTaabblloossuu::

■ AAllmmaannyyaa vvee JJaappoonnyyaa ekono-milerinin durgunlu¤a (resesyona)girdi¤i aç›kland›. Yine krize ba¤l›olarak 1155 AABB üüllkkeessiinniinn ekonomile-rinde de küçülme yafland›¤› aç›klan-m›flt›.

■ AAmmeerriikkaa:: ‹statistiklere göreEylül ay›na kadar ilk 9 ayda, ifltenç›karmalar›n en yüksek oldu¤u ffii--nnaannss,, oottoommoottiivv,, ttaaflfl››mmaacc››ll››kk,, ppeerraa--kkeennddee sektörlerinde ve kamuya iflyapan flirketlerde iflten ç›kar›lanla-r›n say›s›, 338866..220000 kifliye ulaflt›. Burakam, k›sa süre içinde iflçi ç›kara-caklar›n› aç›klayanlarla birlikte da-ha da büyüyor. YY››ll ssoonnuunnaa kkaaddaarriiflflssiizzlliikk oorraann››nn››nn yyüüzzddee 88,,55 oollaaccaa¤¤››ttaahhmmiinnlleerrii yyaapp››ll››yyoorr..

■ ‹‹nnggiilltteerree:: ‹flsizlik say›s› sonüç ayl›k dönemde 140 bin art›fl gös-

tererek 1 milyon 820 bine yükseldi.‹ngiltere Merkez Bankas› Baflkan›Mervyn King, ““‹‹nnggiilltteerree ssoonn 3300 yy››--ll››nn eenn bbüüyyüükk kkrriizziinnee ggiirriiyyoorr”” uyar›-s›nda bulundu.

■ RReennaauulltt ggrruubbuu,, çeflitli ülke-lerdeki fabrikalar›nda üretimi yyüüzz--ddee 2255 ddüüflflüürrmmee karar› ald›.

■ FFrraannssaa:: Otomobil tekelleridurgunluk nedeniyle üretimi s›n›r-land›rma, geçici durdurma ve iflçiç›karmaya baflvuruyor.

■■ AAllmmaannyyaa:: Otomotiv sanayin-de çal›flan binlerce iflçi iflten ç›kar›l-mayla karfl› karfl›ya. ‹flsiz kalmatehlikesi alt›nda olanlar aras›ndayaklafl›k 20 bin Türkiyeli iflçi de bu-lunuyor.

■ ‹‹ssvveeçç:: Maliye Bakan› AndersBorg, 2009’da 110000 bbiinn kkiiflfliinniinn ddaa--hhaa iflini kaybedece¤ini, iiflflssiizzlliikk oorraa--nn››nn››nn 22001100’’ddaa yyüüzzddee 99..22’’yyee çç››kkaa--ccaa¤¤››nn›› aaçç››kkllaadd››..

■ HHiinnddiissttaann:: Devlet Hava Yol-lar› flirketi Air India, 15 bin iflçiyigeçici olarak 3 ya da 5 y›ll›¤›na üc-retsiz izine ç›karaca¤› aç›klamas›n›yapt›.

Benzer durum, dünyan›n bir çokülkesinde yaflan›yor. Dünyan›n bü-yük tekellerinin, son bir ay içinde

Say›: 1164 19KR‹Z

Kural De¤iflmiyor: Yük Emekçilere!

Baflbakan Tayyip Erdo¤an, IMF’ye ümü¤ümüzü s›k-t›rmay›z aç›klamalar›n› bir kenara b›rakarak, Washing-ton'da IMF ve Dünya Bankas› baflkanlar› ile görüfltü ve““ÇÇöözzüümmee eenn yyaakk››nn nnookkttaaddaayy››zz”” aç›klamas› yapt›.

Görüflmeye iliflkin IMF’nin aç›klamas›nda da; ‘‘iiyyii bbiirrggöörrüüflflmmee’’ de¤erlendirmesiyle memnuniyet belirtilerek,Erdo¤an’la IMF Baflkan› Dominique Strauss-Kahn’›n ge-lecekte de yak›n temas ve iflbirli¤i içinde olmay› sürdür-me konusunda anlaflt›klar› vurguland›.

Aç›k ki, çözüm dedikleri, IMF’nin dayatt›¤› koflullar›nkabul edilmesi ve yeni borçlanmalard›r. IMF’den al›na-cak yeni milyar dolarlar›n tekellere ak›t›lmas›, faturas›n›nise halka kesilmesidir.

Oysa, daha iki hafta önce Tayyip Erdo¤an IMF’ye kar-fl› esip gürlüyordu. Türkiye’nin IMF’ye ihtiyac› olmad›¤›-n› söylüyordu. Elbette, bunlar bir aldatmayd›. Bir yandanbu aç›klamalar yap›l›rken, di¤er yandan IMF ile görüfl-meler sürdürülüyordu ve özellikle Washington'da yap›langörüflmelerin ard›ndan IMF’ye boyun e¤ildi. Olacak olanbuydu zaten; olmayacak olan, göstermelik olan, birkaçhafta önceki “ümü¤ümüzü s›kt›rmayaca¤›” sözleriydi.

IMF ‹le Anlaflma Yak›n

‹flaslar, kapatmalar, kurtarmalar, iflten ç›karmalar...

Kimi bborsalardananlar krizi, kkimiuzay›p ggiden iiflsizlikkuyru¤undan... KKimiiçin kkar oran›n›nazalmas›d›r kriz,kimi ççorba ttas›n›n

boflalmas›...

Page 20: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

iflten ç›karacaklar› iflçi say›s›na ilifl-kin aç›klad›klar› rakamlar›n topla-m› 100 bini buluyor.

‹LO’nun tahminlerine göre, krizddüünnyyaa ççaapp››nnddaa 2200 mmiillyyoonn iiflflççiinniinniiflfliinnii kkaayybbeettmmeessiinnee yyooll aaççaaccaakk..Günde 1 dolar›n alt›nda ve 2 dolar-la geçinenlerin say›s›na yenileri ek-lenecek. Açlar›n ve yoksullar›n sa-y›s›nda büyük art›fllar›n yaflanaca-¤›n› söylemek bile gereksizdir.

TTüürrkkiiyyee’’ddee KKrriizz TTaabblloossuu::

■ RReessmmii kkaayy››ttllaarrddaakkii iiflflssiizzlliikkoorraann›› bbiirr yy››ll iiççiinnddee yyüüzzddee 99..22’’ddeennyyüüzzddee 99..88’’ee çç››kktt››.. ‹flsiz say›s› geçeny›l›n A¤ustos ay›na göre, 207 bin ki-fli artarak 2 milyon 439 bine ulaflt›.

■ Otomotiv sat›fllar› Ekim ay›içinde yüzde 38 geriledi.

■ AAddaannaa’’ddaa 77,, Ad›yamanOSB’de 7, IIssppaarrttaa vvee AAdd››yyaa--mmaann’’ddaa 44’’eerr,, Diyarbak›r, Malatya,Ni¤de, Karaman, Konya, Bursa veAnkara’da birer, DDeenniizzllii’’ddee 55,, Ga-

ziantep’te 19, MMaarraaflfl’’ttaa 1199,, Kayse-ri’de 6, EEggee bbööllggeessiinnddee 55,, ‹stanbulçevresinde 14, UUrrffaa’’ddaa 88,, Uflak’ta2 tteekkssttiill ffaabbrriikkaass››,, ÇÇoorrlluu’’ddaa 6600ddeerrii ffaabbrriikkaass›› kapand›. 77 ççiimmeennttooffaabbrriikkaass››nn››nn da üretimini durdur-du¤u aç›kland›.

■ TÜ‹K’in verilerine göre,2008’in ilk 10 ay›nda kapanan flir-ket say›s›, geçen y›la göre yüzde 50artt›. Son 10 ayda 41 bin flirket ka-pand›.

■ Y›l›n ilk 9 ay›nda 112222 ggeemmiissiippaarriiflflii iptal edildi. Deniz TicaretOdas› Baflkan› Metin Kalkavan,tersanelerde 1100 bbiinn kkiiflfliinniinn iiflfltteennaatt››llaabbiilleeccee¤¤iinnii aç›klad›.

Fransa’dan ‹ngiltere’ye, Ameri-ka’dan Filipinler’e, Arjantin’denTürkiye’ye kadar kriz art›k flu veyabu flekilde her yerde etkisini göster-mektedir. ‹flten ç›karmalar, iflsizlikkurumlar›na artan baflvurular, kapa-nan flirketler ve krize karfl› eylem-ler, dünyadaki hakim görüntü hali-ne gelmektedir.

KKrriizz ““EEllbbiirrllii¤¤ii””yyllee AAflfl››llmmaazz!!Tayyip Erdo¤an, 3 Kas›m’daki

Ekonomik Koordinasyon Kurulutoplant›s›nda; ““ssüürreecciinn bbiirrlliikk,, bbee--rraabbeerrlliikk vvee ssoossyyaall ddaayyaann››flflmmaa iiççiinn--ddee aattllaatt››llmmaass›› tteemmeellddiirr”” demiflti.

Bu söylem, krizin yükününemekçilerin omuzlar›na yüklenme-sinin k›l›f›yd›. Nitekim, krizin fatu-ras› emekçilere en baflta iflten atma-lar fleklinde ç›kar›l›yor zaten veAKP iktidar›n›n iflten ç›karmay›engelleyen bir karar›, iflten at›lanemekçilerin haklar›n› korumak içinatt›¤› bir ad›m yoktur.

Erdo¤an, bir yandan krizden““ÜÜccrreettllii kkeessiimmiinn eettkkiilleennmmeemmeessiiiiççiinn bbüüyyüükk öönneemm vveerriiyyoorruuzz”” der-ken, di¤er yandan, krizin faturas›n›emekçilerin omuzlar›na y›kman›nkararlar›n› al›p, ad›mlar›n› at›yorlar.

AKP, Türkiye’nin krizden etki-lenmeyece¤ini söylerken, yalan söy-lüyordu. Amaçlar›ndan birisi dehalkta rehavet yaratmak, krizin so-

20 KR‹Z 23 KKas›m 22008

Zongu ldak’ t akurmufllard› kölepazar›n›. Baflvuran35 bini aflk›n iflsize,tomruk tafl›tt›lar,odun kestirdiler,kazmayla topra¤›kazd›rarak test etti-ler. Test edilen ifl-sizlerin 15 bini bumesleki ve bilimsel olmaktan uzak afla¤›lay›c› “köle pa-zar›”nda elendi.

Geriye kalan 20 bin 814 adaydan seçilecek olan 3000kifli için ise, “flanstopu” çevriliyor.

““fifiaannss ttooppuu mmaaddeennccii oollmmaakk iisstteeyyeenn aaddaayyllaarr iiççiinn ddöönn--ddüü”” Aynen böyle söylüyordu haberler.

‹flçi seçilen bu “amele pazar›”nda, insanlar›n gelece-¤ine, kaderine, bir parça ekmek yiyip yemeyece¤ine“flans topu” döndürülerek karar veriliyor. Onlar›n bir iflbulup çal›flmalar›, emeklerini, yaflamlar›n›, sa¤l›klar›n›vermenin karfl›l›¤›nda ayl›k bir ücret sahibi olup olama-yacaklar›na, asgari koflullardaki yaflam haklar›na, flans

toplar› döndürülerek kararverilecek...

Bir ifl sahibi olma hak-k›n›n kumara indirgenme-

si, halk için büyük bir afla¤›lamad›r. Tablonundi¤er yan›, dayat›lan bu kumar için s›raya girenbinlerce iflsizin durumu oluflturmaktad›r. ‹kti-dardan, onurlar›yla çal›flabilecekleri ifl bulmasorumlulu¤unu yerine getirmesini istemek ye-rine, “flans topu”nun bafl›na toplanan binler,halk›m›z›n da içine düflürüldü¤ü durumu gös-termektedir. “fians topu”nun bafl›ndan yans›-yan, dayat›lan onursuzlu¤u, afla¤›lamay› tevek-külle karfl›layan bir halk tablosudur.

Örgütlenmeyen, mücadele etmeyen, hakk›n› isteme-yen, düzenin adaletsizli¤ini sorgulamayan, isyan etme-yen bir halk, oligarflik düzenin istedi¤i halk tipidir. fianstopunun bafl›nda kendisinin isminin ç›kmas› için duaeden, toptan okunan ismini sevinç 盤l›klar›yla karfl›la-yan, onurunun ayaklar alt›na al›nmas›na sesini ç›karma-yan binler, oligarflinin yaratt›¤› halk tablosudur.

Bu tablo kabul edilemez. Bir parça onuru olanlar butabloya sessiz kalamaz, bu tabloyu kabul edemez. E¤erki, binlerce iflsizin karfl›s›nda döndürülen flans topununbir kalbi olsayd›, inan›n ki, utanc›ndan dönmez, oradaikiye ayr›l›rd›.

flans topu utançla dönüyor

Page 21: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

nuçlar›na örgütlü tepki göstermeleri-ni engellemekti. fiimdi, bu yalanlar›-n› tekzip eden aç›klamalar yap›yor-lar.

Krizin faturas›n› emekçilereyüklemeyecekleri de yaland›r. Yineyalan›n amaçlar›ndan birisi, emek-çilerin krizin yarataca¤› sonuçlarakarfl› duyarl›l›klar›n› zay›flatmak,rehavete sürüklemektir.

Tersine, krizin birlik içinde atla-t›laca¤› söylemi, krizin yükününemekçilerin s›rt›na yüklenmesi de-mektir. Emekçilerden “fedakarl›k”istenerek, krizin faturas›na boyune¤melerinin istenece¤i anlam›nagelmektedir. Emekçilerin ““ffeeddaa--kkaarrll››kk”” yapmalar›n›n koflulu dayoktur. Zaten açl›k ve yoksullukiçinde yaflayan kesimlerden ““ffeeddaa--kkaarrll››kk”” yapmalar› istemek, bir avuçaz›nl›k lüks ve sefa içindeki yaflam-lar›n› sürdürebilsinler diye, açl›ktanölmeniz gerekse de sesinizi ç›kar-may›n demektir.

Patronlar›n ise, bugüne kadar ta-fl›d›klar› bir yük olmam›flt›r, bundansonra da tafl›yaca¤› bir yük yoktur.Patronlar›n tek derdi, kârlar›n›n nekadar olaca¤›na iliflkindir. Ki, kârlar›sözkonusu oldu¤unda gözlerini k›rp-madan iflçileri kap›n›n önüne koy-duklar› da biliniyor. Patronlar, yineiflçi ç›karmaya devam edecekler. ‹k-tidardan istedikleri ise, halktan flu yada bu biçimde al›nacak paralar›nkendilerine aktar›lmas›, IMF’nin da-yatt›¤› koflullar kabul edilerek, ken-

dilerine sermaye yarat›lmas›d›r.

Nitekim AKP, krize ra¤men kâr-lar›n› art›ran tekellerden, krizin yü-künü paylaflma ad›na istedi¤i birfleyyoktur.

Örne¤in, ülkemizdeki iflbirlikçitekellerin en büyüklerinden Sabanc›Holding, bu y›l›n ilk dokuz ay›ndanet kâr›n› bir önceki y›l›n ayn› dö-nemine göre yyüüzzddee 1188 aarrtt››rrdd›› ve 1milyar YTL kâr aç›klamas› yapt›.

Ayn› dönem için, Vak›fbank 569milyon YTL kâr elde ederken, 2007sonuna göre yüzde 18 büyüdü. Tüp-rafl da, kâr›n› yüzde 18 art›rarak, 1.1milyar YTL’ye ç›kard›.

EEmmeekkççiilleerriinn,, yyookkssuull hhaallkk››nn,,kkrriizz kkoonnuussuunnddaa ““eellbbiirrllii¤¤ii,, iiflflbbiirrllii--¤¤ii”” yyaappaaccaa¤¤›› hhiiççbbiirr flfleeyy yyookkttuurr..

TTeekkeelllleerrllee EEmmeekkççiilleerriinn ÇÇöözzüümmüü AAyynn›› OOllaammaazzKrizi yaratanlar emekçiler de¤il-

dir, dolay›s›yla, emekçilerin krizinfaturas›n› üstlenmesi için de, “feda-karl›k” yapmalar› için de bir nedenyoktur.

Fakat, daha önemlisi, emekçilerintekellerin krizlerini atlatmalar›n› iste-meleri için de bir neden yoktur.Emekçilerin krizin atlat›lmas› içinkendilerine ç›kar›lan faturay› ödeme-yi kabul etmesi demek, emperyalist-kapitalist sisteme, yani kendilerinisömüren, açl›¤a, yoksullu¤a mahkumeden sisteme kan tafl›malar› demektir.

Sömürü düzeninin egemenleri,krizi atlatmak denildi¤inde, iflaslar-dan kurtulup, kârlar›n› katlayarakbüyüttükleri düzenin yara almadansürmesini anl›yorlar. Bu ise, emeksömürüsünün yara almadan sürme-si, giderek daha fazla büyümesi de-mektir.

Emekçilere, bu tabloyu, ““ssiizzddeenniiflfliinniizzii kkaayybbeettmmeeyyeecceekkssiinniizz””,, ““iiflflssiizz--lliikk bbööyylleeccee aazzaallaaccaakk””,, ““ddaahhaa yyüükk--sseekk üüccrreettlleerrllee ççaall››flflmmaa oollaannaa¤¤›› bbuu--llaaccaakkss››nn››zz”” diyerek kabul ettirmekistiyorlar.

Gerçek bu de¤ildir. Tekeller kâr-lar›n› büyütürken de, emekçiler yi-ne açl›k ve yoksulluk içinde yafl›-yorlard›. Yine, iflsizlik rakamlar›milyonlarla ifade ediliyordu. Kriz,sadece bu bedeli daha fazla art›r-m›flt›r ve art›racakt›r.

Fakat, bu bedellerden kurtulma-n›n yolu, tekeller için çal›flmak de-¤ildir. Bu bedellerden kurtulman›nyolu, tekellere, onlar›n sömürü dü-zenlerine, her koflulda emekçileredayatt›klar› iflsizlik, açl›k ve yok-sullu¤a karfl› mücadele etmektir.

Kriz, tekellerin kârlar›, soygunve talan›n›n ürünüdür ve faturas›n›da kendileri ödemelidir. Kriz dahasomut olarak göstermektedir ki, ka-pitalist sistem halklar için mutlulukde¤il, açl›k, yoksulluk ve ölüm de-mektir. Halklar için esas olan, bun-dan kurtulmakt›r.

BTS’den Vizite EylemiAAddaannaa-- BBiirrlleeflfliikk TTaaflfl››mmaacc››ll››kkSSeennddiikkaass›› ((BBTTSS)) Adana fiubesi,ek ödemelerde yaflanan haks›zl›¤›vizite eylemi yaparak protesto etti.14 Kas›m’da Adana Gar› önündeyap›lan eylemde ek ödeme ma¤--duriyetinin sürdü¤ü ifade edildi.

“Emekçiyiz Hakl›y›z Kazanaca--¤›z”, “Toplu sözleflme Hakk›m›zGrev Silah›m›z” sloganlar›n›n at›l--d›¤› eylemde Sendika Baflkan›Tonguç Özkan okudu¤u aç›klama--da yaflanan ma¤duriyeti anlatt›.

Demiryolu ‹flçilerindenProtestoMMeerrssiinn-- Birleflik Tafl›mac›l›k Çal›--flanlar› Sendikas›’na üye demiryoluemekçileri, yap›lan ek ödemeleringeri al›nmas›n› protesto etmek için14 Kas›m’da ifl b›rakma eylemi yap--t›lar. BTS üyeleri bir ay önce 15Ekim’de de ödemelerin geri al›nma--s›n› ülke çap›nda yapt›klar› eylem--lerle protesto etmifllerdi. Mersin Ga--r›’nda yap›lan eylemde, taleplerininkabul edilmemesi üzerine tekrar bueylemi yapt›klar› belirtildi.

Philips’de Direnifl GGeebbzzee-- Hollanda sermayeli em--peryalist tekellerden Philips flir--keti, Gebze Organize Sanayii’ndekurulu bulunan fabrikas›n› bir sü--re önce kapatma karar› ald›. Ka--patma karar› nedeniyle iflsiz kala--cak olan 150 Philips iflçisi direni--fle geçti. Philips iflçileri, flirketinkarar›n› protesto etmek için 14Kas›m’da bir yürüyüfl yaparak ifl--sizli¤e boyun e¤meyeceklerinibelirttiler. Eyleme Hollanda’dangelen iflçiler de destek verdi.

Say›: 1164 21KR‹Z

Page 22: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

Günlük yaflam›m›zdan biliriz.Sat›n ald›¤›m›z bütün tüketimmallar›n›n (metalar›n) bir ffiiyyaatt››vard›r. Peki, tüketim mallar›n›n,örne¤in ald›¤›m›z bir masan›n,dolab›n, giyece¤in, yiyece¤in fi-yatlar› neye göre belirleniyor?

Marx; ““ffiiyyaatt,, ppaarraayyllaa ddiilleeggeettii--rriillmmiiflfl ddee¤¤iiflflttiirrmmee ddee¤¤eerriiddiirr”” der.MMeettaallaarr››nn ddee¤¤iiflfliimm ddee¤¤eerrii,, yyaannii ffii--yyaatt››,, oo mmeettaann››nn üürreettiimmiinnddee hhaarr--ccaannaann ttoopplluummssaall eemmee¤¤iinn mmiikkttaarr››iillee hheessaappllaann››rr.. Yani, mmeettaallaarraa ddee--¤¤eerriinnii vveerreenn eemmeekkttiirr..

Örne¤in kimimiz, alt›n, gümüflgibi madenlerin sat›fl fiyatlar›n›nyüksek olmas›n›n nedenini, bumadenlerin do¤ada az miktardabulunmas›na ve az miktarda üre-tilmesine ba¤lar›z. Oysa bu dü-flünce do¤ru de¤ildir. Bu maden-lerin do¤ada az bulunmas› ya daç›kar›lmas› ve ifllenmesinin birçok metayla k›yasland›¤›nda da-ha fazla zorluklar içermesi, o ma-denlerin üretiminde harcananeme¤in de fazla olmas›na nedenolur. Gerçekte de, pazarda sat›lanalt›na, gümüfle de¤erini veren,onun ç›kar›lmas›ndan pazardasat›lmas›na kadar geçen aflama-larda harcanan eme¤in fazla ol-mas›d›r. Ayn› flekilde, kimi meta-lar›n fiyatlar›n›n düflük olmas›n›nnedeni de, pazarda çok miktardabulunmalar›ndan de¤il, üretimle-rinde harcanan emek miktar›n›ndüflük olmas›ndand›r.

Bunun daha iyi anlafl›labilmesiiçin, meta de¤ifliminin bafllang›çdönemlerine bakal›m. Paran›nhenüz kullan›lmad›¤› dönemler-de, insanlar farkl› ihtiyaçlar›n›karfl›lamak için kendisinin üretti¤ibir mal› baflkas›n›n üretti¤i birmalla de¤ifltiriyordu. Yani ttaakkaassyöntemi kullan›l›yordu. Örne¤inhayvanc›l›k yapan biri, bu¤dayihtiyac›n› gidermek için, koyunla-r›n›n bir k›sm›n› çiftçinin üretti¤ibu¤dayla de¤ifltiriyordu. Bu¤dayüreten çiftçi de, mesela kendisinegerekli olan bir kazma ihtiyac›n›karfl›lamak için bu¤day›n› kazmaile de¤ifltiriyordu.

Fakat, bir koyun ne kadarbu¤dayla de¤ifltirilecek? Ya da birkazmaya karfl›l›k ne kadar bu¤-day verilecek? sorular›n›n cevap-lanmas›, yani de¤iflimin olabilme-si için her mal›n ddee¤¤iiflfliimm ddee¤¤eerrii--nniinn belirlenmesi gerekiyordu. ‹fltebir mal›n ddee¤¤iiflfliimm ddee¤¤eerriinnii belirle-yen, o mal›n üretimi için gereklieemmeekk mmiikkttaarr›› oldu. Buna göre,bir koyunu yetifltirmek için ge-rekli emek miktar›yla ne kadarkazma üretilebiliyorsa, bir koyu-nun de¤eri de o kadar kazmayaeflit oluyordu. Diyelim ki, bir ko-yunu yetifltirmek için harcananemekle 5 kazma üretiliyorsa, budemektir ki, bir koyun 5 kazmaile takas edilecektir. Ayn› flekilde,bir koyun için harcanan emekle,diyelim ki, 50 kilogram bu¤dayelde edilebiliyorsa, bu demektirki, bir koyun 50 kilogram bu¤-dayla takas edilecektir.

Böylece de¤iflime giren çeflitlimallar›n birbirlerine göre de¤erle-ri belirlenmifl oluyordu. Ama top-lumda iflbölümü geliflip, üretilenmallar çeflitlendikçe takas yoluy-la de¤iflim zorlaflmaya bafllad›.Bunu kolaylaflt›rmak için öncebelli bir mal, de¤iflik mallar›n de-¤ifliminde araç olarak kullan›lma-ya baflland›. Daha sonra ise, alt›nya da gümüfl gibi madenlerdenyap›lan paralar de¤iflimin arac›olarak kullan›lmaya baflland›. Ya-ni, art›k her mal›n alt›n ve gümüflcinsinden de¤eri belirlendi ve ör-ne¤in hayvanc›l›kla u¤raflan öncekoyununu alt›na çevirdi, sonraeline geçen alt›nla bu¤day sat›nald›.

PPeekkii,, fiyat› etkileyen baflkaunsurlar yok mu? Evet, var. Fiyatbelirleyici olan yukar›da sözünü

etti¤imiz gibi, o ürünün içerdi¤iemekle belirleniyor olsa da, fiyat›etkileyen baflka unsurlar da var.Örne¤in, aarrzz vvee ttaalleepptteekkii aarrtt››flfl vveeaazzaallmmaallaarr ddaa bbiirr mmeettaann››nn ffiiyyaatt››nn››eettkkiilleemmeekktteeddiirr.. Bir metan›n üreti-minde harcanan emek miktar›de¤iflmedi¤i halde, o metan›n pa-zar fiyat›n›n zaman zaman artt›¤›-n› ya da azald›¤›n› biliriz.

Bir metaya yönelik talebeoranla, o metan›n üretiminin fazlaya da az olmas›ndan dolay› meta-lar›n fiyatlar›n›n artt›¤› ya da azal-d›¤› do¤rudur. Fakat, bu metala-r›n fiyatlar›n›n arz ve talebe görebelirlendi¤i anlam›na gelmez. Arzve talep, ancak metan›n fiyat›ndaddaallggaallaannmmaallaarraa yol açar. Dolay›-s›yla meta pazarda bazen gerçekde¤erinin biraz alt›nda bazen bi-raz üstünde bir fiyattan sat›labilir.Fakat, bu flekilde dalgalanmalar-la oluflan fiyatlar o metan›n ggeerr--ççeekk ddee¤¤eerrii de¤il ppiiyyaassaa ffiiyyaatt››d›r.

Arz ve talep aras›ndaki dalga-lanmalarla oluflan ppiiyyaassaa ffiiyyaatt››,,bir metan›n üretimine harcanantoplumsal emek miktar› ile belir-lenen ggeerrççeekk ddee¤¤eerrii olmad›¤› içiniissttiikkrraarrll›› ddaa ddee¤¤iillddiirr.. Arz ve talep,sürekli olarak birbirlerini dengele-me e¤ilimi gösterirler. Bir dalga-lanma baflka bir dalgalanmayladengelenir, fiyatlardaki bir artmabir azalmayla ve bir azalma dabir artmayla giderilerek, fiyatlar›nuzun bir zaman dilimi içindeki or-talamas›, gerçek de¤erine denkgelir.

Dolay›s›yla, mmeettaallaarr››nn ggeerrççeekkddee¤¤eerrlleerriinnii bbuullmmaakk iiççiinn,, fiyattakigünlük dalgalanmalara, ya da çe-flitli nedenlerle oluflan maliyetfarkl›l›klar›ndan kaynaklanan fi-yat farkl›l›klar›na de¤il, ddaahhaauuzzuunn bbiirr zzaammaann ddiilliimmii iiççiinnddeekkii oorr--ttaallaammaa ffiiyyaatt dduurruummuunnaa bbaakk››ll››rr..Bu uzun zaman dilimi içinde de¤i-flen piyasa fiyatlar›n›n ortalamas›al›narak bulunan fiyat, metan›ngerçek de¤eri kabul edilir.

