yildizlar - sayi 13
DESCRIPTION
Yildiz Teknik Üniversitesi Yaşam Kültür DergisiTRANSCRIPT
İSTANBUL’UN MERKEZİNDE BİR ASIRLIK ÜNİVERSİTE...
“Milli�eğitimde�süratle�yüksek�bir�seviyeyeçıkacak�olan�bir�milletin,�hayatmücadelesinde�maddi�ve�manevi�bütün�kudretlerinin�artacağı�muhakkaktır.”
Mustafa�Kemal�ATATÜRK
Merhaba,Yeni bir akademik yılın başlangıcında değerli Yıldızlıları sevgi ve saygıyla se-
lamlıyorum. Üniversitemizin tüm paydaşlarının gelecekle ilgili beklentileri ol-duğu kuşkusuzdur. 2012-2013 akademik yılının saygıdeğer personelimiz,sevgili öğrencilerimiz ve değerli mezunlarımızın beklentilerini karşılamasınıtemenni eder, herkese başarılar dilerim.
05 Ekim 2012 tarihinde Saygıdeğer Başbakanımızı Sayın Recep Tayyip ER-DOĞAN’ın teşrifleriyle 2012-2013 akademik yılı açılış törenini gerçekleştirdik.Üniversitemizin bu özel ve anlamlı gününde Saygıdeğer Başbakanımızı ya-nımızda görmek, bize büyük güç verdi, güven verdi. Değerli Başbakanımı-za, yaşadığımız bu hassas dönemde, davetimizi geri çevirmeyip törenimi-zi onurlandırdığı için şükranlarımı arz ederim.
Aynı tören çerçevesinde, Üniversitemiz Senatosu’nun Türkiye CumhuriyetiBaşbakanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a “Fahri Doktor” Unvanı verilmesineilişkin kararı kapsamında ekonomik olarak her geçen gün büyüyen, eko-nomik kalkınmanın dışında sosyal politikalara, eğitime, sağlığa, adalet veemniyete ciddi yatırımlar yapan ve sosyal boyutu yüksek olan bir ekonomikkalkınma süreci yaşayan TÜRKİYE vizyonuna yapmış olduğu katkılar nedeniyleTürkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’a “Ekono-mik ve Sosyal Kalkınma” dalında “FAHRİ DOKTOR" unvanı tevcih edildi.
Göreve geldiğimizde, akademik olarak rekabet gücü yüksek bir üniver-siteye dönüşebilmek için, fiziksel altyapımızı tamamlamaya yönelik önem-li çalışmalar yaptık. Bu dönemde yapılan tüm restorasyon, yenileme, altyapı,inşaat ve donanım çalışmaları, Üniversitemizin geleceğini inşa etmeye yö-nelik gerçekleştirmemiz gereken ön koşullardı. Bu çalışmaların sonucu ola-rak, üniversitemizin sahip olduğu kapalı alanı 180.000 m2’den 400.000m2’ye çıkardık. Üniversitemizin 101 yıllık tarihinde yapılmış kapalı alan inşaat-larından daha fazlasını, son 4 yılda gerçekleştirdik. Bu inşaatlar, sadece Üni-versitemizin idari ya da eğitim ihtiyaçlarının karşılanması için değil, aynı za-manda sosyal ve kültürel beklentilerimizin karşılanması için de stratejik öne-me sahipti.
Aynı tören çerçevesinde son dört yıl içerisinde Üniversitemize kazan-dırdığımız Kongre ve Kültür Merkezi, Yıldız Teknopark, Elektronik-ElektronikFakültesi, Otağ-ı Hümayun, Davutpaşa Kampüs Kütüphanesi, Fatih Sultan Meh-met Öğrenci Yurdu, İnşaat Fakültesi Ek Bina, Fen-Edebiyat Fakültesi Ek Bina,Kimya-Metalurji Fakültesi, Hidrolik Laboratuvarı, Şehzade Köşkleri ve II. Ab-dülhamit Han Araştırma Merkezi ve Kütüphanesi, Kapalı Spor Salonu, KapalıYüzme Havuzu, Çim Spor Sahası ve Davutpaşa Kampusu Çevre Düzenle-meleri olmak üzere tamamlanan bazı projelerin resmi açılışlarını da yaptık.
Yeni dönemde iş planları yapılmış ve çalışmaları başlatılmış olan BeşiktaşKampüsü Kongre Merkezi, Eğitim Fakültesi ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesiİnşaatları, Yıldız Koleji projesi, Teknopark Ek binalar, İkitelli Organize SanayiBölgesi’ndeki yeni teknopark oluşumu ve Meslek Yüksek Okulu projesi, Ta-rihi Fırın Restorasyonu ve Unlu Mamuller Eğitim Merkezi projesi, Butik Otel,Yurtlar ve benzeri bütün projeler tamamlanarak sırayla faaliyete geçecektir.
Dergimiz aracılığıyla, Üniversitemizle ilgili olumlu gelişmeleri değerli Yıldızlılarlave kamuoyuyla paylaşmak gerçekten bizleri memnun ediyor. Bu neden-le, Yıldızlar Dergisi bizim çok önem verdiğimiz tanıtım araçlarımızdan birsidir.Dergimizin bu yeni sayısında emeği geçen tüm çalışanlara teşekkür eder,değerli akademik ve idari personelimizi, mezunlarımızı saygıyla selamlar vesevgili öğrencilerimizi gözlerinden öperim.
Rektör’denProf. Dr. İsmail YÜKSEK
08
11
14
16
18
24
22
26
32
34
38
36
28
20
YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’NİN KALİTESİ BELGELENDİ
YILDIZ TEKNİK’İN VİDEO SİTESİ YAYINDA
HEDEF: DÜNYA ÜNİVERSİTESİ OLMAK
ÜNİVERSİTELERARASI KURUL YILDIZ’DA TOPLANDI
İSTANBUL İÇİN SÜRDÜRÜLEBİLİR KENTSEL DÖNÜŞÜM SEFERBERLİĞİ SEMPOZYUMU
YILDIZLI PROJELER YARIŞMASI
NİJERYA’YI EN İYİ TÜRKLER ANLIYOR
YTÜ İLE AMERİKAN ÜNİVERSİTELERİ ARASINDA İŞBİRLİĞİ
YTÜ İLE AMERİKAN ÜNİVERSİTELERİ ARASINDA İŞBİRLİĞİ
DÜNYA DEVLERİ YILDIZ’DA
BU KİTAP BAŞKA KİTAP
YILDIZLI GENÇLER HEDEF BÜYÜTTÜ
GELECEĞİN TEKNOLOJİSİ YILDIZ’DA KONUŞULDU
YILDIZ’DA MODA TASARIMCILARI YETİŞECEK
İçindekiler
39
40
41
42
48
57
72
76
78
80
84
82
77
51
UNVAN GELİŞTİREN AKADEMİSYENLERE TEŞEKKÜR BELGESİ VERİLDİ
KÜÇÜK YILDIZLAR DA MEZUN OLDU
YILDIZLILAR İFTARDA BİR ARAYA GELDİ
REKTÖR İSMAİL YÜKSEK’TENGENÇLERE TAVSİYELER
SANAYİ DEVLERİ YILDIZ’DA BULUŞTULAR
UNUTAMADIKLARIMIZ: Prof.Dr. Hüseyin Afşar
YTÜ’NÜN AKADEMİK AÇILIŞINI BAŞBAKAN ERDOĞAN YAPTI
BOL YILDIZLI BAHAR FESTİVALİ
YTÜ’DEN İKİ ÖNEMLİ KÜLTÜR HİZMETİ
TİYATRO’NUN YILDIZLARI
KULÜPLERİMİZDEN: YTÜFOK
YTÜ’DEN SEVGİ VE KARDEŞLİK MAĞAZASI
YTÜ’NÜN YILDIZI ESENLER’DE PARLADI
YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ
Ekim 2012 Yıl 3 Sayı: 13
Yıldız Teknik Üniversitesi Adına İmtiyaz SahibiRektör Prof. Dr. İsmail Yüksek
Yayın DirektörüYrd. Doç. Dr. Zehra YumurtacıYTÜ İletişim Koordinatörü
Direktör YardımcısıMuhammed Atilla Sevim
Genel Yayın YönetmeniÜmit Sanlav
Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu)Aslıgül Topuz
Yazı İşleriN. Bilge OkMerve KarataşAyşegül Özdemir
Görsel YönetmenNezih Taş
ÖZEL HABERNeşe Atacı
FOTOĞRAFBaran SaraçMerve Atıcı Gizem Göktaş
Baskıİhlas Gazetecilik A.Ş 0212 454 30 00
Bu derginin içeriği Yıldız Teknik Üniversitesi İletişim Koordinatörlüğü tarafından hazırlanır. Ücretsiz dağıtılır. Para ile satılmaz. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Reklamların sorumluluğu ise reklam verene aittir.
Dergide yayınlananyazı ve fotoğraflar kaynak gösterilmek suretiyle iktibas edilebilir.
8 Yıldızlar / Ekim 2012
Son dönemde akademik eğitimdensosyal ve kültürel faaliyetlere, idarihizmetlerden fiziki yapılanmaya ka-dar büyük atılım içinde olan ve özel-likle Üniversite Sanayi işbirliği konu-
sunda sıkça adından söz ettiren Yıldız teknikÜniversitesi’nin, kalitesi belgelendi. Bazı bölüm
ve bazı birimleri ile bu belgeyi almaya hak ka-zanan Üniversitelerin olduğu Türkiye’de, Yıl-dız Teknik Üniversitesi zorlu bir maratonun ar-dından, eğitim öğretimden, idari işlere kadar,tüm birimleri ile ISO9001 belgesi almaya hakkazanan ilk ve tek üniversite oldu.
ISO9001 Kalite Belgesini Türk Loydu GenelMüdürü Salim Özpak’ın elinden alan Yıldız Tek-nik Üniversitesi Rektörü İsmail Yüksek, eme-ği geçen tüm mesai arkadaşlarına teşekkürederken, “işin zor kısmı bundan sonra başlıyor.İSO 9001 standartları ayrıcalığını, başta öğ-rencilerimiz olmak üzere tüm akademik veidari birimlerimize yansıtmamız gerekli. YıldızTeknik Üniversitesi kalitesini her an daha ile-riye götürerek sürdürmek, hiç sona erme-yecek hedefimiz olacak.” dedi…
Rektör Yüksek konuşmasında şu konulara değindi: HEDEF DÜNYA ÜNİVERSİTESİ OLMAK
Yıldız Teknik Üniversitesi küreselleşen dün-yada, “Eğitim, araştırma ve kültür ortamı ile ter-cih edilen bir dünya üniversitesi olmak” vizyo-nuna uygun olarak eğitim ve öğretim faali-yetlerini gerçekleştirmektedir. Buna bağlı ola-rak, stratejik planlama, MÜDEK (Mühendislik Eği-tim Programları Değerlendirme ve Akreditas-yon Derneği) ve MİAK (Mimarlık AkreditasyonKurulu) akreditasyonları ile Bologna süreçleri-
Yıldız Teknik Üniversitesi’ninkalitesi belgelendi
9Yıldızlar / Ekim 2012
ni uygulayan üniversitemizde ayrıca tercihebağlı olarak bazı fakülteler tarafından kalite yö-netim sistemi uygulanmaktadır. Uygulanantüm sistemlere temel oluşturmak ve fakültebazlı uygulanan kalite yönetim sisteminin üni-versitenin tamamında yaygınlaştırmak hedefiile Üniversite Rektörlüğümüz stratejik bir kararlaakreditasyon standartlarının da temelini oluş-turan ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sisteminiuygulama ve belgelendirme kararı almıştır.
Süreç nasıl işledi?Sistem kurma çalışmaları ilk olarak ISO
9001 bilgilendirme eğitimleri ile başladı, bilgi-lendirme eğitimlerinden sonra oluşturulan ka-lite ekipleri tarafından öncelikle fakülte ve bö-lümlerde gerçekleştirilen sistem kurma ça-lışmaları daha sonra tüm üniversitede bün-yesinde yaygınlaştırıldı. Sistem uygulamalarınınstandardın öngördüğü metotlarla özdeğer-
lendirmesinin yapılmasından sonra ulusal biruygunluk değerlendirme kuruluşu olan TürkLoydu Vakfı İktisadi İşletmesi denetim ekibitarafından gerçekleştirilen iki aşamalı belge-lendirme denetimini başarı ile tamamlayarak,kalite yönetim sistem belgesini aldı. Yıldız Tek-nik Üniversitesi bu belge ile tüm süreçlerinikalite yönetim sistemine dahil eden üniver-siteler içerisinde öncülerden biri oldu.
Yıldız Teknik Üniversitesi uluslararası ge-çerliliği olan kalite yönetim sistemi ile he-deflenen; öğrenci ve paydaş memnuniyeti-ni üst düzeyde sağlamak, sektöre üstün ni-telikli mezun yetiştirmek, proseslerini iyileş-tirmek, hataları minimize etmek, süreçlerininetkinliğini sürekli iyileştirmek, süreçlerin per-formansı ve hedefler ile ilgili bilgi akışının ko-laylaşmasını sağlayarak alanında tercih edilenen iyi üniversiteler kategorisinde kalite çıta-sını sürekli artırmaktır.
Kalite standardını İSO 9001 ilebelgeleyen YıldızTeknikÜniversitesi,Türkiye’nin ilk ve tek ISO 9001BelgeliÜniversitesioldu…
10 Yıldızlar / Ekim 2012
11Yıldızlar / Ekim 2012
Türkiye’nin ilk ve tek ISO 9001 Uluslar-arası Kalite Belgeli Üniversitesi YıldızTeknik, videolarını internet ortamınataşıdı. Çağın gereksinimi olan iletişimteknolojisini en iyi şekilde kullanma
gayretinde olan YTÜ, Üniversiteyle ilgili olan vi-deolarını www.yildiztekniktv.com adresin-den yayınlayacak. YTÜ’nin video sitesi olan http://www.yildiz-tekniktv.com da;Üniversiteyi tanımak isteyen ziyaretçiler içinYTÜ Tanıtım filmleri,
Üniversite Rektörünün gündeme dair açıkla-malarının yer aldığı Rektörden,Üniversiteyle ilgili haberlerin yer aldığı Ha-berler, Televizyonlarda yayınlanan programların izle-nebileceği Basında Yıldız,Öğrenci ve kurumsal etkinlikler ile organizas-yonların yer aldığı Etkinlikler,Öğrencilerin beğendikleri, popüler olan ve ken-di çalışmalarının da yer verileceği Sizden Ge-lenler, Öğrenci Mezuniyetlerinin yer alacağı Me-zuniyetler Kategorileri bulunmakta…
Yıldız Teknik’invideo sitesi yayındaYıldız Teknik Üniversitesine dair videoların yer aldığı www.yildiztekniktv.com yayında…
12 Yıldızlar / Ekim 2012
Temel amacı, yapay zeka ve robotik bi-limini geliştirmek olan uluslararası bir araş-tırma ve eğitim organizasyonu; Robo-Cup yarışmalarının 16.sı 40 ülkeden 300’eyakın takımın katılımıyla Mexico City’de
düzenlendi. Futbol oynayan robotlar, aramakurtarma robotları, ev içi hizmet eden robotlarolmak üzere 20'ye yakın klasmanda müsabaka-lar yapıldı.
Türkiye’yi farklı klasmanlarda Boğaziçi üniver-sitesinden 3, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden 1ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nden 1 takım temsiletti. KKTC Yakın Doğu Üniversitesi’den 1 takımın,küçükler liginde ise Özel TAKEV Anadolu ve FenLisesi’nden 2 takımın katıldığı yarışmada derecealan tek Türk takımı Yıldız Teknik Üniversitesi’ndenYILDIZ takımı oldu.
Bu yılki organizasyonda zorlu afet şartlarında,birçok sayıda robotun haberleşebilmeleri, ortakstrateji belirleyebilmeleri, fiziksel şartlara daya-
nabilmeleri ve bütün bunların yardımıyla aramakurtarma çalışmaları yapabilmelerinin araştırıl-ması amacıyla kurulmuş olan Sanal Arama Kur-tarma Ligi'nde ülkemizi temsil eden Yıldız TeknikÜniversitesi dünya 2.si olarak büyük bir başarıyaimza attı.
YILDIZ takımı yarışmanın farklı aşamalarında si-mülasyon ortamında kamera, lazer tarayıcılar gibiçeşitli algılayıcılar ile donatılmış tekerlekli, palet-li ve uçabilen robotları geliştirdikleri otonom ge-zinme, haritalama ve kurban tespiti algoritmalarıile kullandılar.
Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliğiöğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Sırma Yavuz ve eki-bi yaklaşık 5 yıldır afet bölgelerinde kullanılmaküzere arama kurtarma robotları ve yapay zekaalgoritmaları üzerine çalışma yapmaktadır. Ekibinkendi tasarımları ve üretimleri olan 1 adet paletlive çok sayıda tekerlekli robotu bulunmaktadır.
YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Elektrik-
Yıldız’ın AKUT Robotudünya ikincisi oldu
Meksika'dagerçekleştirilen
Dünya RobotOlimpiyatları'nda
(Robocup 2012),YTÜ’nün Sanal
Arama KurtarmaRobotu dünyaikincisi oldu…
13Yıldızlar / Ekim 2012
Elektronik Fakültesi, Bilgisayar Mühendisli-ği Bölümü Öğretim Elemanları Yrd. Doç. Dr.Sırma Yavuz, Yrd. Doç. Dr. M. Fatih Amas-yalı, Arş. Gör. Muhammet Balcılar ve Arş.Gör. Erkan Uslu ile Bilgisayar MühendisliğiBölümü öğrencisi Feruz Davletov'dan olu-şan Olasılıksal Robotik Grubu’nu başarıla-rından dolayı tebrik ederken, başarıdaönemli rol sahibi olan Dr. Yavuz, “bir dep-rem bölgesinde olan ülkemiz için kısa sü-rede arama kurtarma kabiliyetleri yüksekrobotlar üretmeyi planlıyoruz” dedi.
Bitirme Projeleri YarışmasıÖte yandan öğrencilerini araştırmaya
yönlendirerek, sektör ile buluşturmayaözen gösteren YTÜ tarafından düzenlenen“Bitirme Projeleri Yarışması”nda dereceye
giren öğrenciler ödüllendirildi. YTÜ aka-demisyenleri ve sektör temsilcilerinin de-ğerlendirdiği projelerin ödül töreni, me-zuniyet töreni ile birlikte yapıldı. Fakülteye
ait her bölümden dereceye giren öğ-rencilere, birincilere IPAD, ikincilere Note-book ve üçüncülere Netbook hediyeedildi.
�
����������� �����������������
������� ������������ ���������� ����� ���
!�"��#�$�%���&�&'(���) �*���+��,��
������������ �� ��������� �� ������� �������� �������������������������� !"# �
-�'�).��"/�,���%(��0��1�)�$�2���
$%��"���&�������'���������������"()����# "#$��
3��4��$����"2��&(��4#� �$��5�
"� ����*�� �������+*�"��� �����������������,-��� �������
�
���%'�%��� �����������������
������� ������������ ���������� ����� ���
!��) �*�����2��&(��� ����,����
���.��� ����%��+ *�����)�� ���-� ��������������&���/0� 1�+��2� ��
-��)������(��0�����%'�6�
��)���3������)�� ����-� �)�����)��4�56��������6����6,���%�
�����������������������78��9:��"(����������� �9/��7�
-� � �*���+&%&� #��;�)�����6-5-�.��+ *�������)������ ���)�� ���-� ������������#�������0��
3� ��)�)���'&�'���� �)%��%�&����.����������<��6(�� ���� �����������������������7�
�
������������� �������������������������
������� �������� ��� ��� �� ��� �!��"#!��
$� �!#�%����&!%�'�� ������������� ������������������������������� ������������������� �!"#$
(� �)*%!��+ �,�� %���������&��������������'��"������������ �����(�����)����������*��#
-� �)�!.�/,�� 0 *&+����'����������� �����(������)����������*��#
-� �!&��� � 1, ,�����������"-�.��.��������/�����'�������� ��(������� �0���1���#
�
�������������� �/������������������
������� �������� ��� ��� �� ��� �!��"#!��
$����&!%��2�� ����2�
�������������".'����������������� �������"������������ ��������������23�.��,��%�,4+�
(� �345���2��2� ������������#5����,������.�'��) �����������������0� ���������)��0��"-��.��
-�����3� �+6����&!��'�+�
��������'���������� �����$��0������� ����������"��6�5�! ���*�
-� �#���������� 43���3������*� �����6���� ��������������������7 �8#$�
2012 YTÜ ELEKTRİK-ELEKTRONİK FAKÜLTESİ BİTİRME PROJELERİ YARIŞMASININ SONUÇLARI
Türkiye'nin ilk ve tek ISO 9001 kalitebelgeli üniversitesi Yıldız Teknik Üni-versitesi'ne, Prof. Dr. İsmail Yüksek,yeniden Rektör olarak atandı. Sondönemde akademik eğitimden sos-
yal ve kültürel faaliyetlere, idari hizmetlerdenfiziki yapılanmaya kadar büyük atılım içindeolan ve özellikle Üniversite - Sanayi işbirliği ko-nusunda sıkça adından söz ettiren YıldızTeknik Üniversitesi'nin mevcut Rektörü Prof.Dr. İsmail Yüksek, %93,35 ile Türkiye’nin en bü-yük katılım oranıyla gerçekleşen seçimlerde,oyların %81 ini alarak, Türkiye’de en fazla oyalan rektör adayı oldu.
Bir önceki seçimlerde ikinci sıradan Cum-hurbaşkanına sunulan ve Abdullah Gül tara-fından Rektör olarak atanan Yüksek, Türki-ye’de bir rekora imza atarak aldığı oy oranı ileYÖK tarafından bu kez Abdullah Gül’e birin-
ci sıradan aday olarak sunuldu. Yıldız Teknik Üniversitesi adına Türkiye’de
lider, dünya üniversiteleri arasında da söz edi-lir bir yerde olmayı hedefleyen YTÜ Rektö-rü Yüksek, bu dönem daha da iddialı oldu-ğu gözlenen açıklamalarında, önümüzdeki yıl-lardaki hedef ve programlarını şu cümleler-le açıkladı:
“Öncelikle Türkiye’de rekor bir katılımlademokratik bir rektörlük seçimi ortamının sağ-lanmasına katkıda bulunan tüm mesai arka-daşlarıma ve bana ikinci kez rektörlük görevivererek, ülkeme ve devletimin gelişimine kat-kıda bulunma fırsatını yeniden sağlayan YÖKbaşkanı ve Cumhurbaşkanımıza teşekkürederim.
Türkiye’nin kurtuluşu eğitimde Türkiye gerçekten çok zor bir coğrafya ve
herkesin bazı hesapları var. Bu kirli hesapları
14 Yıldızlar / Ekim 2012
CumhurbaşkanıGül tarafından
yeniden atananYTÜ Rektörü Prof.Dr. ismail Yüksek,“Türkiye üzerinde
oynanan kirlioyunları aşmanın
yolunun eğitimdenve ekonomik
anlamda güçlüolmaktan geçtiğini,
temel hedeflerininEğitim ve Sanayi
arasında köprüolup, bu konuda da
üniversitelereliderlik etmek
olduğunu”söyledi…
YTÜ’nün hedefidünya üniversitesi
olmak
aşmanın yolu eğitimden geçiyor, ekonomikanlamda güçlü olmaktan geçiyor. Temel he-deflerimizden biri Eğitim ve Sanayi arasındaköprü olup, bu konuda da üniversitelere li-derlik etmektir. Dünya üniversitesi olmak yo-lunda hızla ilerliyoruz
Yıldız Teknik Üniversitesi küreselleşen dün-yada, “Eğitim, araştırma ve kültür ortamı ile ter-cih edilen bir dünya üniversitesi olmak” viz-yonuna uygun olarak eğitim ve öğretim faa-liyetlerini gerçekleştirmektedir. Buna bağlı ola-rak, stratejik planlama, MÜDEK (MühendislikEğitim Programları Değerlendirme ve Akre-ditasyon Derneği) ve MİAK (Mimarlık Akredi-tasyon Kurulu) akreditasyonları ile Bolognasüreçlerini uygulayan üniversitemizde ayrıcatercihe bağlı olarak bazı fakülteler tarafındankalite yönetim sistemi uygulanmaktadır. Uy-gulanan tüm sistemlere temel oluşturmak vefakülte bazlı uygulanan kalite yönetim siste-minin üniversitenin tamamında yaygınlaştır-mak hedefi ile Üniversite Rektörlüğümüz stra-tejik bir kararla akreditasyon standartlarınında temelini oluşturan ISO 9001:2008 Kalite Yö-netim Sistemini uygulama ve belgelendirmekararı almıştır.
ISO 9001 Standartları yaşanıyorFarkındayız ki işin zor kısmı bundan sonra
başlıyor. ISO 9001 standartları ayrıcalığını,başta öğrencilerimiz olmak üzere tüm aka-
demik ve idari birimlerimize yansıtmamız ge-rekli. Yıldız Teknik Üniversitesi kalitesini her andaha ileriye götürerek sürdürmek, hiç sonaermeyecek hedefimiz olacak.
Bu anlamda çalışmalarına başladığımız pro-jelerimizden öğrenci odaklı olanlar:
• Öğrenci Bilgi Sistem Alt Yapısının Yeni-lenmesi
• Yurt Dışı Doktora Programlarına katılımoranın artırılması
• İhtiyacı olan her öğrenciye burs imkanısağlanması
• Kariyer Destek Ofisinin Kurulması• Lisans Bölümlerinin Uluslararası Akredi-
tasyon Çalışmaları• %100 İngilizce Yüksek Lisans ve Doktora
Bölümleri• Enstitü Sayısının Artırılması• Bologna süreci ile ilgili çalışmaların sür-
dürülmesi• Tüm mühendisliklerin MÜDEK akreditas-
yonundan geçirilmesi• Kütüphane kitap sayısının 100.000 ne çı-
karılması• Personelle ilgili eğitim çalışmaları• BAP desteklerini çeşitlendirip kaynak
miktarını artırmak• Arama Konferansları• Öğrenci Kulüplerine verilen desteğin ar-
tırılması
15Yıldızlar / Ekim 2012
Bir öncekiseçimlerde ikincisıradanCumhurbaşkanınasunulan veAbdullah GültarafındanRektör olarakatanan Yüksek,Türkiye’de birrekora imzaatarak aldığı oyoranı ile YÖKtarafından bu kezAbdullah Gül’ebirinci sıradanaday olaraksunuldu.
207. Üniversitelerarası Kurul Toplantısı,Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ka-tılımıyla açılışı yapılan YTÜ DavutpaşaKongre ve Kültür Merkezi’nde gerçek-leşti. Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) ta-
rafından düzenlenen toplantıya Üniversite Rek-tör ve temsilcileri katıldı.
