anadoluÜniversitesi’nintarihindebirİlkdahagerçeklebiyor ... · man i t es) lç f d p o ı İş...

8
www.ahaber.anadolu.edu.tr ANADOLU ÜNİVERSİTESİ HAFTALIK İLETİŞİM GAZETESİ SAYI: 573 31 OCAK - 13 ŞUBAT 2011 ile yeni bir sayfa daha açılıyor Üniversitemizin TRT ile stratejik iş birliği içinde yürüteceği TRT Okul’un açılış töreni Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımı ile 31 Ocak Pazartesi günü (bugün) 20.00’de Ankara’da yapılacak. Anadolu Üniversitesi’nin Tarihinde Bir İlk Daha Gerçekleşiyor: TRT OKUL Yayına Giriyor. Haber Merkezi Anadolu Üniversitesi ve TRT iş birliğiyle hayata geçirilen TRT Okul kanalı 31 Ocak akşamı dü- zenlenecek açılış töreni ile ya- yına başlayacak. Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’ın da katılacağı tören, Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu’nda yapılacak. Törene, devlet ve Eski- şehir protokolü, Yükseköğretim Kurulu üyeleri, Üniversitelerarası Kurul üyeleri ve diğer yayın pay- daşları da katılacak. Kanalda Neler Olacak? Bir yıldır hazırlıkları sürdürülen eğitim kanalında; her yaştan in- sana hitap eden eğitim programla- rının yanı sıra gençlere yönelik farklı program türleri de yer alacak. TRT Okul’da Açıköğretim Fa- kültesi öğrencilerinin yanı sıra örgün eğitim alan öğrencilerin de yararlanabileceği ders prog- ramları yayımlanacak. Yayınlarla, İktisat’tan Temel Bilgi Teknolojileri’ne kadar bütün üniversite ders program- larına destek sağlanacak. Ay- rıca, öğrencilere rehberlik ede- cek farklı danışmanlık program- ları, eğitim-kültür programları da izleyicilerle buluşacak. Açılış İçin Tren Seferi Kanalın test yayınları geçtiği- miz Pazartesi günü başladı. TRT Okul, Türksat 2A Batı Paketi üze- rinden 11.919 (Frekeans) V(Pol) 24444 (Sembol) 3/4 (FEC), Digi- türk Kanal 66’dan, D-Smart Plat- formu üzerinde Kanal 130’dan, Teledünya Kanal 130 ve Tivibu Kanal 130’dan izlenebilir. Ayrıcı açılış töreni dolayısıyla yüksek hızlı tren seferleri ko- nuldu. Tren, 31 Ocak günü 17.00’de Eskişehir, 23.15’te ise Ankara’dan hareket edecek. Törene, devlet ve Eskişehir protokolü, YÖK üyeleri, Üniversiteler- arası Kurul üyeleri ve diğer paydaşlarımız ile Anadolu Üniversitesi mensupları katılacak. Ayrıca törene gidiş-geliş için Eskişehir-Ankara arasında yüksek hızlı tren seferi konuldu. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın, “TRT Okul, üniversite- miz açısından milattır. Bu proje ile yeni bir sayfa daha açılmaktadır. Bu projeyi izleyen pek çok projemiz olacaktır.” dedi. Rektör Prof. Dr. Davut Aydın TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin

Upload: others

Post on 15-Nov-2020

1 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: AnadoluÜniversitesi’ninTarihindeBirİlkDahaGerçekleBiyor ... · man i t es) lç f d p o ı İş , İktisat ve Turizm Lisans Programları aç ılms in b rğ b aş lt d . B ird

www.ahaber . anado lu .edu . t r ANADOLU ÜNİVERSİTESİ HAFTALIK İLETİŞİM GAZETESİ SAYI : 573 31 OCAK - 13 ŞUBAT 2011

ile yeni birsayfa daha açılıyor

Üniversitemizin TRT ile stratejik iş birliği içinde yürüteceği TRTOkul’un açılış töreni Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıile 31 Ocak Pazartesi günü (bugün) 20.00’de Ankara’da yapılacak.

Anadolu Üniversitesi’nin Tarihinde Bir İlk Daha Gerçekleşiyor: TRT OKUL Yayına Giriyor.

Haber Merkezi� Anadolu Üniversitesi ve TRT işbirliğiyle hayata geçirilen TRTOkul kanalı 31 Ocak akşamı dü-zenlenecek açılış töreni ile ya-yına başlayacak.

Başbakan Recep Tayyip Erdo-ğan’ın da katılacağı tören, MilliEğitim Bakanlığı Şura Salonu’ndayapılacak. Törene, devlet ve Eski-

şehir protokolü, YükseköğretimKurulu üyeleri, ÜniversitelerarasıKurul üyeleri ve diğer yayın pay-daşları da katılacak.

Kanalda Neler Olacak?

Bir yıldır hazırlıkları sürdürüleneğitim kanalında; her yaştan in-sana hitap eden eğitim programla-rının yanı sıra gençlere yönelik

farklı program türleri de yer alacak.TRT Okul’da Açıköğretim Fa-

kültesi öğrencilerinin yanı sıraörgün eğitim alan öğrencilerinde yararlanabileceği ders prog-ramları yayımlanacak.

Yayınlarla, İktisat’tan TemelBilgi Teknolojileri’ne kadarbütün üniversite ders program-larına destek sağlanacak. Ay-

rıca, öğrencilere rehberlik ede-cek farklı danışmanlık program-ları, eğitim-kültür programlarıda izleyicilerle buluşacak.

Açılış İçin Tren Seferi

Kanalın test yayınları geçtiği-miz Pazartesi günü başladı. TRTOkul, Türksat 2A Batı Paketi üze-rinden 11.919 (Frekeans) V(Pol)

24444 (Sembol) 3/4 (FEC), Digi-türk Kanal 66’dan, D-Smart Plat-formu üzerinde Kanal 130’dan,Teledünya Kanal 130 ve TivibuKanal 130’dan izlenebilir.

Ayrıcı açılış töreni dolayısıylayüksek hızlı tren seferleri ko-nuldu. Tren, 31 Ocak günü17.00’de Eskişehir, 23.15’te iseAnkara’dan hareket edecek.

� Törene, devlet ve Eskişehir protokolü, YÖK üyeleri, Üniversiteler-arası Kurul üyeleri ve diğer paydaşlarımız ile Anadolu Üniversitesimensupları katılacak. Ayrıca törene gidiş-geliş için Eskişehir-Ankara

arasında yüksek hızlı tren seferi konuldu.� Konuyla ilgili açıklamada bulunan Anadolu ÜniversitesiRektörü Prof. Dr. Davut Aydın, “TRT Okul, üniversite-miz açısından milattır. Bu proje ile yeni bir sayfa

daha açılmaktadır. Bu projeyi izleyen pek çokprojemiz olacaktır.” dedi.

Rektör Prof. Dr.Davut Aydın

TRT Genel Müdürüİbrahim Şahin

Page 2: AnadoluÜniversitesi’ninTarihindeBirİlkDahaGerçekleBiyor ... · man i t es) lç f d p o ı İş , İktisat ve Turizm Lisans Programları aç ılms in b rğ b aş lt d . B ird

S Ö Y L E Ş İ

ANADOLU HABER

Sahibi: Rektör Prof. Dr. Davut AYDINGenel Yayın Yönetmeni

Rektör Danışmanı: Prof. Dr. Halil İbrahim GÜRCANSorumlu Yazı İşleri Müdürü: Prof. Dr. Erkan YÜKSEL

Yayın Koordinatörü: Uzman Ufuk TOZELİKTasarım Koordinatörü: Burcu ÜÇOK

Pazartesi günleri yayımlanır

Telefon: (222) 335 05 80 - 1790 Fax: (222) 330 74 40e-mail: [email protected]

Haber Merkezi: (222) 33505 80 - 24 96 - 24 97ISSN 1302-0005 Yayın Türü: Yerel süreli yayın

Anadolu Üniversitesi Basımevi’nde5300 adet basılmıştır.

Yıl: 12 Sayı: 573Bas›m tarihi: 31 Ocak 2011

2 Editör: Araş. Gör. Çağdaş CEYHANTasarım: Harun VARSAKOĞLU AnadoluHaber

Kütüphaneyeyeni veritabanları

‘e-Sertifika programları herkese açık’

� e-Sertifika programlarında sondurum nedir?

Kendini farklı alanlarda yetiştir-mek isteyen, en az lise ve dengi okulmezunu herkese açık olan e-Serti-fika programları kapsamında, 2010Yaz Döneminde Türkiye’de 34, BatıAvrupa’da 6 programa toplam 2871öğrenci kayıt yaptırmıştır. 2010Güz Döneminde ise Türkiye’de 31,Batı Avrupa’da 6 e-Sertifika prog-ramı açılmış, bu programlara 1027öğrenci kayıt yaptırmıştır. e-Serti-fika Programlarında 2010 yılına aitdönemlerde 58 farklı derste e-Da-nışmanlık hizmeti verilmektedir ve116 öğretim elemanı e-Danışmanolarak görevlendirilmiştir.

4000 Aday Kayıt yaptırdı

Dünyada Türkçe öğrenmek iste-yen herkese açık olan ve tamamençevrimiçi yürütülen Türkçe SertifikaProgramında ise dört seviyede (A1,A2, B1, B2) Türkçe dil eğitimi veril-meye devam edilmektedir. Erasmusöğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiğiprogramda, danışmanlar haftada 2saat eş zamanlı, 4 saat eş zamansıze-Danışmanlık hizmeti vermektedir.

Kamu ve özel sektör kuruluşla-rıyla yapılan anlaşmalar sonucundada e-Sertifika programlarından fay-dalanılması söz konusu olmaktadır.2009 Güz Döneminde, İçişleri Ba-kanlığı Yerel Yönetimler Genel Mü-dürlüğü ile yapılan protokolsonucunda, yerel yönetimlerde gö-revde yükselme eğitimi ve sınavınınAnadolu Üniversitesi Yerel Yöne-timler e-Sertifika Programı kapsa-mında yapılmasına kararverilmiştir. Yaklaşık 4000 aday kayıtyaptırmıştır.

� Yurt dışı çalışmaları hakkındabilgi verebilir misiniz?

Yurt dışında yaşamakta olan öğ-rencilerimize yönelik olarak gerçek-leştirdiğimiz hizmetlere örnekolarak Azerbaycan’da yapılan arasınav ve akademik danışmanlıkdersleri ve KKTC öğrencileri ile ya-pılan video-konferans dersleri veri-lebilir. Batı Avrupa’da Köln’de,KKTC’de Lefkoşa bürolarında veri-len öğrenci hizmetleri dışında, Ana-dolu Üniversitesi olarak üyesiolduğumuz uzaktan eğitim örgütle-riyle ilişkilerimiz, ortak projeler veakademik etkinlikler (sempozyumve konferanslar) sürdürülmektedir.

2010 yılında, Avrupa Uzaktan Eği-tim Üniversiteleri Birliği (EADTU) ileortak başvurulan Networked Curri-

cula (Ortak Öğretim ProgramlarıOluşturma) ve Cross Border VirtualIncubator (Sınırlar Ötesi Sanal Giri-şimcilik) başlıklı Avrupa Birliği Ya-şamboyu Öğrenme Programı (LLP)projeleri başladı.

Projeler Tamamlanıyor

Anadolu Üniversitesi’nin yürü-tücü olduğu ELBEP (Avrupa Cezaev-lerindeki Dil Engellerini Açık veUzaktan Eğitim Teknolojisiyle Gi-derme) projesi 2009 yılında ta-mamlandı. EADTU ile ortaksürdürülen EPICS (European Portalfor International Courses and Servi-ces) ve USBM (University Strategiesand Business Models) projeleri de2010 yılında tamamlandı.

Açık ve uzaktan eğitimsisteminin yeniden yapı-landırılması çalışmala-rına yön vermek üzereyapılan Açıköğretimve Eğitim TelevizyonuArama Konferansları-nın dışında, dört yıldabir gerçekleştirdiği-miz Uluslar-a r a s ı

Açık ve Uzaktan Öğrenme Sempoz-yumunu bu yıl ICEM Yıllık Konfe-ransıyla ortak, IODL&ICEM 2010adıyla 6-8 Ekim tarihlerinde Eskişe-hir’de düzenledik. Alanlarındauzman akademisyen ve uygulama-cıların katıldığı konferans, çağrılıkonuşmacıları, oturumları ve Tek-noloji Sergisiyle büyük ilgi topladı.Ayrıca Eğitim Televizyonu AramaKonferansına çok sayıda yabancıuzman katılarak ortak akıl ve stra-teji geliştirme çalışmasınadestek verdi.