Bu da onun içerdi¤i emekmiktar›na denk düfler.

B‹LG‹

F‹YAT

Page 23: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

AKP yöneticileri, ›rkç›, flovenist,katliamc›, yasa, hukuk, hak, özgür-lük tan›mayan bu sözleri sadece ikihaftal›k bir süre içinde söylediler.Bu sözlerinden dolay› halktan özürdilemediler... Sözler ortada duruyor.

Dahas›, sadece söz olarak kalm›yor,AKP bu sözlerde dile getirdiklerinipratikte uyguluyor da...

Peki, bu sözlerin sahipleri de-mokrat olabilir mi?

Yukar›daki sözlerden baflbakanaait olanlar var, bakanlara ait olanlarvar, milletvekiline ait olan var. Ta-van›ndan milletvekillerine kadar bukafaya sahip bir parti, nas›l demok-ratikleflmeden yana, demokrasininsavunucusu bir iktidar oluyor?

AKP iktidara geldi¤inden bugü-ne, demokratikleflme ad›na çeflitlikesimlerin deste¤ini ald›. FakatAKP iktidar›, b›rakal›m demokrasi-yi, hak ve özgürlükleri gelifltirmeyi,tersine bunlara düflman bir iktidaroldu. Bask› ve yasaklarla, iflkenceve infazlarla, katliamlarla yönetti.Bu gerçek, her gün daha fazla so-mutlanmaktad›r.

AKP, hak isteyeni azarlad›. Hak-lar› için eylem yapanlar›n üzerinecoplu, panzerli polisleri sald›. Alan-lar› emekçilere yasaklad›.

En s›radan demokratik haklar›fiilen kullan›lamaz hale getirdi.AKP iktidar›nda, dergi satt›¤› için,demokratik bir eyleme kat›ld›¤›için, bir derne¤e üye oldu¤u için, ifl-kencede öldürülenler, sokakta kur-flunlananlar oldu. Bu nedenlerle gö-zalt›na al›n›p, tutuklanmak s›radan-laflt›r›ld›. Dernek üyesi olmak, birpikni¤e gitmek, Amerikan emper-yalizmine karfl› bir karikatür sergisiaçmak suç muamelesi gördü.

Ve deyim yerindeyse, son ikihaftal›k süreçte, AKP’nin takkesidüfltü, kel göründü. Yukar›da aktar-d›¤›m›z sözlere ra¤men, halenAKP’nin “Ergenekon davas›” nez-dinde kontrgerillaya karfl› mücadeleetti¤ini ileri sürenler, demokratik-leflme için AKP’ye destek aç›kla-mas› yapanlar, ““ggeerrççeekklleerrii ggöörree-mmeeyyeennlleerr”” olarak de¤il, gerçekleriggöörrmmeekk iisstteemmeeyyeennlleerr olarak de¤er-

lendirilebilirler. Halen AKP’demikroskopla ““ddeemmookkrraattll››kk”” ara-yanlar, gözlerinin önünde yaflanan-lar› görmezden geliyorlarsa onlar›ndemokratl›klar› da sorgulanmayamuhtaç haldedir.

Bu sözler, bugüne kadar AKPhakk›nda yan›lg› içinde olanlar›n dagerçe¤i görmelerini sa¤lamal›d›r.Bak›n söylenenlere, Kürtlere düfl-man, Ermenilere, Rumlara, bir bü-tün olarak az›nl›klara düflman, Ale-vilere düflman, devrimcilere, ilerici-lere, yoksul halka düflman... k›saca-s› AKP’nin, flu ya da bu nedenle budüzenle çeliflkileri olan kesimleriçinde düflman olmad›¤› hiç kimseyok. AKP’nin dostlar›, emperyalist-ler, iflbirlikçi tekeller, ya¤mac›lar,soyguncular ve katliamc› general-lerdir.

Kim, neye göre böyle bir iktida-r›n demokrat oldu¤unu söyleyebilir?

Aç›k ki, flu ya da bu nedenle ger-çeklere gözlerini kapamayanlar›n,AKP iktidar›nda, demokratl›k, hakve özgürlüklerden yana bir pratikbulmalar› mümkün de¤ildir.

Aç›k ki, saflar›n› halktan yanabelirleyenler, ayn› zamanda AKP’yidestekleyemezler. AKP’yi destekle-yenler, gerekçelerini nas›l aç›klarlar-sa aç›klas›nlar, AKP’nin halka karfl›suçlar›na da destek vermifl olurlar.Halka karfl› sorumluluk tafl›yanlar,AKP hakk›nda halk›n yalanlarlakand›r›lmas›na ortak olmamal›d›r.

AKP’nin halk düflmanl›¤›n› bel-geleyen bu sözler ortada dururken,kim ki bu sözlerin sahiplerini “de-mokrat” ilan ederse, yyaallaanncc›› vvee çç››-kkaarrcc››dd››rr..

AKP, kendisinden öncekilerdendaha fazla emperyalizmin ve iflbir-likçi tekellerin ç›karlar›n› savunanbir iktidar olmufltur. Ülkemizde, bukesimlerin ç›karlar›n› savunan ikti-darlar›n, baflvurduklar› yönetim bi-çimi ise ffaaflfliizzmm’dir.

Kim, Neye Dayanarak BuAKP’ye Demokrat Diyor?

Tayyip Erdo¤an: ““TTeekk mmiilllleett,,tteekk bbaayyrraakk,, tteekk vvaattaann,, tteekk ddeevv--lleett ddeeddiikk...... BBuunnaa kkaarrflfl›› çç››kkaann››nnbbuu üüllkkeeddee yyeerrii yyookk.. BBuuyyuurrssuunniisstteeddii¤¤ii yyeerree ggiittssiinn......””

Tayyip Erdo¤an: ““VVaattaannddaaflflee¤¤eerr eelliinnddee bbööyyllee bbiirr iimmkkâânn››vvaarrssaa,, kkeennddiissiinnii ssaavvuunnmmaa yyoo--lluunnaa ggiiddeecceekkttiirr..”” (Pompal› tü-fekle kitlenin üzerine atefl etme-sine iliflkin)

Said Yaz›c›o¤lu: ““BBuu ttüürr uuççffiikkiirrlleerree bbiizz iittiibbaarr eettmmiiyyoorruuzz””(Alevilerin talepleri için).

Vecdi Gönül: ““BBuuggüünn ee¤¤eerrEEggee’’ddee RRuummllaarr,, TTüürrkkiiyyee’’nniinnbbiirrççookk yyeerriinnddee EErrmmeenniilleerr yyaaflflaa--mmaayyaa ddeevvaamm eettsseeyyddii,, TTüürrkkiiyyeemmiillllii ddeevvlleett oollaabbiilliirr mmiiyyddii??””

Abdulkadir Akgül: ““ddeevvllee--ttiimm vvee mmiilllleettiimmee kkaarrflfl›› ggeelleennlleerriieellbbeettttee vvuurrmmaakkttaann hhooflflllaannaaccaa--¤¤››mm””.

M. Ali fiahin: ““BBeenn ddeevvlleettii--mmee kkaattiill ddeeddiirrttmmeemm””..

DDEEDD‹‹LLEERR..

Say›: 1164 23AKP

Page 24: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

AKP, oligarflinin her alandakipolitikalar›n›n sürdürücüsü oldu¤ugibi, Alevi halk› düzen içine çekmepolitikalar›n› da sürdürmek istiyor.Fakat bunu AKP’nin yapabilmesi,di¤er düzen partilerine göre daha dazor. Çünkü AKP gelene¤i, Alevile-r’e yönelik hakaretleriyle bilinenbir gelenektir. AKP bu “imaj›n›” de-¤ifltirmek için iktidar› içinde çeflitlimanevralara baflvurdu.

Tayyip Erdo¤an’›n bu y›l›n ba-fl›nda iflbirlikçi Alevi bezirganlar›y-la birlikte “Muharrem Orucu” aç-mas›, iflte bu manevralardan biriydi.

O zaman ““AAKKPP’’nniinn AAlleevvii AAçç››ll››--mm››”” olarak adland›r›ld› bu manevra.

Muharrem Orucu açma(!) töre-ninde iflbirlikçi Alevi bezirganlarönünde kürsüye ç›kan Tayyip Erdo-¤an, inançlar›n özgürlü¤ünden, Ale-vi kültüründen söz edip bir çok va-atte bulundu:

Cemevleri yasal bir statüye ka-vuflturulacak, inanç özgürlü¤ü sa¤-lanacak, 3 bin dede ve Zakir’e maaflba¤lanacak, hatta zorunlu din dersikald›r›lacak, ders kitaplar›nda Ale-vilik de tan›t›lacakt›...

K›sacas›, vaat çoktu. O gündenbugüne aylar geldi geçti. Ancak,AKP iktidar› vaatleri do¤rultusundatek bir ad›m atmad›. Tersine, Alevihalk›n› afla¤›lamaya, inançlar›n›yok saymaya devam ettiler. Öylekiders kitaplar›nda Aleviler’e iliflkinverdikleri üç befl sat›rl›k yer bile,Alevili¤i inkar ve asimilasyonunyeni bir göstergesi olmaktan öteyegeçmiyordu.

K›sacas›, AKP’nin bu ilk “AleviAç›l›m›”, bofl bir paketten ibaretti.

AKP’nin Aleviler’den ““ddeevvflfliirriill--mmiiflfl”” Milletvekili RReehhaa ÇÇaammuurroo¤¤--lluu ile birlikte gelifltirilen bu manev-ralar s›ras›nda verilen sözlerin hiç-biri tutulmad›. Yalan ve manevralaröyle deflifre olmufltu ki, devflirmemilletvekili Reha Çamuro¤lu’nu bi-

le Tayyip Erdo¤an’›n dan›flmanl›-¤›ndan istifa noktas›na getirdi.

Sözler tutulmam›flt› ama, Alevihalk› aldatmak, bofl beklentiler ya-rat›p, onlar› bir biçimde düzenin ye-de¤inde tutmaya yönelik politikalarve manevralar devam edecekti el-bette.

*

Alevi halk›n, 9 Kas›m’da Anka-ra’daki bir mitingle taleplerini güç-lü bir biçimde dile getirmesinin he-men ard›ndan ortal›¤a yeni vaatlersaç›ld›.

Mitingte dile getirilen taleplerleilgili ilk tepkileri “bunlar uç fikir-lerdir, kabul etmemiz mümkün de-¤ildir” fleklinde olan AKP’liler; bu-nun dönem aç›s›ndan çok “kârl›” birpolitika olmayaca¤›n› düflünmüflolacaklar ki, h›zla yeni vaatlerdebulundular.

AKP yalakas› bas›n hemen müj-deyi verdi; “2. Alevi Aç›l›m›” geli-yordu. Vaatler yine bol:

“Aleviler için Genel Müdürlükkurulaaccaakk... Cemevleri yasal statüyekavuflturulaaccaakk... Cemevlerinin sugiderleri karfl›lanaaccaakk... Dedelere,Zakirlere devlet maafl› verileecceekk...

AAKKPP’’ nniinn AAlleevviilliikk PPoolliittiikkaass››,,AAlleevviillii¤¤ii YYookk SSaayymmaa vveeDD››flflllaammaa ÜÜzzeerriinnee KKuurruulluudduurr

Yaklafl›k 1 y›l önce benzer vaat-leri s›ralayan AKP, ayn› manevras›-n› sürdürmektedir. Ders kitaplar›naüç befl sat›r ekleyebilir, Cemevleri-nin su elektirik paras›n›n karfl›lan-mas› için yasa ç›karma gibi düzen-lemeler de yapabilir, fakat AKPAlevilerin inanç özgürlü¤ünü hiçbirzaman tam olarak karfl›layamaz.Onlar›n yüzy›llardan bu yana uza-nan taleplerini yerine getiremez.

Çünkü, AKP’nin zihniyeti AALLEE--VV‹‹LL‹‹⁄⁄‹‹ DDIIfifiLLAAMMAA üzerine kuru-

ludur. AKP 6 y›l› aflk›n süredir ikti-dard›r ve bu sorunlar›n, taleplerinhiçbiri yeni gündeme gelmifl de¤il-dir. AKP Aleviler’in sesini duymaz-dan geldi, çünkü esas zihniyeti bu-dur. Talepleri duymad›¤› gibi, Ce-mevlerinin yap›lmas›na engeller ç›-kard›, Alevi köylerine cami dayat-mas›n›, Aleviler’e yönelik afla¤›la-malar› sürdürdü.

AKP, Alevili¤in bir inanç olupolmad›¤›na, Cemevleri’nin ibadetyeri olup olmad›¤›na kendi kararvermek ve bu karar› Aleviler’e da-yatmak istiyor. Politikas› budur.

AAKKPP’’nniinn TTüüccccaarr MMaanntt››¤¤››‹flin di¤er yan› ise AKP’nin tüc-

car mant›¤›n›n bir kez daha ortayaç›kmas›d›r. AKP, yalanlar›yla eldeedemedi¤ini, bu kez parayla “sat›nalmaya” çal›fl›yor. Halk› afla¤›laya-rak sadaka politikalar›yla dilenciyerine koyan AKP, bu kez ayn› fleyiAlevi halk›n ddeeddeelleerriinnee,, ZZaakkiirrlleerrii--nnee yapmak istemektedir.

“Dedelere, Zakirlere devletinmaafl ba¤lamas›” projesi, asl›ndaAlevi halk› afla¤›lamakt›r. Alevihalk›na bir hakarettir. Alevi halk›ninançlar›n› özgür k›lacak ad›mlar›nat›lmas› yerine onlar›n “inançlar›n›parayla sat›n almak”, düpedüzinançlara sayg›s›zl›kt›r.

Alevi halk›n inançlar›, ibadetiparayla al›n›p sat›lamaz. Düzen,Sünni din adamlar›n›, Diyanet’tenverilen maafllar vas›tas›yla devleteba¤lad›¤› gibi, Alevili¤i de ba¤la-mak istiyor olabilir. Ama Alevi halkbuna izin vermeyecektir.

Dedeler, Zakirler, devletin para-s›yla Dedelik yapmay› reddetmeli,ve reddettiklerini de bugünden ilanetmelidirler. Devlet paras›yla Dede-lik, Dedelik’in bir süre sonra flu ve-

Birincisi BBofl ÇÇ›kt›;S›rada ‘2. Alevi Aç›l›m›’ Var

24 ALEV‹ AÇILIMI 23 KKas›m 22008

Page 25: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

ya bu flekilde yozlaflmas›n› getire-cektir. Bu kaç›n›lmazd›r ve düzeninamaçlad›¤›d›r. Alevi halk›n inanç-lar› devlet maafl›n›n emrine verile-mez. Devletin kadrolu imamlar›gibi kkaaddrroolluu DDeeddeelleerriinnii yaratma-ya çal›flmak, Alevi halk›n inançlar›-n› yozlaflt›rma, Alevi kitleyi devle-te ba¤lama amaçl›d›r. Bu gerçekle-rin bilinmesinde ve AKP’nin oyu-nunun bozulmas›nda Dedeler’e veZakirler’e büyük bir sorumlulukdüflmektedir.

‘‘TTeekk ‹‹nnaannçç,, TTeekk DDiinn’’DDaayyaattaannllaarr,, ‹‹nnaannççÖÖzzggüürrllüü¤¤üünnüü SSaa¤¤llaayyaammaazz

AKP; Alevili¤i bir ‹‹NNAANNÇÇ ola-rak görmüyor. Bir sapk›nl›k olarakgörüyor. Böyle bir kafa yap›s› tafl›-yanlar inanç özgürlü¤ünü savuna-bilir mi? Alevili¤i, Sünnilik gibi,bir ‹NANÇ olarak görse, o zamanonu yasal bir statüye kavuflturmakzorunda kalacaklar; bu ise Alevili-¤in geleneksel ve gerçek isyanc›özünün geliflmesi için bir zemin or-taya ç›karacak; düzen bu yüzden ›s-rarla Alevili¤i inkardan geliyor.

Alevilik karfl›s›ndaki tutum vedayatma, AKP’nin “demokrasi-si”nin s›n›rlar›n› da gösteriyor.Kendi gibi düflünmeyenlere, millive dini anlamda “kendinden” olma-yanlara, ““YYaa sseevv,, yyaa tteerrkk eett”” diyorAKP’nin lideri. ““TTeekk mmiilllleett,, tteekkddeevvlleett”” diyen bu faflist kafa elbettedayatmac›l›¤›n› ““TTEEKK ‹‹NNAANNÇÇ,,TTEEKK DD‹‹NN”” diye sürdürecektir.

Alevi halk›n› katledenlerin, Ale-vi-Sünni çat›flmas›n› körükleyenle-rin kafa yap›s› tam da budur.

AKP, tüm halka oldu¤u gibiAlevi halka da düflman ve yabanc›-d›r. Kendi gibi düflünmeyenleri,kendi inanc›n› tafl›mayanlar› d›flla-yan bu anlay›fl, elbette ssoorruunn ççöözzee--mmeezz.. Bu zihniyet de¤iflmedi¤i süre-ce, Alevilere dair ne söylerlersesöylesinler, sonuç de¤iflmeyecektir.Verecekleri sözlerin, üçüncüsü,dördüncüsü de gelecek olan “AleviAç›l›mlar›n›n” hhiiççbbiirr kk››yymmeettii ooll--mmaayyaaccaakktt››rr..

ABF’den Suç DuyurusuAlevi Bektafli Federasyonu, Alevi-

lerin taleplerini dile getirdikleri 9 Ka-s›m Ankara mitingine yönelik provo-katif haberlerinden dolay› VVaakkiitt,, YYeenniififiaaffaakk,, ZZaammaann gazeteleri ile, mitinginhaberini vermeyerek, bu gazetelerinhaberlerine yer veren TTRRTT hakk›nda,suç duyurusunda bulundu.

Bir suç duyurusu da CEM Vakf›Baflkan› Prof. ‹zzettin Do¤an hakk›n-da yap›ld›. Sivas’ta katledilenlerin ya-k›nlar›, Sivas katliam›na iliflkin, katil-leri b›rak›p yak›lanlar› suçlayan aç›k-lamas› nedeniyle Do¤an hakk›nda suçduyurusunda bulundular.

Siz Önce Marafllar’›nHesab›n› Verin

Eli say›s›z kez Aleviler’in kan›-na bulaflm›fl olan MHP’nin GenelBaflkan› Devlet Bahçeli de, Alevi-lerin sorunlar›n›n çözümünü iste-diklerine dair bir aç›klama yapt›.

MHP’nin, Aleviler’e dair her-hangi bir söz etmeden önce, elinde-ki Alevi kanlar›n›n hesab›n› verme-si gerekir. Marafl’tan, Sivas’a, Ço-rum’a, Mad›mak’a bu ülkede Ale-vilerin kanlar›n› dökenlerin bafl›n-da MHP gelir. Alevi halk, bu kanl›tarihi unutmufl de¤ildir.

‘Mutsuz’ Diyarbak›rAtatürk’ün Diyarbak›r’a gelifli-

nin 71. y›ldönümü nedeniyle Diyar-bak›r tren gar›nda temsili bir törendüzenlendi. 15 Kas›m’daki törende,askerler yürüyüfl yapt›lar ve yürü-yüfl boyunca da ““NNee MMuuttlluu TTüürr--kküümm DDiiyyeennee”” slogan› att›lar.

Diyarbak›r halk›, büyük orandaKürtler’den olufluyor. Ve ‘Türküm’demedi¤ine göre, mutsuz bir halkolmaya m› mahkum?

Hangi hakla kim bir halk› mut-suzlu¤a mahkum edebilir?

Oligarfli, Diyarbak›r’da yapt›¤›bu yürüyüflle diyor ki, “Türk” de¤il-sen, zulümlerden zulüm be¤en,mutlu olmay› bekleme...

Diyarbak›r’da ““NNee mmuuttlluu TTüürr--kküümm DDiiyyeennee”” slogan› eflli¤inde as-ker yürütenler, oligarflik düzeninmant›¤›n› da en yal›n haliyle ortayakoymaktad›rlar. Bu kafa yap›lar›d›rki, bu ülkede yaflayan7 Türkler d›-fl›ndaki milliyetlerden halk›m›za hertürlü zulmü uygulam›fllard›r. Bu ›rk-ç› kafa yap›lar›d›r ki, ülkemizdekiTürk olmayan halklar› afla¤›lam›fl,bask› ve zulmün her türlü biçimiyle,“Türküm” dedirtmeye çal›flm›fllar-d›r.

Oligarfli bu dayatmay›, ony›llar-ca “Kürt yok” diyerek sürdürdü,flimdi Kürt’ün varl›¤›n› kabul etmek

zorunda kal›yor, ama içine sindire-miyor. Her f›rsat›, Kürtler’e ““TTüürrkkoollmmaayy››”” dayatmak için kullanarakgösteriyor.

Gerçekte, sorun tam da bu ›rkç›kafalardad›r. Tüm Anadolu halk›na““TTüürrkküümm”” dedirtmeye çal›flan buözürlü beyinlerdedir. Bölücü olanda, halklar› birbirine düflmanlaflt›r-maya çal›flan da bu kafalard›r.

Anadolu’da 1915’lerden günü-müze, Türküyle, Kürtüyle, Ermeni-si, Rumuyla, yüzbinlerin kan›n› dö-ken de bu ›rkç› zihniyettir.

Oligarfli, halk›m›z›n flu ya da bukesimine ““mmuuttssuuzzlluu¤¤uu”” dayata-maz. Anadolu halklar› kendi kimlik-leriyle, kendi dilleri, kültürleri vegelenekleriyle bu ülkede mutlu ol-ma hakk›na sahiptir.

Hiç bir halk, oligarflinin afla¤›la-malar›na, mutsuzlu¤u dayatmas›nakatlanmak zorunda de¤ildir. Kürthalk› da, bu dayatmay› ony›llard›rhakl› olarak kabul etmemifltir.

Oligarflinin dayatmalar›n›n aksi-ne, bir halk için mutsuzluk, dahas›onursuzluk, kendi dilini, kimli¤ini,tarihini, de¤erlerini, kültürünü inkaretmektir. Diyarbak›r halk›, oligarfli-nin ““NNee mmuuttlluu TTüürrkküümm ddiiyyeennee””dayatmalar›na direndi¤i sürece mut-lu bir halkt›r.

Say›: 1164 25ALEV‹ AÇILIMI

Page 26: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

Anadolu ve Trakya topraklar›,geçen yüzy›l› kan içinde, ac›lar için-de yaflad›. Toprak alt üst oldu, veüstünde yaflayanlar de¤iflti. 20. Yüz-y›l›n bafl›nda bu topraklarda yafla-yanlar, bugün art›k yoklar. 21. Yüz-y›l›n bafl›na belli ulus ve milliyetler-den “ar›nd›r›lm›fl” olarak girdi Ana-dolu ve bu topraklar› yönetenler ha-la yeni, baflka “ar›nd›rmalar” peflin-deler. Hala ““tteekk mmiilllleett,, tteekk ddiinn””dayatmas›yla diller, inançlar yasak-lan›yor bu topraklarda.

AKP’li Milli Savunma Bakan›Vecdi Gönül’ün geçen hafta Brük-sel’de yapt›¤› konuflma düzenin biras›rl›k zihniyetini bir kez daha gün-deme getirdi. Irkç› kafa her f›rsattakendini ele veriyor. Her f›rsatta kat-liamc›l›¤›n›, inkarc›l›¤›n› gösteri-yor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin baka-n›, flöyle dedi sözü edilen konuflma-s›nda: “E¤er Ege’de Rumlar devametseydi ve Türkiye’nin pek çok ye-rinde Ermeniler devam etseydi, bu-gün acaba ayn› milli devlet olabilirmiydi? ... Bugün dahi Güneydo-¤u’da verilen mücadelede... kendi-lerini ma¤dur sayanlar›n katk›s›n›,özellikle tehcir sebebiyle ma¤dursayanlar›n katk›s›n› reddedemeyiz.”

Tarihi bir gerçe¤i anlat›yorduGönül. DDoo¤¤rruuyydduu;; Ege’de Rum-lar’›n varl›¤›n›n devam etmesi en-gellenmiflti. DDoo¤¤rruuyydduu;; Anado-lu’nun bir çok yöresinde yerleflikolan Ermeniler’in devam etmesi deengellenmiflti. “Rumlar, Ermenilerdevam etseydi milli devlet olabilirmiydik?” diye soran Vecdi Gönül’ebir soru da biz soral›m:

Peki Rumlar›n devam etmesiNNAASSIILL engellendi, Ermenilerin de-vam etmesi NNAASSIILL engellendi?

Bu sorunun iki cevab› vard›r. Er-

meniler TTEEHHCC‹‹RR’le, Rumlar MMÜÜ--BBAADDEELLEE’yle temizlendiler. Bu ikikelime, egemen s›n›flar›n zorundakalmad›kca kullanmad›klar›, tarihkitaplar›nda pek yer vermedikleri,burjuva politikac›lar›n telaffuz bileetmek istemedikleri iki kelimedir.Anadolu tarihinin gösterilmek, ö¤-retilmek istenmeyen kesitleri vard›rçünkü bu iki kelimede.

TTeehhcciirr’’ddee NNee OOlldduu??Tehcir “zorunlu göç ettirme” de-

mektir. Çeflitli ulusal topluluklarayönelik olarak bir çok kez tehcir uy-gulanm›fl olmas›na karfl›n, bunlariçinde tarihte en derin ve en kanl› izib›rakan, Bakan Gönül’ün de sözünüetti¤i Ermeniler’e karfl› uygulanantehcirdir. Anadolu’yu Ermenilerden“ar›nd›rmak” için ç›kar›lan TehcirKanunu 27 May›s 1915’de kabuledildi ve dört gün sonra 1 Hazi-ran’da uygulanmaya bafllanmas›yla,Anadolu tarihinin en ac›, en utançverici sayfalar›ndan biri aç›lm›fl ol-du.

Kanuna göre;

* Erzurum, Van ve Bitlis vilayet-lerinde bulunan Ermeniler, Mu-sul'un güney k›sm›, Zor ve Urfasanca¤›na; Adana, Halep, Marafl ci-var›nda bulunan Ermeniler ise Suri-ye'nin do¤u k›sm› ile Halep'in do¤uve güneydo¤usuna sürüldüler.

* Tehcir kapsam›nda sadece builler yoktu; kay›tlara göre toplam 3322iill vvee iillççeeddee say›lar› 1 milyonu geçenErmeni, tehcire tabi tutuldu. SadeceErzurum, Bitlis, Van, Diyarbak›r,Trabzon ve Elaz›¤'da 447711 bbiinn 992288EErrmmeennii baflka yerlere sürülmüfl vebu flehirlerde tek bir Ermeni bile b›-rak›lmam›flt›r.

* Tehcir’in en yo¤un uyguland›-¤› yerlerden biri de Sivas’t›r.

1914’de 114411 bbiinn Ermeni'nin yaflad›-¤› Sivas'ta, 1915 sonras›nda sadece8 bin 97 Ermeni kalm›flt›.

* Tehcir sonras› Ermeniler’e ait41 bin 117 bina (ço¤u iflyeri) ““bbooflflkkaalldd››””. Ve elbette Ermeniler’dengeri kalan herfley, arazi, arsa, bina,ev, iflyeri, hepsi ya¤malan›p gasbe-dildi. Bunlara el konulmas›yla yenizenginler olufltu. Eflraf, zenginli¤inezenginlik katt›.

* Ermeni yetiflkin erkeklerin bü-yük ço¤unlu¤u göç bafllamadan ve-ya bafllar bafllamaz yolda öldürüldü.Baz› yerlerde, Ermeniler’in ihtiyaç-lar› için al›flverifl yapmas›na bileizin verilmedi; paralar› üzerlerindekals›n isteniyordu.

