yenİ ekonomİnİn İktİsadİ etkİlerİ ve İktİsat polİtİkasi ... · ve İktİsat...

38
Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ BEYDER-Tüm hakları saklıdır 18 YENİ EKONOMİNİN İKTİSADİ ETKİLERİ VE İKTİSAT POLİTİKASI ÜZERİNE YANSIMALARI Ġbrahim Güran YumuĢak-Aygün Özgür ÖZET Yeni ekonominin iktisadi etkileri mikro ve makro düzeyde gerçekleĢmektedir. Mikro düzeyde bilgi ve iletiĢim teknolojilerindeki geliĢmeler sonucu yeni elektronik pazar yerleri ve ağ yapıları oluĢmaktadır. Bu sistemlere yönelik yeni yaklaĢımlar ileri sürülmekte ve teoriler geliĢtirilmektedir. Teknolojik geliĢmelerin mikro düzeyde diğer etkileri maliyet ve fiyat yapısı üzerinde ortaya çıkmaktadır. Makro düzeyde yeni ekonomi büyümeyi, verimliliği, istihdamı, ülkelerarası gelir dağılımını, dıĢ ticareti ve konjonktürel dalgalanmaları etkilemektedir. Yeni ekonomi aynı zamanda iktisat politikası üzerinde de etkiler meydana getirmektedir. ÇalıĢma yeni ekonominin iktisadi etkilerini ve iktisat politikaları üzerindeki yansımalarını incelemektedir. ÇalıĢmanın bulgularına göre, yeni ekonominin mikro düzeyde en önemli etkisi sürekli azalan maliyetlerdir. Yeni ekonomide ürün yapısı da değiĢtiğinden bilgi ürünleri söz konusu olmakta ve yeni ekonomi bu ürün yapısının değerini ağ yapısı içerisinde ele alarak, ağ dıĢsallıkları teorisi ve fiyat farklılaĢtırması ile belirlemeye çalıĢmaktadır. Makro düzeyde bilgi ve iletiĢim teknolojileri ekonomide büyüme ve verimlilik artıĢı sağlamaktadır. Ayrıca yeni istihdam biçimlerinin oluĢmasında ve yeni dıĢ ticaret teorilerinin geliĢtirilmesinde önemli rol oynamaktadır. Teknolojik geliĢmelerin yansıması olarak yeni ödeme ve bankacılık sistemleri para politikasına yön vermekte dir. Maliye politikasında ise teknolojik geliĢmelerin sayesinde mali Ģeffaflık ve vergi politikasında etkinlik sağlanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Yeni ekonomi, bilgi ekonomisi, elektronik ticaret, bilgi toplumu. ECONOMIC EFFECTS OF THE NEW ECONOMY AND ITS REFLECTIONS ON THE ECONOMIC POLICY ABSTRACT Economic effects of the new economy are realized in micro and macro levels. In micro level, due to the developments in information and communication Technologies (ICT) new electronic market places and network structures are created. New approaches directed to these systems are put forward and theories are developed. Other effects of tehcnological developments in micro level occured on the cost and price structure. In macro level the new economy affects the growth, productivity, employment, international income distribution, foreing trade and cyclical fluctuations. New economy also influences the economic policy. The study examines the economic effects of the new economy and its reflections on the economic policy. According to the findings of the study, the most significant effect ot the new economy in micro level is the continuously decreasing costs. As the product structure is also changed in the new economy information products become the subject matter and new economy considers the value of this product structure in the network structure and tries to determine it with network externalities theory and price discrimination. In micro level ICT provides growth and productivity increase in the economy. Besides, they play an important role in creation of new employment forms and development of new foreign trade theories. As an reflection of technological developments new payment and banking systems orient the economic policy. In fiscal policy, thanks to the technological developments fiscal transparency and efficiency in tax policy has been provided. Key Words: New Economy, Information Economy, Electronic Commerce, Information Society. Makale, Yrd. Doç. Dr. Ġbrahim Güran YumuĢak‟ın danıĢmanlığında Aygün Özgür tarafından Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Ġktisat Politikası Yüksek Lisans Programı‟nda 27.09.2006 tarihinde kabul edilen aynı baĢlıklı Yüksek Lisans Tezi‟ne dayalıdır. [email protected]

Upload: others

Post on 22-Jan-2020

61 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 18

YENİ EKONOMİNİN İKTİSADİ ETKİLERİ

VE İKTİSAT POLİTİKASI ÜZERİNE YANSIMALARI

Ġbrahim Güran YumuĢak-Aygün Özgür

ÖZET

Yeni ekonominin iktisadi etkileri mikro ve makro düzeyde gerçekleĢmektedir. Mikro düzeyde bilgi ve iletiĢim

teknolojilerindeki geliĢmeler sonucu yeni elektronik pazar yerleri ve ağ yapıları oluĢmaktadır. Bu sistemlere

yönelik yeni yaklaĢımlar ileri sürülmekte ve teoriler geliĢtirilmektedir. Teknolojik geliĢmelerin mikro düzeyde

diğer etkileri maliyet ve fiyat yapısı üzerinde ortaya çıkmaktadır. Makro düzeyde yeni ekonomi büyümeyi,

verimliliği, istihdamı, ülkelerarası gelir dağılımını, dıĢ ticareti ve konjonktürel dalgalanmaları etkilemektedir.

Yeni ekonomi aynı zamanda iktisat politikası üzerinde de etkiler meydana getirmektedir. ÇalıĢma yeni

ekonominin iktisadi etkilerini ve iktisat politikaları üzerindeki yansımalarını incelemektedir. ÇalıĢmanın

bulgularına göre, yeni ekonominin mikro düzeyde en önemli etkisi sürekli azalan maliyetlerdir. Yeni ekonomide

ürün yapısı da değiĢtiğinden bilgi ürünleri söz konusu olmakta ve yeni ekonomi bu ürün yapısının değerini ağ

yapısı içerisinde ele alarak, ağ dıĢsallıkları teorisi ve fiyat farklılaĢtırması ile belirlemeye çalıĢmaktadır. Makro

düzeyde bilgi ve iletiĢim teknolojileri ekonomide büyüme ve verimlilik artıĢı sağlamaktadır. Ayrıca yeni istihdam

biçimlerinin oluĢmasında ve yeni dıĢ ticaret teorilerinin geliĢtirilmesinde önemli rol oynamaktadır. Teknolojik

geliĢmelerin yansıması olarak yeni ödeme ve bankacılık sistemleri para politikasına yön vermektedir. Maliye

politikasında ise teknolojik geliĢmelerin sayesinde mali Ģeffaflık ve vergi politikasında etkinlik sağlanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Yeni ekonomi, bilgi ekonomisi, elektronik ticaret, bilgi toplumu.

ECONOMIC EFFECTS OF THE NEW ECONOMY AND ITS REFLECTIONS ON THE ECONOMIC

POLICY

ABSTRACT

Economic effects of the new economy are realized in micro and macro levels. In micro level, due to the

developments in information and communication Technologies (ICT) new electronic market places and network

structures are created. New approaches directed to these systems are put forward and theories are developed. Other

effects of tehcnological developments in micro level occured on the cost and price structure. In macro level the

new economy affects the growth, productivity, employment, international income distribution, foreing trade and

cyclical fluctuations. New economy also influences the economic policy. The study examines the economic effects

of the new economy and its reflections on the economic policy. According to the findings of the study, the most

significant effect ot the new economy in micro level is the continuously decreasing costs. As the product structure

is also changed in the new economy information products become the subject matter and new economy considers

the value of this product structure in the network structure and tries to determine it with network externalities

theory and price discrimination. In micro level ICT provides growth and productivity increase in the economy.

Besides, they play an important role in creation of new employment forms and development of new foreign trade

theories. As an reflection of technological developments new payment and banking systems orient the economic

policy. In fiscal policy, thanks to the technological developments fiscal transparency and efficiency in tax policy

has been provided.

Key Words: New Economy, Information Economy, Electronic Commerce, Information Society.

Makale, Yrd. Doç. Dr. Ġbrahim Güran YumuĢak‟ın danıĢmanlığında Aygün Özgür tarafından Kocaeli Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü Ġktisat Politikası Yüksek Lisans Programı‟nda 27.09.2006 tarihinde kabul edilen aynı baĢlıklı Yüksek

Lisans Tezi‟ne dayalıdır. [email protected]

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 19

Giriş

Yeni ekonomi temel olarak bilginin etkisiyle oluĢmuĢ yeni bir toplumsal yapıya dayanmaktadır. Bilgi

toplumu olarak adlandırılan bu yeni toplumsal yapı, bilgi ve iletiĢim teknolojilerinin sosyal yaĢamla birlikte

ekonomiye entegre edilmesiyle birlikte yeni ekonominin yönünü belirlemektedir.

Bu çalıĢmada yeni ekonominin teknolojik geliĢmeler aracılığıyla iktisadi etkileri incelenmektedir. Buna

iliĢkin olarak da çalıĢmanın amacı, yeni ekonominin, mikro ve makro ekonomik etkilerini incelemek ve

yeni ekonominin iktisat politikası üzerindeki yansımalarını tespit etmektir.

Yeni ekonominin iktisadi etkilerini ve iktisat politikaları üzerindeki yansımalarını tespit edebilmek için

öncelikle yeni ekonomi kavramının ortaya çıkıĢı, benzer kavramlarla iliĢkisi ele alınmalıdır. Kavramsal

çerçeve oluĢturulduktan sonra yeni ekonominin mikro ve makro ekonomik alanda ortaya çıkardığı yenilik

ve geliĢmelerin incelenmesi gerekmektedir. Bu inceleme ıĢığında yeni ekonominin para ve maliye

politikalarına etkileri ele alınarak iktisat politikaları üzerindeki yansımaları tespit edilebilir.

Yeni ekonominin iktisadi etkilerini ve iktisat politikaları üzerindeki yansımalarını incelemeyi amaçlayan bu

çalıĢmanın, bundan sonra yapılacak daha dar kapsamlı, sektörel ve teorik çalıĢmaları teĢvik etmesi

açısından literatüre katkı sağlayacağı düĢünülmektedir.

Yeni ekonomi konusu her ne kadar on beĢ yıllık bir süredir akademik alanda tartıĢılsa da; ekonomik

etkilerinin ölçülmesi için gerekli süre yetersiz kalmaktadır. Bunun nedenleri arasında yeni ekonomi

kavramının tanımı konusunda görüĢ birliğinin oluĢmaması önemli bir yer tutmaktadır. Bu durum

çalıĢmanın en önemli kısıtını oluĢturmaktadır.

1. Yeni Ekonomi

Batı dünyasında 1970‟lerde yaĢanan ekonomik kriz sonucu, gittikçe artan iĢsizlik-enflasyon olgusuna

çözüm bulmaya yönelik yeni bir yatırım alanı olarak enformasyon teknolojisine dayalı sanayi

politikalarından söz edildi. Enformasyon yatırımlarının çoğaltan etkisinin, istihdam ve büyüme üzerinde

olumlu etkiler doğuracağı görüĢü giderek ülkeler arasında yaygınlaĢmaya baĢladı.

Teknolojik geliĢmelerin yaĢandığı sıralarda ABD ekonomisinde de 1973 yılında yaĢanan petrol krizinin

olumsuz etkilerinin tamamen ortadan kalktığı görüldü. 1980‟lerden sonra büyümeye baĢlayan ABD

ekonomisi 1990‟lı yıllarda önceki dönemlerde rastlanmayan bir ekonomik performansa ulaĢtı. Petrol

krizinin baĢladığı 1973‟ten 1990 yılına kadar olan dönemde ABD‟de reel GSMH artıĢı %2.9, ortalama

iĢsizlik oranı %7 ve ortalama çekirdek enflasyon da %5.9 oranlarında seyrederken, 1990-95 döneminde

reel GSMH artıĢı ortalama %4.1, ortalama iĢsizlik oranı %4.6 ve ortalama çekirdek enflasyon da %1.7

olarak gerçekleĢti.1

Bunun yanı sıra 1975 yılında ilk kiĢisel bilgisayarların ortaya çıkması sonucu teknolojik alanında büyük

değiĢimler yaĢandı. Bilgisayarların yaygınlaĢmasıyla birlikte bilginin iĢlenmesi ve depolanması gündeme

geldi. Teknolojik yenilikler birbirini izledi. 1990‟lı yıllardan itibaren mikroçip teknolojisindeki ilerlemeler,

kablolu ve kablosuz iletiĢim sistemleri ile fotonik iletiĢim teknolojilerindeki ilerlemeler, üretim süreçlerinin

ve hizmetlerin dijitalleĢmesi, yazılım ve donanım alanındaki ilerlemeler, disk, compact disk gibi veri

depolama birimlerinin yaygınlaĢması vg. teknolojik yenilemeler bilgi ve iletiĢim teknolojilerinin

yaygınlaĢmasına ve bu teknolojilerin kullanımının artmasına yol açtı.2

1 M.Baily, “Macroeconomic Implications of The New Economy ”, Symposium on Economic Policy for the

Information Economy, Federal Reserve Bank of Kansas City, Jackson Hole, Wyoming, August 30 - September 1 2001, ss.

201-203. 2 Türkiye ĠĢveren Sendikaları Konfederasyonu, Yeni Ekonomi ve Rekabet, Ankara: Ajans-Türk Basım, 2004, s. 137.

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 20

ABD ekonomisindeki büyüme özel sektördeki büyüme hızından dolayı 1995 yılından sonra daha da

hızlandı. YaĢam standartları AB ve Japonya‟ya oranla çok hızlı bir Ģekilde yükseldi. ABD‟de 1980 yılında

yaklaĢık GSMH büyüme oranı % 2,5 civarında iken, bu oran 1995 yılından sonra yaklaĢık %3,5

dolaylarında bir yükseliĢ kaydetti.3

ABD ekonomisindeki bu olumlu geliĢmelerin temelinde bilgi teknolojilerindeki yatırımların etkili olduğu

ileri sürüldü. Yatırım artıĢına ise bilgi teknolojileri fiyatlarındaki düĢüĢlerin neden olduğu ve bu fiyat

düĢüĢlerinin aynı zamanda bilgisayar teknolojilerin üretimindeki çoklu faktör verimliliğini yükselttiği

anlaĢıldı. Dolayısıyla da bilgi yatırımlarındaki artıĢ bilgi teknolojilerini kullanan sanayilerde emek

verimliliğini yükselterek, bir bütün olarak ekonominin büyümesini sağlamıĢtı. Bilgi teknolojileri

yatırımlarının etkisiyle ülke ekonomileri de büyüme yönünde bir eğilim sergilemeye baĢladı. 4 Böylece

ekonomi bilginin temel sayıldığı yeni bir yapıya dönüĢtü. Bu ekonomik yapıya da “Yeni Ekonomi” adı

verildi.

Yeni ekonominin ortaya çıkıĢ dinamikleri değerlendirildiğinde yaĢanan teknolojik geliĢmelerle birlikte

küreselleĢmenin de etkisi görülmektedir. KüreselleĢmenin beraberinde getirdiği tarifelerin azaltılması,

dünya ticaretinde ve finans piyasalarında serbestleĢme gibi değiĢimlerin sonucunda teknoloji transferi

hızlanmıĢ ve teknoloji firmaları arasında rekabeti arttırmıĢtır.5 Bu rekabet ortamı da yeni teknolojik

ürünlerin ortaya çıkmasına ve teknolojinin sürekli geliĢmesine neden olmuĢtur. Sonuçta da geliĢen teknoloji

yeni ekonominin ortaya çıkıĢına zemin hazırlamıĢtır. Dolayısıyla yeni ekonomi, 1990‟lı yıllarda ABD‟de

gerçekleĢtirilen teknoloji yatırımlarına ve küreselleĢmenin yol açtığı teknolojik geliĢmelere dayalı bir

ekonomidir.

Bilgiye dayalı olarak ortaya çıkan, bilim ve iletiĢim teknolojilerindeki geliĢmelere dayanan yeni ekonomi

bilginin elde edilmesini, iĢlenmesini, dönüĢtürülmesini ve dağıtımı süreçlerini içine alır. Genel itibariyle bu

üç temel unsur, bilginin iĢlenmesini sağlayan bilgisayar donanım sistemi, bilginin elde edilmesini ve

dağıtımını sağlayan iletiĢim sistemi ile tüm sistemi yönetmek için insan desteği alan yazılım sistemidir.6

1.1. Yeni Ekonominin Temel Özellikleri

Yeni ekonominin temel özelliklerini Don Topscott‟un ortaya koymuĢ olduğu 12 trend temel alınarak

aĢağıdaki baĢlıklar altında belirtmek mümkündür;7

Bilgi: Yeni ekonominin temeli bilgiye dayanmaktadır. Sürekli geliĢen bilgi ve iletiĢim teknolojileri de

bilginin aktarılmasını, iĢlenmesini ve depolanmasını sağlamaktadırlar. Ġnsan aktivitesi tarafından yerine

getirilen bu iĢlemler sonucunda farklı bölgeler, aktiviteler ve birimler arasında sürekli bağlantılar kurulması

mümkün hale gelmektedir. 8 Bilgi aynı zamanda temel üretim faktörüdür. Bu üretim faktörü kuruluĢların

kendi personellerinin zihinsel çabaları sonucu üretilir ve kuruluĢlar arasında rekabet ortamının doğmasına

3 Unice Benchmarking Raporu,Yenilenen Ekonomi: Dinamik Bir Avrupa İçin İş Yaklaşımları, Ġstanbul: MESS Yay., 2001,

s. 8. 4 Barry P. Bosworth and Jack E. Triplett, “What‟s New about the New Economy?: IT, Economic Growth and Productivity”,

Brookings Economic Papers, December 2000, s. 5 5 International Monetary Fund, “World Economic Outlook: Globalization: Opportunities and Challenges”, International

Monetary Fund Publications, IMF: Washington, DC, May 1997, s. 45. 6 William D.Nordhaus, “New Data and Output Concepts for Understanding Productivity Trends”, NBER Working Papers,

No: 8097, 2001, s. 5. 7 Don Tapscott, Dijital Ekonomi Ağ Üzerindeki Akıl Çağında Umut ve Tehlike, çev. Ece Koç, Ġstanbul: Koç Sistem

Yayınları, 1998, ss. 63-65. 8 Nuria H. Nanclares and Fernando L. Lopez, “The So Called New Economy and The ICT: Concept and

Measurement” Paper Presented at Seminar on the Global Consequences of the Information Technology, March

2000, s. 3.

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 21

yol açar. Firmalar kendi çalıĢanlarının beyin gücü sayesinde büyüyerek ve aralarındaki rekabetin doğal bir

sonucu olarak piyasaya yeni teknolojik ürünler arz ederek bilgi aktarımının hızlanmasına ve bilginin

iĢlenmesine yardımcı olmaktadırlar.

Dijitalleşme: Yeni ekonomisi içerisinde dijitalleĢme olgusu geçerlidir. DijitalleĢme hem bilgi ve iletiĢim

teknolojilerine dayalı sektörlerin ortak temeli hem de onları diğer sektörlerden ayıran bir özelliktir. Bilgi ve

iletiĢim teknolojileri sektörü üretilen mal ve hizmetler sayesinde ekonominin dijitalleĢmesine yardımcı

olmaktadır. Dolayısıyla ekonomi bilgi ve iletiĢim teknolojileri aracılığıyla giderek dijitalleĢmektedir. 9

Bununla birlikte bilgi aktarımı geliĢtirilen dijital ağlar sayesinde hızlı bir Ģekilde gerçekleĢtirilmektedir.

Sanallaşma: SanallaĢma, dijital ağlar aracılığıyla fiziksel nesnelerin sanal nesnelere dönüĢtüğü bir süreç

olup, kurumların yapısında, iliĢkilerin türlerinde ve ekonomik aktivitenin kendi doğasında değiĢime yol

açmaktadır. Günümüzde artık sanallaĢma önemli bir boyuttadır. AlıĢveriĢler sanal ortamda yapılmakta,

çeĢitli sektörlerdeki firmalar, kurumlar, akademisyenler, öğrenciler, araĢtırmacılar gerek duydukları

bilgilere sanal ortamda ulaĢabilmektedirler.

Molekülleşme: Yeni ekonomi moleküler bir ekonomidir. Eski Ģirket yapısı parçalanıp, yerini bireysel

gruplar ile dinamik moleküllere ve ekonomik faaliyetin temelini oluĢturan birimlere bırakmıĢtır. Bu

bakımdan, organizasyon yapısının yeni yapıya uygun bir duruma dönüĢtürülmesi gerekmektedir.

Entegrasyon- Ağ Aracılığıyla İletişim: Yeni ekonomi bir iletiĢim ağı ekonomisi olup, molekülleri, refahın

yaratılması için baĢkalarıyla ağ iletiĢimini kuran kümelere entegre etmektedir. Kurulan dijital ağ sistemleri

yeni kurumsal yapıların oluĢmasına neden olmaktadır. Ayrıca tüm multimedya araçlarını kullanabilmek

açısından, bu tür iletiĢim ağlarının bant geniĢlikleri arttıkça, yeni organizasyonel yapılar için oluĢturulan

fırsatlar da artmaktadır.

Yeni teknoloji ağları sayesinde küçük Ģirketler büyük Ģirketlerin sahip olduğu ölçek ekonomileri ve

kaynaklara ulaĢım avantajlarına sahip olabilmektedirler. Küçük Ģirketler büyük Ģirketlere nazaran

bürokratik iĢlemlerden,değiĢime dirençten uzak dururken, büyük Ģirketler de bölünüp, molekül kümelerine

ayrılarak esneklik, özerklik ve hızlı hareket etme yeteneği kazanarak daha etkin çalıĢabilmektedirler.

Aracısızlaşma: Yeni ekonomide üreticiler ve tüketiciler arasındaki aracı nitelikteki fonksiyonlar da dijital

ağlar sayesinde ortadan kalkmakta, özel ve kamu sektörü kurum ve kuruluĢları tüketiciler ile doğrudan

iliĢkide bulunmaktadır. Örneğin müzisyenlerin ve yapımcılarının, plak Ģirketlerine, müzikleri internetteki

bir veritabanına eklendiğinde de yayıncılara ve pazarlayıcılara ihtiyaçları kalmayacaktır. Aynı Ģekilde dijital

ağların git gide yaygınlaĢması ile birlikte biletler ortadan kalkacak ve seyahat acentaları zor duruma

düĢecektir. Bu bakımdan da acentalar da yeni hizmet sunan seyahat danıĢmanlarına dönüĢmelidir. Özetle

acentalar, gelecekte herhangi bir zorlukla karĢılaĢmadan önce dijital ekonomiye uygun bir yapıya

dönüĢmelidirler.

Bir Noktada Buluşma: Yeni ekonomide anahtar sektör bilgi ve iletiĢim teknolojileri sektörüdür. Ayrıca

eğlence sektörü de yeni ekonomi de önemli bir yer tutmakta ve bu üç sektör yeni medya sektörünü

oluĢturmaktadır. Yeni medya sektörü teknolojiye dikkate alarak geliĢmekte ve sanat, bilimsel araĢtırma,

eğitim yöntemlerini dönüĢtürmektedir.

