ysgp 1. olağan konferans kararları

32
1 1. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

Upload: yesillervesol-gelecek

Post on 23-Mar-2016

237 views

Category:

Documents


3 download

DESCRIPTION

 

TRANSCRIPT

Page 1: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

11. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

Page 2: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

2 1. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

1. Program ve Tüzük Kongresi

Parti Programatik Metni’nin bir programa dönüştürülmesi, Parti Tüzüğü’nde gerekli güncelleme ve düzenlemelerin yapılması, eksiklerin giderilmesi için 2. Olağan Kongre’ye kadar en kısa sürede bir Program ve Tüzük Kongresi yapıl-malıdır.

» Gerekçe: Partinin kuruluşunu hazırlayan heyetin önerisi, Programatik Metni’nin katılımcı bir şekilde, örgütsel tartışmalarla, üyeleri ve parti dostla-rını da kapsayan politik bir tartışma süreci ile bir programa dönüştürülmesi yönünde idi. Ancak kuruluş döneminin şartları, örgütlenme çalışmaları bu ko-nuda bir hazırlık yürütülmesini engelledi. O nedenle, önümüzdeki dönemde bu çalışmanın başlatılması ve tartışmaların bir Program ve Tüzük Kongresi ile nihayete erdirilmesi gereklidir.

2. Kürt sorununda ‘çözüm ve barış süreci’

mücadelesine devam...

• YSGP, çözüm sürecinde 1 yıla yakın zamandır süren çatışmasızlıkla gelinen noktanın çok değerli olduğunu tespit eder; çatışmasızlığın devamı ve politi-kaya daha geniş alan açılması, 21 Mart Amêd Newrozu’nda ilan edilen “barış, çözüm ve müzakere manifestosunun gerçekleşmesi, Kürt halkının anayasal haklarını kazanması, kalıcı bir barışın gerçekleşmesi için mücadele eder.

• Bu bağlamda, demokrasi ve emek güçlerinin, barış inisiyatifini ele alması için elinden gelen siyasal ve örgütsel çalışmaları sürdürür,

• Demokratik, emekten yana, özgürlükçü ve eşitlikçi, ekolojist bir anayasa mücadelesini sürdürürken, farklı kimliklerin, dillerin, inançların ve kültürlerin hak eşitliğine dayalı anayasal güvence altına alınması ve bu anlayış üzerinde şekillenen bir anayasal yurttaşlık tanımının yapılması; anadilinde eğitimin ve anadil hakkının kamusal alan dâhil her alanda kullanılır hale gelmesi; yerin-

Page 3: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

31. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

den ve yerelden yönetime dayalı bir demokratik özerklik işleyişinin gerçekleş-tirilmesi için mücadele eder;

• Çözüm, müzakere ve barış sürecinin başarıya ulaşmasının, Kürt halkının eşitlik ve özgürlüğe kavuşmasının tek garantisinin başta Kürt halkı olmak üze-re, halkların demokratik ve barışçı mücadelesi ve dayanışması olduğu fikrin-den hareketle çalışmalarını yapar.

• Dünyada yapılan barış müzakerelerinin sürekliliğinde kadınların sürece dâhil olmalarının olumlu katkılarının farkında olarak ve Birleşmiş Milletler’in 1325 sayılı kararını da göz önünde bulundurarak, Barış İçin Kadın Girişimi’nin eşit, adil, kalıcı bir barış için, barışın normalleşmesi ve sürekliliği için yapılan çalışmalarını destekler, içinde yer alır, geliştirilmesi ve daha çok kadının bu sürece katılımı için mücadele eder.

3. Lüzumsuz Projeler

• YSGP, Türkiye’nin acilen Aarhus Sözleşmesi’ni imzalaması için mücadele eder. Bilindiği üzere Aarhus Sözleşmesi, çevre ihtilafı olan konularda halkın bilgilendirilmesi ve karar verme süreçlerine katılımlarını garanti altına alan bir sözleşmedir. Gezi Parkı Direnişi, toplumun karar alma süreçlerinde yer alma talebini en açık biçimde yansıtmıştır.

• YSGP, büyük projelerin ÇED muafiyetinin kaldırılması için mücadele eder. Türkiye’de uygulandığı haliyle ÇED zaten göstermelik bir uygulama iken, hükü-metin buna bile tahammül edemiyor olması kabul edilemez. Olması gereken ciddiyette ÇED süreçlerinin işletilmesi sağlanmalıdır.

• YSGP, Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı’nın AB ile uyumlu hale getirilmesi, çevreyi kirletenlere verilen cezaların artırılması, kap-samının genişletilmesi; bu cezaların çevre kalitesinin artırılması ve yeşil işle-rin yaratılması için kullanılması yönünde mücadele eder. Türkiye’de çevre ha-len bir çöp boşaltma alanı ya da doğal kaynak deposu olarak görülüyor. Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı tam da işaret ettiğinin tersine eskiden koruma altında olan alanların ticari ve sınai faaliyetler için kullanılma-sının önünü açıyor.

Page 4: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

4 1. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

» Gerekçe: Türkiye ekonomisi hızla büyür-ken, üretip ihraç ettiği ürünlerin içerdiği kat-ma-değer hızla düşüyor, ürünlerin içerdiği doğal kaynak ve enerji payı ise hızla artıyor. Ne pahasına olursa olsun, salt ekonomik büyümeye odaklı politikalar sonucunda küresel arz ağında Türkiye’nin üstlendiği rol toplumsal ve çevre adaletsizliklerini hızla derinleştiriyor. Bu ekonomik yapıyla AKP’nin ilan ettiği 2023 Hedefleri’ne ulaş-mak bir hayal olsa da, var olan ekonomik yapıda inat, ekonomik büyümeyi sürdür-mek için halkı çok daha fazla bedel öde-mek durumunda bırakıyor.

Hükümet her geçen gün artan bir hırçınlıkla doğa ve emeğin haklarına saldırısını artırıyor. Koruma altındaki alanları talana açan Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı ve büyük projeleri ÇED süreçlerinden kaçırmaya dönük politikalar ekonomik büyüme adına çevre standartlarından verilen ödünlerin en açık ör-nekleridir.

Türkiye’nin daha fazla ‘lüzumsuz proje’ye değil, daha fazla yeşil alana ve daha emek dostu bir ekonomik yapıya ihtiyacı vardır. Lüzumsuz projelerin gerektir-diği enerji, demir-çelik, çimento vb. üretimi Türkiye’nin cari ve biyolojik kapa-site açığını hızla artırıyor. Bu sürdürülebilir değildir.

Bankalar, toplum sağlığını ve çevre kalitesini olumsuz etkileyebilecek proje-leri kolaylıkla finanse edebiliyor. Bu durum sosyal sorumluluk ve hesap verile-bilirlik ilkeleri ile tamamen ters düşüyor.

Hükümetin aldığı, toplum ve doğa haklarını yakından ilgilendiren konularda halkın kararlara katılımı, şeffaflık hususlarında hızla geriye gidiş yaşanıyor. Toplum kendi kaderini ilgilendiren konularda söz sahibi değildir.

4. İşçi ve emekçilere yönelik saldırılara karşı mücadele

1- YSGP, çıkarılan ve çıkarılacak kıdem tazminatı ve emek karşıtı diğer yasa ve düzenlemelerle ilgili ve ayda ortalama 80-120 emekçinin hayatını kaybettiği iş cina-yetleri karşısında kapsamlı bir çalışma yapmayı; işçi ve emekçilerin yoğun olarak çalıştığı ve yaşadığı alanlar başta olmak üzere çeşitli yerellerde, panel, seminer, forum vb. biçiminde toplantılar düzenlemeyi,

2- İhtiyaçlara göre, broşür, afiş, bildiri gibi bilgilendirme ve teşhir malzemeleri çıkarmayı,

3- Merkezi ve yerel düzeyde, işçi ve emekçilerin sendikal, mesleki ve siyasal ör-

Page 5: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

51. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

gütlerini mücadele sürecine katacak girişimlerde bulunmayı, ortak ve birleşik mü-cadelenin ve örgütlenmenin yaratılması için çalışmalar yapmayı karar altına alır.

4- Bu saldırıları geriletmek amacıyla, eş zamanlı olarak; hem kendi iç örgütlen-mesinde ortaklaşma ve bütünleşme sağlamayı ve bu ortaklaşmayı tüm emek alan-larında geliştirmeyi, hem de işçi sınıfı ve emekçilerin birleşik mücadelesini örgütle-meyi temel bir görev olarak görür.

5- İşçi ve emekçilerin direnişlerini sahiplenir ve başarıya ulaşması için gerekli desteği verir, dayanışmayı sağlar.

» Gerekçe: Emek alanında yaşanan olumsuzlukları gidermek amacıyla, işçi sınıfı ve emekçilerin mücadeleci kesimlerinin bir araya getirilmesi, bölünmüş ve dağınık, parçalı tablonun değiştirilmesi sınıfa karşı sorumluluk duyan herkesin görevidir. Fiili meşru mücadele ancak geniş işçi, emekçi kitleler katılırsa bir anlam kazana-bilir. Daha bugünden yasaların amacının, sonuçlarının, içeriğinin işçilerin ve emek-çilerin ileri kadrolarına kavratılması sürecin örgütlenmesinde bir başlangıç olabilir.

