· web viewkorkmaz yiğit, semih tufan gülaltay, akm birdal, mesut yılmaz suikastına ilişkin...

519
ERNK mühürlü yazıların ve sahteliği mahkeme kararından anlaşıldığını, Doğu PERİNÇEK'in bir devlet operasyonu başlıklı kitabında da yayınlandığını, Korkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli başlıklı belgelerin Fikret BİLA'nın kitabında yayınlandığım, Ergenekon'dan Haberler başlıklı haberleri internetten aldığını, Aramalarda evinde çıkan Mit Müsteşarlığına ilişkin Başbakanlığa yazılmış ÇOK GİZLİ ibareli Türkiye'de bazı şahısların öldürüleceğine ilişkin bazı grupların eleman tuttuğu şeklindeki Teoman KOMAN imzalı belge ile ilgili; Bu belgenin kendisinden çıkmadığını, arama tutanağında da olmadığını, Daha sonra tutanağın 98. maddesinden l'den 11 l'e kadar numaralandırılmış 92 ve 93 nolu belge olarak bulunduğu hususu ile ilgili olarak; Bunun Uğur MUMCU'nun dosyasından gelmiş olabileceğini, avukat Ceyhan MUMCU'dan Uğur MUMCU'nun öldürülme dosyasından almış olduğunu, oradan çıkmış olabileceğini, ancak bu konunun basma yansıdığını, bu konuyu hatırlamadığını, ERGENEKON yapılanması ile alakalı basından çıktığı kadar haberi olduğunu, ERGENEKON örgüt üyesi olmadığını, İşçi Partisinin en üst organı olan Merkez Karar Kurulu Üyesi olduğunu, siyasal faaliyette bulunmak için en ileri aracın siyasi parti olduğunu, bir yasadışı örgütlenme içinde bulunmak siyasi parti yöneticiliği ve faaliyeti ile bağdaşmayacağını, Tuncay GÜNEY'in beyanları ile ilgili; Beyanlarında geçen Halit GÜNGEN'in 2000'E DOĞRU dergisinin Diyarbakır muhabiri olduğunu, bu konuyla alakalı hatırladığı kadarıyla 16 Şubat 1992 tarihli 2000'E DOĞRU dergisinin o sayısında kapağında Hizbullah Çevik Kuvvet Merkezinde Eğitildi başlığı atılmış olduğunu, dergide buna ilişkin fotoğrafta bulunduğunu, bundan iki gün sonra derginin Diyarbakır şubesinde Halit GÜNGEN"in öldürüldüğünü ve o tarihten beri bu olayın faili meçhul olduğunu, herhangi bir dava açılmadığını, Bu olayla alakalı Tuncay GÜNEY'e "bu çocuğu Türk Gladiosu öldürdü, bunu biz biliyoruz, ama tekrar ittifak yaptık Kemalist Sosyal İttifakı derler" şeklinde Tuncay GÜNEY'e bir beyanının olmadığını, Tuncay GÜNEY'in iddia ettiği gibi biz bazı şahıslarla alakalı fotoğrafları montaj yapıp satmadıklarını, İddia edildiği gibi Tuncay GÜNEY'den makaralı film almadığını, Tuncay GÜNEY'in belirttiği gibi DHKP/C'nin üst düzey kadrolarının polislerden oluştuğunu söylemediğini, Tuncay GÜNEY"in dediği gibi Sabancı cinayetinden sonra Sabancı Center a gittiklerini, bir şahsın açıklama yapacağını söylemiş olduğunu, gittiklerinde de böyle bir şahsın açıklama yapmadığım, Tuncay GÜNEY'i de kovduğunu, Doğan ERBAŞ ve Doğu PERİNÇEK ile Abdullah ÖCALAN"ın yakalanmasından önce teslim olacağına ilişkin bir görüşme yapmadığını, Doğan ERBAŞ "m Abdullah ÖCALAN"m avukatı olduğunu, daha sonra kendisi ile görüştüğünü, ancak böyle bir konuyla ilgili bir görüşmelerinin olmadığını,

Upload: others

Post on 11-Feb-2020

10 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ERNK mühürlü yazıların ve sahteliği mahkeme kararından anlaşıldığını, Doğu PERİNÇEK'in bir devlet operasyonu başlıklı kitabında da yayınlandığını,

Korkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu,

Gizli başlıklı belgelerin Fikret BİLA'nın kitabında yayınlandığım,

Ergenekon'dan Haberler başlıklı haberleri internetten aldığını,

Aramalarda evinde çıkan Mit Müsteşarlığına ilişkin Başbakanlığa yazılmış ÇOK GİZLİ ibareli Türkiye'de bazı şahısların öldürüleceğine ilişkin bazı grupların eleman tuttuğu şeklindeki Teoman KOMAN imzalı belge ile ilgili;

Bu belgenin kendisinden çıkmadığını, arama tutanağında da olmadığını,

Daha sonra tutanağın 98. maddesinden l'den 11 l'e kadar numaralandırılmış 92 ve 93 nolu belge olarak bulunduğu hususu ile ilgili olarak;

Bunun Uğur MUMCU'nun dosyasından gelmiş olabileceğini, avukat Ceyhan MUMCU'dan Uğur MUMCU'nun öldürülme dosyasından almış olduğunu, oradan çıkmış olabileceğini, ancak bu konunun basma yansıdığını, bu konuyu hatırlamadığını,

ERGENEKON yapılanması ile alakalı basından çıktığı kadar haberi olduğunu, ERGENEKON örgüt üyesi olmadığını, İşçi Partisinin en üst organı olan Merkez Karar Kurulu Üyesi olduğunu, siyasal faaliyette bulunmak için en ileri aracın siyasi parti olduğunu, bir yasadışı örgütlenme içinde bulunmak siyasi parti yöneticiliği ve faaliyeti ile bağdaşmayacağını,

Tuncay GÜNEY'in beyanları ile ilgili;

Beyanlarında geçen Halit GÜNGEN'in 2000'E DOĞRU dergisinin Diyarbakır muhabiri olduğunu, bu konuyla alakalı hatırladığı kadarıyla 16 Şubat 1992 tarihli 2000'E DOĞRU dergisinin o sayısında kapağında Hizbullah Çevik Kuvvet Merkezinde Eğitildi başlığı atılmış olduğunu, dergide buna ilişkin fotoğrafta bulunduğunu, bundan iki gün sonra derginin Diyarbakır şubesinde Halit GÜNGEN"in öldürüldüğünü ve o tarihten beri bu olayın faili meçhul olduğunu, herhangi bir dava açılmadığını, Bu olayla alakalı Tuncay GÜNEY'e "bu çocuğu Türk Gladiosu öldürdü, bunu biz biliyoruz, ama tekrar ittifak yaptık Kemalist Sosyal İttifakı derler" şeklinde Tuncay GÜNEY'e bir beyanının olmadığını, Tuncay GÜNEY'in iddia ettiği gibi biz bazı şahıslarla alakalı fotoğrafları montaj yapıp satmadıklarını, İddia edildiği gibi Tuncay GÜNEY'den makaralı film almadığını, Tuncay GÜNEY'in belirttiği gibi DHKP/C'nin üst düzey kadrolarının polislerden oluştuğunu söylemediğini, Tuncay GÜNEY"in dediği gibi Sabancı cinayetinden sonra Sabancı Center a gittiklerini, bir şahsın açıklama yapacağını söylemiş olduğunu, gittiklerinde de böyle bir şahsın açıklama yapmadığım, Tuncay GÜNEY'i de kovduğunu,

Doğan ERBAŞ ve Doğu PERİNÇEK ile Abdullah ÖCALAN"ın yakalanmasından önce teslim olacağına ilişkin bir görüşme yapmadığını, Doğan ERBAŞ "m Abdullah ÖCALAN"m avukatı olduğunu, daha sonra kendisi ile görüştüğünü, ancak böyle bir konuyla ilgili bir görüşmelerinin olmadığını,

TUNCAY GÜNEY'in beyan ettiği gibi Çevik BİR'in PKK'ya silah sattı şeklinde değil, ÇİLLER'in özel örgütünün PKK'ya silah sattığı şeklinde bazı haberlerinin olduğunu,

TUNCAY GÜNEY ile 2-2,5 yıllık bir dö^aTrr^tlannın olduğunu, ancak iddialarının hayal mahsulü olduğunu, onun iddia ettf|i Jibi Vİ^K^CÜK'ün selamı ile bazı

n ^— (- «vf l̂l

Page 2:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

haberler yayınlamadıklarını ancak Tansu ÇİLLER in özel örgütü ile alakalı olarak Susurluk döneminde bazı yayınlarının olduğunu ancak bunları Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile yapmadıklarını,

Elizabeth SHALTON"m o dönem Amerikan konsolosu olduğunu, Amerikanın Adana konsolosu olduğunu, Tansu ÇİLER'i siyasete girmesine aracı olan şahıs olduğunu, Eşref BİTLİS'in öldürülmesi ile alakalı bu kadının parmağı olduğuna ilişkin bazı haberler yayınladıklarını, Tuncay GÜNEY'in bu beyanlarının doğru oluğunu, Tuncay GÜNEY'in bu konuda beyanları olayın tekrarından başka bir şey olmadığını ancak bu yayınladıkları şeyleri öğrendiği için yayınlamış olduğunu,

ULUSAL KANAL ile ilgili olarak;

Böyle bir soru soramayacağımızı, bu konuda ayrı bir soruşturma açmamızı gerektiğini, Ulusal Kanal televizyonunun 29 Ekim 2000 tarihinde kurulduğunu, bundan daha önce Cumhuriyet gazetesi ile birlikte ulusal bir televizyon kurulmasının gündeme geldiğini ancak o dönemde mali imkânlar yetersiz olduğu için İlhan SELÇUK"un siz yapın biz destekleyelim dediğini, İlhan SELÇUK"un da çeşitli toplantılara katıldığını, birlikte ulusal bir televizyon kurulması amacıyla bu toplantılara katıldığını, İlhan SELÇUK ile Doğu PERİNÇEK"in zaman zaman bu tür konularla alakalı görüşmeler yaptıklarını, Yeditepe İletişim AŞ diye bir yayın şirketlerinin olduğunu, bu şirket altında 1995-2000 yılma kadar Yeditepe Kanalı adı altında İstanbul da bölgesel yayın yaptıklarını, 2000 yılından sonra Türkiye çapında yayın yapma karan aldıkların ve bu karardan sonra kanallarının adının ULUSAL KANAL olduğunu, 2000 yılından itibaren İbrahim BENLİ, Murat KARA YALÇIN, Hüseyin Macit YUSUF gibi bazı şahıslan da şirket bünyesine alarak kanalın Türkiye çapma yayılması için teknik vericiler ve malzemeler alındığını ve ulusal yayına başlanıldığını, o dönem itibariyle küçük küçük bölgesel çaplı kişiler şirketin belli bir hissesine ortak olmak suretiyle bir gelir elde edildiğini, bu gelirlerin toplanmasıyla şirket ulusal yayma başladığını, Tuncay GÜNEY"in iddia ettiği şekilde Devlet BAHÇELİ"den para alınma imkanı olmadığını ancak o dönem itibariyle Mehmet PERİNÇEK'in Rus arşivlerinde Ermeni belgelerinin alınması ile alakalı bir Başbakanlık tanıtma fonundan bu belgelerin tercümesinin yapılması için bir ödeme talep edildiğini ama bu projenin kabul edilmediğini, kanal dediği şekilde kurulmuş olduğunu, Aynca televizyon araştırma ve geliştirme projesi olarak bahsedilen belgenin Ulusal kanalın kurulması gerçeği ile hiçbir alakası olmadığını, Gürbüz ÇAPAN'la da hisse devri konusunda hiçbir görüşme yapmadıklannı,

Ancak Cumhuriyet gazetesinin Cumhuriyet kanalı diye bir kanal kurduğunu daha sonra yayın hayatına başlamadığını, onlann aldığı malzemelerin bir kısmını zaman zaman kendilerine aldıklannı, bu konuyla alakalı da hem Gürbüz ÇAPAN hem de İlhan SELÇUK ile görüşmelerinin olduğunu, Tuncay GÜNEY'in Ulusal kanalın kurulmasına ilişkin yaptığı suçlamalann gerçekle hiçbir alakasının olmadığını ancak bir takım görüşmeler zaman değiştirerek ilişkiler değiştirilerek bir suç haline getirilmek istendiğini,

c)-Aramalarda elde edilen deliller;Şüphelinin Fatih İlçesi Çakırağa Mahallesi Cerrahpaşa Caddesi No:5/9 sayılı adresinde yapılan

aramada;

DİJİTAL MALZEMELER

(1) adet SEAGATE marka SN:5JVFDMZ9 seri nolu 80 GB. harddisk,

(1) adet SEAGATE marka SN:5CT0S0AR seri nolu 13 GB. harddisk,

Page 3:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

(1) adet QUANTUM marka SN:168302767583-A seri nolu harddisk olduğu değerlendirilen cihaz,

(26) adet Disket,

(263) adet CD,

(2) adet VHS kaseti,

(1) adet PANASONIC marka 60 S model DVC,

(1) adet üzerinde Kemal BİTLİS yazılı RAKS marka 90'lık teyp kaseti,

(1) adet lacivert renkli markasız, üzerinde Made in KORE A flash disk,

Şüphelinin Fatih İlçesi Çakırağa Mahallesi Cerrahpaşa Caddesi No:5/9 sayılı adresinde yapılan aramada yapılan incelemede;

DOKÜMANLAR

Şüphelinin Fatih İlçesi Çakırağa Mahallesi Cerrahpaşa Caddesi No:5/9 sayılı adresinde yapılan aramada elde edilen;;

İSTİHBARAT NİTELİKLİ DOKÜMANLAR;

l'den 6'ya kadar numaralandırılmış üzerinde Hilton yazılı not kâğıdı incelendiğinde;

1-2-3-4-5. sayfalarında gazete haberleri ile alakalı el yazması notlar olduğu, 6. sayfasında "-M.Barlas'm kardeşi ABD'li kadına evli. Yeniköy (Veya Yeşilköy olabilir) Fahiş fiyata İngilizce dersi veriyor" şeklinde yazı bulunan not kâğıdı olduğu görülmüştür.

l'den 25' kadar numaralandırılan Ahmet Köse ibaresi ile başlayıp istifa ettirilecek ibaresi ile biten değişik ebatlarda el yazması doküman incelendiğinde;

21. Sayfasında:

Ö. A.—Hanefi Avcı ile diyalogu var—Zaman'm Ankara Temsilcisi ile ilişkisi var—Poliste yenileşmeci kanadı savunan—İng.'de devlet 8 yıl okutmuş—Aydın ve batıcı—İzmir Em Md. Hasan Yücesan istemiyordu —Polis okullarında konferanslar veriyor —Demirel'in vücut dilini yazdı Mersin Polis dergisinde yazdı, şeklinde yazı

24. Sayfasında:

E. D. 20-35 yaşlarında. Fethullah Gülen'in öğrencisi ve yakın adamı. İstanbul üniversitesi mezunu. Zamanda çalışıyordu. 1990'larda, tarikatın Bakırköy sorumlusu. Tarikatta çok seviliyor. Şu an ABD'de. En az üç aydır. Tel: 00 16172862785, şeklinde yazı bulunan doküman,

l'den 22'ye kadar numaralandırılan Mehmet Eymür ile konuşma ile başlayıp Selemi Selam ile biten doküman incelendiğinde; " ■

Page 4:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

1-3 sayfalar arası; Üstünde el yazması "Doğu'ya özel" yazan, 29 Kasım 1990 Ankara tarihli M.Eymür'le konuşma başlıklı içeriğinde " Özel Harp Dairesi, Hiram Abas'm öldürülmesi, Mit" gibi konular içeren altı isimsiz imzalı istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen yazı,

4-8 sayfalar arası; 30.10.1990 tarihli Erekoğlu ile konuşma başlıklı içeriğinde "Mit, Darbe Mehmet Eymür Hiram ABAS, Askeri Liseler" hakkında bilgi içeren istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen yazı olduğu görülmüş ve 6. sayfasında "Albay'm anlattığı bir başka olay; (Biz 2000'e Doğrunun çok eski sayılarından birinde bu olayın bir yönünün yazdık, Adnan bilir) ibaresi bulunan yazı,

8-10 sayfalar arası; Üstünde el yazması "Adnan 7.10.90" yazan M. Kaynak ile görüşme başlıklı içeriğinde " MİT, darbe" gibi konular içeren istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen yazı,

19-21 sayfalar arası: 26.11.90 tarihli elyazması S. Yalçın imzalı, 20. sayfasının altında el yazması " Bu adam MİT'çi. Bize niçin gelmiş olabilir? Kim göndermiş olabilir? Gelip bunları söylemiş ve gitmiş. Geliş amacı bu bilgileri vermek. Adnan" ile biten içeriğinde " Özal, askeri komutanlar" hakkında bilgi içeren istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen yazı ve 21. sayfası imzasız Türk Halkına başlıklı mektup,

22.sayfası: 4.12.90 tarihli "Adnan'a" baylıklı "Selami, Selam" imzalı içeriğinde " MÇP, Ferruh Sezgin" hakkında bilgi içeren istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen yazı,

l'den 8'e kadar numaralandırılan Çevik bir Erol Özkasnak ibaresi ile başlayıp bir hükümet kurulmalı ile biten doküman incelendiğinde;

Çevik Bir-Erol Özkasnak ekibinin Amerikancı darbe girişimini açıklıyoruz başlığı altında 21 Aralık 1998'de Çevik Bir liderliğinde Mason Atatürkçüleriyle birlikte yönetime el koymayı planladıklarım, darbenin sağ-sol olmak üzere iki kanadının olduğunu, Sağ kanadın başbakanının Yalım Erez Sol Kanadın başbakanının Mümtaz Soysal olduğunu, Cumhurbaşkanlığı için Yekta Güngör Özden'de birleştiklerini ancak bunu Org. Hüseyin KIVRIKOĞLU'nun önlediğini, 28 Şubatta da darbe yapmak istediklerini bunu Org. KARADAYI'nm önlediğini,

Örgüt Şeması:Asker: Org. Çevik Bir, Korg. Çetin Saner, Koramiral Atilla Kıyat, Tümg. Erol

ÖzkasnakMit: Miktad Alpay, Mehmet Eymür Polis: Cevdet Saral, Osman AkSivil: Yekta Güngör Özden, İlhan Selçuk, Çetin Yetkin, Uluç Gürkan (el yazısı) Emekli Subay: Kemal Yavuz, Orhan Kabibay, İlhan Baş şeklinde liste bulunan

dokümanl'den 23'e kadar numaralandırılan "Sabatayıst isimlerin menşei" ibaresi ile başlayıp, Ayhan

IŞIK ibaresi ile biten içeriğinde fotoğraflar bulunan doküman incelendiğinde;

Sabatayıst isimlerin menşei başlığı altında Sabatayıstlarm kullandığı belirtilen isim ve soy isimler ve Sabataylıst başlığı altında Türkiye' de Sabatay Sevi'nin tarikatına bağlı yüz binlerce insanın yaşadığı belirtilerek siyasiler, gazeteciler, sanayici-işadamı,sinema-tiyatro, eğlence, yazarlar, televizyon, bürokrasi, serbest meslek, karikatüristler, üniversite, askerler başlıkları altında Türkiye' deki tanınmış Sabatayıst olduğu belirtilen şahısların isimleri verildiği ve devamında bu isimlerden bazılarının fotoğraflarının bulunduğu doküman,

l'den 12'ye kadar numaralandırılan "bilsan ile ilişkiler nasıl başladı?" ile başlayan, hayır yoktur ile biten doküman incelendiğinde;

Üstünde el yazması Mehmet KOÇ yazan ve içeriğinde "Bilsanla İlişkiler nasıl başladı" başlığı altında yazıda Bilsan genel Yönetim Kurulu Başkam Faruk Balcı'nın yanında işe başladığını belirten bir şahsın 1981-1982 yıllarında Bilsan isimli işyerinde çalışırken gördüğü yolsuzluk ve rüşvet olaylarım anlattığı röportaj şeklinde yazılmış el yazması doküman olduğu içeriğinde;

-Sana çek verdiler. Sen de bazı adamlara çek mi veriyorsun? -Evet ben rakamları yazıyorum. Kişilere vermeyi kabul etmediğimden çeklerin dağıtımım Semih isimli biri yapıyordu. -Verdiğin oldu mu hiç?

Page 5:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

-Hayır ne kadar verileceği bildiriliyordu bana. Teması Semih sağlıyordu. Çek verildiğini hatırladıklarım arasında o dönemin Orman Bakanlığı IBM Müdür Özgen Bey, EGO, SKK, PTT ve Milli Eğitim Bakanlığı IBM Müdürleri de vardı.

-Tarih ne zaman?

-81' in son aylarından 82' inin Mayıs aylarına kadar —ne gibi

karanlık işler?—hissettiklerim bunlar Çünkü tek basma Contmus Form fabrikası kurmak için teşvik almak çok zor

bir şey değildi. Bu Baykal'sız da çözebilirlerdi. Dahası şirket yöneticileri Baykal'm evinde karargah kurmuşlardı.—nereden biliyordun?

—çünkü bütün yemek faturaları elime ulaşıyordu. Resmi muhasebeye işlemek için. Yemekleri götüren Semih'e sorduğumda kimlerin yemekte bulunduğunu öğreniyordum. —Kimlerdi?

—F.B., Genel Müdür Ruhi, V. Ç.ve D. B.—Yani bunlar teşvik alınmasına aracılık yapmasını sağlamak içindi —Evet, hatta İstanbul Muhasebe Müdürü geldiğinde BAYKAL' m evinde birlikte çalıştırlar. Bu arada iyice meraklanmaya başladım ve araştırmaya koyuldum. Tam bu sırada BAYKAL' a paralar gitmeye başladı. Semih götürüyordu. Muhasebe işlemleri bende olduğundan paralar elimden geçiyor ve kime gittiği biliyordum. —Kaç para götürmüştü Semih?

—İlk götürdüğü 3 milyon ikincisi ise 2 milyondu. Bunların dışında İstanbul Muhasebe Müdürünün Ankara' ya gelip verdiği ve BAYKAL' m da İstanbul' dan aldığı paralar olduğunu biliyorum. Bunların kesin miktarlarını hatırlayamıyorum şimdi.

—Proje için mi veriyorlar parayı?-Ortada gözüken neden buydu. Bu işler dönerken Ankara Şb. Müdürü Mehmet Bey iki kez istifa

etmeye kalkıştı. Nedenini sorduğumda "Faruk' un b..tan işleri" diye yanıtladı.Bu arada İstanbul' dan para geldi. D.B.' . götürülmek üzere. Olaya bizzat tanık olmak istediğimden

Semih' in Ankara' da olmamasından da yararlanıp bu kez ben götürdüm parayı. Talimat gereğince BAYKAL' ın karısına götürdüm ve bürosunda teslim ettim.

—Neredeydi bu büro?—Sokağın ismini tam olarak hatırlayamıyorum. Cumhuriyet Gazetesi' nin bulunduğu sokaktan

sonrakiydi. Konur mu Selanik mi bilemiyorum. Adı uzunca olan bir devlet dairesiydi.—Senin tarafından verilen başka para var mı? —Tabi

elbette. Hem bu kez evine götürdüm. —Nerede evi?—Oran Setesi' nde. Tam olarak hatırlayamıyorum. Galiba ikinci kattaydı. Kapıyı açıp beni karşısında

görünce telaşa kapıldı... ve BAYKAL' la konuşmaya başladık. Türkülerim nedeniyle iltifatta bulundu.

—Bu olaydan 10 gün sonra gözaltına alandım. Bir lokantada yemek yerken polis gelip ismen beni aldı. 23 gün kaldım içerde.

—Tutuklandığımda Sağmalcılar Müdürü beni apartman isimli bir gardiyana teslim edip "bu adamın bütün isteklerini yerine getirin, rahat ettirin, bir şikayet duymak istemiyorum" dedi.

—ama sen bir halk şairi ve sanatçı olduğun içindir... ."şeklinde ibareler geçen doküman,

Adı Ekrem YENER ile başlayıp, izlerini bıraktı ile biten 1 sayfalık doküman incelendiğinde;

Üstünde el yazması Adnan Akfırat'm Dikkatine, Altında el yazması 0 212 663 10 00 -2007 Florya Belediyesi yazan, Adı Ekrem Yener başlığı altında; Ekrem YENER hakkında istihbarat nitelikli doküman,

l'den 21'e kadar numaralandırılan Irak Baas partisi ile başlayıp geliştirme grubu danışmanı ile biten doküman incelendiğinde;

1-5 sayfalar arası:

—Parayı nasıl verdim? f—Paket hal endeydi. 2,5 milyon lira vardı.;.

Page 6:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

IRAK BAAS PARTİSİ KÜRT BÖLGESİ

Page 7:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Selahaddin Kenti KDP'nin karargahının bulunduğu yazlık bir kent. Büyük bir ompleks kurmuşlar. Bütün yönetim organları oraya yerleşmiş. Misafirhaneleri var. Beş yıldızlı bir otel ayannda. Cuma gününü beklerken Mesut Barzaniyle görüşebileceğimi, ama işin varsa ve gitmek istiyorsan Polit Büro sekreteri Cevher Namık'la görüşmeyi kabul ettim.

3.Resmi görüşmeler: Görüşmelere saat 21.30 civarında başladık ve tamamen 1 saat sürdü. Cevher Namık, beni Türkçe hoş geldin diyerek karşıladı. Çocukluğunun Kerkük'te geçtiğini ve Türk'lerle beraber büyüdüğünü söyledi. Önce KDP'yi Avrasya Konferansına davet eden mektubu verdim. Konferans hakkında bilgiler istedi. Görüşmeleri tutanağa geçiren bir katipte görüşmede yanımızda bulunuyordu. Konferans ile ilgili bilgileri aldıktan sonra Parti olarak değerlendireceklerini söylediler. Ayrı bir devlet: Ayrı bir devlet ilanının Türkiye'nin müdahalesine neden olacağını söyledim. Sorunun en doğru çözümü Irak'ın işbirliği içinde yabancıları dışlayarak

bulunabileceğini söyleyerek dikkat çektim. Bana verdiği cevapta aynen şunlan söyledi: KDP parti olarak hiçbir zaman bağımsızlık, ilan etmeyi veya ayrı bir devlet kurmayı programına almamıştır. Gönlümüzde olsa bile, bölgedeki güç dengelerinin buna izin vermediğini biliyoruz. Biz Türkiye'nin dostluğuna büyük değer veriyoruz. Gerek şimdi gerekse Saddam tarafından sıkıştırılıp Türkiye'ye sığınmak ^osmda..kaldığımızda bize kucak açtı. Şimdiki yardımları bile çok büyük. Dünyaya açılan teCkapımı* Tfiı-kiye'dir. />

Page 8:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

PKK Sorunu: PKK'nin köylerine saldırdığım, köylüleri öldürüp yaraladıklarım bu nedenle kendilerini korumak zorunda kaldıklarını söyledi. Etnus kampını yapıp oturmalarını önerdik. Onlar ise tersini yaptılar. Hem bizim dağ köylerimizi yaktılar, hem de Türkiye'ye saldırarak, Türkiye'nin topraklarımıza girmesine neden oldular. Bunun üzerine topraklarımızı terk etmelerini istedik. Çatışmanın nedeni budur. Bize Türk Devleti ile işbirliği yapıyor diyorlardı. İşte, Apo kendisi işbirliği yapıyor. Şu anda Talabani'nin bölgesinde İran sınırına yakın yerdeler. Türkiye ile birlikte onlara operasyon yapacağımız doğru değildir.

Türkiye'deki Kürt Sorunu: Türkiye Kürtleri ile ilgili olarak Partimizin fikirlerini ve programını sordular. "Acil kardeşlik Çözümü programımızı özetledim. Irak ile Türkiye arasındaki farklılıkları belirttim ve Türkiye'nin ortak bir devlete dönüştüğünü açıkladım. KDPTiler Türkiye'ye gıptayla baktıklarını, bu nedenle PKK'nin dağa çıkmasını anlayamadıklarım, Irak'ta ise hiçbir yasal çalışma imkânı olmadığı için zorunlu olarak silaha sarıldıklarını söylediler.

IRAK GEZİSİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

1. 1920 de çizilen Misakı Milli doğal ve gerçekçi bir sınırdır. Bugün kuzey Irak ya da Kürdistanı olarak anılan bölge aslında Türkiye'nin her bakımdan (iktisadi, nüfus, coğrafya, kültür) doğal uzantısıdır... Şeklinde ibareler bulunan doküman,

6-8 arası sayfalar:

"Kuzey Irak Gezisi İle İlgili Rapor" başlığı altında, içeriğinde Kuzey ırak'a yepılan bir gezi ile alakalı izlenim ve değerlendirmelerin anlatıldığı,

Bu gezide dikkatim çeken ve rahatsızlık duyduğum konuların başında Tuncay'ın gevezeliği, hafifliği ve kendini ele veren tutum ve konuşmalarıydı.

Özel sohbetlerimizde, İşçi Partisi ve Doğu Perinçek karşıtı bir hava hakimdi

Yine bu sohbetlerimizin birinde, bütün sol ve sağ örgütlerini devletin kurdurduğunu, bu örgütlerin yönetiminin, özel kuvvetlerin ve MİT'in elinde olduğu şeklinde konuşması canımı sıktı.

Mesut Barzani ile görüşmemizde, KDP dış ilişkiler bölüm başkam Ömer Bottani heyeti tanıtırken, beni hem heyet başkanı hemd e İşçi Partisi Kardeşlik Bürosu başkanı olarak tanıttı.

Dönüşte sınırda Özel K.K'lığı bizi özellikle ben ve Tuncay'ı tabura götürerek sohbet adı altında çok kibar ve nezaket içinde ağzımızı aradılar ve orada neler konuşulduğunu, kimlerle görüşüldüğünü öğrenmek istediler. Biz de gidiş nedenimizi ve görüşmelerimizi kısaca anlattık. Ankara'dan aranmalardan sonra bizi bıraktılar. Cizre'da Alay komutanına uğrayacaktı. Ben de gelip tanışmak istiyorum bekle ileride lazım olur demem üzerine telefonla konuşup, zamanımız daraldı, daha sonra görüşürüz diyerek görüşme iptal edildi.

Son küçük bir not; Tuncay kılık kıyafet olarak kendini uzaktan ajan gösteren bir görüntü çiziyor. Saç tıraşı, gözlüğü, elbiseleri, duruşu ve konuşması, uzaktan onu ele veriyor. Üzerinden zaman geçtiği için notlarım bu kadar. Selamlar ve sevgiler

Bayram Yurtçiçek 9-21 sayfalar arası:"Kuzey Irak Seyahat Raporu" başlığı altında,

Page 9:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

NC Mühendislik ve danışmanlık Şirketi olarak ismi verilen şirketin Kuzey Irak"a yapmış olduğu ticari anlamlı ziyaret ile alakalı bilgiler içerdiği, Kuzey Irakta gerçekleştirilebilecek ticari yatırımlar (Cezaevi Projesi, koyun bağırsağı alımı, hurda bakır vs.) hakkında bilgiler içerdiği,

"Kürdistan Demokrat Partisi Başkanlığına Sayın Mesut Barzani" ibaresi altında Türkiye-Kuzey Irak Ticari İlişkiler Geliştirme Grubu Başkan Celal Kasarcı tarafından her iki ülke ekonomisine katkıda bulunmak amacıyla ticari faaliyetler için Kuzey ırak yönetiminden yasal izin ve destek isteyen mektup-dilekçe bulunduğu,

"....NC Mühendislik ve Danışmanlık Limitet Şirketi üyeleri seyahate pazartesi günü İstanbul Diyarbakır uçuşu ile başladılar....Çarşamba günü grubun diğer üyeleri olan Ümit Bavbek, Tuncay Güney, ilhan Gence ve Levent Köymen uçukla İstanbul Mardin yaparak geldiler....onları Cemil Üstün ve Celala Kasarcı karşıladı...." Şeklinde ibareler bulunan doküman

l'den 36'ya kadar numaralandırılan özgeçmiş ibaresi ile başlayan, yok edildiği kanaatine varıldı ile biten faks çıktısı doküman incelendiğinde;

Üstünde el yazması Fikret Akfırat'ın dikkatine yazan,

1-5 sayfalar arası: Ümit SAYIN'a ait özgeçmiş bilgileri (aldığı eğitim, Bilimsel araştırma deneyimi, çalıştığı spesifik konular, Bilgisayar Deneyimi, aldığı burslar, üyelikleri, çevirileri vb. bilgiler içerir)

12-14 sayfalar arası: "Ordu Haberine Notlar" başlığı altında, en sonunda 10 May 93 ibaresi bulunan,

Generallerin bekleme süresinin Yeniden 4 yıla çıkmasından yararlanan generallerin özellikleri şeklende başlık atılarak Hv. Tümgeneral Remzi UTKUN, Tümg. Erdoğan Ergenekon, Tümgeneral Erdinç Türe hakkında değerlendirmelerin yapıldığı, "...orgeneral olmasına kesin gözüyle bakılan üç Korgeneral var; 1-Hüseyin KIVRIKOGLU: Geçen yıldan temditli. 5. Kor. K. Çorlu 2: Teoman Koman 3.Hüseyin Karacaarslan (KKK Kurmay Başkanlığı yapıyor. Şimdi İlter yerinde) Bu üç isim için kesin yükselirler deniliyor. Dördüncüsü belli değil. 10 May 93 12:58 yazan doküman

15-20 sayfalar Arası: Adnan Akfırat'ın Dikkatine başlığı altında Hikmet... tarafından gönderildiği değerlendirilen ve " Generallerin bekleme sürelerinin 4 yıla çıkması ile bu yılın Ağustos'un da yüksek askeri Şura önüne gelmekten kurtula generallerini listesinin gönderiyorum....Bunu yazarken Avukat emin Değer ile konuşum. Bu fikir doğru. Albaylarda 27 Mayıs kuşağının son kalıntıları. Kıdemli albaylardan kalanlarda bu 30 Ağustosta gidecekler. Yerlerini, 1965 sonrası Namık Kemal Ersun'un talebeleri gelecek. 1 Mayıs'm Çiğli suikastının mimarının talebeleri. ...Hikmet" şeklinde ibarelere bulanan, "01.Org Muhittin FİSUNOĞLU 1948-3 1987 Kara Kuvvetleri Komutam" şeklinde 156 üst düzey askeri komutana ait bilgiler,

21-31 sayfalar arası: Şemsi Denizer isimli şahsın öldürülmesi ile alakalı otopsi raporları ve davaya ait değerlendirmelerin yapıldığı el yazması notlar,

32-34 sayfalara arası: El yazması üstünde "acele Ferid İlsever'e generallerin Bekleme süresinin 4 yıla çıkmasıyla Şura Önüne gelmeyeceklere Kara Kuvvetlerinde" yazan ve Orgeneraller-Korgeneraller- Tümgeneraller-Deniz Kuvvetleri-Hava Kuvvetleri-Jandarma Kuvvetleri-Kara Kuvvetleri başlıkları altında üst düzey askeri

Page 10:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

l'den 15'e kadar numaralandırılan 16 Ekim 1990 ile başlayıp, tekrararayacağım ile biten doküman incelendiğinde;

Üstünde el yazması "HASAN YALÇIN"A" yazan, 16 Ekim 1980 Saat: 15.00 başlığı altında,

"16 Ekim 1980 Saat 15.00 civanHASAN YALÇIN'A

Ümit Sezgin'i tamyormusun, Tempo'da Hacı Bayramdaki yuvalanmayı yazdı.Onlan boş verin siz,onlarla ilişki kuranlar üçüncü elden kişiler.Asıl adamlar arkada. Şenol Özaltm var, Orhan Şahin var. İstanbul'da Çek senetçiler vardı, KİP vardı, şimdi dağıldı.

Şenol Özaltm'm bir bacağı sakat. Bu adam. 1. Kabe katliamı sırasında (olayın orijinal adı var, onu da söyledi.) ordaydı. Defalarca İran 'a girdi çıktı.

Ankara'da İran Kültür Ateşesi İsa Rezazade vardı. Onunla ilişkileri vardı. Ankara'da Hacı Bayram'da iki Irak'lı vatandaşla görüşmeye başladılar. Para alıyorlardı.

—8. Durağı biliyor musunuz, orada.. .(telefon kesildi)(bir süre sonra tekrar aradı)

-Çorum'da Aşura dergisi var. Ona da finansman sağladı. Çek senet işi yaptılar, naylon fatura, bir ara demir tüccarlığı. Sonra hatırdılar. Ama şimdi maddi durumları çok iyi büyük iş yapıyorlar. Kim sağladı bunları biliyor musunuz? (Biz biliyoruz anlamında).

Hiram Abas olayını 055"e ihbar ettik. Üçok olayını da bildirmiştik. Üç kişiydiler. Biri apartmanın içinde girişte bekliyordu. Biri arkadan takip etti. Girerken seslendi, geriye dönünce işi bitirdi. Biri de dışarıda bekliyordu.

Üçok'a hazırladığı bir rapor için ilahiyatla bağlan olan birileri daha önce elden kitap vermişti Üçok, bu gelen kitaplan da onlar göndermiştir diye güvendi açtı. Bu adamlar (yani bombalı paketi gönderenler) bunu biliyorlardı. İlişkileri olabilir.

Hiram Abas olaymı bildirmiştik. Şimdi Ferhan Şensoy var, o gidecek. Çok yakında. Ankara'da bir MİT emeklisi var. Geveze. Oda bu günlerde kesin gidici.

—Mahir Kaynak mı?(gülerek )Evet.—Niye, Onun ne zaran varmış?-Çok konuşuyor.—Turan Dursun'u da bunlar mı vurdu?—Haa, Koşuyolu cinayeti mi? Evet, tabi.—Peki bu cinayetlerin arkasında devlet var diyenler haklı.—Ne devleti, devletin gözünü seveyim ben. Belki birkaç kişi devlet içine sızmış olabilir

ama devletin ilgisi yok.—Hiram Abas olayını 055'e telefon açıp polise bildirdik.—Şimdi Ferhan Şensoy ve Uğur Mumcu da sırada. Mumcu poligonda atış talimi

yapıyormuş ama buda kurtarmaz. Kısa süre önce götüreceklerdi, Almanya'ya gitti ve kurtuldu—Doğu Perinçek kesin gidecek. Perinçek'i aradılar, Hapisteydi kurtuldu. Şimdi yine

peşindeler. Çocuklannm okullannı araştırdılar. Şule Perinçek'i araştırdılar.Sizden yine eski Aydınlık yazı işleri müdürü Doğan Yurdakul'un, Fatma Yazıcı 'nm

ardında dolaştılar. Eski yerinizde Kaynak yaymlanna Kontragerilla kitabı için gelen iki kişi vardı, biri sanşm. Bunlannda onlarla ilişkisi var.

Şerafettin Elçi hiç Hacıbayram'a kendi tanıdıklanndan birilerini gönderdiler mi? Daha önce Elçi'nin yanında çalıştığını söyleyen biri, Şimdi Orhan Şahin'in kızıyla nişanlılar. Hacı bayram'a (yani buradaki çevreye) eski Devyolcu olduğunu söyleyenlerden "hidayete erdim" diyerek gelenler oluyor. Ama onlara "anten" diyorlar oradakiler.

İki yıl önce MİT'e olaylar başlayacak diye.^fI®rdik^O:zaman hedef Erol Simavi idi. Annesinin mevlidi vardı, orada işi görülecekti. Âma gelmedi, yekurtuldu. Onun yerine"Çetoyu" (Çetin Emeç) vurdular. Emeç'i vuranlar, eski ülkücülerden dört kişidir. Bu cinayetlerde tetiği çekenlere bakmayın. Esas arkasındakiler önemli tetik çekenlerde eski ülkücüde, eski Dev-Yolcu da var.

Burhan Kavuncu'yu dövmek istediler.Katillerden bir Kubilay U... (Tam soyadını telaffuz ederken telefon kesildi. "Umur,, "Uğur", vb gibi bir izlenim doğdu bende. Ama u dışında bir harf telaffuz edilmedi. Eymür'ün telefon numarasını istedi. O'na da anlatacağını söyledi. 17 Ekim 1990 Saat 15.45 Doğu Perinçek'i evinden telefonla aradılar.-Tempo'da çıkan yazıyı okudunuz mu, Hacı Bayram ...Bedri Karafakioğlu'nun katilleri.Sizin kodunuz 055, Nihal Atsız'm şiiri öldürülme şifreniz, Topal asker şiiri. —DP: Siz kimsiniz, isminiz?

-İsim nasıl vereyim, kelleyi koltuğa almışım, Ahmet diyelim şimdilik .......................UğurMumcu, Doğu Perinçek, Turan Dursun, Erol Simavi ilk hedefler bunlar. Hatta Erol Simavi gitmişti seyahate gidiyor. (Bir kadından söz ediyor Erol Simavi ile ilgili olarak.

—Kimler hedef bildirebilir misin?(Önce biraz tereddüt ediyor, isim vermek istemiyor gibi sonra kağıt hışırtıları

geliyor)

Page 11:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

—Durun elimde liste var. Nazlı Ilıcak, Altemur Kılıç, Rauf Tamer, Fahir Armaoğlu, Yavuz Donat, Mehmet Barlas, Cüneyt Arcayürek, M. Ali Birand, Hmcal Uluç, Murat Belge, İlhan Selçuk, Aziz Nesin, Talat Hamlan, Sami Kohen.

ACİL VURULACAKLAR—Acil Vurulacaklar listesi var.Doğu PerinçekEngin ArdıçUğur MumcuFerhan ŞensoyFatma YazıcıRahmi Turanİlhan ArselBedrettin Dalanİhsan DoğramacıTaha Akyol—DP: Peki kim bunlar?—Eski ülkücüler bunlar. Ama önemli olan tetiği çeken değil, arkasındakiler. Hiram Abbas

önce durdu, Çünkü tanıd çocuktu, evvelce onunla görüşmüştü, öbürü arkadan geldi vurdu.Listede başkaları da var: Kamran İnan, Recep Ergun, Mahir Kaynak, Atilla Aytek, Türkan Akyol, İhsan Doğramacı, Trabzon Teknik Üniversitesi Rektörü. Bir de ikinci kademe öldürülecekler var, Belamlar DP- Nedir Belam?

-(Çok iyi anlaşılmadı. İslam tarihinde bir Açıklaması var)-Belamlan sayıyorum, öldürülecekler ikinci kademede: Salih Özcan, Mustafa Kalaycıoğlu,

Eğmen Topbaş, Fethullah Gülen, Muhammet Raşit hani Adıyaman'daki MenzilŞeyhi, Hüseyin Hilmi Işık, Enver Ören, Niyazi Adıgüzel olayından sonra ............................... yaptı onedenle, Esat Coşan, Necmettin Erbakan, Kemal Kaçar, Abdurrahman Dilipak, İsmail Nacar hani sizin dostunuz, Taha Akyol,Ercüment Özkan....

—DP: O kim?

Page 12:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

—Hani iktibas dergisi var ya, onun müdürü, Fehmi Koru. İkinci kademe hedefler bu. Kıbnsta dün bombalama olayı oldu. Anarşiye çekilecek gruplarla ilgili. Polis müdürü ve askeri yetkililer...

—DP: Kim bunlar?—Abdi İpekçiyi vurduranlar.—Oral Çeliklermi?—Onlar tasviye oldu. İşleri bitti tasviye edildiler.(İki çocuğun nasıl öldürüldüğünü anlatıyor. Cengiz Ayhan'ı iki kez elektrik çarptı-

Gülüyor)Arşivleri var. İstanbul Üsküdar, Hacı Bayram, Sıraselviler'de Çek senet bürosu. DP- Merkezleri Buralar mı?

—-Gülüyor. Beyko'yu biliyor musun? Rum Ermeni Yahudi Katliam Ordusu. Ferruh Sezgin'i kafana yaz. Yeni Düşünce dergisi ( yazan veya müdürü dedi) Sol eylem tarihlerini yaz. 21,22,26,30 Ekim tarihlerinde sol eylem yapılacak. Bu günlerde Mehmet Ağar'a hoş geldin eylemi var. 9-10 Kasım'da eylem var. Şimdi şifreleri veriyorum, yaz:

"Rableri onlan Yahudilerin nankörlüklerinden dolayı maymuna çevirdi." DP: Kim bu? —Talat HamlanDP: Kimsin sen, dostumuz musun?—Sizlerden hoşlanmıyorum. Dostunuzum desem yalan olur. DP: Peki niye arıyor ve bunlan söylüyorsun?

—Cebeci'deki toplantı vardı. Orada sizi savundum. Niye Doğu Perinçek öldürülecek. Amerikancı değil bu adam... Biliyorsunuz Uğur Mumcu ve sizin için sürekli yok MİT yok CİA laflan dolaştınlıyor.

—DP: Peki senen fikrin ne, doğru mu laflar. Yok, sizin için doğru değil.Biz bildirdik bütün cinayetleri. Beyazıtta boş......................."Meclisi dolduran Hayvan

sürüsü" şifresini biz bildirdik.Sonra Heyzen Tevfık. Yaz telefon numarasını. 179 01 18.—DP: Nedir bu numara?—Emniyet İstanbul İstihbaratı. Bildirdik hep. Hiram'ı Da bildirdik. Şifrelere devam ediyorum:

"Senin kalbini kıracağıma Şeytanın bacağını kıranm daha iyi." Nihal Atsız'm "Topal Asker " şiiri. Buda sizin şifreniz. Çoktan gidecektiniz, Çoktan indireceklerdi sizi.

"Kerkük'ün dereleri aksa yukan aksa"...............Bu da Emel doğramacının veya İhsanDoğramacı'nm.

"Şan tiyatrosunda herhangi bir şeylere gidiniz" Ferhan Şensoy.Sonra sol adına bombalama yapılacaktı. Avrasya maratonuna yapacaklardı,

olmadı.DP: Yani tek merkezden mi terör diyorsun, solu da sağı da aynı merkez yönlendiriyor diyorsun,

öyle mi?—Tabi tek merkez. THKP-C/Acilciler idianamesini okudunuz mu? —DP: Nerden okuyayım, niçin?—Orada eylem fikri askeri öğrencilerden gelir, eylemi bizim kahraman çocuklar

yapar, onlar gider gürültüye. Yaz yaz : Galip Erdem, Ferruh Sezgin....................—DP: Yani arkasında bunlar var mı demek istiyorsun?—Arastan anlayın, yok öyle demek istemiyorum, haberleri var.—DP: Oral Çelik grubu mu işe devam ediyor?-(Gülüyor) Onlar kullanıldı, bitti işleri. Arkada yedekte bekleyen ekip vardı. Davit

Morle'nin kitabını okudunuz mu? , i—DP: Hayır, ne kitabı o? —

Page 13:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

—İntikam çocukları... Bu kitabı okursanız Türkiye'deki olayları anlarsınız. O kitapta ihtiyarlar ve evlatları var.(Daha sonra ihtiyarların evlatlarını kullandığını ve harcadığını söyleyecek)

Mahir Hoca haklı (Mahir Kaynak'ı kastediyor). Aptal şeriatçılar yapamaz bunları, öyle organize değiller, beceremezler. Eski ülkücüler.

Şu anda İhsan Doğramacı İstanbul'da evi kontrolda. Gözetleniyor izleniyor.Tempo da Ümit Sezgin yazdı. Okudunuz değil mi?

Şenol Özaltın var. Bir bacağı sakat bu çocuğun. Suudi Arabistan.Bekaa'da eğitim görmüş.DP- Bekaa'da kimin kampında, hangi kampta?—Hüseyin Fadallah'm...—Orhan Şahin...

Suriyeli çocuk... Karaiblerden Mısır a gitmiş. Mısır... İhvani Müslimin... ayrılıklar. Cihad grubu var. Cihad Paşa grubu.Ümit Sezgin'i biliyor musunuz, nasıl bir insan o, güvenilir mi? —Tanımıyorum Ümit Sezgin'i.(Doğu Perinçek, gelsene bize konuşalım, yüz yüze anlat bunları) —DP: Niye anlatıyorsun bize bunları, amacın ne? —Devletten yanayım, milletimden yanayım. Sizin derginin orada örümcek karakol kurmuş.İskenderun da konferans verdiğin zaman Turan Dursun'un katili oradaydı, salonda sizin

konferansı dinledi..Uzun boylu. Ankara Adana yolunda işinizi göreceklerdi sizin. Yapamadılar. Ne zamandır indireceklerdi sizi.

DP- Peki Senin fikrin ne, iyi mi olur beni indirmeleri?—Size dost değilim ama siz öğrettiniz bize bazı gerçekleri.Havadan intihar saldırısı düzenlendi.................—DP: İsa ArmağanTa ilişkisi var mı bu işlerin?—Yakındam tanırım onu. Siz yazdımz.(Gülüyor.) İran Meşhed'teki eğitim

kampında.......Babası önemli.(Baba üzerinde duruyor dönüp dolaşıp)Bir dakika. ( Yanmdakine sesleniyor: İsa'yı soruyorlar Ayşe ......................Bir kadın sesi

geliyor.......Söylemeyelim mi?)Oral Çelik'in üstünde biri var.Bir kez Yüzyıl dergisinden çıkmıştınız. O hürriyet matbaasına inen sokakta yanımdan

geçtiniz. Ben boyacıydım.Bana "Naber koçum" dedin yanımdan geçerken. Teoman Koman paşaya anlatıyım mı bunları? —DP: Sen gel bize anlat, yolla bütün bu bilgileri.

(Birkaç kez jetonu bitti, dışarıdan telefon ediyordu. Kalabalık bir yer .Sesler. Elinde kağıtlar var. Ama konulara hakim) AHMET'İN 2. TELEFONU

—DP: Kıpnsla ilgili bir şeyler söyledin demin. Neydi onlar? —Türkiye'den gittiler. DP- Kim? Onlar işte.(Sürekli bazı bilgileri vermeye çalışıyor. E^f^T^ğH^var. Ama konulan biliyor. Aradan

sordun mu ezbere cevaplıyor ve konulara ha^n)' *^p%|

Page 14:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

—Hiram Abas, 22 Kasım 1987 günü Tuz gölünde Şereflikoçhisar, Hollandalı şirket varya Ünliver (dili zor dönüyor) Sana vitayı yapıyor, Hollanda firması, onun müfettişiyle buluştu. Ne konuştular?

—DP: Ne konuştular?—Gülüyor. Araştırın bunları. Önemli.7 Ocak 1998 gününde Düzce'de bir Çerkez köyünde buluştular. —DP: Köyün adımı Çerkez, yoksa Çerkezlerin oturduğu bir köy mü? —Çerkezlerin köyü. DP -Adı ne köyün ?

—Sonra vereceğiz adını köyün. Büyük Hendek Nevi alom Sinagogu katliamında ölenler arasında çocuk yok, niçin biliyormusun? Biliyorsun Yahudi ayinlerine çocuklar kadınlar katılır. Ama o gün çocuk yok. Ayrıca Haham (?) David Asion o gün gelmemiş. Orada bir toplantı yapılıyor olmasın?

Yeni Ermeni patriği, Gülbenkyan'm akrabası... .(Bilgiler zaptedilemedi)Senin İsrail evlerinde evin var değimli?DP- Benim değil, İsrail'le ilgisi ilgisi yok o evlerin, mebus evleri onlar. Babamın

evi var. orada.-Murat Bayrak ... Abda ajanı mı, alman ajanımı?Orly hava alanında bavul patladı 8 fransız vatandaşı öldü.DP- Kim yaptı?Cemal Kutay'm Teşkilatı Mahsusa kitabını okuyun. Cevabı orada.Sonra Enver Paşa'nın Gizli vasiyeti Kapalı Çarşıda kilim satan Ermeni'de. Yanın

da çay ocağı var dükkanın.Esat Oktay Yıldıran'ı Kısıklı'da öldürenler.. ..Sonra................gittiler.........ne arıyorlardı?Albay Rıfat Uğurlutan'ı öldürenler sol değil.Çorumda 10 yıldır arkeoleji kazısı yapan alman amca Almanların Lavrance'i.Türkeş'in Almanlarla ilişkilerinden bazıları bayağı rahatsız.Son askeri ihalelerde Almanların payı ne, araştırın bunu. Almanların yüzdesi

düştü.Almanların anti kominist kişilere para aktarmaya son verdi. Şimdi bu faaliyetler için para

Suudilerden geliyor.ABD Almanya'yı engellemek istiyor.Münafıkların başı................Üç S'yi biliyormusun?Birinci S: Sol . İkinci S : Sağ. Üçüncü S: Silahlı Kuvvetler, yani ordu. Ona da sıra

gelecek. Onlardan da indirecekeler. Recep Ergun'u, adamı indirecekler.En son da Kenan bey. —DP: Peki hedefleri ne?

Başka soruların var mı sor söyleyeyim. —DP: Erol Simavi'den söz ediyordun, öldüremediler dedin bir kadından söz ettin. —Fatma Melek. Annesinin 40. yıldönümü mevlidi vardı. Kanlıca'da .Camide mevlüde gelecekti. Orada halledeceklerdi, gelemdi, o iş kaldı.

Ben size bize gelenleri veriyorum.İhtiyar, evlatları........Yetimhaneden alınmış çocuklar var o kitapta. Kullanıyor harcatıyor sonra.

Çocuklar ayıktı şimdi. İkisi ayıktı. Biri kalp krizinden gitti. Öbürünü iki kez elektrik çarptı nasıl oluyorsa?

İhtiyarlar.......çeşitHiram şirkette

Page 15:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

1613

Page 16:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Cihad paşa kendine has çocukları var.Seni irticaya karşı olduğundan değil, PKK taraftan olmandan dolayı indirecekler.

Temizleyecekler.Beni eğitiyorlar,..........ağbeyler, babalar, amcalar, sonra da....

NOT: Jetonlu telefonla aradı. Yanında bir kız vardı. Çok sesler geliyordu. Kalabalık bir yer. Benim sesisimi zor anlıyordu, kalabalık nedeniyle / Elinde kağıtlar var. Bazı şifreleri vermek istiyor. Bazı bilgileri hızla anlatıyor, okuyor büyük ihtimalle. Arada "soracağın var mı" diyor.

Enson "Mehmet Eymür'ün telefonu var mı sizde, bana verin onu dedi.Eymür'üanyor.

17 Ekim Çarşamba ..ayıl'ı aradı—İran Savamak'ta eğitilen adamlar ABD elçiliğine saldın düşündüler. Bazı vatandaşlar

buna inanmadılar. MİT'teki bazı vatandaşlar...—Soru üzerine: Şenollar henüz işin teorisindeler.Emniyetin Terör Dairesine, Karanfil sokağa girip çıkıyorlar.

—Safa Kırla: Kalp krizinden gitti. İstanbul üniversitesi. İsa Armağan'la bağı vardı eskiden... İki üniversiteye jokerle aldırdığı bir şahıs...

—DP: Mahir Hoca'nm neresi haklı? (Tatminkar yanıt yok. Geçiştiriyor)—Binbaşı Esat Oktay öldürüldüğü zaman Rıfat Uğurlutan ile aynı aynı görevdeydi.

Olaydan sonra Varujan Kumdagezer'in butiği basıldı.—Ağbi Ferdi Tamer napıyor? Onun karpuzcu dükkanına gidip yardım etmek geldi o zaman

gazeteden okuyunca içimden. Alparslan Türkeş'in kapısını beklerken gidip Ecevit'e de yardım etmiştim. Çok dürüst mütevazi bir insan.

—DP: Olaylann özü nedir?—Hürriyet yaymlanndan çıktı "Votka-Kola" diye bir kitap var. Onu okuyun anlarsınız.

Alman -ABD çarpışması.-Gruplar şu an panik içinde . -Girmediler dans ettiğimiz??? —Alman kanadı bölündü şu sıra. 17 Ekim Çarşamba İkinci aramaÖnemli adam: Emekli asker, Fahri Görgülü'nün sınıf arkadaş Haluk Akter'in yakından

tanıdığı, Ufi mağazasının yanında dükka var.İstanbul'dan çekildi.—Oral Çelik'in üstündeki adam ordudan atılmıştı. Gösteriş için onu ordudan attılar.

Aslında faaliyetini sürdürdü.—Hacı Bayramda askeri okuldan atılma Üç kişi var. Bunlar Sefanın memleketinden... 8

üniversiteden...—Papa vurulduğu zaman üzerinde zırhlı elbise vardı. Papayı ameliyat eden doktor ölü

bulundu.—Özal yaramazlık yaptı. Hiram'a görev vermesi o grubu huzursuz etti. (Suikastın nedeni

sorulunca verdiği cevap)—Fikri Sağlar klubün birinden öğrendi onlan.

—Çeçenim. Kafkasyalıyım (Konuşma sırasında sorulara cevap olarak çıktı bunlar) —Oral Çelik mutemet olarak çalışıyordu. Oral'ın üstündeki görevliydi. -"Meclisi dolduran hayvan sürüsü" :Neyzen Tevfik'in şiir kitabının arkasında yazar. Bahriye Üçok ve Türkan Akyol'u öldürme şifresi. —Şenol Özaltm, İç Aydınlık 347 62 37.

—Suriyeli Çocuk hakkında: Şenol'la ilişkili. Aslında Suriyeli değil. Afganistanveya Pakistanlı fakat Suriyeli olduğunu söylüyor. ABD pasaportu ve dolar var. Dev-Yolkökenlilerle de Esat efendicilerle de ilişkili. Cuheym^yi^^se^y^r (İki katliam var kabedecuheymi onlardan biri) f *

Page 17:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

—Suat? (İlk soruşta cevap vermedi, bilmiyorum dedi) Daha sonra Bizim Ocak dergisinden Suat'ın tanıdığı olabilir o. Telefonda sorulduğu zaman, ilkönce aklına gelen ilk ismi söylemiştir.

HÜSEYİN KARANLIK'LA KONUŞMA (El yazması ile yazılmış) —Ben Ahmet, Doğu bey gelmedimi? —Henüz gelmedi buyurun.

-Dün söylediğim iki kişi var ya, Üçok'la ilgili . Onlar şimdi Oran ve Dikmen sitesinde dolaşıyorlar. Ecevit ve Türkeş'in evlerinin bulunduğu yerler. Birinin peşindeler. Ecevit ve Türkeş'in evinin civarında gözükmüşler.

—Bunlardan birini mi vuracaklar? (Biraz beklemeden sonra )olabilir.—Peki, kim bunlar, isimleri ne? Eşgal verdin mi? Ben bu iki kişiyi anlamadım.—Ben Doğu beye söyledim, o biliyor. Şimdi isim veremem.—Peki, niçin bunları bize anlatıyorsun. Büyük gazeteler var, Sabah , Hürriyet.—Sansasyonel bir haber yapmak istemiyoruz. Halk etkilenir.—Ama dün bana söylediğin isimler içinde Ecevit'le Türkeş yoktu, nerden çıktı

şimdi.—Ben Doğu Beye daha geniş bir isim listesi vermiştim, orda varlar.—Peki, biz yayınlarsak, bizden alır yazarlar yine öyle olmaz mı?

—Sizin gerçekçi olduğunuzu biliyoruz. Siz daha doğru değerlendirirsiniz. Hem şimdi yayınlamayın. Ben size göndereceğim. Bir arkadaş göndereceğim. Dinlenmeyen bir telefon numarası verin. Orda daha geniş bir bilgi vereceğim.

—Biz bir telefon numarasını hazırlayalım da, en iyisi gel buraya, yüz yüze konuşalım. Telefonun bir sürü güçlükleri var. Yüzlerce insan girip çıkıyor. Sizi kim bilecek.

—Ordakiler beni tanıyorlar. Sizin etraftakiler. Bizim de güvenliğimiz söz konusu. Anlamanız lazım.

HASAN YALÇIN'A( el yazması ile yazılmış)(Bu notlan santralda görevli arkadaş almış. Arayan ,önce Doğuyu sormuş, yoksa Hüseyin

Karanlık'ı istemiş. O da bulunmayınca acele bir tempoyla yazdırmış.Jetonla aramış, bitince sonra tekrar aranm demiş. Adını Ahmet, yada Ali gibi kısa bir isim olarak söyledi diyor. Beni ve konuyu biliyorlar demiş.) 16 Kasım

İller: Maraş, Malatya, Erzincan, G. Antep, Aksaray.Cephanelikler: Erciyes, Hasandağı, Ağn, Nemrut, Toros, İstanbulda Anadolu kavağı,

Cenevizliler Kalesi, Sürmene Manastın.Mehmet Ali Ağca, İsa Armağan gibi Niğde Aksaray'a geldi. Akimeskop (?) Kooperatifinde

bekledi Nevşehir'de pasaportu hazırlanana kadar.İki grup var: l)Vurucu grup. 2)İdeolıjik gruplar içine girerek yönlendirme ve kışkırtma yapan

grup. Bunlardan ayn birde Çerkez grubu var. Diğer gruplara sızan kişiler Çerkezlerden seçiliyor. Bu gruptan ayrılan bir ihtiyar var. Havaalanını ve Kapalıçarşı baskmlanna kansan. Bu adamın çocuklanndan biri Etimesut'ta , diğer çocuğu da Kanlıca'da ölü olarak bulundu. Geride 7 çocuğu var. Onlar devreye girecekler. Kasımda , en geç 15 Ocak'a kadar dini grup vuracak.

(Bunlan şimdilik yazmasınlar, tekrar arayacağım.)HASAN YALÇIN'A (el yazması ile yazılmış)AHMET'İN TEHDİT TELEFONU 1 ARALIK 90 CUMARTESİAdının Ahmet olduğunu söyleyen bir şahıs Cumartesi günü öğleden sonra dergiye telefon

ederek, önce Doğu Perinçekle, sonra Hüseyin Karanlıkla konuşmak istediğini söylemiş, ikisinin de dergide olmadığı söylenince şu notu onlara ilet diyerek söyledikleri:

"Cihat paşa ile uğraşıyorsunuz. Uğraşmayın. Uğraşırsanız size de bir bomba gelir. Hani aşağıda buzdolabı paketleri var onun gibi bir şey geF^-epfei^havaya uçarsınız."

Notu alıp, aktaran. Duran ]f '0 £V

Hasan YALÇIN'a (El Yazması ile yazılmış)(Bu notları santralda görevli arkadaş almış. Arayan, önce Doğu'yu sormuş, yoksa Hüseyin

Karanlık'ı istemiş. O da bulunmayınca acele bir tempoyla yazdırmış. Jetonla aramış. Bitince sonra tekrar ararım demiş. Adın Ahmet, ya da Ali gibi kısa bir isimi olarak söyledi diyor. Beni ve bu konuyu biliyorlar demiş)

Page 18:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

İller: Maraş, Malatya, Erzincan, G. Antep, AksarayCephanelikler. Erciyes, Hasandağı, Ağrı, Nemrut, Toros, İstanbul'da Anadolu Kavağı,

Cenevizliler Kalesi, Sürmene ManastınMehmet Ali Ağca, İsa Armağan gibi Niğde Aksaray'a geldi. Akimeskop (?) kooperatifinde

bekledi Nevşehir'de pasaportu hazırlanana kadar.İki grup var: 1) Vurucu Grup, 2) İdeolojik gruplar içine girerek yönlendirme ve kışkırtma yapan

grup. Bunlardan ayn olarak bir de Çerkez grubu var. Diğer gruplara sızan kişiler Çerkezlerden seçiliyor. Bu gruptan ayrılan bir ihtiyar var. Havaalanı ve Kapalıçarşı baskınlanna kansan. Bu adamın çocuklanndan biri Etimesgut'ta, diğer çocuğu da Kanlıca'da ölü olarak bulundu. Geride 7 çocuğu var. Onlar devreye girecekler. Kasımda en geç 15 Ocak'a kadar dini grup vuracak, (bunlan şimdilik yazmasınlar, tekrar arayacağım)

l'den 21'e kadar numaralandırılan 1 Aralık 2001 ile başlayıp mümkün görülmektedir ile biten doküman incelendiğinde;

"11 Aradık 2001. Saat 18.30-19.00" ile başlayan 1 sayfalık doküman içeriğinde, Jandarma Kıdemli Albay Ali Dikmen- Söz konusu telefon numarasında bu isimde bir şahsın bulunmadığı, Jandarma Kıdemli Albay Mürsel Özer- BU kişi hakkında bazı iddialann yer aldığı ihbar mektubu ile ilgili kendisiyle görüşmek üzere telefonla randevu istendiği, Jandarma Kıdemli Albay Yaşar Karaoğlu-Aynı ihbar konusu ile ilgili kendisiyle görüşmek için telefonla randevu istendiği, daha sonra kendisinin aradığı ve ihbar ile ilgili görüşmeye gerek duymadığım belirttiği,

"Cem Ersever' in ekibinde yer alan halen yurtdışında bir ülkede yaşayan eski JİTEM görevlisi Batılı bir araştırmacıya anlatır. Yaz 1997" ile başlayan 3 sayfalık doküman içeriğinde, Afganistan' da üretilen baz morfinin eroine dönüştürülerek Avrupa' ya taşındığı iki güzergah' m bulunduğu, bunlann;

MİT-Ordu-Kontrgerilla-Ülkücü Mafya: Trafiğin %30' unu elinde bulundurdukları, mali Mersin limanmdan gemiler ile taşıdıkları, İran ve Türkiye' nin Güneydoğu' sundaki laboratuarlar ile diğer ağlarda yakalanan ve yine uyuşturucu savaşını finanse etmek için tekrar satılan uyuşturucuların kaynak olduğu, Güneydoğu' da Mit ve Kontrgerillayla bağlantılı İsmail Kılıç ile Özel Tim Şefi Hayri Tezcan' m, İstanbul' da çetin Haspiren' in, Amsterdam' da Cuma Ali Karakoyunluoğlu' nun bu konuda koordinatör olduklan,

PKK-Suriye İstihbaratı-Hizbullah-İran: Trafiğin %70' ini yönettiği, tamamen deniz yolunu kullandıklan, Mersin ya da Lübnan' m Mina kentim kullandıklan, uyuşturucuyu Avrupa' da görevlilerine yüklü miktarlarda para ödeyerek kontrol altına aldıklan limanlara götürdükleri,

KİLİT İSİMLER başlığı altında; Türk Ordusu ve Mit de dahil olmak üzere bütün uyuşturucu sektörlerinin işbirliği içinde bulundukları, İran' da Said Mosani' nin sınır güçlerini, Osman Öcalan' m PKK' ın İran' daki trafiğini kontrol ettiği, Deryus kod Ahmed Vahidi' nin Hizbullah' ı, Ahmed Falahian' m İran' daki trafiği, Mecid Kemal' m laboratuarlan kontrol altında tuttuğu, Kıbns koordinatörünün Albert kod Abdullah, Suriye' de ise Mustafa Hayr' m olduğu, LABORATUVAR VE DJp>«ARIM^YERLERİ başlığı altında; Abdullah Kar koordinesinde Urumiye yakınlannda Jp%lage' dötfjŞ^eyni Okuluna komşu bir

çiftliğin PKK' m elinde en büyük laboratuar olduğu, ikincisinin Serdar koordinesinde Urumiye yakınlarındaki Zive' deki bir kurt mülteci kampında olduğu, Şevki koordinesinde serbest kentinde bir depo bulunduğu, Rıza, Derya ve Kudüs otellerinin depo olabileceği, Nirveda PKK kampında bir deponun olduğu, İran Ordusu' nun üssü Şehit Mustafa Pastar' da da bir deponun bulunduğu,

"Bu öyle bir proje ki bir dini cemaati camiaya, bir okulu dünyaya taşıyor" ile başlayan 6 sayfalık dokümanda, uluslar arası faaliyet gösteren çeşitli eğitim kurumlan ile ilgili bilgiler ile Türkiye açısından yapılan değerlendirme sonuçlannın yer aldığı ifadelerin bulunduğu,

"Bakan danışmanın verdiği bilgiler(23 Mayıs 2000)" ile başlayan, 2 sayfalık dokümanda, Ahmet Taner KIŞLALI ve Uğur MUMCU olaylarının Amerika ve İsrail' in bir operasyonu olduğu ve bundan en çok yarar sağlayanlann bunların olduklan, Emniyet içinde ve Mehmet EYMÜR yanlılarının İran üzerindeki kuşkulann azalması için işi sulandırdıktan, Irak ile ilgili çeşitli stratejiler geliştirerek İran' m bölgedeki etkinliğini artırdıklan, İran' m bu bağlamda Türkiye ile paralel olmadığı, Türkiye, Amerika ve İsrail' in gizli olarak yürüttükleri çalışmalar neticesinde Güneydoğu' da petrol ve doğalgaz rezervleri bulunduğu, bu

Page 19:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

planlann İsrail' in elinde olduğu, esas katillerin İran' la bağlantılı olarak bilindiği, işin içinde Eymür grubunun olduğu, ABD Ermenistan ilişkileri gibi bilgilerin bulunduğu,

"Gazi Erçel, Bilderberg toplantılanna üç kez katılarak. Bu toplantılar konusunda Türkiye rekoru kırdı" ile başlayan 3 sayfalık doküman içeriğinde, Merkez Bankasının uyuşturucu parasının aklanması ve transfer edilmesinde önemli bir unsur olduğu, Rüşdü Sadaçoğlu, Gazi Erçel ve Şükrü Karahasanoğlu' nun hortumculann teorik ve uygulayacı üç babası olduğu, Akın Güngör ile Şükrü Karaçam' m ajan bankacılar olduğu, Gazi Erçel' in giden hükümetlere rağmen hala görevine devam ettiği şeklinde bilgiler ile Gazi Erçel hakkında gündeme gelen gelmeyen iddilar ve Merkez Bankası Niçin Kuruldu? Şeklinde açıklamalann yer aldığı,

"Hazarfen 6 Nisan 2001" ile başlayan 2 sayfalık doküman içeriğinde, Yekta Güngör Özden, Çevik Bir ve Rıdvan Budak' m CIA ile ilişkili oldukları, 25 Ocak 2001 CIA istihbarat notu başlığında, Rıdvan Budak' m ABD ve AB yönelişi olarak değerlendirüen görüşme notları, devamında ABD' nin amacının Ordu' yu darbeye zorlamak olduğu, bu konuda ABD' nin bazı stratejilerinin belirtildiği,

"2.MİT RAPORU" el yazması başlıklı 4 sayfalık doküman içeriğinde, EGM Mehmet AĞAR' a bağlı, EGM Müşaviri Korkut EKEN' in sevk ve idaresinde genellikle eski ülkücülerden müteşekkil, sözde PKK ve Dev Sol' la mücadele etmek amacıyla bir suç ekibinin kurulduğu, bu suç ekibinde Abdullah ÇATLI, Haluk KIRCI, Abdurrahman BUĞDAY, Sami HOŞTAN, Sedat PEKER, Mehmet GÖZEN, Ali YASAK' un bulunduğu ve bu kişilere ait bazı bilgilerin yazıldığı, Askar Simitko, Lazım Esmaeili ve Tarık ÜMİT olaylarının bu grup tarafından gerçekleştirilen ancak faili meçhul olaylar olduğu, bu olayın uyuşturucu ticaretindeki anlaşmazlık nedeniyle gerçekleştirildiği, neticesinde 1 milyon dolar para aldıkları, devamında Tarık ÜMİT olayının belirtildiği, EGM Mehmet AĞAR' a bağlı özel ekibin, çoğunluğu kaçakçılardan oluşan 50 kişilik bir liste hazırladığı, bu listedeki kişilerden toplam 30-40 milyon doları bulan miktarda para alındığı, bu paraların Korkut EKEN tarafından paylaştırıldığı, Tarık ÜMİT' in bu ekibin işlerini bildiği, bunları zaman zaman dillendirdiği, arası çok iyi olduğu Korkut EKEN ile arasanmm açılmasından sonra Korkut EKEN tarafından tehdit edildiği, Abdullah ÇATLI ve ekibinin Tarık ÜMİT' i öldürmek üzere araştırmalar yaptıkları,

Page 20:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

baskılar sonucu serbest bırakıldıkları, neticede bu eylemlerin devlet üniformasının koruması altında yürütülen uyuşturucu kaçakçılığı, çok büyük meblağlardaki çıkar ilişkileri ve cinayetler zincirinin bir halkası olduğu, önlenmemesi halinde bu ekibin gelecekte siyasi cinayetlere de tevessül etmesinin mümkün olacağı, şeklinde bilgiler bulunan doküman, (bu raporun MİT e ait olmadığı belirüilmiştir)

l'den 3'e kadar numaralandırılan Washington ve Newyork'ta ki Türk elçiliğine giderek ibaresi ile başlayıp 1 yıllık eğitim dönemi bittiğinde ile biten dokümanincelendiğinde;

2. Sayfasının üstünde el yazması Fuat Kozluklu 33 11 Windom Circle APT 3200 Alexandria Virginia 223... yazan Fethullah Gülen ve Zaman gazetesinin ABD'de ki faaliyetlerini içerir istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen yazı,

l'den 73'e kadar numaralandırılan sponsor ile başlayıp Cevdet Saral 1. Sınıf Emniyet Müdürü İl Emniyet Müdürü ile biten doküman incelendiğinde;

5. Sayfa: 18.12.1997 Yalova tarihli Arif Ekim tarafından Feyza Perinçek'e hitaben yazılmış, 17.01.1997 akşamı YEKÇEV tarafından verilen yemekte dağıtılan broşür ve Gülerce kardeşler şeklinde belirtilen şahıslar hakkında istihbarat nitelikli olduğu değerlendirilen doküman,

27 Ekim saat:00.50 ile başlayıp iyi akşamlar ile biten doküman incelendiğinde;

Üstünde el yazması 27 ekim yazan içeriğinde; Adam ve Hava şeklinde karşılıklı konuşma formatında yazılmış, Rusya Moskova'dan operasyondan geldiğini belirten bir şahsın, bazı milletvekillerini istifa ettirdiklerini ve bunlarm hepsinin İşçi Partisine katılacağını belirterek, bu durumu Doğu'ya bildirilmesini isteyen bir sayfa doküman,

l'den 2'ye kadar numaralandırılan Sayın Emin GÜRSES'in dikkatine ile başlayıp, 0 216 33621 78 numara ile biten doküman incelendiğinde;

Bilgisayar çıktısı " Sayın Emin GÜRSES'in dikkatine" ile başlayan 10 (on) farklı şahsın isimleri altlarında Üniversite ve bölüm isimleri ve cep telefon numaralan,

l'den 15'e kadar numaralandırılan Ülke tehlikede bunları durdurun ile başlayıp Bşçvş. Muharrem Keskin ile biten doküman incelendiğinde;

Üst kısmında el yazması Hasan Celal Güzel'in provovakasyon yazan, "ÜLKE TEHLİKEDE BUNLARI DURDURUNUZ" başlığı ile başlayan, başlangıçta Alevilik söylemlerinin hoşuna gitmesi nedeniyle aralanna katıldığı grubun gerçekte Alevilikle alakalannın olmadığını ve Alevi söylemlerini kullanarak farklı amaçlar peşinde olduklannı anladığını, hedeflerinde vatansever insanlar ile ülke idaresi olduğunu, bu grubun bazı üst düzey generallerin de katıldığı Mayıs 1997' de yapmış olduğu gizli bir toplantıda almış olduğu kararlan Ülke ve Devleti tehlikeye atacaklan düşüncesiyle deşifre etmeyi kendisine bir görev kabul ettiğini, toplantıda çıkan kararlann ise;

Türklerin üstün bir Ulus olduğu safsatasının yıkm

Atatürk' ün alevi kürt köylerini katletti gibi sözleri durdurun, Atatürk' ten başka kullanılacak neyimiz var.

Güneydoğuda bizimkiler postu deldirmesin, buna yönelik önlemler alın. Tayin dairesi mutlaka elimizde olmalı. Cepheye bizden olmayan o namussuzlan sürün.

Kürt konusunda öne çıkmayın, ordu alevi köy^çp^, boşaltı yor, devlet zulüm yapıyor deniliyormuş, bize aydın insan lazım bırak g^bersinler.

Page 21:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Alevi olmayana hiçbir zaman tam güvenmeyeceksin, alevi olmayan herkesin anti laik olma ihtimali uzun vadede de olsa olabilir.

Dincilerin çok kızdığı ÇEVİK PAŞA ve DOĞU AKTULGA' da dahil, bu adamların milliyetçilik duygusu sokaktaki adamınki kadar fanatik, dinlediğin zaman Faşist zannediyorsun asla güvenmeyecek ama kullanacaksın.

Ordunun müdahalesini sağlamak için, orduda ve sivil toplumda etnik ve irticai faaliyetleri seyredin, yer yer körükleyim

Ordudan altı ayda bir adam atarak, yarın darbe yapma gerekçenizi ortadan kaldırmayın, bırakın, tehlikeyi müdahale boyutunda büyütün.

Herkes ne pahasına olursa olsun kendini gizlesin. Birliklerde bilinen ve deşifre olan varsa vitrin yapılsın, kendi söylemlerimizi seslendirsin.

Her yerde irtica var kampanyası başlatılsın. Sadece eşi kapalı olan, namaz kılan değil, sağcı, milliyetçi, yarın irticaya kaçması veya size engel olması muhtemel herkesi yazın, ilgili mercilere şikâyet edin, onların adına dinci dergiler, gazeteler gönderin, akrabalarının adını öğrenin, onların isimleriyle başlarını belaya sokacak mektuplar, kartlar gönderin.

Alevi olan birlik komutanları, yoksa Laikleri sıkıştırın, çokça eğlence düzenleyin, dansöz ve içkiyi zorlayın.

Din ve milliyetçilik duygusunu zayıflatan yolların neler olduğu açık bunlankullanın.

Okullarda öğrencilerin kız arkadaşlıklarını teşvik edin, yapabiliyorsanız, Osmanlı hayranlığını kırın. Cinsel konularda sınırlan zorlayın, çünkü bu konu insan zaafının başında gelir.

Şeklinde olduğunun, devamında "VE GİZLİ TOPLANTIDA KONUŞMA NOTLARI!" başlığı altında Genel Kurmay Harekât Başkanı Korgeneral Çetin DOĞAN ile K.K.K.' lığı Eğt. ve Ok. D.Bşk.Tuğg. Volkan KAPLAMA arasında geçen;

Çetin DOĞAN'm, Türkiye'nin idaresi ordunun kontrolünde değil, darbe yapmayacağını yemin eden bir ordunun etkisi ne kadar olabilir, Tansu ÇİLLER şu anda dini söylemleriyle rol yapıyor da olabilir, ciddi de olabilir çünkü geberesi kadın Sünni, Mesut YILMAZ için de aynı şey geçerli, irtica tehlikesi iyice büyüsün, din bizim için zararlıdır, TÜRKLERİN ÜSTÜN BİR ULUS OLDUĞU SAFSATASINI YIKIN, hanımlannız dekolte giysin diğerlerinin hanımlannı açık giymeye teşvik etsin, ÇEVİK PAŞA' NIN YERİNE BİZDEN AKILLI BİRİ OLSAYDI, KARADAYI SÜNEPESİNİN DAHA VERİMLİ OLMASINI SAĞLARDIK, Arkadaşlar çok çalışsın Bizim olmayan bu devlet mutlaka bizim olacaktır, Biz Türkiye'de İslam ile bağlantılı görülen ama bu dini tamamen değiştirecek bir Türkiye Aleviliği yaratmak zorundayız,

Şeklinde beyanlannm olduğu konuşma metni, devamında "VE AYNI GÜNLERDE BİR BAŞKA TOPLANTI" başlıklı K.K.K.' lığı Eğt. ve Ok. D.Bşk.Tuğg. Volkan KAPLAMA ile aynı dairede çalışan Kurmay Albay Turgay TEKMEN arasında geçen;

Volkan KAPLAMA' nın gerçek laiklik ancak alevi toplumda gerçekleşir, aptal komutanlar, her gün güdeme gelerek ülkedeki şeriatçı birikimi azaltarak bir müdahalenin önünü kesiyorlar, Doğu Paşa da ayrı görüşte, şeklinde^beyanlan ile birçok üst düzey komutanın durumunu belirtir beyanlannm bulunduğ^Kû|mşma:^etni, devamında "VE YİNE TOPLANTIDAN ÇIKAN PRENSİP KARARLAR^ feaşlıklı,

ı f* *7/̂ s O t

1619li » -* î-y

^w^y_#- ^-----------------f

Page 22:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Alevilik bu ülkede bir gurur kaynağı olana kadar, yani memleketi avucumuzaalana kadar herkes kendisini gizleyecek............... "Fisunoğlu, bana korgeneral iken, 'ben karımıoynata zıplata bu noktaya geldim' demişti. Bizim için de ölçü bu olmalıdır"

Deşifre olmuş aleviler... Sevgi desinler insanlık desinler ama ülke için oynadığımız belli etmesinler.

Alevi dışında hiç kimse ateist olsa bile güvenilmeyecek...

Hal hatır soranlara, "Allah' a şükür" densin. Bizi dinci sansınlar...

PKK'ya karşı savaşanlara el altından şu mesajı gönderin, "sakın ha ölmeyin, bırakın Atatürkçü olsa da sunniler ölsün"

Herkes, çalıştığı yerde irtica var yaygarası koparsın... irtica kokusu olan mektuplar iş adreslerine postalansın...

Şeklinde olduğunun, bu yazılar ekinde; 1 sayfa orgeneral Doğu AKTULGA' ya bağlı olduğu değerlendirilen birimler şeması, 1 sayfa istihbarat birimleri şeması, 1 sayfa Kara Harp Okulu şeması, 1 sayfa Kara Harp Okulu şeması, 1 sayfa 9 Şubat 1996 Saat:20.30' da Ankara' da yapılan toplantıya katılım listesi, 1 sayfa Kara Kuvvetleri Komutanlığı Mezhepçi Yapılanma şeması, 1 sayfa K.K Destek Komutanlığı, 1 sayfa Kara Kuvvetleri Komutanlığı Mezhepçi Yapılanma şeması, 1 sayfa Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda Mezhepçi Yapılanma ve DHKP/C ile irtibatlı subaylar şeması, 1 sayfa 1 Mayıs gibi aşın sol örgütlerin aktif yer aldığı olaylara katılan Astsubaylar şeması, 1 sayfa Eskişehir şemasını içeren doküman,

1 'den 3'e kadar numaralandırılan Saat:20.55 ile başlayıp iyi akşamlar ile biten doküman incelendiğinde;

1. Sayfasında: Üstünde el yazması 26 ekim 2002 yazan

Saat 20.55 te ismini belirtmeyen bir bayanın Doğu PERİNÇEK' le görüşmek istediğini, ancak telefonu açan sekreterin:

— Genel Başkanımız şu anda yok dediği,

Bayanın, konunun önemli olduğu Samsun'dan aradığını emekli Tarih öğretmeni olduğunu ve 21.05 te Doğu PERİNÇEK' i çok önemli birisinin arayacağını söyleyip telefonu kapattığı, bu bayanın daha sonra 21.20 de tekrar aradığı Doğu PERİNÇEK' le görüşmek istediğini, sekreterin ise:

— Kendisinin biraz önce yine aradığını genel başkanın olmadığını söylediği, bayanın 21.05 te başkanı çok önemli birisinin arayacağını söylemesi üzerine, sekreterin tabi arasın ama saatin 21.25 olduğunu ama kimsenin aramadığını, söylemesi üzerine bayanın; Doğu bey kendisini destekleyenleri açıkça söylemesin. Ben de eski 68'lilerdenim sakın yanlış anlamayın, kendisini destekleyen grubuz biz dediği,

İsmi Hava olan sekreter ise:

—Nasıl yani kişilerden mi kurumdan mı bahsetmesin dediği, Bayanın

ise; siz bu kadar söyleyin kendisi anlar dediği,

Bu konuşma üzerine sekreterin, bayanın bahsettiği kişinin telefonunu istemesi üzerine, bayanın Samsun kod numaralı 233 34 66 numaralı kendisine ait telefon numarasını vermiş olup, Doğu beyle önemli birisinin görüşeceğimt^^sm^ki İstanbul mitingine çok

/ * <*\

Page 23:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

önemli kişilerin katılacağını, buradan bir grup olarak kendilerinin de katılacağını, iyi akşamlar deyip telefonu kapatmıştır.

Bu konuşmadan bir iki dakika sonra erkek bir şahıs arayıp, sekretere yarım saat önce telefona erkek birisinin baktığı konusun da soru sorup, sekreterinin Doğu PERİNÇEK'le görüşmek istediğini, ancak görüştürülmediğini, sekreterin(Hava) ise telefonlara kendisinin baktığını, kendisi işi bıraktığı zaman erkek arkadaşların telefona baktığını söylemiştir. Telefondaki şahıs Doğu PERİNÇEK'in Ankara'ya ulaştığı konusunda soru sorup, sekreterin ise Ankara'ya gelmek üzere olduğunu söylediği, şahsın ise Doğu PERİNÇEK'i aradığında Afyon'da olduğunu söylemiştir. Arabasının ne marka olduğunu hızlı mı diye sorduğu, sekreterin ise Şavrole demesi üzerine

Adam - Şimdiki arabalar teneke gibi. Kızım ben Milli Birlik komitesi komutanlarındanım. General. Doğu'ya da böyle söylersen bilir. Abiniz, babanız, komutamnızım. Ben taaaa TİP döneminde Behice Boran dönemlerinden partiyi bilirim. Sizin yaşınız küçük belki o dönemleri bilmezsiniz. İsminiz ne kızım.

Hava - Hava Baran

Adam - Aaaaa benim kızımın adı da Hava. Sekreterim sizinle niye görüşmemiş. Ben Doğu'nun parti mitinglerini yakından takip ediyorum. Van, İzmir, Muğla, Denizli mitinglerine askeriyeden komutanlıklara, gerekli yerlere emirler verdim. Mitinglere sivil elbiseyle katılım sağlıyorum.

Van mitinginde doğu birliklerine talimat verdik büyük bir katılım oldu bizden. Mitinge katılanlara daha sonra 15'er günlük izin verdireceğim.Denizli çıkışında çay içirmeden göndermeyin dedim içmişler mi acaba?

Kızım beni tanıman için söylüyorum Harp Akademileri Okulunda ikinci Atatürk işte aramızda yetişiyor derlerdi. İkinci Atatürk diye lakap takarlardı. Böyle söylersen Doğu kim olduğumu bilir. Milli Güvenlik Akademisinde hocalık yaptım. Ulusal Devrim söylemlerimize ulaşmamız lazım. Operasyonları da bak başlattık. İstanbul barosundaki olay. Değerli birkaç kişiden biriyim.

Doğu emir versin beni siz ve Doğu'dan başka kimse aramasın. Telefonumu da size bırakacam. Siz istemeden bırakacam. Doğu'ya da siz istemeden bıraktığımı söyleyin mutlaka. Mitinglere katılın emrini veren komutanmış deyin. İstanbul'da da komutanlıklara emir verdim mitinge sivil katılım sağlayacaklar. Doğu'ya da bizi çok iyi bilen 27 Mayıs çekirdeklerinden derseniz iyi tanır. Çekirdek kelimesini özellikle kullanıyorum. Haa Doğu konuşmalarında silahlı kuvvetlerden bahsetmesin iyi olmaz. Dışımızda birsürü düşman kuvvetler var. Partimizi şimdi meclise sokacağız daha Sonraki planımız da Türkiye'yi erken seçime götürüp partiyi tek başına iktidar yapmak. Bu olacak. Aslında telefonlar dinleniyordur bunları konuşmak yanlış ama,

Seçimlerden sonra sizi ve Doğu'yu makamıma çağırıp brifing vereceğim. Madem sekretersin Partiyi daha düzenli, daha tertipli asker gibi nasıl yaparız onları anlatacağım. Tabi size yazılı tavsiyelerde bulunacağım. Yazılı yalnız. Bu anlattıklarımı yarın Doğu'ya anlat, yalnız o büyük odada değil, sizin arka tarafta küçük bir odanız var ya orada oturup anlat. Ben sizin orayı biliyorum. Bak saklamanıza gerek yok ki, bizim kimseden korkacak bir şeyimiz yok. Herkese Doğu'nun telefonlarım verebilirsiniz.

Hava - Peki efendim başkanıma aktaracağım.Adam - Partinin iktidar olacağının ve benim konuşmamın doğruluğunu daha sonra

göreceksin. 29 Ekim de Doğu'ya önemli sinyaller gelecek. Her tarafa hazırolun emrimi

verdim ikinci emrimi bekliyorlar. İkinci emrimden sonra partiye karşı önemli yönelişler olacak.Adam - Hanım kızım nerelisin? Hava - Nevşehir/Kozaklı Adam - Oooo çok iyi bilirim. Güzel. Hava - Efendim siz?

Page 24:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Adam - Ben Erzurumlu Dadaşlardanım. Haa bu dadaşlığın ayrı bir anlamı var. Doğu dadaşlığın ne demek olduğunu iyi bilir.

Hava - Tamam başkanıma ileteceğim.Adam - Haa ben telefonumu size bırakayım. Ancak Doğu ve sizden başka kimse

aramasın. İlk verdiğim kapalı olursa ikinci bir tel bırakacağım. 0533/276 02 00 bu ne demek biliyor musun? Telefon numarası özel. 27 (27 Mayısın) 6 (Ankara'nın plakası), 2(2. önemli adanı demek), 00'da (gizlilik anlamına gelir). Diğer telefonumu da veriyorum 0535/276 05 05 öncelikle bu telefondan arayın.

Hava - Başkanımla görüşmek istiyorsanız ben size bir cep telefonu bırakayım oradan ulaşabilirsiniz.

Adam - Yok yok. Ben Doğu'ya ulaşmak istesem bak 533 223 70 12 telefondan ararım. Ben buraya mesaj bıraktırabilirim. Arkadaşlarınız bunu anlamayabilirler. Bak ben aramak zorunda kaldım. Telefonlar dinleniyordur ben öyle uzun uzun konuştum. Haaa ben bazen partiye üye olacak adam gönderebilirim. Sizi görsünler siz onların resimlerini alıp üye kartmı doldurun eline verin gitsin.

Hava - tabi olurAdam - Peki Hanım kızım iyi akşamlar., şeklinde ibarelere bulunan doküman,

l'den 49'a kadar numaralandırılan Gündüz KÖSEMEN ile başlayıp, Turgay ARTAN ile biten telefon fihristi fotokopisi incelendiğinde;

İçeriğinde çok sayıda isim ve telefon numaralan; 15 nolu sayfasında: Doğu Perinçek Cep: 0 532 313 24 18 Ev: 288 17 99 0 312 244 12 94 Parti: 251 99 10 0 312 219 74 86 28 Nolu sayfada: Adnan Ağca (Mehmet Ali Ağcanın .. .Malatya) 0 422 324 04 50 0 392 851 08 51 ibareleri bulunan el yazması doküman,

l'den 10'a kadar numaralandırılan Başbuğdan mektup var ile başlayıp, para kazanıyor ile biten doküman incelendiğinde;

"Başbuğ'dan Mektup Var" başlığı altında bilgisayar yazısı,İçeriğinde; Alparslan TÜRKEŞ'in 26.7.1983 tarihinde GATA'de tedavi görürken yazdığı

mektup olduğu belirtilen mektubun el yazması fotoğrafının bulunduğu, mektubun içeriğinde baş harfleri verilen bazı şahıslar ve MİT hakkında değerlendirmeler yapıldığı, mektupta geçen "...Devlet Bahçeli MİT'tendir. Arkadaşlarınız MİT'den uzak olmalı bunlara hiç itimat etmemelidir..." ibaresi ile ilgili değerlendirmeler yapıldığı, devamında "Kırmız Kitapçıktaki Ülkücü Hareket" başlığı altında 4 Kasım 1997 tarihinde Hürriyet Gazetesinden alındığı belirtilen yazı,

9.Sayfasmda, "Mao'cu-Türkçü-Tarikatçı-Kemalist ittifakı" Başlığı altında içeriğinde".. .Ergenekon yine yanlış ellerde...Ergenekon Operasyon timinin başında başbakanlık danışmanlığı da yapan meşhur bir istihbaratçı var... .Ergenekon'un siyasi kanadı ise Mao'cu-Türkçü-Tarikatçı kimliklerine bürünen kesimlerin birbirlerine tutkallanması tavsayınca kendisi daha net ortaya çıkacak....Yeni Ergenekon'un Tarihçesi önce Yeni Hayat ve aydınlık sayfalannı birbirlerine açarak^riaşmaya başladı. Son safhadavanlannfl Ayprhavpnn'Hnn «rnfpcnrlıiV nm/nı-ılı V o A i r i «îS^-Mİıi HsıtJ^ R A ^' j aldllar Fİkİr

Albay Hüseyin

1622 (i „ . Ui„ J ) * k

V * ! 4 V j f

mümtaz. Mümtaz Yeni Mesaj'da ki köşesinde şöyle buyuruyor " Aynı TBMM hükümetinin Kurtuluş Savaşı esnasında Kuvayi Milliyeyi canlandırmak için Anadolu'ya gönderdiği irşad heyetleri gibi... Yeni Mesaj-Meltem TV ekibine, Yeni hayat'a, aydmlıkçılara, Hürriyetten Mümtaz Soysal, Cumhuriyetten Erol Manisalı'ya ve açıktan olmasa da -askere- büyük görev düşüyor...,Ergenekon'un alfabesi Ergenekon'un dayandığı ana tezler; ulusal bağımsızlık, IMF karşıtlığı (hatta AB muhalifliği) Anti-amerikancılık, Amerika'nın dışladığı bir Avrasya Stratejisi, Yeniden Kuvayi Milliye Hareketi...çerçevesindedir. Atatürkçü Düşünce Dernekleri ve eski Marksist organizasyonlarla içli dışlı çalışan bu grup, kimi zamanda Aleviliği yalnızca bir kültür olarak yutturmaya çabalayan "ateist ama mezhepçi" bazı derneklerle de işbirliği yürütmektedir" ibareleri bulunan doküman,

Page 25:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

10. sayfasında: "...Ergün POYRAZ Gündemdeki Tayyip Erdoğan kasetini ve geçen seneki Fethullah Gülen kasetini güzide medyamıza pazarlayan kaset bezirganı. Klasik bir istihbarat ayakçısı. Gazeteci Tuncay Özkan bu arkadaşımızı sosyal demokrat sanıyormuş..." şeklinde ibareler bulunan doküman,

l'den 3'e kadar numaralandırılmış, Kuzey ırak üzerine düşünceler ile başlayıp Bayram YURTÇİÇEK ibaresi ile biten doküman incelendiğinde;

Kuzey Irak üzerine düşünceler başlığı ile başlayan ve bayram YURTÇİÇEK ibaresi ile son bulan, Bayram YURTÇİÇEK tarafından İP"ne yazıldığı değerlendirilen, zamanı belli olamayan, Kuzey Irak ve Kuzey Irak hakkında öneriler içeren ve " Bunlar fazla işlenmiş, tartışılmış fikirler değildir. İki üç nokta dışında pek yeni bir şeyde yoktur. Ama parti önderliğinin bu meseleyi etraflıca tartışıp Türkiye'nin ve Cumhuriyet kuvvetlerinin önüne bir Kuzey Irak projesi oluşturup koymalıdır. Saygılarımla" ibaresi ile biten doküman,

ÖRGÜTSEL NİTELİKLİ DOKÜMANLAR

l'den 2'ye kadar numaralandırılan Ekinde 18 adet Anadolu takvimi yaprağı bulunan örtülü fundamentalist faaliyetler ibaresi ile başlayıp saygılarımızla 11 Şubat 2000 ile biten doküman incelendiğinde,

İçeriğinde;

ÖRTÜLÜ FUNDAMENTALİST FAALİYETLER

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinden itibaren tarihsel zaman akışı içinde günümüze değin, mevcut rejim karşıtı fundamentalist faaliyetler süregelmiştir. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş yıllarından günümüze varlığını korumakla kalmayıp süreç içinde geniş halk kitlelerini içine almayı başaran fundamentalist çabalar, her alanda kendisini göstermeye devam etmektedir.

Dünya insanlığının yepyeni arayışlara yöneldiği 21. yüzyıl kaçınılmaz olarak bir önceki yüzyılda ekilen düşünce tohumlarının yeşerdiği yüzyıl olacağı gerçeği gözden kaçmılamaz. Bu nedenle fundamentalizmin için demokratik, laik, hukuk düzeni özenle belirlenmiş bir hedef durumundadır.

EK' de bilgilerinize sunulan "takvim" fundamentalist çabaların her alanda yürüttüğü sinsi faaliyetlere örnektir.

Düzenlenmesi "Adım Ajans", baskısı "Dergah Ofset" tarafından hazırlanan 2000 yılı takvim fundamentalist çevrelerce halka "hediye" olarak dağıtılmaktadır.

Köşe başındaki bir simitçiyi bile ulusal çıkarlara karşı en etkin ve güçlü unsur olarak fışleyebilen, halkın parasıyla yaşam sürdüren MİT' in uzman raportör kadroları özellikle 1940Tı yıllardan günümüze değin ne yazık ki, gözler önünde olup biten bölücü/yıkıcı hiçbir faaliyetin kaynağını ve uzantılarını tespit etmeyi başaramamış, her defasında alevler tüm ülkeyi sardıktan sonra, yangın söndürülmeye çalışılmıştır.

Mevcut rejimi ortadan kaldırıp yerine fundamentalist bir yönetim kurma amaçlı kökten dinci akımlar, ülkenin siyasi yapısını, ekonomi ve kültürünü yüzde elli oranında ele geçirmiştir. Öyle ki; sportif ve kültürel faaliyetler dahi fundamentalist çevrelerce finanse edilir olmuştur. Oysaki aynı fundamentalist çevreler daha dün "Futbol günahtır" diyorlardı! Türkiye, geçmiş yıllarda PKK terörüne son verebilmek için, ulusal anlamda insan ve ekonomik kaynak yitirmiştir. Gelecekte de fundamentalizmin üstesinden gelebilmek adma, yine insan ve ekonomik kaynak yitirmek zorunda kalmamalıdır.

Page 26:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Bir ülke mevcut kaynaklarını geliştirme adına değil de mevcudiyetini koruyabilme adma tüketir hale getirilmiş ise; o ülkenin varlığını sonsuza değin koruyabilesi olası değildir. Çünkü hiçbir kaynak bitimsiz değildir.

Bilgilerinize...

Saygılarımızla

11. Şubat.2000

Şeklinde bilgiler bulunan ve ekinde Anadolu takvimine ait 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-Şubat 2000 ve 24-25-26-27-28-29-30-31 ocak 2000 tarihlerine ait orijinal takvim yapraklar bulunan doküman,

1 'den 2'ye kadar numaralandırılan Korkmaz Yiğit, Semih Tufan GÜL ALT AY ilişkisi Akın Birdal, Mesut YILMAZ suikastı ile başlayıp Saygılarımızla biten döküm an incelendiğinde;

KORKMAZ YİĞİT, SEMİH TUFAN GÜRALTAY İLİŞKİSİ AKIN BİRDAL, MESUT YILMAZ SUİKASTI

"Görülen lüzum üzerine aşağıda ki negatif gelişme ivedilikli bilgilerinize sunulur... Akın Birdal suikastında halen tutuklu bulunan ve yargılandığı mahkeme tarafından hakkında mahkûmiyet karan verilen Semih Tufan Güraltay'm konu ile ilgili dosyası, temyiz edildiğinden halen "Yargıtay" sürecindedir. Semih Tufan Güraltay, avukatı ile Yiğit ailesi arasmda yapılan 250 bin dolarlık anlaşma dışında bir başka anlaşmadan söz etmekte ve Korkmaz Yiğit'in "temelde" aralarında ki bu anlaşma koşullarını yerine getirmemiş olmasından ötürü rahatsız olmuş ve Korkmaz Yiğit'e karşı cephe aldığı belirlenmiş.

Semih Tufan Güraltay, avukatının alacağını tahsil etmesi için yeğeni Necdet Ateş'i görevlendirmesinin altında yatan amacın Korkmaz Yiğit ile aralannda ki anlaşmayı son bir kez daha anımsatmak olduğunu ifade etmiştir. Semih Tufan Güraltay, Akın Birdal ile ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz suikastı için, Korkmaz Yiğit ile anlaştıklannı cezaevinde ki yakın çevresine ve idareden kendisine yakm gördüklerine ifade etmektedir. Güraltay'm kendilerine Korkmaz Yiğit tarafından Ümit Bavbek tarafından gönderildiğini ileri sürmektedir.

Semih Tufan GÜRALTAY, İHD eski Genel Başkanı Akın BİRDAL suikastı sonrasında

yakalanmalarının ardından kendilerine destek olması ve paragöndermesi gereken Korkmaz YİĞİT' in sözünde durmadığını belirtmektedir. Korkmaz YİĞİT' in Genel Yayın Yönetmeni Ardan Zentürk ve K. Yiğit' in eşinin Semih Tufan Güraltay' m avukatı Naci Gürkan ile temasa geçerek 250 bin dolar olarak anlaşmalarının ardında yatan gerçeğin ise; Korkmaz Yiğit ile kendisini tanıştırıp ilişkiye geçmesini sağlayan kişinin avukatı Gürkan olması nedeniyle geliştiğini ileri sürmektedir.

Semih Tufan GÜRALTAY, bugüne değin sabırla susup beklediğim ancak daha fazla sessiz kalmasının içinde bulunduğu koşullan değiştirmeyeceği kanaatine sahip oyduğunu, Akın Birdal suikastı ile Mesut Yılmaz suikastı talimatını Korkmaz Yiğit' ten aldıklannı medya aracılığı ile kamuoyuna açıklayacağı gibi henüz "Yargıtay" sürecinde olan dava dosyasının da EK ifadeler vermek sureti ile davanın yeniden görülmesini sağlayacağını dile getirmektedir.

Özetle; Akın Birdal ve mesut Yılmaz suikastı için anlaşmalanna karşın korkmaz Yiğit' in hiçbir taahhüdünü yerine getirmediğini dile getiren Semih Tufan Güraltay, kendisi, arkadaşlan ve avukatının Yiğit tarafından kullanıldığını, ileri sürmektedir.

Semih Tufan GÜRALTAY' a "Akın Birdal Suikastını" anlatması için birçok gazeteci başvurmuştur. Bu gazeteciler ile Güraltay arasında geçen bir ilişki doğmuştur. Önümüzdeki günlerde

Bu suikastın ardından dönemin Başbakanı ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a yönelik bir suikast gerçekleştireceğini de anlatmaktadır. Ancak Akın Birdal suikastı

Page 27:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ülke çapında gelişen olaylar ve skandallara yol açan haberciliği ile dikkatleri çeken bir araştırmacı gazeteciye açıklamalar yapacağı belirlenmektedir.

Avrupa Birliği' ne aday ülke olarak kabul edilen Türkiye' de gelişen Akın Birdal' a yönelik gelişen suikast ülke içinde olduğu kadar Avrupa ülkeleri içinde "İnsan Haklan" ve Avrupa medyası açısından önem ifade etmektedir.

Saygılanmızla"

Şeklinde bilgiler bulunan doküman,

(1) adet sarı renkli naylon dosya içerisinde l'den 36'ya kadar numaralandırılan 1. sayfasında el yazması dergi, ulusal medya 2001, Cumhuriyet yazan doküman incelediğinde;

1. sayfada el yazması: -DERGİ, ULUSAL MEDYA 2001- CUMHURİYETyazısı,

2-18 sayfalar arası: Dergi Analiz & Proje İstanbul 22 Temmuz 2000 isimli örgütsel içerikli doküman,

Haftalık-Siyasi-Aktüel-Kültürel-Haber içerikli derginin projelendirme, yapılanma ve ulusal ölçekte etkin yayın yapabilmesini sağlayan temel unsur ve yöntemleri tespit ve işaret etmek amaçlı hazırlandığı belirtilen DERGİ ANALİZ&PROJE İSTANBUL 22 TEMMUZ 2000 isimli dokümanda; Yayınlanması düşünülen bir derginin dokümanda ifade edilen hususlar dikkate alınarak yayınlanması halinde başansızlık riski hemen hemen tümüyle ortadan kalkacağı ve Yayıncılığın, beyaz kâğıdın boyanarak satılması bir başka anlatımla -en büyük oyunlardan yalnızca birisi- olduğu belirtilmiştir.

19-32 sayfalar arası: Ulusal Medya 2001 İstanbul Aralık 2000 isimli örgütsel içerikli doküman,

"Günümüzde güç koşullarda yayın hayatını sürdürmekte olan Cumhuriyet; borç batağından kurtulabilmek için, düzenlenen ticari bir operasyon sonucu, iflâsa sürüklenen "Cumhuriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş."'ne ait olan Cumhuriyet gazetesi bir gecede kuruluveren "Yeni Gün A.Ş."nin malı olurken, "Cumhuriyef'in imtiyaz haklan da kurulan Cumhuriyet Vakfı'na devredilerek yasalarla dokunulmazlık zırhına büründürülerek günümüze değin yaşayabilmesi sağlanmıştır... Doğu Perinçek, kamuoyu oluşturmada grubu ve partisi için çıkış yollan ararken, Cumhuriyet gazetesinden yararlanmayı da içine alan bir proje geliştirmiştir. Bu projeye göre, televizyon desteğinden yoksun olan Cumhuriyet gazetesinin de ortak olacağı bir televizyon istasyonu (Ulusal Tv) kurulmalıdır. Böylece gazete-televizyon bütünleşmesi sağlanmış olacaktır. Ekonomik sorunlar içinde boğuşan ve gün geçtikçe tiraj kaybına uğrayan, ancak kamuoyunda ve sol çevrelerde saygınlığı olan Cumhuriyet Perinçek ve grubu tarafından ele geçirilmiş olacaktır...Cumhuriyet gazetesinin bitkisel yaşamdan sıynlıp ulusal ölçekte güçlü ve etkin bir güce sıçrayabilmesi, "Ulusal Yayın Organı" işlev ve misyonuna uygun hale gelebilmesi için; saplantılan olmayan, değişen koşullara uyum sağlayabilme ve öngörü yeteneğine sahip gerçek bir gazeteci portresinin iş başına getirilmesi gerekmektedir....Günümüz Türk medya sektöründe gazeteci kimliğine sahip medya patronu bulunmamaktadır. Tek bir kişi hariç. Dünya gazetesinin sahibi Nezih Demirkent.. .Demirkent, siyasi güç odaklannm destek olduğu büyük sermaye gruplan karşısında tek başına gazete çıkartmakta ve her geçen gün güçlenerek büyümeyi de başarabilmektedir. Bunun nedeni gerçek bir gazeteci oluşudur." Şeklinde ibareler bulunduğu görülmüştür.

33-36 sayfalar arası: Cumhuriyet Gazetesi Re/Organizasyon çalışması başlığıaltında

Cumhuriyet Gazetesi, Mevcut Durumu, Problemleri, Devri, çözüm önerileri gibi konular içeren Ulusal Medya 2001 isimli dokümanda; ^«»«r^.

Page 28:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Yöntem:

Amaç belirli ve nettir. Yönetim amaca uygun olarak programlanmış olup uygulama safhasına geçilmiştir.

Buna göre; Sayın Gürbüz Çapan'a yapılan öneri net ve anlaşılır olaraksoruldu:

Cumhuriyet Gazetesi 'Ulusal medya'mn merkez üssü olarak seçilmiştir, bu operasyon içinde yer almayı kabul ediyor musunuz?

Çapan: evet

Hisselerinizi parasız devretmeyi kabul ediyor musunuz?

Çapan: evet

Gereğinde para bularak desteğinizi sonuna değin sürdürmeyi kabul ediyormusunuz?

Çapan: Evet

Görüşme sonucu; sayın Gürbüz Çapan'm ulusal medya merkez üssü oluşumuna özveri ile katkıda bulunmada içtenlikli olduğu kesinlik kazanmıştır.

Gerek holding, kuruluş evraklan gerekse vakfın ve Yenigün A.Ş'nin ve aralannda yaptıklan sözleşmelerin birer kopyalan ile şimdiki mali durumu gösteriri raporlann birer kopyalan süratle alınmalıdır.

Page 29:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Şu an çalışanların tam listesi ( isim, soyad, görevi, aldığı net maaş tutarı) bir an önce çıkarılarak bize ulaştırılmalı

SONUÇ OLARAK

Bu girişim, bir mali operasyon değildir. Bu girişim mali olarak zora düşmüş bir yapının yeni parasal kaynak bularak düze çıkması olarak görülemez. Böylesi bir kavrayış geçmiş dönemde aynı yapıya aktarılan milyon dolarlar tarihini hiç bilmemek için hiç kavramamak olur. Operasyondaki mali kısım verilen siyasi kararın detayıdır.

Hiçbir detayın da esas amacı gölgelemesine izin verilemez. Kaldı ki sözü geçen rakamların tamamen istenilen düzeyi gelmekte yetersiz kalınacağı herkesin bilinenidir. ( O nedenledir ki gerek alış-veriş merkezi gerekse elektrik projesinden çıkarılabilecek ekstra gelirlerin aktarımı bahse konu olmuştur). Gerek ikinci bir gazetenin de yaratılması gerekse TV kanalının inşası vb.atılımlar içinde yeni kaynak ve güç birleştirmeleri uygulanacağı tabiidir.

Bu operasyonda tek amaç Cumhuriyet Gazetesi'ni Cumhuriyet'in sesi haline getirmektir....Cumhuriyet Cumhuriyet' e taraf olmaz ise bertaraf olması kaçınılmazdır ve doğrusudur.

Gürbüz ÇAPAN' a yapılan ilk teklif nettir ve anlaşılırdır. Bu operasyona var mısın? Evet... Hisselerini devredeceksin parasız! Evet... Gerekirse yeniden para bulucaksın. Evet...

Kuşkusuz ki onuru ile oynamadan kuşkusuz ki onun belirli bir hisse olarak içerde kalmasını sağlayarak ama önemli bir hisseyi (kontrolü sağlayacak) Kemal ÖZDEN ve Ümit ÜLGEN' e devrini sağlayacak görüşme bu...

Bu nedenle maddelersek:

Günay ÇAPAN'da ki hisselerin yarısı Kemal ÖZDEN' e devredilmeli

Çapan'm aktaracağı 1,5 milyon dolar ile (önce taahhüt edilen sermayinin dörtte biri konacağından) Kemal ÖZDEN ve Ümit ÜLGEN' in 375.000 $' lık sermaye ödemeleri gerçekleşmeli, bir süre sonra bakiye 750.000 $ da içeri verilmeli

En son bakiye 1.5 milyon dolar tüm işlemler gerçekleştirildikten sonra sermayeye eklenmelidir. Bunu milli kuvvetler gerçekleştirecektir. Şeklinde ibareleri geçen doküman,

(1) sayfalık Kemal Gülman ile başlayıp Elmas tüccarı olduğu duyuldu ile biten doküman incelendiğinde;

Kemal GÜLMAN (İş adamı) isimli şahıs ile alakalı istihbarat nitelikli yazı,

l'den 2'ye kadar numaralandırılan listede yer alanlar ile başlayan vatandaşlar eliyle satılmış ile biten doküman incelendiğinde;

Bilgisayar çıktısı 15 aralık 200 tarihli Nesim MALKİ'nin Ajandasında Yer alan Borçlular başlığı altında 44 madde altında şahıs ve şirket isimleri borç miktarları ve " Özel notlar arasında Alattin ÇAKICI'nm da adı geçiyor...MOSSAD'm kanalı ile 17 milyar ABD dolan Türkiye'ye giriş yapmış. Bunun 9.7 Milyar d^Şrî'l^esinı,. Malki eliyle Türkiye'de piyasaya satılmış..." ibareleri bulunan doküman, j/[ ' '* *J^?\

Page 30:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

l'den 14'e kadar numaralandırılan "Ergenekondan haberler" ile başlayan devamı için resme tıklayın ile biten doküman incelendiğinde;

İnternet çıktısı (www.gercekergenekon.4t.com/custom2.html adresinden alınmış tarafımızdan Erişim tarihi: 04.05.2008 saat: 13:04) Ergenekon' dan haberler ile başlayan Lobi Çok Gizli Aralık 1999 ve Ergenekon Analiz Yeni Yapılanma Yönetim Ve Geliştirme Projesi İstanbul 29 Ekim 1999 isimli dokümanlara ait bilgi ve değerlendirmeler içerir doküman,

l'den 6"ya kadar numaralandırılmış patronaj ile görüşme ile başlayıp Atatürkçülüğe pirim verdiği ile biten doküman incelendiğinde;

"PATRONAJLA GÖRÜŞME" başlığı altında, Sıralamada Hedef Ne: (Şimdi 6. Sırada= Show-Atv-KanalD-Star-Tgrt-Kanal6) şeklinde yazı ile Kanal 6 hakkında yazıldığı anlaşılan,

Kanal 6"nm yayın politikası, reytinglerinin yükseltilmesi ile alakalı öneri ve planlamalar içeren

İçeriğinde;

Haber Politikası. Cumhuriyetçi-Kemalist Yayın anlayışını Temel alacağız FP-MHP: iki

kritik grup ( Temsilciler Düzeyinde) İslamcıları ve MHP'lileri toptanolumsuzlayan sıfat ve tanımlamalardan kaçınacağız. Bu cenahlardan olumsuz şekilde söz etmek gerektiğinde " Bazı" ve "Bir kısım" demeye özen göstereceğiz. Buralardan dostlar edineceğiz. Bunlara mikrofon uzatacağız. Onların makul sayılacak eleştirilerine hep açık olacağız. Mehmet Akitleri ve Yusuf Akçulan teşvik edeceğiz.

CHP ve DSP: Solda birliğe ve kendi Kuvayi Milliyeci köklerine dönmeyi vurgulayacağız.

KAVRAM-DEYIMPKK: Terör örgütü-Terörist Çeçenistan: İsyancıİslam cı-Şeriatçı-Dinci-Mürteci-Gerici-Radikal FP için, Yenilikçi-Muhafazakâr Maceracı, Sahte Sol, Radikal Sol

KUVAYİ MİLLİYE CEPHESİ"NİN YAYIN ORGANI-Siyasi tercih ve üslup olarak dar değil, geniş cephenin; 2-3 aym değil uzun vadenin haber

kadrosu olmayı hedefleyeceğiz

Şeklinde bilgiler içeren yazı bulunan doküman ,l'den 7'ye kadar numaralandırılan yaşanan süreçte ile başlayıp İşçi partisi genel

başkanı ile biten doküman incelendiğinde;Başlıksız, Doğu Perinçek imzalı dokümanın içeriğinde;"Türkiye içinde bulunduğu dönem itibariyle kendi geleceğini hatta geçmişini de içine alan

çok zorlu bir süreçte kritik bir noktadan geçmektedir. Türkiye'nin kendi demokratik çerçevesi ile Avrupa Birliği 'yle birleşmesi birbiriyle bağdaşmamaktadır. Bu iki durum dış görünüş olarak bir arada gibi dursa da önümüzdeki kısa ve orta süreçte çok derin çatışmalara yol açacağı kesindir.

Türkiye'de demokrasi, Kemalist Devrimi tamamlayacak kuvvetlerin eseriolacaktır. Başta ABD olmak üzere Avrupa Birliği, Türkiye'yi demokrasinin biricik çerçevesi olan Ulus Devleti yıkıma uğratarak, demokrasiyi jrnkânsız hale getirmek istiyorlar. Dayattıkları bölge polisi misyonu ve neoliberal ekonomi demokrasi benzeri bir rejimde bile

Page 31:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

<-» k— 7

Page 32:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

uygulanamaz. Bayar-Mendereslerden Özal ve Çiller dönemleri bu konuda örnek gösterilebilir. "Demokrasi ve İnsan Haklan" veya "Kopenhag Kriterleri" bir demokrasi programı değil Irak ve Yugoslavya'ya yaptıklan gibi bir parçalanma sürecidir. Türkiye açısından ise "Kriz bölgelerinde müdahale gücü" rolünü üstlenmesidir. Bunun adına "Batının Güvenliği" diyebiliriz. Böylece Türkiye bölgede yaşanan krizde kendi evlatlannı müttefikleri uğruna ölüme gönderen durumuna düşecektir.

Herkesin kendine şu soruyu sorması gerekiyor: Mehmetçiği Batının güvenliği için kriz bölgelerine gönderen bir rejim, demokratik olabilir mi?

İkinci olarak da: IMF reçetesi için Türkiye tanmını çökerten, özelleştirme yoluyla bir milyondan fazla işçiyi sokağa atan, SSKTılan tasfiye eden bir rejim, şiddet uygulamaktan başka ne yapabilir?

Batı'nm küreselleşme programının halka maliyetinin çok yüksek olduğu gibi, bizde batının yanında olalım, yapılan programa uyalım diye düşünülmesi de bir o kadar yanlıştır.

Hem ABD,hem Avrupa ve Türkiye'nin Kemalist Devrim rotasmdaki ulusal kuvvetleri, ülkemizin Avrupa Birliğiyle bütünleşmeyeceğini biliyorlar. Bunu saptamak için Avrupa Birliğini aday üyelik protokolüne bakmak yeterli olacaktır. Protokolde, taraflar arasında dört sene içinde anlaşma sağlanamazsa, Kıbns ve Ege sorunlannm La Hay Adalet Divanında çözüleceği yazılıdır. Avrupa protokole bu hükümleri koyarak ileride Türkiye ile arasındaki uyuşmazlıklarda la Hay Adalet Divanını yetkili kılarak kendine çıkar yol sağlamaya çalışmaktadır.

Bir taraftan da ABD Doğu Akdenize hükmetmek için Kıbns'ı sorunsuz bir üs haline getirmek ve Kuzey Irak'ı teslim alma politikası izlemektedir.

Ancak bu tip sorunlann La Haye Adalet Divanına gitmeden, alevleneceği kesindir. Türkiye ABD ve Avrupa ile Kuzey Irak, Kıbns ve Ege sorunlanyla karşı karşıya gelmiştir. Türkiye bu üç cephede de gerekli mücadeleyi verecektir. Bu bağlamda; Batı uygarlığı çürümekte ve dağılmaktadır, ancak buna karşın Asya dinamiktir ve güçlenmektedir. Türkiye batı ile Asya arasındaki dengelerde konumunu iyi ayarlarsa, iyi bir politika ile bütün sorunlan aşabilir. Bu ise bağımsız iradeye sahip bir Cumhuriyet Devrimi iktidannm kurulması ile olacaktır.

Ancak Batının yukarıda söylediğimiz sorunlann yanında Aydınlık dergisinde defalarca haber konusu olmuş aşağıdaki maddeleri de dayatmaktadır.

Ulusal ordu tasfiye edilip, pentagonlaştınlarak, bölge polisi haline getirmek,

28 Şubat bitirilecek, cemaat ve tarikatlar özgürleştirilecek,

Ilımlı İslam yeniden iktidar ortağı yapılacak,

Yukandan denetim altına alman PKK yasallaştınlacak,

Bütün bunlara muhalefet eden radikaller temizlenecek.

Ulusal Devlet ve ulusal ordu direnir. Artık Türkiye'de 28 Şubat'tan beri, kurtuluş savaşında olduğu gibi iki iktidar odağı oluşmuştur. Küçük Amerika rejimine karşı, Kemalist Devrim rotasında yeni bir iktidar belirmektedir. Artık tek bir "Derin Devletten" söz etmek yanlıştır.

Güvenilir kaynaklardan öğrendiğimize göre, "Kürt Sorununa Kardeşlik Çözümü", genel

çizgileriyle kabul edilmiş ve Milli Güvenlik Kurulundan geçmiştir. Sorunu çözecek merkez Washington ve Brüksel değil Ankara'dır....

l'den 6'ya kadar numaralandırılan televizyon ile başlayan Ferid İLSE VER Nisan 2000 ile biten doküman incelendiğinde;

Direnecek olan kuvvetler, Kemalist Devrim rotasında toplanmaktadır. Osmanlı

Page 33:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Televizyon başlığı altında Ferid İlsever Nisan 2000 ibaresi ile biten içeriğinde, "...Günümüzde en etkili kitle iletişim aracı televizyondur.." değerlendirmesi ile ulusal bir televizyonun kurulması ile alakalı yapılması gerekenler, masraflar, yayın ve kadro bilgileri verilerek "...Türkiye, 2001 yılı başlarında devrimci televizyonuna kavuşacaktır..." şeklinde sonuca ulaşılan doküman,

(1) adet Ankara Ticaret odası ulusal güç paneli 5 Ocak 2002 tarihli kitapincelendiğinde;

Ankara Ticaret Odasının Ulusal GÜÇ Birliği Paneli 5 Ocak 2002 tarihli kitapçık olduğu görülmüştür.GİZLİ-KİŞİYE ÖZEL-ACELE İBARELİ

l'den 95'e kadar numaralandırılan il yönetim kurulunun örgütlenmesi ile başlayan S.Kamil YÜCEDIRAL TC Başbakan Baş Müşaviri ile biten doküman incelendiğinde;

88. sayfa; GİZLİ ibareli Bilgi Notu başlıklı Haziran 1996 saat 09:30 tarihli Kimden: Başbakan Başmüşaviri (S. Kamil YÜCEORAL) İlgi: 25 Mayıs 1996 Saat. 17:00 Bilgi Notu (HAY) ibareli ve Başbakan Başmüşaviri S. Kamil YÜCEORAL imzalı Kuzey Afganistan Lideri Orgeneral Raşit Dostum hakkında yazı,

89. sayfa: GİZLİ ibareli Sayın Bakanım başlıklı 21 Ocak 1996 tarihli ibareli ve Başbakan Başmüşaviri S. Kamil YÜCEORAL imzalı istihbarat notu şeklinde Rusya Müslümanlar Birliği hakkında yazı,

90-91 sayfalar arası; ACELE/HİZMETE ÖZEL ibareli Bilgi Notu başlıklı 25 Mayıs 1996 Saat: 17:00 tarihli ve Başbakan Başmüşaviri S. Kamil YÜCEORAL imzalı istihbarat notu şeklinde yazı,

92-95 sayfalar arası; GİZLİ ibareli Konu: Afganistan/ Reşid DOSTUM başlıklı 21 Mart 1994 tarihli İlgi: 03 Şubat 1994 tarihli notumuz ibareli istihbarat notu şeklinde yazı ve devamında el yazması 3 sayfa T.C Başbakan Başmüşaviri S. Kamil YÜCEORAL imzalı "Suikast sonucu öldürülen İsrail Cum... Ank. Büyükelçiliğinin açtığı defter 08.11.1995" başlığı altında yazılar bulunan doküman bulunmuştur.

l'den 4'e kadar numaralandırılmış 25 Aralık 1996 liderler ile başlayıp ölümle tehdit edilmiştir ile biten doküman incelendiğinde,

22 Aralık 1996 tarihli liderler zirvesine getirilen MİT Raporunun bir bölümü şeklinde belirtilen doküman olduğu görülmüştür.

l'den 59'a kadar numaralandırılmış TC Başbakanlık ile başlayıp ölümle tehdit edilmiştir ile biten doküman incelendiğinde,

GİZLİ ibareli 17.12.1996 tarihli TC BAŞBAKANLIK Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı Konu: İnceleme başlıklı Başbakanlığa hitaben yazılmış Sönmez KOKSAL Müsteşar imzalı ve ekinde ÇOK GİZLİ ibaresi ile gönderrîfm^i adet dosya olarak tarif edilen rapor bulunan doküman olduğu görülmüştür.

l'den 4'e kadar numaralandırılan 22 Aralık 1996 ile başlayıp ölüm ile tehditedilmiştir ile biten doküman incelendiğinde;

22 Aralık 1996 tarihli liderler zirvesine getirilen MİT Raporunun bir bölümü şeklinde belirtilen doküman,

l'den 15'e kadar numaralandırılan K.K.hğmm 29 Nisan 1993 ibaresi ile başlayıp Koordinasyonunun ile biten doküman incelendiğinde;

l'den 10'a kadar numaralandırılan "gizli TC Başbakanlık" ile başlayıp onunu için ile biten doküman incelendiğinde;

Page 34:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Gizli ibareli 09.12.1996 tarihli Başbakanlık Müsteşarlığı Sayı:01343 TBMM Araştırma Komisyonu Başkanlığı' na sunulmuş yazı ve devamında TBMM Tutanak Müdürlüğü Susurluk Komisyonu Tutanakları bulunan doküman,

l'den 52'ye kadar numaralandırılan Çok gizli ile başlayıp, hayatını kaybetmiştir ile biten doküman incelendiğinde;

ÇOK GİZLİ ibareli Mit Susurluk Raporuna ait olduğu değerlendirilen dokümanlar,

l'den 27'ye kadar numaralandırılan, Ek-3 gizli ile başlayan bütçe disiplinininbozulması ile biten doküman incelendiğinde;

Gizli ibareli, 20 Haziran 2002 tarihinde Dışişleri Bakanlığında Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Aili Tugan'm başkalığında Dışişleri ve Genel kurmay başkanlığı yetkililerinin ırak ve Kuzey Irak konusunda yaptıkları koordinasyon toplantısına atıfta bulunularak, Irak konusunda bir eylem planı oluşturulmasına zemin hazırlanması amacı ile hazırlanmış doküman,

l'den 3'e kadar numaralandırılan gizli bilgi notu ile başlayan 27.11.1998 ile biten doküman incelendiğinde;

Gizli ibareli Bilgi notu başlıklı, 27/11/1998 tarihli Adı geçen şahıslar hakkında yapılan arşiv araştırması şeklinde başlayarak, Abdullah Argun ÇETİN ve Mahmut Yıldırım isimli şahıslar hakkında istihbarat nitelikli bilgiler,

l'den lll'e kadar numaralandırılan TC İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ile başlayan Teftiş Kurulu Başkanlığı ile biten doküman incelendiğinde;

38. Sayfa: Gizli ibareli EGM 11.04.2000 tarihli 2000/48112 sayılı 0542 262 11 01 nolu yazısı,

92-93 sayfalar arası: Çok Gizli İbareli MİT Müsteşarlığı 19 aralık 1989 tarihli 336-04 sayılı yazı ve eki,

94-107 sayfalar arası: EGM'ne hitaben yazılmış Kişiye Özel Çok Gizli ibareli 05 Mayıs 1999 tarihli Ankara Emniyet Müdürlüğünün 199/2292 veya 2792 ve DGM Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazılmış Kişiye Özel Çok Gizli ibareli... Nisan 1999 tarihli Ankara Emniyet Müdürlüğünün 1999/2456 sayılı yazısı, yazıların içeriği olamdan başlık sayı ne işe yarar

108-111 sayfalara arası: Çok Gizli ibareli EGM İstihbarat Daire Başkanlığının Teftiş Kurulu Başkanlığına hitaben yazılmış 1992/79 sayılı yazısı,

70-73 sayfalar arası: Çok Gizli ibareli, Ankara emniyet Müdürlüğünün F. Gülen Grubu konulu, Cevdet Saral 1.Sınıf Emniyet Müdürü il Emniyet Müdürü imzalı, tarihsiz ve sayısız yazı bulunan dokümanlar,

l'den 48'e kadar numaralandırılmış, Hz.1990 360 ile başlayıp TOHOSEP TOKAK ile biten doküman incelendiğinde;

İstanbul DGM Hazırlık: 1990/360 Esas: 1990/386 İddia: 1990/339 sayılı iddianameye ait dokümanlar (Maktuller: Zafer Toplu, Ali Gül, Kazım Üstün)

l'den 11'e kadar numaralandırılan Burdur Ağır Ceza ile başlayıp Av. Nusret Senen ile biten doküman incelendiğinde;

Avukat Nusret SENEM tarafından Burdur Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına Dosya No.200/...verilmiş Şemsi DENİZER'in öldürülmesi olayı ile alakalı dosyaya görevsizlik karan verilerek dosyanın DGM'ye gönderilmesini ister 27.01.2000 tarihli dilekçe

l'den 73'e kadar numaralandırılan sponsor ile başlayıp Cevdet Saral 1. Sınıf Emniyet Müdürü İl Emniyet Müdürü ile biten doküman incelendiğinde;

Page 35:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Zonguldak Başsavcılığı Hazırlık No: 199/3210 Esas No: 1999/1950 iddianame No: 199/192 sayılı Maktul: Şemsi DENİZER ile ilgili soruşturmaya ait dokümanlar,

l'den 5'e kadar numaralandırılan Askeri Yüksek mahkemesi ile başlayıp davacı Mehmet Akif ŞENOĞLU ile biten doküman incelendiğinde;

Askeri Yüksek İdari Mahkemesi Sayın Başkanlığına hitaben yazılmış Davacı: Piyade Teğmen Mehmet Akif ŞENOĞLU Davalı: Milli Savunma Bakanlığı şeklinde 1982 yılında TSK'den Resen Emekli edilmesi hakkında Her Türlü idari işlemler ile Üçlü kararnamenin iptali talebi ile ilgili imzasız dilekçe,

l'den 53'e kadar numaralandırılan T.C. Ankara Devlet Güvenlik mahkemesi ile başlayıp, Abdullah Argun Çetin ibaresi ile biten doküman incelendiğinde;

Ankara 1. DGM Duruşma Tarihi: 07.01.1999 Esas No: 1998/00187 Sanık Abdullah Argun ÇETİN ile alakalı duruşma dosyasına ait dokümanlar,

l'den 20'ye kadar numaralandırılan "duruşma tutanağı" ile başlayıp Uzm.Doç.Dr. Sefa Saygılı ile biten doküman incelendiğinde;

Ankara 1 Nolu DGM Esas No:1998/00187 Duruşma Tarihi: 07.01.1999 tarihli sanık Abdullah Argun ÇETİN duruşma dosyasına ait doküman fotokopileri,

l'den 4'e kadar numaralandırılan işçi partisi genel başkanı ile başlayan bilirkişi Seyfettin Arıkan ile biten doküman incelendiğinde;

1. Sayfasında: El Yazması 'İşçi partisi Genel Başkanı Sayın D. PERİNÇEK'V başlığı ile başlayan 04.03.1996 tarihli ERNK mühürlü "Devrimci Selamlar Parti Önderliği Adına Garzan Eyaleti Karargah Komutanlığı" imzalı içeriğinde " ...Bundan sonraki dönemlerde de partimiz sizinle sırt sırta çalışmaktan şeref duyacaktır. Partimiz adına çalışmalarda basanlar diler Saygılanmızı sunanz." İle biten doküman.

2. Sayfasında: El Yazması " Parti önderliğine hitaben yazılmış Cevap Niteliğini taşıyan özel rapor" başlığı ile başlayan ERNK mühürlü " Devrimci Selamlar ERNK Mar. Bölge Temsilciliği" imzalı içeriğinde "...Parti önderliğimize önerimiz PERİNÇEK ileicraatlanmız arttırmamız ve kendisine bizden dün istediği gibi kendine yannlarda da isteyebileceğimiz ortamlan yaratarak bir kısım hayati pürüzleri ortadan kaldırmamızdır. Bu icraatlan en iyi şekilde yapabileceğimiz kişi Perinçek'tenjja^kası değildir..." İle biten

3. Sayfasında: Büyük ERNK mührü

4. Sayfasında: 30/11/998 tarihli Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 998/804 azı ve Mühür tetkiki Bilirkişi Raporu, bulunan doküman,

1 'den 35'e kadar numaralandırılan ortak hukuk bürosu ile başlayan Abdullah Argun ÇETİN ile biten doküman incelendiğinde;

Ortak Hukuk Bürosu tarafından verilmiş dava dilekçeleri, İŞ veren Makam: Ankara 1 Nolu DGM Cumhuriyet Başsavcılığı İnceleme Konusu: 1998/187 KL Ve KL'lerinde sanık olan Abdullah Argun ÇETİN'in ifadelerinin incelenmesine dair Bilirkişi Raporu, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün İstanbul DGM Başsavcılığına yazmış olduğu 21/11/1998-22507 sayılı yazı ve Abdullah Argun ÇETİN isimli şahsın emniyet İfadesi bulanan doküman,

(1) adet Komutan kanaatine ile başlayıp, aslı gibidir ile biten doküman incelendiğinde;

Üstünde el yazması "Genelkurmay açıklamasının kaynağı kuloğlu" yazan Armağan Kuloğlu Tuğgeneral Okul komutanı İmzalı-Mühürlü-Aslı Gibidir kaşeli, bir uçak kazası ile alakalı Komutan kanaati,

Page 36:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

l'den 111'e kadar numaralandırılan TC İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ile başlayan Teftiş Kurulu Başkanlığı ile biten doküman incelendiğinde;

32-35 sayfalar arası: İstanbul 2. Ağı Ceza mahkemesinin Esas No: 200/163 Karar No: 2000/377 Sanık Turhan Özlü ( Aydınlık Gazetesi Sor. Müd.) ve Esas No: 2000/72 Karar: 2000/172 Sanık Turhan Özlü (Aydınlık Gazetesi Sor. Müd.) beraat kararlan,

36-37 sayfalar arası: TBMM Tutanak Müdürlüğü Birleşim: Susurluk Tarih: 26.12.1996 Sayfa:3^ dokümanlan,

39-48 sayfalar arası: 12.02.2001 tarihli Duruşma No: 2001/186 Esas No: 1997/180 duruşma tutanağına ait olduğu değerlendirile dokümanlar,

49-82 Sayfalar arası:2 Adet Suç tarihi 01 Ekim 2000 Suçun Türü: Çıkar amaçlı Suç Örgütü Kurmak Suç Yeri Ankara. Şikayetçi: KH şeklinde Muhittin Ateş J.Yzb Çankaya İlçe J. Komutanı imzalı Fezleke (TEAŞ'm zarara Uğratılması Konusu)

83-91 sayfalar arası: Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığına Hitaben Uğur TÖNÜK tarafından Randıman Döviz isimli işyerinin faaliyetlerinin araştınlması ile alakalı ihbar içerikli verilmiş dilekçeler,

l'den lll'e kadar numaralandırılan TC İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ile başlayan Teftiş Kurulu Başkanlığı ile biten doküman incelendiğinde;

1-3 sayfalar arası: EGM 1998/5917 ve 3029901 sayılı mühür izi tetkiki (ERNK)üst yazılan,

23-26 sayfalar arası: 10.01.1997 tarihli "Başbakanlık Teftiş Kurulunun Tahkikat Raporu Hakkında Basın Toplantısı" başlığı altında, Susurluk kazası ve sonrasında Başbakanlık Teftiş Kuruluna gelen 21 olay ile alakalı kısa tahkikat sonuçlan,

l'den 14'e kadar numaralandırılmış Mehmet EYMÜR görüşmesi ile başlayan ortaya çıkışılabilir ile biten doküman incelendiğinde;

Mehmet EYMÜR Görüşmesi Tarih: 3110 L990 Yer Mehmet Eymür'ün Ankara Farabi"de ki Bürosu başlığı ile başlayan Mehmet EYMÜR'un beyanlan olduğu

Page 37:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

değerlendirilen Hiram ABAS, Kürtler, Zeynep ÖZAL, Darbe Olasılığı, Oral ÇELİK gibi konular içeren yazı bulunan doküman olduğu görülmüştür.

1 'den 13'e kadar numaralandırılan konu ile başlayıp Mehmet EYMÜR APK üyesi ile biten doküman incelendiğinde;

Üstünde el yazması Mehmet EYMÜR ibaresi bulunan, Konu :"MİT Raporu" şeklinde adlandırılan Etüdün hazırlanması, Sızması ve içerdiği bilgiler Maksadı: konu ile ilgili inceleme ve soruşturma yapanlara aydınlatıcı bilgiler vermek 08 Mart 1988 Mehmet EYMÜR imzalı yazı bulunan doküman,

l'den 7'ye kadar numaralandırılan Mehmet Eymür görüşmesi ile başlayıp önemli bir dönemeçtir ile biten doküman incelendiğinde;,

"Mehmet Eymür Görüşmesi Tarih: 7.11.1990 Hasan YALÇIN-Soner YALÇIN" başlıklı istihbarat örgütleri hakkında bilgiler içeren yazı bulunan doküman,

l'den 111'e kadar numaralandırılan TC İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ile başlayan Teftiş Kurulu Başkanlığı ile biten doküman incelendiğinde;

4-22 sayfalar arası: En üstünde el yazması Mehmet Eymür yazan, 08. Mart. 1988 Mehmet Eymür APK Üyesi ile biten "MİT Raporu" şeklinde adlandırılan etüd'ün hazırlanması, Sızması ve İçerdiği Bilgiler Maksadı: Konu ile ilgili inceleme ve soruşturma yapanlara aydınlatıcı bilgi vermek ibareli ve bu bilgileri içeren doküman,

PKK İÇERİKLİ

l'den 111'e kadar numaralandırılan TC İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ile başlayan Teftiş Kurulu Başkanlığı ile biten doküman incelendiğinde;

27-31 sayfalar arası: Üstünde el yazması Kendal Kod Mardinli-..../....oturuyor yazan " Parti Önderliğine Hitaben yazılmış 6. Kongremize ışık Tutacak ERNK'nm Genel Raporudur" başlıklı SONU ERNK mühürlü bir kısım okunamayan okunan kısımlarında;

" Sayın başkanım, bu rapor partimizin önderi olan şahsınızın isteği ile ERN"nin kongreden bu yana yapmış olduğu, icraatların genel değerlendirmesini, kapsamakta olup, gerek siyasi gerekse de ERNK'ya bağlı silahlı milislerimizin, askeri icraatlarına açıklık kazandırmaktadır.

ERNK olarak Kürdistan'ın Amed eyaletinden tüm kürt halkına ulaşma imkanını rahatlıkla kullanabilmekteyiz.

ERNK olarak partimizin ordu kanadına Amed ve çevre eyaletlerden bugüne kadar 12,000 eleman kazandırılmış ve bu bölgelere nakledilen 8 .. ..el telsizi, 2 sırt telsizi, 270 adet bikisi, 784 adet çeşitli markkalarda kalesnikof, 7 adet RPG roket atar, 45 adet karnas, 8 adet diktiriyof ve bu silahlara ait 870.000 adet mermi teslim edilmiştir.

Bilinen isimlerden Ahmet Kaya ve İbrahim Tatlıses gibi sanatçılara halk içerisinde büyük sempati duyulmaktadır....Ahmet Kaya ile ilişkilerimiz çok iyi olmasına karşın bu şahsın kapitalizmin güdümünde olması nedeni ile sadece partimize bağış niteliğinde konserler vermiş....süreç içerisinde 1992-1993-1994 yıllarında ki tonjâaa^ardım miktarı 500.000 markı

Page 38:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

okunmuyor)........gerekr yaptığı bağışlar ile gerekse de fiili bir takım yardımlarıyla oldukça gözdolduruyor.

Artimize yapılan bunca yardımlara karşı .....................(okunmuyor)........itiraf edercesinesöylersek Doğu Perinçek ve İHD (okunmuyor)......................Başkanı Sayın Akın Birdal a borçluolduğumuzu (okunmuyor).......................gerekmektedir. Doğu Perinçek'in pratiğine ilişkin(okunmuyor)...................önderliğimizin talimatı üzerine daha önceden(okunmuyor)..............hazırmanış ve parti önderliğimiz ayrıntılarıyla bilgilendirilmiştir.

Gerek Doğu Perinçek gerekse Akın Birdal ile bağlarımız vardır. Belki Akın BirdalDoğu Perinçek partimiz lehine fiili pratiksel icraatlarını (okunmuyor).............................kıldığı şiddeteylemlerine dönüştürememiştir.

Doğu Perinçek ve Akm Birdal adeta partimiz silahlı milisleri olmuşlardır................

DEVRİMCİ SELAMLAR TEMSİLCİLİĞİ" şeklinde ibareler bulunan doküman.

l'den 4'e kadar numaralandırılan yaklaşık 1 saat ile başlayan konuşurken sız hat ile biten el yazması doküman içeriğinde;

El Yazması, başlıksız, altları isimsiz-imzalı dokümanda " ...yaklaşık bir saat izimle görüşen PERİNÇEK tekrar gizli bir şekilde yanımızdan ayrılmış ve bu buluşma herkesten saklı tutulmuştu. Yüce Türk Mahkemelerimizin dikkatlerini çekerek diyorum ki PERİNÇEK, TC devletinin bölünmez bütünlüğüne karşı Apo'nun en büyük silahıdır... Doğu PERİNÇEK, Apo'nun bir kuklasıdır. Apo ne derse Perinçek aynının yapmaya mecburdur. Çünkü Perinçek 1991'de ziyaret ettiği PKK kampında Apo ile anlaşmış ve bu tarihten itibaren Apo'dan sonra PKK'nın ikinci gizli lideri olmuştur... Neticede Bingöl'de 33 (otuzüç) erin şehit edilmesi ile Perinçek gizli bir karanlık tarihe daha damga vurmuştur..." şeklinde ibareler bulunan doküman

TASNİF DIŞI

1) adet Sayın Akfırat ile başlayıp Saygılarımızla Veli KÜÇÜK ile biten kart incelendiğinde;

Veli KÜÇÜK tarafından el yazması olarak Adnan AKFIRAT'a hitaben yazılmış; "Sayın Akfırat, yayınma başladığımız dergimizin bir adedini gönderiyorum. Yapacağınız uyanlar bize ışık tutacaktır. Saygılanmızla Veli KÜÇÜK E. Tuğgeneral" ibareli kart olduğu görülmüştür.

