9’da. fırat...

12
ırat Üni versitesi İktisat Öğrenci Topluluğu tarafın- dan Atatürk Kül- tür Merkezi’nde bu yıl ilki düzenlenen ‘ Şeh- rin Ekonomi Ödülleri’ prog- ramı kapsamında 11 dalda ödüller sahi plerini buldu. Fırat Üni versi tesi Rektörü Prof. Dr. Kutbeddin Demir- dağ üni versite-sanayi birli- ğinin önemine vurgu yaptı. Prof. Dr. Demirdağ “Elazığ , Doğu Anadolu Bölgesi ve Türki ye ekonomisi için önemli bir şehir. Tarım ve madencilik sektörleri bakı- mından gelmolan Elazığ , bugün önemli sanayi let- melerine ev sahipliği yap- maktadır. Ortaya çıkan ürünlere baktığımızda tarım ürünlerinden, su ürünlerine, madencilik ve sanayii ürün- lerine kadar genbir yel- paze görüyoruz. Bölgenin önemli bir lojistik merkezi olması, Elazığ’ı yeni yatırım- ların önemli adreslerinden biri yapıyor. Bu anlamda Ela- ğ gelecek için yatırım po- tansi yeli bakımından umut vaat etmektedir. Üni versite- mi zde önemli lere katkılar vermekte. Fırat Üni versitesi ailesi 50 bine yaklaşan öğ- rencisi ile hayatına hazır- lanmanın sorumluluğu içeri- sindedir.” dedi. 7’DE. FIRAT ÜN İ VERS İ TES İ İ LET İŞİ M FAKÜLTES İ UYGULAMA GAZETES İ fırat haber MART / 2018 SAYI:299 www.firat.edu.tr Aydın Doğan Vakfı 29. Genç İletişi mci ler Yarı şmasında Fırat Üni versi tesi ni temsi len katılan İletişim Fakültesi Radyo, Televi z- yon ve Si nema Bölümü öğrenci leri İ smai l Ayazlı ve Mert Göral “Görsel Televi zyon Haberi ” kategori si nde i ki nci oldu. 9’DA. Fırat Üniversitesinden ‘‘ Ş ehrin Ekonomi Ödülleri’’ F İ leti ş im Fakültesi’ne ‘Görsel Televizyon Haberi’ ödülü Gazeteci Nazlı Çelik Fırat Üni ver- sitesinde öğrencilerle bir araya geldi. Yoğun katılımın olduğu ve kendi s i ne ‘Yılın En İ y i Haber Sunu- cusu’ ödülünün verildiği prog- ramda gazeteci Çelik, mesleki hayatından da öğrenci lere kesi tler aktardı. 6’DA. Gazeteci Nazlı Çelik’e ‘Yılın En İ yi Haber Sunucusu’ ödülü ‘Hocalı Katliamı’ yarı ş masına ödül Gazi Üni versitesi ile Azerbaycan Bü- yükelçiliğinin bir- likte düzenlediği Hocalı Katliamı ko- nulu heykel yarı şma- sında Fırat Üni ver- sitesi Öğretim Gö- revlisi Rüçhan Ke- çeci, birincilik ö- dülüne layık gö- rüldü. 4’TE. FÜ Rektörü Prof. Dr. Kutbeddin Demirda ğ , ‘‘Çanakkale tarihimizi gu- rurla taçlandıran bir kahra- manlık destanıdır.” dedi. 3’TE. Çanakkale Zaferi mesajı Ş ehr i n ekonomi s i ne can veren g i r işi mc i lere 11 dalda ödül ver i ld i

Upload: others

Post on 23-May-2020

18 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: 9’DA. fırat habergazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/sites/gazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/files/MART... · Gürok, teknoloji bağımlılığı ve madde bağımlılığı hakkında

ırat Üniversitesiİktisat ÖğrenciTopluluğu tarafın-dan Atatürk Kül-tür Merkezi’nde

bu yıl ilki düzenlenen ‘Şeh-rin Ekonomi Ödülleri’ prog-ramı kapsamında 11 daldaödüller sahiplerini buldu.

Fırat Üniversitesi RektörüProf. Dr. Kutbeddin Demir-dağ üniversite-sanayi işbirli-ğinin önemine vurgu yaptı.Prof. Dr. Demirdağ “Elazığ,Doğu Anadolu Bölgesi veTürkiye ekonomisi içinönemli bir şehir. Tarım vemadencilik sektörleri bakı-mından gelişmiş olan Elazığ,bugün önemli sanayi işlet-

melerine ev sahipliği yap-maktadır. Ortaya çıkanürünlere baktığımızda tarımürünlerinden, su ürünlerine,madencilik ve sanayii ürün-lerine kadar geniş bir yel-paze görüyoruz. Bölgeninönemli bir lojistik merkeziolması, Elazığ’ı yeni yatırım-ların önemli adreslerindenbiri yapıyor. Bu anlamda Ela-zığ gelecek için yatırım po-tansiyeli bakımından umutvaat etmektedir. Üniversite-mizde önemli işlere katkılarvermekte. Fırat Üniversitesiailesi 50 bine yaklaşan öğ-rencisi ile iş hayatına hazır-lanmanın sorumluluğu içeri-sindedir.” dedi. 7’DE.

F I R A T Ü N İ V E R S İ T E S İ İ L E T İ Ş İ M F A K Ü L T E S İ U Y G U L A M A G A Z E T E S İ

fırat haberM A R T / 2 0 1 8 S A Y I : 2 9 9

www.firat.edu.tr

Aydın Doğan Vakfı 29. Genç İletişimcilerYarışmasında Fırat Üniversitesini temsilenkatılan İletişim Fakültesi Radyo, Televiz-yon ve Sinema Bölümü öğrencileri İsmailAyazlı ve Mert Göral “Görsel TelevizyonHaberi” kategorisinde ikinci oldu. 9’DA.

Fırat Üniversitesinden‘‘Şehrin Ekonomi Ödülleri’’

F

İletişim Fakültesi’ne ‘Görsel Televizyon Haberi’ ödülü

Gazeteci Nazlı Çelik Fırat Üniver-sitesinde öğrencilerle bir arayageldi. Yoğun katılımın olduğu vekendisine ‘Yılın En İyi Haber Sunu-cusu’ ödülünün verildiği prog-ramda gazeteci Çelik, meslekihayatından da öğrencilere kesitleraktardı. 6’DA.

Gazeteci Nazlı Çelik’e ‘Yılın En İyi Haber Sunucusu’ ödülü ‘Hocalı Katliamı’ yarışmasına ödülGazi Üniversitesi

ile Azerbaycan Bü-yükelçiliğinin bir-likte düzenlediğiHocalı Katliamı ko-nulu heykel yarışma-sında Fırat Üniver-sitesi Öğretim Gö-revlisi Rüçhan Ke-çeci, birincilik ö-dülüne layık gö-rüldü. 4’TE.

FÜ Rektörü Prof. Dr.Kutbeddin Demirdağ, ‘‘Çanakkale tarihimizi gu-rurla taçlandıran bir kahra-manlık destanıdır.” dedi. 3’TE.

ÇanakkaleZaferi mesajı

Şehrin ekonomisine can veren girişimcilere 11 dalda ödül verildi

Page 2: 9’DA. fırat habergazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/sites/gazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/files/MART... · Gürok, teknoloji bağımlılığı ve madde bağımlılığı hakkında

FÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Gürkan Gürok:

Gürok: ‘‘Bağımlılık bir çeşit beyin hastalığıdır’’

ocam bağımlılıknedir?

Bağımlılık, kişininalışılmış olan herhangi

bir ilaç veya maddeye karşı engel-lenmesi imkansız psikolojik ve fiz-yolojik bir ihtiyaç duyması, alınanmiktarın ve alınma sıklığının gide-rek artması, alınmadığı zamanyoksunluk belirtilerinin ortaya çık-ması ve bu ilaç veya madde alın-madan günlük hayatınsürdürülmesinin imkansız halegelmesidir. Özetle bireyin kullan-dığı maddeye karşı iradesi dışındakullanma isteğidir. Bağımlılık birçeşit beyin hastalığıdır.

Günümüzde bağımlılık yaşı10 yaşın altında. Bu durumunasıl değerlendiriyorsunuz?

Sadece Türkiye değil dünya-nın her yerinde tablo maalesefböyle. Bunun gibi verileri yurt dı-şından alıyorduk. Artık Türkiye’deböyle çalışmalar yapılıyor. Sigarayaygın olarak kullanıldığı içindiğer maddelere göre normalmişgibi algılanıyor. Çocukların kötüalışkanlıklar hakkında eğitilmesilazım. Burada en büyük iş ailedebitiyor. Çocuk kendisinin önce-likle ailesi tarafından sevildiğine,biricik olduğuna inanmalı. Çocu-ğunuzla öyle bir bağ kurmanız ge-rekiyor ki hata yaptığı zamansorununu ilk size anlatabilsin. Ai-lesinin yanında olduğunu bilmesionu kötü çevreden uzak tutar. Ço-cuğun bu tür maddelerden korun-masının en basit yolu budur diyedüşünüyorum.

Mahalle kültürü yeniden yaşatılmalıAslında her türlü bağımlılığın

ülkemizde artmasının asıl sebep-lerinden biri belki de en önemlisimahalle kültüründen, apartmankültüründen ayrılmamız. Mahal-lede olan bitenden aileler haber-dar olurdu. Mahalle sakinleri kötüdediğimiz; yanlış dediğimiz du-rumlarda koruma içgüdüsüyledavranırdı. Çocukları tehlikeli or-tamlardan uzak tutmaya çalışırdı.Bu da etkili koruma yöntemlerin-den biriydi. Birey yalnız kaldığıiçin aile ve toplumda bu gibi kötüalışkanlıkları daha kolay ediniyor.Ailesinde madde bağımlısı olan-lara, yetiştirme yurtlarında büyü-yenler daha önce herhangi birmaddeye bağımlı olanlara ayrıca-lık tanınmalıdır. Bu grup diğerle-rine göre daha riskli. Potansiyelenerjilerinin müziğe, spora, eğiticiprogramlara yönlendirilmesi gere-kiyor. Böyle aktiviteler kötü alış-kanlıkları kısmen de olsaengelliyor.

Bir kişinin madde bağımlısıolduğu nasıl anlaşılır?

Bir kişinin bağımlı olduğunudavranışlarından, fiziki yapısındananlamak mümkün. Kişi etrafınakarşı sinirlidir, davranışları değiş-miş olabilir. Saldırgandır ve aşırıtepki gösterir. Bir başka yolu ise ki-şinin vücudunda morarma, şırıngaizleri, saç dökülmesi gibi birçokbelirtisi vardır. Tabii tıbbi testlerlede anlamak mümkün.

Neden madde bağımlısı olu-nur?

Bu olayların birden fazla ne-denleri var. Ailevi sorunlar, bireyinfiziksel ve ruhsal durumu, merak,arkadaş ortamında kendini kabul-lendirme gibi birçok nedeni olabi-lir. Burada en büyük görev aileleredüşüyor. Çocuğu yetiştirirken bi-linçli bir şekilde eğitmeli, özgü-venli biri olması için aile arasıiletişiminde sağlam bir zemineoturtulması lazım. Birey bu şekildebüyük oranda tehlikelerden kurtu-lur. Yani kişiyi maddeden öncedaha iyi korursunuz. Bağımlılıktansonra hem aile hem de çocuk içintahribat fazla olur.

Sigara neden daha fazla kul-lanılıyor?

Sigara yaygın olarak kullanılı-yor. Sürekli tüketildiği için nor-malleştirilmiş, sıradanlaştırılmışartık. Ancak sigara kullanımı dabir bağımlılıktır ve önemli bir halksağlığı sorunudur.

Bağımlılık yapan diğer mad-deler hakkında ne söylemek is-tesiniz?

Bağımlılık yapan esrar, sente-tik esrar, eroin gibi maddeler vü-cuda ağır hasar veriyor. Tekseferde kullanıldığı zaman bile ba-ğımlılık yapıyor. Son dönemdesentetik maddeler üretilmeye baş-landı. Klasik esrar da sentetikesrar da çok zararlı.

Bağımlı bireye nasıl davran-mak gerekir?

Öncelikle aile bağımlı çocu-ğunu kesinlikle dışlamayacak veazarlamayacak. Onun yanında ol-duklarını hissettirmeleri gerekir.Tedavi için ikna yoluna gidilmesilazım. Dikkat edilmesi gerekennokta kişinin hasta olduğunukabul etmek ve ona göre davran-mak. Psikolojik destek çok önemli.

Tedavi sürecini iyi takip etmekde hastanın bağımlılıktan kurtul-masının en önemli koşuludur.

Toplumda artan şiddet olay-larının en büyük nedeni nedir?

Yaşanan birçok olayda hem

sosyal nedenler hem de psikolojiknedenler vardır. Toplumda yaşa-nan bazı şiddet olayları haliyle bi-reye de yansıyor. Teknoloji vetoplumdaki değişiklikler davranışbozukluğunun nedenlerindendirdiyebilirim. Bir insan teknoloji vetoplumdan tamamen soyutlana-mayacağına göre burada aile vebireysel eğitim devreye giriyor. Bi-reyin psikolojik durumu, eğitimi,yetiştirilme tarzı, çevresi, yaşananvakalara karşı tutumunu büyükoranda etkiliyor. Aile ortamındaiyi yetişmiş bir birey sorunlarıyla

daha iyi mücadele ediyor ve insan-larla iletişimi daha güçlü oluyor.

Medyadaki kadına şiddet ha-berleri toplumu nasıl etkiliyor?

Özellikle medyada kadına şid-det olayları verilirken magazinselyönüyle değil sorunsal boyutuylaele alınması gerekir. Medyada bi-linçli davranılması ve haberin ve-riliş tarzı oldukça önemli. Birincisihaberi verirken toplumu nasıl et-kileyeceğini, haberin ciddi tarafla-rının nasıl doğru aktarılacağını iyihesaplaması gerekir. Bir haberi

amacından saptırırsanız toplumdasıradan bir durum olarak yansır.Elbette yaşanan bir olayın med-yada yer almaması da doğru değil-dir. Haberi verirken her ikigörüşün de ortak faydalarını göze-terek sunmak gerekir. Buradamedyanın tutumu çok önemlidir.

Teknoloji bağımlılığı konu-sunda neler söylemek istersiniz?

Bir laf var: ‘Para çok iyi bir köle,çok kötü bir efendidir diye.’ Benteknolojiyi de öyle görüyorum. Bu-rada teknolojiyi nasıl kullandığınızönemli. Teknolojiyi nasıl doğrukullanılması gerektiği konusunda,bilinçli davranmak gerekir. Tele-

fonu, tableti her zaman kullanabi-leceğimiz bir nesne olarakgörmemeliyiz. Fiziksel ve psikolo-jik birçok rahatsızlığı da berabe-rinde getiriyor. Örneğin fizikselrahatsızlıklar vücudun doğru birpozisyonda kullanılmamasındankaynaklanıyor. Bu durum bel veboyun ağrılarına, oturma bozuklu-ğuna sebep oluyor. Teknoloji alet-leri kişiyi hareketsiz bıraktığı içinkan dolaşımını engelliyor. Üzüle-rek belirtmeliyim ki bazen bu va-kalar ölümle sonuçlanabiliyor.Bunun örnekleri bizim ülkede deyurt dışında da var. Elinize aldığı-nız telefon, tablet, bilgisayar gibigözlerimize ışığının direk temasettiği elektronik aletler göz bozul-malarının ve uykusuzluğun enbüyük sebebidir.

Ağlayan çocuğa telefon veren anne babalarAnne ve babalar, çocukların

teknolojiye olan bağlılığının as-lında farkında. Bazı ebeveynler ço-cuklar ağladığında sussun diye,oyalansın diye ilk iş ellerine tele-fon tutuşturuyorlar. Bu çok yanlışbir davranış biçimi. Bu durum ço-cukların erken yaşta teknolojiye

alışmalarına ve beyinlerinin tahripolmasına sebep oluyor. Telefonuvermemeleri doğru olur ama verir-ken de en azından koşullu bir şe-kilde belirli zamanı gözetleyerekversinler. Teknoloji kişiyi becerik-sizleştirebiliyor. Kişi sanal or-tamda fazla zaman geçirdiği içinsosyal ortamda nasıl davranmasıgerektiğini bilmiyor. Gerçeğisanal; sanalı gerçek sanıyor. Birey-sel becerisi gelişmiyor. Asosyal birkişi haline geliyor.

Eğitim için teknoloji şart mı?Elbette çağın nimetlerinden

öğrenciler faydalanabilir. Ama bufaydalanmadan zararlı çıkmamak

için ihtiyaç halinde ve zamanınıaşmadan kullanmaları gerekir.Eğitim için somut nesnelere doku-narak öğrenmek daha önemli. Do-kunduğunuz kitap, kalem beyindeöğrenmeyi kolaylaştırıyor. Klasikyöntemdeki eğitim modern eği-time göre daha masumdur.

Eğitim sistemi hakkında nedüşünüyorsunuz?

Meslek seçiminde, sistem üze-rinden çocukları hayata hazırlıyo-ruz. Demek istediğim iş hayatındamutsuz bireyler ortaya çıkabiliyor.Bir çocuğun ileride hangi işi yap-mak istediği önemli. Becerisihangi yöndeyse ona göre yönlen-dirmek gerekir. Yaptığı işten mut-luluk duyması gerekiyor. Mutluinsan hayata daha olumlu bakar.

Hocam verdiğiniz bilgilerdendolayı teşekkür ederiz. Son ola-rak eklemek istediğiniz bir şeyvar mı?

Aileler çocuklarının bireyselgelişimini önemsemeli. Biricik ol-duğunu, farklılıklarının bilincindeneye evet neye hayır demesi ge-rektiğini bilen bireyler yetiştirilmekonusunda bilinçli olmalı.

Meral Güler - Fırat Haber

Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AnaBilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet GürkanGürok, teknoloji bağımlılığı ve madde bağımlılığıhakkında gazetemizin sorularını yanıtladı.

Dr. Öğretim Üyesi Gürok: “Ruh ve beden sağ-lığını bozacak her türlü zararlı alışkanlıklardanuzak durulmalı. Sigara, alkol ve uyuşturucu gibizararlı alışkanlıklar çocuk ve gençlerde genellikleözenti ve merak ile başlıyor. Aileler çocuklarınınbiricik olduğunu, farklılıklarının bilincinde, özgü-veni tam, neye evet neye hayır demesi gerektiğinibilen bireyler yetiştirilme konusunda bilinçli ol-malı.” dedi.