Kurula ev sahipliği yapan Yıldız Teknik Üniver-sitesi Rektörü İsmail Yüksek, üniversite rektör vetemsilcilerine hitaben yaptığı açılış konuşmasındaşu konulara değindi:
Ülke gelişimi içinde üniversiteleringörevi
Yıldız Teknik Üniversitesi yaklaşık 35.000 öğ-rencisi, 1.500’e yakın akademik kadrosu, 850idari personeli, 10 fakültesi, 3 Yüksekokulu ve 2enstitüsü ile Ülkemiz ve gençliğimizin hizmetindeeğitim ve araştırma alanlarında ülkemize hizmetetmektedir. Ülkemiz; rekabetçi, dinamik, bilgiyedayalı dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi içindeyer almayı, kendisine gelecek yıllar için bir stra-tejik amaç olarak belirlemiştir. Bu hedefe ulaş-
mak için üniversitelerimiz 21. yüzyılın temel ihti-yaçlarını karşılamak üzere yeniden yapılandırılır-ken, Bireyleri dünyanın değişen koşullarına uyumsağlayabilecek bilgi, beceri ve yetkinliklerle do-natmayı, Uluslararası düzeyde saygınlığı olan bi-lim ve sanat üretimine yönelik araştırmalar yap-tırmayı, en temel amaç edinmelidir.
“Hareket serbestliği yararlı olacaktır”Yükseköğretimin yeniden yapılandırılmasında
yaşanmış ve yaşanmakta olan tecrübeleri yoksaymadan, ülkemiz kendisine özgün bir modelgeliştirmek zorundadır. Bu modelde özellikle ge-lişimini tamamlamış üniversitelere hareket ser-bestliği tanımanın yararlı olacağını düşünmek-teyiz. Ayrıca üniversitelerimiz, toplumun talep-lerine, bilim ve teknolojideki gelişmelere dahahızla cevap vermek, ulusal ve uluslararası reka-bet ortamında daha başarılı olmak için misyonfarklılaşmasına gitmelidir.
“Üniversitelerin temel sorunları”Bugün yükseköğretim sisteminde yaşadığımız
16 Yıldızlar / Ekim 2012
Üniversitelerarası Kurul YTÜ’de toplandı
ÜniversitelerarasıKurul
Toplantısı’nın207’ncisi Yıldız
teknikÜniversitesi
DavutpaşaKongre ve Kültür
Merkezi’ndegerçekleşti…
en önemli problem genellikle yaygın kanı olanfinansman konusu değildir. Kuşkusuz finansmanacilen çözülmesi gereken önemli bir sorundur.Ancak problemlerin temel sebebi olarak gös-terilemez. Ana sorun yönetişim, mevzuat ve ör-gütsel yapıdır. Ayrıca, Saygıdeğer BaşbakanımızBilim Teknoloji Üst Kurulu’nda yaptığı konuşma-da, Ülkemizin 2023 vizyonu kapsamında, yakla-şık 300.000 yetişmiş ar-ge elemanına ihtiyacımızolduğunu ifade etmişti. Bizlere düşen en önem-li görev nitelikli insan gücü yetiştirmenin loko-motifi olmaktır.
“YTÜ’nün Sosyal sorumluluk projesi”Üniversitemiz sosyal sorumluluk alanında da
2013 Mayıs ayında önemli bir projeye imza ata-caktır. Sayın Başbakanımızın himayelerinde He-def 2023, Lider Ülke, Genç Türkiye sloganıyla 81il, 168 üniversiteden 1.000 üniversite öğrencisini,Davutpaşa Kongre Merkez’inde ağırlamayı plan-lıyoruz. Genç Türkiye Zirvesi’ne vereceğiniz ta-nıtım ve katılımcı desteği için şimdiden teşek-kürlerimi ifade eder, sevgi ve saygılarımı sunarım.”
Rektör Yüksek’in konuşmasını, “Ülkemizin bir-liği, bütünlüğü, huzuru ve kalkınması için ortayakonulacak her türlü projede, Yıldız Teknik Üni-versitesinin en ön safta olacağını ifade eder, top-lantımızın hayırlara vesile olmasını dilerim” söz-leriyle noktaladığı toplantıda şu konular görü-şüldü:
Üniversitelerde akademik özgürlük alanının ge-nişletilmesi, yasayla getirilmesi planlanan üni-versite senatosunun yetkileri, rektörlük seçimive süresi, yeni yasayla hayata geçecek olan“Rektörler Kurulu”nun yetkileri, Türkiye’de kam-püs açman isteyen yabancı üniversiteler ile Tür-kiye’deki üniversiteler arasında işbirliği sağlanması,Vakıf Üniversitelerinin özele dönüşebilmesi,akademisyen yetiştirilmesi, akademisyenlereunvana göre değil, performansa göre ücret ve-rilmesi, meslek yüksekokullarının statüsü, üni-versitelerin akademik, idarî ve malî denetimle-rinin YÖK bünyesinden çıkarılarak bağımsız halegetirilmesi.
17Yıldızlar / Ekim 2012
18 Yıldızlar / Ekim 2012
Son yıllarda yaşanan deprem fela-ketleri, kentsel dönüşümle ilgili yü-rütülen çalışmalara hız kazandırır-ken, çalışmaların en önemli ortakpaydaşlarından olan üniversiteler
ve akademisyenler, önemli çalışmalara imzaatıyorlar.
Yıldız Teknik Üniversitesi önderliğinde, İs-tanbul Üniversitesi ve Aydın Üniversitesi iş-birliğiyle düzenlenen “İstanbul İçin Sürdürüle-bilir Kentsel Dönüşüm Seferberliği” dahilinde“Kentsel Dönüşüme Bütüncül Yaklaşım” sem-pozyumu düzenlendi. Yıldız Teknik ÜniversitesiBeşiktaş Kampüsü'nde gerçekleştirilen sem-pozyuma; Yıldız Teknik Üniversitesi RektörüProf. Dr. İsmail Yüksek, Yıldız Teknik Üniversi-tesi Yapı İşletmesi Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Haluk Çeçen, İstanbul Teknik Üniversite-si'nden Prof Dr. Nuray Zeren, Boğaziçi Üni-versitesi Kandilli Deprem Araştırma EnstitüsüMüdürü Pof. Dr. Mustafa Erdik, Çevre ve Şe-hircilik Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Genel Mü-dürü Vedat Gürgen, TOKİ- İstanbul Emlak Dai-resi Başkanı Ali Seydi Karaoğlu, İstanbul Bü-yükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Müdü-rü İdris Atabay, Esenler Belediye Başkanı M.Tevfik Göksu, Sarıyer Belediye Başkanı ŞükrüGenç, Esenler Belediyesi Başkan Yardımcısı Bü-
lent Babaoğlu, ilgili birim müdürleri ile çok sa-yıda öğretim üyesi ve sivil toplum örgütü tem-silcileri katıldı.
Projeye Sonuna Kadar DestekOlmalıyız
Sempozyumun açılış konuşmasını yapanYıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof Dr. İsmailYüksek, kentsel dönüşümün önemi ve ge-rekliliğini anlattığı konuşmasında, üzerinde ya-şadığımız coğrafyanın önemini vurgularken,üstü kadar altının da pek çok sıkıntı olduğunusöyledi. Doğal afetlerden dolayı artık kayıplarvermek istemediklerini ve bu amaçla da bilimve teknolojinin verdiği güçle bu coğrafyaüzerinde insanca yaşamak adına çalışmalarayapmayı hedeflediklerini söyleyen Yüksek,Yıldız Teknik Üniversitesi olarak hükümetin gi-rişimleri sonucu hazırlanan kentsel dönüşüm-le ilgili yasaya sahip çıktıklarını şu cümlelerle ifa-de etti: “İktidarı kaybetmek pahasına, Türkiyeiçin bu işi yapacağız diyen kararlı bir idare var.Bugüne dek siyasi kararlar ile bilim arasına sı-kışan akademisyen ve bilim adamları olarak, Tür-kiye için elde ettiğimiz bu tarihi fırsatı iyi de-ğerlendirmemiz lazım.
İstanbul Yıkılırsa Türkiye BiterKocaeli depreminde yaşlı bir amcayla soh-
Yıldız TeknikÜniversitesi Rektörü
Prof. Dr. İsmailYüksek “İstanbul İçin
SürdürülebilirKentsel Dönüşüm
Seferberliği”sempozyumunda
“oy kaygısıgütmeden
kararlılıkla bu işinüzerine giden bir
yönetim var.Akademisyenler
olarak ülkemiz içinbuna destek vermek
zorundayız” dedi…
İstanbulyıkılırsa Türkiye yıkılır
19Yıldızlar / Ekim 2012
bet ediyorduk… Evi yıkılmış, her şeyi yitmiş, git-miş… Adamcağız o haliyle Allaha şükredip di-yordu ki: ‘Allaha çok şükür ya bu deprem İs-tanbul’da olsaydı. Şimdi bütün İstanbul burada,bizim için seferber oldular. İstanbul yıkılsa bizİstanbul için ne yapabilirdik?’ Bugün Allah gös-termesin İstanbul’da böyle bir facia olsa İs-tanbul’a giriş çıkışlar kapanır yardım dahi ula-şamaz. Gerek sağlık güvenliği, gerekse ulaşı-mın güçlüğü nedeniyle sadece havadan yar-dım yapılabilir ki bu da hiç etkili bir yöntemdeğil. Demek ki ne yapıp edip, İstanbul’uayakta tutmalıyız ki Türkiye ayakta kalsın.İşte bu durum kentsel dönüşüm Türkiye veİstanbul’un olmazsa olmazıdır ve biz YıldızTeknik Üniversitesi olarak bu konudaüzerimize düşen neyse yapacağız.”
Rektör Yüksek, kentsel dönüşü-mün rant sağlamak ama-cıyla kullanılmasından en-dişe edenlerin olduğunuda hatırlatarak “bununçaresi kentsel dönüşümprojelerine karşı çıkmakdeğil, ranta karşı çık-maktır. Gelin, dönüşüm projelerigibi rant amaçlı olduğunu düşün-düğünüz hareketlere karşı da bir-likte mücadele edip bütünlük sağ-layarak, ülkemiz adına yakaladığımızbu önemli fırsatı değerlendirelim”dedi.
Milli Bir UzlaşmaGerektiriyor
İsmail Yüksek'in ardından söz alan YıldızTeknik Üniversitesi Yapı İşletmesi Anabilim DalıBaşkanı Prof. Dr. Haluk Çeçen, etkinliğe dairyaptığı açıklamada, dünya tarih ve kültür baş-kenti olan İstanbul'un deprem riski içinde ol-duğunu hatırlatarak, geliştirdikleri bu projeninsiyaset üstü olduğunu ve milli bir uzlaşma ge-rektirdiğini vurguladı.
Siyasi Akıl İşi BozuyorÇeçen'in ardından konuşan Esenler Beledi-
ye Başkanı M. Tevfik Göksu, kentsel dönüşü-mün daha çok sosyal ve siyasal zemini üzerindedurmak istediğini söyleyerek konuşmasınabaşladı. Kentsel dönüşüm hakkında herkesinçok fazla konuştuğunu ancak, mesafe anla-mında çok zor ilerleyen bir süreç olduğunu ifa-de eden Göksu şu şekilde konuştu:
“Bizler siyasilerle, sivil toplum kuruşlarıyla veen önemlisi de vatandaşlarla tek tek konu-şuyor, fikirlerini alıyoruz.
Onların hiçbir şekilde karşısında dur-madıkları projeler üretmemize rağmenbir süre sonra bazı siyasi akıllar devre-ye giriyor ve vatandaşın aklını karıştı-rabiliyor. Vatandaşın bilinçli bir şekilde
tüm teferruatını bilerek kabul et-tiği projeler ‘acaba devlet-ten en fazla ne kopartabi-lirim’ anlayışına dönüşebili-yor.
Hiçbir Oy, CandanKıymetli Değil
Mesela Van depremisonrasında bütün siyasipartiler ortak akıl çerçe-
vesinde kentsel dönüşümolmalı dedi. Ama süreç geç-tikten sonra ve işin içine si-yasi akıl girince işler yavaşladı.Bu işi siyaset üstü tutmak
gerekir. Çünkü hiçbir oy can-dan daha kıymetli değildir. İn-sanın hayatı söz konusuysabunun karşılığını oyla ya da si-yasi beklentiyle ölçemezsiniz.”
Sempozyumunaçılış konuşmasınıyapan Yıldız TeknikÜniversitesiRektörü Prof Dr.İsmail Yüksek,kentsel dönüşümünönemi vegerekliliğinianlattığıkonuşmasında,üzerindeyaşadığımızcoğrafyanınöneminivurgularken, üstükadar altının da pekçok sıkıntı olduğunusöyledi.
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ), IEEEÖğrenci Kulübü’nün düzenlediğiYıldızlı Projeler Yarışması finali, YTÜOditoryumunda yapıldı. Bu sene4.sü düzenlenen ve ‘’Fikrini Gele-
ceğe Taşı’’ sloganını taşıyan “Yıldızlı Projeler Ya-rışması” final ve ödül törenine katılan Bilim, Sa-nayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Da-vut Kavranoğlu, Türkiye’nin son 50 yılın en par-lak günlerini yaşadığını söyledi. Bir elektronikmühendisi olmanın gurur ve hayata bakış açı-sı anlamında avantajını yaşadığını söyleyenKavranoğlu gençlere, “iyi maaşlı bir işe yer-leşmek yerine, ülkenin uluslararası arenada-ki ekonomik ve sanayi gücünü arttıracak pro-jeler üretmelerini” tavsiye etti. Öğrencileredersler dışında bu tür etkinliklere de azami öl-çüde katılım sağlamalarını da tavsiye edenKavranoğlu, “Sadece derse girerek mühendisolunmaz” dedi.
YTÜ Rektörü İsmail Yüksek de, Üniversite-Sanayi işbirliği konusunda yapılan çalışmalaradair bilgi verdiği konuşmasında, “Ülke üreti-minin sağlıklı, kalıcı olabilmesi ve toplumsal fay-daya dönüşebilmesi için akademisyen, öğ-renci ve sanayiyi bir araya getiren bu tür ça-lışmalara destek vermek üniversitemizin ön-celikleri arasında olacaktır” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından projelerin ser-gi açılışını, Bakan Yardımcısı Kavranoğlu ve Rek-tör Yüksek’in yanı sıra, YTÜ Elektrik ElektronikFakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Kocatepe veYTÜ IEEE Öğrenci Kulübü Danışman ÖğretimÜyesi Prof. Dr. Galip Cansever birlikte yaptı-lar. Elektronik Mühendisi olan Kavranoğluve Makine Mühendisi Rektör Yüksek, proje-lerle tek tek ve yakından ilgilendiler.
Değerlendirmeyi Sanayi ve Bilim Kuruluyaptı
70 farklı üniversiteden 487 proje ekibininbaşvurduğu Yıldızlı Projeler Yarışması’nda,önce finale çıkmaya hak kazanan proje ekip-leri belirlendi. Finalist proje sahiplerine YıldızSEM tarafından ‘’Proje Yönetimi’’ eğitimi ve-rildi ve projelerin değerlendirilmesi, üniver-sitelerin gözde akademisyenleri ve başarılı sa-nayicilerden oluşan Sanayi ve Bilim Kurulu ta-rafından yapıldı.
Kurul, Sanayi Bakanlığı Teknogirişim Ser-mayesi gibi teşviklerden yararlanmak içinrakiplerinin önüne geçmek için çabalayan fi-nalist projeleri, teker teker inceleyip puan-lamaları yaptı.
Birincilik, Koç Üniversitesi öğrencilerinin‘’Temassız Kalp Ritmi ve Oksijen Doyumu Öl-çer’’ projesinin Birincilik ödülünü, Koç Üniver-
20 Yıldızlar / Ekim 2012
Sadece derse girerekmühendis olunmaz
YTÜ’dedüzenlenen
ve 70üniversiteden
487 Projeninyarıştığı Yıldızlı
Projeleryarışmasında,
birincilik ödülü‘’Temassız Kalp
Ritmi ve OksijenDoyumu Ölçer’’
projesi ile KoçÜniversitesi
öğrencilerininoldu…
sitesi’nden Pelin Kübra İşgör, Biran Gökşen veKaan Akşit’in sahip olduğu ‘’Temassız Kalp Rit-mi ve Oksijen Doyumu Ölçer’’ projesi kazan-dı. Projenin amacı yeni nesil medikal cihaz-larda, tekstil ürünlerinde, bireysel kullanımdave tüketici elektroniğinde kullanıcıya yaşamkalitesini artıracak yenilikler sunabilmektir.Mevcut düzeneklere göre temas etmedenve belirli bir uzaklıktan (1-4m) ölçüm yapılma-sını sağlamaktadır. Cihaz, hemoglobin pro-teinin damar içerisinde bulunan oksijen mik-tarını kalbin kan pompalaması sayesinde dü-zenli olarak değişmesinden yararlanmaktadır.
‘’İleri Teknoloji Elyaf Takviyeli KompozitlerinNano Faz Takviyesiyle Güçlendirilmesi’’
İkincilik ödülünü, Sabancı Üniversitesi’ndenFazlı Fatih Melemez ve Talha Boz’un sahip ol-duğu ‘’İleri Teknoloji Elyaf Takviyeli Kompo-zitlerin Nano Faz Takviyesiyle Güçlendiril-mesi’’ projesi kazandı. Projenin amacı kom-pozit malzemelerin, nano boyuttaki malze-meleri sayesinde daha hafif, daha uzun ömür-lü ve daha dayanıklı hale getirilmesini sağla-maktadır. Sivil havacılık endüstrisinde, uçak-ların yakıt ikmali olmaksızın daha uzun me-safeler kat edebilmesi, jet motorların ve-rimliliği ve performansını etkileyecek bir sis-
temdir. Nano faz entegrasyon yöntemi ilenano malzeme takviyeli kompozit malze-meler endüstriyel boyutlarda üretilebilmek-tedir.
‘’Çatıya Entegre Fotovoltaik Güneş Pili’’Üçüncülük ödülünü ise, İstanbul Teknik
Üniversitesi’nden Yakup Akyol’un sahip olduğu‘’Çatıya Entegre Fotovoltaik Güneş Pili’’ pro-jesi kazandı. Projenin amacı verimli çalışan, ya-lıtım problemlerini ortadan kaldıran binaya uy-gun donanım ve aksesuarları barındıran veüretim maliyetleri düşük çatıya, özel güneşpili tasarlayıp bunu yerli imalata kazandır-maktır. Bina çatılarına güneş pillerinin dahasonradan ilave edilmesi maliyetli ve yalıtım so-runlarını da beraberinde getirmektedir. Bu so-run çatıya entegre fotovoltaik güneş piliylegiderilmektedir. Bunun yapımı için vakum in-füzyon sistemi kullanılmıştır. Bu yöntemle %45maliyet tasarrufu sağlanmaktadır.
21Yıldızlar / Ekim 2012
Finalist projesahiplerine YıldızSEM tarafından‘’Proje Yönetimi’’eğitimi verildi veprojelerindeğerlendirilmesi,üniversiteleringözdeakademisyenlerive başarılısanayicilerdenoluşan Sanayi veBilim Kurulutarafından yapıldı.
Nijerya eğitim sistemi ve toplumsalgelişimine yapmış olduğu büyükkatkılar ve hizmetler nedeniyleIMO Eyaleti Valisi Owelle AnayoRochas Okorocha’ya Yıldız Teknik
Üniversitesi’nde düzenlenen törenle "Üstün Ba-şarı Hizmet Ödülü” verildi.
Yıldız Teknik Üniversitesi ile Nijerya-Türkiye Sa-nayi ve Ticaret Odası arasında iki ülkenin eko-nomik, sosyal ve kültürel ilişkilerine katkıda bu-lunmak amacıyla imzalanan iyi niyet anlaşma-sı çerçevesinde ödüle layık görülen Okorac-ha’nın ödülünü, YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yük-sek ve Türkiye - Nijerya Parlamentolararası Dost-luk Grubu Başkanı, AK Parti Ordu Milletvekili Fa-tih Han ÜNAL birlikte takdim ettiler..
Eğitim konusundaki çalışmalar dışında, kurmuşolduğu Rochas Vakfı ile engelli ve yoksul ço-cukların eğitim ve sağlık ihtiyaçlarını karşılamak
için önemli katkılarda bulunan Vali Okorochaile önümüzdeki günlerde işbirliği içinde bulu-nacaklarını ifade eden Rektör Yüksek, “iki fark-lı kıtada yer alan, iki farklı kültüre sahip bu iki fark-lı ülkenin, sevgi ve dostluğun gücüyle aynı kalp-te birleşeceğini” ifade ettiği konuşmasında şukonulara değindi:
“Bir ülkeyle, siyaset, ekonomi, kültür, spor vebenzeri birçok konuda köprüler kurmak çok zordeğildir. Önemli olan ve fedakarlık gerektiren,öncelikle gönül köprülerini kurmaktır. Bugünküberaberliğimizle bu konuda önemli bir adım at-tığımıza inanıyorum. Umarım bundan sonra Ni-jerya ve Ülkemiz arasındaki olumlu ilişkilerivme kazanır ve dünya barışına katkıda bulu-nuruz. Böylelikle, savaşların ve düşmanlıkların önplanda olduğu dünya gündemine sevgi ve ba-rışın gücünü tekrar hatırlatırız."
Ödül Töreninin ardından söz alan IMO Eya-
Okorocha: Nijerya’yıen iyi Türkler anlıyor
Nijerya’nıngelecekteki devlet
başkanı gözüylebakılan İMO EyaletiValisi Okorocha’ya,
Yıldız TeknikÜniversitesi
tarafından eğitimsistemi ve
toplumsal gelişimekatkısı nedeniyle,
İstanbul’da “ÜstünBaşarı Hizmet
Ödülü” verildi…
24 Yıldızlar / Ekim 2012
leti Valisi Owelle Anayo Rochas Okorocha Tür-kiye’den, özellikle sanayi ve üniversite işbirliğiaçısından çok önemli bir kurum olan Yıldız Tek-nik Üniversitesi’nden aldığı bu ödülün anlamı-na değindiği konuşmasında, şunları söyledi:
“Nijerya’nın en zengin eyaletiyiz. Özellikle yeraltı zenginlikleri açısından çok iyi bir konumdaolmamıza rağmen, bunları işletecek eğitim, bi-lim ve sanayi altyapımızın olmaması sorununuyaşıyoruz. Lütfen bizlerle yapacağınız işbirliği an-laşmaları çerçevesinde bize bu konuda destekve yardımcı olun.
Nijerya’yı en iyi anlayan ülke Türkiye’dir. Fark-lı kültürlere sahip olmamıza rağmen, kültürle-
rimizin altyapısı aynı ve bu yüzden birbirimizi çokiyi anlayabiliyoruz. Özellikle batı ülkelerinden ge-len pek çok işadamı var ve yaptıkları tek şeyçantalarını doldurup, gitmek. Oysa ki bizim aklave bilime ihtiyacımız var. Dünyanın en iyi ka-kaosunu yetiştiren ülke olmamıza rağmen, bil-gi ve sanayi altyapımız olmadığı için, çikolata-yı batıdan almak zorunda kalıyoruz. Bize gelin…Bizimle işbirliği yapın… Bize öğretin… Siz de ka-zanın biz de geleceğimizi kurtaralım. Sayın Rek-törümüz İsmail Yüksek ile yaptığımız görüş-meler çerçevesinde önümüzdeki günlerde gü-zel işbirliği içinde olacağız. Hem layık gördük-leri ödül, hem de işbirliği için ayrı ayrı teşekkürederim.”
Nijerya-Türkiye Sanayi ve Ticaret Odası Ge-nel Direktörü Dr. Chief Eche HYACINTH, NijeryaBaşkonsolosu Edwards A. Sarki, Nijerya Millet-vekili Annie C. Okonkwo ve Türkiye Nijerya Par-lamentolar arası Dostluk Grubu Başkanı AK Par-tili Milletvekili Fatih Han ÜNAL’ın da iki ülke ara-sında sanayi ve eğitim ve kültürel işbirliği ya-pılmasının önemine değinen konuşmalar yap-tığı etkinliğe, ENKA, MÜSİAD, TOBB gibi pek cokkurum ve kuruluşun yanı sıra Türkiye’de yaşa-yan çok sayışa Nijeryalı vatandaş ta katıldı.
Nijeryalı Vatandaşların geleceğin devletbaşkanı gözüyle baktıkları Vali Okorocha’yıgeleneksel ağıt ve tavırlarla desteklemeleri ren-kli görüntülere sahne oldu.
Rektör Yüksek:“Bir ülkeyle,siyaset, ekonomi, kültür,spor ve benzeribirçok konudaköprüler kurmak çok zordeğildir. Önemli olan vefedakarlıkgerektiren,öncelikle gönülköprülerinikurmaktır.
25Yıldızlar / Ekim 2012
YTÜ ile AmerikanÜniversiteleriarasında işbirliği
Amerika’da bir dizi etkinlik ve girişimlerde bulunanRektör İsmail Yüksek başkanlığındaki YTÜ heyeti,
Yıldızlı gençlerin yanı sıra, bir çok öğrenciye önemliimkanlar sağlayacak anlaşmalar sağladı…
26 Yıldızlar / Ekim 2012
Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof Dr. ismail Yüksekve beraberindeki heyet, bir dizi temas ve girişimler-de bulunmak için gittiği Amerika’dan önemli geliş-melere imza atarak döndü. TEXAS A&M UNIVERSITY,UNIVERSITY OF CALIFORNIA RIVERSIDE ve SANTA
BARBARA COLLEGE ile görüşmelerde bulunan Rektör Yüksek,Yıldız Teknik Üniversiteli gençler kadar tüm, öğrencilerin eğitimve gelişimine önemli katkıları olacak anlaşmalar sağladı.
TEXAS A&M UNIVERSITYİlk olarak TEXAS A&M UNIVERSITY’debir dizi girişimlerde bulunan
YTÜ heyeti burada şu anlaşmaları sağladı: YTÜ öğrencileri ve ayrıca YTÜ organizasyonunda diğer üni-
versite öğrencileri için İngilizce Hazırlık Programı, 2+2 Lisans Çift Diploma Programları ve program sonunda YTÜ
öğrencileri için 1 yıl Amerika’da staj imkanı,1+1 Lisansüstü Çift Diploma Programları ve program sonun-
da YTÜ öğrencileri için 1 yıl Amerika’da staj imkanı, YTÜ öğrencileri için %50 indirimle, yıllık 5.000-6.000 $ eğitim
ücreti, YTÜ’ye Kampüs içinde ofis tahsisi,YTÜ akademisyenleri için derslik tahsisi,YTÜ öğrencileri için burs ve asistanlık imkanları,Ortak sertifika programları düzenlenmesi ve katılımcılara Ame-
rika’da 1 yıl staj imkanı sağlanması.
