Çakir - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · r •gİrİŞ acİl hasta bakimi •nedenler, sıklık ve...

20
İÇİNDEKİLER • GİRİŞ • Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi • Zehirlenmiş Hastalarda Genel Tedavi Prensipleri • Yatış Gerekliliği ve Taburculuk • Sonuç HEDEFLER •Bu üniteyi çalıştıktan sonra; •Zehrin ve zehirlenmenin ne olduğunu bilecek, • En sık hangi zehirlenmelerin görüldüğünü öğrenecek, •Hangi durumlarda hastanın zehirlendiğinden şüphelenileceğini ve neden zehirlenmiş olabileceğini kavrayacak, •Akut dönemde zehirlenme vakasına nasıl yaklaşılması gerektiği hakkında bilgi sahibi olabileceksiniz. TOKSİKOLOJİK DURUMLARDA ACİL BAKIM ACİL HASTA BAKIMI Prof. Dr. Zeynep ÇAKIR ÜNİTE 3

Upload: others

Post on 15-Sep-2019

12 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

İÇİN

DEK

İLER

• GİRİŞ

• Nedenler, Sıklık ve Dağılım

• Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi

• Zehirlenmiş Hastalarda Genel Tedavi Prensipleri

• Yatış Gerekliliği ve Taburculuk

• Sonuç

HED

EFLE

R •Bu üniteyi çalıştıktan sonra;

•Zehrin ve zehirlenmenin ne olduğunu bilecek,

•En sık hangi zehirlenmelerin görüldüğünü öğrenecek,

•Hangi durumlarda hastanın zehirlendiğinden şüphelenileceğini ve neden zehirlenmiş olabileceğini kavrayacak,

•Akut dönemde zehirlenme vakasına nasıl yaklaşılması gerektiği hakkında bilgi sahibi olabileceksiniz.

TOKSİKOLOJİK DURUMLARDA ACİL

BAKIM

ACİL HASTA BAKIMI

Prof. Dr. Zeynep ÇAKIR

ÜNİTE

3

Page 2: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2

Zehirlenmeler sağlık boyutunun yanı sıra toplumu derinden

etkileyen sosyo-kültürel boyutuyla da dikkat

çekmektedir.

GİRİŞ

Zehirlenme; kimyasal, organik ya da fiziksel bir toksinin ya da toksik dozda alınan

toksin olmayan bir maddenin organizmada meydana getirdiği zararlı, istenmeyen

etki durumunu tanımlayan genel bir terimdir. Tarihin ilk çağlarından beri insan

yaşamını ve insanlık tarihini derinden etkilemiş olan zehirlenmeler, sağlık

boyutunun yanı sıra toplumu derinden etkileyen sosyo-kültürel boyutuyla da

dikkat çekmektedir. Günümüzde, zehirlenme olguları insan soyunun değişen hayat

tarzı ve sosyal tutumları sebebiyle her geçen gün artmaktadır. Dünyada sağlık

çalışanlarının en önemli uğraşılarından biri zehirlenmiş hasta bakımı hâline

gelmiştir.

NEDENLER, SIKLIK VE DAĞILIM

Özellikle, akut olarak gelişen zehirlenmelerin neden ve etkenle olan ilişkisi

bireylerin sosyokültürel ve ekonomik durumlarıyla etkileşim hâlindedir.

Zehirlenmeler, sebebi ister kaza ister öz kıyım olsun, acil servis çalışanlarının sık

karşılaştığı, temelinde bir halk sağlığı problemi olarak değerlendirilmesi gereken

özel durumlardır. 2004 yılı verilerine göre, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD)

62 zehir merkezinden, 250 milyon nüfus için 2.4 milyon zehirlenme vakası (%0.8)

olduğu rapor edilmiştir. Bu vakaların 1183’ü (%0.01) ölümle sonuçlanmıştır.

Amerikan Zehir Kontrol Merkezleri Birliği Ulusal Zehir Bilgi Sistemi 2012 ve 2013

yıllık raporlarına göre tüm zehirlenme vakalarının 1/3’ü yetişkinlerde

görülmektedir. Tüm yaş guruplarındaki zehirlenmelerin %71’i kazaen maruz kalma

ve ya istemsiz alım sonucu meydana gelirken yetişkinlerde bu oran öz kıyım

girişimleri lehine tersine dönmektedir. Yine tüm zehirlenmelerin %80’i beş yaş altı

çocuklardır ve çocuklarda görülen zehirlenmelerin hemen hepsi kaza sonucudur.

2004 yılı istatistiklerine göre ABD’de zehirlenme etkenleri arasında ilk sıraları ağrı

kesiciler, temizlik malzemeleri, kozmetikler, uyku ilaçları alır.

Ne yazık ki zehirlenme vakaları için ülkemiz genelinde gerçekleştirilen detaylı ve

kapsamlı neden, sıklık ve dağılım araştırmaları bulunmamaktadır. Yalnızca,

bölgesel, tanımlayıcı nitelikte bazı çalışmalar mevcuttur. Türkiye genelinde en sık

görülen zehirlenme etkenleri arasında ilk beş sırayı beşerî ilaçlar, tarım ilaçları ve

böcek öldürücüler, ev içi kimyasal temizlik malzemeleri, zehirli gazlar almaktadır.

Dokuz Eylül Üniversitesi İlaç ve Zehir Bilgi Merkezi (DEÜ-İZBM) 2007 yılı

analizlerine göre, maruziyet sebebi, %72,5 oranında ilaçlar olarak rapor edilmiştir.

Ülkemizde yapılan çalışmalarda bölgesel farklılıklar gözlenmekle birlikte nüfusa

dayalı özellikler açısından kadın cinsiyet ile genç yaş, neden olan etken olarak öz

kıyım ön plana çıkmaktadır. Çocukluk çağında gerçekleşen akut zehirlenme

olgularının dağılımı ülkemizde de yetişkinlere göre farklılık göstermektedir. Çocuk

acil ünitesine başvurular arasında, akut zehirlenme olguları, trafik kazası, düşme

ve yanıklardan sonra 4. sırada yer almaktadır ve kaza eseri olan zehirlenmeler ön

plandadır. Çocuklardaki zehirlenmelere bağlı ölüm oranları için %0.3 ile %8.6

arasında değişken rakamlar bildirilmiştir.

Page 3: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3

Toksikolojik fizik bakıda yaşamsal bulguların tam

değerlendirilmesi, kaydedilmesi ve yakın

takibi önemli yer tutar.

Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi

İlk müdahale ve hastanın stabil hâle getirilmesi; zehirlenmiş hastanın bakımı ilk

bakı ile başlar. Eğer hasta kritik durumda ise diğer tüm kritik durumdaki acil servis

hastaları gibi hava yolu, solunum ve dolaşımı stabil hâle getirmek ve hastayı

yaşamsal fonksiyonları açısından güvenlik çemberine almak ilk hedef olmalıdır.