Fotoğr

af:B

ünya

min

Taş

yüre

k

H

Sağlık ve Yaşam2 Fırat Haber - Mart 2018

Page 3: 9’DA. fırat habergazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/sites/gazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/files/MART... · Gürok, teknoloji bağımlılığı ve madde bağımlılığı hakkında

EditörArş. Gör. Hatice ERTÜRK

Editör YardımcısıDr. Öğr. Üyesi Neslihan GÖKER

RedaksiyonArş. Gör. Emrah ARĞIN

Sayfa TasarımıArş. Gör. Erhan KILIÇ

Öğr. Gör. Recep BAĞCIArş. Gör. Elvan KANMAZ

Adres:Fırat Üniversitesiİletişim Fakültesi

Kesikköprü Kampüsü /Elazığ

Tel: (0424) 236 26 60Web: www.iletisim.firat.edu.tr

Baskı: Fırat Üniversitesi MatbaasıSayı: 299

fırat haber

Fırat Üniversitesi Adına SahibiRektör

Prof. Dr. Kutbeddin DEMİRDAĞ

Genel Yayın YönetmeniProf. Dr. Aydın ÇELİK

Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu)Doç. Dr. A. Fulya ŞEN

Yayın KuruluProf. Dr. Mehmet CEBECİ

Prof. Dr. Aydın ÇELİKDoç. Dr. Nural İMİK TANYILDIZI

Doç. Dr. Göksel GÖKERDr. Öğr. Üyesi Feridun NİZAM

Dr. Öğr. Üyesi Tamer KAVURANDr. Öğr. Üyesi Gülda ÇETİNDAĞ SÜME

ırat Üniversitesi RektörüProf. Dr. Kutbeddin Demir-dağ’a makamında ziyaret-ler sürüyor. Ziyaretler

kapsamında üniversite, eğitim,şehir üzerine yapılan sohbetlerlefikir alışverişinde bulunuluyor.Fırat Üniversitesinin ilerlemesinoktasında çalışmalarına tüm hı-zıyla devam eden Rektör Demir-dağ farklı zamanlarda şehir içi vedışından gelen konuklarını maka-mında ağırlayarak onlarla sohbetetti. Bingöl Valisi Ali Mantı, BingölCumhuriyet Başsavcısı AhmetBektaş, ÖSYM Başkanı Prof. Dr.Mahmut Özer, Malatya İnönü Üni-versitesi Rektörü Prof. Dr. AhmetKızılay ve Fırat Havzası Gazeteci-ler Cemiyeti Başkanı SemihErdem Rektör Demirdağ’ı ziyaretetti.

Bingöl Valisinden ziyaretBingöl Valisi Ali Mantı, Bingöl

Cumhuriyet Başsavcısı AhmetBektaş ile birlikte Fırat Üniversi-tesi Rektörü Prof. Dr. KutbeddinDemirdağ’ı ziyaret etti. Rektörlükmakamında gerçekleşen ziyaretteBingöl Valisi Ali Mantı, Fırat Üni-versitesinin gelişmiş bir üniversite

olduğuna vurgu yaparak, RektörDemirdağ’a misafirperverliği içinteşekkür etti. Rektör Demirdağ iseziyaretten dolayı mutluluk duydu-ğunu belirterek, Bingöl Valisi AliMantı ve Bingöl Cumhuriyet Baş-savcısı Ahmet Bektaş’a ziyaretle-rinden dolayı teşekkür etti.Ziyarette Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Halil Hasar da hazır bulundu.

ÖSYM Başkanından ziyaretÖlçme, Seçme ve Yerleştirme

Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr.Mahmut Özer, Fırat ÜniversitesiRektörü Prof. Dr. Kutbeddin De-mirdağ’ı ziyaret etti. Sıcak ve sa-mimi ortamda geçen ziyaretteRektör Prof. Dr. Demirdağ ile birsüre sohbet eden ÖSYM BaşkanıProf. Dr. Özer, Demirdağ’a konukseverliliğinden dolayı teşekküretti. Rektör Demirdağ ise ziyaret-ten büyük mutluluk duyduğunuifade ederkek, Başkan Özer’egünün anısına hediye takdim etti.

İnönü Üniversitesi Rektöründen ziyaretMalatya İnönü Üniversitesi

Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay da

Rektör Prof. Dr. Kutbeddin Demir-dağ’ı ziyaret etti. Rektör Ahmet Kı-zılay’ı makamında konuk edenFırat Üniversitesi Rektörü Demir-dağ, ziyaretten memnuniyet duy-duğunu belirterek kendilerineteşekkür etti. Rektör Demirdağ veİnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Kızılay bir süre gö-rüştü. Rektör Demirdağ gününanısına Rektör Kızılay’a fincan ta-kımı hediye ederken, Prof. Dr. Kı-zılay da Rektör Demirdağ’a çeşitlihediyeler takdim etti.

Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyetinden ziyaretFırat Havzası Gazeteciler Ce-

miyeti (FHGC) Başkanı SemihErdem ve Yönetim Kurulu Üyeleride Fırat Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Kutbeddin Demirdağ’ı maka-mında ziyaret etti.

‘‘Cemiyet köklü bir geçmişe sahip’’Ziyaretten dolayı mutlu oldu-

ğunu dile getiren Rektör Demir-dağ, “Geçtiğimiz aylarda yapılanseçimle FHGC Başkanlığına seçi-len Semih Erdem ve yönetim ku-

ruluna hayırlı olsun ziyaretindebulunmuştuk. Onlar da sağolsun-lar bizlere nezaket ziyaretinde bu-lundular. Basın, kamuoyunubilgilendirerek önemli bir görevyapar. Fırat Havzası GazetecilerCemiyeti köklü bir geçmişe sahip.Elazığ basınının, üniversite ile il-gili haber ve tanıtımında ciddikatkıları olmuştur. Ziyaretlerindendolayı Başkan Semih Erdem ve yö-netim kuruluna teşekkür ediyo-rum.” dedi.

‘‘Elazığ basını olarak üniversitemizin yanındayız’’Fırat Havzası Gazeteciler Ce-

miyeti Başkanı Semih Erdem demisafirperverliğinden dolayı Rek-tör Prof. Dr. Demirdağ’a teşekkürederek, “47 bin öğrenci, bin 800akademik personel ve bin 500idari personele sahip Elazığ’ınekonomisine çok büyük katkısıolan Fırat Üniversitesinin daha dabüyümesi için Elazığ basını olaraküniversite ile ilgili üzerimize nedüşerse yapmaya hazırız. Rektörü-müze bizleri kabul ettiği için yöne-tim kurulunda bulunan arkadaş-larım adına teşekkür ediyorum.”diye konuştu.

F

Demirdağ: ÇanakkaleZaferiyle yeni bir tarih

yazıldı

Fırat Üniversitesi Rek-törü Prof. Dr. Kutbeddin

Demirdağ, “Dünyada eşineaz rastlanan bir zafer olanÇanakkale Zaferi, Türk mil-letinin kahramanlığını, ce-saretini ve yurdunu savun-mak için verilen onurlu di-renişin tüm dünyaya göste-rildiği, tarihimizi gururlataçlandıran bir kahramanlıkdestanıdır.” dedi.

Fırat Üniversitesi Rek-törü Prof. Dr. Kutbeddin De-mirdağ, 18 Mart ŞehitleriAnma Günü ve ÇanakkaleZaferi’nin yıl dönümü nede-niyle bir mesaj yayımladı.Rektör Prof. Dr. KutbeddinDemirdağ mesajında şu ifa-delere yer verdi: “Türk vedünya tarihine damga vur-muş olan Çanakkale Zaferitarihte eşine az rastlanır birkahramanlık destanıdır. Buzaferle, toprağını elinden

almak ve tarih sahnesindensilmek isteyen düşmanlarakarşı bir arada olan bir mil-letin azmiyle, inancıyla, canıpahasına ortaya koyduğudestansı bir mücadeleyleyeni bir tarih yazılmıştır.

Çocuğu, genci, yaşlısı,kadını ve erkeğiyle bir mil-letin varoluş mücadelesinintemelinin atıldığı, mazlu-mun zalime direnişininsembolü olan ÇanakkaleZaferi’nin 103. yıldönümünükutluyor; bugünlere ulaşma-mızı sağlayan başta GaziMustafa Kemal Atatürk vesilah arkadaşları olmak ü-zere, vatanın bölünmez bü-tünlüğü ve Türk milletininhuzur ve güvenliği için ha-yatlarını feda etmekten çe-kinmeyen aziz şehitlerimizirahmet ve minnetle anıyor,gazilerimize şükranlarımısunuyorum.”

Prof. Dr. Rektör Demirdağ’a çeşitli kurumlardan ziyaretler sürüyor

“Kadına şiddete karşıherkes mücadele

etmeli”Fırat Üniversitesi Rek-törü Prof. Dr. Kutbeddin

Demirdağ, 8 Mart DünyaKadınlar Günü münasebe-tiyle bir kutlama mesajı ya-yımladı. Rektör Demirdağmesajında; “Her yıl 8 Mart’takutlanan Dünya KadınlarGünü; insanlık olarak dahaiyi bir dünya inşası yolundakadın haklarına saygı duy-mayı ve dünya nüfusununyarısını oluşturan, ailenin,toplumun ve milletin temeltaşı konumundaki kadınlaradaha fazla değer verilmesinihatırlatan önemli bir gün-dür.

Varlıklarıyla onurlandı-ğımız kadınlar, eğiten, yetiş-tiren, bizi biz yapmayolunda yüreklerindeki sev-gi ve şefkati karşılıksızveren, anne olmanın getir-diği büyük kutsallığa sahipolan, sorumluluk sahibi, ai-lesine yön veren, destekle-

rini esirgemeyen ve geleceknesilleri yetiştirendir.

Bugün, eğitim, sağlık,hukuk, sanat ve bilim gibisayısız alandaki çalışmala-rıyla dünya çapında başarı-lara imza atan kadın-larımızın sayısının artmasıövünç kaynağımızdır.

Bunun yanında ülke-mizde son zamanlarda ka-dına yönelik şiddet olay-larının artması toplumumu-zun kanayan yarası halinegelmiştir. Bu konuda herkeskadına şiddete karşı birliktemücadele vermeli. Şiddetolaylarının ülkemizde vedünyada yaşanmaması enbüyük dileğimizdir. Buduygu ve düşüncelerle, üni-versitemizde görev yapanbayan akademik ve idaripersonel ile ülkemiz vedünya kadınlarının 8 MartDünya Kadınlar Günü’nükutluyorum.” dedi.

Fırat Üniversitesinde Nevruz Bayramı kutlandıaharın başladığı, doğanınuyandığı gün olarak kabuledilen “21 Mart NevruzBayramı” Fırat Üniversi-

tesinde şenliklerle kutlandı. Nev-ruz kutlama etkinliğinde öğren-ciler, akademisyenler ve protokolüyeleri örste demir dövdü, yakılanateşin üzerinden atladı.

Fırat Kültür Park’ta başlayanşenliklere, Fırat Üniversitesi Rek-törü Prof. Dr. Kutbeddin Demir-dağ, Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Sadettin Tanyıldızı, Genel Sekre-ter Namık Kemal Öndaş, akade-mik personel, Sağlık Kültür SporDaire Başkanı Cihan Çakıcı, öğ-renciler ve çok sayıda davetli ka-tıldı. Nevruz şenlikleri, Rektör Prof.Dr. Kutbeddin Demirdağ’ın yak-tığı Nevruz ateşi ile başlarken üni-versite yöneticileri, öğretimüyeleri ve öğrenciler yakılan Nev-ruz ateşinin üzerinden atladı. Tö-rende ayrıca, Fırat Üniversitesiİnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi

Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Muhammed Beşir Aşan tara-fından günün anlam ve öneminibelirten bir konuşma yapıldı. Nev-ruz’un yeni gün anlamına gelen,kışın ağırlığından, sıkıntılı günle-rinden sonra baharın ilk günüylerahata, huzura kavuşma günü ol-duğunu belirten Prof. Dr. Muham-med Beşir Aşan, “Onun içinkültürümüzde, tarihimizde Nev-ruz’un çok anlamlı ifadeleri ve yo-

rumları vardır. Tarihe baktığımızvakit özellikle bizim Türk dünyasıolarak ifade ettiğimiz Avrasya ilede isimlendirdiğimiz Balkanlar-dan Uzak Doğu’ya kadar uzananTürk coğrafyasında, bugün tarihineski dönemlerinden itibaren birbahar bayramı olarak kutlanmış-tır.” dedi.

Fırat Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Kutbeddin Demirdağ ise Nev-ruz’un baharın müjdecisi, bolluk

ve bereketin başlangıcı olarakcoğrafyamızdaki toplumlarda bay-ram havasında kutlanan özel birgün olduğunu belirtti. Konuşma-ların ardından örs üzerinde demirdövüldü. Kutlama, yakılan ateşüzerinden atlanması ile sona erdi.

Yabancı öğrencilerle deNevruz etkinliği Rektör Prof. Dr. Kutbeddin De-

mirdağ, Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Halil Hasar ile birlikte, Fırat Üni-versitesi Türkçe Öğretim Merke-zinde (TÖMER) eğitim görenyabancı uyruklu öğrencilerle Nev-ruz Bayramı’nı kutladı. Fırat Üni-versitesi Türkçe Öğretim MerkeziMüdürü Dr. Öğretim Üyesi Süley-man Kaan Yalçın, öğretim üyelerive yabancı uyruklu öğrencilerlebir araya gelen Rektör Demirdağ,öğrencilerle birlikte Nevruz Bay-ramı’nı kutladı. Etkinlikte yabancıuyruklu öğrenciler kendi kültürle-rini tanıttı.

B

Üniversite3Fırat Haber - Mart 2018

Page 4: 9’DA. fırat habergazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/sites/gazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/files/MART... · Gürok, teknoloji bağımlılığı ve madde bağımlılığı hakkında

Bingöl’den gelen öğrenciler Fırat Üniversitesini ziyaret ettileringöl’den Elazığ’a gelenlise öğrencileri, Fırat Üni-versitesini gezdi. BingölGenç Anadolu İmam

Hatip Lisesi öğrencileri Fırat Üni-versitesini gezerek üniversite hak-kında bilgi aldı. Genç Anadoluİmam Hatip Lisesi öğrencilerimeslek tercihlerine yardımcı ol-ması amacıyla, Fırat Üniversitesinigezdi. Eğitim, Teknoloji, Spor, Sağ-lık Bilimleri ve Mühendislik Fakül-telerini gezen öğrenciler, görevliöğretim üyelerinden bilgi aldı.

Bingöl Genç Anadolu İmamHatip Lisesi Müdür Yardımcısı Sa-dullah Arpa, Fırat Üniversitesinibeklediklerinden çok gelişmiş bul-duklarını belirterek, ziyarette ken-dilerine her türlü desteği sağlayanFırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Kutbeddin Demirdağ ve RektörYardımcısı Prof. Dr. Halil Hasar’ateşekkür ettiklerini söyledi.

Fırat Üniversitesinde eğitim

görmeyi çok istediklerini belirtenöğrenciler ise gezide kendilerineyardımcı olan üniversite yetkilile-rine teşekkür etti.

Fırat Üniversitesini gezen öğ-renciler son olarak Fırat Üniversi-tesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Halil Hasar’ı ziyaret ederek, birsüre sohbet ettiler. Ziyarete gelenöğrencilere üniversite materyalle-rinin bulunduğu çeşitli hediyelerverildi.

Fatih Anadolu Lisesi öğrencileri de üniversitedeElazığ Fatih Anadolu Lisesi öğ-

rencileri, meslek tercihlerine yar-dımcı olması amacıyla, FıratÜniversitesini gezdi. Fırat Üniver-sitesi Rektörlüğü Basın ve Halklaİlişkiler Koordinatörlüğü görevli-leri nezaretinde üniversitenin çe-şitli bölümlerini gezen 100öğrenci, burada bulunan öğretimüyelerinden üniversite hakkındaçeşitli bilgiler aldı.

B

Fırat Üniversitesi ÖğretimGörevlisi Rüçhan Keçeci,

Hocalı Katliamı konulu heykelyarışmasında birincilik ödülünelayık görüldü.

Gazi Üniversitesi Eğitim Fa-kültesi Resim İş Eğitimi Anabi-lim Dalı ile AzerbaycanBüyükelçiliğinin birlikte düzen-lediği “Duyulmayan Çığlık Ho-calı Uluslararası Resim ve HeykelYarışması”nda, Fırat ÜniversitesiEğitim Fakültesi Güzel SanatlarEğitimi bölümü Öğretim Görev-lisi Rüçhan Keçeci heykel yarış-masında birincilik ödülü kazandı.

Gazi Üniversitesinde gerçek-leşen ödül töreninde ÖğretimGörevlisi Rüçhan Keçeci ödü-lünü Azerbaycan Ankara Büyük-elçisi Hazar İbrahim, AzerbaycanCumhurbaşkanı BaşdanışmanYardımcısı Behruz Hasanov ileAzerbaycan Milletvekili ve Hoca-lı’nın son valisi Elman Memme-dov’un elinden aldı. ÖğretimGörevlisi Rüçhan Keçeci yaptığıeserle ilgili olarak şunları söyledi:“1992 yılının 25 Şubat’ı 26 Şubat’abağlayan gece Ermenilerin Azer-baycan’ın Dağlık Karabağ bölge-sinde bulunan Hocalı kasabasınayapmış oldukları katliam ve soy-

kırım hiçbir insanın asla unuta-mayacağı bir vahşetti. Bu vahşetikelimelerle anlatabilmek çok zor.Hiçbir kelimenin veya cümlele-rin bu katliamı anlatmaya yetece-ğini sanmıyorum. Bir insan vesanatçı olarak bu soykırımı anla-tabilmek için düzenlenen yarış-maya endüstriyel atık me-tallerden hazırlamış olduğum bireser ile katıldım. Yarışma so-nunda kazanan eserlere maddibir ödülün olmaması yarışmanınanlam ve önemini anlatıyor.