Geçtiğimizyıl, Rusya Fe-d e r a s y o n uMUH Üniver-sitesi (ModernUniversity for the Hu-manities) ile çift diplomalı İşletme,İktisat ve Turizm Lisans Programlarıaçılması için iş birliği çalışmalarıbaşlatıldı.

Bir diğer önemli gelişme, Açıköğ-retim sisteminde uygulanmaküzere, son bir yıldır devam eden“online İngilizce dersi” piyasa araş-

tırmasının tamamlanmasıydı.A1, A2 ve B1 seviyeleri için

Cambridge firmasına aitiçerik uygun bulundu. İşbirliğinin ilk adımı ola-rak Cambridge Univer-sity Press ile MOU (NiyetMektubu) imzalandı.

2011 yılında, AvrupaUzaktan Eğitim Üniversi-

teleri Birliği’nin (EADTU)yıllık konferansı-

nın Kasımayında üniver-

sitemizde ya-p ı l m a s ı

için çalış-m a l a r

sürdürülmektedir.

� Üniversitemiz artık başka ku-rumların sınavlarını da yürütmeyebaşladı. Bu konudaki gelişmeler ne-lerdir?

Üniversitemiz Test Araştırma Bi-rimi (TAB) 2009-2010 öğretim yılında34 ayrı sınavın hazırlıklarını yapmış-tır. Bu sınavlar AÖF, İşletme, İktisat sı-navları, e-Sertifika programlarıdönemlik sınavları, İÖLP sınavları,Batı Avrupa Programları sınavları,

TÜRMOB ve Banka yük-seltme sınavları,

Uzaktan Eği-tim Program-ları sınavları

ve AzerbaycanP r o g r a m l a r ı

seçme sınavı olmak üzere sı-nıflandırılıyor. Ayrıca, bakanlıklarlayapılan protokoller çerçevesinde, per-sonel yükselme eğitim ve sınavları e-Sertifika programlarımızlagerçekleştirilmektedir. İçişleri Ba-kanlığı Yerel Yönetimler Genel Mü-dürlüğü ile imzalanan protokolsonucunda yerel yönetimlerde gö-revde yükselme eğitimi ve sınavınınAnadolu Üniversitesi Yerel Yönetim-ler e-Sertifika Programı kapsamındayapılması gibi. Diğer eğitim-öğretimfaaliyetlerinin organizasyonundakihassasiyetimiz ve tecrübemiz ya-nında, üniversitemiz sınav organi-zasyonunun güvenilirliği özelliklebilinmekte, tanınmaktadır.

� Devam eden diğer çalışmalarınızya da projeleriniz nelerdir?

Üniversitemiz Stratejik Planında ön-görüldüğü üzere, açık ve uzaktan eği-tim sisteminde program çeşitliliğimiziartırıyoruz. Önümüzdeki öğretim yı-lında, Çağrı Merkezi Müşteri Temsilci-liği Önlisans Programı ve UzaktanEğitim Lisans Programı gibi çeşitliprogramların açılması için hazırlık ça-lışmaları sürdürülmektedir.

İngilizce Öğretmenliği Projesi

Programların dönemlik hale gel-mesi için çalışmalar sürdürülüyor.Bu süreç devam ederken eğitim öğ-retim ve sınav hizmetlerine ilişkinyönetmelik değişikliği üzerinde deçalışıyoruz. Var olan programlarındeğerlendirilmesi ve sistemin geliş-tirilmesi için araştırma projelerineöncelik veriyoruz.

Araştırma projeleri sonucunda,İngilizce Öğretmenliği Lisans (İÖLP)ve Okul Öncesi Öğretmenliği LisansProgramlarında (OÖLP) pilot başla-tılan e-Portfolyo uygulamaları ileiçinde bulunduğumuz öğretim yı-lında 5465 öğrenciye hizmet sunul-maktadır. 2009-2010 öğretimyılında, OÖLP’de 4. sınıf dersi olanTopluma Hizmet Uygulamalarıdersi 2319 öğrenciyle gerçekleşti-rildi. İÖLP’de ise aynı ders için 637öğretmen adayı 63 ilde uygulamagerçekleştirdi.

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Ziya Özgür Anadolu Haber’in Sorularını Yanıtladı...

� Üniversitemizin açık ve uzaktan eğitim sistemlerindensorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Ziya Özgür ileyaptığımız ve geçen sayımızda ilk bölümünü yayımladığı-mız söyleşinin bu hafta ikinci bölümüne yer veriyoruz.� Prof. Dr. Özgür, akademik danışmanlık hizmetleri,e-öğrenme portalı ve uzaktan eğitim ön lisans programlarıve projeleriyle ilgili sorularımızı yanıtladı.

Duygu KEÇELİ

� Anadolu Üniversitesi Kütüphaneve Dokümantasyon Merkezi, koleksi-yonuna yeni e-kaynaklar ekledi. Kü-tüphane ve Dokümantasyon DaireBaşkanı Adnan Yılmaz, 2010 yılındakoleksiyona yapılan ilaveler, 2010 yı-lında Anadolu Üniversitesi Kütüp-hane ve Dokümantasyon Merkezi’ninabone olduğu veri tabanları ve 2010ile 2011 yılı abone olunan e-kaynak-lar hakkında bilgiler verdi.

Adnan Yılmaz, Anadolu Üniversi-tesi Kütüphane ve DokümantasyonMerkezi’nin koleksiyonuna 2010 yı-lında 13275 satın alınan, 2494 bağış-lanan toplam 15769 materyaleklendiğini söyledi. Yılmaz, ilave edi-len dergiler ve e-kaynakların sayısınınise satın alınan 1205, bağışlanan 307olmak üzere toplam 1512, veri tabansayısının da satın alınan 38, bağışla-nan 10 olmak üzere toplam 48 oldu-ğunu açıkladı. Adnan Yılmaz, 2010yılında aralarında Online SheetMusic, SpringerLink, Web Of Science,Ebrary ve Communication&MassMedia Index gibi yayınların bulun-duğu toplam 48 veri tabanına üyeolunduğunu ifade etti. 2011 yılındaabone olunan e-kaynaklar ise şöyle:The American Society of Civil Engine-ers, ASTM Engineering Digital Library,Beck-Online Die Datenbank, OECDiLibrary ve Project Muse. Satın alına-rak kütüphane dermesine eklenen e-book koleksiyonları ise toplam 3500e-kitabı barından Springer e-Books2010 Collection ve 3325 e-kitaptanoluşan Elsevier e-Books Collection.

e-Kaynak Teknolojisi

E-kaynakları kullanabilmek içinbilgisayar bilgisine ve hızlı interneterişimine sahip olmak gerektiğininaltını çizen Yılmaz, Anadolu Üniver-sitesi’nin böyle bir sıkıntısının olma-dığı için e-kaynak koleksiyonunaağırlık verdiğini belirtti. Yılmaz, birmateryalin aynı anda birden fazla ki-şinin kullanımına olanak sağlamasıaçısından e-kaynak teknolojisinindaha kullanışlı ve faydalı olduğunuifade etti. Anadolu Üniversitesi Kü-tüphane ve Dokümantasyon Merke-zi’nin koleksiyonunun nitelik venicelik bakımından Türkiye’de en iyiilk 5 üniversite arasında olduğunuvurgulayan Adnan Yılmaz, e-koleksi-yonda da ilk 10 içerisinde yer aldı-ğını sözlerine ekledi.

rof. Dr. Aydın Ziya Özgür “Önümüzdekiöğretim yılında, Çağrı Merkezi Müşteri

Temsilciliği Önlisans Programı ve UzaktanEğitim Lisans Programı gibi çeşitli programla-

rın açılması için hazırlık çalışmalarısürdürülmektedir.” dedi.

P

AdnanYılmaz

Page 3: AnadoluÜniversitesi’ninTarihindeBirİlkDahaGerçekleBiyor ... · man i t es) lç f d p o ı İş , İktisat ve Turizm Lisans Programları aç ılms in b rğ b aş lt d . B ird

H A B E RAnadoluHaberEditör: Araş. Gör. Onur BEKİROĞLU

Tasarım: Burcu ÜÇOK 3

‘Turizm disiplinlerarası bir alan’

İş Sağlığı veGüvenliğindeEtkili İletişimve İşbirliğiprotokolü

AÖF’de kayıtyenileme 7Şubat’ta...

Hale KARAKAYA

� İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanlığıile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan-lığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Mü-dürlüğü arasında “İş Sağlığı veGüvenliğinde Etkili İletişim İşbirliğiProtokolü” imzalandı. 7 Ocak günüimzalanan protokol ile iş sağlığı ve gü-venliği (İSG) alanında işveren, çalışanİSG profesyonelleri ve toplumun du-yarlılığını arttırma eğitiminde kullanı-lacak etkili, yazılı ve görsel eğitimmateryalin geliştirilmesi amaçlanıyor.

Tasarım Materyalleri

Protokolün gerekçeleri hakkındabilgi veren İletişim Bilimleri FakültesiDekanı Prof. Dr. Nejdet Atabek, “Ça-lışma hayatında sağlıklı ve güvenli ça-lışma koşullarının sağlanması,devamlılığı, iş kalitesinin artırılmasıve böylece iş kazaları ve meslek has-talıklarının önlenmesi sadece yasaldüzenlemelerle mümkün değil. Başa-rılı sonuçlar elde etmek için mutlakamevzuat dışı araçların da kullanıl-ması gerekiyor. Bu kapsamda sosyaldiyaloğun ve tüm toplumda güvenlikkültürünün oluşturulmasına yöneliktanıtım ve duyarlık arttırma faaliyet-leri yürütülüyor. Bu gerekçelerle, işsağlığı ve güvenliği ile meslek hasta-lıkları konusunda afiş, broşür, ani-masyon, kısa film, poster ve diğeryazılı ve görsel materyal geliştirilme-sine ihtiyaç duyuluyor. Bu doğrul-tuda İletişim Bilimleri Fakültesi deyazılı ve görsel materyalin, bildirilenönceliklere uygun olarak tasarımınıyapacak. Ortak Danışma Kurulu’nunonayından geçen tasarım materyal-leri hazırlıkları, İletişim Bilimleri Fa-kültesi tarafından gerçekleştirilecek.”diye konuştu.

Prof. Dr. Nejdet Atabek, bu proto-kol ile koruyucu iş sağlığı ve güvenliğihizmetleri, iş kazası ve meslek hasta-lıklarının önlenmesi konusunda ulu-sal politika ve eylemleri kamuoyunatanıtacak materyallerin hazırlanaca-ğını belirtti. Meslek hastalıklarınıntespitinde bilinç ve duyarlılığın artırıl-ması amacıyla yazılı ve görsel mater-yallerin oluşturulacağını ifade edenProf. Dr. Atabek, “Meslek hastalıkla-rında erken tanıyı sağlayacak algorit-mik tanı şemaları, görsel materyalhaline getirilecek ve ortak projeler ge-liştirilecek.” dedi.

“İş Sağlığı ve Güvenliğinde Etkili İle-tişim İşbirliği Protokolü”, 2 yıl sürecekve protokol süresinin bitiminde taraf-lardan biri aksini talep etmedikçe pro-tokol her yıl uzatılacak.

Simge AKSU

� Anadolu Üniversitesi PersonelDaire Başkanlığı tarafından aday me-murlar için düzenlenen “Aday Eği-timi”, 17 Ocak günü KongreMerkezi Kırmızı Salon’da baş-ladı. Bir ay boyunca sürecekolan eğitimlerde, atamasıgerçekleşen memuradaylarına kurum içieğitim verilecek.Eğitimler sonu-cunda sınava tabitutulacak olanadayların, sınav-dan en az 70 al-maları gerekiyor.

6 ay önce göreve başlayan memurlar,sınavdan geçer not alamadıkları tak-dirde tekrar eğitimlere katılacaklar.

