aralık 2010

36

Upload: gueney-bursa-yerel-kueltuer

Post on 27-Mar-2016

244 views

Category:

Documents


1 download

DESCRIPTION

güneybursa

TRANSCRIPT

Page 1: Aralık 2010
Page 2: Aralık 2010

� �

Page 3: Aralık 2010

1

Page 4: Aralık 2010

SA

YI

19ARALIK2010

BURS

A’NIN

YERE

L KÜ

LTÜR

DER

GİSİDağ-Der

Yardımlaşma ve Kültür Derneği Adına

İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Sorumlusu

Erkan Aydın(Dağ-Der Genel Başkanı)

Genel Yayın YönetmeniSefer GöltekinYayın Kurulu

İsmail Fedai, Hüseyin Koçak, İbrahim Ferik, Fethi Yıldız,

Selami Acar, İhsan Aydınİletişim

İnönü Cad. Güneş İş Hanı No:74 Kat: 5

Osmangazi - BURSA Tel: 0224 272 58 58Reklam Rezervasyon

0535 564 94 [email protected]

BaskıAKMAT

Akınoğlu Matbaacılık San. Tic. A.Ş.

Organize Sanayi BölgesiAli Osman Sönmez Bulvarı

2. Sokak No: 1 Nilüfer BursaTel: 0.224 243 29 29 (Pbx)

Fax: 0.224 242 51 00

güneybursa dergisinde yer alan yazı ve fotoğraflar

tanıtım amacı dışında izinsiz kllanılamaz. Dergimizde yer

alan ilan, yazı ve fotoğrafların sorumluluğu sahiplerine aittir.

www.guneybursa.orgwww.dagder.org.tr

İçindekiler

Başkan’dan 03

Haberler 04

Özel Haerler Okumak - İhsan Aydın 06

Bir Dertli Köy: AVDAN - Orkun Çetin 08

Nasıl Kalkınmalıyız? - Sadettin Topçu 12

Bursa ve İlçe Belediyeleri - Ömer Faruk Dinçel 14

Gönükbelen Şiir Yarışması - Yılmaz Taşdemir

Büyükdeliller’in Anıt Ağaçları - Muammer Subaşı

22

24

Geleneksel Bursa Evleri 26

7. Halı Saha Futbol Turnuvası - Erdoğan Bekteş 28

Biraz Zaman / Fotoğraf - Nilay Şahinkanat 26

Page 5: Aralık 2010

Merhaba değerli Güney Bursa oku-yucuları. Dergimizin 19. sayısıyla yeniden karşınızdayız.

Bir yıl daha gerilerde kaldı. Yeni bir yıla giriyoruz. Öncelikle bütün hemşehrilerimi-zin yeni yılını kutluyor, sağlık mutluluk ve esenlikler diliyorum.

2 yıla yaklaşan zaman diliminde Güney Bursa olarak yöremizin arşiv niteliği taşıyan ve geleceğe taşınması gerektiğine inandığı-mız bilgi ve belgeleri yayınlamaya çalıştık ve bundan sonra da bu sayfalarda sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

2011 yılında daha zengin bir içerikle kar-şınızda olmayı planlıyoruz. Dağ-Der olarak sorumluluğumuzun her geçen biraz daha ağırlaştığının bilincindeyiz. Bu bilinçle en iyiyi en güzeli sizlere sunmanın telaşı için-deyiz.

Tahtakale’deki Kültür Merkezimi’zin, der-neğimizin 25. yılında açılıyor olması bizim için ayrı bir heyecan ifade ediyor. 25 yıl önce büyük hedeflerle kurulan derneğimiz ilkelerinden ödün vermeden yöremiz insanı-nın ihtiyaçlarına cevap vermeye, onların ya-nında olmaya, farklı platformlarda yöremizi en iyi şekilde temsil etmeye devam ediyor. Dağ-Der’in 25 yıllık emeği sayesinde yöre-mizin sorunları her ortamda dillendirilmiş, sorunlara çözüm üretilmeye çalışılmıştır. Bugün gelinen noktada sorunlarımızın hala dağ gibi olduğu bir gerçektir. Ancak yöremi-zin sorunlarının daima gündemde tutulması bile gelecek adına hepimizi umutlandır-maktadır. Dağ yöremizin hem siyasi, hem ekonomik hem de kültürel açıdan ayağa kaldırılması gerekmektedir ve bu konuda hepimiz üzerimize düşen görevleri yerine getirmekle yükümlüyüz.

Derneğimizin 25. yılı olan 2011 yılının ilk ayında Dağ Yöresi Kültür şenliğimizin 2. sini gerçekleştireceğiz. Büyükşehir Belediyesi-

nin katkılarıyla Tayyare Kültür Merkezinde gerçekleştireceğimiz Kültür şenliği yine yöremiz insanının birlik ve beraberliğinin en güzel örneğine sahne olacaktır. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da köy dernekleri-mizin etkinlikleri ve konserlerle süsledi-ğimiz etkinliğimiz 2 gün boyunca sadece

dağ yöresini değil Bursa’nın da kültür harmanı olacaktır.

Yine bu ay içinde sonuçlanan uzun soluklu etkinlikle-rimizden biri de 7. sini düzenlediğimiz halı saha turnuva-sıydı. Organizas-yonumuza katılan tüm takımlarımıza bir kez daha kut-luyorum. Emeği geçenlere, destek verenlere teşekür ediyoruz.

Sözlerimi bitirir-ken derneğimizin 25 yıllık tarihinde yöremize emeği ge-

çen, Dağ-Der’in Bursa’nın değerlerinden biri olması için çaba gösteren eski başkanlarımı-zı da minnetle anıyor, her birine teşekkür-lerimizi sunuyoruz. Onlardan devraldığımız bayrağı daima yükseklerde dalgalandıracağı-mız belirterek hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Yeni sayımızada buluşmak umuduyla...

25 yıl önce büyük hedeflerle kuru-lan derneğimiz ilkelerinden ödün vermeden yöre-miz insanının ih-tiyaçlarına cevap vermeye, onların yanında olmaya, farklı platform-larda yöremizi en iyi şekilde temsil etmeye devam ediyor.

Erkan Aydın

DAĞ-DER’İN 25. YILI

03

ERKANAYDIN

Page 6: Aralık 2010

04

HABERLER

ULUDAĞ’DA KAR YÜZ GÜLDÜRDÜ

MOBESSE HANGİ NOKTALARDA?

SÜMBÜLLÜ BAHÇE KONAĞI AÇILIYOR

Sert geçen kışıyla meşhur Erzurum’un Palandöken Dağı bu sezon kara hasretken,

Uludağ ise kışa bereketli başladı

Uludağ’da kar kalınlığı 80 santimken, Palandöken’de 10 santim kar var. Kış turizminde ve kış sporlarında kendini göster-mek isteyen Palandöken bu yıl sezona istediği gibi başlayamadı. Palandöken’de yeterince kar olma-yınca, 2011 Dünya Üniversiteler Kış Oyunları öncesi test yarışları niteliğinde olan 1. Türkiye Üniver-siteler Kış Oyunları iptal edildi. Yılın bu zamanlarında en az 50-60

santim olan kar, bu yıl yağmayın-ca kışa istediği gibi başlayamadı. Palandöken’deki karın az olması turizmcileri tedirgin ederken, Pa-landöken sakinleri yılbaşına karsız girmek istemiyor. Turizmciler 27 Ocak’ta yapılacak olan 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nı bol karla karşılamak istiyor.

Uludağ’da ise yüzler gülüyor. 80 santim olan kar Uludağlı turizm-cileri sevindirirken kış sporlarına meraklı vatandaşların akınına uğ-ruyor. Hafta sonları yoğunluğun arttığı Uludağ bu kışı da bereket-li geçireceğe benziyor.

Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Vali Şaha-bettin Harput ve Bursa’nın

önde gelen bürokratlarını ihtişamlı görünümüyle büyük beğeni top-layan Sümbüllü Bahçe Konağı’nda ağırladı. Yeni bir yıla hazırlanırken, Osmangazi Belediyesi’nin 2010 yılı icraatları hakkında sunum yapan Başkan Dündar, konuklarına, Sümbüllübahçe Konağı ile ilgili de ayrıntılı bilgi verdi. Bursa için el ele vermek gerektiğine dikkat çeken Dündar “Tarihi ve kültürel değer-lerimize sahip çıkma noktasında belediyemiz gerekli özveriyi göste-riyor, sizlerin de desteğiyle Bursa’ya hakettiği değeri kazandıracağız” diye konuştu. Bursa’nın mükemmel bir geçmişe sahip olduğunu vurgulayan Vali Şahabettin Harput ise “Bursa sa-nayi şehrinden çok öte bir tarih, su, ipek, yeşillikler kentidir” dedi. Her-kesin bulunduğu konumun gereğini yerine getirmesi gerektiğine değinen Vali, Osmangazi Belediyesi’ni tarihi ve kültürel değerlere sahip çıkma noktasında yürüttüğü çalışmalardan dolayı kutladı. Vali Harput “Bursa’da turizmi canlandırmalıyız. Kentimiz maddi ve manevi yönüyle bir huzur şehri olmalı. Osmanlı döneminin parlayan yıldızı Bursa, Cumhuriyet Dönemi’nde de aynı değere sahip olmalıdır” dedi.