Yapmış olduğum eserde kar-nında bebeği olan bir anne bulu-nuyor. Anne sırtından tüfeğinucuna takılmış bir süngü ile kat-lediliyor. Anne figürünün üze-rinde yer alan kıyafetler yırtılmışve yarı çıplak bir şekilde tasar-landı. Bu anlatım annenin öldü-rülmeden önce işkenceye uğ-ratıldığını göstermek için yapıldı.Annenin sırtından vurulması kar-nındaki yavrusunu korumakta ol-duğunu gösteriyor. Bu vahşettasarlamış olduğum eserdendaha fazla bir şekilde maalesefHocalı’da yaşandı. İnşallah böylebir vahşet ve soykırım bir dahahiçbir yerde ve hiçbir millette ya-şanmaz.”

Hocalı Katliamı konulu heykelyarışmasında birincilik ödülü

Çocuk Evleri Sitesinde eğitim yapıldılazığ Çocuk Evleri SitesiMüdürlüğünde görevlipersonele verilen eğitimprogramı tamamlandı.

Elazığ Aile ve Sosyal Politikalar İlMüdürlüğüne bağlı Çocuk EvleriSitesinde çocuklara hizmet verenpersonele Fırat Üniversitesi Eği-tim Fakültesi öğretim üyeleri tara-fından eğitim verildi.

Elazığ Aile ve Sosyal Politika-lar İl Müdürlüğünün isteği doğrul-tusunda Fırat Üniversitesi EğitimFakültesi öğretim üyeleri tarafın-dan Çocuk Evleri Sitesinde ko-runma altında olan 0-18 yaş grubuçocuklara daha profesyonel hiz-met vermek, psiko sosyal gelişim-lerine katkıda bulunmak veakademik başarılarının yükseltil-mesine yardımcı olmak amacıylaçocuklara hizmet veren personeleyönelik düzenlenen eğitim prog-ramları tamamlandı.

Sosyal Politikalar BakanlığıElazığ Çocuk Evleri Sitesi Müdür-lüğünde görev yapan yönetici, öğ-retmen ve diğer personele yönelikolarak, “Değerler Eğitimi, Sanal

Dünyanın Tehditleri ve KorunmaYolları, Çocuklarda Cinsel İstis-mar Durumunda Bildirim ve Mah-remiyet Eğitimi, Ruh SağlığınıEtkileyen Faktörler ve ÇocuklukÇağı Travmaları, Öfke Kontrolü veKrize Müdahale, Serbest ZamanıEtkili Değerlendirme ve SosyalBeceri Eğitimi, Bağımlılık ve Ko-runma Yolları, Akademik Başarıve Motivasyon Yolları, Çocuk veErgenlerle Etkili İletişim, ÇocuklaNitelikli Zaman Geçirme ve Etkin-lik Örnekleri, Riskli DavranışlarıFark Etme ve Başa Çıkma Yolları,Tükenmişlik Sendromu ve BaşEtme Yolları” konularında, FıratÜniversitesi Eğitim Fakültesi Öğ-retim Üyeleri, Dr. Öğretim ÜyesiTuncay Yavuz Özdemir, Dr. Öğre-tim Üyesi Oğuzhan Özdemir, Dr.Öğretim Üyesi Burcu Gezer Şen,Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Savcı,Dr. Öğretim Üyesi Yasin Demir,Dr. Öğretim Üyesi Eyüp Bozkurt,Araştırma Görevlisi MustafaPamuk ve Araştırma GörevlisiRüstem Hayli tarafından eğitimverildi.

E

Ebru sanatına ilgi artıyorırat Üniversitesi ile HalkEğitim Merkezi Müdür-lüğü işbirliğinde Ebru sa-natı öğretmeni Emine

Fırat Tuncer eşliğinde Eğitim Fa-kültesinde bir atölyede ebru sa-natı öğrenen öğrenciler, boşzamanlarında yaptıkları ebru sa-natı ile hem zaman geçiyorlarhem de ileride sergi açmayı plan-lıyor.

Halk Eğitim Merkezindengelen Ebru sanatı öğretmeniEmine Fırat Tuncer, öğrencilerinkurslara olan ilgisinin gün geç-tikte arttığını belirterek, ebru sa-natını yaşatmak amacıyla bukursu açtıklarını söyledi. Üniver-site öğrencilerine hem Ebru sana-tını öğretmek hem de boşvakitlerini değerlendirmelerinisağlamak amacıyla bu kursu dü-zenlediklerini belirten Tuncer,“Atölyeye gelen öğrencilerimizders ortamlarının dışındaki boşvakitlerini değerlendiriyorlar.Amacımız hem öğrencilerimizeEbru sanatını öğretmek, hem de

sosyal faaliyetlerini daha iyi şe-kilde değerlendirmeleri konula-rında onlara yardımcı olabilmek.Burada öğrencilerimiz, içlerindengelen duygularını Ebru sanatına

döküyorlar. İlerleyen zamanlardasergi açmayı da planlıyoruz.” dedi.

Fırat Üniversitesinde eğitimgören öğrenciler ise, sınav stresin-den uzaklaşmak ve unutulmaya

yüz tutmuş Ebru sanatını tanıt-mak amacıyla bu kursa geldikle-rini belirtiler.

Halk Eğitim Merkezi Ebru sa-natı Öğretmeni Emine Fırat Tun-cer ile Ebru kursuna katılanöğrenciler, kendilerine her türlüimkânı sunan Fırat ÜniversitesiRektörü Prof. Dr. Kutbeddin De-mirdağ’ı makamında ziyaret etti-ler.

Geleneksel Türk sanatının enönemli dalları arasında yer alan veunutulmaya yüz tutmuş Ebru sa-natının öğrencilere öğretilmesi-nin önemli bir kültürel etkinlikolduğunu belirten Rektör Prof. Dr.Demirdağ, öğrencilerin eğitim-öğ-retim faaliyetleri dışında sanat ala-nında da kendilerini geliştirme-lerinin sevindirici olduğunu söy-ledi.

Öte yandan Fırat ÜniversitesiBasın Yayın ve Halkla İlişkilerMüdürlüğünün destekleriyle; öğ-renciler tarafından yapılan Ebrueserlerini içeren bir kitapçığınbaskısı yapıldı.

F

ırat Üniversitesinde “Ta-rihten Topluma; Toplum-dan Sanata ÇanakkaleZaferi” konulu panel dü-

zenlendi. Fırat Üniversitesi Edebi-yat Öğrenci Topluluğu tarafından

düzenlenen, Türk Dili ve Edebi-yatı, Sosyoloji ve Tarih bölümle-rinden öğrencilerin panelistolarak katıldıkları “Tarihten Top-luma; Toplumdan Sanata Çanak-kale Zaferi” konulu panel

düzenlendi. Program MehteranTakımının konseri ile başladı.Prof. Dr. Bahaeddin Ögel Konfe-rans Salonunda yapılan prog-rama, öğretim üyeleri, öğrencilerve davetliler katıldı. Programda,

Türk Dili ve Edebiyatı, Sosyolojive Tarih bölümlerinde öğrenimgören öğrenciler Yusuf Ölmez,Barçın Çevik, Hüsniye Gül veSevda Karapolat Çanakkale Zaferiile ilgili çeşitli bildiriler sundu.

“Toplumdan Sanata Çanakkale Zaferi” paneli yapıldı

F

Üniversite4 Fırat Haber - Mart 2018

Page 5: 9’DA. fırat habergazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/sites/gazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/files/MART... · Gürok, teknoloji bağımlılığı ve madde bağımlılığı hakkında

FÜ ‘Üniversite Tanıtım Günleri’nde yoğun ilgi gördü

Dünya genelinde birçoksektörün ve iş dünyası

temsilcisinin katıldığı ‘Uluslar-arası Cidde Turizm Fuarı’ndaElazığ standı büyük ilgi gördü.Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldı-rım’ın himayelerinde, Elazığ Va-liliği, Elazığ Belediyesi, ElazığTicaret ve Sanayi Odası, HarputVakfı ve Fırat Kalkınma Ajansıişbirliği ile gerçekleşen ve ulus-lararası anlamda Elazığ’ın katıl-dığı önemli organizasyon olan‘Uluslararası Cidde Fuarı’ için,Elazığ Vali Yardımcısı MehmetFevzi Dönmez başkanlığındaSuudi Arabistan’ın Cidde şeh-rine giden Elazığ heyeti, Elazığturizm potansiyelinin anlatıl-ması ve tanıtılması adınaönemli çalışmalara imza attı.

Birçok sektörün ve iş dün-yası temsilcilerinin katıldığı fu-arda Elazığ standı büyük ilgigördü.

Elazığ ürünleri tanıtıldı

28 Şubat-02 Mart 2018 tarih-leri arasında ziyaretçilerini ağır-layan Cidde Fuarı’nda Elazığ’ınürünleri ile birlikte turizm açı-sından tanıtımı yapıldı. Fuarınaçılışından önce Suudi Arabis-tan’ın Cidde Başkonsolosu Dr.Akif Menevşe ve Cidde TicaretAtaşesi Bilge Dönmez ile görü-şen Elazığ heyeti, hangi alan-larda görüşmeler yapılacağı vegerçekleşen fuarın geridönüşü anlamında ve-rimliliği artırmakadına istişarelerdebulundu. Yapılan is-tişare toplantısınınardından ilk görüş-mesini, Elazığ ValisiÇetin Oktay Kaldırım’ındaveti üzerine Elazığ’a gele-rek Dumandağ Grup ile ortak-laşa yatırım yapan Afrina GrupYönetim Kurulu Başkanı Abdul-hannan Balbey ile yapan Elazığheyeti, yatırım ve ticaret olanak-ları ile ilgili görüş alışverişindebulundu.

Arap iş dünyasından yoğun ilgi

Fuarın ikinci günündeCidde Ticaret ve Sanayi OdasıBaşkanlığında düzenlenen top-lantıya katılan Elazığ heyeti, bu-rada da Arap iş dünyasınınyoğun ilgisiyle karşılandı.

Cidde Ticaret Odası Baş-kanlığında düzenlenen toplan-tıda bir konuşma yapan ETSOBaşkanı İdris Alan, Suudi Ara-bistanlı yatırımcıları Elazığ’adavet etti. Başkan Alan yaptığıkonuşmada şu ifadelere yerverdi: “Biz şehrimize gelerek ya-tırım yapan veya yapmayı plan-layan tüm yatırımcılarımıza odaolarak adeta bir danışmanlıkhizmeti veriyoruz. Sayın Valimi-zin daveti üzerine şehrimizegelen Arap yatırımcılar özel-likle bu konuda memnuniyetle-rini dile getirmektedirler. Sizleride Elazığ’a yatırım yapmaya

davet ediyoruz.”

“Yatırımcıları Elazığ’a bekliyorum”

Cidde’deki toplantıda konu-şan Elazığ Belediye BaşkanıMücahit Yanılmaz ise yaptığıkonuşmada, Cumhurbaşkanı-mız Elazığ’ı ziyaret etmiş ve Ela-zığ’ımızda yatırım yapan şuanda aramızda bulunan CiddeAfrina Grup Yönetim KuruluBaşkanı Abdulhannan Muham-med Balbey ile de görüşmüştü.Bu görüşmede Sayın Cumhur-başkanımız Recep Tayyip Erdo-ğan, Balbey’e Elazığ’a yatırımyapmasından dolayı duyduğumemnuniyeti aktarmıştı. Böylebir organizasyona ev sahipliğiyaptığı için Cidde Ticaret Oda-sına ve siz katılımcılara teşek-kür ediyor, sizleri Elazığ’abekliyorum.” dedi.

Toplantıda daha sonra FıratKalkınma Ajansı Genel Sekre-ter Vekili Abdulvahap Yo-ğunlu’nun, Arap yatırımcı ve işadamlarının büyük bir dikkatletakip ettikleri, Elazığ’ın bir ca-zibe merkezi olduğunun anlatıl-dığı sunumu beğeni iledinlenildi.

Toplantının interaktif bölü-münde ise, Elazığ Turizm Der-neği Başkanı Burak Soylu veFırat Kalkınma Ajansı GenelSekreter Vekili Abdulvahap Yo-

ğunlu’nun iş dünyasıtemsilcilerinin sorula-

rını yanıtladıklarıtoplantıda Elazığ ileilgili Arap yatırım-cılar ve iş adamları-nın Elazığ’a dair

merak ettikleri ayrın-tılar anlatıldı.

Toplantıda son olarakkonuşma yapan Elazığ Vali Yar-dımcısı Mehmet Fevzi Dönmez,Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldı-rım’ın selamlarını ileterek baş-ladığı konuşmasında, Elazığ’ınvizyonu ve misyonundan bah-sederek Elazığ ve Elazığlınınyabancı yatırımcıya bakış açı-sını ve bu anlamda kendilerinesağlanacak kolaylıklardan bah-setti. Vali yardımcısı Dönmezve beraberindeki heyet ayrıcabir çok tur organizasyon şirketiyetkilileri ile de görüşerek, kör-fez ülkelerinden düzenlenecektur organizasyonları içerisineElazığ’ın da dahil edilmesini is-tediler.

Üst düzey görüşmeler yapıldıFuarın son gününde bir de-

ğerlendirme toplantısı yapanElazığ Vali Yardımcısı MehmetFevzi Dönmez ‘UluslararasıCidde Fuarı’nın Elazığ adınason derece verimli geçtiğini be-lirterek yabancı iş adamları vefirmalarla yapılan görüşmelerneticesinde Elazığ’da yeni yatı-rım imkanlarının sağlanmasıiçin önemli ve üst düzey görüş-meler yaptıklarını ifade etti.

Uluslararası Cidde TurizmFuarı’nda Elazığ tanıtıldı

ırat Üniversitesinin de iç-lerinde bulunduğu Türki-ye’den yedi üniversite,burs ve eğitim imkânlarını

anlatmak üzere Tunuslu öğrenci-lerle buluştu. Türkiye genelindenözel ve kamu üniversitelerinin biraraya geldiği çatı oluşum Uluslar-arası Öğrenci Hizmetleri Derneği-nin (ISSA) organizasyonu ilegerçekleşen öğrenci buluşmasıBaşkent Tunus’ta gerçekleştirildi.

Fırat Üniversitesi Basın Yayınve Halkla İlişkiler Müdürü Dr. Öğ-retim Üyesi İlhan Oğuz Akdemir,3-4 Mart’ta Tunus’ta düzenleneneğitim fuarında Fırat Üniversitesi-nin Tunuslu öğrencilere sunduğuimkanların çok cazip geldiğini be-lirterek, “Sayın Cumhurbaşkanı-mız Recep Tayyip Erdoğan’ınişaret ettiği üzere, Afrika ülkelerin-deki öğrencilerin yükseköğrenim-lerini Türkiye’de ve üniversi-temizde sürdürmeleri üniversite-mizin önemli hedeflerinden biri-dir.

Biz, Afrikalı öğrenciler içindaha kaliteli, ülkelerine faydalı ola-bilecek bir yükseköğrenimi taah-hüt ediyoruz. Umuyoruz ki Afrikalıkardeşlerimiz de bu fırsatı değer-lendirecek ve Elazığ’da Fırat Üni-versitesinde yükseköğrenimlerinedevam edeceklerdir.” dedi.

FEğitim fuarında Tunuslu öğrencilerle buluşuldu

ırat Üniversitesi, Milli Eği-tim Müdürlüğü ile UNI-LOOK Türkiye firmasınınortaklaşa düzenlediği

“Üniversite Tanıtım ve TercihGünleri” etkinliği yapıldı.

Elazığ Ramada Otel’de öğren-cilerin yoğun ilgi gösterdiği fu-arda, Fırat Üniversitesi ile birlikte17 üniversite stant açtı. Elazığ MilliEğitim Müdürlüğü ile koordineliolarak yürütülen çalışmalarla Ela-zığ’daki lise öğrencilerine üniver-siteleri yakından tanıma fırsatısunuldu.

Fuarı gezen Fırat ÜniversitesiRektörü Prof. Dr. Kutbeddin De-mirdağ, bu yıl ikincisi düzenleneneğitim fuarında katılımın yüksekolduğuna dikkat çekerek şunlarısöyledi: ‘‘Fuara gençlerin ilgisi ol-dukça fazla. 17 üniversite stantaçmış durumda. Bu fuarlarınamacı, her üniversitenin kendile-riyle ilgili bilgileri öğrencilerlepaylaşmak ve öğrencileri bilgi sa-hibi yapmaktır. Biz Fırat Üniversi-tesi olarak sadece Türkiye’de değil,uluslararası düzeyde yapılan bir-çok fuara katılarak üniversitemizitanıtıyoruz. Amacımız Fırat Üni-

versitesine birçok ülkeden öğ-renci çekebilmek. Fırat Üniversi-tesi her yönüyle gittiği tümfuarlarda yoğun ilgi görmekte. Budurum da bizleri memnun etmek-tedir.”

Fırat Üniversitesi Basın Yayınve Halkla İlişkiler Müdürü Dr. Öğ-

retim Üyesi İlhan Oğuz Akdemirise bu fuarın Elazığ’da düzenlen-mesinden memnuniyet duydu-ğunu belirterek, amaçlarınınüniversiteleri Elazığ’daki öğrenci-lerin yanına getirmek ve öğrenci-lerin üniversiteleri yakındantanımalarını sağlamak olduğunu

söyledi.Düzenlenen fuarda stantları,

Elazığ Vali Yardımcısı Erkan Kaç-maz, Fırat Üniversitesi RektörüProf. Dr. Kutbeddin Demirdağ,Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Meh-met Cebeci ile Prof. Dr. SadettinTanyıldızı tek tek gezdi.

F

Fuarverimli geçti

Türk Mühendis ve MimarOdaları Birliği (TMMOB),

8 Mart Dünya Kadınlar Günüdolayısıyla panel düzenledi.TMMOB’da düzenlenen panelekonuşmacı olarak Öğretim Gö-revlisi Öznur Aksoy, ÖğretimGörevlisi Büşra Ayazgül ve Dr.Öğretim Üyesi Onur YerlikayaŞaşmaz katıldı.

Fırat Üniversitesi Eğitim Fa-kültesi Öğretim GörevlisiÖznur Aksoy 25 yıllık meslekhayatından ve mesleki dene-yimlerinden bahsetti. Aksoy“Kadın olmak zor diyoruz yaişte bu zorlukları aşmak içinönce kendimize güvenmemizgerekli.” dedi.

Fırat Üniversitesi Eğitim Fa-kültesi Öğretim Görevlisi BüşraAyazgül de “Her kadının bir hi-kayesi vardır” diyerek konuş-masına başladı.