Özellikle Do¤u’daki tehcir s›ra-s›nda, çok say›da savunmas›z Er-meni, rreessmmii vvee ssiivviill çeteler taraf›n-dan soyuldu, öldürüldü. BinlerceErmeni kad›n tecavüze u¤rad› vekaç›r›ld›. Öldürülmeyenlerin büyükbölümü, yüzlerce kilometrelik yol-lar boyunca açl›k veya hastal›klaryüzünden öldü. Bütün bunlar, Os-manl› yönetiminden ve yönetiminemrinde oldu¤u Alman emperyaliz-minden ba¤›ms›z de¤ildi.

* Sonuçta tehcirle ölen/öldürü-len Ermeniler’in say›s› 1,5 milyonayaklaflm›flt›r. Tehcirle, Anadolu’da-ki Ermeni varl›¤› büyük ölçüde yokedildi. ‹flte AKP’li Savunma Bakan›Vecdi Gönül’ün övündü¤ü tehcirböyle bir katliamd›r. Osmanl›, Er-meniler’i böyle “devam ettirme-mifl”ti.

MMüübbaaddaallee’’ddee NNee OOlldduu??Mübadele “zorunlu yer de¤ifltirt-

me”dir. Mübadele, 1923’de y›l›ndaLozan Antlaflmas›'na ek protokoluyar›nca Türkiye'deki Rumlar›n Yu-nanistan'a, Yunanistan'daki Türkle-

Tehcir... Mübadale... ‹nkar... Asimilasyon...

‘Tek Millet’ fiovenizmi, Ezer, Yokeder, Sürer, Katleder; Ama Hiçbir Sorunu Çözmez!

HHaallkkllaarr››nn UUlluussaall KKiimmlliikklleerrii vvee ‹‹nnaannççllaarr››yyllaa YYaaflflaayyaabbiillmmeelleerrii ‹‹ççiinnTEK ÇÇÖZÜM SSOSYAL‹ZMD‹R!

26 TEHC‹R-MÜBADELE 23 KKas›m 22008

Page 27: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

rin Türkiye'ye zorunlu göçü süreci-ne verilen add›r. Türk ve Yunan hü-kümetleri aras›nda imzalanan Mü-badele Sözleflmesi’ne göre “1 Ma-y›s 1923'ten itibaren Türkiye'dekiRum Ortodoks dinine mensup Türkvatandafllar› ile, Yunanistan'daki,‹slam dinine mensup Yunan vatan-dafllar› zorunlu mübadeleye tabi tu-tulacaklar."d›

* Mübadelede 1.500.000 milyon(Baz› belgeler, rakam› 2.200.000olarak verirler) Rum Yunanistan'a,500 bine yak›n Türk Türkiye'yegöçtü. Ama elbette bu karfl›l›kl›göçler, s›radan bir göç olarak cere-yan etmedi. Milyonlarca insan, yurtbildi¤i topraklardan, yüzy›ll›k çev-resinden kopar›ld›.

* Mübadillerin tümü yerlerinede ulaflamad›. Yüzbinlerce mübadilmübadele s›ras›nda öldü. Sadece ‹s-tanbul’da mübadillerin tutuldu¤utoplama kamplar›nda 220000 bbiinnRum’un öldü¤ü geçti tarihin kay›t-lar›na.

Mübadele, görünürde karfl›l›kl›bir anlaflmayla gerçeklefltiriliyordu.Fakat aannllaaflflaannllaarr,, eeggeemmeenn ss››nn››ffllaarr--dd››.. Yerinden yurdundan edilecekmilyonlarca insana kimse bir fleysormam›flt›. Diplomasiye göre, “ba-r›flç›l” bir yer de¤ifltirmeydi bu; amagerçek öyle olmad›. Mübadele, ikihalk aç›s›ndan da ac›l› bir süreç ol-du.

Halklar›n ac›lar›, ölümleri, kimi-leri için ise “zenginlik”ti. Mübadelede, ayn› tehcir gibi, yeni zenginleryaratt›. Rumlar›n geride kalan mal-lar›, zenginlikleri ya¤maland›.

ÜÜllkkeemmiizz ZZeennggiinnlleerriinniinn ÇÇoo¤¤uu,, TTeehhcciirr vvee MMüübbaaddeelleeZZeennggiinnlleerriiddiirr‹ttihatç›lar, Anadolu’da yaflayan

Rum, Ermeni ve di¤er H›ristiyanhalka karfl› sald›r›lar›n›, onlar› “Os-manl›’ya karfl› ba¤›ms›zl›k savafl›veren güçlerin ‘içerideki uzant›lar›’ilan ederek meflrulaflt›r›yordu.

Cumhuriyet döneminde art›kböyle bir fley söz konusu de¤ildiama ““TTüürrkklleeflflttiirrmmee”” anlay›fl› ge-

çerliydi. Cumhuriyet dönemindeaz›nl›klara yönelik bask›lar›n ve on-lar›n Anadolu’dan kovma siyaseti-nin iikkii bbeelliirrlleeyyiiccii nneeddeennii vard›;bunlardan bbiirrii Anadolu’nunTürklefltirilmesi, di¤eri ise, ekono-mik yaflam›n bir çok alan›nda ku-rumlaflm›fl, sermaye ve gayrimen-kul biriktirmifl az›nl›klar› kovarak,onlar›n mallar›na el koyulmas›yd›.Bu el koyma; ‘‘mmiillllii bbuurrjjuuvvaazzii’’ ya-ratma siyasetinin en temel kaynak-lar›ndan biri olmufltur. Böyle oldu-¤u içindir ki, ülkemizde az›nl›klarakarfl› uygulanan tüm bask› ve katli-amlar, tehcirler, dönemin zenginle-ri, ifladamlar›, a¤alar›, yöneticileritaraf›ndan desteklenmifltir. Dini vemilli farkl›l›klar temelinde az›nl›k-lara karfl› k›flk›rtmalar, bir anlamdaegemen s›n›flar›n bu soygunculu¤u-nu gizlemeye de hizmet ediyordu.

AAnnaaddoolluu’’yyuu AAcc››yyaa,, KKaannaa BBoo¤¤dduullaarrOkullarda, Anadolu’nun bir

““TTüürrkk yyuurrdduu”” oldu¤u ö¤retilir.Ama gerçek bu de¤ildir. Yüzlercey›l, bu topraklarda baflka halklar dayaflad›. Türkler Anadolu’ya gelme-den önce de bu topraklar “bofl” de-¤ildi. Anadolu’nun hemen her böl-gesinde çeflitli halklar yerleflmiflti.Anadolu’da 73 milletin oldu¤unusöyleyen deyim, bofluna ç›kmam›flt›elbette. Fakat özellikle 1800’lerinsonundan itibaren bu tablo de¤ifl-meye bafllad›.

‹ttihat ve Terakki Partisi,1900’lerin bafllar›nda iktidar› elegeçirdi¤inde en önemli siyasetlerin-den biri Anadolu’nun ““iikkiinnccii bbiirrMMaakkeeddoonnyyaa oollmmaass››nn›› eennggeelllleemmeekk””oldu. Bu yüzden de daha o dönem-den Anadolu’da yaflayan farkl› dinve milliyetlere mensup olanlara kar-fl› aleni bir “ar›nd›rma” politikas› iz-lendi. Yüzy›ll›k tarihe bak›ld›¤›ndagörülür ki, “devam etmesi” engelle-nenler sadece Ermeniler ve Rumlarde¤ildi.

‹flte bak›n, k›sa bir özette bile na-s›l bir “ar›nd›rma” yap›ld›¤›n› gör-mek mümkündür.

Yüzy›l›n bafl›nda, Edirne geri

al›n›rken, bölgedeki BBuullggaarrllaarr sü-rüldü. (Bu dönemde Kalan az say›-daki Bulgar da “mübadele anlaflma-s›” ile gönderildi).

‹ttihatç›lar, öncelikle Edirne ve‹zmir'i Rumsuzlaflt›rmaya çal›flt›lar.Bu çerçevede RRuummllaarraa yönelikgerçeklefltirilen devlet taraf›ndanörgütlenen çete sald›r›lar› son bul-mad›.

1913'te, AArrnnaavvuuttllaarr,, ‹ttihat veTerakki’nin karar›yla s›n›r d›fl› edil-diler.

Ayn› dönemde, BBooflflnnaakkllaarr,, ‹ç veDo¤u Anadolu'ya mevcut nüfusunyüzde 10'unu aflmayacak orandayerlefltirilerek asimile edilmelerinebaflland›.

KKüürrttlleerr’’ee yönelik, bir çok keztehcir ve zorunlu iskan kararlar› uy-gulamaya konuldu. Kürtler, ‹ç veBat› Anadolu bölgelerine sürüldüler.

1916’da, bir çok önderleri idamedilen ve sürgüne yollanan AArraapp--llaarr, ‹ç ve Bat› Anadolu'da zorunluiskana tabi tutuldular. DDüürrzziilleerr deiç kesimlere gönderildi.

Trakya bölgesinde yayg›n olarakyerleflik bulunan YYaahhuuddiilleerr,,1918’de sürüldüler veya terketmekzorunda b›rak›ld›lar.

Ço¤u Rusya’dan gelen GGüürrccüüve LLaazzllaarr,, Anadolu’da yerleflik

NNee EErrddoo¤¤aann’’››nn ““bbee¤¤eennmmeeyyeennggiittssiinn”” ssöözzlleerrii,, nnee GGöönnüüll''üünnssöözzlleerrii aa¤¤››zzddaann kkaaççmm››flflddee¤¤iillddiirr,, yyaannll››flfl iiffaaddee eeddiilleennvveeyyaa yyaannll››flfl aannllaaflfl››llaann bbiirrflfleeyy ddee yyookkttuurr.. BBuu kkaaffaa tteehhcciirrkkaaffaass››dd››rr.. BBuu kkaaffaa 66--77 EEyyllüüllkkaaffaass››dd››rr.. BBuu kkaaffaa KKüürrttlleerr’’eekkaarrflfl›› iimmhhaa vvee aassiimmiillaassyyoonnuussüürrddüürreenn kkaaffaadd››rr.

1915 TTehcir

Say›: 1164 27TEHC‹R-MÜBADELE

Page 28: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

ÇÇeerrkkeesslleerr,, PPoommaakk,, SSüürryyaannii,,KKeellddaannii ve SS››rrppllaarr da, ‹ttihat-ç›lar’›n bu politikalar› çerçeve-sinde Anadolu içinde oradanoraya sürüldüler.

1913'ten itibaren, Osmanl›‹mparatorlu¤u ÇÇiinnggeenneelleerr’’eekapat›ld›. 1917 ve 1935 ‹skanKanunlar›’nda da Çingeneler’eyönelik bu yasak sürdürüldü.

K›sacas›, bu topraklar üzerindeyaflayan ama “Türk” olmayan herulustan halklar, ›rkç› politikan›n birbiçimde hedefi oldular. Osmanl› ‹t-tihatç› iktidar›n›n “Anadolu’yuTürklefltirme” siyaseti çerçevesindesald›rmad›¤›, sürmedi¤i, katletme-di¤i, asimilasyona tabi tutmad›¤›hiçbir halk kalmam›flt›r.

TTeehhcciirr’’ddee,, ‹‹sskkaann’’ddaa,, AAssiimmiillaassyyoonn’’ddaa SSüürreekklliilliikk!!Asimilasyonun, zorunlu iskanla-

r›n en fazla hedefi olan ise Kürt hal-k›d›r. Kürtlere yönelik tehcirler Pa-diflah Abdülhamit dönemine kadaruzan›r. Abdülhamit, flöyle demek-teydi: ““RRuummeellii’’ddee vvee bbiillhhaassssaa AAnnaa--ddoolluu’’ddaa TTüürrkk uunnssuurruunnuu kkuuvvvveettlleenn--ddiirrmmeekk vvee hheerr flfleeyyddeenn eevvvveell KKüürrttllee--rrii yyoo¤¤uurruupp kkeennddiimmiizzee mmaall eettmmeekkflflaarrtttt››rr..”” (Abdülhamit, Siyasi Hat›-raalar›, Derya Yay. syf. 84)

Kürtlere yönelik ‹ttihat ve Te-rakki döneminde ç›kar›lan “TehcirKanunu”nda flöyle deniyordu:“Madde 12: Kürtler ufak ufak kafi-lelere ayr›l›p, silahlar›ndan ar›nd›-r›larak de¤iflik bölgelere gönderile-cek ve orada genel nüfusun yüzdebeflini geçmeyecektir. ”

14 Haziran 1934’de ç›kar›lan2510 say›l› ‹skan Kanunu’nda daflöyle denilecektir:

“Madde 9. (...) Türk kültürüneba¤› olmayan göçebeler, toplu ol-mamak üzere kasabalara serpifltir-mek suretiyle Türk kültürlü köylereda¤›t›l›p yerlefltirilecek (...)”

“Madde 11. a- Ana dili olma-yanlardan [yani ana dili Türkçe ol-mayanlar›n herhangi baflka bir anadilinin olamayaca¤› gibi anti bilim-sel bir düflünce, yasaya böyle kay-

dedilmifl.] toplu olmak üzere yeni-den köy ve mahalle... kurmas› ya-sakt›r.”

“Madde 11. b- Türk kültürüneba¤l› olmayan ve Türk kültürüneba¤l› olup da Türkçeden baflka dilkonuflanlar hakk›ndaki harsi (kültü-rel), askeri, içtimai, ve inzibati se-beplerle(...) toptan olmamak flart›y-la baflka yerlere nakil [edilecek-tir].”

Son olarak da 1940’lardan resmipolitikan›n ifadesi olan belge akta-ral›m: 5 A¤ustos 1942'de aç›klananHükümet Program›’nda “Anadolu-yu Türklefltirme”nin henüz kesinsonuca ulaflmad›¤› ve bu anlamdada söz konusu siyasetin hala devametti¤i görülür. Dönemin CHP’liBaflbakan› Rüfltü Saraco¤lu taraf›n-dan okunan programda flöyle denil-mektedir:

“Biz Türküz, Türkçüyüz ve dai-ma Türkçü kalaca¤›z. Bizim içinTürkçülük bir kan meselesi oldu¤ukadar ... bir vicdan ve kültür mese-lesidir. ... ‹stedi¤imiz sadece Türkmilletinin hakimiyetidir”.

AAbbddüüllhhaammiitt,, ‹‹ttttiihhaatt vvee TTeerraakk--kkii,, KKeemmaalliisstt yyöönneettiimm vvee oolliiggaarrflfliikkyyöönneettiimm... 1800’lerin sonlar›ndan

bu yana hepsinde ayn› söylemigörüyoruz. Politikan›n uygula-n›fl›, dönemsel amaçlar› elbetteher birinde farkl› farkl›d›r, fa-kat bir süreklilik oldu¤u daaç›kt›r. Bu süreklilik AKP hü-kümetine kadar uzan›p gelenbir sürekliliktir.

CHP’li Baflbakan Saraço¤-lu’nun sözleri 1942 tarihini tafl›yor.Ve y›l 2008; dönemin Baflbakan›Tayyip Erdo¤an “Tek Millet dedik...be¤enmeyen gitsin” diyerek ayn›zihniyeti tekrarl›yor. 2008 y›l›n›nhükümetinin bakanlar› ayn› fleyisöylüyor.

KKaarrddeeflflllii¤¤iinn AAnnaaddoolluussuunnuu BBiizz KKuurraaccaa¤¤››zz‹ttihat ve Terakki yöneticileri,

bir yandan ulusal kurtulufl savafllar›,bir yandan da emperyalistlerin mü-dahaleleri sonucunda hergün birazdaha küçülmekte olan Osmanl›’y›ancak “ulusal bütünlü¤ünü” sa¤la-yarak koruyabileceklerini düflünü-yorlard›. Politikalar› baflar›ya ulafla-mad›, Osmanl›’y› da kurtaramad›-lar. Fakat ‹ttihat ve Terakki’nin ge-lifltirdi¤i bu anlay›fl, Kemalist ikti-dar›n milliyetçilik anlay›fl›nda vesonras›nda da oligarflik iktidar tara-f›ndan büyük ölçüde sürdürülmüfl-tür. Bu anlamda Vecdi Gönül’ünsözlerini, oligarflinin genel olarakinkar etti¤i bir gerçe¤in itiraf› ola-rak da görebiliriz.

Çünkü bugüne kadar bir çokkez, Ermenilere karfl› uygulanantehcir ve soyk›r›m için, “Osmanl›yapt›, ‹ttihatç›lar yapt›, Cumhuriyetdöneminde Ermenilere karfl› böylebir fley olmad›” aç›klamas›na s›¤›-n›lm›flt›r. Oysa biliyoruz ki, Cum-huriyet döneminde de Anadolu’yuErmeni ve Rumlar’dan ve tüm fark-l› milliyet ve inançlardan temizlemeharekat› sürdü.

Kürtlere uygulanan zorunlu is-kan politikalar›, 1930 Dersim kat-liam›; 1929- 1934 aras› Anadolu Er-menileri'nin ‹stanbul'a toplanmas›n›sa¤layacak göç ettirme bask›lar›;1934 Trakya’daki provokasyonlarla

BBiizziimm AAnnaaddoolluummuuzz,,ffaarrkkll›› uulluuss vvee mmiilllliiyyeettlleerrddeennddee¤¤iill,, IIRRKKÇÇIILLIIKKTTAANNAARRIINNDDIIRRIILLMMIIfifi oollaaccaakk..BBiizziimm AAnnaaddoolluummuuzz,,‘‘ZZOORRUUNNLLUU iisskkaann’’llaarr››nnddee¤¤iill,, GGÖÖNNÜÜLLLLÜÜbbiirrlliikktteelliikklleerriinn yyuurrdduu oollaaccaakk.. HHaallkkllaarr››nn kkaarrddeeflflcceeyyaaflflaayyaaccaa¤¤›› bbiirr AAnnaaddoolluu,,mmüümmkküünnddüürr vvee bbuunnuu aannccaakkddeevvrriimmccii bbiirr hhaallkk iikkttiiddaarr››ggeerrççeekklleeflflttiirreebbiilliirr..

28 TEHC‹R-MÜBADELE 23 KKas›m 22008

1938 DDersim

Page 29: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

Yahudiler'in göç ettirilmesi; 1942di¤er “temizlik” katliamlar›n› sankitarihi bir zorunlulukmufl, onlar ol-masaym›fl bu ülke, bu devlet olma-yacakm›fl gibi, sanki öyle katliamla-ra, soyk›r›ma baflvurmaks›z›n ulus-laflma süreci yaflanamazm›fl gibi or-taya koyuyor, tarihi ve gerçe¤i çar-p›t›yor.

Halklara karfl› bir soyk›r›ma, dö-nüflen tehcir ve halklar›n iradesinin,tarihinin ayaklar alt›na al›nd›¤› mü-badele, hiçbir koflulda savunula-maz. Bugün baz› kesimlerin “düniçin do¤ruydu, gerekliydi ama bu-gün art›k savunulmas› yanl›flt›r”fleklindeki yaklafl›mlar da, politika-lar› da, halklara karfl› bu soyk›r›mve katliamlar› savunman›n oportü-nist biçimidir. Bu yaklafl›mlar dahiç tereddütsüz mahkum edilmeli-dir.

Halklar›n kan› üzerine kurulanbir devlet, “farkl›” milliyetlerin,tehcir, mübadele veya asimilasyon-la YOK ED‹LMES‹ üzerine inflaedilen bir devlet, beklenece¤i üzere,nihayetinde sömürücü, ›rkç› ve gi-derek faflist bir devlet olmufltur.AKP iflte böyle bir ›rkç› zihniyetinsürdürücüsüdür. Ne Erdo¤an’›n“be¤enmeyen gitsin” sözleri, neGönül'ün sözleri a¤›zdan kaçm›flde¤ildir, yanl›fl ifade edilen veyayanl›fl anlafl›lan bir fley de yoktur.Bu kafa tehcir kafas›d›r. Bu kafa 6-7 Eylül kafas›d›r. Bu kafa Kürtler’ekarfl› imha ve asimilasyonu sürdü-ren kafad›r.

Anadolu, halklar zenginli¤iyle,hiçbirini d›fllamadan, hiçbirini kov-madan, katletmeden, asimile etme-den de her halk kendi uluslaflma sü-recini yaflayabilir ve bunlar›n hiçbi-rine baflvurmadan demokratik bircumhuriyet kurulabilirdi.

Sömürücü egemen s›n›flar›n,çeflitli ulusal sorunlara iliflkin poli-tikalar›, Anadolu’yu ac›ya, kanabo¤mufltur. Anadolu’yu zenginlik-lerinden mahrum b›rakm›flt›r. Ana-dolu topra¤›nda yüzy›llara uzanankardeflli¤in yerine düflmanl›k ek-mifltir. Gelinen noktada da oligarfli-nin flovenistli¤i, ›rkç›l›¤›, hala di¤er

ulus ve milliyetlerden tüm halklarakarfl› düflmanl›k üretmeye devametmektedir. Oligarfli, Kürt’e,Arap’a, Laz’a, Gürcü’ye, Çerkez’edüflmand›r. Hepsine karfl› derin vede¤iflmez bir güvensizlik içindedir.Bu yüzden flu an için ulusal nitelik-li bir mücadeleleri olmayan Lazlar,Gürcüler, Araplar gibi kesimlerinbile, en küçük bir muhalefetlerinetahammül edememektedir. Bak›nülkemizin haline, bak›n “Türk ol-mayan”lar›n bugün maruz kald›kla-r›na. Say›lar› onbinlere kadar düflü-rülmesine ra¤men hala bu toprak-larda HHrraanntt DDiinnkklleerr vuruluyor. Butopraklarda hala di¤er milliyetler,kendi anadilleri özgürce kullanam›-yor, kendi dillerinde e¤itim yapa-m›yorlar...

Bu politikan›n savunucular› ““YYaaSSeevv YYaa TTeerrkkeett”” sözünü a¤›zlar›n-dan düflürmüyorlar. “Türklefltirme”flovenizmini “bayrak provokasyon-lar›”yla, linç sald›r›lar›yla, bitme-yen “s›n›r ötesi operasyonlar›”yla,301. Madde davalar›yla, sürdürü-yorlar. Bu faflist ›rkç› kafa, bu ülke-nin yönetiminden alafla¤› edilme-den, bu politikalar ve ›rkç› sald›r›larda bitmeyecektir. Oligarflik düzen,hala korkuyor ve korkusunu flove-nizmi pekifltirerek bast›r›yor.

Dedik ki, tehcire, asimilasyona,zorunlu iskanlara baflvurmadan herhalk uluslaflabilir ve demokratik bircumhuriyet kurulabilir. Evet, halada “kurulabilir” diyoruz; Anadoluhalklar›, böyle bir cumhuriyeti ergeç kuracaklard›r. Bizim Anadolu-muz, farkl› ulus ve milliyetlerdende¤il, IIRRKKÇÇIILLIIKKTTAANN AARRIINNDDII--RRIILLMMIIfifi olacak. Bizim Anadolu-muz, ‘ZORUNLU iskan’lar›n de¤il,GÖNÜLLÜ birlikteliklerin yurduolacak. Bizim Anadolumuzda, halk-lar DAYATMALARLA de¤il,KEND‹ KADER‹N‹ TAY‹N HAK-KI’yla varolacak. Halklar›n kardefl-ce yaflayaca¤› bir Anadolu müm-kündür ve bunu ancak devrimci birhalk iktidar› gerçeklefltirebilir.

Fransa: ‘‘millimarfl’ dayatmas›

Fransa ve Tunus aras›nda oyna-nan futbol maç› s›ras›nda bir grupgöçmenin Frans›z milli marfl›n› ›s-l›klamas›ndan sonra, Fransa’n›n›rkç› Cumhurbaflkan› Nicolas Sar-kozy, göçmenlere karfl› sert ön-lemler alacaklar›n› aç›klad›.

“Sert önlemler”in ilkini deGöçmen ‹flleri Bakan› Brice Hor-tefeux aç›klad›. Bakan›n aç›kla-mas›na göre, Fransa’da bundansonra “milli marfl›n anlam› bir derskapsam›nda okutulacak ve ggööçç--mmeennlleerriinn mmaarrflfl›› eezzbbeerrlleemmeessii zzoo--rruunnlluu kk››ll››nnaaccaakk””:: Hortefeux, "Bugüne dek milli marfl› bir flark› gibiokudular. DDee¤¤eerriinniinn öö¤¤rreenniillmmeessii--nnii ssaa¤¤llaayyaaccaa¤¤››zz"" dedi.

Bu politikaya, “sert önlem”adland›rmas› de¤il, ““››rrkkçç›› öönnlleemm””adland›rmas› uygun düfler elbette.

Milli marfl›n de¤erinin ö¤renil-mesini sa¤layacaklarm›fl. Biz 12Eylül hapishanelerinden o “millimarfl ö¤retme” iflinin nas›l yap›l-d›¤›n› biliyoruz. Frans›z burjuva-zisinin de baflvuruca¤› araçlarfarkl› olmayacakt›r: Cop, hapis,ceza, iflsizlik, geleceksizlik tehdi-di...

***

ÇÇeekk:: ÇÇiinnggeenneelleerr’’eeSSaalldd››rr››

Çek Cumhuriyeti baflkentiPrag’da faflistler, Çingeneler’e sal-d›rd›. Geçti¤imiz aylarda ‹talya’dayo¤unlaflan Çingeneler’e yöneliksald›r›lar, bu kez de Prag’da boygösterdi. Çingeneler’in yo¤un ola-rak yaflad›¤› Roma adl› banliyöyübasmaya kalk›flan faflistlerin sald›-r›s› sonucunda yaralananlar oldu.

‹talya’da Çingeneler’e karfl›günlerce süren sald›r›lar›, AvrupaBirli¤i’nin hemen tüm ülkeleriseyretmiflti. Muhtemeldir ki, busald›r›y› da geçifltireceklerdir.

Say›: 1164 29TEHC‹R-MÜBADELE

Page 30: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

Bunca kavgan›n aras›nda, buncakuflat›lm›fll›kta, Day›’n›n d›flar›dakis›cak mücadelede olma iradesi hiçeksilmedi. Nitekim Day› Sultanah-met Hapishanesi’ndeyken d›flar›da-ki yoldafllar›m›z›n Day›’y› özgürlü-¤üne kavuflturmak için haz›rlad›¤›bir plan a盤a ç›kt›. ‹dare, a盤a ç›-kan plan karfl›s›nda flafl›rm›fl ve res-men sars›lm›flt›. Cüretli bir pland›.

Hemen hapishane etraf›ndaki as-ker ve devriye say›s›n›, nöbetçi ku-lelerinin say›s›n› art›rd›lar. Hapisha-ne duvarlar›n› da yükselttiler. Onara¤men korkular›n› bast›ramad›lar;hapishane etraf›ndaki evleri 15 gün-de bir aramaya bafllad›lar. Sultanah-met mahalle içinde, evlerin aras›n-dayd›, olur ya o evlerden birindentünel kaz›labilirdi...

Bir deprem yaflam›flt›k Sultanah-met’te. Gündüzdü ve havaland›rma-dayd›k. Her yer sars›lmaya bafllad›.Bizi d›flar›dan ay›ran sadece hava-land›rma duvar› vard›. Hepimizingözleri o s›rada havaland›rma duva-r›ndayd›, onun y›k›lmas›n› bekledikdört gözle. “Y›k›ld› y›k›lacak” gi-biydi. Adeta yerimizde çak›l›yd›k.Ama y›k›lmad› duvar! Asl›nda o anhepimizin ortak düflüncesi, Da-y›’n›n öncelikle özgürlü¤üne kavufl-turulmas›yd›. Depremde de bunubeklemifltik her nas›lsa!

*Günlük yaflam›n yan› s›ra, siyasi

çal›flmalar›m›z da devam ediyordu.Hem genel teorik konularda, hem

de belli düzeydeki arkadafllar ara-s›nda hareketin durumuna iliflkintart›flmalar yap›l›yordu.