UNIVERSITY OF CALIFORNIA, RIVERSIDEDaha sonra UNIVERSITY OF CALIFORNIA, RIVERSIDE’a geçen
heyet burada da;Amerika ya da Türkiye’de ortak İngilizce Hazırlık Programı,2+2 Lisans Çift Diploma Programları ve program sonunda YTÜ
öğrencilerine 1 yıl Amerika’da staj imkanı,1+1 Lisansüstü Çift Diploma Programları ve program so-
nunda YTÜ öğrencileri için 1 yıl Amerika’da staj imkanı,YTÜ öğrencileri için yıllık 5.000-6.000 $ eği-
tim ücreti (%50 indirim),YTÜ’ye Kampüs içinde ofis tahsi-si,
YTÜ akademisyenleri içinderslik tahsisi,
UCLA Enerji Merkezi’neYTÜ akademisyenleriningönderilmesi konusundaanlaşma,
UCLA Mühendislik Fa-kültesi Dekanlığı tarafın-dan akademisyen hare-ketliliğini sağlamak ve or-tak çalışmalar yapmak üze-
re YTÜ için ofis tahsisi,UCLA Teknopark bünyesinde YTÜ Teknoparkı için Bakanlık des-
teğiyle ofis açılması ve ofis içerisinde iki kişilik YTÜ personeliningörevlendirilmesi (%70 Bakanlık Desteği),
YTÜ Teknoparkı ve Kore’de bulunan büyük şirketler arasındaköprü vazifesi görmek,
Ortak sertifika programları düzenlenmesi ve katılımcılara Ame-rika’da 1 yıl staj imkanı sağlanması, konularında anlaşma sağladı.
SANTA BARBARA COLLEGESon olarak SANTA BARBARA COLLEGE’e geçen YTÜ Rektörü
başkanlığındaki heyet burada da;1+1 Meslek Yüksek Okulu Programı ve program sonunda YTÜ
öğrencilerine 1 yıl Amerika’da staj imkanı Amerika’ da İngilizce Hazırlık Programı imkanı ve program sü-
resince öğrencilere eşlik edecek YTÜ akademisyenleri için ofisve derslik tahsisi
YTÜ öğrencileri için yıllık 4.000 - 5.000 $ eğitim ücreti (%50 in-dirim) konularından anlaşma sağlarlarken, TEXAS TECH UNI-VERSITY ve MARSHALL UNIVERSITY ile aynı anlaşmaların kısa süreiçerisinde gerçekleşeceğini ve işbirliği yapılan üniversite sayısınınbütün Amerika’ya yayılacak şekilde arttırılacağı ifade edildi.
Anlaşmalar çok önemli gelişmelere gebeRektörlük Basın danışmanlığı tarafından yapılan açıklamada, bir
sonraki adım olarak aşağıdaki çalışmaların yapılacağı açıklandı:,West Virginia bölgesinde YTÜ için arazi tahsisi; YTÜ In-
ternational University kurma çalışmalarının başlatılması, 18 ay-lık süre içerisinde üniversitenin faaliyete geçmesi ve 3 yıl içe-risinde Amerikan üniversitesi olarak akredite olması; Ame-rika’da üniversite kurma sürecini yönetmek amacıyla gö-revlendirme yapılması; 1+1, 2+2 gibi ortak programlarınYTU International University aracılığıyla kolaylıkla yapılmasıve maliyetinin azalması; Amerika’dan öğrencilerin 1+1 ve 2+2programlar aracılığıyla Türkiye’ye akışının sağlanması, Orta-doğu ülkelerinin öğrencileri için üniversitenin cazip hale ge-tirilmesi…
27Yıldızlar / Ekim 2012
28 Yıldızlar / Ekim 2012
General Electric Company, Sau-di Arabian Oil Company, SaudiArabian Basic Industries, IFP,Jet Propulsion Laboratory, BGGroup, Purdue University, King
Fahd University of Petroleum & Minerals,Technische Universitaet Muenchen, Uni-versity of Chicago, Korea Advanced Institu-te of Science & Technology, King AbdullahUniversity of Science & Technology gibi yak-laşık otuz kişiden oluşan üst düzey şirket veüniversitelerin yetkilileri ziyaret esnasında YTÜhakkında hakkında detaylı bilgiler aldı.
YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail YÜKSEK’in açı-lış konuşmasıyla başlayan toplantıda, son yıl-larda üniversite bünyesinde yaşanan olumlugelişmeler konukların ilgi odağı olurken, eği-tim ve araştırma kapasitesi hakkında birçoksorular soruldu, farklı işbirliği imkanları gün-
deme geldi. Özellikle YTÜ Teknoparkının ikiyıl gibi kısa bir içerisinde geldiği nokta, istih-dam ettiği ar-ge mühendisi sayısı, fiziki yapı-lanması, patentler ve yürütülen projeler ko-nuklarda büyük ilgi uyandırırken, öğrenci de-ğişimi, ortak ar-ge projeleri gerçekleştirme veortak akademik programlar gerçekleştirmegibi konularda işbirliği kararı alındı.
Toplantı sonrasında şehzade köşkleri veMerkez Laboratuvarlar gezdirilen ziyaretçilere,çalışmalar ve yürütülen projeler hakkında bil-gi verildi.
Yıldız Parkı içerisinde bulunan Malta Köş-kü’nde yenilen yemeğin ardından, Yıldız Tek-nik Üniversitesi Senato Salonu’nda King FahdUniversity of Petroleum & Minerals UluslararasıDanışma Kurulu toplantısı, video konferansaracılığıyla Amerika’dan katılımcılarla ger-çekleştirildi.
Dünya devleri Yıldız’da King Fahd
University ofPetroleum &
MineralsUluslararası
Danışma Kurulutoplantısı
kapsamındadünyanın önde
gelenüniversitelerinin
rektörleri veöğretim üyeleri,dünya ticaret ve
ekonomisine yönveren büyük
firmaların CEOve üst düzey
yöneticileri YıldızTeknik
Üniversitesi’ne(YTÜ) konuk
oldular.
30 Yıldızlar / Ekim 2012
Zorunlu Modüller:
Seçmeli Modüller:
Endüstriyel Ar-Ge ve Teknoloji Yönetimi
Y
Endve T
düstriyeeknoloTTe
el Ar-Gönoji YYö
Ge netimive T
Y
eknoloTTe önoji YYö
orunlu MoZ
netimi
odüller:
çmeli MoSe odüller:
31Yıldızlar / Ekim 2012
seçimlik modül ve tez yazarak University
WMG, üniversite-sanayi
WMG, üniversite-sanayi
Bu kitapbaşka kitap32 Yıldızlar / Ekim 2012
Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal SorumlulukKulübü sıra dışı bir proje ile Türkiye’ningündemine oturdu. Toplumun farklı ke-simlerinden, farklı düşünce yapılarına sahipbireylerini bir araya getirmeyi amaçlayan birsosyal sorumluluk projesi olan “Yıldız Ya-şayan Kütüphane” etnik kökenleri, mez-hepleri, dinleri, dilleri, ırkları, dünya görüşleri,siyasi düşünceleri, meslekleri, cinsel yö-nelimleri ya da yaşayış biçimleri sebebiyleoluşan ön yargıların kırılması ve ayrımcılığınyok edilmesi amacıyla hayata geçirildi.
Kütüphaneye gidip raftan ilginizi çekenbir kitabı alıp sayfalarını çevirmek suretiylekitabı okursunuz, okumayı bitirince de kitabırafına geri bırakırsınız. “Yaşayan Kütüphane”projesinde ise durum biraz farklı.
Yaşayan Kütüphanedeki kitaplarımızınher biri birer insan… Kanlı, canlı, etten, ke-mikten bir insan… Ama o insan, toplum ta-rafından etnik kökeni, dini, dili, ırkı, cinsel yö-nelimi vs gibi nedenlerle ön yargılara ve ay-rımcılığa maruz kalmış, ötekileştirilmiş. İşteYaşayan Kütüphane projesi tam da bu an-dan itibaren işlemeye başlıyor.
Yaşayan Kütüphaneye gelip, ön yargıbeslediğiniz, toplum tarafından ayrımcılığaön yargıya maruz kaldığını düşündüğünüzkitabı (insanı) raftan (dinlenme yerinden)alıp okuyorsunuz (onunla sohbet ediyor-sunuz, konuşuyorsunuz, tartışıyorsunuz).Her bir okuma (sohbet) 30-45 dakika sü-rüyor, okumanız (sohbetiniz) bitince kita-bı (insanı) rafa (dinlenme alanına) bırakıp is-terseniz yeni bir kitap (insan) okuyorsunuz,isterseniz değerlendirme formunu doldu-
rup Yaşayan Kütüphane alanından ayrılı-yorsunuz. İşte “Yaşayan Kütüphane”ninsıra dışı ve birbirinden ilginç konu başlıkla-rı ile yüklü sayfaları:
Kürt kitap -Ermeni Kitap -Alevi Kitap-Ba-şörtülü Kitap -Eski Uyuşturucu Bağımlısı Ki-tap –Gay Kitap-Lezbiyen Kitap -TranseksüelKitap –Milliyetçi Kitap-Hristiyan Kitap -HIV+Kitap -Engelli Kitap-Biseksüel Kitap -EskiSeks İşçisi Kitap -Eski Hükümlü Kitap-Şizof-ren Kitap -Komünist Kitap -Ateist Kitap-Ro-man Kitap -Feminist Kitap.
Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.İsmail Yüksek konuyla ilgili yaptığı açıkla-mada, “Öğrencilerin ilgi alanlarına göreboş zamanlarını değerlendirmek, sosyal vekültürel gelişimlerine yardımcı olmak ama-cıyla kurulan öğrenci kulüplerinin, bu ve bu-nun gibi sıra dışı ve toplumsal fayda sağ-lamak amaçlı faaliyetler ile gündeme gel-mesi biz öğretim üyelerinin de onur kay-nağıdır” dedi. Organizasyonu düzenleyenYTÜ Sosyal Sorumluluk Kulübü Başkanı Ba-şar Kaya da “İlkini geçen sene gerçekleş-tirdiğimiz Yaşayan Kütüphane projesinin ikin-cisini, Davutpaşa Kampüsümüzdeki YTÜ100.Yıl Bahar Şenlikleri Kapsamında ger-çekleştirdik. Toplumsal çözünmelerin ol-duğu, topluluk bilinci ve insanlık onurununzedelenmesine ve yaşama hakkının eli-mizden alınmasına sebep olan toplumsalön yargıları aşmak adına hayata geçirdiği-miz etkinliğimize katılımın yüksek olması gü-zel ve faydalı birşeyler yaptığımızın gös-tergesi oldu” dedi.
Kütüphaneye gidipraftan ilginiziçeken bir kitabıalıp sayfalarınıçevirmek suretiylekitabı okursunuz,okumayı bitirincede kitabı rafınageri bırakırsınız…Yıldız TeknikÜniversiteligençlerin “YıldızYaşayanKütüphane”projesinde isedurum birazfarklı…
33Yıldızlar / Ekim 2012
34 Yıldızlar / Ekim 2012
Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Tek-nolojileri Kulübü öğrencileri, Instituti-on of Mechanical Engineers (IMechE)tarafından organize edilen FormulaStudent 2012’de, Maliyet Sunumu’nda
altıncı oldu. Otoriteler tarafından kendi alanındadünyanın en büyük proje yarışması olarak ka-
bul edilen Formula Student yarışlarına ilkdefa katılan “MakTek FSAE Team” isim-
li takım, Silvertone’da ülkemizi ba-şarıyla temsil etti.
Otomotiv Ar-Gealanındaki en önemliyarışmaAvrupa’da 1982 yılından bu
yana düzenlenen ve dünyanın en ünlü 200’ü aş-kın mühendislik fakültelerinin katıldığı yarışma, oto-riteler tarafından otomotiv alanındaki en büyükyarışma olarak kabul edilmekte. Yılda sekiz fark-lı pistte Mercedes AMG, AIRBUS, Landrover, Na-tional Instruments gibi devlerin sponsorluğun-da düzenlenen yarışma; Amerika, İngiltere, Al-manya gibi Avrupa’nın önde gelen ülkelerindeiçten yanmalı, elektrikli ve hibrid gibi farklı kate-gorilerde düzeniyor.
Üniversite öğrencilerin kendi tasarım ve im-kanlarıyla ortaya çıkardığı konseptteki formulaaraçlarını İş Planı Sunumu, Maaliyet Planı Sunumuve Dizayn Sunumu gibi farklı kategorilerde de-ğerlendiren jüriler; koyduğu kriterlerle özgün sis-temleri ve AR-GE’yi hedefleyen, üretilebilirlik, mi-nimum maliyet - maksimum verim gibi stan-dartlara yönelik çalışmaları incelemekte.
Düşük maliyetli ve işlevsel çalışmalarrevaçta
Ross Brawn, Richard Folkson, Graham Baileygibi sektörün tanınan isimlerinden oluşan de-ğerlendirme jurisi, katılımcıları süreliliği ve karmaşıksorunlara basit çözümlerle yaklaşmayı en önem-li kriterlerinden biri olarak ele aldı.
Pahallı ve kompleks sistemler yerine, basit fa-kat daha fazla işlevsel çalışmalara önem ver-mesiyle bilinen jüri, bir dünya üniversitesi olma-
yı kendilerine hedef koyan Yıldızlı gençleri Maa-liyet Sunumu’nda altıncılığa layık gördü.
Yıldızlı Gençler Hedef BüyüttüFormula 1’in gözdesi olan Formula Student Ya-
rışması’na katılma başarısını, önemli bir derece ilesüsleyen YTÜ Maktek FSAE Team, önümüzde-ki yıl her kategoride başarıyı hedefliyor. Formu-la Student 2013’de kendi imkanlarıyla tasarlayıpürettiği araçla katılacak olan Yıldızlı gençler, buyıl sunumlarda elde ettiği deneyimleriyle ve ju-rilerden aldıkları feedbacklerle iyi hazırlanacaklarınıve iddialı olduklarını belirttiler. Yarışmanın çok ağırşartları olduğunu ancak bu birikime sahip ol-duklarını söyleyen YTÜ Makine Mühendisliği Bö-lüm Başkan Yardımcısı Yrd.Doç.Dr. Alp Tekin Er-genç; “Dünyanın vizyon olarak kabul ettiği bu ça-lışmalara Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerininkatılmasının çok büyük bir başarı olduğunu, da-nışmanlığını yürüttüğü proje ekibine güvendik-lerini” belirtti.
Hedef teknolojik bağımsızlıkMakine Teknolojileri Kulübü olarak faaliyetle-
rini yürüten topluluk, sadece otomotiv alanındadeğil, bilim ve teknolojinin her alanında faaliyetgösterirken, savunma sanayi, mekatronik, ener-ji verimliliği, nanoteknoloji gibi birçok bilim ve tek-noloji alanında ulusal çapta akademik kongrelerve sempozyumlar düzenlemektedir. Klübün ta-mamlanan projeleri arasında, Savunma SanayiMüsteşar Yardımcısı Faruk Özlü’ün açılışını yap-tığı Mekanik Katır (MEKAT) Projesi de yer almakta.
Yıldızlı gençler hedef büyüttü
“TeknolojikBağımsızlık”
hedefiyle yolaçıkan Yıldızlı
Gençler, Türkiye’yi
temsil ettikleriFormula Student
2012’de 200’ü aşkın dünyaüniversitesi
içinde altıncılıkla
döndü…
36 Yıldızlar / Ekim 2012
Teknolojik bağımsızlığı kendine misyonedinmiş olan Yıldız Teknik Üniversitesibu kongre sayesinde sektörün nab-zını tutmaya aday olduğunu bir kezdaha gösterdi. Sektörden önemli
isimlerin ve öğrencilerin bir araya geldiği kon-gre, YTÜ Rektörü Prof.Dr. İsmail YÜKSEK’in açı-lış konuşması ile başladı.
Nanoteknolojiye sahip çıkan kazanacakKonuşmasında günümüzde savunma, ula-
şım, çevre, iletişim, kimyasallar, tüketici ürün-leri alanlarında ve en fazla olarak da biyome-dikal ve tıp alanında kullanılan Nanoteknolo-ji’nin, yakın gelecekte tüm dünyanın sanayi kol-larına ve insan hayatına yön verecek bir kav-ram olduğunu söyleyerek başlayan RektörYüksek, Nanoteknoloji alanında başta NASAolmak üzere dünyanın pek çok büyük araş-tırma merkezleri ve önde gelen teknoloji ens-titülerinin milyonlarca dolarlık bütçelerle araş-tırmalarını büyük bir hızla sürdürmekte oldu-ğunun altını çizdi.
Nanoteknoloji alanlarında açılan akademik
program sayısının giderek arttığına dikkatçeken Yüksek, şunları söyledi:
“40 tanesi ABD’de olmak üzere nanotek-noloji alanında yaklaşık 140 üniversite progra-mı bulunmaktadır. Nanoteknoloji, kullandığımızaletler, bilgisayarlar, yapılar, elbiseler ve ma-teryalleri değiştirecek ve yeni ürünler, piyasalarve yaşam tarzını gündeme getirecektir. Dev-let ya da devlet büyüklüğündeki işletmeler ar-tık nanoteknolojiyi bir adım ileriye götürecekatılımlar içinde olmak zorundadırlar. Nano-teknolojiye sahip çıkan mutlaka kazanacaktır.Bu kongreyi düzenleyen Üniversitemizin Ma-kine Fakültesinin değerli öğretim üyelerine,Makine Teknolojileri Öğrenci Kulübüne ve buorganizasyona destek veren tüm kişi ve ku-ruluşlara teşekkür ederim.”
‘Nanoteknoloji Politikaları’ ve‘Nanoteknoloji Uygulamaları’ konuşuldu
Amerika’da bizleri başarıyla temsil eden ala-nında öncü olan 2 Türk akademisyenin su-numları, akademik sunumlar, firma sunumla-
Geleceğin teknolojisiYıldız’da konuşuldu
Yıldız TeknikÜniversitesi
Rektörlüğü’nündesteğiyle
MakineTeknolojileri
Kulübütarafından
gerçekleştirilenYTÜ II. Ulusal
NanoteknolojiKongresi 27-28
Eylül 2012tarihlerinde
gerçekleştirildi.
rı ve panellerden oluşan kongreye ilgi bü-yüktü.
Bilim ve teknolojinin sürekli bir ilerleme içe-risinde olduğu günümüzde bu ilerlemenin ge-risinde kalmamak için geleceğin teknolojisiolarak anılan nanoteknolojiyi gündeme ge-tirmek isteyen Yıldızlı gençler bu konuda ol-dukça başarılı olduklarını bir kez daha gös-terdiler. Türkiye’nin dört bir yanından dinle-yicilerin bulunduğu, ortaöğretim, lisans, lisansüstü ve firma temsilcilerinin oluşturduğu din-leyici kitlesi kongre sonrasında salondanmemnun ayrıldı.
İki gün süren kongre boyunca nanotek-nolojinin tıp, yazılım, robotik gibi tüm alt dal-larının yanı sıra ‘Nanoteknoloji Politikaları’ ve‘Nanoteknoloji Uygulamaları’ konularına de-ğinildi.
DPT desteği ile kurulmuş olan SabancıÜniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uy-gulama Merkezi’nin direktörü olan Volkan Öz-güz, Türk Patent Enstitüsü Patent Uzmanı Mu-rat Onur, Yusuf Menceloğlu, Selçuk Özer veYusuf Yusufoğlunun katılımıyla gerçekleşenpanellerde nanoteknolojinin tüm merak edi-lenleri ve yol haritaları tartışıldı.
Washington University in St. Louis’te ül-kemizi aşarıyla temsil eden, Dr. Şahin Kaya ÖZ-DEMİR yaptığı sunumda ileride tıbbi testler-de dahi çığır açabilecek kuantum teknoloji-sini anlatan konuşması ile oldukça beğeni top-ladı. İkinci gün suda yürüyen robotun mucidiolarak tanınan Carnegie Mellon ÜniversitesiNanorobotik Laboratuvarı kurucusu ve yö-neticisi Prof. Dr. Metin SİTTİ suda yürüyen ro-bot hakkında yaptığı sunumu ile oldukça ilgiuyandırdı.
Organizyon ekibi ile bir araya geldiler Ekip Kongre sonrasında davetli konuşma-
cılar Metin SİTTİ ve Şahin Kaya ÖZDEMİR ilebirebir görüşen organizasyon ekibi keyifli birkahvaltının eşliğinde konuşmacılara kendisorularını sorabilme imkanı buldu. Kongrenindaha ilerilere nasıl taşınabileceği tartışıldı. Bir-likte yeni projelere imza atılması konusundaiştiraklerde bulunuldu.
Firma, akademisyen, öğrencilerin bir çatı al-tında buluşmasını, bilgi paylaşımı yapılmasınısağlayan ‘II. Ulusal Nanoteknoloji Kongre-si’nin organizasyon ekibi, önümüzdeki yıllardada faaliyetlerini devam ettireceklerini ve ül-kemizi teknoloji yarışında hızlı adımlarla li-derliğe ulaştırabilecek olan bu teknolojinin ge-liştirilmesinde, tanınmasında büyük görevüstleneceklerini ifade etti.Yıldız Teknik Üni-versitesi Rektörü Prof.Dr. İsmail YÜKSEK’in bü-yük destek verdiği bu kongre önümüzdeki yıl-larda da çok ses getirecek.
37Yıldızlar / Ekim 2012
İki gün sürenkongre boyuncananoteknolojinintıp, yazılım,robotik gibi tümalt dallarınınyanı sıra‘NanoteknolojiPolitikaları’ ve‘NanoteknolojiUygulamaları’konularınadeğinildi.
38 Yıldızlar / Ekim 2012
Beden dilinden çocuk üniversitesine,bilişim eğitimlerinden yabancı dilprogramlarına kadar 142 ayrı branşıolan Yıldız Teknik Üniversitesi SürekliEğitim Merkezi (Yıldız-SEM) bu kez
de, İŞKUR projesi kapsamında 720 saatlik eği-tim programı ile moda tasarımcıları yetişti-recek. İŞKUR ile YTÜ arasındaki anlaşmanınimza töreni, YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmailYÜKSEK, YILDIZ-SEM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ha-kan KARATAŞ ve İŞKUR İstanbul İl Müdürü Mu-ammer COŞKUN’un katlımıyla yapıldı.
Yaz aylarında da eğitime ara vermeyen Yıl-dız-SEM, yaklaşık 3200 kişiye verdiği eğitimi
daha da ileriye götürerek, İŞKUR işbirliği ile 250kişiye daha meslek edindirecek. İstihdam ga-rantili eğitim projesi Temmuz ayında başlayıp,Aralık ayında tamamlanacak.
İmza törenine katılan YTÜ Rektörü Prof. Dr.İsmail YÜKSEK, “Üniversitemizin yaşam boyuve mesleki eğitim konularında yeni projelerüreterek Devletimizin istihdam politikalarınakatkıda bulunmaya devam edeceğiz” dedi. İŞ-KUR İstanbul İl Müdürü Muammer COŞKUN da,bu işbirliğinden duyduğu memnuniyeti be-lirterek, “YTÜ her zaman iş birliği içinde olarakdaha farklı projelere de imza atmak isteriz”şeklinde konuştu.
Yıldız’da modatasarımcıları yetişecek
Türkiye’nin enfazla öğrenci,
program ve gelire sahipSürekli Eğitim
Merkezi YILDIZ-SEM,
şimdi de Moda
tasarımcılarıyetiştirecek…
Geliştirdikleri akademik unvan ileYıldız Teknik Üniversitesini onur-landıran Yıldızlı akademisyen-leri, bu kez mensup oldukları üni-versiteleri onurlandırdı. Araştır-
ma görevlilerinin yardımcı doçent, yardımcıdoçentlerin doçent, doçentlerin de profe-sörlüğe adım attığı 300’ün üzerinde YTÜ’lüAkademisyen, unvan değişikliği nedeniyle,tebrik ve teşekkür belgelerini YTÜ Rektörüİsmail Yüksek’in elinden aldılar.
Yeni unvan alan akademisyenlerin yani sıra,son 4 senede akademik unvanını ilerleten
tüm akademisyenlerin belgelendirilmesi tö-reninde Rektör Yüksek, şu şekilde konuştu:
“Bugün Yıldız Teknik Üniversitesi’nin geldi-ği yer bize gurur veriyor. Hedefimiz olan dün-ya üniversitesi olmak yolunda ilerlememizisağlayan bu başarıyı güçlü akademik kadro-muza borçluyuz. Bize bu onuru yaşatan aka-demisyen kadromuza bir kez daha teşekkürediyor, başarılarının devamını diliyorum.”
Emekli Personel de unutulmadıÖte yandan Rektör Yüksek, çalışan per-
sonelin yanı sıra emekli personeli de unut-madı. Rumelihisarı’nda bulunan Yıldız Hisar tes-islerinde, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden emek-li olmuş idari ve akademik personelle kahv-altılı organizasyonda bir araya gelen Yüksek,Üniversitenin bugün geldiği önemli noktadamevcut çalışanlar, kadar üniversitenin geç-mişinde hizmet verenlerin de çok büyükemekleri olduğunu belirtti. YTÜ Emekli Per-soneli duygu dolu anlar yaşadıkları program-da, TSM Sanatçısı Özer Özel’in sahne per-formansı, geçmişte yaşanmış anı ve esprilerlesüslenen organizasyonda unutamayacaklarıbir güne imza attılar.
Unvan geliştiren akademisyenlere
teşekkür belgesi verildi
Akademik unvan geliştirenakademisyenlerin belgelerininverilmesitörenindekonuşan RektörYüksek, YTÜ'nünDünyaÜniversitesiolmak yolundahızla ilerlediğinisöyledi… Yüksek,emekli personelide unutmadı…
39Yıldızlar / Ekim 2012
40 Yıldızlar / Ekim 2012
Eğitim döneminin sona ermesinin ar-dından öğrencilerini bir bir mezuneden Yıldız Teknik Üniversitesi, en kü-çük mezunlarını da verdi. Akademikve idari personelin yanı sıra üniver-
site dışından da yoğun katılımla gerçekleşenYaz Spor Okulu etkinliğine katılan 7-12 yaş gru-bu öğrencileri, belgelerini düzenlenen me-zuniyet etkinliği ile aldılar.
Etkinliklerde yüzmeyi öğrenen Minik Yıl-dızlılar, ailelerine önce havuzdaki hünerlerinigösterdiler, ardından da sahne sanatlarındakimarifetlerini.
Haftanın 4 günü sabahları yüzme ile başla-yan aktivitelerde yüzmeyi öğrenen 100’ü aş-kın öğrenci, öğleden sonra eğitime, bas-ketbol, voleybol, oryantring, modern dans,
halk oyunları, resim, müzik gibi eğitsel çalış-malarla devam etti ve haftanın bir günü dekültürel gezi ve pikniğe ayrıldı.