336 kamera ile 24 saat hizmet veren projenin en büyük özelliği, yüksek çözünürlüklü kameralarla görüntülerin akıllı yazılımla birleş-tirilerek görüntü analizi kabiliyeti-nin bulunması.

Şehrin giriş ve çıkışlarına döşenen kameralar plaka tanıma sistemi ile çalıntı veya aranması olan oto-mobilleri anında tespit edecek. Botanik Parkı karşısı, Gençosman Köprü İzmir geliş istikameti, Orhaneli Yolu, Çalı Kavşağı, İzmir Yolu, Mudanya Yolu, İstanbul Yolu ve Ankara Yolu otoban bağlantı-

ları, Gençosman Köprü Ankara geliş, Otosansit Çevre Yolu girişi, Acemler Kavşağı, Uludağ Caddesi ve Real-Özdilek Market arasında kameralar plaka tanıyacak.

Page 7: Aralık 2010

05

BAŞKENTTE YEŞİLBEYAZ GECEBURSA DERNEĞİ TARAFINDAN BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN KATKILARI YEŞİL BURSAM DERNEĞİ VE FAN KULÜP İŞBİRLİĞİ İLE ANKARA’DA DÜZENLENEN GECEDE BURSALI İŞ, SİYASET, SANAT VE SPOR CAMİASININ TEMSİLCİLERİ BİR ARAYA GELDİ.

Ankara Crowne Plaza Otel’de Bursa Derneği tarafından Bur-sa Büyükşehir Belediyesi’nin

katkılarıyla düzenlenen geceye, Devlet Bakanı Faruk Çelik, Bursa milletvekilleri, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, Kaptan Ömer, Bursa’da görev yapan Ankara Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya başta olmak üzere Sivil toplum kuruluşları ile Ankara’da yaşayan Bursalı çok sayıda kamu kurum ve kuruluşlarındaki çalışanlar katıldı.

Geceye katılan Devlet Bakanı Faruk Çelik, Ankara’da ticaret, siyaset ya da bürokrasi sebebiyle 12 bin Bursalı olduğuna dikkati çekti. Bursa’nın bugün Türkiye’nin dör-düncü büyük şehri olduğuna işaret eden Bakan Çelik, “Bu buluşma-lar sürekli hale gelirse Bursa’nın Türkiye’deki yeri hızla yüksele-cektir. 3 – 4 yıl içinde Türkiye’nin üçüncü büyük şehri, 5 yıl içinde de Türkiye’nin ikinci büyük kenti haline gelecektir” dedi.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa’dan 400 kilo-metre uzakta Bursa olgusu etrafında güzel bir buluşma gerçekleştirildiği-nin altını çizdi.

Başkan Altepe, “Bizim konumuz Bursa, sevdamız Bursa… Bizler Bursalıyız, Bu şehirde doğduk ya-şıyoruz, doyuyoruz. Hedefimiz bu şehri en güzel yerlere getirmektir” dedi. Bursa’nın bir spor kenti olma-sı yolunda çalışmaların sürdüğüne işaret eden Başkan Altepe, “Bunu sözle değil icraatla da gösteriyoruz. Yüzme havuzlarından futbol sahala-

rına kadar şehrin her yerini spor sa-halarıyla donatıyoruz. Bursaspor’un olması gereken yere gelmesi için herkes kenetlendi ve başarıyı elde ettik. Bu birliktelik sayesinde Bur-saspor da şampiyon oldu. Destek veren hemşerilerimizi bir kez daha kutluyoruz. Önemli olan Bursa’nın lokomotif olmasıdır. Bursaspor’un bu başarıya abone olması için tüm desteği vereceğiz. İlk defa bir bele-diye stadyumla ilgili kendi başına ihaleye çıkıyor. Bursaspor stad-yumla güzel bir gelire kavuşacak ve önümüzdeki günlerde Bursaspor da dünya markası olacak” dedi.

Page 8: Aralık 2010

06

Evet, şu konuda sizinle hemfikiriz.

Bölgemiz, gerçekten Bursa gibi Türkiye’nin 4. büyük kentinin geliş-mişliğiyle eşdeğer düzeyde değildir. Bütün bunlara rağmen, yapılan

güzel işleri görmezden de gelemeyiz.

Kentimizin diğer ilçeleriyle bizimkiler arasındaki kalkınmışlık makası her geçen gün açılmaktadır.

İlçelerimizin o seviyeye gelebilmesi için kimi temel hizmet eksiklerimizi gidermemiz gerekiyor.

Şüphe yok ki, bunların başını ulaşım çekmektedir.

Yani, Orhaneli, Keles, Büyükorhan ve Harmancık ilçelerimize kolay ve güvenli bir şekilde ulaşacak yoldan mahrumken, gelişmişliği hızlandırmak hayaldir.

Geçenlerde, bölgemizin yerel medyasından biri olan Keles Güncel gazete-sinde hoş bir haber dikkatimizi çekti.

Keles Belediye Başkanı Mustafa Bektaş’ın Karayolları Bölge Müdürü Turgay Mesçi’yi ziyaretinde, hem bu ilçemizin yapımı süren yolunun bitirilmesi hem de Çamlıca- Doğancı Barajı arasındaki etabın duble hale getirilmesi-

ÖZEL HABERLER

OKUMAK

İHSANAYDIN

Page 9: Aralık 2010

07

nin önümüzdeki yıl tamamlanacağı müjdesi verilmiş.

Öteden beri, Dağ bölgesi yollarının Bursa’nın büyüklü-ğüyle örtüşmediğini, bölgeyi kalkındırabilmenin, yolla-rı iyileştirmek ve Avrupa standartlarına yükseltmekten geçtiğini yazıp, çiziyoruz.

Şimdi sevinerek görüyoruz ki, meyve ihracatında önemli bir noktaya gelen Keles’in, Bursa ile bağlantısını sağlayan yolunun genişletilmesi ve standart hale getiril-mesi konusunda epey mesafe katedilmiş. Yeni ihale-lerle birlikte 2012’de buradaki çalışmaların bitirilmesi hedefleniyor.

Keza aynı şekilde, Büyükorhan ilçemizin yol çalış-maları da bitme noktasına gelmiş. Artık yeni yol ile Büyükorhan’a gitme mesafesi kısalmış, sürüş güvenliği artırılmış.

Mermer, krom ve kömür taşıyan nakliye araçlarının trafik yükünü artırdığı Çamlıca-Doğancı Barajı arasın-daki dar bölümün çift yola dönüştürülmesi ihalesinin de eli kulağında olduğu söyleniyor.

Bir de, Baraj’dan öte üç ilçeyi ilgilendiren Kapıkaya’ya kadarki bölümde çalışma başladığında, bölgeye ulaşım kısaldığı gibi güvenli hale gelecektir. Tren katarı gibi arka arkaya dizilen araç görüntülerine çok sık rastla-dığımız bu etap için de Orhaneli Belediye Başkanımız İrfan Tatlıoğlu ile diğer siyasilerimizin devrede ol-duklarını biliyoruz. Bunun ilçe ekonomilerine önemli bir dönüşü olacaktır. Kısalan yollar, kentte yaşayan insanlarımızın hafta sonları köylerine gidip, arazilerini değerlendirme, ekip biçme şansını artıracaktır.

Dağ’a bir saatin altına inmiş ulaşım, köylerimize canlılık getirecektir. Bu açıdan Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü’nün Dağ Yöresi’ne dönük çalışmalarını daha da hızlandırması gerektiğini vurgulamak isteriz.

Ulaşımın ardından, bölgemizden bir başka sevindirici haber daha görüyoruz.

Uzunca bir süredir çabaları süren Uludağ Üniversitesi’ne bağlı Büyükorhan Melsek Yüksekokulu da artık öğrenci kabul etmeye başlamış. Böylece Büyü-korhan Belediye Başkanımız Selami Selçuk Türkmen’in ve bu işte çabaları olan herkesin rüyası gerçeğe dönüş-müş.

Büyükorhan halkasının eklenmesiyle birlikte bütün ilçelerimiz şimdi yüksekokullarına kavuşmuş oldu. Böylece yöreye akademik bakış da kazandırıldı. Meslek yüksekokullarımızın ilçelere uzun vadede önemli artı getireceği muhakkaktır.

Söz Dağ’dan güzel haberlerden açılmışken bir sevindi-rici haberin de Harmancık’tan geldiğini görüyoruz.

Harmancık Belediye Başkanımız Mustafa Çetinkaya ‘nın gayretleriyle ilçeye özel sektör tarafından linyit zenginleştirme tesisi kurulmaya başlanmış. Tesisin ilçe-

ye sağlayacağı küçük ölçekli istihdamla Bursa’ya göçün bir nebze olsun durduracağını düşünüyoruz.

Dağ yöremizin gerçekten çok hizmete ve yatırıma ihti-yacı var.

Yukarıdakilere benzer sevindirici haberleri sık sık gazete sütunlarında okumak, sahada da uygulamaya girdiğini görmeyi arzuluyoruz.

Umarız, bölgemiz kısa zamanda, ulaşımda, eğitimde, sağlıkta, altyapıda, istihdam da, tarımda, hayvancılık-ta velhasıl, aklınıza gelebilecek her alanda eksiklerini büyük ölçüde giderir ve Bursa’nın diğer ilçeleriyle eşit düzeye gelir.