Bu kapsamlı saldırıların hayata geçirilmesi için uygun koşullar bekleniyor. Bu ko-şullar diğer faktörlerin yanı sıra, savaşın ve çatışmaların derinleşmesidir. İşçi ve emekçilerin milliyetçilik kıskacına alındığı, savaş rüzgârlarının sert estiği dönem-lerde, bu tür düzenlemeleri hayata geçirmek daha kolaydır.

Diğer yandan, bazı sendika yönetimleri, işçi sınıfı içindeki milliyetçi eğilimlerle mücadele etmek bir yana, daha da kışkırtıcı bir dil ve söylem içindedir. Devlet de-netimindeki sendikal hareket, egemen ideolojiyi ve milliyetçiliği yeniden üretiyor.

İşçi sınıfının yalnızca sermayenin emek üzerindeki egemenliğine değil, bütün egemenlik ve eşitsizlik biçimlerine, ezme ve ezilme ilişkilerine karşı mücadele YSGP’nin temel bir ilkesidir. Bu bağlamda; giderek işçileşen Kürtlerin taleplerine sahip çıkmak, sınıf mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Kürt halkının ileri sür-düğü demokratik talepler (anadilinde eğitim, siyasal statü, eşit yurttaşlık…) doğ-rultusunda mücadele işçi sınıfı ve emekçilerin ekonomik ve sosyal haklarına karşı mücadeleden ayrı ele alınamaz.

Sürecin nereye evirileceğini sınıf ve demokrasi mücadelesinin seyri belirleyecek-tir. YSGP olarak; yukarıda sıralanan emek karşıtı yasalar ve uygulamalara karşı,

Page 6: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

6 1. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

emek güçlerinin oluşturacağı tartışma ve mücadele programlarına yönelik gerekli hazırlıkları yapmayı, müdahil olmayı, etkide bulunmayı ve hız kazandırmayı amaçlayan çalışmalar yapmayı önümüze hedef olarak koymalıyız.

5. Yerel yönetim seçimlerinde kadın

politikaları

Kadın/erkek tüm adayların toplumsal cinsiyet eşitliği-ni benimsemiş olmaları koşulunun yanı sıra seçimlerde aşağıda sıraladığımız maddelerin hayata geçirilmesi için tüm örgütlerimiz çaba harcamalıdır:• Belediye Başkanlıklarında eş başkanlık/sözcülük mo-

delinin uygulanması, • Kadın adayların kadınlarla birlikte belirlenmesi ve ka-

dınların tüm yerel yönetim birimlerinde eşit temsilinin esas alınması, seçimlere girilen her yerde belediye meclisleri, il genel meclisleri ve bütün yerel yönetim organlarının en az yarısının kadınlardan aday gösterilmesi,

• Belediye ve il genel meclisleri adaylarının bir kadın bir erkek sıralaması ile (başta kadın olmak üzere), yani fermuar sistemi ile oluşturulması,

• Kadın muhtar adaylarının desteklenmesi.» Gerekçe: Geçen yıl partimizi 4 Adalet anlayışı üzerinden kurduk. Yerel

yönetimler, 4 Adalet politikalarımızın en fazla netleştiği alandır. Tam da bu noktada kadınlarla, kadınlar için yerel siyaset politikamızı bir kez daha vurgu-lamak, parti içinde konuya ilişkin duyarlılık ve bilinci arttırmak önem taşıyor.

Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesi, parti politikalarımızın en temel unsurlarından biridir. 2014 yerel seçimlerinde de “kadınlarla ve kadınlar için yerel siyaset“ tüm özgün parti faaliyetlerinde ve ortaklaştığımız kişi ve kurum-larla yürütülen çalışmalarda en temel noktalardan biri olarak ele alınmalıdır. Cinsiyete duyarlı yerel yönetimler (eşitlikçi kent), bütçede cinsiyet eşitliği, ka-dınların yerel hizmetlere erişimi, kreşler, kadın danışma, dayanışma ve sığın-ma evleri gibi konular her fırsatta gündemde tutulmalıdır.

6. Demokrasiyi Yerelden İnşa Ediyoruz; Özgür Yerel

Yönetimlerle Kentlerimizi, Kendimizi Yönetiyoruz...

• YSGP, Anayasa’daki merkezin mahalli idareler üzerindeki vesayet rejiminin kaldırılarak adem-i merkeziyetçi bir anlayışın geliştirilmesi,

• Merkeziyetçi yapının karşısında yerinden yönetimin güçlenmesi için bölge yönetimleri ile meclislerinin kurulması,

Page 7: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

71. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

• Özgür Yerel Yönetimler anlayışı ile ekolojist, toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı, demokratik bir yerel yönetim modeli geliştirilmesi,

• Özgür Yerel Yönetim anlayışı ile kentlerin tek tipleştirilmesine karşı çıkarak çoğulcu bir yerleşim anlayışının geliştirilmesi için mücadele eder.

» Gerekçe: Türkiye’deki yerel yönetim anlayışı merkezin vesayeti altında yü-rütülmekte olup son çıkan Kanun Hükmünde Kararnamelerle de vesayet reji-mi, merkezin yerele tahakkümü ilişkisine dönüşmüştür.

3. Köprü, 3. Havalimanı, Çamlıca’da Cami veya Taksim Gezi Parkı’nda AVM yapma gibi kentsel projeler bu tahakküm ilişkisinin en bariz örnekleridir.

Hâlbuki yereller, insanların var olduğu, yaşamlarını kurduğu alanlardır. Bu nedenle de yerinden yönetilmelidir. Yerel yönetimler, demokrasi, özgürlük ve eşitliğin inşa olduğu en temel zemindir.

Yerinden yönetimin güçlendirilmesine ve karar süreçlerine yurttaşların katı-lımının sağlanacağı yeni modellere ihtiyaç vardır.

7. Benim mahallem, benim parkım, benim kararım...

• YSGP, belediye meclisi seçiminde kadınlara, LGBT’lere, engellilere ve genç-lere yönelik kota uygulamasının getirilmesi,

• Belediye meclisi seçiminde yüzde onluk kesme kota uygulamasının kalk-ması,

• Belediye Kanunu’nun 13. Maddesi’nin hayata geçirilmesi için belediyelerin yönetim süreçlerinin değiştirilmesi,

• Mahalle ölçeğinde yönetim birimlerinin kurulması; kurulan mahalle yöne-timlerinde kadın, LGBT, engelli ve gençlik kotalarının gözetilmesi; mahallenin ortak sorun ve ihti-yaçlarının mahalle yönetimlerin-de görüşülerek karar alınması,

• Mahalle Yönetimleri ile bele-diye yönetimleri arasında köprü görevi üstlenecek mahalle büro-larının oluşması için mücadele eder.

» Gerekçe: Türkiye’deki yerel yönetimler, başkanlık sistemi-ne dayalı olup antidemokratik bir anlayışla yönetiliyor.

Mevcut mahalli idareler se-çimine göre belediye meclisi seçiminde 10’da 1’lik kesme kota uygulaması vardır. Bu da temsilde adaleti zayıflattığı

Page 8: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

8 1. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

gibi, Partiler Yasası’ndan da kaynaklı belediye mec-lislerinin tek tipleşmesine neden oluyor. Bu neden-lerle de belediye meclis-leri, yerelin çeşitliliğini temsil etmiyor.

Belediye Kanunu’nun 13. Maddesi yurttaşların ka-rar süreçlerine katılımını desteklemekte olsa da, belediyeler bu maddenin hayata geçmesi için bir mekanizmaya sahip de-ğildirler.

Yerinden yönetimin en önemli ölçeklerinden biri de mahallelerdir. Mahal-lelerle ilgili yerel yönetim birimi olarak muhtarlıklar vardır. Muhtarlıklar ise merkezi idarenin altında yer alıyorlar. Belediyelerle herhangi bir bağın bulun-madığı muhtarlıkların görevleri son dönemlerde azaltılıyor ve onlar merkezi idarenin yereldeki takipçisi konumuna getiriliyor. Dolayısıyla yerinden yöneti-min mahalle ölçeğinde bir yapılanması bulunmuyor.

8. Kooperatifçilik

Kamusal ilişkilerde ve insan ihtiyaçlarının karşılanmasında piyasadan arınmış alanlar yaratmak, eşitsizlikleri onaracak toplumsal adaleti ve tüketim ilişkilerinde demokratik katılımcılığı sağlamak, yenileme kapasitesinin üzerinde doğal varlıkla-rın işletilmesinin önüne geçmek, yenilenebilir enerji kaynaklarının işletilmesini ve kullanımını yaygınlaştırmak için üretim, tüketim ve çalışanlar kooperatiflerinin oluş-turulması gerekiyor.

Eşit, özgür, yaşanabilir bir dünya için siyaset yapan YSGP, kooperatifçilik konusun-da hem teorik hem de pratik çalışmalara başlamıştır ve yürüttüğü bu çalışmaları önümüzdeki dönemde yaygınlaştırarak sürdürecektir.

» Gerekçe: Literatürde kooperatif kavramı üçüncü sektör, demokratikleşme, tü-keticinin korunması, yoksullukla mücadele, mikro finans, halkların kooperatifleri algılaması, uluslararası işbirliği, uluslararası bilgi ve veri ağı kavramları ile birlikte kullanılıyor. Üretim kooperatifleri ile tüketim kooperatiflerinin birleşmesi tartışma-ları yapılıyor. Piyasa ekonomisinin etkinliğinin arttığı bir dünyada, kooperatiflere olan ihtiyaç ve kooperatiflerin önemi de artıyor.