Küçük Yıldızlar damezun oldu
YTÜ Yaz Spor
Okulları'ndanmezun olan
Minik Yıldızlılarmezuniyetbelgelerini,
sportif ve sahnebaşarılarıyla göz
doldurduklarıtörenle aldılar...
41Yıldızlar / Ekim 2012
Türkiye’nin ilk ve tek ISO 9001 belgeli üni-versitesi olan Yıldız Teknik Üniversitesi,akademik gelişimin yanı sıra, hayatınher alanındaki sosyal aktivitelerinede devam ediyor.
YTÜ Rektörlüğü Yıldız ailesini, Ramazan ayı-nın manevi ortamına uygun bir etkinlikle, iftarsofrasında bir araya getirdi. YTÜ Yıldız Kampü-sü, Yıldız Bahçe’deki masalsı bir atmosferde ger-çekleşen iftara, Akademik ve idari personelinyanı sıra, yıldız mezunları da aileleriyle birliktekatıldılar. YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek,iftar davetinde konuklarını selamlama amaçlıkonuşmasında, “İftar sofralarının en önemliözelliğinin, toplumun her kesiminden insanla-ra ortak bir manevi amaç için aynı masa etra-
fında toplanma fırsatı vermesidir. Bu değerli fır-sat, insanların birbirine daha yakınlaşmasına, pay-laşımda bulunmasına ve bugünlerde en fazlaihtiyacımız olan toplumsal bütünleşmeye kat-kıda bulunmaktadır. Bu amaçla bir araya gelmearzumuza, katkıda bulunan tüm Yıldızlı ailemeteşekkür ederim” dedi.
Rektörlük tarafından öğrenciler için düzen-lenen bir diğer davette ise Ramazan’ın tatilegelmesine rağmen, öğrencilerin iftara yoğunilgi göstermesi dikkat çekti. Prof. Dr. İsmail Yük-sek, iftara katılan öğrencilerin masalarını tek tekgezerek, öğrencilerle sohbet etti. Kimi öğ-renciler rektörle birlikte edilen iftardan duy-dukları memnuniyeti dile getirirken, kimileri deöneri, görüş ve taleplerini ilettiler.
Yıldızlılar iftardabir araya geldi
Yıldız TeknikÜniversitesiailesi YıldızBahçe’deki iftar sofrasındabir arayagelerek, birlikteoruç açtı…
42 Yıldızlar / Ekim 2012
LYSsonuçlarının açık-lanıp, puan ve ter-cih sıralamalarınınyapıldığı günler-de, Üniversiteler
arasında tatlı bir rekabet başlar. Başarılı öğ-rencileri kendisine çekmek isteyen kimi üni-versiteler, dereceye girmiş öğrencilere ken-di okullarını tercih etmelerini sağlamak ama-cıyla ev, araba vs.. cazip imkanlar sunarken,şehir dışından gelecek öğrenciler için baştanaşağı ev düzenler bile var.
Öğrenciler Üniversiteleri yerindeinceliyor
Gidecekleri üniversiteleri yerinde görerek,bölümlerle ilgili bilgi almak amacıyla okul ge-zileri yapan bir grup üniversite adayının yoluYıldız Teknik Üniversitesi’nden geçti. Tercihbelirleme çalışmalarını daha somut şartlardayapmak isteyen gençlere Yıldız Kampü-sü’nde rastlayan Yıldız Teknik Üniversitesi Rek-törü Prof. Dr. İsmail Yüksek, okulun genel ya-pısıyla ilgili sorulara yanıt verirken, önemli tav-siyelerde bulundu.
En büyük promosyon kaliteli eğitimolmalı
Rektör Yüksek, bir öğrencinin bazı üniver-sitelerin LYS’de dereceye giren üniversiteadaylarına hediyeler verdiğini hatırlatarak,YTÜ’nün böyle bir çalışma ve promosyonuolup olmadığını sorması üzerine, çarpıcı açık-lamalarda bulundu.
“Bizim en büyük promosyonumuz kaliteli venitelikli eğitim” diyen Yüksek,gençlere kendilerine araba he-diye eden kurumları değil, ev,araba ve sosyal statülerini ken-dilerinin sağlayabileceği kalitelieğitim alabilecekleri üniver-siteleri tercih etmelerini tav-siye etti.
Yıldızlı mezunlarrevaçta
Kendisinin de Yıldız me-zunu olduğunun altını çizenİsmail Yüksek, Çevre Şe-hircilik Bakanı Erdoğan Bay-raktar, Çalışma ve SosyalGüvenlik Bakanı Faruk Çe-lik, birçok milletvekili veeski bakan, bir dönem be-
lediye başkanlığı yapmış ve halen belediyebaşkanı olan pek çok isimin yanı sıra, Türki-ye’nin büyük spor kulüplerinin yöneticileri, Ta-rık Akan, Kenan İmirzalıoğlu, MFÖ GrubundanFuat Güner gibi sanat dünyamızın pek çokünlü isminin de YTÜ mezunu olduğunu be-lirtti. Bu gibi isimlerin yanı sıra YTÜ mezunla-rının, özellikle son dönemde önemli firma-larda üst düzey yönetici olarak görevlendi-rilmesinin, Yıldızlı gençlerin aldıkları eğitim vekazandıkları vizyonu ifade ettiğini belirten Yük-sek, gençlere 30 Temmuz – 3 Ağustos ta-rihlerinde düzenlenecek tanıtım günlerine ka-tılmalarını tavsiye ederken, tercihlerinde veeğitim hayatlarında başarılar diledi.
Koç: Hem akademik hem sosyalgelişim önemli
Yıldız teknik Üniversitesi Yıldız Kampüsünügezmeye gelen Sarıyer Vehbi Koç Vakfı Lisesimezunlarından olan Nevin Koç’ta istediği bö-lüm üzerine okullar hakkında araştırma ya-panlardan. Başarılı, eğitim kariyerini ispat et-miş, sosyal imkanları geniş ve köklü bir üni-versitenin öncelikli tercihlerinden olduğunuifade eden Koç, “Yıldız’a kapıdan ilk girdiğimandan itibaren hissedilen bir sıcaklıkta bul-dum” diye başladığı sözlerini şu cü mlelerle sür-dürdü: “İleride de gelişimini sürdürebileceğimpotansiyeli olan bulunan, köklü bir üniversi-te. İkinci öğretim şansı ve çok istediğim ERAS-MUS programındaki etkinliği benim için çokönemli.
Bu yüzden Yıldız Teknik Üniversitesi'ni ter-cihlerime yazacağım ve umarım sosyal akti-viteleri anlamında da düşündüğüm yerdedir.”
Rektör İsmail Yüksek’tenGençlere tavsiyeler
YTÜ RektörüProf.Dr. İsmail
Yüksek gençlere,araba hediye
eden kurumlarıdeğil, ev, araba
ve sosyalmevkilerini
kendilerininsağlayabilecekleri
kaliteli eğitimiverebilecek
üniversiteleriseçmelerini
tavsiye etti…
Nevin Koç (Ögrenci)
Yıldız Posta Caddesi Emel Apt. A Blok No:14 Kat:9 Daire 902 34349 Gayrettepe İstanbul / Türkiye
(+90) 212 272 77 32 (+90) 212 272 61 15 (+90) 212 347 78 39(+90) 212 347 78 38 (Fax)
Alanında katılımcı sayısıyla bir rekorkıran “Marmara Kalite Günleri” “As-ya'dan Avrupa'ya Kalite Köprüsü”sloganıyla İstanbul, Sakarya, Düzce,Çorlu, Çerkezköy, Tekirdağ, Kırkla-
reli ve Edirne'de eş zamanlı olarak iki hafta sü-resince devam etti. TSE’nin 84 uzman eğitimcisitarafından 245 salonda, 68 konu başlığı altın-da verilen eğitimler bölgedeki kuruluşlar ta-rafından büyük bir ilgi ile karşılandı.
Eğitimin İstanbul ayağı Yıldız Teknik Üniver-sitesi’nin desteği ile Yıldız Kampüsünde ger-çekleşti. Kalite yönetim sistemlerinden kişiselgelişim eğitimlerine 68 farklı konu başlığı ile ger-çekleşen program İstanbul’da düzenlenenkapanış galası ile sona erdi.
“Marmara Kalite Günleri’nin organizatörlü-
ğünü yapan TSE Marmara Bölge Koordinatö-rü ve TSE Deney ve Kalibrasyon Merkez Baş-kanı Mehmet Hüsrev, alanında dünyanın en ge-niş kapsamlı kalite programı olan organizas-yonda 10 kişilik proje ekibinin yanı sıra 200 kişilikbir kadro ile birlikte iki ay süren bir çalışma ger-çekleştirdiklerini kaydetti. TSE’nin ilkini Ko-caeli, ikincisini Antalya ve sırasıyla Bursa, İzmirve Marmara’da gerçekleştirdiği eğitimlereyaklaşık 15 bin kişinin katıldığını belirten Hüsrev,“'Hedefimiz temsil etmiş olduğumuz insanımızınhayatını kolaylaştırmak, refah seviyesini artır-mak ve yine temsil etmiş olduğumuz sanayi-cimizin ve işadamlarımızın küresel piyasalardakirekabet gücünün artırılmasında en önemli pa-rametrelerden biri olan “düşük maliyet, yüksekkalite” öğesinin gerçekleştirilmesi için katalizörgörevi üstlenmektir” dedi.
TSE Genel Sekreteri Üzeyir Karagöz, Türki-ye’nin 2023 hedefi doğrultusunda en strate-jik kurumlardan birinin TSE olduğuna dikkat çe-kerek, sanayicileri TSE’nin tam üye olduğu CENve CENELEC’in ayna ve teknik komitelerine ak-tif olarak katılmaya çağırdı.
TSE Başkanı Hulusi Şentürk ise Marmara Ka-lite Günleri ile 12 gün süren eğitimlere 5500 ci-varında kişinin katıldığını ve bu eğitimdekiamacın bir gelecek tablosu çizmek olduğunukaydetti. 2023 vizyonunu gerçekleştirmekiçin Türkiye’nin standardizasyon ve belgelen-dirme alanlarında ciddi atılımlara ihtiyacı ol-duğunu ve standart belirleme noktasında
44 Yıldızlar / Ekim 2012
Marmara Kalite GünleriTürk Standardları
Enstitüsü (TSE)tarafından kalite
bilinciniyaygınlaştırmak
amacıyladüzenlenen,
“KaliteGünleri”nin
sonuncusu olanve TSE Marmara
BölgeKoordinatörlüğü
tarafındanorganize edilen
“Marmara KaliteGünleri” yaklaşık
5500 kişininkatılımıyla Yıldız
TeknikÜniversitesi’nde
gerçekleşti.
TSE’nin Avrupa standardizasyon kuruluşlarıCEN ve CENELEC’e tam üye olarak sanayici-ye önemli bir fırsat sunduğunu belirten Şen-türk şöyle konuştu:
“Avrupa standartlar kuruluşlarına tam üye ola-rak hukuki hakkımızı aldık ama bu hakkı kulla-nabilmek için sanayi ve iş dünyamızın komi-telerde yer alması gerekiyor ki biz artık stan-dartları belirleyen ülke olalım. Belgelendirmeile ilgili de sanayicimizin stratejik öneme sahiptüm testlerinin bu ülkede yapılmasını sağla-mamız gerekiyor. Bu yüzden bu yıl 80 milyonliralık laboratuvar yatırım programına imza at-tık. Aynı zamanda toplam değeri 200 milyonlira olan muayene ve test projelerimiz ise şuan fizibilite aşamasında. TSE küresel bir güç ol-mak zorunda. Bu yüzden ihracatçılarımızıngümrük duvarlarını aşabilmesi için, iş dünyamızabulundukları ülkede ofis açmaya başladık. 12noktada açtık, 23 ülkede de ofis açma çalış-maları son aşamaya gelmiş durumda. Hede-fimiz yılsonu itibarıyla 30 ülke, 2013 sonunda 70ülkeye çıkabilmek.”
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan YardımcısıProf. Dr. Davut Kavranoğlu da, 2023 hedefle-rinin nihai değil ara hedef olduğunun altını çi-zerek, “2023 yılı vizyonu ve daha ötesineulaşmamız için çare, bilim ve teknolojide ileri-ye gitmemizdir. Bugüne kadarki şekilde iş
yapmaya devam edersek bu vizyona ulaş-mamız mümkün değildir. Bizim birlik olarak yük-sek katma değerli ürünlere yönelmemiz vevar olan sanayimizi dönüştürmemiz gerekiyor.Bu da ancak bilim ve teknoloji ile olur. Bununolması için de bütün ülkemizin entegre ola-rak bu hedefe kilitlenmesi gerekiyor. Öyle birortam oluşturmamız lazım ki ne sanayi üni-versitesiz ne de üniversite sanayisiz olsun. Ar-tık üniversitelerimizin vizyonunun bilim ve tek-noloji olması lazım, dolayısıyla da üniversite-lerimizi rekabete açmamız lazım” diye ko-nuştu. Konuşmaların ardından ‘Marmara Kali-te Günleri’ne destek veren kurum ve kuru-luşlara plaket verildi.
45Yıldızlar / Ekim 2012
TSE, Deney ve Kalibrasyon MerkeziBaşkanı, Marmara Bölge SorumlusuMehmet Hüsrev, Yıldız Teknik Üni-versitesi ile yapmış oldukları çalış-maların yanı sıra, kalite standartlarında
akademik eğitime dair önemli açıklamalardabulundu. Kalite Standartları ve Kalite Yö-netimi eğitiminin piyasaya katkılarına değinenHüsrev, şunları söyledi:
Öncelikle kısa bir süre önce gerçekleştir-diğimiz Marmara Kalite Günleri etkinliği kap-samındaki desteklerini TSE’den esirgeme-yen Yıldız Teknik Üniversitesi’ne şükranlarımısunuyorum. Bu birlikteliğin bir iyi bir başlangıçolup hız kesmeden devam edeceğine yü-rekten inanıyorum. Bu kapsamda Yıldız Tek-nik Üniversitesi’nin akademik altyapısı veTürk Standardları Enstitüsü’nün yılları aşkın tec-rübesini birleştirip, TSE’nin Enstitü olma kim-liğini de bu sürece ekleyerek, ortaklaşa dü-zenlenecek lisansüstü programlarını uygula-maya koyma üniversite ve kamu kurumlarının
işbirliği açısından çok güzel bir örnek teşkiledecek ve ülkemizin 2023 vizyonuna katkısağlayacaktır.
Kalite yönetimi ve standartlarıkonusunda akademik eğitim şart
Üniversiteler yetiştirdikleri öğrenciler sa-yesinde ülkenin gelecekteki omurgasını oluş-turmaktadır. Günümüzde standartların ve ka-litenin daha da önem kazanması ile birlikte bukavramlar akademik çalışmalara yön ver-mektedir. Kalite yönetimi ve standartlarla il-gili derslerin sadece lisansüstü değil lisans sü-resince de ders olarak okutulması hatta bukavramların mühendislik ve yönetim bilimle-ri kapsayacak şekilde anabilim dalı halinegetirilmesi verimlilik ve kalite açısından büyükfayda sağlayacaktır. Kalite Yönetimi, Kalite Mü-hendisliği gibi isimleri alabilecek bu bölüm-lerden mezun olan genç beyinler bir çok sek-töre yeni bir vizyon sağlayacağı kuvvetle muh-temeldir.
46 Yıldızlar / Ekim 2012
Standartlara yönveren, gücü yönetir
TSE, Deney veKalibrasyon
Merkezi Başkanı,Marmara Bölge
SorumlusuMehmet Hüsrev,
Yıldızlar Dergisi’nekalite yönetiminin
piyasalardakiönemine dair
açıklamalardabulundu
Standartlara yön veren, gücü yönetir Bilindiği üzere; bir örnek olma, anlayış birli-
ği sağlama anlamında ifadesini bulan standardve standardizasyon, insanlık tarihi kadar eskibir kavramdır. İnsanların anlaşmak üzere çı-kardıkları sesler, cisimlere verdikleri isimler vesonrasındaki dil gelişimi, standardizasyonun eneski ve özel örneklerinden biridir. İnsanlık ta-rihi boyunca da standard ve standardizasyonçalışmaları değişerek ve hızla gelişerek gü-nümüze kadar gelmiştir.
Günümüzde standardlar ve ülkelerin eko-nomik ve teknolojik konumları belirleyen ön-cül faktörlerdir. Eğer bir ülke yerel ve globalölçekte söz sahibi ve güçlü olmak istiyorsaevrensel standartları uygulamalı, bu stan-dartların oluşumuna katkıda bulunmalı hattabu standartları belirleyici bir rol üstlenmelidir.Standartları oluşturanlar, küresel ticari pa-zardaki rekabetin kurallarını koymakta veböylece rakiplerine karşı önemli avantajlar sağ-lamaktadır. Son tahlilde günümüzde artık birstandartlar savaşı yaşandığı söylenebilir. Kimstandardlara yön verip belirliyorsa gücü yö-neten de o olacaktır.
Kalite Yönetimi Neden Gerekli? Bilim ve teknolojide meydana gelen ge-
lişmeler, özellikle insanoğlunun artan yeni ta-leplerini en kolay yoldan ve mükemmel di-yebileceğimiz bir biçimde karşılamaya yönelikolarak büyük bir hızla sürmektedir. Globalle-şen dünyadaki yeni gelişmeler, bir zamanla-rın popüler yönetim anlayış ve yaklaşımlarınıbir tarafa bırakarak, yönetimde yeni anlayışlarıve yeni bakış açılarını gündeme getirmiştir. Buyenilenme ve değişme beraberinde kaliteyiyönetme ihtiyacını da geliştirmiştir.
Kalite Yönetiminin endüstride "Kalite Mua-yenesi" ile başlayan tarihsel serüveni, ardın-
dan "Kalite Kontrol", daha sonra da "Kalite Gü-vencesi" dönemi ile devam etmiştir. Bütün buuygulamaların ardından rekabet, kalite, de-ğişim ve müşteri beklentileri gibi dış faktör-ler Yönetim Bilimi literatüründe "Toplam Ka-lite Yönetimi" kavramının yer almasına zeminhazırlamış, kalitenin mutlaka yönetilmesi ge-rektiği gerçeği ortaya çıkmıştır.
Artık bugünün dünyası çok küçülmüş, en-formasyon, teknoloji ve iletişim alanındaki bü-yük gelişmeler toplumları kıyasıya bir rekabeteve her geçen gün yeni gelişmelerin yaşandığıekonomik bir yarışa itmiştir. Mevcut dünya dü-zeninde ayakta kalabilmek, tüm sektörlerdemüşteri ihtiyaç ve beklentilerine uygun malve hizmet üretiminin sağlanmasıyla gerçek-leşebilecektir. Bu da ancak, kuruluşlarda, ta-sarım aşamasında başlayarak üretim, pazar-lama ve satış sonrası hizmetlere kadar tümaşamaları kapsayan ve sürekli gelişmeyi he-defleyen Kalite Yönetim Sisteminin uygu-lanmasıyla olacaktır.
47Yıldızlar / Ekim 2012
48 Yıldızlar / Ekim 2012
Yıldız Teknik Üniversitesi Proje DestekOfisi tarafından düzenlenen YTÜ II. Ar-Ge Proje Pazarı etkinliği, Davutpaşayerleşkesi Otağ-ı Hümayun’da ger-çekleştirildi. Araştırmacıları ve sana-
yicileri bir araya getirerek üniversite –sanayi iş-birliğini sağlamak amacını taşıyan etkinlik bu yıl“Enerji ve Çevre Teknolojileri” teması etrafın-da öğrenciler, akademisyenler ve iş dünyasıtemsilcilerini buluşturdu.
Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İs-mail Yüksek’in yanı sıra, İstanbul Ticaret Odası(İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, İstanbul SanayiOdası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük’ün de açılış ko-nuşmalarında yer aldığı etkinlikte, TÜBİTAKBaşkan Danışmanı Prof. Dr. Yunus Çengel, Tür-kiye Sınai ve Kalkınma Bankası İktisat MüdürüRefik Akıncı, ENERJİSA İş Geliştirme Müdürü İb-rahim Erden, Küçükçekmece Belediye Başka-nı Aziz Yeniay ve Türk Patent Enstitüsü BaşkanıProf. Dr. Habip ASAN da sunum yaptılar.
Küçük: Silikon vadisi görmek içinABD’ye gitmeye gerek yok
İSO başkanı Murat Yalçıntaş konuşmasında,Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Üniversite Sanayiişbirliği konusundaki çalışmalarının, özellikle ar-ge çalışmalarında çok ciddi olumlu etki yarat-tığını ifade ederken, Tanıl Küçük de daha son-ra yaptıkları YTÜ Teknoparkı gezisinde, Rektörİsmail Yüksek’i Türkiye’nin Teknolojik gelişiminekatkısından dolayı tebrik etti. Küçük burada yap-tığı açıklamada “Gelişmiş bir silikon vadisi gör-mek isteyenlerin Amerika’ya gitmelerine gerekyok. Türkiye’de silikon vadisi görmek isteyen-ler YTÜ Teknoparkını görmeli” dedi.
Üniversite sanayi işbirliği konusundaiyi bir örnek
Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü İsmail Yük-sek de üniversite sanayi işbirliğinin önemi veülke kalkınmasındaki etkisine değindiği ko-nuşmasında, “Enerji ve Çevre Teknolojileri”
Sanayi devleriYıldız’da buluştular
Sanayi ve ticaretdünyasının
önemli isim vefirmaları, Yıldız
TeknikÜniversitesi’ndedüzenlenen İTO
Başkanı Murat veYalçıntaş ve İSO
Başkanı TanılKüçük’ün de
katıldığı Ar-GeProje Pazarında
bir arayageldiler…
49Yıldızlar / Ekim 2012
temalı organizasyonun sanayi çalışanları ve çev-re açısından önemine değindi. “Bugün, üni-versitemizin Proje Destek Ofisi tarafından ger-çekleştirilen enerji ve çevre teknolojileri temalıar-ge pazarı etkinliği de üniversite ve sanayiyiaynı platformda buluşturan çalışmalara çok gü-zel bir örnektir” diyen Yüksek, sözlerine şu şe-kilde devam etti:
Enerji krizine çözümler arandıDünyadaki mevcut enerji krizi ve bu krizin mali
yükü bu ar-ge pazarı etkinliğinin zamanlama açı-sından ne kadar uygun olduğunu bizlere gös-termektedir. Bu yüzden, enerji ve çevre tek-nolojileri konusunda geliştirilecek politikalarakatkıda bulunmak için dünya sorunlarına çözümüretmeye yönelik organizasyonların bizim ça-balarımızın dönüm noktası olacağına inancımsonsuzdur. Bilim dünyası ve sektör çalışanları-nın işbirliği içinde bu tür organizasyonlarla biraraya gelmesi, yeni fikirleri tartışması ve pay-laşması, sorunlara çözüm araması öğrencileri-mizin kişisel gelişimine ve üniversite-sanayietkileşimine katkıda bulunacaktır. Araştırma-Planlama Rektör Yardımcımız Prof. Dr. TamerYILMAZ nezdinde bu organizasyonun ger-çekleşmesi için uzun zamandır emek sarfeden Proje Destek Ofisimizin tüm çalışanları-na teşekkür ederim.”
Çalışma grupları ve katılımcılar490 kişilik katılımcı grubu ve 60 ayrı kurum ve
kuruluşun katkı sağladığı etkinlikte eşzamanlı ola-rak üniversite-sanayi işbirliğine yönelik dokuzadet çalıştay düzenlendi.
YTÜ ve ARÇELİK A.Ş., YTÜ ve İNCİ AKÜ SANAYİ VE TİC. A.Ş., YTÜ ve OYAK-RENAULT OTOMOBİL FABRİ-
KALARI,YTÜ ve ISI SU SES VE YANGIN YALITIMCILARIDERNEĞİ, TÜRK TESİSAT MÜHENDİSLERİ DER-NEĞİ, İKLİMLENDİRME SOĞUTMA KLİMA İMA-
LATÇILARI DERNEĞİ, DOĞALGAZ CİHAZLARISANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ, ENER-Jİ YÖNETİMİ DERNEĞİ, ÇEVRE DOSTU YEŞİL Bİ-NALAR DERNEĞİ,YTÜ ARAŞTIRMA MERKEZİ (İSTYAM) ve MED-YASOFT, , PROBİ İNŞAAT PROJE BİLGİ MERKEZİA.Ş., MH MİMARLIK LTD. ŞTİ.,YTÜ ve TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU, HİDROJEN-GÜNEŞ-RÜZGÂR ENERJİSİ ÇALIŞ-TAYI (YTÜ AKADEMİSYENLERİ), YTÜ ve YAPI MERKEZİ PREFABRİKASYON A.Ş.,İZOCAM, TÜRK YAPISAL ÇELİK DERNEĞİYTÜ ve İBB, İSTAÇ, İSKİ, İZAYDAŞProje Pazarı’na kamu statüsünde katılım sağ-layan öncü kuruluşlar; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı - YenilenebilirEnerji Genel MüdürlüğüEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı -Teknoloji Ge-liştirme Hizmetleri Dairesi BaşkanlığıİBB Çevre Koruma ve Atık Maddeleri Değer-lendirme San. ve Tic. A.Ş. (İSTAÇ A.Ş.),İGDAŞ A.Ş.-Kalite Güvence Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi -Atık YönetimiMüdürlüğü, İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA), İstanbul Sanayi Odası (İSO), İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), İstanbul Ticaret Odası (İTO), İzmit Atık ve Artıkları Arıtma, Yakma ve De-ğerlendirme A.Ş. (İZAYDA Ş)TÜBİTAK, TÜBİTAK MAM-Çevre Enstitüsü, TÜ-BİTAK MAM-Kimya EnstitüsüTürk Patent Enstitüsü (TPE), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB),Proje pazarı etkinliği, Kuruçeşme Divan’da (Or-taköy) düzenlenen gala yemeğinde derece-ye giren poster sahiplerine ödüllerin verilme-si ve Rektör İsmail YÜKSEK’in teşekkür konuş-ması ile tamamlandı.
Tanıl Küçük:“Gelişmiş birsilikon vadisigörmekisteyenlerinAmerika’yagitmelerinegerek yok.Türkiye’desilikon vadisigörmekisteyenler YTÜTeknoparkınıgörmeli” dedi.
51Yıldızlar / Ekim 2012
Hazırlayan: Neşe AtacıFotoğraf: Merve Atıcı
Geçen eğitim yılı sonunda emekliliğe ay-rılan, değerli hocamız Prof.Dr. Hüseyin AFŞAR’ıöğrenciliğimde Analitik Kimya Anabilim Dalıbaşkanı, Analitik Kimya 1, 2 derslerinin hocasıolarak tanıdım. Daha sonra ben de Yıldız Tek-nik Üniversitesinde asistan kadrosuna girinceKimya bölümünün başkanı ve aynı zamandabenim yüksek lisans hocamın hocası, yıllar geç-tikçe Kimya bölümündeki birçok hocanın dahocası olduğunu öğrendim. Öğrenciler ara-sında dersi geçilmesi zor bir hoca olarak bili-nirdi, bunu öğrenciliğimde ben de tecrübe et-tim.