(1) adet siyah klasör içerisinde kendinden numaralı Kontrgerilla 3. cilt belgeler ve olaylar ibaresi ile başlayıp bu yazıyı bu kitaba da aynen alıyoruz ibaresi ile biten 212 sayfalık doküman incelendiğinde;

Dokümanın KONTRGERİLLA III. CİLT BELGELERLE OLAYLAR ibaresi ilebaşladığı,

1-Özel Harp Dairesi Şüpheli Olaylar 2-Seferberlik Tetkik Kurullan İle İlgili Olaylar 3-Mit İle İlgili Olaylar

6-30 Ağustos 1978 Öncesi Olaylar, Nisan Ve Temmuz Darbe Teşebbüsleri 7-Aydmlık'a Yapılan Baskılarda Kontrgerillanm Varlığını Kanıtladı 8-Kontrgerilla Yayınının Yankılan9-Kontrgerilla Hakkında Ki Belge Ve Bilgiler Nasıl Elde Edildi? Ve SonuçEK: Aydınlık Gazetesinde Yayınlanan Kontrgerillaya Karşı Tepkiler başlıklan

Page 39:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

altında konular işlendiği,4. Sayfasında Kontrgerilla kitabı elinizdeki üçüncü ciltle tamamlanmış bulunuyor

ibaresi ile başladığı, dokümanın yazılmış veya yazılacak olan bir yazıya ait çalışma notlanolan doküman olduğu görülmüştür.

l'dcn 95'e kadar numaralandırılan il yönetim kurulunun örgütlenmesi ile başlayan S.Kamil YÜCEDIRAL TC Başbakan Baş Müşaviri ile biten doküman incelendiğinde;

50-58 sayfalar arası; İşçi Partisi imzalı basın açıklamalan, 1 Eylül 1997 tarihli Adnan AKFIRAT tarafından İşçi Partisi Genel Merkezine sunulmuş Yurt ve Dünya Dergisi ile Analiz-Araştırma grubu ile ilgili teklif ve bilgiler olduğu, Analiz ve Araştırma grubu Üyeleri Kısmında Prof. Dr. Çetin Yetkin, Doç. Dr. Veysi SEVİĞ, Hasan Fehmi GÜNEŞ, Fikri SAĞLAR, Ferid İLSEVER, Hasan YALÇIN, Turan YAVUZ, Enis BERBEROĞLU, Suphi KARMAN, Erol BİLBİLİK, Erol MÜTERCİMLER, Namık KOÇAK, Mehmet GÜÇ, Emcet OLCAYTU, Doğan UYAR, Hikmet ÇİÇEK, Adnan AKFIRAT, Hakan UYSAL, Soner YALÇIN, Rafet BALLI, Hasan BÖGÜN, Özcan BUZE, Kağan GÜNER, Kamil ERDOĞDU isimli şahıslann yazılı olduğu

68-84 sayfalar arası; Atatürk'ün Altı Ok Programıyla Sol Güç Birliği Cumhuriyet Devrimi Hükümeti başlığı altında;

1- Atatürk'ün Altı Ok Programıyla Sol Güç Birliği cumhuriyet Devrimi Hükümeti2- İki Karşıt Sol Güç Birliği Projesi3- Bugüne Kadar Kurulan ulusal Güçler Meclisi (Tablo)4- Mersin Ulusal Güçler Meclisi5- Adana Ulusal Güçler Meclisi6- Bursa Ulusal Güçler Meclisi7- Zonguldak Ulusal Güçler Meclisi8- Ulukışla Ulusal Güçler Meclisi başlıkları altmda Sol Görüşlü Siyasi

Partilerin Birleşmesi hususunda yapılacak olana çalışma ve yöntemleri anlatan yazılar,l'den 22'ye kadar numaralandırılan Mehmet Eymür ile konuşma ile başlayıp Selemi Selam

ile biten doküman incelendiğinde;11-18 sayfalar arası; Üstünde el yazması "7.10.90" yazan Bir askeri yetkili Darbe başlıklı

içeriğinde " Özal, Ordu, Darbe,l'den 73'e kadar numaralandırılan sponsor ile başlayıp Cevdet Saral 1. Sınıf Emniyet

Müdürü İl Emniyet Müdürü ile biten doküman incelendiğinde;6-16 sayfalar arası: 30 Temmuz 1998 tarihli Doğu Perinçek İP Genel Başkanı tarafından; Türk-

İş Genel Başkanı Bayram Meral'e hitaben yazılmış "Özelleştirme" konulu, içeriğinde;" .. .Sağın Ordusu Yok

Türk silahlı Kuvvetlerinin 'Batı destekli irticaya kanşı iç savaş' olasılığına göre yapılandığı, Genel Kurmay Başkanının 'irticayı ezeceğiz' kararlılığını açıkladığı koşullarda, elli yıldır iktidarda olan sağ, artık Türkiye'yi yönetemez. Nitekim Mesut Yılmaz'dan Çiller, Erbakan ve Muhsin Yazıcıoğlu'na kadar, uzanan sağ güçler,,Qrduyu yıpratmak, içine nifak sokmak ve etkisiz hale getirmek için, ABD güdümfıf bir kampanya başlatmış ve irticayı savunma cephesi kurmuşlardır. Cumhuriyet Devrimine karşı mevzi lenene bu güçlerin Orduyu

Page 40:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

hedef alan bir noktaya gelmesi, iktidarını sürdüremeyeceklerin çok önemli bir göstergesidir. Sağın ordusu yoktur. Türkiye'nin önündeki süreçte, yalnız Cumhuriyet devrimi rotasında ki seçeneklerin iktidar olma şansı vardı...." Şeklinde ibareler bulunan, "iktidar planı" başlığı altında solun iktidar olabilmesi için yapılması gerekenlerinde anlatıldığı doküman,

25-65 sayfalar arası: "Türkiye'yi Cezayir Yapma Planının aktörleri, Türk Afganileri CIA hizmetinde Bosna, Çeçenistan, Kosova ve Sincan'da Yetişti" başlıklı Adnan Akfırat Gazeteci/aydınlık şeklinde imzalı, 29. sayfasında " ...Strateji Grubu Haber Bülteni..." ibaresi bulunan, CIA ve irtica bağlantılarının anlatıldığı doküman,

ŞÜPHELİNİN YAPILAN ÜST ARAMASINDA;

(1) adet Nokia 6020 nokia marka 354532010923898 IMEI nolu cep telefonu,

(1) adet 0603170199353 seri nolu 0 532 414 49 65 numaralı turkcell sim kart eldeedilmiştir.

d)-Telefon görüşmeleri;Tape : 3669 13.03.2008 tarihinde, Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde özetle; Doğu

PERİNÇEK'in "İbrahim BENLİ ile sözleştin değil mi" "...halledersin o işi ben gelmiyorum gelmeyim.." "...bu iş görüşmesine döndü sizin olmanız yeter benim hiç bulunmama gerek yok merkezinde siz olun o temelde gitsin" "..gördün mü zamanda Avrupa Parlamentosu Raporu" "...adamlar ordan devletin içine sıçratın diyorlar" "..Şemdinli Şemdinliden başlayan operasyon devam ediyor" "Doğrudan Genel Kurmay Başkanını hedef alıyor" dediği, Adnan AKFIRAT'ın "O şeyi yolladı mı elinize ulaştı mı Tuncay GÜNEY'in ifadesi" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Yok o şey şey ifadesi Serhan söyledi ama o şeymiş yani o şeyden dolandırıcılık ifadesiymiş o öbürüne .." "O ifadeler bu şeyler falan varmı o Kuzey Irak" dediği, Adnan AKFIRAT'm "Yok onlar işte onlar dava konusu olmamışki onlar sadece almışlar almışlar sadece soruşturma için kullanılıyor" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Yani onlar gece tutulan diğer ifadeler" dediği, Adnan AKFIRAT'ın "Evet yani orda da bi suç var bunun için söylüyorum" dediği,

e)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;

1) Şüpheli Mehmet Adnan AKFIRAT'ın Emniyette alman beyanında;

Doğu PERİNÇEK ile 1978 yılından bu yana tanıştıklarını, İlhan SELÇUK'u Basından tanıdığını ancak bir iki kez Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanal ile ilgili görüştüklerini, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nu basından tanıdığını, bir kez kendisi ile röportaj yaptığını, 2005 yılında Ermeni Soykırımı ile alakalı İsviçre'nin Lozan kentinde düzenlenen etkinliğe beraber katıldıklarını, Talat Paşa Komitesi'nin Düzenlediği etkinliğe Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun ve kendisini de katıldığını, Serhan BOLLUK'u 1984 yılından bu yana tanıdığını, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni olduğunu, Yusuf BEŞİRİK'in Doğu PERİNÇEK"in şoförü olarak bildiğini, İbrahim BENLİ'yi 20 yıldır tanıdığım ancak son birkaç senede arkadaşlık düzeylerinin geliştiğini ve şu an Çin İş Geliştirme Dostluk Derneğinde beraber çalıştıklarını, Ferid İLSEVER'i yaklaşık 20 yıldır tanıdığını, daha önceden çalıştığı Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanalda beraber çalıştıklarım, Ferid İLSE VER'in şu an Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni olduğunu, kendisinin de halen Ulusal Kanal Yönetim kurulu üyesi olduğunu, Mahir Cayan GÜNGÖR'Ü 4 yıldır tanıdığını ve Aydınlık dergisinin arşivinde çalıştığından dolayı bildiğini, Samimiyetinin olmadığını, Muzaffer TEKİN'i tanıdığını, 2005 yılında İşçi Partisine geldiğini, Partiyi ziyaret ettiğini, Burada tanıştıklarını, Sonrasında da birkaç kez günderr^^-âfefeai^ telefon ile görüştüklerini, Bir kez yolda karşılaştıklarını, Mehmet Zekeriya Ö2TURK'ün^i>xlönem Ulusal Kanal da program yapmak üzere geldiğini, Kısa bir süre çalıştığını, Dengesiz davranışlarda bulunduğunu, yalan söylediğini saptadıkları için işine son verdiklerini, Halil Behiç GÜRCİHAN'ı şahsen tanımadığını ancak basından yazlarını okuduğunu, Hayrullah Mahmut ÖZGÜR'ü şahsen tanımadığını ancak basından yazılarını okuduğunu, Ergün POYRAZ'ı şahsen tanımadığını ancak kitaplarını okuduğunu, Emin ŞİRİN'i Milletvekili olarak bildiğini. Ulusal Kanarda program yaptıklarını ve bir daha görüşmediklerini, Veli KÜÇÜK'ü Emekli olduktan sonra 2002'de Endi Mağazaları yönetim kurulu üyesi iken Ulusal Kanal'a Endi mağazalarının reklâmlarını almak için gittiğinde tanıştıklarını, Reklâmı alamadıklarını, 2005'te Emin GÜRSES isimli şahsın abisinin cenazesinde karşılaştıklarını, Sonrasında bir daha görüşmediklerin, Sevgi ERENEROL ile Ulusal Kanarda.program_yaptıklarını ve çeşitli toplantılarda rast geldiklerinde selamlaştıklarmı, Güler KÖMÜRCÜ'yü gazeteci olarak bildiğini, İş dolayısı ile 6-7 yıldır senede birkaç olmak üzere görüştüklerini, Sami HOŞTAN'ı basından tanıdığını, Ali YASAK'm 1989 yılında haber Müdürü olduğu 2000'e Doğru Dergisini kendisi ile alakalı bir haberi düzeltmeleri konusunda tehdit ettiğini^ Sonrasında özür dilediğini, Bir daha hiç karşılaşmadıklarını, Mehmet Fikri KARADAG'ı basından bildiğini, Ümit OGUZTAN'ı gazeteci olması dolayısı ile bildiğini, 1998 yıllarında bir kez Aydınlık Dergisine gelip Kalkancı olayı ile alakalı bilgi verdiğini ve sonrasında görüşmediklerini, Kemal KERİNÇSİZ'i basından bildiğini, Habip Ümit SAYIN'ı 2000 yılında Aydınlık Dergisini ziyarete geldiğini ve ABD'den muhabir olmak istediğini Kendilerinin de haber yolmasını istediklerini, Sonra ki tavırlarında paranoya bir insan olduğun gördüğünü, Türkiye'ye

Page 41:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

geldikten sonrada Aydınlık Dergisine gelip yazılarını yayınlanmasını, programa çıkma gibi isteklerde bulunduğunu, Birkaç kez Ulusal Kanal'da programa çıktığım, Sonrasında tavırlarında ki dengesizlikten dolayı programa çıkartmadıklarını, bu nedenle kendisine düşmanlık beslemeye başladığını, Kendisi ile ABD'de iken birkaç kez mail görüşmesi yaptıklarını, Zaman zaman kendisini aradığını, gündem hakkında konuştuklarını, Şahsı dengesiz ve güvenilmez birisi olarak bildiğini, Vedat YENERER'i gazeteci olarak bilirim. Ulusal Kanal da bir kez programa katılma amacı ile geldiğinde görüştüklerini, Emin GÜRSES'i 2003 yılından bu yana tanıdığını, Arkadaşı olduğunu, Kendisi ile 3yıldan fazla Ulusal Kanal' da "Ufuklar" isimli program yaptıklarını, Tuncay GÜNEY'i gazeteci olarak 1996-1997 yıllarında Akşam Gazetesinde çalışırken tanıştıklarını, Kendisi Aydınlık Dergisine gelerek arşivlerinden yararlanmak istediğini, Zaman zaman dergiye gelerek haberleri ile alakalı arşivlerinden yararlandığını, Akşam Gazetesinde yaymlatamadığı, haberleri getirir kendilerinde bilgi kaynağı olarak kullandıklarını, Susurluk MİT Raporundan sonra kendisi tamamen yalan olan ve kendisini suçlayan bir röportajı Aksiyon Dergisine verdiğini, Kendisin MİT raporunda Fethullah GÜLEN adının geçtiği yalanını benim uydurduğumu söylediğini, bu olaydan sonra kendisini tutarsız ve dengesiz biri olduğunu gördüğünü, sonrasındaki ilişkilerimde uzak davrandığını, Ama ara sıra yine görüştüklerini, Organize Şube Müdürlüğünce gözaltına alındıktan sona bana gelerek "Seni de suçlayan ifadeler verdim" dediğini ancak herhangi bir şekilde ifadesine başvurulmadığını, Sonrasında ABD'ye gittiğini kendisini telefon ile aradığını öğrendiğini, Kendisine Türkiye ile alakalı rapor yazdığını söylediğini, Kendisinin de Tuncay GÜNEY'e "Türkiye aleyhinde faaliyette bulunma" dediğini, ve kendisi ile bir daha görüşmediğini, Görüştüğü dönemlerde kendisine ERGENEKON diye bir şeyden bahsettiğini hatırladığını, ancak kendisi tutarsız, yalancı kafasında bir çok senaryo oluşturan ve çok fazla konuşan bir insan olduğundan çok fazla ciddiye almadığını, Kendisine hatırladığımı kadarıyla Ergenekon örgütünün adında Cenebattin ERGENEKON isimli bir Albayın soy isminden geldiğin söylemişti. Kendisinin daha önce sorulan ERGENEKON-LOBİ gibi doküman görmediğini, Kendisi ile haber kaynağı ilişkisi olduğunu beyan etmesi dolayısı ile adı geçen şüpheliler ile irtibatlı olduğu,

2) Şüpheli İbrahim BENLİ'nin Çatalca ilçMÎ^GökçgaKfcövü Ağıllar mevkiinde

Page 42:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

incelemesinde; 1 adet adet Monarch Paxor ibaresi yazılı içerisinde elle yazılmış notların bulunduğu blok not defterin yapılan incelemesinde; 1. sayfasında: "30.11.2006 Adnan Akfırat" yazdığından ve 13.03.2008 günü saat : 15.48'de Adnan AKFIRAT ile Doğu PERİNÇEK arasındaki telefon görüşmesi içeriği nedeni ile İbrahim BENLİ ile irtibatlı olduğu,

3) Yapmış olduğu telefon görüşmesi nedeni ile Doğu PERİNÇEK ile irtibatlıolduğu,4) Diğer şüpheli beyanlarını göz önüne alındığında; Şüpheliler Aydın GERGİN, Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER Mahir Cayan GÜNGÖR, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Serhan BOLLUK, Veli KÜÇÜK, Yusuf BİRİŞİK, Ümit OĞUZTAN, İbrahim BENLİ, Hikmet ÇİÇEK, Nusret SENEM, Hayati ÖZCAN ve Tuncay GÜNEY ile irtibatlı olduğu,

5) Şüphelinin ev aramasından el edilen Veli KÜÇÜK tarafından el yazması olarak Adnan AKFIRAT'a hitaben yazılmış; "Sayın Akfırat, yayınma başladığımız dergimizin bir adedini gönderiyorum. Yapacağınız uyanlar bize ışık tutacaktır. Saygılanmızla Veli KÜÇÜK E. Tuğgeneral" ibareli kart nedeni ile Veli KÜÇÜK ile irtibatlı olduğu,

6) Şüphelinin ev aramasından el edilen l'den 36'ya kadar numaralandmlan özgeçmiş ibaresi ile başlayan, yok edildiği kanaatine vanldı ile biten faks çıktısı doküman incelendiğinde Üstünde el yazması Fikret Akfırat'ın dikkatine yazdığı ve 1-5 sayfalar arasının Ümit SAYIN'a ait özgeçmiş bilgilerini (aldığı eğitim, Bilimsel araştırma deneyimi, çalıştığı spesifik konular, Bilgisayar Deneyimi, aldığı burslar, üyelikleri, çevirileri vb. bilgiler içerir) içerdiği görüldüğünden, Ümit SAYIN ile irtibatlı olduğu,

7) Şüphelinin ev aramasından el edilen l'den 36'ya kadar numaralandmlan özgeçmiş ibaresi ile başlayan, yok edildiği kanaatine vanldı ile biten faks çıktısı doküman incelendiğinde 32-34 sayfalara arasının El yazması üstünde "acele Ferid İlsever'e generallerin Bekleme süresinin 4 yıla çıkmasıyla Şura Önüne gelmeyeceklere Kara Kuvvetlerinde" yazan veOrgeneraller-Korgeneraller- Tümgeneraller-Deniz Kuvvetleri-Hava Kuvvetleri-Jandarma Kuvvetleri-Kara Kuvvetleri başlıklan altında üst düzey askeri komutalara ait isim ve kurum bilgisi ve l'den 6'ya kadar numaralandırılan televizyon ile başlayan Ferid İLSEVER Nisan 2000 ile biten doküman incelendiğinde Televizyon başlığı altında Ferid İlsever Nisan 2000 ibaresi ile bitttiği içeriğinde, "...Günümüzde en etkili kitle iletişim aracı televizyondur.." değerlendirmesi ile ulusal bir televizyonun kurulması ile alakalı yapılması gerekenler, masraflar, yayın ve kadro bilgileri verilerek "...Türkiye, 2001 yılı başlannda devrimci televizyonuna kavuşacaktır..." şeklinde sonuca ulaşılan doküman ve l'den 95'e kadar numaralandmlan il yönetim kurulunun örgütlenmesi ile başlayan S.Kamil YÜCEDIRAL TC Başbakan Baş Müşaviri ile biten doküman incelendiğinde 50-58 sayfalar arası; İşçi Partisi imzalı basın açıklamaları, 1 Eylül 1997 tarihli Adnan AKFIRAT tarafından İşçi Partisi Genel Merkezine sunulmuş Yurt ve Dünya Dergisi ile Analiz-Araştırma grubu ile ilgili teklif ve bilgiler olduğu, Analiz ve Araştırma grubu Üyeleri Kısmında Ferid İLSEVER'in isminin geçtiği görüldüğünden Ferid İLSEVER ile irtibatlı olduğu,

8) Şüphelinin ev aramasından el edilen l'den 2'ye kadar numaralandmlan Saym Emin GÜRSES'in dikkatine ile başlayıp, 0 216 33621 78 numara ile biten doküman incelendiğinde Bilgisayar çıktısı " Sayın Emin GÜRSES'in dikkatine" ile başlayan 10 (on) farklı şahsın isimleri altlannda Üniversite ve bölüm isimleri ve cep telefon numaralan olduğu görüldüğünden, Emin GÜRSES ile irtibatlı olduğu,

15 nolu sayfasında: Doğu Perinçek Cep: 0 532 313 24 18 Ev: 288 17 99 0 312 244 12 94 Parti: 251 99 10 0 312 219 74 86 yazdığı ve l'den 3'e kadar numaralandırılan Saat:20.55 ile başlayıp iyi akşamlar ile biten doküman incelendiğinde Saat 20.55 te ismini belirtmeyen bir bayanın Doğu

PERİNÇEK'le görüşmek istediğini ve sonrasında bu görüşmenin tapesini içeren doküman olduğu ve l'den 7'ye kadar numaralandırılan yaşanan süreçte ile başlayıp İşçi partisi genel başkanı ile biten

9) Şüphelinin ev aramasından el edilen l'den 2'ye kadar numaralandmlan l'den 49'a kadar numaralandmlan Gündüz KÖSEMEN üe^^Ştey^p, Turgay ARTAN ile biten telefon fihristi fotokopisi incelendiğinde İçeriğinde^Şok' sayıd^tsîhı ve telefon numaralan ve

Page 43:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

doküman incelendiğinde dokümanın başlıksız ve Doğu Perinçek imzalı doküman olduğu ve l'den 4'e kadar numaralandırılan işçi partisi genel başkanı ile başlayan bilirkişi Seyfettin Ankan ile biten doküman incelendiğinde 1. Sayfasında: El Yazması 'İşçi partisi Genel Başkanı Sayın D. PERİNÇEK'V başlığı ile başlayan 04.03.1996 tarihli ERNK mühürlü "Devrimci Selamlar Parti Önderliği Adına Garzan Eyaleti Karargah Komutanlığı" imzalı olduğu görüldüğünden Doğu PERİNÇEK ile irtibatlı olduğu,

10) Şüphelinin ev aramasından el edilen l'den 10'a kadar numaralandırılanBaşbuğdan mektup var ile başlayıp, para kazanıyor ile biten doküman incelendiğinde 10.sayfasında: "...Ergün POYRAZ Gündemdeki Tayyip Erdoğan kasetini ve geçen senekiFethullah Gülen kasetini güzide medyamıza pazarlayan kaset bezirganı. Klasik bir istihbaratayakçısı. Gazeteci Tuncay Özkan bu arkadaşımızı sosyal demokrat sanıyormuş..." şeklindeibareler görüldüğünden Ergün POYRAZ ile irtibatlı olduğu,

11) Şüphelinin ev aramasından el edilen 1 'den 11 'e kadar numaralandırılan Burdur Ağır Ceza ile başlayıp Av. Nusret Senen ile biten doküman incelendiğinde Avukat Nusret SENEM tarafından Burdur Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına Dosya No.200/...verilmiş Şemsi DENİZER'in öldürülmesi olayı ile alakalı dosyaya görevsizlik karan verilerek dosyanın DGM'ye gönderilmesini ister 27.01.2000 tarihli dilekçe olduğu görüldüğünden Nusret SENEM ile irtibatlı olduğu,

12) Şüphelinin ev aramasından el edilen l'den 95'e kadar numaralandınlan il yönetim kurulunun örgütlenmesi ile başlayan S.Kamil YÜCEDIRAL TC Başbakan Baş Müşaviri ile biten doküman incelendiğinde 50-58 sayfalar arası; İşçi Partisi imzalı basın açıklamalan, 1 Eylül 1997 tarihli Adnan AKFIRAT tarafından İşçi Partisi Genel Merkezine sunulmuş Yurt ve Dünya Dergisi ile Analiz-Araştırma grubu ile ilgili teklif ve bilgiler olduğu, Analiz ve Araştırma grubu Üyeleri Kısmında Hikmet ÇİÇEK'in isminin geçtiğinden Hikmet ÇİÇEK ile irtibatlı olduğu,

13) Şüpheli Mehmet Adnan AKFIRAT'ın Telefon ve sim kart rehberinde; Ferid İLSEVER-05332771564, Güler KÖMÜRCÜ-05322136100, Emin GÜRSES-05322066768, Hayati ÖZCAN-053 34452610, Nusret SENEM-0532426923, ve Kemal Yalçın ALEMDAROGLU05323570781 isimli şahıslann kayıtlı olduğu tespit edildiğinden adı geçen şüpheliler ile irtibatlı olduğu,

f)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;l)Şüpheli Aydın GERGİN;

Mehmet Adnan AKFIRAT'ı İşçi Partisi yöneticisi olduğundan dolayı tanıdığını, Başkaca Herhangi bir ilişkisinin olmadığını,

2) Şüpheli Doğu PERİNÇEK;Savcılık İfadesinde: Dosyada mevcut fabrikatör belgesinde kendisine saldmlmakta

olduğunu, Fabrikatör'ün Mehmet Eymür'ün yazdığı kitap olduğunu, Mehmet EYMÜR'ün CIA ajanı olduğunu ye bunu ilan ettiğini, kendisini hedef almasının şeref olduğunu, En önemlisi kendisinin, Ümit OĞUZTAN ve Adnan AKFIRAT ile yazdığı iddia edilen belgede

Page 44:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Emniyet İfadesinde; Adnan AKFIRAT'm TUCEM (Türkiye Çin İş Ortaklığı Örgütü) yöneticisi, İP Merkez Karar Kurulu üyesi olduğunu, 30 yıldır tanıdığını, gazeteci, yurtsever güvenilir bir aydın olduğunu, özellikle Türkiye ile Çin arasında Türk Devleti ve Ticaret Bakanlığı ile iş birliği halinde Türkiye ekonomisinin gelişmesi ve içine girdiği krizden kurtulmasına katkıda bulunacak çalışmalarını gözlemlediğini,

Tuncay GÜNEY, 'LOBİ' isimli belgenin, Veli KÜÇÜK' ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Ümit OGUZTAN, Adnan AKFIRAT ve kendisi tarafından hazırlandığını, son şeklini ise Veli KÜÇÜK' ün verdiğini beyan ettiğinin sorulması üzerine;

Bu sorunun karanlık örgütlerin psikolojik savaş öğretilerinden ilham alınarak hazırlandığını, Tuncay GÜNEY gibi bir insanla oturup bir kez bile görüşmüşlüğünün olmadığını, yine Ümit OĞUZTAN ile hiç görüşmediğim, Adnan AKFIRAT'm pırıl pırıl değerli bir aydın olduğunu,

Tuncay GÜNEY anlatımlarında, PKK terör örgütü lideri Abdullah ÖCALAN'm Suriye'den çıkması sonrasında, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Abdullah ÖCALAN'm avukatı Doğan ERBAŞ ile Doğu PERİNÇEK'in odasında görüştüklerini ve bir toplantı yaptıklarını, bu toplantıda Adnan AKFIRAT'm da bulunduğunu beyan ettiğinin sorulması üzerine;

Bu görüşmeyi Adnan AKFIRAT'm bildiğini, kendi odasında kesinlikle bir görüşme yapılmadığım, kendisinin ismimin karıştırılması dahi Tuncay GÜNEY'e ifadelerin yazdınldığmı gösterdiğini, hatırladığına göre, Abdullah ÖCALAN'm İmralı'da Atatürk devrimini savunan açıklamalar yaptığını, bazı yayın organlarında okuduğunu, hatta PKK yayınlarında da Apo'nun Türkiye'nin birliği içinde Atatürkçü bir çözüm savunduğu yer aldığım, Adnan AKFIRAT Aydınlık Haber Müdürü olarak bunu yanlış haber yapmamak için Apo ile görüşen avukatı Doğan ERBAŞ'tan sorduğunu, ayrıntıyı AKFIRAT'm bildiğini, Doğan ERBAŞ'm bir avukat olduğunu onunla görüşmenin suç olmadığını,

Tuncay GÜNEY beyanlarında, Akşam Gazetesinde çalıştığı dönemde, Adnan AKFIRAT, Ferid İLSEVER, Ankara' da Hasan YALÇIN, Paris' te Özcan .... isimli şahısların, Akşam gazetesinin mutemet elemanları gibi çalıştıklarını, bu şahısların Doğu PERİNÇEK' le birlikte hareket ettiklerini, Hasan YALÇIN' ın İstihbarat Genel başkan yardımcısı, Ferid İLSEVEN' in Aydınlığın ve Ulusal TV nin genel yayın yönetmeni, Adnan AKFIRAT' m partinin... Disiplin kurulu üyesi olduğunu, ÖZCAN... isimli şahsın da Paris muhabiri olduğunu, yine Tuncay GÜNEY, Akşam Gazetesine Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile başladığını, orada Mehmet Ali ILICAK'ın Veli KÜÇÜK'ün elinde olduğunu, gazete de bir kadrolaşmaya gittiklerini beyan ettiğinin sorulması üzerine;

İddiaların bütünüyle uydurma olduğunu, kendilerinin Akşam gazetesine yönelik hiçbir faaliyetlerinin olmadığını, hiçbir gazeteyi bu tür faaliyetlerin konusu olarak düşünmediklerin, Kaldı ki İşçi Partisinde istihbarat genel Başkan Yardımcılığı diye bir görev olmadığını, Özcan isimli şahsı da tanımadığını,

Operasyon kapsamında yakalanan Ümit SAYIN' a ait bilgisayarda "silinmiş Chat kayıtlan" bölümünde yer alan Ümit SAYIN ve Adnan AKFIRAT arasında 24.02.2001 tarihinde gerçekleştirilen MSN görüşmesinde geçen;

"Söz konusu görüşmede KTB'nin etkisinin beklenenden daha fazla olduğu, Ümit SAYIN'ın Amerika'dan Türkiye'ye gelmesini Masonlar ve diğer unsurlann engelleyebileceğini, bu durumu Ümit SAYIN'ın Doğu PERİNÇEK'e bildirdiğini, Ümit SAYIN'ın belli bir dönem masonlann içinde bulunduğunu, Masonlann bütün pisliklerini ve üçkağıtlarını bildiğini, Adnan AKFIRAT ve Ümit SAWPfla^JJlusal Kanal'a görüntü ve bağlantı bulmak için çaba gösterdikleri, Ümit SAY^Bff'ih so#|^yî4<hr KTB ile uğraştığını,Ümit SAYIN'm Adnan AKFIRAT'a Atilla ONGUN'un Mart ayında Türkiye'ye geleceğini bildirerek kendisi ile temasa geçip geçmediğini sorduğu, Adnan AKFIRAT'm şahsın henüz kendisi ile temasa geçmediğini, Ümit SAYIN'm Atilla ONGUN'un MHP'ye çalıştığını ve dikkatli olunması gerektiği şeklinde Adanan AKFIRAT'ı uyardığı, Atilla ONGUN'un HABLEMİTOĞLU ile iyi arkadaş olduklarını, HABLEMİTOĞLU'nun kime çalıştığının belli olmadığını, her taraf ile bağlantısının olduğunu, Doğu PRİNÇEK ile yaptığı görüşmede iyi gelişmeler olduğunu öğrendiğini, DARBE olasılığının arttığını, Çiller' in eski valisi Mahmut YILBAŞ, ÖKK eski komutanı Necati ÖZGEN Müdafai Hukuk Vakfının kurucularından olduğu, son yapılan ADD kongresinde herkesin aynı tarafta yer alarak Yekta Güngör ÖZDEN ve Çevik BİR için çalıştıklarını, Yekta ve Özer OZANKAYA grubunun bertaraf edilmeden ADD'nin düzelmeyeceğini, Adnan AKFIRAT'm batının Türkiye'yi darbeye zorladığını, Türkiye'de çok köklü değişikliklere ihtiyaç olduğunu belirttiği, ADD'nin iç çekirdek grubunun tehlikeli olduğu, Ertaç TİNAR'm masonluğunun belgelendiğini, Ali ŞEN, Çevik BİR ve İzzettin DOĞAN'm Rumeliler grubunu oluşturduğu, Çevik BİR'in mason olduğu, Masonların yapılanması ve nasıl çalıştıkları yönünde detaylı bilgilerin olduğu, Galadyonun uzantısının çekirdek gruba ulaştığını, susurluk aktörlerinin çoğunun bu grupta yer aldığını, hedeflerinin P-2 mason locası olduğu, Adnan Hoca olarak da tanınan Harun Yahya'nın Özel Harbin kontrolünde olduğu, aynı zamanda CIA ve Eymürlerle birlikte olduğu, Abdullah ÇATLI'nm amirinin Melih AKTAŞ olduğu, kazadan sonra telefon defterinin Melih AKTAŞ'a verildiği, Melih AKTAŞ'm MİT'in adamı ve çok

Page 45:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

tehlikeli olduğu, masonlarla ilgili bir veri tabanının oluşturulması gerektiği, Hüseyin KIVRIKOĞLU'nun GATA'da ki masonları tasviye ettiğini, ATASAGUN'un mason olduğu, Gürbüz TÜFEKÇİ'nin MİT muhbiri olduğu, Ümit SAYIN Adanan AKFIRAT'a vermiş olduğu bu bilgilerin aynı zamanda Doğu PERİNÇEK'e iletmesini istediği, kendisinin tayin işinde "SİZİN" kullanarak Adnan AKFIRAT ve Doğu PERİNÇEK'in yardımını istediği, kendisinin işe girmek istediği İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal ALEMDAROĞLU ile Doğu PERİNÇEK'in arasının iyi olup olmadığını sorduğu, Adnan AKFIRAT'm "Bizim attığımız MİT hücresinden Ali Özsoy'u Perinçek uyarmasına rağmen asistan olarak aldılar. Adam Alemdarlara güvenip provokasyonlar yapıyor" dediği, Ümit SAYIN' m İstanbul Üniversitesinde işe girebilmek için Doğu PERİNÇEK' den yardım istediğinin anlaşılıp sorulması üzerine;

Bu tür yazışmaların internet ortamında yapıldığını, her aklına gelenin her şeyi yazdığını, ciddi bir soruşturmada bunlara itibar edilmeyeceğini, kendisine bu yazışmanın gelmediğini, çünkü içinde nefretle reddedeceği yalan suçlamaların olduğunu, gelse hatırlayacağını, Ümit SAYIN' m kendisine atanmasına yardımcı olması için başvurduğunu, ancak kendisinin onun kişiliğini tanıdığı için yardımcı olmadığını,

3) Şüpheli Ferid İLSEVER;

Emniyet İfadesinde;

Mehmet Adnan AKFIRAT' tan elde edilen belgelerin yapılan incelemesinde, üzerinde el yazısı ile "FİKRET AKFIRAT'İN DİKKATİNE" yazılmış, özgeçmiş başlıklı, Sayın Ferid ILSEVER"e veriniz ile biten, Dr. Ümit SAYIN'm özgeçmişi olan (6) sayfa belgenin ne amaçla bulundurduğunun, kim tarafından ne amaçla gönderildiğinin sorulduğunda:

Dr. Ümit SAYIN'ı İstanbul Üniversitesinden hoca olarak tanıdığını, böyle bir belgeyi görmediğini, kendisine gösterilen bu belgeyi daha önce görmediğini, Mehmet Adnan AKFIRAT'm Ulusal Kanalda ve Aydınlık Dergisinde çalıştığını, o zamanlar haber müdürü olduğunu, kendisi ile zaman zaman görüştüklerini, kendisingteadbjı tür bir belge istemediğini,

*>\

1642 i t t (M %\<^H

Page 46:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Mehmet Adnan AKFIRAT' tan elde edilen belgelerin yapılan incelemesinde, üzerinde el yazısı ile "Ferid İlsever'e" yazılı "Generallerin Bekleme Süresinin 4 Yıla Çıkmasıyla Bu Yıl Şura Önüne Gelmeyecekler" başlıklı (3) sayfa belgenin sorulduğunda:

Mehmet Adnan AKFIRAT'm Ulusal Kanalda ve Aydınlık dergisinde çalıştığım, belge içeriğinin incelendiğinde haber amaçlı olduğu anlaşıldığını, eski tarihli şu an emekli olmuş generallerin listesi olduğunu, atamalara ilişkin bu tür belgelerin her yıl 30 Ağustos' ta basında yayınlandığını, bu belgeyi hatırlamadığını, Ulusal Kanalın Genel Yayın Yönetmeni olduğunu bu tür belgelerin kendisine gelmesinin normal olduğunu,

Savcılık İfadesinde:

Tuncay GÜNEY'in Akşam gazetesinde çalıştığı dönemde Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK ile irtibat kurup Adnan AKFIRAT ve Ferid İLSEVER ile ilişkiye geçmesini söylemesi üzerine bu şahıslarla görüştüğünü ve aldığı tüm bilgileri yayınlamadan önce Veli KÜÇÜK'e gönderip onaylattıktan sonra Akşam gazetesinde yayınlattığını belirttiği okunup sorulduğunda: Kendisinin Tuncay GÜNEYİ sadece dergiye gelip giderken gördüğünü, kendisi ile herhangi bir haber paylaşmadığını, kendisinin genel yayın yönetmeni olduğunu, böyle bir kişiyle muhatap olmayacağını, kendisinin daha önceki aramalar sırasında ele geçirilen Ulusal Medya-2001 ismindeki dokümanda bahsedilen olayla ilgili olarak herhangi bir ilgi ve alakasının olmadığını, ancak Cumhuriyet gazetesinin desteklenmesi amacıyla emniyette de belirttiği gibi ENKA tesislerinde Kemal ÖZDEN, Veli KÜÇÜK, Gürbüz ÇAPAN ve kendisinin bulunduğum bir toplantıda bulunduğunu, o davete kendisinin USLAD Başkanı Kemal ÖZDEN'in daveti üzerine katıldığını, o dönemde Cumhuriyet Gazetesi mali yönden sıkıntı yaşadığını, Gürbüz ÇAPAN %20 hisse alarak destek olduğunu, bizimde destekte bulunup bulunamayacağımız konusunda yapılan bir toplan olduğunu, kendisinin Ulusal Medya-2001 isimli belgeden haberinin olmadığını, ayrıca kendilerinin o yıllarda Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi İlhan SELÇUK Beyle ULUSAL TV ile Cumhuriyet Gazetesinin birlikte hareketle Ulusal TV'nin de Cumhuriyet TV olarak devam etmesi yönünde görüşmelerinin olduğunu, ancak maddi açıdan imkanlarının olmamasından gerçekleşmediğini,

Dosya içinde bulunan arama sırasında ele geçen Adnan AKFIRAT'm evinde yapılan aramada ele geçirilen üzerinde "Acele Ferid İlsever'e" başlığı ile gönderilen faks yazısında bazı orgeneral, korgeneral ve tümgeneral ile kuvvet komutanlarının isimlerinin yer aldığı listeyle ilgili sorulduğunda:Kendisinin Ulusal Kanalda ve Aydınlık dergisinde çalışan biri olarak 30 Ağustos Askeri Şura karan öncesi haber amaçlı olarak bu tür listeleri yayın kuruluşlarında yaymladıklanm, o nedenle kendisine gönderilmiş olabileceğini, yine aynı şekilde dosya içinde bulunan "FİKRET AKFIRAT'm dikkatine" başlıklı Doktor ÜMİT SAYIN'm özgeçmişi ile ilgili olarak ta bu savunma sının geçerli olduğunu,

4) Şüpheli Mahir Çağan GÜNGÖR;

Doğu PERİNÇEK, Mehmet Adnan AKFIRAT, Ferid İLSEVER, Serhan BOLLUK, Yusuf BEŞİRİK, Yusuf TUNÇER, Aydın GERGİN, Aykut TOKAK isimli şahıslan parti üyelerini nasıl tanırsa kendilerini de öyle tanıdığını, parti arkadaşlığı dışında herhangi bir ilişkisinin olmadığını,

5) Şüpheli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK;

Şüpheliden ele geçirilen 1 adet, şeffaf doş.ya,..içerisinde tarafımızdan 1 'den 94'e kadar numaralandmlan dokümanlardan (34) ile numaralandırılmış dokümanda, Adnan AKFIRAT' la tartışma boyutu başlığı altında, /'

Amaç M.TEKİN'i kaçırmak, saklamak ve hiç ortaya çıkarmayarak teslim etmemek değildi. Amaç bu ciddi konunun genel hatlarıyla aydınlanması ve bu süreçte doğrudan savcılığa teslim edilmesi olmalıydı.

Bu haliyle "işte yine asker" yine birileri provakasyon yapıyor ve arkasında askerler var Şemdinli sürecinde yaşananlar neticesinde görevdeki askerler uzun bir tutukluluk ve gözaltı süresi yaşadılar. M .Tekin "ben çok daha fazla buna maruz kalırım çünkü konunun boyutu çok ciddi" dedi şeklinde yazı bulunduğunun tespitle sorulması üzerine;

Adnan AKFIRAT'm İşçi Partisi üst düzey üyesi olduğunu, bu yazıyı kimin yazdığını bilmediğini, İnternet ortamından almış olabileceğini, Danıştay'dan sonra Doğu PERİNÇEK' in kendisi ile ilgili İşçi Partisinin kendi sitesinde üç ayrı zamanlarda muhtelif iddialarda bulunduğunu, konu ile ilişkilendirildiği için internet ortamında rastladığı bu yazıyı not aldığını,

6) Şüpheli Serhan BOLLUK;Savcılıkta Alman ifadesinde; Mehmet Adnan AKFIRAT , Ferid İLSEVER ve Yusuf

BERİŞİK ile İşçi Partisi vasıtası ile tanıştıklarını, Kendilerinin İşçi Partisinin merkez karar kurulu üyesi ve il örgütünde görevli olduklarını, Mehmet Adnan AKFIRAT' ile uzun yıllar Aydınlık Dergisinde birlikte çalıştıklarını,7) Şüpheli Veli KÜÇÜK;

Page 47:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Adnan AKFIRAT'm, Doğu PERİNÇEK'in Ulusal Kanal televizyonunda görevli olduğunu, kendisine program teklif ettiğini, birkaç defa telefonla görüştüklerini, ancak yüz yüze görüşmediklerini,

8) Şüpheli Yusuf BİRİŞİK;

Mehmet Adnan AKFIRAT'm Ulusal Kanalda uzun yıllar çalıştığını, bu nedenle kendisi ile tanışıklığının olduğunu, kendisi ile arkadaşlık ilişkilerinin olduğunu,

9) Şüpheli Ümit OĞUZTAN;

Tuncay GÜNEY isimli şahıs yakalandığı sırada evinde yapılan aramada çıkan Lobi isimli belgelerin Bilecik'te yapılan Lobi, Ergenekon Plan ve Projeleri olduğunu, bu belgelerin Ergenekon örgütünün yeniden yapılanmasının bir tasarımı olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in "Yeniden Yapılanma" adlı bir teorisinin olduğunu, Veli KÜÇÜK'ün onu genişleterek tasan haline getirdiğini, bu kapsamda lobi çalışmalanm, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Adnan AKFIRAT, Ümit OĞUZTAN ve kendisinin katıldığı bir ekibin yaptığım, son şeklini ise Veli KÜÇÜK'ün verdiğini beyan ettiği hatırlatılarak adı geçenleri tanıyıp tanımadığının sorulması üzerine;

Adnan AKFIRAT'm gazeteci olduğunu, basın toplantılannda karşılaştıklarını, ancak hiçbir diyaloglannm olmadığını,

10) Şüpheli İbrahim BENLİ;Savcılık Beyanında; Mehmet Adnan AKFIRAT ile birlikte Türk ve Çin İş Geliştinne

Derneğinde yönetim kurulu üyesi olduklannı,

Emniyette Alınan İfadesinde; Mehmet Adnan AKFIRAT' ı tanıdığını, kendisi ile Türk-Çin iş geliştirme derneği yönetim kurulu üyeleri olduklannı, başka herhangi bir ilişkilerinin olmadığını,

13.03.2008 günü saat: 15.48'de Doğu PERİNÇEK ile Adnan'ın yaptıklan görüşme sorulduğunda; Bu görüşmeyi yapanın Adnan AKFIJŞ^T olabileceğini, Kendisi ile Türk-Çin iş geliştirme derneği üyesi olduklannı, Adnan ile ~Çîn hükümeti Sincan-Uygur

Page 48:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

özerk bölgesinde tekstil yatırımlarına teşvik vermekte olduğunu, Türkiye'de de tekstil sektörü darboğaz da olduğu için bu teşviklerden yararlanmak için Adnan bey ile görüşme istemiş olduğunu, konuşmanın bu konu ile ilgili olduğunu tahmin ettiğini, daha sonra kendisi ile belirttiği konuda görüşmelerinin olduğunu ve bir grup sanayici dostu ile birlikte görüştüklerini,

11) Şüpheli Hikmet ÇİÇEKSavcılık İfadesinde: "...soruşturma kapsamında daha önce gözaltına alınan şahıslardan

kamuya mâlolmuş kişiler ve parti üyesi Adnan Akfırat, Ferid İşsever, Serhan Bolluğu, Doğu Perinçek, Kemal Alemdaroğlu, İlhan Selçuk ve Emin Gürses gibi şahıslan tanıdığnı, bunlann dışında kimseyi tanımadığını,..."

Emniyet ifadesinde; Adnan AKFIRAT'ı Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanal yöneticisi olarak yaklaşık 20 yıldır tanıdığını,

İkametinden elde edilen El yazısı ile "Adnan AKFIRAT'm dikkatine" ile, dijital yazı ile "Çiller'in özel örgütünün Belçika ayağına dair bilgi notlan" başlıklı, "Doğan DUYAR, Brüksel, 2 Şubat" yazılı belge sorulduğunda;

O dönemde Aydınlık Dergisinde çalışan muhabir Doğan DUYAR'm Bürüksel'den gönderdiği bir bilgi notu olduğunu,

İkametinden el edilen "Biz susurluk olayında faal olarak kanşmış susurluk zedeleriz" başlıklı, içeriğinde susurluk olayına kanştığı anlaşılan Cavit...? İsimli şahsın el yazısı ile yazdığı değerlendirilen belge sorulduğunda;

Aydınlık Dergisi olarak Susurluk kazası gerçekleşmeden kısa bir süre önce ikinci MİT raporu olarak adlandınlan Susurluk Çetesinin faaliyetlerini anlatan raporu yaymladıklanm, bu raporun nasıl temin edildiğini bilmediğini, ancak Adnan AKFIRAT birkaç yd önce Aydınlık Dergisinde Mit Belgelerini nereden aldığını yönelik yapmış olduğu haberde, belgeleri bir gazeteci arkadaşından aldığını söylediğini, o dönemde konuyla ilgili imzalı veya imzasız pek çok mektup geldiğini, gösterilen belgenin, bu mektuplardan birisi olduğunu, Kim tarafından gönderildiğini bilmediğini, belgenin içeriğinde bir Susurluk çetesi mensubu olduğunu iddia eden kişinin çete kapsamında işlediği Behçet CANTÜRK ve benzeri cinayetleri anlattığını hatırladığını, bu bilgileri başka kaynaklardan doğrulatamadıklan için haber yapmadıklannı,

İşçi Partisinde bulunan dokümanlar arasında bulunan; 17.12.1996 tarihli KİŞİYE ÖZEL ibareli dönemin Başbakanı'na yazılmış Susurluk kazası ile ilgili hazırlanmış 39 sayfalık MİT müsteşarlığı belgesi sorulduğunda;

Adnan AKFIRAT'm birkaç yıl önce Aydınlık Dergisinde yapmış olduğu haberde bu belgeyi bir gazeteciden aldığını yazdığını, gazetecinin kim olduğunu bilmediğini,12) Şüpheli Nusret SENEM

Savcılık İfadesinde; Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER ve Adnan AKFIRAT' ı İşçi partisi sebebiyle tanıdığım,

Doğu PERİNÇEK gözaltına alındığı tarihlerde adliyenin önünde olduğunu, hatta bazı ifadelere katıldığını, Hatta Yargıtay krokisi denilen krokiyi deADNAN AKFIRAT' a sorulduğu zaman haberinin olduğunu,13) Şüpheli Hayati ÖZCAN

Emniyet İfadesinde: Mehmet Adnan AKFIRAT'ı 10 yıldır tanıdığını, Aydınlık dergisi yazarlanndan olduğunu, 5 yıldır ne yuz yÜ76 ne" de telefonla görüşmediklerini, tecrübeli gazeteci olarak bilir ve zamanında konularda^danıştığin??'N t

Savcılık ifadesinde; Şüphelilerden Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER, Adnan AKFIRAT, Serhan BOLLUK ve Sevgi ERENEROL ve Fuat TURGUT' u tanıdığını,

Tuncay Güney Beyanlarında;

Page 49:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

LOBİ çalışmalarını, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Ümit OĞUZTAN, Adnan AKFIRAT ve kendisinin de katıldığı bir ekibin yaptığını, son şeklini ise Veli KÜÇÜK'ün verdiğini,

Ergenekon yapılanması içersinde Veli KÜÇÜK'ün yanında, Doğu PERİNÇEK, Ümit OĞUZTAN, Adnan AKFIRAT, Tuncay GÜNEY, Levent....? (Ülkü ocaklarında), Turan YAZGAN, Necdet SEVİNÇ (Kurultayın genel yayın yönetmeni), Zekai ÖKTE (Türk Tarih Dergisi), Timur KILIÇ, Atilla TUNÇ isimli şahısların olduğunu,

Akşam gazetesinde çalıştığı dönem içersinde, kendileriyle ilgili diğer gazetelerde haberlerin çıkması üzerine, Veli KÜÇÜK ile bir toplantı yaptıklarını, Veli KÜÇÜK'ün "Doğu PERİNÇEK le ilişki kuralım Adnan AKFIRAT - Ferid İLSEVER le falan bu arkadaşlara kaynaklar çok akıyor bunlardan yönlendirirsek daha iyi olur" dediğini, bunun üzerine Doğu PERİNÇEKTe irtibat kurduğunu, Ferid İLSEVER, Adnan AKFIRAT ile görüştüğünü, Aydınlık gazetesinden ve diğer yerlerden aldıkları tüm bilgileri yayınlamadan önce Veli KÜÇÜK'e gönderip onaylattığını,

Yine Adnan AKFIRAT'm kendilerine yazılar hazırladığını ve bazı belgelerle birlikte verdiğini, CİA nm güneydoğuda faaliyetleriyle ilgili bazı bilgileri bu şahıstan aldığını, Veli Paşa'nm bu şekilde basında örgütlendiğini,

Doğu PERİNÇEK le Veli KÜÇÜK'ün görüşmediklerini, ancak Adnan AKFIRATFerid İLSEVER Ankara da Hasan YALÇIN Paris te Özcan........................ isimli şahısların, Akşamgazetesinin mutemet elemanları gibi olduğunu, bu şahısların Doğu PERİNÇEK le birlikte hareket ettiklerini, Hasan YALÇIN İstihbarat Genel başkan yardımcısı, Ferid İLSEVEN'in Aydınlığın ve Ulusal TV nin genel yayın yönetmeni, Adnan AKFIRAT ın partinin... disiplin kurulu üyesi olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in, Gülay GÖKTÜRK, Nuri ÇOLAKOĞLU, Faik BULUT, Cengiz ÇANDAR gibi şahıslan gazetecilikte yetiştirdiğini, Tuncay ÖZKAN'm Doğu PERİNÇEK in adamı olduğunu ve bu şahsı Doğu PERİNÇEK'in yönlendirdiğini,

Kendisinin Doğu PERİNÇEK ile halen birlikte olduğunu, ancak hücre yapılanması olduğu için haber kaynaklannı bilemediğini, bu konuda tek yetkilinin Adnan AKFIRAT -Ferid İLSEVER olduğunu,

Bir dönem Doğu PERİNÇEK'in adamı olan ve Güneydoğu-Diyarbakır muhabiri Halit GÜNGÖR'ün, Jandarma Genel Komutanlığında Hizbullahçı İlimcilerle Menzilcilerin eğitilmesini fotoğrafladığını, Hizbulkontrayı ortaya çıkardığını, fotografían Doğu PERİNÇEK'e gönderdiğini, ancak yayınlanmadan Halit GÜNGÖR'ün öldürüldüğünü, o dönemde Adnan AKFIRAT'm da Halit GÜNGÖR'Ü Türk Gladyosunun öldürdüğünü söylediğini, daha sonraki dönemde "Kemalist-Sosyalist" ismi ile bir ittifak yapıldığını,

Doğu PERİNÇEK ile PKK terror örgütünün ittifakının halen devam ettiğini, Abdullah ÖCALAN'ın Suriyeden çıkması sonrasında, onun avukatı olan Doğan ERBAŞ'ın Doğu PERİNÇEK'e gelerek Türk Askerleriyle işbirliği-^sapmak istediğini ve Apo'nun teslim olacağını söylediği, Doğu PERİNÇEK'in de bunu kendisine^nlattığmı, kendisinin bu konuyu Veli KÜÇÜK'e ilettiğini, Veli paşanın talimatı ile İşçi Paffısi, lideri Doğu PERİNÇEK'in

odasında Doğan ERBAŞ la görüşme yapaklarını, bu görüşmede Adnan AKFIRAT'mda bulunduğunu, Doğu PERİNÇEK'in kısa bir sure kaldığını, bu görüşmede Abdullah ÖCALAN'm hangi şartlarda teslim olacağının konuşulduğu, Avukatla üç kez görüşme yaptıklarını, hatta teslim olduktan sonra Abdullah ÖCALAN'm sorgusuna kimin gireceği, sorguda Doğu PERİNÇEK ve diğer birçok ilişki konusunda temkinli davranılması konularının konuşulduğu, Abdullah ÖCALAN'm General Veli KÜÇÜK'e iletilmek üzere "bir muhatap arıyorum" isimli kitabının verildiğini, kitabın en arkasına basılmış vaziyette Veli paşaya bir mektup olduğunu söylediklerini,

Page 50:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Bir dönem DHKP-C'lilerin Harbiye Orduevi'ne roket attığını, daha sonra aynı roket'in Terörle Mücadelede Reşat ALTAY'a atıldığını, Reşat ALTAY'a atılan roketi askerlerin misilleme olarak attırdığını duyduğunu,

Aynı dönemde kendisinin Adnan AKFIRAT ve Doğu PERİNÇEK ile oturup konuşurken, sohbetleri esnasında DHKP-C nin MKYK üyelerinin polislerden oluştuğunu duyduğunu,

Selahattin ÖZKAN ile birlikte Levent'e giderek, bir şahıstan Susurlukla ilgili Ahmet BAHADIRLI, Cavit KAVAK, Mesut YILMAZ, Adbullah ÇATLI nm birlikte çekilmiş resimlerin dialannı aldığım, Adnan AKFIRAT, Nuri ÇOLAKOGLU nun NTV den bir kadına bu resimleri kendisi vasıtası ile gösterdiğini, ancak parada anlaşamadıklarını, bu şekilde değişik yerlere gösterdiklerini, resimleri Doğruyol Partisinin milletvekilli Nevzat AKKUŞ'a 5 milyar TL ye sattıklarını, ancak daha sonra bu filmlerin fotomontaj olduğunu öğrendiklerini,

13.02.2008 günü Tuncay GÜNEY isimli şahsın ilimiz, Kağıthane ilçesi Harmantepe Mahallesi Abdi İpekçi Caddesi No:4 sayılı ikametinin (2) ve (4) numaralı dairelerinde yapılan aramada bulunarak el konulan (113) sayfadan oluşan belge içeriğinde; "Adnan AKFIRAT Belgelerle Eşref BİTLİS Suikastı" başlıklı, muhtemelen kitap olarak hazırlanmış belgenin orijinali olduğu ve basım öncesinde yazılar üzerinde imla kuralları ile ilgili notlar düşüldüğü tespit edilmiştir. Belgenin içeriğinde Eşref BİTLİS'in ölümü ile ilgili yapılan araştırmaların yazıldığı,

g)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi;1) Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm ikametinde yapılan aramada elde edilen (1) sayfalık Kemal

GÜLMAN ile başlayıp Elmas tüccarı olduğu duyuldu ile biten doküman incelendiğinde: Kemal GÜLMAN (İş adamı) isimli şahıs ile alakalı istihbarat nitelikli yazı olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen bu doküman ile Şüpheli Veli KÜÇÜK'ten elde edilen "Biyografi 18 Ocak 2000" isimli örgütsel içerikli belgenin karşılaştırmasında;

a) İçerik olarak aynı

b) Bazı paragraflarının aynı,

c) Biyografi 18 Ocak 2000 isimli dokümanın Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'tan eldeedilen "Kemal Gülman ile başlayıp Elmas tüccan olduğu duyuldu ile biten doküman" ıngeliştirilip detaylandınlmış hali olduğu görülmüştür.

Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm Emniyette alman beyanında; "İkamet adresinde yapılan aramada elde edilen Kemal GÜLMAN isimli şahsa ait istihbari bilgilerin bulunduğu dokümanı 1993-1994 yıllarında Aydınlık isimli dergide-yayınladığını, haber amaçlı olarak

Page 51:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

tarihli Veli KÜÇÜK'ten elde edilen örgütsel içerikli belgeyi yazıp örgütün üst kademesine sunduğu kanaatine varılmıştır.

2) 1 adet sarı renkli naylon dosya içerisinde 1 'den 36'ya kadar numaralandırılan 1. sayfasında el yazması dergi, Ulusal Medya 2001, Cumhuriyet yazan doküman incelediğinde;

"33-36 sayfalar arası: Cumhuriyet Gazetesi Re/Organizasyon çalışması başlığıaltında............

Yöntem:Amaç belirli ve nettir. Yönetim amaca uygun olarak programlanmış olup uygulama safhasına

geçilmiştir.Buna göre; Sayın Gürbüz Çapan'a yapılan öneri net ve anlaşılır olarak soruldu:

Cumhuriyet Gazetesi 'Ulusal Medya'nm merkez üssü olarak seçilmiştir, bu operasyon içinde yer almayı kabul ediyor musunuz?

Çapan: evetHisselerinizi parasız devretmeyi kabul ediyor musunuz? Çapan: evetGereğinde para bularak desteğinizi sonuna değin sürdürmeyi kabul ediyor musunuz? Çapan: Evet

Görüşme sonucu; sayın Gürbüz Çapan'm ulusal medya merkez üssü oluşumuna özveri ile katkıda bulunmada içtenlikli olduğu kesinlik kazanmıştır.

Gerek holding, kuruluş evrakları gerekse vakfın ve Yenigün A.Ş'nin ve aralarında yaptıkları sözleşmelerin birer kopyaları ile şimdiki mali durumu gösteriri raporların birer kopyaları süratle alınmalıdır.

Bilinmesi gereken tüm evrak fotokopileri SET olarak Kemal ÖZDEN'e ulaştırılmalıdır. Bu setin teslimindeki eksiksizlik, ileride hiçbir süprize olanak tanımamalıdır.

Şu an çalışanların tam listesi (isim, soyad, görevi, aldığı net maaş tutan) bir an önce çıkarılarak bize ulaştınlmalı

SONUÇ OLARAK

Bu girişim, bir mali operasyon değildir. Bu girişim mali olarak zora düşmüş bir yapının yeni parasal kaynak bularak düze çıkması olarak görülemez. Böylesi bir kavrayış geçmiş dönemde aynı yapıya aktanlan milyon dolarlar tarihini hiç bilmemek için hiç kavramamak olur. Operasyondaki mali kısım verilen siyasi karann detayıdır.

Hiçbir detayın da esas amacı gölgelemesine izin verilemez. Kaldı ki sözü geçen rakamlann tamamen istenilen düzeyi gelmekte yetersiz kalınacağı herkesin bilinenidir. ( O nedenledir ki gerek alış-veriş merkezi gerekse elektrik projesinden çıkanlabilecek ekstra gelirlerin aktanmı bahse konu olmuştur). Gerek ikinci bir gazetenin de yaratılması gerekse TV kanalının inşası vb.atılımlar içinde yeni kaynak ve güç birleştirmeleri uygulanacağı tabiidir....

Bu operasyonda tek amaç Cumhuriyet Gazetesi'ni Cumhuriyet'in sesi haline getirmektir ....Cumhuriyet Cumhuriyet' e taraf olmaz ise bertaraf olması kaçınılmazdır ve doğrusudur.

Page 52:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Evet..Gürbüz ÇAPAN' a yapılan ilk teklif nettir ve anlaşılırdır. Bu operasyona var mısın?

Hisselerini devredeceksin parasız! Evet... Gerekirse yenıdŞu para bulacaksın. Evet...

V

Page 53:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …
Page 54:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Kuşkusuz ki onuru ile oynamadan kuşkusuz ki onun belirli bir hisse olarak içerde kalmasını sağlayarak ama önemli bir hisseyi (kontrolü sağlayacak) Kemal ÖZDEN ve Ümit ÜLGEN'e devrini sağlayacak görüşme bu...

Bu nedenle maddelersek:

Günay ÇAPAN'da ki hisselerin yansı Kemal ÖZDEN' e devredilmeli

Çapan'm aktaracağı 1,5 milyon dolar ile (önce taahhüt edilen sermayinin dörtte biri konacağından) Kemal ÖZDEN ve Ümit ÜLGEN' in 375.000 $' lık sermaye ödemeleri gerçekleşmeli, bir süre sonra bakiye 750.000 $ da içeri verilmeli

En son bakiye 1.5 milyon dolar tüm işlemler gerçekleştirildikten sonra sermayeye eklenmelidir. Bunu milli kuvvetler gerçekleştirecektir." Şeklinde ibareler geçtiği görülmüştür.

02.03.2001 Tarihinde şüpheli Tuncay GÜNEY'den ele geçirilen "Ulusal Medya 2001 İstanbul Aralık" başlıklı "Saygılarımızla 11.01.2001" ibaresi ile biten doküman incelendiğinde; ilk sayfasının:

"Vakıf (I.Selcuk) hissesi çıktıktan sonra kalan % 80 ya da % 90 hissenin en az % 51 hissesi tarafımıza aidiyetine geçmesi kararlaştmlmıştır.(l )

UYGULAMA

1). Günay Çapan'a ait hisselerin bir bölümünün devrinin Kemal Özden ile Ümit Ülgen'e yapılması,

2). Gürbüz Çapan aktaracağı 1,5 milyon dolar ile (önce taahhüt edilen sermayenin dörtte biri konacağından) Kemal Özden ile Ümit Ülgen'in 375.000 $'hk sermaye ödemeleri gerçekleşecek, bir sure sonra bakiye 750.000 $ da içeriye teslim edilmesi,

3). Bakiye 1,5 milyon dolar, tüm bu işlemlerin gerçekleşmesinin ardından sermayeye eklenecek ve bunun tarafımıza gerçekleştirilmesi,

4). Gerek Holding, kuruluş evraklan, gerekse vakfın ve Yenigün A.Ş.'nin ve aralannda gerçekleştirilen sözleşmelerin birer kopyası ile şimdiki mali durumu gösterir raporlann birer kopyalan süratle yönetime verilmesi,

5). Bilinmesi gerekli tüm evrak fotokopileri 'set' olarak milli kuvvetlere ulaştınlacak ve bu teslimin eksiksiz, ileride hiçbir sürprize olanak tanımayacak biçimde gerçekleşmesi,

6). Şu an çalışanlann tam listesi (isim, soyad, görev, aldığı net maaş tutan) bir an önce çıkartılarak tarafımıza teslim edilmesi kararlaştınlmıştır.

SONUÇ

Bu girişim, 21. Yüzyılın değişim gösteren konseptlerinin bir gereği olarak ulusal bir dizi karannı stratejik önem taşıyan unsurlan arasında yer alan "ulusal medya" oluşumunu amaçlamaktadır. Hiçbir şekilde belirlenen amaçtan saptmlamayacak derecede öneme sahiptir, ikinci bir gazetenin yayma sokulması, Tv kanalının inşası ve benzer atılımlar için, gereken finansal desteğin sağlanması ise; önceden ve kesin olarak karara bağlanmıştır.

Bilgilerinize..

Saygılanmızla,

Anılan ifadeler tarafımıza toplantı görüşmeleri , sonucu iletilen bilgileri

içermektedir" şeklinde ibareler geçtiği görülmüştür.

Yukarıda belirtilen Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'tan elde edilen 33-36 sayfalar arası numaralandırılmış dokümanın Tuncay GÜNEY'den elde edilen "Ulusal Medya 2001" dokümanının yazım aşamasında bir önceki safhası olduğu ve benzer özellikler gösterdiği,

"Ulusal Medya 2001" isimli dokümanda geçen "Anılan ifadeler tarafımıza toplantı görüşmeleri sonucu iletilen bilgileri içermektedir" şeklinde belirtilen toplantıda yaşananların, M. Adnan AKFIRAT'tan elde edilen 33-36 sayfalar arası numaralandırılmış dokümanın içeriğinde belirtildiği,

SONUÇ: "Bu operasyonda tek amaç Cumhuriyet Gazetesi'ni Cumhuriyet'in sesi haline getirmektir" denilmesinden ERGENEKON terör örgütünün kendi amaçlarına ulaşmak ve propagandasını yapmak amacıyla Cumhuriyet gazetesinin REORGANIZASYONU projesi adı altında bazı toplantılar yapıldığı ve toplantıların tutanaklarının bu şüpheli de bulunduğu gibi toplantıya ait raporun örgütün üst düzey kuruluna sunulduğu aynı raporun hem şüpheliler Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN hem de şüpheliler M. Adnan AKFIRAT ile Tuncay GÜNEY den çıkması hususları

V

Page 55:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

şüphelinin örgütsel içerikli belge bulundurduğu örgütün üyesi olduğu ve örgüte rapor hazırlayarak kadar bu işin içinde olduğunu göstermektedir.

Ergenekon terör örgütünün amaçlarına uygun olarak yapıldığı belirtilen örgütsel toplantıdan Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm haberdar olduğu, Ergenekon örgütünün gizlilik prensipleri ve örgüt üyesi olmayan bir şahsın bu tarz örgütsel toplantılardan haberdar olamayacağı göz önüne alındığında Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm ERGENEKON terör örgütünün üyesi olduğu, bu toplantılara katılarak Ulusal Medya 2001 isimli dokümanın yazılması işlemine iştirak ettiği kanaatine varılmıştır.

3) Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm ikametinde yapılan aramada elde edilen l'den 2'ye kadar numaralandırılmış Ekinde 18 adet Anadolu takvimi yaprağı bulunan örtülü fundamentalist faaliyetler ibaresi ile başlayıp saygılarımızla 11 Şubat 2000 ile biten doküman incelendiğinde başlığının "ÖRTÜLÜ FUNDAMENTALIST FAALİYETLER" olduğu ve örgütsel içerikli doküman olduğu,

4) Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm ikametinde yapılan aramada elde edilen l'den 2'ye kadar numaralandırılan Korkmaz Yiğit, Semih Tufan GÜLALTAY ilişkisi Akın Birdal, Mesut YILMAZ suikastı ile başlayıp Saygılarımızla biten doküman incelendiğinde başlığının "Korkmaz YİĞİT, Semih Tufan GÜLALTAY ilişkisi Akın BİRDAL, Mesut YILMAZ SUİKASTI" olduğu ve örgütsel içerikli istihbarat nitelikli doküman olduğu,

5) Şüphelide ele geçirilen Mit Müsteşarlığı raporu şeklinde tanzim edilen,

MİT Müsteşarlığı'nm 19/12/1989 gün ve 85.42.00.65/336-04 sayılı yazısı içinde bulunan Muammer AKSOY, Çetin EMEÇ, Turan DURSUN, Bahriye ÜÇOK, Dursun KARATAŞ ve Uğur MUMCU'nun öldürüleceğine ilişkin, gizli başlıklı raporla alakalı Mit Müsteşarlığınca verilen cevapta

Nokta Dergisinin 02 Aralık 1990 tarih ve 48 nolu nüshasında yayınlandığı,1990/1003 Hazırlık Dosya Nosu ile İstanbul DGM'sine intikal ettiğini. Mit Müsteşarlığıtarafından İstanbul DGM'si Cumhuriyet Savcılığına gönderilen 07.01.1991 tarih ve00.02.150/ 461.1-13/740-492 sayılı yazı ile belgenin, sahte olduğunun belirtildiğianlaşılmaktadır. . *.«», V

Şüphelide elde edilen ve Ümit OĞUZTAN'm bilgisayannda yapılan aramada da ele geçirilen İkinci MİT Raporu başlıklı yazıyla alakalı, MİT Müsteşarlığından verilen cevapta,

Ümraniye/Ergenekon Soruşturması kapsamında tutuklu bulunan İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu (MKK) üyesi Mehmet M. Adnan AKFIRAT'm ikametinde yapılan aramada ele geçirilen "Emniyet Genel Müdürlüğü'nce PKK ve Dev-Sol'a karşı faaliyetler için kullanılıyor görüntüsü altında özel bir suç ekibi oluşturulduğu hususundan bahisle Tank ÜMİT Cinayeti konusu işlenildiği" 4 sayfalık "2. MİT Raporu" başlıklı metin ile ilgili olarak kayıtlanmızda yapılan incelemede:

-İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK'in, 21/09/1996 tarihinde İSTANBUL'da düzenlediği basın toplantısında "2. MİT Raporu" adım verdiği bir metni açıkladığı ve aynı metnin Aydınlık Dergisi'nin 22 Eylül 1996 tarihli nüshasında "Yeni MİT Raporu" başlığı altında yayımlandığı belirlenmiştir.

Ancak kayıtlanmızda yapılan incelemede Müsteşarlığımıza atfedilen "2. MİT Raporu" şeklinde bir belgeye rastlanılmamıştır. Kamuoyuna "2. MİT Raporu" olarak lanse edilen belgenin Müsteşarlığımızdan çıkmış resmi bir yönü bulunmamaktadır.

Nitekim bu husus, Müsteşarlığımız tarafından 05.11.1995 tarihinde yapılan basın açıklamasıyla "Basında ve medyada Milli İstihbarat Teşkilatına atfedildiği şekilde herhangi bir kuruluşa ya da şahsa verilmiş bir rapor bulunmamaktadır" şeklinde kamuoyuna duyurulmuştur. Şeklinde verdiği cevapla şüphelilerin örgüt adına kendilerince hazırlanıp kamuoyuna Mit raporu şeklinde lanse ettikleri birçok bilgiyi açıklamak suretiyle örgütün ERGENEKON belgesinde geçen Dezenformasyon başlıklı bölümünde belirtilen eylem ve faaliyetleri gerçekleştirdikleri anlaşılmaktadır.

2. Söz konusu doküman aynca Şüpheli Ümit OĞUZTAN'm bilgisayannda yapılan aramada da ele geçirilmiştir.

Şüpheli M.Adnan AKFIRAT'm ERGENEKON terör örgütünün gizli yapılanması içinde yer aldığı, bizzat örgütsel içerikli belgelerin bir kısmının bu şüpheliden ele geçirilmesi ve yine bir kısmının içeriğinde bulunan metinlerin de bu şüpheli de çıkması bazı metinlerin bizzat şüpheli tarafından yazıldığını teyit etmektedir. Yine "Ulusal Medya 2001" İsimli dokümanın bu şüphelide Gürbüz ÇAPAN'la ilgili görüşme notlanna ilişkin konuşmalann modo mot yer alması da yapılan görüşmede şüphelinin de bulunduğu ve görüşmeyi örgüt üst düzey makamlanna iletmek üzere not aldığı anlaşılmaktadır.

Yine "Ulusal Medya-2001" isimli dokümanda geçen Ulusal Kanal'ın kurulmasına ilişkin kararlardan sonra Yedi tepe İletişim Hizmetleri A.Ş. olan kanalın kurulmuş olması ve bu konuda Tuncay GÜNEY'in 500 milyar paranın bu amaçla getirildiği beyanına karşı ifadesinin alınması sırasında şüphelinin böyle bir soru soramıyacağımızı bunun ayn bir soruşturma konusu olduğunu

Page 56:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

belirtmesi de kanalın kuruluşunda örgütün temin ettiği paranın kullanıldığı şüphesini kuvetlendirmekte olup Tuncay GÜNEY beyanlannm da bu yönünün doğru olduğunu ortaya koymaktadır.

Şüpheli Adnan AKFIRAT'm ERGENEKON terör örgütünün yapılanması içerisinde örgütün hiyerarşik yapısında görüşülmek üzere raporlar hazırlayıp ERGENEKON terör örgütüne sunduğu, örgütün talimatlanyala kurulan Ulusal Kanal'da Yönetim Kurulu Üyesi olduğu ve İşçi Partisinde MYK üyesi olduğu hususlan göz önüne alındığında,

Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm ERGENEKON terör örgütü ile süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz eden organik bir bağ kurmak?surctiyle silahlı terör örgütü üyesi olmak suçunu işlediği anlaşıldığından;/ / ,

V

Page 57:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm eylemlerine uyan, TCK'nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.

48-ŞÜPHELİ HİKMET ÇİÇEKa) Emniyet İfadesinde;

1949 yılında Ankara ilinde doğduğunu, ilk, orta ve liseyi Ankara'da bitirdiğini, Siyasal bilgiler fakültesi Basın ve Yayın yüksek okulunu ikinci sınıftan terk ettiğini, 1988'den sonra sırasıyla 2000'e Doğru Dergisi, Yüz Yıl Dergisinde muhabir, haber müdürü ve Ankara temsilcisi olarak görev yaptığını, 1993 yılında günlük Aydınlık Gazetesinde, 1995 yılında Ankara merkezli yine günlük siyah beyaz gazetesinde haber müdürlüğü yaptığını, Halen Haftalık Aydınlık Dergisinde haber araştırma müdürü olarak görev yaptığını, aynı zamanda İşçi Partisi Genel Merkezinde Basın Bürosu sorumlusu olarak çalıştığını, 1986-1988 yıllan arasında askerliğini yaptığını, SSK emeklisi olduğunu,

1971 yılında Anayasayı ihlal 146/1'den yargılandığım ve hüküm giydiğini, 14 yıl 4 ay cezaevinde kaldığını, 1986 yılında tahliye olduğunu, bu davada 1974 yılında çıkanlan genel af yasası sonrasında tüm cezalanmn silindiğini ve affa uğradığını,

Kullanımında bulunan 532 422 00 23 numaralı telefon hattının kendi adına kayıtlı olduğunu ve (10) yıldır kullandığını,

Kendisine sorulan şahıslardan;

Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün bir dönem Ulusal Kanalda danışmanlık yaptığım bildiğini, ancak kendisiyle tanışmadığını, bu şahsın ajan provokatör olarak Ulusal Kanala yerleştirilmiş bir ajan olduğu saptandığını ve kanaldan uzaklaştınldığmı,

Sevgi ERENEROL'u Türk Ortodoks Kilisesi basın sözcüsü olarak, Ulusal Kanal ve çeşitli televizyon kanallanndan tanıdığını, herhangi bir görüşmesinin olmadığını,

Güler KÖMÜRCÜ mesleği itibariyle şahsen tanıdığı bir şahıs olduğunu, 4-5 yıldır tanıdığını, çeşitli haberlerle ilgili telefonla görüştüğünü,

Sami HOŞTAN, Ali YASAK'ı Susurluk olayından sonra çıkan gazete haberlerinden tanıdığını,

Mehmet Fikri KARADAG'ı basından tanıdığını,

Hüseyin Gazi OĞUZ'u basından emekli astsubay olarak tanıdığını, Susurluk olayından sonra değişik gazetelerde açıklamalan olduğunu, TBMM'de kurulun susurluk komisyonunda da bilgisine başvurulduğunu,

Ümit OĞUZTAN Tuncay GÜNEY'le birlikte 8-9 yıl kadar önce bir dergi çıkartmak amacıyla yanma geldiklerini, daha sonra bu şahıslann Strateji isimli bir dergi çıkarttıklannı, 6-7 sayı çıktıktan sonra bu derginin kapatıldığını, dergiyi incelediğinde gayri ciddi bir dergi olduğunu gördüğünü ve itibar etmediğini, daha sonra bu şahıslarla bir daha görüşmediğini,

Habip Ümit SAYIN'ı İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Bölümü öğretim üyesi olarak basından tanıdığım,

Vedat YENERER'i Yeniçağ gazetesinin köşe yazan olarak bildiğini, ancak herhangibir irtibatının olmadığını, -

Emin GÜRSES'i Ulusal Kanal'da yaptığı.programlardan ve çeşitli konferanslanndan tanıdığım, herhangi bir yakınlığının bulunmadığın^ - - -„~V>, <,

Ergün POYRAZ'ı tanımadığını, ancak yazar olarak bildiğini, hazırlamakta olduğu bir kitapla ilgili olarak Ankara ilinde kendisiyle bir defa yüz yüze görüştüğünü,

Ferid İLSEVER Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni ve İşçi Partisi Genel Başkan yardımcısı olarak en az 20 yıldır tanıdığını, birlikte çalıştıklarını,

Serhan BOLLUK'u Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanal yöneticisi olarak yaklaşık 20 yıldır tanıdığını,

Page 58:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Adnan AKFIRAT'ı Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanal yöneticisi olarak yaklaşık 20 yıldır tanıdığını,

Kemal ALEMDAROĞLU'nu basından, Ulusal Kanal ve çeşitli kanallardaki konferanslarından tanıdığını, samimiyetinin olmadığını,

Yusuf BERİŞİK'i tanımadığını, ancak İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK'in refakatçisi olduğunu, Perinçek ile birlikte Ankara'ya geldiğinde görüştüğünü,

Yusuf TUNCER'i İşçi Partisi Genel Merkezi çalışanı olarak tanıdığını,

Aydın GERGİN Genel Başkan Perinçek'in şoförlüğünü yaptığını,

Aykut TOKAK yine genel merkez çalışanı olduğunu,

İlhan SELÇUK'u Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı olarak tanıdığını, bir kez görüştüklerini,

Doğu PERİNÇEK'i yaklaşık 40 (kırk) yıldır tanıdığını, Öğrencilik yıllarından bu yana tanıdığını, 1989 yılında 2000'e Doğru dergisine muhabir olarak başladıktan sonra gerek dergi ve gazetede, gerekse Sosyalist Parti ve İşçi Partisi Genel Başkanı olarak birlikte çalıştıklarını ve halen de bu şekilde birlikte çalışmaya devam ettiklerini,

Muzaffer TEKİN, Semih Tufan GÜLALTAY, Oktay YILDIRIM, Alparslan ARSLAN, Abdullah ÇATLI, İbrahim ÇİFTÇİ, Mahmut YILDIRIM, Sedat PEKER isimli şahıslan basından tanıdığını,

Hayati ÖZCAN Ulusal Kanal'm İzmir temsilcisi olduğunu, 2000 yılından beri tanıdığını,

Nusret SENEM'in İşçi Partisi Genel Sekreteri olduğunu, yaklaşık yirmi yıldır tanıdığını, Dostluklannm olduğunu,

Tuncay GÜNEY'i yukanda Ümit OGUZTAN'la ilgili beyanlanm doğrultusunda tanıdığını, başkaca bir tanışıklıklarının olmadığını,

El konulan ERGENEKON ve LOBİ isimli belgeler sorulduğunda; ERGENEKON isimli belgeyi bilmediğini, LOBİ isimli belgeyi ise internetten okuduğunu ve çok saçma, mantıksız bilgiler içeren, bozuk cümleler ihtiva eden bir belge olduğunu gördüğünü, basında siyasi bir örgütlenmenin önemli bir belgesi olarak yazıldığını, ancak okuduğu kadan ile öyle bir oluşumun önemli bir belgesi izlenimini vermediğini, amatörce hazırlanmış bir belge izlenimini uyandırdığını,

Tuncay GÜNEY'in ERGENEKON'un yeniden yapılandınlması için söz konusu ERGENEKON belgesini Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile Doğu PERİNÇEK, Hasan YALÇIN, Deniz BİLGE, Emekli Albay Suphi KARAMAN tarafından Bilecik'te hazırladığını beyan etmiş, ERGENEKON isimli belge Veli KÜÇÜK, Tuncay GÜNEY ve diğer örgüt üyeleriyle birlikte, İşçi Partisi binasında dijital olarak bulunduğu-ve. el kpnulduğu sorulduğunda:

Hasan YALÇIN ve Suphi KARAMAN'ın İşçi Partisi Genel Başkan yardımcıları olduğunu, Hasan YALÇIN aynı zamanda Aydınlık Dergisi yazan olduğunu, daha sonra her ikisinin de vefat ettiğini, bahsedildiği şekilde toplantıdan bilgisinin olmadığım, birkaç sayı önce Aydınlık Dergisinin Tuncay GÜNEY'in yalan söylediğini ve böyle bir toplantıyı uydurduğunu ifade eden bir habere yer verdiğini, bu belgenin İşçi Partisi genel merkezinde bulunmasıyla ilgili olarak bir fikrinin olmadığını,

İşçi Partisinde herhangi bir görevi veya sorumluluğu sorulduğunda; Basın Bürosundan sorumlu olduğunu, partinin basınla ilişkilerini düzenlediğini, daha önce işçi Partisi Merkez Komite üyeliği yaptığını,

İşçi Partisi binasında herhangi bir bürosu olup olmadığı sorulduğunda; Çalıştığı odanın propaganda ve basın bürosu olarak geçtiğini, bu odayı kendisinden başka çok sayıda işçi partisi görevlisinin de kullandığım, orada masasının olduğunu, partinin propaganda, basın vb gibi konulardaki bütün broşür, kitap, dergi, belge türündeki bütün yayınlar bu odadaki raflarda bulunduğunu,

Zihni ÇAKIR'm İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında 25.02.2008 tarihinde tanık olarak alman beyanında; VKGB Başkanı Taner ÜNAL'ın kendisine "2003 yılı Nisan ayında, Dikmen'de önceki bürosuna yakın bir yerde kiraladığı ofisinde TÜRKELİ Dergisini çıkaracağını, ofisin altındaki deponun bir anfiye dönüştürüldüğünü, dinleyici ve konuşmacı yerlerinin olduğunu, bu mekanda bir oluşum için toplantılar

Page 59:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

yaptıklannı anlattığını, Taner ÜNAL'ın bu oluşum içerisinde yer alması için kendisine de teklifte bulunduğunu, oluşumda birçok paşanın olduğunu, Hasan Kundakçı, Veli KÜÇÜK gibi isimlerin yer aldığını, Doğu PERİNÇEK'in ve Hikmet ÇİÇEK'in solcu olmasına karşın bu oluşuma destek verdiğini, maddi hiçbir sıkıntısının olmayacağım, istediği kadar maaş verebileceklerini, söyleyerek oluşuma katılması yönünde telkinlerde bulunduğunu beyan etmiştir. Zihni ÇAKIR'm beyanlan sorulduğunda; Zihni ÇAKIR'm yaklaşık bir ay önce partiyi arayarak görüşmek istediğini söylediği, ERGENEKON soruşturmasıyla ilgili bir kitap hazırlığı içersinde olduğunu ifade ettiğini, ERGENEKON örgütü ile ilgili olarak fikirlerini sorduğunu, bunun uydurma bir örgüt olduğunu ifade ettiğini, bu konuşmadan sonra söz konusu şahsın hazırladığı kitabın birinci cildini gördüğünü, çalakalem ve hiçbir bilimsel değeri olmayan bir çalışma olduğunu anladığını,

Taner ÜNAL'ı Ulusal Kanalda çıktığı bir programdan tanıdığını, bu şahsın Ankara'da Türkeli adlı bir gazete çıkardığını, tarihini tam hatırlamadığı bir MHP kongre öncesinde genel başkanlığa aday olacağını iddia ettiğini, Taner ÜNAL'ın ciddiye alınacak bir şahıs olmadığını,

Zihni ÇAKIR'ın ifadesindeki iddialann tamamen hayal mahsulü olduğunu, Taner ÜNAL'ın oluşumundan medyadan haberinin olduğunu, böyle bir şeyi desteklemesinin asla söz konusu olmadığını,

İşçi Partisi genel merkezinde yapılan aramada 4.katta Çok gizli ibareli (5) sayfadanoluşan belgenin "Konu: İP / Karargah evleri" başlıklı yazının içeriğinde, "İşçi Partisi ve Alevikesimin yanı sıra bazı TSK mensuplan ve memurlann da katılımıyla, emperyalistlerleCumhuriyet karşıtlan yıkıcılan ile mücadele amacıyla bir harekat başlatıldığı yönünde hassaskaynaktan bilgiler intikal etmiştir. Yürütülecek bu çalışmalarda hiçbir kurum ve oluşumunzarar görmemesi için "karargah evleri" adı altında, çekirdek kadrolann oluşturulmasınınöngörüldüğü alman bilgilerdendir." yazdığı, devamında karargah evleri hakkında bilgilerverildiği, yazının sonlanna doğru faaliyet içersinde yer 'alan"şahısların değişik başlıklar altındaisim listelerinin yazdığı, * i* \

Son sayfasında ise karargah evleri başlığı altında bir şema yapıldığı, şemanın en üstkısmında İ................... yazdığı, buna bağlı olarak (İ......................................- Türkiyem topluluğu),(Askeri kesim-Albay C.................), (Alevi kesim-Dede) yazdığı,

Askeri kesimin altında, iki ayrı ok çıkartıldığı, bunlardan birisinin Harp Akademisi ve diğerinin Hava Harp Okulu başlıklarına ayrıldığı,

Harp Akademisi başlığı altında, Albay C........................., Albay Y................., Albay T............., F ........................., H ...................., O ........., M .........................., ............, K ......., Y ..........., R...........yazdığı,

Hava Harp Okulu başlığı altında; Binbaşı B....................Yazdığı, bunun hemen altında,

Öğrenciler başlığı altında; O.................., G................., C..............., A..............., E...............,Ç ............, O ..........., İ ...............yazdığı,

Hava Harp Okulu başlığı altında; bir ok çıkartılmış olduğu, bunun altında Desteksağlayan başlığı altında, Albay S......................, Doktor R............... yazdığı, bunun hemen altındaMemur kesimi başlığının olduğu ve G.................., N.................isimlerinin yazdığı,

î................ ismi altında bir ok uzantısında, İşçi Partisi başlığının olduğu, bu başlıkaltında, M....................., M......................, Hikmet ÇİÇEK ve Z........................ yazdığı, İşçi Partisibaşlığından uzatılan okun altında, bölge sorumluları başlığının olduğu, bu başlık altında, A.......(ist/Bayrampaşa), M.................(İst/Bayrampaşa), H................(ist/GOP), Z...................(İst/GOP),M.................(Tekirdağ), S............... (Kırklareli), A.......................... (Kurye) yazdığı, Alevi kesimbaşlığı altında; iki ayrı ok olduğu, bunlardan birisinin Yenibosna Cem Evi diğerinin Balaban aşireti yazdığı görülmüştür. Belgeler sorulduğunda;

Sorulan belgeyi ilk defa duyduğunu, ismi geçen şahıslardan İ............................................................'nun İstanbul'da bir üniversitede öğretim görevlisi olduğunu, M. ...

Page 60:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

..............'in Doğu PERİNÇEK'in oğlu olduğunu, B.............................'in İstanbul Üniversitesindeİnkılap Tarihi Enstitüsünde araştırma görevlisi olduğunu, M.........................................'in İşçi PartisiGenel Başkan Yardımcısı olduğunu, M....................., H..............ve A.......................nın İstanbul İşçiPartisi İl Örgüt üyesi olduğunu, belgede ismi geçen diğer şahısları tanımadığını, İşçi Partisinin dördüncü katında böyle bir belgenin nasıl bulunduğunu bilmediğini, Saçma sapan provakatif bir belge olduğunu düşündüğünü, belgede şematize edilen yapılanmadan bilgisinin olmadığını,

İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; Girişin karşısındaki sekreter odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde çok sayıda CD bulunarak el konulmuştur. Bu CD'lerle ilgili yapılan ön incelemede, üzerinde "VERSATILE" yazan 411509A102B4 seri numaralı CD'nin yapılan ön incelemesinde; İçersinde "Hikmet ÇİÇEK'e ulaşanlar" isimli bir adet klasör olduğu, bu klasör açıldığında (2) adet klasör ve bir miktar Word ve Power Point dosyalarının olduğu, klasörlerin açılımında, içersinde çok sayıda klasörler altında Türk Silahlı Kuvvetlerinin değişik kurumlarıyla ilgili gizlilik dereceli belgelerin olduğu, özellikle Ege Ordu Komutanlığıyla ilgili belgelerin olduğu görülmüştür. Belgeler sorulduğunda;

Sorulan belgelerden yeni haberinin olduğunu, Ege Ordu Komutanlığı veya gizlilik dereceli askeri belgelerin bulunduğunu hatırlamadığını, ancak gazeteci olduğu için bu CD'nin herhangi bir yolla ulaştırılmış olabileceğini, Av. Gönenç LAÇİN söz alarak Hikmet ÇİÇEK'e söz konusu CD'yi görme hakkını saklı tutabileceğini hatırlatmak istediğini beyan ettiği. Kendisinin söz konusu CD'yi teşhis hakkını saklı tutmak istediğini, içeriğini tam görmeden

bir beyanda bulunmak istemediğini, CD içersindeki klasörün "Hikmet ÇİÇEK'e ulaşanlar" olarak neden isimlendirildiğini bilmediğini,

Altındağ İlçesi Gündoğdu mah. kıvrım sok. no: 2/2 sayılı ikametinizde yapılan aramada bulunan, "21. Yüzyılda Casusluk" "Araştırma - Gözlem - Analiz Raporu İstanbul / Aralık 2000" başlıklı belge sorulduğunda; Söz konusu belgeyi tahminen birkaç yıl önce Aydınlık Dergisi İstanbul temsilciliğinden temin ettiğini, oraya nereden geldiğini bilmediğim, belgeyi ilginç bir şey varsa Aydınlık Dergisinde haber yapabilmek için okuduğunu, bilimsel bir inceleme olmadığını gördüğü için evinde bir kenara bıraktığını, kimin hazırladığını bilmediğini,

"Mit & Medya ve ajan gazeteciler" başlıklı, "İstanbul/Aralık 2000" ibareli belge sorulduğunda; Belgeyi "21. Yüzyılda Casusluk" isimli belgeyi aldığı aynı tarihlerde İstanbul Aydınlık Dergisi bürosundan temin ettiğini, oraya nereden geldiğini ve kimin hazırladığını bilmediğini, haber yapma amaçlı aldığını, bilimsel yetkinliğe sahip olmadığım anladığı için bir kenara attığını,

İkametinde yapılan aramada el konulan belgeler arasında ele geçirilen "21. Yüzyılda Casusluk" ve "Mit & Medya ve Ajan Gazeteciler" başlıklı belgeleden, "21. Yüzyılda Casusluk" isimli belgenin Veli KÜÇÜK'ten, "Mit & Medya ve Ajan Gazeteciler" isimli belge ise Veli KÜÇÜK ve Ümit OGUZTAN isimli şahıslardan bulunarak el konulduğu hatırlatılarak sorulduğunda; Söz konusu belgeleri Aydınlık Dergisinin İstanbul bürosundan temin ettiğini, diğer şahıslara bu belgenin kimler tarafından ulaştırıldığı konusunda herhangi bir bilgisinin olmadığını, belgenin hazırlanmasında yer almadığını ve belgeyi kimlerin hazırladığını bilmediğini,

"Çağdaş Orta Doğu Olayları" başlıklı, "T.C. Genel Kurmay Başkanlığı ANKARA" antetli, Em. Tümg. Muzaffer ERENDİL tarafından hazırlandığı anlaşılan (179) sayfadan ibaret kitabı kimden, ne şekilde, ne zaman ve ne amaçla temin ettiği sorulduğunda; Bu kitabın, Genel Kurmay Başkanlığının hizmete özel olmayan halka da açık bir yayını olduğunu, nereden aldığını hatırlamadığını,

"Türkiye'de İrtica Hareketleri ve Terörizmin ilişkileri" başlıklı, "Harp Akademileri Komutanlığı Yayınlarından" antetli, (196) sayfadan ibaret spiralli bilgisayar çıktısını kimden, ne şekilde, ne zaman ve ne amaçla temin ettiği sorulduğunda; Söz konusu belgenin Harp Akademileri Komutanlığının 150. yılı nedeniyle yayınladığı bir kitap olduğunu, İstanbul'da Harp Akademilerinin halka açık satış reyonundan temin ettiğini, Aydınlık Dergisinde de 1998-1999 yıllarında bu kitabı tanıtan bir haber yaptığını,

Page 61:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

"Komutan'm oğlu Amerikan şirketinde" "Hikmet ÇİÇEK" başlıklı daktilo ile yazılmış metin kendisine sorulduğunda; Aydınlık Dergisinde elektronik ortamda yazışmadığı dönemde, Ankara'dan haberlerini İstanbul'a faksla gönderdiklerini, Elektronik daktilo ile yazılmış olan bu metin Aydınlık Dergisinde kendisinin imzasıyla çıkan bir haber metni olduğunu, ne zaman yayınlandığım hatırlamadığını,

"CIA: Türkiye parçalanacak" başlıklı, (10) sayfadan ibaret belge sorulduğunda; Yaklaşık on yıl önce Aydınlık Dergisinde çıkan imzasız bir haber metni olduğunu, ABD'de yayınlanan iki önemli stratejik dergiye dayanarak Amerika'nın Türkiye hakkındaki niyetlerini anlattığını,

"Rektör Alemdaroğlu, Doğruda Yürüyor" "Prof. Dr. Yalçın küçük, paymana zindanı" başlıklı "haymana, 23 haziran 1999" tarihli dak^il&ile yazılmış belge sorulduğunda; 1999 yılında İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK JlVyazaç Yalçın KÜÇÜK Haymana cezaevinde birlikte kaldıklarını, oradan Aydınlık Dergisine^çeşitli konularda yazılar

Page 62:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

gönderdiklerini, söz konusu yazı da Yalçın KUÇUK'ün Haymana'dan gönderdiği bir yazı olduğunu ve Aydınlık Dergisinde yayınlandığını,

El yazısı ile "Adnan AKFIRAT'm dikkatine" ile, dijital yazı ile "Çiller'in özel örgütünün Belçika ayağına dair bilgi notlan" başlıklı, "Doğan DUYAR, Brüksel, 2 Şubat" yazılı belge sorulduğunda; O dönemde Aydınlık Dergisinde çalışan muhabir Doğan DUYAR'ın Bürüksel'den gönderdiği bir bilgi notu olduğunu,

Yargıtay 11. Ceza Dairesinin Alparslan TÜRKEŞ hakkındaki (24) sayfalık karar metni sorulduğunda; Çeşitli partilerin davalanyla ilgili belgelerin gazeteci olduklan için bulunduğunu,

"T.C. Jandarma Genel Komutanlığı, 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı Şırnak" antetli, "Hizbullah terör örgütü ve diğer irticai faaliyetler" başlıklı, "Hizmete Özel" ibareli belge sorulduğunda; Belgeyi nerden temin ettiğini hatırlamadığını, ancak bu tür belgeler ilgili konularla haber yapılacağı zaman daha önce haber yapmış gazetecilerden temin edildiğini, belgenin fotokopisinin olduğunu,

"Ankara, Çankın, Kastamonu illeri Sıkı Yönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı" başlıklı, "Evrak No: 1980/7040, Esas No: 1980/7040, Karar No: 1981/600 iddianame (M.H.P. ve ülkücü kuruluşlan) yazılı belge sorulduğunda; Belge 12 Eylül dönemi MHP iddianamesinin bir kısmı olduğunu, Gazeteci olduğu için iddianamede ismi geçen şahıslann, daha sonra herhangi bir olay içersinde yer alırsa diye arşivinde bulundurduğunu,

"Hazırlık No: 1998/2289" sayılı İstanbul DGM C. Başsavcılığınca "Mehmet SÜNBÜL, Yusuf İLHAN, Hayam GARİPOĞLU, Mehmet Emin CANKURTARAN gibi" isimli şahıslann sanık olarak bulunduğu İddianame sorulduğunda; Nesim MALKİ cinayetinin iddianamesi olduğunu, Aydınlık Dergisinde konuyla ilgili haberler yaptığını,

El yazısı ile "Sayın Feyza PERİNÇEK' e" başlıklı "18 Mayıs 1999" tarihinde daktilo ile yazıldığı anlaşılan ve kenarlannda el yazısı ile notlar düşüldüğü görülen sorulduğunda; Doğu PERİNÇEK'in Haymana cezaevinden Aydınlık Dergisi haber müdürü Feyza PERİNÇEK'e gönderdiği bir mektup olduğunu, İmza, paraf ve yazının Doğu PERINÇEK'e ait olduğunu,

"T.C. Genel Kurmay Başkanlığı Ankara" antetli, "Güncel Konular" başlıklı, "Hizmete Özel" ibareli belge sorulduğunda; Genel Kurmay'm 1999 yılında çıkardığı bir kitapçık olduğunu, Kitapçıkla ilgili Aydınlık Dergisinde haber yaptığını,

"Yalçın KÜÇÜK, Haymana Zindanı, 8 Mayıs" başlıklı, "Doğu ya selam ibareleri ile başlayan 2 sayfalık belge sorulduğunda; Yalçın KÜÇÜK'ün Haymana cezaevinden Aydınlık Dergisi gönderdiği bir mektup olduğunu,

"Erol BİLBİLİK'e sorular" başlıklı "Saygılanmızla. Hikmet ÇİÇEK/Sinan ONUŞ" ile biten belge ve ekleri sorulduğunda; Erol BİLBİLİK'in emekli binbaşı olduğunu, kendisi o dönemi yaşan bir şahıs olduğu için bu kitabın hazırlanmasında kedisinden yararlandığını, sorulan metnin 12 Mart döneminde 9 Mart sol cunta girişimini anlatan bir kitabın müsveddesi olduğunu,

"Fethullah Hoca Cemaati ve Emniyet Teşkilatı" başlıklı 10 (on) sayfadan ibaretbelge sorulduğunda; Bu belgenin İşçi Partisine 1999 tarihinde geldiğini, kim tarafındangetirildiğini bilmediğini, belgeyle ilgili o dönem İP -Genel Başkan Yardımcısı HasanYALÇIN'm İçişleri Bakanlığına bir suç duyurusunda' bulunduğunu, bu suç duyurusunadayanarak Aydmlık'ta bir haber yaptığını, ». _.. „ "

Page 63:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

El yazısı ile "Aydınlık Osman AK" ile başlayan, daktilo ile "Önemli, 6 Mayıs 1999" başlıklı yazı sorulduğunda; PKK itirafçısı Sami DEMİRKAN'ı bazı iddiaları nedeniyle Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce Doğu PERİNÇEK in 1999 yılında gözaltına alındığını, o dönem kendisi Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Osman AK ile bir mülakatta bulunduğunu, o mülakatta geçen konularla ilgili Doğu PERİNÇEK'in Haymana Cezaevinden Aydınlık Dergisine gönderdiği bir metin olduğunu,

"Önsöz" "İlişikteki rapor soruşturma raporu olmadığı gibi fezleke veya teftiş raporu da değildir" başlıklı, üzerindeki mühürden Başkanlık Teftiş Kurulu Başkanlığınca Susurluk olayı ile ilgili olarak hazırlandığı anlaşılan belge sorulduğunda; Söz konusu belge Susurluk olayı ile ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu SAVAŞ tarafından hazırlanan ve kamuoyuna açıklanan bir rapor olduğunu,

"Biz susurluk olayında faal olarak karışmış susurluk zedeleriz" başlıklı, içeriğinde susurluk olayına karıştığı anlaşılan Cavit...? İsimli şahsın el yazısı ile yazdığı değerlendirilen belge sorulduğunda; Aydınlık Dergisi olarak Susurluk kazası gerçekleşmeden kısa bir süre önce ikinci MİT raporu olarak adlandırılan Susurluk Çetesinin faaliyetlerini anlatan raporu yayınladıklarını, bu raporun nasıl temin edildiğini bilmediğini, ancak Adnan AKFIRAT birkaç yıl önce Aydınlık Dergisinde Mit Belgelerini nereden aldığını yönelik yapmış olduğu haberde, belgeleri bir gazeteci arkadaşından aldığını söylediğini, o dönemde konuyla ilgili imzalı veya imzasız pek çok mektup geldiğini, gösterilen belgenin, bu mektuplardan birisi olduğunu, Kim tarafından gönderildiğini bilmediğini, belgenin içeriğinde bir Susurluk çetesi mensubu olduğunu iddia eden kişinin çete kapsamında işlediği Behçet CANTÜRK ve benzeri cinayetleri anlattığını hatırladığını, bu bilgileri başka kaynaklardan doğrulatamadıklan için haber yapmadıklarını,

Ergün POYRAZ sorulduğunda; Ergün POYRAZ'ı bir yazar olarak tanıdığını, Ankara'da Çay yolunda ikamet ettiği adrese bir haber nedeniyle görüşmek üzere bir kez gittiğini, o dönemde Cüneyt ZAPSU hakkında bir kitap hazırlığı içersinde olduğunu, Cüneyt ZAPSU'yu tanıdığını düşündüğü insanlardan kitabı için bilgiler aldığını, Ergün POYRAZm da kitabında Cüneyt ZAPSU ile ilgili konulardan bahsettiğini gördüğü için bilgi almak amacıyla evine gittiğini, ancak kitaptaki bilgilerden öte bilgiler edinemediğini, bir daha da görüşmediğini,

13.02.2008 günü saat 15.21 sıralarında Doğu PERİNÇEK ile yaptığı telefon görüşmesi sorulduğunda; Görüşmeyi hatırladığını, İsa nın emekli bir albay olup, partinin resmi üyesi olduğunu, İsa Albay'm iki kez Ankara'ya geldiğini, Doğu PERİNÇEKTe randevu aldığını, ancak başkanın işleri olduğu için görüşemediğini,

29.02.2008 günü saat 20.28'de Ferid İLSEVER isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesi sorulduğunda; ERGENEKON operasyonu yapıldıktan sonra basında ki kafa karışıklığını gidermek amacıyla Partilerinin görüşlerini ifade eden bir metin hazırlayıp basın mensuplarına dağıtmak istediklerini, bu metni kendisinin hazırladığını, konuyla ilgili Aydınlık Dergisinin haberlerini de eklediklerini, ERGENEKON soruşturması süresince çeşitli partilerin soruşturmayla ilgili görüşlerini açıkladığını, kendilerinin de belgeyi bu amaçla hazırladıklarım, basını yönlendirme gibi bir durumun söz konusu olmadığım,

03.03.2008 günü saat:16.53'te Ferid İLSEVER ile yapmış olduğu telefon görüşmesi sorulduğunda; ERGENEKON soruşturmasının hedefinin yalnızca İşçi Partisi ve Ulusalcı olarak bilinen kişi ve kurumlar değil, fakat Türk Silahlı Kuvvetlerinin de olduğunu düşündüğünü, bu nedenle böyle bir beyanda bulunduğunu^,

05.03.2008 günü saat 11.13'te Doğu PERİNÇEK» ile yaptığı telefon görüşmesi sorulduğunda; Doğu PERİNÇEK, Saygı ÖZTÜRK'ün- "Tornam Reis" isimli kitabında

kendine yönelik bir suikasttan bahsedildiğini ve kitabı bulup bulamayacağını sorduğunu, kendisinin de kitabı bulduğunu, incelediğini ancak bu şekilde herhangi bir konu geçmediğini gördüğünü, görüşmede bahsi geçen "Başlık değiştirme" konusunun ise Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kuzey Irak'tan çekilmesi

Page 64:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

üzerine yaşanan muhalefet partileri ve TSK tartışması üzerine bir açıklama metni hazırladıklarını, bunun başlığı üzerine yapılan görüşme olduğunu,

İşçi Partisinde yapılan aramada, Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN'ın yanı sıra Tuncay GÜNEY'de de ele geçirilen örgüte ait Kemalist Model-Ulusal Gençlik Hareketi-Dinamik adlı doküman bulunmuştur. Belgeler sorulduğunda;

Belgeyi bilmediğini, belgenin içeriği hakkında da bilgisinin olmadığını,

ERGENEKON Terör Örgütü kapsamında göz altına alman şahıslarla ile ilgili İfade Sorgu Tutanakları ve Kemal KERİNÇSİZ'e ait savcılık ifadesini nasıl ve ne maksatla temin edildiği sorulduğunda; Bu konuda herhangi bir bilgisinin olmadığını,

İşçi partisinde bulunan dokümanlar arasında; "BAŞARILARIMIZ" başlıklı bir belge bulunduğu, bu belgede özetle Öncü Gençlik isimli İşçi partisinin gençlik kollarından bahsedildiği, EYLEMCİ HAT isimli bir alt başlıkta ise "Öncü Gençlik 5. genel kongresinde Türkiye nin genel gündemine ilişkin örgütlerimizin militan eylemler yapması kararını almıştık. Bu karan hayata geçirdik. Böylece Öncü Gençlik tarihinin en fazla eylem yapılan ve bu açıdan en verimli olan dönemini yaşadık" yazdığı görülmüştür. Bahsedilen militan eylemler sorulduğunda; Partide her ne kadar görev alsa da parti yöneticisi olmadığını, bu nedenle bu sorunun muhatabı olmadığını, konulardan bilgisinin bulunmadığını,

İşçi partisinde bulunan dokümanlar arasında; daha önce pek çok örgüt mensubunda bulunmuş "OSMANLIDAN GÜNÜMÜZE MASONİK BİLDERBERG ÇETESİ" ve "ÖRTÜLÜ FAALİYETLER BİR" isimli belgeler bulunmuştur, belgeler sorulduğunda; Belgelerden bilgisinin olmadığını,

İşçi Partisinde bulunan dokümanlar arasında bulunan; 17.12.1996 tarihli KİŞİYE ÖZEL ibareli dönemin Başbakanı'na yazılmış Susurluk kazası ile ilgili hazırlanmış 39 sayfalık MİT müsteşarlığı belgesi sorulduğunda; Adnan AKFIRAT'm birkaç yıl önce Aydınlık Dergisinde yapmış olduğu haberde bu belgeyi bir gazeteciden aldığını yazdığını, gazetecinin kim olduğunu bilmediğini,

İşçi Partisinde bulunan dokümanlar arasında; "SON BİLGİ(SAGLAM) başlıklı yazıda "İsmail PAKER VE Zekeriya ÖZTÜRK, Balta Limanı'nda Doğa Balık Restoranı'na (eski Şaziye bann bitişiği) sıkça birlikte gidiyorlar. Orada bir Dr Yüzbaşı, bir üsteğmen ve başka subaylarla birlikte MİT mensuplanyla da birlikte oluyorlar. Restoran'm sahibi (adı bilinmiyor öğrenilecek) ve işletmecisi Ahmet adlı şahıs yer altı dünyasıyla ilişkili. Ahmet ve adamlan Sedat PEKER'le silahlı çatışmaya girmiş. (Bu olay gazetelere de yansımış.) Ahmet artık restoranda çalışmıyor. Söz konusu subaylardan biri, restoran sahibine bir adet Glock satmış. İsmail PAKER'in çocukları Alparslan ASLAN'a amca diyor. (M.TEKİN tanık olmuş.) İsmail PAKER' in Bulgar uyruklu Osman adında çok yakın bir arkadaşı var. 18 Mart kapsamında Çanakkale'ye yapılan bu geziye (bu yıl) İsmail PAKER, Zekeriya ÖZTÜRK ve M.TEKİN birlikte katılıyorlar. Çanakkale garnizon komutanı ya da etkinlikleri yöneten kişi olan Albay, üçlüye çok yakın ilgi gösterip, birçok kolaylık sağlıyor. Nedeni İsmail PAKER'i tanıması. Paker bu durumu "Asteğmenken komutanımdı" diye açıklıyor. M. TEKİN, PAKER in verdiği bilginin doğruluğundan şüphelenip, sonradan albayı anyor ve 1985 te Güneydoğu da aynı birlikteydik yanıtını alıyor." Şeklindeki belge sorulduğunda; Partide her ne kadar görev alsa da parti yöneticisi olmadığını, bu konulardan bilgisinin olmadığını, fakat anladığı kadanyla belgede ismi geçen şahıslann olumsuz -Ve' uğursuz;4âaliyetler içinde olduğunun

Page 65:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

genel merkeze kimliğini bilmediği bir kişi tarafından bilgi olarak iletildiği, bu notu görmediğini, haber amaçlı merkeze gelmiş olabileceğini,

İşçi Partisinde bulunan dokümanlar arasında; elle yazılmış " Teoman dan gelen bilgi" başlığı altında bilgisayar çıktısı halinde yazılmış; "Yaklaşık iki ay önce Sirkeci de bir kebap restoranında önemli bir yemek yendi. Yemeğe çok önemli bazı emekli generaller ve çeşitli kuvayi milliye derneklerinin yöneticileri katıldı. Kemal KERİNÇSİZ, Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Taner ÜNAL gibi isimlerin eski generallerle birlikte Türkiye'nin içinde bulunduğu son durumu görüşmek üzere yemek yedikleri belirtiliyor. Yemek bir komutanın doğum günü nedeniyle verilmiş. En çok tartışılan konu ise İşçi partisinin milli hükümet çağrısı olmuş. İsmini öğrenemediğimiz bir orgeneral İşçi Partisinin çağrısını olumlu bulduklarını ve parti programında yazılı olan bazı fikirlere karşı eleştirilerini Doğu PERİNÇEK e sunacaklarını belirtmiş. Aynı orgeneral geleneklerin dahi dışına çıkarak iki üç orgeneralin ortak bir eleştiriyi kaleme alacaklarım ve işçi partisiyle müşterek uzlaşma noktalan bulduktan sonra partiye katılacaklanm belirtmiş. Bunun üzerine Kemal KERİNÇSİZve arkadaşlan İşçi Partisine katılma fikrine karşı çıkmışlar...................Bu bilgiyle örtüşen bir başkabilgiyi ise Kornikov verdi. Kornikov, Gladyonun 1-2 yıldır ulusalcılara sızmaya çalıştığını ancak bunun tam başaramadığım belirtti. Bunun için Gladyo kendi ulusalcılarını yarattı. Bunun başında daha önce duyulmamış bazı demekler ve isimler var. Gladyo bu iş için hatın sayılır paralarda harcıyor. Hatta Gladyonun ulusalcılan yeni bir televizyon kanalı kuracak paraya ulaştılar. VTV adı altında yayın yapacak olan Vatan TV gladyonun ulusalcılannm yayın organı olacak.." şeklindeki belge sorulduğunda; Teoman isimli şahsı tanımadığını, bilgi notunu ilk defa duyduğunu, içeriğini bilmediğini,

İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; Girişin karşısındaki sekreter odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde çok sayıda CD bulunarak el konulmuştur. Bu CD'lerle ilgili yapılan ön incelemede, üzerinde "ELBA HIGH QUALITY CD" yazan M4-C524-B-R2-09:40 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; içersinde (3) adet klasör ve (1) adet Word sayfası olduğu görüldü.

"Fetullahçı Gladyo" isimli klasör açıldığında, içersinde (4) adet Word belgesi, (4) adet resim belgesi olduğu görüldü. Fotoğraf belgeleri tek tek açılıp incelendiğinde; bir çok Emniyet mensubunun isimlerinin olduğu ve bu kişilerle ilgili açıklamalann yazıldığı ve genel olarak isimleri belirtilen kişilerin Fetullahçı olduğu aynntılı olarak anlatılarak yazdığı görülmüştür.

"Fetullahçı Gladyo'nun Gladyo Operasyonu" isimli Word sayfası açılıp incelendiğinde, Emniyet Teşkilatı içersinde Fetullahçı Gladyo kadrosunun olduğu ve aynntılı açıklamalann yazıldığı görülmüştür.

"Polis, Fettullah GÜLEN, ABD" isimli Word belgesi açılıp incelendiğinde,(Fettullah GÜLEN suç örgütünün polis içindeki yapılanması, risale çocuklan-1) başlıklı (1)sayfadan oluşan yazı olduğu, yazının içersinde Emniyet Teşkilatında Fetullahçı yapılanmaolduğunun yazıldığı, devamında çok sayıda Emniyet Mensubunun isimlerinin yazıldığı,isimlerin karşısında değişik açıklamalann olduğu, açıklamalardan sonraki bölümde"Fetullahçı" ibaresinin yazdığı, bazı isimlerin karşısında İngilizce terimlerin yazdığıgörülmüştür. Belgeler sorulduğunda; Söz konusu CD den bilgisinin olmadığını, Partilerininbu şekilde fişleme faaliyetleri yürütmediğini, İşçi Partisinin Cumhuriyetin Polisine, Savcısınave Yargıcına karşı bir art niyeti ve ön yargısının olmadığını, ancak özellikle Emniyet Teşkilatıiçinde Emniyet'in birliğini bütünlüğünü ve Cumhuriyetçi karakterini zedeleyecek her türlüörgütlenmeye karşı olmak gerektiğini, bu konuda İşçk Partisinin çeşitli kereler suçduyurusunun bulunduğunu, '■ - , \ v;

Page 66:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ERGENEKON terör örgütüne yönelik yürütülen soruşturma devam ederken haber araştırma müdürü olarak görev aldığı Aydınlık Dergisinde söz konusu soruşturmanın Emniyet Teşkilatı içindeki Fetullahçı Gladyo tarafından yapıldığı yönünde haberler yayınlanmıştır. Hatta Aydmhk'ın bir sayısında Adil Serdar SAÇAN ile yapılan röportajı 'Her Yıl Polis Okullarından 100-150 bin Fetullahçı polis mezun oluyor" başlığı ile yayınladığı tespit edilmiştir. Tüm emniyet mensuplarının 150-200 bin arası olduğu düşünülürse bu hayal ürünü haberleri ne maksatla yaptıkları sorulduğunda; Bu soruya yanıt vermeyeceğini,

"ELBA HIGH QUALITY CD" yazan M4-C524-B-R2-09:40 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; içersinde (3) adet klasör ve (1) adet Word sayfası olduğu görüldü.

"Yargı-Nusret Senemden" adlı klasör açıldığında, içersinde (4) adet Word belgesi, (7) adet PDF belgesi olduğu görülmüştür.

"Yargıtay" adlı PDF dosyası açıldığında, elle çizilmiş basit bir kroki olduğu görülmüş, kroki içersinde binanın bölümlerini gösterir şekiller olduğu, bu şekillerin üzerine A, B, C yazıldığı, binalara giriş çıkış olan noktalan işaretledikleri ve bu noktalann üzerlerine değişik işaretler ve şekiller yaptıklan ve numaralandırdıklan görülmüştür.

"Krokinin açılımı" isimli Word belgesi açıldığında, aynen şu yazılann yazdığı görülmüştür;

KROKİNİN AÇILIMI

A:Yargıtay ana bina, B:Yargıtay bitişik ek bina, C:Yargıtay ek bina, 1.-protokol kapısı(güvenlik çok sıkı), 2 avukat giriş kapısı, 3 Posta giriş kapısı, 4 Vatandaş kapısı, 5Garaj kapısı (sürekli görevli bulunur, güvenlik yok), 6 Mutfak kapısı, 7 A blok yan kapı, 8Cnlok yabn kapı, 9C blok arka kapı, 10C blok öbn yan kapı, 1İC blok ana giriş kapı, 12C blok garaj kapısı, 13 Başbakanlık güvenli girişi, 14A blok giriş, X Güvenlik var, X Polis var, (X ray cihazı var), P polis noktası var.

"San ile işaretli bölgeler rahat, buralarda güvenlik, polis, görevli yok.6 nolu kapı tünel gölgesinde kalıyor.Gece için uygun.3 nolu kapı, kilitli ancak açılabilir.Buradan A blok zemin altına inilir.Burası Milli Eğitim Bakanlığı ile A blok arasında kalıyor ve araba park yeri.Tenha.C blok 8 nolu kapı çok müsait.Girince bazen kapı arkasında bir güvenlik çıkabilir. Burada lavabolar var.Oraya geçilebilir.Her zaman yok.9 nolu kapı kilitlidir.Ama açılabilir. Ön taraftaki ışıklar oraya görmüyor. 10 nolu kapı kullanılmaz, ön taraftaki ışıklar burayı iyi görüyor.Ön tarafta 2 kamera var.Ön taraftaki san alan ağaçlann altında kalıyor. Işıktan da geriye kalıyor. Orayı güvenlik kulübesi görmüyor, arkada camlan yok. O nedenle kör bir nokta oluşuyor.Karargah kameralan görse de karanlık olduğundan sıkıntı olmaz.Ancak fazla beklememeli.Karargah önünden hemen ikaz gelebilir."Şeklinde yazılann olduğu görülmüştür.

Elde edilen kroki ve krokinin açılımını anlatan Word sayfasındaki yazılar incelendiğinde; Yargıtay binasında bir suikast yada bombalı saldın düzenlenebilmesi için, binadaki güvenlik zafiyetlerinin de içinde bulunduğu tüm noktalann belirtildiği, dolayısıyla Yargıtay Başkanlığında, üst düzeydeki yargı mensuplanndan birisine yönelik eylem hazırlığı yapıldığı değerlendirilmektedir.

Bu kroki ve açılımından sizin bilginiz var mı? Kroki ve kroki açılımını kim yada kimler hazırladı? Söz konusu krokinin hazırlanmasındaki amaç sorulduğunda; Kroki ve söz konusu haberi 24 Marta 2008 günlü Taraf gazetesinde okuduğunu, haberi yazan gazeteci Soner ARIKANOĞLU'nu Şemdinli olaylanndan beri kamuoyunu yanlış yönlendirmeye yönelik haberleriyle tanıdığını, Yargıtay'a ve Yargüay'C. Başsavcısına karşı bir saldın ve suikast planının İşçi Partisi tarafından düşünülmesi bile akla ve mantığa aykın olduğunu, bu

krokiyi iddia edildiği gibi İşçi Partisi Genel Merkezinde bir CD'de bulunduğu meselesinde genel sekreter Nusret SENEM'in cevap vereceğini, krokiden bilgisinin bulunmadığını,

"ELBA HIGH QUALITY CD" yazan M4-C524-B-R2-09:40 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; içersinde (3) adet klasör ve (1) adet Word sayfası olduğu görüldü.

Page 67:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

"Yargı-Nusret Senemden" isimli klasör içersinde "Yargıtay ile ilgili notlarım" isimli Word sayfası incelendiğinde, içeriğinde; aynen şu bilgilerin yazdığı görülmüştür. Söz konusu belgenin içeriği aynen aşağıya aktarılmıştır.

Yarg. 8 Hamdi Yaver Aktan'a teşekkür edelim.(Tv için Danıştaydaki çabalanna)Ancak Baskınla, Kaboğluyla iyi görüşüyor.Gümüşhane Baro başkanının cinayet davasına bakılacak.İ.Selçuk'un yemeği en son ne zaman oldu.Silahçıoğlu en son ne zaman katıldı.Sabih bey, Yarsav başkanı katılıyor.Murat Özdü iş arıyor. Bakılsın, sıcak yaklaşalım.Yalova Adliyeden Ü.. K.... ile görüşelim.AKP dosyasını E....a iletelim, görüşünüalalım. Limandaki yemeğe yetiştirelim. Yemeğe E...................u dışında E.Poyrazla Levent ErsözPaşa da gelecek.Adliyeden M... K....ya fazla uğranılmasın.B...ı A.... Y....nm babasının durumuna bakılsın.acil .... Teftiş Kurulu Başkanının babasının durumuna bakılacak.acil ....V.S" şeklindeki belge sorulduğunda; Kendisinin bu belgeden haberinin olmadığını,

"ELBA HIGH QUALITY CD" yazan M4-C524-B-R2-09:40 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; içersinde (3) adet klasör ve (1) adet Word sayfası olduğu görüldü.

"Yargı-Nusret Senemden" isimli klasör içersinde; "Yargı tel notlan" isimli Word sayfası incelendiğinde, çok sayıda şahsın isminin yazdığı, isimlerin karşısında da telefon numaralarının yazdığı görülmüştür.

Listedeki isimlerle ilgili yapılan ön çalışmada, listedeki isimlerin Yargı mensuplan olduğu öğrenilmiştir.

"Muammer AKSOY" isimli PDF dosyası incelendiğinde, bir adet "ceset" resminin olduğu görülmüştür. Belge sorulduğunda; Bahse konu belge ve resimlerden haberinin olmadığını,

"Turgut ÖZAL" isimli PDF dosyası incelendiğinde, 18 Haziran 1986 tarihinde Ankara ilinde Atatürk Kapalı Spor salonunda Anavatan partisinin 2. Olağan genel kurul toplantısı yapıldığı sırada, Başbakan Turgut ÖZAL'a yönelik yapılan silahlı saldın olayının soruşturma evraklannm olduğu görülmüştür. Belge sorulduğunda; Bu konuda herhangi bir bilgisinin olmadığını,

"ELBA HIGH QUALITY CD" yazan M4-C524-B-R2-09:40 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; içersinde (3) adet klasör ve (1) adet Word sayfası olduğu görüldü.

"Yargı-Nusret Senemden" isimli klasör içersinde bulunan "Tayip ERDOĞAN" isimli PDF dosyası incelendiğinde, 1998 yılında Recep Tayip ERDOĞAN hakkında Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi C. Başsavcılığınca düzenlenen iddianame olduğu görülmüştür. Belge sorulduğunda; Bu konuda herhangi bir bilgim yoktur.

İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; Girişin karşısındaki sekreter odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde çok sayıda CD bulunarak el konulmuştur. Bu CD Terle ilgili yapılan ön incelemede, üzerinde "CD 3 PRINCO" yazılı P420281107130821 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde;

(3) adet klasör olduğu, çok sayıda Word belgesi, çok sayıda PDF belgesi ve çok sayıda Resim dosyasının olduğu görülmüştür. , * <

Page 68:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

"Ergün POYRAZ'm - Jitem'ten aldığı para" isimli klasör içersinde (5) adet Word belgesinin olduğu, bu belgeler ayrı ayrı incelendiğinde Ergin POYRAZ'm değişik tarihlerde ve değişik miktarlarda Jandarma İstihbarat Başkanlığı kasasından paralar aldığına dair tutanakların olduğu, tutanak içersinde İstihbarat Başkanlığı kasasından verilen paranın miktarı ve tarihinin olduğu, alt kısmında teslim eden, hazır bulunan ve onaylayan Jandarma görevlilerinin isimlerinin olduğu, ayrıca teslim alan bölümünde Ergün POYRAZ araştırmacı -yazar yazdığı görülmüştür. Belge sorulduğunda; Söz konusu belgeler hakkında bilgisinin olmadığını, İşçi Partisine nereden ve ne şekilde getirildiğini bilmediğini,

"CD 3 PRINCO" yazılı P420281107130821 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; "Fırat Üniversitesi - İrticai Kadrolaşma" isimli klasörün içersinde (14) adet resim belgesinin olduğu, bu resim belgelerinin içersinde Fırat Üniversitesi hakkında bilgilerin olduğu, üniversite görevlilerinin isimlerinin olduğu, bazı görevlilerle ilgili ayrıntılı açıklayıcı bilgilerin yazdığı, diğer sayfalarda liste şeklinde isim listesinin olduğu, isimlerin karşısında unvanlarının ve bölümlerinin yazdığı, ayrıca her ismin karşısında "Sağ görüşlü, muhafazakar, nurcu, F.G. grubu., Süleymancı, Ülkücü" şeklinde sınıflandırmalar yapıldığı görülmüştür. Belge sorulduğunda; Hiçbir bilgisinin olmadığını,

"CD 3 PRINCO" yazılı P420281107130821 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; İçerisinde bugüne kadar yakalanan şahıslardan ele geçirilen örgüt dokümanlarından "Devletin yeniden yapılandırılması", "Dinamik - Ani-tez" , "Dinamik Ulusal Güç Birliği" "Birleşik Komin", "İP TÜRK ve KÜRDÜ BİRLİKTE ÖRGÜTLEME TASARIMI" "LOBİ" "OLUŞUM" "ULUSAL MEDYA 2001" ile şimdiye kadar sadece Tuncay GÜNEY ve Veli KÜÇÜK'ten elde edilen "ERGENEKON" isimli belge sorulduğunda; Hiçbir bilgisinin olmadığını, böyle bir CD'nin varlığından haberinin olmadığını, LOBİ isimli belgeyi internetten indirdiğini,

İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; Girişin karşısındaki sekreter odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde çok sayıda CD bulunarak el konulmuştur. Bu CD'lerle ilgili yapılan ön incelemede, üzerinde "VERSATILE" yazan 411509A102B4 seri numaralı CD'nin yapılan ön incelemesinde; 2005 yılı Şubat ayı içersinde dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT'm İzmir ve Balıkesir illerine yapacağı ziyaretlerle ilgili koruma planını gösteren (9) sayfalık belge sorulduğunda; Belgeden haberinin olmadığını, bahsedilen CD 1er İşçi Partisi Genel Merkezinde bulunduysa partilerine karşı büyük bir provokasyon ve tertiple karşı karşıya olduğunu düşündüğünü,

Parti binasında yapılan aramada gerek kağıt, gerekse dijital ortamda Türk SilahlıKuvvetlerine ait çok sayıda gizlilik dereceli bilgi ve belgenin bulunduğu görülmüştür. Ayrıcabirçok kamu görevlileri hakkında (Emniyet Teşkilatı - Milli Eğitim Bakanlığı - YargıMensupları - bazı Üniversiteler) bilgiler topladığı, bu kişilerin değişik tarikat, grup ya dasiyasi görüşüne göre sınırlandırıldığı görülmüştür. Belge sorulduğunda; İşçi Partisi'nin orduve yargıdaki kişileri sınıflandırma çabası içine girmesinin düşünülemeyeceğini, Partinin böylebir görevinin olmadığını, Kendisini yaklaşık kırk yıldır bilimsel sosyalist bir devrimci olaraktanımladığını, bu kırk yıl içinde legal ve illegal örgütleri sıraladığında üyesi olduğu tekörgütün İşçi Partisi olduğunu, kendisinin ERGENEKON adı verilen bir örgüt içinde ve bazıbaşı bozuk şahıslarla halkı isyana teşvik edecek bir örgütlenme içinde bulunmasının mümkünolmadığını, bu soruşturma kapsamında kendisine yöneltilen bazı sorulardan da İşçi Partisininbu tür karanlık örgütlenmelere karşı çıktığının anlaşıldığı, İşçi Partisinin kırk yıllık birbirikiminin, mücadele anlayışının ve programının olduğunu, Bu kırk yıllık tarihte hiçbir kişive kuruma karşı saldın ya da suikast planlannm zerresinin olmadığını, Tersine İşçi Partisibütün tarihi boyunca Türkiye'ye yönelik karanlık tertiplere karşı/mücadelesiyle öne çıkan birparti olduğunu beyan etmiştir. ' A -

Page 69:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

b) Savcılık ifadesinde;Kendisinin 40 yıldır siyasetin içerisinde olduğunu, bu süre içerisinde üye olduğu tek kuruluşun İşçi

Partisi olduğunu, mesleki olarak da Türkiye Gazeteciler Sendikasına üye olduğunu, bunun dışında legal, illegal hiçbir örgütün üyesi olmadığını, soruşturma kapsamında daha önce gözaltına alman şahıslardan kamuya mâlolmuş kişiler ve parti üyesi Adnan AKFIRAT, Ferid İLSEVER, Serhan BOLLUK, Doğu PERİNÇEK, Kemal ALEMDAROĞLU, İlhan SELÇUK ve Emin GÜRSES gibi şahıslan tanıdığını, bunlann dışında kimseyi tanımadığını, Kemal KERİNÇSİZ, Fuat TURGUT, Sami HOŞDAN, Ali YASAK gibi başıbozuk kişilerle aynı örgüt çatısı altında olmasının mümkün olmadığını, Bilimsel sosyalist bir insan olduğunu, gerek evinde gerekse İşçi Partisi'nde kendisinin çalışma masasında yapılan aramalarda da hiçbir suç unsuruna rastlanılmadığını, Suç ile ilgili olduğu krokilerin yer aldığı iddia edilen CD'ler in partide kullanılmayan bir masadan çıktığını, bu durumun tutanaklarda da belli olduğunu, bu nedenle söz konusu dokümanlarla ilgisinin olmadığını, Nusret SENEM yazılı klasörler ve Hikmet ÇİÇEK yazılı klasörlerin kendisinin ve Nusret'in masasında değil, kullanılmayan bu masada çıktığım, şahsına ve İşçi Partisi'ne bir komplo kurulduğunu, kendisi ile ilgili delillerin evinde ve iş yerinden toplanıldığmı beyan etmiştir.

c) Aramalarda elde edilen deliller;Hikmet ÇİÇEK'in Ankara İli Altındağ İlçesi Gündoğdu Mahallesi Kıvrım Sokak No:2/2 sayılı

ikametinde yapılan aramada elde edilen dokümanlann incelenmesinde;

1- XI 03 Haziran 1994 ibaresi ile başlayan Beratta marka tabanca verdiği banaibaresi ile biten 19 sayfalık mavi tükenmez kalem ile arı teksir kağıda yazılı el yazmasıdokümanın içeriğinde; El yazması olarak dokümanın yazıldığı 14.Ocak 1994 tarihideyazıldığı değerlendirilen dokümanda, Behçet CANTÜRK, Savaş BULDAN ve arkadaşlanmnöldürülmesi olaylannm içerisinde olduğu değerlendirilen Cavit..................... yazdığı veya ikinci birşahıs tarafından Cavit.........isimli şahsın ağzından anlatımların yer aldığı,

2- İlk operasyon ibaresi ile başlayan bombalama işleri, bu ekibin işi ibaresi ilebiten (19) sayfalık dokümanm içeriğinde; Behçet, Ayhan, Ziya, Semih, Fevziler, Buldan,Ağar, Eken, İ.ŞAHİN, EYMÜR, Tank ÜMİT, YEŞİL, TOPAL, ÖZEL HAREKATÇILAR,şeklinde bir çok isimin geçtiği doküman genelinde Behçet CANTÜR ve Savaş BULDAN'möldürülmesi olayının anlatıldığı, dokümanm son sayfasında, 700 kişilik ekip, Em.Bünyesinde..........Bombalama işi de bu ekibin işi şeklinde son bulduğu,

3-Yaklaşık bir yıl önce ibaresi ile başlayan, açıklayacağım ibaresi ile biten (1) sayfalık doküman içeriğinde, isim ve imzasız Susurluk kazısı sonrası isimleri geçen Behçet CANTÜRK ve Savaş BULDAN ile ilgili bilgi vereceğinin yazılı olduğu,

4- 6 Tem. 98 ibaresi ile başlayan, piyasası ibaresi ile biten (1) sayfalık dokümanm içeriğinde; Bazı şahıslar hakkında hazırlanmış istihban bilgilerin olduğu, Mehmet DEMİZVANK- 2. Evliliği Em.Dn.alb. oğlu C 6. Çalışıyor Ertğrulun yakın arkadaşı, ailecegörüşüyorlar........Oral ÇELİK'in adamlan ...Salih GENCER .... Necati GENCER .... Abisivuruldu Eroin patronu Oral ÇELİK Arka sayfasında; Necati K. Çekmecede yazlığa giderken arabada öldürdüler oğlu yanında idi 5 kişi yakalandı tutuklandı biri (Yazı anlaşılmıyor) Jandarma çıktı işi tasarlayan oral ÇELİK in yeğeni N.GÜVEN olm biliyordu Recap Rasim, Yaşar ÖZ, Ayhan ÇARKIN, saç kıvırcık kirli .sakallı, o gün solcu bir çocuğa gidildi uyardım. Şeklinde el yazması karalamalar olduğu,

5- Fakslandı CIA:Türkiye parçalanacak ibaresi ile başlayan A. Stavrou yürütüyor ibaresi ile biten 10 sayfalık bilgisayar çıktısı (5-7-10 numaralı sayfalar yarını ) dokümanın içeriğinin; ABD'nin Türkiye üzerindeki etkileri Türkiye'den beklentileri içerikli yazı olduğu,

Page 70:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

6-E1 yazması ile elektronik ibaresi ile başlayan, devreden çıkardı ibaresi ile biten (7) sayfalık bilgisayar çıktısı(l-3-6-7 sayfalar yarım ve eksik.) dokümanın içeriğinin;Hava Kuvvetlerine alınması düşünülen F-4 Savaş Uçakları ile ilgili Org. Halis BURHAN'm vermiş olduğu niyet mektubu ve içeriği hakkında Hikmet ÇİÇEK tarafından hazırlandığı haber mahiyetli yazı olduğu,

7- Fakslandı komutanın oğlu ibaresi ile başlayan, Belli değil ibaresi ile biten (7) sayfalık bilgisayar çıktısı dokümanın içeriğinde; Hav Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Halis BURHAN'm oğlu Nejet BURHAN ile gelini Mukaddes BURHAN'm F-16'larm Elektronik Savaş Sistemi Projesini yapan Amerikan LORAL Şirketinde çalıştıklarının iddia edildiği ve bunun ile ilgili açıklamaların yapıldığı yaz. Devam eden sayfalarında Hava Kuvvetlerindeki F-16'larda yaşanan güven bunalımı içerikli yazılar Org. Halis BURHAN'm özgeçmişi, Aydınlık Dergisinin Hava Kuvvetleri ile ilgili hazırlamış olduğu yazılar olduğu,

8-Genel Kurmay ibaresi ile başlayan, İtirazı yok ibaresi ile biten (8) sayfalık bilgisayar çıktısı.(l-6 numaralı sayfalar eksik) dokümanın içeriğinde; Hava Kuvvetleri tarafından İsrail'e verilen Niyet Mektubu Genel Kurmay tarafından engellendi başlığı altında konunun ayrıtlı bir şekilde anlatıldığı haber mahiyetli yazı olduğu,

9-Fakslandı F16 rezaleti ile başlayan, Müsteşarlığı atandı ibaresi ile biten (13) sayfalık bilgisayar çıktısı(3-10-ll sayfalar tam, diğer sayfalar yarım ve bant ile ekli) dokümanın içeriğinde; Hikmet ÇİÇEK ve Doğan DUYAR tarafından hazırlandığı değerlendirilen Savunma Sanayinde çok sayıda ihalenin Amerikan şirketleri tarafından kazanılmasının işlendiği haber mahiyetli yazı,

10- Fİ 6 ibaresi ile başlayan, Aydınlıkta buluşacağız ibaresi ile biten (7) sayfalık bilgisayar çıktısı(l-7 numaralı sayfalar yarım ve eksik) dokümanın içeriğinde; Amerikan LORAL ile Türk KAVALA'nın ortak şirketi MİKES ve şirketin yönetim kurulu üyesi Engin ARIKAN hakkındaki FlöTarm elektronik savaş sistemleri ile ilgili iddialarının anlatıldığı,

(1) adet Üzerinde Eşref BİTLİS belgeseli ve anma toplantısı ibaresi yazılı 2 ile numaralandırılan VHS video kasetinin yapılan incelemesinde "BUZLANMA" isimli Eşref BİTLİS belgeseli, Suphi KARAMAN"m konuşmacı olarak katıldığı Eşref BİTLİS ile ilgili konuşmasında olayın kaza olmadığı, suikast olduğu şeklinde konuşmaların olduğu, Doğu PERİNÇEK' in konuşmacı olarak katıldığı, Eşref BİTLİS"in Amerikan emperyalizmine karşı durduğu, Eşref BİTLİS ve Uğur MUMCU suikastlarının aydınlatılması gerektiği, şeklinde konuşmalarının yer aldığı, Eşref BİTLİS"i anma toplantısı görüntüsünün mevcut olduğu anlaşılmıştır.

(1) adet üzerinde II. Kaset ibaresi yazılı 1 ile numaralandırılan VHS video kaseti

(1) adet üzerinde Strateji GÜNDEM 196 ibaresi yazılı mavi disket

(1) adet üzerinde T.C Hükümetleri (55.Hükümet, Karapara, Şeriat, Darbe/ Muhtıra) ibaresi yazılı siyah disket

(1) adet üzerinde Tetikçi Kampı - Tam Metin- ibaresi -yazılı siyah disket

(1) adet üzerinde Temmuz 98 Internet -Hab.Yaş/98 BCG raporları, Aydınlık-Yazışma ibareli siyah disket * , \

Page 71:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

(1) adet İrticaya Karşı Strateji ibareli siyah disket

(1) adet üzerinde Genel Kurmay Belgeleri (Kitap, Yaş vs.) ibareleri yazılı siyah

disket

(1) adet üzerinde DP Kitaplar / Yazılar ibareli siyah disket (1) adet

üzerinde Hangi Hizbulyah? ibareli disket (1) adet üzerinde

Hizbullah - Kaynak ibareli disket (1) adet üzerinde Susurluk ibareli

yazalı disket (1) adet üzerinde Susurluk (1) ibaresi yazılı gri disket

(1) adet Susurluk Tutanakları 2 ibareli siyah disket (1) adet K.

SAVAŞ / Susurluk R.ibareli siyah disket (1) adet adresler, protokol

ibareli siyah disket

(1) adet Özel Örgüt, 700 kişilik özel..............ibareli siyah disket

(1) adet YAŞ 1997 ibareli siyah disket

(1) adet Devrim Kanunları yazılı ibareli gri disket

(1) adet Susurluk Konferans ibareli gri disket

(1) adet Haberler, Karapara, Yolsuzluk, Aşiretler ibareli disket

(1) adet Reis (Yeni) ibareli disket

(1) adet Susurluk Konferansı ibareli disket

(1) adet Özel Savaş Adnan AKFIRAT ibareli disket

(1) adet Din Tahrikat -2 İslamcılar ibareli disket

(1) adet "Reis" S.YALÇIN/ D.YURDAKUL ibareli disket

(1) adet ÇİLLER Sö yedek (Kopya) ibareli disket

(1) adet D.PERİNÇEK (1) "Azerbaycan Suç Duyurusu" (2) E.BİTLİS BA.TOP ibareli disket

(1) adet Hab.-Ar (2) Veysel KAYA ibareli disket

(1) adet ÇATLI - Notlan - ibareli disket

(1) adet Yeşil etiketli Üzerinde (1) ibare yazılı disketler çıkmıştır.

11-Önemli ibaresi ile başlayan Haymanamıza düştü ibaresi ile biten (7) sayfalık sarı teksir kağıdı üzerine daktilo ile yazılı aralarında el yazması notlar bulunandokümanın içeriğinin; dokümanm 6 Mayıs 199 tarihli, üzerinde el yazması ile Aydınlık Osman AK şeklinde başlığı olduğu, Dönemin Ankara Emniyet Müdür yardımcısı Osman AK hakkında kısa bilgiler verilerek hakkında Fethullahçı iddialan yer aldığı yazılar olduğu devameden bölümde gözaltında bulunan bir şahsın kendisi ile Osman AK m konuştuğunu iddia ederek sorguda geçen İlter Türkmen, Ordu MHP Denktaş Kıvnkoğlu konu başlıklan altında konuşmalann aktanldığı yazı olduğu

12-Harp Akademileri Komutanlığı yayınlarından, Türkiye'de irtica hareketleri ve Terörizm İlişkileri isimli 196 sayfadan ibaret SpiraHi bilgisayar çıktısı dokümanın

Page 72:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

içeriğinde; Harp Akademileri Komutanlı Yayanlarından 1998 yılında basılan Türkiye'de İrtica Hareketleri ve Terörizm ilişkilerini anlatıldığı, Türkiye'de faaliyet gösterin dini motifli terör örgütleri, tarikatlar, cemaatler ve Türkiye'deki siyasal hareketliliğin anlatıldığı

13-Üzerinde Alaattin ÇAKICI, Erol EVCİL ismi ile başlayan Zeki IŞIKLI ismi ile biten bir sayfa şema (üzerinde el yazması notlar mevcut) dokümanın içeriğinde; Nesim MALKİ cinayeti ile ilgili Erol EVCİL tarafından öldürme teklifinin getirildiği, Şükrü ELVERDİ isimli şahsın eylemde yer alacak şahıslan temin ettiği Mehmet SÜMBÜL'ün bu teklifi kabul ettiği, Muharrem KUTAY kendisine gelen bu teklifi kabul etmedi, İlhan ÖZTÜRK eylemde aracı kullanan şahıs olduğu, yurtdışı bağlantısının Alaattin ÇAKICI olduğu Nesim MALKİ cinayetinin şematize edilmiş hali olduğu,

14-Sayın Feyza Perinçek'e ismi ile başlayan okumuşlar ibaresi ile biten el yazması, daktilo yazması 16 sayfalık dokümanın içeriğinin; 18 Mayıs 1999 tarihinde Feyza isimli şahsa yazıldığı anlaşılan yazıda Aylık dergisine haber olacağı düşünülen Kazım KARABEKİR Paşanın kurup eğittiği iddia edilen Erzurum Çocuklar ordusu isimli oluşum hakkında bilgiler verilerek kaynak gösterildiği, aynca çeşitli konularda haber içeriği olan bilgiler verilerek haber veya kitap yapılması yönünde telkinlerde bulunulduğu değerlendirilen el yazması ve bilgisayar çıktısı yazı olduğu

15-Fetullah hoca cemaati ibaresi ile başlayan saygılarımla ibaresi ile biten 10 sayfalık bilgisayar çıktısı doküman; Fetullah Gülen cemaatini Emniyet teşkilatının içine sızdığı yönündeki iddialarla son dönemde Grubun fark edilmemek için almış olduğu tedbirlerin anlatıldığı yazı olduğu yazının saygılarımla ibaresi ile son bulduğu

16-Politika bölümünde ibaresi ile başlayan sevgiler ibaresi ile biten (3) sayfalıkdaktilo yazmalı doküman (sayfaların belirli bölümlerinde el yazması notlar mevcuttur)dokümanın içeriğinde; Prf.Doktor Yalçın KÜÇÜK tarafından Aydınlık dergisineyayınlanması için gönderildiği değerlendirilen baş kısmında Rektör ALAMDAROGLUşeklinde başlık olan İstanbul üniversitesinde Rektörün yaptığı icraatlar ve icraatlar hakkındayorumlar olduğu doküman üzerinde Çeşitli el yazması notlar tutulduğu bu notlarda Senetokaran sağlıklı, Bölümcülük yada beylikler politikası , Sizi sevindiriyordu çünkü ve 3.sayfasında el yazması "Doğu selam ile başlayan Aydınlık lütfen politik olacak yayınlanacak.........sevgiler" şeklinde el yazması yazı ve imza olduğu

17-21. Yüzyılda casusluk ibaresi ile başlayan nedeni olacaktır ibaresi ile biten 22 sayfalık bilgisayar çıktısı doküman incelendiğinde;

21. YÜZYILDA CASUSLUK İLETİŞİM VE BİLGİ IŞIĞINDA GLOBAL İSTİHBARAT İSTASYONLARI VE DEĞİŞEN CASUSULUK MESLEĞİ Action+Obligation=Integratıon ARAŞTIRMA-GÖZLEM-ANALİZ RAPORU İSTANBUL/ ARALIK 2000

Ulusal güvenlik konulannm politik ve militarist önlemler ile sağlanabilmesi döneminin kapandığını gözler önüne serebilmek amacı ile hazırlandığı belirtilen 21. Yüzyılda Casusluk İletişim ve Bilgi Işığında Global İstihbarat İstasyonlan ve Değişen Casusuluk Mesleği Action+Obligation=Integratıon Araştırma-Gözlem-Analiz Raporu İstanbul/ Aralık 2000 isimli dokümanda; MİT hakkında bilgiler verilerek, Milli İstihbarat Örgütü (MİT)"in tarihsel süreç içerisinde, misyonu ve işlevini tümüyle yitirdiği gerçeği artık görülmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Konulannm geçtiği,

18-Adnan AKFIRAT'm dikkatine ibaresi ile başlayan bilincindedir ibaresi ile biten (8) sayfalık bilgisayar çıktısı dokümanın içeriğinde; Adnan AKFIRAT'a fakslandığı değerlendirilen T.C Genel Kurmay Başkalığı Genel Sekreterliği jbareli ve amblemli Genel

Kurmay Başkalığı Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Basın Bilgi Merkezinden verilmiştir. Başlıklı, AGİT davranış ilkeleri rehberinde yer alana yükümlülüklerimiz doğrultusunda Türk Silahlı Kuvvetlerinin çalışma ve uygulamalarına ilişkin bilgi notu olduğu,

Page 73:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

19-Hizmete Özel ibaresi ile başlayan Genel Kurmay Başkanlığı güncel konular isimli Hizmete Özel -21 ibaresi ile biten (22) sayfalık fotokopi içeriğinin; Hizmete Özel ibareli T.C. Genel Kurmay Başkanlığı amblemli, Güncel Konular başlıklı Genel Kurmay Basım Evi tarafından 1999 yılında basılmış, zamanın Ülkemizde ve Dünyada gelişen olaylar hakkında yazılmış yazı olduğu,

20-Adnan AKFIRAT ibaresi ile başlayan sevgilerimle ibaresi ile biten (1) sayfalık bilgisayar çıktısı dokümanın içeriğinde; Adnan AKFIRAT'a yayınlayacağı, Oral ÇELİK ve Yaşar ÖZ hakkında bilgiler içeren yapılması gereken ve görüşülmesi gerek şahısların belirtildiği Doğan DUYGUR tarafından gönderildiği değerlendirilen yazı olduğu,

21-Üzeri çizili Adnan AKFIRAT ibaresi ile başlayan Çiller özel örgütü diye devam eden Türkiye'de birkaç hafta içinde Askeri Darbe olabilir ibaresi ile biten (9) sayfalık bilgisayar çıktısı (sayfalarm belirli bölümlerinde el yazması notlar mevcut) dokümanın içeriğinin; Adnan AKFIRAT'm Dikkatine bölümünde Adnan AKFIRAT'ın üzerinin çizili olduğu, Hasan YALÇIN ve Hikmet ÇİÇEK'in dikkatine diye not düşüldüğü, Doğan DUYAR tarafından kaleme alınıp gönderildiği anlaşılan, ÇİLLER ÖZEL ÖRGÜTÜ iddiaları ile ilgili çeşitli bilgilerin aktarıldığı yazı olduğu,

22- NOT: Ayrıca ibaresi ile başlayan Yüksel ADIGÜZEL ibaresi ile biten (10) sayfalık bilgisayar çıktısı dokümanın içeriğinin; 29.04.1981 tarih ve 1980/740 Esas, 1981/600 Karar sayılı iddianame ile MHP ve Ülkücü Kuruluşları hakkında dava açılan 145 şahsın isim listesinin olduğu,

23-Ceza dairesi ibaresi ile başlayan ANKA ibaresi ile biten (1) sayfalık fotokopi dokümanın içeriğinde; Geçmiş tarihlerde MHP Partisi görev aldığı iddia edilen şahısla ile alakalı eski yargılandıkları davalar ile ilgili bilgeler olduğu,

24-Içindekiler ibaresi ile başlayan Ömer ASLAN ibaresi ile biten (8) sayfalık fotokopi dokümanın içeriğinin; 29.04.1981 tarih ve 1980/740 Esas, 1981/600 Karar sayılı iddianame ile dava açılanlar listelendiği doküman olduğu,

25- Mit. MEDYA ibaresi ile başlayan bir beklentidir ibaresi ile biten (40) sayfalık bilgisayar çıktısı dokümanda;MİT MEDYA VE AJAN GAZETECİLER İSTANBUL/ARALIK 2000, Türk medyasının bugününü gözler önüne sermeyi ve, ulusal çıkarların korunması için, gerekli önlemlerin ivedilikle alınmasının ne denli gerekli bir zorunluluk olduğunu da işaret etmek amaçlı hazırlanan Mit Medya Ve Ajan Gazeteciler İstanbul/Aralık 2000 isimli dokümanda:

Kamuoyunda gazetecilere MİT personeli gözüyle bakılmakta ve tüm gazeteciler güvenilmez kişiler ve ajan olarak değerlendirilmekte olduğu, MİT'in medya organlarına yerleştirdiği ajan gazeteciler de böylece deşifre olurken, Kürtçe TV yayını olması gerektiğini savunabilen MİT'in Cumhuriyet devrimlerine bağlı, bağımsız gazeteci ve yazarlara karşı tavrının da kendiliğinden ortaya çıktığı, Türk basın örgütleri üzerindeki MİT baskısı ve kontrolünün kaldırılması zorunluluk olduğu, MİT'in suç odaklan, suçlular ve suçu yönlendiren bir merkez durumundan derhal kurtanlarak, asli görev ve sorumluluklanm kusursuz biçimde yerine getirebilen mekanizmaya dönüştürülmesinin gerekli olduğu ve MİT'in acil önlemler alınarak ulusal istihbarat görevlerini yarine getirebilen, bağlı bulunduğu makamlara sürekli biçimde gerçek ve doğru bilgiler--âİctarabilen, resmi kimliğine yeniden kavuşturulması gerektiği anlatılarak; "Günümüz Türkiye'sinde, MİT'in onaylamadığı hiçbir

Page 74:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

kimsenin medya patronu olması ve ayakta kalabilmesi mümkün değildir." Sonucuna ulaşılmıştır. Denildiği,

26-Hizmete özel ibaresi ile başlayan JGK'na ait Hizmete Özel -64 ibaresi ile biten (17) sayfalık bilgisayar çıktısı dokümanın içeriğinin; Jandarma Genel Komutanlığı Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı tarafından hazırlandığı değerlendirilen Hizmete Özel ibareli Hizbullah Terör Örgütü ve Diğer İrticai Faaliyetler Eylül 1999 tarihli Tümgeneral Hüseyin GÖKSU imzalı İç Hizmet için hazırlanıp tüm personele detaylı bilgilendirmek için dağıtılmak üzere kitapçık haline getirilmiş Hizbullah Terör örgütü ve İrticai faaliyetler hakkında detaylı bilgilerin verildiği,

27-Genel Kurmay Başkanlığına ait Çağdaş Ortadoğu olayları isimli (179) sayfalık kitabın, Em. Tümg. Muzaffer ERENDİL tarafından 1992 yılında yazılarak. Ankara Genelkurmay Baskım Evi tarafından basılmış kitap olduğu, görülmüş olup,

d) Telefon görüşmeleri;Tape :3836, 13.02.2008 tarihinde, Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde özetle;Görüşmede

Hikmet ÇİÇEK'in "Başkan meraba Hikmet Çiçek abi şimdi bi şeyi hatırlatıyım dedim sabah 10:30 da sizin verdiğiniz saatte İsa albay geldi şimdi bu ikinci defa şey oldu bir bundan önce de tam sizin savcılıkta ifade vermeniz gerekirdi hatırlıyorsunuz ordan da İstanbula acele gitmeniz gerekirdi biraz kırgın gibi bi isterseniz bi telefon etseniz iyi olur cebi var mı sizde dur hemen Fikretten alıyorum 0 536 607 21 41." Dediği ve görüşmenin bu şekilde sona erdiği,

Tape :3644, 29.02.2008 tarihinde, Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle;FERİT'in "Bu şey vardı ya Hikmet sen kitap yapacağın diye konuştuk" "Ya şimdi önce şunu abi Pazartesi gününe kadar yani yarın var öbür gün var güzel bir dosya haline getirelim kısa özlü şöyle Oktay EKŞİ'nin önüne konulacak bilmem Ertuğrul ÖZKÖK'ün önüne konacak şekilde çokta uzun bir yazı olmasın ama işin röjönünü veren bir dosya yapı versen ondan sora buradan ben İstanbul'dan" "Şeye götüreceğiz bunu basın mensuplarına götüreceğiz yani bu bunların ne olduğunu o bizim Aydınlık kapaklarından kalkarak ondan sonra 55 kişilik liste ondan sonra işte Şemdinli bilmem nesi ondan sonra Hrant DİNK cart curt bütün marifetleri ve bu gün ne yapmak istiyorlar amaçları nedir bu gün itibari ile bir dosyayı şey yapalım götürelim koyalım önlerine..." "Yani bu senin şeye de bir kolaylık olur. Kitabında bir şeyini iskeletini yapmış olursun..." "...8-10 sayfalık bir şey olsa bir materyal biliyor musun yani önüne koyacağız tak diye köşesinde yazacak biliyor musun abi" dediği, HİKMET'in "O dosyayı hazırlayım ben bu gün ERGENEKON'la ilgili bütün kitapları aldırdım" dediği,

Tape :3646, 03.03.2008 tarihinde, Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle;HİKMET'in "Oktay EKŞİ ile konuştum" "Ee dedim bu ERGENEKON Türk Ordusuna karşı bir psikolojik bir savaştır" "Bir dosya ile ziyaretinize geleceğiz dedim" dediği, FERİT'in "Ya lütfen abi en geç bu akşam bitirin de Hikmet ya hiç olmazsa özette olsa götürün yarından itibaren dağıtalım burada ya gecikmeyelim abi sonra pişman olacağız ya hiç yani bir şeye benzesin yaptığımız iş ondan diyorum tamam abi" dediği,

Tape :4159, 05.03.2008 tarihinde, Doğu PERİNÇEK ile görüşmesinde özetle;Doğu PERİNÇEK'in "O ŞEYİ SAYGI ÖZTÜRKTEN Bİ ÖĞRENİVER O REİS BİLMEM NE KİTABINI BEN BURDA ARATIRDIM BULAMAD^Bİ SOR NASIL BULABİLİRİZ DİYE" dediği, Hikmet'in "Tamam başkan" dediği,""DoğıTPERİNÇEK'in "Ne var ne yok başka" diye sorduğu, Hikmet'in "Bütün gazetelerde şey işte/Bâykal MHP Ordu gerginliği karşılıklı cevaplar bugün tekrar MHP bi açıklama' -yap'aca£ b\ı konuda" dediği, DoğuPERİNÇEK'in "Abi bundan yararlanarak benim şeyi tazeleyip yollasana" dediği, Hikmet ÇİÇEK'in "Onun üstünde değişiklik yapalım mı" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Yapalım mesela başlığını değiştirin ne yapalirsiniz bi düşünün Orduyu anlamadılar falan mı söyleyeyim mesela ne diyebiliriz" "Sende düşün bende düşüneyim sonra haberleşelim başlığı değişiklik ... basına" dediği, Hikmet ÇİÇEK'in "Şimdi 1 Mart tarihli tekrar göndermeyelim yeni bi şey sunalım" dediği,

Tape:1337, 27.12.2007 tarihinde, Güler KÖMÜRCÜ ile görüşmesinde özetle;Hikmet'in "Şimdi geçen hafta Sabahattin Önkibar yazdı bugün sen yazdın Önkibar şeye söyle İlker Türkmene MİTe Mitle ilgili dizide söylediğine şey yapıyor nedir MİT şeyi düşmanlığı herhalde diyor babasının Yassıadada MİT müsteşarı olarak CİA ile işbirliği yapmaktan yargılandığını hatırladı filan diye şey yapıyor bugün de sen yazdın bunlar değiştirmek mi istiyorlar bunu" dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün "... tabi görmüyor musun ya da herhalde bir şeye zorluyorlar yani kadro değişimi" "O çucuk da baksana dikkat et Ferhat bilmem kime Fetoşun işte işi kalemleri ben Amerika'dayken yani 2003 ydı falan mıydı acaba 2002 de olabilir patkır bu emri ziyarete geldi bu ondan sonra işte iki üç gün kaldı Eymür'de sonra Eymür'de kalmadı da EymürTe Eymür'ü ziyaret etti EymürTe oldu ondan sonra gittikten sonra bir sene sonra Eymüre bindirdi yani o Fetoşiye kalemlerindendir" "Ferhat Ünlü" dediği, Sabah gazetesinde çıkan haberlerden, MİT in kadrosunun değiştirilmesi için çalışma yapıldığı şeklinde siyasi gündemi değerlendirdikleri, ilerleyen

Page 75:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

konuşmalarda Doğu PERİNÇEK ten bahsettikleri, ayrıca Koray AYDIN'm BAHÇELİ ye karşı MHP de adaylığa hazırlandığından bahsettikleri, konuşmanın devamında Güler KÖMÜRCÜ'nün "en iyi dostum kim biliyormusun" diyerek iş adamı İbrahim BENLİ olduğunu söylediği, Hikmet'in de İbrahim BENLİ nin kim olduğunu sorması üzerine, Güler KÖMÜRCÜ'nün "Sizin adamınız a a bismillah işadamı yok mu hani" dediği, bu şahsın evinde verdiği davetten bahsederek "...geçen iki hafta önce evinde yemek davet verdi" "...içeride bir sürü işçi partili Doğu bey bir şey söylüyor eşi falan da var işte ne bileyim Kemal Alemdaroğlu şey işte Fikret ne hoca Ercan hoca ondan sonra Yaşar Hacısalihoğlu eşleri falan böyle kalabalık bir işçi partili gruplar işte piyano çalıyorlar arya söylüyorlar ben de içeride nasıl ... biliyorlar bilior musun beni görmen gerekiyordu" diyerek toplantıdan bahsettiği, Hikmet.. .'in de "Şimdi genel başkan Ankara'da bugün birazdan yola çıkar" "...Ufuk Söylemez geldi bir sohbet ettiler şey bunlar Ufuk Söylemez Mehmet Haberal bir kişi daha şimdi aklıma gelmiyor Hasan Ünal filnan yani bu ekip Kamuran İnan ha pardon Kamuran İnan" "... Ufuk Söylemez bir şey yapıyorlar yani ulusalcı akil adamları bir araya getirme toplantısı gibi bir şey" dediği,

e) Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in savcılık ve emniyet ifadeleri değerlendirildiğinde;Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Sevgi ERENEROL, Güler KÖMÜRCÜ, Ümit OĞUZTAN, Tuncay

GÜNEY, Ferid İLSEVER, Serhan BOLLUK, Adnan AKFIRAT, Kemal ALEMDAROĞLU, Yusuf BEŞİRİK, Yusuf TUNCER, Aydın GERGİN, Aykut TOKAK, İlhan SELÇUK, Doğu PERİNÇEK, Hayati ÖZCAN, Nusret SENEM ve Ergün POYRAZ ile irtibatlı olduğu,

Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in telefon ve sim kart rehberinde yapılan incelemede;Ferid İLSEVER-05332771564, Güler KÖMÜRCÜ-05322136100, Emin GÜRSES-05322066768,

Nusret SENEM-05324269231, Serhan BOLLUK-05333959324, Yusuf BEŞIRIK-05352969677 şeklinde kayıtlar tespit edildiğinden adı geçen şüpheliler ile irtibatlı olduğu,

Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in yapmış olduğu telefon görüşmeleri nedeni ile;

Page 76:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Şüpheliler Doğu PERİNÇEK ve Ferid İLSEVER ile irtibatlı olduğu,

Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in isimli şahsın Beşiktaş İlçesi Gayrettepe Mahallesi Ayazma Deresi Sokak Çobanoğlu Apartmanı No: 17 D: 10 sayılı sayılı ikametinde yapılan aramada elde edilen l'den 58'e kadar numaralandırılmış üzerinde el yazısı ile Yerel ve Genel İktidar için başlıklı dokümanın yapılan incelemesinde;54. sayfada; Hikmet ÇİÇEK'in dikkatine şeklinde el yazması başlık bulunan Susurluk Komisyon Üyelerinin isimlerinin bulunduğu liste, son iki sayfada Basın toplantısı bildirisi olduğu,

f) Diğer şüpheli ve tanık beyanları;Doğu PERİNÇEK'in alman ifadesinde; Şüpheli hiçbir belgenin kendilerinin teşkilatlanma ve

çalışmalarıyla en ufak bir ilgisinin olmadığını, provokasyon amaçlı olduğunu, kendilerinin ruh ve çalışma tarzlarına geleneklerine aykırı olduğunu, krokide isimleri geçen askeri şahısların hiçbirini tanımadığını, Hikmet ÇİÇEK'in İşçi Partisinin basın bürosu sorumlusu olduğunu beyan etmiştir.

