yildizlar - sayi 14

108

Upload: mehtap-kul

Post on 16-Mar-2016

254 views

Category:

Documents


8 download

DESCRIPTION

Yildiz Teknik Üniversitesi Yaşam Kültür Dergisi

TRANSCRIPT

Page 1: Yildizlar - Sayi 14
Page 2: Yildizlar - Sayi 14
Page 3: Yildizlar - Sayi 14

İstanbul’un merkezindebir asırlık üniversite...

Page 4: Yildizlar - Sayi 14

Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşmak için iki orduya ihtiyaç vardır; Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri ulusumuzun geleceğini yoğuran irfan (bilim, kültür) ordusudur.

Page 5: Yildizlar - Sayi 14

Dergimizin 2013 yılındaki ilk sayısında okuyucularımıza hitap etme şansı yakaladığım için büyük mutluluk duymaktayım. Bu vesileyle, yeni yılın tüm Yıldızlılar ve Ülkemize sağlık, huzur ve mutluluklar getirmesini temenni ederim.

Kentlerimizin sağlıklı ve güvenli yaşam alanlarına dönüştürülmesi ülkemizin en öncelikli sorunları arasında yer almaktadır. Bilimsel araştırmaların, büyük doğa olaylarının, özellikle tasarım ve planlama alanında yapılan hatalar ve yerleşim alanlarında bıraktığı etkiler nede-niyle, doğal afetlere dönüşümde önemli pay sahibi olduğunu göstermesi kentsel iyileştirme ve dönüşüm konusunda üretilen politikaların vakit kaybetmeden planlama aşamasından uygulama aşamasına taşınması gerçeğini karşımıza çıkarmaktadır.

Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yılı olan 2023 yılı vizyonu kapsamındaki en önemli he-deflerden biri kentlerin yönetimi, kentlerin fiziki gelişim yönünün belirlenmesi, kentlerde-ki sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmelerin yönlendirilmesi, kentsel refahın arttırılması, sürdürülebilir kentsel büyümenin sağlanması ve kente dair hemen her uygulamanın yeni kavramların belirlediği yeni kentsel politikalar çerçevesinde yürütülmesini kapsayan ülke çapında kentsel dönüşüm çalışmalarının tamamlanmasıdır.

Bu bilgiler ışığında merkezi ve yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve tüm toplum katmanlarının işbirliği ve desteği sağlanarak toptan bir kentsel dönüşüm se-ferberliğini başlatılması gerekmektedir. Çağdaş kentsel politikaları ortak akılla ve katılımcı yönetimle belirlemek ve bunları elbirliğiyle istikrarlı bir şekilde hayata geçirmek Türkiye Cumhuriyeti kimliğini taşıyan tüm kişi ve kurumlar olarak temel sorumluluğumuz olmalıdır. Bu konuya ilişkin duyarlılığın artırılması ve aktif politikaların uygulanması konusunda üni-versitelerin katkıları çok önemlidir.

Bu gerçekler ışığında, Yıldız Teknik Üniversitesi, 100 yıllık akademik bilgi birikimi ve tec-rübesiyle Ülkemizin geleceği için hayati önem taşıyan kentsel dönüşüm çalışmalarının oda-ğında yer alma ve katkıda bulunma konusunda tavrını kamuoyuna açıkça ifade etmektedir. Topluma hizmetin Ülkeye hizmet olduğu bilinciyle Üniversitemiz, üretilecek kentsel dönü-şüm projelerinin mutfağında yer alma, projelerde yer alacak tüm paydaşların koordinas-yonunu sağlama ve uygulamaların organizasyonunda görev alma ve öncü bir rol üstlenme konularında toplumumuzun Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın ve Ülkemizin hizmetindedir. Bakanlığımızın ağır yükünü ve sorumluluğunu paylaşmak amacıyla fiziksel, ekonomik, sos-yal ve sağlık olmak üzere Ülkemizde kentsel refah ve yaşam kalitesini artırıcı her türlü sür-dürülebilir kentsel dönüşüm projesinin üretilmesine ve uygulanmasına katkıda bulunmaya ve sorumluluk almaya Üniversitemiz hazırdır.

Dergimiz aracılığıyla, Üniversitemizin Ülkemize ve toplumumuza katkıda bulunmak amacıyla planladığı ve gerçekleştirdiği çalışmaları ve projeleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Dergimizin bu yeni sayısında emeği geçen tüm çalışanlara teşekkür eder, değerli akademik ve idari personelimizi, mezunlarımızı saygıyla selamlar ve sevgili öğrencilerimizi gözlerinden öperim.

Page 6: Yildizlar - Sayi 14

6

içindekiler

EĞİTİMAkademik Ödül Töreni

HABERVali Mutlu’dan Üniversitemize Övgü

SANAYİTürkiye’nin İlk Teknopark’ı

HABERYıldızlılara Ankara’da Huzurevi

SEMİNERİK Direktörleri Üniversitemizde

ETKİNLİKAtatürk Törenle Anıldı

ETKİNLİKBu Engellilerde Hayat Var

EĞİTİMÖğrenci Ödül Töreni

TEKNOLOJİYTÜ Teknoloji Transfer Ofisi

SOSYAL SORUMLULUKYıldız Teknik Ezber Bozdu

ETKİNLİKÜni. Sanayi İşbirliği Zirvesi

EĞİTİMGelecek Ar-Ge ve İnovasyon’da

HABER Güneş Enerjisi ile Çalışan Tekne

HABER“Molotof Atma Tweet” At

HABERYTÜ’de Doğum Telaşı

HABERYTÜ’de Mentorluk Projesi

ETKİNLİKYTÜ Mimarlık Fakültesi’nde İlham Veren Konuşmalar

Nisan 2013 Yıl:4 Sayı:14

Yıldız Teknik Üniversitesi Adına İmtiyaz Sahibi

Yayın Direktörü

Direktör Yardımcısı

Genel Yayın Yönetmeni

Yazı İşleri

Yazı İşleri Sorumlusu

Teknik Ekip

Görsel Yönetmen

Fotoğraf

[email protected]

Prof. Dr. İsmail YÜKSEKRektör

Doç. Dr. Zehra YUMURTACIYTÜ İletişim Koordinatörü

Muhammed Attila SEVİM

Ümit SANLAV

Merve KARATAŞUzm. Dr. Neşe ATACI

Ebru KÖKSOY

Mehtap KUL

N. Bilge OK

Vedat ÇOLAKRasim ABİS

Uğur MERCANFatih DİŞLİ

Mustafa YILGINSadattin ATAŞ

Merve ATICIMehtap KUL

Muhammed GİRGİN

Bu derginin ieriği Yıldız Teknik Üniversi-tesi İletişim Koordinatörlüğü tarafından hazırlanır. Ücretsiz dağıtılır. Para ile satı-lamaz. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarına aittir.

Reklamların sorumluluğu ise reklam ve-rene aittir. Dergide yayınlanan yazı ve resimler kaynak gösterilmek sureti ile kullanılabilir.

6

9

10

12

14

18

22

25

26

27

28

32

34

35

36

37

38

6

40

100İletişim - Koordinasyon

Ayşegül ÖZDEMİR Canan OLGAN

Nevra İSTANBULLUOĞLUHarun AKDAĞ

yıldızlarnisan/14

Page 7: Yildizlar - Sayi 14

7

ETKİNLİKKentsel Dönüşüm Buluşması

ETKİNLİKEkmek Arası Kariyer

ETKİNLİKI Uygulamaları ve Yöntemi

RÖPORTAJDoç. Dr. Muhlis Nezihi Sarıdede

SEMPOZYUMUluslararası ELT Sempozyumu

ETKİNLİK11. Yılın Yıldızları Ödül Töreni

KULÜPLERİMİZDENRüzgar Enerjisi Kulübü

ETKİNLİKBaşarıya Giden Yol

TANITIMSanat Tasarım Fakültesi

HABERSon Ödülünü Yıldız’dan Aldı

HABEROtomotivin Yıldızları Dünyaya Açılıyor

ARAŞTIRMAİktisadi ve İdari Bilimler’in itibarı Ölçüldü

SEMİNERFakirlikten Çıkarsınız, Zengin Olamazsınız

ETKİNLİKAvcı: “2014 Hedefimizden Sapmadık“

ETKİNLİKYTÜ Arama Konferansı

BASINDANBasında Yıldız

40

45

46

54

64

66

68

71

72

76

80

84

86

90

92

98

102

RÖPORTAJHer Daim Yıldızlı: Prof Dr. Nurullah Gültekin

46

1828

66

www.yildiztekniktv.com

yıldızlarnisan/14

Page 8: Yildizlar - Sayi 14

Ar-ge Projeleri, bilimsel pro-jeler ve uluslararası indeks ya-yınların ödüllendirildiği tören-de konuşma yapan Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. ismail Yüksek, üniversitelerin temel amacının, aklı beslemek, düşünmeyi öğretmek ve dü-şünce üretmek olduğunu ifade etti. Yüksek, konuşmasında şu hususları dile getirdi:

“Üniversiteler her şeye aklın, bilimin ve düşüncenin gözlüğü

ile bakar. Üniversitelerin dün-yaya bakan gözleri ise öğretim elemanlarıdır. Dünyayı onların gözleri ile algılar, bilimi onların aklı ile üretir, öğrencileri on-ların çabasıyla eğitir, topluma onların özverisiyle yön verir.

İnsanlığın ihtiyaç duyduğu bilgili, eğitimli, nitelikli insan gücünü yetiştirmenizin yanı sıra bilimsel çalışmalarınızla Üniversitemize ve Ülkemize olan katkınız göz ardı edilemez.

Rektör İsmail Yüksek, Akademik Ödül Töreni’nde YTÜ Akademisyenlerine Seslendi

8

Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim elemanları, başarılı çalışmalarının ödüllendirildiği 2011-2012 Dönemi Akademik Ödül Töreni’nde buluştular.

egitim

yıldızlarnisan/14

Page 9: Yildizlar - Sayi 14

9

Yaptığınız bilimsel çalışmalar, teknolojiye dönüştürüldüğü zaman toplum, bilimin önemini doğrudan hissetmekte ve bilimi yaşamın bir parçası olarak görmektedir. İçinde bulunduğu koşulları düşünmeden bilim üreten insanlar takdire ve saygıya değerdir.

2012 yılında öğretim elemanlarımızın bilimsel çalışmaları için tahsis ettiğimiz teşvik bütçesini arttırdık. Bu yıl 360 öğ-retim elemanımıza yaptıkları makaleler ve projeler için yaklaşık 300.000 TL teşvik verdik. Dün itibariyle teşvikleriniz banka hesaplarınıza yatmış bulunmaktadır. Bu konuda bizden desteğini esirgemeyen Vakfımız ve Teknoparkımıza çok teşekkür ederim.

Ayrıca, bildiğiniz gibi geçtiğimiz gün-lerde akademik çalışmalara yapacağımız yeni teşvik ve desteklerle ilgili sizlere bilgilendirme yapmıştık. Teşviklerin kap-samını ve çeşitliliğini artırmak için çalış-malarımıza ve arayışlarımıza devam ede-ceğiz. Yakın bir zamanda açıkladığımız teşvik ve destek listesini yeniden güncel-

yıldızlarnisan/14

Page 10: Yildizlar - Sayi 14

10

leyerek ayrıntılı bir şekilde siz-lerle paylaşacağız. Sizler bizim için çok önemli ve değerlisiniz. Ar-ge üniversitesi olma hede-fimize ortak olan öğretim ele-manlarımıza destek amacıyla bundan sonra da bütün şart-larımızı zorlayacağımıza konu-

sunda sizlere söz veriyorum. Bugün yaptığı yayınlarla ödül

almaya hak kazanan değerli öğretim elemanlarımızı gönül-den kutlarım. Eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerinizde şimdiye kadar göstermiş ol-duğunuz üstün başarılarınızın

devam edeceğine tüm kalbim-le inanıyorum. Üniversitemize değer katan bilimsel çalışma-larınız için değerli öğretim ele-manlarımıza teşekkür ederim.” A

egitim

yıldızlarnisan/14

Page 11: Yildizlar - Sayi 14

YILDIZLILAR MENTORLUK PROJESİ İÇİN BULUŞTU

haber

Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü öğrencileri, hocaları ve mezunlarının iş bir-liği ile tasarlanan, mezunları ile öğrencilerinin bir araya gelerek, tecrübelerini, sektör bilgilerini kı-sacası tüm deneyimlerini paylaşmalarını sağlayan, kariyer gelişimine destek olmayı hedefleyen proje olan Mentorluk Projesi, hayata geçti.

YTÜ Rektörü İsmail YÜKSEK, İETT Genel Müdürü Hayri BARAÇLI, Endüstri Mühendisliği Bölüm Hoca-ları, 60 mezun mentor ve 100 öğrencinin katıldığı kokteyl ile hayata geçen proje, YTÜ de pilot olarak Endüstri Mühendisliği Bölümü ile başladı. Toplam-da 140 mentoru ve 200 menteesiyle uygulama geç-ti. Mentorlardan 80 tanesi mezun olup, 2. 3. ve 4. sınıflardan oluşan 130 mentee ile eşleştirildi. Diğer 60 Mentor ise 4. sınıf olup, 1.sınıflardan oluşan 70 mentee ile eşleştirildi.

Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanlığı, Maki-ne Fakültesi Dekanlığı ve Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörlüğünün katkılarıyla hayat bulan proje, fikir

aşamasından, uygulamaya kadar öğrenciler tara-fından hazırlandı. A

Mentorluk nedir?Mentor; aynı kurumun içinde bulunan, o

kurum içinde farklı görevlerde çalışıp tecrü-be kazanmış olan, astlarına şirket politikası, kurum gereklilikleri, çalışma stratejileri ve kariyerini yönlendirme konularında tavsi-yelerde bulunan yol gösterici kimse olarak tanımlanabilir.

YTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü bu proje ile; hem mezunlarıyla iletişimde sü-reklilik sağlamayı, hem de mezunlarının tec-rübelerini, bilgi aktarımlarını mezun olacak öğrencilerle paylaşmaları, çalışmalar ve pro-jeler ile onların gelişimine katkı sağlayarak, aynı üniversitenin aynı bölümünden mezun olmanın ötesinde, yıldızlı aile olabilme kav-ramını oluşturmayı hedefliyor.

YTÜ Endüstri Mü-hendisliği Bölümü öğrenci, öğretmen ve mezunları, tecrübele-rini, sektör bilgilerini ve tüm deneyimleri-ni paylaşmak üzere Mentorluk Projesi ile bir araya geldi…

YTÜ Mentorluk ProjesiKurucu Proje Lideri

Ömer Kemal TANRIKULUYıldız Teknik Ü[email protected]

İletişim:

1 1yıldızlarnisan/14

Page 12: Yildizlar - Sayi 14

12

YıldızTeknik Üniversitesi 2011 – 2012 Eğitim Öğretim Yılında üni-versite, fakülte ve bölüm bazında ilk üçe giren öğrencilerin ödül tö-reni gerçekleşti. Üniversite Birincisi inşaat Fakültesi’nden İlker Çavdar olurken, ikinci sırada makine mü-hendisliğinden Gökhan Aydoğan, üçüncü sırada ise yine makine mü-hendisliğinden Adem Dağçayır yer aldı. Dereceye girenlerin başarı bel-ge ve ödülleri, Rektör İsmail Yüksek;

Rektör Yardımcıları Salim Yüce, Tur-gut Kocatürk ve Yusuf Ayvaz; fakülte dekanları ve bölüm başkanları tara-fından verildi.

Rektör İsmail Yüksek “marifet iltifata tabidir” diyerek sözlerine başladığı açılış konuşmasında, genç-lere “Bu kez size ödev, proje ya da sınav vermek için değil, başarılarını-zı ödüllendirmek ve ortak bir sevinci paylaşmak için toplanmış bulun-maktayız. Başarılarınız sizlere açı-

lacak kapıların anahtarı, sunulacak olanakların kaynağı olacaktır. Çalış-maya devam edin ve başarının iyi ahlak ve dürüstlükle taçlanmadıkça hiçbir anlam ifade etmediğini unut-mayın. Göreceksiniz uzun dönemde kazanan hep siz olacaksınız diye ses-lenirken öğrenci anne ve babalarına da şu şekilde hitap etti:

“Peygamber Efendimiz “Evlat ko-kusu, cennet kokusudur” diye bu-yurmuştur. Bugün, cennet kokuları-

egitim

Yıldız Teknik Üniversitesi’nin En İyileri Ödüllendirildi.

yıldızlarnisan/14

Page 13: Yildizlar - Sayi 14

13

nızın mutluluğunu paylaşmak için buradasınız. Sağlıklı bir toplum ve mutlu yarınlar oluşturmak için sa-hip olduğumuz en değerli varlıkla-rımız çocuklarımızdır. Bu nedenle, çocuklarımızı Hakka ve Hayra yö-neltmek ülkeler ve toplumların en temel sorumlulukları olmalıdır.

Sizlerin duygularınızın, her za-mankinden çok daha farklı oldu-ğunu biliyoruz. Emek verdiğiniz, özenle ve zorluklarla, bazen de kaygı duyarak yetiştirdiğiniz evlat-larınızın başarılarına tanıklık etme vakti geldi. Evlatlarınız, elde ettik-

leri başarılarla gerek hocalarının gerekse sizin emeklerinizin boşa gitmediğini hepimize ispatladılar. Eserlerinizle gurur duyabilirsiniz”.

Rektör Yüksek’in konuşmasının sonunda öğrencilerinden, anne ve babaları başta olmak üzere ba-şarılarında emeği geçen herkesi alkışlamalarını istemesi, salonda coşku dolu dakikalar yaşanmasına neden oldu.

Dereceye giren öğrenciler, bö-lümleriyle ilgili odalar tarafından da ödüllendirildi. A

yıldızlarnisan/14

Page 14: Yildizlar - Sayi 14

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK,YILDIZ’A YAKIŞIR TÖRENLE ANILDI

14

etkinlik

Büyük Önder Atatürk, vefatının 74. Yılında Yıldız Teknik Üniversitesinde düzenlenen resmi törenin ardından, “Atatürk’ün Sevdiği Şarkılar Konseri “ile anıldı…

yıldızlarnisan/14

Page 15: Yildizlar - Sayi 14

Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Ata-türk, vefatının 74. yılında Yıldız Teknik Üniversitesinde düzenle-nen bir dizi etkinlikle anıldı.

Yıldız Teknik Üniversitesi, Yıl-dız Kampüsü’nde Atatürk Büstü-ne çelenk koyma, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’mızın okunma-sıyla başlayan törende, Rektör İsmail Yüksek, Atatürk’ün mirası-na olan minnettarlığını ifade et-tiği konuşmasında özetle şunları söyledi:

“Uygarlık yolunda ilerlediği-miz bu yüzyılda ileriyi görebilen ve daha ileriye gitmeyi amaç-layan yeni nesiller yetiştirmek,

Mustafa Kemal’i düşünebilme-nin ilk adımıdır. Ülkemizin en zor anında bile düşünüp, ortaya koyduğu milli hedef ve strateji-lerin hatırlanması, bu tür çaba-ların anlam ve değerinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Sadece 10 Kasım’lar değil, düşünce uf-kumuzda Atatürk’ün mücadele azmi, bizlere yüklediği sorumlu-luklar ve gösterdiği hedefler, asla unutulmamalıdır.”

Prof. Dr. İsmail Yüksek’in ardın-dan, YTÜ Atatürk İlkeleri ve İnkı-lap Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ’un “Büyük Önderimiz Atatürk” adlı konuşmasında Atatürk’ü anlattı.

Daha sonra yine Yıldız Teknik Üniversitesi akademisyenlerin-den kemençede; Yrd. Doç. Dr. Aslıhan ERUZUN ÖZEL, Soprano; Yrd. Doç. Dr. Nesibe Özgül TUR-GAY, Tanbur; Muhammed Enes KUZU’nun tarafıncan icra edilen Atatürk’ün sevdiği şarkılar kon-seri duygu dolu anlar yaşanma-sına neden oldu.

Havada Bulut Yok Acep Ne-dendir, Yanık Ömer, Cana Rakibi Handan Edersin, Fikrimin İnce Gülü gibi eserlerin icra edildiği konser Rektör Yüksek ile salonu dolduran diğer akademisyen ve öğrenciler tarafından ayakta al-kışlandı. A

Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.

- Mustafa Kemal Atatürk

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK,YILDIZ’A YAKIŞIR TÖRENLE ANILDI

15yıldızlarnisan/14

Page 16: Yildizlar - Sayi 14

TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ AR-GE VE İNOVASYONDA

Türkiye’nin geleceği olan teknolojik bağımsızlık ve AR-GE konusunda Warwick Üniversitesi ile işbirliği yapan YTÜ, ilk “Endüstriyel Ar&Ge ve Teknoloji Yönetimi Sertifika Programı” öğrencilerini aldı…

16

egitim

Türkiye’nin en önemli ihtiyaçlarından olan üniversite-sanayi işbirliği konusunda örnek çalışmalarıyla gündemde olan Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ), Türkiye’nin sanayi ve ekonomi alanındaki gelişiminin temel kaynağı gözüyle bakılan teknolojik bağımsızlık ve gelişim konusunda dev bir adım attı.

yıldızlarnisan/14

Page 17: Yildizlar - Sayi 14

YTÜ’nün, dünyanın Üniversite-Sanayi işbirliği konusundaki lider üniversitesi Warwick Üniversitesi ile yaptığı işbirliği dahilindeki “En-düstriyel Ar&Ge ve Teknoloji Yö-netimi Sertifika Programı” Rektör İsmail Yüksek’in de katıldığı açılış töreninin ardından start aldı.

Yıldız Teknik Üniversitesi, War-

wick Üniversitesi, Bilim ve Tekno-loji Bakanlığı ve Yıldız Teknoparkı arasında yapılan dörtlü protokol-le hayata geçen programın açılış töreninde konuşan YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Türkiye’nin geleceğinin yerli teknoloji üret-mekte olduğunu, bunun da Ar-Ge ve İnovasyon çalışmaları ile müm-kün olduğunu belirtti. Rektör Yük-sek sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Piyasalardaki özel firmaların artması nedeniyle oluşan rekabet özellikle son 10 yılda, Türkiye’nin Ar-Ge çalışmaları ile buluşmasını tetikledi. AR-Ge Çalışmaları ise ye-tişmiş, Bilimin esasları ve piyasayı bilen yetişmiş elemanla mümkün. 2013 Türkiye’sinde gelişmiş bir Tür-kiye için iki temel unsur; Sanayi ku-ruluşlarının Ar-Ge’ye verdiği önem ve Ar-Ge departmanlarında çalışa-cak nitelikli eleman sayısıdır”.

“Endüstriyel Ar&Ge ve Teknolo-ji Yönetimi Sertifika Programı”nın ilk öğrencilerinin, önemli bir so-rumluluk üstlendiğini ifade eden Rektör Yüksek, “Türkiye’nin gele-ceği olacak bu projede uluslararası arenada başarılı olabilmemiz için, size önemli sorumluluk düşüyor. Türkiye’nin bu konudaki başarısı üniversitemize, üniversitemizin başarılı olması da sizin başarınıza bağlı” dedi.

Sertifika programının içeriği

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ), University of Warwick ve Warwick Manufacturing Group (WMG) iş-birliği ile TC Bilim ve Teknoloji Bakanlığı destekleriyle öncelikli olarak Ar-Ge merkezleri, Teknoloji Bölgeleri, teknoloji şirketleri, çalı-şanları ve bu gibi şirketlerde çalış-mayı planlayan yeni mezunlar için lisansüstü eğitim programı düzen-lendi.

Daha önce Türkiye’nin birçok

önemli üniversitesinin hayata ge-çirmeye çalıştığı, Warwick Univer-sitesi tarafından İngiltere’de uy-gulanmakta olan proje, Warwick Universitesi öğretim görevlileri ta-rafından Beşiktaş-Yıldız YTÜ kam-püsünde verilecek. Warwick Üni-versitesi (WMG), üniversite-sanayi işbirliği konusunda geliştirdiği çok başarılı modelle, kraliçenin eğitim-de başarı ödülünü (The Queen’s anniversary prices for Higher and Fürther Education) kazanmış ve İn-giltere hükümetinin yabancı dev-let büyüklerine gezdirdiği önemli bir başarı merkezi olmuştur.

Günümüzde Ar-Ge merkezle-rinin ve Ar-Ge yapan şirketlerin en önemli ihtiyacı, nitelikli Ar-Ge elemanı ve yöneticileridir. Endüst-riyel Ar-Ge ve Teknoloji Yönetimi Sertifika Programı, Ar-Ge merke-zi elemanlarının, çalışırken Ar-Ge eğitimi almalarını ve bu eğitimin, kendi dallarında proje yapmaları-na ve başarı ile tamamlayacakları bölümlerden toplayacakları kredi-leri, master ve doktora program-larına taşıyabilecekleri bir eğitim programıdır.

University of Warwick endüst-riye hizmet eden bir birim olarak kurduğu Warwick Manufactu-ring Group (WMG) ile Üniversite-Sanayi işbirliğinde dünyaca bilinen çok başarılı bir model geliştirmiştir. Sanayi için başarılı mühendis yetiş-tirmede öncü olan YTÜ, Bakanlığı-mızın desteklediği bu eğitim prog-ramıyla devletimizin verdiği Ar-Ge teşviklerinin hedefe ulaşmasında ve sanayimizin gelişmesinde yar-dımcı olacağına inanmaktadır.

Programın teknik detayları:

Endüstriyel Ar&Ge ve Teknolo-ji Yönetimi Sertifika Programı, Ar-Ge yöneticilerinin önerisiyle, Çar-şamba günü başlayıp Pazar günü

17yıldızlarnisan/14

Page 18: Yildizlar - Sayi 14

bitecek şekilde tasarlanmıştır. Programda modüler sistem uy-gulanmaktadır ve her bir modü-lü başarıyla tamamlayabilmek için 5’er gün 40’ar saatlik ders-lere katılım ve sonrasında alınan modül ve çalışılan işyeriyle ilgili 4.000 – 5.000 kelimelik bir proje çalışması yapılacaktır. Sertifikaya hak kazanabilmek için 4 zorunlu 2 seçmeli modülü başarıyla ta-mamlamak gerekmektedir. Her modül yaklaşık 8 hafta sürecek ve sertifika programı 12 ayda tamamlanacaktır. Modüller aşa-ğıdaki gibidir.

Zorunlu Modüller:Teknoloji Yönetimi (Techno-

logy Management)Proje Planlama, Yönetim ve

Kontrol (Project Planning and Management)

Mali Analiz ve Kontrol Sis-temleri (Financial Analysis & Control Systems)

Yenilik (Innovation)

Seçmeli Modüller:Ürün Tasarımı ve Geliştirme

Yönetimi (Project Design & De-velopment Management)

Değişimin Yönetimi (Mana-gement of Change)

Şifre sistemi ve Veri Koruma (Cryptosystems and data protec-tion)

Sanayi için operasyon stra-tejileri (Operation Strategy for Industry)

Tedarik zinciri yönetimi (Supply chain management)

Programlar İngilizce olarak, Warwick Üniversitesi öğretim görevlileri tarafından YTÜ Beşik-taş kampüsünde yapılacak ve ilk

ders yılı 7 Kasım 2012 tarihinde başlayacaktır.

6 modülü başarıyla tamamla-yan katılımcılar, Warwick lisan-süstü Endüstriyel Ar&Ge ve Tek-noloji Yönetimi sertifikasına hak kazanacaktır. Warwick Üniversi-tesi tarafından düzenlenecek bu sertifika uluslararası geçerliliğe sahip olacaktır.

Sertifikaya hak kazananlar, ay-rıca 3 seçimlik modül ve tez yaza-rak University of Warwick mas-ter diplomasını alabileceklerdir. Sertifika programlarında kazanı-lan krediler istenirse University of Warwick, İngiltere’deki uygun master ve doktora programları-na transfer edilebilecektir.

Programla ilgili detaylı bilgi warwick.yildiz.edu.tr sitesinden elde edilebilir. A

18

egitim

yıldızlarnisan/14

Page 19: Yildizlar - Sayi 14

Yıldız Teknik Üniversitesi YTÜ IEEE Öğrenci Kulübü, köklü etkinliği “RLC GÜNLERİ” ile öğren-cilerle sektörü dokuzuncu kez bir araya getirdi. Sektörün en çok bilinen öğrenci etkinliği olma özelliğini taşıyan ve elektrik-elektronik sektörü-nün mercek altına alındığı RLC Günleri’nde aynı zamanda enerji, otomasyon ve otomotiv sektör-leri de incelendi.

RLC Günleri 2005 yılında ’’Elektronik Günle-ri’’ adı altında “Sadece Derse Girerek Mühendis Olunmaz” sloganı ile başladı ve zamanla elekt-rik, elektronik, otomasyon sistemleri ve bilişim alanlarını da inceleyen geniş kapsamlı bir etkin-lik haline geldi. Geçtiğimiz sekiz yıl katılımcı kit-lesiyle birlikte profesyonelleşen bir yapıya sahip olan RLC Günleri, öğrenci, firma ve akademis-yen işbirliğine olanak sağlaması bakımından çok önemli bir yere sahip.

Öğrencilerin, elektrik-elektronik sektörü ile ilgili merak ettikleri sorulara cevap bulabildikle-ri, üniversite-sanayi işbirliğine katkıda bulunan etkinlik, öğrencileri sektörün dünü, bugünü ve yarını hakkında bilgilendirirken, sektör için daha kaliteli ve bilinçli bireylerin yetişmesine katkıda bulundu.

Etkinlik bünyesinde gerçekleştirilen özel oturumlarla elektrik, elektronik, otomasyon, enerji vb. sektörler ile üniversitenin karşılıklı olarak birbirlerinden beklentilerinin tartışıldı-ğı bir platform oluşturuldu. ABB, AE ARMA-ELEKTROPANÇ, ARÇELİK, B/S/H, EAE, ELEKTRA, FESTO A.Ş,OBO BETTERMANN, PELSAN AYDIN-LATMA, PHOENIX CONTACT, SCHNEIDER ELECT-

RIC, SIEMENS, TEKFEN ENDÜSTRİ ve TİCARET A.Ş,TOYOTA , VİKO gibi sektörün önemli firma-larının yanı sıra AGİD, ATMK, ENOSAD, EPDK ,GENSED,TÜRKOTED,RESSİAD gibi dernekler de RLC Günleri’ ne katılımcı ve sponsor olarak des-tek verdiler.

haber

YTÜ’DE ÖĞRENCİ – SEKTÖR BULUŞMALARI

“Sadece Derse Girerek Mühendis Olunmaz” diyenler Sektörün En Bilinen Öğrenci Etkinliğinde buluştu…

Page 20: Yildizlar - Sayi 14

20

Yıldız Teknik Üniversitesi bir ilke imza atarak denizcilik sektörü için Ar-Ge çalışmaları yürütmek amacıy-la deniz sanayinin içine teknopark kuruyor. Tuzla’da GİSAŞ ve GİSPİR işbirliği ile hayata geçirilecek proje dahilindeki Teknoparkta, aynı or-tamda çalışma imkanı bulan tersa-ne mühendisleri, akademisyenlerin desteğini de alarak sektörün dünya tersanelerine karşı rekabet gücünü artıracaklar.

Geçtiğimiz günlerde konuyla ilgi-li bir araya gelerek basına, konuyla ilgili ilk açıklamaları yapan YTÜ Aka-demisyenleri ve deniz sektörünün

önde gelen isimleri, Denizcilik Tek-noparkı projesi ile sağlanacak fayda-ları değerlendirirlerken, komisyonlar belirleyip, yol haritası çizdiler.

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek’in de katılı-mıyla gerçekleşen toplantıda, GİS-BİR ve YTÜ’den 4’er kişi olmak üzere toplam 8 kişiden oluşan proje takip ekibi kurularak, YTÜ Akademisyenle-rinden Tamer Yılmaz koordinatörlü-ğünde çalışmalara başladı.

Rektör İsmail Yüksek “Teknik anlamda kariyer ve kalitesini ispat-lamış olan üniversitemizin, kariyeri-ni denizcilik sektörünün hizmetine

sunduğu bu çalışmalar sonunda, ka-zanan hiç şüphesiz Türkiye ve Deniz-cilik Sanayii olacaktır” dediği toplan-tıda GİSBİR Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kıran’da “Bizler bu konuda oldukça heyecanlı ve istekliyiz. En kısa zamanda akademisyenlerinizle sektörümüzü biraraya getirmek isti-yoruz” dedi.

