lifeburgaz - yılbaşı Özel - aralık 2010 - ocak 2011

ARALIK 2010 - OCAK 2011 LifeBurgaz 1

2 LifeBurgaz ARALIK 2010 - OCAK 2011


GERİ DÖNÜŞLÜ KARGOİmzalanıp size geri dönmesi gereken evraklarınız için.

GÜNİÇİ KARGOAynı gün içinde alıcıya ulaşmasını istediğiniz gönderileriniz için.

TAHSİLATLI KARGOSipariş teslimatı karşılığında eş zamanlı yapılan tahsilatınızın hesabınıza transfer için.

HEDİYE KARGOAlıcısına özel paket seçenekleriyle ulaşacak gönderileriniz için.

UÇAK KARGOŞehirdışına, uçakla 24 saat içinde ulaşacak gönderile-riniz için.

GÜNAYDIN KARGOAlıcıya ertesi gün 10:00’a kadar ulaşacak gönderile-riniz için.

YURTDIŞI KARGOYurtdışına, kapıdan kapıya ve imza karşılığında ulaşacak gönderileriniz için.

ARAS KARGO LÜLEBURGAZ ACENTESİKocasinan Mah.İnönü Cad.No:13-1/A( Eski Emniyet Müdürlüğü Karşısı )Tel: 0 288 412 10 30 - 0 288 417 85 34

İhtiyaçlarınız çeşitlendikçe

Aras Kargo yetişmeniz gereken her yerde, her koşulda, her zaman sizin için bulunmanın sorumluluğunu ve hassasiyetini taşıyor.

hizmetlerimiz de çoğalıyor.


Ajans Artı adına İmtiyaz Sahibive Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Osman Rodop

Genel Yayın YönetmeniAslıhan Ay

Halkla İlişkiler ve ReklamÖzge Rodop

Merve Ergene

Görsel Yönetmen ve GrafikFatih Köseler

Editör ve Yayın EkibiEmre Çarıkçı

Erdoğan Anıl Tekin

Katkıda BulunanlarUzm. Dr. Murat Gerenli

Dr. Derya ÖzfidanAv. Ahmet Gürkan Başaran

Astrolog Nuray SayarıFırat Çalışkan

Yayın TürüYerel, Süreli, 2 ayda 1

Yönetim Yeri ve YazışmaAjans Artı

İstanbul Cad. No: 33Lüleburgaz / KIRKLARELİ

Tel: 0 288 412 0 222GSM: 0 532 573 5338

Web: www.ajansarti.net

MatbaaEbat Basım

Güzeltepe MahallesiMareşal Fevzi Çakmak Cad. No: 117

Blok 9 / 1 Tel: 0 212 626 25 70Alibeyköy / İSTANBUL

Dergimizi internet aracılığı ile detakip edebilirsiniz.

www.lifeburgaz.comOkur hattı: [email protected]

Haber metinleri ve görsellerinde Görünüm ve Hürfikir gazetelerinden yararlanılmıştır.

Yazı ve görsellerin tüm hakları LifeBurgaz dergisine, yayımlanan ilanların ve reklamların

sorumluluğu sahiplerine aittir.

LifeBurgaz

Hoşça kal, olacaklar sensiz olsun...Klasik bir ‘Hoş geldin 2011’ yazısı beklediğinizi

az çok tahmin edebiliyorum. Yılın son günlerine girdiğimiz şu zamanda herkesin aklında yeni yıl coşkusu kadar geride bıraktığı yıl da vardır. Evet 2010 yılı, işte Emre Aydın’ın bu senenin hit şarkısı ‘Hoşça kal’ ile veda ettiğimiz o yıl… Hep düşünmüşümdür, yeni bir yıla geçerken bir diğerinden kurtulurmuşçasına eğlenilir ve kutlanır. Tabi ki umutlarımızı kırmamalıyız ama koskocaman bir yıl da vedayı haketmiyor değil. İyisiyle kötüsüyle bir yılı daha geride bırakıyoruz. Üç günlük hayat diyoruz ya gerçekten kalan hayatınızı dolu dolu, değecek bir şekilde geçir-menizi temenni ediyorum.

2011 bizim yılımız olsun…‘2010 onların yılı oldu’ temalı haberler medyanın klasik yıl sonu haberle-

rinden biridir. Filanca ünlünün albümü tutmuş, filanca yönetmenin filmi gişe yapmış, birkaç vatandaşta ün kazanmış. Evet evet! Gerçekten onların yılıymış diyebiliriz. Peki bugüne dek merakla bekledik, bizim yılımız hangi yıl olacak? Her yıl bin bir umut, yeni başlangıçlar, geçmiş yılın götürdüklerinin temizlenmesi derken yine sıradan bir yıl bizi beklemiyordur umarım. Pozitif enerjiye inanalım hadi hep beraber böyle düşünelim, 2011 bizim yılımız olsun, yeni yılda yepyeni bir hayat bize sunulsun!

Pozitif enerji demişken; Lüleburgaz ışıl ışıl yeni yılı kutlayacakGünlerdir İstanbul Caddesi’nde bir hazırlıktır sürüyor. Tüm elektrik direkleri,

Kongre Meydanı ve Belediye binasının mevkisi ışıklandırma sistemleri ile süsleniyor. Yıllardır sitem ettiğimiz konulardan biriydi şehir ışıklandırması, şimdi tüm Lüleburgaz ışıl ışıl… Bu görselliğin verdiği pozitif enerji ile yeni yıla daha bir umutla girmek artık bizler için de lüks değil… Ve yine yeni yılın ilk dakikalarında ise Kongre Meydanı’nda Dj Utkan Tunca ile eğleniyor olabilme şansınız varken, bu fırsatı kaçırmamanız gerektiğini düşünüyorum.

Son olarak…Yılbaşı konseptli 3. sayımızı da kısa bir süre içerisinde hazırlayıp sizlere

sunmaktan keyifliyiz, biz yeni yıl için yeni sayılarımız için oldukça umutluyuz, her ne kadar tekrar tekrar kontrollerden geçirilmiş olsa da bir hatamız olmuşsa şimdiden affola, yeni yılda görüşmek dileğiyle…

Mutluluk, sağlık ve barış içinde tüm halkımız için huzur içerisinde geçecek bir yıl olması dileğiyle… Mutlu Yıllar Lüleburgaz, Mutlu Yıllar Türkiye!

Katkıda BulunanlarAv. Ahmet Gürkan Başaran,

Astrolog Nuray Sayarı, Fırat Çalışkan, Y. Özgür Güven, Emine Çapan

Candan Cebel, Yasemin Erdem, Özcan Çeltikli, Özgür Yavaşoğlu


Kısa kısa LüleburgazBir angus geldi geçtiYapı Denetim geliyorY. Özgür Güven2010’da Lüleburgaz2010’da TürkiyeKare kare Lüleburgaz

Yılbaşı menüsüKış modası

Yılbaşı dekoruYılbaşı kaçamağı90’lar ve GökselSinemada 2010

2011 Burçlar yorumları

12-1314-15

1820-2122-2324-2526-29

46-4748-4956-5766-6770-7174-7576-79

50

38

62

6630

Ebru Polat

Yılbaşı Alışveriş

Utkan Tunca

Yılbaşı Kaçamağı AğvaYılbaşı Mekanlar

İÇİNDEKİLER


Kırklareli CHP Milletvekili Tansel Barış Lüleburgaz’a fakülte kurulması için soru önergesi verdi.Barış, nüfusu ile bir çok ili geride bırakan, üniversiteleşme oranı çok yüksek olan Lüleburgaz’da öğrencilerin kendi ilçelerinde eğitim almak istediğini belirtti.Lüleburgaz’ın tarihi, coğrafi ve sos-yal yapısından da bahseden Barış Lüleburgaz’da fakülte açılmasının önünde bir engel olup olmadığını sordu.Lüleburgaz’a bir fakülte açılarak ekonomik ve kültürel kalkınmanın önünün açılıp açılmayacağı da soran Barış “131 binin üzerindeki nüfusu ile birçok ilimizden daha fazla nüfusa sahip olan Lüleburgaz ilçemizin halkına fakülte kurulacağı yönündeki müjdeli haberi ne zaman verebileceğiz?” dedi.

Türkiye’nin kanlı Mavi Marmara baskınıyla ilgili olarak özür dilemesini talep ettiği İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu bu isteğe kayıtsız kalsa da, ailevi kökeni Lüleburgaz’a uzanan Amerikalı bir milletvekilinden der-hal özür diledi.Netanyahu, yaklaşık iki hafta önce ABD’ye yaptığı ziyaret sırasında, geçen eylülde İran’ı eleştirip İsrail hakkında olumlu sözler sarfeden Küba eski lideri Fidel Castro’yu övmüştü. Politico Gazetesi’nin haberine göre anne tarafı sonradan Küba’ya göçen Lüleburgazlı bir Yahudi olan ABD Temsil-ciler Meclisi üyesi İleana Ros-Lehtinen, birçok İsrailli yetkili ile temasa geçerek Netanyahu’yu uyarmalarını ve sözlerini geri almasını istediğini belirtti. Bunun üzerine Netanyahu, 58 yaşındaki Ros-Lehtinen’i telefonla arayarak özür diledi. Ros-Lehtinen’in, “Bak, bu adam 50 yıldır İsrail düşmanlığı yapıyor. Bir söylediğiyle dost olmaz” dediği kaydedildi.Çocukluğunda ailesiyle ABD’ye göçen Havana doğumlu Cumhuriyetçi Ros-Lehtinen’in, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi başkanlığını üstlenmesi bekleniyor. Castro aleyhtarı olan Ros-Lehtinen, Meclis’te kabul edilen Türkiye aleyhtarı Kıbrıs tasarısının hazırlayıcılarından olsa da başta Ermeni tasarısı olmak üzere birçok konuda Türkiye yanlısı biliniyor.

Lüleburgaz’a fakülte

Netanyahu Lüleburgazlı başkandan özür diledi


Lüleburgaz Kapalı Pazaryeri ve Semt Merkezi’nde düzenlenen 1. Trakya Köpek güzellik ve yetenek yarışması Ahmet Gendi’nin doberman cinsi Dobi isimli köpeği yetenek yarışmasında birinci olurken, Armağan Ayyıldız’a ait Sibirya kurdu Haski de güzellik yarışmasında birinci oldu.Lüleburgaz Kapalı Pazaryeri ve Semt Merkezi’nde 1. Trakya Köpek güzellik ve yetenek yarışması düzen-lendi. Lüleburgaz Belediyesi ve Trakyalılar Kültür ve Dayanışma Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği yarışma 27 Kasım cumartesi günü saat 16.30’da başladı. Yarışmaya katılan köpeklerden ilk olarak güzellik için yarışacak olanlar jürinin karşısına çıktı. Puanları verilen güzellerin ardından yetenek konusunda yarışacak olan köpekler sahipleri ile birlikte yeteneklerini sergiledi. Jüri’de yer alan Organizasyon sahibi Sedat İşbilen, Belediye Veteriner Hekimi Murat Yılmaz, İnşaat Mühen-disi Murat Batu, Belediye Veteriner hekimi Metin Şenpınar ve Esnaf Oktay Benli köpeklerin güzelliğine ve yeteneğine puan verdi.Ahmet Gendi’nin doberman cinsi Dobi isimli köpeği yetenek yarışmasında birinci olurken, Armağan Ayyıldız’a ait Sibirya kurdu Haski de güzellikyarışmasında birinci oldu.17 köpeğin katıldığı köpek güzellik ve yetenek yarışmasında 13 köpek güzellikte 4 köpek de yetenek bölü-münde yarıştı.Verilen puanlara göre güzellik yarışmasında Armağan Ayyıldız’ın Haksi isimli köpeği birinci, Şengül Baydar’ın köpeği Pati ikinci, Aslı Bağartar’ın Fındık isimli köpeği de üçüncü oldu.Yetenek yarışmasında ise Ahmet Gendi’nin Dobi isimli köpeği birinci, İlker Tunç’un Kuin isimli köpeği ikinci, Aylin Dinçer’in Kotan isimli köpeği de üçüncü oldu.Yarışmada dereceye giren köpeklerin ödüllerini Belediye Başkanı Emin Halebak, Başkan Yardımcıları Kevser Özkan ve Hüseyin Kırcıoğlu verdi.Öte yandan yarışmaya katılan diğer köpeklere de katılım sertifikası takdim edildi.Köpeklerin güzellik ve yetenek yarışmasına Belediye Başkanı Emin Halebak, Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye meclis üyeleri, belediye veterinerleri ile birlikte yaklaşık 200 kişi katıldı.

Lüleburgaz’da Köpek Güzellik ve Yetenek Yarışması

Sosyal ağlardan Facebook üzerinden tanışarak buluşmaya karar veren Lüleburgazlı ikiz anneleri 28 Kasım günü kahvaltıda T-Cafe’de buluştular. Buluşmaya birçok anne ve çocukları katılırken çoğu ikiz annesinin de mazeretleri dolayısıyla katılamadıklarını belirttiler. İkizleri ile birlikte bir pazar kahvaltısı organizasyonunda bir araya ge-len anneler tanışarak, kaynaştılar. İkizler bütün sevimlilikleriyle göz doldururken mekanda bulu-nan insanlarında ilgisini üzerlerine çektiler. Sanal dünya aracılığıyla ikiz anneleri artık daha

fazla buluşma organize edeceklerini ve katılımın artmasını beklediklerini belirttiler.

İkiz anneleri buluştu


Bir Angus geldi geçtiYıllardır şehrimizin belli başlı dertlerinden biridir duyulmamak… Ülkemiz

insanının çoğu Lüleburgaz’ı yarışma programlarından Lüleburgaz’ın L’si ile tanır ve onunla da kalır. Neyse ki 2010 senesi bu konuda oldukça

bereketli geçti ve Lüleburgaz ‘Angus’ları ile ülke gündemine yerleşti. Kurban Bayramı dolayısıyla yurtdışından ithal edilen ‘Angus’ların Trakya’nın tamamına ve İstanbul’un Avrupa yakasına Lüleburgaz’dan satılması bizleri de medyanın gündemine taşıdı. Yerli turistlere Ziraat Bankası tarif etmekten yorulmuş esnafımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletirken reklamın iyisi kötüsü olmaz notu-muzu da düşelim…


İstanbul’da faaliyet gösteren REAL YAPI DENETİM LTD ŞTİ ‘i Yapı Uygulama Denetçisi İnşaat Mühendisi Necati Dumlupınar, Yapı dene-tim hakkındaki düşüncelerini bizimle paylaştı.

Bize yapı denetiminden bahseder misiniz?Denetimin sözlük anlamı “OLMASI GEREKENLE

, OLANIN KARŞILAŞTIRILMASIDIR. Bu basit tanımlamadan sonra yapı denetiminin ülkemizdeki yakın geçmişine göz atarsak; Bilindiği gibi resmi yapılar,ruhsata tabi olmayan ve inşaat alanı 200 metrekarenin altındaki yapılar ile TOKİ (toplu konut idaresi) nin uygulamaları dışındaki bütün yapılar 4708 sayılı “Yapı Denetimi Hakkında Kanun” a uygun olarak denetlenmektedir.4708 sayılı yasa çıkmadan önce inşaat denetimleri TUS ( Teknik Uygulama Sorumluluğu ) kapsamında yapılıyordu. TUS uygulamalarında inşaatlardan şahıslar so-rumlu olmakta,halka ve yerel yönetimlere karşı KURUMSAL bir muhatap bulunmamaktaydı. Bilinen aksaklıkların üzerine bir de 17 AĞUSTOS depreminin acı sonuçları eklenince yapı denetim esaslarının değişmesi gerektiği anlaşıldı.Önce 27 olarak düşünülen PİLOT İL sayısı 19 !’a düşürülerek 29.06.2001 tarihinde 4708 sayılı yasa çıkarıldı.Bu yasa zaman zaman yenilenen UYGU-LAMA YÖNETMELİKLERİ ile 19 ilde kullanılageldi. 07. 08 2010 tarihli UYGULAMA YÖNETMELİĞİ çerçevesinde de 01.01.2011 tarihinden iti-

baren yurdumuzun tamamı yani 81 il’de geçerli olarak YAPI DENETİMİ YASASI uygulamaya başlanacak.

Yapı denetiminde karşılaşılan zorluklar neler?Her ‘yeni’ ve ‘yenilik’ te olduğu gibi 4708’in

uygulanmasında da DİRENÇ’lerle karşılaşıldı.Belediyelerin ve Bakanlığın kararlı tutumları ile birlikte yapı denetim firmalarının da işlerini ciddiye almaları sonucu bu dirençler büyük ölçüde kırıldı. En önemlisi ‘HALK’ kendisini doğrudan ilgilendiren bu yasayı sahiplendi ve bilinçlendi .İşin uygulama safhasındaki aksaklık ve sıkıntılar zamanla azalıyor. Sektörde rekabetin yoğun olması; iş alabilmek için “iyi hizmet ve “iyi denetim”i öne çıkarmaktadır. Önemli hususlardan biri de müteahhit-kalfa-inşaat işçisi eğitimleri önemle ele alınmalıdır (Bakanlığın bu konuda ciddi çalışmaları var). Denetim firmaları inşaatlarda güvenliği-sağlığı-konforu her zaman ön planda tutmalı; tekniğin – parayla olan “ s ı c a k “ ilişkisinde kantarın topuzu hep olması gereken yerde kalmalıdır. Özetle “Deprem doğaldır; öldüren kötü yapıdır

Yeni uygulamanın ilçenize hayırlı olmasını dilerim.

LifeBurgaz Dergisi olarak 4708 sayılı yapı dene-tim yasası hakkında, bize yaptığı açıklamalarından dolayı İnşaat Mühendisi Necati Dumlupınar ‘ a teşekkür ederiz...

Necati DUMLUPINARİnşaat Mühendisi – Yapı Uygulama Denetçisi

GÜNCEL YAPI DENETİM

2011 YILI İTİBARİ İLE LÜLEBURGAZ’A YAPI DENETİM GELİYOR

Yapı üretimi demek; taşıyıcı sistemi güvenli, ekonomik, estetik, fonksiyonel, yangına karşı emniy-etli, ısı, su ve ses yalıtımı olan, altyapı sistemleri, mekanik ve elektrik tesisatları tam ve kusursuz çalışan, çevreye uyumlu ve insana dost yapılar üretmek demektir. Üretimin olduğu her sektörde kalite için denetimin olması gerektiği kanaati taşınmaktadır. “Tüketiciler, raftan ürün alırken TSE belgesine dikkat edebilir, ancak inşa edilmiş bir yapıda hangi ürünün kullanıldığını nasıl anlayabilirler. Kaliteli ürün kullanımında zorunluluk getirecek daha köklü bir yaklaşım var mı?” sorusu üzerine yapı denetim kuruluşlarının Türkiyede ‘ ki köklü değişimini ve 19 ilde uygulamada olan yapı denetimin 1 Ocak 2011 tarihi itibariyle ilçemizde geçerli olması ile sizlere güncel haberimiz hakkında kısaca bilgi aktarmak istedik.