Yenilikçilik): Yeni ekonomi yenilik temeli üzerine kurulmuĢtur. Yeni ekonomi de piyasaya yeni bir ürün

sürüldüğü takdirde firmaların bu üründen daha üstün ve geliĢmiĢ bir ürün geliĢtirmek yönünde bir hedef

belirlemeleri ve dolayısıyla yaratıcılıklarını kullanmaları gerekmektedir. Daha anlaĢılır bir ifadeyle; bir

9 Laurent Gille, Robert Marti and Didier Zmiro, “Information and Communication Technologies, Possitive effects on

employment”, Sessi: Ministére de l’Economie, des Finances et de l’Industrie, No.133, July 2000, s. 2.

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 22

firma piyasaya yeni bir ürün sürmüĢse; hemen bu ürünün daha geliĢmiĢini ortaya çıkarmaya çalıĢmalıdır.

Böylece daha önce çıkarmıĢ olduğu ürünü piyasaya yeni sürdüğü ürün vasıtasıyla modası geçmiĢ eski bir

ürün haline getirecek ve böylece tüketiciler firmanın ürettiği yeni ürünü tercih edeceklerdir. Böylece

firmanın da karı ve rekabet gücü artacaktır. Ancak aksi bir durumda firma yeni bir ürün sürmekte gecikirse

rakipleri onun sürdüğü ürünün daha geliĢmiĢ bir Ģeklini piyasaya sürecekler böylece firmanın rekabet gücü

azalacaktır. Yenilik böylece günümüzde rekabetin temel koĢulu olmaktadır.

Üretici – Tüketici Etkileşimi: Yeni ekonomide tüketiciler ve üreticiler arasındaki mesafe kısalmakta ve

müĢteri odaklı bir üretim süreci gerçekleĢmektedir. Buna dayalı olarak da üreticiler tüketicilerin zevk ve

ihtiyaçları doğrultusunda üretim yapmaktadırlar. Aynı zamanda tüketiciler de yaptıkları ürün tercihlerine

dayalı olarak da bizzat üretim sürecine katkıda bulunmaktadırlar. Böylece biliĢim teknolojilerinin de

yardımı ile üreticiler ile tüketiciler arasında bir etkileĢim süreci söz konusu olmaktadır.

Hız:Yeni ekonomi de hız da önemli bir rol oynamaktadır. Bir ürün‟ün tasarı ve üretim iĢlemleri arasındaki

zaman gittikçe kısalmaktadır. Ayrıca hız yeni iĢletme yapısı içerisinde önemli bir yere sahip olup, yeni

iĢletmede mallar satıcıdan tam zamanında alınmakta ve ürünler müĢterilere tam zamanında sevk

edilmekte, böylece depo iĢleri azalmakta ve kitle üretiminden bilgisayar temelli özelleĢmiĢ bir üretime

doğru geçiĢ yaĢanmaktadır.

Yeni ekonomi küresel bir ekonomidir. Bilginin sınırı yoktur. Bilgi ulusal veya uluslararası bir yapıda

olmayıp küresel bir boyut içerisindedir. BiliĢim teknolojileri ve dijital ağlar da bilginin küreselleĢmesini

sağlamaktadır.

Çatışma: Yeni ekonomi de bir çatıĢma durumu söz konusudur. Bilgili ve kendi kendini motive eden

bireyler Ģirketlerce tercih edilirken, niteliksiz iĢçi sınıfı bunun dıĢında kalmakta bununla birlikte

aralarındaki maaĢ farkı da bir çatıĢma ortamının oluĢmasına zemin hazırlamaktadır.

Buradan hareketle yeni ekonominin beraberinde getirdiği bir takım değiĢikliklere değinecek olursak, eski

ve yeni ekonomi arasında iki temel farklılık, altyapının bilgi akıĢına dayanması ve düĢük ücretli emeğin

yeterli olmamasıdır. Ayrıca yeni ekonomide eğitim en önemli unsur olmaktadır. Teknik iĢlerde yetenekli iĢ

gücü ön plana çıkmaktadır.10

Yeni ekonomide piyasa dinamik bir görünümdedir. Küresel bir rekabet söz konusu olup,

rekabetin kaynağını ölçek ekonomileri, maliyetler değil, yenilikler, piyasanın önceliği ve kalite

oluĢturmaktadır. Organizasyonlar hiyerarĢik bir yapıda olmayıp, ağ temellidirler. Üretim kitle

üretimi Ģeklinde olmayıp, esnek bir yapıda gerçekleĢmektedir. Yeni ekonomide büyümenin

kaynağı fiziki sermaye değil, bilgi ve yenilikler olarak görülmektedir. Teknoloji dijitalleĢme

doğrultusunda geliĢmektedir. Firmalar arasındaki iliĢkiler bireysellikten ziyade iĢbirliği ve

anlaĢmalar Ģeklindedir. Yeni ekonomide tam istihdam yerine yüksek ve reel ücretler politik

hedefler olarak belirlenmektedir. Belirli iĢlerde uzmanlıkla birlikte geniĢ alanda uzmanlık,

farklı alanlarda uygulama ve yaĢam boyu öğrenme geçerli olmaktadır. ĠĢçi ve iĢveren

arasındaki mesafede ortadan kalkmakta ve iki taraf arasında bir iĢbirliği söz konusu olmaktadır.

. ĠĢçi ücretini geri plana atıp çalıĢtığı iĢyerinin ilerideki durumunu gözetmekte ve bu hedef için

azimle çalıĢmakta iĢverene yardımcı olmaktadır. 11

1.2. Yeni Ekonomi ve Bilişim Teknolojileri:

10 Jacquelyn P. Robinson, “What is the new economy ?”, The Workplace, Vol.1, Issue 4, September 2000, s. 3. 11 Robert D. Atkinson, Randolph H. Court, The New Economy Index: Understanding America‟s Economic Transformation,

Progressive Policy Institute Policy Report, 1998, s. 7‟den derleyen Söylemez, a.g.e., s. 23.

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 23

Genel itibariyle biliĢim kavramı teknik, ekonomik ve sosyal alanlarda ihtiyaç duyulan bilginin

bazı elektronik, geliĢmiĢ makineler aracılığıyla iĢlenmesi ve gerekli yerlere aktarılması

bilimidir. Bu bilim, bilgi olgusunu, bilgi saklama eriĢim dizgeleri, bilginin iĢlenmesi,

aktarılması ve kullanılması yöntemlerini toplum ve insanlık adına yapacağı faydaları göz

önünde bulundurarak incelemektedir. Disiplinler arası özelik taĢıyan bir öğretim ve hizmet

kesimi olan bilgisayarlar baĢta olmak üzere, biliĢim ve bilgi eriĢim dizgelerinde kullanılan türlü

araçların tasarlanması ve üretilmesiyle ilgili konuları, yani biliĢim teknolojilerini

kapsamaktadır.12

BiliĢim teknolojilerinin geliĢimine kısaca değinecek olursak, 1960 ile 1980 yılları arasında piyasada ana

bilgisayarlar ve bunlara bağlı donanım, yazılım sistemleri hakim konumdayken, sonradan geliĢtirilen mini

bilgisayarlar ana bilgisayarların yerini aldı. Piyasada bilgisayar kullanımının yaygınlaĢması, yani uygulama

adıyla otomasyon mavi yakalı iĢçilerin sayısında bir azalmaya yol açtı. 1980‟li yılların baĢlarında bilgisayar

alanında profesyonelliği geliĢtirme amacıyla mikrobilgisayar teknolojisi geliĢtirilmiĢtir. Bunun sonucunda

da ilk mikro iĢlemciler ortaya çıktı. 13

1990‟lı yıllara gelindiğinde bu yıla damgasını vuran internet teknolojisi oldu. Aslında internet

teknolojisinin baĢlangıcı 1969 yılına kadar uzanır. Bu yıl sonunda ARPANET (Advanced Research Projects

Agency Network) Computer Ģirketi Kaliforniya Üniversitesi ile dört bilgisayarı içine alan bir Ģebeke ağı

(network) kurdu. Birbirlerine bağlı olan bilgisayarların her biri farklı operasyonel sistemleri kullanıyordu.

1970‟lere gelindiğinde ARPANET, ABD‟nin değiĢik bölgelerindeki araĢtırma enstitülerine ve

laboratuarlarına bağlanarak Ģebeke ağını geniĢletti. 1980‟ler de resmi Ģebeke ağı sözleĢmesi olarak bilinen

bilgi iletiĢim protokolü TCP/IP protokolünü ABD Savunma Bakanlığı tarafından benimsenirken internet

tüm dünya genelinde araĢtırma için dizayn edilmiĢ temel bir sistem olarak düĢünülüyordu. Aynı zamanda,

diğer Ģebekeler ve Ģebeke sağlayıcıları (USENET, BITNET, NSFNET, NSINET, EUNET) dünyanın çeĢitli

bölgelerinde test ediliyordu.14

1991 yılında Minnesota Üniversitesi tarafından internet dosyalarına daha kolay biçimde eriĢimi sağlamak

ve üniversite kampüsü içerisinde iletiĢimi kolaylaĢtırmak amacıyla Gopher adında bir program geliĢtirildi.

Gösterdiği yararlar bakımından Gopher kısa sürede internet üzerinde yayılmaya baĢladı. 1992 yılında ise

günümüzde halen kullanılan WWW (World Wide Web) internet adres kodu devreye sokuldu. 1995„te

Netscape yazılımı uygulamaya kondu.15

1990‟ların sonuna kadar internet geliĢmeye ve yayılmaya devam etti. 1981 yılında 213 bilgisayar ve

birkaç bin kullanıcıdan oluĢan network sistemi artık 1999 yılı sonunda 56 milyondan fazla servis

sağlayıcıyı ve 190 milyon kullanıcıyı içerisinde barındırıyordu. 1990-1999 yılları arasında dünya genelinde

200‟den fazla ulus artık internet‟e bağlı hale geldi.16

2000‟li yıllarda da internetin büyümesi devam etti ve gitgide yayıldı. Dünya çapında internet servis

sağlayıcılarının ve internet kullanıcılarının sayısında artıĢ meydana geldi. Ġnternet hemen her alana yayıldı.

Günümüzde bankacılık, vergi ödeme, fatura ödemeleri gibi iĢlemler internet üzerinden

gerçekleĢtirilmektedir. Aynı zamanda alıĢveriĢler elektronik ortamda da yapılabilmektedir. Uydular

aracılığıyla hız kapasitesi de arttırılmaktadır.

12 Ezgi Cevher, “BiliĢim Teknolojileriyle Yaratılan Yeni Bir YaklaĢım:YönetiĢim”, Gazi Üniversitesi MBA-2003, s. 1. 13 H. Bahadır Akın, Yeni Ekonomi: Strateji, Rekabet, Teknoloji Yönetimi, Konya: Çizgi Kitabevi yay., 2001, ss. 121-122. 14 Fabio Remondino and Tuan Chih-Chen, “ISPRS and INTERNET: History, Presence and Future” International Archives

of Photogrammetry and Remote Sensing, (34) 6, San Jose‟dos Campos (Brazil), September 2002, s. 1. 15 Ravi Sundaram, “Internet Research Problems”, MIT 18.996 Lecture – 2, Spring 2002, s. 4. 16 International Telecommunication Union, “Challenges to the Network: Internet for Development” International

Telecommunication Union Executive Summary, Oct. 1999, s. 4.

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 24

Ġnternetin geliĢmesiyle birlikte biliĢim teknolojileri alanındaki yenilikler de devam etmektedir. 1990‟larda

ortaya çıkan daha fazla veri depolama imkanı sağlayan Compact Disk‟lerin yerini günümüzde çok daha

geliĢmiĢ bir teknoloji olan DVD‟ler almaktadır. yazılım ve donanım da yeni teknolojiler birbirini

izlemektedir. Bilgisayarların hafıza kapasiteleri arttırılmaktadır. Böylece depolanacak bilgi kapasitesi

muazzam miktarlara ulaĢmaktadır. Masaüstü bilgisayarların alternatifi diz üstü bilgisayar teknolojisinde

geliĢmelerde yaĢanmaktadır.

ĠletiĢim alanındaki en büyük yeniliklerden cep telefonları aracılığıyla insanlar arasındaki iletiĢim ve bilgi

aktarımı hızlanmaktadır. Kurulan servis sağlayıcı Ģirketlerle birlikte bu teknolojide de yenilikler birbirini

izlemektedir. 2000 yılı baĢlarında kurulan kablosuz ağ ve dijital sistemleri ile bilgi aktarımı

hızlanmaktadır. ĠletiĢim alanında geliĢtirilen kablolu tv, dijital kanallar vg. görsel iletiĢim teknolojileri de

büyük bir hızda geliĢmektedir.

2. Yeni Ekonominin İktisadi Etkileri

Yeni ekonomi, temelinde yer alan bilgi ve iletiĢim teknolojilerine dayanarak iktisat teorisi ve politikasına

yönelik olmak üzere bir takım etkileri beraberinde getirmektedir. Yeni ekonominin iktisadi etkileri mikro ve

makro ekonomik etkiler Ģeklinde olmak üzere iki sınıfta incelenebilir.

2.1. Yeni Ekonominin Mikro Ekonomik Etkileri

Bilgi ve iletim teknolojilerindeki geliĢmelerin sonucunda elektronik pazar yerleri adı verilen yeni piyasa

yapıları ve elektronik ağlar ortaya çıkmaktadır. Bu sistemlerin etkileri mikro düzeye indirgenerek yeni

yaklaĢımlar ileri sürülmekte ve teoriler geliĢtirilmektedir. Ayrıca yeni ekonomi mikro düzeyde fiyat ve

maliyet üzerinde de etkide bulunmaktadır. Dolayısıyla yeni ekonominin mikro ekonomik etkilerinin baĢlıca

bu konular doğrultusunda değerlendirilmesi gerekmektedir.

2.1.1. Elektronik Pazar Yerleri

Bilgi ve iletiĢim teknolojileri, yeni iĢ iliĢkileri, yeni iletiĢim ve organizasyon modelleri arasında ortaya

çıkan yeni ürünleri, birimleri ve süreçleri içerisine alan elektronik pazaryeri adı verilen yeni bir sistem

oluĢturmaktadır.17 Bu yeni sistem de ekonomik teoriye göre fiyat ve ürünler konusunda alıcılara bilgi

sağlayarak araĢtırma maliyetlerinin azalmasında önemli bir rol üstlenmektedir. Sistem etkisini içerisinde

taĢıdığı bir takım nitelikler vasıtasıyla gerçekleĢtirmektedir. Bu beĢ nitelik Ģunlardır; 18

- Elektronik pazaryeri sistemi tüketicilerin, firmaların sundukları ürünler ve fiyatları konusunda bilgi

sağlama maliyetlerini azaltabilir. Aynı zamanda alternatif firmaların sunduğu ürünler ve fiyatlar konusunda

da tüketicilere karĢılaĢtırma imkanı da sunabilir.

- Sisteme daha fazla organizasyonun katılması sonucu gerçekleĢen bir elektronik piyasa geniĢlemesinde

faydalar bireysel katılımcılar tarafından fark edilmiĢtir.

- Elektronik piyasalar katılımları üzerinde belirli değiĢken maliyetleri empoze edebilir ve yatırımcıların

donanım, yazılım, personel eğitimi vg. alanlarda yatırım yapmalarını gerektirebilir.

- Elektronik piyasa sistemleri tipik olarak büyük sermaye yatırımı gerektirir ve ölçek ekonomileri

sunarlar.

- Elektronik piyasalardaki potansiyel katılımcılar sisteme katılmanın faydalarına iliĢkin belirsizlikle

karĢılaĢabilir. Zaman zaman bu belirsizlik bir organizasyonun sisteme katılmasından sonra bile kalabilir.

17 Nanclares and Lopez, a.g.m., s. 16. 18 J. Yannis Bakos, “A Strategic Analysis of Electronic Marketplaces”, MIS Quarterly, Vol. 15, No. 3, September 1991, ss.

1- 3.

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 25

Aynı zamanda bu belirsizlik alıcıların, satıcıların ve potansiyel arabulucuların davranıĢlarını da

etkileyebilir.

Elektronik pazaryeri sisteminin son üç karakteristik özelliği rekabet avantajı sağlayarak elektronik piyasa

sistemlerinde arabulucuların önceden davranmalarına izin verebilmektedir. Genel olarak bakıldığında

elektronik pazaryerleri yaĢamın bir gerçeğidir ve bir endüstrinin altyapı parçası, stratejik bir gereklilik

haline gelmektedir. Ekonomik teoriye göre bu sistemler maliyet azalıĢı yanında piyasalarda organizasyonlar

arası koordinasyonu arttırmakta, bilgi arabulucuları için çeĢitli fırsatlar yaratılmasına imkan sağlamakta ve

ölçek ekonomileri ile belirli firmaların sistem geliĢtirme uzmanlıklarını yükseltmelerine, kurulu ağ

sistemlerini geliĢtirmelerine yardımcı olmaktadır. 19 Bunun yanı sıra ekonomik teori, araĢtırma

maliyetlerinin satıcıların monopolistik güçlerini ortaya çıkarabilmelerini sağladığı yönünde görüĢ ileri sürse

de elektronik pazaryerleri fiyat rekabetini beraberinde getirerek satıcıların piyasa gücünü azaltabilmektedir.

Bu açıdan da alıcılar sistemden daha çok faydalanabilmektedir. Alıcıların sistemden faydalanabilmeleri iki

Ģekilde gerçekleĢmektedir. Birinci olarak, satıcılar arasındaki rekabet artıĢı alıcılar açısından fiyat

indirimleri Ģeklinde yansımaktadır. Ġkinci olarak ise, alıcılar ürün konusunda yeterince bilgi sahibi olarak,

ürünler arasında karĢılaĢtırma yaparak ihtiyacını en iyi Ģekilde karĢılayacak ürünü tercih edebilmektedir.20

Aynı Ģekilde Clemons ve Kleindorfer de geliĢtirdikleri bir modelde sistem katılımcıları ile sistemin giriĢ

dinamikleri arasındaki iliĢkilerin dağılımını analiz etmiĢler ve sistemin, üreticilerin tüketicilere cevap

verme süresini kısalttığını, gelir artırımına yönelik rekabetçi stratejileri desteklediğini saptamıĢlardır.21

2.1.2. Maliyet Etkisi

Yeni ekonomi genel olarak maliyet konusunda teorik olarak bir takım değiĢiklikler ileri sürmektedir.

Geleneksel ekonomide maliyetler optimum bir noktaya kadar azalmakta sonra tekrar artmaktadır. Ancak

yeni ekonomide bilgi ve iletiĢim teknolojilerinden dolayı engelleyici bir faktör bulunmamaktadır.

Maliyetler sürekli azalan bir eğri konumunu almakta, artan üretimle birlikte marjinal maliyet asimtotik

olarak sıfıra yaklaĢmaktadır. 22 Ancak bu durumda marjinal maliyetleri esas alan bir fiyatlama politikası,

sabit maliyetlerin kısa ya da orta dönemde karĢılanmasını imkansız kılmakta, ayrıca ürünlerin elektronik

ortamda üretilmesi durumunda, kopyalanarak dağıtılmaları da yazılım firmalarını etkileyebilecek korsan

yazılım sorununu ortaya çıkarmaktadır.23

Yeni ekonomide yüksek sabit maliyetlerle birlikte düĢük marjinal maliyetler geçerlidir. DüĢük fiyatlar talep

artıĢına yol açmakta, artan taleple birlikte üretimde yüksek verimlilik ve yüksek getiri sağlamak mümkün

olmaktadır. Eski ekonomide ise bu durumun tersi geçerli olmaktadır. Talep artıĢı üreticileri fiyatlarını

yükseltmeye teĢvik etmektedir. Fiyatlar yükseldiğinde üretim artmakta, tüketiciler daha az ürün almaya

yönelmektedir. Böylece de ekonomi oldukça düĢük bir talep düzeyinde dengeye gelmektedir.Bu açıdan

yeni ekonominin Schumpeterci bir görünüm çizdiği söylenebilir.24

Yeni ekonomide sayısal mal ve hizmet üretiminde maliyet yapısı geleneksel üretimden farklılıklar

19 Bakos, a.g.m., ss. 11-16. 20 J. Yannis Bakos, “Information Links and Electronic Marketplaces : The Role of Interorganizational Information Systems

in Vertical Markets”, Journal of Management Information Systems, Vol. 8, No. 2, Fall 1991, s. 3. 21 E.K. Clemons and P. Kleindorfer, “ An Economic Analysis of Interorganizational Information Technology”, Department

of Decision Sciences Working Paper, The Wharton School, University of Pennslyvania, May 1991.‟den Bakos,

“Information Links and Electronic Marketplaces : The Role of Interorganizational Information Systems in Vertical Markets”,

s. 20. 22 Sinan Ülgen, “Yeni Ekonomide Rekabet”, Rekabet Kurumu PerĢembe Konferansları 8, Mayıs 2000, s. 2. 23 Seyfettin Erdoğan, “Elektronik Piyasalardaki Mal ve Hizmetlerin Fiyat ve Maliyet Yapısı Üzerine KarĢılaĢtırmalı Bir

Değerlendirme”, II. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, KOÜ ĠĠBF Yay., Kocaeli: Beta Yay.,

2003, s. 102. 24 J. Bradford Delong and Lawrence H. Summers, “The New Economy: Background, Historical Perspective, Questions and

Speculations”, Federal Reserve Bank of Kansas City Economic Review, 4Q, 2001, s. 47.