Toplantının ardından GİSBİR Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kı-ran tarafından YTÜ Rektörü İsmail Yüksek’e, Yüksek de Kıran’a günün anısına bir plaket takdim etti.

Türkiye’nin ilk ve tek Denizcilik İhtisas Teknoparkı, Yıldız Teknik Üniversitesi, GİSBİR ve GİSAŞ işbirlikleri ile gemi

sanayinin kalbi olan Tuzla’da kuruluyor…

sanayi

TÜRKİYE’NİN İLK DENİZ TEKNOPARKI

KURULUYOR

yıldızlarnisan/14

Page 21: Yildizlar - Sayi 14

21

“DENİZCİLİK TEKNOPARKI”

Teknoparkların ve Teknoloji Transfer Merkezlerinin Amacı

• Teknoparklar Üniversiteler ile sanayinin işbirliğini sağlamak üzere kurulmuş teknoloji geliştir-me bölgeleridir.

Teknoparklar,• Ülke sanayisinin uluslararası

düzeyde rekabet edebilmesi ve ihracata yönelik bir yapıya kavuş-turulmasını sağlamak amacıyla Teknolojik bilgi üretmek ve bunu ticarileştirmek

• Üründe ve üretim yöntemle-rinde yenilik geliştirmek, ürün ka-litesi ve standardını yükseltmek

• Verimliliği attırmak ve üretim maliyetlerini düşümek

• Teknoloji yoğun üretim ve gi-rişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli sanayicilerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağ-lamak,

• Araştırmacı ve vasıflı kişilere is imkânı oluşturmak, teknolo-ji transferine yardımcı olmak ve yüksek ve/veya ileri teknoloji sağ-layacak yabancı sermayenin ülke-ye girişini hızlandırmak, amaçları-nı gütmektedir.

Bunların yanı sıra özellikle Tek-noparklar bünyesinde bulunan Teknoloji Transfer Merkezleri, fikri ve sınai mülkiyet haklarının (marka, patent, faydalı model, endüstriyel tasarım, vb.) koruma altına alınacağı kalıcı bir altyapıyı oluştururlar. Bunun için uzman kurumların, hukukçuların, lisans-lama ve pazar araştırma konula-rında deneyimli profesyonellerin bir arada koordineli çalışabilecek-leri bir sistem kurarak üniversite ve sanayi kuruluşlarında teknoloji transfer süreçlerini biçimlendiren ve güvence altına alan düzenle-me ile kuruluşların uzun vadede rekabetçi ve kârlı konumlarını ko-rumalarına destek olurlar

Teknoloji Transfer Merkezleri üniversite – sanayi işbirliğini sağ-

layacak projelerin yürütülmesini ve girişimci şirketlerin kurulması-nı, kurulan şirketlerin kâr edince-ye kadar desteklenmesini sağla-yan destekler üretirler.

NEDEN DENİZCİLK TEKNOPARKI?

Ülkemiz gemi inşa sanayi ve denizcilik sektörü üniversiteleri ve sanayicisi ile çok önemli bir bil-gi birikimi ve tecrübeye sahiptir. Tuzla tersaneler bölgesi dünya-da gemi inşaatı sanayinin marka olduğu bir bölge konumundadır. Savunma sanayi projelerinin yo-ğunlaşması ve Milli gemi, mil-li pervane gibi teknoloji yoğun projelerin artmasıyla birlikte üni-versite sanayi işbirlikleri önemli bir aşamaya gelmiştir. Denizcilik sektöründe üniversite sanayi iş-birliğinin çatısını oluşturan bir denizcilik ihtisas teknoparkı olu-şumuyla ilgili atmosferik şartlar oluşmuş ve ilk ihtisas teknoparkı

YTÜ Teknopark A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tamer Yılmaz, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Gemi İnşa Sanayicileri Birliği işbirliğiyle hayata geçirilen

Denizcilik Teknoparkı’nı anlattı:

BİR Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kıran tarafından YTÜ Rektörü İsmail Yüksek’e, Yüksek de Kıran’a günün anısına bir hediye takdim etti.

TÜRKİYE’NİN İLK DENİZ TEKNOPARKI

KURULUYOR

yıldızlarnisan/14

Page 22: Yildizlar - Sayi 14

oluşturulması için taraflar görüş-meye başlamıştır.

Denizcilik İhtisas Teknoparkının kurulması hem sektöre hem de ül-keye önemli teknik ve ekonomik katkılar sağlayacaktır. Türkiye’de ilk olacak böyle bir oluşum inovas-yonu öne çıkararak sektörün reka-bet gücünü artıracaktır.

Denizcilik teknoparkının verimli bir şekilde oluşabilmesi için doğru bir zemine oturması gerekir. Sana-yici tarafında Tersanecileri temsi-len Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) ve Başarılı bir teknopark modeli olan ve köklü bir Gemi İnşa-atı ve Denizcilik Fakültesine sahip Yıldız Teknik Üniversitesi bu mo-dele öncülük etmektedir. Modelin daha sağlıklı ve güçlü olması için İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı Fakültesi, Gemi Yan Sana-yicileri ve sanayinin düzenleyicisi konumundaki Ulaştırma Denizci-lik ve Haberleşme Bakanlığı da bu oluşumun içinde etkin bir şekilde bulunmalıdır.

04 Aralık 2012 tarihinde “Deniz-cilik İhtisas Teknoparkı” kurulması ile ilgili olarak YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail YÜKSEK, GİSBİR Yönetim Ku-rulu Başkanı Murat KIRAN biraraya gelerek süreçle ilgili yol haritasını belirlemişlerdir. Buna göre öncelik-le GİSBİR’e tahsis edilen Tuzla’daki bir arazi teknopark bölgesi ilan edilmek üzere yapılandırılacaktır. Daha sonra İlgili aktörlerin süre-ce dahil edilmesi için bir yönetim modeli geliştirilecektir. Bu model YTÜ teknoparkının bir şubesi ola-bileceği gibi yeni bir teknopark ku-rulması şeklinde de olabilecektir. Modelin en önemli özelliği Üni-versite Kampüsü dışındaki ilk ihti-sas teknoparkı olmasıdır. Böylece üniversite sanayiciye ulaşmış onun bulunduğu çalışma şartlarının içine girmiş olacaktır. KOBİ ölçeğindeki

ve az sayıda ar-ge elmanı çalıştıran sanayici de sektörünün içinde ar-ge çalışmalarını yürütme imkânı bulacaktır.

Yapılan ön değerlendirmelerde yaklaşık 10.000 m2 kapalı bir alan-la başlayacak olan teknoparkın 2013 yılı sonunda hayata geçmesi hedeflenmektedir. Beş yıl içinde 20.000 m2 kapalı alanla yaklaşık 2000 ar-ge mühendisinin çalıştığı ve 100 öğretim üyesinin sanayi-ci ile projeler yürüttüğü teknoloji transferinin gerçekleştiği, şirket-leşme ve girişimciliğin desteklen-diği önemli bir merkez olacaktır.

TEKNOPARKLARDAKİ AVANTAJLAR

•Bölgede yer alan gelir ve ku-rumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bölgedeki yazılım ve Ar-Ge’ ye dayalı üretim faaliyet-lerinden elde ettikleri kazançla-rı, Gelir ve Kurumlar vergisinden müstesnadır.

•Bölgede faaliyette bulunan gi-rişimcilerin kazançlarının gelir ve kurumlar vergisinden istisna bu-lunduğu sure içinde münhasıran bu bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygula-maları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı seklindeki teslim ve hiz-metleri katma değer vergisinden müstesnadır.

• 4691 sayılı Teknoloji Geliştir-me Bölgeleri Kanununun Geçici 2’nci Maddesi uyarınca ücretleri Gelir Vergisinden istisna edilen

personelin ücretleri üzerin-den hesaplanan sigorta pri-mi işveren hissesinin yarısı (her bir çalışan için 5 yıl süre ile) Maliye Bakanlığı bütçe-sinden karşılanmaktadır.

Öğretim Elemanlarına Sağlanan Avantajlar

Ayrıca, öğretim elemanları, üni-versite yönetim kurulunun izni ile yaptıkları araştırmaların sonuçları-nı ticarileştirmek amacı ile tekno-loji geliştirme bölgelerinde;

•Şirket kurabilir,•Kurulu bir şirkete ortak olabilir

ve/veya bu şirketlerin yönetimin-de görev alabilirler

•Bölgelerde görevlendirilen öğretim üyelerinin Bölgede elde edecekleri gelirler üniversite dö-ner sermaye kapsamı dışında tu-tulmaktadır.

Denizcilik Teknoparkında Hangi Firmalar Yer Alacaktır

•Dizayn bürolar, tersanelerin tasarım ve Ar-Ge faaliyetlerini yü-rüten birimleri

•İnovasyona yönelik Ar-Ge ya-pan Gemi ve denizcilik yan sanayi firmaları

•Sektörel yazılım firmaları•Ar-Ge faaliyetinde bulunan

tüm firmalar, sektörel firmalar ön-celikli yer alır

•TÜBİTAK vb. kuruşlar tarafın-dan Ar-Ge projeleri desteklenen firmalar

•Klas Kuruluşlarının ar-ge bi-rimleri A

sanayi

22 yıldızlarnisan/14

Page 23: Yildizlar - Sayi 14

23

Page 24: Yildizlar - Sayi 14

Ar-Ge, İnovasyon ve Üniversite-Sanayi İşbirliğinin Önemi konu-larındaki farkındalık son yıllarda giderek artmaktadır. Akademik dünyanın ve sanayinin yarınlarda var olabilmesi ve gittikçe küresel-leşen dünyada süregiden yarışı de-vam ettirebilmesi için bu iki gücün bir araya getirilmesinin zorunluluk olduğu tüm taraflarca kavranmıştır. Montaj, lisanslı imalat ve tersine mühendislikle imalat ülkeleri belli bir yere kadar getirebilir. Nitekim ülkemiz, güçlü imalat sanayii ile önemli bir kalkınmışlık seviyesine

gelmiştir. Ancak küresel rekabette oyuncular öyle kuvvetlenmiş, öyle sayıca artmıştır ki artık bunlara karşı durabilmenin, ayakta kalabil-menin yegâne çaresi, pazara kendi araştırma, tasarım, geliştirme, ye-nileme ve üretim yetenekleriyle markalaşan ürün, çözüm ve hiz-metler sunmak olmalıdır. Böylece sağlanacak Ar-Ge ve inovasyona dayalı sürdürülebilir kalkınmanın belkemiğini Üniversite-Sanayi iş-birliği oluşturur. Ülkemizin kalkın-ma planlarında da inovasyon fa-aliyetlerinin hızlanması gerektiği,

üniversite ve sanayiciyi ortak plat-formlarda bir araya getirecek tek-noloji transfer mekanizmalarının geliştirilmesi ve bilgiye erişimin ko-laylaştırılması hususları ön plana çıkarılmıştır. Bu konuda yapılacak farkındalık faaliyetleriyle kurulac ak etkin işbirlikleri sayesinde or-taya çıkacak yenilikçi yaklaşımlarla verimlilik artacak, dışa bağımlılık azalacak, ekonomik büyüme ve gelişmenin ve buna bağlı olarak refah seviyesinin yükselmesi sağ-lanacaktır.

24

teknoloji

Yıldız Teknopark Teknoloji Transfer Ofisi, tüm girişimci, araştırmacı ve projeci öğrencileri, akademisyenleri ve sanayicileri işbirliğine davet ediyor…

YTÜ TEKNOLOJİ TRASNFEROFİSİ KURULDU

yıldızlarnisan/14

Page 25: Yildizlar - Sayi 14

Söz konusu amaçlar doğrultu-sunda, TÜBİTAK ve Bakanlıklar bün-yesindeki ulusal araştırma fonları ve Avrupa Birliği uhdesinde bulu-nan araştırma fonları Türkiye’deki akademik araştırmalara ve Ar-Ge projelerine finansal destek kayna-ğı olmaktadır. Bu araştırma fonları içerisinde bulunan birçok çağrı al-tında, temel akademik araştırmalar ve ticari ürünlerin geliştirilmesine yönelik üniversite-sanayi ortaklık-ları teşvik edilmektedir. Sektörün iş gücü ihtiyacını karşılayacak insan kaynağının sağlanması, sanayinin bilgi altyapısı geliştirilirken, üniver-sitelerimizin de Ar-Ge altyapısının iyileştirilmesi bu teşviklerin ana amaçları arasındadır.

Bu gelişmelerin en yoğun yaşan-dığı yerler, Üniversite bünyelerinde kurulan Teknoloji Geliştirme Bölge-si olarak adlandırılan Teknopark-lardır. Oldukça yeni sayılabilecek

bir kavram olarak, Teknoparkların etkinliğini arttırmak ve üniversite-sanayi arasındaki teknoloji paylaşı-mını hızlandırmak için bu halkaya Teknoloji Transfer Ofisleri (TTO) dâhil edilmiştir.

YTÜ Teknopark TTO, üniversi-temizin araştırma ve geliştirme alt yapısını güçlendirmek, proje yap-ma kültür ve kapasitesini arttırmak, üniversitede araştırma yapan öğre-tim elemanlarının ve öğrencilerin araştırma projelerine destek sağla-yan ulusal/uluslararası kurumların kaynaklarından en verimli biçimde faydalanabilmelerini sağlamak, üniversite-sanayi işbirliğini koordi-ne etmek amacıyla kurulmuştur.

YTÜ Teknopark TTO’nun strate-jik vizyonu, bilim ve teknoloji ala-nında ülkemizin önde gelen kurum-larından biri olan Üniversitemizde, var olan araştırma potansiyelinin daha etkin kullanılmasına katkıda bulunarak öğretim elemanlarımı-

zın ulusal ve uluslararası başarılara imza atmalarını sağlamaktır.

İstanbul ilinde yerleşik olmakla birlikte Marmara Bölgesi ve tüm Türkiye’ye hizmet verecek olan YTÜ Teknopark TTO, öncelikli ola-rak Enerji, Makine İmalat, Elektrik-Elektronik, Bilişim, Malzeme, Kimya, Nanoteknoloji, Gıda, Çevre, İnşaat, Mimarlık ve Şehircilik, Ulaşım ve Haberleşme, Otomotiv, Biyotekno-loji ve Denizcilik alanlarında hizmet vermeyi planlamaktadır.

Sanayi sektörünün il temelli ih-tiyaç ve sorunları arasında rekabet gücü, verimlilik, girdi maliyetleri, kaynak yaratamama gibi kurum-sal nedenlerin yanı sıra kentleşme (kentsel dönüşüm), çevre, enerji tüketimi, ulaşım, turizm (kıyı alan-larının kullanımı) gibi kentsel so-runlar sayılabilir. Bunların yanı sıra özellikle KOBİ’lerin karşılaştığı,

25

TTO kurucuları: Soldan, Dr. G. Yücesan, Dr. C. Kaya, Dr. Z. Işık, Dr. T. Yılmaz (TTO Koordinatörü), Dr. Ö.Ü. Çolak,Dr. Ş.N. Engin – TTO Yıldız Binası

yıldızlarnisan/14

Page 26: Yildizlar - Sayi 14

.Patent ve faydalı model başvu-ru ve uygulamaları,

.Ar-Ge ve Ür-Ge desteklerinin kullanımı,

.Marka oluşturma ve destekler-den faydalanmak için gerekli işlet-melerde bürokrasinin fazla olması gibi sorunların çözümüne yönelik çalışmalar ve bunlar için gerekli pro-fesyonel destek YTÜ Teknopark TTO tarafından sağlanacaktır.

Stratejik Planlama çalışmalarını bu doğrultuda Ar-Ge/inovasyon ve üniversite-sanayi işbirliği odaklı ye-niden yapılandıran Yıldız Teknik Üni-versitesi, benzer yaklaşımın tüm alt birimlerinde yaygınlaşarak kurum-sallaşması yönünde çalışmalarını sürdürmektedir. Üniversitenin lider-liği, güçlü desteği ve sorumluluğun-

da, yenilikçi ve girişimci üniversite misyonu kapsamında, YTÜ Tekno-park TTO; adaptif, esnek, özerk, ara-yüz olmayı iyi beceren, güven veren, her iki tarafı çok iyi anlayabilen nite-likli, becerikli insan kaynağına sahip olmaya büyük önem vermektedir.

Mezunların girişimci öğrenciler ile birlikte olabilecekleri ortamlar oluşturularak “mentorluk” ve reh-berlik hizmetleri öne çıkarılacaktır.

YTÜ Teknopark TTO tarafından yürütülen faaliyetler hem bilginin paylaşımını arttıracak hem de uzun vadede ülke çıkarlarına fayda sağ-layacak biçimde en doğru teknoloji transferinin ortak akıl doğrultusun-da araştırmacı ve sanayici arasında köprü kurmasını sağlayacaktır. Bu bağlamda YTÜ Teknopark TTO’da modül bazında bir yapılanma kurul-muştur. Hizmet verilecek modüller

şunlardır:

.Farkındalık, tanıtım, bilgi-lendirme ve eğitim hizmetleri

.Destek programlarından ya-rarlanmaya yönelik hizmetler

.Proje geliştirme/yönetim hiz-metleri (üniversite sanayi işbirliği hizmetleri)

.Fikri Sınai Mülkiyet Hakları (FSMH) Yönetimi ve Lisanslama Hiz-metleri

.Şirketleşme ve Girişimcilik Hiz-metleri

.Yıldız Teknopark Teknoloji Transfer Ofisi, tüm girişimci, araştır-macı ve projeci öğrencileri, akade-misyenleri ve sanayicileri işbirliğine davet etmektedir. A

teknoloji

26 yıldızlarnisan/14

Page 27: Yildizlar - Sayi 14

27

Bu yıl bilim,sanayi ve teknoloji bakanlığı tara-fından ilki düzenlenen “Üniversite Sanayi İşbirliği Zirvesi”nde YTÜ rektörü sayın Prof. Dr. İsmail YÜK-SEK, “Üniversite Sanayi İşbirliğinde 2023’e Doğru” konulu panelde tüm rektörler adına konuşma yaptı. YÜKSEK konuşmasında, üniversite sanayi işbirliğinin önemini vurgulayarak; ülkemizin 2023 vizyonunda önemli bir yeri olan sanayinin, üniver-sitelerle işbirliği ile ülkemizin bu hedeflerini daha iyi yakalayacağını kaydetti.

Zirve’ye, Bilim Sanayi ve Teknoloji BakanıNihat Ergün, YÖK Başkanı Prof. Dr.Gökhan Çetinsaya ve

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak ko-nuşmacı olarak katıldı.

Ardında düzenlenen panelde, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nazif Zorlu, Savunma Sa-nayi Müsteşar Yardımcısı Sedat Güldoğan, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek ve Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bö-lüm Başkanı Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu ile bir-likte panelist olan Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, üniversite-sanayi işbirliğine yönelik paylaşımda bulundu. A

Rektör Yüksek, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın düzenlediği “Üniversite Sanayi İşbirliği Zirvesi”nde Üniversite rektörleri adına konuşma yaptı.

etkinlik

ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ ZİRVESİ

yıldızlarnisan/14

Page 28: Yildizlar - Sayi 14

YTÜ’DEN HİDROJEN VE GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ÇALIŞAN TEKNE

Geçtiğimiz günlerde, otomobil ve deniz araçlarına dolum yapabilen hidrojen dolum tesisinin açılışına, YTÜ tarafından yapılan “Hidrojen ve Güneş Enerjisi ile

çalışan tekne” damgasını vurdu…

28

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve UNIDO-ICHET işbir-liğiyle hizmete açılan Türkiye’nin ilk hidrojen dolum is-tasyonunun açılışı İBB Başkanı Kadir Topbaş tarafından yapıldı. Otomobil ve deniz araçlarına dolum yapabilen tesisinin açılışında, Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından yapılan “Hidrojen ve Güneş Enerjisi ile çalışan tekne” ilk kez hidrojen dolumu yapılan deniz taşıtı oldu.

Başkan Kadir Topbaş, Türkiye’de ilk defa sadece oto-mobillere değil, deniz araçlarına da dolum yapabile-cek hidrojen dolum tesisinin açılışında, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin hem güneş hem de hidrojen enerjileriyle çalışan teknesini anlatarak ilk dolumu gerçekleştirdi.

Öğrenci projeleri kapsamında gerçekleştirilen tekne, 8.5 kW’lık bir yakıt pili ve 1.1 kW güneş panellerinden enerjisini alarak elektrik motoru ile sevk edilmekte. A

haber

yıldızlarnisan/14

Page 29: Yildizlar - Sayi 14

YILDIZLILARA ANKARA’DA5 YILDIZLI HUZUREVİ

YTÜ Vakfı Ankara Şubesi, yeni bir sosyal projeye daha imza atarak, Ankara’da huzurevi çalışmalarına başladı.

29

Yıldız Teknik Üniversitesi Vakfı, yeni bir sosyal projeye daha imza attı. Yıllar öncesinde tasarla-nan, yaşlı mezunlarımızın ihtiyaç duyduğu önemli projeyi gerçekleştirmek amacıyla, TOKİ’den top-lam 24000m2 olan iki adet arsa satın alan YTÜ Vakfı Ankara Şubesi, Ankara’da yapılacak huzurevi çalışmalarına başladı.

Arsa temini konusunda, YTÜ Vakfı Kurucu Baş-kan Vekili, Sanayi ve Teknoloji Eski Bakanı Ali Coş-kun ile Vakıf Ankara Şube Başkanı Ahmet Sarıgül tarafından, YTÜ Mezunu olan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar makamında ziyaret edildi.

Ziyarette, Erdoğan Bayraktar’a Yıldız Teknik Üniversitesi 100. kuruluş yılı anısına hazırlatılmış özel bir hediye ile diploma sunuldu. İhtiyaç olunan arsaların temini ve bedelinin bir kısmının bağışlar-la sağlanması hususunda söz alındı.

TOKİ’de görevli yıldızlıların da ilgilenmeleriyle imar planında yer alan ÖZEL SAĞLIK KURULUŞU VE HUZUREVİ arsaları temin edildi.

Avan proje çalışmaları hızla sürdürülmekte, inşaat için gerekli kaynak temini çalışmalarına devam edilmektedir. Gerek fiziki gerekse hizmet kalitesi itibariyle Ankara ve Türkiyede marka oluş-turulmaya çalışılmaktadır. A

yıldızlarnisan/14

Page 30: Yildizlar - Sayi 14

YILDIZ TEKNİKEZBER BOZDU

Kapılarını halka açan Yıldız Teknik Üniversitesi, Esenler Belediyesi işbirliği ile gerçekleşen Anne Üniversitesinin ilk mezunlarını verdi. Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan konuşmasında, kapılarını halka açarak hayatın her alanında eğitim veren YTÜ Yönetimine teşekkür etti…

Esenler Belediyesi ile Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) işbirliğinde hayata geçirilen Anne Üniversitesi’nin mezuniyet törenine

katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin kapılarını halka açarak ezber

bozduğunu söyledi.

30

sosyal sorumluluk

Yüksek:KALKINMANINYOLU ANNELERDENGEÇER.

yıldızlarnisan/14

Page 31: Yildizlar - Sayi 14

31

Yıldız Teknik Üniversitesi Da-vutpaşa Avrupa Kültür Başkenti Kongre Merkezi’nde gerçekleşen Anne Üniversitesi I.Dönem Me-zuniyet Törenine; Başbakan Re-cep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun eşi Gül Mutlu, YTÜ Rektörü İsmail Yüksek, Esen-ler Kaymakamı Nazım Madenoğ-lu, Esenler Belediye Başkanı Meh-met Tevfik Göksu, Milletvekilleri ve çok sayıda davetli katıldı.

Mezuniyet töreni öncesinde Anne Üniversitesi’nden mezun anneler, YTÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Yard. Doç. Dr. Gonca Zeren’den “Çocukla ço-cuk olmak” konulu son derslerini Emine Erdoğan’ın katılımıyla bir-likte dinlediler.

Törende konuşan Esenler Be-lediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, İnsan hayatında ilk öğret-menin anneleri olduğunu belirtti-ği konuşmasında, “Bir erkeği eği-tirsek bir kişi faydalanır; ama bir anneyi eğitirsek bir toplumu eğit-miş olacağız. Bizim inşa etmek istediğimiz bilgi şehri böylelikle kurulacak” dediği konuşmasında kapılarını Esenlerli Annelere açan YTÜ Rektörü İsmail Yüksek’e te-şekkür etti.

YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, kadınların eğitimi ve top-lumla bütünleşmesi yönünde ger-çekleştirilen projelerin umutları artırdığını ifade ettiği konuşma-sında, Anne Üniversitesi projesi-nin de bu yolda atılmış önemli bir adım olduğunu belirterek, anne-lerin gösterdiği medeni cesaretin ve performansın her türlü övgü-nün üzerinde olduğunu söyledi. Prof. Dr. İsmail Yüksek konuşma-sına şu cümlelerle devam etti:

“Kalkınmış ve gelişmiş bir

toplum olma ideali, kadınlarımız olmadan mümkün değildir. Do-layısıyla kadının olmadığı ya da ihmal edildiği toplumların sağ-lıklı olması ve gelişim göstermesi düşünülemez. Bu nedenle, ka-dınlarımızın her koşulda baş tacı edilmeleri ve hak ettikleri saygıyı görmeleri esastır.

Bir düşünür “Bir uygarlığın se-viyesini ölçmek isterseniz, derhal kadının hayat şartlarına bakın” der. Kadınlarımızın eğitimi, top-lumla bütünleşmesi ve istihdamı konusunda Bakanlığımız tarafın-dan planlanan ve gerçekleştirilen projeler gelecek için umudumuzu arttırmaktadır. Bu konuda devle-timiz ve sivil toplum örgütlerinin birlikte hareket etmeleri ve üni-versitelerin de bu tür projelere destek vermesi büyük önem ta-şımaktadır. Anne Üniversitesi eğitim projesi bu hedefe ulaşmak için atılmış önemli bir adımdır.”

Eğitim esnasında bazı anne-lerin, “asıl eğitime babaların ih-

tiyacı var” sözlerinin kulağına geldiğini ifade eden Yüksek, “pek haksız sayılmazlar ama kendileri-ne önemli bir tespiti hatırlatmak istiyorum.

“Eğer bir erkeği eğitirsen, sa-dece bir kişiyi eğitmiş olursun. Ancak, bir kadını eğitirsen, tüm aileyi ve tüm toplumu eğitmiş olursun” dedi.

Yıldız Mezunu Annelerin so-rumluluğunun daha da arttığını söyleyen Rektör Yüksek, sözlerini şu cümlelerle sonlandırdı:

“Çocuklarınıza üniversiteli an-neler olarak örnek olmak zorun-dasınız. Bir Yıldız mezunu olarak, Üniversitenizin kapılarının sizler için ardına kadar açık olduğunu asla aklınızdan çıkarmayın. Esen-ler Belediye Başkanımıza annele-rimizin eğitimi konusunda böyle anlamlı bir projeye öncülük etti-ği için çok teşekkür ederim. Tabi Başkanımızın bu hassasiyeti bizi hiç şaşırtmadı. Çünkü, kendisi iyi bir Yıldız mezunudur.”

yıldızlarnisan/14

Page 32: Yildizlar - Sayi 14

32

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan mezuniyet ve kep atma töreninin hemen öncesinde yaptığı ko-nuşmada, Anne Üniversitesi projesi-

ne katılan anneleri, etkinliği düzenleyen Esenler Belediyesi’ni ve YTÜ akademisyenlerini tebrik etti. Erdoğan, Üniversitelerin halktan kopuk olmama-sı yönünde, adeta ezber bozan bir anlayışa sahip olan YTÜ Rektörü İsmail Yüksek’e teşekkür ettiği konuşmasında, Esenler Belediyesi ve YTÜ işbirli-ğiyle gerçekleştirilen bu eğitim programının anne-leri daha sağlıklı, donanımlı ve birikimli hale geti-receğini, çocukların da bundan olumlu bir şekilde etkileneceğini belirtti.

Türkiye’de bir ilk niteliği taşıyan “Anne Üniversitesi”nin, annelere çocuk yetiştirirken yardımcı olacak bilgiler öğ-rettiği gibi kendileri için de hayata dair pek çok konu-da fayda sağlayacağına inandığını belirten Erdoğan, bu eğitim faaliyetinin gelecek adına önemli ve değerli so-nuçlar doğuracağını, tüm belediyelere ve üniversitelere örnek teşkil edeceğini kaydetti. Erdoğan, “Anneler, an-nelik duygusunu tecrübe ve bilimle ne kadar buluştura-bilirlerse, annelik vazifesi de o kadar sağlıklı ve nitelikli olacaktır” diye konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından Esenler Belediye Baş-kanı Göksu ve YTÜ Rektörü İsmail Yüksek, günün anısına Erdoğan’a birer hediye takdim ettiler. Tören, diplomala-rını Emine Erdoğan’ın elinden alan Anne Üniversitesinin mezunlarının keplerini havaya atmasının ardından sona erdi. A

Emine Erdoğan:ANNELİK VAZİFESİNİTELİK KAZANACAK.

sosyal sorumluluk

yıldızlarnisan/14

Page 33: Yildizlar - Sayi 14

33

Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsün-de okuyan öğrenciler okuldaki çekimlere alışık ol-duğu halde, “Yetenek Sizsiniz Türkiye”nin çekimle-rindeki kadar şaşırtıcı anlar dikkat çekti. Acun Ilıcalı ve ekibi, 4 farklı çekimle programını yıldızlı öğren-cilerle renklendirdi.

Jüri ve yarışmacılar çıkmadan önce Mevlüt Aca-roğlu mikrofonu eline aldı ve seyircileri iyice havaya soktu ve yaklaşık bir saat boyunca gerek DJ’lik ya-parak gerekse ufak yarışmalar düzenleyerek salon-daki enerjiyi oldukça yükseltti. Asıl şov Acun Ilıcalı, Hülya Avşar ve Sergen Yalçın’ın yerlerini almasıyla başladı. Şarkıcılar, dansçılar, sihirbazlar, güç göste-risi ve kumla resim yapanlar, dahiler derken iki gün boyunca çok çeşitli gösteriler izlendi.

HANİ BURASI YILDIZ TEKNİK YA! Çok beğenilen gösteriler de oldu, hüsrana uğra-

tan gösteriler de. Özellikle Konya’dan katılan mate-matik öğretmeni Hasan Aksu’nun yaptığı işlemler, sorduğu sorular ve öğrencilerle olan diyaloğu izle-yenlerin unutamayacağı anlar yaşamalarına sebep oldu. Hasan Aksu’nun Yıldız Teknik Üniversitesi’nde hazırlık okuyan Baran’la girdiği atışma kendisini zor durumda bırakırken istemeden de olsa Baran’ın

okulda kahraman ilan edilmesini sağ-ladı. Özellikle Baran’ın söylediği “Hani burası Yıldız Teknik ya!” sözü okul için adeta bir slogan haline dönüştü.

Bunun yanı sıra Acun Ilıcalı’nın İstanbul’da sadece Yıldız Teknik’te çe-kim yaptığını belirtmekte fayda var. Acun Ilıcalı amcasının Yıldız Teknik Üniversitesi’nin eski öğretmenlerinden olduğunu ve bu sebeple Yıldız Teknik Üniversitesi ile farklı bir bağı olduğu-nu vurgulayan sözleriyle seyircilerden büyük alkış aldı. Seneye tekrar çekim yapmaya gelir mi bilmiyoruz ama ge-

lirse Yetenek Sizsiniz ekibi bu sefer katılacak olan yarışmacıları özel olarak seçecektir. Ee! Ne de olsa burası Yıldız Teknik Üniversitesi. A

YETENEK SİZSİNİZ’İNYILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İLE SINAVI!

haber

yıldızlarnisan/14

Page 34: Yildizlar - Sayi 14

BU ENGELLİLERDE HAYAT VARYTÜ öğrencileri tarafından hazırlanan programda Yıldızlı öğrenciler ve engelliler

bir araya gelerek, hem farkındalık yaratmak yolunda önemli adımlar attılar, hem de bir arada eğlendiler…

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü 2. Sı-nıf öğrencileri tarafından hazırlanan 3 Aralık Dünya Engelliler Günü programı renkli görüntülere sah-ne oldu. Yrd. Doç. Dr. Ş. Gonca Zeren önderliğinde hazırlanan programa katılan İBB Zihinsel Engelliler Mehter Takımı, Yıldızlı öğrenciler tarafından büyük ilgi gördü.