Bunun için akut zehirlenme olguları, hastaların tam monitörizasyon ve yakın

takibine imkân sağlayan monitörlü gözlem ya da resüsitasyon odalarında

değerlendirilmeli ve tedavisi başlatılmalıdır. Mevcut ya da muhtemel ilaç ve sıvı

ihtiyaçları için geniş damar yolları temin edilmiş olmalıdır. Acil servise şuur geriliği

ile getirilen ve zehirlendiğinden kuşkulanılan bütün hastalara hem ayırıcı tanı

sağlamak hem de tedaviye katkıda bulunmak için dekstroz-tiamin-naloksan

uygulaması başlatılmalıdır. Şuuru geri ya da nöbetleri olan hastaların yatak başı

kan şekeri ölçülebiliyorsa sonuca göre gerekliyse, ölçülemiyor ise direkt dekstroz

verilmesi uygulamaları da başlangıç stabilizasyonunun bir parçasıdır. Yine, opiat

zehirlenmesi şüphesine eşlik eden solunum baskılanması bulunan hastalarda 0.4-2

mg IV (intravenöz) naloksan verilmesi endotrakeal entübasyon (solunum yollarına

tüp takılması) gereksinimini azaltabilir. Şuur problemi olan ve alkol kullanım

öyküsü bilinen hastalarda 100 mg IV Tiamin verilmesi Wernicke Ensefalopatisi

(Tiamin eksikliğine bağlı sinir sistemi hastalığı) için önleyici olacaktır. Bilinci kapalı

olan tüm zehirlenme olgularında servikal yaralanma olmadığı ispatlanana kadar

servikal hareketsizlik devam ettirilmelidir.

Öykü: Acil servise başvuran, zehirlenme olduğu bilinen ya da şüphelenilen

hastalarda, bizzat hastanın kendisinden, yakınlarından ya da eşlik eden kişilerden

mümkün olan en ayrıntılı öykü alınmalıdır. Zehirlenmenin oluş zamanı, olay yeri,

yakınlarda bulunan ilaç kutuları, enjektörler, hastanın kendisinin ya da yakınlarının

devamlı kullandığı ilaçlar, evde ulaşılabilir durumdaki tüm ilaçlar, ortamda farklı

bir koku bulunması, hastanın yaptığı iş, ruhsal durumu, diğer insanlarla ilişkileri,

muhtemel ikincil kazanç ihtimalleri, en son yenilen yemek öğrenilmelidir. Öz kıyım

girişimleri söz konusu olduğunda hastadan doğru ve tam bir öykü almak çoğu kez

kolay değildir. Bu gibi durumlarda tamamlayıcı bilgi ve belgeler daha da önem

kazanmaktadır. Olay yeri bulgularının sorgulanmasına ek olarak üst araması

yapılmalı ve hasta tam olarak soyundurulmalıdır. Hastanın öz geçmişi; alerjik

durumlar, geçirilmiş travma ve eşlik eden hastalıklar, devamlı kullanılan ilaçlar,

alışkanlıklar açısından incelenmelidir. Hasta dosyasında alerjik reaksiyon öyküsüne

ait yemek, ilaç ve maddeler kaydedilmiş olmalıdır. Öz kıyım girişimlerinde

tekrarlayan girişimler, psikiyatrik hastalıklar ve madde bağımlılığı özellikle

sorgulanmalıdır. Etken belirlendiği zaman Zehir Danışma Merkezi (ZDM) görüşü

alınabilir.

Yaşamsal Bulgular; toksikolojik fizik bakıda yaşamsal bulguların tam

değerlendirilmesi, kaydedilmesi ve yakın takibi önemli yer tutar. Ayrıca yaşamsal

bulgular etkenin tespiti açısından da önemli ipuçları içerebilirler. Farklı zehirlenme

etkenlerinin yaşamsal bulgular üzerine etkisi Tablo 1’de özetlenmiştir. Kan basıncı

ve nabız hastanın fiziki durumuna ve ek hastalık durumlarının varlığına bağlı olarak

Page 4: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4

Toksidromlar, aynı

farmakolojik özelliğe sahip etkenlerin

oluşturduğu belirtiler topluluğudur.

değişiklikler gösterebilir. İlk ölçümlerin yanında bu ölçümlere göre olan

değişimlerde göz önünde tutulmalıdır.

Sistemlerin Muayenesi: Dikkatli bir sistemik muayene, zehirlenmenin yol açtığı

sorunlar hakkında ipuçları sağladığı gibi eşlik eden hastalıklar ya da travmatik

durumları da tespit etmemize yardımcı olur. Hastalara “tepeden tırnağa” ilkesiyle

gerçekleştirilen dikkatli bir sistemik muayene gastro-intestinal sistem kanama

varlığının araştırıldığı rektal muayene ile tamamlanmalıdır. Derideki döküntüler

ve/veya renk değişiklikleri (kızarıklık, solukluk, sarılık vb.), terleme, kuruluk,

soğukluk, travmatik izler, özellikle madde kullanımı ya da parenteral (damar içi ya

da kas içi) ilaç alımı şüphesi varsa enjeksiyon izleri araştırılmalıdır. Hastanın

üzerinde ya da elbiselerinde koku olup olmadığı kontrol edilmelidir. Baş-boyun

muayenesinde; göz bebeklerin çapı ve çapların birbiriyle eşit olup olmadığı

(izokori, anizokori), ışık refleksinin varlığı, yüzde asimetri varlığı, orofarinkste salgı

artışı olup olmadığı, nefeste özel bir koku varlığı incelenir. Nefeste bazı kokuların

varlığı zehirlenmenin nedeni hakkında fikir verebilir. Tablo 2’de tanıya yardımcı

karakteristik kokulara sebep olması muhtemel etkenler özetlenmiştir. Solunum

sistemi ve kardiyovasküler sistem muayenesinde; hava yolunun açıklığı, her iki

akciğerin solunuma eşit iştirakli olup olmadığı, ral, ronküs (akciğer ek sesleri) olup

olmadığı, kalpte üfürüm, ek ses varlığı ve aritmi (ritim bozukluğu) olup olmadığı

incelenir. Batın muayenesinde; bağırsak sesleri, hassasiyet, kitle, organomegali

(organ büyümesi), gebelik bulguları, mesane fonksiyonları açısından dikkatli

olunmalıdır. Nörolojik muayenede, bilinç durumunun değerlendirilmesi, nistagmus

8istemsiz göz salınımı) ve beyincik ve beyin sapı muayenesine ait bulgular özel

önem arz eder. Motor kuvvet, refleksler ve kas rijiditesi (sertliği, direnci) kontrol

edilmelidir.

Akut Yaşamsal Bulgular; Toksikolojik fizik bakıda yaşamsal bulguların tam

değerlendirilmesi, kaydedilmesi ve yakın takibi önemli yer tutar. Ayrıca yaşamsal

bulgular etkenin tespiti açısından da önemli ipuçları içerebilirler. Farklı zehirlenme

etkenlerinin yaşamsal bulgular üzerine etkisi Tablo 1’de özetlenmiştir. Kan basıncı

ve nabız hastanın fiziki durumuna ve ek hastalık durumlarının varlığına bağlı olarak

değişiklikler gösterebilir. İlk ölçümlerin yanında bu ölçümlere göre olan

değişimlerde göz önünde tutulmalıdır.

Page 5: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5

Tablo 1. Farklı zehirlenme etkenlerinin vital bulgular üzerine etkisi

Vital Bulgu

Hipertansiyon

Ergot Alkoloidleri Kurşun (kronik) Monoamin Oksidaz İnhibitörleri Nikotin Fensiklidin

Hipotansiyon α 1-adrenerjik antagonistler α 2-adrenerjik agonistler β- adrenerjik antagonisler Anjiotensin Dönüştürücü Enzim İnhibitörleri Anjiotensin Reseptör Blokerleri Kalsiyum kanal blokerleri Diğer antiaritmikler Siyanid Trisiklik antidepresanlar Opioid grubu analjezikler Nitratlar ve Nitritler Fosfodiesteraz-5 inhibitörleri

Taşikardi

Antikolinerjikler Trisiklik antidepresanlar Metil ksantinler Fensiklidin Etilalkol Disülfiram Amfetamin Demir

Bradikardi α 2-adrenerjik agonistler β- adrenerjik antagonisler Kalsiyum kanal blokerleri Diğer antiaritmikler Opioid grubu analjezikler Baklofen