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 26

göstermektedir. Sayısal malların üretimi genellikle baĢlangıçta genellikle yüklü miktarda yatırım

gerektirmekte, Ģayet yatırımdan vazgeçildiği takdirde yatırım mallarının satıĢı yoluyla veya baĢka bir yol

ile geri kazanılamayan maliyetler batık maliyet haline gelmektedir. Sayısal mal üreten firmalar zarar ile iĢe

baĢlamakta ve kısa dönemde zarar etme durumuna katlanmaktadırlar. Ürünlerinin piyasadan doğrudan veya

dolaylı dıĢsallıklar görmesi ile yükselen talebe karĢı üretimlerini hızla arttırarak, batık maliyet haline

dönüĢen yüksek orandaki sabit maliyetlerini ve sabit maliyetlerine oranla çok daha düĢük olan değiĢken

maliyetlerini karĢılayıp kara geçmektedirler.25

Yeni ekonomide maliyet yapısı değerlendirmek amacıyla, teknolojik geliĢmeler ele alınarak bir takım

teorilerde geliĢtirilmiĢtir. Bunların içerisinde en önemlisi Intel‟in kurucularından Gordon Moore tarafından

geliĢtirilen, bilgisayarların fiyat ve kalitelerindeki değiĢiklikleri açıklamaya yönelik Moore Yasası‟dır. Buna

göre; mikroçip fiyatlarının iĢlem gücü her 18 ayda bir artmakta, böylece bilgisayarın da hızının da artması

sonucunda maliyetler düĢmektedir. AnlaĢılacağı üzere bilgisayarlaĢma süreci Moore‟un yasasına

dayanmaktadır. Moore yasasının devam etmesini sağlayacak olan yarıiletkenlerdeki geliĢmeler ise

bilgisayar ve yazılım sürecine bağlıdır.26

2.1.2.1.Ağ Dışsallıkları

Geleneksel ekonomide bir mal ne kadar az bulunuyorsa o kadar değerlidir Bunun yanı sıra geleneksel

ekonomiye göre malın değeri aynı zamanda birim maliyetine de dayanmaktadır. Firmaların kar/zarar

tablosu ve ellerindeki nakit ile stok durumu da malların değeri üzerinde etkili olmaktadır. 27 Yeni

ekonomik yapıda ise fiziki mallarla birlikte bilgi tabanlı, enformasyon malları adı verilen yeni mal grubu

geçerli olmakta ve enformasyon malının değeri kullanıcı sayısı ve tamamlayıcı malların sayısıyla

iliĢkilendirilmektedir. Böylece yeni ekonomide teknolojik geliĢmeler sonucu ağ sistemleri oluĢmakta ve

enformasyon mallarının değeri bu ağ sistemindeki kullanıcı sayısına bağlı olarak artmaktadır.28 Kullanıcı

sayısının artmasıyla birlikte ağ yapısının da değeri artmaktadır. Bu durum Metcalfe yasası ile

açıklanmaktadır. Bu yasaya göre ayrıca bir ağdaki bağlantı sayısı ağa bağlı olan bilgisayar sayısının

karesiyle ifade edilmektedir.29

Ağ sistemleri içerisinde bulunan veya yeni giren kullanıcılar sisteme bağlı diğer kullanıcılar üzerinde de

etkide bulunmakta ve böylece ağ dıĢsallıkları kavramı ortaya çıkmaktadır. Aslında ne yeni ne de orijinal bir

konu olan ağ dıĢsallıkları ağ etkisi, tüketim dıĢsallıkları adlarıyla da bilinmektedir.30 Nitekim malın değeri

de ağ dıĢsallıkları kavramıyla iki kısma ayrılmaktadır. Birinci olarak bir baĢka kullanıcının olmadığı

durumda elde edilen otarĢi (autarky) değeri, ikincisi ise ağ dıĢsallığının var olmadığı durumda malı

kullanan diğer kullanıcılar ile girilen etkileĢim sonunda elde edilen eĢ zamanlama (Synchronization)

değeridir.31 Bu iki değere en iyi örnek olarak eskiden oldukça yaygın olarak kullanılan VHS ve Betamax

video cihazları verilebilir. Bir VHS cihazın değeri düĢüktür. Fakat benzer cihazı kullanan kullanıcılar

olmasa bile kaydetme ve geri sarma kapasitesi bulunmaktadır. Bir Betamax ise bir VHS‟den daha yüksek

bir autarky değerine sahiptir. Çünkü kalitesi yüksektir. Bir VHS‟nin ise otarĢi değeri düĢük olmasına karĢın

25

YaĢar Sarı, “Bilgi Ekonomisinin Maliyetler Üzerindeki Etkisinin Teorik Analizi”, Akademik BiliĢim 2006, IV.

Bilgi Teknolojileri Kongresi‟ne sunulan bildiri: 9-11 ġubat 2006, ab.org.tr/ab06/sunum/83.ppt (20.08.2006) 26 Delong and Lawrence, a.g.m., s. 35. 27 Ulrich Klotz, “The Challenges of The New Economy”, Gewerkschaftliche Monatshefte, No.10, 1999 s. 7. 28 Sinan Ülgen, a.g.m., ss. 4-5. 29 Delong and Lawrence, a.g.m., s. 47. 30 Steven S. Cuellar, “The New Economy, Network Effects and Market Structure”, Paper Presented at The National Business

and Economic Society Conference, Hawaii: March 2002, s. 2. 31 Eren Donduran, “Türkiye‟de Bilgi Teknolojisi göstergeleri ve Ağ DıĢsallıkları‟‟ V.ODTÜ Uluslar arası Ekonomi

Kongresi‟ne sunulan bildiri, Ankara: 10-13 Eylül 2001.„den Ġsmail GüneĢ, “DıĢsallıklar Teorisi ve Ağ DıĢsallıkları”, II.

Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, KOÜ ĠĠBF Yay., Kocaeli: Beta Yay., 2003, s. 125.

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 27

eĢ zamanlama değeri daha yüksektir. Çünkü aynı video tipine sahip daha fazla kullanıcı vardır. Betamax‟in

tersine kullanıcıları kendi aralarında VHS videobantlarını takas edebilmekte, kiralanması da kolay

olmaktadır. Bu bakımdan bir VHS video‟nun eĢ zamanlama değeri yüksek iken bir Betamax videonunki

neredeyse sıfıra yakın olmaktadır.32

Ağ dıĢsallıkları olumlu yönde olabileceği gibi olumsuz yönde de gerçekleĢebilmektedir. Olumlu yani

pozitif ağ dıĢsallıklarında bir kullanıcının faydası ağa bağlanan kullanıcı sayısıyla birlikte artmaktadır.

Negatif ağ dıĢsallığında ise sistemde meydana gelen herhangi bir olumsuzluk bağlı olan tüm kullanıcıları

etkilemektedir. Pozitif ağ dıĢsallıkları söz konusu olduğunda fiyat rekabeti Ģiddetlidir ve piyasa düĢük bir

fiyattan dengeye gelmektedir. Negatif ağ dıĢsallıkları söz konusu olduğunda ise fiyat rekabeti durgundur ve

firmaların piyasa güçleri daha fazladır. Böylece piyasada yüksek denge fiyatları geçerli olmaktadır.33

Ağ dıĢsallıklarına yönelik olarak pozitif ve negatif ayrımına ek olarak Katz ve Shapiro pozitif ağ

dıĢsallıklarının da kendi arasında doğrudan ve dolaylı olarak ikiye ayrıldığını ileri sürmektedirler. Buna

göre; doğrudan ağ dıĢsallıklarında ürün kalitesi üzerinde satıcı sayısının doğrudan bir fiziksel bir etkisi söz

konusudur. Bu tür dıĢsallığa örnek olarak telefon, internet, faks vg. verilebilir. Dolaylı ağ dıĢsallığında ise

tamamlayıcı malların fiyatlarında bir düĢme meydana geldiğinde kullanıcı sayısı ve dolayısıyla da malın

değeri artmaktadır. Bu dıĢsallık türüne de bilgisayar yazılımları güzel bir örnek teĢkil etmektedir. 34

Ağ yapısı içerisinde ürüne olan talebin artıĢı yani kullanıcı sayısının artması önceden de belirtildiği üzere

malın değerini arttıracaktır. Ancak ürün talebinin artmasını sağlayacak temel unsurlar da ürüne yönelik

sunulan hizmet ve tamamlayıcı mallardır. Bu iki unsurun kalitesinin arttırılması sonucu ağ yapısına yeni

kullanıcıların girmesiyle birlikte sistem geniĢleyecektir. Nitekim belli bir seviyeden sonra da herhangi bir

olumsuz ortaya çıksa bile ağ yapısından ayrılma gibi bir durum yaĢanmayacak ve böylece ağ yapısında

kalıcı bir ortam sağlanacaktır. Ağ yapısı içerisinde kalıcılığı sağlayacak olan kullanıcı kitlesine ağ

dıĢsallıkları literatüründe Kritik Yoğunluk (Critical Mass) adı verilmektedir. Kritik yoğunluk diğer bir ifade

ile dengede kalıcılığı sağlayan en küçük ağ boyutudur.35

Kullanıcıların bir ürüne olan taleplerini geçmiĢ deneyimleri de etkileyebilmektedir. GeçmiĢte sorun

yaĢadıkları bir ürünü kullanıcıların tercih etmesi zordur. Aynı Ģekilde bu olumsuzluk önyargıyı da

beraberinde getirecektir. Kullanıcılar geçmiĢte yaĢadıkları sorundan dolayı aynı ürünün bir geliĢmiĢ

modellerine de önyargı ile yaklaĢacaklar ve sonuçta bu ağ dıĢsallıkları literatüründeki bağımlılık paftası

durumu ortaya çıkaracaktır. 36

Ağ dıĢsallıkları ile ilgili bir diğer sorun ise kilitleme (Lock-in) etkisidir. Kilitleme etkisini öne süren Brian

Arthur‟a göre kilitleme bir hükümet sübvansiyonunun piyasası daha verimli standartlara ulaĢtıramaması

durumudur. Bir diğer Ģekilde, kilitleme bir piyasada güçlü ağ dıĢsallıklarının etkisiyle bir ürünün standart

ürün haline gelmesidir. Böylece de tüketicilerin alternatif ürünlere yönelmeleri söz konusu olmamaktadır.

Bir piyasada kaliteli ürünler standartlar oluĢturup kilitlenmeye neden olabileceği gibi, düĢük kalitedeki

ürünler de aynı sonucu ortaya çıkarabilmektedir. Kilitlenme ile birlikte de kritik yoğunluğun yeni bir ürüne

32 Bill Harrelson, “B2B Standards War: Connect or Die”, EAI Journal, 2000. s. 46. Cuellar, a.g.m., s. 21-23. 33 Ami Navon, Oz Shy and J. F. Thisse, “Product Differentiation in The Presence of Positive and Negative Network Effects”,

Center for Economic Policy Research (CEPR), Discussion Papers, No. 1306, December 1995, s. 3. 34 M.L. Katz and C. Shapiro, “Network Externalities, Competition, and Compatibility," American Economic Review, Vol.

75, s. 424-440. S. J. Liebowitz and Stephen E. Morgolis , “Are Network Externalities A New Source of Market Failure?”,

http://wwwpub.utdallas.edu/~liebowit/netwextn.html (01.08.2006) 35 N. Economides and C. Himmelberg, “Critical Mass and Network Size with Application to The US Fax Market” Stern

School of Business Discussion Paper, No.EC-95-11, Technical Report, New York: Stern School of Business 1995. ss. 4-5. 36 Stephen E. Margolis and Stanley J. Liebowitz, "Path Dependence" New Palgrave Dictionary of Economics and the Law,

Vol. 3, MacMillan, 1998, s. 4. Victor Stango, “The Economics of Standards Wars”, Review of Network Economics, Vol. 3,

Issue 1, March 2004, s. 5.

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 28

adapte olma süresi de uzamaktadır. Böylece de kilitlenme literatürde aĢırı durağanlık (excess inertia) adı

verilen duruma yol açmaktadır. Bununla birlikte kilitlenme etkisinin de etkisiyle standartların oluĢması

piyasayı monopol hale de dönüĢtürmektedir. Nitekim bununla ilgili olarak da yeni ekonomide piyasa

yapısında standart savaĢları adı verilen firmalar arası bir çekiĢme yaĢanmaktadır. Bu savaĢlar iki Ģekilde

gerçekleĢmektedir. Ġlk olarak, teyp bantlarının yerini dijital cd lerin alması gibi eskisiyle tamamen zıt yeni

bir teknoloji piyasaya girebilmektedir. Ġkinci olarak ev video oyun sistemlerinin bilgisayar oyunlarının

önüne geçmesi gibi üreticiler isteyerek tamamen zıt yeni teknolojik ürünler dizayn ederek piyasa

sürebilmektedirler. Bunun yanında ürünlerin sponsorluk durumları da önemli rol oynamaktadır. Tüketiciler

kararlarının verirken genellikle sponsor destekli ürünleri tercih etmektedirler. Burada da sponsor desteği

ürünün kaliteli ve garantili olacağı düĢüncesi yatmaktadır. 37

Ağ dıĢsallıkları ayrıca firmalar arasında iĢbirliğini gerektirmektedir. Firmalar standartları oluĢturmak ve

birbiriyle uyumlu kullanıcıların bulunduğu bir ağ sistemi oluĢturmak için iĢbirliğine gitmektedirler.

Firmalar arasında standartları yerleĢtirmek için kurulan birleĢmeler, ağ sistemini geniĢletmekte ve

uyumluluğu da arttırmaktadır.38

2.1.2.2. Fiyat Farklılaştırması

Yeni ekonomide üretilen ürünün kopyalama veya benzerlerini piyasaya sürme maliyetlerinin oldukça düĢük

olması bilgi sektöründe faaliyet gösteren firmaları ürün fiyatlarını belirlemelerini zorlaĢtırmaktadır. Çünkü

rekabetçi piyasalarda geçerli olan fiyatın marjinal maliyete eĢit olduğu varsayımı bu piyasalarda geçerli

olmamaktadır. Bu bakımdan firmalar fiyatlarının marjinal maliyetlerinin üstünde olmasını ve de satıĢ

gelirlerinin ürünün geliĢtirilmesi için harcanan sabit maliyetleri karĢılamasını hedefleyerek ürünlerine

yönelik fiyat belirleme arayıĢına yönelmektedirler.39

Firmaların bilgi çağında tercih ettikleri yol farklı müĢteri ve müĢteri gruplarına karĢı farklı fiyat uygulaması

belirlemektir. Geleneksel teoride fiyat farklılaĢtırması olarak adlandırılan firmaların monopol kazançlarını

daha da arttırabilmesinin bir yolu olarak görülen, bunun sonucunda rekabet sisteminde aksaklıklara ve

tüketicilerin refahında azalmaya yol açan bu durum, yeni ekonomik teoride değiĢikliğe uğramakta,

dolayısıyla bilgi çağında fiyat farklılaĢtırması ekonomik verimliliğin ve sosyal refahın arttırılması için

zorunlu bir mekanizma olarak ortaya çıkmaktadır.40

Yeni ekonomide fiyat farklılaĢtırmasının geleneksel teoriden farklı olarak etkilerine yönelik yaptıkları bir

çalıĢmada Armstrong ve Vickers fiyat farklılaĢtırmasının tümüyle sosyal refahı arttırdığını

gözlemlemiĢlerdir.41 Buna göre, enformasyon malı üreten firmalar zengin piyasalara yüksek fiyatlandırma,

nispeten az geliĢmiĢ piyasalara ise düĢük fiyatlandırma uygulayarak fiyat farklılaĢtırmasını baĢarıyla

gerçekleĢtirmekte ve bunun sonucunda hem karlarını arttırabilmekte hem de sosyal refahın yükselmesini

sağlamaktadırlar.42

Fiyat farklılaĢtırması türleri de ele alındığında, birinci dereceden fiyat farklılaĢtırmasında firma asimetrik

37 Stango, a.g.m., ss. 5-6. S. Liebowitz and S. E. Margolis, “Dismal Science Fictions: Network Effects”, Microsoft and

Antitrust Speculation Policy Analysis, No.324, 1998, ss. 6-7. Cuellar, a.g.m., s. 15. 38

Laura Lamb, “Microeconomic Foundations of Clustering Behaviour in The New Economy”, University of

Manitoba, 10 January 2006, s. 3. 39 Ülgen, a.g.m., s. 4-5. 40 Delong and Lawrence, a.g.m., s. 33. 41 Mark Armstrong and John Vickers, “Competative Price Discrimination”, Technical Report, Nuffield College, Oxford 1999.

Hal R. Varian, “Market Structure in The Network Age”, Understanding the Digital Economy Conference, May 25-26, 1999, s.

6. 42 Delong and Lawrence, a.g.m., s. 50.

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 29

bilgiden faydalanarak her bir tüketiciye yüksek fiyatlardan, fiyat farklılaĢtırması uygulamaktadır.43 Ancak

söz konusu durum yeni ekonomide geçerli değildir. Çünkü bilgi ve iletiĢim teknolojilerinin etkisiyle

tüketiciler bilinçlenmekte ve herhangi bir Ģekilde üretici firma tarafından kendilerine farklı fiyat

uygulandığını anladıklarında, seçili firmayı terk edip, alternatif ürünler üreten baĢka firmalara

yönelmektedirler.44

Ġkinci derece fiyat farklılaĢtırmasında firma ürün ve fiyat farklılaĢtırmasına yönelerek, her bir ürün için

farklı fiyat belirmektedir. Böylece de tüketiciler aynı fiyatlar menüsüyle yüzleĢmektedir. Dolayısıyla her

birey aynı ürün için aynı fiyatı ödemekte ve bu durumda da fiyatlar satın alınan mal miktarına bağlı

olmaktadır. Buna dayalı olarak bu fiyat farklılaĢtırması türü versiyon oluĢturma, ürün fiyatlaması gibi

isimlerle de anılmaktadır.45 Ġnternete uyarlanmıĢ bu versiyon oluĢturma uygulaması da bilgi sektöründe

yaygın olarak kullanılmakta, tüketiciler farklı teknolojik ürünlere farklı fiyatlar ödemektedirler. Ancak bu

uygulamanın sosyal maliyeti düĢük kalitedir. Çünkü firma farklı fiyat uygularken ürettiği ürünün kalitesini

göz önüne alacak ve buna göre bir fiyatlandırma yapacaktır. Örnek vermek gerekirse standart versiyon bir

DVD‟nin fiyatı ve kalitesi, koleksiyon değeri taĢıyan bir DVD‟den daha düĢük olacaktır.46

Bir diğer fiyat farklılaĢtırması türü olarak üçüncü dereceden fiyat farklılaĢtırmasında ise firmalar her

tüketici için farklı uygulamak yerine belli tüketici gruplarına yönelik farklı fiyat uygulamaktadırlar.

Böylece de firma ürettiği mal veya hizmeti belirlediği farklı fiyatlardan almayı talep eden tüketici

gruplarının ödemeye gönüllü olduğu maksimum bedel bilgisini yeterli görmekte ve daha fazla bilgi

tutmanın maliyeti karĢısında elde edeceği karın bir kısmından vazgeçmektedir.47 Böylece yeni ekonomide

firmaların rekabet güçleri fiyat farklılaĢtırması yoluyla sabit maliyetlere karĢılık getirilerini ve

tüketicilerin faydalarını yükseltmelerine dayanmaktadır.48

2.2. Yeni Ekonominin Makro Ekonomik Etkileri

Yeni ekonominin makro ekonomik sonuçları, ekonomide verimlilik düzeyinde gözlenen verimlilik artıĢı ile ortaya

çıkar. Bununla birlikte yeni ekonominin toplam hasıla büyümesinde ortaya çıkan artıĢlarda da önemli bir rol

oynadığı söylenebilir.49

Yeni ekonomi bilgi ve iletiĢim teknolojilerindeki geliĢmeler sonucu istihdamı, dıĢ ticareti

etkilemekte, konjonktürel dalgalanmalar üzerinde de etkide bulunmaktadır.

2.2.1. Verimlilik Üzerine Etkisi

ABD ekonomisindeki verimlilik artıĢına bakıldığında 1995 yılından 2000‟li yılların ortalarına kadar iĢ

sektöründeki verimlilik artıĢı 1973 yılı öncesindeki dönemdeki oranlara oldukça yakın bir seyir izlemiĢtir. Bazı

çevrelere göre; bu verimlilik artıĢı 1990‟lı yıllarda yaĢanan bilgisayar ve diğer teknolojik alanlarla alanında

43 Gökhan Ġskender, Fiyat Ayrımcılığı, Telekomünikasyon Kurumu yayını, Eylül 2004, s. 6. 44 Hal R. Varian, “Economics of the Information Technology”, Raffaele Mattioli Lectures, revised version, March 2003,

s. 14. 45

Hal R. Varian, “Differential Pricing And Efficiency”, First Monday Journal, Vol. 1, No.2, 1996.

http://www.firstmonday.dk/Issues/issue2/different/ (09.08.2006). Erdoğan, “Elektronik Piyasalardaki Mal ve

Hizmetlerin Fiyat ve Maliyet Yapısı Üzerine KarĢılaĢtırmalı Bir Değerlendirme”, s. 104. 46 Varian, “Economics of the Information Technology”, s. 16-17. 47 Ġskender, a.g.e., s. 7. 48 Varian, “Economics of the Information Technology”, s. 17. 49 Seyfettin Erdoğan, “Makro Ekonomik Etkileri Açısından Yeni Ekonomi”, 1. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim

Kongresi Bildiriler Kitabı, Kocaeli: KOÜ ĠĠBF Yay., 2002, s. 16, 19.

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 30

yatırımlarla ilgilidir.50

1973-1995 döneminde verimlilik artıĢı yıllık % 1.3 iken, 1995-1999 döneminde % 2.5‟e

yükselmiĢtir.51

Bununla birlikte 1996-1998 döneminde emek verimliliğinde artıĢ % 1.82 olarak gerçekleĢmiĢtir. Bu artıĢın

%0,65‟lik bölümü yeni ekonomi sektörleriyle ilgilidir. Yine aynı dönemde % 2.39‟luk gayri safi milli hasıla

verimlilik artıĢının % 60‟lık kısmı yeni ekonomi sektörlerinin yaptığı katkıdır. 52

2000‟li yılların ortasında ise

bilgi ve iletiĢim teknolojisi yatırımlarında yaĢanan çöküĢ ve durgunluğa rağmen ABD‟de verimlilik artıĢı devam

etmiĢtir. 1995‟in dördüncü çeyreği ile 2000 yılının 2. çeyreği arasında yıllık bazda % 2.56 olan verimlilik artıĢı,

2002‟in ikinci çeyreği ve 2003‟ün ikinci çeyreği arasında % 3.46‟ya yükselmiĢtir.53

Bu göstergelerin yanı sıra belirtmek gerekirse; emek verimliliği artıĢını sağlamak için gerekli eğitimi sunarak

iĢgücünün kalitesini arttırmak, personele daha geliĢmiĢ teknik ekipman sağlamak ve bir girdiden daha fazla üretim

gerçekleĢtirmeyi sağlayacak teknolojik geliĢmelere uyum sağlamak gerekmektedir. 54

Teknoloji ve verimlilik arasındaki iliĢki ile ilgili göstergelere karĢın bazı çevreler henüz bilgisayar teknolojisi

yeterince geliĢmemiĢken 1959-1973 arası dönemde yaĢanan verimlilik artıĢlarına dikkat çekmektedirler.55

Bu

bakımdan yeni ekonominin verimlilik artıĢı üzerinde ne derece etkili olduğu tartıĢma konusudur. Teknoloji ve

verimlilik iliĢkisine yönelik çeĢitli çalıĢmalar, çeĢitli çevrelerce yapılmaktadır. Ancak söz konusu çalıĢmaların

sonuçları resmi istatistiklerle uyuĢmamakta; resmi istatistiklerin pek çok hizmet sektöründeki verimlilik artıĢlarını

eksik değerlendirdiği yönünde iddialar ortaya atılmaktadır. 56

Neticede ileri teknoloji sektöründeki verimlilik artıĢı ekonomide verimlilik artıĢını beraberinde getirmektedir.

