türkiye, 40 y›l sonra nato’da ‘baflkan yard›mc›s›’ sald›rd...

54
2 y›l önce onu ölümsüzlü¤e u¤urlarken söz vermifltik: ‘Ö⁄RETT‹KLER‹ ‹LE SAVAfiIMIZI BÜYÜTEREK ONU SELAMLAMAYI SÜRDÜRECE⁄‹Z!’ AKP’nin Polisi, TAYAD’l›lar›n Sahiplenilmesine Sald›rd›: 11 Gözalt›... DAHA ÇOK SAH‹PLENECE⁄‹Z! Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›58 YILLIK UfiAKLI⁄IN ‘ÖDÜLÜ’ u Oligarfli NATO ‹çinde Üstlendi¤i Görevlerle Dünya Halklar›na Karfl› Suçunu Büyütmektedir Türkiye Halk›; Emperyalizm Uflakl›¤›na Sessiz Kalmayal›m! NATO’ya, Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! www.yuruyus.com [email protected] ISSN 13005 - 7944 www.yuruyus.com Haftal›k Dergi / Say›: 228 8 A¤ustos 2010 Fiyat›: 1 TL (kdv dahil) [email protected] K›z›ldere’deydik.... Güler Zere’de “hepimiz birimiz için”dik... 1 May›s’ta akan k›z›l nehirdik... ‹nönü’de 55 bindik... “ABD Defol Bu Vatan Bizim” diyen anti-emperyalist bayrakt›k... Edirne’den Ankara’ya meflrulu¤u ve direnmeyi ö¤retendik... Dev-Genç’in 40. Y›l›nda gelene¤i sürdürendik... Her eylemimiz ona bir selam, umudu büyüten bir ad›md›r... Sözümüz Zafere Kadar!

Upload: others

Post on 11-Feb-2020

5 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

2 y›l önce onu ölümsüzlü¤e u¤urlarken söz vermifltik:

‘Ö⁄RETT‹KLER‹ ‹LE SAVAfiIMIZI BÜYÜTEREKONU SELAMLAMAYI SÜRDÜRECE⁄‹Z!’

AKP’nin Polisi, TAYAD’l›lar›n SahiplenilmesineSald›rd›: 11 Gözalt›... DAHA ÇOK SAH‹PLENECE⁄‹Z!Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’

58 YILLIK UfiAKLI⁄IN ‘ÖDÜLÜ’

u Oligarfli NATO‹çinde Üstlendi¤iGörevlerle DünyaHalklar›na Karfl›SuçunuBüyütmektedir

Türkiye Halk›;EmperyalizmUflakl›¤›na

SessizKalmayal›m!

NATO’ya,Amerikan

Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi

Büyütelim!

ww

w.y

uru

yu

s.c

om

info

@yu

ruyu

s.c

om

ISSN

13005 - 7

944

www.yuruyus.com

Haftal›k Dergi / Say›: 2288 A¤ustos 2010

Fiyat›: 1 TL (kdv dahil)

[email protected]

K›z›ldere’deydik.... Güler Zere’de “hepimiz birimiz için”dik... 1 May›s’taakan k›z›l nehirdik... ‹nönü’de 55 bindik... “ABD Defol Bu Vatan Bizim” diyen

anti-emperyalist bayrakt›k... Edirne’den Ankara’ya meflrulu¤u ve direnmeyi ö¤retendik... Dev-Genç’in 40. Y›l›nda gelene¤i sürdürendik...

Her eylemimiz ona bir selam, umudu büyüten bir ad›md›r...

Sözümüz Zafere Kadar!

Page 2: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

HalkAnayasas›Tasla¤›’n›n

5. BASKISIYak›nda Ç›k›yor!

1. Bask› 2. Bask›

3. Bask›

Halk› do¤rudanya da dolayl›

ilgilendiren herkonuda söyleyecek

sözümüz var.Çünkü bir iddian›n

sahibiyiz vealternatifimiz var.

Halk Anayasas›Tasla¤› bu

iddiam›z›n vealternatifimizinsomutlanm›flbiçimlerinden

biridir.

4. Bask›

Sahibi ve Yaz›iflleri Müdürü:Halit Güdeno¤luAdres: Katip Mustafa Çelebi Mah.Billurcu Sok. No: 20 / 2 Beyo¤lu/‹STANBUL

Ofset Haz›rl›k: Ozan Yay›nc›l›k

Adres: Merkez Mah. Abide-i HürriyetCad. Atlas Apt. No: 155-157Kat: 5/14 fiiflli/ ‹STANBULTel: (0-212) 241 26 41

Faks: (0-212) 241 11 16

Yurtd›fl› Büro: Vak›f EFSANE

Pieter de Hoochstr. 303021 CS Rotterdam/Nederland

ISSN: 1305-7944

Bask›: Ezgi Matbaac›l›k-Sanayi Cad.Altay Sok. No: 10 Çobançeflme /Yenibosna / ‹ST.Tel: (0-212) 452 23 02

Da¤›t›m: Turkuvaz Da¤›t›mPazarlama San. ve Tic. A.fi.Tel: (0-216) 585 90 00

Avrupa: 4 EuroAlmanya: 4 EuroFransa: 4 Euroİsviçre: 6 Frank

Hollanda: 4 Euroİngiltere: £ 3Belçika: 4 EuroAvusturya: 4 Euro

Tel: (0-212) 251 94 35

Haftal›k siyasi dergiFiyat›: 1 TL

www.yuruyus.com [email protected]

Ba¤›ms›zl›k Demokrasi Sosyalizm Mücadelesinde

Yitirdiklerimiz1133 AA¤¤uussttooss 1199 AA¤¤uussttooss

""‹‹ççiimmiizzddee tteeoorriikk oollaarraakk bbeennddeenn ddaahhaa bbiirriikkiimmlliiaarrkkaaddaaflflllaarr››mm››zz vvaarr.. OOnnllaarr››,, bbeennii bbuu kkoonnuuddaa ee¤¤iittmmeelleerriiiiççiinn ggöörreevvlleennddiirriiyyoorruumm"" Vehpi MMELEK

1963 Bursa Gemlik’li do¤umlu olanArslan, 12 Eylül öncesinden beri müca-dele içindeydi. 1991’de silahl› birliklerdegörev alm›flt›. 1969 do¤umlu olan Nur-

hayat iflçiydi, 1990’da örgütlü müca-delede yeralmaya bafllad›, 1992’de si-lahl› birliklerde istihdam edildi. 1966

Sivas Zara do¤umlu Eyüphan, çeflitli alanlarda görevler üstlendikten ve bir süre tutsakl›kyaflad›ktan sonra, en son halk›n adaletinin uygulay›c›s› olarak çeflitli görevler üstlendi.13 A¤ustos 1992’de Ankara Küçükesat’ta bulunduklar› üs kuflat›ld›. Çat›flarak ve dev-rimci hareketin direnifl gelene¤ini sürdürerek flehit düfltüler. fiehit düflerken, umudun ad›n›kanlar›yla duvara yazd›lar.

Mehmet, 1972 Dersim Mazgirt do-¤umluydu. 1991’de devrimci hareketsaflar›na kat›ld›. Hakan, 1975 Kars do¤umluydu. ‹stan-bul Alibeyköy’de büyüdü ve devrimcihareketle burada tan›flt›. 13 A¤ustos 1993’de ‹stanbul Ok-

meydan›’nda PERPA ifl merkezinde sorgusuz sualsiz in-faz edildiler. Mehmet Salg›n ve Hakan Kasa devrimci hareketin üyesi,Nebi Akyürek ise taraftar›yd›. Selma Ç›tlak ve Sabri At›l-m›fl ise, devrimci hareketle hiçbir iliflkisi olmayan, teksuçlar› o gün orada bulunmak olan halktan insanlard›.

MMeehhmmeett SSAALLGGIINN HHaakkaann KKAASSAA

Aslen Malatya’l› olan Elif, 1981’de ‹zmit’te do¤du. ‹zmit De-mokratik Lise ‹çin Mücadele Komiteleri sorumlusu, ayn› za-manda Kurtulufl dergisi da¤›t›mc›s›yd›. Ayd›n ise KaranfillerKültür Merkezi Müzik Toplulu¤u üyesiydi. Onlar›, 17A¤ustos 1999’da meydana gelen Marmara depremindekaybettik.

1962’de Dersim Hozat’ta do-¤an Vehpi, ortaokul y›llar›nda mü-cadeleye kat›ld›. 12 Eylül’de tut-sak düfltü ve Elaz›¤ Askeri Hapis-hanesi’nde yatt›. 1990’da silahl›birliklerde istihdam edilene ka-dar, birçok görev üstlendi.

13 A¤ustos 1992’de Ankara Maltepe’de bulunduklar› ev ölümmangalar› taraf›ndan kuflat›ld›, faflizmin cellatlar›na karfl› direnerekflehit düfltüler. Onlar, adaletin olmad›¤› bu düzende, halk›n adaletininuygulay›c›lar›yd›lar.1965’te Erzurum H›n›s’ta do¤an Nurten, silahl› birliklerde görev al-madan önce, kad›nlar›n demokratik mücadele ve örgütlenmesinde(DEMKAD) yerald›.

KAYIPPERPA’da gerçeklefltirilen katliama ba¤l› olarakA¤ustos 1993’de gözalt›na al›nd› ve o zamandanberi kendisinden haber al›namad›.

EElliiff KKAARRAAMMAANN AAyydd››nn YYIILLDDIIRRIIMM

EEyyüüpphhaann PPOOLLAATTNNuurrhhaayyaatt BBEEYYHHAANNAArrssllaann AARRII

EErrddoo¤¤aann fifiAAKKAARR

VVeehhppii MMEELLEEKK NNuurrtteenn AACCAARR

Nurhayat, tu¤la fabrikas›nda bir iflçiydi. Ankara Küçüke-sat’ta yoldafllar›yla birlikte kuflat›ld›¤› evde kanlar›yla inançla-r›n› duvara yazarak tarihe silinmez bir miras b›rakt›lar.

Yoldafllar› Nurhayat’›n devrimcileflmesini flöyle anlat›yor:

“Nurhayat ailesiyle birlikte Manisa’da oturuyordu. Abisi ‹s-tanbul’da çal›fl›yordu. Bir zaman sonra abisinin devrimci mü-cadeleye kat›ld›¤›n› ö¤rendiler. Ailenin iste¤i, ne yap›p edipo¤ullar›n› bu iflten cayd›rmakt›.

Aileden biri ‹stanbul’a gidecek, kendisiyle konuflacak, al›pManisa’ya geri getirecekti. Bu görevi Nurhayat üstlendi. Bukonuda kendisine oldukça güveniyordu.

Nurhayat tu¤la fabrikas›nda çal›fl›yordu. ‹zin al›p ‹stanbul’agitti. Çok sevdi¤i abisini girdi¤i bu “ç›kmaz yol”dan, daha iflin

bafl›ndayken çekip alacakt›. Abisine dili döndü¤ünce bu iflin

“tehlikeleri”ni, “zararlar›”n› anlatmaya çabalad›. Ama ifller hiç

de Nurhayat’›n düflündü¤ü gibi gitmedi. Abisinin yan›na gitti-

¤inde yeni insanlar›, yeni iliflkileri, dostluklar› görüyor, imre-

niyordu onlara.

Asl›nda buldu¤u bu dünya hiç de yabanc› de¤ildi Nurha-

yat’a. O bir emekçiydi. Gencecik yafl›nda tu¤la fabrikalar›nda

kiremit tozlar› aras›nda emek harcay›p, eme¤inin karfl›l›¤›n›

alamaman›n ac›s›n› hissediyordu iliklerine kadar. Kendi hayal-

leri de bu insanlar›nkinden farkl› de¤ildi.

Bir zaman sonra Nurhayat, çeflitli demokratik kurumlara ve

Ortaköy Kültür Merkezi’ne gitmeye bafllad›. Devrimcileri tan›-

d›kça Nurhayat da de¤ifliyordu. Abisine mücadeleyi b›rakt›r-

mak için gelmiflti ama kendisi örgütlenmifl, mücadeleye gönül

veren biri oluvermiflti. Nereden nereye... Bunu yoldafllar›na an-

lat›rken espriyle “ben” diyordu, “aileme ihanet ettim”...

(Yukar›daki yaz›, Yaflad›¤›m›z Vatan dergisinin 5 Mart 2001tarihli, 80. say›s›nda yay›nlanm›flt›r.)

1957, Karabük do¤umludur. Aslen Artvin-Hopal›’d›r.1976’da mücadeleye kat›ld›. ‹stanbul Üniversitesi’ndemücadele içindeydi.Mahalli alanda görevli iken 1981’de tutsak düfltü. Tahliyeoldu¤unda yeniden mücadeleye kofltu. Çeflitli görevler üst-lendi ve yeniden tutsak düfltü¤ünde milis komutan›yd›. Ümraniye Hapishanesi’nde ölüm orucu direniflinin bi-rinci ekibinde yer ald›. 19 Aral›k katliam› sonras›nda

direniflini Kand›ra hücrelerinde sürdürdü. Tahliye edildikten sonra, di-renifline kuflatma alt›ndaki Armutlu’da devam ederek 14 A¤ustos2001’de flehit düfltü.

OOssmmaannOOSSMMAANNAA⁄⁄AAOO⁄⁄LLUU

AAnn››llaarr›› MMiirraass››mm››zz

Ne için yola ç›kt› ne oldu?

NNeebbii AAKKYYÜÜRREEKK

SSeellmmaa ÇÇIITTLLAAKK SSaabbrrii AATTIILLMMIIfifi

Page 3: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

‹çindekiler

21 ‘Cunta Anayasas›’na Hay›r’diyen devrimciler vecunta ile pazarl›k yapaniflbirlikçiler...

24 Anayasalar neden ve nas›lortaya ç›kt›?...

27 57 y›ll›k uflakl›¤›n ödülü...

29 15 soruda NATO...

32 Amerika’n›n suçlar›gizlenemez...

33 DDeevvrriimmccii OOkkuull:: Güzelliklerive zay›fl›klar›yla Halk...

37 “Dilekçeyi okuduk, baflka birifllem yapamay›z...”

38 Ö¤retmenimiz: “Demekkido¤ru yolday›z”...

40 Savaflan KKelimeler: Tak›lmak...

41 Devrimci ‹‹flçi HHareketi:ÇözümümüzÖrgütlenmektir...

42 Türkan Albayrak’›n direniflisürüyor

4 Kesintisizli¤imiz, ideolojikgücümüzdür!..

6 Day›, halka ve kadrolaragüvendir...

9 Kavga ile dolu 38 y›l...Devrime adanm›fl bir ömür...

11 Adalet: “kimse ‘bize adaletsizlik

yap›ld›’ diyemesin”..

12 TAYAD’l›lar’a özgürlük istemeyedevam edece¤iz...

13 TAYAD’l›lar’›n özgürlü¤ü içinAKP önünde olmaya devamedece¤iz...

16 Tecritten haberler...

18 Devrimin bitmez tükenmezkayna¤›n›n halk oldu¤unuiliklerimize dek yafl›yoruz...

19 Haberler...

43 Emek haberleri...

44 Tarihi direnenler yazar...Tarih direnmeyenleri kaalealmaz

48 GençlikFederasyonu’ndan:Ülkemizde e¤itim sistemisürekli de¤ifliyor; de¤iflensadece uygulamalard›r...

49 Sorunlar›m›zÇözümlerimiz:Rektörler okullar›m›z› rant

kap›s› olarak görüyor...

50 Kambersiz dü¤ün olmaz....

51 Kimse ‘flok’ olmas›n! Buvahflet, emperyalistlerinve iflbirlikçilerinin herzaman yapt›¤›d›r...

52 Avrupa’da YYürüyüfl

53 Avrupa’daki BBiz:Çaresiz de¤iliz...

54 Yeni DDe¤inmeler

55 Yitirdiklerimiz...

Ülkemizde Gençlik

TAYAD’l›larOnurumuzdur...

Referandumaldatmacad›r... �

O’nsuz amaO’nunla iki y›l...

P‹KN‹K DAVET‹YELER‹NALINAB‹LECE⁄‹ YERLER:

1) Okmeydan› Haklar veÖzgürlükler Derne¤iMahmut fievket Pafla Mah.Piyalepafla Cad.No: 160/B fiiflli / ‹stanbulTel: 0 212 235 01 18Cep: 0 531 283 72 64

2) Nurtepe Haklar Derne¤iTel: 0 212 321 58 78

3) Alibeyköy Haklar Derne¤iTel: 0 212 427 73 77

4) Ça¤layan Haklar Derne¤iTel: 0 212 232 77 83

5) Karanfiller Kültür MerkeziTel: 0 212 657 81 34

6) Esenler Haklar Derne¤iTel: 0 212 482 26 92Cep: 0 507 661 30 60

7) Bahçelievler Özgürlükler Derne¤iTel: 0 212 451 28 66

8) ‹kitelli Özgürlükler Derne¤i0 531 979 68 02

9) Esenyurt Özgürlükler Derne¤iTel: 0 212 690 30 05

10) Anka Kültür MerkeziTel: 0 212 509 55 68

11) Anadolu Haklar veÖzgürlükler Derne¤iTel: 0 216 470 55 68

12) Sar›gazi Özgürlükler Derne¤iTel: 0 216 622 73 60

13) Gülsuyu Haklar veÖzgürlükler Derne¤iTel: 0 216 427 10 02-07

14) Gazi Özgürlükler Derne¤iTel: 0531 866 03 23

Page 4: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Kesintisizli¤imiz, ideolojik gücümüzdür!

Devrimci hareket, Türkiye so-lunda kesintisizli¤in temsilcisi-

dir. Mahirler’den bu yana ideolojik,stratejik bir kesintisizli¤i temsil edi-yoruz bugün. Bu tarih, ülkemizdeyaflayan herkesin çok iyi bildi¤i gi-bi, demokratik bir ortamda, bask›-n›n, sald›r›lar›n olmad›¤› bir ortam-da yaz›lan bir tarih de de¤ildir. Bukesintisizlik, tam tersine, zulmün,kuflatmalar›n, katliamlar›n ortas›ndasa¤lanm›flt›r.

Day›’y› flehit verdi¤imizde, on-suz ama onunla yürüyece¤iz

demifltik. “Onsuz ama onunla” yü-rüyüflümüz, ikinci y›l›n› doldurdu.Devrimci hareket, önderini ölüm-süzlü¤e u¤urlarken, Türkiye halkla-r›na bir söz, bir taahhüt olarak flunusöylemiflti: ““DDüüflflmmaann››mm››zz›› sseevviinn--ddiirrmmeeyyeecceekk,, ddoossttllaarr››mm››zz››,, hhaallkk››mm››zz››üüzzmmeeyyeeccee¤¤iizz..””

Söz yerini bulmufltur. Day› sonra-s› için olumsuz senaryolar ya-

zanlar›n hevesleri kursaklar›ndakalm›flt›r. Devrimci hareketin kad-rolar›n›, taraftarlar›n›, dostlar›n› vehalk›m›z› üzecek hiçbir fley olma-m›flt›r. Ama tersine, sevindirecekgeliflmeler yaflanm›flt›r.

Tarihimiz boyunca bir çok katli-amlar yaflad›k. Kuflat›ld›k. Bü-

yük kay›plar verdik. Ve bu koflullardada devrimci hareketin art›k aya¤akalkamayaca¤›na, siyasi arenadan si-linip gidece¤ine veya ayn› flekildedevam edemeyece¤ine dair, bir çokkehanetlerde bulunuldu. Karfl›-devri-min kehanetlerine bak›lsayd›, defa-larca belimiz k›r›lm›fl, beynimiz da-¤›t›lm›flt› ve art›k aya¤a kalkabilme-miz, “örgütün kendini toparlamas›”mümkün de¤ildi. Burjuva propa-ganda, bu kehanetleri defalarca ga-zetelerin manfletlerine ç›kard›. Kit-leleri buna inand›rmaya çal›flt›lar.

Bu kehanetler, yaln›zca cesetle-rimiz üzerinde zafer naralar›

atanlara ait de¤ildi. Soldan da çokduyduk bunlar›. Mahirler’in tutsak-l›¤›nda duyduk ilk kez. K›z›lde-re’den sonra tekrar ettiler. K›z›lde-re’de silahl› mücadele düflüncesiilelebet yenilmiflti! Türkiye’de art›kböyle bir çizginin ve böyle bir örgü-tün yeniden hayat bulmas›, müm-kün de¤ildi... Bilindi¤i gibi, Türki-ye tarihi, bu kehanetlerin tekrar vetekrar iflas etti¤ine tan›kt›r. Ama ka-hinler, kehanetlerine son vermedileryine de!

12 Temmuzlar’da, 17 Nisanlar’daduyduk ayn› fleyleri. Burjuvazi-

nin iddialar›, sol a¤›zlardan tekrar-lan›yordu. Kontrgerillan›n infazla-r›n, katliamlar›n tamamlay›c›s› ola-rak psikolojik bir savafl da yürüttü-¤ünü unutuyor; ülkemiz ve dünyahalklar›n›n tarihsel tecrübelerini vegücünü unutuyor, beflinci s›n›f birpolis memurunun aç›klamalar›yladevrimci hareket hakk›nda hükümveriyorlard›. Ulucanlar katliam›n›nard›ndan o kehanetler bir kez dahaç›kt› karfl›m›za. Son olarak 19 Ara-l›k’ta bir çok kesimden koro halindeayn› söylemlerin yükseldi¤ine tan›kolduk. Art›k “devrimci demokrasi-nin ömrünün sonuna geldi¤ini”söylediler. Bir daha eskisi gibi ola-mazlar, aya¤a kalkamazlar diyeyazd›lar dergilerinde. Tarih, kaç keztersini kan›tlam›fl olursa olsun,“devrimci demokrasinin ölümünü”,y›llar y›l›, kendi komünistli¤inin tekkan›t› olarak beklemifl olanlar, bubeklentilerinden vazgeçmediler.Kendi eme¤ine, kendi iradesine,

kendi çizgisine güvenemeyip, dev-rimci hareketin yokolmas›ndan do-¤acak bofllukta büyümeyi hesapla-yanlar da, bu beklentiyi terketmedi-ler hiç. Ama asl›nda beyinlerini bur-juvazinin düflünceleri ve propagan-das› teslim alm›flt›.

Day› flehit düfltü¤ünde de aç›kçasöylensin veya söylenmesin,

benzer beklentiler içine girenler ol-du. Büyük Direnifl sürecinde hare-ket yüze yak›n kadrosunu flehit ver-miflti. Üstüne bir de Day›’n›n flehit-li¤i eklenince “hareket bunu kald›-rabilecek miydi acaba?” Dedikodu,spekülasyon çarklar› da çal›fl›yorduelbette. Dostlar›m›z içinde bile,“acaba ne olacak” kayg›s›yla süre-ci izleyenler vard›...

‹‹kkii yy››llddaa ddüüflflmmaannllaarr››mm››zz››nn DDaa--yy››’’nn››nn ööllüümmüünnddeenn dduuyydduukkllaarr››

sseevviinnccii kkuurrssaakkllaarr››nnddaa bb››rraakktt››kk;;“sol”dan art›k eskisi gibi olamaya-ca¤›m›za dair bbeekklleennttiilleerr iiççiinnee ggii--rreennlleerrii hhaayyaall kk››rr››kkll››¤¤››nnaa uu¤¤rraatttt››kk,,ddoossttllaarr››mm››zz››nn kkaayygg››llaarr››nnaa iissee ssoonnvveerrddiikk.. ‹lklerle dolu tarihimize, ye-ni ilkler ekledik. Oligarfliye karfl›mütevaz› zaferler kazand›k. Güçlükampanyalar örgütledik. Kazand›-¤›m›z her mevzi, kazand›¤›m›z iriliufakl› her zafer, iiddeeoolloojjiikk ggüüccüü--mmüüzz,, mmeeflflrruulluu¤¤uummuuzzaa iinnaanncc››mm››zz,,ddiirreennmmee ggeelleennee¤¤iimmiizz,, iikkttiiddaarr iiddddii--aamm››zzdd››rr!!

fiehitlikler, tutsakl›klar sonucun-da bir boflluk olufltu¤unda o bofl-

luk hemen ertesi gün doldurulam›-yor elbette. Niyazi Ayd›n flehit düfl-tü¤ünde, ertesi gün onun yerine,onun görevlerini üstlenip onun gibiyapabilecek yeni bir Niyazi Ayd›nkoyamad›k elbette. Sabo’nun yeri-ne, Sinan’›n yerine, yeni bir Sabo,yeni bir Sinan koymak da mümkünde¤ildi hemen. Kolay yetiflmiyorduonlar. Day›’y› flehit verdi¤imizdede ertesi gün yeni bir Day› yoktu

Day›’y› flehit verdi¤imizde, onsuzama onunla yürüyece¤iz demifl-

tik. “Onsuz ama onunla” yürüyüflü-müz, ikinci y›l›n› doldurdu. Devrimci

hareket, önderini ölümsüzlü¤eu¤urlarken, Türkiye halklar›na bir söz,

bir taahhüt olarak flunu söylemiflti:“Düflman›m›z› sevindirmeyecek,

dostlar›m›z›, halk›m›z› üzmeyece¤iz.”

4

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Page 5: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

hareketin bafl›nda. Ama 12 Tem-muzlar’› yaflad›¤›m›zda da, 17 Ni-sanlar’› yaflad›¤›m›zda da, Day›’y›flehit verdi¤imizde de, onlardan do-¤an boflluklar› dolduracak, eksiklik-lerimizi telafi edecek, mücadeleninve örgütlenmenin kesintisizli¤inisa¤layacak baflka fleylerimiz vard›bizim. ‹deolojimiz, geleneklerimiz,Niyazi’den, Sabolar’dan, Day›’dandevrald›¤›m›z miras›m›z, her biribir k›lavuz olan flehitlerimiz, geril-ladan demokratik mücadeleye ka-dar her alanda yaratt›¤›m›z des-tanlar›m›z... vard›. ‹flte bütün bun-larla doldurduk önder yoldafllar›-m›zdan do¤an boflluklar›. fiansl›y-d›k; kimsenin sahip olmad›¤› bü-yüklük ve zenginlikte bir mirasasahiptik.

Hayat›n önümüze ç›karaca¤›hemen her sorunun cevab›

veya verilmesi gereken cevab›nipuçlar› vard› tarihimizde. ‹deolo-jik, teorik ve pratik birikimimizinzenginli¤i, her durumda bir bafl-vuru kayna¤›d›r. Fakat flunu daeklemeliyiz ki, bu birikimin, miras›-m›z›n özelli¤i, bize her konuda ha-z›r reçeteler sunuyor olmas› de¤il-dir. Hay›r, miras›m›z ve gelene¤i-miz bunu reddeder zaten. Miras›m›-z›n, önder yoldafllar›m›z›n bize ö¤-retti¤i her durumda esas al›nacaknoktalard›r. Esas olan direnmektir,esas olan uzlaflmamakt›r, esas olanher durumda devrimin ç›karlar›n›düflünmektir, esas olan her durumdaörgüt diyebilmektir... Bu “nirenginoktalar›” sa¤lam olanlar, s›n›flarmücadelesinde kolay kolay sa¤a so-la savrulmaz, tasfiyeye aç›k halegelmezler.

Halk›n bilincini, düflüncelerinioligarflinin iç çeliflkileriyle dol-

durarak i¤difl etmek istiyorlar. As-keri fiura toplant›s›n›n sürdü¤ü dörtgün boyunca, düzenin tüm televiz-yonlar›, gazeteleri, fiura’dan baflkaherfleyi adeta sildiler. fiura haricin-de söz ettikleri konular da yine esasolarak burjuvazinin belirledi¤i gün-demlerdir. Düzenin milyonlarca sa-tan gazetelerinde, onmilyonlar›n iz-ledi¤i televizyonlar›nda halk yok-tur. Halk›n sorunlar› yoktur. Halk›n

mücadelesi hiç yoktur. Bu koflullar-da düzenin parlamentoculuk batak-l›¤›na yedeklenerek, halka bir alter-natif sunmak mümkün de¤ildir. Herkoflulda devrimci kalman›n, devrimmücadelesini sürdürmenin, her ko-flulda kitleleri örgütlemeye çal›flma-n›n önemi buradad›r. De¤ilse düze-nin haz›rlad›¤› tuzaklardan kurtul-mak mümkün olmaz. Beynimizi,tahlillerimizi ve öngörülerimizi bur-juvazi belirler.

Day›’ya iliflkin aç›klamada, onuen iyi anlatan paragraflardan

biri de fluydu: “Kitle mücadeleleriilerleyebilir veya gerileyebilir, ha-reket flu ya da bu alanda darbeleralabilir; ama önder yoldafl›m›z›numudu ve inanc› hiç eksilmez. Hepdaha fazlas›n› yapabilece¤imizeinanm›fl, onu teflvik etmifltir. Buinanc›n›n sonucundad›r ki, bir çokkiflinin, olmaz, yap›lamaz diye dü-flündü¤ü fleyler, onun iradi müdaha-leleriyle olabilir, yap›labilir halegelmifltir. Büyük direniflleri yarat-m›flt›r bu inanç. Ve büyük kahra-manlar› ortaya ç›kartm›flt›r. ”

‹flte devral›p sürdürdü¤ümüz mi-ras, budur. Bu inançla direnifller

yarat›yor, bu inanç ve iddiayla kam-panyalar örgütlüyoruz. Bu mücade-le, henüz çok k›sa bir devrimci geç-mifli olmas›na ra¤men, koskocaMetris direnifl tarihini omuzlayanEngin Çeber gibi kahramanlar›, ölü-mün efli¤inde düflmanla uzlaflmay›reddeden Güler Zereler’i yarat›yor.

Devrimcilik örgütlemektir diyeö¤retti bize Day›. Kitlelerin ör-

gütlenmedi¤i yerde, devrimci bir fa-

aliyetten sözedilemeyece¤ini ö¤retti.

Parti, onu ölümsüzlü¤e u¤urlar-ken yapt›¤› aç›klamada ""oonnuunn

nneezzddiinnddee ddeevvrriimmcciilliikk yyeenniiddeenn ttaa--nn››mmllaannaaccaakk"" diyordu. Ne demektibu? Herfleyin çarp›t›ld›¤›, içinin bo-flalt›ld›¤›, devrimci olmayan birdevrimcili¤in, devrim için savafl›l-mayan bir sosyalistli¤in dayat›ld›¤›,sivil toplumcu solculu¤un hakim k›-l›nmaya çal›fl›ld›¤› bir dünyada, de-jenerasyonun Marksizm-Leninizmihala savunanlar›n saflar›na kadarulaflt›¤› bir ortamda, devrimcili¤inDay› nezdinde yeniden tan›mlan›payaklar› üstüne oturtulmas›, ddeevvrrii--mmiimmiizziinn ggeelleeccee¤¤ii aç›s›ndan tart›fl›l-maz bir zorunluluktur.

Day› bize bu noktada, devrimci-li¤imizi güçlendirme, yenileme

ve kal›c›laflt›rma görevi vermifltir.Day›'n›n özellikle yeni y›l mesajla-r›, tüm Cepheliler’in devrimcili¤ikavray›fllar›n› yeniden biçimlendi-ren bir muhtevaya sahiptir. Day›'n›ntan›mlar›nda, faflizme direnen, em-peryalizmle uzlaflmayan, devriminihtiyaçlar›n› anlayan, kavrayan, dü-flünen, üreten, devrimin ç›karlar›n›her koflulda savunan, devrimci poli-tikalar› her koflulda hayata geçirenbirer devrimci olma görevi vermifl-tir. Bunu hayata geçirmek, kesinti-sizli¤imizin güvencesi olacakt›r.

‹deolojik birlik, soyut teori üzerin-de laf›zlarda birlik de¤ildir. O ha-

yat›n ve prati¤in içinde flekillenen,teoriyle prati¤in birleflti¤i noktadasomutlaflan bir birliktir. Y›llarcadevrimci hareketin partileflme süre-ci anlay›fl›n› elefltirenlerin anlama-d›¤› buydu. Elbette sapmalar›n, iha-netlerin hiç bir zaman ortaya ç›kma-yaca¤›n›n güvencesi yoktur; böylebir fley s›n›flar mücadelesinin do¤a-s›na ayk›r›d›r. Ama burada esasolan, o hareketin ideolojik çizgisin-deki netliktir. O varsa ve o netlikte›srar ve kararl›l›k varsa, tüm badire-ler afl›l›p devrim yürüyüflü sürdürü-lür. Devrimci hareketin K›z›lde-re’den bugüne uzanan tarihi, böylebir tarihtir. Ve bu tarih, zafere kadarda böyle yaz›lmaya devam edile-cektir.

Miras›m›z›n, önder yoldafllar›-m›z›n bize ö¤retti¤i her durum-

da esas al›nacak noktalard›r. Esasolan direnmektir, esas olan uzlaflma-

makt›r, esas olan her durumdadevrimin ç›karlar›n› düflünmektir, esas

olan her durumda örgüt diyebilmek-tir... Bu “nirengi noktalar›” sa¤lam

olanlar, s›n›flar mücadelesinde kolaykolay sa¤a sola savrulmaz, tasfiyeye

aç›k hale gelmezler.

8 A¤ustos2010

5

Yürüyüfl

Say›: 228

Page 6: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Day›’ya iliflkin birçok yaz› vede¤erlendirmede, Day›’n›n en zordönemlerde sürecin önünü açan,hareketi aya¤a kald›ran oldu¤u vur-gulanm›flt›r. 1980 öncesi DY tasfi-yecili¤ine karfl› Day›’n›n rolü, 12Eylül faflist cuntas› karfl›s›nda Da-y›’n›n rolü, hapishane direnifllerin-deki rolü, ‘90’lar›n bafl›nda sosya-list sistemin çöküflüyle tüm dünya-da estirilen karfl›-devrim karfl›s›n-daki Day›’n›n rolü, At›l›m sürecin-deki Day›’n›n rolü, düflman operas-yonlar› ve katliamlar› karfl›s›ndakiDay›’n›n rolü, devrimci hareketiçinde yaflanan darbe ihaneti karfl›-s›nda Day›’n›n rolü, Partileflme sü-recinde ve Parti’nin yarat›lmas›ndaDay›’n›n rolü ve 2000’lerde oligar-flinin devrim umudunu yok etmekistedi¤i tecrit sald›r›s› karfl›s›ndakiDay›’n›n rolü... Bütün bu dönümnoktalar›nda Day›, kuflatmalar› ya-ran, devrim bayra¤›n› yukar› kald›-

ran, darbeleri at›l›mlara dönüfltüren,mücadelenin ve örgütlenmeninönünü açand›r.

Peki DDay› bbunu hherseferinde nnas›l baflar›yordu?

Day›, devrimci hareketin önde-riydi. devrimci hareketin önderiolarak son derece özel niteliklere desahipti. Ama, onun ötesinde ola¤a-nüstü bir gücü, hiç kimsede olma-yan özellikleri yoktu. Bir “süper in-san” de¤ildi. Ve zaten yaflam› bo-yunca da “süper insanlar”, “süperyetenekler” anlay›fl›na karfl› ç›kt›.

Y›llar önce Day› bu konuda fluanlay›fl› ortaya koymufltu:

“Bilinçli insan›n yerine ssüüppeerriinnssaann›› hakim k›lmak isteyenler,düflman güçlerinin e¤itim ve ola-naklar› karfl›s›nda y›lg›nl›¤a düfle-cek, bir yerde halk kitlelerinin ya-rat›c›l›¤›n› ve özgücünü inkar ede-cek çeflitli sapma görüfllere sar›la-caklard›r. ‘Süper insan’ teorisininsavunuculu¤unun özünde, halka vekendisine güvenmeme ve güce tap-ma olgusu vard›r.”

Yetenek, burjuvazinin iddia etti¤igibi do¤ufltan sahip olunan niteliklerde¤ildir. Yetenek, e¤itimle kazan›l›rve -özel bir engeli yoksa- herkes e¤i-tilebilir. De¤iflip, dönüflebilir.

Day›’n›n yukar›da s›ralanan zorgörevleri baflarabilmesinin en temelyan›, onun “özel yetenekleri” de¤il,halka ve kadrolara duydu¤u güven-dir. Bu güven asla içi bofl bir güvende¤ildir. Halka güven, kadrolaragüven Day›’n›n politikalar›n› belir-lemedeki temel unsurlardan biridir.

At›l›m y›llar›n›n bafl›nda kadro-lara iliflkin flu de¤erlendirmeyi yap-m›flt›r: “Kendimize, hareketimizingüven iliflkilerine ve kadrolara güve-nerek at›l›m›m›za ivme katabilecekher insan› de¤erlendirmede, istih-

dam etmede tereddüt etmemeliydik.”

Day›n›n öngördü¤ü gibi de ge-liflmifltir süreç. Dökülenler de ol-mufltur. Ama at›l›m mevcut olan ek-sik zaafl› bu kadrolarla ve yeni tec-rübesiz genç insanlarla gerçekleflti-rilmifltir. Elbette ki bunun temelin-de güven vard›r.

Güven ttan›makt›rDay›’n›n kadrolara ve halka gü-

veni, soyut bir güven de¤ildir. Day›bu hareketi yönetti¤i, önderlik etti-¤i süre boyunca en zor, en kat› ille-galite koflullar›nda bile halktanuzak olmad›. ‹mkan› oldu¤u sürecehalk›n içinde oldu. Kitlelerin içindeoldu. 12 Eylül öncesi gecekonduyap›m›nda, yoksul halk›n içindeydi.Onlarla birlikte çal›flt›. Onlarla bir-likte yat›p kalkand›. Halk›n yaflad›-¤› hiçbir sorunu küçümsemedi,“boflver” deyip geçmedi. Halk›nyaflad›¤› hiç bir soruna yabanc› de-¤ildi. Sorunlara çözüm üretmeyeçal›flt›.

Yurtlarda yoldafllar›n›n içindekaland›... ‹llegalitenin bunu imkan-s›z k›ld›¤› koflullarda bile o ba¤›hep korudu.

Day›, 38 y›ll›k devrimci yaflam›-n›n çok büyük bir bölümünü illega-lite koflullar›nda yaflad›. Fakat, bey-niyle, yüre¤iyle hep ülkede, halk›-m›z›n içinde ve yoldafllar›n›n ya-n›nda oldu. Gazetelerden, televiz-yonlardan notlardan, raporlardan,yoldafllar›n›n anlat›mlar›ndan hal-ka, yoldafllar›na dair en ince ayr›n-t›lara vak›f oldu.

Kadrolar› iiyi ttan›makonun öözelliklerindenbiridir

Day›, kadrolar› tüm özellikleriy-le birlikte çok iyi tan›r. Kadrolar›nbüyük ço¤unlu¤unun yüzünü dahi

Day›, halka ve kadrolara güvendir

Referandum aldatmacas›n› protesto 6

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Page 7: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

görmemifltir. Ama o kadrolar hak-k›nda o kadar çok ayr›nt›l› bilgileresahiptir ki, kimin ne yap›p yapama-yaca¤›n› çok iyi bilir. Bu bilgiler birkadro hakk›ndaki genel bilgilerdenibaret de¤ildir. Day›’n›n kadrolarhakk›ndaki bilgisi, canl›, yaflayanbilgilerdir. Bir kadronun moralini,coflkusunu, ruh halini, neredeysegünü gününe takip eder. Öyle ki Da-y›, bir kadronun yedi¤i yemekten,üzerindeki giysisinden, uykusunakadar takip eder. Ço¤u zaman kad-rolar flaflk›nl›k içinde kalm›flt›r. San-ki günlerdir berabermifl gibi hisse-derler kendilerini. Günlerce uyku-suz kalan bir kadronun durumunuhisseder ve “en az flu kadar günlükuyku uyumal›s›n” diye talimat ver-mifltir. Gün olmufl baflka birisine “fluflu yiyecekleri yemeli” diye öneridebulunmufltur. Bir baflkas› için üze-rindeki k›yafetlerin ince oldu¤unudüflünüp daha kal›n s›cak tutacak birelbise almas›n› söylemifl.

Bir alandaki yap›lan ifllerden,örgütlülü¤ün gelifliminden, yaz›lanraporlardan, o alan hakk›nda, kifli-ler hakk›nda, alandaki yöneticilerinvak›f olamad›¤› ayr›nt›l› bilgileresahiptir.

Kongre Belgelerinde Day›’n›nkadro politikas›na iliflkin ““hhaarreekkee--ttiimmiizziinn ttaarriihhiinniinn ggeennçç vvee tteeccrrüübbee--ssiizz kkaaddrroollaarraa ggüüvveenn ttaarriihhii oolldduu¤¤uu,,hheerrkkeessiinn kkeennddii ddeenneeyylleerriiyyllee ssaabbiitt--ttiirr”” denilmektedir.

Evet, tüm Parti-Cephe kadrolar›kendi deneyiminden, kendi yafla-m›ndan bunu bilir. Hiçbir kadroyaüstün yeteneklerinden veya y›llar›ndeney ve tecrübelerine sahip olma-s›ndan, veya salt “birikiminden”dolay› görev vermemifltir Day›. Enzor dönemeçlerde dayand›¤› da sa-

dece kadrolar›n bu özellikle-ir de¤ildir. Day›’n›n kadroanlay›fl›nda, ddeevvrriimm iiddddiiaass››,,ddaavvaayyaa iinnaannçç temel al›n-m›flt›r. Zor dönemeçlerde debu yan› en güçlü olan kadro-lara dayanm›flt›r. Hiç çekin-meden, tereddüt etmeden bukadrolara sorumluluklar ver-mifltir.

Day›’n›n insanlara sorumlulukverme tarz› hareketin içindeki bir-çok insan› bile flafl›rtm›flt›r. Bir bak-m›fls›n›z çok genç birine koskocabir alan›n sorumlulu¤u verilmifltir.Üstelik onun sorumluluk yapt›¤›alanda ona kök söktürecek bir sürüeskiler vard›r. Bir alanda hiç adamkalmasa da, ayak direyenlere, ken-dilerini dayatanlara görev ve so-rumluluk vermemifltir. Gerekti¤in-de bir alandaki örgütlenmeyi bir sü-reli¤ine durdurmufltur. Yanl›fl insan-lar üzerinden bir örgütlülü¤ü inflaetmektense hiç olmamas›n› tercihetmifltir. Bunun yan›nda devrimeinanan coflkulu genç, yeni insanlaragüven duymakta tereddüt etmemifl-tir. 12 Temmuz katliam›, 17 Nisankatliam›, Day›’n›n inanm›fl, gençyeni kadrolara güveniyle ve onlaraverdi¤i görev ve sorumluluklarlaafl›lm›flt›r. Mesela daha yak›n ör-neklerden, 1 Nisan komplosu Da-y›’n›n halka ve yeni insanlara duy-du¤u güvenle bofla ç›kart›lm›flt›r.

Day› bu güveni flöyle ifade et-mifltir: ““GGeennçç kkaaddrroollaarraa ggüüvveenn ppoo--lliittiikkaass››yyllaa vvee ddoo¤¤rruu bbiirr ee¤¤iittiimmllee,,kkaaddrroollaarr››nn ‘‘oollmmaazz’’ ddeenniilleenn ççookk flflee--yyii bbaaflflaarraabbiillddii¤¤ii,, iinniissiiyyaattiiffllii oolldduu¤¤uuvvee öörrggüüttüü ssaahhiipplleennddii¤¤ii ggöörrüüllddüü..””

Güven, eemektir sab›rd›rDay›’n›n kadrolarla iliflkisinde

belirleyici yanlardan birisi, s›n›rs›zeme¤i ve sabr›d›r.

Day›, kadrolar›n geliflimini ken-di haline b›rakmam›flt›r. Her kadro-nun geliflimi Day› için iradi bir sü-reçtir. Eski-yeni her kadroya iliflkinpro¤ram› olmufltur. Kiflileri kendi“gerçekli¤ine” b›rakmam›flt›r. Kifli-lere gerçek gücünü göstermifltir.

Mücadele içinde kadrolar›n so-runlar yaflad›¤› da olmufltur. Sorun-lar yaflanmas› Day›’n›n o kadrolaragüvenini de¤ifltirmemifltir. Sorunla-r›n çözümü için b›kmadan usanma-dan çaba sarfetmifltir. Onlardaki enküçük bir olumlulu¤u büyütmeyeçal›flm›flt›r. Onlara güvenini yitir-memifl, görev ve sorumluluk ver-mekte tereddüt etmemifltir.

Yine hiç tereddüt etmeden bü-yük bir zaaftan yeni aya¤a kalkm›flbir insana büyük bir güvenle kendi-sinin bile beklemedi¤i görev ve so-rumluluklar verebilmifltir. En zay›fdüflmüfl bir insanda bile olumlu biryan bulup o olumlulu¤u büyüterekkifliyi aya¤a kald›rmaya çal›flm›flt›r.

‹nsanlar›n eksiklikleri zaaflar›,kendini dayatmas› karfl›s›nda yerigeldi¤inde en kat› biçimde eleflti-rendir. Fakat ayn› zamanda zaafla-ra, eksikliklere karfl› da ola¤anüstübir sab›r gösterebilendir.

Bazen bir kadroyla “deli saçma-s›” denilebilecek öyle konular› tar-t›flmak zorunda kalm›flt›r ki, bunara¤men asla vazgeçmemifltir. “delisaçmas›” da olsa kiflilerin kafas›n-daki çarp›kl›klar› düzeltmek içinsab›r ve emek harcam›flt›r. ‹fllerinyo¤unlu¤u, zaman, süreç dememiflgerekirse günlerce tart›flm›flt›r.