11 yıl Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya BölümBaşkanlığı, 9 yıl Fen Edebiyat Fakültesi De-kanlığı, fakülte yönetiminde görevler, 30yüksek lisans ve doktora danışmanlıkları, DPTve Araştırma projelerinde yöneticilikler, ulus-
lararası projeler, 100’ü aşkın bilimsel makale veeğitimcilikle geçen 45 yıl 8 ay…
Duayen hocamız Türkiye Kimya DerneğininOnursal Üyesi Prof. Dr. Hüseyin AFŞAR’ın eği-tim hayatından idarecilik deneyimine, YıldızTeknik Üniversitesine geldiği günden bugü-ne değin deneyimlerine, özel hayatından ho-bilerine kadar birçok konuya dair sıcak bir soh-bet gerçekleştirdik…
Eğitim hayatınız nasıl başladı?Ben aslında Maraşlıyım, Maraş Lisesi me-
zunuyum. O zamanlar şimdiki merkezi sınavyoktu. İstanbul Üniversitesinin her fakültesi ayrısınav yapardı, İTÜ üniversite olarak tek sınav,yeni kurulan ODTÜ tek sınav, Ankara Üni-versitesi tek sınav ve başka da üniversite yok-tu. her üniversite, liselerin liste başı öğren-cilerini kabul ederdi ve o zaman en zor ka-zanılan yer kimya mühendisliği olup, sadece
RÖPORTAJ
Hocaların Hocası Prof. Dr. Hüseyin Afşar:
UNUTMAYACAKLARIMIZ
“Üniversite bir kuştur uçabilmesi için iki kanata ihtiyacı vardır”
İstanbul Üniversitesi’ndeydi. Sınavı kazanarakİstanbul Üniversitesine kaydoldum ve İTÜ’nünkimya mühendisliği sonradan açıldı.
“Makine Mühendisliği arzum hiç sönmedi”Benim bütün isteğim buydu ve dünyaya ye-
niden gelsem aynı mesleği seçerdim. İkincitercihim hep makinaydı ve bir türlü karar kı-lamadım. Kimya Mühendisliğinden mezunolduktan sonra gittim İTÜ makina ya kaydol-dum. Birçok dersten muaf olduk 3,5 sene son-ra bitecekti sonra kimya mühendisliğindentranskriptimi almaya geldim hala hayattaolan bir abim vardı Hüseyin Gülensoy.. “Ne arı-yorsun evladım bıkmadın mı? İki diplomayı aynıanda kullanamazsın sen gel doktora yap” dedi.Makul geldi öylece ben İstanbul Üniversite-si Kimya Mühendisliği bölümünde doktorayabaşladım. 1962’de girdiğim İstanbul Üniversi-
tesi’nden 1967’de Kimya Yüksek Mühendisi dip-lomasını aldım.
Ne var ki makine arzum hiç sönmedi ve sü-rekli makine mühendisleri ile ortak işler ya-rarak, aynı ortamlarda bulundum. Böylece dekendimi geliştirdim.
Mühendislik temel biliminuygulamasıdır"
Mühendislik temel bilim uygulamasıdır. İyi fi-zik, kimya matematik biliyorsan çok kolay
adapte olursun. Hele eski kimya mühendis-liği eğitiminde ciddi bir ısı transferi, şimdi ma-kinada bile okunmayan dinamik mukave-met, mekanik, akışkanlar çok ciddi okutulur-du bize. Mesela makine dersi iki sömestirdi.Atölyede tornanın, frezenin başında sınav ya-pılırdı. Elektrik dersi de öyle şimdi yok onlarınhiçbiri.
Akademik kariyer gibi bir hayalinizvar mıydı?
Akademik kariyer, makine mühendisliğini bi-tirdikten sonraki hayalimdi. O zamanlar kim-ya mühendisleri geleceğin milyonerleriydi. Par-makla gösterilirlerdi. Hepimiz son sınıfta iş bu-lurduk. İşveren bize gelirdi. Hatta son sınıftabende ülkenin en önemli firmasından okul bit-tikten sonra onlarla çalışmam kaydıyla, 1 yılmaaş aldım. Ve diğer önemli firmalar dabenzer teklifler getirdiler. (Reklam olmama-sı adına firma isimleri bizde saklıdır).
Sizin döneminizde en popülermeslekler hangileriydi?
Eczacılık, kimya mühendisliği ve inşaat mü-hendisliği en popüler mesleklerdi. Bizim ailedeherkes kimya mühendisidir. Hatta eşim de, İs-tanbul Üniversitesi Kimya Mühendisliği’ndensınıf arkadaşım. İki çocuğum kızım ve oğlumda kimya mühendisi. Kızım ÖSS sınavında Tür-kiye ikincisiydi. Boğaziçi Kimya Mühendisliği-ne gelmiş geçmiş en yüksek puanla girmiş öğ-renci rekoru hala ondadır herhalde. Şimdi deülkenin önemli bir kimyasal firmasında üst dü-zey yönetici.
Mesleki kariyeriniz ne şekilde gelişti?1970 yılında doktoram bitti. Sonra araya as-
kerlik girdi 1,5 yıl yaptım. 1977’de doçent ola-rak atandım. Yardımcı doçentlik kavramı dayoktu o zaman, dolayısıyla doçent olmadık-ça öğretim üyesi sayılmıyordun.
Ben analitik kimya kürsüsünde doktoramıyaptım. Resmi hocam Prof. Dr. Fikrer BAY-KURT, fiili hocam Alman, Brosch’tu. O yüzdentezim “organik”tir. Doçentlikten sonra anali-tik kimya kürsüsünde devam ettim kariyeri-me. Fen fakültesi ayrıydı, edebiyat fakültesiayrıydı bizim dönemimizde. Fenin içinde birbölüm halindeydi kimya mühendisliği.
Sanırım en genç profesörlerden diniz?1982’de 37 yaşımda profesör oldum. En
gençlerden biriyim. 1750’ye göre zordu çün-kü sınırlar vardı, 5 yıl doçentlik, 5 yıl profesörlük,sınavlar, dil sınavları… O dönem için oldukçagenç profesör oldum ama dediğim gibi bu-günün beş yıllık mesai herhalde o dönemde10 yıllık mesainin karşılığıdır.
Akademisyen olma kriterlerininbugüne göre farklılıkları nelerdi?
Birincisi çok kapsamlı doçentlik tezi gere-kiyordu. Çok kapsamlı derken mesela benimtezimin bir yarısında yıllar sonra patent olacak
52 Yıldızlar / Ekim 2012
RÖPORTAJ
bir şey vardı. İngiltere’nin Royal Society ofAnalyst dergisine özetledim ve gönderdim15 sayfanın altına inemedim. “Bu bizim yayınkurallarına uymuyor ama çalışma çok güzelbunu şuradan itibaren ikiye ayırıp iki ayrı ya-yın olarak yayınlasak olur mu” diye cevap gel-di. Demek ki deve dişi gibi yayın olacak do-çentlik tezi.
“Zor aşamalardan geçilirdi” Ayrıca bu tezi hazırlarsın, 10 kopya verirsin
sonra yabancı dil sınavına girersin. Yabancı dilsınavında başarmışsan, üniversitelerarası ku-rulundan Türkiye’den 5 kişilik bir jüri seçilir, tez-ler jürilere gönderilir. Üniversiteler arası kurulunöngördüğü bir zaman üç-dört ay sonra kuraçekmeyle denk düşen fakültede jüri toplanır.Herkes raporuyla gelir. Tez kolokyumda tar-tışılır, konuşulur, ciddi boyutta ve onun so-nunda kabul edilmişse tez sınav hakkı verilmişolunur ve 3-4 ay sonrasına bir gün verilir.
Daha sonra, ders anlatma yetenek sınavıvardı, şimdi olmayan, 50 dakikada konuyu ho-mojen bir akışta iyi bir diksiyonla anlatmalısın,49 ve 51 dakika kabul edilir, 52 dakika olursakalırsın. Baştan yavaş gittin sonra hızlanırsankalırsın, baştan hızlı gittin sonra yavaşlarsanyine kalırsın. Ders anlatma kabiliyet sınavındaders vereceğine üç tane konu belirlersin.Bana ağır metallerin solventle ekstraksiyonukonusunu seçmişlerdi. Bütün öğrenciler deasistanlar da oradadır. 5 jüri cüppesiyle otu-rur eğer sen bunu başarırsan sonunda sanada cüppeyi giydirirler.
“Profesörlük daha da zordu”Hele profesörlük tezi… Doçentlik tezinden
daha kapsamlı olmalı. Çok orijinal metotlar vs..üreteceksin. Üstelik 1 tane değil birkaç tane.
Bu da yetmiyor, tezi hazırladın, birincisi mi-nimum 5 yılın dolacak. 5 yıl dolduktan sonra,sen başvuramazsın. Seni izleyen heyet çağırır,“biz senin artık bilimsel ve kişisel olgunluk ola-rak profesör olabileceğin kanaatine vardık. Te-zin hazır mı, yabancı dil sorununu hallettin mi”derler.
Yabancı dil sınavına girersin profesörlükteama ikinci bir dil yani doçentlikte girdiğin dil-den farklı bir dilden girmen lazım. Tek yabancıdille profesör olunmaz. Ben doçentlikte İn-gilizceden girdim, profesörlükte Almancadan.
Üç aşamalı jüri oluşturulur. Biri fakültenin pro-fesörleri arasında… Onlar inceler uygun bu-lursa tüm profesörlerinde katılımıyla oylanır,üniversiteye rektörlüğüne gönderilir… Busefer rektör tüm Türkiye’den 5 kişilik jüri se-çer. Onlar tezi inceler ve uygun raporu ver-mişse senatoda oylanır bu raporlar okun-duktan sonra ve Ankara’ya üçlü kararname gi-der… Milli Eğitim Bakanlığına, Başbakana veCumhurbaşkanına.
“Biz son elvedayız”Biz o dönemin son elvedasıyız. Yani 1750’ye
göre profesör olan son kişi de 11 Eylülde emek-li oldu.
Bu kadar zorlu sınavlardan geçerekakademisyen olunduğu halde,gençler arasında akademisyenolmaya ilgi var mıydı?
Yoktu, çünkü akademisyenliğin geliri de çokdüşüktü. 700 lira maaşı vardı. Ben özel bir fir-manın 5000 brüt maaş ve lojman teklifine kar-şı asistan oldum. Aşk,aşk başka türlü olmaz.O zaman iş sıkıntısı yoktu. Ya işi olmayan yada eğitim aşkı olan üniversiteye giderdi.
Almanya’da bulunduğunuz dönemdeoldukça popüler olduğunuzubiliyorum. Bu meseleyi biraz açarmısınız?
1 978’de Frankfurt Üniversitesinde, 1981’deRWTH Aachen Üniversitesinde bulundum.RWTH Aachen Üniversitesinde tek kollu ol-masıyla bilinen Prof.Dr. Otmer KNAKE tam birnaziydi… Çok despottu… Ne var ki, toplan-tıya girdiği anda o KNAKE değil sanki… Esprileryapar, son derece rahattır, ortama konular atı-lır… Ben kendisinden bir hayli yararlandım, be-nimde onlara çok yararım oldu.
53Yıldızlar / Ekim 2012
RÖPORTAJ
“RWTH Aachen üniversitesihizmetinde dediler”
3 aydır tıkanmış bir sorunu çözdüm. Prof. Dr.Knake’nin doktora öğrencisi termik yarı ilet-kenler hakkında gümüş sedimentasyonu ya-pıyor, potansiyometrede beklenmeyen birpik çıkıyor ve bunu yorumlayamıyorlardı.
Ben ise tamam almanca yazıp okuyorumama böyle bir seminerde anlayacak kadar pra-tiğim olmadığı için kafam çatlarcasın bütün dik-katimi veriyorum. O an Knake, pası bana ata-rak, “Dr. Afşar sizin bir görüşünüz var mı”dedi? Elektrolit, potasyum klorür, lityum klo-rür, efektif karışımı bunlar. Her ikisi de çok kuv-vetli asit ve bazların, tuzlarının karışımı ise deortamda az da olsa bir hidroliz söz konusudur.Biraz nem kalmışsa hidroliz oluyordur, oradanhidroksit piki alıyoruz, diye düşündüğünüsöyledim.
“Bunu nasıl kanıtlarız” dedi. “Normal çalıştı-ğı ortamda bir alalım grafiği dedim. Bir iki dam-
la su damlatalım ve bir daha alalım. Aynı yer-de aynı pik çıkar boyu yükselirse doğrudur de-mektir. “Hemen gidelim laboratuara” dedi saatgece sekiz. Yani bilim durmuyor orda, gittikyaptık deneyi. Kalem yazıcının dışına fırladı,“şimdi bunu nasıl kurutacağız” dediler. Kuru HClgazı geçiricez dedim, kuru HCl nasıl elde edi-cez diyecekler diye bekliyorum meğer kuruHCl’leri pompada varmış, uyguladık ve pik kalk-tı. Onun üstüne ben orada popülarite ka-zandım. Ayrılırken Prof Dr Knake “ben rektörolduğum sürece RWTH Aachen Üniversite-si senin hizmetindedir” dedi.
Yıldız Teknik Üniversitesi’yletanışmanız ne zaman oldu?
1983-84 yıllarıydı: Dönemin rektör yardımcısıŞerafettin OYNAŞIK, emekli oluncaya kadartelefonla aradı, davet etti, Yıldız’a gelmemiönerdi. İstanbul Üniversitesi’nin Kimya Bölü-münün Avcılar Kampüsü’ne taşınması sözkonusu olunca, Erenköy’deki evimden Avcı-lara gelip gitmek sorun olacaktı. O yüzden Yıl-dız’dan gelen teklifi değerlendirme kararı al-dım.
“Tehlikeli fikirler taşıyormuşum”O dönemde bir de komik olay yaşadım. Na-
kil için gerekli olan güvenlik soruşturmam 8ay çıkmadı. Asayiş şube başkanlığından bir ta-nıdık vasıtasıyla emniyete gittim adamcağızşube müdürü yazıyı çıkarttırdı getirtti, zarfakoydu. Üstünde çok gizlidir damgası var.İçinde yazan şu; arşivlerimize intikal etmiş olanhiçbir siyasi suçu yoksa da tamim gereğinceişlem yapılması… Madem suç yok, bu tamimne o zaman? Sonradan bu tamimin ne ol-duğunu öğrendi. Ben tehlikeli fikirler taşı-yormuşum… Artık tehlike neyse… Şimdi heryerinden mantıksız gelen bu işler, o dö-nemde ihtilalin etkisiyle yapılmakta. Ben teh-likeli isem sen devletin bir üniversitesinde beniprofesör olarak istihdam etmişin, yetmiyor birde anabilim dalı, kürsüler, anabilim dalı baş-kanıyım. Kimya mühendisliği bölüm başkanı-nı yardımcısıyım da. Tehlikeli isem orası da dev-letin, burası da… Neyse bu tehlikeli(!) fikre rağ-men Yıldız, atamayı yaptı, YÖK’te onayladı veşubat başından itibaren Yıldızlı oldum.
Gelir gelmez nasıl kimya bölümbaşkanı oldunuz?
O da ayrı bir olay… Dönemin RektörüSüha Bey, bana iki yıl idari görev vermeye-ceğine dair söz vermişti. Yazmaya başladığımiki kitabım vardı onları bitirmek istemiştim. Eş-yalarımı İstanbul Üniversitesinden alıp Yıldızabırakırken, benim elime bir kağıt tutuşturdular,“kimya bölüm başkanlığına atandınız, görevi-nizde başarılar dilerim…”
Yıldız’a Süha beye gittim, “hani sözünüz ner-de?” dedim. “Hüseyin Bey çok özür dilerim,meğer kimyada hiç profesör yokmuş. İlkprofesörü siz oluyorsunuz, yasa gereği Pro-
54 Yıldızlar / Ekim 2012
RÖPORTAJ
fesör varken Doçent’ten bölüm başkanı ola-maz”. Böylece ben direkt gelir gelmez bölümbaşkanlığına atanmış oldum. Yaklaşık 11 yıl yap-tığım bölüm başkanlığından, istifa ederek ay-rıldım.
“Zor şartlarda iyi niyetli insanlarla çalıştık” İlk geldiğimde gezmeye bir tek araştırma
laboratuarı yoktu. İki tane öğretim üyesiodası var, bir tane bile kitabı yok. Bozuk bir ult-raviyole cihazı, bir tane kırık terazisi vardı kim-ya bölümünün. Zaman zaman yasaları da at-layarak yardımlar alıyorduk. Mesela ben Lon-dra, City’s üniversitesinden hibe aldım. Onugetirtecek para bulamadım Sakıp Sabancı da-hil herkesten yardım dilendim. 27 m3 bir kon-teynerle geldi. Allahtan gümrük komisyon-cuları para almadı bizim de katkımız olsun diyede fakülteye bedava taşıdılar. Onun dışındagübre fabrikalarıyla çeşitli endüstri ile ilişkimvar, irtibat kurup asit, baz, alkol, diğer sol-ventleri, öğrencinin ihtiyacı olanları onlar-dan bedava alıyordum. Beykoz fidanlık mü-dürü arkadaşımdı, ağaçlandırma için onlardanbedava fidan aldık. Yani çok kötü ama çok iyiniyetli gayretli insanların olduğu bir kurumdu.
“Üniversite bir kuştur uçabilmesi içiniki kanata ihtiyacı vardır”
Fen Edebiyat fakültesi rektörlüğün en çokdesteklediği fakülte olduğu halde hiçbiraraştırma laboratuvarı yoktu. Sayın Rektö-rüme durumu şöyle izah etmiştim:“Üniversi-te bir kuştur, uçabilmesi için iki kanata ihtiyacıvardır. Biri araştırma, biri öğretim… Burada birkanadı var öğretim, ama araştırma yok”. Rek-tör Bey peki dedi. “Bir kroki çiz, ne istiyorsanyaptıralım”… Ben 4 tane araştırma laboratu-varı 18 tane öğretim üyesi odası yaptırdım.
İlginç de bir dekanlık öykünüz var?O dönem Dekan Fahri User’in dekanlık sü-
resi doluyordu. Rektör Süha Bey, Şevket Erkve Hüseyin Afşar isimlerinden birini dekan ola-rak YÖK’e sunmak istermiş. Bizi çağırdı. “Han-giniz” diye sordu. İkimiz de sen ol diyince şa-şırdı. Süha Bey de “böyle şey görmedim. Her-kes ben olayım diye kavga eder, sizler sen oldiye kavga ediyorsunuz. Onu bunu anla-mam gidim karşı odada anlaşın ve kimin ola-cağına karar verip bana isim verin” dedi. Bir-birimizi bir türlü ikna edemedik. Sonunda birkağıt alalım birine artı koyalım biri boş olsun,bükelim artıyı çeken dekan olsun, boş çe-kende dekan yardımcısı olsun ama ikili yö-netilsin dedim. Tüm kararlar ikili alınsın, sadeceresmi evraka dekan imza atsın. Çekilişi yap-tığımız an Rahmetlinin yüzü bugün bile gö-zümün önünde. Şevket dekan, ben yardım-cı oldum.
Biz üç dönem dokuz yıl fakültenin ağaç di-kerken kazma kazmak dahil aklınıza ne gelir-se hepsini yaptık ve hiçbir kararı tek başınaalmadık müşterek aldık. Bütçeyi falan ben ha-zırladım, yani tam bir dualite vardı.
Eğitimcilik ve idari görevlerden arta kalanzamanda uğraştığınız hobileriniz oldu mu?
Birincisi ben terziyim. Profesyonel terziyimyani biçip hanıma balo elbisesi bile dikmişimdir,kendi elbiselerimi de kendim dikerdim eski-den. Çünkü rahmetli babam okuyamazsan birmesleğin olsun diye ilkokul tatillerinden baş-layarak beni terzi çıraklığına gönderdi. Benönce pantoloncu, sonra ceketçi oldum. Liseyibitirdiğimde ben kumaşı kesilmiş bir ceketi alıpdikip ütüleyip verebilir durumdaydım. İkincisibiraz el yeteneğim var. Mesela elektrik veelektronikten çok iyi anlarım. Otomatiktir herşey -eşi araya girer: Her işi yapar- marangoz-luğu beceririm -eşi yine müdahale ederek,“koltukları kaplar, perde diker” diyor- bozulancihazlarla uğraşırım, seramik döşerim, lambi-ri döşerim, makinacılık, tornada çalışırım. Evetamirci girmez, elektronik ve otomasyon özelbir hobimdir, terzilik mesleğim, marangozlu-ğu da sonradan öğrendim.
55Yıldızlar / Ekim 2012
RÖPORTAJ
Tuttuğunuz takım var mı?Çok önce öğrenciyken 1975 yılına kadar Ga-
latasaray’a sempatim vardı. Sonra Beşiktaş’abiraz sempati duydum, onun da sebebi Ser-dar Bilgili kulüp başkanı, onun babası benimçok aziz dostumdur. Bir ara Sivasspor, çünküküçük takımları ileri gitti mi severim, Maraşlıolmam hasebiyle Maraşspor birinci lige çık-tığında Maraşsporlu’ydum haliyle. Sonra du-yuyorum ki, benim torun “dedem dönek, hersene başka takım tutuyor” diyormuş. Öyle de-mesin de ne desin çocuk. Güzel sporu hanımda izlemeyi sefer Barcelona ve Real Madridmaçları olunca hanımla birlikte herşeyi bıra-kır onu izleriz.
Spor yapar mısınız?Mümkün olduğu kadar yürürüm. Örneğin şu
yaşımda Kadıköy’den bir şey alınacaksa veacelem yoksa 7 km yürüyerek giderim, aldı-ğım 5 kg’dan azsa tekrar geri dönerim. Ara-bayı pek nadir kullanırım. İkincisi ortaokul velise dönemlerinde voleybol takımının kap-
tanıydım. Üniversitede futbol oynadım. Hemüniversite takımında hem de fakülte takı-mındaydım. Bir günde iki doksan dakika oy-nadığım oldu. 11’de Feriköy sahasında, 16:00’daFenerbahçe’de. Biraz enerjim fazlaydı, sigaraiçmiyordum daha yapılıydım o zamanlar. Şuanda da her sabah 5 km yürüyorum. Köpeğialıp gezdirmeye götürüyorum, sonrada dur-muyorum, çapa, bel, aklına ne geliyorsa bah-çe işleri yapıyorum.
“Vejeteryanız ve hiçbir zararını görmedim”Kilom 63’ten beri hep aynıdır. Vejeteryanım.
-Eşi araya girerek- “yani biz hiçbir zararını gör-medik kızımda vejeteryan, hiçbir canlı ye-mezler, balık dahi.”
Bitkide olmayan proteinleri, diğerlerini süt-ten ,yumurta gibi hayvansal gıdalardan ala-bileceğin gibi baklagillerde de var. Mesela sis-tin, amino asidinin oranı düşükmüş diyorlar bit-ki kaynaklı gıdaların. Baklagil ye yükselsin,yani ben kimyasal olarak ona katılmıyorum.
Ne tür müzik dinlersiniz?Türk Halk müziği ama bahçelerde maydo-
noz gel bize bazı bazı şeklinde değil. NeşetERTAŞ dinlerim. Klasik Türk sanat müziği çokseveriz. Zeki Müren, Müzeyen Senar’ın ilk hali,Hamiyet Yüceses unutulmaz isimlerdir bizimiçin.
Hocam son olarak birkaç cümle ileşunu öğrenmek isterim: Yeni nesilHüseyin Afşar’ı nasıl tanısınisterdiniz?
Bu öyle bir aşk ki; gençlere bir şey öğret-mek çok büyük bir zevk… Birisi bir şey sorsunda ben de ona bir şey anlatayım. Çünkü be-nim malım, mülküm, her şeyim bu dünyada ka-lır, insanlığın yararına kullanılır. Benim bu ka-famdaki benimle toprak olur oysa ki insanınyararına kalabilmesi için olabildiğince yeni nes-le aktarmam lazım, onlar da bir sonrakine…Benim düsturum bu…
Doğru bildiğinden ödün vermeyen, hatayakatlanamayan, en çok ta kendi hatasına kat-lanamayan, “öl söz verme öl sözünden dön-me, söz verirsen ölüm ancak döndürsün, yada opsiyonlu söz ver o zaman” diyen, kimsenininancına karışmayan, biriyim.
“Kimya’nın ruhunu öğrenin, ezber yapmayın”Kimyacı olmak gerçek bir meslek sahibi ol-
maktır. Kimyanın ruhunu öğrensinler, hiçbir şeyi ez-
berlemesinler, felsefe ve edebiyatla da ya-kından ilgilensinler.
Emekli olduktan sonraki günlerini danış-manlık yaparak geçiren Hüseyin Hoca emek-liliğin tadını, bahçesine zaman ayırarak ve din-lenerek çıkartıyor.
Hocaların Hocası Hüseyin Afşar’a, Yıldızlılardergisine yaptığı samimi açıklamaları için te-şekkür ediyor, mazisindeki ibret ve başarı anı-larının, gençlerimize örnek olmasını temen-ni ediyor, sağlıklı ve mutlu uzun ömürler dili-yoruz.
56 Yıldızlar / Ekim 2012
RÖPORTAJ
57Yıldızlar / Ekim 2012
YTÜ’nün AkademikAçılışını Başbakan
Erdoğan yaptı
Yıldız Teknik Üniversitesi Akademik Yılı Açı-lış Töreni, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ınkatılımıyla YTÜ Davutpaşa Kongre ve KültürMerkezi'nde gerçekleşti. Başbakan Erdo-ğan’a fahri doktora unvanı da verilen tören-de, inşaatı kısa bir süre önce biten YTÜ Da-vutpaşa Kongre ve Kültür Merkezi ve yine Da-vutpaşa Kampüsümüzde yapımı tamamlanan11 ayrı tesisin açılışı da yapıldı.
Açılışa ayrıca, Milli Eğitim Bakanı Ömer Din-çer, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bay-raktar, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Ya-zıcı, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altun-başak, diğer Üniversite rektörleri ve YTÜ yö-neticilerinin yanı sıra, çok sayıda akademik per-sonel ve öğrenciler katıldı.