Bu konuda bölge doğumlu hepimize, yediden yetmişe bütün insanımıza önemli sorumluluk düşmektedir.

Bu sorumluluğun, bölgeye pozitif ayrımcılık yapılması noktasında işbaşındaki siyasilerimize de düştüğünü bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak isteriz.

Page 10: Aralık 2010

avdanBİR DERTLİ KÖY

“ORDA BİR KÖY VAR UZAKTA, O KÖY BİZİM KÖYÜMÜZDÜR …” DEMİŞ AHMET KUTSİ TECER, KİM BİLİR BELKİ DE KÖYÜNE OLAN HASRETİNİ, ÖZLEMİNİ DİLE GETİRMİŞTİ ŞAİR MISRALARINDA, KİM BİLİR NEREDE VE NERESİ İÇİN…

ORKUNÇETİN

08

Page 11: Aralık 2010

09

İlkokul yıllarında dilimize kolay-ca dolanıveren bir şarkıydı bu, melodisi hoş gelirdi kulağa, ne

olduğunu, ne anlattığını bilmediği-miz alelade bir şarkıydı, mırıldanı-yorduk devamlı… Şimdi ise daha bir anlamlı, daha bir iç parçalayıcı geliyor bize bu şarkı, daha bir hü-zünlü, buruk.

Orda bir köy var uzakta … dedik, aslında çok uzakta olmayan, hemen yanı başımızda, ama uzakta tutmak zorunda kaldığımız köylerimiz!

Yörük-Türkmen geleneğinin yaşatıla geldiği, bozulmamış saklı kalmış yüzlerce cennetinden biridir o uzak-taki AVDAN!

Umutların devamlı yeşil olduğu, halkının hep umutlu olduğu köy Avdan Köyü… Köy şirin ilçemiz Keles’e bağlı, ilçenin harman-cık sınırındaki son köyüdür. İlçe merkezine 20, il merkezine 80 kilometredir. Köyüne olan özlemini dile getirdiği bir şiirinde arada-

ki mesafenin uzak olmadığından bahsetmiş şair, “Arada dağlar olsa da, uzaklıklar uzak değil…” Ancak yaşam koşulları ve şartlar kilomet-relerin önüne geçmiştir. Ve şartlar kilometrelerden daha uzun ve daha ağırdır.

Hak ettiği ilgiyi Tarih araştırmala-rında da göremeyen Avdan’ın tarih-sel geçmişi ile ilgili olarak da somut çok fazla bir bilgi ne yazık ki bulun-mamaktadır. İlk olarak 1908 Salna-mesindeki Mülki Taksimat ile, 1925 yılı Yunan Fecayii Köy listelerinde Adranos ilçesi, Harmancık bucağına kayıtlı bir köy olarak karşımıza çı-kıyor Avdan, “Avadan” ismiyle. Öte yandan İçişleri Bakanlığı’nın 1933 yılında hazırladığı ve yayımladığı “Köylerimiz” adlı eserde Orhaneli’ne bağlı olduğu görülmektedir. Ancak 1953 yılında Keles’in ilçe olmasının ardından, Keles’e bağlanmıştır.

Herkes bilir, makus talihidir Dağ Yöresinin işsizlik… İşsizlik belası

Avdan’ın da belini bükmüş ve nüfu-su büyük bir ivmeyle düşüş göster-miş tarih boyunca.. 1908 yılı kayıt-larında 28 hane olan köy, 1990 yılı nüfus sayımı kayıtlarına göre 310 kişi olmuş. Tarımda teknolojinin bu tarihten sonra gelişim göstermesiyle birlikte, 300 civarında olan nüfus 2000 yılında 237 kişiye düşmüş ve sonraları köyde bulunan okulun faaliyetine son vermesi göçü daha da hızlandırmış.. Nüfus bugün 100 kişi civarına kadar düşmüş. Öğren-ciler taşımalı sistem dahilinde ilçe merkezinde ve Kıranışıklar köyünde eğitim ve öğretimlerini sürdürmek-teler. Ayrıca aktif nüfusun göçüyle birlikte köydeki tarım faaliyeti hatırı sayılır miktarda gerilemiş ve üretimi azaltmıştır.

Nüfusun azalması ile birlikte işle-vini yitiren okul ve lojman binaları geçtiğimiz yıllarda yine köylünün imkanları ile onarılarak köy hal-kının işlevsel olarak kullanımına açılmış ve bu binalarda düzenlenen

Page 12: Aralık 2010

10

kurslarla köy halkının çeşitli meslek dallarında gelişimine katkıda bulu-nulmuş.

Kanalizasyon şebekesinin olmama-sı Avdan’ın kanayan yarası haline gelmiş! Hani derler ya, “ağlamayan bebeğe emzik vermezler”… Avdanın sesi kısılmış ağlaya ağlaya… Ama yine de duyuramamış işte sesini… Köy Muhtarı Necmi Seymen ve köy halkı defalarca anlatmışlar dertlerini ama ne çare, yine de çözüm olma-mış hiçbir cevap dertlerine… Ka-naatkar köylü bugüne kadar sesini çıkarmamış, sineye çekmiş, şükret-miş hep… Ancak hayvancılığın da azalması kanalizasyonu zaruri hale getirmiş. Sağlık problemleri baş göstermeye başlamış Avdan’da… Ama yine de umutlu Avdan, dev-letinin kendisini unutmayacağını, efendisini hatırlayacağını biliyor.. Müteşekkir yine her durumda, her duruma…

İçme suyu şebekesinin olmasına şükrediyor bir dede… Artık kol-larının su taşımaktan ağrımadığını söylüyor, devlete millete hayır dua ederken “bir de şu kanalizasyon yapılsa” dileğini de araya sıkıştırıve-riyor hemen.

Birkaç sene önce ilk defa yapılan ve artık geleneksel hale gelen “Köy Hayrı”nın köye çok faydasının oldu-ğu daha Avdan’a girişte belli oluyor. “Kendi yağında kavrulmak” deyimi, tam yerine oturuyor burada. Ce-fakar köylü ve göç etmek zorunda kalan kişiler imece usulü ile güzel-leştirmiş, çehresini değiştirmişler Avdan’ın… Her yıl yaz aylarında ya-pılıyor Köy Hayrı. Tüm köylüleri ve Gurbet kuşlarını topluyor etrafına Avdan. Misafirlerini en iyi şekilde ağırlıyor. Yemekler yeniyor, mevlit-ler okunuyor. Köyün sıkıntılarını, sorunlarını tartışıyorlar, bazısına çö-züm buluyorlar. Yardım toplanıyor Avdan için. Akmasa da damlıyor işte, ama yetiyor Avdan’a…

Yakın zamanda inşa edilen köy konağı, köy için gerekli birkaç fonksiyonu yerine getiriyor. Köy

konağı içerisinde, Bakkal, kahveha-ne, Muhtarlık idare bölümü ve köye gelen misafirlerin diledikleri kadar konaklayabilecekleri misafirhane bulunuyor. Avdan ve diğer Yörük köylerinin neredeyse tamamında karşılaşılan bu özellik, yöre insanı-nın ne kadar misafirperver olduğu-nu ve misafire verdiği önemi gözler önüne seriyor.

Avdan köyünü diğer köylerden ayı-ran en belirgin özelliği, yöredeki en yüksek rakıma sahip köylerden biri olması. Köyün yüksek rakımı ve hakim bir tepenin üzerinde bulun-masından ötürü, GSM şirketleri baz istasyonlarını köye kurmuşlar. Ara-zisinin engebesiz ve çevre köylere nazaran tarıma daha elverişli olduğu görülüyor. Ancak tarımın baş şartı su faktörünün yok denecek kadar az olması, ürün çeşitliliğinin kısıtlı olmasına sebep oluyor. Dolayısıyla suya çok fazla ihtiyaç duyulmayan mahsüller tercih ediliyor.

Avdan köyünde bir başka göze çarpan unsur, köyün Samanlıkları. Sivil mimarlık örneği sayılabilecek samanlıklar, köyden ayrı bir yerde alanlar mevkiinde iskan edilmiş. Harmancık yolu samanlıkları köyden ayırıyor. Samanlıkların köy dışında olmasının sebebi, harman sezonunun olmazsa olmazı rüzgarı on iki ay boyunca alması ve köy içinde meydana gelebilecek olası bir yangın durumunda samanlıkların ve

içinde depolanan mahsüllerin zarar görmesini ve yangının yayılması-nı engellemesidir. Samanlıklarda ayrık nizam, örme taş ve ahşap yapı tekniği kullanılmış. Harman sezonu tüm köylü mahsülünü burada işle-yerek depoluyor.

Köy meydanında bir kilise tabanı-nın varlığından söz ediliyor. Tahri-batı önlemek amacıyla üzeri taşlar ile örtülmüş. Ancak bu güne kadar herhangi bir arkeolojik araştırma ve çalışma yapılmamış.