Aday memurların mesleklerihakkında bilgilendirilmesiamacı ile düzenlenen eği-timler, 25 Şubat’a kadarhafta sonu hariç her gün 13-18 saatleri arasında yapıla-cak. Katılımın zorunlu ol-

duğu eğitimlerde,adaylara, öfke kont-rolü, 657, 2547 özlükhakları, psikoloji ve

halkla ilişkiler ko-nusunda eğitim-

ler verilecek.

Aday eğitiminin ilk dersindememur adayları ile bir araya gelenPersonel Daire Başkanı Zuhal Şen,hizmet içi eğitimi çok önemsediğinisöyledi. Şen, sadece adayların değil,tüm üst düzey çalışanların ve eskimemurların da sürekli olarak gün-cel hizmet içi eğitimlere tabi tutul-masının oldukça önemli olduğunuifade etti.

Adaylara eğitimler sırasında takipetmeleri ve sınava hazırlanmaları içinçalışma kitapları da dağıtıldı. Sınavdaçıkacak sorular her konudan 100 so-runun yer aldığı kitaplardan seçile-cek. Sınavda kitap dışından sorusorulmayacak.

Duygu KEÇELİ

� Turizm Araştırma ve Uygulama Biri-mi’nin düzenlediği “Disiplinlerarası Tu-rizm Çalıştayı” 24 Ocak günü birimbinasında gerçekleştirildi. Çalıştaya Tu-rizm ve Otel İşletmeciliği Yüksekokuluöğretim üyesi ve Turizm Araştırma veUygulama Birimi Müdürü Doç. Dr.Nazmi Kozak konuşmacı katıldı.

Doç.Dr.NazmiKozak,konuşmasındadisiplinkavramı,disiplinleringelişimivedisiplinlerarası kavramının turizm lite-ratürüyle olan ilişkisini değerlendirdi.Öğretimkonusuolanveyaolabilecekbil-gilerin bütünü olan bilim dalına disiplindendiğinibelirtenDoç.Dr.Kozak,günü-müzde yaygın olarak bilinen disiplinle-

rin kabul görmesinin epey yakın tarihteolduğunu söyledi. Kozak, pek çok biliminsanının günümüzdeki bilim dallarıiçin genel kabul gören bir sınıflandırmayapmadığını ve bilimlerin sınıflandırıl-masıyla ilgili çalışmaların 20. yüzyıl baş-larında büyük ölçüde sona erdiğinikaydetti.

Doç. Dr. Kozak, disiplinlerarası yak-laşımın tarihsel olarak Antik Yunan’akadar uzandığını ifade ederek, “Disip-linlerarası kavramı, sözlük anlamı ileiki veya daha fazla akademik disipli-nin ya da inceleme alanının birleştiril-mesidir. Disiplinlerarası kavramızamanla ‘disiplinler ötesi’, ‘çapraz di-siplinli’ ve ‘çok disiplinli’ tanımlama-

ları ile de kullanılmaktadır. Disiplinler-arası alanlar ise kadın çalışmaları, bi-yokimya, siyaset bilimi, etik,mimarlık, iletişim bilimleri vb.olarak sıralanmakta.” dedi.

Turizmi, 19.yüzyılın sonla-rında hızla gelişen bir sektörolarak tanımlayan Doç. Dr.Kozak, bu sektörle ilgile-nen ilk disiplininekonomi oldu-ğunu kaydetti.Kozak, 1970’liyıllarla birlikteise işletme yö-netimi, pa-

zarlama, sosyoloji, antropoloji gibi tümdisiplinlerin turizm konusunda çalış-

malar yürütmeye başladığınısöyledi. Pek çok disiplinden

beslendiği için turizmin di-siplinlerarası bir çalışmaalanı olduğunu belirtenDoç. Dr. Nazmi Kozak, tu-rizmle ilgili araştırma-

larda ise diğerd i s i p l i n l e r i naraştırma mo-deline başvu-

ru lduğunusözlerine ek-ledi.

Aday memurların eğitimi başladı

Serhan SEVİN

� Açıköğretim Fakültesi İlahiyatÖn Lisans Programı, 2010–2011öğretim yılı Güz Dönem Sonu Sı-navı, 22-23 Ocak günlerinde ger-çekleştirildi. Her iki günde sabahsaat 9.00 ile öğleden sonra14.30’da başlamak üzere dört otu-rum halinde yapılan sınavlar 81ilde, toplam 83 sınav merkezi ve25 cezaevinde olmak üzere 3990salonda düzenlendi.

ilahiyatÖn Lisanssınavlarıyapıldı

Gökhan YILMZ

� Açıköğretim Fakültesi Uzaktan Eği-tim Önlisans Programları’nın bahar dö-nemi kayıt yenileme işlemleri 7Şubat’ta başlıyor. Anadolu ÜniversitesiAçıköğretim Fakültesi’nin uzaktan eği-tim sistemine göre öğretim yapan “Ec-zane Hizmetleri”, “Gıda Kalite Kontrolüve Analizi”, “Kimya Teknolojisi”, “Tıbbive Aromatik Bitkiler”, “Tıbbi Laboratu-var Teknikleri” ve “İlahiyat” Ön LisansProgramları’na kayıtlı öğrencilerin2010-2011 öğretim yılı bahar dönemikayıt yenileme işlemleri 7-10 Şubat ta-rihleri arasında yapılabilecek. Bu tarih-ler arasında kayıt yeniletmeyenöğrenciler 11 Şubat tarihinde mazeretliolarak kayıtlarını yeniletebilecekler.

Taksitler Nasıl Ödenecek?

2010-2011 öğretim yılı bahar döne-minde kayıt yeniletmek isteyen öğren-ciler, “Öğretim Gideri” ve “Cari HizmetMaliyetlerine Öğrenci Katkı Payı” 2.taksit ödemelerini, güz döneminde,kayıt yeniletmeyen öğrenciler ise 1. ve2. taksit ödemelerinin her ikisini bir-likte yukarıda belirtilen tarihler ara-sında T.C. kimlik numarası ileVakıfbank İnternet Şubesi’nden, Vakıf-bank ATM’lerinden (kartlı veya kartsız),444 0724 Vakıfbank Telefon Bankacılı-ğı’ndan ve tüm Vakıfbank şubelerin-den “Anadolu Üniversitesi AçıköğretimFakültesi Ödemeleri” hesabına yapabi-lecekler. Mazeretli kayıt günü olan 11Şubat tarihinde internet, ATM ve tele-fon bankacılığından saat 23:30’akadar, şubelerden ise mesai saati biti-mine kadar ödeme gerçekleştirilebile-cek. Geçmiş öğretim yılı ile 2010-2011güz dönemine borcu olup sadece buborçlarını ödeyen öğrencilerin ise2010-2011 öğretim yılı bahar döne-mine kaydı yenilenmeyecek.

Bahar dönemi kayıt yenileme tarih-leri içerisinde ödeme yapıldıktansonra http://kayit.anadolu.edu.tr adre-sine girilerek “Bilgi Formunun Güncel-lenmesi” ve “Ders Ekle-Sil” işlemleriyapılabilecek.

Kayıt Yenileme, Program ve ÖğrenciKılavuzlarına“http://ue.anadolu.edu.tr” adresinden,ilinizde bulunan AÖF Bürosu’na ise444 10 26 nolu telefondan ulaşılabilir.11 Şubat tarihinden sonra bahar dö-nemi kayıt yenileme işlemleri yapılma-yacak ve mazeret kabul edilmeyecek.

İlahiyat Ön LisansProgramı GüzDönem Sonu Sınavıtoplam 83 merkezdeyapıldı.

Prof. Dr.NejdetAtabek

Doç. Dr.NazmiKozak

Üniversitemize ataması gerçekleşen memur adayları düzenle-nen eğitim programında çeşitli konularda bilgi alıyorlar.

PersonelDaireBaşkanıZuhal Şen

Page 4: AnadoluÜniversitesi’ninTarihindeBirİlkDahaGerçekleBiyor ... · man i t es) lç f d p o ı İş , İktisat ve Turizm Lisans Programları aç ılms in b rğ b aş lt d . B ird

S Ö Y L E Ş İEditör: Araş. Gör. Çağdaş CEYHANTasarım: Evren TÜRKGELDİ4 AnadoluHaber

� Rektör Prof. Dr. Davut Aydın, RadyoA’da yayınlanan ve Nur Demir’in sun-duğu “Rektörümüz Sorularınıza Yanıt-lıyor” programına katıldı. Prof. Dr.Aydın, canlı yayında dinleyicilerdengelen soruları yanıtladı.

� Geçtiğimiz hafta sonu All Star BayanBasketbol Takımı maçı Anadolu Üni-versitesi İki Eylül Kampusu’nde ger-çekleşti. Televizyondan da canlı olarakyayınlandı. Üniversitemizin böyle biretkinliğe ev sahipliği yapması konu-sunda neler düşünüyorsunuz?

Biz göreve geldiğimiz sırada envan-ter yaptık. Bu envanter sırasında sporsalonumuzun eksikleri vardı. Bir yıl içe-risinde bu eksikleri giderelim ve bir yılsonra Türkiye’de futboldan sonra enfazla ilgi duyulan basket maçlarıyla bu-ranın açılışını yapalım diye planlamış-tık. Ve işte geçtiğimiz hafta sonu bunugerçekleştirdik. Salonu tamamladık.Açılış için Basketbol Federasyonu’ylatemasa geçtik. Temmuz ayından beritemaslarımız devam ediyordu. 3 taneorganizasyon vardı. Birisi Spor TotoŞampiyonası. O Kayseri’de düzenlene-cek. Birisi Erkekler All Star biri de ba-yanlardı. Biz bayanları aldık vegerçekten çok güzel bir organizasyonoldu. 370 civarında kişi Ankara ve İs-tanbul’dan trenle geldi. Dönüşleriuçakla oldu. Burada 3 tane oteli kapat-tılar. Anemon’da İbis’te ve Dedepark’takaldılar. Eskişehir’de çok büyük bir tu-rizm hareketi oldu. Ekonomiye de buyönde bir katkı yaptık ve organizasyonda çok başarılı idi. Ve bu organizasyoniçerisinde ilk defa kabin hizmetleri bö-lümünde okuyan host ve hosteslerimiz35 kişi olarak görev aldılar. İlk dene-yimlerini yaşadılar. BESYO’da okuyanarkadaşlarımız büyük bir deneyim ka-zandılar. Çünkü bu tip organizasyonlarönemlidir.

10 Yıldır Kara Listedeydik

Sonuçta ayrılırken çok önemli şeylersöylediler. Birisi; son 10 yıldan beri bas-ketbol federasyonu Eskişehir’e hiçbirorganizasyon vermemiş. Eskişehir as-lında son 10 yıldan beri basketbol fe-derasyonunun kara listesinde olan birkent konumundaymış. Bunu dahasonra öğrendik biz. Tabii aynı zamandabu yasağı da kaldırmış olduk. Bu an-lamda önemli.

İkincisi; bundan sonra biz de sporkulübü olarak Anadolu ÜniversitesiSpor Kulübü’nde bayanlar basketboltakımını kurarak İkinci Lig’de önü-müzdeki yıl mücadele etmeye başla-yacağız. O müjdeyi de verelim.Önümüzdeki sezondan itibaren Eski-şehirliler ve basketbol camiası Eskişe-hir’de bayan basketbolcularımızı vetakımları izleme fırsatı bulacaklar. Busözü verdik. Ve arkasından da fede-rasyon yetkilileriyle yine yaptığımızgörüşmelerde ortaklaşa basketbol eği-timinde neler yapabileceğimiz konu-sunda işbirliği imkânlarını araştırdık.Giderken şunu söylediler: Salon çokgüzel, organizasyon çok güzel amadaha güzel bir şey var burada dediler,mükemmel bir seyirci. Gerçekten mü-kemmeldi seyircilerimiz. Bundan son-raki dönemlerde biz Eskişehir’eşampiyonaları verebiliriz dediler. Di-leğimiz odur ki gelecek yıllarda oku-

lumuzda NBA maçları oynanabilir.Eğer NBA maçları oynatırsak kimseşaşmasın.