Rektör İsmail Yüksek, TRT, CNN Türk, NTV,A Haber, Ülke TV, SKY Türk, Kanal 24, TV Netve diğer haber kanallarının canlı olarak ya-yınladığı törende yaptığı açılış konuşmasında,şu hususları dile getirdi:
Değerli Konuklar,Kurumlar için özel günler özel konuklarla an-
lam kazanır. Üniversitemizin bu özel günün-de Saygıdeğer Başbakanımızı yanımızda gör-
mek, bize büyük güç verdi, güven verdi. De-ğerli Başbakanımıza, yaşadığımız bu hassas dö-nemde, davetimizi geri çevirmeyip törenimizionurlandırdığı için şükranlarımı arz ederim.
Üniversitemize hoş geldiniz, şeref verdiniz. Saygıdeğer Başbakanım, Değerli Konuklar,Üniversiteler, doğaları ve kuruluş amaçları
gereği bilgi üreten, donanımlı insan gücü ye-tiştiren, özgür düşünce, sivil toplum, de-mokrasi kültürü ve sosyal sorumluluk gibi çağ-daş değerlerin gelişimine katkıda bulunan vetopluma önderlik eden kurumlardır.
YTÜ’de yapılan çalışmalar hakkındabilgi verildi
Bu vizyona sahip çıkan Yıldız Teknik Üni-versitesi yaklaşık 30.000 öğrencisi, 1.500’e ya-kın akademik kadrosu, 850 idari personeli, 10fakültesi, 3 Yüksekokulu ve 2 enstitüsü ile eği-tim ve araştırma alanlarında önemli adımlaratmaktadır.
Son dört yıl içerisinde, değerli öğretim üye-lerimizin büyük desteğiyle, değişim ve geli-şime açık, girişimci bir üniversite kimliğine sa-hip olmak için büyük çaba sarf ettik. Göreve
58 Yıldızlar / Ekim 2012
Yıldız TeknikÜniversitesi
Akademik YılıAçılış Töreni, YTÜ
DavutpaşaKongre ve Kültür
Merkezi açılıştöreni ve 11 ayrı
tesisin açılıştöreni, Başbakan
Recep TayyipErdoğan'ınkatılımıyla
yapıldı…
geldiğimizde, akademik olarak rekabet gücüyüksek bir üniversiteye dönüşebilmek için, fi-ziksel altyapımızı tamamlamaya yönelik önem-li çalışmalar yaptık. Bu dönemde yapılantüm restorasyon, yenileme, altyapı, inşaat vedonanım çalışmaları, Üniversitemizin gele-ceğini inşa etmeye yönelik gerçekleştirme-miz gereken ön koşullardı.
Açılışı yapılan binalar ve devam edenprojeler
Bu çalışmalarımızın sonucu olan ve bugünresmi açılışlarını yapacağımız binalar hakkındasizlere kısa bir bilgilendirme yapmak istiyorum.
1. 15.000 m2 alanda 1.000 kişilik konferans sa-lonu, 3 adet 150’şer kişilk seminer salonları ve1 adet 50 kişilik toplantı salonu bulunan 2010İSTANBUL AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ KON-GRE VE KÜLTÜR MERKEZİ.
2. Yaklaşık 2.500 ar-ge mühendisinin çalış-tığı YILDIZ TEKNOPARK.
3. Bünyesinden markalaşmış uluslararasışirketler tarafından kurulmuş yüksek tekno-lojiye sahip laboratuvarların bulunduğu 35.000m2 üzerine inşa edilmiş Türkiye’nin en büyük
ELEKTRİK ELEKTRONİK FAKÜLTESİ.4. 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti
projeleri kapsamında restorasyon çalışması ya-pılan OTAĞ-I HÜMAYUN.
5. 6.500 m2 kullanım alanlı DAVUTPAŞAKAMPUS KÜTÜPHANESİ.
6. Kredi ve Yurtlar Kurumu işbirliğiyle inşa edi-len 1.200 öğrencinin ağırlandığı ve kapasite-yi 2 katına çıkarmak için inşaat çalışmalarınındevam ettiği FATİH SULTAN MEHMET ÖĞ-RENCİ YURDU.
Öğrencilerimize daha çağdaş eğitim or-tamları sunmak için yapılan çalışmalar kap-samında inşa edilen;
7. İNŞAAT FAKÜLTESİ EK-BİNASI8. FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ EK BİNASI9. KİMYA-METALURJİ FAKÜLTESİ EK BİNASI10. Türkiye’nin en büyük ve en modern HİD-
ROLİK LABORATUARI.11. İstanbul Valiliği ve İl Özel İdaresinin kat-
kılarıyla restorasyon çalışmaları yapılan ŞEH-ZADE KÖŞKLERİ ve II. ABDÜLHAMİT HANARAŞTIRMA MERKEZİ VE KÜTÜPHANESİ
12. KAPALI SPOR SALONU VE KAPALI YÜZ-ME HAVUZU
59Yıldızlar / Ekim 2012
13. Güngören Belediyesi’nin katkılarıyla inşaedilen ÇİM SPOR SAHASI
14. Davutpaşa Kampusunu çağdaş bir yaşamalanı haline getirmek için yapılan ÇEVRE DÜ-ZENLEMELERİ.
Bu çalışmaların sonucu olarak, üniversite-mizin sahip olduğu kapalı alanı 180.000 m2’den400.000 m2’ye çıkardık. Üniversitemizin 101 yıl-lık tarihinde yapılmış kapalı alan inşaatlarındandaha fazlasını, son 4 yılda gerçekleştirdik. Buinşaatlar, sadece Üniversitemizin idari ya daeğitim ihtiyaçlarının karşılanması için değil, aynızamanda sosyal ve kültürel beklentilerimizinkarşılanması için de stratejik öneme sahipti.Özellikle, bugün açılışını yapacağımız Kongreve Kültür Merkezi ve Otağ-ı Hümayun’u 2010İstanbul Avrupa Kültür Başkenti projeleri kap-samında yaptırdık. O dönemde, bize büyükdestek olan, Devlet Bakanımız Sayın HayatiYAZICI Beyefendiye, üniversitem adına şük-ranlarımı sunarım. Ayrıca, Davutpaşa Kampu-sumuzun çağdaş bir hale gelmesinde, bizdendesteklerini esirgemeyen İstanbul Valiliği, İlÖzel İdaresi, Büyükşehir Belediye Başkanlığıve Bağcılar, Güngören ve Esenler Belediye-lerine çok teşekkür ederim.
Yeni dönemde iş planları yapılmış ve çalış-maları başlatılmış olan Beşiktaş KampüsüKongre Merkezi, Eğitim Fakültesi ve İktisadive İdari Bilimler Fakültesi İnşaatları, Yıldız Ko-leji projesi, Teknopark Ek binalar, İkitelli Or-ganize Sanayi Bölgesi’ndeki yeni teknoparkoluşumu ve Meslek Yüksek Okulu projesi, Ta-rihi Fırın Restorasyonu ve Unlu Mamuller Eği-tim Merkezi projesi, Butik Otel, Yurtlar ve ben-zeri bütün projeler tamamlanarak sırayla faa-liyete geçecektir. Yaptığımız bu çalışmalarınen büyük ödülü, Haziran ayında yapılan Rek-tör adayı belirleme seçiminde, öğretim üye-lerimizin yaklaşık %90’nının teveccühünü al-maktı.
YTÜ’nün 3 temel hedefiSaygıdeğer Başbakanım, Değerli Konuklar,Bu gelişmelerin dışında, yeni dönemde
büyük önem verdiğimiz, gelecek planlama-mızın merkezine yerleştirdiğimiz 3 temelhedefi sizlerle paylaşmak istiyorum. “BİLİMDE YENİLİKÇİLİK VE GİRİŞİMCİLİK”“EĞİTİMDE HAREKETLİLİK VE GÜNCELLİK”“MİLLİ VE SOSYAL PROJELERDE SORUM-LULUK VE LİDERLİK”
Bu vizyon çerçevesinde, uluslararası ar-geprojeleriyle fiziksel, bütçesel ve inovasyona yö-nelik ürün ve patent sayısı olarak, Türkiye’ninen kapsamlı ve işlevsel Teknopark’ına sahipolma hedefimize ulaşmaya çok az kaldı.
Varılan ve yeni hedefler Sayın Başbakanımızın da teşrif ettiği 3 yıl ön-
ceki akademik açılış törenimizde yaptığım ko-nuşmada, Teknoparkımız yaklaşık bir ay son-ra hayata geçiyor müjdesini vermiştim. Üç yılöncesinde sadece boş bir arazi olan Tekno-parkımız, bugün yaklaşık 50.000 m2’lik kapalı
alan içerisinde yazılımdan ilaca, finanstan tıb-ba 104 şirkette, 2.300 ar-ge mühendisinin ça-lıştığı, yıllık 300.000.000 bütçeli ve 150 patentliTürkiye’nin en büyük teknoparkı olma yolundailerliyor. Teknoparkımız çatısı altında yürütü-len 40 adet projede, 100’den fazla öğretimüyemiz, şirketlere danışmanlık yapmakta,200 öğrencimiz asistan olarak çalışmaktave birçok mezunumuz bu şirketlerde istihdamedilmektedir. Kanser tedavisinde kullanılmaküzere Neutec firması tarafından yürütülengene bağlı kişiye özel ilaç ve Bayraktar Tek-noloji firması tarafından yürütülen hibrid in-sansız hava aracı projeleri Teknoparkımız ça-tısı altında büyük bir hızla ilerlemektedir. Buçalışmalara ek olarak, kobilere hizmet etmekamacıyla, İkitelli Organize Sanayi Bölgesindekısa bir zaman içerisinde yeni Teknoparkımı-zı açıyoruz. Bir yıl içerisinde Teknoparkımızınkapasitesini yaklaşık 250 şirkette, 5.000 ar-gemühendisinin çalıştığı ve 100.000 m2 kapalı ala-na sahip bir cazibe merkezine dönüştürme-yi hedefliyoruz.
Sanayi, bilim ve teknoloji çalışmalarıÜniversitemiz Teknoparkı aracılığıyla; bilim
ve teknoloji alanlarında yetişmiş insan gü-cünden faydalanarak, üniversite ve ar-gekuruluşlarında birikmiş bilginin, teknoloji or-yantasyonlu firmalar aracılığıyla, ekonomik dö-nüşümünü sağlamayı amaçlıyoruz. Ar-ge veproje üretme konusunda arayışta olan ulus-lararası finans kaynakları için, Teknoparkımızıcazibe merkezi haline getirmek ve çok ulus-lu projelere imza atmak en önemli öncelik-lerimiz arasında olacaktır. Bu hedefe ulaşmakiçin Amerika’da University of California Tek-noparkında kısa bir süre sonra ofis açmayıplanlıyoruz.
Saygıdeğer Başbakanımız, Bilim TeknolojiÜst Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Ülkemizin2023 vizyonu kapsamında, yaklaşık 300.000yetişmiş ar-ge elemanına ihtiyacımız olduğunuifade etmişti. Biz de üniversite olarak, bu he-defe katkıda bulunabilmek amacıyla, yurt içive yurt dışı işbirlikleriyle, lisansüstü prog-ramlarımızın sayısını bu yıl içerisinde iki katınaçıkartmayı hedefliyoruz.
Üniversite sanayi işbirliği ve ar-ge çalışmaları
Saygıdeğer Başbakanım, Değerli Konuklar,Üniversitemizdeki tüm akademik prog-
ramların dünya, ülkemiz, sanayi ve sektör ger-çekleri ışığında yeniden yapılandırılmasınısağlamak diğer bir önceliğimizdir. Ülkemizinyalnız bilgiyi alıp kullanan değil; aynı zamandaüretebilen ve sorunların çözümünde kulla-nabilen bireylere ihtiyacı bulunmaktadır. Üni-versite, sanayi ve sektör işbirliğine yeni bir ba-kış açısı kazandırmak amacıyla, sanayi vesektörlerdeki gelişmelerin etkisini laboratu-varlarımıza, sınıflarımıza ve hatta akademikprogramlarımıza yansıtmayı hedefliyoruz.Çünkü, yarın Üniversitemizin çıktıları olacak öğ-
60 Yıldızlar / Ekim 2012
Açılışa, MilliEğitim Bakanı
Ömer Dinçer,Çevre ve
Şehircilik BakanıErdoğan
Bayraktar,Gümrük ve
Ticaret BakanıHayati Yazıcı,
TÜBİTAK BaşkanıProf. Dr. Yücel
Altunbaşak, diğerÜniversite
rektörleri ve YTÜyöneticilerinin
yanı sıra, çoksayıda akademik
personel veöğrenciler
katıldı.
rencilerimiz, aynı zamanda sanayi ve sektör-lerin girdileri olacak. Bu nedenle, dersliklerimiz,laboratuvarlarımız ve akademik programları-mız güncel bilgi ve deneyimi çeken mıknatısgibi olmalı ve öğrencilerimizi toplumsal veekonomik döngüye hizmet edecek şekildehazırlamalıdır. Bu gerçek ışığında, sanayi vesektördeki gelişmeleri, sorunları ve çözümleriözümseyerek proje ve problem çözme te-melli eğitim programlarına geçiş yapmamızgerekmektedir. Ayrıca, yaşam boyu ve mes-leki eğitim odaklı sertifika, yüksek lisans vedoktora programlarının kalitesini ve çeşitlili-ğini artırarak her yaştan insanın ihtiyacı için ge-lişimi sürdürülebilir kılma yolunda gerekli dü-zenlemeleri yapacağız.
Uluslararası İşbirliği Bir dünya üniversitesi olabilmek için, ön-
celikle öğretim elemanları, öğrencileri, kam-pusları ve eğitim programlarıyla uluslararası kül-
tür ve atmosfere sahip olmak gereklidir. Buvesileyle, 4 yıl içerisinde 30’dan fazla ülkedeyaklaşık 60 üniversiteyle işbirliği anlaşmaları im-zalanmıştır. Uluslararası hareketliliğe uygun öğ-retim kadrosu, öğrencileri ve akademik prog-ramlarıyla, bir dünya üniversitesi kimliğine sa-hip olmak için, ilk ciddi girişimlerimizi geçti-ğimiz ay yaptık. Amerika ve Avrupa’daki yo-ğun temaslarımız sonucunda, kısa bir süre içe-risinde Amerika ve Makedonya’da kampüsleraçma kararı aldık. Kuracağımız kampüsleraracılığıyla, öğrenci ve öğretim üyesi değişimprogramları, çift diploma anlaşmaları ve ortakproje işbirlikleriyle yurtdışı trafiğimizi sıklaştı-racağız. Özellikle ihtiyaç olan her alanda, İn-gilizce eğitim programları açarak ve bölgeselgücümüzü kullanarak, uluslararası öğrenciler içingüçlü bir seçenek olacağız.
Şu an 28 adet İngilizce lisansüstü progra-mımız, YÖK Başkanlığında onay aşamasındadır.Yeni dönemde, dünyanın dört bir yanından
61Yıldızlar / Ekim 2012
yaklaşık 5.000 uluslararası öğrenciyi üniversi-temize kazandırmayı hedefliyoruz. Buna ek ola-rak, Erasmus programıyla yurtdışına en fazla öğ-renci gönderen, Farabi programıyla en fazla öğ-renciye ev sahipliği yapan üniversite olduğu-muzu belirtmek isterim.
Sosyal ve Toplumsal projelerekatkıda bulunuyoruz
Eğitim ve araştırma planlarımız dışında, top-lumumuzu yakından ilgilendiren kentsel dö-nüşüm, milli eğitim, sağlık, ulaşım ve Ülkemiziçin hayati önem taşıyan benzeri konularda so-rumluluk almak ve aktif rol oynamak arzusun-dayız. Bu önemli konularda üretilen politikaların,vakit kaybetmeden planlama aşamasından uy-gulama aşamasına geçmesi, merkezi ve yerelyönetimler, sivil toplum kuruluşları, üniversitelerve tüm toplum katmanlarının işbirliği ve des-teği sağlanarak, toptan bir seferberlik başla-tılması gerekmektedir.
Bu konulara ilişkin politikaları ortak akılla vekatılımcı yönetimle belirlemek ve bunları el-birliğiyle istikrarlı bir şekilde hayata geçirmek,Türkiye Cumhuriyeti kimliğini taşıyan tüm kişive kurumların temel sorumluluğu olmalıdır. Bukonuya ilişkin duyarlılığın arttırılması ve aktif po-litikaların uygulanması konusunda, üniversite-lerin katkıları çok önemlidir. Bu gerçekler ışı-ğında, Üniversitemiz, akademik bilgi birikimi vetecrübesiyle, karar vericilerin ağır yükünü vesorumluluğunu paylaşmaya, Ülkemizin refah veyaşam kalitesini artırıcı her türlü projenin üre-tilmesine ve uygulanmasına katkıda bulunmayaÜniversitemiz hazırdır. Bu konularla ilgili projegrupları oluşturulmuştur ve çok yakın zaman-da çalışmalarımız meyvelerini verecektir.
Sosyal sorumluluk projelerimiz Ayrıca, bugüne den çok önemli sosyal so-
rumluluk projelerine imza atan üniversitemiz,2013 Mayıs ayında da önemli bir projeye ata-caktır. 2010 yılında Kızılay ile gerçekleştirdiğimiz250 Bin cana Hayat Verin Projesini, 81 il 164 Üni-versiteden 1.000 üniversite öğrencisine Ça-nakkale şuurunu aşılamak amacıyla gerçek-leştirmiştik.
Hedef 2023, Lider Ülke, Genç Türkiye slo-ganıyla 81 il, 164 üniversiteden 1.000 üniversiteöğrencisini Davutpaşa Kongre Merkez’inde ağır-lamayı planlıyoruz.
Sayın Başbakanımız Çanakkale Projemize ka-tılarak bize büyük destek vermişti. Bu proje-mizde de Saygıdeğer Başbakanımızı yanımız-da görmeyi arzu ediyoruz.
Bu ve benzeri çalışmaları çok daha ilerinoktalara taşıyacağız. Yıldız Teknik Üniversitesi,Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı HimayelerindeGenç Türkiye Zirvesi 19 Mayıs 2013 tarihinde ger-çekleştirilecektir.
Eğitim sektörünün sorunlarıylayakından ilgileniliyor
3 yıl önceki akademik yıl açılışımızda, DeğerliBaşbakanımızdan kadro, döner sermaye veakademisyen maaşlarında artış konularındadestek talep etmiştik. Kadro ve döner ser-maye sorunlarımız çözüldü. Maaş iyileştirme ko-nusunda da Hükümetimizin gerekli duyarlılığıgösterdiğinden eminiz. Değerli Başbakanımı-za sorunlarımıza gösterdiği hassasiyet nede-niyle tüm akademisyenler adına şükranlarımı-zı sunuyorum.
İnadına Kardeşlik, İnadına TÜRKİYE!Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Milli bir-
lik ve beraberlik duygularımızın sınandığı zorgünler…. Sabır, hoşgörü ve sağduyu gibi de-ğerlerimizin sınandığı zor günler…… En çokihtiyacımız olduğu bir zamanda, bize bu de-ğerlerimizi unutturmaya çalışıyorlar.
Şimdi, bizi biz yapan bütün değerlerimizesahip çıkma zamanı…….
Kötülüklere ve kötü düşüncelere karşı engüçlü silahımızı bitmeden tükenmeden kul-lanacağız.
“Hakka ve hukuka olan inancımızı!”Bir şairin “dertlendikçe sevgim daha artıyor”
dediği gibi, Ülkemize olan sevgimiz ve bağ-lılığımız her geçen gün artmakta…
Artık, Ülkesini tek bir vücut olarak görenherkesin, sahip çıkması gereken tek bir he-def var.
İnadına Çalışmak, İnadına Eğitmek, İnadınaÜretmek, İnadına Birlik, İnadına Beraberlik, İna-dına Kardeşlik, İnadına TÜRKİYE!
Daha önce değişik platformlarda ifade et-tiğim gibi, Ülkemizin birliği, bütünlüğü, huzuruve kalkınması için ortaya koyduğunuz ve ko-yacağınız her türlü projede, Yıldız Teknik Üni-versitesinin yanınızda olacağını ifade eder,gönlünüzden ve aklınızdan Yıldızı çıkarma-manız dileğiyle, şükranlarımı arz ederim.
62 Yıldızlar / Ekim 2012
Üniversitemizdeki gelişmelere de-ğinen Başbakan Erdoğan, 100 yılıaşkın süreden beri eğitim verenYıldız Teknik Üniversitesinin Türki-ye'nin gelişmesinde ve yüksel-
mesinde çok büyük önemi olduğunun altınıçizdi… Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) 2012-2013eğitim ve öğretim yılı açılışı, fahri doktora ve11 tesisin toplu açılış törenine katılan BaşbakanRecep Tayyip Erdoğan önemli mesajlar ver-di. Selamlama konuşmasının ardından üni-versitelerin, evrensel bilginin peşinde olan, in-sanlığın ortak değerlerini, ortak kazanımları-nı geliştiren kurumlar olduğunu ve böyle ol-ması gerektiğini ifade eden Başbakan RecepTayyip Erdoğan, bunun için bilimsel özgürlükkadar, özgünlüğe de ihtiyaç bulunduğunu vur-guladı. Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöy-le sürdürdü:
''Kendi içinde çoğulculuğu sağlayamamış,özgür düşünceyi hazmedememiş bir üni-
versite yapısının özgün üretimde bulunabil-mesi mümkün değildir. Bu sebeple üniversi-tenin kendi içine kapanmaması, dış dünyayaaçık olması, toplumla irtibatını sıkı tutması ge-rekiyor. Az önce değerli rektörümüzdenşunu öğrendim. Hiç bir üniversitenin sahip ol-madığı bu kongre merkezinden, sadece üni-versite değil, farklı sosyal birimler de istifadeedebilecek. Bu üniversite ile halkın kaynaş-ması anlamına gelecektir. Dışarıdan geleninbir üniversite, bir bilim yuvasının kokusunu al-ması bile ona farklı bir hava verecektir. Bu at-mosfer çok önemlidir.
Üniversite için en büyük tehlike, dogma-tizmdir, tek tipleşmedir, değişime ve gelişimekapalı olmaktır. Nitekim Türkiye'de bazı dö-nemlerde üniversiteler, tasfiye ile tek tip-leştirmeyle anılmıştır. Üniversiteyi bir ideolojikaygıt olarak gören ve kullanan anlayış, uzunsüre, farklılıkları zenginlik olarak kabul eden, hürdüşünceyi esas alan gerçek üniversite orta-
63Yıldızlar / Ekim 2012
Türkiye’nin 2023hedefinde YTÜ,lokomotif olacak
Yıldız TeknikÜniversitesiAkademik açılışve YTÜDavutpaşaKongre ve KültürMerkezi açılışıtörenine katılanBaşbakan RecepTayyip Erdoğan,üniversitemizdenövgü dolusözlerle bahsetti.
mının oluşmasına mani olmuştur. Oysa üni-versite, fikirlerin etiketlendiği, zararlı-yararlı diyeayrıma tabi tutulduğu bir yer olmamalıdır.Gençlerimize ideolojinin deli gömleği giydi-rilmemelidir. Bunu başarmak saygıdeğer ho-calarımın herhalde en önemli görevidir. Üni-versitede fikirlerin çarpışmasından, yarışma-sından hakikat ortaya çıkmalı. Müsademe-i ef-kârdan barika-i hakikat doğar. Bunu yakalamakdurumundayız. Bunların bir bölümü kütüphanearşivlerinde kalır. Ama bir bölümü de toplu-mun önünde yepyeni ufuklar açar, insanlığınortak değerlerine katkıda bulunur. İşte o dü-şünceleri, o teknikleri, o yenilikleri bulmak için,üniversitelerin olabildiği kadar geniş bir fikir yel-
pazesine zemin oluşturması şarttır.''Başbakan Erdoğan konuşmasında, üniver-
sitenin yeni eğitim-öğretim yılının hayırlı ol-masını diledi. Her yeni dönemin, yeni heye-canların, yeni projelerin hayata geçirilmesinisağladığını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöy-le sürdürdü:
''Üniversiteler, derin bilgi birikimleri, kültür-leri ve uygulama yetenekleriyle ülkelerindeğişim ve gelişiminde çok önemli işlevler üst-lenirler. Değişimin mahiyeti, dinamikleri ve yön-temi ne derece başarılı bir sonuç alınacağı-nı, değişimin ne kadar uzun soluklu olacağınıortaya koyar. Halka ve toplumsal dinamikle-re dayanmayan değişimler kalıcı olamaya-cakları gibi, dünyanın ve ülkenin gerçeklerinikavrayamayan değişimler de olumlu sonuç-lar doğurmazlar. Değişim süreçlerinde siyasiiktidarlar kadar üniversiteler gibi kurumlar, si-vil toplum örgütleri ve medya da önemli mis-yonlar yüklenirler. Türkiye'yi muasır medeni-yetler seviyesinin üzerine çıkarma çabamız-da tüm kurumlarla işbirliğini, etkileşimi son de-rece önemli gördük ve görüyoruz.'' Türkiye'ningeçmiş dönemlerinden gelen kronik sorun-larını çözmek için değişimci anlayışı, reform-cu anlayışı öne çıkarırken, bu işbirliğini ihmaletmediklerini kaydeden Erdoğan, ''Eğitimdensağlığa, ulaştırmadan hukuka kadar yaptığımızreformları, hep bilimin o aydınlatıcı, yol gös-terici ışığını rehber alarak gerçekleştirdik.Günü kurtarmanın değil geleceği kurmanınpeşinde olduk, şu anda da aynı vizyonla yo-lumuza devam ediyoruz.''