Güven, eelefltiri özelefltirinin gücüne ggüvendir

Day› her koflulda bu mekaniz-may› iflletmeye çal›flm›flt›r. Çünkübilirdi ki; elefltiri özelefltiri meka-nizmas›n› iflletmemek çürümeyeyozlaflmaya kap› aralamakt›r.

Kadrolar›yla iliflkisinde elefltiriözelefltiri yerine idareyi maslahatç›davranan, liberal davranan, zaaflar›görmezden gelen, sorunlar›n üstünüörten bir önder o kadrolara asla gü-ven duyamaz. Ayn› güvensizlikkadrolar için de geçerlidir. Özelefl-tiri yerine idareyi maslahatç› davra-nan liberal bir öndere kadrolar dagüvenmez.

Day›, darbe ihanetiyle karfl› kar-

edelim! Sand›¤a gitmeyelim!

8 A¤ustos2010

7

Yürüyüfl

Say›: 228

Page 8: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

fl›ya kald›¤› süreçte bile, darbecilerkadrolara adeta mavi boncuk da¤›-t›rken, konumlar›n› yükseltip parada¤›t›rken, onlar›n zaaflar›n› okflarveya görmezden gelirken, Day› okoflullarda da kadrolarla, ilkeli, ku-rall› iliflkide ›srar edendi. Öyle zorbir süreçte zaaflar›n›n görmezdengelinece¤ini, en az›ndan üzerine gi-dilmeyece¤ini bekleyenler o zamanbüyük bir hayal k›r›kl›¤›yla karfl›-laflm›fllard›r.

Halka vve kkadrolara güven, iideolojiye güvendir

Day›’da kitlelerin tarihsel rolüve kadrolar›n tarihsel rolü konusun-da hiçbir zaman tereddüt olmam›fl-t›r. Marksizm-Leninizmin söyledik-leri aç›kt›r.

Belirleyici politikalarda bu aç›-dan mu¤lakl›¤a yer yoktur. Bu yüz-dendir ki, “elveda proletarya” di-yen teoriler, “iflçi s›n›f›n›n art›k es-ki iflçi s›n›f› olmad›¤›n›”, “zorunömrünü doldurdu¤unu” söyleyenteoriler, solun birçok kesimini fluveya bu biçimde etkilerken devrim-ci hareketin saflar› bu teorilerin hiçu¤ramad›¤› bir yer olmufltur.

En zor koflullarda bile halka gü-venilmifltir. Ve her koflulda halkagidilmifl ve burjuvazinin tüm ide-olojik fiziki sald›r›lar›na ra¤menhalka gidilerek sonuç al›nm›flt›r.Halka gidildi¤inde, örgütlenme ça-l›flmalar› yap›ld›¤›nda halk devrim-cilerin saflar›nda yer alm›flt›r. Da-y›’n›n halka, kitlelere olan bu güve-ni sonucudur ki, düflman ony›llard›rörgütlülü¤ümüze sald›rmakta amaher fleye ra¤men halkla olan ba¤›-m›z› kesememektedir.

Halka ve kadrolara güvenmifltirve onlar› politika üretmenin, sorunçözmenin her aflamas›na ortak et-mifltir. Bu konuda flöyle demifltirDay›: “Kendi kadrolar›na güven-meyen, sorunlar›n›n çözümüne or-tak etmeyen bir hareketin gelecektede fazla flans› olmayacakt›. Biz ge-lece¤i yaratacaksak, farkl› süreç-lerde çok çeflitli biçimler kazansa

da, öncelikle hareketin kadrolar›-n›n kat›l›mc›l›¤›n›, giderek halk›nsahipleniflini ve kat›l›mc›l›¤›n› esasalan bir politika izlemeliydik.”

Güven aaç›kl›kt›rDay›’da “aç›kl›k” bir politikad›r.

Aç›kl›k politikas›, kendine ve hal-k›na güvendir. Day›; hakl›l›¤›m›za,ilke ve de¤erlerimize yönelen hertürlü sald›r›y› aç›kl›k politikalar›ylapüskürttü¤ümüzü ve püskürtebile-ce¤imizi, “sald›r›lar› püskürtmeklekalmay›p hiçbir düflman gücün bizidevrimci rotam›zdan döndüremeye-ce¤ini” söylemifltir.

Day› bir de¤erlendirmesinde“kadrolardan aç›kl›k ve güven iste-yen önderli¤in önce kendisi aç›k ol-mal› ve kadrolara güven vermeliy-di. Harc› aç›kl›k ve güven olan birhareketi hiçbir güç, demagoji, hileve yalanlarla çökertemez. Bu ilke-miz olmal›yd›.” diyordu. Bu ilkesonucudur ki; yaflam› boyunca kad-rolara ve halka karfl› her zaman aç›kolmufltur.

Devrimin geliflimi ve devrimcihareketin durumu konusunda halkave kadrolara hiçbir zaman gerçe¤inötesinde bir fleyler söylememifltir.Abart› hiç olmam›flt›r. Bu nedir? Bukendi gücünün fark›nda olmakt›r.Halk›n gücünün fark›nda olmakt›r.

Bu gücü tüm olumluklar› veolumsuzluklar›yla bilenler bu gücegüvenmekte de tereddüt etmezler.Bunlar olmadan tarif edilecek bir

güven alt› bofl bir güvendir. Soyutbir güvendir.

Day› halka güvenmifltir. Alt›bofl bir güven de¤ildir bu. Çünkühalk› tan›m›flt›r. 38 y›ll›k devrimciyaflam› boyunca tek gücün halk ol-du¤unu söylemifl ve bunu 38 y›ll›ktarihimizle kan›tlam›flt›r. Her za-man gücümüzü halktan ald›k. Enzor anlarda bile halka olan güveni-mizi yitirmedik. 12 Eylül’ün cuntay›llar›nda yaprak k›p›rdamazken,“nerede bu halk” demedik. Halk›nen suskun oldu¤u anda bile halkagüvendik. Hayal k›r›kl›¤›na u¤ra-mad›k. Çünkü Day› halk›m›z› hertürlü olumluluklar›yla ve olumsuz-luklar›yla tan›yordu. Devrimi tümolumsuzluklar›na ra¤men bu halklayapaca¤›na inan›yordu. Onun için38 y›ll›k tarihimizde bir an bile ol-sun halka gitmekten vazgeçmedik.

Day›’n›n halka ve kadrolara gü-veninin temelinde; tan›mak vard›r,emek vard›r, sab›r vard›r. Kendineve ideolojiye güven vard›r. Halkakarfl› aç›kl›k vard›r. Elefltiri, özelefl-tiri vard›r.

Eme¤in mutlak bir karfl›l›¤› var-d›r. Day›, halk› ve kadrolar› örgüt-lemek için b›kmadan, y›lmadanemek harcam›flt›r. Emek harcand›¤›oranda halk da örgütlenmifltir. ‹n-sanlar de¤iflip dönüflmüfltür. Halkakadrolara güveninin temelinde buemek olmufltur. Çünkü en küçük birolumlulukta görse Day›, onu büyüt-mek için çok büyük emek vermifltir.

Bunlar oldu¤u içindir ki, Day›’n›ngüveninin içi çok dolu ve somuttur.

Güven konusunda Önderimiz-den ö¤renmeliyiz.

Tüm Cepheliler olarak Önderi-mize güveniyoruz

Hareketimize güveniyoruz

‹deolojimize güveniyoruz.

Ama her Cepheli bilmelidir ki,kendini e¤itmezse, kendini gelifltir-mezse, emek vermezse, elefltiri öze-lefltiri hayata geçirilmezse, devrim-cili¤ini güçlendirmezse kal›c›lafl-mas› mümkün de¤ildir. ‹ddias›n›büyütmezse kendini ve devrimi ge-lifltirmesi mümkün de¤ildir.

““KKeennddii kkaaddrroollaarr››nnaaggüüvveennmmeeyyeenn,, ssoorruunnllaarr››nn››nn

ççöözzüümmüünnee oorrttaakk eettmmeeyyeenn bbiirrhhaarreekkeettiinn ggeelleecceekkttee ddee ffaazzllaa

flflaannss›› oollmmaayyaaccaakktt››.. BBiizzggeelleeccee¤¤ii yyaarraattaaccaakkssaakk,, ffaarrkkll››

ssüürreeççlleerrddee ççookk ççeeflfliittlliibbiiççiimmlleerr kkaazzaannssaa ddaa,,öönncceelliikkllee hhaarreekkeettiinn

kkaaddrroollaarr››nn››nn kkaatt››ll››mmcc››ll››¤¤››nn››,,ggiiddeerreekk hhaallkk››nn ssaahhiipplleenniiflfliinniivvee kkaatt››ll››mmcc››ll››¤¤››nn›› eessaass aallaannbbiirr ppoolliittiikkaa iizzlleemmeelliiyyddiikk..””

8

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Halk›n Anayasas› için

Page 9: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

“DDeevvrriimmee aaddaannmm››flfl bbiirr öömmüürr”...Devrimci hareketin önderini belkide en iyi anlatan özlü cümlelerdenbirisidir bu.

Kavga ve mücadele ile dolu 38y›ll›k bir devrimci yaflamd›r bu. 38y›la s›¤d›r›lan bir tarihtir.

Devrimci hareketin önderi kav-ga ve mücadele dolu 38 y›lda, mü-cadelenin hep içinde ve önündeydi.

Bu 38 y›lda dünyada ve ülke-mizde büyük alt üst olufllar yaflan-d›. Sosyal ve ulusal kurtulufl savafl-lar›n›n peflpefle zaferler kazand›¤›dönemler oldu¤u gibi, sosyalist sis-temin karfl›-devrimlerle y›k›ld›¤›,geriye dönüfllerin yafland›¤›, em-peryalizmin zaferini ilan etti¤i dö-nemler de oldu.

Türkiye devriminin ise say›s›zkuflatma yaflad›¤›, bir çok kez em-peryalizmin ve oligarflinin fizikiimha ile devrimcili¤i yoketmeyeçal›flt›¤› y›llar, dönemler de vard›bu 38 y›l içinde.

Devrimci hareketin önderi ifltebu y›llar boyunca hep atefl çemberiiçinde oldu. Tarihsel süreçleri, zordönemleri onun atefl çemberi için-deki yol göstericili¤i ile aflt›k.

KKaavvggaa ddoolluu bbiirr yyaaflflaamm Devrimci hareketin önderi

DURSUN KARATAfi, 25 Mart1952’de Elaz›¤’›n Kürdemlik (Ce-vizdere) köyünde do¤du.

Ailesi, emekçi bir Kürt ailesiydi.Day›, devrimci düflünceye Elaz›¤’da1970 öncesinde sempati duymayabafllad›. Lise y›llar›nda Elaz›¤’dabirço¤u daha sonra Devrimci Soliçerisinde yer alacak olan bir grupliseli devrimci ö¤renciydiler.

Okuyan, araflt›ran, tart›flan vebilinçleri yettikçe ülkedeki gelifl-meleri tart›flan bir arkadafl çevresioluflturmufllard›.

1970’de ‹stanbul ÜniversitesiOrman Fakültesi’ni kazanarak ‹s-

tanbul’a geldi. ‹stanbul’da kald›¤›Elaz›¤ Ö¤renci Yurdu’nda gençli-¤in sorunlar›na, ülkedeki geliflme-lere karfl› hep duyarl› oldu. Süreciizledi, tart›flmalara kat›ld›, sonuçlarç›kard›.

Bu y›llar, Türkiye devrimininyolunun çizildi¤i, revizyonist, re-formist geleneklerin afl›ld›¤›, statü-kolar›n k›r›ld›¤›, yeni saflaflmalar›nyafland›¤› y›llard›r ayn› zamanda.

Devrimci hareketin önderi, ya-flanan bu saflaflmada Mahirler’inihtilalci çizgisini benimsedi. O dö-nemde bir THKP-C sempatizan›olarak, Parti-Cephe’nin görüfllerini,savundu.

’71’deki silahl› devrimci müca-dele büyük bir potansiyel yaratm›fl-t›.12 Mart sonras› bu gerçek dahaiyi görüldü. Özellikle gençlikteMahir Çayanlar’›n mücadelesinekarfl› büyük bir sempati vard›.

THKP-C çizgisini savunan birDev-Genç’li olarak devrimci hare-ketin önderi, gerek ‹stanbul’da, ge-rekse de Elaz›¤’da gençli¤in Parti-Cephe düflüncesini kavramas›nda,Parti-Cephe mücadelesinin ö¤renil-mesinde aktif bir rol oynad›.

Devrimci hareketin önderi, ül-kedeki geliflmelere karfl› hep duyar-l› oldu. ‹lk kez Elaz›¤’da, 1974’Temmuz’unda gerçekleflen oligar-flik diktatörlü¤ün K›br›s’› iflgaliniprotesto etmek için duvarlara “Ba-¤›ms›z K›br›s” slogan›n› yazarkengözalt›na al›nd›.

Daha sonra Devrimci Sol Mer-kez Komitesi’nde yeralacak olanNNiiyyaazzii AAyydd››nn’la beraber yeralm›fl-lard› bu eylemde.

Sonraki aylarda da devrimci ha-reketin önderi gençlik mücadelesi-nin hemen her yerinde yer alm›flt›r.

Kah bir okulun önünde, faflistkatillere karfl› kitlenin güvenli¤inial›rken, kah Kocamustafapafla bari-katlar›nda oligarflinin polisine karfl›

dövüflürken, mücadelenin her ala-n›nda yer alm›flt›r.

Onun devrimci yaflam›n›n dagösterdi¤i gibi önderli¤i hep haya-t›n içinde ad›m ad›m kazan›lm›fl birönderliktir.

Day›’n›n ‹stanbul gençli¤ininönderi konumuna gelmesi, ‹stanbulö¤renci gençli¤inin akademik de-mokratik mücadelesini ve anti-fa-flist, anti-emperyalist tavr›n› örgüt-lü bir güce dönüfltürecek olan‹YÖKD’ün (‹stanbul Yüksek Ö¤re-nim Kültür Derne¤i’nin) kurulufl vemücadele süreci ile bafllar.

AAtteeflfl hhaatttt››nnddaann ggeeççmmiiflflbbiirr öönnddeerr

“Düflünün ki, 38 y›ll›k yaflam›-n›n tek bir an›nda bile düzeniçi biryaflam›, statükosu olmam›flt›r. Ya-sal, legal hiçbir yaflam› olmam›flt›r.Yurtd›fl›nda yaflamak zorunda kal-d›¤› y›llar boyunca da tek bir gün,tek bir saat dahi, legal, yasal ya daicazet alt›nda bir yaflam› olmam›fl-t›r. Hastal›¤›n›n tedavisi de bu ko-flullarda, tek bir yasal kimli¤i ol-maks›z›n sürdürülmüfltür.” (DHKPBülteni Say›. 39 11 A¤ustos 2008)

Devrimci hareketin önderinin38 y›ll›k devrimci yaflam›n›n buyanlar› önemlidir. Onun önderli¤inibüyüten, önderli¤inin nas›l bir mü-cadele ile kazan›ld›¤›n› gösteren te-mel yanlard›r bunlar.

Düzen içi yaflam› olmayan, sta-tükolar› olmayan ve 38 y›l boyuncahalk› ve devrim için üreten, müca-dele eden bir önderliktir onun tarz›.

Ka¤›t üstünde ya da masa bafl›n-da bir önderlik de¤ildir onun önder-li¤i. Onun önderli¤i bir Dev-Gençmilitan› olarak sürdürdü¤ü anti-fa-

Kavga ile dolu 38 y›l... Devrime adanm›fl bir ömür

8 A¤ustos2010

9

Yürüyüfl

Say›: 228

Mücadele Edelim!

Page 10: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

flist mücadele ile bafllam›fl, yaflam›nher an›nda s›nanm›flt›r.

38 y›ll›k devrimci yaflam›ndayeri gelmifl, yoksul halk›n konutsorunu için çözümler üretmifl, on-larla omuz omuza yeni yaflamlarkurmufltur.

Yeri gelmifl, faflist sald›r›lara,faflist katillerin katliamlar›na karfl›gençli¤in yan›bafl›nda olmufltur.

Bu 38 y›la yeni bir devrimci an-lay›fl s›¤d›rm›flt›r devrimci hareke-tin önderi.

Böyle oldu¤u içindir ki, Kurtu-lufl Grubu’ndan, Devrimci Sol’a,Devrimci Sol’dan DHKP-C’yeuzanan devrimci bir çizgi yarat›la-bilmifl, mücadele kesintisiz devamettirilebilmifltir.

Onun sürece müdahale etti¤iy›llardan bafllayarak, fiili olarakbizzat mücadelenin içinde yer ald›-¤› 38 y›lda, 12 Eylül faflist cuntas›-na, dayat›lan imhaya, merkezi ope-rasyonlara, onlarca katliama, mer-kezi darbelere, iç ihanete karfl›ndevrimci hareket, yoluna tökezle-meden devam etmifltir.

Devrim yürüyüflü onun önderli-¤inde hiç ara vermeden sürdürül-müfltür. Devrimci hareketin yenil-mezli¤inde, ideolojik-politik sa¤-laml›¤›n›n yan›s›ra her zaman safl›-¤›n›, sosyalizm inanc›n› korumas›-n›n, mücadelede ›srar etmesininönemli bir rolü vard›r.

Nitekim onun flehitli¤inin ard›n-dan, o olmadan, devrimci hareketegün biçenler bile ç›kt›. Asl›nda budurum devrimci hareketi hiç tan›-mamak demekti. Devrimci hareke-tin önderini hiç tan›mamakt›. Day›fiziki olarak olmasa da onun ilkele-ri, onun ö¤reticili¤i alt›nda müca-dele sürmekte, devrimci hareketyoluna devam etmektedir.

ZZoorr yy››llllaarr›› ssaarrss››llmmaazz iirraaddeessiiiillee ggöö¤¤üüsslleeyyeenn bbiirr öönnddeerr

O, deyim yerindeyse hep zory›llar›n, büyük alt üst olufllar›n, ku-flatmalar alt›nda sürdürülen devrimyürüyüflünün önderi olmufltur.

Devrimci ha-reketin tarihi bo-yunca bu hepböyle olmufltur.Onun 38 y›ll›kdevrimci yafla-m›nda 1973-80döneminin ayr›bir yeri vard›r.Bu y›llar onunmücadelede ön-derlik yanlar›ylaöne ç›kt›¤› y›llard›r.

1977 y›l›nda, devrimci hareke-tin önderi DDeevvrriimmccii YYooll hareketi-nin oluflturulmas›na yoldafllar› ilebirlikte kat›ld›. Mücadelenin dahaörgütlü sürdürülmesi için büyük birçaba gösterdi.

Çok geçmeden Ankara hizbininParti-Cephe’nin düflüncelerini vestratejisini tasfiye etmeye çal›flt›¤›görülecek ve sürece müdahale edi-lecekti.

Ankara hizbine karfl› sürdürülenideolojik mücadele sonucunda, tas-fiyeci düflüncelerde ›srar edilmesiüzerine ayr›l›k kaç›n›lmaz olmufl,yeni bir süreç bafllat›lm›flt›r.

O’nun önderli¤inde, THKP-C’yi savunan kadrolar, 1978’deDevrimci Yol tasfiyecili¤i ile yolla-r›n› ay›rarak DDeevvrriimmccii SSooll’’uu kur-dular.

Devrimci hareketin önderi, busüreçten bafllayarak, DevrimciSol’un mücadelesinin ad›m ad›mbüyütülmesinde tayin edici bir roloynad›.

Onun önderli¤inde Devrimci

Sol anti-faflist, anti-emperyalistmücadelede yeni gelenekler yarat-m›fl, örnek bir mücadele hatt› olufl-turmufltu.

Sola örnek olunan, devrimcili-¤in do¤ru bir temele oturtuldu¤udevrimci bir anlay›fl›n egemen k›-l›nd›¤› bir süreçtir ayn› zamanda.

12 Eylül faflit cuntas› ile birliktes›nav y›llar› bafllam›flt›r.. Mültecili-¤in kol gezdi¤i dönemde cuntayakarfl› mücadele örgütlenmifl, direnifly›llar› ad›m ad›m örülmüfltür.

“Cunta 45 milyon halk› teslimalamayacak” fliar›yla oluflturulandirenifl çizgisinin ve tarihimizdeayr› bir yeri olan 1984 Ölüm Oru-cu’nun önderi, kurmay› olmufltur.75 gün süren ölüme yürüyüflün ay-n› zamanda savaflç›lar›ndan biriydiDay›.

Cunta y›llar›ndan özgürlü¤e,oradan, at›l›m y›llar›na uzanan sü-recin geliflimi onun önderli¤i alt›n-da baflar›lm›flt›r.

Savafl sürerken, 12 Temmuzlar,16-17 Nisanlar yaflanm›fl, devrimcihareket yoluna devam etmifltir.

30 Mart 1994 y›l›nda onun ön-derli¤inde partinin kurulufluyla bir-likte mücadele art›k parti silah›nasahiptir

DHKP-C kurulmufl, devrimcihareketin önderi partinin genel sek-reteri olarak sürecin yol aç›c›s› ol-mufltur.

11 A¤ustos 2008 tarihinde flehitdüfltü¤ünde, 14 y›ld›r ayn› görevinisürdürmekteydi. Onunla yürümeyedevam edecek, onun ö¤rettikleri ilekavgam›z› büyütece¤iz.

Devrim yürüyüflü onunönderli¤inde hiç ara

vermeden sürdürülmüfltür.Devrimci hareketin yenilmez-

li¤inde, ideolojik-politiksa¤laml›¤›n›n yan›s›ra herzaman safl›¤›n›, sosyalizm

inanc›n› korumas›n›n,mücadelede ›srar etmesinin

önemli bir rolü vard›r.

Referandum aldatmacas›n› protesto 10

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Page 11: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

‘bize her fleyi diyebilirler... ama kimse‘bize adaletsizlik yap›ld›’ diyemesin’

AAddaalleett!! Bir söz vard›r:

“Adalet, günefl gibi yerinde du-rur ve geri kalan her fley onun çev-resinde döner.” Konfiçyus’a ait busöz, adaletin yaflam içindeki yerinien iyi vurgulayan sözlerden biridir.

Day›’n›n devrimcilik anlay›fl›n-da, yöneticilik anlay›fl›nda ve sosya-lizm anlay›fl›nda da, adalet iflte böy-le özel bir yere sahiptir.

Day›’n›n flu sözleri de onun busoruna verdi¤i önemi özetler:

“Bize her fleyi diyebilirler, desin-ler, ama kimse bize ‘‘aaddaalleettssiizz’’ de-mesin, kimse ‘‘bbiizzee aaddaalleettssiizzlliikk yyaa--pp››lldd››’’ diyemesin.”

Bu bak›fl aç›s›, onun kadrolar›nhatalar›, yanl›fllar› karfl›s›ndaki tutu-munu da belirler. Bir çok hatay›,yanl›fl›, bir yere kadar hoflgörebilirbelki, ama bir kadronun, hele ki yö-neticinin adaletsizli¤i, Day› için ençok üzerinde durulmas› gerekenyanl›fllardan biri demektir.

Yöneticinin adaletsizli¤i, örgü-tün adaletsizli¤i demektir. Örgütünadaletsizli¤i ise, devrimin ve sosya-lizmin adaletsizli¤idir.

Dolay›s›yla yöneticinin adalet-sizli¤i, devrimi ve sosyalist bir top-lum yaratmay› hedefleyen bir örgütiçin kabul edilemezdir. Adaletindenflüphe duyulan bir örgüt, kitleler içinbir umut, bir alternatif olabilir mi?Bu anlamda gerek yaz›lar›nda, ge-rekse de kadrolarla do¤rudan iliflki-lerinde bunun üzerinde çok durmufl-tur. fiöyle diyordu bir yaz›s›nda:““YYöönneettiiccii iinnssaann,, kkeennddii dduuyygguullaarr››nn››öönn ppllaannddaa ttuuttmmaayyaann,, ççiiffttee ssttaannddaarrtt--ll›› oollmmaayyaann,, ddeevvrriimmccii aaddaalleettii hheerrkkee--ssee eeflfliitt uuyygguullaayyaann iinnssaanndd››rr..””

Day›, adaleti, halk düflmanlar›n›ncezaland›r›lmas›ndan veya örgütseliliflkiler içindeki dar anlam›n›n öte-sinde, ssoossyyaalliizzmm hheeddeeffiinniinn bir par-ças› olarak ele alm›flt›r.

Day›, Kongre konuflmas›nda bu-nu çok aç›k ortaya koyar:

“Devrimciler, koflullar ne olursa

olsun, yar›nki devrimci iktidar›n ku-rucular› olarak ddeevvrriimmccii aaddaalleett kkoo--nnuussuunnddaakkii hhaassssaassll››kkllaarr››nn›› göstere-bilmelidirler.

Halka zarar veren yanl›fl eylemçizgisi, sadece bu çizgiyi hayata ge-çirenlere de¤il, en genel anlamda so-la büyük zarar vermifltir. Halka vedevrimin meflruiyetine zarar verenbu çizgi karfl›s›nda uyar› ve elefltirigörevini kararl›l›kla sürdüren tek si-yasi hareketin devrimci hareket ol-mas›, Day›’n›n önderli¤inde flekil-lendirilen bu adalet anlay›fl›n›n birsonucudur.

Daha Devrimci Sol’un ilk örgüt-lenme y›llar›ndan bafllana-rak bu konuda dünyadevrimci hareketineörnek olabilecekbir pratik ortayakonulmufltur :“Bu anlay›fl›m›znedeniyledir ki,hemen tüm sol-dan farkl› birçizgi izleyerekbast›¤›m›z, silah-s›zland›rd›¤›m›z ka-rakollarda dahi suçlu,suçsuz ayr›m› yapt›k. Bu dev-let gücüdür diyerek insanlar› tara-mad›k. Yoldafllar›m›z› katleden fa-flist devlet güçleri içerisinde bizzatkatilleri bulup cezaland›rd›k.”

Kongre konuflmas›nda bu tür ey-lemlerden çeflitli örnekler verdiktensonra, bu örneklerin yaratt›¤› sonucuda flöyle özetliyordu Day›: “Devrim-ci bir hareketin do¤uflunda, halkakendini kabul ettirmesinde ve esasolarak kkaaddrroollaarr››nn ddeevvrriimmccii aaddaalleettiiiiççsseelllleeflflttiirrmmeessiinnddee,, ddeevvrriimmccii iikkttiiddaa--rr››nn aaddaalleett aannllaayy››flfl››nn›› yyaannss››ttmmaass››nnddaa[bu eylemler] çok önemli role sahipolmufllard›r.”

Adalet, sadece bugünün de¤il,asl›nda yar›n›n, tüm bir ggeelleeccee¤¤iinnsorunudur.

Day›, solun çeflitli kesimlerininsola ve halka karfl› adaletsizlikleri

söz konusu oldu¤unda, böyle bir so-lun iktidar olmas› durumunda nas›lbir adaletsizlik yaflataca¤›na dikkatçekerdi. Day›’n›n soruna bu aç›danbakmas›, her sorunu iktidar perspek-tifiyle ele almas›n›n bir sonucuydu.

Her kadronun, her devrimcininadaleti içsellefltirmesi iflte bu nokta-da kilit bir öneme sahipti. Day›, ada-let konusundaki her zaaf›n giderekfliddete ve güce tapmay› beraberindegetirece¤ine dikkat çekiyor ve flöylediyordu: “... ellerine fliddet araçla-r›n› ve gücü geçirdiklerinde suçlusuçsuz ayr›m› yapmadan, giderekkarfl›-devrimci yöntemleri kullan-maya, halka ve kendi d›fl›ndaki dev-

rimci, sol güçlere de¤er verme-meye kadar var›rlar. Politi-

kay› silahlar›n belirledi¤i,devrimci olmayan bir çiz-giyi devrimci görünümleuygulayarak halk› terö-rize ederler...”

Sol içi fliddet karfl›-s›nda, böylesine büyük

bir sab›rla davranmam›z-da, elimizi devrimci kan›na

bulaflt›rmamam›zda da adaletanlay›fl›m›z belirleyicidir.

Mesele hayat›n her alan›nda biralternatif yaratmakt›r ve adalet anla-y›fl›m›z, o alternatiflerin bafl›ndagelmelidir.

Bugünlerde Anayasa tart›flmala-r›nda da ayn› fley sözkonusu de¤ilmi? Biz düzenden farkl› nnee ddiiyyoorruuzzve düzenden farkl› nnee yyaapp››yyoorruuzz??

Son olarak Day›’n›n buna dikkatçekti¤i flu sözlerini aktaral›m: “Halkbizim her türlü davran›fl›m›z›, sözle-rimizi, yapt›klar›m›z› flimdiye kadardüzen partilerinden ö¤rendi¤i vebizzat gördükleriyle k›yaslayaraksonuca varacakt›r. KKiimm bbuunnllaarr??fifiiimmddiiyyee kkaaddaarr ggöörrddüükklleerriinnddeennffaarrkkllaarr›› nneeddiirr?? Gerçekten kendileri-ni sömürenlerden, aldatanlardanfarkl› m›d›r?..”

Day›’n›n ö¤rencileri bu fark›göstermelidirler.

edelim! Sand›¤a gitmeyelim!

8 A¤ustos2010

11

Yürüyüfl

Say›: 228

Page 12: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Ankara'da TAYAD'l› Aileler tu-tuklanan arkadafllar› için eylemleri-ne devam ediyorlar. “Tutuklu TA-YAD'l›lar Serbest B›rak›ls›n” kam-panyas› bafllad›¤›ndan bu yana An-kara'n›n çeflitli semtlerinde imzamasalar› açt›lar. Haftan›n 2 günü,sal› ve cumartesi günleri oturma ey-lemleri yap›yorlar.

3 A¤ustos günü Adalet Bakanl›-¤› önünde toplanan TAYAD'l› Aile-ler, bir saatlik oturma eylemi yapt›-lar. Oturma eylemi tutuklu bulunanTAYAD'l›lar›n serbest b›rak›lanakadar çeflitli eylemlerle devam ede-ce¤i ve bu eylemlere destek ça¤r›-s›yla son buldu.

Eylem boyunca; “TAYAD'l›larTecritle Susturulamaz”, “Keyfi Tu-tuklamalara Son”, “Tecrite Son”,“Güler Zere'yi Sahiplenmek SuçDe¤ildir”, “Mahir Çayan'› AnmakSuç De¤ildir”, “TAYAD'l›lar Ser-best B›rak›ls›n”, “Hasta TutsaklarSerbest B›rak›ls›n”, “Adalet ‹stiyo-ruz” sloganlar› at›ld›.

Bu eylemden sonra ‹zmir Cadde-si’nde masa açmak isteyen TA-YAD'l› Aileler polis engeliyle karfl›-laflt›. Saat 14:00 gibi ‹zmir Cadde-si’nde bildiriyle haz›r halde bulundu-lar. Bildiri da¤›t›p, imza toplamayabafllam›fllard› ki, Güvenlik fiube po-lisleri gelerek, yapt›klar›n›n Kaba-hatler Kanununa göre suç oldu¤unu,eyleme son verilmesi gerekti¤ini, ak-si takdirde gözalt›na alacaklar›n›söylediler. TAYAD'l› Aileler ise daha

önce de burada masa açt›klar›n›, herzaman ayn› olaylar› yaflad›klar›n›söylediler. Yapt›klar›n›n yasal oldu-¤unu kald› ki yasal olmasa bile ken-dilerinin hareket noktas›n›n meflrulu-¤unu oldu¤unu söyleyen TAYAD'l›Aileler, arkadafllar› serbest b›rak›la-na kadar istedikleri yerde istediklerikadar durabileceklerini söylediler.Bunun üzerine, 10 dakika sonra yak-lafl›k 3 otobüs çevik kuvvet polisi,masan›n bafl›ndaki Candafl Kat,Mehmet Adigüzel, Koray Kesimal,Sinem Atmaca ve Gizem Oturak’›yaka paça gözalt›na ald›.

Masa açan arkadafllar›n›n gözal-t›na al›nd›¤›n› duyan TAYAD'l› Ai-leler, yine ayn› yere masa açt›lar.Masada duran 3 TAYAD’l› polisinyine ayn› tavr›yla karfl›laflt›. TA-YAD'l› Aileler daha önce söyledik-lerini tekrar ettiler. Hakl› olan›n ken-dileri oldu¤unu polisin keyfi dav-rand›¤›n› söylediler. Polis yine 3otobüs çevik kuvvet polisi ile gele-rek Bahtiyar Do¤ruyol, Elif Özden,Baflak Kavruker’i gözalt›na ald›.

Gücünü verdi¤i mücadeleninmeflrulu¤undan alan TAYAD'l› Ai-leler 2. gözalt›ndan sonra, yine ay-n› yere masa açt›lar. Polisin de flafl-k›n bak›fllar› aras›nda bildiri da¤›t-maya ve imza toplamaya devam et-tiler. TAYAD'l› Aileler'in karfl›s›nabu defa Güvenlik fiube polisleri ç›k-t›. Tamamen keyfi bir flekilde hare-ket eden polisler, her zaman oldu¤ugibi ayn› cevapla karfl›laflt›lar. TA-

YAD'l› Aileler kendilerine dayat›lanhukuksuzlu¤a karfl› durmaya, tutuk-lanan arkadafllar› serbest b›rak›lanakadar eylemlerine devam edecekle-rini bildirdiler. Yaklafl›k 10 dakikasonra TAYAD'l› Aileler’in etraf› birdaha sar›ld›. Burak Aksoy, BurcuGündo¤mufl ve Esma ‹driso¤lu busald›r›da gözalt›na al›nd›.

Gözalt›lardan, Candafl Kat veMehmet Adigüzel ayn› günün akfla-m›nda saat 23:30'da serbest b›rak›-l›rken, di¤er TAYAD'l›lar ertesi gün

ö¤len saatlerinde ç›kar›ld›klar› nö-betçi savc›l›ktan serbest b›rak›ld›lar.

Ertesi gün 4 A¤ustos günü yinegözalt›lar›n yafland›¤› yerdeydi TA-YAD'l› Aileler. Ayn› kararl›l›kla kal-d›klar› yerden mücadeleye devam et-tiler. Önceki gün havan›n kararma-s›ndan kaynakl› 4. kez masa açama-yan TAYAD'l› Aileler, yapt›klar›aç›klamada önceki gün yaflad›klar›nade¤inirken, bugün yine ayn› yerdemasa açacaklar›n› söylediler. Öncekikendilerine yaflat›lan›n haz›ms›zl›körne¤i oldu¤unu, keyfi bir flekilde tu-tuklu bulunan TAYAD'l›lara özgür-lük istemeye devam edeceklerini,söylediler. Bas›n aç›klamas›ndansonra söz alan ÇHD Genel Baflkan›Av. Selçuk Koza¤açl›, dün TAYAD'l›Aileler'e yap›lanlar›n yasad›fl› oldu-¤unu, daha önce de benzeri olaylar›nyafland›¤›n› bunlardan tazminat da-vas› aç›ld›¤›n›, davalar›n polisin aley-hine sonuçland›¤›n› söyledi. Koza-¤açl›, bugün neler yaflanaca¤›n› izle-mek amac›yla eyleme geldi¤ini, olas›bir müdahelede polis amirlerine taz-minat davas› aç›labilece¤ini söyledi.

Aç›klamadan sonra TAYAD'l›Aileler, önceki gün kald›klar› yer-den imza toplamaya, bildiri da¤›t-maya devam ettiler.

Gençlik Federasyonu yapt›¤› yaz›-l› aç›klama ile Ankara’da yaflanan sal-d›r›y› protesto etti. Aç›klamada dev-rimcilere hiçbir alan›n, hiçbir meyda-n›n yasaklanamayaca¤› belirtildi.

Ankara’da Tutsaklar› Sahiplenen TAYAD’l›lar’a Üç Kez Sald›r›ld›

TAYAD’l›lar’a Özgürlük ‹stemeye Devam Edece¤iz

12

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Halk›n Anayasas› için

Page 13: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Cunta koflullar›ndan buyana cüretle, kararl›l›kla mü-cadelesini sürdüren TA-YAD’l›lar, bu mücadeleleri-nin bedeli olarak, bask›lar, ifl-kenceler, tutuklamalarla daher zaman karfl› karfl›ya kal-d›lar. Bunlar mücadele edenherkesin hayat›nda olan, öde-mesi gereken bedellerdi veTAYAD’l›lar da evlatlar› gi-bi, onlar›n yolunda bu bedeliödemekten hiçbir zaman geridurmad›lar. Önce tutsak ev-latlar› için mücadeleye baflla-d›lar. Daha sonra tüm dev-rimci tutsaklar›n evlatlar› ol-du¤unu görüp mücadeleyidaha da sahiplendiler. Üzer-lerindeki bask›, oligarflininmücadelelerinden korkusuylaayn› oranda art›fl gösterdi vetutsaklar için mücadele eder-ken tutsakl›klar yaflad›lar. Ya-flamaya devam ediyorlar.

Son olarak Ankara’da 17TAYAD’l› hukuksuz bir

flekilde tutukland›. Tutukla-malarla beraberde bu hukuk-suzlu¤a karfl› ç›k›ld› ve tu-tuklananlar›n serbest b›rak›l-mas› için eylemler bafllad›.Verilen mücadele sonucunda8 TAYAD’l› serbest b›rak›lsada 9’u 55 gündür hala tecrithücrelerinde.

TAYAD’l›lar hukuksuzcatutuklu kalan bütün üyeleri-nin serbest b›rak›lmas› için;“Kararl›y›z, TAYAD’l›lar›nözgürlügü için AKP önündeolmaya devam edece¤iz” di-yerek AKP önlerinde eylem-lerine devam ediyorlar. Tu-tuklu olan TAYAD üyeleri-nin serbest b›rak›lmas› içinher hafta bir çok ilde AKPbinalar› önünde eylemleryap›l›yor.

‹stanbul’da her sal› yap›-lan eyleme 3 A¤ustos günüdevam edildi. Sütlüce’de bu-lunan AKP il binas› önündetoplanan TAYAD’l›lar “Has-

Kararl›y›z, TAYAD’l›lar›n Özgürlü¤ü ‹çin

AKP Önünde Olmaya Devam Edece¤iz 8 A¤ustos

2010

13

Yürüyüfl

Say›: 228

Mücadele Edelim!

‹STANBUL

BURSA

ADANA

Page 14: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

ta tutsaklar› tecritte öldürmekserbest cenazelerine kat›lmaksuç” yaz›l› pankart ve“AKP’nin Güler Zere’yi Öldür-mesi Suç De¤il; AKP’yi Pro-testo Etmek Suç, DevrimcilikDünyan›n En Onurlu Faliyeti-dir” dövizleri tafl›d›lar.

Eylemde TAYAD ad›na ha-z›rlanan aç›klamay› okuyanMurat Çeçen; yaflanan hukuk-suzlu¤u anlatt›. Aç›klaman›nard›ndan marfllar ve sloganlareflli¤inde 1 saatlik oturma eyle-mi yapt›lar.

3 A¤ustos günü TAYAD’l›Aileler Adana’da AKP il binas›önünde tutuklu TAYAD’l›lar›nserbest b›rak›lmas› için eylemyapt›. Eylemde okunan aç›kla-mada; “17 TAYAD’l›n›n suçuayn›yd›! 17 TAYAD’l›dan 8’iserbest b›rak›ld›. Geriye kalan9 kifli hala tutuklu. Ülkemizdehukuksuzluk, adaletsizlik,12Eylül AKP iktidar› ile birliktesürüyor” denildi.

Bursa’da TAYAD’l›lar içineylemler devam ediyor. 3A¤ustos günü AKP il binas›önünde eylem yap›ld›. “GülerZere Onurumuzdur, Mahir Ça-yan Onurumuzdur, TutukluTAYAD’l›lar Serbest B›rak›l-s›n, Hasta Tutsaklar Serbest B›-rak›ls›n” sloganlar› at›lan ey-lemde yaflanan hukuksuzlu¤adikkat çekildi.

Ankara’da TAYAD’l›lar 3A¤ustos günü Adalet Bakanl›¤›ek bina önünde oturma eylemiyapt›lar. 1 saat süren eylemdetutuklu TAYAD’l›lar serbestb›rak›lana kadar eylemlerin de-vam edece¤i vurgulanarak, bueylemlere kat›l›m ça¤r›s›ndabulunuldu.

SSaahhiipplleennmmeemmiizzllee ÇÇeekkiippAAllaaccaa¤¤››zz TTAAYYAADD''ll››AAiilleelleerrii

Ülkenin bir çok yerinde TA-YAD’l›lar için kurulan stantlar-da yaflanan hukuksuzluk anlat›-

larak, TAYAD’l›lar›n serbestb›rak›lmas› için imzalar topla-n›yor.

‹‹ssttaannbbuull’’da hergün Tak-sim Galatasaray Lisesi önündeTAYAD’l›lar›n 10.00-22.00aras› oturma eylemleri devamediyor. 28 Temmuz günü Dev-let Bahçeli'nin ‹stiklal Cadde-sinde panel yapaca¤›, esnaf› zi-yaret edece¤i söylendi. Faflist-lerin ‹stiklal Caddesi’nde top-land›klar›n› duyan Halk Cephe-liler, TAYAD'l›lar›n yan›na ge-lip onlar›n yan›nda durdular.Halka neden imza toplad›klar›-n› hayk›ran Halk Cepheliler,herkese “hukuksuzlu¤a karfl›birlikte sesimizi yükseltelim”ça¤r›s› yapt›lar.

29 Temmuz günü de her ke-simden insan imzalar›yla des-tek oldu. 30 Temmuz günü deyap›lan konuflmalarda geneldeDörtyol'daki sald›r›lar konuflul-du, linç ve provokasyonlardanAKP'nin sorumlu oldu¤u anla-t›ld›. 3 günde 900 imza toplan-d›. 1-4 A¤ustos günlerinde aç›-lan imza masas›nda herkese 9TAYAD'l›n›n keyfi flekilde tu-tukland›¤› anlat›ld›. 4 gün için-de 1700 imza topland›.

‹stanbul’un çeflitli mahalle-lerinde de TAYAD’l›lar›n yafla-d›¤› hukuksuzluk teflhir edildi.

NNuurrtteeppee Sokullu caddesin-de de tutuklu TAYAD'l›lar›nserbest b›rak›lmas› için masaaç›ld›, imzalar topland›

AAvvcc››llaarr’da Müftülük önün-de 29 Temmuz sabah› bir buçuksaat imza masas› aç›k kald›.

31 Temmuz günü KartalFestivalinde toplu bildiri da¤›-t›m› yap›ld›. K›sa sürede 500bildiri da¤›t›ld›.

KKaarrttaall’’da ayr›ca 1 A¤ustosgünü Bankalar Caddesi'ndenKartal Meydan›'na 150 kiflininkat›ld›¤› bir yürüyüfl yap›ld›.Eylemde okunan aç›klamada"Demokratik aç›l›m masalla-r›yla demokrat rolünü kimseye

Referandum aldatmacas›n› protesto 14

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

‹STANBULGÜLSUYU

‹STANBULGÜLSUYU

‹ZM‹R

MALATYA

Page 15: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

kapt›rmayan AKP, halka karfl› sald›-r›lar›na devam ediyor. Sözde 12 Ey-lül faflizmini mahkum etme yolunakoyulan AKP, tecrit politikas›ylatutsaklar› hasta ediyor, hasta tutsak-lar› sahiplenen, Güler Zere'nin ce-nazesine kat›lan, Mahir Çayanlar›anan TAYAD'l› aileleri tutuklayarakherkese gözda¤› veriyor" denildi.

Halk Cepheliler 29 Temmuz gü-nü de, her perflembe oldu¤u gibi,TAYAD'l› Ailerle dayan›flmak içinmektup gönderme eylemlerine de-vam ediyorlar. BBaa¤¤cc››llaarr’da yap›laneylemde; “Bizler d›flar›da kalanlarbu ‘suç’lar› ifllemeye devam ediyo-ruz” dediler. Ba¤c›lar Tramvay Du-ra¤› önünde yap›lan eylemin ard›n-dan 46 adet mektup toplu flekildePTT'ye götürüldü ve tutuklu bulu-nan 9 TAYAD'l›ya gönderildi.

AAnnkkaarr aa'da, TAYAD'l› Aileler,tutuklanan arkadafllar› için 31 Tem-muz günü eylem yapt›lar. AAbbddii‹‹ppeekkççii PPaa rrkk››’nda yap›lan eyleminard›ndan imza masas› aç›ld›.

Eylemde, ülkemizde yaflanan so-runlara, halk›n yaflam standart›n›ndüflüklü¤üne, demokratik hak gasp-lar›na de¤inilirken; dayat›lan yok-sullu¤a karfl› mücadele edenlerinhapislere at›ld›¤› vurguland›. Ülke-mizdeki demokratik mücadeleninöncülerinden olan TAYAD'l›lar›n datutukland›¤›, AKP'nin yönetim an-lay›fl›n›n hak gasplar› ve bask›lar ol-du¤u belirtilerek, tutuklanan TA-YAD'l›lar› serbest b›rak›lmas›n›sa¤layarak bu politikalara karfl› birkazan›m elde edece¤imiz söylene-rek ve bunun için beraber mücadeleetme ça¤r›s› yap›ld›.