Zihni ÇAKIR'm tanık olarak verdiği ifadesinde; Taner ÜNAL' ın 2003 yılı Nisan ayında Dikmen'deki bürosuna yakın caddeye paralel bir sokakta kiraladığı dükkânı ofise çevirdiğini, Türkeli dergisini bu ofiste çıkartacağını, ofisin alt tarafındaki depo halindeki kapalı alanı anfıye dönüştürdüğünü, dinleyici ve konuşmacı yerlerini sabitlediğini, bu mekânda bir oluşuma başvurduklarını, burada toplantılar yaptıklarını söylediğini, Taner ÜNAL' ın kendisinden bu oluşum içerisinde yer almasını istediğini, oluşumda birçok paşanın bulunduğunu, Hasan KUNDAKÇI, Veli KÜÇÜK gibi isimlerin yanlarında yer aldığını, Doğu PERİNÇEK ve Hikmet ÇİÇEK'in solcu olmasına karşın bu oluşuma destek verdiğini söylediğini beyan etmiştir.

Şüpheli Nusret SENEM'm C.Savcılıkta alınan ifadesinde; Hikmet ÇİÇEK'i tanıdığını, Partilerinin basın bürosu başkam olduğunu ve değerli bir gazeteci olduğunu,

Şüpheli Hayati ÖZCAN'm C.Savcılıkta alınan ifadesinde; Hikmet ÇİÇEK'in üstadlan olup Aydınlık gazetesinin yazan olduğunu,

Şüpheli Hayati ÖZCAN'm Emniyette alman ifadesinde; Hikmet ÇİÇEK'in Aydınlık Dergisi yazan olduğunu, bu nedenle tanıdığını, uzun süredir hiç görüşmediğini, nasıl nerede tanıştığını hatırlamadığını,

g) Hukuki durumunun değerlendirilmesi;Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in İşçi Partisi üyesi ve partinin basın bürosu sorumlusu olduğu, soruşturma

kapsamında İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada içinde gizli askeri ve istihbari bilgiler bulunan CD'nin içerisinde "Hikmet ÇİÇEK'e ulaşanlar" isminde klasörün bulunduğu ve buradan da şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in değişik yollardan temin etmiş olduğu bilgileri CD ortamında digital olarak hazırlayıp İşçi Partisi Genel Merkezi'ne göndermiş olduğu kanaatine vanlmıştır.

Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in partinin basın bürosu sorumlusu olmasının yanı sıraaramalarda ele geçirilen "Karargah Evleri" adlı oluşumda görevliler arasındaki kişilerdenbulunması sebebiyle istihbarat ve askeri gizli bilgilerin arşivlenip örgütün amaçlandoğrultusunda kullanılması maksadıyla şüpheliye geldiği anlaşılmaktadır. Buradan da şüpheliHikmet ÇİÇEK'in örgüt içinde önemli askeri şahıslarla ' irtibat- görevinin bulunduğuanlaşılmaktadır. n . „ t>*V*-

Şüpheli Güler KÖMÜRCÜ ile yaptığı telefon konuşmasında şüpheli Güler KÖMÜRCÜ, İbrahim BENLİ'den bahsetmesine rağmen şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in sanki tanımıyormuş gibi davrandığı ve aynı konuşma içeriğinde Güler KÖMÜRCÜ'nün toplantıda Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU, Doğu PERİNÇEK ve İbrahim BENLİ'nin yanı sıra birçok üst düzey kişinin bulunduğun anlattığı, şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in de Güler KÖMÜRCÜ, Ufuk SÖYLEMEZ'in ulusalcı akil iş adamlarını toplayıp bir yapılanma içine gittiklerini Türkiye'nin nereye gittiğini konuşacaklarını söylediği anlaşılmıştır.

Page 77:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Şüpheli Hikmet ÇİÇEK, Ferid İLSEVERTe 29.02.2008 tarihinde yaptığı görüşmedeözetle;

FERİT'in "Bu şey vardı ya Hikmet sen kitap yapacağın diye konuştuk" "Ya şimdi önce şunu abi Pazartesi gününe kadar yani yarın var öbür gün var güzel bir dosya haline getirelim kısa özlü şöyle Oktay EKŞİ'nin önüne konulacak bilmem Ertuğrul ÖZKÖK'ün önüne konacak şekilde çokta uzun bir yazı olmasın ama işin röjönünü veren bir dosya yapı versen ondan sora buradan ben İstanbul'dan" "Şeye götüreceğiz bunu basın mensuplarına götüreceğiz yani bu bunların ne olduğunu o bizim Aydınlık kapaklarından kalkarak ondan sonra 55 kişilik liste ondan sonra işte Şemdinli bilmem nesi ondan sonra Hrant DİNK cart curt bütün marifetleri ve bu gün ne yapmak istiyorlar amaçlan nedir bu gün itibari ile bir dosyayı şey yapalım götürelim koyalım önlerine..." "Yani bu senin şeye de bir kolaylık olur. Kitabında bir şeyini iskeletini yapmış olursun..." "...8-10 sayfalık bir şey olsa bir materyal biliyor musun yani önüne koyacağız tak diye köşesinde yazacak biliyor musun abi" dediği, HİKMET'in "O dosyayı hazırlayım ben bu gün ERGENEKON'la ilgili bütün kitapları aldırdım" şeklindeki görüşmeden, şüphelilerin ERGENEKON dosyasıyla alakalı çalışmalar yapıp aynı şekilde diğer gazete yazarlanna da kendi hazırladıklan yazıyı verip yayınlatmak suretiyle devam eden soruşturmayala alakalı olarak dezenformasyon yapmak suretiyle ERGENEKON terör örgütünün amaç ve hedeflerinin ortaya çıkmasını engellemeye çalışıp tutuklu bulunan diğer örgüt üyelerine destek olmak suretiyle kendilerinin de ERGENEKON terör örgütü içinde faaliyet göstermesi sebebiyle, örgütsel refleks olarak bu tür bir çalışma içine girdikleri anlaşılmaktadır.

Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in ev ve işyeri aramalannda MİT MEDYA VE AJAN GAZETECİLER İSTANBUL/ARALIK 2000, başlıklı örgütsel içerikli belge ile 21. YÜZYILDA CASUSLUK İLETİŞİM VE BİLGİ IŞIĞINDA GLOBAL İSTİHBARAT İSTASYONLARI VE DEĞİŞEN CASUSLUK MESLEĞİ Action+Obligation=Integratıon ARAŞ TIRM A- GÖZLEM-AN ALİZ RAPORU İSTANBUL/ ARALIK 2000, tarihli dokümanlann daha önce şüpheli Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN'dan çıkan örgütsel içerikli belgelerle aynı olduğu, kendisi ifadesinde bu belgelerden haberinin olmadığını Aydınlık Dergisinin İstanbul bürosundan temin ettiğini, diğer şahıslara bu belgenin kimler tarafından ulaştınldığı konusunda herhangi bir bilgisinin olmadığını, belgenin hazırlanmasında yer almadığını ve belgeyi kimlerin hazırladığını bilmediğini beyan etmiştir.

Hizmete Özel ibaresi ile başlayan Genel Kurmay Başkanlığı güncel konular isimli Hizmete Özel -21 ibaresi ile biten (22) sayfalık fotokopi ile Hizmete Özel ibareli T.C. Genel Kurmay Başkanlığı amblemli yazılar, ile Hizmete özel ibaresi ile başlayan JGK'na ait Hizmete Özel -64 ibaresi ile biten (17) sayfalık bilgisayar çıktısı dokümanın içeriğinin de askeri içerikli belgeler olması sebebeyile, şüpheliye gelen cdden de askeri içerikli gizli bilgilerin çıkmasıda şüphelinin karargah evleri ile alakalı örgütlenme şemasında bulunan ismi sebebiyle askeri yapılanmaya sızma işlerinden de örgütsel olarak sorumlu

İşçi Partisi'nden elde edilen Hikmet ÇİÇEK yazılı CD'deki bilgilerden 68. noda belirtilen, İMHA EDİLEN ÖNEMLİ İSTİHBARAT MESAJLARI isimli dosyadaki bilgilerin Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait olduğu ve gizli olduğunu,

"M. Adnan AKFIRAT" ibaresi ile başlayan "sevgilerimle" ibaresi ile biten (1) sayfalık bilgisayar çıktısı dokümanın içeriğinde; M. Adnan AKFIRAT'a yayınlayacağı, Oral ÇELİK ve Yaşar ÖZ hakkında bilgiler içeren yapılması gereken ve görüşülmesi gerek şahısların belirtildiği Doğan DUYGUR tarafından gönderildiği değerlendirilen yazı olduğu ve yukarıda dökümü verilen bazı bilgi belge ve istihbarat notlarından şüphelinin örgüt adına istihbarat toplama görevini yürüttüğü anlaşılmıştır.

Tanık Zihni ÇAKIR vermiş olduğu ifadesinde," Türkeli dergisini bu ofiste çıkartacağını, , Taner ÜNAL' m kendisinden bu oluşum içerisinde yer almasını istediğini, oluşumda birçok paşanın bulunduğunu, Hasan KUNDAKÇI ve Veli KÜÇÜK gibi isimlerin yanlarında yer aldığını, Doğu PERİNÇEK ve Hikmet ÇİÇEK'in solcu olmasına karşın bu oluşuma destek verdiğini" belirtmiş olup, şüpheli Mehmet M. Adnan AKFIRAT'tan ele geçirilen Veli KÜÇÜK imzalı derginin çıkarılmasına destek ve eleştirilerde yardım edilmesi yönündeki el yazması yazısından da anlaşılacağı üzere Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün

Page 78:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

bahse konu diğer şüphelilerle örgütsel yayın organlarının çıkarılması ve örgütsel propagandaya açık destek verilmesi konulannda örgüt mensuplarıyla birlikte hareket ettiği değerlendirilmiştir.

Aramalar sırasında Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'ten ele geçirilen:- "6 Tem. 98" ibaresi ile başlayan, "piyasası" ibaresi ile biten (1) sayfalık dokümanın içeriğinde;

Bazı şahıslar hakkında hazırlanmış istihbarı bilgilerin olduğu, Mehmet DEMİZVANK- 2. Evliliği Em.Dn.alb. oğlu C 6. Çalışıyor Ertğrulun yakın arkadaşı,ailece görüşüyorlar.........Oral ÇELİK'in adamları ...Salih GENCER .... Necati GENCER ....Abisi vuruldu, Eroin patronu Oral ÇELİK Arka sayfasında; Necati K. Çekmecede yazlığa giderken arabada öldürdüler oğlu yanında idi 5 kişi yakalandı tutuklandı biri (Yazı anlaşılmıyor) Jandarma çıktı işi tasarlayan oral ÇELİK in yeğeni N.GÜVEN olm biliyordu Recap Rasim, Yaşar ÖZ, Ayhan ÇARKIN, saç kıvırcık kirli sakallı, o gün solcu bir çocuğa gidildi uyardım. Şeklinde el yazması karalamalar olduğu,

- Önemli ibaresi ile başlayan Haymanamıza düştü ibaresi ile biten (7) sayfalık sarı teksir kağıdı üzerine daktilo ile yazılı aralarında el yazması notlar bulunan dokümanın içeriğinin; dokümanın 6 Mayıs 199 tarihli, üzerinde el yazması ile Aydınlık Osman AK şeklinde başlığı olduğu, Dönemin Ankara Emniyet Müdür yardımcısı Osman AK hakkında kısa bilgiler verilerek hakkında Fethullahçı iddiaları yer aldığı yazılar olduğu devam eden bölümde gözaltında bulunan bir şahsın kendisi ile Osman AK'ın konuştuğunu iddia ederek sorguda geçen İlter TÜRKMEN, Ordu MHP Denktaş Kıvrıkoğlu konu başlıkları altında konuşmaların aktarıldığı yazı olduğu tespit edilmiş olup, şüphelinin Kişilerin siyasî, felsefi veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlâkî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydettiği kanaatine varılmıştır.

Yine şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in bilgisayar incelemesinde, ERGENEKON'la alakalı yazdığı yazıyı şüpheli Halil Behiç GÜRCİHAN'a göndermek suretiyle internet sitesinde yayınlatmasını istediği, buradan da örgütün tek merkezden yönetildiğinin anlaşıldığı, dış dünyada farklı görünen Aydınlık Dergisi, Türkeli Dergisi ile www.acikistihbarat.com adlı internet sitelerinin kendilerine ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ tarafından gönderilen yazılan gecikmeksizin yaymladıklan anlaşılmaktadır.

Page 79:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in üzerine atılı ERGENEKON terör örgütünü üyesi olmak, devlete ait gizli bilgileri temin etmek ve kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek suçlarını işlediği anlaşıldığından,

Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in eylemlerine uyan, TCK'nun 314/2, ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5, TCK'nun 314/3 ve 220/4. maddeleri yollaması ile TCK'nun 334/1, 135/2-1, 43/2 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.

49- ŞÜPHELİ HAYATİ ÖZCANa)-Emniyet ifadesinde;

1956 yılında Diyarbakır ili Çınar ilçesinde doğduğunu, 2001 yılında İzmir de bulunan Ulusal Kanal Muhabirliğine geçtiğini, hala burada görevine devam etmekte olduğunu, bugüne kadar hiç pasaport almadığım, legal ve illegal yollardan hiç yurt dışına çıkmadığını, 1985 yılında İzmir ili Buca ilçesinde polis tarafından gözaltına alındığını, evinde arama yapıldığını, evinde yapılan aramada 20 ye yakın kitaba el konulduğunu, daha sonra mahkemeye çıkmadan serbest bırakıldığını, muhtemelen "Yasak Kitap bulundurma" iddiası ile gözaltına alınmış olduğunu, İşçi Partisi üyesi olduğunu, ayrıca bir dönem Buca Atatürkçü Düşünce Derneğine de üyeliğinin olduğunu, herhangi bir terör örgütüne üyeliğinin olmadığını, Ulusal Kanalda İzmir temsilciliği 2001 yılından buyana yaptığını, Ergenekon ile ilgili hiçbir bilgisinin olmadığını, Ergenekon isimli doküman ve içeriğinde geçen konular hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını, sadece basından takip ettiğini, Lobi isimli doküman ve içeriğinde geçen konular hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını,

Ankara İlinde İşçi Partisi, Ulusal Kanal, Aydınlık Dergisinin bulunduğu binada yapılan aramada incelenmek üzere geçici olarak zapt edilen CD lerin incelenmesi neticesinde CD içerisinde; "İZMİRDEN HAYATİ ÖZCANIN GÖNDERDİĞİ BELGELER" isimli klasör içerisinde: "GİZLİ- HİZMETE ÖZEL- ASKERİ- CASUSLUK- SABOTAJ-İSTİHBARAT" gibi konular içeren dosyalar olduğu görülmüş, bu belgeleri kimlerden nasıl temin ettiği, ne maksatla bulundurduğu ile ilgili sorulan soruya; kendisine sorulmuş olan CD ve içeriği hakkında bir bilgisinin olmadığını, bu CD ve içeriğini kendisinin yollamadığını, neden Hayati ÖZCAN isminin kullanıldığını bilmediğini

Iş yerinde yapılan aramada elde edilen 55 ve ikametinde elde edilen 13 numaralı CD 'lerin içeriğinin aynı olduğu ve içeriğinde "HİZMETE ÖZEL İBARELİ ASKERÎ İÇERİKLİ BİLGİLER İSİMLİ VE İSİMSİZ NATO KARTLARI BOŞ KARTLAR BAZI ŞAHISLARA AİT FOTOĞRAFLAR", park yerleri isimli klasör içersinde "BİR BÖLGENİN KROKİSİ VE KROKİ ÜZERİNDE PATLAMA YAPILACAĞI BELİRTİLEN BÖLGELER" şeklinde bilgilerin olduğu hatırlatılarak sorulan soru üzerine; bu CD leri ilk defa burada gördüğünü, İngilizce bilmediğini, İzmir Şirinyer'de NATO Karargâhı olduğunu ancak kendisinin oraya hiçbir zaman gitmediğini, bu CD nin içeriği hakkında herhangi bir fikir yürütecek durumda olmadığını, bu CD nin varlığından şimdi haberdar olduğunu,

ULUSAL TV isimli işyerinde yapılan aramada elde edilen SAMSUNG S01JJ70X896025 SERİ NOLU 40GB HDD üzerinde yapılan incelemede; BULUNANLAR/ MEVCUT KALASÖRLER/Administrator/Deskop/Aydınlık isimli dosya içersinde arabalar isimli word belge; "(J ) Serhan arkadaş, Ar açlar istanbul emniyet müdürlüğünün resmi arabaları.Araçlaürın kullanım şekli şöyle: Sivil plakalı.Yani bu şu demek:resmi arabaları sivil olarak işlerde kullanılıyor.Suç duyurusunda sorulması gereken ve talep edilmesi gereken yazılım şöyle olacak:Aşağıda plakaları yazılı saate istanbul emniyetine ait sivil plakalı araçların dökümünün, kimlerin gğreyli olduğunun tesbiti talebi ile,görev lerinin neolduğunun tesbiti,kimlerin kul/andığı, ..,.Şrtndi^araçlar hakkında doğru

Page 80:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

bilgileri yazıyorum;34 ZMB.44 Hundai Strarex dolmuşKapalı kasa Mavi2007 model Kullanım şekli istanbul emniyetinin resmi olarak tescilli Kullanım sekimi Sivil plakalı 34.TK239 Reno Clio 2007 model Gri İstanbul il.em.müdürlüğüne tescilli Kullanım şekli : Sivil plakalı" şeklinde bilgiler yer aldığı hatırlatılarak sorulan soruya; kendisinin gazeteci olduğunu, bu belgeyi bilmediğini, bu belge ile kendisinin ilgisinin ve bilgisinin olmadığını, bilgisayarında neden bulunduğunu bilmediğini, bu plakalar ve plaka bilgilerinin nasıl temin edildiği hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını,

ULUSAL TV isimli işyerinde yapılan aramada elde edilen SAMSUNG S01JJ70X896025 SERİNOLU 40GB HDD üzerinde yapılan incelemede; BULUNANLAR/ MEVCUT KALASÖRLER/Resimler isimU dosya içersinde "çalık %20belge (1) ibareli resim olduğu resimde GİZLİ İÇ YAZIŞMA İÇİNDİR başlıklı içeriği okunamayan belge resmi" olduğu görüldüğü hatırlatılarak sorulan soruya; sorulan resim şeklindeki bu belgeyi bilmediğini, varlığından haberdar olmadığını,

İkametinde yapılan aramada elde edilen SAMSUNG SOOJJ50X624957 SERİ NOLU 80GB HDD üzerinde yapılan incelemede;

BULUNANLAR/ MEVCUT KALASÖRLER/doc isimli klasör içersinde T%c3%9cS%c4%bOAD VEflJ.Jsimli word belge içeriğinde; TÜSİAD VE BASKI GURUBU BASKI GURUBU NEDİR, ÖZELLİKLERİ

Adı gibi' Baskı' kurma kabiliyetinde olan toplumsal gruplardır. Baskı ne demek? Hükümetin yaptığı, yapacağı, planladığı, planlayacağı her türlü hükümet faaliyetinin ile başlayan, BULUNANLAR/ MEVCUT KALASÖRLER/doc isimli klasör içersinde _x-CIA B%c3%b6y[l]..l isimli word belge içeriğinde ; CIA Böyle Öğretti, Dokuz Sivil Bir Subay OnEder Bülent Esinoğlu .................ile başlayan, BULUNANLAR/ MEVCUT KALASÖRLER/docisimli klasör içersinde D %c4%h0 K K AflJ.. isimli word belge içeriğinde; D I K K A T L E R E - 1 / 08 Halen gözaltında tutulan "Ergün POYRAZ'ın" "MUSA'NIN GÜLÜ" adlı kitabından bazı alıntılar yaparak, Yahudi yıldızı içindeki ÇANKAYA görevlisinin neolduğunu göstermek istiyorum.....................ile başlayan ve so bölümlerinde Yazar ERGÜNPOYRAZ' ın NEDEN hala gözaltında tutulduğunu ve Askerlere hizmet ettiğine dair imza vermeye zorlanmasını. BU ZORLAMALAR BİR MÜDDET SONRA GERİYE TEPER H. VURAL VURAL ( E ) Dz. Kur. Kd. Alb. Şeklinde yazılar olan, BULUNANLAR/MEVCUT KALASÖRLER/doc isimli klasör içersinde Genelbilgiler isimli word belge içeriğinde ; "Ayrıntısı fazla olmamakla birlikte gönderdim izmir valisi AKP den veya DYPden siyasete oyanayacak diyor,o nedenle emniyet genelmüdürü olacak. Çapkın ise Cerrahın yerine gelme ihtimali var diyor.Yeniasır Hanefi Avcının izmir'e gelebileceğini söyledi.Bu ihtimal zayıf diyorlar nedeni içişleri bakanını kardeşi ve yakınlarının üzerine gitme durumu Hanefi avcınınistenmeyen adam olmasına sebep ..................." şeklinde bilgiler olduğu hatırlatılarak sorulansoruya; Bunların internetten gelen Email gruplarından gelen Emailler olduğunu, hangi E mail grubu olduğunu hatırlamadığını, ayrıca yazıda yazar olarak ismi geçen H.Vural Vural(E) Dz.Kur.Kd.Alb. isimli şahsı da tanımadığını, yazının içeriğini hatırlamadığını, diğer belgelerde e-mail gruplarından gelmiş olduğunu, "CIA Böyle Öğretti, Dokuz Sivil Bir Subay On Eder" isimli yazıyı yazan Bülent Esinoğlu'nun İşçi Partisi Ankara MYK üyesi olduğunu, bu yazının da internetten geldiğini, tüm belgelerin e mail gruplarından geldiğini, gazeteci olduğundan dolayı baktığını,

ULUSAL TV isimli işyerinde yapılan aramada elde edilen CD'lerin yapılan incelemesinde; ve 8 nolu CD içerisinde "Yunus Emre UYAR isimli şahsın işçi partisi tarafından yapılan sorgusuna ait video görüntüsünün" olduğu, 28- nolu CD içerisinde "RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN HENÜZ 1980' Lİ YILLARDA, ATATÜRK ALEYHİNE ETMİŞ OLDUĞU YEMİNDİR" başlığı ile başlayan slayt gösterisi olduğu hatırlatılarak sorulan soruya; Bu CD yi hatırlamadığını, kimden ve nasıl geld^ini^hatırlamadığım, gazeteci

olduğu için her yerden CD geldiğini, bu CD nin muhatabı da kendisi olmadığını, bahse konu slayt gösterisindeki CD ile ilgili bir bilgisinin olmadığım,

İkametinde yapılan aramada elde edilen "14. AĞIR CEZA MAHKEMESİNİN HRANT DİNK CİNAYETİNİ İLE İLGİLİ 2 . CELSENİN DURUŞMA TUTANAKLARI, 2006/184 NOLU HIRANT DİNK HAKKINDAKİ YARGITAY KARARI, İZMİR 8. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ ESAS NO 2007/107" şeklindeki dokümanlar hatırlatılarak sorulan soruya; Hrant DİNK cinayeti ile alakalı 1.10.2007

Page 81:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

tarihli duruşma tutanağı gazeteci olması sebebi ile bir vesilesi ile kendisine geldiğini, kimin getirdiği ve nasıl geldiğini hatırlamadığını, 2005 tarihli sanık Hrant DİNK Yargıtay kararının da bir vesile ile geldiğini, ayrıca bunun basında da yayınlandığını, İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesi 2007/107 sayılı dosyanın Prof. Atilla YAYLA isimli şahsın Atatürk'e hakaretten dolayı almış olduğu karar olduğunu, bu konuyu haber yaptığını, ayrıca bu duruşma tutanağının birçok gazetecide mevcut olduğunu,

İkametinde yapılan aramada elde edilen "İŞÇİ PARTİSİ ABLEMLİ BLOKNOT içersinde "...EŞBAKAN ÇANKAYA YA ÇIKARSA BU SAVAŞTIR ÇANKAYA YA ÇIKARSA ONU ORDAN ALACAĞIZ BİR DENİZ BULACAĞIZ BOB U VAN GÖLÜME DÖKECEĞİZ" şeklindeki dokümanlar hatırlatılarak sorulan soruya; Bu yazının kendisine ait olduğunu, hangi tarihte yazdığını hatırlamadığını, eşbaşkan konusu hakkında yorum yapmak istemediğini, bu notu şuan hatırlamadığı bir toplantıda not aldığını,

İkametinde yapılan aramada elde edilen; "YEŞİL RENKLİ AJANDA" içersinde"FERİT İLSEVER DERS 1 2004 YILI İÇİN YAPMAMIZ GEREKENLER.......................BURASIKUV.MİL. KARARGAHIDIR. ŞEKLİNDE YAZI VE KARALAMA NOTLAR" şeklindeki dokümanlar hatırlatılarak sorulan soruya; Ferid İLSEVER'i tanıdığını, ilişkilerini ilerleyen bölümünde anlatacağını, bu notun gitmiş olduğu ve Ulusal TV içerisinde düzenlenen Kurum içi eğitim notlar olduğunu, yazmış olduğu bu notların Ferid İLSEVER'in vermiş olduğu eğitimden alınmış notlar olduğunu, burasının Atatürkçülerin karargahı olarak göründüğünden Kuvvai Milliyenin Karargahıdır dendiğini, bu yazının kendisine ait olduğunu,

ikametinde yapılan aramada elde edilen; KIRMIZI RENKLİ AJANDA içersinde "ULUSAL DEVLET ADIM ADIM TASFİYE OLMAKTADIR SİLAHSIZ YOLDAN TASVİYE EDİLEMEZ BAŞLIKLI YAZI VE BU KONU İLE İLGİLİ KARALAMA NOTLAR" şeklindeki dokümanlar hatırlatılarak sorulan soruya; Bu yazının kendisine ait olduğunu, bu yazıların Ankara'da 2007 yılında düzenlenen İşçi Partisi Kongresinde alman notlar olduğunu, bu notların çeşitli konuşmacılardan derlendiğini, MK listesi olarak belirttiği ve 86 kişiden oluşan listenin İşçi Partisi Merkez Karar Kuruluna Aday olan şahısların listesi olduğunu,

İkametinde yapılan aramada elde edilen; SİYAH RENKLİ PFİZER İSİMLİ AJANDA içersinde "EMİN GÜRSES 0532 2066768 İLHAN SELÇUK 0212 5120505 " şeklindeki dokümanlar hatırlatılarak sorulan soruya; Bu yazının kendisine ait olduğunu, gazeteci olması sebebi ile bu notlan aldığını, Emin GÜRSES ve İlhan SELÇUK isimli şahıslan tanımadığını, hiçbir görüşmüşlüğünün olmadığını,

ULUSAL TV isimli işyerinde yapılan aramada elde edilen SJVISSNR isimli siyah ajanda "HALKIN GÜÇLERİ TOPLAN KEMALİST KONULARDA MORAL VERİR..........HALKIN GÜÇLERİNİ ÖRGÜTLENECEK KAN KAYBI OLMAYACAK MHP YERP YE KAN AKIŞI DUR..................SINIFI PARTİDE BİRLEŞTİRİR" şeklindeki dokümanlarhatırlatılarak sorulan soruya; Bu yazının kendisine ait olduğunu, bu notlann teori dergisinde çıkan bir yazıdan alın olduğunu,

ULUSAL TV isimli işyerinde yapılan aramada elde edilen KIRMIZI AJANDAiçerisinde 97 İSTİHBARATI................ ORDU İLİNDE RANT KAVGASI VAR HÜKÜMETKADROLARINDAN BESLENEMİYORLAR HÜKÜMETİ„DİZE GETİRME AMACI GÜDÜYORLAR VURGUN HACIBEKTAŞA KADAR GİDEBİLİR " 15 ocak sayfada "97

İSTİHBARAT KARADENİZ SAHİLİNE İNEMEZLER ..........................MÜSLÜMAN BURDAERMENİ MESUT NERDE BU SLOGANA DİKKAT EDİN ÇİFTE EŞKİYA GELDİ EŞKİYA DEDİRTEBİLİRLER SÖZDE DEVLET HALKA BASKİ YAPIYOR OLACAK OLAĞANÜSTÜ HALİN KALKMAMASI İÇİN BÜTÜN BUNLAR (MGK DÜŞMANLIĞINI YAYMAK) KONYA YADA SIÇRAYABİLİR" şeklindeki dokümanlar hatırlatılarak sorulan soruya; Bu yazının kendisine ait olduğunu, bu notlar haber yazmak amaçlı yapmış olduğu hazırlık notlan olduğunu, basından aldığı hangi basın organından ve ne zaman aldığını hatırlamadığını,

ULUSAL TV isimli işyerinde yapılan aramada elde edilen KAHVEREKLİ ajanda içerisinde "8 MART 1971 MUTTA KEMALİS DEVRİMCİLERİ ORDUDA TASVİYE ETTİLER VE 28 ŞUBATA KADAR DEVAM ETTİ " 20 mayıs nolu sayfada "8 MARTI MUDANOĞLU ÖRGÜTLEDİ MDD Cİ BİR HAREKET DOĞANA VCI İLHAN SELÇUK İLHAMİ SOYSAL ALT AN ÖYMEN FİİLEN ÖRGÜT

Page 82:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ADAMLARI MÜMTAZ HOCA SÜREKLİ İLİŞKİ İÇİNDE OLUMAN KİŞİ" şeklindeki dokümanlar hatırlatılarak sorulan soruya; Bu yazının kendisine ait olduğunu, bu notlan 9 Mart 1971 Muhtırası ile alakalı muhtemelen bir televizyondan seyretmiş olduğu haberle alakalı almış olduğunu,

ULUSAL TV isimli işyerinde yapılan aramada elde edilen KOYU KAHVEREKLI (GÖZLÜK SANAYİ) AJANDA içerisinde 17 ocak sayfasında DOĞRU EYLEM ÇİZGİSİ BAŞLIKLI

1-EYLEMİN BİR MEŞRU ZEMİNİ OLMALIDIR HALKIN MEŞRULUĞUNU KAZANMALIDIR EYLEM HAKLI OLMALIDIR

2-HER EYLEMİN BİR HEDEFİ OLMALIDIR SINIRSIZ EYLEM OLMAZ HER EYLEMİN BİR SINIRI OLMALIDIR. SÜREKLİ EYLEM TEZİ YANLIŞTIR ATEŞKES İ GÖZ ÖNÜNE ALMIYOR

3-HER EYLEM BİZE BİR ARTI GETİRMELİDİR" şeklindeki dokümanlar hatırlatılarak sorulan soruya; Bu yazının kendisine ait olduğunu, tarihle ilgili olduğunu, gazeteci olduğu için almış olduğu notlardan olduğunu, 1980 öncesi döneme ait sol içi tartışmalar ile ilgili dergiler ve kitaplardan aldığı notlar olduğunu,

ULUSAL TV isimli işyerinde yapılan aramada elde edilen LACİVERT AJANDA içerisinde D.PERİNÇEK BAŞLIĞI ALTINDA ABD HEM SAĞI HEM SOLA DÜZENLİYOR TÜRKİYENİN TEPESİNE 3 KASIMDAN SONRA TÜRKİYE Yİ İÇERDEN VURACAK EKONOMİYİ ÇÖKERTECEK BİR HÜKÜMET KURUYOR TÜRKİYE HÜKÜMETİ DÜŞMANIN ELİNE TESLİM ETMİŞ OLACAKTIR..........MİLLİ KUVVETLERİN BİR ARA YA GELEREK BUNU BOZMA ŞANSI VARDIRMUHALEFET YAPARAK BİRŞEY DÜZELTEMESSİNİZ BÜTÜN KAYNAKLARLA DİRENECEKMİSİNİZ ONUN İÇİN PLANLI DÜZGÜN BİR PLANLAMA YAPMALIDIR.

............SİLAHLA ÇÖZÜLECEK SORUNLARLA KARŞILAÇAK SORUNLARLAKARŞI KARŞIYA YIZ..........MEMURLARIMIZ KADRO EKSİKLİĞİNİGİDERECEKLERDİR İZİN ALACAKLARDIR. BU BİR SEÇİM DEĞİL KURTULUŞ SAVAŞIDIR" ve "VİLLA ALDI KÜÇÜK KIZA TECAVÜZ KAYDI VAR NECİP KALKAN LA ÇOK SIKI ...KEMAL ZORLU "şeklindeki dokümanlar hatırlatılarak sorulan soruya; Bu yazının kendisine ait olduğunu, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK'in 3 Kasım seçimleri öncesi konuşma veya yazı notlarından alıntı notlar olduğunu, Kemal Zorlu ile alakalı almış olduğu notu ne şekilde aldığını hatırlamadığını, Necip KALKAN'ı tanımadığını, Kemal ZORLU'yu da Ege Bölgesinde bir şirketin sahibi olarak hatırladığını,

Şüpheli FUAT TURGUT ile 21.01.2008 14:44:05 Üe yaptığı görüşme ile ilgili; Bukonuşmayı kendisinin yaptığını, 533 445 26 10 ,humarânın kendisine ait olduğunu, bazı

kasetler şeklinde söylediğinin Ulusal Kanal'da konuşmanın yapıldığı günlerde ve sonrasında yayınlanan ve Aydmlık'ta haber haline gelen Hrant DİNK'in Diyarbakır Belediyesi'nin organize ettiği bir konuşmada yapmış olduğu konuşmanın görüntüleri olduğunu, bu konuşmada Hrand DİNK'in Kürtlere dış güçlere kendinizi kullandırmayın dediğini, bu kaseti Ulusal Kanal'ın temin ettiğini ve yayınladığını, Ramazan AKYÜREK ile ilgili konuşmayı tam hatırlamadığım,

Şüpheli FUAT TURGUT ile 21.01.2008 16:55:14 de yaptığı görüşme ile ilgili; Bu konuşmayı kendisinin yaptığını, konuşmada geçen Doğukan DİNÇ olduğunu, şahsın halen er olarak askerlik yaptığını, bu şahsa telefonla gelen bir mesajdan dolayı PKK ile alakalı bir dava açıldığını, bu konu ile alakalı hukuki yardım talebi olduğunu, Doğukan DİNÇ in ailesini İzmir'den tanıdığım, aile dostu olduğunu,

Şüpheli FERİT İLSE VER ile 19.03.2008 16:49:32 de yaptığı görüşme ile ilgili; Bu konuşmayı kendisinin yaptığını, konuşmada ismi geçen Meltem DİKMEN'in 9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ana bilim dalı başkanı olduğunu, kendisinin bir kaza geçirdiğini, geçmiş olsuna gitmek istediğini, çünkü kendisi ile daha önceden bir röportajının yayınlandığını,

Soruşturma kapsamında haklarında işlem yapılan şüpheliler ile ilgili olarak;Sevgi ERENEROL: Bu şahsı geçen yıl İzmir iline gelerek Azerbaycan'daki Hocalı Katliamı ile ilgili

bir basın toplantısı yaptığını ve bu toplantı üzerine kendisi ile bir kez röportaj yaptığını,Fuat TURGUT: Kendisinin İzmir barosu avukatı olduğunu, 3 yıldır tanıdığını, gazeteci kimliği ile

bilgi alışverişi ve röportajlar yaptığını,

Page 83:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Mehmet Adnan AKFIRAT: Kendisini 10 yıldır tanıdığını, kendisinin Aydınlık dergisi yazarlarından olduğunu, 5 yıldır ne yüz yüze ne de telefonla görüşmediğini, kendisini tecrübeli gazeteci olarak bildiğini ve zamanında konularla ilgili danıştığını,

Ferid İLSEVER: Ulusal Kanal Genel yayın yönetmeni olduğunu, meslek ilişkileri olduğunu, uzun yıllardır tanıdığını, 2-3 yıldır görüştüklerini hatırlamadığını,

Serhan BOLLUK: Ulusal Kanal eski Genel yayın yönetmeni ve şimdi Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni olduğunu, İzmir ile alakalı hazırladıkları bazı haberleri Aydınlık Dergisine de gönderdiğini, mesleki ilişkilerinin olduğunu,

Doğu PERİNÇEK: Üyesi olduğum İşçi Partisinin Genel Başkanıdır. İzmir iline geldiğinde kendisini ben takip ederim. Şahsen beni tanır.

Hikmet ÇİÇEK: Aydınlık Dergisi yazan olduğunu, bu nedenle tanıdığını, uzun süredir hiç görüşmediğini, nasıl nerede tanıştığını hatırlamadığını,

Nusret SENEM: İşçi Partisi Genel sekreteri olduğunu, uzun yıllardır kendisini görmediğini, nasıl nerede tanıştığını hatırlamadığını beyan etmiştir.

b)-Savcıhk ifadesinde;Emniyette verdiği ifadeyi tekrar ettiğini, şuanda Ulusal kanalın İzmir temsilcisi olarak görev yaptığını,

aynı zamanda işçi partisi üyesi olduğunu, Aydınlık dergisinde yazılar yazdığını, İşçi partisinden elde edilen ve İzmir'den HAYATİ ÖZCAN' ın gönderdiği belgeler yazılı klasör ve CD içindeki bilgi ve belgeleri göndermediğini, niçin bu şekilde isminin yazıldığını bilmediğini, İşçi partisine bilgi ve belge genellikle göndermediğini, ancak Aydınlık dergisine yaptığı haberlerle ilgili bilgi ve belgeleri gönderdiğini, CENGİZ BAŞBUĞ isimli binbaşıyı tanımadığını, o bilgi ve belgelerin kendisiyle bir alakası olmadığını, şüphelilerden DOĞU PERİNÇEK, FERİT İLSEVER, ADNAN AKFIRAT, SERHAN BOLLUK, SEVGİ ERENEROL ve FUAT TURGUT' u tanıdığım, FUAT TURGUT ile bazı haber anlamında alış verişlerinin olduğunu, kendisi ile röportajı yaptığını, kendisinde ele

. ' ,j*f. * C"- '„(.W \

geçirildiği iddia edilen CD' lerden haberinin olmadığını, çünkü kendi bilgisayarında harddiskinin ele geçirilen CD lerdeki bilgileri gösterecek kadar kapasitesi olmadığını, BALABAN aşiretini ilk defa duyduğunu, İşçi partisi ve Karargah evleri projesi ile ilgili bilgisinin olmadığını, hiçbir şekilde ele geçirilen CD'lerin içeriğini bilmediğini, Gazeteci olduğunu kendisine gelmiş olsa da söyleyeceğini, FERİT İ1SEVER ve FUAT TURGUT ile yapmış olduğu telefon görüşmelerinin doğru ve kendisine ait olduğunu, örgütsel içerikli görüşmeler olmadığını,

Arama sırasında ele geçirilen bilgisayar incelemesinde İstanbul emniyetine ait araçların plakaları ve bilgilerinin neyle ilgili olduğu sorulduğunda; bu bilgilerin kendisine ait olmadığını, kendi bilgisayarında olduğunu, ayrıca bu bilgilerin AYDINLIK dergisinde yayınlandığını,

Yine bilgisayar incelemesinde GİZLİ İÇ YAZIŞMA İÇİNDİR başlıklı içeriği okunamayan belge resmi ile ilgili; bu belgeyi bilmediğini,

Yine Tüsiat ve baskı gurubu başlıklı yazı ile ilgili; bu bilgilerin kendisine mail guruplarından gelen bilgiler olduğunu, şuanda kimden geldiğini hatırlamadığını,

H................( e.dz.kur. kdemli albay ) isimli şahsı tanımadığını,B...................'nun İşçi Partisi'nin merkez yürütme kurulu üyesi ve genel başkan

yardımcısı olduğunu,Arama sırasında ele geçirilen 7 ve 8 nolu CD içerisindeki YUNUS EMRE UYAR isimli şahsı İşçi Partisi

üyeleri tarafında yapılan sorgusuna ait video görüntüsü ile ilgili; bunun kendisine muhabir olması nedeniyle haber yapması amacıyla kendisine verilmiş olan CD olduğunu, kim tarafından ne zaman verildiğini bilmediğini,

Yine 28 nolu CD' yi kimin ne zaman ne şekilde verdiğin sorulması üzerine; arama sırasında ele geçirilen mahkeme kararları ve diğer bilgi belgelerin gazeteci olması nedeniyle haber yapması amacıyla toplanan belgeler olduğunu,

Arama sırasında ajandaların incelemesinde ele geçen " Burası kuvayi milliye karargahıdır" ibaresi ile ilgili; bu notun kendisine ait olduğunu, muhabirlik kursu sırasında FERİT İLSEVER' den aldığı notlar

Page 84:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

olduğunu, Kuvayi Milliye Atatürk'ün söylemiş olduğu Kuvayi Milliye olduğunu, başka bir Kuvayi Milliye olmadığını,

Y............................'nu tanığını, bir konferansını İzmir'de izlediğini, TürkiyemTopluluğu'nu basından duyduğunu, M...................................'in kitapları olduğunu, konferanslarıolduğunu, İzmir'e gelip gider parti ve kanalla irtibatı olduğunu, Ulusal Kanal'da da programyaptığım, M..............................'in partinin üst düzey görevlisi olduğunu, HİKMET ÇİÇEK'inüstadları olduğunu, Aydınlık gazetesinin yazarı olduğunu, Z.............................'ü hatırlayamadığını,M.............'nm İşçi Partisi ile alakalı birisi olduğunu, H......................ile muhtarlar programı yaptığıiçin telefonla görüştüğünü, A.........................' yı tanımadığını,

Balaban aşiretini ilk defa burada duyduğunu, Karargah evleri projesini duymadığını, ne olduğunu bilmediğini, İzmir'de Nato'nun Şirinyer'de olduğunu bildiğini, durağı olduğunu, içeri hiç girmediğini, içeri girmesinin mümkün olmadığını, kendi kurumunun oraya akredite olmadığını, kendisinde bulunan Nato belgelerinin bir tertip konusunu hissettirdiğini, İngilizce bilmediğini, ayrıca aynı CD' nin hem evinde hem de işyerinde ( İzmir'de Ulusal kanalın Konak'taki bürosu) çıkması da bu tertibin kuvvetli olduğunu gösterdiğini, CD'lerin üstünde kendi imzasının olmadığını, bu CD'lerin evinden çıkıp çıkmadığını da bilmediğini beyan etmiştir.

c)-Aramalarda elde edilen deliller;

- (1) adet Üzerinde (5353 PIN1), (96356293 PUKİ), (1141 PIN2), (17093521 PUK2) ve çeşitli el yazması bulunan notlar bulunan kağıt parçası,

-(17) adet CD,- (1) adet "Doğu Perinçek Abdullah Öcalan ile Görüşme" isimli Kaynak Yayınlan

kitap,- (1) adet Kırmızı renkli içerisinde çeşitli el yazması not olan not defteri,

- (1) adet Üzerinde "İşçi Partisi 7.Genel Kongresi...." Yazılı içerisinde el yazması notlar olan bloknot defter,

- (1) adet Yeşil kaplı ajanda,- (1) adet Kırmızı kaplı ajanda,- (1) adet Siyah kaplı ajanda,- (1) adet Siyah kaplı telefon fihristi,- (l)w adet Asetatlı dosya içerisinde "T.C.İZMİR CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA" ibaresi

ile başlayan (72) sayfalık bilgisayar çıktısı notlar,- (1) adet Kırmızı renkli yanm kapak dosya içerisinde 2 ayrı şeffaf dosya içerisinde fotokopi ve

bilgisayar çıktısı "T.V.İZMİR 8.ASLİYE CEZA MAHKEMESİ" ibarelerin ile başlayan bilgisayar çıktısı notlan,

- (1) adet Şeffaf asetat dosya içerisinde üzerinde yeşil renkli kalemle el yazısı bulunan "HRANT DİNK CİNAYETİ DURUŞMASININ 2.DURUŞMASI" ibaresi bulunan fotokopi evraklar,

- (1) adet Bordo renkli içerisinde el yazması bulunan telefon fihristi,- (1) adet Samsung marka SN:S00JJ50X624957 seri numaralı 80 GB harddisk,- (85) adet CD,- (2) adet Teyp kaseti,

Şüpheli Hayati ÖZCAN'ın iş adresi ULUSAL TV'de adresinde yapılan aramada;- (55) adet CD,- (8) adet disket,- (2) adet Panasonic marka mini DV kaset,- (1) adet Samsung marka S1JJ70X896025 seri numaralı harddisk,- (1) adet Üzerinde "GÖKSU" yazısı bulunan kahverengi kaplı ajanda;

Şüpheli Hayati OZCAN'ın ikamet adresinde sapılan aramda;- (6) adet Mini teyp kaseti, t ■*- (2) adet VHS video kaseti, ', f (F"H\ V*

Page 85:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

- (1) adet Raks marka video kaseti,- (1) adet Üzerinde "İzdateks" yazılı siyah kaplı ajanda,- (1) adet Kırmızı kaplı ajanda,- (1) adet Üzerinde "Swissair" yazılı siyah kaplı ajanda,- (1) adet Kırmızı kaplı ajanda,- (1) adet JVC marka mini DV kaseti,- (1) adet Siyah kaplı fihrist ajanda,- (1) adet Şeffaf dosya poşeti içerisinde el yazması ve bilgisayar çıktısı doküman,- (1) adet Üzerinde "Uluslararası LIONS" yazılı kitapçık,- (1) adet Üzerinde "GS 1984" yazılı kahverengi kaplı ajanda,- (1) adet Mavi kaplı ajanda elde edilmiştir.

l)Doküman incelemesi:İzmir İli Buca İlçesi Şirinyer 385.Sokak No: 6 D:5 sayılı ikametinde yapılan aramada elde edilen;1- (1) adet Kırmızı renkli yarım kapak dosya İçerisinde 2 ayrı şeffaf dosya içerisinde fotokopi ve

bilgisayar çıktısı "T.C.İZMİR 8.AÇÜbİYE CEZA MAHKEMESİ" ibarelerin ile başlayan bilgisayar çıktısı dokümanlariniçeriğinde;

18 Kasım 2006 tarihinde İzmir Atatürk Stadyumu Hakem Semir Salonunda AKP İl Gençlik Kollarının düzenlediği konuşmacı Prof. Dr. Atilla YAYLA"mn Avrupa Birliği ve Türkiye İlişkilerinin Toplumsal Etkileri konulu konferansta yaptığı konuşmadan dolayı Prof. Dr. Atilla YAYLA hakkında Ülük Hukuk Bürosu Avukatlarınca "Halkı Dil, Din, Irk Temelinde Bölmeye Teşvik Cumhuriyet Rejimine karşı eylemler iddiası ile açılmış dava ait tahkikat evrakları,

Yargıtay Ceza Kurulu 9. Ceza Dairesinin Karar no:2006/184, Esas No:2006/9-169 sayılı Sanık Hrart DİNK hakkında verilmiş Yargıtay Kararının fotokopileri,

Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi Esas No:2005/312 sayılı Av. Kemal KERİNÇSİZ'in şikayetçi olduğu 11.04.2006 tarihli oturum tutanağı,

2-(l) adet Asetatlı dosya içerisinde "T.C.İZMİR CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA" ibaresi ile başlayan (72) sayfalık bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde; 07.07.2005 tarihinde İsa AHISKALI tarafından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına verildiği değerlendirilen "İstemin Özü Başlıklı, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Hangi Kamu kurum ve Kuruluşunda Kamusal Alan Nerede Başlar" içerikli şikayet dilekçesi ve konuyu ayrıntılı anlatmak için vermiş olduğu örneklere ait ekler.

3- (1) adet Şeffaf asetat dosya içerisinde üzerinde yeşil renkli kalemle el yazısıbulunan "HRANT DİNK CİNAYETİ DURUŞMASININ 2.DURUŞMASI" ibaresibulunan fotokopi evrakların içeriğinin, İstanbul 14.ağır Ceza Mahkemesinde (CMK 250Maddeli İli Görevli) 01.10.2007 tarihinde görülen Hrant DİNK cinayeti davasının duruşmatutanağı olduğu,

4- (1) adet Yeşil kaplı ajanda içeriğinde; Giriş sayfasında "Bu defter Ruhi'nin abisinde bulundu ve kullanıldı" ibaresinin olduğu, devam eden sayfalarda İşçi Partisinin yapılacak olan seçim ile alakalı politikaları, yapılması gerekenler, izlenecek olan yolların karalama şeklinde not tutulduğu, Ulusal Kanalın yayın politikaları, son sayfalarında başka bir şahıs tarafından yazıldığı değerlendirilen, hadis, ayet ve din alimlerine ait sözlerin yazılı olduğu,

5- (1) adet Kırmızı kaplı ajanda içeriğinde; Dünya'da ve Türkiye'de meydana gelmiş tarihi olaylar hakkında tutulmuş notlar, tarihi antlaşmalar hakkında tutulmuş notlar, güncel olaylar ile ilgili tutulmuş notlar, 12 Nisan sayfasında; "Ulusal Devlet Adım Adım Tasfiye olmakta Silahsız Yoldan Tasfiye edilemez" 13 Nisan Sayfasında; "İşte ....(Anlaşılmıyor) Silahla Tasfiye Edilmek İstenmiştir, şimdiki Kuvvet toplama aşamasıdır.Bariş kuvvet toplama aşamasının BÜYÜLÜ sözüdür. En çok barıştan söz eden" 14 Nisan Sayfasında; "Silahlı Tasfiyeye Hazırlanıyor Demektir. Devrimciliğin ...BugünlerdeGereklidir............Devrimcilere ihtiyaç vardır." 17 Nisan Sayfasında; "Devrimcilik Aşırılıktır.

Page 86:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Çünkü Devrim Aşındır" 18 Nisan sayfasında; "Devrim mutedil, itidal değildir. 19 Nisan Sayfasında; " Aşın olanlar yürüyebilir bundan sonra. Aşmlık Bir İhtiyaç Haline Gelince Herkes Aşın Olacak." 20 Nisan sayfasında; "kimseyi aldatmıyoruz. Aşın bir işe çağınyoruz sizi başka çaresi yoktur" Şeklinde yazılann olduğu, İşçi Partisi ile ilgili tutulmuş çeşitli notlann olduğu,

6-(l) adet Üzerinde "İşçi Partisi 7.Genel Kongresi...." Yazılı içerisinde el yazması notlar olan bloknot defterin içeriğinde; BOP hakkında düşüncelerin, İşçi Partisinin yapılacak olan seçim ile alakalı politikalan, yapılması gerekenler, izlenecek olan yollann karalama şeklinde notlann tutulduğu;

Klasöre göre 2. sayfasında ; "ABD'nin eşbaşkanı olan T. Erdoğan ve herhangi birgörevlisi Çankaya'ya çıkamaz .Türkiye şu an hükümetsizdir, -Hükümetin başında Türkmemuru değildir, 15 Şubat 2004 günü Diyarbakır'ı BOP,'.un merke^'^%)acağım diyen TayyipErdoğan diyor ki" şeklinde ifadelerin olduğu, , v"3'î\ 'O1

"Haçlının eş başkanı Cumhurbaşkanı olamaz" şekİjnder ifadelerin olduğu,

6 ile numaralandırılmış sayfasında "Nerde burda seçim şimdi Tayip seçimle mi geldi gelmesi meşru değildir, Türkiye gizli antlaşmalarla yönetiliyor , bakanlarımızın bile haberiyok ........ eş başkanların ABD'nin 2inei................3.....kademe memurlarıdır." şeklinde ifadelerinolduğu

11 ile numaralandırılmış sayfasında "Eşbaşkan Çankaya'ya çıkarsa bu savaştır.Çankaya'ya çıkarsa onu ordan alacağız. Bir deniz bulacağız" şeklinde ifadelerin olduğu,

7- (1) adet Siyah kaplı telefon fihristi içeriğinde; el yazması notlar ve değişik kişilere ait telefon numaraları olduğu, 30 aralık sayfasında; "İlhan Selçuk 02125120505" telefon numarasının olduğu, 16 nisan sayfasında; "Doğu Perinçek 02122881799" telefon numarasının olduğu, 26 kasım sayfasında ; "N. VEREN 05327321088" telefon numarasının olduğu, 7 Aralık ve 16 Şubat sayfasında ; "Emin GÜRSES 05322066768" telefon numarasının olduğu,

izmir İli Konak İlçesi Cumhuriyet Bulvarı Konak İşhanı No:24 D:404 sayılı yerdeki ULUSAL TV'deyapılan aramada elde edilen;

1- (1) adet Üzerinde "İzdateks" yazılı siyah kaplı ajandanın içeriğinde;25 Şubat sayfasında 1800 lerin başlarında bir batılı şöyle söylemişti "demir yollan Türkiye yi yere

serecektir" şeklinde yazı devam eden sayfalarda Türkiye deki demiryollan ve yerleri hakkında karalama şeklinde yazılar olduğu

4 Mayıs sayfasında karalama şeklinde el yazısı ile Genel Bşk Konuşması başlığı altında "Dünya temel Çelişme Amerika Asya arasındadır" "Türkiye Erken seçimle bir çıkış noktasma gelmiştir. Milli hükümet kurulacaktır. Türkiye de Provokasyonlar yapılacaktır buna direnecek bir hükümet şarttır". Şeklinde yazılar olduğu devam eden sayfalarda İP ile alakalı ve seçimleri konu alan toplantılarda geçen konular ve alman kararlar ile ilgili notlann tutulduğu bu notlardan

18 Mayıs sayfasında KARARLAR başlığı altında 3 madde olarak 1-Nerden buldun yasası çıksın hortumculann mallarına el konulması için afiş, 2-BeIçika'nın PKK ya desteği için basın açıklaması 3- 600 köye gidilmiştir şeklinde yazılar

30 Haziran sayfasında ; "20 Temmuz 2002 Hüsamettin Özkan'ın Dayısı Necati Kurmel Yeni oluşumda etkin aynı zamanda Saray halının sahibi öldürülen Kumar haneler Kralı Lütfi TopaPında yakın ilişki içinde olduğu biri YENİ OLUŞUM VE MAFYA"

1 Temmuz 2002 sayfasında; "22 Temmuz 2002 P.tesi Fetan Sayın -Ege (kupa) yeni oluşumcu iftiracılan örgütleyen kişi için İzmir'de örgütlenmeyi üslenen iki isimden biri DSP ci iftiracı Fırat NALBANTOĞLU Adı bir zamanlann saadet zinciri örgütü TİTAN ile anılmıştı kurucusu Yüz bilmem kaç yıl hapisle sona erdi şeklinde yazılar olduğu ilerleyen sayfalarda seçimler ile alakalı karalama notlar tutulduğu,

2-(l) adet Üzerinde "GÖKSU" yazısı bulunan kahverengi kaplı ajandanın içeriğinde;7 Şubat Sayfasında Türk dünyasına 15-17 CD verilecek 25 Milyon alınacak ,20 Kasım sayfasında

Fuat TURGUT Büro 4416191 tarih seti parası 120 000 000 Tl 0536 868158, 2 Aralık sayfasında; 4416191 Fuat TURGUT para alınacak yada tarih seti en .... Şeklinde yazılar olduğu diğer sayfalannda çeşitli harcamalar ve alacaklar hakkında karalama notlann tutulduğu şahıslara ait telefon numaralan ve isimlerin olduğu kitap satışı ile ilgili notlann olduğu

3- (1) adet Kırmızı renkli içerisinde çeşitli el yazması not olan not defteriiçeriğinde;

Page 87:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

1. Sayfasında, Hayati ÖZCAN'nm isminin olduğu,Devam eden sayfalarda; İşçi Partisi ile alakalı notlann olduğu,

Kürt/Alevi/Ermeni/PKK. Ordu ilinde rant kavgası var hükümet kadrolarından beslenemiyorlar hükümeti dize getirme amacı güdüyorlar vurgun Hacıbektaşa kadar gidebilir

15 Ocak Sayfasında, " Eyl 97 İSTİHBARAT Karadeniz Sahiline İnemezler Kumru Korgan, Mesudiye dağlık kısmında buraları yakıp yıkarak boşaltma yoluna gidilebilir, Müslüman Burada Ermeni Mesut Nerede. Bu slogana dikkat edin. Gitti Ekşiye Geldi Ekşiye Dedirtebilirler, Halka Baskı Yapıyor olacak, Olağanüstü Halin Kalkamaması için bütün bunlar MGK Düşmanlığını Yaymak, Konya'ya da sıçrayabilir" şeklinde notların olduğu,

Siyasi konular hakkında tutulmuş çeşitli notlar, Parti Politikaları,, Güncel olaylar, Parti örgütlenmeleri, vb. konularda tutulmuş notlar,

4-(l) adet Siyah kaplı ajanda içeriğinde, Ege bölgesindeki bazı kurum ve kuruluşların müdürlerinin isimlerini yazılı olduğu, Ulusal Kanalda yayınlanacak haberler ile alakalı notların olduğu, Çeşitli tarihlerde ulusal ve yerel basında yer alan haberlerin not edildiği, Kıbrıs, Ege, sorunu, Bakü-Ceyhan Boru hattı ile ilgili notlar,

17 Nisan Sayfasında, Emin GÜRSES'in Kuzey Kıbns-Kuzey Irak Hattı başlıklı makalesinin gazeteden kesilmiş ve ajandaya yapıştırılmış olduğu, 6 Haziran Sayfasında " Milli Güçlerin Dağınıklığı halkı oy vermeden durdurdu. Milli Kuvvetler İP'yi Yalnız Bıraktı" şeklinde yazıların olduğu,

5-(l) adet Mavi kaplı ajanda içerisinde; Ulusal Kanalın yayını, frekansları, politikaları, Doğu PERİNÇEK'in konuşmaları,

21 Haziran sayfasında, "Çözüm Vardır Milli Kuvvetlerin Bir Araya Gelerek 3 Kasımda Bozma Şansı Vardır. Olmazsa 3 Kasımdan Sonrada Bozma Şansı Vardır. MUHALEFET Yaparak bir şey çözemezsiniz bütün kaynaklarla direneceksiniz onun için planlı düzgün bir planlama yapmalıdır."

23 Mart Sayfasında, "Bütün çabalar neticede 3 Kasım sonrasına bir birikim bırakacaktır. Güvendiklerimiz 1-Milletimizin Tümüdür, a Büyük Bilinç Sıçraması Yapacağımız Dönemdeyiz. 2- Yaparız Diyeceğiz Ve Partiye Güveneceğiz. 3 Kasıma Kilitlenecek krizin imkânlarını bilelim 3- Silahla çözülecek sorunlarla karşı karşıyayız. Şeklinde yazıların olduğu, Devam eden sayfalarda 3 Kasım seçimleri ile ilgili İşçi Partisinin, yapması gerekenler, sloganları, izleyeceği yol, Tv ve Radyo programlan hakkında karalama yazılar aydınlık dergisi ile alakalı çeşitli notlann olduğu,

6- (1) adet Üzerinde "GS 1984" yazılı kahverengi kaplı ajanda içeriğinde, Ülkelerin ekonomik verilerinin karşılaştınldığı listeler, İşçi Partisi Örgütlenmeleri hakkında karalamalar, Dönemin siyasi ve politik olaylan hakkında karalamalar, İşçi Partisi tarafından düzenlenen Politika Okulunda tutulmuş siyaset/politika notlan olduğu,

17 OCAK nolu sayfasında "DOĞRU EYLEM ÇİZGİSİ BAŞLIKLI"

1-Eylemin bir meşru zemini olmalıdır halkın meşruluğunu kazanmalıdır eylem haklı olmalıdır, 2-Her eylemin bir hedefi olmalıdır sınırsız eylem olmaz her eylemin bir sının olmalıdır, sürekli eylem tezi yanlıştır ateşkes i göz önüne almıyor, 3-Her eylem bize bir artı getirmelidir" şeklinde 3 maddelik yazı devam eden sayfalarda aynı konu ile ilgili yazılar olduğu,

7- (1) adet Üzerinde "Swissair" yazılı siyah kaplı ajanda içerisinde, Şiir.Hikaye, günlük tutulmuş notlar, özlü sözler, siyasi partilerin semde almış olduklan oy oranlannın yazılı olduğu,

28-29 nolu sayfalannda "Halk güçleri toplar Kemalist -konularda moral verir. Sınıfı partide toplar. Partiyi meşru kayıtlarla birleştirir. Partiyi meşrülaştırır. Halkın güçlerini

14 OCAK nolu sayfada "97 istihbaratı........... : Adanamf^-kuzeyinde Kozanın üstündeSaimbeyli, Tufanbeyli, Feke bu üç koldan. Bunlarin bir tarafVlCayseriye gelir. Seneryo;

Page 88:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

örgütlenecek kan kaybı durur MHP ye RP ye kan akışı durur. Emek cephesinden farkı ne. Kemalist tabanı ele geçir." şeklinde yazılar olduğu,

8- (1) adet Siyah kaplı fihrist ajanda içerisinde; Bir çok şahsa ait isim ve telefon numaralarının, Ulusal ve Yerel Yayın yapan Tv., Gazete, Dergilere ait telefon numaralan

9-"Anayasa'ya aykırı eylemlerin odağı haline gelen AKP kapatılmalıdır" ibaresi ile başlayan "Türkiye'nin bağımsızlığı ve egemenliği açısından anlamlıdır" ibaresiyle biten 14 sayfalık bilgisayar çıktısı dokümanın içeriğinde;

"İşçi partisi anayasaya aykın eylemlerin odağı haline gelen AKP' nin ve Başkanlık koltuğunda oturan R.T Erdoğan ve diğer hükümet üyelerinin cezalandınlmalan için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu İşçi partisinin genel sekreteri Ferid İLSEVER tarafından 13 nisan 2006 günü Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan dilekçe ve ekinde yer alan İşçi partisi Adalet Komisyonunca hazırlanan AKP iddianamesini aşağıda sunuyoruz" şeklinde ibare ile başladığı iddianame tartı hazırlanan belgede AK Partinin kapatılması için gerekçelerin sıralandığı doküman olduğu;

"22 Temmuz 2007 Genel Seçimleri ve İşçi Partisi Anatomisi" ibaresi ile başlayan "ERCAN SEDEFOĞLU EMEKLİ ALBAY 05363351951" ile biten 6 sayfalık bilgisayar çıktısı dokümanın içeriğinde; İşçi partisi genel başkanı Doğu Perinçek'i ve parti politikalan hakkında eleştirel nitelikte yazılar olduğu,

"2 Montajlı haber gelecek" ibaresi ile başlayan "Yakınan" ibaresi ile biten 2 sayfalık dokümanın içeriğinde; Cumhuriyet Baş Savcılığına DTP'nin kapatılması için yazılmış olan matbu dilekçe örneği olduğu,

"Güvenlik elemanlannın" ibaresi ile başlayan "Bu bilgiler doğru" ibaresi ile biten 3 sayfalık el yazması ve daktilo çıktısı yazının içeriğinde; Şemdinli olayından ve bu olaydan MİT'in haberinin olduğunu iddia eden yazılar olduğu El yazması yazıda "Sayın Serhan BOLLUK MİT Hakkari Başkan yardımcısının adı geçen beyanı var ancak yanlış MİTİN bombalardan haberi vardı 9 Kasım 2005 de bombalar patladığı gün aşağıda adı geçen şahıslar Şemdinli de Selim KYILDIZ .Müslüm SAYLI Mahmut YAZICI Taner VURAL, Ayhan FALAKALI Hakan KIRMACI bu şahıslar bombalama günü tesadüfen orda değiller ANKEmniyet Tesadüf diyor ................."Şeklinde el yazması yazı olduğu.MİT hakkında ve SeferiYILMAZ hakkında iddialan olduğu, devam eden sayfalarda karalama şeklinde siyasi yazılarla alakalı notlan tutulduğu isim ve telefon numaraları olduğu,

d)-Telefon görüşmeleri;Tape :4156, 21.01.2008 tarihinde, Fuat TURGUT ile görüşmesinde özetle;Fuat TURGUT'nin "

Hayati'ciğim merhaba" "Şu çocuğun adını soyadını ver bakayım" dediği, Hayati ÖZCAN'm Doğukan DİNÇ ismini verdiği, Fuat TURGUT'un "Doğukan DİNÇ" dediği, Hayati ÖZCAN'm "Evet abi Ağrı 2'inci Askeri tuttuk Cezaevindeymiş şuanda" dediği ve bir süre yoğun olduklanndan bahsettikleri Hayati ÖZCAN'm "Köylerde dolaştık PERİNÇEKTe beraber" "Bir haftadır köylerdeydik yeni geldik bir onlann haberleri ile uğraşıyordum abi" dediği, Fuat TURGUT'un "Bizim köy haberimizi dinlemiş mi Doğu Bey" dediği, Hayati ÖZCAN'm "Vallahi sormadım yalan söylemeyim" "bu haftaki Aydınlıkta senin ilgini çeken haberler olacak Drank HrantTa ilgili" "...sizinle ilgili değil Hrant'm bazı kasetleri elimize geçti de" dediği, Fuat TURGUT'un "He çok güzel" "... bende kullanınm Mahkemede onlan" dediği, Hayati ÖZCAN'm "Yani çok önemli Fethullahı kıstıracak bu şeyi kıstıracak Ramazan AKYÜREK'i kıstıracak" "Olağan üstü bilgiler bulduk yani" dediği, Fuat TURGUT'un "Televizyonda röportaj vereceğim orda da kullanınm" dediği, dosya bir hafta on gün sonra Erzurum Askeri eee Erzurum DGM'de olacak" "Yardım yataklık yani Özel Mahkemede olacak bizim avukat Ercüment Bey kontrol edecek neyin nesi içeriğine bakacak dosyanın eğer Oğlan böyle bir kasten yani bu

şekilde bu yönde düşüncesi fikri zikri katkısı yoksa bizim Ercüment abi yardımcı olacak" dediği, Hayati ÖZCAN'm "Suç suçluysa eyvallah ama ben çocuğu iyi tanıyorumA" dediği, Fuat TURGUT'un "Sonra İşçi

* Tape : 4157, 21.01.2008 tarihinde, Fuat fukGUT jlefgöjüşmesinde özetle;Fuat TURGUT'un "Kardeş şimdi Ağn görevsizlik Askeri/Maskemesi Görevsizlik Karan vermiş

Page 89:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Partili ... arkadaşımız dedim garanti veriyor PKK'lı olmadığına dair" dediği, Hayati ÖZCAN'ın "Tabi tabi iyi biliyorum canım hele bu çocuk Doğukan adı bile Doğukan yani adını bile Türk Dünyasından çekti babası" dediği, Fuat TURGUT'un "Ben Cd mi istiyorum" dediği, Hayati ÖZCAN'm "Tamam .. onu gerçi çocuklar birazdan bekliyorum onları gerekeni yapacağım abi" dediği,

* Tape 4158, 19.03.2008 tarihinde, Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle;Hayati ÖZCAN'm "... Meltem DİKMEN hakkında 15-20 gün evvel aramıştım bir ameliyat geçirdi eğer fırsatın olursa araman için sana öneri getiriyorum" "Büyük bir ameliyat geçirdi ben onu boş bırakmıyorum sürekli arıyorum yani her şeyde onu arıyorum" "Önemli bir insan" dediği ve 555 226 22 26 numaralı telefonu verdiği, Ferid İLSEVER'in "Özel olarak söyleyeceğin bir şey var mı bana" dediği, Hayati ÖZCAN'm "... bir isteğiniz varsa arkadaşlar Emrindedir de yeter" dediği, Ferid İLSEVER'in "tamam onları söyleyeceğim de onların dışında özel olarak" dediği, Hayati ÖZCAN'm "Çok iyi yapıyor AKP ile ilgili" "O yazılan bana gönderecek ben göndereceğim size zaten" "Bir Emrin var mı abi" dediği, Ferid İLSEVER'in "Merak etme hemen arayacağım" dediği,

e)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;Soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerin rehber bilgileri dökümü alınmış ve alman rehber

dökümleri diğer şüphelilerin rehber dökümleri ile karşılaştmldığında şüpheli Hayati ÖZCAN'm telefon ve sim kartında diğer şüpheliler Ferid İLSEVER, Fuat TURGUT, Serhan, Mehmet Adnan AKFIRAT, Nusret SENEM'm kayıtlı olduğu, aynca Sevgi EREN EROL, Emin GÜRSES ve İlhan SELÇUK'la irtibatlı olduğu anlaşılmıştır.

f)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;Nusret SENEM ifadesinde; Hayati ÖZCAN'ı izmir Ulusal Tv temsilcisi olarak konuşmalanndan

tanıdığını, Onun evinde ele geçirilen belge ve CD'lerle alakasının olmadığını,Hikmet ÇİÇEK ifadesinde; Hayati ÖZCAN'ı Ulusal Kanal İzmir temsilcisi olarak tanıdığını,

kendisiyle nadiren görüştüğünü, HAYATİ ÖZCAN'dan ele geçirilen CD ile alakalı olarak sorulduğunda; Nezarethanede HAYATİ ÖZCAN'ın kendisine söylediğini ancak içeriğini bilmediğini, Emniyette de Nato tesislerine yapılacak saldın ile alakalı herhangi bir soru sorulmadığını,

Doğu PERİNÇEK ifadesinde; Genel Merkezin 7. katta bulunduğunu, yüzlerce klasörolduğunu, binlerce kitap olduğunu, bunlann hepsinden şahsının sorumlu tutulması suçunşahsiliği prensibi ile bağdaşmadığını, sözü edilen CD'leri görmediğini, her an her türlüCD'nin değiştirilebilir olduğunu, kopyalanırken içine yeni dosyalar atılabileceğini, şuandasözü edilen CD'lerin bir tertiple soruşturma evrakı içine atıldığını ileri sürmediğini, amabunun da dikkate alınması gerektiğini istediğini, konunun çok yönlü araştmlırsa gerçeklereulaşılabileceğini, bu CD'lerden kendisinin sorumlu tutulması için ortada hiçbir emareninolmadığını, üstünde Hayati Özcan tarafından yazdığını, aceleyle ortaya böyle bir iddiasürülmesinin hukuka aykm olduğunu, r. - „

* •

g)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi; ^ ^, , x

Page 90:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

rŞüpheli Hayati OZCAN,

Page 91:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Ankara ilinde İşçi Partisi Genel Merkezi, Ulusal Kanal ve Aydınlık Dergisinin bulunduğu binada yapılan aramada ele geçirilen CARETTA FP GS33 isimli CD'nin incelenmesinde, içerisinde; "İZMİRDEN HAYATİ ÖZCANIN GÖNDERDİĞİ BELGELER" isimli klasör bulunduğu ve onun içerisinde de: "GİZLİ- HİZMETE ÖZEL-ASKERİ- CASUSLUK- SABOTAJ- İSTİHBARAT" gibi konular içeren dosyalar olduğu tespit edilmiştir. Bu CD'den yola çıkılarak şüphelide başka suç unsurları olma ihtimaline binaen yapılan aramada;

İş yerinde yapılan aramada ele geçirilen 55 numaralı CD ile ikametinde yapılan aramada ele geçirilen 13 numaralı CD'lerin incelenmesinde: Her iki CD içeriğinin aynı olduğu ve içerisinde "HİZMETE ÖZEL İBARELİ ASKERİ İÇERİKLİ BİLGİLER İSİMLİ VE İSİMSİZ NATO KARTLARI BOŞ KARTLAR BAZI ŞAHISLARA AİT FOTOĞRAFLAR ", park yerleri isimli klasör içersinde "BİR BÖLGENİN KROKİSİ VE KROKİ ÜZERİNDE PATLAMA YAPILACAĞI BELİRTİLEN BÖLGELER " ve değişik bilgilerin yeraldığı,

Bu CD'lerin özel yüklenmiş programla açılabildiği ve müzik CD'si görünümünde olduğu, içerisinde İzmir Şirinyer'de NATO Karargâhı olduğu anlaşılan uluslar arası askeri statüdeki tesislerin içinden dışına kadar çalışan insanlardan bunların ID kartlarına, giriş çıkış güvenlik kartlarından çalışanların T.C. Kimlik numaralarına kadar birçok ayrıntının bulunduğu,

CD içindeki dosyada "Açık otoparkın önündeki ev tutulacak 6 aylık kira peşin ödenecek" ibareli örgütsel içerikli bilgilerin bulunduğu buradan da muhtemelen daha önceki tarihlerde ele geçirilmiş bu CD'lerin üzerinde kendi istihbari bilgilerini eklemek suretiyle bir sabotaj planı hazırlandığı, CD içindeki bilgi ve resimlerin 2003 tarihli olmasına rağmen sabotaj içerikli orijinal resimlerin üzerinde yapılan değişikliklerin 2007 tarihli olması da örgüt tarafından belirtilen tarihte Nato askeri tesislerine bir sabotaj planı yapıldığının çok açık olarak anlaşıldığı, şüpheli Doğu PERİNÇEK ve grubunun Nato'ya karşı eylem ve söylemlerinden, ayrıca şüpheli ajandasındaki Doğu PERİNÇEK'in konuşma notlarından alman "Türkiye Erken seçimle bir çıkış noktasma gelmiştir. Milli hükümet kurulacaktır. Türkiye'de Provokasyonlar yapılacaktır buna direnecek bir hükümet şarttır". Şeklindeki beyanından da yapılacak provokasyonlar için hazırlıkların çok profesyonelce yapıldığı anlaşılmaktadır.

Ayrıca ikametinde yapılan aramada elde edilen; "YEŞİL RENKLİ AJANDA" içersinde "FERİT İLSEVER DERS 1 2004 YILI İÇİN YAPMAMIZ GEREKENLER.........BURASIKUV.MİL. KARARGAHIDIR." şeklinde yazı ve karalama notlar olduğugörülmüş, ifadesi sırasmda sorulduğunda:

Ferid İLSEVER'i tanıdığını, ilişkilerini ilerleyen bölümünde anlatacağını, bu notun gitmiş olduğu ve Ulusal TV içerisinde düzenlenen Kurum içi eğitim notlar olduğunu, yazmış olduğu bu notların Ferid İLSEVER'in vermiş olduğu eğitimden alınmış notlar olduğunu, burasının Atatürkçülerin karargahı olarak göründüğünden Kuvvai Milliyenin Karargahıdır dendiğini, bu yazının kendisine ait olduğunu beyan etmiştir. Buradan da şüphelilerin ERGENEKON terör örgütünün hedefleri arasında bulunan Kuvvai Milliye teşkilatlanması mantığıyla hareket edip ERGENEKON terör örgütünün amaçlarına hizmet ettikleri, örgüt içi gizli toplantılara katılıp Kuvvai Milliye mantığıyla mücadele edilmesi hususunda eğitimler verdikleri anlaşılmaktadır.

Aramada ele geçirilen. "ULUSAL DEVLET ADIM ADIM TASFİYE OLMAKTADIR SİLAHSIZ YOLDAN TASVİYE EDİLEMEZ BAŞLIKLI YAZI" ile ilgili olarak sorulduğunda; Bu yazıların Ankara'da 2007 yıffn&a düzenlenen İşçi Partisi Kongresinde alman notlar olduğunu, bu beyan ve slogantann^ERGENEKON terör örgütünün

amaç ve faaliyetlerini belirleyen tüm örgütsel içerikli belgelerde geçen türden ibareler olması da şüphelinin ERGENEKON terör örgütünün amaçlarını bilerek faaliyetlerde bulunduğunu ortaya koymaktadır.

Şüpheli Hayaki ÖZCAN, şüphelilerden İlhan SELÇUK ve Emin GÜRSES'i tanımadığın beyan ettiği halde ajandasında "EMİN GURSES 0532 2066768, İLHAN SELÇUK 0212 5120505 " şeklinde şüphelilere ait telefon numaralarının kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.

Page 92:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

"8 MART 1971 MUTTA KEMALİS DEVRİMCİLERİ ORDUDA TASVİYE ETTİLER VE 28 ŞUBATA KADAR DEVAM ETTİ " 20 mayıs nolu sayfada "8 MARTI MUDANOĞLU ÖRGÜTLEDİ MDD Cİ BİR HA REKET DOĞAN A VCI, İLHAN SELÇUK İLHAMİ SOYSAL ALT AN ÖYMEN FİİLEN ÖRGÜT ADAMLARI MÜMTAZ HOCA SÜREKLİ İLİŞKİ İÇİNDE OLUNAN KİŞİ" 1-EYLEMİN BİR MEŞRU ZEMİNİ OLMALIDIR HALKIN MEŞRULUĞUNU KAZANMALIDIR EYLEM HAKLI OLMALIDIR

2-HER EYLEMİN BİR HEDEFİ OLMALIDIR SINIRSIZ EYLEM OLMAZ HER EYLEMİN BİR SINIRI OLMALIDIR. SÜREKLİ EYLEM TEZİ YANLIŞTIR ATEŞKESİ GÖZ ÖNÜNE ALMIYOR

3-HER EYLEM BİZE BİR ARTI GETİRMELİDİR" şeklindeki dokümanlar hatırlatılarak şüpheliye sorulan soruya; Bu yazının kendisine ait olduğunu, tarihle ilgili olduğunu, gazeteci olduğu için almış olduğu notlardan olduğunu, 1980 öncesi' 'D. PERİN ÇEK BAŞLIĞI ALTINDA ABD HEM SAĞI HEM SOLU DÜZENLİYOR TÜRKİYENİN TEPESİNE 3 KASIMDAN SONRA TÜRKİYE Yİ İÇERDEN VURACAK EKONOMİYİ ÇÖKERTECEK BİR HÜKÜMET KURUYOR TÜRKİYE HÜKÜMETİ DÜŞMANINELİNE TESLİM ETMİŞ OLACAKTIR ........................MİLLİ KUVVETLERİN BİR ARAYAGELEREK BUNU BOZMA ŞANSI VARDIR MUHALEFET YAPARAK BİRŞEY DÜZELTEMESSİNİZ BÜTÜN KAYNAKLARLA DİRENECEKMİSİNİZ ONUN İÇİN PLANLI DÜZGÜN BİR PLANLAMA YAPMALIDIR.

............SİLAHLA ÇÖZÜLECEK SORUNLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ............................MEMURLARIMIZ KADRO EKSİKLİĞİNİ GİDERECEKLERDİR İZİN ALACAKLARDIR. BU BİR SEÇİM DEĞİL KURTULUŞ SAVAŞIDIR" 4 Mayıs sayfasında karalama şeklinde el yazısı ile Genel Bşk Konuşması başlığı altında "Dünya temel Çelişme Amerika Asya arasındadır" "Türkiye Erken seçimle bir çıkış noktasına gelmiştir. Milli hükümet kurulacaktır. Türkiye de Provokasyonlar yapılacaktır buna direnecek bir hükümet şarttır". Şeklindeki notlardan şüphelinin ve partisinin mücadele şekli ile ERGENEKON terör örgütünün amaç ve faaliyetleri arasındaki benzerliği açıkça göstermekte olduğundan buradan da İşçi Partisinin ERGENEKON terör örgütü ile birlikte hareket ettiği açıkça anlaşılmaktadır. Milli kuvvetler ve silahlı mücadele tabirleri, ile alakalı olarak Hikmet ÇİÇEK'in flaş diskinden elde edilen ve bizzat Doğu PERİNÇEK tarafından yazıldığı anlaşılan;

Belediye Başkanlarının Millî Güçbirliği İçinOrtak BildirisiBaşlıklı yazı içeriğinde3. KUŞATMA NASIL YARILIR?Tayyip Erdoğan hükümeti nasıl bertaraf edilebilir ve Milli Hükümet nasıl kurulabilir' Tayyip Erdoğan iktidarı, Millet-Ordu işbirliğiyle bertaraf edilebilir.Millet-Ordu işbirliği, hiçbir zaman saray darbesi anlamını tanımamaktadır.

Millet-Ordu işbirliğinin unsurları Millî Kuvvetler olarak adlandırılacaktır.Millî Kuvvetler şöyle sıralanabilir:- Halk hareketi- Millî Güçbirliği- Meclisteki Millî Kuvvetler- Ulusal medya (Ulusal Kanal vb)- Türk Ordusu,Millî Kuvvetlerin esas belirleyici unsuru, halk hareketidir. Bugün Halk hareketini oluşturan kuvvetler şunlardır:- İşçi hareketi- Kamu emekçileri hareketi- Üniversite ve gençlik hareketi

Page 93:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

- Köylü hareketi- Millî sanayici ve tüccarların mücadelesi,

Bütün bu kuvvetlerin mücadelesini bir yatakta toplamak ve hükümeti indirme hedefine yöneltmek önümüzdeki dönemi belirleyecek görevdir. Şeklinde hem İşçi Partisinin gizli amaçlarını hemde ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ yapılanmasında yer alan Doğu PERİNÇEK ve grubunun Milli Kuvvetler tabirinden neyin anlaşıldığını apaçık ortaya koymaktadır.

İşçi Partisi milli kuvvetlerinin içinde ordu ve gençlik yapılanmaları olduğu düşünüldüğünde; şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ, Sevgi ERENEROL, Zafer (Kod) Muzaffer TEKİN, Paşa (Kod) M. Fikri KARADAĞ, Oktay YILDIRIM ve Bekir ÖZTÜRK gibi şüphelilerin irtibatlı olup doğrudan yönlendirdikleri Milli GÜÇ Birliği, Kuvvayı Milliye Derneği, Kuvvai Milliye Derneği ve Taner ÜNAL'ın başkanlığını yaptığı VATANSEVER KUVVETLER GÜÇ BİRLİĞİ HAREKETİ'nin bu milli kuvvetlerin içinde olduğu kanaatine varılmıştır.

Şüpheli Hayati ÖZCAN'ın İşçi Partisi üyesi olduğu. Ulusal Kanal İzmir temsilciliği görevini yürüttüğü, Ankara'da ki İşçi Partisi genel merkezinde çıkan ve içinde "İzmir'den Hayati ÖZCAN'ın gönderdiği belgeler" klasörü içinde: Devlete ait gizli askeri içerikli bilgi ve belgeler ile aramalarda evinden ve işyerinden çıkan Nato'ya yönelik eylem ve sabotj planlarının bulunduğu CD'lerin çıkması, şüphelinin asker olmamasına rağmen askeri içerikli bilgileri temin edip CD halinde parti genel merkezine göndermesi, ajandasmdaki notlardan silahlı mücadele edileceğine ilişkin notlar ve şüpheli Ferid İLSEVER'in eğitim çalışmalarından aldığını beyan ettiği, Burası Kuvvai Milliye Dergahı şeklindeki notlardan, şüpheli Hayati ÖZCAN'ın ERGENEKON terör örgütünün tüm amaç ve faaliyetlerini bilerek ERGENEKON terör örgütünün talimatıyla kurulduğu anlaşılan ULUSAL Kanal'da görevli olduğu edindiği askeri içerikli gizli bilgi ve belgeleri örgüte ulaştırılmak üzere parti genel merkezine gönderdiği, böylece devlete ait gizli bilgi ve belgeleri ele geçirdiği örgütün istihbarat toplama biriminde görevli olduğu, ayrıca mevcut fotoğraflardan yurt dışına çıkmadığını beyan etmesine rağmen Abdullah ÖCALAN'la birlikte çekilmiş fotoğraflarından da illegal olarak yurt dışına çıktığı ve örgüt faaliyeti çerçevesinde PKK ile de irtibatı sağladığı anlaşıldığından;

Hem İşçi Partisinden elde edilen Hayati ÖZCANdan gelen Cd hem de Nato Cd si ilealakalı olorak Genel Kurmay Başkanlığı Askeri Savcılığından gelen 06.06.2008 tarihli yazıiçeriğinde, ^. - ^

Hayati ÖZCAN - İşçi Partisi karetta ibareli CD ıçmde"buİurtan ekli toblada belirtilen 80 nolu C. BAŞBUĞ BNB. DAN-MY yazılı belgenin. Türk' S^hlı Kuvvetleri'ne ait olduğu

Page 94:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ve gizli olduğu 81, 82, 83. sıradaki dosyaların "kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgilerden olduğu" belirtilmiştir.

Hayati ÖZCAN'dan elde edilen NATO' ya ait plan ve içeriğindeki bazı askeri bilgilerin de TCK, 334 mad kapsamında belirtilen nitelikteki gizli belgelerden olduğunun belirtildiği, şüpheli Hayati ÖZCAN m ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçlan doğrultusunda elde ettiği gizli bilgi ve belgeleri İşçi Partisi genel merkezine göndermek suretiyle örgüte ait istihbarat toplama görevlerini de yürüttüğü, aynca devlete ait gizli bilgi ve belgeleri bulundurduğu.

Şüpheli Hayati ÖZCAN'm üzerine atılı Ergenekon terör örgütü üyesi olmak, devlete ait gizli bilgi ve belgeleri temin etmek eylemlerine uyan; TCK'nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5, TCK'nun 314/3 ve 220/4. maddeleri yollaması ile TCK'nun 334/1 ve 326/1. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.

50- ŞÜPHELİ İBRAHİM BENLİ a)-

Emniyet ifadesinde;Vermiş olduğum kimlik bilgilerinin doğru ve kendisine ait olduğunu, vermiş olduğu adres de

ikamet ettiğini, Benşah Tekstil Ticaret ve Sanayi Limited şirketinin ortağı ve şirket müdürü olduğunu, aynı anne ve babadan olma 5 kardeş olduğunu, Anne ve babasının sağ olup Büyükçekmece mimar Sinan mahallesinde ikamet ettiklerini,

1958 yılında Develi de doğduğunu, İlkokulu Develide, orta, lise ve üniversite hayatının İstanbul ilinde geçtiğini, Daha sonra eğitim görmediğini, Askerliğini Jandarma Levazım Asteğmen olarak Hatay ve Gaziantep illerinde yaptığını, Daha sonra 2 yıl İstanbul ilinde mali müşavirlik yaptığını, Migros da 4 yıl yöneticilik yaptığını, Üç yıl iki ayn özel şirkette yöneticilik yaptığını, 1990 yılında da aile şirketini kurduklannı, %70 hissesi olduğunu, %6,5 kardeşi Alaatin BENLİ'nin, %23.5 hisse de eşi Selma BENLİ'ye ait olduğunu, Sabıkasının olmadığını, Pasaportunun olduğunu, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, uzak doğu, Amerika, Kanada, Rusya Cezayir ve bir çok ülkeye ticari ve gezi amaçlı seyahatler yaptığını, ifadesini Avukat Filiz ESEN huzurunda vereceğini,

Şirket gelirim haricinde birikimlerinin olduğunu, bunlann getirilerini aldığını, bu birikimlerinin miktanm şu anda hatırlamadığını, Ortalama olarak 150-200 Bin YTL olabileceğini, bunlar haricinde geliri olmadığını,

0 533 638 84 34 numaralı telefon hattı olduğunu, Şirket adına kayıtlı olduğunu, Bunun haricinde başka telefon kullanmadığını,

Beyan ettiği gibi şirketinin %70 hissesinin kendisine ait olduğunu, Hatırladığı kadan ile 150-200 bin YTL birikiminin olduğunu, Bu paranın kendi adına kayıtlı banka hesaplannda olduğunu, Hatırladığı kadan ile Yapı Kredi, Anadolu Bank ve Türkiye Ekonomi Bankasında hesaplannm olduğunu, Yapı Kredi Yatınm Fonunda da hesabının olduğunu ancak değerini bilemediğini, Çatalca da çiftlik evinin olduğunu, Didim de yazlığı olduğunu, Yine Çatalca da 10 dönüm arazisinin olduğunu, Yine iki adet teknesinin olduğunu, Başka menkul ve gayrimenkulunun olmadığını, Birde yeni almış olduğum kros motosikletinin olduğunu, Yine önemli Türk ressamlanna ait 20 civannda tablosunun bulunduğunu,

Soruşturma kapsamında haklannda işlem yapılaı^&ânıslar ileilgili olarak;

Veli KÜÇÜK' ü basından tanıdığını, Günlük lÖ-gazete^ve ^O^şe yazısı okuduğunu, Bu nedenle ismini medyadan duyduğunu, Kendisi ile tanışıklığı vâ Viskisinin olmadığını,

Page 95:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Güler KÖMÜRCÜ'yü tanıdığını, Diğerlerinin medyadan isimlerini duyduğunu, Bire bir görüşmüşlüğü ve herhangi bir ilişkisinin olmadığını,

Güler KÖMÜRCÜ' yü 2007 Temmuz ayında tanıdığını, 2007 yılı Genel Seçimlerinde İşçi Partisinin İstanbul 3. Bölge den milletvekili adayı olduğunu, Kaya Romoda otelde yemek tertip ettiğini, Bu yemeğe gelemediğini, Güler KÖMÜRCÜ'yü birçok basın mensubu ile birlikte davet ettiğini ancak yanlış yere gittiği için özür telefonu açtı. Bu şekilde tanıştıklarını, sayısı 10 geçmeyecek telefon görüşmesi, üç defa da yüz yüze görüştüklerini, bunun haricinde herhangi bir ilişkisinin olmadığını,

Hayrettin ERTEKİN, Emin GÜRSES, Hande EROL, -Vedat YENERER ve Ümit SAYIN isimli şahıslar ile ilgili olarak;

Emin GÜRSES'i tanıdığını, Ulusal Sanayici ve İş adamları Derneğinin yönetim kurulu üyesi olduğunu, Emin GÜRSES'in de derneğin danışmanlarından olduğunu, Bu nedenle tanıştıklarını, ayrıca Talat paşa komitesi faaliyetleri çerçevesinde Rauf DENKTAŞ başkanlığında Lozan Berlin ve Paris'e yaptıkları Ermeni Soykırımı Emperyalist Bir Yalandır toplantılarında birlikte olduklarını, Bu çerçevede tanışıklarını ve ilişkilerinin olduğunu, Başka herhangi bir ilişkilerinin olmadığını, Vedat YENERER'i gazeteci kimliği ile tanıdığını, köşe yazılarını okuduğunu ancak tanışıklıklarını olmadığını,

Doğu PERİNÇEK, İlhan SELÇUK, Kemal ALEMDAROĞLU, Mehmet Adnan AKFIRAT, Serhan BOLLUK, Yusuf BERİŞİK, Yusuf TUNCER, Mahir Cayan GÜNGÖR, Aykut TOKAK, Ferid İLSEVER ve -Aydın GERGİN ile ilgili olarak;

Doğu PERİNÇEK'i tanıdığını, Kendisini 1978 yılından itibaren tanıdığını ve izlediğini, Genel Başkanı olduğu İşçi Partisinden Milletvekili adayı olduğunu, Ancak Partiye üye olmadığını, Bunun haricinde siyasi kimlik haricinde herhangi bir ilişkisinin olmadığını,

İlhan SELÇUK'un yazılarını okuduğunu, Gözaltında iken tuvalette karşılaştığını, Başka bir ilişkisinin olmadığını,

Kemal ALEMDAROĞLU'nu tanıdığını, 2005 yılında gene Talat paşa komitesi faaliyetleri çerçevesinde Lozan seyahatinde aynı uçakta ve aynı sırada tesadüfün yan yana oturduklarını, Kemal ALEMDAROĞLU ile Talat paşa komitesi faaliyetleri çerçevesi dışında başka bir ilişkilerinin olmadığını,

Mehmet Adnan AKFIRAT'ı tanıdığını, Kendisi ile Türk-Çin iş geliştirme derneğinde yönetim kurulu üyesi olduklarını, Başka herhangi bir ilişkilerinin olmadığını,

Serhan BOLLUK'u tanıdığını, kız kardeşinin şirketinde yönetici olduğunu, bu şekilde tanışıklıklarının olduğunu, başka bir ilişkilerinin olmadığını,

Ferid İLSEVER'i tanıdığını, Talat paşa komitesi faaliyetleri çerçevesinde tanıştıklarını, Başka herhangi bir ilişkilerinin olmadığını,

Diğer şahıslan tanımadığını, isimlerini de ilk defa duyduğunu,

Ergenekon örgütünü tanımadığım ve bilmediği bir örgüt olduğunu, İlgisinin olmadığını,

Doğu PERİNÇEK ile beyan ettiği haricinde başka herhangi bir ilişkisinin olmadığını,Doğu PERİNÇEK"in herhangi bir lakabını bilmediğini, Doğu-^ERİNCEK'in şahsına hiçbirsponsorluğu olmadığını, yani kendisinin şahsına yönelik maddi olarak bir katkısınınolmadığını, •' , *, * \

Page 96:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Bahadır BERK ismini ilk defa duyduğunu ve tanımadığını ve bu şahsın ilişkilerini bilmediğini,

Turan ÇÖMEZ' i Güler KÖMÜRCÜ vasıtası ile tanıdığını, Bir keresinde Nişantaşı'n da bir kafe de 5 dakika görüşmüşlüğü olduğunu, Bunun haricinde herhangi bir ilişkisinin olmadığını, Kendisini eski Milletvekili olarak bildiğini,

Yaşar HACİSALİHOĞLU'nu tanıdığını, USİAD'm eski danışmanlarından olduğunu, Yine kendisi ile Talat paşa komitesi faaliyetleri çerçevesinde Rauf DENKTAŞ'ın davetlisi olarak Kıbrıs da birlikte bulunduklarını, Bu komitenin başkanının da Rauf DENKTAŞ olduğunu, Yaşar HACİSALİHOĞLU ile Turan ÇÖMEZ birbirlerini tanıyıp tanımadıklarını bilmediğini,

07.12.2007 günü saat: 14.26'de Güler KÖMÜRCÜ ile yaptığı telefon görüşmesi ile ilgili olarak; Çiftliğinde zaman zaman dostlarını davet ederek mangal partisi ve müzik dinletisi düzenlediğini, Güler KÖMÜRCÜ'yü bu amaçla davet ettiğini, Yine bu davete Doğu PERİNÇEK, Kemal ALEMDAROĞLU ve bunlarında 80 civarında kişi olduğunu, bu amaçla davet ettiğini, başka amacının olmadığını, siyasetçi olarak hatırladığının Doğu PERİNÇEK olduğunu, Ekrem KARAMAN'm ressam olduğunu, kendisinin de bu davete gelmiş olduğunu, Ulusalcı işadamları derken USİAD derneğinin üyelerini kastetmekte olduğunu,

09.12.2007 günü saat: 15.22'de Güler KÖMÜRCÜ ile yaptığı telefon görüşmesi ile ilgili olarak; Bu görüşmeyi çiftliğinin tarifini yapmak için yaptığını,

09.12.007 günü saat: 19.24'de Güler KÖMÜRCÜ ile Erol'un yaptıkları telefon görüşmesi ile ilgili olarak; Erol' u tanımadığını, ilk defa duyduğunu, Doğu PERİNÇEK için Başhekim tanımlaması yapıldığından bilgisinin olmadığını, Güler KÖMÜRCÜ"nün Doğu PERİNÇEK için bulundukları ortamda bulunmasını bomba olarak yorumlamasının sebebini bilemediğini, Erol'un 09.12.2007 günü yaptığınız toplantı için Güler KÖMÜRCÜ' ye "vakit kaybediyorsunuz böyle toplantılarda" demesinin sebebini bilemediğini, Tanımadığı bir kişinin ne demek istediğini bilemeyeceğini,

09.12.2007 günü saat: 19.44'de Güler KÖMÜRCÜ ile Murat.............................'m yaptıklarıgörüşme ile ilgili olarak; Bunun senede birkaç defa düzenlediği özel dostlarını davet ettiği mangal partileri olduğunu, Toplantıya katılan Savcıyı tanımadığını, Emniyet Müdürünün emekli emniyet müdürü olup komşusu olduğunu, Emekli emniyet Müdürü Ekrem YAZICI olduğunu, o gün kendisinin evinde olmadığını, evinin bulunduğu arazi üzerindeki diğer evin de Ekrem YAZICI' ya ait olduğunu, Misafirlerin karşı evi sormuş olabileceklerini, Güler KÖMÜRCÜ'nün bu şekilde anlamış olabileceğini,

Güler KÖMÜRCÜ' nün kastettiği çiftliğin kime ait olduğunu bilemediğini, Güler KÖMÜRCÜ' nün görüştüğü Murat isimli kişiyi tanımadığını, Murat KOÇAK'ı tanımadığını, ismini de ilk defa duyduğunu, Çatalca"da ki çiftlerin yüzde doksanı İMALETHANEDİR denmesinin sebebini yorumlayamayacağını, bilmediğini, Murat'ın çiftliklere dikkat etmesini söylemesinin sebebini bilmediğini,

09.12.2007 günü saat: 21.06'de Güler KÖMÜRCÜ ile Turan ÇÖMEZ arasındaki yaptıkları görüşme ile ilgili olarak; Turan ÇÖMEZ'i tanıdığını beyan ettiğini, Bilmem kimin sponsoru dernek hususunda, Talat paşa komitesinin ilk ermeni başbakanı Ovennes KAÇAZNUNİ'nin "taşnak partisinin yapacağı hiçbir şey yok" isimli 1923 senesindeki bir söyleminin İngilizce, Almanca ve Fransızca baskılarının Avrupa komu oyunda dağıtılması için 10 bin adedine sponsorluk yaptığını, Ermeni başbakanının bu kitapta Türklerin soykırım yapmadıklarım, Talat paşanın Tehcir kararının doğru .olduğunu, Türklerin utanacakları hiçbir şey yapmadıklarını belirtmekte olduğunu, Güler KÖjvTÜRCÜ'W.yapılan toplantıya katılan

Page 97:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

kişileri, özellikle Doğu PERİNÇEK'in olmasını tüm arkadaşlarına söylemesinin sebebini bilmediğini, Yaşar HACİSALİHOĞLU'nu tanıdığını beyan ettiğini, Yaşar HACİSALİHOGLU 'nun Turan ÇÖMEZ ve Güler KÖMÜRCÜ ile ilişkilerini bilmediğini, tanışık olup olmadıklarını da bilmediğini,

20.12.2007 günü saat: 11.11'de Güler KÖMÜRCÜ yaptığı görüşme ile ilgili olarak; Güler KÖMÜRCÜ'nün Yarbay Bahadır BERK'i sormasının sebebi hususunda, Söz konusu kişinin bir başka davetlisi vasıtası ile gelmiş olabileceğini,

Bahadır BERK'i hatırladığı kadarı ile İSİDEF yani İstanbul Sanayici İş adamları Dernekleri Federasyonun üyesi veya yöneticilerinden biri ile geldiğini, Şu anda ismini hatırlamadığını, Kendisine de bu şekilde tanıştırıldığını, Başka bir temasının olmadığını, Tanıştıran arkadaşının ve Bahadır BERK arasındaki ilişkiyi de bilemediğini,

22.12.2007 günü saat: 09.09'de Güler KÖMÜRCÜ ile Erol ...'un yaptıkları görüşme ile ilgili olarak; Erol isimli bir şahsı tanımadığını,

Doğu PERİNÇEK'e hangi konuda sponsor olduğu sorulduğunda hiçbir konuda sponsor olmadığını beyan etmesi ancak bu görüşmede Doğu PERİNÇEK'in sponsorluğunu yaptığının anlaşılması hususunda, Bunu gizlemediğini, bahsettiği Ermeni başbakanına ait kitabın çeşitli ülke dillerinde çevrilip dağıtımı yapılan kitaba sponsor olduğunu, Bunun haricinde başka bir sponsorluğunun olmadığını, Bilindiği üzere Doğu PERİNÇEK İsviçre'de gene Talat paşa komitesi faaliyeti çerçevesinde düzenlenen toplantıda soykırım olmadığını söylediği için tutuklandığım, Güler Hanımın bununla irtibatlandırmış olabileceğini, Yine burada Doğu PERİNÇEK' in şahsına herhangi bir sponsorluğunun olmadığını beyan etmek istediğini, Güler KÖMÜRCÜ'nün Erol'dan Bahadır BERK ile ilgili bilgi istemesinin maksadını bilmediğini, Erol'un Güler KÖMÜRCÜ'den Bahadır BERK' e mesafeli yaklaş, birde araştır, öncelikle maksadını tespit et demesinin sebebini bilmediğini

22.12.007 günü saat: 09.28'de Güler KÖMÜRCÜ ile Recep Rıfkı DURUSOY arasındaki görüşme ile ilgili olarak; Bahadır BERK'in ısrarla Güler KÖMÜRCÜ ile görüşmek istemesinin sebebini bilmediğini, Recep Rıfkı DURUSOY'u Tanımadığını,

23.12.2007 günü saat: 13.46'de Güler KÖMÜRCÜ ile yaptığı görüşme ile ilgili olarak; Güler KÖMÜRCÜ ile görüşmeden birkaç gün önce Fransa ülkesine gittiklerini, Marsilya da iken kendisini telefon ile aradığını, Marsilya da olduğunu söyleyince çikolata istediğini, istediği çikolatayı aldığını ve vermek için buluştuklarını Güler KÖMÜRCÜ'nün Ermenistan'ın Türkiye temsilcisi ile tanıştırması hususunda, Güler KÖMÜRCÜ'nün ismini şu anda hatırlamadığı bir kişiyi Ermenistan Karadeniz iş birliği örgütü temsilci diye tanıştırdığını, Tanışmasında herhangi bir maksadını olmadığını,

27.12.2007 günü saat: 15.59'de Güler KÖMÜRCÜ ile Hikmet.... Arasında ki görüşme ile ilgili olarak; Güler KÖMÜRCÜ'nün görüştüğü Hikmet'i tanımadığını, ancak Ulusal kanalın Ankara Temsilcisi Hikmet ÇİÇEK olabileceğini düşündüğünü, Aralarında ne gibi bir ilişki olduğunu bilmediğini,.

Güler KÖMÜRCÜ' nün "Sizin adamınız" demesi hususunda, Bu kişilerin hepsini basından tanıdığını, Ancak Kemal ALEMDAROĞLU, Yaşar HACISALİHOĞLU, Ercan hoca diye kastedilen Ahmet ERCAN hoca ise tanıdığını,

28.12.007 günü saat: 11.28'de Güler KÖMÜRCÜ ile yaptığı görüşme ile ilgili olarak; Kripto ermeni derken Güler KÖMÜRCÜ'nün kimi -kastettiğini açıkçası anlamadığını, şifreli konuşulanlara yorum yapmadığını, Açık konuşmalar varsa düşüncesini söylediğini, Şifreli konuşmasını Güler KÖMÜRCÜ' ye sorulmasının gerektiğinij ^'

Karen ile bahsettiği Ermenistan'ın Karadeniz iş birliği örgütünün temsilcisi olarak tanıştırıldığım, Bu örgütün Turgut ÖZAL tarafından kurulan uluslar arası resmi bir örgüt olduğunu, 6 arkadaşı katıldığı söylediği toplantının tamamıyla özel bir yemek olduğunu, CHP içersinde etkili olan ve başkanlığı dahi etkileyecek kişinin kim olduğu hususunda Şu anda CHP kongreye gittiği için bunu açıklamak istemediğini,

Page 98:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Güler KÖMÜRCÜ'nün "Kripto Ermeni'sine kripto Yahudisi Türkiye yi temsil edemiycek Fethullahçı ya dönüştüremiycek peki nasıl yapacağım ben sen o şimdi hukuğun içerisinde senin benim gibi düşünen yok mu yüzlerce hakim savcı var polisin içerisinde senin benim gibi düşünen yok mu yüzlerce var" derken ne kastettiğini bilmediğini, Güler KÖMÜRCÜ önemli yerde olduklarım söylemesi hususunu bilmediğini, Güler KÖMÜRCÜ "halktan bana ne ben halk'a yazı yazmıyorum ki size yazı yazıyorum" diyerek kimleri kastettiğini Bilmediğini, Öncü diye kastettiği hususunda, siyasi olarak toplumu legal yasal siyasi partiler vasıtası ile aydınlatılacağına ve desteğinin alınması gerektiğine inan bir kişi olduğunu, %5 diye belirtilen grubu Bilmediğini, Ülkeyi bu şekilde %5 gibi gruplara ayırmalarının maksadını: Yorumlayamayacağmı ve bilmediğini, Halkı nasıl ve ne şekilde dönüştürmesi hususunda Halkın yasal siyasi bir demokratik mücadele ile dönüşebileceğini, Bunun da siyasi partiler vasıtası ile yapılacağını, Siyasi olarak örtüşmediğini söylediği kişinin özel bir bayan arkadaşı olduğunu ve açıklamak istemediğini,.

AK parti Afyon Milletvekilliği yapmadığını,

Güler KÖMÜRCÜ'ye bu görüşme sorulduğunda, bu görüşmeyi AKP eski Afyon milletvekili İbrahim bey ile yaptım şeklinde vermiş olduğu beyan hususunda, Bilmediğini,

13.03.2008 günü saat: 15.48'de Doğu PERİNÇEK ile Adnan'ın yaptıkları görüşme ile ilgili olarak; Bu görüşmeyi yapanın Adnan AKFIRAT olabileceğini, Kendisi ile Türk-Çin iş geliştirme derneği üyesi olduklarını, Adnan ile Çin hükümeti Sincan-Uygur özerk bölgesinde tekstil yatıranlarına teşvik vermekte olduğunu, Türkiye'de de tekstil sektörü darboğaz da olduğu için bu teşviklerden yararlanmak için Adnan bey ile görüşme istemiş olduğunu, konuşmanın bu konu ile ilgili olduğunu tahmin ettiğini, daha sonra kendisi ile belirttiği konuda görüşmelerinin olduğunu ve bir grup sanayici dostu ile birlikte görüştüklerini,

b)-Savcılık ifadesinde;Kolluktaki beyanının doğru olduğunu, Benşah tekstil Ltd. Şti.nin hissedarı ve müdürü, Ulusal sanayici

ve işadamları derneğinin yönetim kurulu üyeliğini de yapmakta olduğunu, 0533 638 84 34 numaralı telefon hattını kullandığını,

Soruşturma kapsamındaki kişilerden Güler KÖMÜRCÜ'yü 2007 senesinde millet vekili adayı olduğu İşçi Partisinin propaganda amaçlı bir toplantıya katılmak için çağırmış olduğunu, ancak adresi yanlış anladığını, Kendisiyle daha sonra görüştük ve tanıştıklarını, Emin GÜRSES'in ulusal sanayici ve işadamları derneğinin eski danışmanı olduğunu, Aynı zamanda Ermeni soykırımı iddialarına karşı olan Talat Paşa Komitesinin faaliyetlerine katıldığından dolayı tanıştıklarını, Doğu PERİNÇEK ile tanışıklıklarının 30 yıl öncesine dayandığını, Genel başkam olduğu İşçi Partisinden millet vekili adayı olduğunu, Bu şekilde siyasi bağlantıdan başka bir ilişkilerinin olmadığını, Kemal ALEMDAROGLU ile Talat Paşa Komitesi faaliyetlerine katıldığı için tanıştıklarını, Mehmet Adnan AKFIRAT ile birlikte Türk ve Çin İş Geliştirme Derneğinde yönetim kurulu üyesi olduklarını, Serhan BOLLUK'un kız kardeşinin şirketinde müşteri temsilcisi olarak çalıştığını, Ferid İLSEVER ile de Talat Paşa Komitesi faaliyetlerinde tanıştıklarını, Bunun dışındaki kişileri basından tanıdığını,

Çatalca'da kendi mülkü olan bir çiftliği olduğunu,1 burada zaman zaman dostlarıyla bir araya gelip mangal partileri yaptıklarını, Hatırladığı kadarıyla^en son buluşmalarının 2007

Page 99:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Aralık ayında olduğunu, bu davetine Doğu PERİNÇEK, Kemal ALEMDAROĞLU, Ahmet ERCAN, Tolga YARMAN, Cemalettin GÖBELEZ, Güler KÖMÜRCÜ ve bir arkadaşı ve 25 yılı aşkın bir süredir arkadaşlığı olan doktor, kamu görevlisi, sanatçı arkadaşlarım ve çok sayıda iş adamının eşleriyle birlikte katıldığım, Davetin bu mahiyette olduğunu, buna başka bir anlam yüklenmemesini,

Yapmış olduğu ve isminin geçtiği telefon görüşmelerinin kollukta tarafına okunduğunu, Bunlara cevap verdiğini, Bunların esas alınmasını istediğini, görüşmelerde Güler KÖMÜRCÜ'nün Doğu PERİNÇEK'in sponsoru olduğu şekilden sözler söylemiş ise de, Doğu PERİNÇEK ve partisine maddi yardımda bulunmadığını, ancak Doğu PERİNÇEK'in de kendisi gibi Talat Paşa Komitesinin bir üyesi olduğunu, Bu komitenin faaliyeti çerçevesinde ilk Ermenistan Cumhurbaşkanın aslında Ermeni soykırımı olmadığı Talat Paşanın yaptığı techirinde haklı olduğu yönünde ki sözlerinin kitaplaştınlıdığı "Taşnak Partisinin Yapacağı Hiç Birşey Yok" isimli eserin basılıp Avrupa ve Amerika'da dağıtılmasını kendi maddi imkânlarıyla sağladığını, Buna katkıda bulunan başka işadamı dostlannmda olduğunu, Bu husus bilindiğinden dolayı sponsorluk bu anlamda söylenmiş olabileceğini, bu iş için harcadığı miktarın toplam 80.000 Euro ve 60.000 YTL olduğunu, bu faaliyetlerinin Türkiye Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanlığının aracılığıyla olduğunu,

Güler KÖMÜRCÜ ile yaptığı telefon görüşmesinde dinleyici pozisyonunda bulunduğunu, fikirlerini anlattığını ve kendisinin de dinlediğini, Bunun da dikkat çekmekte olduğunu, söylemediği sözler nedeniyle beyanda bulunmasının doğru olmadığını, Bunların Güler KÖMÜRCÜ'ye sorulması gerektiğini,

Muhalif düşüncesini demokratik şekillerle ifade etmeyi düşünen birisi olduğunu, Siyaset yapma arzusunu da geçmiş yıllarda milletvekili adayı olarak gösterdiğini, Bunun dışında şiddette dayılı bir yöntemi tasvip etmesinin mümkün olmadığını, Hiçbir şekilde bu yönde bir çabasının olmadığını, Kimseyi bu konuda desteklemediğini, İddia edildiği gibi bu konularda gizli toplantılar düzenlemediğini, Ergenekon isimli örgütü konusunu da basından öğrendiği kadarıyla bilgi sahibi olduğunu ancak yakın tarihimizdeki tüm faili meçhul cinayetlerin ortaya çıkmasına yardımcı olabilecek soruşturmayı sonuna kadar desteklediğini, Şüpheli müdafiinden sorulduğunda, Savunmaya katıldığını, Soruşturmanın gizliliği hususları ve ifadelerde geçen hiçbir konunun mahkemece iddianame kabul edilinceye kadar ve kısıtlılık karan nedeniyle ifadenin müdafıine verilemeyeceği hususlan da hatırlatıldığında, Gizlilik karannı anladığını,

c)-Aramalarda elde edilen deliller;a) Büyükçekmece ilçesi Mimar Sinan Batı köy Mahallesi Şafak Sokak Nor villalan No:8/38sayılı ikameti;

Bu adreste yapılan aramada herhangi bir dokümana el koyulmamıştır. (12) adet CD, (9 adet CD, 3 adet DVD)

(1 ) adet TOSHİBA marka X4718947G seri nolu Laptop bilgisayar, ( 1 ) adet APPLE marka üzerinde seri numarası bulunmayan beyaz renkli Laptop bilgisayar,b) Çatalca ilçesi Gökçeali köyü Ağıllar mevkiinde bulunan iki katlı dubleks dairede;

DİJİTAL MALZEMELER(1) ade Asus marka 00043-718-131-146 bandrol numaralı intel WM3945ABG numaralı laptop

bilgisayar,(1) adet HP marka 00043-561-281-210 bandrpMsHmaralı, Compagnx9110 laptop

bilgisayar ' *(1) adet 000EE8F2C5C6 seri numaralı beyaz renkltL-SB ujha/ı,

Page 100:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

(1) adet 6300 Nokia marka 353933/01/943058/1 imeıl numaralı cep telefonu, (1) adet 000224088434 seri numaralı Turkcell telefon kartı, (39) adet CD,(1) adet etrex Venture Garmın marka 738 274 78 seri numaralı GPS cihazı, (1) adet Nokia 33 10 marka 353760/00/821365/6 imeil numaralı cep telefonu,(I) adet SPS-350832-001 seri nolu HP marka Data Code 7J0464 nolu DVD,(II) adet CD,(1) adet Gündem özel ulusal kanal etiketi bulunan CD ve CD kabı, 6316 SK KAPSAMINDA MALZEMELER (9) adet MKE yapımı boş kovan, (1) adet 9 mm MKE yapısı Fişek,(1) adet ZigSauer marka U 544175 seri numaralı 9 mm çaplı tabanca,(2) adet şarjör,(12) adet MKE yapımı 9 mm çaplı mermi,(1) adet Hunter Marin marka SD72160 seri numaralı otomatik yivsiz av tüfeği, Breaker 3-9X40E yazılı

dürbün tüfeğe ait ve tüfeğe ait 2007/211 seri numaralı Yivsiz av tüfeği ruhsatnamesi,(1) adet üzerinde tam okunamayan WOLTRA PROFESYONEL yazısı olan 9 mm çaplı 92 cal. Model tabanca ve tabancaya ait boş şarjör, (20) adet av fişeği, (53) adet dolu Av fişeği, (1) adet Boş fişek kapsülü,

(3) kutu içerisinde (132) adet MKE yapımı 9 mm çaplı mermi,(1) adet 2004/82 No:238625 seri nolu silah taşıma ruhsatı,

DOKÜMANLAR

Şüphelinin Çatalca ilçesi Gökçeali köyü Ağıllar mevkiinde bulunan iki katlı dubleks dairede yapılan aramada elde edilen dokümanların yapılan incelemesinde;

1 adet adet Monarch Paxor ibaresi yazdı içerisinde elle yazılmış notların bulunduğu blok not defterin yapılan incelemesinde; 1. sayfasında: "30.11.2006 Adnan Akfırat" 13. Sayfasında: Lozan 2007 Mart 6-7 yargılaması milletimizin kazandığı bir penaltıdır. Sayın Perinçek, mücadele İsviçre'de batı emperyalizminin ceza sahası olan İsviçresahasına girdiğin de düşürülmüştür.............." şeklinde el yazması ibareler ve diğer sayfalarda isekişisel karlamalar olduğu görülmüştür.

c) Avcılar ilçesi Ambarlı Mahallesi Tesisler caddesi No:5 sayılı adreste faaliyet gösteren Benşah tekstil Tic.ve San.Ltd.Şti. İsimli iş yerinde;

DİJİTAL MALZEMELER

(1) adet 84640055G seri nolu TOSHİBA marka Laptop,

(1) adet üzerinde PEGASUS yazılı siyah renkli bilgisayar kasası ve içerisinde Samsung marka S00JJ40Y226467 seri numaralı 80 GB harddisk,

(1) adet ASUS marka TA25215202B10900 seri nolu bilgisayar kasası ve içerisinde Seagate marka 4MTOTHJN seri numaralı 160 GB harddisk,

(6) adet CD,(1) adet Canon marka 0337300986 seri numaralı dijital fotoğraf makinesi, (1) adet siyah kutu içerisinde üzerinde "Gündem özel.Ulusal kanaP'yazılı CD, (1) adet TA 2S2H5484C20364 numaralı Asus marka 6eyaz,c@nkli bilgisayar kasası ve içerisinde Samsung marka SO6QJ20L501542 seri numarairharddi^E^ ' :,

Page 101:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

(1) adet 8697671407607 nolu siyah WİNCASE yazalı bilgisayar ve içerisinde Samsung marka SOAEJ1KLA00915 seri numaralı 120 GB harddisk,

DOKUMANLAR:

Şüphelinin, Avcılar ilçesi Ambarlı Mahallesi Tesisler Caddesi No:5 sayılı adreste faaliyet gösteren Benşah tekstil Tic.ve San. Ltd.Şti. İsimli iş yerinde yapılan aramada elde edilen dokümanların yapılan incelemesinde;

8 nolu Ajandanın yapılan incelemesinde; 2 Şubat Sayfasında: El Yazması "Kemal Alemdaroğlu 0 532 357 07 81 [email protected] gmail.com", 28 ŞubatSayfasında: El Yazması "Özlem Konur Usta/aydınlık Röportaj.....................Ferid İlsever", 26 MartSayfasında: El Yazması "Ferid İlsever, Prof. Dr Aksel Siva 0 532 615 87 81 Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu vasıtası ile aranacak", 29 Mart sayfasında: El Yazması " Ulusal Kanal'a yeniliste bild.30 Mart Sayfasında: El Yazması " Talatpaşa Komitesi Kemal Alemdaroğlu----------------------Nuray Hanımı arayalım", 2 Mayıs Sayfasında: El Yazması " 18:30 Ulusal Kanalda/Ferid İlsever ile toplantım var", 24 Mayıs Sayfasında: el Yazması " Ferid İlsever", 22 Ekim Sayfasında: " Milli Mücadele Derneği: Türk Solu Gazetesi", 26 Kasım Sayfasında: 9 ARALIK PAZAR/ÇATALCA Doğu Perinçek (2) Altan Günbay (4) Cemalettin Gö..(2) Onur Akın (2) Yok (Üstü çizili) Kemal Alemdaroğlu (2) Yaşar Hacasalihoğlu (2) Niyazi Karadeniz (2) Ali Demir (1) Nilgün Yılmaz(2) (üstü çizili) Güler Kömürcü (2) Ekrem Kahraman (2) Fevzi Durgun (2) Osman Güney (2) Birol Başeren (2) Seyfettin Özdemir (2) Çiğdem elmacı (2) Ay... Çetindağ (2) (üstü çizili) Emin Gürses (1) Hüseyin Macit Yusuf (2) (üstü çizili)Vahit Dikilitaş (2) A.........Tan (2) (Üstü Çizili) Alev Orbay (2) Aydın İlgaz (2) Elif Koçak (üstüçizili) Zeynel A. Erdem (2) (üstü çizili) Güneri Civaoğlu (2) 'üstü çizili) Ahmet Ercan (2) Ümit Zileli (1) Ferid İlsever (2) Hüsün Urfalı (2) Hüseyin Soydan (2) Cevdet Karakaş (2) Ferid İlsever (Üstü çizili), 7 Aralık sayfasında: "Ulusal Kanal'a asansör" ibareleri, diğer sayfalarda ise Ticari faaliyetleri içeren görüşme, alacak-verecek, randevu ve telefon numaralan, isimler olduğu görülmüştür.,

12 nolu Ajandanm yapılan incelemesinde; 25 Şubat Sayfasında: El Yazması "Ulusal kanal akşam 19:30" 25 Ekim Sayfasında : El Yazması "Ulusal Kanala notlar vereceği.." şeklinde yazılar dier sayfalarda ise ticari işlere ait notlar, randevu bilgileri, alacak-verecek bilgileri vs olduğu görülmüştür..

Bl ve B2 olarak numaralandırılmış (2) adet dokümanın yapılan incelemesinde; 1.sayfa: el yazması üzerinde "Sn: İbrahim Benli" yazan "USİAD genel başkanı Kemal Özden'in Cumhurbaşkanlığı özel Kalemine Faksladığı mesajı bilgilerinize sunuyoruz" ibareleri ile Kemal Özden tarafından TC Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Servet ATACANLI'ya çekilmiş İÜ Rektörü Kemal ALEMDAROĞLU'nun göreve devamının ister yazı, 2. Sayfa: "Yurtsever İş adamlanna" başlığı altında "İbrahim Benli üye" ibaresi ile hazırlanmış USİAD' katılınmasını isteyen yazı, bildiri, bulunduğu görülmüştür.

d)-Telefon görüşmeleri;Tape :1500, 07.12.2007 tarihinde, Güler KÖMÜRCÜ ile görüşmesinde özetle;İbrahim

BENLİ'nin Güler KÖMÜRCÜ' yü Pazar günü için davet ederek ""...sen Nişantaşı'nda olacaksan pazar günü orada ulusalcı ressamımız Ekrem Kahraman da orada oturuyor yalnız gelecek arabasıyla" diyerek Ekrem KAHRAMAN ile birlikte gelebileceklerini söylediği, G.KÖMÜRCÜ'nün ".. şimdi siz o gün pazar günü tüm gün siyaset yaparsınız falan değil mi" diye sorarak davettır^tyâSetçılerden oluşup oluşmadığını sorduğu, İbrahim BENLİ'nin "Hayır hayır siyaset yok bir dakika aramızda bir tane siyasetçi

Page 102:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

olacak başka siyasetçi yok hepsi" dediği, G.KÖMÜRCÜ'nün "Yani ondan sonra ulusalcı şeyler işadamları" dediği tespit edilmiştir.

Tape :1325, 09.12.2007 tarihinde, Güler KÖMÜRCÜ ile görüşmesinde özetle, G.KÖMÜRCÜ ile selamlaştıktan sonra İbrahim BENLİ'nin "Valla (Arka Planda İbrahim yanındaki şahsa hitaben: Merhaba hoş geldiniz) işte toparlandık böyle" dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün de Gökçealiye geldiklerini söylediği, İbrahim BENLİ'nin "İstikbalin oradan yedi kilometre sonra Gökçeali köyüne gireceksin tamam mı" "Köye girince bak köye girdikten sonra bana bir alo de ben seni oradan yönlendireceğim" dediği tespit edilmiştir.

Tape: 1331, 20.12.2007 tarihinde, Güler KÖMÜRCÜ ile görüşmesinde özetle;Bir süre bayramlaştıktan sonra, Güler KÖMÜRCÜ'nün "Aynı şekilde aynı şekilde ben de bayramını kutluyorum... çok selam bir de İbrahim o günkü hani tanışmıştık Berk Yarbay Berk" dediği, İbrahim BENLİ'nin "EVET SAVCI YARBAY" dediği. Güler KÖMÜRCÜ'nün "Adı neydi Bahattin yok neydi adı" dediği, İbrahim BENLİ nin "Şimdi o yarbayımız bir başka dostun vasıtasıyla" dediği. Güler KÖMÜRCÜ'nün "Selam söyle" dediği,

Tape : 1489, 23.12.2007 tarihinde. Güler KÖMÜRCÜ ile görüşmesinde özetle; İbrahim BENLİ'nin Güler KÖMÜRCÜ ile buluşmak istediği, Çatalca da olduğunu söyledikten sonra "G.KÖMÜRCÜ' nün "Tamam o zaman ...dört gibi falan iyi mi yaklaşınca alo de tamam" "Çok sevdiğim bir arkadaşım var Ermenistanın Türkiye temsilcisi sayemde tanışın işte" dediği, sizinde "İyi ben buradan çıkıp oraya gelirim" dediğiniz tespit edilmiştir.

Tape :1338, 28.12.007 tarihinde, Güler KÖMÜRCÜ ile görüşmesinde özetle;Bir süre Pakistan da Buttonun öldürülmesi konusuyla ilgili konuştukları, ilerleyen konuşmada Güler KÖMÜRCÜ'nün "...garip bir şey hissediyorum biliyor musun Ermenilerde tuhaf bir hareketlenme var Türkiye'deki Kripto Ermenilerde gizli Ermenilerde" diyerek Türkiye'de ki gizli Ermenilerin yönetimi ele geçirmeye çalıştığından bahsettiği, Faruk S ÜREN'in de Kripto Ermeni olduğu, bunun gibi birçok iş adamı ve şahsın bulunduğunu anlattığı, devamında Güler KÖMÜRCÜ'nün "... ben kime yazı yazıyorum benim yazımı Güruh anlar mı" ".. ? sana uyan diyorum bende zaten sen Güruhu boş ver" "SANA NE HALKTAN YA ÇOK AFFEDERSİN YANİ BU İŞÇİ PARTİSİ OLABİLİRSİNİZ AMA HALK BENİ HİÇ İLGİLENDİRMİYOR %5 BENİ İLGİLENDİRİYOR" "%5 uyansın işte uyanması gereken SEN BEN O DÜN AKŞAM" "konuşan arkadaşın boş ver sen Güruh'u sen Güruh le ne olmuş hiç önemli değil sen önemli yerdesin ben önemli yerdeyim arkadaşın önemli yerde akıl olarak ruh olarak cesaretli olarak bizler farklıyız bizim Organize olmamız lazım sen Güruhu boş ver" dediği, İbrahim'in "Nasıl organize olacağız" dediği, Güler'in de teknolojik imkanları kullanmaktan bahsederek "..türbanı serbest bırakamıycak KRİPTO ERMENİ'SİNE KRİPTO YAHUDİSİ TÜRKİYE Yİ TEMSİL EDEMİYCEK FETHULLAHÇI YA DÖNÜŞTÜREMİYCEK PEKİ NASIL YAPACAĞIM BEN SEN O ŞİMDİ HUKUĞUN İÇERİSİNDE SENİN BENİM GİBİ DÜŞÜNEN YOK MU YÜZLERCE HAKİM SAVCI VAR POLİSİN İÇERİSİNDE SENİN BENİM GİBİ DÜŞÜNEN YOK MU YÜZLERCE VAR" "Böyle demorilize bırak halk uyansm HALKTAN BANA NE BEN HALKA YAZI YAZMIYORUM Kİ SİZE YAZI YAZIYORUM BEN" dediği, İbrahim'in "Öncü öncü tabi ki yani hiç bir devrim deyin öncüsüz olmaz" dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün "İşte onu demek istiyorum bu kadar" "Aynı aynı öncü bu sefer %3 ,%5 olacak1" "Tek kişi değil öncü bu sefer öncü bu sefer 10 bin kişi 20 bin kişi olacak bu kadar" "Odan sonra halkı dönüştürürüz biz

ama şu 10 bin kişi yan yana gelemiyoruz 10 bin kişi arasında" "Sen çok etkili bir adamsın hem de çok güzel ruhu olan bir adamsın" dediği,

ŞÜPHELİ İBRAHİM BENLİ'NİN ADININ GEÇTİĞİ TAPELER

Tape :1327, 09.12.007 tarihinde. Güler KÖMÜRCÜ ile Erol'un yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

EROL' un "...perşembeden önce şey yapacağız tedbir almak gerek yani" dedikten sonra bir süre Okmeydanı ve Kağıthane ilçelerindeki provokasyonlardan bahsettikten soma G.KÖMÜRCÜ' nün "Ondan soma

Page 103:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

yemeğe içeride çok şımardım Erol kapıdan girdim (Arka Planda Güler yanındaki şahsa hitaben: Elli kişi var mıydı) elli elli beş kişi vardı çiftlik sahibi işadamı davet ne olur gelir misin... İşadamları şey işte bir tanesi geldi işte ben sizi şefkatle ve saygıyla okuyorum şefkatle okumak neyse yarbay bilmem kim Çorluda sizinkiler beni pek seviyor şefkatle" "Ondan sonra neyse bir sürü işadamı vardı böyle tek sıra halinde onlarla müthiş popülerdim yanıma gelip resim çektirdiler VE BOMBA BAŞHEKİM VARDI BİLİYOR MUSUN" "DOĞU PERİNÇEK" dediği, EROL' un "Hı vakit kaybediyorsunuz böyle toplantılarda Güler hanım" "Avrupa'da bu Nurettin Demirtaş'ın bir takım demeçleri var şu anda İstanbul karıştı ama Yüksekova'dan insan Yüksekova'dan da adımızı listelere karıştırmayalım diye serzeniş" dediği, "sonra Gazi mahallesi Kağıthane ve Okmeydanı'nda KARŞI TEDBİR ALMAYI DÜŞÜNÜYORUM" dediği tespit edilmiştir.

Tape : 1328, 09.12.2007 tarihinde. Güler KÖMÜRCÜ ile Murat........................ arasındakitelefon görüşmesinde özetle;

Güler KÖMÜRCÜ'nün "Çatalca'da İbrahim Benli diye bir işadamı var onun bir atmış yetmiş kişi vardı" diyerek İbrahim BENLİ isimli şahsm Çatacadaki bir çiftlikte yaptığı toplantıya katıldığını, Murat'ın "Neyse anladım yine adamakıllı bir adamın çiftliğine gitmişsiniz ya başka çiftliğe gitseydiniz yazacaktım valla" dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün "..BİR SÜRÜ İŞADAMI VARDI SAVCI VARDI EMNİYET MÜDÜRÜ VARDI DOĞU PERİNÇEK DE VARDI" dediği, Murat'ın anlaşılamayan bir konuyla ilgili gitmedin değil mi" dediği. Güler KÖMÜRCÜ'nün "Git lan manyak onların çiftilkleri de mi oralarda" dediği, Murat'ın "Gürpınar'da" dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün "Bak senden daha iyi kim bilecek işte bak nasıl biliyorsun sen nasıl biliyorsun onları" dediği, Murat'ın "Çatalca bölgesi YÜZDE DOKSANI İMALATHANEDİR onun için çiftiklere dikkat edin yani" dediği, ilerleyen konuşmasında, Güler KÖMÜRCÜ'nün Kuzey Irakla ilgili yazdığı haberlerin aynen çıktığından bahsettikleri,

Tape : 1329, 09.12.2007 tarihinde, Güler KÖMÜRCÜ ile Turan ÇÖMEZarasındaki yaptıkları görüşmede, G.KÖMÜRCÜ' nün İbrahim BENLİ den bahsederek "...hani seni tanıştırmıştım işadamı şeyde yemek yerken Teşvikiye'de...vardı BİLMEM KİMİN SPONSORU evde böyle atmış kişilik bir yemek vermişti . . ." "DOĞU PERİNÇEK VARDI ORADA" dediği, T.ÇÖMEZ' in "Ne diyor" dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Bir şey demiyor ben en köşede oturdum" "Yaşar Hacısalihoğlu da vardı söyledi üzgün nasıl duruyom gördün mü" dediği, T.ÇÖMEZ' in "Yaşarla beraberdik" dediği tespit edilmiştir.

Tape : 1403, 22.12.2007 tarihinde, Güler KÖMÜRCÜ ile Erol .......................... arasındakitelefon görüşmesinde özetle;Güler KÖMÜRCÜ'nün ".. .geçen hafta sana söyledim sanıyorum bunu evet senle o gün akşam konuşmuştuk bu DOĞU PERİNÇEK'İN ŞEYLERİNDEN SPONSORLARINDAN bir iş adamı Çatalca'da evinde, davet verdi söyledim mi sana" "...orda bi tane birisi geldi yanıma işte ben sizi şeylçioku^orum şevkatle okuyorum diye" ..Yarbay Savcı Yarbay" "Bahadır Berk diye birisi'^^dahde mesaj atmış sizi yakından

Page 104:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

tanımak istiyorum falan diye ben tabi memnuniyetle kardeşim falan yaptım" dediği, Erol'un "Kolordu var Çorluda" "Orda normal ... Askeri Mahkemede var" dediği. Güler KÖMÜRCÜ'nün "... bugün görüşücem öğlen sonuda yani şenlen biraz ön bilgi alayım neyin nesi diye" dediği, Erol'un "Yani Harp okulu mezunu olupta sonradan dışarıdan ... hukuku bitirmiş olabilir" "Mesafeli ol da bir de araştır bakalım" dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün "... daha çağırmadım ki daha randevu vermedim önce araştırmadan randevu verir miyim" "Önce bi soriyim Ankaraya da tabi öyle biri vardır adını kullanıyordur ben onu nasıl emin olucam önada bir yöntem öğret" dediği, Erol'un "Görüştükten sonra emin olduktan sonra bile maksadı önemli öncelikli maksadını tespit etmeye çalış" dediği,

Tape :1404, 22.12.007 tarihinde, Güler KÖMÜRCÜ ile Recep Rıfkı DURUSOYarasındaki telefon görüşmesinde özetle;G.KÖMÜRCÜ' nün "Özür dilerim tekrar özür bin kere, ya bişi sorcam, şimdi geçen sana söylemişmiydim, bu Doğu PERİNÇEK in hani sponsoru bi davet vardı, orda bi Yarbay Savcıyla tanıştım" dediği, R.R.DURUSOY' un "Yes" dediği, G.KÖMÜRCÜ' nün "Askeri savcı Bahadır BERK, adam şimdi üç gündür bana sürekli mesaj atıyor bi görüşelim, bi görüşmemiz lazım falan diye, şimdi adamla bugün öğleden sonra görüşecem de öğlen falan gibi fakat bişeyden huylandım, yani biraz bana bişeyler anormal geldi" dediği,

Tape : 1337, 27.12.2007 tarihinde, Güler KÖMÜRCÜ ile Hikmet.... arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Hikmet'in "Şimdi geçen hafta Sabahattin Önkibar yazdı bugün sen yazdın Önkibar şeye söyle İlker Türkmene MİTe Mitle ilgili dizide söylediğine şey yapıyor nedir MİT şeyi düşmanlığı herhalde diyor babasının Yassıadada MİT müsteşarı olarak CİA ile işbirliği yapmaktan yargılandığını hatırladı filan diye şey yapıyor bugün de sen yazdm bunlar değiştirmek mi istiyorlar bunu" dediği, Güler KÖMÜRCÜ'nün "... tabi görmüyor musun ya da herhalde bir şeye zorluyorlar yani kadro değişimi" "O çucuk da baksana dikkat et Ferhat bilmem kime Fetoşun işte işi kalemleri ben Amerika'dayken yani 2003 yılı falan mıydı acaba 2002 de olabilir patkır bu emri ziyarete geldi bu ondan sonra işte iki üç gün kaldı Eymür'de sonra Eymür'de kalmadı da EymürTe Eymür'ü ziyaret etti Eymür'le oldu ondan sonra gittikten sonra bir sene sonra Ey mü re bindirdi yani o Fetoşiye kalemlerindendir" "Ferhat Ünlü" dediği, Sabah gazetesinde çıkan haberlerden, MİT in kadrosunun değiştirilmesi için çalışma yapıldığı şeklinde siyasi gündemi değerlendirdikleri, ilerleyen konuşmalarda Doğu PERİNÇEK ten bahsettikleri, ayrıca Koray AYDIN'm BAHÇELİ ye karşı MHP de adaylığa hazırlandığından bahsettikleri, konuşmanın devamında Güler KÖMÜRCÜ'nün "en iyi dostum kim biliyormusun" diyerek iş adamı İbrahim BENLİ olduğunu söylediği, Hikmet'in de İbrahim BENLİ nin kim olduğunu sorması üzerine, Güler KÖMÜRCÜ'nün "Sizin adamınız a a bismillah işadamı yok mu hani" dediği, bu şahsın evinde verdiği davetten bahsederek ".. .geçen iki hafta önce evinde yemek davet verdi" ".. .içeride bir sürü işçi partili Doğu bey bir şey söylüyor eşi falan da var işte ne bileyim Kemal Alemdaroğlu şey işte Fikret ne hoca Ercan hoca ondan sonra Yaşar Hacısalihoğlu eşleri falan böyle kalabalık bir işçi partili gruplar işte piyano çalıyorlar arya söylüyorlar ben de içeride nasıl ... biliyorlar bilior musun beni görmen gerekiyordu" diyerek toplantıdan bahsettiği, Hikmet...'in de "Şimdi genel başkan Ankara'da bugün birazdan yola çıkar" "...Ufuk Söylemez geldi bir sohbet ettiler şey bunlar Ufuk Söylemez Mehmet Haberal bir kişi daha şimdi aklıma gelmiyor Hasan Ünal filnan yani bu ekip Kanıuran İnan ha pardon Kamuran İnan" ".. . Ufuk Söylemez bir şey yapıyorlar yani ulusalcı akil adamları bir araya getirme toplantısı gibi bir şey" dediği, sizin olmanız yeter benim hiç bulunmama gerek yok merkezinde siz olun o temelde gitsin" "..gördün mü zamanda Avrupa Parlamentosu Raporu" "...adamlar ordan devletin içine sıçratın diyorlar" "..Şemdinli Şemdinliden başlayan operasyon devam ediyor" "Doğrudan Genel Kurmay Başkanını hedef alıyor" dediği, Adnan AKFIRAT'ın "O

şeyi yolladı mı elinize ulaştı mı Tuncay GÜNEV'in ifadesi" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Yok o şey şey ifadesi Serhan söyledi ama o şeymiş yani o şeyden dolandırıcılık ifadesiymiş o öbürüne .." "O

Tape : 3669, 13.03.2008 tarihinde, Adnan AKFIRAT ile Doğu PERİNÇEK arasındaki telefon görüşmesinde özetle;Doğu PERİNÇEK'm "İbrahim BENLİ ile sözleştin değil mi" "...halledersin o işi ben gelmiyorum gelmeyim?;" "...bu iş görüşmesine döndü

Page 105:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ifadeler bu şeyler falan varmı o Kuzey Irak" dediği, Adnan AKFIRAT'ın "Yok onlar işte onlar dava konusu olmamışki onlar sadece almışlar almışlar sadece soruşturma için kullanılıyor" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Yani onlar gece tutulan diğer ifadeler" dediği, Adnan AKFIRAT'ın "Evet yani orda da bi suç var bunun için söylüyorum" dediği,

e)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;Şüpheli İbrahim BENLİ'den elde edilen dokümanların incelemesinde; Şüpheliler Kemal ALEMDAROĞLU, Ferid İLSEVER, Doğu PERİNÇEK, Güler KÖMÜRCÜ, Emin GÜRSES ve Mehmet Adnan AKFIRAT ile irtibatlı olduğu,

Şüpheli İbrahim BENLİ'nin telefon görüşmeleri ve içerikleri incelendiğinde; Şüpheliler Mehmet Adnan AKFIRAT, Doğu PERİNÇEK ve Güler KÖMÜRCÜ ile irtibatlı olduğu,

Şüpheli İbrahim BENLİ'nin telefon ve sim kart rehberinde;Emin GÜRSES-05322066768, Doğu PERİNÇEK-05556052971, Serhan BOLLUK-

05333959324, Ferid İLSEVER-05332771564, Güler KÖMÜRCÜ-05322136100 şeklinde kayıtlan rastlandığından adı geçen şüphelilerle irtibatlı olduğu,

Soruşturma kapsamında haklannda yasal işlem yapılan şüphelilerin telefon ve sim kart kayıtlan incelendiğinde;

Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in ,Şüpheli M.Çayan GÜNGÖR'ün Şüpheli Güler KÖMÜRCÜ'nün, Şüpheli Ferid İLSEVER'in, Şüpheli Serhan BOLLUK'un ve Şüpheli Yusuf BEŞİRK'in telefon ve sim kart rehberinde İbrahim BENLİ-05336388434 şeklinde kayıtlara rastlandığından adı geçen şüpheliler ile irtibatlı olduğu,

Diğer Şüpheli şahıslann beyanlan göz önüne alındığında;Şüpheliler Mehmet Adnan AKFIRAT, Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER, Serhan

BOLLUK ve Güler KÖMÜRCÜ ile irtibatlı olduğu,

f)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;Şüpheli Mehmet Adnan AKFIRAT'ın Emniyette Alman İfadesinde;

ibrahim BENLİ"yi şahsen tanıdığım, 13.03.2008 günü saat : 15.48'de Adnan AKFIRAT ile Doğu PERİNÇEK arasındaki telefon görüşmesi ile ilgili olarak, Bu görüşmeyi kendisinin yaptığını, İbrahim BENLİ ile sözleştiğini konuyu görüştüğünü, Bindallı sanat Galerisinde yapılan kokteyle bazı iş adamlarının geldiğini, İş adamlarını İbrahim BENLİ'nin davet ettiğini, Kokteylden sonra iş adamlan ile yemeğe gittiklerini, kendisi iş adamlarına Çin"de yatırım konusunda bilgi vereceğini, Doğu PERİNÇEK"in de geleceğini, ancak iş görüşmesi olduğundan dolayı katılmak istemediğini, Sonrasında Yakuplu lokantasında yemek yediklerini, İş adamları olarak; Vahit..., Süleyman..ve isimlerin hatırlamadığım 7-8 iş adamının olduğunu, 'Tuncay GÜNEY"in ifadesinin Doğu PERİNÇEK"e yolladığını, İbrahim BENLİ'nin 1 Sanayiçf"olduğunu Çin İş Geliştirme ve Dostluk Derneğinin yönetim kurulu üyesi olduğunu, *>*

Şüpheli Mehmet Adnan AKFIRAT'm Savcılıkta Alınan İfadesinde;

Ulusal Kanal televizyonunun 29 Ekim 2000 tarihinde kurulduğunu, bundan daha önce Cumhuriyet gazetesi ile birlikte ulusal bir televizyon kurulmasının gündeme geldiğini ancak o dönemde mali imkânlar yetersiz olduğu için İlhan SELÇUK"un siz yapın biz destekleyelim dediğini, İlhan SELÇUK"un da çeşitli toplantılara katıldığını, birlikte ulusal bir televizyon kurulması amacıyla bu toplantılara katıldığını, İlhan SELÇUK ile Doğu PERİNÇEK"in zaman zaman bu tür konularla alakalı görüşmeler yaptıklarını, Yeditepe İletişim AŞ diye bir yayın şirketlerinin olduğunu, bu şirket altında 1995-2000 yılma kadar Yeditepe Kanalı adı altında İstanbul da bölgesel yayın yaptıklarını, 2000 yılından sonra Türkiye çapında yayın yapma karan aldıklann ve bu karardan sonra kanallannm adının

Page 106:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ULUSAL KANAL olduğunu, 2000 yılından itibaren İbrahim BENLİ, Murat KARA YALÇIN, Hüseyin Macit YUSUF gibi bazı şahıslan da şirket bünyesine alarak kanalın Türkiye çapma yayılması için teknik vericiler ve malzemeler alındığını ve ulusal yayma başlanıldığını, o dönem itibariyle küçük küçük bölgesel çaplı kişiler şirketin belli bir hissesine ortak olmak suretiyle bir gelir elde edildiğini, bu gelirlerin toplanmasıyla şirket ulusal yayma başladığını, Tuncay GÜNEY"in iddia ettiği şekilde Devlet BAHÇELİ"den para alınma imkanı olmadığını ancak o dönem itibariyle Mehmet PERİNÇEK'in Rus arşivlerinde Ermeni belgelerinin alınması ile alakalı bir Başbakanlık tanıtma fonundan bu belgelerin tercümesinin yapılması için bir ödeme talep edildiğini ama bu projenin kabul edilmediğini, kanal dediği şekilde kurulmuş olduğunu, Aynca televizyon araştırma ve geliştirme projesi olarak bahsedilen belgenin Ulusal kanalın kurulması gerçeği ile hiçbir alakası olmadığını, Gürbüz ÇAPAN'la da hisse devri konusunda

Şüpheli Doğu PERİNÇEK"in Emniyette Alman İfadesinde;

İbrahim BENLİ eski tersane işçisi, tekstil sanayicisi, iş adamı ve İP İstanbul 3. bölge milletvekili adayı olduğunu, tersane işçiliğinden beri tanıdığını, vatansever, güvenilir bir iş adamı olduğunu,

Güler KÖMÜRCÜ'nün değişik kişilerle, 09.12.2007 günü saat:19.44, 22.12.2007 günü saat:09.09 tarihlerinde yaptığı telefon görüşmelerinde, İbrahim BENLİ'nin Çatalcadaki davetine, bir çok iş adamı, savcı, emniyet müdürünün katıldığını, aynca bu toplantıda Savcı Yarbay Bahadır BERK isminde biriyle tanıştığını, İbrahim BENLİ için "Doğu Perinçek'in şeylerinden sponsorlanndan" dediğinin tespit edilmesi ile ilgili olarak;

İbrahim BENLİ"nin İstanbul 3. bölge milletvekili adaylan olduğunu, Seçimlerde parti üyesi olduğu için aidat ödenti ve bağışlan olduğunu, Hepsinin makbuzlu olduğunu ancak sponsor tabir edilecek bir katkısının olmadığını,

19.24 da Güler KÖMÜRCÜ ve Erol... isimli şahıs arasında yapılan telefon görüşmesinde; Güler KÖMÜRCÜ'nün bir iş adamının çiftlik evinde verdiği, elli, ellibeş kişilik davete katıldığından bahsettiği, bu davete iş adamlan ve değişik kesimlerden kişilerin katıldığından bahsettiği ve ".. BOMBA BAŞHEKİM VARDI BİLİYOR MUSUN" "DOĞU PERİNÇEK" dediği ve Telefon görüşmelerinden, Güler KÖMÜRCÜ'nün bahsettiği davetin iş adamı İbrahim BENLİ tarafından verildiği anlaşılan yemek ile ilgili olarak;

Ayıp olduğunu, milletin birbirleri ile buluşmasını yemek yemesini suç göstermenin bu operasyonun kanun dişiliğinin vardığı boyutlan sergilemekte olduğunu, O yemekte Türkiye'nin seçkin opera sanatçılan, keman ustası profesörler, sanatçılann yer alıp, şarkılar ve türküler söylendiğini,

Şüpheli Ferid İLSEVER"in Emniyette Alınan İfadesinde

ibrahim isimli şahsın İbrahim BENLİ olduğunu, Talatpaşa komitesinin yürütme kurulu olarak kendisinden kurulumuzun mali sorunlarına yardımcı olmasını rica ettiklerini, Kabul ettiğini, Buradaki söz konusu toplantının Pera müzesinde yaptıkları toplantının hazırlıkları ile ilgili olduğunu,

Şüpheli Güler KÖMÜRCÜ'nün Emniyette Alman İfadesinde;

09.12.2007 günü saat: 19.24 sıralarında Erol ile yaptığı telefon görüşmesi ile ilgiliolarak;

Erol Beyin yurt dışında yaşayan arkadaşı olduğunu, Kendisinin bir inşaat şirketinde yönetici olduğunu, Hafta sonu yaptığı bir seyahate dair arkadaşı Erol Bey ile değerlendirme yaptığını,

İş adamı ve tekstilci İbrahim BENLİ'nin Çatalca'da ki evinde bir grup siyasi akademisyen sanatçıya verdiği yemek daveti olduğunu, orada bulunduğunu, Bu davet de Doğu PERİNÇEK'in

07.02.2008 tarihinde saat 18:45 sıralannda İbrahim isimli şahıs ile telefon görüşmesiile ilgili olarak; ' ** x >

Page 107:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

olduğunu, Bu yemek daveti üzerine arkadaşıyla genel bir sohbet yaptıklarını, Bu sohbetin herhangi bir haber değeri olmadığını, Özel bir sohbet olduğunu,

28.12.2007 günü saat: 11.28 sıralarında ibrahim BENLİ ile yaptığı telefon görüşmesi ile ilgili olarak;

İbrahim Bey'in AKP eski Afyon milletvekili olduğunu, Kendisinin siyasi tecrübelerinden yararlanmak için güncel konularla ilgili görüş alış verişi yaptıklarını,

Şüpheli Serhan BOLLUK'un Emniyette Alman İfadesinde;

İbrahim BENLİ'yi tanıdığını, Kendisi ile Talat Paşa Komitesindeki aldığı görevler nedeni ile 3-4 yıl kadar önce tanıştıklarını ve halen görüştüklerini,

Şüpheli Serhan BOLLUK'un Savcılıkta Alman İfadesinde;

İbrahim BENLİ'yi yaklaşık 3 veya 4 yıl önce Talat Paşa Komitesinin faaliyetlerine katıldığı sırada tanıdığını, Talat Paşa Komitesinin Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf HALAÇOGLU'nun Ermeni katliamının yalan olduğu şeklindeki beyanları üzerine İsviçre'de hakkında verilen tutuklama kararına tepki olmak üzere kurulmuş olduğunu,Başkanmm Rauf DENKTAŞ olduğunu, Sekreterliğini Ferid İLSEVER yaptığını, Çok sayıda seçkin kişinin bu komitenin faaliyetlerine katıldığını, Henüz tüzel kişilik kazanmadığını bildiğini, Yine Avrupa Parlamentolarında kabul edilen sözde Ermeni soykırımı kararlarına tepki olarak birçok eylem gerçekleştirdiğini, Bunlardan biriside İşçi Partisi Genel başkanı Doğu PERİNÇEK'in İsviçre de aynı şekilde Ermeni soykırımının olmadığını söylemesi olduğunu, Bunun üzerine kendisi hakkında da tutuklama karan çıkartıldığmı,Bundan sonra bizzat giderek İsviçre'de ifade verdiğini ve serbest bırakıldığmı,bu komitenin bir üyesi olmadığını,Ancak faaliyetlerine katıldığını, Bu faaliyetler sırasında tanıştığı İbrahim BENLİ ile arkadaşlık kurduklannı, bundan sonrada görüşmelerinin gerek yüz yüze gerekse telefonla devam ettiğini,

Şüpheli İlhan SELÇUK'un Emniyette Alınan İfadesinde;

İbrahim BENLİ'yi tanımadığını,

g)-Hukııki durumunun değerlendirilmesi;Şüpheli İbrahim BENLİ'nin USİAD Yönetim Kurulu üyesi olduğu, şüpheliler Doğu

PERİNÇEK, M. Adnan AKFIRAT, Ferid İLSEVER, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU, Emin GÜRSES ve Güler KÖMÜRCÜ ile örgütsel irtibatlarının bulunduğu,

Şüpheli Tuncay GÜNEY'in beyanına göre USİAD'm direk Ergenekon terör örgütü ile irtibatının olduğu belirtilmiş olup, şüpheli Ümit OĞUZTAN'dan da "USİAD" isimli doküman ele geçirilmiştir.