Kooperatif, ekonomik olmasının yanı sıra aynı zamanda sosyal bir kurumdur. Sos-yal amaç kooperatifin önemli unsurlarından biridir. Dolayısıyla kooperatifler, kar etme amacı gütmeyen bir birleşme şeklidir.

Doğrudan demokrasinin uygulandığı, eşitlikçi, özgürlükçü, doğayla uyumlu top-

Page 9: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

91. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

lumsal düzenin kurulması hedefimizde, piyasaya alternatif olma potansiyeli taşıyan kooperatifçilik konusunda bu tutum son derece önemlidir.

Kapitalist sistemin yarattığı endüstriyel toplumda insanlar arasındaki tüm ilişkiler ve kamusal ilişkiler piyasa anlayışına göre kurgulanıyor. Piyasanın yaşamımızın her alanında hakimiyet kurması sonucunda, insanın onurlu bir yaşam sürmesi için kar-şılanması gereken ihtiyaçları ticari işletmecilik anlayışıyla, kar-zarar hesabıyla kar-şılanıyor. Her şeyin piyasaya göre düzenlenmesi sonucunda bir yandan toplumda var olan eşitsizlikler derinleşiyor, tek hedef kar elde etmek olduğundan doğal varlıkların sınırsızca işletilmesi sonucunda ekolojik denge alt üst oluyor, dünyadaki yaşamın geleceği tehlikeye düşüyor.

9. Yeni Anayasa

Türkiye’de demokratikleşmenin sağlanabilmesi için en acil ihtiyaç, 12 Ey-lül düzeninden kurtulmaktır. Bunun bir adımı da yapılan onlarca değişikli-ğe rağmen hala otoriter, baskıcı ve yasakçı bir nitelik taşımaya devam eden Anayasa’nın temelden değiştirilmesidir. Ülkenin siyasal sorunlarının çözümü, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollardan, eşitlik ve özgürlük temelinde sonuca bağlanması, ülkede yaşayan Sünni-Alevi, Gayrimüslim ve inanmayan tüm yurttaşların kendilerini, özgürce ifade edebilecekleri ve güvende hissede-cekleri bir siyasal iklimin tesisi için de yeni bir anayasa şarttır.

Özgürlükçü, eşitlikçi, ekolojik, sosyal ve demokratik, yepyeni bir Anayasa ya-pılması vazgeçilemez ve geciktirilemez bir ihtiyaçtır. 2 yıldır Meclis’te kurulmuş olan ve çalışan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun herhangi bir sonuç elde ede-meden dağılmış olması kabul edilebilir değildir. YSGP, Türkiye’nin demokrasi, barış ve emek güçleri ile birlikte yeni bir anayasa mücadelesini sürdürecektir.

» Gerekçe: 12 Eylül Darbesi’nin üzerinden 33 yıl geçmesine rağmen, ülke darbenin getirdiği kurumlarla, onun koyduğu kurallarla ve zihniyetle yöneti-liyor. Günümüzde, antidemokratik uygulamaların toplumda yarattığı mağ-duriyetler, Kürt meselesinin derinleşmesi, bunun sonucu 30 yıldır süren adı konmamış savaş, hak ihlalleri, işçi haklarının gaspı ve örgütlenmenin önünde-ki tüm engeller, düşünce ve ifade hürriyetinin daraltılmasının her geçen gün beyinlerimizde yarattığı tahribat, 12 Eylül düzeninin pratik sonuçlarından sa-dece birkaçıdır. 12 Eylül düzeninden kurtulabilmek için öncelikle yeni sivil bir anayasa yapılmalıdır.

Page 10: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

10 1. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

10. 12 Eylül yargılaması

12 Eylül düzeninden kurtulmanın önemli bir adımı Türkiye halkları-nın vicdanında çoktan mahkum olan darbenin ve darbecilerin hukuken de mahkum edilmesidir.

YSGP olarak, 12 Eylül darbesi ile hesaplaşmanın başlangıcı olan darbe davası ve süren soruşturmaların takipçisi olduk, bundan sonra da takipçisi olmayı sürdüreceğiz. YSGP, bunun yanı sıra 12 Eylül’ün hukukundan, kurumlarından kurtulmak, darbeci zihniyeti aşmak, de-mokratik bir Türkiye’yi inşa etmek için siyasal mücadelesini yoğunlaştırarak sür-dürecektir.

» Gerekçe: 12 Eylül 2010 halkoylamasıyla darbecilerin yargılanmasına engel olan Anayasa’nın Geçici 15. Maddesi’nin kalkması ile darbenin ve darbecilerin hukuken mahkûm edilmelerinin yolu açıldı. Geldiğimiz aşamada darbeyi gerçek-leştiren generallerden hayatta kalan Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında açılan davanın son aşamasına girildi, 25 Ekim’de yapılan son duruşmada Cumhu-riyet Savcısı “ömür boyu ağır hapis ve rütbelerinin geri alınmasını” isteyen esas hakkındaki mütalaasını sundu, duruşma 27 Aralık’a ertelendi. Bu davanın dışında, darbenin diğer iştirakçileri hakkında açılan soruşturmalar ile darbe döneminde işlenen insanlığa karşı suçların soruşturmaları devam ediyor.

12 Eylül darbesinin hukuken mahkum edilmesi, Türkiye’nin hukuki ve siyasi ta-rihinin dönüm noktasını oluşturacaktır. 12 Eylül döneminin haksız, hukuksuz yar-gılamalarının yenilenmesi gibi, ‘12 Eylül Suçu’nun doğurduğu mağduriyetlerin bir kısmının giderilmesi olanağı ortaya çıkacak, 12 Eylül düzeninden kurtulmanın hu-kuki yolları açılacaktır.

11. Ortadoğu halkları kendi geleceklerini belirlemelidir...

• YSGP, Mısır, Libya, Tunus, Suriye ve diğer Ortadoğu ve Kuzey Afrika ül-kelerinde halkların demokrasi ve özgürlük arayışları ve mücadeleleriyle, halkların diktatörlüklere ve darbelere karşı verdiği mücadelelerle dayanış-ma içinde olur. Halk ayaklanmaları ve demokrasi arayışı karşısındaki em-peryal müdahalelere karşı durur.

• Suriye toplumunu farklı inançların, kültürlerin, dillerin ve kimliklerin var olduğu bir yapı olarak değerlendirir ve Suriye’de demokrasinin ancak bu ço-ğulculuk üzerinde kurulabileceğini sa-vunur.

• Filistin halkının haklı ve meşru mü-cadelesinin ve taleplerinin yanında yer almayı sürdürür.

Page 11: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

111. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

12. Rojava’yla dayanışmaya...

• YSGP, başta Kürt halkı olmak üzere, her dilden ve inançtan Rojava halk-larının devrimiyle, yurtlarını, kimliklerini ve kültürlerini savunma mücade-lesiyle dayanışma içindedir.

• Katliamcı El Nusra ve El Kaide başta olmak üzere selefi, cihatçı örgüt ve çetelerin Rojava Halk Devrimi’ni boğmaya yönelik tüm hesaplarına son vermesi için mücadele eder.

13. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ile

Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve onların

sunduğu platformlardaki örgütsel faaliyetler...

Halkların Demokratik Kongresi ile Halkların Demokratik Partisi ve onların sunduğu platformlarda sürdürülecek bütün siyasal ve örgütsel faaliyetler hak-kında Parti Meclisi yetkilendirilmiştir.

» Gerekçe: Bugün Türkiye’de çok şey değişiyor ve yeniden inşa ediliyor. Bun-ların sonuçları toplumsal ve siyasal yaşamımızda adım adım kendini gösteri-yor. Toplumsal dinamikleri, geride kalmakta olan dönemin analizleri üzerin-den konumlandıran tanım ve tarifler bugünü izahta ve bunlara dayalı siyasal stratejiler ve çözüm önerileri de artık yerli yerine oturmuyor ve sorulara yanıt olmuyor. Buna karşılık, değişimi ve gelişmelerin yönünü görenlerin ve anla-yanların sorunları doğru tespiti ve çözümlere isabetle yaklaşması giderek daha mümkün hale geliyor.

Gelişmelere statik bir anlayışla bakan ve geride kalan dönemin paradigma-larının belirlediği sınırların içinde siyasal çıkış aramakta ısrar edenler, eski statükonun belirlediği şartların oluşturduğu siyasal dizilişlere göre stratejiler oluşturup, toplumsal taleplerin uzağına düşmekten kendilerini kurtaramıyor-lar.