ABD‟de bilgisayar ve yarıiletken teknoloji sektörü verimlilik artıĢına yıllık % 3‟lük bir katkı sağlamaktadır. Bu

durum ABD‟nin genel bir ileri teknoloji ürünleri üreticisi konumuna geldiğini ve 1990‟lı yıllarda yaĢanan

verimlilik artıĢının teknolojik değiĢim hızından kaynaklandığı gerçeğini ortaya koymaktadır. Ġleri teknoloji

sektörü büyümeye doğrudan katkısının ötesinde, yatırım mallarının fiyatlarının da düĢmesini sağlayarak, yatırım

artıĢında önemli rol üstlenmektedir.57

2.2.2. Büyüme Üzerine Etkisi

Yeni ekonominin verimlilik ile birlikte büyüme üzerindeki etkisi de yeni geliĢtirilen büyüme teorileri ile

açıklanmaya çalıĢılmakta ve büyümenin kaynakları ilgili olarak Neoklasik ve yeni büyüme teorileri arasında

büyük bir tartıĢma devam etmektedir. Buna yönelik olarak da Neoklasik ve yeni büyüme teorileri verimlilik ve

çıktı artıĢıyla ilgili çeĢitli açıklamalar ileri sürmektedirler. Neoklasik görüĢte kısa vadede büyümenin kaynağı

sermaye birikimi iken, uzun vadede verimlilik artıĢı tamamen dıĢsal teknik sürece bağlıdır. Bu görüĢün aksine yeni

büyüme teorileri teknolojinin içsel, tamamen açıklanamaz bir süreç olduğunu ve teknolojik geliĢme ile verimlilik

artıĢının devam edebileceğini belirtmektedirler. Genel olarak Neo klasik yöntemlere dayanılarak yapılan

çalıĢmalar açıkça ABD ekonomisinde meydana gelen duruma odaklanırken, yeni büyüme teorileri çalıĢmaları

olayla değil, olaya yol açan sebeplerle ilgilenmekte ve buna bağlı olarak da teknolojiyi içsel bir değiĢken olarak

50 William D. Nordhaus, “Productivity Growth and The New Economy”, NBER Working Papers, No. 8096, january 2001,

s. 2. Pamela Samuelson and Hal R Varian, “The New Economy and Information Technology Policy”, University of

California, Berkeley, 18 July 2001. s. 7. 51 Kevin J. Stiroh, “What Drives Productivity Growth?”, FRBNY Economic Policy Review, Federal Reserve Bank of New

York, March 2001, s. 37. 52 William Nordhaus, “Productivity Growth and The New Economy”, s. 2. Erdoğan, “Makro Ekonomik Etkileri Açısından

Yeni Ekonomi”, s. 19. 53 Robert J. Gordon, “Exploding Productivity Growth: Context, Causes and Implications”, Brooking Papers on Economic

Activity, Vol. 2, 2003, s. 208. 54 Alan S. Blinder, “The Internet and The New Economy”, Brookings Policy Brief, No.60, June 2000, s. 2. 55 Samuelson and Varian, a.g.m., s. 7. 56 United Nations, World Economic and Social Survey 2000, Trends and Policies in The World Economy,United

Nations, New York 2000, s. 25‟den Söylemez, a.g.e., s. 37. 57 Baily, a.g.m., s. 8.

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 31

değerlendirip, ileri teknoloji endüstrilerinde yaĢanan hızlı teknik geliĢmeyi ve teknolojik yatırımları ekonomik

büyüme ile bağdaĢtırmaya çalıĢmaktadırlar. Neoklasik modeller aynı zamanda toplam faktör verimliliği artıĢının

gerçek nedenini tam olarak açıklayamamaktadırlar. Basit bir Neoklasik modelde hızlı teknolojik değiĢim çıktı,

tasarruf ve yatırım artıĢını, sermaye birikimini beraberinde getirmektedir. Ayrıca büyüme hedefine yönelik

hesaplar girdi artıĢ miktarını belirlemeye yöneliktir. Modern büyüme teorileri ise büyüme hedefine yönelik

teknolojik değiĢim konusunu ele almaktadır. Modern büyüme teorileri, uzun vadeli büyümeye yönelik içsel bir

mekanizma geliĢtirerek ve Neoklasik görüĢün dıĢsal teknolojik süreçle ilgili varsayımlarından kaçınmaya

çalıĢmaktadırlar. Ġçsel büyüme teorilerinin ilk örnekleri her ne kadar ölçek etkisi konusunu ileri sürerek

büyümeyi ekonominin büyüklüğü ile iliĢkilendirmeye çalıĢtılarsa da, son zamanlarda yapılan çalıĢmalar araĢtırma

geliĢtirme aktivitelerinin ve teknolojik yatırımların büyümeyi tetiklediğini ileri sürmektedirler.58

Yeni büyüme teorilerine dayanarak yapılan çalıĢmalardan birisi Ġkinci Dünya SavaĢı‟na yönelik olmak üzere G-7

ülkelerini örnek alarak uzun vadede büyüme ve teknolojik süreç iliĢkisini ülkeler arasındaki büyüme oranlarını

karĢılaĢtırarak analiz etmeye çalıĢan M. J. Boskin ve L.J. Lau‟nun çalıĢmasıdır.Bu çalıĢmada Neoklasik görüĢte

Solow-nötr hipotezinde belirtildiği gibi teknolojik geliĢmenin maddi ve beĢeri sermayeye bağlı olduğu ve G-7

ülkelerinin geliĢmesinde teknolojik geliĢmelerin önemli bir rol oynadığı ve Kanada hariç diğer G-7 ülkelerinin

ekonomik büyümesinin temelinde teknoloji yatırımlarının yer aldığı saptanmıĢtır. Nitekim Tablo 2.1. ‟de de

görüldüğü üzere 1973 sonrası dönemde fiziksel sermaye oranı ile teknolojik ilerleme oranına bakıldığında, Kanada

hariç diğer G-7 ülkelerinde ekonomik büyümeye en fazla katkıyı teknolojik ilerlemelerin yaptığı görülmektedir.59

Özetle Boskin ve Lau‟nun çalıĢmasına göre, teknolojik geliĢme sermaye tasarrufu sağlamakta, iĢgücü üzerinde

uzun vadede olumsuz bir etkide bulunmamaktadır. Yeni iĢ alanlarının ortaya çıkması ve hizmetler sektörünün

istihdamda önemli rol üstlenmesi ile birlikte yapısal iĢsizlik de meydana gelmemektedir. Bu bakımdan, daha

yüksek sermaye yoğunluğuna sahip ülkelerin teknolojik geliĢme katsayılarda yüksektir. Sonuçta ekonomik

büyüme hem fiziksel sermayeyi hem de beĢeri sermayeyi arttıran teknolojik geliĢme katsayısına bağlı

olmaktadır.60

Tablo 2.1. G-7 Ülkelerinde 1973 sonrası Dönemde Büyüme Kaynaklarının Göreceli Katkıları (%)

Ülkeler Fiziksel

Sermaye

Emek Beşeri

Sermaye

Petrol

Fiyatları

Etkisi

Teknolojik

İlerleme

Kanada 25 31 8 0 36

Fransa 29 -3 6 -2 69

Almanya 29 -5 5 -6 77

Ġtalya 27 -5 6 -9 82

Japonya 33 6 4 -11 68

Ġngiltere 31 1 5 -1 65

58 Stiroh, a.g.m., s. 37-42. Erdoğan, “Makro Ekonomik Etkileri Açısından Yeni Ekonomi”, s. 16. 59 Michael J. Boskin and Lawrence J. Lau, “Generalized Solow – Neutrical Technical Progress and Postwar Economic

Growth”, NBER Working Paper, No. 8023, December 2000, s. 2-3, 31. Gille, Marti and Zmiro, a.g.m., s. 2. 60 Özgür Uçkan, “Bilgi Politikası ve Bilgi Ekonomisi: Verimlilik, Ġstihdam, Büyüme ve Kalkınma”, Bilgi Dünyası, 7 (1),

2006. s. 29.

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 32

ABD 17 23 6 -4 58

Kaynak: Boskin and Lau, a.g.m., s. 30.

ÇalıĢmadan çıkan bir diğer sonuca göre de teknolojik ürünlerin sermaye ve emek girdilerine yönelik belirli bir

katkısı da bulunmaktadır.61

ÇalıĢmadan çıkan analiz sonuçlarına iliĢkin olarak da G-7 ülkeleri arasında ABD

biliĢim teknolojilerinin büyüme katkısının en fazla olduğu ülke durumundadır. ABD‟de bu katkı oranı tümüyle

sabit sermayenin büyümeye katkısının yarısı, Kanada ve Ġngiltere‟de ise katkı oranı sabit sermayenin büyümeye

katkısının % 40‟ı kadardır. Fransa, Almanya, Ġtalya ve Japonya‟da ise bilgi ve iletiĢim teknolojilerinin büyüme

katkısı daha düĢüktür. Bu durum teknolojik yatırımların yavaĢ bir seyir izlemesiyle ilgili olmayıp, daha çok bilgi

ve iletiĢim teknolojisi ürünlerinin toplam gelir payının düĢük olmasıyla ilgilidir. Bunun sonucunda da toplam

sermaye stoku içerisindeki bilgi ve iletiĢim teknolojisi ürünlerinin payı düĢük çıkmaktadır. Bu duruma iliĢkin bir

baĢka açıklama da teknolojik yatırımlar hizmetler sektöründe yoğunlaĢmaktadır. Japonya ve bazı Avrupa

ülkelerinde hizmetler sektörünün, ABD veya Ġngiltere‟ye oranla daha küçük bir rol üstlenmesi böyle bir sonucun

ortaya çıkmasına neden olmaktadır.62

Bilgi ve iletiĢim teknolojileri harcamaları geçiĢ ekonomilerininde de büyümelerinde önemli rol üstlenmektedir.

Tablo 2.2.‟de bazı Avrupa geçiĢ ekonomilerinde teknoloji harcamalarının GSMH‟ye katkıları yüzde olarak

verilmiĢtir. Buna göre oranlara bakıldığında Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Slovakya‟ da bilgi ve iletiĢim

teknolojileri harcamalarının katkısının yüksek olduğu görülmektedir. Ancak bu tabloda öne çıkan ülke özellikle

Polonya‟dır. Çünkü ülkede 2001 yılında her ne kadar teknoloji harcamalarının büyümeye katkısı (%5.95) diğer üç

Avrupa ülkesi karĢısında düĢük kalsa da, katkı oranı ile toplam ortalama oranı arasındaki fark % 2‟lik 1993

yılından itibaren kapanarak, 2001‟de % 1.3 seviyesine gerilemiĢtir. Polonya‟nın katkı oranı ile diğer örnek

ülkelerin katkı oranlarının toplam ortalaması arasındaki bu farkın azalmasında, ülkede gerçekleĢtirilen teknoloji

harcamaları artıĢının etkili olduğu ileri sürülmektedir. Buna yönelik olarak da Polonya‟da 1.772 milyon dolar olan

bilgi ve iletiĢim teknolojileri harcamaları, 2001 yılında 10.489 milyon dolara yükselmiĢtir.63

Genel olarak 1990‟lı yıllarda ABD ekonomisi deneyimine dayanılarak, bilgisayar yatırımları ve bilgi teknolojileri

kullanımı artıĢının büyüme üzerinde etkili olduğu söylenebilir. Hesaplama gücündeki artıĢ büyüme üzerinde iki

önemli etki meydana getirmektedir. Ġlk olarak, bilgisayar üretiminde aynı girdiden üretim yapmak mümkündür ve

bunun sonucu olarak da bilgisayar üretim sektöründe verimlilik yükselmekte, ekonominin geneline yönelik olarak

da toplam faktör verimliliği, hem endüstri hem toplam düzeylerde de emek verimliği artmaktadır. Ġkinci olarak ise

bilgisayar kullanımındaki artıĢ bilgisayar kullanan sektörlerde bir girdi olarak bilgisayar hesaplama gücünde bir

artıĢa yol açmaktadır. ÇalıĢanlara daha geliĢmiĢ ekipmanlar sunulması durumunda da emek verimliliği

yükselmektedir. Hesaplama gücündeki hızlı yükseliĢ aynı zamanda hem toplam faktör verimliliği hem de sermaye

artıĢına yönelik olarak toplam çıktı düzeyini de etkilemektedir. Bilgisayar üretim teknolojisindeki geliĢmeler

makro düzeyde toplam faktör verimliğinin ve emek verimliliğinin yükselmesine katkı sağlamaktadır.64

61 Paul Schreyer, “The Contribution of Information and Communication Technology to Output Growth: A Study of The G7

Countries ”,STI Working Paper, OECD, 2002/2, s. 5-6. 62 Schreyer, a.g.m. ,s. 17-18. 63 Marcin Piatkowski, “The Contribution of ICT Invesment to Economic Growth and Labor Productivty in Poland

1995-2000”, Tiger Working Paper Series, No. 43, July 2003, s. 3-4. 64 Dale W. Jorgenson and Kevin J. Stiroh, “Raising the Speed Limit: U.S. Economic Growth in The Information Age”,

Brookings Papers on Economic Activity 1:2000, s. 132-133. Erdoğan, “Makro Ekonomik Etkileri Açısından Yeni

Ekonomi”, s. 18.

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 33

Tablo 2.2. 1993-2001 Döneminde Bazı Avrupa Ülkelerinin Bilgi ve İletişim Teknolojileri Harcamalarının

GSMH’ye Katkıları

Ülke 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001

Bulgaristan 2.23 2.88 2.32 2.71 2.97 3.11 3.60 4.12 4.17

Çek Cum. 5.56 5.34 5.95 5.80 6.44 6.56 7.85 9.10 8.73

Macaristan 4.17 4.32 3.88 4.28 4.46 7.50 8.23 8.93 10.02

Polonya 2.06 2.08 2.16 2.28 2.57 4.59 5.43 6.06 5.95

Romanya 1.07 1.09 0.93 1.03 1.28 1.39 2.09 2.32 2.41

Rusya 4.01 3.18 1.83 1.71 1.97 2.66 4.11 3.52 3.20

Slovakya 4.23 4.18 4.04 4.02 3.89 5.55 6.78 8.12 8.78

Slovenya 3.02 3.03 2.92 3.08 3.39 3.72 4.42 5.26 4.72

Ortalama 4.45 4.45 4.46 4.69 4.98 5.64 6.22 6.81 7.27

Kaynak: WITSA, “Digital Planet 2002: The Global Information Economy”. Vienna, World Information

Technology and Services Alliance. Piatkowski, a.g.m., s. 6.

2.2.3. Konjonktürel Dalgalanmalar Üzerine Etkisi

Ekonomide gerçekleĢen konjonktürel dalgalanmalarda esas alındığında ekonominin durgunluk, daralma ve

geniĢleme dönemlerinden oluĢtuğu görülmektedir. Yeni ekonomide de ekonominin geliĢme dönemi hızlı bir

teknolojik geliĢme, verimlilik artıĢı, yatırım artıĢları, enflasyon düĢüĢü ile karakterize edilmektedir.

Teknolojik geliĢmenin yaĢanmadığı bir durumda ise ekonomi durgunluk dönemine girmekte, teknolojik

yatırımların azalması ise ekonominin gerilmeye baĢlamasına neden olmaktadır.65 Teknoloji çevrimleri

teorisi ile açıklanmaya çalıĢılan bu süreç içerisinde uzun geniĢleme dönemlerini, daha derin ve sert

durgunluklar izlemekte, yenilik ve ekonomik büyüme birbirlerini etkilemektedir. Yenilik için yapılan

harcamalar düĢük enflasyon ve daha hızlı büyüme anlamına gelmektedir. Hızlı büyüme ve borsa yükseliĢi

sonucu teknolojik yatırımlar artacak, bunun sonucunda da

küçük Ģirketlerin kurulması, teknolojiye daha kolay adapte olunması sağlanacak, var olan Ģirketler de

mevcut durumlarını koruyabilmek için çaba sarf edeceklerdir.66

65 Monthly Review, “The New Economy: Myth and Reality”, Monthly Review, Vol.52, No.1 April 2001.

http://www.monthlyreview.org/0401edit.htm (10.02.2005) 66 Bahadır Akın, “Yeni Ekonomi: Yeni Olan Nedir? 20. Yüzyılın Son Moda Kavramının Analizi”, I. Ulusal, Bilgi, Ekonomi

ve Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, Kocaeli: KOÜ ĠĠBF Yay., 2002, s. 9.

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 34

2.2.4. İstihdam Üzerine Etkisi

Yeni ekonomi ile birlikte iĢ yaĢamında da önemli değiĢimler meydana gelmektedir. Bilginin ön plana

çıkmasıyla birlikte geleneksel iĢ yapısı da değiĢikliğe uğramıĢtır. Materyale, fiziki beceriye dayanan, somut

yapıdaki geleneksel iĢ yapısı yerini bilgiye ve zihni çalıĢmaya dayalı, soyut bir yapı teĢkil eden bilgi iĢine

bırakmaktadır. Bununla birlikte geleneksel iĢ yapısında fiziki bir aktarım söz konusu iken, yeni iĢ

yapısında bilgi aktarımı söz konusudur.67 Bu yeni iĢ yapısında bilginin ve teknolojinin de etkisiyle

geleneksel iĢgücü niteliği de değiĢime uğramaktadır. Mavi yakalı iĢçilerin yerini bilgiyi kullanarak problem

çözebilme yeteneğine sahip, analiz edebilen, yaratıcı, yüksek eğitimli, bilgisayar kullanma becerisine sahip,

sürekli öğrenen bilgi iĢçileri almaktadır.68 Yeni ekonominin bilgiye ve biliĢim teknolojisine dayanmasının

doğal bir sonucu olarak da aranan personel vasıflarının da değiĢtiği görülmektedir.

Teknolojinin istihdam yaratmasına karĢın iĢsizliği arttırdığı yönünde de görüĢler ileri sürülmektedir.

Özellikle imalat sektöründe teknolojinin geliĢmesi ve yeni üretim sistemlerinin ortaya çıkması iĢsizliğin

ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Robotların, makinelerin devreye girmesi sonucu büyük Ģirketler üretim

faaliyetlerinde eleman kısıtlamasına gitmektedirler. Bu tür teknolojik makineleri kullanmak için aslında

yine belli düzeyde eğitim almıĢ personel gerekeceğinden geleneksel ekonomideki bedeni çaba harcayan

iĢçiler yeni üretim sistemlerinin geliĢmesiyle birlikte eğitimli iĢçilerle değiĢtirilmekte ve sonuçta eğitimsiz

iĢçiler iĢsiz kalmaktadır. Ancak geliĢmiĢ ülkelerde istihdam seviyesinin yüksek olmasından dolayı

teknolojik geliĢmelerin neden olduğu iĢten çıkarmalarda baĢka bir iĢ alanının oluĢmasıyla istihdamdaki

geçici dengesizlik kısa sürede kendi dengesini kurmaktadır. Bu ülkelerde teknolojik geliĢmeler nedeniyle

iĢsiz kalanlar hizmetler sektörü tarafından sürekli iĢe alınabilmektedirler. Böylece de teknolojinin iĢsizliği

arttırdığına yönelik görüĢlerin aksine teknolojik geliĢmeler genellikle iĢsizliğe uzun süreli yol açan bir

faktör olarak değerlendirilmemektedir.69 Yeni ekonominin istihdam üzerindeki etkilerinden biri de yeni

istihdam biçimlerini oluĢturmasıdır. Tek iĢverene bağlı, ömür boyu istihdam ve haksız feshe karĢı koruma

özelliklerine sahip olan ve 1975‟lere kadar ileri endüstrileĢmiĢ ülkelerde istihdam iliĢkilerini düzenleyen

temel araç olan standart veya geleneksel istihdam biçimi, esnek iĢ iliĢkileri olarak da nitelendirilen atipik

istihdam biçimlerinin baskısı altına girmektedir. Nitekim atipik istihdam biçimleri gerek iĢletme düzeyinde

iĢverenler ve gerekse makro ekonomik düzeyde hükümetler tarafından teĢvik edilmekte, Amerika,

Japonya ve Avrupa ülkeleri baĢta olmak üzere önemli bir artıĢ göstererek günden güne yaygınlaĢmaktadır.

Atipik istihdam, iĢverenlerin ihtiyaçlarını karĢılamak iĢgücünü esnek hale getirmek üzere hazırlanan atipik

hizmet sözleĢmelerine dayanmaktadır. Bazı durumlarda çeĢitli atipik sözleĢme türleri bir arada ya da iç içe

uygulanabilmektedir. ĠĢletmeler içinde de değiĢen piyasa koĢullarına ve teknolojik yeniliklere uyum

sağlamak amacıyla “Çekirdek ĠĢgücü” (Core Workforce) ve “Çevresel ĠĢgücü” (Peripheral Workforce)

olmak üzere iki istihdam politikası uygulanmaktadır. Çekirdek iĢgücünü ile tam gün süreli, iĢ güvencesine

sahip ve maaĢ karĢılığı çalıĢan iĢçiler oluĢtururken, çevresel iĢgücü ile dönemsel veya geçici iĢlerde

herhangi bir sosyal güvenceye sahip olmadan çalıĢanlar ifade edilmektedir. 70

Atipik istihdam biçimlerinin kendi yapısından kaynaklanan iĢletmelerde çevresel etkiler oluĢturarak iĢgücü

67 Fred Nickols, “What is in The World of Work and Working: Some Implications of The Shift to Knowledge work”,

Butterworth-Heinmann Yearbook of Knowledge Management,2003, s. 3. 68

N. Munk, “The New Organization Man” Fortune 137, no. 5, March 1998 s. 62-74‟ten B. Lankard Brown,

“Knowledge Workers”, Trends and Issues Alert, No. 4, 1999, s. 1.

69 Ġsmail Hakkı Yücel, Bilim-Teknoloji Politikaları ve 21. Yüzyılın Toplumu, Ankara: DPT Yay., Temmuz 1997, s. 91.

70 Abdurrahman Benli ve Mahir GümüĢ, “Bilgi Eksenli Yeni Bir Toplumsal Formasyona GeçiĢin ĠĢgücünün

Homojenliği Üzerindeki Etkileri”, 1. Ulusal Bilgi,Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, Kocaeli:

KOÜ ĠĠBF Yay., 2002 s. 589-590. Klotz, a.g.m., s. 12-13.