İlk olarak YTÜ Davutpaşa Kampüsü Orta Bahçe’de verdikleri konserle büyük alkış alan bu özel mehter takımı, etkinliğin düzenlendiği salondaki canlı, ha-reketli ve bir o kadar da eğlenceli gösteriyle günün anlam ve önemine dikkat çekti.

Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. İbra-him Kocabaş “engellilere yönelik önemli çalışmalar yapılsa da, yeterli olmadığı, yeni düzenlemeler için çalışmaların sürdüğünü ifade ettiği” konuşmasında, öğrencilerin böyle bir program düzenleyip, “ Farkı-na Varalım” dedikleri için çok mutlu olduğunu ifade etti.

Down Sendromu Vakfı’nın yöneticisi ve aynı za-manda oyuncu Deniz Özkan’ın babası Erkan Özkan ise konuya bir baba olarak yaklaştı ve konuşmasın-da özellikle farkına varmanın ötesinde, insanların engelli vatandaşların yaşamına ne kadar dokundu-

ğu irdeledi. Etkinliğe katılan bir diğer önemli isim olan Ampu-

te Futbol Takımı Antrenörü Ahmet Türkcan, Ampu-te Futbol Takımının başarılarına rağmen, insanların ilgisizliğinden şikayetçi oldu. Üç dünya üçüncülük-leri olmalarına rağmen, bunun diğer futbol maçları kadar ilgi uyandırmadığını ifade eden Türkcan, takı-mından ve takımının neleri başardığından bahsetti.

Programın devamında YTÜ Davutpaşa Elektrik Elektronik Fakültesi salonunu bayram yerine çevi-ren öğrenci ve engelliler hep birlikte çalıp söyledi-ler.

Programı düzenleyen YTÜ Öğrencilerinden Fat-ma, Sümeyye, Ayça ve Şeyda, bu programı yapmaya nasıl karar verdiklerini şu cümlelerle ifade ettiler:

Aslında her şey “Özel Eğitim” dersinde verilen bir ödevle başlamıştı. Bu ödevde, engellere rağmen başarıya ulaşmış insanları araştırmamız istenmiş-ti. Neden biz bu araştırdığımız insanları duyurarak herkesle bir şeyler paylaşmıyoruz dedik ve farkın-dalık kazanma ve kazandırma düşüncesi ile ekipler oluşturarak böyle bir program yapmaya karar ver-dik. Bu kararımızı destekleyen Eğitim Fakültemize ve her türlü etkinliğimizde bizlere destek olan Rek-törümüze teşekkür ederiz. A

34

etkinlik

yıldızlarnisan/14

Page 35: Yildizlar - Sayi 14

YTÜ’DEN EN BÜYÜK EBRU SERGİSİ

Bugüne dek Türkiye’de açılmış en büyük ebru sergisini açmaya hazırlanan YTÜ öğrencileri, satışa sunulan eserlerin tüm geliri hayır kurumlarına bağışlayacaklar…

35

Yıldız Teknik Üniversitesi’nin en aktif kulüple-rinden olan Plastik Sanatlar Kulübü, hummalı bir çalışma içerisinde. Kulüp, ebru dünyasında büyük ses getirecek bir organizasyon başlatıyor ve tüm sanatçıları, amatör ruhlu ebrucuları ve sanatse-verleri bu etkinlik için destek vermeye davet edi-yor. YTÜ öğrencileri Yüzyılımızda tekrar eski şanını kazanan kadim Türk sanatı olan ebrûnun yaşayan bütün ustalarını ve öğrencilerini bir araya getirerek karma bir sergi açacaklar. Serginin fiziksel büyük-lüğü ve katılan sanatçı sayısı ise Yıldızlı öğrencilere destek verecek olan sergi salonlarına bağlı.

“Daha önce ebru adına dünyada açılan tüm karma sergiler sadece birkaç sanatçının eserlerini kapsıyordu. Ama biz iletişime geçebildiğimiz kadar çok sanatçıdan eser toplamaya çalışıyoruz. Sergi salonu kapasitesince 200 300 hatta 500 sanatkâr ve amatörden eser alınabilir. Sergiye akademik ça-lışma statüsü kazandıran niteliği ise amatör ruhlu ebruzenlerin de da bu sergide yer bulma şansının olması. Böylelikle usta-çırak ilişkisinde sanatçıların esin kaynakları ve kesiştikleri noktalar tam ve net

olarak gözlemlenebilecek” diye konuşan Kulüp Başkanı Fatih Erdoğmuş, serginin önemine vurgu yaparak sözlerine şöyle devam etti:

“Bizim böyle büyük bir etkinliğin altından kal-kabilecek bir bütçemiz yok. Tüm sanat dostu fir-maları ve iş adamlarını bize destek vermeye davet ediyoruz. Sergilenen nadide eserler sergi sonun-da satılarak hayır kurumlarına bağışlanacak. Bizim maddi hiçbir çıkarımız yok. Fakat üzülerek söylü-yorum ki iletişime geçtiğimiz sergi salonları ve or-ganizatörler ne bu hayır işinin, ne de sanat dün-yasına verilecek böyle bir armağanın ciddiyetinin farkında değil.”

Özellikle büyük sergi salonlarından, salon ko-nusunda ilgi ve destek bekleyen gençler sergile-rinin adını, sponsor ve destek verecek kurumlara göre belirleyecekler.

YTÜ Plastik Sanatlar Kulübü, geçtiğimiz ay dü-zenlenen Ebru Günleri etkinliğinde, ‘Jüri Özel Ödü-lü’ almış, diğer ebru severlerle birlikte dünyanın en büyük ebrusu rekor denemesinde bulunmuş ve Guiness Rekorlar kitabına girmişti. A

etkinlik

yıldızlarnisan/14

Page 36: Yildizlar - Sayi 14

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’NDEDOĞUM TELAŞI

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Yıldız Kampüsü bir anneve yedi yavrusuna kucak açtı…

36

haber

Babalarının terk ettiği yavrulara anne bakıyor ve emzirdiği yavrularını bir an olsun yalnız bırakmıyor. Henüz isim koyulmayan yavrulara öğrenci-ler kendi aralarında isimler buluyor.

YTÜ Yıldız Kampüsü Makine Fakültesi yanında doğum yapan sokak köpeğine üniversite öğ-rencileriyle personel sahip çıktı. Soğukların iyice kendini göster-diği bu günlerde genç anne ve yavrularının sokakta kalmasına dayanamayan YTÜ yönetimi Ma-kine Fakültesi yanında bir kulübe yaptırdı. Kuş ve köpek resimleriy-le süslenen küçük şirin kulübeye üniversite personeli ve öğrenci-leri sahip çıkıyor. Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı başta olmak üzere idari birimler ve öğrenci-ler, kendi aralarında topladıkla-rı paralarla mama ve süt alarak minik yavruların beslenmelerini sağlıyor, bakımlarını yapıyorlar. Henüz ilk aylarını dolduran yav-ruların sağlıkları gayet iyi. Yıldız Teknik Üniversitesi artık onların yuvası.

yıldızlarnisan/14

Page 37: Yildizlar - Sayi 14

REKTÖR YÜKSEK;MOLOTOF ATMA TWEET AT

37

haber

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’NDEDOĞUM TELAŞI

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Yüksek, “öğrencilerimiz tabii ki sadece ders çalışmayacak. Aşkları, hobileri, siyasi görüşleri, ideolojileri de olacak ve bunları ifade

edecekler. Ama çevresindekilere ve kendilerine zarar vermeden” dedi…

Üniversitelerin sorunlarla değil, akademik gelişmeler, bilimsel ve sosyal başarıları ile anıl-ması gerektiğini söylen Yıldız Teknik Üniversi-tesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Türkiye’nin gündemine oturdu. Rektör Yüksek, yazılı ve görsel basında geniş yer bulan “Motof atma Tweet at” başlıklı yazısında şu hususlara de-ğindi:

“Zaman zaman üniversitelerimizde meyda-na gelen olaylar bizi her anlamda üzmekte. Biz akademisyenler olarak üniversitelerin olaylar-la değil, başarılarımızla anılmasını istiyoruz. Gençlerimiz o kadar güzel işler yapıyorlar ki inanın bunu hak ediyorlar.

Ayrıca biz, gençler sadece derslerine çalış-sınlar demiyoruz. Yaşamın her alanında olacak-lar, hem de aktif şekilde olmalılar. Aşık olacak-lar, spor yapacaklar, hobileri olacak, siyasetin de içinde olacaklar, ideolojileri dahilinde mü-

cadelelerini de edecekler, hoşla-rına gitmeyen kararları protes-to da edecekler. Ama bir şey var ki bunu molotofkokteyli ile taş ve sopayla yapıp, çev-relerine de, çevrelerindeki-lere de kendilerine de zarar vermeyecekler. Görüşlerini demokratik yollardan ifade edecekler. Gidip muhataplarıyla uygun pozisyonlarda görüşebilir-ler, mail atabilirler, tweet atabilirler. Bakın bu açıklamalarımızın ardından twitter hesabıma tweet yağıyor. Biz bunlara tek tek cevap veri-yoruz. Yeter ki kendilerini demokratik yollarla ifade etsinler, zarar vermesinler, twit atsınlar taş, molotof ya da yumurta atmasınlar.”

twitter.com/yildizEdutwitter.com/yukseki

yıldızlarnisan/14

Page 38: Yildizlar - Sayi 14

İK DİREKTÖRLERİÜNİVERSİTELİLERLE BULUŞTU

YTÜ KVK tarafından düzenlenen seminerde, ticaretin insan kaynakları yöneticileri ile öğrenciler bir araya gelerek, mezuniyet sonrasında

yapılabilecekler konusunda fikir alışverişinde bulundular…

38

seminer

2010-2011 döneminde, Türkiye’deki bütün öğrenci ku-lüplerinin bağlı bulunduğu sosyal bir platform olan Üniaktivite’nin düzenlediği en aktif kulüp yarış-masında, iş ve kariyer alanında en aktif kulüp seçilen Yıldız Teknik Üniversitesi Kalite ve Verimlilik Kulübü’nün 15 projesinden biri olan Seminer ve Eğitim Projesi, İnsan Kaynakları Seminerleri’nin 3.sünü düzenledi.

Yıldız Teknik Üniversitesi Kalite ve Verimlilik Kulübü’nün (YTÜ KVK)

düzenlediği son etkinlikte, iş dün-yasının önde gelen şirketlerinin İnsan Kaynakları Direktörleri ve Müdürleri gençlerle deneyimleri-ni paylaştılar. Johnson&Johnson İnsan Kaynakları Direktörü De-met Hatipoğlu Akman, Aygaz İn-san Kaynakları Sorumlusu Pınar Tayyar Yazıcı, Microsoft Interna-tional İnsan Kaynakları Direktörü Özlem Bulut Işıkara ve Penti İn-san Kaynakları Direktörü Aysun Yavuzer’in konuşmacılar arasında yer aldığı etkinlik, 120 katılımcıyla gerçekleşti.

İnsan Kaynakları ile ilgili olarak en çok merak edilen konu başlık-larının yer aldığı etkinliğin gün-dem maddeleri İnsan Kaynakları Yönetimi, Başarılı Bir İş Görüşmesi İpuçları, CV Doldurmanın Püf Nok-taları, Stratejik İnsan Kaynakları ve Ölçümleme konuları üzerine şekillenirken, gençlerin, özellikle mezun olduktan sonra yapması gerekenler, işe alım süreçlerin-de dikkat edilmesi gerekenler ve davranış şekilleri sorularına yanıt verildi.A

yıldızlarnisan/14

Page 39: Yildizlar - Sayi 14

VALİ MUTLU’DAN ÜNİVERSİTEMİZE ÖVGÜ Basın Danışmanları Platformu’nun

mensupları, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’yu makamında ziyaret etti. İstanbul Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Nazır Şentürk ile Va-lilik Basın Danışmanı Bekir Kaplan’ın da katıldığı görüşmede Yıldız Teknik Üniversitesi’ni, Rektör Basın danış-manı Ümit Sanlav temsil etti.

Basın ve Medya ile ilişkiler konu-sunda önemli bilgiler vererek dene-yimlerini aktaran Vali Mutlu, enfor-masyon çağında bilgi kirliliğinden uzak durarak iletişim sistemi kurma-nın zorluklarını belirttiği konuşmasın-da, “İletişim, hayatın ve anlaşabilme-nin esasıdır. Hem idare yönüyle, hem vatandaş yönüyle doğru diyaloglar kurulmalı, geliştirmeli. Valinin, baş-kanın, ya da temsil edilen yöneticinin en yakınındaki kişi, basın temsilcisidir.

İyi bir basın kadrosu olmalı, doğru di-yaloglar kurulmalıdır” dedi.

“YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SADECE ÖğRENCİ

YETİŞTİRMİYOR”

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Basın Danışmanı Ümit Sanlav, Vali Hüseyin Avni Mutlu’ya, Üniversite-de yürütülen eğitim faaliyetlerinin yanı sıra, Türkiye’nin hedeflerinden olan Teknolojik Bağımsızlık, AR-GE ve üretim konusundaki çalışmalarla ilgili bilgi aktarımında bulundu.

Yıldız Teknik Üniversitesinin ça-lışmalarını yakından takip ettiğini ifade eden Vali Mutlu, Rektör İsmail Yüksek yönetimindeki Yıldız Teknik Üniversitesi’nin sadece öğrenci yetiş-tirmek değil, Üniversite - Sanayi işbir-

liği başta olmak üzere pek çok önemli konularda çalışmalar yürüttüğünü belirtirken, bu çalışma ve başarıla-rından dolayı Rektör İsmail Yüksek ve tüm Yıldız ailesini tebrik etti. A

haber

39yıldızlarnisan/14

Page 40: Yildizlar - Sayi 14

MİMARLIK FAKÜLTESİ’NDEİLHAM VERİCİ KONUŞMALAR

40

etkinlik

Yıldız Teknik Üniversitesi Mi-marlık Fakültesi Connect –Colla-borate – Create semineri kapsa-mında Amerika’dan misafirlerini ağırladı. Yıldız Teknik Üniversitesi ve TÜBİTAK tarafından destek-lenen seminere YTU Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Soygeniş ve Doç. Dr. Çiğdem Pola-toğlu ev sahipliği yaptı.

Misafirler arasında, Frank O. Gehry & Associates ile 25 yıl ça-lıştıktan sonra Los Angeles’ta EC3 adındaki kendi stüdyosunu kurmuş ve Guggenheim Bilbao Müzesi gibi birçok projede çalışmış olan Edwin Chan; Harvard Graduate School of Design’da öğrenimini tamamlaya-rak Amerika’da profesyonel hayatı-nı sürdürmekte olan ve seminerle-rin düzenlenmesine büyük katkıda

bulunan Burak Pekoğlu; Yale Scho-ol of Architecture’da eğitimini yeni tamamlamış ve Amerika’da mimar-lık yapmakta olan Miroslava Brooks ve yine Amerika’da profesyonel hayatını sürdüren Arjantinli mimar Carlos Beghetti bulunmaktaydı. Dört kişilik grup iki gün süren se-minerler boyunca bir grup öğrenci ile deneyimlerini ve düşüncelerini paylaştılar.

Edwin, Burak, Miroslava, Carlos ve Mimarlık Fakültesi’nden öğren-ciler kendi projelerini sunmanın yanında sunum sonrası diyaloglar-la değişik konular üzerine tartışma imkânı buldular.

Connect – Collaborate – Crea-te seminerinin 20 Kasım Salı günü gerçekleştirilen ilk gününde öğren-cilerden Ersin Abay, Mina Öner ve

Amir Hossein Etamadi projelerini sundular. Dört misafirin de yorum-larının dinlendiği ilk günde Miros-lava Brooks Yale Üniversitesi’nde sunduğu bazı projelerini Asya kıta-sına gerçekleştirdiği seyahatlerdeki gözlemleriyle ve mega şehirler ko-nusundaki araştırmalarıyla birleşti-rerek sunarken Edwin Chan de ünlü Guggenheim Bilbao Müzesi’nin su-reci ve

gerçekleştirilmesi ile arka plan düşünceleri öğrencilerle paylaştı.

Öğrencilerden Ersin Abay semi-nere ilişkin olarak: “Genel olarak bir öğrenci jürisi tadında geçen iki gün gerçekten çok faydalı oldu. Edwin’in ve takımın da deneyimle-rini paylaşmaları, tecrübelerini ve öngörülerini aktarmaları bir öğren-ci için çok önemli. Özellikle ilgili ol-maları da kültürel açıdan etkileşimi

yıldızlarnisan/14

Page 41: Yildizlar - Sayi 14

deneyimlemek açısından güzeldi” şeklinde görüşlerini belirtti.

Mina Öner İtalya’daki değişim programında üzerinde çalışmış ol-duğu projesini sundu. Mina görüşle-rini, “Bu seminer ile bir tasarımcının kimliğini kalıplaştırılmış bir stilden ziyade kişinin tasarım problemine yaklaşımı ve özgün çözüm yolunun oluşturduğunu daha iyi anladım. Türkiye’de inşaat sektöründeki hız, müşteri profili ve eğitim süresi bizi sonuç odaklı tasarım yapmaya zor-luyor, ancak sürecin aslında sonuç kadar hatta daha önemli olduğunu Burak Pekoğlu’nun yaptığı sunum-da görmüş oldum. Ayrıca farklı kül-türlerdeki mekan anlayışının ya da aynı mekanda yapılan etkinliklerin farklı olabileceğini ve deneysel yön-

temler denemekten korkmamamız gerektiğini de öğrendim” şeklinde ifade etti.

Seminerin ilk gününde projesini sunma fırsatı bulan öğrencilerden Amir Hossein Etamadi ise düşün-celerini şu şekilde belirtti: “Edwin, Burak, Miroslava ve Carlos ile dü-şünce ve fikirlerimizi paylaşabilmek çok güzeldi. Edwin’in de ifade etti-ği gibi bu seminer ile gördüm ki iyi bir tasarımcı olmak için hayatımızı tasarlamak yeteneğine sahip olma-lıyız. Mimarlık bir süreç ve aynı za-manda bir yolculuk olduğundan bu yolculuğun tadını çıkarmalıyız.”

Seminerin ikinci oturumu ise 23 Kasım Cuma günü yapıldı. İkinci günde projesini sunma fırsatı bu-lan öğrencilerden Ece Gümüşoğlu:

“Bu organizasyonun içinde bu-lunduğum için kendimi gerçekten şanslı hissettim. Öncelikle kendi projemizi sunmak oldukça heye-can vericiydi. Deneyimli ve başa-rılı mimarlarla tasarım sürecinde yaşananları, projeler üzerinden tasarıma ilişkin yaklaşımların na-sıl olması gerektiğini konuşmak vizyonumuza ciddi anlamda katkı sağladı. Ayrıca farklı kültürlerin bir araya gelmesi ve paylaşımın artmasının kişisel anlamda insanı geliştirdiğini düşünüyorum” şek-

linde duygu ve düşüncelerini ifade etti.

Öğrenci sunumları ve sunumlara ilişkin tartışmalardan sonra, Burak Pekoğlu şu anda devam etmekte olan bir cephe projesini sunarken, Edwin Chan de önceki projelerin-den iki tanesini öğrencilerle pay-laştı. Oturumun sonunda karşılıklı diyaloglarla mimari süreçlerin ne şekilde geliştiği ve tasarıda başarı-ya ulaşmak için yapı taşlarının ne şekilde dizilmesi gerektiği tartışıldı.

Bir İstanbul ve Mimar Sinan hay-ranı olan Edwin Chan, Sinan mima-risinden de örnekler vererek kutu-nun dışında düşünme, yaratıcılık ve istekli olmanın önemi konusunda ilham verici açıklamalarda bulun-du.

etkinlik

41yıldızlarnisan/14

Page 42: Yildizlar - Sayi 14

YILDIZ’DA KENTSEL DÖNÜŞÜM BULUŞMASI

Marmara Belediyeler Birliği ve Yıldız Teknik Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen “Medya ve Halkla İlişkiler Boyutuyla Kentsel Dönüşüm Sempozyumu” Yıldız Teknik Üniversitesi Yıldız Kampüsü’nde yapıldı. Sempozyumun açılışına Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın yanı sıra; Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Belediye Başkanı Recep Altepe, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Kanal D Haber Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Birand, Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, Bloomberg HT Yayın Koordinatörü Ali Çağatay, Gazeteciler Mahmut Övür

ve Abbas Güçlü ile çok sayıda davetli katıldı.

42

etkinlik

yıldızlarnisan/14

Page 43: Yildizlar - Sayi 14

Sempozyumun açılışında ko-nuşan Bakan Erdoğan Bayraktar, Türkiye’de uzun yıllar uygulanan yanlış şehirleşme politikaları yü-zünden İstanbul, Bursa, Kocaeli gibi bir çok şehirde ciddi şehircilik ve kentsel dönüşüm problemleri yaşandığını aktardı. Bu problemle-rin katlanarak arttığını ifade eden Bakan Bayraktar, son 10 yılda gö-receli olarak gecekondu ve kaçak yapılaşmanın nispeten durduğu-nu dile getirdi. 1999’da yaşanan Marmara depreminin ardından

konut yapımına büyük bir ciddi-yet geldiğini belirten Bakan Bay-raktar, Deprem yönetmeliği ve mühendislik hizmetlerine önem verilmeye başlandığını aktaran Bakan Bayraktar, yapı denetim firmalarının görev yapmaya baş-ladığını aktardı.

BAKAN BAYRAKTAR: FIRSATÇILARI ELEMEMİZ

LAZIMKentsel dönüşüm konusunun

kendi bakanlığını çok ilgilendirdi-ğini belirten Erdoğan Bayraktar, “Türkiye’nin en önemli meselesi kentsel dönüşümdür. Bizim bunu anlatmamız, kabullendirmemiz, benimsetmemiz lazım. Gönül-lülük boyutunu yakalamamız la-zım. Vatandaşların rızasını alma-mız lazım.” dedi. Bunu yaparken vatandaşları mağdur edebilecek açık gözlülerin ayıklanması ge-rektiğini belirten Bayraktar, “Açık gözlüleri, fırsatçıları, kötü niyetli-leri de elememiz lazım. Bu bizim olmazsa olmazımızdır. Biz 60 mil-yar dolara yakın parayı enerji it-halatına veriyoruz. Geliyoruz biz bunu bizim binalarımızda yüzde 45’in kullanıyoruz. Yüzde 45’in 40’ını savuruyoruz. 8 milyar -10 milyar dolar paramız havaya gi-diyor.” ifadelerini kullandı.

KENTSEL DÖNÜŞÜME YENİ YÖNETMELİK GELİYOR

Kentsel dönüşüm uygulama yönetmeliğinin müracaatları he-men alabilmek için Mayıs ayının sonunda çıkarıldığını ancak kendi istedikleri gibi olmadığını akta-ran Bayraktar, “Yönetmeliği şim-di yeniden çıkarıyoruz. Bu hafta sonunda yada önümüzdeki hafta başında çok daha kavrayıcı, kap-sayıcı, pratik yüzü olan, uygulama tarafı olan yeni bir yönetmelik çıkarıyoruz”dedi.

BAŞKAN ALTEPE: SAğLIKSIZ MEKANDA

SAğLIKLI NESİLLER YETİŞMEZ

Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Baş-kanı Recep Altepe de, toplantı-nın amacının ortak aklı hareke-te geçirerek üye belediyelerin ihtiyaçlarına ve sorunlarına daha etkili çözüm üretmek, üye bele-diyelerin arasındaki yardımlaşma ve dayanışmayı geliştirmek oldu-ğunu söyledi. Kentsel dönüşümün vatandaşlar için keyfi değil mec-buri bir eylem olduğunu aktaran Altepe, bu gerekliliğe vatandaşı inandırmanın önemine işaret etti. Demokrasilerde vatandaşa rağmen icraat yapmanın müm-kün olmadığını aktaran Altepe,

43yıldızlarnisan/14

Page 44: Yildizlar - Sayi 14

“Kentsel dönüşüm halkla bütünle-şerek yapılmalı, eğitim ve tespitle ve oluşturulacak güçlü altyapıyla başlamalıyız. Daha sonra halkımız ikna ederek, inandırılarak, doğru faaliyetle, en önemlisi de örnek ça-lışmalarla kentsel dönüşüme inan-dırmalıyız.” dedi. Kentsel dönüşü-mün sadece Marmara Bölgesi’nin değil, Türkiye’nin tamamının soru-nu olduğunun altını çizen Altepe, “Bölgemizin genel olarak Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde olduğu düşünüldüğünde kentsel dönüşü-mün ne kadar acil bir durum arz ettiği kendiliğinden anlaşılacaktır. Hem estetikten yoksun, hem de fen ve mühendislik kurallarına uy-mayan mevcut yapı stoku, yalnızca şehirlerimizi değil, buralarda ya-şayan insanların sosyal hayatını ve iç dünyasını da tehdit etmektedir. Sağlıksız bir mekanda sağlıklı nesil-lerin yetişmesi mümkün değildir” dedi.

REKTÖR YÜKSEK ŞEHİRLİLİK BİLİNCİNE VURGU

YAPTIYTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yük-

sek de “Kentsel dönüşüm, esasen bir kent kurmak fikri ve eylemidir. Kentlerin sürekli kendilerini yenile-dikleri, yapısal dönüşümlere uğra-dıkları göz önünde bulundurulursa, dönüşümün kentin kurucu unsur-ları, sembolleri, dili ve ruhu para-lelinde gerçekleşmesi, değişimin kurucu değerlere göre yapılması önemsenmelidir. Bunun için güç-lü bir siyasi irade, bilinçli bir kent vizyonu, geçmişi, günü ve geleceği bütünleştiren bir bakış gereklidir. Bu irade, vizyon ve bakış, elbette şehir bilincini, şehir sevgisini, şeh-rin ruhunu, şehir kültürünü temel kaynak bilmeli ve uygulamalara, planlara, projelere böylesi bir ba-kışla yönelmelidir. Kentsel dönü-şüm şehir bilincinden hareket et-melidir. Şehir üzerine düşünmek, araştırmalar yapmak, ilgililerden

uygulamalara dönük bilgi almak, insanların şehirlerini sevmelerini, şehirlerine bağlanmalarını sağla-yacak enstrümanlar oluşturmak ve böylece etkili bir şehir bilinci oluş-turmak, bu bilinçten sonra kentleri dönüştürmek işine başlanmalıdır. Bilinç ve sevgi, her işin başıdır; şe-hir bilinci ve şehir sevgisi kentsel dönüşümün her an kendini kontrol edeceği, gözlemleyeceği, sorgula-yacağı ayna olmalıdır. Bu bilgiler ışığında; merkezi ve yerel yönetim-ler, sivil toplum kuruluşları, med-ya, üniversiteler ve tüm toplum katmanlarının işbirliği ve desteği sağlanarak kentsel dönüşümün gerekliliği konusunda şehir bilinci oluşturulmalıdır” diye konuştu.

HABER MERKEZLERİ DE GÖRÜŞLERİNİ AKTARDI

Kanal D Haber Genel Yayın Yö-netmeni Mehmet Ali Birand, Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkkaya, Bloomberg HT

44

etkinlik

yıldızlarnisan/14

Page 45: Yildizlar - Sayi 14

Yayın Koordinatörü Ali Çağa-tay, Gazeteciler Mahmut Övür ve Abbas Güçlü’nün konuştu-ğu ‘Kentsel Dönüşümün Halkla İlişkiler Süreci Nasıl Yönetilmeli’ oturumunun ardından, Anadolu Ajansı Haber Müdürü Zeki Gü-müş, İHA Haber Müdürü Oğuz-han Güven, Gazete Haber Türk Şikayet Hattı Koordinatörü Esra Boğazlıyan, Yeni Şafak İstihba-rat Şefi Recep Yeter ve Haber Türk TV İstihbarat Şefi Rıdvan Bıyık’ın katıldığı oturumda ‘Ha-ber Merkezlerinin Kentsel Dö-nüşüm Haberlerine Bakış Açıla-rı’ masaya yatırıldı.

SON SÖZ BELEDİYE BAŞKANLARININ

Tanınmış gazeteci ve televiz-

yoncular ile haber merkezlerinin görünmeyen kahramanlarının söz aldığı tematik oturumların ar-dından Marmara Belediyeler Bir-liği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırı-cı, Küçükçekmece Belediye Baş-kanı Aziz Yeniay, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ve Fatih Be-lediye Başkanı Mustafa Demir ko-nuşma yaptı. Aynı oturumda söz alan belediye başkanları, Kentsel Dönüşümün Halkla İlişkiler süre-cinde karşılaştığı sıkıntıları akta-rırken, medyanın kentsel dönü-şüm sürecinde aktif rol almasını istediler. A

45yıldızlarnisan/14

Page 46: Yildizlar - Sayi 14

46

haber

KENTSEL DÖNÜŞÜM SEMPOZYUMU KİTAP OLDU

Marmara Belediyeler Birliği ve Yıldız Teknik Üni-versitesi işbirliğiyle düzenlenen “Medya ve Halkla İlişkiler Boyutuyla Kentsel Dönüşüm Sempozyumu” kitap haline getirilerek belediye başkanlarına sunul-du…

Geçtiğimiz ay Yıldız Teknik Üniversitesi ve Marma-ra Belediyeler Birliği İşbirliğiyle düzenlenen, medya ve vatandaşın ilgisini kentsel dönüşüme çekmek amaçlı etkinlik, kitap haline getirildi. Bakan Erdoğan Bayrak-tar, belediye başkanları ve medya bileşenlerini bir ara-ya getiren “Medya ve Halkla İlişkiler Boyutuyla Kentsel Dönüşüm” konulu sempozyumda konuşulanlar kitap-laştırılarak, belediye başkanlarına sunuldu.

Yıldız Teknik Üniversitesi Yıldız Kampsünde düzen-lenen ve Bakan Bayraktar, YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsma-il Yüksek, MBB Başkanı Recep Altepe’nin de katıldığı sempozyumda, geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Mehmet Ali Birand’ın moderatörlüğünü yaptığı ilk otu-ruma, Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkkaya, Bloomberg HT Yayın Koordinatörü Ali Ça-ğatay, Gazeteciler, Mahmut Övür ve Abbas Güçlü katıl-mışlardı.

Birand: Riyakarlık etmeyelim, yüzbinlerce hayat kurtaralım

Birinci oturumun moderatörlüğünü yapan Mehmet

Ali Birand sunumunda “İçtenlikle söylüyorum, gelin bu defa farklı davranalım. Riyakârlık etmeyelim. Dün ilk yıkımıyla start verilen dönüşüm projesinden söz ediyo-ruz. Sırf muhalefet uğruna on binlerce insanın hayatını kurtaracak bir projeyi sulandırmayalım. Unutmayalım ki en basit depremde dahi yıkılıp altında kalanların öl-melerini engelleyecek bir proje başlatılıyor. Şimdiye kadar hiçbir siyasi iktidar böylesine cesur davranmadı. Hakkını verelim. Eminim yıkılacak on binlerce binayı kapsayacak olan bu girişimde yolsuzluklar da olacak, yanlışlar da görülecek. Gördüklerimizi yakalayalım, eleştirilerimizi yapalım. Ancak projeyi engellemek nok-tasına getirmeyelim. Bu projenin gerçekleşmesi duru-munda yüz binlerce hayat kurtarılacaktır” demişti.

Bu isimlerin dışında kitapta, diğer oturumlarda su-num yapan Anadolu Ajansı Haber Müdürü Zeki Gümüş, İHA Haber Müdürü Oğuz han Güven, Gazete Haber Türk Şikayet Hattı Koordinatörü Esra Boğazlıyan, Yeni Şafak İstihbarat Şefi Recep Yeter ve Haber Türk TV İs-tihbarat Şefi Rıdvan Bıyık ile Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ve Fatih Belediye Başka-nı Mustafa Demir de kentsel dönüşümün belediyecilik ve medya boyutuyla ilgili sunumlarına yer verildi.