Kış mevsiminin kendini gösterdiği şu günlerde tercihini kürk ve kürklü giysilerden yana kullanan ve çoğu kişinin ortak yanılgısı olan “o kürkler zaten ölü hayvanlardan

elde ediliyor”a inananlara bazı kötü haberlerim olacak...Öncelikle şu gerceği belirtmeliyim; kürk, aynı deri gibi,

dünyadaki büyük bir endüstri. Manto, mont, montlardaki yaka ya da kapşonun çevresindeki kürk, kısacası giyim ürünlerindeki, hediyelik eşya ve aksesuarlardaki her tür ve ebattaki kürk, canlı bir hayvandan alınıyor. Yani, hayvan kürkü için öldürülüyor. Ve bu kürkler, iklim şartları üretime uygun olduğu için çoğu Asya’da olan üreticiler tarafından batıya pazarlanıyor. Çin, bu pazarda %70’lik bir paya sahip.

Doğal ortamında yaşarken çeşitli kapan ve tuzaklar kurularak yakalanan hayvanlarının yanı sıra, kedi ve köpek gibi evcil hay-vanlar da bu vahşetten nasiplerini alıyorlar. Her yıl 2 milyonun üzerinde hayvan, kürkleri için öldürülüyorlar. Öldürme yöntem-leri ise boyun kırma, elektrik verme, kaynar suya atma gibi, posta en az zarari verecek ve en acımasız şekillerde oluyor. Hatta kürkü alınan hayvan hala yaşiyor olabiliyor. Bir önceki yazımın konusu olan Earthlings adlı filmin kürk kısmında, postu tamamen soyulmuş ve hala yaşayan, hatta kameraya bakan fokun gorüntüsü hala aklımdadır...

En pahalı ve revaçta olan astragan kürkün elde ediliş biçimi, sanıyorum astragan merakı olanları bir kez daha düşünmeye itecektir. Orta Asya orijinli Karagul koyunlarından elde edi-len astraganın özelliği, tüylerin kıvırcık olmasıdır. Ancak bu

kıvırcıklık, doğumdan 3 gün sonra yerini daha düz bir yapıya bırakır. Bu nedenle de doğan yavrular, ya doğar doğmaz ya da en geç 2. gün tüylerinin kıvırcıklığı geçmeden öldürülürler. En paha biçilmez astragan içinse, hamileliğinin son evresindeki anne koyunların karınlarındaki yavru doğumdan önce alınarak derisi yüzülür ve en pürüzsüz kürk elde edilir. Elbette bu ‘alma’ işlemi zihinlerinizde canlanan kürtajvari yöntemleri değil, acımasızlığın en üst seviyesindeki yöntemleri içeriyor.

Bazı Avrupa ülkelerinde uygulanan katı ve sıkı denetimler,

YAŞAM

Yağmur Özgür GüvenO SENİN KÜRKÜN DEĞİL

Bir gün öğrencim derse geldiğinde, elindeki anahtarlığa takıldı gözüm. “Ceren’ciğim” dedim, “anahtarlığının ucundaki şey gerçek olabilir mi?” Ceren, elindeki anahtarlığa uzun uzun bakıp ucun-daki kürkü epey bir inceledikten sonra cevap verdi: “sanmıyorum öğretmenim, neden anahtarlık için bir tavşanı öldürsünler ki?” Sekiz yaşındaki bir kız çocuğunun gözünde, dünya adil ve mantıklı bir yerdir, sırf anahtarlığın ucuna süs olsun diye tavşanlar öldürülmez mesela.


kürkün moda adı altında sunulan bir vahşet olduğu gerceğinin hergün daha fazla kişi tarafından kabul edilmesi gibi neden-lerle, çoğu zaman Çin Malı etiketi sökülerek ya da gerçek kürk ibaresi konulmaksızın çok ucuz fiyatlara pazarlanan ürünler, biz istemesek bile evlerimize girebiliyorlar. Üzerimizde ya da evimizdeki tüylü bir aksesuar, bir kedi ya da köpeğe ait olabili-yor ve biz bunu bilemiyoruz.

Dünyada çok ciddi çalışmalar yapan kürk karşıtı sayısız örgüt gibi, şu anda ülkemizde bu konuda çalışan tek örgüt olan ‘Kürke Hayır Platformu’ da kürkle ilgili gerçeklere dikkat çekiyor ve paramızla bu ilkel ve kanlı ticarete destek vermememiz için gerçek kürk ile sahtesinin ayırt edilmesi konusunda da tavsi-yelerde bulunuyorlar: parmaklarımızın arasındaki gerçek kürk ise akıcı ve yumuşak bir his bırakırken, sahtesi nispeten kaba bir his uyandırır. Kıllara üflediğimizde, gerçek kürkün deri olan tabanı ve yoğun yapağı zemini göze çarparken, sahtesinde daha basit bir yapı ve aynı boy ve renkte kıllar dikkat çeker. Gerçek kürke iğne batırdığımızda deri direnirken, sahtesinin tabanından iğne kolayca geçer. Kürkle ilgili her türlü detaylı bilgi için benim de çoğu zaman takip ettiğim ve faydalandığım www.kurkehayir.gen.tr web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Ne Dediler?Kürk meselesinin kaynağı olan “görselliği” ise, özellikle karşı

cinse sormak istedim. İşte cevaplar:“Bir kadının güzel olması için, öyle abartılı kıyafet ya da

aksesuarlara ihtiyacı yok”Mert Tunay, Besteci ve Aranjor

“Dünya’nın en güzel kadını, hiç bir erkeğin hayır

diyemeyeceği seksi bir kadın bile kürkün içinde sadece korkunç görünüyor hepsi bu. Ben kürk giyeceğime ölmeyi tercih ede-rim.”

Tolga Öztorun, Yönetmen

“Hayvanların moda ve moda sektörü uğruna korkunç acılar çektiklerini gösteren bir filmi izledikten sonra, kürkü hayatımdan tamamiyle çıkarttım ve bir daha giymeme kararı aldım.”

Tarkan, Şarkıcı (PETA Röportajından)

Bu endüstrinin hedef kitlesi olan bir bayan olarak ben, kürkü ilkel, itici, kirli buluyorum. İlkel ve kirli bulmamın sebebi elbette Yaşam Hakkı Savunucusu olmam. İtici bulmamın sebebi ise, kürkün 20. Yüzyıla yakışmayan görüntüsü. Onbin yıl öncesinde kürk gerekli olabilir ancak tekstilin dünyadaki en küçük ülkelerde bile hayli gelişmiş olduğu günümüzde, ısınmak için kürke ihtiyacımız yok. Üzerinde ceset taşıyan bayanlar aynaya baktıklarında gördüklerinden hoşnut olabilirler ancak unutulmaması gereken en önemli gerçek: o kürk onlara değil, asıl sahibi olan hayvanlara ait ve en çok onlara yakışıyor.

Ve son bir hatırlatma...Yazının başında da söylediğim gibi kış kapımızdan içeri girdi

ve sıcaklıkların düşmesiyle sokak hayvanları zor durumdalar. Özellikle yavru kediler, ısınabilmek için araba motorlarına giri-yorlar. Arabanızı çalıştırmadan önce yavaşça kaputa vurmayı, kapınızın önüne bir kap yemek ve su bırakmayı, kar yağdığında kuşlar için ağaç dallarına ekmek asmayı lütfen unutmayın. Hayat kurtarmak bu kadar kolay!

Hepinize mutlu yıllar...


GÜNCEL LÜLEBURGAZ’DA 10’DA 10

Vergi rekortmenleri Lüleburgaz’dan

Lüleburgaz’da Sel Alarmı

Yeni Kaymakamımız Cemalettin Yılmaz

Neslihan’dan Avrupa Şampiyonluğu

Düvenciler 1. Lig’e Yükseldi

Kırklareli’nin 2009 Gelir Vergisi yıllık beyannamelere göre Vergi Rekortmenleri’nden ilk 100’de Lüleburgaz’dan 45 mükellef açıklandı. İlk on içinde de Lüleburgazlı 6 mükellef bulunurken, Avukat Cihaner Çelik Kırklareli sıralamasında 2. sırada yer alırken, Avukat Turgut Halebak’ta 3. sırada yer aldı.

Lüleburgaz’da 2009 yılından 2010 yılına bir çok şiddetli fırtına ve yağış gerçekleşirken 13 Şubat’ta ilk yağışın etkisiyle bir çok ağaç devrilirken sağanak sonucu bazı binaların bodrum katlarındaki evleri ve bodrum katlarını su bastı. Yıl boyunca yağışlardan etkilenen Lüleburgaz’da Kasım ayında da şiddetli yağışlar ile Kuştepe’yi sular bastı.

2005 yılından bu yana Lüleburgaz’da Kaymakamlık görevini sürdüren Lütful-lah Gürsoy, İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan Vali Yardımcıları ve Kay-makam atamalarını içeren Kararname’ye göre Sakarya Vali Yardımcılığı’na atanırken, Cemalettin Yılmaz Lüleburgaz’da Kaymakamlık görevine atandı. 1965 yılı Ordu ili Fatsa doğumlu Yılmaz, daha önce İzmir, Rize, Yozgat ve Ağrı Vali Yardımcılıkları görevlerinde de bulunmuştu.

Lüleburgazlı Dünya Şampiyonu karateci Neslihan Çalışkan İzmir’de yapılan

37. Avrupa Ümitler ve Gençler Karate Şampiyonası’nda Ümitlerde 48 kiloda

Avrupa Şampiyonu oldu. Neslihan Çalışkan, Fas’ın başkenti Rabat’ta 13–15

Kasım 2009’da düzenlenen Dünya Karate Şampiyonasında Dünya şampiyonu,

Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde yapılan yıldızlar, ümitler, gençler ve 21 yaş gençler

Balkan Karate Şampiyonası’nda da Balkan Şampiyonu olmuştu. Çalışkan ve Cen-

giz Aralık 2009’da İstanbul’da yapılan Türkiye şampiyonasında da 1’inci olmuşlardı.

Bayanlar 2. Ligi 2009-2010 sezonu şampiyonu Lüleburgaz Düven-

ciler Lisesi oldu. 2010 - 2011 sezonunda Bayanlar 1. Ligi’nde

mücadele etmeye başlayan Lüleburgaz Düvenciler Lisesi Spor

Kulübü, Türkiye’de bayanlar futbol tarihine de geçmiş oldu.

Ocak2010

13 Şubat 2010

2 Ağustos2010

8 Şubat 2010

2 Mayıs 2010

Lüleburgaz’ın 2010 yılı gündemi oldukça hareketli geçti diyebiliriz. Şampiyonluklardan, rekorlara, domateslerden, anguslara işte Lüleburgaz’da 2010 yılının 10’da 10’u sizlerle…


LifeBurgaz yayında!

Tarım fuarı Eylül ayında yapıldı

Lüleburgaz’ın ‘Angus’ları

Referandumda ‘Hayır’ rekoru

Lüleburgaz’da domates 10 Lira

Ve dergimiz yayın hayatına başladı…

Lüleburgaz’da bu yıl 5.’si düzenlenen Tarım Fuarı, Lüleburgaz Kapalı Pazar Yeri ve Semt Merkezi’nde 22-26 Eylül tarihlerinde gerçekleştirildi. Yoğun ilgiyle geçen fuarda bir çok firma yerini alırken, Lüleburgaz 5. Kez ulusal bir fuara ev sahipliği yapmış oldu.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın izni ile Et ve Balık Kurumu’nun ithal ettiği ‘angusların’ Trakya’daki tek satış noktası olan Lüleburgaz’da vatandaşlar, kurbanlık alabilmek için uzun kuyruklar oluşturdu. Uruguay’dan ithal edilen 6 bin angusun satıldığı Türkgeldi Tarım İşletmesi’nden kilosu 8,5 lira olan kurbanlıkları almak isteyen vatandaşlar, tarım işletmesinin ilçe merkezine uzak olması sebebiyle araçlarında konakladılar. Uzun süre medyamızda da bol bol yer alan Angus haberleri ile Lüleburgaz’da yerli turist akınına uğradı.

Türkiye’de anayasada yapılan birtakım değişikliklerin 12 Eylül 2010 tarihinde halk

oylamasına sunulması ile gerçekleştirilen Referandumda, Lüleburgaz’da 99 bin

oy kullanılırken bu oyların %75’inden hayır oyu çıkması ile Türkiye’de ‘Hayır’ oyu

rekoru kıran ilçeler arasında yerini aldı. Referandum genel sonucunda ise %57.88

evet ve %42.12 hayır oyu çıkarak anayasa değişiklikleri kabul edildi.

Bu yılki domates fiyatlarının derdi malum hepimizi gerdi. Yıl

boyunca bir inip bir çıkan fiyatlarda ulusal basına düşen bir haber

ise ilgi ve tepki çekti. Lüleburgaz’da hormonsuz olduğu belirtilen

sera domatesi manav tezgahlarında kilosu 10 liradan satıldığı

haberi ülkenin gündemine yerleşti.

15 Ağustos2010

23 Eylül 2010

15 Kasım 2010

11 Eylül 2010

17 Ekim 2010


GÜNCEL TÜRKİYE’DE 10’DA 10

Balyoz darbe planı davası

Deniz Baykal’ın 18 yıllık görevinden istifa etmesi

Eurovision Şarkı Yarışması’nda 2. Olduk

Tekel işçileri eylemi

Bursa şampiyon oldu

Mart 2003 ayında 1. Ordu Komutanlığı’nda hükümeti devirmek için Balyoz isimli bir askeri darbe planı hazırlandığı iddiası üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma sonucu İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava ile Türkiye’nin 2010 yılında gündemine bomba gibi düşmüştür ve halen yankıları ile birlikte soruşturma sürmektedir.

Vakit Gazetesi’nin internet haber sitesi, 7 Mayıs gecesi CHP Lideri Deniz Baykal’ın bir kadın milletvekili ile birlikte görüntülerinin olduğunu iddia ederek gizli kamerayla çekilmiş bir görüntüyü yayınladı. Ülke gündeminde geniş yer bulan bu görüntüler yaklaşık yarım saat içinde internet sitesinden kaldırılsa da 10 Mayıs’ta Deniz Baykal’ın bu haberin komplo olduğunu belirtmesi ve meydan okumak için genel başkanlık görevinden istifa etmesiyle sonuçlandı.

55.’si düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması’nın 2010 yılında Norveç’te düzenlenen yarışmasında, Almanya, Lena’nın “Satellite” adlı şarkısı ile birinci olurken. Ülkemizi temsilen katılan Manga grubu ise “We Could Be the Same” şarkısı ile yine büyük bir başarıya imza atarak ikinci olmuştur.

Tekel işçi eylemi 15 Aralık 2009 tarihinde Türk-İş’e bağlı Tekgıda-İş

Sendikası’na kayıtlı Tekel işçileri tarafından Ankara’da başlatılan ve 4

Şubat 2010 tarihinde 1980 sonrasının en büyük toplu iş bırakma eylemi-

yle tüm Türkiye’ye yayılan işçi eylemidir. Eylem, ülke çapında gündemin

ön sıralarında bulunmasının ve geniş bir kesim tarafından da desteklen-

mesinin yanı sıra uluslararası çapta destek de kazanmıştır.

Lig tarihinde Trabzonspor’dan sonra şampiyonluğa ulaşan ilk

Anadolu takımı Bursaspor oldu. Yeşil-beyazlılar bir puan farkla

ikinci sırada girdiği son hafta Beşiktaş’ı 2-1 mağlup etti ve

Fenerbahçe’nin Trabzonspor ile berabere kalmasıyla tarihinde ilk

kez şampiyonluğa ulaştı.

Ocak2010

7 Mayıs 2010

29 Mayıs 2010

Şubat 2010

16 Mayıs 2010

Geriye dönüp baktığınızda 2010 yılında öyle çok gündem maddesi değişmiş ki hatırlamakta zorlanabilirsiniz. Dolaylı yollarla veya direkt olarak hayatımızı etkileyen Türkiye’nin gündemini belirleyen bu olayların en önemlilerinden 10 tanesini hatırlayalım…


Mavi Marmara katliamı

Fiba Dünya Şampiyonası Türkiye’de

Wikileaks Olayı

KPSS Soruları

2010 Türkiye Anayasa Değişikliği Referandumu

İHH İnsani Yardım Vakfı ve Özgür Gazze Hareketi’nin organize ettiği ve Gazze’ye insani yardım taşıyan 6 gemiye; Akdeniz’de, İsrail’den 70-80 mil (130-150 kilometre) açıktaki uluslararası sularda 31 Mayıs 2010’da İsrail Savunma Kuvvetleri’nin yaptığı müdahale. Olay; gemilerde bulunan aktivistlerden bir kısmının öldürülmesi, bir kısmının yaralanması ve gemilerin yolcularıyla birlikte rehin alınması ile sonuçlanmıştır. Ülkemizin uzun süre gündeminde kalan bu olay ile İsrail ile aramızdaki ilişkiler fazlasıyla gerilmiştir.

2010 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası, 28 Ağustos ve 12 Eylül tarihleri arasında Türkiye’de gerçekleştirilmiştir. Şampiyonayı FIBA, Türkiye Basketbol Fe-derasyonu ve 2010 Organizasyon Komitesi ortaklaşa organize etmiştir. 1986’dan beri üçüncü defa 24 ülkenin katılacağı turnuvanın grup karşılaşmaları İstanbul, Ankara, İzmir ve Kayseri’de, final aşaması İstanbul Sinan Erdem Spor Salonu’nda oynanmış, büyük bir başarı elde eden Türkiye, ev sahibi olduğu şampiyonada final karşılaşmasında 64-81 Amerika Birleşik Devletleri’ne mağlup olarak 2. olmuştur.

Tüm dünyada olay yaratan Wikileaks adlı internet sitesi, yılın son aylarında yayımladığı yeni belgelerle hem Amerikan Dışişleri’nin tüm kirli çamaşırlarını ortaya dökmüş oldu, hem de başta Türkiye, İran ve Irak olmak üzere ABD için önemli birçok ülke ile ilgili çarpıcı diplomatik belgeleri ifşa etmiş oldu.

Yıllardır en güvenilen kurumlar arasında gösterilen ÖSYM’nin 2010 yılında 11

Temmuz’da düzenlediği KPSS sınavında 500’den fazla adayın 120’de 120 net

çıkarması ile gündeme sorular çalındı mı iddiası bomba gibi düşmüştü. Sorular

çalındı mı kimi kesimlerce ele mi geçirildi bilinmez ancak sınavın iptal edilmesi ile

sonuçlandı. Konuyla ilgili çeşitli soruşturmalar sürmekte ve sınav 31 Ekim tarihinde

tekrardan yapıldı.

Türkiye’de anayasada yapılan birtakım değişikliklerin 12 Eylül 2010 tarihinde

halk oylamasına sunulmasıdır. 26 maddelik bir değişikliği içeren paket,

TBMM tarafından kabul edildikten sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül

tarafından referanduma sunuldu. Referandum sonucunda %57.88 evet ve

%42.12 hayır oyu çıkarak anayasa değişiklikleri kabul edildi.

31 Mayıs2010

28 Ağustos 2010

28 Kasım 2010

17 Ağustos 2010

11 Eylül 2010


GÜNCEL 2010’DA KARE KARE LÜLEBURGAZ

Lüleburgaz Amatör Fotoğrafçılar Derneği (LAFOD) Başkanı Özcan Çeltikli’nin objektifinden 2010’dan Lüleburgaz kareleri…


Hoşgeldin


2011


EĞLENCE MEKANLAR

MENÜORDÖRV TABAĞI ( 10 ÇEŞİT )ARA SICAK PAÇANGA BÖREĞİMEVSİM SALATAANA YEMEK SAÇ KAVURMAPİLAVGARNİTÜRMEYVATATLIÇEREZLİMİTSİZ İÇKİİLERLEYEN SAATLERDE ÇORBA

EĞLENCE PROGRAMIPOPSTAR BİROLPİYANİST TOLGA ÇEVİKFASIL GRUBUDJHAVAİ FİŞEK GÖSTERİLERİ

Bahçemizde dev ateşler eşliğinde, havai fişek gösterileriyle yeni yıla sevdiklerini-zle birlikte sıcak ortamımızda girmek için geç kalmadan yerinizi ayırtın...