Virginia Woolf’un ‘En iyi ye-

tiştirilmiş kadınlar zihinleri enuygar olanlardır.’ sözünü akta-ran Ayazgül biz fikirleri uygar-laştırırsak toplumda uygarlaşırherkes de uygarlaşır diye düşü-nüyorum.” dedi.

Fırat Üniversitesi İktisadi veİdari Bilimler Fakültesi Dr. Öğ-retim Üyesi Onur Yerlikaya Şaş-maz ise toplumsal cinsiyethakkında konuştu. Şaşmaz“Kadın ve erkeğin fiziksel güçolgusunu biz oluşturmuşuz.Bunu toplum olarak biz isnatediyoruz. Örneğin konuşurkenkadınlar daha duygusallardır yada erkekler daha düz düşünürdiyoruz. Feminizmin özündeşöyle bir şey var: Kadınlar ve er-keklerden değil bireylerdenbahsetmek gerekiyor. Yani birerkişilik olarak insan olmalıyız.İnsan olarak bahsedildiğimizdeişte o zaman bütün sorunlar çö-zülecektir.” şeklinde konuştu.

“En iyi yetiştirilmiş kadınlarzihinleri en uygar olanlardır”Şerife Kurt - Fırat Haber

FÜ’de “Geçmişten Günü-müze Işık Olan Kadınlar”

konulu söyleşi programı düzen-lendi. Fırat Üniversitesi EğitimFakültesi tarafından 8 MartDünya Kadınlar Günü dolayı-sıyla “Geçmişten GünümüzeIşık Olan Kadınlar” konulu söy-leşi programı yapıldı.

Fırat Üniversitesi Tıp Fakül-tesi Konferans Salonunda dü-zenlenen etkinliğe, EğitimFakültesi Dekanı Prof. Dr. ErolAsiltürk, Tıp Fakültesi DekanıProf. Dr. Ahmet Kazez, FıratÜniversitesi Kadın Kolları Baş-kanı Günay Demirdağ, KadınKolları üyeleri, Gölbaşı ÖzelHarekât Daire Başkanlığındapolis memuru olarak görev ya-parken 15 Temmuzda yapılanhain darbe girişimi sırasındaşehit olan Hüseyin Göral’ın an-nesi Melehat Göral, Fırat Üni-versitesi bayan akademik ve

idari personeli, öğrenciler ve da-vetliler katıldı.

Programın açılış konuşma-sını yapan Eğitim FakültesiDekan Yardımcısı Prof. Dr. Mu-kadder Boydak Ozan, 8 MartDünya Kadınlar günü dolayı-sıyla Eğitim Fakültesi olarakgeçmişten günümüze ışık tutanbaşarılı kadınların hayat hikâye-lerini paylaşacakları bir prog-ram düzenlediklerini söyledi.

Düzenlenen programa ko-nuşmacı olarak katılan, ÇocukSağlığı ve Hastalıkları DoktoruSuzan Mutlu, Fırat ÜniversitesiVeteriner Fakültesi ÖğretimÜyesi Prof. Dr. Sema TemizerOzan, Çevre Mühendisliği Bö-lümü Öğretim Üyesi Prof. Dr.Ayhan Ünlü ve Eğitim FakültesiTürkçe Öğretmenliği son sınıföğrencisi Seyhan Yıldırım, ka-dınlar günü ile ilgili konuşmagerçekleştirdi.

“Geçmişten Günümüze Işık Olan Kadınlar”

Üniversite5Fırat Haber - Mart 2018

Page 6: 9’DA. fırat habergazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/sites/gazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/files/MART... · Gürok, teknoloji bağımlılığı ve madde bağımlılığı hakkında

azeteci Nazlı Çelik FıratÜniversitesinde öğren-cilerle bir araya geldi.Fırat Üniversitesi Türk

Dünyası İletişim Öğrenci Toplulu-ğu’nun davetlisi olarak üniversi-teye gelen Star Televizyonu HaberGenel Yayın Yönetmeni ve AnaHaber sunucusu Nazlı Çelik, Ata-türk Kültür Merkezi’nde öğrenci-lerle ‘Medya’ üzerine söyleşigerçekleştirdi.

Yoğun katılımın olduğu veNazlı Çelik’e ‘Yılın En İyi HaberSunucusu’ ödülünün verildiğiprograma, Fırat Üniversitesi Rek-tör Yardımcısı Prof. Dr. MehmetCebeci, İletişim Fakültesi DekanıProf. Dr. Aydın Çelik, Star Haberİstanbul Haber Müdürü SelmaÜstün, öğretim üyeleri, öğrencikonseyi üyeleri, vatandaşlar veçok sayıda öğrenci katıldı.

Söyleşi programına katılanStar Haber Genel Yayın Yönet-meni Nazlı Çelik öğrencilere mes-leki hayatından kesitler aktararak,ulaştığı başarının yollarını şu şe-kilde anlattı: “Annemin eteğindenayrılmayan bir kız çocuğuydum.İlkokulda notlarım hiç parlak de-ğildi. Annem derdi ki acaba hepböyle mi olacak. Ama ortaokuldansonra hep teşekkür takdirle bitir-dim okulumu. Yatılı okula gitti-ğimde 15 yaşındaydım. 4 seneyatılı okulda okudum. Sonra da İs-viçre’de yatılı okulda okudum.Daha sonra Amerika’ya gittim.Üniversiteyi bitirdim. Bir an öncememlekete döneyim ve işe başla-yayım diye düşünüyordum. Ne ya-pacağımı da açıkçası net olarakbilmiyordum. O zamanlar televiz-yon popüler ve son derece genişbir mecra. Hadi dedim televiz-yonda işe başlayayım. NTV’ye gir-dim. İlk önce spor bölümünegittim. Müsabakalar, maçlar ben-lik değil. Yani arada futbol maçla-rına, Fenerbahçe maçlarınagiderim ama baktım ki spor mu-habiri çıkmaz benden. Ekonomibölümüne gittim. Orada da hep ra-kamlar. O rakamlarla iyi olmadıaram. Kahvaltılı basın toplantıları,ekonomi muhabirliği de banagöre değil dedim. Kültür-sanat oda bir yere kadar. Konserlere, ser-gilere gittik. Yok dedim bu benimutlu etmeyecek. Sonrasında is-tihbarat bölümüne geldim. Buradatam olarak kendimi buldum.NTV’de muhabir olarak işe başla-mak araştırmacı ve meraklı ru-humu besledi. NTV yıllarında 6 yılboyunca polis-adliye üzerinde yo-ğunlaştım. Muhabirlik hayatımınsanıyorum bir dönemi şube kori-dorlarında, olay yeri incelemele-rinde, terörle mücadele şu-belerinde geçti. NTV’de ‘ŞehirNotları’ diye bir program yapmış-tım. Şehir notlarında hayatlaradeğmeyi, dokunmayı öğrendim.Hamalların hayatını, amele pazar-larındaki bir günlük yaşamı, bekarevlerini, çeşitli meslek gruplarınıtek tek inceledim. Kısacası kitap-larda okuduğumuz, filmlerde gör-düğümüz o hayatlara değmekdokunmak istedim.”

“Şehit haberleri her zamanönceliğimiz”

Çelik konuşmasını şöyle sür-dürdü: “Sonrasında muhabirlik yıl-ları bitti. Star TV’ye geçtim. 2 seneboyunca gece haberlerini hazırla-dım. NTV’de sokak muhabirliğiyaptığım günleri stüdyoya taşıdı-ğım günlere geldi sıra. Sanatçılar-dan ekonomistlere, şarkıcılara

farklı bir konuk yelpazesiyle karşı-laştım. Hafta sonu haberlerini,sonra ana haberleri sundum. Son6 senedir de Doğuş Grubu’nda ça-lışıyorum. Muhabirlikle başladı;editörlükle devam etti. 19 yıldır bumeslekteyim. Haber müdürlüğü,haber koordinatörlüğü derken, 6yıldır genel yayın yönetmeni ola-rak, gurur duyduğum bir habermerkezini yönetiyorum. Televiz-yonda program yapmak kolay birmeslek değil. İnsan çok travmatikolaylara sahne olunca kırılma nok-taları da bir o kadar fazla oluyordiye düşünüyorum. Benim içindekırılma noktası yaşadığım birkaçolay oldu. İnsanların hayatlarınadokunmak istiyorum. Star Haberolarak kırmızı çizgilerimiz var bi-liyorsunuz. Bu ülkenin birlik vebütünlüğüne zarar verecek hiçbirhabere imza atmıyoruz. Şehit ha-berlerimiz her zaman öncelikli.Çünkü askerlerimiz, polislerimizbu ülke için bizler için bedel ödü-yor. Biz bunun iki cihanda karşılı-ğını veremeyiz. Bu vefayı ödemekiçin elimizden geleni yapmalıyız.Kadına şiddet, çocuğa şiddet, istis-mar konularında da son dereceduyarlıyız. Bunlar bizim kırmızıçizgilerimiz.”

“Mehmetçikler hayatımdahep önemli oldu”

Mehmetçiklerin hayatında çokönemli olduğunu ifade eden Çelik:

“Polislerle, askerlerle yıllar içindesıkça beraber çalıştım. Onları kal-ben çok seviyorum. Bu ülkedeşehit olan askerlerimiz, ağlayananne-babalar, eşler, cami avlu-sunda yetim kalan evlatlar 60 sa-niye haberlerimize girip bitsinistemedik. Ateş düştüğü yeri yakı-yor. Buradaki farkındalığı anlat-mak şehitlerin sayıdan, rakamdanibaret değil bir candan ibaret oldu-ğunu anlatabilmek amacıyla neyapabiliriz diye düşündük. Dedimki yanlarına gitmeliyiz. Zor görev-leri bizler de görüntülemeliyiz.Türk halkına aktarmalıyız ki onlarda belki biz oraya gidince empatiyaparlar. Haritayı açtık. Bir baktıkDağlıca var. Birçok şehit verdiği-miz yer. Genelkurmay başkanlığabir yazı yazdım. Yılbaşı gecesi ai-lelerinden uzak oldukları için yan-larına gideyim ve yılbaşını onlarlabirlikte geçireyim istedim. Güven-lik şartları ve kötü hava koşulu ne-deniyle izin bir hafta sonra geldi.24 saat çekim iznim vardı. Birliktegittiğimiz muhabir arkadaşım şuanda Afrin’de harekatı görüntüle-yen Murat Uslu da benimle bera-berdi. 4 kişilik bir ekiple buradaçekim yaptık. Daha sonra benimiçin en önemli ziyaretlerden biriolan Kato var biliyorsunuz. ŞehitYarbay Songül Yakut’a Allah rah-met eylesin. Tümgeneral AydoğanAydın ve tüm şehit askerlerimizinde ruhu şad olsun. Daha sonralarıYüksekova’ya gittik. Hendek ope-

rasyonunun olduğu dönemde as-kerimiz ve polisimizin yalnız ol-duğu dönemde Star Haber olarakoralara gittik. Çekimlerimizi yap-tık. Şehit olan çok arkadaşımızoldu. Hendek operasyonunda şe-hitler verdik. Onlar da bayrağımıziçin milletimiz için toprağımıziçin şehit oldular. Dolayısıyla hepbir bedel ödüyor insan. Biz bumesleği yaparken çokça tehditleralıyoruz. Ama korkudan arınmışolmak lazım bu mesleği yapabil-mek için. O cesareti o güveni ken-dinizde bulmanız lazım. Şehadetegidenler canlarıyla o bedeli öder-ken onların yanında bizim aldığı-mız risklerin ne önemi var. Yinebir gün hep beraber helikopter ileDağlıca’dan dönüyoruz. Pilotlar-dan birisi ‘Birlikte fotoğraf çektire-bilir miyiz?’ dedi. Tabii dedim.Ama siz çekin dedi. Üstlerindeasker kıyafetleri beraber selfie çek-tik. Bir ay sonra da onların şehadethaberini aldık. Elbetteki hepimiziçin çok zor. Beraber vakit geçi-rince daha da zor.” dedi.

“İyi ki gazeteci olmuşum”

Çelik konuşmasına şöyledevam etti: “Aynı şekilde düşün-mek zorunda değiliz. Herkesin tut-tuğu bir takım gibi benimsediğibir parti olabilir. Bir düşünce ola-bilir. Farklı partileri benimseyebi-liriz; oy verebiliriz. Bunun adıdemokrasidir. Ama ülkemizi, vata-

nımızı sevmek partiler üstü bir du-rumdur. Hangi partiye oy verirse-niz verin, hangi fikri savunursanızsavunun ortak paydamız herzaman insan olmalı. Bu ülkeyi butoprağı sevmek olmalı. Bazen dü-şünüyorum soruşturmalar, davalarşunlar, bunlar… Annemde çoğuzaman, çok yorulduk hadi bırak buişi. Sen mi kurtaracaksın bu dün-yayı diyor. Yok diyorum; benimgücüm ona yetmez. Ama önemliolan bu işin içerisinde kaç kişininhayatına değip, dokunabildiğimizolacak. Ve kaç kişiye bir farkında-lık oluşturduğumuz olacak. Bazenkendime soruyorum. Bu mesleğiyapmasam hangi mesleği yapar-dım diye düşünüyorum. Hiçbirşeybulamıyorum. Benden ancak gaze-teci olurmuş. İyiki de gazeteci ol-muşum. Çünkü insanların hayat-larına değiyorum, dokunuyorum.Askerimizin, polisimizin yaşadık-larını ekranlardan milyonlara ak-tarma şansına sahibim. Bu benimiçin büyük bir lütuf ve bunun kar-şılığı elbette parayla pulla ölçüle-mez. Yüzlerce, binlerce mesajalıyorum. Haberini yaptığımızKato, Dağlıca, Yüksekova, Nusay-bin gibi gittiğimiz bütün haberle-rin ardından şehit eşlerinden, şehitanalarından, babalarından, asker-lerimizden, polislerimizden parayapula hiçbirşeye değişemeyeceğimo kadar güzel mesajlar geliyor kiher birini okuyorum. Evet uzunuzun tek tek yanıt veremiyorum

çünkü birinin hakkı kalacak diyeüzülüyorum. Ama her birini oku-yorum iyi ki onlarla beraberim; iyiki onların yanında kendimi iyi his-sediyorum diyorum. Siz de ne ya-parsanız yapın severek yapın,kalpten yapın. Kalpten yapmadığı-nız zaman sonunda hayır gelmi-yor. Evet benim mesleğimmeşakkatli. Çocuğum iki aylıktı.Ben tekrar işe koşturdum. Bir günizinle çalıştım. Sabah 9’da işe baş-lıyor akşam 21 gibi eve gidiyor-dum. Kaç yılbaşı, kaç bayramailemle geçirdiğimi hatırlayamı-yorum. Çünkü sayısı çok az. Bizimhafta sonumuz yok. Bir hayat tarzıbu. Gazetecilik böyle bir şey. 7’den70’e milyonlarca kişi izliyor bizi.Farklı partiye gönül veren insanlarda bizi izliyor. Herkesin benimse-diği bir parti olabilir veya tuttuğubir taraf, ideolojisi yakın geldiğiyer olabilir. Ama biz mümkünmertebede tarafsız olmayı o siz-lere hazırladığımız 45 dakikalıkhaber bülteninde olanca net tab-loyu ortaya koymaya, bunun karşı-lığında o yorumu sizlere bırak-mayı tercih ediyoruz. Elbetteki as-kerimiz, polisimiz, şehitlerimiz, ül-kemizin birlik ve bütünlüğüdediğim gibi her zaman kırmızıçizgimiz.”

Nazlı Çelik Elazığ’a hayran kaldı

“Anadolu’yu gezmeyi yeni yer-ler görmeyi çok seviyorum. O yüz-den de koşa koşa Elazığ’a geldim.Elazığ’ı çok beğendim. O meşhurHarput Kalesi’ni görmeden bura-lardan gitmek istemedim. KebanBarajına gittik. Güzel bir gün ge-çirdik” diyerek konuşmasını ta-mamlayan Nazlı Çelik’eprogramın sonunda Fırat Üniver-sitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Mehmet Cebeci tarafından ‘YılınEn İyi Haber Sunucusu Ödülü’takdim edilirken İletişim FakültesiDekanı Prof. Dr. Aydın Çelik tara-fından da günün anısına Fırat Üni-versitesi logolu bakır işlemeli saathediye edildi.

Fırat Üniversitesi, Star TV Haber Genel Yayın Yönetmeni Nazlı Çelik’i ağırladı

G

Nazlı Çelik gazetecilikteki deneyimlerini paylaşırken, “Ülkemizin bütün-lüğüne zarar verecek hiçbir habere imza atmıyoruz” ifadelerini kullandı. A. Baki Ünal - Fırat Haber

Manşet6 Fırat Haber - Mart 2018

Page 7: 9’DA. fırat habergazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/sites/gazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/files/MART... · Gürok, teknoloji bağımlılığı ve madde bağımlılığı hakkında

RT ‘Genç İletişimciler Ya-rışması’ bilgilendirmetoplantısı yapıldı. FıratÜniversitesi İletişim Fa-

kültesi “TRT Geleceğin İletişimci-leri Yarışması” tanıtımtoplantısına ev sahipliği yaptı.TRT eğitim dairesi uzmanları tara-fından genç iletişimciler yarışma-ları konusunda Fırat Üniversitesiİletişim Fakültesi öğrencilerinebilgilendirme toplantısı yapıldı.TRT Eğitim Dairesi uzman perso-nelleri tarafından ‘Genç İletişimci-ler Yarışmaları’ konusunda yapılaneğitim toplantısına öğrencileryoğun ilgi gösterdi. İletişim Fakül-tesinde gerçekleştirilen toplantıyaTRT’de muhabir olarak görevyapan Gökhan Gönültaş ve TRTEğitim Sorumlusu Erhan Görgülü-arslan konuşmacı olarak katıldı.

Yarışma hakkında ayrıntılı bil-giler aktaran Gökhan Gönültaş“4.’sünü düzenlediğimiz yarışmageleceğin medya çalışanları ola-cak sizler için önemli bir tecrübeniteliğine sahip. Yarışmamıza sizgeleceğin iletişimcilerinin güzelprojelerle katılmasını temenni edi-yoruz.” dedi. Yarışmanın kategori-lerinden ve ödül törenindenbahseden Gönültaş yarışmanınson başvuru tarihinin 4 Mayıs ol-duğunu söyledi.