Partimiz YSGP’nin kuruluşunda başat rolü oynayan Yeşiller Partisi ve EDP’nin

Page 12: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

12 1. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

de kurucuları arasında yer aldığı ve iki yılı geride bırakan Halkların Demokratik Kongresi (HDK), bu değişim döneminde siyasal hayatımızda ortaya çıkan özgün platformlardan biridir. HDK, son yıllarda yaşanan çok köklü değişimi okuyan ve kendilerini buna göre konumlandırmaya çalışan demokrasi, eşitlik, özgürlük, ekoloji ve adalet gibi asal değerlerin şeklini verdiği yeni Türkiye’nin inşasın-da rol almaya namzet toplumsal kesimlerin ve siyasal güçlerin elinde hayat bulmuştur. Siyasal yelpazenin farklı yerlerini işgal eden bu güçlerin geçmiş-ten taşıdıkları birikimlerin birçok bakımdan benzemezliği, geleceğe bakıştaki telif edilemeyen açı farkları, onları Türkiye’nin girmekte olduğu yeni mecrayı ve önümüze taşıdığı sorunları ve muhtemel çözüm yollarını, zamanın ruhuna uygun böylesi esnek bir zemin etrafında birlikte tanımlamaktan ve katmanlı formlar yaratarak siyasal hayata müdahale imkânlarını kullanmaktan alıkoy-muyor.

Böylelikle, 60’lı yılların sonuna doğru yolların ayrıldığı Kürt demokrasi ve öz-gürlük güçleriyle, inançları nedeniyle yıllar boyu derin baskı ve terörün mağ-duru olan Alevi toplumuyla, tekçi ve asimilasyoncu Cumhuriyet rejiminin azın-lık olarak görüp, her düzeyde uyguladığı sindirme ve yok etme politikalarının hedefi olan farklı dil, kimlik, kültür ve inanç gruplarıyla yolların birleşmesinin, halkların ve bireylerin kucaklaşmasının, yeni Türkiye’nin inşasında oynayacağı önemli rol daha görünür olmuştur.

Bu tablo içerisinde Halkların Demokratik Kongresi, birlikte yürümenin fırsatını, bu zeminde yer alma iradesini gösteren güçlere sunuyor. Farklı dil, kültür, inanç ve kimliklerden toplum kesimleri ve bireyler demokratik, eşit ve özgür yeni bir geleceğin inşası için kader ortaklığı yapma kararlılığını ve azmini sergileyerek, geleceğin Türkiye’sinin farklı yaşanacağını, yeni bir umut ve taahhüt olarak bü-tün topluma gösteriyorlar. Emek, demokrasi, ekoloji ve barış güçlerinin bir araya gelişinin yarattığı sinerjinin, yeni dönem Türkiye’sinin önde gelen kurucu dinamiği olacağı vaadinde bulunuyorlar. Bu bakımdan, önümüzdeki yıllar yaşanan her top-lumsal olayda bu bir araya geliş modelinin sunduğu esneklik, katılım, süreklilik ve dinamizmle Türkiye’nin bambaşka bir gerçeklik, mücadele ve müdahale gücüyle yüz yüze gelebileceği söylenebilir.

Yaklaşmakta olan 30 Mart 2014 Yerel Seçimi, bu modeli sınamak bakımdan

Page 13: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

131. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

önemli bir sınav niteliği taşıyor. Halkların Demokratik Kongresi’nde buluşan ve barışın, ekolojinin, özgürlüğün, emeğin ve demokrasinin programını savunan top-lumsal güçler, bu yaratıcı biçimin ve onun katmanlarının sunduğu zeminler ara-cılığıyla, seçmenleri eski ve yeni statükonun partilerine mahkûm etmeyen yeni bir seçenek ortaya koyabilecektir.

Bu bakımdan, barajın hükmünü sürdürdüğü, Hazine yardımının eski ve yeni sta-tükonun partilerine akıtıldığı, partiler arası seçim ittifakının yasalarla engellendiği siyasal rejimin geleneksel dikenli sahasında, yıllardan beri seçim istatistiklerinin ihmal edilebilir rakamlarına mahkûm edilmiş demokrasi ve barış güçleri ile ırk-çı ve milliyetçi devlet politikaları ve uygulamalarının bütün çeşitleriyle batıda da yüz yüze gelen Kürt Özgürlük Hareketi’nin birlikte var olması ve ortak talepleri toplumsal bir harekete dönüştürmesi şartlarını sunduğu en uygun form olarak kendini gösterecektir.

Partimiz, gerek özgürlükçü sol hareketin ve fikriyatın son yıllarda biriktirdikleriy-le, gerekse çevre ve ekoloji alanında on yıllardır süren mücadelenin dünya ve ülke ölçeğinde kazandığı bilgi biri-kimi ve deneylerin, bu toprak-ların siyasetindeki en önemli temsilcisi ve taşıyıcısı olarak, Türkiye’nin yeni siyasal döne-minin çok önemli bir siyasal hareket zemini olarak, HDK ve katmanlarının sunduğu siyaset zeminlerinde var olmayı, faa-liyetlere aktif olarak katılmayı ve destek vermeyi, program, politika ve ilkeleriyle esasta uyumlu her adımda ciddi bir rol oynamayı gerekli görüyor.

Bu zeminlerde yer alan top-lumsal güç ve bireylerle birik-tirdiklerimizi paylaşmaya, on-lardan öğrenmeye ve birlikte benimsediklerimizi topluma yansıtmaya hepimizin ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Örgüt ve üyelerimizin olduğu her yer-de, yerel şartları ve imkânları gözeterek bu dönemi değer-lendirmemiz, HDK büyürken partimizi, partimiz büyürken bu ortak zemini geliştirmeli ve büyütmeliyiz.

Page 14: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

14 1. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

14. Alevilerin eşit yurttaşlık taleplerinin takipçisiyiz...

• YSGP, cemevlerinin yasal statüye kavuşturulması; bu yapılırken, cemevle-rinin, camilerin bir mütemmim cüzü değil, bağımsız ibadethane olarak kabu-lünün sağlanması,

• Diyanet İşleri Başkanlığı’nın lağvedilmesi veya bir devlet kurumu olmaktan çıkarılması,

• Tarihle yüzleşme ve devletin sorumluğunun kabullenilmesi bağlamında, Alevi halkı nezdinde güven krizini aşmak için, Dersim, Maraş, Çorum ve Sivas katliamlarının devlet ve toplum tarafından ciddiyetle ele alınması ve bunun için

Alevi örgütlerinin rehberliğin-de (Madımak Oteli’nin gerçek bir yüzleşme müzesi yapılma-sı başta olmak üzere) önemli sembolik adımların atılması ve katliamlarla ilgili dosyala-rın açılarak tarihle hesaplaş-ma ve adaletin sağlanması konusunda samimi girişim-lerde bulunulması,

• Aynı zamanda bir Alevi katliamı olan Dersim Katlia-

mı (1937-38) ile özdeşleşmiş olan Tunceli adının değiştirilerek Dersim isminin bölge halkına iade edilmesi ve zorla değiştirilen tüm köy isimlerinin bölgede yaşayan halkın talebi doğrultusunda değiştirilmesi,

• Alevi Dersim önderi Seyit Rıza’nın zaten mevcut olan tarihsel, sosyal ve siyasal itibarının korunması ve yasal itibarının iade edilmesi; katledilen Seyit Rıza’nın me-zarının yerinin devlet tarafından açıklanması ve resmen ailesine bildirilmesi;

• Dersim 1937-38 döneminde sürgün edilerek topraklarından koparılan Dersimli ailelerin zararlarının tazmin edilmesi, ailelerinden alınarak başka illere ve ailelere verilmiş Dersim’in kayıp kızlarının kayıtlarının açıklanması için mücadele eder.

Alevilerin talepleri bizim de taleplerimizdir. YSGP, bunların gerçekleşmesi; kalıcı çözüm için, asimilasyoncu politikalara karşı Alevilerin eşit ve özgür yurttaş olarak yaşama taleplerinin güvencesi olan tüm yasal düzenlemelerin yapılması için, de-mokrat ve özgürlükçü Alevilerin rehberliğinde mücadele eder.

» Gerekçe: Farklı mağduriyetlerin ve mağdur grupların adeta farklı kompartı-manlarda hak mücadelesi verdiği Türkiye’de, özgürlükçü tavır ve hak mücadelesi YSGP için bir bütündür: İktisadi sömürü, ekolojik tahribat ve siyasi baskıcılığa karşı mücadele eden partimiz, aynı zamanda Çerkeslerin, Lazların, Arnavutların, Boş-nakların, Ezidilerin, Musevilerin, Kürtlerin, Ermenilerin, başörtülülerin, LGBTlerin ve diğer tüm mağdurların haklarını olduğu gibi, Alevilerin de haklarını ‘ama’sız ve ön koşulsuz, sonuna kadar savunur.

İktisadi ve siyasi düzlemde olduğu kadar, bireysel ve kolektif kültürel haklar düz-leminde de katılımcı ve özgürlükçü radikal demokrasiyi savunan ve tüm mağdurla-

Page 15: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

151. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

rın partisi olmayı amaçlayan YSGP, Alevilerin de partisi olarak, Türkiye’de devletin din politikaları ve ayrımcı çoğunluk zihniyeti dolayısıyla yüzyıllardır baskı, zulüm ve katliamlara maruz kalan Alevilerin sorunlarını ve bu sorunların çözümünü en iyi yine Alevilerin bileceğini kabul eder.

Sorunlarını ve çözümlerini kendilerine anlatma, öğretme veya dayatma yerine, bunları, konunun birincil muhatabı olarak (örgütleri ve bireyleri aracılığıyla) Alevi toplumunun kendisinden öğrenmeyi amaçlar. Bu öğrenme ilişkisi sadece kendi sorunları ve çözümleri bağlamında değil, insancıl ve barışçıl kültürleri ve direnişçi tarihleri nedeniyle genelde ülke ve dünya sorunları bağlamında da geçerlidir.