Canlı Müzik ve Dj Party, Dansöz Show

AKÇA RESTAURANT YILBAŞI EĞLENCE PROGRAMI

Minder Garden’da Yılbaşı geceleri bir başka oluyor...

AKÇA RESTAURANT İRTİBAT NO: 0288 412 30 80

TURGUTBEY YOLU ÜZERİ 3. KM LÜLEBURGAZ

Rezervasyon Tel: 05457144433 05495335333

Canlı müzik ve fasıl eşliğinde, sürprizlerle dolu bir gece Trak’ta sizi bekliyor...

Trak Pub’da Yılbaşı Eğlencesi

Rezervasyon: 0 288 412 99 88

YILBAŞINDA NEREDE, NASILEĞLENECEĞİZ?


Saygıyla ektiğimiz tohumlarımızı, sevgiyle büyüttük. Rüzgarın her estiği yönü değil, biz sadece dostluğun yönünü seçtik. Bizim kazancımız insanların tebessümüdür.25 bin metre kare üzerine kurulu olan Trakyadaki tek doğal ortamda bulunan sosyal tesisimiz her mevsim doğanın iç içe olduğu nezih ortam gren aqua park; sevdiklerinizle hoş saatler geçirip, günün stresini atabileceğiniz, taraftarı olduğunuz takımın maçlarını seyredip, canlı müzik keyfi ile eğlencenin doruk noktasına varacağınız, 2 adet kır düğün salonu ve 2 adet kapalı düğün salonunlarımızla toplam 10.000 kişilik hizmet alabileceğiniz, dilediğinizde ailenizle piknik tadında kendin pişir kendin ye hizmetlerimizden faydalanabileceğiniz , trakyada tek semaver keyfi ile çay tadına varabileceğiniz, her mevsim dilediğiniz balık, gren özel tenekede tavuk ve kuzu çevirme ile damak tadını bulabileceğiniz huzur dolu bir mekan.

Yılbaşı özel programımız ;MENÜ:Ordövr tabağı (10 çeşit)Ara sıcak(paçanga böreği ve içli köfte)

Mevsim salata ve çiğ köfteAna yemektalaş dumanı ile islendirilmiş fırında hindi(kişniş ile aromalandırılmış kremalı kestane, iç pilav ve sebze buketi ile)Meyve tabağı (mevsim meyvelerinden)çerez ve fırında kestaneTatlı gren special özel yılbaşı pastasıLimitsiz yerli alkollü + alkolsüz içecek

MÜZİK:Fasıl ekibi (kanun, klarnet, keman, 2 vurmalı çalgı)Piyanist şantörSanat müziği ve fasılda solistGüncel pop ve oyun havalarında solistDj canlı performans

GÖRSEL SHOW:Havai fişek gösterisiVolkan ve şelale gösterisiGreen özel yılbaşı ateşi

Edirne Bayırı, Hava Radar Bitişiği LüleburgazRezervasyon Tel: 0532 681 93 35 - 0 288 412 12 33

GREEN AQUA PARK


ProgramPINAR Ünlü & Eşref ve Tayfası (09.00 - 01.00)DJ Miço (01.00 - 05.00) YILBAŞI MENÜSÜ: İlk içkimeyve tabağıcipspeynir tabağıturşuçerezçikolatasöğüşhavuç cocktail

Masa Rezervasyonu için irtibat no:

0288 417 16 990541 618 50 080535 929 26 78

“KEYFİNİZ YERİNDE, KADEHLER’İNİZ ELİNİZ’DE, EĞLENCE’NİZ BİZİMLE OLSUN...”1995 yılında Tekirdağ_Şarköy’de gece hayatına başlıyan Sunshine Bar 04_2010 tarihinden itibaren LÜLEBURGAZ geceler-inde hayatınıdevam ettirmektedir. Misafirlerimizin Ev sahibi olduğu mekanımızda farklı anlayış,iyi hizmet,huzurlu ve eğlenleli geceler...Diğer pub’lardan farklı dizaynı,ferah,huzurlu teras ortamı ile gündüzleri çay’ınızı,kahve’nizi içebileceğiniz,günün yorgunluğunu bar’ımızdabir iki tek atarak giderebileceginiz sıcak soğuk içecekler,yerli yabancı içkiler çeşitli aparatifler ile canlı müzik dinliyebileceğiniz mekanımızda2011 şubat ayında geçeceği kişiye özel giriş kartları ile kendinizi daha özel ve huzurlu his-setmenizi hedeflemektedir. YILBAŞI MENÜSÜCANLI MÜZİK3 ADET YERLİ İÇKİÇEREZ TABAĞI MEYVA TABAĞI REZERVASYON TEL: 0288 413 15 73 - 0532

739 94 24

REPUBLIC YILBAŞI EĞLENCE PROGRAMI

SUNSHİNE BAR & CAFE & REST.


Blue Pub Cafe (Rez. Tel: 0 288 413 31 11)

Çakra Pub (Rez. Tel: 0 288 412 03 90)

Ezgi Resort Otel(Rez. Tel: 0288 412 67 77)

Garaj Bar(Rez. Tel: 0 288 412 74 82)

Club Masqara(Rez. Tel: 0 539 507 28 28)

Babaeski

İğneada Resort(Rez. Tel: 0 288 692 20 20)

İğneada

Shiva Et Lokantası(Rez. Tel: 0 282 672 27 72)

Çorlu

Görsel Sanatlar Lokali(Rez. Tel: 288 412 46 45)

Teppe Cafe & Restaurant(Rez. Tel: 0 288 412 88 22)


ALIŞVERİŞ HEDİYE

Saatli Kırmızı Araba

Kar Küresi

Işıklı Çam Ağacı

El Feneri MumlukŞarap Kadehi

Şişe Çantaları

Mumluk

Victorias Secret

Yastık

Bıçaklık

Peçete

59,00 TLMUDO

67,58 TLMUDO

99,00 TLHabitat

19,90 TLIkea

12,00 TLZara

15,00 TLIkea

38,50 TLMUDO

35,70 TLVictorias

35,70 TLTepe Home

259,00 TLBuldum

6,90 TLBoyner

YILBAŞI HEDİYELERİHediye almayı ve vermeyi sevenlerden misiniz? Öyleyse; birbirinden farklı markaların, sizler için sunduğu hediye seçeneklerinden biri mutlaka sizin ve sevdikleriniz için!


imstore’dan yeni yıla girerken %40’a varan indirimler!Rodi Jeans ve Miss Poem ürünlerinin satışını yapan Imstore Mağazası, Yılbaşına özel yaptığı indirimler ile tüm ürünlerde %40’a varan indirimler sağladı. Özellikle internet üzerinden sürdürdükleri Outlet Mağazası’nda ise %70’e varan indirimli ürünlere sahip olma şansınız var.

www.outletimstore.com ile bir ‘tık’ta alışveriş!Günümüz teknolojisinin en büyük getirilerinden biri de hiç kuşkusuz E-Ticaret ve sanal mağazalar. Bilgisayarınızın başında, yorulmadan istediğiniz kadar gezinme olanağı sağlaması ve ürünlerinizin kapıya kadar teslim edilmesi büyük bir kolaylık. Bu konuda Imstore Mağazası’da E-Ticaret sistemini oluşturarak ürün satışlarını internet üzerine de taşımış. İş yeri ziyaretçisi kadar internet üzerinden ziyaret edilen Outlet mağazası’nda yüzlerce ürüne ulaşmak bir tık kadar yakın. Ayrıca sanal mağazası üzeri-nde satışta olan ürünlerde daha fazla indirim uygulanması ile

müşterilerin OutletimStore’u tercih etme nedenlerinden biri.”

“Sektörümüz giyim amacımız hizmet”Konuyla ilgili mağaza yetkilisi İsmail Sülü bizlere şunları söyledi: “Imstore Mağazası olarak yıllardır Lüleburgazlılar’a hizmet veriyoruz. Sürekli yenilenme ve hizmetlerimizi arttırmak amacıyla çalışıyoruz. Özellikle sanal mağazamız ile birlikte müşterilerimizden fazlasıyla olumlu tepki aldık. Sektörümüz giyim olarak bilinse de bizim için hizmet çok önemli, müşterilerimizin görüşleri çizgisinde indirimler uyguluyoruz ve insanların ce-bini yormak istemiyoruz. İlerleyen zamanlarda markalaşma adına daha da büyük projelerimiz var, umarız Lüleburgaz’da markamızda büyüyecek ve hizmetlerimizi sürdüreceğiz.”

Imstore Lüleburgaz’da İstanbul Caddesi’nde nu-mara 36’da, siz de fırsatlardan yaralanmak için geç kalmadan mağazayı ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca bilgi almak için 0 288 413 10 05 numaralı telefonu kullanabilirsiniz.

OPTİK

DERMAN HASTANESİ KARŞISINDAYIZ

Kocasinan Mah. Okullar Cad. No:19/E

(Derman Hastanesi Karşısı)Tel: 0288 413 27 53

Gözlükleriniz son sistem

makinelerle yapılıp, hatasız

bir şekilde teslim edilir.

DERMAN HASTANESİ KARŞISINDAYIZ


Malzemeler 1 Adet PatlıcanKızartmak için Sıvıyağ1 Adet Kabak2 Adet (Sos için) Domates1 Adet Patates1 Adet Soğan1 Kahve fincanı Zeytinyağı2 Adet Biber1 Diş SarımsakTuz1 Çay kaşığı Sirke

Malzemeler 1 Adet marul 1 Demet taze soğan 1 Adet kereviz 1 Adet ekşi elma, 2 Adet havuç 3 Adet haşlanmış yumurta beyazı Sos: 3 Adet haşlanmış yumurtanın sarısı 1 Çay bardağı dövülmüş ceviz içi, 2 Çorba kaşığı çiğ krema, 1 Çay kaşığı tozşeker, Yarım limonun suyu, 1 Kahve fincanı zeytin yağı 1 Çorba kaşığı elma sirkesi 1 Kahve fincanı tulum peyniri 1 Tutam rendelenmiş muskat

Malzemeler 3 Adet havuç 1 Adet yumurta5 Su bardağı su1 Yemek kaşığı un1 Yemek kaşığı yağ1 Kahve fincanı sütKarabiberTuz

Hazırlanışı Kabak, patlıcan ve patatesin kabuklarını soyup, küp biçiminde doğrayın. Patlıcanları tuzlayıp, yarım saat bekletin. Yıkayıp suyunu süzün. Tavaya sıvı yağı alıp kızdırın. Önce patatesi sonra kabak ve patlıcanı kızartın. Servis tabağına alın. Sosu için: Domateslerin kabuklarını soyup çekirdeklerini alın. Küçük küçük doğrayın. Zeytinyağını tavaya alıp yemeklik doğradığınız soğanları kavurun. Domatesleri ilave edin. Domates suyunu çekene kadar bekletin. Ezilmiş sarımsak ve sirkeyi ekleyin. Tuzunu ayarlayın. Biberleri küp biçiminde doğrayıp, sıvı yağda kızartın. Yemeğin üzerine koyup servis yapın.

Hazırlanışı Önce sosu hazırlayınız. Derin bir kaba haşlanmış yumurta sarılarını ufalayınız. Üzerine krema, toz şeker, limon suyu, sirke, tuz, karabiber, ceviz içi, rendelenmiş muskat, zeytinyağı, ezilmiş tulum peyniri ekleyiniz, hepsini karıştırıp bir sos hazırlayınız. Bu sosu buzdolabında 30 dakika kadar bekletiniz ve bu arada sosu hazırlayınız. Servis kabına marulları iyice doğrayınız. Kereviz ve elmayı küp küp, haşlanmış yumurta beyazını yarım ay şeklinde doğrayınız. Havuçları rendeleyiniz. Bütün malzemeleri iyice karıştırarak harmanlayınız. Hazırladığınız sosu salatanın üzerine gezdirip patatesleri soyup çok ince olmayacak şekilde dilimleyin.

Hazırlanışı Margarini ve unu bir tencereye koyup hafifçe kavurun, azar azar su ekleyerek unu ezin. Havuçları temizleyip, yıkadıktan sonra dilimleyin. Dilimlediginiz havuçları suya katıp, havuçlar yumuşayıncaya dek pişirin. Havuçlar piştiğinde ezerek süzgeçten geçirin. Servis yapmadan on dakika önce bir adet yumurta sarısı ile sütü çırpın, çorba suyuyla ılıklaştırıp çorbaya katın, bir taşım kaynattıktan sonra ateşten alın. Üzerine kırmızıbiber serpip servis yapın.

ŞAKŞUKAMARULLU KOKTEYL SALATAHAVUÇ ÇORBASI

YEMEK YILBAŞI MENÜSÜ

Yılbaşı gecesini atıştırmalıklarla geçirmeyip, konuklarınıza gerçek bir ziyafet sunmak istiyorsanız, mutlaka hindi de olmalı!; değil mi? Sizler için çokta yorucu olmayan lez-zetli bir menü hazırladık. İçine biraz enerjinizi ve birazda sevginizi katarak, çok daha lezzetli olmalarını sağlayabilirsiniz...


Malzemeler PatatesKremaKaşarKekikNane

Malzemeler 1 Adet hindi10 Adet arpacık soğan1 Adet defne yaprağı1 Çay bardağı zeytinyağı2 Adet domates4 Adet sivri biberTuz, karabiber, kırmızı biberİç pilav için:2 Su bardağı pirinç, 2 doluca yemek kaşığı tereyağı, 2 çorba kaşığı dolmalık fıstık, 1 kuru soğan, 200 gram kuzu ciğeri2 çorba kaşığı kuş üzümü, 3 su bardağı et suyu, Yenibahar, karabiber, tarçın, tuz

Malzemeler 1 Paket vanilya, 1 paket kabartma tozu 8 Adet yumurta (oda sıcaklığında bekletilmiş) 6 Su bardağı un, 4 su bardağı tozşeker 2 Su bardağı sıvıyağ, 1 su bardağı ılık süt Keki ıslatmak için; 1 Su bardağı portakal suyu 3 Yemek kaşığı Hindistan cevizi Muhallebi için: 4 Su bardağı süt, 1 yemek kaşığı mısır nişastası, 2 yemek kaşığı mısır unu (veya normal un), 1 paket vanilya, 1 adet yumurta 1 su bardağı şeker, 1 paket toz krem şanti 1 su bardağı soğuk süt

Hazırlanışı Patatesleri tuzlayıp, baharatlayın. Kullanacağınız kabı yağlayın. Patatesleri kabınıza dizin. Üzerine kremayı dökün.200 dereceye ısıtılmış fırına verin ve üzeri kızarıncaya kadar pişirin. Rendelenmiş kaşar peynirini üzerine eşit olarak dökün ve kaşar peyniri eriyip, kızarıncaya kadar pişirin. Sıcak olarak servis yapın.

Hazırlanışı Öncelikle kasaptan aldığınız orta boy hindiyi iyice yıkayıp, süzün. Ayrı bir yerde soğanları rendeleyin. Sarımsakları dövün veya küçük küçük doğrayın. İçine 2 limon suyunu ilave edin. Salçayı, tuzu, karabiberi, kekiği ve şekeri ekleyerek tüm malzemeleri iyice karıştırın. Hazırladığınız bu sosu tel süzgeçten geçirip, içine sıvıyağ ilave edin. Hindinin iç ve dış kısmına bu sosu fırça ile sürerek buzdolabında 1 gece bekletin. Sosun arta kalanını saklayın. Ertesi gün fırın tepsisini sıvı yağla yağlayın ve hindiyi fırın tepsisine yerleştirin. Kalan sosu bir kez daha hindinin üzerine sürün. Orta ısılı fırında üzeri nar gibi kızarana dek pişirin.

NOT : Bu sosla hindi yerine tavuk da pişirebilirsiniz. Yışbaşı için hazırlayacağınız hindinin ya da tavuğun daha lezzetli olması için, mutlaka tarifini verdiğimiz bu sosta bir gece bekletin ve hindinin içini kestaneli pilavla doldurun.

Hazırlanışı Önce muhallebi için; 4 su bardağı sütün içine mısır unu (ya da normal unu) ve nişastayı ekleyip karıştırın. Daha sonra şeker, yumurta ve vanilyayı da ilave ettikten sonra mikserle 2-3 dakika çırpın. Karıştırarak muhallebi kıvamında, kaynamaya başlayıncaya kadar pişirip, ocaktan alın. Öte yandan krem şantiyi bir bardak süt ile iyice katılaşıncaya dek çırpın. Sonra da dolapta 20 dakika bekletin ve çıkarıp, soğumuş muhallebiyle karıştırın. Tekrar mikserde çırpıp, buzdolabında bekletin. Şimdi de keki yapmak için; derin bir kapta yumurtaları toz şekerle 4-5 dakika çırpın. Sıvıyağ ve ılık sütü katıp, vanilya, un ve kabartma tozunu karıştırın. Yağlanmış büyük bir tepsiye kek harcını dökün. Önceden ısıtılmış 175 derecelik fırında 35-40 dakika kadar pişirip, çıkarın. Sonra soğuyan keki ikiye bölün. Buzdolabındaki kremanın bir parçasını iki kekin arasına sürüp 3 yemek kaşığı hindistan cevizi serpin. Sıkılmış portakal suyuyla kekleri ıslatın. Kekin her tarafına kalan kremayı sürün. Üstünü süsleyip servise hazırlayın.

KREMALI PATATES YILBAŞI HİNDİSİ YILBAŞI PASTASI


MODA 2011 KIŞ MODASI

1920’lerin sessiz film yıldızları ve 17. yüzyıl fransız saray giy-silerini andıran bohem görüntü bu kış sezona damgasını vura-cak... Hakim yaka gömlekler, terzi eli değmiş ceketler ve kruvaze triko ceketler çok revaçta... Bu sene moda bize renk tercihleri ve tasarımlarında zıtlıkları buluşturarak şık ve farklı bi sezon sunuyor…

2011 KIŞ MODASI GÜZELLİĞİ İLE BAŞINIZI DÖNDÜRECEK

Emine ÇapanModelist


Kürk kabanlar ve yelekler,deri ceketler,havuç paça pantolon. ceket takımlar, vatkalar taytlar, kabarık kollar ,bunun yanı sıra kıyafetin olmazsa olmazı aksesuarlar; portföy çantalar, bele takılan kalın kemerler kıyafetinizi daha göze hitap eder kılan dikkat çeken detaylar arasında...