Eylem boyunca, "TAYAD Tec-ritle Susturulamaz", "TAYAD'l›larSerbest B›rak›ls›n" sloganlar› at›ld›.

8 saat süren oturma eyleminde,park›n çeflitli yerlerinde bildiri da¤›-t›ld›. TAYAD'l›lara yap›lan haks›z-lar› anlatan konuflmalar yap›ld›.

30 Temmuz günü de SSaakkaarryyaaCaddesi’nde akflam bir buçuk saatboyunca imza masas› aç›ld›. Masa-da 1000'e yak›n TAYAD Bülteninda¤›t›m› yap›l›rken, TAYAD'l›lar›nniye tutukland›¤› hakk›nda aç›klay›-

c› konuflmalar yap›ld›. ‹mza masas›-n›n aç›k kald›¤› bir buçuk saatliksürede 110 imza topland›.

4 A¤ustos günü ise TAYAD’l›larbir gün önce polisin sald›r›s›na u¤-ray›p gözalt›na al›nd›klar› ‹‹zzmmiirrCCaaddddeessii’ndeydiler. Yap›lan eylem-de bir önceki gün ayn› yerde açt›k-lara masada arkadafllar›n›n gözalt›-na al›nd›¤›n› anlatan TAYAD’l›laryine masa açacaklar›n› söylediler.

Eyleme ÇHD Genel Baflkan›Selçuk Koza¤açl›'da destek verdi.Koza¤açl›, TAYAD’l›lar›n aç›kla-mas›ndan sonra söz ald› ve müdahe-leye gelen baflta Güvenlik fiube po-lisi olmak üzere Çevik Kuvvet po-lislerini, bas›n› ve kamuoyunu bil-gilendirdi. Polisin aç›lan masayamüdahele etmesinin yasad›fl› oldu-¤unu, herhangi bir müdahale deamirlere tazminat davas› aç›laca¤›n›belirtti. ‹flgüzar polis, keyfili¤inisürdüremedi.

Polis TAYAD'l› Aileler'in eyle-mini uzaktan seyretmek zorundakald›. Eylem 2 saat sürdü. Polisintacizine ra¤men yüzlerce bildiri da-¤›t›ld› ve imza topland›.

‹‹zzmmiirr’de, 29 Temmuz günü tu-tuklu TAYAD’l›lar›n serbest b›rak›l-mas› için yap›lan imza kampanyas›çerçevesinde imza masas› aç›ld›.

Konak Eski Sümerbank önündeaç›lan imza masas›nda, TAYAD’l›-lar›n kim oldu¤u ve neden tutuklan-d›klar›yla ilgili halka seslenilip ko-nuflmalar yap›ld›.

142 imzan›n topland›¤› masada8 TAYAD’l›n›n serbest b›rak›ld›¤›;ailelerin tamam›n›n serbest b›rak›l-mas›na kadar ‹zmir’de her hafta im-za masas› aç›larak imza toplanaca¤›belirtildi.

AAddaannaa’da 25 Temmuz günüTAYAD’l›lar çarfl› merkezinde bu-lunan ‹nönü Park› giriflinde imzamasas› açarak tutuklu TAYAD’l›la-r›n serbest b›rak›lmas›n› istediler.Önlüklerin giyildi¤i eylemde “Ce-nazeye Kat›lmak Suç De¤ildir, Ma-hir Çayan’› Anmak Suç De¤ildir,Tutuklu TAYAD’l›lar Serbest B›ra-k›ls›n, Bir ‹mzada Sen Ver” diyerek

halka seslenen TAYAD’l›lar 2 saatiçerisinde 105 imza toplad›.

Tutuklu bulunan TAYAD’l›lar›n

serbest b›rak›lmas› için MMaallaatt--yyaa’da Ataköy Mahallesi YeflilyurtCaddesi’nde imza masas› aç›ld›.TAYAD’l›lar; Malatya halk›na bil-dirilerle yüksek sesle AKP iktidar›-n›n hukuksuzluklar›n› teflhir etti.AKP’nin tahammülsüz polisleri herzamanki gibi “hakk›n›zda ihbar varkimlik ve bildiri kontrolü yapaca-¤›z” diyerek imza atan insanlar üs-tünde korku yaratmaya çal›flt›lar.

KKaammuu EEmmeekkççiilleerr CCeepphheessii

TTAAYYAADD''ll››llaarraa KKaarrttGGöönnddeerrddii

‹stanbul'da Kamu emekçileriCephesi, 30 Temmuz günü SirkeciBüyük Postane önünde tutukluKESK üyeleri ve TAYAD'l›larla da-yan›flma amaçl› bir eylem yapt›.

Eylemde yap›lan aç›klamada;AKP iktidar›n›n bütün halka yöne-lik sald›r›lar›n› art›rd›¤›n› bunun birparças› olarak da TAYAD'l›lara yö-nelik 15 Haziran 2010'da büyük biroperasyon gerçeklefltirerek içlerin-de KESK MYK üyesi Akman fiim-flek, SES MYK üyesi Meryem Öz-sö¤üt’ün de oldu¤u 30'a yak›n TA-YAD'l›n›n gözalt›na al›nd›¤›, bun-lardan 17’sinin tutukland›¤› belirtil-di.

TAYAD'l›lara yap›lan sald›r›yakarfl›l›k gelifltirilen sahiplenme vedayan›flma eylemleri karfl›s›nda,Meryem Özsö¤üt'ün de içinde bu-lundu¤u 8 TAYAD'l›n›n serbest b›-rak›ld›¤›n›, ancak halen 9 TA-YAD'l›n›n tutukluluk durumunundevam etti¤i aç›klanarak, tutuklula-r›n serbest b›rak›lmas› istendi. Ey-lemde "Tutuklu Sendikac›lar ve TA-YAD'l›lar Serbest B›rak›ls›n" yazanpankart aç›ld›.

Eylemin ard›ndan tutuklu TA-YAD’l›lara kart gönderildi.

edelim! Sand›¤a gitmeyelim!

8 A¤ustos2010

15

Yürüyüfl

Say›: 228

Page 16: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Hasta tutsaklar için yap›lan eylem-lere ellidördüncü haftas›nda ‹stan-bul, Ankara ve Antalya’da devamedildi.

‹‹ssttaannbbuull Taksim Tramvay Dura-¤›’nda hasta tutsaklar›n serbest b›ra-k›lmas› için devrimci-demokratikörgütler taraf›ndan eylem yap›ld›. 6A¤ustos günü yap›lan eylemde “Has-ta Tutsaklar Serbest B›rak›ls›n” pan-kart› aç›larak, sembolik kefenler gi-yildi. Daha sonra Galatasaray Lise-si’ne kadar yap›lan yürüyüflünortas›nda ‹stiklal Caddesi üzerindeoturma eylemi yapt›. Galatasaray Li-sesi önüne gelindi¤inde burada biraç›klama yapan Ça¤dafl Hukukçular

Derne¤i üyesi av. Naciye De-mir, “Hapishanede hastaland›-¤›n›zda yata¤a düflüp fenalafl›n-caya kadar a¤r› kesici bile veril-mez, hastaneye sevk edildi¤i-nizde ayr›nt›l› tetkikler için ay-larca beklersiniz, ölüm riski ta-fl›yan bir hastal›¤a yakaland›¤›-n›zda ise Adli T›p Kurumu’na

gönderilir ve hapishanede de¤il amahastanenin mahkum ko¤uflunda öl-menize izin verilir.” dedi. Diyarbak›rD Tipi Hapishanesin’den ölümdöfle¤inde Dicle Üniversitesi T›pFakültesi Hastanesine kald›r›lanNurettin Soysal’›n durumuna de¤ini-len eylem at›lan sloganlarla sona erdi.

AAnnkkaarraa TAYAD'l› Aileler hastatutsaklar›n serbest b›rak›lmas› içineylem yapt›lar. 6 A¤ustos günü yap›-lan eylemde “Hasta Tutsaklar Ser-best B›rak›ls›n” yaz›l› pankart aç›la-rak, “Tecrite Son” yaz›l› dövizler ta-fl›nd›. Eylemde aç›klamay› okuyanSeyfi Gümüfl, hapishanelerden ölümhaberlerinin gelmeye devam etti¤i-

ne, iktidar›n hapishane politikalar›-n›n katletmek üzerine oldu¤una de-¤indi. Tedavisi geciktirildi¤i içinkanser oldu¤unu ö¤renen tutsak Ne-sim Özkan'›n yaflad›klar› daanlat›larak, hasta tutsaklar›n tedavi-lerinin yap›labilmesi için serbest b›-rak›lmas› gerekti¤ini söyledi. Eylemboyunca, “Tecriti Kald›r›n ÖlümleriDurdurun, “TAYAD'l›lar Serbest B›-rak›ls›n” sloganlar› at›ld›.

AAnnttaallyyaa’da Halk Cephesi ve ESPhasta tutsaklar için 6 A¤ustos’ta K›fl-lahan Meydan›’nda eylem yapt›lar. Aç›klamay› okuyan ‹zzet Günay, Ab-dullah Akçay’›n hapishanede nas›lölüme sürüklendi¤ine de¤inerek“Baflbakana soruyoruz; Erdal Erenleyafl›t olan Abdullah AKÇAY’›n katiliK‹M?...Baflbakan sadece hapishane-lerde yapt›¤› sessiz katliam›n üstünüörtmek için meydanlarda demokrasinutuklar› at›p 12 Eylül faflizmininyapt›¤› idamlardan prim toplamayaçal›fl›yor.” dedi. Eylem at›lan slogan-larla sona erdi

Mersin’de 3 Temmuz günüTafl bina önünde ESP, SDP,EHP, Halk Cephesi, Partizan or-tak bir eylem düzenlediler.

“Gözalt›lar, Tutuklamalar,Bask›lar Bizi Y›ld›ramaz, Devrim-ci Tutsaklar Serbest B›rak›ls›n”pankart›n›n tafl›nd›¤› eylemde;“Devlet devrimcilerin nefes alma-s›ndan dahi korkar hale gelmifltir.

Çünkü biliyor-lar; içerde ya

da d›flar›da, tecritte, F Tipinde, ifl-kencehanelerde biz devrimcilersosyalizm ateflini büyütmeye de-vam edece¤iz. Tutsaklar›m›za sa-hip ç›kmaya devam edece¤iz.Çünkü devrimci tutsaklar onuru-muzdur” denildi.Eylem “Gözal-t›lar Tutuklamalar Bask›lar BiziY›ld›ramaz” sloganlar›yla biti-rildi

Sürgünler Devam EdiyorTutuklu yak›nlar›ndan ald›¤›m›z bilgiye göre K›-

r›kkale F Tipi Hapishanesi'nden 6 tutsak Bolu F Ti-pi'ne sevk ve sürgün edilmifltir.

K›r›kkale F Tipinde tutuklu bulunan Ufuk Kes-kin'i ziyarete giden yak›nlar›na hapishane jandar-mas› Ufuk Keskin de dahil olmak üzere alt› kifli-nin Bolu F Tipine götürüldü¤ünü söylemifl.

Sevk ve sürgün edilen di¤er befl tutsa¤›n isim-leri ve durumlar› hakk›nda bir bilgiye ulaflamad›k.

Her ay›n ilk perflembesinde‹stanbul Adli T›p Kurumu önündetoplanan demokratik kitle örgütle-ri ve siyasi partiler, bu ay AbdullahAkçay için eylem yapt›lar.

5 A¤ustos günü yap›lan eylemde“Hasta Tutsaklar Serbest B›rak›ls›n”

yaz›l› pankart aç›larak ön tara-fada Abdullah Akçay’›n cena-zesini temsilen siyah bir tabutkonuldu.Daha sonra eylemdeaç›klamay› okuyan Emekli-Sen 1 Nolu fiube Baflkan› Ha-san Kaflk›r “Adli T›p

Kurumu’nun önünde defalarcabeklediklerini, kap›s›nda aylarcageceli gündüzlü nöbet tuttuklar›n›”belirterek, Adli T›p Kurumununt›pk› bir suç örgütü gibi çal›flt›¤›n›ve suçu gizleyen raporlar düzenle-yerek, suçlar› kollayan raporlar›

kamuoyuyla paylaflarak iflkencesuçlar›na ortak oldu¤unu söyledi.Daha sonra Adli T›p Kurumu için“Bu cinayet flebekesi, en son çocukyaflta tutuklanan ve kan kanseriylecebelleflmek zorunda kalan Abdul-lah Akçay’› katletmifltir” dedi.

Eylem de “ Katil Devlet HesapVerecek, Bedel Ödedik Bedel Öde-tece¤iz,” sloganlar› at›ld›ktan sonraAbdullah Akçay’› temsil eden tabut3. ‹htisas Kurulu Baflkan› NurBirgen ve ekibine verilmek üzereAdli T›p Kurumu önüne b›rak›ld›.

16

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Halk›n Anayasas› için

Abullah Akçay’›, Adli T›p Kurumu Katletti!

ABDULLAH AKÇAY’IN KAT‹L‹ AKP ‹KT‹DARIDIR!

Devrimci Tutsaklar Serbest B›rak›ls›n

TAKS‹M

Page 17: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Geçti¤imiz hafta Emniyet Ge-nel Müdürü O¤uz Kaan Köksal im-zas›yla 81 ilin Emniyet Müdürleri-ne gönderilen bir genelge yay›n-land›. Genelge Anayasa referandu-mu aldatmacas› için, referandum-dan önce, referandum günü ve re-ferandumdan sonra polisin alaca¤›“tedbirleri” içeriyor.

Genelge, “yasa d›fl› örgütlerinreferandumu sabote etmek amac›y-la, devlet büyükleri, milletvekilleriile kamu görevlilerine ve propa-ganda yap›lacak yerlere sansasyo-nel amaçl› sald›r› ve eylem yapabi-lece¤i dikkate al›narak...” diyebafll›yor. Sonras›n› tahmin etmekzor de¤il.

Önce bask›n›n, polis terörünün,k›s›tlamalar›n “gerekçesi” haz›rla-n›yor, sonra bask› geliyor.

Genelgeye göre “...ayr›nt›l›tedbir planlar› haz›rlanacak. Mi-

ting alanlar› ile yol güzergahlar›önceden kontrol edilerek, ... ara-malar yap›lacak. Halk›n yo¤unolarak bulundu¤u çarfl›, pazar, du-rak gibi yerlerde ... örgütlerin ola-s› eylemlerine karfl› istihbari çal›fl-malara a¤›rl›k verilecek...”

Biz bu genelgeleri çok gördük.Benzer her genelgenin tek sonucuvard›r. Devrimcilere, demokratikkitle örgütlerine sald›rmak, onlar›nfaaliyetlerine yönelik yasaklarkoymak, engellemeler yapmakt›r.Polisin bask›, yasak engelleme veher türlü terörünü meflrulaflt›rmakiçin her zamanki klasik takti¤e bafl-vurulmufltur. “Kalabal›k yerlerdepatlat›lacak bomba” senaryolar›n-dan “al›nan istinbaratlara” diyebafllayan uydurmalara kadar genel-gede her fley yerli yerindedir.

Amaç, düzenin aldatmacas›naalternatif olabilecek, oyunu boza-cak bir mücadeleyi engellemektir.

‹stiyorlar ki, siyaset sahnesindesadece burjuvazinin muhtelif söz-cüleri olsun. Oyun, aldatmaca iste-dikleri gibi sorunsuz sürsün. Biri“evet” diyerek, di¤eri “hay›r” diye-rek halk› istedikleri gibi aldats›nlar.Tüm muhalif, alternatif sesleri sus-tur: Ondan sonra bu halk›n iradesiolsun.

Ama hay›r! Bu oligarflinin fa-flizmin hiç gerçekleflmeyecek rüya-s›d›r. ‹stedi¤i kadar genelge yay›n-las›n. K›rm›z› alarmlar verip solugayr›meflrulu¤a itip tecrit etmeyeçal›fls›n. Her yerde olaca¤›z.

Halka aalltteerrnnaattiiffssiizz oollmmaadd››¤¤››n›gösterecegiz...

PPoolliiss ggeenneellggee yyaayy››nnllaadd››:: Referandum aldatmacas›na evet demeyenlere bask› terör!

Ça¤dafl Hukukçular Derne¤i ‹s-tanbul fiubesi Cezaevi ‹zleme Ko-misyonu taraf›ndan hapishanelerdeyaflanan hak ihlalleri raporu aç›k-land›. 1 A¤ustos günü ‹stanbul Ba-rosu’na ait Orhan Adli Apayd›nKonferans Salonu’nda bas›n toplan-t›s› yapan avukatlardan Oya Aslansöze bafllayarak gözlemleri sonu-cunda önemli gördükleri noktalar›anlatt›.

F Tipi hapishanelerde hasta tut-saklar›n durumlar›n›n kötüleflti¤i vesay›lar›n›n da giderek artt›¤›n› be-lirten Aslan, a¤›rlaflt›r›lm›fl müebbethapis cezas› alanlar›n yaflam koflul-lar›ndan dolay› fiziksel ve psikolo-jik olarak sa¤l›klar›n›n bozulmaktaoldu¤unu belirtti.

Disiplin cezalar›n›n dakeyfi olarak uyguland›¤›n›belirten Aslan, iflkenceye u¤-rayan tutsaklar›n bu durumuflikayet etmeleri halinde bir dehücre cezas› alarak 20 günekadar hücrede tutulduklar›n› söyle-di.

Aslan’›n ard›ndan söz alan Gü-nay Da¤ haz›rlad›klar› raporun so-nuç k›sm›n› okudu. Raporun sonun-da yaflanan sorunlara çözüm önerisiolarak; 41/1 nolu genelgenin uygu-lanmas›, tecrit-tretman modelindenvazgeçilmesi, a¤›rlaflt›r›lm›fl müeb-bet hapis cezas› sisteminin kald›r›l-mas›, kiflilerin sosyalleflebilmesiiçin uygun koflullar›n tretmana ba¤-l› olmadan oluflturulmas›, tüm tu-

tuklular›n sa¤l›k hizmetlerinden ya-rarlanmas› gerekti¤i belirtildi.

Daha sonra söz alan Avukat Eb-ru Timtik de neden özellikle F Tipihapishaneler üzerinde durduklar›n›anlatt› ve F Tipi hapishanelerin has-tal›k üreten merkezler oldu¤unusöyledi.

Son olarak gelen sorular› yan›t-layan avukatlar, bu raporu haz›rla-mak için 30 avukat olarak 6 hapis-haneden yaklafl›k 200 tutsakla gö-rüfltüklerini söylediler.

17Mücadele Edelim!

Hapishanelerde UygulananHak ‹hlalleri Raporu Aç›kland›

Page 18: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

U¤runa fienay olup, Gülsümanolup ölümlere yatt›¤›m›z halk›m›z›n,yo¤un oldu¤u ‹stiklal Caddesi’ndehasta tutsaklar yürüyüflünün bitimin-de 25 Haziran’da açm›flt›k imza ma-sam›z›. Bu kez direnifl mevzimizGalatasaray Lisesi önüydü.

Haks›z ve hukuksuz biçimde,AKP’nin kindarl›¤›yla tutuklanan17 TAYAD’l›ya özgürlük isteyecek-tik. Abdi ‹pekçi’nin neferleri olmaruhu ve heyecan›yla doluydu yürek-lerimiz. Sabah masam›z› açt›¤›m›z-da ailelerimizin tutuklanma karar›-na olan h›nc›m›zla her geçene bildi-ri verip, bu haks›z uygulamay› an-latmaya bafllam›flt›k. Korkuluklaraas›l› duran pankart›m›z› gören, bil-diriyi okuyan imza at›yor, bizlerebaflar›lar diliyordu. Halk›m›za uzat-t›¤›m›z her el bir kavuflmayd›. Teri-miz akt›kça mücadelenin büyüdü-¤ünün bilincindeydik. Ter ak›tma-dan, kan akmadan olmazd› yürü-mezdi demokrasi mücadelesi.

‹mza atmak üzere, rehber olanbir arkadafl geldi masaya. O esnadabiz de bir turiste meram›m›z› anlat-maya çal›fl›yorduk, rehber arkadaflkonuflmakta zorland›¤›m›z› görüncebize yard›mc› oldu. Biz anlatt›k o daçevirip anlatt›. Arkadafl gitti ve 1 sa-at sonra geldi¤inde bildiriyi Alman-ca’ya çevirmiflti ve bize meyve ge-tirmiflti. Sonras›nda üç kez daha u¤-ray›p hat›r›m›z› sorarak yan›ndaimza atmalar› için arkadafllar›n› dagetirmiflti.

Baflka gün bir iflçi geldi. ‘Siz bu-rada ne yap›yorsunuz, niçin imzatopluyorsunuz’ diye sordu. Kendisi-ne TAYAD’›, haks›z tutuklamalar›anlatt›k. Bildiriyi uzatarak mektupyazabilirsin dedik. ‘Sevinirim amaben yazamam ki’ dedi. Vaktin varsaberaber yazal›m deyince flafl›rd›.Bayram Abiye mektup yazmaya ko-yulduk. ‹flçi söyledi biz yazd›k sat›r-

lar›. “‹nflaatta çal›fl›yorum 1 yafl›ndak›z›m var. A¤r›l›’y›m. Çal›fl›p onla-ra para yolluyorum” diye bafllam›fl-t›. K›sa ama manidar bir mektuptu.Masam›z ö¤reticiydi bu anlamda birokul demek hiç abart› olmaz.

Sanatç›lar, ayd›nlar da masam›zagelip desteklerini sunmaktayd›lar.Edirne’den bir profesör imza atmakiçin masaya geldi¤inde “ne olursöyleyin, sizlere nas›l katk› sunabi-lirim’diyor ve dayan›flma dolu yüre-¤ini bize aç›yordu.

Özbekistan’tan Türkiye’ye gelenbir iflçi para vermek istiyor, dahabaflka nas›l katk› yapabilece¤ini a¤›raksak Türkçesiyle sorarak bizleremoral vermek için adeta ç›rp›n›yor-du.

Yafll› bir teyze “bunlar ne çocu-¤um’ diyor. Anlat›yoruz. fiafl›r›yorGüler Zere’yi duymufl televizyon-da’ “Olur mu öyle fley, cenazeye ka-t›lmak bizim töremizdir, AKP ne ya-paca¤›n› flafl›rm›fl belli ki, verin bende imza atay›m’ diyor.

Kuca¤›nda bebe¤iyle bir kad›ngeçiyor. ‹mza atmak iste¤ini, TA-YAD’› az çok bildi¤ini söylüyor. Be-be¤i al›p sevmek istiyoruz, s›cakkan-l› hemen kuca¤›m›za atl›yor. Bebekkuca¤›m›zda. Annesi bildiri da¤›t›-yor. Sanki 25 y›ll›k TAYAD’l› gibi.

Tekstil iflçisi bir bayan kardefliy-le geçiyor. Bir imza da siz at›n diyo-ruz Neden diye soruyor. Anlat›yo-ruz gerçekleri, inanam›yor. Sorularsoruyor üst üste. Yine de flaflk›nl›¤›-n› gizleyemiyor’ at›yor imzay› “na-s›l olur’ diye m›r›ldanarak.

Sanatç› Nur Sürer geliyor, imzaat›yor. Yine ayn› gün bir baflka sa-natç› geliyor O nunla Tecrite Karfl›Sanatç›lar Platformunu konufluyo-ruz biraz mahcup bir fleyler yapa-maman›n ezikli¤ini yans›t›yor. Eflide hapishanedeymifl.

Mazlum- Der’den, AKP’ye de-¤iflik partilerden bir çok insan ge-liyor masaya imza at›yor. Birisi“bak›n ben Saadet Partiliyim” di-yerek yan›ndaki 6 kifliyle birlikteimza at›yor. Bu esnada foto¤rafçekenler hiç eksik olmuyor.

Yenikap› Tiyatro Grubu kam-panyaya destek oluyor bir akflam.Sokak tiyatrosu yap›yorlar bize des-tek amaçl›. Ayn› gün polisten de güçalan iki sivil faflist arkadafllar›m›zaküfür ediyorlar sonra da sald›r›ya ge-çiyorlar. Çevreden geçen halktan in-sanlar hemen toplan›yor, sald›rganla-ra müdahale ediyorlar. Sald›rganlar›nyaralad›¤› arkadafllar›m›z› halk›m›zhastaneye götürmek için u¤rafl›yor.Arbede yaklafl›k 10 dakika sürüyor.Her zaman bizim güvenli¤imizi ald›-¤› yalan›n› söyleyen polisler sald›r›sonras› geliyorlar. Ve utanmazca bize“biz size bu kadar uzun eylem yap-may›n, güvenli¤inizi alam›yoruz’ di-yerek s›r›t›yorlar. Sonra “hakk›n›zdaflikayet var” denilerek gözalt›na al›-n›yoruz. Türkiye zulüm gerçe¤i buhem sald›r›ya u¤rad›k hem de gözal-t›na al›nd›k. Sloganlarla götürülüyo-ruz. Halkta bizimle. 6 saat süren gö-zalt› sonras› masaya geliyoruz. Hal-k›n sahiplenmesinden dolay› mutlu-yuz. Masay› hiç yaln›z b›rakmam›fl-lar. Pankart›m›z as›l›. Emeklerimizinkarfl›l›¤›n› al›yoruz.

Birkaç gün sonra 8 TAYAD’l›n›nserbest b›rak›ld›¤› haberini al›ncasevincimiz görülmeye de¤erdi. ‹çi-miz biraz buruktu, 9 TAYAD’l› b›ra-k›lana dek mücadele etmeye devamedece¤iz. Baz› insanlar imza föyle-rini de al›p gidiyorlar, doldurup ge-tirmek üzere.

Yaklafl›k 50 gündür lise önünde-yiz. Yüreklerimiz ac›larla ve halk›ndestekleriyle zenginlefliyor. Akl›m›zAnkara’da TAYAD kokulu duvarla-r›n ard›nda. Günler, aylar, mevsim-ler birbirini deviriyor Tecrit hala ül-kemizde en büyük “bela”. Bize dedüflen bu “bela” ya karfl› mücadele-de ›srard›r. Israr›m›zda vefa, ba¤l›-l›k, sab›r ve inanc›n yan›nda devri-min yegane kayna¤› olan halka olansevdam›z vard›r.

TAYAD’LI A‹LELER

DEVR‹M‹N B‹TMEZ TÜKENMEZ KAYNA⁄ININ HALK OLDU⁄UNU ‹L‹KLER‹M‹ZE DEK YAfiIYORUZ

TTaayyaadd’’ll›› AAiilleelleerr

Referandum aldatmacas›n› protesto 18

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Page 19: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

‹‹ssttaannbbuull:: 1 A¤ustos günü 1 May›s Mahallesi Mer--kez Son Durak’ta ve Ba¤c›lar Yenimahalle’de yap›laneylemlerde “Enginler’in Ferhatlar’›n Sesi Yürüyüfl Sus--turulamaz” yaz›l› pankart aç›ld›, Yürüyüfl dergisi ta--n›t›m› yap›ld›.

Eylemlerde okunan aç›klamalardan sonra toplu der--gi da¤›t›m›na geçildi. Dergi sat›fllar›nda 1 May›sMahallesi’nde 100 dergi, Ba¤c›lar’da ise 54 dergi halkaulaflt›r›ld›.

AAddaannaa:: 2 A¤ustos günü Yürüyüfl okurlar› Da¤l›o¤--lu ve Meydan mahallelerinde; Yürüyüfl dergisinin tan›--t›m ve sat›fl›n› yapt›lar.12 Eylül’de yap›lacak referandu--mun halklara hiçbir yarar› olmayaca¤›n› söyleyen dergiokurlar› 71 dergiyi halka ulaflt›rd›lar.

4 A¤ustos günü Akkap› Mahallesi’nde yap›lanYürüyüfl dergisi sat›fl›nda ise 53 dergi halka ulaflt›r›ld›.

‹‹zzmmiirr:: Küçük Yamanlar Mahallesi'nde 1 A¤ustosgünü Yürüyüfl dergisi sat›fl› yap›ld›. A¤›rl›kl› olarakKürt halk›n›n yaflad›¤› mahallede uluslar›n kendi kade--rini tayin hakk› üzerine sohbet edildi ve referandum al--datmacas› hakk›nda bilgi verildi. Dört dergi okurununkat›ld›¤› tan›t›m ve sat›flta toplam 50 dergi halka ulafl--t›r›ld›.

Birol Karasu Futbol Turnuvas›Bafllad›

‹stanbul'un ‹kitelli Atatürk Mahallesi'nde"Yozlaflmaya Karfl› Birol Karasu Futbol Turnuvas›"bafllad›.

20 tak›mla turnuvaya bafllayan ‹kitelli ÖzgürlüklerDerne¤i aç›l›fl maç›n› 1 A¤ustos günü bafllatt›. Turnu--va maç› bafllamadan, Birol Karasu'nun kardefli CengizKarasu; Birol Karasu'ya ve turnuvan›n amac›na yöne--lik konuflma yapt›.

Turnuvan›n 3. gününde oynanan maçta ‹stanbulEmniyetine ba¤l› Terörle Mücadele ekipleri turnuvasaatinde ellerinde kameralarla çekim yapmaya çal›flt›.

Polisler dernek üyeleri taraf›ndan engellenince çe--kip gitmek zorunda kald›. Maç bitiminde daha kalabal›kgelen ekipler sahada gövde gösterisi yapmaya çal›flsalarda sahada kendilerinden baflka kimse kalmam›flt›.

Yürüyüfl Dergisi HalkaUlaflmaya Devam Ediyor

� Halk Sofras› Pikni¤iPankartlar› As›ld›

‹stanbul'da, 7. Geleneksel Halk sofras› pikni¤i içinGülsuyu, Gülensu, 70 Evler ve Kartal merkezde 21 adetpiknik pankart› as›ld›.

� 1 May›s Sergileri Sürüyor26-27-28 Temmuz’da Gülensu Nurettin Sözen Par--

k›’nda 1 May›s sergisi düzenlendi. 29 Temmuz’’dan iti--baren 1 May›s foto¤raflar› Kartal Kültür Festivalindeçay bahçelerinin ve stantlar›n oldu¤u yerde sergilenme--ye devam edilecek.

***

3 A¤ustos günü ‹stanbul’un 1May›s Mahallesi fiükrüSar›tafl Park›’nda 1 May›s 2010 Taksim sergisi aç›ld›.

Park›n girifline “Mehmet Kavgay› Ö¤retiyor” ve“Siz Vermediniz Biz Kazand›k” afiflleri as›ld›. Ayr›caHalk Cepheliler 3001. Caddesi’nde 7. Geleneksel HalkSofras› Pikni¤i’nin 70 adet afiflini asarak 1 May›s halk›--n› Pazar günü yap›lacak olan pikni¤e davet etti.

***

‹stanbul'da 1 May›s 2010 foto¤raf sergisi mahalleler-de halk›m›z›n ziyaretine sunulmaya devam ediyor...

� ‹zmir-Yamanlar’daFilm Gösterimi

Yamanlar Özgürlükler Derne¤i`nin bafllatt›¤› aç›khavada film gösterimlerinden ilki 3 A¤ustos günü der--nek binas› önündeki meydanda yap›ld›.

Kung Fu Panda filminin izletildi¤i gösterime baz›aileler de çocuklar›yla birlikte kat›ld›.

50`den fazla çocu¤un izledi¤i film gösterimindensonra her hafta Sal› günü film gösterimlerinin devamedece¤i duyuruldu.

edelim! Sand›¤a gitmeyelim! 19�

Ba¤c›lar / ‹STANBUL

Gülsuyu / ‹STANBULGülsuyu / ‹STANBUL

Page 20: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Aralar›ndan Halk Cephesi’nin debulundu¤u Suyun TicarilefltirilmesineHay›r Platformu taraf›ndan Alibeyköybaraj göletinde meydana gelen hayvanölümleri nedeniyle, ‹stanbul ‹SK‹ Ak--saray merkez binas› önünde eylem ya--p›ld›.

3 A¤ustos günü yap›lan ey--lemde “‹SK‹ ‹stanbul Halk›n›Zehirliyor” yaz›l› pankart aç›l--d›. Eylemde yap›lan aç›klama-da; ‹stanbul’un su ihtiyac›n›n %20’sini karfl›lamakta olan Ali--beyköy baraj göletinde hayvanölümlerinin yafland›¤› ve yerin--de yap›lan tespistlerde Ka¤›tha--ne ar›tma tesisinde gelen boru--

nun deflarj edildi¤i k›s›mda ça--murun balç›k halde oldu¤u belir-tildi. Devam›nda ‹SK‹ yetkilile--rinin Ka¤›thane içme suyu ar›t--

ma tesisi ç›k›fl sular›n›n Alibeyköy ba--raj›na verildi¤ini söyledikleri belirtildi.Aç›klaman›n sonunda yetkililer istifa--ya ça¤r›ld› ve sulak alanlar› kirletenle--rin, halk sa¤l›¤›n› ve ekosistemi tehditedenlerin takipçisi olunaca¤› söylendi.

Halk›n Sa¤l›¤›n› Bozanlar›nTakipçisi Olaca¤›z!..

� Baban nne iifl yyap›yor ?

� Tekel iiflçisi

� Ankara’daki eeylemekat›ld› mm›?

� Evet

� Baban›n bbu eeyleminidestekliyor musun?

� Evet

Bu diyalog Ankara’da Astsu-bay Bando ve M›z›ka Okulu s›-nav› mülakat s›nav›nda geçiyor.

Malatyal› bir Tekel iflçisininçocu¤u her alanda baflar›l› ol-mufl ve s›ra mülakata gelmifltir.

Sonuç müzik s›nav›nda 1olan iflçi çocu¤u mülakatta elen-di.

‹stanbul Gazi Mahallesi'nde31 Temmuz günü, mahallede da--ha önceden de uyuflturucu satt›r--d›¤› bilinen "Halo Day›" lakapl›Halil Kaya'n›n, dul bir kad›n› veailesinin evini basarak rahats›z vetehdit etti¤i Halk Cepheliler tara--f›ndan ö¤renildi.

Ayn› gün akflam› Halil Ka--ya'y› takibe alan Halk Cepheliler,yakalayarak rahats›z etti¤i aileninevinin önüne götürdüler.

Tüm mahalleliye hitaben ko--nuflma yapan Halk Cepheliler;"Bu adam çocuklar›m›z› zehirle--yendir, mahallemizde yaflayan

dul bir kad›n› ve ailesini rahats›zedip, tehdit edendir." diyerek Ha--lil Kaya'y› teflhir ettiler.

Mahalle halk›n›n soka¤a in--mesiyle birlikte, Halil Kaya dö--vülerek mahalleden kovuldu.

Son olarak Halk Cephelileryapt›klar› konuflmada; "Bu herke--sin kula¤›na küpe olsun. Bu ma--hallede Halk Cepheliler olduk--ça, uyuflturucuya, fuhufla, h›rs›zl›--¤a, çeteleflmeye izin vermeyece--¤iz!" dediler.

Rahats›z edilen aile daha son--radan ziyaret edildi.

� Malatya’da Demokrasive Dayan›flma Festivali

Malatya’n›n Kürecik Beldesi’nde 31Temmuz günü 2. Kürecik DemokrasiVe Dayan›flma Festivali yap›ld›.

Kürecik Kültür Merkezi'nin de aç›l›--fl›n›n yap›ld›¤› festivallerde MalatyaHaklar Derne¤i de stant açt›.

� Kartal Festivali'ndeEylem

‹stanbul, Kartal’da düzenlenen KartalFestivali'nde 31 Temmuz günü devrimcikurumlar ortak olarak “Hapishanelerdetecrit ve hasta tutsaklar” konulu bir paneldüzenledi.

Belediyenin engelleme giriflimlerinera¤men 60 kiflinin dinledi¤i panele TA--YAD'l› Aileler’den Mehmet Güvel,ÇHD'den Güray Da¤ ve TUYAP'tan H›--d›r Sabun konuflmac› olarak kat›ld›.

Ayn› gün Kartal Festivali'nde tutukluolan TAYAD'l›lar için toplu bildiri da¤›--t›m› yap›ld›. K›sa sürede 500 adet bildirida¤›t›ld›.

Akflam Kartal Citibank önünden Kartalmeydan›na do¤ru bir yürüyüfl düzenlendi.Bir kez daha tecritin bir insanl›k suçu oldu--¤unu ve AKP'nin hasta tutsaklar› katletme--ye devam etti¤i vurguland›. Kartal meyda--n›na gelen kitle, burada bir aç›klama oku--du. Eyleme yaklafl›k 100 kifli kat›ld›.

� Gazi’de Uyuflturucu Sat›c›s›na Müdahale

20

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Halk›n Anayasas› için

� Esenyurt’ta TutuklamalaraProtesto

Geçti¤imiz günlerde BDP’nin askeri operasyonlara karfl› Esen--yurt’ta düzenledi¤i eyleme sald›ran polis, 58 kifliyi gözalt›na alm›fl, 7kifli tutuklanm›flt›. Devrimci demokrat örgütler BDP’ye yönelik bu sal--d›r›y› 30 Temmuz günü yapt›klar› eylemle protesto ettiler.

Esenyurt Cumhuriyet Meydan›’nda yap›lan eylemde aç›klamay›okuyan Esin Y›ld›z; hakk›n› arayan tüm kesimlerin üzerine devlet tara--f›ndan bask› uyguland›¤› belirtti. Esin Y›ld›z, Kürt halk›na yönelik ger--çeklefltirilen linç sald›r›lar›n› da k›narken, AKP’nin aç›l›m yalanlar›ylabask›y› artt›rd›¤›n› söyledi. Eyleme; Esenyurt Halkevi, BDSP, ESP,ÖDP, EMEP, Ça¤r› dergisi, Halk Cephesi kat›ld›.

Page 21: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

-- DDüüzzeenn ‹‹ssllaammcc››llaarr›› ddüünnffaaflfliisstt ggeenneerraalllleerriinn eettee¤¤iinniiööppüüyyoorr,, 1122 EEyyllüüllAAnnaayyaassaass››’’nn›› ddeesstteekklliiyyoorrdduu..-- DDeevvrriimmcciilleerr,,hhaappiisshhaanneelleerrddee,, üüllkkeeddee,,yyuurrttdd››flfl››nnddaa ““CCuunnttaa AAnnaayyaa--ssaass››’’nnaa HHaayy››rr!!”” ddeeddiilleerr-- DDüünn ddee,, bbuuggüünn ddee ffaaflfliizzmmeekkaarrflfl›› hhaakk vvee öözzggüürrllüükklleerrii,,ttüümm bbeeddeelllleerrii ggöözzee aallaarraakkyyaallnn››zz ddeevvrriimmcciilleerr ssaavvuunndduu

Meydanlarda, televizyonlarda,bas›nda Anayasa ile ilgili halka ya-lanlar söyleyenler, tarihi gerçekleriters yüz ederek, her fleyi çarp›t›yorlar.

“12 Eylül ile hesaplafl›yoruz”,“özgürlük ve demokrasiden yana-y›z” diyenler, pespaye bir cunta ifl-birlikçisi, faflist ‘82 Anayasas›’n›nsavunucusu olduklar›n› halktan giz-lemeye çal›fl›yorlar.

San›yorlar ki, alk›fllad›klar›, ö-nünde dü¤me ilikleyip, diz k›rd›klar›cuntan›n, faflist anayasas›n› savun-mufl olmalar› kolayca unutulacak!

CCuunnttaa,, ““AAnnaayyaassaayyaa HHaayy››rr””ddiiyyeennlleerrii vvaattaann hhaaiinnii iillaanneettttii!!

12 Eylül faflist cuntas›yla birlik-te, devrimci, ilerici örgütler a¤›rdarbeler alm›fl, sol örgütlerin ço¤uhalk› faflist cuntan›n terörü ile yüz-yüze b›rakm›flt›.

Mültecilik, davadan kaç›fl revaç-tayd›.

Halk›n mücadelesinin varl›¤›n-

dan söz edilemeyecek bir dönemyaflan›yordu. Oligarfli gelenekseldüzen partilerini de sindirmiflti.

Onun d›fl›nda da cuntayla iflbir-li¤i yapan, ona destek olan ‹slamc›kesimler vard›.

‹flte bu koflullarda faflist cuntahaz›rlad›¤› anayasay› halk oyunasundu. Cunta yeni anayasa ile top-luma ve oligarflik devlete emper-yalistlerin ç›karlar› do¤rultusundayeni bir flekil veriyordu.

Referandumla hem faflist cuntaanayasas›n› onaylatacak hem decuntan›n flefi Kenan Evren’i Cum-hurbaflkan› seçtireceklerdi.

Faflist cunta “Anayasaya Hay›r”demeyi yasaklam›flt›. Anayasa ile il-gili “Hay›r” tart›flmas› yapmak, dü-flünce belirtmek yasakt›.

Kenan Evren, “Anayasaya Evet”propagandas› için flehir flehir dolafl›-yor, mitingler yap›yordu. Okullar,devlet kurumlar›, iflyerleri boflalt›la-rak halk kendi iste¤i d›fl›nda mitingalanlar›na getiriliyordu.

Mitinglerde, faflist flef Evren, ba-zen Kur’an’dan ayetler okuyarak,gerçekleri çarp›tarak, yalan söyle-yerek, bazen halka gözda¤› vererek,halktan anayasaya “evet” oyu ver-mesini istiyordu.

Televizyonlar, radyolar, gazete-ler sadece tek tarafl› “AnayasayaEvet” yay›nlar› yap›yordu.

K›sacas›, cunta anayasay› onay-latmak için propagandadan tehdidekadar her yöntemi kullan›yordu.

“Cunta Anayasas›’na Hay›r!”demek vatan hainli¤i ile eflde¤erdi.Öylesine bir gözda¤› verildi ki,

“hay›r”› a¤za almak, “hay›r” propa-gandas› yapmak büyük bir suçtu.Devrimciler iflte o koflullarda “ha-y›r!” dediler, eylemler örgütlediler.

DDeevvrriimmcciilleerriinn kkaann››ddöökküüllüürrkkeenn,, oonnllaarr ccuunnttaaiillee ppaazzaarrll››kk yyaapptt››llaarr

Baflta Fethullah Gülen olmaküzere bugün gazetelerde, ekranlardabol keseden atan ‹slamc›lar, o za-man faflist cuntay› destekliyor veövgüler diziyordu. Gülen, faflistcuntan›n ilan› ile adeta kendindengeçmiflti.

“... E¤er, atik davran›p da y›l-lardan beri haz›rlanan karanl›kemellerin önüne geçmeseydi, bütünbir millet olarak inkisar (k›rg›nl›k)içinde a¤lamadan baflka çaremizkalmayacakt›. Tu¤a selam, sanca¤aselam ve ölçülerimiz içinde onu tu-tan yüce bafla binlerce selam!..”

Dün kifliliksiz bir cunta yalakas›olan Gülen, faflist cunta liderlerinedarbe yapt›klar›, halk›n kan›n› dök-tükleri için övgüler diziyor, “yücebafla”, yani Evren’e selam duruyor-du.

‘Cunta Anayasas›’na Hay›r’diyen devrimciler

ve cunta ile pazarl›k yapaniflbirlikçiler

KKööllnn -- 33 KKaass››mm 11998822

8 A¤ustos2010

21

Yürüyüfl

Say›: 228

Mücadele Edelim!

Page 22: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Ayn› Gülen, bugün AKP’ningöstermelik “Anayasa de¤iflikli¤i”paketine “Evet” derken, cuntayaveryans›n ediyor, “imkan olsa me-zardaki ölüleri de kald›r›p” evetoyu kulland›rtaca¤›n› söylüyor.

Yine o y›llarda, anayasa için SSüü--lleeyymmaanncc››,, NNaakkflflii flfleeyyhhlleerriiyyllee pazar-l›klar yap›ld›. Özellikle ‹slamc›laradevlet kurumlar›, ordu ve polis içeri-sinde örgütlenme imkanlar› tan›nd›.

Hem ‹slamc›lar› ihya etmek içinhem de sola, devrimci mücadeleyekarfl› kullanmak için gericilik ve dinbir silah olarak kullan›ld›. O y›llardadini e¤itim veren kurumlar yayg›n-laflt›r›larak, gericilik devlet eliyle ör-gütlendi. ‹mam-Hatipler ve Kur’ankurslar› mantar biter gibi ço¤ald›.

Öyle ki, 1982’ye kadar sadecebir tane ‹lahiyat Fakültesi varken,Cunta 1982’den sonra bunlar› h›zlaço¤altm›fl, say›lar›n› 21’e ç›karm›flt›.

‹slamc›lar kendilerine sunulanbu imkanlarla örgütlenirken, cunta-y› ve faflist anayasay› desteklediler.

Bu, cuntan›n faflist terörüne or-tak olmak, onunla iflbirli¤i yapmakve cuntay› aklamak tavr›yd›. 12 Ey-lül zulmüne ortak olan ‹slamc›lar,

cuntay› yeni sald›r›lara da özendir-mifllerdir.

“Cuntan›n Anayasas›’na Ha-y›r!” deyip de, devrimciler d›fl›ndabuna uygun bir faaliyet yürütenparti, örgüt, çevre yok gibidir.