Taşi/ bradikardi

Dijital glikozitleri Organo fosfat ve karbamat içeren insektisidler Klonidin

Taşipne Etilen glikol Metanol Sempatomimetikler Salisilatlar Metil ksantinler

Bradipne

Barbitüratlar Benzodiazepinler Botilinum toksini Etilalkol Opioid grubu analjezikler

Taşi/ bradipne Organo fosfat ve karbamat içeren insektisidler

Hipertermi

Salisilatlar Klorfenoksiherbisidler Dinitrofenol ve benzerleri Amfetaminler Trisiklik antidepresanlar Antikolinerjikler Tiroksin Teofilin

Hipotermi

Etilalkol Karbonmonoksid Sedatif-hipnotik ajanlar Opioid analjezikler α 2-adrenerjik agonistler İnsülin Oral hipoglisemik ilaçlar

Hiper/ hipotermi

Fenotiazin türevleri Sedatif-hipnotik ilaçların yoksunlukları

Page 6: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6

Sistemlerin Muayenesi: dikkatli bir sistemik muayene, zehirlenmenin yol açtığı

sorunlar hakkında ipuçları sağladığı gibi eşlik eden hastalıklar ya da travmatik

durumları da tespit etmemize yardımcı olur. Hastalara “tepeden tırnağa” ilkesiyle

gerçekleştirilen dikkatli bir sistemik muayene gastro-intestinal sistem kanama

varlığının araştırıldığı rektal muayene ile tamamlanmalıdır. Derideki döküntüler

ve/veya renk değişiklikleri (kızarıklık, solukluk, sarılık vb.), terleme, kuruluk,

soğukluk, travmatik izler, özellikle madde kullanımı ya da parenteral (damar içi ya

da kas içi) ilaç alımı şüphesi varsa enjeksiyon izleri araştırılmalıdır. Hastanın

üzerinde ya da elbiselerinde koku olup olmadığı kontrol edilmelidir. Baş-boyun

muayenesinde; göz bebeklerin çapı ve çapların birbiriyle eşit olup olmadığı

(izokori, anizokori), ışık refleksinin varlığı, yüzde asimetri varlığı, orofarinkste salgı

artışı olup olmadığı, nefeste özel bir koku varlığı incelenir. Nefeste bazı kokuların

varlığı zehirlenmenin nedeni hakkında fikir verebilir. Tablo 2’de tanıya yardımcı

karakteristik kokulara sebep olması muhtemel etkenler özetlenmiştir. Solunum

sistemi ve kardiyovasküler sistem muayenesinde; hava yolunun açıklığı, her iki

akciğerin solunuma eşit iştirakli olup olmadığı, ral, ronküs (akciğer ek sesleri) olup

olmadığı, kalpte üfürüm, ek ses varlığı ve aritmi (ritim bozukluğu) olup olmadığı

incelenir. Batın muayenesinde; bağırsak sesleri, hassasiyet, kitle, organomegali

(organ büyümesi), gebelik bulguları, mesane fonksiyonları açısından dikkatli

olunmalıdır. Nörolojik muayenede, bilinç durumunun değerlendirilmesi, nistagmus

istemsiz göz salınımı) ve beyincik ve beyin sapı muayenesine ait bulgular özel

önem arz eder. Motor kuvvet, refleksler ve kas rijiditesi (sertliği, direnci) kontrol

edilmelidir.

Tablo 2. Tanıya yardımcı karakteristik kokular ve olası etken ajanlar

Olası etken ajan

Sarmısak Arsenik Organik fosforlu bileşikler Selenyum Talyum Dimetil Sülfoksid

Aseton Etil alkol İzopropil alkol, Kloroform, Trikloretan Paraldehid Kloralhidrat

Havuç Su baldıranı

Meyve Nitritler (amil, Bütil)

Yumurta (çürük) Hidrojen sülfid Karbon disülfid Disülfiran Merkaptanlar

Balık Çinko fosfit Alüminyum fosfit

Sirke Asetik Asit

Acı badem Siyanid

Tütün Nikotin

Saman Fosgen

Ayakkabı Boyası Nitrobenzen

Biber O-klorbenziliden Malonitril

Page 7: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7

Toksidromlar, aynı

farmakolojik özelliğe sahip etkenlerin

oluşturduğu belirtiler topluluğudur.

İp (yanmış) Marihuana, afyon

Çam Metil salisilat, paraldehid

Armut Kloralhidrat

Dezenfektan Fenol Katran

Akut zehirlenme ile acil servise başvuran hastalara yaklaşım ile ilgili akış şeması

şekil 1’de yer almaktadır.

Spesifik Toksidromlar (Toksik Sendromlar= Toksik Hastalık Tabloları):

Toksidromlar veya toksik sendromlar, aynı farmakolojik özelliğe sahip etkenlerin

oluşturduğu semptomlar (belirtiler) topluluğudur. Yeterli öykü ve bilginin olmadığı

ya da öykü ile belirti ya da bulguların uyumsuz olduğu durumlarda ayırıcı tanıda

faydalı olurlar.

Sempatomimetik Toksidrom: Epinefrin ve norepinefrin (otonom sistemin

sempatik yolunu çalıştıran ana hormonlar) salınımına neden olarak sempatik

uyarıya neden olan zehirli maddelerin oluşturduğu klinik durumdur. En belirgin

örnek, kokain ve amfetaminlerin neden olduğu zehirlenmelerdir. Sempatik

uyarının bütün tipik bulguları mevcuttur. Taşikardi (dakikadaki kalp atım sayısının

artması), hipertansiyon, taşipne (dakikadaki solunum sayısının artması),

hipertermi (vücut ısısının artması), ajitasyon (gerginlik, sinirlilik hali), terleme,

midriyazis (göz bebeklerinde büyüme), barsak seslerinde artış görülebilir.

Antikolinerjik (Asetilkolin ile çalışan parasempatik sistem karşıtı) Sendromlar:

Muskarinik veya nikotinik resptörlerde (parasempatik sistemi çalıştıran alıcılar)

asetilkolin salınımını ve ya resptör ile bağlanmasını azaltan zehirli maddelerce

oluşturulur. Antikolinerjik-muskarinik sendromlarda (trisiklik antidepresanlar,

antihistaminikler, belladona alkoloidlerinde olduğu gibi) taşikardi, hipertansiyon,

hipertermi ve midriyazis, cilt ve müköz membranlarda kuruluk, mesane globu

(mesane dolgunluğu) ve peristaltizm (otomatik barsak hareketleri) azalmasına

bağlı barsak seslerinde azalma ile karakterizedir. Hastalarda bilinç bozukluğu ve

deliryum (akut beyin yetmezliği) tablosu görülebilir. Nikotinik asetilkolin

resptörleri üzerinden etkili olan antikolinerjik-nikotinik sendromun

(Fenotiyazinler, iskelet kası gevşeticiler, antiparkinson ilaçlar vs) etkenleri daha

çok anksiyete (sinirlilik), kusma, terleme, salivasyon (tükürük salgısında artma) ve

tremora (titreme) neden olur. Bu bulgular kas güçsüzlüğü, paralizi, nöbetler,

aritmiler ve solunum yetmezliği ile sonuçlanır. Cilt ve müköz membranların kuru

olması ile sempatomimetik sendromlardan ayırt edilebilir.

Page 8: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8

Page 9: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9

Doğurganlık çağındaki

zehirlenmiş kadın hastalarda şüphe olsun

olmasın gebelik testi yapılmalıdır.