Sezonun renk trendleri arasında klasik siyah,beyaz ve grilerin yanı sıra göz alıcı parlak renklerde var mücevher tonları, asit renkler,gece mavileri mor tonları ve fuşyalar sezonun iddialı renkleri arasında… Sezonun iddialı renklerini denemekten korkmayın. Seçtiğiniz renk ten renginizi ve genel olarak görünümünüzü tamamlıyorsa bir problem yok demektir…

Ve kıyafeti tamamlayıcı bayanların hiç sıkılmadan takip ettikleri ayakkabılar; bağcıklı botlar her zaman ki gibi ön planda ankle bootlar, çizmeler, püsküllü çizmeler ve yağmur çizmelerin moda ve kullanışlı olduğunu görüyoruz…

-Diz kapağında ya da diz üstünde biten çizmeler minilerle giyilecek…

-Uzun çizmeler, hafif kumaştan yapılma elbiseleri kışa taşıyacak…

- Süet ve uçuk pastel renkler feminen görünüm için ideal olacak…

- Bilekte biten kısa botlarda dekoratif öğeler öne çıkacak…

-Gri renk deri çizmeler siyahlara alternatif olacak…


ÖZEL KONUK EBRU POLAT


EBRUPOLAT

Türkiye’nin son yıllardaki popüler sanatçılarından, göz kamaştırıcı güzelliğiyle mahkeme salonlarını terk ederek sahnelerle buluşan Ebru Polat, yeni yılda yepyeni al-bümüyle LifeBurgaz okurlarıyla…


Ebru Polat kimdir? Biraz kendinizden bahseder mi-siniz?

30 Haziran 1983 İzmir doğumluyum; ailemin anlattıklarına göre çok hiperaktif bir çocukmuşum.

Hukuk Fakültesi mezunusunuz ancak avukatlık yap-mak yerine avukatlığa çok zıt bir iş yapıyorsunuz. Bu yönde ilerleme sebepleriniz neler?

Her zaman sanatın içinde olmaktan çok büyük keyif alıyordum, fakat zamanla tercihlerim koşullara göre değişmek zorunda kaldı ve hukuk fakültesini bitirdim. Psikoloji masterini kazandım, tam başlayacakken ne yapıyorum ben dedim, hep mutsuzdum bir şeyler sürekli beni müziğe itiyordu.Bu yüzden birazda içimdeki sese göre hareket ederek müziği seçtim.

Avukat olarak çalıştınız mı? Ya da ileride bir gün mesleğime dönerim dediğiniz oluyor mu?

Evet okul sonrası bir dönem çalıştım. Şu an için müzik benim tüm hayatım. O yüzden avukatlık ya da başka bir meslek söz ko-nusu değil. Ama sanat dünyasıyla bağlantılı başka bir kol olabilir.

Müziğe yatkınlığınız nereden geliyor?İlkokulda müziğe eğilimim okul korosuna girerek başladı. Hep

mikrofonu kapma ve öne çıkma çabam vardı. Daha sonra bale eğitimi aldım fakat kısa bir süre sonra bırakmak zorunda kaldım.

Müzik kariyeriniz tam olarak ne zaman ve nasıl başladı?

Sevgili Sezen AKSU’nun Seni YERLER şarkısı bana çok uğurlu geldi. “Çok Geç” isimli singlımla birlikte müzik kariyerim otur-maya başladı. Her albümümde en az 1 tane Sezen AKSU şarkısı mutlaka olacak. Yoksa o albümden bende bir tat alamam.

Biraz yeni albümünüzden bahseder misiniz?

Toplam 9 şarkı var yeni albumümde. Albümümün ismi EBRU POLAT DİNLE 2011. Yeni albümümün en büyük özelliği yeni yılın ilk albümü olması. 3 tane Cover şarkı var. 6 tanede sıfır km yeni şarkılarım var. Eminim ki onlarıda çok seveceksiniz.

Ebru Polat ismi müzikle duyuldu. Peki bundan sonra oyunculuk ya da TV projesi düşünüyor musunuz? Bu yönde teklifler aldınız mı?

Evet birçok dizi teklifi geldi. Ben günlük hayatta çok komik bir insanım. O yuzden olursa bir sitcom da oynamayı tercih ederim. Son zamanlarda moda olan ağlamaklı diziler benim tercihim değil. Tabiki zevkle izliyorum ama oyle bir dizide rol alıp sıkıntıya giremem. Ben dizi bile olsa onu gerçek gibi yaşarım.


Albümünüzü bir cümleyle özetlerseniz?Son yılların en iyi şarkıları bu albümde toplandı; 1 değil 2 değil toplam 9

tane hit var.:)

Sahnede olmanın sizin için anlamı nedir?Bulutların üstünde uçmak gibi. Sahnede benim şarkılarıma başka

insanların eşlik ettiğini görmekayaklarımı yerden kesiyor.Bunun tarifi mümkün değil. Bu duygu beni sürekli ayakta tutuyor.

Kıyafet seçimleriniz herkesin dikkatini çekecek cinsten, bu konuda yardım alıyor musunuz?

Genelde kendim seçiyorum. Ama kız kardeşim Tuğçe SARIKAYA ‘da bir best model Türkiye 1.ncisi ve Dünya 3.ncüsü olduğu için onunda zevkine güveniyorum. O da bu konuda bana yardımcı oluyor.

Albümlerinizde şimdiye kadar bizlerinde tanıdığı hangi isimlerle çalıştınız?

Sezen AKSU başta olmak üzere Serdar Ortaç, Fettah CAN ve Habil CEYHAN’la çalıştım.

Çalıştığınız ünlü isimler sizinle ilgili neler düşünüyor sizce?Bilmem bunu onlara sormak lazım. Ama şarkılarını iyi tanıttığım için

eminim ki mutlular.

Sizi TV ekranlarında pek göremiyoruz. Bunun özel bir se-bebi var mı?

O kadar çok konserim oluyor ki.Bu yıl 80 den fazla konserim oldu.Böyle olunca az ve öz seçici olmak zorundayım. Ama yeni albümle beraber beni ekranlarda seviyeli programlarda görebilirsiniz..

Müziğini, dansını ve kendisini beğendiğiniz ya da kendinize örnek aldığınız bir isim var mı?

Sezen AKSU, Ajda PEKKAN ve Serdar Ortaç.

Hayatınızda olmazsa olmazlarınız neler?Ailem ve yakın 2 arkadaşım.

Trakyada hiç sahne aldınız mı? Lüleburgaz’ı biliyor mu-sunuz? Biliyorsanız nasıl buluyorsunuz?

Trakya insanını çok seviyorum. Bir kere çok kültürlü ve sıcaklar. Aynı zamanda eğlenmesini çok iyi biliyorlar.

Aslında yaşanılacak bir yer diye düşünüyorum.

Bu keyifli sohbetiniz için teşekkür ederim. Son olarak 2011 yılına sayılı günler kala gelecek ile ilgili beklentileriniz ve söylemek istedikleriniz neler?

Çok keyifli bir sohbetti. Yayın hayatınızda başarılar dilerim. 2011 Tüm ülkemize sağlık, barış, huzur ve mutluluk getirsin..


Renklere dikkat etmek gerekir


EV YILBAŞI DEKORASYONU

EVİNİZDEYILBAŞI ŞIKLIĞI

YARATIN!

Yılbaşını evde geçirecekseniz, evinizi 31 Aralık gecesine en uygun şekilde hazırlamaya başlamanın zamanı geldi. İç mimarların verdiği tüyolarla evinizde 2011’i keyifli ve mutlu bir ortamda karşılayabilirsiniz.

Büyük gün yaklaşıyor. Herkes 31 Aralık gecesi ne yapacağını düşünmeye hatta rezervasyonları yapmaya başladı bile. Bazıları sokaklarda dolanıp, güzel bir lokantada ya da otelde gecesini geçirmeyi tercih ederlerken, bazıları ise bu özel geceyi evde ailesiyle ya da yalnız geçirmeyi tercih edebilir. Siz de, evde kalmayı tercih edenlerdenseniz bu yazıyı mutlaka okumalısınız. Kim istemez ki yeni yıla kusursuz bir şekilde dekore edilmiş bir evde girmeyi?

Evinizi yeni yıl için hazırlamaya

bu sene erken başlayın. Böylelikle özenle hazırladığınız dekorunuzun zevkini daha

uzun süre yaşayabilirsiniz. İç mimarlara göre yeni yıl dekorasyonunda mutlaka kullanacağınız renkleri

sınırlamanız gerekiyor. Çok fazla renk bir arada kullanıldığında etkileyici bir dekor hedeflenirken tam tersine karmaşa yaratabiliyor.Renk seçiminizde, örnek olarak, klasik yeşil ve kırmızı kombinasyonu kullanabilir-

siniz. Altın teması üzerinde yoğunlaşabilirsiniz, ya da beyaz ve mor uyumunu hedef-leyerek hem çok modern hem de göz alıcı bir dekor yaratabilirsiniz. Kararlaştırdığınız renkleri evinizin farklı köşelerinde tekrar tekrar kullanın ki evde genel bir tema, bir renk uyumu sağlansın.

Evinizde dekorasyon yaparken, her şeyinizi tekrar satın alıp, evi baştan aşağı tekrar dekore etmeye hiç gerek yok. Gündelik eşyalarınıza bir mimari destek olmadan

kendinizİ sezona adapte edebilirsiniz. Mesela beyaz abajurlarınızın başlıklarını kırmızı başlıklarla değiştirebilirsiniz, ya da

koltuğun üzerine seçtiğiniz renklerde birkaç yastık atarak, masa örtülerinizi aynı renklerde seçerek gündelik eşyaları dekorunuza da-hil edebilirsiniz.


Doğa, yılbaşının ilham kaynağı

Çiçekler ve beyaz ışık çok önemli


Aralık ayının gelmesiyle birlikte

kendi evinize en uygun çam ağacını bulma arayışı da başlar. Çorap, şöminelerin üzerindeki yerlerini alır, süsler

naftalinleşmiş yerlerinden çıkarılırlar, kar taneleri evin her köşesinde tekrar karşımıza çıkar.

Yılbaşı zamanı evinize doğadan esinlenerek dekore ederseniz, iç mimarlar evin çok daha sıcak olacağını

dile getiriyorlar. Mimarlara göre yılbaşı demek, doğa demektir. Parklardan toplayabileceğiniz çam dalları

ve kozalaklar cam bir kabın içine koyup doğal bir aksesuar yaratabilirsiniz. Hatta aranjmanın tam ortasına seçtiğiniz renklerde bir mum yerleştirerek bu camı mumluk olarak da kullanabilirsiniz.

Bütün bu karmaşanın içinde yılbaşının getirile-rini de unutmamak lazım. Telaş, küçük ayrıntıları

unutmanıza neden olabilir. Evin içiyle pür dikkat il-gilenirken, kapıya asmak için noel çemberi satın

almayı unutmamak lazım. Çiçekçilerden alabileceğiniz noel çemberleri de kapı girişinizde ya da şöminenin üzerinde

çok hoş duracaktır.Eğer düz yeşil bir çember aldıysanız böyle sade bırakabileceğiniz gibi üzeri-ni dilediğiniz şekilde süsleyebilirsiniz. Çemberinizi yılbaşı süsleriyle

donatabileceğiniz gibi size gelen yılbaşı tebrik kartlarını üzerine asarak sevdiklerinizden gelen kartları sergilemek için de bu çemberi

kullanabilirsiniz.

Yılbaşı gecesinin dekorasyonu için çok

fazla para harcamak istemiyorsanız, elinizdeki eşyaları değerlendirmelisiniz. Dolapta bekleyen eşyaları yılbaşı

için yeniden yaratabilirsiniz. Eski bir boya kutusunu ya da metalik bir kovayı rahatlıkla saksıya çevirebilirsiniz.

Hatta bu saksıya çam ağacınızı bile koyabilirsiniz. Evinizi ve bahçenizi süslerken

beyaz ışıktan vaçgeçmeyin. Gecenin karanlığının en güzel

tezatını beyaz ışıklar oluşturuyor. Son senelerde ışıklandırmada çeşitler giderek artmaya başladı. Küme ışıklardan yapılmış yıldızları, kartoplarını artık pi-yasada bulmak mümkün. Eğer beyaza ek bir renk kullanmak istiyorsanız yine tek renk (örneğin

mor) küçük ışıklar alıp bunları küme halinde tutturarak bir salkım

görüntüsü yaratabilirsiniz. Beyaz ışıkların arasına serpiştirebileceğiniz bu mor üzüm salkımları çok güzel gözükecektir. Evinizdeki saksılara

bu sezon ektiğiniz çiçeklerin de dekorunuza uygun renklerde olmasına özen gösterebilirsiniz.


YENİ YIL

Özel bir rahatsızlığınız bulunmadığı sürece tuvalet ihtiyacınızı kesinlikle bu zamana bırakmamalısınız. Özellikle alkol tüketiminde birayı seçmeniz ile ge-

cenizin 4’te 1’ini tuvalet ihtiyaçlarınız için kullanacağınızı düşünürsek yeni yıla bu şekilde girme ihtimaliniz oldukça yüksek…

Yılbaşlarında kırmızı iç çamaşırı giymenin uğurlu olduğuna ve koca bir sene boyunca şans getireceği inancı herkesçe bilinen bir şeydir.

Yıllar öncesinde batılı ülkelerden ülkemize doğru kaymış olan bu inanç önceleri sadece bayanlar

için geçerli olsa da gün geçtikçe erkekler tarafından da benimsenmiştir. O kadar kabullenmişiz ki Lüleburgaz’ın sokaklarında dahil, balon satılır gibi yılbaşı öncesi sokaklarımızı donatmaktadır. Bayanlarımızı bir nebze kabul etmiş olsakta erkeklerimiz için, alt tarafı yarım metrelik kırmızı bir kumaşın hayat karşısındaki gücü ve insana faydası, delikanlılığa verdiği zarardan daha fazla olabilir mi? Bütün senenizi kırmızı iç çamaşırı ile geçirmek gibi bir niyetiniz yoksa aman uzak durun!

Askerlik yaşınız gelmiş durumda henüz askerliğinizi yapmamış iseniz ve eğitim görmüyor iseniz bir an önce yokla-maya gitmenizi tavsiye ederiz. Asker kaçağı olabilirsiniz ve yılbaşı geceleri denetimler arttığından yakalanma şansınız mev-cut. Ve tabi yılbaşına askerlik şubesinde girmeniz durumunda bütün seneyi vatani görevinizi yaparak geçirmenizde normal bir durum olarak karşılanabilir.

Sevgilinizden veya eşinizden çeşitli sebepler ile yılbaşını ayrı geçirmek durumunda iseniz tam o dakikalarda telefona sarılabilirsiniz. Aman dikkat bütün yıl telefon faturaları ile

başınız ağrımasın!Siz de bu rivayete inanan öğrencilerden iseniz yılbaşı

gecesi saat tam 00:00’ı gösterirken ders başına oturarak bütün yılınızda derslerinizin iyi geçeceğini düşünebilirsiniz. Yanılırsınız… Çünkü bu rivayet sadece o dakikaları değil o saatleri de kapsamaktadır yani o yıl eğitim hayatınız boyunca eğlenceli günler geçirirken çok kısa zamanları derse ayırmanıza neden de olabilir.

O gece ısrarcı olmamalısınız. Eşinizden, sevgilinizden veya arkadaşlarınızdan o gece bir istekte bulunuyorsanız aman fazla ısrarcı olmayın. Eğer yeni yıla girdiğimizde de halen istediğinizi alamadıysanız ve ısrar etmeye devam ediyorsanız, tüm seneniz bu isteğiniz için ısrarcılığınızla geçebilir.

Yılbaşı gecelerinde eğlencenin doruk noktalarına ulaşmasında fazlasıyla alkolünde etkisi bulunmaktadır. Özel-likle yılbaşına girdiğimiz dakikalarda kadehler kaldırılır ve yeni yıla içilir. Siz bu yılbaşı bir değişiklik yapın ve tam o anlarda kadehinizi kaldırmayın, tüm senenizi bir alkolik gibi geçirmek istemezsiniz herhalde…

Yılbaşının klasikleşmiş hareketlerinden biri de 10’dan geriye doğru sayılmasıdır. Bu son saniyelerin sayılması artık ülkemizde adetmiş gibi her ortamda yapılmaktadır. Tabi çevremizde bu şekilde 10’dan geriye sayan pek fazla insan göremesekte, Var mısın Yok musun yarışmacılarını bu rivayetten payını almış insanlar olarak gös-terebiliriz.

Yeni yıla nasıl girerseniz bütün yılınız öyle geçermiş…

Yok artık daha neler! Bu inanışa batıl inanç mı denir, rivayet mi, yılbaşının geyik muhabbeti mi bilinmez ama etrafınızda sene boyunca bağırarak ondan geriye doğru sayan insanlar görmediğiniz için bu inancın doğruluğu olmadığını kanıtlayabiliriz. Yine de yok biz ne olur ne olmaz önlemimizi alalım derseniz buyurun size önerilerimiz, yılbaşına girerken aşağıdaki maddelerden uzak durun!


MODA MAKYAJ

2011 yılına girmek üzere olduğumuz şu günlerde, kendini şımartmayı ve trendleri takip etmeyi seven hanımlar için 2011 yılının makyaj trendini araştırdık.2011 yılında 2 renkli makyaj modası var.Makyajın modası hiç bir zaman geçmez. Hanımların vazgeçilmezi olan makyajda, sadece renkler ve makyaj yapma şekilleri değişir o kadar. 2011 yılında, gözler ve yanaklar 2 rekli olacak.

2011 Makyaj Modası

2011 Göz Makyajı ModasıGöz Kapaklarının iç tarafıan altın rengi veya krem rengi bir far sürüp, dışa yakın kısımlara da, daha koyu tonlar ile gölge yapacaksınız. Göz makyajınızla etrafınızdakileri büyülemek istersiniz herhalde. Bakır bronz renkteki farı kirpik diplerinize kadar sürün. Kaşınızın bitttiği bölgeden başlayarak gözünüzün ortasına doğru mor farı sürün ama ağırlığı bronz renkte toplayın. Sonra kirpiklerinize yoğunlaştırıcı bir maskara uygulayın ve buğulu bakışlara sahip olun.

2011 Ruj ModasıDudaklar bu yıl kontürlenecek. İki ruju karıştırırken dikkate almanız gereken aynı renk kartelasından birbirine yakın renkleri tercih etmeniz. Açık renk ruju dudak içinize uygularken, çerçeveyi koyu renkle kontürleyin.

Allık ModasıBurada ilk ihtiyacınız olan, baz olarak kullanacağınız bronzlaştırıcı, sonrasında da allık. Bronzlaştırıcı elmacık kemiklerinizi ortaya çıkartır ve yüzünüze üç boyutlu bir ifade kazandırır; allık ise parlaklık verir.Cildinize hafif bir fondöten uygulayın. Parmaklarınızı kul-lanarak yüzünüzü 3 parça gibi düşünerek, uygulamaya şakaklardan başlayın. Üst elmacık kemiklere doğru yayın ve göz çukurlarınıza doğru yayın. Bronzlaştırıcının üstüne allık uygulayarak parlaklığı sağlayın.


RÖPORTAJ UTKAN TUNCA

1980 yılında Edirne’nin soğuk bir kış gününde dünyaya gelen Utkan, DJ’liğe Edirne’de başladı ve yıllarca Edirne’de performansını sergiledi. 2005 yılında Miller Master DJ Contest yarışmasında 1. olduktan sonra ülkenin sayılı DJ’lerinden biri konumuna gelen Utkan Tunca LifeBurgaz’da…

Çocukluğunuzu Edirne de geçirdiniz. Küçük şehirlerde zordur kalıpların dışına çıkmak. Edirne’de yaşadığınız yıllarda mı karar verdiniz DJ olmaya?

Evet, Edirne benim doğup büyüdüğüm yer. Dolayısıyla Edirne’de karar verdim DJ olmaya.

DJ’lerin bu mesleğe nasıl başladıklarını merak edi-yorum, yani isteyerek mi bu mesleği seçtiniz yok-sa bir tesadüfler zinciri sonucu mu buralardasınız?