CHP lideri Bülent Ecevit veAdalet Partisi lideri Süleyman De-mirel de o dönemde cunta anaya-sas›na “hay›r” demifllerdir. Bunudaha sonralar› çok kullanm›fllard›r;ancak asl›nda onlar›n bu tavr› ken-dileriyle ve dar bir çevre ile s›n›rl›-d›r. “Hay›r” için herhangi bir çal›fl-ma yürütmemifller, aç›k tav›r alma-m›fllard›r. Çal›flma yapmak demekcunta ile çat›flmak demekti. Çat›fl-may› göze alamad›lar ve zevahirikurtarmak için hay›r dediler.

Bafllang›çta cuntan›n demagoji-lerinden etkilenen küçük burjuva-zinin baz› kesimleri, ‘82 Anayasa-s› ile haklar›n›n ellerinden al›nd›-¤›n› görerek, anayasaya karfl› ç›k-mak istediler, ama onlar da örgüt-süz ve etkisizdiler.

Oligarfli içi tüm güçler ise, do¤-rudan veya susarak 12 Eylül Ana-yasas›’na onay verdiler. Düzen içigüçler aç›s›ndan 7 Kas›m 1982 fluveya bu biçimde cuntaya onay ver-dikleri bir gündür.

O gün bask› alt›nda onaylad›lar12 Eylül Anayasas›’n›, ama cuntagitti¤inde de o anayasay› savun-maya ve uygulamaya devam etti-ler.

Devrimciler o günden bugünefaflist cunta anayasas›na karfl› mü-cadele ederken, onlar ise destek-lerini devam ettirdiler.

BBiirr ddeevvrriimmcciilleerr ssuussmmaadd››!!Devrimci hareket, faflist cunta-

n›n anayasay› referanduma sunma-s› karfl›s›nda, politikas›n› “CCuunnttaaAAnnaayyaassaass››’’nnaa HHaayy››rr!!”” olarak be-lirledi. Anayasaya hay›r denmeliy-di. Zira, her hay›r oyu cuntan›n po-litikas›na ve gelece¤e iliflkin plan-lar›na hay›r demekti. Bu tav›r fa-flizme hay›r demek anlam›na gel-mekteydi.

DDeevvrriimmccii SSooll, EEkkiimm 11998822’de

Anayasa referandumuyla ilgili ola-rak ““AAmmeerriikkaanncc›› FFaaflfliisstt CCuunnttaann››nnAAnnaayyaassaass›› RReeddddeeddiillmmeelliiddiirr.. EEmm--ppeerryyaalliizzmmiinn VVee OOlliiggaarrflfliinniinn ‘‘DDee--mmookkrraassii MMaanneevvrraallaarr››nnaa’’ KKaarrflfl››MMüüccaaddeelleemmiizzii YYüükksseelltteelliimm”” bafll›k-l› bir broflür yay›nlad›.

Boykot tavr›n›n belirsizli¤i veuygulanabilirlik oran›n›n zay›fl›¤›nedeniyle devrimci hareket bu tavr›gündemine almad›. Kimi sol örgüt-ler boykot tavr› belirlese de bu tav›rgerçekçi de¤ildi. Hem anayasay›teflhir için hiçbir faaliyetleri yoktuhem de çal›flma yürütecek bir örgüt-lenmeleri.

Devrimci hareket, cunta anaya-sas›na karfl› yo¤un bir çal›flma bafl-latt›. Bildiri, el ilan›, mektup, pan-kart, yaz›lama, pullama, telefonlabilgi verme gibi yöntemlerle anaya-san›n niteli¤ini, halka anlatmaya ça-l›flt› ve ulaflabildi¤i her yerde halk›“Hay›r” oyu vermeye ça¤›rd›.

2 Kas›m 1982 günü Devrimci Sol3. Davas›’n›n ilk duruflmas›naç›kan 200 devrimci tutsak hep bira¤›zdan faflist Anayasa’y› protestoediyorlard›. Bir tutsak, metindenbir kelime okuyor, 200 kifli tek birkoro olarak tekrarl›yordu okelimeyi.

“Devrimciler, DEVR‹MC‹LER,Yurtseverler, YURTSEVERLER,Demokratlar, DEMOKRATLARFaflizme Karfl›, FAfi‹ZME KARfiI,Mücadele edenler olarak,MÜCADELE EDENLER OLARAK,Halk›m›za, HALKIMIZABask› ve BASKI VEfiiddet uygulayan, fi‹DDETUYGULAYANTürkiye Halklar›na, TÜRK‹YEHALKLARINAAçl›k, AÇLIKYoksulluk, YOKSULLUKSefalet getiren, SEFALET GET‹RENBu Anayasay›, BU ANAYASAYIProtesto ediyoruz, PROTESTOED‹YORUZ”

Onlar iflbirli¤i yaparken,devrimciler 82 Anayasas›’nahay›r diyordu!

Duruflma bafllang›c›nda baz›ifllemleri tutanaklara geçirtenduruflma yarg›c› Seyfettin Ayd›n,Dursun Karatafl’› sorgu vermeküzere kürsüye ça¤›r›yor.

Elinde kal›n bir dosya ilekürsüye yürüyen Dursun Karataflflöyle diyor:

“Sorgum haz›r. Ancak dahaönce üç dilekçem var. Sabra-fia-tilla katliam›n› lanetleyen, 1982Anayasas›’n› protesto eden bi-rer dilekçe ile... Önce bunlar›okumak istiyorum.“ (Bir Savafl,Bir Dava Ve Zafer, syf. 48)

Referandum aldatmacas›n› protesto 22

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Page 23: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Kampanya, hapishanelerde veyurtd›fl›nda da sürdürüldü. 22 KKaa--ss››mm 11998822''ddee DDEEVVRR‹‹MMCC‹‹ SSOOLL 33..DDaavvaass››’’nn››nn ilk duruflmas›nda dev-rimci tutsaklar, tav›rlar›n› aç›kla-yan bir dilekçeyi mahkemeye ver-diler. Mahkemede bulunan 200'denfazla tutsak, cuntan›n anayasas›n›protesto eden bir metni toplu ola-rak anons ederek ‘82 Faflist Anaya-sas›’n› protesto ettiler.

Yurtd›fl›nda ise, “AAnnaayyaassaayyaaHHaayy››rr”” Kampanyas› ile as›l olarakAvrupa demokrat kamuoyuna veTürkiyeli emekçilere cuntan›n ni-teli¤i anlat›lmaya, cunta teflhiredilmeye çal›fl›ld›.

Bu amaçla silahl›-silahs›z ey-lemler yap›ld›. O dönem yap›laneylemlerden baz›lar› flunlard›;

AAvvuussttuurryyaa’’nn››nn VViiyyaannaa kentin-de oynanan Galatasaray ile Wientak›mlar› aras›ndaki maçta sahayagiren devrimciler, sahada “FaflistCuntan›n Anayasas›na Hay›r!”pankart› açarak, faflist cuntay› tefl-hir ettiler.

33 KKaass››mm 11998822''ddee TTüürrkkiiyyee’’nniinnKKööllnn BBaaflflkkoonnssoolloosslluu¤¤uu silahl› 10devrimci taraf›ndan iflgal edildi. ‹fl-galin bafl›nda görevliler d›fl›ndakirehineleri serbest b›rakan devrim-ciler konsolosluk binas›na Türkçeve Almanca “Anayasaya Hay›r!”pankart› ast›lar.

Görevliler yaklafl›k 16 saat bo-yunca rehin tutuldu.

Devrimci Sol militanlar› Avru-pal› devrimcilerle binan›n önünde““AAnnaayyaassaayyaa HHaayy››rr”” sloganlar›ylaeylemi destekleyen bir yürüyüflyapt›lar.

55 KKaass››mm 11998822’de Türkiye’ninAAmmsstteerrddaamm TTuurriizzmm MMüüflflaavviirrllii¤¤ii11 devrimci taraf›ndan cunta ana-yasas›n› protesto amac›yla iflgaledildi.

99 KKaass››mm 11998822’de PPaarriiss TTüürrkkHHaavvaa YYoollllaarr›› bürosu iflgal edildi.‹flgali yapan 8 devrimci Köln bas-k›n›nda tutuklanan arkadafllar›n›nserbest b›rak›lmas›n› istediler, du-varlara Türkiye yönetimi ve yeniAnayasa aleyhine sloganlar yazd›-lar.

‹flbirlikçi AKP’nin BaflbakanErdo¤an’dan bafllayarak, neredey-se tüm yöneticileri kendi d›fl›ndakidüflünceleri her zaman ezmeye,sindirmeye çal›flt›lar.

Öyle ki, miting meydanlar›nda,salon toplant›lar›nda sorunlar› dilegetirmeye çal›flan, esnaf, ö¤renci,memur, köylü hep susturuldu, sin-dirilmeye çal›fl›ld›.

Yaflananlara en somut örnekTayyip Erdo¤an’d›r. Ürettikleriürünün para etmedi¤ini dile getirenbir üreticiye “anan› da al, git” di-yebilen, yaflad›klar› zorluklar› dilegetiren bir köylüyü, “ gözünü top-rak doyursun” diyerek susturmayaçal›flan ayn› kafad›r.

Susturulmufl, sindirilmifl birhalk yaratmak istiyorlar. Elefltiriyi,kendilerine alternatif düflüncelerihakk›n› arayanlar›, farkl› sorunlar-da farkl› düflünceleri olanlar›, dü-zen partilerinin yöneticilerini ez-meye çal›fl›yor, kimsenin düflünce-lerini aç›klamas›n› istemiyorlar.

Bülent Ar›nç, Kemal K›l›çda-ro¤lu’nun boyunu tart›flma konusuyaparak, bunun bir örne¤ini verdi

Tahammülsüzler!.. ‹stiyorlar ki,herkes kendilerine tabi olsun. Hiçkimse farkl› bir düflünceyi dile ge-tirmesin. Kendilerine “ayk›r›” birdüflünceyi dile getiren her kimseonu “yerin dibine bat›rma”y› ifledinmifllerdir.

Bir yandan da, iktidar›n verdi¤igüçle, herkesin karfl›s›na dikiliyor,ezmeye çal›fl›yorlar. Oysa lümpen-serseri tav›rlar› ile hiç kimseyeders verme durumunda olamazlar.

Birbirlerine “bey” diye, “say›n”diye hitap ederler ama herfleylerisahtedir. Hatta görünürde bile o

sahtelikleri s›r›tmaktad›r..

Kaba ve lümpen tav›rlar› ile bu-nun bir örne¤ini de, geçti¤imizgünlerde bir halk düflman› olan Ce-mil Çiçek verdi.

Çiçek, Dersim Munzur festiva-linde Kürt sorunu ile ilgili düflün-celerini aç›klayan Diyarbak›r Bü-yükflehir Belediye Baflkan› OsmanBaydemir’i susturmaya, ezmeyeçal›flt› adeta.

Çiçek, “Bugünlerde sorumsuzbir sürü adamlar da konufluyor.Manfletlere bakarsan›z organlar›yer de¤ifltiren adam da yerli yersizkonuflmufl yine. Geçenlerde de böy-le konuflmufltu.” (Sabah, 2 A¤ustos2010) diyordu.

Çiçek bir yandan Baydemir’esald›r›rken, as›l olarak Kürt sorunukonusundaki düflüncelerine sald›r›-yordu. Kürt sorunu konusundafarkl› düflünülmesine tahammüleriyoktur hiçbirinin.

Farkl› düflünen, resmi görüflünd›fl›nda düflünceleri olanlara revagördükleri sadece sald›rmalar› de-¤ildir. Gözalt›na ald›rmak, tutuk-latmak temel yöntemleridir.

Kürt sorununda böyle düflünen,sald›ran, farkl› düflüncelere zerrekadar de¤er vermeyen bir anlaya-fl›n Anayasa konusunda demokra-tik bir anlay›fl› savunmas› düflünü-lemez.

Bu kafa anayasa konusundafarkl› düflünen herkese sald›rarak,herkesi susturaca¤›n› düflünmekte-dir. Bu kafa demokrat olmad›¤› gi-bi, iflbirlikçi, halka ve halk›n de-¤erlerine yabanc› bir kafad›r.

Anlad›¤› tek dil ise sindirmek,ezmek ve sald›r›d›r...

Hem iflbirlikçiler, hem küstahlar ve hem de baya¤›lar

edelim! Sand›¤a gitmeyelim!

8 A¤ustos2010

23

Yürüyüfl

Say›: 228

Page 24: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Anayasalar, insanl›¤›n tarihi ka-dar eski de¤ildir. ‹lk ortaya ç›k›flla-r›ndan bugüne, geçen süre bir kaçyüzy›ld›r. Bu bir kaç yüzy›lda flekil-lenmifltir anayasalar.

Hukukun ve genel olarak yasala-r›n ise, tarihi çok daha eskidir. Nite-kim ilk hukuk kurallar›n› Mezopo-tamya’da imparatorluk kurmufl olanBabiller’in ünlü kral› Hammurabikoymufltur.

Hukuk, bir üst yap› kurumu ola-rak tüm s›n›fl› toplumlarda iktidar-daki s›n›f›n ç›karlar›n› korur huku-kun bir biçimi olan anayasa da bunauygun olarak burjuvazi ile tarih sah-nesine ç›km›flt›r.

AAnnaayyaassaallaarr bbuurrjjuuvvaaddeevvrriimmlleerrllee oorrttaayyaa çç››kkmm››flfltt››rr

Köleci ve feodal toplumlarda biryerde hukuk da, yasa da, feodalbeylerin, imparatorlar›n, krallar›n,

padiflahlar›n iki duda¤› aras›ndad›r.Onlar›n her emri, her sözü, “yasa”d›r.

Mutlak egemenli¤in imparator-lar›n, padiflahlar›n elinde oldu¤u,iktidar›n baflka s›n›f veya katman-larla paylafl›lmad›¤› koflullarda ora-da baflka yasalara, yasalar›n yaz›l›hale getirilmesine gerek duyulma-m›flt›r.

Yasa da, hukuk da, o imparato-run, kral›n, sultan›n flahs›nda so-mutlanm›flt›r.

Feodalizmin son aflamalar›nado¤ru burjuvazinin tarih sahnesineç›kmas› ve geliflmeye bafllamas›ylabirlikte, feodalitenin temsilcisi du-rumundaki krallarla burjuvazi ara-s›nda bir yetki savafl› patlak verdi.Anayasalar bu savafl›n araçlar›ndan,biçimlerinden biri oldular.

Kuflkusuz bu k›yas›ya bir iktidarsavafl›n›n sürmesi demekti.

Anayasalar›n ilk ortaya ç›k›fllar›da burjuvazinin tarih sahnesinde ye-rini almas›yla birliktedir. Burjuvazi-nin kendi iktidar› için mücadeleyibafllatmas›, eeflfliittlliikk,, öözzggüürrllüükk,, kkaarr--ddeeflfllliikk sloganlar› ile halk› peflinetakmas› ile çeflitli ülkelerde birer bi-rer burjuva devrimleri gerçekleflti-rildi.

Bunlardan ilki 11778899 FFrraannss››zzDDeevvrriimmii’’ddiirr. Fransa’da burjuvazi-nin iktidar› bu devrimle bafllam›flt›r.

11778899 FFrraannss››zz DDeevvrriimmii,, feodali-tenin iktidar›n› y›kman›n yan›s›rafeodal kurumlar›, feodal düflüncele-ri de yerle bir etti.

Bu süreç, “insan haklar›” evren-sel ilkesinin netleflmesinde de, ana-yasac›l›k hareketlerinde de hep birbafllang›ç noktas› kabul edilir. Bur-juvazi bir süre sonra kendi anayasa-s›n› da yapt›. 11779911 AAnnaayyaassaass›› buyan›yla ilklerden biridir.

11778899 DDeevvrriimmii’’nnddee esas olarak

iki s›n›f çarp›flt›. Feodal düzeninsoylular› ile burjuvazi. Burjuvaziiktidara ortak olmak için ayakland›.

Feodal düzenin soylular›n›n yö-netiminden memnun olmayan, tümdi¤er s›n›f ve tabakalar da burjuva-zinin yan›nda saf tuttular.

‹flçisi köylüsüyle halk da bukavgada, ilerici talepler savunanburjuvazi ile birlikteydi.

Ancak halk› yedekleyen, peflinetakan burjuvazi devrimi kendi ikti-dar› için istemektedir. Devrimin as›lniteli¤i “burjuva devrimi” olmas›-d›r.

Devrimin sonunda yap›lan ana-yasa da bu niteli¤i yans›t›r. 11779911AAnnaayyaassaass››''nda kral›n mutlak otori-tesi y›k›lm›fl, ama krall›k da korun-mufltur. Kurulan yeni rejim s›n›rl›bir monarflidir.

Burjuvazinin sürdürdü¤ü iktidarsavafl›nda “yaz›l› anayasa” düflün-cesini savunmas›n›n, sosyal ve siya-sal nedenleri vard›. ‹flte bu nedenlerburjuva demokratik devrimin de ge-rekçeleri oldu.

BBuurrjjuuvvaazzii aannaayyaassaayy››kkeennddiissii iiççiinn iissttiiyyoorr

Burjuvazi “Özgürlük ve Eflitlik”fliar› ile bir yandan feodal boyundu-ruk alt›ndaki köylülü¤ü, di¤er yan-dan proletaryay› yedeklemeye çal›-fl›rken esas olarak bunlar› kendisiiçin istiyordu.

Burjuvazi, feodal iktidar karfl›-s›nda “giriflim özgürlü¤ü” istemek-tedir. Bu kendi pazar›n› yaratmakiçin özgürlük istemektir. Yine feo-dal iktidar karfl›s›nda, eflitlik iste-mektedir. O nedenle tüm bu taleplerinin devlet güvencesi alt›na al›n-mas›n›, bunu sa¤layabilmek için dedevlet mekanizmas›n›n iflleyiflinins›n›rlar›n› çizen “yaz›l› anayasa-lar”a ihtiyaç oldu¤unu savunmufl-

Anayasalar Nas›l VeNeden Ortaya Ç›kt›?

BBaaflflllaarrkkeenn......Bu say›m›zda yeni bir yaz› dizisi-

ne bafll›yoruz. Konumuz AAnnaayyaassaa.

Anayasalar›n nas›l ortaya ç›kt›¤›n-dan bafllayarak, anayasalar›n s›n›fsalniteli¤ini, yap›l›fllar›n›, onaylan›fllar›-n›, anayasalar›n dünyada ve ülkemiz-de nas›l flekillendi¤ini ele alaca¤›z...

Halk›n bu konuda da alternatifininoldu¤unu ortaya koyacak, burjuvaanayasas›n›n karfl›s›na Halk Anayasa-s›’n› ç›karaca¤›z..

Görülecek ki, düzenin anayasalar›alternatifsiz de¤ildir ve görülecektirki, kimse AKP’nin göstermelik de¤i-flikliklerine, “ehven-i fler” olarak su-nulanlara mahkum de¤ildir...

Burjuva Anayasas›’ndan Halk Anayasas›’na

11

24

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Halk›n Anayasas› için

Page 25: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

tur.

Burjuvazi, böylelikle hem kapi-talizmin gelifliminin önündeki feo-dal engelleri kald›rm›fl, hem de çök-mekte olan aristokrasiye karfl› kendigüvenli¤ini sa¤lam›fl olacakt›.

11778899 ‹‹nnssaann vvee YYuurrttttaaflfl HHaakkllaarr››bildirisine bak›ld›¤›nda görülecektirki, bu bildiri burjuvazinin dilini ta-

fl›makta, onun taleplerini dile getir-mekteydi.

Bildiri burjuvazinin iktisadi, si-yasal, sosyal talep ve de¤erleriniifade etmektedir. Mülkiyet ve güç-ler ayr›l›¤› bunlar›n bafl›nda gel-mektedir.

11779911 AAnnaayyaassaass›› burjuvazininanayasalar›n›n ilk örne¤i olmufl,onu di¤er ülkelerdekiler izlemifltir.Nitekim, 11880000’lü y›llar boyunca ‹‹ss--vveeçç, NNoorrvveeçç,, HHoollllaannddaa gibi Avrupaülkelerinde de anayasalar yap›ld›.Bu ülkelerde burjuvazinin önderli-¤inde ayaklanmalar gerçeklefltirildi.

Ayaklanmalar, krall›klar iktidaryetkisini burjuvaziyle paylaflmay›kabul eden anayasalar›n yap›lmas›-n› kabul etmesiyle sonuçland›.

Bu anayasalar iillkk oollaarraakk;; mec-lisleri güvence alt›na alm›flt›r. Mec-lisler bafllang›çta yetkilerini krallar-la, feodal beylerle paylaflsa da son-radan bu durum de¤iflmifl, feodalite-nin egemenli¤i k›r›l›nca tüm yetki-ler burjuvazinin denetiminde mec-lislere geçmifltir.

‹‹kkiinnccii oollaarraakk;; “seçim sistemi”konusunda yeni ad›mlar at›lm›flt›r.Genel oy hakk› bafllang›çta verilme-mifl, s›n›rl› tutulmufltur. Oy hakk›için mücadele edilmifl, sonraki y›l-larda bu hak anayasalara girmifltir.

Burjuvazinin anayasas›nda, seç-me ve seçilme hakk› s›n›rl›d›r. Burju-vazi bu hakk› s›n›rl› tutmufltur. 11779911AAnnaayyaassaass››’’nnddaa genel oy hakk› yok-tur. Ve seçimler iki aflamal›d›r. ‹kinciaflamaya kat›lmak için mal-mülk sa-hibi olma koflulu aranmaktad›r.

OOssmmaannll››’’ddaa aannaayyaassaacc››ll››kkhhaarreekkeettlleerrii vvee iillkk aannaayyaassaa

Osmanl› ‹mparatorlu¤u ile ana-yasa aras›nda bir ba¤ kurmak bafl-lang›çta anlafl›lmaz gelebilir. ZiraOsmanl›, devlet ve iktidar anlay›fl›gere¤i, bir çok geliflmeye karfl› ç›kt›ya da engelledi.

Yine de Osmanl›'daki hemen hertürlü geliflmeyi “Bat›”ya ba¤lamak,adet olmufltur.

Böyle bir de¤erlendirme haliyle

Osmanl›'n›n kendi iç dinamikleriniyok saymakt›r. Yaflanan geliflmelerisadece basit bir “Bat›” özentisi ola-rak görüp, aç›klama kolayc›l›¤›d›r.

Osmanl›'daki anayasac›l›k hare-ketleri de “Bat›”daki anayasac›l›khareketlerinden etkilenmifltir; ancakyine de, ortaya ç›k›fl›, geliflimi ol-dukça farkl›d›r.

Avrupa ülkelerinde anayasac›l›khareketleri, ona kaynakl›k eden bur-juva devrimleri ile paralel geliflmifl-tir. Osmanl›'da ise kapitalizm, Avru-pa’daki gibi bir geliflim gösterme-mifltir. Bu nedenle anayasac›l›k ha-reketleri oradakiler gibi ortaya ç›k-mam›fl, geliflmemifltir. Osmanl›’dadaha çok imparatorlu¤un yenidendüzenlenmesi, kimi konularda re-form yap›lmas› talebi ile birlikte ge-liflen bir anayasac›l›k hareketi sözkonusudur.

Avrupa’da anayasalar, bbuurrjjuuvvaa--zziinniinn iikkttiiddaarr ssoorruunnuunnuu çözmüfl vebu s›n›f›n beklentilerine cevap ver-mifltir.

OOssmmaannll››’’ddaa iissee anayasal› birsistemi isteyenler, anlad›¤›m›z an-lamda burjuvazi olmaktan çok;mevcut talan›n azalmas›yla birliktegelirleri düflen sivil-asker bürokrasibaflta olmak üzere, merkezi yöneti-min zay›flamas›yla güçlenen yeniderebeyleri ve eflraft›r.

Keza, Osmanl› ‹mparatorlu¤uiçinde elde ettikleri ayr›cal›klarla,ya¤ma ve talanla güçlenen emper-yalist flirketler de anayasan›n oldu-¤u bir sistem için en fazla zorlayankesimler içinde yer almaktayd›lar.

Osmanl›'daki Anayasal hareket-ler de as›l olarak bunlar›n iktidardapay sahibi olmak istemeleri ve ta-leplerinin karfl›lanmas› biçiminde-

‹flçiler, MMemurlar,Köylüler, EEsnaflar,Serbest MMeslek SSahipleri,Gecekondulular,Ev KKad›nlar›, ‹‹flsizler,

‹flte bunlardan dolay›, sizlerereferandum aldatmacas›na or-tak olmaman›z›, halk›n alenenaldat›lmak istenmesini protes-to edip sand›¤a gitmemeniziöneriyoruz.

Ancak önerimiz bbu kkadar-la ss›n›rl› dde¤il.

12 Eylül Anayasas›na da,AKP’nin oyalay›c› de¤ifliklikpaketine de mahkum de¤iliz.

Gerçekten bafl›ndan sonunakadar halk›n çç›karlar›n› ggöze-terek yap›lm›fl bir anayasam›zolabilir.

Halk CCephesi, böyle biranayasan›n tasla¤›n› ortayakoymufltur.

Sizleri, iflte böyle bir anaya-sa do¤rultusunda mücadeleyeça¤›r›yoruz.

Bu anayasa, ba¤›ms›zl›¤›,demokrasiyi esas alan bir HalkAnayasas› TTasla¤›’d›r.

Halk›n anayasas›, ancak hal-k›n iktidar›nda gerçekleflebilir.Sizleri halk anayasas› için mü-cadeleye ça¤›r›rken asl›ndahalk›n iiktidar› iiçin mmücade-leye ça¤›rm›fl oluyoruz

(Halk CCephesi ÖÖzel SSay›s›)

8 A¤ustos2010

25

Yürüyüfl

Say›: 228

Mücadele Edelim!

Page 26: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

dir.

Osmanl›'da “Anayasal›” biroluflumundan söz edilmesininilk ad›mlar›ndan biri GGüüllhhaanneeHHaatttt--›› HHüümmaayyuunnuu'dur. 33 KKaa--ss››mm 11883399 tarihli bu ferman Pa-diflah Abdülmecit taraf›ndanyay›nlan›r.

Buna göre padiflah, uyruk-lar›na kimi konularda yüküm-lülükler alt›na girdi¤ini aç›kla-m›flt›r. Uyruklar›n›n can ve malgüvenli¤inin korunaca¤›, her-kesin her türlü varl›¤›n› ser-bestçe kullanabilece¤i, mirasb›rakabilece¤i, servetlere dev-letçe el konulmayaca¤› kabuledilmifltir.

Bu elbette Osmanl›’da “ye-ni” bir geliflmedir. Ancak hal-k›n talepleri örgütlü bir müca-dele sonucu dile getirilmedi¤i,için de haklar böyle padiflahbuyruklar› ile verilmektedir.

Osmanl›’da ilk anayasa,11887766 tarihli 'Kanuni Esasi'dir.11887766 AAnnaayyaassaass›› ile Osman-l›’da “parlamentolu” bir düze-ne geçilir. Oluflturulan yeniAnayasa ile, “Meclisi Umumi”ad›n› tafl›yan iki meclisli birparlamento oluflturulmufltur.

Meclislerin nas›l oluflturu-laca¤›na gelince;

“Heyeti Ayan”›n üyeleri pa-diflah taraf›ndan ve yine ömürboyu görevde kalmak üzereatanmaktad›r.

“Heyeti Mebusan”a gelin-ce; “Heyeti Ayan”dan farkl›olarak “halk” taraf›ndan seçil-mektedir. O dönem “genel oy”hakk› tan›nmam›fl, oy hakk› s›-n›rl› kullan›lmaktad›r.

Meclisler kurulmas›na, kar-fl›n, hem hukuki olarak hem depratik olarak, yasaman›n veyürütmenin dizginler yine depadiflah›n elindedir.

“Yeni bir dönem”e geçil-mifltir ama bu sadece bir isimde¤iflikli¤inden ibarettir.

SSüürreecceekk......

Burjuvazinin Anayasas›,Burjuvazinin ‹ktidar› De¤il;

Halk›n Anayasas›, Halk›n ‹ktidar›!

Neden Halk›n Anayasas›?

11778899 Frans›z burjuva demokra-tik devrimi ile birlikte, burjuvazi detarih sahnesindeki yerini ald›.

Burjuvazi kkeennddii iktidar› ile bir-likte, kkeennddii devlet düzeni ve ege-menli¤i için, 11779911’de kkeennddii aannaayyaa--ssaass››nn›› yapt›.

Bundan tam 221199 y›l önce burju-vazi, kendi anayasas›n› yaparkenyoksul köylüleri ve iflçileri aldat-maktan da geri durmad›.

Feodal iktidarlar› y›karken, ileri-ci taleplerle yedekledi¤i, köylülü¤üve iflçileri bir kez de anayasay› olufl-tururken yar› yolda b›rakt›.

Yoksul köylülerin, iflçilerin ta-leplerine de yer verecekti burjuvazi.

Ancak bunlar ya ka¤›t üstündekalacakt›, ya da bazen ka¤›da bilegeçmeyecekti. Burjuvazi o gündenbafllayarak kendi yapt›¤› anayasalarile halk› yönetti.

Burjuvazinin halk› aldatmak üze-rine flekillendirilmifl anayasas›n›yapmas›ndan 221199 y›l sonra bu kez deAKP iktidar› halk› aldatmaya çal›fl›-yor. Oligarflinin faflist anayasas›n›halka tek seçenekmifl gibi sunuyor.

OOyyssaa hhaallkk››nn sseeççeennee¤¤ii vvaarr.. OO ssee--ççeenneekk HHaallkk AAnnaayyaassaass›› vvee HHaallkk ‹‹kk--ttiiddaarr››dd››rr..

Elbette iflçilerin, yoksul köylüle-rin, esnaf›n, küçük üreticinin, iflsiz-lerin, ev kad›nlar›n›n gerçek kurtu-luflu ancak kendi iktidarlar›nda,Devrimci bir Halk ‹ktidar›’nda ger-çekleflecektir.

‹flte bu sömürünün ve ya¤man›n,açl›¤›n olmad›¤› bir iktidar›n anaya-sas›d›r Halk Anayasas›. Halk kendiiktidar›nda Halk Anayasas› ile yö-netecektir.

Halk düzen partilerine, düzeniniktidar›na muhtaç de¤ildir. Kendisiyönetebilir.

O nedenle halk›n iktidar›n› Hal-

k›n Anayasas›n› istiyoruz.

HHaallkk AAnnaayyaassaass››;; ““çeflitli ulus veaz›nl›klara mensup ancak bu top-raklar› yüzy›llard›r paylaflan tümhalklar›n kardeflçe, insanca ve öz-gürce birarada yaflamas›n› güvencealt›na alan;”

HHaallkk AAnnaayyaassaass››;; ““Halk›n kat›l›-m›n›, halk›n yönetimini esas alan;”

HHaallkk AAnnaayyaassaass››;; ““Eme¤e veemekçiye de¤er veren, halk›n ç›kar-lar›n›, ba¤›ms›zl›¤›n›, özgürlü¤ünüas›l varl›k nedeni olarak gören;”

HHaallkk AAnnaayyaassaass››;; ““Kayna¤›n›halktan, halk›n talepleri ve ç›karla-r›ndan, tarihsel hakl›l›¤›ndan vehalk›n Osmanl›’dan bu yana yüzy›l-lard›r sürdürdü¤ü mücadeledenalan, bir anayasad›r. ”

““BBuu aannaayyaassaann››nn tteemmeellii,, bbaa¤¤››mm--ss››zzll››kk,, ddeemmookkrraassii vvee hhaallkk iiççiinn yyöönnee--ttiimmddiirr..”” ((HHaallkk AAnnaayyaassaass›› TTaassllaa¤¤››,,ssyyff.. 1111))

Halk Anayasas›’n›n temelini,halk için yönetim oluflturmaktad›r.Nitekim böyle oldu¤u içindir ki,Halk Anayasas›’nda “BBööllüümm::11””““DDEEVVLLEETT VVEE ‹‹KKTT‹‹DDAARR HHAALLKK‹‹ÇÇ‹‹NNDD‹‹RR”” diye bafllar.

Bu ayn› zamanda iktidar›n niteli-¤ini de herkese aç›kça ilan etmektedir.Halk Anayasas› ile yönetilecek ülke-mizde DDeevvlleett vvee ‹‹kkttiiddaarr,, hhaallkk››nndd››rr..

Bu düzenin adam yerine koyma-d›¤›, her f›rsatta ezdi¤i, “cahil” ,“birfleyden anlamaz” dedi¤i iflçile-rin, köylülerin, esnaf›n, küçük üreti-cinin, k›saca tüm halk›n devleti ola-cakt›r. O nedenle halk›n iktidar›kendini flöyle tan›mlam›flt›r;

“MMaaddddee 11- DDeevvlleett,, ççookk uulluusslluubbiirr DDeemmookkrraattiikk HHaallkk CCuummhhuurriiyyeettii--ddiirr.. DDeemmookkrraattiikk HHaallkk CCuummhhuurriiyyee--ttii,, BBaa¤¤››mmss››zz,, ÖÖzzggüürr,, DDeemmookkrraattiikk vveeHHaallkkttaann YYaannaa BBiirr DDeevvlleettttiirr..”” ((HHaallkkAAnnaayyaassaass›› TTaassllaa¤¤››,, ssyyff.. 1133))

Referandum aldatmacas›n› protesto 26

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Page 27: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Oligarfliye 58 y›ll›k sadakatin,uflakl›¤›n sonucunda NATO’da Ge-nel Sekreter Yard›mc›l›¤› görevi ve-rildi. Bu göreve Cumhurbaflkan›Abdullah Gül’ün d›fl politika baflda-n›flman› Hüseyin Diriöz getirildi.Bu haber burjuva medyada müjdelibir haber gibi verildi. ““NNAATTOO yyöö--nneettiimmiinnddee TTüürrkk vvaarrll››¤¤››”” diyorduörne¤in biri. Bir baflka gazete ““DDii--rriiöözz,, NNAATTOO''ddaa iikkiinnccii aaddaamm oolldduu””bafll›¤›n› atm›flt›. AKP’nin d›fl poli-tikadaki baflar›s› olarak gösterildibu atama. “Büyük oyuncu, müthiflarabulucu... ve flimdi de NATO’daikinci adaml›k!” Büyük Türkiye flo-vu sürüyor.

Oysa; oligarfliye Genel SekreterYard›mc›l›¤› görevi ancak 4400 yy››llssoonnrraa verilmifl. 1969-71 y›llar› ara-s›nda NATO Genel Sekreter BirinciYard›mc›l›¤› görevi verilen Türki-ye’ye o günden bu yana, o koltu¤uvermemifller. “NATO’nun ikinci bü-yük ordusu” Türkiye’de... O kadaraskerini NATO hizmetine vermifl,ama bir Genel Sekreter Yard›mc›l›¤›görevini bile ancak 40 y›lda bir ve-riyorlar... Çünkü emperyalistler bi-liyor ki, Türkiye oligarflisi her ko-flulda emirlerine amadedir..

Asl›nda biliniyor ki, verilen gö-rev de göstermeliktir. NATO’yu yö-neten emperyalistler bellidir.

Da¤›tt›klar› baflkan yard›mc›l›k-lar›n›n ne bir vveettoo yetkisi vard›r, ne

oy hakk›, ne gerçek bir yönetmeyetkisi... Nas›l baflkan yard›mc›l›¤›bu, nas›l ikinci adaml›k?

Ortado¤u’ya, Kafkaslar’a yöne-lik politikalar›n›, manevralar›n› yo-¤unlaflt›ran NATO, ““TTüürrkk”” ve““mmüüssllüümmaann”” kimli¤iyle Türkiyeoligarflisini daha çok ve etkili tarzdakullanmak istemektedir. 40 y›l son-ra “yard›mc› koltu¤u” verilmesininen önemli nedenlerinden biri budur.

Hat›rlanaca¤› gibi ayn› mant›kla,HHiikkmmeett ÇÇeettiinn’e Afganistan’da NA-TO ad›na önemli bir görev verilmiflti.

Gerek Hikmet Çetin örne¤inin,gerekse de Diriöz’ün Genel Sekre-ter yard›mc›l›¤›na atanmas›n›n anla-m› fludur: emperyalizm, onlar› kkiirrlliivvee kkaannll›› iiflfllleerriinniinn mmaaflflaass›› olarakkullanmaktad›r.

Gerçekte verilen tüm makamlar,kariyerler, sahtedir; aslolan onlar›n““MMAAfifiAA”” olarak kullan›lmas›d›r.

Oligarflinin NATO’da GenelSekreter yard›mc›s› olarak yapaca-¤› tek fley; Amerikan politikalar›n›nen iyi savunucusu olmak ve bu do¤-rultuda elinden gelen herfleyi yap-mak olacakt›r.

Halk›m›z! NATO’da Türkiye oligarflisine

verilecek “Genel Sekreter yard›mc›-l›¤›” ya da herhangi bir görevdendolay› Türkiye halklar› için ““öövvüünnççdduuyyuullaaccaakk”” hiçbir fley yoktur.

NATO üyeli¤i, emperyalizminhalklara karfl› iflledi¤i suçlar›n orta-¤› olmak demektir.

NATO’da daha ““bbüüyyüükk”” görevlerüstlenmek, suçlar›n› bbüüyyüüttmmeekkttiirr..

NATO’da halklar›n ç›kar›na olanhiçbir fley yoktur. Türkiye NATO’ya1188 fifiuubbaatt 11995522''ddee üye oldu. Üye ol-mas› bile halk çocuklar›n›n kan› pa-has›na olmufltur. Amerika’n›n ç›kar-

lar› için KKoorree’’ddee binlerce halk ço-cu¤u öldürülmüfltür. Amerika, iflbir-likçilerine ““KKoorree’’yyee aasskkeerr yyoollllaarr--ssaann››zz NNAATTOO''yyaa ggiirreebbiilliirrssiinniizz!!””demifl, iflbirlikçi Menderes hüküme-ti bunu tereddütsüz yapm›flt›r.

Türkiye’nin NATO üyeli¤iylebirlikte halklara karfl› iflledi¤i suçla-r› artm›flt›r: Kontrgerillay› örgütle-di. NATO anlaflmalar› gere¤inceçok say›da emperyalist üs aç›ld›.Topraklar›m›za nükleer füzeler yer-lefltirildi. 1950’lerden itibaren ülke-miz NATO’nun ““iilleerrii kkaarraakkoolluu””olarak konumland›r›ld›.

Türkiye, NATO üyeleri aras›ndaikinci büyük askeri güce sahip. Em-peryalizmin gözünde ““2233 sseennttlliikkyyüüzzbbiinnlleerrccee aasskkeerr”” demektir Tür-kiye. ABD D›fliflleri Bakanlar›’ndanJohn F. Dulles, ““NNAATTOO''yyaa eenn uuccuuzzaasskkeerrii TTüürrkkiiyyee ssaa¤¤ll››yyoorr.. BBiirr TTüürrkk aass--kkeerriinniinn bbiizzee mmaalliiyyeettii 2233 cceenntt!!”” de-miflti. Türkiye’nin NATO’daki burolü hiç de¤iflmedi. Dulles’ten y›llarsonra emperyalist spekülatörlerdenSoros da, ““TTüürrkkiiyyee’’nniinn eenn iiyyii iihhrraaççmmaall›› aasskkeerriiddiirr”” diyerek oligarflininNATO içindeki rolünü ortaya ser-mifltir.

NATO, hhalklar›ndüflman›, eemperyalistbir kurulufltur

NATO (Kuzey Atlantik Anlafl-mas› Örgütü), 4 Nisan 1949'da, “ko-münizm tehlikesi”ne karfl› kapitalistsistemi ssaavvuunnmmaa gerekçesiyle ku-ruldu. Fakat NATO, hiçbir zaman“savunma” örgütü oollmmaadd››.. NATO,bafl›ndan itibaren savunma de¤il,ssaalldd››rr›› örgütü olarak kurulmufltur.Amac›, sosyalist ülkelere karfl› sal-d›r›lar örgütlemek, halklar›n müca-delesini engellemek ve emperyalistülkeler için yeni pazar alanlar› ya-ratmak olmufltur.

Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’

58 YILLIK UfiAKLI⁄IN ‘ÖDÜLÜ’u Oligarfli NATO ‹çinde

Üstlendi¤iGörevlerle

Dünya Halklar›naKarfl› SuçunuBüyütmektedir

edelim! Sand›¤a gitmeyelim!

8 A¤ustos2010

27

Yürüyüfl

Say›: 228

Page 28: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

NNAATTOO;; hhaallkkllaarraa kkaarrflfl››ssaavvaaflflttaa kkoonnttrrggeerriillllaann››nnmmeerrkkeezz kkaarraarrggaahh››dd››rr!!

NATO sadece ordular›n birlefl-mesinden meydana gelen s›radanaasskkeerrii bir örgütlenme de¤ildir. NA-TO, halklara karfl› savafl›n ppoolliittiikkkkaarraarrggaahhllaarr››nnddaanndd››rr..

Ony›llard›r ulusal ve sosyal kur-tulufl mücadelelerini, halklar›n is-yanlar›n› bast›rmak için dünya ça-p›ndaki halk düflman› politikalar›nço¤u NATO Zirvelerinde kararlaflt›-r›lm›flt›r. NATO, sömürge ve yenisömürge ülkelerde devrimci müca-deleyi engellemek için aannttii--kkoommüü--nniisstt öörrggüüttlleerrii,, ssiivviill ffaaflfliissttlleerrii vveekkoonnttrrggeerriillllaayy›› örgütlemifltir.

Kontrgerilla sadece sömürge veyeni-sömürgelerde de¤il, NATOüyesi olan tüm ülkelerde halklar›nmücadelesini engellemek için de¤i-flik isimler alt›nda örgütlenmifltir.

1970'li y›llar boyunca Amerika’-n›n önderli¤inde, CIA ve di¤er em-peryalist gizli servislerle birlikte,yeni sömürge ülkelerde halklarakarfl› say›s›z kontrgerilla faaliyetiyürütmüfltür.

Türkiye’de, Yunanistan’da, fii-li’de, Arjantin’de, Salvador’da vedaha onlarca ülkede gerçeklefltirilendarbelerde NATO’nun pay› büyük-tür. Yüzbinlerce insan bu cuntalartaraf›ndan iflkencelerden geçirildi,kaybedildi, katledildi. Bunlar Ame-rika’n›n NATO karargahlar›nda ör-gütledi¤i kontra faaliyetlerinden ba-z›lar›d›r.

NATO’da flu veya bu görevi üst-lenenlerin yerine getirecekleri ““ggöö--rreevvlleerr”” iflte bunlard›r.

Sosyalist sistemin y›k›lmas›ylaNATO, bafllang›çtaki varolufl gerek-çesini kaybetmifl olsa da emperya-listler NATO’yu tasfiye etmedi. Ak-sine NATO’ya yeni ifllevler yüklen-di. “Kriz bölgelerine” daha “h›zl›”müdahale edebilmek için ““oorrttaakkggöörreevv ggüüccüü”” oluflturuldu.

Burada “kriz bölgeleri”, “ortakgörev gücü” gibi, NATO’nun rolünügizleyen kavramlar›n aç›k karfl›l›¤›

ise fludur: NNAATTOO,, nneerree--ddee eemmppeerryyaalliisstt ssiissttee--mmiinn çç››kkaarrllaarr››nn›› tteehhddiitteeddeenn bbiirr ggeelliiflflmmee oolluurr--ssaa,, oraya müdahale et-me hakk›n› kendisindegörmektedir.

NNAATTOO’’yyaa hhiizzmmeett,,AAmmeerriikkaannppoolliittiikkaallaarr››nnaa hhiizzmmeettttiirr

1999'da yap›lan NATO Zirve-si'nde, ""iissttiikkrraarrss››zzll››kkllaarr,, oorrggaanniizzeessuuççllaarr,, kkiittllee iimmhhaa ssiillaahhllaarr››nn››nn yyaa--yy››llmmaass›› vvee tteerröörr"" tehdidine karfl›savaflma karar› al›nd›. Bu zirveyleNATO’nun müdahale alan› daha dagenifllemifl ve NATO, ABD'nin as-keri örgütüne dönüfltürülmüfltür.

NATO zirvelerinde Amerika’n›nç›karlar› do¤rultusunda halklar›n di-reniflini bast›rmak için kararlar al›n-d›. Bu kararlarla dünya halklar›na““yyaa bbooyyuunn ee¤¤mmeekk yyaa ddaa ööllüümm”” da-yat›ld›. Türkiye’de devrimciler bafl-ta olmak üzere F Tipi tecrit politika-lar›yla tüm halk teslim al›nmaya ça-l›fl›ld›. Guantanamo, Ebu Gureyb,Bagram gibi Nazi Kamplar› bu poli-tikalar›n ürünüdür.

2002'de Afganistan'›n iflgal edil-mesi görevi NNAATTOO’’yyaa verilmifltir.O günden beri Amerika’n›n Afga-nistan’› iflgali NATO flemsiyesi al-t›nda sürüyor.

2004 y›l› Haziran ay›nda ‹stan-bul'da yap›lan NATO Zirvesi'ndeNATO'nun Asya'da geniflletilmesi,Ortado¤u'da ABD iflgalinin yayg›n-laflt›r›lmas› ve kal›c›laflt›r›lmas›,Türkiye baflta olmak üzere, iflbirlik-çi ülkelerin daha aktif olarak kulla-n›lmas› kararlaflt›r›ld›.