Kolinerjik (Asetilkolin ile çalışan parasempatik sistem çalıştırıcı) toksidrom:

Organik fosforlu insektisidler, bazı karbamatlı insektisidler, bazı tip mantarlar,

fizositigmin gibi zehirli maddelerce neden olunur. Salivasyon, lakrimasyon (gözyaşı

akması), idrar kaçırma, ishal ve kusma ile karakterizedir. Pulmoner ödem (akciğer

şişmesi), bradikardi (dakikadaki kalp atım hızının azalması), bronşlarda salgı artışı

ve bronkospazm (bronş kasılması) nedeniyle ölümler meydana gelebilir. Klasik

kolinerjik sendrom, bradikardi ve hipotansiyon içerse de hipoksi (oksijen azlığı) ve

pulmoner ödemin katekolamin stimulasyonu (uyarması) yapmasıyla taşikardi ve

hipertansiyona da rastlanabilir.

Opiad (etkisi afyona benzeyen herhangi bir kimyasal) Toksidromu: Hafif-orta

dereceli hipertansiyon, bradikardi, hipotermi (vücut ısısının düşmesi) ve

hipoventilasyon (solunum hız ve derinliğinin azalması) ile ilişkilidir. Pupiller (göz

bebekleri) ileri derecede miyotiktir (daralmıştır). Değişik düzeylerde bilinç

bozukluğu vardır. Barsak peristaltizmi azaldığı için barsak sesleri azalmıştır. Üriner

retansiyon (idrar atımının bozulması) beklenebilir.

Sedatif-Hipnotik (sakinleştirici ve uyku verici maddeler) Toksidromu:

Benzodiazepinler, etanol gibi sedatif- hipnotiklerin neden olduğu toksik tabloda

hipotansiyon, bradikardi ve bradipne izlenebilir. Bilinç durumunda bozulma ve

ataksi görülebilir, pupil genişliği normaldir.

Madde Yoksunluğu Toksidromu: Bu durum ile ilişkili iki klasik tablo söz

konusudur. Opiad çekilmesinde hastalarda anksiyete, ılımlı hipertansiyon,

taşikardi, lakrimasyon, rinore (burun kanaması), kusma, diyare, midriyatik

pupiller, esneme, piloereksiyon (vücut kıllarının dikleşmesi) izlenebilir. Sedatif-

hipnotiklerin yoksunluğu daha dramatik seyreder. Hızlı bir şekilde tanınıp tedavi

edilmezse öldürücü olabilir. Hipertansiyon, taşikardi, taşipne, hipertermi,

ajitasyon, tremor ve deliryum görülebilir. Midriyatik pupiller ve terleme eşlik

edebilir. Nöbet geçirme, koma ve ölümle sonuçlanabilir.

Tanısal Testler

Nonspesifik Tanısal Testler: Her zehirlenme hastasına mutlaka hemogram (tam

kan sayımı), kan glukoz düzeyi (kan şekeri), kan üre azotu (üre) ve kreatinin,

karciğer fonksiyonları, böbrek fonksiyonları, serum elektrolit değerleri, idrar

analizleri, kan gazı analizleri için numuneler gönderilmelidir. Doğurganlık çağındaki

kadın hastalarda şüphe olsun olmasın gebelik testi yapılmalıdır.

Elektrokardiyografi (EKG) ve ayakta direkt batın grafisi (ADBG) rutin olarak

yaptırılmalıdır. Ayırıcı tanı için daha ileri görüntüleme yöntemlerine de (bilgisayarlı

tomografi, manyetik rezonanas görüntüleme gibi) ihtiyaç duyulabilir.

Tam kan sayımı, anemi ve kemik iliği baskılanması gibi durumları ortaya koyarak

kronik maruziyetleri gösterebilir. Bozulmuş karaciğer, böbrek fonksiyonları, kan

glukoz düzeyi, serum elektrolitleri, asit-baz dengesi bozuklukları tanı ile ilgili

ipuçları verebildiği, ayırıcı tanıya katkı sağladığı gibi hastanın klinik takibi açısından

da önem taşır. Örneğin; kan glukoz düzeyi, alınan toksik maddenin kan şekerini

düzenleyen sistem üzerindeki etkisine göre düşük ya da yüksek olabilir. İnsülin ve

Page 10: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10

Akut zehirlenmeler de

tedavinin asıl ve ilk hedefi yaşamsal

bulgularla ilgili tehditleri ortadan kaldırmak,

hastaya sıkıntı veren semptomları

rahatlatmak olmalıdır.

oral antidiyabetikler (ağızdan alınan şeker ilaçları) hipoglisemi (kan şekeri

düşüklüğü) yaparken, β- blokerler (hipertansiyon ve ritim bozukluğunda kullanılan

bir grup ilaç) gibi ilaçlar pankreas β hücrelerine etkiyle hiperglisemi (kan şekeri

yüksekliği) yaparlar. Bozulmuş kreatinin değerleri etilen glikol gibi böbrek

fonksiyonlarını etkileyen ya da dehidratasyona (sıvı kaybına) sebep olan bir etken

maddeden şüphelendirebilir. Dijital glikozidleri (kalp yetmezliğinde kullanılan ilaç)

ile olan zehirlenmelerde hiperkalemi (potasyum yüksekliği) görülür ve bu testle

hastalığın ölümcül gidişi ölçülebilir.

Özgün Tanısal Testler: Gerek idrarda gerekse serumda bir takım spesifik testlerle

bazı zehirlenme etkenleri kalitatif (nitel) ya da kantitatif (nicel) olarak tayin

edilebilir. Serumda, salisilat, parasetamol, antiepileptikler, digoksin, etanol,

metanol, pseudokolinesteraz aktivitesi, idrarda esrar, kokain, eroin, amfetaminler

gibi etkenler ülkemizde, özellikle de donanımlı sağlık merkezlerinde gösterilebilen

etkenler arasındadır. Zehirlenme vakalarının önemli çoğunluğunda etkenin kanda

ya da serumda gösterilmesi hastaya uygulanacak tedaviyi değiştirmezken bazı

zehirlenmelerde (teofilin, salisilat, digital glikozidleri, alkoller, ağır metaller vb.),

atılımın hızlandırılması ya da antidot (karşıt etken madde) verilmesi gibi tedavi

seçenekleri için yol gösterici olabilir.

Zehirlenmiş Hastalarda Genel Tedavi Prensipleri:

1. Fiziki Arındırma (Eksternal Dekontaminasyon): Belirli zehirlerle maruziyet

durumunda hastayı fiziksel olarak arındırma işlemi, başlıca iki önemli fayda sağlar:

İlki hastanın zehir ile daha fazla temas etmesinin önüne geçmek, ikincisi ise başta

acil servis personeli olmak üzere diğer bireylerin zehirli etken ile temasını

önlemektir. Çalışanların güvende olması acil servisin diğer hastalarının da

kesintisiz tedavi almalarını ve güvende olmalarını sağlar. Hastane öncesi sağlık

çalışanları tarafından bu vakalarda doğru öykü alınması her zaman farkındalık

yaratır. Arındırmanın ilk aşaması hastanın tüm giysilerinin çıkartılması ve usulüne

uygun paketlenmesidir. Hastayı karşılayan personel, koruyucu ekipman kullanmalı

ve solunumla ilgili önlemler almalıdır. Kuru parçacıklar vücuttan fırça ile

uzaklaştırıldıktan sonra tazyikli olmayan su ile hastanın vücudu yıkanarak kalan

toksinlerden de arındırılır. Organik fosforlu zehirlenmeler, kostik madde alımı ve

nükleer maruziyet durumları fiziki arındırmanın en önemli olduğu

zehirlenmelerdir.