YTÜ Rektörü Prof Dr. İsmail Yüksek yaptığı açıklama-da “Etkinliğimize katılarak ve haberleştirerek ülkemizin bu çok önemli sorunu konusunda farkındalık yaratma-mıza destek olan medya mensuplarına ve tüm ortak paydaşlarımıza teşekkür ederim. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın katılımıyla, konuya verdi-ği önemi gösterdiği ve belediye başkanlarımızın da su-numlarını yaptığı etkinlikte işbirliği içinde olduğumuz Marmara Belediyeler Birliği, sempozyumda yapılan su-numları kitaplaştırarak, konunun önemini bir kez daha vurgulamış oldu.

Marmara Belediyeler Birliği adına Birlik Başkanı ve Bursa Belediye Başkanı Recep Altepe başta olmak üze-re, bu örnek işbirliği için çaba gösteren tüm birlik çalı-şanlarına teşekkür ederim” dedi. A

MBB Başkanı Recep Altepe kitabın tanıtımını yaptı

yıldızlarnisan/14

Page 47: Yildizlar - Sayi 14

Türk Basının Duayenlerin-den olan Mehmet Ali Birand, önce son köşe yazsını yayın-ladı sonra hayata gözlerini yumdu. Özellikle bilgi birikim ve deneyimini gençlerle pay-laşması ile bilinen deneyimli Gazeteci Mehmet Ali Birand, geçtiğimiz ay Yıldız Teknik Üniversitesi ve Marmara Be-lediyeler Birliği işbirliğiyle düzenlenen “Medya ve halk-la ilişkiler boyutuyla kentsel dönüşüm” konulu Bakan Er-doğan Bayraktar’ın da katıl-dığı etkinlikte, deneyimlerini diğer gazeteciler, belediye başkanları ve öğrencilerle paylaşmıştı.

Birand etkinlikte; “İçtenlikle söy-lüyorum, gelin bu defa farklı davra-nalım. Riyakârlık etmeyelim. Dün ilk yıkımıyla start verilen dönüşüm projesinden söz ediyoruz. Sırf mu-halefet uğruna on binlerce insanın hayatını kurtaracak bir projeyi su-landırmayalım. Unutmayalım ki en basit depremde dahi yıkılıp altında kalanların ölmelerini engelleyecek bir proje başlatılıyor. Şimdiye ka-dar hiçbir siyasi iktidar böylesine cesur davranmadı. Hakkını verelim. Eminim yıkılacak on binlerce bina-yı kapsayacak olan bu girişimde yolsuzluklar da olacak, yanlışlar da görülecek. Gördüklerimizi yakalaya-lım, eleştirilerimizi yapalım. Ancak

projeyi engellemek noktasına ge-tirmeyelim. Bu projenin gerçekleş-mesi durumunda yüz binlerce hayat kurtarılacaktır” demişti.

Gençlere verdiği önem, babacan tavırları ve yetiştirdiği genç gazete-cilerle bilinen Duayen Gazeteci, sa-yısız başarılarla dolu onurlu meslek hayatındaki son ödülünü yine genç-lerden almıştı. Henüz geçtiğimiz hafta Yıldızlı öğrencilerin oylarıyla belirlenen Yılın Yıldızları Ödül töre-ninde “en beğenilen haber spikeri” dalında ödül almaya hak kazanan Birand, rahatsızlığı nedeniyle ödül törenine katılamamış, yerine ödü-lünü Kanal D Haber Direktörü Sü-leyman Sarılar almıştı. Ödül dola-yısıyla daha sonra Yıldızlı gençlere teşekkür eden Birand, “Ödül almak çok güzel, gençlerden almak daha güzel” demişti.

YÜKSEK: VEFAT ETMEDEN ÖNCE SON YAZISINI YAZMIŞTI

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek de Birand’ın vefatı nedeniyle duyduğu üzüntüyü ifade ettiği açıklamasında şu konulara de-ğindi: “O gerçek bir gazeteci, gerçek bir meslek aşığı ve en önemlisi de bilgi ve birikimleri-ni gençlerle paylaşmayı seven, bundan haz alan biriydi. Sayı-

sız başarı ve onurlu meslek hayatın-daki en önemli başarısı ise yetiştir-diği genç ve başarılı gazetecilerdir. Birand’ın vefat etmeden önce son köşe yazısını yazıp yayınlatması da gazeteciliği sadece meslek değil, ya-şam tarzı haline getirmesinin ironik bir ispatıdır. Vefat ettiği gün yayınla-nan yazsısında Birand, Fransa’da öl-dürülen 3 PKK’lının Diyarbakır’daki cenaze törenini “Hem polis hem PKK sınavdan geçecek” şeklinde yorumlayarak taşkınlık ve provokas-yon olmaması konusunda uyarmış ve barışa davet etmişti. Birand son yazsısında ayrıca, azınlık vakıflarının mülkiyet hakkına ve kadına yönelik şiddete de değinerek, toplumun barışa olan ihtiyacına parmak bas-mıştır.” A

SON ÖDÜLÜNÜ YILDIZ’DAN ALDI Onurlu meslek hayatında sayısız başarılara imza atan Duayen Gazeteci Mehmet Ali Birand,

Yıldız Teknik Üniversitesi’nden aldığı Yılın Yıldızları ödülünden bir hafta sonra hayata gözlerini yumdu. Ama ölmeden önce son yazısını yazmayı ihmal etmedi…

47

haber

yıldızlarnisan/14

Page 48: Yildizlar - Sayi 14

48

etkinlik

yıldızlarnisan/14

Page 49: Yildizlar - Sayi 14

49

REKTÖR YÜKSEK YILIN YILDIZLARI’NA TEŞEKKÜR ETTİ

YTÜ Rektörü İsmail Yüksek, 11. Yılın Yıldızları Ödül Töreninin ardın-dan yaptığı açıklamada, başta ülke-mizin geleceği ve eğitim sektörüne hizmet verenler olmak üzere tüm yılın yıldızlarına teşekkür ederken, “ülkemizin geleceği, gençlerimizin düşüncelerinde saklıdır” dedi…

Yıldız Teknik Üniversitesi İşlet-me Kulübü tarafından bu yıl 11.’si gerçekleştirilen ‘Yılın Yıldızları Ödül Töreni’ YTÜ Davutpaşa Kongre Merkezi’nde; magazin, sanat, kültür, siyaset, fikir insanlarının yanı sıra, eğitim sektörünün yoğun katılımla gerçekleştirildi. Öğrenci görüşlerinin değer kazandığı en prestijli öğrenci organizasyonu olarak kabul edilen ‘11. Yılın Yıldızları Ödül Töreni’nde,

5 bin öğrencinin oylarıyla belirlenen kendalanlarında en başarılı isimler ‘Yılın Yıldızı’ ödüllerinin sahibi oldu.

İş dünyasının önemli isimleri, magazin, eğitim, kültür, sanat, yerel yönetimler gibi pek çok dalda ödül-lerin verildiği törenin ardından açık-lama yapan Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof Dr. İsmail Yüksek, başta eğitim, kültür ve sanayi alanlarında ülke gelişimine katkıda bulunanlar olmak üzere, tüm Yılın Yıldızları’na şu cümlelerle teşekkür etti:

“Gelecek, gençlerimizin düşün-celerinde saklıdır”

Üniversitelerimizde yetişen genç-ler, ülkenin geleceğine yön verecek olan seçilmiş bireylerdir. Gençleri-miz, ülkemizde ve dünyada yaşanan gelişmeleri, çok yakından takip edi-yor. Bugün gündemi takip edenler, yarın gündemi belirleyecekler. Bu nedenle, gelecekle ilgili planlama yapan tüm kişi ve kurumlar, onların tercihlerine değer vermeli ve iyi yo-rumlamalıdır. Çünkü ülkemizin gele-ceği, gençlerimizin düşüncelerinde saklıdır.

Rektörden özel teşekkür; Tamamı öğrencilerimizin girişim

ve çabalarıyla gerçekleşen bu orga-nizasyona emek veren öğrenciler kadar, sadece bugün değil, birçok etkinlik ve çalışmalarımızda bizlere destek veren tüm paydaşlarımıza teşekkür etmek isterim.

Özellikle; spor, siyaset, maga-zin ve popüler kültür haberlerinin rağbet gördüğü bir ortamda, rating kaygısı gütmeden özveriyle eğitim sektörüne emek veren Abbas Güçlü ve ekibine…

Türkiye’nin geleceği olan Tekno-lojik Bağımsızlık, üretim ve AR-GE çalışmalarında göstermiş oldukları hassasiyet ve bu alandaki çalışma-larımıza verdikleri destek nedeniyle, Türkiye’nin en fazla izlenen Ekonomi Kanalı olan Bloomberg HT Ailesi adı-na; Yayın Koordinatörü Ali Çağatay ve ekibine…

Ve, üniversitemiz işbirliğiyle ger-çekleştirilen “Medya ve Halkla İliş-kiler Boyutuyla Kentsel Dönüşüm” etkinliğimizle birlikte “Kentsel Dö-nüşüme İletişim Anlamında En faz-la Katkı Yapan Kamu Kurumu” olan Marmara Belediyeler Birliği adına Birlik Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye…

Bugünkü etkinliği düzenlediğimiz kongre ve kültür merkezinin üni-versitemize kazandırılmasında çok büyük emeği olan Bakanımız Hayati Yazıcı’ya…

Ayrıca öğrencilerimizin ödüle la-yık gördüğü tüm Yılın Yıldızlarına te-şekkür ederken, yaptığınız çalışma-lar ve başarılarınızdan dolayı tebrik ediyorum.

Yıldız Teknik Üniversitesi İşlet-me Kulübü tarafından bu yıl 11.si düzenlenen ‘Türkiye’nin En Pres-tijli Öğrenci Ödülleri’ ünvanına sahip Yılın Yıldızları Ödül Töreni 10 Ocak 2013 gecesi sahipleri-ni buldu. Çalışmaları, aylar önce Yıldız İşletme Kulübü üyeleri ta-rafından başlatılan ve büyük bir özveriyle gerçekleştirilen organi-zasyon ünvanına yakışır bir ge-ceyle ödülleri yıldızlarla buluştur-du. Bu sene yeni evi Davutpaşa Kongre Merkezinde gerçekleşti-rilen Ödül Töreni herkes tarafın-dan takdir edilirken öğrencilerin emeği ve heyecanı gözlerden kaçmadı.

11.YILIN YILDIZLARIÖDÜL TÖRENİ

yıldızlarnisan/14

Page 50: Yildizlar - Sayi 14

Yılın Yıldızları Ödül Töreni, Boğaziçi Caz Korosu tarafından yapılan görkemli gösteriyle başladı.

50

etkinlik

yıldızlarnisan/14

Page 51: Yildizlar - Sayi 14

51yıldızlarnisan/14

Page 52: Yildizlar - Sayi 14

YILDIZLILAR YILDIZLARI SEÇTİ!

Yılın Yıldızları Ödül Töreni, 5 bin öğrencinin oylarıyla seçilen ünlü isimleri ağırladı. Bir saatlik kokteylin ardından Bo-ğaziçi Caz Korosu tarafından yapılan gör-kemli gösteriyle başlayan geceye Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın yanı sıra Meryem Uzerli, Kıvanç Tatlıtuğ, Be-yazıt Öztürk, Sıla, Ayça Bingöl, Rıdvan Dilmen, Can Dündar, Ahmet Ümit, İrfan Değirmenci ve Mehmet Erdem gibi ünlü isimler de katıldı.

Sunuculuğunu Bülent Çolak’ın üstlen-diği Yılın Yıldızları Ödül Töreni’nin 10 Ocak Gazeteciler Gününe denk gelmesiyle ödül alan Can Dündar ve Ahmet Ümit ödül-lerini tutuklu gazeteciler adına aldıklarını belirterek Yıldız İşletme Kulübü Ailesine teşekkürlerini belirtti. Geceye katılama-yan Kenan İmirzalıoğlu, Tolga Çevik ve Ali Ağaoğlu ise videolarıyla ödül için teşek-kürlerini belirttiler. Tolga Çevik’in videosu salonu kahkahalara boğarken, bir Yıldız

Teknik Üniversitesi mezunu olan Kenan İmirzalıoğlu gönderdiği videoda İşletme Kulübüne, oy kullanan 5 bin Yıldız öğren-cisine teşekkürlerini ‘Yıldızınız bol olsun…’ sözleriyle belirtti.

Ödül alan tüm isimler teşekkür konuş-malarını yaparken bir yandan da organi-zasyonun ne derece profesyonel gerçek-leştirildiğini vurguladılar.

‘En Beğenilen Radyo Programı’ dalında ödül alan Zeki Kayahan Coşkun: ‘’Ben bu ödülü ilk kez 2008 yılında aldım daha doğrusu sizler verdiniz. Her ödülü aldığımda se-neye görüşürüz diye bitiriyordum. Bu sene de burada olmak gerçek-ten çok keyif verici.’’

‘En Beğenilen Erkek Dizi Oyun-cusu’ ödülünü alan Kıvanç Tatlıtuğ: ‘’ Beni bu ödüle layık gördükleri için öncelikle Yıldız Teknik Üniversitesi ve İşletme Kulubü’nün 10 numara 5 yıldız öğrencilerine çok teşekkür ediyorum. Aynı zamanda 2013’ün ilk ödülünü alıyorum bu benim için çok güzel bir yeni yıl hediyesi. 2013’ü tek bir silahın patlamadığı,

tek bir kavganın, anarşinin, şiddetin yaşanmadığı tüm insanların birbiri-ni koşulsuz, kayıtsız, şartsız sevdiği ve farkındalığın çok yüksek olduğu bir dönemin başlangıcı kabul edi-yorum. Hepinizi çok seviyorum.’’

Beyazıt Öztürk sahneye çıktı-ğında ise salon alkışlarla inledi. ‘En Beğenilen Show Programı’ katego-risinde ödül alan Beyazıt Öztürk, ödül için teşekkür ettikten sonra, daha önce yaşadığı ilginç olayı an-lattı: ‘’En iyi show programı denin-ce herkes ‘Beyaz’ dedi ama yine de temkinli olmak gerek. Ben bir kere böyle bir hata yaptım. Yine böyle bir ödül töreninde ‘O bir yakışıklı, o bir star, o genç kızların sevgilisi, o yaşlanmıyor.’ dediler. Tam ayağa kalkacağım ‘Uğur Dündar’ dediler.’’ Beyaz’ın bu anısı salondakilere ke-yifli dakikalar yaşattı.

Gecede ‘En Beğenilen Kadın Dizi Oyuncusu’ ödülünü alan Mer-yem Uzerli sahnede öğrencilere teşekkür etti. Uzerli öğrencilere hitaben: ‘’İlk defa üniversitede bir

52

etkinlik

yıldızlarnisan/14

Page 53: Yildizlar - Sayi 14

ödül törenine geliyorum. Her şey çok profesyonel, kendimi bir tv ka-nalında hissediyorum. Çok güzel bir akşam yarattınız. Yıldızlar dün-yaya uzaktırlar. Eğer ben bir yıldız-sam size o kadar uzak değil, yakın bir yıldız olmak istiyorum’ sözleri ile salonda uzun süre alkışlandı.’’

Ayça Bingöl: ‘ 2.5 yıl tiyatroya ara verdim ve 2.5 yıl sonra oynadı-ğım ilk oyunla siz sevgili öğrencile-rin onurlandırmasını yaşıyorum şu an. Oy kullanan tüm öğrencilere teşekkür ederim. Tiyatroya geldi-ğiniz için teşekkür ederim.’’

Sıla: ‘’Bir kere acayip bir orga-nizasyon, nefis hakikaten. Kapıdan girdiğim an itibarı ile çok etkilen-dim. Emeği geçen herkese çok te-şekkürler. Gönülden kutluyorum hepsini.’’

Fahriye Evcen: ‘’Seneye de burada olmak isterim. Bu ödülü tutmak çok değerli gerçekten te-şekkür ediyorum. Ben de Boğazi-çi Üniversitesi’nde öğrenciyim ve Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi

arkadaşlarım tarafından bu ödü-le layık görülmek benim için çok farklı bir önem taşıyor. Üniversite öğrencisi olmak bazen fikir öncüsü olmayı gerektiriyor. Yıldız Teknik öğrencileri çok bu anlamda çok değerli.’’

Can Dündar: ‘’Değerli Yıldız-lılar, şımarıklık kabul etmezseniz bir şey söyleyeceğim. Ben bu 11 yılın 9’unda sayenizde bu sahne-ye çıkma fırsatı buldum. Bu tüm hayatımın en önemli ödülü çünkü (şunun şurasında zaten) 20 yıldır yazıyorum. Onun yaklaşık 10’unda sizlerden ödül almak çok büyük onur. Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde bu Ödül Töreni’nin nasıl günden güne büyüdüğünü, geliştiğini biz-zat gözledim. Salon değişti, bazı rektörler değişti, protokol sıraları değişti ama sizin öncelikleriniz, te-veccühünüz hiç değişmedi. O açı-dan hakikaten gurur duyuyorum. Hedef 2023 diyorum kendi açım-dan.’’

İşler Güçler Ekibinden Murat

Cemcir: ‘’Bize bu ödülü layık gören Yıldız Teknik Üniversitesi’nin öğ-rencilerine çok teşekkür ediyoruz. 1000 değil 2000 değil 3000 değil 4000 değil 5000 kişilermiş. Bayağı iyi bir rakam. Bir de şöyle bir şey gözlemledik ödülü bir alan 10 yıl alıyor. O olay güzel. Şimdi öğrenci-ler çift dikiş mi oluyor, yoksa bile-rek mi diyorlar bir verdiğimize bir daha verelim diye. Bilmiyoruz onu öğrenmek istiyoruz, seneye baka-lım kısmetse. ‘’

İşler Güçler Ekibinden Ahmet Kural: ‘’11 sayısı benim için çok önemli. Az önce gördüm 1911’miş, 11.Ödül Töreni Yılın Yıldızları ara-sındaymışız. Çok teşekkür ederiz. İnşallah önümüzdeki yıllar da kay-madan, kaydırmadan devam ede-riz.’’

İrfan Değirmenci: ‘’Biz gecele-ri çalışıyoruz, geceleri yaşıyoruz ki sabahları size büyük bir enerjiyle haberleri sunabilelim. Şimdi eki-bimizin yarısı işe gitti bile. Editö-

53yıldızlarnisan/14

Page 54: Yildizlar - Sayi 14

54

etkinlik

1-En Beğenilen Show Programı: Beyaz Show2-En Beğenilen Erkek Şarkıcı: Mehmet Erdem3-En Beğenilen Kadın Şarkıcı: Sıla4-En Beğenilen Müzik Grubu: Zakkum5-En Beğenilen Ekonomist: Cüneyt Başaran6-En Beğenilen İş Adamı: Ali Ağaoğlu7-En Beğenilen İş Kadını: Hanzade Doğan Boyner8-En Beğenilen Şirket: Türk Hava Yolları9-En Beğenilen Banka: Türkiye İş Bankası10-En Beğenilen Tv Kanalı: Star TV11-En Beğenilen Reklam Filmi: Anadolu Efes Tanıtım Filmi12-En Beğenilen Sabah Haber Programı: İrfan Değirmenci ile Günaydın13-En Beğenilen Haber Programı Yapımcısı: Abbas Güçlü14-En Beğenilen Haber Spikeri: Mehmet Ali Birand15-En Beğenilen Spor Programı: %100 Futbol16-En Beğenilen Sporcu: Neslihan Darnel17-En Beğenilen Kültür Sanat Programı: Şeffaf Oda18-En Beğenilen Gazete: Habertürk19-En Beğenilen Köşe Yazarı: Can Dündar20-En Beğenilen Yazar: Ahmet Ümit21-En Beğenilen Sinema Filmi: Uzun Hikaye22-En Beğenilen Kadın Sinema Oyuncusu: Fahriye Evcen23-En Beğenilen Erkek Sinema Oyuncusu: Kenan İmirzalıoğlu24-En Beğenilen Dizi Film: İşler Güçler25-En Beğenilen Kadın Dizi Oyuncusu: Meryem Uzerli26-En Beğenilen Erkek Dizi Oyuncusu: Kıvanç Tatlıtuğ27-En Beğenilen Sosyal Sorumluluk Projesi: TTNET28-En Beğenilen Sivil Toplum Örgütü: LÖSEV29-En Beğenilen Radyo Kanalı: Power FM30-En Beğenilen Radyo Programı: Matrax31-En Beğenilen Kadın Tiyatro Oyuncusu: Ayça Bingöl32-En Beğenilen Erkek Tiyatro Oyuncusu: Tolga Çevik

yıldızlarnisan/14

Page 55: Yildizlar - Sayi 14

55

1-En Beğenilen Show Programı: Beyaz Show2-En Beğenilen Erkek Şarkıcı: Mehmet Erdem3-En Beğenilen Kadın Şarkıcı: Sıla4-En Beğenilen Müzik Grubu: Zakkum5-En Beğenilen Ekonomist: Cüneyt Başaran6-En Beğenilen İş Adamı: Ali Ağaoğlu7-En Beğenilen İş Kadını: Hanzade Doğan Boyner8-En Beğenilen Şirket: Türk Hava Yolları9-En Beğenilen Banka: Türkiye İş Bankası10-En Beğenilen Tv Kanalı: Star TV11-En Beğenilen Reklam Filmi: Anadolu Efes Tanıtım Filmi12-En Beğenilen Sabah Haber Programı: İrfan Değirmenci ile Günaydın13-En Beğenilen Haber Programı Yapımcısı: Abbas Güçlü14-En Beğenilen Haber Spikeri: Mehmet Ali Birand15-En Beğenilen Spor Programı: %100 Futbol16-En Beğenilen Sporcu: Neslihan Darnel17-En Beğenilen Kültür Sanat Programı: Şeffaf Oda18-En Beğenilen Gazete: Habertürk19-En Beğenilen Köşe Yazarı: Can Dündar20-En Beğenilen Yazar: Ahmet Ümit21-En Beğenilen Sinema Filmi: Uzun Hikaye22-En Beğenilen Kadın Sinema Oyuncusu: Fahriye Evcen23-En Beğenilen Erkek Sinema Oyuncusu: Kenan İmirzalıoğlu24-En Beğenilen Dizi Film: İşler Güçler25-En Beğenilen Kadın Dizi Oyuncusu: Meryem Uzerli26-En Beğenilen Erkek Dizi Oyuncusu: Kıvanç Tatlıtuğ27-En Beğenilen Sosyal Sorumluluk Projesi: TTNET28-En Beğenilen Sivil Toplum Örgütü: LÖSEV29-En Beğenilen Radyo Kanalı: Power FM30-En Beğenilen Radyo Programı: Matrax31-En Beğenilen Kadın Tiyatro Oyuncusu: Ayça Bingöl32-En Beğenilen Erkek Tiyatro Oyuncusu: Tolga Çevik

rümüz Ertuğrul Albayrak ile 7 yıldır birlikte çalışıyorum. Bütün ekip arka-daşlarımın adına alıyorum bu ödülü. Size yarın sabah 2 saatlik yepyeni, bomba gibi haber bülteni hazırlaya-cağız. Bugün çalışan gazeteciler günü. Evet çalışabilen, çalışamayan bütün arkadaşlarım adına alıyorum.’’

Tolga Çevik: ‘’Sevgili Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri, öğretim üye-leri ve şuan orada olan herkes, bilhas-sa bu güzel geleneksel tören için oy kullanan şahane insanlar. ‘Yılın En Be-ğenilen Erkek Tiyatro Oyuncusu’ ödü-lünü bana verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Gönül isterdi ki ben şuan sizlerle beraber yanınızla olayım. Fa-kat maalesef olamıyorum. Çünkü siz bunu izlediğiniz tam bu anda ben sahnede olacağım. Ama bu ödül için hepinize çok teşekkür ediyorum’’

Büyük bir özveri, emek ve heye-canla gerçekleştirilen Yılın Yıldızları Ödül Töreni İşletme Kulübü Yılın Yıl-dızları Ekibi’nin sahneye çıkmasıyla alkışlar eşliğinde sona erdi. A

yıldızlarnisan/14

Page 56: Yildizlar - Sayi 14

Yıldızlar dergisinin ilgiyle takip edilen yazı dizisi “Unutama-dıklarımız” köşemizin bu ayki konuğu Yıldız Teknik Üniversi-tesi Makina Mühendisliği’nin

unutulmayan ismi Nurullah Gültekin. Eski adıyla “İmal Usülleri” yeni adıyla ise Makina Malzeme ve İmalat Teknolo-jileri Anabilim Dalı öğretim üyeliğinden 2009 yılında emekli olan Prof. Dr. Nurul-lah Gültekin, 1943 İstanbul doğumlu. Lisans ve yüksek lisans öğrenimini İs-tanbul Teknik Okulu (Yıldız) Makina bö-lümünde tamamlayan Nurullah hoca iki yıl endüstride çalıştıktan sonra 1970’de İstanbul Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisinde (İDMMA) asistanlık gö-revine başladı. Yıldız Üniversitesinde 1989’da Doçent, 1998’de Profesör oldu. Yıldız’da yaptığı öğretim üyeliği boyunca Makina Mühendisliği bölümünde, mü-hendis adaylarına İmal Usulleri, Kaynak Tekniği, Kaynak Metalurjisi, Malzeme, Makine Tasarım lisans derslerini, Kaynak Metalurjisi ve Problemleri yüksek lisans dersini verdi. Emekli olduktan sonra da haftada bir gün Kaynak Tekniği, Kaynak Metalurjisi ve Makine Tasarımı dersle-rini devam ettirerek öğrencilerle bulu-şuyor. Üniversitemizin 50 yılına şahitlik etmiş her daim Yıldızlı olan hocamızla hayallerinden, Teknik Okulda başlayan öğrenciliğinden, Akademiden, idareci-lik deneyiminden ve 40 yıllık eğitimcilik hayatı boyunca edindiği deneyimlerin-den konuştuk.

YILDIZLAR’IN BU SAYISINDAKİ “UNUTULMAYAN”I, 100 YILLIK ÜNİVERSİTEMİZİN 50 YILLIK TARİHİNİ BİZZAT YAŞAYAN PROF. DR. NURULLAH GÜLTEKİN

56

RÖPORTAJ

“YILDIZ’IN 50 YILLIK GELİŞME SÜREÇLERİNİN ŞAHİDİYİM”

HER DAİM YILDIZLI;PROF. DR. NURULLAH GÜLTEKİN

Uzm. Dr. Neşe ATACIR Ö P O R T A J

F O T O Ğ R A FMehtap KUL

yıldızlarnisan/14

Page 57: Yildizlar - Sayi 14

HHocam bize çocukluk hayalle-rinizden ve üniversite öncesi okul hayatınızdan bahseder misiniz?

Kadıköy’de doğdum, Üsküdar’da büyüdüm kendimi Üsküdarlı kabul ede-rim genelde. Zaten Yıldız’la da göz tema-sım böyle başladı. Benim çocukluğumun geçtiği Üsküdar’dan Yıldız görünürdü, o dönemlerde. Barbaros bulvarının inşaatı yeni başlamıştı, yani böyle bir yol yoktu. Bizim Yıldız’ın sarmaşıklı binası o bölge-nin en görkemli ve yüksek binası olarak Üsküdar’dan görülürdü. Çocukluğumda benim için çok önemli gibi görünen mesleklerden birisi şoförlüktü. O tarihlerde bi-zim yaşadığımız Selamsız Caddesi bugünkü adıyla Gazi Caddesi’nden günde bir iki defa araba geçerdi, bahsettiğim yıllar 1950 öncesi. Yaz tatillerinde Üsküdar’da ailem beni birilerinin yanına çırak olarak verirdi, kunduracı, nalbur vs. Ben aralarda kaçıp, arabalı vapurdan arabaların inişlerini binişlerini iz-lerdim o olay bana çok ilginç ge-lirdi, herhalde makina ile ilgili ilk bağlantı gibi düşünülebilir.

İlkokulu Bağlar başı ilkoku-lunda okudum. Daha sonra Fıs-tık Ağacı ortaokulunda ve sonra Sultanahmet’te tekstil meslek li-

sesinde öğrenim gördüm. 1962’de 19 yaşında o günkü üniversiteye giriş ve eleme sisteminde başarı-lı oldum ve Yıldız’a girmeye hak kazandım. 1960 ihtilalı olmuştu ve beni asker kaçağı olarak aske-re götürdüler. Böylece benim bü-tün haklarım hatta hayallerim de bitti. Bugünkü öğrenci haklarının ve kazanılmış hakların ne kadar kıymetli olduğunu o günden bili-yorum. İki yıl askerlik sonrasında tekrar Yıldız’da öğrenci olmak için Yıldız’ın imtihanlarına girmek zo-runda kaldım. O bakımdan ben zaman zaman iki kez Yıldız’a gir-dim derim.

Önce öğrenciliğiniz dönemin-deki Yıldız’ı değerlendirelim?

Askerlikten sonra 1964’te tek-rar Yıldız’ın imtihanına girdim ve yeniden kazandım. O zaman oku-lun adı Teknik Okuldu. Öğrenci olarak 4 yıl burada okudum, bi-zim öğrenciliğimiz zamanı Teknik Okul’da çok sıkı bir disiplin vardı ama burası bir okuldu yani bu-gün üniversitelerden beklendiği şekilde bir akademik faaliyet, hal söz konusu değildi. Bildiğiniz gibi burası bir Fen Mektebi olarak ku-

rulmuştur, sonra Teknik Okul ol-muştur. Başlangıçta Fransız ekolü ile gitmiştir, arkasından Alman-ların fachhochschule benzeri bir model tercih edilmiştir. 1937’den bu yana da mühendis adayları ye-tiştirmektedir ve ilk mezunlarını 1941 yılında vermiştir.

“Teknik okul olarak Yıldız, Türkiye’de

eğitim ve öğretimde birçok ilkleri

gerçekleştirdi…”

Akşam eğitiminin yani ikinci öğretimin ilk uygulandığı okul bu-rasıdır. O tarihlerde yapılan gerçek bir akşam öğretimiydi. Dersler ak-şam 6’da başlar 10’da biterdi. Cu-martesi de eğitim öğretim vardı ve eğitim 5 sene sürerdi. Eş müfredat izlenirdi, imtihanı ayrı yapılırdı ve öğrenci profili ayrıydı. Buraya ge-len öğrenciler tamamen okuma imkanlarını kaybetmiş ama sana-yide daha sonra bunun ihtiyacını duymuş, 30 yaş üstü öğrencilerdi. Bu eğitim öğretim uygulamasının ana destekçisini İstanbul Sanayi Odası’dır. İlk yıllarda görev alan

57yıldızlarnisan/14

Page 58: Yildizlar - Sayi 14

öğretim elemanlarının bu kuru-luşça desteklendiğini vurgulamak istiyorum.

İkinci bir ilk yine ülke çapında ikili öğretimdir, yani 4 yıllık lisans ve iki yıllık yüksek lisans. 1959’a kadar Teknik Üniversite (İTÜ) sa-dece yüksek mühendis mezun verirdi, o zaman Ortadoğu Üni-versitesi (ODTÜ) henüz yoktu. O bakımdan 4 yıllık lisans ve iki yıl-lık yüksek lisans ilk olarak Yıldız’ın Teknik Okul olduğu dönemde ol-muştur. O gün yüksek lisans ihti-sas olarak adlandırılırdı.

“Yıldız’ın 50 yıllık gelişme süreçlerinin

şahidiyim”

Teknik Okul’a girdim 4 se-nenin sonunda Teknik Okuldan mezun oldum. İki sene sanayide çalışmayı tercih ettim. Ankara’da Makina Sanayii Makina Kimya Endüstrisinde ve Zonguldak’ta EKİ Kömür işletmesinde çalıştım. Daha sonra yüksek lisans yapma-ya geldim. O tarihler okulun aka-demik etkinliklerinin öne çıktığı,

bir üniversiteye benzer hale gel-diği yıllara rastlar. 1969 Akademi yasaları çıktı. Bu yıllar, Yıldız’ın Teknik Okul’dan İstanbul Devlet Mühendislik Mimarlık Akademi-si olarak yeniden teşkilatlandığı yıllarıdır. Yani baştan özetleyecek olursak, Teknik Okul’da mühen-dis oldum, Akademi’de yüksek mühendis, Yıldız Üniversitesinde Doçent ve Profesör oldum. Yıldız, Teknik üniversite henüz olma-mıştı ama bu üniversitenin 100. yılını geçen yıl kutladık, Bu 100 yıl içinde 50 yılın gelişme süreçlerini şahidiyim. Bu bağlamda bir göz-lemimi de belirtmeliyim, Yıldız’da çalışan yardımcı hizmetlerden en üst seviyedeki yöneticiye kadar tüm çalışanlarda, kuruma karşı müthiş bir aidiyet duygusu vardır. Bu ilgi ayrılmalarından sonra bile aynı heyecanla sürüyor.