Son yıllarda her kurumu ele geçirme, ele geçiremediğine karşı alternatif sahtele-rini yaratma politikası güden AKP iktidarının, bu bağlamda istediği şekilde yönlen-diremediği Alevi kurumlarına karşı öne çıkardığı şahıs ve kurumlarla gerçekleştir-meye çalıştığı Alevi Açılımı, asimilasyoncu politikalara direnen Alevi kurumları gibi partimiz tarafından da Alevilere atılmaya çalışılan bir çalım olarak değerlendiriliyor. Bu çerçevede başlatılan ‘cami-cemevi projesi’ ve ‘maaşlı dede istihdamı’ gibi giri-şimlerin, kitlesel demokrat Alevi kurumlar dinlenilmeden ve hatta onlara rağmen hayata geçirilmesi, ‘Alevilere rağmen Alevi Açılımı’ anlayışının aslında ‘inancına ve onuruna sahip çıkan Alevilere çalım’ girişimi olduğunu gösteriyor. Bu bilinçle partimiz, AKP’nin asimilasyoncu dayatmalarına karşı direnen ve Alevi toplumunun taleplerinde ısrarcı olan kurumları selamlar, taleplerini sahiplenir.

15. Din ve vicdan özgürlüğü...

• YSGP, laik olduğunu iddia eden devletin, farklı inanç gruplarına, inançsızlara ve farklı Sünni Müslüman gruplarına dayattığı din politikalarının aracı olan zorunlu din dersinin kaldırılmasını ve farklı inançlar, kültürler ve halkların tarihinin ayrımcılık-tan uzak bir dille derslerde anlatılmasını savunur;

• İlkokul dördüncü sınıftan itibaren küçük çocuklara dayatılan ve 12 Eylül rejiminin ürünü olan zorunlu din eğitimine karşı mücadele bağlamında, zorunlu din dersleri-nin değişik etkinliklerle protesto edilmesini de içeren bir çalışmanın örgütlenmesi için dışındaki ilgili tüm çevre ve bireyleri bir araya getirerek bir yurttaş girişiminin oluşturulması için çaba harcar;

• Devletin, inanan ve inanmayan tüm kimliklerin kendilerini özgürce ifade etmesi-nin güvencesi olması anlamında ‘eşitlikçi ve özgürlükçü laiklik’ ilkesine sahip çıkar.

» Gerekçe: Gerçek anlamda laik olmayı başaramamış ülkemizde, küçük siyaset hesaplarına kurban edilmek istemeyen ve kendi inançlarını devlet tekelinden kur-tarmak isteyen Sünni Müslümanlar ve ayrımcı politikaların mağduru olan Hıristi-yan, Musevi, Süryani, Ezidi, Alevi ve diğer tüm inanç gruplarının özgürce ve huzur içinde yaşamaları için şart olan eşitlikçi ve özgürlükçü laik Türkiye’nin yaratılması için mücadele gereklidir.

Özellikle son yıllarda ekolojik ve toplumsal felaketlere yol açan neo-liberal vah-şi kapitalist politikaların dayanağı yapılmak istenen sahte İslamcı siyasete karşı mücadele eden partimizin, bu çerçevede zorunlu din derslerinin kaldırılması mü-

Page 16: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

16 1. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

cadelesinde dönüm noktası olabilecek bir çalışmayı düzenlemesi çok önemlidir. Anti-kapitalist Müslümanlardan Alevilere, demokrat müminlerden ateistler, ag-nostistler ve deistlere kadar toplumun tüm kesimlerini bu mücadelede birleştir-meyi amaçlamak bu çalışmanın başarıya ulaştırılması için önemlidir.

16. Tarihle yüzleşme...

• YSGP, Türkiye’de sahici birlikteliklerle bir arada yaşamanın en önemli ko-şulu olan, devlet ve onun desteklediği çevrelerce yürütülen inkâr ve çarpıtma politikalarına son verilmesi,

• İnkar, tabu ve sessizlik söylemini besleyen (ders kitaplarından öğretmen-lerin eğitimine, sınıf içi aktivitelerden okul dışı kanallara kadar her alanda) eğitim politikalarının bir an önce değiştirilmesi,

• Tek din, tek dil, tek hafıza politikasıyla yürütülen uygulamalar yerine, barış içinde bir arada yaşamayı amaçlayan kapsamlı ve somut bir stratejinin hayata geçirilmesi,

• Son yıllarda bazı çevrelerce bu yönde atılan olumlu adımların desteklenme-si ve bu adımları atmak isteyenlere karşı (bazen nefret suçu işlenerek) yürütü-len kampanyaların engellenmesi,

• Toplumun belli kesimlerinin veya bireylerinin olumsuz edimlerinin toplu-mun tamamına mal edilmemesi ve geçmişte yaşanan birçok olumlu olayın (asıl gurur duyulması gereken) aktörlerinin, gerçek rol modeller olarak öne çıkarılması,

• Uygun bir dil ve yöntemle, kaba genelleştirmelerden kaçınarak toplumun

Page 17: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

171. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

kendi geçmişiyle yüzleşmesini, ‘diğer’lerinin yaşadıkları acılara karşı duyarlı olmasını, bunda kendi (aktif veya pasif) katkısını kabul etmesini ve gelecekte daha bilinçli davranmasını sağlamak için strateji geliştirilmesi,

• Devletin, aynı zamanda kendi resmi sorumluluğunu da yerine getirerek, (ki bu süreçte devletin kurumlarının sorumluluğu sadece buna köstek olmaktan vazgeçip destek olmaya başlamak veya bunun için gerekli yasal ve idari çerçe-veyi sağlamak değildir), açık özürden, tazminata ve rehabilitasyon kampanya-larına kadar tüm çözüm yollarını denemesi için mücadele eder.

» Gerekçe: Birey, toplum ve devlet olarak geçmişle yüzleşmenin ve hesap-laşmanın asıl nedeni, barış ve samimi dayanışma içinde bir yaşam için bunun kaçınılmaz olmasıdır.

Türkiye’de günümüzün neredeyse bütün önemli toplumsal sorunlarının kay-nağında, Cumhuriyet’in kuruluşundan önce başlayan ‘yukarıdan aşağıya dö-nüşüm’ sürecinin elitler tarafından büyük bir kibirle yürütülmesi vardır. Bazen rafine nüfus mühendisliği, bazen kaba etnik temizlik, bazen de açıkça katliam ve soykırım uygulanarak yaratılmak istenen homojen toplum, tek bir (çarpıtıl-mış) toplumsal hafızaya sahip kılınmaya çalışılmış ve bu yönde merkezi (tepe-den inme) ‘hafıza politikaları’ sonucunda Türkiyeli insanların özel ve kamusal alanda iki ayrı hafızaya sahip olması gibi bir durum ortaya çıkmıştır. Kişi, aile veya grup hafızalarında yer eden Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde yaşanan büyük acılar, mağduriyetler ve hak gaspları, günlük yaşamda ve daha samimi ortamlarda rahatça dile getirilirken, kamusal alanda açık inkar ve çarpıtma tavrı giderek daha çok hakim olmaya başlamıştır.

1915’te Ermenilerin ve 1938’de Dersimlilerin yaşadığı soykırımlar, Cumhu-riyet boyunca gayri Müslimlerin yaşadığı (1934 Trakya Yahudi Pogromu, 1941 Yirmi Kura Askerliği, 1942 Varlık Vergisi, 6-7 Eylül 1955 Pogromu ve 1964 Rum Sürgünü gibi) acı olaylar, tarih boyunca Alevilerin yaşadığı ayrımcılık ve kat-liamlar ile (özellikle 1990larda) Kürdistan’da yaşanan katliamlar ve yerinden edilmeler bugün daha çok konuşuluyor olsa da, bu meselelerle ve genelde Cumhuriyet geçmişimizle yüzleşme yaşandığını veya hesaplaşıldığını söyle-mek mümkün değildir.

On yıllardır her grubun kendi içinde (kompartımanında) diğer gruplardan ha-bersiz ve hastalıklı bir şeklide yaşadığı travmatik hatırlama süreçleri hakkın-da henüz genel toplumsal duyarlılık oluşmadığı gibi, aynı duyarsızlık bu farklı gruplar arasında da büyük oranda sürüyor. Türkiye’de yeni bir siyasi ve top-lumsal hareketin önündeki en önemli görevlerden biri de, bir yandan bu kom-partımanlar arasında geçiş kanallarını açmak, diğer yandan ise bu konudaki genel toplumsal duyarlılığı artırmaktır.

Yüzleşme gerektiren birçok olumsuz olayda sadece resmi kurumların ve temsilcilerinin değil, bizzat toplumun kendisinin (aktör olarak veya izlemekle yetinerek) üstlendiği sorumluluğu da açıkça konuşulmalıdır. Mevcut gerginlik-leri beslemeden veya yeni düşmanlıklar yaratmadan, sivil toplum için yüzleş-menin gerekliliği ortadadır.