2. Gastrointestinal (GI) Arındırma (GI Dekontaminasyon): Hastanın başlangıç

stabilizasyonu tamamlandıktan, öykü ile fizik bakı bitirildikten sonra

gastrointestinal sistemin (GIS) arındırılması üzerinde durulmalıdır. Oral yoldan

alınan ilaçlar ya da toksinlerin sistemik emiliminin engellenmesi ve mümkün

olduğunca çabuk GIS’den uzaklaştırılması için yapılan işlemlerden oluşur. GIS

arındırması bu hastaların yönetiminde önemli role sahiptir ve gerekli destek

tedaviye ek mevcut tek tedavidir. Kusturma, gastrik lavaj, aktif kömür

uygulanması, katartik (müshil) verilmesi ve bağırsak irrigasyonu (yıkanması) bu

amaçla kullanılan işlemler arasındadır. Bu uygulamaların kullanılması ile ilgili

kararlar, kar zarar oranları göz önüne alınarak dikkatlice verilmelidir. Amerikan

Page 11: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11

Aktif Kömür

Uygulaması; zehirlenme ve yüksek doz madde alımlarında ana tedavi

yöntemidir.

Klinik Toksikoloji Birliği (AACT) ve Avrupa Zehirlenme Merkezleri ve Klinik

Toksikolojistler Birliği (EAPCCT) dekontaminasyon metotları üzerine ortak kararlar

bildirgesi yayınlamışlardır:

a- Kusturma; zehir alındıktan kısa süre sonra etken hâlâ midede iken faydalı

olabilir. Kusturma için ipeka şurubunun irritan (uyarıcı) olarak kullanılabileceği

hususu birçok klasik kitapta yer almasına ve ABD dâhil bir çok ülkede satışına ve

evlerde kullanımına (pediatrik vakalarda bile) izin verilmekteyken günümüzde

yararlılığı tartışmalı hâle gelmiştir. Hatta birçok yerde kullanımı tamamen

bırakılmıştır. Ancak alımın üzerinden dakikalar kadar kısa bir süre geçmişse, ciddi

şekilde yaşamı tehdit eden bir zehirlenme söz konusuysa, hasta en erken bir saat

içinde tıbbi tedavi alabilecekse kullanılması düşünülebilir. Altı aylıktan daha küçük

pediatrik vakalarda, bilinç bozukluğu olan ya da nöbet eşiği düşük, hava yolu

koruyucu refleksleri baskılanmış hastalarda kullanılmamalıdır. Çünkü ipeka şurubu

tekrarlayan kusmalara neden olabilir, bu da mide içeriğinin akciğerlere kaçması

riskini artırır. Ayrıca kostik madde (çamaşır suyu, tuz ruhu gibi yakıcı aşındırıcı

madde) hidrokarbonlar ve petrol türevleri alımı olan ve pıhtılaşma bozukluğu

olanlarda da kullanımından kaçınılmalıdır.

b- Gastrik Lavaj (mide yıkanması); sert ve yaşa göre uygun çaplarda orogastrik

(ağız yoluyla mideye yollanan) tüpün mideye gönderilmesi yoluyla gastrik (mide)

içeriğin aspire edilmesi (emilmesi) daha çok tercih edilen bir boşaltma metodudur.

Yukarıda sözü edilen AACT/EAPCT’nin kılavuzlarında mide yıkanması ile ilgili

öneriler şöyledir: Gastrik lavajın rutin kullanımı tavsiye edilmemektedir. Sadece

alımdan sonraki ilk altmış dakika içerisinde hastaneye ulaştırılmış ve hayatı tehdit

edici madde alımı olanlarda kullanımı uygundur. Günümüze kadar yapılan

çalışmaların hiçbirinde bu uygulamanın mortalite (ölüm oranları) üzerine pozitif

bir etkisi gösterilememiştir. Tersine komplikasyonları ciddi ve öldürücü olabilir.

Mide içeriğinin akciğerlere kaçması, ciddi larinks (ana hava yolu) kasılması,

özefagusta zedelenme veya delinme, taşikardi, aritmiler, hipotermi, hipoksi,

hiponatremi, burun kanaması ve özefagus varis kanaması beklenebilecek tehlikeli

komplikasyonlardır. Alınan etkenin fiziki, kimyasal özellikleri ve miktarı kullanım

kararı için önemlidir. Özellikle uzun salınımlı tabletler, uyuşturucu madde paketleri

gibi büyük etkenler orogastrik tüpten geçemezler. Kostik maddeler, petrol

türevleri, uçucu hidrokarbonlar mide yıkaması için uygun olmayan

zehirlenmelerdir. Mide kanaması ve delinmesi riski olanlarda da bu yöntemin

kullanılması sakıncalıdır.

c- Aktif Kömür Uygulaması; zehirlenme ve yüksek doz madde alımlarında ana

tedavi yöntemidir. Kusturma ve orogastrik tüp ile aspirasyon yöntemlerinin

dezavantajları nedeniyle, zehirlenme olgularında tek başına aktif kömür

uygulaması daha başarılı görülmektedir. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda tek

başına gastrik boşaltmanın tek başına aktif kömür uygulanması kadar başarılı

olmadığı gösterilmiştir. Toksik maddelerin GIS’den emiliminin azaltılması ve

emilmiş olan toksinlerin atılımının hızlandırılması yoluyla etki eder. Aktif kömür,

organik bileşiklerin içerdiği karbon moleküllerinin damıtılması ve aktivasyon

sağlayıcı ajanlarla yüksek ısıda bağlama kapasitesinin yükseltilmesi sonucu elde

Page 12: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12

Antidotlar, toksinlerin

olası etkilerini engellemek ya da mevcut etkiyi geri

çevirmek için kullanılırlar.

Katartikler, barsak

çalışmasını artırıp, dışkı atılımını hızlandırarak

GI pasajı kısaltan ajanlardır.

edilir. Toksin aktif kömürün yüzeyine bağlanarak sindirime uğramadan GIS

içerisinde kalır. Entübasyon ihtiyacı olabileceği düşünülen hastalarda aktif

kömürün nazogastrik tüpten verilmesi tercih edilmelidir. Alımı takip eden bir saat

içerisinde verilirse birçok madde için sistemik dolaşıma katılımı önler. Bir saatten

sonraki uygulamalarda yararlılığı kanıtlanmamıştır. Diğer GI dekontaminasyon

yöntemleri gibi ölüm oranını azalttığı ispatlanamamıştır. Fakat vaka bazında

potansiyel yararının, zararından üstün olduğu iddia edilmektedir. Alkoller (etanol,

izopropil alkol, glikol, aseton), güçlü asitler, güçlü alkaliler, lityum, hidrokarbonlar

(petrol türevleri, bitkisel hidrokarbonlar), metaller ve inorganik minareller

(sodyum, demir, kurşun, arsenik, iyot, flor, borik asit) aktif kömüre bağlanamaz.