Yeni ggörevler, hhalklarakarfl› ssuçlar›nbüyümesidir

Oligarfli, NATO üyesi oldu¤u ilkgünden itibaren emperyalizmindünya halklar›na karfl› iflledi¤i suç-lar›n orta¤› olmufltur. Daha NA-TO’ya kabul edilmeden önce Ame-rika’n›n ç›karlar› için Kore’ye asker

göndererek Kore halk›n›n ba¤›ms›z-l›k mücadelesine engel olmaya ça-l›flm›flt›r. NATO’ya üye olduktansonra Sovyetler Birli¤i’ne karfl›, As-ya’da, Ortado¤u’da halklar›n ulu-sal-sosyal kurtulufl mücadelelerinekarfl› emperyalizmin ““iilleerrii kkaarraakkoo--lluu”” olma görevini üstlenmifltir.

Bugün de NATO içinde askerigücüyle, co¤rafi konumuyla ve ekolarak ““TTüürrkk vvee MMüüssllüümmaann””kimli¤iyle Amerika’n›n dünya halk-lar›na açt›¤› savaflta önemli bir yeresahiptir.

NATO, sekiz y›ld›r Afganistaniflgalini sürdürüyor. Oligarfli, Afga-nistan’a asker göndererek iflgalindo¤rudan orta¤› olmufltur. Sekiz y›l-d›r katledilen her Afganl›’dan so-rumludur.

Türkiye’ye verilen yeni görevlerhalklara karfl› ifllenecek suçlar›n bü-yütülmesi demektir.

Bunda halk›n övünç duyaca¤›hiç bir fley yoktur. Tam tersine bafl-ka halklar›n vatan›n› iflgal etmek, ifl-gale ortak olmak suçtur.

Türkiye hhalk›!Oligarfli, NATO içinde üstlendi-

¤i görevlerle tüm dünya halklar›nakarfl› suçlar›n› büyütmektedir. Ko-re’den Afganistan’a emperyalizminç›karlar› için halklar›n kan›n› ak›t-m›flt›r ve kanl› ve kirli bir maflaolarak yeni suçlara kar›flmaktad›r.

Oligarflinin emperyalizm uflakl›-¤›na sessiz kalmayal›m! Sessiz kal-mak katliamlara onay vermek, ortakolmakt›r.

Topraklar›m›z›n NATO’nun, A-merika’n›n üssü haline getirilmifltir.NATO’ya, Amerikan Emperyalizmi-ne Karfl› Mücadeleyi Büyütelim!

28

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Halk›n Anayasas› için

Page 29: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

1-) NNAATTOO NNeeddiirr??

NATO’nun aç›l›m› Kuzey AtlantikAnlaflmas› Örgütü’dür. “Komü-nizm tehlikesi”ne karfl› emper-yalist dünyay› savunmak ad›na 4Nisan 1949’da kurulmufltur.Sosyalist blok ve ulusal kurtuluflmücadelesi veren halklara karfl›emperyalistlerin askeri ittifak›-d›r. Kurucu üyeleri ABD, Belçi-ka, Fransa, Hollanda, ‹ngiltere,‹talya, ‹zlanda, Kanada, Lük-semburg, Norveç ve Porte-kiz’dir. 1952’de Türkiye ve Yu-nanistan, 1954’te de Federal Al-manya NATO’ya üye oldular.NATO’nun üye say›s›, emperya-lizmin ihtiyaçlar› çerçevesindeNATO’nun müdahale ve örgüt-lenme alan›n›n geniflletilmesiylebugün 42’ye kadar ç›km›flt›r.

2-) EEmmppeerryyaalliissttlleerr NNAATTOO’’yyaa

nneeddeenn iihhttiiyyaaçç dduuyydduu??

Bu ihtiyac›n temel nedeni sosyalizmkorkusudur. Bu öyle bir korkudurki dünyan›n dört bir yan›nda pa-zar kavgas›nda birbirlerinin kan›-n› döken emperyalistleri iittttiiffaakkyapmaya zorunlu k›lm›flt›r. Düflü-nün, 1. Paylafl›m Savafl›’nda,Sovyet devrimiyle pazarlar›n›nalt›da birini kaybettiler. 2. Payla-fl›m Savafl›’na tutufltular; alt›dabir, üçte bire ç›kt›. Avrupa’daSovyet K›z›l Ordusu’nun deste-¤iyle Polonya, Çekoslovakya,Macaristan, Romanya, Bulgaris-tan ve Arnavutluk’ta gerici ikti-darlar y›k›ld›. Almanya’n›n yar›s›sosyalist sisteme dahil oldu...Emperyalistler daha sonra Yugos-lavya’y› kaybettiler, 1949’da Çindevrimi oldu. Dünyan›n dört biryan›nda da ulusal ve sosyal kurtu-

lufl savafllar› var. Gör-dü¤ünüz gibi 1945’-lerden sonraki bu tab-lo emperyalistler içinhiç de iç aç›c› de¤il-dir. Art›k sorunu sa-

vaflla da çözemezlerdi üste-lik. Ve üstelik, nükleer si-lahlar›n oldu¤u bir dünya-da, bir savafl kendi sonlar›-

n› da getirebilirdi. Onun için ken-di aralar›ndaki sorunlar› savafllar-la çözmek yerine, askeri-ekono-mik ittifaklara yöneldiler. NATOgibi askeri ittifaklar (ve IMF,Dünya Bankas› gibi ekonomik it-tifaklar), iflte bu koflullarda olufl-turuldu.

3-) NNAATTOO ssaaddeeccee bbiirr aasskkeerrii

bbiirrlliikk mmii??

NATO’yu tek bafl›na emperyalistordular›n birli¤i olarak de¤erlen-dirmek eksik olur. Askeri olarakNATO emperyalist sistemin bek-çisi ve jandarmas›d›r. Ancakmisyonu sadece bununla s›n›rl›de¤ildir. NATO ayn› zamandadünya halklar›na yap›lacak sal-d›r›lar›n örgütlendi¤i politik birkarargâh olarak çal›flmaktad›r.

Örne¤in sosyalist ülkeleri y›kmayayönelik karfl›-devrimci faaliyet-ler, komplolar, provokasyonlar›nbüyük bölümü NATO karargâh-lar›nda örgütlenmifltir.

Avrupa ülkelerinde ve NATO üyesiyeni-sömürgelerde anti-komü-nist hareketler ve kontrgerillateflkilatlar› NATO kararlar›ylaörgütlenip flekillendirilmifltir.

Amerikan emperyalizmi, yeni-sö-mürgelerde faflist cuntalar›n ifl-bafl›na getirilmesinde NATO’yada özel görevler vermifltir.

Bu anlamda da NATO, cuntalardan,kontrgerilla operasyonlar›ndan,ölüm mangalar›ndan, iflkence vetecavüzlerden, katliamlardan,kay›plardan sorumlu emperya-list kurumlar›n bafl›nda gelir.Emperyalistlerin dünya halklar›-na karfl› iflledikleri suçlar›n mer-kez üslerinden biridir NATO.

4-) KKoonnttrrggeerriillllaa ddaa NNAATTOO’’nnuunn

rroollüü nneeddiirr??

Evet. Avrupa genelinde bir kontrge-rilla örgütlenmesinin kurulmas›daha NATO’nun ilk anlaflmametninde yer alm›flt›r. Resmi birkarard›r yani. Karar aynen flöy-ledir; “NATO’ya üye olan dev-let, komünizme karfl› mücadeleedecek devlet kuruluflunu olufl-turmak zorundad›r. Bu örgütteyer alacak kadrolar› gizli tutula-cak, gizlilik içinde çal›flacakt›r. ”

Bu maddeye ba¤l› olarak da NATOüyesi ülkelerde kontrgerilla örgüt-lenmeleri kuruldu. Örnek verir-sek; ‹talya’da Gladio, Fransa’daRüzgar Gülü, Yunanistan’da Ko-yun postu, Belçika’da-K›l›ç, Hol-landa’da Namuslu Hollandal›lar,Avusturya’da Gezici Spor veDostluk Birli¤i... ad› alt›nda kont-rgerilla teflkilatlar› oluflturuldu.Sosyalist sistemin da¤›lmas›ylaAvrupa’daki kontrgerilla örgüt-lenmelerine ihtiyaç azalm›fl vebunlar belli ölçülerde tasfiye edil-mifltir. Ancak ekleyelim ki, iflle-dikleri suçlardan dolay› tek bir ki-fli cezaland›r›lmam›flt›r.

5-) SSoossyyaalliisstt ssiisstteemmiinn yy››kk››llmmaass››yy--

llaa NNAATTOO’’nnuunn iiflfllleevvii ddee¤¤iiflflttii mmii??

NATO’nun kuruluflunda belirtilengerekçesi ortadan kalkt›. Ancakdünyada sosyalizm tehlikesi bit-medi¤i, emperyalizme boyun e¤-meyen ülkeler, halklar ve emper-yalist sömürünün giremedi¤itopraklar oldu¤u sürece NA-TO’nun ifllevi de sürecektir. Em-peryalist sistem var oldukça,NATO da kendi varl›¤›n› meflru-laflt›racak gerekçeler üretecektir.T›pk› ‘90’larda Avrupa’daki eskisosyalist ülkelerin denetim alt›naal›nmas› görevini üstlendi¤i gibi.

NATO’nun müdahale alan›n› emper-yalistlerin ihtiyaçlar›na göre ge-niflletilmifltir. ‘91’deki NATO zir-vesinde “Rusya’da ve eski sosya-list ülkelerdeki kar›fl›kl›klar... Or-tado¤u ve Akdeniz’in güneyinde-ki ülkelerden gelebilecek tehdit-

Tarihten, bilimden, önderlerimizden, geleneklerimizden

ö¤rendiklerimizle güçlenece¤iz

BilgiBilgigüçtürgüçtür

SSOORRUUDDAA1155NATO

8 A¤ustos2010

29

Yürüyüfl

Say›: 228

Mücadele Edelim!

Page 30: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

ler” denilerek, bu bölgeler deNATO’nun müdahale kapsam›nasokulmufltur. 2004 NATO zirve-sinde ise, AAssyyaa ddaa müdahale ala-n› say›lm›flt›r. K›sacas› dünyan›nneresinde emperyalistlerin ç›kar-lar›n› tehdit eden bir geliflmeolursa, NATO’nun ifllevi de onagöre yenilenmektedir.

6-) AABBDD NNAATTOO iilliiflflkkiissii nneeddiirr??

Kuruldu¤u günden bu yana NA-TO’da Amerika’n›n belirleyicili-¤i vard›r. Bu belirleyicilikABD’nin verdi¤i asker say›s›yla,finansman›yla pekifltirilmiflir.Amerika, NATO’nun her kararve operasyonunda son söz sahi-bidir. NATO, ABD’den ve politi-kalar›ndan ba¤›ms›z düflünüle-mez. 1999 y›l›nda yap›lan NA-TO zirvesinde, NATO’nun “is-tikrars›zl›klar, organize suçlar,kitle imha silahlar›n›n yay›lmas›ve terör tehdidine karfl›” savaflt›-r›lmas› karar›n›n al›nmas›yla,NATO, alenen Amerika’n›n po-litikalar›n›n hizmetindeki bir as-keri örgüte dönüfltürülmüfltür.

7-) NNAATTOO IIrraakk’’ttaa nneeddeenn yyookkttuu??

Emperyalistler aras› çeliflkilerin var-l›¤›n› unutmamak gerekir. Ameri-ka, imparatorlu¤unu ilan etse de,bu tüm emperyalistlerin ona ka-y›ts›z, flarts›z uyaca¤›, sömürüdendaha az pay almay› kabul edecek-leri anlam›na gelmiyor. Baflta Al-manya ve Fransa olmak üzere,emperyalistlerin bir k›sm› Irak ifl-galine daha fazla pay hesaplar›y-la karfl› ç›km›fllard›r. Bu nedenleiflgale bir çok NATO üyesi askergöndermifl olsa da, NATO res-men dahil edilememifltir. Emper-yalistler, anlaflt›klar›nda, Yugos-lavya’da, Afganistan’da oldu¤ugibi NATO flemsiyesi alt›nda hepbirlikte de sald›rmaktad›rlar.

8-) TTüürrkkiiyyee NNAATTOO’’yyaa nnaass››ll üüyyee

oolldduu??

1950 seçimleriyle iktidara gelen vegelece¤ini emperyalizmle iflbir-

li¤inde gören Menderes iktidar›,NATO’ya üyelik baflvurusu yap-t›. Ama önce oligarflinin rüfltünüispat etmesi gerekiyordu. Oli-garfli için Kore savafl› bu aç›daniyi bir f›rsatt›. 28 Temmuz1950’de Kore’yi iflgal eden NA-TO güçlerine Türkiye de 4500askerle kat›ld›. Kore’de en flid-detli çat›flmalar›n yafland›¤› cep-helere Türkiye askerleri sürüldü.Kore’ye giden 4500 askerden3130’u bu cephelerde öldü. Böy-lece Menderes iktidar›, binlercegencimizin kan›yla emperyalist-lere iyi bir iflbirlikçi olacaklar›n›ispat etmifltir. Ödül olarak da 18fiubat 1952’de Türkiye NATOüyeli¤ine kabul edildi.

9-) NNAATTOO’’yyaa üüyyee oollmmaann››nn

TTüürrkkiiyyee iiççiinn aannllaamm›› nneeddiirr??

Ba¤›ml›l›k! Türkiye ordusu Kurtu-lufl Savafl›’nda emperyalist iflgal-cilere karfl› ba¤›ms›zl›k savafl›veren bir orduydu de¤il mi? Oy-sa bu ordu, Kore’de emperyaliz-min ordusuna dönüfltü. Vatan›n›iflgale karfl› koruyan Kore halk›-n›n kan›n› döktü.

NATO’ya üye olunmas›yla Türki-ye, ba¤›ms›zl›¤›n› tamamenkaybetmifl, emperyalizme ba-¤›ml› bir ülke haline, TSK dakurtulufl ordusundan emperya-lizmin emrinde bir ordu halinedönüflmüfltür. TSK, ondan sonraemperyalizm ad›na 13 kez yurt-d›fl›nda uflakça görevler üstlen-di. Kore’de, Yugoslavya’da, Af-ganistan’da, Bosna-Hersek’te,Kosova ve Letonya’da emper-yalizmin hizmetinde yerald›.

10-) NNAATTOO’’yyaa üüyyee oollmmaakk bbaaflflkkaa

yyüükküümmllüüllüükklleerr ggeettiirriiyyoorr mmuu??

Ba¤›ms›zl›¤›n› kaybetmiflsen, em-peryalizmin iflgal ordusuna dö-nüflmüflsen, emperyalizmin iste-di¤i her fleyi de yerine getirmekzorundas›n. Emperyalistler NA-TO anlaflmas›na ve ikili anlaflma-lara dayanarak, ülkemiz toprak-lar›n› ve ordusunu istedikleri gibi

kullanmaya bafllad›lar. Bir çokABD ve NATO üssü kuruldu.Emperyalistlere tahsis edilen buüslerden kalkan uçaklar, Yugos-lavya’da, Irak’ta, Afganistan’dahalklar›n kan›n› döktü. NATO’yaüye olmak emperyalizmin askeriolmaktan, onun ad›na halklar›nkan›n› dökmekten baflka bir yü-kümlülük getirmiyor.

11-) NNAATTOO ggiibbii bbiirr ggüüçç

TTüürrkkiiyyee’’yyee nneeddeenn iihhttiiyyaaççdduuyyaarr??

Birçok nedeni var. S›ralarsak:

Birincisi yeni-sömürge askeri uuccuuzzaasskkeerrddiirr.. ABD D›fliflleri Bakan-lar›ndan John F. Dulles 1950’ler-de, “NATO’ya en ucuz askeriTürkiye sa¤l›yor. Bir Türk aske-rinin bize maliyeti 2233 cceenntt!!”” de-miflti. ABD baflkanlar›ndan Ro-nald Reagan ise günlü¤üne flöyleyazm›flt›: ““BBiirr TTüürrkk aasskkeerrii yy››llddaa66 bbiinn ddoollaarraa mmaall oolluuyyoorr.. EE¤¤eerroonnuu bbiirr AAmmeerriikkaann aasskkeerriiyyllee ddee--¤¤iiflflttiirrmmeeyyee mmeeccbbuurr kkaall››rrssaakk mmaa--lliiyyeett 9900 bbiinn ddoollaarraa çç››kk››yyoorr..””

‹flte emperyalistlerin ülkemize veorduya bak›fl› budur. UUccuuzz ppaa--zzaarr,, uuccuuzz aasskkeerr.. ““EEnn iiyyii iihhrraaççmmaall››nn››zz oorrdduunnuuzz”” denilerek oli-garfliye ordunuzu iyi pazarlay›ndenilmektedir.

‹‹kkiinncciissii,, emperyalistler iflgal bölge-lerinde kendi askeri öldü¤ündeoluflan iç kamuoyundan rahats›z-d›r. Onun için yeni-sömürge as-kerinin ölmesi onlar› bu derttende kurtaracakt›r.

ÜÜççüünnccüüssüü;; askeri nedendir. Hemsay›sal olarak, hem co¤rafi ola-rak emperyalizmin do¤rudanmüdahalesinin yetersiz kald›¤›durumlarda iflbirlikçi ülke ordu-lar› kullan›rlar. Böylelikle hemhareket alanlar›, hem cephelerigenifllemifl olur.

12-) ÜÜllkkeemmiizzddeekkii kkoonnttrrggeerriillllaayy››

ddaa NNAATTOO mmuu öörrggüüttlleeddii??

Yukar›da belirtmifltik; NATO üyesiolman›n flartlar›ndan biri komü-

Referandum aldatmacas›n› protesto 30

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Page 31: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

nizme karfl› mücadele edecekgizli bir örgütlenme oluflturmak-t›. Ülkemizde, NATO’ya üyeolunduktan çok k›sa bir süresonra 27 Eylül 1952’de ““SSeeffeerr--bbeerrlliikk TTeettkkiikk KKuurruulluu”” ad›ylailk kontrgerilla teflkilat› kuruldu.Bu kurumun ad› 1945’te ÖÖzzeellHHaarrpp DDaaiirreessii, 1990’lardan son-ra ÖÖzzeell KKuuvvvveettlleerr KKoommuuttaannll››¤¤››olarak de¤iflmifltir. Ve bunlar,kendi halk›na karfl› her türlü kat-liam, kaybetme, iflkence, prova-kasyon... yöntemlerini uygula-m›flt›r. Sonuçta oligarfli emper-yalizmin direktifleri do¤rultu-sunda kendi halk›na karfl› sava-flacak flekilde, iç savafla göre ör-gütlenmifltir. Örgütleyenlerdenbiri NATO’dur.

13-) NNAATTOO ggiibbii bbiirr ggüüccee kkaarrflfl››

dduurruullaabbiilliirr mmii??

Buna iki dönemden örnek verelim.1950’de NATO güçleri “komünist

tehdit” gerekçesiyle Kore’yi iflgaletmiflti. Devasa askeri ittifak Korehalk›na boyun e¤diremedi. KuzeyKore Demokratik Halk Cumhuri-yeti’nin kurulmas›n› engelleye-medi. 2001’de “Teröre karfl› sa-vafl” gerekçesiyle tüm NATO ül-keleri Afganistan’› iflgal ettiler.Buna karfl›n bir çok olanaktanmahrum b›rak›lm›fl yoksul Afganhalk›, y›llard›r NATO’ya karfl› di-reniyor ve ülkenin büyük bir bö-lümünü denetimi alt›na alm›fl du-rumda. Afganistan, NATO’nundirenen ve savaflan halklar karfl›-s›ndaki acizli¤inin kan›t›d›r.

14-) NNAATTOO üüyyeellii¤¤iinnddeenn çç››kkaammaazz

mm››yy››zz??

Oligarflinin zaten böyle bir niyetiyok. Olamaz da. Onun için oli-garflinin iktidar› y›k›l›p halk›niktidar› kurulmadan ne NA-TO’dan, ne de di¤er emperyalistkurumlardan kurtulamay›z. Em-

peryalizmle tüm ba¤l›l›k iliflkile-rini kopar›p atacak olan halk›ndevrimci iktidar› olacakt›r. Vehalk›n iktidar›n› kurmak içinNATO’ya karfl› da, iflbirlikçi or-dusuna karfl› da savaflman›n ge-rekti¤ini çok iyi biliyoruz.

15-) BBaa¤¤››mmss››zz,, ddeemmookkrraattiikk

TTüürrkkiiyyee’’ddee NNAATTOO’’nnuunndduurruummuu nnee oollaaccaakk??

Ba¤›ms›z, demokratik, sosyalist birTürkiye’de emperyalizmle hertürlü siyasi, ekonomik, kültürelba¤›ml›l›k iliflkisine son verilece-¤i gibi her türden askeri iliflkilereson verilir.

Bu konuda Halk Anayasas› Tasla-¤›’n›n 7. maddesi flöyledir:“Baflta NATO olmak üzere sal-d›rgan amaçl› paktlardan ç›k›la-cak, sald›rgan amaçl› her türlüanlaflma iptal edilecek, ülke top-raklar› üzerindeki emperyalistüsler kald›r›lacakt›r.”

Amerikan Washington Post gaze-tesi “‹ran’dan gelecek tehdide” karfl›Türkiye ya da Bulgaristan’da radarüssü kurulmas›yla füze kalkan› proje-sinde ilk aflaman›n tamamlanaca¤›n›yazd›. Habere göre ABD’nin MobilKalkan Projesi kapsam›nda radarlar-dan biri Türkiye veya Bulgaristan’akurulacak. “Ev sahibiyle” yap›lacakanlaflman›n çok yak›nda oldu¤unubelirtiyorlar.

Amerika, topraklar›m›z üzerindeplanlar yap›yor, projeler haz›rl›yor.Anlaflmalar yap›l›yor. Haz›rlananprojelerin ilk aflamas›n›n bitmek üze-re oldu¤u söyleniyor. Biz bütün bun-lar› Amerikan bas›n›ndan ö¤reniyo-ruz. Fakat ülkeyi yönetenlerden tekbir aç›klama yok. Burjuva bas›nAmerikan bas›n›n›n ald›¤› haberi ve-riyor. Ancak tek bir soru sormuyor:

Ey, bu ülkeyi yönetenler! Biz bun-

lar› neden Amerikan bas›n›ndan ö¤-reniyoruz?

Halktan neyi sakl›yorsunuz? Ne-den sakl›yorsunuz?

Topraklar›m›za füze kalkan üssükurulaca¤›n› ö¤rendik. Halktan baflkaneyi gizliyorsunuz?

Topraklar›m›za füze üslerinin ku-rulmas› Türkiye oligarflisi aç›s›ndançok flafl›rt›c› olmayacakt›r. Türkiyeoligarflisinin emperyalistlerle yapt›¤›ilk gizli anlaflma da de¤ildir. Amerikabaflta olmak üzere emperyalistlerleülkemizi satan onlarca gizli anlaflmayap›lm›flt›r. Bu anlaflmalar halktanhep gizlenmifltir. Gizli anlaflmalar iletopraklar›m›z›n kulland›r›lmas›n›n ta-rihi iflbirlikçili¤in tarihiyle efltir. Bun-lar›n baz›lar› tesadüfen ortaya ç›k-m›flt›r.

Topraklar›m›za Türkiye halk›ndanhabersiz Sovyetler birli¤ine karfl›

Amerika’n›n nükleer füzelerinin yer-lefltirilmesine izin veren bu oligarfli-dir. Türkiye halk› o füzelerden ancak1962 y›l›nda Amerika’yla SovyetlerBirli¤i aras›nda ç›kan çeliflkiler sonu-cunda haberdar olabilmifltir.

Halen ülkemizde 90 adet nükleerfüze bulundu¤unu da Türkiye halkla-r› Amerikan belgelerinden ö¤rendiler.

Bunlar a盤a ç›kanlard›r. A盤aç›kmayan onlarca anlaflman›n oldu-¤undan eminiz. AKP de kendindenönceki iktidarlar gibi topraklar›m›z›Amerika baflta olmak üzere emperya-listlere kulland›rmaktad›r.

Bu yüzden soruyoruz AKP iktidar›-na: Füze kalkanlar› nereye kuruluyor?Halktan neyi, neden gizliyorsunuz?

Füze üssü Türkiye’ye mi?

AKP Aç›klamal›d›r!

edelim! Sand›¤a gitmeyelim!

8 A¤ustos2010

31

Yürüyüfl

Say›: 228

Page 32: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Geçti¤imiz günlerde; hükümetve kurumlarla ilgili gizli belgeleriyay›mlayan WWiikkiilleeaakkss isimli birweb sitesi, Afganistan’daki Ameri-kan iflgali ile ilgili gizli 9922 bbiinn 220011belgeyi yay›mlad›.

Bu belgelerde, iflgalcilerin Afga-nistan halk›na karfl› iflledi¤i suçlarve gerçeklefltirdikleri onlarca katli-am olmas›na karfl›n emperyalistmedya iflin bu yan› ile pek ilgilen-medi.

Onlar Afganistan halk›na yaflat›-lan katliamdan çok, ifli magazinlefl-tirmeye, gerçeklerin üstünü örtme-ye çal›flt›lar.

B›rakal›m iflgalcilerin Afganis-tan’daki onlarca katliam›n›, tek birkatliam bile iflgalcilerden hesap sor-mak için yeterli bir nedendir.

Ancak onlar, iflgalcilerin suçla-r›ndan çok, sitenin “atlatma haberyapmas›” ve “gazetecilik baflar›s›”ile ilgiliydiler.

Bir kez daha emperyalist medya-n›n iki yüzlülü¤ü ortaya ç›kt›. Ku-zey Kutbu’ndaki fok bal›klar› içinortal›¤› aya¤a kald›ranlar, yoksulAfganistan halk›n›n iflgalciler tara-f›ndan katledilmesi karfl›s›nda oral›bile olmad›lar.

NNAATTOO kkuurrttaarrmmaazz,,hhaallkkllaarr››nn kkaann››nn›› ddöökkeerr!!

Yay›mlanan bu belgelerde, bu-güne kadar milyarlarca insandangizlenen gerçeklerin bir bölümüvard›.

Örne¤in, NATO’nun Afganistanhalk›na karfl› sürdürdü¤ü savaflta,katletti¤i kad›n-erkek, çocuk-yafll›yüzlerce Afganistanl› vard› bu bel-gelerde.

Belgeler, 22000044-- 22000099 döneminikapsamakta, iflgalcilerin katliamla-r›n›n bir bölümüne ›fl›k tutmaktad›r.Kald› ki, belgeler iflgalcilerin Afga-nistan halk›na karfl› iflledi¤i suçlar›gözler önüne sermektedir.

Belgelerin her birinde Afganis-tan halk›na karfl› hangi suçlar›n, kat-liamlar›n nas›l ifllendi¤ini herkesgörecektir.

Afganistan halk›n› “kurtarma-ya” Afganistan’a “demokrasi götür-meye” giden iflgalciler, önce Afga-nistan halk›n› katletmeye, sindirme-ye soyunmufllard›r. Taliban ve ElKaide’nin yan›s›ra tüm Afgan halk›-n› düflman ilan etmifltir emperyalist-ler.

NATO’nun iflgal birlikleri sade-ce 144 sald›r›da, 195 Afganl›y› kat-letmifltir. Otobüs, taksi tarayarak,“dur ihtar›na uymad›”, “feda ey-lemcisi olabilir” diyerek onlarcaAfganl›’y› kurfluna dizip, katlettiler.

‹flgalcilerin hava sald›r›lar› ilekatlettikleri binlerce Afganistanl› bubelgelerde yoktur.

Bu belgelerde, günlük yaflam›n›sürdüren ve bir kontrol noktas›ndangeçen floförler, motosikleti ile iflinegidenler, kad›n ve çocuklar, sadecekontrol noktalar›na yaklaflt›klar›için askeri devriyeler taraf›ndankatledilen binlerce Afganl› var.

Yine yay›mlanan belgeler, iflgalbirliklerinin tek tek sald›r›lar›na dayer vermifltir. Bunlardan bir kaç ta-nesini s›ralarsak;

FFrraannss››zz bbiirrlliikklleerrii bir okul oto-büsüne atefl aç›p, sekiz çocu¤u yara-

lam›fl.

AABBDD bbiirrlliikklleerrii bir otobüsü ta-rarken, ABD’li bir asker dur ihtar›-na uymad›¤› gerekçesiyle sa¤›r biradam› s›rt›ndan vurmufl.

‹‹nnggiilliizz bbiirrlliikklleerrii Kâbil’de Af-gan bir generalin o¤lunu, feda eyle-mi yapacak diye katletmifltir.

Yine iflgalcilerin, Afganistanhalk›n› “cezaland›rma” yöntemle-rine de yer vermifl belgeler.

‹‹nnttiikkaamm iiççiinn hhaarriittaaddaannssiilliinneenn yyookkssuull kkööyylleerr vveekkaattlleeddiilleenn kkööyyllüülleerr

‹flgalcilerin s›k baflvurduklar›katliam yöntemlerinden birisi de,bir köyü, bir kasabay› haritadan sil-meleridir. ‹flgalcilerin böyle onlarcakatliam› vard›r.

Nitekim katliamlardan birisinide NATO’ya ba¤l› Polonya birlikle-ri gerçeklefltirmifltir.

NATO’ya ba¤l› Polonya askerle-ri, daha önce sald›r›ya u¤rad›klar›bir köyü dü¤ün s›ras›nda bombala-y›p aralar›nda hamile bir kad›n›n dabulundu¤u yüzlerce Afganl›’y› kat-lettiler.

BBiirr kkoonnttrrggeerriillllaa bbiirrllii¤¤ii;;AAmmeerriikkaann 337733.. GGöörreevv GGüüccüü

Belgelere göre; ABD ordusuiçinde emir komuta zincirinden ba-¤›ms›z, do¤rudan Pentagon’a ba¤l›özel bir birlik de var.

Özel kontrgerilla birli¤i olan337733.. GGöörreevv GGüüccüü,, “ele geçir veyaöldür” ad›yla yüzlerce operasyonyapm›fl.

22000077’’de El Kaide yöneticilerin-den Ebu Leyd El Libi’ye katletmekiçin operasyon düzenleyen katillerordusu, El Libi’nin bir Kur-an kur-sunda sakland›¤› gerekçesiyle bina-ya befl roket at›p Kur-an kursundaki7 ö¤renciyi de katletmifl.

Afganistan’da katliamlar› saklayamazs›n›z!

Amerikan›n suçlar› gizlenemez!

32

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Halk›n Anayasas› için

ABD askerleritaraf›ndan katledilen

Afgan çocuklar›

ABD askerleritaraf›ndan katledilen

Afgan çocuklar›

Page 33: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Sevgili arkadafllar›m›z merhaba.

Halka “d›fltan!” bakanlar, halk-tan uzaklaflanlar, halk›n içinde olupda halka yabanc›laflanlar, ortada sa-dece maiflet derdi içinde, bencille-flen, geçimi ve tüketimi için her fle-yi yapmaya haz›r hale gelen dejene-re, duyars›z, bencil, yozlaflm›fl birkitle görüyorlar.

Düzen de öyle göste-riyor. Halka tuttu¤u heraynada, bize tekrar tek-rar “Bu halk adam ol-maz”, “bu halka güve-nilmez”, “bu halkla yolaç›k›lmaz”, “bu halk›nipiyle kuyuya inilmez”düflüncesini empoze edi-yorlar. Gazetelerinde, te-levizyonlar›nda yapt›klar› haberler-le bu düflünceyi besliyorlar. Hay›r,halk bu de¤ildir. Peki öyleyse halknedir?

Ama önce flu soruyu cevaplama-y› tercih edece¤iz:

��Niye bbu kkonu?Okulumuzun ö¤rencileri hat›rla-

yacakt›r; bu sene bafllar›nda bir kezdaha ele alm›flt›k bu konuyu. Tekeldirenifli insanlar› flafl›rtm›flt›, halkflöyle, iflçi s›n›f› böyle diye olumsuzhükümler verilirken, nas›l böylegüçlü bir direnifl ç›km›flt›, hem dedirenenler içinden AKP’lisinden,MHP’lisine “gerici” partilere yak›nemekçiler de vard›. Bunun üzerine“Halk” konusunu ele alm›flt›k. Bafl-l›¤›m›z da flöyleydi: “Halk, ileri vegeri yanlar›yla vard›r ve tarihi deöyle yazar.” (Yürüyüfl, Say›: 203,17 Ocak 2010)

Halk kimdir sorusundan halk›ndevrimdeki yerine kadar bir çerçeveiçinde tart›flm›flt›k konuyu. Bu der-

simizde de ko-nuyu de¤iflikyanlar›yla iflle-meye devamedece¤iz. Ogünden bu ya-na, bu konudaözel olarak vur-g u l a d › ¤ › m › zyanlar› daha

aç›k gösteren geliflmeler oldu. ‹n-sanlar, 38 y›l sonra K›z›ldere’deköylülerin sahiplenmesini gördüler.‹nönü’de 55 bin kiflilik kitleyi gör-düler. Adeta “nereden ç›kt› bu ka-dar insan?” duygusunu yaflad› ki-mimiz...

��Derya iiçinde yyaflay›p

deryay› bbilmemekmümkün mmü?

Dev-Gençliler, geçti¤imiz gün-lerde Ankara’ya yürüdüler biliyor-sunuz. Bu, yolun büyük bölümünün“otobüslerle” gidildi¤i bir yürüyüflde¤il, gerçek bir yürüyüfltü. Yol bo-yu, bir onlar vard›, bir halk... fioför-leri gördüler en çok, sonra köylüle-ri. Yolculu¤un flu veya bu aflamas›n-da her kesimden insanlar ç›kt› karfl›-lar›na... konufltular, paylaflt›lar, tar-t›flt›lar, a¤laflt›lar, güldüler, olur de-diler, olmaz dediler...

Bu yürüyüflün sonucunda Dev-Gençliler’den bir ço¤u dedi ki, bizasl›nda halk› ilk defa bu yönleriyletan›m›fl olduk... Dediler ki, halkagüvenilmez diyenlerin tezleri att›¤›-m›z her ad›mda biraz daha çürüdü...

“ABD Defol Bu Vatan Bizim”kampanyas› s›ras›nda ‹ncirlik’in ka-pat›lmas› için aç›lan imza masala-

r›nda olsun, bu s›ralar TAYAD’l›la-r›n özgürlü¤ü için aç›lan imza ma-salar›nda olsun, bir çok insan ayn›duygular› yafl›yor. ‹mza masalar›n-da alenen oluflan kuyruklar flafl›rt›-yor masan›n bafl›ndakileri... Tür-banl›s›n›n, kendine “ülkücü” diye-ninin, 13-14 yafl›ndaki gençlerin at-t›¤› imzalar flafl›rt›yor. Masan›n ba-fl›ndakilerin polis sald›r›s›yla gözal-t›na al›nd›¤›, masada sadece polisinkald›¤› bir durumda, insanlar›n ma-saya gelip imza atmaya devam et-mesi, kafalardaki yarg›lar› sars›-yor...

Geçti¤imiz günlerde faaliyetleri-ni tamamlayan genç bir Halk Cep-

heli, flöyle diyordu: “buhalktan adam olmaz di-yenler görsün, halk›m›zo kadar temiz, o kadariyi ki...”

Sevgili arkadafllar,flimdi, burada flöyle birgariplik yok mu? Buduygular› yaflayanlar,flafl›ranlar, bu sonuçlaravaranlar, zaten halktaninsanlar de¤il mi? O

halde, kendi içinden ç›kt›klar› halkhakk›nda onlara böylesine olumsuzfleyler düflündüren etken nedir?

Burada iflte, daha önceki dersi-mizde de and›¤›m›z o sözü tekraredebiliriz: ““fifiuu mmaahhiilleerr (bal›klar) kkiiddeerryyaa iiççrreeddiirr ddeerryyaayy›› bbiillmmeezzlleerr.. ""

Evet, bal›klar, derya içinde ya-flarlar ve deryay› bilmezler. Bizi deo bal›klar›n durumuna düflürmeyeçal›fl›yor burjuvazi.

��Burjuvazi nne yyapmaya

çal›fl›yor?Evet, asl›nda insan› içinde bu-

lundu¤u, bir parças› oldu¤u halkayabanc›laflt›ran bir karfl›-devrimcipolitikayla karfl› karfl›yay›z.

Mesela, ço¤umuz halktan insan-larla konuflurken onlar›n flöyle de-diklerine tan›k olmufluzdur: “Buhalka güvenilmez.”, “bu halk adamolmaz”, “bu halk için de¤mez”...

Bunu söylerken, asl›nda kendisi-

Ders: Güzellikleri veZay›fl›klar›yla Halk

Halka duyulangüven asla

bofla ç›kmaz!8 A¤ustos

2010

33

Yürüyüfl

Say›: 228

Mücadele Edelim!

Devrim ‹‹ç‹nDevrim ‹‹ç‹n

DEVR‹MC‹ OOKULDEVR‹MC‹ OOKUL

Page 34: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

ne güvenilmeyece¤ini,kendisinin adam olmaya-ca¤›n›, kendisi için birfley yapmaya de¤meyece-¤ini söyledi¤inin fark›n-da bile de¤ildir. Hatta bu-nu hat›rlatt›¤›m›zda baz›-s› bir flaflk›nl›k da göste-rir.

Burjuva propagandahalk›n belli kesimlerinde “kendinireddedecek, kendini afla¤›layacak”bir çarp›kl›k yaratm›flt›r.

Burjuvazi, halka dair olumsuzpropaganday› niçin yapar, bellidir:

- Halk kendine güvenmesin

- Devrimciler halka güvenmesin

- Halk devrimcilere güvenmesin

- Herkes birbirinden flüphe etsin

Halk› kendine yabanc›laflt›ran bukarfl›-devrimci propaganda, solu daetkiler. E¤er sol, kitle çal›flmas›ndanuzaksa, bu etki daha da derinleflir.“Bu halka güvenilmez”, “bu halkadam olmaz”, “bu halk için de¤-mez”... düflüncesi, örtülü veya aç›k,ilericilerde, devrimcilerde de kendi-ni gösterir. Bunun aç›k ad› hhaallkkaaggüüvveennssiizzlliikkttiirr ve devrimcinin hal-ka güvenmeyenin devrimci kalmas›zordur.

��Halka ggüvensizli¤in

kayna¤›nda nne vvar?Halka güvensizlik, halk› tan›ma-

man›n, halk› tan›mamak ise, kitleçal›flmas›na yabanc›laflman›n sonu-cudur. Kuflkusuz, daha temel an-lamda ideolojik bir savrulma veyayetersizlik sonucu devrime, sosya-lizme inanmayan, halka güven duy-mayanlar da vard›r.

Dolay›s›yla halka güvenin de ikiaya¤› vard›r hep: Birincisi ideolojiknetlik, ikincisi, pratikte halka gidenbir çal›flma tarz›...

Halk›n ba¤r›nda her zaman iikkiikküüllttüürr iiçç iiççee ggeeççmmiiflfl oollaarraakk bulu-nur.

O kültür içinde tarihi geleneklerson derece güçlü bir biçimde yaflar.Ama biz biliyoruz ki, bir toplumda

hakim olan kültür, egemen s›n›fla-r›n kültürüdür. Bu anlamda da bur-juva kültürün bask›n yanlar›, ço¤ukez halk›n kültürünün önüne geç-mifl, üstüne ç›km›fl olarak görünür.

Böyle görünmesine bak›p, halk›bundan ibaret sanmak, güvensizlik-lerin bir baflka kayna¤›d›r.

Bu iki kültür, bir bütün olarakhalk›n yaflam›nda da, tek tek halk-tan her kiflide de çat›flma halindedir.Devrimcilerin kitle çal›flmas›, halkayönelik e¤itimleri, propagandalar›da, bir yerde bu çat›flmay› etkileme-ye, bu çat›flmadan halk›n kültürü-nün galip gelmesini sa¤lamaya hiz-met eder.

Gerçek anlam›yla bir kitle çal›fl-mas› yapanlar, bu güvensizliklerin-den ad›m ad›m s›yr›l›rlar.

Halka güvensizlik biçiminde or-taya ç›kan sonuç, ço¤u zaman dakendine güvensizlikten baflka birfley de¤ildir. Örgüt olarak, kifli ola-rak kendilerine güvenmeyenler, fa-flizme, emperyalizme karfl› sonunakadar direnme ve savaflma nokta-s›nda gereken güven ve cesaretigösteremeyenler, halka da güven-mezler. Kendileri direnemedi¤i için,kendilerinin yapamad›¤›n› halk›nzaten yapamayaca¤›n› düflünürler...

Bu kesimlerin kitlelere sesleniflide ço¤u zaman yüzeysel, samimi-yetten uzakt›r... Çünkü kitleleri ken-dilerinin yapmad›¤› fleylere yapma-ya ça¤›rmaktad›rlar. Kitleler, bu türça¤r›lardaki samimiyetsizli¤i, sez-gileriyle de olsa mutlaka hisseder-ler.

Dünyan›n hiçbir yerinde zaafs›z,saf proleter bir halk yok elbette.Ama halk, tüm zorluklar içinde,tüm dejenerasyon unsurlar› içindebelli de¤erlerini koruyand›r. O ru-hen adaletten yana oland›r. O, te-

miz, dürüst, saf olana de¤eri-ni er geç verendir. O, halkiçin fedakarl›k yapana, zulümkarfl›s›nda direnene, zalimle-rin karfl›s›na cüretle ç›kana,er geç deste¤ini verendir...‹mza masalar›nda, Ankarayollar›nda tan›k oldu¤umuzbudur... O -halk-, temiz ola-na, saf olana, devrimci olana

olumlu cevap verecektir... Kimse-nin bundan kuflkusu olmamal›d›r.

��Burjuvazi nniye ““halk”›

sevmiyor?Burjuvazi halk› sevmedi¤i gibi,

“halk” kelimesini de sevmez ve zo-runlu olmad›kça kullanmaz. Burju-vazi, ço¤unlukla milleti veya toplu-mu tercih eder, ço¤u kez halkla mil-leti ayn› anlamda kullan›r. Bu da birçarp›tmad›r. Mesela Türk Dil Kuru-mu'nun haz›rlad›¤› sözlükte halkflöyle tan›mlan›yor: "Belli bir ülke-de yaflayan, kan birli¤i tafl›yan, ay-n› dili konuflan, benzer yaflama al›fl-kanl›klar›n› sürdüren, ortak bir tari-hi olan insanlar›n oluflturduklar›büyük birlik."

Bu tan›m, halktan çok klasik"millet", "ulus" tan›m›na daha yak›nbir tan›md›r. Burjuvazi bu kar›fl›kl›-¤› bilinçli yaratmaktad›r. Burjuvazi-nin, halk, ulus, millet, ahali, kamugibi kavramlar› tan›mlarken sömü-rülenler sömürenler, yönetilenleryönetenler, egemenler ezilenler ay-r›m› yapmad›¤› ve tam tersine buayr›m› perdelemek istedi¤i için,halk›, toplumu oluflturan çeflitli s›n›fve katmanlar›, do¤ru tan›mlamas›mümkün de¤ildir.

Halk, s›n›fl› toplumlarda sömü-rücü ve asalak kesimlerin d›fl›ndakikesimleri kapsayan bir tan›md›r.Sömürücü s›n›f ve tabakalar, asa-laklar, halk kavram›n›n d›fl›ndad›rkesin biçimde.

Halk, ayr› bir kategoridir. Tarihiyapanlard›r. Tarihsel geliflmeyi sa¤-layanlard›r. Ve egemen s›n›flarla ç›-karlar› kkeessiinn vvee uuzzllaaflflmmaazz bir bi-çimde çeliflenlerdir. Burjuvazi isebu çeliflkileri, çat›flmalar› zaten göz-

Halka güvensizlik biçiminde ortaya ç›kan sonuç,ço¤u zaman da kendine güvensizlikten baflka birfley de¤ildir. Örgüt olarak, kifli olarak kendilerine

güvenmeyenler, faflizme, emperyalizme karfl›sonuna kadar direnme ve savaflma noktas›nda

gereken güven ve cesareti gösteremeyenler, halkada güvenmezler. Kendileri direnemedi¤i için,

kendilerinin yapamad›¤›n› halk›nzaten yapamayaca¤›n› düflünürler...

Referandum aldatmacas›n› protesto 34

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Page 35: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

lerden gizlemek, o çat›flman›n ne-denleri ve taraflar› konusunda bi-linçleri buland›rmak istemektedir.Gizleme, çarp›tma ve buland›rma,kavram›n kendisini kullanmamak-la bafllamaktad›r.

Burjuvazi halka düflmand›r.Ama iktidar›n›n meflrulu¤unu sür-dürebilmesi, halk düflmanl›¤›n› giz-lemesiyle mümkündür. Milleti bu-nun için tercih eder. “Milletimizegüveniyoruz, milletimizi seviyoruz”der. Asl›nda herhangi bir iktidar“Millete” veya “ulusa” güvenemez.Çünkü millet (ulus) hem burjuvazi-yi, hem emekçileri içerir. Birine gü-venen ötekine güvenemez, birineyaslanan ötekine yaslanamaz. ‹flbir-likçi burjuva partilerin “milleti” as-l›nda oligarflik güçlerdir. Ulusun di-¤er parçalar›n› ne severler, ne güve-nirler.