Page 18: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

18 1. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

17. 2015, Ermeni halkına yapılan soykırımın yüzüncü

yılı…

• YSGP, 20. Yüzyıl’ın ilk soykırımının tanınması ve özür dilenerek, özellikle su-çun birinci dereceden faili olarak adı geçen kişilerin adlarının okullardan, so-kaklardan kaldırılması (Talat Paşa Bulvarı, Talat Paşa İlköğretim okulu vb. gibi); soykırımın asıl faili İttihat ve Terakki Merkezi umumisinin toplantı salonuna döndürülmüş mahallelerin normale döndürülmesi (İstanbul Osmanbey, Ankara Oran mah. gibi); bu karara bağlı ilk jest olarak, Talat Paşa adı verilen tüm okul, cadde ve sokakların isimlerinin soykırım kurbanlarını anacak şekilde değiştiril-mesi;

• Mirasçısı bulunan mülklerin, talep olduğu takdirde sahip olanlara iadesi; mi-rasçıları bulunamayanların ise ilgili cemaatin eğitim kurumlarına tahsisi;

• Bu utançtan ve utancın ağırlığından kurtulabilmek bakımından yapılacak faa-liyetler ve tazmin yolları olarak, soykırım karşıtı faaliyet ve operasyonlardan vaz-geçilerek, bu işler için ayrılan ödeneğin kamuya tahsisi;

• Başbakanlık bünyesinde kurulu olan ‘Asılsız Soykırımı İddialarıyla Mücadele Koordinasyon Kurulu’nun dağıtılması; bu kurulun kararlarının ve yaptığı ope-rasyonların açıklanması; soykırım karşıtı faaliyetlerden vazgeçildiği açıklanarak 2014 Başbakanlık bütçesiyle soykırım karşıtı faaliyetlere ayrılan miktarın Hrant Dink Vakfı gibi vakıflara tahsisi veya azınlık okullarına dağıtılması;

• Batı Ermenistan kökenli Ermenilere vatandaşlık verilmesi; nüfus kayıtlarının şeffaflaştırılması ve vatandaşlıktan çıkarılma kararlarının iptal edilerek vatan-daşlığın iadesi; isteyenlere TC pasaportunun verilmesi;

Page 19: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

191. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

• Türkiye’de bulunan ve kaçak çalışan Ermenistan vatandaşlarına süresiz oturma ve çalışma izni verilmesi, çocuklarına kendi dillerinde eğitim ve öğretim olanağı sağlanması; ailesinin kökleri Osmanlı’ya dayananlara çifte vatandaşlık imkânının sağlanması;

• Geri dönmek isteyenlere izin verilmesi, teşvik edilmesi ikamet şartlarının oluşturulması; isteyenlere kredi sağlanması; tarihsel topraklarında ikamet ede-bilecek ve yaşayabilecek gerekli ortamın sağlanması;

• Tapu kayıtlarında şeffaflık; TKGM’nce dijital hale getirilerek gizlenen Osmanlı tapu kayıtlarının açılması; Osmanlı arşivlerinin tamamen açılması, kısıtlamalara son verilmesi; askeri arşivin Başbakanlık arşivine devri; arşivlerin tamamının açılarak kısıtlamalara son verilmesi; arşivde çalışmaların kolaylaştırılması, hat-ta kısa sürede tümünün dijital ortama aktarılması;

• Emval-i metruke kayıtlarının açıklanması; Emval-i metruke defterlerinin di-jital ortama aktarılarak kurbanların varislerinin ve araştırmacıların inceleme-lerine sunulması ve Ermeni mallarının dağıtılmalarıyla ilgili Emval-i metruke komisyonlarının tüm kararların açıklanması; kamuya ve özel şahıslara dağıtılan Ermeni mallarının envanterinin çıkarılması; bu mülklerin mirasçılara devri ya da tazmin edilmesi; yok edilen veya zaman içinde korunmamasından kaynaklı yok olan mülklerin ve Ermeni kültürel değerlerinin envanterinin çıkarılarak bunların tazmini; bankalarda ve bankaların emanet kasalarında el konulan para, döviz, kıymetli ayniyat ve değerli maden ve ziynet eşyasının envanterinin açıklanması;

• Osmanlı vatandaşı olup da söz konusu tarihlerde hayat sigortası poliçesine sahip olan soykırım mağdurlarının mirasçılarına, mirasçıları yoksa cemaat va-kıflarına poliçe bedellerinin ödenmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapıl-ması;

• Siyasi faaliyetler için ayrılıp çeşitli kuruluşlara (CHP, Türk Ocakları, Halkev-leri, Halkodaları gibi) tahsis edilen; mebuslara, gazetecilere tahsis edilenler ile özel sektörün geliştirilmesi ya da soykırımcıların ticaret ve sanayi erbabına dö-nüşmesi için şirketlere, bankalara, ticaret, sanayi ve ziraat odalarına dağıtılan mülklerin envanterinin çıkarılması; söz konusu mülklerin bunlardan geri alın-ması ya da tazmin edilmesi;

• Maliye, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Belediyeler gibi kamu kurumlarının elin-deki mülklerin envanteri ve bunların hak sahiplerine iadesi;

• El konulan veya devletin el koyarak ailelere dağıttığı kadın ve çocukların ve bunlardan dolayı 11 Ağustos 1915 tarihli ve Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde DH.ŞFR., nr. 54-A/382 numarasıyla kayıtlı özetle: “İhtidâ eden, evlenen ve güve-nilir kimseler yanına bırakılan çocukların şahsi mülklerinin korunması, mûrisleri ölenlere hisselerinin verilmesi”ne dair Dâhiliye Nezareti’nden muhtelif vilâyet ve mutasarrıflıklara şifre telgraf gereği el konulan yetimlerden dolayı gaspçı ailele-re geçen mal varlığı envanterinin açıklanması;

• Bütün kamu kurumlarında hiçbir ayrım yapılmaksızın azınlık statüsündeki bütün yurttaşların görev almasının önündeki açık yasal engellerin ve gizli fiili engellerin kaldırılması yönünde yasal düzenlemelerin yapılması;

Page 20: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

20 1. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

• Ermeni halkının kendini ifade ve toplumla kaynaşmasının önündeki tüm engel-lerin kaldırılması; Ermeni dili ve kültürü üzerine çalışma yapmak için uygun bir üniversite bünyesinde enstitü açılması; Ermeni dili ve edebiyatı fakültesi kurulması ve bu alanda kontenjan açılarak öğrenci alınması yönünde çalışma başlatılması;

• Ermenistan üniversiteleri ile Türkiye yükseköğrenim kurumları arasında ilişki ve ortak çalışma yönünde adımlar atılması; öğrenci takası yönünde uygulama başla-tılması için mücadele eder.

• Özür, soykırım suçunun kabulü, utançtan kurtulma ve restorasyonun en önem-li ayaklarından biri de soykırımdaki kolektif sorumluluğun kabulüdür. Bu bakım-dan aileden kişilerin 1915 soykırım sürecine dahlinin deşifre edilmesi son derece önemlidir. Kolektif sorumluluğun bir parçası olarak herkes kendine sormalı; De-dem 1915’te ne yapıyordu?

• YSGP, bu anlamda, Milli Eğitim müfredatında yer alan derslerin kitapları ve yardımcı kaynaklarındaki soykırımı ve ırkçılığı savunan, tarihi çarpıtan bütün unsurların temizlenmesi yö-nünde geniş çaplı bir çalışma yapıl-ması, bunun için devletten bağımsız bir kurulun görevlendirilmesi;

• Öncelikle siyasi parti başkanla-rı ve yöneticileri dedelerinin 1915 sürecindeki konumunu ve ellerin-de soykırım sürecinde edinilmiş bir malın olup olmadığının deklare edilmesi, eğer halen üstünde soykı-

rımdan edinilmiş bir mülk var ise iadesinin ya da tazmininin gerçekleştirilmesi için çalışma yürütür.

» Gerekçe: YSGP, çoğulcu, bu coğrafyada yaşayan tüm dillere, dinlere, inanç gruplarına ve kimliklere saygılı, birlikte yaşama konusunda kararlı bir parti oldu-ğunu Programatik Metni’yle ortaya koymuştur. Programatik Metin’de, 1915 yılı ve öncesinde Ermenilere yönelik kıyımın soykırım olduğu yönünde görüşünü açıkça ortaya koymuştur.

Şüphesiz ki, siyasi bir parti hastalığın teşhisi ve durumun analizi ile birlikte çözüm ve siyaset önerilerini de ortaya koymak zorundadır. Bu çerçevede; özellikle 2015 yı-lında Ermeni soykırımının 100. yılının idrak edileceği ve bununla ilgili olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dâhil olmak üzere, yurtdışına sürülmüş ya da bu coğrafyada yaşayan mağdur edilmiş tüm Ermenilerin, mağduriyetlerinin giderilmesi için siyasi parti olarak temennilerin ötesinde bir siyaset geliştirmesi, bir söz söylemesi gerek-tiği açıktır.

Ermeni halkına yönelik kıyımın soykırım olduğu artık aklı vicdanı olan hiç kimse tarafından tartışılacak bir husus değildir. Partimiz dışında birçok siyasi çevre ve anlayış da olayın adını koymuştur. Bu anlamda partimizin adını koyduğu bu gerçek-liğin siyasetteki çözümleri üzerine düşünmesi ve bir politik hat belirlemesi gerekir.