O yıllarda akademisyen ol-mak kolay mıydı?

Özellikle, Yıldız’da çalışanlar açısından, biz akademik çalışma-ya karar verdik. Ama Akademi henüz buna karar vermemişti. Çünkü biz bu kararı verip asistan olduğumuz yıllarda daha dokto-

ra yönetmeliği bile çıkmamıştı. Dolayısıyla o yıllarda girenler, yeterlilik yönetmeliğine göre ça-lışmalarını yaptı -10 senelik bir geçiş süresidir bu- bende daha sonra doçentliğe o yeterliliğe da-yanarak başvurdum. O bakımdan bizim akademik çalışmaya karar vermemiz bu kurumun akademik çalışmaya karar vermesinden daha önceye rastlar.

Yıldız’ın Teknik Okul olduğu dönemini değerlendirir misiniz?

Teknik Okul zamanında aka-demik bir faaliyet yoktu. Teknik Okul’un statüsünde profesörlük, doçentlik unvanları da yoktu. O devirde buranın aldığı öğrenci profili %50 meslek lisesi mezunu, %20 tekniker ve yüksek tekniker mezunları, %30 da lise mezunları idi. Aynı müfredatı okuyorlardı. Giriş sınav sistemi her bir grup için ayrı ayrıydı. Meslek lisesin-den gelen öğrencilerin meslek adamı olması bağlamında, atölye ve laboratuarları diğer okullar-la kıyaslandığında, burası daha direk mesleğe kolları sıvayarak girebilecek bir öğrenci profili çı-

58

RÖPORTAJ

yıldızlarnisan/14

Page 59: Yildizlar - Sayi 14

karıyordu. Kökeninde 1937’ye kadar tekniker mezun etme özelliği var. 1937’den sonra ikili bir mezuniyet var. Hem nafıa fen mektebi mezunu hem de mühendis mezunu verili-yordu, 2 yıllık ve 4 yıllık olarak. Yani temelden bir alana iniş vardı. O ta-rihlerde staj yapılacak fabrika yani Türkiye’de öyle bir potansiyel yok.

“Mühendis yetiştiren sadece üç kurumdan

biri de Yıldız’dı”Cumhuriyet’tenönce Türkiye’deki top-

lam mühendis sayısı 400-500 civa-rında, 600-700 tekniker. Bunların da yarısı alaydan yetişmiş kişilerden oluşuyor. Burası mühendis okulu ha-line getirildiğinde hep yeni kurulan Cumhuriyetteki yollar, fabrikalar, ba-rajlar dikkate alınarak oralarda ön-celikli çalışacak kişiler öngörülmüş-tür. Müfredatlar da hep ona göre Teknik Okul zamanında hazırlan-mıştır. O bakımdan doğrudan alana eleman yetiştirme öngörüldüğü için pek akademik faaliyet düşünülme-miştir. Şunu da unutmamak gere-kir ki, 1960’lardan önce Türkiye’de mühendis yetiştiren üç kurum var; Teknik Üniversite (İTÜ), Teknik Okul (Yıldız) ve Robert Kolej daha sonra Ortadoğu Üniversitesi (ODTÜ) dev-reye girmiştir.

“Ben hep öğrenci odaklı bir hoca oldum”

Herhalde çocukluğum, buraya girişimdeki bazı sorunların etkisi daha sonra birçok olaya şahit olu-şumun etkisiyle, hep öğrenci odaklı bir hoca oldum. Hoca arkadaşlarım tarafından bazen tenkit edildim, ba-zen iltifat gördüm, bundan dolayı ben çok mutluyum. Çünkü netice olarak üniversiteler akademik çalış-

malar yapılan yerlerdir ama öncelik olarak büyük çapta da mesleğe ve bilime eleman yetiştiren yerlerdir. Üniversiteyi büyük gösterecek bü-tün bunların oluşturduğu saygın po-tansiyeldir.

Yetiştirdiğiniz çok özel öğrenci-lerinizin içinde, bizler için de bugün çok özel yeri olan biri var. Öğren-

ciniz olan Üniversite Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Yüksek nasıl bir öğ-renciydi?

Tabii ki başarılı ve istikbal vade-den bir öğrenciydi. Gerek dersleri gerek projeleri ile sıra dışı kişiliğini belli ediyordu. Zaten gelinen nokta da bunu gösteriyor. Bakın, Yıldız’ın üniversiteleşmesi çok zorluklarla doludur. Ancak bugün ulaşılan mut-lu süreç sonunda üniversitemiz, ar-tık kendi öğrencilerinden Rektörler çıkartma noktasıdır. Öğrenciliğinden buyana Japonya’da yaptığı çalış-malar da dahil olmak üzere, pozitif farklılıklarını saptayarak gözlediğim bugünkü rektörümüz Prof. Dr. İsma-il YÜKSEK, benim bildiğim Yıldız’dan mezun 3. rektörümüzdür. Bir üniver-site içinde övünülebilecek kurum-laşma bu olsa gerek.

YÖK’ün kuruluşuna şahit olan canlı bir tarih olarak düşünceleriniz nelerdir?

Ben işin olumlu tarafına baktı-ğımda YÖK’ten önce Akademiler ve Üniversiteler vardı. Türkiye’de yük-sek öğretim olarak öyle bir noktaya gelinmişti ki talebe hareketlerinin tepe yaptığı zaman diliminde aka-demik personelde de bir şeyler var-dı. Sadece akademik personel de değil, poliste, öğretmenlerde hep bir ikilem vardı, hatta 12 Eylül’den önce üniversiteler arası kurul bir karar aldı, akademilere öğrenci yer-leştirmemek için. O kadar bir ayrım vardı. İki tane üst kurul vardı biri üniversiteler arası kurul diğeri ise akademiler arası kurul. Bu iki kurul hiçbir konuda anlaşamıyordu, o nok-taya gelmişti durumlar. 12 Eylül’den sonra YÖK Kurulunca bütün üniver-siteler eşit hale getirilmeye çalışıldı, ama eşit değillerdi bana sorarsanız. Yıldız burada bir avantaj sağladı Aka-

59

Öğrencisi olmayan bir yer binalardan iba-rettir, bir üniversiteyi üniversite yapan önce öğrencileridir, sonra akademik kadrolardır, övünüldüğü gibi bina-lar ya da metre kare araziler değildir.

yıldızlarnisan/14

Page 60: Yildizlar - Sayi 14

demi iken eş büyüklükte, eş haklarla ve eş yasayla yönetilen bir Üniversi-te oldu. Ama burası kolay üniversite olmadı, onu da söylemek lazım. O yasalar çıkarken biz hop oturup hop kalkıyorduk. Bir gece Marmara Üni-versitesinin kurulacak bir fakültesi oluyordu Yıldız, bir gece İstanbul Üni-versitesinin bir fakültesi oluyordu. Böyle gide gide bağımsız Üniversite olduğu haberi bizi çok mutlu etmiş-ti. Çünkü öbür türlü hele birde için-de Tıp Fakültelerinin bulunduğu bir üniversite içinde bir fakülte olarak düşünecek olursak, bugün İstanbul Üniversitesinin var olan Mühendislik Fakültesi gibi bir şey olacaktık, yani o kadar olacaktık gibi geliyor.

YÖK’ü savunanların içine girmek katiyen istemem. Ama 2547 sayılı YÖK yasası çıkmasaydı, ya da üniver-siteleri teşkilatlandırma yasası çık-masaydı ki 44 sayılı kararname olarak çıkmıştır; ilk başta bizim Fen Edebi-yat Fakültemiz olmayacaktı, çünkü YÖK yasası Fen Edebiyat Fakültelerini üniversitenin olmazsa olmaz fakülte-si sayıyordu. O olmadıkça üniversite üniversite sayılmıyordu. Belki bugün İktisadi ve İdari bilimler fakültemiz ol-mayacaktı belki güzel sanatlar ve ta-sarım fakültemiz olmayacaktı, bunlar hep o yasadan sonra oldu.

Hocam biz toplum olarak yöne-timlerden kolay memnun olmuyoruz diyebilir miyiz?

Benim kişisel kanaatim değişik ka-demelerde yöneticilik yaptık, kararlar aldık, bu kararlarda YÖK’ün baskıları oldu vs... Bugün geriye baktığımızda şunu söyleyebilirim: Hangi yönetme-lik yasası olursa olsun bana sorsanız hikayedir. O’nu uygulayan kimsenin şikayet etmeyeceği şekilde uygulama becerisini gösteriyorsa, işte gerçek-ten idareci de odur. Biz toplum olarak “zaaflarımızı mazeret olarak göster-meyi çok severiz”, yani adamın işine gelmeyecek bir karar bir olay vardır YÖK’e sebep bulur, senato kararına sebep bulur, ama o nasıl düzeltilir ko-nusu önemli değildir. 60

RÖPORTAJ

yıldızlarnisan/14

Page 61: Yildizlar - Sayi 14

Üniversite yönetiminde aldığı-nız görevler nelerdir?

Ben üniversitede 1982’den sonra Rektörlüğün dışındaki bütün birimlerin yöneticiliğini yaptım; Bölüm başkanlığı Kürsü başkanlı-ğı Anabilim dalı başkanlığı, Dekan Yardımcılığı, Fen Bilimleri Enstitü Müdürlüğü, iki dönem Dekanlık ve Rektör Yardımcılığı görevinde de bulundum. İki dönem Üniver-siteler arası kurul üyeliği yaptım, hatta birinci Üniversiteler arası kurul üyeliği yapışım İhsan Doğra-macı zamanındadır ki, tarihten ön-ceden bahsediyorum gibi geliyor bana. Bu görevler benim için artı bir şanstı. Bizim senato salonunda Teknik Okul müdürleri, Akademi başkanları ve Rektörlerin sırayla resimleri vardır. Zaman zaman o resimlerin karşısına gidip bakarım. O resimlerin son 10 tanesindeki hatta 11 hocamızı tanıma şerefi-ne nail oldum, öğrencisi oldum, yardımcısı oldum, senatoda aynı mesaide çalıştığım hocalar var. Bu bana müthiş bir mutluluk veriyor.

Öğrenciler ile yaşadığınız unu-

tamadığınız bir anı var mı?Bir gün dersteyiz, öğrencile-

rinde tansiyonlarının yüksek ol-duğu bir dönem. Sınıfta 40 kişiler ve hep eksiklerden bahsediyorlar, bende dedim ki tamam devletin verdiği eksik, hocalar eksik, bi-nalar eksik de siz mükemmelsiniz diyelim ve bu eksikleri gördünüz peki siz mükemmelliğinizi nasıl kanıtlayacaksınız. Ne yapabiliriz dediler. Mesela Kızılay’a gider kan verirsiniz dedim, böylece herkesin yapmadığı bir şeyi yapmış olursu-nuz dedim. Birinin bize lider ol-ması gerekir dediler, ben olurum dedim, geliyor musunuz geliyoruz dediler. Telefonu açtım bizim Arif beye ardından okulun otobüsüyle

Kızılay’a gittik. Ben daha önce 6 ayda bir kan verirdim zaten onun için onlara da bunu önerdim. Meğer o hafta sonu Fenerbahçe- Galatasaray maçı varmış. O hafta kan verenlere bu maça bilet veri-liyormuş. Bize tam 40 tane bilet verdiler ve böylece bizde Pazar günü buluştuk. Ali Samiyen’e git-tik ve içimizde kim galatasaraylıydı kim fenerliydi hiç ilgimizi çekmedi. Yan yana beraber tezahürat ya-parak günümüzü maçta geçirdik. Tanrının lütfü ile maç da berabe-re (4-4) bitti. Hepimiz güle oyna-ya Beşiktaş’a kadar geldik. Bugün maça gidenlere ibret olsun.

Bir Öğretim üyesinin temelde olmazsa olmaz özelliği ne olma-lıdır?

Öğretim üyesinden temelde

iki nitelik beklenecektir. Bunun bir tanesi şüpheciliktir, diğeri de çalışkanlıktır. Bunun dışında bir sürü özellik ararsınız ama bu iki özelliği olmazsa olmaz. Bu iki özelliği olmayan birisinin öğ-retim üyesi olamaması gerekir. Çünkü şüpheci olmayan biri ilk duyduğunu ilk gördüğünü kabul edecektir. Bu süreç öğretim üye-sinin zaman içinde olgunluğunda yeni bir ekol yaratmasını ortaya çıkarır. Halbuki şimdi öyle bir kurallar standartlar görüyorum ki, bütün öğretim üyeleri aynı olacak bütün öğrenciler aynı olacak bütün üniversiteler aynı olacak bütün öğreti planları aynı olacak, aynı olacak, aynı olacak. Peki, hiçbir çeşitlilik olmadığı yerde şüpheciliği yaşatacak kişi-ler kimler olacak hani biz mesela hoca olarak bütün hocalar yaşa-mıştır sanırım. Hocaların sınıfta en hazırlıklı girmesini sebep olan alt yapı öğrencinin soru sorma özelliğinin olmasıdır. Çok sessiz bir sınıfta bu mümkün değildir. Akademik çalışma ortam ve plat-

formları için de bu geçerlidir. O dengelerin iyi ayarlanması gerekir. Mesela ben 10 senedir Uluslara-rası Kaynak Mühendisliği IIW’ de görev alıyorum, derslere giriyo-rum. Bu mühendislik üstü öğretim yapılan bir sistemdir. Orda bir de-netleme mekanizması var, çok sıkı denetlemeler var ama her şeye rağmen öğretim üyesinin öğretme serbestliği var. Çünkü netice ola-rak mesleğe eleman yetiştiriliyor bazı alanlarda ve bu serbestliğin olması lazım. Bu kadar katı kural-lar içinde bu işin üniversite tanımı içinde açıklanması mümkün değil. Bir teknik lise, bir lise eğitiminde anlıyorum bunu, yani eş olmalıdır her şey. Bir üniversite içinde belirli serbestliğin olması gerektiği dü-şüncesini de koruyorum.

61

Yıldız’ın üniversiteleşmesi çok zorluklarla doludur. Ancak bugün ulaşılan mutlu süreç sonunda, artık kendi öğrencilerinden Rektörler çıkartma noktasıdır. Öğrenciliğinden buyana Japonya’da yaptığı çalışmalar da dahil olmak üzere, pozitif farklılıklarını saptayarak gözlediğim bugünkü rektörümüz Prof. Dr. İsmail YÜKSEK benim bildiğim Yıldız’dan mezun 3. rektörümüzdür. Bir üniversite içinde övünülebilecek kurumlaşma bu olsa gerek.

yıldızlarnisan/14

Page 62: Yildizlar - Sayi 14

62

Bugünkü öğrenciler bilgiye daha kolay ulaşabiliyorlar

Biz sürgülü hesap cetveli za-manı öğrencileriyiz. Ben bizim araştırma görevlisi arkadaşla-ra evde sürgülü hesap cetvelini gösterdim çok tuhaf geldi onlara bu nedir ki gibilerinden. Halbu-ki biz bütün hesapları onların üzerinden yapardık. Şimdi günü-müzde bilgiye ulaşmak çok kolay keyword’lerle hele elinizde bilgi-sayar varsa çok kolay giriyorsu-nuz, Google’dan, Yahoo’dan v.s. bilgi ediniyorsunuz. Öğrendiğimiz o bilgiler yeterli mi bunu sorgula-malıyız. İnancım odur ki 5 duyu-yu kullanırsanız o kadar çok bilgi edinirsiniz ve unutulmaz bilgiye sahip olursunuz. Kültür dediğiniz nedir ki sadece meslek değildir, unutulmayan bilginin kazanılma-

sıdır. İşte buda ancak 5 duyuyu kullanmakla olur.

Bugünkü üniversite gençleri-ne ne tavsiye edersiniz?

Şimdi gençler bir sıralamanın içindeler. Öğrenciler liseden sonr

giriyorlar üniversite sınavına al-dıkları puana göre okul seçiyor-lar. Benim beklentim ilgi alanına göre kendi yeteneğine göre okul seçmesidir. Bu laf hep konuşulu-yor; yeteneğe göre seçilsin deni-yor, öğrenci yeteneğine göre yer seçmiyor, bari gittiği yerde onun yeteneğine göre seçmeli ders koyalım deniyor. Öğrenci seçme sınavında hepimiz görev aldık za-manında şimdide izliyoruz, deh-şet güzel sorular var. Bu soruları yaparak karşımıza gelecek öğren-ci profili bizi çok zorlar diye düşü-nüyoruz. Gelen öğrenci profiline bakıyorum eski öğrenci profili gibi bile değil. Hiç zorlama yok.

“Eğitim sistemi bilgi vermeye değil, yarışmaya dayalı”

Bu sistemin birileri farkına varmalı bu sistem bilgi vermiyor bu sistem yarışmaya eleman ha-zırlıyor. Bu yarışmada nasıl öne çıkacaklarını getiriyor test siste-mi, çünkü bir sorunun bir tane doğru cevabı olmaz. Yaşamda hiçbir sorunun bir tane doğru cevabı yok. Siz bu çocukları tek doğru üzerine götürüyorsunuz. Etrafındaki bilgiyi nerden öğre-necek ki o. Mesela benim biraz önce bahsettiğim Kaynak Mü-hendisliği öğretiminde bizde soruyu bir havuzdan alıyoruz ama dünyanın her tarafında o soru soruluyor. Bizim 5’ten seçmeli sorumuz içinde 5 tane doğru olan vardır, 3 tane doğru olan vardır, 2 tane doğru olan vardır hiç doğru olmayanı var-dır. Hiç biri tuzak değildir. Soru-ların ayrıca tepesinde de yazar. Bir tek 5 doğru olanın tepesin-de yazmaz. 4 doğru olanın 4’ü de doğrudur ona göre ara bul der. Sınavlar aynı zamanda bil-

giyi pekiştirme alanlarıdır. Öğ-renci tüm bildiklerini sınavda pe-kiştirerek unutulmaz bilgi haline getirir. Biz şimdi sınavdan çıkan çocuğun ne sorulduğunu bırak, ancak masaj yaparsak kendine ge-tirebiliyoruz. Sadece o yarışmada birinci olmak için veya dereceye girmek için uğraşmış. Bu hale ge-tirilmiş gençlerin enerjilerinin çok boşa harcandığını düşünüyorum. Bugün bilgiye ulaşma imkanları geçmiş ile kıyaslandığında müt-hiş olanaklar var. Bunun rasyonel kullanılmadığını düşünüyorum bu test sistemleri nedeniyle. Peki di-yebilirsiniz ki üniversiteye öğren-ciyi nasıl alacağız test olmadan? Biraz daha fazla emek verilecek bilgiye dayalı sınav sistemleri ge-liştirilecek.

RÖPORTAJ

“Biz toplum olarak “zaaflarımızı mazeret olarak göstermeyi çok severiz”, yani adamın işine gelmeyecek bir karar, bir olay vardır. Her şeye bir sebep bulur, ama nasıl düzeltilir konusu önemli değildir.”

yıldızlarnisan/14

Page 63: Yildizlar - Sayi 14

63

Emekliliğinizde zamanınızı na-sıl geçiriyorsunuz?

4 yıldır emekliyim. Haftada bir gün Yıldız’a derse geliyorum yük-sek lisans dersine giriyorum. Daha öncede bahsettiğim Uluslararası Kaynak Mühendisliği programın-da da 10 senedir görev alıyorum. Aynı zamanda oranın birde de-netleyicisiyim. Orası da haftada bir günümü alıyor. 3 tane eğitim öğretim vakfında görev alıyorum, bir tanesi şu anda içinde bulun-duğunuz mekan olan Yıldız Vakfı. Ayrıca EKEV’ de çalışıyorum, bir-de Gedik Eğitim Vakfında. Bunlar yeterli zamanımı alıyor zaten ve yakın çevremin bana söylediği bir şey, hani sen emekli olmuştun diyorlar onun için pek fazla boş vaktim yok.

“Yaşlılık ve emekliliği birbirin-den ayırmak lazım”

Yaşlılıkla ilgili güzel bir yer-den aldığım bir laf var yaşlılık ve emekliliği birbirinden ayırmak lazım. Emeklilik bir statüdür. Be-lirli bir yaşa geldiğiniz vakit artık o işyerinde statü dışı çalışırsınız ama yaşlılık farklı bir şey, yaş-lılık yapacak işinizin olmaması demektir. Bittiğini zannettiğiniz bir dönemdir yaşlılık. Emeklilik-te henüz canım sıkılıyor dediğim olmadı. Hatta birçok hayal kurdu-ğum emeklilikte yapacağım dedi-ğim şeyler vardı, daha hiçbirine başlayamadım. Dünya turu bun-lardan bir tanesi mesela, samimi söylüyorum ardı ardına iki tane boş günüm yok, halbuki onun için ardı ardına 1 ay boş gün la-zım bu benim tercihim, ben böyle istediğim için oluyor onu da itiraf

etmeliyim.Yapmak isteyip yapamadığı-

nız bir şey oldu mu? Arkeolojiye çok meraklıyımdır.

Bütün tatillerimi arkeoloji kazı-ların yapıldığı yerlerde geçirdim ben. Eğer benim küçüklüğümde çevremde o tür fark edebilece-ğim, dikkatimi çekecek bir şey olsaydı, arkeolog olmak isterdim. Ve ne kadar maddi imkanı olmaz-sa olmasın onun vereceği mut-luluk yeterdi. Yani arkeologların yaptıklarını çok önemsiyorum ve onların elde ettiği bilgi ve birikim-ler gözümde çok büyüyor. Yap-mak istediğim meslek o olurdu.

Hiç unutamadığınız bir anınız dediğimizde aklınıza ilk gelen ne olur?

Çocukluğumuzdan hangi olayı hatırlasak bugün komik görünür. Örneğin; benim arabamdan cep radyosu çalındı ben karakola git-tim, hakkımda ruhsatsız radyo kullanmaktan zabıt tuttular, hır-sızlık unutuldu onu düzeltmek için çok uğraştım.

“Bisikletten çektiğimi hiç kimseden çekmedim”

7-8 yaşında bisikletim vardı bir gün polis beni yakaladı bisik-letin plakası yok dedi, ben kü-çüğüm diye abim vardı yanımda onu nezarete attılar. Ben sonra gittim babama ağladım birilerini aracı yaptık. O zaman İstanbul valisi Fahrettin Gökay’dı. O Em-niyet Müdürüne talimat vermiş bizim eve bir bisiklet plakası ve ehliyeti geldi. Buraya kadar her-kese tuhaf gelir bisikletin plakası mı olur ehliyeti mi olur diye ama hikaye burada da bitmiyor. O bi-siklet ben mühendis olana kadar evde durdu. Ben her sene onun taşıt vergisini ödedim. Halbuki hiçbir bisiklette plaka yoktur bi-lirsiniz, sonra akıllandık gittim di-lekçe verdim bisiklet eskidi diye eskidi olmaz dediler ne olacak bisikleti bir çuvala koyacaksın getireceksin, biz onun ağzını mü-hürleyeceğiz plakasını alacağız ve vergiden düşeceğiz dediler. Ben geldim bunu bizim komşumuz karakol başkomiserine anlattım. Oğlum ne saf adamsın dedi. Bu iş böyle olur mu? Nasıl olur peki. Sen karakola müracaat edeceksin bisikletim çalındı diye, biz bir za-bıt hazırlayacağız. Sen bu zabıttı vergi dairesine alıp götüreceksin

yıldızlarnisan/14

Page 64: Yildizlar - Sayi 14

64

o zaman bisikleti üzerinden düşe-cekler. Sen de ondan sonra gidip bisiklete bineceksin. Bunlar yaşan-mış olaylar.

Son olarak söylemek istediği-niz?

Her yaptığımız işe layık olmaya çalıştık bugüne kadar çok samimi olarak söylüyorum çünkü her yap-tığım işi heyecan duyarak yaptım. Son olarak bazı hatırlatmalarım olacak;

Bugün akademik yükselmelerde Sci-ence Citation Index’teki (SCI) ulus-lararası hakemli dergilerde yayın olması gerekiyor. Bu çok güzel bir şey bu dünyaya kabul ettirme me-

selesi. Ancak sanki eğitim, öğretim önemsiz olaymış gibi algılanıyor. Dışarıdan doktora yapıyor ona hiç bir şey demiyorum, bilimsel çalışı-yor, hatta dışarıdan doçentliğe gir-miş ona da bir diyeceğim yok, ama üniversite içinden kadroya atanır-ken, bu bir yardımcı doçent, do-çent veya profesör kadrosu olabilir. Kadroya atanırken eğitim öğretim olayının bu kadar 3. 4. plana atıl-ması bence pek rasyonel değil.

Son olarak her sistemde kurulla-rın iyi kullanılması yöneticiyi rahat-latır. Her şeyi onun göğüslemesine gerek yok. Kurullarım bu görüşe

karar verdi demek ortak akıl, fikir-lerin çarpışması ile çıkıyor demek-tir. Böyle olunca hem yönetici az yıpranır hem de doğruları yaptırtır. Maalesef bugün en üstten en aşa-ğıya böyle yöneticileri bulamıyoruz gibi geliyor bana. İnşallah yanılıyo-rumdur. Hocalarda hiçbir zaman emekli olmaz ölene kadar hoca ol-mak zorundadır.

Yıldız Teknik Üniversitesi Beşik-taş kampüsünde gerçekleştirdiği-miz bu sıcak sohbeti için değerli ho-camız Prof. Dr. Nurullah Gültekin’e, ayrıca röportaj süresince bizi ağır-ladığı için YTÜ Vakıf Müdürü Olcay Akgün’e teşekkür ederiz. A

RÖPORTAJ

yıldızlarnisan/14

Page 65: Yildizlar - Sayi 14

65

Yıldız Teknik Üniversitesi, kendi bünyesinden bir sanatçı olan öğretim görevlisi Emrah Günay’ın sergisine ev sahipliği yaptı…

Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fa-kültesi Sanat Bölümü Bileşik Sanatlar Ana Sanat Dalı Öğretim Görevlisi Emrah Günay, “Bendeki Benler” isimli sergisi ile sanatseverlerle buluş-tu. YTÜ Yıldız Kampüsü Yüksel Sabancı Kültür Merkezi’ndeki sergi sanatseverlerin yoğun ilgisiy-le karşılaştı. Sanatçı Emrah Günay sergisini aşağı-daki cümlelerle, hissettiklerini ise Dylan Thomans ve Elie Wiesel’ın şu sözleriyle ifade etti:

Bu bir Resim + Heykel + Fotoğraf sergi-si… Sanatçının 1972 ve 2012 yılları arasında geçen 40 yılının hesaplaşması… Kendisiyle ve her şeyle...

Uslu uslu girmeyin bu iyi gecenin içine; çıkın karşı çıkın ışığın gidişine.

“Dylan Thomans”

Bağırmak?Sağır ve dilsizler bağırmaz.Onlar geceye usulca, çekingen,Ayaklarının ucuna basarak girerler.Işığın ölümüne karşı bağırmazlar“Elie Wiesel”

Emrah Günay Kimdir?1956 yılında Hekimhan-Malatya’da do-

ğan sanatçı, 1977’de İstanbul Çapa İlk Öğ-retmen Okulunu (Resim Semineri) bitirdi. Aynı yıl İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Aka-demisi Yüksek Resim Bölümü’ ne girdi.

Prof. Neşet Günal ve Prof.Neşe Erdok atölyesinde resim , Prof. Asım İşler gravür atölyesinde baskı resim eğitimi aldı.

1984 yılında Yüksek Resim bölümünden mezun oldu.

1997 yılından beri Yıldız Teknik Üniver-sitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Sanat Bö-lümü Bileşik Sanatlar Ana Sanat Dalı’nda Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktadır.

Sanatçı 2002 yılında İTÜ Sosyal Bilimler Ensti-tüsü Sanat Tarihi Bölümünde Doktora programına başlamıştır.

Sanat ve Tasarım Fakültesinin kuruluş aşama-sında, Sanat bölümü Başkan Yardımcılığı ve Bileşik Sanatlar Ana Sanat Dalı Başkan Yardımcılığı gö-revlerini üstlenmiştir.

Sanatçının ulusal ve uluslararası özel ve kurum-sal koleksiyonlarda resim, heykel ve fotoğraf çalış-maları yer almaktadır.

Sanatçı, YTÜ deki görevinin yanı sıra, çalışma-larını restore ettirdiği Beyoğlu’ndaki tarihi binada-ki atölyesinde sürdürmektedir.

haber

BENDEKİ BENLER

yıldızlarnisan/14

Page 66: Yildizlar - Sayi 14

66

etkinlik

Yıldız Teknik Üniversitesi ku-lüplerinden İşletme Kulübü Yıl-dızlı öğrencilerin yanısıra, her okuldan öğrenciye ev sahipliği yaptı. Misafirlerini önemli güzel sponsorlarla buluşturan kulübü-müz Yıldız, Davutpaşa ve Ayaza-ğa kampüslerinde etkinliklerini düzenledi.

Yıldız Teknik Üniversitesi Yıl-dız İşletme Kulübü, Türkiye’nin önemli firmalarının İnsan Kay-

nakları yöneticileri ile gençleri bir araya getirdi. Yıldız İşletme Kulübü, 2007’de başlatılan “Ek-mek Arası Kariyer” projesi kap-samında, “Sıcak Temas” adlı yeni bir çalışmayı hayata geçir-di.

Firmaları, ulaşmayı hedefle-dikleri öğrenci profiliyle, öğren-cileri de Türkiye’nin önde gelen firmalarının İnsan Kaynakları yöneticileriyle buluşturarak staj

ve mesleki tecrübe konusunda ufuklarını geliştirmeyi amaçla-yan proje, 20-21-22 Kasım’da Yıldız Teknik Üniversitesi Beşik-taş Kampüsü Fen Bilimleri Ens-titüsü Kırmızı Salon’da yeni bir konseptle yapıldı.

Türkiye’nin önde gelen şir-ketlerinin katılacağı Ekmek Ara-sı Kariyer için CV’lerini dolduran kişiler arasından bir eleme ya-pıldı. Katılmaya hak kazanacak

Yıldız Teknik Üniversitesi kulüplerinden İşletme Kulübü Yıldızlı öğrencilerin yanısıra, her okuldan öğrenciye ev sahipliği yaptı. Misafirlerini önemli güzel sponsorlarla buluşturan kulübümüz Yıldız, Davutpaşa ve Ayazağa kampüslerinde etkinliklerini

düzenledi.

yıldızlarnisan/14

Page 67: Yildizlar - Sayi 14

67

kişiler şirketlerin belirlediği kriterle-re göre seçildi. Doğan Online, Mer-cedes Benz, Telpa, Garanti Bankası, Deloitte, Microsoft Türkiye gibi bü-yük isimlerin konuk edildiği etkinlik son derece verimli geçti.

Etkinliğe katılan konuklar bir yandan büyük şirketleri yakından tanıma fırsatı bulurken bir yandan da İnsan Kaynakları Departmanı Hakkında bilgi edindiler. Etkinlik sonrasında katılımcılar merak ettik-leri soruları sorma fırsatı bulurken katılım belgelerini de aldılar.

CV’Nİ GÜNCELLE, ŞANSINI ARTTIR!

Yıldız Teknik Üniversitesi denilin-ce akla ilk gelen kulüp olmanın hak-lı gururunu bir kez daha yaşıyoruz!

Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Kulübü, “CV’ni Güncelle” adlı ka-riyer organizasyonun 7’incisini dü-zenledi. Lider yöneticilerle tanışma, Etkili özgeçmiş hazırlama, Mülakat, Kriz yönetimi, Kariyerimi seçiyorum gibi başlıklarda eğitimler verdi.

İlk olarak Yıldız Kampüsü’nde yeni bir konseptle gerçekleştirilen etkin-liğimiz 26-27-28-29 Kasım 2012’de Oditoryum Sergi Salonu’nda, günde üç oturum şeklindeydi. Toplamda 12 oturumun gerçekleştirildiği et-

kinliğimize, gerek Yıldızlı öğrenciler gerekse kulübümüzün namını du-yan, başka okullarda okuyan öğren-ciler de katıldı. Etkinlik aralarında sponsorlarımızın ikramlarıyla neşe-lenen misafirlerimizi, oturumlar so-nunda dağıttığımız katılım belgeleri ile uğurladık.