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 35

kutuplaĢmalarına yol açması, iĢ ve sosyal sigorta güvencesi taĢımaması, niteliksiz iĢleri içerisinde barındırması gibi

özellikleri göz önüne alındığında özellikle hizmetler sektöründe mevcut çalıĢma koĢulları ve bu koĢullardan

doğan sorunların, iĢ iliĢkilerinin güncel sorunlarını oluĢturduğu ifade edilebilir. Söz konusu sorunlar daha

çok endüstri sektöründeki iĢ koĢullarına göre biçimlenen geleneksel istihdam modelinin yeni bir toplumsal

formasyonun getirdiği dinamiklerle uyumlu olmamasından kaynaklanmak ve iĢgücü piyasasının

tabalaĢması da iĢgücünün homojenliğini azaltmaktadır.71

2.2.5. Ülkelerarası Gelir Dağılımı Üzerine Etkisi

Yeni ekonomi geliĢmekte olan ülkelere yeni fırsatlar sunmaktadır. Yeni bilgi ve iletiĢim teknolojileri,

geliĢmekte olan ülkelere, geliĢmiĢ dünya ile aralarında var olan teknoloji açığını kapatmalarına ve böylece

geliĢmiĢ ülkelerin seviyesine yetiĢmelerine izin vermektedir. Ayrıca geliĢmiĢ ülke deneyimlerinden yola

çıkılarak, teknolojik geliĢmeler ve bu alanda yapılacak yatırımlar geliĢmekte olan ülke ekonomilerinin de

büyümesini sağlayacaktır. Nitekim bazı göstergelere bakıldığında geliĢmiĢ ülkeler ile geliĢmekte olan

ülkeler arasında bir dijital ayrım göze çarpmaktadır. Bu ayrım göze alınarak yeni ekonominin zengin

ülkeler ile yoksul ülkeler arasında dijital açığı arttırabileceği yönünde iki alternatif senaryo ortaya

konulmaktadır. Ġlk senaryoya göre, yoksul ülkelerde kaynakların sınırlı olması, bu ülkelerin bilgi ve iletiĢim

teknolojilerinden yararlanmalarını engelleyecek, sonuçta dijital açık bir ekonomik açığa yol açacak ve

ülkeler arası gelir dağılımı gitgide bozulacaktır. Ġkinci senaryoda ise geliĢmekte olan ülkeler ekonomilerini

düzeltemediklerinden kaynaklarının sadece bir kısmını dijital açığı kapatmak için kullanacaklardır. Bu

senaryo açısından da yeni ekonominin sadece masraflı bir oyalama aracından ileri gidemeyecektir. Ancak

bazı görüĢler bu senaryolara karĢılık geliĢmekte olan ülkelerin doğru politikalar uyguladıklarında yeni

ekonomiden olumlu Ģekilde faydalanabileceklerini ve böylece de yeni ekonominin gelir dağılımı üzerindeki

olumsuz etkisinin azaltılabileceği belirtmektedir.72

Yeni ekonomi teknolojik geliĢmeye dayalı olduğundan en yüksek gelir teknolojiyi yoğun olarak kullananın

elindedir. Teknolojik yenilikler ve buna bağlı iĢ sektöründeki yenilikler daha çok geliĢmiĢ ülkelerde

karĢımıza çıkmaktadır.73 GeliĢmekte olan ülkelerde ise durum farklıdır. Bu ülkelerde teknolojik imkanlar

yetersizdir. Ar-Ge faaliyetlerine önem verilmemekte ve bilimsel çalıĢmalar yeterince desteklenememektedir.

Bu sorunlarla birlikte ücretin düĢük olması bu ülkelerden geliĢmiĢ ülkelere doğru bir beyin göçü dalgasına

yol açmaktadır.74

Bilgi çağında bu beyin göçü geliĢmekte olan ülkeler aleyhine geliĢmektedir. Çünkü gelecekte bu ülkeler

ekonomik olarak geliĢmelerine yardımcı olacak nitelikli bir iĢ gücünden yoksun kalacaklar ve artan rekabet

ortamında geliĢmiĢ ülkelerle aralarındaki uçurum derinleĢeceğinden rekabet Ģansları azalacak, beyin göçü

ülkelerarası gelir dağılımını olumsuz etkileyecektir.75 Bazı görüĢlere göre ise beyin göçünün olumsuz

etkileriyle birlikte olumlu etkilerinin de görülmesi olasıdır. Buna göre vasıflı iĢçilerin ülkelerarası dolaĢımı

geliĢmekte olan ülkelerin global piyasalara girmelerini sağlayacaktır. Beyin göçünün geliĢmekte olan

ülkeler açısından en olumlu etkisi ise ülkeye döviz giriĢidir. Çünkü dıĢarıya giden vasıflı iĢçilerin

çalıĢtıkları ülkelerde alacakları ücretleri geride bıraktıkları ailelerine göndermeleri veya ana vatanlarına

71 Benli ve GümüĢ, a.g.m. ,s. 593. 72 Sandeep Kapur, “Developing Countries in The New Economy: The Role of Demand- Side Initiatives”, WIDER

Discussion Papers, No. 2002/73, s. 1.-5 73 Burcu Uğur ve Mehmet ġahin, Yeni Ekonominin Mikro ve Makro Ekonomi Üzerine Etkileri, II. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve

Yönetim Kongresi Poster Bildirisi,

http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=270 (16.02.2005) 74 Salih BarıĢık ve Hakan ÇetintaĢ, “KüreselleĢme ve Beyin Göçü”, II. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi

Bildiriler Kitabı, Kocaeli: KOÜ ĠĠBF Yay., Beta Yayıncılık, 2003, s. 725. 75 Birsen Ersel, “Bilgi Çağında ÇalıĢma ĠliĢkileri ve Beyin Göçü”, II. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi

Bildiriler Kitabı, Kocaeli: KOÜ ĠĠBF Yay., Beta Yayıncılık, 2003, s. 717.

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 36

dönerek harcamaları geliĢmekte olan ülkeler üzerinde bir döviz girdisi oluĢturacaktır.76 Buna yönelik

olarak tablo 2.4‟te bazı geliĢmekte olan ülkelerden göç eden iĢçilere ait iĢçi gelirlerinin miktarları ve

GSMH içerisindeki payları verilmektedir. Tablodan da görüleceği üzere vasıflı iĢçi göçünün geliĢmekte

olan ülkelere yönelik bir döviz akıĢı oluĢturduğunu ve bu gelirlerin GSMH içerisinde yer alarak,

ekonomilerin büyümesinde etkili olduğu belirtilebilir.

Tablo 2.4. Bazı Gelişmekte Olan Ülkelere Ait Gurbetçi İşçi Gelirleri Miktarları ve GSMH

İçerisindeki Payları

İşçi Gelir Miktarı

(Milyon Dolar)

İşçi Gelirlerinin

GSMH Payı %

Mısır 3.747 4

Yunanistan 1.613 1

Hindistan 11.586 3

Pakistan 1.086 2

Portekiz 3.131 3

Türkiye 4.560 2

Kaynak: Worldbank, World Development Indicators 2006,

http://devdata.worldbank.org/wdi2006/contents/index2.htm (13.08.2006)

Genel olarak bakıldığında geliĢmiĢ ülkelerden de kısa süreli vasıflı eleman göçünün yaĢandığı

görülmektedir. Fakat geliĢmiĢ ülkeler meydana gelen vasıflı eleman açığını, diğer ülkelerden göç alarak

kapatmaktadırlar. Böylece de bu kısa süreli dolaĢım sayesinde kazançlarını arttırmaktadırlar.77

Bazı görüĢlere göre beyin göçünün yanı sıra sermayenin teknolojik-yoğun ülkelere akması da ülkelerarası

gelir dağılımını etkilemektedir. Bu durum ülkelerarasındaki gelir dağılımı uçurumunu git gide

arttırmaktadır. Aynı zamanda en yüksek fayda da geliĢmiĢ ülkelerde sağlanmaktadır.78

2.2.6. Dış Ticaret Üzerine Etkisi

Yeni ekonomi sınırları ortadan kaldırarak dıĢ ticareti de etkilemektedir. Bununla birlikte yeni ekonomide

ürünler küresel ölçekte her pazara girebilmekte böylece monopol rekabet azalmaktadır. Ġnternetin de

etkisiyle üreticiler ürünlerini kolay ve hızlı bir Ģekilde sunabilmektedirler. Bunun yanında internet çeĢitli

ülke firmalarının birbirlerinin ürettikleri ürünleri değerlendirmelerini, teknoloji ve bilgi sağlayarak yeni

ürünleri geliĢtirilmelerini sağlamaktadır.

1950„li yılların sonlarında ihraç mallarının emek-yoğun, ithal mallarının ise sermaye- yoğun mallardan

76

International Labor Office, “Policy Responses to Skilled Migration : Retention, Return and Circulation”,

Perspectives on Labour Migration Series, International Labour Office: Geneva, 2004, s. 8. 77 Mario Cervantes and Dominique Guellec, “The brain drain: Old myth, new realites”, OECD Observer, May 07 2002‟den

BarıĢık ve ÇetintaĢ, a.g.m., s. 731. 78 Uğur ve ġahin, a.g.m., (16.02.2005)

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 37

oluĢtuğunu ileri süren Leontief paradoksuna yönelik getirilen eleĢtiriler ve böylece baĢlayan tartıĢmalar

bilginin üretim ve dıĢ ticaretteki rolünü ön plana çıkaran yeni teorilerin geliĢmesine zemin hazırlamıĢtır.79

Keesing ve Kenen tarafından geliĢtirilen nitelikli iĢgücü teorisi sanayi ülkeleri arasındaki ticaretin büyük

bir bölümünü iĢgücü farklılıkları ile açıklamaktadır. Nitelikli iĢgücü bakımından zengin ülkeler nitelikli

iĢgücü gerektiren mallarda uzmanlaĢırken, niteliksiz emeğe sahip ülkeler ise niteliksiz emeği içeren malları

üretmektedirler.80

Teknoloji açığı teorisini geliĢtiren Posner ise yeni bir teknolojik ürün üreten ülkelerin ürünün ilk ihracatçısı

olduğunu, zamanla bu teknolojinin baĢka ülkeler tarafından öğrenilmesi ve daha teknolojik ürünler

üretmeleri sonucunda ihracatçı olan ülkenin ithalatçı konuma düĢeceğini ileri sürmüĢtür.81 Böylece ticaret

ile teknoloji arasında bir iliĢki ortaya çıkmaktadır. Teknoloji açığı teorisi kısaca bazı sektörlerde üretilen

teknolojik ürünlere yönelik olarak bir ülkenin geçici olarak monopolcü olmasını ve üretilen yeni ürünün

kolayca uluslar arası piyasaya girebileceğini belirtmektedir.82

Teknoloji açığı teorisi dıĢında bir diğer yeni dıĢ ticaret teorisi de ürün dönemleri teorisidir. Vernon

tarafından ortaya konulan bu teoriye göre de; bir ürünün bir yaĢam süresi vardır ve bir ürünün satıĢ hacmi

yaĢam boyunca “S” Ģekline benzer biçimde değiĢmektedir. Eğrinin Ģekli bu ürüne iliĢkin talebin önce yavaĢ

Ģekilde arttığını, daha sonra artıĢın hız kazandığını, son aĢamada ise artıĢın yeniden yavaĢladığını

göstermektedir. Bu aĢamalar vernon tarafından sırasıyla yeni ürün dönemi (new product), olgunlaĢmıĢ ürün

dönemi (maturing product), standartlaĢtırılmıĢ ürün dönemi (standardized product) olarak

adlandırılmaktadır. 83 Yeni ürün döneminde üretim süreci nitelikli iĢgücü ağırlıklı ve üretim

teknolojisindeki değiĢiklikler kısa dönemlidir. Yani yeni ürünün üretim teknolojisi hızla değiĢmektedir.

OlgunlaĢmıĢ ürün döneminde teknolojik değiĢmeler uzun dönemli olmakta ve piyasaya yeni firmalar

girmektedir. Bu dönemde yeni ürünün geliĢtirildiği ülke dıĢında, benzer gelir ve tüketici tercihlerine sahip

ülkelerde de yeni ürün için talep oluĢarak, ürünü geliĢtiren firma bu ülkelere yönelik ihracata baĢlamaktadır.

StandartlaĢtırılmıĢ ürün döneminde de üretim teknolojisi standart bir hale gelerek üretim sürecinde

niteliksiz iĢgücünün payı artmaktadır. Bu durum yenilikçi firmayı iĢgücünün ucuz olduğu ülkelerde yatırım

yapma yoluna iterek üretimin az geliĢmiĢ ülkelere doğru kaymasına neden olmaktadır.84

Dünya ticaretini, sermaye-emek yada vasıflı-vasıfsız emek ayrımıyla açıklamak zorlaĢmaktadır. Bunun

sonucunda yeni dıĢ ticaret teorilerinin temel dayanaklarından birisi olarak Endüstri-içi Ticaret

(Intra-Industry Trade) kavramı ortaya çıkmaktadır. 85 Endüstri-içi ticaret geliĢmiĢ ülkeler arasında

yapılan, aynı istatistiksel ürün kategorisi içerisindeki ürünlerin eĢ zamanlı ihracat ve ithalatının söz konusu

olduğu bir ticaret Ģeklidir.86 Endüstri-içi ticareti, temsili talep (representative demand) teorisi aracılığıyla

79 Yusuf Bayraktutan, “Bilgi ve Uluslar arası Ticaret Teorileri”, Cumhuriyet Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt 4 Sayı 2, 2003,

s. 180. 80 Dilek Seymen, Yeni DıĢ Ticaret Teorileri,

http://www.deu.edu.tr/userweb/dilek.seymen/dosyalar/YeniDisTicaretTeorileri.pdf (21.04.2005 ) 81

M. V. Posner, “International Trade and Technical Change”. Oxford Economic Papers, No: 13, 1961, s.

323-341‟den Bayraktutan, a.g.m., s. 180. 82 Paul Cook and Y. Uchida, “The Transformation of Competitive Advantage in East Asia: An Analysis of Technological and

Trade Specialisation”, Centre on Regulation and Competition Working Paper Series, No.63, June 2004, s. 6. 83 R. Vernon, “International Invesment and International Trade in the Product Cycle “ The Quarterly Journal of Economics,

Vol. LXXX No.2 , 1966 s. 199‟dan Ferit Kula, “Dolaysız Yabancı Sermaye Yatırımları ve DıĢ Ticaret”, Erciyes Üniversitesi

İİBF Tartışma Metinleri –TM.05/01, Aralık 2005, s. 5. 84 Kula, a.g.m., s. 5. 85 Bayraktutan, a.g.m., s. 181. 86 Kemal Türkcan, “Determinants of Intra-Industry Trade in Final Goods and Intermediate Goods Between Turkey and

Selected OECD Countries”, İstanbul Üniversitesi İktisat Fak. Ekonometri ve İstatistik Dergisi, Sayı:1, 2005, s. 21.

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 38

açıklamaya çalıĢan Linder benzer fert baĢına gelir düzeyinde olan ülkelerin birbiriyle ticaret yapacağını

önermiĢtir. Buna göre, üretici, dıĢ talebe bakmadan önce yurt-içi talebi dikkate alır. Endüstri-içi ticaret,

geliĢmiĢ ülkelerde azlığı nedeniyle emek faktöründen tasarruf sağlayan yöntemlerle üretilen karmaĢık ve

pahalı nihai ürünler yanında yarı-iletkenler gibi aramalar ticaretinden oluĢmaktadır. Fert baĢına gelir,

temsili talebe kaynaklık eden unsurların baĢında yer almaktadır.87

Yeni ticaret yapısıyla ilgili olarak Krugman, Brander, Spencer, Grossman, Helpman gibi iktisatçıların

çalıĢmalarıyla özdeĢleĢen yeni bir uluslar arası ticaret teorisi de geliĢtirilmiĢtir.88 Yeni ticaret teorisi piyasa

aksaklıklarını, stratejik davranıĢ

ve yeni endüstriyel ekonomikleri, yeni büyüme teorisi ve politik iktisat tartıĢmalarını içerisine almaktadır.89

Yeni ticaret teorisine göre ticaret genel olarak farklılaĢtırılmıĢ ürünlerden oluĢmakta ve monopolcü

konumdaki firmalar tarafından gerçekleĢtirilmektedir. Bu bakımdan da monopolcü rekabet ön plana

çıkmaktadır. Monopolcü firmanın kaliteyi düĢürüp fiyatı arttırması durumunda bu baĢka firmaların iĢine

yaramakta böyle rekabet iyice kızıĢmaktadır. Bu rekabetin sonucu da yeni ürünler ve teknolojik geliĢmedir.

Yeni teori karĢılaĢtırmalı üstünlükleri de bir kenara itip azalan verimler ve ölçek ekonomileri konularını

ileri sürmektedir. Piyasanın geniĢlemesini, fiyatların düĢmesini, ürün kalitesinin artmasını sağlamaktadır.

Günümüzde de bu teoriye bağlı olarak rekabet ortamı tüketicilere yaramaktadır. Firmalar tüketicilerin

arzuladığı ürünleri piyasaya sürmektedirler. Firmalar arasındaki rekabet ürünlerin kalitesini ve her geçen

gün yeni ürünlerin çıkmasına yol açmaktadır. Her yeni çıkan ürünle bir öncekinin de fiyatı düĢmektedir.

Böyle bir ortamda Ģöyle bir geliĢme de ortaya çıkmaktadır ki, tüketiciler teknolojinin geliĢtiğini bildikleri

için beklemeyi tercih ederler. Piyasa içerisinde var olan bir ürünün bir yenisi çıktığında eskisinin fiyatının

düĢeceği yönünde beklenti içerisindedirler. Nitekim de piyasaya yeni bir ürün çıktığında fiyatı düĢmektedir.

Ayrıca internet sayesinde firmalar yeni ekonomide çıkaracakları ürünle ilgili duyuruları önceden yapmakta

hatta ürün fiyatlarını önceden belirlemektedirler.90

Buraya kadar yapılan açıklamalardan sonra belirtmek gerekirse,yeni dıĢ ticaret teorileri, hiçbir zaman

klasik teoriyi tamamen reddetmemekte; sadece, klasik teorinin öngördüğü sebepler olmasa da, yine de dıĢ

ticaret yapılabileceğini öne sürerek, dıĢ ticaret için yeni argümanlar ortaya koymaktadır.91

2.3. Yeni Ekonominin İktisat Politikası Üzerine Yansımaları

Yeni ekonomideki geliĢmelerin iktisat politikası üzerinde bazı değiĢimler meydana getirdiği görülmektedir.

Bu konuya yönelik olarak yeni ekonominin para ve maliye politikaları üzerindeki etkilerinin

değerlendirilmesi gerekmektedir.

2.3.1. Yeni Ekonominin Para Politikası Üzerindeki Etkisi

1960‟lı ve 1970‟li yıllarda yaptıkları çalıĢmalarla Milton Friedman, Edmund Phelps ve Robert Lucas ve

onların daha sonra gelen takipçileri uzun dönemde enflasyon ve iĢsizlik arasında bir değiĢ-tokuĢ iliĢkisi

olamayacağını göstermiĢlerdir. Nitekim 1970‟li yıllarda yaĢanan durgunluk ve Phillips eğrisinin uzun

dönemde geçersizliğinin anlaĢılmasıyla birlikte 1980‟li yıllarda da dünya genelinde gözlenen fiyat düzeyi

artıĢları para politikasının uzun dönemde sadece fiyatlar üzerinde etkili olduğunu göstermiĢtir. Bunun

87

Linder, S. B. “An Essay on Trade and Transformation”, Almquist-Wiksell 1961‟ den Bayraktutan, a.g.m., s.

181. 88 Bayraktutan, a.g.m., s. 182.

90 Bayraktutan, a.g.m., s. 185. 91 Ġlhan Karakoyun, “Endüstri-içi Ticaret Kavramı ve Türkiye ile AB Ülkeleri Arasındaki Endüstri-içi Ticaretin Düzeyi”,

Türk İdare Dergisi, Yıl:76, Sayı:442, 2004, s. 224.

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 39

sonucunda da ekonomistler arasında Merkez Bankası‟nın görevinin fiyat istikrarını sağlamak olduğu

görüĢü genel kabul görmüĢtür.92 Merkez Bankasının fiyat istikrarı görevi yerine getirmede bağımsız, Ģeffaf

ve hesap verebilir bir konumda olması para politikasının etkinliği için son derece önemlidir. Yeni

ekonomide bilgi ve iletiĢim teknolojileri kanalıyla iktisadi birimler uygulanacak para politikasına yönelik

olarak bilgi edinebilmekte ve sonuçta bu durum para otoritesinin Ģeffaf olmasını sağlamaktadır.

Yeni ekonomi para politikasına yönelik olarak bir takım uygulamaları da beraberinde getirmiĢtir. Bilgi ve

iletiĢim teknolojilerinin yaygınlaĢması, internetin ve küresel ağların devreye girmesiyle birlikte artık

elektronik bankacılık baĢta olmak üzere yeni uygulamalar ortaya çıkmıĢtır. Elektronik bankacılık sistemi ile

bankacılık hizmetleri sanal ortamda ATM, internet, telefon, TV aracılığıyla iĢlemler elektronik ortamda

daha hızlı ve etkin bir biçimde gerçekleĢtirilmektedir.

Elektronik bankacılık sistemi hızlı ve kolay iĢlem garantisi sunmasının yanında bir takım riskleri de

içerisinde barındırmaktadır.93

Elektronik ortamda gerçekleĢtirilen iĢlemler her Ģeyden önce risk altındadır. Ġnternet‟in açık bir ağ

olması nedeniyle bir takım Ģahısların mevduat sahiplerinin hesap bilgilerine, banka bilgilerine, Ģifrelerine

vs. ulaĢmaları gibi bir risk söz konusudur. Bunun yanında banka müĢterilerinin güvensiz bir ortamda

gerçekleĢtirdikleri iĢlemler de müĢteri hesaplarına ulaĢmaya davetiye çıkarmakta, sonuçta müĢterinin yetki

vermediği bir iĢlemden dolayı bankalar mali bir kayba uğrayabilmektedir.

Elektronik bankacılık bir takım yazılım sistemi kullanılmasını da gerektirmektedir. Ancak bu yazılım

sisteminin yeterince düzgün bir Ģekilde tasarlanmamıĢ olması iĢlemlerde durgunluğa ve kesintilere yol

açabilecektir.

Herhangi bir Ģekilde bir saldırıya, güvenlik ihlaline maruz kalan bir bankanın itibarı da

sarsılabilmektedir. Bu da mevduat sahiplerinin hesaplarını kapatma taleplerinin artmasıyla

sonuçlanabilmektedir.

Elektronik bankacılıkta yasal bir riskte bulunmaktadır. Bazı durumlarda banka müĢterilerinin özel

yaĢamın korunmaması sebebiyle banka aleyhine dava açabilmeleri mümkün olmakta ve hatta bankayı yasal

yaptırımlara maruz bırakabilmektedir.

Pratik sonuçları bankalar ve gözetmenler için operasyonel, itibar ve yasal risklerden farklı boyutta olsa

da, kredi riski, likidite riski, faiz oranı riski ve piyasa riski gibi geleneksel bankacılık riskleri de elektronik

bankacılık ve elektronik para faaliyetlerinden ortaya çıkabilir.

Elektronik bankacılık sisteminde geniĢ bir kullanım alanı olan ve biliĢim teknolojilerindeki geliĢmelerin

ekonomiye yansıması sonucunda ortaya çıkan yeniliklerden en önemlisi Elektronik Para ya da e-Para

sistemidir. Elektronik para ile kastedilen günümüzde ödeme aracı olarak kullanılan ATM, kredi kartı,

mağaza kartı, sanal ve chip kart vg. banknot yerine geçen taĢınabilir plastik kartlardır. 94

92 Charles I. Plosser, “Does the New Economy Call For A New Monetary Policy”, Cato Journal, Vol.21, No.2, s. 170-171. 93

Saleh M. Nousuli and Andrea Schaechter, “Challenges of the E-Banking Revolution”,

Finance&Development, Vol 39, No.3, September 2000.s. 47-48. Seyfettin Erdoğan “Ġktisat Politikası

Uygulamaları Üzerindeki Etkileri Açısından Yeni Ekonomi”, KOÜ Sosyal Bilimler Enst. Dergisi, 2004/2 s. 41.