Bu de¤erlendirmelerin sonucun-da bizim k›saca ““8833 ddee¤¤eerrlleennddiirrmmee--ssii”” dedi¤imiz “Hareketimizin Geli-flimi ve Devrimci Mücadele” bafl-l›kl› de¤erlendirme broflürü ç›km›fl-t› ortaya. Hareketimizin dününü,

cunta y›llar›n› de¤erlendiren bu bro-flürde okuyanlar›n en çok tak›ld›¤›,en çok da tart›fl›lan yer ““rriiccaatt”” ko-nusuydu. Haliyle baflvuru kayna¤›-m›z yine as›l olarak Day› oldu. Ri-cat konusundaki anlamamazl›¤›m›z›anl›yordu. Örneklerle, geniflleterekaçm›fl, sürece bak›fl›m›z›, ne yapt›-¤›m›z› anlatm›flt›. Onun anlat›mla-r›yla hepimiz ikna olmufltuk.

Day›'n›n bu tart›flma zeminindee¤iticili¤ini daha iyi anlad›k. Enbaflta cunta ve cuntaya karfl› müca-delemizin anlam›n›, misyonumuzudaha iyi kavram›flt›k. Ufkumuz aç›l-m›fl, zzoorr zzaammaannllaarr››nn ddeevvrriimmcciillii¤¤ii--nniinn nas›l olmas› gerekti¤i daha iyikavranm›flt›.

Day›, her bir yoldafl›m›z›n kafa-s›n› açmak, onlar› ideolojik olarakyetifltirmek için az u¤rafl vermedi.Hapishane direniflini örgütlerken,bir yandan da yoldafllar›m›z›n e¤iti-mine ayr› bir önem verirdi. Sürecinanlafl›lmas›, herkesin kendini bunahaz›rlamas› aç›s›ndan tüm arkadafl-lar›n okumas›n›, siyasi-teorik e¤iti-min eksik edilmemesini önermifltirhep. Onun için bizim tutsakl›k yafla-m›m›zda e¤itim çal›flmalar› hiçbirzaman eksik olmad›.

*

Çeflitli tav›r al›fllarla devam edenmücadele içinde '83 y›l›n›n Tem-muz-A¤ustos ay›ndaki açl›k greviönemliydi. Cunta özel olarak ‹stan-bul askeri hapishanelerindeki tut-saklar› teslim almak için Sa¤malc›-

lar Özel Tip Hapishanesini açm›fl,yönetici bir çok tutsa¤› buraya sevkederek güya di¤er hapishaneleri “li-dersiz” b›rakm›fl, ve ard›ndan dabaflta Metris olmak üzere bir çokhapishanede sald›r›ya geçmiflti.

‹flte bu durumda devrimci tut-saklar cuntan›n bu sald›r›s›na açl›kgreviyle cevap vermifllerdi. Oportü-

nizm bu eylemde ka-rarl› durmam›fl ve 20.günden itibaren eyle-min b›rak›lmas› içinu¤raflm›flt›. Nitekimeylem 27. günde b›ra-k›ld› ve oportünizmteslimiyete giden yoluaçt›... Hatta bir ibret

belgesidir, Sultanahmet’te eylemik›rmak için oportünizm hapishanemüdüründen siyasi hareketlerintemsilcilerinden oluflan “konsey”intoplanabilmesi için izin istemifl, ha-pishane müdürü olan Binbafl›, top-lant›n›n SAG'nin k›r›lmas› için ya-p›ld›¤›n› bilerek izin vermiflti buna.

O günler önemli anlara tan›kt›r.Day›, büyük bir öngörü ile oportü-nizmin eylem k›r›c›l›¤›n› görmüfl vearkadafllardan tedbir al›nmas›n› is-temiflti. Bizler SAG içinde coflkulu,kararl›yken, eylem ilerledikçe cofl-kumuz daha da büyürken, oportü-nizm ise tersine son derece k›r›lgan,ruhsuz ve moralsizdi. Ayn› havalan-d›rmada iki ayr› hava, iki ayr› tav›rvard›... Yenilgi mi zafer mi, teslimi-yet mi direnifl mi, tavr›n›n cevapla-naca¤› o önemli anlarda, Day›, oncay›ll›k deney ve tecrübelerinin ›fl›-¤›nda bize oportünizmi kavrat›yor-du. Metris'teki direnifllerin nas›l k›-r›ld›¤›n›, karars›zl›klar›, oportüniz-min kendi gücüne güvenmeme tav-r›n› örnekleriyle anlat›yordu.

*Day›'n›n bir baflka özelli¤i de

sapmalara karfl› verdi¤i ideolojikmücadeleydi. Uzlaflma ve teslimi-yet politikalar›na karfl› her kofluldakesintisiz mücadele yürüttü. Bunuçeflitli zamanlarda hep birlikte gör-dük. O e¤itimin sayesindedir ki, re-vizyonizmin, oportünizmin direnifl-leri k›ran, zay›flatan tav›rlar› bizifazla etkilemiyordu art›k.

30 DAYI 23 KKas›m 22008

zor zzamanların

devrimciliğinin uustası

Page 31: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

O bütün enerjisini mücadeleyekatarken, mücadeleye zarar verecekak›mlar›n karfl›s›na dikilirken, bura-da belirtmeliyim ki, oportünizminçeflitli kesimleri de O'nu karalamayayönelik çabalar içine giriyorlard›.

Tutsak ailelerinin hapishanenintam karfl›s›nda ziyareti bekledikleribir kahve vard›. Oportünistler Day›ile ilgili olmad›k spekülasyonlar ya-p›p bunu ailelerine de yay›yorlard›.Onlar›n aileleri de bu spekülasyon-lar› o kahvede bizim ailelerimizeanlat›yorlard›... Bunlar› ailelerimiz-den duydu¤umuzda oportünistlerlekonufluyorduk ama bir fley kabul et-miyorlard›. Öte yandan dedikodula-r›n› sürdürmekten de geri kalm›yor-lard›. Yalan ve karalamalarla politi-ka yapman›n, cuntan›n sald›r›lar›n›nartt›¤› bir dönemde devrimci hare-ketin önderine sald›rman›n onlarabir fley kazand›rmayaca¤› aç›kt›.

*

1983 Temmuz’undaki SüresizAçl›k Grevi s›ras›nda tutsak aileleridireniflin zaferi için ciddi bir karar-l›l›k göstermifl ve SultanahmetMeydan›’nda çad›r kurup direnifledestek olmay› tasarlam›fllard›. Yineailelerden direniflin baflar›s› için,zulmü durdurmak için “kendimiziyakar›z” diyenler bile ç›km›flt›.

Day› oportünizmin, revizyoniz-min direnifl kaçk›nl›¤›yla ailelerinbu tav›rlar›n›n aras›ndaki farka s›ks›k vurgu yapard›. Ayr›ca flunu dabelirteyim, Day› tutsak ailelerininkararl›l›¤›na, sahiplenmesine hepözel bir önem vermifltir. Tarih için-de yerine oturtmak gerekir ki; tut-sak ailelerinin örgütlenmesinde deDay›'n›n özel bir eme¤i ve çabas›vard›r. Day›, bir bak›ma tutsak aile-leri hareketinin as›l mimar› olmufl-tur demek mümkündür.

Ailelere verilen emek ve sevgi-de, gösterilen özende de Day›’n›nörnek bir tutumu olmufltur. Ailelerindireniflteki yerine iliflkin kafas›ndason derece net bir bak›fl ve hedefleroldu¤u için, ailelerimizin hareketegeçirilmesi, örgütlenmesi sorununubizlere de sürekli kavratmaya çal›fl-m›flt›r. Aç›k ziyaretlerde, duruflma

salonunda hep ailelerle koyu soh-betlere giriflmifl olurdu. Ev halk›navar›ncaya kadar birço¤unu tan›m›fl-t›. Sorunlar›n› bilirdi. Hem kiflisel,hem mücadeleye örgütlenmeye ilifl-kin sorular›n› cevaplar, arkadafllar›da bu noktada yönlendirirdi. Buradabir not daha düflmüfl olay›m; Tutsakailelerimiz de O'nun bunca eme¤i-nin karfl›l›¤›n› vermifltir.

*

Sultanahmet'te bir komün, bir ai-leydik. Day›'n›n varl›¤› hepimizegüç veriyordu. Day› ile sohbet et-mek, volta atmak, O'nun ufuk aç›c›tart›flmalar›n› dinlemek, e¤itici, dü-flündürtücüydü.

Yukar›da da sözünü etti¤imTemmuz 1983'teki Süresiz Açl›kGrevinde, oportünizmin eylemi k›r-ma giriflimlerine karfl›, biz sürdür-mekten yanayd›k. Önce açl›k grevi-ni 40. güne kadar sürdürecek yol-dafllar›m›z belirlendi. Ard›ndanölüm orucuna kat›lacak gönüllü ar-kadafllar soruldu. Birçok yoldafl›m›zgönüllülüklerini sundular. ÖÖllüümmoorruuccuu o zaman hepimiz için yenibir olguydu. Day›, temsilcimizin debulundu¤u bir hücrede, Ölüm Oru-cu'na gönüllü olan yoldafllar›m›zlatek tek konufluyordu. Yeni bir eylembiçimi, yine onun kumandas› alt›n-da flekilleniyordu.

Gönüllüler belirlendi ama kimieksiklikler, kimi nedenler sonucueylem ertelendi. Day› eylemin erte-lenmesini, kimi zaaflar›n ortayaç›kmas›n› mahkum ederek o sürecide kendi içinde bir e¤itime çevirme-ye çal›flt›. Day›, cuntan›n politikala-r›n› do¤ru çözümlemifl, onu küçüm-

semeden, ama abartmadan da karfl›politikalar gelifltiriyordu. Cuntan›no y›llarda hapishanelerdeki politika-lar› baflar›l› olamad›ysa, bunda Da-y›’n›n belirleyici pay› oldu¤u flüp-hesizdir. Day› demek, bir anlamdada politika üretmede ustal›kt›r. Tak-tiklerde; nerede nas›l yap›laca¤› ko-nusunda da tereddütsüz bir ustad›r.O direniflin kurmay›d›r as›l olarak.

Sultanahmet'te Ölüm Orucu’nugündeme getirirken de son dereceisabetli de¤erlendirmeler yapm›flt›.Teslimiyete karfl› ölümüne diren-mek zorunluydu. Ölümü göze al-mak ve ölmek, devrime kan tafl›-mak, devrimi büyütmekti. Day›bunlar› söyleyen, tespit eden bir ön-derden çok ayn› zamanda pratikteyapan ve yol gösterendi. Tüm bun-lar› anlat›rken öylesine mütevazi,öylesine sadedir ki, oysa bu “serü-ven”de kendisi de olacakt›r. ‹flte busüreç 1984 Ölüm Orucu’nu yaratansüreç olmufltur.

Sultanahmet'te Day› ile çok fleypaylaflt›k. O'nun yaflam›, düflüncele-ri bize örnek oldu. Ancak bir günayr›l›k zaman› da gelip çatt›.

Sa¤malc›lar hücre tipi hapisha-nesi aç›l›nca sevkler de bafllam›flt›.Sultanahmet'ten oraya gidecek ilksevkte Day› da vard›. Day›'n›n vedi¤er yoldafllar›m›z›n sevki bizi üz-müfltü. Day› bir yandan haz›rl›k ya-parken bir yandan da kalacaklar aç›-s›ndan gerekli düzenlemeyi yap›-yordu. Bu ifller bitince, havaland›r-mada toplu voltaya baflland›. Tümarkadafllar Day›'n›n yan›nda yöre-sindeydi. O'nunla son voltalar at›l›-yordu. Yar›na dair tahminler, de¤er-lendirmeler yap›l›yordu.

Yoldafllar›ndan ayr›lmak Day›’y›duyguland›rm›flt›. Moralimizi diritutmam›z gerekti¤inden sözediyor-du. Mücadelenin daha zorlu olaca-¤›n› anlat›yordu... Hüzünlüydükama voltam›z coflkulu, heyecanl›y-d›. Son voltalara kadar herkes hava-land›rmadayd›. Sonunda sevki ç›-kanlar ça¤r›ld›. Day›'lar alk›fl ya¤-muru alt›nda kucaklaflmalarla yol-land›. Day› ile ayr›l›¤›m›z çok sür-meyecekti...

Day›, cuntan›n politikalar›n›do¤ru çözümlemifl, onu

küçümsemeden, ama abart-madan da karfl› politikalar gelifltiriyordu. Cuntan›n o y›llarda hapishanelerdeki

politikalar› baflar›l› olamad›y-sa, bunda Day›’n›n belirleyici

pay› oldu¤u flüphesizdir.

Say›: 1164 31DAYI

Page 32: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

Önderimizi, ö¤retmenimizi kaybettik.

‹lk anda O’nun art›k yaflamad›¤›n› dü-flünmek çok zor geldi bana. Kabulleneme-dim. Bize yol gösteren, savafl› ö¤reten,önümüzü açan ö¤retmenimizin art›k yafla-mad›¤›n› düflünmek çok ac› veriyor insa-na. Bu ailenin içinde olup da O’nun emekharcamad›¤› kimse yoktur.

Birçok düflünce kafamdan geçiyor. Ce-nazeyi, O’na düflman›n dokunma ihtima-linde olabilecekleri düflünüyorum. O’nunas›l sevdi¤imizi ve herfleyi göze alabile-ce¤imizi bir kez daha gösteririz. Yapaca¤›-m›z tek fley, düflman› buna binlerce kezpiflman etmek olur. Bunu bilen bilir, bil-meyen de görür ve ö¤renir.

O’nu anlatmak ne kadar zor. ‹nsanakatt›klar›n›, insanl›¤a katt›klar›n› anlat-mak. Herfleyden önce O’ndan ö¤renecek-lerimiz o kadar çok ki. Bofllu¤unu mutlakahissedece¤iz ama bofllu¤a düflmeyece¤iz.

Elbet dünyada birçok devrimci öndervar, Onlardan ö¤rendik. Ancak ülkemizinyoksullu¤unu, ac›s›n› dindirecek olan bizle-

riz. Bizim önderimizin önemi tart›fl›lmaz.

Son an›na kadar örnek alaca¤›m›z o ka-dar çok yönü var ki.

O’nda flekillenen devrimci kiflilik, ön-derlik misyonu ile hareket edebilme özel-likleri, ülkemizin devrim yolunun tan›m›asl›nda. “Day›m›z bu durumda flöyle yap-m›fl, Day›m›z bu konuda flöyle demifl”, di-yerek hareket etti¤imiz o kadar çok konuvar ki. O en zorlu günleri aflarken bize bü-

yük bir hazine b›rakt›. Örne-¤in; kanserle mücadele eder-ken görevlerini bir gün olsunaksatmamas›. Tarihimizebakt›¤›m›zda 12 Temmuz, 16-17 Nisansüreçlerindeki, darbecilik karfl›s›ndaki tav-r›... Hepsi bir rehber. Ama art›k fiziken bi-zimle olmayacak. Böylesi bir eksikli¤i ya-flayaca¤›z. Örne¤in Büyük Direnifl süre-cinde o kadar zorlu ac› dolu günler yafla-d›k ama hep umudumuza sar›ld›k. Önderi-mizin bafl›m›zda oldu¤unu bilmek güçverdi. O’nun bir mesaj›, bir yaz›s› bizi se-vindirdi.

fiimdi, bundan sonra onsuz ancakO’nunla geçecek günler bizi bekliyor.Devrimcilik, dava adam› olmak, s›ra nefe-ri olmak, O’nunla tan›mlanan birçok ko-nuyu tekrar kkeennddiimmiizzddee ss››nnaayyaaccaa¤¤››zz.. fie-hitlerimize verdi¤imiz bir söz vard›. Bun-dan sonra önderimize verdi¤imiz söz debuna eklendi. Buna göre hayat›m›z› flekil-lendirece¤iz. Her yeni güne böyle bafllaya-ca¤›z... O’na verdi¤imiz sözü tutaca¤›z.

Tutsak ÖÖ¤rencilerinden ÖÖ¤retmenlerine

‘‘OO’’nnuunnllaa ttaann››mmllaannaann bbiirrççookkkkoonnuuyyuu kkeennddiimmiizzddee ss››nnaayyaaccaa¤¤››zz..’’

BBiirr bbaayyrraakk ddeenniizzii aakk››yyoorrAAnnaaddoolluu’’ddaann GGaazzii’’yyee AAkkddeenniizz’’ddeenn KKaarraaddeenniizz’’ddeenn

EEggee’’ddeenn...... DDoo¤¤uu’’ddaannYYüürrüüyyoorr eemmeekkççiilleerrKKoollkkoollaa kkeenneettlleennmmiiflfl hhaayykk››rr››yyoorr::

““BBooflfluunnaa sseevviinnmmeeyyiinn......””TTeekk bbiirr bbeeddeenn flfliimmddii

yyüürrüüyyeenn oonnbbiinnlleerrAA¤¤uussttooss’’uunn 1155’’iinnddee

1155 bbiinn yyüürreekk uu¤¤uurrlluuyyoorr oonnuu

AAnnaallaarr››mm››zz eevvllaattllaarr››nn››SSoonn bbiirr kkeezz ggöörrmmeekk iissttiiyyoorrllaarr

GGöörrmmeekk iissttiiyyoorrllaarrggeennçç kk››zzllaarr,, yyaa¤¤››zz ddeelliikkaannll››llaarr

ssöözz vveerriiyyoorrllaarr bbaaflfluuccuunnddaassaayygg››yyllaa ööppeerrkkeenn aallnn››nnddaann..

OOrraakk--ççeekkiiççllii bbaayyrraa¤¤››mm››zzÖÖrrttüüllddüü¤¤üünnddee üüzzeerriinnee

ggöörreevviinnii yyeerriinnee ggeettiirreennlleerriinn hhuuzzuu--rruu vvaarr yyüüzzüünnddee.. YYüüzzüünnddeekkii rraahhaattll››kk yyoollddaaflflllaarr››nnaa

yyookkssuull hhaallkk››nnaa oollaann ggüüvveennddeenn......‹‹lleerriiyyii ggöösstteerriiyyoorr

mmaahhkkeemmee kküürrssüülleerriinnddeeddüüflflmmaann›› yyaarrgg››llaayyaann ppaarrmmaa¤¤››..

OO’’nnuunn rreehhbbeerrllii¤¤iinnddee iilleerrlliiyyoorruuzz HHeerr zzaammaann

yyaann››mm››zzddaa oolldduu¤¤uunnuu bbiilleerreekk

‹stanbul Sar›gazi'dedevrimcilerin yapt›¤› ya-z›lamalar, geçen haftajandarma taraf›ndan si-lindi. Devrimcilere aitsloganlar› silen jandar-ma, duvarlara "MHP","TSK", "As›l Faflist Tun-celiler Ve Devrimciler”,"Jandarma” gibi yaz›la-malar yapt›.

Bunun üzerine dev-rimciler, 11 Kas›m günüjandarmaya ait tüm fa-flist yaz›lamalar› sildiler.Jandarman›n sildi¤i slo-ganlar duvarlara yenidenyaz›ld›. Yoksul gecekon-du semtlerimizin duvar-lar›na hangi sloganlar,hangi isimler yak›fl›rsa,yine onlar vard› Sar›ga-zi’nin duvarlar›nda:

"Cüret, Direnifl, Sa-vafl, Yaflas›n ÖnderimizDursun Karatafl” yaz›-yordu bir sloganda mese-la. Bir baflkas› yine önderyoldafllar›n› selaml›yorduve hepsinin alt›nda umu-dun ad›n›n imzas› vard›.

32 DAYI 23 KKas›m 22008

Page 33: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

Hep hayalini kurdunuz. Hep öl-mesini istediniz. Sat›l›k kalemleri-nize defalarca “öldü” haberleri yap-t›rd›n›z. Çünkü kabustu O siziniçin. Çünkü o, halk›n adaletiydi. Engirilmez kalelerinize girilmesinisa¤layan komutand›. Bunu baflara-n›n O oldu¤unu biliyordunuz. Buyüzden kabustu sizin için o. Buyüzden korkuyordunuz ve bu yüz-den...

11 A¤ustos’ta kalemleriniz buyüzden öyle sevinçli yazd› “DursunKaratafl öldü” haberlerini.

Bu, y›llard›r yalan olarak defa-larca yapt›¤›n›z ve devrimci hareke-te yönelik her operasyonun ard›n-dan gerçe¤ini yapmak için yan›p tu-tufltu¤unuz bir haberdi. O yalan ha-berlerinizden medet ummufltunuzhep. Fakat hiçbir fley umdu¤unuzgibi olmad›. fiimdi haber gerçek;fakat bundan sonra da hiçbir fleyumdu¤unuz gibi olmayacak.

Siz Day›m›z’›n fiziki ve psikolo-jik sald›r›lar›n›za boyun e¤di¤inihiç gördünüz, duydunuz mu?

Day›’n›n ö¤rencilerinde yoldafl-lar›nda da göremeyecek ve duya-mayacaks›n›z bunlar›.

En amans›z sald›r›lar›n›za y›k›l-maz, yenilmez iradesiyle karfl› ko-yan Day›, o iradeyi bize miras b›-rakt›. Sizin kabusunuz olan cüretide miras b›rakt› bize.

Unutmay›n biz devrim yolundayürürken de, biz halk›n mücadelesi-ni büyütürken de, ve biz sosyalizmi

kurarken de her an, her daim yan›-m›zda Day›m›z da olacak. Kurtul-du¤unuzu zannetti¤iniz korkulu dü-flünüz Day› yaflamaya devam ediyorolacak. Çünkü O ezilen halklar›numutlu düflüdür.

Sald›r›lar›n›z›n hiçbiri Day›m›z›ve hareketimizi yolundan döndüre-medi bugüne kadar. Umutsuzlaflma-d›k, çünkü; umut bizdik.

Umutsuzlaflmad›k çünkü; yolu-muzu gösteren Day›m›z vard›. YYiinneevvaarr..

Siz; “öldü, art›k hiçbir fley eski-si gibi olmayacak” diye sevinebilir-siniz, bofluna sevinmeyin; Çünkü,Day›m›z yafl›yor.

Yaflam sadece fiziki bir varoluflde¤ildir. ‹nsanlar yaflatt›klar›, sa-vunduklar›, düflüncelerle yaflar as›lolarak. Day›m›z da yaratt›¤› gele-neklerle, savundu¤u düflüncelerleyafl›yor. O’nun b›rakt›¤› de¤erlerikoruyarak, çizdi¤i yoldan sapma-dan yürüyece¤iz. ‹flte bu nedenle ar-t›k karfl›n›zda tek bir Dursun Kara-tafl de¤il, binlerce Dursun Karataflbulacaks›n›z.

Bu topraklar üzerinde;

Sömürü oldukça,

Bebeklerimiz açl›ktan öldükçe,

Al›nterini ak›tan iflçiler kum tor-bas› de¤erinde görüldükçe,

Halk›m›zdan çal›nan paralar te-kellerin kasalar›na ak›t›ld›kça,

Ülkemizin topraklar› analar›m›-z›n gözyafllar› ile suland›kça,

Hapishanelerde iflkence, katliamoldukça,

Hak, hukuk, adalet ahlaks›zdan,doland›r›c›dan yana iflledikçe,

Ülkemizde Amerikan üsleri bu-lundukça,

Ülkemiz emperyalizmin yönetti-¤i bir ülke oldukça,

Karfl›n›zda bir de¤il binlerce.Dursun Karatafl bulacaks›n›z.

Bofluna sevinmeyin. Çünkü;

Day›m›z binlerce Cepheli’de ya-fl›yor. Day›m›z, mücadeledeki ka-rarl›l›¤›m›zda, inanc›m›zda, sorun-lara yaklafl›m›m›zda, cüretimizdehep yaflayacak.

Day›’n›n miras›n› tafl›ma ve ya-flatma sorumlulu¤unu üstlenerekyürüyece¤iz yolumuzun bundansonras›n›. Ve bundan böyle de tekgörevimiz Day›m›z’a ve flehitleri-mize verdi¤imiz sözümüzü yerinegetirmektir.

Sözümüz;

Ba¤›ms›z demokratik bir ülkesözü.

Sözümüz;

Devrim sözü.

Ve biz sözümüz için dövüfltükçe,“Dursun Karatafl Öldü” haberiniduydu¤unuz andaki sevinciniz kur-sa¤›n›zda kalacak. Sizi sevindirme-yece¤iz. Ama ne yapaca¤›m›z› dasöyleyelim; o çürümüfl, kokuflmufldüzeninizle birlikte sizi tarihin çöpsepetine gönderece¤iz.

Sevinenler, ttarihin ççöp ssepetine

OO’’nnuunn ggüülleenn yyüüzzüüyyoolluummuuzzuu ››flfl››tt››yyoorr..VVee ggöözzlleerriibbiizziimm üüzzeerriimmiizzddee bbiilliiyyoorruuzz

ggöörrüüyyoorruuzzyyüürrüüyyoorruuzz..

BBiilliiyyoorr kkii oo lliimmaannddaann ddeenniizzee ggiiddeeccee¤¤iizz

OO ddeenniizzddeenn uullaaflflaaccaa¤¤››zz ddeerryyaayyaaFFiizziikkeenn yyookk

aammaa hheerr ddaaiimm bbiizziimmllee‹‹lleerrlliiyyoorruuzz yyoolluummuuzzddaa

OOnnuunnllaayy››zzOOnnuurrllaayy››zz kkoorrtteejjddee...... ÇÇüünnkküü oo yyüürree¤¤iimmiizziinn oorrttaa yyeerriinnddee

uummuuddaa vvuurraann yyeerrddee..YYüürree¤¤iimmiizz ssaayygg›› vvee sseevvggii ddoolluu..

SSeellaammll››yyoorruuzz oonnuu..PPaarrmmaakkll››kkllaarr››nn aarrdd››nnddaann

iiççiiyyoorruuzz aanndd››mm››zz››

hhaayykk››rr››yyoorruuzz uummuudduummuuzzuu.. TTaaflfl dduuvvaarrllaarr›› yyaarr››ppuullaaflfltt››rr››yyoorruuzz sseessiimmiizziiOO’’nnuunn sseessii iissee

hheerr ddaaiimm bbiizzddee......VVee aanndd oollssuunn kkii DDiiflfl iillee tt››rrnnaakk iillee HHeerr ddaaiimm uummuutt iillee yyüürrüüyyeeccee¤¤iizz..GGeelleeccee¤¤ii eelllleerriimmiizzllee öörreeccee¤¤iizz..

Say›: 1164 33DAYI

Page 34: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

Gecekondu y›k›mlar› sürüyor.B›rak›n gecekondular›, naylon ça-d›rlar› bile söküp da¤›t›yorlar. Kiminsanlar›n evlerini bafllar›na y›kar,kim, bir aileyi k›fl›n soka¤a atabi-lir... Bunu yapanlar ancak halk düfl-manlar›, tekellerin ç›karlar›n›n tem-silcileri, rant peflinde koflanlar, vic-danlar›, adaletleri olmayanlard›r...Bunlar›n hepsi bir arada AKP ikti-dar›nda toplanm›flt›r.

Halk›n bafl›na evlerini y›k›yor-lar, çünkü onlara göre, yoksul hal-k›n bar›nma hakk› yoktur. Asl›ndayaflama hakk› da yoktur. “‹flini bil-meyen” yaflamas›n! AKP, iflte buanlay›flla kar k›fl demeden y›k›yor.Malatya, Antalya, Mu¤la, ‹stanbul,sadece son birkaç hafta içinde,AKP’nin emrindeki dozerlerin yok-sullar›n evlerini bafllar›na y›kt›¤›yerlerin ad›d›r.

***

MMaallaattyyaa BBeeyyddaa¤¤›› HHaallkk››

YY››kk››mmllaarraa DDiirreenniiyyoorr‹ktidara geldi¤i günden bugüne

halk›n bir göz gecekondusunu bafl-lar›na y›kan AKP iktidar› yaz, k›fldemeden y›k›mlara devam ediyor.Y›k›m tehditi alt›ndaki Malatya’n›nBeyda¤› Mahallesi halk› 15 Kas›mgünü Malatya AKP binas› önündey›k›mlar› protesto ederek tepkilerinisoka¤a tafl›d›lar.