“Yarışmaya katılım oranınıartırmayı planlıyoruz”

Fırat Haber Gazetesi muhabi-rinin ‘Genç İletişimciler Yarışması’hakkında merak edilen sorularını

TRT personeli Gökhan Gönültaşcevaplandırdı.

Gökhan Bey fakültemize hoş-geldiniz. Öncelikle sizi biraz ta-nıyabilir miyiz?

Hoşbulduk. TRT muhabiriyim.1998 yılında TRT’nin açmış ol-duğu sınavla kurumda işe başla-dım. TRT’de önce 3 yıl stajyerolarak görev yapılır. Benim ilkgörev yerim Çukurova haber mü-dürlüğüydü. Orada yaklaşık 6 yılçalıştım. Bölgede çalıştığımız içinAdana bölgesine bağlı olan illerde

her türlü haber hizmetinde görevyaptım. Buna spor dahil eğitim,kültür, sanat aklınıza ne gelirse…Çünkü bölgelerde ayrım yapılmaz,bir alan seçme durumunuz yoktur.Ama Ankara’da durum farklıdır.Sonraki yıllarda Ankara’ya gittim.İki yıl parlamento muhabirliğiyaptım. Sonrasında TRT Spor ka-nalında editörlük yaptım. Son ola-rak da Eğitim Dairesinde eğitimsorumlusu olarak görev yapmak-tayım.

Geleceğin genç iletişimcileri

yarışması ne zaman başladı?Geleceğin iletişimcileri yarış-

ması 2015 yılında başladı. Bu yıl4.’üncüsü yapılacak. Bundan önce3 defa düzenlendi. Yarışmaya heryıl ortalama 40 civarında üniver-site katılıyor. Fırat Üniversitesiniziyaret etme amacımız öğrencile-rin yarışmaya katılım oranını artır-mak. Yarışmayla ilgili öğrenciarkadaşlarımıza bilgiler aktardık.

Yarışmanın kategorileri ne-lerden oluşuyor?

Yarışmada 4 ana kategori var.

Ana kategorilerimiz radyo yayın-cılığı, televizyon, görsel habercilikve internet yayıncılığı olarak sıra-lanmaktadır. Bu 4 anadalın altındada bir takım dallar var. Bunlardanradyo yayıncılığında eğitim, kül-tür, belgesel ve haber programıdiye bir dalımız var. Burası dakika-lık bir bölüm olacak. Radyo olduğuiçin de bu radyo kayıtları mp3 şek-linde kayıt edilecek. Drama prog-ramı konu seçiminde serbest 10dakikalık bir süre veriliyor. Yinemp3 formatında kayıt yapılacak.TV yayıncılığındaki alt dallarda

kısa film, belgesel film, televizyonprogramında da eğitim, kültür,sanat, sağlık, ekonomi, çocuk,müzik klibi gibi bir alt dal belirle-yerek yarışmaya katılabilecekler.Sesli görüntülü habercilikte tel-evizyon haberi, haber programı veTV spor haberi diye bir kategori-miz var. İnternet günümüzde çoköne çıktı. İnternet yayıncılığı dabu anlamda önemli ana kategori-mizden bir tanesi. Saydığım alan-larda başvuru yapabiliyorlar.

Genç iletişimci arkadaşları-mızın yarışmaya ilgileri nasıl?

Üç yıldır devam eden bir ya-rışma. Ortalama 40 üniversite ka-tılıyor. Yani genel olarak bir ilgivar. Bu ilgiyi biz daha üst seviye-lere çekmek istiyoruz. 70’e yakınİletişim Fakültesi olduğuna göre30 civarında üniversitenin bu bö-lümlerinden de ilgi olmasını isti-yoruz. Kıbrıs ve Orta Asyaülkelerinde de ilgi var. TRT ekibiolarak bu durumu daha fazla üstseviyelere çıkarmak için çalışıyo-ruz.

Yarışmanın, dereceye girenöğrenci arkadaşlarımıza artılarıneler olabilir?

TRT bu yarışmada sembolikheykelciğin dışında para ödülü desunuyor. Bu da belki bir başlangıçiçin iyi olabilir. Birinciyi 4 bin, ikin-ciyi 3 bin, üçüncü olanı da 2 binlira para ödülüyle ödüllendiriyor.Bu ödüller teşvik edici olabilir.Prestij anlamında da katkı sağlaya-caktır. Özgeçmişlerinde bir dene-yim olarak yer alacaktır.

TRT, İletişim Fakültesi öğrencileri ile buluştu

TFÜ İletişim Fakültesi “TRT Geleceğin İletişimcileri Yarışması” tanıtım toplantısına ev sahipliği yaptı. A. Baki Ünal - Fırat Haber

ırat Üniversitesi İktisatÖğrenci Topluluğu tara-fından düzenlenen ve öğ-rencilerin yaptığı araştır-

ma-değerlendirmeler sonucundabelirlenen ‘Şehrin Ekonomi Ödül-leri’nde 11 dalda şehrin ekonomi-sine can veren girişimcilere ödülverildi.

Fırat Üniversitesi İktisat Öğ-renci Topluluğu tarafından Ata-türk Kültür Merkezi’nde bu yıl ilkidüzenlenen ‘Şehrin EkonomiÖdülleri’ programı kapsamında11 dalda ödüller sahiplerini buldu.Atatürk Kültür Merkezi’nde dü-zenlenen ödül törenine, Elazığ Va-lisi Çetin Oktay Kaldırım,Belediye Başkan YardımcısıMasar Ayaz, Fırat ÜniversitesiRektörü Prof. Dr. Kutbeddin De-mirdağ, Elazığ TSO Başkanı İdrisAlan, Organize Sanayi BölgesiYönetim Kurulu Üyesi MuhittinKaya, İktisadi ve İdari Bilimler Fa-kültesi Dekanı Prof. Dr. Zahir Kız-maz, Final Okulları YönetimKurulu Başkanı İbrahim Taşel,ELİKAD Başkanı Prof. Dr. Yase-min Açık, öğretim üyeleri, öğren-ciler ve çok sayıda davetli katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklalMarşı’nın ardından başlayan tö-rende açılış konuşmasını yapanElazığ Valisi Çetin Oktay Kaldı-rım, İktisat Öğrenci Topluluğunuyapılan programdan dolayı tebriketti. Elazığ’ın gelişen bir şehir ol-duğuna değinen Kaldırım, “Başa-rıya aç bir ekibimiz var. Kamuylabelli bir noktaya kadar gelebilirsi-niz. Kamusal yatırımla daha iyiyerlere gelebilirsiniz. Bir ili şahakaldıran özel sektördür. Özel sek-tör konusunda vizyonumuzu çokiyi belirlememiz, yenilememiz,dünyaya açılan bir şehir olmamızlazım. El birliği ile hem şehrin viz-yonunu genişleteceğiz hem degeleceğe yönelik büyüyen, kalkı-nan, gelişen bir şehir haline gele-

ceğiz. Siz öğrencilerimizden deörnek bir girişimci olmanızı bek-liyorum.” dedi.

İktisat Öğrenci Topluluğunabu güzel organizasyondan dolayıteşekkür ediyorum diyerek ko-nuşmasına başlayan Fırat Üniver-sitesi Rektörü Prof. Dr. KutbeddinDemirdağ üniversite-sanayi işbir-liğinin önemine vurgu yaptı. Prof.Dr. Demirdağ “Elazığ, Doğu Ana-dolu Bölgesi ve Türkiye ekono-misi için önemli bir şehir. Tarımve madencilik sektörleri bakımın-dan gelişmiş olan Elazığ, bugünönemli sanayi işletmelerine ev sa-hipliği yapmaktadır. Ortaya çıkanürünlere baktığımızda tarımürünlerinden, su ürünlerine, ma-dencilik ve sanayii ürünlerinekadar geniş bir yelpaze görüyo-ruz. Bölgenin önemli bir lojistikmerkezi olması, Elazığ’ı yeni yatı-

rımların önemli adreslerinden biriyapıyor. Bu anlamda Elazığ gele-cek için yatırım potansiyeli bakı-mından umut vaat etmektedir.Üniversitemiz de önemli işlerekatkılar vermekte. Fırat Üniversi-tesi ailesi 50 bine yaklaşan öğren-cisi ile iş hayatına hazırlanmanınsorumluluğu içerisindedir.” şek-linde konuştu.

Fırat Üniversitesi İktisat Öğ-renci Topluluğu Danışmanı Dr.Öğretim Üyesi İzzet Taşar ise“Şuna inanıyorum ki dersler sa-dece sınıflarda değil, aynı za-manda tecrübe edinmiş insan-lardan da edinilebilir. Bu bağ-lamda öğrencilerimizin sizlerdençok şey öğreneceğine tüm sami-miyetimle inanıyorum. Toplumolarak iyi yapılmış işleri takdir et-meye ihtiyacımız var. Kötüyüeleştirmek kolaydır. Bizler yapıcı

olup iyiyi onurlandırmalıyız. Bubağlamda bu geceyi düzenlemecesaretini gösterdik. Bir söz var-dır: ‘Erdemin ödülü bizzat kendi-sidir’ diye. Dolayısıyla işini iyiyapıyor olmak zaten insanın ala-bileceği en büyük ödüldür. İşiniiyi yapan, iyi yapma gayreti içeri-sinde olan ama bizim burada ödülveremediğimiz herkesi de gönül-den tebrik ediyorum. Bütün öğ-rencilerime de bu güzel etkinlikiçin teşekkür ediyorum.” diyereksözlerini tamamladı.

Konuşmaların ardından istih-dam rekortmeni, kurumlar vergisirekortmeni, gelir vergisi rekort-meni, en büyük yatırım ödülü, ih-racat rekortmeni, şehir dışıpaydaş ödülü, en iyi portföy yöne-tici, en iyi kadın girişimci, gele-neğe vefa ödülü, onur ödülü vejüri özel ödülü verildi.

F

‘Şehrin Ekonomi Ödülleri’ Elazığ’da sahiplerini buldu

Fırat Üniversitesi Tıp Fa-kültesi Bilimsel Araştırma

Topluluğu (FÜTBAT) tarafın-dan düzenlenen “Kulak BurunBoğaz Alanındaki Gelişmeler”konulu 5. Ulusal Tıp ÖğrenciKongresi, Fırat Üniversitesi evsahipliğinde yapıldı.

Fırat Üniversitesi Tıp Fakül-tesi Konferans Salonu’nda yapı-lan öğrenci kongresine, FıratÜniversitesi Rektörü Prof. Dr.Kutbeddin Demirdağ, İnönüÜniversitesi Rektörü Prof. Dr.Ahmet Kızılay, Fırat Üniversi-tesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ahmet Kazez, İnönü Üniver-sitesi Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Hakan Parlakpınar, Tıp Fa-kültesi öğretim üyeleri ile 12üniversiteden toplan 233 Tıpöğrencisi katıldı.

Program öncesi görev şe-hidi Fırat Üniversitesi Hasta-nesi Başhekimi merhum Prof.Dr. M. Said Berilgen’i anmaprogramı düzenlendi.

Fırat Üniversitesi Tıp Fakül-tesi Nöroloji Anabilim Dalı Baş-kanı Prof. Dr. Bülent Müngen,merhum Prof. Dr. M. Said Beril-gen hocayı anlattı. Fırat Üniver-sitesi Rektörü Prof. Dr.Kutbeddin Demirdağ ise Prof.Dr. M. Said Berilgen’in iyi birhekim iyi bir insan olduğunu

hatırlatarak, onu kaybetmeninhala derin üzüntüsünü yaşadık-larını söyledi.

Kongre ile ilgili görüşlerinide dile getiren Rektör Prof. Dr.Demirdağ, her şeyden önce Tıpöğrencilerinin iyi bir insan vehekim olmaları gerektiğiniifade ederek, hekimlerin hasta-lara karşı sabırlı olmaları, neza-ketlerini koruyarak hizmetsunmaları gerektiğini belirtti.

İnönü Üniversitesi RektörüProf. Dr. Ahmet Kızılay da kon-grenin başında merhum Prof.Dr. M. Said Berilgen’in anılma-sından büyük bir onur duydu-ğunu dile getirerek, sağlıkta hertürlü şiddete karşı olduklarınınaltını çizdi.

Fırat Üniversitesi Tıp Fakül-tesi Dekanı Prof. Dr. AhmetKazez ise 5. Ulusal Tıp ÖğrenciKongresi’ne ev sahipliği yap-maktan dolayı mutlu oldukla-rını vurgulayarak, kulak, burun,boğaz alanındaki gelişmelerikonu alan kongre sayesinde öğ-rencilerin birçok yeniliği ve fay-dalı bilgileri anlatarakpaylaşacaklarını söyledi.

3 gün süren 5. Ulusal TıpÖğrenci Kongresi, poster su-numu ve çeşitli konularda otu-rumların gerçekleştirilmesiylesona erdi.

Tıp öğrenci kongresindealandaki gelişmeler anlatıldı

Fotoğr

afla

r:Bü

şra

Eroz

an

Kader Çelik - Fırat Haber

Manşet7Fırat Haber - Mart 2018

Page 8: 9’DA. fırat habergazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/sites/gazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/files/MART... · Gürok, teknoloji bağımlılığı ve madde bağımlılığı hakkında

Vefatının 100. yıl dönümünde Abdülhamid Han anıldıırat Üniversitesi EğitimGönüllüleri Öğrenci Top-luluğu (FÜNİEG) tarafın-dan Prof. Dr. İbrahim

Yılmazçelik’in konuşmacı olarakkatıldığı “Vefatının 100. yıl dönü-münde Abdülhamid Han’ı Anla-mak” konulu bir konferansdüzenlendi.

Fırat Üniversitesi Mustafa Te-mizer Konferans Salonunda dü-zenlenen konferansa, Elazığ SivilToplum örgütlerinden pek çokkişi, Fırat Üniversitesinden çok sa-yıda akademisyen ve öğrenci ka-tıldı.

Prof. Dr. Yılmazçelik, “Abdül-hamid Han’ı anlamak her şeyi an-lamaktır” diyerek konuşmasınabaşlayarak bir devlet adamı veinsan olarak Sultan AbdülhamidHan’ı ve dönemini ana hatları ileanlattı. Prof. Dr. Yılmazçelik şun-ları söyledi: 10 Şubat 1918 tari-hinde vefat eden Sultan

Abdülhamid Han’ın 100. ölüm yıldönümü sebebiyle bu yıl pek çoketkinlik gerçekleştirildi. Etkinliklersevindirici bir durum. Bunun baş-lıca sebebi bu döneme gelinceyekadar Sultan Hamid hakkındakibilgilerin az olması ve tek taraflıolarak onu kötüleyen bir tarih an-layışının olması. Dolayısıyla Ab-dülhamid Han’ın konusugündeme geldiği zaman Abdülha-mid’i sevenlerin yanında bir desevmeyenlerin olduğunu belirt-mek lazım. Bunun başlıca sebebiSultan Hamid hakkında uzun birdönem, menfi propagandalar ya-pılmış olmasıdır. AbdülhamidHan’ın 33 yıllık iktidarı söz ko-nusu. Her olayı, dönemin siyasi, ik-tisadi, sosyo-ekonomik şartlarınıgöz önüne alarak değerlendirmekgerekir. Biz tarih kitaplarına baktı-ğımız zaman Abdülhamid’in üze-rinde yoğun bir sis perdesigörüyoruz. Özellikle Avrupa’nın

tesiri ile uzun bir dönem, Abdül-hamid kan dökücü, zalim bir padi-şah olarak değerlendirildi. Oysabu dönemde Abdülhamid’in ikti-

darı boyunca imzaladığı idam ka-rarları oldukça az olup, bu da enadi suçlara verilen cezalardır.”

Abdulhamid Han’ın kişisel

özelliklerinden bahseden Prof. Dr.Yılmazçelik konuşmasına şöyledevam etti: “Osmanlı’nın enbüyük sultanlarından biri olup,

Avrupalı tarihçilerin değerlendir-meleri doğrultusunda oldukça dazekidir. Zira Avrupalı tarihçilerzeka açısından bakıldığı zamanAbdülhamid’i üçüncü sıraya koyu-yorlar. Birinci sırada Fatih SultanMehmet Han, ikinci sırada KanuniSultan Süleyman ve üçüncü sıradaise Abdülhamid Han yer alıyor.Abdülhamid Han hâlâ daha, anla-şılmış bir insan değil. Bize düşengörev en azından bir tarihçi olarakbu noktada dilimiz döndüğünceyeni yetişen nesillere bunu anlat-maktır.”

Sultan Abdülhamid dönemin-deki siyasi, ekonomik ve askeri ge-lişmeleri ve buna bağlı olarak heralanda yapılan büyük kalkınmafaaliyetlerinden de bahseden Yıl-mazçelik, konuşmasının sonunda“Abdülhamid Han’ı anlamak herşeyi anlamaktır.” diyerek, konfe-ransını tamamladı. Konferans öğ-rencilerin soru-cevaplarıyla bitti.

FBüşra Erozan - Fırat Haber

Prof. Dr. Şimşirgil, Abdülhamid Han’ı anlattıarihçi-yazar Prof. Dr.Ahmet Şimşirgil, Sultan2. Abdülhamid Han’ınvefatının 100. yılı dolayı-

sıyla düzenlenen anma progra-mına katıldı. Prof. Dr. Şimşirgil,Abdüllhamid Han’ın kişiliği vedevlet adamlığı hakkında prog-rama katılan konuklara bilgilerverdi.

Elazığ Belediyesi Kültür veKongre Merkezinde düzenlenenprograma Elazığ Belediye BaşkanYardımcısı Mazhar Ayaz, öğrenci-ler ve çok sayıda vatandaş katıldı.Osmanlı İmparatorluğu’nun 34.padişahı Sultan AbdülhamidHan’ı vefatının 100. yılında deği-şik yönlerini anlatan Prof. Şimşir-gil, yoğun ilgiyle takip edildi.