Türkiye Bankalar Birliği, “Elektronik Bankacılık ve Elektronik Para Faaliyetleri Ġçin Risk Yönetimi”, Basel

Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesi‟ne sunulan bildiri, Mart 1998, s. 8.

94 Erdoğan, “Ġktisat Politikası Uygulamaları Üzerindeki Etkileri Açısından Yeni Ekonomi”, s. 41.

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 40

Genel olarak bakıldığında elektronik para, akıllı kartlar ve ağ para olmak üzere karĢımıza iki Ģekilde

çıkmaktadır. Akıllı kartlar, üzerinde mikroçipler bulunan, parasal bir değeri olan kredi kartlarıyla benzerdir.

Ağ para ise elektronik ortamda ürün alıĢveriĢinde kullanılan bilgisayar yazılımlarından ibarettir. 95

Elektronik para‟nın en temel özelliği özel kurumlar tarafından da piyasaya sürülebilmesidir. Tüketiciler

elektronik ortamda istedikleri ürünü satın alabilmek için e-paraya yönelmekte ve elektronik para, elektronik

ticaret için önemli bir argüman olarak karĢımıza çıkmaktadır.

Bazı görüĢlere göre elektronik paranın yaygınlaĢması Merkez Bankalarının öneminin azalmasına,

enflasyonu kontrol güçlerinde azalmaya neden olmaktadır.96 Bunun yanı sıra elektronik paranın özel

kurumlarca da basımı söz konusu olduğundan para otoritesinin gücünde ve para politikasının etkinliğinde

kayda değer düĢüĢlerin görülebileceği ve elektronik para kullanımının yaygınlaĢması sonucunda devletin

parasal emisyon gücünün de azalabileceği ileri sürülmektedir. 97 Bir diğer bazı görüĢlere göre de,

elektronik para Parasal aktarım mekanizmasının iĢleyiĢini aksatabilir. Kredi hacmini kısarak sıkı bir para

politikası uygulayan Merkez Bankası iktisadi birimlerin nakit talebinin azalması sonucu kredi hacmini cari

dönemde azaltmayı baĢaramayabilir.98 Hatta elektronik paranın yaygınlaĢması ve nakit talebinin azalması

sonucu Merkez Bankası dağıtım kanalları yoluyla faiz oranları üzerindeki kontrolünü tamamen

kaybedebilir.99

Bir diğer görüĢ elektronik paranın Merkez Bankası‟nın senyoraj gelirleri üzerinde etkisi olduğunu ve

elektronik paranın özel kurumlarca da arzının bir rekabet ortamı doğurduğunu belirterek, elektronik paranın

rekabet gücünün zayıf ve nakit kullanımının fazla olması durumunda senyoraj gelirlerinde ciddi kayıpların

meydana geleceğini ileri sürmektedir.100

Elektronik para kullanımının para politikası araçlarını olumsuz etkileyeceği yönünde görüĢler de mevcuttur.

Bazı ülkelerde cari hesap yasal rezerv oranı elektronik para mevduat hesabından daha büyüktür. Bunun bir

sonucu olarak da ticari bankalar elektronik paranın avantajlarıyla ilgilenmektedirler ve mevduat rezerv

miktarını düĢürmek için yasal rezervlerde kısıtlamaya gitmekten kaçınırlar. Böylece fırsat maliyeti ve

finansman maliyetleri azalır. Bu Ģekilde iki sonuç ortaya çıkabilir. Ġlk olarak, merkez bankası toplam

mevduat rezerv dengesi azalır. Ġkinci olarak ise, mevduat rezerv iĢlem mekanizması ortadan kalkar ve

Merkez Bankası tarafından yasal mevduat yedekleri oranının ayarlanması yoluyla iĢleyen para arzını kısma

veya geniĢletme yeteneği de önemli ölçüde azalır. Elektronik para kullanımının yaygın olması nakit ve

sermaye arasındaki değiĢimi daha kolay hale getirir. Ticari bankalar, reeskont maliyeti göreceli olarak

yüksekken diğer kaynaklardan fon sağlayabilirler ve Merkez Bankasından reeskont istemek yerine bankalar

arası kredi iĢlemleri yapabilirler. Bu sebeple, e-para dolaĢımında reeskont politikasının etkinliği oldukça

azalacaktır.Elektronik para kullanımı açık piyasa iĢlemlerini daha karmaĢık hale getirir. Etki süresi kısalır

ve elektronik para kullanımı arttıkça para arzına göre yapılan ayarlamalar hızlanır. Ayrıca elektronik para

basım yetkisinin merkeziyetçi bir yapıda olmaması merkez bankasının sorumluluğunu geniĢ ölçüde azaltır

95

Benjamin J. Cohen, “Electronic Money: New Day or False Dawn”, Review of International Political

Economy, 8:2 Summer 2001, s. 199-200. 96 Ed Stevens, “Electronic Money and The Future of Central Banks”, Federal Reserve Bank of Cleveland Economic

Commentary, March 2002, s. 1. 97

Eric Hellenier, “Electronic Money: A Challenge to the Sovereign State?” Journal of International Affairs,

51, 387-409‟dan Erdoğan, “Ġktisat Politikası Uygulamaları Üzerindeki Etkileri Açısından Yeni Ekonomi”, s. 42. 98 YumuĢak ve Erarslan, “Yeni Ekonominin Para Politikaları Üzerindeki Etkileri”, ss. 4-5. 99 Roger Bootle,”The Future of Electronic Money-Why the Nok Will Not Replace The Dolar”, The Business Economist,

Vol.32 No.1, 2000, s. 8. 100 Li Pan, “The impact of e-money on the monetary policy”, ACM International Conference Proceeding Series, Vol. 113, 2005, s. 856

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 41

ve böylece açık piyasa iĢlemlerinin verimliliği ve esnekliği zayıflar. Elektronik para özel para politikası

hedefleri uygulamaları üzerinde de potansiyel etki meydana getirmektedir. Bu etki tümüyle para arzı ve

talebinin kontrolü üzerine olup, elektronik para Merkez Bankası‟nın para politikası hedeflerine ulaĢmasını

zorlaĢtırmaktadır. Elektronik paranın özel kurumlarca arzı Merkez Bankası‟nın fiyat istikrarı hedefini

etkileyecektir. Elektronik para miktarının artması durumunda enflasyonun da artması söz konusu olacak ve

fiyat istikrarı hedefi olumsuz etkilenecektir.101

KarĢıt görüĢlere göre ise yeni ekonomide ortaya çıkan geliĢmeler Merkez Bankası‟nın ilan ettiği hedefler

doğrultusunda hareket etmeye yöneltmekte ve böylece para politikasının etkililiğinin artmasına yardımcı

olmaktadır. Burada da para politikasının etkililiğinin arttırılmasının gerek Ģartı olarak da Ģeffaflık ve hesap

verilebilirlik ortaya çıkmaktadır.102 Çünkü bilgi ve iletiĢim teknolojilerinin yaygınlığı para otoritesinin

uygulayacağı para politikası konusunda Ģeffaf hareket etmesini sağlamaktadır. Sonuçta da para politikasının

etkililiği artmaktadır.

Elektronik paranın nakit talebinde azalmaya yol açmayacağına yönelik görüĢler de ileri sürmektedir. Çünkü

buna göre, nakit talebi sürekli bir seyir izlemektedir ve insanlar günlük ödemelerini yapabilmek için nakit

talep etmektedirler. Ayrıca kredi kartlarının da ilgili kuruluĢlara bir geri ödemesi söz konusu olduğundan

nakit talebinin azalmayacağı açıkça görülmektedir.103 Bununla birlikte elektronik paranın tamamen kağıt

paranın yerini alması pek olası görülmemektedir. Dolayısıyla da Merkez Bankası‟nın reel para ile sanal

para arasındaki konvertibiliteyi yönetmesi gerekecektir.104

Yeni ekonomi bilgi ve iletiĢim teknolojileri kanalıyla finans sektörü üzerinde de etkide bulunmaktadır. Bilgi

ve iletiĢim teknolojilerindeki geliĢmeler bilgi iĢem ve bilgi edinme maliyetlerini düĢürmektedir. Bilginin

nicelliği de sürekli ve hızlı Ģekilde artmakta, bu durum piyasa katılımlarının bilgisinin ve

memnuniyetlerinin yükselmesine yardımcı olmaktadır. Bilgisayar teknolojisi finansal kurumların küçük

miktarlardaki alacak portföylerini ve paketlerini toplayabilmelerine, üçüncü kiĢilere satabilmelerine

imkan tanımaktadır.Ayrıca teknolojik geliĢmeler aracılığıyla geliĢtirilen güvenlik sistemleri piyasaların

etkinliğinde önemli rol oynamaktadır. Bilgi maliyetlerindeki azalıĢla birlikte yabancı piyasalar üzerinde de

bir takım etkiler gerçekleĢmektedir. Coğrafi olarak sınırlar ortadan kalkmakta, böylece piyasaların

entegrasyonu sağlanmaktadır. Entegrasyonla birlikte piyasalar birleĢik olarak hareket etmekte, entegrasyon

derecesinin artıĢıyla da ülkeler arasındaki karĢılıklı dayanıĢma yükselmektedir. Böylece piyasalar dıĢsal

Ģoklara karĢı daha duyarlı hale gelmektedirler.105

BiliĢim sektöründeki geliĢmeler sayesinde geliĢtirilen çeĢitli araç ve yöntemlerle finansal

piyasalardaki asimetrik bilgi problemi de hafiflemektedir. Bilginin toplanması, iĢlenmesi ve

aktarılması alanındaki teknolojik geliĢmeler, piyasalardaki tüm birimler ve iliĢkiler konusunda,

ihtiyaç duyulan bilgilerin her aĢama etkin bir biçimde elde edilmesini sağlamaktadır.

Piyasadaki birimler internet ortamında sunulan bilgilere bedel karĢılığında ulaĢabilmektedirler.

Ayrıca piyasayı yakından izleyen teknikler sayesinde sürekli yenilenerek geliĢtirilmektedir.

Böylece piyasada fon sunmak isteyen birimlerin asimetrik bilgiden kaynaklanan kaygıları

101 Pan, a.g.m., s. 857. 102 Figen Büyükakın ve Tahir Büyükakın, “Bilgi ve ĠletiĢim Teknolojilerindeki GeliĢmeler, Para Politikasının Etkililiği ve

Ġktisadın Kuralları”, II. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, KOÜ ĠĠBF Yay., Kocaeli: Beta Yay.,

2003, s. 113. 103 Bootle, a.g.m., s. 8. 104Michelle Baddeley, “Using e-Cash in The New Economy: An Economic Analysis of Micropayment Systems”, Journal of

Electronic Commerce Research, Vol.5, No.4, 2004, s. 244. 105

Manuel H. Johnson, “The New Economy: Implications for Monetary Policy”, Paper Prepared for the Cato

Institute‟s 18th Annual Monetary Conference cosponsored with The Economist, October 19, 2000, s. 1-2.

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 42

hafiflemektedir. Çünkü bu sistem, bir yandan, fon sağlayanlar adına borç isteyen birimlerin

niteliğine iliĢkin geniĢ bir veri tabanına sahip olması nedeni ile ters seçim sorununu

hafifletmektedir. Diğer yandan ise, borç verme iĢlemi gerçekleĢtikten sonra ahlaki tehlike

sorununun doğmaması için etkin bir monitör görevini yerine getirebilmektedir.106

2.3.2. Yeni Ekonominin Maliye Politikası Üzerindeki Etkileri

Yeni ekonominin maliyet politikası üzerindeki etkisi de bilgi ve iletiĢim teknolojilerindeki geliĢmeler

sonucu meydana gelmektedir. Bu geliĢmelerin odağında da maliye politikasıyla ilgili olarak elektronik

ticaret bulunmaktadır. Zira elektronik ticaret yeni ekonominin maliye politikası üzerindeki etkilerine bağlı

olarak, vergi politikası konusunu kapsamaktadır. Dolayısıyla da elektronik ticaretin vergilendirilmesi yeni

ekonomide vergi politikasının önemini ortaya çıkarmaktadır.

Yeni ekonomide elektronik ticaretin vergilendirilmesi önemli bir sorundur. Çünkü elektronik ortamda

yapılan mal ve hizmet ticareti geleneksel yöntemlerle vergilendirilememekte ve vergi kayıpları ile

kaçaklarını önlemek için yeni yöntemlere ihtiyaç duyulmaktadır. Vergi kayıp ve kaçaklarını önlemek için

elektronik ticaretin nasıl vergilendirileceğine ait literatürde kesin bir görüĢ birliği bulunmamaktadır.107 Bu

bakımdan elektronik ticaretin vergilendirilmesinde sorunlar hem dolaylı hem dolaysız vergiler için söz

konusudur. Dolaysız vergilerde, vergi mükellefinin ikametgahı ve ülke bazında vergilendirilecek gelirin

kaynağı sorun teĢkil etmektedir. Çünkü elektronik ticarette gerçek ve tüzel kiĢilerin daimi ikametgahlarını

belirlemek oldukça zordur. Ayrıca, sayısal veri haline dönüĢtürülmüĢ bir üründen (örneğin, gerçek bir kitap

vs.) elde edilecek gelir ile söz konusu gerçek ürünün geleneksel ticari ortamda satıĢından elde edilecek gelir

farklı olacağından, bunların vergilendirilmesinde de eĢitsizlik, vergi idareleri açısından vergi geliri kayıpları

olması ihtimali vardır. Dolaylı vergilerde de benzer sorunlar mevcuttur. Tüketim, gümrük vergileri ve

KDV‟nin tahakkuku ve tahsili konusundaki tartıĢmalar sürmektedir.108

Elektronik ticaretin vergilendirilmesi konusunda bazı görüĢler destek çıkarken, bazı görüĢler vergi dıĢı

tutulmasını önermektedirler. Vergilendirilmesi gerektiğini savunan görüĢler genel olarak elektronik ticaretin

hızla yaygınlaĢmasına iĢaret ederek, devletin böyle bir kaynağı vergilendirmemesi durumunda çok büyük

bir gelirden mahrum kalacağını ileri sürmektedirler. Bununla birlikte bu görüĢler paralelinde elektronik

ticaretin tamamen vergi dıĢı bırakılması durumunda ticaretin de elektronik ortama kaymasına ve dolayısıyla

gelir kaybı riskine yol açacaktır. Elektronik ortamda ticaret yapan kesimin vergi ödememesi buna karĢılık

diğer ticaret kesiminin vergi ödemesi vergi adaletsizliğini gündeme getirecektir. Elektronik ticaretin vergi

dıĢı bırakılması gerektiğini savunan görüĢe göre ise, elektronik ticaret üretim maliyetlerinin azalmasını

sağlamakta, fiyat indirimlerini sunarak tüketici refahının artmasına yardımcı olmakta ve bu yolla

ekonominin ölçeğini büyütmektedir. Elektronik ticaretin vergilendirilmesi durumunda ise ekonomik

büyümenin yavaĢlaması söz konusu olabilir.109

Bilgi ve iletiĢim teknolojilerindeki geliĢmeler mali otoritenin vergi politikası da etkinliği sağlanmasına

yardımcı olmaktadır. Buna göre mali iĢlemler hem devlet hem de mükellefler açısından hızlı ve kolay bir

Ģekilde sağlanmaktadır. Ġnternet üzerinden mükellefler mali iĢlemlerini ve vergi ödemelerini yapabilmekte,

hatta mali konularda yardım alabilmektedirler. Bu geliĢmeyle birlikte geleneksel ekonomiden farklı olarak

vergi dairelerinin mükelleflerin harcama, gelir ve servetlerine iliĢkin bilgilerine ulaĢmaları da mümkün

106 Özcan Karahan, “Bilgi ve ĠletiĢim Teknolojilerindeki GeliĢmelerin Finansal Piyasa Üzerine Etkileri" II. Ulusal Bilgi,

Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, Kocaeli: KOÜ ĠĠBF Yay., Beta Yayıncılık, 2003, s. 221. 107 Ġbrahim G. YumuĢak ve Cemil Eraslan, “Yeni Ekonominin Maliye Politikaları Üzerindeki Etkileri ve GeliĢmekte Olan

Ülkeler Örneği”, IV. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi‟ne sunulan bildiri, Sakarya: 15-16 Eylül 2005, s. 8. 108 Murat Ġnce, a.g.m., s. 12-13. 109Ahmet Tekin ve Ġstiklal Y. Vural, “ Global Kamusal Malların Finansman Aracı Olarak Global Vergi Önerileri”, Selçuk

Üniversitesi S.B.E. Dergisi, Sayı 12, s. 333.

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 43

olmaktadır. Böylece teknolojik geliĢmelerin katkısıyla kayıtdıĢı ekonomi sorununun hafifletilmesinde

önemli bir geliĢme sağlanmaktadır.110

Yeni ekonomi iktisadi karar alma birimlerinin mali otoritelerin uygulayacağı politikaları yakından izleme

olanağını kavuĢmalarını sağlayarak, mali otoritelerin politika davranıĢlarını değiĢtirmek suretiyle, onları

daha güvenilir, daha sorumlu olmaya yönelterek bütçe disiplinine uygun, Ģeffaf ve hesap verebilir bir

maliye politikası anlayıĢını beraberinde getirmektedir.111 Ancak her ne kadar mali otoritenin uygulamaları

konusunda bilgi edinilebilse de yine de esas olarak politika yapıcıların tercihleri öne çıkmaktadır. Mali

otoritenin uygulayacağı politika konusunda içeriğini tam olarak açıklamaması üzerine iktisadi birimlerin

elde edecekleri bilgi düzeyi de sınırlı kalabilmektedir. Bu durum da asimetrik bilgi sorununun tam olarak

ortadan kalkmayacağı anlamına gelmektedir.112

2.3.3. Yeni Ekonominin Gelişmekte Olan Ülkeler ve Türkiye'deki İktisat Politikaları Üzerine Etkileri

GeliĢmekte olan ülkelerde bilgi ve iletiĢim teknolojileri talebi artmaktadır. Ġnternet kullanıcı sayısı ve cep

telefonu abone sayısı yükselmektedir. GeliĢen dünyada telefon bağlantısı önemli konumda sayılmaktadır.

Bu açıdan da ülkeler telefon hatlarını arttırmaya çalıĢmaktadırlar. Buna iliĢkin göstergeler olarak,

geliĢmekte olan ülkelerde sabit ve cep telefonları kullanım oranı 1991 yılında %2 iken, 2004 yılında % 31‟e

yükselmiĢtir. Ġnternet kullanım oranı ise 1994 yılında % 0.3‟ten, 2004 yılında % 6.7‟ye yükselmiĢtir.113

GeliĢmekte olan ülkelerde bilgi ve iletiĢim teknolojileri kullanımları bakımından farklılıklar görülmektedir.

Tablo 2.5‟te buna iliĢkin olarak bazı geliĢmekte olan ülkelere ait temel teknolojik ürün kullanımlarına ait

bilgiler verilmiĢtir. Tablodan görüldüğü üzere ülkeler arasındaki farklılık açıkça ortaya çıkmaktadır. Ülkeler

arasındaki bu farklılık yoksul ülkelerin ihtiyaçlarını karĢılamaya yönelik ürünlerin söz konusu olmaması,

teknolojik ürünlerinin fiyatlarının yüksek olması, teknik eğitimin ve internetin kullanımı için gerekli

yabancı dil bilgisinin yetersiz olması, beyin göçü nedeniyle yetenekli iĢgücünden yoksun kalınması,

teknolojik geliĢmelere yönelik uygun politikaların devreye konulmaması gibi faktörlere bağlıdır.114

110 Naci Akbal, “GloballeĢme ve Vergi Sistemlerinin Geleceği-2”, YaklaĢım‟dan YumuĢak ve Eraslan, a.g.m. , s. 10. 111 YumuĢak ve Eraslan, “Yeni Ekonominin Maliye Politikaları Üzerindeki Etkileri ve GeliĢmekte Olan Ülkeler Örneği”, s.

14. 112 Erdoğan, “Ġktisat Politikası Uygulamaları Üzerindeki Etkileri Açısından Yeni Ekonomi”, ss. 45-46. 113 POST, “ICT in Developing Countries”, Postnote, No.261, United Kingdom Parliamentary Office of Science and

Technology, March 2006, s. 1. 114 POST, a.g.m., s. 2.

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 44

Tablo. 2.5. Bazı Gelişmekte Olan Ülkelerde Bilgi ve İletişim Teknolojileri

Sabit Hat Sayısı

(1000 kiĢi)

Cep Telefonu

Abonesi %

KiĢisel Bilgisayar

(1000 kiĢi)

Ġnternet Kullanıcısı

(1000 KiĢi)

Hindistan 41 44 12 32

Çin 241 258 41 73

BangladeĢ 6 31 12 2

Malezya 179 587 197 397

Güney Afrika 103 413 82 78

Zimbabwe 25 31 77 63

Kenya 9 76 13 45

Kaynak: Worlbank Development Indicators 2006,

http://devdata.worldbank.org/wdi2006/contents/index2.htm (19.08.2006)

GeliĢmekte olan ülkeler yabancı sermaye akıĢı sağlamak için teknoloji firmalarına ve servis sağlayıcılarına

piyasalarını açarak düzenlemelere gitmektedirler. 115 Aynı zamanda bilgi ve iletiĢim teknolojileri de

doğrudan yabancı yatırım akıĢını sağlamaktadır. Teknolojik geliĢmeler sayesinde sınırlar ortadan kalkmakta

ve sermaye akıĢı serbest hale gelmektedir. Teknoloji transferi ve devletlerarası iĢbirliği ve beĢeri sermayeyi

arttırmak için uygulanan eğitim programları aracılığıyla da yabancı sermaye yatırımları geliĢmekte olan

ülkelere akmaktadır. GeliĢmekte olan ülkelerin teknoloji harcamalarına ağırlık vermeleriyle birlikte bu akıĢ

daha da hızlanmaktadır. 116

Ġnternetin yayılması ve ucuzlaması maliyet ve zaman tasarrufu sağlayarak geliĢmekte olan ülkelerin elde

edilmesi güç bilgilere ulaĢmalarına imkan tanımaktadır. Ġnternetin diğer iletiĢim araçlarına göre daha hızlı

ve ucuz olması, geliĢmekte olan ülke firmalarının daha kolay rekabet ortamı meydana getirmelerine

yardımcı olmaktadır. GeliĢmekte olan ülkelerin kaynak ve kaynak dağılımı konusunda sorunlar yaĢadıkları

göz önüne alındığında geliĢmekte olan ülke ekonomilerinde verimliliğinde arttırılması mümkün

olabilecektir. Piyasalarda Ģeffaflığın sağlanması, piyasalara giriĢ fırsatlarının arttırılması, fikri ve sınai

hakların korunması ve benzeri koĢulların sağlanması, elektronik ticaret sayesinde geliĢmekte olan ülkelerde

daha kıt olan beĢeri, doğal ve fiziki kaynakların etkin Ģekilde kullanılmasını sağlayacaktır. Ancak teknolojik

geliĢmeler sonucu eğitim almıĢ kiĢilerin ön plana çıkması, düĢük eğitim almıĢ kiĢilerin iĢsiz kalabilme

olasılıklarının artmasına yönelik olarak elektronik ticaretin geliĢmesi de aynı sonuçları ortaya çıkarak

115 Cees J. Hamelink, “New Information and Communication Technologies Social Development and Cultural

Change”,UNRISD Discussion Papers, No.86, June 1997, s. 15 116

Daniel S. Soper, Haluk Demirkan ve diğerleri, “The Impact of ICT Expenditures on Institutionalized

Democracy and Foreign Direct Investment in Developing Countries”, Proceedings of the 39th Hawaii

International Conference on System Sciences – 2006, ss.1-7.