AKP binas› önünde biraraya ge-len mahalle halk› yapt›klar› sözlü

aç›klama ile evleri-ni y›kt›rmayacakla-r›n›, ne olursa ol-sun evlerine sahipç›kacaklar›n› ka-muoyuna duyurdu-lar. Halk›n y›k›mla-ra karfl› kurmufl ol-du¤u Beyda¤› Kül-tür ve Yard›mlaflma

Derne¤i imzal› pankart›n aç›ld›¤›eyleme yaklafl›k 500 kifli kat›ld›.Aç›klamada “Kentsel Dönüflüme

Hay›r, Vur Vur ‹nlesin Cemal Ak›nDinlesin, Baflkan fiafl›rma Sabr›m›z›Tafl›rma, Seçmen Burada Ak›n Ne-rede, Beyda¤› Bizimdir Bizim Ka-lacak” sloganlar› at›ld›.

***

AAnnttaallyyaa’’ddaaYY››kk››mmllaarraa KKaarrflfl›› TTeeppkkii

30 Ekim’de Antalya, Alt›no-va’ya ba¤l› MenderesMahallesi’nde 20 evtapular› olmad›¤› ge-rekçesiyle Kepez Be-lediyesi taraf›ndankepçelerle y›k›lm›flt›.80 ev hakk›nda y›k›mkarar› ç›karan beledi-

ye, ev sahiplerine haber bile verme-den kap›lar›na çevik kuvvet polisle-rini y›¤arak, evlerinden zorla ç›kar›-l›p, hiçbir eflyalar›n› almalar›na izinbile vermeden y›k›m› gerçeklefltir-miflti.

9 Kas›m’da P›narl› BelediyeBaflkan› ‹sa Y›ld›r›m Alt›nova Men-deres Mahallesi’ne giderek evleriy›k›lan aileleri ve di¤er ev sahipleri-ni kand›rmaya çal›flmas› karfl›s›ndaaileler “Bizden su-elektrik abonesiiçin kifli bafl›na 500 milyon para al-d›n, flimdi biz ne yapaca¤›z, insan-lar çad›r›n alt›nda yat›yor, bizi kan-d›r›yorsun yalan söylüyorsun kendi-ni aklama, bize evlerimizin y›k›la-ca¤›na dair bir tebligat bile gönder-medin ve sen halen bize yalan söy-lüyorsun” diyerek tepkilerini gös-terdiler. Mahalle halk› bundan sonrahaklar› kendilerinin arayaca¤›n› vesadece oy için kap›lar›na gelen kim-seye güvenleri olmad›¤›n› belirterekBelediye Baflkan›’na gereken ceva-b› verdiler.

***

MMiillaass’’ddaa YY››kk››mm!!Mu¤la’n›n Milas ilçesinde bara-

kalarda yaflayan iki aileye ait bara-kalar polis eflli¤inde zorla y›k›ld›.

17 Kas›m günü gerçeklefltirileny›k›mda ailelere mensup yaklafl›k20 kiflinin y›k›ma direnmesi üzerinepolis coplarla sald›rd›. Yoksul kon-dulular›n uzaklaflt›r›lmas›yla da ba-rakalar y›k›ld›.

K›fl günü yoksullar›n evlerinibafl›na y›kan ‘müslümanlar’!

34 GECEKONDULAR 23 KKas›m 22008

Bugün y›k›mlar bu flehir vebölgelerdedir. Yar›n baflka

flehirlerde, baflka semtlerdegöreceksiniz AKP’nin

buldozerlerini. Çünkü, kentsel dönüflüm projesi,

bugün bir rant veya¤ma arac›d›r.

AKP bu ya¤may› mümkünoldu¤unca büyütmek istiyor.

Bunun için belediyelereyetki verildi.

Tüm gecekondu yoksullar›,AKP’nin bu sald›r›s›na karfl›

birlikte ddirenifliörgütlemelidirler.

onlarca, yüzlerce kilometreötede yoksul halk›n evini bafl›nay›kmak için çal›flan bir buldo-zer’in sesini herkes duymal›,

kondusu bafl›na y›k›lanyoksullar›n ac›s›n› herkes

paylaflmal›d›r. Bize evimiz için, bar›nma

hakk›m›z için direnmektenbaflka yol b›rak›lmam›flsa, bu

yoldan yürüyece¤iz. Zaten baflkatürlü bu ya¤madan evlerimizi

kurtarabilmemizmümkün de¤ildir.

Page 35: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

AKP iktidar› ““KKeennttsseell DDöö--nnüüflflüümm PPrroojjeessii”” ad› alt›nda,gecekondular› y›k›yor, boflalt-t›¤› gecekondu arazilerini, pefl-kefl çekiyor, rant alan› halinegetiriyor.

Halk› yaflad›¤› evlerden ç›-kararak, sosyal yaflamlar›n›,düzenlerini yok ediyor. Boflal-t›lan gecekondu bölgelerindeyepyeni semtler yapacaklar›-n›, evlerinden ç›kar›lan gece-kondu yoksullar›na yeni da-ireler vereceklerini söylüyor-lar.

Ama gecekondu halk›naneyi isteyip neyi istemedikle-rini hiç sormuyorlar.

Halka ra¤men gerçeklefltiri-len y›k›mlar, ‘‘ggeecceekkoonndduullaarr››nnssaa¤¤ll››kkss››zzll››¤¤››’’ gerekçesiylemeflrulaflt›r›lmaya çal›fl›l›yor.Sanki, y›k›mlara karfl› dire-nenler, bu sa¤l›ks›z konutlar-da yaflamak istiyorlar!

Gecekondulular elbette y›-k›k, dökük evlerde oturmakistemiyorlar. Y›k›k dökük bi-nalarda oturmak zorunda kal-malar› sömürü düzeninin ya-

ratt›¤› yoksul-lu¤un sonucu-dur. Ama, ge-cekondu soru-

nunun çözümü,ony›llar›n semtlerini darma-da¤›n ederek; halk›, TOK‹’ninflehrin en ücra köflelerinde in-fla etti¤i, her yan›yla sa¤l›ks›zbeton y›¤›n› sitelere tafl›nma-ya zorlamak de¤ildir. Çözüm,halk›n sosyal yaflam›n› yok et-mek, gecekondu arazilerine elkoyup, rant yeri haline getir-mek de¤ildir.

Sorunun nedeni yoksulluk-tur, dolay›s›yla iktidarlar›n,belediyelerin kaynak ay›rmas›durumunda elbette halk daçok daha sa¤l›kl› evler yapma-y› bilir. Dolay›s›yla, amaç ge-cekondular› ›slah etmek oldu-¤unda, yyeerriinnddee ››ssllaahh mmüümm--kküünnddüürr vvee oollmmaass›› ggeerreekkeenn ddeebbuudduurr..

Fakat, geçmiflten günümüzetüm iktidarlar›n as›l ilgilendik-leri, gecekondu halk›n›n yafla-m›, evlerinin sa¤l›kl› olup ol-mamas› de¤ildir. Döneme göre,politika ve yaklafl›mlar› de¤ifl-mifltir; Bazen gecekondular›oy deposu olarak kullanabil-mek için tapu tahsis belgelerida¤›tt›lar. Bazen gecekondu

arazilerinden rant elde edebil-mek için y›k›m ekiplerini sok-tular. Bazen, yoksullar›n isya-n›na ve devrimcilerin buralar-daki örgütlenmelerine karfl›polis operasyonlar› düzenledi-ler. Evet, bir çok aç›dan “ilgi-li”ydiler gecekondularla amagecekondular›n ›slah edilmesi-ni hiç düflünmemifllerdir bile.

Elbette, iktidarlar›n bu poli-tikalar› karfl›s›nda gecekonduhalk›n›n, evlerini korumak,y›k›mlara karfl› direnmektenbaflka bir yolu yoktur. Ve Kü-çükarmutlu baflta olmak üzerebir çok gecekondu bölgesinde-ki y›k›mlara karfl› direnifl pra-tikleri, gecekondularda yafla-yan tüm halk›m›z için de ör-nektir. Bu pratikler, gecekon-du halk›n›n oturduklar› evleri,ancak direnerek koruyabile-ce¤ini göstermifltir.

Gecekondu halk›n›n talebiaç›kt›r, gerekli kaynak veril-sin ve gecekondular yerinde›slah edilsin. Bunun biçimleribulunabilir. Gecekondu bölge-leri, her aç›dan çok daha iyibir duruma getirilebilir.

Bunu reddeden, illa da ge-cekondular› y›k›m ekipleriylekuflatanlar›n tek amaçlar›, ge-cekondu arazilerine el koy-makt›r. Gecekondu halk› dabuna karfl› direnme hakk›nasahiptir.

YYeerriinnddee IIssllaahh

Sorunlar // ÇÇözümler

Trabzon Temel Haklar Yeni Yerinde“Haklar› kkazanmak iiçin

örgütlenmek zzorunlu”Trabzon Temel Haklar Derne¤i,

16 Kas›m günü dernek binas›nda,tafl›nd›¤› yeni yerinin aç›l›fl›n› yapt›.

Aç›l›fl program› Dernek Baflkan›Enbiya K›rali’nin konuflmas›ylabafllad›. Haklar ve özgürlükler mü-cadelesinin önemi üzerine konuflanK›rali “hak ve özgürlüklerimizi ka-zanmak, kazand›klar›m›z› korumakve gelifltirmek için yeni yeni örgüt-lenmelere gitmek zorunday›z” dedi.

K›rali’nin ard›ndan dernek çal›-flanlar› Zeynep Erdu¤rul ve HasanBasri Y›ld›z 2005 Ocak’›nda Trab-zon Gençlik Derne¤i’nin kurulma-s›ndan bugüne Trabzon’da yaflanansüreci anlatt›lar. Tecritin kald›r›lma-s› için TAYAD eylemlerine omuzverildi¤ini söylediler. KonuflmadaÖzgür Karadeniz’in Sesi Gazete-si’nin 4. y›l›na girdi¤i de hat›rlat›l-d›.

Aç›l›fl program› slayt gösteri-miyle devam etti. Ekrana yans›yanSelami Kurnaz, Faruk Kad›o¤lu veÖzgür Karadeniz’in Sesi Gazetesiizleyicilerden alk›fl ald›. Aç›l›fla ge-len mesajlar›n okunmas›n›n ard›n-

dan kemençe ve çekilen horonlaaç›l›fl program› sona erdi.

65 kiflinin kat›ld›¤› aç›l›fl etkinli-¤inde YDG, SGD, TKP, ‹HD veSES Trabzon flubesi Trabzon TemelHaklar’a baflar› dileklerini ilettiler.

Say›: 1164 35SORUN/ÇÖZÜM

Page 36: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

36 AYAZMA 23 KKas›m 22008

Yürüyüfl muhabirleri, geçenhafta Ayazma’dayd›lar. Naylonçad›r›n bile çok görüldü¤ü yok-sullar›n sesini duyuruyoruz size.

*

KKaass››mm AAyydd››nn:: Her insan›nbir bar›n-ma ve in-sanca ya-fl a m ah a k k ›v a r d › rama budevlet bi-ze yafla-ma hakk›

bile vermiyor.

*

fifieerraaffeettttiinn ÇÇoommaakk:: Biz buülkenin vatandafl›y›z, askerlikyapt›k, 1995 y›l›nda memleket-ten buraya geldik. “‹stanbul’untafl› topra¤› alt›n dedik” ama 3senedir çad›rda yafl›yoruz.

Küçükçekmece Belediyebaflkan› Aziz YEN‹AY, ayda400 YTL’den 1 senelik kira pa-ras›n› ödeyece¤iz bunlar bura-dan ç›ks›nlar, Kayabafl›’ndakiTOK‹’nin sosyal evlerinden evverece¤im demifl... Biz 3 sene-dir 3 y›k›m yaflad›k, hheepp kk››flfl aayy--llaarr››nnddaa.. Biz de haber yollad›kbaflkana, bir protokol yapal›mdedik, sözlerinizi ka¤›da döke-lim dedik. Yok dediler.

Çocuklar 1 haftad›r okula git-miyorlar. Okulda di¤er çocukla-r›n siz çad›rda m› yafl›yorsunuz,sizin niye eviniz yok, siz flimdiaçs›n›zd›r, dur size ekmek alal›m

da yiyin gibi çocuk-lar›m›zla süreklidalga geçiyorlar.Okul idaresinin debu konuda herhangibir çabalar› olmad›.

Çocuk-lar isteristemezo k u l ag i t m e kis temi-yorlar.

*

fiu an bu iki büyük çad›r ve18 tane derme çatma barakalarvar, buralarda kal›yoruz son y›-k›ma geldiklerinde 4 aile tekrary›k›k döküklerden ev kurmas›n-lar diye çad›rlar›n› motarla ke-sip eflyalar›n› dereye att›lar

*

HHaacceettttiinn AAccaarr:: K›fl›n orta-s›nda bizleri çoluk çocu¤umuzlad›flar›da b›rakt›lar, flu so¤ukta10 tane ev verseler ne olacak?Çocuklar hastalan›yor, nas›l da-yans›nlar? Belediye Baflkan›bizleri kand›rd›, bizleri soka¤ab›rakanlar insan olamaz diyedüflünüyorum.... Anlayaca¤›n›zhep bizleri kand›r›yorlar.

*

MMeeddiinnee AAkkttaaflfl ((HHaammiillee)):: S›-cak bir yuva, hamileyim, bu Cu-ma do¤um yapaca-¤›m. Çocuk olursaona bu so¤ukta nas›lbakar›m ben, biziyaln›z b›rakmad›¤›-n›z için teflekkür edi-yoruz (biz de teflek-kür ediyoruz ona).Tüm siyasi partiler-den geldiler, bizlereyard›m edeceklerini söylüyorlarama biz biliyoruz ki onlar se-çimlerde oy için bizleri kullan-maya çal›fl›yorlar.

*

Direnmekten, birlikte olmakve mücadele etmek gerekti¤in-den sözedip ayr›ld›k yanlar›n-dan...

Okurlar›m›z bu hafta daad›mlad›lar yollar›. ‹zmir Ya-manlar-Emek, Gümüflpala,Buca-Kuruçeflme mahallele-rinde... Malatya YeflilyurtCaddesi’nde... Antakya Gün-düz’de... Adana Yüre¤ir’de...Bursa Panay›r, Vatan, Telefe-rik mahallelerinde... dergimizihalka tafl›d›lar.

15-16 Kas›m’da ‹zmir’inmahallelerinde ellerinde dergi-

leriyle evlerin kap›lar›n› çal›p “Size gerçe¤in se-sini getirdik” diyen okurlar›m›z zamlardan, yok-sulluktan ve çözümden konufltular.

‹ki günde yap›lan dergi sat›fllar›nda toplam110011 dergi halka ulaflt›r›ld›.

***

18 Kas›m günü giydikleri Yürüyüfl önlükle-riyle sat›fl yapt› okurlar›m›z. Dünyay› Obamalarde¤il halk kurtulufl savafllar› de¤ifltirir diyenokurlar›m›z çözümün halk›n kendi mücadele-sinde oldu¤unu anlatt›lar. Malatya YeflilyurtCaddesi’nde yap›lan da¤›t›mda 25 dergi sat›ld›.

***

18 Kas›m günü Antakya’n›n Gündüz Cad-desi’ni ad›mlayan Yürüyüfl okurlar› halk›n so-runlar›n› dinleyerek sorunlar›n›n çözümlerinidergimizden anlatarak cevap verdiler. Yap›lansat›flta 30 dergi ulaflt›r›ld›.

***

Adana Yüre¤ir ‹lçesi sanayi çarfl›s›nda 19Kas›m günü yap›lan dergi sat›fl›nda çarfl› esnaf›-na gidildi. 6 kiflinin kat›ld›¤› sat›fl s›ras›nda po-lis Yürüyüfl okurlar›n› durdurup kimlik kontrolüyaparak, dergimizin da¤›t›m›ndan rahats›zl›¤›n›gösterdi. Okurlar›m›z esnafa 29 dergi satt›.

***

19 Kas›m’da okurlar›m›z Bursa Panay›r, Va-tan ve Teleferik mahallelerinde dergi da¤›t›m›yapt›.

Toplam 50 derginin sat›ld›¤› da¤›t›mda AKPiktidar›n›n krizin faturas›n› emekçilere ödetmeyeçal›flt›¤› belirtilerek tüm milliyetlerden ve inanç-lardan halk›m›z›n tek kurtuluflunun DevrimciHalk ‹ktidar›’nda oldu¤u ve bunun için hep bir-likte mücadele edilmesi gerekti¤i anlat›ld›.

Gerçe¤in SesiyizDuyuraca¤›z Her Yere

AKP’yi tan›mak içinAyazma’ya kulak verin

Page 37: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

‹stanbul polisi, burjuva medyay›kullanarak Okmeydan›'n› hedefgösteriyor.

Devrimcilerin mücadelesinin,örgütlenmesinin belli ölçülerde et-kili oldu¤u yoksul gecekondu semt-leri ilk kez hedef yap›lm›yor.

Polisin sald›r›lar›n› "hakl›" gös-termek için yoksul gecekondular›-m›za "polisin giremedi¤i kurtar›lm›flbölgeler" olarak lanse edilmesinintarihi oldukça eskiye uzan›r. Polis,ne zaman bu semtlerde devrimcilereyönelik sald›r›ya haz›rlansa, ayn› se-naryonun de¤iflik biçimleri yürürlü-¤e konulur. Burjuva bas›n yay›n ku-rumlar›n›n yard›m›yla semt hedefgösterilir ve ard›ndan sald›r› gelir.

Biz bu oyunu biliyoruz. Defalar-ca yaflad›k. Küçükarmutlu'da yafla-d›k. Gazi'de yaflad›k.

Hat›rlay›n, 2001'de ayn›s›n› Kü-çükarmutlu'da yapt›lar. Sabah Ga-zetesi’nde polisin direktifiyle "Fi-listin gibi" bafll›¤›yla Tayfun Hopal›adl› muhabire provokatif bir haberyapt›r›ld›.

O manfletin mürekkebi kuruma-m›flken polis taraf›ndan Küçükar-mutlu'ya panzerlerle, bombalarlaoperasyon düzenlendi ve dört dev-rimci katledildi.

"Biz bu oyunu biliyoruz" derken,tan›¤›m›z dökülen kan›m›z, yoksulsemtlerimizdeki mezarlar›m›zd›r.

Okmeydan› Halk› üzerinde oy-nanan oyundan vazgeçin!

Okmeydan› Halk›’n›n haks›z,gayr› meflru hiçbir fleyi yoktur.

Okmeydan› Halk›, haklar› içinmücadele eden, yozlaflmaya karfl›mücadele eden, zulme karfl› diren-mek için örgütlenen bir halkt›r.

Okmeydan› Halk›, kendi yaflad›-¤› mahallede hiçbir provokasyonaizin vermeyecektir. Sald›r›l›rsa, el-bette her zamanki gibi direnecektir.

2001'de Küçükarmutlu’da yap›-

lan, bugün Okmeydan›'nda yap›l-mak isteniyor.

Gecekondular›n yoksullar›na,ayd›nlar›m›za, iflçi, memur sendika-lar›m›za sesleniyoruz; buna izinvermeyelim.

Polisin sald›r›s›na ve provokas-yonuna karfl› birlikte direnelim.

OOkkmmeeyyddaann›› HHaallkk››::

““DDüünn GGaazzii,, AArrmmuuttlluu......BBuuggüünn OOkkmmeeyyddaann››......””

Okmeydan› Halk›, mahalle üze-rinde yarat›lmaya çal›fl›lan bu pro-vokasyonlara karfl› 15 Kas›m günübir yürüyüfl gerçeklefltirdi. Geçti¤i-miz günlerde tecavüzcü bir sap›¤›nöldürülmesi üzerine bas›nda s›kçayer alan provokatif haberlere ve ar-tan polis terörüne karfl› durmak içinyürüdü Okmeydan› Halk›.

Sibel Yalç›n Park›’nda toplana-rak yürüyüfle geçen halk, ““DDüünn GGaa--zzii,, AArrmmuuttlluu...... BBuuggüünn OOkkmmeeyyddaa--nn››...... YYookkssuull HHaallkk››nn YYaaflflaadd››¤¤›› MMaa--hhaalllleelleerrddee PPrroovvookkaassyyoonnaa ‹‹zziinnVVeerrmmeeyyeeccee¤¤iizz”” yaz›l› pankartlar›nyan› s›ra “Katliam Planlar›n› BoflaÇ›karaca¤›z” “2001’de Armut-lu’da, Bugün Okmeydan›’nda Katli-am Planlan›yor. ‹zin Vermeyece¤iz”dövizleri tafl›nd›. Bir dövizde de2001 y›l›n›n Sabah gazetesinin ,“Buras› Filistin De¤il Armutlu.”manfletinin küpürü vard› ve alt›ndaflöyle yaz›yordu: “Bu Manfletin Ar-kas›ndan 4 Ölü Ç›kt› Armutlu’dan,BBuu KKeezz ‹‹zziinn VVeerrmmeeyyeeccee¤¤iizz!!””

Yol güzergah› boyunca kat›l›m-larla daha da kalabal›klaflan kitle,öldürülen bir sap›k dolay›s›yla ma-hallelerine yönelik haberlerden ra-hats›z olduklar›n› dile getirerek,“provokasyonlara karfl› gücümüzbirli¤imizdir” ça¤r›s›nda bulundu.

Yürüyüfl, Mahmut fievket PaflaSa¤l›k Oca¤›’n›n önünde yap›lanaç›klamayla son buldu. Burada

Ömer Faruk Aksoy taraf›ndan oku-nan aç›klamada 1995 y›l›nda GaziMahallesi’nde, 2001 y›l›nda Armut-lu’da bas›n›n da çanak tutmas›ylagerçeklefltirilen katliamlar hat›rlat›-larak flöyle denildi:

“ NNeeddeenn HHeeddeeff GGöösstteerriilliiyyoorruuzz??””

Açl›kla yozlaflmayla y›k›mlarla,vergilerle ve zamlarla bo¤uflurkenbiraz daha ezilen yoksul mahallele-re yönelik bask›lar her geçen günçeflitli bahanelerle artt›r›l›yor.

Ekme¤imize göz dikildi¤indezamlara tepki vermemizden midir?

Çocuklar›m›z› yozlu¤un batakl›-¤›ndan korumaya çal›flmam›zdanm›d›r?

Y›llard›r kendi eme¤imizle yapt›-¤›m›z bir hayat tarz› kurdu¤umuzmahallemizde y›k›m tehdidine karfl›evlerimizi korumaya çal›flmam›zdanm›d›r? ... Çetelere, h›rs›zlara, ha-raçç›lara karfl› duyarl›l›k gösterme-mizden midir?

E¤er sorun bunlarsa ve tavr›m›zmedyaya rahats›zl›k veriyorsa biz-ler bu flekilde yaflam›m›z› sürdürme-ye devam edece¤iz.

Bu nedenle bas›n› sald›rgan veprovokatif haberler yapmaya sonvermeye ça¤›r›yoruz.

Açl›¤a, yoksullu¤a, zamlara, ifl-sizlere ve yozlaflmaya karfl› mücade-le etmeye devam edece¤iz. Mahalle-mizde yaflanabilecek bir sald›r›n›n,katliam›n, provokasyonun sorumlu-su baflta mahallemizi hedef gösterenmedya kurulufllar› olmak üzere AKPiktidar› ve polis olacakt›r.”

Eylem ““MMaahhaalllleemmiizzddee TTeeccaa--vvüüzzccüü ‹‹sstteemmiiyyoorruuzz!! PPrroovvookkaassyyoonn--llaarraa ‹‹zziinn VVeerrmmeeyyeeccee¤¤iizz!! KKaahhrrooll--ssuunn FFaaflfliizzmm YYaaflflaass››nn MMüüccaaddeellee--mmiizz!!”” sloganlar›n›n at›lmas›n›n ar-d›ndan sona erdi.

Say›: 164 37OKMEYDANI

Oligarfli Okmeydan›'na Sald›r› Zemini Haz›rl›yor

Biz Bu Oyunu Biliyoruz Provokasyona ‹zin Vermeyece¤iz!

Page 38: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

25 Kas›m, Birleflmifl Milletlertaraf›ndan 1999 y›l›nda “Kad›naYönelik fiiddete Karfl› Uluslararas›Mücadele ve Dayan›flma Günü”olarak ilan edilmiflti.

Kad›na yönelik fliddet, gizli veyaaç›k yaflanmaya devam ediyor. Butür günleri ilan eden emperyalistlerve iflbirlikçileri, sorunlar›n çözümüiçin gerçekte hemen hiçbir fley yap-mazlarken, bu günler sorunun gün-demleflmesine vesile oluyorlar. El-bette, herkesin bu gündeme müda-halesi de farkl› oluyor. 25 Kas›mvesilesiyle yine iktidar sözcülerin-den feministlere, polisten patronlarakadar her kesim bu konuda birfley-ler söyleyecek, ve ortal›¤› tumtu-rakl› sözler kaplayacakt›r.

Sömürücülerin nakaratlar› belli-dir; Bu konuya ne kadar önem ver-diklerinden, kad›n›n ne kadar “de-¤erli bir varl›k” oldu¤una, fliddetemaruz kalan kad›nlar için ne kadarçok fley yapt›klar›na kadar içi boflkonuflmalar yaparlar her y›l. fiata-fatl›, ama sabun köpü¤ü misali, et-kisi daha söylendi¤i gün biten söz-lerdir bunlar.

Elbette bu arada, kad›n sorununadair kendilerince tahliller yapmay›da ihmal etmezler. Kad›n sorunu-nun egemenler cephesinden ele al›-n›fl›nda genel olarak iikkii ttüürr ççaarrpp››kk--ll››kk ortaya ç›kmaktad›r.

BBiirriinncciissii sorunu, kad›na sadeceerkek taraf›ndan uygulanan fliddetolarak ele almakt›r. Ki bu bak›fl aç›-s› sorunu cinsiyet temelinde biledo¤ru ele almayan bir anlay›fl›n ürü-nüdür.

‹‹kkiinncciissii,, bu fliddeti düzenden,sistemden, sistemin verdi¤i kültür-den kopar›p sadece bir “e¤itim” so-rununa indirgemektir. Bütün mese-le, “erkeklerin e¤itimsizli¤i”ndenkaynaklanmaktad›r bu bak›fl aç›s›n-da. Bu da sorunun çözümünü ortayakoymak yerine sistemi farkl› biryolla aklamaktan baflka bir anlamtafl›mayan bir anlay›flt›r.

Sorunun nedenlerini yanl›fl ko-yan bir anlay›fl›n sonuçta “kad›nayönelik fliddete karfl› mücadele”yido¤ru bir zemine oturtmas› damümkün de¤ildir.

O halde sorunu ele almaya flura-dan bafllayal›m: Nedir kad›na yöne-lik fliddetin nesnel temeli?

Kad›na yönelik fliddet, en bafltaerkek egemenli¤i üzerine flekillenenköleci, feodal toplumlardan bu yanasürüp gelmektedir. Bugün kad›nayönelik fliddet denilince, ilk akla ge-len “feodal kültür” olmaktad›r. Kö-ken itibar›yla bunun akla gelmesido¤al olsa da, sorunu tarif etmez butan›m. Çünkü bugün art›k bu fliddetbizzat kkaappiittaalliizzmmiinn ekonomisi, hu-kuku ve kültürü taraf›ndan beslenipsürdürülen bir kültür olarak vard›r.Sadece feodal kültürün a¤›rl›kl› ola-rak devam etti¤i ülkelerde de¤il,bizzat kapitalist ülkelerde de kad›nayönelik aile içi fliddetin son dereceyayg›n olarak sürmesi de bunu gös-termektedir zaten.

KKöölleenniinn kköölleessii kkaadd››nn!!K›sa bir yaz› içinde kuflkusuz

kad›nlar›n toplumlar tarihindeki ev-rimini dile getirmek mümkün de¤il-dir. Ama baz› köfle tafllar›n› hat›rla-yabiliriz; bir zamanlar, do¤urganl›-¤›, soy zincirinin kad›na göre belir-lenmesi ve kad›n›n üstlendi¤i bitkitoplama iflinin düzenlili¤i nedeniylekad›n toplum içinde güçlü bir yeresahipti. Kad›n›n toplumsal önemi-nin ve rolünün ön planda oldu¤u butoplumlar, ““aannaaeerrkkiill”” toplumlard›.Ama kad›n›n bu dönemi çok uzunsürmedi. Fiziki güç gerektiren iflle-rin önem kazanmas›, özel mülkiye-tin ortaya ç›kmas›, üretimde erke¤in

rolünün artmas›, mirasta erke¤inesas al›nmas› gibi yeni etkenler,kad›n›n toplum içindeki bu ko-numuna son verdi ve ““aattaaeerrkkiill””

aile sistemi ortaya ç›kt›. O gün bu-gündür de bu sistem hükmünü sür-dürüyor.