Yıldız kampüsünden sonra ikinci ayağı Ayazağa’da gerçekleştirilen etkinliğimiz Davutpaşa ayağıyla son buldu. 24-25 Aralık tarihlerinde günde üç oturum şeklinde yapıldı.

İş hayatında liderlik, Medyada kendini keşfet, Ben olsam gibi baş-lıklarda eğitimler yapıldı. Eğitim aralarında sponsorlarımızın ikram-larıyla neşelenen misafirlerimiz sa-dece Yıldızlı öğrenciler değil İşletme Kulübü namını duyan farklı okullar-dan öğrencilerdi. CV’lerini güncel-leyen öğrenciler etkinlik sonunda da katılım belgerini aldılar. A

KARİYERİM YILDIZ’DA!Yıldız Teknik Üniversitesi İşlet-

me Kulübü olarak kariyer fırsatlarını ayağımıza kadar getirmeye devam ediyoruz. 11 Aralık 2012 günü YTÜ Davutpaşa Kampüsü Fen Edebiyat Konferan Salonu’nda düzenlenen Ka-riyerim Yıldız’da etkinliği ile şirketleri daha yakından tanıma ve staj olanak-ları hakkında bilgi edinme fırsatı bul-duk.. İlk oturumda Ergo Sigorta’dan Değer SAğIM ve Emre KILINÇARS-LAN , ikinci oturumda Komtaş Bilgi Yönetim’i temsilen Yüksel ÇOMAK, son oturumda Yapı Kredi Bankacılık sunum ve tek sahnelik tiyatroları ile bizleri yalnız bırakmadı. Kendilerin-den bahsetmenin yanı sıra iş haya-tındaki işe alım konusunda nelere dikkat etmemiz gerektiğine dikkat çektiler. Artık düşünülen her şeyin bilgisayar ortamında var olduğu üze-rinde duran Çomak, makineler iş ya-parken daha tecrübeli ve daha yete-nekli insanlara ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Merve ESKİTAŞÇIOğLU banka konusunda bilgilendirmenin ardından özellikle İnsan Kaynakları üzerinde durdu.

yıldızlarnisan/14

Page 68: Yildizlar - Sayi 14

OTOMOTİVİN YILDIZ’LARI DÜNYAYA AÇILIYOR!

YTU Racing Ekibi İmalata BaşlıyorYıldız Teknik Üniversitesi Ma-

kine Teknolojileri Kulübü öğren-cileri, Institution of Mechanical Engineers (IMechE) tarafından organize edilen ve AIRBUS, Jaguar Land Rover, Mercedes AMG, Nati-onal Instruments, Shell gibi dünya devlerinin ortakığıyla düzenlenen dünyanın en büyük yarış organi-zasyonu olan Formula Student Ya-rışlarına hazırlanıyor.

Geçtiğimiz Temmuz İngiltere-Silverstone Pisti’nde düzenlenen Formula Student UK 2012’ye ilk defa YTU MakTek FSAE adıyla ka-tılan YTU Racing Team, Class 2A kategorisinde projesinin sunumu-nu yaptı. Ross Brown, John Hilton, Richard Foolkson, Andrew Deakin gibi Formula 1’in patronlarının değerlendirme yaptığı juriye kar-şı sunumunu yapan Yıldız’lı gençler, başarılı bulunarak Class1’de yarışma hakkını kazandı. Yarışmanın kon-septi gereği farklı kategori-lerde yapılan sunumlar-dan maliyet sunumunda 6. olmayı başaran YTU Ra-cing Team; ülkemizin göğ-sünü kabartmayı başardı.

Elde ettiği başarıyla basında ‘’Yıldız’lı Gençle-

rin Hedefi Teknolojik Bağımsızlık’’ ve ‘’Yıldızlı Gençler Zoru Başardı’’ başlıklarıyla geniş yer bulan YTU Racing Team aracının imalatı için çalışmalarını sürdürüyor. Hede-fimiz yüzde yüzde başarı diyerek gece gündüz çalışan YTU Racing Ekibi; tamamıyle AR-GE ve özgün-lük gerektiren bir disiplin olan For-mula Student konpseptini ülkeye taşıyarak farkındalık yaratmayı, ülkenin teknolojik gelişim süreci-ne katkıda bulunmayı hedefliyor. Bu tür faaliyetlerin farkındalık ve genç mühendislerin gelişimi çok önemli olduğunu öne süren ekip; elde edilen deneyimlerle üniver-site sanayi işbirliğinin daha hızlı, daha işlevsel olarak süreceğine inanıyor.

Projelendirme aşamasını biti-

ren YTU Racing Ekibi; tamamıyla özgün olan aracının imalatı için kollarını savamış durumda. Stand-lardan farklı olan komponent-lerin temininden gerekli teknik malzemler ve labaratuvar yeter-sizliğine kadar türlü sorunlarla karşılaşıyor. Yıldız Teknik Üniver-sitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkan Yrd. Yrd Doç.Dr. Alp Tekin Ergenç ; öğrencilerinin yaşadığı her türlü imkansızlığa rağmen ba-şarıyı hedeflediklerini ve Formula Student Yarışmaları’nın dünyada vizyon olarak kabul edildiğini söy-ledi. Çalışmalarıyla ve kendileri-ne olan inaçlarıyla bu yola çıkan gençlere sanayinin destek olarak ellerinden tutması gerektiğine dikkat çeken Yrd.Doç.Dr. Alp Tekin Ergenç; böyle bir projenin danış-

manı olmaktan gurur duy-duğunu dile getirdi.

Yıldız Teknik Üniversite-si Otomotiv Anabilim Dalı destekleriyle çalışmalrını sürdüren YTU Racing Ekibi Mart başına imalatı biti-rerek test aşamasına geç-meyi hedefliyor. Formula Student Yarışlarının sadece mühendislik çalışmasından ibaret olmadığını vurgula-

68

haber

yıldızlarnisan/14

Page 69: Yildizlar - Sayi 14

yan ekip, aynı zamanda hazırlanan planlamalarla iş geliştirme, pazar-lama, tanıtım gibi birçok kriterlerle adeta kurumsal kriterlerin başarıda önemli yeri olduğunu belirtti.

Formula Student Yarışlarına; dünyanın en önde gelen üniversite-lerinden MIT, Universty of Stuttgart, TU Munich, Chalmers University of Technology, TU Graz, Universty of Warwick, RWTH Aachen, Universty of Liverpool gibi her yıl ortalama 34 ülke, 130’u akın araç ve 222 takım katılmaktadır. Yarışmacılar; tasarım, iş planlaması, maliyet ve teknik alt-yapı, hızlanma, sürat, dayanıklılık, yakıt ekonomisi gibi kriterlerine göre ayrı ayrı değerlendirilmektedir. Basit, ucuz fakat işlevsel çalışların kazandıı bu yarış her yıl sek-törün sorunlarına ışık tut-maktadır.

Makine Teknolo-jileri Kulübü

olarak faaliyetlerini yürüten toplu-luk, sadece otomotiv alanında değil, bilim ve teknolojinin her alanında fa-aliyet gösterirken, savunma sanayi, mekatronik, enerji verimliliği, nano-teknoloji gibi birçok bilim ve tekno-loji alanında ulusal çapta akademik kongreler ve sempozyumlar düzen-lemektedir. Klübün tamamla-nan projeleri arasında; FNSS desteğiyle hayata geçirilen veSavunma Sanayi Müsteşar Yrd. Faruk Özlü’ün açılı-şını yaptığı Mekanik Katır (MEKAT) Pro-jesi de yer almak-ta. A

Detaylar:www.ytumaktek.org

69yıldızlarnisan/14

Page 70: Yildizlar - Sayi 14

RÜZGAR ENERJİSİ KULÜBÜ

70

kulüplerimizden

Rüzgar Enerjisi Kulübü, 2010 yılı Mart ayında Yıldız Teknik Üni-versitesi bünyesinde faaliyet gös-termeye başlamıştır. Kulübümüz, başta üniversitemizde olmak üzere tüm ülkede rüzgar enerjisi bilinci oluşturmak, kullanımını yaygınlaştırmak ve teşvik etmek amacıyla kurulmuştur.

Bu amaçtan yola çıkarak bu-güne kadar birçok başarıya imza atan Rüzgar Enerjisi Kulübü, çok

kısa bir sürede tüm sektörün en bilinen öğrenci topluluğu sıfatını kazanmıştır.

Rüzgar Enerjisi Kulübü faaliyet-lerini, organizasyonlar ve teknik projeler olmak üzere iki başlıkta yürütmektedir. Projeler, üniver-sitemizin tüm bölümlerinden öğ-rencilerin katılımı ve hatta diğer üniversitelerden katılan öğrenci-lerin de katkılarıyla yönetilmek-tedir. Rüzgar Enerjisi Kulübü her

yıl yeni üyeler alarak takipçi sayı-sını artırmakta, yavaş yavaş ülke-mizde rüzgar enerjisi ile ilgilenen herkese ulaşmaktadır. Kulübümü-zün sosyal medyada 5.000’i aşkın takipçisi bulunmaktadır. Bunların arasında üniversite öğrencileri ol-duğu gibi, çeşitli özel sektör pay-daşları ve devlet kurumları da yer almaktadır.

yıldızlarnisan/14

Page 71: Yildizlar - Sayi 14

RÜZGAR ENERJİSİ KULÜBÜ

71

Kulübün düzenlediği organizas-yonlar arasında başı çeken Rüzgar Günleri, Türkiye’nin rüzgar enerjisi sektöründe bulunan, tüm kurum ve kuruluşlara ulaşmayı, buralar-dan gelecek yetkililer aracılığıyla ilgili kişileri güncel konular hakkın-da bilgilendirmeyi ve son olarak bu sektörde var olan ve bu sektöre gir-mek isteyen herkesi bir araya top-lamayı amaçlamaktadır.

Rüzgar Enerjisi Kulübü’nün ge-leneksel hale gelmiş olan ve rüz-gar enerjisi sektörünün fenome-ni olma yolunda ilerleyen Rüzgar Günleri, rüzgar enerjisinin gelişimi ve ülkemizde yaygınlaşması açısın-dan büyük bir önem taşımaktadır. Etkinliğin her yıl artan ziyaretçi sa-yısı ve gittikçe genişleyen katılımcı profili, ülkemizde bu sektöre olan

ilginin gün geçtikçe arttığını göster-mektedir.

Etkinliğin ziyaretçi profili; baş-ta Yıldız Teknik Üniversitesi olmak üzere, tüm üniversite öğrencileri ve akademisyenler, çeşitli devlet kurumları personelleri ve özel sek-tör olarak özetlenebilir. Katılımcı profili ise, sektöre hizmet veren firmaların genelde Yönetim Kurulu Başkanları, Genel Müdürler veya CEO’lardan oluşmaktadır.

Rüzgar Günleri Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi iş-birliği T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenle-me Kurulu, Yenilenebilir Enerji Ge-nel Müdürlüğü ve İstanbul Ticaret Odası destekleriyle gerçekleştirilen

bir etkinliktir.Rüzgar Enerjisi Kulübü’nün ilk

bahsedilmesi gereken teknik proje-si Rüzgar Enerjisiyle Çalışan Araba Projesi’dir. Proje kapsamında son iki yıldır Hollanda’da düzenlenen Racing Aeolus yarışlarında Rüzgar Enerjisi Kulübü ülkemizi başarıyla temsil etmektedir.

Proje kulübün ilk teknik projesi olup Türkiye’de bir ilk özelliğini ta-şımaktadır. Bir ilk olması dolayısıy-la yani proje ekibinin önünde buna benzer bir örnek olmamasından dolayı tasarım anlamında bir çok yeniliği de beraberinde getirmiştir.

Projede temel olarak Makine Mühendisliği, Mekatronik Mühen-disliği ve Metalürji ve Malzeme Mühendisliği lisans öğrencileri gö-rev almaktadır.

yıldızlarnisan/14

Page 72: Yildizlar - Sayi 14

72

Proje Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörlüğü’nün himayeleri altın-da T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, İstanbul Ticaret Oda-sı, TEMA Vakfı ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin destekleriyle gerçekleştirilmektedir.

Rüzgar Enerjisiyle Çalışan Ara-ba Projesi Hexagon Studio, Türk Hava Yolları, Siemens, EnerjiSA, İpragaz ve Nordex’in ana spon-sorluğuyla gerçekleştirilmiş olup geçtiğimiz iki sene zarfında 50’ye

yakın sektörde tanınmış firmayı bir araya getirerek ciddi bir inovasyon yapılmasını sağlamıştır.

Rüzgar Enerjisi Kulübü’nün ikinci teknik projesi ise Davutpaşa Rüzgar Türbini Projesi’dir. Proje kulübün kuruluş amacı doğrultusunda olan bu projenin hayata geçirilmesi Yıl-

dız Teknik Üniversitesi Rektörlüğü himayelerinin, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ve İstanbul Ticaret Odası’nın desteklerinin alın-masıyla başlamıştır. Ek olarak proje YTÜ Teknopark işbirliğiyle gerçek-leştirilmektedir. Proje sonunda Türkiye’nin %100 yerli tasarım ve üretimi olan ilk Rüzgar Türbini üre-tilmesi hedeflenmektedir.

Davutpaşa Rüzgar Türbini Pro-jesinin temel amacı kurulacak bir rüzgar türbini yardımı ile kampüs içerisinde bir açık hava laboratuarı havası oluşturmaktır. Projenin yü-rütülmesi esnasında ise farklı alan-

larda çalışan yüksek lisans veya li-sans mühendislik öğrencilerini bir araya getirerek ortak bir çalışma platformu oluşturulmaktadır. Ek olarak bu proje bir rüzgar enerjisi santral projesinin nasıl oluşturul-duğundan, bir rüzgar türbinin bü-tün komponentleri üzerinde ayrı ayrı projeler yürütülüp geliştiril-mesinden üretimine kadar bir çok alanda tecrübe edinme imkanı sağ-layacaktır.

Davutpaşa Rüzgar Türbin Projesi kapsamında Yıldız Teknik Üniversi-tesi Davutpaşa Kampüsü’ne 15 kW gücünde bir rüzgar türbini kazandı

72 yıldızlarnisan/14

kulüplerimizden

Page 73: Yildizlar - Sayi 14

AVCI: 2014 HEDEFİMİZDEN SAPMADIK Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Yıldızlı gençlerle buluşan Abdullah Avcı, gençlere verilen

değerden bahsederken, “Şu an Avrupa’nın 3’üncü genç takımıyız” dedi…

etkinlik

Yıldız Teknik Üniversitesi, Yıldız İşletme Kulübü’nün organize ettiği söyleşide yıl-dızlı öğrencilerle buluşan Abdullah Avcı, gençlere verilen değer, üst yapı, alt yapı ve bunlar arasındaki ilişkiden bahsetti.

Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenle-nen etkinliğin moderatörlüğünü, Lig Rad-yo Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ayan yaptı. Ayan ‘’Konunun miladı çok önceye dayanıyor olabilir an-cak gençlere çok değer verilmeyen Türkiye’de Sn. Avcı’yı büyük bir ba-şarının mümessili olarak görüyo-ruz’’ diyerek başladığı söyleşide, sözü daha sonra Abdullah Avcı’ya bıraktı.

Sözlerine söyleşiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek başla-yan Abdullah Avcı, her türlü pro-jede gençlerin yanında olmak is-tediğini vurgulayarak, henüz genç denilebilecek bir yaşta Galatasa-

ray alt yapısındaki başarılarından ve 1999 senesindeki Süper Lig’de yardımcı antrenörlük döneminden bahsetti.

Kendisine sorulan sorulara tek tek yanıt veren Abdullah Avcı’nın da Yıldızlılara bir sorusu vardı. “9 Milli takımımız, bir senede kaç tane maç yaptı” diye soran Avcı, doğru yanıtı alamasa da en yakın cevabı veren öğrenciye, Milli Takım For-ması hediye ederken “Bugün oy-nanacak maçla birlikte 105 tane olacak. A milli takımın sağlıklı geli-şebilmesi adına değişik ülkelerde oynayıp kendini geliştirmek önemli bir faktör” dedi.

Futbol eğitimi ve okul eğitiminin bir arada olması gerektiğini vurgu-layan Milli taımlar Teknik Direktö-rü, bu alandaki projelerden de bah-sederken kişilik eğitimiyle destekli projelerin her yaş grubunun hoca-

larıyla geri dönüşler sağlandığını vurguladı.

Avcı, Milli Takım için yaptığı de-ğerlendirmede ise “2014 hedefi-mizden hiçbir zaman sapmadık. 4 maçta, 3 puan aldık ancak hedefle-rimiz var. Şu an Avrupa’nın 3’üncü en genç takımını kurduk” dedi.

Gençlerin Semih Şentürk’le ilgili sorularına da cevap veren Abdul-lah Avcı, hiçbir sorunları olmadığını ifade ettiği Semih’in çok değerli bir futbolcu olduğunu vurgularken, bir süreliğine takımdaki yerini alama-yacağını ve onun açığını Memduh ve Burak’la kapatmaya çalıştıklarını ifade etti.

Söyleşinin sonunda Yıldız İş-letme Kulübü’nün plaketini kabul eden Milli Takımlar Teknik Direk-törü Abdullah Avcı, gençlerle FİFA 2013 oyunu oynadı. A

73yıldızlarnisan/14

Page 74: Yildizlar - Sayi 14

Doç. Dr. Muhlis Nezihi SARIDEDE: “Yıldızın Yükselen Yıldızıyız”

İngilizce öğretimine tamamen farklı bir alandan geldiniz. Yabancı Diller’de yöneticilik açısından bu du-rumun getirdiği zorluklar nelerdir?

Farklı alandan gelerek yabancı dil-lerde yöneticilik yapmak neredeyse tüm üniversitelerde sıkça konuşulan ve tartışılan bir konu. Ancak yabancı dillerin değişime açık, geniş bir viz-yona sahip ve deneyimli kadrosu ile farklı alandan gelmenin kattığı vizyon, gözlem ve deneyimlerle birleşince ortaya çok daha zengin ve yaratıcı bir tablo çıkıyor. Böyle bakınca da farklı alandan olmak avantajlı hale geliyor. Sonuçta hiçbir disiplin birbirinden tamamıyla kopuk ve bağımsız var ola-maz öyle değil mi?

Evet, zaten dünyada da bu böyle. Disiplinler arası geçiş neredeyse her alan için olmazsa olmazlardan. Şu anki haliyle Yabancı Diller Yükseko-kulunu nasıl tanımlarsınız?

Yabancı Diller Yüksekokulu her şeyden önce çok büyük bir birim. Üni-versiteyi yeni kazanmış öğrencilerin üniversiteyle ilk tanıştıkları, zorlu bir sınav maratonundan sonra ulaştıkları hedefin keyfini yaşadıkları ilk yer. Te-mel İngilizce Bölümü’nde yani hepimi-zin bildiği adıyla Hazırlık’ta bu senede önceki yıl olduğu gibi öğrenci sayımız iki binin üzerinde. Bu sayının yeni açı-lan bölümlerle birlikte her sene arta-cağı öngörülmektedir. Hazırlık’ta 117 öğretim elemanı aktif olarak görev yapmaktadır. Bu sayı Modern Diller Bölümü’nde 48’dir. Sürekli kendini ge-liştirmeye, yenilemeye çalışan öğre-tim elemanlarımız doktora ve yüksek lisans çalışmalarına devam etmekte ve uzmanlık alanlarıyla ilgili konferans ve seminerlere katılmaktadırlar.

Sizin yönetim olarak profesyonel gelişime bakışınızı tarif eder misiniz?

Bizler yönetim olarak “lifelong le-

arning” denilen “hayat boyu eğitim” e inandığımız için elimizden geldiğince profesyonel gelişime yönelik her türlü çalışmayı destekliyoruz. Bu bağlamda 17-18-19 Eylül tarihlerinde Oxford Teacher’s Academy Professional De-velopment Courses ile okulumuzda “sınıf yönetimi” ve “öğrenci merkezli eğitim”e yönelik çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar sonrasında tüm öğretim elemanlarımıza Oxford Üniversitesi onaylı sertifikalar düzenlendi. Yabancı Diller Yüksekokulu olarak bir ilke daha imza attık. 1-2 Aralık tarihlerinde dil öğreniminde teknolojinin gerekliliğini ve yerini vurgulayan uluslararası bir sempozyum da düzenledik. Dil öğre-timi alanında dünyaca ünlü isimler bu sempozyuma katıldı ve iki gün boyun-ca çok önemli konular tartışıldı.

O zaman “Ne olacak bu yabancı

dillerin hali?” sorusu artık anlamını yitirdi diyebilir miyiz?

74

RÖPORTAJ

Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Muhlis Nezihi Sarıdede, Kimya Metalurji'den yabancı dillere uzanan eğitim serüvenini, Türkiye'de yabancı dillerin ve bu eğitimin

zorunluluklarını "Yıldızlar" dergisine değerlendirdi...

yıldızlarnisan/14

Page 75: Yildizlar - Sayi 14

Doç. Dr. Muhlis Nezihi SARIDEDE: “Yıldızın Yükselen Yıldızıyız”

Kesinlikle. Çok büyük bir birim ol-duğumuzdan yıl içerisinde pek çok sorunla karşılaştığımız doğru. Süreç içerisinde daha çok sorunla karşıla-şacağımızı da biliyoruz. Ancak bunlar hiçbir şekilde bizleri yıldıramaz çünkü aynı zamanda biz burada çok büyük bir takımız. Artık kimsenin “Ne olacak bu yabancı dillerin hali?” diye endi-şelenmesine gerek yok. Öğretim ele-manlarımızın desteği ve kararlılığıyla yabancı dileri çok daha iyi seviyelere taşıyacağımızdan kuşkum yok.

Bildiğiniz gibi üniversitemiz önce %30 İngilizce ağırlıklı öğretime geçti. Bu yıl da ilk kez %100 İngilizce eğitim verecek bölümlerimiz açıldı. Bunun için programınızda herhangi bir deği-şiklik yaptınız mı?

Başta da söylediğim gibi biz sü-rekli olarak kendini yenilemeye çalı-şan büyük bir birimiz. Okulumuzdaki farklı birimlerde meydana gelen her türlü değişikliği düşünerek çalışmak-tayız. Önceki yıllarda Intermediate seviye olarak planladığımız öğretim programımızı, üniversitemizin ihtiyaç-larını göz önüne alarak bu yıl Upper-Intermediate seviye olarak planladık. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta bunun sadece kağıt üzerinde kalmayacağıdır. Yani, biz seviyeleri planlarken Upper-Intermediate bir kitap seçip, kitabı bitirip bakın işte se-viyeyi yukarı çektik demiyoruz. Her bir beceriyi yani okuma, yazma, dinleme ve konuşmayı ayrı ayrı destekleyip, ayrı ayrı değerlendirip, hepsini ortak bir çatı altında birleştiriyoruz. Ders ki-taplarını özgün materyallerle destek-liyor ve büyük bir titizlikle hazırlanan sorularla tüm becerileri test ediyoruz. Bunu yaparken dil öğretiminde kaçı-nılmaz bir gereklilik olan teknolojiden yararlanıyoruz. YÖK tarafından kuru-lan dil laboratuvarlarında online eği-tim sistemlerine bağlanarak öğrenci-nin kendi kendine öğrenme becerisini geliştirmeye çalışıyoruz. Sınıflarımızda mevcut olan müzik sistemlerine ilave

olarak her sınıfa projeksiyon sistemi kurduk, böylece eğitim araçlarında çeşitlilik sağlamayı da başardığımızı söyleyebilirim. Tabii ki en önemlisi bu araçların sınıflarda aktif olarak kullanıl-masıdır.

Öyleyse geleneksel yöntemlerden uzak olduğunuz söylenebilir mi?

Aslında gelenekselle moderni bir-leştirmeye çalışıyoruz. Bunu eğitim kalitemizi arttırırken ölçme ve değer-lendirme biçimlerimizi de arttırmaya yönelik yaptığımız çalışmalarda da gö-rebilirsiniz.

Bu değişiklik sınav sisteminize de

yansıdı mı?Elbette. Bu zaten kaçınılmazdı. Ar-

tık tüm alanlarda geçerli olan ilkeyi, dil öğretiminde de etkili bir şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Yalnızca sonu-ca yönelik değil sürece yönelik değer-lendirme yapabilmek adına ölçme ve değerlendirmede tek sınav yerine tüm becerileri ölçmeye yönelik çalışmalar yapıyoruz. Hem yıl içi sınavlarımızda hem de İYS de (İngilizce Yeterlik Sınavı) dilbilgisi ağırlıklı sorular sormak yerine öğrencilerimizi okuma, yazma ve din-leme becerileri açısından değerlendi-riyoruz.

75

Doç.Dr. Muhlis Nezihi SARIDEDE

Lisans öğrenimini 1991 yılında Yıldız Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Me-talurji Mühendisliği Bölümü’nde bölüm birincisi olarak tamamladı. Aynı yıl Yük-sek Lisans öğrenimine başlayan Sarıde-de, 1992 yılında, mezun olduğu Bölüm’e Araştırma Görevlisi olarak atandı. Dok-tora öğrenimine 1994’te Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Metalurji Mühendisliği Anabilim Dalı, Üretim Programı’nda başladı ve 1998 yılında tamamladı. 2000 yılında Yardım-cı Doçent kadrosuna atanan Sarıdede, 2005’te doktora sonrası çalışmaları kapsamında ABD, Colorado School of Mines’ta elektronik atıklardaki değerli metallerin geri kazanımı ile ilgili çalış-malarda bulunmak üzere proje ekibine katıldı. 2008 yılında Doçent unvanı alan Sarıdede, özellikle demir-çelik, üretim metalurjisi ve geri kazanım alanlarında araştırmalarda bulunmakta, sektöre katkılarını proje çalışmalarıyla da sür-dürmektedir. 2012 yılında ABD, Uni-versity of Utah’ta iki ay boyunca bakır minerallerinin çözündürülmesi üzerine gerek teorik gerekse deneysel anlamda önemli çalışmalar yapmıştır.

Profesyonel gelişime olan inancıyla yalnızca metalürji alanında değil, görev aldığı her alanda kendini geliştirmeyi hedefleyen Muhlis Nezihi Sarıdede, Ox-ford Üniversitesi’nin yürüttüğü Oxford Teachers’ Academy kapsamında ELT Management eğitimi almıştır. Yönetim, Etkili ve Verimli Toplantılar Düzenleme, Takım Çalışması ve Takım Oluşturma, Değişim Yönetimi, Okulda İlerlemeyi Sağlama, Arzu edilen İş Ortamı Oluştur-ma gibi modüllerden oluşan bu eğitim dünyanın en saygın eğitimlerinin başın-da gelmektedir.

Muhlis Nezihi Sarıdede, halen Kimya-Metalurji Fakültesi, Metalurji ve Malze-me Mühendisliği Bölümü’nde öğretim üyeliğine devam ederken, yetiştirdiği yüksek lisans ve doktora öğrencileriyle de bu alanlara tam destek vermektedir.

yıldızlarnisan/14

Page 76: Yildizlar - Sayi 14

Artık dilbilgisi yok mu sınav-larda?

Daha önce de bahsettiğim gibi en önemli farkımız bunu yaparken gele-neksel yöntemleri dışlayıp tamamen kaldırmamamız olarak değerlendiri-lebilir. Gerek vizelerde gerekse İYS’de ayrı bir dilbilgisi ve kelime bölümü uygulamaktansa öğrencilerimizden, ara sınavlarda değerlendirdiğimiz dil-bilgisi ve kelime bilgisini vizelerde ve İYS’de becerilere yönelik kullanmala-rını istiyoruz. Yıl içerisinde ayrıca bir konuşma sınavımız da var. Dönem içerisinde öğrencilerimiz dinleme ve konuşma derslerinde gerek münaza-ralar ile gerekse sunumlar ile değer-lendirilmektedir. Benzer şekilde öğ-rencilerimize okuma derslerinde bir yandan seviyelendirilmiş makaleler okutup bunların yorumlarını yaptı-rırken, bir yandan da okuma grupları oluşturarak onların performanslarını değerlendiriyoruz. Dil öğretiminde asla yadsıyamayacağımız kelime öğ-retimine de ayrıca önem vererek söz-lük kullanmayı teşvik ediyoruz. Yine alışılageldiği üzere yazma dersi için öğrencilerimize bir konu verip, hadi yazın demiyoruz. Konuyla ilgili her türlü hazırlık yapıldıktan sonra sınıf içi

yazma çalışmalarıyla üretkenliği des-tekliyoruz. “Yazma” daki subjektivite-yi ortadan kaldırabilmek adına hem değerlendirme kriterlerimizi uluslar arası sınavlara göre değiştirdik hem de tüm sınav kağıtlarını en az iki oku-maya tabi tuttuk. Yani bir öğrencinin yazma sınav kağıdı en az iki hoca ta-rafından değerlendiriliyor. Puan far-kının çok olması durumunda sınav kağıdı üçüncü kez değerlendiriliyor. Böylelikle sınavlarımızın güvenirliği de artmış oluyor. Çoktan seçmeli sı-navlar da artık kendi bünyemizde ve hem bir hocamız hem de görevli bir memur arkadaşımız tarafından kendi optik okuyucumuzda değerlendirili-yor. Bu da sınav değerlendirmelerin-de hata payını en aza indiriyor.

Teknik Üniversite olmamız prog-ramınızı etkiliyor mu?

Öğrencilerimizin sıklıkla karşıla-şacağını düşündüğümüz grafik ve tablo okuma, yorumlama ve tabii ki “yazma” programımızın olmazsa ol-mazlarından. Dinleme yaparken de “note-taking” ön plana çıkıyor. Yine geçen yıl hayata geçirdiğimiz Yazma Merkezi ile de öğrencilerimize yazma becerilerini kullanırken karşılaştıkları

sorunları çözmeye yönelik çalışmalar yaptırıyoruz. Yazma Merkezimiz tüm öğrencilere açık ve web sitemizden öğrencilerimizin aldıkları randevu-lar doğrultusunda öğrencilerimizle bire bir çalışarak onların ihtiyaçla-

rına karşılık vermeye çalışmaktadır. En sonunda dili öğrenmelerini ve öğrendikleri dili doğru kullanmalarını istesek de, öğrencilerimize öğrenme sürecinde çok doğal ve kaçınılmaz olan yanlış yapmanın da öğrenmenin bir parçası olduğu duygusunu vere-rek dili kullanmalarını sağlamak çok önemli. Elbette bütün bunlar yalnız-ca sonuca yönelik değerlendirmeden yana olmadığımız ve öğrencilerimizi bir bütün olarak sürece yönelik de değerlendirmeye çalışma amacımız-dan kaynaklanıyor. Bireysel farklılıkla-rı da mümkün olduğunca gözetmeye çalışıyoruz. Çoklu bir ölçme değerlen-dirme sürecinin, öğrencilerimize per-formanslarını daha doğru yansıtma imkanı da sunduğu bir gerçek.

Hazırlık öğrencilerinin emin eller-de olduğunu söyleyebiliriz o zaman.

Kaliteli eğitim herkesin hakkı. Bunu yalnızca kendi üniversitemizde-ki öğrencilerle sınırlamıyoruz. Yükse-kokulumuz Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) ve Milli Eğitim Bakan-lığı Yurtdışı Yüksek Lisans ve Doktora Programı kapsamında seçilen öğ-rencilere ÜDS/KPDS ve TOEFL/IELTS sınavlarına yönelik 6 aylık İngilizce hazırlık eğitimi de vermektedir. Bu eğitimlerdeki performansımız öğren-ci memnuniyetiyle kendini göster-miştir. Bu programlar kapsamındaki öğrenciler artık Yıldız’ı birbirlerine tavsiye etmektedirler. Bu da bizim doğru yolda ilerlediğimizin en büyük göstergesi olarak görülmelidir.

Takip edebildiğimiz kadarıyla YDYO nun yurt dışı üniversitelerle iş-birliği de sözkonusu.