"ERGENEKON" dokümanının 4/b) "GÜÇLÜ BİR İSTİHBARAT ÖRGÜTÜNÜN ANAHTARI" başlığı altında; İstihbarat örgütleri para politikalarının türlü senaryoları ile ülkelerdeki hükümetleri rahatlıkla devirebileceği ya da çıkar ve amaçları doğrultusunda yönetimler uygulamaya mecbur bırakacakları, Ergenekon'un da kaçınılmaz bir biçimde çağın ve koşulların gereği olarak ekonomi alanında çok etkin faaliyetler uygulamaya koyması ve para akışını kontrol altına alma zorunluluğu olduğu belirtilmiştir.

"LOBİ" belgesinin 4) "HEDEF" başlığı altında; Lobi'nin öncelikle ticari şirketler aracılığı ile ekonomik güç kazanması, ardından kuracağı vakıf ile de ekonomik gücünü artırma çalışmalarına yönelmesi gerektiği belirtilmiştir.

Page 108:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Örgütün bu amaçlarını gerçekleştirebilmek için "USİAD" isimli sivil toplum örgütünü kontrol altına almaya çalıştığı, bu nedenle de "USİAD" isimli belgenin örgüt tarafından hazırlattınldığı kanaatine varılmıştır.

"USİAD" isimli belgenin yapılan incelemesinde;

"GİRİŞ" başlığı altında; "Söz konusu çalışmanın Ulusal Sanayici ve işadamları (USİAD) adlı sivil toplum örgütünü anlattığı,

USİAD 'ın Kemalist ulusal kaygılar ve amaçlar doğrultusunda oluşturulan bir dernek olduğu ve işadamları Mümtaz ZEYTİNOGLU ile Murtaza ÇELİKEL 'in öngörülerinden yararlanıldığı belirtilmiştir.

"AMAÇ" başlığı altında;

USİAD'ın, global fınans kaynaklarının, ulusal üretimi önce kilitleyip ardından da tümden işlemez ve başarısız kılma hedefinin karşısında, yeni bir güç olarak çıkartılmaya çalışıldığı belirtilmiştir.

Henüz kuruluş sorunlarını tam anlamıyla aşamamış olmasına rağmen USİAD'ın "yerli malı" üretimi ve kullanımı mesajından yola çıkarak girişimlerde bulunmuş olmasının ayrı bir önem ifade ettiği,

ilerleyen bölümlerde Türkiye 'nin sanayi alanındaki birçok oluşum ve örgütlenmenin çeşitli bürokratik ve siyasi engellerle karşılaştığı, dış güç odaklarının baskıları sonucu uygulanan ulusal çıkarlara tümden aykırı tarım, sanayi ve üretim yapılanmalarının ülkeyi "montaj sektörü " konumuna getirdiği,

Tüm bu olumsuz gelişmeler karşısında USİAD 'ın yerinde ve gerekli bir adım attığı, bu anlamda desteklenmesi, teşvik edilmesi, rota belirlenmesinde yardımcı olunması gerektiği belirtilmiştir.

"SORUNLAR" başlığı altında;

USİAD 'ın en önemli ve en büyük sorununun, mevcut ekonomik yapı içinde diğer sanayici ve işadamları örgütlerine karşı sergilediği farklı söylem ve ideallerinden dolayı girişimlerinde karşılaştığı engeller olduğu,

Medyanın USİAD karşısında patronlarının, çıkar ve taleplerine uygun hareket ettiği,ancak yeni bir örgütlemenin (USİAD) çıkar odaklarının ve illegal çevrelerin hedefi halinegeldiği, - N "t

Amaçlar ve ilkeler doğrultusunda hareketle kurucuları derneğe "ulusal" adı verilmesini uygun gördüğü, ancak ülkede ve dünyada yaratacağı etkinlik göz önüne alındığında bürokratik engellerle karşılaşacağı belirtilmiştir.

"SONUÇ" başlığı altında;

USIAD 'ın faaliyetlerini ulusal çıkarlara uygun alanlarda desteklenmesi, sorunlarına çözüm yollarının tespit edilmesi, aynı alandaki karşı sivil toplum örgütlerinin desteği ve işbirliğinin sağlanması gerektiği,

ilişkinin "örtülü" bir biçimde sürdürülerek geliştirilmesi ve desteklenmesinin ülke çıkarları adına yararlı olduğu görülen USIAD 'ın göstereceği performansın aynı zamanda ekonomik alandaki aksiyonlar karşısında reaksiyon odağı olarak değerlendirilmesi gerektiği,

Özellikle hükümetlerin dış güç odakları ile ilintileri ve uğradıkları baskılar sonucunda, ülke çıkarlarına aykırı karar almaları ve bu kararların uygulanması karşısında USIAD 'ın varlığının ayrı bir önem taşıdığı,

Page 109:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Ayrıca USIAD'ın Türkiye'deki fundamentalist ekonomik açılımlar karşısında ekonomik alanda operasyonal faaliyetlerin etkisiz kılınmasında önemli rol üstlenmesinin uygun görüldüğü belirtilmiştir."

Şeklinde olduğu bu belge içeriğine göre de USİAD'm ERGEN EKON terör örgütü ile amaç ve düşünce bakımından benzerlik gösterdiği, irtibatlı oldukları kanaatini verdiği,

Şüpheli İbrahim BENLİ'nin örgüt üyelerinden Doğu PERİNÇEK, Mehmet Adnan AKFIRAT, Ferid İLSEVER, Güler KÖMÜRCÜ ve Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile irtibat halinde bulunduğu, şüpheliye ait Çatalca'da bulunan çiftlikte örgütün üst düzey üyelerinin katıldığı gizli örgütsel toplantıların yapıldığı, şüphelinin Ferid İLSEVER ve Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile "Talat Paşa Komitesi" isimli oluşumda birlikte faaliyetlerde bulunduğu, örgütsel faaliyetler için gerektiğinde talep edilen finansmanın şüpheli ibrahim BENLİ tarafından karşılandığı anlaşılmıştır.

13.03.2008 tarihinde, M. Adnan AKFIRAT ile Doğu PERİNÇEK arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Doğu PERİNÇEK'in "İbrahim BENLİ ile sözleştin değil mi" "...halledersin o işi ben gelmiyorum gelmeyim.." "...bu iş görüşmesine döndü sizin olmanız yeter benim hiç bulunmama gerek yok merkezinde siz olun o temelde gitsin"

Şeklindeki görüşmeden de şüpheli İbrahim BENLİ'nin ERGENEKON terör örgütünün üyesi olduğu, şüpheli Doğu PERİNÇEK'in yapılacak toplantı için Mehmet Adnan AKFIRAT'a verdiği talimatta o, merkezde gitsin diyerek İbrahim BENLİ'nin toplantıda formaliteden bulunduğunu kendi talimatlarına göre gereğinin yapılmasını istediği açıkça anlaşılmaktadır.

Şüpheli İbrahim BENLİ, ERGENEKON terör örgütünün gizli toplantılarına ev sahipliği yapması, USİAD'daki konumu ve ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN üst düzey sorumluları olan Doğu PERİNÇEK'in ve Ferid İLSEVER'le irtibatları göz önüne alındığında,

Şüpheli İbrahim BENLİ'nin ERGENEKON terör örgütünün üyesi olmak eylemi nedeniyle, TCK'nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir; ' "/ '

51- ŞÜPHELİ MAHİR CAYAN GÜNGÖRa)-Emniyet ifadesinde;

Ben 1980 yılında Ardahan'da doğduğunu, İlk, orta okulu ve Liseyi Ardahan'da okuduğunu, 2002 yılında açık liseden mezun olduğunu, 2000 yılında askere gittiğini, 2001 aralık ayında askerden geldiğini, Bir yıl kadar işsiz kaldığını, 2002 seçim arifesin de İşçi partisi il başkanı Mevlüt USTA ile tanıştığım ve bu partiye üye olduğunu, Üye olduktan birkaç ay sonra İstanbul İşçi partisi il merkezi ne geldiğini, parti de 2004 yılına kadar şoförlük ve bakım onarım işlerinde çalıştığını, buradan ayrıldıktan sonra Ardahan'a gittiğini, ticari Minibüs aldığını, Ardahan'da iş bulamayınca Minibüsü İstanbul a getirerek işlemlerini yaptırdığını ve servis taşıma işleri ile uğraştığını, 2005 yılında arabayı satıp tekrar İşçi Partisi İstanbul İl başkanlığında maaşlı olarak çalışmaya başladığını, Anne ve Babasının sağ olup, aynı anne ve babadan dört kardeş olduklarını,

Bu güne kadar pasaport almadığını ve yurt dışına çıkış yapmadığını,

Kendisi ve ailesi hakkında güvenlik kuvvetlerince daha önceden herhangi bir işlem yapılmadığını,

İşçi partisi üyesi olduğunu ve bunun dışında hiçbir yere üyeliğinin olmadığını, Herhangi bir terör örgütüne üyeliğinin olmadığını,

Page 110:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Ergenekon örgütü üyesi olmadığını, bu örgüt hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadığını, sadece basından öğrendiği kadarı ile bir bilgisinin olduğunu,

Ümraniye'de ele geçen patlayıcı maddeler ve el bombalar hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığım

Ergenekon örgütünün yapılanması, lideri, üyeleri, faaliyetleri ve amacı hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığım, bu örgüte üye olmadığını, Hatta böyle bir örgütün varlığını bugüne kadar duymadığını,

Lobi isimli örgütün yapılanması, lideri, üyeleri, faaliyetleri ve amacı hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını,

Ankara İli Çankaya İlçesi Maltepe Eti Mahallesi Toros Sokak No:9 sayılı yerde faaliyet yürüten İşçi Partisi Genel Merkezi Aydınlık Dergisi Genel Merkezi Ulusal Kanal Genel Merkezinin olduğu binada yapılan aramada 5. katta yatmış olduğu yataktaki yastığın altında elde edilen Belçika yapımı T 354167 seri nolu silah ve 12 adet MKE yapımı dolu fişeğin kendisine ait olduğunu, bu silahı 1996-1997 arası babasının bakkal dükkanı varken dükkana bakmakta olduğunu, o esnada komşu illere dışardan toptancılardan aldığı tekstil ürünlerini sattığını, satış için Ağrı iline gittiğini, Ağrı'da bir kahvede otururken masasına oturan bir erkek şahısla sohbetinin olduğunu, genç yaşlarda silah merakı olduğu için silahtan sohbet açıldığını ve kendisine silah satma teklifinde bulunduğunu, kabul ettiğini ve tekstil eşyası karşılığında silahı aldığını, bu şahısla ilgili fazla sohbetinin olmadığından dolayı ismini dahi hatırlamadığını, Bu silahı hiç kullanmadığını, Bu silahı devamlı sakladığını, yakalatmak istemediğin ve üstünde taşımadığını,

Aydın Gerger isimli Doğu PERİNÇEK'in şoförünün diğer Şoför Yusuf BEŞİRİK'in izinde "İstanbul'dan Ankara'ya Genel Başkan Doğu PERİNÇEK i götürmeye gelir misin" diye teklif ettiğini, kabul ettiğini, bu seyahat esnasında*'Doğu PERİNÇEK ismi ve herhangi bir şey olur kendimi savunurum diye silahı yanına aldığını^ 'bu nedenle yapılan aramada yakalanan silahın aslında İstanbul'da İkametinde bulundurduğumu, Ankara Genel Merkezde elde edilmesinin sebebinin bu olduğunu, silahımn'oİd.u'ğunu1 partiden kimsenin bilmediğim,

Yaklaşık Üç aydır İstanbul'da Parti İl merkezi Misafirhanesinde kalmakta olduğunu, Parti İl Merkezi Misafirhanesinde kaldığı bu üç ay zarfında silahı burada bulundurduğunu, yine partiden kimsenin haberinin olmadığını, Ağrı ilinden silah aldığını bilen bir tanığının olmadığını, ailesinin bile silah aldığını bilmediğini,

Öz geçmişinde belirttiği gibi 2002 seçim arifesin de İşçi Partisi Ardahan il başkanı Mevlüt USTA ile tanıştığını ve bu partiye üye olduğunu, Üye olduktan birkaç ay sonra İstanbul İşçi partisi il Merkezi'ne geldiğini ve partide 2004 yılma kadar şoförlük ve bakım onarım işlerinde çalıştığını, buradan ayrıldıktan sonra Ardahan'a gittiğini, ticari Minibüs aldığını, Ardahan'da iş bulamayınca Minibüsü İstanbul'a getirerek işlemlerini yaptırdığını ve servis taşıma işleri ile uğraştığını, 2005 yılında arabayı sattığını ve tekrar İşçi Partisi İstanbul İl başkanlığında maaşlı olarak çalışmaya başladığını, Doğu PERİNÇEK,Mehmet Adnan AKFIRAT, Ferid İLSEVER, Serhan BOLLUK, Yusuf BEŞİRİK, Yusuf TUNÇER, Aydın GERGİN ve Aykut TOKAK isimli şahıslan parti üyeleri nasıl tanırsa öyle tanımakta olduğunu, parti arkadaşlığı dışında herhangi bir ilişkilerinin olmadığını,

Herhangi bir suç işlemediği içim ve herhangi bir örgüte üye olmadığım için TCK 221 den faydalanmak istemediğini,

Ergenekon örgütü hakkında bilgi, ilgi ve alakasının olmadığını,

b)-Savcılık ifadesinde;

Page 111:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

İstanbul Emniyet müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadeyi aynen tekrar ettiğini, her hangi bir örgüte üye olmadığını, sadece İşçi Partisi üyesi olduğunu, aynı zamanda İşçi Partisi İstanbul il merkezinde bakım onanm ve şoförlük işlerinde çalıştığını, arama sırasında el geçirilen Belçika yapımı T 354167 seri numaralı 9 mm çapındaki silah ve 12 adet MKE yapımı merminin kendisine ait olduğunu, bu silahı 1996-1997 yıllannda Ağn' da şu anda kimliğini hatırlayamadığı bir şahıstan satın aldığını, silahının ruhsatının olmadığını, bu silahı her hangi bir suçta kullanmadığını, Ergenekon terör örgütü üyesi olmadığını, suçlamayı bu şekilde kabul ettiğini,

c)-Ar amalarda elde edilen deliller;Ankara İli Çankaya İlçesi Maltepe Semti Eti Mahallesi Toros Sokak No:9 sayılı adreste

faaliyet gösteren İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada şüphelinin yattığı yatağın yastık altında;

1) adet Browning marka Belçika yapımı T354167 seri nolu Silah,(1) adet Şarjör(12) adet MKE yapımı 9.mm çaplı dolu fişek(1) adet Motorola Marka CI 11A Model üzerine Türksel hat takılı telefon (1) adet Ulusal Kanal Mahir Cayan GÜNGÖR yazılı Basın kartı (1) adet Mahir Cayan GÜNGÖR adına düzenlenmiş kart

d)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi;Şüpheli Mahir Cayan GÜNGÖR'ün İşçi Partisi üyesi olduğu, aynı zamanda İşçi

Partisi İstanbul il merkezinde bakım onanm ve şoförlük işlerinde çalıştığı, arama sırasında el geçirilen Belçika yapımı T 354167 seri numaralı 9 mm çapındaki silah ve 12 adet MKE yapımı merminin kendisine ait olduğu ve ulusal kanal basın kartından aynı zamanda ulusal kanalda da görevli olduğu, savunmasında İstanbul il teşkilatında 3 aydır kaldığını beyan ettiği, Ankara ya geçici olarak geldiğini ve tabancayı bu vesile ile taşıdığım, uzun süredir İşçi Partisi üyesi olması ve hem İstanbul hem de Ankara daki parti binalannda kalması

ikametinin olmadığını ve İşçi Partisi çatısı altında ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN silahlı üyelerinden olduğu ve ruhsatsız silah taşıdığı, anlaşılmakla,

Şüpheli Mahir Cayan GÜNGÖR'ün ERGENEKON terör örgütünün üyesi olmak ve ruhsatsız silah bulundurup taşımak eylemleri nedeniyle, TCK'nun 314/2, 6136 Sayılı Kanunun 13/1-3 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.

52- ŞÜPHELİ YUSUF TUNCERa)-Emniyet ifadesinde;

12.05.1979 yılında Aksaray'da doğduğunu, İlk orta ve lise öğrenimimi Niğde de gördüğünü, 1998 yılında Niğde Atatürk Lisesinde lise 3. cü sınıfta okumakta iken okula devam edemediğini, 1998 yılına kadar çeşitli işlerde çalıştığım, 1998 yılında Niğde de Esnaf olan Nazmi YÜRÜK isimli şahıs vasıtası ile İşçi Partisi ile tanıştığını, Partiye üye olduğunu, 1999 yılında askere gittiğini, 2000 yılı kasım ayında askerden geldiğini, 2004 yılına kadar Niğde de çeşitli işlerde çalıştığını, 2004 yılının Mayıs ayında Antalya da bir otelde güvenlik görevlisi olarak işe başladığını, 1,5 yıl burada çalıştığını, Niğde'ye geri döndüğünü, farklı işlerde çalıştığını, 4 ay önce İşçi Partisi Genel Merkezine gelerek çalışmaya başladığını, Anne ve babasının sağ olup Niğde de ikamet ettiklerini, Aynı anne ve babadan 3 kardeş olduklarım

Page 112:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Bugüne kadar pasaport almadığını, Yurt dışına çıkış yapmadığını, kendisi ve ailesi hakkında güvenlik kuvvetlerince herhangi bir işlem yapılmadığını, Herhangi bir terör örgütüne üyeliğinin olmadığını,

Ergenekon örgütü üyesi ve hiçbir alakasının olmadığını, suçlamaları kabul etmediğini,

Ümraniye de ele geçen bombalar ile alakalı hiçbir bilgisinin olmadığını,

Ergenekon ve Lobi isimli dokümanı hiç görmediğini ve böyle bir dokümandan hiç haberinin olmadığını,

Ankara İli Çankaya İlçesi Maltepe Eti Mahallesi Toros Sokak No:9 sayılı yerde faaliyet yürüten İşçi Partisi Genel Merkezi Aydınlık Dergisi Genel Merkezi Ulusal Kanal Genel Merkezinin olduğu binada yapılan aramada 5. Katta yatmış olduğu yataktaki yastığın altmda Tariq 9mm Iraq yapımı 31374435 seri nolu tabanca ile tabancanın şarjöründe 8 adet 9mm MKE yapımı dolu fişeğin kendisine ait olduğunu, Herhangi bir yerde kullanmadığını, bu silahın Dede yadigarı olduğunu, bu silahı dedesinin verdiğini, bu silahı bulundurmanın kendi tasarrufu olduğunu ve silahlara olan merakından dolayı bulundurduğunu, Başka söyleyeceği bir şey olmadığını, ayrıca Silahın dedesine ait olduğunu ve kendisine verdiğini

Doğu PERİNÇEK'in İşçi Partisinin genel başkam olduğunu ve kendisinin de bir parti çalışanı olarak İşçi Partisi Genel Merkeze geliş gidişlerinde tanıştığını, herhangi bir yakınlık ve samimiyetinin olmadığını,

Ferid İLSEVER'in İşçi Partisinin genel başkan yardımcısı olduğunu ve şahsen tanımadığını,Aydın GERGİN'in İşçi Partisinin Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK in yanında

gördüğünü, Şoförlüğünü yaptığını bildiğini, Bu şahısla birlikte gözaltına alındıklarını,

Mahir Cayan GÜNGÖR'ün İşçi Partisinin Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK'in yanında gördüğünü ve şoförlüğünü yaptığını bildiğini, Bu şahısla birlikte gözaltına alındıklarını,

Aykut TOKAK'ın İşçi Partisinin genel merkezde birlikte çalıştığı çalışma arkadaşı olduğunu ve bu şahısla birlikte gözaltına alındıklarını,

b)-Sa\cılık ifadesinde;İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu

ifadesini aynen tekrar ettiğini, Ergenekon terör örgütü üyesi olmadığını, arama sırasında yatağının altında ele geçirilen TARIQ marka Irak yapımı 9 mm çaplı tabanca ile 8 adet MKE yapımı merminin kendisine ait olduğunu, silahının ruhsatının olmadığını, bu silahı kendisini korumak için dedesinden aldığını, her hangi bir suçta kullanmadığını, şu ana kadar her hangi bir suçtan gözaltına alınmadığını, suçunu bu şekilde kabul ettiğini, İşçi Partisi üyesi ve genel merkezinde çalıştığını,

c)-Aramalarda elde edilen deliller;Ankara İli Çankaya İlçesi Maltepe Semti Eti Mahallesi Toros Sokak No:9 sayılı adreste

faaliyet gösteren İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada şüphelinin yattığı yatağın yastık altında;

(1) adet TARİQ 9.mm IRAQ yapımı 31374435 seri nolu silah(1) adet Şarjör

Yusuf BEŞİRİK'in İşçi Partisinin Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK in yanında gördüğünü ve şahsen bir tanışıklıklarının olmadığını,

Page 113:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

(8) adet 9.mm MKE yapımı fişek

d)-Hukuki durumunun

değerlendirilmesi;Şüpheli Yusuf TUNCER7in diğer şüpheliler gibi İşçi Partisinde kaldığı dört ay önce İşçi

Partisinde çalışmaya başladığını beyan etmiş ve ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN üyesi olmadığını ruhsatsız tabancanmda dede yadigarı olduğunu beyan etmiş isede,

İşçi Partisinde getir götür işleri yaptığını ve kimseyi tanımadığını söylemesine rağmen ruhsatsız silah taşıması ve İşçi Partisi genel merkezinde yatıp kalkması ve bu silahından kimsenin haberinin olmaması hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceğinden ve ruhsatsız silahı uzun süre çalıştığı yerde çalıştığı kişilerden saklıyamıyacağı hususları göz göz önüne alındığında şüpheli Yusuf TUNCER in diğer şüpheliler gibi ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN silahlı milis grubunun üyeleri oldukları, bulundukları konum itibarıyla ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçlarını bilebilecek konumda oldukları bu sebaple de ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amacına hizmet etmek için İşçi Partisinde bulundukları anlaşılmış olmakla,

Şüpheli Yusuf TUNCER'in ERGENEKON terör örgütünün üyesi olmak ve ruhsatsız silah taşımak eylemleri nedeniyle, TCK'nun 314/2, 6136 Sayılı Kanunun 13/1-3 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.

53- ŞÜPHELİ AYDIN GERGİN

1979 Malatya doğumlu olduğunu, ilk ve orta eğitimimi Ankara'da gördüğünü, Sincan Endüstri Meslek Lisesinden 1997 yılında mezun olduğunu, daha sonra yine Ankara da muhtelif işlerde çalıştığını, 2004 yılında askere gittiğini ve Bilecik ve Siirt illerinde askerliğini yaptığını, 2005 Ağustos da tezkere aldığını, 2006 yılı Temmuz ayından bu zamana kadar İşçi Partisi Genel başkanı Doğu PERİNÇEK in yanında Şoförlük yaptığını, babasının Başbakanlık toplu konut idaresinden emekli olduğunu, Anne ve Babasının sağ olup, aynı anne ve babadan dört kardeş olduklarını,

Bugüne kadar hiç pasaport almadığını ve legal veya illegal yollardan yurt dışına çıkmadığını,

1996 yılında Ankara da İşçi partisi ile alakalı afiş asmaktan dolayı gözaltına alındığını ve mahkemeye çıkmadan Karakoldan serbest bırakıldığını,

İşçi Partisi üyesi olduğunu ve bunun haricinde Herhangi bir dernek ve sendika gibi bir kuruluşa üyeliğinin olmadığını,

Hiç bir terör örgütüne üyeliğinin olmadığını,

Yasadışı Ergenekon örgüt üyesi olmadığını, örgüt içerisinde görev almadığını, bu örgütü Medyadan duyduğu kadarı ile bildiğini, bunun haricinde bu örgüt hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmadığını,

Ümraniye'de ele geçen patlayıcı maddeler ve el bombalar hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını ve medyadan takip ettiği kadarı ile bildiğini,

Ergenekon örgütünün yapılanması, lideri, üyeleri, faaliyetleri ve amacı hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını,

Lobi dokümanı ve içeriği hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını ve böyle bir örgüt içerisinde görev almadığını, böyle bir yapılanma içerisin de faaliyette bulunmadığını,

Page 114:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Ankara İli Çankaya İlçesi Maltepe Eti Mahallesi Toros Sokak No 9 sayılı yerde faaliyet yürüten İşçi Partisi Genel Merkezi Aydınlık Dergisi Genel Merkezi Ulusal Kanal Genel Merkezinin olduğu binada yapılan aramada 5. katta yatmış olduğu yataktaki yastığın altında elde edilen COLD marka 2015367 seri nolu silahın kendisine ait olduğunu, 2004 yılında Malatya ili Fethiye Beldesi Alicen köyünde ikamet eden Dedesi Ali KIZILDERE'den aldığını ancak dedesinin 2005 yılında köyde vefat ettiğini, Bu silahı hiç kullanmadığını, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK in şoförlüğünü yapmakta olduğunu, kendisi ile dolaşırken bu silahı taşıdığını, taşıma maksadının can güvenliği için olduğunu, silahının olduğunu Partide bilenin olmadığını, Silahın dedesine ait olduğunu ve kendisine verdiğini ispatlayacak herhangi bir tanığının olmadığını, bütün söyleyeceklerinin bunlardan ibaret olduğunu,

1996 Yılında İşçi partisine üye olduğunu, üye olduktan sonra 1999 yılma kadar partide aktif bir görev almadığını, 1999 yılı ile 2003 yıllan arası İşçi Partisi Genel merkezinde idari görevli olarak çalıştığını, 2004 -2005 yıllannda askerde olduğunu, 2006 yılında temmuz ayında İstanbul'a geldiğini, İstanbul'da İşçi partisi Genel Başkanı Doğu PERINÇEK'in şoförlüğünü yapmakta olduğunu, bu nedenle kendisini tanıdığını, başka bir ilişkilerinin olmadığını,

Mehmet Adnan AKFIRAT'm İşçi Partisi yöneticisi olduğunu ve bu nedenle tanıdığım, Herhangi bir ilişkisinin olmadığını ve işi dolaysı ile tanıdığını,

Ferid İLSEVER'in İşçi Partisi yöneticisi olduğunu, bu, nedenle tanıdığını, Herhangi

Serhan BOLLUK'un Aydınlık Dergisi yöneticisi olduğunu ve bu nedenle tanıdığını, herhangi bir ilişkisinin olmadığını ve işi dolaysı ile tanıdığını, Yusuf BEŞİRİK'in İşçi Partisinde çalışmakta olduğunu, Doğu PERİNÇEK in yanında gezen refakat eden telefonlarını ve randevularını ayarlayan kişi oyduğunu v bu nedenle tanıdığını, herhangi bir ilişkilerinin olmadığını,

Mahir Cayan GÜNGÖR'ün Kendisi ile birlikte İşçi Partisinde Şoför olarak çalıştığını ve bu nedenle tanıdığını,

Aykut TOKAK'ın İşçi Partisinde Ankara Genel merkezde çalıştığım ve bu nedenle tanıdığını,

Yusuf TUNÇER'in İşçi Partisinde Ankara Genel merkezde çalıştığını ve bu nedenle tanıdığını,

Ergenekon örgütü hakkında bilgi, ilgi ve alakasının

olmadığını, b)-Savcılık ifadesinde;İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu

ifadesini aynen tekrar ettiğini, Ergenekon terör örgütü üyesi olmadığını, arama sırasında yatağının altında ele geçirilen COLT marka 45 kalibrelik 2015367 seri numaralı tabancanın kendisine ait olduğunu, bu silahın 2004 yılında dedesi Ali KIZILDERE' den almış olduğunu, İşçi Partisine üye olduğunu, aynı zamanda parti genel başkanı Doğu PERİNÇEK' in şoförlüğünü yaptığım, kendisini ve genel başkanı korumak için bu tabancayı taşıdığını, her hangi bir suçta kullanmadığını, suçunu bu şekilde kabul ettiğini, silahının ruhsatının olmadığını,

c)-Aramalarda elde edilen deliller;Ankara İli Çankaya İlçesi Maltepe Semti Eti Mahallesi Toros Sokak No:9 sayılı

adreste faaliyet gösteren İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada şüphelinin yattığı yatağın yastık altında;

(1) adet ABD yapımı Cold marka 2015365 Seri nolu silah(2) adet Şarjör

bir ilişkisinin olmadığını ve işi dolaysı ile tanıdığım. „ , </; „ \

Page 115:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

(14) adet Yabancı menşeili 42 Cal dolu fişek(1) adet Nokia marka cep telefonu (66 00) ve şarj cihazı

d)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi;

Şüpheli Aydın GERGİN'in İşçi Partisi üyesi olduğu, 2006 yılı Temmuz ayından bu zamana kadar İşçi Partisi Genel başkanı Doğu PERİNÇEK in yanında Şoförlük yaptığı arama sırasında yatağının altında ele geçirilen COLT marka 45 kalibrelik 2015367 seri numaralı tabancayı ruhsatsız olarak taşıdığı, , kendisini ve genel başkanı Doğu PERİNÇEK'i korumak için bu tabancayı taşıdığını, beyan etmiş ve ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN üyesi olmadığm savunmuş ise de şüphelinin silahlı olarak İşçi Partisi genel başkanı Doğu PERİNÇEK'i koruması ruhsatsız silahı sürekli kaldığı İşçi Partisinin binasında yattığı yerde yastık içinde saklaması hususları ve parti merkesinde kalıpta partinin ve yöneticilerinin örgütsel içerikli faaliyetlerini bilmemesi hususları da göz önüne alındığında,

Şüpheli Aydın GERGİN'in ERGENEKON terör örgütünün silahlı kanadında yer aldığı ve ruhsatsız silah taşıdığı anlaşılmakla, £ÜphfcJi< örgüt üyesi olduğu eylemleri

gereğince TCK, 314/2, 6136 Sayılı Kanunun 13/1-3 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.

54- ŞÜPHELİ YUSUF BEŞİRİKa)-Emniyet ifadesinde;

1974 yılında Araklı'da doğduğunu 1976 yılında ailesinin İstanbul'a göç ettiği için İlk Orta ve Liseyi İstanbul da okuduğunu, Liseyi 1992 yılında İstanbul Kabataş erkek lisesini bitirerek Üniversiteyi çeşitli nedenlerden dolayı okuyamadığını, çeşitli işlerde çalıştığını, 1999 yıllarında İşçi Partisin Genel Başkanı Doğu Perinçek in özel şoförü olarak işe başladığını, 2001 yılında Vatani görevini yapmak için askere gittiğini Acemi Birliğini Manisa Doğu Kışla Avcı er eğitim taburu, usta birliğinin ise Çanakkale Gelibolu 2. Kolordu Komutanlığı muhafız bölüğü olduğunu, 2003 Mayıs ayında Askerden terhis olarak 2004 yılı ocak ajanda evlendiğini askerden geldikten sonra eski işine devam ettiğini halen Doğu PERİNÇEK'in özel şoförlüğünü yaptığını anne ve babasının sağ olduğunu Orhan, Nurhan, Burhan isimli kardeşleri olduğunu, bugüne kadar pasaport almadığını ve yurtdışına çıkış yapmadığını, afiş asmak suçundan bir kez yakalandığını Savcılık tarafından serbest bırakıldığını, herhangi bir sendika, dernek ve benzeri kuruluşlara üyeliği bulunmadığını, herhangi bir terör örgütüne üyeliğinin olmadığını ve herhangi bir terör örgütüne katılmadığını, Ergenekon örgütü üyesi olmadığını,

12.05.2007 günü Ümraniye İlçesinde Ali YİĞİT'in ikametindeki aramada bulunan 18 adet el bombaları ve malzemeler ile ilgili

Bu olayı basından duyduğunu ve konu hakkında herhangi bir bilgisinin bulunmadığını beyan

etmiştir.

Veli KÜÇÜK ve Tuncay GÜNEY isimli şahıstan elde edilen Ergenekon Analiz Yeni Yapılanma Yönetim Ve Geliştirme Projesi 29 Ekim 1999 İstanbul isimli doküman hakkında bildiklerini anlatması istenilince

Kendisinin Ergenekon örgütü üyesi olmadığını, kendisine sorulan Ergenekon isimli dokümanı ilk kez burada duyduğunu, bu konu hakkında bir bilgiye sahip olmadığını,

Page 116:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Oktay YILDIRIM, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Muzaffer TEKIN(9. Sayfadan sonrası ) ve Sevgi ERENEROL isimli şahıslardan elde edilen LOBİ ÇOK GİZLİ ARALIK 1999/ İSTANBUL başlıklı doküman hakkında bildiklerini anlatması, LOBİ yapılanması üyesi olup olmadığı, konumu ve ilişkide bulunduğu şahısları anlatması istendiğinde;

Lobi isimli bu dokümandan haberi olmadığını, hiçbir yerde görmediğini, daha önce hiç okumadığını,

İkametinde yapılan aramada elde edilen 2001 yılma ait ajandasının 1 Ocak Pazartesi sayfasında el yazması olarak yazılmış;

Komiser KemalAyten Ersan cmeyeti izleyen kadın (Devrim EREN)Jan. Yüzbaşı Ümit — istihbaratçıAslan.HSG Halkın silahlı gücü.Komiser Temel-Kema'in ortağı ? t "Aşur Güven —Ölen Terörist . . ■(Cemal Ersan) - •' C-~ -V >

Celal ADANALI -CIA 'ci Emniyet Müdürü Selda —Kemal'in sevgili Reklamcı Gözek

şeklinde yazılar olduğu görülmüş bahse konu yazdan kimin yazdığı ve yazılar hakkında detaylı açıklama yapması istendiğinde;

Kendisine sormuş olduğunuz yazıların 2003 yılı sonlarında Metal fırtına isimli romanı okuduğunda bu tarz bir roman da kendisinin yazabilirim hissi ile yazmaya çalıştığı romammdaki karakterleri oluşturmaya çalıştığı sırada tuttuğu notlar olduğunu, HSG Halkın Silahlı Gücünün tamamen hayal ürünü olduğunu, böyle bir birim olmadığını, diğer isimlerinde roman kahramanı olduğunu, tanıdığı kişilerin isimleri olmadığını, hayalimden roman için oluşturduğu isimler olduğunu,

0535 296 96 77 nolu numaranın kime ait olduğu, kendisine ait ise kendisi dışında bu numarayı kullanan başka birisinin olup olmadığı ile ilgili

Numaranın kendisine ait ve kendi üzerine kayıtlı olduğunu, kendisinin kullandığını ancak 5-6 aydır Doğu PERİNÇEK'in cep telefonu olmadığından araçta seyahat halinde iken Doğu PERİNÇEK'e ulaşmak isteyenlerin bu numarayı aradığını, parti sekreterinin de Doğu beye gelen telefonları bu şekilde yönlendirdiği için genelde Doğu PERİNÇEK'in kendi telefonunun kullandığını, aynı zamanda arama yapacağı sırada da bu telefonu kullandığını, bu nedenle kendisine ait bu telefonu Doğu PERİNÇEK'in kullandığını, başkada kimsenin kullanmadığını,

v ı v ./ifcrgenekon isimli yasadışı yapılanma içerisinde oldukları tespit edilen ve gözlem altında kalan şahıslardan tanıdıkları ve ilişkileri ile ilgili olarak;

M. Zekeriya ÖZTÜRK :Kendisini hatırladığı kadarı ile 2006 yılındabirkaç ay Ulusal Kanalda çalıştığı bu dönemde birkaç kez karşılaştığını ancak selamlaşmadanöte bir tanışıklığının olmadığını

Muzaffer TEKİN :Şahsı tanımadığını sadece basından ismini duyduğunuVeli KÜÇÜK : Şahsı tanımadığını ismini basından duyduğunuSevgi ERENEROL :Şahsı tanımadığını ismini basından duyduğunu birkaç

kez de İşçi partisinin basm açıklamalarında Doğu PERİNÇEK'e destek vermek için geldiğinigördüğünü,

DoğuPERİNÇEK :1995 yılında çocukluk arkadaşının dayısı olan Tahir....... isimli şahıs vasıtası ile İşçi Partisine gidip gelmeye başladığını, gençlik kollarındaki

Page 117:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

gençlerle arkadaşlıklar kurduğunu, İşçi Partisi Gençlik Örgütüne üye olduğunu, 1999 yılında Genel Başkan Doğu PERİNÇEK'in şoförü Akif ŞENOĞLU isimli şahsın Doğu PERİNÇEK'in şoförlüğünü yapıp yapamayacağını sorduğunda kendisinsin bu iş teklifini kabul ettiğini, o tarihten bu yana Doğu PERİNÇEK'in özel şoförlüğünü yaptığını,

M. Adnan AKFIRAT :Ulusal kanalda uzun yıllar çalıştığını bu nedenle kendisi ile tanışıklığı olduğunu, kendisi ile arkadaşlık ilişkileri olduğunu,

FeridİLSEVER :Ulusal kanalın genel yayın yönetmeni olduğunu, kendisi ile arkadaşlık ilişkileri olduğunu,

Serhan BOLLUK :Aydmlık dergisinde çalıştığını, arkadaşlık ilişkileri olduğunu,Yusuf TUNÇER :İşçi Partisinin genel merkezinde çalışan olarak bildiğini fazla bir

tanışıklığı olmadığını,Aydın GERGİN :Kendisinin Doğu PERİNÇEK'in ikinci şoförü olduğunu, iş

arkadaşlığı ilişkisi ile kendisini tanıdığını, başka bir ilişkisi olmadığını, Mahir Cayan GÜNGÖR :4-5 Ay önce Doğu PERİNCEK in yanında işe başladığını, hem şoförlük hem de güvenlik nedeni ile Doğu PERİNÇEK'in-yamnda bulunduğunu,

Aykut TOKAK :İşçi Partisinin genel merkezinde çalışan olarak bildiğini, fazla bir tanışıklığı olmadığını,

b)-Aramalarda elde edilen deliller;Şüphelinin Bahçelievler ilçesi Siyavuşpaşa mahallesi, Akasya sokak Emek Apartmanı No: 14/11 sayılı adresinde yapılan aramada;(1) adet QUANTUM marka CT:23975512QLILE01 seri nolu 40 GB harddisk,(1) adet WESTERN DİGİTAL marka WMAOM 1441287 seri nolu 10 GB. harddisk,(1) adet MAXTOR marka C 21292SC seri nolu harddisk,(1) adet kahverengi renkli 2001 yılma ait ajanda,Üst aramasında;(1) adet Nokia 1600 marka 352270/01/2607266 IMEİ numaralı cep telefonu, (1) adet 0101280044601 seri nolu Turkcell Simkart,

c)-Telefon görüşmeleri;Tape :3811, 26.02.2008 tarihinde. Doğu PERİNÇEK ile Erkan ... arasında yaptıkları

görüşmesinde özetle;Doğu PERİNÇEK'in "Erkan.. Ulusal Strateji Merkezine 7-8 tane iskemle koydur" "Tuğran'ı da çağır" "Turan, Ferid, Sen" "beş dakika soma geliyorum ben" dediği ve görüşmeden sonra şüpheli Yusuf BEŞİRİKin Ferid İLSEVER'i toplantdıya çağırdığı ve toplantıda Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun da olduğu ,

Tape :3811-2, 26.02.2008 tarihinde Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle;Görüşmede Yusuf BEŞİRİK'in "Ferid abi toplantı başlamıştı ben söyledim." Dediği, Ferid İLSEVER'in "Tamam bi şey yapı ver toplantı bitince kimler var dedin Kemal Alemdaroğlu." dediği, Yusuf BEŞİRİK'in "Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU Erkan Ünser Turan Özgür Serhan Bolluk var." dediği, Ferid İLSEVER'in "Toplantı bitince bana bilgi ver." dediği,

Şeklindeki görüşmlerden örgütsel içerikli toplantılara Ferid İLSEVER Serhan BOLLUK' gazeteci olmadığı halde Kemal ALEMDAROĞLU' ve Yusuf BEŞİRİKin de katıldığı, bizzat organizeyi şüpheli Doğu PERİNÇEK'in yaptığı anlaşılmaktadır.

Tape :3817, 29.02.2008 tarihinde, CEMALETTİN KORKUT ile görüşmesinde özetle;Cemalettin KORKUT isimli şahsın Doğu PERİNÇEK in telefonunu aradığı, telefonu Yusuf BEŞİRİK'in açtığı, ve "Başkan bir toplantıda konutanım." dediği, Doğu PERİNÇEK'i bir ekonomi toplantısında olduğunu belirttikten soma Cemalettin KORKUT'un "Evet ben 7-8 defa aradım BU ŞEYİN SON ÇEKİLME İLE İLGİLİ HAREKAT İLE İLGİLİ BİR KONUYU

Page 118:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ARZEDECEKTİM KENDİSİNE OLDUKÇA ÖNEMLİ belki bu toplantıda da şey yapılabilir görüşülebilir isterseniz söyleyin kendisine." dediği ve görüşmenin son erdiği,

d)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;Şüpheli Yusuf BEŞİRİK'in telefon ve sim kart rehberi incelendiğinde;

Ferid İLSEVER-05332771564, Emin GÜRSES-05322066768, Aykut TOKAK-05444112726, İbrahim BENLİ-05336388434, Nusret SENEM-0532426923, Serhan BOLLUK-05333959324, Mahir Cayan GÜNGÖR-05353322685 şeklinde kayda rastlandığından adı geçen şüpheliler ile irtibatlı olduğu,

Şüpheli Ferid İLSEVER'in telefon ve sim kart rehberinde Yusuf BEŞİRİK-05352969677 Şüpheli Hikmet ÇEÇEK'in telefon ve sim kart rehberinde Yusuf BEŞİRİK-05352969677 Şüpheli M.Çayan GÜNGÖR'ün telefon ve sim kart rehberinde Yusuf BEŞİRİK-05352969677 Şüpheli Nusret SENEM'in telefon ve sim kart rehberinde Yusuf BEŞİRİK-05352969677 Şüpheli Yusuf TUNCER'in telefon ve sim kart rehberinde Yusuf BEŞİRİK-05352969677 şeklinde kayda rastlandığından adı geçen şüpheliler ile irtibatlı olduğu,

e)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;Şüpheli Aydın GERGİN: Yusuf BEŞİRİK'in İşçi Partisinde çalışmakta olduğunu, Doğu PERİNÇEK in yanında gezen refakat eden telefonlarını ve randevularını ayarlayan kişi oyduğunu v bu nedenle tanıdığını, herhangi bir ilişkilerinin olmadığını,

Şüpheli Aydın TOKAK: Yusuf BEŞİRİK, Mahir Cayan GÜNGÖR ve Aydın GERGİN'in Doğu PERİNÇEK'in şoförleri ve Yusuf TUNCER'in kendisi gibi parti çalışanı olduğunu, bu şahıslar bu vesilelerle tanıdığım,Mahir Cayan GÜNGÖR: Yusuf BEŞİRİK, Yusuf TUNÇER, Aydın GERGİN ve Aykut TOKAK isimli şahıslan parti üyeleri nasıl tanırsa öyle tanımakta olduğunu, parti arkadaşlığı dışında herhangi bir ilişkilerinin olmadığını,

Yusuf TUNCER: Yusuf BEŞİRİK'in İşçi Partisinin Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK in yanında gördüğünü ve şahsen bir tanışıklıklannm olmadığını,

Adnan AKFIRAT: Yusuf BEŞİRİK: Doğu PERİNÇEK"in şoförü olarak bildiğini,

Doğu PERİNÇEK: Yusuf BEŞİRİK İşçi partisi üyesi, partide günlük işlerinin yürütülmesinde yardımcılan arasında yer aldığını,Hikmet ÇİÇEK: Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Sevgi ERENEROL, Güler KÖMÜRCÜ, Ümit OĞUZTAN, Tuncay GÜNEY, Ferid İLSEVER, Serhan BOLLUK, Adnan AKFIRAT, Kemal ALEMDAROĞLU, Yusuf BEŞİRİK, Yusuf TUNCER, Aydın GERGİN, Aykut TOKAK, İlhan SELÇUK, Doğu PERİNÇEK, Hayati ÖZCAN, Nusret SENEM ve Ergün POYRAZ ile irtibatlı olduğu,Serhan BOLLUK: Yusuf BEŞİRİK; Kendisi İşçi Partisi İstanbul il örgütünde görev yaptığını, 7-8 yıldır tanıdığını,

f)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi;Yusuf beşirik Tape :381, 26.02.2008 tarihinde, Doğu PERİNÇEK ile Erkan .. .

arasında yaptıklan görüşmesinde özetle;Doğu PERİNÇEK'in "Erkan.. Ulusal Strateji Merkezine 7-8 tane iskemle koydur" "Tuğran'ı da çağır" "Turan, Ferid, Sen" "beş dakika sonra geliyorum

Soruşturma kapsamında haklarında yasal işlem yapılan şüphelilerin telefon ve sim kartkayıtlan incelendiğinde; > -x_

Page 119:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ben" dediği ve görüşmeden sonra şüpheli Yusuf BEŞİRİKin Ferid İLSEVER'i toplantdıya çağırdığı ve toplantıda Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun da olduğu,

Tape :3811-26.02.2008 tarihinde, Ferid İLSEVER ile görüşmesinde özetle;Görüşmede Yusuf BEŞİRİK'in "Ferid abi toplantı başlamıştı ben söyledim." Dediği, Ferid İLSEVER'in "Tamam bi şey yapı ver toplantı bitince kimler var dedin Kemal Alemdaroğlu." dediği, Yusuf BEŞİRİK'in "Kemal Alemdaroğlu Erkan Ünser Turan Özgür Serhan Bolluk var." dediği, Ferid İLSEVER'in "Toplantı bitince bana bilgi ver." dediği, şüphelinin gizli toplantılara da katıldığı anlaşılmaktadır.

Şüpheli Yusuf BEŞİRİK'in İşçi Partisi Gençlik Örgütüne üye olduğunu, 1999 yılından beri Doğu PERİNÇEK'in özel şoförlüğünü yaptığı, İşçi Partisi genel başkanı olan Doğu PERİNÇEK'in kendine ait bir telefon kullanmamasına rağmen şüpheliye ait telefonu örgütsel içerikli görüşmelerinde kulandırdığı, uzun süredir Doğu PERİNÇEK'in yanında olması sebebiyle Doğu PERİNÇEK'in örgütsel içerikli tüm faaliyetlerini bilebilecek durumda olduğu, İşçi Partisi genel baskınlığı yapan bir şahsın telefonunun bulunmaması hayatın olağan akısına ters düşeceğinden, şüphelinin bilerek telefonunu Doğu PERİNÇEK'e kullandırdığı,buradaki amacın İşçi Partisi genel başkanı olan Doğu PERİNÇEK'in illegal faaliyetlerinden ötürü teknik takibi atlatabilmek için bu şüpheliye ait telefonu örgütsel işlerde kullandığı anlaşılmış olmakla, aralarandaki ilişkinin işçi patron ilişkisi olmadığı ve örgütsel konumu gereğince illegal olayları bildiği ve bilebilecek durumda olması, örgütsel içerikli toplantıların organizesi işlerini talimatlar doğrultusunda yaptığı, hususları göz önüne alındığında, ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN üyesi olmaksızın örgütün amacını bilerek ve isteyerek örgüte yardımda bulunduğu anlaşıldığından;

Şüpheli Yusuf BEŞİRİK'in ERGENEKON terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek eylemi nedeniyle, TCK'nun 314/3 ve 220/7 maddeleri yollaması ile TCK'nun 314/2 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.

55- ŞÜPHELİ İLHAN SELÇUKa)-Emniyet ifadesinde;"1925 yılında Aydm'da doğduğunu, çeşitli okullarda okuduğunu, babası asker olduğu için

çeşitli illeri dolaştıklarını, Adana Erkek Lisesini bitirdiğini, İstanbul Hukuk Fakültesinden mezun olduğunu, üç sene serbest avukatlık yaptığını, sonra basın mesleğine intisab ettiğini, önceleri "Dolmuş" isimli bir mizah dergisinde basın hayatına girdiğini, sonra Yeni İstanbul, Tanin ve Vatan gazetelerinde çalıştığını, 1962 yılında Cumhuriyet Gazetesinde yazar olarak geçtiğini ve halen bu gazetede görev yapmakta olduğunu, 2001 yılı Kasım ayından bu yana gazetenin imtiyaz sahibi ve başyazarı olduğunu, Askerlik görevini 1958 yılında Demirci Astsubay Okulu ve Burdur Topçu Eğitim Alayında yaptığını, geçimini belirttiği gibi gazeteden aldığı 6.000 YTL ile sağlamakta olduğunu, başkaca bir geçim kaynağının olmadığını,

12 Mart 1973'te İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından eski TCK 141'de ifade bulan komünizm propagandası ve komünist örgüte üye olma suçlamasıyla gözaltına alındığını ve 8 (sekiz) ay tutuklu kaldıktan sonra beraat ettiğini, bundan başka herhangi bir göz altısının bulunmadığını,

Cep telefonu kullanmadığım, herhangi bir lakabının, takma adı veya kullandığı ikinci bir isminin olmadığını,

"Yüzbaşı Selahattin'in Romanı" , "Japon Gülü", "Düşünüyorum Öyleyse Vurun" gibi pek çok kitabının olduğunu, Kitaplarının birçoğunun Cumhuriyet Gazetesinde yazdığı köşe yazılarının derlemesi olduğunu,

Türkiye Gazeteciler Cemiyetine üye ve Cumhuriyet Vakfı'mn da başkanı olduğunu,

Page 120:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ERGENEKON dosyası kapsamında haklarında yasal işlem yapılan şahıslar sorulduğunda; Sorulan şahısların hiçbirini tanımadığını ve isimlerini ilk defa duyduğunu ancak duymuş olabilirse de hatırlamadığım,

Emin GÜRSES'in adını bildiğim,Doğu PERİNÇEK'in ilk kez 1968 yıllarında öğrenci hareketlerinde ismini duyduğunu, daha

sonraki dönemde de bu şahsın basın ve.siyasal yaşamda yer aldığı için ismini duyduğunu, siyasi parti lideri olduğu için ziyaretine ajaÜŞ^a geldiğini, bunun haricinde herhangi bir ilişkilerinin olmadığını, kendisiyle hççh^gf^i¥> tüzel kişilik içinde yer almadıklarını, ancak Doğu PERİNÇEK'in girişimini

yaptığı Talat Paşa Komitesine davet edilmesine rağmen kabul etmediğini,

Ferid İLSEVER'i 1990Tı yıllardan soma Aydınlık Dergisi ve İşçi Partisindeki faaliyetlerinden tanıdığını, ara sıra görüştüklerini,

Kemal ALEMDAROĞLU'nu İstanbul Üniversitesi Rektörü olduğu dönemden beri tanıdığını, rektör olarak gazeteye geldiğini, gazete temsilcileri olarak İstanbul Üniversitesine gittiklerinde görüştüklerini, rektörlüğü döneminden soma da mesafeli de olsa dostluklarının devam ettiğini,

Veli KÜÇÜK'ü basından bilmekte olduğunu, JİTEM başkanı olarak hatırladığını, kendisiyle hiç görüşmüşlüklerinin olmadığını, herhangi bir ilişki ve husumetlerinin olmadığını,

Muzaffer TEKİN, Mehmet Fikri KARADAĞ ve Taner ÜNAL'ı tanımadığını,Kuvayı Milliye Derneği, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği veya Ulusal Birlik

hareketiyle herhangi bir irtibatının olmadığını,Yakalanan şahıslardan el konulan "ERGENEKON", "Lobi", "Arenadaki

Sanat", "Usiad", "Jitemci ve Mit'ci gazeteciler", "Televizyon Analiz", "Dergi", "Ulusal medya 2001", "Mit Medya ve Ajan Gazeteciler" başlıklı belgelerden bilgisinin olmadığım,

"ERGENEKON" isimli belge ve belge içeriğinde bahsedilen oluşum hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını,

"LOBİ" isimli belge ve belge içerinde bahsedilen oluşum hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını,

Cumhuriyet Gazetesinin asli sahibinin Cumhuriyet Vakfı olup Cumhuriyet Vakfının iştiraki olan birden çok şirket olduğunu, Gazeteye finansman temin etmek amacıyla Vakfın bünyesinde Yeni gün Holding A.Ş. isimli şirketin bu şirketlerden birisi olduğunu, bu şirketin hissedarlarının; Turgay CİNER'den, Mehmet Emin KARAMEHMET'e, Aydın DOĞAN'dan İnan KIRAÇ'a kadar yaklaşık 185 kişi olduğunu, Ancak bu şirketin söz ve yetki sahibinin imtiyazlı ortağı olan Cumhuriyet Vakfı olduğunu, Cumhuriyet Gazetesinin Genel Yayın Müdürünün İbrahim YILDIZ olduğunu,

Cumhuriyet Gazetesinde çalışmış olduğu süre içersinde gazetenin satılması veya herhangi bir medya kuruluşuyla birleştirilmesi konusunda yıllardan beri pek çok dedikodu üretildiğini ancak resmi bir teklif gelmediğini, böyle bir teklif gelse de bir vakıf gazetesi oldukları için gazetenin satılmasının olanaksız olduğunu,

Tuncay GÜNEY isimli şahsı tanımadığını,"LOBİ" faaliyetleri çerçevesinde çeşitli birimlerin oluşturulması gerektiğinden

bahsedildiği, bu birimlerden "İLETİŞİM VE PROPAGANDA" biriminin amaçlara uygun olarak medya kuruluşlarını bilgilendirmek, yönlendirmek ve bu yolla kontrol altında tutmak görevinin olduğu, ayrıca faaliyetlerde amaçlara uygun kamuoyu oluşturulması ve kamuoyunun desteğinin sağlanması çalışmalarını yürüteceği belirtildiği ve Cumhuriyet gazetesinde görevli olduğu süre içerisinde bu yönde herhangi bir kişi veya kurumdan teklif gelip gelmediği sorulduğunda;Böyle bir teklifin gelmediğini ve kimsenin de böyle bir şeye cesaret edemeyeceğini, Yakalanan şahıslardan el konulan "Ulusal Medya 2001" başlıklı dokümanda "Cumhuriyet Gazetesi, oluşturulması zorunlu "Ulusal Medya"nın yazılı yayın kanadını oluşturmaya

Page 121:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

uygun bir isimdir. Görsel yayın kanadını ise; Perinçek grubunun henüz emekleme dönemindeki "Ulusal Tv" oluşturabilir. Ancak bu televizyonun bünyesinde de ameliyat zorunluluğu vardır. Eğer gerekli ameliyat yapılmaz ise; ne Cumhuriyet ve ne de Ulusal Tv, Türk halkının Kemalist ideoloji çerçevesinde birleştirilmesini gerçekleştiremez. Çünkü, halkın gözünde her iki yayın grubu da "objektif" ve ^bağımsız" yayın organı olarak değerlendirilmemektedir " şeklindeki ifadelerle ilgili sorulduğunda;

Bu belgeyi hazırlayan şahısların senaryo ürettiklerini, Cumhuriyet Gazetesinin zaten ulusal ve Atatürk'ün kurduğu bir gazete olduğunu ve böyle bir gereksinim olmadığım,

Yine aynı belge içerisinde "ilhan Selçuk, donanımlı geniş bir kültürel birikimine sahip, son derece mütevazı görünümlü bir portre olmakla birlikte, bencilliğe sarmalanmış büyük bir ihtiras olarak karşımıza çıkar. Cumhuriyet Gazetesinin bugünlere ulaşmasında büyük ve değerli katkıları olduğu gibi, bugün içinde bulunduğu koşullarında sorumlusu olarak öne çıkan bir isimdir. ...Selçuk'un ellerinde can çekişme noktasında, bitkisel yaşama giren Cumhuriyet Gazetesine Selçuk'un, can verebileceği görüşünün öne sürülmesi akıl dışıdır. " Şeklindeki ibareler ile ilgili olarak sorulduğunda;

Bu belgeyi yazan şahısların kimler olduğunu bilmediğini, kendi kendilerine senaryo üretmiş olduklarını, fazla bir şey söyleme ihtiyacı da hissetmediğini,

Cumhuriyet Gazetesinin yayın politikasının Cumhuriyet Vakfı'nm senedinde yazılı olduğunu, Cumhuriyet Gazetesini Atatürk'ün kurduğunu ve Cumhuriyet Gazetesinin Yunus NADİ'den beri Laik Atatürk Cumhuriyetini savunmak ve yüceltmek, demokratik düzeni savunmak için gerekli yayını yaptığını, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetinin Bağımsızlığını korumak için de kendisini görevli saydığını,

Yine aynı dokümanın devamında "İLHAN SELÇUK'SUZ CUMHURİYET OLMAZ (MI?)-CUMHURİYET İLHAN SELÇUK'SUZ VAR OLAMAZ (MI?)" başlığı altında; "Cumhuriyet gazetesi, 1940 'lı yıllardan gelen bir geçmişe sahiptir. Savaş dönemi politikası üzerinde varlık bulan bir gazetedir. Bu özelliğinden ötürü de Türkiye'nin iç kargaşaya sürüklendiği dönemlerde öne çıkan bir gazete olmasıyla dikkat çeker. Cumhuriyet gazetesinin geniş halk kitlelerini kucakladığı her dönem, Türkiye'nin kaos ortamına sürüklendiği dönemleri içerir. Cumhuriyet gazetesi kadroları, uzlaşmacı ve ılımlı olmak yerine daima çıplak bir yalınlık içinde çarpıcı haberlerden yola çıkarak sert muhalefet üslubu sergilemişlerdir. " şeklindeki beyanlar sorulduğunda;

Bunun bir suçlama olduğunu ve buna yanıt vermeyi yersiz bulduğunu,Gürbüz ÇAPAN'ı uzun yıllar önce belediye başkanı olarak tanıdığını, Belediye Başkanlığı

döneminde bir dostluk ilişkilerinin olduğunu ve hatta bahsettiği Yenigün Holding A.Ş'nin hissedarlarından olduğunu, Şevket SABANCI'mn işadamı olarak dostu olduğunu, Mete AKYOL'u gazeteci olarak uzun yıllardır tanıdığını ve dostluk ilişkilerinin olduğunu,

Uzun yıllardır gazetecilik yaptığmı,aynca bugün bulunduğu konum ve işleviyle pek çok kişiyi tanıdığını, pek çok kişiyle tanışmış görüşmüş olabileceğim, dostluk yelpazesinin çok geniş olduğunu,

2001 yılında yakalanan Tuncay GÜNEY ifadesinde: "Veli KÜÇÜK "ün Cumhuriyet Gazetesini ERGENEKON bünyesinde kullanabilmek amacıyla satın almayı çalıştığını, bu çerçevede Ulusal Sanayiciler iş Adamları Derneği (USIAD) ile çırağın sarayında kapalı kapılar ardında bir toplantı yaptığını, bu toplantıda Veli paşanın LOBİ yapılanmasını anlattığını ve bir gazete ile bir televizyona ihtiyaç olduğunu söylediğini, bu noktada da Cumhuriyet gazetesini almayı düşündüklerini söylediğini, daha sonraki günlerde konuyla ilgili ENKA tesislerinde Veli KÜÇÜK, Gürbüz ÇAPAN, Ferid İLSEVER, Kemal ÖZDEN ve Ümit ULGEN ile bir toplantı yapıldığını" beyan ettiği

Konuyla ilgili Veli KÜÇÜK ifadesinde; ENKA tesislerinde yapılan toplantıyı doğruladığı ve kendisinin de bu toplantıya katıldığını söylediği hatırlatılıp sorulduğunda;

Cumhuriyet Gazetesinin satılamayacağını beyan ettiğini, zaten toplantıya katıldığı beyan edilen şahısların da Cumhuriyet Gazetesini satmaya yetkili olmadığını, bunlardan sadece Gürbüz ÇAPAN'm Yenigün Holding'de bir miktar hissesi olduğunu, O'nun hissesini satmaya çalışmış olabileceğim, ancak bunun Cumhuriyet Gazetesinin satılması anlamına gelmeyeceğini, belirttiği gibi o

Page 122:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

holdingin sadece Cumhuriyet Gazetesine finansman desteği sağlamak amacıyla kurulduğunu, Cumhuriyet Gazetesinin yayın politikasında bir etkisinin

Page 123:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

olmadığını, Cumhuriyet Gazetesini yayınlayanın başka bir şirket olduğunu ve Gürbüz ÇAPAN'm bu şirketle de herhangi bir irtibatının olmadığını,

"Bugüne kadar düzenlenen operasyonlarda, örgütün yönetici kadrosundan elde edilen "ULUSAL MEDYA 2001" başlıklı doküman içersinde, bir bölümde, "İlhan SELÇUK kimdir" başlığının olduğu ve altında sizinle ilgili bilgilerin bulunduğu, devamında "GÜRBÜZ ÇAPAN- İLHAN SELÇUK-DOĞU PERİNÇEK VE CUMHURİYET GAZETESİ başlığı altında"..... PERİNÇEK, İlhan SELÇUK ve Gürbüz ÇAPAN'ı bir araya getirerek, /inansalsorunlarında üstesinden gelinebileceğini düşünmüştür. Ancak PERİNÇEK'in hesabı tutmamış, kendisinden çok daha deneyimli olan ilhan SELÇUK, Perinçek'i devre dışı bırakarak Gürbüz ÇAPAN ile anlaşmayı bırakmıştır. Bu anlaşmaya göre ÇAPAN hisselerin %40'ını satın almıştır. Daha sonra %60 hisseyi de satın alan ÇAPAN, Cumhuriyet Gazetesinin sahibi olmuştur" şeklinde yazdığı ve aynı belgenin içeriğinde, Cumhuriyet Gazetesinde gerçekleştirilecek kadro hareketinin ardından, yayın politikasının yeniden belirlenmesi gerektiğinin yazıldığı, ayrıca Gazeteci patronlar hakkında yazılar olduğu hatırlatılarak Yazıda iddia edildiği gibi Gürbüz ÇAPAN ile aranızda bir ilişki oldu mu? Yazı içersindeki iddialar doğrumudur? " Şeklinde sorulduğunda;

Gürbüz ÇAPAN'la ilişkisini belirttiğini ve Gürbüz ÇAPAN'm sadece Yenigün Holding'in 185 hissedarının arasında olduğunu ve bunun dışında bahsedilen belgedeki iddiaların tümünün uydurma olduğunu,

27.02.2008 günü saat 10.04'te Server..? isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Telefon görüşmesindeki şahsın Anayasa Hukukçusu Prof. Server TANILLI olduğunu, Starzburg'da yaşadığını, aynı zamanda Cumhuriyet'in köşe yazan olduğunu, Starzburg'tan her gelişte Cumhuriyet Gazetesine uğrayıp ve ülke sorunlan tartışıldığını, görüşmede iki dost olarak ülke sorunlan hakkında bilgi alışverişinde bulunduklanm ve başkaca bir amacının olmadığını,

03.03.2008 günü saat: 10.56 da Alev..? isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşme yaptığı kişinin Cumhuriyet Vakfı Başkan Yardımcısı Alev COŞKUN olduğunu, Cumhuriyet Vakfı olarak bir televizyon kurmak istediklerini, hatta ondan önce de çeşitli kanallarda Cumhuriyet adına Cumhuriyet markalı yayın yapmak istediklerini, bunun için değişik temaslarda bulunduklan bir dönemde yapılan görüşme olduğunu, bu temaslardan bir tanesinin Ulusal Kanal'm sahibi Doğu PERİNÇEK, diğeri ise Kanal B'nin sahibi Mehmet HABERAL ile olduğunu, Ankara temsilcileri M.B.'m Mehmet HABERAL ile arasının iyi olmadığı için aracı olabilecek birisini düşündüklerini ve Kemal ALEMDAROĞLU'nun hem Doğu PERİNÇEK, hem de Mehmet HABERAL ile iyi ilişkiler içinde olduğunu bildikleri için adlanna bu girişimde bulunmasını istediklerini, Kemal ALEMDAROĞLU'nun girişimlerinden bir sonuç çıkmadığım,

05.03.2008 günü saat: 16.50 da E.K ile yaptığı telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;Bu görüşmeden önce gazetede bulunan Hikmet ÇETİNKAYA isimli yazar

arkadaşlan hakkında görüştüklerini, bu konunun gazetenin iç işi olduğunu, daha sonragazetenin Ankara'nın Çankaya ilçesinde Ankara Temsilciliği için yeni kiraladıklan binanınrestorasyonu ve eski binadan taşınma masraflan için sponsorlar üzerine yaptıklan görüşmeolduğunu, Şuan bulunduklan binanın sahibinin Aydın DOĞAN olduğunu, Aydın DOĞANtaşmmalan karşılığında, taşınmadan kaynaklanan giderler konusunda yardımcı olacağını, yineyeni taşmacaklan binanın Çankaya Belediyesi smırlannda olduğundan Çankaya Belediyesinin

restorasyonda desteği olacağım, T

Görüşmeyi yaptığı kişinin gazetenin Ankara temsilcisi M.B. olduğunu ve kendisiyle hükümetin yeni çıkarmayı planladığı Sosyal Güvenlik Yasa tasarısıyla ilgili görüştüklerini, Mustafa'nın halk kıpırdanıyor ve eylem yapmaya başladı derken, bu yasaya tepki olarak sendikaların eylem

14.03.2008 günü saat:13.17 de M.B.' la yaptığı telefon görüşmesi okunupsorulduğunda; , ,<<~ T ^ ^

Page 124:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

yapmasından bahsetmekte olduğunu, görüşmede geçen Hüseyin isimli şahsın gazetede idare müdürü olan Hüseyin GÜRER olabileceğini, çünkü Ankara'daki büroyla O'nun ilgilendiğini, bu konuda yaptıkları bir görüşme olabileceğini,

17.03.2008 günü saat: 10.38'de Ezgi..? ile yaptığı telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;Görüşmedeki Ezgi isimli şahsın gazetedeki sekreteri Ezgi TOK' olduğunu ve gün boyu

yapacağı görüşmelerini hatırlattığını,Adnan AKFIRAT'tan el edilen (8) sekiz sayfalık bir belge içeriği incelendiğinde 8. sayfasında

"örgüt şeması" başlığı altında, bir listenin olduğu, bu listelerin "ASKER, MİT, POLİS, SİVİL, EMEKLİ SUBAY" başlıkları altında yazılan isimlerden oluştuğu...

SİVİL başlığı altında, ...........ilhan SELÇUK, ...yazdığı hatırlatılarak sorulduğunda;Adnan AKFIRAT'ı tanımadığını ve yazıda bahsi geçen Çevik BİR liderliğindeki bir darbe

girişimi hakkında bilgisinin olmadığını, belgedeki örgüt şemasında kendisini sivil kanadın bir sorumlusuymuş gibi gösterdiklerini ve bunun tamamen saçmalık olduğunu, Çevir BİRTe muvazzaf askerken görüşmediğini, ancak emekli olduktan soma kendisiyle tanışıklıklarının olduğunu, bazen görüştüklerini, ancak bahsettiği gibi bu darbe iddiası konusunda normal bir vatandaş gibi kamuoyundaki iddialar dışında bir şey bilmediğini, bu belgenin tamamen saçmalık olduğunu, belgede bahsi geçen Doğu PERİNÇEK'in kendisini Çevik BİR konusunda uyarmasının da başka bir saçmalık olduğunu, bu saçma iddialar hakkında daha fazla bir şeyler söylemek istemediğini,

04.02.2008 günü saat: 10.59 da Perihan.... İsimli bayanla yaptığı telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Perihan isimli şahsın bir aile dostu olduğunu ve Doktor Gürbüz BARLAS'ın baldızı ve Mehmet BARLAS'ın akrabası olduğunu, görüşme içersinde "çatışmanın yükselmesi, büyümesi lazım" derken; Ülkemizin ılımlı bir İslam Cumhuriyetine dönüştürülmesi için ABD tarafından organize edilen beynelminel bir proje olduğunu, bu projeye karşı halkın direniş göstermesini olumlu bulduğunu, burada çatışma derken kast ettiği iki fikir arasındaki çatışma olduğunu, buradaki çatışma sözcüğü ile hukuksal anlamda sivil toplum örgütleri ile örgütlenerek muhalefet etmeyi kast ettiğini, yoksa kast ettiğinin hukuk dışı bir çatışma olmadığını, hukuk dışı bir çatışmanın hiçbir zaman amaca hizmet edemeyeceğini, bugün Türkiye'de Atatürk Cumhuriyeti'nin yok olacağına yönelik ciddi bir korku ve kuşku olduğunu, bazen dostlarının kendisini arayarak bu korku ve kuşkularını dile getirdiklerini, bu görüşmenin de bu bağlamda yapılmış bir görüşme olduğunu,

07.02.2008 günü saat: 12.51 de I.Y. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı İbrahim YILDIZ'ın Gazetenin Genel Yayın Müdürü olduğunu, Rahmi KOÇ'un dostu olduğunu, sırası geldiğinde buluşup konuştuklarını, bu görüşmelerinin çok sık olmadığını, ama bu görüşmelerin önemli olduğunu, Türkiye'de o konumda bulunan bir insanın görüşlerini bir gazeteci için öğrenmenin kendi açısından önemli olduğunu, görüşmede de Rahmi KOÇ'un yanma gideceğinden bahsettiğini, kendisiyle dünyanın ve Türkiye'nin ahvali hakkında görüştüklerini, gazeteci olması nedeniyle Turgay CİNER, Mehmet Emin KARAMEHMET, Şevket SABANCI, Aydın DOĞAN gibi şahıslarla da ara sıra görüştüğünü,

Görüşme içersinde, "YALNIZ 2 TANE ŞEY VAR EĞER KAPATMA DAVASI AÇILIRSA" "BİR DE ÜSTÜNE EKONOMİK KRİZ GELİRSE TÜRKİYE BİRAZ KARIŞIRSA BELKİ Bİ UMUTLAR DOĞABİLİR" "ÇÜNKÜ NORMAL YOLLARDAN BUNLARI MÜMKÜN DEĞİL YANİ" demekteki kastının; belirttiği gibi

Page 125:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Atatürk Cumhuriyeti tehlike altında olduğunu ve iki tane kırmızı çizgimizin bulunduğunu, birisinin bölünmezlik, birisinin laiklik olduğunu, bunları çiğnetmemeyi Atatürkçülerin görev bildiğini, Görüşmedeki ekonomik kriz beklentisini de izah etmek istediğini, Türkiye'de her ne kadar ekonomi iyi idare ediliyor gibi görünse de esasında yüksek faiz borçlanma ve dışa bağımlılığını devam etmekte olduğunu, yine ülkenin limanlan, yollan, köprüleri, bankalan yani her şeyin satılmakta olduğunu, yani sata sata yediğimizi, halkımızın bu ekonominin iyiye gitti yönünde gittiği hayalinden uyanması için bir ekonomik bunalıma ihtiyacı olduğuna inandığını, Türkiye biraz daha kanşırsa derken; Türkiye'nin zaten hali hazırda çok kanşık bir durumda olduğunu, ama halkın yeterli tepkiyi verdiğini düşünmediğini, Türkiye biraz daha kanşırsa derken halkın hükümete yeterli tepkiyi vermesini kast ettiğini, yani burada da yine hukuk dışı bir kanşıklıktan bahsetmediğini, hukuk dışı kanşıklığm hiçbir zaman olumlu sonuç vermeyeceğini,

08.02.2008 günü sat:20.20 de Mehmet... isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmenin ilk kısımlarında ruhen problemleri olan halazadesi M.B. isimli şahısla Cumhuriyet'i geleceğe nasıl devir edeceği konusunu görüştüğünü, M.B.'nin yalnız bir insan olduğunu, onun bu yalnızlığını gidermek için Cumhuriyet'ten ve dünyadan haber verdiğini, umutsuzluğunu ve moral kırgınlığım gidermek için de gerçek dışı bazı şeyler söylemiş olabileceğini, amacın ona gelecek konusunda umut vermek olduğunu, zaten konuşmanın tümünden de anlaşılanın bu olduğunu, Cumhuriyet gazetesinin gelişmesi ve gerektiğinde diğer medya sektörlerine girebilmesi ve rekabet ortamına uyum sağlayabilmesi için Cumhuriyet Vakfı'nm açılmasını, künyesinin zenginleşmesini düşündüğünü, bu kapsamda ülkemizin Laik Atatürkçü iş adamlanndan destek aradıklannı, İlhan KIRAÇ'm Vakıf danışma kurulu başkanı olduğunu, aynca Koç grubundan Hakan GÖREN isimli şahsında Vakıf Yönetim Kurulu üyeliğine seçildiğini, vakıf yönetim kurulunu ismen de daha da zenginleştirmeye çalıştıklannı, bu görüşmelerin genel anlamda bununla ilgili olduğunu,

Görüşmede Mehmet'in "Hayır yani bu herifleri berheva etmek lazım, Türkiye olduktan sonra neye yarar yani ama artık iç savaştan başka bi şeyde temizlemiyicek bu işi öyle görünüyor yani. " dediği, kendisinin "İÇ SAVAŞ OLMAZDA YANİ BİR NOKTA DA EĞER ORTALIK KARIŞIRSA, HEM EKONOMİK HEM SİYASİ OLARAK BELKİ ASKER GELİRSE BİR ŞEY OLABİLİR. " dediği, Mehmet'in "ASKER GELEBİLİR Mİ? ARTIK İLHAN." dediği, İlhan'ın "E MECBUR OLACAK" dediği, Mehmet'in "HAYIR YANİ GELSE BECEREBİLİR Mİ BU ADAMLAR ÇOK ŞEY YAV." dediği yönündeki beyanlarıyla ilgili sorulduğunda;

Bu görüşmelerin hasta olan halazadesini dünyaya katmak için söylenmiş beyanlar olduğunu, kendi görüşlerinin belli olduğunu, her gün gazetesindeki köşesinde ifade ettiğini, Başyazılannda dile getirdiğini, Yayın Kurulundaki arkadaşlanna söylediğini, Yayın Kurulunda alman kararlarla gazete siyasetinin belirlendiğini, telefon konuşmalanndaki ileri geri söylemlerin o anki hissiyatı olduğunu, gerçek görüşlerinin yazılan olduğunu,

Görüşmede "ŞÖYLE OLACAK GALİBA ANAYASA MAHKEMESİ SON OLARAK KENDİSİNİ TASFİYE EDİLMEDEN BU AKP HAKKINDA PARTİNİN KAPATILMASI KARARINI VERİRSE O ZAMAN ORTALIK BÜSBÜTÜN BİRBİRİNE KARIŞIR. " Şeklindeki beyanı sorulduğunda;

Zaten Yargıtay Başsavcısının iddianameyi hazırlamasıyla ülkenin kanştığmı, Gazete manşetlerine de bu olayın yansıdığını, Anayasa Mahkemesi ne karar verirse versin ortalığın daha da kanşacağını, çünkü iktidann Anayasa Mahkemesini tanıma niyetinde olmadığını, bunun bir durum tespiti olduğunu,

08.02.2008 günü saat:12.49 ibrahim ... isimli .şahısla yaptığı telefon görüşmesiiçerisinde, "YARGI KAPATMA KARARINA DOĞRU GİDİYOR, HABERİNİ DEVERDİLER. " Şeklinde ki beyanı sorulduğunda; , # *„"'£,"_,

Page 126:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Gazetenin Ankara'da istihbarat kaynaklarının olduğunu, bu kaynakların tahminlerde de bulunduklarını, kendi aralarında bu bilgileri değerlendirdiklerini, zaten Yargıtay Başsavcısının da dava açmadan önce AKP'yi uyardığım, davanın açılacağını bilmek için bu bilgilerin yeterli olduğunu,

Görüşmenin devamında ATATÜRK DEVRİMLERİ ASLINDA TOPLUMDA YERLEŞMİŞ TE, BU PEZEVENKLER TÜRBAN ÜZERİNDEN YÜRÜYORLAR. YANİve SANIYORUM ÇOK ZOR, ÇOK ZOR. DÜN İŞTE ORADA, TOPLANTIDA KONUŞULAN VE YİNE SÖYLEDİĞİ, RAHMİ BEYİN SÖYLEDİĞİ, ACABA, YANİ, SINIR AŞILDI MI? GERİYE DÖNÜŞ, ARTIK OLANAKSIZ MI DİYE? " Şeklindeki beyanı sorulduğunda;

Görüşmede geçen toplantının tarihten birkaç ay önce Rahmi KOÇ'un Nakkaştepe'deki holding binasında verdiği ve dostlarını çağırdığı sohbet toplantısı olduğunu, toplantıya Sabancı Üniversitesi Rektörü Tosun TERZİOĞLU, Koç Üniversitesi rektörü, Ömer KOÇ ve ismini şu an hatırlayamadığı bir ilahiyat profesörü ve birkaç kişinin daha katıldığını, bu görüşme esnasında Rahmi KOÇ'un "bu halka İslam dinini nasıl doğru anlatabiliriz1'' diye bir konu ortaya attığını, bu konu bağlamında arkadaşlarının fikirlerini söylediklerini, Rahmi KOÇ'un "sınır aşıldı mı" demesinin kendisine özgü deyim olmadığını, Türkiye'de birçok çevre ve kişinin bu sınırın aşıldığını ve Atatürk Cumhuriyetinde işin bittiğini, geriye dönülemeyeceğini düşünmekte olduğunu,

10.02.2008 günü saat:16.14 de İbrahim..............İsimli şahısla yaptığı telefon görüşmesiokunup, kendisinin "Vallaha Anayasa Mahkemesi eğer radikal bir karar alırda siyasal iktidar partisini kapatırsa ." "Türban bir yana Türkiye başka bir sürece girer. KAPATMASI DA GEREKİR BANA SORARSAN." "YANİ BAŞKA BİR ÇIKIŞ YOLU GÖRMÜYORUM. Ne olacak o zaman hemen başka bir parti kuracaklar iktidardakiler ama gayr-i meşru duruma düşmüş olacaklar." dediği hatırlatılarak sorulduğunda;

Bu görüşmelerin gazetenin yönetimi için genel yayın müdürüyle yaptığı görüşmeler olduğunu, o dönemde Yargıtay Başsavcısının AKP'yi kapatma davasını açacağını ve Anayasa Mahkemesinin de AKP'yi kapatabileceğini tahmin ettiğini fakat bu fikir gelişen olaylara göre değişebileceğini, sorulan telefon konuşmasında bunun dışındaki görüşmelerin tamamen işiyle alakalı İ.Y.beyle yaptığı görüşmeler olduğunu,

10.02.2008 günü saat: 10.41 de XBayan ve sonrasında Gürbüz.... ile yaptığı telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı kişinin doktor Gürbüz BARLAS olduğunu, telefon görüşmesinin başlangıcında ismi tespit edilemeyen x bayanın ise Gürbüz BARLAS'm eşi Ferhan BARLAS' olduğunu, bu şahsın bahsettiği toplantının ayrıntılarını sormadığını, bu toplantının nerede yapıldığını bilmediğini, Gürbüz Bey'in yapılmış bir sempozyuma katılmış olabileceğini, Bir gazeteci yazar olarak ülkenin gün geçtikçe daha istikrarsız bir ortama doğru gittiğini düşündüğünü ve bir yazar olarak istikrarsızlığın karışıklık getireceğini söylediğini, bu fikrinde yalnız olmadığını, çok geniş bir halk kitlesinin de böyle düşündüğünü, kuşku ve korkunun büyüdüğünü, ne olacak? sorusunun hep gündemde olduğunu, böyle bir istikrarsızlık ortamında hakem olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin devreye girip istikrarsız ortamı yatıştırabilmesini değerlendirmesinin normal olduğunu, kaldı ki bu konuda ülkenin istikrarsızlaşmaması için iktidarı uyaran çok sık yazılar yazdığını,

14.02.2008 günü saat: 12.59 da ibrahim.... isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Cumhuriyet Televizyonu kurmak istediklerini, bu kanal için de Tuncay ÖZKAN'm sahibi bulunduğu Euro türk isimli kanalın frekansı üzerinden yapmayı düşündüklerini, fakat olmadığını, televizyon konusundaki teşebbüslerinden vazgeçmiş olmadıklarını, bu çabalarının durmadığını, adı geçen televizyonlarda program saati almayı • düşündüklerini, Kemal ALEMDAROĞLU'nun Kanal B televizyonunun sahibi Mehmet HABERAL'a yakın olduğu için yardım etmeyi vaat ettiğini ve eğer bu televizyonlarda program*saati alabilselerdi bunun

bir bağımsız televizyon kadar etkili olacağını ve Cumhuriyet Televizyonu gibi olacağını, Büyükelçilerle Ankara Temsilcilerinin sık sık buluşup konuşmalarının doğal olduğunu, M.B.'ın da gazetenin Ankara Temsilcisi olduğunu, bu kapsamda toplantıya katıldığım ve görüşmenin içeriği konusunda pek bir bilgisinin olmadığını, Elçin POYRAZLAR'm Washington temsilcileri

Page 127:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

olduğunu, Dick CHENEY'e yakın çevrelerle haber temin etmek amacıyla temaslarda bulunmakta olduğunu, yalnız Dick CHENEY değil Washington'da gereken şekilde gazeteciliğini yapmakta olduğunu, Elçin POYRAZLAR'm Dick CHENEY ile bizzat hiç görüşmediğini ancak yakın kaynaklarla görüşmüş olabileceğini, Erdoğan'a rakip bir aday konusunda Dick CHENEY ile görüşmesinin mümkün olmadığını, Dick CHENEY'in Türkiye için önemli bir kişi olduğunu ve Ankara'ya gelip gittiğini ve bu günkü iktidara rakip bir iktidar için Cumhuriyet'in Washington temsilcisiyle temasının düşünülemeyeceğini,

14.02.2008 günü saat:11.40 sıralarında Bülent....isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı şahsın Bülent TANLA olduğunu, Türkiye'de dinci sermaye dinci medya laik sermaye ve laik medyayı ele geçirmeye çalıştığını, bu Türkiye'yi ılımlı islam devleti haline sokmanın bir yöntemi olduğunu, bu kapsamda Aydın DOĞAN'ın da "ipinin çekildiğini" düşündüğünü, Bülent Bey'e konu ile ilgili fikirlerini ifade ettiğini,

Görüşmede "Bazı şeyler var konuşacak çünkü dün gece bu Rektörler beni bir yere götürdüler falan filan Borsa Lokantasına" ve "ORADA BİR BASKI KURDULAR ÜSTÜMDE" derken; Bahsi geçen yemekte Kemal ALEMDAROĞLU, Tonguç GÖRKER ve eski rektör Bülent BERKARDA'mn da olduğunu, kendisinden Türkiye'de pek çok kesimin sol muhalefeti kendisinin birleştirebileceği yönünde bir beklenti içersinde olduklarını, O akşam yemeğinde de ismini saydığı arkadaşlarının bu konuda telkinlerde bulunduklarını, bunun muhalefetin kapsamında, Halk Partisi ve Demokratik Sol Partinin de olduğunu, bunların uzlaşmasını ancak kendisinin yapabileceğini düşündükleri için baskı yaptıklarını,

15.02.2008 günü saat:12.26 sıralarında ibrahim...................ile yaptığı telefon görüşmesi

okunup sorulduğunda;M.B.'ın Ankara temsilcisi olduğu için Ankara'da olan biten her şeyden haberdar olmak

istediğini, bu kapsamda Amerika büyükelçisi ile görüşmesinin normal olduğunu, Cumhuriyet Gazetesi olarak Amerika politikaları hakkında sert muhalefet yaptıkları için bir dönem Amerikan Büyükelçiliği ile aralannm pek sıcak olmadığını, bu temasın bir dönüşümün habercisi olduğunu,

15.02.20078 günü saat: 11.50 sıralarında Alev...? isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı şahsın Cumhuriyet Vakfı Başkan yardımcısı Alev COŞKUN olduğunu, Rauf DENKTAŞ'm başkanlığında olan Talat Paşa Komitesi'nin bir toplantı tertip ettiğini ve bu toplantıya Cumhuriyet Gazetesi olarak davet edildiklerini, gidemeyeceğini söylediğini, ancak başkan yardımcısı Alev COŞKUN'a gitmesini tavsiye ettiğini,

16.02.2008 günü saat: 10.44 de Mehmet..............isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesiokunup sorulduğunda;

İfadesinde belirttiği gibi M.B.'nin yalnız ve ruhen sıkıntıda olan halazadesi olduğunu, Kendisi ile böyle uzun görüşmeler yaparak kendisini rahatlatmayı, yalnızlığını ve ümitsizliğini yok etmeyi amaçlamakta olduğunu, Konuşmaların bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiği,

22.02.2008 günü M.Ç. ile yaptığı telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;Görüşmeyi yaptığı Murtaza ÇELİKER'in bir işadamı olduğunu ve Bülent ECEVİT'in

yakın dostu olduğunu, kendisini yemeğe davet eden Aysel Hanım'm da Hukuk Fakültesi dekanı ve Murtaza beyin eşi olduğufuif yemeğe katılacak olan Osman BERKMEN'in Mehmet KARAMEHMET'in çok güvendiği, bir işadamı ve dostu olduğunu,

Mehmet Emin KARAMEHMET'in holdingteki ortağı olduğunu ve aynı zamanda Medya Grubu Başkanı olduğunu, Sanayi Odası Başkanını da toplantıda ilk kez gördüğü Tanıl KÜÇÜK olduğunu, ismini saydığı şahısların memleketin durumundan kaygı duyduklarını ve bu konu üzerinde akşam yemeğinde sohbet ettiklerini,

19.02.2008 günü saat: 12.36 da M.B. ile yaptığı telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Page 128:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Görüşmeyi Ankara Temsilcileri M.B. ile yaptığım, İfadesinde daha önce belirttiği bir Cumhuriyet Televizyonu kurulması ve 4 ayrı televizyonda program yapılması konularmı görüştüklerini, ayrıca günlük siyasi gelişmeler üzerine yorumlar yaptıklarını.

Görüşmede M.B. 'ın "ÇANKAYA BELEDİYESİ ARTIK ONLAR İLE İLİŞKİMİZ BİZİM böyle HANİ İKİ RESMİ KURUM GİBİ artık DEĞİL YANİ FALAN yani o tür şeyler var ilhan Abi ama benim çok büyük bir şikayetim yok doğrusunu isterseniz yani bu tür gıcık diyebileceğim gereksiz şeyler abi yani mesala DİYELİM Kİ BELEDİYEDEN BÖYLE BİR GELİR GELİYOR BÖYLE BİR KALEM YOK ZATEN GAZETE DE YANİ BÖYLE BİR GELİR KALEMİ YOK SIFIRDAN GELİYOR GAZETEYE AMA BU NASIL GELECEK BUNUN MUHASEBESİNİ ŞÖYLE YAPALIM SİZ ELDEN PARA ALMAYIN BİZİM HESABIMIZA GEÇSİN ŞİMDİ BEN BAŞKAN A BAŞKAN BİZE BUNU YAPIYORSUN AMA BUNU RESMİ KAYDA GEÇİR BİLMEM NE şimdi. " derken ne kastettiği sorulduğunda;

Çankaya Belediyesi ve İzmir Belediyesinin gazetenin Ankara ve Ege eklerinin sponsorları olduğunu, Çankaya Belediyesinin reklam vermekte olduğunu, Bu reklamın maliyeti olarak çok büyük bir para gelmemekte olduğunu, İstanbul bürolarının ve Ankara-İzmir bürolarının arasında sürekli sıkıntı olduğunu, Merkez muhasebenin, Ankara ve İzmir'i harcamalar konusunda serbest bırakmak isteyeceğini, Ankara ve İzmir'de bulunan tüm personele ödemelerin banka kanalı ile yapıldığını, burada M.B.'m Ankara'daki muhabir çocuklara günlük avans işlemlerinde kullanılmak için Merkezin onayına gerek olmadan kimi sponsorluk gelirlerini tahsil etmek istemekte olduğunu, Merkez muhasebesinden yana olan şikayetlerini kendisine ilettiğim, bu kapsamda yapılan görüşme olduğunu,

20.02.2008 günü saat:12.12 de I.Y. ile yaptığı telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;Bu görüşmeyi İ.Y.ile yaptığını, genel yayın müdürü olduğu için her gün iş gereği

görüşme yaptıklarını. Elçin POYRAZLAR isimli Washington temsilcilerinin Dick Cheney'in 3 danışmanı ile habercilik bağlanımda görüştüğünü ve bu görüşme ile ilgili İ.Y.'ın kendisine bilgi verdiğini, Dick Cheney'in danışmanlarının Elçin POYRAZLAR'a neden Ak Parti'ye karşı kim çıkabilir? diye sorduklarını bilmediğini, fakat Amerika'nın Türkiye'de tüm gelişmeleri takip eden ve Türkiye'nin yazgısına egemen olmak isteyen, bölgeyi de bu kapsamda elinin altında bulundurmak isteyen büyük bir devlet olduğunu ve bu sondajları tüm çevreler ve gazeteler ile yapmakta olduklarını,

23 Ocak 2008 tarihli köşe yazsınzda "İktidar Partisi Zanlı" başlıklı bir yazı yazdığı, yazının içeriğinde "Savcı kırmızı çizgiyi çiğneyip bölücülük ya da dincilik yapan siyasi partiye dava açmasın görür gününü." Şeklinde bir yazı yazdığı,.

05.02.2008 günü yaptığı telefon görüşmelerinde de Ak Partiye kapatma davası açılmasının ülkede ekonomik kriz çıkmasının ve biraz da karışıklık çıkmasının umut olacağını söylediği, bu görüşmelerden yaklaşık bir hafta sonra yani 13.02.2008 günü Doğu PERINÇEK ile Merdan ARSLAN arasında yapılan telefon konuşmasında Merdan ARSLAN'ların Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri olarak 5-6 kişilik bir heyet şeklinde yüksek yargıdan bir kısım şahıslarla görüştüklerini, son derece kararlı olduklarını, kendilerinden toplum desteği oluşturmalarını istediklerini söyledikleri, bütün bu veriler birlikte değerlendirildiğinde söz konusu dava açılmadan uzun bir süre önce kendisinin bUgisf olduğu hatta yazmış olduğu yazıda tehdit eder şekilde "Cumhuriyet başsavcısı-'gerekli davayı açmazsa GÖRÜR GÜNÜNÜ" dediği hatırlatılarak, söz konusu yargı makamlaı/fîlt^öri^şülmesi konusunda bir

yönlendirmesi olup olmadığı ve bu konular ile ilgili Doğu PERINÇEKya da başka şahıslarla bir görüşme yapıp yapmadığı sorulduğunda;

Merdan ARSLAN ile Doğu PERİNÇEK'in kendi aralannda yapmış olduğu telefon görüşmesinde bahsedilen 5-6 kişilik Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcisi arasında olmadığını, bu şahısların bu Adli Makamları ziyaret etmesinden de bilgi ve ilgisinin olmadığını,

Yargıtay Başsavcısı hakkında "görür gününü" derken, görevini yapmayan bir savcının yasalarca belirtilen sınırlarda gereken yaptırımı alacağını kast etmekte olduğunu, Fıkra dilinde yazıyı okutmak için bazı deyimler deyişler kullandıklarını, "Görür gününü" deyiminin de bu kapsamda

Page 129:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

kullanıldığını, Gözaltına alınmadan önceki son yazısının bu sorunun cevabı olduğunu, ekonomik ve kriz ve kargaşa ortamını umut etme ile ilgili sorulan da ifadesinde daha önce cevapladığını,

Yürütülmekte olan soruşturma kapsamında, örgüt üyesi Güler KÖMÜRCÜ'nün telefonları dinlenmiş olup, Güler KÖMÜRCÜ'nün 27.12.2007 tarihinde Hikmet isimli bir şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; İbrahim BENLİ'ye yemek davetine gittiğini, bu yemekte Doğu PERİNÇEK, Kemal ALEMDAROĞLU, Yaşar HACISALİHOĞLU, Ercan Hoca ve isimlerini saymadığı çok sayıda kişinin bulunduğunu anlattığı okunarak bu toplantıya katılıp katılmadığı, böyle bir toplantıdan haberinin olup olmadığı sorulduğunda;

Güler KÖMÜRCÜ'yü gıyaben tanıdığını, yazılarını okuduğunu, İbrahim BENLİ'yi tanımadığını ve bu yemek toplantısından herhangi bir bilgi ve ilgisinin olmadığım,

"05-10-11 Mayıs 2006 tarihlerinde, Cumhuriyet Gazetesinin Şişli'deki Merkez binasına atılan el bombaları ile ilgili bir bilgisi ve değerlendirmesi olup olmadığı sorulduğunda;Bu olayla ilgili bilgilerinin Danıştay dava dosyasında mevcut olan bilgiler olduğunu, Beşiktaş'taki ikametinde yapılan aramada, el yazısıyla yazılmış notlar bulunan ve bu notun içeriğinde alt alta. "M.PAMUKOĞLU, Erol MÜTERCİMLER, Erdal Avukat, Mustafa HAS yazdığı, devamında "M.PAMUKOĞLU bir ekip kurdum. Sana yardımcı olacak. Büyük kulüpte PAMUKOĞLU, M.HAS ve .... Var. Erol MÜTERCİMLER sonradan Gölcük te buluşacağım. Er dalla birlikte .... Erol MÜTERCİMLER de geliyor. Oral ÇELİK te birlikte, İzmit Gölcük te toplandınız. M.PAMUKOĞLU o toplantıda yok. Erol MÜTERCİMLER, Erdal'a kalk gidelim, Erol MÜTERCİMLER le arada beşyüzbin dolar verirsen bu işi yaparız "yazan doküman sorulduğunda;

Not kağıdındaki yazıların kendisine ait olduğunu, not kağıdında yazan M.PAMUKOĞLU'nun yeminli mali müşavirleri Mustafa PAMUKOĞLU olduğunu, Erol MÜTERCİMLER'in yazar olduğunu ve eskiden beri tanıdığını ancak samimi olmadığını, Oral ÇELİK'i medyadan Abdi İpekçi'nin faillerinden olarak bildiğini, bu şahısla bir ilişkilerinin olamayacağını, notlarda geçen Büyük Klübün Cadde Bostan'da bulunan siyasetçilerin, gazetecilerin gittiği bir lokal olduğunu, "bir ekip kurdum sana yardımcı olacak" derken ne kastettiğini hatırlamadığını, almış olduğu eski notlar olduğunu, şu an hatırlayamadığını, Gölcük'teki buluşma konusu ile bilgisinin olmadığını, şu an hatırlamadığını, notlarda geçen 500 bin dolar konusunu hatırlamadığını, eski tarihli almış olduğu notlar olduğunu," beyan etmiştir.

b)-Savcılık ifadesinde özetle;"Emniyette ifade verdiğini, ERGENEKON örgütünden medyada çıkan isimlerden hiçbirini

tanımadığım ancak Doğu PERİNÇEK ve Kemal ALEMDAROĞLU'nu tanıdığını,Doğu PERİNÇEK'i 1968 yılında öğrenci eylemlerinden tanıdığını aynca parti genel başkanı

olması sebebiyle de zaman zaman diğer part^. başkanları gibi gazeteyi ziyarete geldiğini, oradan tanışıp

konuşmuşluklannın olduğunu, '>'* i

Cumhuriyet Gazetesinin vakfın malı olup sahibinin (mütevelli heyetinin) gazete çalışanları olduğunu ancak gazeteye ait YENİGÜN HOLDİNG A.Ş. isimli bir şirkette bağlı olarak çalışmakta olduğunu ancak bu şirketin birçok hissedarının bulunduğunu, bu şirkette Cumhuriyet Vakfının imtiyazlı ortak olduğunu, şirketin ana sözleşmesinde bunun yazılı olduğunu, kendisinin dışımda veya gazetenin bu şirketle olan ilişkilerini zaman zaman bazı şahısların eline hisselerinin geçmesi için farklı konuşmalar yapılmış olabileceğini, halende birçok gazetenin aynı meyanda hisselerinin alınıp satılması ile ilgili farklı görüşmelerin her zaman yapıldığını,

Doğu PERİNÇEK ile aralarında herhangi bir emir ve talimat verme şeklinde bir konumun olmadığını, böyle bir şeyin olamayacağını, yanma kim gelirse gelsin bunları kovma ve dışlama gibi bir konumda olmayacağını,

Kemal ALEMDAROĞLU'nu Rektörlüğünden tanıdığını, İstanbul Üniversitesinde olduğu dönemden tanıştıklarını,

Cumhuriyet Gazetesi ile alakalı olarak kendisine, /okunan Ulusal Medya-2001başlıklı belge ile alakalı olarak sorulduğunda;■' > $ Jj, ■> ' %

Page 130:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Daha önce ifadesine başvurulan şüpheli VELİ KÜÇÜK'ün beyanında geçen Cumhuriyet Gazetesinin USIAD Başkanı KEMAL ÖZDEN tarafından satın alınması ile ilgili TUNCAY GUNEY'in ifadesinde geçen beyanlarıyla ilgili olarak sorulduğunda;

Kemal ÖZDEN'i hatırlamadığım Veli KÜÇÜK'ü JİTEM'in Başkanı olarak gazeteden duyduğunu, kendisi ile görüşmüşlüğünün olmadığını, Tuncay GÜNEY'i tanımadığım, belirttiği gibi Cumhuriyet Gazetesinin vakfa ait olduğunu ve özel şahıslara satılmasının mümkün olmadığını, kendileri haricinde böyle bir toplantı yapılmış ise de haberinin olmadığını,

Gürbüz ÇAPAN'm hissesinin hiçbir zaman belirtildiği gibi %40-%60 olmadığını, şuanda %10 hissesi olan Yenigün Holding A.Ş'de birçok şahsın hissesinin bulunduğunu, bunlann içinde Aydın DOĞAN, Turgay CİNER, Mehmet Emin KARAM EH MET gibi birçok şahsın olduğunu, Gürbüz ÇAPAN'm vakfın yönetim kurulunda olmadığını,

"Ulusal Medya 2001" başlıklı belge içerisinde geçen "Uğur MUMCU örneğinde olduğu gibi kendisini Kuvva-i Milliyeci olarak görüp tanımlamaktadır " şeklindeki ibare ile alakalı olarak sorulduğunda;

Kuvva-i Milliye Türkiye'yi işgal eden yabancı ve emperyalist güçlere somut adlarıyla İngilizlere, Fransızlara, Yunanlılara ve ortaklarına karşı memleketi Atatürk'ün deyişiyle halas eylemek için direniş anlamına geldiğini, bu örgütlerin halkın bağrından çıkmış ve halkın bu eğilimini Mustafa Kemal ATATÜRK'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktıktan sonra örgütlediğini, Kuvva-i Milliyenin milli kurtuluşçuluk ve Atatürkçülük olduğunu, bunlann hepsini bir arada düşünmek ve bu sentezi savunmak gerektiğini, Türkiye'nin yabancı bir devletin mandası olması ya da işgali altına düşmesinin düşünülemeyecek bir felaket olacağını ve Kuvva-i Milliyeyi milliyetçilikle, Atatürkçülükle, çağdaşlıkla, laiklikle bir arada düşünmek gerektiğini, neden laiklikle bir arada düşünmek gerekir hususunda; çünkü Türkiye işgal altında iken ümmetçiler, halifeciler, dinciler Türkiye'nin işgalini desteklediklerini, eğer ümmetçilikten, dincilikten, kurtulup ta milliyetçilik fikrine bir toplum erişemezse ne laikliği gerçekleştireceğini ne de demokrasiyi gerçekleştireceğini, bu nedenle Kuvva-i Milliyeci olduğunu fakat Kuvva-i Milliyenin bütün boyutlan ile idrak edilmesi gerektiğini düşündüğünü,

Anayasal düzeni benimsediğini, Anayasanın temel ilkelerine sadık kalındığı takdirde de hiçbir yöneticinin ihanet içinde olacağını zannetmediğini,

Cumhuriyet Gazetesinin kuruluşunun belgede iddia edildiği şekilde Alman Naziİstihbarat servisi tarafından kurulmadığını, bizzat Atatürk'ün talimatı ile 1924 yılındaCumhuriyetin ilan edildiğini duyuran Yunus NADİ tarafından İstanbul'da kurulduğunu, odönemde Almanlann zaten 1. Dünya Savaşında yenilmiş, Türkiye'de böyle bir şey yapacakdurumda olmadıklanm, //r?* -> /'

Belgede belirtildiği gibi Ulusal Kanal ile Cumhuriyet gazetesinin birlikteliği ve ortaklığı herhangi bir şekilde gündeme gelmediğini, pazarlık konusu dahi yapılmadığını, Kanal 6 televizyonu ile de böyle bir irtibat ve teklif olmadığını,

Bugün Türkiye'de Büyük Orta Doğu projesinden ve Amerika'da yayınlanan bir haritadan bahsettiğini, bugün Türkiye büyük bir tehdit altında olduğunu, bu realiteyi elle tutulacak kadar hissetmek gerektiğini, ikinci olay gene Türkiye'de bugün askerle sivil iktidar ve laikle anti-laik arasında bir bölünme olduğunu, yani bunlar realite olduğunu, tehdit altında olduğunu, Türkiye'de aynı zamanda bir Amerika'nın desteklediği ılımlı İslam devleti olma tehditi olduğunu, bunun da bir tehdit olduğunu, bu kadar rahat olamadığını, Kuvva-i Milliyeci olduğunu ve zaman zaman telefonda öfkelenip şunu bunu söylese de asıl fikriyatının yazılarında olduğunu, yoksa bütün yazılarında herhangi bir askeri harekatın olmayacağını olmaması gerektiğini söylediğini, bütün yazılarında ama bu istikrarsızlık ve bu sürüklenişin bizi nereye götüreceği orada bir tereddütünün olduğunu şimdi neden askeri harekatı istemeyeceğini onu da söyleyemeyeceğini, Türkiye'de daha önceki harekatların Amerikan desteği ile yapıldığını, 12 Eylül'de Amerikalıların "Bizim Oğlanlar Bu İşi Kıvırdılar" dediklerini, bir noktada eğer şu anda dünyanın bütün bölümüne hakim ve Türkiye'de çok büyük etkisi olan Kuzey Irak'ı da işgal eden Amerika'nın

Page 131:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

durumuna bakmazsak Türkiye'de sağlıklı bir analiz yapamayacağımızı yoksa Türkiye'de herhangi bir askeri harekatı istemediğini, Türkiye'de şuanda bir istikrarın olmadığını, istikrarsızlığa ve kargaşaya doğru sürüklendiğini,

BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) Amerika'nın Türkiye'yi bölmek için resmen bölmek için uygulamaya koyduğu projedir, böyle bir projenin varlığı karşısında Türkiye'de karışıklık ve ekonomik istikrarsızlık çıkarılması, bu projeye hizmet eden bir davranış olmaz mı? şeklinde sorulduğunda;

Anlattığı şekilde memleketin halini güllük-gülistanlık görmediğini ancak her ne kadar telefon görüşmelerimde velev ki ancak askerin memleketi kurtarabileceğini söylemiş ise de bunun kendisine ait bir suç olabileceğini soruşturma konusu örgüt ile bir bağlantısının olduğunu göstermeyeceğini, mesela Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının kapatma kararı ve 71 kişi hakkında siyasetten men kararının hukuki bir müdahale olduğunu ve kanunları uygulama yolunda görevini yaptığını, kanaatinin bu olduğunu, gazetenin genel yayın yönetmeni ile yaptığı günlük görüşmelerin sadece kendisini bağladığını, bu görüşmelerinden herhangi bir örgütle bağlantılı olduğunu düşünmenin aşın bir yorum olacağını,

ER GEN E KON Terör Örgütü ile alakalı sorulduğunda;Böyle bir örgütün olduğunun ortaya çıktığını, bu örgütle herhangi bir irtibatının olmadığı

gibi bu örgütün bazı üyeleriyle de aralannda husumetler ve davalar olduğunu, Cumhuriyet Gazetesine atılan bombalar ile ilgili Danıştay dosyasında da bazı bombalarla alakalı taleplerde bulunduğunu, bunlann içinde Muzaffer TEKİN ve Alparslan ARSLAN'm görev yaptığı yerlere ilişkin irtibatlann araştmlmasınm gazete avukatlan tarafından istendiğini, mahkemenin bu hususlan araştırmadığını,

Telefon görüşmelerinde geçen "Y... Ba....nı sizin yemeklere katılmış" şeklindeki ibarenin doğru olmadığını, Ankara Şubelerindeki arkadaşlann zaman zaman yemekli toplantılar tertip ettiklerini, bu toplantılara emekli yargı mensupları, emekli askerler, emekli üst düzey bürokratların katıldığını, bu görüşmelerde her seferinde bir kişi uzmanlık alanında konuşmalar yaptığını, zaman zaman bu kişiye sorular sorulduğunu, bu kişinin de soruları ve gündemdeki olayları anlattığını, son konuşmalarında İlahiyatçı Doçent Şahin FİLİZ'in katıldığını ve türban tartışmalan hakkında bazı görüşlerini açıkladığını, bu konuda daha sonra gazetede yazı dizisi olarak çıktığını,

"Aytaç Yalman Gelsin"şeklindeki görüşmesinle alakalı olarak sorulduğunda;

Tamamen gazetenin iç ilişkileri ile alakalı zaman zaman yazdıkları ve gazetede yazılan yazılarla alakalı fikir alışverişi için yapılmış görüşmeler olduğunu ayrıca Yargıtay'dan görevli katıldıysa hatırlamadığını, hepsini hatırlamasının mümkün olmadığını,

Ergün POYRAZi tanımadığını, İSMAİL YİLDİZİ tanıdığını, telefon konuşmalarında zaman zaman maksadını aşan öfkeyle bazı kelimeler kullanmış ise de bunun kendisinin üslubu olduğunu, gazeteciliğin verdiği fikri görüş açıklamaları olduğunu,

Adnan AKFIRAT'tan ele geçirilen 8 sayfalık belge içerisinde "ÇEVİK BİR-EROL ÖZKASNAK ekibinin AMERİKANCI DARBE GİRİŞİMİ YAPACAKLARI ve bu darbenin sivil toplum darbesi olacağı yönetime el konulunca değişik makamlara gelecek kişilerin isimlerinin yazıldığı listenin bulunduğu belge okunup sorulduğunda;

Kesinlikle böyle bir oluşumla ilgisinin alakasının olmadığını, Adnan AKFIRATi tanımadığını, darbe girişiminden de haberinin olmadığını, Doğu PERİNÇEK'in kendisini herhangi bir şekilde uyarmadığmı, USİAD ile bir irtibatının olmadığını,

Yurtdışı seyahati olarak, 1964 yılında Amerika'ya, 1966'da SSCB'ye ve daha sonra Fransa'ya gezi amaçlı gidip geldiğini,

Askeri darbelere karşı yaklaşımının herkesçe bilindiğini, bunlara karşı olduğunuvelev ki bir askeri darbe olursa buna kendisini ve başyazarı ve imtiyaz sahibi olduğu gazete adına karşı çıkacağının bilinmesinin gerektiğini, şuanda Türkiye'de bir darbe şartlarının olduğunu da düşünmediğim,

Page 132:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Dosyada mevcut 16/03/2008 tarihli saat 17:09 telefon görüşme tutanağı okunup tutanak içeriğinde "SA VCININ ÇOK SELAM SÖYLEDİĞİ, bu iş çatışmaya gidebilir, bir korkusunu dile getirmiş, orada ben görevi yaptım, falan demiş, yazabilirsiniz de yazmayabilirsiniz de ortada bırakmış, ben diyorum ki yarın bir gün daha bekleyelim, belki yarın da telefonda konuşup şimdi bu savcının lehine mi aleyhine mi karar veremedik, çünkü adamı zor durumda bırakan bir şey yapmayalım, işte bak Cumhuriyet'e konuştu..." şeklindeki görüşme yaptığı İBRAHİM isimli şahıs ile yaptığı görüşme okunup sorulduğunda;

Bu görüşmeyi gazetenin genel yayın yönetmeni İbrahim YILDIZ ile yaptıklarını, bu görüşmede Mehmet FARAÇ'm gazetenin muhabiri olduğunu, Başsavcı ile görüşüp görüşmediğini bilmediğini, ancak görüşmenin olduğu gün "iddianame" başlıklı bir yazı kaleme aldığını, kesinlikle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile görüşmediğini ancak birkaç gün soma başka gazete yazarlarının yazmış olduğu (FEHMİ KORU) yazısına cevap olarak kendi yazdığı bir yazı içerisinde "başsavcı görevini yaptı" şeklinde yazı içinde bir bölüm olduğunu, Talat TURANİ tanıdığını, ordudan atıldığını, gazeteleri bir alakasının olmadığını,

29/02/2008 tarihli görüşme okunup görüşme içerisinde "bir müdahale olmazsa Türkiye elden gitti" şeklinde neyi kastettiği sorulduğunda;

Daha önceki verdiği ifadeler gibi olduğunu,19/03/2008 tarihli görüşme okunup sorulduğunda;Güncel görüşmeler olduğunu Yargıtay C.Başsavcısmm iddianamesi ile ERGENEKON

soruşturmasının irtibatlandınlmasmm kendilerine de tuhaf geldiğini, o konuda espirili konuştuklarını, konuştuğu şahsın gazetenin yayın kurulu başkan yardımcısı olduğunu," beyan etmiştir.

c)-Aramalarda elde edilen deliller;Beşiktaş ilçesi Kültür mahallesi Barış Sokak Gazete Muhabirleri sitesi B6 Blok No:2/2

sayılı adresinde yapılan arama neticesinde ele geçirilen ;

(35. sayfasında) El yazması "Sayın İlhan Selçuk'un dikkatine !" ile başlayan ANKARA'DA BÜYÜK BULUŞMA "Cumhuriyetçi" isimler ilk defa bir araya geliyor Devlet E. Bakanı Kamuran İnan imzasıyla Ankara'da 14 Ocak 2008 Pazartesi günü sınırlı katılımlı bir toplantı düzenlendi.

Toplantıya Cumhuriyet değerlerini, Atatürk milliyetçiliğini, üniter yapıyı savunan, tanınmış gazeteci, yazar, siyaset ve devlet adamı ile akademisyen, diplomat ve iş adamlarının çağrılmış olduğu belirtildi, şeklinde başlayan ve birçok siyasetçi, bilim adamı, gazeteci, sendikacı, büyükelçi, emekli generaller ve hukukçuların isimlerinin yeraldığı davet niteliğinde yazı olduğu, soruşturma kapsamında bulunan, şüpheliler İlhan SELÇUK, Doğu PERİNÇEK ve Güler KÖMÜRCÜ'nün de davetliler arasında isimlerinin bulunduğu görülmüştür.

(106-108 sayfalarda) 17 Mart 2008 tarihli, Sayın İlhan Selçuk Ağabey hitabı ile başlayan, "Konu: Cumhuriyet Gazetesi için yazı" şeklinde olan İP Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK imzalı "Yargıtay Başsavcısının kapatma davası açması üzerine bir yazı hazırladım. Parti yasaklan konusunda Türkiye'de kitabı olan tek hukukçuyum. Anayasa Mahkemesi kararlannda ve Yargıtay Başsavcılığı İddianamelerinde kitabımdan çok uzun alıntılara yer verilmiştir. Lütfen okumanızı ve Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanmasını dilerim. Saygılarımla" ön girişinden sonra "Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül iktidarı yasadışıdır" ile başlayan yazı olduğu görülmüştür.

İstanbul Emniyet Müdürlüğünce l'den 220'ye kadar numaralandırılmışbilgisayar ve faks çıktısı doküman,

İstanbul Emniyet Müdürlüğünce; l'den 111'e,, kadar numaralandırılmış

Page 133:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Gizli ve Zata Mahsustur 30 Sayılı Genel Durum Raporunun Hususi Eki ibareli Cenup-Şark Anadolu Hakkında Bazı Notlar başlığı altında Anadolu'nun Coğrafi Durumu, Halk ve Yaşayışı v.b. konular içeren Saygılanmla Arz ederim Van: 15/9/947 Maliye Müfettişi Burhan Ulutan ibaresi ile biten doküman,

(52-53 şeklinde numaralandınlmış) Üzerinde 30 AUG 2006 13:10 Cumhuriyet Ankara 0 312 4195027 şeklinde faks alındı bilgisi yazan Başbakanlık Müsteşan Ömer DİNÇER Hakkında bilgi Notu başlıklı, Ömer Dinçer'in beyanlan ve değerlendirmesini içerir 2 sayfa doküman,

(150-158 şeklinde numaralandırılmış) Doğu PERİNÇEK tarafından hazırlanmış "Kuşatma Nerden ve Nasıl Yarılır" başlıklı 16 Kasım 2003 tarihli Milli Hükümetin kurulmasının anlatıldığı, "...Kuşatma iç cepheden ve Tayyip Erdoğan hükümetinin düşürülmesi ile yanlır...

Tayyip Erdoğan hükümeti nasıl bertaraf edilebilir ve Milli Hükümet nasıl kurulabilir?

Tayyip ERDOĞAN iktidan, Millet-Ordu işbirliği ile bertaraf edilebilir. Millet-Ordu işbirliği, hiçbir zaman saray darbesi anlamını taşımamaktadır. Millet-Ordu işbirliğinin unsurlan milli Kuvvetler olarak adlandmlacaktır. Milli Kuvvetler şöyle sıralanabilir:— Halk Hareketi— Milli Güçbirliği— Meclisteki milli Kuvvetler—Ulusal Medya (Ulusal Kanal vb)—Türk Ordusu ^ ,Milli Kuvvetlerin esas belirleyici unsuru, halk-fhareketleridir. Bugün Halk Hareketini oluşturan kuvvetler jşunlardıj;., s ".p*

—İşçi hareketi —Kamu emekçileri hareketi —Üniversite ve gençlik hareketi —Köylü HareketiMilli sanayici ve tüccarlar mücadelesi

Milli Güçbirliği, hem halk hareketini siyaset düzleminden desteklemek ve hem de yerel seçimlerde AKP'nin durumunu pekiştirmesine imkan vermemek için, milletin ihtiyacıdır. Milli Güçbirliği, aynı zamanda AKP yönetimine muhalefet eden bütün partilerin ihtiyacıdır.

AKP iktidarını yıkmak için, ABD güdümlü medyanın toplum içindeki etkisinin kırılması ve bu amaçla ulusal bir medyanın kurulması şarttır. Türkiye'ye karşı yürütülen psikolojik harekat yeterli bir direnmeyle karşılaşmadan ilerlemekte ve yeni mevziler kazanmaktadır. Türkiye halkının bilinci karatılmakta, maneviyatı sarsılmakta ve halk güçlerinin oluşması önlenmektedir. Bu durumda ulusal Kanal başta olmak üzere Ulusal Medya araçları geliştirilmeli ve etkin kılınmalıdır...." Şeklinde ibareler içerir doküman,

Üzerinde el yazması olarak "İlhan Abi, Sabih Kanadoğlu'nun kitabına sunuş yazması için bu kitabı gönderiyorum M.B. (Kanadoğlu, Ankara"da ki yemekte sizden rica etmişti)" şeklinde el yazı bulunan içindekiler 5 nolu sayfa ile başlayan ve 189 nolu sayfa ile son bulan hukuki konular içeren kitabın fotokopisi,

(1) Adet "M. Pamukoğlu " ibaresi ile başlayan, "Rapor..." ile son bulan el yazması doküman

Page 134:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

El yazması üzerinde: M. Pamukoğlu, Erol Mütercimler, Erdal Avukat, MustafaHa...

Page 135:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

M PamukoğluBir ekip kurdum sana yardımcı olacak Büyük Klüp'te Pamukoğlu M.Hüs....güray var................MütercimlerSonradanGölcük'te buluşacağızErdal'la birlikte..................Erol Mütercimler de geliyor Oral Çelik'le birlikte İzmit Gölcük'te toplanırız M.Pamukoğlu o toplantıda yok Erol MütercimlerErdal'a................................Erol mütercimlerArabada 500 bin dolar verirsen bu işi yaparız

Erol'un dağıtıldığı rapor" şeklinde yazı bulunan doküman, olduğu tespit edilmiştir.Şişli ilçesi Prof. Nurettin Mazhar Ökten sokak No:2 sayılı adreste kurulu bulunan Cumhuriyet

Gazetesi İstanbul Merkez binasındaki ofisinde elde edilen;(1) adet S/N:WCAM9A536894 seri nolu WESTERN dijital marka harddisk 'in incelenmesi

sonucu, herhangi bir suç unsuruna rastlanmamış olup'iade edilmiştir.

d)-Telefon görüşmeleri; „ < k>M~ X\ *

Tape:3885, 04.02.2008 günü saat: 10.59 sıralarında İlhan SELÇUK ile P. K.' ın yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;

İ.SELÇUK' un "Pe.. nasılsın?" "Vallaha bu çatışma büyüyerek sürecek" "Sürecek bence Çatışma olması iyi bir şey, herkes efendim susup otursaydı." "O zaman büsbütün fena olurduk." "Şimdi yani bu çatışmanın yükselmesi büyümesi lazım," "...hesaplaşmayada gitmesi gerekiyor anlaşılan." "Ama çoğu kişide bu var, İstanbul dada var, yani eylem Ankara da ama İstanbul dada büyük hareket var" dediği, P.KUTLAR' ın "İlhancığım çokta güzel yazıyorsun hepsini güzel güzel anlatıyorsun ama" "Anlayana" dediği, İ.SELÇUK' un "Dün şeydeydik, Memolardaydık, efendim işte Yaşar KEMAL, Çetin ALFAN, Ali SİRMEN," dediği, P.KUTLAR' ın "Bunlar hep eski arkadaşlar yav." Dediği, j.SELÇUK' un "Çok güzel bir hava oldu herkes birbiri ile sarılıp öpüşüp koklaştı," dediği. P.KUTLAR' ın "Hı iyi yapmışsın, siyaset konuşuldu mu?" dediği, İ.SELÇUK' un "...Çetin gır gır birazda Çetin in morali bozukmuş gelmesi iyi olmuş," dediği, P.KUTLAR' ın "Altan Öymen'de var." Dediği, İ.SELÇUK' un "Altan Öymen yoktu, işte şey gelmez mi, Mehmet Çetin'in oğlu Mehmet Altan gelmez mi?" dediği, P.KUTLAR' ın "Eyvah eyvah" "Ne bakımdan? yazık ya" dediği, İ.SELÇUK' un "Efendim şey oldu süngüsü düştü" dediği, P.KUTLAR'm "Çok düştü çok düştü, yazılarında da her şey düştü canım yazılarında da hiç şey yok" "Oktay Ekşi bile bayağı güzel karşı çıkıyor bunlara" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet Hürriyet' te yazıpta bunlara vurunca herkesin hoşuna gidiyor ama öbürlerinin avukatları da var tabi iki taraflı idare ediyor," dediği, P.KUTLAR' ın "Kanadoğlu bir Kanadoğluna bayılıyorum," "Şu Rektörlerin çıkışı da çok güzel oldu İlhancığım," dediği,

Tape:3886, 07.02.2008 günü saat: 12.51 sıralarında İlhan SELÇUK ile Fatoş/İ.Y.n yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;

İ.SELÇUK' un "İşte şimdi bugün 4'te şeye gidecem" dediği, İ.Y.' m "Nakkaştepe'ye gideceksiniz" dediği, İ.SELÇUK' un "Koç'a gidecem," dediği, İ.Y.' ın "Orda tartışmaları falanda verecez, şimdi aslında bugün yeni Yar... Başkanı Saat 4'te konuşacak" dediği, İ.SELÇUK' un "Adamın adam iyi" dediği, İ.Y.' m "İyi bir iki seferde sizin toplantılara katılmış" "Ankara'daki toplantılara katılmış" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet" dediği, İ.Y.' ın "...şimdi bunlar dikkat ederseniz abi bir yandan türban diyorlar, bir yandan da Meclise bu Yar., la ilgili bir yasayı getirmeye çalışıyorlar, onun içinde yapılacak konuşma önemlidir bugünkü konuşma" dediği, İ.SELÇUK' un "Büyük bir şey başladı İbrahim yani" dediği, İ.BENLİ' nin "Evet yani yargıyla siyaset, siyaset demeyim de yargı ile AKP arasında bir kavga önümüzdeki günlerde söz konusu, dikkat ederseniz

Page 136:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Asker artık burda sesini çıkarmıyor" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet" dediği, İ.Y.' ın "Bence akıllı davranıyor, sesini çıkarmasın şimdi. Böyle bir şey var" dediği, İ.SELÇUK'un "Siyaset yargıya saldırıyor" "Aslında başlık bile olabilir" "Şey olabilir AKP" "Bilmem ne yani zaten artık bu olay türban sorunu olmaktan çıktı" "Çıktı bu başka bir olay yaşıyoruz" "...bu dün sana şeyi yolladım, Ali NESİN'in yazısını bu çocuk kafayı yemiş" dediği, İ.Y.'ın "Abi okudum hiç bir geri adım atma şeyi yok ki, aynen devam ediyor" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet kafayı yemiş, efendininim bugün babasının şeyini veriyor" "...babası diyor ki bütün din eğitimini kaldırın yani diyor okuduktan sonra kızlar elbet örtünür diyor" "Ya bu kafayı yemiş bu Ali NESİN" dediği, İ.Y.' ın "...biz şimdi Aziz NESİN'in kitapları demiştiniz ya abi" "Ordan laiklikle ilgili bölümleri alıp yayınlayacaz ama Ali NESİN'i de direk hedef alan bir şey de yapmak istemiyoruz abi, değmez boşver" dediği, İ.SELÇUK' un "Bizim efendim ee PAMUKOĞLU'nu ona şey tanıştırdık da PAMUKOĞLU onun vakfına yardım ediyor falan" dediği, İ.Y.' ın "Hı yardım ediyor" "Enayilik yaptı" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet, öyle bir şey yapmayalım" dediği, İ.Y.' ın "Evet o vakfa destek çıkanlar arıyorlarmış diyorlar mış ki biz desteğimizi çekiyoruz" "Ya oraya destek çıkanlar belli işte belli insanlar ediypr abirniye bu işlere girersin, niye

Page 137:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

karışırsın ya" dediği, İ.SELÇUK' un "...matematikçi falan ama aklı ermiyor bu işlere, ya da şunu yaptı iktidarla işi var vakıfta" dediği, İ.Y.' m "Oda olabilir" "...bana gönderdiğiniz açıklamada ama onları da yalanlıyor, yani böyle söylüyorlar benim hiç bir işim yok vakıfla falan hükümetle diyo" dediği, İ.SELÇUK' un "Yo yo biliyorum ben PAMUKOĞLU'da biliyor olayı","PAMUKOĞLU'da biliyor" dediği, İ.Y.' m "Bugün YÖK Genel Kurulu toplanıyor, bugüne kadar toplamadılar, işte Başkan atadılar, yeni üyeler atadılar ve Genel Kurul toplanıyor bugün" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet, YÖK elden gidiyor" dediği, İ.Y.' m "Evet" dediği, İ.SELÇUK' un "Gidiyor, yani her şey elden gidiyor, tuhaf bir durum var, bakalım ne olacak, şimdi YALNIZ 2 TANE ŞEY VAR EĞER KAPATMA DAVASI AÇILIRSA" "BİRDE ÜSTÜNE EKONOMİK KRİZ GELİRSE TÜRKİYE BİRAZ KARIŞIRSA BELKİ Bİ UMUTLAR DOĞABİLİR, YANİ" dediği, İ.Y.' m "Yoksa bu devam eder" dediği, İ.SELÇUK' un "ÇÜNKÜ NORMAL YOLLARDAN BUNLARI MÜMKÜN DEĞİL YANİ" "Çok açık görünüyor, bi kere adam kararlı geri adım falan atmıyor" "Mesela Emre bir öneri getirdi şeyde ee" "Bu BARLAS'la olan şeyde, oda şu diyor ki, garanti versin diyor bilmem ne falan, bugün bazı şeylerde yazmışlar onu, eee yani kardeşim ee güven duygusu da vermiyor, yürü yürüyü yürüyüşüne açık bırakıyor bütün kapıları" "Tuhaf bir hali var, Mehmet BARLAS'ta da bir küçük değişim var..." " Yalpalanıyor gibi, nerden kulağına kar suyu kaçtıysa" "İki tarafa da açık kapı bırakıyor" dediği, İ.Y.' m "Açık kapı bırakılıyor, bugün Can DÜNDAR'da Büyükelçinin mektubunu yayınlamış, ilginç işte kızları 3 senede kapattılar diyor ya, İran meselesi" dediği, İ.SELÇUK'un "Efendim ee yani olay bugün Mehmet Ali BİRAND'da ilginç bir yazı yazmış" "Yani ona da bir gözat, efendim der ki AKP güven vermiyor der" dediği, İ.Y.' m "...Fethiye Rotary Kulüpten geldiler sabah bana, onu size anlatayım da abi" "...Yunus NADİ Kültür ve Sanat Günleri düzenlemek istiyoruz...liseli çocuklar katılsınlar, şiir, öykü ve röportaj ve orada bir Yunus NADİ heykeli yapmaz istiyoruz..." "Bunu ben Alev abiye vereyim abi, ilgilensinler adamlar Fethiye'den kalkıp buraya gelmişler" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet, bak M. Ali BİRAND "MHP'nin gerçek kimliği şimdi anlaşıldı, Ulusalcı kesimin bir bölümü AK Partiyi durduracağı varsayımıyla son seçimlerde MHP'ye oy vermişti, MHP ehveni şer demişlerdi, şimdi Laik Demokratik Türkiye'nin geleceği açısından MHP 'nin daha tehlikeli olduğunu anlıyorlar" yani şey var adamda" dediği, İ.Y.' m "Mustafa şeyi aramış Aydın DOĞAN'ı size söylemiş, yurt dışında demişler, bilginize" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet evet, dün İnan KIRAÇ'la Mustafa'yı konuşturdum, ee" dediği,

Tape:1827, 08.02.2008 günü saat:20.20 sıralarında İlhan SELÇUK ile Mehmet' in yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

MEHMET' in "...İlhan olucak gibi değil artık teslim oldum bittim yapıcak bi şey yok. Geçen günde başımdan bi olay geçti bi eksiğimiz oydu oda oldu" "Yav Turhan bir şey söyledi bana, devretmek istiyor şeyleri falan biraz kenara çekilip kendi yalnız yazı yazacak filan gibilerden öyle bir fikrin mi var" dediği, İ.SELÇUK'un "Şimdi Mehmet tabi hayatta iken ve elim ayağım tutarken bu sorumlulukları başkalarma devretmem gerekiyor..." dediği, MEHMET'in "Peki var mı öyle bi kimseler. İlhan" dediği, İ.SELÇUK'un "İşte bu vakıf meselesinde vakfı açmak lazım açtık ta onu. Efendim bir takım adamlar oraya şeyler yaptım getirdim ...Gazete de Vakıf Yönetim Kurulunda bir icra kurulu oluşturdum 3 kişilik. Oraya BALBAY, bizim avukat Akın AT ALAY ve İ.Y.ı oturttuk. İşte gazetede mümkün olduğu kadar böyle bir örgütlenme yapmak istiyorum" dediği, MEHMET' in "Giricekler tabi birbirlerine. Tabi yaptığm seni çok akıllıca birilerine devretmek ve kontrol etmek onları çok akıllıca bi şey ama var mı öyle adamlar, yapabilecekler mi" dediği, İ.SELÇUK' un "'...Yani herkes bu gazete yaşasın diyor ve elinden geleni yapmaya çalışıyor. Mesela Jbu İnan KIRAÇ var. Koç un şeyi falan" "O nu getirdik Vakıf danışma kurulu başkanı/yaptık, Oda yanma iki tane

Page 138:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

yardımcı aldı, biri Osman BERKMEN,biri Erdoğan TOPRAK..." "Efenim Vakfın yönetim kuruluna Hakan diye bir çocuk aldık. KOÇ şeyinin reklam bilmem nesi falan filan" "İşte Ersin AKGÜÇ Gazeteye işte şeyler yürütücekler" dediği, MEHMET' in "Balbay filan diyosun" dediği,

İ.SELÇUK' un "Efendim işte bu KOÇ müthiş ilgi gösteriyor, KOÇ grubu. Onlarda şimdi anladılar anyayı konyayı" dediği, MEHMET'in "Geç kaldılar ama" dediği, İ.SELÇUK' un

"CUMHURİYET in ne demek olduğunu. Fakat bu iktidar sermayeyi Dincileştirmek, İslamlaştırmak için alıp yürüyor yani" dediği, MEHMET' in "Hayır yani bu herifleri berheva

etmek lazım, Türkiye olduktan sonra neye yarar yani. Ama artık iç savaştan başka bi şeyde temizlemiyicek bu işi öyle görünüyor yani" dediği, İ.SELÇUK' un "İÇ SAVAŞ OLMAZ DA YANİ

BİR NOKTA DA EĞER ORTALIK KARIŞIRSA, HEM EKONOMİK HEM SİYASİ OLARAK BELKİ ASKER GELİRSE BİR ŞEY OLABİLİR" dediği, MEHMET' in "ASKER GELEBİLİR

Mİ? ARTIK İLHAN" dediği, İ.SELÇUK' un "E MECBUR OLACAK" dediği, MEHMET' in "HAYIR YANİ GELSE BECEREBİLİR Mİ BU ADAMLAR ÇOK ŞEY YAV" dediği, İ.SELÇUK' un "İŞTE ORTALIK BİRBİRİNE GİRDİ Mİ ÇOK ŞEY GİBİ GÖRÜNEN ADAMLAR" dediği,

MEHMET' in "Sinerler mi diyorsun" dediği. İ.SELÇUK' un "Evet" "Yani bir noktada her şey çok zor. Çünkü Türkiye yi şey yaptılar. Yani bir noktada DİNCİ EGEMENLİK, TARİKATLAR VE

CEMAATLER" "MEDYA YI DA ELE GEÇİRDİLER. APTAL AYDIN DOĞAN' la APTAL TURGAY CİN ER ve APTAL MEHMET KARAMEHMET birbirleri ile uğraşırken adamlar

aldılar ele şimdi. İşte Sabah grubu da bir adama geçti oda Tayyip Erdoğan m adamı falan" "Amerika yaptı Mehmet, Amerika yaptı" dediği, MEHMET' in "Valla İlhan Amerika yaptı..." dediği, İ.SELÇUK' un "E işte sonu kötü oldu işin ATATÜRK CUMHURİYETİ elden gidiyor"

dediği, MEHMET'İN "MAALESEF MAALESEF İLHAN... Şimdi ben tabi bi şey bilmiyorum senin kadar sen tabi işin içindesin eskiden beri tutturdukları bir şey var yok Anayasa mahkemesi yok

bilmem ne kanunu yav bunlarla olur mu bu iş İlhan. Yani Anayasa mahkemesi ne yapabilir herifler kanun yapma yetkisini her şeyi değiştirebilirler yani, ne yapılabilir artık. VAR MI

BİR ÜMİT?" dediği, İ.SELÇUK' un "ŞÖYLE OLACAK GALİBA ANAYASA MAHKEMESİ SON OLARAK KENDİSİNİ TASFİYE EDİLMEDEN BU AKP HAKKINDA PARTİNİN

KAPATILMASI KARARINI VERİRSE O ZAMAN ORTALIK BÜSBÜTÜN BİRBİRİNE KARIŞIR" "Anayasa mahkemesinin yetkisi var. Ondan sonrada yav şimdi bu moda kanalında

deminden beri şeye bakıyorum, efendim Brezilya karnavalı. Yav ne kadar kadınlar şişmanlamış ya. Allah Allah. Ama müthiş bir olay yav" dediği,

Tape:1835, 08.02.2008 günü saat: 12.49 sıralarında İlhan SELÇUK ile İ. Y.' m yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

İ.Y.' m "...bu miting ile ilgili, her taraftan şey yağıyor, yani katılımı her halde büyük olacak. Bugün Ankara büroya da gitmişler, Mustafa'ya gitmişler, işte Cumhuriyet bu işi destekleyince. Farklı oluyor, kitlesel oluyor, kimse farklı görüş iletmiyor gibi şeylerde var. Ona bakıyoruz. Bu YARGI ile bunlar uğraşacaklar nasıl olsa. Şimdi bugün Meclis'te tekrar YARGITAY YASASIN1DA görüşüyorlar abi..."dediği, İ.SELÇUK/ un "Mesala bugün Ertuğrul Özkök ün yazısı baya bir muhalefet yazısı" ".. .bir yerde bir hesaplaşma olacak heralde...yargı kapatma kararına doğru gidiyor, haberini de verdiler...çünkü göğsünde KAPATILMIŞTIR levhası dururken, AKP bi şey yapamaz. Bir şey yapabilir, isim değiştirir" dediği, İ.Y.' m "Bir çatışma ortamı çıksın istiyorlar" dediği, İ.SELÇUK' un "... İki tane rapor hazırlarsın, birisi herkese verilmez..." "Bir nokta da, İbrahim tabi bunun çeşitli nedenleri vardır ama bu aramızda sır" "Yani ben dedim ki, bir; Herkese verilmeyecek, yani ilan edilmeyecek olan bilgileri ayrı bir rapor yaparsın" "Eskiden de öyle yapıyorduk ya..." "Biz Şahin FİLİZ'in yani şeyini, yazı dizisini yayınladık. Fakat, orada Cumhuriyetçi Yazarlara da verip veriştiriyor<ıB€n şimdi onun bu yazısını,

Page 139:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

alacağım köşeme, belki öfkesinde haklı ama, yani Cumhuriyet Gazetesini ayırmalıydı" dediği, İ.YLIDIZ' m "Geçen, Yalçın Küçük de, KanalTürk'te, Şahin FİLİZ'in kitabından bahsetti. Cumhuriyet'te de dizi yazısı yayınlanıyor falan dediler" dediği, İ.SELÇUK' un "...Bizim düşündüğümüz şeyi, efendim yapamadık ama iyi oluyor. Onu, ben düşündüğümüz şeyi dünkü toplantıda anlattım" "...Yani şunu yapacağız dedim, onu yazı olarakta yazacağım. Atatürk devrimi hangi ayetleri kaldırdı, Mahsus bugünkü yazıyı onun için yazdım" "Ya da hangi erkek. Şimdi yani bu Atatürk devrimleri aslında toplumda yerleşmiş te, bu pezevenkler türban üzerinden yürüyorlar. Yanive, sanıyorum çok zor,çok zor. Dün işte orada, toplantıda konuşulan,ve, yine,söylediği, RAHMİ Bey'in söylediği, acaba, yani, sınır aşıldı mı? Geriye dönüş, rtık olanaksız mı diye" "Peki, İbrahim, bugün beni şeye bırakır mısın" dediği, İ.Y.' ın "Tamam, estağfurullah abi. Turgay aramış, o da şöyle bir niyeti var, bir gün diyor ki; İlhan abi gelsin bi burayı görsün diyor. Dedim haftaya gelir..." dediği, İ.SELÇUK' un "Tabi, Turgay da tadını aldı medyanın" dediği, İ.Y.' ın "Tabi tabi. Yani Turgay, Karamehmet, Aydın Doğan eğer birlikte olabilselerdi" dediği, İ.SELÇUK' un "Turgay'm orada rolu büyük" "Aydın Doğan'm da büyük" "Aydın Doğan abilik etmesi lazımdı" dediği, İ.Y.'m "İkisi de çok sıradan şeylerden" dediği, İ.SELÇUK' un "Turgay'ı bende bir gün çağırayım da gelsin, bende giderim yani, öbür Ahmet ÇALIK'a da gideriz. Biz ilişkilerimizi Cumhuriyet adına sürdürüyoruz" "Şimdi dünkü şeyde, İbrahim konuşamadık, olay şöyle oldu, ben daha çok dinledim herkes konuştu monuştu. İçlerinden doğru dürüst konuşan yoktu. Hele o Sabancı Üniversitenin Rektör'ü TOSUN" "...Alevilere de hoş görü gösterilmeli gibi laflar atarak ama ne söylediği belli değil falan. Şimdi ben dedim ki, bu işin kökeni dışarıda, eğer palavra değilse bu BOP, MOP, ılımlı islam devleti şeyi orada Türkiye'nin nasıl kuşatıldığını birinci bölümde anlattım. Efendim ikinci bölümde, yani kuşatıldığını ve bu İslamcılığın kaynağının dışarıda olduğunu, Amerika da olduğunu falan, zaten Fethullah'ta orada ya" "İkinci bölümde, bu operasyon nasıl iktidara geçti, AKP, onu anlattım, Ama bunlar o kadar çarpıcı ki, yani herkes, bir de şeye şaştım yav, bilmiyorlar ya İbrahim" "Sonra, Ömer Koç var ya" "O, aşağı kadar, arabaya kadar geldi, yemek, yemek istiyor, o da her halde zannediyorum çok yararlı olur" dediği, İ.Y.' ın "Şey, Ali yok muydu abi" "Ali ile Mustafa yok, sadece Ömer vardı" dediği, İ.SELÇUK' un "Ömer KOÇ vardı. Efendi bir çocuk, aklı başında, söylediği şeylere baktım gayet aklı başında şeyler söyledi. Yani aynı fikirleri paylaşıyoruz. Ama bilmiyorum, O Rahmi'nin oğlu değil mi" dediği,

Tape:1830, 10.02.2008 günü saat:16.14 sıralarında İlhan SELÇUK ile İ. Y.' ın yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;

İ.SELÇUK' un "...işte başyazıyı yazdık" "Biraz düşündüm Amerikayı fazla mı devreye soktum diye başyazı da ama artık bugün Hürriyet' i gördün heralde'."Yani bizi de solladı keratalar" dediği, İ.Y.'ın "Abi bu işler böyle" "...böyle bir şey var yani büyük bir tepki var, yani bir kaosa gideceği bir korku var, ikinci Cumhuriyetçilerin bazıları da mesela bakıyorsun değişiyorlar falan" "O anlamda Anayasa Mahkemesi herhalde bütün bunları dikkate alacaktır diye düşünüyorum abi" dediği, İ.SELÇUK' un "Anayasa, hı. Vallaha Anayasa Mahkemesi eğer radikal bir karar alır da siyasal iktidar partisini kapatırsa" "Türban bir yana Türkiye başka bir sürece girer.kapatması da gerekir bana sorarsan","yani başka bir çıkış yolu görmüyorum, ne olacak o zaman hemen başka bir parti kuracaklar iktidardakiler ama gayr-i meşru duruma düşmüş olacaklar" "Tuhaf bir olay yaşıyoruz bakalım şeyden satışlar nasıl gidiyor İbrahim" dediği, İ.Y.'m "...yüksektir bu hafta hep yüksek gelmişti ya pazarda yüksek gelir" "Mitingler falan etkiliyor" dediği, İ.SELÇUK' un "Miting iyidi miting iyidi" dediği, İ.Y.' ın "Abi hiç yok böyle şeyler önemli olsun yani. sadece gazete köşelerinde yazılarla haberler olmuyor bu işler meydanlara çıkılması lazım" dediği, İ.SELÇUK' un "Çok iyi cokeyi" dediği,,İ.Y.' fn "Dikkat ederseniz

Page 140:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

sadece Ankara değil bizden başka verende yok biz koyduk işte büyük fotoğraflarla il il vermişiz İzmir'de, Kütahya'da falan her yerde var ufakta olsa her yerde bir şey var" dediği, İ.SELÇUK' un "...şimdi yarına şeyin ne" dediği, İ.Y.' m "Abi şimdi köşke çıkıyor tartışmaları vereceğiz MHP 17. madde meselesi var Anayasa Mahkemesi ile ilgili süreç ne olacak gibi bir sürü laf var. Türbandan gideceğiz" dediği, İ.SELÇUK' un "Vallaha bu türban bütün millet bunun üstüne şey, aslmda türban meselesi değil artık o ama" dediği, İ.Y.' ın "Her yerde toplantılar yapıyorlar birde iyi bir şey bu Türk halkı sessiz kalmıyor" "...şimdi ikinci Cumhuriyetçilere dikkat ediyorum onlarda bu kaygılarını dile getiriyor, Ahmet İlser var mesala Radikalde yazan" "Bugün bir yerde röportajını okudum baktım değişmiş" dediği, İ.SELÇUK' un "...değişiyorlar değişiyorlar" dediği, İ.Y.' ın "Abi şey çok ilginçti Ali Kırca'nın programında şey soruyor bu Hatemi'ye soruyor kadın varya Avukat Hatemi bilmem ne, diyor ki madem siz savunuyorsunuz niye türban takmıyorsunuz kadının yanıtı şu yani; din bunu gerektirmiyor ki bunu takayım diyor" "Acaba şu Nevzat Yalçıntaş ı biz de mi kullansak bu çok ilginç geldi bana" dediği, İ .SELÇUK' un "Onu kullanalım" dediği, İ.Y.' ın "Değil mi abi? şimdi diyor ki iki şeyi önemli bir türban dışarıdan Türkiye ye sokuldu ikincisi Amerikalılar o günde işin içinde idiler bugün de işin içindeler" dediği, İ.SELÇUK' un "Onu kullanalım benim yazımın işte özüde bu" "Şimdi bu dil köşesinde adam ile anlaşabilirsek çok güzel şeyler olabilir baktım çok bilgili bir adam getireceğim yarın dergiyi ama mesala Yakamozu bir dergi Avrupa da en güzel sözcük ilan etmiş Yakamoz şimdi bizim gazetelerde çıktı bu Yakamoz meğerse Türkiye deki Rumların uydurduğu bir kelime imiş ve onun şeyini yapıyor Melih CEVDET i övüyor Nadir NADİ yi övüyor falan böyle bir adam yarın onu bir hatırlatta senle yarın konuşalım" dediği,

Tape:1828, 10.02.2008 günü saat: 10.41 sıralarında İlhan SELÇUK ile X bayan/G.'ün yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

X .BAYAN' ın İ.SELÇUK' a hitaben "Canım teşekkür etmeye aradık çıktıy ya bugün" "Kanal B evet ama yani Cumhuriyet'e yakışır bu iyi bir şey, İlhan iyi bir kanal" "Bak İ. G. konuşacak..." diyerek telefonu İ.G.' e verdiği, İ.G.' ün "Türban kanunun hayırlı olsun ha ha" dediği, İ.SELÇUK' un "Çok kötü çok kötü ama bence, bu adamlar işte kararlı ve yürüyecekler, dışardan da destekleniyorlar Amerika bu işi yapıyor yani ya herro ya merro olacak bakalım ne olacak" dediği, İ.G.' ün "Valla dün bir toplantıya çağırdılar beni, güzel bir grup İsmail Hakkı KARADAYI filan da vardı, 3 tane general filan" "Yani onların da görüşü çok şey yani karamsar" "Yani adamlar tamamen bu adamlar adım adım şeriat devletine gidiyor diyorlar" dediği, İ.SELÇUK' un "Gidiyorlar" dediği, İ.G.' ün "Fakat bayıldım o KARADAYI filan çok iyi hazırlanmışlar yani bayağı kapalı bir sempozyum gibi bir şeydi, Bir kaç Profesör filan vardı. Adamlar memleketin halini görüyorlar ama bakahm Kurtuluşu nedir onun için bir şey söyleyemiyorlar" dediği, İ.SELÇUK' un "şeye gidecek söylemezler tabi, bu eğer büyük bir çatışmaya giderse, efendim benim düşüncem şu zannediyorum, anayasa mahkemesi akp'nin kapatılmasına karar verecek" "Bunun üzerine AKP de efendim ee isim değiştirecek hile-i seriye yapacak işler büsbütün karışacak. Yani ve bir nokta da BİR HAKEME İHTİYAÇ DUYULACAK' dediği, İ.G.' ün 'ODA ASKER OLACAK' "KARADAYI diyor ki devamlı Askeri hırpalamak için hareket halindeler diyor" "Yanında bir şey gösterdi, TEMPO dergisinde bir şey çıkmış KARADAYI bu ERGENEKONcuların başında filan diye" "...Bir yandan kendilerini garantiye almak istiyorlar" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet, o Tempo Fethullahın biliyorsun" dediği, İ.G.' ün "...İnşaallah bizi çok güzel günler bekliyor" dediği, İ.SELÇUK' un "Bakalım bakalım hiç zannetmiyorum bu Amerikan planına girdi Türkiye" "Evet, gösterdi ya Yalçın jKJÜÇÜK ,ö Atlantik'teki haritayı gösterdi" "Yani tamamen resmen adamlar çizmişler /Turkiye^njn haritasını" dediği,

Page 141:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tape:1834, 14.02.2008 günü saat: 11.40 sıralarında İlhan SELÇUK ile B. T'nm yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;

İ.SELÇUK' un "Günaydın Bülent" "...şöyle oldu yazı BÜLENT daha detaylı ve yapısallığa daha fazla ilişkin bir yazı yazacak idim..." dediği, B.TANLA' nın "... bunun bu şekilde ortaya koymak iyi başlangıç olmuş" "Tartışma safhasında ortaya çıkacak bu çok daha tepeden bir bakış olmuş" dediği, İ.SELÇUK' un "... birileri diyorlar ki bu Aydın DOĞAN alacağını aldıktan sonra anlaşacak, kimileri de öyle diyorlar ki; Yok bu öyle bir olay ki AYDIN DOĞAN'IN İPİ ÇEKİLMİŞTİR, onu hissettiği için efendim bunu yapıyor falan gibi" dediği, B. T AN LA' nın "Tabi, siz çok önemli bir şey vurgulamışsınız bugün yani sermaye el değiştiriyor" "Burda, bence bu çok daha geniş kapsamlı olmuş ve çok daha ses getirebilecek nitelikte diye algıladım ben" "...bu büyük cesarettir yani..." dediği, İ.SELÇUK' un "Bazı şeyler var konuşacak çünkü dün gece bu Rektörler beni bir yere götürdüler..." "eee ORADA BİR BASKI KURDULAR ÜSTÜMDE onu anlatacağım sana" dediği,

Tape:1832, 14.02.2008 günü saat: 12.59 sıralarında İlhan SELÇUK ile İ. Y.' ın yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;