64 Yıldızlar / Ekim 2012
NİZAMÜL MÜLK ÖRNEĞİ''Esasen bizim geleneğimiz, geçmişimiz
'hikmet' kavramı üzerine kurulmuştur'' diyenErdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
''Nerede bir hakikat varsa onu alıp, hayatageçirmek milletçe en önemli özelliklerimizdenbiridir. Biz, daha 800'lü yıllarda dünyanın öndegelen üniversitelerini kurmuş bir medeniye-tin temsilcileriyiz. Bağdat'ta Beytül Hikme ku-rulduğunda, nerede hakiki ilim varsa, bilgi var-sa onları, hiçbir komplekse kapılmadan İslamdünyasına aktarmıştı. Dünyanın diğer yerle-rinde daha üniversite kurumunun adı geç-mezken, Beytül Hikme'de astronomiden tıb-ba, zoolojiden matematiğe kadar birçok bi-lim dalı sistematik olarak yerini almıştı. Bu ko-nuda bir diğer çarpıcı örnek de Nizamiye Med-reseleri'dir. Nizamiye Medreseleri'ni kuranbüyük vezir Nizamül Mülk'ü, Sultan Melik-şah'a, buralara harcanan paralarla büyük bir or-dunun kurulabileceği ve yeni fetihler yapıla-bileceği yönünde şikâyet etmişlerdi. Sel-çuklu Veziri bu iddialara karşı, ''Büyük ordularkurulup belki yeni yerler fethedilebilir ancakülke iyi idare edilmedikten sonra fetihler hiç-bir işe yaramayacaktır' demiştir. Evet, ger-çekten de üniversiteler bir ülkenin iyi idareedilmesi için gereken insan gücünü yetiştirenkurumlardır. Biz Akşemseddin'i olmayan bir Fa-tih düşünmüyoruz, düşünemeyiz.''Selçuklu-lar'ın, ''bu büyük eğitim müessesesinin'' halabu coğrafyada etkisini sürdürdüğünü ifadeeden Erdoğan, ''Bu medreselerin en büyüközelliklerinden biri de eğitimde fırsat eşitliğineyer veriyor olmasıydı. Maddi imkânları olma-yan, yoksul ama zeki çocukları devlet, burs ve-rerek, barınma imkânı sağlayarak, kitaplarını te-min ederek okutuyor, memlekete faydalı in-sanlar haline getiriyordu. Biz de bugün aynışekilde hareket ediyoruz. Yeterli mi? Değil''
HARÇLARI KALDIRMAMIZ İNKILABİ BİRADIMDI”
Kendisine ''fahri doktor'' unvanını takdimeden Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İsmail Yüksek'in konuşmasında, ''Akade-misyenlerimizi bin 500 dolar vererek yurt dı-şına gönderiyoruz ancak burada bin dolar bilemaaş veremiyoruz'' şeklindeki sözlerine ka-tıldığını ifade eden Erdoğan, şöyle dedi:
''Tabii doğru bir tespitti. Ancak şunu da birkenara koymamak gerekiyor. Yurt dışında sa-dece o okullara ödenen paralar, ciddi rakamlar.Bugün 15 bin dolardan alın, 50 bin dolara kadartırmanan okullar var. Oralardaki geçim, koşullarfarklı. İngiltere'de gençlerimizin kaldığı evlereödedikleri kiralarını düşünün, biz burada mo-dern villalar kiralarız bu paralara.
Şimdi tabii güzel adımlar attık. Harçları kal-dırmamız inkılabi bir adımdı. Bunu gerçekleş-tirdik. Fakat tüm bunlara rağmen dediklerini-zi kabul ediyorum. Bu bizim sürekli masamızınüzerinde olan bir adımdır. Çünkü ekonomik sı-kıntısı olan akademisyenlerimizin, yavrularımızada rahat bir zeminde bu eğitimi verecekleri-
ne inanmıyoruz. Ama bunları da aşıyoruz,aşacağız. Ülkemizin hangi köşesinde olursa ol-sun, okumak, eğitim görmek isteyip de, bunaimkân bulamayan bir tek çocuk bırakmamakiçin büyük gayretler gösteriyoruz.''
EĞİTİME YAPILAN YATIRIMLAREğitime yaptıkları yatırımlara dikkati çeken
Erdoğan, şunları söyledi:''İlk ve orta öğrenimde ders kitaplarını öğ-
rencilerimize ücretsiz olarak veriyoruz. Mad-di imkanı sınırlı ailelerimizde, dikkatinizi çeki-yorum, babalara değil doğrudan annelere, ço-cuk başına eğitim yardımı yapıyoruz. Yatılı okul-larla, pansiyonlarla barınma sorunlarına çözümgetiriyoruz. Gereken yerlerde taşımalı eğitimleçocuklarımızı okullarına ulaştırıyoruz. Yaptığı-mız kampanyalarla yüz binlerce evladımızıevinden aldık okula, eğitime kazandırdık.Özellikle kızlarımızın eğitimine özel önemveriyor, pozitif ayrımcılık yapıyoruz. BütçedenMilli Eğitim'e ayrılan pay 2002 yılında 7,5 milyarliraydı. Biz bu rakamı, 2012 yılında, 39 milyar li-raya çıkardık. Bakınız nereden nereye... Ders-likleriyle, öğretmenleriyle, araç-gereçleriyle eği-tim sistemimizin bütün eksiklerini tamamlamak
65Yıldızlar / Ekim 2012
için geçtiğimiz 10 yılda var gücümüzle çalıştık.Bitti mi? Bitmedi. Daha yapacağımız çok şey,alacağımız çok mesafe var. Son olarak bili-yorsunuz, '444' kod rakamıyla ifade ettiğimizsistemle, ilk, orta ve lise eğitimini 4'er yıl ola-rak zorunlu hale getirdik. 12 yıllık zorunlu eği-tim, öğretim. Aynı şekilde yükseköğrenime ge-çişte yaşanan tıkanıklığı çözme yolunda çokönemli adımlar attık. Ülkemizdeki üniversitesayısını iki katından fazla artırarak, 76'dan 168'eçıkardık. Yurt kapasitelerini artırarak, harçlarıkaldırarak, kredi, burs imkânlarını geliştirereköğrencilerimize her türlü desteği verdik. Üni-versitelerimizi geliştirmek için kendilerine,imkânlar ölçüsünde, her türlü desteği ver-meye de devam ediyoruz.''
“ÜNİVERSİTE SAYISI İKİ KATINA ÇIKTI”Başbakan Erdoğan ülkedeki üniversite sa-
yısını iki katından fazla artırarak, 76'dan 168'e çı-kardıklarını hatırlattı.
Üniversitelerin maddi imkânsızlıklar nede-niyle okuyamayan Muş'taki, Hakkari'deki yav-ruların kendi doğup büyüdüğü yerde okuya-bilsin diye açıldığını anlatan Erdoğan, bunun,ülke içi göçü de engellemeye yönelik bir adım,ihmal edilen, geri kalmış şehirlerin üniversiteligençlikle her alanda ayağa kalkmasını sağla-yan ciddi bir dönüşüm olduğunu söyledi. Er-doğan, yeni üniversitelerin açıldığı şehirlerinhalkının dünyaya farklı bir şekilde baktığını kay-detti.
Yurt kapasitelerini artırarak, harçları kaldı-rarak, kredi burs imkânlarını geliştirerek, öğ-rencilere her türlü desteği verdiklerini ifadeeden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Artık Kredi Yurtlar Kurumu'na müracaat et-mek suretiyle 'Burs veya kredi alamıyorum' di-yen yok. Herkese burs veya kredi muhakkakama muhakkak veriyoruz. Lisans öğrencileri-ne verdiğimiz kredi burs miktarı, göreve gel-diğimizde 45 liraydı, şu anda 260 lira ödüyo-ruz ve bunun yanında 180 lira beslenme yar-dımı var, bununla birlikte rakam 440 liraya çı-kıyor. Bu rakam yüksek lisans öğrencileri için520 lira, doktora öğrencileri için ise 760 liradır.Ayrıca lisans öğrencilerine devam eden bes-lenme yardımı konusunda da tüm kredi veburs ile birlikte değerlendirmelerini de yap-maya devam ediyoruz. Üniversiteleri geliş-tirmek için imkânlar ölçüsünde her türlü des-teği vermeye devam ediyoruz ve devamedeceğiz.''
REKTÖR İSMAİL YÜKSEK’E TEŞEKKÜRYTÜ'nün, İstanbul Büyükşehir Belediye Baş-
kanı olduğu, 15-16 yıl öncesindeki halini dü-şündüğünü ifade eden Erdoğan, konuşması-nı şöyle sürdürdü:
66 Yıldızlar / Ekim 2012
Türkiye'nin sayılı kongre ve kültür
merkezlerinden olan YTÜ Davutpaşa
Kongre ve Kültür Merkezi'nde, 1 Adet 1000
kişilik konferans, tiyatro ve konser salonu,
3 Adet 150 kişilik salon, 1 Adet 48 kişilik
salon, fuaye, otopark, protokol salonu,
sanatçı dinlenme odaları, operatör ve
simültane tercüman odaları bulunmakta.
''O gün burası neydi, bugün ne oldu? Baştadeğerli İsmail Yüksek hocama ve ekibinegerçekten bu gayretleri sebebiyle çok çok te-şekkür ediyorum. Bugün burada daha kapıdaniçeri girerken çok farklı, Esenler gibi kentsel dö-nüşümünü bugün başlatacağımız bir ilçedeböyle bir üniversitenin olması modern bir sıç-ramanın vesilesidir. Bu sıçramaya attığınız buadımlarla imkân verdiğiniz ve zemin hazırla-dığınız için şahsım ve milletim adına çok te-şekkür ediyorum. Ülkemizin köklü kurumla-rından biri olarak Türkiye'nin gelişmesindeve yükselmesinde Yıldız'ın çok büyük önemivar. Üniversitemiz 100 yılı aşkın geçmişe sahipköklü bir kuruluş. 1911 yılında kurulan KondüktörMekteb-i Ali'sinden Nafia Fen Mektebi'ne, İs-tanbul Teknik Okulu'ndan İstanbul DevletMühendislik ve Mimarlık Akademisi'ne ve ora-dan işte bugünlere kadar gelen bir bilim yu-vasındayız.''
“YTÜ'NÜN YÜKÜ ASIL BUNDANSONRA ARTACAK”
Başbakan Erdoğan, ülkenin önemli pekçok bilim insanının burada ders verdiğini,önemli pek çok isminin bu üniversitedenmezun olduğunu ifade ederek, YTÜ'nün bu-güne kadar gerçekten çok önemli başarılaraimza attığını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, YTÜ'nün yükünün asılbundan sonra artacağına işaret ederek, ko-nuşmasını şöyle sürdürdü:
''Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmasındabu üniversiteden yetişen mühendislerin, mi-marların, iktisatçıların, kimyagerlerin, fizikçile-rin, matematikçilerin katkısı inanıyorum kiçok büyük olacak. Rektörümüz Prof. Dr. İsmailYüksek'in kentsel dönüşümle ilgili çalışmala-rımıza verdiği desteği, bu çerçevede örnekbir adım olarak değerlendiriyor, kendisinehassaten teşekkür ediyorum. Bu örnekteolduğu gibi, bilimi, irfan ve hikmet ile har-manlayarak yeni teknikler, yeni teknolojiler ge-liştirmemiz, Türkiye'yi her alanda dünyanın ge-lişmiş ülkeleriyle rekabet edebilir durumagetirmemiz gerekiyor. Dünyada hangi alandayeni bir teknoloji geliştirilmişse, bunun bir ta-rafında mutlaka ama mutlaka Türkiye'nin, siz-lerin damgası bulunmalıdır, Türkiye her alandamarkalar üretmelidir. Bizim Hans'tan, Geor-ge'tan, Helga'dan geri kalır ne yanımız var? Bizbunları aşabilecek insan gücüne, zekâya sa-hibiz. Hocalarımız da var, öğrencilerimiz de.Bunu başarırız. Kendimize inanacağız, güve-neceğiz ve bunu aşacağız. YTÜ başta olmaküzere bütün üniversitelerimize işte bu çer-çevede çok önemli sorumluluklar düşüyor.''
“BİZ SİZE İNANIYORUZ”Başbakan Erdoğan, üniversitelerin öğre-
tim yanında, öğrenci yetiştirme yanında, araş-tırma-geliştirme faaliyetlerine de yoğunlaş-malarını istediklerini vurgulayan Erdoğan, şöy-le konuştu:
''Yani bu kurumlarımızı öğretim kurumları ola-
rak tanımlarsak eksik kalır, eğitim ve öğretimbunu birlikte anlamak ve anlatmak duru-mundayız. Eğitimi olmayan öğretim, yani teo-ri pratik olmadan bir anlam ifade etmiyor. Buişi iç içe birlikte yürütmemiz lazım. Hükümetolarak, bu alana, her yıl artan şekilde destekveriyor, kaynak ayırıyoruz. Ama burada hü-kümet olarak eksiğimizin olduğunu söylüyo-rum. Çünkü şu anda bizim milli bütçeden yüz-de 2'yi yakalamamız gerekiyordu, henüz bunuyakalayamadık. Maalesef yüzde birin biraz al-tında kaldık. Bunu yakalayacağız, 2023'te demilli bütçeden yüzde 3'e ulaştıracağız. Geç-tiğimiz 10 yılda araştırma geliştirme harcama-larında 3 kat artış var ama yeterli değil. Çün-kü gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkele-rin yakaladığı o oranı bizim de tutturmamız la-zım. Şu anda araştırma geliştirme harcama-larına ayrılan kaynağı gayrı safi milli hasılamızınyüzde 1'ine yaklaştırdık; hedefimiz 2023 yılındabu oranı yüzde 3'ü yakalamak. Bu yolda çokçalışacağız, çok emek harcayacağız. Son 150yıllık tarihimizde hep birilerini örnek aldık.Hep başkalarının modellerini getirip ülkemiz-de uygulamaya uğraştık. Başkalarına hayran-lığımız tarihimize, köklerimize ve değerlerimizeyabancılaşmamıza yol açtı. Artık bu dönem ge-ride kaldı. Biz istiyoruz ki, Türkiye örnek gös-terilen bir ülke olsun. Türkiye cazibe merke-
67Yıldızlar / Ekim 2012
zi olsun. Türkiye'ye bakan artık hayranlıkla bak-sın. Bize bakan ümit bulsun, heyecan bulsun,aşk bulsun. Başarmak için her şeye sahibiz; ye-ter ki buna inanalım. Biz inanıyoruz. Sizlerin de,bilhassa gençlerimizin de inandığını biliyoruz,görüyoruz.''
Başbakan Erdoğan, farklı fikirlerin tartışıl-masının, sorgulanmasının değerli sayıldığı birüniversite iklimi sağlamadan, değişimi sağla-manın, yeniliği yakalamanın mümkün olmadı-ğını söyledi.
Erdoğan, üniversitelerin en önemli serma-yesinin, ''eşrefi mahlûkat'' olan yani ''yaratıl-mışların en şereflisi'' olan insan, en önemli gö-revlerinden birinin de insan yetiştirmek ol-duğunu ifade etti.
Türkiye'de bu aralar çok garip şeylerin ol-duğunu dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöy-le sürdürdü:
‘5,5 yaşında bir çocuk, eğitim öğretim gö-rebilir mi?’ gibi ifadeler kullanılıyor. Hâlbuki benbiraz ileri gideceğim, biliyorum ki her canlı annekarnında bırakın öğretimi, eğitim almaya baş-lıyor. Beslenme eğitimini orada almaya başlı-yor. Doğduğu andan itibaren o beslenme ka-biliyetini alan canlı, işin öğretim seviyesini aş-mış, bizzat eğitimi yaşadığı için kendi kendinebesleniyor. Bir yavru nasıl emebileceğini bili-yor. Oradan güç alıyor, hayata farklı bakış heray her sene artarak gelişiyor. Bunu bizler ço-cuklarımızda, torunlarımızda gördük, görüyo-ruz. Onun için de çocuklarımıza, gençlerimizeinanalım, onları asla olumsuz bir kompleksin içi-ne sokmayalım.''
“ÜNİVERSİTEYİ ASIL ANLAMLI KILAN...”Üniversiteyi asıl anlamlı kılanın, insanlığın ve
içinde yaşadığı toplumun tarihi birikimlerindenhaberdar olan, dünyayı ve çevresini tanıyan,ezberlere teslim olmayan insan yetiştirmekolduğunu vurgulayan Erdoğan, bunun için öğ-rencilerin sadece bir alanda uzmanlaşmalarını,mesleki yatkınlık kazanmalarını, siyasetçiler ola-rak yeterli görmediklerini dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdür-dü:
''Bunun yanında, karşılaştıkları yeni sorunlarıaşabilmeleri için eleştirel akıl ve entelektüelbakış açısına sahip olmaları da gerekiyor.Bugünün Türkiye'si, dünün kendi içine kapa-nık, çevresiyle irtibatı olmayan ülkesi değildir.Bugünün Türkiye'si, dünyada bulunan nere-deyse bütün devletlerle, toplumlarla eko-nomik, sosyal, kültürel, siyasi ilişkiler kuran, kü-resel bakış açısına sahip bir ülkedir.
Üniversitelerimizin de, Türkiye'nin büyük viz-yonuna ayak uydurmaları, bilimsel çalışmala-rını ve öğretimlerini bu yeni durumun ge-reklerine göre yeniden yapılandırmaları ge-rekiyor.''
Gençleri, küresel rekabette başarıya ulaş-tıracak formasyonu kazandırmak, üniversi-telerin asıl görevi olduğunu vurgulayan Er-doğan, ''Ben, üniversitelerimizin her geçen yılbu doğrultuda daha ileriye gideceklerine, di-ğer alanlardaki pek çok müessesemiz gibi, Tür-kiye'nin dünyadaki iftihar vesilesi kurumları ha-line dönüşeceğine yürekten inanıyorum''dedi.
68 Yıldızlar / Ekim 2012
“ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLAR ..”Erdoğan, ''Bugün üniversitelerimizin önün-
de çözüm bekleyen sorunlar olduğunu bili-yoruz. Bu sorunları, günü kurtarmaya dönük ge-çici tedbirlerle değil, köklü bir yeniden yapı-lanma süreci çerçevesinde çözüme ulaştırmakararlılığındayız'' diye konuştu.
Bütün fiziki ve teknolojik imkânlarla, eğitim-öğretimi ileri seviyelere taşımanın görevleriolduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bunun yanında tüm sosyal etkinlikleriniçinde üniversitelerimiz, lise, ortaokul, ilkokulolmak üzere hepsinin bulunmasının gereğineinanıyorum. Londra Olimpiyatları'nda bir ger-çeği gördüm. Türkiye olarak bir eksiğimiz şu;biz hala sporu maalesef okullarımıza indire-bilmiş değiliz. İlkokulda hangi spor dallarının,branşların yapılması gerekiyor? Buradan baş-lamamış lazım? Ortaokul, lise, üniversitede han-gileri? Bunu kıyasıya, başarılı bir şekilde yap-mamız lazım. Sanatta, müzikte aynı şekilde.Yani sosyal yapısı çok çok güçlü, asosyal ol-mayan ama sosyal anlamda bunları yakalamışbir nesli geleceğe hazırlamamız lazım.''
“KAPSAMLI REFORMLARI HAYATAGEÇİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Gelecek dönem, şimdiye kadar olduğugibi kapsamlı ve verimli reformları hayatageçirmeye devam edeceklerini anlatan Er-doğan, öğrencilere hitaben sözlerini şöyle sür-dürdü:
''Sizler, YTÜ'nün öğrencileri olarak gerçektençok şanslısınız. Her şeyden önce, binlerce yıl-dır medeniyetlerin, kültürlerin beşiği olmuş, in-sanlığın göz bebeği olmuş bir şehirde, şu gü-zel İstanbul'da öğrenim görüyorsunuz. Her za-man fakirin bir sözü vardır; ben şu şehre aşı-ğım, sevdalıyım. Burada doğdum, burada bü-yüdüm. Aslen Rizeli'yim. Dünyanın neresine gi-dersem, gideyim bu şehri çok seviyorum. Di-yorum ki hep birlikte bu şehri o tarihteki ye-rine yeniden taşıyalım.
Eğitim hayatınız boyunca İstanbul'da yaşa-mak, bu şehrin havasını teneffüs etmek, kül-türüne nüfuz etmek, dinamizmini hissetmekbile, hayat yolunda sizin için başlı başına bir ka-zanımdır.''
Son 10 yılda İstanbul'da birçok uluslararasıtoplantının düzenlendiğini anımsatan Erdoğan,'Bu toplantıya katılanlar, döndükten sonra bü-tün yakınlarına (Eğer İstanbul'u görmeden ölür-sen, bu senin için bir eksikliktir) diyorlar' şek-linde konuştu.
İstanbul'un son yıllara turizmde ciddi bir pat-lama yaşadığını, otellerin doluluk oranınınyüzde 85-90 olduğunu belirten Erdoğan, ''İs-tanbul artık aslına dönüyor, bir cazibe merkeziolarak da çok ciddi bir çekim haline geliyor. Ar-tık burada uluslararası kongrelerin yapılır halegelmesi, bunun en güzel ifadesidir'' dedi
Hayata İstanbul'dan bakmanın bir bütün ola-rak dünyayı kavrama, anlama imkânı sağlaya-cak bir fırsat olduğunu vurgulayan Erdoğan, İs-tanbul'da yaşamanın, anlamanın aynı zaman-
da bütün Türkiye'yi anlamak olduğunu ifadeetti.
“İSTANBUL TÜRKİYE’NİN ÖZETİDİR”Başbakan Erdoğan, İstanbul'un, Türkiye'nin
özeti olduğunu, Türkiye'de görülmek istenenher şeyin İstanbul'da görülebileceğini söyledi.
Şair Nedim'in; ''Bu şehr-i İstanbul ki bi misl-übehadır/Bir sengine yekpare Acem mülkü fe-dadır'' mısralarını dile getiren Erdoğan, ko-nuşmasını şöyle sürdürdü:
''Yani, bu İstanbul şehri ki misli benzeri yok-tur, bir taşına bütün Acem mülkü fedadır.Onun için bu şehrin değerini çok iyi bileceğiz.Bilmeyenler yok mu? Maalesef var. Bugünkentsel dönüşümle ilgili olarak binaları yıkmayabaşlıyoruz. Tabii hep gönülleri kazanarak bunu
yapalım diyoruz. Niye? Şehrin insanlar üzerin-de hakkı var. Maalesef insanlar, yaşadıkları oşehirleri korumadılar, korumasını bilmediler.'Ben bir yeri kapayım, orayı işgal edeyim.Oraya bir bina yapayım da ne olursa olsun' de-diler. Hayır. Şehrin insan üzerindeki hakkını si-yasetçilerin de koruması gerekir. Ama siya-setçiler de bunu ucuz popülizme feda ettiler,kurban ettiler. Şu İstanbul'da, 15 emsal uygu-laması yaptılar belediye başkanlığımdan önce.İnkılabi kararım geldiğimde şu olmuştur; 3 em-salden fazla vermeyeceğiz. İnsanımız tabii çokzeki. Şimdi bakıyorsunuz, bu 3 emsali nasıl ya-ralım. Plan notlarıyla şunlarla, bunlarla bir giri-yorlar. Tabii müteahhitlerimiz de çok zeki sağolsunlar. Bakıyorsunuz 7-8'e çıkıveriyor. Belkidaha da fazla. Haksızlık oluyor.''
“BUGÜNÜN ÇOCUKLARI,ÇOCUKLUĞUNU YAŞAYAMIYOR”
Topraktan insanın ayağının kesilmemesigerektiğini dile getiren Erdoğan, ''Çünkü biz,topraktan geldik toprağa gideceğiz. Sadece
69Yıldızlar / Ekim 2012
beton yığınları arasında hayat, hayat değildir.Toprakla, yeşille iç içe bir hayat bizim için çokdaha anlamlı olacak. Biz çocukluğumuzu ya-şadık ama bugünün çocukları çocukluğunu ya-şayamıyor. Çünkü onların eli, ayağı çamuradeğmiyor. Biz çamurla büyüdük. O bize fark-lı bir güç, kuvvet kattı. Ama bugünün çocuğu,okuldan geliyor evine. Elinde toz, toprakolsa rahatsız oluyor. Halbuki o bize güç veri-yor'' diye konuştu.
Komşuluk hukukunun da kaybedildiğini be-lirten Erdoğan, ''Mahalleyi tanırdık ama bugünaileyi tanımakta zorlanıyoruz. Aynı apart-manda oturduğumuz komşularımızı tanımı-yoruz. Apartmanda bir dairedeki komşumuzölüyor, kimsenin haberi yok. Böyle bir nokta-ya geldik. Bu millet böyle mi olmalıydı? Örneğinçocukluğumda annem herhangi bir yere git-mişse, karşı komşumuz Müşerref teyzenin benikendi çocuklarıyla birlikte yıkadığı günleri ha-
tırlıyorum. Aynı şekilde benim annem deonun çocuklarını alıp, benimle beraber yıkar-dı. Biz böyle yetiştik. Ama şimdi böyle bir şeyvar mı? Yok. Bunu yeniden yakalamalıyız. Bumilletin dinamik unsurları arasında, bu ilişki var.''
“HER ALANDA ALGINIZIN AÇIKOLMASINI İSTİYORUM”
Hayattaki en değerli, en kıymetli varlığın aileolduğunu belirten Erdoğan, okul arkadaşlık-larının, iş arkadaşlıklarının, çeşitli ortamlarda olu-şan yakınlıkların zamanla değişebileceğini,eskilerin kaybolup yenilerin kurulabileceğini ifa-de etti.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:''Ama aile kalıcıdır. Aile son nefesinize kadar
hatta ondan sonra da bizlerle birlikte olacaktır.Ebeveynlerinizden başlayarak, bütün aileniz-le olan ilişkilerinizi olabildiği kadar sıkı tutun. An-nenize, babanıza 'öf' bile dedirtmeyin. Ağabey,kardeş hukukunuzu çok iyi tutun. Basit me-selelere o hukuku kurban etmeyin. Birbiriniz-
den asla kopmayın.Batının yıkılışı buradan gelecektir ama bu mil-
letin yükselişi de buradan olmalıdır. Çünkü on-lar, 18 yaşından itibaren iki kardeş aynı evin için-de oturmuyor. Herkes kendi evine gidiyor. Ev-lenip evlenmemesi de önemli değil. Ama biz-de böyle olmamalı. O dayanışma ruhunu de-vam ettirmeliyiz. Günümüzde, kendini genelolarak iyi yetiştirmiş, bununla birlikte belli biralanda uzmanlaşmış, o alanın en iyilerinden birihaline gelmiş kişiler, diğerlerinden bir adım önegeçiyorlar.''
Üniversite öğrencilerinden sosyal, ekono-mik, kültürel, siyasal her alanda algılarının açıkolmasını, gündemi takip etmelerini, analitik de-ğerlendirmeler yapabilmelerini rica eden Baş-bakan Erdoğan, ''Ama bunların yanında eğitimgördüğünüz alanda dünyanın en iyilerinden birihaline gelmeyi hedeflemeniz, bunu başar-manız gerekiyor. Bu ikisini birlikte başardığı-nızda, inanıyorum ki hayat yolunda önünüzdepek çok kapının kolaylıkla açılacağını göre-ceksiniz'' diye konuştu.
“BİZ TÜRKİYE'Yİ 2023'EHAZIRLIYORUZ”
Gençlerin Türkiye'nin geleceği ve milletinumudu olduğunu vurgulayan Erdoğan, ko-nuşmasını şöyle sürdürdü:
''Gözlerinizdeki ışıltı, yüzünüze vuran heye-can ve azim bizlere de şevk veriyor. Biz Tür-kiye'yi 2023'e hazırlıyoruz. Belki o günü göre-ceğiz ama torunum için de söylüyorum, on-ları da inşallah Sultan Alparslan'dan başlayanbir sürecin devamı olarak 2071'e hazırlıyoruz.Tabii birileri çıkıp şunu söyleyebilir; 'Bu Başbakanne diyor? 2071'i sen nereden göreceksin'. As-lolan benim görmem değil. Onu görebileceknesli hazırlamak. Benim torunum görebilir. Şuanda 6 yaşında, öbürü 3 yaşında. Şu anda2012'deyiz. Bunun hazırlığını, bugünden yap-mamız lazım. Hep ben şunu hayal ederim; Fa-tih'leri yetiştirecek kurumların gelişmesi. Bunusiz değerli hocalarımızla birlikte yapacağız.''