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 45

etkenler yaratmaktadır. ĠĢgücünün niteliği ve sektörel açıdan görülen bu geliĢmelerin geliĢmekte olan

ülkeleri olumsuz etkileyebileceği, teknolojik altyapının yetersiz olmasının yanı sıra, yine bu

ülkelerde kredi kartı gibi yeni ödeme araçlarının fazla yaygınlaĢmamıĢ olması ve internet

üzerinden sipariĢ edilen malların zamanında teslim edilmesini sağlayan olanaklarında oldukça

sınırlı olmasından dolayı ülkelerin ticaretten yüksek kazançlar edemeyecekleri, bu bakımdan

da elektronik ödeme araçlarının yaygınlaĢtırılmasına yönelik finansal reformların yapılması

gerektiği ileri sürülmektedir.117

Kamu yönetimlerinin vatandaĢ ve firmalarla olan mali iliĢkilerinde ve enformasyon sağlamada zaman ve

maliyet tasarrufları da sağlanabilmektedir. Özellikle geliĢmekte olan ülkelerdeki bürokratik yapının hantal

oluĢu ve prosedürlerin zaman alması nedeniyle ortaya çıkacak kayıpların önüne geçilmesi için imkanlar

sağlanabilir. Yeni bir Ģirket kurma, vergileri ödeme, ruhsat alma, yıllık hesapları görme, enformasyon

sağlama, e-posta kanalıyla soru sorma ve form doldurma gibi iĢlemler internet üzerinden yapıldığında

verilen hizmetlerin kalitesinin artmasıyla birlikle bir çok getiri elde etmek mümkün gözükmektedir. Buna

ilave olarak yeni oluĢturulacak bürokratik mekanizmaların internet üzerinden faaliyet yürütmesi, kuruluĢ

maliyetlerini de önemli ölçüde azalabilecektir. Ayrıca, kamu hizmet ve ihalelerin elektronik ortama

taĢınmasıyla sağlanacak Ģeffaflık sayesinde de geliĢmekte olan ülkelerin en önemli problemlerinden biri

olan yolsuzlukların azalması mümkün olabilecektir.118

Yeni ekonominin etkilerine Türkiye perspektifinden bakıldığında, önemli geliĢmelerin meydana geldiği

görülmektedir. Yapılan çeĢitli düzenlemelerle elektronik ticaretin geliĢtirilmesi yönünde çaba

harcanmaktadır. Özellikle elektronik imza kanunun yürürlüğe konulması elektronik ticaretin geliĢmesinde

önemli bir adım olarak görülmektedir.

Türkiye‟de elektronik ödeme sistemleri de hızla geliĢmektedir. Merkez Bankası teknolojik geliĢmeleri

yakından takip etmesine rağmen elektronik para sistemi konusunda doğrudan bir rol üstlenmemektedir.

Fakat teknolojik geliĢmeler ıĢığında 25.04.2001 tarihinde yürürlüğe konulan 4651 Sayılı Kanunla Merkez

Bankası‟nın görevleri arasına elektronik ortamda yapılacak ödemeler için kullanılacak yöntemleri ve

araçları belirleme yetkisi de verilmiĢtir. Dolayısıyla Merkez Bankası bu yetkiye dayalı olarak elektronik

ödeme sisteminin iĢleyiĢini bozacak olumsuzların ortaya çıkması durumunda düzenleyici bir rol üstlenerek

gerekli düzenlemeleri yerine getirecektir. Yine aynı kanunun 40. Maddesinin II. bendinde elektronik ödeme

araçlarını çıkaran kuruluĢların yükümlülükleri dahilinde zorunlu karĢılık uygulamasına tabii olacakları ve

bu uygulamaya iliĢkin usul ve esasların Merkez Bankası tarafından belirleneceği belirtilmiĢtir.119 Merkez

Bankası‟nın elektronik ödeme sisteminde düzenleyici bir rol üstlenmesinin yanında, uluslar arası düzeyde

elektronik para konusunda yapılan çalıĢmaları izlemek ve ülkemizde yapılan çalıĢmalara katkıda bulunmak

üzere T.C. Merkez Bankası‟nın koordinasyonu altında Türkiye Bankalar Birliği (TBB) bünyesinde

Elektronik Para ÇalıĢma Grubu oluĢturulmuĢtur.120 Türkiye‟de ayrıca yaygın olarak kullanılan elektronik

kart sistemine yönelik olarak, 1990 yılında 13 kamu ve özel bankanın ortaklığı ile bankalar arasında

iĢlemlerin hızlı, güvenli ve az maliyetle gerçekleĢtirilmesine, kredi kartı sisteminde etkinliğin sağlanmasına

yardımcı olmak amacıyla Bankalar arası Kart Merkezi kurulmuĢtur. 121

Türkiye‟de elektronik ödeme araçları uygulamaları kullanımı git gide yaygınlaĢmaktadır. Tabloda

görüldüğü üzere 2001-2005 döneminde sürekli artıĢ yaĢanmıĢtır. Ancak ATM sayısına bakıldığında 2002

117 YumuĢak, a.g.m, ss. 10-11. 118 YumuĢak, a.g.m, s. 11. 119 ġule ġenel Tabak, “Elektronik Para ve Merkez Bankacılığı”, (Uzmanlık Yeterlilik Tezi, TCMB Piyasalar Genel

Müdürlüğü, 2002), s. 53. 120 TBB, Elektronik Para ÇalıĢma Grubu, http://www.tbb.org.tr/turkce/cg/cg_e-para.asp (21.04.2006) 121 BKM, Pano Dergisi, Bankalar Arası Kart Merkezi Yayınları, Sayı.1, Ağustos 1997, s. 1.

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 46

yılında bir azalıĢ meydana geldiği görülmektedir. Bu azalıĢ 2001 ġubat krizi sonucunda bazı bankaların

kapanması ve tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devrinden kaynaklanmaktadır.

Tablo 2.6. Türkiye’de POS, ATM, Kredi Kartı Sayıları

2001 2002 2003 2004 2005

Otomatik Vezne Makinesi

(ATM) Sayısı

12.127

12.069

12.857

13.544

14.823

Banka Kartı Sayısı 31.656.944 35.057.308 39.563.457 43.084.994 48.243.369

Satış Noktası Terminali

(POS) Sayısı

364.636

495.718

662.429

912.118

1.140.957

- ĠĢlem Adedi 5.449.228 8.550.522 12.428.032 19.928.312 33.773.664

- ĠĢlem Tutarı (Milyon YTL) 55.86 123.24 229.90 448.56 898.95

Kredi Kartı Sayısı 13.996.806 15.705.370 19.863.167 26.681.128 29.978.243

Kaynak: Bankalararası Kart Merkezi Verileri.

http://www.bkm.com.tr/istatistik/raporlar1.html (21.05.2006)

Elektronik kart sisteminin Türk ekonomisine katkısı, bankaların Visa/Master Card ve diğer kredi kartları

ihracatından kaynaklanmaktadır. Tablo 2.7‟den de anlaĢılacağı üzere 1999-2005 döneminde kartlı ödeme

sisteminde Türkiye‟ye giren döviz miktarında artıĢ yaĢanmıĢtır. Ayrıca 2000-2001 kriz dönemlerindeki

azalıĢtan sonra da döviz girdisi artmaya devam etmiĢtir. Bunun yanı sıra döviz girdisi ve çıktısı arasındaki

fark bazında da yıllar itibariyle bir artıĢın meydana geldiği görülmektedir. Özellikle 2005 yılında döviz

girdisi ve çıktısı arasındaki fark oldukça yüksektir.

Tablo 2.7. Kartlı Ödeme Sistemi Döviz Girdi Çıktısı

1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005

Döviz Girdisi (Milyon USD) 856 1.165 1.081 1.261 1.373 1.663,52 3329.31

Döviz Çıktısı (Milyon USD) 519 647 457 543 726 948.41 1239.64

Kaynak: Bankalararası Kart Merkezi Verileri, http://www.bkm.com.tr/istatistik/raporlar1.html (25.08.2006)

Bankalar kendi operasyonları yanı sıra bankalararası iĢlemlerde de teknoloji destekli uygulamalar

gerçekleĢtirmektedirler. Bu kapsamda, elektronik çek takas sistemi, doğrudan borçlandırma sistemi ve EFT

sistemi bankalararası iĢlemlerde önemli bir yere sahiptir. Ayrıca önemli bir uluslararası ödeme sistemi olan

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 47

SWIFT sistemi de uzun yıllardır bankalar tarafından kullanılmaktadır.122

EFT ve SWIFT gibi sistemlerin aracılığıyla ortaya çıkan iĢlem maliyeti düĢüĢü , ĠMKB repo- ters repo

pazarının iĢlem hacmindeki artıĢ ve bankacılık sisteminin menkul kıymet portföylerini bu piyasalar

aracılığıyla kısa sürede likit hale dönüĢtürebilmesi mali piyasaların kırılganlığını arttırmaktadır. Ayrıca

ülkemizde bankacılık alanındaki teknolojik geliĢmelerin sonucunda para talebi düĢürken, paranın dolaĢım

hızı da artmaktadır. Yenilikler, para talebinin düĢmesine sebep olurken, rezerv çarpanları ve para arzları

üzerinde arttırıcı bir etki yapmaktadır. Aynı zamanda, finansal yenilikler, para arz ve talebinin de tahmin

edilmesini güçleĢtirmektedir.123

Türkiye‟de kamu kurumları internet üzerinden hizmet verebilmektedir. Vergi dairesi iĢlemleri internet

aracılığıyla yapılmaktadır. Mükellefler beyanname, tahakkuk, borç öğrenme, vg iĢlemlerini Maliye

Bakanlığı tarafından oluĢturulmuĢ Ġnternet Vergi Dairesi altında gerçekleĢtirebilmektedirler. Yapılan

değiĢiklikler ve düzenlemelerle birlikte mükelleflerin interneti kullanmaları da teĢvik edilmektedir. Böylece

de vergi daireleri mükellef bilgilerine, borç durumlarına, vergi iĢlemlerine elektronik ortamda kolayca

eriĢebilmektedirler. Bunun sonucunda hız ve zaman tasarrufu, vergi kaçaklarının önlenmesi, vergi

politikasının etkinliğinin sağlanmasına yardımcı olmaktadır. Maliye alanında yapılacak düzenlemeler ve

uygulamalar internet siteleri aracılığıyla mükelleflere duyurulması, bir takım resmi bilgiler ve istatistiksel

veriler kullanıcılara sunulması ile birlikte maliye politikasının Ģeffaflığı yönünde önemli geliĢmeler

yaĢanmaktadır.

SONUÇ

Yeni ekonomideki geliĢmeler mikro ve makro bazı ekonomik etkiler oluĢturmakta ve dolayısıyla uygulanan

iktisat politikaları üzerinde bir takım değiĢiklikler meydana gelmektedir.

Yeni ekonominin mikro ekonomik etkileri maliyet ve fiyat farklılığı konularında ortaya çıkmaktadır. Bilgi

ve iletiĢim teknolojileri vasıtasıyla yeni ekonomi maliyet yapısı ile ilgili olarak sürekli azalan maliyetleri

ileri sürmektedir. Bilgi ve iletiĢim teknolojilerinin maliyetler üzerindeki etkisi de geliĢtirilen yeni teorilerle

açıklanmaya çalıĢılmaktadır.

Yeni ekonomi fiyat farklılıkları konusunda yeni yaklaĢımlar ileri sürmektedir. Fiyat farklılaĢtırması yine

bilgi ve iletiĢim teknolojilerindeki geliĢmeler kapsamında değerlendirilmektedir. Bu teknolojik geliĢmeler

de fiyat farklılıklarının ekonomi açısından olumlu sonuçlar vermesine katkı sağlamaktadır. Dolayısıyla da

fiyat farklılaĢtırması yeni ekonomide sosyal refahı arttıran bir zorunlu bir mekanizma olarak

değerlendirilmektedir. Nitekim yeni ekonominin iktisat teorisi üzerindeki etkilerini değerlendirmek için

yapılan çalıĢmalar da, geleneksel teoriden faydalanmaktadır.

Bilgi ve iletiĢim teknolojilerindeki geliĢmelerin oluĢturduğu ağ yapıları ve elektronik pazar yerleri yeni

ekonominin yeni temel mikro ekonomik konularını oluĢturmaktadır. Ağ yapıları kapsamında gerçekleĢen ağ

dıĢsallıkları ile yeni ekonomi ürün değeri konusunda yeni yaklaĢımları da beraberinde getirmekte ve yeni

ekonominin enformasyon mallarının değerini kullanıcı sayısıyla iliĢkilendirmektedir. Elektronik pazar yeri

sistemi ile de yeni ekonomi rekabet ve piyasa konusuna beraberinde getirdiği araĢtırma maliyetlerinde

azalıĢ, organizasyonlar arası etkin koordinasyon gibi yeni yaklaĢımlarla katkı sağlamaktadır.

Yeni ekonomi, makro düzeyde etkisini verimlilik, büyüme, istihdam, gelir dağılımı, dıĢ ticaret ve ekonomik

konjonktür üzerinde göstermektedir. Bilgi ve iletiĢim teknolojilerindeki geliĢmeler büyüme ve verimlilik

122 TBB, Türkiye’de Finansal Sektör ve Bankacılık Sistemi, Mart 2005, s. 29. 123 Kaplan, a.g.m., s. 27.

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 48

üzerinde 1990‟lı yıllarda ABD deneyimine dayalı olarak olumlu etkiler sergilemektedir. Bu olumlu etkiler

de geliĢtirilen yeni teorilerle açıklanmaktadır. Bunun yanında yeni ekonomi teknoloji vasıtasıyla dıĢ ticaret

ve istihdam genelinde de yenilikleri beraberinde getirmektedir. DıĢ ticaret konusunda sınırların ortadan

kalktığı küresel bir dünya sağlarken, istihdamla ilgili olarak iĢ ve iĢçi tanımı konusunda yeni görüĢler

ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra yeni ekonomi temel iĢ çevrimleri teorisine teknoloji değiĢkenini

katarak, konjonktürel dalgalanmaları teknoloji çevrimleri teorisi ile açıklamaya çalıĢmaktadır.

Yeni ekonominin iktisadi etkileri çerçevesinde iktisat teorisine yönelik etkileri konusunda genel bir

değerlendirme yapılacak olursa, yeni ekonomi varolan teoriyi değiĢtirmemekte, sadece bilgi ve iletiĢim

teknolojilerinde geliĢmeler sonucu ortaya çıkan iktisadi konulara yönelik yeni teoriler geliĢtirilmesine katkı

sağlamaktadır.

Yeni ekonomi iktisat politikası üzerinde de çeĢitli etkiler meydana getirmektedir. Teknolojik geliĢmelerle

birlikte yeni ekonomi para politikasında Ģeffaflığın, güvenilirliğin ve hesap verilebilirliğin sağlanmasına

yardımcı olmaktadır.

Teknolojik geliĢmelerin sonucu ortaya çıkan elektronik para adı verilen yeni ödeme sistemleri ve elektronik

bankacılık para politikası üzerinde etkisini göstermektedir. Ancak özellikle elektronik paranın, para

politikasının etkililiği üzerindeki etkisi konusunda tartıĢmalar yaĢanmaktadır. Bazı görüĢler elektronik

paranın yaygınlaĢmasının nakit talebini ve nakit dolaĢımını azaltacağını, bunun sonucunda para

politikasının etkililiğini kaybederek Merkez Bankalarının fonksiyonlarını yitireceğini ileri sürerken, bazı

karĢıt görüĢler ise böyle bir olumsuz sonucun asla meydana gelmeyeceğini, yeni ödeme sistemlerinin geri

ödenebilirliği olmasından dolayı nakit talebinin asla azalmayacağını belirtmektedirler.

Ġktisat politikası yanında maliye politikası da ele alındığında yeni ekonomi vergi sisteminde etkinliğin

sağlanması, mali iĢlemlerin hızla gerçekleĢtirilmesi imkanını sunarak ve de mali otoriteyi uygulayacağı

politikalar konusunda Ģeffaf hareket etmeye yönelterek maliye politikası üzerinde de olumlu etkiler

doğurmaktadır.

Finans sistemi konusunda ise bilgi ve iletiĢim teknolojileri asimetrik bilgi sorununu ortadan

kaldırmamakta, sadece hafifletilmesini sağlamaktadır. Ayrıca finans sektörünü küresel hale dönüĢtürmekte,

bu durum finans piyasalarında ortaya çıkacak bir krizin bağlı olan tüm piyasaları etkilemesi riskinin ortaya

çıkmasına neden olmaktadır. Sonuçta da yeni ekonomi finans piyasalarını Ģoklara daha da duyarlı hale

getirmektedir. ġayet küresel bir krizin ortaya çıkması durumunda yeni ekonominin popülerliğini yitirmesi

olası görünmektedir.

GeliĢmekte olan ülkelerde ve Türkiye‟de bilgi ve iletiĢim teknolojilerinin getirdiği avantajlar doğrultusunda

çeĢitli projeler ve uygulamalar yapılmaktadır. GeliĢmekte olan ülkelerin büyük bölümünde elektronik para

sistemi henüz tam olarak geliĢmemiĢtir. GeliĢmekte olan ülkelerin teknik yetersizlikleri, bilgi sektörlerinin

tam oluĢamaması nedeniyle nitelikli ve eğitim almıĢ iĢgücü geliĢmiĢ ülkelere doğru göç etmektedir. Bu

durum gelecekte geliĢmiĢ ülkelerin ihtiyaç duyacakları iĢgücünden yoksun kalmalarına yol açmaktadır.

GeliĢmekte olan ülkelerin bilgi ve iletiĢim teknolojilerinden en üst düzeyde fayda sağlamaları için internet

hızlarının arttırılması, bilgi sektöründe fiyat indirimlerine gidilmesi, elektronik ticaret ve bankacılık

sistemlerinin yaygınlaĢtırılması için teĢvik edici politikaların izlenmesi gerekmektedir. Özellikle bilgi ve

iletiĢim teknolojilerindeki geliĢmelerle birlikte geliĢmekte olan ülkelerde büyük bir yük haline gelen

bürokrasinin de etkileri azaltılmıĢ olacaktır. Ayrıca geliĢmekte olan ülkelerde para ve maliye politikası

üzerindeki politik baskılar da giderilecek, para ve maliye politikalarında Ģeffaflık sağlanmasında önemli

geliĢmeler yaĢanacaktır.

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 49

YARARLANILAN YAYINLAR

AKIN H. Bahadır, Yeni Ekonomi: Strateji, Rekabet, Teknoloji Yönetimi, Konya: Çizgi Kitabevi yay., 2001.

AKIN H. Bahadır, “Yeni Ekonomi: Yeni Olan Nedir? 20. Yüzyılın Son Moda Kavramının Analizi”, I. Ulusal,

Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, Kocaeli: KOÜ ĠĠBF Yay., 2002.

AKTAN C. Can, Mehtap Tunç, “Bilgi Toplumu ve Türkiye”, Yeni Türkiye Dergisi, Sayı:19, Ocak-ġubat 1998.

AL Hamza, Bilgi Toplumu ve Kamu Yönetiminde Paradigma Değişimi, Ankara: Bilimadamı Yay., 2002.

ALKAN Mustafa, Cafer Canbay, “Ġnternet Alan Adları Yönetimi, Mevcut Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, BiliĢim

Zirvesi 2003 Konferansı‟na sunulan bildiri, Ġstanbul: 1-7 Eylül 2003.

ALTINOK Serdar, Ġ. Halil Sugözü ve M. Çetinkaya, “Geleneksel Ticaretten yeni Ekonomiye Elektronik

Ticaretin Temel Ekonomik Etkileri”, INET-TR 2003 IX. "Türkiye'de Internet" Konferansı‟na

sunulan bildiri., Ġstanbul: 11-13 Aralik 2003.

ARMSTRONG Mark, John Vickers, “Competative Price Discrimination”, Technical Report, Nuffield College,

Oxford 1999.

ANBAR Adem, “E-Ticarette KarĢılaĢılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi, (2), 2001.

ANDAM, Zorayda Ruth, E-Commerce and E-Business, E-Asean Task Force UNDP – APDIP, May 2003.

ANKARA Ticaret Odası, İş Hayatında Yeni Kavramlar: Elektronik Ticaret ve İnternet, Ankara: ATO Yay.,

1999.

ATKINSON Robert D., Randolph H. Court, The New Economy Index: Understanding America’s Economic

Transformation, Progressive Policy Institute Policy Report, 1998.

BACH Stefan, Markus Hubbert and Walter Müller, “Taxation of E-Commerce: Persistent Problems and Recent

Developments”, Vierteljahrshefte zur Wirtschaftsforschung 69. Jahrgang, 2000.

BADDELEY Michelle, “Using e-Cash in The New Economy: An Economic Analysis of Micropayment

Systems”, Journal of Electronic Commerce Research, Vol.5, No.4, 2004.

BAILY M, “Macroeconomic Implications of The New Economy”, Symposium on

Economic Policy for the Information Economy, Federal Reserve Bank of Kansas City,

Jackson Hole, Wyoming, August 30-September 1, 2001.

BAKOS J. Yannis, “A Strategic Analysis of Electronic Marketplaces”, MIS Quarterly, Vol.15, No. 3,

September 1991.

BAKOS J. Yannis, “Information Links and Electronic Marketplaces : The Role of Interorganizational

Information Systems in Vertical Markets”, Journal of Management Information Systems, Vol. 8,

No. 2, Fall 1991.

BAġBAKANLIK Ġdareyi GeliĢtirme BaĢkanlığı, e-Türkiye Raporu, Ankara: 2001.

BAġBAKANLIK Yönetim BiliĢim Sistemi Merkezi, Türkiye Ulusal Bilgi Sistemi Genel Esaslar, Ankara:

2001.

BANK of Japan, “Technological Innovation and Banking Industry/Monetary Policy: Forum on the Development

of Electronic Payment Technologies and Its Implications for Monetary Policy-Report”, Monetary

and Economic Studies, Vol. 9, No. 3, November 2001.

BANKALARARASI Kart Merkezi, Pano Dergisi, Bankalar Arası Kart Merkezi Yayınları, Sayı.1, Ağustos

1997

BANKALARARASI Kart Merkezi, http://www.bkm.com.tr/istatistik/eticaret_istatistikleri.html (24.05.2006)

BARIġIK Salih, Hakan ÇetintaĢ, “KüreselleĢme ve Beyin Göçü”, II. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim

Kongresi Bildiriler Kitabı, Kocaeli: KOÜ ĠĠBF Yay., Beta Yayıncılık, 2003.