Page 21: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

211. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

18. Ekonomide ‘yeşil’ dönüşüm politikaları

• Ekonomik yapı, toplumsal ve ekolojik sürdürülebilirlik hedeflerini de içere-cek şekilde “yeşil” bir dönüşüme tabi tutulmalıdır.

• Kamu ve özel sektör kaynaklarıyla ekonominin yakıt temeli fosil ve ekolojik yıkıma sebep olan nükleer ve hidroelektrikten, yerinden ve yerelden üretilen yenilenebilir enerjiye (rüzgar ve güneş) dönüştürülmelidir. Kamu kaynakları ile fosil enerji temelli ekonomik yapı teşvik edilmemelidir.

• Özel taşıtlarla ulaşımı özendiren karayolları yerine, demiryollarına yatırım yapılmalı, toplu taşıma özendirilmelidir.

• Enerji ve doğal kaynak yoğun sektörler vergi ve benzeri yollarla caydırılmalı, doğal kaynak ve enerjiyi düşük yoğunlukta kullanan katma değeri yüksek sek-törler teşvik edilmelidir. Çünkü Türkiye’nin daha fazla enerji üretmeye ihtiyacı yoktur, ürettiği enerjiyi akıllıca kullanmaya ihtiyacı vardır.

» Gerekçe: Türkiye’nin mevcut ekonomik yapısı sürdürülebilir değildir. Sür-dürülebilirlik 3 temel üzerinde yükselir; ekonomik, toplumsal ve ekolojik.

Ekolojik sürdürülebilirlik olmazsa olmazdır, ekonomik başarı, toplumsal ge-lişme doğanın yok olduğu ve hızla kirlendiği bir ortamda sağlanamaz. Özellikle son 10 yılda ekonomik büyüme alanında sağlanan sonuçlar, toplumsal ve özel-likle ekolojik yıkımı hızla artırmak pahasına ve sosyal ve çevresel adaletsizlik-leri derinleştirerek gerçekleşmiştir. Yeşil bir dönüşümün yaratacağı ekonomik büyüme ve istihdam artışı, mevcut politikalarla ulaşılacak düzeylerin üzerin-dedir.

19. Yerinde üretim ve yerinde tüketim

• Yerinde üretim ve yerinde tüketim özendirilmelidir. Üretim ve tüketim yeri ara-sındaki mesafeye bağlı bir vergilendirme sistemi hayata geçirilmeli, tüketicilerin yerel üreticilerle ilişkisi artırılmalıdır. Bu sayede piyasa ekonomisi içinde gittikçe eriyen yerel ekonomiler tekrar canlandırılabilir, küresel sistemdeki çalkantılara karşı daha dayanıklı hale getirilebilir.

• Üretimden kullanıma, tarım ve gıda alanında, doğaya ve canlı sağlığına saygılı modellerin oluşturulması; yerel tohumun yaygınlaştırılmasından gıda bağımsız-lığına ve küçük çiftçiliğin sürdürülebilirliğinin sağlanmasına yönelik politikaların geliştirilmesi önemli bir ihtiyaçtır.

» Gerekçe: Küresel ısınmaya sebep olan sera gazı emisyonları içinde taşıma % 17 paya sahip-tir. Detaya inildiğinde taşımaya konu olan ürün-lerin çoğunun gerçek ihtiyaçları gidermekten çok, çeşitliliği sağlamak gibi bir nedenle taşındığı görülebilir. Çeşitlilik de önemli olmakla birlikte, ortaya çıkardığı negatif dışsallıkların göz önünde bulundurulması gerekir.

Page 22: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

22 1. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

20. LGBT hakları için mücadeleyi büyütelim...

Bugüne kadar özellikle İstanbul, Ankara ve Antep’te yoğunlaşan LGBT politi-kaları çalışmalarının pek çok kente yayılması, yerellerde henüz ortaya çıkmış LGBT gruplarıyla ilişkilerin geliştirilmesi ve yeni oluşumları cesaretlendirecek çalışmaların gerçekleştirilmesi için tüm örgütlerimiz ve merkezi organlarımız LGBT Çalışma Grubu ile birlikte çaba harcamalı, buna ilişkin bir planlama yeni seçilecek Parti Meclisi bünyesinde hayata geçirilmelidir.

Partimizin ezilen gruplar, toplumsal hareketler arasındaki ilişki ve dayanış-manın geliştirilmesi noktasında üstlendiği rol önemlidir. YSGP, önümüzdeki dönemde LGBT’lerin tüm meslek gruplarına dahil olabilmesini sağlayacak özendirici uygulamaları desteklemeli; LGBT hareketinin tüm ezilenlerle, top-lumsal hareketlerle diyalogunu ilerletecek adımlar atmalı; özellikle yerel ve genel seçimlerde Kürt siyasal hareketiyle daha sağlıklı bir zeminde ilişkinin kurulması için çalışmalıdır.

» Gerekçe: Türkiye’de lezbiyen, gey, biseksüel, trans bireylere yönelik ay-rımcılık, şiddet, homofobi, transfobi ile nefret cinayetleri hız kesmeden devam ederken, partimizin bu sorunlara müdahale araçlarını geliştirmeye ihtiyacı vardır. Partimiz, Gezi Direnişi ve sonrasındaki gelişmeleri değerlendirerek, LGBT hareketiyle ilişkilerini sürdürürken, özellikle İstanbul ve Ankara dışın-daki illerde LGBT oluşumlarını ortaya çıkaracak ya da bu oluşumlarla ilişkiye geçecek yapıları hazırlamalı, diğer taraftan LGBT hareketiyle diğer toplumsal hareketler arasındaki zemini güçlendirmelidir.

Page 23: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

231. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

21. Suriyeli göçmenlerin acil sorunlarına sahip çıkalım...

Suriye’de yaşanan savaş koşulları ve insanlık dışı uygulamalar nedeniyle ül-kelerini terk ederek Türkiye’ye kaçmış olan, sosyo ekonomik ve kültürel ne-denlerle bugün sokakta açlık sınırında yaşamak zorunda kalan Suriyeli göç-menlerin en acil barınma ve iaşe sorunlarının çözülmesi için, ayrımcılıktan uzak ve adil bir şekilde çalışmak üzere partimiz dışındaki kurum, kuruluş ve bireylerden oluşan ve mümkün olan en geniş yelpazede bileşenin bir araya getirilmesiyle bir ‘sivil acil yardım girişimi’nin oluşturulması için çalışma ya-pılmalıdır.

Page 24: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

24 1. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

Page 25: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

251. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

1. Olağan

Konferans

Sonuç

Bildirgesi

Page 26: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

26 1. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

Üç seçim yaşayacağımız bir döneme giren ülkemizde toplumsal ve siyasal alanda ilginç gelişmeler ortaya çıkıyor. Son dönemde olup bitenler kendi başı-na büyük önem taşımalarının yanısıra geleceğe de ışık tutuyorlar.

Gelişmeler sadec ülkemizle sınırlı değildir. Ortadoğu denklemini kendi poli-tikalarına uygun şekilde çözmek isteyen küresel sermaye güçleri ardı ardına adımlar atıyorlar. Ülkemiz toplumsal muhalefet güçleri bu gelişmeleri yakın-dan takip etmeli ve Ortadoğu halklarının eşit, özgur adil bir yasam taleplerini desteklemelidir. Bu görev AKP’ye terkedilemez.

Bugüne kadar kendi siyasal ve ideolojik müktesebatı, eklemlenmeye çalış-tığı yeni küresel düzenin ihtiyaçları ve sermayenin talepleriyle belirlenmiş bir çerçeve içinde süreci yönlendirmeye çalışan AKP, nihayet iktidar olabilmenin ‘sarhoşluğunu’ yaşıyor. Geçmişte tüm faktörleri gözeterek, temkinli bir şekil-de ilerlerken, son dönemlerde kendi yandaşlarının nemalanmasana özel bir önem veriyor , muhafazakâr-milliyetçi siyasal ve ideolojik müktesebatına da yoğun bir vurgu yapıyor. Başbakanın ben merkezci tutumunun etkisiyle daha da vahimleşen bu yaklaşım basit bir konsolidasyon girişiminden öteye bir po-litikanın ifadesidir. Bugüne kadar başka faktörlerin yanı sıra eski rejime karşı tepkileri de kullanarak iktidara yürüyen AKP, bugün iktidar olarak bütün karşı sesleri bastırmaya çalışmaktadır..

Page 27: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

271. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

Derin yapısal sorunlarına olmakla birlikte son küresel krizden görece az et-kilenmiş gözüken ekonominin verdiği rahatlık AKP’ni izlediği emek karşıtı po-litikaları fütursuzca sürdürmesini sağlamaktadır. Kendi müktesebatına yaptığı vurgulardan rahatsız olan sermaye kesimlerinin tepkilerini azaltmanın bir ara-cı olarak da kullanılan bu politikaların esas hedefi ise ortaya çıkabilecek krizin yükünü emekçilerin üzerine yıkabilmektir.

Kendisini Başbakanın ağzından “en çevreci” ilan eden AKP’nın ekonomik pi-lotlarının en önemli ayağını kentlerde özellikle de İstanbul’da inşaat sektörü aracılığıyla yaratılan rantın yandaşlarına aktarılması oluşturuyor. Buna ek ola-rak enerji sektöründeki özelleştirmeler kullanılarak kendi zenginlerini yaratı-yor.