Devrimciler, ilericiler için isetersi söz konusudur. Oligarflik güç-ler içinde devrimcilerin, ilericileringüvenebilece¤i kimse yoktur. Onla-ra karfl› mutlak bir güvensizlik için-de olunmal›d›r. Halk söz konusu ol-du¤unda ise, tersine olarak, mutlak,tarihsel, ideolojik bir güven olmal›-d›r. Halk›n flu veya bu dönemdekigerilikleri, dejenerasyonu, gericili-¤e verdi¤i destek, bunlar›n hiçbirihalka tarihsel ve ideolojik güveniortadan kald›rmamal›d›r.

Fakat halk›n olumsuzluklar›, ge-ri yanlar›, devrimciler, ilericiler, ay-d›nlar için yeni görevler, mücadeleve örgütlenmede, propaganda veajitasyonda yeni biçimler ortaya ç›-kar›r.

��Halk›n hher durumda

mutlak bbir “tavr›” vvar m›?Halk›n geliflmeler karfl›s›ndaki

tavr›, bir çok etkene ba¤l›d›r. Bu ne-denledir ki, kitle hareketlerini herzaman önceden öngörmek, kitle ha-reketlerinin her aflamas›n› planla-mak genellikle mümkün de¤ildir.Bazen mesela zamlar karfl›s›ndaaya¤a kalkar, bazen hemen hiçbirtepki görülmez. Ayn› fley, bask›larkarfl›s›nda veya emperyalizme ba-

¤›ml›l›k karfl›s›ndaki tavr›nda dasöz konusudur... Mesela, kitlelerinseçimlerdeki tavr›n› da öngörmekher zaman mümkün de¤ildir.

Elbette bu demek de¤ildir ki,kitlelerin tavr› bir “bilinmez”dir;demek de¤ildir ki. kitlelerin tav›rla-r›n› etkileyen “bilinmeyen” güçlervard›r. Hay›r, tam tersine, kitlelerinelerin etkiledi¤i, siyasal, s›n›fsal,sosyolojik, kültürel olarak bilinir.“Tahmin güçlü¤ü”, esas olarak, hal-k›n tav›r ve davran›fllar›n› etkileyenunsurlar›n çok yönlülü¤ünün sonu-cudur. Buna ba¤l› olarak, kitlelerinba¤r›nda biriken hoflnutsuzlu¤u, öf-keyi ölçecek bir alet yoktur. Bazeno birikimler önceden yeterince aç›kgörülmez, o ancak, eylemlerde,ayaklanmalarda, isyanlarda, dire-nifllerde görülür. Bu anlamda da kit-lelerin ne durumda oldu¤unun ölçü-sü, bizzat prati¤in kendisidir zaten.

Ve o pratik içinde s›k s›k görül-dü¤ü gibi, maiflet derdi de, büyükkitlesel fedakarl›klar da halka özgü-dür. Büyük bask› ve terör dönemle-rinde sinmek de, kitlesel direnifllerve kahramanl›klar da yine halka öz-güdür. Bunlar›n birinden birini mut-laklaflt›ramay›z.

Burada bizim aç›m›zdan, dev-rimciler aç›s›ndan önemli olan, ikiyan›n da belli tarihsel koflullardamümkün olabilece¤ini bilmektir.‹kisi de birbirine dönüflebilir. Bundabir çok etken rol oynayabilir. Ve yi-ne devrimciler aç›s›ndan bilinmesigereken fludur ki, kitle hareketleri-nin gelece¤ini belirleyen de son tah-lilde onun ddoo¤¤rruu ddeevvrriimmccii bbiirr öönn--ddeerrllii¤¤ee sahip olup olmad›¤›d›r.Do¤ru devrimci önderlik, en zor za-manlarda, halk›n en geri zamanla-r›nda i¤neyle kuyu kazar gibi kitle-leri ve kitle hareketini örgütlemek,ve öte yandan, büyük kitle hareket-leri ortaya ç›kt›¤›nda o hareketin

önünde yürüyüp onu sonuç alma-ya götürecek devrimci bir örgütüyaratmakt›r.

��Halkç›l›¤a iitirazlar

nelerdir, kkimlerden ggelir?“Popülist politikalar izlemeye-

ce¤iz” sözünü, burjuva politikac›-lardan s›k s›k duymuflsunuzdur.

Bu cümleden ç›kan anlam fludur:““ppooppüülliisstt ppoolliittiikkaallaarr kkööttüüddüürr..””

Peki “popülist politikalar”›nTürkçesi nedir? Popülist, halkç› de-mektir. Yani diyorlar ki, ““hhaallkkçç›› ppoo--lliittiikkaallaarr kkööttüüddüürr..””

Peki niye kötü olsun halkç› poli-tika?

Ama iflte yukar›da iflaret etti¤i-miz gibi, kitlelerde yarat›lan yan›l-sama sonucunda, pekala emekçile-rin de “popülist politika izlemiyor”diye bir hükümeti, mesela AKP’yiövdü¤ü görülebiliyor. Kitleleri““kkeennddii aalleeyyhhiinnee”” çevirebiliyor bur-juvazi.

Biz bu durumu tersine çevirece-¤iz. Yani asl›nda oollmmaass›› ggeerreekkeenniisa¤layaca¤›z. Tersine çevrilen dü-flünceyi do¤rultaca¤›z.

Bu noktada solda da çarp›kl›klarvard›r. Solun bir kesimi de y›llard›rdevrimci hareketi, ““ppooppüülliissttlliikk””llee,,yani “halkç›l›k”la elefltirir. Çünküonlara göre, halk, tutars›z, kaypak,lümpen çeflitli özellikler tafl›yan ke-simleri de içerir. ‹flçilerle yoksul ge-cekondu halk›n›, fabrikalarda örgüt-lenmekle, gecekondu semtlerindeörgütlenmeyi karfl› karfl›ya koyarlar.Ki onlar, burjuvaziden al›nma birkavramla yoksul gecekondu semtle-rine de vvaarrooflflllaarr derler. Ama “iflçis›n›f› iflçi s›n›f›” deyip duran bu ke-simlerin kendileri de salt “iflçici”olamazlar. Proletaryan›n içinde, “ifl-çi havzalar›”nda örgütlenmekle ye-tinemez ve “lümpen özellik tafl›yanhalk kesimlerinin” a¤›rl›kta oldu¤u“varofllara” gelirler mecburen. Çün-kü sadece iflçi s›n›f›n› örgütlemeyidüflünen, ttüümm ss››nn››ff vvee kkaattmmaannllaa--rr››yyllaa hhaallkk›› öörrggüüttlleemmeeyyeenn bir siyasihareketin, b›rak›n zafer flans›na sa-

Do¤ru devrimci önderlik, en zorzamanlarda, halk›n en geri zamanla-r›nda i¤neyle kuyu kazar gibi kitlelerive kitle hareketini örgütlemek, ve öteyandan, büyük kitle hareketleri ortaya

ç›kt›¤›nda o hareketin önündeyürüyüp onu sonuç almaya götürecek

devrimci bir örgütü yaratmakt›r.

edelim! Sand›¤a gitmeyelim!

8 A¤ustos2010

35

Yürüyüfl

Say›: 228

Page 36: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

hip olabilmesini, vvaarroollaabbiill--mmeessii bbiillee mümkün de¤ildir.

Bu ülkenin bafl çeliflkisiemperyayalizm-oligarfli blo-kuyla halk aras›ndaki çeliflki-dir. Oligarfliye karfl› halk›nher kesimini örgütleme pers-pektifiyle hareket edilmekzorundad›r. Devrimci hareke-tin program›nda bu zorunluluk flöy-le ifade edilmifltir: “HALK SINIFVE TABAKALARI fiUNLARDIR:

Türk, Kürt ulusundan ve tümmilliyetlerden baflta iflçi s›n›f› olmaküzere, yoksul ve orta köylülük, tümçal›flanlar, flehir ve k›r küçük üreti-cileri, esnaflar, sanatkarlar, memur-lar, ö¤renciler, ayd›nlar, ulusal de-¤erlerini kaybetmemifl, ülkesininba¤›ms›zl›¤›n› ve halk›n özgürlü¤ü-nü isteyen sömürü ve zulme karfl›olan herkestir.

Partimiz, Devrimci Halk ‹ktida-r›’n› kurma savafl›nda esas olarakbu güçlere dayan›r. ”

Bizim ““hhaallkkçç››ll››¤¤››mm››zz”” iflte bu-dur. Ama bu noktada “halkç›” olma-y›p sadece iflçi s›n›f›na veya köylü-lü¤e dayanarak varolaca¤›n› düflü-nenler, bugüne kadar da kan›tlanm›floldu¤u gibi, büyük geliflmeler sa¤-layamayacaklard›r.

Halk›n veya halk› oluflturan s›n›fve katmanlar›n özellikleri konusun-da yanl›fl tahliller yap›p, farkl› ve te-melsiz beklentiler içinde olanlar, s›-n›flar mücadelesinde çok kolayl›kladüzene savrulurlar. Mesela, iflçi s›-n›f› üzerine güzellemeler yap›p,onun tarihsel rolüyle güncel duru-munu birbirine kar›flt›ranlar, pratik-

te iflçi s›n›f› gerçe¤iyle karfl› karfl›yageldiklerinde genellikle önce flafl›-r›r, sonra da umutsuzlafl›r ve y›lg›n-lafl›rlar. Hayali iflçi s›n›f› üzerine ge-lifltirilen teoriler, politikalar, ise hiç-bir zaman karfl›l›¤›n› bulmaz.

Halk için de geçerlidir bu.

Kapitalist düzen kirletir. Geniflkitlelerin bunun d›fl›nda kalabilmesimümkün de¤ildir. ‹nsanlar›, halk›,olumlu ve olumsuz tüm özellikle-riyle birlikte tan›yaca¤›z.

Onun tarihini, kültürünü, yaflamfleklini, düflünce tarz›n›, duygu dün-yas›n›, geleneklerini, ulusal özellik-lerini, inançlar›n› kavrayaca¤›z. Bu-nu kavrad›kça ve mücadelede, ör-gütlenmede onunla hep içiçe olduk-ça, hayal k›r›kl›klar›na, güvensizlik-lere yol açan yabanc›laflma da ad›mad›m ortadan kalkacakt›r.

��Halk, vverilen, kkendisi iiçin

yap›lan hhiçbir fleyi kkarfl›l›ks›zb›rakmaz

Halk› tan›mak, onun tarihsel, si-yasal, kültürel niteliklerine asgaridüzeyde vak›f olmak, son dereceönemli bir konudur. Hem devrimcihareketin bütünü aç›s›ndan, hem tek

tek devrimciler aç›s›ndanönemlidir; hhaayyaattii öönneemmddeeddiirrdemek hiç abart› de¤ildir. Hal-k› tüm yönleriyle tan›mayanbir devrimci, halka güvenme-yen bir devrimci, devrimcili¤i-ni uzun süre götüremez.

Dersimizin buraya kadarkibölümünü izleyen arkadafllar›-

m›z, peki bu anlat›lanlardan pratikolarak ne gibi bir sonuç ç›karmam›zgerekir diye soracak olursa, ona flu-nu söyleyebiliriz:

‹nsanlar›m›z bazen kitle çal›fl-mas›nda sonuç alamamaktan yak›-n›rlar, hatta bazen umutsuzlu¤a ka-p›labilirler. Ama iflte devrimler ya-pan ve yapacak olan halk budur;umutsuzlu¤a yer yok. Yeter ki bizkap›lar› çalmaya devam edelim. He-men taraftar›m›z olmayabilirler,mücadelemize, örgütlülüklerimizekat›lmayabilirler, ama asla hiçbirçaba bofla gitmez. Ne kadar çok ka-p› çalarsak, o kadar iyi. Girdi¤imizher evde bir ssoorruu b›rakal›m. Hereve bir ttoohhuumm atal›m. Her evde biruummuutt ››flfl››¤¤›› b›rakal›m. Ve her evde,devrimcinin oturup kalkmas›nda veparlayan gözlerinde somutlaflaninanç ve iddiam›z› b›rakal›m. Bu-gün olmazsa yar›n; sorular cevapla-n›r, tohum yeflerir, her evde inanc›-m›z›n ve iddiam›z›n yeni bir tarafta-r› oluflur...

Evet arkadafllar, o tohumlar› ek-mek, o ›fl›¤› yaymak, hepimizin gö-revidir diyerek, bu haftaki dersimizide noktal›yoruz. Sonraki dersimiz-de görüflmek üzere flimdilik hoflça-kal›n.

‹nsanlar›m›z bazen kitle çal›flmas›ndasonuç alamamaktan yak›n›rlar, hatta bazen

umutsuzlu¤a kap›labilirler. Ama iflte devrimleryapan ve yapacak olan halk budur;

umutsuzlu¤a yer yok. Yeter ki biz kap›lar›çalmaya devam edelim. Hemen taraftar›m›z

olmayabilirler, mücadelemize,örgütlülüklerimize kat›lmayabilirler, ama asla

hiçbir çaba bofla gitmez.

Do¤an Tokmak Dostluk ve Dayan›flmaFutbol Turnuvas› Sona Erdi

‹stanbul’da Okmeydan› Haklar ve ÖzgürlüklerDerne¤i’nin düzenledi¤i futbol turnuvas› 1 A¤ustosgünü yap›lan bir etkinlikle sona erdi. Futbola bak›flaç›s›n›n anlat›ld›¤› k›sa bir konuflma yap›lan finalprogram›na Grup Yorum da türküleriyle kat›ld›. Finalmaç›n› yaklafl›k 300 kifli izledi.

Futbolun, halk› örgütleme arac› olarak de¤erlendirile-bilece¤inin göstergesi olan turnuva, omuz omuza çekilenhalaylarla, “Do¤an Tokmak Ölümsüzdür” sloganlar›ylave Gündo¤du marfl›yla sonland›r›ld›.

1 May›s Mahallesi’ndeFilm Gösterimi

‹stanbul Anadolu Haklar ve Özgürlükler Derne¤itaraf›ndan 30 Temmuz Cuma, akflam saatlerinde fiük-rü Sar›tafl Park›’nda çocuklar için Kungfu Panda filmiizletildi. Parkta bulunan aileler de çocuklar ile birliktefilmi izledi.

Parkta Yürüyüfl ve Tav›r dergilerinin stand› da aç›-larak 8 A¤ustos’ta yap›lacak olan Geleneksel 7. HalkSofras› Pikni¤i el ilanlar› da¤›t›larak piknik hakk›ndainsanlarla sohbet edilerek bilgi verildi. Ayr›ca park›ntabelas›na fiükrü Sar›tafl’›n resmi yap›larak yenilendi.

36

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Halk›n Anayasas› için

Page 37: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Halk Cephesi 2009 y›l› Ekimay›nda ““‹‹nncciirrlliikk ÜÜssssüü KKaappaatt››llss››nn””talebiyle befl ay süren bir imza kam-panyas› sürdürmüfltü.

Ülkemizin dört bir yan›nda “‹n-cirlik Kapat›ls›n” talebi halka ulafl-t›r›ld›. ‹mza masalar› aç›ld›. Afifller-le, pankartlarla, duvar yaz›lamala-r›yla kampanya halka tan›t›ld›. Ma-hallelerde, okullarda, fabrikalardatek tek insanlara ulafl›l›p ‹ncirlikÜssü’nün ifllevi halka anlat›ld›.

Befl ay süren kampanya sonu-cunda ‹ncirlik Üssü’nün kapat›lma-s› için 331188 bbiinn imza topland› ve 2299MMaarrtt 22001100’’ddaa imzalar TBMM’yeverildi.

TBMM, baflvurudan 2,5 ay son-ra, 16 Haziran’da dilekçelere cevapverdi: Özet olarak flöyle diyorduoligarflinin parlamentosu: ““‹‹nncciirrlliikkÜÜssssüü’’nnüünn TTüürrkk ssiillaahhll›› kkuuvvvveettlleerriinnee((TTSSKK)) aaiitt oolldduu¤¤uu,, ‹‹nncciirrlliikk’’ttee bbuulluu--nnaann aasskkeerrii uunnssuurrllaarr››nn hhuukkuukkii zzee--mmiinnddee ggöörreevv yyaapptt››¤¤››,, ((......)) ddoollaayy››ss››yy--llaa ddiilleekkççee hhaakkkk››nnddaa bbaaflflkkaa bbiirr iiflfllleemmyyaapp››llaammaayyaaccaa¤¤››......””

TBMM’ye göre her fley normal.Dünya alemin bildi¤i gerçekleri gözgöre göre gizliyorlar.

‹‹nncciirrlliikk ttaammaamm››yyllaa TTüürrkk SSiillaahhll››KKuuvvvveettlleerriinnee aaiittmmiiflfl!!.... HHuukkuukkii zzee--mmiinnddee hhaarreekkeett eeddiiyyoorrmmuuflfl!!

IIrraakk’’ttaa bbaarr››flfl vvee ggüüvveennllii¤¤iinn tteessiisseeddiillmmeessiinnee kkaattkk››ddaa bbuulluunnuuyyoorrmmuuflfl,,

MMüütttteeffiikk üüllkkeelleerree BBaakkaannllaarr KKuu--rruulluu kkaarraarr›› iillee iizziinn vveerriillmmiiflfl vvss.... vvss....

TBMM 331188 bbiinn dilekçeye verdi-¤i bu cevapla, yyaallaann vvee aallddaattmmaammeecclliissii s›fat›n› hakediyor.

Üçyüzonsekizbin imza sunul-mufl meclise. Yüzbinlerce insan›nbir talebi var. TBMM, halk›n talep-leri do¤rultusunda kararlar almak,yasalar ç›kartmak yerine, emperya-lizmin ülkemizdeki varl›¤›n›, iflgali-

ni gizlemeye çal›fl›yor.

KKiimmii kkaanndd››rr››yyoorrssuunnuuzz??

‹ncirlik Üssü Amerika’n›n de¤ilbizim mi diyorsunuz: Öyleyse gidinbakal›m ‹ncirlik Üssüne, kap›s›ndaniçeri girebilecek misiniz?

Gidip ne kadar nükleer füze vardiye bir denetim yapmak isteyin,bakal›m yapabiliyor musunuz?

Kim izin verdi Amerika’n›n nük-leer füzelerinin ülkemizde depolan-mas›na? Gidin, halk›m›z istemiyor,nükleer füzeleri kald›r›n ‹ncirlikÜssü’nden deyin...

1963'de 33.. OOrrdduu KKoommuuttaann›› Or-general Refik Tulga, Trabzon'dakiAmerikan Üssü'ne gitti¤inde yafla-d›klar›n› flöyle anlatm›flt›;

“Biraz ötede etraf› demir kafesleörtülü gerçek üsse do¤ru ilerledim.Amerikal› albay yolumu kesti; Gire-mezsiniz, buraya ancak Amerikanuyruklu yetkililer girebilir.

-Ben ordu komutan›y›m... gire-meyece¤imiz yer olamaz.

-Emir böyle.

-Bu hhüükküümmrraannll››kk hhaakkllaarr››mm››zzaatteeccaavvüüzz de¤il mi?

-Ama iikkiillii aannllaaflflmmaallaarr var... Birviski al›r m›s›n›z paflam.”

Buyrun; ‹ncirlik Üssü orada,Amerikan subaylar›n›n izni olmadanelinizi kolunuzu sallayarak girebili-yor musunuz içeriye?

Irak’ta, hangi bar›fl ve güvenli¤i

tesis ediyormufl ‹ncirlik’ten kalkanuçaklar? Irak iflgalinde bir milyo-nun üzerinde Irakl› katledildi.

ABD uçaklar› Türk Hava sahas›ve ‹ncirlik Üssü'nü 22000011-- 22000088 y›l-lar› aras›nda toplam 110033 bbiinn 550000kez kulland›. ‹ncirlik'ten AAffggaanniiss--ttaann’’aa 1133 bbiinn 550000, IIrraakk’’aa iissee 8844bbiinnden fazla uçufl yap›ld›.

Bu uçufllar›n d›fl›nda ‹ncirlik’tenABD'ye 66 bbiinn mmüünnffeerriitt uçufl yap›l-m›fl, ancak ABD, bu uçufllar hakk›n-da Türkiye oligarflisine hiçbir bilgivermemifl.

Böyle mi ““ttaammaamm››yyllee bbiirr TTüürrkktteessiissii oolluupp,, TTüürrkk ssiillaahhll›› kkuuvvvveettlleerrii--nnee aaiitt”” oluyor ‹ncirlik Üssü?

KKiimmii kkaanndd››rr››yyoorrssuunnuuzz??

TBMM 318 bin imzaya verdi¤ibu cevapla halk›n de¤il, emperya-listlerin iste¤ini yerine getirdi¤inigöstermifltir.

Diyor ki iflbirlikçi kukla meclis;““KKoommiissyyoonnuummuuzzccaa bbaaflflkkaa bbiirr iiflfllleemmyyaapp››llmmaayyaaccaa¤¤››nnaa kkaarraarr vveerriillddii..””

Bu cevap, oligarflik iktidar›n veonun meclisinin emperyalizminkuklas› oldu¤unun kan›t›d›r.

Bu cevap, AKP’nin iflbirlikçili-¤inin kan›t›d›r. 318 bin imzay› dik-kate bile alm›yorlar.

Oligarflinin kukla meclisi ve hü-kümeti baflka bir ifllem yapamazd›elbette. ‹ncirlik Üssü’nü biz kapata-ca¤›z. Amerika’y› ülkemizden bizkovaca¤›z.

TTBBMMMM’’nniinn ‘‘‹‹nncciirrlliikk ÜÜssssüü KKaappaatt››llss››nn’’ ttaalleebbiinnee cceevvaabb››::

““DDiilleekkççeeyyii ookkuudduukk,, bbaaflflkkaa bbiirr iiflfllleemm ..

yyaappaammaayy››zz......””TBMM 318 binimzaya verdi¤icevapla, halk›n

de¤il, emperyalist-lerin ç›karlar›n›savundu¤unugöstermifltir.

8 A¤ustos2010

37

Yürüyüfl

Say›: 228

Mücadele Edelim!

Page 38: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Hoca-lar, falc›-lar, avu-k a t l a r ,s o s y o -

loglar, astrologlar, ahlak profesörleri, üniversiteö¤retim görevlileri...

Sistemle halk aras›nda görevleri kafa kar›-fl›kl›¤› yaymak olan insanlardan oluflan bir a¤yarat›yorlar.

Kafa kar›fl›kl›¤› yaratan “ordu”, genellikle solsöylemleri kullan›yor. Sol söylemler halk üze-rinde etkilidir, bunu iyi bilirler.

Oligarfli her türlü kurumuyla, bas›n›yla, tele-vizyonlar›yla, e¤itim kurumlar›yla, devrimcilerledüzen aras›na köprüler kurarak makul solcu söy-lemlerle halktan gerçekleri gizlemeye çal›fl›r.

Tüm dünyada oli-garfliler, sol söylem-lerin bu flekilde kulla-n›lmas›nda bir sak›n-ca görmüyor, çünkükapitalizm vahfletinisömürüsünü incelt-mek için bu sol söy-lemlere ihtiyaçlar›vard›r. Onbinlerin yü-rümesine izin veriyorve onlar da BAfiKA B‹R DÜNYA MÜMKÜNSLOGANI ile ehlilefltirilmifl protestolar›n› yap›-yor. Oysa bu koca bir yalan. Bu sistemde kapi-talizmde BAfiKA B‹R DÜNYA MÜMKÜN DE⁄‹L.Tek yol devrim, tek çözüm sosyalizmdir. YaniBAfiKA B‹R DÜNYA, SOSYAL‹ZM’D‹R.

Bu tek gerçek çözümü gizleyerek yap›lanher türlü “muhaliflik”le, bask›, sömürü, fliddet,"inceltilmifl" olur.

Koca bir yalan uydurulur ve herkesin ç›kar›tek bir yerde toplan›yor bu yalana göre…

Sistemde... Bu sistemi, yani sömürü düzenini el birli¤iy-

le yaflatmak, büyütmek zorunday›zd›r. Bunainand›r›lmaya çal›fl›l›r halk.

Sistem...Ülkenin kap›lar›n› emperyalizme sonuna ka-

dar aç›k tutan iç düflman.Her flehirde izin verilen görevler.Örne¤in Mardin’e Sorbon Üniversitesi’ni bi-

tirmifl dekan, Van’a Oxford’lu rektör gibi… Onlarca organizasyon, enstitü, birlik, radyo,

gazeteye fon veriliyor.

Neden? S›zmalar› için,halk›n kafalar›na s›zmalar› için… Vatan›m›z›n en ücra köflesine kadar girip ci-

rit at›yorlar. Burslar ve krediler, üniversiteler, sendikalar

ve ayd›nlar...Yap›lan desteklerle özendiriliyor.Bu s›zmalar› ortak bir amaç birlefltiriyor:Ulusal-s›n›fsal bilincin yok edilmesi.Bu bilinci yok etmeliler ki, halk› bask› alt›nda

tutmak daha kolay olsun. Halk› bask› alt›nda tuta-bilsinler ki, sömürmek daha kolay olsun.

Neden karfl› ç›kal›m, bak›n adam elinden ge-leni yap›yor iflte, bilmem ne ülkesinde flu ünlüokulu bitirmifl gelmifl ülkesinde çal›fl›yor... Ben-

zeri bir çok demagojiile kafalar› buland›r›r-lar.

‹deolojik s›zman›ntemel ifllevi insanlara,halka kendi gerçekle-rini anlama ve bunude¤ifltirmek istemele-rini engellemek için-dir.

Bu biçimde, e¤i-timi de bu yeni sisteme uygun hale getiriyorlar,

düzene uygun kafalar yaratarak etkili bir fle-kilde sistemin polisinin iflini devral›yorlar üni-versitelerde.

Ülkenin orta s›n›f› bu yeni sömürge ideoloji-nin tafl›y›c›s›d›r,

yay›c›s›d›r.Üniversiteler, bu sistemin temel arac› duru-

mundad›r.Akademik özgürlük hayalinin-idealinin- ar-

kas›nda ö¤renciler, bask›-sömürü alt›ndaki birülkede üniversitenin bir demokrasi adas› oldu-¤una inand›r›l›r.

Oysa üniversiteler, var olan siyasi iktidar›nbir arac› konumundad›r.

Devrimci demokrat halktan yana bir üniver-site ö¤retim üyesinin varolmas›na ASLA izinverilmez

Halk çocuklar›na kesinlikle kapal›d›r üni-versite ö¤retim üyeli¤i kap›lar›.

Onlarca yasal ve siyasi engel ile bunlara izinverilmez.

Bunlar, sisteme uygun ak›llar›n üretimini sa¤lar.

ÜN‹VERS‹TELER‹ BASINI DÖNEKAYDINLARIYLA TÜM GÜÇLER‹YLE

DEVR‹MC‹LERE VE DEVR‹MESALDIRIYORLARSA

DEMEK K‹ DO⁄RU YOLDAYIZ

ÖÖğğrreettmmeenniimmiizzÖÖğğrreettmmeenniimmiizzÖÖğğrreettmmeenniimmiizzÖÖğğrreettmmeenniimmiizz

Referandum aldatmacas›n› protesto 38

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Page 39: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Akademik özgürlük safsatas› ard›nda...NEDEN BU KADAR ÖNEML‹D‹RLER? Ba¤›ml›l›¤› MEfiRU, DO⁄AL, DO⁄RU, OLAN

BUDUR haline getirirler, yani kabul edilebilir halegetirirler ve öyle bir tablo çizerler ki; kabul etme-yenler, direnenler insanl›k d›fl›d›r. Neden direnirlerki? Hatta flov yap›yorlard›r, ak›ld›fl›d›rlar.

"Ak›ll› ve makul olan› kabul etmek gerekir"düflüncesini yayarlar.

Ekonomik olarak da siyasi olarak da teslimolman›n, direnmemenin felsefesini olufltururlar.

Sistemin çarklar› ekonomi, siyaset, okul, heryerde "teknokratl›k" hâkim ideoloji haline gelir.Yani insans›z ekonomi e¤itim sosyoloji... Hiçinsan yoktur.

Bu öyle bir gerçek haline getirilir ki mecbu-ren kabul edeceksin her fleyi, insani olan nevarsa her fleyi silip süpür ve yerine cafcafl› ke-limeler terimler getirirler. Örne¤in "BEN B‹RPROFESYONEL‹M"... bafllarlar kullanmaya vekelime ideolojik s›zman›n en önemli unsuru ha-line geliverir. Yani, kimsenin gözünün yafl›nabakma, duygu düflünce halk için de¤il her fleykar içindir, her fley bu sömürü düzenini sürdür-mek içindir. Babana bile güvenmeyeceksin...Ve son an›na, kan›n›n son damlas›na kadar busistemi yaflatmak için çal›flacaks›n, yoksa ha-yat yoktur.

Bir arkadafl›n›zdan borç isteseniz bile; dost-luk baflka al›flverifl baflka fleklinde ç›kar karfl›-n›za bu sistem.

Tüm halkç›, halka ait düflünceler sansürlenirya da görmezden gelinir.

Bu yüzden ülkenin gerçekleriyle ve halklaba¤› olmayan bir entelektüeller kufla¤› yetiflir.Üniversiteler buna hizmet etmeye bafllar.

Burjuva siyasetçilerine güveninin azald›¤›süreçlerde bu entelektüeller kufla¤› girer devre-ye. Bu entelektüeller sisteme güveni tazelemekiçin var güçleri ile çal›flmaya bafllarlar.

‹DEOLOJ‹K SAVAfi HAL‹Bizim gibi ülkelerde temel olarak savafl, insan-

lar›n zihninde, bilincinde sürdürülmeye bafllan›r. ‹deolojik cepheler; zaman zaman silah, zor,

bask›, fliddetin büyük oranda yerini al›r. Yinevazgeçilmez araçlar›d›r ama dönem dönem ge-ri plana itilir.

Kitle iletiflim araçlar›, en büyük silahlar› hali-ne gelir

Bu sistem için; kitle iletiflim araçlar›, atombombas›ndan daha etkilidir.

Psikologlardan, sosyologlardan, motivasyonanalizcilerinden, yaflam koçlar›ndan üniversitehocalar›ndan oluflan bir ordu...

Sendikalar›, dernekleri ve ö¤renci hareketinibölmeye ve ele geçirmeye çal›fl›r.

Halk hareketleri, nefessiz b›rak›l›r ya da kö-tülenir liderleri lekelenir.

Filmler, dergiler, tv’ler ve periyodik yay›nlar...‹nsanlar› apolitiklefltirir.fiüphecili¤i yayarlar; do¤ru yoktur, her fleye

flüphe ile bakmak gerekir. Yerli olan her fleye karfl›, önyarg›lar ve kar-

mafl›kl›k yarat›l›r.Direnmek ise ak›ld›fl›d›r hemen vazgeçilme-

lidir bundan. Büyük direnifl sürecini hat›rlay›n."Direnmekle bir fley elde edilemez, bu nedenle

bafltan kabul edin yenilgiyi, bitsin bu ifl, ne sizin ca-n›n›z yans›n ne bizi u¤raflt›r›n..." Bu düflünceyi yay-mak için neler yapt›lar bir hat›rlay›n.

"Sahte oruç kanl› iftar" manfletleri mi atmad›lar. "Birbirlerini öldürdüler." "Yiyorlar yoksa nas›l bu kadar sürer ölüm orucu." Bu yalanlar yetmedi koca bir karanl›¤a

gömmek istediler direniflimizi, karanl›k ve san-sür tüm ülkede yay›ld›. Sokaklarda biz ve poliskald›k sadece...

Bu da yetmedi direniflimize küfür etmeyebafllad›lar.

Direniflimize küfür eden, roman yazan birdönek ayd›n unutulmufl bir durumdayken bafl-köflesine oturtuldu burjuva medyan›n.

Biz ona "siyasi fl›ll›k" dedik, düzen kanal ka-nal gezdirip kitab›n›n propagandas›n› yapt›.Çünkü o kitapta direnenlere küfür vard›r.

‹flte böyledir üniversiteler; halk› ile vatan› ileilgisi kalmam›fl ayd›n art›¤›…

Bu kadarla da kalmad› soldan da büyük birkoro efllik etti bu sald›r›lara…

1- "Fark›m›z› koyduk iyi oldu" 2- "Cepte keklik mi sand›n›z bizi" 3- "Ayn› mahallenin insanlar› de¤iliz" 4- "Avrupa Birli¤i standartlar›n› kabul etmeliyiz"...Ve daha birçok ses kat›ld› bu koroya. Ve biz tüm bunlardan ö¤rendik ki; Sahte ayd›nlar dönek solcular burjuva med-

ya sahte sol,devrimcilere küfür ediyorlarsa, demek ki

do¤ru yolday›z.

edelim! Sand›¤a gitmeyelim!

8 A¤ustos2010

39

Yürüyüfl

Say›: 228

Page 40: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Demek ki biz hakl›y›z ve biz kazaca¤›z. Ve biz biliyoruz ki D‹RENENLER SONUN-

DA MUTLAKA KAZANIRD‹RENMEYENLER BAfiTAN KAYBETM‹fi-

T‹R ZATEN Kitab›n ad›: Gerilla Bilanço Ç›kar›yorKitab›n yazar›: Gaby WeberSayfalar: 34-35"Dikkat et ki, kimse diktatörlü¤ü y›kmas›n,

yoksa sen bütün bunlar› kaybedersin!"Yabanc› finans kaynaklar›, vak›flar ve ay-

d›nlar aras›nda olan iliflki çok yönlü ve incebir iliflkidir, ne do¤rudan müdahale ne de ka-ba sansür uygulamas› vard›r. Ekonomik ba-¤›ml›l›¤› gizlemek için ayd›na, genifl bir hare-ket özgürlü¤ü tan›n›r. "Bu yeni araflt›rmac›lars›n›f›n›n önceki "organik ayd›nlar" kufla¤›nak›yasla daha yeni bir yaflam ve çal›flma stilivard›r" diye yaz›yor Petras ve bir an›s›n› anla-t›yor Santiago Araflt›rma Enstitüsü'nün direk-törü, taflradan gelmekte olan annesini karfl›l›-yor. Yeni Peugeot'su ile annesini havaalan›n-dan al›nca, annesi soruyor: "Bu güzel araba-y› nereden ald›n?" ''Enstitü ödedi, diktatörlü-¤ü y›kmak için arabaya ihtiyac›m var.'' Villa-larla dolu bir bölgedeki o¤lunun evine yakla-fl›nca anne soruyor "Bu güzel evi nereden al-d›n?" O¤lu cevap veriyor: "Enstitü ödedi, dik-tatörlü¤ü y›kmak için yapt›¤›m araflt›rmamdabu eve ihtiyac›m var." Yemek odas›na giriyor-lar ve anne deniz ürünleri, tavuk, salatalar veiyi bir kadeh flarapla donat›lm›fl sofray› gö-rünce flafl›r›yor "Pekâlâ bu yeme¤e nas›l ulafl-t›n?" Cevap: "Enstitü ödedi, diktatörlü¤ü y›k-mak için bu yeme¤e ihtiyac›m var." Bununüzerine anne kafas›n› kafl›yor ve flu nasihativeriyor: "Dikkat et ki, kimse diktatörlü¤ü y›k-mas›n, yoksa sen bütün bunlar› kaybedersin!"

Kitab›n ad›: Nazi ‹mparatorlu¤uKitab›n yazar›: William L. ShirerSayfa: 328Hitler ve onun rejimini destekleyen 960 profesör...Profesörlerin büyük bir ço¤unlu¤u kürsüle-

rinde kald›lar. Daha 1933 y›l› sonbahar›nda,baflta ünlü operatör

Profesör Sauerbruch, varoluflçu filozof Hei-degger, sanat tarihçisi Pinder olmak üzere,960 kadar› aç›kça Hitler’i ve Nasyonal Sos-yalist rejimi desteklediler.

...

“Son günlerdesendikaya tak›l›yo-rum” diyordu arka-dafl›na. Oysa “sen-dikaya gidiyorum”

ya da “art›k sendikaday›m” demek daha do¤ru bir anlat›md›.

Bir yere gidecektir, “flurada biraz tak›lay›m” der. Birileriyleyanyanad›r; “flunlarla tak›l›yorum”diye ifade eder. Bir ifl yap›-yordur, “biraz gazetecilik tak›l›yorum” der.

Günlük yaflamda bu kelimenin de¤iflik biçimlerde kullan›ld›-¤› çeflitli örneklerle karfl›laflm›fl›zd›r. Yukardaki anlat›mdaki sen-dika yerine bu kez “kültür merkezini”, bir “derne¤i” de koyabili-riz.

Sendikaya “tak›lan”, pekala “derne¤e” de, “kültür merkezi-ne” de tak›labilir.

Bu anlat›mlarda sorun Türkçe’nin eksik ya da yanl›fl kulla-n›lmas›, bilmemekten kaynakl› bir anlat›m bozuklu¤u de¤ildir.

Bilinçli ya da bilinçsiz ama bu anlat›mlar sorunlu ve çarp›kbir bak›fl aç›s›n›n sonucu a¤›zlardan kolayca dökülmektedir.

Burada can al›c› soru fludur; bir yere, neden “tak›l›r›z?”...Neden gitmeyiz de, orada çal›flmay›z da özellikle “tak›l›r›z?”

Tak›lmak kelimesi, günlük yaflamda daha çok argo bir dilinkonuflma malzemesidir. Argo bir dile denk düflen bir anlat›md›r.

Ama bundan öte,tak›lmak kelimesinin karfl›l›¤›, yap›lan birifli “öylesine yapmak”, “oyalanmak, vakit geçirmek” anlam›nada gelmektedir.

“fiurda biraz tak›lay›m” demek bofl insan iflidir. Yapt›¤› ifli,önemsemeyen, küçümseyen, yüzeysellefltiren bir ruh halinin ifa-desidir. Oysa onun yerine, “flu ifli yap›yorum”, “flunlarla birlikteoturuyorum”, “fluraya gidiyorum” gibi ifadeler, yaflam› daha do-lu dolu yaflaman›n, yaflam› ciddiye alman›n ifadesidirler.

Tak›lmak kelimesinin kullan›ld›¤› yerde, ciddiyet yokturmesela. Örne¤in sendikaya ya da bir derne¤e giden biri oraya“can› s›k›ld›¤›” için, “oyalanmak için” gitmez.

Bir sendika, bir dernek için, örgütlenme hakk› için büyükbedeller ödenmifltir. Sendikalar, dernekler iflçilere, halka aç›lankap›lard›r. Mücadelenin araçlar›d›rlar. Sendikalarda, dernekler-de ciddi etkinlikler örgütlenir.

Kimi sendikalar›n içi biraz da böyle boflalt›lmaktad›r. Sendi-kal faaliyeti, ekonomik-demokratik mücadeleyi ciddiye almayan,daha do¤rusu mücadeleyi ciddiye almay›p, onu bir hobi, “tak›l-mak” olarak gören anlay›fllar›n yaratt›¤› sonuçlard›r bunlar.

Her tak›lmak kelimesi kullan›ld›kça orada yüzeyselli¤in, ya-flam›n ciddiyetinden kaç›fl›n, kendini “ak›nt›ya kapt›rman›n”kendisini görürüz.

Hay›r, tak›lmayacak, bir ifli yapaca¤›z. Yaflam› ciddiye ala-cak, olanca ciddili¤iyle yaflayaca¤›z. Hele siyasal mücadele“oyun oynamak” hiç de¤ildir.

‹fle önce, tak›lmak kelimesini bir kenara itmekle bafllayaca¤›z.Tak›lm›yor, yaflam› örgütlüyoruz. Bunun için bedeller ödüyoruz.

SavaşanKelimeler

Tak›lmak

40

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Halk›n Anayasas› için

Page 41: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Son yirmi y›l içerisinde özellefltirme politikalar›-n›n sonuçlar›ndan birisi olarak, tafleronlaflma dayayg›nlaflan bir uygulama olmufltur. Tafleronlaflt›r-ma, kelime anlam› olarak bir iflyerinde yap›lacak iflya da hizmetin tamam›n›n ya da bir k›sm›n›n as›lpatron taraf›ndan ikinci bir patrona yapt›r›lmas›d›r.

Tafleronlaflma Çal›flanlar› Örgütsüzlefltirmektir:‹flsizlik ve iflini kaybetme korkusu iflçileri sendikalhareketten, örgütlenmekten uzaklaflt›rmaktad›r. ‹fl-sizli¤in boyutlanmas›, mevcut yasalar›n patronlarlehine olmas›, patronlar›n iflçilere, sendikaya üyeolurlarsa ifllerini kaybedeceklerine dair bask›lar›bunda etkilidir. Fakat tafleronlaflma örgütsüzlü¤ünart›fl›nda ayr› bir yere sahiptir. Küçük bir iflyerindedahi onlarca tafleron flirket çal›flt›r›lmaktad›r. Me-sela bir hastanenin temizli¤inden sorumlu iflleri bir-den fazla tafleron flirket yapabilmektedir. Ya da birbelediyenin herhangi bir biriminde baflka bir tafle-ron flirket di¤er bir biriminde ise baflka bir tafleronflirket çal›flt›r›lmaktad›r. Bunun yaratt›¤› sonuç flu-dur: ‹flçilerin farkl› tafleron flirketlerde çal›flmas› yada o tafleron flirketlerin birden fazla ifl yerinde iflçiçal›flt›rmas›. Sendikan›n bir iflyerinde örgütlenmesio iflyerinde çal›flan iflçi say›s›n›n de¤il, o flirketteçal›flan iflçi say›s›n›n yüzde ellisinden bir fazlas›n›gerektirir. Dolay›s›yla iflçilerin bir k›sm› bir hasta-nede di¤er bir k›sm› baflka bir hastanede hattabunlar›n farkl› farkl› illerde yer almalar› örgütlen-menin önüne ç›kart›lan engeller oluyor. Bunun daötesinde 1- 2 y›l gibi tarihler aras›nda ihaleler ye-nilenerek tafleron flirketler de¤iflebilmektedir. Pat-ronlar›n sendikal örgütlenme çal›flmalar›n› ö¤renipyeni bir isim alarak ihale kazanmalar› sonucu sen-dikalaflman›n önüne geçti¤i örnekler yaflanmakta-d›r. Bine yak›n itfaiye iflçisinin sendikalaflmas›ndansonra ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi’nin ihaleyibaflka bir flirkete vermesi sonucu iflçilerin ifltenat›lmas› örne¤i en yak›n olan›d›r. 30 y›lda sendika-l› iflçi say›s›n›n 3,5 milyondan 750 bine düflme-sinde tafleronlaflman›n büyük yeri vard›r.

Tafleronlaflma ‹flçilerin Birli¤ine Sald›r›d›r: Dü-ne kadar bir belediyede tüm iflçiler kadroluyken,norm kadro uygulamas›yla o belediyenin nüfusunaoranla kadro say›s› oluflturuldu. 2000-3000 kadro-lu iflçisi olan belediyelerde çal›flan kadrolu iflçi sa-y›s› böylece 200- 500 aras› say›lara düflürülmüfl ol-du. Tafleron flirketler ise di¤er a盤› kapatt›. Kadro-lu iflçilerin sendikal› olmalar›ndan kaynakl› çal›flmakoflullar›n›n daha iyi olmas›, kazan›lm›fl haklara sa-hip olmalar› karfl›s›nda tafleron iflçilerinin örgütsüz,

kötü çal›flma koflullar› ve çok düflük ücretlere çal›-fl›yor olmalar› iflçilerin birli¤ini bozdu. Sendikal›olan kadrolu iflçilerin bir direnifli, grevi düne kadaretkili olabilirken, bugün tafleron iflçilerin örgütsüzolmalar› ve bu korkunç iflsizlik tablosunda iflsiz kal-ma kayg›s› genel olarak hak arama mücadelesinizay›flatan bir yan olarak ortada durmaktad›r.

Tafleronlaflma Yolsuzluk Kayna¤›d›r: Kapitalistsistem özünde soygunu, talan›, h›rs›zl›¤›, yolsuzlu-¤u her türlü pisli¤i meflru gören bir sistemdir. Te-keller çalmadan, ç›rpmadan, sömürmeden düzen-lerini devam ettiremezler. ‹flte tafleronlaflma tamdabu düzenin mant›¤›na hizmet eder. Tafleronlaflmayolsuzluklar› gizlenmeninde yöntemi olmufltur. Ka-¤›t üzerinde herfley k›l›f›na uydurulsa da ihalelerinhemen hemen hepsinde yolsuzluklar vard›r. Ka-muya bak›ld›¤›nda bu çok bariz görülür. Mevcut ik-tidar hangi partide ise en büyük ihaleler o partininyandafllar›na verilir. Madenlerde, fabrikalarda, be-lediyelerde, hastanelerde vb. bu gerçek de¤iflmez.Adam›n varsa ihaleyi al›rs›n. Ayn› zamanda tafle-ronlaflma mafyalar›n, çetelerin beslendi¤i bir tab-loyu gözler önüne serebilmektedir. Tüm bu pislik-lerin bir arada oldu¤u tablo düzene ayna tutar.

Tafleronlaflma Ölümdür: Son zamanlarda artaniflçi ölümlerine bakt›¤›m›zda tafleronlaflman›n so-nuçlar›n› görürüz. “tafleron yine can ald›” , “Madenfacias› kader mi tafleronlaflman›n sonucu mu?” ,“Özellefltirme ve tafleronlaflma ölüm getirdi” bafl-l›kl› haberler tafleronlaflman›n sonuçlar› olarakkarfl›m›za ç›kar. ‹flçilerin, emekçilerin, tafleronlafl-ma için “köleliktende beter demeleri” yanl›fl de¤il-dir. Daha fazla kar, daha fazla sömürü mant›¤›n›nbir ürünü olan tafleronlaflma sonucu ölümlerinyayg›nlaflmas› anormal bir durum de¤ildir.