İ.SELÇUK' un "BİZİ İŞTE Bİ ŞEYİN BAŞINA GEÇİRMEK İSTİYORLAR ÖZELLİKLE KEMAL ALEMDAROĞLU ÇOK ISRAR ETTİ FALAN FİLAN. Tabi olacak iş değil ama herkeste bir şeyler istiyor bekliyor falan Dünya senin anlayacağın siyaset miyaset falan şey olduk, neyse Oktay erken gitti. Biz işte orda duman olduk yok medyadır yok bilmem nedir şimdi yani baktığın zaman işte şeyi birleştirelim üzerine şey yapıp. 4 tane televizyon var bu hikayenin içinde, işte biri o ankara daki türk metalin tv si var" "avrasya evet" "b kanal var. burda da doğu perinçek kanalı ile bizim tuncay Özkan kanalı var. 4 tane kanal işte ne yapılabilir şu bu falan filan bi şeyler, yani zor bir iş dedik ki ya biz zaten gazeteden çok zor" dediği, İ.Y.' ın "Kanalları nasıl birleştiriceksiniz" dediği, İ.SELÇUK' un "yani ortak bildiriler yaymak, bir bütün bu kanal sahipleri arasında bir, efenim birisi metal in başında birisi işte işçi partisinin başında tuncay Özkan işte halk partisine girdi girecek bir hareketin başında, e öbürü de rektör ankarada. o da doğru dürüst bir adam işte sen birleştirirsin bunları gibi olmayacak şeyler öneriyorlar bana" "yav bide şey var bilemiyosun ki yani doğu yarm öbür gün ne yapar bilebiliyor musun" dediği, İ.Y.' ın "Evet Doğu ya güvenilmez ama" dediği, İ.SELÇUK' un "öbürleri daha iyi filan, zaten kendileri geliyorlar şu bu. şeyi pek fazla tanımıyorum ama onuda şey tanıyor kemal, eski rektör falan öbür rektör falan tanıyorlar, neyse böyle bir yani senin anlıyıcağın böyle bir gece geçirdik, (gülüyor). Sen ne yaptın" "İyi onun dışında BU BAŞBAKAN DUMAN HA" dediği, İ.Y.' ın "Başbakan duman abi. Bugün Ertuğrul ÖZKÖK tekrar yanıt yazmış. Sabahtaki çocukta yazıyor. Çıplak kadın fotoğrafları meselesi var ya abi" dediği, İ.SELÇUK' un "...bilemiyoruz ki herşey çok karışık, ama türkiye bir noktaya sürükleniyor gibi" dediği, İ.Y.' ın "Evet. Fehmi Koru bugün yazmış Yeni Şafak' ta. Oda şeyi Aydın DOĞAN grubunu eleştiriyor. Ertuğrul ÖZKÖK ün yazıları aynen Cumhuriyet te Hikmet ÇETİNKAYA nın yazıları gibi..." "Aydın DOĞAN kendini kurtarır ama ötekiler kurtaramaz. Ertuğrul ve arkadaşları Cumhuriyet e gitsin demiş" dediği, İ.SELÇUK' un "evet çok güzel, ne yapalım bu polemiklerden bi şey yapalım mı? işin içine Cumhuriyet'te girdi şimdi" dediği, İ.Y.' ın "Doğru olabilir abi. Fakat Akşam grubu Aydın DOĞAN'a bayrak açtı. Tayyip in yanında yer aldılar. Tercüman Gazetesi inanılmaz. İşte Simavi döneminde böyle değildi. Doğan grubuna geçtikten sonra Hürriyet' in yayın politikası böyle oldu. Manşetler acayip. Vakit Gazetesi yine öyle" "Abi yarın bi şey anlaşırlar bunlar tam 90 derecede dönerler" "Aydın Doğan ında günahı az değil abi" dediği, İ.SELÇUK' un "Delimisin ya" "Delimisin ya bütün bu ikinci. Cumhuriyetçi denen takım nerde palazlandı Aydın Doğan" dediği, İ.Y.' ın "Onun için çok-zor bi 30 yıl eğer SOL iktidar olsaydı herhalde şimdi bambaşka bi şey olurdu ağabeycim" dediği, İ.SELÇUK' un "yani 70 bin okul var 90 bin cami var. getirdimi bülent o rakam" dediği, İ.Y.' m "Gelmedi abi bugün yazısını koydum içinde biliyorsunuz getiricek onu çalışıyor gctiricek" "...acaba bu ABD ve Avrupa Tayyip ten vaz mı geçiyor" dediği, İ.SELÇUK' un "En güzel soru bu tabi yani bütün mesele bizim Liboşların bunlardan vazgeçmesi için Avrupa dan esinti gelmesi lazım. Öbürleri içinde, sermaye için de Amerikadan gelmesi lazım" dediği, İ.Y.' ın ...Şimdi Amerika Büyükelçisi dar bir yemek veriyormuş ankara daki temsilcilere, BALBAY ŞİMDİ BÜYÜKELÇİNİN MASASINDA ŞARAP İÇİYOR ABİ, BAKALIM ORADAN NE ÇIKACAK DAR BİR TOPLANTI" dediği, İ.SELÇUK' un "BU BALBAY GEMİ AZI YA ALDI BUNA BİR ŞEY DÜŞÜNMEK LAZIM. YOK EFENDİM KONAKLAR ALIYOR OTOMOBİLLER ALIYOR, ŞARAP İÇİYOR.." dediği, İ.Y.' ın "Şeyinde kira sözleşmesi yapıldı bugün Ankara daki bina tamamdır" dediği, İ.SELÇUK' un "O çok iyi oldu yav" dediği, İ.Y.' ın "Bugün aynı anda aynı zamanda zamanlaması ilginç, bizim Amerika muhabiri Elçin Poyrazlar da Amerika başkan yardımcısı Cehenny in bürosuna davet edildi abi. Şimdi kız gitmeden önce konuştuk falan aşağı yukarı Türkiye üzerine sorular soracaklar. Belli oldu işte ordaki islam ne oluyor, türban meselesi nedir gibi sorular var" "Biz ona bazı şeyler gönderdik. Birde şöyle soruyorlarmış abi daha önce bir gazeteci daha gitmiş. ERDOĞAN IN KARŞISINA KİM RAKİP OLABİLİR. Gibi soru tahmin ediyoruz dur bakalım şimdi toplantı akşamüzeri" dediği, İ.SELÇUK' un "Demek ki bi seçenek yaratmaya çalışıyorlar bu demin senin söylediklerini de

Page 142:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

doğrulayan şey bu" "... Bu Cheneye kini yazabilecekmiyiz" dediği, İ.Y.' m "Abi çıksın bakalım toplantıdan yazılıcakmı yoksa özel bir şey mi onu Elçin ile akşam konuşacağız. BALBAY da bu büyükelçiden edinimler aktarsın, bakalım ne oluyor" dediği, İ.SELÇUK' un "O zaman onları bekleyelim çok önemli çünkü bence çok önemli..."dediği,

Tape:1837, 15.02.2008 günü saat: 12.36 sıralarında İlhan SELÇUK ile X bayan/İ.Y.' m yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

İ.Y.' ın "...BALBAY ile akşam konuştunuz mu abi BÜYÜKELÇİ HİKAYESİNİ" dediği, İ.SELÇUK' un "Konuştum. Amerika'dan ne haber" "Şimdi anlaşılıyor ki bir şeyler oluyor" "Dünde Erol MANİSALI geldi, biraz konuştuk monuştuk, falan filan ama. Çıkmıyor ne olduğu ortaya. Bir geçiş döneminin şeyleri var, arayışları var gördüğüm kadarıyla" "Yani beklemek lazım. Bu BAŞBAKANIN AŞIRI SİNİRLİLİĞİNİN nedenleri falan belli değil" "Yani. Coşkun ÖZDEMİR' e bakarsan hasta" ".. .onun ötesinde, yani bir noktada, bugün da sabahleyin, bakayım, bir karar aldılar. Şimdi aklımda yok ama bir böyle frene basma kararı, şeyde, Milli Eğitim de falan" dediği, İ.Y.' ın "Şeyle ilgili abi, YÖK TOPLANTISI, bu katsayı karan çıkaracaklardı ya İmam Hatipliler ile ilgili, onu ertelediler" dediği, İ.SELÇUK' un "...Yani bir tedirginlik ve duraksama görmeye başladım" "Bugün Fehmi KORU'NUNDA yazısı, MHP'YE diyor ki; Protokolü zorlamayın diyor" dediği, İ.Y.' m "DÜN AKŞAM GENEL KURMAY BAŞKANI C.BAŞKANINA ÇIKMIŞ. DEMİŞLER Kİ BİZİM MUHATABIMIZ SENSİN" "SONRA DA GENELKURMAY DA KUVVET KOMUTANLARI TOPLANTI YAPMIŞLAR. BALBAY KONUŞMUŞ, bunları haber yapmayın demişler. BUNLARI YAZMAYIN DEMİŞLER" dediği, İ.SELÇUK' un "...ama biraz duraklasalarda falan filan, bunların hedefi belli.Yani" dediği, İ.Y.' m "...Amerika'da, anladığım kadarıyla..." "...belliki bunlardan desteğini çekecekler, KORKUYORLAR, yani BU ILIMLI İSLAMIN SONUNDA, RADİKAL İSLAM GELİRSE NE YAPACAĞIZ..." dediği, İ.SELÇUK' un "Şimdi İbrahim, bu bizdeki İran dizisi harika oldu" dediği, İ.Y.'ın "Onun için korkuyorlar abi"<dediği, İ. SELÇUK' un "...AMERİKA, YANİ BİR OLAY OLURSA, ORDU MORDU #TJUSALÇILAR FİLAN TÜRKİYE İLE AMERİKA İLİŞKİLERİ BOZULUR DİYE Dfc'KORK&k">Yani Amerika'nın galiba

Page 143:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

kulağına kar suyu kaçtı" dediği, İ.Y.'ın "Balbayı akşam aramışlar demişler ki sizinle yine ayrıca görüşeceğiz demişler, Bire bir" dediği, İ.SELÇUK' un "Şimdi biz bugün çok iyi yapmışız, Manşetimiz çok iyi" dediği, İ.Y.'ın "E ŞİMDİ BİRİNE MÜEBBET VERDİN" "Gerisi kaldı" dediği, İ.SELÇUK' un "...MEHMET AĞAR DA İYİ DE, ŞU ŞEYİ KOYDUK MU YAV, MURAT KARA YALÇIN" "Şey diyecektim, hı bu Oray EĞİN diye bir çocuk var" dediği, İ.Y.'ın "Evet kafalar karışık. Bugün şeye koydum, Cumhuriyet Yazarları falan, içeri aldık, haber yaptık. AKP için çalışan kalemler. İlhan Selçuk'a, Türklüğe hakaret suçlaması, Ertuğrul ÖZKÖK'e hamam böceği benzetmesi diye" dediği, İ.SELÇUK' un "...farkında değil aptal yani bir noktada, şimdi bir SAVCI BUNU İHBAR SAYIP DAVA AÇSA. NE DURUMA DÜŞECEK FARKINDA DEĞİL ...İŞLER TÜRKİYE DE KARIŞIK İŞİN İÇİNDEN NASIL ÇIKILACAK KİMSEDE BİLMİYOR yani" "Bu Gül Atmaca yı sen tanıyor musun" "...Şimdi, MESELA O REKTÖRLERİN ŞEYİNE GİTTİK, DUMAN OLDUK YAV. Bir noktada" dediği, İ.Y.'ın "Şeyin selamı var abi, Atilla ATEŞ VE Fikret BOZTEPE'NİN SELAMI VAR.ESKİ HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI VE KARA KUVVETLERİ KOMUTANI" dediği, İ.SELÇUK' un "...bu KOMUTANLAR BİRAZ İLGİ BEKLİYORLAR galiba. Aytaç YALMAN da ancak beni çağırırsanız gelirim demişti" dediği, İ.Y.'ın "Ben de öyle söyledim, ATEŞ PAŞAYA dedim ki İLHAN ABİ SİZİ BEKLİYOR, sizinle konuşacak çok şeyiniz var dedim" dediği, İ.SELÇUK' un "ŞU BÜLENT ARINÇ VAR YA AĞLADI" "Şimdi o normal bir olay değil o. Bunlar şey, yani o konuşuyor, o ağlıyor, matrak yazı olur ama içeriğinde de durmak lazım..." "BUNLAR DENGESİZ VE DİNCİ KERATALAR, Bunlardan hayır gelmez" dediği,

Tape:3893, 15.02.2008 günü saat: 11.50 sıralarında İlhan SELÇUK ile Alev'in yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

ALEV in "Bende şimdi bir şey yok abi fazla bir şey Oktay beyin selamı var sana çok teşekkür etti falan dün gece oraya gittik o Oktay SÖNMEZ var ya" ".. TALAT PAŞA o gece söylediler ya TALAT PAŞA KOMİTESİ BİLMEM NE FALAN." "BİZİ DE DAVET ETMİŞLER AMA BEN PEK BU İŞÇİ PARTİSİNİN ŞEYLERİNE FAZLA" dediği, İ.SELÇUK' un "VALLAHA GİT İYİ OLUR YANİ BİR ORTADA" dediği, ALEV in "İlişki kurmak." Dediği, İ.SELÇUK' un "Efendim Oraya zannediyorum İşçi partisinin dışında da bir takını kişiler" dediği, ALEV in "Çok insan geliyor birde Denktaş ın Başkanlığında" dediği,

Tape:1833 16.02.2008 günü saat: 10.44 sıralarında İlhan SELÇUK ile M...' m yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

İ.SELÇUK' un "Son bir hafta 3-4 kişiyle üst katta benim odada şu anda neler oluyor, çünkü şu anda bi şeyler oluyor bu Başbakan sinirli. Amerika hem bizim Cumhuriyet'in WASHİNGTON'daki muhabirini orda çağırdı, hem burda BALBAY' ı çağırdı hem bilmem ne falan. Bütün bu istihbarat bi şey arıyorlar. Ve ne yapacakları belli değil. Fakat Yav Mehmet geldi Kuzey Irak ı işgal etti PKK'yı himayesine aldı terörü himayesine aldı. Ve terörü kışkırttı Türkiye ye saldırttı Türkiye yi dize getirdi ondan sonra şimdi orayı bombalamaya izin verdi. Terörü himaye eden efendim adanı geliyor oradan KJraktan Amerika komşusu oldu Türkiye'nin K.Irakta, işgali altında K.Irak, yani bizim G.Doğu nun komşusu Amerika istese bir anda bitirir Terörü, şimdi Şimdi böyle iken biz Afganistan da NATO da Amerika ile birlikte El Kaide ye karşı Türkiye'nin askeri birliği var. Yav akıl alırmı bunu A İlahını seversen." Dediği, MEHMET' in "Bütün bunları anlattı adam detayları ile yav." Dediği, İ.SELÇUK' un "...fakat bizim halkımız bir alem tabi, çok felaket çok felaket senin faksın varmı?" "...bugün çıkan yazı Kıbrıs'taki Popodppulos kb'naışuyor diyor ki...imtiyazlı ortaklık için özel ortaklık için bile bizim onayımız gerekir diyor, şimdi adamın iki dudağının arasındasın yav yani bunları yazıyorsun Her gün îtophmı Kımıldamıyor yav, Neyse ŞİMDİ

BİRAZ KIMILDAMAYA BAŞLADI BİRAZ AZICIK ÇOK AZ BİR ŞEY" dediği, MEHMET' in "Ben hiç zannetmiyorum Aydınlar bile işin farkında değil" dediği, İ.SELÇUK' un "Yav Şey ya Doğu PERİNÇEK gitti İsviçre'de dediki Ermeni soykırımı yoktur olmamıştır. Adamı mahkemeye verdiler İsviçrede ceza verdiler. Burda bizim Türkiye'de Boğaziçi Üniversitesinden, Sabancı Üniversitesine kadar ve bütün medyada Ermeni soykırımı vardır diyen bi sürü adam var ortada ya. Yani Türkiye inanılır bir durumda değil insanların akılları başlarından gitmiş." Dediği, MEHMET' in "Zaten şeysöylüyor tımarhane Cumhuriyeti,................." dediği, İ.SELÇUK' un "BİTİRİCEKLER

Page 144:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

TÜRKİYE'Yİ EĞER BİR ŞEY OLMAZSA BİR SÜPRİZ OLMAZSA" dediği, MEHMET' in "Bitirmeme kararırını da onlarını alacaklar diyorsun" dediği, İ.SELÇUK' un "Toplumda belli olmaz BİR ASKER KALDI FALAN FİLAN BİRDE ONUN ETRAFINDA YARGIÇLAR." Dediği, MEHMET' in "Asker ne yapabilir be İlhan cim ne yapabilir. Silahı çekicek Allah Allah diye karşıdan gelen kardeşi babası heriflerin ya oda bitti." Dediği, İ.SELÇUK' un "Dediğiniz doğru bi anlamda ÇÜNKÜ İNSAN DEĞİŞTİ İNSANLAR ARTIK AKLIYLA HAREKET ETMİYOR DİN DİYE Bİ ŞEY, DÜŞÜNEBİLİYORMUSUN yav kadının diyorlar örtünmesi özgürlüğüdür böyle bi şey olurmu" dediği, MEHMET' in "Tamamen ters bi şey. Adamda aynen bunu anlattı programda işin enteresan tarafı Menderes le başladı diyor. ... Özaî da ters bi şeyle karşılaşıyor anlayamadı dilini yuttu diyor adam diyo filan. Ama öldü arkasından filan" "İlhancığım yazmak konuşmak yetmiyor, bunları sistemli bir şekilde santranç oynar gibi koymak lazım. Bu zamana kadar adanı nerdemiş niye beklemiş işte şimdi bunu ortaya çıkarıyor anlamıyorum."dediği, İ.SELÇUK' un "Halka kim götürür, siyasi partilerin görevi ne, Halk partisi," dediği,

Tape:1838 19.02.2008 günü saat: 12.36 sıralarında İlhan SELÇUK ile X bayan/BALBAY' m yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

İ.SELÇUK'un "...Bülent YEN ER ile galiba itişip kakışıyorlar işte orada bir Bülent vardı onun bir şeyi çıktı problemi onu tasfiye edilmesi gerekiyordu ... Bülent YENER biraz kaknemlik mi ediyor" "...Serdar memnun Bülent'ten ne sen memnunsun nede İbrahim memnun ortada böyle bir olay var, Ersin'i de kışkırtıyor galiba Bülent" dediği, BALBAY'm "....memnunluk memnun değilik duygusunu çok lüks buluyorum eğer orda gerekli ise ve onunla çalışacaksak çalışırız abi..." dediği, İ.SELÇUK' un "...Er..in Akgüç ...bu işleri sen Erol ERKUT, Bülent YENER, Hüseyin GÜLER üçü anlaşamadılar bunun üzerine Erol'u efendim vakfa aldık bilmem ne Ersin i öyle istedi Erol ile kim çalıştı Güray ÇAPAN çalıştı yani baktık ki gazeteye yani Günay ÇAPAN gelmiş 2 milyon dolar getiriyor fakat bizim Hüseyin ile Bülent istemiyorlar adamı. Yani anlıyor musun Cumhuriyet in zorluğunu bunun üzerine onları pasif tarafa aldık ve oraya Erol u oraya koyduk Günay ÇAPAN, Erol ile çalıştı parasını koydu efendim dolar 613 bin lira iken efendim getirdi 2 milyon doları sonra dolar efendim 1 milyar 200 bin iken de 1 milyon dolarını aldı oda karlı çıktı. Şimdi de efendim zeytinleri elinde kalmış onları satayım diye şimdi olay manzara-i umumiye bu. Şimdi burada Balbay bir Serdar'ı bir kere sakinleştirelim ben bu Bülent YENER meselesine falan bi bakayım efendim çünkü sorun çözmek yerine sorun çıkarmak üzerine istiyor galiba" dediği, BALBAY'ın "...ÇANKAYA BELEDİYESİ ARTIK ONLAR İLE İLİŞKİMİZ BİZİM böyle HANİ İKİ RESMİ KURUM GİBİ artık DEĞİL YANİ FALAN... DİYELİM Kİ BELEDİYEDEN BÖYLE BİR GELİR GELİYOR BÖYLE BİR KALEM YOK ZATEN GAZETE DE YANİ BÖYLE BİR GELİR KALEMİ YOK SIFIRDAN GELİYOR GAZETEYE AMA BU NASIL GELECEK BUNUN MUHASEBESİNİ ŞÖYLE YAPALIM SİZ ELDEN PARA ALMAYIN BİZİM HESABIMIZA GEÇSİN ŞİMDİ BEN BAŞKANA BAŞKAN BİZE BUNU YAPIYORSUN AMA BUNU RESMİ KAYDA GEÇİR BİLMEM NE şimdi" dediği, ^SELÇU/K'.un "Efendim şimdi artık herkes

Page 145:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

tehlikenin farkına vardı bunu belirten bir sürmanşet bir şey yapabilir miyiz diye dün reklamcılar geldiler bir hayli güldük falan işler fena değil bakalım ne çıkacak ...ERSİN İNDE KAYGISI ŞU DİYOR Kİ GAZETENİN BÜTÜN ŞEYLERİNİ TEMİZLEDİK ÇÜNKÜ BİR SÜRÜ İŞ YAPMIŞTIK BİLİYORSUN İŞTE KARIŞMIŞTI İŞLER O ŞİRKET BU ŞİRKET BÜTÜN BU YAN ŞİRKETLER TASFİYE EDİLDİ..." dediği, BALBAY'm "Ama öyle yapmamız lazım abi. yani şeyi odur abi. ŞİMDİ BURDA DA BAYKAL İLE SİZİN İLE KONUŞTUKTAN SONRA" dediği, İ.SELÇUK' un "Tamam Baykal olayı." Dediği, BALBAY' m "ŞİMDİ BAYKAL OLAYI SİZ SÖYLEDİNİZ YA ARALIK BULUŞMASINDA BAYKAL A BİRAZ AÇ DİYELİM DEDİNİZ BİR HEYET OLSUN DEDİNİZ SONRASINDA ENGİN ABİ ÜZERİNE ALDI ONU BİZ KÜÇÜK BİR GRUP TOPLANDIK İŞTE Sabih KANADOĞLU, Alparslan hoca, ben işte YARGIDAN BİR KAÇ KİŞİ FALAN ŞİMDİ RESMEN HER KAFADAN AYRI BİR SES ÇIKTI YOK İŞTE BAYKAL A GİDİLİP BU DENİR Mİ? ŞU DENİLİR Mİ BU DENMEZ FALAN M ES ALA ALPARSLAN IŞIKLI CHP DE SİYASET YAPMAK İSTİYOR GİDELİM SÖYLEYELİM VE BENDE HEYETTE OLAYIM BENDE BURDA SİYASET YAPACAĞIM DİYEYİM DİYOR O ZAMAN SİZİN SÖYLEDİĞİNİZİN ŞEYİ KAÇIYOR YANİ SİZ GENEL BİR AÇ DİYE ÖNERMİŞTİNİZ YA ARALIK AYINDA" dediği, İ.SELÇUK' un "Şimdi Balbay burda geçen gün beni burada Bülent Berkarda eski rektör falan Tonguç Görker bide İstanbul Üniv. eski rektörü KEMAL ALEMDAROĞLU FALAN GELDİ ORADA BANA SÖYLEDİKLERİ ŞEY EFENDİM SEN TOPARLARSIN BU İŞİ BU İŞİN BAŞINA GEÇ BİLMEM NE GİBİLERİNDEN TABİ BU OLMAZ BEN YALNIZ ORDA BİR AKLIMIZA BİR ŞEY GELDİ İŞTE SENİNLEDE KONUŞTUK GALİBA" "Fakat oda olmadı, şimdi orada da yine çeşitli fikirlerde insanlar bir araya geliyorlar işte Kemal Alemdaroğlu dediğin zaman Doğu Perinçek e yakın öbürünü dediğin zaman berikine yakın Tuncay Özkan tabi onun da televizyonu var Doğu Perinçek inde var efendim diyorlarki işte Kanal B oda bir Üniv. Televizyonu" "Şimdi bir nokta da sen konuyu açarsan biz Cumhuriyet Gazetesiyiz efendim bu işlere girmeyiz ama ortada böyle bir realite var VE YANİ İLHAN SELÇUK'U DA BENİ DE BAŞKA ARKADAŞLARI DA BİR BASKI ALTINDA TUTUYORLAR ÇÜNKÜ BURADA HALK PARTİSİNİN KAPALILIĞI DIŞARIDA BİR TAKIM HAREKETLERİN OLUŞMASINA YOL AÇIYOR. BURADA TÜRKİYENİN BU ÜNİV. KESİMİ VE BÜROKRAT KESİMİ DURUMDAN PEK MEMNUN DEĞİL DİYE BİR AÇILIŞ YAPABİLİRSİN AMA BUNU YAPARSAN YAPARKEN HER ZAMAN BEN ANKARA, BEN YAZARIM, BEN KÖŞE YAZARIYIM CUMHURİYET İN VAKFINDAYIM BİZİM BÖYLE BİR PARTİCİLİK SİYASET YAPMAMIZ İMKANI YOKTUR MANTIĞINI HEP GÖZ ÖNÜNDE TUTARAK KONUŞMALISIN" "Onu da biliyor geçen gün şey geldi bana SHP Başkanı Murat Karayalçm geldi oda bir şeyler söylüyor diyor ki müthiş Anadolu da bir yakınma var şuralara gittim diyor bu şeyin sonu geliyor diyor AKP nin diyor, ben o kadar iyimser görmedim, ben o kadar iyimser değil mi" dediği, BALBAY' ın "Bende öyle, şöyle görüyorum İlhan abi bende iyi bir seçenek gelmeden bu partinin sonu gelmez" dediği, İ.SELÇUK' un "PROBLEM BUDUR AMA BUNU NASIL SÖYLEYECEKSİN BUNU TUNCAY ÖZKAN MESELA BU PARTİYE EFENDİM OD A BİR LİDERLİK PEŞİNDE GALİBA ANLADIĞIM" dediği, BALBAY' ın "Liderlik peşinde abi Nisan a kadar eğer CHP ye genel sekreter yapmazlarsa kendisi parti kuracakmış" dediği, İ.SELÇUK' un "Yani biz şeyin içindeki Cumhuriyet'in içindeki kendi içindeki çözdük Cumhuriyet'in içinde ki bütün sorunları kar ediyoruz, satışımız artıyor 100 bine çıkacağız efendim işte medyadan bahset bana sorarsan biliyordur ama DOĞAN GRUBUNUN CUMHURİYETE YANAŞTIĞIM SÖYLE VE BİR NOKTADA

-1 - V'/?;;% € '■

Page 146:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

DİNCİLER TEPELEYECEKLER HERKESİ BAYKALI DA TEPELEYECEKLER O ZAMAN İTTİFAKLARA İHTİYACI VAR, YANİ SEN BİLİRSİN O İŞİ" dediği,

Tape:1831 20.02.2008 günü saat: 12.12 sıralarında İlhan SELÇUK ile İ. Y.' ın yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

İ.Y.' ın ".. .yer konusunda haber bekliyorum..." "Bekleyelim abi bakalım nereyi söyleyecekler" dediği, İ.SELÇUK' un "...Hikmet'in yazısı hiç şık olmadı ya" "yani bana söyleseydin erteletirdim yani bu çocuk çıldırdı yav" dediği, İ.Y.' ın "Yav Hikmet'i biliyorlar abi yazsın birşey olmaz" dediği, İ.SELÇUK' un "... kendisi bana geldi dedi ki Ahmet ÇALIKTa abi konuşsana monuşsana falan filan binbir yani" dediği, İ.Y.' ın "...AKP ye KARŞI BİR MUHALEFET TÜRKİYE'DE VAR MI YOK MU? ILIMLI İSLAM MESELESİ EL KAİDE MESELESİ" "...Fethullah GÜLEN ile ilgili görüşmelerimiz var ama ilişkimiz yok demişler doğru yanlış" "...Fethullahçılar ile konuşuyoruz bunlar RADİKAL GÖZÜKMÜYORLAR daha demokrat filan demişler" "...AKP DEN SONRA NE OLABİLİR KİM ÇIKABİLİR KARŞISINA GİBİ SORULAR ŞEKLİNDE GEÇMİŞ" dediği, İ.SELÇUK' un ".. BEREKET ORDU VAR A YANİ" dediği,

Tape:1839, 22.02.2008 günü saat: 10.20 sıralarında İlhan SELÇUK ile M.Ç.' in yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

M.Ç.' in "Şimdi İlhan abi yirmisekizi Perşembe" "Aysel hanını sizi evinde yemeğe çağırıyor, elçiye zeval yoktur","Osman BERKMEN, Mehmet Emin KARAMEHMET, bir de SANAYİ ODASI BAŞKANI GELİCEK" dediği,

Tape:1841, 27.02.2008 günü saat:13.10 sıralarında İlhan SELÇUK ile X bay an/İ. Y.' m yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

İ.Y.'ın ".. .abi bir yandan askerleri izliyoruz bir yandan türbanı izliyoruz falan" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet hareketli" dediği, İ.Y.' ın "...bugün Genel Kurmay diyor ki 230 terörist öldürüldü diyor açıklama yaptılar" "24 tane şehit" dediği, İ.SELÇUK' un "Valla işte yani tabi bunun sonuçları sonra belli olacak ama" "Dün ben şeye baktım bu Can DÜNDARTa Ahmet HAKAN iki tane toplantı yaptılar ikisine de şöyle göz ucuyla baktım özellikle Ahmet HAKAN'm toplantısında aklı başmda adamlar vardı Şükrü ELEKDAĞ gibi falan" dediği, İ.Y.' ın "...eski bir askerde vardı sanıyorum bende bir ara takıldım ona" dediği, İ.SELÇUK' un "...iki nokta üzerinde duruyorlar Afganistan ve İran" "Ama hepsinde PKK' yı gözden çıkardı şeyi var" "Yorumu var bir de bu İlker nedir o Hürriyette yazan" "İlker TÜRKMEN o ilginç bir şey söyledi dedi ki bu yani Büyük Ortadoğu Projesi bitti dedi" "Bitti dedi ama ne kadar inanılabilir yarım ağızla söyledi..." dediği, İ.Y.' ın "...Türkiye'ye Savunma Bakanı geliyor Amerikan Savunma Bakanı daha doğrusu bu akşam geliyor" "Bakalım ordan da bir şey çıkacak..." "...bir noktada Ortadoğu böyle BOP bitince bu Ilımlı İslam Devleti Projesinin Türkiye'de efendim bir istikrarsızlık yarattığını mı gördüler acaba bir de o tarafı var işin" "Onun dışında CHP bugün Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu türbanla ilgili" dediği, İ.SELÇUK' un "YAV ORDA BEN BİR ACABA Bİ EL ALTINDAN HABER Mİ ALDILAR BİRAZ ORDA KUŞKULUYUM AMA YA AMA ANAYASA MAHKEMESİ HERHALDE SİZ BAŞVURUN BİZ İCABINA BAKARIZ DEMİŞTİR" dediği, İ.Y.' m "Bilmiyoruz o kadar ayrıntıyı da abi" dediği, İ.SELÇUK.' un "ÇÜNKÜ EĞER BİZ YANİ ŞEY OLURSA YENİLGİ OLURSA MAHVOLURUZ HA" dediği, İ.Y.' ın "Evet O da var abi mahkemeden dönerse rezalet" dediği, İ.SELÇUK' un "Ya bu Halk Partisi'ne yaptığını biliyor mu acaba" dediği, İ.Y.' m "Vallahi onu da bilmiyoruz abi ya inşallah ters birşey çıkmaz" İ.SELÇUK' un "ÇÜNKÜ BİLİYORSUN ANCAK ŞEKİLDEN BAKABİLİR DİYORLAR" dediği, İ.Y.' ın "EVET GEREKÇELERİ VAR İŞTE ONU YAYINLAYACAĞIZ ABİ GEREKÇELERİNİ FALAN YAYINLAYACAĞIZ" dediği, İ.SELÇUK' un "Tabi tabi" dediği, İ.Y.' ın "Onunötesinde ,şu Ankara'daki yolsuzluk

olayı da enteresan" "Büyükşehir'de var ya Hürriyet manşet yapmıştı dün de bizde vardı" "Onu bizde sürdürelim çünkü aynı İSKİ skandali gibi kadın çıktı ortaya ve ordaki adamla ilgili bilgiler vermeye başladı" dediği, İ.SELÇUK' un "İlginç" "Valla herhalde bu iktidar yıpranıyor benim gördüğüm ha" dediği, İ.Y.' m "Özellikle bu türban meselesinde prestij yitirdiler abi dikkat ederseniz televizyonlarda melevizyonlarda bunları pek savunan yok artık" dediği, İ.Y.' ın "Yani dedik ki biz Cumhuriyet'e yer

Page 147:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

arıyoruz bu konuda bize nasıl destek çıkarsınız çünkü siz arsa üretiyorsunuz ucuza satıyorsunuz falan diye böyle sıcak birşey geçti" "... yani umut bağlanmaz ama nasıl CHP li belediyelerden istiyorsak bunlardan da öyle bir talebimiz oldu falan onlar işte şeyi merak ediyorlar niye Cağaloğlu'ndaki binayı yapmıyorsunuz etmiyorsunuz falan diye işte onu anlattık" dediği, İ.SELÇUK' un "Şimdi yanlız bu hikaye İnan KIRAÇ sen son geldiğinde bulunmadın evet İnan KIRAÇ şey olmuş yani efendim iyi salmış" "o onlar yaptılar mı zaten dün listede onunda adı vardı en zenginler arasında" dediği, İ.Y.' m "... Aydın DOĞAN'ın kızlarını gördün mü abi hepsi hepsi listede abi birer milyon dolarlık adanı hepsi" "Kendisi iki karıları ve kızları birer milyar" "VALLA HERKES YÜKÜNÜ TUTTU YAV..." dediği,

Tape:3901, 29.02.2008 günü saat: 13.07 sıralarında İlhan SELÇUK ile X bayan/İ.Y.' m yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

İ.Y.' ın "Abi işte televizyonlar ortalığı karıştırıyor ya" dediği, İ.SELÇUK' un "Çekiliyomuşuz ha?" dediği, İ.Y.' ın "Yani haberleri kimse dikkatli okumuyor ki gazeteciler bile dikkatli okumuyor kendi haberlerini bile okumuyorlar çünkü şöyle bir şey Genelkurmay dedi ki biz gerektiğinde orda yorulan asker yani yorulan lafı kullanmadı ama" "Ortalığı karıştırmak bize telefon yağıyor sağdan soldan hakikaten bittik falan filan yok yani birkısım" "O şey değişti görev değişimi" "............taze güç Diyarbakır'dan taze güç dediği,İ.SELÇUK' un "Bir şey söyliyim mi sana en az yıpranan kurum ordu çünkü şey olmadı işe şey siyaset girmiyor" "Bu sivil yargı girmiyor falan o bakımdan kendini koruyabildi ne yapalım böyle sen nasılsın" dediği, İ.Y.' ın "...savcılık dün başvurmuştu ya abi Rektörler, Yök başkanı ile ilgili dava falan filan suç duyurusu Savcılık Görevsizlik kararı vermiş o ilginç" dediği, İ.SELÇUK' un "ŞİMDİ ZANNEDİYORUM BU .... ŞEYİYLE SONUÇLANACAK GALİBA .... BAŞVURDU YA" "O ZANNEDİYORUM ONLAR GEREKLİ TEMASLARI YAPMADAN BAŞVURMAZLAR EĞER ÖYLE BİR ŞEY YAPMIŞLARSA ONLARDAN APTALI YOKTUR YANİ" dediği, İ.Y.' m "MUTLAKA BİR GÖRÜŞME YAPMIŞLARDIR YOKSA" dediği, İ.SELÇUK'un "EVET EVET EVET YOKSA YANİ MADARA OLURUZ" ". OLAYLAR BÖYLE BİZ KARIŞARAK DEVAM EDECEK FALAN" "Dur bir dakika şimdi ben efendim buradan önce şu şeyi konuşayım bu Tanoranm şeyi çalışamaz artık o İbrahim yani Tanora'nın" dediği, İ.Y.' ın beni aramış toplantıdayken ben şuna dönecem ne diyelim" dediği, İ.SLEÇUK' un "Şimdi diyeceğiz ki gel açıkla ne olduğunu çünkü bu şekilde çalışman mümkün değil çünkü ne oluyor aynı karikatürü bir başka gazeteye veriyor gazetenin efendim savunduğu fikirlerin aleyhine bir fikriyatı yani bizim gazetemizde değil efendim dinci gazetede savunuyor yani onun ekip olarak artık Oral'da böyle bir şey yapsa bu yalnız şeye özgü değil ki bak şimdi hatırla efendim Toptamış ATEŞ aynı şeyleri yaptı gitti neydi o" "Selim İLERİ Selim İLERİ de öbür gazetelere gitti o şekilde ondan sonra" dediği, İ.Y.' m "Zaman da yazmaya başladı" dediği, İ.SELÇUK' un "Ondan sonra son verdik yani bunları da söylersin yani söylemene de gerek yok pek yani çalışamaz artık çalışamaz..." dediği, İ.Y.' ın "Bakalım ne diyecek abi sizle konuşmak yani İlhan Selçuk la konuşmak istiyorum derse ne diyeyim" dediği, İ.SELÇUK' un "Gelsin konuşahm ona anlatayım diyeyim ki işin bitti artık senin" dediği, İ.Y.' ın "Zaten abi kafasının karışık olduğunu biliyorsun",dediği, İ.SELÇUK' un "...bu olay üzerine dinci gazeteler gidecektir diyecektir hepsini göğüsleydim" dediği, İ.Y.' ın

abi üç gün yazarlar" dediği, İ.SELÇUK' un "Daha iyi olur daha iyi olur ortalık biraz karışır neyin ne olduğu ortaya çıkar..." "...yav kardeşim bu Bilgi Üniversitesi bu Asaf Savaş'ın falan bu bütün o döneklerin çalıştığı üniversitenin öğrencisi uyanmış ya" dediği, İ.Y.' ın "Abi orda şey yaptılar Türbana karşı eylemler başladı" dediği, İ.SELÇUK' un "...GERİDEKİ ÇOCUKLAR GENÇ KİTLE TABİ KAFALARI TAM DEĞİL KARIŞIK MARIŞIK AMA TAMAMIYLA ŞEY ATATÜRK MATATÜRK FALAN FİLAN YANİ HOŞUMA GİTTİ HOŞUMA GİTTİ DEMEK Kİ ÖTEKİ ÜNİVERSİTELER DAHA İYİDİR" dediği, İ.Y.' ın "...Üniversite yönetimleri farklı öğrenciler farklı öyle bakmak lazım" dediği, İ.SELÇUK' un "...Cüneyt Çakır Rüşvet verene 24 alana 48 yıl..." "Ciner vay canına ya valla oraya bakmadım dur enerji bakanı .... Rüşvet veren 48 Ciner grubuna yöneticisi Aygün'ün da 24 yıl hapsi iste... valla kardeşim evet" dediği, İ.Y.'ın "Vatan diyor ki bu ceza az diyor yeniden diyor ..." dediği, İ.SELÇUK' un "Evet evet bu kan davası bu şeyle Aydın Doğan'la Turgay arasında kan davası bitmeyecek" dediği, İ.Y.'m "Evet Vatanı kullanıyorlar" dediği, İ.SELÇUK' un "...VATANI BUNLAR BİLİYORSUN HEP TETİKÇİ OLARAK KULLANIRLAR ONU"

Page 148:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

dediği, İ.Y.' m "...şeyi bulaştırmak istiyorlar Turgay'ı bu en son dün gazetede haber vardı abi MTA da şey Rüşvet diye .... falan filan bizim duyumuz şeyi bulaştırmak istiyorar" dediği, İ.SELÇUK' un "Şimdi bu can havliyle bu Turgayı yatırımlara falan giriyor ya" dediği, İ.Y.' ın "Onun üzerine böyle bir şey" "Aydın Doğan'dan korktular abi" "Bir baş belası" "...şimdi baktığımız zaman birkaç ... bunlar Türbanı ve operasyonu ufalttdar manşette Ankaradaki bir yolsuzluk hikayesi var abi dikkat ediyor musun" "... MUSTAFA BUNLAR YENİ BİR BİNA YAPTILAR ORAYA RUHSAT ALAMIYORLAR BÜYÜKŞEHİR'DEN ONUN İÇİN BUNU KASITLI YAPIYORLAR DEDİ" dediği, İ.SELÇUK'un "...İbrahim bu her zaman Aydın DOĞAN kendi Grubunun çıkarlarına adam baksana nerdeyse KOÇ gibi oldu" dediği, İ.Y.' m "Koç'un çocuklarından zengin kızları ... paraya para demiyorlar" dediği, İ.Y.' ın "... Turgay'a gelince Turgay bana sorarsan daha masum yani..." "Sadece 100 Milyon dolar makinalara ödedi abi" "... şimdi şöyle bir şeyden de korkuyorum şimdi bu sivil toplum örgütleri hep Aydın DOĞAN aleyhine bağırıyor ya" "CUMHURİYET ORAYA GİDİNCE ACABA ŞEY OLUR MU ? ..." dediği, İ.SELÇUK' un "...YAPTIĞIMIZ İŞ DOĞRU MU YANLIŞ MI BİZ BUNU ALNIMIZIN AKIYLA BÜTÜN DEVRİMCİLERİN KARŞISINA DA ÇIKARIZ KONUŞURUZ... mesela şu efendim Karikatür olayı artık bu kadar rezalete Cumhuriyet evet diyemez yani ben bir hafta önce o grubun servetini 5 kat efendim" "Yazıyor herifler bu tezgahı kuruyorlar bize bu tezgah bu yani o aptal da gidiyor bu işin içine giriyor Tan oral..." "Efendim Vatan gazetesi böyle bu demin söylediğin şey Aydm DOĞAN tabi bir mekanizmalarla oynuyor oynuyor bir hafta" dediği, İ.Y.' ın "Bize ilgisi de bizi çok sevdiğinden falan filan değil abi" "Mutlaka bir yerde ihtiyacım olur diye" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet Fetullah Gülen'le birlikte Cumhuriyet'in aleyhine bu keratalar anasının gözü öyle dostluk mostluk dediğin şey senin benim yuletimde vardır" "İbrahim şeyde televizyonlarda falan filan duyuyorum bütün yolları mollorı Umanları mimanları herşeyi satışa çıkarıyorlar yani o konuda Balbayla konuşun da ve görünmüyor Gazetelerde mazetelerde görünmüyor bu kimsenin de işine gelmiyor bütün karayollarını falan satıyorlar ya yani bu korkunç bir sürecin içine girdik" dediği, İ.Y.' ın ...başlık da Türkiye yi satıyorlar olabilir fiks sütun yav inanılır gibi değil" "...TÜRKİYE YE Bİ MÜDAHALE FALAN OLMAZSA ELDEN GİTTİ BU TÜRKİYE", "...buraya futbol federasyonu başkam geldi Haluk Ulusoy görevden alınan" "...Doğu Paşayla da tanıştı..." dediği, İ.SELÇUK' un "...BİR DE ŞEY^BU EFENDİM POSTADA BUGÜN MUAZZAM BİR İSİM VAR TOKAT'IN TURHAL İLÇESİNDE YANİ 60 BİN NÜFUSLU 50 BİN KİŞİ KATILMIŞ ŞEYE POSTA-'YÂvBİ BAKI VER ŞİMDİ ONU DA

AYRI BİR" "CENAZE ŞİMDİ CENAZELERİ BİR BİR CENAZELER SAYFASI DA YAPABİLİRİZ BAK YANİ BÜTÜN BU FOTOĞRAFLARI YANYANA GETİRİRİZ TÜRKİYE TEK YÜREK OLDU CENAZELERDE DİYE" "...BİR TARAFTAN TEKBİR GETİRİYORLAR BİR TARAFTAN TÜRKİYE LAİK KALACAK DİYE BAĞIRIYORLAR ORDA DA KARIŞIKLIK BAŞLADI" "...kısa kesin demesi Amerikanın boşuna değil Türkiye bir yere doğru gidiyor böyle TÜRKİYE BİR YERE DOĞRU GİDİYOR ONDAN KORKMUŞLARDIR PEZEVENKLER" "Evet efendim sen onun dışında arkadaşlara söylersin" "Şükran'a Hikmet e şuna buna falan" dediği, İ.Y.' m "Savunulacak bir şey yok yani" dediği, İ.SELÇUK' un "Yok nasıl olur ya sen gazetedeki karikatürünü gazete için mi çizdin Yeni şafak diyor ki bizim için çizdi diyor" "Bize başka birşey çiz biz biz aynı karikatürü bize veriyor ve gazetenin fikriyatının aleyhine konuşuyor.. ."dediği,

Tape:1843, 03.03.2008 günü saat: 10.55 sıralarında İlhan SELÇUK ile A. C 'un yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

İ.SELÇUK' un "...DOĞU PERİNÇEK İLE KEMAL ALEMDAROĞLU GELDİLER BANA" dediği, A.C un "Evet onu onu bilmiyorum da işte Kemal telefon etti bana" "...Balbay ile konuştum dedim ki yarın geliyor saat 14:00 de Haberal ile randevusu var ama öncelikle seninle konuşması lazım..." dediği, İ.SELÇUK' un "Bu Haberal ile Balbay'ın arası iyi değilmiş galiba birileri söyledi" dediği, A.C' un "Önemli değil şimdi" dediği, İ.SEÇUK' un "Önemli önemli değil" dediği, A.C un "Balbay koordinasyon sağlayacak.." dediği, İ.SELÇUK' un "ŞİMDİ YOL UÇAK ÜCRETİNİ VERELİM Mİ YOKSA GEREKMEZ Mİ KEMAL ALEMDAROĞLU" "YANİ DURUMU NEDİR ONUN" dediği, A.C un "Onun durumu iyidir ama ben bir çıtlatayım bakayım" dediği. İ.SELÇUK' un "... BU İŞLER SENİN ÜSTÜNE VAZİFE" dediği, A.C un "YANİ

Page 149:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

BEN ZATEN ALDIM O İŞİ BALBAY'LA DA KONUŞTUM ONLARI KOORDİNE ETTİRİYORUM" dediği,

Tape:1844, 10.03.2008 günü saat: 13.08 sıralarında İlhan SELÇUK ile X bayan/İ.Y.' ın yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

İ.Y.' ın "... Genel Kurmay Başkanımız GÜNEŞ'İ dinlediniz" "Kızdı CHP ye çok kızdı" dediği, İ.SELÇUK' un "Ya gereksiz işler yapıyor" dediği, İ.Y.' ın "Gereksiz bence de yaptığı iyi değil şimdi yani durup dururken tekrar böyle ortam bu şekle dönecek" dediği, İ.SELÇUK' un "Acaba bir şeyin yani zeminini mi oluşturuyorlar" "Bunlar yoksa bir başka bir şey mi yapacaklar ya" dediği, İ.Y.' ın "Abi sanmıyorum ya böyle bir şey yapacaklarını" dediği, İ.SELÇUK' un "Şimdi program artık belli oldu yani bu Amerika ile bu iktidarın programı şimdi bu kuzey efendim Irak'taki kürt bölgesi federe devlet" ".. onu şimdi bağlayacaklar 3 bölgeli federasyon Irak'ta efendim Türkiye'de de efendim biliyorsun federe lafı ağızlarda dolaşıyor vilayetler milayetler zaten falan Türkiye'de de çözüm olarak orda bir Güneydoğu'da bir federe devlet kurulduğu zaman zaten aradaki sınır efendim var ya da yok yani neticede bu iş kendiliğinden gerçekleşmiş olacak" dediği, İ.Y.' ın "...Şeyde enteresan bu kadar niye gerildi bu iş anlamadım abi ya şimdi isim vererek BAYKAL' ın ismini vererek hakaret diyorsun söylediği sözleri hakaret olarak aldık diyor Genel Kurmay Başkanı ismini vererek söyledi" dediği, İ.SELÇUK'un "iktidar yerine bu sefer ana muhalefeti aldı karşısına neyse" dediği, İ.Y.' ın "CHP de açıklama yaptı biz sözlerimizin arkasındayız dedi karşılık öyle iki şey devam edecek bakalım durup dururken" dediği, İ.SELÇUK' un "...Cumhuriyet'te bir neredeyse tasfiye oldu 4 kişi gitti değil mi" "Toktamış efendim Selim İLERİ," dediği, İ.Y.' ın "Tan ORAL Erdoğan AYDIN" dediği, İ.SELÇUK' un "...Erdoğan AYDIN da biliyorsun gene bir şeye gitti" dediği. İ.Y.' ın "ROJ TV ye çıktı konuştu" dediği, İ.SELÇUK' un "Kabul edemeyeceğimiz bir iş yaptı oda demek oluyor ki böyle ama gazetemiz Allaha şükür iyi yürüyor falan filan bakalım yani onun dışında" "Genel Kurmay Başkanı meselesini o

_---. -."î r t .»W!*!*,-«. \ & ■<:.

Page 150:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

zaman manşete çıkarmayalım" "Yani çünkü böylece bu işi büyütmek istemediğimizi duyurmuş oluruz" dediği, İ.Y.'ın "...CHP ile Genel Kurmay bu tür bir tartışmaya girmesi saçmalık biri sussa ötekide susacak" dediği, İ.SELÇUK' un "Bu şeye ne diyosun peki Özal'ın gözaltına alınmasına ?" dediği, İ.Y.' m "Abi telefona takılmış büyük ihtimalle bu aralar eski Anap'lı o CHP belediye başkanı eski ANAP iıydı bir telefona takıldığı söyleniyor telefon hep telefon dinlemesi biliyorsunuz bu operasyonlar abi" dediği, İ.SELÇUK' un "YAV BİZİMKİLERİ DE DİNLİYORLARDIR AMA BEREKET" "...BURAYA BİR YIĞIN İŞTE GENERAL GELİYOR BİLMEM NE GELİYOR FALAN BAKTIĞINIZ ZAMAN DIŞARIDAN DİNLİYORLAR ÇÜNKÜ BELLİ MESAFEDEN DİNLEYEBİLİYORLAR" dediği, İ.SELÇUK' un "DİNLİYORLAR DİNLİYORLAR" "BİZİ ŞEYDE DE DİNLEMİŞLERDİ AMA BİR ŞEY ÇIKMAMIŞTI YANİ 12 MARTTA" "Bir de bu din dersleri meselesi var" dediği, İ.Y.' ın "Evet bu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi diyor falan" dediği, İ.SELÇUK' un "Yav şeyi tanıyomu?" dediği, İ.Y.' m "Kimi abi?" dediği, İ.SELÇUK' un "Biz iki kez gittik galiba BALBAY tanır şu herifle bir konuşma monuşma yapalım mı?" dediği, İ.Y.' m "Diyanet işleri Başkanı mı diyorsunuz?" "Olabilir abi" dediği, İ.SELÇUK' un "AÇILSIN AÇILSIN YANİ İŞİ BİRAZ KIZIŞTIRALIM" dediği,

Tape:1845, 13.03.2008 günü saat: 12.38 sıralarında İlhan SELÇUK ile X bayan/İ.Y.' ın yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

İ.SELÇUK' un "Şimdi oraya şey geldi Mehmet KARAMEHMET" "...Murteza ÇELİKER i unutuyorlar böyle bu Sanayi Odasından Tank KÜÇÜK mü ne" ".. Mehmet KARAM E H MET 'de gene yani aynı ortamdan geliyor herhalde şeyi söylemek istedi tabi çok şey değişiklikler olacak diyor önümüzdeki yıla çok büyük medyada değişiklikler olacak diyor" dediği, İ.Y.' m "Hı Aydın DOĞAN a gitmeyin diyor" dediği, İ.SELÇUK' un "...Sabah grubunda büyük değişiklikler olacak dedi herhalde MÖRDOK'ta girecek falan öyle anlaşılıyor" "...Osman BERKMEN de vardı tabi onlar biliyorsun ayrılmaz" "İşte biraz Turgay'da Aydın DOĞAN dan da bahsettik bu daha sakin daha şeysiz yani tek böyle iki tarafla da anlaşabilir gibi bir durumu var ama bugün akşam gene bindirmiş değil mi?" dediği, İ.Y.' ın "...şu Aydın DOĞAN ın ipliği pazara çıkacak hükümet bunu bitirecek herkes onu söylüyor abi" dediği, İ.SELÇUK' un "EVET AMA ORDA ŞÖYLE BİR KADER BİRLİĞİ VAR AYDIN DOĞAN I BİTİRİRSE CUMHURİYET İ HAYDİ HAYDİ BİTİRİR" "...ORADA BİR YAZGI BİRLİĞİ OLUŞTU GİBİ" dediği, İ.Y.' ın "...Aydın DOĞAN la hesapları başka abi hergün gidiyorlarmış" "...bakanlara milletvekillerine Aydın DOĞAN' m adamları kendi işleriyle ilgili iş takibi istiyorlarmış Erdoğan demiş ki asla onun işlerini takip etmeyeceksiniz demiş kim ederse demiş karşısında beni bulur demiş" dediği, İ.SELÇUK' un "E bu hesaplaşma ama şimdi" dediği, İ.Y.'ın "İdeolojikten öte menfaat menfaat ilişkisi var orda abi" "Cepheler belli oldu mu işte bu KARAMEHMET Aydın DOĞAN Turgay CİNER' de birbirine girince onlar daha da rahat bu işleri hallediyorlar" dediği, İ.SELÇUK' un "... burada Turgay'ın gözü Aydın DOĞAN'dan başka hiçbir şey görmüyor" "Aydın DOĞAN'ı da öyle bitirecekler dün bu da konuşuldu yani bu açıkladık..." "Karamehmet evet o da öyle o da çünkü yani dün baktım sofraya işte hanımlar var o hanımlar işte Atatürkçü hanımlar" "...birde dünkü gözlemim şu" "ASKERE BAĞLAMIŞ HERKES ŞEYİNİ" dediği, İ.Y.' m "Umut umut asker" "Asker ne yapsm abi ya" dediği, İ.SELÇUK' un "Bende onlara Doğan AVCIOĞLU' nun öyküsünü anlattım" dediği, İ.Y.' m "Tamam abi bu şeyimiz var bugün işçiler Tıp Bayramı falan sosyal güvenlik yarm eylemler var ya bugün ordan gideceğiz" dediği, İ.SELÇUK' un ''BİRAZ SOLCULUK YAPALIM YA ÇOK UZAKLAŞTIK SOLCULUKTAN^ > BİRAZ SOLCULUK YAPALIM HAKKATEN İYİ DÜŞÜNMÜŞSÜNÜZ" dediği, İ.Y.' m "ÖYLE ÖYLE İYİ OLUR YÖK

Page 151:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

TOPLANTI FALAN FİLAN AMA BUGÜN BİZ İŞÇİLERİ MEMURLARI YUKARDA GÖRECEĞİZ ABİ BİRAZ İŞİ DEĞİŞTİRELİM" dediği,

Tape:1846, 15.03.2008 günü saat: 16.54 sıralarında İlhan SELÇUK ile M.B.' m yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

M.BALBAY' m "Siz dünkü yazının dibindeki gibi olay abi hani ağır sonunda bilesiniz birşey olursa ağlamayın diyordunuz ya dünkü yazıda bugün değil de" dediği, İ.SELÇUK' un "Hu evet denk düştü değil mi" dediği, M.BALBAY' ın "Tam aynı güne düştü değil mi abi ya" dediği, İ.SELÇUK' un "Herkes te zannedecek ki bütün bu işleri biz biliyoruz" dediği, M.BALBAY' m "Valla biliyordu ucundan gösterdi daha doğrusu dibinden gösterdi diyecekler abi yani" dediği, İ.SELÇUK' un "Bugün de hep edepsizlik ederlerdi baktım hiç ses yok orda" "...işte demin Turan telefon etti diyor ki yani bu partiyi kapatamazlarsa bu harekat başarılı olmazsa geri çekilirse felaket olur" dediği, M.BALBAY' ın "Felaket abi yani ondan sonra artık ondan sonra kimse neyi nasıl öngür artık zor abi yani" "...bu şey muhalefet şey olacak abi MHP bu medya AKP medyası kervanına katılmayacak dava sürecidir diyecek" "...CHP katılmayacak ben Baykal la da konuştum bu dava sürecidir diyecekler bir kaç gün duracaklar yani Demirel le bir konuştum abi yani bir şey yazma dedi ben ne dersem ters anlıyorlar bunlar dedi uzun uzun uyarmaya çalıştık dedi ağır bir laf etti bu salaklara hani biraz da şey" "...bu görünüyordu dedi Ateş yakar Su ıslatır bu davada açılır dedi hani bu söyle görünüyordu" ".. Amerika işte milli iradeye saygı gösterimi Türk milleti 2007 de bunu milli iradesini göstermiştir .Gibi bir şeye girmiş ler ama öyle olamaz diye bir şey yok ordan böyle açıklama var abi yani" dediği, İ.SELÇUK' un "Şimdi Balbay bu efendim ordu yerinde kalırsa efendim bunlar dokunamazlar ona buna ve ordu bekçi gibi kalırda yargı görevini yaparsa gerekli şeyler olur gibime geliyor" dediği, M.BALBAY' ın "Evet abi aynen öyle kalacak abi" dediği, İ.SELÇUK' un "...bir hukuk operasyonu gibi olacak zannediyorum herhalde öyle planladılar" dediği, M.BALBAY' m "Öyle abi" dediği, İ.SELÇUK' un "Yani asker yerinde duracak ama bunu hızla yapmalılar şimdi ne olacak eğer çok da direnirlerse falan o zaman asker hukuksal olarak haklı duruma geçecek" "Bu zannediyorum daha derinden bir operasyon rARSLANtısal değil zaten konuşmuştuk daha önce" "Ne oluyor kardeşim ben seni kapatıyorum yaa ben milli iradeyim falan filan direnmeye kalktığı zaman elinde güç olmayacak" "Başka şeylere kalkarsa falan ordu orada bir gerideki sağlam güç olarak durursa bunların şeyleri kırılır ... otoriteleri" "Ordu ordudur yargı yargıdır verdiği kararda budur kardeşim sen bu karara riayet etmek zorundasın..." "Cumhurbaşkanından Başbakanına kadar Başsavcının dava açtığı kişiler" "Yani zanlı" dediği, M.BALBAY' m "In Şuanda Çankaya köşkünde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının laikliğe karşı hareketlerin odağı dediği bir kişi oturuyor abi" "Hıı çok tartışmalı gidecek ve iyidir abi be bu tartışmalı olması bunların" dediği, İ.SELÇUK' un "Yalnız Doğan gurubu şey yaptı" dediği, M.BALBAY' ın "Nötr" dediği, İ.SELÇUK' un "Değil mi., doğru dürüst radikalin dışında fena değil" dediği, M.BALBAY' ın "... Abi bir de bu ibrahim aradı bu doğan gurubuna geçişle şeyler çok erken abi ama hiç pazarlık şansımız yok mu ? acaba abi ya" dediği, İ.SELÇUK' un "...Mehmet KARAMEHMET le o da diyor ki acele etmeyin o diyor sabahta diyor çok şeyler olacak diyo neyse açmadı ama nesi olduğunu söylemedi ama orda birşeyler bekliyorlar bilmiyorum" dediği, M.BALBAY' ın "Şey Karamehmct Doğan gurubuna değil mi abi karşılıklı bir savaş" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet evet evet öyle öyle onun da söyledik ..." dediği,

Tape:1847, 16.03.2008 günü saat: 16.18 sıralarında İlhan SELÇUK ile Emre KONGAR' ın yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

İ.SELÇUK' un "Laf aramızda zatı aliniz de bir askeri müdahalenin de gerekçesini oluşturmuştur." Dediği, E.K.' ın "Galiba bakalım" dediği, İ.SELÇUK' un

"Yav Çok şey çok muzirsiniz bu telefonların dinlendiğini bilmiyor musunuz." Dediği, E.K.' m "Biliyorum biliyorum bi şey demiyorum ben siz diyorsunuz vali a ben hiç birşey demiyorum ben bütün telefonların dinlendiğini biliyorum cepler evler cumhuriyet zaten cumhuriyeti de biz istedik dilekçe verdik dinlensin diye" dediği, İ.SELÇUK' un "...ben ne kadınlarla konuşurken nede dostlarımla konuşurken gümrüksüz konuşuyorum çünkü neyin şaka neyin ciddi olduğunu gerizekalılar bilmezler" "...işte tarihe yazılmıştır efendim mahkeme zabıtlarına yazılmıştır bide" dediği,

_ Tape:1848, 16.03.2008 günü saat: 17.09 sıralarında İlhan SELÇUK ile X bay an/İ. Y.' ın yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

İ.SELÇUK' un "Ben iddianame üzerinden sadece" "Dedi ki bu tarihe ve adliyeye yazıldı dedi" dediği, İ.Y.' m "...Erdoğan da şimdi her yerde konuşuyor ...bunlar geri durmazlar abi" dediği, İ.SELÇUK' un "Durmazlar durmazlar ama yorulur yakında" "...bu dönemin bir adli belge yani işte kardeşim siz bunları

Page 152:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

bunları bunları yaptınız diye fena olmadı tabi" ".. .herhangi bir hareket olduğu zaman bu iddianame bir belgedir adli belgedir" "İş zaten galiba oraya gidecek anladığım kadarıyla" dediği, İ.Y.' ın "...bizim Mehmet Faraş'm yazısı vardı bu savcıyla ilgili işte biraz atalarını dedeleri falan filan yazmış, savcı Mehmet'i aramış Mehmet Faraş'ı aramış telefonla" "Önce koruması aramış sonra kendisi aramış ve cep telefonunu vermiş sizede çok selam göndermiş" "...bu iş çatışmaya gidebilir ya bi korksun diye çatışmaya gidebilir demiş" "O da ben görevimi yaptım demiş falan şimdi yani yazabilirsin yazmayabilirsin..." "Sen o aranızda konuşlularınızı yaz bi metin haline getir çünkü adamı da zor durumda bırakan bir şey yapmayalım bak Cumhuriyete konuştu" "...hemen zaten polis molis falan böyle korumaya almışlar çatışmaya gidebilir demiş korkum var demiş adam bu işlerden belli ki o da tabi sıkıntıda kolay değil abi böyle bir şey şimdi hedef her yerde hedef gösteriliyo adam" "...asıl Taraf gazetesini gördünüz mü abi" dediği, İ.SELÇUK' un "Ya gördüm kepaze" dediği, İ.Y.' ın "Ya böyle bi rezillik olur mu ya" "Abi ben acayip bi iş abi bu işi ya" dediği, İ.SELÇUK' un "Yani bi şey varmış altında gibi ya da çıldırdılar satamıyolar diye" dediği, İ.Y.' m "Abi ne demek ya suçluyoruz herkesi suçlamaya çağırıyoruz şikâyet edenler Taraf gazetesi çalışanları" "İlktir abi Türkiye'de böyle bi şey ben bilmiyorum hatırlamıyorum" "...Vakit gazetesi varya işte ondan beklenebilir" "Ama bunu Taraf gibi gazete yapıyosa bu işin altında başka bi şey var abi, başka bi şey var ya çok büyük bi para var ya da bunlar tam satılmış abi" dediği, İ.SELÇUK' un "Ne kadar satıyo şimdi" dediği, İ.Y.' ın "Abi bir ara 5-6 bindi sonra 12-13 e çıktı bakalım bu hafta ne yapar ama bunlar da dağıtmaya başladıkları için bunların satış falan artık yapabilirler bi bakarsınız bir günde 50 bine çıkmış olabilirler abi" dediği, İ.SELÇUK' un "Valla dediğin doğrudur kendini dağıtmış bi gazete" "Suçluyoruz ve herkesi suçlamaya çağırıyoruz" dediği, İ.Y.' ın "Böyle bi gazetecilik var mı" dediği, İ.SELÇUK' un "Başsavcıyı yargılayın falan müthiş ya" "...ben bakıyorum Ahmet ALTAN'ın yazısına" "O kendinden geçmiş o yani ne yapacaklarını şaşırmışlar" dediği, İ.Y.' ın "Sizede orda hafiften bi kılçık var gazetede gördünüz mü" "Evet İşaret Fişeğini İlhan SELÇUK'tan diye haber yapmışlar abi" dediği, İ.SELÇUK' un "... dikkatli bakmadım bu Çetinin iki oğluda iki gazetede ikiside başyazar tam tırlattılar keratalar" "...İşaret Fişeği İlhan Selçuk'tan" dediği, İ.Y.' ın "Cuma yazısını almışlar" dediği, İ.SELÇUK' un "Birader herkes soruyo ya anıma tutturduk" dediği, İ.Y.' m "Abi hem o yazı tuttu hem de geçen hafta bizini türban reklâmları vardı hatırlı yomusunuz" "Yine denk geldi yani" dediği, İ.SELÇUK' un "Aslında bizim Orhan ERİNÇ'e söylemelide bi şey yapmalı ona" dediği, İ.Y.' ın "Bunu ben kısa böyle bi haberleştirelim mi millet görsün mü ne yapayım manyak mı bunlar ya" dediği, İ.SELÇUK' un "Valla reklâmını yapmış olursun" dediği. İ.SELÇUK' un "...şimdi bu herifler kafaya koymuşlar Amerika merika Avrupada bunların arkasında bunlar- bit 'işi- bitirmeyi düşünüyolar dı" "Bu

Başsavcının şeyi üzerinde de düşünürler şimdi ulan bu bizim aleyhimize bir dosya var ve burda davalıyız biz şimdi herhangi çatışmada matışmadan sonra ortalık birbirine girerse ve askerde müdahale zorunda kalırsa elinde şey var dosya var şimdi ya olaym bu tarafını da düşünmek lazım" "Ama çok kuvvetliler ya bu keratalar" dediği, İ.Y.' m "Abi işte bugün bakıyorum kaç tane gazeteleri oldu şimdi Bugün, Star dı bilmem ne hepsinde kıyamet gibi gazeteleri var abi ellerinde" dediği,

Tape:1849, 17.03.2008 günü saat: 11.02 sıralarında İlhan SELÇUK ile Bilgi/Emre KONGAR' m yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

E.K.' m "...şeyi okuduz mu Ahmet Hakan" "Kapatılacak diyor ve bitakım şeyler sıralamış niçin kapatılacağına ilişkin ondan sonra kendiside onları yazınca arkasında diyor ki dikkat edin kapatılacak demem kapatılsın demek anlamına da gelmez filan diyor ama bi okuduğunuz zaman" "Yani camianın içinden gelen bi kişinin bunlara nasıl eleştirel baktığını ve bunların yaptığı bütün hataları gördüğünü" "Anlıyon mu müthiş önemli bi yazı bence" dediği, İ.SELÇUK' un "Şimdi efendim bu olay tabi bütün kıyamet mıyamet falan aynı zamanda büyük bir korkuyu ifade ediyor şimdi Hürriyeti açtım Ahmet Hakan a baktım bence kapatılacak evet şimdi Tayyip in o meşhur şansı dönüyor mu" "Altında da o başlık var... Anayasa yı manayasayı değiştirip bu Başsavcıyı tasviye etmek istiyorlar" dediği, E.K.' m "Evet ve maalesef orda MHP nin ve DTP nin de desteği var" dediği, İ.SELÇUK' un "Efendim olabilir o zaman daha iyi olur" "Davayı baştan kaybetmiş olurlar" dediği, E.K.' m "Rezalet olur ya öyle şey" dediği, İ.SELÇUK' un "... şimdi burada girişilen nokta şu kardeşim şimdiye kadar rejimi kurtarmak için kim mü daha etti asker değil mi" "İlk kez anayasa mahkemesi müdahale edicek" dediği, E.K.' m "Evet ve ya ikinci kez çünkü bide şey Refah ta yaptılar" dediği, İ.SELÇUK' un "He Refah ta da evet oldu dur bakayım Refah ta Anayasa mahkemesi ne yaptı ki ya" dediği, E.K.' m "Kapattı" dediği, İ.SELÇUK' un "Ama o kapatma şeyde değildi" dediği, E.K.' m "Dava iktidardayken açıldı kapatma düştükten sonra oldu" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet çünkü orda bir Demirel in bir efendim kulisteki bir operasyonuyla" "Yani başbakanlığı Erbakan a vermedi olay bu" dediği, E.K.' m "Ama dava

Page 153:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

iktidardayken açıldı" dediği, İ.SELÇUK' un "Hı şimdi burada bugün Mümtaz'ın yazısı da çok güzel" "Diyor ki yani fena bişey değil işte diyor asker mi gelseydi falan" dediği, E.K.' m "Tabi tabi" "...iradeyi külliye iradeyi cüzziye meselesi..." "Evet Allah bişeyleri belirliyor ama yani insanında bi iradeyi cüzziyesi var günah işleten şey oda yani günahı çünkü başka türlü açıklayamıyorlar biliyorsun" dediği, İ.SELÇUK' un "Eyvah sizde ayvayı yemişsiniz" dediği, E.K.' m "Evet sizde... efendim siz Şeyhülislamlığa soyunca bizede imamlık kaldı" "... Serdar Turgut usta yazmış Türkiye ye derin devlet lazım ama işte ... ciddi bi derin devlet diyor böyle ... olmaz falan diyor yani" dediği, İ.SELÇUK' un "...ben iki tane konuşmadan çok memnun oldum bunlardan birisi Kara kuvvetleri kumandanının konuşması" "Öbürü Genel kurmay başkanın son konuşması şimdi bunu orada bir gurup bir heyet hazırlamış bu konuşmaları bunları vaziyeti gördükleri anlaşılıyor bir ikincisi herşeye karşm müdahale etmiyor dikkat edin" "Öyle görülüyor belki arada bazı hatalarda olmuyor değil işte o efendim elektronik muhtıra bilmem ne falan ama yani neticede konuşmanlar arasında şu veya bu kişiler olabilir ama arkada galiba bir grup oluştu öyle bir hissiyat var içimde efendim şimdi bu şeyde yani bu parti kapatma davası da zannediyorum epey düşünüldükten sonra çünkü adam daha önce uyardı farkmdaysan"" Bende Ankara ya gittiğim zaman bu işler konuşuldu monuşuldu" "Bizde biraz böyle es geçtik falan ama kulağımıza gelmiş hepimizin gelmişti de ... esast-mesele kuvvetler dengesinde bu adamlar yani mülteciler yani bu dinciler Türkiye» nin içindeki kuvvet dengesinde ağırlığı kazandılar" "Ve bunlarda dış kuvvetlerce destekleniyorlar5' "Gelip bağlanıyor burada şimdi ordu geride kalıyor ama bu adamlar ne y&pvarîa^sâfyapsmlar bunla hakkında bir

Page 154:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

iddianame tanzim edilmiştir bu ne demektir senin benim yazdığım yazılar başsavcının iddianamesinde artık bir hukuk değeri kazandı" dediği, E.K.' m "Tabi" dediği, İ.SELÇUK' un "Değeride artık gazete polemiği falan değil bak buda bir yazı edebilir" "Yani bir hukuk değeri kazandı ha efendim dava kazanılır mı kazanılmaz mı o ayrı mesele o o ayrı mesele" dediği, E.K.' ın "Efendim şimdi ordaki görüp biliyorsunuz o billurlaştı yavaş yavaş onu ilk Kabaoğlu söylemişti Kaboğlu söylemişti İbrahim Kaboğlu" "Eğer kapatılırsa bu süreç sonunda mesele yok ama eğer kapatılmazsa AKP daha güçlenerek giricek seçimlere..." dediği, İ.SELÇUK' un "Doğrudur doğrudur" dediği, E.KOGNAR' ın "Mağdur ve ... öyle bir sıkıntı var" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet mağdur ve mazlum olarak evet o o tarafa doğru gidebilir yani bu tabi savaş devam ediyor" "Savaşım devam ediyor çeşitli olasılıklar bunlar" dediği, İ.KONGAR' ın "Yani şakası yok" dediği, İ.SELÇUK' un "İşte zati aliniz bu savaşın içindesiniz" dediği, E.KOGAR' m "Yok efendim" dediği,

Tape:1850, 19.03.2008 günü saat: 12.18 sıralarında İlhan SELÇUK ile Emre KONGAR' m yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

İ.SELÇUK' un "Ben artık sizlerden kopuyorum" dediği, E.K.' m "Ne o çok mu sosyeteye katıldınız?" dediği, İ.SELÇUK' un "Artık benim yerim başka tarafta" dediği, E.K.' ın "Üst üst sosyetede mi?" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet yani ben sizlerle ne yapayım?" "...aman efendim kimler yoktu ki krem dö le krem dö le krem dediğimiz kişilerin arasında Soros çocukları mı yoktu" "Cengiz ÇANDAR 1ar mı yoktu" "Efendim kimler kimler efendim fakat işte vardı bi de kafa dengi olanlar Yıldız KENTE R menter filan" dediği, E.K.' ın "Çetin ALTAN vardır Çetin ALT AN vardı herhalde" dediği, İ.SELÇUK' un "Çetin ALTAN karısı efendim Ali SİRMEN" "...şeyin de karısı Canan BARLAS yani böyle bir şey içinde biz yani işte biz böyle evlendik bakın çocuklarımızburada torunlarımız burada............" dediği, E.K.' m "...en önemli gelişme tabi bu Bahçelinin tavrı yani birdenbire orada bi şey olduğu anlaşılıyor bence bütün gidişatı Bahçeli nin verdiği destek etkilemişti yani bu Cumhurbaşkanlığı Seçimini hatırlayın ilk ilk Bahçeli nin şeyi desteği orada ortaya çıktı Cumhurbaşkanlığı seçimi türbandı bilmem neydi şuydu buydu derken tam anlamıyla 2/3 çoğunlukla takır takır şeyden her şeyi çıkartıyordu şimdi ilk kez Bahçeli yargıyla oynamayın demeye başladı şimdi bence bu bence bu şey çok çok önemli bir değişme çünkü bi olabilir olabilir olabilir da olmayabilirde ben o adamın ne yaptığını hiç anlamadığım için yani çünkü adam kendi ipini çeken bi adam yav 2002 şeyinde koalisyonunda yani onun için yani bu kulağını mı büktüler bacağım mı kırdılar bilmem kendisine vahiy mi geldi bilmek mümkün değil ama bi şeyi ortaya çıktı şimdi artık mecliste bunların işi eskisi kadar kolay olmayacak o bir;" dediği, İ.SELÇUK' un "Şey vahim yav yani bana dava açtılar ben Anayasa yı değiş...." dediği, E.K.' m "...siz her halde uyarmışsınız bu bakır çağların şeyini koymuşlar girmişler birden girip altıya koymuşlar o çok önemli bir olay çünkü o adam tarafsız bir adam yani böyle Ergun ÖZBUDUN gibi dansöz değil veya Kanadoğlu veya Vural SAVAŞ gibi işte Militan-Laik filan denüen bir adam değil bu ciddi bir Anayasa profesörü bizim hukukçu onun söyledikleri çok etkileyici yani ..." "Bugün Şakir telefon etti ECZACIBAŞI o da çok çok bağırıp çağırıyor telefonda insanın kafasını ütülüyor aptala çeviriyor ... ben bu adamlara diyor önce diyor çok diyor kredi açtım diyor işte filan ama diyor bunlar diyor anamızı belleyecekler diyor hepimizin çanına ot tıkayacaklar" "...bu Rıda Sakin ve şeyle filan ve sanıyorum sonunda hukuk mukuk yani bu kapatmaya kadar veya en azından cezalandırmaya veya bazılarını yasaklamaya filan gidebilir garip şeyler olabilir" dediği, İ.SELÇUK' un "Efendim asker yargı efendim memleketin önde gelen bir takım kişileri ne yapacaz ne edecez diye bence zaten düşünülüyordu hep düşünüyorduk herkes/ne ölacakhalimiz yav falan filan şimdi bir askeri müdehale ortamı değil yoksa yaparlardı çoktan"-"...bu sefer dediler ki yav elde

> *̂ A''bir şey var ... zannediyorum yargıçlar da üzerinde çalışmışlardır ya o kadar aptal değiller." "Bu sefer yargıç olarak görevini yapıyor şimdi anlaşılıyor ki yani bu AKP iktidarı yargıyı kendine benzetmeden yargı onu benzetecek." Dediği, E.K.' ın "...Çünkü işte Vural Savaş söylüyormuş çok geciktiler falan diyormuş. Hayır çünkü ne yargı kalacak ne ordu kalacak, ne üniversite kalacak..." "...Mehmet in şeyinde temas ettiğiniz veya gecesinde konuştuğunuz karşılaştığınız insanlar bunların farkında gibi mi yoksa.." dediği, İ.SELÇUK' un "...hayret ettim, bütün gece oraya işte bir orkestra işte bir şeyler ... şerkıcılar filan., bütün gece dans ettiler" "Hayret ettim bizim Çetin Altan bütün gece dans etti yav" "...BARLAS, Canan BARLAS, Perihan aynı masada ... Çetin ayrı bir masada, Yıldız KENTER, Ali SİRMEN vs. falan orada oturdular" "...bence en önemli olaylarından biri Hürriyet te Ertuğrul ÖZKÖK ün yazısı" dediği, E.K.' ın "Müthiş bir yazı" dediği, İ.SELÇUK' un "Yani burada ERGENEKON olayını" "Bizden önce Hürriyet ele aldı" "Bende memnun oldum" "...şimdi iş geldi geldi ERGENEKON la efendim başsavcının birleştirilmesine geldi" "...Ertuğrul ÖZKÖK ün yazısından atfen yazmak lazım şimdi ... adam

Page 155:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

dedik ki bu ERGENEKON davası niçin açıldı ...di mi" "Yani müthiş bi olay Yargıtay Başsavcıyla ERGENEKONu birleştirdi" "Bu sebeple de bu tabi Doğu PERİNÇEK in falan şeyi kaygıları yerli yerindeydi bundan dolayı ERGENEKONun daha iddianamesi bile yok herkese beni... istiyorlardı" dediği, E.K.' ın "Ve de Derin Devlet bize karşı diye yani işte işte işte ERGENEKON işte Derin Devlet işte bize karşılar" dediği, İ.SELÇUK' un "...bu arada biz farkındaysanız Doğan a geçtik Doğan Grubuna" dediği, E.K.' ın "Evet evet nasıl farkında olmam canım her gün izliyoruz işte onu dün biraz" dediği, İ.SELÇUK' un "...öyle bir noktaya geldi ki Türkiye bütün köşe yazıları aynı konuyu yazıyor" dediği,

Tape:3879, 27.02.2008 günü saat:10.04'de İlhan SELÇUK ile Server..? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

SERVER'in "Ben bu Pazar günü geliyorum" "Ama öyle bir Türkiye ye geliyorum ki" "Korkunç korkunç yani" dediği, İLHAN'm "Ee bu şeye yani büyük bir çalkantı ve istikrarsızlık var tabi" "Bir anlamda da iyidir çünkü her şeyi kabullenen bir Türkiye olmadığı da ortaya çıkıyor" dediği, SERVER'in "Öyle diyorum ben bunlar yönetecek insanlar değil bunlar sokak adamları" dediği,

Tape:3880, 03.03.2008 günü saat:10.56'da İlhan SELÇUK ile Alev..? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

İLHAN'ın "Biliyorsun Doğu Perinçek bi de Kemal Alemdaroğlu geldiler bana" "...şimdi efendim bu Kemal Alemdaroğlu'yu akşam yemeğe davet ettik biliyorsun" "Şimdi uçak ücretini verelim mi yoksa gerekmez mi Kemal Alemdaroğlu'na" dediği, ALEV'in "Onu durumu iyidir ama ben bir çıtlatayım bakım" "Yani ben zaten aldım o işi Balbay ile de konuştum onları koordinc ettiriyorum" dediği.

Tape:3881, 05.03.2008 günü saat:16.50'de İlhan SELÇUK ile X Şahıs/E.K.arasmdaki telefon görüşmesinde özetle;

E.K.'ın "Sizin Ankara izlenimleri nedir Mustafa neler anlatıyor" dediği. İ.SELÇUK'un "Efendim Balbay diyor ki bir kere şeyi sevdi onlar yani bu Hikmet'e karşı ciddi bir tedbir almak lazım efendim onu efendim alacaz şimdi burada benim beklediğim şeyler oluyor aslında yani Hikmet kendi kendisini tasviye ediyor" dediği, E.K.'ın "Efendim onu şeyden almak lazım patronluktan patronluktan onu çünkü gene" "Gene öyle demiş ben demiş yaz Vakıf üyesiyim senin haddine mi düşüyor filan demiş yani" "Yav çok para istemiş ama ya 200 bin lira istemiş yav" dediği, İ.SELÇUK'un "Efendim şimdi o parayı biz Cumhuriyet ödemeyecek anlatabildim mi yani şeyin Aydın Doğan'ın verdiği ile şeyin vereceği Çankaya Belediyesinin onun yüzde 90'ını hallediyor" "...ikinci olay bu Ankara daki çocuklarla da konuştum hanLbir ara bizim bir şeyler hazırlıyorlardı falan filan da Ortadoğu daki grup" "Bu.internetten sesli falan" dediği.

Page 156:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

E.K.'m "Efendim bir dakka şimdi araya santral filan giriyor ben hemen sizi arayım kapatın siz" dediği,

Tape:3882, 14.03.2008 günü saat: 13.17'de İlhan SELÇUK ile M.B. arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

MUSTAFA'nın "YALLA İYİYİZ HALKIMIZ KIPIRDADI ABİ YAV" "VALLA KIPIRDADI BUGÜN HİÇ DEĞİLSE BİRAZ EYLEMLER FENA DEĞİLDİ YANİ" "İYİYDİ ABİ İYİYDİ PEK ÇOK YERDE KATILDILAR İYİ YANİ BÖYLE BİR EYLEM EN SON 1991 YILINDA DENENMİŞ ABİ" "BAKALIM YANİ MUSTAFA ÖZBEK ARADI DİYORKİ TURKİSH YÖNETİMİNE DE BEN HANİ PERDE GERİSİNDE DE BİRAZ O VAR ZATEN SÜREKLİ DÜRTÜYOR EYLEM YAPALIM ŞEY YAPALIM BU YALANCI SÖZCÜĞÜNÜ YALATACAZ ONA DİYOR BAŞBAKANA" dediği, İ.SELÇUK'un "GÜZEL YAPMIŞ" "GÜZEL LAF YALANCIYI YALATACAZ İYİ" dediği tespit edilmiştir.

e)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları; Doğu

PERİNÇEK İle;Şüpheli İlhan SELÇUK beyanında; "Doğu PERİNÇEK' in siyasi parti lideri olması

nedeniyle ara sıra ziyaretine geldiğini, bunun haricinde herhangi bir ilişkilerinin olmadığını" beyan etmesine rağmen;

Ankara ilinde işçi Partisi Binasında yapılan aramada ele geçirilen; "ÖNEMLİ 2 " ibareli CD'nin incelemesinde; 01.02.2008 tarih ve saat: 20.09 da Yazan: h, En son kaydeden: h olan "YARGITAY İLE İLGİLİ NOTLARIM" isimli word belgesi içerisinde; I.Selçuk 'un yemeği en son ne zaman oldu. Silahçıoğlu en son ne zaman katıldı. Sabih bey, Yarsav başkanı katılıyor. Şeklinde notların olduğu görülmüştür.

Doğu Perinçek'in ikametinde yapılan aramada, Fikret KAZANCI imzalı 27.04.2004tarihli T.C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazılmış, İşçi Partisinin Ak Partiyikapatma dilekçesine eklenmek üzere gönderilmiş yazı olduğu, yazıda "Dosyanın TakviyesiniTeminen: Ergün POYRAZ'ın... Patlak Ampul Kitabı ve ayrıca gazeteci yazar(Cumhuriyet Gazetesi) Sn. İlhan SELÇUK'un 17.07.2007 tarihli köşesindeki yazılarını birlikte sunuyorum " şeklinde yazıların olduğu tespit edilmiştir.

Yine aynı yerde bulunan 75-78. sayfalarda Sayın İlhan SELÇUK'un dikkatine başlıklı "İsteğiniz Üzerine Cumhuriyet için bir yazı hazırladım. Konuştuğumuz konularsunuyorum.............Güncelliği nedeniyle biran önce yayınlanmasında yararvar gibi geliyorbana, takdir sizin" şeklinde başladığı ekinde "Cumhuriyet Yıkıcılığının Güncel politikaları"başlıklı 4 Haziran 1997 tarihli yazı olduğu tespit edilmiştir.

Şüpheli İlhan SELÇUK'un ikametinde yapılan aramada ele geçirilen; Emniyet Müdürlüğünce; l'den lll'e kadar numaralandırılmış bilgisayar ve faks çıktısı doküman, (106-108 sayfalarda) 17 Mart 2008 tarihli, Sayın İlhan Selçuk Ağabey hitabı ile başlayan, "Konu: Cumhuriyet Gazetesi için yazı" şeklinde olan IP Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK imzalı "Yargıtay Başsavcısının kapatma davası açması üzerine bir yazı hazırladım. Parti yasakları konusunda Türkiye'de kitabı olan tek hukukçuyum. Anayasa Mahkemesi kararlarında ve Yargıtay Başsavcılığı iddianamelerinde kitabımdan çok uzun alıntılara yer verilmiştir. Lütfen okumanızı ve Cumhuriyet Gazetesi 'nde yayınlanmasını dilerim. Saygılarımla" ön girişinden sonra "Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül iktidarı yasadışıdır" başlıklı köşe yazısı olduğu tespit edilmiştir.şeklinde numaralandırılmış) Doğu PERİN ÇEK "Kuşatma Nerden ve Nasıl Yarılır" 16 Kasım 2003

tarihli Milli Hükümetin kurulmasının anlatıldığı, "...Kuşatma iç cepheden ve Tayyip Erdoğan hükümetinin düşürülmesi ile yarılır ...Tayyip Erdoğan hükümeti nasıl bertaraf edilebilir ve Milli Hükümet nasıl kurulabilir? Tayyip ERDOĞAN iktidarı, Millet-Ordu işbirliği ile bertaraf edilebilir.Millet-Ordu işbirliği, hiçbir zaman saray darbesi anlamını taşımamaktadır. Millet-Ordu işbirliğinin unsurları milli Kuvvetler olarak adlandırılacaktır. Milli Kuvvetler şöyle sıralanabilir: Halk Hareketi, Milli Güçbirliği, Meclisteki milli Kuvvetler, Ulusal Medya (Ulusal Kanal vb), Türk Ordusu,

Şüpheli İlhan SELÇUK'un ikametinde yapılan aramada; Emniyet Müdürlüğünce; l'den 220'ye kadar numaralandırılmış bilgisayar ve faks4,çıktısı dokümanda, (150-158

Page 157:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Milli Kuvvetlerin esas belirleyici unsuru, halk hareketleridir " şeklinde yazı olduğu görülmüş olup şüpheliler İlhan SELÇUK ve Doğu PERİNÇEK arasında örgütsel irtibat bulunduğu anlaşılmıştır.

Şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile:Tape:3892' de şüpheli İlhan SELÇUK ile İ.Y' m yaptıkları telefon görüşmesinde; İ.SELÇUK'

un "Bizi işte bi şeyin başına geçirmek istiyorlar özellikle Kemal Alemdaroğlu çok ısrar etti ....işte şeyi birleştirelim üzerine şey yapıp. 4 tane TELEVİZYON var bu hikayenin içinde, işte biri o Ankara daki Türk metalin TVsi var" "Avrasya.... " "B kanal var. Burda da Doğu Perinçek kanalı ile bizim Tuncay Özkan kanalı var. 4 tane kanal işte ne yapılabilir ..." şeklinde görüşme yaptıkları, kanalların ortak yayın yapması, bu şahısların birleştirilmesi konusunda kendisinden talep olduğunu anlattığı anlaşılmıştır..

Tape:3880/3902'de, 03.03.2008 günü saat:10.56 sıralarında İlhan SELÇUK ile A.C.'un yaptıkları telefon görüşmesinde; İ.SELÇUK' un "...Doğu PERİNÇEK ile Kemal ALEMDAROĞLU geldiler bana" dediği tespit edilmiştir.

Görüşmelerden de anlaşılacağı üzere, Kemal ALEMDAROĞLU'nun, İlhan SELÇUK ile görüşme yaparak, Ulusal Kanal, Avrasya, Kanal B, Kanal Türk gibi televizyonların ortak yaym yapması, İlhan SELÇUK 'un bu işi organize etmesinin istendiği anlaşılmaktadır.

Şüpheli Mehmet Adnan AK Fİ RAT ile;Şüpheli M.Adnan AKFIRAT'a ait, QUANTUM marka, seri numarası 168302767583

bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede "İ. Selçuk ve M. Soysal'a soru" isimli metin belgesi içerisinde Adnan AKFIRAT tarafından yazılmış olan "Sayın İlhan SELÇUK, Çevik BİR ekibinin 21 Aralık 1998'de bir darbe girişiminde bulunduğuna ilişkin çok ayrıntılı bir haber hazırlamaktayız. Bu girişim içinde bulunan kişiler, sizin 26 Kasım 1998 tarihli "Güneşin mağripten doğması yakındır" başlıklı yazınızın 21 Aralık Darbesi'ni haber verdiğini belirttiler. Darbe girişiminin merkezindeki kişiler ile Nuruziya Sokak'taki Mason Locası'ndaki bir buluşmada sizin bulunduğunuz da ileri sürüldü. Bu konuya ilişkin sizin açıklamalarınıza da yer vermeyi dileriz. Saygılarımızla" şeklindeki yazının bulunduğu buradan da Şüpheli İlhan SELÇUK ile şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm 1998 tarihinde bazı olayları paylaştıkları görülmüştür.

Yine Adnan AKFIRAT'tan ele geçirilen 8 sayfalık belge içerisinde "ÇEVİK BİR-EROL ÖZKASNAK ekibinin AMERİKANCI DARBE GİRİŞİMİ YAPACAKLARI ve bu darbenin sivil toplum darbesi olacağı yönetime el konulunca değişik makamlara gelecek kişilerin isimlerinin yazıldığı listenin bulunduğu belgede İlhan SELÇUK'un da isminin yeraldığı görülmüştür.

Şüpheli M.Adnan AKFIRAT tarafından şüpheli İlhan SELÇUK'a gönderilen mektubun içeriğinde ERGENEKON Terör örgütünde yönetici konumunda olan İlhan SELÇUK ile örgüt üyesi Adnan AKFIRAT'ın irtibatlı olduğu görülmektedir. Ayrıca

Page 158:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ilhan SELÇUK'un geçmişte ve girişimlerini teşvik ettiği yönünde

günümüzde olduğu gibi 1998 yılında da darbe iler oIduğu~anla|Umıştır. Önceki yıllarda samimi

Page 159:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ilişkileri olmasa bile Şüpheliler İlhan SELÇUK ve Adnan AKFIRAT'm 1999 yılında ERGENEKON terör örgütünün re-organizasyonu amacıyla oluşturulan yeni örgütlenmede birlikte yeraldıkları toplanan delillerden anlaşılmıştır.

Şüpheli Ferid İLSE VER ile :Hikmet ÇİÇEK isimli şahsa ait, MY marka, seri numarası bulunmayan flash bellek üzerinde

yapılan incelemede "jçLHAN SELC|ğ FERIjçT GO|eRU|eS|ğ" isimli word dosyasının İlhan SELÇUK ile Ferid İLSEVER arasında gerçekleştirilen görüşme olduğu, görüşmenin içeriğinde:

"Bir konuşmamızda İ.S iki çelişmeli cümle kullanıyordu: "Bize TV'yi verin" ve "Beraber yapalım". Daha sonra "beraberliği" şöyle açtı: "Bir taban hareketi olacak. Siz, G, Cumoklar, vb. Herkesin hissesi olacak. Ama, yukarıyla ilişki bakımından benim önderliğimde, C logosuyla. Böyle bir piramit için hisseleri dağıtalım." ibaresinin yer aldığı buradaki İ.S'nin İlhan SELÇUK, G'nin Gürbüz ÇAPAN olduğu, Ferid İLSEVER ve Doğu PERİNÇEK'in Ulusal Kanalı temsil ettiği dolayısıyla ERGENEKON Terör örgütü üyelerinden ele geçirilen Ulusal Medya 2001 ve Cumhuriyet Gazetesi Re/Organizasyon çalışması ile bire bir örtüştüğü,

Notların devamında Cumhuriyet Tv'nin kurulması için Doğu PERİNÇEK grubunun elinde olan TV'yi İlhan SELÇUK'un önderliğinde alınarak kurulacağı, fakat bunun gerçekleşmediği, buradaki amacın 70 küsur yıllık Cumhuriyet ve Aydmlık'm TV zemininde bir sentez oluşturularak, Kemalist-Sosyalist ittifakının güçlenmesine ve Cumhuriyet Devrimi'nin ikinci taarruzuna hizmet etmek olduğu, Cumhuriyet gazetesinin MHP'ni desteklemesinden dolayı Doğu PERİNÇEK ve grubunun Cumhuriyet ile ortak yayın konusunda endişe duyduğu,

F: MHP, NATO saldırısı, özelleştirme, hatta son polis operasyonu, her önemli konuda C'ten ayrılıyoruz. C son aylarda çok değişti. Siz NATO saldırısını alkışlıyorsunuz, biz karşı çıkıyoruz. Siz MHP'nin değiştiğini varsayarak koalisyonda yer almasını savunuyorsunuz, biz ise NATO'nun emrinde taşeronluk görevleri için ırkçı partinin iktidara getirildiğini söylüyoruz. Orduyu dinleyen polisi bile "yurtsever polisler" diye savunuyorsunuz. Nasıl yayın yapacağız? TV'nin fiyatı konusunda bilgim yok. İlgililer karşılıklı oturur, konuşur. Piyasadaki değeri ne ise, C olduğu için onun biraz altında bir fiyata satarız.

İ.S (Sinirli bir tonda): NATO saldırısına nasıl karşı çıkacağız? Ordu Amerika'yla mı savaşsın? Amerika'yla takışıp da, bize silah vermesin, PKK'yla savaşmayalım mı?F: Niye ABD'yle savaş olsun? Yunanistan, hatta Makedonya... İ.S: Onlar başka. C gençlik örgütü değil. Devletin tutumunu da düşünmek zorundayız.

F: Birinci Dünya Savaşı'ndaki Enver Paşa tutumunu savunuyorsunuz. Türkiye bu politikayla bölünmüştü. Nerede kaldı M. Kemal'in "Yurtta sulh, cihanda sulh" politikası?

İ.S: Niye sizin de görüşlerinizin yanlış olabileceğini düşünmüyorsunuz? Yarın değiştireceğinizi düşünmüyorsunuz? Bunun sigortası her görüşe yer vermek. D, 7-8 yıl önce PKK konusunda bugünkü gibi mi düşünüyordu?

F: Evet, böyle düşünüyordu.İ.S: O zaman niye bugün içerde? (Konuşmanın başında "Bak hâlâ Haymana'ya

gidemedim. Benim özel selamlarımı ilet" demişti.) fotoğraflarını ve PKK'nın desteklenmesini kast

ederek 7-8 yıl önce de böyle mi düşündüğünü sorması üzerine Ferid İLSEVER'in evet dediği anlaşılmıştır.

Bu görüşmede; ERGENEKON terör örgütü şüphelilerinden Ümit Oğuztan'dan elde edilen, içeriğinde örgütün medya ile ilgili planlamalarının yer aldığı Aralık 2000 tarihli "ULUSAL MEDYA 2001" isimli dokümanda Doğu Perinçek'in Cumhuriyet Gazetesi ile Ulusal Kanal'ı birleştirilerek bir medya gurubu oluşturup örgütünün amaçlan doğrultusunda kullanmak istediği hususu yer almaktadır.

Yukarıda ki görüşmeden de anlaşılacağı gibi İlhan SELÇUK ve Doğu PERİNÇEK'in NATO ve MHP konusunda fikir ayrılığına düştüğü, İlhan SELÇUK'un Doğu PERİNÇEK'in 7-8 yıl önce Abdullah ÖCALAN.,ile ilgili basında da yer alan

Page 160:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Yukandaki belge, bu konu hakkında yapılanma ile ilgili gizlilik esasına göre şifrelenen bir rapor şeklinde aynı soruşturmanm bir başka şüphelisi olan Hikmet Çiçek'e ait depolama aygıtından elde edilmiştir. Konuşmanın bazı bölümlerine baktığımızda;

"Bir konuşmamızda İ S iki çelişmeli cümle kullanıyordu: "Bize TV'yi verin" ve "Beraberyapalım". Daha sonra "beraberliği"şöyle açtı: "Bir taban hareketi olacak. Siz, G, Cumoklar, vb. Herkesin hissesi olacak. Ama, yukarıyla ilişki bakımından benim önderliğimde, C logosuyla. Böyle bir piramit için hisseleri dağıtalım." ibaresinin yer aldığı buradaki İ.S'nin İlhan SELÇUK, G'nin Gürbüz ÇAPAN olduğu, Ferid İLSEVER ve Doğu PERİNÇEK'in Ulusal Kanalı temsil ettiği dolayısıyla ERGENEKON Terör örgütü üyelerinden ele geçirilen Ulusal Medya 2001 ve Cumhuriyet Gazetesi Re/Organizasyon çalışması ile birebir örtüştüğü, ERGENEKON Terör örgütünün amaçlan doğrultusunda örgüt yöneticisi İlhan SELÇUK'un harekete geçtiği ve örgüt üyeleri Ferid İLSEVER ve Doğu PERİNÇEK'e örgütün karannı ilettiği, "yukarı ile ilişki bakımından" ifadesi ile kendisinin de bağlı olduğu ERGENEKON Terör örgütünün üst kademesinin kast edildiği,

Notlann devamında Cumhuriyet Tv'nin kurulması için Doğu PERİNÇEK grubunun elinde olan TV'yi İlhan SELÇUK'un önderliğinde alınarak kurulacağı, fakat bunun gerçekleşmediği, buradaki amacın 70 küsur yıllık Cumhuriyet ve Aydınlık'm TV zemininde bir sentez oluşturularak, Kemalist-Sosyalist ittifakının güçlenmesine ve Cumhuriyet Devrimi'nin ikinci taarruzuna hizmet etmek olduğu, Cumhuriyet gazetesinin MHP'yi desteklemesinden dolayı Doğu PERİNÇEK ve grubunun Cumhuriyet ile ortak yayın konusunda endişe duyduğu,

Şüpheliler İlhan SELÇUK ve Doğu PERİNÇEK'in NATO ve MHP konusunda fikir ayrılığına düştüğü, İlhan SELÇUK ve Cumhuriyet gazetesinin Doğu PERİNÇEK ve grubu tarafından NATO ve MHP'yi desteklemekle suçlandığı, İlhan SELÇUK'un muhtemel Doğu PERİNÇEK'in 7-8 yıl önce Abdullah ÖCALAN ile ilgili basında da yer alan fotoğraflarını ve PKK'nın desteklenmesini kast ederek 7-8 yıl önce de böyle mi düşündüğünü sorması üzerine Ferid İLSEVER'in evet dediği, İlhan SELÇUK'un ise o zaman Abdullah ÖCALAN'm niye içeride olduğunu sorduğu tespit edilmiştir.

Şüpheli İlhan SELÇUK'un örgütün üst düzey yöneticilerinden Doğu PERİNÇEK ve Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile ERGENEKON terör örgütü mensuplanndan M.Adnan AKFIRAT ve Ferid İLSEVER ile irtibatlı olduğu, bu haliyle örgüt hiyerarşisi içinde yeraldığı anlaşılmıştır.

f)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;Şüpheli Doğu PERİNÇEK İfadesinde; "ilhan SELÇUK'un Türkiye'mizin son yüzyılın değerli aydın ve yazarlarından olduğunu, 45 yıldır tanıdığını, Türkiye 'nin bütün aydınlagûye Atatürkçüleri gibi kendisine çok

Cumhuriyet Gazetesiyle herhangi bir bağı olup olmadığı sorulduğunda;Cumhuriyet gazetesini kendilerinin değer verdiği sayın ilhan SELÇUK'un yönettiğini, Türkiye'nin aydınlanmasına hizmet eden bir gazete olduğunu, başarılı olmasını istediğini, bunun ötesinde aralarında organik bir bağ olmadığını, Cumhuriyet ile Ulusal Kanal arasında Reklam takas anlaşması olduğunu, aynı anlaşmanın Tercüman ve Yeniçağ gazeteleri ile Ulusal Kanal arasında da olduğunu, yayın organlarının birbirlerine destek amaçlı anlaşma yaptıklarını,

1998 yılında sayın İlhan SELÇUK, o zaman Esenyurt Belediye başkanı olan sayın Gürbüz ÇAPAN, Sayın Ferid İLSEVER ve kendisinin birlikte İstanbul'da Armada otelinde yemek yediklerini, yemekte ortak bir televizyon yapmayı görüştüklerini, Ulusal Kanal elindeki frekans ve yayın lisansını koyacak olduğunu, ilhan SELÇUK ve Gürbüz ÇAPAN'da çevrelerinden sermaye bulup ortak bir televizyon kurulacak olduğunu, kendilerinin 10 (on) Milyon dolarlık bir televizyon projesi önerdiklerini, Onların ise çok büyük sermayeli bir televizyon düşündüklerini, sonra bu birlikte girişimin olmadığını, kendilerinin başardıklarını, ancak Cumhuriyet ve Gürbüz ÇAPAN makine ve teçhizatlarını aldıkları halde o girişimi sürdüremediklerini,

Page 161:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Düzenlenen operasyonlarda, örgütün yönetici kadrosundan elde edilen "ULUSAL MEDYA 2001" başlıklı belge içersinde, bir bölümde, "İlhan SELÇUK kimdir" başlığının olduğu ve devamında "GÜRBÜZ ÇAPAN- İLHAN SELÇUK-DOĞUPERİNÇEK VE CUMHURİYET GAZETESİ başlığı altında "..................... PERİNÇEK, İlhanSELÇUK ve Gürbüz ÇAPAN'ı bir araya getirerek, finansal sorunlarında üstesinden gelinebileceğini düşünmüştür. Ancak PERİNÇEK'in hesabı tutmamış, kendisinden çok daha deneyimli olan İlhan SELÇUK, Perinçek'i devre dışı bırakarak Gürbüz ÇAPAN ile anlaşmayı bırakmıştır. Bu anlaşmaya göre ÇAPAN hisselerin %40'ını satın almıştır. Daha sonra %60 hisseyi de satın alan ÇAPAN, Cumhuriyet Gazetesinin sahibi olmuştur" Aynı belgenin içeriğinde, Cumhuriyet Gazetesinde gerçekleştirilecek kadro hareketinin ardından, yayın politikasının yeniden belirlenmesi gerektiğinin yazıldığı, ayrıca Gazeteci patronlar hakkında yazılar olduğu okunmuş Cumhuriyet Gazetesiyle ilgili ne gibi çalışmalar yaptığı, Gürbüz ÇAPAN ve İlhan SELÇUK'u bir araya getirmesinin sebebi sorulduğunda;

Yazının istihbarat raporu kokusu taşıdığını, kendilerinin Armado Oteli 'ndeki görüşmelerini izlemiş veya dinlemiş olabileceklerini, ancak burada kullanılan ifadelerde kendileri ile ilhan SELÇUK ve Gürbüz ÇAPAN arasındaki dostluk ilişkileri ile bağdaşmayan kaba ifadeler olduğunu, bu tür sorularla vatan milleti savunan medya birlikteliklerinin tehdit edilmiş oluyor olduğunu, birleşmesi gereken yurtsever yayın organlarının birbirinden korkar hale getirilmek isteniyor olduğunu, ERGENEKON Operasyonunun hedeflerinden birinin de böylece ortaya çıkmış bulunduğunu,

İşçi Partisinde bulunan dokümanlar arasında; "sayın İlhan SELÇUK" diye başlayan 6 Kasım 2002 tarihli bir mektup ele geçirildiği ve bu, mektubun içeriğinde "biz birlikte başına geçeceğiz ve kurulmakta olan Mafya-Tarikat yönetimini KESİNLİKLE BAŞINA YIKACAĞIZ" "Eğer kararlı bir muhalefet çizgisi izlersek, Cumhuriyet gazetesinin satışı 3 ay içerisinde yüz bine yaklaşır ve çok etkili olur" yazdığı bu mektupta başına yıkmayı belirttiği yönetimin ne olduğu ve neden Cumhuriyet gazetesinin satışlarıyla ilgilenmekte olduğu sorulduğunda;

Türkiye'de ki mafya tarikat yönetimini kast ettiğini, bu yönetimin yasa dışı, Cumhuriyet yıkıcısı olduğunun Yargıtay Başsavcısı tarafından da saptanmış olduğunu, bu nedenle bu mektuptaki değerlendirmesinin tarihi önemde olduğunu, kendilerinin bu yönetimi Türk Milleti olarak elbette yasal yollardan yıkacaklarını ve yıkmakta olduklarını, kendisinin en az yüz yazısında ve bildirisinde bu ifadelerin aynen yer almış olduğunu, Parti organlarının kararlarında da mevcut olduğunu, bu mektubun aklarlfckğı kadarıyla kendisine ait olduğunu,

aynı görüşünü 6 Kasım 2002 günü Cumhurbaşkanı sayın Sezer'e yazdığı mektupta da aynı ifadelerle belirttiğini, örneğini sunacağını, demek ki aynı günde hem sayın Cumhurbaşkanı 'na hem de ilhan SELÇUK'a fikirlerini yazmış olduğunu,

Tape 3842, 07.03.2008 günü saat: 10.35 de, Bedri....? ile yaptığı görüşmede; Bedri'nin ... şimdi o bir biri geçen güne öbir önceki akşam" " Tümep bir yemekli toplantıya davet etti" dediği, kendisinin de "Kemal Alemdaroğlu seni görmüş orda ..." "Senin yanında kim vardı ?" dediği, Bedri'nin "Bizim partide Karanlık vardı NusretTe gidecektik söyledim ben Nusret'e hafta sonu bana telefon açmıştı" "Ya şimdi aslında çokbenim beklemediğim bir katılımdı herkes vardı orda" "İlhan Selçuk................yüksek yargıdan,Üniversitelerden bayağı seçkin bir topluluktu 70 kişi vardı Şener Eruygur bayağı da uzun sürdü yedide başladı on birde bitti dört saat süren toplantı oldu" "Şener E... yani bir araya gelmek gerekir Ulusalcıların birleşmesi gerekir diye özeti bu olan birazda halkı suçlayan bu Cumhuriyet Mitinglerinde toplandı bu kadar kalabalıklar ne oldu bir şey çıkmadı öyle bir konuşma yaptı" dediği, kendisinin "Keşke şeyi esas söyleseydin o gün indirmek ve Milli bir hükümet kurmak mümkündü ona yanaşmadı Şener Eruygurlar Cumhurbaşkanı istifaya davet etseydin ..." şeklindeki konuşması sorulduğunda;

Bu konuşmanın doğru olduğunu, aynen bu şekilde cereyan ettiğini, Kendisinin Mayıs 2007 de Cumhurbaşkanına bir mektupla başvurduğunu ve Başbakan koltuğunda oturan Tayip ERDOGAN'ı Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanı olduğu için istifaya davet etmesi gerektiğini, ilgili Anayasa maddelerini de göstererek arz ettiğini, gerekçe olarak Türkiye 'nin başbakanının bir başka devletin

Page 162:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

proje görevlisi olamayacağını, bir başka devletin ast-üst ilişkileri içerisinde yer alamayacağını, başka bir devletten emir alır konumda bulunamayacağını belirttiğini, bu mektubu Milli Güvenlik Kurulunun bütün üyelerine, Bakanlara ve basına verdiğini, eğer Cumhurbaşkanı Tayip ERDOĞAN' ı istifaya davet etse idi, Hükümet o günkü koşullarda orada oturamayacak olduğunu, çünkü bozgun halinde olduğunu, Cumhurbaşkanına istifa daveti yapması için kuvvet vermek gerekli olduğunu, bu konuda Sayın Deniz BAYKAL, Sayın Zeki SEZER ve E. Org. Şener ERUYGUR dahil bir çok kitle örgütü yöneticisine de öneride bulunduğunu, sözünü ettiği konunun bu olduğunu, basında çıkmış olduğunu, Cumhurbaşkanlığı genel sekreterinin telefon edip, öneriyi aldığını, parti sekreterliğine bildirmiş olduğunu, AKP' li bakanlara da mektubun aynen gitmiş olduğunu, eğer o mektupta ki tutum uygulansa idi Türkiye bu gün bu iç kargaşayı ve çatışma ortamına belki de sürüklenmeyecek olduğunu,

26.02.2008 günü saat:19.34*de, Ferid İLSEVER ile yaptığı görüşmede özetle; Kendisinin "Şimdi Emin Gürses" "Dün gördün Hürriyet çok güzel haber yapmış" "Ondan sonra çok güzel moral

veren falan bi tutum içindeymiş" "Ondan sonraÜmit Sayın da tam rezalet..........." "Yaltaklanma yavşak zaten provakatör" "Özel olaraksokulmuş bi adam" "Neyse o konularda uyardım" "Onun üzerinden herif hep yalan söylüyordu" "Tespit etmiştik aslında" "Neyse oturduk epey konuştuk bu bütün gazetelerde Yeni Şafak'tan bilmem Yeni Zaman'a kadar Aksiyon'a kadar falan heriflerin planları falan hepsi ortaya düştü" "Bunlarla konuştuk ne yapabiliriz falan yarın saat 16:00 da şeyle konuşacağız İlhan Selçuk la" dediği, FERİT'in "Çok güzel" "Nasıl havası iyi mi yani" dediği,Kendisinin "Alemdaroğlu mu" "Alemdaroğlu çok iyi ya" "Düşün beş saat kaldı ya tam beş saat ordan ayrılmadı orda oturduk" şeklindeki görüşmesi sorulduğunda;

İşçi Partisi Genel Merkezindeki arama sırasında ele geçirilen "ELBA HIGH QUALITY CD" yazan M4-C524-B-R2-09:40 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; içersinde "Yargı-Nusret Senemden" isimli klasör içersinde "Yargıtay ile ilgili notlarım" isimli Word sayfası incelendiğinde, içeriğinde;

"... İ.Selçuk'un yemeği en son ne zaman oldu. S. . . İU en son ne zaman katıldı. S..h bey, Y. . . .V başkanı katılıyor..." şeklindeki belgeyi kim yada kimlerin hazırladığı sorulduğunda;

Bu notlan ilk defa görüyor olduğunu, hiçbir bilgisinin olmadığını," beyan etmiş olup şüpheli İlhan SELÇUK'un şüpheliler Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ve Doğu PERİNÇEK ile ortak bir fikir ve amaç etrafında eylem birliği içinde çalıştıklan anlaşılmıştır.

g)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi;

Şüpheli İlhan SELÇUK'un Cumhuriyet Gazetesinin Başyazan olduğu ve Pencere isimli köşesinde günlük yazılar yazdığı, kendisi legal alanda yazmış olduğu günlük makalelerinde genellikle, Türkiye'ye Amerika Birleşik Devletlerinin "ılımlı islamı" getireceğini, dincilerle anlaştığını laikliğin tehlikede bulunduğunu, laiklik olmadan demokrasinin olamıyacağmı, Irak'ı işgal eden Amerika'nın PKK'yı da kontrolü altına aldığı ve Türkiye'ye karşı kullandığını, BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) kapsamında Türkiye'de bölücülük ve dinciliğe yol verildiğini buna engel olunmazsa kendi tabiri ile ayvayı yiyeceğimizi sürekli olarak vurgulamıştır.

Şüpheli İlhan SELÇUK, 1962 yılından beri Cumhuriyet Gazetesinde Fıkra yazmakta olup, kendisini solcu bir yazar olarak tanıtmakta, ilerleyen yaşı ve tecrübesi ile şu anda gazetecilik yapan birçok önemli şahsiyetin de ustası (üstadı) olarak görülmektedir. Zaten gazete çalışanlan ve okurlan tarafından kendisine "İlhan Abi" denilmektedir. Gerek basın camiasında gerekse iş dünyasında sözü sazı dinlenir, ağırlığı olan bir kişilik olarak tanınmaktadır.

Böyle bir görüşme olduğunu, bunun özel iki insan arasında yapılan değerlendirmeler olduğunu, kendisine isnat edilen suç ile ilgili hiçbir yönü olmadığım, bu tür özel görüşmeleri yayınlamanın ancak insanlar arasındaki ilişkileri zedelersek; amacı ile olduğunu,

Page 163:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Şüpheli İlhan SELÇUK'un söz konusu soruşturma sırasında atılı suç nedeniyle İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesinden alman karara istinaden evinde yapılan usulüne uygun arama işlemi ile sonrasında gözaltına alınması işleminin sabaha karşı olmasını bir kısım basm-yaym organlan aşın bir şekilde abartarak haber yaptıkları, atfedilen suçtan ziyade yapılan usuli muamelenin zamanı konusunu gündeme getirerek işin aslını geri planda bırakmaya yönelik yayınlar yapılarak soruşturmayı yürütenleri baskı altına almaya çalıştıkları görülmüştür.

Bu cümleden olarak; 22/03/2008 ve 23/03/2008 tarihindeki bir kısım gazetelerin attıklan manşetlere ve haber başlıklanna bakacak olursak:

"BU DA İŞKENCE", "HESAPLAŞMA MI?" , "ŞOK GÖZALTILAR TÜRKİYE'Yİ AYAĞA KALDIRDI AYIPTIR... SKANDALDİR!"/'GÖZALTI YÖNTEMİ ASKERİ DARBELERİ ANIMSATIYOR" , "TÜRKİYE'Yİ SARSAN GÖZALTILAR", "GÖZALTI DEPREMİ", "ZİVERBEY KÖŞKÜ'NDEN VATAN CADDESİ'NE" , "BÜYÜK GÖZALTI", "AKP KARŞITLARI GÖZALTINDA", "ERGENEKON ARAPSAÇI", "83 YAŞINDAKİ YAZARA GECE BASKINI NİYE?", "HESAPLAŞMADA KILIÇLAR ÇEKİLDİ", "TÜRKİYE ŞOKTA LAİK VE ULUSALCI ÇİZGİNİN SEMBOL İSİMLERİNDEN İLHAN SELÇUK....ÇETE SUÇLAMASIYLA GÖZALTINA ALINDI", "İLHAN SELÇUK TÜRKİYE'DİR", "SUSTURAMAYACAKLAR", "ZİVERBEY" İ ANIMSATTI", "12 MARTTAN 21 MARTA", "SAAT 04.00 SIRA BİZDE Mİ KORKUSU", "TEPKİ BÜYÜK OLDU", "KISASA KISAS MI", "ŞEREFSİZLİK TALİMATI", "TÜRKİYE'Yİ SARSAN 04.00 BASKINI", "İLHAN ABİ'DEN MESAJ VAR! '12 MARTTAN DAHA BİLENMİŞ DURUMDAYIM", "CUMHURİYET'İN ÖNÜNDE

MENDERESİ HATIRLATTILAR", "SANKİ 21 MART DARBESİ", "TÜRKİYE AYAĞA KALKTI" şeklinde olup şüpheli İlhan SELÇUK hakkındaki yukarıda yapmış olduğumuz değerlendirmenin ne kadar doğru olduğu anlaşılmaktadır.

Aramalar sırasında şüpheli İlhan SELÇUK'tan ele geçirilen ve Uludağ Üniversitesi öğrencilerine yönelik olarak şüpheli İlhan SELÇUK tarafından 2001 yılı Ekim ayında Rektörlük binasında verilmiş olduğu anlaşılan "Aydınlanma Devrimi ve Küreselleşme" isimli konferansa ilişkin yazının incelenmesinde özetle: "Yaşamak her haliyle yaşamak, yaşamanın bilincine varmaktan geçer. Yaşamanın bilinci de aydınlanmadan geçer. Aydınlanmamış bir insan yaşayamaz. Çünkü yaşadığının bilincine ancak aklıyla varabilir insan... Aydınlanmayı özümsemek zorundalar, yoksa yaşadıklarının farkına varamazlar. Günlük hayatımızın içindedir aydınlanma. Diyelim ki arkadaş seçeceksiniz... Acaba şu anda Afganistan'da işte o çuvalın içine girmiş bir kadınla arkadaşlık etmek mümkün mü? Ya da kara çarşafın içine girmiş, bir diyalog kuramazsınız. Ya da erkek olsun, insan o kara kaplı kitaba göre düşünmeyi yaşamak sanıyorsa yaşamıyor demektir. O öteki dünyaya şartlanmış bu dünyaya değil... Şimdi peki biz eğer bütün yaşama olanaklarım günah mıdır, sevap mıdır, acaba günah mı işliyorum? diye gözden geçirirsek ve sürekli günahların dünyasında yaşamaya devam edersek acaba yeterince yaşayabilir miyiz? Siz gençler bir seçim karşısmdasmız ve bu seçimi yapmanız için düşünmeniz gerekir... Bakm Afganistan'a gittiğiniz zaman bir takım insanlarla tartışmak olanağını yitirirsiniz. Çünkü o kara kaplı kitaba göre düşünüyor, hayatı orada görüyor, hayatına yön veren o kara kaplı kitaptır ama hayatı yaşamak için de insanın düşünebilmesi gerekir, düşünebilmesi için de mantığı bellemesi gerekir. Mantığı bellemesi için de zaman denen şeyi, süreç denen şeyi kabul etmesi gerekir. Zamanı kabul ettiğiniz zaman, evreni kavramaya başlıyorsunuz demektir. Buna da tarih deniyor. Tarih nerden başlar? Acaba Adem ile Havva cennetten kovulup ta dünyaya gelmesiyle mi başladı? Yoksa başka bir şekilde mi başladı... İnsan böyle bir evrimle insan olmuş, vaktiyle bugünkü insan değilmiş, yani Aristo mantığında "insan insandır. Ya insandır ya da değildir" gibi bir mantığa ulaşabiliriz. Ama fosillere baktığımız zaman şunu görüyoruz insanın böyle bir sürüngenlikten çıkıp ta iki ayak üzerine gelinceye kadar geçen tarihsel zaman kim bilir kaç milyon yıl. Bir "an" düşünün bir de birkaç milyon yıl düşünün! Ve arkadaşlar insan, insansı insan dört ayak üzerinde yürürken, tarihin bir döneminde yaşarken içlerinden bir tanesi iki ayağının üzerine dikilmiş...Bir insan sürüsü ovada ve dört ayak üzerinde içlerinden bir tanesi ayağa kalkıyor, onun fosillerini bulmuşlar, ona "pitekampropus erectus" diyorlar. Erectus dikilen, ayakta duran demek... İşte o ayağa kalkan insanı muhakkak parçalamışlardır. Çünkü düzene aykırı davrandı. Ama insan öyle insan oldu. Hep baş kaldırarak...

Page 164:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tarihi başından sonuna saydamlaştırmak gene insan aklının ürünüdür... Şunu düşünelim, diyelim ki biz aydınlanmanın ne demek olduğunu bilmek istiyorsak insanın insanlaşması yolunda en büyük devrimdir diye niteleyebiliriz. Deriz ki ilimin dinden bağımsızlaşmasıdır, insanın da laikliğe kavuşmasıdır. Bu kadar basit... Burada onbinlerce insanın yaşadığı üniversitede eğer hayatı güzelleştirmek istiyorsanız Mustafa Kemal ATATÜRK'ün Türkiye'ye kazandırdığı aydınlanmanın beyinsel gözeneklerinize işlemesi gerekir, bunun başka bir yolu yoktur. Çünkü dünyada kabul edilen budur. Eğer o aydınlanma yasaları T.C.'de geçerli olursa o kadını çarşafa sokup köleleştiren o kocanın ya da erkeğin de buna saygı duyması gerekir, buna saygı duydukça kendi eşine saygı duymuş demektir. Bırakın onu kendi insanlığına saygı duyması demektir. Bunun demokrasisi yok, "Örtüneceğim" diyen kadının demokrasi ile insan haklan ile falan en küçük bir ilişkisi yoktur. İnsan özgür olacaksa, eğer kadın özgür olacaksa saçlanm rüzgarda savurabilmeli. Saçlannı rüzgarda savuramayan bir kadın özgür değildir, o1 bir hapishanenin içindedir... Siz bu hayatın

içinde sadece kendi geleceğinizi değil çocuklarınızın da geleceğini sağlamak için bu Atatürk düşmanlarıyla Mustafa Kemal'e kan davası güdenlerle bu karanlığın şeytanlanyla bu zavallı aklını kullanamayan kişilerle mücadele etmek zorundasınız. Laiklik için, Cumhuriyet için, Atatürk için, demokrasi ve insan haklan için mücadele etmek zorundasınız... Yoksa birileri gelir sizleri de Ortaçağ yaratıklanna çevirir..." şeklindeki konuşması somasında sorulan Amerika emperyalizmin bütün kollannı giderek uzattığı günümüzde Afganistan'la kendi belirlediği birkaç ülkeye savaş ilan ediyor, bunu nasıl yorumluyorsunuz şeklindeki soruya "Emperyalizm diye bir şey var, bakın 20. yüzyılda 2.Dünya Savaşı ortaya çıktı, bunlar neden çıktı? Tabi ilkel insanlar savaşırlar değil mi? Tarihte gördüğümüz o. Ama savaş gelişmişlerin ürünü oluyor. 1.Dünya Savaşı çıktı, 10 milyon insan öldü. Avrupa'da 2.Dünya Savaşı çıktı, 40 milyon insan öldü. Nasıl oluyor bu? Dünyayı paylaşmak istiyorlar. İnsanın hırsı sonsuz. Bunlar aydınlanmış insanlar onu da söyleyeyim. İnsanın aydınlanmayla da her şey bir çözüme ulaşmış değil. Aydınlanmadan sonra da bir de SOSYALİZM var. Konuşmadık bugün. İnsanların ürettiklerini hakça paylaşmaya razı olmaları diye bir erdem, bunun adı sosyalizm, öbürünün adı kapitalizmdi..." şeklinde cevap verdiği başka birisinin günümüz koşullannda değerlendirdiğimizde devrimi tanımlar mısınız ve bizler bu devrimin neresindeyiz şeklindeki soru üzerine "Devrim anlık bir şey değil Fransız Devrimi için 1789 derler, bizim de 1923 devridir... Devrim devam ediyor. Eğer 1923 Devriminden yanaysanız yeriniz bellidir, Mustafa Kemal ATATÜRK'ün yanıdır. Karşı devrimciler karşı devrimcilere karşı devrimi sürdürmek çok zor, çünkü o demokratik içerik içinde sürdürmek çok zor... Şimdi şu anda devrim devam ediyor, siz o devrimin heyecanını duyuyor musunuz ona bakın. Bakın içimizde 68'liler var, onlar devrimin heyecanını duyuyorlar... Ben diyorum ki aydınlanma bilimin dinden, insan aklının da her şeyden özgürleşmesi demektir..." şeklinde cevap verdiği, başka bir soru üzerine "...68'li gençleri ne zaman buldu? Yeryüzünde sosyalizmin yükselişi bütün insanlık yeryüzünde sosyal adalete kavuşacak diye bir heyecan dalga dalga ortalığı sararken Sovyetler'de, Fransa'da, Almanya'da, İngiltere'de... 2.Dünya Savaşı'ndan soma Asya'da ve Afrika'da böyle bir dalgalanma oluyordu, o sırada Türkiye'deki gençlik te o rüzgarlar içinde rüzgarlandı. Sonra tersine bir şey geldi kapitalizm ve Amerika'nın tam egemenliği...Aydınlanmanın bilincine varmayan insanın mutlu olması mümkün değil..."şeklinde cevap verdiği, başka bir dinleyicinin "Anadolu Cumhuriyet modelini benimsedi mi, yoksa Anadolu'ya benimsetildi mi?" şeklindeki soruya ".. .Arkadaşlar bakın, 1923-2001 şimdi Cumhuriyeti biz benimsedik. Anadolu benimsemiştir arkadaşlar Cumhuriyeti. Anadolu'da Cumhuriyeti yıkmak için çok oyunlar sahneye konuldu. Bunlardan biri irtica biri terör..." şeklinde cevap verdiği başka bir dinleyicinin demokrasi mi Cumhuriyet mi daha öncelikli şeklindeki soruya "İngiltere krallık ama demokrasi, ne yapmışlar ama o krallığın yetkilerini sıyırmışlar, din devletini dışlamışlar, krallık göstermelik, törensel olarak duruyor ama memleketi onlar yönetmiyor. İran'da Cumhuriyet ama demokrasi var mı din devleti Ortaçağ devleti, kavranılan birbirine kanştırmayalım. En büyük demokratik devrim bütün Türk tarihinde İslam dünyasında 1923 Aydınlanma Cumhuriyet Devrimidir. O demokrasidir arkadaşlar. Cumhuriyet ile demokrasi karşı karşıya değildir. Çünkü din devletini yıkmış, kadına özgürlük vermiş yani en büyük demokratik devrimdir. Çok partili rejimden sonra bu olay çıktı ortaya..." şeklinde cevap verdiği, bir dinleyicinin aydınlanmanın din adamlanmn kiliseyi geçersizleştirdiğini söylüyorsunuz, aydınlanma din adamlan yerine bilim adamlanm bilimi getirdi, değişen ne oldu? İnsanı sadece bilimsel kanıtlarla açıklamak yeterli mi, psikolojik ve sosyolojik yönü

Page 165:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

yok mu, postmodernizm hakkında ne düşünüyorsunuz?" şeklindeki sorusuna "Postmodernizm hakkında iyi şeyler düşünmüyorum ama yaşanan bir evredir.. .Aydınlanmanın arkasından gelecek olan şey, bir sosyal adalete hakça düzene dönüşmektir. Ama irticaya tekrar dönüşürseniz o başka bir olay, ikisini birbirine kanştırmamak gerekiyor. Şu anda Türkiye'de en büyük sorun Amerika'nın da desteğiyle, irtica oldu. 68'li gençler, Türkiye'de sosyalizmi kurmak^için yola çıktılar. Sosyalizm neydi

arkadaşlar? Emeğin hakkım vermek, alın teri toplumu kurmak, hakça bir düzen oluşturmaktı. ...Ben insanım yurttaşım demenin aydınlığı ve özgürlüğü varken insanlar neden kul olmayı tercih ederler." şeklinde cevap verdiği görülmüştür.

Şüpheli İlhan SELÇUK'un bu konferansı ile diğer yazı ve konuşmaları birlikte değerlendirildiğinde;

Şüpheli İlhan SELÇUK'un düşünce yapısı olarak "Aydınlanmanın ancak akıl ve bilimle olabileceğini, dinin aydınlanmanın önünde büyük bir engel teşkil ettiğini, kadının özgür olabilmesi için saçının rüzgarda savrulması gerektiğini, evrim teorisinin bilimsel olarak kanıtlanmış kesin bir gerçek olduğunu, aydınlanmanın yeterli olmadığını sosyalizmin egemen olması gerektiğini, Türkiye için en büyük tehlikenin mevcut iktidarların olduğunu, TBMM'nin çıkardığı yasalar ve hükümetin icraatlarıyla Cumhuriyetin kurumlarının ve kazanımlannm tek tek elden gittiğini, türban konusunda yapılan Anayasa değişikliği ile adım adım dini kuralların devlet yapısına hakim olmaya başladığım, YÖK'ün ve Cumhurbaşkanlığının elden gittiğini, kalelerin kaybedildiğini, bu gidişin neticesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin Ilımlı İslam Cumhuriyeti olacağını iddia etmekte ve her fırsatta bu düşüncelerini kendisini dinleyen ve okuyan kişilere aktarmaktadır.

Ayrıca, şüpheli İlhan SELÇUK, her fırsatta bu gidişata son verilmesi gerektiği ve bunun yolunun da mevcut iktidar partisinin kapatılması, ekonomik krizin çıkması somasında kaos ve kargaşa ortamında askeri müdahale için gerekli zeminin oluşarak silahlı kuvvetler içinde hiyerarşik yapıya uymayan kendince ERGENEKON terör örgütünün amacına hizmet ettiğini düşündüğü bir kısım genç subayların askeri bir müdahele ile yönetimi ele geçirmesi ile mümkün olabileceğini ileri sürmektedir.

Bu düşüncelerini hem gazete köşesinde, hem de değişik ortamlarda düzenlenen açık veya gizli yemekli toplantılarda Türkiye'nin kaderine hükmedebilecek, etkin ve yetkin kişilerin bulunduğu yerlerde dile getirmekte ve yönlendirici konumunu en iyi şekilde örgütün amacı doğrultusunda kullanmaktadır.

Şüpheli İlhan SELÇUK, aşama ifadelerinde ERGENEKON terör örgütü ile irtibatının olmadığını, Doğu PERİNÇEK ile ilişkisinin, siyasi parti lideri olması nedeniyle ara sıra ziyaretine geldiği, bunun haricinde herhangi bir ilişkilerinin olmadığım beyan etmiş ise de;

Ankara ilinde İşçi Partisi Binasında yapılan aramada ele geçirilen; "ÖNEMLİ 2" ibareli CD'nin incelemesinde; 01.02.2008 tarih ve saat: 20.09 da Yazan: h, En son kaydeden: h olan "YARGITAY İLE İLGİLİ NOTLARIM" isimli word belgesi içerisinde; "İ.Selçuk'un yemeği en son ne zaman oldu. Silahçıoğlu en son ne zaman katıldı. Sabih bey, Yar..av başkanı katılıyor." şeklinde notların olduğu,

Şüpheli Doğu Perinçek'in ikametinde yapılan aramada, Fikret KAZANCI imzalı 27.04.2004 tarihli T.C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazılmış, İşçi Partisinin Ak Partiyi kapatma dilekçesine eklenmek üzere gönderilmiş yazı olduğu, yazıda "Dosyanın Takviyesini Teminen: Ergün POYRAZ'm... Patlak Ampul Kitabı ve "... ayrıca gazeteci yazar (Cumhuriyet Gazetesi) Sn. İlhan SELÇUK'un 17.07.2007 tarihli köşesindeki yazılarını birlikte sunuyorum" şeklinde olduğu,

Yine aynı yerde bulunan 75-78. sayfalarda Sayın İlhan SELÇUK'un dikkatine başlıklı "İsteğiniz Üzerine Cumhuriyet için bir yazı hazırladım. Konuştuğumuz konularsunuyorum............Güncelliği nedeniyle biran önce yayınlanmasında yararvar gibi geliyorbana, takdir sizin" şeklinde başladığı ekinde "Cumhuriyet Yıkıcılığının Güncel politikaları" başlıklı 4 Haziran 1997 tarihli yazı olduğu,.

Şüpheli İlhan SELÇUK'un yukarıda belirtilen ev adresinde yapılan arama sırasında ele geçirilen dokümanlar içinde Emniyet Müdürlüğünce yapılan numaralandırma sonucu (106-108 sayfalarda yeralan) 17 Mart 2008 tarihli, Sayın İlhan Selçuk Ağabey hitabı ile başlayan, "Konu: Cumhuriyet Gazetesi içiny'ya^ı"^eklinde olan İP Genel Başkam Doğu

Page 166:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

PERİNÇEK imzalı "Yargıtay Başsavcısının kapatma davası açması üzerine bir yazı hazırladım. Parti yasaklan konusunda Türkiye'de kitabı olan tek hukukçuyum. Anayasa Mahkemesi kararlannda ve Yargıtay Başsavcılığı İddianamelerinde kitabımdan çok uzun alıntılara yer verilmiştir. Lütfen okumanızı ve Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanmasını dilerim. Saygılanmla" ön girişinden sonra "Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül iktidarı yasadışıdır" başlıklı köşe yazısı olduğu değerlendirilen 3 sayfa yazı olduğu,

Aynı adreste bulunan ve aynı şekilde numaralandırılan dokümanlardan (150— 158 şeklinde numaralandırılmış) Doğu PERİNÇEK tarafından hazırlanmış "Kuşatma Nerden ve Nasıl Yarılır" başlıklı 16 Kasım 2003 tarihli, Milli Hükümetin kurulmasının anlatıldığı, "...Kuşatma iç cepheden ve Tayyip Erdoğan hükümetinin düşürülmesi ile yanlır...

Tayyip Erdoğan hükümeti nasıl bertaraf edilebilir ve Milli Hükümet nasıl kurulabilir?Tayyip ERDOĞAN iktidarı, Millet-Ordu işbirliği ile bertaraf edilebilir. Millet-Ordu işbirliği, hiçbir zaman saray darbesi anlamını taşımamaktadır. Millet-Ordu işbirliğinin unsurları milli Kuvvetler olarak adlandırılacaktır. Milli Kuvvetler şöyle sıralanabilir:— Halk Hareketi— Milli Güçbirliği— Meclisteki milli Kuvvetler—Ulusal Medya (Ulusal Kanal vb) —Türk OrdusuMilli Kuvvetlerin esas belirleyici unsuru, halk hareketleridir.Bugün Halk Hareketini oluşturan kuvvetler şunlardır.—İşçi hareketi—Kamu emekçileri hareketi—Üniversite ve gençlik hareketi—Köylü HareketiMİlli sanayici ve tüccarlar mücadelesi

Milli Güçbirliği, hem halk hareketini siyaset düzleminden desteklemek ve hem de yerel seçimlerde AKP'nin durumunu pekiştirmesine imkan vermemek için, milletin ihtiyacıdır. Milli Güçbirliği, aynı zamanda AKP yönetimine muhalefet eden bütün partilerin ihtiyacıdır.

AKP iktidannı yıkmak için, ABD güdümlü medyanın toplum içindeki etkisinin kınlması ve bu amaçla ulusal bir medyanın kurulması şarttır. Türkiye'ye karşı yürütülen psikolojik harekât yeterli bir direnmeyle karşılaşmadan ilerlemekte ve yeni mevziler kazanmaktadır. Türkiye halkının bilinci karartılmakta, maneviyatı sarsılmakta ve halk güçlerinin oluşması önlenmektedir. Bu durumda ulusal Kanal başta olmak üzere Ulusal Medya araçlan geliştirilmeli ve etkin kılınmalıdır...." Şeklinde ibareler içerir doküman ele geçirilmiş olup, aynı dokümanlar İşçi Partisi Genel Başkanı şüpheli Doğu PERİNÇEK' ten de ele geçirilmiş olmakla şüpheliler İlhan SELÇUK ve Doğu PERİNÇEK arasında örgütsel irtibatın bulunduğu anlaşılmış, aynca bu yazı içeriğinde Milli Güç Birliği, millet-ordu işbirliği ile mevcut yönetimi değiştirmenin mümkün olduğunun vurgulandığı görülmüştür.

Şüpheli Doğu PERİNÇEK'e ifadesi sırasında, Cumhuriyet Gazetesiyle herhangi bir bağı olup olmadığı sorulduğunda; "Cumhuriyet gazetesini kendilerinin değer verdiği sayın ilhan SELÇUK'un yönettiğini, Türkiye 'nin 'aydınlanmasına hizmet eden bir gazete olduğunu, başarılı olmasını istediğini, bunun ötesinde afajarında organik bir bağ olmadığını, Cumhuriyet ile Ulusal Kanal arasında Reklam takas~-&nlaşması olduğunu, aynı anlaşmanın

Tercüman ve Yeniçağ gazeteleri ile Ulusal Kanal arasında da olduğunu, yayın organlarının birbirlerine destek amaçlı anlaşma yaptıklarını,

Page 167:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

1998 yılında sayın İlhan SELÇUK, o zaman Esenyurt Belediye başkanı olan sayın Gürbüz ÇAPAN, Sayın Ferid İLSEVER ve kendisinin birlikte İstanbul'da Armada otelinde yemek yediklerini, yemekte ortak bir televizyon yapmayı görüştüklerini, Ulusal Kanal elindeki frekans ve yayın lisansını koyacak olduğunu, İlhan SELÇUK ve Gürbüz ÇAPAN'da çevrelerinden sermaye bulup ortak bir televizyon kurulacak olduğunu, kendilerinin 10 (on) Milyon dolarlık bir televizyon projesi önerdiklerini, Onların ise çok büyük sermayeli bir televizyon düşündüklerini, sonra bu birlikte girişimin olmadığını, kendilerinin başardıklarını, ancak Cumhuriyet ve Gürbüz ÇAPAN makine ve teçhizatlarını aldıkları halde o girişimi sürdüremediklerini" beyan etmiştir.

Şüpheli İlhan SELÇUK ifadesinde: "Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nu İstanbul Üniversitesi Rektörü olduğu dönemden beri tanıdığını, rektör olarak gazeteye geldiğini, gazete temsilcileri olarak istanbul Üniversitesine gittiklerinde görüştüklerini, rektörlüğü döneminden sonra da mesafeli de olsa dostluklarının devam ettiğini"beyan etmiş olup,

İletişim Tespit Tutanaklarının incelenmesinde;Tape No:3892' de şüpheli İlhan SELÇUK ile İ.Y' ın yaptıkları telefon görüşmesinde;

İ.SELÇUK' un "Bizi işte bi şeyin basma geçirmek istiyorlar özellikle Kemal Yalçın ALEMDAROGLU çok ısrar etti ....işte şeyi birleştirelim üzerine şey yapıp. 4 tane TELEVİZYON var bu hikayenin içinde. İşte biri o Ankara daki Türk metalin TV si var" "Avrasya.... " "B kanal var. Burda da Doğu Perinçek kanalı ile bizim Tuncay Özkan kanalı var. 4 tane kanal işte ne yapılabilir ..." şeklinde görüşme yap tıklan, kanalların ortak yayın yapması, bu yayın kuruluşlarının birleştirilmesi konusunda kendisinden talep olduğunu,

Tape No:3880/3902'de, 03.03.2008 günü saat: 10.56 sıralarında İlhan SELÇUK ile A.C.'un yaptıkları telefon görüşmesinde; İ.SELÇUK' un "...Doğu PERİNÇEK ile Kemal Yalçın ALEMDAROGLU geldiler bana" dediği tespit edilmiştir.

Görüşmelerden de anlaşılacağı üzere, şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROGLU'nun, İlhan SELÇUK ile görüşme yaparak, Ulusal Kanal, Avrasya (ART), Kanal B ve Kanal Türk gibi televizyonların ortak yayın yapması, örgütün amacına yönelik olarak ortak bildiri yayınlamaları konusunda şüpheli İlhan SELÇUK 'un bu işi organize etmesinin istendiği anlaşılmaktadır.

Şüpheli İlhan SELÇUK ifadesinde : "M. Adnan AKFIRAT'ı tanımadığını beyan etmiş ise de;Şüpheli M. Adnan AKFIRAT'a ait, QUANTUM marka, seri numarası 168302767583

bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede "İ. Selçuk ve M. Soysal'a soru" isimli metin belgesi içerisinde M. Adnan AKFIRAT tarafından yazılmış olan "Sayın İlhan SELÇUK, Çevik BİR ekibinin 21 Aralık 1998'de bir darbe girişiminde bulunduğuna ilişkin çok ayrıntılı bir haber hazırlamaktayız. Bu girişim içinde bulunan kişiler, sizin 26 Kasım 1998 tarihli "Güneşin mağripten doğması yakındır" başlıklı yazınızın 21 Aralık Darbesi'ni haber verdiğini belirttiler. Darbe girişiminin merkezindeki kişiler ile Nuruziya Sokak'taki Mason Locası'ndaki bir buluşmada sizin bulunduğunuz da ileri sürüldü. Bu konuya ilişkin sizin açıklamalarınıza da yer vermeyi dileriz. Saygılarımızla" şeklindeki yazının bulunduğu buradan da Şüpheli İlhan SELÇUK ile şüpheli M. Adnan AKFIRAT'm 1998 tarihinde bazı olayları paylaştıkları görülmüştür.

Yine, M. Adnan AKFIRAT'tan ele geçirilen 8 sayfalık belge içerisinde "ÇEVİK BİR-EROL ÖZKASNAK ekibinin AMERİKANCI DARBE GİRİŞİMİ YAPACAKLARI ve bu darbenin sivil toplum darbesi olacağı yönetiırj.e.€İ konulunca değişik makamlara gelecek kişilerin isimlerinin yazıldığı listenin bulunduğu belgede şüpheli İlhan SELÇUK'un da isminin yeraldığı görülmüştür.

O /Şüpheli M. Adnan AKFIRAT tarafından şüpheli İlhan SELÇUK'a gönderilen

mektubun içeriğinde ERGENEKON Terör örgütünde yönetici konumunda olan İlhan SELÇUK ile örgüt üyesi M. Adnan AKFIRAT'm irtibatlı olduğu görülmektedir. Ayrıca İlhan SELÇUK'un geçmişte ve günümüzde olduğu gibi 1998 yılında da darbe girişimlerini teşvik ettiği yönünde bilgiler olduğu görülmüş, önceki yıllarda samimi ilişkileri olmasa bile Şüpheliler İlhan SELÇUK ve M. Adnan AKFIRAT'ın 1999 yılında ERGENEKON terör

Page 168:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

örgütünün re-organizasyonu amacıyla oluşturulan yeni örgütlenmede birlikte yeraldıkları toplanan delillerden anlaşılmıştır.

Şüpheli İlhan SELÇUK'un ERGENEKON terör örgütü mensuplarından Şüpheli Ferid İLSEVER ile de irtibatlı olduğu, Bu belgeler ve konuşmalardan Şüpheli İlhan SELÇUK'un örgütün üst düzey yöneticilerinden olan şüpheliler; Doğu PERİNÇEK ve Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ile ERGENEKON terör örgütü mensuplarından M. Adnan AKFIRAT ve Ferid İLSEVER ile irtibatlı olduğu, örgütün hiyerarşisi içinde hepsinden üst konumda yeraldığı anlaşılmıştır.

Dosyamız şüphelilerinden Ümit OĞUZTAN'dan elde edilen, içeriğinde örgütün medya ile ilgili planlamalarının yer aldığı Aralık 2000 tarihli ULUSAL MEDYA 2001 belgesinde Doğu PERİNÇEK'in Cumhuriyet Gazetesi ile Ulusal Kanal'ın birleştirilerek bir medya gurubu oluşturup örgütünün amaçları doğrultusunda kullanmak istediği hususu yer almaktadır. Söz konusu görüşmede de bu dokümanda anlatılan birleşik medya oluşturulması fikrini doğrular nitelikte olduğu anlaşılmıştır.

Şüpheli İlhan SELÇUK'un Beşiktaş ilçesi Kültür mahallesi Barış Sokak Gazete Muhabirleri sitesi B6 Blok No:2/2 sayılı adresinde yapılan arama neticesinde ele geçirilen;

Şüphelinin el yazısı ile yazdığı notta;M. Pamukoğlu, Erol Mütercimler, Erdal Avukat, Mustafa Ha... M PamukoğluBir ekip kurdum sana yardımcı olacak Büyük Klüp'te Pamukoğlu M.Hüs....güray var................MütercimlerSonradanGölcük'te buluşacağızErdal'la birlikte...................Erol Mütercimler de geliyor Oral Çelik'le birlikte İzmit Gölcük'te toplanırız M.Pamukoğlu o toplantıda yok Erol MütercimlerErdal'a...................Erol mütercimlerA.... 500 bin dolar verirsen bu işi yaparız..." şeklinde yazıların bulunduğu tespit

edilmiş olup ifadesi alınırken kendisine bu konu sorulduğunda;"Not kağıdmdaki yazıların kendisine ait olduğunu, not kağıdında yazan

M.PAMUKOĞLU'nun yeminli mali müşavirleri Mustafa PAMUKOĞLU olduğunu, Erol MÜTERCİMLER'in yazar olduğunu ve eskiden beri tanıdığını ancak samimi olmadığım, Oral ÇELİK'i medyadan Abdi İpekçi'nin faillerinden olarak bildiğini, bu şahısla bir ilişkilerinin olamayacağını, notlarda geçen Büyük;.:Klübün Cadde Bostan'da bulunan siyasetçilerin, gazetecilerin gittiği bir lokal olduğunu, "bir ekip kurdum sana yardımcı olacak" derken ne kastettiğini hatırlamadığını, almış olduğu eski notlar olduğunu, şu an

Page 169:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

^¿2

Page 170:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

hatırlayamadığını, Gölcük'teki buluşma konusu ile bilgisinin olmadığını, şu an hatırlamadığını, notlarda geçen 500 bin dolar konusunu hatırlamadığını, eski tarihli almış olduğu notlar olduğunu" beyan etmiştir.

Yazı içeriğine dikkatle bakıldığında gizemli veya gizli bir toplantıda örgütsel konulara ilişkin bir yazı olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü yazı içeriğinde ismi geçen kişilerden biri siyasi suikaste kurban giden Milliyet Gazetesi yazan Abdi İPEKÇİ'nin faillerinden olduğunu bildiği bir şahsın ismi ile Gölcük'te bir toplantı yapıldığı ve işin 500 bin dolar verilmesi halinde yapılacak bir işten bahsedilmesi masum bir görüşme olmasa gerektir. Şüpheli İlhan SELÇUK'un kendi el yazısı ile yazdığı bu notun içeriği hakkında makul ve mantıklı bir açıklama getirmesi gerektiği halde hatırlamadığını söylemesi tamamen gizli olarak yürüttüğü bir kısım faaliyetlerinin bulunduğu ve bu faaliyetlerinin deşifresini önlemeye yönelik olduğu kanaatine vanldığı gibi şüphelinin gazeteci yazar olması sebebiyle böyle bir notun konumuyla uyuşmadığı, not içeriğinden Oral ÇELİK isimli kişiye illegal bir iş yaptırılması ile ilgili bir görüşmeye ilişkin olduğu, Şüpheli İlhan SELÇUK'un gizli ve illegal bir faaliyet içinde olduğu açıkça anlaşılmıştır.

ERGENEKON terör örgütünün propagandasını yapmak ve örgütün amaçlan doğrultusunda kamuoyu oluşturulması için medyanın kontrol altına alınmasının zorunluluğu, ERGENEKON ve Lobi belgelerinde sıklıkla tekrar edilmiştir. Bu ilkeye bağlı olarak şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROGLU tarafından organize edilerek şüpheli İlhan SELÇUK'un örgütün amaçlan doğrultusunda Medya Kuruluşlannı kontrol altında bulundurmak ve kamuoyu oluşturulması için ortak bildirileri ve yayınlan gerçekleştirmelerini sağlamak amacıyla kendi görüşlerine yakın olarak nitelendirdiği, Ulusal Kanal, ART, Kanal B ve Kanaltürk televizyonlarının yöneticileri ile görüşme ve çalışmalar yaptığı, bir kısım medya patronlan ile irtibat halinde olduğu, yönlendirici rol üstlendiği anlaşılmıştır. Bu cümleden olarak;

Tape No:3892, 14.02.2008 günü saat: 12.59 sıralarında İlhan SELÇUK ile İ. Y.' ın yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;

İ.SELÇUK' un "BİZİ İŞTE Bİ ŞEYİN BAŞINA GEÇİRMEK İSTİYORLAR ÖZELLİKLE KEMAL ALEMDAROGLU ÇOK ISRAR ETTİ... yani baktığın zaman işte şeyi birleştirdim üzerine şey yapıp. 4 tane TELEVİZYON var bu hikayenin içinde. İşte biri o Ankara daki Türk Metalin TV si var" "Avrasya Evet" "B kanal var. Burda da Doğu Perinçek kanalı ile bizim Tuncay Özkan kanalı var. 4 tane kanal işte ne yapılabilir şu bu falan filan bi şeyler..." , "...Yani ortak bildiriler yaymak, bir bütün bu kanal sahipleri arasında bir, efenim birisi Metal in başında birisi işte İŞÇİ partisinin başında Tuncay Özkan işte HALK partisine girdi girecek bir hareketin başında. E öbürü de REKTÖR ANKARADA. O DA DOĞRU DÜRÜST BİR ADAM İŞTE SEN BİRLEŞTİRİRSİN BUNLARI GİBİ OLMAYACAK ŞEYLER ÖNERİYORLAR BANA" "Yav bide şey var bilemiyosun ki yani DOĞU yarın öbür gün ne yapar bilebiliyor musun?" dediği, İ.Y.' ın "Evet Doğu ya güvenilmez ama" dediği, İ.SELÇUK' un "ÖBÜRLERİ DAHA İYİ FİLAN. ZATEN KENDİLERİ GELİYORLAR ŞU BU. ŞEYİ PEK FAZLA TANIMIYORUM AMA ONUDA ŞEY TANIYOR KEMAL, ESKİ REKTÖR FALAN ÖBÜR REKTÖR FALAN TANIYORLAR. NEYSE BÖYLE BİR YANİ SENİN ANLIYICAĞIN BÖYLE BİR GECE GEÇİRDİK.".... İ.SELÇUK' un "Deli misin ya" "Deli misin ya bütün bu ikinci Cumhuriyetçi denen takım nerde palazlandı? Aydın Doğan" dediği, İ.Y.' ın "Onun için çok zor bi 30 yıl eğer SOL iktidar olsaydı heralde şimdi bambaşka bi şey olurdu ağabeycim" elediği, İ.SELÇUK' un "YANİ 70 BİN OKUL VAR 90 BİN CAMİ VAR. GETİRDİ Mİ BÜLENT O RAKAM..." dediği,

Tape No:3902, 03.03.2008 günü saat: 10.55 sıralarında İlhan SELÇUK ile A.Ç.'un

İ.SELÇUK' un "...Doğu PERİNÇEKile Kemal Yalçın ALEMDAROĞLUgeldiler bana" dediği, A.Ç.' un "Evet onu onu bilmiyorum da işte Kemal telefon etti bana" ".. Balbay ile konuştum dedim ki yarın geliyor saat 14:00 de Haberal ile randevusu var ama öncelikle seninle konuşması lazım..." dediği, İ.SELÇUK' un "Bu Haberal ile Balbay'ın arası iyi değilmiş galiba birileri söyledi" dediği, A.Ç.' un "Önemli değil şimdi" dediği, İ.SELÇUK' un "Önemli önemli değil" dediği, A.Ç.' un "Balbay koordinasyon sağlayacak.." dediği, İ.SELÇUK' un "Şimdi yol uçak ücretini verelim mi yoksa gerekmez mi Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU" "Yani durumu nedir onun" dediği, A.Ç.' un "Onun durumu iyidir ama ben

Page 171:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

bir çıtlatayım bakayım" dediği, İ.SELÇUK' un "... bu işler senin üstüne vazife" dediği, A.Ç.' un "Yani ben zaten aldım o işi BalbayTa da konuştum onları koordine ettiriyorum" dediği,

İfadesi sırasmda bu görüşme sorulduğunda; "Cumhuriyet Televizyonu kurmak istediklerini, bu kanal için de Tuncay ÖZKAN'm sahibi bulunduğu Euro Türk isimli kanalın frekansı üzerinden yapmayı düşündüklerini, fakat olmadığını, televizyon konusundaki teşebbüslerinden vazgeçmediklerini, çabalarının durmadığını, adı geçen televizyonlarda program saati almayı düşündüklerini, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun Kanal B televizyonunun sahibi Mehmet HABERAL'a yakın olduğu için yardım etmeyi vaat ettiğini ve eğer bu televizyonlarda program saati alabilselerdi bunun bir bağımsız televizyon kadar etkili olacağını ve Cumhuriyet televizyonu gibi olacağını... " beyan etmiştir.