Bütün katılanlara görev alanlara te-şekkür ediyorum. On yılı aşkın bir sü-redir devam eden bir yatırımıtamamladık ama Engin Bey döne-minde başlayıp Fevzi Bey dönemindedevam eden bir yatırım. Ayrıca BESYOmüdürleri Fethi Bey’e, Güven Bey’egörev alan herkese, müteahhitlere veemeği geçen bütün işçilere teşekkürediyorum. Çok emek vardır. Hiçbir şeytek başına olmuyor. Açmak bize nasipoldu ama bakın üçüncü rektördeancak hizmete girebildi. Ben buradantekrar tekrar emeği geçen herkese te-şekkür ediyorum. Salona gelen seyirci-lerimize, öğrencilerimize destekleriiçin teşekkürler. Bize düşen görev, butip etkinlikleri ileriki yıllarda daha ileridüzeye taşımaktır. Bunun bilinci ve ça-bası içerisindeyiz.

� Kampusumuzun ana giriş kapısındaçevre yolunda yapılan yol düzenlemesibu haliyle mi kalacak yoksa daha gü-venli hale ne zaman getirilecek diye so-ruyorlar.

Oradaki düzenlemeyi biliyorsunuzbir cep yaptırdık. Daha önce de kam-pusun önünde duruyordu araçlar. On-ları daha ileride bir cebe aktardık.Onun için Karayolları Genel Müdürlü-ğü’ne gittim. Genel Müdüre, “bir yolunyapılması için illa insanların ölmesi milazım. Can kaybı olmadan bir an önceşu işi halledelim” dedim. Oradaki oto-büslerin duracağı, dolmuşların dur-duğu cebi yaptırdık ama diğerlerininde Karayolları ile ilgili boyutu var. Karşıtarafla, istimlak ile ilgili boyutları var.İlgileniyoruz ama sadece bizim tarafı-mızdan yapılacak bir iş değil. Belediyeile ilgili boyutları var hadisenin. Teknikdüzeydeki arkadaşlarımız takip ediyor.Biz de tabii o tablodan rahatsızız.Umarım bir an önce olması gerekendüzeye getirilir.

� 2011 mezuniyet töreni İki EylülStadyumu’nda mı yoksa Şehir Stadyu-mu’nda mı yapılacak ve bu yıl her öğ-renciye mezuniyet için iki bilet miverilecek?

İki Eylül Kampusu’nde bildiğiniz gibiçok mükemmel bir stadyumumuz var.Geçen sene mezuniyet törenleriniorada yaptık. İlk uygulamaydı, ilk tec-rübeydi. Bazı aksaklıklar oldu. Kapasiteyetmedi. 15 bine yakın katılan oldu. Bu

sene stadyumun kapasitesini arttırıyo-ruz. Açık tribüne 5 bin koltuk ilave edi-yoruz. Işıklandırmasını da yaparakhizmete sokacağız. Böylelikle stat kap-asitemiz aşağı yukarı 14 bin’e ulaşacakAtatürk Stadyumu’ndaki sayı da bu ka-dardır. Biz o kapasiteye ulaşacağız. Bizkendi yerimizde, kendi imkanlarımızlakendi organizasyonumuzla mezuniyettörenini İki Eylül’de gerçekleştireceğiz.Bilete gelince öyle bir uygulamamızyok. Erken gelen oturur dedik. Kimseyebilet vermedik. Ama bu sene kapasiteyiarttıracağımız için herhangi bir sıkıntıolacağını sanmıyorum.

Alkollü Partiler Konusu

� Medyada bazı haberler çıkmıştı. İç-kili parti yapılıyor diye. Bu partileri ya-sakladığınız doğru mu?

Böyle bir şey söz konusu değil.Zaman zaman üniversiteyi yıpratmakanlamında çeşitli biçimlerde spekülas-yonlar çıkıyor. Bunların hiçbir tanesidoğru değildir. Burası bir yüksek öğre-tim kurumudur. İçki ile ilgili yasalarvardır bildiğiniz gibi. Eğitim kurumla-rının içinde içki satılmaz. Ona uygunolarak Migros da içki satışını yasakladı.Eğitim kurumlarında bazı şeylere özengöstermek gerekir. Burası içki içilecekbir yer değil. Burası eğitim kurumu.Ama bazıları kurumu ve kurum yöne-ticilerini yıpratma adına çeşitli biçim-lerde bunu kullanıyorlar.Spekülasyonlardır bunlar. Kesinlikböyle bir şey söz konusu değil. Kaldı kiburada içki kullanılması doğru değildir.Hele öğrenciler için hiç doğru değildir.Ama zaman zaman üniversitenin sos-yal tesislerinde gelen konuklarla ilgilimesai saatleri dışında bir takım ikram-ların yapılması... Bir uluslararası sergidüzenliyorsunuz, uluslararası ya daulusal konuklar geliyor. Bunun bazı ge-rekleri vardır. Bu anlamda da çeşitli ik-ramlar o yapı içerisinde yapılır. Bunlarıüniversitede içki içiliyor anlamında yo-rumlamak, değerlendirmek doğru birdavranış değildir.

� Okulunu uzatmış öğrenciler üni-versitenin burs imkanlarından ya-rarlanamıyor. Bununla ilgili yenidüzenlemeler yapılacak mı?

Bildiğiniz gibi geçen sene biz görevegeldiğimiz zaman beş bin kişiye öğre-nim bursu verilmişti. Biz başvurularıdikkate alarak yaklaşık sekiz bin öğ-rencimize kitap- kırtasiye yardımı yap-tık. Ancak bu yardımlar geçen

dönemlerde ilgili fakülte ve yüksek-okulların yöneticileri tarafından kararverilip uygulanıyordu. Takdir edersinizki bunun pek çok sakıncaları da söz ko-nusudur. O nedenle bu sene sistemdebir değişiklik yaptık. İnsani müdaha-leyi, insan unsurunu asgari düzeye in-direbilmek adına bir bilgisayarprogramı yaptırdık ve bütün başvuru-ları bilgisayar ortamında kendilerindenaldık. Ancak bir şeyi gördük: Öğrencile-rimizin yüzde 45’i yalan beyanda bu-lundu. Kaç kardeşin var? Dört. Ondansonra geliyor kardeşim 1 diyor. Pekiniye dört yazdın.Gelirini soruyorsunuzasgari ücret diyor karşınıza iki milyarçıkıyor.

Şimdi eğitim- öğretim kurumununbirinci işi namuslu, dürüst, ahlaklıinsan yetiştirmektir. Ne kadar yalan be-yanda bulunan varsa hepsini sistemindışına attık. Yalan beyanda bulunan birtek kişiye bu sene burs vermedik vebundan sonra da vermeyeceğiz.

� Kontrolünü nasıl sağladınız hocam?İlan edildikten sonra puanlamaları

var, kriterleri var. Listeye girenlerdenbu beyanlarını doğrulamalarını istedik.Bir de altına not düştük: Yalan beyan-dan doğan sorumluluk bana aittir diye.Yani yalan beyanda bulunma diyor. Bu15 sene önce Kredi Yurtlar Kurumubaşvurularında da oldu. Kredi YurtlarKurumu açıkladı: Bundan sonra be-yana dayanacağım ve beyanında ka-nıtlanmasını isteyeceğim dedi. Oradayüzde 90 yalan çıktı. Bir insan daha öğ-rencilik yaşamında yalan beyanda bu-lunuyor. Böyle bir şey olabilir mi?

Bütün bunları sistemin dışına attıkve öyle olunca da sürekli yedek liste-lerle kanıtlanmasını bekledik. Birkısmı kanıtlayamayacağı için hiç gel-medi, bir bölümü geldi, reddettik. So-nucunda da şu anda yaklaşık 7500öğrencimiz aldı.

Bunun kriterleri vardır. Kriterleriuyan alır. Ama bu kriterliklerin içeri-sinde çalışkanlık var, yardıma gerçek-ten muhtaç olup olmama gibi unsurlarvar. Dolayısıyla bu sistemin içerisindebu kriterlere uymayanlar sistemin dı-şında kaldılar. İşte durum budur.

Öğrenci arkadaşlarımızdan isteği-miz, ricamız doğru beyanda bulunma-larıdır ve çalışkan olmalarıdır. Yanieğitim süresi uzadıkça uzun süre eği-timde kalan arkadaşlarımızın elbette kişansı azalır.

Dolayısıyla bu anlamda hem siz sis-

temde uzun süre kalacaksınız hemnotların düşük olacak. Bu tek başınabir kriter değil ki. 10, 15 tane kriter var.Arkadaşlarımız bu kriterlere göre pu-anlayıp sıralama yaptılar. Dolayısıylabu sıralamada insan unsuru mini-muma indirildi. Hak edenlere vermeçabası içindeyiz. Kim hak ediyorsa oalsın istiyoruz.

� “Radyo ve Televizyon Teknolojileriikinci sınıf öğrencisiyim. Okuduğumbölümün adı Radyo ve Televizyon Tek-nolojisi olarak 2010 yılında isimlendi-rildi. Diğer meslek yüksekokullarındateknoloji olarak isimlendirildiği haldesosyal ağırlıklı dersler veriliyor. Fakatbiz teknik ağırlıklı dersler görmemizerağmen teknik ekipman olarak hiçbirşey göremiyoruz. Bu çelişkiyi nasıl dü-zeltebilir ve problemi nasıl çözebiliriz?”

Teknik programları ve teknik beceri-leri geliştirmenin yolu stajlardır. Yaz dö-nemi stajlarını çok iyi yaparak, buradaçeşitli kurumlara giderek bu imkânlarısağlayabilirler. Üniversitenin içerisindeİletişim Bilimleri Fakültesi’nin çeşitliimkanları var. Kullanıyorlar, onlara sağ-lıyoruz. Ama tabii bütün herkese birtane kamera veremezsiniz. Böyle birolanağımız söz konusu değil. Zatenböyle bir mali imkanımız da yok, doğruda olmaz. O nedenle teorik derslerinialırlar, pratiklerini stajlarla tamamlaya-rak yaşamın içerisine girerler. Biraz daiş başında öğreneceklerdir diye düşü-nüyorum.

Farabi Programları

� Farabi programıyla ilgili bazı de-ğişiklikler var mı yoksa bir ara mıverildi?

Farabi programı şu anda işliyor. De-ğişim programları içerisinde yürüyor.Ama galiba bu programla ilgili olarakçalışmaların işleyişini biraz daha ge-nişletmek gerekiyor. Öyle bir toplantıda yapıldı bildiğim kadarıyla. İlgili üni-versiteleri bir araya getirerek yaptılar.Farabi çok doğru bir programdır. Öğ-rencinin hem ufku açılıyor hem viz-yonu genişliyor. Farklı üniversiteleregitmesi yönünden öğretim üyeleri içinde geçerlidir. Bu bir sosyal hareketlilik-tir. Çok faydalıdır. Buna özellikle TürkiCumhuriyetleri ve Ortadoğu’daki ülke-leri de dahil ederek Erasmus gibi bir de-ğişim projesine dönüştürme gibiçalışmaların olduğunu da biliyorum.Şu anda hangi aşamada bilemeyece-ğim ama çok doğru projedir.

� Döner sermayeyle ilgili... 1 Şubat’tasanırım kesiliyor. Bu durumla ilgilineler söyleyeceksiniz.

Döner sermaye konusunda Tür-kiye’de yeni bir yapılanma söz konusu.Performansa dayalı yeni sistem geliyor.YÖK’ten geçti şu anda Maliye Bakanlığıinceliyor. Tahmin ediyoruz ki şubat ayıiçerisinde yeni bir sisteme geçilecek.Biz de ona göre yeni politikalarımızıdevreye koyacağız. Artık herkes bilsintestiyi kıranla suyu getireni ayırt ede-ceğiz. Çalışanla çalışmayanı ayıracağız,yatanla yatmayanı ayıracağız böyle birsitem gelecek. Bu sistemi de bir sonrakiprogramda konuşalım.

‘Bayan basketbol takımı kuruyoruz’Rektör Prof. Dr. Davut Aydın, Radyo A’da katıldığı programda dinleyicilerden gelen soruları yanıtladı.

ektör Prof. Dr. Davut Aydın: “AnadoluÜniversitesi Spor Kulübü’nde bayanlar basketbol

takımını kurarak İkinci Lig’de önümüzdeki yılmücadele etmeye başlayacağız.

Önümüzdeki sezondan itibaren Eskişehir-liler ve basketbol camiası Eskişehir’de

bayan basketbolcularımızı ve takımlarıizleme fırsatı bulacaklar.”