Kad›n güçsüzleflmesine paralelolarak erke¤in zevk ve çocuk do-¤urma arac› haline geldi.

Dahas›, köleci, feodal ve kapita-list toplumlarda, hem erke¤in, hemsistemin kölesi konumuna itildi.Baflka bir deyiflle, köleci toplumda,o kölenin de kölesiydi. Kapitalizm-de de ücretli kölelerin kölesi...

Kapitalizmde kad›n›n kaderi bi-raz de¤iflecek gibi oldu. Burjuvazi,“eflitlik” slogan›yla, evde ifllevsizolan kad›n› ihtiyaç duydu¤u iiflflggüüccüüolarak kullanmak için eevviinnddeenn çç››--kkaarrdd››.. Bu yüzden de kad›nlar, eflit-lik slogan›n› bayrak yapan burjuvaharekete var güçleriyle kat›ld›lar.Fakat sonuçta kad›n›n kapitalizmdeelde etti¤i de farkl› bir statü olmad›.

Kölelikten feodalizme, feoda-lizmden kapitalizme kad›n için de-¤iflen tek fley, köleli¤in biçim de¤ifl-tirmesiydi. Feodalizm eve hapset-miflti, kad›n yine köleydi, kapita-lizm evden ç›kard›, kad›n yine kölekald›. Çal›flan, evinden ç›kar›l›pfabrikaya, atölyeye sokulan kad›nda, üüccrreettllii bbiirr kkööllee olmaktan baflkabir fley de¤ildir. Di¤er yandan, top-lumsal statü olarak ise hem bir cin-sel meta ve hem de çal›flt›¤› zamand›fl›nda evinde ev ifllerini gören, ko-cas›n›n ihtiyaçlar›n› karfl›layan veçocuk bakan biridir. Yani yine ikikere köledir. Hem köle, hem köle-nin kölesidir.

Kad›nlar›n haklar›, özgürlüklerihiç mi geliflmedi bu süreç boyunca?Geliflti elbette. Seçme, seçilme hak-k›ndan toplumsal baz› statülerin y›-k›lmas›na kadar çeflitli geliflmeleroldu. Fakat, buras› son dereceönemlidir, bu geliflme, esas olarakkad›nlar›n mücadelesini, s›n›flarmücadelesiyle bütünlefltirdikleri, bubak›fl aç›s›yla mücadeleye at›ld›kla-r› ölçüde sa¤lanm›flt›r.

38 KADIN 23 KKas›m 22008

‘Kad›na YYönelik fifiiddet’inKAYNA⁄I VVE ÇÇÖZÜMÜ

SSoorruunn ssiisstteemm ssoorruunnuudduurr,, kkaadd››nnaa iiddeeoolloojjiikk,, ppoolliittiikk,, kküüllttüürreell oollaarraakk ssiisstteemmiinn nnaass››ll bbaakktt››¤¤›› vvee nnaass››ll bbiirryyeerr vveerrddii¤¤ii ssoorruunnuudduurr..

Page 39: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

KKaappiittaalliizzmm kkuurrttaarraammaazz!!Kapitalizm, kad›n› afla¤›layan

çok daha baflka mekanizmalar› dayaratm›flt›r zaman içinde. Kad›n›ncinsel bir meta olarak kullan›lmas›,tarihte yaln›z kapitalizmde bu kadaryayg›n ve bu kadar afla¤›lay›c›d›r.

Reklamlardan moda” denilen ol-guya, sanat›n çeflitli biçimlerine ka-dar kapitalist kültürün içinde, kad›ncinsel bir meta olmaktan kurtula-maz. Kad›nla ilgili olsun veya ol-mas›n her alanda kad›n bedeninicinsel bir meta olarak kullanmak,burjuva kültürün ve ahlak›n›n kad›-na bak›fl›n›n da özetidir. Kapitaliz-min bu bak›fl aç›s›nda kad›n, cinsel-li¤i d›fl›nda hiçbir ifle yaramayan birinsan konumundad›r. (Elbette bukad›nlar›n bir k›sm› için geçerli; birdi¤er k›s›m ise, fabrikada, tarlada,mutfakta çal›flacak kad›nd›r ve onunda baflkaca bir toplumsal rolü, sözhakk› olmayacakt›r.) Sömürücü s›-n›flar›n kad›na bak›fl aç›s›n› en iyigösteren bir di¤er olgu ise, sistemin,kad›n bedeninin sat›lmas›n› vveerrggii--lleennddiirreerreekk kazanç elde etmesi, fu-huflu meflru kabul etmesidir.

Kad›n› bu flekilde afla¤›layan,ezen bir sistem içinde kad›n›n birddee¤¤eerrii oollaabbiilliirr mmii?? Olmad›¤› içinde kad›n hem ss››nn››ffssaall oollaarraakk üretimiçinde ezilir, sömürülür ve hem decciinnssiiyyeett aaçç››ss››nnddaann afla¤›lan›r, ezilir,horlan›r. Dahas› kapitalist çarklar›naras›nda bunalt›lan erke¤in gerekti-¤inde fliddetini yöneltti¤i, dövdü¤übir insan haline gelir. Bizim gibi ül-kelerde, dinin de kad›na yönelikfliddeti, bask›y› meflrulaflt›rmas› ne-deniyle, kad›n üzerindeki kuflatmadaha da a¤›r hale gelir.

Kad›n› bu denli afla¤›layan, hor-layan bir sistem, kad›na yönelik flid-deti engelleyebilir mi? Bu sorununcevab› da olumsuzdur.

Kad›nlar, sistemde hala iikkiinncciiss››nn››fftt››rr ve iikkii kkeezz sömürülmekte,iikkii kkeezz ezilmekte ve iikkii ttüürrllüü flid-

detin bask›s› alt›nda kalmaktad›rlar.Bunlar birbirinden ayr› da düflünü-lemez. Kad›n sorununu ele al›fltakiçarp›kl›klar da burada ç›kar karfl›-m›za. Burjuva, küçük-burjuva çev-reler, “kad›na yönelik fliddet” deni-lince, bundan sadece ““kkooccaa ddaayyaa¤¤››--nn››”” anlamam›z›, dolay›s›yla kad›nafliddete karfl› mücadeleyi de ““ddaayyaakkaattaann kkooccaallaarraa kkaarrflfl›› mmüüccaaddeellee!!””olarak ele almam›z› öneriyorlar.

Sorunu bu kadar yüzeysel ele al-d›klar› için de mesela, kad›na yöne-lik daya¤a daha a¤›r cezalar veril-mesiyle sorunun çözülebilece¤i gibis›¤ ve temelsiz öneriler sunuyorlar.Polisiye önlemler, kesilecek a¤›r ce-zalar m› engelleyecek bu fliddeti?

Sorun sistem sorunudur, kad›naideolojik, politik, kültürel olaraksistemin nas›l bakt›¤› ve nas›l biryer verdi¤i sorunudur.

Kuflku yok ki, ortaya koydu¤u-muz “ataerkil” flekillenme nedeniy-le burjuva kad›n›n da belli sorunlar›olsa da, kad›n sorunu esas olarakemekçi kad›n›n sorunudur; kad›nafliddet de ayn› flekilde halktan ka-d›nlar›n sorunudur.

Dolay›s›yla kad›na yönelik flid-det kad›nlar›n s›n›fsal olarak ezil-miflli¤i sorunundan ba¤›ms›z olarakele al›namaz. Bu anlamda biz diyo-ruz ki, “Kad›na Yönelik fiiddeteKarfl› Mücadele”, kkaadd››nn››nn kkuurrttuulluu--flfluu mücadelesiyle birlefltirilmelidir.

Bu da ancak tüm halk›n kurtulufluile mümkündür. Yani esas olarakkad›n› fliddete maruz kalmaktankurtaracak olan da toplumsal kurtu-lufltan baflka bir fley de¤ildir. Kad›-n›n kurtuluflu ancak sosyalizmlemümkün olacakt›r. Çünkü kad›nagerçek de¤erini verecek, tarihselolarak flekillenmifl kad›n› ezen kül-türü, kad›n› ezen üretim tarz›n› tas-fiye edecek olan odur. Feodalizminkaranl›¤›ndan, kapitalizmin kölelikzincirlerinden kurtulan kad›n, öz-gürleflerek toplumsal yaflamdaki ye-rini al›r.

Bunu söylerken biz kad›n soru-nuna ve kad›na yönelik fliddete kar-fl› mücadeleyi, devrim sonras›na er-teliyor de¤iliz. Tam tersine bu mü-cadeleyi bbuuggüünnddeenn verelim fakat,bunu bütün olarak toplumsal kurtu-luflla birlefltirelim diyoruz. Kad›n›nmevcut toplumsal statüsünü de¤ifl-tirmek, “erke¤e karfl›” mücadele bi-çiminde cinsiyetçi temelde gerçek-lefltirilemez. Ya da sorun “erke¤ine¤itilmesiyle” çözülemez. Çünküsorunun kayna¤› tek bafl›na eerrkkeekkve ee¤¤iittiimmssiizzlliikk de¤ildir.

Devrimci mücadele içinde yeralan kad›nlar gerek toplumsal statüolarak ve gerekse erkek ile eflit hak-lara sahip olma yan›yla özgürlükle-rini bugünden kazanmaya bafllarlar.Devrimci hareketin tarihindeki ka-d›n flehitler, kad›n›n mücadele için-de nas›l özgürleflti¤ini ve ezilmiflkad›n statüsünün yönetici önder sa-vaflç› kad›nla nas›l yer de¤ifltirdi¤i-nin örnekleriyle doludur. ““TTaarriihhhhaakkkk››nnddaa bbiirr flfleeyylleerr bbiilleenn bbiirriissii,, kkaa--dd››nn mmaayyaass›› oollmmaaddaann bbüüyyüükk ttoopp--lluummssaall ddee¤¤iiflfliikklliikklleerriinn ggeerrççeekklleeflfl--mmeessiinniinn iimmkkaannss››zz oolldduu¤¤uunnuu bbiilliirr””der Marks. Biz de bunu bilerek ka-d›nlara “kad›na yönelik fliddet!”eson vermek için bbüüyyüükk ttoopplluummssaallddee¤¤iiflfliikklliikklleerrii hedeflemeli ve kad›nerkek birlikte gerçeklefltirmeliyizdiyoruz.

Say›: 164 39KADIN

Kad›nlar MadendeKad›nlar

Tu¤la Fabrikas›nda Kad›nlar Kurtulufl Savafl›’nda Kad›nlar Direniflte Kad›nlar Devrimde

““KKaadd››nnaa yyöönneelliikk flfliiddddeett””ddeenniilliinnccee,, bbuunnddaann ssaaddeeccee

““kkooccaa ddaayyaa¤¤››nn››”” aannllaammaamm››--zz››,, kkaadd››nnaa flfliiddddeettee kkaarrflfl›› mmüü--

ccaaddeelleeyyii ddee ““ddaayyaakk aattaannkkooccaallaarraa kkaarrflfl›› mmüüccaaddeellee!!””oollaarraakk eellee aallmmaamm››zz›› öönneerrii--

yyoorrllaarr.. OOyyssaa,, bbööyyllee eelleeaallmmaakk,, kkaadd››nnllaarr››nn kkuurrttuu--lluuflfluu yyoolluunnddaa tteekk bbiirr aadd››mm

ddaahhii aattaammaammaakktt››rr..

Page 40: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

40 SON GAZ‹ 23 KKas›m 22008

Kurtulufl Savafl›’n›n son gazisi,Mustafa fiekip Birgöl, 11 Kas›m’dayaflam›n› yitirdi ve topra¤a verildi.Ulusal Kurtulufl Savafl› gazilerinisüründüren, yoksulluk içinde ölme-lerini ony›llard›r seyreden düzen,son gazi Birgöl için TBMM'denbafllayarak ““ggöörrkkeemmllii”” bir törendüzenledi. PPeekkii bbuu ggöörrkkeemmiinn aall--tt››nnddaa nneeyyii ggiizzlleeddiilleerr vveeyyaa ggiizzlleemmee--yyee ççaall››flfltt››llaarr??

Oligarflik düzen, anti-emperya-list savafl›n gazilerini, ancak kulla-naca¤› zaman hat›rlam›flt›r. Birgöl’ede bir anda böylesine ilgi gösterme-leri, elbette kullanmak içindi. Buflaflaal› tören, oligarflik düzeninKurtulufl Savafl› gazilerine o günekadar hiç de¤er vermedi¤i, onlar›adeta yüzüstü b›rakt›¤› gerçe¤inigizliyordu. Ama bu, Birgöl’e dü-zenlenen törenlerin gizlediklerininiçinde daha tali olan yand›r. Dahaönemlisi, cenazesini kald›rd›klar›gazinin ssaavvaaflfl››nn››,, iiddeeaalllleerriinnii ççookk--ttaann rraaffaa kkaalldd››rrmm››flfl olduklar›n›, onaçoktan ihanet etmifl olduklar›n› giz-liyorlard›. Baflka deyiflle, Gazi’nincenazesini, kendi iiflflbbiirrlliikkççiilliikklleerriinniippeerrddeelleemmeekk için kulland›lar.

‹lk törenin düzenlendi¤iTBMM’nin, törenlere kat›lan gene-rallerin, burjuva politikac›lar›nKurtulufl Savafl›’n›n ruhuyla, ideal-leriyle eenn kküüççüükk bbiirr iillggiilleerrii yoktur.Onlar tam tersine, Kurtulufl Savafl›flehitlerinin ve gazilerinin savafl›n›bofla ç›karan, onlar›n kanlar›n› dö-kerek kazand›klar›n› yyookk eeddeenn biryönetimin temsilcileridir.

NNee UU¤¤rruunnaa SSaavvaaflfl››pp ÖÖllddüülleerr??Onlar›n ne u¤runa savafl›p öl-

düklerini anlamak için 1919’da bafl-lat›lan Ulusal Kurtulufl Savafl›’n›nne için verildi¤ine, kime karfl› veril-di¤ine bakmak gerekir.

1. Paylafl›m Savafl›’nda yenilen

ülkeler saf›nda bulunan Osmanl›Devleti, Sevr Anlaflmas›’yla savafl-tan galip ç›kan emperyalist ülkeler-ce paylafl›ld›. Ülke aç›k iflgalle, soy-gun ve ya¤mayla karfl› karfl›yayd›.Osmanl› padiflah›, yönetici egemens›n›flar›, iflbirlikçi paflalar kay›ts›zflarts›z emperyalistlere teslim ol-mufltu.

Emperyalistler Anadolu’yu iflgaletmifl, topraklar› ya¤malamakta,ulusal onuru ayaklar alt›na almakta;halk›n idaresini çi¤nemekte, de¤er-lerine, kültürüne sald›rmaktayd›.

Bir yandan emperyalist iflgal or-dular›n› ülkeye davet eden Osmanl›Sultan› Vahdettin, di¤er yandan daülkenin çeflitli yerlerinde baflgöste-ren emperyalist iflgale karfl› direnifle¤ilimlerini ezmeye çal›flmaktad›r.Gerçekte, kendisi bir vvaattaann hhaaiinnii,,emperyalist ufla¤› olan VVaahhddeettttiinn,emperyalist iflgale karfl› direnenleri,““YYaa ‹‹ssttiikkllaall YYaa ÖÖllüümm”” slogan›ylamilli kurtulufl bayra¤› açanlar›, ““vvaa--ttaann hhaaiinnii”” ilan ederek, haklar›nda““iiddaamm ffeerrmmaannllaarr››”” yay›nl›yordu.

‹flgalin ilk anlar›ndan itibaren,Antep, Marafl, Adana ve Ege da¤la-r›nda anti-emperyalist tepkiler vedirenifl e¤ilimleri kendini gösterme-ye bafllam›flt›. Bu tepkiler 1919’danitibaren, bugün cenazesini kald›r-d›klar› gazinin de içinde bulundu¤ukurtulufl savaflç›lar› taraf›ndan tümülkeye yay›l›p büyütülecek ve zafe-re tafl›nacakt›.

Bu u¤urda binlerce insan yafla-m›n› yitirerek flehit düfltü, binlerceside yaraland› ve kurtulufl savafl› ga-zisi oldular.

GGaazzii’’nniinn ‹‹ddeeaalllleerriinniinn CCeennaazzeessii ÇÇookkttaann KKaalldd››rr››lldd››Ba¤›ms›zl›k kan bedeli, can be-

deli kazan›lm›flt›. 1920’lerde ba-¤›ms›zl›¤›n› kazanan, sömürücü, ta-

lanc› emper-yalistleri kur-tulufl savafl›y-la toprakla-r›ndan kovup atan ülkede, devleteliyle palazland›r›lan burjuvazi vegiderek iflbirlikçileflen küçük-burju-va diktatörlü¤ü ad›m ad›m ba¤›m-s›zl›¤› tasfiye ettiler. DP iktidar›ylada ulusal kurtulufla tamamen ihanetedilecekti. ‹ktidardaki bu güçler, sa-vaflarak ülkemizden at›lan iflgalciemperyalistleri savafls›z-çat›flmas›zyeniden iflgale ve ülkemizi sömür-meye davet ediyordu.

‹flbirlikçiler, emperyalizmin yenimüttefikleri, kurtulufl savafl›n›n ru-hunu, daha 1945’lerden itibaren ga-zilerin gözlerinin içine baka bakatopra¤a gömmüfllerdi. Ba¤›ms›zl›ksavafl›na ihanet eden iflbirlikçi oli-garfli, o zamandan bu yana ülkemiz-de iktidardad›r. Bugün, gazinin ce-nazesini kald›ranlar da, 1950’lerde-ki iflbirlikçilerin devamc›lar›, onla-r›n soyundan olanlard›r.

1950’lerden günümüze, sat›lma-d›k herhangi bir fley b›rakmad›lar.Vatan topraklar›ndan, halk›m›z›nal›n terinden bafllayarak, ülkeninher türlü zenginli¤ini emperyalizmepeflkefl çektiler. Buna karfl› direnen-leri, mücadele edenleri, faflist terör-le sindirmeye, susturmaya çal›flt›lar.

1950’lerden günümüze, iflbirlik-çi oligarflinin iktidar›nda, art›k uulluu--ssaall bbiirr ddee¤¤eerr bb››rraakk››llmmaamm››flfltt››rr.. fie-hitlik de, gazilik de iflbirlikçiler içinbir anlam ifade etmiyor. Sadece ifl-birlikçiliklerini, vatan hainliklerinigizlemek, flovenist duygular› körük-lemek için kulland›klar› bir malze-meden ibarettir.

“Ya ‹stiklal Ya Ölüm” fliar›ylatereddütsüz ölüme yürümek, vataniçin kendini feda etmek, ““bbaa¤¤››mmss››zz--ll››kk uu¤¤rruunnaa aall kkaannllaarraa bbooyyaannmmaakk””iflbirlikçi egemenlere çok çok uzakfleylerdir. Onlar›n felsefesine göre,

Son Gazi’yi Ona ‹hanetEdenler U¤urlad›

Page 41: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

‘u¤runa ölmeyi de¤ecek hiçbir fleyyok’tur. Onlar için önemli olan tekfley kendi ç›karlar›d›r.

Dünün iflgalci emperyalistleri,oligarfli için “dost ve müttefik ülke-ler” olmufltu. 1950’lerden bugünebu söylem de de¤iflmedi. Peki ülke-mizi yeralt› ve yerüstü zenginlikle-riyle, maddi manevi de¤erleriyleiliklerine kadar sömüren emperya-listler ne olmufltu da “dost ve mütte-fik” olmufltu? Hay›r emperyalistlerhiçbir zaman ülkemizin, halk›m›z›ndostu ve müttefiki olmad›, olamaz-d›. Emperyalistlerle dost ve mütte-fik olan, onlar›n iflbirlikçileri tekel-ci burjuvazi, toprak a¤alar›, tefecitüccar s›n›f›, onlar›n ordusuyla, po-lisiyle, yarg›s›yla devlet örgütüydü.

GGaazziinniinn vvee GGaazziiyyee ‹‹hhaanneett EEddeennlleerriinn TTeemmssiill EEttttiikklleerriiBugün cenazesini kald›rd›klar›

gazi, sonraki kiflisel yaflam› ve dü-

flünceleri ne olursa olsun, UlusalKurtulufl Savafl› Gazisi s›fat› itiba-r›yla ba¤›ms›zl›¤› temsil etmektedir.

Gazi’nin cenazesini kald›ranlarise ihaneti, iflbirlikçili¤i, vatan hain-li¤ini temsil etmektedirler.

Gazi, ekonomisini, politikas›n›emperyalist güçlerin belirleyemedi-¤i bir ülkeyi temsil etmektedir.

Gazi’nin cenazesini kald›ranlarise, yeni-sömürgelefltirilmifl, emper-yalizme ba¤›ml›, ekonomisindenpolitikas›na, kültürden sanata, e¤i-timden sa¤l›¤a hemen herfleyini em-peryalistlerin belirledi¤i bir ülkenintemsilcileridir.

Gazi, emperyalist tekellere tan›-nan imtiyazlara son vermek için sa-vaflm›flt›. Onun cenazesini kald›ran-lar, emperyalist tekellerin ülkemiz-deki ç›karlar›n›n savunucusu, koru-yucusudurlar.

Gazi, ulusal onurun temsilcisi-dir. Gazi’nin cenazesini kald›ranla-r›n ulusal onurlar› yoktur. Onlar,

uflakl›¤› temsil ediyorlar.

Gazi, ba¤›ms›zl›k savafl› verenbir ordunun askeriydi, bugün onuncenazesini kald›ran generaller, ifl-birlikçi, emperyalizm ad›na iflgal-lerde yer alan, ba¤›ms›zl›k mücade-lelerine karfl› savaflan bir ordununkomutanlar›d›rlar.

Gazi’nin savafl›, ülkenin gelece-¤inin emperyalistler taraf›ndan be-lirlenmesine karfl›yd›. Gazi’nin ce-nazesini kald›ran generaller, millet-vekilleri, bürokratlar, ülkenin gele-ce¤ini emperyalizme teslim eden-lerdir.

Dolay›s›yla, son gazi Birgöl ile,onun cenazesini kald›ranlar›n, eennkküüççüükk bbiirr oorrttaakk yyaannllaarr›› yyookkttuurr..

Bugün gazinin cenazesinde ““bbaa--¤¤››mmss››zzll››kkttaann”” sözedenler, gerçekteancak, emperyalizme karfl› ba¤›m-s›zl›k bayra¤›n› dalgaland›ranlarakarfl› her türlü bask› ve zulmü uygu-layan günümüzün ‘‘VVaahhddeettttiinn’’leriolabilirler.

Say›: 164 41SON GAZ‹

Bursa’da Burulafl‹flçileri Eylem Yapt›

TÜMT‹S Sendikas›’nda ör-gütlendikleri gerekçesiyle ifltenç›kar›lan sar› otobüs floförleri-nin her pazartesi sürdürdüklerieylemleri 18 kas›m günü de de-vam etti. Otobüs floförleri dire-nifllerinin 181. gününde Orhan-gazi Park›’nda eylem yaparakmücadelelerine devam ettikleri-ni duyurdular.

Eylemde yap›lan konuflma-da Bursa Belediyesi’nin Anaya-sa'y› ihlal etti¤i belirtildi. Ben-zer bir olay›n Gaziantep’te ya-fland›¤›, yerel mahkemeceat›lan iflçilerin ifle iade karar›al›nmas›na ra¤men belediyeninyasa tan› mazl›¤›na vurgu ya-p›ld›. Burulafl iflçilerinin bugün-kü eyleminde direnifl kararl›l›¤›bir kez daha ifade edildi. Yakla-fl›k 50 kiflinin kat›ld›¤› eylemdepankart ve aç›lan çeflitli döviz-lerle belediye protesto edildi.

Gemlik'te haklar ve özgürlüklermücadelesinin geliflmesini engelle-mek için Gemlik polisinin keyfi uy-gulamalar› ve tehditleri devam ediyor.Yak›n zamanda Fethi Hare adl› bir ki-flinin ailesine sürekli gidip tedirginederek keyfiliklerini sürdüren Gemlikpolisi son dönemde de Gemlik TemelHaklar Derne¤i önünde kamp kurupderne¤e girip ç›kanlara kimlik kontro-lü uygulay›p tehditler ediyor. TemelHaklar çal›flanlar› son günlerde Gem-lik polisinin tehdit ve sald›r›lar›n›flöyle özetlediler:

14 Eylül günü dernekte yap›lan"AKP Yalan Söylüyor KontrgerillaGörevi Bafl›nda" konulu panele kat›-lan Faruk Özer’e Gemlik polisi der-nek ç›k›fl›nda kimlik kontrolü yap›pderne¤e gitmemesi yönünde uyararak“emniyete götürmekle”, “iflyerini ça-l›flt›rtmamakla” tehdit etti.

3 Kas›m günü tecritle ilgili yap›laneylemden bir gün sonra fienol Ayd›n

isimli dernek çal›-flan›na dernektenç›karken keyfikimlik kontrolü

dayatan polis, Ayd›n’› karakola götür-meye zorlad›. Sonraki günlerde detekrar tekrar kimlik kontrolü dayat-mas›nda bulundu.

En son Gemlik ve Bursa’n›nemekçi mahallerinden biraraya gelenfutbol tak›mlar› aras›nda yap›lan dost-luk ve dayan›flma turnuvas› Gemlikpolisini rahats›z etmifl olacak ki 4 Ka-s›m günü Gemlik'te esnafl›k yapanKaracaalili bir insana gidip futbol tur-nuvas›na kat›lan gençlerin resimlerinigösterip “bunlar› tan›yor musun?” de-di. Nedenini soran esnafa bu gençle-rin “iyi yolda olmad›klar›”n›, oyna-d›klar› di¤er tak›mlardaki kiflilerin“DHKP-C’li ve Tuncelili olduklar›”n›söyleyerek hedef gösterdi.

Gemlik Temel Haklar Derne¤i, po-lisin tek amac›n›n halk›n hak ve öz-gürlükleri için mücadele etmesininönüne geçmek oldu¤unu söyleyerekmücadeleden vazgeçmeyeceklerinibelirttiler.

Gemlik Polisi Terör Estiriyor...

Page 42: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

Baflbakan Tayyip Erdo¤an geçenhafta Amerika’dayd›. Türkiye'ninBirleflmifl Milletler (BM) GüvenlikKonseyi Geçici Üyeli¤i’ne seçilme-si nedeniyle, BM daimi temsilcileri-ne bir “tteeflfleekkkküürr rreesseeppssiiyyoonnuu”” ver-di.

New York'ta Cipriani Restau-rant'ta verilen yemekte, Tayyip Er-do¤an ““TTüürrkkiiyyee''yyee ggöösstteerriilleenn yyüükk--sseekk tteevveeccccüühh vvee ggüüvveenn iiççiinn”” teflek-kür ettikten sonra, ““DDüünnyyaa bbaarr››flfl››yy--llaa iillggiillii yyaappmmaamm››zz ggeerreekkeenn bbiirrççookkggöörreevvlleerr oollaaccaakk,, bbüüttüünn bbuunnllaarr›› ssaa--mmiimmiiyyeettllee öönn yyaarrgg››ss››zz bbiirr flfleekkiillddeeyyeerriinnee ggeettiirrmmeenniinn ggaayyrreettiinnddee oollaa--ccaa¤¤››zz”” diye konuflmufl.

*

Hat›rlanaca¤› üzere, BM GenelKurulu’nda yap›lan oylama sonucuTürkiye 2009-2010 dönemi içinGüvenlik Konseyi Geçici Üyeli-¤i’ne seçildi. Türkiye daha önce de1951-1952, 1954-1955 ve son ola-rak da 1961 y›l›nda Güvenlik Kon-seyi’nde temsil edilmiflti. 47 y›ld›rise, tüm iste¤ine ra¤men, oraya se-çilemedi.