Fatih Sultan Mehmet'in babasına verdiği ce-vabı hiç unutamadığını anlatan Erdoğan, söz-lerini şöyle sürdürdü:
''Devleti Aliye'nin başına 13 yaşındayken oğ-lunu getirmek istiyor. 'Ama ben daha çocu-ğum' diyor. Babası da 'Hayır geçeceksin' diyor.Fatih de 'Peki. Ben ki Devleti Aliyeyi Osmani-ye'nin başındayım, size emrediyorum. Gel veimparatorluğun başına geç' diyor babasına. 13yaşındaki çocuğun zeka kıvraklığına bak. İştebu çocuk, bakıyorsunuz 19 yaşında, bir rivayetegöre 21 yaşında karanlık çağı kapatıyor, aydınlıkçağı açıyor.''
“GELİN 18'E SEÇİLME İMKÂNINI DAVERELİM”
Seçilme yaşını 30'dan 25'e indirmede ken-dilerine çok hendeklerin atlattırıldığını dile ge-tiren Erdoğan, şunları kaydetti:
''Bu ne demektir biliyor musunuz? 'Biz sizegüvenmiyoruz'. 18 yaşına seçme yaşını veren,
70 Yıldızlar / Ekim 2012
bu yetkiyi veren anlayışa diyorum ki; mademsen 18'e bu yetkiyi verdin, gelin 18'e seçilme im-kânını da verelim. Çünkü hayatta zor olan se-çilmek değil, zor olan seçmektir. İyi ile kötü-yü ayırma kabiliyeti. Bizde biliyorsunuz bir dekaide var, akil baliğ olma meselesi. İşin aslı bu.Bugün batılı ülkelerin içinde 18 seçilme yaşı var.Bizde niye olmasın? 18'i verdiğiniz zaman her-kes seçilecek diye de bir şey yok. Ama ora-dan yetişerek gelecek. Şimdi 25 olduğu za-man bizim belli bir dinamik sürecimizden ge-ride kalıyor.''
Yeni bir adım atma hazırlığı içinde oldukla-rını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sür-dürdü:
''TSK içinde muvazzaf kadro oy kullanma hak-kına sahip, er ve erbaşlar değil. Bizim bununönünü açmamız lazım. Asker, er, erbaş niye oykullanmasın? Onlar da oyunu kullanabilmeli. On-lara haksızlık oluyor. 18 yaşa seçme hakkı ve-riyorsun, eğer askerdeyse oy kullanamıyor. Bu-nun da önünü açmamız lazım. Niye açmamızlazım? Demokratik haklarını kullanma nokta-sında bu hakkın asla inkıtaya uğramaması la-zım. İleri demokrasi diyorsak, bunun gereğiniyapmamız lazım. Sizlerle birlikte bizim bıraktı-ğımız yerden Türkiye'nin 2071 hedeflerini be-lirleyecek bütün hazırlıkları genç nesle biz ema-net ediyoruz.''
BAŞBAKAN ERDOĞAN'A FAHRİDOKTOR UNVANI
Akademik yıl açılışında Başbakan Recep Tay-yip Erdoğan'ın konuşmasının ardından Prof. Dr.Yüksek, YTÜ Rektörlük makamının TürkiyeCumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdo-ğan'a, fahri doktor unvanının görüşüldüğü se-nato toplantısında alınan kararı okuyarak, Er-
doğan'a ekonomik ve sosyal kalkınma dalın-da fahri doktor unvanı verilmesinin oy birliğiylekararlaştırdığını bildirdi.
Ardından Başbakan Erdoğan'a cübbe giy-dirildi.
Erdoğan törende, 2011-2012 eğitim-öğretimyılında ilk üçe giren öğrenciye plaket verirken,öğrenciler de Başbakan Erdoğan'a üzerinde''Eğitim ücretini kaldıran değerli Başbakanımızateşekkürler'' yazan ''T Cetveli'' hediye etti.
Başbakan Erdoğan ve Rektör YTÜ Rektörüİsmail Yüksek; Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer,Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar,Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve TÜ-BİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak ile bir-likte 11 tesisin toplu açılışını gerçekleştirdi.
Başbakan Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdo-ğan’ın da katıldığı törenin ardından Rektör İs-mail Yüksek ve Başbakan Erdoğan, açılışı ya-pılan YTÜ Davutpaşa Kongre ve Kültür Merkeziile Otağ-ı Hümayun binasını gezdiler.
Dünyada yaşanan küresel krizin etkisiyle gelişmişekonomilerde bütçe açıklarının artmakta, işsizlikoranlarının yükselmekte, kamu borcunun tarihi se-
viyelere çıkmakta ve ülkelerin sosyal politikalarınınolumsuz olarak etkilendiği bir dönemde büyüyen ve ge-lişen; bölgesinde ve dünyada adalet ve huzur ortamı ara-yan ve ağırlığını her geçen gün arttıran; milli gelirinde vedöviz rezervinde artış olan; işsizlik oranında düşüş sağ-layan; ekonomik olarak her geçen gün büyüyen; eko-nomik kalkınmanın dışında sosyal politikalara, eğitime, sağ-lığa, adalet ve emniyete ciddi yatırımlar yapan ve sos-yal boyutu yüksek olan bir ekonomik kalkınma süreci ya-şayan TÜRKİYE vizyonuna yapmış olduğu katkılar ne-deniyle Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tay-yip ERDOĞAN’a “Ekonomik ve Sosyal Kalkınma” dalında“FAHRİ DOKTOR" unvanı verilmesine Yıldız Teknik Üni-versitesi Senatosu oybirliğiyle karar vermiştir.
Erdoğan’a “Fahri Doktor” Unvanıverilmesine dair senato kararı
Yıldızlar / Ekim 2012 71
72 Yıldızlar / Ekim 2012
Yıldız Teknik Üniversitesi 16. KulüplerBirliği Bahar Festivali’nde gündüzleridüzenlenen çeşitli aktiviteleri, ak-şamları Türkiye’nin tanınmış sanat-çılarının konserleri takip etti.
Herhangi bir organizasyon firması değil, ta-mamen YTÜ öğrencileri tarafından düzen-lenen festival, etkinlikleri ve ünlü sanatçılarınkatılımıyla, birçok kesim tarafından en iyiüniversite festivali olarak gösterildi.
Lunapark, bungee jumping, go-kart, gibi sos-
yal aktivitelerin yanı sıra çeşitli firmalarınstantları ile katılımcıların eğlenceli zaman ge-çirmeleri sağlanan festivalde, YTÜ’deki tümkulüpler de katılımcılara yönelik özel aktive-lerle festivali daha anlamlı kıldılar.
Her gün ana konser öncesinde alt gruplarlarenklenen konserlerde Yıldızlı Gençler, DJFunky C, Sıla, Ahırkapı Roman Orkestrası, Do-lapdere Big Gang, Şebnem Ferah, Athena,MFÖ, Sahte Rakı, Malt ve Duman kendile-rinden geçtiler.
Tamamen YTÜöğrencileritarafından
düzenlenen; Sıla,Şebnem Ferah,
Dolapdere BigGang, Ahırkapı
RomanOrkestrası,
Athena, MFÖ veDuman’ın sanhe
aldığı YıldızTeknik
ÜniversitesiBahar Festivali,
konser veetkinlikleriyle en
iyi üniversitefestivali olarak
gösterildi...
BolYILDIZ’lıbaharfestivali
73Yıldızlar / Ekim 2012
Fotoğraf: Canberk Özcoşkun - Ahmet Gürsoy
74 Yıldızlar / Ekim 2012
Sahnedeeğleniyorlar,
ağlıyorlar,tepiniyorlar,
hüzünleniyorlar,mikrofon
kırıyorlar,coşuyorlar,
coşturuyorlar…Bunu yaklaşık 46
seneden beriyapıyorlar veyapacaklar…Çünkü onlar
MFÖ…
Bu gençleryaşlanmaz!!!
Yıldız Teknik Üniversitesi Bahar Fes-tivali organizasyonunda sahne alanMFÖ, Yıldızlılara unutamayacaklarıbir gece yaşattı. Yıldız Teknik Üni-versitesi mezunu olan Fuat Uğur
için ayrı bir önem taşıyan konseri izleyen 20bini aşkın Yıldızlı, grubun muhteşem sahneperformansı ile kendilerinden geçtiler.
1966 yılında Fuat Güner’in, Mazhar Alanson’uelinde Beatles’ın albümüyle giderken görmesive “bunu dinlemezsem hasta olurum neolur beraber dinleyelim” demesiyle tanışan iki-liye, sonradan Özkan Uğur’un da katılmasıy-la kurulan kaygısızlar isimli grupla, bugünküMFÖ’nün temeli atıldı. Özkan Uğur’un askeregitmesi ile bir dönem Mazhar Fuat olarak yo-luna devam eden grup, bir yandan okullarınadevam edip bir yandan müzikle uğraştılar.
Okul bittikten sonra Mazhar Alanson AnkaraDevlet Tiyatrosu’nda oyunculuk, Fuat Gü-ner’de Yıldız Teknik Üniversitesi’nden aldığı eği-timle mühendislik yapmaya karar verince, birsüre müzikten uzak kaldılar.
MFÖ Grubu olarak 1984 yılında ilk çıkardık-ları albüme adını veren “ele güne karşı” şar-kısıyla Yıldız Teknik Üniversitesindeki konse-rin açılışını yapan başarılı grup müzikaliteninyanı sıra, muhteşem sahne performanslarıy-la adeta genç sanatçılara taş çıkarttı. İzle-yenleri hüzünlü şarkılarıyla ağlatan, perfor-manslarıyla coşturan grup, konser alanınıdolduran sevenlerinin eşlik ettikleri şarkılarladaha da motive oldu.
Saatler 24’ü gösterip sahneden inme vak-ti geldiğinde ise izleyenlerin coşkulu teza-hüratlarına karşı koyamayan MFÖ grubu ye-niden sahneye çıkarak hiç yaşlanmayacakla-rını kanıtladılar.
Kendisini müziğin ritim ve coşkusuna kap-tıran Mazhar Alanson, mikrofon ve mikrofonsehpasını kırdığı anda, konser alanındaki coş-ku zirve noktasına vardı.
Konseri baştan sona izleyen Yıldız TeknikÜniversitesi Rektörü İsmail Yüksek de gaze-tecilere yaptığı açıklamada, “öğrencilik yılla-rımda benim de severek dinlediğim bu de-ğerli grubun, halen öğrencilerimiz ve genç-lerimiz tarafından böylesine ilgi görüyor ol-ması, sanatlarındaki gerçek başarı ve kalite-yi gösteriyor” şeklinde konuştu.
75Yıldızlar / Ekim 2012
3Haziran 2001'de genç yaşta aramızdan ay-rılan dünyaca ünlü piyanist ve besteci Ve-dat Kosal anısına, Yıldız Teknik Üniversi-tesi'nde kurularak Yrd. Doç. Nesibe Öz-gül Turgay ve Öğr. Gör. Bakyt Mamun-
kulov koordinatörlüğünde yürütülen Vedat KosalMüzik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (VE-KOM) müzik ve sanatla ilgili etkinlikler devam edi-yor.
Bir Türk Makam Müziği geleneksel yaylı çalgısıolan klasik kemençe için kemençe icracılarının, öğ-rencilerin, eğitimcilerin, araştırmacıların ve tüm il-gililerin katılabileceği “Kemençe Çevresi” etkinliğininüçüncü toplantısı yapıldı.
Etkinlikte, akademisyenler ve sanatçılar tara-fından sunulacak konferans ve dinletilerin yanı sıra,kemençe ile ilgilenen herkesin birlikte buluşup soh-bet edebileceği bir ortam sağlandı.
Piyanist Vedat Kosal YTÜ'de anıldı3 Haziran 2001 tarihinde genç yaşta vefat eden
dünyaca ünlü piyano virtüözü ve besteci VedatKosal, aramızdan ayrılışının on birinci yılında, YıldızTeknik Üniversitesi bünyesinde kurulan “Vedat Ko-sal Müzik Uygulama ve Araştırma Merkezi” (VEKOM)tarafından düzenlenen anma gecesi ve piyano re-sitali ile anıldı. Vedat Kosal’ı anma töreni, ünlü sa-natçının vefat günü olan 3 Haziran günü, Yıldız Tek-nik Üniversitesi Oditoryumu’nda piyanist Güray Ba-
şol solistliğinde gerçekleşen törenle yapıldı.
Neveser Kökdeş anıldıBir diğer önemli etkinlik de vefatının 50. yılında
Neveser Kökdeş'i anma töreni oldu. Soprano Ne-sibe Özgül Turgay, piyanoda Bakyt Momunkuloveşliğinde Neveser Kökdeş'in şarkılarından oluşanbir konser gerçekleştirdi.
Kökdeş'in "Hayal ufkunda uçan bin bir renkler","Sevmek seni bir suç ise", "Kuş olup uçsam sevgi-limin diyarına" gibi bilinen eserlerinin yanı sıra "Gelde güzelim beni sevindir", "Seni gördüğüm gün be-ğendim sevdim", "Rüzgar gibi essin sesin" ve ZavilKöçekçe "Gül bahçesinde kızlar" isimli eserleri deAslıhan Eruzun Özel seslendirdi...
76 Yıldızlar / Ekim 2012
YTÜ, VedatKosal’ı anma
günü veKemençe Çevresi III
etkinliği ile ikiönemli kültürel
faaliyete imza attı…
“Kültür Sanatın daYıldızıyız”
77Yıldızlar / Ekim 2012
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş.’yebağlı olarak 1994 yılından bu yana tiyatroeğitimi veren GSM tarafından düzenlenen10. Üniversitelerarası İstanbul Tiyatro Fes-tivali’nin ödülleri, Cemal Reşit Rey Konser
Salonu’nda gerçekleştirilen heyecan ve coş-ku dolu törenle sahiplerini buldu.
Yıldız Teknik Üniversitesi oyuncularından olu-şan Yıldız Teknik Üniversitesi Tiyatro Kulübü
tarafından sahnelenen Ali Mustafa KemalTut’un yazdığı ve Ürüncan Keskin’in yönetti-ği “Çukur” isimli oyun, 5 dalda ödüle layık gö-rüldü.
En iyi oyun, en iyi reji, ümit veren yazar, eniyi dekor tasarımı ve en iyi makyaj tasarımı ka-tegorilerinde ödül alan Yıldız Teknik Üniver-sitesi Tiyatro Kulübü Oyuncuları, 9 daldaaday gösterilmişti.
Tiyatro’nun Yıldızları
Yıldız TeknikÜniversitesiTiyatro Kulübü,Gösteri SanatlarıMerkezi (GSM)tarafındandüzenlenen 10.Üniversitelerarasıİstanbul TiyatroFestivali’nde, 5 dalda ödüle layıkgörüldü…
78 Yıldızlar / Ekim 2012
YTÜFOK; biz fotoğraf çekmeye/izle-meye gönül vermiş fotoğraf sever-lerin bir araya gelmesini sağlayan, YTÜbünyesinde faaliyet gösteren birkulüptür. Kurulduğu 1994 yılından beri
amatör fotoğrafçı ruhu taşıyan gayretli üyele-rinin çabaları sonucu YTÜ’nün saygın kulüple-rinden biri haline gelmiştir.
Peki YTÜFOK ne yapıyor?YTÜFOK olarak iki adet karanlık odaya ve bir
adet fotoğraf çekim stüdyosuna sahibiz. Eğitimhaftaları sürecinde karanlık oda ve stüdyo kul-lanım teknikleri eğitimi olanaklarını üyelerimizesağlıyoruz.
Gelenek haline gelmiş cuma seminerleri ileüyelerimize sıcak bir arkadaşlık ortamı içinde te-mel fotoğraf teknikleri ve farklı fotoğraf disip-linleri ile ilgili eğitimler sunuyoruz. Teknik eği-timler ile başlayan seminerler zaman geçtikçeusta fotoğrafçıların da katılımı ile fotoğraf üze-rine tartışılıp, konuşulabilen sohbetler halini alı-yor. Amacımız üyelerimizin fotoğrafta ilk adım-larını atmalarını ve yaratıcı yönlerini keşfetme-lerini sağlamak ve bunu yaparken, onları yön-lendirmemeye özen gösteriyoruz. Her ne ka-dar kulüp yapısı itibariyle belli ortak paydalardahareket etsek de bizi geliştirenin farklılıklarımızolduğunun bilincinde hareket ediyoruz. Farklı-lıklarımızla besleniyoruz!
YTÜFOK Kulüplerimizden
Bir çatı altında bizolabilmek… Ortak
paydalardabuluşup
farklılıklarıkoruyabilmek…
Gerçeklerdenkopmadan
hayallerimizinpeşindengitmek…
79Yıldızlar / Ekim 2012
Cuma seminerlerimizi takip eden süreçte; öğ-rendiklerimizi pratiğe dökmek ve İstanbul’u bu-cak bucak gezip görülmemiş yerini bırakmamakadına pazar gezileri düzenliyoruz. Üstelik senedeiki kez şehir dışına da gidiyoruz.
Tüm bu teorik ve pratik çalışmaların ardından,açtığımız atölyeler ile de fotoğraf işleri üretmekamaçlı çalışmalar yapıyor, bir yandan da öğ-renmeye, tecrübe paylaşımlarına ve gelişme-ye devam ediyoruz.
Bu sene üçüncüsü düzenleyeceğimiz, Tür-kiye’nin ilk ücretsiz fotoğraf festivali olan FkareFotoğraf Festivali ile, profesyonel fotoğrafçılarlaamatör fotoğrafçıları aynı amaç doğrultusundabir araya getiriyoruz.
Genç amatör fotoğrafçılara yeni ufuklar ka-zandırmayı amaçladığımız bu festivalde projeüretim ve fotoğrafın felsefi yanı konusunda ka-zanılacak deneyimlerle daha başarılı işler çıka-rılmasını ve genç fotoğrafın gelişmesini he-defliyoruz. Fkare sayesinde üyelerimize pro-fesyonel fotoğrafçılarla çalışma ve tecrübele-rinden yararlanma imkanları sağlıyoruz.
Ve tüm bu yıl boyunca düzenlediğimiz se-miner, gezi, eğitim vb. etkinliklerin sonucundaoluşturduğumuz amatör ruhla, farklılıkların bir ara-ya geldiği Amatör Fotoğraf Günleri’ni düzenli-yoruz. Ürettiklerimizi, diğer fotoğraf topluluk-larının işlerine de ev sahipliği yaptığımız bu ser-gimizde fotoğraf severler paylaşıyoruz.
YTÜFOK nedir, ne yapar diye özetlemek ge-rekirse; fotoğraf çekmenin yanında, birbirinin mu-habbetinden zevk alan, gülmeyi eğlenmeyi alış-kanlık haline getirmiş koskocaman bir ailedir.
Türkiye’nin ilk ve tek ISO9001 Kalite Bel-geli Üniversitesi olan Yıldız Teknik Üni-versitesi (YTÜ), akademik eğitiminyanı sıra, sosyal alanlardaki aktivite-leriyle de gündemde. Yıldız Teknik
Üniversitesi Yıldız Kampüsü’nde açılan “Sev-gi ve Kardeşlik Mağazası”na gelen Yıldızlı öğ-renciler, limitsiz ve sınırsız olarak ihtiyaçlarınıtemin edebilmekte.
YTÜ Sosyal Sorumluluk Projesi dahilindekiçalışmada, Kızılay Merter Şubesi ve MESİAD(Merter Sanayici İş Adamları derneği) ile ha-yırsever vatandaşların katkılarıyla toplanan gi-yim eşyaları, isteyen öğrencilere karşılıksız ola-rak sunuluyor.
Organizasyonun koordinasyonunu üstlenenYTÜ ÖREM (Öğrenci Rehberlik ve Danış-manlık Merkezi) ayrıca öğrencilere burs ve hertürlü yardım konuları ile ilgilenmekte.
80 Yıldızlar / Ekim 2012
YTÜ’de Sevgi veKardeşlik Mağazası
Yıldızlı öğrenciler,
Yıldız TeknikÜniversitesi’ndeaçılan “Sevgi ve
KardeşlikMağazası”nda,hertürlü giyim
okul çantası vsihtiyaçlarını
temin ediyor…
hediyeli*
Xcellerator SX51
Intel® Core™ i5 2500K 3.3GHz (6MB Ön belek, 4 çekirdek)Orijinal Windows® 7 Home Premium 64 BitIntel® P67 Express Chipset8 GB DDR3 133340 GB Solid State Disk 1 TB 7200 RPM 64MB Cache SATA III 6Gb/s HDD1 GB Nvidia® GeForce® GTX 560 256 Bit Ekran kartıDVD yazıcı - Exper Xcellerator Kasa - 600
* Battlefield 3TM
Solid State Drive SSD
Daha iyi performans için özel soğutma sistemi.
Katı Hal Sürücü teknolojisi ile oyunların 4 katdaha hızlı yüklensin, Save’lerin 6 kat hızlı yazılsın.
%30’a varan ekstra oyun performansı.Fabrika çıkışı overclock!
Exper, Windows® 7 ürününü önerir.Exper, Windows® 7 ürününü önerir.
Türkiye’nin en eski dördüncü devletüniversitesi olan Yıldız Teknik, güngeçtikçe yeni kompleksleri, eğitimalanında yapmış olduğu devrimniteliğinde yenilikler, sosyal ve kül-
türel aktiviteleri, kente sağlamış olduğu yenivizyon ve katkılar sayesinde kabuğunu kır-maya başladı.
Kendim de bir Yıldız Teknik Mezunu ola-rak hızla ivme kazanan bu gelişmeyi hay-ranlık ve mutluluk içerisinde takip ediyorum.Bu doğrultuda Esenler Belediyesi olarak Tür-kiye’nin “Teknopark” ruhsatlı tek üniversitesiolan Yıldız’ın Davutpaşa Kampusü’ne eli-mizden gelen desteği sağlıyoruz. Beşik-taş’taki kampusünde tarihi alan statüsü ne-deniyle yapılması gerekenleri yapamamışolan YTÜ, kendisi açısından büyük bir şansolan Esenler Davutpaşa Kampusü saye-sinde birçok yeni projeyi hayata geçirmiş,bu kampus içerisinde yapılan yeni öğrenciyurdu sayesinde nitelikli öğrenci sayısındaciddi şekilde artış yaşamış ve Teknik Üni-
versite olması nedeniyle, üniversiteye layıklaboratuvarları olan bir konsept, bir kampusoluşturulmuştur.
Türkiye genelinde Teknopark’ı olan 35 üni-versite var. Hepsinin ortak özelliği ise buteknoparkların hiçbirinin imar ve iskânının ol-maması. YTÜ’nün bu noktada farkı ise, yap-mış olduğumuz çalışmalar sonucunda Tür-kiye’nin ilk iskân ve ruhsatı olan teknopar-kına sahip oldu. Şu an Davutpaşa’da bulu-nan bu teknopark, hem YTÜ’nün çehresi-ni değiştirdi, hem de Esenler’e katma de-ğer sağlamış oldu.
YTÜ ile yapmış olduğumuz ortak çalış-malardan belki de en önemlileri arasındakatı atıklarla, çöplerin dönüştürülmesiyle il-gili hayata geçirdiğimiz geri dönüşüm ça-lışmalarımız yer alıyor. Bunu Türkiye’de ilkdefa Esenler başlattı. Üniversitemizdençevre mühendisi arkadaşlarla başlatmışolduğumuz proje, bugün tüm dünyaya ör-nek oldu… Projemiz sayesinde her yıl geridönüşümden elde ettiğimiz 400 bin adet
82 Yıldızlar / Ekim 2012
YTÜ’nün Yıldızı Esenler’de pa rladı
Yıldız TeknikÜniversitesi
mezunu EsenlerBelediye Başkanı
M. Tevfik Göksu YTÜ’ninEsenlere değer
kattığını söyledi
defteri, eğitim-öğretim yılı başında Esenlerliöğrencilerimize hediye ediyoruz.
Diğer taraftan Esenler Belediyesi, TOKİ veYTÜ ile ortaklaşa yapılan çalışma ile kü-tüphanesi ve sosyal yaşam alanları olan1.200 kişilik modern bir öğrenci yurdu yapıldı.Üniversite hocaları için de lojman yapılmasıplanlanıyor.
YTÜ Davutpaşa Kampusü ayrıca yıllarcaatıl durumda kalan ve yıllardır çöplük olarakkullanılan Otağı Hümayun’a yeniden ka-vuştu. Esenler Belediyesi tarafından Avru-pa Kültür Başkenti’ne sunulan ve kabulgören ilk sosyal proje “Esenler 2010’a 100 BinKişi İle Katılıyor” kapsamında yeniden restoreedilerek hem üniversitemize, hem Esen-ler’e, hem de tüm Türkiye’ye kazandırıldı.
Esenler Belediyesi olarak sağlamış oldu-ğumuz teknik desteğin yanı sıra ortaklaşasosyal ve kültürel faaliyetlere de imza atı-yoruz. Bu kapsamda son olarak DünyaGençlik Kongresi’ne ev sahipliği yaptık.Tüm dünyadan Esenler’e gelen öğrenci-
lerimizin unutamayacakları bir organizasyonyaşayabilmesi için tarihimizi, kültürümüzüyansıtan çadırlar kurduk, eğlence ve pik-nikler düzenledik, ulaşım ve konaklamanoktasında destek sunduk.
Bundan sonra da buna benzer birçok devprojeyi Yıldız Teknik Üniversitemizle birlik-te hayata geçireceğiz. Ülkemizin ilk 10 bü-yük üniversitesi arasında yer alan YTÜ,Esenler için büyük bir katma değerdir, bü-yük bir avantajdır.
Gerek öğrenci kapasitesi ve öğretim üye-si niteliği, gerekse köklü tarihi ve çağdaş eği-time sunduğu vizyonla YTÜ’nin yıldızı Esen-ler’de her geçen gün biraz daha parlıyor.Aynı şekilde büyük bir değişim ve gelişimsürecine giren Esenler’in semalarında daYTÜ sayesinde yeni yeni yıldızlar doğuyor.
Üniversitemiz YTÜ ve Esenler’in üzerin-deki yıldızların hep parlaması dileklerimle,tüm öğrenci ve öğretim üyelerimize yenieğitim – öğretim yılında başarılar dilerim.Tüm Yıldızlılara sevgi ve hürmetlerimle…
83Yıldızlar / Ekim 2012
Göksu: YTÜ’nin yıldızıEsenler’de hergeçen gün birazdaha parlıyor.Aynı şekildebüyük birdeğişim vegelişim sürecinegiren Esenler’insemalarında daYTÜ sayesindeyeni yeniyıldızlardoğuyor.