I Ayrıntılar için...http://e-gazete.anadolu.edu.tr

R

Page 5: AnadoluÜniversitesi’ninTarihindeBirİlkDahaGerçekleBiyor ... · man i t es) lç f d p o ı İş , İktisat ve Turizm Lisans Programları aç ılms in b rğ b aş lt d . B ird

AnadoluHaberEditör: Araş. Gör. Onur BEKİROĞLU

Tasarım: Burcu ÜÇOK 5H A B E R

‘Yaşam boyu eğitime güzel bir örnek’BİLİM ve TEKNOLOJİSezin IŞIK

Makaleyazmanın püfnoktaları

Hale KARAKAYA

� Anadolu Üniversitesi Eğitim Bilim-leri Enstitüsü’nde Aralık 2010 itiba-riyle yönetim değişikliği gerçekleşti.Görev değişikliği kapsamında EnstitüMüdürü olarak Prof. Dr. Ferhan Oda-başı, Müdür Yardımcısı olarak iseDoç. Dr. Abdullah Kuzu ve Doç. Dr.Atilla Cavkaytar göreve başladı.

Prof. Dr. Ferhan Odabaşı, Eğitim Bi-limleri Enstitüsü’nün ilk kurulan Eği-tim Bilimleri Enstitüsü olduğunubelirterek, “35. madde ile Türki-ye’deki farklı üniversitelerden araş-tırma görevlisi alıyoruz. Enstitümüz2011 yılında öğretim üyesi yetiştirmekapsamında da öğrenci alımına baş-layacak. Şu anda enstitüde 366 öğ-renci ve 8 anabilim dalı var.” dedi.

ÖzelİnternetSitesi

Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nün bilimdünyasınaetikdeğerleriyüksek,nitelikliaraştırma yapma becerilerine sahipyeniaraştırmacılarkazandırmayıamaç-

ladığını vurgulayan Prof. Dr. Odabaşı,enstitünün bu görevi yaparken gerekhizmetsunanakademisyenlerinkendi-lerini sürekli yenilemeleri gerekse hiz-met alan öğrencilerin desteklenmesiiçinçeşitlibilimseletkinliklerdüzenledi-ğini ifade etti.

Etkinliklerinözelliklearaştırmacılarınuluslararası standartlarda yayınlar ya-pabilmelerinde gerekli altyapının oluş-turulması temeline dayandığını ifadeedenProf.Dr.Odabaşı,“EğitimBilimlerialanında ileri ülkelerin benimsediklerive kullandıkları yazım kuralları enstitü-müz tarafından kullanılmaya başladı.Amacımız, bilim dünyasına adım atangençaraştırmacılarınhizmetöncesieği-timlerindedünyayıyakalamalarınısağ-lamak.” diye konuştu.

Anadolu Üniversitesi’nin stratejiplanı çerçevesinde yapacağı çalışma-larıözetleyenProf.Dr.FerhanOdabaşı,öncelikle Eğitim Bilimleri Enstitüsü’neözel web sitesinin hazırlanması üze-rine çalışmaların başladığını söyledi.

Odabaşı, sözlerini şöyle sürdürdü:“Enstitü bünyesindeki anabilim dalıbaşkanları ile anabilim dalında kayıtlılisansüstü öğrencilerin kayıt ve akade-mik danışmanlarının erişimine açıkolan bir çevrimiçi öğrenci işleri sistemiyazılmasına başlandı. Ders dağılım vesınavsistemiyazılımınınhazırlanmasıüzerine de çalışmalar başladı. Bu kap-samda anabilim dallarında güz vebahardönemlerindeaçılacakderslerinprogramlarının oluşturulması ile arasınav ve final sınav programlarınınoluşturulmasınısağlayacakbiryazılımhazırlanıyor.”

Enstitü bünyesinde video-konferanssistemi bulunan bir dersliğin oluşturu-lacağını belirten Prof. Dr. Ferhan Oda-başı, eğitim bilimlerinin değişikalanlarındaçalışanyerliveyabancıaka-demisyenlerinkuramsalveuygulamalıbilimsel çalışmalarının yayınlanabile-ceği,uluslararasıhakemliveyıldaenaziki defa basılan çevrimiçi dergi kurulu-munun planlandığını sözlerine ekledi.

İrem KARAKAYA

� Turizm Araştırma ve Uygulama Biri-mi’nin düzenlediği “Dergilere Makale-lerin Önerilmesi Öncesinde NelereDikkat Edilmeli?” konulu söyleşi, 17Ocak günü birim binasında gerçekleş-tirildi. Söyleşiye Turizm ve Otel İşlet-meciliği Yüksekokulu öğretim üyesi veTurizm Araştırma ve Uygulama BirimiMüdürü Doç. Dr. Nazmi Kozak konuş-macı olarak katıldı.

Doç. Dr. Nazmi Kozak, bilimsel der-gilere makalelerin önerilmesi önce-sinde yerine getirilmesi gerekennoktalar üzerinde durarak, dergi se-çimi, dergilere özgü uygulamalar vemakale metnine son şeklin verilme-sinde dikkat edilmesi gereken husus-lar hakkında bilgi verdi. Son derecenitelikli çalışmalarda birtakım küçüknoktalara dikkat edilmediği için ya-yımlanma şansının yitirildiğini veyaçalışmaların gereğinden uzun bir de-ğerlendirme sürecine girdiklerini belir-ten Doç. Dr. Kozak, tablo, şekil, atıf,kaynakça gibi konularla ilgili dergile-rin uygulamalarına harfiyen uyulmasıgerektiğine dikkat çekti. Dergi editörle-rinin neyin yayımlanıp neyin yayım-lanmayacağı hususunda karar vericitek kişi olduğunun hiçbir zaman akıl-dan çıkarılmaması gerektiğini vurgu-layan Doç. Dr. Nazmi Kozak, bunedenle dergi editörleriyle olan yazış-malarda kullanılan dilin de önemli ol-duğunu sözlerine ekledi.

İrem KARAKAYA

� Anadolu Üniversitesi Kişisel GelişimBirimi’nin Eskişehir İl Emniyet Müdür-lüğü personeline yönelik düzenlediği“Kişisel Gelişim Seminerleri”nin sonun-cusu19Ocakgünüyapıldı.AçıköğretimFakültesi Eğitim-Öğretim ve Danış-manlık Birimi’nde gerçekleştirilen“Kendine Güven Duyma” semi-nerinePsikologBahriyeYemenicikonuşmacı olarak katıldı.

BahriyeYemenici, “Herken-dine güvenen kişi özgü-venli değildir, kendinegüven daha dışsal birgüvendir, gündengüne değişebilir fakatözgüven dediğimizşey kişinin kendisinive sınırlarını olduğugibi kabul etmesidir veçok kolay bir şey değildir.Unvan, para, insanın ken-dine güven duymasını sağlasa da, bun-ların yokluğunda geriye kalan şeyözgüvendir.” dedi.

Özgüven Eksikliği

Özgüveneksikliğininhanginedenlerleortaya çıktığından söz eden Yemenici,edinilen olumsuz deneyimler, eleştirelve aşırı beklentili ailelere sahip olma,hayal kırıklıkları, net hedeflerin olma-ması gibi nedenlerin özgüven eksikliği-nin oluşmasında önemli rol oynadığınısöyledi. Yemenici, duygusal incinmele-rin, arka arkaya gelen başarısızlıklarınyaşamda karşımıza olumsuzluk olarakçıkabileceğinibelirterek,“Örneğinbiröğ-rencinin matematik öğretmenindenkorktuğu için tahtaya çıkıp soru çöze-

memesi, ilerleyenhaya-tında matematiktenhoşlanmamasına yolaçabilir. Gerçekçi olma-

yan hayaller de insandaözgüven eksikliğine yol

açar. Eğer hedeflerinize dairbirşeyyapmıyorsanızvehâlâhayaledi-yorsanız, hayal kırıklığı kaçınılmazdır.Bu da özgüven yokluğuna neden olur.”diye konuştu.

Yemenici, özgüvenin nasıl arttırılabi-leceği konusunda ise her şeyin öncekendine inanmakla başladığını ifadeetti. Edinilen başarılarda insanın kendi-siylegururduymasınıvekendisiniödül-lendirmesi tavsiye eden Yemenici,mantıklı düşünme, güçlü taraflarınaağırlık verme, hiçbir şeyi şansa bırak-mama, kişisel başarısızlıklarla gurur du-yulması ve hata yapmaya izin verilmesigerekliliği üzerinde durdu. “Hayır” diye-bilmenin özgüvenle arasında olan iliş-kiye değinen Bahriye Yemenici, “Herşeyefarketmezdersenizartıkfikirleriniz

sorulmaz çünkü ‘fark etmez’ lafına ihti-yaç duyulmaz.” dedi. Gerektiğinde fikir-lerin değişebileceğini çünkü insanınyapısında değişim ve gelişim olduğunubelirten Yemenici, kişilerin profesyonelyardımalmaktankaçınmamasıgerekti-ğini söyledi. Şişirilmiş özgüvenin insanımahvedeceğini kaydeden Yemenici,“Biz evrende küçük bir parçayız, gücü-müzüfazlaabartmamalıyız,çünkümü-kemmel değiliz.” diye konuştu.

Konuşmasının ardından PsikologBahriye Yemenici’ye emniyet mensup-ları tarafından çiçek verildi.

Kendinizi Yenilemeniz Gerekli

Seminerinardından“KatılımBelgeleriTeslim Töreni ve Kokteyli” gerçekleşti-rildi.322emniyetmensubununalmayahak kazandığı katılım belgeleri AnadoluÜniversitesi Rektörü Prof. Dr. DavutAydın,Eskişehir İlEmniyetMüdürüNaciKuruveBirimMüdürüDoç.Dr.EsraCey-han tarafından sahiplerine verildi.

Rektör Prof. Dr. Davut Aydın, konuş-

masında, “Yaşam boyu eğitim, bu üni-versitenin vizyonudur, bilgi çabuk eskir,yaşam içerisinde sürekli kendinizi yeni-lemeniz gereklidir. Bu seminerler deyaşam boyu eğitimin güzel bir örneği.Anadolu Üniversitesi de yaşam boyueğitim politikası çerçevesinde toplumahizmet, araştırma ve eğitimi bir aradavermeye çalışıyor. Katılan herkese te-şekkür ederim, umarım başka etkinlik-lerdedeyaşamboyueğitimsürer.”dedi.Eskişehir İl Emniyeti ise Anadolu Üni-versitesi’nin yanlarında olmasını vekatkı sağlamasını şans olarak nitelen-dirdi.Teslimtörenikatılımcılarabelgele-rinin verilmesi ardından düzenlenenkokteyl ile sona erdi.

20 Ekim 2010 tarihinde başlayan vehaftada bir kez düzenlenen seminerler;“İletişim Becerileri ve Empati, Ruh sağ-lığıKavramıveBozuklukları,StresleBaşaÇıkma, Kendini Tanıma, Öfke Kontrolü,Kendine Güven Duyma, TükenmişlikleBaşaçıkma, Bedensel ve Zihinsel Gev-şeme” konularında gerçekleştirildi.

‘amacımız yeni araştırmacılar kazandırmak’

Satranç beynin gizlikısımlarını çalıştırıyor

� Araştırmacıların satranç oyuncuları-nın beyin aktivitelerinin yoğunlaştığıbölgeleri belirleyerek yaptıkları bilimselaraştırma, profesyonel satranç oyuncu-larının hamlelerini yaparken beyinleri-nin gizli bölümlerini kullandıklarınıortaya çıkardı. Bir grup bilim adamınınyaptığı araştırma, profesyonel satrançoyuncularının kritik hamleleri yapar-ken amatör satranç oyuncularındanfarklı olarak beyinlerinin iki kısmını dakullandıklarını gösterdi.