Baflbakan Erdo¤an Türkiye’ninkonsey üyeli¤ine seçilmesini “ulus-lararas› a¤›rl›¤›m›z›n bir sonucu”diye nitelerken, D›fliflleri Bakan› Ali

Babacan ise bu geliflmeyi “ tarihibir gün” diye de¤erlendirdi. Onagöre, “Dünya bar›fl› art›k Türki-ye’den sorulacak”t›!

‹tibarl› ülke Türkiye, konseyüyesi olmas› dolay›s›yla art›k, böl-gesel ve dünya ölçe¤indeki sorun-larda daha etkin rol oynayacakt›!

Ancak gerçek böyle mi?

Türkiye’nin siyasi konumuna veBM’nin durumuna bakt›¤›m›zda, negörüyoruz?

BBMM’’nniinn mmiissyyoonnuuBirleflmifl Milletler, ülkeler ara-

s›nda yaflanacak ve yaflanan sorun-lar› “bar›flç› yollarla” çözme iddi-as›yla 1945’de kuruldu. Savafl tek-nolojisinin geldi¤i düzey dünyan›nsonunu getirecek boyuta ulaflm›flt›.Bu noktada sorunlar “bar›flç›l” yön-temlerle ve “iflbirli¤i” temelinde çö-züme kavuflturulmal›yd› ve ancakBM gibi bir örgüt bu iflbirli¤ini sa¤-layabilirdi...

Sosyalist sistem güçlü bir olguolarak dünya çap›nda politikalar› et-kilerken, BM’nin rolü de, belli öl-çülerde sosyalistlerin etkisinin izle-rini de tafl›yordu. Fakat sosyalistsistemin y›k›l›fl›yla birlikte BM bü-

yük ölçüde emperyalistlerin,özel olarak da Amerika’n›ndenetimine girmifltir.

BM’nin, baflta öngörülenmisyonu asgari düzeyde bileyerine getirebilmesi, öncelik-le onun ülkeler, halklar aras›eflitli¤i temel almas›na, bunuöngören hukuksal yap›ya uy-mas›n› gerektirir.

Ancak, emperyalistler veiflbirlikçilerinin prati¤i bu hu-kukun s›k s›k ayaklar alt›naal›nd›¤›n› gösterir. BM’denzaman zaman emperyalistle-rin istemlerinden farkl› karar-lar ç›km›flsa, emperyalistlerve iflbirlikçileri bu kararlar›

genellikle tan›mam›fllard›r.

ÖÖrrnneekklleerrii mmii??

AABBDD,, ‹‹ssrraaiill vvee TTüürrkkiiyyee... Buülkeler BM kararlar›na uymayan,uygulamayan, uygulatmayan, ‘ulus-lararas› hukuku’ say›s›z kez çi¤ne-yen ülkelerin bafl›nda gelmekte-dirler. Sadece ‹srail, BM’nin Filistinsorununa iliflkin ald›¤› 4400’’aa yak›nkarara uymam›flt›r.

‹srail, onlarca y›ld›r, BM’nin ön-gördü¤ü s›n›rlara çekilmiyor; tersi-ne iflgal etti¤i alanlar› büyütüyor, vebafl destekçisi de Amerikan emper-yalizmi!

Siyonizmin BM kararlar›n› çi¤-nemesi karfl›s›nda seyirci kalanBM; Irak, Afganistan, Suriye, Lib-ya, Sudan, Somali, Yugoslavya, Si-erra Leone, Liberya ve Angola'yakarfl›, askeri ve ekonomik yapt›r›m-lar› hemen uygulamaktan geri kal-mam›flt›r.

KKeennddii hhuukkuukkuunnaa ssaayygg››ss›› oollmmaayyaannllaarr,, ddüünnyyaayyaa hhaannggii hhaakkllaa ‘‘nniizzaamm’’vveerrmmeeyyee kkaallkkaabbiilliirr??BM, bugün tart›flmas›z olarak

emperyalist ç›karlar› savunan, ald›-¤› kararlar›yla emperyalist ç›karlarahizmet eden, kendi hukukuna bileuymayan uluslararas› bir kurum ha-lindedir. Sorunlar› “bar›flç›l yollar-la” çözme kurallar›, sadece güçsüzülkelere karfl› iflletilen bir mekaniz-mad›r; dünya halklar›na karfl› suçiflleyenleri engellemiyor. Halklar›n,ülkelerin kendi iradesini hiçe sayanbunun yerine kendi iradesini daya-tan baflta Amerika olmak üzere em-peryalistlere karfl› hukukunu ifllet-miyor.

Sald›rgan emperyalistlere karfl›b›rakal›m ald›¤› kararlar› uygula-may›, karar dahi almayan BM, hak-l›n›n, mazlumun, emperyalist sal-d›rganl›¤a direnen halklar›n ise elini

42 EMPERYAL‹ZM 23 KKas›m 22008

Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi Üyeli¤iEEmmppeerryyaalliizzmmee HHiizzmmeett GGöörreevviiddiirr

Bu ssamimiyet vve aasl›nda bbu tteslimiyet,hiç kkuflku yyok kki, ooligarfliyi BBM Güven-

lik KKonse-yi’nin ggeçiciüyeli¤i kkoltu-¤una ooturt-makta ddev-reye ggirdi.ABD destekverdi, bburju-va ppolitika-s›nda iiseABD deste¤i-nin kkarfl›l›¤›malumdur.

Page 43: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

kolunu ba¤lamaya çal›fl›yor.

BM’nin bugünkü rolü, em-peryalist sald›rganl›klar› meflru-laflt›rmaktan baflka birfley de¤il-dir. En son örneklerden biriIrak’t›r. Kendisi hiçbir kararauymayan, iflbirlikçisi ‹srail içinal›nan her karar› veto edenAmerikan emperyalizmi, ““BBMMkkaarraarrllaarr››nnaa uuyymmaadd››¤¤›› ggeerreekk-ççeessiiyyllee”” Irak’a sald›rmak içinBM’den kararlar ç›kartt›rm›flt›r.

Türkiye, iflte böyle birBM’nin Güvenlik Konseyi’neseçildi.

Bu bir “baflar›” de¤il. Olsaolsa herfleyden önce BM’nin il-kesizli¤inin, tutars›zl›¤›n›n birkan›t›d›r.

Çünkü, onlarca y›ld›rBM’nin kararlar›n› uygulama-yan ülkelerden biri de Türki-ye’dir. BM’nin K›br›s’la ilgilikararlar›n› uygulamayan Türki-ye, flimdi konsey üyeli¤i s›fat›y-la baflka ülkeleri “kararlara uy-maya davet edecek”! Bu ne per-hiz, bu ne lahana turflusu...

BM’nin hukuka sayg›s›, ken-di kararlar›na uymayan bir üye-sini, yine ekonomik pazarl›klarsonucunda konsey üyeli¤ineseçmesinden bellidir.

BM’deki koltuklar da, em-peryalist ve iflbirlikçi tekellerinekonomik ç›karlar›na ve pazar-l›klar›na ba¤l›d›r.

Dünya halklar› nezdinde hiç-bir itibar› kalmayan, tek misyo-nu emperyalistlere, emperyalistç›karlara hizmet etmek olan birkurumda olmak kimseye itibar,prestij kazand›rmaz. Emperya-listlerin hizmetinde bir kurumdaitibar arayanlar emperyalizm ifl-birlikçili¤iyle, emperyalizminuflakl›¤›yla övünenler olabilirancak. Türkiye'nin GüvenlikKonseyi'nde yapaca¤›, emper-yalizmin ç›karlar›na hizmet et-meye devam etmekten ibarettir.

Say›: 164 43EMPERYAL‹ZM

Amerika’da G-20 ülkeleri toplan-t›lar›na kat›lmak için bulunan TayyipErdo¤an’la, 15 Kas›m’da OObbaammaaaadd››nnaa görüflme yapan isim ABD’nineski d›fliflleri bakan› MMaaddeelleeiinnee AAll--bbrriigghhtt’tan baflkas› de¤ildi.

Peki Albrigt kimdi?

Albright, dünya halklar›n›n unuta-mayaca¤› bir isimdir. 1990’dan itiba-ren Irak’a uygulanan ambargo nede-niyle, Irak’ta 550000 bbiinnii aaflflkk››nn ççooccuukkööllmmüüflflttüü.. 1996’da bir gazeteci, Al-bright’a “Irak’ta ölen çocuklar›n sa-y›s›n›n Hiroflima’ya at›lan atom bom-bas›ndan ölenlerin say›s›n› geçmesisizi kayg›land›r›yor mu?” diye sor-mufltu ve Albright’›n büyük bir so-¤ukkanl›l›k içinde verdi¤i cevap fluy-du: ““ZZoorr bbiirr tteerrcciihh aammaa bbuunnaa ddee¤¤eerroolldduu¤¤uunnuu ddüüflflüünnüüyyoorruuzz..””..

San›r›z, bu sözler Albright’› tem-silcisi olarak atayan Obama’n›n poli-tik kimli¤i hakk›nda da yeterince birfikir vermeye yeter.

Ve san›r›z, flaflk›n Obama hayran-lar› için de yeterli olsa gerek.

Obama’n›n Beyaz Saray GenelSekreterli¤i’ni teklif etti¤i isim iseRRaahhmm EEmmaannuueell’dir. Bu kifli de,Bush’un Irak’› iflgalini destekleyenbir isimdir.

Bu isimlerle Obama’n›n üstlendi-¤i misyon aras›nda bir çeliflki yoktur.Sorun, Obama’ya olmad›k misyonlaryüklenilmesinde, Amerikan tekelleri-nin temsilcisi olarak baflkan seçilme-sine bak›lmadan, Obama’dan dünyahalklar› yarar›na beklenti içine giril-mesindedir.

Obama’n›n yan›ndaki isimlere ba-k›larak da, Obama’n›n baflkanl›¤›n-daki bir Amerika’n›n nas›l bir Ameri-ka olaca¤› görülebilir. Herkes eminolabilir ki, Obama’l› Amerika da, sö-mürü ç›karlar› için, yüzbinlerce hattamilyonlarca çocu¤un hayat›n› gözünük›rpmadan yok edebilecektir.

Obama’n›n prati¤ini belirleyecekolan da, baflta Obama’y› baflkanl›kkoltu¤una tafl›yanlar olmak üzere,Amerikan tekellerinin ç›karlar› ola-cakt›r. Onlar›n ç›karlar› gerektirdi-¤inde, ülkeler iflgal edilecek, milyon-larca insan öldürülecek, iflkenceler-den geçirilecek, tutuklanacak, onlar›nç›karlar› çerçevesinde sömürgecilikiliflkileri pekifltirilecek, dünya halkla-r›, emperyalizme teslim olmay› red-deden ülkeler terörist ilan edilecektir.Yine, emperyalist tekellerin ç›karlar›için, ““ddeemmookkrraassii””, ““bbaarr››flfl”” yalanlar›dile dolanacak, ““ddiikkttaattöörrllüükklleerreekkaarrflfl››”” savafl›lacakt›r.

Obama’da halklar yarar›na mezi-yetler keflfetmek için derisinin ren-ginden baflka her fleye gözlerini kapa-yanlar, belki Albrigt’la Tayyip görüfl-mesini de görmemifl olabilirler! Fa-kat, gözleri kapamak, Obama’n›n de-risinin rengine tak›l›p, kendini kör et-mek ortada olan gerçekleri de¤ifltir-meye yetmez.

‘Demokrat’ Obama’n›n‘Çocuk Katili’ Temsilcisi

‹sviçre’nin Zürich flehrinde 15Kas›m’da iflçi sendikas› Unia taraf›n-dan kriz nedeniyle bir miting düzen-lendi. 3500 kiflinin kat›ld›¤› miting-de, bankalar›n kurtar›lmas› için dev-letin kaynak aktarmas› ve krizin fa-turas›n›n emekçilere yüklenmek is-

tenmesi protesto edildi.

Mitinge kat›lan ‹sviç-re Halk Cephesi de, üze-

rinde Engin Çeber’in foto¤raflar›n›nbulundu¤u ve ““TTüürrkkiiyyee’’ddee iiflflkkeenncceessüürrüüyyoorr,, EEnnggiinn ÇÇeebbeerr iiflflkkeenncceeyylleekkaattlleeddiillddii”” yaz›l› pankart tafl›d› veÇeber’in katledilmesine iliflkin aç›k-lama olan bildiri da¤›tt›.

‹sviçre: Krize Karfl› Miting

Page 44: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

ABD’deki 11Eylül eylemlerini ge-

rekçe gösteren Avrupaemperyalistleri, ““aannttii--tteerröörr

yyaassaallaarr››””yla yeni bir bask› politika-s›n› devreye soktular. Avrupa em-peryalistleri bir çok konuda oldu¤ugibi, terör yasalar›nda da Ameri-ka’y› takip ve taklit ediyorlard›. An-cak belirtelim ki, 11 Eylül’den son-ra yo¤unlaflan bu hak gasplar›, esasolarak 1990 bafllar›ndan itibarengündemdeydi. 1990’l› y›llarda, sos-yalist ülkelerde yaflanan y›k›mlar›nard›ndan burjuvazi Avrupa’da hakve özgürlüklere karfl› amans›z birsald›r›ya geçmiflti.

11 Eylül’ü izleyen dönemde ise,“terörizm” demagojisiyle sald›rgan-l›k daha da t›rmand›r›ld›. Toplumsalyaflam “terör yasalar›”yla daha bü-yük ölçüde bask› ve denetim alt›naal›nd›. “Terör yasalar›”, tüm halk›hedef almakla birlikte, öncelikle he-deflenen kesim, ggööççmmeennlleerr ((yyaa--bbaanncc››llaarr)) oldu. Terör yasalar› buaç›dan apaç›k ayr›mc›, ›rkç› madde-lerle dolduruldu. Do¤rudan onlar›ntakip ve denetim alt›na al›nmas›na,onlara yönelik farkl› (yani aç›kçaayr›mc›) gözalt›, tutuklama prose-dürleri uygulanmas›na izin verenyasalar ç›kar›ld›. Göçmenlere sald›-r›n›n bir yan›n› da göçmenler içindeörgütlü, devrimci, ilerici örgütleresald›r› oluflturuyordu.

Nitekim, Avrupa ülkelerinde s›ks›k Türkiyeli devrimcilere yönelikoperasyonlara tan›k olunuyor. Fran-sa’da bu y›l içinde k›sa aral›klarla ikikez devrimcilerin bürolar›, evlerihaydutça bas›ld›. Tutuklananlar ol-du. Almanya’da da defalarca dev-rimcilere, Kürt yurtseverlere ve di-¤er sol göçmen örgütlenmelerinekarfl› operasyonlar yap›ld›, dernek-ler, bürolar, ev ve iflyerleri bas›ld›.Öyle ki Alman polisi, bir gecede on-larca evi, iflyerini bas›p, onlar› “suç-lu” gibi göstererek, bu kesimleri top-lumdan tecrit etmeyi adeta bir gele-nek haline getirmifl durumdad›r. Tu-tuklanan, en az›ndan fifllenen, dev-

rimci ilerici kifliler hakk›nda da “ttee--rröörr” suçlamas›yla davalar aç›l›yor.

Belçika’dan ‹ngiltere’ye ‹tal-ya’ya kadar di¤er Avrupa emperya-list ülkelerinde de çeflitli dereceler-de sald›r› ve engellemeler söz konu-sudur. Fakat Frans›z ve Alman poli-sinin Türkiyeli devrimcilere yönelikyo¤un operasyonlar› daha dikkatçekici. Türkiyeli devrimciler, bu ül-keler aç›s›ndan maddi anlamda bü-yük bir "tehdit" mi oluflturuyorlar,Hay›r! Ama emperyalizm ve onunpolisi, ss››nn››ffssaall davran›yor, devrimi,sosyalizmi savunan güçlere karfl›,ilgili ülkelerin yasalar›na uysalar bi-le, sald›rmaktan geri kalm›yorlar.

Kuflku yok ki, bu faflist zihniyet,kendi içindeki ilerici solcu güçlerekarfl› da yöneliyor. Kendi burjuvasiyasetleri içinde sak›ncal› gördük-

leri güçleri sindirmek için de “terö-rizm destekçili¤i”, “teröristlere ya-k›n davranmak” gibi gerekçeleri s›ks›k kullan›yorlar. Almanya’da SolParti’ye yönelik sald›r›lar da bununbir örne¤i. Sol Parti, sosyalizm söy-lemine karfl›n pazar ekonomisinikabul etti¤ini daha önce aç›klam›flbir partidir. Ancak bu durumda bilesosyalizmin telaffuz edilmesine ta-hammül edemeyen ‹çiflleri Bakan›Otto Schily, ""bbuunnllaarr ddüüzzeennii ddee¤¤iiflfl--ttiirrmmeekk iissttiiyyoorr”” diyerek istihbaratteflkilatlar›n› göreve ça¤›rd› ve "buparti ssüürreekkllii ttaakkiipp aalltt››nnaa aall››nnmmaa--ll››......" dedi. Terör yasalar› onlar içinde iflletilmeliydi!

Kendi içindeki bir düzen partisi-ne böyle yaklaflan bir yönetim anla-y›fl›, “yabanc›” devrimci örgütlere

karfl›, hukukunu ayaklar alt›na al-makta tereddüt etmiyor. Ayn› bakan"tehlikeli, flüpheli kiflilerin ssuuçç iiflflllee--mmeeddeenn iihhttiiyyaatteenn hhaappssee aatt››llmmaass››nn››"istemiflti daha önce de. Bu zihniyet,emperyalizmin “terör yasalar›n›”nas›l kullanmay› istedi¤ini de göste-riyor. Bugün devrimcilere karfl› sür-dürülen bask› ve tutuklamalarda,aç›lan davalarda da ayn› zihniyetsöz konusudur.

Fransa’da demokratik kurumla-r›n elefltirilerine ra¤men ç›kar›lanyeni yasa ile polise genifl yetkilertan›nd›. Gözalt› süresi 4 günden 6güne ç›kar›ld›. “Örgüt üyesi ve yö-neticileri”ne verilecek cezalar a¤›r-laflt›r›ld›. Almanya’da ç›kar›lan an-ti-terör yasas›nda 112299//bb maddeside¤iflikliklere u¤rat›larak, dahado¤rusu aa¤¤››rrllaaflfltt››rr››llaarraakk yürürlü¤ekondu. Art›k göçmenlere bu yolladaha rahat soruflturmalar aç›labile-cek, tutuklamalar ve cezalar verile-bilecektir. Nitekim, flu anda Steim-heim ve di¤er hapishanelerdekiDHKP-C davalar›ndan tutuklanandevrimci tutsaklar 129/b maddesinegöre yarg›lan›yorlar.

129/b maddesi’ne göre; kendiülkesinde "tteerröörriisstt" olarak tan›mla-nan devrimciler ve ilericiler, Al-manya'da da ""tteerröörriisstt"" olarak ka-bul edilecekler. Bunun anlam› flu-dur: EEmmppeerryyaalliizzmm vvee yyeennii--ssöömmüürr--ggeessii durumundaki iflbirlikçi iktidar-lar, art›k devrimcilere karfl› sald›r›-da daha yak›n ve do¤rudan iflbirli¤iiçinde olacaklard›r.

HHuukkuukk yyeerriinnee kkoommpplloollaarr!!Ne var ki, devrimcilere, göç-

menlere karfl› yukar›da ancak birk›sm› örnek verilen bu sald›r›lar, nekadar terör yasalar›na dayand›r›l-mak istenirse istensin, esas›nda hhuu--kkuukkssuuzz vvee kkeeyyffiiddiirr.. Bu nedenle dedevrimcilere karfl› hemen tüm sald›-r›lar, komplocu bir tarzda yap›l›yor.

Emperyalizmin komplocu yüzüson y›llarda defalarca sergilendi. Enaç›k örnek; ABD’nin, 11 Eylül’densonra, “kitle imha silah› var, fluraya

44 EMPERYAL‹ZM 23 KKas›m 22008

Avrupa Emperyalizmi Devrimcilere Sald›r›yor

4Avrupa hhapisha-nelerindeki TTür-kiyeli ddevrimcile-

rin ttutuklanmas›n›n hhiçbirmeflrulu¤u vve hhukukili¤iyoktur. DDevrimci ttutsaklar,serbest bb›rak›lmal›d›r!

Page 45: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

sald›racaklar, nükleer silah yap›-yorlar...” yalanlar› üzerine bina etti-¤i komplo teorileriyle Irak’› iflgaletmesidir. Ama emperyalistler buyönteme her alanda baflvuruyorlar.

AB ülkeleri bu yöntemi deABD’den kapmakta hiç gecikmedi-ler. Avrupa’n›n çeflitli ülkelerinde“terör eylemine haz›rlan›yorlar” di-ye göçmenlere karfl› say›s›z operas-yon yap›ld›. 2004 y›l›nda Türkiye,‹talya, Almanya, Hollanda, Belçi-ka’n›n ““bbeeflfl üüllkkeeddee bbiirrddeenn””(!) ger-çeklefltirdikleri ortak bir komplo ilede devrimciler gözalt›na al›nd›, birk›sm› tutukland›.

Yine Almanya’da SSttaammmmhheeiimmHapishanesi’nde tutulan Türkiyeli 5devrimci de komplolar sonucu yar-g›lan›yorlar.

Belçika, yarg›lad›¤› Türkiyelidevrimcileri suçlayabilmek için teröryasalar›ndan medet umdu, o yetme-di¤inde Türkiye oligarflisiyle, Hol-landa’yla birlikte komplolar kurdu.

Düflünün ki, tek bir devrimciyitutuklat›p iade edebilmek için komp-lo kurabilen Belçika ve Hollanda,AB ülkeleri aras›nda, "özgürlükler"bak›m›ndan örnek gösterilen ülkele-rin bafl›nda gelir. Ancak siyasi, eko-nomik ç›karlar söz konusu olunca,devrimcilerin engellenmesi söz ko-nusu olunca tüm bunlar bir yana b›-rak›lmaktad›r. Hukuk mu, adalet mi,meflruluk mu? Hay›r, ç›karlar sözko-nusu olunca bunlar ask›ya al›nabilir.

Avrupa emperyalizminin Türki-yeli devrimcilere yönelik politika-lar› ve operasyonlar›, ço¤u durumdaTürkiye oligarflisiyle yap›lan ppaa--zzaarrll››kkllaarraa göre flekillenmektedir.Emperyalist ülkeler, bu operasyon-lar karfl›l›¤›nda bazen ihale al›yor,bazen baflka konularda Türkiye'yeistediklerini yapt›rma arac› olarakkullan›yorlar. Bu durumda aç›kçagörülüyor ki, hukuk adalet, haklarve özgürlükler, herhangi bir ihaledosyas›n›n içinde önemsiz bir unsu-ra dönüflebiliyor.

AABB,, ffaaflfliizzmmllee öözzddeeflfllleeflfliiyyoorrEmperyalizm, tekellerin ç›karlar›

için tteerröörr ddeemmaaggoojjiissiinnii ddeevvrriimmccii--

lleerree kkaarrflfl›› ssiillaahh oollaarraakk kkuullllaann››yyoorr..Emperyalizmin kendi yasalar›na gö-re bile ortada "terör" diye suçlayabi-lece¤i bir fley yoktur, ama komplo-larla, zorlama yorum ve subjektifde¤erlendirmelerle, devrimcilerinfaaliyetleri “tteerröörriizzmm”le, kifli olarakdevrimciler “tteerröörriissttlliikk”le suçlan›-yor. fiu anda Belçika, Almanya veFransa’da devrimcilere karfl› sürdü-rülen yarg›lamalar böyle bir politi-kan›n sonucudur. Bas›lan dernekleryasal kurumlard›r, haklar›nda davaaç›lanlar, demokratik bir mücadeleiçinde yeral›yorlar. Ama buna ra¤-men kar maskeli, a¤›r silahl› polis-lerle, kap›lar k›r›larak yap›lan bas-k›nlarla, bire bin katarak ““tteerröörr””operasyonu havas› veriyorlar.

Ortada Fransa’n›n, Almanya’n›nyasalar›na karfl› ifllenmifl bir suçyoktur; fakat emperyalistler, “dev-rimcileri Türkiye’de gerçeklefltir-dikleri eylemlerden dolay› da” yar-g›lamak istemektedirler. Belçi-ka’da, Almanya’da aç›lan davalardabu halen gündemdedir.

Böyle bir fleyin, hukuken bir çokeksiklik ve çarp›kl›k içermesi biryana, politik olarak da, Avrupa bur-juva demokrasilerinin kendilerinioolliiggaarrflfliinniinn ffaaflfliizzmmiiyyllee öözzddeeflfllleeflflttiirr--mmeelleerriinnddeenn baflka bir anlam tafl›-maz. Nitekim s›n›fsal ç›karlar› aç›-s›ndan asl›nda böyle bir özdefllikiçindedirler.

Çeflitli islamc› kesimlerin Lond-ra’da, Madrid’de do¤rudan kitlelerekarfl› gerçeklefltirdikleri ve devrim-cilerin asla onaylamayaca¤› eylem-ler gerekçe gösterilerek, bu tür sal-d›r›lar›n her an yap›labilece¤i pro-pagandas›yla anti-terör yasalar› veuygulamalar›na “meflruluk” ve“halk deste¤i” sa¤lamaya çal›fl›yor-lar. ‹slamc›lar›n onaylanamayacakeylemleri, tüm göçmenlere ve dev-rimcilere karfl› sald›r› ve k›s›tlama-lar›n gerekçesi yap›l›yor böylelikle.

Bugün Avrupa’da, polis ve za-man zaman yarg›, do¤rudan dev-rimcilerin ideolojilerine, yaflamlar›-na müdahalede bulunmakta, flu der-giyi okuma, fluraya gitme, kimseyledayan›flma içine girme, örgüt üyele-riyle görüflme... diye fiilen yönlen-

dirmektedirler. Polisin “suçlu” gibigösterip uzak durulmas›n› istedi¤idergiler yasal dergiler, dernekler ya-sal dernekler, kifliler ortada olan le-gal kiflilerdir. Dolay›s›yla bunlaramüdahalenin, insanlar› temel hak veözgürlüklerinden yoksun b›rakmakanlam›na geldi¤i aç›kt›r.

Bu en s›radan, en basit haklaradahi sahip olunmayan bir yerde de-mokrasiden söz edilebilir mi? Bunas›l bir demokrasidir?

Ülkemizde birçoklar›n›n y›llar-d›r propagandas›n› yapt›klar›, ben-zemeye çal›flt›klar› Avrupa demok-rasisi, bugün temel hak ve özgür-lüklerin, hukukun böyle pervas›zcaçi¤nenebildi¤i bir demokrasi duru-mundad›r.

‹nsan haklar›ndan, düflünceninözgür olmas› gerekti¤inden dur-maks›z›n bahseden onlar de¤il mi?Bu özgürlükler, Avrupa standartlar›-n›n bafl›nda gelmiyor mu?Avrupa’daki DHKP-C davalar›ndada görülüyor ki, gelmiyormufl.

Burada geçerli olan esas olarakburjuvazinin ç›karlar›d›r. Temelolan odur, ddeemmookkrraassii denilen fleyde bunlar›n üzerine infla edilmekte-dir. Yani soyut bir demokrasi yok-tur. Burjuva demokrasisi vard›r buülkelerde. Ve bu da ad› üzerindeburjuvazi için, burjuvazinin ç›karla-r›n› korumak için bir demokrasidir.

Elbette bu operasyonlar›n yap›l-mas›nda da, aç›lan davalarda da,mmeesseelleenniinn öözzüü,, ppoolliittiikkttiirr..

Evleri, dernekleri bas›lanlar›n,dava aç›lanlar›n, ddeevvrriimmccii olmas›,emperyalizmin sald›rmas› için as›lgerekçedir. Çünkü onlar Avrupal›emperyalistlerin Türkiye’deki ç›-karlar›na ters bir tav›r içindedirler.Emperyalizmin ç›karlar›n› koruyanTürkiye faflizmine karfl› mücadeleediyorlar. ‹flte emperyalistlerin as›lyok etmek istedikleri budur.