Evet. Yıldız Teknik Üniversitesi ola-rak Amerika Birleşik Devletleri’nde

76

RÖPORTAJ

YILDIZ’IN YÜKSELEN YILDIZIYIZ…

yıldızlarnisan/14

Page 77: Yildizlar - Sayi 14

bulunan Northern Virginia Com-munity College (NVCC) ile İngilizce Hazırlık Öğretimi İşbirliği Anlaşması imzalandı. Bu anlaşma kapsamında, Yabancı Diller Yüksekokulu İngilizce Hazırlık öğretimine devam eden öğrencilerimiz bir ya da daha fazla dönem boyunca Hazırlık öğrenimle-rine Amerika’da devam edebilecek-ler. Öğrencilerimiz isterlerse sadece yaz dönemi için de bu seçenekten yararlanabilecekler. Şimdiden bu programa oldukça ilgi gösterdiler bile. Bu seçenek yakıında sade-ce Amerika ile sınırlı olmayacak. İrlanda’daki Dublin City University ile de bir anlaşma yapmak üzere-yiz. Anlaşmamız tamamlandığında öğrencilerimiz tercihlerini dilerlerse Dublin City University yönünde kul-lanabilecekler.

Yanılmıyorsam Yabancı Diller Yüksekokulu artık ders dışı etkinlik-lere de önem veriyor.

Çok doğru. Geçen yıl ilk kez ha-yata geçirdiğimiz Hazırlık öğrencile-rimizin yeteneklerini İngilizce şarkı, şiir ve skeçlerle sergiledikleri YTU’s

Got Talent (Yetenek Sizsiniz) yarış-ması yalnızca Yıldız’da değil diğer üniversitelerde de ses getirdi. Bu da bizi çok mutlu etti. Ayrıca düzenledi-ğimiz Reading Competition ve Wri-ting Competition ile de öğrencileri-mizin okuma ve yazma alanlarında gösterdikleri performansları ayrıca değerlendirerek 1., 2.ve 3. olanlara sertifika ve çeşitli hediyeler verdik. Düzenlediğimiz bir poster yarışması ile de öğrencilerimize öğrendikle-rini somut olarak ifade etme fırsatı verdik. Bu yıl bu tür faaliyetleri İn-gilizce kısa film çalışmalarıyla daha da kapsamlı hale getirip, yalnızca Hazırlık’taki değil Modern Diller’deki öğrencilerimize de ulaşmayı plan-lıyoruz. Hazırlıkta açtığımız “face-book” sayfasıyla öğrencilerimize sosyal medya aracıyla da ulaşmaya çalışarak paylaşımlarda bulunuyo-ruz. Yine bu yıl okulumuza katılan iki yabancı öğretim elemanı ile bir Konuşma Kulübü kurduk. Bunu yap-maktaki amaçlarımızdan biri yalnız-ca öğrencilerimizin değil pek çoğu-muzun ortak derdi olan “Anlıyorum ama konuşamıyorum” un biraz da

olsa önüne geçebilmekti. Bu kulüp-te öğrencilerimize gündelik hayatta karşılaşabilecekleri sorunları İngi-lizce ifade edebilmelerine yönelik alıştırmalar yaptırdık. Benzer bir uygulamayı üniversitemizin tüm bi-rimlerindeki öğretim elemanlarına da açtık. Üniversitemiz adına güzel bir başlangıç yaptığımızı söyleyebi-lirim. Alacağımız geribildirimlerle programımızı revize ederek burada da memnuniyeti en üst seviyelere taşıyacağımıza inanıyorum.

Yabancı Diller’deki bu ivmenin artarak devam edeceğini söyleye-bilir miyiz?

Kesinlikle. Üniversitemizin ilke-leriyle paralel olarak Sayın Rektö-rümüzün de sıklıkla dile getirdiği üzere öğrenci lehine olan değişiklik-leri destekleyerek hayallerimizi he-deflere hedeflerimizi de gerçeklere dönüştürmekte kararlıyız. Yıldız’ın yükselen yıldızıyız ve üniversitemiz-deki tüm birimlerin desteğiyle daha da yükseleceğimize inanıyoruz. A

77yıldızlarnisan/14

Page 78: Yildizlar - Sayi 14

ÖğRENCİLERİktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin 704 öğrencisinden %40’ı 1. sınıf öğrenci-

si, %36’sı 2. sınıf öğrencisi, %12’si 3. sınıf öğrencisi ve %11’i de 4. sınıf öğrencisidir. Öğrencilerin %28’i İşletme Bölümü öğrencisi, %56’sı İktisat Bölümü öğrencisi ve %14’ü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünün öğrencileridir.

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ’NİN İTİBARI ÖLÇÜLDÜ

YTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi olarak, 2012 yılında Türkiye’de ilk defa bir fakültenin gerçekleştirdiği bir çalışma yürüterek Fakülte olarak Paydaşlarımızın gözünde

itibarımızı araştırdık.

Yıldız Teknik Üniversitesi İk-tisadi ve İdari Bilimler Fakül-tesi, öğrenci, akademisyen, idari personel ve dış paydaş-larının katılımıyla gerçekleş-tirdiği kendi itibar araştır-masının içeriği aşağıda yer almaktadır. Araştırma veri-leri, her bir paydaş grubu ile yüz yüze mülakat ve anket yöntemi ile toplanmıştır. Mü-lakat neticesinde elde edilen veriler, anketlerin düzenlen-mesinde kullanılmıştır. Her bir paydaş grubuna yönelik olarak da, 4 ayrı anket formu hazırlanmıştır.

78

2012 yılında 20. Yaşını kutlayan Fakültemizin bugüne kadar geldiği noktada öğrencilerimiz, akademis-yenlerimiz, mezunlarımız idari per-sonelimiz, iş dünyası, sivil toplum örgültleri, kamu kuruluşları ve diğer paydaşlarının gözünde nasıl görüldü-ğümüzü ve algılandığımızı merak et-tik ve tamamen akademik medoloji ile yürütülen araştıma gerçekleştir-dik. Türkiye’de bir Fakülte tarafından ilk defa gerçekleştirilen bu çalışma hem paydaşlarımızın gözüyle ken-dimizi ve bugüne kadar geldiğimiz noktada neleri doğru yaptığımızı gör-memizi sağladığı gibi, aynı zamanda, gelecekte neler yapmamız gerektiği ve neler yapabileceğimiz konusunda bizi yönlendirdi.

Kamuoyunun, bir kişi ya da bir ku-

rumun geçmiş davranışlarına ya da özelliklerine dayanarak ne kadar tak-dir edildiği ve beğenildiği kurumsal itibar kavramının özünü oluşturur. Hepimizin bildiği gibi günümüzde kurumsal itibar tek başına bir değer oluşturmaktadır. Kurumlar için son derece önemli olan itibarı kazanmak yoğun çaba ve zaman gerektirirken, kaybetmek oldukça kolay olabilmek-tedir. İtibarlı olmak algısı, kurum içi çalışanların, rakiplerin, hissedarların ve diğer kuruluş mensuplarının kı-sacası tüm toplumun algılamalarını içerir.

Bireyleri hayata hazırlarken, farklı bakış açıları kazandırıp, kendini geliş-tirme imkanı sunan, toplumun ihti-yaçlarına her alanda cevap vermeye çalışan, nitelikli bilimsel çalışmalar

üreten üniversiteler itibarı en önemli kurumlar arasındadır. Yapılacak iti-bar değerlendirmelerinde öğrenci-ler başta olmak üzere, akademik ve idari personel, mezunlar, üniversite ile işbirliği içerisinde olan kurum ve kuruluşlar gibi paydaşların, üniver-sitelerin itibarları ile ilgili yapılacak değerlendirmelerde olmazsa olmaz rolü bulunmaktadır.

Fakültemizin değerli öğretim ele-manlarından Dr. Emel Esen tarafın-dan yürütülen bu çalışmanın bir di-ğer önemli tarafı, bu çalışmanın bizi paydaşlarımızla birlikte gelecekte neler yapmamız gerektiği konusunda çok daha doğru yönlendirecek bilgi-ler üretmiş olmasıdır.

yıldızlarnisan/14

Page 79: Yildizlar - Sayi 14

Öğrencilerin fakültenin itibarına yönelik algılamalarına etki eden unsurların başında fakültemizin köklü tarihsel yapısı gelmektedir. Daha sonrasında sırasıyla fakültenin stratejik konumunun güçlü oluşu, fakültenin düzenlemiş olduğu paneller ve konferanslar, çeşitli öğrenci değişim programlarının varlığı da, fakültenin öğ-renciler nezdindeki itibarını artırmaktadır.

Öğrencilerimize göre fakültenin itibarı vermiş olduğu kaliteli yüksek eğitim ile özdeşleşiyor. Öğrencilerinin fikir ve sorunlarını dinleyen, onlara değer veren yönetim anlayışı ve öğretim üyeleri fakültenin itibarına katkı sağlıyor. İş dünyasındaki olumlu imaj fakültenin itibarına etki ediyor.

Üniversitenin itibarı ise öğrenciler tarafından en çok üniversitenin tanınırlığı ile özdeşleştiriliyor. Öğrenci olmaktan gurur duyulacak bir üniversitede eğitim almak ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nin kurumsal üniversi-teler arasında yer alması da öğrencilerimiz gözünde üniversitemizi itibarlı kılmaktadır.

ÖĞRENCİLER KÖKLÜ TARİHSEL YAPIYA ÖNEM VERİYOR

KALİTELİ YÜKSEK EĞİTİMİN TÜM UNSURLARI FAKÜLTE İTİBARINI ETKİLİYOR

79

AKADEMİSYENLERAraştırmaya katılan akademisyenlerin, %15’i Prof. Dr., %28’i Doç. Dr., %17’si Yrd.Doç. Dr., %1’i Öğr.Gör.Dr.,

%1’i Arş.Gör.Dr. ve % 23’ü de Arş.Gör.’dir. Bu çalışmaya katılan akademisyenlerin %33’ü Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Bölümünden, %23’ü İktisat bölümünden, %43’ü de İşletme bölümündendir.

Akademisyenler açısından İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin uygulamaları arasında en çok fakülte bün-yesinde yapılan paneller ve konferansların itibar sağladığı görülmektedir. Akademisyenlerin başarıları ve yük-selmelerinin duyurulması ve fakülte yönetiminin çalışanlarına değer vermesi, akademisyenler açısından itibar sağlayıcı uygulamaların üst sıralarında yer almaktadır.

Görüşlerini açıkça ifade edebilme, yüksek eği-tim kalitesi ve çalışanlarına değer veren bir yöne-tim anlayışı akademisyenler tarafından en önemli itibar unsuru olarak görülmektedir. Fakülte yöneti-minin yaklaşımı hem fakültede olumlu görülmüş, hem de önem verilen uygulamalar arasında yer almıştır.

Akademisyenlerin, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin genel itibarına ilişkin değerlendirmelerinde üniversite-sanayi işbirliğine önem verilmesi itibarın en önemli parçasını oluşturmaktadır. Üniversitenin tanınan saygın bir üniversite olması ile reklam ve tanıtım faaliyetlerine önem vermesi, üniversiteyi, İİBF akademisyenleri gözünde itibarlı kılmaktadır.AKADEMİSYENLERİN ÖNCELİĞİ: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

• ‘‘İ.İ.B.F. İtibar Anketi çalışmasından çıkan en önemli sonuç, fakültenin düzenlemiş olduğu akademik toplantıların (paneller, kon-feranslar v.b.) itibarını belirleyen en önemli unsur olduğudur.’’

• “İ.İ.B.F. Akademisyenleri fakültenin itibarını, kendilerine de-ğer veren yönetim anlayışına bağlamaktadır.’’

• ‘‘İ.İ.B.F. Öğrencileri fakültenin itibarında konumunun ve ta-rihinin yanısıra, değişim programları ve üniversiteler arası işbirlikle-rinin önemini vurgulamaktadır.’’

yıldızlarnisan/14

Page 80: Yildizlar - Sayi 14

İDARİ PERSONELİtibar araştırmasına ka-

tılan idari personel sayısı 9’dur. Katılımcıların %66’sı erkek, %33’ü de kadındır.

DIŞ PAYDAŞLARİktisadi ve İdari Bilimler

Fakültesi ile iletişim halin-de olan, çeşitli etkinlikler yürüten 66 paydaşın, %69’u erkek, %30’u da kadındır. Eğitim durumları açısından baktığımızda da, %1’i lise mezunu, %44’ü lisans me-zunu ve %54’ünün ise lisan-süstü mezunu olduğu görül-mektedir.

İdari kadroya göre, İİBF’de itibar sağlayan uygulamalar, uygun çalışma saatleri, öğrencilerin saygılı olması ve fakültenin bulunduğu konumdur. Fakültenin idari kadro çalışanlarının itibar uygulamalarına verdiği öne-min ortalaması yüksektir. İtibarı önemli kılan uygulamalar, rahat bir fiziksel çalışma ortamı, eleştiri ve öneri-lere açık bir yönetim anlayışı ve sağlıklı ve nazik bir yönetim anlayışıdır.

Dış paydaşların itibar algısını etkileyen unsurlar düzenlenen panel ve konferanslar, fakültenin köklü tarih-sel yapısı ve paydaşlara verilen değerdir. Yüksek eğitim kalitesi, iyi bir yönetim yapısı ve akademisyenlerin başarıları, fakültenin itibarını önemli kılan uygulamaların başında yer almaktadır. Dış paydaşlara göre, üniver-sitenin tanınan, saygın bir üniversite olması, kurumsal üniversiteler arasında yer alması ve nitelikli akademik kadroya sahip olması, üniversiteyi itibarlı kılmaktadır.

Üniversitenin tanınan, saygın bir üniversite olması, sorumlu ve bilinçli öğrenciler yetiştirmesi ve kurumsal üniversiteler arasında yer alması, üniversiteyi idari personel gözünde itibarlı kılan diğer öğelerdir.

ÖĞRENCİLERİN TUTUMLARI İTİBARI ETKİLİYOR

DIŞA AÇIK BİR FAKÜLTE: SÜREKLİ DÜZENLENEN TOPLANTILAR İLE İŞ DÜNYASI VE DIŞ PAYDAŞLAR İLE BİR ARAYA GELİYORUZ

İTİBARIN ANAHTARI: SAYGINLIK

80 yıldızlarnisan/14

Page 81: Yildizlar - Sayi 14

81

Page 82: Yildizlar - Sayi 14

82

etkinlik

BAŞARIYA GİDEN YOL“YTÜ İktisadi ve idari Bilimler Fakültesi ve Gelişim Üniversitesinin Düzenledikleri Konferans’ta

İşletmelerde Başarıya Giden Yol: Bilgi, Beceri ve Yetenek Yönetimi Tartışıldı”

20.Kuruluş yılı kapsamın-da 2012 yılı boyunca çok sayıda etkinlik gerçekleş-tiren YTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, yılın son büyük etkinliğini de 25 Ara-lık 2012 tarihinde Üniversi-temiz Oditoryumu’nda ger-çekleştirdi.

Yıldız Teknik Üniversitesi İkti-sadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile Gelişim Üniversitesi’nin birlikte düzenledikleri “İşletmelerde Ba-

şarıya Giden Yol: Bilgi, Beceri ve Yetenek Yönetimi” konulu panel-de işletmelerin başarının temel belirleyicilerinden olan bilginin ve insan kaynağının yönetim ilkeleri bütün yönleriyle konunun uzman-ları tarafından tartışıldı.

Panelin açılış konuşmaları YTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakülte-si Dekanı Prof. Dr. Güler ARAS ve Gelişim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut GÜNER tarafından ya-pıldı. Prof. Dr. Güler ARAS açılış ko-nuşmasında üniversitelerin bilgiyi üreten, beceri kazandıran ve yete-nekleri geliştiren kurumlar olarak

çok önemli işlev üstlendiklerini vurguladı. Prof. Dr. Mesut Güner de konuşmasında üniversitelerin iş dünyası için bilgili, becerikli ve yetenekleri çerçevesinde yönlen-dirilmiş nitelikleri mezunlara ka-zandırdığını ifade eti.

“ÜNİVERSİTELER BİLGİYİ ÜRETEN,

BECERİ KAZANDIRAN VE YETENEKLERİ

GELİŞTİREN KURUMLARDIR.”

yıldızlarnisan/14

Page 83: Yildizlar - Sayi 14

Marmara Üniversitesi’nden Prof. D r. E min A RCA, O kan Ü niversitesi’nden Prof.Dr. Gonca Tel-li Yamamoto, İDEA-E-Öğrenme Çözümleri şirketinin sahibi Ufuk AKBAŞ, Burger King restoranları-nın lojistik firması FASDAT’ın Ge-nel Müdürü Celal OKTAY ile YTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakülte-si öğretim üyesi Doç.Dr. Kenan AYDIN’ın konuşmacı olarak katıl-dığı paneli YTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yönetim Organi-zasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Esin Can yönetmiştir. Bilgi Be-ceri ve Yetenek Yönetimi temalı panelde panelistler özetle aşağı-daki konulara vurgu yapmışlardır;

Prof.Dr. Emin ARCA, esrarengiz Çinli savaşçı ve filozof Sun Tzu ta-rafından günümüzden iki bin beş yüz yıl önce yazılan Savaş Sanatı kitabının belki de dünyanın en et-kili ve saygın strateji kitabı oldu-ğunu vurgulamıştır. Kitap, yazıl-dığı tarihten bugüne kadar askeri komutanlar ve strateji uzmanları kadar politikacılar ve yöneticiler tarafından da hala aynı tazelikte okunup incelenmekte ve okullar-da ders kitabı olarak okutulmak-tadır.

“SAVAŞMADAN KA-ZANMAK EN İYİSİDİR.”

ARCA’nın sunumunda; Sun Tzu’nun Savaş Sanatı klasiğinin stratejilerini aktif öğrenme çer-çevesinde öğrencilerimizin ken-dilerinin kullanımlarını sağlamak amacıyla, geçmişten günümüze büyük liderlerin hayatlarını konu alan filmler ve edebi metinler kul-lanılarak liderlerin öngörülerinde Sun Tzu’nun izlerinin aranmasının beraberce incelenmesi amaçlan-mıştır. Sunumda ne tür durumlar-da nasıl hareket edilmesi gerekti-ği ile de ipuçları verilmiştir. Hatta

kimilerince liderlerin yükselişleri-nin temelindeki stratejilerde Sun Tzu’nun sürekli olarak vurguladığı şu ilkenin yattığı gözlenmektedir: Savaşmadan kazanmak en iyisi-dir…

Prof. Dr. Gonca Telli Yamamo-to, Yeni Teknolojiler ve Girişim-cilik başlıklı konuşmasında şu konulara vurgu yapmıştır; insa-noğlu tarihsel süreç içerisinde her zaman yeni teknolojiler geliştire-rek yaşamlarını kolaylaştırma ve yaşam kalitelerini arttırma çabası içerisinde olmuştur. Teknoloji in-sanoğlunun ihtiyaçlarına uygun yardımcı alet ve edevatın yapıl-ması ya da üretilmesi için gerekli bilgi ve yetenek olarak tanımla-

nıyor. İlkel aletlerden başlayarak gelişimini sürdüren insanoğlu günümüzdeki küresel fiber ağlara kadar çok farklı teknolojileri dev-reye alıyor. Yeni pazar, ürün ve/veya süreç fırsatlarını tespit ede-rek, bu fırsatlardan faydalanmak amacıyla ekonomik bir faaliyetin başlatılması veya genişletilmesi yönündeki çaba girişimcilik olarak değerlendiriliyor.

İDEA-E-Öğrenme Çözümleri şirketinin sahibi Ufuk Akbaş’ın ko-nuşması “Enformasyon Çağında Rekabet Edebilmenin Sırrı: Yete-nek Yönetimi” üzerine idi. Akbaş, günümüz rekabet ortamındaki başarının sırrının; yetenekli, dün-ya ile iletişim kurabilen ve bilgiye

83yıldızlarnisan/14

Page 84: Yildizlar - Sayi 14

ulaşabilen onlardan yararlanması-nı bilen insan kaynaklarına sahip olmakta yattığını belirtmiştir. Bu bağlamda bu yeteneklerin yöne-timinin nasıl olması gerektiği bir başka ifade ile bunların seçilmesi, motive edilmesi, kariyer planları-nın yapılması ve performansları-nın ölçülmesinin önemli olduğuna vurgu yapmıştır.

Fasdat Gıda A.Ş. Genel Müdü-rü Celal Oktay ise bir uygulamacı olarak bilgi, beceri ve yetenek yö-netiminin iş yaşamındaki önemine vurgu yapmıştır. Celal Oktay, yöne-ticisi olduğu şirketin kuruluşundan itibaren elde ettikleri başarıları-nın temelinde; kalite ve maliyet kontrolünde tedarikçileri ile yü-rüttükleri işbirliklerinin ve temel ürünlerin(core items) kendi grup bünyelerindeki tesislerde üret-me stratejisinin olduğuna vurgu yapmıştır. Türkiye’de gösterdikleri yüksek performans nedeniyle Bur-ger King merkezinden yeni teklif-ler aldıklarını ve bu bağlamda Çin, Makedonya ve Gürcistan ile birlik-te KKTC operasyonlarını da başarı

ile hayata geçirdiklerini belirtmiş-tir. Özellikle Çin operasyonları için; tedarik zinciri alt yapısının iyileşti-rilmesi ve satın alma süreçlerinin yeniden ele alınması ile maliyetle-rin %13 oranında azaltılması aşa-malarında elde ettikleri başarılı sonuçlardan söz etmiştir.

(BİLGİ+BECERİ)YETENEK =SONUÇ

Oktay, Bilgi, beceri ve yetenek ilişkisini;(Bilgi+Beceri)YETENEK Sonuç olarak formüle etmek iste-diğini belirterek, burada bilgi ve beceriyi girdi, yeteneği ise üssel bir kuvvet olarak göstermiştir.

Doç. Dr. Kenan Aydın ise ko-nuşmasında; “Pazarlama Stratejisi Nasıl Olmalıdır?” sorusuna cevap aramıştır; Aydın, Peter Drucker’ın düşüncelerinden yola çıkarak “İş-letmenin amacı müşteri yaratmak olduğundan, iş girişimleri sadece iki temel işleve sahip olmalıdırlar: pazarlama ve inovasyon. Sonuçla-

rı üreten pazarlama ve inovasyon-dur; geriye kalanların hepsi mali-yettir.” görüşüne vurgu yapmıştır.

Aydın, pazarlama anlayışına ge-linceye kadar yaşanan dönemlere ve bu dönemlerin temel özellikle-rine vurgu yaptıktan sonra pazar-lama anlayışının temel özelliklerini ifade etmiştir; bu bağlamda tüke-ticilerin arzu ve ihtiyaçlarının belir-lenmesi ile buna uygun mal ve hiz-metlerin üretilmesi ile tüketicilerin memnun edilmesi ve işletmelerin de amaçlarına ulaşmasının sağlan-masının önemli olduğunu belirt-miştir.

Aydın, her bir organizasyonel seviyede strateji belirlemesinin nasıl yapılması gerektiğini belirt-tikten sonra özellikle şirket mer-kezlerinde tüm organizasyona rehberlik edecek stratejik bir iş planının şirket üst yönetimi tara-fından nasıl yapılacağını açıklamış, başarılı bir pazarlama stratejisinin belirlenmesinde 5N 1K sorularına kapsamlı bir biçimde cevap veril-mesi gerektiğini IKEA şirket örneği üzerinden anlatmıştır. A

84

etkinlik

yıldızlarnisan/14

Page 85: Yildizlar - Sayi 14

TÜRKİYE DÜNYAYA TEKNOLOJİ İHRAÇ EDECEK

YTÜ Teknoparkı’nda yer alan Poligon TR Ar-Ge ofis ve laboratuvarının açılışı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu’nun katılımıyla gerçekleşti…

85

Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoparkı büyümeye devam ediyor. Poligon TR Ar-Ge Ofis ve Labora-tuvarı da YTÜ Teknoparkı’ndaki yerini alarak, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Yardımcısı Prof.Dr. Da-vut Kavranoğlu’nun da katıldığı bir açılış töreniyle faaliyete geçti. Programa, Prof.Dr. Kavranoğlu’nun yanı sıra, Poligon TR Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Önder’le birlikte şirket çalışanları ve çok sayıda da-vetli katıldı.

Prof.Dr.Kavranoğlu’na ilk %100 yerli üretim olan ve yerli savunma sanayii açısından büyük önem ta-şıyan Poligon TR Aslan marka “network switch”ler hakkında bilgi verildi. Prof.Dr. Kavranoğlu yaptı-

ğı açıklamada Devlet olarak yenilikçi ve ülkemize vizyon katacak her projeyi desteklediklerini be-lirterek, hedef olarak sadece Türkiye değil global pazarları hedeflenmesi gerektiğini ve devlet olarak her zaman destek vereceklerini söyledi.

Poligon TR Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ön-der ise yaptığı açıklama da; ”Gerek Türkiye gerek-se global pazarlarda şu an prototipini ürettik, 6 ay içerisinde üretime geçeceğiz. Ürünlerimiz ile BT pazarında iddialı olacağız. Büyüyen Türkiye’mizi BT alanında da kendi altyapı ve network sistemle-rini üretir hale getirip tüm dünyaya teknoloji ihraç edecek seviyeye geleceğiz” dedi. A

haber

yıldızlarnisan/14

Page 86: Yildizlar - Sayi 14

86

etkinlik

Ana teması “İnovasyon ve Gelecek Teknolojiler” olan ulus-lararası konferans İİBF Dekanı Prof. Dr. Güler Aras’ın açılış ko-nuşmasıyla başladı. Açılış töre-nine Kore Veritabanı Derneği Başkanı Namjae Cho ve Kore Büyükelçisi Lee Sangkyu’nun

konuşmaları ile devam edildi. Program kapsamında oditor-yum ve sergi salonunda ger-çekleşen oturumlarda iki gün boyunca inovasyon ve gelecek teknolojiler, farklı yaklaşım ve düşünceler kapsamında tartı-şıldı. Dünyanın 14 farklı ülke-

sinden çok sayıda akademis-yen ve davetli konuşmacının katıldığı toplantı yoğun otu-rumlar ve düzenlenen panell-lerle gerçekleştirildi.

28 Haziran günü 1. ana ko-nuşmacı Türk Telekom CFO’su Mustafa Uysal “Yeni Ekono-

“The 8th International Conference on IT Applications and Management” Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler

Fakültesi, Elektrik-Elektronik Fakültesi ve Hanyang Üniversitesi işbirliği ile düzenlendi. 28-29 Haziran 2012 tarihlerinde üniversitemiz ev

sahipliğinde gerçekleşen konferans, 14 farklı ülkeden yurt içi ve yurt dışından birçok akademisyen ve iş adamını bir araya getirdi.

yıldızlarnisan/14

Page 87: Yildizlar - Sayi 14

87

mide İnovasyonun Etkisi” (The Impact of Innovation in the New Economy) başlıklı konusu-nu sundu. Sonrasında Prof. Dr. Güler Aras’ın oturum başkan-lığında “Yeni Ekonomi Döne-minde Girişimcilik” (Enterpre-neurship in the New Economy Era) konulu ilk özel oturum gerçekleşti. Bu oturuma Terra Bona’nın yönetici ortağı Os-man Dinçbaş, T.C. Bilim, Sana-yi ve Teknoloji Bakanlığı Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Adnan Selçuk Erginöz, SUNLAB yönetici or-tağı Evren Emre ve ARD Energy Systems kurucusu Esra Canpo-lat konuşmacı olarak katıldılar. Programın devamında farklı konularda paralel oturumlar

gerçekleştirildi ve akşam Yıldız Hisar Tesislerinde yemek dave-ti verildi.

29 Haziran sabahı 2. ana konuşmacı Mun Cho “Yakınsa-ma Çağının Gelişi: Bir Medeni-yet Yaklaşımı” (The Coming of Convergence Age: A Civilizati-on Approach) konulu sunumu-nu yaptı. “Teknoloji ve Ekono-mi” (Technology&Economy) konusunun tartışıldığı 2. özel oturum Jin Soo Kim’in oturum başkanlığında, Kore Veritabanı Derneği Başkanı Namjae Cho, MediaNOVO Genel Müdürü Serkan Sevim, İlab Venture’nin Direktörü Yüksel Dibekoğlu ile Pozitron’un kurucusu ve CEO’su Fatih İşbecer’in katı-lımlarıyla gerçekleştirildi. Aynı

gün 3. ana konuşmacı Prof. Dr. Sung K. Kim “Dijital Bakımdan Gelişmiş Bir Ülke’de e-Devlet: Kore Örneği” (e-Government in a Digitally Advanced Co-untry: A Case of Korea) konulu konuşmasını gerçekleştirdi.

Son derece başarılı geçen organizasyon, YTÜ Elektrik ve Elektronik Fakültesi öğretim üyelerinden Doç.Dr. Haluk GÖRGÜN, YTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Güler ARAS ve Hanyang Üniversitesi Kore Veritabanı Derneği Başkanı Prof.Dr. Nam-jae Cho’nun kapanış konuşma-larıyla sona erdi. A

yıldızlarnisan/14

Page 88: Yildizlar - Sayi 14

Yabancı Diller Yüksek Okulu Bir İlke İmza AttıYıldız Teknik Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu 1-2 Aralık 2012 tarihlerinde “Web Technologies in ELT Classrooms - Evaluating Future and Current Practice (İngilizce Öğretim Ortamlarında Web Teknolojileri-Gelecek ve Mevcut Uygulamaların Değerlendirilmesi)” konulu uluslararası bir sempozyuma ev sahipliği yaptı.

88

sempozyum

I. ULUSLARARASI ELT SEMPOZYUMU

yıldızlarnisan/14

Page 89: Yildizlar - Sayi 14

89

Açılışını Rektör Yrd. Prof. Dr. Yusuf Ayvaz ve Yük-sekokul Müdürü Doç. Dr. Muhlis Nezihi Sarıdede’nin yaptığı sempozyuma Amerika Birleşik Devletleri’nden Kanada’ya, İngiltere’den Avustralya’ya, Japonya’dan İspanya’ya dünyanın çeşitli ülkelerinden konuşmacı-lar ve dinleyiciler katıldı.

İngilizce öğretiminde web teknolojilerinin öğre-tim ortamlarında kullanımına yönelik gerek teorik bilgilerin verildiği gerekse uygulamalı örneklerin sunulduğu iki günlük sempozyumda tüm dünyada alanlarında uzman kabul edilen Stephen Krashen, Chuck Sandy, Gary Motteram, Nicky Hockly, Luke Meddings ve Lindsay Clanfield gibi konuşmacılar yer aldı. Farklı ülkelerden en az on dokuz konuşmacının web teknolojilerine yönelik düzenlediği eş zamanlı oturumlar katılımcılardan büyük beğeni topladı.

Ayrıca sempozyum süresince poster sunumları da düzenlendi. Bu sunumlarda da katılımcılar, uz-manların çalışmalarını görme ve çalışmalarla ilgili kendilerinden bilgi alma şansına sahip oldular.

Açılışta ve sempozyumun ikinci gününde yapılan zeybek, davul ve çeşitli dans gösterileri ile zenginle-

şen sempozyumda yerel ve ulusal motiflerle belki de ilk kez karşılaşan katılımcılar farklı da olsa aynı “dil” de buluşma imkânı buldular. YDYO öğretim eleman-ları ve öğrencilerinden oluşan Wannabe adlı müzik grubunun dinletisi de izleyenlerden tam not aldı.

Yıldız Çatı Restoran’da gerçekleştirilen sempoz-yum açılış yemeği, katılımcılara samimi bir ortam-da biraraya gelerek tanışma ve fikirlerini paylaşma imkânı sundu.