Çocukların yeni oyuncağıbilgisayar

� Gelişmiş ülkeleri kapsayan bir araş-tırma, 2006-2008 tarihleri arasındadoğan çocukların daha ayakkabı bağla-rını bağlamayı öğrenmeden önce tek-nolojiyle tanıştıklarını ortaya koydu.Dünyanın en gelişmiş ülkelerini kapsa-yan araştırma için hazırlanan anketteannelere çocuklarının alışkanlıklarıylailgili sorular yöneltildi. Ankete verilenyanıtlar, 2-5 yaş aralığındaki çocuklarınyüzde 58'inin bilgisayar oyunlarıyla oy-nayabildiğini, bisiklete binebilen ço-cukların oranının ise yüzde 52olduğunu gösterdi. Ankete göre, çocuk-ların yüzde 28'i cep telefonundanarama yapabiliyor, yüzde 25'i inter-nete girebiliyor, yüzde 19'u dokunma-tik ekrandaki bir uygulamaylaoynayabiliyor, ancak yine sadeceyüzde 11'i ayakkabısını bağlamayı be-cerebiliyor.

İnternet bankacılığıprogramı yüklerken dikkat

� İnternet ortamında bankalara aitweb sayfalarına kaçak yazılım koyanbilgisayar korsanlarının, cep telefonla-rına ''güvenlik'' gerekçesiyle virüslüprogram yüklettikleri ve müşterilerinhesap bilgilerini ele geçirerek para çek-tiklerinin tespit edildiği öğrenildi. İnter-net bankacılığıyla işlem yaparkenaçılan pencerelerde, güvenlik gibi ge-rekçelerle bilgisayara ya da cep telefo-nuna indirilmesi istenen programlarkonusunda vatandaşları dikkatli hare-ket etmeye çağıran uzmanlar, prog-ramı yüklemeden öncebankalardantelefonla mut-laka onayalınması ge-rektiğini bil-dirdi.

PsikologBahriyeYemenici

Doç. Dr.AtillaCavkaytar

Prof. Dr.FerhanOdabaşı

Doç. Dr.AbdullahKuzu

Page 6: AnadoluÜniversitesi’ninTarihindeBirİlkDahaGerçekleBiyor ... · man i t es) lç f d p o ı İş , İktisat ve Turizm Lisans Programları aç ılms in b rğ b aş lt d . B ird

K Ü L T Ü R - S A N A TEditör: Meltem TÜRKERİTasarım: Evren TÜRKGELDİ6 AnadoluHaber

Haydarpaşa Garı’nı ayakta tutan sergi

Arif ANBAR

� Anadolu Üniversitesi İleti-şim Bilimleri Fakültesi öğre-tim üyesi Prof. Dr. UğurDemiray’ın editörlüğünü yaptığı“E-Learning Practices” ve “Tür-kiye’de e-Öğrenme: Gelişmeler veUygulamalar” isimli iki yeni kitapyayınlandı.

Kitaplar hakkında bilgi veren Prof.Dr. Demiray süreci şöyle anlattı: “E-Learning Practises olarak adlandır-dığımız çalışma Nisan 2009’dabaşladı ve Mart 2010’da sonlandı.Çalışmada, 39 ülkeden 70 yazargörev yaptı ve çalışma bin 140 sayfave 42 bölümden oluştu. Türkiye’deE-Öğrenme: Gelişmeler ve Uygula-malar kitabının duyurularına iseNisan 2010’da başladık. Yaklaşık 10ay önce yola çıktığımız bu kitapçalışması da Kasım 2010’da son-landı.”

Prof. Dr. Demiray, günü-müzde bilgi toplumuna ge-çişte etkili olan öğelerininsan, bilgi ve tekno-loji olduğunu vur-gulayarak, bubağlamda gelişenve değişen araç,yöntem ve eği-tim sistemlerininele alındıktan

sonra, ülkemizdekigelişmelerin ortaya konulması ge-rektiğini söyledi.

Uzaktan öğrenme gereksinimle-rinin artması ve teknolojideki geliş-meler nedeniyle e-öğrenmeningiderek önem kazandığının altınıçizen Prof. Dr. Uğur Demiray, “Özel-likle, internet üzerinden uzaktaneğitim sistemleri; eğitimin her ala-nında ve iş dünyasında insan kay-

nağının eğitim/öğretimini,bulunduğu yerden erişimle,zaman/mekân sınırlılıkla-rını ortadan kaldırarak eği-tim ve öğretimde yüksek

bir başarıya olanaksağlar. Bu unsur-

lar, E-Öğrenme:Gelişmeler ve

Uygulamalarkitabındaayrıntılı ola-rak yer al-

maktadır.”diye konuştu.

Hale KARAKAYA

� Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakül-tesi Güzel Sanatlar Eğitimi BölümüSergi Salonu’nda, 25 Ocak Salı günü,“Haydarpaşa Haydarpaşa” isimlikarma sergi açıldı. Kolaj, yağlıboya, su-luboya, grafik baskı ve fotoğraf gibialanlardan eserlerin yer aldığı sergi için

pek çok akademisyen, öğrenci ve sa-natçı bir araya geldi.

Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yük-sel Kocadoru, 28 Kasım 2010 günüHaydarpaşa Garı’nda çıkan yangınsonrasında tepki göstermek için böylebir çalışma yapıldığını belirterek, “Hay-darpaşa’nın yanmasıyla ilgili olarak sa-

natçılar hassasiyetlerini bu sergi ile or-taya koydu. Çünkü Haydarpaşa her-hangi bir tren garı ve bina değil.Türkiye sanat tarihi için çok önemli biryapı. Böyle önemli bir yapının yanma-sına tepki göstermek için Türkiye’ninher yerinden sanatçılar bir araya geldive bu sergiyi açtı.” dedi.

� Bizi biraz kendiniz ve Eskişehir'dekiatölye çalışmanız hakkında bil-gilendirir misiniz?

Şehir Araştırma Enstitüsü’nde filmprogramcılığı üzerine çeşitli dersler ve-riyorum. Benim asıl alanımın avangartolduğunu söyleyebilirim. Videolarla il-gili görsel sanatlar eğitimi gördüm. De-neysel belgeseller üzerinde ve aile içiçeşitli ev filmleri ile belgeselleri yapıyo-rum daha çok.

Tol Skloot: Ben de yarı zamanlı öğre-tim görevlisi olarak çalışıyorum. Pro-düksiyon, aynı zamanda televizyontarihi ve film tarihi konuları üzerindeçalışıyorum. Bunun dışında, alanda di-yebileceğimiz yerde çalışıyorum yaniyönetmenlik, prodüktörlük ve editör-

lük yapıyorum. Farklı disiplinlere göreçalışıyorum belgeseller ya da filmler ya-pıyorum. Yapmış olduğum film ça-lışmaları çeşitli film stüdyolarıtarafından alındı ve yayımlandı. Benimizleteceğim film (Free Wait Dormatic)değişik orkestralar çalan çeşitli müzis-yenlerle ilgili. Bu müzisyenler, serbestçalışan müzisyenler. 7 müzisyen üze-rinde durdum ben bu filmde ve bu 7müzisyen de ortak bir hayat tarzını sür-dürüyorlar. Birleşik Devletler’de sıklıklarastlayabileceğimiz bir hayat tarzınınyansıması olan bir yaşam biçimi bu.

� Peki, böyle bir projeyi yapma fikrinasıl oluştu? Özel bir sebebi var mı?

T.S: Ben kolejdeyken 2 oda arka-daşım da klasik müzik üzerine eğitimalıyorlardı. Sürekli olarak onların hika-yelerini dinliyordum. Sürekli bir kon-serden başka bir konsere gidiyorlardı.Daha sonra, gece partilere katılıyorlardıve tekrar uyanıp devam etmek duru-mundaydılar. Ben de gitgide bu yaşamtarzına karşı bir ilgi geliştirmeye başla-dım. Aralarında mikro bir yaşam tarzıgeliştirmişlerdi ve böyle sürdürüp gidi-yorlardı hayatlarını.

� Filminizin yeterince ilgi gördüğünüsöyleyebilir miyiz? Nerelerde göster-ildi?

T.S: Evet, birçok festivalde gösterildi.Aynı zamanda, bir kanal networku ara-cılığıyla da 350 kanalda gösterildi.

� Siz kendi filmlerinizi nasıl tanım-larsınız?

N.V: Aslında ben daha çok akademikfilm yapımcısı olduğumu söyleyebili-

rim. Amerikan belgesel kuşağındakibelgesellerin çoğu uzun metrajlı oluyorya da sinemacılar geleneksel diyebile-ceğimiz bir form kullanıyorlar. Gör-düğüm eğitimden dolayı ve avangartfilm yapımcılığına olan ilgimden dolayıyaptığım hiçbir film bir diğerine ben-zemiyor.

� Filmlerinizi çekerken nelere dikkatedersiniz?

N.V: Öncelikle subjeleri ve objelerinasıl kullanabileceğimi ve bunlarla il-gili en iyi teknikleri, tarzları nasıl uygu-layabileceğimi düşünürüm. Bu teknikve tarzları uyguladıktan sonra kafam-daki fikirleri en iyi şekilde nasıl ifadeedip yansıtabilirim, bunlar etrafındadönüp dolaşıyorum. Yani; bir şekildefilm yaparken gidip herhangi sıradanve seri üretimden çıkmış bir kıyafetialıp giymek yerine kendi vücudumauygun bir terziden kendime kıyafetdiktirir gibi bir yaklaşım uyguluyorum.

� Belgesel film yapmanın size ya dahayatınıza ne şekilde etkileri oldu?

N.V: Aslında yazdığım öyküler beniBirleşik Devletler’in dışına hatta Brezil-ya’ya götürüyordu diyebilirim. Ancakhayatımda çok önemli bir gelişme olduve çocuk sahibi oldum. Bu noktadansonra, film yapma çalışmalarımı ebe-veynlik çalışmalarıyla nasıl birleştirebi-leceğimi düşünür olmaya başladım. Bunoktadan itibaren beni evden çokuzağa götürmeyecek kısa filmler üze-rine çalıştım. Bunun akabinde, aile bel-gesellerinin geçmişine eğildim ve babafigürünün belgesellerde ailenin çok damerkezinde olmadığını fark ettim. Bel-

geselde, baba figürünün etrafında birşeyler yapmaya çalıştım. Benim 2,5yaşındaki oğlum sabahları gelir “Hadibaba uyan film yapacağız.” derdi. Bana“Benim biraz baba zamanına ihtiya-cım var.” dedi. Bu da bana kendi babamı düşündürmeye başladı.

� Peki ya daha sonra?N.V: Bu düşüncelerle birlikte artık

şunu düşünmeye başladım: "Ben artıkgenç jenerasyonun bir üyesi değilim."Bunun üzerine babamın, benim veiçinde oğlumun da bulunduğu bir filmçekmeye karar verdim. Filmi Mayn Sa-hili’nde çektik. Babam bir deniz bio-logu ve uzun yıllar birçok araştırmasınıbu sahilde gerçekleştirmiş. Kendimi birşekilde bir aile ekosisteminin içindedüşünüyorum ve yaptığım çalışmalarıbabama ve oğluma yazdığım bir mek-tup gibi görüyorum.

� Filminiz çok yüksek bir görüntüyesahip ve bu anlamda kaliteli bir kamer-ayla çekilmiş izlenimini veriyor; ancak

filminizde çekimlerin elle yapıldığı çokaçık belli oluyor. Ne tür kamera kul-landınız ve neden el çekimi yaptınız?

N.V: Çalıştığım üniversite sadece 2 ka-mera için 1 milyon dolar harcamayakarar verdi. Bu kameralar George Lu-cas'ın “Yıldız Savaşları” filminde kullan-dığı kamerayla aynı model. Bence buçok gereksiz bir şeydi. Bu paraya çokfazla ekipman alınabilecekken sadece 2kamera için bu parayı harcamalarınakızdım ve onlardan intikam almak içinbahsettiğim bu çok pahalı kamerayıaldım. Hollywood teknolojisini kullana-rak “Buna nasıl bir tepki koyabilirim.”diye düşündüm. Bir el yapımı diyebile-ceğimiz film yaptım.

� Tarzınızı nasıl ifade edersiniz?N.V: Ben geleneksel tarz kullanmı-

yorum aslında. Daha çok gelenekselolanı geleneksel olmayan bir tarzlaifade etmeye çalışıyorum. Dolayısıylabelki de bugüne kadar yapılmış en pa-halı el yapımı filmle 5 kıtaya ulaşmafırsatını yakaladık.