Say›: 164 45EMPERYAL‹ZM

Page 46: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

46 HABER 23 KKas›m 22008

Yunanistan’da 30 Ekim’de21 hapishanede yaflam koflulla-r›n›n düzeltilmesi talebiyle8.000 adli tutuklunun kat›l›-m›yla yemek boykotu fleklinde

bafllat›lan direnifl 3 Kas›m’da 3000kiflinin kat›ld›¤› bir açl›k grevinedönüfltürüldü, açl›k grevindekilerinsay›s› 8 Kas›m’da 6000’e yükseldi.

‹‹nnssaann hhaakkllaarr›› öörrggüüttlleerriinniinnaaçç››kkllaammaass››nnaa ggöörree,, aaççll››kk ggrreevviinn--ddeekkii ttuuttuukklluullaarrddaann iikkiissii,, aaççll››kkggrreevviinnddee yyaapp››llaann sseevvkk nneeddeenniiyylleeööllddüü..

Bir ço¤u hastanelerde tedavi al-t›na al›nan tutuklular›n taleplerin-

den öne ç›kanlar flöyle;

u Ceza infaz yasas›n›n de¤ifltiril-mesi, u Ceza indirimin eflit hale ge-tirilmesi, u Sa¤l›k koflullar›n›n dü-zeltilmesi, u ‹nsanl›k d›fl› uygula-malara son verilmesi, u Sevk bek-letme yerlerinin koflullar›n›n düzel-tilmesi, u Ön tutuklama koflullar›-n›n düzeltilmesi u Ceza art›r›m› uy-gulamas›n›n kald›r›lmas› (hapis ce-zalar›, hapishanede herhangi bir‘suç’ ifllendi¤inde art›r›l›yor) u Di-siplin cezalar›n›n ve keyfi olarak uy-gulanan hücre (tecrit) cezalar›n›nkald›r›lmas›.

Yunanistan’da mevcut durumda,7.500 kifli kapasiteli hapishanelerde

14.000 tutuklu bulunuyor. Bunlar-dan 3500’ü mahkemeye dahi ç›ka-r›lm›fl de¤il. Tutuklular›n büyük ço-¤unlu¤unu 18 yafl alt› çocuklar ileuyuflturucu davas›ndan yatanlaroluflturuyor. Üçüncü s›ray› ise mül-teciler al›yor. Yunanistan hapisha-nelerinde son 10 y›lda ölenlerin sa-y›s› 417 iken, sadece 2008 y›l›ndaölenlerin say›s› 41.

Adli tutuklular›n eylemleri, siya-si tutuklular›n yan›nda, bir çok solörgüt, sendika, dernek taraf›ndan dadestekleniyor. Yunanistan genelin-de, çok say›da yürüyüfl, miting vedestek konserleri yap›ld›, imzakampanyas› bafllat›ld›.

Yunanistan Hapishanelerinde Kitlesel Açl›k Grevi

Alman polisi tara-f›ndan, 5 Kas›m’daAnadolu Federasyo-nu’nun Köln’deki

merkezi ve ba¤l› derneklerle üyelerinin evlerine bask›n-lar düzenlenmifl ve Federasyon Baflkan› Cengiz Oban,Nurhan Erdem ve Ahmet ‹stanbullu tutuklanm›flt›. Tu-tuklamalar› protesto eylemleri ve aç›klamalarda, tutuk-lular›n serbest b›rak›lmalar› isteniyor.

Ulm’de Dayan›flma Mitingi5 Kas›m’daki bask›n ve tutuklamalar, Ulm kentinde

yap›lan mitingle protesto edildi. Almanya Göçmen ‹flçi-ler Federasyonu (AG‹F) ve Almanya Demokratik Hak-lar Federasyonu (ADHF) taraf›ndan 13 Kas›m’da yap›-lan mitingde, Almanya ve Avrupa’daki göçmen kurum-lar›na yönelik sald›r›lar›n, göçmenlerin hak ve özgür-lüklerinin, örgütlenme haklar›n›n, politik çal›flmalar›n›ns›n›rlanmas› amac›n› tafl›d›¤› belirtilerek, tutuklular›nserbest b›rak›lmas› istendi.

Hamburg’da Bildiri Da¤›t›ld›Bask›n ve tutuklamalara yönelik protesto eylemle-

rinden birisi, Hamburg Anadolu-Der taraf›ndan 15 Ka-s›m’da yap›ld›. Dernek çal›flanlar›, da¤›tt›klar› bildiri-lerle Alman polisinin sald›r›lar›n› teflhir etmeye devametti ve bu hukuk d›fl› tutuklamalar›n mücadelelerininönüne geçemeyece¤ini belirttiler. Karlshure Hapishane-si’nde tutulan federasyon baflkan› ve üyelerinin serbestb›rak›lmas›n› istediler.

DIE LINKE’den Aç›klamaBask›n ve tutuklamalar, “DIE LINKE” (SOL Partisi)

taraf›ndan yap›lan yaz›l› aç›klama ile de protesto edildi.

Aç›klamada, “Terörizme karfl› mücadele ad› alt›ndainsan haklar› bir kenara at›l›yor. Politikalar›n ve bas›n›nda katk›s›yla yarat›lan terör histerisi ile sistematik ola-rak haklar›m›z gasp ediliyor. Sadece bir flüphe üzerine,hiçbir suçlama yap›lmadan, insanlar uzun süre gözalt›n-da tutuluyor” denildi.

Ayr›ca, “129 Maddesine Karfl› Mücadele Komitesi”,Viyana’daki Bolivarc› Dernek de yapt›klar› aç›klama-larla Almanya devletinin sald›r›lar›n› protesto ettiler.

Nürnberg’de Stammheim Davas› ‹çin SeminerAlmanya'n›n Nürnberg/Fürth flehrinde 13 Kas›m

2008`de, ‘‘112299’’aa KKaarrflfl›› KKoommiittee’’, taraf›ndan seminer dü-zenlendi.

55 kiflinin kat›ld›¤› seminerde; AAllmmaannyyaa ddeevvlleettiinniinn55 KKaass››mm’’ddaa AAnnaaddoolluu FFeeddeerraassyyoonnuu’’nnaa yyöönneelliikk ssaalldd››--rr››llaarr›› vvee 33 kkiiflfliinniinn ttuuttuukkllaannmmaass››,, “anti-terör” kapsa-m›ndaki 129. yasa maddelerinin içeri¤i, SSttaammmmhheeiimmDDaavvaass›› iillee SSttuuttttggaarrtt--SSttaammmmhheeiimm HHaappiisshhaanneessii''nnddeekkiikkooflfluullllaarr vvee MMuussttaaffaa AAttaallaayy vvee ddii¤¤eerr ttuuttssaakkllaarr››nn ssaa¤¤--ll››kk dduurruummllaarr›› üzerinde bilgilendirme, de¤erlendirmeve tart›flmalar yürütüldü.

Alman solunun da kat›ld›¤› seminerden sonra tutsak-lara kart yaz›ld› ve ileri derecede sa¤l›k sorunlar› yafla-yan MMuussttaaffaa AAttaallaayy’’››nn sseerrbbeesstt bb››rraakk››llmmaass›› talebiniiçeren metin için imza topland›.

Almanya:Bask› Ve Tutuklamalara Tepkiler

Page 47: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

‹srail tara-f›ndan 5 Ka-

s›m’dan bu yana Filistin-Gazze fleridi geçifl noktalar›kapal› tutuluyor. ‹srail taraf›ndan yeniden bafllat›lan am-bargo nedeniyle, Gazze halk› en temel ihtiyaçlar›n› kar-fl›layam›yor. Günlerdir karanl›kta yaflayan halk›n yafla-d›klar› açl›¤›n da ötesine geçmifl durumda.

Ambargoyu sürdüreceklerini ve askeri sald›r›lardabulunabileceklerini belirten ‹srail, 4 Kas›m’dan bu yana17 Filistinli’yi katletti.

Birleflmifl Milletler; geçifl noktalar›n›n kapat›lmas›gerekçesiyle, yard›mlar› ve yak›t sevkiyat›n› durdurur-ken, “uluslararas› toplum” sorunu takip ediyor deniyor.Gerçekte, ‹srail’e göstermelik “s›n›r› aç” ça¤r›lar› d›fl›n-da takip edilen birfley görünmüyor.

Hukuk yok, ulusla-raras› yasalar, emper-yalistleri ve onlar›n sa-d›k iflbirlikçisi ‹srail’iba¤lam›yor. Onlar,dünya halklar›na iste-

dikleri zulmü, katliam› yapmakta özgürler. Hesap ver-dikleri, bir uluslararas› mahkeme yok.

Uluslararas› hukuk ve yasalar, emperyalizme karfl›olanlar› suçluyor, onlar› yarg›lamak için çal›fl›yor. Em-peryalizmin hakimiyetindeki dünya, orman kanunlar›-n›n geçerli oldu¤u, gücü elinde bulunduranlar›n, yasa,hukuk tan›mad›¤› bir dünyad›r.

Kuflkusuz ‹srail’in bu sald›r›lar›, baflta Amerika ol-mak üzere emperyalist sistemden ba¤›ms›z de¤ildir.Emperyalizmin hakimiyetindeki dünyada, bir halk, kat-liamlarla, ambargolarla teslim al›nmaya çal›fl›l›yor. Birhalk›n yaflam› tehdit ediliyor.

Filistin halk›, böyle bir dünyada bir yandan emper-yalizme ve siyonizme boyun e¤memenin onurunu ya-flarken, bir yandan da bedelini ödüyor.

Amerikan emperyalizmi ileIrak’›n iflbirlikçi hükümetinin,Irak’tan Amerikan askerlerinin çe-kilmesi konusunda, bir y›ld›r sür-dürülen müzakereler sonucunda uz-laflmaya vard›klar› aç›klamas› ya-p›ld›. Irak hükümeti taraf›ndan ka-bul edilen ve mecliste oylanacakolan tasla¤a göre, ABD askerleri,22001111 yy››ll››nnaa kkaaddaarr Irak’› tamamenboflaltm›fl olacaklar.

Gerçekte ise, Amerika Irak’› ko-vulmad›¤› sürece terk etmeyecektir.Belki koflullar uygun hale geldi¤in-de askerlerini Irak’tan çekecek. Fa-kat, yap›lan bu anlaflman›n anlam›,Amerika’n›n Irak’› iflgalinin olas›bir asker çekmeden sonra da, iflbir-

likçi iktidar arac›l›¤›yla sürdürüle-ce¤idir.

Emperyalizmin yeni-sömürge-cilik iliflkilerine uygun olan da za-ten budur. Emperyalizm için aç›kiflgal tercih edilen bir durum de¤il,Irak’ta sömürü politikalar›na teslimolmay› reddeden Saddam iktidar›n›y›kmak için baflvurdu¤u bir yöntemolmufltur. As›l olan iflbirlikçi ikti-darlar arac›l›¤›yla gizli iflgal ve sö-mürüyü sürdürmektir. Irak’ta “çe-kilme” denilirken, gerçeklefltiril-mesi planlanan da budur.

Dolay›s›yla, dünya halklar› aç›-s›ndan ortada sevinç duyulacak birdurum söz konusu de¤ildir.

Ayn› yan›lg› ya da çarp›tma,Amerika’n›n yeni baflkan› BarackObama’n›n, “Irak’tan asker çekme”söylemini seçim propagandas› ola-rak kulland›¤›nda da yafland›. Bupropaganda Obama’n›n “farkl›l›¤›-n›n” kan›t› say›lm›flt›. Görüldü¤ügibi, Amerika’n›n eski baflkan› içinde yeni baflkan› için de sorun,Irak’tan çekilme de¤il, sömürgeci-lik iliflkilerini kal›c› flekilde oturt-makt›r.

Almanya’da polisin yetkilerinidaha da geniflleten yasa tasar›s›, Fe-deral Meclis taraf›ndan onayland›.Yasa, Eyalet Temsilciler Meclisi ta-raf›ndan da kabul edilmesi ve cum-hurbaflkan›n›n imzalamas› ile yürür-lü¤e girecek.

Federal Meclis’ten geçen yasayagöre, polis, “terör” gerekçesiyle,“flüphelilerin” bilgisayarlar›n› ha-kim iznine ba¤l› olarak izleyebile-cek, telefonlar› dinleyebilecek, ev-lere girebilecek. “Acil durumlarda”,hâkimin izni olmaks›z›n müdahale

etme yetkisine sahip olacak.

Yasa, bugüne kadar suçlar›n ko-vuflturulmas›ndan sorumlu olan“Federal Emniyet Teflkilat›”n›, ilkkez “suçun önlenmesi için mücade-le” ile de görevlendirmifl oluyor. Al-man polisi, suçu önleme gerekçe-siyle, göçmenler ve muhaliflere yö-nelik bask›s›n› art›rabilecek.

Gazze’ye Siyonist Kuflatma

Bir halk nas›l böyle ‘cezaland›r›labilir’?

Amerika Irak‘tan Çekilmeyecek

‘Polis Devleti’nde Polise Yeni Yetkiler

Say›: 164 47HABER

Page 48: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

48 DE⁄‹NMELER 23 Kas›m 2008

KKaarrbboonn SSoorruunnuuKocaeli F Tipi Hapisha-

nesi’ne karbon ka¤›d› nor-mal olarak al›n›yordu. Amabir zaman sonra, “cezaevigüvenli¤ini tehlikeye soka-bilece¤i” gerekçesiyle ida-re karbonu yasaklad›.

- Tutsaklar, yasa¤a iti-raz ettiler.

- ‹‹nnffaazz HHaakkiimmllii¤¤ii tut-saklar›n baflvurusunu red-dederek yasa¤›n devam›nakarar verdi.

- Tutsaklar KKooccaaeellii 22..AA¤¤››rr CCeezzaa MMaahhkkeemmeessii’’nebaflvurdu.

- Mahkeme itiraz›n gö-rüflülmesini istedi.

- AAddaalleett BBaakkaannll››¤¤››mahkemenin karar›n›n kal-d›r›lmas› için Yarg›tay’abaflvurdu.

- YYaarrgg››ttaayy yasa¤›n de-vam›nda karar k›ld›...

Yaaa... karbon ka¤›d›deyip geçmeyin.

değin elerm

Monarfli Hayranlar›“‹stikrar›n Sembolü Monarfli” diye koca bir bafll›k at-

m›fl Ifl›k tarikat›n›n gazetesi Türkiye. Devam›nda diyor ki:“Dünyada hala parlak monarfli geleneklerinin sürdü¤ü

ülkeler var. Enteresand›r kibugün dünyan›n en istikrarl›ve demokrasinin en munta-zam iflledi¤i ülkeler bunlar-d›r.” (20 kas›m 2008, Türki-ye)

Ah Osmanl› ah!

Bu islamc›lar›n dillerininalt›ndaki bakla bu ya, her za-man aç›kça söyleyemeyip,böyle dolayl› haberlere bafl-vuruyorlar.

Ezberci AAyd›n“Her sorunu korkusuzca masaya yat›rma,

tart›flarak anlama, diyalogla çözme temayülün-de bir yyeennii ddüünnyyaa karfl›s›nda bocal›yoruz.”

Can Dündar, ülkemizdeki farkl› milliyet ve inançlarkarfl›s›ndaki politikay› elefltirirken söylüyor bunu. Elefltirido¤ru, ama ya yukar›daki cümle?

Dündar’›n tarif etti¤i gibi bir dünya m› var yani flimdi?Öyle bir temayül mü var, yoksa temayül tam tersi mi?

Can Dündar gibi ayd›nlar, “ezber bozmak”tan en çok sözedenlerdendir; ama ezberden konuflmak da en çok onlarda.Burjuvazi taraf›ndan ezberletilmifl yukar›daki cümleninülkemizin ayd›nlar› taraf›ndan olur olmaz, içi dolar dol-maz, ikide bir tekrarlanmas› örne¤inde görüldü¤ü gibi...

BAM TELİ çizgiler

Al›flt›raAl›flt›ra

Fransa Senatosu, eemmeekkllii--lliikk yafl›n›n 7700’’ee çç››kkaarr››llmmaass››--nn›› kabul etti. Daha önce65’ti. Emeklilik s›n›r yafl›n›n70’e ç›kar›lmas› uygulamas›,2009 y›l›nda yürürlü¤e gire-cek.

Bal gibi ““mmeezzaarrddaaeemmeekklliilliikk”” iflte. Asl›nda“mezara girmeden kimseemekli olamaz” diyeceklerama iflte al›flt›ra al›flt›ra söy-lüyorlar.

Page 49: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

Say›: 164 49DE⁄‹NMELER

Adalet,

evrenin

ruhudur.

Ömer Hayyam

Çorum Baflsavc›l›¤›, dine¤itimi görmek isteyen 15yafl›ndan küçük iki k›za cin-sel tacizde bulundu¤u içintutuklanan islamc› ENSARVakf› Çorum Baflkan› Zeka-i ‹fller hakk›nda iddianametamamlanm›fl.

Savc›l›k, istismar›n k›zla-r›n beden ve ruh sa¤l›¤›n›bozup bozmad›¤›n› tesbitiçin bir rapor almad›¤› içintacizci “basit cinsel istis-mar” suçundan yarg›lana-cakm›fl.

E¤er bu rapor al›nsayd›,

tacizci en az 15 y›l hapis is-temiyle yarg›lanacakt›. fiim-di ise, 4,5 y›ldan...

Peki niye bu rapor al›n-mam›fl derseniz;

O da AKP iktidar›n›n veAKP’nin yardakç›s› yarg›n›n“islamc›” s›fat› tafl›yan sa-p›klar› koruma konusundaadeta merkezi ve sistemli birpolitika izlemeleri. AKP de,yarg› da, islamc›lar da Üz-mezler’i çok çok seviyorlar.Onda kkeennddiilleerriinnii mmii görü-yorlar acaba?

H‹Ç!!! Art›k kendisi bir kavramadönüflen ““BBeekklleenneenn ‹‹ssttaann-bbuull ddeepprreemmii””ne iliflkin birrapor daha yay›nland›. Bukez raporu haz›rlayan BBaa-yy››nndd››rrll››kk vvee ‹‹sskkaann BBaakkaann-ll››¤¤››.

Rapora göre, ‹stanbul’da7.5 büyüklü¤ünde bir dep-rem olmas› halinde 9900 bbiinn

kifli ölecek. 20 milyar dolar-l›k bina kayb›, 60 milyardolarl›k ekonomik kay›polacak. Binlerce kifli a¤›ryaralanacak. 500 bin aileevsiz kalacak.

Durum bu. Raporu ha-z›rlayan kuruma bak›ld›¤›n-da, rapor resmi; devlet de,hükümet de iflin fark›ndademektir. Peki ne olacak?...Baflta söylemifltik. Hiç!

Çarflaf vve DDenizDenize düflen y›lana sar›l›r. Peki Deniz ne-

ye sar›lacak?... Önce Üçüncü Yol dedi, olmad›.Tony Blair, Ricky Martin flov ifle yaramad›.Anadolu Solu tutmad›... Laiklik laiklik deyipbir yere varamad›. fiimdi de çarflafa sar›ld›... Bakal›m dahanelere sar›lacak?

27. TÜYAP KitapFuar› 1-9 Kas›m tarih-leri aras›nda Beylikdü-zü fuar al›n›nda yap›l-d›. 550 yay›nevi ve çe-flitli derneklerin kat›l-d›¤› fuar› yaklafl›k 323bin kifli ziyaret etti.Fuara Boran-HaziranYay›nc›l›k da kat›ld›.

Boran-Haziran Ya-y›nc›l›k stand›n› ziyaret eden okurlar›n ençok ilgilendikleri kitap ölüm orucu direnifl-çisi ve flehitleri olan iki k›z kardeflin anlat›l-d›¤› “Canan ve Zehra” kitab›yd›. Özellikleö¤rencilerin ilgi gösterdi¤i bu kitap en çoksat›lan kitaplar aras›nda yer ald›.

Mahir Çayan’›n Bütün Yaz›lar kitab› daen çok ilgi gören kitaplar›n bafl›ndayd›.Standda bulunan Metris Tarihi, ‘84 Ölüm Orucu’nuanlatan Direnifl Ölüm Yaflam, Can›m Feda, Kürt Soru-nu Nas›l Çözülür? Anka Destan› ve K›z›ldere kitapla-r› da okurlar›n ald›klar› kitaplar oldu.

Boran Haziran Yay›nc›l›k pankart›n›n as›l› oldu¤ustand Mahir Çayan ile Che Guevara’n›n posterleri,Boran-Haziran yay›nc›l›ktan ç›kan kitaplar›n tan›t›mafiflleri, küçük tan›t›m broflürleri ile okurlar› karfl›l›-yordu. Che ve Mahir’in yaflamlar›, kiflilikleri paylafl›-larak, onlar›n düflüncelerinin ifadesi olan kitaplarokurlara tan›t›l›yordu. Boran Haziran Yay›nc›l›k stan-d›na gelen ziyaretçilerden birisi de Kübal› yazar Froi-lan Gonzalez Garcia’yd›. TÜYAP kitap fuar›n›n ko-nu¤u olan ve çeflitli konferanslara kat›lmak için ‹stan-bul’da bulunan Gonzalez, Boran Haziran stand›ndaChe üzerine sohbet etti.

Antalya Ö¤renci GençlikDerne¤i, 15-16 Kas›m tarihle-rinde dernek binas›ndaki Tev-fik Durdemir Halk Sahne-si’nde Grup Gün›fl›¤› konserle-ri düzenledi.

Konser aç›l›fl›nda dernekad›na konuflan ‹zzet Günayson dönemlerde yaflanan bas-k›lara de¤inerek mücadele ça¤r›s›nda bulundu.

Konuflman›n ard›ndan sahneye ç›kan Grup Gün›fl›-¤› Ankara’da 3 gün sürecek açl›k grevine kat›lacak-lar›n› belirttiler. Coflkulu türkülerin ve çekilen halay-lar›n ard›ndan söylenen “Hakl›y›z Kazanaca¤›z”marfl› ile konser sona erdi.

Grup Gün›fl›¤› Konserleri

Tacizci ‘‘islamc›’ olunca

Boran-Haziran Yay›nc›l›kTÜYAP Kitap Fuar›’ndayd›

Page 50: (kdv dahil) ‘Tek Millet’ fiovenizmi, info@yuruyus.com Ezer ...yuruyus-info.org/pdf/pdf/164.pdf · Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde Yitirdiklerimiz 28 KKas›m

50 GENÇL‹K 23 KKas›m 22008

Roma’da Yüz Bin Ö¤renci Yürüdü‹talya'da geçen hafta, baflkent Roma'da toplanan yaklafl›k yüz bin ö¤-

renci ve ö¤retim üyesi, üniversite bütçesinde kesinti yap›lmas› planlar›n›protesto ettiler.

Roma'daki eyleme kat›lmak için ‹talya'n›n her taraf›ndan binlerce ö¤-renci okobüsler ve özel tren seferleriyle Roma'ya ak›n ettiler. 14 Ka-s›m'daki eylem, Silvio Berlusconi hükümetine karfl› son dönemde gerçek-lefltirilen en büyük protesto gösterilerinden biri olurken, ö¤retim üyeleriy-le, ö¤rencilerin eylemi birlikte gerçeklefltirmeleri de eylemin bir baflkadikkat çekici yönüydü.

19 Kas›m günü aralar›nda Genç-lik Federasyonlu ö¤rencilerin de bu-lundu¤u Malatya ‹nönü Üniversitesiö¤rencileri, yemek fiflleri ile ilgiliyap›lan uygulamay› protesto ettiler.‹dare taraf›ndan 10 Kas›m’dan itiba-ren yemekhaneden yararlanmak is-teyen ö¤rencilerin, yemek fiflini birhafta önceden almas› ya da haftal›kkartlardan almas› zorunlu k›l›nm›flt›.Yap›lan eylemle ö¤rencinin yeni fifluygulamas› ile kuru so¤ana muhtaçhale getirildi¤i vurguland›.

Daha öncesinde yap›lan görüfl-melerde bizzat Rektör Yard›mc›s›Turgay Seçkin taraf›ndan uygula-man›n kald›r›laca¤› sözünü veril-miflti. Fakat verilen sözler tutulma-d›. Rektör yard›mc›s›yla ikinci kezgörüflüp yine söz alan ö¤rencileridarenin bir kez daha verdi¤i sözütutmamas› üzerine günlük fifllerinkald›r›lmamas›, 2. ö¤retim ö¤renci-lerine de yemek ç›kmas› ve yemek-hanenin ticarileflmesinin önüne ge-çilmesi için protesto eylemi yapt›lar.

19 Kas›m günü 30 ö¤renci kafe-lerde duyuru yaparak yemekhaneönüne yaklafl›k 50 kifliyle geldiler.

"Müflteri De¤il Ö¤renciyiz,Zorunlu Fifl Kald›r›ls›n" slo-ganlar› atan ö¤renciler aç›kla-ma yaparak etraftaki ö¤renci-lere de eyleme kat›l›m ça¤r›s›yapt›lar. Kat›l›mlarla say›lar›500'ü aflan ö¤renci kitlesi me-diko önünden rektörlü¤e yü-

rüyüfle geçti. Yü-rüyüfl s›ras›ndakitlenin say›s›700'ü buldu.

R e k t ö r l ü ¤ eyaklaflan ö¤ren-cilerin önü ÖGB

ve jandarma taraf›ndan kesildi. Rek-törün ö¤rencilere aç›klama yapmakve ö¤rencileri dinlemek zorunda ol-du¤u belirten ö¤renciler da¤›lmaya-caklar›n› söylediler. Ö¤rencilerinhakl› talebine jandarma takviyesiyap›larak karfl›l›k verilirken ö¤ren-ciler sloganlarla kararl›l›klar›n› ifa-de ettiler. Ve rektörlük 15 kiflilik birö¤reni heyetini kabul etmek zorun-da kald›. Görüflme için içeri girmekisteyen 15 ö¤renci jandarma taraf›n-dan aranmak istenmesine tepki gös-terip kendini aratmadan görüflmeyegittiler.

Rektör Yard›mc›s› ile yap›lan gö-rüflmede tüm uygulamalar anlat›la-rak talepler sunuldu. Ö¤renciler eskiuygulamaya geçilece¤i sözünü ala-rak görüflmeden ayr›l›rken sözler tu-tulmazsa tepkilerinin artarak sürece-¤ini söylediler.

D›flar›da ö¤renciler taraf›ndanalk›fl, z›lg›t ve sloganlarla karfl›la-nan heyet ad›na Samet Altunalev,görüflmede konuflulanlar› ve verilensözü anlatt›. Ö¤renciler haklar›n›ntakipçisi olacaklar› söyleyip slogan-lar atarak da¤›ld›lar.

LiselilerdenYÖK’e Hay›rPankart›

‹stanbul Sar›gazi'de Mehmet-çik Lisesi Ö¤rencileri pankart as-ma eylemi yapt›.

10 Kas›m günü YÖK'ü protes-to etmek ve YÖK'ün kapat›lmas›-n› talep etmek için, okul cam›n-dan ve okulun karfl›s›nda bulunaninflaata "YÖK'E HAYIR" yaz›l›,Sar›gazi L‹SEL‹ GENÇL‹K im-zal› pankart as›ld›.

‹nönü Üniversitesi'ndeYemek Protestosu

‹stanbul Üniversitesi’ndeGericiler Sald›rd›

‹ktisat Fakültesi’nde HüseyinÜzmez ile ilgili yarg› karar›n›ngeri al›nmas› için imza toplay›pafifl asan TKP üyesi ö¤rencileregericiler çivili sopalarla sald›rd›.Sald›r›da üç ö¤renci yaraland›.

Çift Bilet Uygulamas›naÖ¤rencilerden Protesto

Bo¤aziçi Üniversitesi ö¤ren-cileri Kilyos-Hisarüstü aras›ndakendilerini tafl›yan ‹ETT otobüs-lerinin çift bilet uygulamas›n› veotobüslerdeki olumsuz koflullar›rektörlük önünde protesto etti.