Tafleronlaflmaya karfl› sendikalar›n ortaya koy-du¤u ciddi bir mücadele yoktur. Bu anlamda iflçi-lerin özellikle sendikalar taraf›ndan yaln›z b›rak›ld›-¤› yads›namaz. ‹flçi ve emekçiler olarak kendi gü-cümüze güvenmeliyiz. Çünkü s›n›f olarak güçlüolan biziz. Bir ifl yerinde sendika olsun ya da olma-s›n kendi öz örgütlerimizi oluflturabilmeliyiz. S›n›f›nörgütü en küçük yap›lar› iflçi komitelerini, iflçimeclislerini oluflturabilmeliyiz. Basitten karmafl›¤aiflçi komitelerinden iflçi meclislerine kadar her tür-lü meflru örgütlenmeyi hayata geçirebilmeliyiz. 15-16 Haziran gibi iflçi s›n›f›n›n büyük direniflleri iflçi-lerin öz örgütlülükleriyle yarat›lm›flt›r. Tafleronlafl-maya ve can yak›c› bir çok soruna çözümümüz ör-gütlenmektir.

Devrimci ‹flçiHareketi Tafleronlaflmaya Ve

Can Yak›c› Sorunlar›m›zaÇözümümüz Örgütlenmektir

8 A¤ustos2010

41

Yürüyüfl

Say›: 228

Mücadele Edelim!

Page 42: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

‹stanbul’da Paflabahçe DevletHastanesi önünde iflten at›lm›fl birtemizlik iflçisi Türkan Albayrak.Sendikaya üye oldu¤u için ifltenat›ld›. Fakat iflten at›ld›¤› için gidipevine oturmad›. Hastane bahçesindedirenifle bafllad›. Hastanenin önünühem evi, hem de bir direnifl mevzisiyapt›.

Sendikaya üye oldu¤u için ifltenat›ld›, fakat sendika direnifline des-tek vermiyor. Hastane yönetimigörmezlikten gelir gibi görünürken,çal›flanlar› ziyaret etmemeleri konu-sunda tehdit ediyor. Hem Albay-rak’›, hem de ziyarete gelenleri ta-ciz etmek için bir kamera sürekliçad›r› gözetler durumda.

Bütün bunlara ra¤men tek bafl›nadirenifli ö¤retiyor Türkan Albayrak.“Burada bulunan herkese bir fleylergöstermeliyim” diyerek gece-gün-düz çad›r›nda. Bir yandan iflini gerialmak için direnirken, bir yandan dadirenifl içindeki yaflad›klar›n› günlü-¤üne tutuyor.

DD‹‹RREENN‹‹fifiTTEENN......2222.. GGüünn

(...) Direnmeliyim iflçiler için,kad›nlar için, çocuklar için. Benimülkemin kad›nlar› da altm›fl›ndadimdik yürüsün. Çocuklar oyunlar›-n› oynas›nlar iflçiler ifline keyifligitsin diyerek...

2233.. GGüünn(...) Direnifl bitirme çabalar› iki

hainin idarecilerle iflbirli¤iyle baflla-

d›. Çabalar›n› bofla ç›kard›m. Bendirenifle tek bafl›ma bafllad›m ve be-ni döndürecek güçte tan›m›yorum.‹flçilerle ba¤›m› koparmak için ida-reciler flirinlik yap›yor. Baflhekimiflçilerle beraber kafeteryada çayiçiyor, mucize bu benim iflçi arka-dafllar›m için. Daha düne kadar ayn›yemekhaneyi paylaflam›yorlard›, te-mizlikçilerle ayn› yemekhanede ye-mekten rahats›z oluyorlard› idareci-ler doktorlar hemflireler. Befl y›ld›rburday›m bir mucize daha oldu bukandilde kandil simidi da¤›t›ld› te-mizlik iflçilerine. ‹flçiler "ne oluyo-ruz ya" oldu. Bayram flekeri bile ye-memiflizdir biz bu hastanede.

Bugün gayri resmi bir ziyaretimvard› müdür yard›mc›s› Nuh Terle-mez. Söze flöyle bafllad› ;

---Kolay gelsin.

---‹flgaliye alaca¤›z senden.

---‹fle döndü¤ümde öderim, hemö¤rendim buras› size ait de¤ilmifl.

---Biz ç›kard›¤›m›z iflçiyi alm›-yoruz. 70 fazlam›z var onlar› da ç›-karmay› düflünüyoruz. Ama sonun-da dönersin Piramit fiirketine odaburada ihale al›r m› belli de¤il. Ken-dinde rahats›z oluyorsun bizi de ra-hats›z ediyorsun, bofluna sonu yok.

-----Rahats›z ediyor mu sizi? Ozaman kap›ya atmayacakt›n›z.

Bu konuflmadan sonra yüzünde-ki o alayc› küçümseyici gülüflle çe-kip gitti.

(...)

2244.. GGüünn1 A¤ustos 2010, Pazar. 24.gün,

çad›rda da yaflar insan, bunu anla-d›m.

Tekel iflçilerinin nas›l baflard›¤›-n› düflünürdüm hep; Ankara'n›n oayaz›nda 72 gün nas›l yafl›yorlar?Ne yap›yorlar, onlar› orada tutangüç nedir?; bu çad›r› kurunca anla-d›m. Hakl› olmak onlar› ve beni il-kel koflullarda yaflamaya iten. Di-renmekte kararl› olmak.

Onlardan daha flansl› görüyorumkendimi, beni satacak sendikamyok. Onlardan flanss›z›m iflçi arka-dafllar›m yok yan›mda. (...)

2255.. GGüünn(...) 25. günün ziyaretcileri zab›-

talar oldu, kafam› kald›rd›¤›mdaokudu¤um kitaptan üniformal›lardizilmifl ses ç›kartmadan bana bak›-yorlar, sorgular gözle bak›nca. Ha-n›mefendi burda sat›fl yap›yormufl-sunuz emniyetten flikayet var. Yoköyle birfley deyince polisi arad›larburda sizin dilekçede bahsetti¤inizticari amaçl› bir çad›r yok hanfendiprotesto amac›yla kurmufl çad›r›, bi-zi ilgilendiren birfley yok, deyipbana da kolay gelsin deyip çekipgittiler. Unutmadan resim çekmekiçin izin istediler, zab›talardan sonraetraf›ma bakt›m baflhekim yard›m-c›s› bahçede, ne umuyorsa. O saat-ten sonra halk›n ilgisi artt› imza at-mak için s›raya girdiler adeta.

1 May›s mahallesinden gençler

D‹REN‹fiE EMEKL‹SEN’DEN Z‹YARET

Dev-Gençliler oradayken saat13.30'da da Emekli-Sen'den birgrup sloganlar eflli¤inde direniflçad›r›n›n yan›na geldi. TürkanAlbayrak'› desteklediklerini söy-leyip bas›n aç›klamas› yapt›lar.Dev-Gençliler de aç›klamayadestek verdiler.

Türkan Albayrak’›n Direnifli Sürüyor

Referandum aldatmacas›n› protesto 42

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Page 43: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

geldi güzel bir çiçek yapt›rm›fllar on-larda çiçikler gibiydiler. Burdaki duru-mu sordular, yanmda olduklar›n› , des-teklediklerini söylediler çok k›sa otur-dulur sohbetlerine doyamad›m.

‹ski direniflçisi Ercan Bellio¤lu u¤-rad› yan›ma 6 A¤ustos'ta dayan›flmageceleri varm›fl, davetiye getirdi. "Ta-fleronlaflm›fl hayatlar istemiyoruz" di-yorlar. Destekliyorum onlar› geceleri-ne kat›lamayaca¤›m ne yaz›k ki, ordaonlarla olmak ,o heycan› solumuk is-terdim.

(...)

2266.. GGüünn(...) Avrupadan telefonlar geliyor

direniflimi destekleyen dostlardan an-latmak istediklerimi anlatam›yorumtelefondan. Beni o kadar çok mutluediyor ki o telefonlar nas›l yüreklendi-riyor afl›p yollar› onlar› kucaklamak is-tiyorum, elimde sihirli bir de¤nek olsaonlar› buraya getirmek istiyorum.Yüzlerini görmedi¤im ama yüre¤i ayn›amaç için atan bütün insanlar duyarbenim uzakta olan dostlar›m için duy-du¤um duygular›.

Üyesi oldu¤um sendikan›n (sa¤l›k-ifl) yönetimine mualif iflçiler beni ziya-ret ettiler. Yönetimin anlay›fl›n› de¤ifl-tirmekle ilgili uzun zamad›r u¤raflt›k-lar›n›, y›llard›r yönetimde hiçbir kiflide¤iflikli¤i olmad›¤› zihniyetin iflçidüflmanl›¤› oldu¤unu bu yönetim dur-dukça iflçiler için birfley yap›lmayaca-¤›n› söylediler. Do¤ru. K›sac›k 4 ayl›küyeli¤imde bende ayn› düflünceleripaylafl›yorum. ‹fl yerindeki arkadaflla-r›m sendikadan kaç›yorlar umutlar›n›yok etti sendika. Ne sevinçle üye ol-mufllard›, her fley de¤iflecekti sendikal›olunca, insan gibi yaflayacaklard› onla-r› savunan, haklar›n› alan bir yap› diyekofltular üye olmaya ama yapt› yapaca-¤›n› yine sendikac›lar nas›l vicdanlar›var bunlar›n, nas›l yata¤a yat›nca uyu-yorlar, nas›l iflçinin eme¤ini har vurupharman savuruyorlar, bizim eme¤imiz-le nas›l flafla içinde yafl›yorlar. Birileridur demeli bunlara, yeter saltanat›n›z.

Paflabahçe Devlet HastanesiTemizlik ‹flçisi Türkan Albayrak

PTT Emekçilerinden‹fl Yavafllatma Eylemi

Posta emekçileri sorunlar›n›görmezden gelen, a¤›r çal›flma ko--flullar›n› dayatan PTT yönetiminiuyarmak için 30 Temmuz günü iflebir saat geç bafllad›lar ve gün boyuifl yavafllatma eylemi yapt›lar.

Haber-Sen ‹stanbul Beyo¤lu

fiube Baflkan› Engin Baflç›, bu ey--lemle sorunlar›na kulak vermesiiçin PTT yönetimini uyard›klar›n›söyledi. Kurals›z ve fazla çal›flma--ya, PTT’de tafleronlaflt›rmaya sonverilmesini isteyen Haber-Sen üye--si PTT çal›flanlar›, 30 A¤ustos’akadar sorunlar›n›n çözümü içinsomut ad›mlar at›lmazsa sonbahar--da greve gideceklerini aç›klad›lar.

17 May›s’ta Zonguldak Kara-don Maden Oca¤›nda 30 iflçininöldü¤ü patlamayla ilgili Çal›flmave Sosyal Güvenlik Bakanl›¤› ‹flTeftifl Kurulu Baflkanl›¤› incelemeraporunu aç›klad›.

Raporun sonuç ve kanaat bölü-münde Türkiye Taflkömürü Kuru-mu (TTK) %30, iflçilerin çal›flt›¤›Yap›-Tek firmas›n›n ise %70 ku-surlu oldu¤u, ancak kas›tl› olmad›-¤› belirtildi. 30 Temmuz günüaç›klanan raporda; “Gaz ‹zleme

Merkezinde bulunan monitörlerdesesli ve ›fl›kl› uyar› sistemi mev-cuttur. Ancak, yap›lan incelemeler-de sesli ikaz sisteminin buradakigörevli bulunan kifliler taraf›ndaniptal edildi¤i tespit edilmifltir. ‹s-tasyon ile ocak aras›nda telefonharicinde seri megafon ve benzeriiletiflim sistemi bulunmad›¤› tespitedilmifltir” katliam›n sorumlulu¤u“bir kaç personel”in üzerine y›k›l-maya çal›fl›l›yor.

Çay›rova Çel-MerÇelik Fabrikas›’nda‹flgal

Kocaeli Çay›rova’da, BirleflikMetal-‹fl Sendikas›’na üye oluklar›için iflten ç›kar›lan ÇEL-MER Çe-lik Fabrikas› iflçileri; 2 A¤ustos gü-nü fabrikay› iflgal ettiler. Bekleyifl

s›ras›nda s›cak hava nedeniyle fe-nalaflan 3 iflçi kald›r›ld›klar› hasta-nede yap›lan tedavilerinin ard›ndangözalt›na al›nd›lar. ‹flçiler ifadeleri-nin al›nmas›n›n ard›ndan serbest b›-rak›ld›lar. 3 gün süren iflgalin ard›n-dan iflten at›lan 23 iflçinin 12’sininifle geri al›nmas› ve patronun sendi-kan›n yetkisine kar›flmay›p, sendi-kay› tan›may› kabul etmesi üzerine5 A¤ustos günü iflgal sona erdi.

UPS ‹flçilerindenYürüyüfl

TÜMT‹S'e üye olduklar› için ifl-ten ç›kart›lan UPS iflçileri 1 A¤ustosgünü ‹stanbul Taksim'de eylem yap-t›lar. ‹SK‹ ve TEKEL iflçileri de ey-leme kat›larak destek verdiler.

Taksim Tramvay Dura¤›'nda eflve çocuklar›yla beraber toplanan ifl-çiler sloganlarla Galatasaray Lise-

si'ne kadar yürüdüler. Eylemde;"UPS'de iflçi k›y›m›na, sendika düfl-manl›¤›na son! / ‹flten At›lan UPSKargo ‹flçileri TÜMT‹S" pankart›aç›ld›. Yürüyüflün ard›ndan yap›lanaç›klamada; “Baflbakan Anayasay›demokratiklefltiriyoruz diye meydanmeydan geziyor ama ‹stanbul'un, ‹z-mir'in orta yerinde bir Amerikan flir-keti, pervas›zca Anayasay› çi¤niyor”denildi.

Karadon Madende Yaflanan ‹flçiKatliam›yla ‹lgili Rapor

edelim! Sand›¤a gitmeyelim!

8 A¤ustos2010

43

Yürüyüfl

Say›: 228

Page 44: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

2000-2007 büyük Ölüm Orucugerçe¤i, ‹flçi Köylü yazar›n›n PC kar-fl›tl›¤›, yalanlar, hezeyanlar›.

‹flçi Köylü gazetesinde, 2000-20007 Ölüm Orucu Direnifli’yle ilgiliuzun bir yaz› yay›nland›. 2-15 Nisantarihli 62’nci say›da bafllay›p 66’nc›say›da sona eren bu yaz› dizisi, dev-rimciler aras›nda kullan›lmas› gere-ken bir yöntem olarak elefltiri-özelefl-tiriye hizmet eden bir yaz› de¤il, ‹flçiKöylü’nün on y›ld›r biriken taham-mülsüzlü¤ünün, hezeyanlar›n›n veyalanlar›n dizisi haline dönüflmüfltür.

Uzun bir yaz› demifltik; ölçü ol-mas› aç›s›ndan belirtelim, günlük bü-yük boy gazete ebat›yla tam on sayfayazm›fl arkadafllar. Keflke o kadareme¤i, gazetelerindeki o kadar yeri, ohezeyan haline kurban etmeselerdi.Hezeyan, ‹flçi Köylü’deki yaz›n›n da-ha ilk bölümünde kullan›lan flu söz-lerde kendini ele veriyor: “Nihayetyan›t verme noktas›nday›z... günahbizden gitti... Art›k sözü sak›nmaya-cak noktaday›z.”

Bu ruh halinin sa¤l›kl› bir elefltiriözelefltiri yapmas› mümkün de¤ildirelbette. Nitekim, yaz› boyunca da buruh halinden ç›kamam›fllard›r. “Yürü-yüfl dergisi ve PC’ye yan›t” üst bafll›-¤›yla yay›nlanan yaz›n›n bafll›¤› daflöyledir: ““NNaaffiilleeddiirr YYaallaann vvee YYaann››lltt--mmaa,, GGeerrççeekklleerr AAcc››dd››rr,, AAcc››tt››rr!!””

Yalan ve yan›ltma, evet, nafiledir,gerçekler, evet ac›d›r, ama bafll›¤a ek-lenen son kelimeyi, biz devrimci lite-ratüre dahil bir kelime olarak göremi-yoruz; bu seviyesiz ve yoz kültürdenal›nma kelime, sözünü etti¤imiz he-zeyan halinin, devrimcilere yak›flma-yan bir tezahürü olarak bafll›kta ken-dini göstermesidir.

Yaz›n›n bu kadar uzun olmas›n›nhemen göze çarpan bir nedeni de za-ten, ‹flçi-Köylü’nün direniflin d›fl›nadüflmüfl olmay› izah edememesi kar-

fl›s›nda suçluluk içinde s›ralad›¤› ya-lanlar›n ve hezeyanlar›n bollu¤u vebunlar› tekrar tekrar yazmas›d›r.

Yaklafl›k iki ay süren bu diziyiokuyan herkes, öncelikle 2000-2007Büyük Direnifline ve devrimci hare-kete olan tahammülsüzlü¤ün, öfke-nin, sald›rganl›¤›n ürkütücü boyutlaravard›¤›n› görecektir.

‹flçi-Köylü, 2000-2007 Büyük Di-renifli nezdinde devrimci hareketesald›r›rken, kendi gerçe¤ini fazlas›ylaele veriyor. Yalanlar, çarp›tmalar, ha-karetler, hatta direnifli küçümsemeler,o süreçte DD‹‹RREENN‹‹fifi‹‹NN DDIIfifiIINNAADDÜÜfifiMMÜÜfifi OOLLMMAAYYII gizleyemiyor.Ve ‹flçi-Köylü de bunun fark›nda ol-du¤u için, daha da sald›rganlafl›yor,daha fazla çarp›tmaya baflvuruyor vesonuçta da direnifle sald›ran bir konu-ma savruluyor.

‹flçi-Köylü de, 19 Aral›k’›n hemenertesinde TKP’nin söyledi¤ini, ara-dan bir kaç y›l geçtikten sonra tekrareden, direnifle ve devrimci hareketekarfl› adeta bir karalama ve küfürna-me yay›nlayan T‹KB’nin yolundangidiyor.

fiu kadar›n› söyleyelim; direniflkarfl›s›nda T‹KB gibi olmak, onun gi-bi yapmak, Türkiye solunda herhangibir siyasetin öykünece¤i en son örnekbile olmamal›d›r.

‘‘NNeeddeenn fifiiimmddii YYaazz››yyoorruuzz??’’SSoorruussuunnaa ZZoorrllaammaa GGeerreekkççeelleerr

‹flçi-Köylü, neden bugüne kadarbu konuda yazmad›klar›na iliflkinrehberinin gerekçesini tekrar ediyor.T‹KB, küfürnameyi yay›nlamayabafllarken, “direnifl sürerken ona da-ha fazla zarar verecek tart›flma ve po-lemiklerin içine girmeyi do¤ru gör-medik" (Ufuk Çizgisi say›: 15, Hazi-ran 2005) diye yazm›flt›. Oysa bu da

düpedüz yaland›; burjuva medya da-hil, bulduklar› her zeminde ve f›rsattadirenifli ve devrimci hareketi karala-makta s›n›rs›z davranm›fllard›.

‹flçi-Köylü de “... neden öncekiy›llarda baz› k›sa aç›klama ve tespit-ler d›fl›nda aç›klama yapmad›¤›m›zve özellikle de flimdi konuflmaya bafl-lam›fl›zd›r.” diye sorup flöyle diyor:“‹lk nedenimiz süren eylem içerisindetart›flman›n yanl›fll›¤›d›r. ”

‹flçi-Köylü bu aflamada direniflingelece¤ini çok gözetmifl(!) ve yine bi-zi elefltiriyor:

“Ama bu dönemde ayn› kayg›n›nzerresi PC taraf›ndan gösterilmedi.(...) PC hemen her dönem aralar›ndabizim de bulundu¤umuz devrimcigruplara adeta kin kustu. Sürekli ta-ciz yaz›lar›, hakaret dolu makaleler,suçlay›c›, afla¤›lay›c› ifadeler içerenyaz› dizileri yay›mland›.”

Yanl›fl, yalan.Hiçbir devrimci gruba ““kkiinn kkuu--

ssaann”” tek bir sat›r›m›z yoktur. Çünküdevrimci olarak gördü¤ümüz gruplarkarfl›s›nda, en sert elefltirileri yapabi-liriz, ama orada kin yoktur. Kinimiz,s›n›f düflmanlar›na ayr›lm›flt›r. Ayn›flekilde, ‹flçi-Köylü, yay›nlar›m›zdaolmayan fleyleri vvaarrmm››flfl ggiibbii ggöössttee--rreerreekk,, kendi hezeyanlar›na gerekçeyaratmaya çal›fl›yor. Evet yaz›lar›-m›zda, oportünizmi, reformizmi

Tarihi DDirenenler YYazarDirenenler, gerçe¤in sözcüsüdürler; çünkü gerçek onlardan yanad›r

Tarih Direnmeyenleri Kaale AlmazDirenmeyenler, gerçekleri çarp›tmakla u¤rafl›rlar; çünkü gerçek onlara karfl›d›r

Türkiye devrimi122 flehit verirken,

bu direnifli 5 y›l boyuncaseyretmifl olmay›aç›klayamaman›n

yolaçt›¤› suçluluk halibudur.

44

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Halk›n Anayasas› için

Page 45: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

SUÇLAYICI sat›rlar, bölümler çok-çad›r. Devrimci sorumluluklar›n› ye-rine getirmedikleri her noktada onlar›elefltirdik de, suçlad›k da; ama hiçbiryaz›m›zda, hhaakkaarreett yyookkttuurr,, aaflflaa¤¤››llaa--mmaa yyookkttuurr ve ‹flçi-Köylü, on uzunsayfada zaten böyle bir örnek de gös-terememektedir.

‹flçi-Köylü e¤er gerçekten devrim-ci bir elefltiri yapmak istiyorsa, bilme-li ki, yalan›n üzerine elefltiri infla edil-mez; olmayan afla¤›lamalar, hakaretlervarm›fl gibi gösterilerek, ““aacc››tt››rr”” gibiseviyesizlikler mazur gösterilemez.

‹flçi-Köylü, direnifle, devrimci ha-rekete iliflkin neden yazmad›klar›n›anlat›p, peflpefle “nihayet cevap ver-me noktas›na” geldiklerini, bunun“Sab›r tafl›n›n çatlamas›” olarak daalg›lanabilece¤ini, “günah›n kendile-rinden gitti¤i”ni söylüyor.

Peki neden ‹flçi-Köylü yazar› daT‹KB gibi bu yaz›lar› yazmaya “mec-bur kald›klar›” gerekçesine sar›lmaihtiyac› duyuyor? Bunun as›l nedeni,kendilerini sald›r›ya, haks›zl›¤a u¤ra-m›fl ma¤durlar olarak gösterip, direni-fle ve devrimci harekete sald›r›lar›na“hak verilmesini” sa¤lamakt›r. Ama‹flçi-Köylü’nün bunu sa¤lamas›mümkün müdür? Direnifl sürecini azçok bilenler, ‹flçi-Köylü’nün Parti-Cephe karfl›tl›¤›n›, yalanlar›n›, heze-yanlar›n› görmekte zorlanmayacak-lard›r. Yedi y›l süren ve 122 flehit ve-rilen direniflin büyük bölümünü tekbafl›na omuzlayan devrimci hareketeve direnifle neden sald›r›ld›¤›na an-lam veremeyeceklerdir.

‹flçi-Köylü yazar›, neden “flimdi”yazd›klar›na dair bir baflka yerde dörtyaz›dan söz ediyor ve bunlar› “barda-¤› tafl›ran son yaz›lar” olarak tan›ml›-yor. Peki hangi yaz›lar bunlar?

1- Umut Yay›nc›l›k taraf›ndan ya-y›nlanan ve Ümraniye Hapishane-si’ndeki 19-22 Aral›k direniflini eksikanlatan Nergiz adl› kitab›n “Çarp›kbir tarih anlay›fl›” bafll›kl› elefltirisi.

2- Parti-Cephe’li tutsaklardan fia-di Özpolat ile yap›lan ve ““1199 AArraa--ll››kk’’ttaakkii ttaavv››rr,, kkaarraarrll››ll››¤¤››nn yyaa ddaa zzaa--yy››ffll››¤¤››nn ggöösstteerrggeessii oollaaccaakktt››rr.."" bafll›-¤›yla yay›nlanan röportaj.

3- Yürüyüfl’te yay›nlanan “20Ekim 2000’den 22 Ocak 2007’ye DDii--

rreenniiflfl ZZaaffeerr vvee SSooll”” bafll›kl› yaz›.

4- 19-22 Aral›k’ta Ümraniye Hapis-hanesinde olan ve megafonla tutsaklarateslim olmalar› ça¤r›s›nda bulunan birtutsak temsilcisi üzerine yaz›lan “Me-gafondaki Sesin Galas›nda Oligarflinin‹stanbul Valisi” bafll›kl› yaz›...

Bafll›klar, ‹flçi Köylü’nün nedenbu yaz›lara tahammülsüz oldu¤unuanlatmaya yeterlidir san›r›z. ‹flçi Köy-lü esas olarak bu yaz›lar› konu edine-ce¤ini belirtmifl olsa da, ‹flçi Köy-lü’nün tahammülsüzlü¤ü bu yaz›lar›nçerçevesine s›¤acak gibi de¤ildir. Ör-ne¤in, uzun yaz›lar›n›n daha giriflin-de, ölüm orucuyla ilgili tart›flmalar-dan ç›k›p, “Devrimci Demokratik Ya-p›lar Aras› Dialog ve Çözüm Platfo-mu”nun kendilerine yönelik verdi¤ibir k›nama karar›n› da devrimci hare-kete mal ederek, bu platforma da diluzatmaktan geri durmam›fl, devrimci-lerin bu çabas›n› “ayn› çevrenin bafl›-n› çekti¤i ‘ironik’ devrimci ve demok-ratik yap›lar aras› diyalog ve çözümplatformu” diyerek küçümsemektenkendini alamam›flt›r. Hezeyan halinigörüyor musunuz? Neye el atarsa at-s›n, e¤er devrimci hareketin orada birizi, emaresi varsa, sald›r›yor, küçüm-süyor, karal›yor...

DDiirreennmmeeyyeenn ÇÇüürrüürr;; HHiiççbbiirrKKaarraallaammaa,, HHiiççbbiirr LLaaffaazzaannll››kkBBuu GGeerrççee¤¤ii DDee¤¤iiflflttiirreemmeezz

Devrimci harekete iliflkin yalanla-r›, suçlamalar› s›ralarken öylesine ta-n›mlar kullan›yor ki ‹flçi Köylü, bunumasum görmek mümkün de¤il.“Elefltiri” diye yaz›lan flu sat›rlara ba-k›n: “Ben merkezcilik ve sekterizm,

tarih yazma sevdas›na ba¤l› olarakinkarc›l›k, kkaarraallaammaa her biçimiyletteehhddiitt ve flflaannttaajj››nn denendi¤i butarz...”

Bunlar dengesiz sat›rlard›r. Bura-da direnifle veya devrimci politikalaradair bir tart›flma, bir elefltiri yoktur.Sorumsuzca yaz›yor; tteehhddiitt ve flflaann--ttaajjaa baflvurdu¤umuzu söylüyor. Peki,biz de o zaman diyoruz ki; tek bir ör-nek verin. ‹ftiran›z› kan›tlay›n. Dev-rimcilere karfl› bu yöntemlere baflvur-du¤umuzu kan›tlayan tek bir örnekgösterin.

Gösteremezler.

Hezeyan budur iflte.

Türkiye devrimi 122 flehit verir-ken, bu direnifli 5 y›l boyunca seyret-mifl olmay› aç›klayamaman›n yol aç-t›¤› suçluluk hali budur.

Yalanla, karalamayla bu döneminhesab›n› vermekten kurtulaca¤›n› sa-nanlar yan›l›yor. Bu hesab› vermek-ten kurtulufl yoktur. Bu hesab› verme-yenler, çürüme yoluna gireceklerdir,bir ço¤unun bugünden girdi¤i gibi.DDiirreennmmeeyyeenn ççüürrüürr.. Bunu biz söyle-miyoruz. Bunu tarih söylüyor. Bunuhayat gösteriyor. Bunu çürüme yo-lunda h›zl› ad›mlarla ilerleyen bir çoksiyasi hareket gösteriyor.

Bu yüzden, ‹flçi Köylü’nün bu he-zeyanlar› ve bu ç›rp›n›fllar› boflunad›r.On gazete sayfas› de¤il, yüz sayfa dayazsalar, ortada izah edilemeyecekbir süreç vard›r.

Muhasebe yap›lacak; e¤er direniflve savafl saflar›nda kal›nacaksa, bu-nun baflka yolu yoktur. O muhasebeyap›ld›¤›nda, o zaman on sat›r bileyeterli olur: Evet, o zaman DHKP-C’yi F Tiplerine karfl› mücadeledekikararlar›, politikalar›, yöntemleri aç›-s›ndan elefltirebilirsiniz; ama dersinizki, “biz kendi politikalar›m›zla veyöntemlerimizle bu direnifl sürecininiçinde olmal›yd›k; bedeli ne olursaolsun, bunda ›srarc› olmal›yd›k. Dire-nifl sürecinde kendi politikalar›m›zlaama direnenlerle –yani Parti-Cephe-lilerle– ayn› saflarda olmal›yd›k...”

Bunlar› diyebilir mi ‹flçi Köylü?

Tercih kendilerinindir.

Ama Türkiye solunun 12 Ey-lül’den bu yana yaz›lan tarihine, Ma-

Yalanla, karalamayla budönemin hesab›n› vermekten

kurtulaca¤›n› sananlar yan›l›yor.Bu hesab› vermekten kurtuluflyoktur. Bu hesab› vermeyenler,çürüme yoluna gireceklerdir, birço¤unun bugünden girdi¤i gibi.

Direnmeyen çürür. Bunu bizsöylemiyoruz. Bunu tarih söylüyor.

Bunu hayat gösteriyor. Bunuçürüme yolunda h›zl› ad›mlarlailerleyen bir çok siyasi hareket

gösteriyor.

8 A¤ustos2010

45

Yürüyüfl

Say›: 228

Mücadele Edelim!

Page 46: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

maklar’da ve Metrisler’de yaz›lan ta-rihe, Gazi ve yoksul semtlerdekiayaklanmalar›n içinde ve d›fl›nda ya-z›lan tarihe, 1984-1996-2000 ölümoruçlar›n›n içinde ve d›fl›nda yaz›lantarihe baks›nlar.

Bak›ld›¤›nda görülecek olan› özet-leyelim: Direnifl d›fl›nda kalanlar›n, di-renifl k›r›c›lar›n›n hemen tamam› dü-zeniçileflmifl ya da düzeniçileflme yo-lundad›r; ya bölünüp-parçalanarak güçyitimine u¤ram›fllard›r, ya da bölünüpparçalanmasalar da büyük ideolojiksavrulmalar yaflam›fllard›r ve düzenedaha fazla yaklaflmaktad›rlar.

Say›s›z siyasi hareketin durumuortadad›r (Bak›n›z: Devrimci Sol,May›s 2010, Say›: 22, “DirenmeyenÇürür” bafll›kl› yaz›) fiu veya bu bi-çimde direnmemenin olumsuz sonuç-lar›yla karfl› karfl›ya olanlar›n, bu du-rumu perdelemenin bir yolu olarakdevrimci harekete sald›rmalar›, butart›flma içinde geldikleri noktay›meflrulaflt›rmaya çal›flmalar›, devrim-ci olmayan, hiçbir siyasi hareketi sa-vurulmalardan, çürümeden kurtara-mayacak bir yöntemdir. Yanl›fllar›nözelefltirisini vermek yerine tercihedilen bu yöntem ile kimse bir yerevaramaz.

LLaaff KKaallaabbaall››¤¤›› YYaappmmaayy››nnTTaarriihhee HHeessaapp VVeerriinn

‹flçi Köylü, 10 y›l sonra kalkm›fl,“Ölüm Orucu dayat›ld›” diye, “Er-ken bafllad›” diye tart›flma aç›yor.

Diyor ki, 20 Ekim 2000’de direni-fle bafllamayanlar›n ço¤u, ölüm oru-cuna karfl› de¤ildi, sadece zamanla-mas›na karfl›yd›lar.

Peki ey ‹flçi-Köylü; diyelim ki bizzamans›z bafllad›k. Diyelim ki siz 19Aral›k’ta düflman sald›r›nca “zama-n›n geldi¤ini” düflünüp ölüm orucunaancak o zaman bafllad›n›z. Peki sonrane oldu da b›rakt›n›z?

Bunlar, direnifl d›fl›nda kalmay›hiçbir flekilde meflrulaflt›ramayacak,aç›klamayacak tart›flmalard›r. 10 y›l

sonra bunlar›yeniden tart›fl-mayaca¤›z. Di-reniflin zaman-

lamas›ndan, bafllang›ç aflamas›ndakimlerin ne savunup ne yapt›¤›na ka-dar her fley yaz›lm›fl, ortaya konul-mufltur. On y›ld›r yaz›yoruz bunlar›.Dolay›s›yla da burada tekrar etmeyegerek duymuyoruz. ‹flçi-Köylü’nünsorununun da zaten bunlar oldu¤unudüflünmüyoruz.

O, direnifle dair sonuçlar ç›karmakiçin yapm›yor bu tart›flmay›. ‹ki aysürdürdü¤ü yaz› dizisinin amac› dabu de¤il.

“Biz direnifle karfl› de¤ildik, ölümorucuna karfl›yd›k” diye tart›fl›yor biryerde. O zaman bbaaflflkkaa flfleeyy yapsayd›-n›z! Ne yapt›n›z? Direniflin ölüm oru-cuyla özdeflleflti¤i noktada, ölüm oru-cuna karfl› olman›n direniflin d›fl›ndakalmak anlam›na geldi¤i zamanlardane yapt›n›z?

Cevap yoktur.

Ölüm orucuyla direnifl ayn› fley de-¤ildir diye temelsiz bir polemik yürü-ten ‹flçi-Köylü buna cevap vermiyor.

Buna cevap yok ama bak›n nas›l“yukar›dan” tahliller var:

“Öyle anlar vard›r ki, güçlü gözü-ken radikal biçimli bir eylem, siyasiaç›dan büyük zararlar verebilir ya dabasit görünen ve radikal biçimlerdennispeten uzak bir eylem, önemli kaza-n›mlara yol açabilir. Bunun koflullar-la ilgisi oldu¤u aç›kt›r. Siyasal yeter-lilik ve önderlik bunun saptanabilme-siyle anlafl›l›r. ”

Ama ilginçtir, hapishanelerde “ra-dikal” bir eylemle 122 flehit verilir-ken, ‹flçi-Köylü’nün kadrolar›, basitgörünen ama önemli kazan›mlara yolaçacak” olan o mucizevi eylem biçi-mini saptayabilecek bir siyasi yeterli-lik gösterememifllerdir.

“Siyasal yeterlilik ve önderlik bu-nun saptanabilmesiyle anlafl›l›r.” di-yorlar. Radikal olmayan ama önemlikazan›mlara yolaçacak eylemi sapta-yamad›klar›, dolay›s›yla önderlik s›-nav›ndan kald›klar› aç›kt›r.

‹flçi-Köylü, bütün bu karmaflaiçinde flu basit gerçe¤i atl›yor: Ma-

dem o mucizevi eylem biçimini bula-mad›n, o zaman geriye iki seçenekkal›yor: Ya varolan mevcut eylem bi-çimiyle direnifle dahil olacaks›n ya dadireniflin d›fl›nda kalacaks›n. ÜÜççüünnccüüyyooll yyookk..

‹flçi-Köylü, direniflin d›fl›nda kal-may› tercih etti.

Dolay›s›yla bu noktada biz direni-fle de¤il, ölüm orucuna karfl›yd›k ma-sallar›, tarih aç›s›ndan hükümsüz s›z-lanmalard›r.

Keza, “asl›nda radikal eylem bi-çimlerinden daha etkili basit eylemlerolabilir” diye lafazanl›k yapman›n datarih aç›s›ndan hükmü yok. Tarih flu-nu soruyor ‹flçi-Köylü’ye:

Sen o, “radikal eylem biçimlerin-den daha etkili basit eylem”i bbuulldduunnmmuu,, bbuullaammaadd››nn mm››??

Bulamad›ysan, söyleyecek sözünyok demektir. Zaten bu noktada söy-lenen söz de söz de¤il, bofl laft›r.

Biz, TKP/ML’nin ölüm orucu kar-fl›tl›¤›n›n geçmiflini de biliyoruz;1984’te Tek Tip Elbise (TTE) dayat›l-d›¤›nda TKP/ML, bu elbiseleri ““MMaa--vvii kkeeffeenn”” diye adland›rm›flt›. Dev-rimci Sol, TTE’ye ve teslim alma sal-d›r›s›na karfl› ölüm orucu önerdi¤indeise, TKP/ML ve baz› gruplar, TTE’yiggiiyymmeeyyii önererek, ““bbaassiitt aammaa ddaahhaaeettkkiillii eeyylleemm”” olarak, TTTTEE’’yyii ggiiyymmiiflfl--lleerr ve ““ddüüflflmmaann››nn eelliinnddeenn ssaalldd››rr›› ssii--llaahh››nn›› aalldd››kk”” abesli¤iyle de bunu te-orilefltirmeye kalk›flm›fllard›.

Bunlar bilinmiyor veya unutuldusanarak, flunlar› söyleyebiliyorlar:

“Komünistler hapishane direnifl-lerinin her zaman en önünde yer al-m›flt›r ve politikalar›nda da asla tes-lim olma ve ölümden korkmak, çekil-mek bulunmaz...”

O zaman soral›m: Hapishanelerdeönderlik etti¤iniz bir direnifl oldu mu?Biz bilmiyoruz; ha, TTE’nin giyilme-si için önderlik etti¤inizi söylemeyin,onu biliyoruz. Yine 19 Aral›k sonras›“mecburen” bafllad›¤›n›z lüm 0rucu-na son vermek için de en önde çabasarf etti¤inizi (“rehberiniz”T‹KB’yle” birlikte tabii) de biliyo-ruz... baflka var m›?

‹flçi-Köylü, genel olarak ölüm

Referandum aldatmacas›n› protesto 46

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Page 47: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

orucu direnifline nas›l yaklaflt›klar›n›flu flekilde ifade ediyor:

“Biz komünistler için bu eylem bi-çimi bir son tercihtir. ... Parti-Cepheise eylemlerini ölümden korkmama-n›n, dolay›s›yla direniflinin de tek öl-çütü kabul eder gibi tart›fl›yor, eleflti-riyor, sald›r›yor. Politik bak›mdan biraacciizzlleeflflmmeeddiirr bu. Çünkü bu ... bütünsüreci kavramaktan ve ona göre ko-numlanmaktan uzak bir duruflu bera-berinden getirir."

Bu sat›rlar ancak o süreci bilme-yen okurlar›n› ikna edebilir(!).

F Tipleri gündeme geldi¤inde,ölüm orucu direniflinin d›fl›nda herhangi bir eylem biçiminin devleti ge-riletme flans› var m›yd›? SSiizz nnee öönneerr--ddiinniizz?? F Tiplerine götürüldükten son-ra bafllayacak bir ölüm orucu direnifli-nin baflar› flans› daha az de¤il miydi?Baflar› flans› var idiyse, 19 Aral›k son-ras› mmeeccbbuurreenn bafllaman›z›n ard›n-dan, nneeddeenn hheemmeenn bb››rraakkmmaayy›› örgüt-lemeye bafllad›n›z? 20 Ekim öncesiölüm orucu tart›fl›l›rken, “d›flar›da ha-reketlilik yaratmaktan” sözediyordu-nuz? Ama 20 Ekim öncesinden bugü-ne d›flar›da da sözünü etti¤iniz o hare-ketlili¤i yine Cepheli tutsak yak›nla-r›n›n yaratm›fl olmas› ve sizin bu sü-reçte d›flar›da kayda de¤er bir hare-ketlilik göstermemeniz, tteeoorriinniizzddeebbiirr ççaarrpp››kkll››¤¤aa iflaret etmiyor mu?

Barikat direnifli (fiziki direnifl) ilesonuç alabilirdik, diyorsan›z, 19 Ara-l›k’ta onun da gereklerini yerine ge-tirmediniz! Bunu nas›l aç›kl›yorsu-nuz? 19-22 Aral›k’ta 28 tutsa¤›n flehitdüfltü¤ü difle difl bir çat›flma içindehiç flehit vermemek nas›l bir tesadüf-tür? (*)

Demek ölüm orucu direnifli ““ppoollii--ttiikk aacciizzlleeflflmmee”” oluyor. O zaman dire-nifl d›fl›na ç›k›p y›llarca flehitler veril-mesini seyretmek de ““kkoommüünniissttlliikk””oluyor, öyle mi?

‹flçi-Köylü burada tam anlam›ylapiflkinli¤i ele alarak “Parti Cephe, bueylemi [ölüm orucunu] bafllatarakolas› baflka her takti¤i ciddi derecedegeçersiz k›lm›flt›r.” diye yaz›yor.

‹flçi-Köylü, utanmasa, çekinmesebir de özür dilenmesini isteyecek.

Bir sürü ‘komünist’, ‘Marksist-Leninist’, Maoist, neler yapacakm›fl

da ‘küçük burjuva’ DHKP-C önlerin-de engel olmufl!

S›radan bir tart›flmada, biz asl›ndabir sürü fley yapacakt›k da DHKP-Cdirendi¤i için yapamad›k denilirse,komik olur.

Ama ortada tam 122 flehit varken,dünya halklar›n›n direnifl tarihine ya-z›lan en ola¤anüstü feda örnekleri veo tarihe yaz›lan 7 y›ll›k bir sab›r, feda-karl›k ve kararl›l›k varken, bu söyle-nirse, o ortak komik de olmaz; diren-memeyi aklamaya ve teorilefltirmeyeçal›flan bir siyasi hareketin nas›l birteorik sefalete düflebildi¤ini gösterir.

Ne yaz›k ki, ‹flçi-Köylü’nün uzunyaz›s›nda en çok dikkat çeken yanlar-dan biri de budur.

Hezeyan haline eklenen bu teoriksefalet, direnifle dair gerçek bir tart›flmayapman›n önünde bir di¤er engeldir.

20 Ekim’de direnifle bafllama ka-rar› alamad›n›z. Çünkü düflman›n sal-d›r›s›n›n püskürtülebilece¤ine inan-m›yordunuz. Çünkü kendinize gü-venmiyordunuz. Çünkü halka güven-miyordunuz? K›sa vadede görünme-yen bir zafer için ölmeyi göze alm›-yordunuz?.. Ölüm orucuna karfl› fizi-ki direnifl diyordunuz, ona iliflkin cid-di bir haz›rl›¤›n›z yoktu. Ölüm orucu-na karfl› “önce d›flar›y› harekete geçir-meliyiz” diyordunuz; d›flar›da o kap-samda bir fley yapt›¤›n›z yoktu.

Peki dediklerinizin pratik karfl›l›¤›yoksa, ne demifl oluyordunuz siz?Tablo aç›kt›r; hiçbir fley yapmaman›nteorisini ve politikas›n› yap›yordu-nuz. Ve nitekim de 19 Aral›k’a kadaröyle oldu... HHiiççbbiirr flfleeyy yyaappmmaammaann››nntteeoorriissii,, ölüm orucunu b›rakt›¤›n›zMay›s 2002’den itibaren yine as›l te-oriniz oldu.

Bu teorileri do¤uran gerçek ne-denleri sorgulamad›¤›n›z sürece, “bizona de¤il de buna karfl›yd›k” diye bu-gün için hiçbir fleyi izah etmeyen tar-t›flmalarla u¤raflmak, kendini ve ola-bilirse, kendi taban›n› aldat›p oyala-maktan baflka bir anlam tafl›maz.

KKoonnuuflflaann KKiimm?? BBiirrKKoommüünniisstt mmii,, BBiirr BBuurrjjuuvvaaYYaa DDaa KKüüççüükk BBuurrjjuuvvaa mm››??

‹flçi Köylü, bombalar kurflunlar

aras›nda 28 flehit verilirken nas›l olupda flehit vermedi¤ine kendi içinde bircevap bulmak yerine, bak›n flehitlerüzerine nas›l bir vaaz veriyor: “Onlarflehitler üzerinden politika yapmay›,‘flehitleri sahiplenmek’ olarak alg›la-yabilir. (...) fiehitler tart›flman›n d›-fl›ndad›r (...) fiehitler ve flehit say›lar›üzerinden bir bakkal hesab› gibi çete-le tutulmas›na izin vermeyece¤iz. Buele al›fl ancak ve ancak PC gibi kü-çük-burjuvazinin ben merkezci-kibirliruh halinin bir yans›mas› olabilir. Buoyuna ortak olmayaca¤›z."

BBiirr:: fiehitler, s›n›f mücadelesininbir parças›d›r. Direnifl ve savafl›n so-nuçlar›ndan biridir.

‹flçi-Köylü, “flehitler üzerindenpolitika yapmay›n” demeyi burjuvapolitikac›lardan çalm›flt›r.