Zehirlenmiş hastaya GI endoskopi yapılma ihtimali varsa yüzeyi görmeyi

engelleyeceği için ve bağırsak tıkanıklığı durumunda kullanılamaz. Aktif kömür,

toksinlere ek olarak gıdaların ve vitamin ve minerallerin de emilimini bozar. Sık

görülen basit yan etkileri arasında bulantı, kusma, kabızlık gelir. Sonuçları ölümcül

olabilen ciddi yan etkileri ise aktif kömürün tek başına ve ya mide muhtevası ile

birlikte akciğerlere kaçması orogastrik lavajın neden olduğu delinme sonucu aktif

kömürün karın boşluğuna geçmesidir. Bu önemli komplikayonların hiçbirisi direkt

aktif kömürle ilgili değildir. Bilinci açık hastalarda doğrudan ağız yolundan alımı

sağlanabilir. Etkili uygulama dozu 1 g/kg dır. Enterohepatik döngüye (karaciğerde

yeniden metabolizasyon döngüsü) giren ilaçlar, uzun salınımlı tabletlerle olan

zehirlenmeler ve zehirli maddenin mide boşalmasını geciktirdiği durumlarda çoklu

doz aktif kömür uygulaması atılımı hızlandırabilir. Tekrar dozları, 2-4 saat aralarla

verilir ve doz başlangıç dozunun yarısıdır (0.5 g/kg).

d-Katartikler (müshiller=ishal yapıcılar); barsak çalışmasını artırıp dışkı atılımını

hızlandırarak GI pasajı kısaltan ajanlardır. Yalnız başına katartik kullanımının, acil

servise zehirlenmeyle getirilen hastanın yönetiminde yeri yoktur ve bir barsak

dekontaminasyon yöntemi olarak önerilmez. Bununla beraber, kesinleşmiş insan

çalışmaları mevcut olmamakla birlikte, aktif kömür dozuna katartik eklenmesinin

toksinin biyoyararlanımını önemli ölçüde azalttığı ve hastanın klinik durumuna

katkıları olduğu, tek doz kullanımının güvenli ve uygun olduğu kabul edilir. Aktif

kömür ve katartik ikilisinin beş yaşından küçük çocuklarda, bağırsak

tıkanıklıklarında, herhangi bir kostik ajan alımında kullanımı sakıncalıdır. Katartik

olarak 25-30 g Sodyum Sülfat, %10’ luk Magnezyum Sitrat’dan 250 ml veya

1g/kg’dan %70’lik Sorbitolden biri tercih edilebilir. Magnezyum tuzları böbrek

yetmezliği durumunda tercih edilmez. Az sayıdaki komplikasyonlar arasında,

bulantı ve karın ağrısı, ciddi sıvı kaybı, elektrolit dengesizliği ve böbrek yetmezlikli

hastalarda hipermagnezemi yer alır.

e-Tüm Barsak İrrigasyonu (Yıkanması); bir başka GI dekontaminasyon metodudur.

Dengeli bir elektrolit solüsyonunun (polietilen glikol gibi) büyük miktarlarının

bağırsak içine verilmesi ile barsak temizliği sağlanmasıdır. Önerilen doz çocuklarda

yaşa göre 500-1000 ml/saat erişkinlerde ise 1500- 2000 ml/saatdir. Şu ana kadar

yapılmış kontrollü bir çalışma olmadığından rutin kullanımını destekleyen kanıt

yoktur. Yavaş salınımlı tabletlerden hayatı tehdit edici miktarlarda alanlarda,

demir ve lityum preparatlarıyla zehirlenmiş olanlarda, uyuşturucu paketlerini

Page 13: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13

yutanlarda kullanılabilir. Sakınılması gereken durumlar ise hava yolu koruyucu

refleksleri olmayan, vital bulgular açısından stabil olmayan, önceden ağır diyaresi

olan, bağırsak tıkanıklığı olan hastalardır. Karın gerginliği ve kramplarına ve rektal

uyarılma bulgularına neden olabilir.

3. Atılımın Hızlandırılması: Vücuttan toksinin daha hızlı atılmasını sağlamak

amacıyla yapılır. Az sayıdaki zehirlenme olayında ve sadece belli başlı merkezlerde

uygulanabilecek alkali, zorlu diürez (idrar söktürme) ve ekstrakorporal

(hemodiyaliz, hemoperfüzyon, hemofiltrasyon, exchange transfüzyon ve

plazmaferez gibi) yöntemlerdir. Bu yöntemlerin herhangi birinin kullanılması

toksinin total arındırılmasını %30’dan fazla arttırmalıdır. Zehirlenmeye neden olan

maddenin farmakolojik ve toksikolojik özellikleri bilinerek doğru yöntem

seçilebilir.

4. Özgün Antidot (Karşıt Etken) Tedavisi: Bazı maddeler, fiziksel ya da kimyasal

antagonizma (karşıtlık) ile toksinlerin olası etkilerini engellemek ya da mevcut

etkiyi geri çevirmek için kullanılırlar. İdeal bir antidot bu işlevi yerine getirirken

başka bir soruna yol açmamalıdır. Bugüne kadar birçok madde antidot olarak

denendiyse de çoğu etkisiz bulunduğu için ya da olumsuz etkilerinden dolayı

vazgeçilmiştir. Flumazenil, naloksan gibi bazı antidotlar ciddi yan etkilerine rağmen

beklenen olası faydalarının önemi dolayısıyla kullanılmak zorunda olabilirler. Böyle

antidotların kullanımı esnasında hastanın yakın monitörizasyonu gereklidir.

Etkinliği kanıtlanmış karşıt etkenler ve kullanım alanı bulduğu zehirlenmeler Tablo

3’te verilmiştir.

Tablo 3. Özgün Antidotlar, Kullanım Alanları ve Dikkat Edilmesi Gereken

Özellikler

Antidot Endikasyon Özellik

Antivenom (Crotoalinae) Yılan sokmaları Krotalin tipi toksini olan yılanlarda

Antivenom (Elapidae) Yılan sokmaları Koral tipi toksini olan yılanlarda

Antivenom (Latrodectus Maktans)

Örümcek sokmaları Karadul tipi örümcek toksinlerinde

Atropin Kolinesteraz inhibitörleri (organofosfat, fizositigmin), muskarinik mantarlar (clitocibe, inocybe)

Botilinum antitoksini Botilismus

Calcium Ededate Sodyum Kurşun

Di cobalt EDTA Siyanür

Digoksin İmmün Fab (Digibind, digifab)

Digitaller

Dimercaprol (B.A.L) Arsenik, civa, altın ve kurşun gibi ağır metaller

D-penisilamin Bakır ve kurşu gibi ağır metaller

Etil Alkol Etilen glikol ve Metanol

Fentolamin Monoamin Oksidaz İnhibitörleri

Flumazenil (Romazikon) Benzodiazepinler Çoklu ilaç kullanımı söz konusu ise kullanılmalıdır, rutin kullanım önerilmez

Page 14: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14

Zehirlenmelerin büyük

çoğunluğu yalnızca destek tedaviye ihtiyaç

duyarlar.

Folinik asit (Lökovirin) Metotrakseat, metanol

Fomepizol Etilen glikol ve Metanol

Glukagon Β adrenerjik antagonistler, Ca kanal blokerleri

Yakın kardiyak monitörizasyon gerekir

Hydroxycobalamin Siyanür

Hiperbarik oksijen Karbonmonoksit zehirlenmesi

Kolesiyanür (siyanid kit) Siyanür Yalnızca siyanür toksisitesine sekonder arrestlerde kullanılır. Siyanür toksisitesi olmadığında toksiktir.

Metilen Mavisi (%1’lik) Methemoglobinemi yapan zehirlenmeler

N-asetilsistein Asetaminofen Oral süspansiyon formu miktar olarak çok fazla olabilir, IV form tercih edilebilir

Naloksan Hidroklorid Opioidler, klonidin

Oktreoid Oral antidiyabetiklerin sebep olduğu hipoglisemi

Physostigmine Antikolinerjikler Kardiyak toksisiteyi tetikleyebilir

Pralidoksim Organofosfor ve Karbamatlı insektisitler

Silibinin Mantar zehirlenmeleri

Vitamin K Warfarin veya rodentisidlerin sebep olduğu koagülasyon bozuklukları

Yatış Gerekliliği ve Taburculuk:

Hastanın yatırılması ya da taburculuğu ile ilgili kararları ilacın olası etkileri ve

hastanın klinik durumu belirler. Hastanın bilincindeki bozukluk, yaşamsal

bulgulardaki istikrarsızlık, laboratuvar bulgularında anormallik, gecikmiş ya da

uzun etkili ilaç aşırı dozları yatarak izlenmelidir. Yoğun bakım yatışı gerektiren

hastalar belirlenmelidir. Hastaların hastanede mükerrer öz kıyım girişimi ihtimali

akılda bulundurulmalıdır. Öz kıyım düşüncesi devam eden olguların ilaca bağlı

izlemi bittikten sonra kapalı psikiyatrik serviste izlenmesi gerekebilir. Gerekli

sosyal desteği olmayan hastaların taburcu edilmesi risklidir.