Aslında bu işi yapacağım diye düşünerek başlamadım DJ’liğe. Tesadüfler ve müziğe olan ilgim bir araya gelince önüme çıkan fırsatları değerlendirerek buralara kadar geldim.

Kaç yıldır yapıyorsunuz bu işi?15 yıldan beri bu mesleği yapıyorum.

O artık Türkiye’nin sayılı DJ’lerinden biri…

Utkan Tunca

Utkan’ı birazda ken-disinden dinleyelim, işte Utkan ile keyifli söyleşimiz:

RÖPORTAJ: Aslıhan AY


Lüleburgaz Belediyesi’nin düzenlendiği yılbaşı etkinliği ile Utkan Tunca, 31 Aralık gecesi saat 23:00 ile 01:00 arası Lüleburgazlılar ile buluşacak. Utkan’ı daha önce dinleme fırsatınız olmadı ise yılbaşında Kongre Meydanı’nda yerinizi almanızı tavsiye ederiz.

2005 Miller Master DJ Contest yarışmasında 1. olduktan sonra hayatınızda ne gibi değişiklikler oldu?

Aslında gerçek anlamda bu yarışma benim için dönüm noktası oldu. Uzun yıllardır verdiğim emeğin meyvelerini bu yarışmadan sonra toplamaya başladım. Yarışma’da 1nci seçildikten sonra yarışmanın ödülü olan Miller Summer Tour’a katıldım. Bu turda Los Angeles, San Francisco ve Las Vegas gibi şehirlerde performans gösterip, dünyaca ünlü DJ ve prodüktörlerle tanışma ve birlike çalışma fırsatı buldum. Türkiye’ye döndükten sonra her şey daha da profesyonelleşti benim için. O gün bugündür de Türkiye’nin dört bir yanında insanları eğlendirmeye devam ediyorum.

Türkiye’de bu işi profesyonel anlamda yaparak hayatını sürdüren birisiniz. İyi paralar kazanıyor musunuz? İstediğiniz yaşam standartlarını sağlıyor mu DJ’lik?

Türkiye’de maalesef bu işten çok büyük paralar kazanmak biraz zor. Çünkü artık iyi müzik yapan, iyi performans gösteren herkes çok iyi yerlerde olamıyor. Bazı değerleri ön planda tutarak daha çok paralar kazanan insanlar var. Biz kendi yağımızda kavruluyoruz işte

Çalışmalarını beğendiğiniz ünlüler kimler? Hayranı olduğunuz bir ses var mı Türkiye ‘de?

Calışmaları beğendiğim Türkiye’de kimse yok genelde

LüleburgazYeni yıla Utkan Tunca ile giriyor


yurtdışındaki DJ’leri takip ettiğim için onların arasında Roger Sanchez, Bingo Players, Eddy Wata, The Perez Brothers sevdiğim ve takip ettiğim isimler arasında yer alıyor.

Türkiye’nin birçok yerinde düzenlenen organizas-yonlarda, partilerde DJ’lik yapıyorsunuz. Türk insanı eğlenmeyi biliyor mu sizce?

Aslında Türk insanı gerçekten eğlenmeyi biliyor ve seviyor ama tek sorun bence iyiyle kötüyü ayırt edemiyorlar. Gelen DJ ne çalıyor, müziklerin arasındaki mixingi nasıl yapıyor vs gibi konulara açıkçası pek dikkat etmiyorlar. Olaya sanatsal yaklaşmıyorlar.

Yeni kuşak çok ilgi duyuyor bu mesleğe. Bir za-manlar herkes radyocu olmak isterdi, şimdilerde ise yeni moda DJ’lik. Ne önerirsiniz genç DJ adaylarına?

Ben DJ’liğe ilk başladığım zamanlarda müzik bulma konusunda çok zorlanıyordum şimdiki kadar internet yaygın değildi. İstediğimiz bir şarkıyı bulmak bazen aylar sürebili-yordu. Bulamadığımızda da yurtdışından plak olarak sipariş ediyordum. Genç DJ’ler aslında şimdi çok zorlanmıyorlar 3 ayda 4 ayda DJ oluyorlar yada olduklarını sanıyorlar. İnternetten istedikleri bir şarkıyı 2 dakikada indirebiliyorlar. Yani işleri çok basitleşmiş durumda. Onlara önereceğim tek şey 10 tane şarkı alıp Case’lerine ben DJ’im dememeleri, bu işi yıllardır yapan DJ’lere saygı duymaları ve onların ne yaptıklarını takip etmeleri.

Müzikle ilgili yakın zamana ait planlarınız var mı? Varsa neler?

Müzik ile ilgili her zaman bir planım var Yaz başı gibi bir albüm çıkarmak istiyorum. Onun çalışmaları devam ediyor şu anda. Yaptığım çalışmalardan bazıları Işın karaca – Dert Bende Derman Sende (Utkan Tunca Remix), Sezen Aksu – Yalnız Kullar (Utkan Tunca Remix) ve Tarkan - Adımı Kalbine Yaz (Utkan Tunca Remix) şu anda clublerde en çok çalınan remixler arasında yer alıyor.

Keyifli sohbetiniz için teşekkür ederiz. Son olarak “Lifeburgaz” okuyucularına neler söylemek ister-siniz?

Ben teşekkür ederim bana böyle bir sohbet fırsatı verdiğiniz için. Lifeburgaz dergisi yayın kalitesi ve içerik bakımından gerçekten çok kaliteli ve çok farklı. Aynı çizgide-ki başarılarınızın devamını dilerim.

Ayrıca, yılbaşı gecesi Lüleburgaz meydanında Lüleburgaz halkıyla olacağım. O gece beni dinlemek isteyen herkesi bekliyorum…


Lüleburgaz’a yaklaşık 250km uzaklıktaki Ağva, Şile ilçesine bağlı bakir kalmış yerlerden biri. Eskiden çoğunlukla bahar ve yaz aylarında İstanbullular içi sayfiye yeri sayılan ama

artık kışın da şehrin gürültüsünden kaçmak ve huzur içinde bir tatil geçirmek isteyenlerin bir numaralı tercihi olan yemyeşil bir rüya Ağva...

İzmit’in Çal Tepesi’nden doğup gelen Göksu ve Yeşilçay dere-lerinin Karadeniz’e döküldüğü yerde, zamanla oluşan delta üzerine kurulan bu şirin beldenin belki de en çekici yanı bu derelerin yemyeşil kıyıları. Oteller ve restoranlar buralara kurulmuş, yörenin tüm aktiviteleri bu kıyılarda gerçekleştiriliyor.

Medeniyetlerin uğrak yeriAğva, Hititler, Frigler, Romalılar ve Osmanlılar gibi birçok

uygarlığın geçiş yeri olmuş bir belde. M.Ö. 7.yy. uzanan tarihin kalıntılarına Ağva’ ya bağlı civar köylerde rastlamak mümkün. Kalemköy’ de Romalılara ait kilise kalıntıları ve mezar taşları, Hacıllı köyünde, 3.yy. sonu, 4.yy. başlarında bulunan Gürlek Mağarası, Hisar Tepe’ de bulunan kale kalıntısı, Sungurlu mahallesindeki dağ değirmeni önemli buluntulardır. Ağva’ya 14. yüzyılın ikinci yarısında Konya, Karaman ve Balıkesir’den gelen Türkmen boylarının

Ağva, yemyeşil doğası, iki yanında akan Göksu ve Yeşilçay nehirleri, cephesinde Karadeniz’in masmavi suları, birbirinden lezzetli balıkları ile İstanbul’un kuzeydoğusunda yer alan bir doğa harikası...

GEZİ AĞVA

BİR HAYAL ALEMİAĞVA


yerleştiği söylenmektedir. Bugünkü Ağvalılar da aynı Türkmen boylarının çocukları olarak biliniyor.

Kusursuz bir çevreAğva, Karadeniz kıyısından 3 km. uzunluğunda kumsala sahip.

Yerleşim yerleri çoğunlukla hayli içeride ve çamlıkların arkasında yer aldığı için burada deniz kirliliği yaşanmıyor. Kumsal her zaman tertemiz sizleri bekliyor.

Doğal plajı ve doğa harikası yeşili, etrafında yer alan bakir koylar, adacıklar, ormanlarla doğallığın iç içe ve oksijen oranının çok yüksek olduğu bir bölge. Kilim Koyu, Gelin Kayası, Saklı Göl mutlaka keşfedilmesi gereken yerler. Gelin Kayası denmesinin sebebi, beyaz olması ve duvaklı bir geline benzemesi.

Yerinde duramayanlar için de idealBalık avlamaya meraklıysanız Ağva kıyıları sizin için biçilmiş

kaftan. Burada balığa doyacaksınız. Karadeniz’e kıyısı olması nedeniyle ve iki nehir arasında kurulması sebebiyle burada her tür balık bulunuyor. Ağva’nın merkezindeki gözünüze çarpacak en önemli şeyler balıkçı tekneleri olacaktır. Balıkçılarla soh-bet edebilir, çay içebilir hatta birlikte balığa bile çıkabilirsiniz. Yöredeki tesislerde her zaman mevsimin taze balıklarını bulabi-lirsiniz.

Eşsiz tabiatıyla keşfedilmeye hazır Ağva’da, yaz kış su sporları (dere kıyısında kano, deniz bisikleti) kış aylarında fit-ness, doğası itibariyle trekking ve avcılık yapabilirsiniz. Ormanı da yürüyüş, koşu, bisiklet, kamping gibi aktiviteler için son de-rece uygun olan Ağva, yazın Karadeniz’in hırçın sularında serin-lemek isteyenler için de ideal. Kaplumbağa, ceylan, kurt, çakal, yaban domuzu, tilki, birçok kuş türü barındıran Ağva, avlanmaya da çok uygun. Temiz havayı buram buram solumak, romatizmal hastalıklara iyi geldiği söylenen şifalı kumsalında yürümek, dere kıyısındaki restoranlarda lezzetli balıkları tatmak da Ağva’nın keyfine varırken ihmal etmemeniz gerekenler arasında…

Ağva’da pazar cuma günleri kuruluyor. Bu pazarda yöre insanının kendilerinin yetiştirdikleri ürünlerini bulabilirsiniz. Bu ürünler hem doğal, hem de hormonsuz ve sağlıklı. Ayrıca çarşı içinde yer alan 70 yıllık fırından alacağınız ekmeğin ünü Ağva’nın sınırlarını bile aşmış durumda. Burada yiyeceğiniz ekmeğin tadına başka hiçbir yerde varamayabilirsiniz.

Ağva’ya gelirken yanınıza fotoğraf makinenizi almazsanız, yemyeşil doğayı, ağaçlar arasından Karadeniz’e dökülen nehir-leri gördüğünüzde pişman olabilirsiniz.

KONAKLAMAAğva otel açısından hayli zengin bir bölge. Ağva’da oteller

genellikle Göksu Nehri kıyısı boyunca kurulmuş. Otellerin hemen hepsi kendine özgü mimarisi ve kaliteli hizmeti ile dikkat çekiyor.

AKTİVİTELER Tertemiz doğası, masmavi denizi ve eşsiz güzellikteki nehri ile

Ağva sizlere aktivite olarak çok şey sunuyor:

BALIK TUTMA Ağva, iki nehrin arasında kalmasından dolayı adeta bir balık

cenneti. İsterseniz nehirde, isterseniz denizde balık avlayarak

gününüzü en iyi şekilde değerlendirebilirsiniz. Bizce Ağva’ya gelirken yanınıza olta almayı unutmayın.

YÜZME Yaz sıcakları bastırdığında İstanbul’ un en temiz denizlerinde

birine sahip olan Ağva’da gönlünüzce yüzebilirsiniz. Dilerseniz masmavi Karadeniz’in dalgalı sularında kulaç atabilir ya da Göksu nehrinin temiz sularında size eşlik eden kaplumbağa, balık ve ördeklerle yarışabilirsiniz.

YÜRÜYÜŞ Ağva’nın doğal parkurları, Başta Kilimli ve Kadırga Koyları,

çevredeki korular, şelaleler, mağaralar ve keşfedilmeyi bekleyen diğer doğa harikaları ile yürüyüş yapmak isteyenler için de birçok alternatif sunuyor.

BİSİKLET Ağva’nın eşsiz doğasında bisikletinizle geziler yapabilir ve

kimsenin keşfetmediği yerleri keşfedebilirsiniz. NEHİR AKTİVİTELERİ Göksu nehrinde kiralayabileceğiniz bir tekne ile gezin-

ti yapabilir ya da kano ve deniz bisikleti ile nehrin keyfini çıkarabilirsiniz.

AVCILIK Kurt, çakal, yaban domuzu, tilki, birçok kuş türü barındıran

Ağva avcılık yönünden de çok zengin... DOĞA FOTOĞRAFÇILIĞI Ağva’ya geldiğinizde yanınızda fotoğraf makineniz yoksa çok

üzülebilirsiniz. Ağva eşsiz doğası ile fotoğrafçılık ile amatör ya da profesyonel olarak ilgilenen herkese inanılmaz kareler sunuyor.

DİNLENME Ağva’da yapılabilecek en keyifli işlerden biri hamaklara,

minderlere ya da çimenlere uzanıp doğanın sesini dinleyerek masmavi gökyüzünü seyretmek.

YEME İÇME Taze ve leziz balık yemek için Ağva gerçekten bulunmaz bir

cennet. İsterseniz kendiniz tutabilir, isterseniz satın alabilir ya da restoranların menülerinden damak tadınıza uygun bir tercih yapabilirsiniz.

Ağva’da balık restoranları genelde Yeşilçay Nehri üzerinde bulunmakta. Bu restoranlarda yemeğinizi yerken bir yandan da nehirde yüzen ördek ve balıklara ekmek atmayı unutmayın.

Ağva’da balığın dışında tandır kebap, bıldırcın, piliç ve diğer ızgara çeşitlerini bulmak da mümkün.

Ağva’da yer alan otellerin birçoğu aynı zamanda restaurant ve bar olarak da hizmet veriyor. Özellikle Göksu Nehri kıyısında yer alan otellerin kendilerine ait iskelelerinde kurulu masalarda, balığınızı yerken şarabınızı yudumlamak ayrı bir keyif veriyor. Bu otellerin aynı zamanda birer adet büyük özenle döşenmiş şömineli, kapalı restaurantları bulunuyor.

BİR HAYAL ALEMİ


GÜNCEL

YUMURTABaş ağrısından kafanızı 5 dakika bile

kaldıramıyorsanız sizin ilacınız belli; bol yumurtalı bir omlet. Hayır, hayır uydur-muyoruz yumurtanın içerisindeki sistein isimli amino asit vücudunuzun alkolü parçalamasına ve atmasına yardımcı olacaktır. Eğer tam bir detoks istiyorsanız portakal suyu ile yumurtayı çırpın. Tabi önce midenizin kaldırması gerekiyor.

KABAK ÇEKİRDEĞİAlkol beyindeki kılcal damarların çapını

daraltarak beyin hücrelerine zarar veriyor. Çaresi hücre zarını ve sinir hücrelerini güçlendiren magnezyum. Baş ağrılarınızı dindirmenin anahtarı onda. Sadece 32 gram kabak çekirdeği günlük almanız gereken magnezyumun %60’ını içeriyor.

PORTAKAL SUYU Meyve suları içkinin yarattığı baş

ağrısını yok ediyor, peki nasıl? Açıklaması basit; içerisindeki C vitamini ve furuktoz karaciğerinizin alkolü parçalamasına yardım ediyor. Ne kadar taze olursa o kadar iyi. O yüzden hazır almak yerine kendiniz sıkın.

DOMATES SUYUİçtiniz, dağıttınız ve ardından mide-

nizdekileri boşalttınız. Ancak her şey bu kadar basit değil. Kusunca potasyum gibi vücutta sıvı dengesini koruyan mineralleri de kaybedersiniz. İçkinin ardından ken-dinizi daha yorgun hissetmenizin ve baş ağrılarınızın artmasının sebebi de budur. Domates suyu, ihtiyacınız olan mineral-leri bol miktarda içerir. Tabi önceki gece ‘bloody mary’ tükettiyseniz o zaman önerimiz yine portakal suyu olacaktır.

BALBalın size enerji verdiği doğru. Ancak

enerjinin yanında bolca sodyum ve po-tasyumda kazandırıyor. Tavsiyemiz, ertesi güne bir dilim kepek ekmeği üzerine bal sürerek başlamanız. Kendinizi tekrar iyi hissedeceksiniz.

KIRMIZI BİBERBaharatların beyindeki zevk alma

merkezlerini harekete geçirerek en-dorfin sağlamasını sağladığı bilinir. Bu sistem baş ağrısını gidermekte de etkili. Endorfin ağrı eşiğinizi yükselterek sizi daha dayanıklı yapar. Etkisini arttırmak istiyorsanız domates suyunun içerisine bir tutam kırmızı biber eklemeniz yeterli.

YILBAŞI GECESİ ALKOLÜ FAZLA MI KAÇIRDINIZ? SABAH UYANDIĞINIZDA BAŞ AĞRISINDAN YERİNİZDE DURAMIYOR MUSUNUZ? ÜZÜLMEYİN! BAŞ AĞRINIZI VE HALSİZLİĞİNİZİ ORTADAN KALDIRACAK İKSİRLER BURADA…


Göksel kimdir?Göksel; 12 Eylül 1977 doğumlu ve doğma büyüme Fındıkzade’lidir. 1996

yılında “SENDEN KALAN” adlı ilk albümünü, 2007 yılında ise “ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK” adlı ikinci albümünü çıkartmıştır. Hümanistliğin de ötesinde bir hümanist, gerçek bir hayvansever, çok ince düşünceli ve hassas bir yapıya sahip olan Göksel, yaşadığı bütün kötü olaylara rağmen, hayata hala umutla bakabilecek ve “Benim hala umudum var, güzel şeyler olacağına inanıyorum” diyebilecek kadar da iyimser bir insandır.

Müziğe nasıl başladınız? Albüm çalışması nasıl oldu?Klasiktir ya “Çocukluğumdan beri içimdeydi” derler ama gerçekten öyle.

Ancak profesyonel anlamda başlamam şöyle oldu; Kent Müzik o dönem Ajlan’ın albümünü yapıyor, ben de Kent Müziğin müdürünü bir arkadaşımın müzik marketinden tanıyorum, ama Kent Müziğin sahibi olduğunu bilmiyorum. Normalde yabancı albümler yapıyorlar ama o dönem Türk Pop Müziği’nde çalışmaya başlamışlar. Bir gün konuşurlarken “Gelsin, görüşsün bizimle diyorlar”. O dönem aslında böyle solist olmak gibi bir niyetim yok. Dinliyorlar, beğeniyorlar, “yeni yetenek, iyi, birlikte çalışalım” diyorlar.Albümü yaptık, ben o sırada okulu bırakmak durumunda kaldım, çünkü popüler işler yapmak mümkün değildi o zamanlar. Şimdi daha esnek gördüğüm kadarı ile.

Albümde, Şebnem Ferah, Deniz Arcak gibi isimlerin vokalleri var.Mete Özgencil, “Gönüllü Yazıldım” şarkısının klibini çekecek ama “Bu sözlerle

olmaz, ben söz yazacağım, onunla çekeceğiz” dedi. Ben olamayacağını biliyorum. Neyse yazdı, girdik stüdyoya okuduk, içime sinmedi ama patron olacak diyor, ben de bir şey diyemedim. Sonra yine Mete Özgencil kendisi dedi “Olmadı. İlk haliyle, senin yazdığın gibi olacak” diye.