Görüşme değerlendirildiğinde; Şüpheli İlhan SELÇUK ile şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun birebir irtibat halinde oldukları ve birlikte faaliyet yürüttükleri, şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun da yardım ve organize ettiği medyayı birleştirme yönündeki bir çalışmada medya üzerinde yönlendirici rol üstlenmesi konusunda kendisinin görev aldığı, işbirliği içinde oldukları açıkça anlaşılmıştır.

Ayrıca, ERGENEKON terör örgütüne yönelik olarak yapılan soruşturma sırasında aramalarda örgüt mensuplarından ele geçirilen "Ulusal Medya 2001" isimli örgüt dokümanda belirtildiği gibi Cumhuriyet Gazetesinde bir kadro değişikliğine gidildiği, Ulusal Medya'nın yazılı kanadmı Cumhuriyet Gazetesinin oluşturduğu, dokümanda yer alan "Hedeflenen amaca ulaşılabilmesi için, kurulacak hiçbir yayın organının resmi (devlet kuruluşu) olmamasına da ayrıca büyük bir özen gösterilmesi gerektiğF ibaresi doğrultusunda ulusal çizgide yayın yapan kanalların birleştirilerek tek kanal altında toplanması için şüpheli İlhan SELÇUK'un görüşmeler yaptığı, örgütün belirlediği politikalar doğrultusunda hareket ettiği, yine dokümanda "Bağımsız Ulusal medya kuruluşlarının yaratdabilmesi için; Yurtta ve yurtdışmda faaliyet gösteren Türk işadamları arasından seçilecek kişilerden "Medya-Finans Konseyi oluşturulması" gerektiğinin belirtildiği, şüpheli İlhan SELÇUK'un Medya-Finans konseyinin oluşturulması için ülkemizin önde gelen iş adamları ve medya patronlarıyla bir araya geldiği, örgütün hedefleri doğrultusunda iş dünyasından ve medya dünyasından bir çok önemli şahıslarla görüşmeler yaptığı yukarıda "telefon görüşmeleri" bölümünde tape numaralarını verdiğimiz konuşmalardan anlaşılmıştır.

İletişim Tespit Tutanaklarının incelenmesinde; Şüpheli İlhan SELÇUK'un Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini bozmaya yönelik, örgütün amaçlarını yansıtan bir çok telefon görüşmesi yaptığı bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıktığı anlaşılmıştır. Bu cümleden olarak;

İ.SELÇUK' un "P... nasılsın?" "Vallaha bu çatışma büyüyerek sürecek" "Sürecek bence

Çatışma olması iyi bir şey, herkes efendim susup otursaydı." "O zaman büsbütün fena olurduk." "Şimdi yani bu çatışmanın yükselmesi büyümesi lazım," "...hesaplaşmaya da gitmesi gerekiyor anlaşılan." "Ama çoğu kişide bu var, İstanbul'da da var, yani eylem Ankara'da ama İstanbul'da da büyük hareket var" dediği,

Tape No: 3886, 07.02.2008 günü saat: 12.51'de İlhan SELÇUK'un İ.Y. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde;

İ.SELÇUK' un "İşte şimdi bugün 4'te şeye gidecem" dediği, İ.Y.' m "Nakkaştepe'ye gideceksiniz" dediği, İ.SELÇUK' un "Koç'a gidecem," dediği, İ.Y.' ın "Orda tartışmaları falanda verecez, şimdi aslında bugün yeni Yar.. Başkanı Saat 4'te konuşacak" dediği, İ.SELÇUK' un "Adamın adam iyi" dediği, İ.Y.' m "İyi bir iki seferde sizin toplantılara katılmış" "Ankara'daki toplantılara katılmış" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet" dediği, İ.Y.' m "...şimdi bunlar dikkat ederseniz abi bir yandan türban diyorlar, bir yandan da Meclis'e bu Yarg..Ta ilgili bir yasayı getirmeye çalışıyorlar, onun içinde yapılacak konuşma önemlidir bugünkü konuşma" dediği, İ.SELÇUK' un "Büyük bir şey başladı İ.. yani" dediği, İ.Y.'m "Evet yani yargıyla siyaset, siyaset demeyim de yargı ile AKP arasında bir kavga

Tape No: 3885, 04.02.2008 günü saat:10.'59 şualarında İlhan SELÇUK ile P. K.arasında yapılan telefon görüşmesinde; ~y,*_ » \

Page 172:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

önümüzdeki günlerde söz konusu, dikkat ederseniz Asker artık burda sesini çıkarmıyor" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet" dediği, İ.Y.' ın "Bence akıllı davranıyor, sesini çıkarmasm şimdi. Böyle bir şey var" dediği, İ.SELÇUK'un "Siyaset yargıya saldırıyor" "Aslında başlık bile olabilir" "Şey olabilir AKP" "Bilmem ne yani zaten artık bu olay türban sorunu olmaktan çıktı" "Çıktı bu başka bir olay yaşıyoruz..." İ.SELÇUK' un "... biliyorum ben PAMUKOĞLU'da biliyor olayı" "PAMUKOĞLU'da biliyor" dediği, İ.Y.' m "Bugün YÖK Genel Kurulu toplanıyor, bugüne kadar toplanıadılar, işte Başkan atadılar, yeni üyeler atadılar ve Genel Kurul toplanıyor bugün" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet, YÖK elden gidiyor" dediği, İ.Y.' ın "Evet" dediği, İ.SELÇUK' un "GİDİYOR, YANİ HER ŞEY ELDEN GİDİYOR, TUHAF BİR DURUM VAR, BAKALIM NE OLACAK, ŞİMDİ YALNIZ 2 TANE ŞEY VAR EĞER KAPATMA DAVASI AÇILIRSA" "BİRDE ÜSTÜNE EKONOMİK KRİZ GELİRSE TÜRKİYE BİRAZ KARIŞIRSA BELKİ Bİ UMUTLAR DOĞABİLİR, YANİ" dediği, İ.Y.' ın "Yoksa bu devam eder" dediği, İ.SELÇUK.' un "ÇÜNKÜ NORMAL YOLLARDAN BUNLARI MÜMKÜN DEĞİL YANİ" "ÇOK AÇIK GÖRÜNÜYOR, Bİ KERE ADAM KARARLI GERİ ADIM FALANATMIYOR........"İ.Y.' m "...Fethiye Rotary Kulüpten geldiler sabah bana, onu sizeanlatayım da abi" "...bir Yunus NADİ heykeli yapmak istiyoruz..." "Bunu ben Alev abiye vereyim abi, ilgilensinler adamlar Fethiye'den kalkıp buraya gelmişler" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet, bak M.A.B. "MHP'nin gerçek kimliği şimdi anlaşıldı, ULUSALCI KESİMİN BİR BÖLÜMÜ AK PARTİYİ DURDURACAĞI VARSAYIMIYLA SON SEÇİMLERDE MHP'YE OY VERMİŞTİ, MHP EHVENİ ŞER DEMİŞLERDİ, ŞİMDİ LAİK DEMOKRATİK TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ AÇISINDAN MHP'NİN DAHA TEHLİKELİ OLDUĞUNU ANLIYORLAR" yani şey var adamda" dediği, İ.Y.' m "Mustafa şeyi aramış Aydın DOĞAN'ı size söylemiş, yurt dışında demişler, bilginize" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet evet, dün İnan KIRAÇ'la Mustafa'yı konuşturdum, ee" dediği, İ.Y. 'in "Evet tamam" dediği, İ.SELÇUK'unn EFENDİM EEE İŞTE O DEVREYE GİRSİN DAHA İYİ, YANİ HEPİMİZ ELİMİZİ KOLUMUZU SIVAYIP BU İŞİN İÇİNE GİRELİM,peki İbrahim, peki canım eyvallah" dediği,

Yapmış olduğu bu görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda; Görüşmeyi yaptığı kişinin gazetenin genel yayın müdürü olduğunu,.v Rahmi KOÇ'un dostu olduğunu, sırası geldiğinde buluşup konuştuklarını, bu görülmelerinin çok sık olmadığını, ama bu görüşmelerin önemli olduğunu, Türkiye'de o konuthda/ .bujuh'an bir insanın görüşlerini

öğrenmek bir gazeteci için kendi açısından önemli olduğunu, görüşmede de Rahmi KOÇ'un yanma gideceğinden bahsettiğini, kendisiyle dünyanın ve Türkiye'nin ahvali hakkında görüştüklerini, gazeteci olması nedeniyle Turgay CİNER, Mehmet Emin KARAMEHMET, Şevket SABANCI, Aydın DOĞAN gibi şahıslarla da ara sıra görüştüğünü "beyan etmiştir.

Söz konusu görüşmede yüksek yargıdan bazı şahısların İlhan SELÇUK tarafından Ankara'da organize edilen yemekli toplantılara birkaç kez katıldığını, türban meselesi nedeniyle AKP'nin Yargı'ya saldırdığını bu nedenle büyük bir hareketin başladığını, askerin bu çatışmada sessiz kaldığını, yaşanan bu sürecin türban sorunu olmaktan çıktığı, cumartesi günü Ankara'da yapılacak mitinge destek verilmesi gerektiği, YÖK'ÜN DE ELDEN GİTTİĞİ, her şeyin elden gitmeye başladığı, bu tuhaf durumu ancak 2 şeyin durdurabileceği, bu iki hareketten ilkinin AK PARTİNİN KAPATILMASI ikinci ise Ekonomik Krizin çıkarılması olduğu, başka türlü NORMAL YOLLARDAN mevcut düzenin değiştirilemeyeceği, Ulusalcı kesimin bir bölümünün AK Partiyi durduracağı varsayımıyla son seçimlerde MHP'ye oy verdiği, ancak şu anki durumda Laik Demokratik Türkiye'nin geleceği açısından MHP'nin daha tehlikeli olduğu, mevcut düzenin değiştirilmesi için İlhan SELÇUK'un ülkemizin ekonomisini her an etkiliyebilecek gücü elinde bulunduran holding sahipleri ile bir toplantı yapacağı, herkesin elini kolunu sıvaması gerektiğini belirttiği anlaşılmıştır.

Bu telefon görüşmesi; 07.02.2008 tarihinde yapılmış yani, 14.03.2008 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisinin kapatılması istemi ile Anayasa Mahkemesine açılan davadan 29 gün öncedir. Şüpheli İlhan SELÇUK'un telefon görüşmesinde belirttiği şekilde harekete geçtiği ve içinde bulunduğu konumunu da kullanarak ERGENE KON Terör örgütünün amaçları doğrultusunda

Page 173:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ülkemizde meydana getirilmeye çalışılan ekonomik-siyasi kriz ve arkasından kaos oluşturularak askeri darbe için uygun ortamının hazırlanması yönünde büyük bir rol üstlendiği anlaşılmıştır.

Tape No: 3887, 08.02.2008 günü saat 12:49'da İlhan SELÇUK'un İ. Y. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde özetle;

İlhan SELÇUK'un "BUNLAR DA YÜRÜYECEK YARGI DA YÜRÜYECEK. BİR YERDE BİR HESAPLAŞMA OLACAK HERALDE. Yani şöyle bi şey aklıma geliyor YARGI KAPATMA KARARINA DOĞRU GİDİYOR, HABERİNİ DE VERDİLER, kapatma kararını verdiği anda bunlarda diyeceklerki; biz milli iradeyiz, şey başlıyacak, Ben Milli iradeyim diyecek, bir takım şeyler yapmaya çalışacak, çünkü göğsünde KAPATILMIŞTIR levhası dururken, AKP bi şey yapamaz. Bir şey yapabilir, isim değiştirir. Ama bu seferde hile-i seriye yapmış olacak, falan, yani; Çok, TÜRKİYE şeye gidiyor, bunalıma gidiyor..." "Atatürk Devrimleri aslında toplumda yerleşmişte, bu pezevenkler türban üzerinden yürüyorlar. Yani ve sanıyorum çok zor, çok zor. Dün işte orada, toplantıda konuşulan ve yine, söylediği, RAHMİ Bey'in söylediği, acaba, yani, sınır aşıldı mı? Geriye dönüş, artık olanaksız mı diye?" dediği,

İfadesi sırasında bu görüşmenin tamamı okunup sorulduğunda; "... Görüşmede geçen toplantının tarihten birkaç ay önce Rahmi KOÇ'un Nakkaştepe'deki holding binasında verdiği ve dostlarını çağırdığı sohbet toplantısı olduğunu, toplantıya Sabancı Üniversitesi Rektörü Tosun TERZİOĞLU, Koç Üniversitesi rektörü, Ömer KOÇ ve ismini şu an hatırlayamadığı bir ilahiyat profesörü ve birkaç kişinin daha katıldığını, bu görüşme esnasında Rahmi KOÇ'un bu halka İslam dinini nasıl doğru anlatabiliriz diye bir konu ortaya attığını, bu konu bağlamında arkadaşların fikirlerini söylediklerini, Rahmi KOÇ'un "sınır aşıldı mı" demesinin kendisine özgü deyim olmadığını, Türkiye'de birçok çevre ve kişinin bu sınırın aşıldığını ve Atatürk Cumhuriyetinde işin bittiğini, geriye dönülemeyeceğini düşünmekte olduğunu," beyaa etmiştir.

Bu görüşmeden de; ülkemizi ekonomik ve siyasi kriz ortamına sürükleyecek kapatma davasının açılacağını yaklaşık 1 ay önceden öğrendiği, 07.02.2008 tarihinde ülkemizin önde gelen iş adamları ile yapmış olduğu toplantıda Rahmi KOÇ'un "sınır aşıldı mı?" şeklinde gündemi değerlendirdiği, Turgay CİNER, Aydın DOĞAN ve Mehmet Emin KARAMEHMET'in birlikte olmasının çok iyi olacağını, Aydın DOĞAN'm diğer adı geçen şahıslara ağabeylik yapması gerektiği, Aydın DOĞAN ve Turgay CİNER'in ortaklık yapmamasının bugünkü gelinen noktada etkili olduğu, 07.02.2008 tarihinde gerçekleştirilen toplantıda İlhan SELÇUK'un lider konumunda olduğu, toplantıya ülkemizin ekonomik durumunu her an değiştirebilecek güce sahip iş adamlarının yanı sıra bazı rektörlerinde katıldığı, toplantının birinci bölümünde İlhan SELÇUK'un ülkemizin nasıl kuşatıldığını ve İslamcılığının kaynağının dışardan olduğunu anlattığı, ikinci bölümünde de yapılan operasyonla AKP'nin nasıl iktidara geçtiğini anlattığı, anlattıklarının toplantıya katılanlar tarafından bilinmemesine şaşırdığı, KOÇ'un etkilenerek kendisinin paltosunu tutmak istediği, Ömer KOÇ'un ise kendisini arabaya kadar uğurladığı, toplantının Cumhuriyet adına çok iyi olduğunu belirtmiştir.

Tape No: 3888, 08.02.2008 günü saat:20.20 de İlhan SELÇUK'un M. B. ile yaptığı telefon görüşmesinde;

ERGENEKON Terör örgütünün hedeflerine ulaşmak için hazırlamış olduğu Cumhuriyet gazetesinin Re/Organizasyonu çalışması isimli doküman doğrultusunda çalışmalar yaptığı, KOÇ grubunun Cumhuriyetin ne demek olduğunu anladığı ve bu projeye büyük ilgi gösterdiği, iktidarın sermayeyi dincileştirmek ve İslamlaştırmak istediği, su altından her şeyi gizlice hallettikleri belirtildikten soma M.B.'nin böyle giderse bir iç savaşdan başka bir şeyin bu durumu temizlemeyeceğini söylemesi üzerine İlhan SELÇUK'un "İÇ SAVAŞ OLMAZ DA YANİ BİR NOKTA DA EĞER ORTALIK KARIŞIRSA, HEM EKONOMİK HEM SİYASİ OLARAK BELKİ ASKER GELİRSE BİR ŞEY OLABİLİR", dediği, M.B.'nin ASKER GELEBİLİR Mİ ARTIK İLHAN diye sorması üzerine İlhan SELÇUK'un E MECBUR OLACAK diyerek TSK'ni yönetime elkoyması için telkin ve tavsiye ettiği görülmektedir. Görüşmenin devamında ancak böyle bir ortamın oluşması ve ortalığın karışması halinde mevcut devlet otoritesinin zaafa uğrayacağının belirtildiği, İlhan SELÇUK'un "MEDYA ' YI DA ELE GEÇİRDİLER. APTAL AYDIN DOĞAN la APTAL TURGAY CİNER ve APTAL MEHMET KARAMEHMET birbirleri ile uğraşırken adamlar aldılar ele şimdi" diyerek medyanında ele geçirildiğini, Atatürk

Page 174:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Cumhuriyeti'nin elden gitmek üzere olduğunu belirttiği, M.B.'nin "bir ümit var mı?" şeklinde sorması üzerine İlhan SELÇUK'un 1 ŞÖYLE OLACAK GALİBA ANAYASA MAHKEMESİ SON OLARAK KENDİSİNİ TASFİYE EDİLMEDEN BU AKP HAKKINDA PARTİNİN KAPATILMASI KARARINI VERİRSE O ZAMAN ORTALIK BÜSBÜTÜN BİRBİRİNE KARIŞIR" diyerek Devletin bağımsızlığını zayıflatmaya ve birliğini bozmaya, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek için yapılması gerekenleri beyan ettiği ve yukarda belirtildiği gibi kısa bir süre sonrada İlhan SELÇUK'un telefonda belirttiği hususların gerçekleştiği, ülkemizde çalkantılı ve gergin bir ortam oluştuğu anlaşılmıştır.

Ayrıca, şüpheli İlhan SELÇUK'un ERGENEKON terör örgütünün amaçları doğrultusunda örgütün gizli toplantılarında alman kararların uygulamaya geçirilmesi işlerinden sorumlu olduğu ve sırasıyla olacak veya yapılacak şeyleri bildiği, bu durumu kendi görüşüne yakın insanlarla paylaştığı anlaşılmaktadır.

Tape No: 3889,10.02.2008 günü saat: 10.41 de İlhan SELÇUK'un X Bayan ve sonrasında G. İ. ile yaptığı görüşmede;

İlhan SELÇUK'un Hükümetin kararlı (olduğu ve dışardan Amerika tarafından desteklendiğini belirtmesi üzerine muhatabının eski Genel Kurmay Başkanı İsmail Hakkı

Page 175:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

KARADAYI ve beraberinde bazı generaller ile profesörlerin bulunduğu kapalı bir sempozyuma katıldığını, KARADAYI ve diğerlerinin memleketin durumunu gördüklerini ancak kurtuluş için bir çözüm söyleyemediklerini, İlhan SELÇUK'un bu durumun büyük bir çatışmaya gitmesi durumunda Anayasa Mahkemesi'nin AKP'nin kapatılmasına karar vereceğini, iktidarda bulunan bir partinin kapatılmasının şimdiye kadar görünmediğini, bunun üzerine AKP'nin hile-i şer'iye yaparak isim değiştireceğini, ortalığın büsbütün karışacağını ve bir hakeme ihtiyaç duyulacağını, muhatabının ise hakem için akla gelenin asker olduğunu belirtmiştir.

Tape No: 3890, 10.02.2008 günü saat: 16.14 de İlhan SELÇUK'un İ. Y. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde;

İ.SELÇUK' un "...işte başyazıyı yazdık" "Biraz düşündüm Amerikaya fazla mı devreye soktum diye başyazıda ama artık bugün Hürriyet'i gördün heralde" "Yani bizide solladı keratalar" dediği, İ.Y.'ın "Abi bu işler böyle" "...böyle bir şey var yani büyük bir tepki var, yani bir kaosa gideceği bir korku var, ikinci Cumhuriyetçilerin bazıları da mesala bakıyorsun değişiyorlar falan" "O anlamda Anayasa Mahkemesi heralde bütün bunları dikkate alacaktır diye düşünüyorum abi" dediği, İ.SELÇUK' un "Anayasa, hı. Vallaha Anayasa Mahkemesi eğer radikal bir karar alır da siyasal iktidar partisini kapatırsa" "Türban bir yana Türkiye başka bir sürece girer. KAPATMASI DA GEREKİR BANA SORARSAN" "YANİ BAŞKA BİR ÇIKIŞ YOLU GÖRMÜYORUM. Ne olacak o zaman hemen başka bir parti kuracaklar iktidardakiler ama gayr-i meşru duruma düşmüş olacaklar" "Tuhaf bir olay yaşıyoruz bakalım şeyden satışlar nasıl gidiyor İ..." dediği, İ.Y.'ın "...yüksektir bu hafta hep yüksek gelmişti ya pazarda yüksek gelir" "Mitingler falan etkiliyor" dediği, İ.SELÇUK' un "Miting iyidi miiting iyidi" dediği, İ.Y.' ın "Abi hiç yok böyle şeyler önemli olsun yani. sadece gazete köşelerinde yazılarla haberler olmuyor bu işler meydanlara çıkılması lazım" dediği, İ.SELÇUK' un "Çok iyi çok iyi" dediği, İ.Y.' ın "Dikkat ederseniz sadece Ankara değil bizden başka veren de yok biz koyduk işte büyük fotoğraflarla il il vermişiz İzmir'de, Kütahya'da falan her yerde var ufakta olsa her yerde bir şey var" dediği, İ.SELÇUK' un "...şimdi yarma şeyin ne" dediği, İ.Y.* ın "Abi şimdi köşke çıkıyor tartışmaları vereceğiz MHP 17. madde meselesi var Anayasa Mahkemesi ile ilgili süreç nolacak gibi bir sürü laf var. Türbandan gideceğiz" dediği, İ.SELÇUK' un " Vallaha bu türban bütün millet bunun üstüne şey, aslında türban meselesi değil artık o ama" dediği, İ.Y.'ın "Her yerde toplantılar yapıyorlar birde iyi bir şey bu Türk halkı sessiz kalmıyor" "...şimdi ikinci Cumhuriyetçilere dikkat ediyorum onlar da bu kaygılarını dile getiriyor, Ahmet İlser var mesala Radikal'de yazan" "Bugün bir yerde röportajını okudum baktım değişmiş" dediği, İ.SELÇUK' un "...değişiyorlar değişiyorlar" dediği, İ.Y.' ın "Abi şey çok ilginçti Ali Kırca nın programında şey soruyor bu Hatemiye soruyor kadın varya Avukat Hatemi bilmem ne, diyor ki madem siz savunuyorsunuz niye türban takmıyorsunuz kadının yanıtı şu yani din bunu gerektirmiyor ki bunu takayım diyor" "Acaba şu Nevzat Yalçıntaş ı biz de mi kullansak bu çok ilginç geldi bana" dediği, İ.SELÇUK' un "Onu kullanalım" dediği, İ.Y.' m "Değil mi abi? şimdi diyor ki iki şeyi önemli bir türban dışarıdan Türkiye ye sokuldu ikincisi Amerikalılar o günde işin içinde idiler bugün de işin içindeler" dediği, İ.SELÇUK' un "Onu kullanalım benim yazımın işte özü de bu" "Şimdi bu dil köşesinde adam ile anlaşabilirsck çok güzel şeyler olabilir baktım çok bilgili bir adam getireceğim yarın dergiyi ama mesala Yakamozu bir dergi Avrupa da en güzel sözcük ilan etmiş Yakamoz şimdi bizim gazetelerde çıktı bu Yakamoz meğerse Türkiye deki Rumların uydurduğu bir kelime imiş ve onun şeyini yapıyor Melih CEVDET i övüyor Nadir NADİ yi öyüyor falan böyle bir adam yarın onu bir hatırlatta senle yarın konuşalım" dediği,;, j,^ ~*

Konuşmanın tamamı değerlendirildiğinde; Türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasına verdiği destekten ötürü Devlet BAHÇELİ'nin fos çıktığı, MHP'lilerin hepsinin Mal olduğu, bu konu ile ilgili sadece gezetede haber yapılmasının yetmeyeceği mitinglerin daha etkili olduğu, artık bu olayın sadece türban meselesi olmadığı, eşi türbanlı olan Nevzat YALÇINTAŞ'm mutlaka kullanılması gerektiğini belirtmiştir.

Tape No: 3891, 14.02.2008 günü saat: 11.40 sıralarında İlhan SELÇUK'un B. T. ile yaptığı telefon görüşmesinde;

İ.SELÇUK' un "... birileri diyorlar ki bu Aydın DOĞAN alacağını aldıktan soma anlaşacak, kimileri de öyle diyorlar ki; Yok bu öyle bir olay ki AYDIN DOĞANIN IPI ÇEKİLMİŞTİR, onu hissettiği için efendim bunu yapıyor falan gibi" dediği, B.T.' mn "Tabi, siz çok önemli bir şey vurgulamışsınız bugün yani sermaye el değiştiriyor" "Burda, bence bu çok daha geniş kapsamlı olmuş ve çok daha ses getirebilecek nitelikte diye algıladım ben" "...bu büyük cesarettir yani..." dediği, İ.SELÇUK' un "Bazı şeyler var konuşacak çünkü dün gece bu Rektörler beni bir yere götürdüler..." "eee ORADA BİR BASKI KURDULAR ÜSTÜMDE onu anlatacağım sana" dediği,

Page 176:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

13.02.2008 tarihinde Rektörlerle Borsa lokantasında toplantı yaptıklarını, rektörlerin kendisine belirtilen oluşum için baskı yaptıkları anlaşılmıştır.

Bu telefon görüşmesi ile ilgili olarak ifadesi sırasında sorulduğunda; "...Bahsi geçen yemekte Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU, Tonguç GÖRKER ve eski rektör Bülent BERKARDA'nm da olduğunu, kendisinden Türkiye'de pek çok kesim sol muhalefeti birleştirebileceği yönünde bir beklenti içersinde olduklarını, O akşam yemeğinde de ismini saydığı arkadaşlarının bu konuda telkinlerde bulunduklarını, Bunun muhalefetin kapsamında halk partisi ve demokratik sol partinin de olduğunu, Bunların uzlaşmasını ancak kendisinin yapabileceğini düşündükleri için baskı yaptıklarını," beyan etmiş iddianamemizin değişik yerlerinde ifade etmeye çalıştığımız üzere Şüpheli İlhan SELÇUK'un toplumda varolan ağırlığını kullanması için değişik kesimlerden kendisine teklifler gelmiş olması örgüt içindeki konumunun üst seviyede olduğunun bir göstergesi olarak değerlendirilmiştir.

Tape No: 3893, 15.02.2008 günü saat: 11.50 sıralarında İlhan SELÇUK'unA......? isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde;

İşçi Partisinin düzenlediği Talat Paşa Komitesine kendisinin gidemeyeceğim fakat gazete olarak temsil edilmelerinin iyi olacağını bu nedenle A.... isimli şahsa gitmesini belirttiği anlaşılmıştır.

Tape No: 3894, 15.02.2008 günü saat: 12.36 sıralarında İlhan SELÇUK'un İ. Y. ile yaptığı telefon görüşmesinde;

İlhan SELÇUK'un ".... AMERİKA, YANİ BİR OLAY OLURSA, ORDU MORDU ULUSALCILAR FİLAN TÜRKİYE İLE AMERİKA İLİŞKİLERİ BOZULUR DİYE DE KORKAR." diyerek Amerika'nın kulağına kar suyunu kaçtığını belirttiği, İ.Y. 'm eski Hava Kuvvetleri ve Kara Kuvvetleri komutanları Atilla ATEŞ ve Fikret BOZTEPE ile görüştüğü ve İlhan SELÇUK'a selam söylediklerini söylemesi üzerine İlhan SELÇUK'un eski komutanların ilgi beklediğini. Aytaç YALMAN'ın da kendisini çağırması halinde geleceğini belirttiğini, Bülent ARINÇ'm televizyonda ağladığını seyrettiğini bunun üzerine "BUNLAR DENGESİZ VE DİNCİ KERATALAR. Bunlardan hayır gelmez" dediği anlaşılmıştır.

Tape No: 3895, 16.02.2008 günü saat 10:44'de İlhan SELÇUK'un M.B. isimli şahısla yaptığı telefon görüşmesinde;

M.B. isimli şahsın Kanal Türk'de seyrettiği bir programda İblisin Kıblesini yazan Cengiz isimli yazarın kitapta fotoğraflara \e belgelere'dayanarak türbanın 67 yıldan beri

Page 177:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Amerika tarafından Türkiye'ye nasıl sokulmak istendiğini anlattığını, kendisine bir kopyasını yaptırmak istediğini, İlhan SELÇUK'un ise bunları bildiğini Amerikanın bütün numaralarını uzun yıllardan beri adım adım takip ettiğini, şu an ki iktidarın gelmesinin tamamıyle Amerika'nın operasyonu olduğunu, Tayyip ERDOĞAN'ı Amerika'nın yetiştirdiğini, Amerika'nın Türkiye ile oynadığını, bu konuların bütün detaylarını bildiğini, kendisi için kitapta anlatılanların yeni bir şey olmadığını, bütün hayatını bu konulara verdiğini, son bir hafta 3-4 şahıs ile beraber bu şu anda olup bitenlere yoğunlaştığını, Amerika'nın hem Cumhuriyetin YVashington'da ki muhabirini hem de Tütrkiye'de büyükelçinin gazeteden temsilci olarak Mustafa BALBAY'ı yanına çağırdığını, bir çok yazı yazdığını TOPLUMUN ANCA KIMILDAMAYA BAŞLADIĞINI, eğer bir sürpriz olmazsa dincilerin Türkiye'yi bitireceğini, geride sadece ASKER ile birkaç Yargıç'ın kaldığını, "insanlar artık aklıyla hareket etmiyor din diye bi şey, düşünebiliyor musun yav kadının diyorlar örtünmesi özgürlüğüdür böyle bi şey olurmu" diyerek ülkemizde hiç olmayan bir ortamı var gibi göstermeye çalıştığı ve bunu çalıştığı gazetede de sık sık yayınlayarak halkımızı yanlış yönlendirdiği, iblisin Kıblesi kitabında yer alan konuların hepsini kendisinden öğrendiklerini, bu konulan yıllardan beri söylediklerini, gazetede yayınlanmaya başlanan "İran'da nasıl oldu bu iş?" isimli yazı dizisinde bunlan anlattıklanm, Mısır'da bütün kadınlann örtündüğünü müslüman kardeşlerin egemen olduklarını, ŞİMDİ DE AYNI ŞEYİN TÜRKİYE'DE OYNANDIĞINI söyledikten sonra konuşmasının sonunda "Evet bakalım görecek miyiz ölmeden önce bu Türkiyenin kurtuluşunu görmeyecek miyiz bakalım belli olur yakında." diyerek ülkemizin sanki işgal altındaymış gibi gösterdiği, sahip olduğu konumu kullanmak suretiyle iktidarla mücadele görünüşü altında devletin temel yapısını yıpratmaya çalıştığı anlaşılmıştır.

Tape No:3896, 19.02.2008 günü saat:12.36'da İlhan SELÇUK'un Mustafa BALBAY ile yaptığı telefon görüşmesinde;

Çankaya Belediyesinin kendilerine elden yardım yaptıklannı gazetenin yeni yerinin açılışından önce Belediye Başkanı Muzaffer ERYILMAZ'm kendisine düşen bir şey olup olmadığını sorduğu, asansörleri Belediye Başkanının yaptırdığı, Belediyeden gelen gelirin kalemi olmadığı, sıfırdan gelen bu paranın resmi kayda geçmesi gerektiği paranın elden değil hesaba aktarılmasının gerektiği, şüpheli ilhan SELÇUK'un, 3 sene önce "tehlikenin farkında mısınız?" şeklinde bir slogan ürettiğini, gelen reklamcıların "Efendim şimdi artık herkes tehlikenin farkına vardı bunu belirten bir sürmanşet bir şey yapabilir miyiz" diyerek kendisine sorduklarını, gazeteyle ilgili bir çok yan kuruluş olan şirketin tasfiye edilerek karışan işleri temizlediklerini, muhasebeyi de düzelttiklerini, Mustafa BALBAY Aralık ayında gerçekleştirilen toplantıda İlhan SELÇUK'un talimatı üzere CHP Genel Başkanı Deniz BAYKAL'a toplantıda alman kararların aktarılması için S. K., Alparslan Hoca ve Yargı'dan birkaç kişi ile beraber toplandıklarını ancak net bir sonuç alamadıklarını, S. K.'nun Baykal ile görüşmenin hiçbir yarar sağlamayacağını belirttiği, diğer şahıslann görüşülmesi gerektiği yönünde fikirleri olduğunu, BUNUN ÜZERİNE MUSTAFA BALBAY'IN İLHAN SELÇUK'DAN İCAZET İSTEDİĞİ, İlhan SELÇUK'un eski rektör Bülent BERKARDA, Tonguç GÖRKER ve İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU'nun kendisinin yanına gelerek bu oluşumun başına geçmesini istediklerini, kendisinin buna pek sıcak bakmadığını fakat toplantıda geçmiş tarihlerde Atatürkçü Düşünce Derneğinde bir danışma kurulu kurulması karan gibi 4 kanalın (Kanal Türk, Ulusal Kanal, ART Tv, Başkent Tv) birleştirilmesi yönünde karar aldıklarını, fakat bunun da olmayacağını çünkü kanalların birinin Üniversite kanalı, diğerlerinin Tuncay ÖZKAN ve Doğu PERİNÇEK'e yakm kanallar olduğunu, Mustafa BALBAY'ın BAYKAL'm, yanma gitmesi durumunda arkasında bu kadar insanın ve toplantılarda alınan kararların olduğunu hissettirmemesi gerektiği, konuyu açması halinde biz Cumhuriyet gazetesiyiz bu işlere girmemiz uygun olmaz

Page 178:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ancak İlhan SELÇUK'un ve başka arkadaşların baskı altında tutulduğunu, bunun nedeninin de CHP'nin kapalılığının dışarıda bir takım yeni hareketlerin oluşmasına yol açması olduğunu, bu durumdan Türkiye'nin Üniversite ve Bürokrat kesiminin memnun olmadığını belirtmesi gerektiğini, bunu yaparken de Cumhuriyet'te köşe yazarı olduğunu particilik ve siyaset yapmalarının imkanı olmadığını göz önünde tutarak konuşması yönünde İlhan SELÇUK tarafından talimatlandırıldığı, BALBAY'm bir sözcü olarak oraya gittiğini BAYKAL'ın anlamaması gerektiği aksi halde sen kimin sözcüsüsün diye sorabileceğini, İlhan SELÇUK Bülent BERKAR'm toplantıda BAYKAL için günün yansını aynanın karşısında geçirdiğini, sabahlan yürüyüş yaptığını ve ondan soma etrafına bir takım şahıslan alarak parti merkezine gittiğini, ben merkezci olduğunu söylediğini, İlhan SELÇUK buna rağmen BAYKAL'ın akıllı bir adam olduğunu bu nedenle BALBAY'a görüşmede herhangi bir yerin sözcüsü gibi davranmamasını tembihlediği, konuyu bilgi verir gibi iletmesi gerektiğini, bir oluşumun temsilcisi olarak geldiğini belirtmemesini özellikle vurguladığı, Cumhuriyetin kendi içindeki problemleri çözdüğünü, kar etmeye başladığını, Doğan grubunun Cumhuriyete yanaştığını, dincilerin Baykal'da dahil herkesi tepeleyeceklerini bu nedenle ittifaklara ihtiyaç olduğunu belirtmesini söylediği anlaşılmıştır.

Tape No: 3897, 20.02.2008 günü saat: 12.12 de İlhan SELÇUK'un İ.Y. ile yaptığı telefon görüşmesinde;

Sabah gazetesinin yeni sahibi Ahmet ÇALIK ile bir görüşme yapacağı, bu görüşme öncesi gazetenin yazarlanndan Hikmet ÇETİNKAYA'mn Ahmet ÇALIK aleyhinde yazı yazmasının iyi olmadığını, kendisine haber vermediği için İ.Y.'ı da uyardığı, Turgay CİNER'in İlhan SELÇUK ile görüşmek istediği, İ.Y.'m amaç gazeteyi gezmek değil baş başa görüşmek şeklinde İlhan SELÇUK'un talebini ilettiği ve Perşembe gününe randevu aldığı, Aydın DOĞAN'ın Başbakan'ın açıklamalarından sonra gazetenin birinci sayfasındaki kadın resmini kaldırdığını, muhalefeti yumuşattıklarını, buradaki amacın Tekel ihalesinden kaynaklandığını, Yeni Şafak gazetesinin iktidara şakşakçılık yaptığından dolayı Albayrak'm büyüdüğünü, Cumhuriyet gazetesinin Washington muhabiri Elçin POYRAZLAR'm ABD Başkan yardımcısı Cheney'in 3 danışmanı ile görüşme yaptığını, görüşmede ABD yetkililerinin en çok merak ettiği meselenin AKP'ye kaşı Türkiye'de bir muhalefetin olup olmadığı, ılımlı İslam ve El Kaide meşelerinin olduğunu, bu görüşmenin haber yapılmamasını istediklerini, CHP'den muhalefet için umut olmadığını, özellikle AKP'ye kim muhalefet olabilir diye sorduklarını, Fethullah GÜLEN ile ilgili görüşmelerinin olduklarım ancak ilişkilerinin olmadıklarını, Fethııllahçıların demokrat olduğunu ve radikal gözükmediğini söylemesi üzerine İlhan SELÇUK'un Fetullahçılann ABD'yi de kandırdığını, ABD'nin Türkiye'de ortalık karışınca nerede kim çıkabilir kime yatırım yapabiliriz! planladığını belirttiği, bazı gazete yazarlannm Türkiye'nin Cezayir ve İran'a benzemeyeceğini yazdıklanm, Türkiye'de İslamcılığın geliştiğini "BEREKET ORDU VAR" diyerek ülkemizde Cumhuriyet rejiminin tehlikede olduğu ve bunu da Ordu'nun kurtaracağını herkese telkin etmeye çalıştığı anlaşılmıştır.

Tape No: 3898, 22.02.2008 günü saat 10:20'de İlhan SELÇUK'un M.Ç. ile yaptığı telefon görüşmesinde;

M.ç.'in İlhan SELÇUK'u arayarak Osman BERKMEN, Mehmet Emin KARAMEHMET ve Sanayi Odası Başkanının da katılacağı bir toplantıya davet ettiği, şahsın ortalığın durumunu sorması üzerine İlhan SELÇUK'un "Ortalık biraz kıpırdadı. Zaten böyle olur seçimi alırlar ondan sonra kazığı yerler. Hep böyle olur bu işte yani mesele tabi iş alemi de biraz uyandı galiba" diyerek ülkemizin önde gelen iş adamları ile yapmış olduğu toplantılara atıfta bulunduğu anlaşılmıştır.

Page 179:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tape No: 3879, 27.02.2008 günü saat:10.04'de İlhan SELÇUK Server..? ile yaptığı telefon görüşmesinde;

SERVER'in "Ben bu Pazar günü geliyorum" "Ama öyle bir Türkiye ye geliyorum ki" "Korkunç korkunç yani" dediği, İLHAN'ın "Ee bu şeye yani büyük bir çalkantı ve istikrarsızlık var tabi" "BİR ANLAMDA DA İYİDİR çünkü her şeyi kabullenen bir Türkiye olmadığı da ortaya çıkıyor" dediği, SERVER'in "Öyle diyorum ben bunlar yönetecek insanlar değil bunlar sokak adamları" dediği,

Söz konusu görüşmede ERGENEKON Terör örgütü üst düzey yöneticisi olan İlhan SELÇUK'un ülkemizde bir istikrarsızlığın olmasının iyi olduğunu söyleyerek ERGENEKON Terör örgütünün amacına uygun olarak hareket ettiği anlaşılmıştır.

Tape No:1841 (3900), 27.02.2008 günü saat:13.10 sıralarında İlhan SELÇUK'un X bayan/İ.Y.' in yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

İ.Y.'ın "...abi bir yandan askerleri izliyoruz bir yandan türbanı izliyoruz falan" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet hareketli" dediği, İ.Y.' ın "...bugün Genel Kurmay diyor ki 230 terörist öldürüldü diyor açıklama yaptılar" "24 tane şehit" dediği, İ.SELÇUK' un "Valla işte yani tabi bunun sonuçları sonra belli olacak ama" "Dün ben şeye baktım bu Can DÜNDAR'la Ahmet HAKAN iki tane toplantı yaptılar ikisine de şöyle göz ucuyla baktım özellikle Ahmet HAKAN'm toplantısında aklı başında adamlar vardı Şükrü ELEKDAĞ gibi falan" dediği, İ.Y.' m "...eski bir askerde vardı sanıyorum bende bir ara takıldım ona" dediği, İ.SELÇUK' un "...iki nokta üzerinde duruyorlar Afganistan ve İran" "Ama hepsinde PKK yı gözden çıkardı şeyi var" "Yorumu var birde bu İlker nedir o Hürriyette yazan" "İlker TÜRKMEN o ilginç birşey söyledi dedi ki bu yani Büyük Ortadoğu Projesi bitti dedi" "Bitti dedi ama ne kadar inanılabilir yarım ağızla söyledi..." dediği, İ.Y.' m"... Türkiye'ye Savunma Bakanı geliyor Amerikan Savunma Bakanı daha doğrusu bu akşam geliyor" "Bakalım ordan da birşey çıkacak..." "...bir noktada Ortadoğu böyle BOP bitince bu Ilımlı İslam Devleti Projesinin Türkiye'de efendim bir istikrarsızlık yarattığını mı gördüler acaba birde o tarafı var işin" "Onun dışında CHP bugün Anayasa Mahkemesine başvurdu türbanla ilgili" dediği, İ.SELÇUK' un "Yav orda ben bir acaba bi el altından haber mi aldılar biraz orda kuşkuluyum ama ya ama Anayasa Mahkemesi herhalde siz başvurun biz icabına bakarız demiştir" dediği, İ.Y.' ın "Bilmiyoruz o kadar ayrıntıyı da abi" dediği, İ.SELÇUK' un "ÇÜNKÜEĞER BİZ YANİ ŞEY OLURSA YENİLGİ OLURSA MAHVOLURUZ HA " dediği, İ.Y.' m "Evet O da var abi mahkemeden dönerse rezalet" dediği, İ.SELÇUK' un "Ya bu Halk Partisi ne yaptığını biliyor mu acaba" dediği, İ.Y.' ın "Vallahi onu da bilmiyoruz abi ya inşallah ters birşey çıkmaz" İ.SELÇUK' un "Çünkü biliyorsun ancak şekilden bakabilir diyorlar" dediği, İ.Y.' ın "Evet gerekçeleri var işte onu yayınlayacağız abi gerekçelerini falan yayınlayacağız" dediği, İ.SELÇUK' un "Tabi tabi" dediği, İ.Y.' ın "Onun ötesinde şu Ankara'daki yolsuzluk olayı da enteresan" "Büyükşehir'de var ya Hürriyet manşet yapmıştı dünde bizde vardı" "Onu bizde sürdürelim çünkü aynı İSKİ skandali gibi kadın çıktı ortaya ve ordaki adamla ilgili bilgiler vermeye başladı" dediği, İ.SELÇUK' un "İlginç" "Valla herhalde bu iktidar yıpranıyor benim gördüğüm ha" dediği, İ.Y.' m "Özellikle bu türban meselesinde prestij yitirdiler abi dikkat ederseniz televizyonlarda melevizyonlarda bunları pek savunan yok artık" dediği, İ.Y.' ın "Yani dedik ki biz Cumhuriyet'e yer arıyoruz bu konuda bize nasıl destek çıkarsınız çünkü siz arsa üretiyorsunuz ucuza satıyorsunuz falan diye böyle sıcak birşey geçti" "... yani umut bağlanmaz ama nasıl CHP li belediyelerden istiyorsak bunlardan da öyle bir talebimiz oldu falan onlar işte şeyi merak ediyorlar niye Cağaloğlu'ndaki binayı yapmıyorsunuz etmiyorsunuz falan diye işte onu anlattık" dediği, İ.SELÇUK' un "Şimdi yanlız bu hikaye İnan KIRAÇ sen son geldiğinde bulunmadın evet İnan KIRAÇ şey olmuş yani efendim iyi salmış" "O onlar yaptüar mı zaten dün üstede otumda adı vardı en zenginler

5- VV- ,r I " i

arasında" dediği, İ.Y.' m "... Aydın DOĞAN'm kızlarını gördün mü abi hepsi hepsi listede abi birer milyon dolarlık adam hepsi" "Kendisi iki karıları ve kızları birer milyar" "Valla herkes yükünü tuttu yav..." dediği,

Bu görüşmede şüpheli İlhan SELÇUK'un Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekleştirilen türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin Anayasa değişikliğinin, muhalefet partisi tarafından düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmalarını değerlendirirken "Yav orda ben bir

Page 180:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

acaba bi el altından haber mi aldılar biraz orda kuşkuluyum ama ya ama Anayasa Mahkemesi herhalde siz başvurun biz icabına bakarız demiştir" "ÇÜNKÜ EĞER BİZ YANİ ŞEY OLURSA YENİLGİ OLURSA MAHVOLURUZ HA" "Ya bu Halk Partisi ne yaptığını biliyor mu acaba" "Çünkü biliyorsun ancak şekilden bakabilir diyorlar" şeklindeki sözlerinden ana muhalefet partisinin bağımsız yargıya herhangi bir müracaatının öncesinde herhangi bir yerden teminat alıp sonra başvuruyu yaptığını, aksi takdirde mahvolacaklarını belirterek, ERGENEKON terör örgütünün amaçları doğrultusunda bir karar çıkması için gayret sarfettiği anlaşılmıştır.

Tape No:3901, 29.02.2008 günü saat: 13.07 sıralarında İlhan SELÇUK'un X bay an/İ. Y. ile yaptığı telefon görüşmesinde;

İ.Y.' m ".. .savcılık dün başvurmuştu ya abi Rektörler Yök başkanı ile ilgili dava falan filan suç duyurusu savcılık görevsizlik kararı vermiş o ilginç" dediği, İ.SELÇUK' un "Şimdi zannediyorum bu .... şeyiyle sonuçlanacak galiba .... başvurdu ya" "O zannediyorum onlar gerekli temasları yapmadan başvurmazlar eğer öyle bir şey yapmışlarsa onlardan aptalı yoktur yani" dediği, İ.Y.' ın "Mutlaka bir görüşme yapmışlardır yoksa" dediği, İ.SELÇUK'un "Evet evet evet yoksa yani madara oluruz" "...olaylar böyle biz karışarak devam edecek falan" .... İ.SELÇUK' un "..Daha iyi olur daha iyi olur ortalık biraz karışır neyin ne olduğu ortaya çıkar..." "...yav kardeşim bu bilgi üniversitesi bu Asıl Savaşın falan bu bütün o döneklerin çalıştığı üniversitenin öğrencisi uyanmış ya" dediği, İ.Y.' m "Abi orda şey yaptılar Türbana karşı eylemler başladı" dediği. İ.SELÇUK' un "...GERİDEKİ ÇOCUKLAR GENÇ KİTLE TABİ KAFALARI TAM DEĞİL KARIŞIK MARIŞIK AMA TAMAMIYLA ŞEY ATATÜRK MATATÜRK FALAN FİLAN YANİ HOŞUMA GİTTİ hoşuma gitti demek ki öteki üniversiteler daha iyidir" dediği, İ.Y.' ın "...Üniversite yönetimleri farklı öğrenciler farklı öyle bakmak lazım" dediği,

... İ.SELÇUK' un "Evet evet bu kan davası bu şeyle Aydın Doğanla Turgay arasında kan davası bitmeyecek" dediği, İ.Y.'ın "Evet Vatanı kullanıyorlar" dediği, İ.SELÇUK' un "...vatanı bunlar biliyorsun hep tetikçi olarak kullanırlar onu" dediği, İ.Y.' ın "...şeyi bulaştırmak istiyorlar Turgayı bu en son dün gazetede haber vardı abi MTA da şey Rüşvet diye .... falan filan bizim duyumuz şeyi bulaştırmak istiyorar" dediği, İ.SELÇUK' un "Şimdi bu can havliyle bu Turgayı yatırımlara falan giriyor ya" dediği, İ.Y.' ın "Onun üzerine böyle bir şey" "Aydın Doğandan korktular abi" "Bir baş belası" "...şimdi baktığımız zaman birkaç ... bunlar Türbanı ve operasyonu ufalttılar manşette Ankaradaki bir yolsuzluk hikayesi var abi dikkat ediyor musun" "... Mustafa bunlar yeni bir bina yaptılar oraya ruhsat alamıyorlar Büyükşehirden onun için bunu kasıtlı yapıyorlar dedi" dediği, İ.SELÇUK'un "...İbrahim bu herzaman Aydın doğan kendi Grubunun çıkarlarına adam baksana nerdeyse Koç gibi oldu" dediği, İ.Y.' ın "Koç un çocuklarından zengin kızları... paraya para demiyorlar" dediği, İ.Y.' ın "... Turgaya gelince Turgay bana sorarsan daha mahsum yani..." "Sadece 100 Milyon dolar makinalara ödedi abi" "... şimdi şöyle bir şeyden de korkuyorum şimdi bu sivil toplum örgütleri hep Aydın doğan aleyhine bağırıyor ya" "Cumhuriyet oraya gidince acaba şey olur mu ? ..." dediği, İ.SELÇUK' un "...yaptığımız^.iş doğru mu yanlış mı biz bunu alnımızın akıyla bütün devrimcilerin karşısına da 'çıkarız konuşuruz... mesela şu

Page 181:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

efendim Karikatür olayı artık bu kadar rezalete Cumhuriyet evet diyemez yani ben bir hafta önce o grubun servetini 5 kat efendim" "Yazıyor herifler bu tezgahı kuruyorlar bize bu tezgah bu yani o aptal da gidiyor bu işin içine giriyor Tan oral..." "Efendim Vatan gazetesi böyle bu demin söylediğin şey Aydın DOĞAN tabi bir mekanizmalarla oynuyor oynuyor bir hafta" dediği, İV7.' ın "Bize ilgisi de bizi çok sevdiğinden falan filan değil abi" "Mutlaka bir yerde ihtiyacım olur diye" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet Fetullah Gülenle birlikte Cumhuriyetin aleyhine bu keratalar anasının gözü öyle dostluk mostluk dediğin şey senin benim yuletimde vardır" "İbrahim şeyde televizyonlarda falan filan duyuyorum bütün yolları mollorı limanları mimanları herseyi satışa çıkarıyorlar yani o konuda Balbay'la konuşun da ve görünmüyor Gazetelerde mazetelerde görünmüyor bu kimsenin de işine gelmiyor bütün karayollarını falan satıyorlar ya yani bu korkunç bir sürecin içine girdik" dediği, İ.Y.' ın ...başlık da Türkiye yi satıyorlar olabilir fiks sütun yav inanılır gibi değil" ".. .Türkiye'ye bi müdahale falan olmazsa elden gitti bu Türkiye", "...buraya futbol federasyonu başkanı geldi Haluk Ulusoy görevden alman" "...Doğu Paşayla da tanıştı..." dediği, İ.SELÇUK' un "...bir de şey bu efendim Postada bugün muazzam bir isim var Tokat'ın Turhal ilçesinde yani 60 Bin Nüfuslu 50 Bin kişi katılmış şeye Postaya bi bakıver şimdi onu da ayrı bir" "CENAZE ŞİMDİ CENAZELERİ BİR BİR CENAZELER SAYFASI DA YAPABİLİRİZ BAK YANİ BÜTÜN BU FOTOĞRAFLARI YANYANA GETİRİRİZ TÜRKİYE TEK YÜREK OLDU CENAZELERDE DİYE" "...bir taraftan tekbir getiriyorlar bir taraftan Türkiye layık kalacak diye bağırıyorlar orda da karışıklık başladı" "...kısa kesin demesi Amerikanın boşuna değil Türkiye bir yere doğru gidiyor böyle Türkiye bir yere doğru gidiyor ondan korkmuşlardır pezevenkler" "Evet efendim sen onun dışında arkadaşlara söylersin" "Şükran'a Hikmet'e şuna buna falan..." dediği,

Daha önceki ve bu görüşmelerde CHP'nin Anayasa Mahkemesine türbanla ilgili Anayasa değişikliğinin iptali konusunda başvurmadan önce mutlaka gerekli temasları yaptıktan sonra başvurduğunu aksi halde olumlu bir sonuç alınamayacağını, Bilgi Üniversitesinde Türbana karşı gerçekleştirilen eylemlerin olumlu olduğu, bütün döneklerin çalıştığı Bilgi Üniversitesinde bile eylem yapılmasının çok iyi olduğunu, Aydın DOĞAN ile Turgay CİNER arasındaki husumetin devam ettiği, Aydın DOĞAN'ın neredeyse KOÇ gibi büyüdüğünü, Aydın DOĞAN'm kendilerine yaklaşma sebebinin mutlaka bir çıkar için olduğu, türban sorununu da içine alan bütün fotografían yan yana getirerek şehit cenazeleri ile ilgili Türkiye cenazelerde tek yürek oldu şeklinde haber yapılabileceğini, şehit cenazelerinde de kanşıklığın başladığı cenazelerde bir taraftan tekbir getirilirken diğer yandan Türkiye laik kalacak şeklinde sloganlann atıldığı belirtilerek mevcut demokratik düzenin yıkılmasına yönelik istedikleri ortamın gerçekleşmesi için şehit cenazelerinin bile malzeme yapıldığı anlaşılmıştır.

Tape No: 3881, 05.03.2008 günü saat:16.50'de İlhan SELÇUK ile X Şahıs/E.K.arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

...E.K.'ın "Efendim onu şeyden almak lazım patronluktan patronluktanonu çünkü gene" "Gene öyle demiş ben demiş yaz Vakıf üyesiyim senin haddine midüşüyor filan demiş yani" "Yav çok para istemiş ama ya 200 bin lira istemiş yav" dediği,İ.SELÇUK'un "Efendim şimdi o parayı biz Cumhuriyet ödemeyecek anlatabildim miyani şeyin Aydın Doğan'm verdiği ile şeyin vereceği Çankaya Belediyesinin onun yüzde90'ını hallediyor" "...ikinci olay bu Ankara daki çocuklarla da konuştum hani bir arabizim bir şeyler hazırlıyorlardı falan filan da Ortadoğu daki grup" "Bu internettensesli falan" dediği, E.K.'ın "Efendim bir dakka şimdi araya santral filan giriyor benhemen sizi arayım kapatın siz" dediği, '

İfadesi sırasında yaptığı bu görüşme sorulduğunda; "5w görüşmeden önce gazetede bulunan Hikmet ÇETİNKAYA isimli yazar arkadaşları hakkında görüştüklerini, bu konunun gazetenin iç işi olduğunu, daha sonra gazetenin Ankara'nın Çankaya ilçesinde Ankara Temsilciliği için yeni kiraladıkları binanın restorasyonu ve eski binadan taşınma masrafları için sponsorlar üzerine yaptıkları görüşme olduğunu, şuan bulundukları binanın sahibinin Aydın DOĞAN olduğunu, Aydın DOĞAN taşınmaları karşılığında, taşınmadan kaynaklanan giderleri konusunda yardımcı olacağını, yine yeni taşınacakları binanın Çankaya Belediyesi sınırlarında olduğundan Çankaya Belediyesinin restorasyonda desteği olacağını" beyan etmiştir.

ERGENEKON terör örgütünün amaçlarına hizmet eden yayın kuruluşları için diğer medya patronlarından ve yerel yönetimlerden destek aldıkları anlaşılmıştır.

Tape No:3903, 10.03.2008 günü saat: 13.08 sıralarında İlhan SELÇUK'un X bayan/İ.Y. ile yaptıkları telefon görüşmesinde özetle:

İ.Y.' ın "... Genel Kurmay Başkanımız GÜNEŞ'İ dinlediniz" "Kızdı CHP ye çok kızdı" dediği, İ.SELÇUK' un "Ya gereksiz işler yapıyor" dediği, İ.Y.' ın "Gereksiz bence de yaptığı iyi değil şimdi yani durup dururken tekrar böyle ortam bu şekle dönecek" dediği, İ.SELÇUK' un

Page 182:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

"Acaba bir şeyin yani zeminini mi oluşturuyorlar" "BUNLAR YOKSA BİR BAŞKA BİRŞEY Mİ YAPACAKLAR YA" dediği, İ.Y.' m "Abisanmıyorum ya böyle bir şey yapacaklarını" dediği, İ.SELÇUK' un ".................................. Kabuledemeyeceğimiz bir iş yaptı oda demek oluyor ki böyle ama gazetemiz Allaha şükür iyi yürüyor falan filan bakalım yani onun dışında" "Genel Kurmay Başkanı meselesini o zaman manşete çıkarmayalım" "Yani çünkü böylece bu işi büyütmek istemediğimizi duyurmuş oluruz" dediği, İ.Y.'m "...CHP ile Genel Kurmay bu tür bir tartışmaya girmesi saçmalık biri sussa ötekide susacak" dediği, İ.SELÇUK' un "Bu şeye ne diyosun peki Özal'm gözaltına alınmasına ?" dediği, İ.Y.' m "Abi telefona takılmış büyük ihtimalle bu aralar eski Anap'lı o CHP belediye başkanı eski ANAP lıydı bir telefona takıldığı söyleniyor telefon hep telefon dinlemesi biliyorsunuz bu operasyonlar abi" dediği, İ.SELÇUK' un "Yav bizimkileri de dinliyorlardır ama bereket" "...buraya bir yığın işte General geliyor bilmem ne geliyor falan baktığınız zaman dışarıdan dinliyorlar çünkü belli mesafeden dinleyebiliyorlar" dediği, İ.SELÇUK' un "Dinliyorlar dinliyorlar" "Bizi şeyde de dinlemişlerdi ama bir şey çıkmamıştı Yani 12 martta " "Birde bu din dersleri meselesi var" dediği, İ.Y.' ın "Evet bu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi diyor falan" dediği, İ.SELÇUK' un "Yav şeyi tanıyo mu?" dediği, İ.Y.' ın "Kimi abi?" dediği, İ.SELÇUK' un "Biz iki kez gittik galiba BALBAY tanır şu herifle bir konuşma monuşma yapalım mı?" dediği, İ.Y.' m "Diyanet işleri Başkanı mı diyorsunuz?" "Olabilir abi" dediği, İ.SELÇUK' un "Açılsın Açılsın yani işi biraz kızıştıralım" dediği,

Bu görüşmede; TSK tarafından Irak'ın Kuzey Bölgesine başlatılan operasyon ile ilgili Genel Kurmay Başkanı ve Deniz BAYKAL'm gereksiz yere tartışmaya girdiklerini, bu operasyondan sonra ABD ile iktidarın programının Kürt federe devletinin kurulması yönünde netleştiği, zaten ülkemizde de federe devlet laflarının dolaştığını ondan sonrada Güney Doğu ile sınırın kalmayacağını ve birleşeceğini, Genel Kurmay ile CHP arasındaki gerilimin büyümemesi için manşete çıkarılmaması gerektiği, ortalığın karışması ve din dersleri konusunun kızışması için Diyanet İşleri Başkanı ile bir görüşme yapılması talimatını verdiği,

Şüpheli İlhan SELÇUK ve yönetiminde bulunduğu Cumhuriyet gazetesinin mevcut iktidarı yıpratmak ve mevcut demokratik düzenin bir göstermelik olduğunu telkin etmeye çalıştığı, iktidarla mücadele görünüşü altında Devletin

Page 183:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

temel yapısının yıpratılmasını hedef aldığı, elinde bulundurduğu güç ile ülkemizde huzur ortamının bozularak çatışma ortamının oluşması için çalışmalar yaptığı, ERGENEKON terör örgütü mensuplarının tümünde olduğu gibi şüphelinin de kargaşa ve karmaşa ile beslendiği anlaşılmıştır.

Tape No:3904, 13.03.2008 günü saat: 12.38 sıralarında İlhan SELÇUK'un X bayan/İ.Y. ile yaptıkları telefon görüşmesinde ;

İ.SELÇUK' un 'Şimdi oraya şey geldi Mehmet KARAMEHMET" "...Murtaza ÇELİKER'i unutuyorlar böyle bu sanayi odasından Tanlı KÜÇÜK mü ne" "...Mehmet KARAMEHMET de gene yani aynı ortamdan geliyor herhalde şeyi söylemek istedi tabi çok şey değişiklikler olacak diyor önümüzdeki yıla çok büyük medyada değişiklikler olacak diyor" dediği, İ.Y.' ın "Hı Aydın DOĞAN a gitmeyin diyor" dediği, İ.SELÇUK' un "...Sabah grubunda büyük değişiklikler olacak dedi herhalde MÖRDOK ta girecek falan öyle anlaşılıyor" ".. Osman BERKMEN de vardı tabi onlar biliyorsun ayrılmaz" "İşte biraz Turgay da Aydın DOĞAN dan da bahsettik bu daha sakin daha şeysiz yani tek böyle iki tarafla da anlaşabilir gibi bir durumu var ama bugün akşam gene bindirmiş değil mi?" dediği, İ.Y.' ın "...şu Aydın DOĞAN m ipliği pazara çıkacak hükümet bunu bitirecek herkes onu söylüyor abi" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet ama orda şöyle bir kader birliği var Aydın DOGAN'ı bitirirse Cumhuriyet i haydi haydi bitirir" "...orada bir yazgı birliği oluştu gibi" dediği, İ.Y.' ın "...Aydın DOĞAN la hesapları başka abi hergün gidiyorlarmış" "...bakanlara milletvekillerine Aydın DOĞAN m adamları kendi işleriyle ilgili iş takibi istiyorlarmış Erdoğan demiş ki asla onun işlerini takip etmeyeceksiniz demiş kim ederse demiş karşısmda beni bulur demiş" dediği, İ.SELÇUK' un "E bu hesaplaşma ama şimdi" dediği, İ.Y.'ın "İdeolojikten öte menfaat menfaat ilişkisi var orda abi" , "Cepheler belli oldu mu işte bu KARAMEHMET Aydın DOĞAN Turgay CİNER de birbirine girince onlar daha da rahat bu işleri hallediyorlar" dediği, İ.SELÇUK' un "... burada Turgayın gözü Aydın DOĞAN dan başka hiçbir şey görmüyor" "Aydın DOĞAN ın da öyle bitirecekler dün buda konuşuldu yani bu açıkladık..." "Karamehmet evet o da öyle o da çünkü yani dün baktım sofraya işte hanımlar var o hanımlar işte Atatürkçü hanımlar" "...birde dünkü gözlemim şu" "Askere bağlamış herkes şeyini" dediği, İ.Y.' ın "Umut umut asker" "Asker ne yapsın abi ya" dediği, İ.SELÇUK' un "Bende onlara Doğan AVCIOĞLU'nun öyküsünü anlattım" dediği, İ.Y.' ın "Tamam abi bu şeyimiz var bugün işçiler tıp bayramı falan sosyal güvenlik yarın eylemler var ya bugün ordan gideceğiz" dediği, İ.SELÇUK' un "Biraz solculuk yapalım ya çok uzaklaştık solculuktan" "Biraz solculuk yapalım hakkaten iyi düşünmüşsünüz" dediği, İ.Y.' m "Öyle öyle iyi olur YÖK toplantı falan filan ama bugün biz işçileri memurları yukarda göreceğiz abi biraz işi değiştirelim" dediği.

Söz konusu görüşmede İlhan SELÇUK'un ülkemizin önde gelen iş adamları ve medya patronları ile yakından ilgilendiği, Aydın DOĞAN, Turgay CİNER ve KARAMEHMET'in birbirleriyle uğraşmalarının hükümetin işine geldiğini, siyasal iktidarın Aydın DOĞAN'ı bitirmesinin aynı zamanda CUMHURİYET gazetesinin bitmesi anlamına geleceğini, 12.03.2008 tarihinde medya ve iş dünyasının önde gelenlerinin de eşleriyle birlikte katıldığı bir yemekte gözlemlediği kadar herkesin UMUDUNU ASKERE bağladığını belirttiği, ERGENEKON terör örgütü mensuplarının da temel isteklerinin güzide orudumuz içinde mevcut hiyerarşik yapıya uymayacağını düşündükleri bir kısım görevlileri tahrik ederek yönetime el koymalarını temin etmek olduğu anlaşılmıştır. ' c

Tape No: 3882, 14.03.2008 günü saat:13.17'de İlhan SELÇUK ile M. BALBAY arasındaki telefon görüşmesinde;

MUSTAFA'mn "Valla iyiyiz halkımız kıpırdadı abiyav" "Valla kıpırdadı bugün hiç değilse biraz eylemler fena değildi yani" "İyiydi abi iyiydi pek çok yerde katıldılar iyi yani böyle bir eylem en son 1991 yılında denenmiş abi" "Bakalım yani Mustafa Özbek aradı diyorki Turkish yönetimine de ben hani perde gerisinde de biraz o var zaten sürekli dürtüyor eylem yapalım şey yapalım bu yalancı sözcüğünü yalatacaz ona diyor Başbakana" dediği, İ.SELÇUK'un "Güzel yapmış" "Güzel laf yalancıyı yalatacaz iyi" dediği,

Page 184:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tape No:3899, 15.03.2008 günü saat: 16.54 sıralarında İlhan SELÇUK ile M. BALBAY'ın yaptıkları telefon görüşmesinde;

M.BALBAY' ın "Siz dünkü yazınm dibindeki gibi olay abi hani ağır sonunda bilesiniz birşey olursa ağlamayın diyordunuz ya dünkü yazıda bugün değil de" dediği, İ.SELÇUK' un "Hıı evet denk düştü değil mV dediği, M.BALBAY' m "Tam aynı güne düştü değil mi abi ya" dediği, İ.SELÇUK' un "Herkes te zannedecek ki bütün bu işleri biz biliyoruz" dediği, M.BALBAY' ın "Valla biliyordu ucundan gösterdi daha doğrusu dibinden gösterdi diyecekler abi yani" dediği, İ.SELÇUK' un "Bugün de hep edepsizlik ederlerdi baktım hiç ses yok orda" "...işte demin Turan telefon etti diyor ki yani BU PARTİYİ KAPATAMAZLARSA BU HAREKAT BAŞARILI OLMAZSA GERİ ÇEKİLİRSE FELAKET OLUR" dediği, M.BALBAY' m "Felaket abi yani ondan sonra artık ondan sonra kimse neyi nasıl öngörür artık zor abi yani" "...bu şey muhalefet şey olacak abi MHP bu medya AKP medyası kervanına katılmayacak dava sürecidir diyecek" "...CHP katılmayacak ben Baykal la da konuştum BU DAVA SÜRECİDİR DİYECEKLER BİR KAÇ GÜN DURACAKLAR yani Demirel le bir konuştum abi yani bir şey yazma dedi ben ne dersem ters anlıyorlar bunlar dedi uzun uzun uyarmaya çalıştık dedi ağır bir laf etti bu salaklara hani biraz da şey" "...bu görünüyordu dedi Ateş yakar Su ıslatır bu davada açılır dedi hani bu söyle görünüyordu" ".. .Amerika işte milli iradeye saygı gösterir mi Türk milleti 2007 de bunu milli iradesini göstermiştir. Gibi bir şeye girmiş 1er ama öyle olamaz diye bir şey yok ordan böyle açıklama var abi yani" dediği, İ.SELÇUK' un "ŞİMDİ BALBAY BU EFENDİM ORDU YERİNDE KALIRSA EFENDİM BUNLAR DOKUNAMAZLAR ONA BUNA VE ORDU BEKÇİ GİBİ KALIRDA YARGI GÖREVİNİ YAPARSA GEREKLİ ŞEYLER OLUR GİBİME GELİYOR" dediği, M.BALBAY' m "Evet abi aynen öyle kalacak abi" dediği, İ.SELÇUK' un "...BİR HUKUK OPERASYONU GİBİ OLACAK ZANNEDİYORUM HERHALDE ÖYLE PLANLADILAR" dediği, M.BALBAY' ın "Öyle abi" dediği, İ.SELÇUK' un "YANİ ASKER YERİNDE DURACAK AMA BUNU HIZLA YAPMALILAR ŞİMDİ NE OLACAK EĞER ÇOK DA DİRENİRLERSE FALAN O ZAMAN ASKER HUKUKSAL OLARAK HAKLI DURUMA GEÇECEK" "BU ZANNEDİYORUM DAHA DERİNDEN BİR OPERASYON RARSLANTISAL DEĞİL ZATEN KONUŞMUŞTUK DAHA ÖNCE" "NE OLUYOR KARDEŞİM BEN SENİ KAPATIYORUM YAA BEN MİLLİ İRADEYİM FALAN FİLAN DİRENMEYE KALKTIĞI ZAMAN ELİNDE GÜÇ OLMAYACAK" "BAŞKA ŞEYLERE KALKARSA FALAN ORDU ORADA BİR GERİDEKİ SAĞLAM GÜÇ OLARAK DURURSA BUNLARIN ŞEYLERİ KIRILIR ... OTORİTELERİ" "ORDU ORDUDUR YARGI YARGIDIR VERDİĞİ KARARDA BUDUR KARDEŞİM SEN BU KARARA RİAYET ETMEK ZORUNDASIN..." "CUMHURBAŞKANINDAN BAŞBAKANINA KADAR BAŞSAVCININ DAVA AÇTIĞI KİŞİLER" "YANİ ZANLI" dediği, M.BALBAY' ın "Iıı Şuanda Çankaya köşkünde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının laikliğe karşı hareketlerin odağı dediği bir kişi oturuyor abi" "Hıı çok tartışmalı gidecek

ve iyidir abi be bu tartışmalı olması bunların" dediği, İ.SELÇUK' un "Yalnız Doğan gurubu şey yaptı" dediği, M.BALBAY' m "Nötr" dediği, İ.SELÇUK' un "Değil mi., doğru dürüst radikalin dışında fena değil" dediği, M.BALBAY' m "... Abi bir de bu ibrahim aradı bu doğan gurubuna geçişle şeyler çok erken abi ama hiç pazarlık şansımız yok mu ? acaba abi ya" dediği, İ.SELÇUK' un "...Mehmet KARAMEHMET le o da diyor ki acele etmeyin o diyor sabahta diyor çok şeyler olacak diyo neyse açmadı ama nesi olduğunu söylemedi ama orda birşeyler bekliyorlar bilmiyorum" dediği, M.BALBAY' ın "Şey Karamehmet Doğan gurubuna değil mi abi karşılıklı bir savaş" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet evet evet öyle öyle onun da söyledik ..." dediği,

Tape No:3905, 16.03.2008 günü saat: 16.18 sıralarında İlhan SELÇUK ile E.K.'ın yaptıkları telefon görüşmesinde;

İ.SELÇUK' un 11 LAF ARAMIZDA ZATI ALİNİZ DE BİR ASKERİ MÜDAHALENİN DE GEREKÇESİNİ OLUŞTURMUŞTUR." Dediği, E.K.' ın "Galiba bakalım"

Page 185:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

dediği, İ.SELÇUK' un "YAY ÇOK ŞEY ÇOK MUZİRSİNİZ BU TELEFONLARIN DİNLENDİĞİNİ BİLMİYOR MUSUNUZ." Dediği, E.K.' ın "Biliyorum biliyorum bi şey demiyorum ben siz diyorsunuz valla ben hiç birşey demiyorum ben bütün telefonların dinlendiğini biliyorum cepler evler cumhuriyet zaten cumhuriyeti de biz istedik dilekçe verdik dinlensin diye" dediği, İ.SELÇUK' un "...ben ne kadınlarla konuşurken nede dostlarımla konuşurken gümrüksüz konuşuyorum çünkü neyin şaka neyin ciddi olduğunu gerizekahlar bilmezler" "...işte tarihe yazılmıştır efendim mahkeme zabıtlarına yazılmıştır bide" dediği,

Tape No:3906, 16.03.2008 günü saat: 17.09 sıralarında İlhan SELÇUK'un X bayan/İ.Y. ile yaptığı telefon görüşmesinde;

İ.SELÇUK' un "Ben iddianame üzerinden sadece" "Dedi ki bu tarihe ve Adliyeye yazıldı dedi" dediği, İ.Y.' m "...Erdoğan da şimdi her yerde konuşuyor ...bunlar geri durmazlar abi" dediği, İ.SELÇUK' un "Durmazlar durmazlar ama yorulur yakında" "...bu dönemin bir adli belge yani işte kardeşim siz bunları bunları bunları yaptınız diye fena olmadı tabi" "...HERHANGİ BİR HAREKET OLDUĞU ZAMAN BU İDDİANAME BİR BELGEDİR ADLİ BELGEDİR" "İŞ ZATEN GALİBA ORAYA GİDECEK ANLADIĞIM KADARIYLA" dediği, İ.Y.' ın "...bizim Mehmet Faraş'ın yazısı vardı bu savcıyla ilgili işte biraz atalarını dedeleri falan filan yazmış, savcı Mehmet'i aramış Mehmet Faraş'ı aramış telefonla" "Önce koruması aramış sonra kendisi aramış ve cep telefonunu vermiş sizede çok selam göndermiş" "...bu iş çatışmaya gidebilir ya bi korksun diye çatışmaya gidebilir demiş" "O da ben görevimi yaptım demiş falan şimdi yani yazabilirsin yazmayabilirsin..." "Sen o aranızda konuştularınızı yaz bi metin haline getir çünkü adamı da zor durumda bırakan bir şey yapmayalım bak Cumhuriyete konuştu" "...hemen zaten polis molis falan böyle korumaya almışlar çatışmaya gidebilir demiş korkum var demiş adam bu işlerden belli ki o da tabi sıkıntıda kolay değil abi böyle bir şey şimdi hedef her yerde hedef gösteriliyo adam" "...asıl Taraf gazetesini gördünüz mü abi" dediği, İ.SELÇUK' un "Ya gördüm kepaze" dediği, İ.Y.' ın "Ya böyle bi rezillik olur mu ya" "Abi ben acayip bi iş abi bu işi ya" dediği, İ.SELÇUK' un "Yani bi şey varmış altında gibi ya da çıldırdılar satamıyolar diye" dediği, İ.Y.' ın "Abi ne demek ya suçluyoruz herkesi suçlamaya çağırıyoruz şikâyet edenler Taraf gazetesi çalışanları" "İlktir abi Türkiye'de böyle bi şey ben bilmiyorum hatırlamıyorum" "...Vakit gazetesi varya işte ondan beklenebilir" "Ama bunu Taraf gibi gazete yapıyosa bu işin altında başka hi-&e3bYar abi. başka bi şey var ya çok büyük bi para var ya da bunlar tam satılmış abi'3 dediği,,. İ.SELÇUK' un "Ne kadar satıyo şimdi" dediği, İ.Y.' ın "Abi bir ara 5-6 bindi sonr'a 12^-13 e çıktı bakalım bu hafta ne

yapar ama bunlar da dağıtmaya başladıkları için bunların satış falan artık yapabilirler bi bakarsınız bir günde 50 bine çıkmış olabilirler abi" dediği, İ.SELÇUK' un "Valla dediğin doğrudur kendini dağıtmış bi gazete" "Suçîuyoruz ve herkesi suçlamaya çağırıyoruz" dediği, İ.Y.' m "Böyle bi gazetecilik var mı" dediği, İ.SELÇUK' un "Başsavcıyı yargılayın falan müthiş ya" "...ben bakıyorum Ahmet ALTAN'ın yazısına" "O kendinden geçmiş o yani ne yapacaklarını şaşırmışlar" dediği, İ.Y.' m "Sizede orda hafiften bi kılçık var gazetede gördünüz mü" "Evet İşaret Fişeğini İlhan SELÇUK'tan diye haber yapmışlar abi" dediği, İ.SELÇUK' un "... dikkatli bakmadım bu Çetinin iki oğluda iki gazetede ikiside başyazar tam tırlattılar keratalar" "...İşaret Fişeği İlhan Selçuk'tan" dediği, İ.Y.' m "Cuma yazısını almışlar" dediği, İ.SELÇUK' un "Birader herkes soruyo ya amma tutturduk" dediği, İ.Y.' m "Abi hem o yazı tuttu hem de geçen hafta bizim türban reklâmları vardı hatırlı yomusunuz" "Yine denk geldi yani" dediği, İ.SELÇUK' un "Aslında bizim Orhan ERİNÇ'e söylemelide bi şey yapmalı ona" dediği, İ.Y.' m "Bunu ben kısa böyle bi haberleştirelim mi millet görsün mü ne yapayım manyak mı bunlar ya" dediği, İ.SELÇUK' un "Valla reklâmını yapmış olursun" dediği, "...şimdi bu herifler kafaya koymuşlar Amerika merika Avrupada bunların arkasında bunlar bu işi bitirmeyi düşünüyolar dı" "Bu Başsavcının şeyi üzerinde de düşünürler şimdi ulan bu bizim aleyhimize bir dosya var ve burda DAVALIYIZ BİZ ŞİMDİ HERHANGİ ÇATIŞMADA MATIŞMADAN SONRA ORTALIK BİRBİRİNE GİRERSE VE ASKERDE MÜDAHALE ZORUNDA KALIRSA ELİNDE ŞEY VAR DOSYA VAR ŞİMDİ YA OLA YIN BU

Page 186:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

TARAFINI DA DÜŞÜNMEK LAZIM" "AMA ÇOK KUVVETLİLER YA BU KERATALAR" dediği, İ.Y.' m "Abi işte bugün bakıyorum kaç tane gazeteleri oldu şimdi Bugün, Star dı bilmem ne hepsinde kıyamet gibi gazeteleri var abi ellerinde" dediği,

23.01.2008 tarihinde şüpheli İlhan SELÇUK, Cumhuriyet Gazetesindeki "PENCERE" isimli köşesinde "İktidar Partisi Zanlı" başlıklı köşe yazısında aynen:

"Kuvvetler ayrılığı' demokrasinin 'olmazsa olmaz' kurallanndandır... Demokraside kaç kuvvet var?.. Rakamla 3... Yasama.. Yürütme.. Yargı..

• Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçmkaya AKP'ye yönelik bir açıklama yaptı... AKP bu yüzden tepkili... Yalnız AKP mi tepkili?.. DTP de tepkili... Neden?..

Çünkü bu iki partimiz iki kırmışı çizgimizi çiğniyor mu, çiğnemiyor mu sorulan yargıyı fena halde ilgilendirmeye başladı... İki kırmızı çizgi nedir?.. Dincilik.. Ve bölücülük..

DTP'nin üstünde bblücülük, AKP'nin üstünde dincilik gblgesi gün geçtikçe koyulaşıyor... Yargı bu gerçeği gbrmezlikten gelebilir mi?.. Gelemez...

• Yargı gücünde devlet görevlisi bir savcı ille de görevini yapmak zorundadır... Nedir görevi?.. Hırsıza, yolsuzluk yapana, rüşvet alana, adam yaralayana ya da öldürene savcı dava açar...Savcı, Cüneyt Koryürek'e çarpıp yazarımızı bldüren otomobil sürücüsüne hele dava açmasın.. Görür

gününü...Savcı, kırmızı çizgiyi çiğneyip bölücülük ya da dincilik yapan siyasal partiye dava açmasın..

Görür gününü...Savcı yürürlükteki yasalara göre davranmakla yükümlüdür...

Bir savcı, suç işlediği varsayılan kişinin ya da kurumun zengin mi yoksul mu, güçlü mü güçsüz mü, şişman mı zayıf mı, muhalefette mi iktidarda mı olduğuna bakarak karar veremez.,. Başsavcı, dava açması gerekiyorsa, dava açacaktır...

• Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın açıklaması ve uyarısı üzerine küplere binen Başbakan RTE yasamanın ve yürütmenin üstünlüğünden söz açtı, mangalda kül bırakmadı... Başsavcının Meclisle, hükümetle işi gücü yok... Başsavcı ne yasamayı ele alıyor. Ne de yürütmeyi...

Deyiş yerindeyse sanık ya da zanlı, bir partidir... DTP, CHP, MHP gibi bir parti... AKP'nin iktidarda

O zaman türbanlık ve kurbanlık Türkiye'nin yeme de yanında yat..." şeklindeolduğu,

Şüpheli İlhan SELÇUK, Cumhuriyet Gazetesindeki "PENCERE" isimli köşesinde 14.03.2008 tarihinde yayınlanan "Soma Oturup Ağlamasınlar..." başlıklı köşe yazısında aynen:

"'AKP İslamcılığının -Islamm değil- beş şartı artık oluştu:Dedikodu..Şantaj..Yalan-dolan..Çıkarcılık..Yolsuzluk..Dinciliğin gün geçtikçe ağır bastığı medyayı da ancak maşayla tutabilirsin... Peki, gün geçtikçe gelişip yoğunlaşan iletişim teknolojisi bizde neye hizmet ediyor?.. İslamcılığın beş şartına...Üstelik kuşkulu dinlemeler üzerine bina edilen kanıtsız tanıksız 'ne idüğü belirsiz' davalar da medyada özellikle pompalanıyor...

Bir azgınlık., bir azgınlık ki., demeyin gitsin.. Neden bu azgınlık?..İslamcılar -ılımlısı ve köktencisi- artık ülkeyi, belediyeleri, devleti, her şeyi ele geçirdiklerine inanıyorlar... Azgınlığın dinci gazete sayfalarına nasıl yayıldığına ilişkin bir örnek vereyim.. Dinci köşe yazan yazıyor:"- Cumhuriyet mitinglerini düzenleyenlere derin devlet mi dersiniz, derin çete mi

dersiniz?..""- Devleti temsil eden 'Bayrak' ve 'Cumhuriyet', devletî ele geçirmeye çalışan çetelerin eline geçmiş..." "-Özelleştirme İdaresi Başkam 'na düştü bu iş galiba... Hadi, derin devletin mallarını ve şirketlerim legal devlete, oradan da ihale yolu ile satış için TMSF'ye gidin... Cumhuriyet 'in mal varlığını Cumhuriyetin hazinesine irad kaydedin..."

olması, hükümetini kurması, yürütme organını oluşturmasiihtıkuka ve yasalara göre hiçbir şey değiştirmez... *Cumhurbaşkanımız dosyalı zanlı.. Başbakanımız dosyalı zanlı.. Bir de iktidar partimizzanlı oldu mu. gel keyfim gel... ■ ** „ *\

Page 187:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

"- Devlet bir an önce, iddialar doğru ise, mahkeme kayıtlanna geçen iddialar çerçevesinde Cumhuriyet gazetesi, ÇYDD (Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği), ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği), Vatansever Güç Birliği gibi derin yapıların paravan örgütlerine derhal el koymalı..." * Eveeet...AKP iktidarı belli hedefe doğru doludizgin yürüyor, yandaşları da içmeden sarhoş olmuşlar... Ülke altüst...Herkes birbirine soruyor: - Ne olacak?..Bu gidişle bir şeyler olacak...Ama, ben Cumhuriyete İslamcı AKP Devlet'in el koymasını isteyen gazeteye

şimdiden haber vereyim...

Bir şeyler olduğunda sonuç düşündükleri gibi çıkmazsa, oturup mazlum rolünde ağlamasınlar." Şeklinde olduğu görülmüştür.

Yukarıdaki telefon görüşmesi ve yazılar birlikte değerlendirildiğinde;Söz konusu telefon görüşmesinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısmca AKP'nin

kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesine açtığı dava soması yapıldığı, İlhan SELÇUK'un kapatma davasından bir gün önce yazdığı yazının sonunda "Bir şeyler olduğunda sonuç düşündükleri gibi çıkmazsa, oturup mazlum rolünde ağlamasınlar" diyerek bitirdiği, bu yazıya istinaden herkesin kendisinin her şeyi bildiğini zannedeceğini söylediği, (ancak şahsm gerek telefon konuşmaları gerekse 23.01.2008 tarihinde yazdığı köşe yazısında "Savcı, kırmızı çizgiyi çiğneyip bölücülük ya da dincilik yapan siyasal partiye dava açmasın.. Görür gününü... Cumhurbaşkanımız dosyalı zanlı.. Başbakanımız dosyalı zanlı.. Bir de iktidar partimiz zanlı oldu mu. gel keyfim gel... O zaman türbanlık ve kurbanlık Türkiye'nin yeme de yanında yat." Şeklindeki yazılarından anlaşılacağı üzere şüpheli İlhan SELÇUK 1-2 ay öncesinden AKP'nin kapatılması için kamuoyu desteğini sağlayacak yazılar yazdığı anlaşılmıştır). AKP'nin kapatılmaması ve harekatın başarılı olmaması durumunda felaket olacağını, MHP, CHP ve Süleyman DEMİREL'in bu dava sürecidir diyeceklerini, Amerika'nın Milletin

iradesine saygı gösterin gibi açıklamaları karşısında İlhan SELÇUK'un "Şimdi Balbay bu efendim ordu yerinde kalırsa efendim bunlar dokunamazlar ona buna ve ordu bekçi gibi kalır da yargı görevini yaparsa gerekli şeyler olur gibime geliyor" diyerek davanın olumlu sonuçlanarak AKP'nin kapatılmasını bile bütün Türk milletinin ordusu olan Türk Silahlı Kuvvetlerine bağladığı, TSK'nın sağlam durması halinde siyasal iktidarın ben milli iradeyim diye direnemeyeceğini, ordunun sağlam güç olarak siyasal iktidarın karşısında olması durumunda siyasal iktidarın otoritesinin kırılacağını belirttiği anlaşılmıştır.

Burada şüpheli İlhan SELÇUK un demokratik hakların kullanımı sonucu siyasi bir iktidarı sonlandırmak değil ERGENEKON terör örgütünün gizli amaç ve planlamaları sonucu devletin hayati kurumlarına çeşitli yollarla baskı yapıp demokratik olmayan yollarla olağanüstü durumların ortaya çıkarılıp, kaos ortamı oluşturup arkasından ekonomik kriz çıkarmak, akabinde Türk ordusunu darbe yapmaya zorlamak için gizli faaliyetlerde bulundukları anlaşılmıştır.

Tape No:3907, 17.03.2008 günü saat: 11.02 sıralarında İlhan SELÇUK Bilgi/E.K.ile yaptığı telefon görüşmesinde;

E.K.' ın ".. şeyi okuduz mu Ahmet Hakan" "Kapatılacak diyor ve bitakım şeyler sıralamış niçin kapatılacağına ilişkin ondan sonra kendisi de onları yazınca arkasında diyor ki dikkat edin kapatılacak demem kapatılsın demek anlamına da gelmez filan diyor ama bi okuduğunuz zaman" "Yani camianın içinden gelen bi kişinin bunlara nasıl eleştirel baktığını ve bunların yaptığı bütün hataları gördüğünü" "Anlıyon mu müthiş önemli bi yazı bence" dediği, İ.SELÇUK' un "Şimdi efendim bu olay tabi bütün kıyamet mıyamet falan aynı zamanda büyük bir korkuyu ifade ediyor şimdi Hürriyeti açtım Ahmet Hakan'a baktım bence kapatılacak evet şimdi Tayyip'in o meşhur şansı dönüyor mu" "Altında da o başlık var... Anayasa'yı manayasayı değiştirip bu Başsavcıyı tasfiye etmek istiyorlar" dediği, E.K.' m "Evet ve maalesef orda MHP

Page 188:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

nin ve DTP nin de desteği var" dediği, İ.SELÇUK' un "Efendim olabilir o zaman daha iyi olur" "Davayı baştan kaybetmiş olurlar" dediği, E.K.' ın "Rezalet olur ya öyle şey" dediği, İ.SELÇUK' un "... ŞİMDİ BURADA GİRİŞİLEN NOKTA ŞU KARDEŞİM ŞİMDİYE KADAR REJİMİ KURTARMAK İÇİN KİM MÜDAHALE ETTİ ASKER DEĞİL Mİ" "İLK KEZ ANAYASA MAHKEMESİ MÜDAHALE EDİCEK" dediği, E.K.' m "Evet veya ikinci kez çünkü bide şey Refah ta yaptılar" dediği, İ.SELÇUK' un "He Refah ta da evet oldu dur bakayım Refah ta Anayasa Mahkemesi ne yaptı ki ya" dediği, E.K.' m "Kapattı" dediği, İ.SELÇUK' un "Ama o kapatma şeyde değildi" dediği, E.K.' m "Dava iktidardayken açıldı kapatma düştükten sonra oldu" dediği, İ.SELÇUK' un "EVET ÇÜNKÜ ORDA BİR DEMİREL İN BİR EFENDİM KULİSTEKİ BİR OPERASYONUYLA" "YANİ BAŞBAKANLIĞI ERBAKAN A VERMEDİ OLAY BU" dediği, E.K.' ın "Ama dava iktidardayken açıldı" dediği, İ.SELÇUK' un "Hı şimdi burada bugün Mümtaz'm yazısı da çok güzel" "Diyor ki yani fena bişey değil işte diyor asker mi gelseydi falan" dediği, E.K.' ın "Tabi tabi" "...iradeyi külliye iradeyi cüzziye meselesi..." "Evet Allah bişeyleri belirliyor ama yani insanında bi iradeyi cüzziyesi var günah işleten şey oda yani günahı çünkü başka türlü açıklayamıyorlar biliyorsun" dediği, İ.SELÇUK' un "EYVAH SİZDE AYVAYI YEMİŞSİNİZ" dediği, E.K.' m "Evet sizde... efendim siz Şeyhülislamlığa soyunca bizede imamlık kaldı" "... Serdar Turgut usta yazmış Türkiye ye derin devlet lazım ama işte ... ciddi bi derin devlet diyor böyle ... olmaz falan diyor yani" dediği, İ.SELÇUK' un "...ben iki tane konuşmadan çok memnun oldum bunlardan birisi Kara kuvvetleri kumandanının konuşması" "Öbürü Genel kurmay başkanın son konuşması şimdi bunu orada bir gurup bir heyet hazırlamış bu konuşmaları bunları vaziyeti gördükleri anlaşılıyor bir İKİNCİSİ HERŞEYE KARŞIN

MÜDAHALE ETMİYOR DİKKAT EDİN" "Öyle görülüyor belki arada bazı hatalarda olmuyor değil işte o efendim elektronik muhtıra bilmem ne falan ama yani neticede konuşmanlar arasında şu veya bu kişiler olabilir AMA ARKADA GALİBA BİR GRUP OLUŞTU ÖYLE BİR HİSSİYAT VAR İÇİMDE EFENDİM ŞİMDİ BU ŞEYDE YANİ BU PARTİ KAPATMA DAVASI DA ZANNEDİYORUM EPEY DÜŞÜNÜLDÜKTEN SONRA ÇÜNKÜ ADAM DAHA ÖNCE UYARDI FARKINDA YSAN"" BENDE ANKARA YA GİTTİĞİM ZAMAN BU İŞLER KONUŞULDU MONUŞULDU" "BİZDE BİRAZ BÖYLE ES GEÇTİK FALAN AMA KULAĞIMIZA GELMİŞ HEPİMİZİN GELMİŞTİ DE ... esas mesele kuvvetler dengesinde bu adamlar yani mülteciler yani bu dinciler Türkiye nin içindeki kuvvet dengesinde ağırlığı kazandılar" "Ve bunlarda dış kuvvetlerce destekleniyorlar" "Gelip bağlanıyor burada ŞİMDİ ORDU GERİDE KALIYOR AMA bu adamlar ne yaparlarsa yapsınlar bunlar hakkında bir iddianame tanzim edilmiştir BU NE DEMEKTİR SENİN BENİM YAZDIĞIM YAZILAR BAŞSAVCININ İDDİANAMESİNDE ARTIK BİR HUKUK DEĞERİ KAZANDI" dediği, E.KV m "Tabi" dediği, İ.SELÇUK' un "Değeride artık gazete polemiği falan değil bak buda bir yazı edebilir" "Yani bir hukuk değeri kazandı ha efendim dava kazanılır mı kazanılmaz mı o ayrı mesele o o ayrı mesele" dediği, E.K.' m "Efendim şimdi ordaki görüp biliyorsunuz o billurlaştı yavaş yavaş onu ilk Kabaoğlu söylemişti Kaboğlu söylemişti İbrahim Kaboğlu" "Eğer kapatılırsa bu süreç sonunda mesele yok ama eğer kapatılmazsa AKP daha güçlenerek giricek seçimlere..." dediği, İ.SELÇUK' un "Doğrudur doğrudur" dediği, E.K.' m "Mağdur ve ... öyle bir sıkıntı var" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet mağdur ve mazlum olarak evet o o tarafa doğru gidebilir yani bu TABİ SAVAŞ DEVAM EDİYOR" "SAVAŞIM DEVAM EDİYOR ÇEŞİTLİ OLASILIKLAR BUNLAR" dediği, İ. KON GAR' m "Yani şakası yok" dediği, İ.SELÇUK' un "İşte zati aliniz bu savaşın içindesiniz" dediği, E.K.' ın "Yok efendim" dediği,

Söz konusu görüşmede İlhan SELÇUK rejimin kurtarılması için ilk kez Askerin değil de Anayasa Mahkemesinin müdahale ettiğini, Kara Kuvvetleri Komutanı ve Genel Kurmay Başkam'nın yapmış oldukları konuşmaları beğendiğini, bu konuşma metinlerini bu durumu gören bir grubun hazırladığını, askerin her şeye rağmen müdahale etmediğini, kapatma davasının kendisinin Ankara'da katılmış olduğu toplantılarda da geçtiğini, kendisinin ve diğer gazeteci yazarların

Page 189:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

yazdıklarının bir hukuki değer kazandığım, AKP'nin kapatılmaması durumunda güçleneceğini ve savaşın devam ettiğini belirtmiştir.

Tape No:3908, 19.03.2008 günü saat: 12.18 sıralarında İlhan SELÇUK'un E.K. ile yaptığı telefon görüşmesinde;

İ.SELÇUK' un "Ben artık sizlerden kopuyorum" dediği, E.K.' ın "Ne o çok mu sosyeteye katıldınız?" dediği, İ.SELÇUK' un "ARTIK BENİM YERİM BAŞKA TARAFTA" dediği, E.K.' ın "Üst üst sosyetede mi?" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet yani ben sizlerle ne yapayını?" ".. .aman efendim kimler yoktu ki krem dö le krem dö le krem dediğimiz kişilerin arasında Soros çocukları mı yoktu" "Cengiz ÇANDARTar mı yoktu" "Efendim kimler kimler efendim fakat işte vardı bi de kafa dengi olanlar Yıldız KENTER menter filan" dediği, E.K.' m "Çetin ALTAN vardır Çetin ALTAN vardı herhalde" dediği, İ.SELÇUK' un "Çetin ALTAN karısı efendim Ali SİRMEN" "...şeyin de karısı Canan BARLAS yani böyle bir şey içinde biz yani işte biz böyle evlendik bakınçocuklarımız burada torunlarımız burada............." dediği, E.K.' m "...en önemli gelişme tabibu Bahçeli'nin tavrı yani birdenbire orada bi şey olduğu anlaşılıyor bence bütün gidişatı Bahçeli'nin verdiği destek etkilemişti yani bu Cumhurbaşkanlığı Seçimini hatırlayın ilk ilk Bahçeli'nin şeyi desteği orada ortaya çıktı Cumhurbaşkanlığı seçimi türbandı

şeyi çıkartıyordu şimdi ilk kez Bahçeli yargıyla oynamayın demeye başladı şimdi bence bu bence bu şey çok çok önemli bir değişme çünkü bi olabilir olabilir olabilir de olmayabilir de ben o adamın ne yaptığını hiç anlamadığım için yani çünkü adam kendi ipini çeken bi adam yav 2002 şeyinde koalisyonunda yani onun için yani bu kulağını mı büktüler bacağını mı kırdılar bilmem kendisine vahiy mi geldi bilmek mümkün değil ama bi şeyi ortaya çıktı şimdi artık mecliste bunların işi eskisi kadar kolay olmayacak o bir;" dediği, İ.SELÇUK' un "Şey vahim yav yani bana dava açtılar ben Anayasa'yı değiş...." dediği, E.K.' m "...SİZ HER HALDE UYARMIŞSINIZ BU BAKIR ÇAĞLARIN ŞEYİNİ KOYMUŞLAR GİRMİŞLER BİRDEN GİRİP ALTIYA KOYMUŞLAR O ÇOK ÖNEMLİ BİR OLAY ÇÜNKÜ O ADAM TARAFSIZ BİR ADAM YANİ BÖYLE ERGUN ÖZBUDUN GİBİ DANSÖZ DEĞİL VEYA KANADOĞLU VEYA VURAL SAVAŞ GİBİ İŞTE MİLİTAN-LAİK FİLAN DENİLEN BİR ADAM DEĞİL BU CİDDİ BİR ANAYASA PROFESÖRÜ BİZİM HUKUKÇU ONUN SÖYLEDİKLERİ ÇOK ETKİLEYİCİ YANİ ..." "Bugün Şakir telefon etti ECZACIBAŞI o da çok çok bağırıp çağırıyor telefonda insanın kafasını ütülüyor aptala çeviriyor ... BEN BU ADAMLARA DİYOR ÖNCE DİYOR ÇOK DİYOR KREDİ AÇTIM DİYOR İŞTE FİLAN AMA DİYOR BUNLAR DİYOR ANAMIZI BELLEYECEKLER DİYOR HEPİMİZİN ÇANINA OT TIKAYACAKLAR" "...bu Rıda Sakin ve şeyle filan ve sanıyorum sonunda hukuk mukuk yani bu kapatmaya kadar veya en azından cezalandırmaya veya bazılarını yasaklamaya filan gidebilir garip şeyler olabilir" dediği, İ.SELÇUK' un "Efendim asker yargı efendim memleketin önde gelen bir takım kişileri ne yapacaz ne edecez diye bence zaten düşünülüyordu hep düşünüyorduk herkes ne olacak halimiz yav falan filan şimdi BİR ASKERİ MÜDAHALE ORTAMI DEĞİL YOKSA YAPARLARDI ÇOKTAN" "...bu sefer dediler ki yav elde bir şey var ... zannediyorum yargıçlar da üzerinde çalışmışlardır ya o kadar aptal değiller." "BU SEFER YARGIÇ OLARAK GÖREVİNİ YAPIYOR ŞİMDİ ANLAŞILIYOR Kİ YANİ BU AKP İKTİDARI YARGIYI KENDİNE BENZETMEDEN YARGI ONU BENZETECEK." Dediği, E.K.' m "...Çünkü işte V. S. söylüyormuş çok geciktiler falan diyormuş. Hayır çünkü ne yargı kalacak ne ordu kalacak, ne üniversite kalacak..." "...Mehmet in şeyinde temas ettiğiniz veya gecesinde konuştuğunuz karşılaştığınız insanlar bunların farkında gibi mi yoksa.." dediği, İ.SELÇUK' un "...hayret ettim, bütün gece oraya işte bir orkestra işte bir şeyler ... şerkıcılar filan., bütün gece dans ettiler" "Hayret ettim bizim Çetin Altan bütün gece dans etti yav" "...BARLAS, Canan BARLAS, Perihan aynı masada ... Çetin ayrı bir masada, Yıldız KENTER, Ali SİRMEN vs. falan orada oturdular" "...bence en önemli olaylarından biri Hürriyet te Ertuğrul ÖZKÖK ün yazısı" dediği, E.K.' m "Müthiş bir yazı" dediği, İ.SELÇUK' un "YANİ BURADA ERGENEKON OLAYIM" "BİZDEN

Page 190:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ÖNCE HÜRRİYET ELE ALDI" "BENDE MEMNUN OLDUM" "...şimdi iş geldi geldi ERGENEKON la efendim başsavcının birleştirilmesine geldi" "...Ertuğrul ÖZKÖK ün yazısından atfen yazmak lazım şimdi ... adam dedik ki bu ERGENEKON davası niçin açıldı ...di mi" "Yani müthiş bi olay Yargıtay Başsavcıyla ERGENEKONu birleştirdi" "Bu sebeple de bu tabi Doğu PERİNÇEK in falan şeyi kaygıları yerli yerindeydi bundan dolayı ERGENEKONun daha iddianamesi bile yok herkese beni... istiyorlardı" dediği, E.K.' ın "Ve de Derin Devlet bize karşı diye yani işte işte işte ERGENEKON işte Derin Devlet işte bize karşılar" dediği, İ.SELÇUK' un "...bu arada biz farkındaysanız Doğan a geçtik Doğan Grubuna" dediği, E.K.' ın "Evet evet nasıl farkında olmam canım her gün izliyoruz işte onu dün biraz" dediği, İ.SELÇUK' un "...öyle bir noktaya geldi ki Türkiye bütün köşe yazıları aynı konuyu yazıyor" dediği,

Söz konusu görüşmede İlhan SELÇUK, askerin, Yargının ve ülkemizin önde gelen kişilerin ne olacak halimiz diye hep düşündüklerini, Askeri darbe ortamının oluşmadığını yoksa çoktan askerin müdahale yapacağını, askerin bu sefer yargıyı kullandığını, mevcut hükümetin Yargıyı kendine benzetmeden Yargı'mn hükümeti benzeteceğini, Doğu PERİNÇEK'in ERGENEKON ile ilgili kaygılarının doğru olduğunu halen ortada bir iddianame olmadığını dile getirerek örtülü olarak ERGENEKON terör örgütü soruşturmasının boş çıkması ve sonuçsuz kalmasını istediği anlaşılmıştır.

Tape No:3888, 08.02.2008 günü saat:20.20 sıralarında İlhan SELÇUK ile Mehmet' in yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

İ.SELÇUK' un "Efendim işte bu KOÇ müthiş ilgi gösteriyor, KOÇ grubu. Onlarda şimdi anladılar anyayı konyayı" dediği, MEHMET'in "Geç kaldılar ama" dediği, İ.SELÇUK' un "Cumhuriyet' in ne demek olduğunu. Fakat bu iktidar sermayeyi Dincileştirmek, İslamlaştırmak için alıp yürüyor yani" dediği, MEHMET' in "Hayır yani bu herifleri berheva etmek lazım, Türkiye olduktan sonra neye yarar yani. AMA ARTIK İÇ SAVAŞTAN BAŞKA Bİ ŞEYDE TEMİZLEMİYİCEK BU İŞİ ÖYLE GÖRÜNÜYOR YANİ" dediği, İ.SELÇUK' un "İÇ SAVAŞ OLMAZ DA YANİ BİR NOKTA DA EĞER ORTALIK KARIŞIRSA, HEM EKONOMİK HEM SİYASİ OLARAK BELKİ ASKER GELİRSE BİR ŞEY OLABİLİR" dediği, MEHMET' in "ASKER GELEBİLİR Mİ? ARTIK İLHAN" dediği, İ.SELÇUK' un "E MECBUR OLACAK" dediği, MEHMET' in "HAYIR YANİ GELSE BECEREBİLİR Mİ BU ADAMLAR ÇOK ŞEY YAV" dediği, İ.SELÇUK' un "İŞTE ORTALIK BİRBİRİNE GİRDİ Mİ ÇOK ŞEY GİBİ GÖRÜNEN ADAMLAR" dediği, MEHMET' in "Sinerler mi diyorsun" dediği, İ.SELÇUK' un "Evet" "Yani bir noktada her şey çok zor. Çünkü Türkiye yi şey yaptılar. Yani bir noktada DİNCİ EGEMENLİK, TARİKATLAR VE CEMAATLER" "MEDYA YI DA ELE GEÇİRDİLER. APTAL AYDIN DOĞAN la APTAL TURGAY CİNER ve APTAL MEHMET KARAMEHMET birbirleri ile uğraşırken adamlar aldılar ele şimdi. İşte Sabah grubu da bir adama geçti oda Tayyip Erdoğan ın adamı falan" "Amerika yaptı Mehmet, Amerika yaptı" dediği, MEHMET' in "Valla İlhan Amerika yaptı..." dediği, İ.SELÇUK' un "E işte sonu kötü oldu işin ATATÜRK CUMHURİYETİ elden gidiyor" dediği, MEHMET'İN "MAALESEF MAALESEF İLHAN... Şimdi ben tabi bi şey bilmiyorum senin kadar sen tabi işin içindesin eskiden beri tutturdukları bir şey var yok Anayasa mahkemesi yok bilmem ne kanunu yav bunlarla olur mu bu iş İlhan. Yani Anayasa mahkemesi ne yapabilir herifler kanun yapma yetkisini her şeyi değiştirebilirler yani, ne yapılabilir artık. VARMI BİR ÜMİT" dediği, İ.SELÇUK' un "ŞÖYLE OLACAK GALİBA ANAYASA MAHKEMESİ SON OLARAK KENDİSİNİ TASFİYE EDİLMEDEN BU AKP HAKKINDA PARTİNİN KAPATILMASI KARARINI VERİRSE O ZAMAN ORTALIK BÜSBÜTÜN BİRBİRİNE KARIŞIR" "Anayasa mahkemesinin yetkisi var. Ondan sonrada yav şimdi bu moda kanalında deminden beri şeye bakıyorum, efendim Brezilya karnavalı. Yav ne kadar kadınlar şişmanlamış ya. Allah Allah. Ama müthiş bir olay yav" dediği görülmüştür.

Soruşturma kapsamında iletişimi tespit edilen şüpheli Doğu PERİNÇEK"in iletişim tespit tutanaklarından; Tape No:3842, 07.03.2008 günü saat 10.35 sıralarında Doğu PERİNÇEK ile Bedri arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Bedri'nin ".........Yani sistem içi çözüm şey yapmıyor gördüğüm kadarıyla

Page 191:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Devrimci çözümlerinde Sencer İmer" dediği, Doğu'nun "Daha iyi işte onu arıyoruz işte" "Devrimci çözüm" dediği, Bedri'nin "Sencer İmer. uygun yani" "Ben bugün ulaşmaya çalışayım Sencer İmer e" "Tümep bir yemekli toplantıy^jdavet etti" dediği. Doğu'nun "ben sana onun için sana telefon açtım dün unuttum sonnayj" "İKejnal Alenıdaroğlu seni görmüş orda ..." "Senin yanında kim vardı ?" dediği, Bedri'nin ^Bizim partide Karanlık vardı

±H A) " >

Nusretle gidecektik söyledim ben Nıısrete hafta sonu bana telefon açmıştı" "... Alemdaroğlu aktardı mı" dediği, Doğu'nun "Biraz aktardı" dediği, Bedri'nin "Ya şimdi aslında çok benim beklemediğim bir katılımdı herkes vardı orda" "İlhan Selçuk, Hurşit Tolon, Şener Eruygur, YASAV Başkanı, bu Danıştay, Yargıtay, Üniversitelerden bayağı seçkin bir topluluktu 70 kişi vardı, bayağı da uzun sürdü yedide başladı on birde bitti dört saat süren toplantı oldu" "Şener Eruygur yani bir araya gelmek gerekir Ulusalcıların birleşmesi gerekir diye özeti bu olan birazda halkı suçlayan bu cumhuriyet mitinglerinde toplandı bu kadar kalabalıklar ne oldu bir şey çıkmadı öyle bir konuşma yaptı" ... Doğu'nun "Keşke şeyi esas söyleseydin o gün indirmek ve Milli bir hükümet kurmak mümkündü ona yanaşmadı Şener Eruygurlar Cumhurbaşkanı istifaya davet etseydi..." "Esas onu söylemek lazım alternatif o bence yani İşçi Partisine oy ver diyerek te bir çözümü olmazdı" dediği, Bedri'nin "Öyle söylemedim zaten İşçi Partisine verin diye söylemedim ama" "Yanlış önderlik yapıldı dedim ve doğru bir şey gösterilmedi ve halkta dolayısıyla o potansiyel değerlendirilemedi diye söyledim konuşma çok iyi karşılandı salonda" "Sonrasında bitiminden sonra sonra İlhan Selçuk en sonunda bir kapanış konuşması yerine geçecek bir konuşma yaptı ama oda böyle Orduya karşı kırgınlığını ve eleştirilerini, özeti oydu yani" "Bu hem Iraktan çekilme konusu hem de genel olarak tutumuyla ilgili böyle çok şeyler bekleyen ve beklediğini bulamayan" "Bir hayal kırıklığı içerisinde özeti o olan bir konuşma yaptı" "böyle bir hayal kırıklığı konuşması işte bir araya gelelim tekrar o toplantılar bu sefer bu .... ödül verme vesilesiyle toplanmıştı ama anladığım kadarıyla bu heyet toplanıyor" "Bir ay sonra" dediği, Doğu'nun "Biliyorum" dediği, Bedri'nin "Tekrar bir araya gelelim falan diye öyle şeylerde geçti konuşmalar içinde" ... Doğu'nun "Bunların hepsi zavallı halkı örgütlemek istemeyen ve bütün umutları Ordu olan adamlar yani" "Orduyla yatıp Orduyla kalkıyorlar kendileri bir şey yapmak istemiyorlar" "Ordu bunları kurtarınca da bunlara birer görev verecek bazı mevkilere getirecek olay bu maalesef "Fakat buralarda çözüm göstermek lazım yani mesela o şeyle ilgili olarak ta Cumhuriyet mitingleri o zaman bu Hükümeti indirme şansı vardı" "O taktiklerde ... ama benim ... Şener Eruygur falan yan çizdi bunlar zavallı adamlar ya bir hedefi olmayan bir planı olmayan zavallı adamlar..." dediği, tespit edilmiştir.

Yukarıdaki görüşmelerde şüpheli İlhan SELÇUK'un düşüncelerini her platformda seslendirdiği ve bu düşüncelerinin ERGENEKON terör örgütünün amaçlan ile birebir örtüştüğü anlaşılmıştır.

Aramalar sırasında Şüpheli DOĞU PERİNÇEK'in Beşiktaş İlçesi Gayrettepe Mahallesi Ayazma Deresi Sokak Çobanoğlu Apartmanı No: 17 D: 10 sayılı ikametinde ele geçirilen, Emniyet Müdürlüğü tarafından l'den 17'e kadar numaralandınlmış üzerinde Selimiye 9.1.1973 tarihli İddianame başlıklı dokümanın içeriğinde,

23 Mayıs 2006 tarihli Cemalettin KORKUT tarafından İşçi Partisi Genel Başkanına gönderildiğinin değerlendirildiği bildirilen yazının içeriğinde:

"Süleyman DEMİREL'in Cumhurbaşkanlığına getirmesi önerisine İlhan SELÇUK'un tepkisiz kalmasının eleştirildiği yazıların devamında, İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığınca tanzim edilmiş olan İddianamenin incelenmesinde özetle:

"Şüpheli İlhan SELÇUK ve arkadaşlan hakkında İstanbul-Selimiye Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından 09/01/1973 tarih, 1973/11 Evrak, 1973/2 Esas ve 1973/2 karar sayılı iddianamesi ile 765 Sayılı TCK'nun 171. maddesi gereğince kamu davası açıldığı ve bu suçtan dolayı yargılandığı, sözkonusu iddianamede şüpheli İlhan SELÇUK'un Gizli İttifakın Devrim Genel Kurulu yeminli üyesi olduğu, Legal ve illegal çalışmalan göz önüne alındığında aşın solun Milli Demokratik-Stratejisini benimsediği, köşe yazarlığı yaptığı

Page 192:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Cumhuriyet Gazetesindeki yazılarında işlediği ana konunun; mevcut iktidarı yıpratma, siyasi partilere karşı itimatsızlık oluşturarak Parlemanto aleyharlığını yapma, mevcut demokratik düzenin bir göstermelik olduğunu telkin etme, iktidarla mücadele görünüşü altında Devletin temel yapısının yıpratılmasını hedef alma, mevcut düzeni silahlı eylemle yıkma, bozuk düzenin ve haksızlığın ortadan kaldırılarak sömürüşüz düzen diye tanımladığı sosyalizmin tahakkukuna çalışma ve bütün bunlar için her şeyden önce Türkiye'de Askerlerin yönetime el koyması gerektiğini telkin ve tavsiye etme ve TSK'ni bir DARBEYE sürüklemek şeklinde olduğu, şüpheli İlhan SELÇUK'un bu fikirlerinin gerçekleşmesi için illegal olarak bizzat ordu mensuplarının da yer aldığı bir Cunta oluşturmak faaliyetlerine giriştiği, iddianamede şahsın gazetede yazmış olduğu bazı yazılardan da örnekler verildiği, bunlardan birinde İlhan SELÇUK'un; Oy oranlan ile devrimcilik yapmanın bir gaflet olduğunu belirttiği ve artık iyice anlaşılmaktadır ki Türkiye'de çok partili hareketin Atatürk Devrimlerine karşı bulunan karşı devrimi iktidara getirdiğini belirttiği, bu yazıdan da görüldüğü gibi Sanık İlhan SELÇUK'un esas hedef olarak demokratik rejimimizi seçtiği, bunun gibi bir çok yazıda ana temanın daima askerleri ihtilale tahrik ve teşvik hususunu özellikle ele aldığı, halkı mevcut düzene karşı olma bilincine ulaştırma çabasına girdiği, halkı siyasi iktidar düzenine karşı çıkarttığı, TSK'nın desteği olmadan düzenin değişmeyeceğini belirterek TSK'ni bir ihtilale teşvik ve tahrik popagandasma giriştiği..., bu suretle TCK'nun 171. maddesinde ifadesini bulan, TCK'nun 146. maddesindeki cürmü işlemek üzere kurulmuş gizli ittifakın bir mensubu olarak icraı faaliyette bulunduğu kesinlikle anlaşılmıştır" şeklinde olduğu görülmüştür.

Şüpheli İlhan SELÇUK hakkında tanzim edilen iddianamenin şüpheli Doğu PERİNÇEK'te ele geçirilmiş olması aralanndaki organik bağın varlığı açısından önemli görülmüştür.

Şüpheli İlhan SELÇUK, bahsi geçen iddianamenin tanzimine neden olan suçlamalardan dolayı gözaltına alındığında yazılı olarak hazırlamış olduğu savunmasının içine akrostişler yerleştirmiş olup her tümcenin sondan ikinci sözcüğünün başharfleri yan yana getirildiğinde "işkence altındayım" ibaresi ortaya çıkmıştır. Buradan şüphelinin ne kadar uyanık ve zeki olduğu anlaşılmıştır. ERGENEKON terör örgütü içindeki faaliyetlerinde de hiçbir zaman açık vermemeye çok dikkat ettiği, örgütün gizlilik ilkesine maksimum uyduğu anlaşılmıştır.

Şüpheli İlhan SELÇUK'un söz konusu iddianameye konu suçlardan dolayı alındığı gözaltı sürecini anlattığı "Ziverbey Köşkü" isimli kitabının 60. sayfasında:

"Sözgelimi kendime soruyorum: Köşkte korktun mu? Yanıtlıyorum: Korkmaz olur musun!.. Korku insana özgü bir şeydir. Sen de kuşkusuz korktun, ürktün, kimi zaman ürküye (panik) bile kapıldın. Önemli olan korkuyu yenebilmektir.

Ziverbey Köşkü'nde karşmdakilerden değil, en çok kendimden korktum. Ya çözülürsem? Ya kişiliğime yakışmayan bir davranışa kayarsam? Ya paçavralaşırsam? Ya gerçekten teslim olursam? Soruların çengeli aklıma takıldıkça yüreğim sıkıştı... Hem kendimi hem karşımdakileri dengeleyip yönlendirebilmek, işkenceyi bir düzeyde tutabilmek, sorgucu ile ilişkilerimi hem onun hem benim kabul edebileceğimiz bir çizgide sürdürebilmek, toy bir insanın yapabileceği bir şey değildir." Şeklindeki beyanları ile gizli örgütlenmenin en önemli öğesi olan "sır vermemek" yani kendi söylemi ile çözülmemek için elinden gelen her şeyi yaptığım beyan etmiş olup, şüphelinin kişiliğini tanımamız açısından önemli görülmüştür. Bundan 35 yıl öncesinde bu derece örgütçülüğünü ortaya koyan.. kişinin, geçen zaman ve edindiği tecrübeler de hesaba katılırsa, soruşturmamız kapsamında atılı suçları işlediğine ilişkin

iletişim tespit tutanakları, aramalarda ele geçen malzemeler ve yazıları dışında, kendi ifadeleri ile olayın aydmlatılabilmesinin ne kadar zor olacağı açıktır.

Şüpheli İlhan SELÇUK'un daha önce yargılanıp beraat ettiği bir davayı burada hatırlatmamızın nedeni, şüphelinin önceki sorgulamalarda ve ifadelerinde ne kadar tecrübeli ve profesyonel

Page 193:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

olduğunu vurgulamak içindir. Yoksa şüpheli hakkında daha önce kesinleşmiş bir hüküm bulunan davayı tartışmak değildir.

Şüpheli İlhan SELÇUK Cep telefonu kullanmamaktadır. Sabit telefondan yaptığı görüşmelerde de çok dikkatli konuştuğu örgütsel yapıyı deşifre edebilecek her türlü söz ve tavırdan uzak durduğu tespit edilmiştir.

Tape No:3903, 10.03.2008 günü saat: 13.08 sıralarında İlhan SELÇUK ile X bayan/İ.Y.' m yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

İ.SELÇUK'un "YAV BİZİMKİLERİ DE DİNLİYORLARDIR AMA BEREKET" "...BURAYA BİR YIĞIN İŞTE GENERAL GELİYOR BİLMEM NE GELİYOR FALAN BAKTIĞINIZ ZAMAN DIŞARIDAN DİNLİYORLAR ÇÜNKÜ BELLİ MESAFEDEN DİNLEYEBİLİYORLAR" "DİNLİYORLAR DİNLİYORLAR" "BİZİ ŞEYDE DE DİNLEMİŞLERDİ AMA BİR ŞEV ÇIKMAMIŞTI YANİ 12 MARTTA" şeklindeki sözlerinden şüpheli İlhan SELÇUK hakkında önceki yıllarda da teknik takip çalışması yapıldığını ancak kendisinin örgütçülüğün esaslarına tam riayet ederek gizlilik konusunda gerektiği şekilde davranarak açık vermediğini kendisi beyan etmiştir.

Soruşturma kapsamında diğer şüphelilerden ele geçirilen;" ERGENEKON ANALİZ YENİ YAPILANMA YÖNETİM VE GELİŞTİRME PROJESİ"

isimli dokümanda;...İllegal işlerin en önemli sorunu, faaliyetlerin gizliliğidir. Bu alandaki faaliyetleri bilenlerin

sayısı olabildiğince az olmalıdır....ERGENEKON, örgütün Başkanına doğrudan bağlı olan 4 daire Komutanlığı ile iki sivil

Başkanlıktan oluşmalıdır. Toplam 6 ünitenin komutan ve başkanlarının bir asistanı ile bir de bölüm uzmanından oluşan iki yardımcısı olmalıdır. Ünitelerin iki komutan ve başkanlarının yanında görev alacak bölüm uzmanı, illegal faaliyetlerin yurtiçi ve yurtdışı hukuk platformunda legal gibi gösterilebilmesi düzenlemelerinden sorumlu olacaklardır.ERGENEKON ANALİZ YENİ YAPILANMA YÖNETİM VE GELİŞTİRME PROJESİ isimli dokümana göre ERGENEKON örgütünün yapılanması: 1-ERGENEKON Başkanlığı 2-İstihbarat Dairesi Komutanlığı3-İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Dairesi Komutanlığı4-Operasyon Dairesi Başkanlığı5-Finansman Daire Başkanlığı (Sivil)6-Örgüt İçi Araştırma Dairesi Komutanlığı7-Teori Tasarım ve Planlama Dairesi Başkanlığı (Sivil) Şeklinde olup,...ERGENEKON merkez yönetiminde yer alacak eleman sayısı olabildiğince azolmalıdır. Yine örgüte kazandırılacak elemanlara hiçbir zaman sonsuz bir güvenduyulmaması, istihbarat sanatının bir gereğidir. İllegal çevrelerden seçilecek elemanlar, etnikve siyasal ideoloji açısından, örgüt ideolojisi ve amaçlarına en yakın uygunluk gösterenlertercih edilmelidir. , „ .± v,

...Örgüt için ne denli yararlı olursa olsuna kamuoyunda imajı zedelenmiş bir elemanı

...Genç, yetenekli, eğitimli ve donanımlı personel arasından seçilecek 3 kişi ERGENEKON içinde (üniteler arası) ve örgüt dışında örgütü temsilen hareket edebilmeli ve teması sağlamalıdır. Bu kişiler örgüt içinde görev almamalı, örgüt dışında legal bir işte istihdam edilmelidir.

...Doğru insanı seçebilmenin bilimsel verileri yoktur. Gençlerden seçilmiş yeteneklerin eğitilerek kazanımı dışında, profesyonellerden yararlanılması pozitif bir yoldur. Doktorlar, avukatlar, psikologlar, vb gibi..." şeklinde olduğu görülmüştür.

Soruşturma kapsamında yapılan aramalarda ele geçirilen, şüpheli Erkut ERSOY'a ait, SAMSUNG marka seri numarası S042J10L853725 olan harici hard diski üzerinde yapılan incelemede "On soru-cevapda ULUSALCILARIN ihanet ceteleru.doc" isimli bir MSword dosyası tepsi edilmiş olup

örgüt

Page 194:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

sözkonusu dosyanın içeriğinde; "Yeniden yapılandırılan ulusalcı sivil örgütlerin 2005 yılında devreye sokulduğu, ulusalcıların akıl hocasının İlhan SELÇUK olduğu, ulusalcı oluşumlara 2001 yılında Sedat Peker ve Doğu PERİNÇEK tarafından oluşturulan 'Kızıl Elma Koalisyonu' ile start verildiği, daha soma Kuvayı Milliyeci derneklerin kurularak buralara binlerce üye kaydedildiği, sonuçta yıllarca kavgalı olan bu grupların 2001 yılından itibaren birlikte görülmeye başladıkları, 1999'dan itibaren yeniden yapılanmaya giden derin devlet 'ERGENEKON'un bu faaliyetleri tek bir merkezden idare edilmesi emrini verdiği" şeklinde ifadelere yer verildiği görülmüştür.

Şüpheli İlhan SELÇUK'un ERGENEKON terör örgütü mensuplarından Doğu PERİNÇEK, Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU ve Ferid İLSEVER ile irtibatlı olduğu, örgüt yapılanmasının hücre yapılanması şeklinde olduğu dikkate alındığında şüphelinin diğer örgüt mensuplan ile birebir irtibat halinde olmasının beklenemiyeceği, zaten örgüt içindeki konumu itibariyle de örgütün üst düzey yönetiminde, özellikle örgütün fikir ve düşünce yapısını oluşturan beyin kadrosunda yeraldığı kanaatine varılmıştır.

Şüpheli İlhan SELÇUK'un yapmış olduğu faaliyetlerin düşünce özgürlüğü ve siyasi görüş açıklaması olarak algılanmasının mümkün olmadığı, çünkü şüpheli İlhan SELÇUK'un toplumda bilinen yönüyle sadece bir yazar olmayıp yazarlığı dışında iş dünyasından devletin üst kademesindeki kişilerden, yüksek yargı organları üyelerine kadar etki alanı olan bir kişi olduğu ve görünen yazıları değil görünmeyen faaliyetleriyle bir bütün olarak değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu, şüpheli Kuddisi OKKIR'dan ele geçirilen Devletin yeniden Yapılandırılması belgesinde belirtilen "yerin altındakiler ve yerin üstündekiler" olarak adlandırılan oluşumun görünmeyen kısmını şüpheli İlhan SELÇUK'un yazarlık faaliyetleri dışında gizlice yürüttüğü aylık yemekler ve bu yemeklere katılan seçkin insanları bir şekilde organize etmesi hususlan göz önüne alandığmda ERGENEKON terör örgütü yapılanmasında ERGENEKON başkanlığı bünyesi içinde yer alan Teori, Tasarım ve Planlama Dairesi Başkanlığı görevini yürüttüğü, aynı birimde görevli bulunan İP lideri Doğu PERİNÇEK'in kendisine bu konuda yardımcı olduğu ve şüpheli Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU 'nun da aynı birimde uzman olarak görevli bulundukları anlaşılmaktadır. Bu üç şüphelinin gerek darbe hazırlıkları gerekse katıldıkları gizli toplantılar ve etki edebildikleri toplulukların özelliği göz önüne alındığında üçünün de ERGENEKON terör örgütünde üst düzey sorumlu olarak görev yaptıkları ve kendilerine bağlı birimlerdeki medya gücünü ve örgüt üyelerini sevk ve idare ettikleri anlaşılmıştır.

Şüpheli İlhan SELÇUK'un imtiyaz sahibi ve başyazarı olduğu Cumhuriyet gazetesine 05-10-11/05/2006 tarihlerinde el bombası atılmış olup, bu bombaları atan ve attıran konumunda olan şüpheliler 17/05/2006 tarihinde de Danıştay 2. Ceza Dairesi Başkan ve üyelerine silahlı eyle m'gerçekleştirerek bir üyenin ölümüne 5

yargıcın da yaralanmasına sebebiyet vermişler ve olaydan kısa bir süre sonra tetikçiler yakalanmışlardır.

Şüpheli İlhan SELÇUK Cumhuriyet gazetesine atılan el bombalan üzerine Pencere isimli köşesinde yayınlanan 12.05.2006 tarihli "Hedef CumhuriyetGazetesi!.." başlıklı yazısında:

Eh, kim olduğu bilinmeyen (ya da bilinen) iki terörist Cumhuriyet'e ikinci bombayıda attı...

Eksik olmasınlar...Şaka değil, teröristler ilk bombaların pimlerini çekmişlerdi, ikinci bombanın pimi de çekilmiş

ama patlamamış; diyorlar ki:-Yola gelin, yoksa hepinizi uçururuz... Şişli!..Şehrin göbeği!..Cumhuriyet gazetesine üst üste iki bomba!.. Medyada tıssss...

Page 195:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Medya neyle uğraşıyor?.. Cumhuriyet gazetesinin başyazısıyla.. Ne demiş başyazı?.."Artık takıyyeyi bırakıp Başbakan ve Meclis Başkanı'nm dilleriyle şeriat devleti kuracağını açık

seçik ilan eden iktidara karşı Cumhurbaşkanı sırası gelince yasal görevini yapsın" demiş...Nedir o görev?..Anayasada yazıyor.

Başyazının mim koyduğu gerçeği bir daha yazıyorum:Başbakan RTE ve Meclis başkanı BA takıyyeyi bir yana bırakarak geleceğe dönük programlarını

23 Nisan Bayramı'nda ilan etmişlerdir.Medya önce bu nokta üstünde durmalı!.. Bu saym bayların konuşmalarını bir güzel okumalı;

sonra da hesap sormalı!..Değil mi?..Hayır...Medya Cumhuriyet'ten hesap soruyor, Cumhuriyet'e yükleniyor, Cumhuriyet'e saldırıyor...Arada Cumhuriyet'e üst üste iki bomba atılıyor.. Ne güzel memleket!.. Ne güzel devlet!.. Ne de güzel medya!..

*Dinci iktidar 4'te 1 seçmen oyuyla Meclis'in 3'te 2'sine el koyduktan sonra medyayı teslim aldı...Şimdi hedef Cumhuriyet...Bir medya, laik Cumhuriyet devletinde, Başbakan'ın ve Meclis Başkanı'nm şeriatçı devlete dönük

açıklamalarını eleştirmekten bile kaçınırsa, meşru rejimin ayvayı yemesine az bir şey kalmış demektir...Arada Cumhuriyet'i susturmak için bir bomba...Susmadı mı?.. *

Eski adıyla eşkıyalığın, yeni adıyla terörizmin Türkiye'nin en büyük kentinde Cumhuriyet gazetesine uygulanması...

Tam yazının bu satırında güpegündüz Cumhuriyet'e üçüncü bir bomba daha atıldı... Ne diyeyim?..İnşallah bu üçüncü bombadan sonra medyamız da devletimiz de hükümetimiz de

uyanır...

13/05/2006 tarihinde yazmış olduğu "Medyamızın Hali?..." başlıklı yazıda sözkonusu bomba atılma olayının medyada yeterince yer verilmediğinden serzenişte bulunduktan sonra yazısını şu şekilde tamamlamıştır.

" ...Cumhuriyet'e ikinci bomba atıldıktan sonra, şu satırları yazmıştım:"Kim olduğu bilinmeyen (ya da bilinen) iki terörist Cumhuriyet'e ikinci bombayı da

attı...

Medyada tıssss... Ne güzel memleket!.. Ne güzel devlet!.. Ne de güzel medya!..

Dün 'Pencere' köşesinde çıkan "Hedef Cumhuriyet Gazetesi!.." başlıklı bu yazı şöyle bitiyordu:

Page 196:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

"Tam yazının bu satırında, güpegündüz, Cumhuriyet'e üçüncü bir bomba dahaatıldı...

Ne diyeyim?..İnşallah bu üçüncü bombadan sonra medyamız da, devletimiz de, hükümetimiz de uyanır..."

Ertesi günü gazetelere baktım, içlerinde yalnız Hürriyet uyanmış; bir akıllı gazete olarak bir gazeteye altı gün içinde üç el bombasının atılmasını, gazeteci mantığıyla değerlendirip manşet yapmış...

Kimi gazete birinci sayfasında habere yer vermiş; kimi gazete ilk iki bomba gibi üçüncüyü de görmezlikten gelmiş...

Oysa eskiden 'Babıâli' böyle değildi...Ne oldu bu 'medya 'ya ?..

Türkiye 'de çoğu kurum, kesim, insan bozuldu; bunların başında medya geliyor...Önce bir uyarı: Bu ülkede Cumhuriyet gibi bir gazeteye altı günde üç bomba

atılabiliyorsa, üçüncü bombayı atan kişi güpegündüz, bu işi yaptıktan sonra polislerin gözü önünde kaçabiliyorsa, olağanüstü bir durum söz konusudur...

Bu olayı görmezlikten gelen ya da önemsemeyen gazeteler, dilerim ilerde pişman olmazlar...

Teröre karşı o gazete bu gazete demeden elbirliğiyle karşı çıkmak gerekmez mi?.. Ya fikir özgürlüğü?.. Ya basın özgürlüğü?..Medyada ortaklaşa savunulması gereken ortak değerler değil midir?..Bizim basın üçüncü bombadan sonra olaya kısmen yer verebildi; bir dostum dedi ki:-Sonuçta bombalar haberleşebildi...

Eskiden kervanlar eşkıyaya karşı güvenliklerini^ sağlamak için korucu tutarlarmış; Medine 'ye giderek bir kervan için de boy pos,^ e%şe \ulak yerinde, yalınkılıç bir yiğidi

ayarlamışlar!.. Kervan yola çıkmış, az gitmiş, uz gitmiş, derken çölün ortasında Kırk Haramiler' in saldırısına uğramış...

Eşkıya önce korucuya dönmüş:-Çök ulan şuraya!..Korucu çökünce, Kırk Haramiler sıraya girmişler, tek tek herifi çimdiklemeye başlamışlar..

Ancak tam kırkıncı harami çimdiklerken bizim korucu celallenip silkinmiş, ayağa kalkmış, narasını patlatmış: -Hahaaayt!..

Sonra palasını çekip tüm eşkıyayı temizlemiş...Medine' ye varınca kervanbaşı korucunun ücretini ödedikten sonra işine son vermiş...Korucu:-Ağam, demiş, görevimizi yerine getirdik ya!.. Neden beni kovuyorsun?.. Kervan sahibi:-iyi de, demiş, ben her zaman görevini yapman için seni çimdikleyecek kırk eşkıyayı nereden

bulurum?..Cumhuriyet 'e saldırıyı basın sonunda yazıp görevini yerine getirdi; ama, tek bomba yetmedi,

biz her zaman üç bombacıyı nereden bulacağız?..Bu yazıdan da anlaşılacağı üzere şüpheli İlhan SELÇUK gündemi belirlemek ve

yönetimi dize getirmek amacıyla ve fazla bir zarar vermiyecek şekilde el bombalarını çalıştığı gazetenin bahçesine attırdıktan sonra beklediği tepki ve sonuçlara ulaşamaymca köşesinde bu şekilde bir yazı kaleme almış ve bombayı atanlardan bahsederken " kim olduğu bilinmeyen (ya da bilinen) iki terörist Cumhuriyet'e ikinci bombayı da attı" derken parantez içinde "bilinen" demesi, iki kişi olduklarını söylemesi ve yazısının sonunda da "biz her zaman üç bombacıyı nereden bulacağız" diyerek bitirmesi şüphelinin eylemden bilgi ve haberinin olduğu yönünde kanaat vermiştir.

Page 197:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Şüpheli İlhan SELÇUK, Pencere köşesinde yayınlanan 24.05.2006 tarihli "Hal ve Gidiş?" başlıklı yazısında:

"Suçyine bizde!..Cumhuriyet gazetesi neden üç kez bombalandı?.. Sorulur mu?..RTE ve AKP'yi kundaklamak için...

Cumhuriyet devletinin yüksek mahkemesi Danıştay neden basıldı?..Bir yüksek yargıç neden öldürüldü, dört yüksek yargıç neden yaralandı?.. Sorulur mu?..

Dincilere göre RTE ve AKP'ye yönelik saldırı bu!.. Amaç ne?..İktidar yanlüarına göre işin içinde eski askerler var; askeri bir darbe için gerekli zemini

hazırlıyorlar...Ordu bu işin içinde!..Kimilerine göre zaten bu ülkede ne kötülük varsa, altında asker var... Her şeyin başı ve kökeni askeri..Ya İslamcılık, dincilik, irtica, yobazlık, softalık?.. Ya takıyyeci iktidarın laik

cumhuriyete saldırıları?..Ya PKK terörü?.. Boş ver...Medyamız harika!.. „.„#♦Allem kallem etti, bombaları, silahları, saldırıları, 'Hefprü Derin Devlet'e fatura etti...Ya ülkeyi saran dincilik?.. s . '

Ya takıyyeci iktidar?.. Yok öyle şey!.

Dincilik, şeriatçılık islamcılık yandaşları bir yandan iktidarda yolsuzluklarla haşır neşir olurken öte yandan da IMF faturayı topluma dayadı,.. Amerikan Doları yükseldi...

IMF -ne olduysa-AKP hükümetinden 'yeni önlemler" almasını istedi. Ne demek 'yeni önlemler"/..

Zaten hışın çıkmış yoksul halk çoğunluğunun sırtına yeni yükler vurulacak demek... Takıyyeci AKP'nin dışa bağımlı ekonomik yönetiminde dincilerle yolsuzluklar özdeşleşirken halkın da canına okunuyor... Ama kime ne?..

Hal ve gidiş böyleyken, medya ile al gülüm ver gülüm, asker düşmanlığı ve laik cumhuriyet kundakçılığıyla Çankaya'ya çıkmaya hazırlanan AKP'nin RTE'sine ne demeli?..

Siyasette temel stratejiyi 'Hükümet-Devlef çatışmasına oturtan ilk Başbakan bugün iktidardadır,..

Hal ve gidişinden açıkça anlaşılıyor ki şöyle düşünüyor: Hükümetin başına geçtim.. Devletin başına geçeceğim!..Çoğu kişinin aklı fikri askeri darbe kuşkusunu yayarak asıl darbeyi gözlerden saklamak...4'te 1 oyla Meclis'in 3'te 2'sini ele geçirip Başbakanlığa ve de hükümete oturan takıyyeci

iktidar, Çankaya'da Cumhurbaşkanlığı makamına da AKP damgasını vurduğu gün sivil dinci darbe gerçekleşmiş olacak...

Hal ve gidiş bu...Patlayan bombaların, sıkılan kurşunların, atılan nutukların özeti de bu... " şeklindeki yazısı

ile ERGENEKON terör örgütünün gerçekleştirdiği eylemlerden soma ERGENEKON terör örgütünün kontrol ve denetiminde olmayan medyanın yapmış olduğu yayınlan eleştirerek eylemi derin devletin gerçekleştirdiği yönündeki tespitleri eleştirerek, ERGENEKON terör örgütü ana ilkelerinden olan dez-enformasyon (kara propaganda) yaparak örgütün amacına ulaşmasına hizmet ettiği anlaşılmıştır.

Bu açıklamalarımız ışığında Şüpheli İlhan SELÇUK'un ERGENEKON terör örgütünün üst düzey yöneticisi olduğu, yaptığı telefon görüşmeleri, yazdığı yazılar, yaptığı gizli

.. ( ^-----T" —

Page 198:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ve açık yemekli toplantılarda dile getirdiği sözleri ve yönlendirmeleri ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümetim ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs, halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı isyana tahrik ettiği yönünde hakkında kamu davasının açılmasını ve yargılanmasını gerektirecek derecede yeterli şüphe teşkil eden deliller elde edilmiş olmakla,

Şüpheli İlhan SELÇUK'un üzerine atılı eylemlerine uyan; 5237 sayılı TCK'nun 314/1, 312/1, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddeleri gereğince cezalandırılması,

Ayrıca, Şüpheli İlhan SELÇUK; ERGENEKON terör örgütünün yöneticisi konumunda olup, 5237 Sayılı TCK'nun 314/3. maddesi "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır" ve TCK'nun 220/5. maddesi de "Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır" hükmü gereği, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen tüm suçlardan 5237 Sayılı TCK'nun 314/3 maddesi yollaması ile TCK'nun 220/5. maddesi gereğince ERGENEKON terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen tüm suçlardan sorumlu tutulmasının yasal zorunluluk olması nedeniyle;

1-Cumhuriyet Gazetesine 3 kez bomba atılması nedeniyle, ruhsatsız patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak, korku ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde kullanma, mala zarar vermek suçlarından TCK'nun 174/1-2, 170/1-c (3 kez), 151/1(3 kez),

2-Damştay saldırısında Türk Milleti adına yargılama görevini yürütmekte iken görevinin başında katledilen yargı şehidi Mustafa Yücel ÖZBİLGİN'in tasarlayarak öldürülmesi, mağdurlar Mustafa BİRDEN, Ayla GÖNENÇ, Ayfer ÖZDEMİR ve Ahmet ÇOBANOĞLU'nun tasarlayarak öldürülmeye teşebbüs edilmesi nedeniyle TCK'nun 82/a-g, 82/a-g, 35/2. maddesi (4 kez),

3- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; MuzafferTEKİN, İsmail YILDIZ, Ergün POYRAZ, Kemal KERİNÇSİZ, Mete YALAZANGİL,Aydın YÜKSEK, Muzaffer ŞENOCAK, Fikret EMEK'in işlemiş oldukları; Devletingüvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalmasıgereken bilgileri temin etmek suçundan dolayı TCK'nun 327/1. maddesi gereğince (8)SEKİZ KEZ,

4- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; İsmail YILDIZ, Ergün POYRAZ, Mete YALAZANGİL, Aydın YÜKSEK, Muzaffer ŞENOCAK ve Fikret EMEK'in işlemiş oldukları; Devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaları geçici de olsa, bunları tahsis olundukları yerden başka bir yerde kullanmak suçu nedeniyle: TCK'nun 326/1. maddesi gereğince, (6) ALTI KEZ,

5- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; Gazi GÜDER, Ayşe Asuman ÖZDEMİR, Halil Behiç GÜRCİHAN, İsmail YILDIZ, Kemal ŞAHİN, Mehmet Murat YÜCEL, Feridun Refik NUHOĞLU, Ergün POYRAZ, Fikret EMEK, Doğu PERİNÇEK, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Sevgi ERENEROL, Habip Ümit SAYIN, Hikmet ÇİÇEK, Kemal KERİNÇSİZ, Nusret SENEM, Erkut ERSOY ve Murat ÇAĞLAR'in işlemiş oldukları, Kişilerin siyasî, felsefî veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlâkî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydetmek suçu nedeniyle; TCK'nun 135/2-1, 43/2. maddesi gereğince (18) ONS E KİZ KEZ,

6- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; OktayYILDIRIM, Mehmet DEMİRTAŞ ve Fikret EMEK'in işlemiş oldukları, silahlı terörörgütüne ait silahları depolamak suçu nedeniyle; TCK'nun 315 ve 3713 Sayılı TerörleMücadele Kanunun 5. maddesi gereğince (3) ÜÇ KEZ,

7- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: Ayşe Asuman ÖZDEMİR ve Halil Behiç GÜRCİHAN'in işlemiş oldukları, Adil Yargılamayı Etkileme suçu nedeniyle; TCK'nun 288. maddesi gereğince (2) İKİ KEZ,

8- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: Fikret EMEK, Hayrettin ERTEKİN, Hikmet ÇİÇEK, Halil Behiç GÜRCİHAN, Hayati ÖZCAN, Ergün POYRAZ, Nusret

Page 199:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

SENEM ve Doğu PERİNÇEK'in işlemiş oldukları; Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin etmek suçu nedeniyle, TCK'nun 334/1 maddesi gereğince (8) SEKİZ KEZ,

9- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: İsmail YILDIZ, Bekir ÖZTÜRK, Hüseyin GÖRÜM ve Fuat ERMİŞ'in işlemiş oldukları; Askerleri kanunlara karşı itaatsizliğe teşvik etmek suçu nedeniyle, TCK'nun 319/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi gereğince (4) DÖRT KEZ,

10- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: Mehmet FikriKARADAĞ, Hayrettin ERTEKİN ve Muhammet YÜCE'nin işlemiş oldukları; Tutuklu,

Page 200:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

hükümlü veya suç delillerini bildirmeme suçu nedeniyle, TCK'nun 284/1 maddesi gereğince (3) ÜÇ KEZ,

11- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheli MuzafferŞENOCAK'm işlemiş olduğu; Ruhsatsız patlayıcı bulundurmak suçu nedeniyle,TCK'nun 174/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5/2. maddeleri,

12- Şüpheli Ergün POYRAZ'ın işlemiş olduğu; Yasaklanan bilgileri açıklamak suçu nedeniyle TCK'nun 336. maddesi,

13- Şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ ve Hayrettin ERTEKİN'in işlemiş olduğu; Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek veya aşağılamak suçu nedeniyle TCK'nun 216/1. maddesi gereğince (2) İKİ KEZ,

14- Şüpheli Hayrettin ERTEKİN ve Aydın YÜKSEK'in işlemiş olduğu 2863 Sayılı yasalara muhalefet etmek suçu nedeniyle, 2863 Sayılı Kanunun 73. maddesi (2) İKİ KEZ,

15-Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in işlemiş olduğu 2813 Sayılı Kanuna muhalif olarak ruhsatsız telsiz kullanmak suçu nedeniyle 2813 Sayılı Kanunun 32/a maddeleri gereğince ayrı ayrı CEZALANDIRILMASI talep edilmiştir.