Bu politikaların en önemli sonuçlarından birisi hatta birincisi doğanın geri dönülmez biçimde tahribinin büyük bir hız kazanmasıdır. AKP dönemi ülke ta-rihindeki en sistematik doğa tahribatının gerçekleştirildiği iklim değişikliğini hızlandıracak politikaların fütursuzcra uygulandığı bir süreç olarak kayıtlara geçmiş durumdadır. Taksim Gezisi’ni AVM yapma projesiyle doruk noktasına ulaşan bu yaklaşım Üçüncü Köprü projesiyle, sadece İstanbul’un doğasını tah-rip etmekle sınırlı olmayan ama ülke ekonomisinin siklet merkezini tümüyle İstanbul’a kaydıracak olan bir ekonomi anlayışının da dışa vurumu niteliğini taşımaktadır.

Page 28: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

28 1. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

Kendi müktesebatına yaptığı göndermeler AKP’ cinsiyetçi yüzünü de açıkça göstermektedir. Sezeryan, kürtaj ve öğrenci evleri konularında yaklaşımlarını ve LGBT bireylere karşı tutumlarını izlemek bunu görmek için yeterlidir.

AKP’nın kadınlara bakışının diğer bir unsuru da onları ucuz emek gücü olarak görmeleridir. Çalışma yasalarıyla ilgili olarak gündeme getirilen değişiklikler bu durumun açıkça ikrarıdır.

Diğer yandan ülkenin çözüm bekleyen iki önemli sorunu olan Alevilerin ve Kürtlerin talepleri konusundaki AKP politikaları da talep sahiplerini baş eğdir-me ve verilenle yetişmelerini sağlama üzerine kuruludur. Cemevleri konusun-daki tutumlar istisnasız bütün AKP’yi kapsamaktadır. Kurt Sorunu politikaları da farksızdır.

‘Çözüm ve barış süreci’ni muhataplarının taleplerini dikkate alırmış gibi ya-parak, ama kendi ideolojik politik bağlamıyla sınırlı bir şekilde sürdürmekte olan AKP, artık kendisinden başkasını dinlemeyen, içindeki canlılarla birlikte doğayı kar amacıyla sömüren ve muhaliflerini sindirmek için baskıcı yöntemler kullanmaktan kaçınmayan bir parti konumuna gelmiştir.

Bu durum AKP zihniyeti kadar kapitalizmin de kendi paradigmasının sınır-larının sonuna geldiği açıkça göstermektedir. Ekoloji, emek, kimlik, katılım ve yaşam koşulları bakımından adalet ve eşitlik arayan insanlara kapitalizmin bunu verebilmesi mümkün değildir.

Page 29: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

291. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

Diğer yandan AKP’ye karşı tepkilerin yükselmekte olduğu açıkca görülmek-tedir. Ne var ki uzun yıllardır sürmekte olan temel bir eksiklik giderilebilmiş değildir. Geniş halk kesimlerinin tepkilerini ifade edebilmelerini sağlayacak ama aynı zamanda geleceğe ilişkin beklentilerinin sağlanması için güvenilir bir seçenek sunabilecek bir politik seçenek hala yoktur. Muhalifleri ehven-i şer mantığıyla CHP’nın arkasında toplama çabaları devam etmekte ve bu durum kaçınılmaz olarak, yeni bir seçeneğin ortaya çıkmasının başta gelen engelle-rinden birisini oluşturmaktadır.

Ülkemizdeki toplumsal muhalefetin önündeki somut hedef bellidir: AKP’nin baskıcı neo-liberal ve doğa düşmanı politikalarının karşısına doğayı, adalet, barış ve demokrasiyi savunan özgürlükçü taleplerle çıkmak ve bunu sadece AKP’yi devirmek yaklaşımıyla değil mağdurların taleplerini dile getiren, Yeşil ve Sol bir geleceği kurmayı hedefleyen bir anlayışla yapabilmeyi başarmak.

Bu ise ancak tüm mağdurların ortak mücadelesini Gezi dinamiklerinin öz-gürlükçü ruhunu koruyup geliştiren bir yaklaşımla örgütlemekle mümkün olabilecektir. Seçimler dönemi boyunca bu sağlanamazsa AKP gücünü sür-dürecektir.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi yeni dönemin en temel görevini özgürlükçü, demokratik, eşitlikçi, ekolojist sol bir muhalefet orgütlenmesinin kurulması olarak saptamış ve tüm olanaklarını bu amaçla seferber etmeyi kararlatırmış-tır

YSGP, HDK ile HDP ‘de somutlanan ortak mücadele arayışını bu bağlamda önemli ve heba edilmemesi gereken bir fırsat olarak görmektedir. HDK içinde yer alan muhalefet güçleri ve BDP bu fırsatı yok etmeyecek bir duyarlılık ve yaklaşımla davranmalı anlık ihtiyaç ve çıkarlar için uzun vadeli sonuçlar yara-tacak hatalardan özenle sakınmalıdır.

Bu süreç toplumsal muhalefet içindeki ayrışmaların derinleşeceği bir dönem olma ihtimalini de barındırmaktadır. Kaçınılmaz gözükse dahi böylesi bir ayrış-

Page 30: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

30 1. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

manın başta barış süreci olmak üzere özgürlük, eşitlik ve demokrasi mücade-lesine zarar vermesini önlemek gerektiği açıktır. YSGP bu sürece azami katkı vermek üzere bir yandan kendi örgütlenmesini geliştirmek için çaba har-carken diğer yandan HDK ve HDP içinde azami sorumluluk duygusuyla çalışa-caktır.

SEÇİMLER

YSGP Birinci Konferansı yerel seçimlerle başlayacak olan sandık sürecinin, barış ve demokrasi, AKP’nin durdurulması, küresel sermayenin Ortadoğu’daki politikalarının engellenmesi bakımından kritik bir önem taşıdığını vurgulaya-rak, seçimlerin arttıracağı politik duyarlılığın doğru tercihlere yöneltilmesi için çaba harcamak gerektiğini saptamakta ve aşağıdaki hususların altını çizmek-tedir:

1) Toplumsal muhalefeti, AKP’yi durdurmak veya geriletmek adına, ilkesiz ve toplumsal taleplere cevap vermeyecek politikaların peşine takacak ve uzun vadede solun güçsüzlüğünü arttıracak olan yaklaşımların dışlanması büyük önem taşımaktadır. Pratik politik sonuçları eski rejimin savunulması olacak her türlü politik önermeye kesin olarak karşı çıkılmalıdır.

2) Diğer yandan toplumsal muhalefet kesimleri arasında geri dönülmez kı-rılmalar yaratacak tutumlardan da kaçınılmalı, bu sonucu doğuracak yakla-şımlara karşı nereden gelirse gelsin mücadele edilmeli, toplumsal muhalefe-tin daha yakın ilişkiler kurmasına öncülük edilmelidir.

Page 31: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

311. Olağan Konferans • Kararlar ve Sonuç Bildirgesi

3) Seçim süreci boyunca sıkça gündeme getirilecek olan doğanın sömürü-süne ve geri dönülmez şekilde tahribine yol açan Kanal İstanbul, 3. Köprü ve benzeri projelerde de somutlaşan politikalara kesinlikle karşı çıkılmalıdır.

4) Küresel kapitalizmin tüm insanlığa dayattığı düzenin doğa ve insanlık üze-rinde yarattığı yıkımın engellenmesi için mücadele etmenin AKP’yi iktidardan uzaklaştırmak amacıyla kullanılacak basit bir araç değil bizden sonraki nesil-lere karşı bir borç olduğu geniş toplumsal kesimlere anlatılmalıdır.

5) Demokrasi, barış, eşitlik ve adalet mücadelesinin talepleri ile yerel demok-rasi talepleri, yerelden ve yerinden yönetim politikaları bütünleştirilmelidir..

Bu bağlamda YSGP, tüm seçimlere ‘Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nun devamı olarak HDK ve HDP ile birlik içinde hazırlanacak; gerek yerel adayların belirlenmesinde, gerekse yerel seçim politikalarının geliştirilmesinde fikri ve örgütsel olarak inisiyatif alacaktır.

Bu birliğin, demokrasi ve emek güçlerinin, çevre ve ekoloji hareketlerinin, aydınların, yazarların, LGBT örgütlerinin, yaygın demokratik derneklerin ve STK’ların, gençlik ve kadın hareketlerinin enerjisini, çalışmalarını, fikirlerini, Gezi Direnişi’nin ortaya çıkardığı dinamikleri içermesi için çaba harcayacaktır.

Tarih insanlığın zor ve baskıyla susturulamayacağını onlarca kez göstermiş-tir. Onlarca yıldır sürdürülen özgürlük ve eşitlik mücadeleleri, Kürt hareketi ve Gezi Direnişi bunun ülkemizde yaşanan somut örnekleridir. Bu örneklerden aldığımız güçle dört adalet için, su, ekmek, söz ve kimliğimiz için yürüyüşümü-ze devam edeceğiz. Sadece inanmıyor biliyoruz; yeşil, özgür, eşit, adil, sınıfsız ve sönürüsüz bir dünya mümkün.

Page 32: YSGP 1. Olağan Konferans Kararları

BU DAHA

BAŞLANGIÇ

MÜCADELEYE

DEVAM!