‹‹kkii:: fiehitler ve flehit say›lar› el-bette önemlidir. Ödenen bedellerin,savafl›n boyutlar›n›n ifadesidirler. Bu-na “bakkal hesab›” diyen anlay›fl, yadevrimcilikten henüz nasibini alma-m›flt›r ya da iflah olmaz bir oportü-nisttir.

ÜÜçç:: 122 flehitteki 122 rakam› ‹flçi-Köylü’yü cevaplayamayaca¤› birçok soruyla karfl› karfl›ya b›rak›yorolabilir. Ama bundan dolay› 122 raka-m›n› tekrar tekrar vurgulamaktan,unutana hat›rlatmaktan, görmezliktengelenin gözünün önüne koymaktanvazgeçmeyece¤iz.

DDöörrtt:: ‹flçi-Köylü devam ediyor:

“Direniflin flehitlere endekslenme-si ciddi bir yanl›flt›r. ... arkadafllaragöre flehit say›s› ne kadar çoksa o ka-dar direnifl oluyor! (...) PC bu yakla-fl›mla ‘‘ööllüümmüü’’ kkuuttssaammaakkttaadd››rr!!"

7 direnifl y›l› boyunca çok dinle-dik, çok duyduk bu sözleri. Ama söy-leyenler, ço¤unlukla burjuvazi, küçükburjuvazi ve ÖDP, EMEP ve benzerireformistlerdi.

M a r k s i s t - L e n i n i s t - M a o i s t ,TKP/ML, Marksist-Leninistleri ölü-mü kutsamakla suçlay›p, burjuvaziyle,küçük burjuvaziyle “yaflam› kutsama”korosuna kat›l›yorsa, bunu daha aç›kyazmal›. De¤ilse, ne dedi¤inin fark›n-da olmal›.

- devam edecek.-

edelim! Sand›¤a gitmeyelim!

8 A¤ustos2010

47

Yürüyüfl

Say›: 228

Page 48: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

“E¤itim; insanlar›n yaflamlar›boyunca hayatlar›n› devam ettire-bilmeleri için toplumsal, siyasal,ahlaksal, sosyal anlamda bilgilerinö¤retilmesi ya da ö¤renilmesidir. ”Kuflkusuz daha farkl› tan›mlar dayap›labilir. Ama en genel anlam›ylae¤itim için bunlar› söyleyebiliriz.Bu tan›m, okullarda verilen e¤iti-mi de içinde bar›nd›r›r.

Yeni-sömürge ülkelerin e¤itimsistemleri genel olarak emperya-lizm taraf›ndan, tekeller ve iflbir-likçileri taraf›ndan biçimlendirilir.Zamanla ihtiyaçlara cevap verme-yen baz› yerlerde de¤ifliklikler ya-p›l›r. Gözönünde bulundurulan ih-tiyaçlar, yine emperyalist tekelle-rin, iflbirlikçi tekellerin, oligarflikdevletin ve iktidar›n ihtiyaçlar›d›r.

Ülkemizde haklar ve özgür-lükler aç›s›ndan 1980 faflist dar-besiyle birlikte bafllayan büyükbir gerileme vard›r. E¤itim sistemide bu durumdan pay›na düfleni al-m›flt›r. Cuntan›n üzerinden bir y›lgeçmeden faflizmin üniversitelerde-ki kurumsallaflmas› olan YÖK(Yüksek Ö¤renim Kurumu) kurul-mufltur. Bununla beraber ilkokullar-da, liselerde, üniversitelerde gerici,ezberci ve ö¤rencileri yozlaflt›rma-ya yönelik uygulamalar bafllam›flt›r.Müfredattan, ö¤retmenlere kadarher fley de¤ifltirilmeye bafllanm›flt›r.Günümüze kadar uygulanan bu po-litikalar bizim aç›m›zdan olumsuzanlamda sonuçlar yarat›rken, ege-menler bundan flikayetçi de¤illerdir.

Ülkemizde 80 cuntas›ndan bu

güne kadare¤itim siste-minde saya-

mayaca¤›m›z kadar de¤ifliklik ya-p›lm›flt›r. Ve yap›lmaya da devamediliyor. En son yap›lan de¤ifliklik-lerden bir tanesi ÖSS (Ö¤renci Seç-me S›nav›)’n›n ve SBS (Seviye Be-lirleme S›nav›)’nin de¤ifltirilmesiy-di. ÖSS ve SBS’nin de¤ifltirilmesi-nin üzerinden daha 3 y›l bile geç-

memiflken bu de¤iflikliklerin nedenyap›ld›¤› sorusu s›kça soruluyor. Enson ise ortaö¤retim okulu bulunangenel müdürlükler ve daire baflkan-l›¤› ile Talim ve Terbiye KuruluBaflkanl›¤›'n›n koordineli çal›flma-lar› sonucunda haz›rlanan ''Ortaö¤-retim Kurumlar› Haftal›k Ders Çi-zelgeleri'' ile genel liseler, Anadoluliseleri ve fen liselerinde ayr› ayr›düzenlemeler yap›ld›. Buna göre,genel liselerde ve Anadolu liselerin-de halen uygulanmakta olan ''FenBilimleri'', ''Sosyal Bilimler'',''Türkçe, Matematik'' ve ''Yabanc›Dil'' alanlar› kald›r›ld›. Ders grupla-r›, ''ortak dersler'' ve ''seçmeli ders-ler'' olarak belirlendi.

Sorulmas› gereken soru fludur;Milli E¤itim Bakanl›¤› neden hersene s›nav sistemlerinde, puanlama-larda ve uygulamalarda de¤ifliklikyap›yor?

En baflta söylenmesi gerekenMilli E¤itim Bakanl›¤› için yukar›-da bahsetti¤imiz sorunlar›n hiç birönemi yoktur. Zaten tüm bunlar› birssoorruunn olarak görmez.

Bu yüzden sürekli yama ya-par. Ama yap›lan düzeltmeler budüzenin devaml›l›¤› içindir. Sa-banc›lar’a, Koçlar’a emperyalistülkelerdeki gibi kariyerist, ben-cil, h›rsl› yar›fl at› gibi elemanlaryetifltirmek, AB emperyalistleri-nin isteklerine ““uuyyuummuu”” sa¤la-mak içindir. Bir yandan bunlar›yap›yorken bir yandan mezun ol-duktan sonra iflsiz kalan binlerceö¤rencinin aç›klamas›n› yapamazMilli E¤itim Bakanl›¤›.

Ülkemizde e¤itim sistemibafltan afla¤› y›k›l›p de¤ifltirilme-

di¤i sürece düzenin ç›karlar› içinhizmet etmeye devam edecektir.Her fleyiyle egemenlerin ç›karlar›nahizmet eden bir e¤itim sistemiylekarfl› karfl›yay›z. Her yerde insanla-ra anlatmal›y›z. Kim için e¤itiliyo-ruz diye insanlara, arkadafllar›m›zaanlatmal›y›z. fiu unutulmamal›d›r kibizim için bu kadar öneme sahipolan ve mücadele alanlar›m›zdan enönemlisini oluflturan akademik-de-mokratik mücadelemiz düzenin sa-hipleri için tehlikelidir. Ve onlariçinde korunmas› gereken devasabir silaht›r e¤itim sistemi. Bu deva-sa silaha karfl› mücadele etti¤imiziunutmamal›y›z.

GGeennççlliikk FFeeddeerraassyyoonnuu’’nnddaann

Ülkemizde Gençlik

ÜLKEM‹ZDE E⁄‹T‹MS‹STEM‹ SÜREKL‹

DE⁄‹fi‹YOR;DE⁄‹fiEN SADECE UYGULAMALARDIR

29 Temmuz günü Gençlik Federas-yonu'na ba¤l› ö¤renciler PaflabahçeDevlet Hastanesi'nin bahçesinde, ifltenat›ld›¤› için oturma eylemi yapan Tür-kan Albayrak' › ziyaret ettiler. GençlikFederasyonlu ö¤renciler, 21 gündür di-renifle devam eden Türkan Albayrak'adirenifli simgeleyen karanfiller hediye

ederek direni-flini sonunakadar destek-l e d i k l e r i n isöylediler.

Dev-Gençliler oradayken Emekli-Sen'den bir grup sloganlar eflli¤indedirenifl çad›r›n›n yan›na gelerek Tür-kan Albayrak'› desteklediklerini söyle-yip bas›n aç›klamas› yapt›lar. Dev-Gençliler de aç›klamaya destek verdi-ler.

Dev-Genç’lilerTürkan Albayrak’› ziyaret etti

48

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Halk›n Anayasas› için

Page 49: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Ülkemizde Gençlik

Bugün ülkemizde e¤itimin nas›lbir para kazanma arac› haline geldi-¤inin hemen herkes fark›ndad›r. Budurumdan en büyük zarar› görenlerise halk›m›zd›r.

Anadolu Üniversitesi rektörüProf.Dr. Davut Ayd›n geçti¤imizgünlerde flu aç›klamay› yapt›: “Tu-rizm dönemi nedeniyle, tatil amaçl›olarak Akdeniz ve benzer yörelereseyahat yapan ve kentten ayr›lanEskiflehirliler, piyasalarda da dur-gunlu¤a neden oluyor. Yaflanan budurgunluk aras›nda kara kara düflü-nen esnaf›n imdad›na yetiflen ise ö¤-renciler oldu. Üniversite kenti Eski-flehir’de okullar›n kapanmas›n›n ar-d›ndan yaz okullar› için kay›t yapt›-ran ö¤renciler P‹YASALARA adetanefes oldu. Yaz dönemi olmas›nara¤men, tatillerini memleketleri ye-rine Eskiflehir’de geçirip, yaz okulu-na kat›lmak isteyen binlerce ö¤ren-ci, bu okullar için kay›t yapt›r›nca

bu ifl en çok esnafa yarad›. Her ikiüniversiteden 13 binden fazla ö¤-renci yaz okullar› için kentte kal›n-ca, yaz durgunlu¤u yaflayan Eskifle-hir piyasalar› az da olsa rahatlamaimkân› buldu”

Konuflan bir “bilim adam›”. Ün-van›n› yazmasak okuyan ö¤rencileripazarlayan tüccar san›r. Bir üniver-site rektörünü ne kadar ilgilendiri oflehrin esnaf›n›n ifllerinin nas›l oldu-¤u, piyasalar›n durumu?

Rektörün gözünde ö¤renci kim-

dir? Nedir, necidir?...Bu düzene göre ö¤renci okudu¤u

flehrin piyasas›n› canland›ran müflte-ridir. Onun için her ile göstermeliküniversite aç›yorlar. Onun için man-tar biter gibi yeni yeni üniversiteleraç›l›yor. Bu sistemde rektörlerin deböyle düflünmesi anormal de¤il.

Yaz okullar›ndan s›navlara kadarher fley ö¤rencilerin ihtiyaçlar›nagöre de¤il “piyasan›n” ihtiyaçlar›nagöre düzenlenmifl. Rektörlerin göre-vi de sermaye ve sermaye piyasas›n›canland›rmak olmufl.

Bir bilim adam› nas›l olur da birifl adam› gibi konuflur diye düflüne-bilirsiniz. Ama ortada garipsenecekbir durum yok. Bu yaz okullar›, üni-versitelere aç›lan teknokentler, hep-si sermayenin ihtiyaçlar› do¤rultu-sunda yap›lm›fl düzenlemelerdir. Budüzenlemeleri yapan da YÖK’tür.Üniversiteleri istedi¤i flekle sokanYÖK’ün mant›¤› para olunca, sözdebilim adam› olan ifladam› k›l›kl› rek-törlerin mant›¤› da para oluyor.

SORUNLARIMIZ ÇÖZÜMLER‹M‹Z

REKTÖRLER OKULLARIMIZI RANT

KAPISI OLARAKGÖRÜYOR

Liselere e-kay›t bafllad›!Genel liseler ile meslek liselerine ö¤renci aday kay›t baflvuru-

lar› bafllad›...

Ö¤renci aday kay›tlar› 27 A¤ustos 2010'a kadar yap›lacak. Adaykayd› yap›l›rken, okul müdürlükleri kendilerine baflvuran ö¤renci-lerin kimlik, diploma notlar› ve adres bilgilerini e-okul sistemindenTC Kimlik Numaras› ve ilkö¤retim ö¤renci numaras› ile girereksorgulay›p, kontrol edecek. Bunun yan›nda okullar flimdiden kay›tkarfl›l›¤› ald›¤› zzoorruunnlluu bbaa¤¤››flfl miktarlar›n› belirledi. Buna göre bumiktar illere göre 5500 liradan bafllay›p 330000 liraya kadar ç›kmakta.

Üniversite çok hoca yok!"Eskiden üniversite say›s› az oldu¤undan, ö¤renciler üniversi-

te bulmakta zorlan›rd›. Üniversite say›s› flimdilerde o kadar artt›ki, üniversiteler ö¤renci bulmakta zorlan›yor... "

Üniversite say›s› art›yor ama, ö¤retim üyesi say›s› artm›yor.“Hocas›z üniversite” neye yarar? E¤itimci Ege Cansen“Ekonomik kriz sonras›, konut yap-satç›lar› müflteri bulmakta zor-land›klar› için, gazetelerde sayfa sayfa konut ilanlar› yay›nlan›roldu. fiimdi konut ilanlar›n›n yan›nda çarflaf çarflaf özel üniversi-telerin ilanlar› yer almaya bafllad›. Ö¤renci çekebilmek için dehemen hepsi burs vaat ediyor. ‹yi derece yapm›fl ö¤renciler içinflans kap›s› aç›ld›. Sadece bedava okumayacaklar... Ceplerine heray para koymay› vaat edenler bile var. ‹yi derece yapm›fl ö¤renci-ler sayesinde prestijlerini art›racaklar.” Diyerek ö¤rencilere uyad›.

Pakistan’da sel de¤il, düzen katletti

Pakistan’da muson ya¤murlar› sonucuoluflan sel sonucu 11550000’ü aflk›n Pakistanl›yaflam›n› yitirdi.

33 mmiillyyoonn kiflinin selden etkilendi¤i Pa-kistan’da 11..33 mmiillyyoonn kifli ise ciddi zarargördü. 29 bin 500’den fazla ev de hasar gör-dü.

Her y›l muson ya¤mular› nedeniyle bin-lerce ev hasar görmekte, yoksul halk ya öl-mekte ya da ciddi zararlara u¤ramaktad›r.

Kuflkusuz yoksul halk›n ölümünün so-rumlusu ya¤murlar, sel de¤il, önlem alma-yan, halk› korumayan düzendir.

Pakistan halk› sel sonras› salg›n hasta-l›klarla karfl› karfl›yad›r.

Çin’de kapitalizmöldürüyor: 1400 ölü

Çin’de Temmuz ay›nda bafllayan Musonya¤murlar› nedeniyle olfluna selden 1400’üaflk›n kifli yaflam›n› yitirdi.

8 A¤ustos2010

49

Yürüyüfl

Say›: 228

Mücadele Edelim!

Page 50: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

‹stanbul’da yap›lan bir rüflvetoperasyonunda 55 poliste var. Biremniyet müdürünün de bulundu¤u55 rüflvetçi polisten aralar›nda23’ünün de bulundu¤u 69 kifli gö-zalt›na al›nd›. 32 polis ise aran›yor.

‹stanbul’da flirketlerin, al›fl-veriflmerkezlerinin servisle personelinive müflterilerini tafl›mak için aç›lanihalelere baflka firmalar› sokmayan,zor kullan›p sald›ran, döven çeteyeyönelik operasyonda, çetenin iflleri-ni yapmalar› karfl›l›¤›nda rüflvet ver-dikleri polislerin isim listesi ç›kt›.

Servisle yolcu tafl›ma iflini kim-seye vermek istemeyen bunun içinrakip firmalara bask› uygulayan,döven çetenin, pis ifllerini poliseyapt›rd›¤› a盤a ç›kt›.

Tuttuklar› bir ajanda da hangi po-lise ne kadar para verdiklerini yazançete elemanlar›, polisi kullanarak ra-kip firmalar› sindirmeye çal›flm›fllar.

Aralar›nda trafik polislerinin deoldu¤u polisler hem çetenin rakibi fir-malar›n araçlar›na ceza kesmifllerhem de evraklar› eksik kimi servis ifliyapan araçlardan rüflvet alm›fllar.

55 polisin yer ald›¤› çete de polis-ler ald›klar› rüflveti bir yerde toplay›p,kendi aralar›nda paylafl›yorlarm›fl.

Neredeyse her çete operasyo-nunda gözalt›na al›nan, tutuklananonlarca polis varken, oligarflininsözcüleri halen “3-5 çürük elma”dan söz etmektedir.

Bir ç›rp›da 55 polisin içinde yerald›¤›, bir çete iliflkisi gözönüne ge-tirildi¤inde polisin de durumu dahaiyi anlafl›lacakt›r.

Polislerin sadece “3-5 tanesi çü-rük” de¤ildir. Bir bütün olarak po-lislerin tümü çürüktür. Polisler hal-ka karfl› savaflt›r›lan, halk› sindir-meyi esas alan bir güçtür. Böyle birgücün yozlaflmas›, her tür pisli¤iniçinden ç›kmas› kaç›n›lmazd›r.

Bugün 55 rüflvetçi, çeteci polisinpara karfl›l›¤› her ifli yapacak noktayagelmifl olmas› böyle bir yozlaflman›nsonucu olarak ortaya ç›km›flt›r.

FFuuhhuuflfl ççeetteessiinniinn hheemmmmüüflfltteerriissii hheemm kkoorruuyyuuccuussuuppoolliiss vvee ssuubbaayyllaarr

Fuhufl yapan, yapt›ran, bir çete-

ye yönelik olarak ‹stanbul, Ko-caeli, Yalova’da yap›lan operas-yonlarda 27 kifli gözalt›na al›nd›.

Elbette bu tür bir haber art›kherkesin al›fl›k oldu¤u, hemen her-gün karfl›laflt›¤› s›radan haberler -dendir.

Ancak bu haberi farkl› k›lan buçetenin içinde, çete ile ortak çal›-flan, çetenin ifllerini para karfl›l›¤›yapan polislerin, subaylar›nda ol-mas›d›r. Yine bu fuhufl çetesinin ifllerin-

den bir baflkas› da aralar›nda polis,subay ve kamu görevlilerinin de ol-du¤u devlet görevlilerine fuhufl hiz-meti sunmakm›fl!...

Böyle bir fuhufl çetesinin varl›¤›aç›k ki, fuhuflun nas›l ve kimler ta-raf›ndan da korundu¤unu göster-mektedir.

Sözde görevleri fuhufla karfl›mücadele etmek olan polisler, fuhuflçetesinin ifllerini yapmakta, parakarfl›l›¤› onlar› korumaktad›r. Fuhu-flun yayg›nlaflmas›na hizmet edenpolislerden fuhufla karfl› mücadeleetmeleri beklenemez.

Gölcük Askeri Deniz AskeriHastanesinde görevli Doktor Binba-fl›’da para karfl›l›¤› çetenin iflleriniyapmaktad›r.

Hemen her çetede subay, uzmançavufl, polis ç›kmaktad›r. Adeta çe-teler ile hepsi bütünleflmifltir. Hemde üç kurufl için en pis iflleri yap-maktad›r çete ortaklar›.

Nitekim herkesin gözünün önün-de fuhufl çetesi kuran, fuhufl yapt›ran-lar y›llard›r halk› sömürmektedir.

Kambersiz dü¤ün olmaz- ‹stanbul’da rüflvet operasyonu:Çetede 55 polis - Kocaeli merkezli fuhufl çetesi:‹çinde yine polisler, subaylar

Ça¤dafl Hukukçular Derne¤i ‹stan-bul fiubesi taraf›ndan ç›kart›lan 'Ça¤›-m›zda Hukuk ve Toplum' dergisindeyay›mlanan “Uluslar›n kendi gelece¤i-ni tayin hakk› ve Kürtler” bafll›kl› yaz›-dan dolay› haklar›nda "terör örgütüpropagandas› yapmak"dan dava aç›lanyazar ‹smail Beflikçi ile derginin Yaz›‹flleri Müdürü avukat Zeycan Balc›fiimflek'in yarg›lanmas›na 29 Temmuzgünü baflland›.

‹stanbul 11. A¤›r Ceza Mahkeme-si’ndeki duruflmaya, tutuksuz yarg›la-nan Beflikçi ile fiimflek ile birlikte

ÇHD ‹stanbul fiubesi'ndenyaklafl›k 40 avukat kat›ld›.

‹ddianamede "Zaman afl›m› süresidolabilece¤i için Beflikçi'nin ifadesinialma gere¤i hissedilmemifltir" fleklindebir bölüm oldu¤unu ifade eden Beflik-çi, iddianamenin kendisine tebli¤ edil-di¤i 15 Haziran'da bir gazetede kaçakUzanlar hakk›nda dosyan›n zaman afl›-m› nedeniyle kapat›ld›¤› fleklinde haberyer ald›¤›n› hat›rlatt›.

Beflikçi, "Yolsuzlukla an›lan, dev-lete zarar veren, ziyana sokan Uzan-lar'da zaman afl›m› akla geliyor. Devlet,yarg› organlar› bu konuda duyarl› de-¤il." dedi.

Di¤er san›k avukat fiimflek de Filis-tin'de yaflanan bask›lara iliflkin yaz›larabir soruflturma aç›lmazken Kürtler ileilgili yaz›ya iliflkin dava aç›lmas›n›nçifte standart oldu¤unu savundu.

Duruflma, savc›n›n esas hakk›ndakigörüflünü haz›rlamas› amac›yla erte-lendi.

Duruflman›n ard›ndan yap›lan bas›naç›klamas› yapan ÇHD ‹stanbul fiubeBaflkan› Taylan Tanay, "Her flehide birDTP'li öldürülsün" bafll›kl› yaz›n›n ar-d›ndan bafllat›lan soruflturman›n takip-sizlikle sonuçland›¤›n› belirterek, Be-flikçi'nin ifadesi dahi al›nmadan davaaç›lmas›n› elefltirdi.

"Sözlerimizin Arkas›nday›z"

Referandum aldatmacas›n› protesto 50

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Page 51: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Geçti¤imiz günlerde FFrraannssaa’daevlerinden ç›kar›lan AAffrriikkaa’l› göç-menler, eskiden kald›klar› apartma-n›n önünde gösteri düzenlediler.

Evlerini isteyen göçmen kad›n-lara sald›ran FFrraannssaa polisinin mü-dahalesi bir iflkence sald›r›s›na dö-nüfltü. Aralar›nda hamile ve çocuklukad›nlar›n da bulundu¤u göçmenle-ri yerlerde sürükleyen, çocuklarasald›ran Fransa polisinin iflkencedes›n›r tan›mad›¤› görüldü.

Anne kuca¤›ndaki bebeklere sal-d›ran iflkenceci polis sald›r› sonras›yapt›¤› aç›klamada “müdahalenindozunun normal” oldu¤unu aç›kla-yarak, iflkenceyi savundu.

Frans›z polisinin Afrikal› göç-menlere sald›r›s›n›n görüntülerininyay›nlanmas›, kuflkusuz burjuva de-mokrasisi hakk›nda hala safça dü-

flünceleri ve beklentileri olanlar› fla-fl›rtt›, hayal k›r›kl›¤›na u¤ratt›.

Hatta bu görüntülerden dolay›“flok” olanlar da ç›kt›. Kimse flafl›r-mas›n, ‘flok’ olmas›n, kimsenin kan›donmas›n! Bu vahflet, bu terör, em-peryalistlerin ve iflbirlikçilerinin herzaman her yerde yapt›klar› aras›n-dad›r.

Ama bu görüntüler, infazlar, ar-t›k uzunca süredir görülüyor emper-yalist Avrupa’da da. Yani bu sald›r›ve iflkence ilk yaflanm›yor. Bir an-neye ve bir çocu¤a iflkence yapacakkadar halk düflman›d›r emperyalistülkelerin polisi...

Dahas›, sanki böyle bir vahfletbizde hiç olmam›fl gibi yay›n ya-panlar, ikiyüzlülü¤ün baflka bir ör-ne¤ini veriyor.

Oligarflinin polisinin kad›n, ço-luk çocuk demeden silahlarla ya dacoplarla sald›rd›¤›n›n örne¤i az m›?

NNeewwrroozz TTüürrkkddoo¤¤aann’› hat›rla-y›n! Ankara Emniyet Müdürlü¤ü’n-de Mehmet A¤ar’›n emriyle gördü-¤ü iflkence nedeniyle çocu¤unu dü-flürdü. fiubelerde hamile kad›nlarayap›lan iflkenceleri hat›rlay›n, 70yafl›ndaki analar›m›z›n bafllar›nainen coplar› hat›rlay›n!

‹flkence, katliam, vahflet, teröremperyalistlerin ve iflbirlikçilerinintemel yöntemleridir. Irak’ta, Afga-nistan’da halklar›n kan›n› dökenler-de emperyalistlerdir.

Frans›z emperyalistlerinin Ceza-yir’de gerçeklefltirdi¤i katliamlardünde kalm›fl de¤ildir. Hepsiningeçmifli haklara karfl› ifllediklerisuçlarla doludur.

Kimse ‘flok’ olmas›n! Bu vahflet, emperyalistlerinve iflbirlikçilerinin her zaman yapt›¤›d›r

Avrupa Emperyalistleri Çingeneleri Sürüyor!

AABB eemmppeerryyaalliissttlleerrii Avrupa’da yaflayan 1166 mmiill--yyoonn ÇÇiinnggeennee halka karfl› tehcir politikas› izliyor.

AAllmmaann emperyalistleri, 1122 bbiinn Çingeneyi Al-manya’dan Kosova’ya kovma haz›rl›klar› yap›yor.

FFrraannssaa Çingeneleri s›n›r d›fl› ederken, evlerini,yerlefltikleri bölgeleri de imha ediyor. Fransa, 330000Çingene kamp›n› kapataca¤›n› aç›klad›.

BBeellççiikkaa hükümeti, 770000 Çingeneyi Flaman böl-gesinden zorla ç›kar›p, yoksul Valon bölgesine yer-lefltirdi.

‹‹ttaallyyaa Çingenelerin 22000088 y›l›ndan itibaren say›-lar›n›n artmas› üzerine”acil durum” ilan etti. Bin-lerce Çingene zorla Romanya ve Bulgaristan’a sü-rüldü.

BBuullggaarriissttaann,, RRoommaannyyaa,, KKoossoovvaa gibi yerlerÇingene halk›n sürgün yerleri oldu.

Bangladefl’te asgari ücret 23 dolar

Asgari ücretin 2233 dolar oldu¤u ülkede bir emekçi günde11 dolar›n alt›nda bir ücretle çal›flmak zorunda b›rak›l›yor..

Tekstil iflçileri, ücret talebiyle bafllatt›klar› eylemlerinedeniyle baflkent Dakka’n›n hemen d›fl›ndaki Aflulyebölgesinde otoyollar› ve fabrikalar› iflgal ettiler.

Emekçilere gaz bombalar› ve plastik mermiler ile sal-d›ran polis onlarca iflçiyi yaralad›.

Emekçiler polisin sald›r›s›n› direnerek, püskürtmeyeçal›flt›lar.

Öte yandan emekçileri sömüren asalaklar, hükümet yet-kilileri ve sendikalar aras›nda yap›lan görüflmelerde, hükü-met 1 Kas›m’dan itibaren asgar› ücretin 2233 dolardan 4433dolara ç›kar›lmas›na teklif etti sendikalara. Sendikalar isebu öneriyi “hakaret” olarak niteleyerek, kabul etmedi.

EEmmppeerryyaalliissttlleerr,, ggööççmmeennlleerriiççaa¤¤››rrdd››,, ççaall››flfltt››rrdd››,, kkuullllaanndd›› vvee

flfliimmddii kkoovvmmaakk iissttiiyyoorr

TTüümm ddüünnyyaaddaakkii aaççll››¤¤aa vvee ssöömmüürrüüyyeessoonn vveerrmmeenniinn yyoolluu,, eemmppeerryyaalliizzmmii

kkoollllaarr››nn›› uuzzaatttt››¤¤›› hheerr yyeerrddeennkkoovvmmaakkttaann ggeeççiiyyoorr...... YYookkssuulllluukk

kkaaddeerr ddee¤¤iillddiirr,, ççöözzüümmüü ddeevvrriimmddiirr!!

edelim! Sand›¤a gitmeyelim!

8 A¤ustos2010

51

Yürüyüfl

Say›: 228

Page 52: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

TAYAD'l›lar SerbestB›rak›l›ncaya Kadar

Güler Zere’nin serbest b›rak›l--mas› için mücadele ettikleri ve Ma--hir Çayan’›n mezar›n› ziyaret ettik--leri gerekçesiyle tutuklanan TA--YAD’l›lar için Avrupa’da eylemlerdevam ediyor.

AAllmmaannyyaa Hamburg Halk Cep--heliler, 15 Haziran gününden itibarentutsak olan TAYAD'l›larla dayan›fl--mak için stant aç›p imza toplad›lar.

28 Temmuz 2010 Çarflamba gü--nü, Hamburg'un Sternschanze sem--tindeki esnaflardan ve sokaklardaki

insanlardan TAYAD'l›laradestek olmak için imza topla--yan Hamburg Halk Cepheli--ler, 30 Temmuz Cuma günü

de Altona semtinde açt›klar› bilgilen--dirme stand›nda Türkçe ve Almancabildiri da¤›t›p, imza toplad›lar.

Berlin’de Halk Cepheliler tara--f›ndan tutuklanan TAYAD’l›lar›nserbest b›rak›lmas› için 23-24 ve 30Temmuz günleri stant kurularak im--za topland›. 29 Temmuz günü deTürkiye Büyük elçili¤i önünde ey--lem yap›ld›. "Tutuklu 9 TAYAD'l›--ya Özgürlük" pankart›n›n ve "Onur--lu Av. Selçuk Koza¤açl› De¤il, Kat--liamc› Ali Suat Ertosun Yarg›lan--s›n" yaz›l› döviz aç›lan eylemdeTAYAD’l›lar›n tutuklanmas› pro--testo edildi. Halk Cepheliler TA--YAD’l›lar serbest b›rak›l›ncaya ka--

dar Avrupa’da da mücadeleye de--vam edeceklerini söylediler.

YYuunnaanniissttaann’›n Selanik kentin--de, festival, yürüyüfl, miting ve top--lant›larda "TAYAD'l›lara Özgürlük!"masalar›nda bir yandan imza kam--panyas› sürdürülürken, di¤er yandanda bildiriler da¤›t›l›yor. Adalet Ba--kanl›¤›'na, TBMM Baflkanl›¤›'na,tecrite son verilmesi talebiyle, haks›ztutuklamalar› protesto eden mail vefakslar gönderiliyor.

Avrupa’da

Duisburg'da yap›lan TeknoFestivali, di¤er ad›yla Love Parade(Aflk Geçidi) 21 gencin ölümüneyolaçan bir izdihamla gündeme girdi.Ve birçok haber kanal›ndaki 'haberizdiham›yla' da bu ölümlerin üstüörtüldü.

Tekno müzikseverlere yönelikolarak Berlin'de bafllayan ve her y›lmilyondan fazla gencin kat›l›m›ylatekrarlanan festival; bir müzik festi-valinden çok ticarilefltirilmifl bire¤lence haline dönüfltürülmüfltür.Festivalin yap›ld›¤› hafta sonuboyunca milyonlarca genç tüketici-nin biraraya geliflini de¤erlendirentekeller, içki-uyuflturucu-e¤lence-cinsel özgürlük temalar›n› kullanarakyüzlerce milyon euroluk bir pazaryaratm›fllard›r.

Festivalde bir sat›fl sergisi açabil-mek için bile, onbinlerce euronunistendi¤i bu festival'in ne müzik, nekültürel, ne de e¤lenceyi amaçla-mad›¤› ortadad›r. Herfley kar içindir.Tekellerin kar›, sadece tüketilen içki,özel dekolte giysi-tak› ve aksesuar vebunun parasal karfl›l›¤› de¤ildir.Tekeller alkol-uyuflturucu ve cinsel-likle yo¤urduklar› yoz e¤lenceanlay›fl›yla; genç beyinleri uyufltura-

rak, kendisine dikensiz gül bahçesikurmaktad›r. Tekellerin as›l kar›budur. Ve bu tür karlar için de ulus-lararas› tekellerin harcayamayaca¤›,karartamayaca¤› insan yaflam› vede¤erleri yoktur.

21 insan›n yaflam›na malolanizdiham›n bile neden oldu¤u halennetleflmemifltir. ‹zdiham›n foto¤raf-lar›na bak›ld›¤›nda en önde polisinoldu¤u ve kaç›flan insanlardan baflkabirfley görülmemektedir.

Sessiz sedas›z ve de sebepsizölümlerin kurbanlar› yine ayn› flekil-de, ölümlerin sebepleri ayd›nlanma-dan gömülmüfllerdir. 21 gencinyaflam›na malolan sebepler ortadayok, sorumlular ortada yok. Ortadasadece 21 ölü genç beden var. Bugenç ölülerin sebebi ortadad›r:Birbuçuk milyon gencin birarayagelip, iki gün boyunca oluk gibi alkoltüketimini sa¤layan, uyuflturucutüketimine gözyuman devlet kurum-lar› ve temsilcileridir sebep olanlar.

En küçük bir demokratikk›p›rdanmay› bile bask›yla terörlebast›rmaya çal›flan Alman polisi vedevleti; birbuçuk milyon genci s›rftekellerin kar› için denetimsiz birflekilde biraraya getirmekte bir mah-

sur görmemektedir. Birkaç binkiflinin siyasi ve kültürel gerekçelerlebiraraya gelip, alkolsüz bir ortamdakültürel faaliyet yapmalar›n› engelle-mek için, polisi-hakimi-savc›s› bira-raya gelen ve gizli servisleri devreyesokan o 'güçlü' Alman devleti, bir-buçuk milyon genci alkol denizineneden sokmufltur?

Anadolu Federasyonu yöneticile-rini, Türkiye'deki siyasi tutsaklaramaddi yard›mda bulunduklar› 'suçla-mas›yla' y›llard›r tecritte tutan Almanyarg›s›; 21 genci bile bile ölümesürükleyen kar h›rs›na karfl› tek birönlem alabilecek yetkide de¤ildir.Çünkü demokratik faaliyetleri yasak-layan da, 21 genci ölüme sürükleyende ayn›d›r. Özgürlüklerimizi elimiz-den çalanlar da, özgürlük diye genç-lerin eline alkol ve uyuflturucuyuveren de ayn› tekellerdir. Ve Almansiyasi güçlerinin de, yarg›-polisgücünün de bu tekellerin selametin-den baflka bir görevleri yoktur.

Sonuçta olan 21 genç insanaolmufl, gençliklerinin bahar›nda'ölüm geçidi'ne sürüklenmifllerdir.Bu genç ölümlere dur diyebilmeninyolu da tekellerin kar h›rs›na 'hay›r'demekten, tekellerin kar› için düzenisa¤layan siyaset-yarg›-kolluk güçle-rini teflhir etmekten geçmektedir.

Emperyalist düzenin kar h›rs› ve 21 ölü

52

Yürüyüfl

8 A¤ustos2010

Say›: 228

Halk›n Anayasas› için

Almanya / Hamburg

Page 53: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

‹ngiltere’nin baflkenti Lon-dra’da 27 Temmuz günü parla-mentoda düzenlenen “Türkiyeneden ayd›nlar›n›, yay›nc›lar›n›,avukatlar›n› ve az›nl›klar› yarg›-lamakta ›srar ediyor ve BirleflikKrall›k neden sessiz kal›yor”isimli toplant›dan önce T.C. Bü-yükelçili¤i önünde protesto gös-terisi düzenlendi.

UTMP (Uluslar Aras› TecritleMücadele Platformu) çal›flanlar›-n›n da kat›ld›¤› eylemde Av.Sel-çuk Koza¤açl› üzerindeki bask›-lar ve dönemin Cezaevleri GenelMüdürü için “Ali Suat Ertosuniçin en do¤ru terfi san›k sandal-yesidir” dedi¤i için hakk›ndaaç›lan hakaret davas› protestoedildi. ‹smail Beflikçi ve ZeycanBalc› fiimflek hakk›nda aç›landavalar›n da protesto edildi¤i ey-lemde hükümet teflhir edildi.

Eylemin ard›ndan ‹ngiltere

Parlamentosu’nda yap›lan top-lant›n›n ev sahipli¤ini SNP(Scottish National Party) millet-vekili Angus MacNeil yapt›.Toplant›ya UTMP (Uluslararas›Tecritle Mücadele Platformu)temsilcisi de konuflmac› olarakkat›ld›.

Yazar Desmond Fernandestaraf›ndan yap›lan ‹smail Beflik-çi ve az›nl›klar üzerindeki bask›-lar konusundaki anlat›mdan son-ra sözü Toplumlar›n KriminalizeEdilmesine Karfl› Kampanya(CAMPACC) temsilcisi AlexFitch ald›.

UTMP temsilcisinin haz›rla-d›¤› sunumda Av.Selçuk Koza-¤açl›’n›n yarg›lanmas› ile ilgiliyasal bilgiler verildikten sonradavan›n yasad›fl›l›¤› ve ifade öz-gürlü¤ü üzerindeki bask›lar anla-t›ld›.

Avrupa emperyalistleri, kendi ül-kelerinde Çingene halk› istemiyor.Bir halk› sürgün etmek için yollarar›yor. Çingene halk› daha yoksul ül-kelere sürmek için planlar yap›yor.

Bu amaçla Bulgaristan, Kosova,Romanya gibi ülkeler sürgün yeriolarak belirlenmifl durumdad›r.

Yine geçti¤imiz günlerde, Fran-sa’da evlerinden ç›kar›l›p soka¤a at›-lan Afrikal› göçmen halk bir gösteriyapm›flt›. O gösteriye sald›ran polis,kad›nlar›, kundaktaki çocuklar› bileay›rtetmeksizin sald›r›p, iflkence yapt›.

Bu iki olay bize Avrupa emperya-listlerinin halklara, özellikle göç-menlere nas›l bakt›¤›n› da göster-mektedir.

Hele Avrupa’daki göçmen halkla-r›n yaflad›¤› sorunlar da hesaba kat›l-d›¤›nda, nas›l tehditlerle yüzyüze ol-du¤umuz daha iyi anlafl›lacakt›r.

Özellkle Yabanc›lar Yasas›, keyfis›n›rd›fl› etmeler, ›rkç› sald›r›lar gibisald›r› ve bask›lar› da düflündü¤ü-

müzde bizlerin karfl›s›nda duran so-runlar› daha iyi anlar›z.

Tek bafl›m›za oldu¤umuzda buncasald›r›n›n, bunca sorunun üstesindengelemeyiz. Tersine tam da bu nokta-da kendimizi yapayaln›z görür vekaderimize boyun e¤mifl oluruz.

Bunca sald›r›ya, bunca sorunara¤men çaresiz de¤iliz!

Çare öncelikle kendimiziz. Öncekendimize flu soruyu sormal›y›z; “Budurumda ne yapmal›y›m?” diye.

Tek bafl›na kald›¤›m›zda yapacakfleylerin s›n›rl› oldu¤unu bilmek du-rumunday›z. O durumda ise birfleyle-ri de¤ifltiremeyiz.

Tek kald›¤›m›zda, sorunlar içindebo¤ulur ve çaresiz oldu¤umuzu ka-bul ederiz.

Ama do¤ru olan bu duruma düfl-memektir. Çaresiz de¤iliz!

Çare öncelikle bizim gibi emekçiolan, eme¤iyle geçinen emekçileringüçlerini birlefltirmesidir. Bir arayagelmemizdir.

Emperyalist düzen kültürel olarakgöçmen halk› bireycilefltirmeye çal›-fl›yor. Birimiz hepimiz, hepimiz biri-miz için dedirtmemek için. Yani hemzulüm uyguluyor hem de istiyor ki,boyun e¤ilsin.

Onlar›n bireyci kültürü ile dü-flünmeyip, bir araya gelecek ve gücü-müzü görecek, gücümüzün bilincin-de olaca¤›z.

Böyle bir durumda zaten ÇARE-S‹Z de¤iliz. Çare örgütlü olmakt›r.Çare örgütlenmektir. Çare emperya-lizmin sald›r›lar›n› tek bafl›m›za kar-fl›lamak de¤ildir.

Çare örgütlenip, sald›r›lara karfl›koymakt›r. Çare onlar kadar ›srarl›olmakt›r.

Çaresiz De¤iliz!

AVRUPA’daki B‹Z

Avusturya'da DergiSat›fl›

Avusturya Anadolu Federasyonu'nunher y›l düzenledi¤i yaz tatil kamp›n›n7’ncisi Avusturya'n›n Salzburg flehrinin ya--k›nlar›nda 23 Temmuz'da bafllad›. Kamp›n2. haftas›nda, 3 A¤ustos günü, kamp kat›--l›mc›lar› ile birlikte topluca Salzburg fleh--rinde Yürüyüfl dergisi sat›fl› yap›ld›.

Dergide halk›n birçok sorunlar›na ce--vap verildi¤i anlat›ld›, özellikle Avrupa'dayaflayan Türkiyeliler için ülkelerinin gün--demini takip etmenin öneminin alt› çizildi.

Koza¤açl›'ya Londra'dan Destek

8 A¤ustos2010

53

Yürüyüfl

Say›: 228

Mücadele Edelim!

Page 54: Türkiye, 40 y›l sonra NATO’da ‘Baflkan Yard›mc›s›’ Sald›rd ...yuruyus.biz/pdf/pdf/228.pdf · Amerikan Emperyalizmine Karfl› Mücadeleyi Büyütelim! info@yuruyus.com

Vatan ya da arsa! Tekelci burjuvalardan, Fenerbahçe eski baflkan› Ali

fien, Türkiye’yi flöyle de¤erlendiriyor: “Bir emlakç› gö-züyle bakacak olursak Türkiye’nin çok k›ymetli bir arsaoldu¤unu fark ederiz. Bat›ya ve Amerika’ya laz›m olan birarsa olarak görünüyor.” (1 A¤ustos 2010 Türkiye)

Yoruma gerek var m›?

fiunu diyebiliriz: Vatan, emlakç› gibi pazarlad›¤›n›z birarsaysa...

Skandal!!!Bir bak›yorsunuz, “aranan” bir generalle ‹çiflleri Baka-

n› yan yana.. Bir bak›yorsunuz, darbe san›¤› generalleBaflbakan tokalafl›yorlar..

Susurluk zaman›nda, aranan biriyle EmniyetMüdürü’nün yanyana bulunmas› en az›ndan baz›kesimlerde “skandal” olarak nitelendirilmiflti.

fiimdi art›k “skandal” bile demiyorlar. Oligarfliiçi çat›flma devleti o hale getirmifl ki, iflin c›lk› ç›k-m›fl...

*

Halka baflka, paflalara baflkaCumhurbaflkan› Abdullah Gül; 12 Eylül cuntas›-

n›n üyelerinden Nurettin Ersin’in cenaze töreninekat›lm›flt›n!

Ne dedin arkas›ndan Ersin’in?

Evren’i Çankaya’da a¤›rlad›n.

Onunla ne konufltunuz?

Sizi yarg›layaca¤›z demedi¤iniz kesin. Meydan-larda 12 Eylül hakk›ndaki riyakar söylemlerinizi desöylemedi¤iniz kesin...

Ama flöyle demifl olman›z kuvvetle muhtemel:Bakmay›n siz halk›n karfl›s›nda 12 Eylül’e at›p tut-tu¤umuza... “‹yi ki yapt›n›z o darbeyi. Allah sizdenraz› olsun...”

ddeeğğiinnmmeelleerrddeeğğiinnmmeelleerryyeennii

fifieerreeffssiizzlliikktteennddaahhaa sseerrtt yyaattaakk,, ddaahhaakkeesskkiinn ssoo¤¤uukk,, ddaahhaa aacc››sseeffaalleett oolluurr mmuu??

Eichendorff

Levyeler, kime karfl›?Yunanistan’da kamyon flo-förleri, Avrupa Birli¤i ka-rarlar› do¤rultusunda tafl›-mac›l›kta yeni düzenleme-ler yapmak isteyen hükü-mete ifl b›rakma ve göste-rilerle cevap verdiler. Kamyon sürücüleri kendilerini en-gellemeye kalk›flan polisle de çat›flt›lar.Bizim kamyoncular›n, bir “sorun” ç›kt›¤›nda torpido gö-zünden levyeyi kap›p inmeleri meflhurdur. Ama bizimki-ler, bu efeli¤i hep birbirlerine karfl› yaparlar. As›l yapma-lar› gerekenler karfl›s›nda ise suskundurlar. Birbirine lev-ye sallamak, iflin kolay›d›r. Art›k levyeleri kap›p, kendi-lerine zulmedenlerin karfl›s›na ç›kma zaman›d›r.

AKP HÜKÜMETLER‹ DÖNEM‹NDE TÜRK‹YE’DE M‹LYONER SAYISI 15B‹NDEN 31B‹NE ÇIKARAK ‹K‹ KAT ARTTI.

KR‹Z‹ TE⁄ET GEÇ‹RTT‹K. AYAKLARIBAfi YAPTIRMADIK. N‹TEK‹M BERABER

YÜRÜDÜK B‹Z BU YOLLARDA. fi‹MD‹ DE S‹ZEANAYASA HAZIRLADIK. REFERANDUMDA

NE D‹YORUZ?

ssöözz