56- ŞÜPHELİ KEMAL KERİNÇSİZ

a) Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan ifadesinde özetle;"Yaklaşık 24 yıldan bu yana serbest avukatlık yaptığını, bugünkü Anayasamızın getirdiği

sistemin kesinlikle değişmemesi gerektiği ve mutlaka korunması gerektiğine inanan ve bu uğurda meşru hukuk mücadelesi veren bir insan olduğunu, bugüne kadar şiddet kullanmadığı gibi şiddeti çağrıştıracak hiçbir eyleminin olmadığım, meselelerin her zaman toplumsal uzlaşma ve fikirlerin çatışması sonucu hallolabileceğine inanan bir yapıda olduğunu, yasadışı oluşumlara karşı olduğunu, bu sebeple kendisine isnat edilen ERGENEKON örgütüne üye olmadığı gibi böyle bir örgütü bugüne kadar duymadığını, sadece basından bu cümleye rastlamakla beraber ilk defa bu soruşturma sebebiyle ERGENEKON örgütünün varlığı iddia edildiğini duymuş olduğunu, ancak buna da inanmadığını, tamamen sanal ve hayali bir örgüt olup, siyasi amaçlarla kullanılmak amacıyla yaratıldığını özellikle son dönemde Sosyal Güvenlik Yasası, Azınlık Vakıfları, 301 tartışmaları ve kötü giden ekonominin üzerine şal perdesi örülmek amacıyla siyasi iktidar tarafından düzenlendiği kanaatinde olduğunu,

Soruşturmaya konu olan şahıslardan Mehmet Fikri KARADAĞ, Mehmet DEMİRTAŞ, ARSLAN Gazi GÜDER, İsmail EKSİK (PAKER), Fuat ERMİŞ, Oğuz EVRENKILIÇ, Tuğrul DERME, Murat YİĞİT, Kemal ŞAHİN, Feridun Refik NUHOĞLU, Mehmet Murat YÜCEL, Hayrullah Mahmut ÖZGÜR, Hakan ŞANLI, Saipir PEBZLEVİDZE, Tuncay HACIBEKTAŞOĞLU, Fikret YÜKSEK, Fatih KERTİL, İlknur FINDIK, Engin ZORBA, Mehmet BOĞAZKAYA, Yusuf GÖRÜM, Ali YASAK, Kahraman ŞAHİN, O. Alparslan ABDULKADİR, Raif GÖRÜM, Hüseyin GÖRÜM, Ümit OĞUZHAN, Erdal İRTEN, Emin CANER YİĞİT, Erol ÖLMEZ, Erkut ERSOY, Sami HOŞTAN, Tanju OKAN, Ahmet CEYHAN, Muhammet YÜCE, Yaşar ARSLANKÖYLÜ, Satılmış BALKAŞ, Hüseyin GAZJ OĞUZ, Müzeyyen ŞEN, Ayşe Ceylan GEÇYOL, Anatoli MADJAR, Zeki Yurdakul ÇAĞMAN, Yılmaz KARTAL ve Cemal YİĞİT isimli şahıslan hiç tanımadığını,

Şüpheliler Ali YİĞİT, Kuddusi OKKİR, Muzaffer ŞENOCAK, FİKRET EMEK, Aydın YÜKSEK, İSMAİL YILDIZ, Mete YALAZANGİL ve Murat ÖZKANi Ümraniye davası şüphelileri ve tamklan olmalan ve onlarla olan ilgileri nedeniyle tanıdığım,

Şüpheliler Emin ŞİRİN ile Güler K^MÜRCÜ'yü basından, gazeteci olmalan nedeniyle tanıdığını, hatırladığı kadanyla Güler KÖMÜRCÜ ile son iki yıl içerisinde ülke

Page 201:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

meseleleri ile ilgili yazacağı bir konuyla ilgili olarak kendisini bir iki defa araması nedeniyle telefon görüşmelerinin olduğunu,

Şüpheli Veli KÜÇÜK'ü öncelikle basından tanıdığını, kendisi ile aşın bir samimiyetinin olmadığını, yaklaşık iki yıl önce 10/Nisan/2006 tarihi Boğazlayan Kaymakamı anısına İstanbul Beyazıt meydanında sivil toplum kuruluşlan tarafından düzenlenen büyük anma toplantısında kendisiyle tanıştığım Veli Paşa'nın ve kendisinin o toplantıda sadece katılımcı olduklanm, herhangi bir organizasyon veya konuşma görevlerinin bulunmadığını, yine bu toplantıdan sonra Türk Dünyası Vakfına gidip gelmesi sırasında onunla görüştüğünü, en son olarak adı geçen Vakıfta Anayasa değişiklikleri ile ilgili konferans verdiğinde şüpheli Veli KÜÇÜK'ün dinleyici olarak bu toplantıya katıldığını, yine Hrant DİNK davasında cinayet ile ilgili Tekirdağ'dan cezaevinde bulunan PKK tutuklulan, Adana'dan DTP 'li olan kişiler, Ankara'dan da İnsan Haklan ve Kürtçü Derneklerin Veli KÜÇÜK ve kendisini azmettirici sıfatıyla şikayet ettiklerini, haklarında İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Cumhuriyet Başsavcılığından ve Şişli Cumhuriyet Başsavcılığından takipsizlik kararlan verildiğini, Şişli'de ifade verdiğini, ifadeyi alan Cumhuriyet Savcısı'nın "Veli KÜÇÜK'ün telefonunu biliyorsanız o da gelsin ifadesini versin" demesi üzerine kendisinin cep telefonundan onu aradığını, yine bu şikayetlerle ilgili Veli Paşa ile birden fazla aynı dosyada şüpheli konumunda olmasından dolayı birden fazla görüşmesinin olduğunu, ayrıca şüpheli Veli KÜÇÜK ile Türk Ortadoks Kilisesinin kuruluş yıldönümlerinin toplantılarında karşılaştığını, bunlann dışında onunla herhangi bir ortak çalışmasının olmadığını,

Şüpheli Oktay YILDIRIM'ı birkaç basın toplantısından tanıdığını, Orhan PAMUK ve Elif ŞAFAK hakkında açtıklan davalarda kendisinin müdahil ve davacı konumunda olduğunu, bundan yaklaşık birbuçuk iki yıl önce bürosuna bir defa bir polisle olan şahsi bir problemi nedeniyle şikayet dilekçesi yazması için geldiğini, bürodaki diğer avukat arkadaşlannın kendisine yardımcı olduklanm, bir de bundan yaklaşık 15 ay önce Hukukçular Birliğinin Yönetim Kurulu toplantısına katılmak istediğini, kendisinin ona, derneklerinin sadece avukat üyeleri kabul ettiğini, avukat olmadığı için katılamayacağını beyan etmesi üzerine münakaşa ettiklerini ve 15 aydan beri kendisi ile yüz yüze veya telefonla hiçbir görüşmelerinin olmadığını, en son görüşmelerinin 09/KASIM/2006 tarihi olduğunu, Ümraniye dosyası ile alakalı da ne cezaevinde ne de bir başka yerde kendisi ile hiçbir görüşmesinin olmadığını,

Şüpheli Muzaffer TEKİN ile de yine yukarıda Veli Paşa ile tanıştığını ifade ettiği 10/Nisan/2006 tarihindeki Boğazlayan Kaymakamı'nı anma toplantısında tanıştığını, görüşmelerinin basın toplantılannda konferanslarda olduğunu, Danıştay operasyonu olunca söz konusu davada diğer şüpheli Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK' ün müdafisi olması sebebiyle kendisi ile görüşmesinin olduğunu, kendisini o sebepten dolayı da tanıdığını, Danıştay operasyonundan sonra da yine basın toplantılannda birlikte olduklanm, çok sıklıkla olmamakla birlikte telefonla görüştüklerini ve Ümraniye operasyonundan sonra da kendisinin vekilliğini yürütmeye başladığını, eşi Müge hanımla da bu vesile ile tanıştığını, Danıştay olayından sonra Muzaffer'in kendisini sosyal hayattan geri çektiğini, son dönemde iki şehit cenazesinin kaldınldığı Levent Cami'sinde görüştüğünü, kendisinin Muzaffer TEKİN ile herhangi bir organizasyon gerçekleştirmediğini, ticari veya hukuki hiçbir sivil toplum kuruluşunda biraraya gelip ortak birşey yapmadıklannı, kendisinin bürosuna dahi hiç gelmediğini belirttiği,

Sevgi ERENEROL'u, 2003 yılından beri tanıdığını, ilk defa Kadıköy'de şehitlerle ilgili olarak hatırladığı kadanyla PKK'yı tel'in niteliğinde olan bir mitingde tanıştığını, daha sonra kendisini Türk Ortadoks Patrikhanesinin kuruluş yıldönümlerine çağırdığını, Fener Rum Patrikhanesinin Atatürk'ün talimatlan doğrultusunda kapatılması konusunda bir imza kampanyası başlatıldığını, o kampanyaya şüpheli Sevgi hanımın da katıldığını ve akabinde Danıştay'a Patrikhanenin kapatılması için dava-açıldığını ve davanın hala devam ettiğini,

Aydınlar Ocağının, Türk Dünyası Vakfının toplantılarında hep beraber olduklarını, kendisi ile kurucu üyesi oldukları ve "Ayasofya'nın kilise olmaması ve Rum Ortadoks Merkezi olmaması Türk kültürünün hizmetinde bulunması ve nihai amaç olarak camiye dönüştürülmesi" için kurmuş oldukları bir derneğin bulunduğunu, bunun dışında ayrıca Büyük Güç Birliğinin üyeleri arasında olduğunu, evlerine gittiklerini, onların da ailecek

Page 202:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

kendilerinin evlerine geldiğini, ailecek görüştüklerini, görüşmelerinin sıkça olduğunu, aynı zamanda kendisinin müvekkili olduğunu, belli bir periyot içinde olmaksızın her zaman görüştüklerini,

Şüpheliler Mahmut ÖZTÜRK ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ü Danıştay saldırısı ile ilgili Ankara'da görülen davada şüpheli olmalan sebebiyle tanıdığını, kendisinin sadece Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün vekili olduğunu, bu davada ve o davada Mahmut ÖZTÜRK' ün vekili olmadığını, davadan soma da Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile birkaç defa görüşme yaptığını, telefon numarasının rehberinde kayıtlı olduğunu, görüşmelerinin tamamen dava konusu ile ilgili olduğunu,

Şüpheli Rafet ARSLAN'ı, şüpheli Muzaffer TEKİN'in arkadaşı olması nedeniyle Muzaffer TEKİN'den soma yaklaşık 1 yıldan beri tanıdığını, kendisiyle Muzaffer TEKİN'in davaları nedeniyle birkaç kez telefon görüşmelerinin olduğunu, dava dışında herhangi bir görüşmesinin olmadığını,

Şüpheli Ayşe Asuman ÖZDEMİR'in, ATABEYLER Operasyonu sonrasında açılan davada sanıklardan ismini hatırlayamadığı bir tanesinin vekilliğini üstlenmesi için bürosuna geldiğini, kendisinin arkadaşlanyla görüşeyim dediğini, davanın hem siyasi olması hem de İstanbul dışında Ankara' da olması, gidip gelmenin külfetli olacağını düşünerek kendisine daha soma cevap veririm dediğim, onun da sanığın babası ile görüşeceğini söylediğini, ondan soma da ne kendisinin onu aradığını ne de onun kendisim aradığını, görüşmelerinin olmadığını, Ümraniye davasından soma yakalandığını duyduğunu,

Şüpheli Halil Behiç GÜRCİHANi açık www.acikistihbarat.com internet sitesinden tanıdığını, herhangi bir dostluğunun olmadığım, açık hava toplantılannda birkaç defa görüşmüş olduğunu, samimiyetinin olmadığını, KASIM/2006 tarihinde kendisinin aleyhinde onun internet sitesinde siyasi yazılar yazdığından dolayı hiç görüşmediğini, hatta bu yazılan basının alıp kullandığını, yaklaşık bir veya birbuçuk ay kadar önce ZAHİDE OKUR, Halil Behiç GÜRCİHAN ve ismini hatırlayamadığı bir erkek iki bayan gazetecinin kendisine telefon açarak ziyaretine gelmek istediklerini söylediklerini, kendisinin hiçbir mahsuru yok gelebilirsiniz demesi üzerine, avukatlık bürosuna geldiklerim, çay içip 10-15 dakika muhabbet ettiklerini, Behiç'le birlikte o şekilde oturduklanm, ondan soma bir görüşmelerinin olmadığını,

Şüpheli Bekir ÖZTÜRK'ün "kuvvaimilliye" isimli internet sitesinin kurucusu olduğunu, Mersin'de ikamet ettiğini bildiğini, 2006 yılında Boğazlayan kaymakamım anma töreninde kendisi ile bir defa görüştüğünü, ayrıca 2006 yılı sonunda bürosuna bir defa geldiğini, iş yoğunluğu nedeniyle fazla görüşemediğini, 2006 yılı KASIM ayından itibaren hiçbir irtibatının olmadığım,

Şüpheli Ergün POYRAZ ile yaklaşık 1,5 yıl kadar önce İstanbul'da bir konferansta tanıştığını, İstanbul'a geldiğinde görüşmüş olabileceğini, Danıştay davası ile ilgili olarak Ankara'ya gittiğinde evinde bir defa görüştüklerini, bir de telefonla birkaç defa konuşmalannın olduğunu, Ümraniye davasında tutuklandıktan soma kendisinin vekilliğini aldığım, İstanbul' da başka tanıdığının olmadığını ve sevdiği bir yazar olduğu için avukatlığını aldığını,

Şüpheli Fuat TURGUTü yaklaşık 2- 2,5 yıldır tanıdığını, Ermeni konferansının iptalinden soma kendisini aradığını, bu konudaki davalara müdahil olabileceğini ifade ettiğini, ancak kendisi İzmir'de olduğundan teşekkür ettiğini, daha soma Patrikhanenin Yunanistan'a taşınması konusunda İzmir Sivil Toplum Kuruluşlannca İzmir Gündoğdu meydanında yapılan ve kendisine de konuşma imkam^verilen mitingte karşılaştıklannı, somasında arada bir

Page 203:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

kendisini aradığını, çoğu zaman vakit imkansızlığından onu aramasının mümkün olmadığını, Onun bir defa kendisinin bürosunu ziyaret ettiğini, çok sıklıkla görüşmediklerini, bir defa da "Medeniyet Dediğin" isimli yapımcılığını yaptığı programa davetli olarak çıktığını,

Şüpheli Asim DEMİR'in, kendisine ait avukatlık bürosunda ücretle çalışan işçi konumunda olan şahıs olduğunu, Avukatlık bürosunun kurucusunun kendisi olduğunu, vergi levhasının kendisinin adına olduğunu, yanında SSK'h olarak avukat Mehmet BİLGİN, Avukat Erkan AKKAS, Mustafa YILMAZ ve stajer olarak da Fatma AVUS ve AHMET POLATOGLU'nun, sekreter olarak Ramazan SELÇUK'un çalıştıklarını, ancak Avukat Mehmet BİLGİN ile Avukat Erkan AKKAS yaklaşık bir ay kadar önce kendilerine Sirkeci'de büro açtıklarını ve yanından ayrıldıklarını, şüpheli Asim DEMİR'in büronun temizlik ve çay işlerini yaptığını, ayrıca Hukukçular Birliğinde de temizlik ve çay işleri yaptığını, normalde kendi evinde yatıp kalktığını, kendisininden habersiz zaman zaman Hukukçular Birliği derneğinde yatıp kalktığını bu dosya nedeniyle yeni öğrendiğini, Asim'in bazen bürodan adliyelere dosya ve evrak getirip götürme işini de yaptığını,

Şüpheli Atilla AKSU'yu Sultanahmet Adliyesinde zabıt katibi olması nedeniyle yaklaşık 4-5 yıldır tanıdığını, Atilla'nın zaman zaman Türklük aleyhine, Atatürk'e karşı açılan, ifade özgürlüğü ile ilgili olan kesinleşmiş basma yansımış mahkeme karan veya kesinleşmiş kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlan emsal olması nedeniyle kendisine gönderdiğini, en fazla 2 veya 3 defa bu kararlardan kendisine göndermiş olduğunu, Atilla'nın Avukatlık bürosuna yaklaşık iki hafta kadar önce Azerbeycan' da yazarlık yapan bir bayanla birlikte geldiklerini, yazann elinde "ermeni meselesi" ile ilgili güzel kitaplar olduğunu, "bunlardan istifade etme şansımız var mı?" diye sormaya geldiğini, hatta kendisine iki kitabı hediye olarak bıraktığını, arada bir kendisine basında ismi geçen tamamen güncelleşmiş kesinleşmiş kararlan da göndereceğini de söylediğini, ancak kendisinin kesinlikle bu kararlan talep etmediğini, çünkü kendisinin o tür bir karara ihtiyacının olmadığım, iki hususta kendisinden talebinin olduğunu, biri; Amerika'da yaşayan "Ermeni soykmmı vardır" diyen yazar Taner AKÇAM hakkında eski tarihte kesinleşmiş bir karann eline geçtiği veya bulduğu takdirde vermesini rica ettiğini, çünkü bunu ismini hatırlamadığı bir müvekkilinin Taner AKÇAM hakkında Ermeni meselesinden dolayı Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği bir şikayetinin üzerine takipsizlik karan verilmiş olması nedeniyle, Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesine itirazda bulunmak için kullanmak maksadıyla emsal karar olması için istediğini, ancak bilahare kendisine döndüğünü bulamadığını ifade ettiğini, diğeri; Muzaffer TEKİN konusunda ricada bulunduğu, onun sebebinin de, 2007 Ağustos ayında Sabah ve Zaman gazetelerinde Muzaffer TEKİN'in Alman ajanı ve uyuşturucu kaçakçısı olduğuna dair haberler çıkması üzerine, arkasından 9. ayda savcı Zekeriya ÖZ ile bu konuyu görüştüğünü, kendisine bu konuyu araştırdıklannı, gerekli yazışmayı yaptıklanm o Muzaffer TEKİN'in bu Muzaffer TEKİN olmadığını söylediğini, ancak soruşturma gizli olduğundan bu konuda herhangi bir belge almasının mümkün olmadığını, kendisinin de Zaman ve Sabah gazetelerine dava açabilmek için hangi Muzaffer TEKİN hakkında bu suçlardan ötürü şikayet edildiğini ve hakkında karar çıktığını tespit edebilmesi için Atilla'ya böyle bir kesinleşmiş karar var ise kendisinden vermesini istediğini, kendisine bir adet kesinleşmiş karar gönderdiğini, ancak Atilla'nın kendisine gönderdiği bu karann gizli olmadığını ve bu karan hiçbir yerde kullanmadığını, bunun dışında telefonda kendisine söylediği konularda vereceğini belirttiği ancak kendisinin hiçbir talebi olmayan telefon görüşmelerinde dahi talepte bulunmadığı belli olan hiçbir karar göndermediğini, telefon görüşmelerine bakıldığında görüleceği üzere kendisinin Atilla'dan Muzaffer TEKİN ve Taner AKÇAM'ın dışında hiçbir karar talep etmediğini, kaldı ki söz konusu kesinleşmiş emsal kararlann her zaman için araştınlıp bulunabilecek basına yansımış kararlar olduğunu, :gerek ev, gerekse büro aramalannda Atilla'nın telefonda kendisine bahsettiği karartandan hiçbirinin çıkmadığını ve gerçekte de olmadığını, çünkü 301 konusundaki, kararlar birbirine-benzediğinden AİHM uygulaması

Page 204:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

açısından önem arz etmemesi sebebiyle kendisine bir fayda vermediğinden kendisinden hiçbir şekilde karar aldırmadığınıverdiği TCK 301 karan ile ilgili karar ve Muzaffer TEKİN ile ilgili bir karan hiçbir yerde kullanmadığım belirttiği,

Kendisine İletişim tespit tutanakları ve Atilla AKSU'nun beyanları okunarak sorulduğunda;

Atilla AKSU'nun bir bayan akrabasının boşanma davasını takip ettiğini, bu iş için çok cüzi bir miktar para aldığım, aynca Atilla'nın kardeşinin işsiz olduğunu kendisine söylediğini, kendisinin de müvekkillerinden işçi arayan olursa söylerim dediğini, yaklaşık 4-5 aydır iş aradığını bildiğini, şüpheli Atilla'nın kardeşi Levent AKSU'nun Balıkesir Üniversitesinde Sosyal Bilimler Dalında öğretim üyesi olarak tanıdığını, Yeni Çağ Televizyonu'nda "Medeniyet Dediğin" isimli programa iki defa bağlantı kurdurduğunu, kendisinin temiz bir insan olduğunu bildiğini, zaman zaman telefonla görüşmüşlüğünün olduğunu belirttiği,

TCK'nun 301. maddesinin uygulanması ile ilgili istatistiki bilgi isteyip istemediği sorulduğunda;

Kendisinin istemediğini, ancak Onun 301. maddeden yargılananlarla ilgili liste çıkanp kendisine gönderdiğini, kendisinin istemediğini, beyanında bahsettiği gibi kendisinin yukanda söylediği iki konu dışında hiçbir şekilde Türklüğe hakaret, Atatürk'e hakaret, Recep Tayyip Erdoğan ın damadı, Abdullah UNAKITAN, Ali ve Murat Ülker, Türk İntikam Tugayından (TİT) SEMİH GÜLALTAY hakkında hiçbir şekilde talepte bulunmadığım ve herhangi bir bilgi ve belge almadığını, aldırmadığını, Zaten arama sırasında da bu tür belgeler çıkmadığını, yine kendisinin Taner AKÇAM dışında, kürt konferansı düzenleyen öğretim üyeleri ile ilgili kendisinden bilgi ve belge istemediğini belirttiği,

3283 nolu tapedeki görüşmede "TELEFONDA SAKİNİZ DEMİ HA" şeklinde bir beyanda bulunup bulunmadığı sorulduğunda:

Hatırlamadığını, ne anlama geldiğini de hatırlamadığını,3290 nolu tapede "İYİ SEN BANA TELEFONDA SÖYLEME DE BEN SANA

GÖNDEREYİM" şeklindeki görüşmesi sorulduğunda;İkaz etmesinin nedeninin Onun devlet memuru olması ve telefonlann dinlendiğini bildiğinden,

daha doğrusu tahmin ettiğinden, kendisine zarar gelmesin diye kalbini de kırmamak için uyardığını, sık sık kendisini aradığını, kendisinin telefonda onu dinlerken başka işlerle uğraştığını, çünkü uzun uzun aynı konulan konuştuğunu, iyi niyetli bir insan olduğunu asla kendisine gizli belge vermediğini belirttiği,

3205 nolu tapedeki THKP/C lilerle alakalı görüşme sorulduğunda;Kendisinin ondan görüldüğü üzere herhangi birşey istemediğini, onun kendisinin bahsettiğini,

kendisinin de başından savmak için getirirsin aldmnm dediğini, bu tür belgelerin işine yaramadığını belirttiği,

3319 nolu tape okunup sorulduğunda;SERAY SEVERTe ilgili davanın bilgilerini kendisinin istemediğini, Atilla'nın kendisinin

göndereceğini söylediğini, bunu aldırmadığını almak için de kimseyi göndermediğini,10/ARALIK/2007 tarihinde 200 sivil toplum kuruluşu tarafından "Dağlık Karabağ" yılı ilan

edilmesi nedeniyle Galatasaray'ın önünden Azerbeycan'dan gelen Devlet protokolünün katılımı ile Taksim'e kadar yürüyüş yapıldığını, kendisinin orada sadece katılımcı olduğunu konuşmacı olmadığım,

23/11/2007 tarihi saat 10:41-10:44 arasında yaptıklan görüşmede Atilla AKSU'nun sesini kısarak konuşmasının ve orada özellikle "Milli Piyango İdaresi ve üzerindekilerle ilgili PKK lılann yapmış olduğu 2004 yılında Beyazıt'ta yapmış olduğu bir şeyden bahsedildiği, adreslerinin olduğunu söylediği, yine Atilla'nın "ŞIRNAKTAN TUT ŞEYİNDEN ÇIK, BİRŞEYLER VAR, YARIN BUGÜN BİRŞEYLER OLUR, ADRESLERİ BELLİ OLUR...

TURKUAZ İLE İLGİLİ ŞEYLER VAR.. BİRÇOK FAAL BİRİSİYLE TANIŞTIĞINI, AZERBEYCAN'DA KENDİSİ TAM BÖYLE TÜRKÇÜ BİR KADIN BU II O İLLE GEL DİYOR" şeklindeki konuşmalarında neyi anlattığı, kendisinin bu konuşmalardan ne anladığı sorulduğunda;

Atilla'nın hazırlık kaleminde görevli olduğu için mesai saatleri içerisinde etrafına rahatsızlık vermemek için kısık sesle konuşmuş olabileceğini, ancak yukarıda belirtilen konularla ilgili kendisinin Ondan hiçbir belge aldırmadığını ve kendisine de gelmediğini,

07/11/2007 tarihli saat 12:19-12:21 arasında Atilla AKSU ile yapılan görüşmedeki gönderdiği anlaşılan evrakların ve belgelerin içeriğinin ne olduğu sorulduğunda;

Page 205:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Sabah gazetesinde Ağustos ayında Muzaffer TEKİN ile ilgili uyuşturucu kaçakçısı ve Alman ajanı şeklinde haber yapan Sabah gazetesinin muhaberi TUTKUN ARBAŞ ve sorumlu yazı işleri müdürleri hakkında dava açtığını, bu davanın halen devam ettiğini, kendisine Atilla AKSU'nun hangi belgeyi gönderdiğini bilmediğini, böyle bir kararın bürosunda ve evinde ele geçirilmediğini, sözü edilen kararların gizlilik derecesi olmayan kesinleşmiş aleni olan, heryerde bulunabilecek içtihatlar olduğunu ve hiçbir yerde kullanmadığını belirttiği,

02.03.2001 tarihi İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce, hakkında işlem yapılan ve tutuklanan, Tuncay GÜNEY'den elde edilen "ERGENEKON Analiz Yeni Yapdanma Yönetim Ve Geliştirme Projesi" isimli doküman ile ilgili olarak sorulduğunda;

Kendisinin bu tür örgütlenmeyi ilk defa duyduğunu, bu bahsedilen örgütün siyasi bir yapılanma olmayıp mafya ve terör örgütü olduğunu, kendisinin hukukçu kişiliği, siyasi düşüncesinin böyle bir illegal örgüt içinde yer almasını mümkün kılmadığını, sözü edilen kişiyi tanımadığını, bu tür yapılanmaların içinde yer almadığını, üyesi olmadığını, bu tür örgütlerin maskaralık olduğuna inandığını, doküman içerisinde geçenlerin hiçbirini kabul etmediğini, kendisinin bu dokümanı hiç okumadığım, okunduğu haliyle kendisinin bu örgütün terör örgütü olduğunu düşündüğünü ve içinde yer almadığını, böyle bir yapılanmadan da haberinin olmadığını, ilk defa duyduğunu, kendisinin "DEVLETİN YENİDEN YAPILANMASI İÇİN ÖNERİLER MASTIR PLANI" çalışmasından dava sebebi ile haberdar olduğunu, fikren katılmasının mümkün olmadığını, ayrıca "LOBİ ÇOK GİZLİ ARALIK 1999" isimli belgeden de dava nedeniyle haberdar olduğunu, içeriğini tasvip etmediğini, ortada kendi Devletimiz varken bu tür oluşumları macera olarak değerlendirdiğini, kendisinin evinde ve bürosunda bunlarla ilgili hiçbir bilgi ve belge çıkmadığını,

"Birleşik Komün Girişim İstanbul 27 Haziran 2000 operasyon" isimli TUNCAY GÜNEY'den elde edilen doküman ve içeriği ile ilgili olarak sorulduğunda;

Kendisinin Ali YASAK'ı tanımadığını, bu bilgiden ve belgelerden şimdi haberdar olduğunu, evveliyatı hakkında bilgisinin olmadığını, kişileri tanımadığını, belgeyi görmediğini,TUNCAY GÜNEY'den elde edilen "ULUSAL MEDYA 2001 İstanbul ARALIK" başlıklı doküman ve içeriği ile ilgili sorulduğunda; Bu konuda birşey bilmediğini,

Kendisinin bu tür ulusal programdan ilk defa haberdar olduğunu, Ulusal Güç Birliğinin başına bir Türk kadın başkanın geçirilmesinden neyin kast edildiğini de bilmediğini,

Kendisinin Kuvvai Milliye Derneği ile hiçbir şekilde irtibat halinde olmadığını, derneğin Ankara'daki başkanmı da tanımadığını, hiçbir bilgisinin olmadığını, Kuvvai Milliye isminin de bu

şekilde kullanılmaması gerektiği kanaatinde olduğunu belirttiği, neticesinde elde edilen verilere göre (2) nolu CD'de ROJ TV 7.GÜN programındaki oturum görüntülerinin tespit edilmiş olduğu sorulduğunda;

Bu CD'lerin Ankara'dan ismini hatırlayamadığı, yaşlı bir bayan öğretmen tarafından kendisine gönderildiğini, yaklaşık bir hafta veya on gün önce kurye ile geldiğini, bir kısmım izlediğini, o gönderen bayanın kendisine ROJ TV'nin İstanbul'dan yayın yaptığını, hatta bu yayını gerçekleştirenlerden Yeni Şafak gazetesinden KORAY DÜZGÖREN isimli yazarın bu programı İstanbul'dan canlı yayın olarak yaptığım söyleyerek kendisine telefonda "lütfen bu yayında suç unsuru var ise ROJ TV'nin İstanbul'dan yayın yapması suç ise KORA Y DÜZGÖREN hakkında şikayetçi olmam için kendisine yardımcı olur musun" dediğini, bu CD'nin 30 dakikalık bölümünü izlediğini, hakikaten KORAY DÜZGÖREN'in Türkiye'deki siyasi kürtçülük faaliyetleri ile ilgili PKK'nın ülke sorunlarına bakış açısı, Güneydoğu meselesi ve ülke sorunları hakkında bir program yapıldığım, kendisine suç duyurusunda bulunmasını söyleyeceğini, ancak gözaltına alınınca kendisini arayamadığmı,

(5) nolu CD içeriğinden "21/Nisan/2007 tarihli Türkiye'yi Türkler yönetmiyor. Devletin yeniden Türkleştirilmesi ve kurumların özlerine dönüşünün sağlanması ve küreselcilerin emrindeki yöneticilerin tavsiyesine gerek var" konulu CD hakkında sorulduğunda;

Türkiye'nin son dönemlerde ABD'nin ve AB'nin siyasi ve ekonomik egemenliği altma girdiğini, bu sürecin ülke açısından istikbalde ekonomik çöküntüyü getireceği gibi sömürgeleştirmeye yol açabileceği, siyasal açıdan da parçalanma sonucunu doğurabileceği, bu sebeple küreselci ekonomik ve siyasi politikalardan vazgeçerek kendi öz ve milli politikalarını uygulaması gerektiğim,

Şüphelinin Bahçeşehir 1 .Kısım Akasya 06 Villa 17 Büyükçekmece adresinde bulunan konutunda yapılan arama sırasında ele geçirilen .84 adet CD'nin incelenmesi

Page 206:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

küreselci politikaların etkisi altında kalan kurum yöneticilerinin de tamamen milli politikaları uygulamaya yönlendirilmesi gerektiğini kastettiğini, kaldı ki bu programın halka açık olup gösterildiğini, o tarihte en az 400 bin kişi tarafından seyredilmiş RTÜK'ün de denetimine tabi bir program olduğunu, bu konuda ne bağlı olduğu televizyona ne de program yapımcısı olarak şahsına dava açılmadığı gibi uyan da gelmediğini, beyanlannda kesinlikle bir suç unsuru olmadığını, tamamen Türkiye'nin istikbalinin en olumlu şekilde gelişmesi ve gelişimini sürdürmesi için dilek ve temennilerinden ibaret olduğunu,

Ev araması sırasında ele geçirilen 2006-EKİM 3 YAZILI KIRMIZI KLASÖR içerisindeki;-(37) sayfalık Ece ŞAKACI, Sinem GÜNDOĞAN, Okay ÖZÇELİK isimli şahıslara ait ve

üzerlerinde Jandarma amblemi bulunan Güvenlik Soruşturması Arşiv Formlan fotokopisi ve adı geçen şahıslara Gambia Konsolosluğundan vize talebinde bulunduğuna dair yazı fotokopileri, CSAR Fikret EMEK, TUĞ-KAN İMAR Muzaffer ŞENOCAK, Türk Bayrağı resmi üzerinde Halil MERT Topçu Binbaşı isimlerinin bulunduğu dokümanlar.

-(28) Sayfalık "Mavi Yeşil A.Ş.nin faaliyetleri" ile ilgili bilgisayar çıktısı brifing.-(1) sayfalık exell çıktısında UTAG Ana Sermaye adı altında Fikret EMEK, Hamza

MUMCU, Muzaffer ŞENOCAK, Mustafa KARBEYAZ isimlerinin yer aldığı bilanço.-(2) Sayfalık "Evrenin Kanayan Yarası Terör" başlıklı bilgisayar çıktısı doküman,-(13) Sayfalık "AB Sürecinin En Uyumsuzluk Alanı Sosyal Haklar" başlıklı bilgisayar

çıktısı dokümanda AB ile ilgili kitaplardan derlenen bilgilerin bulunduğu,-(6) sayfalık jammer cihazı (frekans engelleyici) ile ilgili bilgisayar çıktısı doküman.-(1) Sayfa Odak Güvenlik amblemi bulunan fotokopi.-Komiser Erhan ÖNER yazan üst kısmında polis amblemi bulunan ve kartvizitten resmi

çekildiği anlaşılan fotokopinin şüpheli Muzaffer TEKİN'den elde edilen (1) nolu CD'nin çıktılan ile aynı içerikte olduğunun tespit edildiği hatırlatılarak dosyadaki gizlilik ve kısıtlama karan da göz önüne alınarak bu tür gizli, belgeleri ne şekilde elde ettiği ve başka bir yerde kullanıp kullanmadığı konusu sorulduğunda;

Şüpheli Muzaffer TEKİN, 14/06/2007 tarihinde tutuklandıktan kısa bir süre sonra bürosuna Aydın YÜKSEK isimli bir kişinin geldiğini, kendisinin arama yapılan odada oturduğunu, doğrudan odasına

gelerek kendisine "beni hatırladınız mı tanıdınız mı?" dediğini, kendisinin de "hayır tanıyamadım" dediğini, arkasından kendisinin Ümraniye operasyonu davasında aranan Aydın YÜKSEK isimli kişi

olduğunu, bu dava ile ilgilendiğinden ötürü kendisinin de tanıdığı bir kişinin ismini verdiğini, bu sebeple doğrudan kendisine geldiğini, Muzaffer TEKİN'in de evinde çıkan gizli olduğu iddia edilen CD'nin bir

kopyasının da onun elinde olduğunu söyleyerek elinde tuttuğu CD'yi masasının üzerine koyduğunu, devamla Aydm'ın; bu CD'de herhangi bir gizli belge olmadığını, kendisinin iş ortağı olan Muzaffer ŞENOCAK ile ilgili bilgiler olduğunu bu bilgileri Muzaffer ŞENOCAK'tan derleyip bizzat CD'ye kendisinin aktardığını ve Mete YALAZANGİL aracılığıyla Muzaffer ŞENOCAK'm asker kimliği

nedeniyle yardımcı olmak için Muzaffer TEKİN'e teslim ettiğini ve bu CD sebebiyle de kendisinin arandığını bu konuda hukuki bir yardımda bulunup bulunamayacağını sorduğunu" kendisinin ona CD'de

ne olduğunu sorduğunu, kimlik bilgileri olduğunu ifade ettiğini, birlikte beraber bilgisayara koyarak içindeki dokümanlara tek tek baktıklarını, bakabildikleri dokümanlarda kendisinin gizlilik unsuru

görmediğini, dokümanlarda "GİZLİ" ibaresinin olmadığını ve ayrıca söz konusu dokümanlarda ürünlerin tanıtımı Muzaffer ŞENOCAK hakkında kimlik bilgileri, şirket bilgileri, GAMBİYA ile ilgili fotoğraflar,

bazı komutanların bazı konularda isim zikretmeksizin görüşleri, Milli Güvenlik Kurulu kararlan, gizli olmayan raporlar ve ülke meseleleri hakkında belgeler olduğunu gördüğünü, ancak yukanda belirttiği gibi

CD'yi getiren şahsın "bu CD'nin Muzaffer TEKİN 'e bırakılan CD'nin bir kopyası" olduğunu ifade ettiğini, kendisinin de bunun üzerine ona CD'yi çıkartarak teslim ettiğini ve söz konusu CD 'yi Emniyet

Müdürlüğüne veya soruşturmayı yapan Cumhuriyet Savcılığına teslim ederek kendisinin de teslim olmasını ifade ettiğini, kendisine bu konuda tutuklanıp tutuklanmayacağını sorduğunu, Muzaffer TEKİN'in bu CD sebebiyle tutuklandığını belirterek tutuklanma şansının yüksek olduğunu ifade

ettiğini, Avukatı olup olamayacağını sorduğunu, kendisinin Muzaffer TEKİN'in müdafii olduğunu bu sebeple bu dosyada menfaat çatışması olma ihtimaline binaen müdafii olamayacağını ancak Avukat bulamaması halinde Avukat tavsiye edebileceğini söylediğini, bunun üzerine onun bu akşam teslim

olacağını, Avukat bulamazsa yardım için kendisine döneceğini belirterek CD'yi alıp büroyu terk ettiğini,

Page 207:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Bilahare söz konusu CD'deki bilgiler bilgisayannda çıkmış olmakla aradan 4 ay geçtikten sonra söz konusu CD'de yer alan bilgileri bir defa daha okuyarak birer çıktılannı da yazdırarak ele geçirilen klasörü

oluşturduğunu, söz konusu belgelerin gizli olup olmadığı konusunda 05/10/2007 tarihi Genel Kurmay Başkanlığı'na ve Milli Güvenlik Kurulu'na 6 sayfalık dilekçenin ekinde bu çıktılann bütün fotokopilerini ekleyerek 08/10/2007 tarihi Aras Kargo ile Milli Güvenlik Kuruluna ve Genel Kurmay Başkanlığı Adli

Müşavirliğine gönderdiğini, söz konusu dilekçeleri ve gönderi belgelerini ibraz ettiği,Aynca gönderdiği yazılara Genel Kurmay Başkanlığından 16/10/2007 tarihi cevap gelerek

söz konusu dosyanın ve gönderdiği dilekçenin K.K.K.'lığı Adli Müşavirliğine gönderildiğinin belirtildiği, daha sonra yine aynı dilekçesi ile ilgili olarak incelemenin tamamlandığı 14/Aralık/2007 tarih, 516846 sayılı yazı ile söz konusu belgeler hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına bilgi verilmiş olduğunu, istenen bilgilerin belirtilen makamdan temin edilmesinin uygun olacağı ve aynca dilekçesinde bu konuyla ilgili muazzaf subaylann bu olaya kanşıp kanşmadıklan bu konuda Genel Kurmay tarafından herhangi bir soruşturmanın açılıp açılmadığı konusundaki soruya da; bu konuyla alakalı TSK personeli hakkında Adli makamlara intikal eden herhangi bir soruşturma bulunmadığının belirtildiği, Bunun dışında Milli Güvenlik Kurulu sekreterliğine göndermiş bulunduğu aynı tarihli yazısına, 31/10/2007 tarihi cevap geldiğini, talep etmiş.olduğu konularda yani söz konusu belgelerin Milli Güvenlik Kurulundan çıkan gızrt belge olup olmadığı, var ise bu konuda hangi belgenin gizli olduğu hususundaki sorusuna da kendi internet sitelerine koymuş

oldukları yazıyı ifade ettikleri, bu yazıda da "20/Haziran/2007 tarihli çeşitli basın ve yayın organlarında yayınlanan Milli Güvenlik Kurulu toplantı tutanaklarının ele geçirildiği haberleri gerçeği yansıtmamaktadır kamu oyuna saygı ile duyurulur" diye Basm Genel Sekreterlikçe yayınladıklarım ifade etmiş olduklarını, bu anlamda söz konusu belgelerin Milli Güvenlik Kurulu tarafından gizli olmadığı ortaya çıkmış bulunduğunu, öncelikle söz konusu dosyanın kendisine geliş şeklinin aynen bu anlattığı şekilde olduğunu, nitekim Aydın YÜKSEK'te Haziran ayında teslim olduktan soma bu hususu aynen kendisinin ifade ettiği şekli ile anlatmış ifadesini de bu şekilde vermiş olduğunu, Aydın YÜKSEK'in 2007/1536 Hazırlık sayılı dosyasına vermiş olduğu ifadenin aynen bu anlattıklarına ek olarak ilave edilmesini arz ve talep ettiğini, çünkü bu ifadenin kendisinin anlattıklarım açıkça teyid etmekte olduğunu, herşeyden önce kendisine getirilen CD'nin, dosyadaki CD'nin bir başka kopyası olduğunu, bu CD üzerinde kendisi tarafından hiçbir şekilde hiçbir değişiklik yapılmadığını, bu CD'nin yine hiçbir şekilde yasa dışında temin edilmediğini, tamamen davasını kendisine vermek isteyen dosya şüphelisi tarafından getirilmiş olduğunu ve bu belgelerin o CD'den çıkarılan belgeler olduğunu, yine dosyaya sunduğu dilekçe ve ekindeki Milli Güvenlik Kurulu ve Genel Kurmay Başkanlığı yazışmalarının da kendisinin bu söylediklerini aynen teyid etmekte olduğunu, söz konusu CD'den çıkan belgelerin kesinlikle kendisi tarafından bir başka yerde kullanılmadığını, başkalarına verilmediğini ve başka taraflara açıklanmadığını, Tamamen müvekkilinin müdafaası kapsamında herhangi bir çaba ve kanunsuz bir eylem olmaksızın gelen delil olarak değerlendirdiğini, dosyadaki gizlilik unsuruna da riayet edildiğini, hiçbir basm ve yayın organında çıkmadığım ve kimseye vermediğini, temininde gayri kanunilik olmadığını, doğrudan doğruya bir dosyanın müdafıisine gelen delilin yasalar çerçevesinde korunduğunu ve gizlilik kuralına da riayet edildiğini, belgelerin kaynaklan olduğu iddia edilen Genel Kurmay Başkanlığı'na ve Milli Güvenlik Kurulu Sekreterliğine gönderilmiş olmasının gizlilik kuralını asla ihlal etmeyeceğini, çünkü belgelerin gerçek merciinin söz konusu kurumlar olduğunu, bu kurumlara gönderilmekle belgelerin ifşa edilmiş sayılamayacağını belirttiği,

Aydın YÜKSEK'in kendisine CD'yi verdiğinde bir kopyasından bilgisayarına yükleyip yüklemediği sorulduğunda;

Kesinlikle kendisinin bilgisayanna veya başka bir CD flash bellek gibi depolama aygıtına Aydın YÜKSEK'in getirdiği CD'nin bir suretini kopyalamadığını, Avukatlık bürosnda sekreterlik yapan RECEP AKKUŞ'un sadece CD'yi açtığını içeriğine baktıklanm, herhangi bir sakınca görmediklerini ve kapattıklanm, tarihini tam olarak hatırlayamadığı bir süre soma bilgisayardan çıktısını alarak klasör haline getirdiğini ve bahsettiği kurumlarla yazışma yaptığını, bu konuyla ilgili başka bir CD hazırlamadığını ve hiçbir değişiklik yapmadıklanm belirttiği,

Şüpheli Aydın YÜKSEK'in Klasör-4 Dizi-451-455'te bulunan ifadesi kendisine okunup, orada "söz konusu CD'yi bürodan bilgisayara takıp-açıp bakıldığı konusunda bir beyanının bulunmadığı", aksine Aydın YÜKSEK'in evinde bulunan diğer CD'yi ve Muzaffer ŞENOCAK ile ilgili irtibatı olan evraklan alarak Savcılığa gittiğini beyan ettiği hatırlatılarak sorulduğunda;

Page 208:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Kendisinin söylediklerinin doğru olduğunu, Muzaffer TEKİN'den elde edilen CD'nin ayn bir kopyasını Aydm'ın getirerer kendisinin bilgisayannda açtıklanm, onun o konuyu atlamış olabileceğini, büroda CD'nin içeriğine birlikte bakıp incelediklerini, Onun "CD'nin içerisinde ne olduğunu bilmiyorum" demesinin belki ilk etapta Mete YALAZANGIL'e verirken içeriğini bilmediğini ifade etmek istemiş olduğunu, aynca belirtmek istediği bir hususun daha olduğunu belirterek,

Devamla, öncelikle bu belgelerin Muzaffer TEKİN davasında delil niteliğinde olduklarını, Muzaffer'in müdafiisi olduğunu, müdafiiliğimn gerek arama sırasında gerek ifade sırasında da devam etmekte olduğunu, Terörle Mücadele Yasasının 10. maddesinin e

bendinde belirtildiği şekilde el konulmasının usule uygun olmadığını, gelen delile bir Avukatın ne şekilde ulaştığını açıklama zorunluluğunun bulunmadığım, müdafii olarak dava ile ilgili kendisine ulaşan delile bakmama veya almama durumunun olamıyacağını, aksi halde görevi suistimalinin ortaya çıkacağını, ancak delil açığa çıkarsa gizlilik unsurunun ihlal edilmiş olacağını ki burada açığa çıkarılmamakla gizlilik unsurunun da ihlal edilmediğini, belgelerin tamamen müvekkilinin müdafası kapsamında Milli Güvenlik Kurulu ve Genel Kurmay Başkanlığına gönderildiğini, TCK'nun 281 ve 285. maddelerinin ihlalinin de söz konusu olmadığını, Anayasanın 36. maddesinde belirtilen savunma hakkının kullanıldığını, kaldı ki söz konusu belgeler Avukatlık yasasının 36. maddesi kapsamında sır saklama görevi içerisine gireceğini, Avukatların kendilerine tevdii edilen veya gerek Avukatlık görevi gerekse barolar nezdindeki görevleri nedeniyle öğrendiği hususları açığa çıkartmalarının da yasak olduğunu, bu yasağın ortadan kaldırılmasının savunma dokunulmazlığını tamamen ihlal edeceğini ve meslek sırrı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirttiği,

Ev araması sırasında ele geçirilen Diyarbakır İl Seçim Kuruluna başlıklı bilgisayar çıktısı A4 kağıt arkasında HASAN ALP ZEREK ile başlayan Hüseyin FATİH ŞAHİNLER ile biten ve birçok isim soyisim karşısında telefon numaralan bulunan belgenin neye ilişkin olduğu sorulduğunda,

Burada ismi bulunan şahıslann bayram, kandil ve yılbaşında kendisine mesaj çeken kişilerin isimleri ve cep telefonlanna ilişkin olduğunu, o belgede "V.T. , EM" gibi yazılı kişilerin kime ait olduğunu bilemediğini, muhtemelen meslektaşı veya arkadaşı olduğunu,

Ev araması sırasında ele geçirilen "M.Ali KARDEŞİM" şeklinde biten belge ile ilgili olarak sorulduğunda;

Samsun'dan Mehmet Ali isminde, şuanda soyadını hatırlamadığı, kadrosuz gayri resmi olarak imamlık yapan, eski bir mahalle muhtannın, EMRE adındaki oğlunun Yıldız Üniversitesi 4. Sınıfta okumakta olduğunu ve onun ailevi sıkmtılan olduğundan aylık 100 YTL burs verdiğini, 3 yıldır bu çocuğa burs verdiğini, bu şahısla ilk tanışmasının onun kendisini aramasıyla olduğunu, televizyondan görüp, çocuğunun üniversiteyi kazandığını, imkanı olmadığını yardımcı olmasını istediğini, vakıflardan burs ayarlayabilirmisin dediğini, kendisinin zor olduğunu söylediğini ve, kendisinin ona yardım ettiğini, EMRE'nin büroya gelip 100 YTL bursunu aldığını, kartının kendisinde olduğunu dosyaya sunabiliceğini,

Ev araması sırasında ele geçirilen ANİS TOUR başlıklı rezervasyon formundaki belirtilen olay sorulduğunda;

01-08 Ağustos tarihleri arasındaki yat turuna ilişkin olduğunu, ismi geçenlerin kendisi, eşi, SABİR (Azerbeycanda parti başkanı ve milletvekilidir), TENZİLE, CEMİL, AYDA RÜSTEMHANLI (Azerbeycanlı dostlan olduğunu), CANDAN ERENEROL ve SELÇUK ERENEROL'un da aile dostlan olduklarını,

ERENEROL soyisimli şahıslann Sevgi hanımla yakmlıklan olup olmadığı sorulduğunda;CANDAN HANIM'm Sevgi hanımın kardeşi, SELÇUK'un da yeğeni olduğunu, bu yat

gezisinin parasını herkesin kendi cebinden karşıladığını, 1.000 YTL kaporayı kendisinin verdiğini, sonra 400 YTL daha verdiğini ve herkesin üzerine düşeni kendisine ödediğini,

Ev araması sırasında ele geçirilen diğer el yazması olarak bulunan yazılann kendisinin katıldığını televizyon programlanndaki o anki konuşmalanna ilişkin olduğunu,

2007 yılı Şubat ayında Vatan gazetesinden ismini o anda hatırlayamadığı Emniyet Muhabirinin kendisine gelerek "Emniyet kaynaklanndan edindiği bilgiye göre, TİKKO' nun kendisini Hrant'm karşılığı olarak öldüreceklerini tespit ettiklerini, Valilikten koruma talep et dediklerim, kendisinin yazdığı dilekçede koruma istemediğini ancak gereken önlemlerin alınmasını istediğini, ancak Valiliğin kendisine bir personel ile koruma tahsis ettiğini, bunun üzerine kendisinin de istemediğini belirterek korumayı red ettiğini.

Page 209:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Ayrıca 15/03/2007 tarihli İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün yazısında belirtilen 19/02/2007 tarihi Muammer KOCADALLI isimli şahsın E-5 üst geçit köprüsü altında iki şahıs tarafından araca bindirilerek "bizim seninle işimiz yok , bizim işimiz Veli KÜÇÜK Paşa ve Kemal KERİNÇSİZ ile ilgilidir, onlara söyle akıllı olsunla "r dedikleri yönündeki ihbarla ilgili olarak sorulduğunda;

Muammer KOCADALLI'nın kendisinin müvekkili olan ADEM KOCADALLI'nın kardeşi olduğunu, biraz rahatsız olduğunu, tahminine göre de bu olayı kurgulamış olabileceğini, kafasında hayaller kuran biri olduğunu o nedenle ciddiye almadığını, bu şahsın Veli Paşayı da tanıdığı için ikisinin ismini andığını,

Ev araması sırasında ele geçirilen; 15/Şubat/2007 İstanbul Atatürkçüler başlığı bulunan ve gazete kupürleri kesilerek daktilo ile altlarında yorumlar yapılan 6 sayfadan ibaret yazılar okunup sorulduğunda;

Bunları İstanbul Üsküdar'da ismini ve açık kimliğini bilmediği bir şahsın hazırlayıp her ay kendisine faksla gönderdiğini, başkalarına da gönderdiğini düşündüğünü, kendisinin 301 davalarına ve kamuoyunda ses getiren birçok davaya katıldığı için birçok kişi tarafından tanınıp ve bilindiğini, özellikle Yeni Çağ televizyonundaki programlarım nedeniyle tanındığını,

Ev araması sırasında ele geçirilen; "BATININ SOYKIRIMI" isimli çalışma sorulduğunda;Bu çalışmayı İhsan TEKOĞLU'nun hazırlayıp kendisine göndermiş olduğunu, kendisi ile

birebir görüşmesinin olmadığını,Ev araması sırasında ele geçirilen; diğer belgelerin birçoğunun televizyon programlarında

yaptığı konuşmalara ilişkin olduğunu, orada bulunan "AB Türkiye'yi bir iç savaşa götürüyor, bunu asker söylüyor, sonra AB'ye girmelidir diyor, bu tezattır, Türkiye'nin AB dışında demokratikleşmeye ihtiyacı vardır, etnik merkezli demokratikleşme değil, yurttaşlık merkezinde olmalıdır, daha etkin bir orduya ihtiyacımız var, BUGÜN SİVİL SİYASETÇİYE BIRAKTIĞIMIZDA ÜLKENİN BÖLÜNMESİNİ GETİRİRSİNİZ, AB'NİN BİRÇOK ÜLKESİNDE ORDUYA İHTİYAÇ YOKTUR..." şeklindeki yazı sorulduğunda;

Bu görüşlerin kendisine ait olan görüşler olmadığını, tartışma sırasında not olarak almış daha sonra yazıya dökmüş olduğunu,

Ev araması sırasında ele geçirilen;"3 profesör" başlıklı "saygılarımla Muammer KARABULUT' yazılı bilgisayar çıktısı ile ilgili olarak sorulduğunda;

Yazıyı nerden elde ettiğini bilmediğini, Muammer KARABULUT' un Antalya'da ikamet ettiğini, yaklaşık 2 yıldır kendisini tanıdığını,

www.acikistihbarat.com sitesinden alman 13/10/2006 tarihli yazılan yukanda da belirtiği gibi Behiç GÜRCİHAN tarafından hazırlanan internet sitesinden indirmiş olabileceğini,

Ev araması sırasında ele geçirilen; "Dinin ötesinde anket" başlıklı 6 adet değişik isimler tarafından doldurulmuş anketle ilgili olarak sorulduğunda;

Yaklaşık 2 yıl kadar önce Silivri bölgesinde Protestan mensubundan hücre gruplan belirdiğini ve burada vatandaşlan fişlemeye başladıklannı, 6.000' e yakın Müslüman Türk'ün fişlendiğini ve bu fişlerde kişilerin aile yaşantıları, dini inançlan, politik ve cinsel tercihleri gibi özel bilgilerin not alınmış olduğunu, bu grupların aynca Silivri' de ilköğretim ve lise çocuklan üzerinde etkin bir şekilde çalışarak bunlan hristiyanlaştırma gayretlerine girmiş olduklannı, Çocuklan okullardan alıp Taksimdeki Protestan kilisesine götürmekte, vaftiz ettirmekte, para ve lüks hayat karşılığında İslam dininden soğutmakta, küçük kızlarla bu çocuklan cinsel ilişkiye sokarak tamamen ele geçirme çalışmaları yaptıklarını, bunun üzerine bölge jandarması gerek Silivri'deki merkezlerine gerekse Taksim'deki merkezlerine baskınlar yapmış ve bu konuda birçok delil ve belge ek geçirerek savcılığa intikal ettirmiş, Silivri

Page 210:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

C.Başsavcılığmca Silivri Asliye Ceza Mahkemesinde "dini değerlere hakaret, Türklüğe hakaret ve kişisel bilgilerin hukuk dışı stoklanması" konusunda davalar açılmış olduğunu, bu davalara kendisi ve diğer arkadaşlarının, çocukların ailelerinin vekilleri olarak katıldıklarım, davanın halen derdest olduğunu, kendisine gösterilen belgelerin Jandarma tarafından ele geçirilen belgeler olduğunu, kendisinin dava dosyasında bulunan delillerden olduğunu,

Yunanistan'a Ruhban okulunu açtırmak ekümenikliğini kabul ettirmek isteyen Patrikhanenin Yunanistan'a gönderilmesi konusunda sivil toplum kuruluşları olarak Türk Ortadoks Patrikhanesi, Aydınlar Ocağı, Türk Dünyası Vakfı, Büyük Hukukçular Birliği Derneği gibi birçok yüzün üzerinde sivil toplum kuruluşu tarafından yaklaşık 2,5 yıl önce 2005 yılında imza kampanyası yapıldığını, Türkiye'de 3 milyon imza toplandığını ve bunları Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığa kamyonla gönderdiklerini ve daha sonra da Danıştay'da hukukçular birliği olarak kendilerinin Patrikhanenin Yunanistan'a gönderilmesi konusunda dava açtıklarını, halen davanın derdest olduğunu,

"HOCALI KATLİAMI" başlıklı yazıdaki Tenzile RÜSTEMHANLI'nın kendisinin aile dostu ve Azeri Kadınlar Birliği Genel Başkanı olduğunu, 25 Şubat 2006 tarihi bir konferans düzenlendiğini bunun onunla ilgili bir davetiyedir, kendisinin bu toplantıya katılmadığını, çünkü Türk solunu tasvip etmediğini,

"Milli Güç Birliğinden Duyurular" başlıklı dört köşesinde Türk bayrağı bulunan doküman sorulduğunda;

28 Ekim 2005 tarihi Patrikhanenin önünde yapılan imza kampanyasına ilişkin izin alınmış yasal bir basın açıklaması olduğunu,

Ev araması sırasında Doğubey AKINCI tarafından Aras kargo ile şüpheliye gönderilmiş olan, henüz açılmamış iken Baro temsilcisi ile birlikte açılarak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimliğinin karan ile incelenmesine izin verilen, Doğubey AKINCI tarafından yazılmış "muhterem üstadım" şeklinde başlayan ve kendisinin önceden Genel Kurmay Başkanlığına bağlı Askeri Haber Alma asli kadroda çalışan bir istihbarat görevlisi olduğunu v.s. anlatan ve "saygılanmla Doğubey AKINCI" diye biten yazının 3. sayfasında "değerli üstadım ben hukuki tüm dava dilekçelerini yazabiliyorum, tez yazıyorum, ama bunlar için ne bilgisayarım var ne de yazıcım, ne de diğer araç ve gereçlerim, istediğim malzemeler ve bir miktar param olsa hem geçimimi sağlarım hem de istihbarat alanında Devlete çok önemli hizmetlerim geçer... ayda bir asgarî ücret kazanabilirim, hem de İSTİHBARAT TOPLARIM, GÖRÜNTÜ ALIRIM, SES KAYDI YAPARIM, GÜN HİZMET GÜNÜ benim ihtiyaçlarımın hepsi 4.000 YTL'yi geçmiyor, SİZİN ÇEVRENİZ GENİŞTİR, istediğim malzemeler elime geçse 1.500 YTL nakdi sermayem olsa kimseyebağlı olmadan yaşarım.........." şeklinde talepleri bulunan şahısla nereden, ne şekilde tanıştığıkendisine niye böyle bir talepte bulunduğu, 4 sayfa el yazısı yazı ile ilgili olarak sorulduğunda;

Bu kişinin kendisini bu kargoyu göndermeden 3-4 gün kadar önce telefonla birkaç defa aradığını, Başbakan aleyhine açmış olduğu 3 kuruşluk davadan ötürü kendisini tebrik ettiğini, onun mağdur edildiğini, kürt kökenli vatandaş olmasına rağmen asla terörü tasvip etmediğini, devletinin yanında olduğunu, açtığı davalarda kamu görevlilerinin ona yardım etmediklerini, idare mahkemelerinde davasının olduğunu, ona yardım edip edemeyeceğini sorduğunu, kendisinin de dava dosyasının bir fotokopisini gönderdiği takdirde okuyup görüşünü ona belirtebileceğim, bu noktada kendisinin ona ancak bu şekilde yardımının olabileceğini söylediğini, aradan kısa bir süre geçtikten soma söz konusu dosya ve içindeki evraklann kurye ile kendisine geldiğini, evinde arama yapıldığı sabahın önceki akşamında söz konusu dosyayı incelemek için eve götürdüğünü, masanın üzerine açmadan kargo poşeti ile bıraktığını, ancak o gün Yargıtay'ın Orhan PAMUK davası, ile ilgili bozma karan vermesi ve o karann ülke gündemi açısından daha önem arz- ettiğinden gece saat 02:00' ye kadar Yargıtay karan üzerinde çalıştığım ve bu konuda bâşîn nfetni ye çalışmasını hazırladığım,

Page 211:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

zamanı yetmediğinden o dosyayı açıp inceleyemediğini, sabahleyin de arama sırasında dosyanın masa üzerinde bulunup Cumhuriyet savcısı ve baro temsilcisi tarafından kamera önünde açıldığını, o bakımdan dosyanın içerisindeki muhteviyatı bilmesinin mümkün olmadığını, kişinin yazmış olduğu mektubu ve içeriğini de yine aynı şekilde bilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca telefonda kendisine herhangi bir para yardımından bahsetmediğini zaten böyle bir yardımı da karşılayacak durumda olmadığını,

Profesör Doktor Gürhan ÇAĞLAYAN tarafından "Sayın bay KEMAL KERİNÇSİZ Büyük Hukukçular Birliği Derneğine" hitaplı yazılmış 4 sayfadan ibaret yerli malı kullanma konulu yazı ile ilgili sorulduğunda;

Söz konusu kişinin kendisini aradığını, hatta bu yazıyı dernekte gündemlerine aldıklarını, bu mektubu okuduklarını, ama onun söylediklerini yapamadıklarını ve kendisine de dönemediğini,

A4 kağıda kendi el yazısı ile yazmış olduğu "K. ÇEKMECE Be.. Ö..., Fen işlerinde şef Muşlu Bölücü akrabaları ile örgütlü çalışıyor" yazısı ile ilgili olarak sorulduğunda;

Yaklaşık 1 yıl kadar önce bir erkek şahsın büroda iken kendisini arayarak bu bilgileri kendisine verdiğini, kendisine BAŞKANIM diye hitap ettiğini, çünkü kendisinin önceki yıllarda MHP'den Belediye Başkan adayı olduğunu bildiği için böyle hitap etmiş olduğunu, bu bilgileri kendisine verdikten sonra not ettiğini ancak herhangi bir adli merciye bildirmediğini, kendisine "dilekçe yaz Emniyet 'e ver veya gel büromda yazalım verirsin " dediğini konuşmadan sonra şahsın gelmediğini,

Dahil olduğu dernek, sendika, siyasi parti veya legal hiçbir oluşum bulunup bulunmadığı sorulduğunda;

Herhangi bir siyasi partiye üye olmadığını, 2004 yılı yerel seçimlerinde Küçükçekmece MHP Belediye Başkanı Adayı olduğunu, il ve ilçe yönetim kurulunda görev aldığını, 2006 yılı Mayıs veya Haziran aylarında partiden istifa ettiğini, şuanda hiçbir parti ile bağlantısının olmadığını, Büyük Hukukçular Birliği ve Büyük Güç Birliği Derneği ve Ayasofya Derneğinde üyeliğinin olduğunu, Büyük Güç Birliği Derneğinin tüzüğü ile ilgili İstanbul İl Valiliğinin talebi üzerine Fatih Cumhuriyet Başsavcılığınca Tüzüğün 4. maddesinin devletin görevleri arasında sayıldığı belirtilerek derneğin feshi davası açıldığını, ancak Fatih 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/07/2007 tarih, 2007/67 Esas ve 2007/307 karar sayılı ilamı ile fesih davasının reddine karar verildiğini ve temyiz edilmeksizin bu kararın kesinleştiğini, bunun yanısıra 11. Türk Dünyası Kurultayına Büyük Hukukçular Birliği Başkanı olarak katıldığını, orada Ermeni meselesinin uluslararası hukukta tartışılması konusunda tebliğ sunduğunu, bunun dışında Edirneli olması nedeniyle Edirne ve yöresindeki mahalli derneklere de üyeliğinin mevcut olduğunu ancak aktif bir üyeliğinin bulunmadığım,

3001 nolu tape okunup sorulduğunda;Şüpheli Sevgi ERENEROL ile yaptığı görüşmeye ilişkin olduğunu, görüşmede bahsedilen

dosyanın Bulgar Ortadoks kilisesi eski yönetim kurulu üyesi BUJİDAR ÇİPOF tarafından "ekümeniklik vardır ve Türk Devleti bunu kabul etmek zorundadır" açıklamasına binaen Patrikhane aleyhine yapılan şikayet dosyası olduğunu,

27/Ağustos/2007 tarihli görüşmenin Ümraniye dosyası hakkında yapılmış bir görüşme olduğunu, hukuka aykırı bir görüşme olmadığını, Sevgi ERENEROL'un kendisinin aile dostu olması nedeniyle sık sık görüştüklerini,

3005 saydı tape okunup sorulduğunda;Görüşmede belirtilen kitabın "MUSANIN ÇOCUKLARI" isimli kitap olduğunu, yazarının

şüpheli Ergün POYRAZ olduğunu, Abdullah GÜL'ün Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine toplatılması konusunda başvurmuş olduğunu ancak talebinin reddedilmiş olduğunu, konuşmada geçen Emin HOCA'nm şüpheli Hmîn GÜRSES olduğunu,

3007 sayılı tape okunup sorulduğunda; /̂'"-T , >

Şüpheli Sevgi ERENEROL ile yaptığı görüşmedeki dosyanın patrikhanenin kapatılması ile ilgili olan dosya olduğunu, orada bahsedilen "dökümlerin tahlilleri mastır planm tahlilleri" ibarelerinin Ümraniye davasının içinde bulunan deliller ile ilgili olduğunu, söz konusu delillerden mastır çalışması Kuddisi OKKIRin hazırlamış olduğu parti programına benzer bir çalışma olduğunu, şüphelilerin ifadelerinde çok ayrıntılı olarak yazılmış olduğunu, dosyadaki mevcut bütün deliller

Page 212:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

üzerinde Avukat Engin Bey ile bir paylaşıma girerek delillerin teknik hukuk tahlilini yapmak suretiyle dava açılmadan ön hazırlıklarını bitirerek iddianame somasında tutukluluğun mahkemeden kaldırılması için hazır hale gelmelerine yarayan çalışmalar olduğunu, bu beyanlarında hiçbir hukuka aykırılık olmadığını, sadece meslektaşıyla yapmış olduğu müdafaanın paylaşımı olduğunu, orada KOMUTAN olarak geçen kişinin emekli yüzbaşı Muzaffer TEKİN olduğunu, genelde askerlere KOMUTAN diye hitap edildiğini, başka bir anlamının olmadığını, Hüseyin isminde bahsedilen şahsın Avukat Hüseyin BUZOĞLU olduğunu, Ergün POYRAZin ikinci Avukatı olduğunu, aynı zamanda Ankara'dan samimi dostu olduğunu, Ergün'ün fikir sanat eserlerinden doğan davalarına onun girmiş olduğunu, kendisinin de söz konusu Avukatın canla başla çalıştığım ifade ettiğini,

Genel Kurmay ve Milli Güvenlik Kurulu ile alakalı bahsettiği yazılardaki gizlilik olup olmadığına ilişkin yazışmalardan bahsettiklerini, TOLGA ismindeki şahsın MHP il başkanı olduğunu, daha soma genel merkez tarafından görevden alındığını, Yeni Çağ televizyonunda yaptığı program ile ilgili konuk olarak kimi çıkaracağı konusunda Sevgi hanımla yaptığı fikir teatisinden ibaret olduğunu,

Mustafa ERKAL hocanın Aydınlar Ocağı Başkanı olduğunu, konusunda yetkin bir insan olması nedeniyle onu programa çıkartma konusunda konuştuklarını,

3008 sayılı tape okunup "300 milyon lira para toplanma konusu" sorulduğunda;Küçükçekmece'de Muzaffer TEKİN'i seven genç arkadaşlarının 10' ar 20' şer YTL'yi toplayıp

komutanın zor durumda olmasına binaen kendisine verdiklerini, kendisinin de Ona takdim ettiğini, onun da sevindiğini, konuşmasında geçen Ülker hanımın Ay Yıldız Platformu Genel Başkanlığım yapan Ülker DURUKAN olduğunu, kendisi aynı zamanda Çevre Dostları Derneği başkanlığım yaptığını, Bakırköy Belediyesinde İdari Meclis üyeliği yapmış olduğunu, bu platformun resmi bir platform olduğunu ve yaklaşık 250'ye yakın derneğin toplandığı bir platform olup bu platforma kendilerinin de üye olduklarım,

3014 sayılı tape okunup sorulduğunda;Konuşmada bahsedilen konunun DAĞLICA katliamı ile ilgili olduğunu, kendisinin o eylemi

PKK' nm tek basma yaptığına inanmadığını, PKK görüntülü AMERİKAN saldırısı olduğunu, televizyon programlan ile ilgili yapılması gerekenleri konuştuklan bir görüşme olduğunu, bir de DAĞLICA' dan soma infial oluşmasın diye ifadelerinin olduğunu,

3015 sayılı tape okunup sorulduğunda;Paşa dediği şahsın Sevgi hanımın Ortadoks Patriği olan erkek kardeşi olduğunu, yorumlanmn

günlük siyasi yorumlar olduğunu, kendisinin orada "al birine vur öbürüne" şeklinde bahsettiğinin siyasi yorumdan ibaret olduğunu, bahsedilen davanın da Hrant DINK ile ilgili Veli KÜÇÜK, Muammer Güler, Abdulkadir AKSU ve Cemil ÇİÇEK hakkındaki dava dosyası ile ilgili görüşme olduğunu, oradaki bilgiden kasdm dosyanın buraya gönderilmesinin başkalan tarafından duyulmaması olduğunu, görüşmede geçen "Büyük Mitinglerin Yapılmasından" kastının terör sona ersin ve Devlet gerekli olan önlemleri alsın, artık şehit cenazeleri gelmesin, kan akmasın için olduğunu, Orhan ÇALIŞLARin tertip ettiğini, mitinglerin milletin gözünü boyamak için banş ve demokrasi adı altında siyasi kürtçü faaliyetleri içinde olduğunu, daha doğrusu millete anlatarak aydınlatmak bilgilendirmek anlamında, bahsedilen mitingin DAĞLICA katliamından* kısa bir süre soma Ankara da yapıldığını, ancak bu mitingte PKK'nın bölücü başının. Totoğraflannın açıldığını, terör örgütünün propagandasına dönüştürüldüğünü, kendisinin DOĞU SİLAHÇIOGLU'nu

tanımadığını, Muzaffer Beyin arkadaşı olduğunu, Alevi-Sünni çatışmasının bir fayda getirmeyeceğini ve Alevilerle Sünnilerin barış içinde yaşamaları gerektiğini, bunun toplumun huzuru için şart olduğunu söylemiş olduğunu,

Kendisinin İşçi Partisinin politikalarını beğenmediğini, tapede geçen TALAT Paşa KOMİTESİ'nin İşçi partisinin bir organizasyonu olduğunu, İşçi partisinin fikirlerini beğenmediğinden böyle bir organizasyonda yer almadığım, kendilerinin tertip ettikleri etkinliklerinde; sadece 2005 yılında patrikhanenin Yunanistan'a taşınması konusundaki basın açıklamasına İşçi Partisi üyelerinin geldiğini, buna da gönlünün razı olmadığını ama onların katıldılannı, ondan sonra hiçbir etkinlikte birlikte hareket etmediklerini, Ülker hanımın başkanlığını yaptığı Ay Yıldız Platformunun düzenlediği "RICE 'in gelişini protesto etmek" amacıyla düzenlendiğini, Irak'ta yüzlerce insan ölürken rahatsız olduklarını,

3020 sayılı tape okunup sorulduğunda;

Page 213:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Konuşmada ismi geçen Ramazan KIRKIK'ın emekli tarih öğretmeni ve Aydınlar Ocağı üyesi olduğunu, protesto için siyah çelenk koyma eyleminin bekledikleri kadar kalabalık olmadığından dolayı kendisi ile yaptıkları konuşma olduğunu, katılımın az olmasının nedeninin ABD konsolosluğunun uzak olması ve platformun çok parasının olmaması olduğunu, Ülker DURUKAN ile Ülker SALMAN'ın aynı kişi olduğunu, boşandığı için kızlık soyadı olan SALMAN'ı kullandığını, aynı siyah çelenk koyma eylemini İsrail başkonsolosluğuna da yapmayı düşündüklerini, ama yapmadıklarını, görüşmede geçen Özcan PEHLİVANOĞLU' nun Rumeli ve Balkan Türkleri Federasyon başkanı olduğunu, onun da Ay Yıldız Birliği Platformu üyesi olduğunu,

3022 sayılı tape okunup sorulduğunda;Bu görüşmeyi Cumhuriyet gazetesi muhabiri ile yaptığını, orada Hrant DİNK cinayeti ile ilgili

olayın anlatılmış olduğunu, açık bir şekilde Hrant DİNK cinayetinin Türk insanı tarafından yapılmadığını, faillerin her tarafta bulunan ve kolaylıkla milli hisleri uyandırılarak motive edilip eline silah verilip harekete geçirilecek kişi olduğunu ve bunun arkasında ajan örgütler bulunduğunu ifade etmiş olduğunu, bunların tamamen şahsi kanaatleri olduğunu, herhangi bir özel bilgi ve delile dayanmamakta olduğunu,

3023 sayılı tape okunup sorulduğunda;Bu görüşmeyi şüpheli Sevgi ERENEROL ile yaptığını, görüşmede geçen 70 yaşında olan

kişilerden araştırmacı yazar Erol BİLBİLİK' i kastettiğini, Yeni Çağ T.V'deki programına konuk olduğunu bu görüşmenin onunla ilgili olduğunu, orada Sevgi hanımın "YÜZ YÜZE GÖRÜŞELİM" dediği konunun Hrant DİNK soruşturması ile ilgili olduğunu, CFR'ler BİLDERBERG derneğinin dünyanın en zengin örgüt lideri olduğunu, Rahmi KOÇ'un BİLDERBERG üyesi olduğunun bilindiğini, Ayvalık Alibey Cunda Adası'nda, Rum Ortadoks Patrikhanesi tarafından bu kütüphane açılmak istendiğini, ancak mübadele anlaşmasına göre söz konusu yerin açılması mümkün olmadığından hazine tarafından önce RAHMİ KOÇ'a verildiğini, RAHMİ KOÇ'un da danışıklı dövüşüklü olarak burayı kütüphane olarak patrikhaneye tasarrufta bulunduğunu, böylece Türkiye'de ilk papaz yetiştiren okulun kütüphane adı altında patrikhanenin eline geçmiş olduğunu, telefonda bu konudan bahsettiklerini,

Görüşme içinde geçen "PKK dağda değil bu Devletin içinde" sözü ile ilgili olarak sorulduğunda;

Buradaki kastının PKK' nm meclisteki temsilcileri ve Türkiye'nin ekonomi ve siyasetine sahiplenme gayretinde bulunan ve güç kazanan siyasi kürtçülerin etkinliğini artırarak milli politikaları engellemeleri ve hali hazırda Suriye'de bulunan PKK' nm istihbarat arşivini Türkiye'ye getirilmesini engellemelerini kastettiğini, Devletten kastının doğrudan doğruya Devlete etki etmeye yönelmiş DTP' li milletvekiller ile, bunlara bağlı ekonomik ve siyasi güç kazanan siyasi kürtçü çevreler olduğunu;

3025 sayılı tapede Murat ÖZKAN' la yapılan görüşmede "Ali YİĞİT in yeniden ifade vermesi konusunda BOŞVERİLMEMESİ" şeklindeki beyanları okunup sorulduğunda;

Şüpheli Ali YİĞİT' in cezaevinden tahliye olduktan soma derhal aynı günde veya birgün sonra önce Murat ÖZKANi Müge TEKİN'i ve Muzaffer TEKİN'in kardeşi RIZA TEKİN'i arayarak kendisinin hatalı yazılan ve gerçekte beyan etmediği ifadeleri yüzünden Muzaffer TEKİN' in ve Mahmut ÖZTÜRK' ün cezaevinde yattığını ve bundan vicdanen rahatsız olduğunu ifade ederek telefonla aramış olduğunu, bunun üzerine yukarıda ismi geçen 3 kişinin Muzaffer TEKİN'in Avukatları olarak kendisine ve Avukat ENGİN BEYE bu konuyu anlattıklarım, Ali YİĞİT' in cezaevinde kaldığından dolayı yıprandığını, Trabzon' da ailesinin yanma giderek biraz dinleneceğini daha soma İstanbul' a gelip bu konuda gerekirse yeniden ifade verebileceğini, yine yukarıdaki 3 kişiye beyan etmiş olduğunu, aradan bir süre geçtikten soma Murat ÖZKAN kendisine telefon açarak Ali YİĞİT'in Trabzon'dan geldiğini kendileri ile görüşmek istediğim söylemiş olduğunu, kendisinin de Murat ÖZKAN'a böyle bir görüşmenin yapılabileceğini görüşme yeri konusunda da tamamen Ali YİĞİT' in söylediği yere gidebileceklerini belirttiklerini, bir müddet soma Murat ÖZKAN' m söz konusu toplantının yerini Ümraniye'de bir balıkçı dükkanı olarak verdiklerini, bu adresi Avukat ENGİN BEY'le Avukat SEÇKİN BEY'e de bildirdiğini, bu sebeple oraya gelmesini istediğini, kendisinin de söylenen saatte kendi vasıtasıyla söz konusu balıkçı dükkanına gittiğini, toplantıya en az 10-12 kişinin katıldığım, Ali YİĞİT'in abisi dahil akrabaları ile birlikte kalabalık bir şekilde geldiklerini, toplantıda Muzaffer TEKİN vekili olarak kendisinin ve Avukat ENGİN'in, Mahmut ÖZTÜRK'ün vekili Avukat SEÇKİN ve Mahmut ÖZTÜRK'ün kardeşi İsa ÖZTÜRK ve ortağı Murat

Page 214:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ÖZKAN ile Ali YİĞİT ve isimlerini bilemediği birçok akrabasının katılmış olduklarını, karşılıklı tanışmadan soma geçmiş olsun dileklerinde bulunduklarım, Ali YİĞİT'e Emniyette verdiği ifadeyi okuyarak bu ifadeyi verip vermediğini sorduklarını, Ali YİĞİT'in kesinlikle bu ifadeyi vermediğim olayın gerçeğini bire bir cümlelerle herkesin huzurunda anlattığını, anlatımlarını not şeklinde yazdığını, aldığını notu tek tek herkesin huzurunda cümle cümle Ali YİĞİT'e tekrar okuyarak ifadenin bu şekilde olup olmadığını sorduğunu, Ali YİĞİT'in verdiği ifadesinin hatalı olduğunu, okutmadan imzalatılmış olduğunuvekil arkadaşının ifadenin sonunda geldiğini, bu sebeple ne yazıldığını bilmediğinden imzalamak zorunda kaldığını, ama gerçeğin kendisinin anlatığı gibi olduğunu, bunun için "yarın Savcılığa gidip ifademi yeniden vereceğim" dediğini, kendisinin de daha önce Savcı Zekeriya ÖZ'e bu konuyu anlatıp Ali YİĞİT'in yeniden ifadesini alıp almayacağını sorduğunu, sayın savcının da gelirse alırım dediğini, ancak ertesi gün Avukatının tesirinde kalarak belki de muhtemelen Avukatın sorumluluğu doğabileceğinden ifade vermeye gitmemiş olduğunu, kendilerinin de bunun üzerine o toplantıda bulunan kişileri tanık olarak dinlettiklerini, Murat ÖZKAN'm arabasında yapılan aramada ele geçen ifade tutanaklarının söz konusu toplantıda almış oldukları notlar olduğunu,

3027 sayılı tape okunup orada geçen "GİZLİ BELGE" konusu sorulduğunda;Asim'in yanında çalışan ilkokul mezunu olan bir şahıs olduğunu, telefonda kendisini

bu şekilde zor durumda bırakmaması için uyardığım, muhtemelen aldığım dediği belgede TCK'nun 301. maddesi ile ilgili davaları gösteren belge olduğunu, büroya geldiğinde de kendisine şaka yaptığını söylediğini,

3028 sayılı tape okunup sorulduğunda;Tapedeki mesajı gönderen Mücahit KARAYALi tanımadığını, kendi sunduğu televizyon

programında; bugüne kadar yapılan yolsuzlukların, özelleştirmelerin, gizli anlaşmaların aslında Yüce Divanlık suç olabileceğini eğer idam cezası kaldırılmamış olsaydı, bugünkü siyasetçilerin idam cezası ile yargılanabileceklerini söylediğini, bunun üzerine televizyon seyircisinin kendisine çektiği bir mesaj .olduğunu,, kendisini sevmeyen PKK ve Ermeni İnternet sitelerinde cep telefonu numarasını verdiklerini.

3030 sayılı tape okunup sorulduğunda;Görüşmeyi yaptığı Pakize AKBABA'nm Şehit Anneleri Dernek başkanı olduğunu, yapıldığı

iddia edilen seçim hilelerini protesto etmek amacıyla Ankara'da Yüksek Seçim Kurulu önüne siyah çelenk bırakmak istemiş olduklarını, kendisine bu konuyu açtıklarını, kendisinin de makul demokratik bir tepki olarak gördüğünü, çünkü Yüksek Seçim Kurulunun bazı siyasi etkilenmelerden ötürü farklı kararlar alarak iktidarı belirleme konusunda etkilerinin olduğu inancında olduğunu, Pakize AKBABA ile yapmış olduğunu görüşmenin tamamen demokratik ve Anayasal bir hakkın kullanımının ifadesi olduğunu,

3037 sayılı tape okunup sorulduğunda;Bu görüşmenin müvekkili ile arasında olan bir görüşme olduğunu, Mustafa ERSAN ERKAL'm

Aydınlar Ocağı başkanı olduğunu, Mahmut UÇAR'ın 80 yaşlarında bir beyefendi olduğunu ve kendisini evladım diye sevdiğini, hatta birkaç defa evine yemeğine davet ettiğini,

3042 sayılı tape okunup sorulduğunda;Ergün POYRAZ'ın cezaevinde yeni bir kitap yazdığını bu kitaptan dolayı da kendisine

düzenlenecek olan gıyabında bir törenle ödül verilmesi ve bu yolla da kitabının tanıtılmasını istediğini söylemiş olduğunu, kendisinin de bunu Sevgi hanıma aktardığını, ancak böyle bir ödül verilmediğini,

3044 sayılı tape okunup sorulduğunda;Dursun KOÇ'un kendisinin yanında çalışan yaklaşık 65 yaşlarında bir adam olduğunu, getir götür

işlerine baktığını, geçmişinde birçok sıkıntılar yaşamış biri olduğunu, ailesinin bulunmadığını, kendisinin de ona kucak açtığını, Onun kendisine "baba" diye hitap ettiğini, kendisinin de Ona "yavrucuğum" diye hitap ettiğini, 20 yıldan beri herhangi bir yanlış hareketini görmediğini, büronun en iyi çalışanlarından olduğunu, kendisine çok bağlı bir insan olduğunu, "BABA BİLİYORSUN BEN HAZIR KUVVETİM, ANINDA EMRET, ANINDA İŞ BİTER BEN AHMET MEHMET DEĞİLİM" şeklinde söylemesinin kendisine olan sevgisini bağlılığını göstermek için olduğunu, zaman zaman alkol aldığını, alkollü iken aramış olabileceğini,

3045 sayılı tape okunup sorulduğunda;

Page 215:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Arayan şahsın Küçükçekmece'deki seçmenlerinden biri olduğunu, ismini bilmediğini, görüşmenin içeriğinin 09/Aralık'taki Türk Dünyası İnsan Hakları adına düzenlemiş oldukları anma günü ile alakalı olduğunu, yürüyüşün yasal prosedür içinde Dağlık Karabağ günü olarak Azerbeycan Konsolosluk yetkilileri ve resmi görevlilerin katılımı ile olduğunu, kendisinin burada sadece katılımcı sıfatı ile bulunduğunu,

3046 sayılı tape okunup sorulduğunda;Görüştüğü şahsın Sivil Toplum Kuruluşları Başkanı Ramazan BAKKAL olduğunu, Elif ŞAFAK'

m Beyoğlu'nda bir otelde konferans düzenleyeceği haberini almış ve buraya da milliyetçi 3-4 bayanın giderek düzenlenen konu hakkında kendisine bir takım sorular sorarak gerçeğin ortaya çıkarılması için demokratik bir tepkinin konulması için kendilerine yardımcı olmasını istediğini, kendilerinin AY YILDIZ BİRLİĞİ başkanı Ülker hanımın başkanlığında soru sorabilecek 3-4 bayanın olduğunu söylediğini, bunların katılması halinde en azından o salonda bulunan şahısların paneli sunan Elif ŞAFAK' m gerçek kimliğini görmeleri bakımından fayda sağlayabileceği inancı ile yapılan bir telefon görüşmesi olduğunu, bunun dışında gerek Danıştay gerekse Ümraniye operasyonlarından sonra tutuklanan kişilerin birçoğunun toplumda milliyetçi kesimden kişiler olduğu bilinmesi nedeniyle ve yine birçok derneğin üzerine gidilmesi sebebiyle insanların ülke sorunları üzerinde tartışıp faaliyette bulunulmasının büyük ölçüde önüne geçildiğini birçok insanın bu operasyonlar sebebiyle demokratik haklarını kullanmaktan ve ifade etmekten çekinmekte, kendilerinde bir otokontrol sistemi oluşturduklarını, bu konularda milli -faaliyetlere - katılımların azaldığını ifade eden

konuşmadan ibaret olduğunu, buradaki anlatımların tamamen bu yönde demokratik tepkilerin bu operasyonlardan ötürü kısıtlandığına ilişkin karşılıklı fikir alışverişi mahiyetinde olduğunu,

3054 sayılı tape okunup sorulduğunda;Görüşmede ismi geçen OĞUZ ÖCALAN'ın, Ülker DURUKAN hanımefendinin Çevre Yıldızı

Derneğinde çalıştığını, aynı zamanda kendisi kooperatifçilik faaliyetlerinde bulunduğunu, kendisinin bu şahsı Ülker hanım vasıtasıyla tanıdığını, çok sık konuşmadıklarını,

3055 sayılı tape okunup sorulduğunda;Bu görüşmeyi Sabri BOZKURT'la yaptığını, şahsın heyecanlı bir takım psikolojik rahatsızlıkları

olan bir kişi olduğunu, amacı aşan sözleri çok sıklıkla kullandığım, görüşmede geçen "bu saatten sonra ben adamın derin devletiyim önde bayrakla gideceğim" şeklindeki sözlerinin amacını aşan sözler olduğunu, tasvip etmediği ifadeler olduğunu görüşmesinde de belirtmiş olduğunu,

3059 sayılı tape okunup sorulduğunda;Pakize AKBABA'nm Şehit Anneleri Derneği Başkanı olduğunu, Dağlıca katliamından soma

yeniden şehit cenazeleri gelmesin diye şehit ailelerine gerekli olan her türlü mali imkanların sağlanması ve gözetilmesi konusunda meclisten ve hükümetten kararların çıkmasını sağlamak ve demokratik haklarını kullanmak amacıyla meclise gidip oradaki yetkililerle görüştüklerini, son derece olumlu görüşmelerle döndüklerini, buradaki konuşmasının, demokratik anayasal çerçeve içerisinde düzenlenmiş bir faaliyetle ilgili olduğunu, ancak kendisinin bu faaliyetin içinde olmadığını, sadece orada yaptıklarını kendisine anlattıklarını, aynı zamanda kendisinin Şehit Anneleri Derneklerinin vekilliklerini yaptığını, Pakize Hanımla yaptığı konuşmaların bu vekalet ilişkisine istinad etmekte olduğunu, yani yaptıkları veya yapacakları eylemleri kendisine söylediklerini, kendisinin de kanunsuz hiçbir eyleme girmemelerini tamamen yasalar çerçevesinde protesto haklarını kullanmaları konusunda bilgi verdiğini, bugüne kadarda hiçbir yasadışı eylem gerçekleştirmediklerini,

3062 sayılı tape okunup sorulduğunda;Sevgi ERENEROL ile yaptığı görüşme olduğunu, 22 Şehit Ailesi Başbakan' a sadece Şehitlerin

itibarının iadesinin sağlanması amacıyla menfaatten uzak sembolik bir anlam ifade edecek üç kuruş üzerinden dava açıldığını, Başbakan'ın Avukatlarının bu konu üzerinde dava dosyasına vermiş oldukları cevaplarda neden üç kuruş açıldığı konusunda yorumlar yaptıklarını ve mukabilinde kendisinin cevap dilekçelerinde verdiği mukabil cevaplarda aslında üç kuruşun toplumda değer etmeyen bir anlam ifade taşıdığını, Başbakan' ın da şehitlerine kelle diyerek saygı ve itibar göstermediğini ve bu anlamda şehidine saygı göstermeyen siyasetçinin de şehit aileleri nezdinde değerinin olmayabileceğini beyan etmiş ve duruşmalarda da ifade etmiş olduğunu, bu beyanlarım tamamen dava içerisindeki iddia ve savunmaya yönelik Anayasanın

Page 216:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

36. maddesi çerçevesinde savunma ve hak arama mahiyetinde değerlendirilmesi gerektiğini, nitekim bu yazılarından ötürü başbakan tarafından aleyhine herhangi bir dava açılmamış olduğunu, iddia ve cevap arama hakkı içerisinde değerlendirildiğini, Başbakan'a hakaret kastının olmadığını, üç kuruşun kendi içerisinde bir hakaret olarak yorumlanabilme ihtimali çok fazla olabileceğinden ilk intiba olarak bu anlam çıkanlabilmekte olduğunu, ancak yukarıda da beyan ettiği gibi davanın Şehitlerin itibarının iadesine yönelik sembolik bir değer ifade etmekte olduğunu, nitekim Başbakan da Meclis grubunda yaptığı toplantıda bu konuya tepki vermekle beraber kendisine hakaret olarak algılamadığı ve bu bapta da beyanda bulunmadığı, dava açma yoluna gitmediğini,

3064 sayılı tape okunup sorulduğunda^

Muammer KARABULUT'un Antalya'da gazeteci olup "'Coca Cola ve çiş" isimli bir kitap yazarak Coca Cola' nm içinde uyuşturucu madde^jolduğunu bununla dünya insanlarının

Page 217:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

sağlıklarıyla oynandığını, müptelalık derecesinde alışkanlık yaratıldığını anlattığını, Coca Cola' ya karşı dava açtığını, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinden görevsizlik kararı ile İdare Mahkemesine gönderildiğini, halen derdest olduğunu, onun bahsettiği yürütmenin durdurulması konusunda satışının ve pazarlanması halinde uluslararası tekellerin Türkiye'ye çok büyük baskı yapacağını ve bu şekilde bu kararın asla uygulanmasının mümkün olmadığını ve bu dava ile sonuca gidilmesinin gerçekleşemeyeceğine ilişkin yapılan bir konuşma olduğunu, diğer konunun ise Başbakan'm Avusturalya' daki konuşmasında sadece şehitlere kelle demekle kalmamış, katil başına üç defa "sayın" demiştir, bunun üzerine Şehit Aileleri tarafından şikayet edilmiş, ancak bu şikayetlerin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Takipsizlik kararı verildiğini, bunun üzerine kendisi tarafından Şehit Aileleri adına Sincan Ağır Ceza Mahkemesi' ne itirazda bulunulduğunu ve itirazının kabul edilerek Başbakanın dokunulmazlığının kaldırılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından TBMM' ye fezleke gönderildiğini, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi başkanını bu karardan önce tanımadığı gibi yanma da gitmediğini, herhangi bir şekilde tanışmışlığının olmadığını, nitekim telefon ifadesinden de anlaşılacağı üzere 11. Türk Dünyası Kurultayı için Bakü'deyken Onun kendisini medyadan tanımasından ötürü arkasından seslenmiş olduğunu ve o vesile ile tanıştıklarını, kendisinin bu karardan ötürü Onu kutlamış ve Türkiye' de gerçekten cesur hakimlerin olmasından ötürü sevinç ve gurur duyduğunu ifade etmiş olduğunu, bunun dışında bu kararın istikbaldeki siyasi sonuçlan yönünden Başbakan' m siyasi geleceğini de etkileyebilecek mahiyette olması nedeniyle onun bazı tepkiler aldığını ifade ettiğini, anlatımının bu tepkilere yönelik olarak kullanılan sözcüklerden ibaret olduğunu, 3068 sayılı tape okunup sorulduğunda;

Bu konuşmanın Ümraniye soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı hakkında Mahmut ÖZTÜRK'ün kardeşi İsa ÖZTÜRK ile yaptığım görüşme olduğunu,

3072 sayılı tape de "KEMAL BEY BAZI VATANDAŞLAR GENEL KURMAY BAŞKANINI DARBE YAPAMAYACAĞINI AKP İKTİDARININ İPİNİ ÇEKEMEZ DİYORLAR PEKİ KİM ÇEKER ORG. ERDAL CEYLANOĞLU (EDOK) VE ÖRGEN ARAL HASAN IGSIZ (LORDU KOMUTANI) BU GENERALLERDEN BİRİ OLSAYDI OLURDU" şeklindeki SATILMIŞ BALKAŞ tarafından gönderilen mesaj ve devamında 3075 nolu tape içeriği okunup sorulduğunda;

Kendisinin kesinlikle bu tür mesajlan ve konuşmalan tasvip etmediğini, zaten cevabını da telefonda verdiğini, bu tür ordu ile ilgili ulu orta yapılacak konuşmalann kurumlan yıpratmaktan başka bir işe yaramayacağı inancında olduğundan her zaman karşı geldiğini, ancak karşısındaki insanlan kırmamak için bunu yumuşak bir üslupla geçiştirmiş olduğunu, burada da telefon sahibine katılmadığını açıkça ifade ettiğini,

3079 sayılı tape okunup sorulduğunda;Şehit Aileleri adına açtığı "üç kuruşluk" davalarda şehit beratlan ve veraset ilamlannm

gerektiği, doğrudan şehit maaşlan için veraset ilamlannm asıllanm Ankaraya gönderdiklerinden temininde zorluk çektiğini, sağlanmayan davacılann listesini hazırlayıp, kendilerinden veraset ilamlan ile şehit beratlerini talep ettiğini, bu konuşmanın tamamen buna yönelik görüşme olduğunu, bu listenin de şehit berat ve veraset ilamlan listesi olduğunu,

3080 sayılı tape okunup sorulduğunda;Görüşmede ismi geçen Cevat ÇALIK'm Avukatlık yaptığını ve birlikte yürüttükleri davalann

bulunduğunu, kendisinin orduevi giriş kartının olmadığını, HABLEMİTOGLU' nu anma gününe Keşan' lı hemşerisi olan emekli paşa RAMİZ İLKER' in de geldiğini, savcılığa birlikte dilekçe verdiklerini, bürosuna yakınlığı nedeniyle birkaç arkadaşıyla birlikte Vatan Caddesindeki Orduevine davet ettiğini, kendisinin de orada otururken Cevat'ı da çağırdığım,

3081 sayılı tape okunup sorulduğunda;25 veya 26/Aralık/2007 savcıdan ,Muzaffer ■ TEKİN'in bilgisayarlanndan çıkan imajlan

istediğini, imajın verilmesine dair Emniyete, talimat- yazdırdığını, o sırada tam dışan çıkarken kendisine yeni yıla bu dosyayı bırakmayacağım dediğini, kendisinin de "sayın savcım bu konuyu size sormuyorum o bakımdan takdir sizindir, nasıl isterseniz o şekilde yaparsınız" deyip ayrıldığını, yine tam ayrılırken kesinlikle yeni döneme sarkmayacak şeklinde kelime sarf ettiğim, arkasından Taraf gazetesinden bir muhabirin kendisini aradığını, davanın açılıp açılmadığım sorduğunu, kendisinin de yılbaşına kadar açılabileceğini söylediğini, o da Vatan gazetesinde iddianamenin tanzim edilip hazırlandığını, davanın açılmak üzere olduğunu duyduğunu ifade ettiğini, kendisinin de onun üzerine bu konuda kimseyle konuşmadığımı kesinlikle gizlilik kuralına riayet ettiğini, buradaki olayın tamamen sayın savcının iddianameyi hazırlayarak davayı açmasına yönelik tutumuna ilişkin olduğunu,

3083 sayılı tape de "Milli Sivil Toplum budur anlatabildim mi.. Bir noktada devletin yapamadığın bu gün zaten devletin yapması mümkün değil, zaten devlet karşı güçlere geçmiş işgal edilmiş, kurumu ile kuruluşuyla yani işgalci güçler devleti ele geçirme gayretine girmiş maalesef İŞTE GÖREV BİZE DÜŞÜYOR, bunu da tamamen meşru zemin içerisinde en güzel bu şekilde hareket etmek... orada RAMIS Paşa var, evet generaller var, albaylar var bir sürü şey var, çok nitelikli insanlar var, evet birçoğunu siz tanımıyorsunuz tabi, profesörler var, birçok aydın var, çok güzel oldu...." şeklindeki görüşme okunup sorulduğunda;

Görüşmede ismi geçen Erdoğan KAYA' nm Bilecik Söğütlüler Derneği Başkanı olduğunu, burada kastedilen anma toplantısının HABLEMİTOGLU cinayetinin dosyasının neden işletilmediği

Page 218:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

konusunda Cumhuriyet Savcılığına dilekçe verilmesine ilişkin yapılan basın açıklaması olduğunu, bu toplantıya son derece aydın bir kesim katıldığını, katledilen kişinin öğretim üyesi olması, Türk milletinin bir aydım sıfatına sahip bulunması nedeniyle katılımcılar arasında öğretim üyeleri, ordu mensupları gibi üst elit kesimin katıldığım, kendisinin burada bahsetmiş olduğu hadisenin sivil toplumun doğrudan siyasete ve iktidara oynamasının mümkün olmadığını gerçek amacının ülkeyi yöneten siyasi iktidarı etkilemek, yönlendirmek ve kendi projeleri doğrultusunda hükümetin hukuk kuralları çerçevesinde faaliyetlerde bulunmasına zemin hazırlamak, bir noktada buradaki sivil toplum kuruluşları baskı grupları rolünü oynamakta, nitekim telefonda bu sivil toplum kuruluşlarının yapacağı mücadelenin tamamen meşru zemin içerisinde iktidarı etkilemeye yönelik faaliyetler içerisinde bulunması gerektiğini ifade etmiş olduğunu, Devletin işgal edilmesinden kastının da küreselci dünya sermayesine entegre edilmesi konusunda dış güçlerin içerideki yöneticileri etkilemeye yönelik faaliyetlerinde zaman zaman başarıya ulaştıkları, yöneticilerimizin çok az da olsa bir kısmının şahsi menfaatler güderek bir kısmının da yanılgı içerisinde bu güçlerin amaçlarına hizmet etmeleri ve millet menfaatlerinden uzaklaştıklarını ifade etmek için kullanılmış olduğunu, yoksa Devletin askeri bir işgalinin asla olamıyacağım, buradaki kastının askeri işgalden ziyade yabancılara azda olsa bilerek, çoğunlukla yamlarak yapılan milletin zararına olan hizmetler olduğunu, tamamen bu grup kastedilmiştir, dönem dönem bu tür kişilerin ve grupların Devlet içerisinde etkin role de ulaştıkları inkar edilmez bir gerçektir, Devlet hayatında yapılan yanlışlıklarda hep bu yanlış kişilerin seçimlerinden kaynaklanmış olduğunu,

Yine aynı görüşme içerisinde bulunan "Ay Yıldız Birliği içinde yer almak istiyoruz, o konuda hatta imkan nispetinde bulunduğunuz yerde diğer dernekler varsa oraya sokmaya çalışın evet iş genişlemektir anlatabildim mi genişlemektir, oralardan buralara geldiğininiz ateşler yakıyorsunuz, sağ olun" şeklindeki beyanı hatırlatılarak sorulduğunda;

Burada Ay Yıldız Birliği platformunun gelişmesinden bahsettiklerini, 250' ye yakın derneğin bu platform altında faaliyet göstermekte olduğunu, elbetteki bu platforma fazla derneğin katılması söz konusu sivil toplum gücünün de etkinliğini ve kamuoyu oluşturmasında daha güçlü hale gelmesini, söz ve dileklerinin dinlenmesine yol açacağını, her kurum ve kuruluşun büyümek ve genişlemek istediğini, buradaki asıl önemli olan sonuç

Page 219:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

büyümenin meşru zemin içerisinde ve meşru talepler içeren bir büyüme olması olduğunu, AY YILDIZ BİRLİĞİNİN içerisinde KAMU SEN' den tutunuzda Mühendisler Birliğinden, Şehit Aileleri Derneklerinden birçok güzide kurum ve kuruluş bulunduğunu, Söğütlüler dernek başkanının yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Necip HABLEMİTOĞLU' nu anma törenine gelmesi ve güç katması anlamında kullanıldığını, 3085 sayılı tape okunup sorulduğunda;Görüştüğü kişinin HİLAL isimli Cumhuriyet Gazetesi muhabiri olduğunu, Görüşme içinde bulunan soruşturma ile ilgili Emniyet, Savcı, MİT ve Beşiktaş adliyesi Hakim ve Savcıları ile Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri hakkında söyledikleri tek tek okunup sorulduğunda;Kendisinin kastının kurumların genelini ve tamamım karalamak olmadığını, ancak sözü edilen

kurumlar içerisinde çok uzun zamandan bu yana istenmeyen bazı grupların kadrolaşma hareketlerinin olduğunu hepimizin bildiği bir gerçektir, nitekim bu kadrolaşma hareketlerini yapan cemaatın lideri hakkında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmış verilen beraat karan Yargıtayca bozulmuş ve Yargıtay karannda dahi söz konusu cemaatin Devletin birçok kurum ve kuruluşunda kadrolaşma hareketine girdiğini, yine Devletin birçok Güvenlik ve Emniyet Kuruluşlannın tuttuğu raporlannda söz konusu cemaatin kadrolaşma konusunda ve Devleti ele geçirme konusunda iddialı faaliyetlerde bulunduklanm içeren raporlar yayınlamış olduğunu, bu raporlarda zaman zaman basına yansıdığını, ama hiçbir şekilde ne Yargı teşkilatını, ne Emniyeti, ne MİT'i ne de Yüksek Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulununun tamamını suçlamak ve kadrolaşma hareketinin bütününü kapsadığını iddia etmenin mümkün olmadığını, zaman zaman bu siyasi kadrolann kurumlar içerisinde aşın etkinlik içerisine girdiklerini, Devletin çok önemli fonksiyonlannı ele geçirmek için itina ile belirttiğim kurumlar üzerinde faaliyet gösterdikleri, yadsınamaz bir gerçek olduğunu, geçmişteki sağ sol kadrolaşmalan yerine şimdi daha değişik toplum tarafından kabul edilmesi mümkün olmayan sistemi çürütücek ve çökertecek gruplaşmalann olduğunu gözlemlemekte olduğunu, bu Devlet yapılanması içinde son derece rahatsızlık veren hastalıklı bir konuma bürünmüş olduğunu, bu sebeple kastının az da olsa bu tür kadrolaşma hareketlerinin sözünü ettiği kurumlarda varlığına ilişkin olduğunu, bu konuda elbetteki üzüntü duyduğunu, bunun önüne geçilmesinin doğrudan doğruya siyasal iktidann faaliyetleri sonucunda gerçekleşebileceğini, bu konuda bizlerin yapması gereken bu tehlikeli kadrolaşma hareketlerini açığa çıkartmak, kamuoyunu aydınlatmak böylelikle tehlikenin boyutlanna dikkat çekmektir, son olarak Hakim ve Savcılar Yasasında yapılan değişiklikle 4.000' e yakın hakim ve savcı adayının belli bir görüş mensubunun içinden seçileceğine ilişkin iddialar sadece basında yer almamış, ana muhalefet partisi de dahil olmak üzere bütün parti genel başkanlannm serzenişlerine konu olmuş olduğunu, ancak bugün ne şekilde olursa olsun Türk Yargısı bu kadrolaşma hareketine asla yenik düşmemiş olduğunu, kişilerin yaptığı hatalann bir kurumu kesinlikle olumsuz bir çizgiye götüremeyeceğini, bu nedenle kendisinin maksadının burada bu tehlikeli gidişe dikkat çekmek olduğunu, yoksa asla hiçbir hakim ve savcımıza hakaret kastıyla bu tür ifadeleri kullanmasının mümkün olmadığını, sözlerinin tamamen aşın bir kızgınlık ve davanın da olumsuz bir şekilde seyretmesinden mütevellit amacı aşan sözler olduğunu, ne iş bu dosyayı yürüten sayın savcı Zekeriya ÖZ'ün ne de bir başka kamu görevlisinin bu tür sözlere muhatap olmasını kabul etmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple bu sözlerimin tamamen maksadı çok fazla aşan sözler olduğunu, 3086 sayılı tape okunup sorulduğunda;

Görüşmede ismi geçen Oğuz ÖCALAN' in, Muzaffer TEKİN'in arkadaşı olduğunu, ne iş yaptığını bilmediğini, Muzaffer beyin eşi Müge hanımın kendisine telefonunu verdiğini, kendisinin de Genel Kurmay'a yazmış olduğu yazının cevabının çıkıp çıkmadığı konusunda kendisinden yardım

istediğini, orada bahsettiği CD' lerden kasıt soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı tarafından imajı çıkarılan bilgisayar harddiskinin aktarılmış olduğu ve Müge TEKİN tarafından Kadıköy'de bir CD dükkanında imajı çözdürüp hazırlattığı CD olduğunu, Aydın YÜKSEK' in kendisine getirmiş olduğu CD ile bir alakasının olmadığını,

Görüştüğü şahsın Av. Hüseyin BOZOĞLU olduğunu, kendisinden Yargıtay'dabulunan Orhan PAMUK'la ilgili dosyaya bakmasım rica ettiğini, onun da karannbozulduğunu kendisine bildirip faksladığını, j ",' ,

Page 220:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tank KARLIBEL'in Muzaffer TEKİN hakkında uyuşturucu ticareti yaptığı ve Alman ajanı olduğu yönünde bir kitap yazan şahıs olduğunu, bu kitabın tamamen Sabah ve Zaman gazetelerinde iftira mahiyetinde çıkan haberlere dayanmakta olduğunu, kendilerinin de bunun aksini ispat ettiklerini, Zaman ve Sabah gazeteleri hakkında iftira davalanmn devam etmekte olduğunu, aynca TARIK KARLIBEL hakkında Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu,

Fatma Sibel YÜKSEK' in UFUK ÖTESİ dergisinin sahibi olduğunu, kendisinin Behiç GÜRCİHAN ile bürosuna gelen kişilerden biri olduğunu,

3096 sayılı tape okunup sorulduğunda;Bu görüşmeyi yaptığı arkadaşı Cevat ÇALIK' ın komplo teorilerini seven biri olduğunu, buna

benzer çok arkadaşının olduğunu, kendilerinin siyasi davalan yürütmeleri sebebiyle sık sık bu tür sakalarla karşılaştıklannı, hatta bazılannı da ciddi varsayım olarakta sıklıkla şahit olduklannı, bunlardan birtanesi en son olarak Av. Cevat ÇALIK kendisinin Hüseyin Mümtaz BAYAZITOGLU ve Levent TEMİZ'in muhtemelen Ümraniye soruşturmasının müdafisi olması sebebiyle soruşturma kapsamına alınabileceğini iddia edince kendisinin de böyle bir varsayımı kesinlikle inandıncı bulmadığım, hatta dalga geçen bir ifade ile cevap verdiğini, çünkü sözü edilen Levent TEMİZ' in yaklaşık bir yıldan beri askerde olup, askerden yeni döndüğünü, kendisi ile en az 15-16 aydan beri görüşmesinin olmadığım, Hüseyin Mümtaz BAYAZITOGLU ile telefonda da belirttiği şekilde bir veya iki görüşmesinin olduğunu, sadece Bakü'de 11. Türk Kurultayı'nda beraber olduklannı, ancak bu kişinin yürüyen soruşturma ve davalarla hiçbir ilgi ve alakasının olmadığını, böyle bir iddiayı umursamadığını, bu tür iddialann sıklıkla tamamen gerçek dışı varsayımlar üzerine kurulu olarak ortaya atıldığım birçok olaydan bildiğinden ciddiye almadığını,

3104 saydı tapede "KEMAL ABİ KENDİSİNİN ÜNİVERSİTELER MASASIBAŞKANI HAKAN, YARIN ON DA VATANDA OLABİLİRSEN İYİ OLUR,ARKADAŞLAR ON YEDİ KİŞİ GÖZALTINDA, AVUKATA İHTİYAÇ OLABİLİR, TABİMÜSAİTSEN" şeklindeki mesaj okunup sorulduğunda;

Bu mesajı soyismini hatırlamadığı HAKAN isminde Ülkücü gençliğin İstanbul Üniversitesindeki temsilcisi olan kişinin kendisine çektiğini, ancak kendisinin ona telefonla veya mesajla dönmediğini davalan ile de ilgilenmediğini, olayı daha soma öğrendiğini, iki siyasi grup arasında öğrenci kavgası olmuş olduğunu, Avukata ihtiyaç olduğunda eski partili olduğu için kendisine mesaj çekmiş olduklannı,

3105 sayılı tape okunup sorulduğunda;Bu görüşmeyi Veli KÜÇÜK Paşa ile yaptığım, içeriğinin yukanda belirttiği PKK' lılann Hrant

DİNK davası ile ilgili yapmış olduklan şikayet üzerine Şişli Cumhuriyet Savcısına ifade vermesi için kendisini aradığını görüşme olduğunu,

3106 sayılı tape okunup sorulduğunda;Ümraniye dosyası ile ilgili İzmir Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava dosyası getirilmesi

gerektiği için Muzaffer TEKİN' in kardeşi Ali Riza TEKİN'e dosyanın tasdikli bir fotokopinin çıkartılıp şahsına gönderilmesi ile ilgili olayı bilgilendirdiği görüşme olduğunu,

3109 sayılı tape okunup sorulduğunda;Görüşmede ismi geçen CİHAN ÖRNEK'in araştırmacı yazar olduğunu, Rum

Ortadoks Patrikhanesinin Balıklı Rum Hastanesine karşı -tapuf^iptal davası ile ilgili olarak o

Page 221:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

kişilerin yapmış oldukları hukuk dışı yanlışlıklan basma yansıtmak konusunda yaptıklan görüşme olduğunu,

Dosyadaki delil ve belgelerin kendisinin asla iddia edilen örgütün üyesi olmadığı ve yine örgüte bağlı olarak en ufak suç işlemediğini ortaya koymuş olduğunu, her ne kadar üzerine atılı suçun CMK'nun 100 maddesi 3. bendinde belirtilen suçlardan sayılmışsa da ortada suçun işlendiği hususunda kuvvetli hiçbir şüphe bulunmadığını, sahip olduğu mesleki çalışmalan, geçmişteki yaşantısı ve bütün samimi anlatımlannm suçlarla hiçbir ilgi ve alakalı olamayacağını açıkça ortaya koyduğunu, isnad edilen suçlamaların ve şüphelerin önemli bir kısmının aynı dosyada Muzaffer TEKİN ve Ergün POYRAZ vekili olarak yapmış olduğu ve yapmakla da mesleki zorunluluk hissettiği müdafii sıfatıyla çalışmalanndan ibaret olduğunu, kaldı ki bu çalışmalannm Avukatlık Yasasının 31. maddesi ile Terörle Mücadele Yasasının 10. maddesinin e bendi, CMK'nun 136. maddesi ve buna ilişkin yönetmeliğin iptaline ilişkin Danıştay karan ile yasal koruma altına alınmış bulunmakta olduğunu, dosyada kendisine suç isnadı olarak gösterilen çalışmalannm bütünü savunmaya yönelik gayretli inançlı ve mesleki aşkla yapmış olduğu çalışmalar olduğunu, iddia edilen örgütün ismini şuanda öğrenmiş bulunduğunu, bilmediği ve üyelerini kurucularım tanımadığı, varlığından dahi haberdar olmadığı bir sanal örgütün üyesi olmasının elbetteki düşünülemeyeceğini, kaldı ki hiçbir şekilde bu bağlamda herhangi bir suç işlemiş olmadığını, yapmış olduğu siyasi çalışmalar, toplumsal faaliyetlerin tamamen sivil toplum kuruluşunun bir üyesi olarak yapılmış gayretlerden ibaret olduğunu, bu çalışmalardan da bugüne kadar toplumumuzun hiçbir ferdi hiçbir şekilde zarar görmediğini, bu bağlamda üzerine atılan suçlan işlediğine ilişkin inandmcı şüpheye düşürücü dosyada delil, iz ve emare olmadığından ve aynca 25 yıllık meslek hayatının oluşu, sabit ikametgah ve işyeri sahibi oluşu, kalabalık bir avuktalık bürosuna sahip olması, sivil toplum kuruluşunun başkanı bulunması, kesinlikle soruşturmayı aksatacak şekilde kaçması ve delilleri karartacak şekilde hareket etmesini önleyeceğinden soruşturmanın tutuksuz olarak yapılmasını ve salıverilmesini istediğini" beyan etmiştir.

b)-Aramalarda elde edilen deliller;İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.01.2008 tarih ve Teknik Takip no 2008/186

Soruşturma no 2007/1536 sayılı kararına istinaden şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in İlimiz Fatih İlçesi Neslişah Mahallesi Vatan Caddesi Emlak Kredi Evleri H-l Blk. No: 9 sayılı bürosu, 34 DV 200 Plaka sayılı Otosu, İlimiz Büyükçekmece İlçesi Bahçeşehir I. Kısım Mahallesi Akasya 06 Villa 17 sayılı ikametlerinde aramalar yapılmıştır.

1- Doküman İncelemeleri:a) Şüphelinin Bahçeşehir'deki ikametinden elde edilen Belge ve dokümanların

incelenmesinde;- Doğubey AKINCI isimli şahıs tarafından Diyarbakır ilinden Aras Kargo ile 17.01.2008 günü

gönderilmiş olan zarfın incelenmesinde,Kendisinin Genel Kurmay Başkanlığına bağlı Askeri Haber alma dairesinde asli

kadroda çalışan bir haber alma görevlisi olduğunu ancak Diyarbakır 2. Tak.Hav.KuvvetiKomutanlığına bağlı NATO biriminde kalifiye İŞÇİ kadrosunda çalışırken 1999 yılındaAbdullah ÖCALAN'm Suriye'den çıkartılması için gerçekleştirilen yoğun baskı dönemindebuna tepki olarak NATO üssüne yönelik düzenlenecek bir saldın karşısında istihbarattopladığını bunu üslerine ilettiğini ancak şahıslann yakalanmadığını sadece üsse girişlerininengellendiğini bu olaydan sonra yoğun baskı altında kaldığını ve aktif görevden alınıp pasifgöreve verildiğini buna dayanamayıp Malulen emekli olmak isterken çeşitli entrikalarla iştenatıldığını ve bu konu ile ilgili çeşitli yerlere dilekçe yazdığını ayrıca dava açtığını halen oradaemniyete ve Jandarmaya istihbarat toplayıp bilgû^erdiğıni anlattıktan sonra şüpheli KemalKERİNÇSİZ' den taleplerde bulunduğu bölümâe-f «»

Page 222:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

"Ben Hukuki ve tüm dava dilekçelerini yazabilirim Ama bunlar için ne bilgisayar var ne yazıcım nede diğer araç gereçlerim istediğim malzemeler ve bir miktarda nakitim olsa hem geçimimi sağlarım hem de İstihbarat alanında Devlete çok önemli hizmetlerim geçer . Burada Cizre, Şırnak, Silopi, Nusaybin taraflarında faturalı ithal çay ve benzeri eşyalar alır satar, tez ve dava dilekçeleri yazarak ayda bir Asgari ücret kazanabilirim .Hemde istihbarat toplarım Görüntü alır Ses kaydı yaparım. Gün hizmet günü ihtiyaçlarımın hepsi 4000 YTL yi geçmiyor, Sizin çevreniz geniştir, istediğim malzemeler elime geçse 1500 YTL nakdi sermayem olsa hiç kimseye muhtaç olmadan hayatımı sürdürür.bu Hukuk kavgasınısürdürürüm ................Durumu taktirlerinize bıraktım.................. Banka hesap numaramı aşağıdayazıyorum. Cevabınızı dört gözle bekliyorum Gazeteci Hüzün Yücel Hanımefendinin size selamı var. " içerikli olduğu,

"Patrikhane Yunanistan' a " başlıklı dokümanda Patrikanenin 1821 yılında Mora isyanı hazırlayıcısı 1918-1922 yıllarında Trabzon'da Pontus devletini kurmaya çabaladığı 1997 yılında Pontus hayalini canlandırmak için Trabzon'a papazlar çıkarmaya yeltendiği bugün ise ABD, AB ve Yunanistan işbirlikçiliği ile ekümenliğe soyunduğu, Fatih Kaymakamlığının denetimine bırakıldığı, Türkiye'ye baskılar yaptığı anlatıldıktan sonra patrikaneye haddini bildirmek ve Yunanistan'a göndermek maksatlı bir çağrı belgesi olduğu anlaşılmıştır.

"Milli Güç Platformundan duyurulur" ile başlayan Patrikanenin Yunanistan'a gönderilmesi amacıyla 28 Ekim 2005 günü Fener Rum Patrikanesi önünde toplanılması yönünde bir çağrı olduğu ve Milli Güç Platformu, Hukukçular Birliği Derneği ile bittiği,

"Milli Güç Hareketinin 19.07.2005 tarihli 2. toplantı gündemi" başlıklı (5) sayfa doküman içeriğinde; gündeme getirilmesi istenilen konuların yer aldığı, bu konuların Kıbrıs Türk Kültür Derneğinin düzenlediği programa ve sivil toplum hareketlerinin düzenlediği Lozan Antlaşması konulu basın açıklaması ve Milli Güç Hareketine ivme kazandırılması için yapılacakların v.b. konularının görüşüldüğü anlaşılmıştır.

12.07.2005 tarihli "Milli Güç Hareketi Toplantısının gündem maddeleri ve alman kararlar" isimli dokümanda; gündem ve kararlar başlığı adı altında konuların görüşüldüğü,

Oluşumun ismi tartışıldı, Milli Güç Platformu-Milli Güç Birliği-Milli Güç Hareketi isimleri arasından Milli Güç Hareketinin oy birliği ile seçildiği, Milli Güç Hareketinin Dernekleşmesi karan alındığı, kurulacak derneğin Hukukçular Birliği ile aynı yeri paylaşmasına karar verildiği" anlaşılmıştır.

ANİS TOUR ile başlayan bir rezervasyona ait olduğu anlaşılan belgede Kemal KERİNÇSİZ, Gönül KERİNÇSİZ, Sabır RÜSTEMANLI, Tenzile RÜSTEMANLI, Cemil RÜSTEMANLI, Ayda RÜSTEMANLI, Cancan ERENEROL, Selçuk ERENEROL isimli şahıslann seyahat amaçlı rezervasyonlan olduğu anlaşılmıştır.

"B-Hukukçular Birliğinin, 17.11.2006 tarihli İstişare toplantısında" isimli el yazması dokümanda; toplantı yapıldığı ve bazı kararlann alındığı bu kararlann bazılan; .. .TÜSİAD-Bahçeşehir Meslek içi Eğitim Seminerinin yapıldığı, orada olmamalannm sebebinin Hakimleri karşılanna almamak olduğu, Bahçeşehir Üniversite Rektör ve yöneticileri hakkında TCK 288'den suç duyurusunda bulunacağı, papa ile ilgili BTP ve SAADET PARTİSİ'nin düzenleyeceği mitinge dernek adına katılacaklanm, Zeki Bingöl ile ilgili girişimde sürecin devam ettiği, Finansbank yazışmaîannda Yunan bankasına devrin deklare edildiği, Hablemitoğlu için Ankara'ya gidileceği ve Anıt için girişimlerde bulunulacağı, Vakıflar yasası ile alakalı çalışma yapılacağı, Yücel Sayman davasının Kemal Kerinçsiz tarafından takip edileceği, şeklinde yazılann olduğu tespit edilmiştir. ..

Arama sırasında evinden ele geçirilen ve Avukat-müvekkil ilişkisine ait evrak olduğu iddiası üzerine Hakim karan alman; Kırmızı Klasör içerisinde bulunan, bilgisayar çıktısı olan belgelerin,

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin Teknik Takip No:2007/219 Soruşturma No: 2007/1536 karanna istinaden incelenmesine karar verilmiş olup, iş bu belgelerin şüpheli Aydın YÜKSEK'in, 20.09.2007 günü Giresun İli merkez Kavaklar Mahallesi Kanberli Sokak No:40/A D:3 sayılı adresinde

CMK'nun 130/2 Maddesi gereğince Hakim tarafından incelenmesine izinverilen: , ,

Page 223:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

yapılan ev aramasında elde edilen 1 nolu CD nin tespit edilen içeriği ile, Muzaffer TEKİN'in ikametinde elde edilen 16 Nolu CD'nin aynı olduğu, içerisindeki Askeri içerikli Belgelerin alt ve üst sol köşelerinde GİZLİ ibaresinin bulunduğu, Muzaffer TEKİN'den elde edilen belgeler ile ilgili olarak Genel Kurmay Başkanlığı Kara Kuvvetleri Komutanlığının Gizli İbareli 14 Aralık 2007 tarih ve ADL.MÜŞV:20007/2458 Evrak-(516887) sayılı yazısında;

9 Madde olarak belirtilen belgelerin "Devletin Güvenliği İç ve Dış Siyasal Yaralan Bakımından Niteliği İtibanyla Gizli kalması gereken bilgiler kapsamında olmayan ancak iç mevzuata göre Gizli Gizlilik Derecesinde Sınıflandırılmış" belgelerden olduğu,

Diğer belgelerin ise Kara Kuvvetleri Komutanlığı ile ilgisinin olmadığı, ancak hazırlama formatı taklit edilerek ve yazı dosyalannın elektronik özelliklerinin belirtilerek kurgulandığı bildirilmiştir.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.01.2008 Tarih ve Teknik Takip No: 2008/186 sayılı karanna istinaden İlimiz Büyükçekmece İlçesi Bahçeşehir I. Kısım Mahallesi Akasya 06 Villa 17 sayılı ikametinde yapılan aramada elde edilen dokümanlann içeriklerinin Aydın YÜKSEK ve Muzaffer TEKİN'den elde edilen Cd'lerdeki Askeri İçerikli Belgeler ile aynı belgelerin bilgisayar çıktısı olduğu ancak belgelerdeki GİZLİ ibarelerinin çıkartılarak bilgisayar çıktısının alındığı yapılan incelemede anlaşılmış olup;

Kemal KERİNÇSİZ'den elde edilen;1. Sayın Kuvvet Komutanının Milli Güvenlik Kurulunda yaptığı konuşma notlan,2. Yüksek Askeri Şura Konuşma Notu 1 Ağustos 2003,3. Kara Harp Okulu 2003-2004 Eğitim Yılı Açılış Töreni Konuşma notu, Eylül 20034. Türk Silahlı Kuvvetleri Üzerindeki Politika/Siyaset Yapılması Temmuz 20035. 2003 Katılım Ortaklığı Belgesinde AB'ye Uyum Çerçevesinde Türkiye'den

yapılması istenen hususlar AKP Hükümetinin İcraatlan isimli belgelerin MuzafferTEKİN'den elde edilen belgeler ile aynı olduğundan "Devletin Güvenliği İç ve Dış SiyasalYaralan Bakımından Niteliği İtibanyla Gizli kalması gereken bilgiler kapsamında olmayanancak iç mevzuata göre Gizli Gizlilik Derecesinde Sınıflandırılmış" belgelerden olduğu,

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ, Aydın YÜKSEK ve Muzaffer TEKİN'de elde edilen askeri içerikli ortak diğer belgelerin ise Kara Kuvvetleri Komutanlığı ile ilgisinin olmadığı, ancak hazırlama formatı taklit edilerek ve yazı dosyalannın elektronik özelliklerinin belirtilerek kurgulandığı gelen cevabi yazıdan anlaşılmıştır.

b) Şahsın işyerinden elde edilen dokümanların incelenmesinde;"Küçük çekmece B... Ö...........- Fen İşlerinde Şef Muş Tu (Bölücü) (akrabalarıyla

örgütlü çalışıyor ) ibareli el yazısıyla yazılmış doküman olduğu,03.11.2006 tarihli istişare toplantısında alman kararlar başlıklı doküman içeriğinde alman

karlann yazılı olduğu bu kararlar içerisinde 11 Kasım Saat:12.00'de Sefaköy Gönül Birliği Lokalinde Milli Güç Birliği Derneğinin kuruluşunun ilan edileceği karannm alındığı,

"20 Ekim 2006 Cuma toplantı tutanağı" ile başlayan dokümanın toplantı kararlannı içerir bir tutanak olduğu, tutanakta Zeki Bingöl Mortgage kitabının gelişmeleri, Pamuk ve Dink davalan konusunda olumlu görüş bildiren yazar ve kişilere görüşlerinden ötürü geri bildirim yapılması, papanın Türkiye ziyareti ile ilgili düzenlenecek protesto gösterileri kararlan alındığı, Hakim ve Savcılara, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkında verilecek semineri protesto etmek yasal olmadığını belirtmek için çeşitli etkinlikler düzenleme kararlan

alındığı, 18 Aralık günü için ne yapılabilir sorusuna cevaplar arandığı, "Ülger, Necdet, Yıldırım ve Levent katılacaklar" şeklinde biten bilgisayar çıktısı toplantı tutanağı dokümanı olduğu,

10.08.2006 tarihinde "Prof. Dr. Gürhan ÇAĞLAYAN - Hacettepe Ünv. Diş Hekimliği Fak Klinik Bilimler Bölüm Baş." İmzalı Av Kemal KERiNÇSİZ'e hitaben yazılmış 4 sayfalık mektupta Teröre destek veren ülkelerin mallarını protesto etme maksadı ile yapılan çalışmalara destek vermek için yapılması gerekenleri anlattığı mektubun 3.sayfasında "............Bu nedenle öncelikle 3 ülkeden buyurduğunuz gibi mallarını tespit edipBoykota başlayıp soma durum tartışılabilir.

Page 224:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Elimizdeki İmkanlara gelince; 1-USİAD (Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği), 2-YEMDD (Yerli Malı Destekleme Derneği), 3-Sizin Derneğiniz

Yayın Kuruluşları: 1-Yeniçağ Gazetesi, 2-Bazan Cumhuriyet, 3-Kanal B Televizyonu, 4- Avrasya Televizyonu, 5- Kanal Türk, 6- Anadolu'muzda Bulunan yerel Televizyonlar, 7- Üniversiteler (Başkent, Gazi, Hacettepe)

Neler Yapılabilir: 1-Bu konuda gönüllü insanlar ve gönüllü kuruluşlar bulmak

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ, Yönetim Değiştirdi. Yeni Yönetim üretim davasına hız vereceği sözünü bana verdi şeklinde dokümanın olduğu,

"Büyük Hukukçular Birliği Sivil Toplum Kuruluşlarının Basın Açıklamasıdır" ile başlayan, " Osman ÇELİK Sendikacı" ile biten doküman,

Avrupa birliği uyum çalışmaları kapsamında finansmanı, Avrupa komisyonu tarafından sağlanan Bahçeşehir Üniversitesi ile TÜSİAD' m ortaklaşa düzenledikleri Yargıtay ve Adelet Bakanlığı tarafından belirlenen 50 kişilik Hakim Savcı grubuna "ifade özgürlüğü kavramının değişik uygulamaları" içerikli 26-27-28 Ocak 2007 tarihindeki seminerinin düzenlenecek olmasının eleştirildiği basm açıklaması olduğu, içeriğinde;

"Türkiyedeki Hukuk Devletinin açıkça çökme noktasına geldiğinin bir işaretiolduğu"

"....Yargıtay Başkanının da katıldığı , usul dışı organizasyonla Hakim ve savcılarkabile devletinde rastlanmayacak bir uygulamaya tabi tutularak..............."

"Çünkü AB nin istediği Türkiye 'de Atatürk çü Milli Laik Ün i ter Devlet yapısınındeğiştirilmesidir".........

BASIN AÇIKLAMASINI YAPAN SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI YETKİLİLERİAd soyad, kurumu adı, imza kısmının olduğu, el yazması olarak belgenin alt

kısmında ;............Muzaffer TEKİN Emekli Subay, Raf et Arslan, ................ Sevgi ERENEROLbasm sözcüsü İsimli şahıslar ile birçok ismin ve kurumunun adının bulunduğu ve imzalarının olduğu görülmüştür.

8.9.2006 Tarihli BÜYÜK HUKUKÇULAR BİRLİĞİ Toplantı Gündemi başlıklı 2 sayfalık bilgisayar çıktısı yazıda ; gündemle ilgili olduğu belirtilen Elif Şafak davası, üyelerin durumu, baro seçim çalışmaları, yeni açılacak davalar (Lübnan katliamı ile ilgili davanın açılması, TESEV vb kuruluşların kapatılması davası vb.), komisyon kurma çalışmaları, yeni üye kazanma ve teşkilatın yaygınlaştırılması Hukuk Fakültelerinde Örgütlenme çalışmaları, Silivri'de piknik daveti, Ayasofya Derneğinin kurulması, Milli Güç Birliği Derneğinin Kurulması, Prof.Dr. Gürhan Çağlayan'm açtığı kampanyanın görüşülmesi, Bakırköy Platformu ile ilgili faaliyetler ve sivil toplumla ilgili kurulmuş komisyon çalışmaları şeklinde yazılar olduğu,

"Büyük Hukukçular Birliği Derneğinin 14^07.2007 tarihindeki" ile başlayan, "Etkinlik kararlaştırıldı" ile biten el yazısı dokümanın'-içeriğinde bazı karaların alındığı; 1-Kemal Kerinçsiz'in katılmayacağı basm açîklâmasmm OKTAY YILDIRIM tarafından

Page 225:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

günü Kıbrıs için yapılacak yürüyüş ile ilgili kararların açıklanacağı, 4-Tarih Vakfı ile ilgili karaların açıklandığı, 5-Kıbns konusunda televizyon programına katılacakların isimlerinin belirlendiği, 6-Saros destekli vakıfların kapatılması ile ilgili görüşlerin değerlendirildiği, 7-Lozan Antlaşmasının yıldönümü ile ilgili etkinlik düzenleneceği konularına ilişkin olduğu,

"21 Temmuz 2006 tarihinde Hukukçular Birliği" ibaresi ile başlayan, "mektup faks çekilecek" ile biten el yazımı doküman incelendiğinde toplantı karan niteliğinde olduğu, bu kararlardan ikinci maddesinde Perihan Mağden davasına muharip gaziler müdahil olarak katılacaktır. Adliye'de şiddete yönelik hiçbir harekete izin verilmeyecek ve en şiddetli tepkiyi bizden görecek, Avukatlar ve muharip gaziler adliyede üst kata çıkacaktır, basın açıklaması Avukat H... A... tarafından yapılacaktır. Dördüncü maddesinde PerihanMağden duruşmasında sorumluluk alan kişilerin M.... Y................ve E.... Ş... olarak tayin edildiğiPakize hanımın duruşmaya çağnlmayacağı Sevgi hanımın adliye dışında telkinlerde bulunacağı, beşinci maddesinde de Milli Güç Platformu 'nun dernekleştirilip tüzel kişilik kazandırılacağı görüşünün benimsendiği,

08.12.2006 tarihinde yapılan Büyük hukukçular Birliği istişare toplantısında bir takım kararlann alındığı dördüncü madde de Vedat YENERER'in Vakfı tarafından derneğimize ödül verildi (Kuvvayi Milliye) şeklinde yazının geçtiği tespit edilmiştir.

c) İlimiz Fatih İlçesi Hocaüveys Mahallesi Cemil Sakarya Sokak Güler Apt.No.2/6 sayılı yerde faaliyet gösteren Büyük Hukukçular Birliği isimli yerde yapılan aramada elde edilen dokümanlann incelemesinde;

1-.....................................................................................................................Türkiyem Topluluğu Milli Randevu başlıklı bildiride....................................................................Türkiyem Topluluğu

sağ duyu sahibi duyarlı bütün kişi ve kuruluşlann herekete geçmeye Türkiye'miz için ele elevermeye çağmyor............. Bu bir Milli randevudur geç kalmamak gerekiyor şeklinde yazılarınolduğu,

2- El yazması olarak elde edilen bir sayfalık kağıt üzerinde;.. [email protected],..........., 0533 344 30 21 şeklinde yazılann olduğu,3- Türkiye'm Topluluğu İstanbul Yürütme Kurulu Görev Bölümü 01.05.2006— Teşkilatlanma - Sivil Toplum Kuruluşları ile ilişkiler1- Kemal KERİNÇSİZ Av. 0 532 214 33 54 kemalkerinç[email protected] 5231818

Hukukçular birliği başkanı— Sekretarya Hizmetleri ve Dönem Sözcüleri 1 - Kemal KERİNÇSİZ— Basın Yayın Tanıtım1 - Sevgi ERENEROL -Basın Sözcüsü 0 532 367 80 60 244 28 10

[email protected] - Oktay YILDIRIM3- Hanefi ALT AŞ— Hukuk İşleri1 - Hanefi ALTAŞ2 - Kemal KERİNÇSİZ Hukukçular Birliği Başkam" Türkiye'm Topluluğu İst. Yürütme Kurulu Görev Bölümü" başlıklı yazının ikinci

sayfasında;— Etkinlikler - Kadın ve Gençlik kolları1 - Oktay YILDIRIM - Yeni Hayat Dergisi şeklinde yazılann olduğu 3. sayfasında "Bu bir

Dip Dalgasıdır" başlığı altına yazının olduğu,— Üzerinde şehit askerlerin resimlerinin bulunduğu,

Şehitler Ölmez Vatan Bölünmezbaşlıklı bildiride Türk askerinin Kuzey Irak'a gmncsiilc alakalı tezkere ve şehit askerlerdenbahsedilerek onay verilmesi halinde Türk Silahlı Kuvvetlerin teröristleri etkisiz halegetireceği söylenmektedir. >, *-< ,.t

Page 226:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

- A-4 sayfaya kitapçık şeklinde Türk Milleti.... İle başlayan Cumhuriyet İçin Ele ele ile biten aynı içerikli 30 adet doküman yapılan incelemesinde;

1. sayfasında Türk Milleti Atatürk'ün Evine Yakışan Cumhurbaşkanını Seçiyor, Bu Makama Talip Olanlar Kutsallarımız ve Milli Değerlerimiz İçin Ne Dediler başlığı altında "Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok", "Türkiye'yi eyaletlere bölmek lazım", "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir lafı koskoca yalan", "Ne notası veriyorsun? Müzik notası mı?", "Türkiye dinsizjaik bir memleket haline gelmiştir. Hayatımı Mustafa Kemal dinsizliği ile savaşa adayacağıma, Türkiye'yi, bir din ve şeriat devleti haline getirmek için mücadele edeceğime,...,bütün mukadderatı üzerine yemin ve kadem ederim. Bu sözleri söyleyen kişiler Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini korumak ve yüceltmek görevini yerine nasıl getirebilir? cümlesiyle son bulan,

2. sayfasında Cumhurbaşkanlığı Küresel İşbirlikçilerinin Eline Geçtiğinde İşgal Edilecek Makamlar Ve Yetkiler başlığı altında Cumhurbaşkanının atayacağı makamlar ve kullanacağı yetkiler alt alta sıralanmıştır.

3 ve 4. sayfasında Türkiye Cumhuriyeti Nasıl Bir Cumhurbaşkanı ile Temsil Edilmelidir? Başlığı altında Cumhurbaşkanın sahip olması gereken tecrübe-bilgi, yabancı güçlerin denetiminde olmayan, "Türkiyelilik","alt ve üst kimlik" gibi fantezilerle uğraşmayan, manevi değerleri ve inancı istismar etmeyen gibi özellikleri alt alta sıralanmış ve ayrıca Cumhurbaşkanlığı yemini ile sonlandınlmış altında Büyük Türk Milleti Cumhuriyet İçin Elele ibaresiyle son bulduğu görülmüştür.

(1) adet "T.C. K.K.K." ile başlayan, "Taktirname Verilmesi Uygun Görülmüştür" ile biten boş taktirname ele geçirilmiş olup, takdirnamenin orijinal belge olup olmadığı, gizli belgelerden olup olmadığı, bu şekli ile başka şahıs ve kurumlarda bulunmasında sakınca olup olmadığı konusu Genel Kurmay Başkanlığına sorulmuş olup, Genel Kurmay Başkanlığı Askeri Savcılığının 02/06/2008 tarhi ve 2008/303 S.Ö. sayılı cevabi yazılarında "sözkonusu Takdirnamenin Türk Silahlı Kuvvetlerine ait olmadığı" bildirilmiştir.

2-CD incelemeleri;a) Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in ikametinden elde edilen (5) numara ile numaralandırılan

Cd'nin yapılan çözümünde;21.04.2007 tarihinde Yeniçağ TV de "Medeniyet Dediğin" isimli programda Kemal

KERİNÇSİZ'in program sunuculuğunu yaptığı, Program konuklarının E... B..., Emekli BirPaşa, ............ve Ergün POYRAZ isimli şahıslar olduğu görülmüş, program katılımcılarınınyapmış olduğu konuşmalardan bölümler aşağıya çıkartılmıştır.

Konuşmacı 1: Abdullah GÜL geçmişine baktığımızda sayın hocamın dediği gibi Milli Türk Talebe Birliğinden bu yana gelen yetiştirilme tarzı ve yine Yahudi Örgütleri ileAKP'yi ilk buluşturan biri olması ile dikkat çekiyor...................................AKP kapatılmayı bin defahak eden Yaşamaması Gereken Bir Parti..............

Kemal KERİNÇSİZ:.............. Sayın Ergün POYRAZ'ın "Musa'nın Çocukları Tayyipve Emine' diye bir kitabı "Musa'nın Çocukları" birkaç günlük süre içerisinde 23. baskıya ulaştı. Şeklinde kitabı tanıttığı....

Konuşmacı 2 : ..........................ciddi bir araştırma yapıldığında ciddi bir teftişyapıldığında görülecektir ki halkımız devlet soyula soyula hiçbir kalmadı,....................

Kemal KERİNÇSİZ: Sayın Paşam diye konuşmaya başlayıp iktidar aleyhine konuştuğuKonuşmacı: Askerler yan gelip yatmıyor şeklinde konuşma yaptığı, Kemal KERİNÇSİZ: Z... U... İnternet Ajansı Yazarı Sayın Z.. Hanım konumuz Cumhurbaşkanlığı, adayları tek tek tartışıyoruz tabi.bizim için önemli olan siyasal geçmişleri ve istikbalde görev aldıkları takdirde yapabilecekleri, ş;eî£Hn,<fe"kÖİfîuşma yaptığı

Telefon ile Bağlanan Z... U..: Programın akışım destekleyen konuşmalar yaptığı.

Page 227:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Konuşmacı 1:................Ya bunlar cemaat partileri tamam da iktidarı gasp ettikleri için..... mutlak suretle kapatılması lazım bu partiyi bu güne kadar kapatmayan bütünCumhuriyet Başsavcıları vatan hainidir. Açık kapat Vural SAVAŞ yüz kere söyledi yüz kere kapatırım dedi kapattı zaten adam kapattı zaten ya bunlarla mı uğraşacağız satmışlar gidiyorlar ya sahipsiz mi? şeklinde kelimeler kullandığı devam eden konuşmasında Türkiye'yi uçuruyor, yani burada meclise bakamayız meclis hain dolu kardeşim şeklinde konuşmaların devam ettiği. Program sunucusu olan şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in konuşmacıların konuşmalarını destekleyici, yönlendirici ve örnekler ile programının tansiyonunu yükseltici müdahalelerde bulunduğu görülmüştür.Şüphelinin ikametinden elde dilen, 10 Nolu CD üzerinde yapılan incelemede: "ÜZERİNDE ÖZEL BÜRO DAĞITIM KOMİTELERİ DOKÜMANTASYONU" ibaresinin bulunduğu, söz konusu cd'nin örgüt üyesi Erkut ERSOY tarafından hazırlanarak dağıtılan CD'lerden olduğu anlaşılmış, İçerisindeki bilgilere bakıldığında örgütün propaganda ve dezenformasyon amaçlı kullandığı konuların yer aldığı görülmüştür. Şüphelinin ikametinden elde edilen 12 numaralı Cd'nin yapılan çözümünde; 03.05.2007 günü Azerbaycan'da gerçekleştirildiği değerlendirilen "Türkçülük Bayramı" etkinliklerinde konuşmacı olarak anons edilen Kemal KERİNÇSİZ'in konuşma yapacağı yere gelerek yaptığı konuşmada;

"... 1923'de arkalarına bakmaksızın giden emperyalistler 1938'den sonra maalesef o dönemin yöneticilerinin açık daveti üzerine ellerini kollarım sallayarak askeri işgalle yapamadıklarım bu sefer örtülü yoldan ekonomik sosyal ve kültürel işgal yoluyla gerçekleştirme çabalarına girmişlerdir. 70 yıl sonraki halimize baktığımızda bu örtülü işgalin ve savaşın nasıl bir netice verdiğini isterseniz kısaca bir özetle bakalım.

Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı ve Dışişleri Bakanı dahil olmak üzere maalesef Bakanlarımızın bir kaçının haricinde tamamı Türküm diyememektedirler Türküm yerine mahalli kimliklerle Çerkez Arap, Gürcü Arap sıfatlandırmalarına girmektedirler. Bundan gerçekten Türk Milleti olarak üzüntü duyuyoruz.

Nitekim Ordumuz 27 Nisanda vermiş olduğu muhtırada, Çok açık bir şekilde "Ne Mutlu Türküm Diyene" kimliğini açıkça ifade etmiş, Bütün siyasetçilerin bu lafın arkasından gitmesi gerektiğini aksi takdirde bunu yapmayanların Türk Milletinin ebediyen düşmanı olacağım ifade etmişlerdir. Aynı beyanlara buradan iştirak etmekteyiz.

1925'de Atamızın kapatmış olduğu tekke ve zaviyeler maalesef ölümünden hemen sonra köylerde en ücra köşelerde dahi açılmaya başlamışlardır. Maalesef yöneticilerimizin çok büyük bir kısmı her hangi bir tarikat mensubu olmakla övünür hale gelmişlerdir.

Bakanlar Kurulumuza baktığımızda tarikat üyesi olmayan bir bakana rastlamak zordur. Başbakanımız ve diğer bakanlarımızda ben falan tarikatın mensubuyum falan dergâhta yetiştim diyebilmektedirler.

ABD'nin himayesine aldığı yönelttiği ve yönettiği ve yönlendirdiği ve benim ülkemde her türlü operasyonlarda, karanlık operasyonlarda kullanıldığı tarikat devletin emniyetinden, bürokrasisinden, yargısına kadar en ince kılcal damarına kadar girmiş bunmakta ve hatta orduya nüfuz etme eğilimlerine dahi mücadelesine dahi girmiş bulunmaktadırlar.

Sözünü ettiğimiz dışarıdan yönlendirilen ve yönetilen bu tarikat devleti yönetensiyasi parti ile koalisyon haline gelmiş açıktası adeta devleti yönetme noktasına gelmiştir.Yine aynı tarikat Türkiye'de yönetme iddiasında bulunan siyasi partileri de çeşitli yollarlakontrol altına almayı başarmıştır. Türk Dünyasına önderlik yapması gereken ÜlkeminBaşbakanı Milletine danışmaksızın tamamen ABD'nin kurmuş olduğu Büyük Orta DoğuProjesinde kendi Ülkesinin sınırlarını değiştireceğini bilmesine rağmen görev alabilmektedirve bu görevinden ötürüde övünç duymaktadır. ı

Page 228:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Benim Ülkemin Başbakanı Dünya tarihine kahramanlıkları ile geçmiş olan Ordumun 11 Mensubuna çuval giydirme hadisesinden soma kendisine teklif edilen Notaya "Efendim bu bir müzik notası değildir ki verilebilsin büyük devletler asla özür dilemez" diyebilmektedir.

Benim Ülkemin Başbakanına Dağlık Karabağ'daki soykırımdan ve söz konusu bir buçuk milyon insanımızın göçünden bahsedildiğinde işgal altındaki topraklardan bahsedildiğinde aynen şunu diyebilmektedir "Bırakın orasını ikinci bir Kıbrıs mı Yaratmak istiyorsunuz" diyebilmektedir.

Neden bunları söylüyorum işte Türkçülük Gününde Türkiye Anayurt ne gibi ellerde yönetilmektedir.O bakımdan işte bu örnekleri çoğaltmak mümkündür

Benim Ülkemin Başbakanı seçimi kazanmak amacıyla Amerikan Yahudi Lobilerine açık bir referans vererek ne demektedir "Siz yerer ki bu görevi bana tevdi ediniz Merak etmeyiniz sizin bana önermiş olduğunuz o eyalet sistemi ve şehir devletleri sistemini kabul etmeye uygulamaya hazınm" diyebilmektedir.

Yine benim Ülkemin Dışişleri Bakanı ve şuandaki Cumhurbaşkanı adayı 2003 yılında ABD'nin Dışişleri Bakanı ile birilikte Kuveyt'te arkasından Türkiye'de yapmış olduğu toplantılar sonucunda TBMM'nin ve diğer bütün anayasal kurum ve kuruluşların dışında gizli 14 maddelik bir anlaşmayı kabul edebilmektedir. Ve yine bu anlaşmaya göre Kerkük Türklerinin Kerkük'ten sürülerek Bağdat'a arkasından Güney Irak'a yerleştirmelerini ve Kerkük'ün Türksüzleştirilmesine adeta bir Kürt şehri haline getirilmesine muvafakat etmekte ve yine Türkiye'min içerisinde PKK terör örgütüne karışı yapılacak olan operasyonlarda ABD'den izin alma şartım kabul edebilmektedir.

Yine benim Ülkemin Dışişleri Bakanı Cumhurbaşkanı adayı olan zat 1995 yılında "Artık Cumhuriyetin Sonu Gelmiştir" diyebilmektedir. Yine aynı tarihlerde "Ne Mutlu Türküm Demek bir ilkelliktir siz eğer bunu söylerseniz kalkar birileri de Ne mutlu Kürdüm der" diyebilmekte ve Atanın bu sözüne karşı cüretkarca savaş açabilmektedir.

Benim Ülkemde Yasamayı Yargıyı özellikle yürütmenin bir kolunu işgal etmiş olan o küresel güçler şimdi Devletimin ve Milletimin Sistemimin kalbi olan Cumhurbaşkanlığını işgal etmek üzereyken Türk Milleti kendi öz varlığından çıkmış olan öz bünyesinin evladı Milletin tamamına yakınının öz güvenini kazanmış biricik ordusunun vermiş olduğu muhtırayı büyük bir sevinç ve umutla karşılayabilmektedir.

Benim Ülkemde Ermeni Diyasporosu tarafından öldürülen bir ermeni gazetecinincenazesine devlet protokol yaparak kendi bakanlarını göndermekte adeta yas ilan etmekteancak Dağlık Karabağ'daki katliam için bütün müracaat ve taleplerimize rağmen TBMM'denbir kınama karan dahi çıkarmamaktadır............" şeklinde bir konuşma olduğu anlaşılmıştır.

Şüphelinin ikametinden elde edilen 84 numaralı Cd'nin çözümünde;Bir özel televizyonda yayınlanan C planı isimli programa şüpheli Kemal KERİNÇSİZ 'in konuk

olarak katılmış olduğu, programda TCK'nun 301. maddesi ile ilgilidava açma konusu ile yargı üzerine konuştukları, şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in:"...........................sondönemlerde son dönem derken belki 5 yılın çok daha ötesinde hakim ve savcıların üzerinde büyük oyunlar oynanıyor. Hala oyun oynanıyor. Büyük bir kadrolaşma hareketine geçildi. Ve bu kadrolaşma hareketinde siyasi Kürtçülük ve tarikatlaşma boyutu ön plana çıktı. Ve son Hakim ve Savcılar Yasa değişikliği ile beraber önümüzdeki 4 bine yakın Hakim kadrosu tamamen siyasallaştırılacak yargı yürütmenin adeta emrine verilmek isteniyor...

........Hukuk devletinin tek güvencesi Yargı, Yargının mutlak suretle bağımsız olmasıgerekiyor. Bakın belki konuya geleceğiz Şemdinli provokasyonu ve arkasmdan gelen Van iddianamesinde bile yargının üzerine gidilmek istendi. Danıştay operasyonunda da yargının üzerine gidilmek istendi. Ve şu anda^yine oyun yargının üzerine Anayasa değişikliğine iyi bakalım iki kurum üzerinde oynanıyor 1 Ordu 2 yargı ... (Adnan MENDERES'İ kast ederek) "odunukoysam'odurtu,sectiririm"-demişti Bunu söyledikten 4-5

Page 229:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

yıl sonra idam sehpası kuruldu. Bu gün belki idam cezası yok belki bu düşünerek siyasetçiler kaldırdı. Ama emin olunuz ki idam cezası inşallah benim isteğim gönlüm geri gelmesidir mutlak suretle eğer idam cezası geri gelirse AKP iktidarının sadece genel başkanı değil, sadece Cumhurbaşkanı değil, Merkez Karar Yürütme'den tutun genel başkan yardımcıları bir çoğunun idam cezası ile yargılanacaklarını bunun sadece Türkiye Cumhuriyeti Devletini kaldırmak, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin birliğini bozmak suçlarından değil bir çok yolsuzluk dosyalarından, devleti yağmalama suçlarından ötürü ceza alacaklarına inanıyorum. Ve Bu eninde sonunda gerçekleşecek.......İşte Ümraniye soruşturması orda Çok değerli bir Muzaffer TEKİN komutanımız Pırılpırıl geçmişiyle her şeyiyle beraber Devlete yapmış olduğu hizmetleri ile beraber Ama şu anda kendisine Terörist damgası vuruldu. Eğer bir PKK lı olsaydı merak etmeyiniz.....Devlet bütün hizmetleri ayağına sunardı ....................... başbakanımız ne demişti geçici dahadoğrusu emanet başbakanı "benim namus meselem" demişti aradan 5 yıl geçti şimdi o başbakana namus meselesini hatırlatıyoruz lütfen eğer gerçekten namuslu iseniz bu faili meçhul cinayeti mutlaka çözmeniz gerekir Cumhurbaşkanı olarakta devlet denetleme kurulu sizin emrinizdedir. Devlet denetleme kurulunu işletin Bu cinayeti kimler yaptı arkasında hangi güçler var hangi tarikatlar var hangi vakıflar var ortaya çıksın biz bunu bekliyoruz Cumhurbaşkanından şeklinde konuşmalar olduğu görülmüştür.

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in ikametinden elde edilen 18 Nolu CD üzerinde yapılan incelemede : Birçok resim dosyasının bulunduğu ve bu dosyaların içeriğinde; İzmir ilinde yapılan bir organizasyona ait olduğu, konuşmalar yapıldığı anlaşılan görüntülerde; şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ, Muammer KARABULUT, Fuat TURGUT ve Sevgi ERENEROL'un bir arada bulundukları anlaşılmıştır.

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in ikametinden elde edilen 10 nolu CD üzerinde yapılan incelemede;

Özel Büro tarafından daha önce internetteki haber gruplarında yayınlanmış, bilgi belge makalelerin bir araya getirilerek CD haline getirildiği görülmüştür.

Hoca Üveys Mahallesi Cemil Sakarya sokak Güler Ap.No:2/6 Büyük Hukukçular Birliği Derneği FATİH adresinde Sekreter odasında yapılan aramada ele geçirilen CDTerin yapılan incelemesinde,

- ö.No'lu CD'de şüpheliler Sevgi ERENEROL, Muzaffer TEKİN, Kemal KERİNÇSİZ ve Rafet ARSLAN'ın da bulunduğu 2005 yılında Büyük Hukukçular Birliğinin yapmış olduğu toplantı resmi ve Basın Bildirisi olduğu,

- Şüpheli Oktay YILDIRIM'ın Yeni Hayat Dergisi için yazmış olduğu yazılardan derginin 3. sayfasında "Bu bir Dip Dalgasıdır" başlığı altına yazının olduğu tespit edilmiştir.

3-Biîgisayar incelemelerinde:a) Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in Neslişah Mahallesi Vatan Caddesi Emlak Kredi Evleri B-l

Blok No:9 FATİH adresindeki işyerinden elde edilen SAMSUNG marka seri numarası SODWJZOL202294 olan bilgisayar hard diskinin yapılan incelemesinde:

1 -"MİLLİ GÜÇ.doc" isimli dosyada; Milli Güç Demeği üyelerinin mesleklerini ve adreslerini belirtir liste olduğu,

2-"CV-OzgeTekin.doc" isimli dosyada; EREGENEKON operasyonu kapsamında halen tutuklu bulunan Muzaffer TEKİN'in kızı Özge TEKİN'e ait cv olduğu,

3-"yeni yıl.doc" isimli dosyada; 23.12.2003 tarihli Muzaffer TEKİN'e gönderilmek üzere hazırlanmış yeni yıl tebrik mesajı olduğu,

4-"AYASOFYA.doc" isimli dosyada; Ayasofya Derneğinin tüzüğü olduğu ve Derneğin kurucuları arasında; şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ. Sevgi ERENEROL, Ergun POYRAZ ve Muammer KARABULUT'un isimlerinin bulunduğu,

Page 230:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

5-"BÜYÜK GÜÇ BİRLİĞİ DERNEĞİ.doc" isimli dosyada; Büyük Güç Birliği Derneğine ait tüzük olduğu,

6-"BÜYÜK HUKUKÇULARdoc" isimli dosyada; 08.09.2006 tarihinde Büyük Hukukçular Birliği İstişare Toplantısında alman kararlara ilişkin olduğu,

7-"Hukukçular Ermeni tezini savunan.doc" isimli dosyada; "Ermeni Tezini Savunan" başlığı altında aralarında öldürülen gazeteci Hrant DİNK'in de isminin bulunduğu liste olduğu,

8-"Mac Carticilil.doc" isimli dosyada; Cumhuriyet Gazetesi ve Danıştay saldırılarında Emniyetin izlediği yol ve yöntemlerin eleştirildiği, Mehmet Zekeriya OZTÜRK ve Muzaffer TEKİN'in Avukatları ile siyasi görüşlerinin farklı olduğu, Milli cephenin tasfiyesinin yoluna gidildiği şeklinde notlar olduğu,

9-"MİLLİ GUC BİRdoc" isimli dosyada; Milli Güç Birliği Derneği yönetim kurulu üyelerinin meslekleri ve adreslerinin belirtildiği,

10-"Orduya yapılan saldırılara Hükümet Çanak tutuyor, doc" isimli dosyada; TSK' ya yapılan saldırılara hükümetin çanak tuttuğu, siyasetçilerin görevlerini yerine getiremediğinden boşluğu ordunun doldurduğunu,

Cumhuriyetin temel niteliklerini koruma konusundaki doğal reflekslerin oluşmasının ordu tarafından istendiği, Daha etkin bir orduya ihtiyaç olduğu, Mevcut durumun sivil siyasetçiye bırakıldığında ülkenin bölüneceğini, PKK'nm hükümet tarafından gizlice siyasallaştmldığı, Fransa'da Jandarmanın şehir içinde en az polis kadar yetkisinin olduğu, İtalya'da maliye ve muhafaza ordusu vardır. Maliye Bakanına bağlıdır. Başında Korgeneral'in olduğu şeklinde notlar alındığı,

11-"SAROS.doc" isimli dosyada; Milli bünyesi güçlendirmemiş ve köklü geleneksel kurumlara sahip olmayan devletleri ele geçirmenin yeni modelinin Saros tipi örgütlenme olarak ortaya çıktığı,

Saros'un bazı sivil toplum kuruluşları aracılığı ile yaptığı örgütlenmede Türkiye'de kısa süre içerisinde ayaklanma yaratacak başarıya ulaşmasını beklemese de, uzun vadede bazı kendini mezhep ve etnik azınlığa sokan gruplar üzerinde etkili olarak lokal ayaklanmalara ve terör faaliyetlerinin genişlemesine sebebiyet verebileceği, küresel güçlerin kullandığı Saros tipi örgütlenmenin en güzel karşıtının milli güçlerin birliğinden geçtiği....,

Belgenin sonunda ise "....Bu konuyu, önemi itibari ile diğer yazılarımızda işlemeye devam edeceğimizi belirtmekle birlikte, milli konu ve değerlerine sahiplenen bütün kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşlarını, milli güç hareketi altında toplanmaya çağırıyoruz." şeklinde olduğu,

12--TEKİN SUALLER.doc" isimli dosyada; Ali YİĞİT'in ifadesi ile ilgili notlar olduğu görülmüştür.