� Dialog Türk-Yunan Kısa FilmFestivali 3-5 Kasım 2010 gün-leri arasında Anadolu Üniver-sitesi’nde büyük bir ilgiyletakip edildi. Amerika BirleşikDevletleri Büyükelçiliği Kül-tür Ateşesi desteğiyle "Ame-rikan Medya ve SanatDünyasındaki Yeni Trendler"başlıklı atölye çalışması içinEskişehir'e gelen Niklas Voll-mer (Film Uzmanı) ve TalSkloot ( Film Yapımcısı) ilekendi belgesel/ film yapımanlayışlarıyla ilgili bir söyleşigerçekleştirdik.

Ahmet Fatih Arkan

Bir şekilde film yaparken gidipherhangi sıradan ve seri üre-timden çıkmış bir kıyafeti alıpgiymek yerine kendi vücu-duma uygun bir terziden ken-dime kıyafet diktirir gibi biryaklaşım uyguluyorum.

Film uzmanı Niklas Vollmer:

Anadolu’dan Vollmer ve Skloot geçti

Prof. Dr. Demiray’daniki yeni kitap

Haydarpaşa Garı 30 Mayıs 1906’da

hizmete girdi. Binanın bulunduğu alana

Selimiye Kışlası'nın yapımında büyük emeği geçen ve

III.Selim’in paşalarından olan Haydar Paşa’nın adı verildi ve

bundan sonra bu yere yapılan bina da bu isimle anılageldi.

Page 7: AnadoluÜniversitesi’ninTarihindeBirİlkDahaGerçekleBiyor ... · man i t es) lç f d p o ı İş , İktisat ve Turizm Lisans Programları aç ılms in b rğ b aş lt d . B ird

S Ö Y L E Ş İAnadoluHaber 7Editör: Araş. Gör. Çağdaş CEYHANTasarım: Evren TÜRKGELDİ

� Akademik çalışmalarınız daha çokhangi konular üzerinde yoğunlaşıyor?

Süperkritik ortamda boyama, im-pregnasyon (emdirme), ekstraksiyonve çözünürlük tayini, adsorpsiyon/de-sorpsiyon; yüzey kimyası, adsorbankarakterizasyonu, hibrit adsorban üre-timi, kirlilik giderimi, killer, killerin mo-difikasyonu, modifiye adsorbanlar,adsorpsiyon/desorpsiyon, biyosorpsi-yon, adsorpsiyon kinetiği, termodina-miği ve izotermleri konuları üzerindeyoğunlaşmaktadır.

� Ödülaldığınızçalışmalarınızdanbirazbahseder misiniz?

Çalışmalarımda önemli bir yer tutanve doktora çalışmamla başlayan süper-kritik ortamda boyama, çevre açısındansondereceönemlidir.Gerçekleştirmişol-duğum süperkritik ortamda boyama iş-lemi, tekstil kumaşlarının hiç sukullanılmadan boyanması konusundadünyadaki öncü çalışmalardan bir tane-sidir.Bualandaki ilkçalışmamınScienceCitation Index (SCI)’de bugüne kadar 61adet atıf almış olması çalışmanın nekadar önemli olduğunu göstermektedir.Özellikle sentetik (polyester vb. gibi) teks-til kumaşlarının şu anda endüstride kul-lanılan teknolojiler ile boyanmasısırasında kullanılan tekstil boyar mad-delerinin tamamının suda çözünmesibir zorunluluktur. Boyar maddenin ya-pısında bulunan organik bileşiklerinveya bazen de metallerin tamamı bo-yamaişlemindekullanılmadığı içinsudaçözünen fazla boyar madde arıtılsa bilekısmen de olsa nehirlere ve göllere veril-mekte, bu da çevre ve insan sağlığı açı-sından son derece zararlı etkilere yolaçmaktadır. Bu zararlı etkilerin gideril-mesi ekonomik yönden oldukça mali-yetli, bazen de giderilmeleri mümkündeğildir. Uygulanan çevre-dostu (atığı ol-mayan) süperkritik yöntemde önceboyar maddenin çözünürlüğü belirlen-mektevesonraboyamahücresineboyarmaddeyerleştirilmekte,kumaşınihtiyacıkadarboyarmaddekullanılmaktavebo-yama işlemi sonrasında da boyamadakullanılmayan boyar madde hücredekalmakta ve tekrar kullanılabilmektedir.Yöntem ile dışarıya hiç bir atık verilme-mekte, çevre ve insan sağlığı açısındanherhangibirzararlıetkioluşmamaktadır.Günümüzde endüstride uygulanan iş-lemlerde boyama sonucu,boyanankumaşıslakolaraksistemdenalınmaktave 200oC’nin üzerinde kurutma işlemigerektirmektedir. Kurutma sonucu dakumaşta büzülmeler görülmektedir. Sü-perkritik ortamda boyama işlemi sonu-cunda ise boyar madde ile boyanankumaş,kuruhaldesistemdenalınmakta

ve bu durum yukarıdaki dezavantajlarıortadankaldırmaktadır.Böyleceçevreveinsansağlığıaçısındansonderecezararlıetkileresahipolabilenboyarmaddelerinsusuz ortamda boyanmasıyla suda çö-zünme sonucu oluşabilecek zararlı atık-ların oluşumu da önlenebilmektedir.

Diğer araştırma alanlarım, boyarmadde ve ağır metal kirliliklerinin gide-rimi konularında adsorpsiyon ve biyo-sorpsiyonyöntemlerininkullanılmasıdır.Adsorpsiyonçokuzunyıllardanbuyanabilinen klasik bir atık giderme yöntemi-dir. Bu alanda yapmış olduğumuz çalış-malardan ilk ikisi 2004 yılındayayınlanmış ve SCI’de bugüne kadarkendi atıflarımız dışında toplam 202adet atıf almıştır. Bu iki çalışmanın herikisidefizikokimyaalanındakienönemlidergilerden birisi olan “Journal of Colloidand Interface Science” dergisinde yayın-lanmışvekısasüredealdığıatıf sayısınınyüksek olmasından dolayı Elsevier ya-yınevindekolloitalanında2004-2007yıl-ları arasında en fazla atıf alan 50 makalearasında yer almış ve bu nedenle adıgeçen yayınevi tarafından ödüllendiril-miş bulunmaktayız. Ayrıca “Journal ofChemical Technology and Biotechno-logy”dergisinde2006yılındayayınlanançalışmamız,dergininsorumlueditörüta-rafından “In Focus” başlığı altında yeralmış ve editör tarafından çalışmanınönemine değinilmiştir.

Tekstilboyarmaddelerininyaratabile-ceği kirliliklerin giderimi ve sularda kirli-liğe yol açan ağır metallerin farklıadsorbanlarkullanılarakgiderimi ile ilgiliçalışmalarımızda; kullanılan adsorban-larınçoğukilbazlıdırvedoğalolarakçev-remizde bol miktardabulunabilenkiller,doğadanalındıkları gibi kullanıl-dıklarında adsorpsi-yon kapasiteleriveyakirlilikgiderimmiktarları düşükolmaktadır. Bunedenle çalış-malarda, kil-ler yüzeyaktif organikkatyon-larla

modifiye edilmiş veya asitleaktifleştirilmiştir. Böylece

adsorpsiyonkapasitele-rinde belirgin artışlarvedolayısıyladadahayüksek oranda gide-rim sağlanmıştır.Bunlara ek olarakbiyolojik kökenli

adsorbanlarhazırlayarak

yine butür kirli-

liklerin gi-

derimini araştırmaktayız.A.A. Lewinsky’in editörlüğünde Ame-

rika’da Nova yayıncılık tarafından bası-lan “Hazardous Materials andWastewater” adlıkitapta birüniteyazar-lığımız (Ünite 7) bulunmaktadır.Çalış-mada; bir tekstil boyar maddesi olanReactive Blue 19’un yüzey aktif madde(DTMA) ile modifiye edilen sepiyolite ad-sorpsiyonunun kinetiği ve izotermleriin-celenmiştir.

Yukarıdakısacaözetlenentümşuanakadarki çalışmalarımdan dolayı da “h-index” faktörü değerim 17 ve her bir bi-limsel çalışmamdan ortalama 24,79 atıfalmış bulunmaktayım. Ayrıca toplamdaşu andaki SCI verilerine göre 38 adetuluslararasıbilimselçalışmayı tamamla-

dım. Uluslararası konferanslarda sunul-muş 19 adet, ulusal kongrelerde ise su-nulmuş 17 adet poster bildirimbulunmaktadır.

� Üniversitemiz çalışmalarınıza nasıldestek veriyor?

Üniversitemiz adına 2 adet genelamaçlıve1adetdedoktorabilimselaraş-tırma projesini tamamladık ve halendevam eden 1 doktora projemiz dahabulunmaktadır. Tabiiki,üniversitemizinkaynaklarının bir bölümünü araştır-maya ayırması ve araştırmacıları projeyazma konusunda cesaretlendirmesi,özellikle genç araştırmacıları motive et-mektedir. Bunun doğal bir sonucu ola-rak da bu çalışmalarla birçok genç biliminsanının yetişmesi, üniversitemiz ve ül-kemiz için son derece büyük önem taşı-maktadır.

� Bir Devlet Planlama Teşkilatı ve üçtane de Anadolu Üniversitesi BilimselProje olarak toplam dört projede yer al-dınız.Birazbuprojelerinizdenbahsedermisiniz?

Şimdiye kadar 2004 yılında tamam-ladığımız DPT projemiz “Polyester Fib-relerinin Süperkritik Karbondioksit ileBoyama Kinetiğinin İncelenmesi” baş-lıklı, bu alanda öncü çalışmalardan biri-sidir. Çalışmanın öncü olduğunun birgöstergesi dünyada bu alanda en iyibilimsel dergilerden olan ve SCI tara-fından taranan Journal of Supercriti-cal Fluids dergisinde 2006 yılındayayınlanmasıdır. 2004 yılında ta-mamladığımız AÜ Bilimsel AraştırmaProjemizde"Süperkritik Karbondioksitile Tekstil Boyalarının Çözünürlüğününİncelenmesi", TÜBİTAK tarafından A sı-nıfıbirolaraksınıflanan Fluid PhaseEquilibriadergisinde 2006 yılında ya-yınlanmıştır. 2005 yılında süperkritikortam ile ilgili olarak gerçekleştirdiğimiz"SentetikFibrelereDispersBoyalarınAd-sorpsiyonunun Süperkritik Karbondi-oksit Ortamında İncelenmesi" başlıklıdiğer bir proje yine Journal of Supercri-tical Fluids dergisinde 2005 yılında ya-yınlanmıştır.Bütün bunlara ek olarak“Hetero halkalı Aromatik BileşiklerinDoğal Killere Adsorpsiyonunun İncelen-mesi” projemizde tamamlanmış vehalen" Süperkritik Karbondioksit Orta-mında Farklı Adsorbanlardan Desorpsi-yon"başlıklıproje isedevametmektedir.

� Bilim insanlarına verilen bu tür ödül-ler bilim insanlarını nasıl teşvik ediyor?

Türkiye’deki ensaygınBilimkuruluşutarafından ödüllendirilmek hem üniver-sitemiz hem de kendim adına gurur ve-rici bir durum ve aynı zamanda dainsana daha çok büyük sorumluluklaryükleyenbirolaydır. Bundansonraşim-diyekadaryaptığımçalışmalardandahafazla ses getirecek yeni çalışmalar içinuğraş vereceğim. Şimdiye kadar olan ça-lışmalarımda da hep daha iyiyi arıyor-dum ama şimdiden sonra sanırım birazdaha seçici olacağım.

� Son olarak üzerinde çalıştığınız veyagerçekleştirmek istediğiniz başka proje-leriniz var mı?

Yenimodifiyeadsorbanlargeliştirmekve süperkritik ortamda boyama/adsorp-siyon/desorpsiyon konularında grubu-muzla birlikte yürütmekte olduğumuzçalışmalar olarak devam etmektedir.

Türk bilim dün-yasının en pres-tijli ödüllerinden biri olanTÜBİTAK ödülünü alan Ana-dolu üniversitesi Fen Fakül-tesi Kimya Bölümü ÖğretimÜyesi Doç. Dr. Asiye Safa Öz-can’la yaptığı çalışmalar vealdığı ödül üzerine keyifli birsöyleşi gerçekleştirdik.