Açılış konuşmasını yapan Ela-zığ Belediyesi Başkan YardımcısıMazhar Ayaz “Elazığ Belediyesiolarak 2014 yılından itibaren ger-çekleştirdiğimiz fiziki çalışmalarlaberaber hep bir adım daha öneçıkma gayreti içindeyiz. Fiziki ola-rak bir şehrin gelişimi sürdürülür-ken sosyo- kültürel anlamda dadesteklenmesi gerekiyor. Bu ne-denle fiziki, sosyal ve kültürel ça-lışmaları bir bütünün parçalarıolarak gördük ve bu doğrultudaçalıştık. Belediye Başkanımız Mü-cahit Yanılmaz 2018 yılını kültürve sanat yılı olarak ilan etti ve budoğrultuda çalışmalara devamedeceğiz. 2018 yılında kültür vesanat şehri olan Elazığ’ımızda sa-nata dair tüm renkleri daha büyükbir coşkuyla yaşayacağız. Gayemiztüm sahip olduğumuz değerleri-mizi bugün yaşamak ve geleceğe

taşımaktır.” dedi. Amacımız tümhemşerilerimize kaliteli ve verimlizaman geçirmelerine katkı sağla-maktır diyen Başkan YardımcısıMazhar Ayaz, işte bu salonda an-lamlı programlardan birini ger-çekleştirmek üzere gelmişbulunmaktayız.

Abdülhamid Han’ı 100. yı-lında saygıyla anıyoruz.” diyerekkonuşmasını bitirdi. Daha sonrakonuşmasını yapmak üzere kür-süye tarihçi Prof. Dr. Ahmet Şim-şirgil geldi.

“Dönemin koşullarını iyi bilmek lazım”Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, ko-

nuşmasında şair Necip Fazıl Kısa-kürek’in “Abdülhamid Han’ıanlamak, her şeyi anlamaktır” sö-züne değinerek, bence çok doğrubir söz. Fakat inanın arkadaşlar,bugün ‘Abdülhamid Han’ı anla-mak, her şeyi anlamaktır’ diyen,bunu söyleyen insanların ben ço-ğunun hâlâ anlamadığını düşünü-yorum. Onu anlamak için o gününşartlarını iyi bilmek lazım yoksabüyük yanlışa düşeriz.” dedi.

Abdülhamid Han’ı anlatırkeno dönemin koşullarına değinenŞimşirgil “Abdülhamid Han Tür-kiye’si yabancıların etkisi altın-daydı; yabancılara bağımlıhaldeydi. Abdülhamid Han devle-tin başına geçtiği zaman OsmanlıDevlet’i, yabancılar tarafındanzorla aldırılan borçları ödeyemezdurumdaydı. Şartları bilmezsekAbdülhamid Han’ı yanlış anlarız.Abdülhamid Han’ın tahta çıktı-ğında perişan bir devlet vardı. Ab-

dülhamid Han denildiğinde 33yıla değil, 30 yıla bakmak lazım.Abdülhamid Han’ın 30 yıl kendiidaresidir, diğer 3 yılı AbdülhamidHan adına başkalarının idaresidirve memleketin mahvolmasınagiden bir süreçtir. Dolayısıyla Ab-dülhamid Han tahta çıktığındaperişan bir devlet vardı ama iner-ken dünyanın 7 devletinden birisivardı. Abdülhamid’i anlamakbütün düğümleri çözmek, ön yar-gıları kökünden kazımak demek-tir. Sultan Abdülhamid Han’ı birnebze olsun anlamaya çalışalım.Bugün en modern müesseselerhep o döneme aittir. Borç verenlerdemiryolu yapmasına izin ver-medi ama birçok demiryolu yap-tırdı. Asla yabancıların istediğiniyapmadı. Bugün İstanbul ve Ru-meli’nin elimizde olmasını Abdül-hamid Han’a borçluyuz.” şeklindekonuştu.

10 Şubat 1918 yılında vefateden Sultan 2. Abdülhamid’in si-yasi yaşamını, sanata ve sosyal ha-yata bakış açısını da ele alan Prof.Dr. Şimşirgil, Abdülhamid Han’ındaha önce hiç anlatılmamış yönle-rini dinleyicilerine aktardı.

‘‘Çok merhametliydi’’Prof. Dr. Şimşirgil, Abdülha-

mid Han’ın kişiliği ve devletadamlığı hakkında ise şunlarıifade etti: “Sultan Abdülhamid’inkonuşup da ikna edemediği ikincibir adam yoktur. Müthiş bir zekave ikna kabiliyetine sahip bir padi-şahtı. Çok merhametliydi. Os-manlı tarihinde idam cezasını enaz onaylayan padişahtı. Osmanlıkarizmasını dünyada bir numarayaptı ve yabancı devletler anladı-lar ki Abdülhamid Hanı’ı yıkma-dan Osmanlı’yı yıkmak mümkündeğil.”

TAdile Alıcı - Fırat Haber İnşa edildiği günden bu

yana özel bir konumasahip olan Ayasofya okumak is-teyenler için gün geçtikçe say-faları çoğalan bir tarih kitabıniteliğinde olmaya devam edi-yor…

Tarihiyle ihtişamıyla gözdebir şehir İstanbul ve bütün ilahidinlerin gözbebeği Ayasofya.Şehre yukarıdan bakan biryapıt. Dünya üzerinde varolmuş dinlerin tamamına ya-kını için büyük önem taşıyandevasa bir ibadethanedir Aya-sofya. İhtişamıyla dönemin enönemli eserlerine konu olmuşve dünyada eşi ve benzeri olma-yan Süleyman mabedini bile ar-dına almış, gerek konumuylagerek mimarisiyle, ince işçili-ğiyle akıllara durgunluk verenbir yapı. Ayasofya da gördüğü-müz giriş ve çıkışların her biri-nin konumu bakımındanönemi, mimarların ince hesap-lamaları sonucu oluşturulduğuve her bir basamağının dahiözenle yapıldığı ibadethaneninaltında da imparatorluklarınkullandıkları geçitler bulun-maktadır. Bu geçitler Aya-sofya’nın altı şöyle dursunşehrin altında da belli yerlerikuşanmış bir biçimde yapılmış-tır. Buralarda yapılan araştırma-lar ile tarihe ait kalıntılararastlanmıştır. Bu geçitlerden ba-zıları ya zamanla yok olmuş yada meydana gelen depremleredayanamayıp yıkılmıştır. Aya-sofya öyle bir yerdir ki topra-ğında bile tarih saklı.Duvarlarındaki işlemelerden

yapımında kullanılan malzeme-lere dek bir bütün olan Ayasof-ya’dan her dönemde övgüylebahsedilmiştir. Günümüzdemüze olarak kullanılan Aya-sofya bin 500 yıllık tarihiyleönemli bir yere sahip. Tarih bo-yunca Ayasofya’ya sahipliketmiş imparatorluklar buradaizlerini bırakmıştır. Sadece Tür-kiye için değil şu an bile tümdevletler için önemli bir ibadet-hane olan Ayasofya’nın içindebulunan kutsal emanetler din,dil, ırk ayrımı yapılmaksızınaçık bir şekilde herkese sergi-lenmektedir. Yıllar boyuncaAyasofya’da uğradığı istilalar veçıkan yangınlar nedeniyle res-torasyon çalışmaları yapılmıştır.Bu restorasyonlar için çağırılanmimarlar kendilerinin de ait ol-duğu kültürlerden izler bırak-mışlardır. Fatih Sultan Mehmetİstanbul’u fethettiğinde Ayasof-ya’da ezan okutmuştur ve ken-disi de camide namaz kılmıştır.Böylelikle Ayasofya’nın camiolarak kullanımı başlamıştır.Bilge ve bir o kadar da kültürlüolan padişah Ayasofya’nın ki-lise olduğu dönemde yapılanyapıları yok etmemiş aksine ya-pısına saygı duymuştur. FatihSultan Mehmet ve diğer Os-manlı padişahları Ayasofya ileözel olarak ilgilenmişlerdir. Et-rafında mescitler yaptırmış vecaminin içinde bulunan eşya-lardan eskiyenleri tarihi yapı-sına zarar vermeden restoreetmişlerdir. Ayasofya 1 Şubat1935’ten günümüze dek tarihinigözler önüne seren bir müze…

Ayasofya’da saklı tarihHatice Can - Fırat Haber

157’den günümüze kadargelen, tarihe açılmış sayısızpencereden biri olan Ulu

Cami, Pisa Kulesi’ni andıran eğriminaresiyle her zaman dikkat çek-miş ve her zaman ilgi odağı ol-muştur.

Elazığ tarih dolu bir şehir.Hangi köşesine giderseniz gidintarihi bir yapıya mutlaka rastlar,göz kamaştırıcı doğal güzellikle-rini mutlaka görürsünüz. HarputMahallesi’nde bulunan Ulu Camibu güzelliklerden sadece bir ta-nesi. 800 yıllık tarihiyle Harput'aayrı bir hava katan Ulu Cami,geçen yıllarla birlikte eğrileşenminaresiyle insanların ilgisiniçeken bir yapı konumuna gelmiş-tir. Pisa Kulesi'ni andıran eğri mi-narenin yapılan ölçümlerde PisaKulesi’nden daha eğri olduğu be-lirlenmiş. Malatya Vakıflar GenelMüdürlüğü tarafından 2 yıl süren

ölçümlerde minarenin 3,5 ile 7 de-rece arasında eğri olduğu tespitedilmiş.

Ulu Cami Anadolu’nun en eskiTürk camilerinden biri. 1157 yı-lında Artuklu hükümdarı FahrettinPaşa tarafından yapıldığı bilinenUlu Cami’nin insanın baktıkça ba-kasının geldiği bir mimari yapısıvar. Cami çeşitli restorasyon çalış-maları geçirerek günümüze gel-miştir. İlk tadilatı 1899 yılındayapılmış ardından 1905, 1996 yılla-rında da bakımı yapılmıştır.Bugün bile eğri minaresi restoreedilmektedir. Bu restorasyonlarminarenin eğriliği bozulmadanyapılıyor. Amaç minareyi olasıdepremlere karşı daha dayanıklıkılmak ve camiyi yapısı bozulma-dan gelecek nesillere aktarmak.Cami hâlâ ibadete açık olup hernamaz vakti ezan okunuyor. Hem

bir ibadethane hem de tarihe me-raklıların ziyaret noktası olan ta-rihi bir yapıdır.

Camiye giriş yaptığınızda loşbir ışıkla karşılaşırsınız ve içininfazla aydınlık olmadığını görürsü-nüz. Burada bulunan pencerelerdikdörtgen ve küçük. Bu şekildeyapılmasının sebebi Harput’unhavası kış mevsiminde sert ol-duğu için caminin içine soğuk ha-vanın girmesini engellemek.Caminin içinin aydınlık olmama-sının bir diğer sebebi ise buradanamaz kılanların huşu içinde ol-malarını sağlamak. Caminin yapı-mında belli yerlerde sırsız tuğlakullanılmış. Bu tuğla türü hem es-tetik bir görünüm sağlamak içinhem de ucuz olduğundan tercihedilmiş. Cami yıl boyu sürekli zi-yaretçi akınına uğruyor. Ulu Camisadece Elazığ için değil, tarihi ya-

pısı bakımından ülkemiz için deeşsiz bir tarihi yer.

Her ne kadar gelişen dünyadabetondan binalar arasında rahatbir yaşam sürsek de taştan, toprak-tan yapılmış eserler her zaman ilgiçekici olmuştur. Topraktan yapıl-mış eserlerin hâlâ var olması Ana-dolu insanının toprağını vetarihini sevmesine, korumasınabağlıdır. Harput’ta yıllardır on-larca eser hâlâ ayakta duruyor.Tarih kitaplarında yıllardır okudu-ğumuz metinlerde anlatılan olay-lara bu yapılar şahitlik etmiştir.Harput mahallesinin merkezindebulunan cami, Harput Kalesi baştaolmak üzere diğer yerleri de görenbir konumda bulunuyor. Şimdiyedeğin içerisinde birçok insanınibadet ettiği cami binlerce belkidaha fazla insanın ölümüne şahit-lik etmiş fakat kendisi varlığını

sürdürmüştür. Yıllar boyu bu ca-mide en çok değişen şey onu dahada benzersiz kılan minaresinin eğ-riliğidir. Minarenin nasıl eğrileş-tiği tam olarak bilinmiyor. Fakathalk arasında çeşitli söylentilervar. Bunlardan birisi minareninsecde ettiği rivayeti. Her ne kadar

araştırma yapılsa da nasıl bu kadareğrileştiği konusunda kesin bir so-nuca varılamamış.

Eğri minaresiyle Harput’un veElazığ’ın bir sembolü haline gelenUlu Cami görülmeye değer yapı-sıyla her zaman ziyaretçilerinibekliyor.

Tarihi ibadethane: Ulu Cami1

Hatice Can - Fırat Haber

Fotoğr

afla

r:Ka

der Ç

elik

Şehir8 Fırat Haber - Mart 2018

Page 9: 9’DA. fırat habergazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/sites/gazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/files/MART... · Gürok, teknoloji bağımlılığı ve madde bağımlılığı hakkında

Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi ödüle doymuyor

İletişim Fakültesi öğrencilerikonser verdi

ırat Üniversitesi İletişimFakültesi Müzik TopluluğuKorosu konser verdi. İleti-şim Fakültesinde gerçek-

leştirilen konser programınaakademik personel ve öğrencileryoğun ilgi gösterdi. Sınavlar ön-

cesi moral toplamak amacıyla dü-zenlenen konser programında 15kişilik bir ekipten oluşan MüzikTopluluğu Korosu, repertuvarın-daki eserleri seslendirdi. Öğrenci-lerin de bazı parçalara eşlik ettiğikonser büyük beğeni topladı.

Aydın Doğan Vakfı 29. Genç İletişimciler Yarışmasında “Görsel Televizyon Haberi” kategorisinde ikincilik ödülü verildi.

A. Baki Ünal - Fırat Haber

F

Gazeteci-yazar Erol Kara gazeteci adaylarına seslendi

lazığ Hakimiyet Gaze-tesi yazarı tecrübeli ga-zeteci Erol Kara, FıratÜniversitesi İletişim Fa-

kültesi ve Yerel Medya Platfor-mu’nun ortaklaşa düzenlediğikonferansta geleceğin gazeteci-leri ile bir araya geldi. 30 yılıaşkın süredir gazetecilik yapanKara, öğrenciler ile deneyimlerinipaylaşarak, gazetecilik mesleğiniseçen öğrencileri tebrik ettiğinisöyledi.

Fırat Üniversitesi İletişim Fa-kültesi ve Yerel Medya Platfor-mu’nun ortaklığında düzenlenenetkinliklerle duayen gazeteciler,geleceğin gazetecileri ile biraraya geliyor. Elazığ HakimiyetGazetesi yazarı Erol Kara da et-kinlikler kapsamında İletişim Fa-kültesi öğrencileri ile bir arayageldi. Gazeteci Kara, Fırat Üni-versitesi İletişim Fakültesinde“Değişen ve Gelişen DünyadaGazeteci Olmak” konulu konfe-rans verdi. Düzenlenen konfe-ransa, İletişim Fakültesi DekanıProf. Dr. Aydın Çelik, Dekan Yar-dımcıları Dr. Öğr. Üyesi TamerKavuran, Dr. Öğr. Üyesi MetinGültekin, akademisyenler ve çoksayıda öğrenci katıldı.

Konuşmasına, “Bu zor mes-leği seçen öğrencileri tebrik edi-yorum” sözleri ile başlayan ustagazeteci Erol Kara, gazeteci ola-bilmek için diplomanın yeterli ol-madığını söyledi. Gazeteciliğinzor bir meslek olduğunun altınıçizen Kara, yabancı dil konusunaayrı bir parantez açtı ve gazeteci-lerin en az 3 dil bilmesi gerekti-ğini ifade ederek öğrencilereşöyle seslendi: “Artık gazetecilikyapmak için diploma yeterlideğil. Değişen ve gelişen dün-yada en az 3 dil bilmeniz gereki-yor. Bu özelliklere sahip olduktansonra, arayan değil, aranan isim,iyi bir gazeteci olursunuz. Dünyadeğişiyor ve en büyük pazar pa-yına sahip olan ülkeler Çin ve Ja-ponya. Mezun olan gazeteci

adaylarımızın İngilizce’nin ya-nında bu dillerden birini daha ko-nuşmaları ve geliştirmelerigerekir. Çünkü artık İngilizce’ninyanında iki dil daha şart. Ayrıcagazetecinin diksiyonu da çokönemli. Dili ve diksiyonu iyi olanıbir gazeteci işi arayan değil ara-nan isim olur. Bunların yanı sıragündemi sürekli takip edin. Çokkitap okuyun ve kendinizi bellibir alanda geliştirmeye çalışın.Memleket sizden hizmet bekli-yor. O yüzden kendinizi gelişti-rin. Dünya basını kendince birşekil almaktadır. Özellikle 11Eylül sonrası basın kendince ye-niden şekillendi. Biz bunu her ha-lükarda gördük. Gerek teknolojibakımından gerekse insan beyniaçısından da bunu görüyoruz. 12Eylül’den sonra gazetecilerin ül-keleri için neler yapacağını daneler yapmayacağını da canlı ya-yınlarda gördük. Gazetecilerönce ülke menfaatlerini düşün-melidirler. Kendinizi her alandaiyi bir şekilde geliştirin mutlakayabancı dil öğrenin.”

Her gazetecinin yaptığı ha-berlerde ülke menfaatlerini gözönünde bulundurması gerektiği-

nin altını çizen Kara, öğrencilere“Bu ülkenin sizlere çok ihtiyacıvar” dedi. Bir öğrencinin “Gaze-teci olarak objektif misiniz? Ta-rafsız mısınız?” sorusunu “Benimtarafım vatanım ve milletim” söz-leri ile yanıt verdi. Kara’nın bu ya-nıtı öğrenciler tarafındanalkışlandı.

Konuşmasının ardındansoru-cevap şeklinde devam edenkonferansta öğrenciler gazeteci-likle ilgili merak ettikleri sorularıErol Kara’ya sordu. Oldukça ve-rimli geçen konferansın sona er-mesiyle İletişim Fakültesi DekanıProf. Dr. Aydın Çelik tarafındanErol Kara’ya katılımlarından do-layı teşekkür belgesi verildi vegünün anısına hatıra fotoğrafıçektirildi. Gazeteci Kara, öğrenci-lerin fotoğraf isteğini de kırmaya-rak, öğrencilerle fotoğraflarçektirdi.

İyi bir gazeteci nasıl olmalı?Konferans sonunda Gazeteci

Erol Kara, Fırat Haber Gazete-si’nin sorularını da yanıtladı.