BAġARAN Funda, Önder Özdemir, “Türkiye‟de Ġnternet‟in Dünü, Bugünü ve Geleceği”, ĠletiĢim Teknolojileri ÇalıĢtayı‟na

sunulan bildiri, Ankara:13-14 Kasım 2003.

BAYRAÇ Naci, “Yeni Ekonomi'nin Toplumsal, Ekonomik ve Teknolojik Boyutları”, OGÜ Sosyal Bilimler

Dergisi , Cilt:4, Sayı: 1, Haziran 2003.

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 50

BAYRAKTAROĞLU Serkan, Murat Tunçbilek, “Bilgi Toplumunda Ġnsan Kaynakları Yönetiminin DeğiĢen

Yüzü”, I. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, Kocaeli: KOÜ ĠĠBF

Yay., 2002.

BAYRAKTUTAN Yusuf, “Bilgi ve Uluslar arası Ticaret Teorileri”, Cumhuriyet Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt

4 Sayı 2, 2003.

BENLĠ Abdurrahman, Mahir GümüĢ, “Bilgi Eksenli Yeni Bir Toplumsal Formasyona GeçiĢin ĠĢgücünün

Homojenliği Üzerindeki Etkileri”, I. Ulusal Bilgi,Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler

Kitabı, Kocaeli: KOÜ ĠĠBF Yay., 2002.

BLINDER Alan S., “The Internet and The New Economy”, Brookings Policy Brief, No.60, June 2000.

BOSKIN Michael J., Lawrence J. Lau, “Generalized Solow – Neutrical Technical Progress and Postwar

Economic Growth”, NBER Working Paper, No. 8023, December 2000.

BOSWORTH Barry P., Jack E. Triplett, “What‟s New about the New Economy?: IT, Economic Growth and

Productivity” Brookings Economic Papers, December 2000.

BOOTLE Roger, “The Future of Electronic Money-Why the Nok Will Not Replace The Dolar”, The Business

Economist, Vol.32 No.1, 2000.

BOZKURT Veysel, Enformasyon Toplumu ve Türkiye, Ġstanbul: Sistem Yayıncılık, 1996.

BROWN Lankard B., “Knowledge Workers”, Trends and Issues Alert, No.4, 1999.

BÜYÜKAKIN Figen, Tahir Büyükakın, “Bilgi ve ĠletiĢim Teknolojilerindeki GeliĢmeler, Para Politikasının

Etkililiği ve Ġktisadın Kuralları”, II. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler

Kitabı, KOÜ ĠĠBF Yay., Kocaeli: Beta Yay., 2003.

CELLARY Wojciech, “The Profession's Role in the Global Information Society”, IEEE Computer, Vol. 36,

Issue.9, September 2003.

CEVHER Ezgi, “BiliĢim Teknolojileriyle Yaratılan Yeni Bir YaklaĢım:YönetiĢim”, Gazi Üniversitesi

MBA-2003.

COHEN Benjamin J., “Electronic Money: New Day or False Dawn”, Review of International Political

Economy 8:2 Summer 2001.

COOK Paul, Y. Uchida, “The Transformation of Competitive Advantage in East Asia: An Analysis of

Technological and Trade Specialisation”, Centre on Regulation and Competition Working

Paper Series, No.63, June 2004.

COPPEL Jonathan, “E-Commerce: Impacts and Policy Challenges”, OECD Economics Department Working

Papers, No. 252, 2000.

CUELLAR Steven S., “The New Economy, Network Effects and Market Structure”, paper presented at The

National Business and Economic Society Conference, Hawaii: March 2002.

DELONG J. Bradford, Lawrence H. Summers, “The New Economy: Background, Historical Perspective,

Questions and Speculations”, Federal Reserve Bank of Kansas City Economic Review, 4Q, 2001.

DEVLET Ġstatistik Enstitüsü,Türkiye İstatistik Yıllığı 2004, Ankara: 2005.

DEVLET Planlama TeĢkilatı, Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı 1996-2000, Ankara:1996.

DEVLET Planlama TeĢkilatı, Uzun Vadeli Strateji ve Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı 2001-2005,

Ankara:2000.

DEVLET Planlama TeĢkilatı, e-Devlet Proje ve Uygulamaları Raporu, Ankara:2005.

DEVLET Planlama TeĢkilatı, e-Dönüşüm Türkiye Projesi 2003-2004 KDEP Uygulama Sonuçları ve 2005

Eylem Planı, Ankara:2005.

DURA Cihan, Hayriye Atik, Bilgi Toplumu, Bilgi Ekonomisi ve Türkiye, Ġstanbul: Literatür Yayıncılık, 2002.

DUPUY Christopher A., Richard P. Vlosky, “Electronic Data Interchange and Buyer- Supplier Relationships”,

Lousiana Forest Products Laboratory Working Papers, No.40, Lousiana State University

Agricultural Center, January 5 2000.

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 51

ECONOMIDES Nicholas, C. Himmelberg, “Critical Mass and Network Size with Application to The US Fax

Market” Stern School of Business Discussion Paper, No.EC-95-11, Technical Report, New York:

Stern School of Business 1995.

ELEKTRONĠK Ġmza Kanunu, T.C. Resmi Gazete, 23.01.2004/25355.

ELEKTRONĠK Ġmza Kanunu‟nun Uygulanmasına ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, T.C. Resmi

Gazete, 06.01.2005/25565.

ERDOĞAN Seyfettin, “Elektronik Piyasalardaki Mal ve Hizmetlerin Fiyat ve Maliyet Yapısı Üzerine

KarĢılaĢtırmalı Bir Değerlendirme”, II. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler

Kitabı, KOÜ ĠĠBF Yay., Kocaeli: Beta Yay., 2003.

ERDOĞAN Seyfettin, “Makro Ekonomik Etkileri Açısından Yeni Ekonomi”, I. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve

Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, Kocaeli: KOÜ ĠĠBF Yay., 2002.

ERDOĞAN Seyfettin, “Ġktisat Politikası Uygulamaları Üzerindeki Etkileri Açısından Yeni Ekonomi”, KOÜ

Sosyal Bilimler Enst. Dergisi, 2004/2.

ERSEL Birsen, “Bilgi Çağında ÇalıĢma ĠliĢkileri ve Beyin Göçü”, II. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim

Kongresi Bildiriler Kitabı, Kocaeli: KOÜ ĠĠBF Yay., Beta Yayıncılık, 2003.

ERSOY Zeynep, “Elektronik Ticaretin Sosyal ve Ekonomik Etkileri”, TÜSİAD Görüş Dergisi, Sayı:42, Mart

2000.

GILLE Laurent, Robert Marti, Didier Zmiro, “Information and Communication Technologies, Possitive effects

on employment”, Sessi: Ministére de l’Economie, des Finances et de l’Industrie, No.133, July

2000.

GORDON Robert J., “Exploding Productivity Growth: Context, Causes and Implications”, Brooking Papers on

Economic Activity, Vol. 2, 2003.

GÜLEÇ Kemal, “Bilgi Toplumu, Bilim ve Teknoloji Politikası ve Üniversite Sanayi

ĠĢbirliği”, İşveren Dergisi, Sayı:11, Ağustos 1996.

GÜNEġ Ġsmail, “DıĢsallıklar Teorisi ve Ağ DıĢsallıkları”, II. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi

Bildiriler Kitabı, KOÜ ĠĠBF Yay., Kocaeli: Beta Yay., 2003.

HAMELINK Cees J., “New Information and Communication Technologies Social Development and Cultural

Change”,UNRISD Discussion Papers, No.86, June 1997.

HARRELSON Bill, “B2B Standards War: Connect or Die”, EAI Journal, 2000.

HĠRA Ġsmail, “Bilgi Toplumu Bağlamında Toplumsalın Yapısal DönüĢümü ve Türkiye Gerçeği”, I. Ulusal

Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, Kocaeli: KOÜ ĠĠBF Yay., 2002.

INTERNATIONAL Monetary Fund, “World Economic Outlook: Globalization: Opportunities and Challenges”,

International Monetary Fund Publications, IMF: Washington, DC, May 1997.

ĠHRACATI GeliĢtirme Etüd Merkezi, Bilgi Çağında Elektronik Ticaretin Dış Ticarete Etkileri, Ankara:

ĠGEME Yayınları, 2005.

INTERNATIONAL Labor Office, “Policy Responses to Skilled Migration : Retention, Return and Circulation”,

Perspectives on Labour Migration Series, International Labour Office: Geneva, 2004.

ĠNCE Murat, Elektronik Ticaret: Gelişme Yolundaki Ülkeler İçin İmkanlar ve Politikalar, Ankara: DPT

Yayını, Ankara, 1999.

ĠSKENDER Gökhan, Fiyat Ayrımcılığı, Telekomünikasyon Kurumu yayını, Eylül 2004.

INTERNATIONAL Telecommunication Union, “Challenges to the Network: Internet for Development”

International Telecommunication Union Executive Summary, Oct. 1999.

JENKINS Mike, "EDI: Today's Revolution in Logistics Management". EDI Forum, Vol. 10, No. 1, 1997.

JOHNSON Manuel H., “The New Economy: Implications for Monetary Policy”, Paper Prepared for the Cato

Institute‟s 18th Annual Monetary Conference cosponsored with The Economist, October 19, 2000.

JORGENSON Dale W., Kevin J. Stiroh, “Raising the Speed Limit: U.S. Economic Growth in The Information

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 52

Age”, Brookings Papers on Economic Activity 1:2000.

KAMU Sertifikasyon Merkezi OluĢturulması Hakkında BaĢbakanlık Genelgesi, T.C. Resmi Gazete,

06.09.2004/25575.

KAPLAN Cafer, “Finansal Yenilikler ve Piyasalar Üzerine Etkileri: Türkiye Örneği”, TCMB Tartışma Tebliği,

No.9910, Nisan 1999.

KAPUR Sandeep, “Developing Countries in The New Economy: The Role of Demand- Side Initiatives”,

WIDER Discussion Papers, No. 2002/73.

KARAHAN Özcan, “Bilgi ve ĠletiĢim Teknolojilerindeki GeliĢmelerin Finansal Piyasa Üzerine Etkileri" II.

Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, Kocaeli: KOÜ ĠĠBF Yay., Beta

Yayıncılık, 2003.

KARAKOYUN Ġlhan, “Endüstri-içi Ticaret Kavramı ve Türkiye ile AB Ülkeleri Arasındaki Endüstri-içi

Ticaretin Düzeyi”, Türk İdare Dergisi, Yıl:76, Sayı:442, 2004.

KLOTZ Ulrich, “The Challenges of The New Economy”, Gewerkschaftliche Monatshefte, No.10, 1999.

KORKMAZ Sezer, Yasemin Esra Gövdeli, Türk Bankacılığında Alternatif Dağıtım Kanalları ve Ürünleri Ġle

Bunların GeliĢiminde ve Pazarlanmasında Eğitimin Önemi”, Gazi Üniversitesi Endüstriyel

Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı: 15, Ankara 2004.

KULA Ferit, “Dolaysız Yabancı Sermaye Yatırımları ve DıĢ Ticaret”, Erciyes Üniversitesi İİBF Tartışma

Metinleri –TM.05/01, Aralık 2005.

KÜÇÜKGÖRKEY Aslı, “Yeni Ekonomi ve Elektronik Ticaret”, I. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi

Bildiriler Kitabı, Kocaeli: KOÜ ĠĠBF Yay., 2002.

LAMB Laura, “Microeconomic Foundations of Clustering Behaviour in The New Economy”, University of

Manitoba, 10 January 2006.

LIEBOWITZ S. J., S. E. Margolis, “Dismal Science Fictions: Network Effects”, Microsoft and Antitrust

Speculation Policy Analysis, No.324, 1998.

LIEBOWITZ S. J., Stephen E. Morgolis , “Are Network Externalities A New Source of Market Failure?”,

http://wwwpub.utdallas.edu/~liebowit/netwextn.html (01.08.2006)

MARGOLIS Stephen E., Stanley J. Liebowitz, "Path Dependence" New Palgrave Dictionary of Economics

and the Law, Vol. 3, MacMillan, 1998.

MELLOR W., V. Parr and M. Hood, Online Devlet 2001, Çev: Gonca Okur, Taylor Nelson Sofres Company

Raporu Çevirisi, Kasım 2001.

MELLOR W., V. Parr, “Government Online – Turkey Report” , Government Online A National Perspective

Annual Country Report, Taylor Nelson Sofres, November 2002.

MONTHLY Review, “The New Economy: Myth and Reality”, Monthly Review, Vol.52, No.1 April 2001.

http://www.monthlyreview.org/0401edit.htm (10.02.2005)

NANCLARES Nuria H., Fernando L. Lopez, “The So Called New Economy and The ICT: Concept and

Measurement” Paper Presented at Seminar on the Global Consequences of the Information

Technology, March 2000.

NAVON Ami, Oz Shy and J. F. Thisse, “Product Differentiation in The Presence of Positive and Negative

Network Effects”, Center for Economic Policy Research (CEPR), Discussion Papers, No. 1306,

December 1995.

NICKOLS Fred, “What is in The World of Work and Working: Some Implications of The Shift to Knowledge

work”, Butterworth-Heinmann Yearbook of Knowledge Management, 2003.

NORDHAUS William D., “New Data and Output Concepts for Understanding Productivity Trends”, NBER

Working Papers, No: 8097, 2001.

NORDHAUS William D., “Productivity Growth and The New Economy”, NBER Working Papers, No. 8096,

January 2001.

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 53

NOUSILI Saleh M., Andrea Schaechter, “Challenges of the E-Banking Revolution”, Finance&Development,

Vol 39, No.3, September 2000.

OECD, The Economic and Social Impacts of Electronic Commerce: Preliminary Findings and Research

Agenda, Organisation for Economic Co-Operation and Development Paris: OECD Publications,

1999.

OECD, OECD E-Government Studies: The E-Government Imperative, 2003.

OECD, “The e-Government Imperative: Main Findings”, Policy Brief, OECD Observer, March 2003.

OECD, Science, Technology and Industry Scoreboard 2005, OECD 2005.

OECD, e-Transformation Turkey Project: Turkish Case for e-Government”, OECD On Using New Tools for

Decision-Making: Impacts on Information, Communication and organisation, Room

Document, OECD, 2004.

ÖĞÜT Adem, Bilgi Çağında Yönetim, Ankara: Nobel Yayın Dağıtım, 2001.

PAN Li, “The impact of e-money on the monetary policy”, ACM International Conference Proceeding

Series, Vol. 113, 2005.

PARLAK Zeki, Engin Yıldırım, “Bell, Touraine ve Castells‟in DüĢünceleri IĢığında Sanayi Ötesi Toplumdan

Bilgi Toplumuna”, II. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, Kocaeli:

KOÜ ĠĠBF Yay., Beta Yayıncılık, 2003.

PASQUAL Patricia J., e-Government, e-ASEAN Task Force UNDP-APDIP, May 2003.

PIATKOWSKI Marcin, “The Contribution of ICT Invesment to Economic Growth and Labor Productivty in

Poland 1995-2000”, Tiger Working Paper Series, No. 43, July 2003.

POST, “ICT in Developing Countries”, Postnote, No.261, United Kingdom Parliamentary Office of Science and

Technology, March 2006.

REILEY David L., Daniel F. Spulber, “Business-to-Business Electronic Commerce”, Department of Economics

Vanderbilt University Working Papers, No.00-W16, June 2000.

REMONDINO Fabio, Tuan Chih-Chen, “ISPRS and INTERNET: History, Presence and Future” International

Archives of Photogrammetry and Remote Sensing, (34) 6, San Jose‟dos Campos (Brazil),

September 2002.

ROBINSON Jacquelyn P., “What is the new economy ?”, The Workplace, , Vol.1, Issue 4, September 2000.

SAMUELSON Pamela, Hal R Varian, “The New Economy and Information Technology Policy”, University of

California, Berkeley, 18 July 2001.

SARI YaĢar, “Bilgi Ekonomisinin Maliyetler Üzerindeki Etkisinin Teorik Analizi”, Akademik BiliĢim 2006, IV.

Bilgi Teknolojileri Kongresi‟ne sunulan bildiri: 9-11 ġubat 2006. ab.org.tr/ab06/sunum/83.ppt

(20.08.2006)

SCHREYER Paul, “The Contribution of Information and Communication Technology to Output Growth: A

Study of The G7 Countries ”,STI Working Paper, OECD, 2002/2.

SEYMEN Dilek, “Yeni DıĢ Ticaret Teorileri”,

http://www.deu.edu.tr/userweb/dilek.seymen/dosyalar/YeniDisTicaretTeorileri.pdf (21.04.2005 )

SOPER Daniel S., Haluk Demirkan ve diğerleri, “The Impact of ICT Expenditures on Institutionalized

Democracy and Foreign Direct Investment in Developing Countries”, Proceedings of the 39th

Hawaii International Conference on System Sciences – 2006.

SÖYLEMEZ Alev, Yeni Ekonomi, Ġstanbul: Boyut Yayıncılık, 2001.

STANGO Victor, “The Economics of Standards Wars”, Review of Network Economics, Vol. 3, Issue 1, March

2004.

STEVENS Ed, “Electronic Money and The Future of Central Banks”, Federal Reserve Bank of Cleveland

Economic Commentary, March 2002.

STIROH Kevin J., “What Drives Productivity Growth?”, FRBNY Economic Policy Review, Federal Reserve

Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi 2007, Cilt: II, Sayı:II GÜZ

BEYDER-Tüm hakları saklıdır 54

Bank of New York, March 2001.

SUNDARAM Ravi, “Internet Research Problems”, MIT 18.996 Lecture – 2, Spring 2002.

ġENTÜRK Ünal, “Bilgi Toplumu Parametreleriyle Türkiye‟nin SorgulanıĢı”, I. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve

Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, Kocaeli: KOÜ ĠĠBF Yay., 2002.

TAPSCOTT Don, Dijital Ekonomi Ağ Üzerindeki Akıl Çağında Umut ve Tehlike, Çev. Ece Koç, Ġstanbul,

Eylül 1998.

TÜRKĠYE Bankalar Birliği, “Elektronik Bankacılık ve Elektronik Para Faaliyetleri Ġçin Risk Yönetimi”, Basel

Bankacılık Gözetim ve Denetim Komitesi‟ne sunulan bildiri, Mart 1998.

TÜRKĠYE Bankalar Birliği, Elektronik Para ÇalıĢma Grubu, http://www.tbb.org.tr/turkce/cg/cg_e-para.asp (21.04.2006)

TÜRKĠYE Bankalar Birliği, Türkiye’de Finansal Sektör ve Bankacılık Sistemi, Mart 2005.

TABAK ġule ġenel, “Elektronik Para ve Merkez Bankacılığı”, (Uzmanlık Yeterlilik Tezi, TCMB Piyasalar

Genel Müdürlüğü, 2002).

TEKĠN Ahmet, Ġstiklal Y. Vural, “ Global Kamusal Malların Finansman Aracı Olarak Global Vergi Önerileri”,

Selçuk Üniversitesi S.B.E. Dergisi, Sayı 12, 2004.

TÜRKĠYE ĠĢveren Sendikaları Konfederasyonu, Yeni Ekonomi ve Rekabet, Ankara: Ajans-Türk Basım, 2004.

TONTA YaĢar, “Ulusal Bilgi Alt Yapısı ve Internet.” Türk Kütüphaneciliği, Sayı.3, 1996

TUBĠTAK-BĠLTEN, Bilgi teknolojileri Yaygınlık ve Kullanım Araştırması 2000, Ankara: 2001.

TÜRKCAN Kemal, “Determinants of Intra-Industry Trade in Final Goods and Intermediate Goods Between

Turkey and Selected OECD Countries”, İstanbul Üniversitesi İktisat Fak. Ekonometri ve

İstatistik Dergisi, Sayı:1, 2005.

TÜRK Sanayicileri ve ĠĢadamları Derneği, “Kamu Reformu Projesi”, TÜSİAD Görüşleri Dizisi, No.9, Aralık

2002.

UÇKAN Özgür, “Bilgi Politikası ve Bilgi Ekonomisi: Verimlilik, Ġstihdam, Büyüme ve Kalkınma”, Bilgi

Dünyası, 7 (1), 2006.

UĞUR Burcu, Mehmet ġahin, “Yeni Ekonominin Mikro ve Makro Ekonomi Üzerine Etkileri”, II. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve

Yönetim Kongresi Poster Bildirisi, http://www.bilgiyonetimi.org/cm/pages/mkl_gos.php?nt=270

(16.02.2005)

UNICE Benchmarking Raporu,Yenilenen Ekonomi: Dinamik Bir Avrupa İçin İş Yaklaşımları, Ġstanbul:

MESS Yay., 2001.

ÜLGEN Sinan, “Yeni Ekonomide Rekabet”, Rekabet Kurumu PerĢembe Konferansları 8, Mayıs 2000.

VARIAN Hal. R., “Market Structure in The Network Age”, Understanding the Digital Economy Conference,

May 25-26, 1999.

VARIAN Hal. R., “Economics of the Information Technology”, Raffaele Mattioli Lectures, revised version,

March 2003.

VARIAN Hal. R., “Differental Pricing And Efficiency”, First Monday Journal, Vol. 1, No.2, 1996.

http://www.firstmonday.dk/Issues/issue2/different/ (09.08.2006)

WORLDBANK, World Development Indicators 2006.

http://devdata.worldbank.org/wdi2006/contents/index2.htm (19.08.2006)

WORLDBANK, Country Database 2002.

www.worldbank.org/data/countrydata/countrydata.html (12.02.2006)

YUMUġAK Ġbrahim G., “Elektronik Ticaretin GeliĢmekte Olan Ülkelere Etkileri ve Türkiye Üzerine Bir

Değerlendirme”, V. Uluslar arası ODTÜ Ekonomi Kongresi’ne sunulan bildiri, Ankara:11-13

Eylül 2001.

YUMUġAK Ġbrahim G., Cemil Erarslan, “Yeni Ekonominin Para Politikaları Üzerindeki Etkileri”, III. Ulusal

Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildiriler Kitabı, EskiĢehir: OGÜ ĠĠBF Yay., 2004.

YUMUġAK Ġbrahim G., Cemil Erarslan, “Yeni Ekonominin Maliye Politikaları Üzerindeki Etkileri ve

GeliĢmekte Olan Ülkeler Örneği”, IV. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi‟ne sunulan

The Journal of Knowledge Economy & Knowledge Management 2007, Volume II Fall

The JKEM-All rights reserved 55

bildiri, Sakarya: 15-16 Eylül 2005.

YÜCEL Ġsmail Hakkı, Bilim-Teknoloji Politikaları ve 21. Yüzyılın Toplumu, Ankara: DPT Yay., Temmuz

1997.

YÜREGĠR, Oya H., Ayça Baba, “Elektronik Ticaret Altyapısında Elektronik Veri DeğiĢiminin (EDI) Yeri ve

Türkiye‟deki Durum Değerlendirmesi”, KalDer Forum, 13, 23-27 2004.