Sonuç:

Zehirlenmelerin büyük çoğunluğu yalnızca destek tedaviye ihtiyaç duyarlar. Akut

zehirlenmeler de tedavinin asıl ve ilk hedefi yaşamsal bulgularla ilgili tehditleri

ortadan kaldırmak, hastaya sıkıntı veren semptomları rahatlatmak olmalıdır.

Hastadan mümkün olan en fazla miktarda toksini uzaklaştırmak, ancak bu

hedeflere hizmet ettiği takdirde faydalıdır.

Page 15: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15

Öze

t • Zehirlenme, kimyasal, organik ya da fiziksel bir toksinin ya da toksik

dozda alınan toksin olmayan bir maddenin organizmada meydana getirdiği zararlı, istenmeyen etki durumunu tanımlayan genel bir terimdir. Tarihin ilk çağlarından beri insan yaşamını ve insanlık tarihini derinden etkilemiş olan zehirlenmeler, sağlık boyutunun yanı sıra toplumu derinden etkileyen sosyo-kültürel boyutuyla da dikkat çekmektedir. Günümüzde, zehirlenme olguları insan soyunun değişen hayat tarzı ve sosyal tutumları sebebiyle her geçen gün artmaktadır. Dünyada sağlık çalışanlarının en önemli uğraşılarından biri zehirlenmiş hasta bakımı haline gelmiştir. Zehirlenmelerin büyük çoğunluğu yalnızca destek tedaviye ihtiyaç duyarlar. Akut zehirlenmelerde tedavinin asıl ve ilk hedefi yaşamsal bulgularla ilgili tehditleri ortadan kaldırmak, hastaya sıkıntı veren semptomları rahatlatmak olmalıdır. Hastadan mümkün olan en fazla miktarda toksini uzaklaştırmak, ancak bu hedeflere hizmet ettiği takdirde faydalıdır. Hastanın yatırılması ya da taburculuğu ile ilgili kararları ilacın olası etkileri ve hastanın klinik durumu belirler. Hastanın bilincindeki bozukluk, yaşamsal bulgulardaki istikrarsızlık, laboratuvar bulgularında anormallik, gecikmiş ya da uzun etkili ilaç aşırı dozları yatarak izlenmelidir. Yoğun bakım yatışı gerektiren hastalar belirlenmelidir. Hastaların hastanede mükerrer öz kıyım girişimi ihtimali akılda bulundurulmalıdır. Öz kıyım düşüncesi devam eden olguların ilaca bağlı izlemi bittikten sonra kapalı psikiyatrik serviste izlenmesi gerekebilir. Gerekli sosyal desteği olmayan hastaların taburcu edilmesi risklidir.

Page 16: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16

DEĞERLENDİRME SORULARI

1. Zehirlenme ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

a) Kimyasal, fiziksel ya da organik nitelikte olabilir.

b) Zehirlenmeye neden olan madde toksik yapıda olabilir ya da

toksik dozda alınmış toksin olmayan bir madde olabilir.

c) Bir madde zehirlenmeye neden olacaksa etkisini ilk 24 saatte

gösterir.

d) Zehirlenmeler, tarihin ilk çağlarından beri insan yaşamını ve

insanlık tarihini derinden etkilemiştir.

e) Dünyada sağlık çalışanlarının en önemli uğraşılarından biri

zehirlenmiş hasta bakımıdır.

2. Zehirlenme ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

a) Tüm yaş gruplarındaki zehirlenmelerin%71’i öz kıyım girişimleri

sonucudur.

b) Çocukluk çağı zehirlenmeleri genellikle kaza sonucu meydana

gelmektedir.

c) Tüm zehirlenme vakalarının üçte ikisi yetişkinlerde görülür.

d) Yetişkin zehirlenmeleri çoğunlukla kaza sonucu oluşur.

e) Türkiye’de yapılan araştırmalara göre en sık zehirlenme etkeni

tarım ilaçlarıdır.

3. Zehirlenmiş hastanın değerlendirilmesi için aşağıdakilerden hangisi

yanlıştır?

a) Eğer hasta kritik durumda ise, solunum ve dolaşımı stabil hale

getirmek ve hastayı yaşamsal fonksiyonları açısından güvenlik

çemberine almak ilk hedef olmalıdır.

b) Mevcut ya da muhtemel ilaç ve sıvı ihtiyaçları için geniş damar

yolları temin edilmiş olmalıdır.

c) Acil servise şuur geriliği ile getirilen ve zehirlendiğinden

kuşkulanılan bütün hastalara hem ayırıcı tanı sağlamak hem de

tedaviye katkıda bulunmak için dekstroz-tiamin-naloksan

uygulaması başlatılmalıdır.

d) Zehirlendiğinden şüphelenilen tüm hastalara endotrakeal

entübasyon uygulanmalıdır.

e) Bilinci kapalı olan tüm zehirlenme olgularında servikal yaralanma

olmadığı ispatlanana kadar servikal hareketsizlik devam

ettirilmelidir.

Page 17: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17

4. Aşağıdakilerden hangisi zehirlenmiş hastadan doğru öykü alınması için

yapılması gerekenlerden değildir?

a) Mümkün olan en ayrıntılı öykü alınmalıdır.

b) Hastanın yakınındaki kişiler çoğu zaman doğru bilgi vermediği için

hasta öyküsü bizzat hastanın kendisinden alınmalıdır.

c) Zehirlenmenin oluş zamanı, olay yeri, yakınlarda bulunan ilaç

kutuları, enjektörler, hastanın kendisinin ya da yakınlarının devamlı

kullandığı ilaçlar öğrenilmelidir.

d) Öz kıyım girişimlerinde hastadan doğru ve tam bir öykü almak çoğu

kez kolay değildir.

e) Hastanın öz geçmişi, alerjik durumlar, geçirilmiş travma ve eşlik

eden hastalıklar, devamlı kullanılan ilaçlar, alışkanlıklar açısından

incelenmelidir.

5. Aşağıdakilerden hangisi spesifik toksidromlardan (toksik sendromlar=

toksik hastalık tabloları) biri değildir?

a) Antikolinerjik sendrom

b) Sempatomimetik sendrom

c) Opiad Toksidromu

d) Kolinerjik sendrom

e) Down Sendromu

6. Sedatif- Hipnotik (sakinleştirici ve uyku verici maddeler) Toksidromu’nun

bulgularındandır?

a) Bilinç durumunda bozulma

b) Hipersalivasyon (tükrük salgısı artışı)

c) Lakrimasyon (göz yaşı salgısı)

d) Diyare (ishal)

e) Hipertermi (vücut ısısında artış)

7. Opiad (etkisi afyona benzeyen herhangi bir kimyasal) Toksidromu için

aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

a) Hafif-orta dereceli hipertansiyon görülebilir.

b) bradikardi, hipotermi (vücut ısısının düşmesi) ve hipoventilasyon

(solunum hız ve derinliğinin azalması) ile ilişkilidir.

c) Pupiller (göz bebekleri) ileri derecede miyotiktir (daralmıştır).

d) Değişik düzeylerde bilinç bozukluğu vardır.

e) Bağırsak sesleri artmıştır.