Erol bey gazeteciliğe nasılbaşladınız?

Gazeteciliğe 1980 yılında Ela-

zığ’da Turan Gazetesinde başla-dım. Ondan sonraki süreçte Tür-kiye Gazetesine geçtim. Dahasonra ulusal basın ajansındagörev aldım. Daha sonra HürriyetGazetesine geçtim. İstanbul Üni-versitesi’ni kazanınca hem oku-dum hem de çalıştım. 1993yılından 2014 yılına kadar İhlasHaber Ajansında Güneydoğu veOrtadoğu bölgelerine baktım.2014 yılında emekli oldum. Dahasonra Hakimiyet Gazetesini kur-dum. Yaklaşık 7 yıl çalıştıktansonra gazeteyi devrettim. Şuanda aynı gazetenin köşe yazarlı-ğını yapıyorum.

İletişim Fakültesinde oku-yan genç gazeteci arkadaşları-mıza neler söylemek istersiniz?

Gazeteci adayı arkadaşları-mız mutlaka çok kitap okumalı.Yabancı dil öğrenmeli. Konfe-ransta da özellikle iki dilden bah-settim: Çince ve Japonca. Gençgazeteci arkadaşlarımız bu dillerikesinlikle öğrenmeli ve kendinigeliştirmeli. Bu ülke için memle-ket için faydalı bireyler olmala-rını dilerim. Memleketgençlerden hizmet bekliyor.

EŞerife Kurt / Talip Öztürk - Fırat Haber

ırat Üniversitesi İletişimFakültesi katıldığı yarışmave festivallerden ödülledönmeye devam ediyor.

Aydın Doğan Vakfı 29. Genç İleti-şimciler Yarışmasında Fırat Üni-versitesini temsilen katılanİletişim Fakültesi Radyo, Televiz-yon ve Sinema Bölümü öğrencileriİsmail Ayazlı ve Mert Göral “Gör-sel Televizyon Haberi” kategori-sinde ikinci oldu.

Aydın Doğan Vakfı’nın, İleti-şim Fakültesi öğrencilerinin gele-ceğin yenilikçi, araştıran ve ilhamveren medya liderleri olarak yetiş-meleri amacıyla her yıl düzenle-diği Genç İletişimciler Yarış-ması’nın 29’uncusu, bu yıl Yedi-tepe Üniversitesinde gerçekleşenödül töreniyle sonuçlandı.

42 üniversite katıldı

42 üniversitenin iletişim fakül-telerinden Yazılı, Görsel, İşitsel,Reklam, Halkla İlişkiler ve İnter-net Yayıncılığı dallarında, bin 87öğrencinin 917 çalışmayla katıl-dığı yarışmada, Seçici Kurullar 25üniversiteden 102 öğrencinin top-lam 59 projesini ödüle değerbuldu. 108 ödülün verildiği tö-rende gençler, heyecanları ve pro-jeleriyle gurur tablosu oluşturdu.Ödül törenine, Fırat Üniversitesiİletişim Fakültesi Radyo, Televiz-yon ve Sinema Bölüm Başkanı Dr.Öğretim Üyesi Feridun Nizam,Halkla İlişkiler ve Tanıtım BölümüDr. Öğretim Üyesi Serkan Biçer ve

ödül kazanan öğrenciler İsmailAyazlı ve Mert Göral katıldı.

Fırat Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Kutbeddin Demirdağ, AydınDoğan Vakfı 29. Genç İletişimcilerYarışmasında dereceye giren öğ-rencileri yürekten kutladığını be-lirtti.

“Türkiye ikincisi olmakbizi heyecanlandırdı”

Genç İletişimciler Yarışma-sında, ikinci olan Radyo, Televiz-yon ve Sinema Bölümü öğrencileriİsmail Ayazlı ve Mert Göral, FıratHaber Gazetesine yarışmayla ilgili

detayları anlattı.

İsmail Ayazlı: Haberimizi yapıp yarışmaya

yolladık. Sonrasında ödülün açık-lanacağı tarihi bekledik sabırsız-lıkla. Sonuçlar açıklandığındafinale kaldığımızı öğrendim. Çok

heyecanlandım. Hocalarımızla be-raber ödül töreni için İstanbul’agittik. Bizleri havaalanında özelaraçla karşıladılar. Oradan otelegeçtik. Otel odasında masanın üs-tünde ödül alacağımız gününprogramı vardı. Haber kategori-sinde Türkiye ikincisi olmak güzel

bir başarıydı.

Mert Göral: Böyle yarışmalarbiz öğrencileri motive edip başarı-larımızı görme fırsatı sunuyor.Meslek hayatımıza hazırlıyor diyedüşünüyorum. Benim için çokgüzel bir tecrübe oldu.

F

İletişim Lisesi öğrencileristüdyoları gezdi

ecip Güngör Kısapar-mak İletişim Lisesi öğ-rencileri Fırat Üniversi-tesi Radyo ve Televiz-

yon Programcılığı Bölümünü ziya-ret etti.

İletişim Lisesi 11. sınıf RadyoTelevizyon Bölümü öğrencileriFırat Üniversitesi Teknik BilimlerMeslek Yüksek Okulu, Radyo ve

Televizyon Programcılığı Bölü-münü ziyaret etti. ÖğretmenleriErdal Yurttaş ile birlikte Radyo veTV Programcılığı Bölümünü ziya-ret eden geleceğin iletişimcileri,Dr. Öğretim Üyesi C. Sinan Altun-dağ’dan bölüm hakkında bilgileraldı. Yeni stüdyoları gezen öğren-ciler kamera ve programcılık anla-mında da bilgiler aldılar.

N

Medya 9Fırat Haber - Mart 2018

Page 10: 9’DA. fırat habergazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/sites/gazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/files/MART... · Gürok, teknoloji bağımlılığı ve madde bağımlılığı hakkında

George Orwell ve 1984 romanıAsıl adı Eric Arthur Blair olan yazar George Orwell, 25 Haziran 1903’te Hindistan’da doğdu.

Adile Doğan - Fırat Haber

sıl adı Eric Arthur Blairolan yazar George Or-well, 25 Haziran 1903’teHindistan’ın Bengal

eyaletinin Motihari kentindedoğdu. Babası Richard Blair, Hin-distan Bakanlığında hükümet gö-revlisiydi. 1904 yılında annesi (IdaMabel) ve iki kız kardeşi ile bir-likte İngiltere’ye döner. Babası sö-mürgedeki görevine devam eder.1912 yılına kadar görüşemezler. Bi-rinci Dünya Savaşı başladıktansonra taşındıkları Shiplake’deki enyakın arkadaşı ile şiirler yazarakünlü yazarların kitaplarını okur-lardı.

George Orwell, 1917 yılındakraliyet bursu kazanarak Eton Col-lege’de eğitim görmeye başlar. Pekçok dergi çalışmasında görev alır;şiirleri yayımlanır. Burs kazanama-dığı için üniversiteye gidemez ve1922 yılında Birmanya’ya giderekpolis olarak çalışır. 1927 yılındahastalığı nedeniyle görevinden is-tifa eder ve evine dönerek yazarlıkhayatına başlar. Daha sonraki yıl-larda istifa etme sebebinin sömür-geciliğe daha fazla hizmet etmekistememesinin sebep olduğunuanlatır.

Burma’daki (bugünkü adıylaMyanmar) İngiliz sömürgeciliğinidile getirdiği Burma Günlükleri(Burma Days ) adındaki kitabını1934 yılında yazar. Yazar olabilmekiçin Londra’ya taşınır. İş bulama-yınca zor şartlar altında yaşamakzorunda kalır. Kendi gibi insanla-rın halini izlerken sosyalizmdenetkilenmeye başlar. Orta sınıfınhalini anlattığı otobiyografik “TheSpike” ve devamı niteliğinde olan“Down and Out in Paris and Lon-dra” (Paris ve Londra’da beş para-sız/1933) bu dönemden etki-lenerek yazar. 1928 yılında Paris’etaşınır birkaç gazetede yazılarıçıkar. 1928 yılında bronşit teşhi-siyle hastaneye kaldırılır.

Çocukluğundan itibaren Ericisminden nefret eden yazar, “Parisve Londra’da Beş Parasız” adlı ro-manının yayınlanması için şartkoşulan romandaki bazı isimlerindeğiştirilmesi ve küfürlerin silin-mesini kabul ederek gerekli dü-

zenlemeleri yapar ve kitabıntakma isimle yayınlanmasını iste-diğini söyler. Böylece yaşadığı se-faletin ailesini utandırmasınaengel olacaktı. Tekrar yazmayadevam eder ve 1935’te “PapazınKızı (A Clergyman’s Daughter” ,1936’da “Zambak Solmasın (Keepthe Aspidistra Flying) kitapları ilekariyerinin dönüm noktasınıyaşar. Aynı yıl üniversitede psiko-lojik eğitimi gören Eileen O’Sha-ughnessy ile evlenir.

1937 yılında maden işçilerininhayatlarına dair bir araştırma olanWigan İskelesi Yolu yazısını ka-leme alır. Franko’nun birliklerinekarşı savaşmak ve yazılarına mal-zeme olması için İspanya’ya gider.Paum (Marksist Birleşil İşçi Par-tisi) safına katılarak faşizm ve Sta-lin’in askerlerine karşı savaşır.Stalin’in infaz listesinde olduğunuanlayınca eşi ile kaçarak İngil-

tere’ye döner. Savaşta yaşadıkla-rını Katalonya’ya Selam 1938isimli kitabında anlatır.

1940 yılında Nazi’lere karşı sa-vaşmak için Londra’ya döner fakatsağlık sorunları yüzünden orduyaalınmaz. 1941’de BBC’de çalışmayabaşlar. 1943’te ayrılır ve HayvanÇiftliği kitabını tamamlar fakat ya-yıncı bulamaz. Kitabı savaş bittik-ten sonra İngiltere’de, 1946’da daAmerika’da yayınlanır. 1945 yı-lında karısını başarısız bir ameli-yat sonunda kaybeder veİskoçya’daki Jura adasına yerleşir.Kafasındaki en büyük eseri içinçalışmaya başlar. Yevgeni Zamya-ti’nin “Biz” romanından çok etkile-nir ve bir distopya yazmaya kararverir. Ömrü boyunca olan ve biranolsun yalnız bırakmayan karam-sarlığı bu kasvetli ortamı oluştur-masında çok yardımcı olur.Yoksulluk günlerinden kalan has-

talığına verem teşhisi koyulur. Ro-manının taslağını 1947’de tamam-lar, hasta yatağında düzenleyerek1948’de bitirir. 21 Ocak 1950 tari-hinde vefat etti.

Politik Roman 1984Wiston Simit’in bakış açısın-

dan yola çıkarak totaliter bir top-lumun nasıl işlerlik kazandığını,yanlış bireysel davranışlar içindebulunan kişilerin casus ve tele ek-ranlar vasıtasıyla nasıl tespit edil-diği anlatılır. Bütün halk tele-ekranyardımıyla izlenir. Tele-ekran hemalıcı hem de verici işlevi görmek-tedir. Düşünce polisi bu alet saye-sinde herkesin ne yaptığını ve nedediğini sürekli izleyebilmektedir.Son derece ileri teknolojiye sahippartinin her yere kameralar ve sescihazları koyarak herkesi her an veher yerde sürekli izlenmesi insan-ları günlük hayatlarının içine hap-

seder. Her-şeye hakim olan ve herşeyi dene-timi altında bulunduran partininbir tek amacı vardır o da aile birli-ğini ortadan kaldırmak ve partidüşüncesi etrafında yetişen ço-cuklar yetiştirmektir. Okyanusyahükümeti insanların düşüncele-rini, tarihini ve dilini yok ederek,ülkenin geçmişiyle ilişkisini ko-parmak için yenikonuş adındamantık dışı bir dil oluşturmaktır.Amaç partinin istemediği hiçbirdüşüncenin oluşmaması ve konu-şulanların tam da partinin istediğişeyleri kastetmesidir. Parti bu şe-kilde dilin kullanımını değiştirip,sözcük sayısını azaltarak hem ay-kırı düşünmeyi engelleyecek hemde dilde insanları kontrol altındatutabilecektir. Dil duygusal içeri-ğinden yoksun bırakılmıştır. Herşey partinin gücünü korumak veinsanlar üzerindeki otoriteyi sür-

dürmek içindir.Dünya Okyanusya, Avrasya,

Doğu Asya adında üç süpergücün kontrolü altındadır. Busüper güçler ne kadar farklı gö-rünse de ideolojilerinin aynı ol-duğu, fakat insanların bununfarkına varamayacak şekilde bas-tırıldıkları ve bunun da bu üç ikti-darın devamı için zorunlulukolduğu anlatılır. Yazar, romanı1948 yılında yazmasına rağmenokurken günümüzden de bir çokörneğine rastlayacağımız panopti-kon benzetmesini çok güzel işler.

A

Elazığlı yazarlar: Bedrettin Keleştimur ve Zekeriyya Bicanedrettin Keleştimur

1956 yılında Elazığ’a bağlıAğın ilçesinde doğdu. İlk,

orta ve lise öğrenimini Elazığ’datamamladı. 1977 yılında AtatürkÜniversitesi Kazım Karabekir Ens-titüsünden mezun olarak 1992’delisans eğitimini bitirdi. 1974 yılın-dan itibaren basının içinde yeraldı. İlk yazılarına Türkiye’nin eneski günlük gazetesi Turan Gaze-tesi’nde başladı.

Ardından Nurhak Gazete-si’nde köşe yazıları yazmayadevam etti. 1997 yılında yine gün-lük gazete olan Günışığı Gaze-tesi’nde köşe yazıları yazmayadevam etti. Elazığ Fırat HavzasıGazeteciler Cemiyeti Üst KurulÜyesi olarak görev yapan Bedret-tin Keleştimur, Elazığ’da günlükolarak yayın yapmaya devam edenGünışığı Gazetesi Genel Yayın Yö-netmenliği’ni yapmaktadır.

Fırat Havzası Gazeteciler Ce-miyetinde fikri, mesleki ve edebibirçok konuda çalışmalar yaptı.Kültür ve sanat ile ilgili pek çok or-ganizasyonda yer aldı.

Yer aldığı bazı organizasyonlar:

- Türkçe Konuşacaksak,Türkçe Konuşalım,

- Bıçağı Bırak, Kalemi Al,- Medyanın Sorumluluğu ve

Aile,- Uluslararası Hazar Şiir Ak-

şamları,- Elazığ Birinci Ekonomi Ku-

rultayı,- Anadolu Medyasının Gelişim

Çizgisi, -Meslek içi Eğitim Seminer-

leri… gibi pek çok bilgilendirmetoplantılarında değerli katkıları ol-muştur.

Eserleri:

Huzura Çıkan Yol (1990)Düşünce Harmanı (1993)Hasat Zamanı (1994)Berekete Doğru (1994)Bayrak Şiirleri (1998)

Zekeriyya Bican

1955 yılında Elazığ’da doğdu.Baba tarafı 1754 yılında Çanak-kale’den Harput’a gelmiş Müder-ris Mehmet Bican, annesiAkçakiraz köyündendir. İlk, orta,lise ve yükseköğrenimini Ela-zığ’da tamamladı. Elazığ DevletMühendislik ve Mimarlık Akade-misi’nin Makine Mühendisliği Bö-lümü’nü 1979 yılında bitirdi. Okulbittikten kısa bir süre sonra Elazığ

Lisesi’nde öğretmenlik yaptı fakatuzun sürmedi. İki dönem öğret-menlik yaptıktan sonra ayrıldı vemühendisliğe devam etmeyekarar verdi.

Şair bir dönem tiyatro ile ilgi-lendi. 1974 yılında Elazığ BağımsızTiyatro Grubunu kurdu ve 1979 yı-lına kadar bu grubun başkanlığınıyaptı. Kendine ait üç tiyatro eseriyazdı ve toplam yedi tiyatro ese-rini sahneye koydu. Yazdığı buoyunlar Elazığ ili dahil çevre il-

lerde de sahnelendi. Şair, mühen-dis olmasına rağmen edebi yönüdaha baskındır.

1973 yılından itibaren yerel veulusal basında birçok şiir ve hika-yesi yayınlanan şairin, tiyatro eser-leri 1976 yılında HergünGazetesi’nde günlük olarak yayım-landı. Elazığ Bölge Makine İmalatve Donatım Şube MüdürlüğündeBaş Mühendis olarak görevinedevam etmektedir. Şair evli ve ikiçocuk babasıdır.

Eserleri:

Bir Evcilik Oynadın Sen Gelin-cik (Şiir)

Yağmur Çiselerken AğlamakDaha Kolaydı (Şiir)

Kırık Dökük Hatıralar (Şiir)İzler (Şiir)Harput’tan Çanakkale’ye

Düşen Yıldızlar (Tiyatro eseri)Azap Günlerinde Harput,

Yemen Sarıkamış (Roman)Sekizinci Şehir Elazığ’a Har-

put’tan İnciler (Araştırma)Sekizinci Şehir İz Bırakanlar

(Araştırma-2 cilt)

BAdile Doğan - Fırat Haber

‘Biz’ romanından

etkilenir

Kültür ve Sanat10 Fırat Haber - Mart 2018

Page 11: 9’DA. fırat habergazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/sites/gazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/files/MART... · Gürok, teknoloji bağımlılığı ve madde bağımlılığı hakkında

Ü Kickboks Takımı Türkiye birincisi oldu

Türkiye Üniversite SporlarıFederasyonu tarafından 7-11 Mart2018 tarihleri arasında Antalya’dadüzenlenen ve 60 üniversiteden655 sporcunun katıldığı “Üniversi-teler arası Kick Boks Şampiyona-sında” Fırat Üniversitesi KickBoks Takımı, totalde üniversiteleriçerisinde en çok madalya kaza-nan üniversite olarak Türkiye bi-rincisi oldu.