Bu işlerin içerisindeki bir bayan “Bu şarkıyla bir şey olmaz, bir tane bile albüm satamazsınız, bu şarkı hata” dedi. Ama bak ne oldu, insanlar bu şarkıyı çok sevdi.

Gelelim bu 14 yıllık araya. Ne oldu, nasıl oldu da bu kadar ara verdiniz? Bunca zaman neler yaşandı?

Bu arayı ben istemedim, mecbur kaldım. Bir sanatçı, ister mi hiç sanatından bunca zaman uzak olmayı. Bana en çok dokunan şey; Özgürce şarkı söyle-yememek oluyor.

18 yaşını yeni doldurmuştum albüm çıktığında. Çok sahipsiz kaldım o zaman ben, başımda kimse yoktu, yanımda kimse yoktu destek olacak. Ailem de sahip çıkamadı bana, bilgisi yoktu çünkü. Birilerinin kol kanat germesi gerek ama bu, ailenin gerdiği kol kanatla olmuyor, bu işi bilen birileri olmalı. Hukuksal olarak da yalnız, savunmasız kaldım. Yapmış olduğum sözleşmede çok ağır şartlar, çok ağır tazminatlar vardı.

O dönem, büyük bir plak şirketi beni bünyesine almayı istedi. Firmadan telefonumu vermemişler, onlar da ortak bir tanıdık vasıtası ile cep telefonuma ulaşmışlar ve beni aradılar. Birlikte çalışmak istediklerini dile getirdiler, ben de “Şu

UNUTULMAYANLAR GÖKSEL

UNUTULMAYANLARGÖKSEL

İŞTE O YILLAR: 60’lı yıllarda emeklemeye başlayan Türk pop Müziği, 50 yıllık yolculuğunda ilginç evrelerden geçerek bugünlere geldi... 1990’larda ciddi bir biçimde kimlik arayışına giren Türk pop Müziği bugün doğu ile batı motiflerini içinde barındıran renkli ve lezzetli bir müzik türüne dönüştü...Pop, azımsanacak, dışlanacak bir kültür ve müzik çizgisi değil. Onun da son cümlede bir estetik kriteri var. Tüketime direndikçe kalıcılaşır pop şarkıcılar. Seçtiğimiz örnek isim Göksel de, bize sorarsanız, üç ayda silinip giden sanatçılardan olmadı. Ancak şunu da eklemek gerek ki, bu toplumun dinamiklerini, duyarlılıklarını anlamadan, izlenen politika ve ideolojik tavırlardan haberdar olmadan, yani bu toplumu içtenlikle anlamadan pop’un içine girmek, onu anlamak da zor. Ya da tam tersi. Müzikal açıdansa, sunulan liste ve parçaları, Türk pop müziğinin teknik ve müzikal serüvenini, olanaklarını ve müzik zihniyetini yansıttığı ölçüde olacak.. 90 larda önüne engeller çıkan bir sesti Göksel, Bu ülkede üreten kişilere değer verecek insanlar elbet vardır.Dileğimiz o kişilerin Göksel gibi bir değeri görmeme gafletleri uzamaz daha fazla.

Göksel; Tarifi imkansız gerçek bir “İNSAN”... Öncelikle Göksel’e sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Göksel; “Böyle insanlar kaldı mı?” dedirtecek kadar mütevazi ve yalın. Ondaki o insan sevgisi...Hayvan sevgisi... İnce düşünceleri... Etrafındaki olaylara duyarlılığı...Hayata bakış açısı...Ve bağışlayıcı ruhu... İşte 90 Lı yıllarda Gönüllü Yazıldım şarkısıyla gönlümüze yazılan Göksel, Türkiye’de “Göksel” ismiyle çıkan ve klipleri dönen ilk sanatçıdır.


an bir sözleşmem var ve ben başka firmayı şu an düşünmüyorum, inşallah ileriki zamanlarda birlikte çalışırız” dedim. Bana, kendi kendime iş yapmayı da yasakladığı için bir şey yapamadım. Sahne yasağım var, televizyona çıkamıyorum, radyoya çıkamıyorum, albüm yapamıyorum. Ayrılmak istiyorum, ayrılamıyorum. Elimden sözleşmem de alındı, tarih yok elimde, dava açamıyorum.Bu arayı ben istemedim, mecbur kaldım. Bir sanatçı, ister mi hiç sanatından bunca zaman uzak olmayı. Bana en çok dokunan şey; Özgürce şarkı söyleyememek oluyor. Ben de başka firmalarla görüşmeler yaptım tabii, ama her seferinde önüme engeller çıkardı, bağladığım işlerimi bozdu, hep ambargolar yedim.

Görüştüğüm birçok firma, eski patronumun araya girmesiyle, yine benzer nedenlerle beni reddetti. En sonunda birisi kabul etti. Çalışmalara başladık, fotoğraflar çekildi, broşürler basıldı, şarkılar yapıldı, stüdyoda okundu. Her şey tamamdı artık. Demo CD ler bile radyolara gönderilmişti. O gün baskıdan albüm gelecek ve dağıtacağız diye beklerken; eski patronumun geldiğini öğrenen yeni patronum, onunla konuşmaya gitti. Ben itiraz ettim ama nafile. “Gidip bir konuşayım, neymiş derdi bakalım. Hemen gelirim” dedi ve gitti. Bekle, bekle dönmedi. En son geldiğinde bana; “Göksel biliyorum sen haklısın, evet ama ben bu adamla uğraşamam. Senden masraf falan da istemiyorum ama bu albümü yapamam” dedi. Ben de şok… Her şey hazır, albüm gelecek ve dağıtılacak derken o da olmadı. Her şey o kadar ters gitti ki, hangisini anlatsam bilmiyorum ve bunlar yaşadıklarımın sadece bir kısmı. Eksiği var, fazlası yok. Ben her şeyin bedelini önceden ödediğime inanıyorum ve bundan sonra güzel şeyler olacak, öyle hissediyorum.

O dönem hayatımı minimum düzeye indirmek zorunda kaldım. Ne yapabilirdim ki başka? Yaşamımı tamamen küçülttüm ve bundan hiç gocunmadım ben, o popülerlik seviyesinde yaşamaya çalışsaydım daha zor olurdu elbette benim için. Tek derdim; şarkı söyleyememekti.

Her yerden ambargo yedim bir de; Seda Sayan’ın programına katılmıştım, onun neticesinde ihtar da aldım firmadan. Sonra Okan Bayülgen, yıl sonunda, bir video hazırlamış, programa katılan herkesi kısa kısa gösteriyor. Ben de katılmıştım programına ama videoda ben yokum. Aynı programda yanımdaki Romina var, onu gösterdi ama nedense ben yokum.Kasıtlı değildir elbette ki diye düşünüyorum hala..Ama bu kadar sevenler bana ulaşırken o dönemde önemli çıkış yapan şarkım ve benim hatırlanmamam üzmedi desem yalan olur. Neydi bu ambargonun nedeni onu da anlayamadım.

Sonra, bazı kanallarda kliplerimin yayınlanmasındaki anonslar bile sorun oldu, orada da ambargo yedim başka sanatçılardan.Ve anladımki gerçekten bu camiada dost yok denecek kadar az. Trajik bir hikaye benim ki..Başarılı olup keyfini sürmeden kalp kırıklığı ile yaşanmış yıllar.

Şarkı sözü yazıyor besteliyorsunuz, peki szii sevenler için yeni albüm müjdesi vericekmisiniz ? Yeni Planlarınız Neler ?

Evet. Genelde hissetiklerimi yazmayı ve onları notalarla birleştirmeyi seviyorum.Bu benim kendimi en iyi ifade ettiğim şey.Yeni bir single düşünüyorum gerekli desteği bulabilirsem.Bakalım kısmet tabiki..

Günlük hayatınızda neler yapmaktan keyif alırsınız? Rutinleriniz ve hayatınızın renklerinden bahseder misiniz?

Genelde yazıyorum..hayat hakkında fikirlerimi yada şarkı sözleri..Hayatımın en büyük rengi benim asil dostum Pepsi..Pepsi benim labrador köpeğim.Ve beni mutlu eden Michael Jackson ve sonrasında Ajda Pekkan..Ve tabi en önemli destekçim ve en büyük renk tartışılmaz Annem..

Facebook ve twitter gibi oluşumlardan dinleyenleriniz size ulaşabiliyor.. Onlarla bu kadar yakın ve sıcak bir diyalog kurmak neler hissettiriyor size? Onların görüş ve önerileri hangi aşamalarda önem teşkil ediyor?

İnterneti popüler zamanımda kullanamadım yasaklar ve olaylardan dolayı.Ama yıllar geçmesine rağmen O kadar çok insan bana ulaşıyor ki..Onlara ben yol arkadaşlarım diyorum.Beni o kadar motive ediyorlar ki onlarda hayatımın renklerinden biri..Fikirlerine çok değer veriyorum.Saçımdan yüzüme,yüzümden müziğime kadar eleştirleri olumlu yada olumsuz hep beni geliştiriyor.Hatta beni sevenlerle müzikal anlamda işbirliği yapıyorum.Hayranlarımdan Mesut boyacı’nın yazdığı sözleri besteliyorum ve çok güzel şeyler çıkıyor.Bunları yeni projelerde

görecek herkes inşallah ve sevecekler eminim..Ve bana gerçekten müzisyen ve sanatçı değeri verildiğini internet sayesinde çok net görüyorum.Şunu anladımki iyi işler herzaman halkın kalbinde yer eder ve er geç hakettiği değeri bulur.Ben, beni sevenlerle arkadaş oluyorum.Hatta sevmeyen eleştirenlerle bile sohbet ettiğimde sıkı takipçim oldukları oluyor.Her zaman şunu söylerim ; iletişim sanat,sanatsa hayattır..

Son yıllarda müzik sektörü türlü imtihanlardan geçti.. Önce sokak başı seyyar şekilde satılan korsan cd’ler akabinde de mp3 çılgınlığı albüm satışlarını ciddi anlamda etkiledi.. Dinleyicinin bilinçlenmesi ve sektörün yaralarını sarması belki de yara almaması için Göksel’ın gözüyle neler yapılması gerekiyor?

Göksel Kılıçlar :Bunun önüne geçilmesi elbetteki kanun yoluyla olacaktır.Devletin bu konuda kanunlar çıkarıp ve bunun uygulanmasını takip etmesi şart.Caydırıcı cezalar bu konuda etkili olacaktır benim fikrimce..Korsan kadar her parası olan kişinin kendi albümünü yapıp yapımcılığı bitirmeside etkili oldu bence. Gerçekten üretenler birşey yapamazken farklı yerlerden kazanılan paralarla aslında bir nevi işgal ve kıyım yaşandı müzik camiasında.Burda herkesin suçu var.Alkış çok değerlidir benim kanımca ve hakedenin alkışlanması gerekir.Ama gönlü büyük Türk dinleyicisi birazda mütevazilik ve iyi niyetle herkesi alkışladı.Ve bir baktıkki dengeler değişmiş.Benim herkesten ricam lütfen kıymetli alkışlarınızı hakedenlere saklayın.Yine kazanan siz olacaksınız.Yoksa müzik dünyası köşeleri tutulmuş bir kale gibi hep aynı isimler önünde döner gider ve az üretim bol tüketim mantığı ile yokoluş sürecini hızlandırır.

Pepsi adında bir köpeğinizin olduğunu ,hayvan sevginiz hayranların tarafından biliniyor? Türkiyede insanların bile saygısını yitirmeye başladığı bir dönemdeyiz bize hayvan sevgini biraz anlatırmısınız?

Göksel Kılıçlar :Pepsi...Hayatımdaki en tatlı baş belam ve en iyi dostum.Hayvan değilde evlat demek daha doğru onun için..Hayvanlar bize koşulsuz ve gerçek sevginin varlığının ispatı bence.Asla riya ve kötülük yok içlerinde.Gözlerinde sevgi var.Biz insanlar dünyayı o kadar sahiplendik ki sanki onlar burada yokmuş gibi davranıyoruz.Onlar bu dünyanın parçası ekolojik dengenin bir parçası..Hayvanlara yapılan eziyeti burdan bir defa daha kınıyor ve lanetliyorum.Lütfen yaşam hakkına saygı duyalım.Bu konuda inanılmaz hassasım..

Hayatta idolleriniz , en çok dinlemekten zevk aldığınız sanatçılar kimler?

Göksel Kılıçlar :Michael Jackson..Benim için idolden öte bir felsefe ve yalnızlığın zaferi. O kadar çok şey öğrendim ki yaşamından ve o kadar etkilendim ki sanatından benim için adeta bir ışık oldu.Star olmak sanırım o ışığı yansıtmak ve herşeye rağmen ışığını korumak. Yerli olarakta Ajda Pekkan çok severim.Onun dinamizmi ve her daim yeni kalışına hayran olmamak imkansız sanırım.Nesiller boyu hep zirvede olmak başarının bir belgesi.Hala çıkacağı bir basamak kalmadığı halde kendini geliştimesi ise sanata ve sevenlerine duyduğu saygı..Birde tabiki İlhan İrem..Bana göre ses denen tınının en anlamlı yankısı..Duruşu,üretimi ve her daim kaliteden vazgeçmeyip popülerite kaygısı duymadan sadece ama sadece müzik yapması. Bu alkışlanacak bir şey..Tek diyebileceğim o bir Usta..

Yeni yılda planınız nedir, bir yerlerde sahne alacak mısınız?Şu an için bir planım yok.Ama zaman ne getirir bilemem elbette.Dileğim yeni

projelerde dostlarımla buluşmak ve şarkılar söylemek..

Önümüz yılbaşı, yeni yıl ile ilgili sizi sevenlere neler söylemek istersiniz?

Sanırım yaşadığım olayların bana öğrettiği en önemli şey İYİLİK..Herkese herşeye her canlıya koşulsuz iyilik..İyi gözle bakmak ve güzel görmek..Dilerim yeni yılda herkesin dilekleri gerçek olsun ve toplumsal farkındalığımız artsın..Hayat bize verilen en güzel hediye..İçindeki siyahlara rağmen vazgeçemediğimiz bir gökkuşağı.Lütfen hayatın ve hayatınızın kıymetini bilin.Ve sorgulamaktan asla vazgeçmeyin.Yeni yılda herkese sevdikleri ile sağlıklı ve mutlu bir yıl dilerim.İnandıklarından asla vazgeçmesinler herkese herşeye rağmen..

İyilik ve ışığın açtığı yolda müzikle beraber yürümek dileğiyle... GÖKSEL

KURTOĞLUİNŞAAT & NALBURİYE

Kalite ve güvenin adı...

Adres: Kocasinan Mah. Acıçeşme Sk. No:21/E - Lüleburgaz/KIRKLARELİTel: 0288 412 81 10 Fax: 0288 412 24 34 E-mail: [email protected] Web: www.kurtogluinsaat.org

Kenan Kurt: 0533 950 88 88 | Erkan Kurt: 0542 682 95 28

San. Tic. Ltd. Şti


SİNEMA

2010 YILININ

Recep İvedik 3Özen Film12 Şubat3.325.842

Çok Filim Hareketler BunlarMedyavizyon

26 Mart1.141.448

Eyyvah EyvahUIP Filmcilik

26 Şubat2.458.880

Başlangıç - InceptionWarner Bros.30 Temmuz1.098.754

Yahşi BatıUIP Filmcilik

1 Ocak2.323.061

New York’ta Beş Minare (Yeni Giriş)

Pinema Film 5 Kasım1.096.007


GİŞE REKORTMENLERİ

Alacakaranlık Efsanesi: Tutulma

Tiglon Film 30 Haziran1.041.030

Kutsal Damacana 2: İtmenÖzen Film22 Ocak802.547

VedaTiglon Film26 Şubat1.028.032

Ejder KapanıUIP Filmcilik

22 Ocak750.913

Dersimiz AtatürkCineFilm19 Mart861.468

Romantik KomediPinema Film

5 Şubat666.238


ASTROLOJİ

2011 YILLIK BURÇ YORUMLARI

Geçen yıl Koç için çok kuvvetli bir yıldız belki de hayatınızdaki en kuvvetlisiydi. 2010 içsel büyümenin, ruhsal aydınlanmanın gerçekleştiği bir yıldı. Bu yıl da ruhsal meraklarınız ve gelişmeniz devam edecek. Jüpiter ve Uranüs burcunuzun 12. Evini heyecanlandırsa da Neptün Nisan’ın 4’ünden itibaren hareket etmeye başlıyor. Neptün burcunuzun 12. Evi ile 2011 yılında nadiren flört etse de gelecek yıllarda buraya yerleşerek size iyilikler sunacak.

İki büyük önemli gezegen bu yıl sizin burcunuza geliyor. Bunlar Jüpiter ve Uranüs’tür. Uranüs 85 yıldır Koç burcuna uğramamıştı. Jüpiter ise burcunuzda en son 12 yıl önce görülmüştür. Bu hareketler burcunuza bu yıl büyük mutluluklar getirecektir. Buna şimdiden hazır olun. Statüko artık size cazip gelmiyor ve artık kendi özgürlüğünüzü aramaya başlayacaksınız.

Bu kişisel özgürlük isteği sürmekte olan bir ilişki veya evliliğe iyi gelmeyecektir. Geçen yıl burcunuzun aşk ve evlilik evi olan 7. evinizde bulunan Satürn aşkınızı sınamaya tabii tutmuştu. Bu yıl da bu sınav devam ede-cek. Daha önemlisi hayatınızda yeni bir başlangıç yapmak isteyeceksiniz. İlişkiler de dahil olmak üzere her şeyde yenilik arayacaksınız.

Pluton iki buçuk yıldır burcunuzun kariyer evi olan 10. Evinizdeydi. Bu gezegen bir yıl daha bu evde kalacak. Kariyeriniz yenileşecek, başkalaşım geçirecek. Kötü

Geçen yıl bu yıl olacak bazı ruhsal ve kariyer değişikliklerinin habercisi olan şeyler hissetmiştiniz. Bu değişiklikler bu yıl gerçekleşecekler. Geçen yıl Jüpiter ve Uranüs burcunuzun 12. evi olan inanç evinize yakınlaşmıştı daha sonra 11. eve geri dönmüşlerdi. Bu yıl iki gezegen de 12. eve yerleşecekler.

Bu yüzden gelecek yıl sizin için ruhani tecrübeler yılı olacak. Bu yıl içsel gelişme, içinizdeki Allah ile bağlantı kurma yılı olacak. Bu ruhani bilinç size bu yıl mali ve kariyer olarak başarı getirecek. Boğa ayakları en çok yere basan burç olduğundan bu yıl biraz çelişkili olabilir.

Geçen yıl aşkınız test edilmişti ve bu yıl Mart’ın 12’sinden sonra test edilmeye devam edilecek. Sadece sağlam bir ilişki bu dönemde hayatta kala-bilecek. Sağlığınız geçen yıl iyiydi bu yılda iyi olmaya devam edecek.

Genel olarak sosyal hayatınız iyi ama bu yıl geçen

düşünceler ve kavramlardan kurtulduğunuzda rüyalarınızın kariyeri gerçekleşecek.