Sempozyumun gerçekleşmesinde Oxford Univer-sity Press, Pearson Publishing, British Council, Mac-millan Publishing, ITDI, IDP IELTS, Pilgrims English Language, Macenta, Embassy of the United States of America Courses, British Side, Garnet Education, CELT Athens, National Geographic Learning, Cen-gage Learning, Yıldız SEM, The House Cafe ve Kuru-kahveci Mehmet Efendi Mahdumları farklı alanlarda sponsor oldular. Sempozyum bitiminde katılımcılara yurtdışı konaklamalı kurs imkanı da dahil olmak üze-re çekilişle pek çok ödül verilerek etkinlik unutulmaz hale getirildi. A

I. ULUSLARARASI ELT SEMPOZYUMU

yıldızlarnisan/14

Page 90: Yildizlar - Sayi 14

YILBAŞI RESEPSİYONU

90

ETKINLIK

YTÜ Ailesi Yılbaşı Resepsiyonunda biraraya geldiler. Yıldızlılar, Yıldız Çatı Restoran’da verilen yılbaşı resepsiyonunda buluştular. Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, akademik ve idari personeli bir araya getiren resepsiyonda geçen yılın değerlendirmelerinin

yanısıra, yeni yıldan beklentiler dile getirildi.

yıldızlarnisan/14

Page 91: Yildizlar - Sayi 14

91yıldızlarnisan/14

Page 92: Yildizlar - Sayi 14

“FAKİRLİKTEN ÇIKARSINIZAMA ZENGİN OLAMAZSINIZ”

Akademisyen, işadamı ve girişimcilerin katılımıyla kurulan “Bilim Teknoloji İçin İstanbul Çalışma Grubu” açılışında konuşan YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, “teknolojik üstünlüğe

geçmedikçe fakirlikten çıkılsa da zengin olamazsınız” dedi…

Bir sivil toplum girişimi olarak ortaya çıkan “Bilim Teknoloji İçin İstanbul Çalışma Grubu” ilk top-lantısını Malta Köşkünde yaptı. Üniversite rektörleri, öğretim üyeleri, sivil toplum temsilcileri, iş adamlarının katıldığı toplantı-da, Türkiye’nin bilim ve teknolo-jide gerekli seviyeye çıkması için sivil toplumun neler yapması ge-rektiği tartışıldı.

Toplantıda konuşan rektör, akademisyen, iş adamı ve sivil toplum temsilcileri de bilim ve teknoloji konusunda bir sefer-berlik başlatılmasını önerdiler. TÜBİTAK Bilim Kurulu üyesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi rektö-rü Prof. Dr. İsmail Yüksek takdim konuşmasında “Türkiye’de 60 bin civarında araştırmacı var ve bunun 200 bine çıkarılması gereki-yor” dedi.

YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yük-sek, Ar-Ge ve inovasyon çalışma-larının sanayiye mutlaka aksede-ceğini, sanayici, devlet, üniversite anlaşmazlıklarını artık geride kal-dığını, oylumsuz öneklere takılmak yerine akademisyenlerin sanayi-cilerle işbirliğindeki sınırlamaların kaldırılması gerektiğini, doktora-lıların işe alınmayarak cezalandı-rılmaları yerine öncelik tanınması gerektiğini ifade etti.

Prof. Yüksek daha sonra sözleri-ne şöyle devam etti: “Bizde Ar-Ge

için GSMH’dan binde iki ayrılıyor-du, şimdilerde GSMH’dan ayrılan bu pay 5 katına çıktı ve ayrılan pay yüzde bir. İleride bu oran yüzde üçe çıkacak. Yüzde birini devlet, yüzde ikisini özel sektör karşılaya-cak. 1990 larda kaliteli buzdolabı deyince AEG ve Siemens alınırken bu gün Almanya’da, İngiltere’de Arçelik satılıyor.”

“FAKİRLİKTEN ÇIKARSINIZ

AMA ZENGİN OLAMAZSINIZ”

Orta gelir sendromuna değinen Yüksek, “Fakirlikten çıkarsınız ama zengin olamazsınız. Bir üste ge-

çiş ancak teknolojik üstünlükle olur. 500 milyar dolar ihracat hedefi ancak teknolojik ürün-le yakalanır. Demirin kilosu 1.2 dolar, otomobilin kilosu 10, uça-ğın 100, uydunun 100 bin dolar. İnsanların da ülkelerin de hayali olmalı.” şeklinde konuştu.

Yıldız Teknik Üniversitesi Aka-demisyenlerinden olan Prof. Dr. Yunus Çengel de bilim-teknoloji konusunda detaylı bir sunum yaptı.

Çengel şunları söyledi: “1984 yılında ABD Nevada Üniversite-sinde akademisyenlere haftada bir gün okula gelme. Kaç firma-ya danışmanlık yaparsan yap, kazandığını da cebine at. Kaç firmaya danışmanlık yaptın bu önemli” denilmiş.Hz. İsa’dan beri bilgi 1750 sene-

de katlanmış. Şimdi dört senede bir katlanıyor. Ürünü değerli yapan yeni bilgidir.”

TÜBİTAK’ın değiştiğini ve ha-reketlendiğini söyleyen Çengel, daha sonra şöyle devam etti: “12 Temmuz’da yayınlanan kanunla TÜBİTAK risk sermayesi verme-ye başladı. YÖK’ün de değişmesi lâzım.

Sağlıklı bir ekosisteme ihtiyaç var. İklim, hava çok önemli. Bilim, Ar-ge iklimi oluşturabilmeliyiz. TÜ-BİTAK yeterince proje bulamıyor. Hür düşünce, güven ortamı, zihni-

92

seminer

yıldızlarnisan/14

Page 93: Yildizlar - Sayi 14

yet dönüşümü olmazsa hiçbir şey olmaz. Ankara korkuyor. Ama ters bir şey olursa diye korkmaya ge-rek yok. Ankara da, Üniversite de riskten korkmamalı.”

“PROJE BULAMIYORUZ”

22. dönem Erzurum milletvekili ve Bahçeşehir Üniversitesi UYGAR Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı da proje yapmanın ve uy-gulamanın öneminden bahsetti. “Proje bulamıyoruz diyor Yunus hoca. Futbolda yabancı sınırı yok. Üniversitede var. Üniversitenin ka-litesin nasıl artırırız diye bakalım.”

Yıldız Teknik Üniversitesi Mi-marlık Fakültesi Mimarlık Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuran Kara Pilehverian söz aldı ve şunları söyledi: “Devleti, ilmiye ve askeriye ayakta tutar. Bir sivil toplum kuruluşu neler yapabilir? Gençler bilimi tanıtıcı etkinlikler yapmalı. Medyadan yararlanmalı. Fuarlar, panayır alanlarında toplu-mun dikkatini bilime çekmeli. Üni-versiteden, sanayiden destek al-malı. Kapalı çerçeve içinde giden çalışmalar yerine konuyu topluma yansıtmalı. Burslar bulmalı. Bil-hassa orta öğretimdeki gençlerde bilime olan ilgiyi artırmalı”.

Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Alpaslan Açıkgenç de katılım-cılar arasındaydı. “Önce gençleri verimli hale gelecek şekilde yetiş-tirmeliyiz” diyen Açıkgenç, özetle şunları söyledi: “En kötü istibdat ilmi istibdattır. Her işi en iyi nasıl yapabilirim düşüncesi zihinlere yerleştirilmeli. En iyiyi yapabil-me gayreti içinde olursak daha iyi sonuçlar alırız. İslâm’ın ilk devir-lerindeki gayreti düşünelim. 5 ki-şinin bir kılıçla savaşmak zorunda kaldığı zamanlar oldu ama zafer kazandılar.”

“TEK TİP EğİTİM BİLİMİ EN-GELLİYOR”

Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Niyazi Eruslu da tek tip eğitimin olumsuz yönlerine dikkat çekti. “Başarısızlığı tek tiplemişiz. Neden kaynaklanıyor bu? Başarını temelinde teşebbüs hürriyetine ihtiyaç var.” diyen Eruslu, şöyle devam etti: “Ben İngiltere’de yıl-larca inceledim. Bir bölge paslan-maz çelik üretiyor. Bu teknolojiyi daha ileriye nasıl götürürümün arayışı var. Glasgow’da gemi sa-nayii var. Manchester’da alümin-yum, Londra’da metalürji. Herkes bölgesindeki başarı için çalışıyor. İhtiyaçları belirleyen bir töre var onlarda. Bizde ise Hakkari’de de, İstanbul’da da aynı kanun, aynı konular...”

“HOCA ÖğRENCİSİNE EL VERMELİ”

İTÜ Nükleer Enerji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Beril Tuğrul, “Hocanın öğrencisine el vermeye niyeti olmalı. Kimse beynindekini mezara götürmeyecek.” Diyerek insan yetiştirmenin önemine de-ğindi ve daha sonra sözlerine şöy-le devam etti: “Gençleri 140 IQ’ye ulaştırmalıyız. Öz güven kazandır-malıyız. Öğretmek bir arzu me-selesidir. Mekanik Hasan diye bir hocamız vardı. İTÜ’lülere ve diğer öğrencilerine özgüven kazandırdı. Formülleri her yerde öğrenirsiniz. Önemli olan bildiğini sonuna ka-dar uygulamaktır. Altın yere düşse

değerinden düşer mi? Tenekeyi parlatsan altın olur mu?” Beykent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ensar Nişancı da bir konuşma yaptı ve özetle şunları söyledi: “Bazı iş-letmelerde danışmanlık yaptım. Teknik üniversite bizden 20 sene geri diyorlar. Biz üniversiteden alacağımız elemanların teknik bil-gilerine göre değil, bundan sonra ne kadar eğitilebileceklerine ba-

karız diyorlar. Dikkat testleri var. En kadar dikkatini sürdürebiliyor. Sabırlıyı alırız. Bilgi öğretmekten ziyade, algılayacak zihinleri ortaya çıkarmalıyız. Zihin gelişimine en-gel olan düşünceleri atmalı. Velud zihinler oluşturmalı.”

Bilim-Teknoloji için İstanbul Grubu Başkan yardımcısı Kemal Çiftçi de proje üretmenin öne-minden söz etti ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “Son zamanlarda devlet desteklerinde ciddi bir artış var. Ekonomi Bakanlığı, TÜBİTAK ve KOSGEB gibi kurumlar proje üreten kişi ve kuruluşları destekli-yorlar. Bu kurumlardaki elemanlar işlerini iyi yapıyorlar ve iş dünya-sına yardımcı oluyorlar. Önemli olan bunlara uygun projeler hazır-lamak.” A

93yıldızlarnisan/14

Page 94: Yildizlar - Sayi 14

94 yıldızlarnisan/14

Page 95: Yildizlar - Sayi 14

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’NİN ZAMANIN RUHUNA UZANAN ELİ;

Bir millet ki RESİM yapmaz, bir millet ki HEYKEL yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.”

- Mustafa Kemal ATATÜRK

SANAT TASARIM FAKÜLTESİSanat ve Tasarım alanı eğitim ve araştırmalarında

farklı, üretken ve önde gelen bir Fakülte olmayı vizyon olarak seçen Sanat ve Tasarım Fakültesi, 1997 yılında kuruldu. Türkiye’nin ilk Sanat ve Tasarım Fakültesi olan Fakültemiz, 1998-1999 Eğitim-Öğretim yılından itiba-ren Sanat Bölümü, İletişim Tasarımı Bölümü, Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü lisans eğitimi vermektedir.

Sanat Bölümü, (Bileşik Sanatlar Anasanat Dalı, Sa-nat Yönetimi Anasanat Dalı, Fotoğraf ve Video Anasa-nat Dalı), İletişim Tasarımı Bölümü (İletişim Tasarımı Anabilim Dalı) ve Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü (Müzik Toplulukları Anasanat Dalı, Duysal (Ses) Sa-natları Tasarımı AnaBilim Dalı ve Dans Anasanat Dalı) olmak üzere 3 bölümden meydana gelen fakültemiz dekanı Prof. İlhan Özkeçeci “Nasıl bir sanat eğitimi he-deflediklerini” Yıldızlar dergisine anlattı.

95yıldızlarnisan/14

Page 96: Yildizlar - Sayi 14

NASIL BİR SANAT EğİTİMİ?

“Sanatın sevgi gibi insan hayatı-nı kuşatan evrensel bir ortak dili var ve sanat inançtan, siyasetten, eko-nomiden, teknikten kısacası hayat-tan ayrı değil. Tasarım da sanat gibi insan eliyle biçimlendirilen, olumlu veya olumsuz günlük yaşamın ta-mamını kapsayan geri dönüşümlü bir olgu.

Hem toplumları hem bireyleri yakından etkileyen sanat ve tasa-rım amaçsız veya hedefsiz bir yere varamaz. Bu yüzden toplumun kül-türel birikimlerini ve değerler siste-mini iyi kavrayan bir yaklaşım, sana-tın anlamına vurgu yapan, düşünce boyutu güçlü ve sağlam temellere dayanmış üretimler önemli. Sanat anlamlı olduğunda bir değer ka-

zanıyor ve güçlü bir anlamı olmayı hak ediyor.

Değerleriyle barışık bir gelecek kurma ve toplumu yönlendir-me sorumluluğunun şuurunda bir eğitim

Hiç meziyet gerektirmeden ya-pılan her şeye sanat diyerek, basit şeylere kişisel manalar yükleyip toplumu sanattan uzaklaştırmak yerine; insani hedefler güden bir tasarım anlayışıyla toplumun sa-natla bağlantısını güçlendirmek gerek. Daha saf ve elegant bir sa-nat anlayışı geliştirmek istiyorsak bir şeylerin çarkında dönmek, ya-pılmışları tekrar tekrar dolaştır-maktansa; geçmişten gelenleri iyi değerlendiren, yaşadığı çevrenin farkında, üretime katkı sağlayan, iyi niyetli, disiplinler arası işbirliğini öne çıkaran alternatif fikirler ortaya koyabilmeliyiz. Sanatçının topluma öncülük edecek bir misyonu olduğu bilinciyle muğlaklaşan kavramları netleştirmeli, sanat kavramı tartış-malarında konumumuzu netleştir-meliyiz öncelikle. Her türlü önyar-gıdan, her çeşit zorlama ve istem dışı yönlendirmelerden uzak, özgür ve bağımsız bir ortamda kavramları ve tanımları içsel bir bakış açısıyla yeniden oluşturmalıyız. Öğrenci-ler değerleriyle barışık bir gelecek kurma ve toplumu yönlendirme so-rumluluğunun şuurunda bir eğitim almalı. Tek bir bakış açısıyla değil her yolu, her görüşü tanıyıp sonra kendi çizgisini yakalamak, konumu-nu belirlemek için ilham verecek, ufuk açacak bir eğitim.

Bugünü aşan hedeflerimiz olmalı

Kadim köklerinden beslenip bu çağa yeşermeli, geleceğe filizlen-meliyiz. Bu düşüncelerle şimdiye kadar sürdürülen Güzel Sanatlar eğitimine daha farklı ve sonuç alı-

96 yıldızlarnisan/14

Page 97: Yildizlar - Sayi 14

nabilecek katkılar sağlamak ama-cıyla; insanı merkeze koyan, araş-tırma, analiz ve yorumu temel alan, faydacı, işlevsel, tabiatı koru-yan, hayatın içinde, güzelin yanın-da iyiyi ve doğruyu da hedefleyen, kendi toplumunun değerlerinden güç alan, detaylara boğulan günü-müz insanına doğru çıkışlar arama çabasında güçlü bir felsefi arka plana sahip, çağdaş-geleneksel çekişmesinden uzak, isimleri ken-di koyan, kavramları kendi tanım-layan, tezlerini kendi belirleyen bir sanat-tasarım anlayışı ve eğitimi hedefliyoruz.”

Sanat Bölüm Başkanı Prof. Ahmet Atan Sanat Bölümü ‘nde yapılan çalışmalar ve ve-rilen eğitim hakkında şunları söyledi:

Ülkemiz ihtiyaçlarına öncelik vererek ve dünyadaki gelişmeleri izleyerek sanat tasarım konuların-da araştırmalar yapmak, Sanat ve Tasarım Fakültesi’nin temel ama-cı ve hedefidir. Fakültenin sanat ve tasarım eğitimi öğrencilerin yaratıcılıklarının açığa çıkmasını sağlayacak, genel kültürünü yük-seltecek, sanatsal algısını güçlen-direcek ve tercih ettiği alanı daha iyi tanımasını sağlayacak dersler-den oluşan özgün bir yapıdadır. Görsel Kültür, Algı ve Sanatsal Algı, Yaratıcı Drama, Fotoğraf ve Video, Bileşik Sanatlar, İletişim Tasarım, Estetik Değerlendirme, Yaratıcı İfade Biçimleri, Sanatta Tarihsel ve Kültürel Ortamlar gibi eğitim öğretim uygulamaları sanat tasa-rıma yönelik meslek dersleri ve bunları destekleyen kuramsal ve uygulamalı bir program iç içe sür-dürülmektedir.

Sanat Bölümü çatısı altında, Anabilim /Sanat özelliğinde, üç Program yürütücülüğü yer almak-tadır. Bunlardan birisi Bileşik Sanat-lar, ikincisi Sanat Yönetimi, üçün-

cüsü de Fotoğraf ve Video Prog-ramlarıdır.

Bölümlere nasıl öğrenci seçiyorsu-nuz?Türkiye’mizin sanat ve ta-sarım alanında en seçkin sanat insanları, Bölümü-müzün eğitim kadrosu içerinde yer almakta-dır. Buna paralel olarak öğrencilerimiz de titiz bir özel yetenek sınavları ile “objektif kriterlere göre” alınmaktadır.

Mezun öğrencilerin iş olanakları nasıl?

Karşılıklı sevgi saygı çer-çevesinde yürütülen eğitim programlarını başarıyla ta-mamlayan öğrencilerimiz sektörel ilişkiler yolu ile rahat bir şekilde iş bula-bilmektedirler.

İletişim Tasarımı (Multimedya) Lisans Programı eğitimi hak-kındaki sorularımızı anabilim dalı başkanı Yrd. Doç. Dr. Sim-ge Esin Orhun cevapladı:

İletişim Tasarımı (Multimedya) Lisans Programı 1997 yılında, yeni bir disiplin olan “interaktif medya tasarımı” alanında sanat ve bilgi-sayar teknolojileri çerçevesinde eğitim veren Türkiye’nin ilk prog-ramı olarak kurulmuştur. 15 yıllık deneyimi olan İTP, interaktif ara-yüz tasarımı konusunda uzman ye-tiştirmektedir. Bu amaçla, analitik düşünce yeteneğine sahip öğren-cilerine tasarım ve programlama eğitimini bir arada sunmaktadır.

2005 yılında YÖK’un onayı ile İnteraktif Medya Tasarımı yüksek

lisans programımız açılmıştır. Şu an 80 aktif öğrenciye sahip olan bölümümüz, 50’nin üzerinde me-zun vermiştir.

Programın bel kemiğini oluş-turan multimedya proje dersleri, servis dersleri ile desteklenerek öğrencilerin interkatif medya ta-sarımı disiplinine ilişkin yaratıcılık-larını arttırmak ve farklı medyalar-la çalışarak tasarım deneyimlerini oluşturmaya yönelik düzenlenmiş-tir. Bölümde gerçekleştirilen çalış-malar ve araştırmalar, akademik ve bilimsel ortamlarda sunularak ve alanin önemli indeksli dergile-rinde basılarak bölümün eğitim programının başarısını ortaya ko-yan ve bölüm profilini dünya ça-pında yükselten etkenler olmuş-tur.

97yıldızlarnisan/14

Page 98: Yildizlar - Sayi 14

İLETİŞİM TASARIMI BÖLÜMÜNÜN BÜYÜK BAŞARISI2011 senesinde, tüm üniver-site çapında öğretim üyesi başına düşen yayın sayısına göre en fazla yayın yapan bö-lüm olarak haklı bir başarının sahibidir.

Türkiye’de yeni gelişmekte olan yaratıcı endüstri ve Türkiye’deki üniversite eğitimi açısından po-püler konu olan iletişim tasarımı konusunda araştırmacı ve akade-misyen olan mezunların yanında, medya sektörünün yoğun ihtiya-cına da karşılık veren bu bölüm mezunları, çeşitli reklam ve inte-

raktif ajanslarda veya serbest ça-lışmaktadır veya kendi şirketlerini kurmuştur.

Yurtdışındaki üniversitelerin eğitim programları ile kıyas-ladığındaki verdiğiniz eğitim hakkında neler söylersiniz:

Bölümün verdiği eğitim ve ger-çekleştirilen çalışmalar, sadece ülke-mizde benzer 14 bölümün açılması-na esin kaynağı olmakla kalmamış, yurt dışında da New York Times ta-sarım bölümü editörü Steven Heller tarafından, 2009 yılında en iyi 50 tasarım okulunun yer aldığı kitaba seçilmiştir.

Kurulduğundan bu yana dünya-da bu alanda tanınmış üniversiteler ve programlarla işbirliği içinde bulu-nan bölümümüz, ERASMUS öğrenci değişim programı sayesinde bu za-mana kadar 20 öğrenciyi yurtdışına göndermiştir. Benzer şekilde her dönem, dünya üzerinden çeşitli tasa-rımcı grupların ve akademisyenlerin bölümümüzde verdikleri seminerler-le, panellerle ve çalıştaylarla, öğren-cilerin sosyal, kültürel ve de mesleki açıdan küresel bir vizyon oluştura-bilmelerine yönelik çeşitli olanaklar sağlanmaktadır.

Müzik ve Sahne Sanatları ile ilgili cevaplarımızı Bölüm Baş-kanı Doç. Dr. Koray Sazlı’dan aldık:

Müzik ve Sahne Sanatları Bö-lümü bünyesinde, iki anasanat ve bir anabilim dalı bulunmaktadır.

Müzik Toplulukları Anasanat Dalı; Klasik Batı Müziği, Türk Halk Müziği, Türk Makam Müziği ve Caz alanlarında çalgı ve ses eğitimi ver-mektedir.

Dans Anasanat Dalı; çağdaş

98 yıldızlarnisan/14

Page 99: Yildizlar - Sayi 14

dans alanında dansçı, koreograf ve eğitmen yetiştirmek ama-cıyla teknik beceri ve yaratıcılık temeline dayanan bir eğitim vermektedir.

Duysal (Ses) Sanatlar Tasarı-mı Anabilim Dalı; Kompozisyon, Müzikoloji, Müzik Kuramı ve Müzik Teknolojileri alanlarında eğitim vermektedir,

Bölümümüzün amacı; çağ-daş normlar çerçevesinde araş-tırmacı kişiliği gelişmiş, bilgi yo-rum ve yeteneklerini gösteren, özgün eserler verebilen, toplu-ma ve dünyaya duyarlı, yeniliğe açık, çalışmayı baş tacı eden sanatçı veya akademisyenler yetiştirmektir.

Bir sanat eserinin ortaya çıka-bilmesi için; bilgi, teknik donanım, çalışma, kararlılık, tecrübe, disip-lin ve yetenek en önemli öge-lerdir. Bölümümüz, öğretim elemanı kadrosu ve anlayışı ile, bu temel ilkeler doğrultu-sunda eğitim vermeye özen göstermektedir.

Bu anlayış ve hedef, öğren-cilerimiz ve onların başarılarıy-la çok daha anlamlı olacaktır çünkü sanat, zamanın ruhunu doğru yorumlamaktır!

Sanat ve tasarım Fakülte-sinde yapılan lisansüstü çalışmalar ise:Sanat ve Tasarım Yüksek Lisansı, İnteraktif Medya Yüksek Lisansı, Müzecilik Yüksek Lisansı, Sanatta Yeterlik ve Doktora Prog-ramları. A

99

“Sanatsız kalmış bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” - Mustafa Kemal ATATÜRK

yıldızlarnisan/14

Page 100: Yildizlar - Sayi 14

100

etkinlik

ARAMA KONFERANSIÖĞRENCİ GÖZÜYLE YILDIZ

Yıldız Teknik Üniversitesi farklıdır. Öğrencisiyle, aka-demisyenleriyle, rektörüyle kocaman asırlık bir ailedir YTÜ… Ve bir aile daha iyi, başarılı, mutlu, gelişmiş, güçlü... olmak için maddi manevi yapması gereken her şeyi birlikte düşünür ve birlikte karar verir; YTÜ gibi.

Tarih 17 Kasım 2012, Yıl-dız Teknik Üniversitesi, Riva Legend Hotel ’de YTÜ’nün 2023 vizyonu çerçevesinde kurgulamaya çalıştığı stra-

tejik planlama çalışmaları-na katkıda bulunmak üze-re, rektörlük ve dekanlık seviyesinde üniversite idari kadroları ile fakülte/bölüm temsilcileriyle, öğrenci ku-lüpleri üyesi öğrencileriyle yani ailesiyle bir araya ge-lir.

Hep daha iyi olmak, en çok parlayan, hep bi-linen, görünen bir yıldız olmak için yaptığı Arama Çalıştayları’nın dördüncü-sünü de gerçekleştirmeye hazırdır.

NEDİR ARAMA ÇALIŞTAYI?

Örgütlerdeki sosyal değişi-me ve kurumsal performansın yükseltilmesine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen; ortak gö-rüş yaratan, ortak sorunlara çö-züm bulan, gelişmek için neler yapılması gerektiğini belirleyen ve ortak hedefler seçmeyi sağ-layan bir çalışmadır.

yıldızlarnisan/14

Page 101: Yildizlar - Sayi 14

101

YILDIZ TEKNIK ÜNIVERSITESI 17-18 KASIM 2012 TARIHINDE ‘’ÖğRENCİ GÖZÜYLE YTÜ 2023 VİZYONU” ARAMA ÇALIŞTAYI’ NDA NELER YAPMIŞTIR?

İlkoturumda katılımcılara, Türkiye’de ve dünyada Yıldız Tek-nik Üniversitesi’ni doğrudan ve dolaylı biçimde etkileyen değişim ve trendlerin neler olabileceği so-rulmuştur. Serbest konuşma düze-ninde söz alan katılımcıların konu hakkında ürettikleri fikirlerden öne çıkanlar;

• Üniversite-sanayi işbirliği • Öğrenci değişimi program-

ları • Yaşayan kampüs: Kampüs

hayatının canlandırılması • Öğrenci dekanlığının oluş-

turulması • Girişimcilik • Tersine beyin göçü • Aidiyet duygusunu teşvik

edici uygulamalar • Yüzde yüz İngilizce eğitim • Projelere öğrencilerin

dahil olması• Kitlesel eğitimden bireysel

eğitime geçilmesi,• Çok uluslu üniversite • Tüm eğitim öğretim siste-

mini öğrenci dostu olarak yapılan-dırmak

• Üniversitelerde (ayrım gözetmeksizin )homojen bir yapı-ya ulaşmak / apolitik yaklaşım / Mevlana Yaklaşımı

• Entelektüel faaliyetlerin arttırılması, sanatsal alanların

geliştirilmesi• Kulüplerin faaliyetlerinin

desteklenmesi

Şeklinde sıralanabilir. Sonrasın-da, karma şekilde oluşturulan ça-lışma grupları bu trendlerden, YTÜ için öncelik sırası belirleyen bir ça-lışma yapmıştır.

Öz eleştiri yapmanın önemli ve geliştirici olduğunu bilen ve farkın-dalıklarını arttırmak isteyen Yıldız Teknik Üniversitesi, üçüncü ve dör-düncü oturumlarda güçlü ve zayıf yönlerini tanımlayarak öğrenci gö-züyle YTÜ Vizyonunu;

‘’Küresel sorunlara duyarlı, ço-ğulculuğu ve paylaşımcılığı esas alan, üniversite-sanayi iş birliğinde ön plana çıkarak bilimi teknolojiye, teknolojiyi ürüne dönüştüren, ken-di öz kaynaklarını yaratan, yıldızlı kimliğinin gururla taşındığı tercih edilen bir inovasyon üniversitesi şeklinde belirlemiştir.’’

Arama Çalıştayı’nda gündeme gelmiş vizyon, mevcut duruma ait istatistikler, güçlü ve zayıf yönler, dünyadaki değişimler ve trendler

kapsamlı biçimde incelenerek de-ğerlendirilmiş ve bunlara bağlı stra-tejik hedefler belirlenmiştir:

• HEDEF 1. ÖğRENCİ GİRİ-ŞİMCİLİğİ VE ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİğİNİN GELİŞTİRİLMESİ

• HEDEF 2. YABANCI DİLDE EğİTİMİN GELİŞTİRİLMESİ

• HEDEF 3. YAŞAYAN KAM-PÜS: KAMPÜS HAYATININ CAN-LANDIRILMASI

• HEDEF 4. AİDİYET DUYGU-SUNUN TEŞVİK EDİLMESİ

• HEDEF 5. ÖğRENCİ DEğİ-ŞİM PROGRAMLARININ ETKİNLİ-ğİNİN ARTIRILMASI

• HEDEF 6. YÖNETİMDE DAHA ETKİN ÖğRENCİ KATILIMI-NIN SAğLANMASI

Ve çalışma grupları bu stratejik hedefler için eylem planı oluştur-muşlardır. Böylece, YTÜ’nün uzun bir stratejik planlama sürecine ya-yılmış çok boyutlu vizyon çalışma-sının son ve kilit parçasını oluştur-muş, öğrenci odaklı bir yönetim anlayışına sahip YTÜ’nün, üniver-sitenin en önemli bileşeni olan öğ-renci tarafından nasıl göründüğü ve nasıl görülmek istendiği sorula-rına yanıt bulmuştur. Ve,

‘’Türkiye’de ve dünyada bizim öğrencilerimiz aranan öğrenci pro-filine nasıl ulaşır?’ ın cevabını arıyo-ruz.’’ Diyen Rektörümüz ile ‘Aidiyet duygusunun kazandırılmasını ve arttırılmasını’ isteyerek üniversite-sine sahip çıkan öğrencilerin oluş-turduğu bir aile olduğuna bir kez daha şahit olmuştur YTÜ… A

yıldızlarnisan/14

Page 102: Yildizlar - Sayi 14

102

Yıldız Teknik Üniversitesi Mustafa Diğler’in “Fırçamdan İzler” isimli resim sergisine ev sahip-liği yaptı. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Diğler’in sergisin-de, kağıt üzerine yağlıboya 69 eser yer aldı. Yıl-dız Kampüsü’nde bulunan Yüksel Sabancı Sanat Merkezi’nde düzenlenen kokteyl ile açılışı yapı-larak sanatseverlerin ziyaretine sunulan sergiye ilgi büyük oldu.

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Diğler Kimdir?

Sanatçı 1968 yılında Adana/Ceyhan’da dünya-ya geldi. 1991 yılında Gazi Üniversitesi Gazi Eği-tim Fakültesi Resim-İş Eğitimi Bölümü’nü bitirdi. Okulu bitirdiği sene 1991 yılında Güzel Sanat Ese-ri Sahipleri Meslek Birliği Üyeliğine kabul edildi. 7 yıl Karaman 100. Yıl İlköğretim Okulu’nda resim öğretmeni olarak çalıştı.1998 yılında Dicle Üniver-sitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’ne Öğretim Görevlisi olarak atandı ve bu kurumda 10 yıl çalışmalarını sürdürdü. 2001 yılında Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitü-sünde “Osmanlı Dönemi Türk Minyatürü” konulu tezi ile yüksek lisansını tamamladı. 2008 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sa-natlar Eğitimi bölümüne öğretim görevlisi olarak atandı. 2011 yılında doktorasını Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Resim-İş Eğitimi ana-bilim dalında doktorasını ‘‘İlköğretim 7. Sınıflar Görsel Sanatlar Dersinde Perspektif Konusunun İş Birliğine Dayalı ve Geleneksel Öğretim Yöntemiyle İşlenmesinin Öğrenci Tutum ve Başarılarına Etkisi” konulu teziyle doktorasını tamamladı. 2012 yılın-da Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi bölümüne Yrd. Doç. Dr. kadrosu-na atandı. 7 Uluslar arası Bildirisi, Medeniyetler Mimarisi, Diyarbakır Mimarisi kitabında yayınlan-mış bir bölüm, Okul Öncesinde Resim Eğitimi ki-tabı, 8 ulusal hakemli dergide makalesi, 4 ulusal sempozyum bildirisi, 1 grup resim sergisi, 3 ulus-lararası karma resim sergisi,Macaristan III.Blaton Szalon Uluslararası Küçük Ebatlı Sanat Eserleri Bienali sergileme, 14 ulusal karma resim sergisi,

1 kişisel uluslararası resim sergisi bulunmaktadır. Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi bölümünde öğretim üyesi olarak çalışmalarına devam etmektedir. A

haber

YTÜ’DE “FIRÇAMDAN İZLER”

yıldızlarnisan/14

Page 103: Yildizlar - Sayi 14

103

Page 104: Yildizlar - Sayi 14

[ [

SAYI: 14 / N

İSAN

2013YILD

IZ TEKNİK Ü

NİVERSİTESİ YA

ŞAM

KÜLTÜ

RÜ D

ERGİSİ

104 yıldızlarnisan/14

Page 105: Yildizlar - Sayi 14

105yıldızlarnisan/14

Page 106: Yildizlar - Sayi 14

106

Page 107: Yildizlar - Sayi 14
Page 108: Yildizlar - Sayi 14

[ [