Kick Boks Takım Koordina-törü ve Antrenörü Dr. ÖğretimÜyesi Mustafa Karadağ, Antrenör-ler Abdullah Alan ve AntrenörZelal Şengür nezaretinde alınandereceler şöyle:

Altın Madalya Kazanan Sporcular

1. Hakan Karakuş2. Mehmet Kaya3. Halil İbrahim Yalçınkaya4. Yakup Yiğit

Gümüş Madalya Kazanan Sporcular

1. Kübra Ertekin2. Elif Bütün

Bronz Madalya Kazanan Sporcular1. Bilge Aydın2. Havva Satılmış3. Veysel Bahçıvan4. Yakup Ataş5. Güven Deniz

6. Abdullah AngişanFÜ Bilek Güreşi Takımı Türkiye ikincisi olduTürkiye Üniversite Sporları Fe-

derasyonu tarafından 14-17 Mart2018 tarihleri arasında Antalya’dadüzenlenen ve 54 üniversiteden234’ü erkek 92 bayan sporcununkatıldığı “Türkiye Üniversitelerarası Bilek Güreşi Şampi-yonası”nda, Fırat ÜniversitesiBilek Güreşi Takımı takım halindeTürkiye ikincisi oldu.

Bilek Güreşi Antrenörü Dr.Öğretim Üyesi Mustafa Karadağnezaretinde alınan dereceler şöyle:

Altın Madalya Kazanan SporcularAhmet Berkay Kurt, Sağ El 1.

Sol El 1.Ahmet Recep Cabaoğlu, Sol El

1.Sağ El 2.

Gümüş Madalya KazananSporcular

Muhammet Rezzak, Sol El 2.Sağ El 3.

Bronz Madalya KazananSporcular

Sidal Karabulut, Sağ El 3.

Şampiyonlar kupalarını Rektör Demirdağ’a takdim ettiBilek Güreşi ve Kick Boks ta-

kımlarının kazandıkları kupalargerçekleştirilen törenle Fırat Üni-versitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbed-din Demirdağ’a takdim edildi.

Fırat Üniversitesi Bilek Güreşive Kick Boks Takımı sporcularıRektörlük makamında düzenlenentörende, kazanılan kupaları RektörProf. Dr. Demirdağ’a takdim ettiler.Fırat Üniversitesi Kick Boks Ta-kımı “Üniversiteler arası KickBoks Şampiyonasında” birinciolurken, Fırat Üniversitesi BilekGüreşi Bayan ve Erkek Takımları,“Türkiye Üniversiteler arası BilekGüreşi Şampiyonası”nda, takım

halinde Türkiye ikincisi oldu.

Kazanılan başarı üniversitenin tanıtımıProf. Dr. Demirdağ, Fırat Üni-

versitesi sporcularının ve takımla-rının önemli başarılara imzaattıklarını belirterek, kazanılan ba-şarıların üniversitenin tanıtımınoktasında önemli olduğunu kay-detti. Sporcu öğrencileri göstermişoldukları başarılardan dolayı kut-

ladığını belirten Demirdağ, “Üni-versiteler arası spor müsabakala-rında spor takımlarının başarılısonuçlar almasında emeği geçenSpor Bilimleri Fakültesi DekanıProf. Dr. Cengiz Arslan baştaolmak üzere antrenörlerimizi, öğ-retim elemanlarımızı ve öğrencile-rimizi bu başarılarından dolayıtebrik ediyorum.” ifadelerini kul-landı. Ziyarete, Rektör YardımcısıProf. Dr. Sadettin Tanyıldızı, Spor

Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr.Cengiz Arslan, Takım Koordina-törü Dr. Öğretim Üyesi MustafaKaradağ, Takım Antrenörü Abdul-lah Alan, Antrenör Zelal Şengür,Fırat Üniversitesi Spor Koordina-törü Prof. Dr. Yüksel Savucu, Sağ-lık Kültür Spor Dairesi BaşkanıCihan Çakıcı, Sağlık Kültür veSpor Dairesi Spor Şube MüdürüÖğretim Görevlisi Ercan Sönmezve sporcular katıldı.

Fırat Üniversitesi spor takımları şampiyon olduF

Elazığspor, 51. yılını kutluyor.51 yıllık futbol tarihinde

önemli başarılara imza atıp, bir-çok yıldız futbolcu kazandıranElazığspor, şimdi ise Spor Toto 1.Lig’de mücadeleye devam ediyor.Elazığspor Kulübü Başkanı SedatKarataş, kulübün kuruluşunun 51.yıl dönümünü kutladı. KulüpBaşkanı Sedat Karataş, Elazığs-por’un 51. kuruluş yıl dönümünükutladıklarını belirttiği mesajındaşunları ifade etti: “Elazığs-por’umuz 51 yıldır dim dik ayaktadurmayı başarmıştır. İnanç, sevgi

ve dayanışma ile önümüzdeki sü-reçte kulübümüzün daha iyi yer-lere geleceğine olan inancımıztamdır. Kulübümüzün 51. kuruluşyıl dönümünün hayırlara vesileolmasını kurucularımıza, emek-tarlarımıza ve bu kulüp içinbüyük özverilerle çalışan Elazığs-porlu arkadaşlarımıza teşekkürediyorum. Kuruluş yılımız olan1967’den bu yana, kulübümüzeemek vermiş bütün değerli bü-yüklerimizi minnet ve şükranlaanıyor, Elazığsporlular’ı da eniçten dileklerimle kutluyorum.”

Başkan Karataş: “Elazığspor51 yıldır dimdik ayakta”

İletişim Fakültesi şampiyonluk için mücadele ediyorırat Üniversitesi İletişimFakültesi Erkek BasketbolTakımı, final için hazırlık-larını tüm hızıyla sürdürü-

yor. İletişim Fakültesi ErkekBasketbol Takımı gurup maçla-rında karşılaştığı Tıp ve Veteriner-lik Fakültesi Basketbol Ta-kımlarını yenerek aldığı 2 galibi-yetle, şampiyonluk yolunda büyükbir adım attı.

Fırat Üniversitesinde her yılgeleneksel olarak düzenlenen fa-külteler arası turnuva maçları baş-ladı. Fırat Üniversitesi İletişimFakültesi spor takımı fakültelerarası futbol, basketbol ve voleybolturnuvalarında finale çıkmak içinmücadele ediyor. Sağlık Kültür veSpor Daire Başkanlığı Spor KollarıKoordinatörlüğü tarafından dü-zenlenen Futbol, Basketbol ve Vo-leybol öğrenci ligi müsabakalarıdevam ediyor. İletişim Fakültesispor takımları çıkacakları müsaba-kalar için antrenman hazırlıklarını

sürdürüyor. Maçlar, Fırat Üniversi-tesi Kapalı Spor Salonunda oyna-nıyor.

FÜ İletişim Fakültesi Radyo,Televizyon ve Sinema bölümü 4.sınıf öğrencisi ve İletişim Fakül-tesi Erkek Basketbol Takımı Kap-tanı Mustafa Umut Aslan, Nisanayında yarı final maçına çıkacak-

larını söyledi. Takım KaptanıAslan,

“İletişim Fakültesi Erkek Bas-ketbol Takımı olarak turnuva ba-şından bu yana fakültemizeşampiyonluk kazandırma hedefin-deyiz. Takım olarak iddialıyız vefinal oynamak istiyoruz. Martayında fakülteler arasında oynadı-

ğımız gurup müsabakalarını ta-mamladık. Tıp ve Veterinerlik Fa-kültesi Basketbol Takımlarınıyenerek 2 galibiyet kazandık.Nisan ayında da yarı final maçı-mız olacak. Basketbol takımı ola-rak finale fakültemizin adınıyazdırmak için antrenman hazır-lıklarımızı sürdürüyoruz.” dedi.

F

Yakup Sağlam - Fırat Haber

Spor11Fırat Haber - Mart 2018

Page 12: 9’DA. fırat habergazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/sites/gazetecilik.iletisim.firat.edu.tr/files/MART... · Gürok, teknoloji bağımlılığı ve madde bağımlılığı hakkında

F I R A T Ü N İ V E R S İ T E S İ İ L E T İ Ş İ M F A K Ü L T E S İ U Y G U L A M A G A Z E T E S İ MART / 2018 SAYI: 299

fırat haberwww.firat.edu.tr

Fırat Haber olarak bu ay Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’ne konu olmuş, tarihi kalesiyle ünlenen, Urartular,Artuklular, Selçuklular ve daha birçok medeniyete ev sahipliği yapmış köklü bir tarihe sahip Elazığ’ın şirin veyeşillikler içerisindeki Palu ilçesini ziyaret ettik. Kendi halkının deyimiyle Palu Cumhuriyeti’ni…

ez dünyayı görPalu’yu

Ne kadar da id-dialı bir söz! Boşuna

söylenmemiş olsa gerek. Bu sözüsöyleyenin vardır bir bildiği diye-rek Palu’ya doğru yol aldık. Bin-lerce yıllık tarihi geçmişe sahipolan Palu ‘mühürlü ilçe’ sıfatınıhak ediyor. Murat Nehri’nin kıyı-sına kurulmuş bu güzel ilçe hemdoğal güzelliği hem de tarihi özel-likleriyle dikkat çekiyor. Palu’yavardığımızda ilk durağımız PaluBelediyesi oldu.

Palu Belediye Başkanı MehmetSait Dağoğlu bizi makamındaağırladı. Çay ikram etti. Sıcak veiçten sohbet ettik… Palu hakkındabilmemiz gereken birkaç bilgiverdi. Palu Kalesi’ne daha önceçıkıp çıkmadığımızı sordu. PaluKalesi’ne daha önce hiç çıkmadı-ğımızı söyleyince “Palu’yu tarih-lendiren ve kıymetlendirenkalesidir.” dedi Başkan Dağoğlu.Artan merakımızı gözlerimizdenokumak mümkündü. Kaleye çık-mak istediğimizi söyledik. Fakataracımızın olmadığını öğrenincebizi oraya götürmeleri için beledi-yeye ait bir araç tahsis etti. İlgi ve

alaka karşısında çok mutlu olduk.Şaşkınlık ve sevinçle kendilerineteşekkürlerimizi sunduk ve bizibekleyen araca doğru gittik. MuratNehri üzerine kurulan tarihi köprübizi karşıladı. Murat Nehri ilçenintam ortasından kıvrıla kıvrıla ge-çerek şehre ayrı bir güzellik katı-yor. Bu köprünün zamanındakuzey-güney bağlantısını sağla-yan tek ulaşım ve geçiş yeri oldu-ğunu öğrendik. Ayrıca tarihikaynaklarda İstanbul’u Bağdat’abağlayan köprü olarak geçiyor.Yakın bir zamanda da bu köprürestore edilmiş. Rivayete göreköprü Roma Dönemi’nde yapılmışfakat kemer şekilli olduğu için Sel-çuklu tipinde inşa edilen köprü-lere benzetiliyor. Palu’nungelişmesi ve ticari bir merkez ol-masında köprünün büyük birönemi var. Nehir ve köprü bu il-çeye varlığıyla anlam ve değer ka-tıyordu adeta. Kaleye giden yoldahâlâ restoresi devam eden tarihiyapılar var. Alacalı Mescit, Kilise,Ulu Camii, Cimşit Bey KülliyesiPalu Kaymakamlığı’nın “Tarih Pa-lu’dur, Palu Tarih” adlı projesiylerestore edilmeye başlamış. Adetatarih yeniden canlanıyor burada.Kaleye ulaşmamız biraz zaman

aldı. Karşımıza çıkan her tarihieserin yanında durduk, inceledik.

“Göğe baş uzatmış heybetli bir kale”Yol bitiyor ama tarih bitmi-

yordu Palu’da. Keskin virajlı, dargeçitli yolları geçtikten sonra hey-betli kaleye vardık. Kale girişindenzirveye kadar merdivenler yapıl-mış. Bu merdivenler olmasaydı işi-miz bayağı zorlaşacaktı. Çünkükale birçok patika yoldan oluşu-yor. Biraz yorucu ve zor oldu amasonunda zirvedeydik. Bu manzaragörülmeye değerdi. Palu deyim ye-rindeyse ayaklarımızın altındaydı.Zirvenin sert havasıyla içimizeçektiğimiz nefes adeta ciğerleri-mizi yakıyordu. Kale içinde yapı-lan tüneller dikkatimizi çekti. Butüneller savaş sırasında susuz kal-mamak için Murat Nehri’ne kadarkazılmış. Tünellerin yaklaşık 500metre olduğu biliniyor. 110 metre-lik bölümü ise temizlenmiş. Çalış-malar devam ediyor ve bittiğindeTürkiye’nin en uzun kaya tüneliunvanı ile kültür mirasına kazan-dırılması planlanıyor. Evliya Çe-lebi, Seyahatnamesi’nde “Göğebaş uzatmış bir kale” ifadeleriylebahsediyor bu kaleden. Hatta Ti-

mur’un bu kaleyi gördüğünüancak zapt etmeyi bile deneme-den geçip gittiği rivayet ediliyor.Bir yanını çevreleyen çıplak dağ-lar diğer yanında Murat’ın asiakan suyu… Kim fethetmeye kal-kar ki?

Yeşillikler içerisinde olan Palu,Evliya Çelebi Seyehatnamesi’negöre bir sincabın daldan dala atla-yarak çok uzaklara gidebildiğibalta girmemiş sık ormanlarlakaplı; havası, suyu hoş, insanlarısıhhatli olarak anlatılmaktadır. Ev-

liya Çelebi’nin seyahatnamesindeyazdığı Palu’yu bir de ondan din-leyelim:

Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Palu“Palu’nun batısında Ergani ile

Eğil birer konaklıktır. KuzeyindeHarput bir menzildir. KıblesindeDiyarbakır iki menzildir. Kaleninsırtında Bağın denilen bağlık veİrem gibi bir köy vardır. Gezintiyeri olan bir ormanlıktır. Orada ka-yalar arasında bir nehir akar. Sanki

abu hayat (Hayat suyu) gibidir.Hicri 921 tarihinde Selim Han’ınveziri Bıyıklı Mehmet Paşa’ya itaatedip yine mülkü kendisine ihsanolunmuştur. Hâlâ Diyarbekir Eya-leti’nde hükümettir. Babadanoğula geçerek idare olunur. Emir-lerde bunlara ‘Cem Cenab’ diyelakap yazılır. Savaş halinde hakimiiki bin askerle şerefe çıkar. Askeri,silahlı, başı saçlı, alaca başlıklı, de-ğişik kılıklı erler olup sefere çıkar-lar. Kalesi, Murat Nehri kıyısındakahkaha kalesi gibi göğe uzanmışyüksek bir kaledir. Hiçbir taraftanbağlantısı olmadığından fethimümkün değildir. Kayalar arasın-dan Murat Nehri’ne inen bir suyuvardır. Şattülarab’ın üç kolundanbirisinin kaynağı buradadır. İsken-der’in burada oturacak bir yeri var-dır. Bir kolu da Ergani’de Taht’ıMeşan denilen yerden çıkar. Tur-nagözü gibi berrak, cana can katanbir sudur.” Evet burası Palu… Tari-hiyle önemli yerlerimizden biri.Değerli okurlarımızın da bu güzelyerleri görmesi dileğiyle. İlçe ge-zimizde bizi misafir eden, ağırla-yan, yardımcı olan BelediyeBaşkanı Sait Dağoğlu’na ve bizerehberlik yapan Ersoy Gülyüz’e te-şekkürlerimizi sunuyoruz.

GBüşra Erozan - Fırat Haber

Müh

ürlü

diy

ar

Fotoğr

afla

r:Si

nan

Dem

iray

Palu

azetemiz ekibinin bu ayziyaret ettiği Palu ilçe-sinde bizi konuk eden il-çenin Belediye Başkanı

Sait Dağoğlu, Palu tarihi ve kül-türü hakkında bilgi verdi. Palu’nunElazığ’ın diğer ilçelerinden farklıolarak daha köklü bir tarihe dayan-dığını söyleyen Dağoğlu “Palu bubölgenin ilk yerleşim yeri. Tariholarak M.Ö 2 bin yıllarında yerle-şim olmuş. Urartu ile beraber ta-rihlenen bir tarihi var. Bunundışında araştırmalar devam ediyor.Palu’da arkeolojik bir kazı yapıl-mamış. Belki de 7 bin yıl geriye gi-debilecek bulgular olabilir. Buhenüz netleşmemiş.. Palu’nun2004 yılına kadar hiçbir tescillieseri yokken şu an 36 tane tescillieseri var ve tescil bekleyen onlarcada eseri var.

İpek Yolu üzerinde bulunuyorMurat Nehri üzerinde yapılmış

ilk köprü ve İpek Yolu’nun ilçe üs-tündeki konumuna değinen Bele-diye Başkanı Dağoğlu; “İpek Yoluüzerinde olma özelliği ile eko-nomi, sanat ve kültür anlamındaçok farklı şeyler yaşamış bir ilçe.

Palu’nun şu an mevcut bulunduğuyer 70 yıl önce Devlet Demir Yol-ları yapılınca kalenin altından bu-raya göç etmiş. Palu’nun asılyerleşim yeri kale ve kale civarı.Orada birçok tarihi eserimiz var.

Urartu kralı Menua’ın orijinal kita-besi duruyor. Onun yanı sıra Ta-rihi Murat Köprüsü var. Tarihihenüz bilinmiyor. Fakat MuratNehri üzerinde yapılan ilk köprüdiyebiliriz. Yani Doğu ve Batı’nın

ulaşımında bu köprü bunu sağla-mış.

Köprünün Palu’ya kazandır-dığı çok ciddi bir ekonomik güçvar. İpek yolu üstünde bulunduğuiçin o dönemde sanat anlamında

ciddi bir üretim oluşturmuş.” diyekonuştu.

“Palu’yu kıymetlendiren kalesidir”Tarihi eserlerle ilgili çalışmala-

rının devam ettiğini söyleyen Baş-kan Dağoğlu; “Murat Nehri’ninyanı başında korunaklı bir kaleninolması kalenin fethedilmesini zor-laştırmış. Tarihi eserlerimizi tescil-lettik ve çalışmalarımız devamediyor. Restorasyonu biten eserle-rimiz var. Palu’yu Acem Kralındanfetheden Cimşit Bey Camisi vetürbesinin onarımı bitti. AlacalıMescidimiz var Artuklular’dankalma onun da restoresi bitti. Sel-çuklu Hamamı’nda da çalışmalarsona erdi. Palu farklı bir coğrafya.İnanç turizmi anlamında belli birpotansiyeli olan, her yıl yaklaşıkolarak 30 bin civarında turisti ağır-layan bir ilçe. Tabii bu rakam tarihieserlerin onarımından sonra 50bine kadar yükseldi. Bu sayı dahada artacak.” dedi.

GPalu Belediye Başkanı Dağoğlu: Palu tescilli bir ilçemiz