Geçen yıl Koçlar için bereket ve bolluk yılıydı fakat 22 Ocaktan itibaren Jüpiter’in burcunuza girmeye başlamasıyla bu durum daha da iyi olacak. İyi şans ve kısmetiniz sizi bulacak ve bundan kaçamayacaksınız. Yatırımlarınızda şanslısız , daha çok yurt dışı seyahat gözüküyor ve daha rahat yaşayacaksınız. Jüpiter için bankada ne kadar paranız olduğu fark etmez Jüpiter’in ışınları altındaki kişi zengin yaşar.

Öğrencilerin okullarda ve üniversitelerde eğitimleri bu yıl gayet iyi gidecektir. Öğrenci Koçlar gerçekten hayal ettikleri eğitim fırsatlarını bu yıl yakalayacaklar. Hatta bu fırsatlar bu yıl onları bulacak.

Bu yıl yaşamınızda sizin için en önemli alanlar; vücudunuz, görünüşünüz, kişisel zevkleriniz 1 Ocak – 4 Haziran. 5 Haziran – 31 Aralık parasal konular, aşk, sosyal faaliyetler ve ruh dünyanız.

2011 yılında ; 1– 22 Ocak ruhsal doyum; 22 Ocak – 4 Haziran vücudunuz, imajınız ve kişisel zevkleriniz; 4 Haziran – 31 Aralık parasal konular; 1 Ocak - 4 Mart kariyer; 4 Haziran – 31 Aralık din, felsefe, seyahat ve yüksek öğretim – 31 Aralık iletişim, entelektüel gelişim, ev ve aile; 1 – 22 Ocak sağlık ve iş yaşamı; 22 Ocak konularına eğilip başarılı olacaksınız.

yıllara nazaran önemini kaybedecek. Büyük ihtimal hayatınızın bu kısmından memnun olduğunuz için önemli değişiklikler yapmayacaksınız. Nisan’ın 4’ünden Ağustos’un 5’ine kadar Neptün burcunuzun 11. evine girecek ve bu size yeni arkadaşlıklar getirecek.

Bu yıl dört tane güneş tutulması yaşanacak. Ay tutulmaları ile beraber bu yıl gerçekleşecek altı tane gezegen tutulması 2011 yılının dünya için önemli değişiklikler olacak bir yıl olacağını gösteriyor. Bu durum Boğa insanlarının değişikliği pek sevmediklerin-den hoşlarına gitmeyecek. Bu değişikliklerle sakin bir şekilde başa çıkmalısınız.

2011 yılında ilgi alanlarınız Haziran’ın 4’ünden başlayarak yılın sonuna kadar vücudunuz, imajınız, kişisel görünüşünüz, kişisel zevkleriniz; Ocağın birinden Nisan’ın 4’üne ve Ağustosun 5’inden yılın sonuna kadar

Sağlıkİki yıldır iki güçlü gezegen—Satürn ve Pluton—size

sıkıntı veriyor. Bu yüzden enerjiniz standardın altında düşük. Önümüzdeki yılda bu iki gezegen size sıkıntı ve-recek. Bu yüzden enerjinizi göz önünde bulundurup sadece gerekli olan işlere eğilmelisiniz.

Buradaki esas tehlike burcun 6. evi yani sağlık evinin boş olmasıdır. Sağlığınıza yeterli önemi göstermiyor olabilirsiniz. Ortaya çıkan şeyleri görmezden gelme eğiliminiz olabilir. Bu yüzden istemeseniz de sağlığınıza odaklanmalısınız.

Sağlığınızı iyileştirmek için başınıza, yüzünüze, saçlarınıza, kalbinize, ciğerlerinize, bağırsaklarınıza, kollarınıza ve omuzlarınıza önem vermeniz gerekiyor. Yüzünüze ve başınıza yapacağınız masaj her zaman size yararlıdır fakat bu yıl muhakkak düzenli olarak yapmalısınız. Aynı şekilde kollar ve omuzlara yapılacak masaj da yarar sağlayabilir.

Hayatınızdan iki kötü şeyi yani endişe ve heyecanı çıkarmalısınız. Bunlar için ilaç ta kullanabilirsiniz. Ama daha iyisi içsel tedavi yani meditasyondur. İlaçlar belirtileri azaltır ama meditasyon sıkıntının kaynağını yok eder.

Sizin sağlık gezegeniniz Merkür hızlı hareket eden bir gezegendir. Bütün yıl boyunca birçok burcu gezer. Bu yüzden sağlığınız için gerekli olan terapi sürekli olarak değişir.

da sağlık, din ve felsefe, yüksek eğitim, yurtdışı geziler ve kariyer; Ocağın 22’sinden sonra da arkadaşlar, organizasyonlar, grup aktiviteleri olacak.

Ocağın 22’sine kadar arkadaşlıktan, grup aktivitele-rinden; Ocağın 22’sinden Haziran’ın 4’üne kadar ruhani konulardan; Haziran’ın 4’ünden sonra vücudunuz, imajınız ve kişisel zevklerinizden; Mart’ın 4’üne kadar din,felsefe ve yüksek eğitimden, ve yurtdışı seyahatten doyuma ulaşacaksınız.

SağlıkGeçen yıl sağlığınızla ilgili konular iyiydi bu yıl

daha da iyi olacak. Genel olarak enerjiniz iyi. Bu yıl burcunuzun 6. evi güçlü bu da sağlığa odaklanacağınız anlamına geliyor. Şu anda hiçbir sorununuz olmadığından önleyici tedbirler olarak günlük gıdanıza dikkat edeceksiniz.

KOÇ BURCU:

BOĞA BURCU:

NURAY SAYARI İLE


2010 yılında ana ilgi konunuz kariyerinizdi. Birçok şekilde birçoğunuz hayatınızın zirvesine çıktınız. Birçok yönden statünüzü geliştirdiniz. Başarılarınız dolayısıyla onurlandırıldınız ve ödüllendirildiniz. Bu yıl sizin için ma-teryal başarı yılıydı. Şimdi bu başarılarınızın meyvelerini toplayacaksınız.

Kariyeriniz 2011 yılında da hala önemini koruyacak fakat geçen yılki kadar önemli olmayacak. Maaş artışları, ikramiyeler yılın başında gerçekleşecekler ama esas sosyal hayatınızda hareketlenme hissedeceksiniz.

Kariyer gezegeniniz Neptün 14 yıldır bulunduğu Kova burcundan çıkış yaparak Balık burcuna girecek. Bu sizin kariyerinizle ilgili hareketlerinizde değişikliğe neden olacak.

Finansal durumunuz geçen yıl sorun olmamıştı. Bu yıl da sorun olmayacak. Statükodan hoşlanmışa benziyorsunuz.

Geçen yıl aklınızı ve zihninizi ufkunuzu genişletmek bilginizi arttırmak, seyahat, yüksek eğitim ve felsefi çalışmalarla geliştirmek için iyi bir yıldı. Geçen yıl Hac gibi dini seyahatler yapmaya da elverişli bir yıldı. Şimdi elde ettiğiniz bu bilgileri, gelişmeleri uygulamaya koymanın zamanıdır.

Kariyeriniz gelecek yıl odaklanacağınız konu olacak. Ama korkmayın değişimler sizi özgürleştirecek ve güzel gelişmeler olacak.

Burcunuzun din, felsefe, yüksek öğretim ve yurt dışı seyahat merkezi olan 9. eviniz bu yılda güçlü olacak. Neptün burcunuzun 9. evine giriş yapacak. Orada 7 yıldır bulunan Uranüs ise o mevkiden çıkacak. Şimdi di-ninizin mistik geleneği ile tanışacaksınız. Dininizin karşı çıktığınız bütün uygulamaları aslında dinin kurucuları tarafından yaşamış mistik tecrübelere dayanmaktadır.

Neptün’ün burcunuzun 9. evinde bulunması

Uzun yıllar istediğiniz insana dönüşmek şimdiye kadar en önemli ilgi alanınız oldu. Geçen yıl bu konuda çok ilerleme kaydettiniz. Şu anda bu hedefinizi gerçekleştirdiniz ve diğer ilgi alanlarınız olan din, yük-sek eğitim, felsefe, yurtdışı seyahat gibi ilgi alanlarına eğilebilirsiniz. Dini inançlarınız dünya görüşünüz bu yıl köklü bir değişiklik yaşayacak. Uranüs bu yıl burcunuzun 8. evinden 9. evine geçecek. Düşünce sisteminizde değişiklik bir günde olmayacak bu yedi yılı alan bir sürece yayılacak.

Kişisel değişim bu yıl yaşanacak ve geçen yıl başlattığınız momentumdan hızlı olarak. Bu yıl dört tane Güneş tutulması gerçekleşecek. Güneş imajınızı, kişiliğinizi yöneten gezegen olduğundan gelecek yıl bu konularda birçok değişiklik göreceğiz.

Bu yıl daha fazla yurt dışı seyahat için iyi bir yıl ve

Burcunuzun 1. evinde olacak olan iki gezegen tutulması kişisel gelişmeye olan merakınızı arttıracak. Belki bu gelişimi sadece tasarlıyorsunuz fakat bu tutulmalar sizin tasarılarınızı pratiğe dökmenize neden olacaklar.

Satürn bir yıldan fazla süredir burcunuzun 5. evinde bulunuyor ve 2011 yılının bütününde de orada olacak. Daha fazla yaratıcılığınızı kullanın. Yaratıcılığınız daha pratik ve diğer insanlara faydalı olursa daha iyi olur. Çocukları olanlar onlar için ekstra sorumluluk yüklen-mek zorundalar.

Haziran’ın 4’ünde Jüpiter burcunuzun inanç merkezi olan 12. evine girecek. Bu yüzden yılın geri kalanı inançsal yönü ağır basan bir dönem olacak. Bu dönem içsel ve ruhani dünyanıza eğildiğiniz, meditasyon yaptığınız ve içinizdeki Allah ile buluştuğunuz bir zaman dilimi olacak. Hayır işlerinde

dolayısıyla öğrenci olanlar için denizcilik, su ekolojisi oşinografi gibi disiplinler ilgi çekici olabilirler.

Aşk hayatınız ve evliliğiniz birkaç yıldan bu yana sınavdan geçmektedir. Eğer ilişkiniz hala ayakta ise bu gerçek olduğunu gösterir. Arkadaşlıklarınız Haziran’ın 4’ünden sonra daha da mutlu bir hal alacaklar. Sosyal çevrenizi genişletiyor, yeni ve önemli arkadaşlıklar elde ediyorsunuz.

Ev ve aile yaşamınız birkaç yıldan beri sınavdan geçmekte ve bu durum bu yıl da devam edecek. Aile ve ev hayatınızda daha çok sorumluluk almalısınız. Fakat bu sizin için iyi bir durum. Çünkü aile sizin tutkunuz.

Sağlığınıza bu yıl daha fazla dikkat etmelisiniz. Bu yıl en önemli ilgi alanlarınız aile, aşk ve evlilik, kendini geliştirme, derin psikoloji, din, felsefe, yüksek eğitim, yurt dışı seyahat, bilim ve teknoloji olacak.

bu seyahatleriniz size mutluluk getirecek. Üniversiteye ya da yüksek lisansa başvuran öğrenciler için iyi bir yıl olacak 2011. İstediğiniz üniversiteye kabul edilemeye-bilirsiniz fakat hiç beklemediğiniz bir üniversiteye, hiç beklemediğiniz bir şekilde kabul edilebilirsiniz. Öğrenciler eğitimleri konusunda önemli değişiklikler yapabilirler. Eğitim hayatı ne kadar bulanık görünüyor olsa da her şey bir anda değişebilir. Geçici yenilgilerin sizi geriletmesine izin vermeyin.

Uranüs’ün burcunuzun 8. evinden 9. evine geçiş yapması aşk ve sosyal hayatınızda önemli değişikliklere neden olacak. Çünkü Uranüs sizin aşk gezegeniniz.

Haziran’ın 4’ünde Jüpiter yıldız haritanızın ortasını geçip kariyer merkeziniz olan burcunuzun 10. evine girecek. Bu size kariyerinizde başarı, terfi, zam ve övgü getirecek. Aynı zamanda birçok kariyer fırsatını da

çalışabilirsiniz. Bu yıl ilginiz yaratıcılık, kişisel gelişim, çocuklar,

manevi çalışmaları, din, felsefe, yurt dışı seyahatte olacak. Haziran’ın 4’ünden sonra ise kariyer, arkadaşlık, bilim, teknoloji ile ilgileneceksiniz.

Bu yıl Mart ayının 4’üne kadar cinsellik, kişisel gelişim ve manevi çalışmalarından tatmin olacaksınız; Mart’ın 4’ünden sonra aşkta, Ocağın 22’sine kadar kariyerinizde, Ocağın 22’sinden Haziran’ın 4’üne kadar arkadaşlık, bilim ve teknolojide ve astroloji konusunda doyuma ulaşacaksınız.

SağlıkSağlığınız gittikçe iyileşiyor. Geçen yıl 2009’dan

iyiydi ve 2011 de 2010’dan iyi olacak. Jüpiter ve Uranüs bu yıl sağlığınıza uyumu getirecek. Bütün gezegenler bu uyumu destekleyecekler.

SağlıkSon iki yıldır sağlığınız hassas durumdaydı. Pluton

Oğlak burcuna doğru hareketlendi bu sizin için stres yaratacak bir durum. Aynı zamanlarda Satürn Terazi burcuna girdi bir başka stres yaratan durum da budur. Bunlar göz ardı edilecek gelişmeler değil. Bu yıl iki uzun dönemli gezegen de sizin için stres yaratacak harekette bulunacak. Bunlar Mart ayının 12’sinden sonra Uranüs ve Ocağın 22’sinden Haziran’ın 4’üne kadar Jüpiter gezegenleridir. Bu yüzden bu dönemde rahatlamaya çalışıp daha fazla dinlenmelisiniz. Bu yıl üzerinizde büyük stres var. Geçen yıl burcunuz için yazdıklarımız bu yıl içinde geçerlidir. Bu yıl enerjinize dikkat edin ve fazla yorulmamaya bakın. Yorulduğunuzda dinlenmekten çekinmeyin. Hayatınızda önemli olan olaylara odaklanın diğer şeylerin peşini bırakın.

getirecek. Sağlığınız geçen yıl iyiydi bu yıl daha da iyi olacak.

Bu yıl en önem verdiğiniz ilgi alanlarınız; Ocağın 1’inden Nisan’ın 4’üne ve Ağustos’un 5’inden sonra iletişim ve entelektüel konular, sağlık ve iş, aşk ve sosyal aktiviteler olacak. Ocağın 1’inden Ağustosun 5’ine kadar cinsellik, kişisel gelişim, Ocağın 22’sinden sonra ise din, felsefe, yüksek eğitim ve yurtdışı seyahat olacak.

Bu yıl en çok tatmin olacağınız konular Mart’ın 4’ün-den yıl sonuna kadar sağlık, iş, çocuklar, kişisel gelişim, Ocağın 22’sine kadar cinsellik, kişisel gelişim, detoks, ruhsal çalışmaları, Ocağın 22’sinden Haziran’ın 4’üne kadar din, felsefe, yüksek eğitim ve yurt dışı seyahat olacak. Kariyeriniz de ise Haziranın 4’ünden sonra doyuma ulaşacaksınız.

İKİZLER BURCU:

YENGEÇ BURCU:

ASLAN BURCU:

Geçen yıl Satürn gezegeninin dönencenizi terk etmesiyle beraber sağlığınız iyiye gitti ve 2011 yılında iki güçlü gezegenin daha dönencenizden çıkmasıyla daha da iyiye gidecek.

4 Haziran tarihinde Jüpiter gezegenin 4. Evinize gir-mesiyle beraber maddi bolluk ve entelektüel zenginlik elde edeceksiniz. Entelektüel zenginlik insana fiziksel zevkleri kadar zevk veren bir olgudur. Bu yıl bu zevki çok yoğun ve

sık şekilde yaşayacaksınız.Geçmiş birkaç yıl içinde sosyal yaşamınız ve aşk

hayatınız oldukça sallantılı bir dönemden geçti. Evlilikler, boşanmalar, yeni aşklar, ayrılıklar yeni arkadaşlıklar ve

BAŞAK BURCU:


2011 boyunca Satürn gezegeni dönencenizde kalacak ve bu yıl karakterinizi geliştirip güçlendirecek bir süreçten geçeceksiniz. Bu dönemde fazladan sorumluluklar üstlenecek ve kişiliğinizde ilk başta gözle görülmese bile kolaylıkla hissedeceksiniz.

2011 yılında gerek bilişsel gerekse ruhsal olarak müthiş bir gelişim gösterecek ve zamanı gelince bu gelişmeyi yaşamınızda olumlu olarak kullanacaksınız. Unutmayın ki insan gelişimi zor günler sayesinde gerçekleşir.

Bu yıl aşk yaşamınızda dramatik değişiklikleri yakından izleyeceksiniz. Bu yıl evlilik ve ilişkileriniz sıkı bir sınavdan geçecek.

Satürn, Plüton, Jüpiter ve Uranüs gezegenlerinin stres etkilerini bu yıl oldukça fazla hissedeceksiniz.

Geçen yılı eğlence, aşk maceraları ve tatillerle geçiren Akrepler aynı dönemde yaratıcılıklarını en düzeye taşımışlar ve çocuk sahibi olmuşlardır. Bu yılın başlarında da bu trent devam edecek ancak 22 Ocak tarihinde Jüpiter’in 5. Evi terk etmesi ve Uranüs gezegeninin onu 12 Mart tarihi itibarıyla takibe başlamasıyla iş, sağlık, sağlık rejimleri gibi ciddi konulara odaklanmış bir yıl yaşayacaklardır.

Akreplerin uzun süredir kısa süreli, eğlenceli aşk maceralarına olan düşkünlükleri bu yıl sona erecek ve aşk yaşamlarında ciddi ilişkiler başlayacaktır. Jüpiter gezege-ninin 7. Evlerine girmesi sonucu haziran sonrası Akrepler için evlilik veya evlilik benzeri ilişkiler oluşacaktır. Jüpiter’in konumu ayrıca Akreplere bu dönemde yeni sosyal bağlar, iş ortakları ve dostlar getirecek.

Çok nadir olan bir durum bu yıl Yay burcunda yaşanacak ve Jüpiter ile Uranüs uzun vadeli olarak 5. Eve yerleşeceklerdir. Geçen yılı ev ve aile yılı olarak düşünürsek bu yıl parti ve eğlence yılı olacaktır.

Geçen sene pek çok Yay ev değiştirdi, yeni ev aldı, ailelerini evlilik veya yeni doğumlarla büyüttü. Aile bireyleri arası uyum ve destek 2010 yılında en üst düzeye çıktı. Aynı yıl ailedeki psikolojik uyum Yayların kendilerini ve duygu dünyalarını iyice tanımalarına olanak sağladı.

Bu yıl bekâr veya ilişkisi olmayan Yaylar pek çok aşk macerası yaşayacaklar hatta evli olanlar bile yaşamamaları gerekse de bu tip evlilik dışı aşk şansları yakalayacaklardır. 2011 yılı Yaylar için

Sağlığınıza bu yıl dikkat etmeniz gerecek.Teraziler önümüzdeki yıllarda da geçerli olmak

üzere yaşamdaki duruşları, inançları ve yaşam denge-leri açılarından büyük değişiklikler yaşayacaklar. Bu zorlu süreçte yaşamlarını materyalist temeller üzerine bina etmiş Teraziler oldukça zorlanacaklar. Ama unutmayın ki bazen sağlığınız için gerekli olan ilaçların tadı acı olabilir.