‘Üniversitem ve kendi adıma guruluyum’Sinan Kaya

oç. Dr. Asiye Safa Özcan: “Üniver-sitemizin kaynaklarının bir bölümünü araştır-maya ayırması ve araştırmacıları proje yazma konusundacesaretlendirmesi, özellikle genç araştırmacıları motive etmektedir.Bunun doğal bir sonucu olarak da bu çalışmalarla birçok genç biliminsanının yetişmesi, üniversitemiz ve ülkemiz için son derece büyükönem taşımaktadır.” dedi.

TÜBİTAK Ödülü’nü Alan Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Asiye Safa Özcan:

2010 TÜBİTAK Teşvik Ödülü kazananDoç. Dr. Asiye Safa Özcan, ödülünü28 Aralık 2010 günü Çankaya Köşkü’ndedüzenlenen törenle CumhurbaşkanıAbdullah Gül’den aldı.

Ödülünü Cumhurbaşkanı Verdi

D

Page 8: AnadoluÜniversitesi’ninTarihindeBirİlkDahaGerçekleBiyor ... · man i t es) lç f d p o ı İş , İktisat ve Turizm Lisans Programları aç ılms in b rğ b aş lt d . B ird

� Tıp ve eczacılık bilimleri ilk çağ-lardan beri bitkisel kaynaklara da-yanmaktadır ve günümüzde deilaçların hammaddelerinin çoğu bit-kilerden elde edilmektedir. Dolayısıile bitkilerle tedavinin faydalı olma-dığını söylemek çok zordur. İlaç-larla tedavide içeriğinde bulunanetkin madde miktarları doktor tav-siyesi ile kullanım dozu ve şekilleridikkat edilmesi gereken durumlardanbazılarıdır. Bitkilerle tedavi hakkında öğrenim görmüş kişileredanışılması ya da araştırılması gerekmektedir. Bu şekilde ol-duğu taktirde bitkilerle tedavide de etkili sonuçlar alınır.

� Bitkisel içerikli ilaçların yan et-kileri, sentetik ilaçlara göre dahaaz olduğu için öncelikle güvenilir-liği yüksektir. Ayrıca pek çok etkinmadde direkt olarak bitkilerdenelde edilebilmektedir. Bugün kli-nik alanda olduğu kadar kozmetikalanında da bitkisel ürünlerdenyararlanılıyor. Ancak özellikle za-yıflama ilaçlarında sırf para ka-

zanmak uğruna bitkisel içerikliürünler piyasaya sürülüyor. Bu konuda dikkatli olunmalı. Bit-kisel diye her ürün satın alınmamalı, uzman kişilere yani ec-zacılara danışılarak bu ürünler kullanılmalıdır. Droglardanelde edilen pek çok etkin maddenin bugün etkisi kanıtlan-mıştır. Bunlar haricen uygulanabildiği gibi dâhilen kullanım-larında da çok fazla yararı vardır. Bunlar ya doğrudan yainfizyon, dekoksiyon hallerinde tüketilerek kişinin daha rahatve daha sağlıklı hissetmesini sağlayabilir.

� Bitkisel içerikli ilaçların doğrukullanıldığı takdirde yararlı oldu-ğunu düşünmekteyim. Bu doğrukullanım şekli, ancak bir uzman ta-rafından yani eczacılar ya da bu ko-nuda yeterli eğitim almış vekendini geliştirmiş diğer insanlartarafından denetlenmiş ve piya-saya sürülmüş bitkisel içerikli ilaç-larla mümkün olmaktadır. Builaçlar ancak doğru şartlar altındamuhafaza edildiğinde faydalı olacaktır. Bu gerekli şartları sağ-layanlar ancak bu işin uzmanları olan eczacılardır. Kullanımşeklini açıklayan, halka en güvenilir bilgiyi veren eczacılardır.Halkımızın bu konuda daha duyarlı olmasını tavsiye ederim.Halkımızın sağlığı açısından bitkisel deyip geçmemek gerekir.Yanlış dozlarda ve yanlış saklama koşullarında onların da ze-hirden bir farkları yoktur.

� Kimyasal etkin maddeleri taşı-yan ilaçlara göre nispeten yanetkileri düşüktür, etkileri de ol-dukça yüksektir. Bunu kozmetikendüstrisi için de ilaç endüstrisiiçin de söylemek mümkündür.Özellikle cilt bakım ve saçbakım ürünlerinde bitkisel içe-rikler oldukça yararlıdır ve kul-lanımı çok yaygındır. Kullananher on kişiden yedisi bitkisel

preparatlardan fayda görmektedir. Sadece kozmetik sa-nayi için değil ilaç sanayinde de bitkisel etkin maddelerinkullanımı vardır. Özellikle kalp rahatsızlıklarında kardiyakglikozitlerden oldukça sık bir şekilde yararlanılır ve en azkimyasal ilaçlar kadar yaygın bir kullanım alanına sahip-tir. Burada en önemli püf noktası bitkisel içerikli prepa-ratların aktar tarzı yerlerden değil, bu işin eğitimini almışkişilerden temin edilmesidir. Bitki deyip geçmeyin, ilaçlazehir arasında çok ince bir çizgi vardır.

� Yararlıdır ve bence istenilenözellik ve niteliğe göre hesaplarıyapılıp uygulandığında sentetikilaçlara göre daha az yan etki vedaha çok yarar sağlanabilir. Na-sılsa doğal denilerek her bitki ilaçiçin kullanılamaz. Etken maddeninkullanılıp kullanılmamasına göreyarar zarar oranı önemli bir fak-tördür. Bu açıdan bakıldığında

her bitki faydalıdır gözü ile bakılıp kullanılmamalıdır. Sente-tik içerikli bir ilaç mı yoksa bitkisel kaynaklı bir ilaç mı diye so-rulacak olursa çoğu kişinin tercihi olan bitkisel kökenli ilacıtercih ederim ve hastalarıma tavsiye ederim. Çünkü sentetikmadde insanın doğasına aykırı. Çok zor durumda kalmadıkçabu tür ilaçların kullanımı tercih edilmemelidir.

Meral Özdemir

� Piyasada bulunan ilaçların yak-laşık %70’i bitkisel kaynaklıdır.Bitkisel kaynaklı ilaçlar yararlıdır.Fakat her bitkisel ilaç tamamenzararsız değildir. Örneğin zayıf-lama ilaçları. Bu ilaçların zararlıolanları da vardır ki günümüzdebu ilaçları kullanarak ölen birçokinsan haberi duyduk. Bu ilaçlarınbilinçsiz, bitkisel olduğunu düşü-nerek tüketilmesinin çok da doğru ol-madığını gördük medyadan. İlaç alırken mutlaka eczacıyadanışmak gerekmektedir. Eczacı size bu konuda elinden gel-diğince yardımcı olacaktır.

Esra Başyiğit

� Bitkisel içerikli ilaçlar hem doğalolması nedeni ile hem de yan etki-lerinin olmaması gibi avantajlarıile çok yararlıdırlar. Doğru bilgileredinilerek kullanıldığında etkili vegüvenilir olabilirler. Cilt bakımürünleri ve dermatolojide kullanı-lan ilaçlar öncesinde denenme-sini öneririz. Doğanın bize verdiğibu imkânları kullanmak ve değer-lendirmek gerektiğini düşünüyo-rum. Ucuz ve sağlıklı olması, uygulama kolaylığı nedeniyleherkese tavsiye ederim. Her zaman çok pahalı cilt ürünlerinihazır olarak almak değil, kendi evimizde basitçe ama etkilihazırlayabileceğimiz preparatları kullanarak güzel, hoş vesağlıklı ürünler elde edip kullanabiliriz. Kozmetik bitkiler ko-nusunda bilgi sahibi olarak herkes doğru şekilde ve etkiliürünler kullanabilir.

Emre Horoz

� Bitkisel bir preparatın ilaç olarakpiyasaya sürülüp sürülmemesini opreparatın yarar zarar oranı belir-ler. Elbetteki bitkisel ürünlerin ya-rarı vardır ve ilaç olarak kullanılır;fakat bunların zararları yani tok-sik etkileri de vardır. İlaçta müm-kün olduğunca bu toksik etki azolmalıdır. Her ilacın aynı za-manda bir zehir olduğunu düşü-nürsek bitkisel preparatlarınkullanımında kesinlikle eczacılara danışılmalıdır. Bugünbunun eğitimini alan tek meslek grubu eczacılardır. Bitkiselilaçları kimyasal ilaçlar ile karşılaştıracak olursak, bitkiselilaçlarda yardımcı madde kullanımı çok azdır ya da yoktur.

Alican Bukrek

� Bitkisel içerikli ilaçların tamamı-nın yararlı olduğunu düşünmüyo-rum. İnsan hayatını olumsuzyönde etkileyecek birçok bitkiseliçerikli ilaçlar bulunmaktadır.Eğer kullanılan ilaç bilfiil insanhayatına yararlı olarak etki yapı-yorsa kullanılması taraftarıyım.Fakat vücut kremleri, losyonlar,jeller vs. gibi bir takım gereksizpreparatlar insanlarda bağımlılık yaparakinsan hayatını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Bundan dolayıbitkisel ilaçların yerinde ve dozunda kullanılmasını öneririm.

Mehmet Taylan Pektaş

� Geçmişten günümüze bitkiseltedavi, halk arasında oldukça yay-gın olarak kullanılmıştır. Tıp ve ec-zacılık için son derece elzem olanhammaddelerin temel kaynağı dabitkilerdir. Ancak tam olarak ana-lizi yapılmamış bir bitkinin teda-vide kullanılması oldukçatehlikelidir. Çünkü bir bitkide bir-den fazla etkin madde vardır ve

bu etkin maddelerin faydalı olanlarınınyanında zehirli olanları da vardır. Kliniklere oldukça fazlamiktarda tedavi amacı ile kullanılan bitkilerden kaynaklı ze-hirlenme vakaları gelmektedir. Son olarak bitkiler kesin birtedavi amacı ile değil de doktor tavsiyesi ile tedaviye yar-dımcı olarak kullanılmalıdır, yan etkileri bilinmeyen bitkilerkullanılmamalıdır.

Yakup Çelebi

� Kozmetikte kullanılan preparat-ların, çoğu zaten bitkisel içeriklidir.Sanayide üretilen ilaçların büyükbir kısmı bitkisel kökenli madde-lerden (tanen, glikozit vb.) sentez-lenir. Bitkisel kökenli maddelerinüzerindeki fonksiyonel gruplarlaoynanarak ya yeni bir hammaddeya da zaten piyasada var olan birbaşka hammadde sentetik olarak

üretilir. Bitkisel preparatlara ulaşım daha ko-laydır. Tedavi edici özelliği kesinleşmiş bitkisel preparatlarıgüvenilir kaynaklardan hazırlama yöntemi öğrenilip alındık-tan sonra, herkes uygulayabilir. Bu, günümüzde de zaten in-sanlar tarafından çok sıklıkla uygulanmaktadır. Örnek olarak“maskeler” ve “bitki çayları” verilebilir. Ayrıca çoğu zamanbiz farkında olmadan kendimizi bitkiler ile tedavi ederiz.Çünkü insan sağlığı açısından her bitkide koruyucu ve tedaviedici maddeler bulunmaktadır.

Emrah Akkuzu

Ayşe Ayça Onur

� Hepsi değil, özellikle onkolojialanında bitkisel ilaçların çok ya-rarlı olduğunu düşünmüyorum.Ancak eczanelerden alınan paten-tli ürünlerin gerek kozmetik ge-rekse farmakolojik alandakullanılması yararlı olabilir. Bitki-sel ürünlerin aktarlardan ziyadeeczanedeki profesyonel kişiler-den temin edilmesi çok önemli-

dir. Cahil kişilerce ve steril olamayan sağlıksızortamlarda satılan bitkisel ürünler yarardan çok zarar vere-bilir. Sonuç olarak sağlıklı koşullarda alındığı sürece bitkiselilaçlar yerine göre faydalıdır.

İpek Çelikkalkan

AnadoluHaber

Seda Durak

Şükrü Yılmaz

Bitkisel içerikli “ilaçların” yararlıolduğunu düşünüyor musunuz?

Editör: Araş. Gör. Pelin ÖĞÜT / Tasarım: Mine DEMİRELRöportaj ve fotoğraflar: Sezin IŞIK- Ayşenur SARIPINAR- Aslı YILDIRIM ÖĞRENCİ GÖRÜ ŞLERİ

Belgin Sever

Eczacılık Fakültesi Öğrencilerine Sorduk: