tÜrkİye: İŞkur meslekİ eĞİtİm programlarinindocuments.worldbank.org/curated/en/...kurs...
Post on 05-Jun-2020
9 Views
Preview:
TRANSCRIPT
TÜRKİYE:İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININETKİ DEĞERLENDİRMESİ
Ağustos 2013
Beşeri Kalkınma SektörüAvrupa ve Orta Asya Bölgesi
Rapor No: 82306-TR
DÜNYA BANKASI
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
Pub
lic D
iscl
osur
e A
utho
rized
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 1
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININETKİ DEĞERLENDİRMESİ
Ağustos 2013
İnsani Kalkınma SektörüAvrupa ve Orta Asya Bölgesi
DÜNYA BANKASI
Rapor No: 82306 - TR
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ2
KISALTMALAR
ASE Akıl Sağlığı Endeksi (MHI) ALMP Aktif İşgücü Piyasası Programı BM Birleşmiş Milletler ÇYN çalışma yaşındaki nüfus (WAP) DB Dünya Bankası GSYİH gayrısafi yurtiçi hasıla IRR iç verim ITT tedavi amaçlılık etkisi (intent-to-treat) İBE işbaşında eğitim (OTJ) İŞKUR Türkiye İş Kurumu LATE yerel ortalama işlem etkisi (Local average treatment effect) MYK Mesleki Yeterlilik Kurumu OECD Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü PISA Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı SIEF İspanya Etki Değerlendirme Fonu TL Türk Lirası TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu YBS yönetim bilgi sistemi
KUR EŞDEĞERLERİ (Ağustos 2013 itibariyle Geçerli Döviz Kuru)PARA BİRİMİ = TL (Türk Lirası)1 ABD DOLARI = 1.92 TL
Başkan Yardımcısı: Philippe H. Le Houerou, ECAVP Ülke Direktörü: Martin Raiser, ECCU6 Sektör Direktörü: Ana Revenga, ECSHD Sektör Yöneticisi: Roberta Gatti, ECSHD Ekip Lideri: Cristobal Ridao-Cano, ECSHD
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 3
İÇİNDEKİLER
Teşekkür v
Genel Bakış vii
Bölüm 1: Bağlam: İş, Becerilerin Yükseltilmesi ve İŞKUR 1
Bölüm 2: İŞKUR Eğitim Programlarının Değerlendirmesi: Tasarım, Veri ve Yöntemler 5
Tasarım 5
Veri 8
Yöntemler 9
Bölüm 3: İŞKUR Eğitim Programlarının Değerlendirmesi: Sonuçlar 13
Kursların başlaması öncesinde örneklem grubundaki İŞKUR kursiyerlerinin profili 13
Çalışma kapsamındaki İŞKUR mesleki eğitimlerinin etkileri 20
Çalışma kapsamındaki İŞKUR mesleki eğitimlerin istihdam üzerindeki etkisi neden kısıtlıdır ve hangi eğitim türleri daha iyi sonuç verir? 26
Çalışma kapsamındaki İŞKUR eğitimlerinin maliyet-kazanç analizi 31
Bölüm 4: İŞKUR Eğitim ve Hizmetlerinin Etkisini Güçlendirmek 33
Referanslar 37
Ek 1: Tahmin Metodolojisi 39
Ek 2: Kilit Çıktı Değişkenlerinin Tanımları 40
Ek 3: Tahmin Sonuçları 42
KUTULAR
Kutu 1: İŞKUR Mesleki Eğitim Programları 4
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ4
ŞEKİLLER
Şekil 1: Yeni işe başlayanlar daha eğitimli ancak düşük becerili çalışanlar çoğunlukta 2
Şekil 2: İllerin coğrafi dağılımı 6
Şekil 3: İŞKUR kursiyerlerinin yüksek örgün eğitim düzeyi 14
Şekil 4: İŞKUR kursiyerlerinin sınırlı iş arama faaliyeti 17
Şekil 5: İŞKUR hizmetleri iş arayanların çoğu tarafından kullanılıyor 19
Şekil 6: Kursiyerler İŞKUR eğitimine samimi bir değer atfetmektedir 21
TABLOLAR
Tablo 1: Kentsel alanda işsiz ve çalışmayan kitleye kıyasla İŞKUR kursiyerlerinin profili 16
Tablo 2: İŞKUR eğitiminin işgücü piyasası üzerinde beklenen etkisi 20
Tablo 3: İŞKUR eğitiminin istihdam üzerindeki etkisi gözardı edilebilecek kadar azdır, iş kalitesi üzerindeki etkisi ise sınırlıdır 22
Tablo 4: İŞKUR eğitiminin istihdam üzerindeki etkisinde cinsiyet ve yaş bazında anlamlı bir farklılaşma olmamaktadır 24
Tablo 5: Beklentiler ve gerçekler arasında büyük bir dengesizlik vardır 25
Tablo 6: Birey ve hanehalkı esenliğine ilişkin diğer ölçümler üzerinde eğitimin mütevazı etkisi 26
Tablo 7: Daha yüksek etkiyle ilişkilendirilmiş kurs özellikleri 28
Tablo 8: Özel hizmet sunucular ile rekabetin bileşimi gerçekten en çok işe yarayan çözüm müdür? 29
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 5
TEŞEKKÜR
Bu çalışma, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR)’nun Dünya Bankası’ndan (DB) talebi doğrultusunda gerçekleştirilmiştir ve mesleki eğitim programlarının işsizler için etkilerini değerlendirmek ve bu programları güçlendirmenin yollarını tespit etmek amacını taşımaktadır. Çalışmanın gerçekleşmesi, tasarım ve uygulama aşamalarından itibaren İŞKUR tarafından verilen teknik destek sayesinde olmuştur. DB ekibi Cristobal Ridao-Cano, Rita Almeida, Sarojini Hirshleifer, David McKenzie ve A. Levent Yener’den oluşmıştur. Ekip Ayça Dönmez, Elçin Koç ve Elif Yükseker’den çok değerli destekler almıştır. İŞKUR ekibi Mehmet Aslan, Feridun Giresun, Abdülkadir Yanıcı, Serkan Yücel, Feridun Kaya, Emre Özen ve Derya Duyar Coşkun’dan oluşmuştur. Ayrıca Martin Raiser (DB, Türkiye Ülke Direktörü), Ulrich Zachau (DB, eski Türkiye Ülke Direktörü), Roberta Gatti (Sektör Yöneticisi, İnsani Kalkınma Ekonomisi, Avrupa ve Orta Asya, DB), Jesko Hentschel (eski Sektör Yöneticisi, İnsani Kalkınma Ekonomisi, Avrupa ve Orta Asya, DB), Ana Revenga (Direktör, İnsani Kalkınma, Avrupa ve Orta Asya, DB), Nusret Yazıcı (İŞKUR Genel Müdürü), Asım Keskin (İŞKUR Genel Müdür Yardımcısı), Mustafa Kemal Biçerli (İŞKUR eski Genel Müdürü), Namık Ata (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı eski Müşteşar Yardımcısı ve İŞKUR eski Genel Müdürü) ve Birol Aydemir (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı eski Müşteşar Yardımcısı) çalışmayı yönlendirmişlerdir.
Rapora son halinin verilmesinde Christian Bodewig (DB), David Robalino (DB) ve Stefanie Brodmann’ın (DB) sağladığı yorumların yanı sıra, çalışmanın tasarımı ve ilk sonuçlarına ilişkin Washington, DC, Ankara ve İstanbul’da yapılan çeşitli sunumlar sırasında alınan geri bildirimlerden de geniş şekilde yararlanılmıştır. Bu çalışma İspanya Etki Değerlendirme Fonu (SEIF), Cinsiyet Eylem Planı, DB ve İŞKUR tarafından finanse edilmiştir.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ v
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ6
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 7
GENEL BAKIŞ
Türkiye’nin 2000’ler boyunca gösterdiği ekonomik performans, küresel bir ba-şarı hikayesidir ve yüksek-gelir statüsü artık erişilebilecek bir uzaklıktadır, ancak bu durum daha çok ve iyi iş olanakları-nın yaratılmasını gerektirecektir. Türkiye ekonomisi 2002 ile 2011 arasında yıllık ortalama yüzde 5.5 oranında büyüme göstermiştir. Bugün Türkiye dünyanın 16. büyük ekonomisidir ve kişi başına gelir 10,000 ABD dolarının üzerindedir. Büyüme hızlı ve kapsayıcı olmuş ve 2000’ler boyunca toplumun en yoksul yüzde 40’lık kesiminin refahı ortalama-nın üzerinde artmıştır. Kapsayıcı büyü-me kısmen daha çok ve daha iyi iş ola-naklarının yaratılmasına yol açan hızlı kentleşmenin bir sonucudur. Ancak bu yeni olanaklar, yakın zamana kadar, şe-hirlerde iş arayan düşük becerili ve (ço-ğunlukla) genç işgücündeki artan arza paralel oranlarda ilerlememiş, bu da son 20 yıldır yerinde sayan - hatta aza-lan - istihdam oranlarına yol açmıştır. Bugün Türkiye’de çalışma yaşındaki (15 ile 64 yaş arası) nüfusun yarısından azı bir işe sahiptir ve bunların yüzde 42’si kayıtsız çalışmaktadır. 2008 ve 2009 yıl-larında yaşanan ekonomik krizden son-ra kaydedilen çarpıcı istihdam artışı, eğilimdeki değişimin habercisi olabilir – ki Dünya Bankası hızlı istihdam artı-şının nedenlerine ilişkin daha ayrıntılı bir analiz üzerinde halen çalışmaktadır - ancak beceri eksikliği, yüzde 10 civa-rındaki işsizlik oranı ve düşük istihdam
oranlarının bir arada gerçekleşmesi, iş-gücü piyasasının işleyişini geliştirecek politikaları öncelikli hale getirmeye de-vam etmektedir.
Daha fazla ve daha iyi iş olanakları ya-ratmak için mevcut işgücünün beceri düzeyinin artırılması hayati önem taşı-maktadır. Genç kesim daha iyi eğitim-li ve becerili yetişiyor olsa da çalışma yaşındaki nüfusun (ÇYN) yarısı hala temel eğitim düzeyinin altında eğitime sahiptir. Bunlar işsiz olan ya da kayıtsız çalışan toplam nüfusun büyük bölümü-nü teşkil etmekteyken, tarım dışı kayıtlı sektörlerde beceriye duyulan talep art-maya devam etmektedir. Her ne kadar iş dünyası, beceriler açısından bir yanlış eşleştirmenin göstergesi olarak, “uy-gun” becerilere sahip çalışan bulmak-ta zorlandığını raporlasa da (McKinsey 2012), lise ve üniversite mezunları bile prensipte “becerili” kabul edildikleri iş olanakları bulmakta zorlanmaktadır. Becerilerin iş hayatına hazırlık safha-sında (okulda) edinilmesi esas olsa da, Türkiye’deki mevcut işgücünün beceri-lerinin de geliştirilmesi gerekmektedir.
Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), sağladığı mesleki eğitim programları ve diğer is-tihdam hizmetleri yoluyla iş arayanların becerilerini artırmada ve bunların üret-ken istihdama erişimlerini kolaylaştırma-da liderlik rolü üstlenmiştir. 2008’den bu yana çok fazla mesafe kateden İŞKUR,
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ vii
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ8
hizmet kapsamını da önemli oranda ge-nişletmiştir (2008’de 30,000 kursiyerden 2012’de 464,000 kursiyer sayısına ula-şılmış ve bu rakam kurumda kayıtlı iş-sizlerin yüzde 19.6’sına denk gelmiştir). İŞKUR mesleki eğitim programlarının kapsamının artırılması mesleki eğitim programlarının kalite ve etkinliğini artı-rıcı başka reformlarla da pekiştirilmiş-tir; bu kapsamda eğitim sağlayıcıların seçimine kalite kriterleri getirilmiş ve iş ve meslek danışmanlığı hizmeti başlatıl-mıştır.
İŞKUR’un mesleki eğitim konusunda artan önemi mesleki eğitim program-larının etkisini değerlendirmeyi ve bu programların istihdam üzerindeki et-kisinin nasıl geliştirilebileceğine ilişkin yolların tanımlanmasını amaçlayan bu çalışmaya vesile olmuştur. Rapor Çalış-ma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İŞKUR ve Dünya Bankası arasında devam eden ve iş arayanlar (özellikle de kadınlar ve gençler) için istihdam olanaklarını geliş-tirmeye yardımcı olacak politika seçe-neklerini araştırmayı hedefleyen işbir-liğinin bir ürünüdür. Çalışma İŞKUR’un teknik yardımları sayesinde gerçekleşti-rilebilmiştir.
Çalışma İŞKUR’un temel mesleki eğitim kurslarının son reformlar öncesindeki durumunu değerlendirmektedir ve son gelişmeleri yansıtmamaktadır. Çalışma-da, Aralık 2010 ile Haziran 2011 arasın-da, İŞKUR mesleki eğitim kursiyerlerin yaklaşık üçte ikisinin kayıtlı olduğu ge-nel mesleki eğitim programlarını temsil
eden bir örneklem grubu değerlendir-meye alınmıştır (diğer üçte birlik kesim işverenlerin talebiyle açılan kurslara ka-tılanlardır).
Ancak 2012 yılında açılan kursların yak-laşık %80’i istihdam garantili olup, 2013 yılında aktif işgücü hizmetleri mevzua-tında istihdam odaklı değişiklikler yapıl-mıştır. Bu doğrultuda 2013 yılında açılan kursların da 2012 yılına benzer oranda gerçekleşmesi öngörülmektedir.
Değerlendirme için deneysel bir tasa-rıma başvurulmuş olup, eğitim almaya ehil olan kişiler arasından rastgele ola-rak iki grup oluşturulmuştur. Uygulama grubu eğitim alırken, aynı özelliklere sahip kontrol grubu üyeleri eğitim al-mamıştır. Orijinal veriler Eylül 2010 ile Ocak 2011 arasında (çalışma kapsamına alınan eğitimlerin başlamasından önce) ve kursların tamamlanmasından yakla-şık bir yıl sonra eşit sayıda olmak üzere uygulama ve kontrol gruplarına ayrılan 5.902 İŞKUR kursiyerinden toplanmıştır.Deneysel tasarım uygulama ve kontrol gruplarının istihdam sonuçlarını eğitim almış olma ya da olmama durumuna göre karşılaştırmaya imkan tanımakta-dır. Bu çalışma, gelişmekte olan bir ül-kede işsizler için düzenlenen geniş çaplı mesleki eğitim programlarının rastgele bazda değerlendirildiği ilk çalışmadır.
Çalışmada şunlar incelenmiştir: (i) Çalış-ma kapsamındaki İŞKUR kursiyerlerinin profili ve kurslara başlamadan önceki iş arama davranışlarıyla birlikte, kursların
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİviii
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 9
öncesinde bunların İŞKUR hizmetlerini nasıl değerlendirdikleri; (ii) eğitimin is-tihdam üzerindeki ortalama etkisi; (iii) eğitime katılan farklı gruplara ilişkin, özellikle cinsiyet, yaş ve eğitim düzeyi gibi kriterler bazında, ayrışık etkiler; (iv) eğitimlerin, istihdam üzerinde yüksek etkiye sahip olan eğitim türlerinin tanım-lanması da dahil, istihdam sonuçlarına dönüşme süreci; ve (v) İŞKUR eğitimle-rinin (genel bazda ve farklı eğitim türle-rine ayrılmış olarak) maliyet ve getirileri. Son olarak, bu değerlendirmeden elde edilen bulgular, diğer ülkelerden alınan bulgularla desteklenip, İŞKUR eğitim ve hizmetlerinin etkilerini daha da güçlen-dirmek amacıyla bir dizi politika seçene-ği geliştirmek için kullanılmıştır.
Örneklem grubundaki İŞKUR kursi-yerlerinin kurslar başlamadan önce-ki profili
İŞKUR kursiyerleri önemli oranda genç-lerden oluşmaktadır, daha az iş dene-yimine sahiptir ve kentsel bölgelerdeki iş arayan kesimin ortalamasına kıyasla daha eğitimlidir. İŞKUR kursiyerlerinin içinde kadınların oranı (yüzde 63), kent-sel bölgelerde iş arayanların içindeki kadın oranına kıyasla (yüzde 30) olduk-ça yüksektir1. Örneklem grubu önemli oranda gençlerden oluşmaktadır (yüz-de 45’i 15-25 yaş aralığındadır; bu yaş
aralığının toplam iş arayanlar içindeki oranı yüzde 31’dir), ve daha az iş dene-yimine sahiptir. En çarpıcı farklılık ise, İŞKUR kursiyerlerinin eğitim düzeyinin, toplam iş arayanlara kıyasla oldukça yüksek olmasıdır; örneklem grubundaki İŞKUR kursiyerlerinin yüzde 74’ü en az orta öğretim kurumu mezunu iken, bu rakam genel iş arayan nüfus içinde yüz-de 42’de kalmaktadır. Bu önemli fark, kentsel örneklem 20-29 yaş grubuyla kısıtlandığında bile varlığını sürdürmek-tedir.
İŞKUR kursiyerlerinin önemli oranda yüksek olan eğitimlilik düzeyi, esasen İŞKUR eğitimlerinin tasarım ve uygula-ma şeklinden kaynaklanmaktadır. İŞKUR kursiyerleri ile genel iş arayanların eği-tim düzeyleri arasındaki farklılık, bir dizi etkenle açıklanabilir: (i) İŞKUR kursiyer-leri en az ilk öğretim mezunu olmalı ve kurs türüne bağlı olarak diğer bazı bece-ri ön şartlarını sağlamalıdır; (ii) kursların çoğu orta düzeyde eğitime sahip kişiler için tasarlanmıştır; (iii) kurslar için aşı-rı talep olduğunda, eğitim sağlayıcılar genelde daha üst düzeyde eğitime sa-hip olanların başvurularını tercih etme eğilimindedirler2; (iv) görece daha iyi eğitim almış olan iş arayanların, İŞKUR eğitimlerine başvurma olasılıkları daha yüksektir.3
1- Kentsel bölgelerde iş arayanlar ile ilgili veriler İG anketinden alınmıştır.
2- Bu arada, daha yüksek örgün eğitimli bireylerin meslek eğitim kurslarını tamamlama olasılığının daha yüksek olacağı algısı bulunmaktadır. Bu durum hizmet sağlayıcılara ödemeleri belirleyen etkendir. 2008’e kadar, hizmet sağlayıcılara yapılan ödemeler işe yerleştirme hedeflerine bağlanmıştır. Eğitim seviyesi daha yüksek bireylerin kurs etkisi ne olursa olsun işgücü piyasasında daha iyi sonuçlar alacağı algısı yaygındır.
3- Bu durum belki de kursların daha iyi örgün eğitime sahip iş arayanlarca daha cazip görünmesine, onların kurslar hakkında daha çok bilgi sahibi olmasına veya kurslardan daha yüksek geri dönüş almayı beklemelerine dayanmaktadır (yine de, ileride gösterileceği üzere, bu son hususta fazla kanıt elde edilememiştir)
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ ix
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ10
İŞKUR kursiyerlerinin iş arama faaliyet-leri azdır, ancak arayanların büyük bölü-mü İŞKUR istihdam hizmetlerini önem-seyip iş ararken kullanma eğilimindedir. Yüz yüze yapılan referans grup araştır-masından önceki 4 hafta veya daha faz-la süre içinde (kursların başlamasından önce), halen çalışan ya da okula giden İŞKUR kursiyerlerinin sadece yaklaşık yarısının aktif şekilde iş aradığı tespit edilmiştir. İş aramak amacıyla İŞKUR’a kayıt olan her kişinin İŞKUR hizmetle-rinden yararlanmak için iş arıyor olması bir yükümlülük olsa da, İŞKUR kursiyer-lerinin kentli iş arayanlara kıyasla daha az oranda iş arama faaliyetine katıldığı görülmüştür. İş arayan kursiyerler ise, zamanlarının çoğunu daha yüksek üc-retli ve tam zamanlı işler bulmak için kullanmaktadır. İş arayan kursiyerlerin yaklaşık yüzde 74’ü İŞKUR hizmetlerin-den faydalanmaktadır. İŞKUR hizmetle-ri, doğrudan işverene yapılan başvuru yönteminden sonra iş bulmak için kulla-nılabilecek en iyi ikinci kanal olarak gö-rülmektedir ve aile ile arkadaşların yar-dımıyla iş aramadan önce gelmektedir.
İŞKUR kursiyerleri herhangi bir işe gir-meden önce İŞKUR eğitimlerine büyük önem vermekte olup, bunu bir kalite göstergesi olarak tanımlamakta ve işve-renlerce tercih edilir olarak gördükleri için diğer eğitim programlarından daha önemli bulmaktadır. Kurslar başlama-dan önce İŞKUR kursiyerlerinin yüzde 80’i, İŞKUR eğitiminin işgücü piyasa-sında daha başarılı olmalarına yardımcı olacağına inanmaktadır. Bir yıl ertesinde
eğitimden beklenen etki oldukça yük-sektir: kursiyerler İŞKUR eğitiminin hiç eğitim almamış olmaya kıyasla iş bul-ma ihtimalini yüzde 32 oranında, diğer eğitimlere kıyasla ise yüzde 14 oranında arttıracağına inanmaktadır. Neredeyse kursiyerlerin tamamı İŞKUR eğitiminin işe hazırlık becerilerini ve meslekle ilgili bilgilerini geliştirdiğine, İŞKUR eğitim-lerinin, özellikle bir kamu kuruluşu ta-rafından verildiğinde kaliteli olduğuna inanmaktadır. Ayrıca İŞKUR kursiyer-lerinin neredeyse tamamı, işverenlerin İŞKUR sertifikalarını değerli bulduğunu düşündüğü için de İŞKUR eğitimlerine değer atfetmektedir. İŞKUR eğitimlerine atfedilen samimi değere rağmen, kursi-yerlerin üçte biri için günlük cep harçlığı ödemeleri eğitimlere katılma nedenleri içinde önemli bir yer tutmaktadır ve kursiyerlerin üçte ikisi de bu eğitimlerin ücretli olması halinde katılmayacaklarını belirtmektedir.
İŞKUR mesleki eğitiminin etkisi
Bu çalışma kapsamındaki İŞKUR eği-timlerinin istihdam üzerindeki genel et-kisi göz ardı edilebilecek kadar düşük-tür; ancak eğitimlerin istihdam kalitesi üzerinde küçük ancak önemli bir etkisi vardır ve bu etki yaş, cinsiyet ve eğitim düzeyi gibi özelliklere bağlı olarak sade-ce küçük sapmalar göstermektedir. İŞ-KUR eğitiminin iş olasılığı, haftalık çalış-ma saatleri veya elde edilen aylık gelir üzerinde önemli bir etkisinin olmadığı görülmüştür. Ancak İŞKUR eğitiminin istihdam kalitesi üzerinde küçük ama
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİx
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 11
önemli bir etki yarattığı gözlenmiştir. İŞ-KUR eğitimi, kayıtlı sektördeki çalışma olasılığını yüzde 3 oranında arttırmıştır -ki bu artış kayıtlı sektördeki istihdamda yüzde 10 artışa denk gelmektedir. Eği-tim ayrıca kayıtlı istihdamdan elde edi-len geliri artırmakta (yüzde 13’e kadar), meslek kalitesini yükseltmektedir.4 Eği-timin istihdam üzerindeki etkisi 25 yaş üzerindeki erkeklerde daha fazla görül-mekte, ancak yaş, cinsiyet ve eğitim dü-zeyine göre gözlenen farklılıklar düşük olmaktadır. İŞKUR eğitiminin istihdam üzerindeki küçük etkileri, dünyadaki di-ğer benzeri programlardan elde edilen bulgularla paralellik göstermektedir.
Çalışma kapsamındaki İŞKUR eğitim-lerinin gerçek etkileri, eğitim öncesin-deki beklentilere bağlı olarak önemli oranda değişiklik göstermektedir ki bu durum, kısmen de olsa, İŞKUR eğitim-leri hakkında kısıtlı bilgilendirmenin bu-lunduğunu işaret etmektedir. Ortalama olarak bakıldığında bireylerin, eğitimin bulunmadığı durumdaki istihdam dü-zeyleri hakkında beklentiler makul şe-kilde birbirine yakındır. Ancak bireyler, eğitimin getirileri konusunda oldukça yüksek beklentiye sahiptir. Bu durum, bugün yapılan girişimlerin gelecekte-ki getirilerini büyümseme, gelecekteki maliyetlerini ise küçümseme yönün-deki doğal eğilimle, veya beklentinin oluştuğu dönemden sonraki bağlam ve ortamdaki değişikliklerle açıklanabilir. Ancak, bu aynı zamanda, ortalama kur-
siyerin İŞKUR tarafından sunulan eğitim hakkında fazla bilgisi olmadığı ve bura-dan yola çıkarak, eğitimin kafi derecede doğru hedeflenmediği şeklinde de an-laşılabilir. İlginçtir ki İŞKUR hizmetlerine yüksek değer atfedilmesi eğilimi, eğitim tamamlandıktan sonra da, ortalama kur-siyerin hayatında istihdam veya kazanç anlamında çok küçük fark yaratmış olsa bile, sürmektedir. İŞKUR hizmetlerinin gerçek istihdamda yansımasını bulma-yan, yerleşik bir değere sahip olması muhtemeldir.
Eğitimler istihdam üzerinde neden sınırlı etkiye sahiptir ve hangi tür eğitimler daha iyi sonuç verir?
Çalışma kapsamındaki eğitimlerin etkisi azdır ve işgücü piyasası özelinde açık-lanabilir değildir. Her ne kadar değer-lendirme yapılan 23 ilde eğitim sırasın-da işsizlik oranları geniş bir yelpazede farklılıklar gösteriyor olsa da, istihdam oranının yüksek olduğu illerden katılan kursiyerler, istihdamın düşük olduğu illerdeki kursiyerlere kıyasla iş bulma konusunda daha iyi veya kötü perfor-mans göstermemiştir. Bu sonuç, eğiti-min istihdam üzerindeki düşük etkisinin izleme verilerinin toplandığı zamandaki (2012’nin başları) canlı işgücü piyasası tarafından yönlendirilmediğini işaret et-mektedir.
İŞKUR kursiyerleri arasında aktif iş ara-ma faaliyetleri düzeyinin düşük olması,
4- Bu cetvel, 16 (örn. gündelikçi ev hizmetlileri) ile 90 (örn. hakimler) puanları arasında sürekli bir ölçümü kapsamakta, çalışmayan bireyler içinse 0 (sıfır) kodu kullanılmaktadır (ayrıntı için bkz. Ek 2)
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ xi
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ12
eğitimin istihdam sonuçları üzerinde kü-çük etki yapmasının nedenlerinden biri olabilir. Kursiyerler arasında ücret ve istihdam beklentileri, gerçekte istihdam edilmiş olanların sahip olduğu ortalama-lardan dikkate değer derecede yüksek-tir. Kursiyerler, istihdam şansları artmış olsa bile, aktif olarak iş aramayı ya da eğitim sonrası söz verilen iş olanaklarını kabul etmeyi tercih etmeyebilir. Eğitim-de hedeflemenin iyileştirilmesi ve aktif iş arama faaliyetlerinin özendirilmesi için teşviklerin geliştirilmesi, İŞKUR’un son reformlarının parçalarından biridir ve eldeki veriler de bu bileşenlerin öne-mini kanıtlar niteliktedir.
Özellikle rekabete daha açık olan alan-larda verilenler5 olmak üzere özel sek-tördeki hizmet sunuculara ihale edilen İŞKUR kursları, istihdam üzerinde pozi-tif etkiye sahiptir. Sonuçlar, özel ya da rekabete daha açık hizmet sunucular ta-rafından sunulan kursların daha yüksek geri dönüşü olduğunu göstermektedir. Ne var ki en büyük farkı, özel sektörden alınan hizmet ve yoğun rekabet (iki ya da daha fazla rakipli) birleşimi yaratmak-tadır: Çalışmaya dahil edilen kursların yüzde 17’si bu kritere uymaktadır ve bu kurslarla eğitime katılanların haftada 20 saat ve üzeri çalışma olasılığı yüzde 9 oranında artmaktadır. Diğer tür kurslara ilişkin bu etki farklılıklarının bazıları, özel hizmet sunucular tarafından sunulan kursların özgünlüğünden ve bunlara ilgi
gösterip katılan kursiyerlerden kaynak-lanmaktayken, kurs ve katılımcı özel-liklerinden arındırıldıktan sonra bile bu etki farklılığı varlığını sürdürmektedir. Buradan yola çıkarak, kursların işgücü piyasasının ihtiyaçlarını karşılayacak ve böylece istihdamda yanlış eşleştirme-nin üstesinden gelip etkinliğini artırma-sını sağlayacak bir yol olarak özel sektör tedariğinden bahsedilebilir.
Genelde çalışma kapsamındaki İŞKUR eğitimlerinin net geri dönüşü kayda değer büyüklükte olmasa da, daha çok rekabetle karşı karşıya kalan özel sek-tör hizmet sağlayacılarının sunduğu İŞKUR kurslarının net geri dönüşü bü-yük olmaktadır. Bir kursun sunumunun İŞKUR’a maliyeti kişi başına ortalama 2429 TL iken, bu rakam özel sektör ta-rafından ve rekabetçi ihale sonucunda sağlanan hizmetler için kişi başına 2671 TL’dir.6 İŞKUR eğitimi sonucu aylık ge-lir bazında elde edilen ortalama kazanç sıfıra yakındır, dolayısıyla 30 yıl boyun-ca yıllık iç getiri (IRR – iç verim) oranı da sıfıra yakındır. Buna karşın, önemli oranda rekabet karşısında çalışan özel sektör hizmet sunucularının sunduğu kurslara katılan İŞKUR kursiyerlerine aylık gelir bazında kazanım 128 TL ola-rak hesaplanmıştır. Bu tahmini kazanım baz alındığında, sunumun maliyetinin gelirdeki kazanımla tam karşılanması 21 ayda gerçekleşebilmekte, 30 yıl üstü IRR oranıysa yüzde 58 olabilmektedir (kaza-
5- Rekabet değişkeni, sağlayıcılara kaç rakipleri olduğu sorusuna dayanır: (i) sıfır, (ii) bir, (iii) iki-beş, (iv) altı-dokuz, (v) 10 ve daha çok.
6- Çalışmanın yapıldığı tarih itibariyle maliyetleri göstermektedir.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİxii
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 13
nımın yılda yüzde 10 eskime payı dahil edildiğinde bu oran yüzde 48 olur).
İŞKUR eğitim ve hizmetlerinin etkisi-ni güçlendirmek
Bu değerlendirme çalışmasının tamam-lanması sonrasında İŞKUR reformlarına devam etmiş ve bu çalışma kapsamında ele alınan bazı konularda da düzenleme-ler yapmıştır. Gerçekten de, eğitim sağ-layıcılarının belirli kalite ve performans kriterlerine göre seçimini (sadece mali-yet kriteri değil) ve iş ve meslek danış-manlarının görevlendirilmesini öngören son iki yeni reform, bu değerlendirme-de tanımlanan en az iki soruna çözüm bulmada yardımcı olacaktır: Bunlar (i) eğitimin kalitesi ve istihdama etkisi; ve (ii) kursiyerlerin, aldıkları eğitim hakkın-da bilgiye sahip olmalarıdır. 2012 yılında İŞKUR iş arayanların meslek tercihlerine ve eğitim programlarına yönlendirilme-lerine yardımcı olmak amacıyla iş ve meslek danışmanları istihdam etmeye başlamıştır. Mart 2013’de onaylanan yeni İŞKUR yönetmeliği, hizmet sunucu-ların seçiminde kalite kriterine daha fazla ağırlık vermekte ve istihdam edilebilirliği artırma amacıyla eğitim programlarına modüller eklenmesini öngörmektedir. Yeni düzenleme genel mesleki eğitim veren hizmet sunucular için işe yerleş-tirme yükümlülüğünü yükseltmekte ve işverenlerin gençleri ve kadınları eğitim aldıkları iş alanlarında istihdam etmeleri için teşvikler de getirmektedir.Bu bölümde, söz konusu iyi girişimleri
ve başarılı uygulamaları temel alarak, değerlendirmelerden çıkan sonuçlar ve uluslararası deneyimlerden elde edi-len deneyimler ışığında İŞKUR eğitim ve hizmetlerini daha da güçlendirme amaçlı bazı seçenekler önerilmektedir. Reformlar sadece aşamalı olarak ger-çekleşebilir, yani önce bir dizi yeni ini-siyatif hayata geçirilir ve yeni bir dizi reforma geçmeden bunların sonuçları değerlendirilir. İŞKUR’un izlediği yol da budur ve bu ortak değerlendirme çalış-ması bunun iyi bir gösterimidir.
Beceri eğitiminin ilgililik düzeyini ar-tırmak. Çalışma kapsamındaki İŞKUR eğitimlerinin istihdam üzerindeki dü-şük genel etkisi, kısmen, gelişmesine yardımcı oldukları beceriler bazında bu kursların düşük kalan katma değer yara-tımının bir sonucu olabilir. İŞKUR eğitim programlarına eklenecek yeni modeller üzerinde çalışırken, Türkiye’de işveren-lerce büyük değer atfedilen davranışsal becerilere daha fazla önem vermeyi dü-şünebilir (McKinsey 2012). Davranışsal beceri eğitiminin istihdam etkisine yö-nelik kanıtlar artmaktadır (Almeida ve diğerleri, 2012). Süreçte ilerlenirken, İŞKUR’un, eğitim sağlayıcılar ve yerel işverenler arasındaki bağların, İl İstih-dam ve Eğitim Kurulları’nın deneyim-lerine de dayanarak, güçlendirilmesine devam edilmesi gerekli görülmektedir.
İş aramanın artırılmasını teşvik etmek ve desteklemek. Çalışma kapsamında-ki İŞKUR kursiyerleri için tespit edilen
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ xiii
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ14
düşük iş arama oranları, iş arama faa-liyetlerinin teşvik edilmesi ve istihdam hizmetlerinin (işe yerleştirme, danış-manlık, iş arama desteği) genişletilmesi ihtiyacını ortaya koymaktadır. Eğitimi iş arama ile ilişkilendiren yeni düzenleme-ler olumlu görülmektedir. Uluslararası deneyimler göstermektedir ki iş arayan-ları, mesleki eğitim sunumundan sonra değil (ki Türkiye’de durum budur) kurs-lara başlamadan iş aramaya teşvik et-mek ve istihdam hizmetleri aracılığıyla bu kişileri bu yönde desteklemek, daha maliyet-etkin bir çözüm olmuştur. İş arayışını teşvik etmek için işsizlik/sosyal yardım ödeneklerinin buna bağlanması önemlidir – Türkiye’de bu yöntem zaten uygulanmaktadır ancak uygulamanın zorunlu hale getirilmesi düşünülebilir. Türkiye’de kısıtlı olan istihdam hizmet-leri, esasen istihdam etkinleştirme ça-balarının merkezinde yer almalıdır. Ör-neğin Birleşik Krallık’ın jobcenter plus organizasyonunda tüm kayıtlı işsiz ki-şilere belirli düzeyde istihdam hizmeti verilmekte (asgari işe yerleştirme hiz-metinden istihdamı güç olan kişilere iş arama desteğine kadar) ve bu kişilerin ek hizmetlere (eğitim dahil) ihtiyaç du-yup duymadıklarına karar verilmeden önce iş bulmak için kişisel girişimlerde bulunmuş olmaları (yani, piyasa testi-ödenek hakkı buna bağlıdır) koşulu aranmaktadır.
Eğitim için öncelik gruplarının belirlen-mesi. Çalışma kapsamındaki İŞKUR eği-timinin istihdam üzerindeki düşük genel etkisi, ayrıca İŞKUR’un aslında kimlere
eğitim verdiği ve bunların diğer iş ara-yan gruplara kıyasla bu eğitimlerden en çok fayda sağlayabilecek kişiler olup ol-madığıyla da alakalı olabilir. İŞKUR, en eğitimli iş arayanlara eğitim vermekte-dir. Temel eğitim sahibi olmayı öngören asgari kabul koşulunun yanı sıra, bunun çoğunlukla İŞKUR tarafından sunulan kursların ve eğitim sağlayıcılarca aday seçimlerinin bir sonucu olduğu söyle-nebilir. Değerlendirmede cinsiyet ve yaşa bağlı farklılaşan etkiler gösterilme-miştir, ancak bu sonuçlar İŞKUR kursi-yerlerinin mevcut profiline (örn. yüksek eğitimli) ve İŞKUR tarafından halen su-nulan eğitim ve hizmetlere atıfta bulun-maktadır. Düşük becerili çalışanlar işgü-cünün büyük bölümünü oluşturmakta ve iş bulmada en zorlu engellerle karşı karşıya kalmaktadır. Bu kesim üretken iş olanaklarına erişimde beceri eksikliğinin yanı sıra bilgi eksikliği engeliyle de karşı karşıya kalmaktadır. İyi gelişmiş kamu istihdam hizmetlerinin bulunduğu ülke-lerde (örn. Birleşik Krallık, Almanya ve Avustralya), kayıt olan tüm iş arayanlara hizmet verilmektedir, ancak kaynakların önemli bölümüyle (beceri kazandırma eğitimleri de dahil) istihdamı güç olan iş arayanlar desteklenmektedir. İŞKUR, yakın geçmişte istihdamı güç olanların bir kesimine, sosyal yardım alan ve ça-lışabilecek durumda olanlara, hizmet vermeye başlamıştır.
İŞKUR eğitimlerinin kadın ve gençlere odaklanması, politika perspektifinden bakıldığında uygun görünmektedir. Özellikle kadın ve gençler için aktif iş
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİxiv
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 15
arama oranları düşüktür. Uluslarara-sı deneyimler iyi tasarımlanmış beceri eğitim programlarının, diğer kesimlerle kıyaslandığında gençlerde daha yüksek geri dönüş sağladığını ortaya koymak-tadır, çünkü gençken öğrenmek daha kolaydır. Birleşik Krallık, A.B.D. ve çeşitli Latin Amerika ülkelerinde gençlere yö-nelik başarılı programlara bakıldığında (örn. Latin Amerika’da Jovenes prog-ramı), bunların ağırlıkla okuldan ayrılan dezavantajlı (tipik olarak orta öğretim-den düşük düzeyde eğitime sahip 15-29 yaş aralığındaki) gençleri hedeflediği görülmektedir. Kadın istihdamının dü-şük olduğu Kolombiya (Attanasio ve diğerleri, 2011) ve Dominik Cumhuri-yeti (Ibarraran, 2012) gibi ülkelerde de gençlere yönelik iyi tasarlanmış prog-ramlar, genç kadınlarda oldukça yüksek geri dönüşe sahiptir.
Hizmetleri ihtiyaca göre düzenlemek için iş arayanlara ilişkin daha iyi bilgi-lere sahip olmak. İŞKUR tarafından işe alınan yeni iş ve meslek danışmanları, kursiyerlerin ihtiyaçlarına daha uygun kurslara yönlendirilmesi açısından mut-laka daha iyi sonuçlar üretecektir (bu değerlendirmede tespit edilen olası so-runlardan biri bu uygunluk eşleştirme-sidir); ancak bu danışmanlar iş arayanın istihdam edilebilirliği ve buna bağlı eği-tim ihtiyacı (veya diğer hizmetler) olup olmadığı konularında değerlendirme yapmamaktadır. Gelişmiş kamu istih-dam hizmetlerine sahip Birleşik Krallık ve Avustralya gibi ülkelerde, önce iş arayana ilişkin istihdam edilebilirlik de-
ğerlendirmesi yapılmakta, buradan elde edilen verilerle hazırlanan iş arayan ‘profillerine’ göre farklı gruplar oluştu-rulup, her birine farklı istihdam destek pakedi sunulmakta, kaynağın önemli bölümü de istihdamı güç olan gruba ayrılmaktadır.
Hizmetlerin özel sektöre ihalesini kali-teyi de güvence altına alarak artırmak.Rekabet ortamında çalışan özel hizmet sunucuların sunduğu kurslardan alınan yüksek geri dönüş, özel hizmet sunu-culara ihale edilen kursların toplamdaki payının ve bunlar arasında rekabetin ar-tırılmasının, İŞKUR eğitimlerinden elde edilen istihdam etkisini önemli oranda artıracağını göstermektedir. Ancak hiz-met sunucuların kalitesinin ve sonuç-lar konusunda hesap verebilirliklerinin güvence altına alınması da önemlidir. İŞKUR, özel hizmet sunucuların kalite-sini arttırmak amacıyla, bunların seçimi süreçlerinde bazı önlemleri zaten dev-reye sokmuş durumdadır. İŞKUR, son zamanlarda yaptığı düzenlemelerle ge-nel eğitim sağlayan hizmet sunucuların kursiyerleri işe yerleştirme yükümlülük-lerini de yükseltmiştir. İstihdamı kolay olanlar üzerinden özel hizmet sunucunın avantaj sağlamasını önleme ve istihda-mı güç olanların istihdam edilmesinde destek ve yardımların daha maliyetli ol-duğunu denkleme dahil etme amacıyla, istihdamı güç olan gruplara yönelik ola-rak, Birleşik Krallık’ta uygulandığı gibi, farklı hizmet sözleşmeleri diğerlerinden ayrı olarak hazırlanıp uygulanabilir.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ xv
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ16
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 1
BÖLÜM 1: BAĞLAM: İŞ, BECERİLERİN YÜKSELTİLMESİ VE İŞKUR
1. Türkiye’nin işgücü piyasası, özellikle kadın ve gençler arasında düşük istihdam oranlarına ve düşük işgücü üretkenliğine sahiptir. Krizden sonra istihdamdaki etkileyici çıkışa karşın, 2012 yılında çalışma yaşındaki nüfusun (15 ile 64 arası) hala ancak yarısından azı istihdam edilmiş durumdaydı ve çalışma yaşındaki kadınlar arasında istihdam oranı yüzde 30’un altında kalmıştı. Gençlerin (çoğu kadın olmak üzere, 15-24 yaşlar arası) yaklaşık yüzde 35’i ne bir işte çalışmakta ne de okula devam etmektedir –bu rakam OECD ülkeleri içinde aktif olmayan gençlerin oranına bakıldığında en yüksek olanıdır. Kayıt dışı çalışma oranı (sosyal güvenlikten mahrum işler olarak tanımlanır), ilk ölçüldüğü 2005 yılından bu yana önemli düşüşler göstermekle beraber, 2011 yılı itibariyle hala çalışan kesimin yüzde 42’sini etkilemektedir (tarım sektörü hariç bırakıldığında bu oran yüzde 28 olmaktadır). Bu da Türkiye’de işgücü üretkenliğinin, diğer OECD ülkelerine ve akran ülkelere kıyasla oldukça düşük düzeylerde kalmasına neden olmaktadır (Dünya Bankası 2013a).
2. Düşük becerili çalışanların sayısının yüksek olması, Türkiye’deki iş sorununun temel yapısal etkenlerinden biridir. İşgücüne yeni katılanlar hızla daha iyi eğitimli hale gelmektedir: en az orta öğretim sahibi olan 25-34 yaş grubundakilerin oranı 2000’de yüzde 26 iken 2010’da yaklaşık yüzde 41’e yükselmiştir (Şekil 1). Ancak bu etkileyici değişimin, genel işgücü eğitim oranı üzerindeki etkisi yavaş olmaktadır: Çalışma yaşındaki nüfusun (ÇYN) yarısı hala temel eğitim düzeyinin altında eğitime sahiptir. Şirketler küresel piyasada rekabet güçlerini korumaya çalıştıkları için, kayıtlı tarım-dışı sektörlerde “beceri çıtası” yükselmektedir –Türk firmalarının iş operasyonlarında sıkıntısını duyduklarını belirttiği en önemli üçüncü sorun “beceri”dir.7 Düşük becerili çalışan arzının çok yüksek olması ve bunlara yönelik talebin sürekli düşmesi, bu grubun düşük iş performansının altında yatan etkenlerdir: bu grup toplam işsizler içinde yüzde 64, kayıtsız çalışanlar içinde ise yüzde 65 gibi büyük paylara sahiptir.
7- İş Çevresi ve Girişimci Performans Araştırması (BEEPS) 2008
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ2
3. Bunlara ek olarak, genç çalışanların örgün eğitim boyunca edindikleri be-cerilerle işgücü piyasasının ihtiyaçları arasında bir denksizlik olduğunun işa-retleri de mevcuttur. Yakın geçmişte McKinsey tarafından yapılan karşılaş-tırmalı bir çalışmaya göre (McKinsey, 2012)8, Türkiye’de işverenlerin yüzde 56’sı doğru becerilere sahip çalışan bulmakta zorlandığını söylemekte, öte yandan gençlerin üçte birinin çalışma-dığı veya okula devam etmediği gerçeği bulunmaktadır. Bu bariz ikilemin temel nedeni, genç kesimin piyasasına sun-duğu becerilerle işverenlerin talep ettiği beceriler arasında bir eşleştirme yanlış-lığının olmasıdır. Aynı çalışmaya göre Türkiye’de gençler sıklıkla üniversiteye gitmek istememekte, çünkü bu eğitimin
onlara oldukça az katma değer sağlaya-cağına inanmaktadır. Bu inanış, gerçek-ten üniversiteye devam etmiş olanların deneyimleri (yüzde 54’lük kesim üniver-site eğitiminin eğitimsel fırsatları arttır-madığını söylemektedir) ve güncel ve-riler (Türkiye’de üniversite eğitiminden alınan geri dönüş tüm OECD ülkeleri içinde en düşük olanıdır) ile de doğru-lanmaktadır. Son olarak, Türkiye gene-linde işverenlerin en çok değer verdiği beceriler, teknik olanlardan ziyade ağır-lıkla davranışsal olanlardır (örn. iş ahla-kı, ekip çalışması, iletişim becerileri vs.). Bu veriler, çalışmaya dahil edilen diğer ülkelerdeki bulgularla tutarlıdır ve ülke-ler değer zincirinde yükseldikçe kendi-ni göstermektedir. Daha yüksek bilişsel beceriler (örn. problem çözme, iletişim)
8- 7 Araştırma yapılan diğer 7 ülke Brezilya, Almanya, Hindistan, Meksika, Fas, Suudi Arabistan, Birleşik Krallık ve A.B.D’dir.
ŞEKİL 1
Yeni işe başlayanlar daha eğitimli ancak düşük becerili çalışanlar çoğunlukta
Yeni işe başlayanlar daha eğitimli(25-34 yaş arası en az orta öğretim sahibi olanların oranı)
Düşük becerili çalışan kitlesi oldukça büyük(Cinsiyet bazında ÇYN’un eğitim düzeyi, 2010)
Kaynak: TÜİK (İşgücü Araştırması), BM (kentleşme, nüfus projeksiyonları), ve yazarların hesaplamaları
Temel eğitim altı Temel eğitim Orta öğretim Üniversite
45
40
35
30
25
20
15
10
5
02000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010
60
50
40
30
20
10
0
52
43
56
1922
1619
23
16
1012
8
Erkek Kadın Toplam
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 3
ve davranışsal beceriler (örn. azim, öz disiplin, ekip çalışması), temel biliş-sel becerilerden (örn. matematiksel ve okuma-yazma) ve teknik becerilerden artan hızda daha önemli hale gelmekte-dir.
4. Hükümet önemli eğitimsel reformlar başlatmış, kapsamda ve öğrenci öğ-reniminde artışlar açısından şimdiden önemli başarılar sağlanmıştır.9 Ancak eğitimdeki söz konusu reformların etkisi ancak uzun vadede kendini gösterecek-tir; ve bu arada Türkiye ekonomisinin büyüme potansiyeli, beceri artışına ih-tiyaç duyan çok geniş işgücü kitlesinin halen engeliyle karşı karşıyadır.
5. Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) iş ara-yanların becerilerini arttırmada kilit rol üstlenmiş durumdadır. Becerilerin artı-rılması, işbaşı eğitim (İBE) yoluyla, hem halen çalışmakta olan kesim için hem de iş arayanlar için doğru bir yoldur. Türkiye, işverenlerin işgücü becerileri konusunda en kaygılı olduğu ülkeler-den biri olmasına karşın, İBE sunumu oranları açısından en alt düzeydeki ül-kelerden biridir: Türkiye’de iş yapmakta olan şirketlerin sadece yüzde 29’u ken-di çalışanlarına İBE fırsatları sunmak-tadır (Dünya Bankası 2010). İŞKUR, iş arayanlar için beceri eğitimi sunan tek sağlayıcı konumundadır. Mesleki eğitim programları, İŞKUR’un iş arayanların iş bulabilmelerine yardımcı olan aktif iş-gücü piyasası programlarından (ALMP)
biri durumundadır. İŞKUR’un sorumlu-luğunda olan bazı diğer ALMP’ler (is-tihdam hizmetleri, işbaşı eğitim, giri-şimcilik hizmetleri, kamusal çalışmalar)ve pasif işgücü piyasası programları da (işsizlik sigortası, kısa dönemli çalışma programları, istihdam teşvikleri, ücret garantileri) bulunmaktadır.
6. İŞKUR mesleki eğitim programlarının artan önemi, hükümeti mevcut değer-lendirmeyi yaptırmaya sevk etmiştir. 2008’de yürürlüğe konulan işgücü re-formunun bir parçası olarak, ALMP’ler işsizlik sigortasına hak kazanabilir olup olmadığına bakılmaksızın tüm kayıtlı iş arayanların katılımına açılmıştır. Mes-leki eğitim alan kişilerin sayısı 2008’de 30,000 iken 2012’de 464,000’e yüksel-miş, bu son rakam kayıtlı işsizlerin yüzde 19.6’sına karşılık gelmiştir. İş arayanların istihdam edilebilirliğini geliştirmede İŞ-KUR mesleki eğitiminin farkında olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve İŞKUR, Dünya Bankası ile işbirliğine gitmiş ve İŞKUR eğitim programlarının yaygınlaştırılması ve geliştirilmesine ilişkin bilgilendirme için bu programları değerlendirmeye almıştır. Mevcut ça-lışmada, İŞKUR tarafından sunulan ana eğitim türü olan genel mesleki eğitim kursları değerlendirilmektedir (söz ko-nusu programların tanımları için Kutu 1’e bakınız). Değerlendirme, son re-formları kapsamamaktadır, ancak yine de bazı temel bulgular bu reformlarda yansımasını bulmaktadır.
9- Türkiye fiilen evrensel ilk öğretim standartlarını yakalamış, orta öğretime kayıt oranını yüzde 67’ye yükseltmiş, aynı zamanda da 2003 ve 2009 yılları arasında PISA puanını yarım okul yılı gibi önemli bir miktarda arttırmıştır. (Dünya Bankası 2013b)
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ4
KUTU 1: İŞKUR Mesleki Eğitim Programları
İŞKUR işsizler için temelde iki tür eğitim hizmeti sağlamaktadır: genel eğitim (kursların ve yararlanıcıların üçte ikisi bu kapsamdadır ve bu çalışmadaki değerlendirmenin de ko-nusudur); ve iş garantili eğitim. Bunlardan ikincisi, işverenlerin İŞKUR’a başvurup, belirli sayıda yeni çalışanın belirli bir alanda eğitilmesini talep etmesidir.Böyle bir durumda, kursiyerlerin en az yarısına işveren tarafından istihdam teklifi yapılması beklenmektedir. Değerlendirme çalışması, işe yerleştirme koşulunun bulunmadığı genel eğitim kursları-na odaklanmaktadır.
Ancak 2012 yılında açılan kursların yaklaşık %80’i istihdam garantili olup, 2013 yılında aktif işgücü hizmetleri mevzuatında istihdam odaklı değişiklikler yapılmıştır. Bu doğrul-tuda 2013 yılında açılan kursların da 2012 yılına benzer oranda gerçekleşmesi öngörül-mektedir.
Genel eğitim kursları ortalama olarak üç ay sürmekte, geniş bir yelpazede farklı uzmanlık alanlarını kapsamakta ve yıl boyunca İŞKUR’un il idareleri ile danışmalı olarak planlan-maktadır. Eğitim kursları doğrudan kamu kurumlarına (örn. Milli Eğitim Bakanlığı) yük-lenildiği gibi (mevcut durumda bu oran kursiyerlerin yaklaşık yüzde 50’si), özel eğitim sağlayıcılar arasında rekabete açık olarak da ihale edilebilmektedir. Eğitimlere katılanlara, katılıma ilişkin dolaylı giderlere katkı sağlanması amacıyla günde yaklaşık 15 TL (2012 başı itibarıyla 20 TL) burs verilmektedir.
Kursalara katılmaya hak kazanmak için adayların en az 15 yaşında ve asgari ilk öğretim mezunu olmaları, ve katılmak istedikleri kursa göre değişiklik gösterebilecek bazı beceri ön şartlarını sağlamaları gerekmektedir (örnek olarak, yazılım kurslarına kabul edilmek için önceden bilgi işlem teknolojileri konusunda bilgi ve bazı becerilere sahip olunması beklenir). Kurslara yönelik fazla talep ve işsizlerin işe kavuşturulması hedefi göz önünde bulundurularak, bireylerin yirmidört aylık bir süre içinde sadece tek bir İŞKUR-destekli kurs almasına izin verilmektedir.Kursların duyurusu yapılmakta ve potansiyel kursiyer-lerden başvuru toplanmaktadır. Daha sonra bu başvurular gözden geçirilerek adayların gerekli şartları yerine getirip getirmediği tespit edilir. Söz konusu eğitim için ayrılan kon-tenjandan fazla adayın şartları yerine getirmiş olduğunun tespiti halinde, (yani çoğu İŞ-KUR kursunda rastlandığı üzere arzdan daha fazla talep varsa), eğitim sağlayıcı adaylarla mülakat yoluna giderek söz konusu kurs için en doğru adayları seçmektedir.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 5
BÖLÜM 2:İŞKUR EĞİTİM PROGRAMLARININ DEĞERLENDİRMESİ:TASARIM, VERİ VE YÖNTEMLER
Tasarım
1. Çalışma İŞKUR’un belli bir zamandaki mesleki eğitimlerinin deneysel bir tasa-rımla değerlendirilmesi için yapılmıştır. Çalışmada genel mesleki eğitim kursla-rının etkisi, çoğu İŞKUR mesleki eğitim kurslarına yönelik fazla talebin veri ola-rak ele alındığı deneysel bir tasarım kul-lanılarak değerlendirilmektedir. Değer-lendirme Eylül ve Aralık 2010 arasında başlayıp Haziran 2011’e kadar sona er-miş olan, aşırı katılımcılı kurslara odak-lanmaktadır. Değerlendirme, aşağıdaki temel sorulara yanıt getirecek şekilde tasarlanmıştır.
• Eğitimin istihdam üzerindeki ortala-ma etkisi nedir?
• Hangi katılımcılar eğitimden en fazla faydayı elde etmektedir?
• Eğitim istihdamı hangi kanallar vası-tasıyla etkilemektedir?
• Hangi tür eğitimler, istihdam üzerin-de daha yüksek etkiye sahiptir?
2. Değerlendirme yapılan iller. Hedef, kapsamlı bir coğrafi dağılımın ve geniş yelpazede işgücü piyasa şartlarının çalış-maya dahil edilmiş olmasını sağlamaktı. İllerin seçimine, 2009’da aşırı kayıt alı-nan en az iki adet mesleki eğitim kursu-na ev sahipliği yapmış 39 ilin yer aldığı bir listeyle başlandı. Bu iller, öncelikle, istihdam oranlarının 2009’da yüzde 10 olan medyan eşiğin üstüne veya altın-da olmalarına göre katmanlara ayrıldı. Daha sonra her bir katmandan 2009’da eğitime katılan bireylerin yüzdesine orantılı bir olasılığa sahip10 il rastgele seçildi. İŞKUR’un talebi üzerine, Türki-ye çapındaki değişken işgücü piyasası şartlarını yansıttıkları için önemli görü-len üç il daha (Antalya, Gaziantep ve Diyarbakır), il örneklemine dahil edildi. Sonuç olarak değerlendirmede kullanıl-mak üzere 23 il seçilmiş oldu (Şekil 2).
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ6
3. Değerlendirmeye alınan kurslar. Eği-timin etkisinin tahmin edilebilmesi için gereken asgari birey sayısında hedef 5,700 olarak hesaplanmıştır. Bu hedef rakam 23 il arasında, bir önceki yıl eği-timlere katılan kursiyerlerin sayısına bölünmüştür. Sonuçta İstanbul’dan bi-reyler örneklemin yüzde 21.8’ini oluş-tururken, Kocaeli, Ankara ve Hatay illeri bir arada toplam yüzde 28 paya sahip olmuştur. Örneklemde yer alan diğer bireyler de geriye kalan 19 il arasında bölüştürülmüştür. Hangi kursların de-ğerlendirmeye dahil edileceğine karar verirken kullanılan temel kriterler şun-lardır: (i) kursun aşırı talep ve kayıt alma
olasılığı (böylece, ileride ölçeğinin bü-yütülmesine yönelik talebin bulunduğu, en popüler eğitim türlerinin çalışmaya dahil edilmesi sağlanmış olmaktadır); (ii) kamu ve özel sektörden eğitim sağ-layıcılar arasında kıyas yapmaya imkan sağlayacak şekilde, çalışmaya dahil edi-len eğitim sağlayıcıları bazında çeşitlili-ğin gözetilmesi; ve (iii) kursun başlama ve bitiş tarihleri – yani, Ekim ve Aralık 2010 arasında başlayıp Haziran 2011 iti-barıyla sona eren kurslar (çünkü yılın bu dönemi, iş arayanların İŞKUR eğitimle-rine başvurma olasılıklarının en yüksek olduğu dönemdir).
ŞEKİL 2
İllerin coğrafi dağılımı
Not: Değerlendirmeye alınan illerin isimleri turuncu çerçeveyle gösterilmiştir.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 7
4. Sonuçta Türkiye’ye yayılmış 130 kurstan oluşan bir değerlendirme kü-mesi elde edilmiştir. Kursların 39’u özel sektör sağlayıcılar tarafından sunulan kurslar iken, geri kalanı devlet kurumları tarafından yürütülen eğitimlerden oluş-muştur. Tek başına en yaygın kurs olarak “bilgisayarlı muhasebe” eğitimi görün-mekte olup, bu programa kayıt olanlar toplam kursiyerlerin yüzde 24’ünü oluş-turmaktadır. Kursiyerlerin yüzde 21’i hizmet alanındaki kurslara (bebek bakı-cılığı, kasiyerlik, servis elemanlığı, yaşlı bakıcılığı vs.) kaydolurken, yüzde 15.4’ü zanaatçılık veya makine operatörlü-ğü (kaynakçılık, doğalgaz tesisatçılığı, su tesisatçılığı, motor tamirciliği vs.), yüzde 14.7’si teknik kurslar (bilgisayar teknisyeni, bilgisayar destekli tasarım, elektrik mühendisliği); yüzde 12.2’si de profesyonel kurslara (web tasarımı, bil-gisayar programcılığı, Bilgi İşlem destek uzmanlığı vs.) katılmıştır. Bir kurstan di-ğerine büyük değişiklikler gösterseler de, ortalama kurs hacmi 28 kursiyer olarak hesaplanmışken, ortalama kurs uzunluğu da üç ay olmuştur (genelde günde 6 ders saati yüküyle).
5. Değerlendirmeye alınan katılımcılar.Kurslar duyurulmuş ve potansiyel kur-siyerler standart prosedürü izleyerek bunlara başvurularını yapmıştır. Başvu-rular, adayların İŞKUR ve kurs sağlayıcı-lar tarafından uygulanan gerekli şartları yerine getirip getirmediklerine bakılarak elenmiştir. Daha sonra eğitim sağlayıcı-lardan, kurs kapasitesinin en az 2.2 katı büyüklüğünde bir potansiyel kursiyer
listesi oluşturması istenmiştir. Bu liste seçimi, genel olarak, başvuru şartlarını yerine getiren adaylarla mülakat yönte-mine dayanmıştır. Listedeki bireylerin başvuru ayrıntıları, akabinde, İŞKUR’un Yönetim Bilgi Sistemi’ne (YBS) yönlen-dirilmiştir. YBS, her bir kurs için başvu-ru sahiplerini cinsiyet ve yaş (25 yaşın altında olanlar ve olmayanlar) bazında kümelere ayırmıştır. Bu kümelere dahil olan kursiyerler YBS tarafından rastge-le olarak üç gruba ayrılmıştır: Eğitime kabul edilecek bireylerin oluşturduğu grup (işlem grubu); eğitime alınmaya-cak kontrol grubu; ve eğitime seçilen-ler arasından kursa katılmayanlar olursa onların yerine eğitime dahil edilebilecek olanların bulunduğu yedek liste. Nihai değerlendirme örneklemi 5902 adayı kapsamış olup, bunların 3001’i rastgele seçilerek eğitime kabul edilmiş (işlem grubu), 2901’i ise reddedilmiştir (kont-rol grubu).
6. İşlem grubunda riayet. Eğitime katı-lım başvuruları kabul edilenlerin hepsi kurslara kaydolmamıştır (katılmayan-ların oranı yüzde 23). Katılanların çoğu ise kursları tamamlamış (yüzde 72), ve sertifika almıştır (yüzde 69). Kontrol gu-rubundakilerin ise yaklaşık yüzde 3’ü, değerlendirme kurslarının gerçekleşti-rildiği zaman diliminde değerlendirme örneklemine dahil edilmemiş başka bir İŞKUR eğitim programından sertifika al-mıştır. Kısmi kursların işverenlerce fay-dalı görülme olasılığı düşük olsa da, bir sertifikasyona hak kazanmış kursiyerler “işleme tabi olmuş” olarak kabul edil-mektedir.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ8
Veri
7. YBS, verilen kurslar ile birlikte bun-lara başvuranların cinsiyet, yaş ve eği-tim düzeyi gibi bilgilerini de içermiştir. Değerlendirmede kullanılan ana veriler, değerlendirmeye dahil edilen kursiyer-lere önce Eylül 2010 ile Ocak 2011 ara-sında (referans hattı), sonra da yaklaşık 1 yıl sonra (takip) uygulanan araştırma-lardan elde edilmiştir. Değerlendirmeye dahil olan eğitim sağlayıcıların katıldığı bir başka araştırmadan da veriler top-lanmıştır.
8. Referans ve takip araştırmaları, üçün-cü taraf olan bir profesyonel araştırma firmasınca, bireysel mülakatlar yoluyla gerçekleştirilmiştir. Referans (baz) araş-tırması 13 Eylül 2010 ile 31 Ocak 2011 tarihleri arasında zamana yayılarak yapılmıştır.10 Bu araştırmaların kurslar başlamadan önce yapılması hedeflen-miş olsa da, katılımcıların seçimi ile kursların başlaması arasında çok kısa bir zaman diliminin olması nedeniyle araştırmaya dahil edilen kursiyerlerden pratikte sadece içte biri kurslar başlama-dan mülakata alınabilmiş, yüzde 46’lık katılımcı grubu ise kursların başlaması-nı izleyen 11 gün içinde mülakata tabi tutulmuştur. Toplamda referans grupta yanıt oranı yüzde 90 olmuştur.
9. Takip araştırması, araştırmaya dahil edilen eğitimlerin bitişinden yaklaşık
1 yıl sonraya tekabül eden, 27 Aralık 2011 ile 5 Mart 2012 tarihleri arasındaki dönemde gerçekleştirilmiştir. Bu araş-tırmada, istihdam sonuçları ile birlikte bireysel ve hanehalkı refahına ilişkin ve-riler toplanmıştır. Araştırmada yanıt ora-nı yüzde 94 olmuş, referans araştırmada mülakata alınamayan 472 kişi de takip araştırmasına katılmıştır. Referans ve takip araştırmalarının toplamında mü-lakata alınan kursiyerlerin sayısı 5057 olmuştur. İşlem ve kontrol gruplarında yanıtsızlık oranları arasında (referans ve takip araştırmalarının ikisi için de) ol-dukça küçük farklılıklar gözlenmiştir.
10. Değerlendirmeye alınan katılımcı-ların işlem ve kontrol grupları olarak kümelenmesindeki rastgele seçim ba-şarılı olmuş, böylece etki değerlendir-me stratejisini geçerli kılmıştır. Değer-lendirme stratejisi (daha fazla ayrıntı için aşağıya bakınız), işlem ve kontrol grupları arasında istihdam sonuçlarının karşılaştırılmasını içermektedir ve her hangi bir farklılığı sadece ve sadece İŞ-KUR eğitimine atfetmektedir. Bu strateji, işlem ve kontrol gruplarının istatistiksel açıdan denk olduğu varsayımına da-yanmaktadır (yani ikisi de benzer orta-lama demografik özelliklere sahip kabul edilmektedir). Referans hattı ve takip araştırmalarına ilişkin özet istatistikler, hem referans hem de takip araştırması sırasında mülakata alınan işlem ve kont-rol grubu mensuplarının demografik
10- Adaylara araştırmanın amacının İŞKUR hizmetlerinin iyileştirilmesine yardımcı olmak olduğu, araştırmaya katılımlarının her hangi bir eğitim kursuna kabul edilebilirlikleri üzerinde bir etki yaratmayacağı ve bireysel verilerinin başka hiç kimseyle paylaşılmayacağı söylenmiştir.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 9
özellikler bazında küçük ve istatistiksel açıdan önemsiz farklılıklar sergilediğini göstermektedir (bkz. Ek 3, Tablo A1).
Yöntemler
11. Mesleki eğitimin ortalama etkisini tahmin etmek. İstihdam üzerinde mes-leki eğitimin ortalama etkisi, iki alter-natif yöntemle tahmin edilmektedir. İlk ölçüm, tedavi amacı etkisi (intent-to-treat), eğitime dahil edilen bireylerle (işlem grubu) eğitime kabul edilmeyen bireylerden (kontrol grubu), işlem gru-bundakilerin eğitimi gerçekten tamam-layıp tamamlamadığına bakılmaksızın, elde edilen ortalama sonuçların kıyas-lanmasıyla yapılmaktadır. Bu kıyasla-ma, aynı zamanda, bireylerin işlem ve kontrol gruplarına rastgele atanmasının (rastgele seçim katmanları olarak nite-lendirilir), aynı kursa başvuran gruplar ve aynı cinsiyet ve yaş grubuna mensup bireyler içinden yapılıp yapılmadığının da kontrolünü sağlamaktadır. İki du-rumda da tahmin edilen etkinin, geniş iş arayan kitlesine değil İŞKUR eğitimi-ne başvuran ve kabul edilebilir bulunan kişilere dayanılarak hesaplandığını not etmek önemlidir. Aynı şekilde, bu çalış-ma, İŞKUR eğitiminin etkisini, eğitimin tasarımlandığı ve uygulandığı gerçek haliyle değerlendirmektedir.
12. Yerel ortalama işlem etkisi (LATE) olarak adlandırılan diğer ilgili ölçüm, eğitimi tamamlayan ve tamamlama-yan insanlardan elde edilen ortalama
sonuçları kıyaslamaktadır. Ancak, eği-timi tamamlama olasılığı daha yüksek olan kişilerin işgücü piyasasında daha başarılı sonuçlar elde etme olasılığının da yüksek olacağı gerçeğinden kay-naklanan sapmadan sakınmak amacıy-la, eğitimin tamamlanmış olması verisi yerine tahmin işleminde ‘eğitime kabul edilme’ verisi kullanılmıştır (ayrıntı için Ek 1’e bakınız). Bu ölçüm aynı zamanda eğitime hak kazanan bireyin kursa ka-tılıp eğitimini tamamlamasının etkisini de yakalamayı denemektedir. Ancak öl-çümde, kursları tamamlamayan bireyle-rin istihdam sonuçlarında eğitimin etkisi olmadığı varsayılmaktadır ki bu her za-man doğru olmayabilir. Bu tahmin me-todolojisi, diğerindeki aynı kontrollere tabidir. Hem ITT hem de LATE ortalama etki sonuçları aşağıda verilmekte, diğer sonuçlar ise LATE’in varsayımlarından yola çıkarak ITT hesaplamalarına da-yanmaktadır.
13. Kazanımlara ilişkin sonuçlar. Çalış-ma, mesleki eğitimin istihdam üzerin-deki etkisine, bireylerin hiç istihdam edilip edilmediğinin yanı sıra ne kadar çalıştıkları, bu çalışmadan ne kadar ka-zandıkları, söz konusu istihdamın kalite-si ve kayıtlılık özelliği ve tüm bu ölçüm-lerin bileşik endeksi (toplam istihdam endeksi) dahil bir dizi ölçüm kullanarak odaklanmaktadır. Çalışmada, mesleki eğitimin birey ve hanehalkı refahının ölçümüne etkisine de bakılmaktadır. Ek 2’de temel değişkenlerin nasıl kuruldu-ğu açıklanmaktadır.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ10
14. Farklı birey grupları arasındaki etki farklılıklarını araştırmak. Çalışma, ayrı-ca, ‘eğitimden en çok kim fayda sağlı-yor’ sorusuna yanıt bulmak üzere, farklı özelliklere sahip bireyler arasında etki-lerin nasıl farklılaştığını da incelemekte-dir. Etkideki farklılaşmalar, ilintili işlem değişkenleriyle (eğitime kabul ve eği-timin tamamlanması), farklı bireyler ve kurs özelliklerini birbiriyle etkileştirmek yoluyla tahmin edilmektedir (ayrıntı için Ek 1’e bakınız).
15. Eğitimin istihdam sonuçlarını na-sıl etkilediğini anlamak. Eğitimin nasıl daha etkili olabileceğini anlamak için, kursa seçilmenin istihdam sonuçlarını etkilediğini görmeyi bekleyebileceğimiz bir nedensellik zincirinde yer alan dört ara basamak bu çalışmada incelenmek-tedir:
(1) Kurslara seçilen bireyler devamlılık göstermeli ve eğitimi tamamlama-lıdır. Bu hipotez, işlemi, kursa seçile-rek devam eden veya tamamlayan bireylerin yüzdesiyle etkileştirerek test edilmektedir.
(2) Daha yüksek kaliteye sahip kurs-lar daha çok etkiye sahiptir. Temel soru şudur: Hangi tür eğitimler en iyi sonucu verir? Bu soru, potan-siyel olarak kaliteye ilişkin sayıla-bilecek, kursun uzunluğu, eğitim-cinin eğitim düzeyi ve deneyimi, kurs sağlayıcının özel ya da kamu kurumu olması ve kurs sağlayıcının
karşılaştığı rekabet düzeyi gibi kurs özelliklerinin işlemle etkileştirilmesi yoluyla incelenmektedir.
(3) Beceri kazanımı, sinyal verme veya iş eşleştirilmesi. Nedensellik zin-cirindeki üçüncü bir adım, yeterli kalitede eğitim alan ve kursta öğ-rendiklerini iş bulmak için kullana-cak olan bireyler içindir. Mesleki eğitimin bu anlamda katkısının ola-bileceği üç ana kanal vardır. İlkin, yeni teknik beceriler kazandırarak insan sermayesini zenginleştirebi-lir. İkincisi, bireylerin zaten sahip olduğu becerileri belgelendirmekte kullanılabilir ve böylece işverenler için bir sinyal mekanizması görevi görür. Üçüncü olarak da, bireylere belirli bir meslek için yeni iş arama stratejileri öğretebilir, ya da onların iş fırsatları için daha uyanık olma-sını sağlar, böylece iş eşleştirmesi-ni iyileştirir. Kursların bu rollerden her birini ne ölçüde oynadığını, ve hangi işlem etkilerinin bunlar ara-sında farklılaştığını incelemek için, takip araştırmasında kurs katılımcı-larına, kursların bu üç işi yerine ge-tirdiğini düşünüp düşünmedikleri sorulmuştur. Kursların yeni teknik beceriler kazandırdığını, mevcut becerileri belgelendirdiğini, iş bul-mada yeni stratejiler öğrettiğini veya iş fırsatlarının daha fazla far-kında olmaya başladıklarını düşü-nen kurs katılımcılarının yüzdeleri, daha sonra işlem bileşenleriyle et-kileştirilmiştir.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 11
(4) Eğitimin etkileri ve işsizlik oranları. Nedensellik zincirindeki son adım, eğitim almadan edinemeyecekleri işleri bulmak için bu eğitimi alan bireyler içindir. Bu durum karşı ka-şıya kaldıkları işgücü piyasasına bağlıdır. İşsizlik oranları düşük ise orada daha çok iş fırsatı mevcut ol-malı, kişilerin mesleki eğitimleri sa-yesinde iş bulmaları daha kolaylaş-malıdır. Ancak öte yandan işgücü sıkıntısıyla karşı karşıya kalan işve-renlerin, eğitim alıp almadıklarına bakmaksızın eleman istihdam et-meyi tercih etmesi de olasılık dahi-lindedir. İşsizlik oranı yüksek oldu-ğunda ise, işverenler eleman alımı yapmıyorsa, işsizlerin yeni beceri-
ler kazanması iş bulmalarını kolay-laştırmayabilir. Ama öte yandan da işverenlerin daha seçici davranma-sına neden olabilir, yani aynı iş için yarışan adaylar arasından sıyrılabil-mek için eğitim bir yol olarak gö-rülebilir. Sonuç olarak, yüksek veya düşük işsizlik oranlarının olduğu durumlarda eğitimin daha fazla ya da az etki yapıp yapmayacağı te-orik açıdan muğlaktır. Bu hipotez, kursun yapıldığı ildeki işsizlik oranı-nın, çalışmaya dahil edilen 23 ile ait medyan işsizlik oranının altında ya da üstünde kalıp kalmadığını göste-ren bir göstergeyle işlem bileşenini etkileştirme yoluyla incelenmiştir.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ12
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 13
BÖLÜM 3:İŞKUR EĞİTİM PROGRAMLARININ DEĞERLENDİRMESİ:SONUÇLAR
Kursların başlaması öncesinde ör-neklem grubundaki İŞKUR kursiyer-lerinin profili
1. Bu bölümde, referans hattındaki araştırmadan alınan veriler kullanılarak şunlara bakılmıştır: (i) değerlendirmeye alınan katılımcıların (İŞKUR kursiyerleri-nin) özellikleri ve kentsel bölgelerdeki iş arayanlarla aralarındaki farklar,11 (ii) İŞ-KUR kursiyerlerinin iş arama yöntemleri ve (iii) kursiyerlerin, kurslar başlamadan önce İŞKUR hizmetlerini (eğitim dahil) değerlendirmeleri ve bu hizmetlerden beklentileri. Bu analizin ana hedefleri: (i) kıyaslamaya alınabilir geniş iş arayan kitlesi içinde kimlerin İŞKUR eğitimi al-dığını belirlemek - ki bu aynı zamanda eğitimin istihdam üzerindeki etkisini daha iyi anlamaya da yardımcı olur -, ve (ii) İŞKUR mesleki eğitimine yönelik talebin derecesi ve doğasını analiz et-mek.
2. İŞKUR kursiyerlerinin çoğunluğu ka-dınlar ve gençlerdir. İŞKUR kursiyerleri içinde kadınların oranı yüzde 63 civa-rındadır. Değerlendirmeye dahil edilen toplam 130 kursun 12’sinde (bebek ba-kıcılığı, dokumacılık, saç bakımı ve dikiş
makinesi operatörlüğü) sadece kadın kursiyer bulunmaktayken, 17 kursta (uy-gulamalı temel elektronik, kaynakçılık, tesisatçılık, mobilya üretimi, doğalgaz tesisatçılığı ve forklift operatörlüğü) hiç kadın kursiyer yoktur. Kadınlar ayrıca bilgisayar destekli muhasebe, bilgisayar işletmeni, dış ticaret ve gümrük uzmanı, bilgisayar destekli tasarım, bilgisayar ağ tasarımı, satış elemanlığı ve web tasarı-mı gibi diğer kursların geniş bir kesimin-de de kursiyer kitlesinin çoğunluğunu oluşturmaktadır. İŞKUR kursiyerlerinin ortalama yaşı 27’dir ve kitlenin yüzde 60’ı 20 ile 29 yaşları arasındadır. Erkek kursiyerlerin yaş ortalaması kadın kursi-yerlere kıyasla biraz daha düşüktür (er-keklerde 26 iken kadınlarda 28). Kitlenin genç olmasının kısmi sonucu olarak kursiyerlerin sadece yüzde 12’si hane-halkı reisi iken yüzde 34’ü evlidir.
3. Kursiyerlerin çoğunluğu orta öğreti-mi tamamlamıştır. Erkek kursiyerlerin yüzde 76’sı, kadın kursiyerlerin ise yüz-de 73’ü en az orta öğretim düzeyinde diploma sahibidir. Erkek ve kadın kursi-yerlerin yüzde 30’u, üçüncü eğitim dü-zeyinde en az iki yıl öğrenim görmüştür (Şekil 3). Kursiyerlerin yüksek örgün eği-
11- Kıyaslama kentsel bölgelerdeki iş arayanlarla yapılmıştır çünkü İŞKUR kursları kentsel mukimlerle sınırlıdır.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ14
tim düzeyi kısmen İŞKUR kursiyerlerinin yaş profilinden kaynaklanmakta, ancak daha üst yaşlardaki kursiyerler de iyi eğitimli görünmektedir (34 yaş ve üstü erkeklerin yüzde 65’i, kadınlarınsa yüz-de 59’u en az orta öğretim mezunudur). Kursiyerlerin çoğu belirli bir ölçüde uz-manlığa veya teknik bilgiye sahiptir. En çok rastlanan teknik deneyim bilgisayar teknolojileri/programlama ve muhase-bedir. Kursiyerlerin yaklaşık üçte biri,
başvurdukları eğitim alanında önceden belli bir geçmişe sahiptir, diğerleriyse genel dereceler almış olup (örn. işlet-me) İŞKUR eğitimiyle bazı uzmanlıklar elde etmek için ilgilenmektedir. İlginçtir ki erkeklerin yüzde 20’si ve kadınların yüzde 29’u önceki beş yıl içinde, çoğu İŞKUR’dan olmak üzere (yüzde 47) ve referans hattında başvurdukları eğitimle yakından alakalı alanlarda, zaten mesle-ki eğitim almış olan kişilerdir.12
ŞEKİL 3
İŞKUR kursiyerlerinin yüksek örgün eğitim düzeyi(Tamamlanmış en yüksek örgün eğitim düzeyine göre kursiyerlerin dağılımı, yüzde olarak)
12- Son iki yıl içinde kurs alanlar İŞKUR eğitimine kaydolamadığı için, önceki eğitimlerin çoğu iki yıldan öncesine, 2008 ve 2010 yılları arasına denk gelmektedir.
Kaynak: Değerlendirmeye alınan katılımcıların referans hattı araştırması.
Erkek Kadın Toplam
İlk öğretim ve altı Alt ilk öğretim Orta öğretim Meslek lisesi Üniversite
35
30
25
20
15
10
5
0
8
16
1113
30 29 29
18
1315
2931 30
1613
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 15
4. İŞKUR kursiyerleri sınırlı bir geçmiş deneyime sahiptir. Kursiyerlerin yüzde 37’si daha önce hiç çalışmamıştır. Ön-ceden iş deneyimi olanların ise yüzde 20’si bir yıldan az süre çalışmıştır (or-talama deneyim süresi 5 yıldır). Erkek-lerin geçmişte çalışmış olma olasılığı kadınlarınkinden önemli ölçüde yüksek-tir (erkekler için yüzde 71, kadınlar için yüzde 53). Kursiyerlerin geçmiş çalışma deneyiminin sınırlı olması, kursiyerlerin yaş ve cinsiyet profiliyle kısmen açıklan-maktadır. Önceden iş deneyimine sahip olan kursiyerlerin yüzde 90’ı bu deneyi-mi özel sektör çalışanı olarak edinmiş, yüzde 58’i sosyal güvenlik çatısında çalışmıştır. Bu kursiyerler haftada orta-lama 54 saat çalışmış ve ayda ortalama 677 TL kazanmıştır.
5. İŞKUR kursiyerleri kentsel bölgeler-deki iş arayanlara kıyasla önemli oranda daha genç, daha az geçmiş iş deneyimi-ne sahip ve daha eğitimlidir.13 Kadınların
İŞKUR kursiyerleri içindeki temsil oranı işsiz kitledekine kıyasla oldukça yüksek-tir ancak ‘çalışmayan’ (ne çalışan ne de okula giden) kitleye göre durum böyle değildir (Tablo 1). İŞKUR kursiyerleri or-talama bir işsiz ya da çalışmayan bireye göre çok daha genç ve daha az geçmiş iş deneyimi sahibidir. İlginçtir ki İŞKUR kursiyerlerinin iş arama olasılığı, kentsel alanda işsiz olanlara kıyasla daha düşük-tür ve İŞKUR kursiyerleri arasında kayıt-sız çalışmış olma oranı (son çalıştıkları iş bazında), ortalama ücretli çalışanla-ra kıyasla daha yüksektir (yüzde 42’ye yüzde 24). En çarpıcı farklılık ise, İŞKUR kursiyerlerinin örgün eğitim düzeyinin, kentsel bölgelerdeki ortalama işsiz, ça-lışmayan ve hatta çalışan bireylere göre önemli oranda daha yüksek olmasıdır. Üstelik bu sadece İŞKUR kursiyer pro-filinin daha genç olmasından kaynak-lanmamakta, kentsel örneklem 20 ve 29 yaşlar arasıyla kısıtlandığında da bu fark var olmaya devam etmektedir.
13- İş arayanlarla kıyaslama, İŞKUR kursiyerlerine göre kıyas açısından da kentsel bölgelerle sınırlı tutulmuştur.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ16
6. İŞKUR kursiyerleri ile kentsel bölge-lerdeki ortalama iş arayanlar arasında örgün eğitim düzeyi açısından gözlenen önemli fark, bir dizi faktörle açıklanabi-lir: (i) İŞKUR kursiyerleri kurslara katıla-bilmek için en az ilk öğretim düzeyinde diplomaya sahip olmalı ve başvurdukla-rı kursa bağlı olarak bazı diğer vasfi ön-koşulları sağlamalıdır; (ii) kursların çoğu orta düzeyde eğitime sahip kişiler için tasarlanmış durumdadır; (iii) kurslara aşırı talep olduğunda, eğitim sağlayıcı-
lar daha üst örgün eğitime sahip aday-ları seçme eğilimindedirler14; (iv) daha eğitimli olan iş arayan kişilerin İŞKUR eğitimlerine başvurma ihtimali daha yüksektir.15
7. Referans hattında İŞKUR kursiyer-lerinin sadece yarısı aktif olarak iş ara-maktaydı. Yüz yüze yapılan mülakattan önceki 4 hafta boyunca, halen bir işte çalışmayan ya da okula devam etme-yen İŞKUR kursiyerlerinin sadece yarısı
TABLO 1
Kentsel alanda işsiz ve çalışmayan kitleye kıyasla İŞKUR kursiyerlerinin profili(yüzde olarak)
Not: ‘Çalışmayanlar’, bir işe sahip olmayanlar ve okula gitmeyenler olarak tanımlanmıştır.
Kaynak: İşsiz ve çalışmayanlara ait veriler 2010 İşgücü Araştırması’ndan (kentsel örneklem) alınmıştır. İŞKUR kursiyerlerine ait veriler referans hat araştırmasından elde edilmiştir.
14- Bu arada, daha yüksek örgün eğitimli bireylerin meslek eğitim kurslarını tamamlama olasılığının daha yüksek olacağı algısı bulunmaktadır, bu sağlayıcılara ödemeleri belirleyen etkendir. 2008’e kadar, sağlayıcılara yapıaln ödemeler iş yerleştirme hedeflerine bağlanmıştır, ve daha eğitimli bireylerin kurs etkisi ne olursa olsun işgücü piyasasında daha iyi sonuçlar alacağı algısı bulunmaktadır.
15- Bu durum belki de kursların daha iyi örgün eğitime sahip iş arayanlarca daha cazip görünmesine, onların kurslar hakkında daha çok bilgi sahibi olmasına veya kurslardan daha yüksek geri dönüş almayı beklemelerine dayanmaktadır (yine de, ileride gösterileceği üzere, bu son hususta az kanıt elde edilmiştir)
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 17
8. İş arayan kursiyerler buna önemli bir zaman ayırmakta ve yüksek ücretli, tam zamanlı ücretli işler aramaktadır. Her ne kadar kadınlar erkeklere kıyasla daha az oranda iş arıyor olsalar da, iş arayan kadınlar içinde bu işe adanan zaman
aktif olarak iş aramaktaydı. Aktif olarak arayışta bulunan adayların yüzdesi, sa-hip olunan örgün eğitim düzeyi arttıkça önemli oranda yükselmektedir (Şekil 4). Bu yüzde aynı zamanda illere göre de önemli değişkenlik göstermekte-dir: Bayburt ve Muş en düşük iş arama oranına sahipken (sırasıyla yüzde 2 ve yüzde 11), Düzce, Tekirdağ ve İzmir’de bu oran yüzde 70’in üzerinde olmuş-
erkeklerinkine kıyasla daha fazladır (ka-dınlarda haftada 15 saat, erkeklerde haf-tada 10 saat). İş arayanların çoğu tam zamanlı bir ücretli iş aramaktadır (yüzde 80). İŞKUR kursiyerlerinin koruma üc-reti (reservation wage) yani daha altın-
tur. Kadınların evdeki sorumluluklarının
sonucu olarak karşı karşıya oldukları
zamansal kısıtlamanın kısmen de olsa
bir yansıması olarak, erkekler kadınlara
kıyasla önemli oranda daha fazla iş ara-
ma yüzdelerine sahipken (yüzde 61 ile
yüzde 42), bu farklılık örgün eğitim dü-
zeyine göre düzeltme yapıldıktan sonra
da varlığını korumaktadır.
ŞEKİL 4
İŞKUR kursiyerlerinin sınırlı iş arama faaliyeti(son dört hafta aktif olarak iş arayanların cinsiyet ve eğitim düzeyi olarak yüzdesi)
Kaynak: Değerlendirmeye alınan katılımcıların referans hattı araştırması.
İlk öğretim ve altı 6-8 sınıflar Orta öğretim Meslek lisesi Üniversite
Erkek Kadın Toplam
80
70
60
50
40
30
20
10
0
72
55
32
43
53
3945
57
4249
6358 60
29
39
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ18
da olması durumunda çalışmayı kabul etmeyeceği ücret; kursiyerlerin, eğitim düzeyine göre önemli farklılık göster-meksizin, sadece yüzde 38’i ayda 1000 TL ücretle (Türkiye’de 2010’da geçerli ortalama aylık ücret) çalışmaya razıdır. Yaklaşık yüzde 40’lık kesim (bunların yüzde 20’si de orta öğretim düzeyinin altında eğitime sahiptir), sosyal güven-lik sağlamayan bir işi kabul etmeyece-ğini söylemekte, çalışabilecek olanlar ise en az 1800 TL aylık ücreti asgari eşik olarak kabul etmektedir (rakamlarda eğitim düzeyine göre önemli değişimler gözlenmemektedir). İŞKUR kursiyerleri-nin yüksek beklentileri, sahip oldukları yüksek örgün eğitim düzeyi, aile geçmi-şi (kişi başına hanehalkı gelirinin, kent-sel bölgelerde ortalama işsiz kişininkine kıyasla daha yüksek olduğu ailelerden gelmektedirler), ve önceki iş deneyimi (iş arayanların sadece yarısı önceden bir istihdam ilişkisine sahiptir) gibi bir takım faktörlerle açıklanabilir.
9. İş arayanların çoğu İŞKUR hizmetle-rini iş bulmada kullanmakta ve değerli görmektedir. İş arama sürecinde en çok başvurulan kanal aile ve arkadaşlar olsa
da, en popüler ikinci kanal çoğu iş ara-yanın kullandığı (yüzde 74) İŞKUR’dur; İŞKUR’u işverenle doğrudan temas kurma kanalı izlemektedir (Şekil 5)16. Sadece yüzde 12’lik kesim özel istih-dam acentelerini kullanmakta olup bu durum kısmen bu kişilerin iş fırsatları karşısındaki kabulleniş düzeylerinin sı-nırlı olduğunu göstermektedir. İnternet de sıkça kullanılmakta, daha az oranda gazete ilanlarına da başvurulmaktadır. İŞKUR, kadınlar tarafından, erkeklere kıyasla daha az sıklıkla kullanılır durum-dadır. İlk öğretim ve altı örgün eğitime sahip iş arayanlar, İŞKUR hizmetlerine en çok bel bağlayan kesim olurken, üni-versite mezunları bu hizmetleri daha az kullanmaktadır. İŞKUR hizmetlerini kullanmada iller arasında da farklılıklar mevcuttur ve bu kısmen söz konusu hizmetlerin illerdeki mevcudiyet duru-munu yansıtabilmektedir.17 İş arayan-ların çoğunluğu, işverene doğrudan yapılan başvuruların ücretli iş bulmada en iyi yol olduğuna inanmakta, bunun hemen arkasından İŞKUR gelmektedir: İş arayanların yüzde 28’i ücretli iş ara-mada İŞKUR’un en iyi kanal olduğunu düşünmektedir.
16- Çoklu kanallar kullanılabileceğini not ediniz.
17- Düzce, Gaziantep, Hatay ve Tekirdağ’da iş arayanların yüzde 92’sinden fazlası İŞKUR’u kullanmakta, Muş, Eskişehir ve Elazığ’da bu oran yüzde 30 ile yüzde 40 arasında değişmektedir.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 19
10. İŞKUR kursiyerleri herhangi bir işe girmeden önce İŞKUR eğitimlerine bü-yük bir işgücü piyasası değeri atfetmekte olup, bu değer diğer eğitim programla-rına göre daha yüksektir. İŞKUR kursi-yerlerinin yüzde 80’i, İŞKUR eğitiminin işgücü piyasasında daha başarılı olma-larına yardımcı olacağına inanmaktadır. Bir yıl sonra eğitimden beklenen etki oldukça yüksektir: kursiyerler İŞKUR eğitiminin hiç eğitim almamış olmaya kıyasla iş bulma ihtimalini ortalama yüz-de 32 oranında (Tablo 2), ücreti ise yüz-
de 39 oranında artıracağı beklentisi bu-lunmaktadır. Etki beklentisi kadınlarda erkeklere kıyasla daha yüksektir, ancak yaş bazında sistematik farklılıklar göz-lenmemektedir. İlginçtir ki örgün orta öğretimin altında bir eğitimi tamamla-mış olan kursiyerler, ki İŞKUR kursiyer-leri içinde azınlık durumundadırlar, yük-sek öğrenim sahibi kursiyerlere kıyasla daha yüksek beklentiye sahiptir. Ayrıca İŞKUR eğitiminin etki beklentisi, diğer mesleki eğitim türlerine kıyasla önemli oranda daha yüksektir.18
18- İller arasında (Ankara, Antalya ve Isparta’daki kursiyerler en yüksek etki beklentisine sahiptir) ve kurslar arasında (servis elemanlığı, aşçı, hemşire ve kuaförlük kursları en yüksek etki beklentisine sahiptir) farklılıklar bulunmaktadır.
ŞEKİL 5
İŞKUR hizmetleri iş arayanların çoğu tarafından kullanılıyor(Farklı iş arama gereçlerinin kullanım yüzdesi, cinsiyet bazında)
Kaynak: Değerlendirmeye alınan katılımcıların referans hattı araştırması
İşveren İŞKUR Arkadaşlar Özel istihdam Basılı ilanlar İnternet ve akrabalar acenteleri
Erkek Kadın Toplam
73 75 7468
7989
12
5060
71
86
11
43
6475
87
12
46
1009080706050403020100
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ20
11. İŞKUR eğitiminin değerine ilişkin yüksek beklenti, eğitime ilişkin yüksek kalite algısı ve İŞKUR sertifikalarına iş-verenin değer atfettiğine ilişkin algıyla açıklanmaktadır. Kursiyerlerin yaklaşık yüzde 94’ü İŞKUR eğitiminin işe hazır-lık becerilerini iyileştirdiğini, mesleğe ilişkin bilgiyi arttırdığını düşünmektedir (Şekil 6). Kursiyerlerin hemen hemen tümü, İŞKUR eğitiminin kalitesinden, özellikle bir kamu kurumu tarafından veriliyorsa, emin görünmektedir (kamu kurumunca verilen İŞKUR eğitiminin kalitesinden çok emin olanların oranı yüzde 50). Ayrıca İŞKUR eğitimlerinin kalitesi, özellikle diğer özel kuruluşlar tarafından verilenler başta olmak üzere, diğer eğitim programlarının kalitesin-
den daha yüksek olarak algılanmaktadır. Kaliteye ek olarak, kursiyerlerin yüzde 92’si işverenlerin İŞKUR sertifikalarına değer verdiğini düşündüğü için söz ko-nusu eğitimleri faydalı görmektedir. Öte yandan, İŞKUR eğitimlerine atfedilen sa-mimi değere rağmen, kursiyerlerin üçte biri eğitime katılmalarının temel nedeni-nin kursiyerlere verilen burslar olduğu-nu kabul etmektedir (bu oran kursiye-rin örgün eğitim düzeyine bağlı olarak düşmektedir). İŞKUR eğitiminin ücretsiz olma özelliği de etkendir: kursiyerlerin üçte ikisi İŞKUR eğitimine katılamama-ları durumunda, esasen tasarruf/nakit kaynak ve kredilere sınırlı erişim olanağı yüzünden, başka bir eğitime para vere-meyeceklerini söylemektedir.
TABLO 2
İŞKUR eğitiminin işgücü piyasası üzerinde beklenen etkisi(Bir yıl sonra farklı senaryolar altında iş bulma olasılığı, yüzde olarak)
Kaynak: Değerlendirmeye alınan katılımcıların referans hattı araştırması
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 21
Kursiyerler İŞKUR eğitimine samimi bir değer atfetmektedir
(İŞKUR eğitiminin farklı açılardan yararlı olduğuna inananların yüzdesi)
ve kalite algısı diğer seçeneklere kıyasla daha yüksektir
(Eğitimin kalitesinin iyi olduğuna güvenenlerin yüzdesi)
Çalışma kapsamındaki İŞKUR mes-leki eğitiminin etkileri
12. İŞKUR eğitiminin istihdam üzerinde-ki toplam etkisi göz ardı edilebilecek ka-dar düşük olsa da, eğitimlerin istihdam kalitesi üzerinde küçük ancak önemli bir etkisi olmaktadır. Bölüm 2’de tanımla-nan yöntemler ve eğitimlerden yaklaşık bir yıl sonra alınan istihdam sonuçlarına (takip araştırması verileri) ilişkin ölçüm-ler kullanıldığında, İŞKUR eğitiminin iş olasılığı, haftalık çalışma saatleri veya elde edilen aylık gelir üzerinde önem-li bir etkisinin olmadığı görülmekte-dir (Tablo 3). Ancak İŞKUR eğitiminin istihdam kalitesi üzerinde küçük ama
önemli bir etki yarattığı gözlenmektedir. Özelde, İŞKUR eğitimine alınmak kayıt-lı sektördeki çalışma olasılığını yüzde 3 oranında arttırmakta, LATE etkisi yüzde 3 olmaktadır. Kontrol grubunun yüzde 29’unun takip araştırması sırasında ka-yıtlı olarak istihdam edilmiş olduğu ka-bul edildiğinde, bu LATE tahmini kayıt-lı sektör istihdamında yüzde 10’luk bir artışa denk gelmektedir. Eğitim ayrıca kayıtlı istihdamdan elde edilen geliri de arttırmakta (yüzde 13’e kadar), meslek kalitesini yükseltmektedir.19 Toplam İs-tihdam Endeksi (bkz. Ek 2) ile ölçülen, istihdam üzerindeki toplam etki, küçük-tür ancak istatistiksel açıdan önemlidir.
ŞEKİL 6
Kursiyerler İŞKUR eğitimine samimi bir değer atfetmektedir
Kaynak: Değerlendirmeye alınan katılımcıların referans hattı araştırması
İşe hazırlık Mesleki Sertifikanın Ağ Meslek Burs becerileri bilgiler değeri ilişkileri değiştirme
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum
1009080706050403020100
94
41
95 92 90
79
344638 37
2811
İŞKUR, kamu Diğer, kamu İŞKUR özel Diğer, özel
Katılıyorum Kesinlikle katılıyorum
120
100
80
60
40
20
0
97
53
8794
67
3643
21
19- Bu cetvel, 16 (örn. gündelikçi ev hizmetlileri) ile 90 (örn. hakimler) puanları arasında sürekli bir ölçümü kapsamakta, çalışmayan bireyler içinse 0 (sıfır) kodu kullanılmaktadır (ayrıntı için bkz. Ek 2)
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ22
13. Çalışma kapsamındaki eğitimin istih-dam üzerindeki etkisi 25 yaş üstü erkek-lerde daha fazla görülmektedir, ancak ne yaş ve cinsiyet bazında ne de örgün eğitim düzeyi açısından farklılaşmalar önemli düzeydedir (Tablo 4). Çalışmada bireyler, her bir kurs türünün yanı sıra yaş (25’in altı ve üstü) ve cinsiyet bazın-da da her bir grup için işlem ve kontrol gruplarına rastgele yöntemle ayrılmış, böylece etkilerin bu gruplar arasında etki farklılıklarının kıyaslamasını yapma imkanı yaratılmıştır. Ancak küçük grup-lar kullanılması sonucunda etki tahmini daha az kesinlik taşımaktadır (tam ör-
neklem kullanmanın tersine). Eğitimin, en az orta öğretim mezunu olanlarla orta öğretim altında eğitim sahibi kişi-ler üzerindeki etkileri birbirinden anlam-lı farklılıklar göstermemekle beraber, daha önce çalışma deneyimi veya mes-leki eğitimi olanların İŞKUR eğitiminden daha fazla faydalandığı görülmektedir.
14. Çalışma kapsamındaki İŞKUR eği-timinin gerçek etkisi, eğitim öncesinde oluşan beklentilerden önemli oranda farklılık göstermektedir. Ortalama olarak bireyler, eğitimin olmadığı durumda is-tihdam düzeyinin ne olabileceği konu-
TABLO 3
İŞKUR eğitiminin istihdam üzerindeki etkisi göz ardı edilebilecek kadar azdır, iş kalitesi üzerindeki etkileri ise sınırlıdır.
Notlar: Sağlam standart hatalar paranteze alınmıştır. *, ** ve ***, sırasıyla yüzde 10, yüzde 5 ve yüzde 1 düzeylerinde anlamlılığı göstermektedir. Tahmin metodolojisi hakkında ayrıntı için Ek 1’e, değişkenlerin tanımları için Ek 2’ye bakınız.
ITT Tahmini
LATE Tahmini
Kontrol Grubu Ortalaması
Kontrol Grubu
Standart Sapması
Örneklem hacmi
20 saat+çalışan
0.012
(0.013)
0.019
(0.018)
0.361
0.480
5529
TamÇalışma
0.020
(0.013)
0.029
(0.018)
0.420
0.494
5497
ÇalışmaStatüsü
0.962*
(0.573)
1.452*
(0.828)
17.128
21.763
5418
AylıkGelir
17.316
(12.271)
25.989
(17.624)
299.109
464.600
5396
KayıtlıGelir
22.166*
(11.965)
33.243*
(17.184)
257.887
448.160
5464
HaftalıkSaatler
0.860
(0.680)
1.294
(0.980)
17.922
25.545
5439
Kayıtlıİş
0.020*
(0.012)
0.030*
(0.017)
0.293
0.455
5508
DönüştürülmüşAylık Gelir
0.121
(0.093)
0.182
(0.134)
2.541
3.516
5396
ToplamİstihdamEndeksi
0.039*
(0.023)
0.059*
(0.033)
0.001
0.871
5497
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 23
sundaki beklentileri açısından birbirine makul şekilde yakındır: ortalama yanıt, istihdam edilme şansının yüzde 31 ol-duğu şeklindeydi; pratikte kontrol gru-bunun yüzde 36’sı istihdam edilmiştir (Tablo 5). Ancak, daha önce gösterildiği gibi (Tablo 2), bireyler eğitimin faydala-rını önemli oranda büyümsemektedir-ler: LATE tahmini, eğitim sonucunda istihdamda yüzde 2’lik bir artış olduğu iken, işlem grubuna alınan kişilerde or-talama istihdam artış beklentisi yüzde 32’dir.20 Bu fazla beklenti tüm cinsiyet ve yaş gruplarında görülmektedir. Bek-lenti ve gerçeklik arasındaki bu uyuş-mazlık üç faktörün yardımıyla açıkla-nabilir: (i) bugün yapılan girişimlerin gelecekteki getirilerini büyümseme, ge-lecekteki maliyetlerini ise küçümseme yönünde, özellikle gençler arasındaki, doğal eğilim;(ii) beklentinin oluştuğu dönemle eğitimden bir yıl sonra geçerli olan ortalamalar arasındaki fark; ve (iii) ortalama kursiyerin İŞKUR tarafından sunulan eğitim hakkında fazla bilgisinin olmaması.
15. Çalışma kapsamındaki İŞKUR eği-timinin istihdam üzerindeki küçük etki-leri dünyadaki diğer benzer programla-rın etkileriyle paralellik göstermektedir. A.B.D. (Heckman ve diğerleri, 1999) ve Avrupa’dan (Kluve, 2010) elde edilen veriler incelendiğinde, mesleki eğitim
programlarının yetişkinlerin kazançları üzerinde, en üst düzeyde bile, müteva-zı pozitif etkiler bıraktığı, gençlerin ka-zançları üzerindeki etkilerinin de küçük olduğu görülmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde de, Betcherman (ve diğerle-ri, 2004) tarafından yapılan deneysel olmayan çalışmalar gözden geçirildi-ğinde, işsizleri eğitmenin sonuçlarının karma olduğu anlaşılmaktadır. Geliş-mekte olan ülkelerdeki mesleki eğitim programlarına ilişkin az sayıdaki rast-gele değerlendirme, gençler için yapı-lan programlara odaklanmıştır. Dominik Cumhuriyeti’nden elde edilen ve istih-dam üzrinde etki olmadığını, kazançta ise mütevazı artış meydana geldiğini gösteren sonuçlar (Card ve diğerleri, 2011), daha önceki literatürle tutarlıdır. Kolombiya’da, özellikle genç kadınlar bazında, bir şekilde daha cesaret veri-ci görünen sonuçlar tespit edilmiştir (Attanasio ve diğerleri, 2011)21. Bu so-nuçlar elbette bağlam (ortam) ve prog-ram özelinde alınan sonuçlardır. Ve bazı durumlarda, söz konusu programların hangi etkenler sayesinde daha maliyet-etkin hale gelebildiğine ilişkin ipuçları sağlamaktadır (bu konudan ileride daha fazla bahsedilecek). Ancak bunlar gös-termektedir ki, söz konusu programlar iş arayanlar (en azından bazıları) için faydalı olabilirken, geniş çaplı işsizliğe deva değildir.
20- Tablo 4’te, Tablo 2’ye zıt olarak, sadece işlem grubunun beklentileri verilmiştir, bu şekilde mülakat zamanında eğitime seçilmemiş olduğunu keşfeden kontrol grubu üyelerinin eğitimin değerini küçümseyebilecekleri kaygısı karşılanmaya çalışılmıştır. Ancak pratikte kontrol ve işlem grubuna dahil bireylerin beklentileri birbirine benzerdir.
21- Eğitim genç kadınlar arasında istihdam olasılığını yüzde 7, kazancı da yüzde 20 artırmıştır. Eğitimin genç erkekler arasında bu açılardan her hangi bir etkisi yoktur.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ24
TABLO 4
İŞKUR eğitiminin istihdam üzerindeki etkisinde cinsiyet ve yaş bazında anlamlı bir farklılaşma olmamaktadır
Notlar: Sağlam standart hatalar paranteze alınmıştır. *, ** ve ***, sırasıyla yüzde 10, yüzde 5 ve yüzde 1 düzeylerinde anlamlılığı göstermektedir. Eşitlik testi, işlem etkisinin dört yaş ve cinsiyet grubu arasında eşitliğini öneren farksızlık (sıfır) hipotezini test eder. Tahmin metodolojisi hakkında ayrıntı için Ek 1’e, değişkenlerin tanımları için Ek 2’ye bakınız.
ITT – 25 yaş altı erkekler için
ITT – 25 yaş üstü erkekler için
ITT – 25 yaş altı kadınlar için
ITT – 25 yaş üstü kadınlar için
Eşitlik testi için p-değeri:
Kontrol ortalaması: genç erkek
Kontrol ortalaması:yetişkin erkek
Kontrol ortalaması:: genç kadın
Kontrol ortalaması: yetişkin kadın
Örneklem hacmi
20 saat+çalışan
-0.034
(0.030)
0.047
(0.031)
0.016
(0.025)
0.018
(0.019)
0.276
0.407
0.548
0.356
0.247
5529
TamÇalışma
-0.021
(0.030)
0.069**
(0.029)
0.011
(0.025)
0.023
(0.020)
0.188
0.489
0.621
0.403
0.295
5497
ÇalışmaStatüsü
-0.495
(1.299)
2.997**
(1.332)
0.567
(1.161)
1.034
(0.917)
0.294
19.2
24.3
17.3
12.4
5418
AylıkGelir
-12.112
(31.384)
35.304
(37.501)
14.938
(20.999)
26.052
(17.321)
0.712
347
518
269
187
5396
KayıtlıGelir
20.734
(30.160)
32.019
(36.733)
15.571
(20.519)
23.058
(16.788)
0.982
275
458
238
161
5464
HaftalıkSaatler
-0.952
(1.626)
2.917*
(1.772)
0.952
(1.355)
0.761
(1.001)
0.457
20.1
27.3
18.1
12.0
5439
Kayıtlıİş
0.003
(0.028)
0.047
(0.032)
0.017
(0.024)
0.019
(0.018)
0.768
0.307
0.466
0.295
0.196
5508
DönüştürülmüşAylık Gelir
-0.241
(0.223)
0.383
(0.244)
0.140
(0.181)
0.174
(0.141)
0.268
2.90
3.94
2.50
1.69
5396
ToplamİstihdamEndeksi
-0.029
(0.052)
0.112*
(0.058)
0.046
(0.045)
0.034
(0.035)
0.340
0.070
0.381
-0.015
-0.215
5497
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 25
16. Çalışma kapsamındaki İŞKUR eği-timinin bireysel ve hanehalkı refahına ilişkin diğer ölçümler üzerindeki etkileri eşit derecede mütevazıdır. Eğitimin is-tihdam üzerindeki etkilerinin tam ola-rak kendini göstermesi için eğitimin tamamlanmasından sonra bir yıl yeterli olmayabilir. Ayrıca eğitimin faydaları, istihdamın dışında da gözlenebilir, özel-likle de gençler arasında (örn. düşen suç veya çatışma oranı) (Heckman ve diğerleri, 1999). Bu hedefle, çalışmada hem gelecekteki iş olanakları hem de birey ve hanehalkı refahına ilişkin diğer ölçümlere ait bilgiler değerlendirmeye katılanlardan toplanmıştır. Gerçekten de iki yıl içinde istihdam edileceğini bekle-yenlerin oranı (yüzde 54), hemen bek-
leyenlerden (yüzde 42) daha yüksektir, ancak eğitime dahil edilenlerle edilme-yenler arasında bir farklılık yoktur (Tablo 6). Kursiyerlerin ruhsal sağlığı üzerinde eğitimin bir etkisi yoktur, ancak kursi-yerlerin refah düzeylerini bir şekilde daha üstte değerlendirmelerine yol aç-maktadır. Hanehalkı refahı açısından da eğitimin cari hanehalkı geliri üzerinde bir etkisi olmamakta, ancak uzun vade-de, dayanıklı mal endeksiyle ölçüldüğü üzere, hanehalkının refahını arttırdığı görülmektedir. Son olarak, İŞKUR eğiti-minin bireye hanehalkı içinde erk kazan-dırdığına veya cinsiyet davranışlarını et-kilediğine ilişkin bir kanıt da yoktur (bkz. Ek 3’te Tablo A3).
TABLO 5
Beklentiler ve gerçekler arasında büyük bir dengesizlik vardır
Notlar: Bireysel beklentiler, referans hattındaki işlem grubuna aittir. Gerçek kontrol istihdam düzeyi ve istihdam etkisine ait LATE tahmini, haftada 20 ve daha fazla saat çalışan grup sonuçlarına ilişkindir.
Tam örneklem
25 yaş altı erkekler
25 yaş ve üstü erkekler
25 yaş altı kadınlar
25 yaş ve üstü kadınlar
GerçekKontrol
istihdamdüzeyleri
36.1
40.7
54.8
35.6
24.7
iş bulmaşansı
yüzde olarak(Std. Sap.)
31.3
(24.1)
35.4
(24.6)
33.5
(26.1)
31.5
(22.5)
27.7
(23.5)
İstihdam Düzeyleri (%)
GerçekEtki
LATE tahmini(std. Hata)
0.019
(0.018)
-0.044
(0.047)
0.081
(0.054)
0.021
(0.033)
0.022
(0.027)
Bireyselbeklenen
etkiortalaması(Std. Sap.)
0.324
(0.275)
0.297
(0.278)
0.302
(0.280)
0.329
(0.266)
0.346
(0.277)
İşlem Etkisi (Olası.)
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ26
Çalışma kapsamındaki İŞKUR mesleki eğitimlerinin istihdam üzerindeki etkisi neden sınırlıdır ve hangi tür eğitimler daha iyi sonuç verir?
17. Bu bölümde eğitimin istihdam üze-rindeki sınırlı etkisinin nedenleri incelen-mekte ve daha iyi sonuç veren eğitim türleri belirlenmektedir. Çalışma, eğiti-min istihdamı etkilemesi beklenen dört kanalı araştırmaktadır (bkz. Bölüm 2): (i) kursa devam ve kursu tamamlama; (ii) eğitimin kalitesi; (iii) eğitimin katma de-ğeri; ve (iv) işgücü piyasası bağlamı.
18. Kursa katılım ve kursu tamamlama oranları, kursiyerlerin kurslara atfetti-
ği değere ilişkin iyi göstergeler değil-dir. Daha önce belirtildiği üzere, işlem grubuna seçilenlerin yüzde 77’si ikinci günden sonra da eğitime devam et-miş, yüzde 72’si eğitimi tamamlamıştır. Tablo 1’deki etki tahminleri, devamlılığa göre zaten düzeltilmiştir. Eğitimin etkisi, kursa katılan ve tamamlayan katılımcıla-rın yüzdesine bağlı olarak önemli deği-şimler göstermemektedir (Tablo 6). Bu sonuç gösteriyor ki kurslara devam ve kursu tamamlama, kursu alan bireylerin bu eğitime pratikte atfettiği değerin de-recesine ilişkin iyi göstergeler değildir.
19. Eğitimin kalitesi: özel sektörce sağ-lanan ve rekabet altındaki kurslar is-
TABLO 6
Birey ve hanehalkı esenliğine ilişkin diğer ölçümler üzerinde eğitimin mütevazı etkisi
Notlar: Sağlam standart hatalar paranteze alınmıştır. *, ** ve ***, sırasıyla yüzde 10, yüzde 5 ve yüzde 1 düzeylerinde anlamlılığı göstermektedir. Tahmin metodolojisi hakkında ayrıntı için Ek 1’e, değişkenlerin tanımları için Ek 2’ye bakınız.
ITT tahmini
Kontrol Grubu Ortalaması
Kontrol Group Std. Sap.
Örneklem Hacmi
MHI-5 Ruhsal Sağlık (daha
yüksek daha iyi)
-0.060
(0.092)
18.508
3.410
5437
2 yıl içinde çalışıyor olma
beklenti olasılığı
0.923
(0.915)
54.1
33.4
4878
Bireysel sonuçlar Hanehalkı sonuçları
Önceki yıl hanehalkı
geliri
485.524
(392.553)
21711
14674
5396
5 yıl sonra sübjektif
refah
0.061
(0.053)
5.822
1.980
5289
Mevcutsübjektif
refah
0.066*
(0.040)
4.436
1.514
5508
DayanıklıMal
Endeksi
0.106**
(0.044)
-0.082
1.736
5495
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 27
tihdam üzerinde büyük etkiye sahiptir.Medyan kurs süresi 320 saat olup öğ-renmenin gerçekleşebilmesi için yeterli saat sayısı anlamına gelmektedir. Daha uzun süren kursların istihdam üzerinde-ki etkisinin kısa süren kurslara göre daha az olması şaşırtıcıdır (yine de araların-daki fark küçüktür, bkz. Tablo 7). Bunun olası açıklamalarından biri, bireylerin kurslara katılırken iş arama faaliyetlerini yavaşlatmasıdır, dolayısıyla uzun süren kurslara katılan bireylerin iş aramaya ayırabilecekleri süre daha azdır. Daha deneyimli veya eğitimli kursiyerlerin ol-ması da önemli görünmemektedir, bu da öğretmenlerin eğitim ve deneyim düzeyinin, öğretmen verimliliğinde ger-çekte gözlenen farklılaşmaları pek açık-layamadığının göstergesidir. (Hanushek ve Rivkin, 2006)
20. Özel sektör sağlayıcılığı ve rekabet, yüksek etki doğurmaktadır. Gelişmiş ülkelerde geçmişte yapılmış deneysel olmayan çalışmalar, özel hizmet sunu-cular tarafından sunulan eğitimlerin etkisinin daha fazla olduğu yönünde veriler tespit etmiştir (Jespersen ve di-ğerleri 2008). Bu durumun olası neden-leri arasında özel eğitim sağlayıcıların özel sektör taleplerine daha fazla yanıt verebiliyor olmaları ve/veya potansiyel olarak daha fazla rekabetle karşı karşıya kaldıklarından buna tepki olarak kalite-yi arttırmak zorunda olmaları sayılabilir. Tablo 8’de özel hizmet sunucularla re-kabet ortamında çalışan (iki veya daha fazla rakipli) sağlayıcıların verdiği kurs-ların istihdam üzerinde daha fazla etki yarattığı gösterilmektedir.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ28
TABLO 7
Daha yüksek etkiyle ilişkilendirilmiş kurs özellikleri
Notlar: Sağlam standart hatalar paranteze alınmıştır. *, ** ve ***, sırasıyla yüzde 10, yüzde 5 ve yüzde 1 düzeylerinde anlamlılığı göstermektedir. Tahmin metodolojisi hakkında ayrıntı için Ek 1’e, değişkenlerin tanımları için Ek 2’ye bakınız.
Kurs devamlılık oranları ait ölçütler
Devam edenlere göre kursa atanan oran
Tamamlayanlara göre kursa atanan oran
Kurs kalitesine ilişkin temsili ölçütler
320 saatin üstünde kurs süresi
12 ayın üstünde ortalama öğretmen deneyimi
Üçüncü eğitim sahibi kurs öğretmenlerinin yüzdesi
Kursun iki veya daha fazla rakibi var
Kurs özel sağlayıcı tarafından veriliyor
Kursiyerlerin eğitimin sonuçlarına ilişkin düşüncelerine ait ölçütler
Kursun yeni teknik beceriler öğrettiğini düşünenlerin oranı
Kursun zaten sahip oldukları becerileri belgelendirdiğini düşünenlerin oranı
Kursun yeni iş bulma stratejleri öğrettiğini düşünenlerin oranı
Kursun yeni işlerin varlığından haberdar olmasını sağladığını düşünenlerin
oranı
İşgücü piyasası talebine ait ölçüm
İl bazında işsizlik oranı medyan değerin üzerinde
Diferansiyel Etki:
20+ saatçalışan
0.114
(0.092)
0.055
(0.083)
-0.042*
(0.024)
0.009
(0.026)
-0.000
(0.000)
0.040
(0.025)
0.044*
(0.023)
-0.087
(0.093)
-0.012
(0.108)
-0.025
(0.090)
-0.052
(0.072)
0.013
(0.023)
Etkileşim Değişkeninin
Kontrol Ortalaması(Std. Sap)
0.765
(0.140)
0.723
(0.164)
0.423
(0.494)
0.418
(0.493)
65.0
(43.2)
0.674
(0.468)
0.348
(0.477)
0.796
(0.127)
0.842
(0.103)
0.604
(0.147)
0.449
(0.183)
0.463
(0.499)
Örneklemhacmi
5497
5497
5494
4833
4833
4833
5494
5497
5497
5497
5497
5497
ToplamİstihdamEndeksi
0.173
(0.172)
0.118
(0.155)
-0.082*
(0.044)
0.019
(0.048)
-0.000
(0.001)
0.083*
(0.048)
0.117*** (a)
(0.043)
-0.209
(0.185)
-0.096
(0.213)
-0.067
(0.166)
-0.153
(0.140)
0.033
(0.044)
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 29
21. Peki en yüksek getiriyi gerçekten özel sektörün hizmet sağlaması ve re-kabetin birleşimi mi sağlıyor? Tablo 8’de rekabet ve özel hizmet sunucular arasındaki etkileşim daha ileri düzeyde incelenmektedir. Fazla rekabetle karşı karşıya olan özel sektör sağlayıcıları ta-rafından sunulan kursların büyük ve ol-dukça önemli pozitif işlem etkisi vardır: Değerlendirmeye alınan kursların yüz-de 7’si bu kritere uymaktadır, bunların işlem etkisi istihdam için yüzde 9, top-lam istihdam endeksi için 0.2 standart
sapma olarak hesaplanmaktadır. Bu çer-çevede, rekabetle fazla karşılaşmayan özel hizmet sunucuların etkisi önemli görünmemekte, ancak çokça rekabetle karşılaşan kamu sağlayıcılarının etkisi de fazla olmamaktadır. Buradan yola çıkarak, istihdam üzerinde büyük etki yaratabilmek için, hem rekabet kaynaklı performans artışına hem de bu rekabe-te cevap verebilecek teşvik ve kabiliyete aynı anda sahip olunması önem arzet-mektedir.
TABLO 8
Özel hizmet sunucular ile rekabetin bileşimi gerçekten en çok işe yarayan çözüm müdür?
Notlar: Sağlam standart hatalar paranteze alınmıştır. *, ** ve ***, sırasıyla yüzde 10, yüzde 5 ve yüzde 1 düzeylerinde anlamlılığı göstermektedir. Tahmin metodolojisi hakkında ayrıntı için Ek 1’e, değişkenlerin tanımları için Ek 2’ye bakınız.
ITT etkisi bazında:
Kamu kursu, 0 veya 1 rakip
Kamu kursu, 2 - 5 rakip
Kamu kursu, 6 ve daha fazla rakip
Özel kurs, 0 veya 1 rakip
Özel kurs, 2 - 5 rakip
Özel kurs, 6 ve daha fazla rakip
Etki eşitlik test için p-değeri
Örneklem hacmi
Bu grupta örneklem orantısı
0.24
0.21
0.23
0.09
0.07
0.17
20+ saat çalışan
-0.027
(0.025)
0.014
(0.027)
0.012
(0.024)
0.002
(0.030)
-0.049
(0.043)
0.090***
(0.031)
0.064
4850
Toplam İstihdam Endeksi
-0.051
(0.045)
0.025
(0.051)
0.040
(0.048)
0.045
(0.069)
-0.045
(0.054)
0.203***
(0.055)
0.013
4820
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ30
22. Özel sektör sağlayıcılığı ve rekabet, gerçek bir piyasa değerine sahiptir. Ek 3’teki Tablo A4, bu tip kursların diğer tür kurslardan nitelikler ve başvuranlar açısından farklılaştığını göstermektedir. Temel konumdaki farklılıklardan biri, bu kursların tüm konular içinde daha çok muhasebe konularına odaklandığıdır ve muhasebe kursları diğer alanlardaki kurslara kıyasla istihdam üzerinde daha geniş etkiye sahiptir. Ancak özel sektör hizmet sağlayıcıları, bilhassa çok sayıda rakibi olan firmalar tarafından sunulan kurslar, kurs türü ve kursiyer özellikleri arasındaki farklılıklar için düzeltmeler yapıldıktan sonra, diğer kurslara göre önemli oranda daha yüksek istihdam et-kisi yaratmaktadır (Ek 3’te Tablo A5). Bu kanıt önermektedir ki özel sektör sağ-layıcıları, bilhassa daha fazla rekabetle karşı karşıya olanlar, işgücü piyasasının ihtiyaçlarına göre daha iyi ayarlanmış-yüksek kalite kurs ve hizmetleri sunmak için daha iyi nedenlere sahiptir.
23. Çalışma kapsamındaki kursiyerlerin çoğu, eğitimin sonlanmasından bir yıl sonra bile İŞKUR eğitimlerine katma de-ğer atfetmeye devam etmektedir, ancak bu işgücü piyasasında bir fark yaratma-ya yeterli görünmemektedir. Eğitimin bitmesinden bir yıl sonra, çoğu kursi-yer aldıkları eğitimin bir nevi katma de-ğer sağladığına, özellikle de işverenler nezdinde bir sinyal görevi gördüğüne inanmaktadır: Katılımcıların yüzde 84’ü kursların önceden sahip oldukları bece-rileri belgelendirdiğini, yüzde 80’i kurs-larda yeni beceriler kazandığını, yüzde
60’ı kursların iş bulma stratejileri açısın-dan yardımcı olduğunu, yüzde 45’i de iş fırsatlarının daha çok farkında olmaları-nı sağladığını düşünmektedir (Tablo 6). Bu kursiyer “değerlendirmeleri” kurslar başlamadan önceki duruma göre daha düşüktür (Şekil 8), ama kursiyerlerin al-gısına göre hala İŞKUR eğitimleri için yüksek puan anlamına gelmektedir. Ancak gerçek şudur ki İŞKUR eğitim-lerine daha yüksek değer atfedenlerin aldığı sonuçlar, daha az değer atfeden-lere kıyasla daha iyi değildir. Neticede görünen, İŞKUR eğitimlerine atfedilen değerin sadece işe yerleşme olasılığı-nı artırmaktan çok başka niteliklerinin yansımasıdır ve belki de işgücü arzının istihdam sonuçları üzerindeki güçlü et-kisinin bir sonucudur.
24. İşgücü piyasasının durumu fazla önemli görünmemektedir. Her ne ka-dar eğitim sırasında, değerlendirmeye alınan 23 ildeki işsizlik rakamları geniş bir yelpazede farklılık göstermiş olsa da (yüzde 5 ile yüzde 17 arasında), yüksek işsizlik olan illerdeki kursiyerler düşük işsizliğin olduğu illerdekilerden daha iyi sonuçlar elde etmemiştir. İŞKUR eğiti-minin değerlendirmesi, kriz ertesinde kaydedilen çarpıcı istihdam artışı döne-mine denk gelmiştir. İşgücü pazarının performansına ilişkin tek gösterge iş-sizlik oranı olmasa da, elde edilen so-nuç, eğitimin istihdam üzerindeki düşük etkisinin takip verilerinin toplandığı za-mandaki (2012’nin başları) canlı işgücü pazarı tarafından yönlendirilmediğini işaret etmektedir.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 31
Çalışma kapsamındaki İŞKUR eği-timlerinin maliyet-fayda analizi
25. Özel sektörce sunulan İŞKUR kurs-larının net geri dönüşü yüksektir. Bu bölümde İŞKUR kurslarının getirilerinin maliyetlerle kıyaslaması yapılmakta, en maliyet-etkin olan İŞKUR eğitim türleri tanımlanmaktadır.
26. Sağlayıcı araştırmasına göre bir kurs için ortalama tahmini maliyet kişi başına 1574 TL’dir: özel sağlayıcıların sunduğu kurslarda ortalama maliyet kişi başına 1792 TL iken, kamu kursları için bu ra-kam 1455 TL olmuştur. Altı veya daha fazla rakibi olan özel sektör sağlayıcıla-rının kişi başına ortalama kurs maliyeti ise 1771 TL hesaplanmıştır. Katılımcılar, eğitim süresince günlük 15 TL burs öde-neği almış, ortalama 57 gün olan kurs süresi bazında hesaplandığında kişi başına 855 TL daha ek maliyet kalemi ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla, bir kurs su-numunun devlete ortalama maliyeti kişi başına 2429 TL, özel ve rekabetçi kurs-lar için kişi başına 2671 TL olmuştur.
27. (Her ne kadar istatistiksel açıdan önemli olmasa da) aylık gelirde yekun kazanıma ilişkin LATE tahmini (Tablo 2) 26 TL olarak görünmektedir. Kursların
gelirlerde bu meblağ kadarlık sürekli bir artışa yol açtığı varsayımıyla, kursun maliyetinin gelirde artış olarak geri dö-nüşü 93 ay alacak, söz konusu getirinin 30 yıllık süre zarfındaki yıllık iç verim oranı (IRR – internal rate of return) yüz-de 12 olacaktır. Bu getirilerin yılda yüz-de 10 oranında aşınacağı kabul edilirse, IRR yüzde 3 olacaktır. Ancak getirilerin nokta tahmini anlamlı büyüklükte görül-mediği hatırlandığında, sıfır getiri ihti-malini de göz önünde bulundurmalıyız. Önemli oranda rekabetle karşı karşıya çalışan sağlayıcılar tarafından sunulan özel eğitimler daha etkili olmuştur. Bu grup için aylık gelirde yekun kazanıma ilişkin LATE tahmini, istatistiksel açıdan da önemli görünen bir sonuçla, 128 TL düzeyinde hesaplanmıştır. Bu tahmini getirinin sürekli olacağı var sayıldığın-da, gelirdeki artışların kurs maliyetini karşılaması 21 ay alacak, 30 yıllık za-man zarfında IRR yüzde 58 olacaktır (ya da yıllık yüzde 10 aşınma oranıyla, yıl-da yüzde 48 IRR). Kıyaslama açısından Kolombiya’da yapılan değerlendirmede (Attanasio ve diğerleri, 2011), kursların maliyeti ortalama 750 ABD doları ol-muş, genç kadınlar için IRR oranı yüzde 22-35 belirlenmiş, genç erkekler için öl-çülebilir bir fayda tespit edilmemiştir.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ32
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 33
BÖLÜM 4:İŞKUR EĞİTİM VE HİZMETLERİNİN ETKİSİNİ GÜÇLENDİRMEK
1. İŞKUR, 2008 yılından bu yana çok yol katetmiş, mesleki eğitimin kapsamını ve kalitesini artırmıştır. 2008’de başlatılan işgücü reformunun bir parçası olarak, ALMP’ler işsizlik sigortasına hak kaza-nabilir olup olmadığına bakılmaksızın tüm kayıtlı isşizlerin katılımına açılmıştır. Mesleki eğitim alanların sayısı 2008’de 30,000 iken 2012’de 464,000’e yüksel-miş, bu son rakam kayıtlı işsizlerin yüzde 19.6’sına denk gelmiştir. İŞKUR, bir dizi önlem yoluyla eğitim kalitesinin artırıl-ması üzerinde çalışmaktadır. Bu önlem-lerden biri Ulusal Yeterlilik Sistemi’nin hayata geçirilmesidir ve bu kapsamda 16 sektörde 294 ulusal mesleki yeterli-lik standardı belirlenmiştir (bunların ha-len 127’si uygulama halindedir). Ayrıca 2011’de eğitim sağlayıcılarının seçim sürecine belirli kalite ve performans kriterleri (sadece maliyet değil) getiril-miştir. İŞKUR 2012’de de, iş arayanlara mesleki seçim ve eğitim kursları konu-larında danışmanlık vermek üzere iş ve meslek danışmanları istihdam etmeye başlamıştır.
2. Mart 2013’te yayımlanan yeni bir yö-netmelikle, mesleki eğitimin ve diğer hizmetlerin etkinliğini artıracak bir dizi inisiyatif devreye sokulmuştur. Eğitim çerçevesinde, katılımcıların istihdam
edilebilirliğini geliştirmek amacıyla (müf-redat içeriğinin yüzde 15’inden fazla ol-mamak koşuluyla) eğitim programlarına yeni modüller (örn. iş arama becerileri, mülakat teknikleri, temel beceriler) ek-lenecektir. Ayrıca özel hizmet sağlayı-cılar seçilirken, geçmiş işe yerleştirme performansına ve Mesleki Yeterlilik Ku-rumu (MYK) nezdinde akreditasyona bağlı daha ödüllendirici bir yaklaşım iz-lenecektir. Hizmet sağlayıcıların, ayrıca, eğitim programlarına katılanları teste alırken ve sertifikalandırırken lisansla-ma kurumlarını (MYK’da akredite olan-lar) kullanması gerekmektedir. MYK’nın ilgili meslek standartlarını onayladığı tüm eğitim programları, ulusal meslek standartları ile uyumlu olarak geliştirile-cektir.
3. İşe yerleştirme performansı düşük olan hizmet sağlayıcıların ek hizmet-ler sunması gerekli kılınacaktır. Genel eğitimler için hizmet sağlayanların işe yerleştirme yükümlülükleri de kursun süresi veya 120 günden az olmayacak şekilde, en az yüzde 50 oranına yüksel-tilmiştir. Eğitim alan gençleri ve kadın-ların istihdamının teşviki için, eğitim aldıkları konularda istihdam edilmeleri durumunda bunların işveren yükümlü-lüklerinin 6 ay boyunca devlet tarafın-
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ34
dan karşılanmasına yönelik düzenleme 36 aya yükseltilmiştir. Yeni düzenleme, ayrıca, iş arama ile eğitimi ilişkilendir-mektedir: kendilerine uygun olan öne-rilmiş işleri kabul etmeyen kursiyerler 24 ay boyunca ALMP hizmetlerinden faydalanamamaktadır. Son olarak, iş ve meslek danışmanları eğitim programla-rına katılımcı seçiminde daha aktif ola-caklardır.
4. Bu çalışma kapsamına alınamayan bu yeni ve önemli reformlar, şimdiden ça-lışmada tanımlananlara uygun sonuçlar doğurmaktadır. Bu son bölümde, söz konusu iyi inisiyatifler ve başarılı uygu-lamalar temel alınarak, (i) değerlendir-menin sonuçları ve (ii) uluslararası de-neyimlerden öğrenilen dersler ışığında, İŞKUR eğitim ve hizmetlerinin istihdam üzerindeki etkisini daha da güçlendir-meyi amaçlayan bazı seçenekler öneril-mektedir. Reformlar ancak aşamalı ola-rak hayata geçirilebilir, yani önce bir dizi inisiyatif uygulamaya konduktan sonra bunlardan alınan sonuçlar değerlendiri-lerek yeni grup reform uygulamalarına geçilir. İŞKUR’un kullandığı yaklaşım da budur ve bu raporda örneklendirilerek gösterilmiştir.
5. Beceri eğitiminin ilgililik düzeyini arttırmak. Çalışmada, İŞKUR eğitimi-nin istihdam üzerindeki düşük toplam etkisinin, kısmen de olsa, gelişmesine yardımcı oldukları beceriler bazında
bu kursların düşük katma değerinden kaynaklandığı ihtimali tespit edilmiştir. İŞKUR, eğitim programlarına eklenecek yeni modüller geliştirirken,Türkiye’deki işverenlerin yüksek değer atfettiği (McKinsey, 2012) davranışsal becerilere daha fazla önem vermeyi göz önünde bulundurabilir. Davranışsal beceri eği-timinin istihdam etkisine ilişkin ulusla-rarası kanıtlar artmaktadır (Almedia ve diğerleri, 2012). Süreçte ilerlenirken, İŞKUR, eğitim sağlayıcılar ve yerel işve-renler arasındaki bağların, İl İstihdam ve Eğitim Kurulları’nın22 deneyimlerine de dayanarak, güçlendirilmesine devam etmek ayrıca önemlidir.
6. İş aramanın artırılmasını teşvik et-mek ve desteklemek. İŞKUR kursiyerle-rinin sadece yarısı kurslar başlamadan önce iş arıyordu ve hepsi de İŞKUR hizmetlerini kullanmıyordu. Bu durum daha yoğun iş aramanın özendirilmesi ve istihdam hizmetlerinin (işe yerleştir-me, danışmanlık, iş arama asistanlığı) genişletilmesi yönünde bir ihtiyacı gös-termektedir. Yeni düzenlemelerle kuru-lan iş arama ve eğitim hizmetleri ilişkisi doğru yönde atılmış bir adımdır. Ulusla-rarası deneyimler iş arayanları mesleki eğitim sunumundan sonra değil de (ki Türkiye’de durum budur) kurslara baş-lamadan iş aramaya teşvik etmenin ve istihdam hizmetleri aracılığıyla bu kişi-leri desteklemenin, daha maliyet-etkin bir çözüm olduğunu ortaya koymakta-
22- Bu kurullar, eğitim ve işgücü piyasasından tarafları yerel düzeyde bir araya getirmek amacıyla 2008’de kurulmuşlardır. Kurullarda illerin valileri başkanlık yapmakta, üye olarak işveren, eğitimci ve diğer yerel aktörlerden temsilciler üye olarak bulunmakta, sekreterlik görevini ise İŞKUR ve MEB yürütmektedir.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 35
dırdür. İş arayışını teşvik etmek için iş-sizlik/sosyal yardım ödeneklerinin buna bağlanması önemlidir – Türkiye’de bu yöntem zaten uygulanmaktadır ancak belki riayet derecesi daha geliştirilebi-lir. Türkiye’de kısıtlı olan istihdam hiz-metleri, esasen istihdam etkinleştirme çabalarının merkezinde yer almalıdır. Örneğin Birleşik Krallık’ın jobcenter plus organizasyonunda tüm kayıtlı işsiz kişilere belirli düzeyde istihdam hizmeti verilmekte (asgari işe yerleştirme hiz-metinden istihdamı güç olan kişilere iş arama desteğine kadar), ve bu kişilerin ek hizmetlere (eğitim dahil) ihtiyaç du-yup duymadıklarına karar verilmeden önce iş bulmak için kişisel girişimlerde bulunmuş olmaları (yani, piyasa testi-ödenek hakkı buna bağlıdır) koşulu aranmaktadır.
7. Eğitim için öncelik gruplarının belir-lenmesi. Çalışma kapsamındaki İŞKUR eğitiminin istihdam üzerindeki düşük genel etkisi, ayrıca İŞKUR’un aslında kimlere eğitim verdiği ve bu iş arayan kişilerin diğer iş arayan gruplara kıyasla bu eğitimlerden en çok fayda sağlaya-bilecek (ve aktif olarak istihdam araması en muhtemel) kişiler olup olmadığıyla da alakalı olabilir. İŞKUR, en eğitimli iş arayanlara eğitim vermektedir. Temel eğitim sahibi olmayı öngören asgari ka-bul koşulun yanında, bunun çoğunlukla İŞKUR tarafından sunulan kursların, ve eğitim sağlayıcılarca aday seçimlerinin bir sonucu olduğu söylenebilir. Değer-lendirmede cinsiyet ve yaşa bağlı farklı-laşan etkiler gösterilmemiştir, ancak bu
sonuçlar İŞKUR kursiyerlerinin mevcut profiline (örn. yüksek eğitimli) ve İŞ-KUR tarafından halen sunulan eğitim ve hizmetlere atıfta bulunmaktadır. Düşük becerili çalışanlar işgücünün büyük bö-lümünü oluşturmakta ve iş bulmada en zorlu engellerle karşı karşıya kalmakta-dır. Bu kesim üretken iş olanaklarına eri-şimde beceri eksikliğinin yanı sıra bilgi eksikliği gibi engellerle de karşı karşıya kalmaktadır. İyi gelişmiş kamu istihdam hizmetlerinin bulunduğu ülkelerde (örn. Birleşik Krallık, Almanya ve Avustralya), kayıt olan tüm iş arayanlara hizmet ve-rilmektedir, ancak kaynakların önemli bölümüyle (becerikazandırma eğitimleri de dahil) istihdamı güç olan iş arayan-lar desteklenmektedir. İŞKUR, istihdamı güç olanların bir kesimine, daha kesin tanımla sosyal yardım alan ve çalışabi-lecek durumda olanlara, hizmet verme-ye başlamıştır.
8. İŞKUR eğitimlerinin kadın ve genç-lere odaklanması, politika perspektifin-den bakıldığında uygun görünmektedir.Eğitimin cinsiyet ve yaş bazında istih-dam üzerinde farklılaşan bir etkisinin olmaması, hem İŞKUR kursiyerlerinin mevcut profiline, hem de İŞKUR’un sunduğu mevcut eğitim ve hizmetlere bağlanmaktadır. Faaliyet oranları özellik-le kadın ve gençler için düşüktür. Ulus-lararası deneyimler gösteriyor ki iyi ta-sarımlanmış beceri eğitim programları, gençlerde diğer kesimlere kıyasla daha yüksek geri dönüş sağlamaktadır, çünkü esasen gençken öğrenmek daha kolay-dır. Birleşik Krallık, A.B.D. ve çeşitli Latin
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ36
Amerika ülkelerinde gençlere yönelik başarılı programlara bakıldığında (örn. Latin Amerika’da Jovenes programı), bunların ağırlıkla okuldan ayrılan de-zavantajlı (tipik olarak orta öğretimden düşük düzeyde eğitime sahip 15-29 yaş aralığındaki) gençleri hedeflediği görül-mektedir. Kadın istihdamının düşük ol-duğu Kolombiya (Attanasio ve diğerleri, 2011) ve Dominik Cumhuriyeti (Ibarra-ran, 2012) gibi ülkelerde de gençlere yönelik iyi tasarımlanmış programlar, genç kadınlarda oldukça yüksek geri dönüşe sahiptir.
9. Hizmetleri ihtiyaca göre düzenlemek için iş arayanlara ilişkin daha iyi bilgi-lere sahip olmak. İŞKUR tarafından işe alınan yeni iş ve meslek danışmanları, kursiyerlerin onlara daha uygun kurs-lara yönlendirilmesi açısından mutlaka daha iyi sonuçlar üretecektir (bu değer-lendirmede tespit edilen olası sorunlar-dan biri budur); ancak bu danışmanlar iş arayanın istihdam edilebilirliği ve buna bağlı eğitim ihtiyacı (veya diğer hizmetler) olup olmadığı konularında değerlendirme yapmamaktadır. Geliş-miş kamu istihdam hizmetlerine sahip Birleşik Krallık ve Avustralya gibi ülke-lerde, önce iş arayana ilişkin istihdam edilebilirlik değerlendirmesi yapılmak-ta, buradan elde edilen verilerle hazır-lanan iş arayan ‘profillerine’ göre farklı gruplar oluşturulup, her birine farklı is-tihdam destek pakedi sunulmakta, kay-
nağın önemli bölümü de istihdamı güç olan gruba ayrılmaktadır.
10. Hizmetlerin özel sektöre ihalesini ka-liteyi de güvence altına alarak artırmak.Daha fazla rekabetin olduğu ortam-da çalışan özel sağlayıcıların sunduğu kurslardan alınan yüksek geri dönüş, özel sağlayıcılara ihale edilen kursların toplamdaki payının ve bunlar arasında rekabetin artırılmasının, İŞKUR eğitim-lerinden elde edilen istihdam etkisini önemli oranda artıracağını göstermek-tedir. Ancak sağlayıcıların kalitesinin ve sonuçlar konusunda hesap verebilirlik-lerinin sağlanması da önemlidir. İŞKUR, özel sağlayıcıların kalitesini arttırmak amacıyla, bunların seçimi süreçlerinde bir dizi önlemi zaten devreye sokmuş durumdadır. İŞKUR, özel hizmet sağlayı-cılarının işe yerleştirme yükümlülükleri-ni artırmıştır. Eğitimlerin etkisini artırmak için hizmet sağlayıcılarla imzalanacak sözleşmelerde yapılabilecek başka de-ğişiklikler de söz konusudur. İstihdamı kolay olanlar üzerinden özel sağlayıcının “kremaj” (işgücünün kaymağını alma) yoluna sapmasını önleme ve istihda-mı güç olanların istihdam edilmesinde destek ve yardımların daha maliyetli ol-duğunu denkleme dahil etme amacıyla, istihdamı güç olan gruplara yönelik ola-rak, Birleşik Krallık’ta yapıldığı gibi, fark-lı hizmet sözleşmeleri diğerlerinden ayrı olarak hazırlanıp uygulanabilir.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 37
REFERANSLAR
Abdulkadiroglu, Atila, Joshua Angrist, Susan Dynarski, Thomas Kane and Parag Pathak (2011) “Accountability and Flexibility in Public Schools: Evidence from Boston’s Charters and Pilots.” Quarterly Journal of Economics 126(2): 699-748.
Rita Almeida, Jere Behrman, David Ro-balino (Editors). 2012. The Right Skills for the Job?: Rethinking Ef-fective Training Policies for Wor-kers, World Bank, Washington, DC.
Attanasio, Orazio, Adriana Kugler, Cos-tas Meghir (2011) “Subsidizing Vo-cational Training for Disadvantaged Youth in Colombia: Evidence from a Randomized Trial”, American Eco-nomic Journal: Applied Economics 3(3): 188-220.
Benjamini, Yoav and Yosef Hochberg (1995) “Controlling the False Disco-very Rate: A Practical and Powerful Approach to Multiple Testing”, Jo-urnal of the Royal Statistical Soci-ety Series B, 57(1): 289-300.
Betcherman, Gordon, Karina Olivas, and Amit Dar (2004) “Impacts of Active Labor Market Programs: New Evi-dence from Evaluations with Parti-cular Attention to Developing and Transition Countries.” World Bank Social Protection Discussion Paper Series 0402.
Betcherman, Gordon, M. Godfrey, S. Puerto, F. Rother and A. Stavreska, 2007, Global Inventory of Interven-tions to Support Young Workers Synthesis Report, World Bank.
Bruhn, Miriam and David McKenzie (2009), “In Pursuit of balance: Ran-domization in Practice in Develop-ment Field Experiments,” American Economic Journal: Applied Econo-mics 1(4): 200-232.
Burbidge, John, Lonnie Magee and A. Leslie Robb (1988). “Alternative Transformations to Handle Extreme Values of the Dependent Variable” Journal of the American Statistical Association 83(401): 123-127
Card, David, Pablo Ibarraran, Ferdinan-do Regalia, David Rosas-Shady, and Yuri Soares (2011) “The Labor Market Impacts of Youth Training in the Dominican Republic”, Journal of Labor Economics 29(2): 267-300.
Fink, Günther, Margaret McConnell and Sebatian Vollmer (2012) “Testing for Heterogeneous Treatment Effects in Experimental Data: False Discovery Risks and Correction Procedures”, Mimeo. Harvard School of Public Health.
Ganzeboom, Harry and Donald Treiman (1996) “Internationally Comparable Measures of Occupational Status
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ38
for the 1988 International Standard Classification of Occupations”, So-cial Science Research 25(1): 201-39.
Hanushek, Eric and Steven Ritkin (2006) “Teacher Quality”, pp. 1051-78 in E. Hanushek and F. Welch (eds.) Hand-book of the Economics of Education Volume 2. Elsevier, Amsterdam.
Heckman, James J., Robert J. Lalonde and Jeffrey A. Smith (1999) “The Economics and Econometrics of Active Labor Market Programs”, Handbook of Labor Economics Vo-lume 3, Part A, 1865-2097
Ibarraran, Pablo, Laura Ripani, Bibiana Taboada, Juan Miguel Villa, Brigida Garcia (2012) “ Life Skills, Emplo-yability and Training for Disadvan-taged Youth: Evidence from a Ran-domized Evaluation Design”, IZA discussion paper No. 6617.
Jespersen, Svend, Jakob Munch and Lars Skipper (2008) “Costs and Be-nefits of Danish Active Labour Mar-
ket Programmes”, Labour Econo-mics 15(5): 859-84.
Kluve, Jochen (2010) “The effectiveness of European active labour market policy”, Labour Economics 17(6): 904-18.
McKinsey&Company (2012), Edu-cation to Employment: Desig-ning and System that Works, McKinsey&Company.
Dünya Bankası (2010) “Turkey: Invest-ment Climate Assessment—From Crisis to Private Sector Led Growth.” Report 54123-TR. World Bank, Was-hington, DC.
Dünya Bankası (2013a) “Managing La-bor Markets through the Economic Cycle,” Report 70130-TR. World Bank, Washington, DC.
Dünya Bankası (2013b) “Promoting Ex-cellence in Turkey’s Schools.” Re-port 77722-TR. World Bank, Was-hington, DC.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 39
EK 1: TAHMİN METODOLOJİSİ
Mesleki eğitimin ilgilenilen belirli bir çıktı (sonuç) bazında Intent-to-treat (ITT) etkisini, aşağıdaki denklemi, denklem (1) ile analojik olarak tahmin ederek ölçebiliriz:
(1)
burada i bireyleri, s bir kursun *cinsiyet* yaş grubunu (rastgeleleştirilmiş katman) gös-termektedir, δi,s ise i bireyinin s grubuna dahil olup olmadığını gösteren ikili (binary) de-ğişkendir. Bu, rastgeleleştirme katmanını kontrol ettiği gibi (Bruhn and McKenzie 2009), birden fazla kursa başvuran bireyler için de kontrol sağlamaktadır. (Abdulkadiroglu et al. 2011).
Takip araştırmasını yanıtlayan adayların tümü için referans veriler elimizde olmadığından, ve referans hattındaki bazı veriler kurslar başladıktan sonra toplandığından, ilgilenilen çıktı değişkeninin referans hattı değerlerini kontrol etmiyoruz. Dolayısıyla β, bu çıktı öze-linde mesleki eğitim kursuna seçilmiş olmanın ortalama etkisini göstermektedir.
Denklem (1)’de Eğitime Seçilen yerine Eğitimi Tamamlayan koyarak, ve sonra bunu iş-leme alınmayla gereçlendirerek eğitimin gerçekten tamamlanmış olması durumundaki etkiyi de tahmin edebiliriz. Kursu tamamlamayanlar için eğitimin çıktı üzerinde etkisinin olmadığı ve sadece kontrol grubuna alınması halinde kurslara katılabilecek bir birey ol-mayacağı varsayımı altında, bu hesaplama bize yerel ortalama işlem etkisini (LATE) verir. Bu, kurs çekilişinde seçildiği zaman eğitime katılan, aksi halde katılmayacak olan, birey için kursu tamamladığındaki etkiyi gösterir. Bu tahminde özelindeki bir kaygı, her hangi bir kurs için seçilmiş olmanın, birey kursa katılmaz ya da birkaç gün sonra bırakırsa bile, istihdam sonuçlarını etkileyebilecek olmasıdır.
Eğitimin genel etkisini tahmin etmeye ek olarak, belirli kursların daha büyük etki yapıp yapmadığı ya da belirli özellikteki kişilerin eğitimden daha fazla fayda sağlayıp sağlama-dığını anlamaya yardımcı olması açısından, etkilerin heterojenliğini de incelemekle ilgi-lenmekteyiz.Özellik X’e göre heterojenliği tahmin etmek için:
(2)
Kurs özellikleri sadece kurs düzeyinde değişkenlik göstermektedir, dolayısıyla standart sapmaları kurs bazında kümelendirmekteyiz.Yakın geçmişte Fink et al. (2012), rastgele-leştirilmiş deneylerin işlem etkisinde heterojenliği ararken çoklu hipotez testi için yeterli kontrolü yapmadığı eleştirisini getirmiştir.Söz konusu araştırmacılar, hatalı keşif oranı-nı (hatalı olarak reddedilen sıfır hipotezlerinin beklenen oranı) sabit tutan Benjamini ve Hochberg (1995) yaklaşımının kullanılmasını önermektedir. Heterojenliğin hangi boyutu-nun bu kaygı özelinde sağlıklı olduğunu araştırmak için bu yaklaşımı kullanıyoruz.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ40
EK 2: KİLİT ÇIKTI DEĞİŞKENLERİNİN TANIMLARI
İstihdam sonuçları (çıktıları)
Aşağıdaki istihdam sonuçları, takip araştırmasında toplanan verilere dayanılarak ta-nımlanmıştır.
Tam çalışan: Bireyin önceki dört hafta boyunca ücret veya benzeri bir gelir karşılı-ğında çalışmış olduğu durumda 1 değerini alan gösterge değişkendir (çalışmamış olduğu durumda 0 değeri alır).
20 saat ve üzeri çalışan: Bireyin halen haftada 20 saat veya daha fazla çalışıyor olduğu durumda 1 değerini alan gösterge değişkendir (aksi halde 0 değeri alır).
Haftalık saat: İstihdam edilidiği son ay, haftada çalışılan saat sayısı.Halen çalışmayan bireyler için 0, haftada 100 saat çalışan içinse (referans hattındaki 99’uncu yüzdelik dilimi), aykırı değerleri hariç tutma amacıyla, en üst düzeyde kodlanır.
Aylık gelir: Son ay çalışmayla elde edilen toplam aylık gelir. Çalışmayan bireyler için 0 olarak, aykırı değerleri hariç tutma amacıyla kontrol grubu kazanç dağılımının 99’uncuyüzdelik dilimi için de en üst düzeyde kodlanır.
Dönüştürülmüş aylık gelir: Son ayki çalışmada elde edilen aylık gelirin ters hiperbolik sinüs dönüşümü, log(y+(y2+1)1/2 ). Bunun aykırı değerler için gelir düzeyine kıyasla daha sağlam olması istenmiştir ve logaritma dönüşümüne benzerdir;ancak gelir 0 olduğunda da tanımlanır (Burbidge et al. 1988).
Mesleki statü: Ganzeboom and Treiman’ın (1996) sosyoekonomik statüye ilişkin ulus-lararası ölçümlemeleri kullanılarak mesleki statü bazında kodlanır. Bu, 16 (örn. ev işleri hizmetlisi) ile 90 (örn. hakimler) arasında sürekli olan bir ölçümdür ve çalışmayan bireyler için 0 olarak kodlanır.
Kayıtlı iş: Birey halen sosyal güvenlik kapsamında bir işte çalışıyorsa 1 değerini alan gösterge değişkendir (aksi halde 0 değeri alır).
Kayıtlı gelir: Sosyal güvenlik altındaki bir işte kazanılan aylık gelir.
Toplam istihdam endeksi: Yukarıdaki değişkenlerin her birinin, ortalaması düşülüp standart sapmasıyla bölünerek standartlaştırıldıktan sonra, ortalaması alınarak elde edilen standartlaştırılmış bir endekstir.Bu ölçüm, “tam çalışan” değişkeni bulunmayan bireyler için olmayacak şekilde ayarlanmıştır; aksi halde, mevcut bulunan verilerle toplam istihdam değişkenlerinin ortalamasıdır.
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 41
Refah ölçümleri
İki yıl içinde çalışmaya başlama olasılık beklentisi: İki yıllık süre içinde beklenen bir işe sahip olma şansı;0 ve 100 aralığı dışında yanıt verilmesi durumunda “yok” olarak kodlanır.
Ruhsal sağlık endeksi (MHI-5): Bu beş-maddeli bir endekstir; azami puan 25, asgari puan ise 5 olur. Yüksek puanlar daha arzu edilir, çünkü psikolojik refah deneyimini ve psikolojik stresin yokluğunu gösterir.Bireylere geçen dört hafta içinde aşağıdakilerden her birini hangi sıklıkta yaptığı sorulur (her biri 5 puan üzerinden yanıtlanır; 1 hiçbir zaman, 5 ise her zaman yanıtını gösterir):
- Sinirli (gergin) bir kişi oldu (ters-kodlu)
- Morali son derece bozuldu, hiçbir şey neşelendiremedi (ters-kodlu)
- Sakin ve huzurlu hissetti
- Mahzun ve hüzünlü hissetti (ters-kodlu)
- Mutlu bir kişi oldu
MHI-5 bu yanıtların toplamıdır.
Mevcut sübjektif refah: Bireylere, hanehalkının bugün 10-basamaklı Cantril merdive-ninin neresinde olduğunu düşündüğü sorulur (en yoksul olanlar birinci basamakta, en varlıklı olanlarsa onuncu basamaktadır).
Beş yıl içinde sübjektif refah: Bireylerin, beş yıl içinde hanehalkının bulunacağını dü-şündüğü Cantril merdiveni basamağı.
Geçen yıl toplam hanehalkı geliri: Tüm kaynaklardan sağlanan toplam gelir; kontrol grubu dağılımında 99’uncu yüzdelik dilim için (74,000 TL) en üst düzeyde kodlanır.
Dönüştürülmüş hanehalkı geliri: Toplam hanehalkı gelirinin ters hiperbolik sinüsü.
Dayanıklı mal endeksi: Hanehalkının dayanıklı mal ve altyapı sahipliğini gösteren 15 gösterge içindeki ilk temel bileşendir (doğalgazlı ya da elektrikli fırın sahibi olmak; mikrodalga fırın sahibi olmak; bulaşık makinesi sahibi olmak; DVD/VCD oynatıcı sahi-bi olmak; fotoğraf makinesi/video kamera sahibi olmak; Digiturk/Uydu sahibi olmak; klima sahibi olmak; CD çalar ya da iPod sahibi olmak; telefon sahibi olmak; bilgisayar sahibi olmak; internet bağlantısı sahibi olmak; binek otomobili sahibi olmak; taksi, minibüs ya da ticari araç sahibi olmak; bisiklet sahibi olmak; evde dört ya da beş odanın olması).
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ42
TABLO A1
İşlem ve kontrol grupları arasındaki farklılıkların özet istatistikleri ve testi
Notlar: Sağlam standart hatalar paranteze alınmıştır. *, ** ve ***, sırasıyla yüzde 10, yüzde 5 ve yüzde 1 düzeylerinde anlamlılığı göstermektedir. Referans hattında birey özellikleri için ölçülen takip verilerinin örneklem büyüklükleri, hem referans hem de takip gruplarındaki mülakata alınan örneklemler içindir; referans hattındakiler hariç, sadece takip grubunda mülakata alınan bireyler de bulunmaktadır.
Bireysel Özellikler (yönetsel veriler)
Kadın
Yaş
En az orta öğretim
Bireysel özellikler (referans hattı verileri)
Örgün eğitim süresi
Önceden eğitim kursuna katılmış
Hanehalkı reisi
Hanehalkı büyüklüğü
Evli
Önceden çalışmış
Ücretli çalışma yılları toplamı
Kontrol Ortalama
(S.D.)
0.629
(0.483)
27.1
(7.2)
0.724
(0.447)
11.3
(3.3)
0.264
(0.441)
0.134
(0.340)
4.09
(1.57)
0.346
(0.476)
0.631
(0.483)
3.38
(4.91)
N
5308
5308
5308
5255
5308
5276
5308
5033
5308
5277
Referans Örneklem Takip Örneklemi
Kontrol Ortalama
(S.D.)
0.623
(0.485)
27.0
(7.2)
0.724
(0.447)
11.3
(3.3)
0.265
(0.441)
0.133
(0.340)
4.10
(1.57)
0.351
(0.478)
0.626
(0.484)
3.33
(4.88)
N
5529
5529
5529
5008
5057
5027
5057
4797
5057
5027
İşlemFarklılık
(Std. Hata)
0.005
(0.013)
-0.389**
(0.198)
0.009
(0.012)
-0.005
(0.069)
-0.007
(0.012)
-0.000
(0.008)
0.024
(0.040)
0.004
(0.011)
-0.021*
(0.012)
0.006
(0.111)
İşlemFarklılık
(Std. Hata)
0.010
(0.013)
-0.306
(0.194)
0.005
(0.012)
0.014
(0.071)
-0.008
(0.012)
-0.003
(0.008)
0.011
(0.040)
0.002
(0.012)
-0.020
(0.013)
0.006
(0.113)
EK 3: TAHMİN SONUÇLARI
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 43
TABLO A2
Örgün eğitim düzeyi, önceki iş deneyimi ve alınan kurslar bazında İŞKUR eğitiminin etkisindeki farklılaşmalar
Notlar: Sağlam standart hatalar paranteze alınmıştır. *, ** ve ***, sırasıyla yüzde 10, yüzde 5 ve yüzde 1 düzeylerinde anlamlılığı göstermektedir. “İşlem b” İŞKUR eğitiminin etkisinin LATE tahminidir, “Interaction b” iseeğitimin örgün eğitim düzeyi/önceki çalışma deneyimi/önceden alınan kurslar ile etkileşime ait LATE tahmidir; örn. En az orta öğretimi tamamlamış kursiyerler için eğitimin etkisi. Tahmin metodolojisi hakkında ayrıntı için Ek 1’e, değişkenlerin tanımları için Ek 2’ye bakınız.
En az orta öğretim
Örgün eğitim yılları
Önceki kurs
Önceden çalışmış
se
(0.042)
(0.042)
(0.039)
(0.006)
(0.006)
(0.006)
(0.043)
(0.042)
(0.040)
(0.038)
(0.037)
(0.036)
b
-0.032
-0.006
0.013
-0.002
0.001
0.000
0.046
0.093**
0.065
0.027
0.058
0.062*
Etkileşim Örnekl. hacmiİşlem
Tam çalışan
20 saat ve üstü çalışan
Kayıtlı çalışan
Tam çalışan
20 saat ve üstü çalışan
Kayıtlı çalışan
Tam çalışan
20 saat ve üstü çalışan
Kayıtlı çalışan
Tam çalışan
20 saat ve üstü çalışan
Kayıtlı çalışan
se
(0.036)
(0.035)
(0.032)
(0.070)
(0.069)
(0.065)
(0.022)
(0.022)
(0.021)
(0.028)
(0.028)
(0.025)
b
0.054
0.025
0.022
0.050
0.009
0.025
0.019
-0.004
0.014
0.018
-0.012
-0.003
5497
5529
5508
5497
5529
5508
5497
5529
5508
5497
5529
5508
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ44
TABLO A3
İŞKUR eğitiminin erk kazanımı ve cinsiyet davranışları üzerindeki etkileri
Notlar: Sağlam standart hatalar paranteze alınmıştır. *, ** ve ***, sırasıyla yüzde 10, yüzde 5 ve yüzde 1 düzeylerinde anlamlılığı göstermektedir.Eşitlik testi, dört yaş*cinsiyet katmanında işlem etkisinin eşitliğinin yokluğunu test eder.Alınan karar sayısı 7 üzerindendir. Cinsiyet eşitliği inanışlarında azami puan 5’tir.Tahmin metodolojisi hakkında ayrıntı için Ek 1’e, değişkenlerin tanımları için Ek 2’ye bakınız.
Panel A: Birleştirilmiş Örneklem
ITT Tahmini
Kontrol Ort.Bağımlı değişken
Örneklem Hacmi
Panel B: Yaş*Cinsiyet Heterojenliği
ITT – 25 yaş altı erkekler için
ITT – 25 yaş üstü erkekler için
ITT – 25 yaş altı kadınlar için
ITT – 25 yaş üstü kadınlar için
Eşitlik testi için p-değeri:
Kontrol Ortlaması: genç erkek
Kontrol Ortlaması: yetişkin erkek
Kontrol Ortalaması: genç kadın
Kontrol Ortalaması: yetişkin kadın
Hanehalkı reisi mi
veya eş mi?
0.004
(0.010)
0.188
5472
-0.002
(0.021)
0.002
(0.031)
-0.004
(0.013)
0.016
(0.015)
0.785
0.14
0.54
0.06
0.13
Alınan karar sayısı
0.058
(0.044)
5.601
5515
0.024
(0.071)
0.056
(0.088)
0.105
(0.088)
0.042
(0.086)
0.910
6.3
6.1
5.5
5.1
Cinsiyetler arası eşitlik
inanışı
0.057
(0.036)
2.540
5469
0.179**
(0.079)
0.072
(0.086)
0.053
(0.069)
-0.010
(0.060)
0.300
2.0
2.1
2.8
2.8
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ 45
TABLO A4
Rekabetçi ve özel kurslarda farklı olan nedir?
Notlar: Örneklem ortalamaları gösterilmiştir. *, **, ve *** kamu sağlayıcılarından istatistiksel farklılığı sırasıyla yüzde 10, yüzde 5 veyüzde 1 düzeylerinde gösterir. ‘+, ++, and +++ 0 ve 1 rakipli kurslarından istatistiksel farklılığını sırasıyla yüzde 10, yüzde 5 ve yüzde 1 düzeylerinde gösterir. Kamuca sağlanan kurslar, özel sağlayıcılı kurslar karşısında test edilmiştir; daha rekabetçi kurslar daha az rekabetçi kurslara karşı test edilmiştir;son sütun 6 ve daha fazla rakipli özel sağlayıcılı kurslar için ortalamayı gösteriyor olup bunu her hangi başka bir grupla test etmemektedir.
Kurs Özellikleri
Kurs uzunluğu (gün olarak)
Kurs uzunluğu (saat olarak)
Muhasebe kursu
Profesyonel kurs
Zanaat kursu
Teknikkurs
Hizmetkursu
İstanbul’da kurs
Ortalama öğretmen deneyimi 12 aydan fazla
Yüksek öğretime sahip kurs öğretmenlerinin yüzdesi
Bireysel Özellikler (yönetsel veriler)
Kadın
Yaş
En az orta öğretim
Bireysel Özellikler (referans hattı verileri)
Örgün eğitim yılları
Daha önce eğitim kurslarına katılmış
Hanehalkı reisi
Hanehalkı büyüklüğü
Evli
Daha önce çalışmış
Ücretli çalışma yılları toplamı
Raven test puanları (12 üzerinden)
Matematiksel beceri puanları (4 üzerinden)
Kararlılık
2 veya 5rakip
59
344+++
0.12+++
0.17+++
0.22
0.15+++
0.16+++
0.24+++
0.39+++
80.1+++
0.55+++
26.7
0.75+++
10.2+++
0.23
0.14+++
3.72++
0.28+
0.62+++
3.60+++
6.41+++
3.45+++
8.42++
0 veya 1rakip
60
375
0.19
0.05
0.24
0.11
0.33
0.09
0.24
59.8
0.63
27.1
0.69
9.6
0.21
0.10
3.88
0.31
0.49
2.57
5.44
3.21
8.31
KamuSağlayıcı
55
328
0.13
0.11
0.23
0.19
0.24
0.27
0.45
71.9
0.61
27.0
0.66
9.7
0.25
0.12
3.86
0.30
0.57
3.17
6.10
3.31
8.36
6 ve üstüRakip
50+++
287+++
0.36+++
0.14+++
0.06+++
0.20+++
0.09+++
0.26+++
0.58+++
58.9
0.64
26.2+++
0.81+++
10.8+++
0.26+++
0.11
3.73+++
0.26+++
0.57+++
2.84+
6.26+++
3.48+++
8.32
6 ve üstü rakiplive özel
60
352
0.48
0.23
0.00
0.10
0.05
0.29
0.51
60.0
0.68
25.8
0.89
11.2
0.20
0.10
3.58
0.24
0.58
2.64
6.29
3.50
8.39
ÖzelProvider
60***
353***
0.45***
0.14***
0.02***
0.07***
0.14***
0.12***
0.34***
51.2***
0.66***
26.5***
0.85***
10.9***
0.20***
0.10**
3.64***
0.27*
0.55
2.64***
5.93*
3.51***
8.35
TÜRKİYE: İŞKUR MESLEKİ EĞİTİM PROGRAMLARININ ETKİ DEĞERLENDİRMESİ46
TABLO A5
Kurs ve aday özelliklerine göre düzeltme yapıldıktan sonra da özel sağlayıcılığın ve rekabetin “katma-değer”i korunmaktadır
Notlar: Sağlam standart hatalar paranteze alınmıştır. *, ** ve ***, sırasıyla yüzde 10, yüzde 5 ve yüzde 1 düzeylerinde anlamlılığı göstermektedir. Referans hattında birey özellikleri için ölçülen takip verilerinin örneklem büyüklükleri, hem referans hem de takip gruplarındaki mülakata alınan örneklemler içindir; referans hattındakiler hariç, sadece takip grubunda mülakata alınan bireyler de bulunmaktadır.
İşlem Etkileşimi yapılan:
Özel sağlayıcının verdiği kurs
Ağırlıksız (Tablo 6’da verildiği gibi)
Eğilim puanına göre ağırlıklı
İşlemin eğilim puanı etkileşimine göre kontrol
6 ve daha fazla rakipli özel sağlayıcının verdiği kurs
Ağırlıksız (Tablo 6’da verildiği gibi)
Eğilim puanına göre ağırlıklı
İşlemin eğilim puanı etkileşimine göre kontrol
Toplam İstihdam Endeksi
0.117***
(0.043)
0.112*
(0.059)
0.107*
(0.054)
0.190***
(0.058)
0.232***
(0.070)
0.214***
(0.065)
20+ saat çalışan
0.044*
(0.023)
0.058*
(0.030)
0.061**
(0.029)
0.095***
(0.034)
0.127***
(0.037)
0.110***
(0.036)
Diferansiyel Etki:
top related