Page 18: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18

8. Aşağıdakilerden hangisi zehirlenmiş hastada genel tedavi prensiplerinden

biri değildir?

a) Fiziki arındırma (eksternal dekontaminasyon)

b) Gastrointestinal (GI) arındırma (GI dekontaminasyon)

c) Üriner (idrar yolları) arındırma (dekontaminasyon)

d) Atılımın hızlandırılması

e) Özgün antidot tedavisi

9. Aşağıdakilerden hangisi gastrointestinal (GI) Arındırma (GI

Dekontaminasyon) yöntemlerinden biri değildir?

a) Kusturma

b) Gastrik lavaj (yıkama)

c) Aktif kömür

d) Hemodiyaliz

e) Katartikler (müshiller=ishal yapıcılar)

10. Aşağıdakilerden hangisi bir antidottur?

a) İpeka şurubu

b) Naloksan

c) Sodyum sülfat

d) Magnezyum Sitrat

e) Polietilen glikol

Cevap Anahtarı

1.C, 2.B, 3.D, 4.B, 5.E, 6. A, 7.E, 8. C, 9. D, 10. B

Page 19: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19

YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLAR

1. Seydaoğlu G. Zehirlenme Epidemiyolojisi. Satar S, editör. Acilde Klinik

Toksikoloji. 1. Baskı. Adana: Adana Nobel Tıp Kitabevi; 2009. P.19- 37.

2. Petrie MR. The General Aproach to Medical Toxicology, Laboratory

Principles. In: Flomenbaum NE, Goldfrank LR, Hoffman RS, Howland MA,

Lewin NA, Nelson LS, eds. Goldfranks Toxicologic Emergencies. 8 th ed.

New York: McGraw-Hill; 2006. p. 89-108

3. Mowry JB, Spyker DA, Cantilena LR Jr, Bailey JE, Ford M. 2012 Annual

Report of the American Association of Poison Control Centers' National

Poison Data System (NPDS): 30th Annual Report. Clin Toxicol.

2013;51(10):949-1229

4. Mowry JB, Spyker DA, Cantilena LR Jr, McMillan N, Ford M. Annual Report

of the American Association of Poison Control Centers' National Poison

Data System (NPDS): 31st Annual Report. Clin Toxicol. 2014;52(10):1032-

283

5. Ayan M, Başol N, Karaman T, Taş U, Esen M. Zehirlenme ile Acil Servise

Gelen Hastaların Retrospektif Değerlendirilmesi: 20 Aylık Çalışma. The

Journal of Academic Emergency Medicine. 2012; 11: 146-50.

6. Avşaroğulları L, Şenol V, Akdur O, Akın A, Durukan P, Özkan S.

Characteristics of acute adult poisonings in a university hospital

emergency department in central Turkey: a three-year analysis. J Pak Med

Assoc 2012;62:129-133.

7. Dal O, Kavak H, Akay S, Ünlüer EE, Aksay E. Acil Servise Başvuran

Zehirlenme Olgularının Geriye Dönük İncelemesi. Çağdaş Tıp Dergisi

2013;3(1):22-27.

8. Yıldıztepe E, Aksay N H, Demir Ö, Arıcı A, Oransay K, Evcim S, Kalkan Ş,

Tunçok Y. Analysis of the Year 2007 Data of Dokuz Eylül University Drug

and Poison Information Center, Turkey. Turkiye Klinikleri J Med Sci

2010;30(5):1622-30

9. Ergun B, Cevik AA, Ilgın S, Atlı O, Saracoglu A, Acar N, Uzuncakara D. Acute

Drug Poisonings in Eskisehir, Turkey: A Retrospective Study. Turk J Pharm

Sci 2013;10(2):303-12.

10. Biçer S, Yılmaz A, Keleş ES, Aydoğan G. Çocukluk Çağı Zehirlenmelerinde

Etiyolojik Faktörlerin Değerlendirilmesi. Turkiye Klinikleri J Pediatr

2007;16(4):217-28

11. Ağın H, Çalkavur Ş, Olukman Ö, Ural R, Bak M. Çocukluk Çağında

Zehirlenmeler: Son 2 Yıldaki Olguların Değerlendirilmesi. Turkiye Klinikleri

J Pediatr 2002;11(4):186-93

12. Prosser JM, Goldfrank LR. Zehirlenen hastaya yaklaşım. Satar S, editör.

Acilde Klinik Toksikoloji. 1. Baskı. Adana: Adana Nobel Tıp Kitabevi; 2009.

P 67-73

Page 20: ÇAKIR - egitim.club±mı-Ünite-3.pdf · R •GİRİŞ ACİL HASTA BAKIMI •Nedenler, Sıklık ve Dağılım • Zehirlenmiş Hastanın Değerlendirilmesi •Zehirlenmiş Hastalarda

Toksikolojik Durumlarda Acil Bakım

Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20

13. Lam SW, Engebretsen KM, Bauer SR. Toxicology today: what you need to

know now. J Pharm Pract. 2011;24(2):174-88.

14. Boyle JS, Bechtel LK, Holstege CP. Management of the critically poisoned

patient. Scand J Trauma Resusc Emerg Med. 2009; 29: 17-29.

15. Holstege CP, Dobmeier SG, Bechtel LK. Critical care toxicology. Emerg Med

Clin North Am. 2008;26(3):715-39

16. Eldridge DL, Holstege CP. Utilizing the laboratory in the poisoned patient.

Clin Lab Med. 2006;26(1):13-30

17. Eldridge DL, Dobson T, Brady W, Holstege CP. Utilizing diagnostic

investigations in the poisoned patient. Med Clin North Am.

2005;89(6):1079-105.

18. Barry JD. Diagnosis and management of the poisoned child. Pediatr Ann.

2005;34(12):937-46.

19. Buckley NA, Eddleston M. The revised position papers on gastric

decontamination. Clin Toxicol. 2005; 43(2): 129–30.

20. Albertson TE, Owen KP, Sutter ME, Chan AL. Gastrointestinal

decontamination in the acutely poisoned patient. Int J Emerg Med. 2011;

12(4):65.

21. Greene S, Harris C, Singer J. Gastrointestinal decontamination of the

poisoned patient. Pediatr Emerg Care. 2008;24(3):176-86

22. Höjer J, Troutman WG, Hoppu K, Erdman A, Benson BE, Mégarbane B,

Thanacoody R, Bedry R, Caravati EM. Position paper update: ipecac syrup

for gastrointestinal decontamination. Clin Toxicol. 2013;51(3):134-9.

23. Olson KR. Activated charcoal for acute poisoning: one toxicologist's

journey. J Med Toxicol. 2010;6(2):190-8.

24. Isbister GK, Kumar VV. Indications for single-dose activated charcoal

administration in acute overdose. Curr Opin Crit Care. 2011;17(4):351-7.

25. Chyka PA, Seger D, Krenzelok EP, Vale JA. Position paper: Single-dose

activated charcoal. Clin Toxicol. 2005;43(2):61-87.

26. Thanacoody R, Caravati EM, Troutman B, Höjer J, Benson B, Hoppu K,

Erdman A, Bedry R, Mégarbane B. Position paper update: whole bowel

irrigation for gastrointestinal decontamination of overdose patients. Clin

Toxicol. 2015;53(1):5-12

27. Chiristophersen AJ, Hoegberg LC. Techniques used to prevent

gastrointestinal abdorption. In: Flomenbaum NE, Goldfrank LR, Hoffman

RS, Howland MA, Lewin NA, Nelson LS, eds. Goldfranks Toxicologic

Emergencies. 8 th ed. New York: McGraw-Hill; 2006. p. 120-38

28. Proudfoot AT, Krenzelok EP, Vale JA. Position Paper on urine

alkalinization. J Toxicol Clin Toxicol. 2004;42(1):1-26