Bu yıl yaşamınızda sizin için en önemli alanlar; vücudunuz, görünüşünüz, ev ve aileniz, çocuklar, eğlence, kişisel yaratıcılık, sağlık ve iş yaşamı 12 Mart – 5 Ağustos; aşk, sevgi, sosyal yaşam, cinsellik kişisel gelişim, doğaüstü bilimler 4 Haziran – 31 Aralık.

2011 yılında 1 Ocak – 4 Mart ev ve aile; 4 Mart – 31 Aralık iletişim, entelektüel gelişim, ev ve aile; 1 –

2011 yılında tarihte çok az rastlanan dört gezegen tutulmasının kariyer veya iş değişikliklerine neden olacağı tahmin edilmektedir. 12. evinizde bir yıldır bulunan Satürn gezegeni aynı pozisyonda kalacağından bu yıl inançlarınız kuvvetlenecek ve disipline kavuşacak. İnançlarınızdaki gelişimi kararlı, sabırlı ve uzun çalışmayla sağlayabilirsiniz.

Daha önce parasal konulara verdiğiniz büyük önem son yıllarda iletişim ve eğitim alanlarına yönelmiştir. Bu trent 2011 ve daha sonra birkaç yıl daha sürecek . Özel-likle öğrenmek görevi olan öğrenci Akrepler bu dönemde okullarında çok başarılı olacaklar. Yeni bir lisan öğrenmek isteyen yetişkin Akrepler için 2011 ideal bir dönem olacak.

Bu yıl yaşamınızda sizin için en önemli alanlar; iletişim ve entelektüel gelişim, ev ve aile 1 Ocak - 4 Nisan ve 5 Ağustos – 31 Aralık 2011, çocuklar, eğlence, yaratıcılık,

eğlendikleri, mutlu oldukları her şeyi yaptıkları kişisel zevk dönemi olacak gibi gözükmektedir.

Bu yıl Yaylar yenilikçi ve deneme yanılma yöntemiyle dersler alacakları faaliyetlerde bulunacaklardır. Jüpiter gezegeninin 6. Evlerine girmesiyle beraber Yayların parti yapmaya olan düşkünlükleri yılın ileri bölümünde azalma göster-ecektir. Yaylar bu dönemde işlerine daha fazla önem verecekler ve hayattan zevk almaya devam etseler de çalışmaya odaklanacaklardır.

Din, felsefe, yurtdışı seyahatler ve yüksek öğretim Yayların en fazla ilgilendikleri konular arasında olsa bile bu yıl bu alanlar çok hareketli olmayacaklardır. 9. Evlerinde bu yıl gerçekleşecek olan dört önemli Güneş ve Ay tutulması nedeni ile

22 Ocak sağlık ve iş yaşamı; 22 Ocak - 4 Haziran aşk, sosyal faaliyetler; 4 Haziran – 31 Aralık cinsellik, kişisel gelişim ve doğaüstü bilimler konularına eğilip başarılı olacaksınız.

Sağlık2011 yılında daha önce belirttiğimiz gibi sağlığınız

oldukça hassas olacak. Bunun başlıca nedeni Satürn, Jüpiter, Plüton ve Uranüs gibi güçlü gezegenlerin dönencenizde yarattığı stres etkileri olacak. Ancak özellikle 20 Mart - 20 Nisan, 21 Haziran – 22 Temmuz, 21 Aralık – 31 Aralık dönemlerinde dönenceye giren diğer kısa vadeli gezegenler bu tarihlerde sağlığınızı daha da hassaslaştıracak. Bu yıl boyunca dinlenmeye ve rahatlamaya çok dikkat etmelisiniz.

sağlık ve iş yaşamı 22 Ocak – 31 Aralık, aşk ve sosyal ilişkiler 4 Haziran – 31 Aralık olacaklar.

2011 yılında iletişim ve entelektüel gelişim hakkında 4, Mart tarihine kadar başarı sağlayacaksınız. Çocuk-lar, yaratıcılık, eğlence alanlarında 4 Mart - 31 Aralık tarihleri arası doyum sağlayacaksınız. Sağlık ve iş yaşamı konularında doyum 22 Ocak tarihine kadar devam edecek. Aşk ve sosyal ilişkiler alanlarındaki başarılarınız 4 Haziran – 31 Aralık arası devam edecek.

Sağlık2011 yılı sağlık alanında geçen yıl gibi gayet iyi olacak.

Neptün dışında tüm stres yaratan gezegenlerin dönen-cenizi terk etmesi size enerji sağlayacak. Neptün bile yıl sonuna doğru stres yaratan özelliğini kaybedecek. Bu yıl her istediğinizi yapacak kadar enerjiniz olacak.

Yay burcu insanlarının inançları sınavdan geçecek hatta değişecekler. Önümüzdeki yıllarda da inanç konusunda çalkantı yaşayacak olan Yayların gerçek ve doğrunun kalıcı olacağına inanmaları gerekmek-tedir.

Satürn gezegeninin 11. Evinizde tüm yıl kalması arkadaşlık ve dostluk bağlarınızı kontrol etmenizi ve gereksiz arkadaşlardan kurtulmanızı sağlayacaktır. Evli Yaylar ayrıca bu yıl 7. Evlerinde gerçekleşecek iki gezegen tutulması nedeni ile zor bir ilişki sınavından geçeceklerdir.

Bu yıl yaşamınızda sizin için en önemli alanlar; parasal konular, entelektüel gelişim ve iletişim 1 Ocak – 4 Nisan ve 5 Ağustos – 31 Aralık, ev ve aile 1 Ocak – 5 Ağustos, çocuklar, eğlence, yaratıcılık,

TERAZİ BURCU:

AKREP BURCU:

YAY BURCU:

kopan arkadaşlık bağları gibi pek çok deneyimden geçtiniz. Gerek aşk gerekse sosyal ilişkileriniz çok inişli ve çıkışlı bir yol izledi. Belki de bu dönemde deneme yanılma yöntemiyle pek çok şey öğrendiniz ve mutluluklarınız kadar hayal kırıklıklarınız da oldu. Ancak geçen yıldan itibaren bu çalkantılı sosyal ve aşk ilişkileriniz daha tutarlı hale gel-meye başladı. Bazı başaklar evlendi bazıları ise ciddi aşk ilişkilerine girdiler. Bu yıl bu tutarlı gidişat devam edecek.

Hala sizin için önemli olmasına rağmen romantizme verdiğiniz öncelik 2011’de 8. evinizin öncelikleri olan cinsellik, kişisel değişim ve gelişim, hayatın derinliklerinin araştırılması, reenkarnasyon, yaşam ve ölüm gibi konulara

yönelecek. Bu yıl yaşamınızda sizin için en önemli alanlar;

parasal konular, çocuklar, eğlence, yaratıcılık, sağlık ve iş yaşamı 1 Ocak – 4 Nisan ve 5 Ağustos – 31 Aralık; aşk 1 Ocak – 5 Ağustos; cinsellik, kişisel gelişim ve değişim, detoks, doğaüstü bilimler, 22 Ocak – 31 Aralık; din, felsefe, yüksek eğitim, yurtdışı seyahatler 4 Haziran – 31 Aralık.

2011 yılında 1 Ocak – 4 Mart çocuklar, eğlence, yaratıcılık; 1 – 22 Ocak ev ve aile; 22 Ocak – 31 Aralık cinsellik, kişisel gelişim ve değişim, detoks, doğaüstü bilimler; 4 Haziran – 31 Aralık din, felsefe, yüksek eğitim

ve yurtdışı seyahatler konularına eğilip başarılı olacaksınız.

Sağlık2011 yılında sağlığınız ve enerji düzeyiniz her gün daha

iyiye gittiğinden bu konularda geçen yıllara göre daha az kafa yoracaksınız. Daha önce belirttiğimiz gibi Satürn gezegeninin 2010 yılında dönencenizi terk etmesiyle birlikte sağlığınız ve enerji düzeyinizde belirgin bir gelişme olmuştu. Bu yıl Uranüs ve Jüpiter gezegenleri de üzeri-nizdeki olumsuz stresli etkilerini kaybedecekler. Eğer son yedi yıl içinde ruh ve beden sağlığınızı koruduysanız bu yıl korkacağınız hiçbir şey olmayacak.


2010 Oğlak Burcu insanı için her yerde başarılı olacağı bir dönem olacaktır. Kariyerlerinde ve aile yaşamlarında bu yıl en tepede olacaklar veya en tepede olmasalar da en tepeye çıkışlarına devam edeceklerdir. Oğlaklar bu yıl iş yaşamlarında ve aile çevrelerinde takdirle izlenen kişiler olacaklardır. Yönetici gezegenleri olan Satürn 2009 yılında 10. Evleri olan Terazi Burcuna girmiş ve sonra birkaç aylığına Başak Burcuna çekilmiştir. 2010’da tekrar 10. Ev olan Terazi Burcuna giren Satürn 2010’da burada kalmaya devam edecek ve Oğlaklara büyük başarılar sağlayacaktır. Başarı ve liderlik güzel tarafları olduğu kadar zor yanları da olan özelliklerdir. Bu tip insanlar çok kıskanılır ve eleştirilirler. Bu nedenle 2011’de Oğlakların çevrelerindeki kıskançlık ve eleştirileri olumlu hale getirmeye çalışmaları gereklidir.

Geçen yılı bolluk içinde geçirse de maddi gelirleri inişli ve çıkışlı bir yol takip etmiş olan Oğlakların 2011’de maddi gelirleri düzenli olarak artacaktır çünkü para gezegenleri olan Uranüs 2011’de Balık Burcundan Koç Burcuna geçecektir.

Her zaman bilgi ve zekâlarını geliştirmeye önem veren Kovalar için bu yıl çok güzel geçecektir. Öğrenci, öğretmen ve yazar Kovalar 2011’de başarılarının doruğuna ulaşacaklardır. Eğitimlerini okul sonrası seminer ve konferanslarla devam ettiren yazmaya önem veren Kovalar bu yıl istediklerinden fazlasını bulacaklardır.

Uzun süredir inanç dünyalarını geliştirmeye çalışan Kovaların bu yıl asıl yapmaları gerek inançsal uygulamalardan çok ruhla ve bedenlerini kirlilikten arındırmaları olacaktır. Parasal konular bu yıl da her za-manki gibi önemli olacak ve Kovalar 2011 yılında para kazanmanın ruhani boyutlarında yoğunlaşacaklardır. Geçen yıl Kovalar için bolluk ve bereket yılı olmuştu bu yıl ise ruh dünyalarında yarattıkları gelişme ile daha iyi geçeceğe benzemektedir. Parasal olarak durumları gayet iyi gitse bile Kovaların bu yıldan itibaren paraya

Bu yıl burcunuzda etkin olacak iki önemli gelişme yer alacaktır. Bunlardan birincisi uzun süredir dönencenizi etkileri altında tutan Jüpiter ve Uranüs gezegenlerinin burcunuzu terk etmeleridir. İkincisi ise Balık burcunun yönetici gezegeni olan Neptün’ün dönencenizde yerini almasıdır.

Uranüs gezegeninin dönencenizde kaldığı süre boyunca vücudunuz ve imajınızı oldukça fazla değişikliklere zorladınız. Neptün gezegeninin bur-cunuza girmesiyle birlikte değişim yaratma trendiniz parasal konulara yönelecek. Neptün gezegeninin dö-nencenizde olması ayrıca ruhani ve inançsal konuların yaşamınızda daha önemli olmalarını sağlayacak. Zaten bu alanlara olan yüksek ilginiz 2011 yılında daha da artacak ve adeta dünya ötesi bir hayata yöneleceksiniz.

Geçen yıl olduğu gibi 2011 Balık burcu için yine

2008’de Oğlakların 1. Evine giren Plüton uzun süre bu-rada kalacağından, bu burcun insanları 2011’de de imajlarını ve görünümlerini değiştirmeye devam edeceklerdir. Kilo vermek, estetik ameliyatları gibi görünümünüzü olumlu şekilde değiştirecek olaylara 2011’de sık rastlayacak ve olmak istediğiniz insan tipine dönüşeceksiniz.

Geçen yıl entelektüel olarak hızlı bir gelişim geçiren ve başarı kazanan Oğlaklar bu yıl ev ve aile ilişkilerinde başarılı olacaklardır. Sağlık konusunda 2011’de hassas bir dönem geçirecek Oğlakların bu noktaya dikkat etmeleri gereklidir.

Bu yıl yaşamınızda sizin için en önemli alanlar; vücudunuz, görünümünüz, parasal konular 1 Ocak - 4 Nisan ve 5 Ağustos – 31 Aralık 2011, iletişim ve entelektüel gelişim 1, Ocak - 5 Ağustos, ev ve aile yaşamını 22 Ocak – 31 Aralık 2011, çocuklarınız, hobileriniz ve eğlence 4 Haziran – 31 Aralık 2011.

2011 yılında vücudunuz, görünüşünüz, parasal konular ve imajınız hakkında 4, Mart tarihine kadar başarı sağlayacaksınız. İnanç siteminizdeki doyum 4, Mart

olan ilgileri azalacaktır.Jüpiter gezegeninin bu yıl Kova burcunda

yerleşeceği konum aile bireylerinin desteğinin artmasına, ailenin doğum veya evlilik nedeni ile genişlemesine, evde tadilatlara hatta taşınmalara neden olacaktır.

Üniversite öğrencileri olan Kovaların bu yıl dersle-rine daha fazla önem vermeleri gerekmekle beraber genel olarak öğrenci Kovalar başarılı bir eğitim yılı geçirecekler. Seyahat etmeye bayılan Kova burcu insanlarının bu yıl yapacakları seyahatlerde belli ama-çlara yönelecekleri görülmektedir.

Bu yıl Kovaların en önem verdikleri alanlar; 1 Ocak – 4 Mart inanç sistemleri; 1 Ocak – 4 Nisan ve 5 Ağustos – 31 Aralık kişisel görünüm ve imaj; 1 Ocak – 5 Ağustos parasal konular; 22 Ocak – 31 Aralık iletişim ve entelektüel gelişim; 4 Haziran - 31 Aralık ev

bolluk ve bereket yılı olacak.21011’de cinselliğinizi kontrol altına almak ve cin-

sellik konusunda seçici olmak durumundasınız. Bu trent tabiî ki cinsellikten vazgeçmek anlamına gelmiyor ve cinsel hayatınızda sadece daha kaliteli ilişkileri teşvik edecek. Satürn’ün 8. Evinizde olması cinsel enerjinizi daha doğru kullanmanızı sağlayacak.

Bu yıl sosyal çevreniz ise sıkı bir elekten geçecek. Aslında 2008 yılından beri sürdürdüğünüz gereksiz arkadaşları çevrenizden uzaklaştırma alışkanlığınız bu yıl artarak sürecek. Arkadaşlık ilişkilerinizin bu yıl rafine edilmesi size daha az fakat kaliteli ve güvenilir arkadaşlar kazandıracak. Ve kalitesiz kişiler çevrenizden uzaklaşacaklar.

Bu yıl yaşamınızda sizin için en önemli alanlar; vücudunuz, görünümünüz ve parasal konular 22 Ocak – 31 Aralık, cinsellik, doğum, ölüm, ölüm sonrası yaşam

tarihinden yılsonuna kadar devam edecektir. İletişim ve entelektüel gelişim alanlarındaki başarılarınıza 22, Ocak tarihine kadar ulaşacaksınız. Ev ve aile ilişkilerindeki başarılarınız 22,Ocak - 4, Haziran arası gerçekleşecek, çocuklar, hobiler ve eğlence alanlarında istediğiniz noktalara ise 4, Haziran’dan itibaren ulaşacaksınız.

SağlıkBu yıl sağlığınıza her zamankinden daha fazla dikkat

etmek durumundasınız. Sağlık konusunda alacağınız önlemleri ve sağlığınıza göstereceğiniz dikkate ken-dinizi hazırlamalısınız. 2008’den beri sağlığınızı etkileyen Satürn – Plüton gezegenlerine bu yıl Uranüs ve Jüpiter de katılmaktadır. Sağlık durumunuzu çok fazla etkileyen bu gezegen dizimleri sizi sağlık konusunda daha fazla vakit ve enerji harcamaya yönlendirecektir. 2011’de sağlık açısından kritik dönemler 20 Mart – 20 Nisan, 21 Haziran -23 Tem-muz ve 23 Eylül – 23 Ekim tarihleri olacaktır.

ve aile, din felsefe, seyahat, eğitim olacaktır.2011 yılında inanç ve ruhani konular hakkında 4,

Mart tarihine kadar başarı sağlayacaksınız. Arkadaşlar, sosyal faaliyetler ve arkadaş toplantıları alanlarında 4 Mart - 31 Aralık tarihleri arası doyum sağlayacaksınız. Parasal konularda doyum 22 Ocak tarihine kadar devam edecek. İletişim, entelektüel gelişim, ev ve aile alanlarındaki başarılarınız 4 Haziran – 31 Aralık arası devam edecek.

SağlıkBu yıl belli zamanlarda gezegenlerin transit

hareketlerinden dolayı sağlığınız iniş çıkışlar gösterse de bunlar geçici şeyler olarak kalacak ve uzun süredir devam eden sağlıklı yaşantınız sürecek. 6. Eviniz olan Sağlık aşırı güç istememekte yani bu yıl sağlığınıza ekstra önem göstermeniz gerekmemektedir

kişisel gelişim, iletişim, arkadaşlık, sosyal faaliyetler ve gruplar.

2011 yılında 1 Ocak – 4 Mart arkadaşlık, 4 Mart – 31 Aralık kariyer, 1 – 22 Ocak vücut, imaj ve görünüşünüz, 22 Ocak – 4 Haziran parasal konular, 4 Haziran – 31 Aralık iletişim ve entelektüel gelişim konularında başarılı olacaksınız.

Sağlıkİki yıl önce Satürn ve Plüton gezegenlerinin

üzerinizdeki stres etkilerinin ortadan kalkmasını takiben sağlığınız gayet iyi bir düzeye gelmişti ve bu yıl Uranüs gezegeninin dönencenizi terk etmesiyle daha da iyi olacak. Mart ayı ortasından itibaren sağlığınızı olumsuz etkileyen tüm gezegenler sizi rahat bırakacaklar. Özel-likle daha önce sağlık sorunları olan Balıklar bu yıl güzel haberler alacaklar.

OĞLAK BURCU:

KOVA BURCU:

BALIK BURCU:

sağlık ve iş 4 Haziran – 31 Aralık, arkadaşlar, dost-luk, grup faaliyetleri 1 Ocak – 31 Aralık.

2011 yılında 1 Ocak – 4 Mart parasal konular, 4 Mart – 31 Aralık görünüş ve imaj, 1 – 22 Ocak ev ve aile, 22 Ocak – 4 Haziran çocuklar, eğlence

ve yaratıcılık, 4 Haziran – 31 Aralık sağlık ve iş konularında başarılı olacaksınız.

Sağlık2010 yılında Satürn gezegeninin stres yaratan

özelliğini kaybetmesiyle Yayların sağlıklarında gözle görülür bir iyileşme başlamıştı. 2011 yılında Uranüs ve Jüpiter gezegenleri de Yaylarla uyumlu hale gelerek sağlık konusunu daha iyiye götü-recekler.

www.trakyadayerimvar.com


LifeBurgazLüleburgaz’ın Aktüel ve Yaşam Dergisi

YILLIK ABONELİK TL30

YILLIK ABONELİK TL

lifeburgaz - yılbaşı Özel - aralık 2010 - ocak 2011

Documents