Avdan’daki güzelliklerin, sıcaklığın yanında, sorunlar da diz boyu… Ama sadece kanalizasyon sorununu dile getiriyor köylü, sadece onun halledilmesini istiyor. Diğerlerini biz hallederiz, her şey devletten beklenmez diyor…

Avdan köyü kendisine hiç olmazsa vasatın da altında bir ilginin gös-terilmesini bekliyor… Avdan çok dertli…

Yazıma başlarken de dedim ya, ilçe merkezine 20, il merkezine 80 km avdan. Çok uzak değil yani…

Olur ya birgün yolunuz düşer o ta-raflara, uğrayın Avdan’a… Uludağın hiç görmediğiniz eşsiz manzarası ile tanışın, alanlarda tertemiz havayı ciğerlerinize çekin, bozulmamış bir kültürü görün…

Tüm misafirperverliği ile sizi bağrı-na basmaya hazır Avdan…

Esen Kalın…

Page 13: Aralık 2010
Page 14: Aralık 2010

12

“Nasıl Kalkınmalıyız?” sorusuna verilecek cevaptan önce aşağıda soracağımız sorulara verilecek tatmin edici cevaplarımız olmalı diye düşünüyorum

Yöremizdeki köyden kente göçün, ülke genelinde yaşanan sosyo-ekonomik sürecin( kentleşme, kentlerde sanayileşme, sanayinin işgücü ihtiyacı vs.) bir parçası olarak mı değerlendirmemiz gerekiyor? Yoksa gözden uzak kalmış bir yörenin bahtsız insanlarının acı bir hikâyesi mi bu göç?

İkinci soru; sanayileşmesini, kentleşmesini ve gelişimini tamamlamış ülkelerde bile kırsal kesim diye tabir edilen yörelerin, kalkınma halkasında en son halka olarak kabul edilmiş olduğunun ne kadar farkındayız? Her mikrofon uzatıl-dığında bu doğal sürecin farkına varmadan yetersizlikten, ilgisizlikten dert yanmak yöreye ve yöre insanına neler kattı?

Lojistiği(etkin ve kolay ulaşım ağı, hammadde vs.) olmayan yörelerin, kal-kınmasında etkili olacak en önemli faktör olan yerel potansiyelin( Her yerde olmayan sadece o yörede bulunan şeylerin bütünü.) yöremizde acaba ne kadar farkındayız?

Can alıcı bir soru daha kendimize yöneltmemiz gereken. Kırsal bir yöre olmak-tan kurtularak mı kalkınmak istiyoruz? Yoksa kırsal bir yöre olmanın avantajla-rından yararlanarak mı kalkınmak istiyoruz?

Son olarak, şimdiye kadar sunduğumuz önerilerin ve fikirlerin kaç tanesinde yöreyi değil de yöre insanını düşündük? Daha doğrusu istediğimiz yatırımlarda, önceliği yöreye mi verdik yoksa yöre insanına mı?

Bu sorulara cevapları siz değerli okuyucularıma bırakmak istiyorum. Ben ise “Nasıl Kalkınmalıyız ?” sorusunun cevabı olarak düşündüğümüz fikirlere altyapı sağlayacak olan yöremizdeki insan faktörüne veriler ışığında bakmaya çalışacağım.

SADETTİNTOPÇU

Nasıl Kalkınmalıyız?

Page 15: Aralık 2010

13

Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere 0–14 yaş aralığı genç nüfus; 15–64 yaş aralığı aktif nüfus yani işgücünü oluşturan kısım. Bir de 65 ve üzeri yaşında olanların oluşturduğu yaşlı nüfus. Tablodan da görüleceği üzere tüm ilçelerimizde birbirine yakın bir tablo var. Türkiye ortalama-sına baktığımızda ise; genç nüfus oranı toplam nüfusun % 26’sı, aktif nüfus % 67’si ve yaşlı nüfus % 7’sini oluşturmaktadır. Yöremizde Türkiye ortalamalarına göre yaşlı nüfusun fazla ve genç nüfusun az olduğu gö-rülmektedir. Bunun yanında, işgücü potansiyelindeki insan sayımızın hala yaklaşık Türkiye ortalaması seviyesinde olması sevindirici bir gelişmedir.

Bunun yanında nüfusun eğitim potansiyelini görmemiz açısından Tablo-2’ye baktığımızda;

Dört ilçemizin İlkokul, İlköğretim ve Ortaokul mezunlarının toplamı-nın ortalaması % 50’dir. Yöremizde hiçbir okul bitirmeyen insan sayı-mızın oranı ise % 38’dir. Türkiye ortalamalarına baktığımızda ise, Lise veya Dengi Okul Mezunu oranı % 16; Yüksekokul veya Fakülte Mezunu oranı % 7 olarak karşı-

mıza çıkmaktadır. Eğitimli işgücü konusunda Türkiye ortalamalarının altında olduğumuz rakamlarla önü-müze koymamız gereken bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yöre insanının özet olarak eğitim ve işgücü alanındaki demografik yapısını gördük. Yöremizin dünü için artık çok konuşulacak bir şeyler olmadığını düşünüp, bugün-den itibaren yarınlara umutla bakıp planlarımızı, gerçekçi ve sağlam zeminlere oturtarak yürütmenin zamanı gelmiştir.

Yörenin kalkınma yükü omuzla-ra bugün alınmaya başlanacaktır. Teşhisimiz doğru olduğu sürece tedavimiz de doğru olacaktır. Esen kalın…

KAYNAKLAR:TÜİK(Türkiye İstatistik Kurumu)

İlçe Genç Nüfus(%) Aktif Nüfus(%) Yaşlı Nüfus(%)Orhaneli 21 65 14Keles 17 64 19Büyükorhan 21 63 16Harmancık 17 66 17

Tablo 1

İlçe Lise veya Dengi Okul Mezunu(%)

Yüksekokul veya Fakülte mezu-nu(%)

Yüksek Lisans Mezunu(%)

Doktora Mezu-nu(%)

Orhaneli 10 3 0,09 ---Keles 9 3 0,13 0,02Büyükorhan 7 2 0,08 0,008Harmancık 11 3 0,08 0,01

Tablo 2

Page 16: Aralık 2010

Osmanlı Türkçesiyle basılan 1927 tarihli Bursa Vilayeti Salnamesinde Bursa’nın ve Bursa’ya bağlı ilçe ve

belde belediyelerin kuruluş bilgileri veril-miştir. Belediyeler içinde Mustafakemalpaşa Belediyesinin kuruluş tarihi bilinmemekte-

dir. Yine Karacabey Belediyesinin de kesin olarak ne zaman kurulduğu bilinmemekle birlikte 1290 (Miladi 1874) senesinden önce kurulduğu tespit edilmiştir. Kuruluş tarihindeki önceliğine göre belediyelerin kuruluş bilgileri aşağıdaki gibidir.

BURSA VE İLÇE BELEDİYELERİN

KURULUŞ TARİHLERİ ve 1530 YILINDA BURSA MAHALLELERİ

ÖMER FARUKDİNÇEL

14

Page 17: Aralık 2010

İnegöl Belediyesi: Rumi 1280 (Miladi 1864) senesinde kurul-muştur. Kuruluşundan 1300 senesine kadar çarşıda bir binada iken bu tarihte yeni binasına taşınmıştır. (1927 Salnamesi. 35.Def’a. Sayfa 408)

Bursa Belediyesi: Eski kayıt-lara göre Rumi 1284 (Miladi 1868) senesinde kurulmuştur. Bursa’nın merkezinde ve olduk-ça muntazam bulunan beledi-ye binası 1297 tarihinde inşâ edilmiştir. 1320 senesinde ise binaya yeni ilaveler yapılmıştır. (Sayfa 396)

Yenişehir Belediyesi: Yeni-şehir Belediyesi, Rumi 1287 (Miladi 1871) senesinde kurulmuştur. Belediye Binası ise 1341 senesinde yapılmış-tır. Belediyenin eski kayıtları yanmıştır. (Sayfa 410)

Mudanya Belediyesi: Rumi 1288 (Miladi 1872) senesin-de kurulmuştur. Günümüz-deki belediye binası 1340 senesinde istimlâk edilerek 1341 senesinde esaslı bir surette tamir edilmiştir. (Say-fa 399)

Karacabey Belediyesi: Yunan işgali sırasında kasaba tama-men yandığından beledi-yenin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte Rumi 1290 (Miladi 1874) senesinden önce ku-rulduğu yapılan inceleme sonucun-da anlaşılmıştır. (Sayfa 401)

Gemlik Belediyesi: 20 Nisan 1294 (Miladi 1878) tarihinde kurulmuş-tur. Belediye Binası 1294 senesinde yapılmıştır. (Sayfa 400)

İznik Belediyesi: Yenişehir kazası-na bağlı İznik nahiyesi belediyesi Rumi 1300 (Miladi 1884) senesinde kurulmuştur. Belediyenin bir binası olmayıp hükümet dairesinde bir odayı kullanmaktadır. (Sayfa 412)

Gökçedağ Belediyesi: Orhaneli kazasının Gökçedağ nahiyesi mer-kezi olan Eynekullar kasabasında

belediye, Rumi 1300 (Miladi 1884) tarihinde kurulmuştur. Belediye dairesi Hükümet konağında bir odadır. (Sayfa 407)

Orhaneli Belediyesi: Orhaneli kaza-sının merkezi olan Beyce kasabası Belediyesinin kuruluş bilgilerini içeren kayıtlar Yunanlıların kasabayı yakmaları sırasında kaybolmuştur. Rumi 1304 (Miladi 1888) senesinde kurulduğu tahmin zannedilmekte-dir. (Sayfa 405)

Orhangazi Belediyesi: Orhangazi kazasının merkezi olan Pazarköy kasabası Belediyesi Rumi tarihle Mart 1309 (Miladi 1893) senesinde kurulmuştur. Belediye Binası ise 1340 senesinde yapılmıştır. Yunan işgali sırasında kasaba tamamen

yandığından belediyeye ait ev-raklar da kaybolmuştur. (Sayfa 404)

Tirilye Belediyesi: Mudanya kazasına bağlı olan Tirilye nahiyesi merkezi olan Tirilye kasabasındaki belediye, Rumi 1318 (Miladi 1902) senesinde kurulmuştur. (Sayfa 406)

Domaniç Belediyesi: İnegöl kazasına bağlı olan Domaniç nahiyesinin belediyesi, Rumi 1322 (Miladi 1906) senesinde kurulmuştur. (Sayfa 411)

Armudlu Belediyesi: Gemlik kazasının Armudlu nahiyesi

merkezi olan Armudlu kasabasında belediye teşkilatı, Rumi 1325 (Mi-ladi 1909) senesinde kurulmuştur. Yunan işgali sırasında belediyeye ait kayıtlar da kaybolmuştur. (Sayfa 407)

Harmancık Belediyesi: Orhaneli ka-zasının Harmancık nahiyesi merke-zi olan Çardı kasabasında belediye, Rumi 1330 (Miladi 1914) senesinde kurulmuştur. Yunan işgali sırasında belediye kayıtları da kaybolmuştur. (Sayfa 408)

Mustafakemalpaşa Belediyesi: Belediyenin kuruluş tarihi bilinme-mektedir. Belediye Binası ise Rumi 1311 (Miladi 1895) senesinde inşâ edilmiştir. (Sayfa 403)

15

Page 18: Aralık 2010

Başbakanlık Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığının tıpkıbasımını yapmış olduğu, hicri 937/miladi 1530 yılına ait 166 Numaralı Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defterinde başta Hüdâvendigâr olmak üzere sıra-sıyla Biga, Karesi, Saruhan, Aydın, Menteşe, Teke ve Alaiye livaları hakkında bilgiler verilmiştir. Çeşidi icmal-muhasebe olan bu defter, 628 sayfadan ibaret olup 1 varak eksiktir. Siyakat tarzında yazılan 166 Numaralı bu defterde 1530 yılında Hüdâvendigâr hassı olan Bursa kazasının genel durumu aşağıdaki gibidir;

Tablo:1 1530 Yılında Bursa Kazası

Tablo 2’de 1530 yılında Bursa kazasının 149 mahallesi hakkında genel bilgiler verilmiştir. Tabloda da belirtildiği gibi bazı mahalleler iki isimlidir. Bunların esas ismi verildikten sonra “nâm-ı diğer” denilerek diğer isimleri de yazıl-mıştır. Örneğin; “Dayıoğlu ma-hallesi nâm-ı diğer Yunus Hoca” gibi. Bazı mahallelerin isimlerinin yanına da o mahallenin nerede olduğunu belirtmek için “der kurbu” denilerek tarif yapılmıştır. Örneğin; “Mahalle-i Gazzazoğlu. der kurbu Kal’a(Kalenin yakının-daki Gazzazoğlu mahallesi) gibi…Günümüzde Kefensüzen olarak anılan cami ve çevresi 16.yüzyılda mahalle olarak karşımıza çık-maktadır. Süzen kelimesi Farsça olup iğne anlamındadır. Osmanlı döneminde “Cedid-i Mescid-i Ke-fen iğnesi, nâm-ı diğer Karakuş” olarak kayıtlara geçen bu mahalle günümüzde Tayakadın mahallesi sınırları içinde sadece “Kefensü-zen cami” olarak bilinir.

Defterde Emir Sultan mahallesin-deki imarette 3 hane ulemanın olduğu yazılmıştır.

Bursa kazası SayıMahalle 149Odayan 270Köy 60Çiftlik 10Mezra 37Bahçe 19Dükkan 669Han ve Oda 179Han-ı Büzürk 11İmaret 5Hammam 11Bezzazistan 1Asiyab 5Bozahane 2Başhane 1Enhar 8Tohm-ı çeltük-mudd

174

Nefer 9.543Mücerred 1.944Mu’af 1.162Mahsulat 3.003.996 akçe

1530 YILINDA BURSA MAHALLELERİ16

Page 19: Aralık 2010

Abdal Mehmed Deveciler 41 3 - 12 - - - 12 8Abdurrahman - Okuna-

madı2 17 2 - - - 15 2

Acemiye - 11 1 5 1 - - - - -Ahmed Dâi - 41 - 10 - - 23 5

Ahmed Paşa - 23 - 9 1 - - - 2 -Alaca Mescid - 37 - 6 1 - - - 12 1

Alaca Hırka Mescid-i Hacı Yakub

- 28 - 17 1 1 - 1 16 3

Alaüddin Bey - 20 - 9 - - - - 12 2Ali Paşa - 39 3 18 - - - - 32 8

Ali Paşa Köşkü - 16 1 11 1 - - - 3 -Altıparmak - 18 1 2 1 - - - 5 -

Arab Bey - 13 - 6 1 - - - 3 1Arablar - 26 - 5 - - - 1 9 1

Arab Mehmed - 17 1 9 - - - - 23 1Attar Hacı Hüsam - 7 - 2 - - - 1 8 2

Atpazarı - 41 1 4 1 - - - 24 11Baba Zakir - 33 1 15 1 - - 1 12 5

Bahadır Ağa Korku-doğlu

12 - 7 2 - - 1 8 2

Bahadır Ağa - 19 1 8 2 - - - 9 -Başçı Hacı - 12 - 6 - - - 1 5 3

Başçı İbrahim - 32 1 7 1 - -Bayezıd Paşa - 12 1 1 - - - - - -

Bayezıd Yıldırım Han - 54 1 14 2 - - - 5 2Bazâr - 18 - 4 - - - - 1 -

Bezirci - 23 - 13 1 - - - 19 6Cami-i kebir - 23 1 1 - - - - 10 3

Cedid-i mescid-i Kefen İğnesi

Karakuş 34 1 3 1 - - -

Cedid Yiğidoğlu - 7 - 3 1 - - - 9 -

Çardak - 19 - 5 1 1 - - 7 8Çerağ Bey - 8 - 4 - - - - 4 1

Çıkrıkçızâde - 17 - 4 - - - - 11 4Çoban Bey - 19 1 10 1 - - - 5 3

Çukur Mescid - 46 1 16 1 - - - 22 8Darbhane Mescid-i

cami25 2 9 1 - - - 5 5

Mah

alle

Diğ

er A

Han

e

Han

e

İmam

İmam

Müc

erre

d (B

ekar

)

Müc

erre

d

Mua

f

Muh

assı

l

Müd

erris

Kiracı

17

Page 20: Aralık 2010

Daye Hatun - 57 - 14 1 - - - 16 2Dayıoğlu Yunus

Hoca19 - 3 - - - - 6 8

Debbağan - 21 - 3 - - - - 20 5Dede Gözü - 5 - - 1 - - 1 5 2Doğan Bey - 12 1 9 1 - - - 6 2Ebu Şehme - 32 2 9 1 - - - 7 -

Elmalık - 29 - 10 - - - 1 10 2Elvan Bey kızı - 33 1 7 1 - - - 13 2

Eşref - 23 1 11 1 - - - 6 1Fazlullah Paşa - 21 - 8 - - - 1 15 3

Filkos-Filekos (veya Kilkos ?)

- 12 1 9 - - - - 13 1

Gazzazoğlu - 65 1 26 - - - - 14 2Gazzazoğlu.der

kurbu kal’a- 25 - 9 - - - - - -

Habbaz Hamza - 52 - 20 1 - - - 8 3Hacılar - 28 - 8 1 - - 1 6 4

Hacı Abdullah - 9 - 5 - - - - 8 2Hacı İskender-i

mahalle-i Umur Bey- 31 1 21 1 - - - 13 4

Hacı Paşa - 52 1 24 1 - - - 37 13Hacı Sevindik - 31 - 7 1 - - - 14 3

Hacı Seyfüddin - 53 - 22 3 - - - 12 3Hacı Sinan Konevi - 32 - 31 - - - 1 13 -

Hacı Ya’kub - 27 1 2 1 - - - - -Hamza Bey - 51 - 3 1 - - - 9 3

Hariri Akbıyık 15 - 7 1 - 1 - 6 -1 mu hassıl

Hasan Paşa Tayyib Hoca

32 1 8 1 - - - 9 1

Hayrüddin Paşa - 25 - 2 - - - - 9 2Hazreti Emir - 343 1 8 3 - - - 61 2

Helvâyî - 19 - 11 1 - - - - -Hoca Ali - 24 - 20 - - - - 21 6

Hoca Enbiya - 25 - 8 1 - - - 7 -Hoca Mehmed

Karamanî- 23 - 24 - - - - 17 4

Hoca Naib - 53 1 7 1 - - - 16 -Hoca Şeref Çukur

Mescid22 - 5 - - - - 3 1

Hocazâde Şemsed-din

15 1 9 1 - - - 5 4

İbrahim Paşa - 20 1 12 - - - - 5 2İmaret-i İsa Bey.der

kal’a- 34 - 18 2 - - 1 10 5

İmaret-i Sultaniye - 87 1 25 - - - - 32 5İmaret-i Sultaniye

(Diğer)- 15 1 7 1 - - - 5 -

18

Page 21: Aralık 2010

İncirlü - 56 1 15 1 - - - 12 3İncügez-Mescid -i

Karaman- 47 2 24 - - - - 11 8

İncügez-Mescid-i Kutbeddin - 44 1 13 1 - - - 8 1

İsa Bey bin Fenarî - 32 1 - 18 - - - 8 7Kadem eri - 33 - 7 - - - - 7 -

Kapan-i Musa - 38 1 12 - - - - 6 -- 14 - 4 - - - - 5 -

Karaağaç - 26 2 19 1 - - - 18 -Karagözlü maa

Yenice- 36 1 10 1 - - - 8 -

Kara Şeyh - 23 1 4 1 - - 1 10 -Kasab Hüseyin - 16 - 5 - - - - 3 -

Kavaklu - 24 1 11 3 - - - 12 1Kepezler - 9 - 4 - - - 1 3 3

Kızılcabağır - 14 1 10 - - - - 5 2Kız Ya’kub - 24 1 11 1 - - - 12 1Kirişçi kızı - 11 - 2 1 - - - 3 2

Köhne-Gözsüzler - 14 - 3 1 - - - 6 -Köseler - 10 1 1 - - - - 7 4

Kuruçeşme-i Hacı Abdülkerim

- 14 - 3 - - - - - -

Kuruçeşme-i Yahudiyân

- 117 - 1 - - - - - -

Küplüce - 3 - - - - - - - -Kükürdlü - 4 - 3 1 - - 1 1 -

Mahbub Dede - 31 - 17 1 - - - 1 -Makremeci Mehmed

bin Mes’ud- 24 - 12 - - - 1 10 3

Maksem Su bahşi 65 - 21 1 - - - 27 9Manastır,der kal’a - 9 1 1 - - - 14 3-

1 muhassıl

Medrese-i Hasan Paşa

- 7 1 2 - - - - 13 3

Mescid-i İsa - 34 1 10 1 - - - 18 5Mescid-i Tabudlu - 27 3 6 - - -

Mevlana Fenarî türbesi maa Karaca

Muhyiddin ve Boya-cı Mürsel

- 75 3 18 2 - - 1 11 -

Murad Han - 62 - 24 - 1 - - 6 -Mücellid - 62 - 21 1 - - - 5 -Musalla - 59 1 22 1 - - - 11 2

Nakkaş Ali - 10 - 4 - - - - 2 2Nalbandzâde - 25 1 9 1 - - - 19 3

19

Page 22: Aralık 2010

Pınarbaşı - 52 1 17 1 - - 1 22 8Pîr Emir - 14 - - 1 - - - 1 -

Reyhan Paşa - 40 2 19 1 - - - 7 1Sabah Fakih(?) - 11 2 9 - - - - 5 -Sağucu Sungur - 15 1 2 1 - - - 11 -

Sarayoğlu - 19 1 11 1 - - - 11 3Seyyidler - 7 - 4 1 - - - 5 2Sırmakeş - 11 1 - 1 - - - 7 2Sivasilar - 10 - - 3 - - 1 14 -

Subaşı -Cemaat-i Gebran

- 13 - 8 - - - - 14 -

Sultan Hatun - 22 1 11 1 - - - 18 19Şahin Lala - 29 - 5 - - - - 5 -

Şah-zâde - 35 - 12 - - - 1 29 14Şehabeddin Paşa - 35 - 17 - - - 1 13 3

Şehre küsdü - 36 - 25 1 - - - 18 -Şeker Hoca - 20 2 6 1 - - - 20 5Şerafüddin - 13 1 4 - - - - 10 1

Şeyh Hacı Halife - 27 1 2 - - - - - -Şeyh Hamid - 32 1 15 - - - - 6 1

Şeyh Paşa Mak-remeci

Hacı Hoş kadem

23 - 12 1 - - 1 8 2

Şeyh Paşa - 23 4 15 1 - - - 25 1Şiblizâde - 34 - 4 1 - - - 9 2

Tahte’l-Kal’a - 17 - 3 - - - 1 12 5Tatar - 31 1 5 - - - - 5 4

Tefsirhan.der kal’a - 15 - 10 - - - 1 - -Tuz pazarı - 19 - 4 - - - - 7 5Umur Bey - 65 1 27 2 - - - 22 7

Umur Bey,der kal’a - 10 - 4 1 - - - 9 3Veled-i bâ Şeyh - 20 1 10 1 - - - 12 -

Veled-i Habib - 30 - 14 - - - 1 16 3Yahşi Bey - 15 1 3 - - - - 11 1Yeni Berat - 19 2 6 1 - - - 12 -

Yerkapu - 25 1 8 1 - - 1 33 8Yiğid mescid.der Tuz

bazarı- 14 1 6 - - - - 8 1

Yiğidoğlu köhne - 11 - 4 - - - - 10 -Zağanos Paşa - 34 - 11 - - - - 9 1

Zağferanlık - 19 - 6 1 - - - 4 2Zindan kapusu - 31 1 11 - 1 - - 5 -

20

Page 23: Aralık 2010
Page 24: Aralık 2010

22

Dernek olarak bu tür etkinliklerimizi sık sık yapmakla beraber konusu

(BAYRAK)olan bu şiir yarışmamız-da bunlardan bir tanesiydi. Niye böyle şiir gecesi yapmayı düşün-dünüz diyecek olursanız evet bizler hep oyun ve çalgı diyemez-dik. Onun da tabi ki yeri var fakat bizler hep şundan yakınıyoruz; yetişmiş eleman ve okuyanımız yok! Maalesef yok diyecek kadar az. Üniversiteye giden ögrencimiz var şu an. Okuyan kardeşleri-miz ise henüz yolun başındalar. Evet bu kardeşlerimiz okullarını bitirdikleri takdirde beldemize tabi ki faydaları olmakla beraber yöremizede faydalı olucaklardır. İşte bu duygu ve düşüncelerle bu tür yarışmalar ve bilgi yarışmaları yapıyoruz. Örgenci kardeşlerimi-zin bu okul hayatlarının başında kendilerine öz güven ve kendi-

lerini daha rahat ifade etmelerini saglamak olsa gerek, araştırmalar neticesinde şöyle bir sonuç çık-makta. Sosyal etkinliklere katılan örgencilerin derslerde daha başarı-lı oldukları aşikardır. Ayrıca bu örgenci kardeşlerimizin ailelerini kutluyorum. Evlatlarının böyle bir ortamda olmalarını sağladık-ları için. Tabi ki belde halkının da burada çok ama çok katkıla-rı var. Bunu da inkar etmemek gerek. Bizlere her konuda ama her konuda yardımcı olmakla beraber ne tür bir etkinligimiz olsa inanın ne oturacak yer, ne ayakta dikile-cek yer bulunuyor. İşte buradan şu çıkıyor; dag yöresi insanlarına yaklaşım tarzınız halisse sizlere güvenleri tam ise sizin her yaptı-gınız etkinlige icabet edip sizleri onurlandırıyorlar. Bizim belde-mizin insanları böyle kadirşinas insanlardan oluşmaktadır. Bütün

GÖYNÜKBELEN’ DE ŞİİR YARIŞMASI YILMAZTAŞDEMİR

Page 25: Aralık 2010

23

dag yöresi insanları tabiki böyle bundan hiç şüpem yok. Tabiki ben sadece başkanı olduğum GÖY-DER’den bahsettim. Tabi ki bir de benim yönetim kurulu üyesi olmaktan onur duydugum DAG-DER’imiz var. Buralarda yapılan bütün etkinliklere bütün dag yöresi bir mesaj sistemiyle binlerce kişi buralara gelebiliyor. Tabiki dag yöresi insanlarının DAGGÜCÜSPOR’u da var. bildigi-niz üzre Türkiye’de hiçbir kurum ve kuruluşun cesaret edemedigi 68 takımla bir turnuva yapıyor. İnanın buralara maç günleri binlerce futbol sever gelip rahat bir gün geçirme imkanına sahip oluyor. Bu duygu ve düşüncele-rimle bir zamanlar daglı olmakla utanç duyan ve şuan ise daglı olmaktan kıvanç duyar hale gel-memizde bizlere bu onuru tattıran DAG-DER’de bu zamana kadar başkanlık yapan bütün başkanlara ve şu an başkan olan sayın: Erkan AYDIN’A ne kadar teşekkür etsek az olur diye düşünüyorum.Biz GÖY-DER olarak 2009 yılı kurban bayramında Çanakkale şiir din-letisi takibinde eskilerde yapılan fakat unutulmaya yüz tutan orta oyunu develer 2010 yılı hıdırellez-de ise bilgi yarışması ve 2010 yılı kurbanında ise konsepti BAYRAK olan şiir yarışması ve tekrar orta oyunu develer yaparak beldemize sosyal anlamda bir katkı yaptıysak kendimizi bahtiyar hissedecegiz. Bu tür etkinliklerin yapılmasında bizlere maddi ve manevi katkıda bulunan saygı deger sponsorla-rımıza ayrı ayrı teşekkür eder, dernegimize her türlü yardımı esirgemeyem GÖYNÜKBELEN İLKÖGRETİM MÜDÜRLÜGÜNE VE BELDE BELEDİYE BAŞKA-NIMIZA sonsuz teşekkür ederiz.Daha bunun gibi bir çok etkinlikte

buluşmayı umud ediyoruz.

Yarışmamız ise 2 katagoride olmuş-tur. Şiir okuma ve şiir yazma olarak. Dereceye girenler ise

OKUMADA :A.Duygu Ceylan, Gamze Toktaş, Kübra Yokuş ve Gülçin Taşdemir.

OKUMA VE YAZMADA İSE: Üm-mühan Başak,Kader Saglam,Zahide Arman . dereceye girmişlerdir.

SPONSORLARIMIZ

1.Yağmur dağıtım ve Yağmur oyun-cak - Demirtaş Endistüri Meslek Lisesi üstü 2.Zafer Elektronik - Çift-havuzlar dolmuş durağı yanı 3.Şanlı Halı - Kanalboyu caddesi No:130 4.Dönmez Konfeksyon - Etibank caddesi No:156 5.Büşra Gömlekleri - Cumhuriyet caddesi Soner iş merkezi Kat:1 No:32 6.Çalıkoğlu Konfeksyon - Etibank caddesi No:162

Page 26: Aralık 2010

24

Büyükdeliller Köyü, Keles Yolu üzerinde Bursa’ya yaklaşık 45 km. mesa-fededir. Bursa-Keles yolunun 40, km sinded kuzeye ayrılan 3-4 km lik bir yol ile köye varılır.

Köy oldukça geniş ve büyük bir meydana sahiptir. Köy meydanını süsleyen başlıca üç büyük yapıt bulunmaktadır. Birincisi bütün müştemilatıyla be-raber yeni yapılmış görkemli bir köy camiidir. Diğerleri ise biri kavak biri çınar olmak üzere anıtsal niteliklere sahip ağaçlardır.

Köy sakinlerinden alınan bilgiye göre 1326’da Osmanlı İmparatorluğunun yeni kuruluşu esnasında bu mıntıkada bulunan halk Bursa’nın fethi ön-cesinde Orhan Gazi ve askerlerine yol gösterici olmuş, onları barındırmış ve düşmanın nereden geçebileceği hususunda büyük yardımları olmuştur. Böylece Bursa’nın alınmasında bura sakinlerinin büyük katkıları olmuştur.

KÖY OLDUKÇA GENİŞ VE BÜYÜK BİR MEYDANA

SAHİPTİR. KÖY MEYDA-NINI SÜSLEYEN BAŞLICA

ÜÇ BÜYÜK YAPIT BULUN-MAKTADIR. CAMİ, KAVAK

VE ÇINAR AĞACI...

BÜYÜKDELİLLER’İNANIT AĞAÇLARI

MUAMMERSUBAŞI

Page 27: Aralık 2010

25

Bundan dolayı bu mıntıkaya “Deliller” ismi verilmiştir.

Kavak Ağacı

Tarihi kavak ağacı köyün ortasındaki meydandadır. Bu güne kadar hiç görmedi-ğim cinste olan bu kavak ağacı, bilinen ve bilhassa alçak kotlarda görülen kavaklara benzememektedir. Yaşından dolayı olsa gerek kalın bir kabuğu olup, köye gidilen mevsim kış olmasına rağmen hala üzerinde bol miktarda yeşil yaprak bulunmaktaydı. Köylülerin “Dağ Kavağı” diye isimlendir-dikleri bu ağaç kendisini Uludağ’ın sert iklimine adapte ederek uzun seneler ayakta kalmış, belki de yeni bir tür oluşturmuştur.Köy camiinin kuzeyinde, etrafı tel çitle çev-rilerek koruma altına alınan bu kavak ağacı-nın hemen dibinde (doğu tarafında) tel çitin içinde köylüler tarafından bulunup top-raktan çıkarılmış bir taş sütun dikilidir. Bu sütunun yanında , yalağı, bulgur dövmekte kullanılan dibek taşından olan değişik ve hoş görünümlü bir çeşme bulunmaktadır.

Köyün ortasında doğal bir anıt gibi duran tarihi kavak ağacı, köy sakinlerinin ifade-sine göre 700 yaşındadır. Kavak ağacının çevresinin kovuğu olduğu halde, 12-13 m.’den az olmadığı görülmektedir. Ağacın güney doğusunda oldukça büyük bir kovuk mevcut olup, kovuğun etrafı genellikle mantarlaşmıştır. Kovuğun dibinden yeni ka-vak sürgünleri çıkmaktadır. Zeminden 7 m. kadar kalın bir gövdeden sonra üçe ana dal ayrılmaktadır. Ağacın tali dallarının uçları ise ince kısımları budanarak ağacın gençleş-mesi sağlanmıştır. Anıtlar kurulunca tescil edilmediği için envanter numarası yoktur.

Çınar Ağacı

Köydeki çınar ağacı köy meydanında, cami-nin kuzeyinde ve tarihi kavak ağacının 100 m. kadar doğusundadır. Çok genç ve sağlık-lı görülmektedir. Anıtlar kurulunca tescili olmadığından envanter numarası olmadı-ğından dolayı yaşı tespit edilememiştir.

Büyükdeliller Köyü sakinleri çınarın yaşının 200 olduğunu söylemektedir. Benim de tahminim o yaşlarda olduğu yönündedir.

Page 28: Aralık 2010

26

Türk mimari sanatının en önemli temsilcilerinden Prof. Dr. Sedat Eldem; yeşili bol,

bahçeleri bol, servi ve minareleri bol bir şehir olarak söz ettiği “Bursa Evleri”ni tarif ederken,odaların ve bahçelerin rahatlığından, güzelli-ğinden ve ferahlığından şu şekilde söz ediyor:“Sessiz ve sakin sokaklar, yüksek duvarlarla çevrili. Bunların arasında bahçelerin taşkın yeşilli-ği, arada bir ev cumbaları ve geniş saçaklar…Araları yosun tutmuş veya ot bitmiş kaldırımlı yolun üzerinde geniş bir kapı… Kapının tahtaları havanın tesirile gümüş gibi olmuş,kadife gibi tatlı… İçeri giri-

yoruz… Taşlık…Üzerinde ev… Ev, direkler üzerinde oturtulmuş, bahçe evin altına kadar sokulmuş. Akarsu fısıltısı… Ya fıskiye veya çeşme, bunlar hiçbir evde eksik olmaz.Üst kata çıkıyoruz. Hayatta veya sofa-dayız.Yerler geniş kalaslarla kaplı. Bunlar sabunlana sabunlana kemik gibi beyaz olmuş. Karşımızda man-zara veya hiç olmazsa ağaçlık, zira evler daima birbirini kapatmayacak şekilde tertiplenmiştir. Sofanın ucunda veya önünde sekilik… Bu-rada beyaz minderler serili; oturma-ğa davet ediyor. Sofanın bir tarafın-da boylu boyunca odalar dizilmiştir. Bunlar pencereleriyle,kapılarıyla

sofaya bağlıdır. İnsan kendini herhangi bir vapurun güvertesinde sanıyor…Kabul odasına giriyoruz. Biz de odaların bir köşesinden içeriye girilir. Odanın duvarlarını yırtmamak, havasını bozmamak için…Türk odalarının rahatlık, gü-zellik ve ferahlığını anlatmak kabil midir? O kendine göre ölçüsü,alçak kapısı, hep zemine bağlılığı, geniş minderleri,duvarlarını ikiye bölen raşar ve nihayet dekorun zirvesini teşkil eden tavan… Pencereler kabil olduğu kadar çoktur ve her tarafa bakanları tercih edilir. İdeal şekil, kapı ve yüksek duvarından maada geriye kalan üç duvarın da pencereli

GELENEKSEL BURSA EVLERİ

Page 29: Aralık 2010

27

olmasıdır. Pencereler insan boyuna kadar açılır, şeffah, üst kısımları sabit ve renkli camlıdır. Bu suretle duvar yırtılmamış,odanın mahremi-yeti bozulmamıştır.

Evlerin Cepheleri:En eski Bursa ev-leri tuğla dolguludur. Bunların otur-dukları kaide katı, hatıllarla bağlı yarma taştandır.Üst katları,büyük meşe dikmeler arasında dolgudur. Bu tarz, 1700 senelerine kadar devam etmiştir. Hiç şüphesiz ki, mimari bakımından en kıymetli ev-ler bunlardır. Dolgu tuğlaları daima yassı ve geniş derzlidir.Başlangıçta normal örgü kaidelerinden ayrılma-yan bu dolgu duvarlarında, zaman ile örgü bir dekor vasıtası haline gelmiştir. Bütün duvarlar kırmızı beyaz bir örgüyle bezenmiş fakat taşıyıcı ahşap kısımlar hiçbir zaman gizlenmemiştir. Bilakis bunlardan da istifade edilerek,yapı kaide-lerine uygun bir mimari vücuda getirilmiştir. Kiriş başları alt kata nazaran çıkıntılı yapılarak konsol tarzında şekillendirilmiştir. Büyük çı- kıntıların altlarındaki furuşlar muhtelif oymalarla kıymetlendi-rilmiş, köşe furuşları ise, bilhassa itina ile seçilmiş ve üzerleri saksı, ibrik veya tarh kitabesi gibi mo-tişerle işlenmiştir. Geniş saçaklar avlu tarafında kaplanmış ve ince çubuklarla süslenmiştir.Cephelerin en güzel motişerinden birini ocak-ların çıkıntıları teşkil eder. Bunların muhtelif şekillerine rastlamak kabil-dir. Tuğla duvarların pahlanmaları kirpi şeklinde çıkmalar vücuda getirmeleriyle elde edilen bu baca motişeri,ahşap konsollar üzerine oturtulmuş ve yine ahşap hatıllarla kenetlenerek karkasa bağlanmıştır. Avlu ve bahçe fasatlarında, sofa veya hayat bulunduğuna göre, burada di-rekler açık bırakılmış, araları duvar ile örülmüştür.

Evlerin iç Dekoru İç dekora gelince,

burada en kıymetli kısımlar,tavan ve yüklüklerdir. Bilhassa tavan göbekleri çok zengin şekillerde işlenmiş ve nakışlarla süslenmiş-tir. Bunlar dört köşe, altı köşe, bir veya fazla yıldızlıdır. Hatta kubbe şeklinde yapı lmış olan da vardır ki,

Şkrimce memleketimizde mevcut en kıymetli bir tavan tipi olarak kabul edilmelidir. Bu tavan, Üftade Tekkesi’ndedir. Dört köşeden bak-lavalarla yuvarlağa geçilmiş, kubbe kısmı ise baştan başa ince nakış-larla bezenmiştir. Dolap yüzleri ve bunların üstündeki kitabeler de, üzerinde sevgiyle durdurulmuş olan kısımlardır.Kapı kanatları bu devir-de ekseriya sadedir.Geçme ve aynalı olmaktan ziyade geniş ve yekpare tahtalıdır. Bunların ziynetini daha ziyade askı demirleri, bronz takım-lar teşkil eder. Pencere aralarında kalan duvar kısımları bazen alçı oymalarla çerçevelenmiştir.

Kaynak: bursa.bel.tr

Page 30: Aralık 2010

Dağder-B.Dağgücü Spor Kulübü or-ganiçazyonunda ortaklaşa düzenle-nen ABC Bilgisayarın sponsorluğun-daki 7. Halı Saha Futbol Turnuvası 26.09.2010 tarihinde Ufuk Spor Tesisleri (Yalova Yolu Özdilek Arka-sı) başlamış 19.12.2010 tarihinde Merinos Stadında düzenlenen muh-teşem final ile sona ermiştir.

Turnuvaya bu sene 63 takım katıl-mış olup maçlar tamamı büyük bir çekişmelere sahne olmuştur. Turnu-va tertip komitesi; Ahmet Korkmaz, Osman Bürcü, Erdoğan Bekteş, Erdal Kadir, Şaban Çiçek, Yılmaz Taşdemir, Recep Koçdemir,Nurullah Aydoğan, Ali Bekteş, Mustafa Salcı,Muhammet ArdıçMurat Doğdu, Şuayip Doğdu, Mehmet Aslan, İbrahim Uslu dan oluşan her hafta pazar günleri 11:00 ile

22:00 saatleri arasında tüm maçları bizzat izleyen ve her çarşamba günü toplantı yaparak haftayı yorumlayan ve itirazlara cevap veren bir ekipten oluşmuştur.

Turnuvanın sağlık personeli B.Dağgücü Spor kulübümüz yö-netim kurulu üyesi aynı zamanda Uluslararası Acil Yardım sertifikası sahibi Fatih Durgut tarafından idare edilmiş. çok şükür ki büyük bir sa-katlık oluşmadan turnuvamız sona ermiştir.

Turnuva eleme maçları çok çekiş-meli maçlara şahitlik etmiş, geçen senenin şampiyonu Topuk, delice Gençlik takımına 3-2 yenilerek turnuvaya çeyrek finallerde veda etmiştir. Yine turnuvanın iddialı takımlarından Orhaneli Beledi-ye, Ağaçhisar, Firuz, Koçu Köyü,

Karalarder ve Danacılarder turnu-vaya eleme maçlarında veda eden takımlardır.

Turnuvanın yarı final maçları izle-yenlere tam bir futbol zevki vermiş-tir. Büyükorhanspor delice Gençlik i 3-2 yenerek adını finale yazdıran ilk ekipolmuştur. Yine Göynükbelen i 3-1 yenen Karesi Gençlik adını fina-le yazdıran ikinci takım olmuştur.

19.12.2010 tarihinde Merinos sta-dında saat 19:00 da başlayan Final gecesinde ilk önce sahaya 3. lük 4. lük karşılaşması için Göynükbe-len ve Delice Gençlik çıkmışlardır. Normal süresi 2-2 biten karşılaşma direk penaltı atışlarına geçilmiş ve penaltılar sonucu 6-4 galip gelerek adını üçünçülüğe yazdıran Delice Gençlik takımı olmuştur. Göynük-belen turnuvanın 4. takımı olarak

Halı Saha Futbol Turnuvası

28

7.

Page 31: Aralık 2010

adını yazdırmıştır.

Turnuvanın finali izlemeye değer dişe diş bir mücadeleye sahne olmuş, stadı dolduran futbolsever-lere zevkli bir mücadele izleme fırsatı vermiştir. Davul zurna eşli-ğinde çıkılan Final karşılaşmasını 3-1 kazanarak 2010 yılı Dağder-Dağgücü Abc Bilgisayar Futbol turnuvası Şampiyonu olarak adını yazdıran Ekip BÜYÜKORHANS-POR olmuştur. Karesi Gençlik adı gibi genç bir kadro ile turnuvaya adını ikinci olarak yazdırmıştır.

Final maçı sonrası plaket ve ödül törenine geçilmiş;

B.Dağgücü Spor kulübünün 2010 sezonu forma sponsorları: Alibaba Baklavaları-Murat Market ve Aydın Emlak a plaketleri takdim edilmiş-tir.

Ayrıca Turnuvaya Katkılarından dolayı Bursaspor Kulübü- Bursas-por Kulübü Genel Müdürü Osman Nuri Biçer- Bursaspor Yönetim kurulu Üyesi Varol Çorapçıgil-B.Merinos Stadı Stad müdürü Sela-hattin Alptekin ve Ufuk Spor tesis-leri sahibi Baki Uslan a plaketleri takdim edilmiştir.

Turnuvanın centilmenlik ödülü yaz aylarında Çınarcık Barajında hayatını kaybeden Kozbudaklar köyünden Haşim Turan anısına takım çıkartarak turnuvaya katılan

Koz-der2 Haşim Turan Spor layık görülmüştür. Paketin ailesine tes-lim edilmek üzere Kozder Dernek Başkanına takdim edilmiştir.

Turnuvanın en iyi kalecisi Dana-cılar takım kalecisi Engin Bürcü olmuştur. Kendisine kupası takdim edilmiştir.

Turnuvanın en çok gol atan oyun-cusu Delice Gençlik takımından Recep Kurtulmuş olmuştur. ken-disine kupası takdim edilmiştir.

Turnuvanın dördürcüsü Göynük-belen Kaptanına 4. lük plaketi

Turnuvanın üçüncüsü Delice Gençlik Kaptanına 3. kupası

Turnuvanın ikincisi Karesi Genç-lik takım kaptanına 2. kupası ve takıma madalyaları,

Turnuvanın birincisi Büyükorhans-por a 1. lik Kupası, takım oyuncu-larına madalyaları ve günün anısı-na Dağder-Dağgücü-Abc bilgisayar logolu formaları takdim edilmiştir.

Ayrıca Dağgücü Spor kulübü 2010 yılı forma sponsoru, bu turnuvada Çeki Gençlik takımının sponso-ru Alibaba Baklavaları nın sahibi İsmet Baba tarafından şampiyon Büyükorhanspora saha içerisinde bir tepsi baklavaları sunulmuş, fi-nal gecesi çoşkulu bir şekilde sona ermiştir.

Halı Saha Futbol Turnuvası

29

Page 32: Aralık 2010

30

BİRAZZAMAN

NİLAYŞAHİNKANAT

Yalnızlık tonuna bürünmüş kalbine baktığımda hala çocuk sevinçlerinin renklerini görebiliyor olmak. İşte geleceğe umutla bakışının sebebi. Her şeye rağmen birkaç renk görebilmek. Bu dondurucu yalnızlığa, bu geleceği kaplayan sise rağmen, nasıl da güzel parlıyor renkler. Şimdilik kimsesiz, sakin ve huzurlu bir bekleyişte kalbi. Zamana ihtiyacı var belli.

Gün doğacak yine ve yine çocuk sevinçler can bulacak renkli öğleden sonralarda… Okuldan eve gelip, çantayı önlüğü bir kenara fırlatıp sokağın cazip uğultusuna dalacak yine bu gönül.

Kalbin sisi dağılacak, umutla açılacak gözleri her yeni güne. Gece oldu diye hüzne boğulmayacak, bir çırpıda geçecek zaman. Biliyorum. Zaman… Sadece biraz zaman…

Page 33: Aralık 2010

31

DELMECE / YALOVA

Page 34: Aralık 2010

32

32

Page 35: Aralık 2010

Page 36: Aralık 2010

��