13 "METİN TERCÜMELERİ.doc" isimli dosyada; EREGENEKON Terör örgütü operasyonu kapsamında halen tutuklu bulunan ve örgütün LOBİ isimli belgesinde belirttiği şekilde ÖZEL BÜRO adı altında internet ortamında istihbarat toplama bölümünde yer alan Erkut ERSOY'un maillerinden biri olduğu,

14-"SİVİL TOPLUMCULAR.21.05.2007.rtf isimli dosyada; Sivil toplumcular başlığı altında bir liste yapıldığı, bu listede ERGENEKON Terör örgütü soruşturması kapsamında şüpheli olan şahıslardan Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Sevgi E REN EROL ve Rafet ARSLAN'm da isimlerinin olduğu,

15-"mehmet zekeriya.rtf" isimli dosyada; Doğu PERİNÇEK'in Danıştay saldırısını ulusalcılara yıkma tertibinde bulunan MİT bağlantılı Ertaç GİRAY, İsmail PAKER ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün olduğunu belirten yazı olduğu,

16--YENİÇAĞ TV.rtf isimli dosyada; Yeniçağ Tv'de yayınlanan "Medeniyet Dediğin" isimli programa ilişkin olduğu anlaşılmıştır: . :

17-"saym baskamm.rtf" isimli dosyada; Milli Güç Platformu Başkam Hukukçular Birliği Yönetim Kurulu tarafından "Patrikhane Yunanistan'a" isimli başlatılan imza kampanyası ile ilgili belge olduğu,

18-"2003' E GÖRE TAYİNLER l.xls" isimli dosyada; 1984 devresi Binbaşı rütbesinde bulunan ordu mensuplarının eski ve yeni görev yerlerinin bulunduğu tablo olduğu görülmüştür.

b) Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in iş yerinden elde edilen, WESTERN DIGITAL marka, seri numarası WCAM9C643632 olan bilgisayar harddiski üzerinde yapılan incelemede;

Page 231:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

l-"20 EKİM 2006 CUMA TOPLANTI TUTANAGI.doc" isimli dosyada; 20 Ekim 2006 tarihinde kimliği belirlenemeyen bir şahsın Başkanlığında gerçekleştirilen bir toplantı olduğu, alman notlardan Şüpheliler Atilla AKSU ve Sevgi ERENEROL'un bu toplantıya katıldıkları ve alman bu kararlan kimlerin uygulayacağı hakkında görev dağılımı yapıldığı,

Aynca bu toplantıda şüpheliler Ergun POYRAZ ve Kemal Yalçın ALEMDAROGLU 'nun isimlerinin konu edildiği görülmüştür.

2-"8.9.2006 B.HUKUKÇULAR TOPLANTI.doc" isimli dosyada; Büyük Hukukçular Birliği Derneğinin 8.9.2006 tarihinde yapmış olduğu toplantı gündemine ilişkin olduğu ve ERGENEKON Terör Örgütü ile irtibatlı olduğu değerlendirilen Ayasofya ve Milli Güç Birliği Derneklerinin kurulması kararlannm bu tarihte alındığı anlaşılmıştır.

3--BÜYÜK GÜÇ BİRLİĞİ DERNEĞİ.doc" isimli dosyada; Büyük Güç Birliği Derneği'nin Tüzüğü olduğu görülmüş,

Derneğin kuruculan arasında şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ, Sevgi ERENEROL ve Muammer KARABULUT'un bulunduğu anlaşılmıştır.

4-"DİVANll.doc" isimli dosyada; Ayasofya Derneğinin 18.04.2007 tarihli Divan Tutanağı olduğu görülmüş,

Tutanakta Divan Heyeti Başkanlığı'na Sevgi ERENEROL'un getirildiği, asil yönetime Ergun POYRAZ'm, yedek Denetim Kurulu üyeliğine Muammer KARABULUT'un seçildiği anlaşılmıştır.

5-"EK_3.doc" isimli dosyada; Ayasofya Derneği'nin Genel Kurul Sonuç bildiriminin İstanbul Valiliği'ne gönderildiği anlaşılmıştır.

6-"MİLLİ GÜÇ BİRLİĞİ DERNEĞİ.doc" isimli dosyada; Vatanseverler Güç Birliği Derneği'nin Tüzüğü olduğu görülmüş, söz konusu dernek tüzüğünün Büyük Güç Birliği derneğinin amacı ile aynı olduğu tespit edilmiştir.

7-"TEKİN SORGU.doc" isimli dosyada; Ali YİĞİT isimli şahsın ifadesini nasıl vereceğine dair notlar alındığı,

8'TEKİN SUALLER.doc" isimli dosyada; Ali YİĞİT isimli şahsın vermiş olduğu ifadesi ile ilgili notlar alındığı,

9-"ÖZEL TELEFONLAR-l.doc" isimli dosyada; şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'e ait 333 adet (şahıs ve kurumlara ait) telefon listesi olduğu görülmüştür.

Söz konusu listede şüpheliler Ergun POYRAZ Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Muammer KARABULUT ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün isimlerinin bulunduğu görülmüştür.

10-"TEKİN ŞAHİT.doc" isimli dosyada; ERGENEKON Terör Örgütü operasyonu kapsamında yakalanan Oktay YILDIRIM ve Kuddusi OKKIR isimli şahısların nasıl ifade verecekleri yönünde notlar olduğu görülmüştür. - - ~' '"• ,t

c) Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in Bahçeşehir 1. Kısım Mahallesi Akasya06 Villa 17 BÜYÜKÇEKMECE sayılı adresinde elde edilen Diamont marka bilgisayarkasası içerisinde bulunan SEAGATE marka, seri numarası; 5JZCQQM4 olan bilgisayarhard diskinin yapdan incelemesinde; v '. • v -

1- 'BASIN ACIKLAMASIDIR.doc" isimli M Sword belgesi içeriğinde şüpheliKemal KERİÇNSİZ'in 'Milli Güç Platformu Başkam, Hukukçular Birliği Yön.Kur.Üyesi'sıfatı ile hazırlanmış bir basın açıklaması olduğu ve "Bu yaptığınızı Türk Milleti aslaunutmayacaktır. Çünkü bu millet kendine hizmet edenlerle, ihanet edenleri asla unutmaz. AliKemallerin sonunun hüsran olduğunu asla unutmayınız.' cümleleri ile bittiği görülmüştür.

2- "Dernek konuşma metni.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde belgeninbir derneğin kuruluş ve tanışma yemeğinde yapılan/yapılacak konuşma metni olduğu, metindegeçen tabiri ile derneğin kuruluş amacının 'milliyetçi Avukatların teşkilatlanmasını ve heralandaki güç birliğini sağlamak' olduğu ve dernek bünyesinde gelecekte yapılması gerekenfaaliyetlerin özetlendiği, amaçlanan faaliyetlerden birinin,

"Yulardır belli bir ideolojiye hizmet vermiş baronun kurtarılmış kurum olmaktan çıkarılması için baro seçimlerine iştirak ederek yönetimini ele geçirmek temel gayelerimizden biridir," şeklinde olduğu görülmüştür.

Page 232:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

3- "23 KASIM EKUMEIKLIK GERICILIKf2J.doc" isimli MSword belgesiincelendiğinde belgede Moskova Patrikhanesi tarafından Papanın ülkemizi ziyareti ile ilgiliyapılan bazı açıklamaların ve devamında değerlendirmelerin olduğu anlaşılmış olup belgeninaltında 'Milli Güç Birliği Sözcüsü' sıfatı ile şüpheli Muammer KARA BULUT un ismininbulunduğu görülmüştür.

5- "liste[2j.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde belgede "Toplum Tabanlı Eylemlere Katılabilecekler Ve Hukukçular Birliğine Dahil Olabilecekler" şeklinde toplam 10 adet bazı isim ve cep telefonlarının olduğu görülmüştür

6-"sevgierene[l].jpg","kemalke[l].gif',"oktay[l].gif',"muammer[l].giP', bekirfl] .jpg" ve "bildirilO[l].jpg" isimli resim dosyaları tespit edilmiş, içeriğinde Kürşat Harekatı Bildirisinin amblemi ile şüpheliler Sevgi ERENEROL, Muammer KARABULUT, Kemal KERİNÇSİZ, Oktay YILDIRIM ve Bekir ÖZTÜRK'ün ayrı ayrı fotoğraflarının bulunduğu anlaşılmıştır.

d) Şüphelinin Bahçeşehir 1. Kısım Mahallesi Akasya 06 Villa 17 BÜYÜKÇEKMECE sayılı adresinde elde edilen (1) adet Asus marka A2500H model Diz üstü bilgisayar içerisinde HITACHI marka, seri numarası K2JTT3KH olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede:

"telefon defteri.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde belgede aralarında şüpheliler Veli KÜÇÜK, Emin GÜRSES, Güler KÖMÜRCÜ, Oktay YILDIRIM ve Sevgi ERENEROL 'un da bulunduğu birçok isim ve cep telefon numaralarının olduğu görülmüştür.

"TT 169.jpg, TT 171.jpg, TT 182.jpg ve TT 184.jpg" isimli resim dosyaları içeriğinde Muzaffer TEKİN ve Kemal KERİNÇSİZ' in birlikte katıldıkları bir cenaze töreni olduğu anlaşılmıştır.

4- E-Mail İncelemesinde;Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'e ait e-mail kutusu incelendiğinde genellikle ERGENEKON

soruşturması ile ilgili maillerin geldiği görülmüş, bu yazılarda ERGENEKON isminin Türk Tarihinde önemli kavram olduğundan bahisle operasyona bu isim verilerek kamuoyunda Türk Tarihinin karalandığı vurgusu ile yürütülen soruşturmanın kamuoyunda güvenirliliği zedelenmek istendiğinin ifade edildiği anlaşılmıştır.

"Devletler İçinde Gizli Yapılanma ve Derin Devlet" adlı Doc.Dr.Ümit SAYIN tarafından yazıldığı anlaşılan, "emir_senol961" <[email protected]> adlı kullanıcının 29.06.2007 günü göndermiş olduğu e-mail'de özetle;

Bir ULUS olunabilmesi için, Ulusalcı bir Derin Devlet olmasının şart olduğu, Bu bürokratik, bilimsel sistemin halkın basit parametrelerle seçmiş olduğu temsilcilerle sağlanamayacağı tezinden hareketle,

MİT'in içinde Galatasaray Liseli ve MasûİT^Sk^çok istihbaratçının olduğu, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir önlem almazsa, bu gidişlen4£J,Cf yıl içince parçalanacaklarını, bizden

Page 233:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

sonraki kuşağa bırakmamız gerekenin ise masonlannkinden daha güçlü bir Türkçü ve Ulusalcı Derin Devletin temel ilkeleri, hususları, talimnameleri ve temel anayasaları, aksiyomatik sistemi ve tüzükleri olması gerektiği sonucuna varılmış,

"İdeal bir Türkçü ve Ulusalcı Derin Devletimiz olsaydı nasıl olmalıydı ve kısaca bu Derin Devletin ilkelerini, alt teşkilatlarını sıralarsak kısaca söyle bir yapıdan bahsedebiliriz." başlığı altında şu maddelere yer verilmiş olduğu,

1) Gizli ve bilinmeyen bir çok güçlü istihbarat teşkilatı, en tepeden her şeyi gözleyen bir teşkilat olarak (Amerika'daki NSA gibi). Bu Ulusal GüvenlikTeşkilatı olarak % 60-70'i subaylardan, % 30-40'i ise sivillerden oluşmalıydı. Bu teşkilat hem istihbari, hem operasyonel

olmalıydı.2) Ulusalcı ve rejimi, anayasayı kayıtsız şartsız koruyan bir Milli İstihbarat Teşkilatı. Sadece

dış istihbarat toplamak hedefinde olan, CIA benzeri. Yurt içinde sadece istihbari. Ama yurt dışında istihbari ve operasyonel. Ayrıca MİT'in başbakanlığa bağlı olması ciddi bir hatadır. Türkiye gibi bir ülkede MİT kesinlikle bir konseye karşı sorumlu olmalıdır.

3) Türk Silahlı Kuvvetleri. Hem İstihbari, hem Operasyonel.4) Askeri istihbarat (JIT, Kuvvet İstihbaratı, Genelkurmay İstihbaratı) . Hem istihbari, hem

operasyonel olmalıydı.5) Gizli bir kontr-espionaj teşkilatı. Türkiye üzerine oynanan tüm Sivil Toplum Örgütlerinin

oyunlarını, Sevr oyunlarım, espionaj faaliyetlerini çözebilecek ve engelleyebilecek bir yapıya kavuşturulmalıydı. Bilimsel ve ekonomik istihbarata karşı koyabilecek bir yapıya

büründürülm eliydi.6) Yönetmekte olan siyasi iradenin etkisinde olmayan ve bağımsız bir polis gücü ve bağımsız

ve lokal konularla ilgilenen bir Emniyet İstihbaratı. Bu teşkilat TSK veya Ulusal Güvenlik Teşkilatına bağlı olmalıydı ve hiç bir hükümet bu yapı içinde kişisel veya siyasi amaçlara göre kadrolaşamamalıydı.

7) Yaptırım gücüne ve operasyonel bir istihbarat örgütüne sahip ANAYASA MAHKEMESİ.8) Tamamen hükümetlerden ve politikadan bağımsız bir ADALET BAKANLIĞI9) Adalet Bakanlığına bağlı Amerika'daki FBI benzeri bir iç istihbarat örgütü; Kamu

Güvenliği Teşkilatı (KGT). Adli Tıp Kurumlan ve sistemleri de buna bağlanmalıydı.Operasyonel ve istihbari.

10) Hükümetlerden bağımsız bir YARGITAY, DANIŞTAY ve SAYIŞTAY.11) Bilim ve Teknoloji istihbarat teşkilatı ve politikalardan etkilenmeyen bir BİLİM

Bakanlığı. Bilim insanlanm en optimize ve en ulusal çıkarlara yararlı kullanabilmeyi amaçlayan bu teşkilatın hedefi bilimi,savunma endüstrisini, teknolojiyi TÜBİTAK gibi ona bağlı kurumlarla birlikte geliştirmek olmalıydı. TÜBİTAK'ın Başbakanlığa bağlı olması yanlıştır.

12) Yukandaki ilişkileri koordine eden ve hükümetten ve politikacılardan tamamen bağımsız bir Milli Güvenlik Kurulu (MGK). MGK askeri üyeler tarafından yönetilmeli ve dev bir düşünce kurulusu (think thank) niteliğinde olmalıydı. MGK'da konularda uzman pek çok danışman, subay, bilim insani ve istihbaratçı bulunmalıydı.

13) Yukandaki tüm kuruluşlara yardımcı olan ve yabancılardan finans almayan ve de Devlet tarafından desteklenen Sivil Toplum Kuruluşlan, Enstitüler ve Düşünce Kuruluşlan.

14) Yukandaki tüm yapılardan oluşacak konseyleri içinde banndıran ve kendisi de bir kişinin yönettiği bir mevki olmayan Cumhurbaşkanlığı Konseyi. Yani Cumhurbaşkanlığı 3 kişilik bir konseyden oluşmalı ve Cumhurbaşkanlığı makamı yukandaki tüm kurumlara ait, oralarda çalışmış ve oralarla bağlantılı kişiler tarafından kurulan başka konseylerle içice çalışmalıydı. Bugün bir tek genel sekreter bile tüm Cumhurbaşkanlığında ki her isi kontrol altına alabilmektedir. Hiç bir oto kontrolü olmayan sistemde, bu kadar kritik karar verme mercii olan bir sistem bir kişinin emrine ve otoriteşjne^bırakıramaz!

Page 234:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

10) En önemlisi KIRMIZI KİTAP gibi gizli bir ANAYASA ve gizli bir TÜRKÇÜ ve ULUSALCI DERİN DEVLET TALİMNAMESİ, TÜZÜĞÜ, İLKELERİ.

11) Yukarıdaki gruplara insanlar yetiştiren gizli bazı yöntemleri olan, masonlar gibi çalışan ama Türkçü ve hedefi Birleşik Türk Cumhuriyetleri Birliğini kurmak olan dernekler, vakıflar ve gizli örgütler zinciri ve havuz teşkilatları,

Yukarıda sayılan maddelere bakıldığında;Türk Derin Devleti olması gereken yapının 100 üzerinden sadece 35 puan aldığı,

anatomik olarak Ulusalcı ve Oto Kontrolü Olan Türk Derin Devleti eksik olduğu, Türkistihbaratının ise sadece JİT'in vede kısmen MİT'in başarısıyla ayakta durabildiği,değerlendirmesi yapılmış,

Hedef olarak yeni kurulacak veya 2. Kurtuluş savaşı ile yıkılmaktan kurtulacak yeni devletin temel kurumlarının, ilkelerini, hedeflerinin, temel niteliklerinin, anayasalarının, tüzüklerinin, talimnamelerinin ve aksiyonlarının oluşturulması konarak, dev bir düşünsel, bilimsel, felsefi, hukuki bir sisteme ve külliyata ihtiyaç olduğu sonucuna varılmıştır. Doç. Dr. Ümit Sayın ÖZEL BÜRO" şeklinde olduğu görülmüştür.

c)-Telefon görüşmeleri;

Şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ ve Sevgi ERENEROL'un Görüşmeleri:Tape: 3019 01.11.2007 tarihinde, Kemal KERİNÇSİZ ile Sevgi ERENEROL arasında yapılan

görüşmede, Sevgi ERENEROL'un Kemal KERİNÇSİZ'e hitaben; "... SİZE MÜJDE VERELİM RİCE (ABD DIŞİŞLERİ BAKANI) İSTANBUL'A GELİYORMUŞ. BÜTÜN ÇIRAĞAN'IN ÖNÜ POLİS KAYNIYOR...." Kemal KERİNÇSİZ' in de "YA YA İYİ OLDU, İYİ OLDU. BİZ DE ŞİMDİ ORAYA DOĞRU" diyerek. Ülkemizi ziyaret eden ABD Dış İşleri Bakanının ziyaretini nasıl provoke edeceklerini konuştukları,

Tape: 3111, 23.08.2007 tarihi, saat 11:33 sıralarında Sevgi ERENEROL'un KemalKERİNÇSİZ ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde; Sevgi ERENEROL'un "...KEMALBEY ŞİMDİ BUGÜN SABAHDA, YİNE BU ALMANYA MESELESİ KALEMEALINMIŞ, YİNE KOCA BİR SAYFA HABER YAPILMIŞ, BAKABİLİRSENİZ BİBAKIN ONA........" dediği,

Tape: 3123 03.09.2007 tarihi, saat:12:04 sıralarında Sevgi ERENEROL'un KemalKERİNÇSİZ ile yaptığı görüşmede; Kemal KERİNÇSİZ'in "...........................ŞÖYLE DİYORUMBEN ŞEY YAPALIM BU CUMHURBAŞKANI MESELESİNİ İŞLEYELİM BUHAFTADA.............., BOL BOL ERGÜN'ÜN KİTABINDAN EEE GÜL MESELESİNEDOKUNALIM. EVET HI HI... EEE TAM ZAMANIDIR ÇÜNKÜ BU ADAMIN NİTELİKLERİNİ SAYIP DÖKMEK, EE BÖYLEDE ERGÜN MESELESİNE DE DOKUNMUŞ OLURUZ ORDA ..." dediği,

Tape: 3133 20.09.2007 tarihi, saat: 12:43 sıralarında, Sevgi ERENEROL'un cezaevinde, Muzaffer TEKİN'i ziyareti ile alakalı olarak "KOMUTANIMIZ NASIL MORALLERİ" diye sorduğunda, Sevgi ERENEROL da "İYİ, İYİ" diyerek, yapmış olduğu cezaevi ziyareti hakkında bilgi verdiği,

Tape: 3136 02.10.2007 tarihi, saat: 18:32 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'in Sevgi ERENEROL'a "YANİ STRATEJİDİR BU. " dediği Sevgi ERENEROL'un da "HI HI İYİ İYİ ZATEN ONUN İÇİN BENDE BÖYLE BİR TEKLİFTE BULUNMUŞTUM SİZE ..." dediği, KEMAL KERİNÇSİZ'in de; "MECBUREN BÖYLE YAPICAĞIZ ARTIK. DEDİMKİ BAKIN ŞİMDİDEN ÇALIŞMAYA LAZIM İŞTE ÇALIŞMAK GEREKİR...................................",SADECE ENGİN'LE YÜRÜMÜYOR BU,.." "BEN SANA BUNU İKİ HAFTA ÜÇ HAFTA ÖNCE SÖYLEDİM GÖNDERDİM DİYORSUN OLMAZ ÇIK DIŞARI BEN KEMAL YARIN GÖNDERECEĞİM DE SEN GÖNDER DE OLAY FARKLI OLAY..." "BU BİR MÜVEKKİLİN DEĞİL Kİ SENİN BU MİLLİ BİR MESELE " dediği Sevgi'nin de: "TABİ TABİ ...TABİ BU TADAR ZAMAN JZ£T \̂YETERİNCE BOŞLUK OLDU"

demesi üzerine "ŞİMDİ ANLATTIM ONA KAFASINA GİRDİ MESELE Bİ UTANDI MUTANDI AMA KIYMETİ YOK İŞTE" diyerek, Muzaffer TEKİN ve Ergun POYRAZ'ın savunması ile ilgili yeni

Page 235:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

stratejiler belirlemeleri gerektiğini, diğer Avukat Engin'i eleştirerek bu konunun Avukat-müvekkil ilişkisinden ziyade bir milli bir mesele olduğunu söylediği,

Tape: 3141 03.10.2007 tarihi, saat: 17:28 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'in Sevgi ERENEROL'a Muzaffer TEKİN ile alakalı olarak basında çıkan olumsuz haberlerle ilgili olarak "İNTİHARA SÜRÜKLETTİRMEK O YÜZDEN MÜMKÜN MERTEBE BU NAMUSSUZLARA YENİLMEYECEĞİZ" şeklinde beyanlarda bulunduğu, Sevgi ERENEROL' un da "EVET" diyerek, konuyu doğruladığı, basın -yayın organlarında Muzaffer TEKİN ile alakalı olarak çıkan haberleri günü birlik değerlendirdikleri ve buna göre strateji belirledikleri,

Tape: 3158 13.10.2007 tarihi, saat: 13:29 sıralarında, Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ'i arayarak Habertürk Televizyonunun şehitler ile ilgili olarak yardım kampanyası başlatması olayına ilişkin Sevgi ERENEROL'un "... ŞEHİTLER İÇİN YARDIM KAMPANYASI HABERTÜRK VE FATİH TERİM KATILALIM MI VALLA DEDİM AA BİZ BULAŞMAYALIM BUNLARA HABERTÜRK ZATEN CIA NİN TELEVİZYONU OLARAK KURULMUŞTU." Şeklinde beyanlarda bulunması üzerine, Kemal KERİNÇSİZ'in de "TABİ AMAN, AMAN, AMAN NE OLDUĞU BELLİ OLMAYAN Bİ TELEVİZYON..." diyerek, gündemle alakalı olan konular hakkında görüş alış-verişinde bulunup ortak tavır aldıkları,

Tape: 3166 19.10.2007 tarihi, saat: 10:28 sıralarında, Sevgi ERENEROL'un Kemal KERİNÇSİZ'i arayarak "KOLAY GELSİN BEN MUAMMER'İ ARADIM DUYURUSUNU YAP DEDİM SİTEDEN ÇÜNKÜ OLAY ÇOK ÖNEMLİ ÖZELLİKLEDE İKİ KONUŞMACININ SÖYLEYECEKLERİ ŞİMDİ ÜLKER HANIMA DA SÖYLERİM ONUN DA ÇÜNKÜ ÇOK GENİŞ BİR ZİNCİRİ VAR ODA AYNI ŞEKİLDE DUYURUSUNU YAPSIN." , "ÜLKER HANIMA SÖYLEYELİM." , "HAYIR, YANİ RAGIP DEĞİL BEN O ZAMAN RAGIP'LA BERABER BEN ALAYIM ONU." KEMAL KERİNÇSİZ' in de "ŞEY DEDİM IRAK'IN KUZEYİ VE TERÖR", "İSTERSENİZ Bİ ORGANİZE OLUP GİDELİM CUMARTESİ MÜSAİTTE HAVADA KÖTÜ OLMAYACAK", "O KONUYU DA ODA HER TARAFA YAYSIN Kİ SADECE BAKARSINIZ BELLİ BİR YÜRÜYÜŞTE YAPILABİLİR FATİH'E DOĞRU", "TAMAM EFENDİM ÖYLE YAPALIM PEKİ." diyerek, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde devam eden operasyonların ABD nin talimatları ve verdiği istihbarat ile yapıldığını, bu operasyonun gündem değiştirmeden başka bir şey olmadığını, bu konu ile alakalı olarak Yeniçağ televizyonu ve şüpheli Muammer KARABULUT'un yönettiği www.tepkimiz.net isimli internet sitesinde ve yürüyüş yapma konusunda da yine kendileri ile birlikte hareket eden sivil toplam örgütlerinin bir araya getirdikleri AY-YILDIZ hareketinin başkam Ülker SALMAN (DURUKAN) ile birlikte yürüyüş yapmayı planladıkları,

Bahse konu şahısların ülke gündemi ile alakalı olarak her şeyi takip ederek bunu kendilerine bağlı basın-yaym organları ve sivil toplum kuruluşları sayesinde geniş kitlelere ulaştırdıkları, her fırsatta ülkede gerginlik yarattıkları,

Tape: 3200 28.11.2007 tarihi, saat: 16:30 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'in şüpheli Ergun POYRAZ' ı cezaevinde ziyareti sonrasmdak yapmış olduğu görüşmede; Kemal KERİNÇSİZ in Sevgi ERENEROL' a hitaben "....ONUN DA BİZE TEKLİFİ VAR DİYOR Kİ SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI OLARAK BANA BİR ÖDÜL VERİLSİN DİYO Sevgi ERENEROL' un da "TAMAM" diyerek örgütsel bağlarını ortaya koyup, bir örgüt mensubu olan Ergün POYRAZ'ın yine örgütün oluşturduğu sivil

toplum kuruluşları aracılığıyla kerdisine ödül verilmesini temin ederek toplum önünde belli bir yer edinme, toplumda sempati kazanma çabasına girdikleri,

Tape: 3207 12.12.2007 tarihi, saat: 12:04 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ' in Sevgi ERENEROL'a hitaben; " BAŞBAKANIN BİZİM NEZDİMİZDEKİ DEĞERİ ÜÇ KURUŞTUR, BUNU MAHKEME KARARI İLE ONAYLATTIK..." Sevgi ERENEROL ise "....(gülerek) ALLAH İYİLİĞİNİZİ VERSİN BUNDAN DAHABÜYÜK BİR HAKARET OLUR MU....................TABİ TABİ TABİ KABUL EDİLMESİONDAN DAHA BÜYÜK BİR HAKARET OLDU...." ".......................VALLA SİZ KENDİNİZE

Page 236:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

BİR ÜLKE BULDUNUZ MU BEN EN AZİNDAN SİZİ MACARİSTAN'A GÖTÜREBİLİRİM...." dediği,

Tape: 3208 12.12.2007 tarihi, saat: 22:06 sıralarında Kemal KERİNÇSİZ'in Sevgi ERENEROL ile Alman Vakıflarının Ülkemiz üzerindeki yapmış oldukları faaliyetler ve Necip HABLEMİTOĞLU cinayeti ile ilgili yapmış oldukları görüşmede; "BEN BİR İKİ KİTAP O KONUDA BENİM HİÇ AKLIMA YATMIYOR ALMAN VAKIFLARI OLAY TAMAMEN İLTİCACI YAKLAŞIM GERÇİ TEŞKİLATIN AMA KİMLER KULLANDI NASIL KULLANILDI BİLMİYORUZ AMA OLAY TAM ANLAMIYLA HATTA VURUCU GÜÇTE İTİRAFÇILARIN OLMA İHTİMALİ VAR BU DA GAYRİ MİLLİ EMNİYETİN İŞİN İÇERSİNDE OLDUĞUNUN GÖSTERGESİ GİBİ GELİYOR BANA ÇOK PROFOSYÖNEL KİŞİLER ONU YAPANLAR ÇOK İYİ YETİŞMİŞ AJANLAR VEYA İTİRAFÇI AJANLAŞTIRILMIŞ İTİRAFÇI BENİM AKLIMA O GELDİ ÇÜNKÜ ADAMI ÖYLE BİR YERDEN VURUYOR Kİ İKİNCİ KEZ SİGORTA OLARAK KAFANIN ÜSTÜNDEN VURUYOR KURŞUNU...." Sevgi ERENEROL ise "EVET, EVET SEN ÇOK FAZLA ŞEYLER GÖRDÜN DİYE MESAJIYDI O" Kemal KERİNÇSİZ ise "... BU TÜR PROFOSYÖNEL KATİLLLERİN YAPMIŞ OLDUĞU İŞ..." Sevgi ERENEROL ise "....TABİ EMİN'DE AZ ÇOK BU KONUYU BİLİR AMA ONA DA MUSA DE ETMİYORLAR ZATEN BİO BİLİYOR DOĞRU DÜRÜST Kİ ERGÜN BİLİYOR O KADAR................................... O DAOLABİLİR CEVAT'TA OLABİLİR CEVAT'TA VAKIFTIR" diyerek, şahısların Ülkemiz gündemi ile alakalı olan hassas konular üzerinde durarak bu konular hakkında basın ve medyada kimleri konuşturacakları hususunda görüş alış-verişinde bulundukları, şüphelilerin örgütsel irtibatlarının ne kadar sıkı olduğu anlaşılmıştır.

Şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ ile Atilla AKSU'nun görüşmeleri:Tape: 3026 07.11.2007 tarihi, saat: 12.19 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'in Atilla AKSU'ya

hitaben; "ÇOK GÜZEL, HEPSİ BİRBİRİNDEN GÜZEL. ON NUMARA YANİ ON NUMARA " dediği, Atilla AKSU'nun da "MUZAFFER BEYİN KARŞI TARAFINDA OLAN BAZI ŞEYLERİ." Kemal KERİNÇSİZ'in de UA O ONLAR ÇOK FAYDALI OLDU, ONLAR BİLDİĞİN GİBİ DİĞİL. ONLAR ÖYLE FAYDALI OLDU Kİ ABİ" diyerek, İstanbul Adliyesinde memur olarak çalışan Atilla AKSU' nun aynı gün saat: 12.19 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'in yanında çalışan şüpheli Asim DEMİR'e teslim ettiği, Asim DEMİR'in Kemal KERİNÇSİZ'i arayarak "ŞEYİ ALDIM YANİ ATİLLA'DAN GİZLİ BELGELER VAR DEMİŞTİN YA.." diyerek, Atilla AKSU'dan almış olduğu GİZLİ BELGELERİ, teslim aldığına dair Kemal KERİNÇSİZ'e bilgi verdiği,

Tape: 3032, 21.11.2007 tarihi, saat: 16:24 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ' in şüpheli Atilla AKSU ile aralarında geçen görüşmede, Atilla AKSU'nun, Kemal KERİNÇSİZ'e hitaben; "EVET BU RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN DAMADI ORANIN GENEL MÜDÜRÜ BEN BU TURKUAZ İLE İLGİLİ BİR ŞEYLER DAHA BULDUM EN AZ 10 TANE 15 TANE TÜRK PARASINI KORUMA KANUNU VE YA Bİ EVRAKLARI VAR", dediği, "OLUR ABİ OLUR ABİ GÖNDER", "YALNIZ TELEFONDA SAKİNİZ DEMİ HA " dediği, Atilla AKSU ile, 24.11,2007 târihi, saat: 13:14 sıralarında yapmış oldukları başka bir görüşmede, Kemal KERİNÇSİZ,' in Başbakan hakkında söylemiş

olduğu; ".. Ş..SİZ, ..P...VENK.............BU GÜNE KADAR GELMİŞ GEÇMİŞ EN BÜYÜKHAYSİYETSİZ ŞE...SİZ YÖNETİCİDİR O.." Atilla AKSU'nun da, "... EVET, EVET KİNDAR KİNCİ.." dediği, Kemal KERİNÇSİZ' in görüşmenin devamında "...DİYORUM YA İŞTE MENDERES'İ ASTILAR MENDERES'İ ASMA GEREKÇELERİNİN YÜZ KATI BUNDA VAR,..." diyerek. Telefon görüşmelerinde dikkat edilmesi gerektiği şeklinde önce uyanda bulunduğu daha sonra Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Başbakanı hakkında hakaret içeren varan sözler sarf ettiği ve Adli Mercilerde bulunan evraklan normal prosedür dışında başka yollardan ele geçirmeye çalıştığı,

Tape: 3048 03.12.2007 tarihi, saat: 21:57 ve 04.12.2007 tarihi saat: 12:06 sıralannda yapmış olduklan görüşmede, Atilla AKSU nun, Kemal KERİNÇSİZ'e hitaben "ABDULLAH UNAKITAN, ALİ ÜLKER, MURAT ÜLKER, ŞENOL ÇELİK, METİN ÇİLCİ VE TÜRK İNTİKAM TUĞA YININ TEHDİT MEKTUBU GÖNDERDİĞİ BAZI ŞAHISLARA..." ait soruşturma dosyalanm Kemal KERİNÇSİZ'e vermek istediğini söylemesi üzerine, Kemal KERİNÇSİZ inde "EYİ SEN BANA

Page 237:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

TELEFONDA SÖYLEME DE BEN SANA ADAM GÖNDEREYİM" " diyerek, kendi müvekkilliğini yapmadığı kişilere ait dosyalan ve bilgileri temin ederek, bu gibi konuların telefonda görüşülmemesi gerektiğini söyleyerek gizli bir iş yaptığını ortaya koyduğu, dosyalan aldırmak için Atilla AKSU' ya adam göndereceğini beyan ettiği,

Şüpheli Atilla AKSU ile Kemal KERİNÇSİZ arasında, 12.12.2007 tarihi, saat: 18.57 sıralannda geçen bir görüşmede, Atilla AKSU'nun Kemal KERİNÇSİZ'e hitaben; "ATTİLLA YAYLA İLE İLGİLİ OLARAK "... ONUNLA İLGİLİ BEN BENİM Bİ EVRAKI ELİME GEÇTİ BEN ONU BEN ARAŞTIRDIM. ONU BU ATATÜRK'E HAKARETTEN BİR EVRAKI ELİME GEÇTİ BENİM..." ".. ..ARTI Bİ DE BU KİPTAŞ FALAN VAR YA TAYYİP'İN YAN KOLU ONUNLA İLGİLİ Bİ EVRAK ELİME GEÇTİ...." Demesi üzerine; Kemal KERİNÇSİZ'in de; "..TAMAM ONLARI BANA AKTARIRSIN GÜZEL KARDEŞİM BENİM..." dediği,

Yine Tape: 3087 25.12.2007, tarihi, saat: 10.58 sıralannda, şüpheli Kemal KERİNÇSİZ' in şüpheli Atilla AKSU ile yaptığı görüşmede, Atilla AKSU'nun "ŞİMDİ PERİHAN, PERİHAN MAĞDEN, PERİHAN MAĞDEN 1 YIL 2 AY HAPİS CEZASI ALDI... BEN SANA BUNU, SEN BANA GEL, BEN SANA ULAŞTIRAYIM.." Dediği Kemal KERİNÇSİZ' in de "HARİKA ABİ ÇOK GÜZEL, AMAN NE MEMNUN OLDUM, ...ALDIRIYORUM BEN SENDEN..." diyerek, kendisinin tarafı veya vekili olmadığı kişilere ait davalan ve sonuçlannı örgüt adına takip ettiği, bilgilerini topladığı,

Tape: 3107, 14.01.2008 tarihi, saat: 17.50 sıralannda, Kemal KERİNÇSİZ' in, Atilla AKSU ile yapmış olduğu görüşmede, Atilla AKSU'nun kendisine "ŞİMDİ BEN YİNE BU GÜN YİNE ÖZEL GÜVENLİK ÖZEL EEE II ŞEYDEN GÜVENLİK ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜN DEN BİR EVRAK GELDİ....:EEE BU THKP/C LİLERLE ALAKALI ONDAN SONRA BU İŞTE ÖLEN ŞEYLER VARYA PKK LILAR... BİLGİN OLSUN DİYORUM..." dediği, Kemal KERİNÇSİZ'in ise "UYGUN BİR ZAMANDA BANA GETİR ABİCİM" diyerek, dokümanları istediği,

Tape: 3281 07.11.2007 tarihi saat: 12:19 sıralarında ATİLLA AKSU ile KEMAL KERİNÇSİZ arasında yapılan telefon görüşmesinde özetle; ATİLLA AKSU'NUN BİR TAKIM EVRAKLARI GÖNDERDİĞİNDEN BAHSEDEREK, GÖNDERDİĞİ EVRAKLARIN NASIL OLDUĞUNU SORDUĞUNUZDA; KEMAL KERİNÇSİZ'İN DE, "ÇOK GÜZEL, HEPSİ BİRBİRİNDEN GÜZEL. ON NUMARA YANİ ON NUMARA " şeklinde cevap verdiği, ATİLLA AKSU'NUN, "MUZAFFER BEYİN KARŞI TARAFINDA OLAN BAZI ŞEYLERİ.." dediği, KEMAL KERİNÇSİZ'in de, "A O ONLAR ÇOK FAYDALI OLDU, ONLAR BİLDİĞİN GİBİ DİĞİL. ONLAR ÖYLE FAYDALI OLDU Kİ ABİ" dediği.

Tape: 3298 14.12.2007 tarihi saat: 17:43 sıralarında ATİLLA AKSU ile KEMAL KERİNÇSİZ arasında yapılan telefon görüşmesinde Atilla AKSU'nun "...Bİ ŞEY SÖYLEYECEĞİM 301 LER LE İLGİLİ TAKİBE YER OLMAYAN 301 302..." KEMAL KERİNÇSİZ'İN DE "...TAMAM ABİ ÇOK GÜZEL KİMLERİN BUNLAR..." diyerek sevindiği, "...YANİ KİMLERİN YOK Kİ İNANAMAZSIN YANİ BUNLARA NASIL TAKİPSİZLİK KARARI VERİYOR ANLAMIŞ DEĞİLİM..." diyerek Cumhuriyet Savcılarının verdiği takipsizlik kararlarını eleştirdiği, KEMAL KERİNÇSİZ' in de "... VERİYORLAR ABİ ABİ VER VER ONLARI HEPSİNİ Bİ GÖZDEN GEÇİRELİM ABİ ÇOK FAYDALI OLUR..." dediği,

Şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ ile Veli KÜÇÜK'ün görüşmeleri:Tape: 3102 Kayıtlı, 09.01.2008 günü saat:12.10'da Veli KÜÇÜK ile Kemal KERİNÇSİZ

arasındaki telefon görüşmesinde özetle;KEMAL'in "...Şişliden yine bir grup Adana dan şikayet etmişler bu sefer bu PKK lılar DTP

liler ayrı bir hazırlık numarası almış Beşiktaş Ağır ceza mahkemesinden de dosya yı Şişli Cumhuriyet başsavcılığına göndermişler ikimiz hakkında yapılan şikayet Savcı ....'ta ben şimdi az önce ifade verdim sizi de rica ettiler gelsin bir ifade bir ifade versin de dosya yı kapatalım diye bu Hrant Dink'le alakalı yine" dediğiveLİ'nin "Hrant Dink mi gene" dediği,

Page 238:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tape: 3105 10.01.2008 günü saat:16.27'de Veli KÜÇÜK ile Kemal KERİNÇSİZ arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

VELİ' nin "Görüştüm ... M.. C... var savcı o gördü beni" dediği, KEMAL'in "Kovuşturmaya yer olmadığına ... kararı verdiniz mi" dediğiveLİ'nin "Onu da verdim onu da ifadeye eklediler koydular" dediği, KEMAL'in "Tamam zaten verecekleri yine bunlar da takipsizlik kararı verecek" dediği,

Tape: 3108 15.01.2008 tarihi,saat: 11.20 sıralarında, şüpheli Veli KÜÇÜK'ün Kemal KERİNÇSİZ'e "...KEMAL'CIĞIM MERHABA VELİ PAŞA...." "BENGİTTİM O ŞİŞLİ SAVCISINA HIH HIH YA ................... HEPSİ GELDİLER, MELDİLERŞEY YAPTILAR GEREKLİ İFADEYİ VERDİK Bİ NETİCE ÇIKTI MI BIKTIK ŞU HIRAND DİNK DENEN HERİFTEN YA HU" dediği, Kemal KERİNÇSİZ'in de "İYİ DE PAŞAM ALLAH'TAN BUNLAR BİR TEZGAH KURMADILAR BU YAKALANAN ÇOCUKLARA İKİ KELİME KONUŞTURSALARDI TAMAMDIK YANİ AMAN, AMAN YANİ HER ŞEYİ YAPABİLİR BUNLAR YAPAMAYACAĞI HİÇ BİR ŞEY YOK NAMUSSUZLARIN HER TÜRLÜ OYUN TEZGAHI KURAR BUNLAR BU DA BİR TEZGAH İŞTE Bİ TEZGAH DEĞİL Mİ ÜÇ YERDEN AYNI DİLEKÇELER E DİLEKÇELERİN MAHİYETİ BİLE AYNI SATIRI SATIRINA BİR BİRLERİNE GEÇMİŞLER FAKSLARI DÜŞÜNE BİLİYOR MUSUN YANİ BİR YERDEN YAZILMIŞ HER TARAFA AYNI DİLEKÇELER GİTMİŞ ." diyerek, kendileri hakkında, Hrant DİNK cinayeti ile ilgili olarak haklarında açılan soruşturmalarla ilgili görüşme yaptıkları,

Kemal KERİNÇSİZ ile Muammer KARABUL UT 'un görüşmeleri:Tape: 3063 12.12.2007 günü saat:12.55'de Muammer KARABULUT ile Kemal KERİNÇSİZ

arasındaki telefon görüşmesinde özetle;K.KERİNÇSİZ'in "Abi gönderiyorum" dediği, M.KARABULUTün "Tamam bir şey

söyleyeceğim bunu yalnız bana yolluyorsun de mi sen" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "Tabi şimdi bi de Yeniçağ'a kısmet olursa bizim Yeniçağ televizyonu Yeniçağ gazetesine" dediği, M.KARABULUTün "Anladım istersen Yeniçağ televizyonu ve gazetesi de buradan alsın istersen çünkü ona ben bir şeyler daha ekleyeceğim" dediği.

K.KERİNÇSİZ'in "Ama onlar bizim şeyimiz be" dediği, M.KARABULUT'un "Kapris yaparlar şimdi" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "Yani onların farklı anlayışları vardır" dediği,

Tape: 3064 12.12.2007 günü saat:14.38'de Muammer KARABULUT ile Kemal KERİNÇSİZ arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

K.KERİNÇSİZ'in "Abi geldi mi eline" dediği, M .KAR AB LJ LUT'un "Geldi yolladım bile biraz sonra da bizim sitede sana şöyle söyleyeyim Türkiye'de ki hem yabancı yayın organlarına basın organlarına hem

bütün haber ajanslarına Türkiye'de ki bütün ilçede ki gazetelere gitti" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "O Maşallah helal olsun" dediği, M.KARABULUT'un "Erdoğan kelle dedi üç yeni kuruş ceza

aldı" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "O valla iyi güzel ya bide şeyi de güzel bulmuşsun başlıkta güzel" dediği, M.KARABULUT'un "Ben haberi çok değiştirdim tabi "Ve senden alıntılar da yaptım Kerinçsiz tepki

millete yaptığı açıklama da diye başladım falan" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "İyi demişsin abi basın küreselci basın vermez bunu ama olsun vermesin bi hoplasın Şerefsiz" dediği, M.KARABULUT'un "Ama ben sana şunu söyleyeyim bu mecburen bütün her yerde girer şimdi ya şöyle bir şey söyleyeyim 2 saat sonra etkisini görürsün" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "E tabi Başbakan'ın mahkumiyet karan ağabeyciğim yani Başbakan'ın mahkûmiyet kararına da basın ilgi göstermezse o zaman bu basın

satılmıştır" "Şimdi en önemli mesele ney biliyormusun Muammer burada yargı kararı ile tescil oldu bu adamın seyidine hakareti" dediği, M.KARABULUT'un "Aslına bakarsan öyle de ama ilk defa ceza

almış olmuyor mu tabi tabi öyle de" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "ilk defa abi tabi bi öbür dosyada o ayrı öbür dosyada bekliyor şimdi" dediği, M.KARABULUT'un "Ben seni aradım cevap vermedi ben onu

ekleyecektim tereddüt ettim tereddütte kalınca" "Başbakanın şehit düşmanlığı 3 kuruşa tescil edildi" "Sana bir şey söylevim mi? İnanılmaz bir karar biliyor musun" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "evet evet evet ağabi işte bunu önemli muhaliflerin iyi kullanması lazım ama nerde o muhalif ayrı bir mesele"

dediği, görüşmenin devamında M.KARABULUT'un Coca Cola'nın sağlığa zararlı olduğu ile ilgili "Sağlık

Page 239:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Bakanlığının bu konuyla ilgili kararı var, Milli Eğitim Bakanlığının zararlı olduğuna dair " "bütün valiliklere yollanmak üzere kararı var" "çocukların d i yo sağlığını bozuyor diyo" dediği,

K.KERİNÇSİZ'in "Coca Cola bir durdurma kararı versin hükümeti düşürürler" dediği, M.KARABULUT'un "ağabi düşürsünler bundan daha iyi fırsat mı olur" dediği, K.KERİNÇSİZ'in

"...geçen gün Bakü'de şey karşılaştık sayın davasını açan S...n ağır ceza mahkemesinin b....la" "ee beni hatırlıyabildin mi? Kemal dedi. Valla hatırlayamadım dedim efendim. Ben dedi senin yaptığın

itiraza kararı veren r....im dedi. "Sincan ağır ceza" yapmayın ağabi dedim. Bende sizi ziyaret edecektim Ankara'ya geldiğim de bi gözünüzden öpüyüm dedim. Sarıldım öptüm adamı" "ondan

sonra dedim ne oldu kararı verdikten sonra. Evet dedi. Kararı verdikten sonra T...n ve R...e milletvekilleri geldi beni makamımda dedi, tehdit ettiler dedi açık açık, yani kapıyı kapattılar dedi, tehdit ettiler dedi...." dediği, görüşmenin devamında M.KARABULUT'un "...eee bana çok büyük bir haksızlık yapıldı bu sene" "ama bu şerefsizlik biliyor musun? Yani ben burayı kendi adıma mı?

Tutuyordum. Siz beni ama siz bu olayı" "yo hayır bak dik duruyorduk, bir şey söyleyin gene bana vereceklerdi orayı ama ne yapacaklardı biliyor musun" "daha önceki senelerde yaptıkları gibi Muammer ne

olurusun işte yarın sen gir öğleden sonra da o girsin diyeceklerdi. Ben orayı paylaşmayacağımdan, ben burayı paylaşmam dedim kimseyle bu saatten sonra" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "sen bir oyun oynasaydın alsaydın. İbnelere yaptırmasaydık orda bizati gelip orda biz..." dediği. M .KARA B U LUT'un "ağabi

orada böyle ir provakasyona gelemezdik. O zamanda bizi şey göstereceklerdi. Anladın mı" "evet. Çünkü kamuoyu onların elinde" "ondan sonra orda arbede yaşanacaktı, ben biz dedik ki sizinle böyle bir oyunu oynamayız orda, alın şeyininize sokun kıçınıza" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "AMA

İŞTE BİR KALEDE DÜŞTÜ" dediği, M.KARABULUT'un

"hayır düştü olur mu? Asıl şimdi başladı. Şimdi kim imza atacak ona dava açacağız, izin yok biliyor musun" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "dur ben sana durbir......................göndereyim ağabi dur, benzeri bir olay gönderiyim de ondan istifadeederek devam et ondan" "tamam ağabiciğim benim sen Demre'den yapacaksın onu Demre Savcılığına" "...çünkü ayin orda gerçekleşiyor" "sen kimin hakkında yapcaksm şikayeti" dediği, M.KARABULUTün "eee ayini yapanlar hakkında bir de ayin için müsaade veren eee Antalya Müze Müdürlüğü tarafından" "Turizm Bakanlığı eee tabi o kadar, bir de vali" "kaymakam" dediği,

Tape: 3073, 16.12.2007 günü saat:14.13'de Muammer KARABULUT ile Kemal KERİNÇSİZ arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

M.KARABULUT'un "...ben sana yolladım" "Yani elimden geldiği kadarıyla başka şeylerde koymaya çalıştım" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "Abi bu arada bu arada biz Salı günü mı şey adliyesinin önünde İstanbul Adliyesinin önünde saat 12 de Necip HAPLEMİTOĞLU'na ilişkin faili meçhul dosyanın soruşturmanın işletilmesi ve genişletilmesi konusunda bir dilekçe vereceğiz bide bir basın açıklaması yapacağız" dediği, M.KARABULUTün "Evet aynen yolla" "Siteye koyalım" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "Hem siteye koy abi hem de şey yap ismini sen söyle her tarafa bi yaydıralım onu" dediği, M.KARABULUTün "Ben o konuda Hürriyette çıkan habere istinaden" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "Ha maniplasyonlar yapıyolar ya özellikle o Ümraniye oparasyonuna bakan savcı onlar zaten hepsi düzeyleri belli olan belli bir tarikat mensubu insanlar" dediği, M.KARABULUTün "Peki ona dem vuracakmısm" dediği, K.KERİNÇSİZ'in "Tabi tabi zaten o konuyu da işleyeceğiz yani öyle bir maniplasyon yapılıyor ki abi düşüne biliyormusun yav o davanın o davanın Avukatlarından tut sanıklarına kadar HABLEMİTOĞLU'nu candan sevmiş yüreğinde hisseden adeta onun kanıyla bütünleşmiş olan insanlar ve bu insanlara bu cinayeti sorumlusu tutulmak isteniyor böyle iş olabilir mi abi sen bu konuda bi yazı yazsana başarılı olduğun nokta bu senin" "Ya Avukat BUZOGLU şeyin Avukatı Hüseyin BUZOGLU eee ismini sen söyle geçmişte haşır neşir olmuş rahmetli ile Necip HABLEMİTOĞLU ile" "Davalarına girmiş çıkmış ki en yakın dostlarından bir tanesi Ergün anlatabildim mi bu Ümraniye operasyonundan dolayı adam tutuklu yani düşüne biliyormusun yani kimler suçlanmaya çalışılıyor o yüzden bizim buna bir müdahale etmemiz lazım" dediği, M. K A R A BULUT'un "Yani şimdi Egun'la HABLEMİTOĞLU'nun ilişkisini bilmiyor mu ondan sonra o öldürülen Deniz Subayı var bitane Petrolle ilgilenen biyorsun

Page 240:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

biliyorsun değil mi onu" "Orda hedef HABLEMİTOĞLU'ndan sonda Ergun biliyorsun" "Adam yani Ergıın üç Dakka geç çıkmasa o evde onla birlikte o da öldürülecekti" görüşmenin devamında Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ile ilgili "SAYIN DAVASI" hakkında konuştukları, bu davadan dokunulmazlığı kalkınca ceza alacağı, siyasi hayatının biteceği ile ilgili konuşmalar yaptıkları,

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in Diğer Şahıslarla Görüşmeleri:Tape: 3282 07.11.2007 tarihi saat: 17:20 sıralarında ASİM DEMİR'in "ŞEYİ ALDIM YANİ

ATİLLA'DAN GİZLİ BELGELER VAR DEMİŞTİN YA" dediği, KEMAL KERİNÇSİZ'in de "GİZLİ DEĞİL BE YAVRUCUĞUM, NORMAL BELGE ÖYLE. GİZLİ BELGE OLUR MU LAN SEN DE TELEFONDA GİZLİ BİLGİ GİZLİ BİLGİ ULAN NE GİZLİSİ OLUR MU ÖYLE ŞEY NORMAL BELGE HA ALDIN MI ONLARI" dediği,

Tape: 3020, 02.11.2007 tarihi, saat: 10.05 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'in ABD Dışişleri Bakanının Ülkemizi ziyareti ile ilgili olarak. Ramazan KIRIK isimli şahısla yapmış olduğu görüşmede; Ramazan K...'m Kemal "KERİNÇSİZ'e hitaben; "YANİ BU TOPLANTILARDAN BİRİSİNDE EN AZINDAN BİR ŞÖYLE III... 50-100 KİŞİLİK BİR GENÇLİK GRUBUNUN III... GİDEREK rtf&NDİM AMERİKAYI PROTESTO

ETMESİ RAYSI (MCE) PROTESTO ETMESİ HOŞ OLURDU DİYE..". "BELİRTMEKTE FAYDA VAR ONU ARKA.. ARKADAŞLARLA TEMASA GEÇELİM DE BİŞEY YAPALIM YANİ KEMAL." Kemal KERİNÇSİZ'in de " TAMAM ABİCİM, Bİ DÜŞÜNELİM DE BAKALIM Bİ NE YAPABİLİRİZ OLDU MU GÜZEL ABİCİM BENİM." Aynı gün, saat: 14.56 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'in AY-YILDIZ HARAKETİ isimli grubun temsilciliğini yapan Ülker SALMAN (DURUKAN) isimli bayanla yaptığı telefon görüşmesinde; "Bİ DE ŞEY İSRAİL'E YAPALIM. İSRAİL'E YAPALIM MI BİRAZ KALABALIK YAPALIM", "...TABİ. İSRA İSRAİL'İN ŞEYİNİ ÖĞRENELİM KONSOLOSL UĞUNU, BENCE İSRAİL KONSOLOSLUĞUNUN ÖNÜNDE YAPALIM." dediği, şahısların organize bir şekilde çeşitli sivil toplum örgütlerini de yanlarına alarak, İsrail Konsolosluğu önünde eylem yapmak istedikleri, bu tür provokatif eylemlerle gündemde kalmak ve kamuoyu oluşturmak için çaba sarf ettikleri,

Tape: 3022 02.11.2007 tarihi, saat: 18.25 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'in Hilal KÖSE isimli Cumhuriyet Gazetesi muhabiri ile yapmış olduğu görüşmede; "ZENİT, ŞİMDİ ZENİT'İ DE KENDİ HİM A YESİN E ALDİ Ramazan AKYÜREK. OLAY DOĞRUDAN DOĞRUYA FETHULLAH GÜLEN, ARKASINDA CIA- MOSSAD ÜÇLÜSÜ ÇIKACAĞINDAN -Kİ ERMENİ DİYASPORASINI ZATEN DESTEKLEDİ; BU ÜÇLÜ ÇIKACAĞINDAN, OLA YI YÖNLENDİRMEYE BAŞLADILAR. NASIL YAPARIZ DEDİLER, Bİ YANDAN ABD BASTIRIYOR DAVA İÇİN, Bİ YANDAN AVRUPA BİRLİĞİ, YANİ SADECE YASİN HAYALLE OGÜN SAMAST'IN YARGILANMASINDAN RAHATSIZLAR. MUTLAKA OLAYIN ÇARPITILMASI, YÖNLENDİRİLMESİ LAZIM. EN GÜZEL HADİSE, KEMAL KERİNÇSİZ VASITASIYLA MİLLİYETÇİLER, III.... Veli KÜÇÜK VASITASIYLA DA ORDUNUN ÜZERİNE GİDİCEKLERDİ." Şeklinde beyanlarda bulunarak, şu anda Mahkemesi devam Hrant DİNK cinayeti ile alakalı olarak, konuyu çarpıtarak uluslar arası boyut kazandırmak, kendisinin de bu olayın içerisine çekilerek Milliyetçi kesim ve Ordunun üzerine gidileceği şeklinde sansasyonel haberler yaptırmak istediği,

Tape: 3025, 05.11.2007 tarihi, saat: 11.40 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'in, Ümraniye soruşturmasıyla alakalı olarak, şüpheli Murat ÖZKAN'a, evinde bombaların bulunduğu Ali YİĞİT ile görüşmesini isteyerek Murat ÖZKAN'a ; "SEN YİNE DE BU AKŞAM BU VATANDAŞA Bİ NASSIN MAŞSIN AYAKLARINDA Bİ TELEFON AÇARSAN, NE YAPTIN, NE ETTİN BAK İŞTE BU ADAMLAR SENİN BEYANLARINDAN ÖTÜRÜ YATI YO M ATI YO" Murat ÖZKAN'ın da "TAMAM ABİ" diyerek, Ali YİĞİT ile konuşmayı kabul ettiği, kendisinin de soruşturma ile alakalı olarak tanıklık yapacağını kabul ettiği,

Tape: 3028 09.11.2007 tarihi, saat:23.38 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'e Mücahit KARAYEL adına kayıtlı, Merdan isimli şahsın kullanmış olduğu, 0506 574 2610 nolu telefondan; "kemal abi a ilah

Page 241:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

razi olsun bu irki kirik tayyibin idamini vurguladin yüreğine saglik merdan," içerikli mesaj geldiği,

Tape: 3030 12.11.2007 tarihi, saat:15:44 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'in Şehit Anaları Derneği Başkanı Pakize AKBABA'mn Ankara'da Yüksek Seçim Kurulu, Başbakanlık ve TBMM önlerinde eylem yapması konsunda yapmış oldukları görüşmede; "TABİ HATTA SEÇİM HİLELERİNİ ÖRTBAS EDEN EĞER İŞTE GERÇEKTEN HİLE VARSA BUNU TAMAMEN KAMUFLE EDEN KURUM BU HER İŞ BAŞINDA BU KURUM VAR" diyerek, 14.11.2007 tanhı saat: 18:29 sıralarında bahse konu şahısla Ankara'da yapmış oldukları eylemler ile alakalı-olarak "BRAVO BRAVO ANACIĞIM BENİM BE VALLA TEBRİK EDİYORUM BU GÜNE KADAR HİÇ KİMSENİN YAPMADIĞINI HATTA ANACAĞIM BAK Ş&NU İŞLE ŞEYDE PROGRAMDA BU

YÜKSEK SEÇİM KURULU TAYYİP ERDOĞAN'I AKLAMADI MI SİİRT SEÇİMLERİNİ İPTAL EDİP ONU ORDAN BAŞKAN YAPMADI MI ARKASINDAN" diyerek, Şehit Analar Derneği Başkanı Pakize AKBABA'nm hassas kişiliğini bilerek onu sürekli olarak tahrik ederek kendi görüşleri doğrultusunda yönlendirdiği, Ankara'da ki eylemlere katılmaları için, kendilerine bağlı sivil toplum örgütleriyle görüşme yaptığı,

Tape: 3044, 28.11.2007 tarihi, saat: 18:14 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ' in Dursun KOÇ isimli bürosunda çalıştığını iddia ettiği şahısla yapmış olduğu görüşmede, Dursun KOÇ'un, Kemal KERİNÇSİZ'e hitaben; "BABA BİLİYORSUN BEN HAZIR KUVVETİM ANINDA EMRET ANINDA İŞ BİTER. BEN AHMET MEHMET DEĞİLİM BEN..", Kemal KERİNÇSİZ' in de, "HER HANGİ BİR YARAMAZLIK YOK TAMAM CANIM BENİM HADİ SAĞOLASIN VAR OLASIN HADİ GÖRÜŞÜRÜZ YAVRUM SAĞOL CANIM.." diyerek, Kemal KERİNÇSİZ' den herhangi bir eylem yapmak için talimat beklediğini belirttiği,

Tape: 3046 01.12.2007 tarihi, saat: 20:45 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ'in, Ramazan ...isimli şahıs ile yaptığı görüşmede; Kemal KERİNÇSİZ'in Ramazan...isimli şahsa hitaben; yaptığı görüşmede; "Ramazan ABİ DAĞILDILAR BU BAK SON OPERASYONLAR VATAN SEVERLERİ KORKUTTU, DİZLERİNİN BAĞI ÇÖZÜLDÜ YAV BU EN SON DANIŞTAY' DAN TUT ÜMRANİYE' DEN TUT ÇULLANDILAR ADAMAKILLI MİLLET",

"YA BİZE NE AMA DERNEKLERE GİRMEYE KORKMA YA BAŞLADI İNSAN OĞLU BİZE NE DİYORSUN DA ADAM İYİ DİYO AMAN DİYO BANA Bİ ŞEY SIÇRAMAZSIN DİYO DIŞARIDAKİ İNSANA OPERASYON YAPILIYOR İÇERDEKİNE SORUN YOK Kİ ON KİŞİYİ ALMIŞLAR TUTUKLAMIŞL4R ÇOK ÖNEMLİ DEĞİL Bİ NOKTADA ÖNEMLİ OLAN O KONUDA VERİLEN MESAJDIR İNSANLARA YETERİNCE MESAJ VERDİLER ÖDLERİ PATLIYOR ABİ BİZ BUNLARI YAŞIYORUZ YA VHER GÜN GÖZÜNÜSE VEYİM"

"ONDAN SONRA ZORU ZORUNA TOPARLANDIK BAKMA SEN BU NAMUSSUZLARIN YAPMAK İSTEDİKLERİ NEYDİ ZATEN VATANSEVERLERİ DAĞITMAK KORKUTMAKTI TOPLUMSAL TEPKİYİ SIFIR NOKTASINA GETİRMEKTİ VE YAPTILAR BAŞARDILAR NAMUSSUZLAR İŞTE SENİN SÖYLEDİĞİN OLA Y NEDİR AYNIDIR ABİ" diyerek, karşı tarata Dağlık Karabağ sorunu ile alakalı olarak Taksim'de yapacakları eylem ile ilgili bilgi verirken, yasadışı örgütlere yapılan operasyonlarla halkın sindirildiğini bu sebepten mitinglere ve organizasyonlara katılacak insan bulamadıklarını, bununla ilgili olarak çok mücadele verdiğini beyan ederek, devlet büyüklerine hakaret ettiği, şüpheli Kemal KERİNÇSİZ' in her hafta bir eylem yaparak sürekli olarak gündemde kalmak istediği, yapmak istediği gösterilerle de ülkede gergin bir ortam yaratmaya çalıştığı,

Tape: 3072, 16.12.2007 tarihi, saat: 22:03 sıralarında, Satılmış BALKAŞ tarafındanKemal KERİNÇSİZ' e gönderilen iki adet mesajda; " KEMAL BEY. BAZİVATANDAŞLAR. GENEL KURMAY BAŞKANİN! DARBE YAPA MA YA CA Gİ AKP.İKTİDAR İNİN. İPİNİ ÇEKEMEZ DİYORLAR. PEKİ KİM ÇEKER. ORG.ERDALCEYLANOGL U. (EDOK) VE ORG HASAN IGSIZ. LORDU KOMUTANI. BUGENARALLERDEN BİRİSİ OLSA OLURDU şeklinde ifadelerin yeraldığı,

Page 242:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

arkasından 3075 nolu Tape'de yaptıkları telefon görüşmesinde Kemal KERİNÇSİZ' in de "SATILMIŞ'IM ŞİMDİ BUNLARI SEN TELEFONDA KONUŞURSAN BİZİ ALIR YERE KOYARLAR" şeklinde cevap verdiği, şüpheli Kemal'in telefonunun dinlendiğini tahmin ettiği ve bu nedenle karşı tarafı uyarma ihtiyacı

hissettiği,

Tape: 3085 24.12.2007 tarihi, saat: 16.24 sıralarında, Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ' in, Hilal isimli Cumhuriyet gazetesi muhabiri ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde, Kemal KERİNÇSİZ'in; "...YANİ BUNUN AgÇ|$ÇAN KALKA, KALA, KALA,

Page 243:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

KALACAKLAR Emin OLUN; BU YANİ SADECE SAVCI DEMİYORUM, ZATEN SORUŞTURMAYI SAVCI FALAN YAPMIYO. SORUŞTURMAYI EMNİYET YAPIYO. FETHULLAHÇI EMNİYET YAPIYO; FETHULLAHÇI MİT YAPIYO. YANİ TAMAMEN HÜKÜMETE DAYAMIŞLAR. BU PROGRAM, PROJEYİ DE BUNLAR YAPMADILAR. BU PROGRAMI YAPANLAR DA DIŞARDAN. YANİ ELBİRLİĞİYLE Bİ HAREKET YAPTILAR. BUNU DA TAM ADAMINA DÜŞÜRDÜLER. BİLİYORSUNUZ Zekeriya ÖZ'ÜN NİTELİĞİNİ, YAPISINI AZ ÇOK.", "ZATEN BEŞİKTAŞ'I KAYBETTİK. BEŞİKTAŞ'IN TAMAMI BU HALE GELDİ. ÇOK KÖTÜ Bİ DURUM. YANİ BU OLAYI ASLINDA HÂKİM VE SAVCILAR YÜKSEK KURULUNA DA GETİRMEM LAZIM AMA,", "GETİRSENİZ NE OLACAK 1-2 SENE SONRA HAKİM VE SAVCILAR YÜKSEK KURULUNDA SOSYAL-DEMOKRAT ÜYE BİLE KALMIYACAK", "YANİ HEPSİ, HEPSİ FETHULLAHÇI OLACAK", diyerek, şüpheli Kemal KERİNÇSİZ' in MİT, soruşturmayı yürüten Emniyet Mensupları, Cumhuriyet Savcısı, Beşiktaş' ta bulunan İstanbul Adliyesinde görev yapan Hakim ve savcılar ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu' na ağır ithamlarda bulunarak bunu basın ve yayın kuruluşlarında çalışanlara söyleyerek onlar aracılığı ile gündeme getirip yayın yaptırarak, soruşturmayı yürüten kişi ve kuruluşları yıpratmaya çalıştığı, soruşturmanın amacını saptırarak basın kuruluşlarını da kullanarak dezenfarmasyon yaptığı,

Tape: 3068 13.12.2007 tarihi, saat: 12.17 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ' in, Ümraniye soruşturmasında tutuklu bulunan Mahmut ÖZTÜRK'ün kardeşi, İsa ÖZTÜRK isimli şahısla yaptıkları görüşmede, Kemal KERİNÇSİZ'in soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya ÖZ ile aralarında geçen görüşmeyi aktararak; "TABİ TABİ İZM İR DEDİ SURDAN BURADAN TALİMAT BEKLİYORUM DEDİ BİRBİRİMİZE Bİ GİRDİK YANİ SEN DEDİM ARTIK BİR HUKUKÇU DEĞİLSİN BİR TARİKATIN GAYRİ MİLLİ GÜÇLERİN BURADA TEMSİLCİSİ KONUMUNDASIN ARTIK DEDİM ...AÇIKÇA ONU SÖYLEDİM SENİN DEDİM VATANSEVER İNSANLARA BU ŞEKİLDE EZİYET ETMEYE HAKKIN YOKTUR BU MANADA MAKSATLI DAVRANIYORSUN BU DOSYANIN SAVCISI OLMAKTAN ÇEKİL İŞTE BEN ZAPIT TUTTURUYORUM DEDİ BANA NASIL TARİKATÇI DERSİN ŞUDUR BUDUR FETHULLAHÇI BİLMEM NE DEDİM EVET SÖYLÜYORUM TUT ZAPTI ALTINA DA BEN İMZA ATIYORUM

SENİN YAPINI HER ŞEYİNİ BİLİYORUZ SENİN NE MAKSATLA HAREKET ETTİĞİNİ DE BİLİYORUZ DEDİM BU NE UTANMAZLIK DEDİM BU NE DEDİM BU GÖREV AYMAZLIĞI DEDİM YA BÜTÜN EN KARIŞIK DAVALAR 4 AYDA AÇILMIŞTIR BİZ 7. AYA GİRDİK HALA DAHA ÖNÜMÜZDEKİ EFENDİM DİYO TÜRKİYE KOMİNİST PARTİ MARKSİST LENİNİST PARTİNİN DAVASINI DİYO 2 YILDIR SÜRÜYOR DİYO EFENDİM ŞU ADAVALAR DİYO 14 AYDIR DEVAM EDİYOR SİZ AYNI MI DEVAM ETTİRMEYİ Mİ DÜŞÜNÜYORSUNUZ 14 AY ....ONDAN SONDA Bİ TAM OLARAK BİRBİRİMİZE GİRDİK ALLAH NE VERDİYSE SENİN DEDİM NE YAPTIĞINI BİLİYORUM MEKTUPLARI ALIYORSUN ZAMAN GAZETESİNE YENİ ŞAFAK GAZETESİNE AYNAN FAKSLIYORSUN VERİYORSUN EMNİYETTEN GELEN CD ÇÖZÜMLERİNİ VERİYORSUN III HER TÜRLÜ OLUN PEŞİNDESİN BU TAHKİKATI SEN SÜRDÜRMÜYORSUN OLAYI TAMAMEN EMNİYETE YIKTIN O ADAMLAR TAHKİKATI SÜRDÜRÜYOR DİYE O POLİS MOLİS ÇAĞIRDI BİLMEM NE VESAİR ODAMI TERK ET ODAMI TERK ETMEM DEDİM BURASI BENİM ODAM YANI ZAMANDA SENİN DEĞİL BU DEVLETİN DEDİM BENİM VERGİMLE DEDİM SURDA OTURUYORSUNUZ BABANIN ÇİFTLİĞİ DEĞİL BURASI BU DAVAYI AÇACAKSIN ARKADAŞ DEDİM İŞTE POLİSLER FALAN

Page 244:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

GELDİ KEMAL BEY DEDİ BUYURUN DEDİ TARTIŞMAYALIM ŞEY YAPIN Bİ TATSIZLIK ÇIKMASIN, İsa ÖZTÜRK ise, "İŞİN ARTIK ÇIĞRINDAN ÇIKTIĞINI" Kemal KERİNÇSİZ'in görüşmenin devamında; BU İŞİN ARTIK AKIL DIŞINA ÇIKTIĞINI FARKINDA DEĞİMLİSİN DEDİM NEYSE BÖYLE BİR KAVGA İLE ŞEY YAPTIK AYRILDIK POLİSLER MOLİSLER GİRDİ MİTÇİLER VESAİRE GEÇTİM AŞAĞIYA CUMHURİYET BAŞSAVCISINA GEÇTİM AŞAĞIYA ...DURUMU BÜTÜN ÖZETİ İLE VERDİM BU ADAMIN NE YAPMAK İSTEDİĞİNİ KEMAL BEY DEDİ HAK VERİYORUM DEDİ BAZI NOKTALARDA HAKLISINIZ DEDİ ASLINDA DEDİ BU BELGELERİN BEKLENMESİNE DE MAHAL YOKTUR BU DAVA AÇILABİLİR DAVA SIRASINDA DA BU BELGELER TOPLANABİLİR EFENDİME SÖYLEYEYİM EFENDİM DEDİM BİZE ARTIK BU TUTUKLAMA OLAYI CEZAYA DÖNÜŞTÜ" dediği,

Tape: 3080, 18.12.2007 tarihi, saat: 13.02 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ' in, Sultanahmet Adliyesi önünde, Hablemitoğlu cinayetinin yıl dönümü münasebetiyle yapılmış olan basın açıklamasından sonra, Cevat Ç.. isimli şahıs ile yapmış olduğu görüşmede; "RAMİS PAŞAM İLE BİRLİKTE VATAN CADDESİNDEKİ ORDUEVİNDEYİZ, GELMEK İSTERSEN GEL, GELİRKEN BİZİM BURAK VAR ADLİYENİN ÖNÜNDE ONU DA AL..." Cevat Ç... ise: "TAMAM OLDU, GÖRÜŞÜRÜZ.." dediği, şahısların yapmış oldukları basın açıklaması, mitinglerde ve anma günlerinde, bazı emekli askerlerin katıldığı anlaşılmıştır.

Tape: 3083, Basın açıklaması ile alakalı olarak, Kemal KERİNÇSİZ'in aynı gün saat: 17:33 sıralarında, Erdoğan KAYA isimli şahısla yapmış olduğu görüşmede: "BİR NOKTADA DEVLETİN YAPAMADIĞINI, BUGÜN ZATEN DEVLETİN BUNU YAPMALARI MÜMKÜN DEĞİL, DEVLET ZATEN KARŞI GÜÇLERE GEÇMİŞ İŞGAL EDİLMİŞ KURUMUYLA KURULUŞUYLA. YANİ İŞGALCİ GÜÇLER DEVLETİ ELE GEÇİRME GAYRETİNE GİRMİŞ" diyor, Erdoğan KAYA isimli şahıs ise; "...MAALESEF ÖYLE..'' diyor. Kemal KERİNÇSİZ' in görüşmenin devamında; "ORDA RAMİS PAŞA VAR... GENERALLER VAR ALBAYLAR VAR, BİSSÜRÜ ŞEY VAR YANİ ÇOK NİTELİKLİ İNSANLAR VAR... YANİ Bİ ÇOĞUNU TANIMIYORSUNUZ SİZ TABİ DE, PROFESÖRLER VAR BAYA Bİ AYDIN KESİM VARDI." Diyerek, yapmış oldukları eylemlerin ve faaliyetlerin önemli kişiler tarafından desteklendiğini, Devletin işgal edildiğini, Devletin yapması gereken görevleri sanki kendileri yapıyormuş gibi kendilerine misyon yükledikleri anlaşılmaktadır... Kemal KERİNÇSİZ' in, Erdoğan KAYA isimli şahsa "SENİN DERNEĞİ DE BİZİM, AY-YILDIZ BİRLİĞİNE AL..","0 KONUDA, HATTA İMKAN NİSBETİNDE BULUNDUĞUNUZ YERDE... DİĞER DERNEKLER VARSA ORAYA SOKMAYA ÇALIŞIN", "İŞ GENİŞLEMEKTİR ANLATABİLDİM Mİ GENİŞLEMEKTİR.. ORALARDAN BURAYA GELDİNİZ ATEŞLER YAKIYORSUNUZ, SAĞOLUN VAROLUN" dediği,

Tape: 3096, 31.12.2007 tarihi, saat: 18.58 sıralarında, Kemal KERİNÇSİZ' in, Cevat Ç... tarafından aranarak yapmış oldukları görüşmede; " SAĞLAM KAYNAKTAN BİLGİALDIĞINI, KEMAL KERİNÇSİZ, LEVENT T... VE HÜSEYİN MÜMTAZ B.............................'NA..." diyor, Kemal KERİNÇSİZ'de "ALLAH ALLAH BAŞKA KİMLER VAR PEKİ LEVENT MÜMTAZ BAŞKA..." diyerek konuyu teyid etmek istediğini, Cevat Ç...'ta telefonda böyle şeylerin konuşulmayacağını, Kemal KERİNÇSİZ'in görüşmenin devamında, "NEREDEN, NEREDEN NEREYE KOYACAKLAR BEN ANLAMIYORUM LEVENTİ, HADİ MÜMTAZ HOCA ARADA BİRDE OLSA TELEFONLAŞIYORUZ HA HA (gülüyor) B AKÜ'YE BERABER GİTTİK DİYE BİLİRLER Kİ SİZ B AKÜ'YE BERABER GİTTİNİZ HA HA (gülüyor) ÇETE KURDUNUZ AMA HELE LEVENT ADAM ASKERE GİTTİ EN AZ BİR YILDAN, BERİ DOĞRU DÜRÜST GÖRMÜYORUZ BİLE (Gülerek konuşuyor)"' 'seki iride Sapmış oklukları görüşmede,

şahısların, yapılacak operasyonlarla ilgili bilgi topladıkları ve aralarında konuştukları anlaşılmıştır.

d)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;Şüpheli MUAMMER KARABULUT ile;

Büyük Güç Birliği ve Ayasofya Derneklerinde her iki şahıs da kurucu üye olarak görev aldıkları ve telefonla sürekli örgütsel içerikli görüşmeler yaptıkları anlaşılmıştır. (İletişim Tutanakları ve Bilgisayar inceleme tutanakları)

Şüpheli SEVGİ ERENEROL ile;

Page 245:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Büyük Güç Birliği ve Ayasofya Derneklerinde her iki şahıs da kurucu üye olarak görev almışlar, genellikle yapılacak basın açıklamaları, mitingler ve ERGENEKON Operasyonu çerçevesinde gözaltına alman ve tutuklanan şahısların durumları ile ilgili konularda sık sık telefon görüşmesi yaparak fikir teatisinde bulundukları, Şüpheli Sevgi'nin kilisede düzenlemiş olduğu toplantılara şüpheliyi davet ettiği şüphelinin de katıldığı örgütsel içerikli görüşmeler yaptıkları, birçok konuda birlikte hareket etmek için karar aldıkları, ortak tavır takındıkları, yurtiçi ve yurtdışında birçok etkinliğe birlikte katıldıkları, bazı konulan yüzyüze görüşmek istedikleri telefonda konuşmayarak gizliliğe riayet ettikleri anlaşılmıştır. (İletişim Tespit Tutanaklan, CD çözüm tutanağı, Bilgisayar inceleme tutanaklan ve fotoğraflar)

Şüpheli VELİ KÜÇÜK ile;Örgütsel içerikli telefon görüşmeleri yaptıkları, birlikte basın açıklamalan ve etkinliklere

katıldıklan, Hrant DİNK aleyhine Türklüğe hakaret davalannda birlikte hareket ettikleri anlaşılmıştır. (İletişim Tespit Tutanaklan ve fotoğraflar)

Şüpheli MUZAFFER TEKİN ile;Birlikte basın açıklamalanna ve etkinliklere katıldıklan, Şüpheli Kemal'in bilgisayannda

Muzaffer TEKİN'in yılbaşı tebrik yazılan ile kızma ait formlann kayıtlı olduğu, birlikte çekilmiş bir çok fotoğraflanmn yeraldığı anlaşılmıştır. (Fotoğraflar ve Bilgisayar inceleme tutanaklan)

Şüpheli OKTAY YILDIRIM ile;Birlikte basın açıklamalanna ve etkinliklere katıldıklan, bilgisayann da Oktay' a ait köşede

ayyıldız bulunan vesikalık fotoğrafının bulunduğu, sürekli irtibat halinde olduklan anlaşılmıştır. (Bilgisayar inceleme tutanağı ve fotoğraflar)

Şüpheli Fuat TURGUT ile;Birlikte İzmir'de düzenlenen mitinge iştirak ettikleri, kendisinin hazırlayıp sunduğu programa

Fuat TURGUT'u konuk olarak alıp konuşturduğu, şüpheli Kemal KERİNÇSİZ 'in Orhan PAMUK ve Elif ŞAFAK aleyhine açılan davalara şüpheli Fuat'ın katılmasının uygun olacağını söylemesi üzerine Fuat'ın davaya katılma talebinde bulunduğu sürekli irtibatlanm olduğu anlaşılmıştır.

Şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ ile:Gizli Tanık 17'nin Cumhuriyet Başsavcılığımızda verdiği İfadesinde:"Tarihini tam olarak hatırlamadığını ancak Cumhuriyet mitinglerinden önce

olduğunu düşündüğü bir tarihte Mehmet Fikri KARADAĞ'ın o sıralar dernekte yatıp kalkanNiyazi KIYAK'a Kemal KERİNÇSİZ'e teşekkür mahiyetinde bakırdan yapılmış, üzerindeadalet sembolü olan terazi bulunan, yuvarlık şekilli bir levhayı gönderdiğini, NİYAZİKIYAK'ın da bu levhayı KEMAL KERİNÇSİZ'in Avukatlık bürosuna götürüp bizzat kendisineverdiğini bildiğini, çünkü bu konunun dernekte^ konuşulduğunu, aralarındaki ilişkininmahiyetini ve MEHMET FİKRİ KARADAĞ'ın bu.-hediyeyi ne amaçla gönderdiğinibilmediğini, ancak bu kişilerin en başından itibaren fyrîtkTe^hreket ettiklerini düşündüğünü, "beyan etmiştir. 'l* * ^' ÎVt

Page 246:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Şüpheli KEMAL KERİNÇSİZ'in diğer örgüt mensupları ile birlikte katıldığı ve örgütün amacına yönelik olarak tertip edilmiş olan eylemler;

1- 03.06.2005 günü saat 14.40'da Fener Rum Patrikhanesi girişinde HukukçularBirliği Derneği, Milliyetçi Ülkücü Avukatlar Grubu ve Milli Güç Platformu tarafından"Ekümenik" ile ilgili basın açıklaması yapıldığı, Kemal KERİNÇSİZ tarafından kiliseningiriş kapısına siyah çelenk bırakmak istendiği, izin verilmeyince patrikhane duvarına siyahçelenk bırakıldığı, Fatih Adliyesine giderek Patrikhane hakkında suç duyurusundabulunulduğu, bu etkinliğe şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in katıldığı, Güvenlik şubemüdürlüğünün çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

2- 23.07.2005 günü saat:17.00'de Hukukçular Birliği ve Milli Güç Platformutarafından Bakırköy İlçesi Cumhuriyet meydanında "Kıbrıs için ek protokolü imzalayamazsınız" konulu basın açıklaması yapıldığı, , "Milli Güç" imzalı "Tayyib bu imzayı atamazsın, bir imzada sen ver Kıbrıs Türk kalsın" şeklinde pankart ile "Kıbrıs'ı nasıl aldıysak öyle veririz, dünü unutmadık" yazılı dövizler taşındığı, bu eyleme şüpheli Kemal KERİNÇSİZ tarafından basın bildirisinin okunduğu, Güvenlik şube müdürlüğünün çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır. Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

3- 23.09.2005 günü Boğaziçi ve Sabancı üniversitesinin 23-25 Eylül 2005 tarihleri arasında birlikte düzenledikleri "Osmanlı İmparatorluğunun Çöküşü Döneminde Osmanlı Ermenileri" konulu sempozyumla ilgili Milli Güç platformu ve Hukukçular Birliği tarafından saat 14.45 sıralarında Bahçelievler İlçesinde bulunan Bölge İdaresi Mahkemesi önünde basın açıklamasının şüpheli Kemal KERİNÇSİZ tarafından okunduğu, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

4- 24.09.2005 günü Bilgi üniversitesinde yapılan "Ermeni Soykırımı" panelini protesto etmek amacıyla Milli Güç Platformu ve Hukukçular Birliği tarafından Bilgi üniversitesi önünde saat 09.40 sıralarında basın açıklaması yapıldığı, bu eyleme şüpheli Kemal KERİNÇSİZ ve Sevgi ERENEROL'un birlikte katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

5- 28.10.2005 günü saat 11.00 sıralarında Fener Rum patrikhanesi önünde Milli Güç Platformu, Hukukçular Birliği, Milliyetçi İşadamları Derneği, Türk Ortodoks Kilisesi, Noel Baba Vakfı tarafından "Patrikhane Yunanistan'a" konulu protesto eylemi yapıldığı, Fener Rum patrikhanesi önündeki topluluğa önce Kemal KERİNÇSİZ tarafından kısa bir konuşma yaptıktan sonra, Noel Baba Vakfı Başkanı Muammer KARABULUT'un basın açıklamasını okuduğu, Patrikhane kapısına "Patrikhane Yunanistan'a, Hukukçular Birliği ve Milli Güç Platformu" yazılı siyah çelenk bırakıldığı, bu eyleme şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ, Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Sevgi ERENEROL, Zeki Yurdakul ÇAĞMAN isimli şahısların birlikte katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

6- 10.11.2005 saat 08.30 da Fener Rum Patrikhanesi önünde Hukukçular Birliği, Milli Güç Platformu, MHP İstanbul İl Başkanlığı, İşçi-Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Noel Baba Vakfı, Bağımsız Türk Ortodoks Vakfı,.Muharip Gaziler Derneği, Yeniden Kuvay-i Milliye Derneği ve Şehit Aileleri Derneği tarafından "Fener Rum Patrikhanesinin Lozan'a ve Atatürk'e,Türk milletine meydan okuduğu y&JRUm, metropolitanlarının Ekümenik iddiası ile Balat'taki patrikhanede toplanmasının İÜ "Kasım*'Atatürk 'ün ölüm yıl dönümüne

Page 247:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

rastlanmış olmasını protesto etmek" basın açıklaması yapıldğı,bu eyleme şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ,Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Muammer KARABULUT isimli şahısların birlikte katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

7- 06.01.2006 günü saat 13.00 sıralarında Fatih adliyesi önünde Hukukçular Birliği ve Milli Güç Platformu tarafından "Fener Rum Patrikhanesinin Halic'e haç atma törenim" protesto etmek amacıyla basın açıklaması yapıldığı, Av. Kaptan YILMAZ tarafından basın açıklamasının okunduğu bu eyleme şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'inde katıldığı Güvenlik şube müdürlüğünün göndermiş olduğu dosyanın incelemesinden anlaşılmıştır.

8- 09.03.2006 saat 12.00 sıralarında Beyoğlu Galatasaray Meydanı önündeHukukçular Birliği ve Türkiye Harp Malulleri Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneğitarafından "Org. Yaşar BÜYÜKANIT ve diğer komutanlar hakkında Van C.Savcısı FerhatSARIKAYA'nm hazırladığı iddianameyi" protesto etmek için düzenlenen basın açıklamasına;şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN ve Oktay YILDIRIM'ınbirlikte katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kameragörüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır

9- 10.03.2006 günü saat 13.20 sıralarında Bilgi üniversitesinde "Türkiye'nin Kürtmeselesi" adı altında düzenlenen paneli protesto etmek için Hukukçular Birliği tarafındanbasın açıklaması düzenlendiği, Levent TEMİZ tarafından basın açıklamasının okunduğu, bueyleme Kemal KERİNÇSİZ tarafından toplantının iptali için hazırlanan dilekçeninRektörlüğe verildiği bu etkinliğe şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in katıldığı Güvenlik şubemüdürlüğünün göndermiş olduğu dosya incelemesinden anlaşılmıştır.

10- 09.04.2006 sat 12.00 sıralarında Eminönü ilçesi Beyazıt meydanında BüyükHukukçular Birliği organizesinde "Boğazlayan Kaymakamı Kemalbey'in idam edilişininyıldönümü" nedeniyle basın açıklaması düzenlendiği, Ramazan BAKKAL, AynurSAYLAN, İbrahim METİN, Şuaip ÖZCAN, Kemal ERGÜDER, Pakize ALPAKBABAOktay YILDIRIM'ın konuşma yaptığı bu eyleme şüpheli Kemal KERİNÇSİZ ve OktayYILDIRIM'm birlikte katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğukamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

11- 07.05.2006 Günü saat 12.15 sıralarında Beyoğlu ilçesi Galatasaray meydanındaHukukçular Birliği ve Milli Güç platformu, Vatansever Güç Birliği, Türkiye'mTopluluğu, Aydınlar Ocağı, Türk Dünyası İnsan Haklar Derneği, Anadolu Dostluk veTürkmen Derneği, Şehit Anaları Derneği tarafından Yunanistan'ın Selanik'te açmayıplanladığı "Pontus Soykırımı Anıtf'nı protesto etmek için basın açıklaması düzenlendiği,Kemal KERİNÇSİZ, av. Özcan PEHLİVANOĞLU, Mualla ER KUT tarafından topluluğahitap edildiği, Yunanistan Konsolosluğu önüne siyah çelenk bırakıldığı bu eyleme OktayYILDIRIM, Muzaffer TEKİN, M.Zekeriya ÖZTÜRK, Emin GÜRSES isimli şahıslarınkatıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerininincelenmesinden anlaşılmıştır.

12- 17.05.2006 günü saat 12.00 sıralannda Beyoğlu ilçesi Fransız konsolosluğuönünde Büyük Hukukçular Birliği tarafından "sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısınıprotesto etmek" için basın açıklaması yapıldığı.bu •-eyleme Oktay YILDIRIM ve KemalKERİNÇSİZ'in birlikte katıldıkları Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmişolduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden arüâşjlonstır

Page 248:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

13- 18.05.2006 Günü saat 11.00 sıralarında Taksim anıtı önünde Türkiye'm Topluluğu, Büyük Hukukçular Birliği tarafından "Danıştay ve Hrant DİNK'e yapılan silahlı saldırıyla ilgili" Mualla ER KUT ve Kemal KERİNÇSİZ tarafından basın bildirisinin okunduğu, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

14- 07.06.2006 Günü saat 11.25 sıralarında Eminönü ilçesi Sultanahmet adliyesi önünde Perihan MAĞDEN'in Vicdani Ret konusunda yargılanmasıyla ilgili 50 kişilik gruba Gönül APAYDIN tarafından basın bülteni okunmuştur. Büyük Hukukçular birliği yazılı pankartj^erihan sen Şehit anası değil, ancak Deniz anası olabilirsin .vicdani retçilik PKK'ya Hizmettir- ABD Hizmetindeki Fettullah Ordu ve Emniyetten Kirli elini çek-Küreselciler tarikatlar siyasi iktidar Şeytan üçgenini Bozacağız- yazılı dövizler taşınmış. "Her Türk asker doğar-Burası Türkiye ya sev ya terk et-Türkiye Türktür Türk kalacak-Katil ABD işbirlikçi AKP-Asker Doğduk Asker Ölürüz" şeklinde sloganların atıldığı tespit edilmiştir.. Aynı gün İstanbul adliyesi 2. Asi iye Ceza mahkemesinde Perihan MAĞDEN'in sanık olarak yargılandığı davanın görülmesi sırasında basın açıklaması yapan gruptaki bazı şahıslarca sözlü sataşma olayının yaşanması üzerine;Adliye binası içerisindeki koridora çevik Kuvvet Şube Müd.Görevli Polisler alınarak, beklemekte olan Perihan MAĞDEN avukatları ile yanlarında bekleyen Şanar YURDATAPAN, Ayşe KUL İN, Cüneyt ÖZDEMİR, Ataol BEHRAMOĞLU'nun bulunduğu grup ile Av.Kemal KERİNÇSİZ, Pakize ALPAKBABA, M.Zekeriya ÖZTÜRK, Levent TEMİZ, Sevgi ERENEROL isimli şahıslarında bulunduğu, özellikle avukatlar ve gaziler davaya müdahil olmak için ellerinde dilekçeleri ve avukatları ile birlikte gelen şehit yakınlarından oluşan grup arasında, koridorda tampon oluşturulmak suretiyle muhtemel bir olayı önlemek için gerekli Güvenlik tedbirleri alınmış, grubu Av. Kemal KERİNÇSİZ'in yönlendirdiği tespit edilmiş bu organizeye Şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ Sevgi ERENEROL ve Oktay YILDIRM'ın birlikte katıldığı. Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

15- 12.06.2006 Saat 13.15 sıralarında Beyoğlu İlçesi Mete caddesi üzerinde bulunan AB Birliği Bilgi Merkezi önünde Türkiye'm Topluluğu ve Türk Ortodoks Patrikhanesi tarafından "Türkiye'nin AB üyeliği müzakere süreci" ile ilgili basın açıklaması düzenlendiği, Sevgi ERENEROL tarafından basın açıklamasının okunduğu, üzerinde Büyük Hukukçular Birliği yazılı çelengin AB bürosu önüne bırakıldığı, bu eyleme şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ, Oktay YILDIRIM ve M. Zekeriya ÖZTÜRK'ün katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

16-16.06.2006 günü saat 09.30 da Büyük Hukukçular Birliği tarafından "Orhan PAMUK hakkında açılan tazminat davasıyla ilgili" basın açıklaması düzenlendiği, av. Ahmet DÜLGER ve şüpheli Kemal KERİNÇSİZ konuyla ilgili sözlü açıklamada bulunduğu, Güvenlik şube müdürlüğünün göndermiş olduğu dosya incelemesinden anlaşılmıştır.

17- 20.06.2006 günü Atatürk hava limanı Genel binası önünde Milli Güç Platformu ve Büyük Hukukçular Birliği organizesinde "Ermenistan Katolikosu 2.Karakin'ninülkemizi ziyaretini" protesto eylemi düzenlendiği, konuk Misafirin aracı geçerken grup tarafından yumurta atıldığı, polisin ikazına rağmen eyleme devam edildiği, Merdan AYDIN, Ferdi ÇELİK, Muammer KOCADAĞLİ, Fatih SEKMAN isimli şahısların gözaltına alındığı, Şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ ve Sevgi" ERENEROL isimli şahısların katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay

esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır. / \ A" J İ^SfH "<

18-22.06.2006 günü Heybeliada da açılacak olan Ruhban Okulunu protesto eylemine şüpheli Kemal KERİNÇSİZ katıldığı Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

19_04.07.2006 günü saat 10.30 sıralarında Şişli Adliyesinde devam etmekte olan "Türk Milletine hakaret" iddiası ile HRANT DİNK aleyhinde açılan dava ile ilgili Adliye koridorunda

Page 249:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

şüpheli Kemal KERİNÇSİZ ve arkadaşları tarafından olay çıkarıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün göndermiş olduğu dosya incelemesinden anlaşılmıştır.

20- 20.07.2006 günü GALATASARAY Lisesinden Taksim anıtına düzenlenen yürüyüşe şüpheliler Muzaffer TEKİN, Oktay YILDIRIM, Kemal KERİNÇSİZ, Emin GÜRSES ve Sevgi ERENEROL isimli şahısların da katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

21- 21.09.2006 günü saat:10:30 sıralarında Beyoğlu Adliyesinde Büyük Hukukçular Birliğimin organize ettiği "Küresel BOB projesi çerçevesinde askeri işgal ve parçalanma tehlikesi ile karşı karşıyadır'1 konulu protesto eylemi düzenlendiği, "Misyoner çocukları O.PAMUK, H.DİNK, H.CEMAL, İ.BERKAN, H.ŞAHİN, M.BELGE" "BABA ve PİÇ" "Hukukçular Birliği" ibareli pankartı taşıdıkları, Polis memuruna mukavemet eden Şaban DAYANAN ve darp edildiği iddiasıyla Av. Özgür GÜN ve şikâyetçi olduğu Latif ŞİMŞEK'in gözaltına alındığı, 3 sayfadan ibaret olan "Biz buradayız sen nerdesin" ile başlayan Av.Kemal KERİNÇSİZ, Av.Ahmet ÜLGER, Av.Levent TEMİZ, Av.Hanefı ALTAŞ, Av. Murat İNAN, Av.Yılıdırm ÇAVUŞOĞLU, , Av. Eyüp GÜLTEK, Av.Necdet ÖZTÜRK, Av. BuraK GÜNEŞ, Av. Mehmet DEMİRLEK, Av. Cevat ÇALIK, Av. Necip YENİŞAN, Av. Ömer PULATOĞLU, Av. Muhsin KÜÇÜK, Muzaffer YÜKSEKDAĞ (hamal) isimlerinin yazılı olduğu bildirinin okunduğu, bu Eyleme şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ, Fuat TURGUT ve Oktay YILDIRIM isimli şahısların birlikte katıldıkları, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

22- 19.11. 2006 günü saat 08.00 ile 17.00 arası çağlayan meydanda Bağımsız Türkiye partisi (BTP) mitingi adı altında açık hava toplantısı düzenlediği, grup tarafından "Ruhban okulu açılması Kopenhag kriteri değildir -Ekümenik Kopenhag kriteri değildir-Papayı Türtiye'ye istemiyoruz" ibareli pankartlar ile "Patrik-Papa-Fenerde, Türk Milleti Nerede- Patriği Türkiye de istemiyoruz" şeklinde dövizler taşındığı, gruba hitaben Büyük Hukukçular Birliği başkanı Kemal KERİNÇSİZ tarafından Türk milletine çağrı! İstanbul'a geldiği taktirde Papa'yı ülkemize istemiyoruz- Faaliyetine mutlaka katılın" başlıklı bildirinin okunduğunu, çevre illerden gelen BTP yönetici ve üyeleri ile İstanbul il ve ilçe teşkilatları üyelerinin desteğiyle yaklaşık 2500-3000 kişinin katıldığı, BTP Genel Başkanı Haydar BAŞ'm konuşmacı olarak katıldığı, "Bağımsız Türkiye için Milli ekonomi modeli için bizi de Yaz Sayın Prof.Dr.Hay dar BAŞ (Tekirdağh ülkücüler) -Buradayız üstad buradayız ASIM 'ın NESLİ bu kuvva-i Milli hareketin de yanın da olmayacağım mı sandın (yeniçiftlikli ülkücüler) - Bağımsız Türkiye için bizlerde varız (Tekirdağh muhafazakarlar) - Sayın Prof.Dr.Hay dar BAŞ Bu yolda bizde varız (sosyal demokratlar) ibareli dövizler açıldığı, "Bu Vatan bizimdir bizim kalacak - Türkiye Seninle gurur duyuyor - üstad sen bizim her şeyimizsin - Üstad Nerede Biz Oradayız - Avrupa şaşırma sabrımızı taşırma - kuvva-i miliye tekrar hedefe - İşte Milet işte başbakan - Papa şaşırma sabrımızı taşırma - Bu millet Kardeştir ayıranlar kalleştir" şeklinde sloganların atıldığı,bu eyleme şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'fn katıldığı. Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntü!eriıtin mjelenınesindcn anlaşılmıştır.

23- 12.12.2006 Günü saat 09.30 da Şişli 2.Asliye ceza mahkemesinde Sanık HrantDİNK'in duruşmasını görüldüğü bu davaya Büyük Hukukçular birliği tarafından müdahilolan şüpheli Kemal KERİNÇSİZ ve arkadaşlarının da bu duruşmaya katıldığı, Güvenlikşube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesindenanlaşılmıştır.

24- 18.12.2006 günü saat 12.25 de Eminönü ilçesi Sultanahmet Adliyesi önündeNecip HABLEMİTOĞLU'nun ölümünün yıl dönümü nedeniyle Hukukçular Birliği,Ayasofya Derneği, Milli Güç Birliği, Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği tarafındanbasın açıklaması düzenlendiği, Büyük Hukukçular Birliği üyesi Cevat ÇALIK tarafındangruba hitaben bir basın metni okunduğu, eyleme Kemal KERİNÇSİZ,Muzaffer TEKİN,Sevgi ERENEROL ve Raf et ARSLAN 'm birlikte katıldığı. Güvenlik şube

Page 250:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesindenanlaşılmıştır.

25- 10.03.2007 günü Merkezi Ankara ili Çankaya ilçesi Selanik Caddesi No:32/4 kurulu bulunan Tüm Gençlik Birliği Derneği'nin tarafından Beyoğlu İlçesi Galatasaray meydanında "cumhuriyet bize emanet" adlı basın açıklaması düzenlendiği, Önder ÖZTÜRK tarafından basın açıklaması okunduğu, "Başbakan Cumhuriyet Yıkıcısıdır, Cumhurbaşkanı olamaz" şeklinde pankart taşınması üzerine "Devlet büyüklerine hakaret içerikli pankart" açılması nedeniyle Nöbetçi C.Savcısı talimatıyla Tüm Gençlik Birliği Derneği'nin genel başkanı Adnan TÜRKKAN ve İl Başkanı Önder ÖZTÜRK isimli şahısların gözaltına alındığı, bu eyleme şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in katıldığı Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

26-11.03.2007 günü saatl2.00.Sıralannda ilimiz Beyoğlu ilçesi Galatasaray Meydanında Büyük Hukukçular Birliği, Gönül Birliği Platformu. Ulusal Jeofizik Kurumu Derneği, Atatürk Düşünce Derneği Kadıköy Şubesi, Harp Malulleri Derneği, Bakıröy STK tarafından basın açıklaması düzenlendiği, Kemal KERİNÇSİZ tarafından basın açıklaması yapıldıktan sonra Taksim anıtına çelenk koymak için izinsiz yürüyüş yapılması üzerine Polis tarafından yürüyüşün engellendiği, "Tayip El-kadı kol kola Türkiye gidiyor Karanlığa" şeklinde taşman pankartla ilgili Nöbetçi C.Savcısının talimatıyla yasal işlem yapıldığı, bu eyleme şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ, Muammer KARABULUT, Muzaffer TEKİN ve Sevgi ERENEROL'un katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.

27-13.06.2007 Günü Saat: 14.00 de Şişli İlçesi'nde bulunan Bugün Gazetesi önünde "gazetede çıkan bir köşe yazısını" protesto etmek amacıyla Kuvayı Milliye Derneği, Şehit Aileleri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği tarafından basın açıklaması düzenlendiği, eyleme Büyük Hukukçular Derneği adına Kemal KERİNÇSİZ'in katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün konu ile ilgili göndermiş olduğu dosya incelemesinden anlaşılmıştır.

28- 04.07.2007 günü saat: 10.05 de Beyoğlu İlçesi İtalyan Başkonsolosluğu önünde Türkiye Sivil Toplum Örgütleri, Türk Ortodokslar Derneği ve Aydınlar Ocağı tarafından "PKK Terör örgütü tarafından kullanılan İtalyan menşeli mayınlan" protesto etmek basın açıklaması düzenlendiği, Ülker DURU KAN, Ayşe SALMAN, Burak GÜNEŞ isimh şahıslar tarafından basın açıklamasının okunduğa, bu eyleme şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğün ün,, olay esnasında çekmiş olduğu kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır/'* \;: ,

29- 01.11.2007 Günü saat 13.00 Sarıyer^ilçesfnde-^bulunan ABD Başkonsolosluğu önünde "ABD Dışişleri Bakanı Condelezza RîecYn İstanbul'a gelişini" protesto etmek

amacı ile Muharip Gaziler Derneği, Şehit Aileleri Derneği, ADD, Milli Güç Platformu, STK Birliği Platformu, Ay Yıldız Birliği organizesinde basın açıklaması düzenlendiği, Türkiye Harp Malulleri Derneği Başkam Gönül ALFAYDIN tarafından basın açıklamasının okunduğu, siyah çelenk bırakıldığı, Pakize AKBABA ve Ayyıldız Birliği Başkanı Ülker DURUKAN tarafından basına demeç verildiği, bu eyleme Kemal KERİNÇSİZ'in katıldığı, Güvenlik şube müdürlüğünün konu ile ilgili göndermiş olduğu dosyanın incelemesinden anlaşılmıştır.

30- 30.11.2007 günü saat: 11.00de Bakırköy İlçesinde İncirli cad. Akbulut iş hanı No:89 kat-1 sayılı yerde Ayamama Vadisindeki EGS park inşaatı ile ilgili olarak açtıkları davayı kazanmaları üzerine Bakırköy STK Kuruluşları Platformu organizesinde basın açıklaması düzenlendiği, Ülker DURUKAN, Öcal ÜNAL tarafından sözlü açıklamada bulunulduğu, Kemal KERİNÇSİZ tarafından basın açıklamasının okunduğu, Güvenlik şube Müdürlüğünün konu ile ilgili göndermiş olduğu dosyanın incelemesinden anlaşılmıştır.

"Kuvva-i Milliye Derneği' nin Ankara bürosunda yapılan aramada ele geçen dijital malzemeler hakkında tanzim edilen İnceleme ve Değerlendirme Raporu' nda;

Ankara Kuvvai Milliye Derneğine ait, Dell marka dizüstü bilgisayariçerisindeki TOSHIBA marka hard disk üzerinde yapılan incelemede;

1-"Büyük Hukukçular Birliği maiL.doc" isimli bir MSvvord dosyası tespit edilmiş, "Büyük Hukukçular Birliği maiL.doc" isimli MSvvord belgesi incelendiğinde. Büyük Hukukçular Birliği ile iltisaklı 12 şahsın mail adresleri olduğu, bu adresler arasında örgüt üyesi Av. Kemal

Page 251:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

KERİNÇSİZ yer almaz iken örgüt üyeleri Sevgi ERENEROL, Hanefi ALTAŞ ve Ahmet ÜLGER gibi şahısların yer aldığı,

2- "Kemal Kerincsiz.doc" isimli bir MSvvord dosyası tespit edilmiş, belge incelendiğinde, Kuvvai Milliye sitesinin 'İstanbul toplantısının' İstanbul'da yapılması için Kemal KERİNÇSİZ'in ısrar ettiği, salonu kendisinin ayarlayabileceğini ifade ettiği ve bunun üzerine tekliğin kabul edildiği, ancak Büyük Hukukçular Birliği ve aralarında Muammer KARABULUT'un da bulunduğu Milli Güç Birliği tarafından aldatıldıklarını beyan ettiği "Biz neyiz, ne değiliz.doc" isimli MSvvord belgesi incelendiğinde, Kuvva-i Milliye İnternet sitesinin Türk Milleti'ne gerçekleri anlatarak onları harekete geçirmek adına kurulmuş bir uyan ve bilgilendirme sistemi olarak ortaya bu ortamda Türk Milleti ve onun değerlerine saldınlar karşısında tavır sergileyen Milli Güç Platformu ve bu tavırlan hukuki zemine taşıyan B.Hukukçular Birliği ile tanıştıklarını belirtildiği

3-"KUWAİ MİLLİYE DERNEĞİ YÖNETİMİ.doc" isimli MSvvord dosyası tespit edilmiş. "KUVVAİ MİLLİYE DERNEĞİ YÖNETİMİ.doc" isimli MSvvord belgesi incelendiğinde, dernek yönetiminin görev dağılımı ve irtibat bilgilerinin olduğu, "ayasofya_dernegi.doc" isimli MSvvord belgesi incelendiğinde Ayasofya Derneğinin Tüzüğü olduğu,

Söz konusu Tüzükte; Sevgi Erenerol, Ergün Poyraz, Muammer Karabulut, Hanifı Atlas, Kemal Kerinçsiz' in geçici yönetim kurulu üyeleri olarak belirtildiği,

4- Bir diğer E-postamn, Bekir ÖZTÜRK'ün 26 Aralık 2006'da oluşturarak Behiç GÜRCİHAN, Zeynep ORUNCAK ve Oktay YILDIRIM'a göndermiş olduğu elektronik posta olduğu,

Bu elektronik postadan Bekir ÖZTÜRK'ün,

• Behiç GÜRCİHAN ve Oktay YILDIRIM'm sürekli beraber olduğu,• Dernekleşme konusunda Kemal Kerinçsiz'in bilgisi dahilinde hareket ettiği, ancak Kemal Kerinçsiz'in birilerinin ^yönlendirmesiyle hareket ederek kendilerini figüran durumuna düşürmek istediği.1 bu'tuzağı fark ederek Muammer KARABULUT ile kurulan derneğin arkâdlşîapı'nalîkkdiiTi edilmesini önledikleri,

Page 252:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

• Büyük Hukukçular Birliğiyle ortak yapıda oldukları, ancak Kemal KERİNÇSİZ'in Sevgi ERENEROL' dan bir türlü vazgeçmediği ve Sevgi ERENEROL ile onunda vazgeçmediği Muammer KARABULUT'un oyunculara müdahil olduğu,

• Ergün POYRAZ ın kendisinin olduğunu iddia ettiği tepkimiz.netinternet adresinin aslında Muammer KARABULUT'a ait olduğu, aynı amaca yönelik olduğu gözüken Milligüç ve tepkimiz.net internet sitelerinin aslında müştereklerinin çok fazla olmadığı,

• Hristiyan mezhep çatışmalarına alet oldukları endişesiyle Kemal KERİNÇSİZ'i defaetle uyardığı bilgilerinin yer aldığı,

• 5- 27 Aralık 2006 tarihli E-postanm, Behiç GÜRCİHAN'ın Bekir ÖZTÜRK, Zeynep ORUNCAK ve Oktay YILDIRIM'a gönderdiği elektronik posta olduğu, bu elektronik postanın; Bekir ÖZTÜRK'ün 26 Aralık 2006'da oluşturarak Behiç GÜRCİHAN, Zeynep ORUNCAK ve Oktay YILDIRIM'a göndermiş olduğu elektronik postaya cevap olduğu,

Bu elektronik postada Bekir ÖZTÜRK'ün,• Behiç GÜRCİHAN ve Oktay YILDIRIM'm sürekli beraber olduğu,• Dernekleşme konusunda Kemal Kerinçsiz'in bilgisi dahilinde hareket ettiği, ancak

Kemal Kerinçsiz'in birilerinin yönlendirmesiyle hareket ederek kendilerini figüran durumuna düşürmek istediği, bu tuzağı fark ederek Muammer KARABULUT ile kurulan derneğin arkadaşlarına takdim edilmesini önledikleri,

• Büyük Hukukçular Birliğiyle ortak yapıda oldukları, ancak Kemal KERİNÇSİZ'in Sevgi ERENEROL dan bir türlü vazgeçmediği ve Sevgi ERENEROL ile onunda vazgeçmediği Muammer KARABULUT'un oyunculara müdahil olduğu,

• Ergün POYRAZ'm kendisinin olduğunu iddia ettiği tepkimiz.net internet adresinin aslında Muammer KARABULUT'a ait olduğu, aynı amaca yönelik olduğu gözüken Milligüç ve tepkimiz.net internet sitelerinin aslında müştereklerinin çok fazla olmadığı,

• Hristiyan mezhep çatışmalarına alet oldukları endişesiyle Kemal KERİNÇSİZ'i defaetle uyardığı,

Bekir ÖZTÜRK'ün bu elektronik postasına cevaben yazılan bahse konu postada Behiç GÜRCİHAN' m;

• Bir seri tehdit telefonu aldığı.• Bekir ÖZTÜRK'ün Kemal KERİNÇSİZ'in kadrosuna destek vermesine rağmen

nankörlükle karşılaştığı,• Muammer KARABULUT'un genel resim içinde ana/etkin oyunculardan biri

olmaması gerektiği,• Postayı gönderdiği kişilerle sürekli yüz yüze görüştüğü.• Kuklanın kuklacıdan ayrılması gerektiği,• Oktay YILDIRIM'a saldırıyı planlayanın Kemal KERİNÇSİZ

olmadığını sürekli Oktay YILDIRIM'a söylediği,• Ergün POYRAZ'm Zeynep ORUNCAK'a attığı 'Rus Kızı T' elektronik postasının

sorun oluşturduğu, _• Kemal KERİNÇSİZ'in Bu/ükçekmcce Ülkü Ocaklarına dahil olmasının farklı

sebepleri olduğu ve Nurış Grubundan kurtulmak için 9 milyar

• Kemal KERİNÇSİZ ile ilgili bu konuları Hanefi ALTAŞ'ın dilegetirdiği,

• Asıl amacın unutulmaması gerektiği,• Üç hafta boyunca yukarıda sözü geçen grupların ayrışmasını engellemek için

uğraştığı,• Kemal KERİNÇSİZ'in davaya sahip çıkacak karaktere ve akla sahip olmadığı,• Levent TEMİZ ve Ahmet ÜLGER'in MHP karşıtı yapılarla görüştüğü,

Page 253:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

• Kemal KERİNÇSİZ ve Oktay YILDIRIM'm iki farklı klik olduğu, Oktay YILDIRIM a saldırı düzenlenmeden önce; Ahmet ÜLGER, Levent

TEMİZ6- 06 Aralık 2006 tarihli E-postamn, Güler KÖMÜRCÜ'nün aynı gün Zaman Gazetesinde

çıkan bir haberi Bekir ÖZTÜRK'e gönderdiği, bu yazıda;• Kemal KERİNÇSİZ'in ulusalcı ekibinin dağıldığı,• Yeni Hayat Dergisi'nin sahibi avukat Hanefi Altaş, avukat Levent Temiz ve avukat

Ahmet Ülger'in Büyük Hukukçular Derneği'ni terk ettiği,• Kemal KERİNÇSİZ'in bütün eylemlerinde yanında yer alan Levent Temiz'in

'bilinmeyen unsurlar ve oluşumlarla ilişkisini' gerekçe göstererek ayrıldığı,• Kemal KERİNÇSİZ'in Türksolu'nun toplantılarına katıldığının belirtildiği,7- 5 Kasım 2006 tarihli E-postamn, Kemal KERİNÇSİZ'in Kuvyai Milliye

Sitesinin İstanbul'da yapacağı toplantı ile ilgili olarak Bekir ÖZTÜRK'egönderdiği bir e-posta olduğu,

Söz konusu e-postada;■ Bahse konu toplantının Büyük Hukukçular Birliği ve Milli Güç Birliği ile ilişkisi olmadığı■ Büyük Hukukçular Birliği, Milli Güç Birliği, Ayasofya Derneği Kurucularının başta kendisi olmak üzere toplantıya iştirak etmeyecekleri■ Milli Güç Birliği'nin üstlenmiş olduğu misyonları yürütecek başka bir oluşuma ihtiyaç olmadığı konularının belirtildiği,

8- Diğer bir E-postamn, 15 Ekim 2006 tarihinde saat 21:1 l'de "[email protected]" adresini kullanan şahıs tarafından Bekir ÖZTÜRK'e gönderilen eposta olduğu, bu e-postamn, Büyük Hukukçular Birliği Yön.Kur.Bşk.'nı Av. Kemal KERİNÇSİZ'e imzaya açılmış ve İstanbul ile İzmir Barosun'daki seçimler ile ilgili bir bildiri olduğu, "[email protected]" adresim kullanan şahsın yine aynı gün ve saat 21:11'de yine Bekir ÖZTÜRK'e 'Büyük Hukukçular Birliği'nin İstanbul Barosu ile ilgili olarak gönderdiği elektronik postanın içeriğini oluşturan bildirideki bir bölümün değiştirilmesi konusunda Bekir ÖZTÜRK'e verdiği talimat olduğu,

9-21 Ekim 2006 tarihli E-postamn, "[email protected]" adresini kullanan şahıs tarafından Bekir ÖZTÜRK'e gönderilen eposta olduğu, bu e-postada, Ayasofya Derneği'ne yönelik yapılan ve haksız olduğu iddia edilen eleştiriler ile ilgili derneğin tüzüğüne atıflar yapılarak açıklamalar getirildiği, ayrıca derneğin bir kısım kurucuları olarak da; Sevgi ERENEROL, Hüseyin Mümtaz BAYAZITOĞLU, Ergün POYRAZ, Kemal KERİNÇSİZ, Turgay TÜFEKÇİOĞLU ve Hanifı ALTAŞ'ın isimlerinin verildiği, tespit edilmiştir.

ve Strateji Geliştirme Merkezinde ele geçirilen Yonsis 84 ibareli bilgisayarm incelenmesinde;"Bulunanlar\SESAR/OCAK_HAZIRAN_2007.doc" isimli 505 sayfalık yazı içerisinde:

Dosya i"KU W ACİL ARIN ÇETELESİ: 'Kuvayi Milliye' adlı dört dernek var. Artık 'Milli

Mücadele' bir derneğin, 'Ulusal Birlik' bir platformun, 'Müdafa-i Hukuk' da iki partinin adı. Ve diğerleri: 'Vatansever Güçbirliği', 'Türkiyem', 'Yurtsever...' Her parti, dernek ya da platformun arkasından tanıdık isimler ve bir dönemin ünlü paşaları çıkıyor: EmekliTuğgeneral Veli Küçük, Avukat Kemal Kerinçsiz'in yanında görülüyor..................Kuvvacılarmçetelesi şöyle:

TÜRKSOLU: .........Üniversitelerde hızla örgütlenen Türksolu, 2003 yılından somasosyalist ve Kürt öğrencilerle çatıştı. Türksolu, 2003 yılında Cumhuriyet'in 80. yıl kutlamaları sırasında yapılan bir yürüyüşte açtığı 'Ordu Göreve' pankartıyla belirdi, 'Kürt Sorunu Yok Kürt İstilası Var', 'Türk Oğlu Türk Kızı Türklüğünü Koru' diye manşet attı. Türksolu; 2005 yılından

Şüpheli İsmail YILDIZ'ın Ankara Hi ÇJİnkaya İlçesi Tunus Caddesi Renk Apartmanı 91/1 sayılı yerde bulunan SESAR (Siya^'Efc^ofnik , Sosyal Araştırmalar

Page 254:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

sonra Büyük Hukukçular Birliği (BHB) ve diğer sivil örgütlerin başlattığı aydınlara yönelik protesto eylemlerinde yerini aldı. Böylece BHB Başkanı Kemal Kerinçsiz, Türksolu grubunun konferanslarına katılmaya başladı. Türksolu ile Kerinçsiz yakınlaşması öyle ilerledi ki, 'Yılın Faşisti' ve 'Yılın Gandi'si anketi yapıldı. Kerinçsiz, Gandi seçildi.

Milli Mücadele Derneği: Türksolu Dergi si'ni çıkaran ekip, 2007 başında MilliMücadele Derneği'ni (MMD) kurdu. Derneğin ilk eylemi, Hrant Dink'in cenazeyürüyüşüne karşı Galatasaray Lisesi'nden Taksim'e, 'Hepimiz Mustafa Kemaliz,hepimiz Türküz' pankartıyla yürümek oldu. Derneğin açıklamasında, "Dink, Türkdüşmanıydı. Öldürülmesine hiç üzülmedik" denildi.

Büyük Hukukçular Birliği Derneği: BHB olarak bilinen grup. Bilgi Üniversitesi'nde (BÜ) yapılacak ilk Ermeni Konferansı'nı, İdare Mahkemesi'ne başvurarak iptal ettirince gündeme geldi. Sonrası küfürlü, tekmeli, tokatlı, tükürüklü duruşmalar oldu. Başkan KemalKerinçsiz, ......... BHB'nin mahkeme içinde sürdürdüğü 'cüppeli mücadele', duruşmakoridorlarında ve adliye binası dışında sürüyordu. BHB, daha soma ayrıştı.

ULUSAL HUKUKÇULAR BİRLİĞİ DERNEĞİ: BHB'de Kerinçsiz'in çok öne çıkması, derneği böldü. Levent Temiz, 2006 yılında BHB'den ayrılarak Ulusal Hukukçular Birliği Derneği'ni (UHB) kurdu.

MİLLİ GÜÇ PLATFORMU: Her mahkeme önünde hep Milli Güç Platformu (MGP) vardı. 'Gaspıralı Çalışma Grubu (GÇG), 'Sivil Toplum Kuruluşları Birliği' (STKB), 'Türk Dünyası İnsan Haklan Derneği' (TDİHD) ve 'Türk Ayasofya Derneği' gibi yan örgütler sokağa taşmıştı. Kemal Kerinçsiz'in yanı sıra emekli Astsubay OktayYıldırım, ....ve Muammer Karabulut, öne çıkan isimlerdi......................MGP'nin 'mücadelesi',Mersinli bir sağlık çalışanı olan Bekir Öztürk'ün web sitesinden duyuruluyordu.MGP'nin de yer aldığı eylemlerde ilginç isimler de vardı: Danıştay saldırısı sonrasıgözaltına alınan eski Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük gibi.Tekin'in, saldırı sonrası evinde, 'Türksolu' dergisinin nüshaları bulundu. Ülkücü mafyaSedat Peker'in kurduğu Türkçü internet sitesinin açılış gecesine katılan emekliTuğgeneral Veli Küçük ise 16 Mayıs'ta Hrant Dink ve Aydın Engin'in yargılandığıdavaya müdahil olmak istedi. MGP. BHB'deki ayrışma sonrası, diğer kuruluşlar gibiortadan kayboldu.

BÜYÜK GÜÇBİRLİĞİ DERNEĞİ: MGP'deki ayrışmadan sonra KemalKerinçsiz Büyük Güçbirliği Derneği'ni (BGD) kurdu.

KUVVAİ MİLLİYE DERNEĞİ: Mersinli bir sağlık çalışanı olan Bekir Öztürk,

TÜRKİYEM TOPLULUĞU: Türk-Metal-İş'in 32 yıllık genel başkanı M.... Ö...'in geçen yıl kurduğu Türkiyem Topluluğu'nun (TT) 24-36 Kasını 2006'da yaptığı 1. Büyük Kurultayı'nda 'milli bir siyasi yapı oluşturulması' kararlaştırıldı. KemalKerinçsiz .........., topluluğun İstanbul Kurucular Kurulu listesindeydi. Bu iki isim, dahasonra çekildi.

ULUSAL BİRLİK HAREKETİ PLATFORMU: İnsan Haklan Derneği'nin eski Genel Başkanı Akın Birdal'a 1998 yılında silahlı saldında bulunulması eylemini organize eden Semih Tufan Günaltay, 4.5 yıl cezaevinde yattıktan sonra 2005 yılında Ulusal Birlik Partisi'ni (UBP) kurdu. Günaltay, Muzaffer Tekin'Ie Türksolu'nun düzenlediği biretkinlikte tanıştı..................

İLERİCİ AYDINLAR DERNEĞİ: Semih Tufan Günaltay'ın Akın Birdal suikastisonrası Avukatllığım üstlenen E.... Ş..., İlerici Aydınlar Derneği'ni (İAD) kurdu.

YURTSEVER HAREKET: Ressam B.. B.... ın başını çektiği hareket, Orhan Pamuk duruşması ve iptal edilen Ermeni konferansı sonrası Boğaziçi Üniversitesi'nde eylemyaptı................." şeklinde yazı olduğu, bu yazı içeriğinde anlatıldığı gibi örgütün amacıdoğrultusunda oluşturulan sivil toplum örgütleri ile Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in bağlantılı olduğu örgüt üyelerinin örgüt içindeki konumları daha açık bir şekilde ifade edildiği görülmüştür.

Milli Güç Platformu'nun sözcülüğünü yaptığı web şiteşjmie Kuvvai Milliye Derneği'ni(KM D) kurdu....... Dernek üyeleri arasında emckj>Astsuba>yOkta> Yıldırım da var.

Page 255:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in 5322143354 sayılı telefon numarasının diğer şüpheliler: Bekir ÖZTÜRK, Ergün POYRAZ, Erkut ERSOY, Halil Behiç GÜRCİHAN, Oktay YILDIRIM, Satılmış BALKAŞ, Sevgi ERENEROLVeli KÜÇÜK, İhsan GÖKTAŞ ve İsmail YILDIZ'ın telefon rehberinde ve ajandalarında kayıtlı olduğu,

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in 5332949190 sayılı telefon numarasının diğer şüpheliler : Ergün POYRAZ, Satılmış BALKAŞ ve İhsan GÖKTAŞ'm telefon rehberinde ve ajandasında kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in kullanmakta olduğu 0532 2143354 nolu GSM hattının İstanbul 11.Ağır Ceza Mahkemesinin 23.04.2008 tarih ve Teknik Takip No:2008/548 sayılı karan doğrultusunda, TİB (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) ile kurulan koordine neticesinde, ilgili GSM Operatörlerince gönderilen 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma kayıtlarının yapılan analizinde; Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in:

-Veli Küçük' ün kullandığı 0533 6439665 nolu GSM hattı ile 29 kezgörüştüğü,

-Oktay Yıldırım' m kullandığı 0505 8108791 nolu GSM hattı ile 26 kezgörüştüğü,

-Oktay Yıldırım' ın kullandığı 0542 5315368 nolu GSM hattı ile 62 kez olmak üzere toplam 88 kez görüştüğü,

-Fuat Turgut' un kullandığı 0506 5059163 nolu GSM hattı ile 1 kezgörüştüğü,

-Fuat Turgut' un kullandığı 0542 2037816 nolu GSM hattı ile 13 kezgörüştüğü,

-Fuat Turgut' un kullandığı 0536 8681258 nolu GSM hattı ile 3 kez olmak üzere toplam 17 kez görüştüğü,

-Mehmet Zekeriya Öztürk' ün kullandığı 0532 3412902 nolu GSM hattı ile 153 kez görüştüğü,

-Mehmet Zekeriya Öztürk' ün kullandığı 0542 3546579 nolu GSM hattı ile 1kez olmak üzere toplam 154 kez görüştüğü, * »'>'"" \

-Atilla Aksu' nun kullandığı 0535 8336546 nolu GSM hattı ile 331 kez

görüştüğü,

Page 256:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

-Bekir Öztürk' ün kullandığı 0505 4513129 nolu GSM hattı ile 61 kez

-Emin Gürses' in kullandığı 0532 2066768 nolu GSM hattı ile 2 kez

-Güler Kömürcü' nün kullandığı 0532 2136100 nolu GSM hattı ile 19 kez

-Muzaffer Tekin' in kullandığı 0532 2919293 nolu GSM hattı ile 20 kez

-Sevgi Erenerol' un kullandığı 0532 3678060 nolu GSM hattı ile 359 kez

-Satılmış Balkaş' ın kullandığı 0536 5867549 nolu GSM hattı ile 71 kez

-Halil Behiç Gürcihan' m kullandığı 0532 5959046 nolu GSM hattı ile 33 kez

-Ümit Oğuztan ın kullandığı 0533 2717296 nolu GSM hattı ile 3 kez

-Hayati Özcan' m kullandığı 0533 4452610 nolu GSM hattı ile 1 kez

-Muammer Karabulut' un kullandığı 0542 8221246 nolu GSM hattı ile 86 kez görüştüp,

-Murat Özkan' m kullandığı 0532 2526065 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğü tespit edilmiştir.

e)-Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ hakkında diğer şüpheli ve tanık beyanları;İhsan GÖKTAŞ İfadesinde:"Sevgi ERENEROL ile 1-1,5 sene kadar önce jandarma istihbaratından olduğunu

söyleyen ve irtibat numarası olarak 0 537 793 0685 ve 0212 285 21 05 nolu numaraları veren Jandarma olduğunu söyleyen Yavuz Kara isimli şahıs vasıtası ile tanıştığını, Yavuz Kara ile bir silahlı saldırı olayı ile alakalı Eyüp Jandarma karakoluna dilekçe verdiği dönemde tanışmış olduğunu, Sevgi Hanımın telefonunu verdiğini, ayrıca avukatlık konusunda Kemal KERİNÇSİZ'in numarasını verdiğini, kendisinin de Sevgi ERENEROL 'u Scientology örgütünün Hristiyanlık ile alakasının olmadığını dile getirebilmesi için telefonla aradığını, Onun kendisini Kemal KERİNÇSİZ'in yanma çağırdığım ve orada buluştuklarını, Kemal KERİNÇSİZ'in de orada olduğunu, Sevgi Erenerol ile Scientology hakkında konuştuklarını, sonrasında Kemal KERİNÇSİZ'in kendisinin boşanma konusu ile ilgili olarak Cevat Çalık'a yönlendirdiğini, bir daha yüz yüze görüşmediklerini,

Arama sırasında kendisinin MEDİON POCKET, Pc Marka S/N RD1G5233375 seri numaralı cep bilgisayarının yapılan incelemesinde, Fuckrtepe isimli dosya içersinde : "Fuckrtepe Göztepe Buhara is hani 47 Son kat Ra. Şehremini Av cavat orayi kullandi, geri takibi sorlastirmak için bana,

görüştüp,

görüştüğü,

görüştüp,

görüştüp,

görüştüp,

görüştüp,

görüştüp,

görüştüp,

görüştüp,

Page 257:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

kendi adresini belirtmekten kacindi her durumda" şeklindeki yazı ile ilgili olarak soruldupn da da: Avukat Cevat'ın kendisini götürdüğü yeri not ettiğini, kendisini onun kendi bürosuna değilde bu adrese götürdüğü için şüphelendiğini, Cevat isimli şahsın Avukat Kemal Kerinçsiz 'in alt kademesinde çalışan bir avukat olduğunu, aracı olanın Kemal Kerinçsiz olduğunu, Cevat Çalık 'ın boşanma davası ile ilgilendiğini, bahsettiği takibin, onların kendilerini gizlediklerini nerede ne zaman buluşacaklarını onların belirlediklerini bu nedenle şüphelendiğini" beyan etmiştir. Muammer KARABULUT İfadesinde; . - >' - -

Page 258:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

"2005 yılında Kudüs Patriğinin Türkiye "de Şeriat Mahkemesi kurması konusu ile alakalı Büyük Hukukçular Birliğinin yapmış olduğu bir eylemini okuduğunu ve dikkatini çektiğini, bunun üzerine birliği telefonla aradığını, telefona Kemal KERINÇSIZ 'in çıktığını ve konuştuklarını, bu şekilde tanıştıklarını, sonraki dönemde tarafınca önerilen ve başlatılan Fener Rum Patrikhanesinin Yunanistan 'a taşınması ile ilgili imza kampanyasında ilk kez bir araya geldiklerini, bu kampanyanın çok uzun bir süre aldığını ve 2006 yılı izmir mitingi ile son bulduğunu, bu kampanya ile alakalı Kemal KERİNÇSİZ ile çok sık görüştüklerini, Ayasofya Derneği ve Milli Güç Birliği Derneğini beraber kurduklarını, ayrıca Noel Baba Barış Konseyi Üyesi ve Avukatı olduğunu, Antalya"da kurulan Noel Baba Vakfının ülkemizdeki kültürel değerlere sahip çıkmak amacı ile kurulduğunu, benzer nedenlerle Ayasofya Derneği'nin kurulmasını ve ülkemizi tanıtmak amacı ile faaliyette bulunulmasını Sevgi ERENEROL ve Kemal KERİNÇSİZ'e önerdiğini, sonrasında Ayasofya Derneği ile alakalı kendisine yani Antalya 'ya bir faks geldiğini, bu faksın muhtemelen tüzük olduğunu, kendisinin de imzaladığını ve geri faksladığını, böylelikle Ayasofya Derneğinin kurulduğunu, derneğin şuanda faal olduğunu ve üyeliğinin devam ettiğini, Kemal KERİNÇSİZ'in 2005 yılında çeşitli sivil toplum kuruluşlarına katılım davetiyesi göndererek oluşturduğu birliğin adının MİLLİ GÜÇ PLATFORMU olduğunu, kendisi tarafından Fener Rum Patrikhanesi 'nin kapatılması ile ilgili başlatılan imza kampanyasıyla oluşan MİLLİ GÜÇ PLATFORMU faaliyetlerinin İzmir'de yapılan mitingde son bulduğunu, buna mukabil aynı isime tüzel kişilik kazandırmak üzere Kendisi, Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ ve ismini hatırlayamadığı diğer kişiler ile Milli Güç Birliği Derneği'nin kurulduğunu, yani Fener Rum Patrikhanesinin Yunanistan'a taşınması kampanyasında faaliyet yürüten Milli Güç Platformunun tüzel kişiliğe dönüşmüş halinin Milli Güç Birliği olduğunu, ancak sonrasında bu derneğin Büyük Güç Birliği adını aldığını, kendisinin bu derneğe kurucu üye olduğunu " beyan etmiştir. ATİLLA AKSU İfadesinde;

"Kemal KERİNÇSİZ'i on yıldır tanıdığını, yaklaşık bundan 4 yıl önce, amca oğlunun kızı olan Simge'nin, eşinden boşanma davasını Kemal KERİNÇSİZ'in aldığını, bu vesileyle kendisiyle samimiyetinin arttığını, baktığı davalarla ilgili kendisinden bazı dosya ve evraklar istediğini, kendisinin de gücünün yettiğince yardımcı olduğunu,

Asim DEMİR'in Kemal KERİNÇSİZ'in yanında çalışan birisi olduğunu, kendisine Kemal KERİNÇSİZ'in istediği belgeler ve dosyaları verdiğini, hatırladığı kadarıyla, Muzaffer TEKİN, Turkuaz Davası, Bilgi Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesinde görev yapan profesörlerin Ermeni ve Kürt Konferansı ile ilgili belgeleri, 301. ci maddeden ve Atatürk'e hakaretten yargılanan kişilere ait listeleri, Ser ay SEVER, Perihan MAĞDEN, Prof. Atilla YAYLA,Taner AKÇAM, Abdullah Unakıtan, Ali Ülker, Murat Ülker, Şenol Çelik, Metin Çilci ve Türk intikam Tugayının tehdit mektubu gönderdiği bazı şahıslara ait adliye dosyaları ile KIPTAŞ ile ilgili evrakları Asim DEMİR vasıtası ile Kemal KERİNÇSİZ'e gönderdiğini veya kendisinin bizzat gelerek bu evrakları aldığını" beyan etmiştir.

VELİ KÜÇÜK ifadesinde;"Kemal KERİNÇSİZ'i tanıdığını, Türk Dünyası Araştırmalar Vakfındaki Cumartesi günü yapılan

etkinliklere birkaç kez geldiğini, en son olarak Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı 'nin Süleymaniye Kültür Merkezinde yeni Anayasa hakkında vermiş olduğu konferansta bulunduğunu, zaman zaman da telefonlarla görüştüklerini" beyan etmiştir.

Aydın YÜKSEK İfadesinde ;"... şahsa ait bilgi belge ve fotoğraflardan oluşan iki adet cd oluşturduğunu, bu cd'lerden bir tanesini

Mete ahiye verdiğini, Mete abiye vermiş olduğu cd'nin bu cd olduğunu, aynı gün Mete abi ile birlikte adını daha sonradan Muzaffer TEKİN olarak öğrendiği emekli subay birçok madalya sahibi şahsın Kadıköy'de-bulunan bürosuna gittiklerini, başımdan geçen olayları Sayın abim diyerek Muzaffer TEKİN'yanlattığını, kendisinden mağduriyetine sebebiyet veren Muzaffer ŞENOCAK'ın çalıştığım bildiği kuruma beni ulaştırmasını rica

Page 259:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ettiğini, Onun da yardımcı olmaya çalışacağını söylediğini, hayatımda ilk ve son kez azami on dakika kendisini gördüğünü, başka da hiçbir irtibatım olmadığını, geçtiğimiz hafta içi Mete ağabeynin kendisini aradığını, birlikte ifade vermek üzere TEM şubeye gitmeleri gerektiğini söylediğini, nedenini sorduğunda Muzaffer TEKİN'in yakalandığını ve tutuklandığını ve benim vermiş olduğum CD 'ninde Muzaffer TEKİN'den ele geçtiğini söylediğini, kendisinin de tamam ifademizi verelim neticede polis olduğunu ve kaçmak gibi bir şansının olmadığını söylediğini, önce olayın ciddiyetini anlayamadığını, etrafındaki tanıdığı insanlara danıştığını, televizyondan Avukat olarak bildiği Kemal KERİNÇSİZ 'in yanına giderek danıştığını, Avukat Kemal KERİNÇSİZ'e olayı anlattığını, Kemal KERİNÇSİZ'in kendisine bu ele geçen cd'nin içeriğinin basında söylendiği gibi askeri sırlar olmadığım, bu konuda Genel Kurmayın yazılı açıklama yaptığını dolayısıyla bu konu ile ilişkisinin olmadığını Beşiktaş İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gitmesini söylediğini, kendisinin evinde bulunan diğer cd'yi Muzaffer ŞENOCAK ile ilgili irtibatının delilleri olan evrakları alarak savcılığa gittiğini." Beyan etmiştir.

Ayşe Asuman ÖZDEMİR İfadesinde:"... Muzaffer DEMİREL isimli yüzbaşı rütbesindeki daha önceden tanıdığı şahısın kendisini

telefonla aradığını, Atabeyler çetesi operasyonundan sonra yakalanarak tutuklanan yüzbaşı Murat ... için yardım etmesini istediğini, Muzaffer DEMİREL'in arkadaşları ile kendi aralarında konuştuklarını ve devreleri hakkında çıkan "Feytullahcı" dedikoduları içinMurat ......... Savunmak amacıyla Kemal KERİNÇSİZ'si tutmak istediklerini kendinsesöylediğini, bunun üzerine Kemal KERİNÇSİZ'i telefon ile aradığını, henüz konuyu daha anlatmadan, Kemal KERİNÇSİZ 'in kendisine "lütfen konuşmayın yarın ofisime gelin" dediğini kendi sinin de Avukatı Şahin ZENGİN AL'i alarak Kemal KERİNÇSİZ'in ofisine gittiklerini, Kemal KERİNÇSİZ'in kendilerine bize " davanın Feytullah GÜLEN'ci bir Savcının elinde olduğunu ". "bu işe bakan polislerinde Feytullahcı olduklarını" söylediğini, Kendisinin dün gece bir toplantı yaptığını, toplantıda bu davaya bakma kararı aldıklarını, rahatlıkla bu davaya bedava bakabileceğini söylediğini,Kemal KERİNÇSİZ'in ısrarla kendisi ile nasıl kontak kurduklarını öğrenmek istediğini ancak bilgi vermediğini,

',/'''-"Görüşmeden sonra Muzaffer DEMİREL yüzbaşıyı arayarak kemal KERİNÇSİZ ilekonuştukları her şeyi anlattığını, onon da yüzbaşı Murat.................ın babası Hikmet beyi arayın veher şeyi söyleyin dediğini, kendisinin de Kemal KERİNÇSİZ 'in telefonların dinlendiğini söylediğini, söylediğini, daha sonra kendsinin Hikmet beyi telefonla arayarak uzun uzun konuştuklarını ancak şahsın kendi tuttuğu Avukattan ayrılmayacağını söylediğini." beyan etmiştir.

BEKİR ÖZTÜRK İfadesinde:"Kuvvai Milliye Derneği Genel Merkezinde Yapılan Aramada El Koyulan Size Ait Olduğu

Beyan Edilen Dell Marka Laptop İçerisinde Yapılan İncelemede:Behiç İSİMLİ WORD DOSYASI İÇERİSİNDE : "Sevgili'Arkadaşlar" ile başlayan "....Neticede Bekir Kemal Kerinçsiz ve kadrosuna destek verdi ve nankörlükle karşılaştı. Kemal Kerinçsiz Milli Güç platformu veya derneği olarak Bekir'in düzenlediği toplantıya tam destek verseydi bu provokasyonları yapmak çok daha zor olur ve herkes çok daha güçlü hareket ederdi. Yazıda Muammer Karabulut vakasına özellikle değinilmedi; çünkü bu yazı kilitlenen bir durumu açmayı hedefliyordu. Tabi bu noktadan sonra kilitlenen iletişim açılsa dahi ben bir rol üstlenemem ama eğer bu kilit durumu açılırsa Muammer Karabulut'u her halükarda sahne dışında tutmak için onu genel resim içinde ana/etkin oyunculardan biri olarak resmedilmemesi lazım. Arka planda ana sorunlardan biri olduğunu bilsem de. Anlamanız gereken şu; bu yazı ile ben herkes nezdinde kendi konumumu feda ettim ve bunu yaparken gitmesi gereken kişiye mesaj gitti. Yüzyüze süreklLşize söylediğim şey : kuklayı kuklacıdan ayırın. Oktay'a da sürekli şu tezi söyledim r Ö -saldırıyı planlayan Kemal Kerinçsiz değildi. Yazıda da bunun mantıki gerekçesini söylüyorum' /at'cn. Dosya savaşlarına gelince. Orada

/ \ fi i .jfürt-*. v. _______dosya savaşları ile ilgili kastedilen Zeynep'in yazısı değil. Burada iki dosya var. Biri Ergün Poyrazin Zeynep'e attığı "Rus kızı T" mesajına sebep olan dosya. Zeynep'ten onu duyduğum noktada bu işin geri dönülemez noktaya gelmesi için çok sıkı çalışıldığını anladım. Bu sözlerden o "dosyaya" prim verdiğim çıkmasın lütfen; alınganlığınız üzerinizde çünkü neme lazım. Biri de Hanefi Altaşin bir konuşmada sözünü ettiği "Kemal Kerinçsiz'in Büyükçekmece Ülkü ocaklarına dahil olma hikayesL.Nuriş grubundan kurtulmak için 9 milyar vermesi olayı"...bunu Hanefi Altaş'tan duyduktan sonra kendi kaynaklarımdan ayrıntılı olarak teyit ettirdim ve bütün yazının esas mesaj çekirdeği o iki satırdamevcut. "Dosya manyağı" Nuriş'lerin" kurşun manyağı" sözüne gönderme olur.......................Oktay'ın"Kemal Kerinçsiz'i aklamışsın, ben kapkara kalmışım" sözlerine ise kesinlikle katılmıyorum...Oktay o yazıda uğradığı saldırıya rağmen basiretli davranan kişi olarak doğru yere oturtuluyor; bu nasıl kapkara kalmak olur. Kemal Kerinçsiz aklanmıyor, Kemal Kerinçsiz davaya sahip çıkacak karaktere ve akla sahip olmamak, lider özelliği taşımamakla suçlanıyor. Kemal Kerinçsiz bu konu ile ilgili çıkan hiç bir haberde olmadığı kadar çok nesnel ölçülerle...ortaya çıkarıldı. Bu olayların

Page 260:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

en büyük iki mağduru sizler dışında herkesin anlattığı olaylar zinciri bir üçüncü göz tarafından anlatıldı. Kemal Kerinçsiz'e ise "sen lider değilsin, hata yaptın " denildi. Ha: "bu saldırıyı Kemal Kerinçsiz yaptı" denilmedi çünkü bu saldırıyı Kemal Kerinçsiz planlamadı arkadaşlar. Bu tezimi baştan beri söylüyorum yüzyüze de onlarca kez tekrarladım.

Bu konuda kaç haftadır araştırıp da bulamadığım bir done varsa lütfen iletin. Bu saldırıdan Kemal Kerinçsiz faydalandı, bu saldırı sonrasında adamını harcamadı (çünkü harcasa o çevresindeki yakın adamları da onu harcar) ve bu saldırıdan kendi çevresindeki kliği güçlendirerek, başından beri planladığı Oktay tasfiyesini gerçekleştirerek çıktıama ne mantıki inceleme, ne de benim ulaşabildiğim donelerden çıkan sonuç bu saldırıyı KemalKerinçsiz'in planlamadığı yolunda............................Konuşmak isterseniz her zaman hazırım.Benim hakkımda dosya gelirse haberim olsun. Ben de merak ediyorum ne yazdıklarını şeklindeki dosya ile ilgili olarak;

"Bu yazı Oktay YILDIRIM ve kendisinin, Kemal Kerinçsiz ve ekibi ile yollarının ayrılması süreci ile ilgili olarak Behiç GÜRCİHAN tarafından yazılmış bir yazı olduğunu, Bu yazının Behiç GÜRCİHAN tarafından kendisine gönderildiğini,Kemal KERİNÇSİZ'in bir dönem "Milli Güç Derneği" isimli bir dernek kurmak istediğini, kendisi ve Oktay YILDIRIM'ın bu dönemde Kuvayi Milliye Derneğini kurmaya çalıştıklarını, kendilerinin 11 Kasım 2006 yılında Kuvayi Milliye olarak Üsküdar Aşmalı Konakta yapacakları toplantıyı Kemal Kerinçsiz'in kendi derneğinin toplantısı gibi lanse ettiğini, Bu nedenle yollarının ayrıldğını, bu yazının da bu konu ile alakalı olarak yazıldığını" beyan etmiştir.

Emin GÜRSES İfadesinde:"...KEMAL KERİNÇSİZ ile de Milli Şehit Kaymakam KEMAL Beyi anma törenlerinde

tanıştığını, bir sefer kendisini televizyon programına çağırdığını, Yeniçağ Tv. ' de programına gittiğini, Daha sonra kendisinin Avukatlığımı yapmak istediğini söylediğini, ancak Avukatının Mehmet TAŞDELEN olması sebebi ile gerek duymadığını." beyan etmiştir.

22.01.2008 günü saat : 11.49da Emin GÜRSES ile X Şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Emin'in "...Ortodoks Kilisesinde toplantı olurdu mesala. Bu günler m ün ler ben bir defa mesela herhalde 5-5 yıldan fazladır oraya giderim ben." , "...Enver ALTAYLI ne iş yapıyo. Dün akşam bi konuştu ondan sonra ne oldu ne yapıyor ki. "Yani CIA bağlantılı belli dün akşam konuşurken Nazara anlattı." dediği, X Şahsın "Valla bu büyük bir operasyona benziyo ama ben şimdi bu çocuk beni arıyodu kapattı. Tekrar arar ben sana dönerim." dediği, Emin'in "Kemal'i anlarım, Kemal KERİNÇSİZ bunlarla beraberdi sürekli." dediği,

Fuat TURGUT İfadesinde ; ^ " t f f ^

"..Kemal KERÎNÇSİZ'i yaklaşık 2 yıl öncesinden tanıdığını,basına da yansıyan etnikçiler aleyhine yaptığı yasal faaliyetleri nedeniyle dikkatini çekerek telefon açıp bu faaliyetlerine nasıl katkıda bulunabileceğini sorduğunu, onun da kendisini gıyaben tanıdığını söylediğini, İstanbul'a geldiğinde ziyaretine gittiğini, kendisine Orhan PAMUK ve Elif ŞAFAK davalarına müdahil olarak katılmasının uygun olacağını söylediğini, kendisinin de bu davalara katıldığını,ayrıca Yeni Çağ Televizyonunda yaptığı programlarından birisine konuk olarak katıldığını,zaman zaman telefonla imkan olduğunda da yüz yüze görüşerek Şehit ve Gaziler adına yapılabilecek hukuki faaliyetler noktasında fikir alışverişinde bulunduklarını, kendisi ile yaptığı görüşmelerde Sevgi Abla nasıl diye sorarak selam gönderdiğini, meslektaşı olarak ta bundan sonra da kendisiyle görüşmeye devam edeceğini..." beyan etmiştir.

Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK İfadesinde:"..... Kemal KERİNÇSİZ'in Büyük Hukukçular Derneği başkan olduğunu, 2005

yılında bir panelde tanıştıklarını hatırladığını, ................Kemal isimli bir Avukatının olmadığını,Ancak Kemal KERİNÇSİZ isimli Avukatın Danıştay olayında Muzaffer TEKİN' i savunmak için Ankara 'ya gelmiş olduğunu, Muzaffer TEKİN'in bu şahsın Avukatlığını kabul etmedğini, Kemal KERİNÇSİZ'in kendisine vekili olmayı teklif ettiğini, ancak tendisinin kabul etmediğini, kendisini baronun verdiği Avukatın savunduğunu ..." beyan etmiştir.

Murat ÖZKAN ifadesinde;"34 UE 1613 plakalı aracında yapılan aramada ele geçen üç sayfadan ibaret dokümanın

tutuklu Mahmut OZTURK'ün durumuyla alakalı olarak Av.Kemal KERİNÇSİZ'in yazarak kendisine verdiği ve mahkemede ifade verirken söylemesini istediği beyanların bulunduğu sayfalar olduğu, bu tanıklık konusunun kendisine Av.Kemal KERİNÇSİZ tarafından teklif edildiği, yine aynı davadan tutuklu bulunan kişilerin Ali YIGIT'in beyanlarından dolayı tutuklu kaldıkları hususunda Ali YIGIT'le görüşmesini ve boş bırakılmamasını Av.Kemal KERİNÇSİZ'in istediğini" beyan etmiştir.

Satılmış BAL KAŞ ifadesinde ;"........Av.Kemal KERİNÇSİZ'i internetteki haber sitelerinden gördüğünü ve

Page 261:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

telefonunu aldığını, daha sonra ise bürosuna giderek tanıştığını, Kemal KERİNÇSİZ'e gönderdiği 16 Aralık 2007 tarihli "Kemal Bey Bazı Vatandaşlar Genelkurmay Başkanının Darbe Yapamayacağını AKP iktidarının ipini çekemez diyorlar, Peki kim çeker, Orgeneral Erdal CEYLANOĞLU (EDOK) ve Orgeneral Hasan 1GSIZ (2.Ordu Komutanı) bu generallerden birisi olsa olundu" şeklindeki telefon mesajını boş bulunduğu için dalgınlık ile çektiğini, daha sonradan da telefon açıp mesajı alıp almadığını sorduğunu, Kemal KERİNÇSİZ'in mesajını aldığını ancak bir şey söylemesi halinde kendisini alıp bir yere koyacaklarını söylediğini, mesajda geçen EDOK 'un Eğitim ve Doktrin Komutanı anlamına geldiğini, daha önce Kemal KERİNÇSİZ ile aralarında darbe v.s. konuları konuşmadıklarını, kendisi otobüste bu şekilde konuşulduğunu duyduğu için mesaj çektiğini, ..." beyan etmiştir.

Sevgi ERENEROL İfadesinde:"..Kemal KERİNÇSİZ ile 2005 yılındaki bir etkinlikte tanıştığını, bundan sonra

görüşmelerinin devam ettiğini, aile dostu olduğunu, Büyük Güç Birliği ve Ayasofya Derneğinde birlikte faaliyette bulunduklarını... " beyan etmiştir.

VEDAT YENERER ifadesinde:"..Kemal KERİNÇSİZ' i Büyük Hukukçular Derneği olarak Orhan PAMUK aleyhine açtığı

dava ve 301. madde ile ilgili açıklamalarından dolayı basından tanıdığını, aynı görüşlere katıldığı için sözünü ettiği yılın kuvvacısı ödüllerinden birini de ona vermeyi uygun gördüğünü, bunun dışında kendi şahsi davasam konusunda görüşmem olmuştur... " şeklinde beyanda bulunmuştur.

Semih Tufan GÜLALTAY ifadesinde; , - *"...KEMAL KERÎNÇSİZ ile şahsen tanışmadığını, ancak geçmişte başkanı olduğunu, Ulusal Birlik

Platformunun üye derneklerinden olan Bakırköy Çevre Derneği başkanı Ülker DURUKAN'a KEMAL KERÎNÇSİZ'in; Ulusal Birlik Platformuna katılma isteklerinin kendisinin engellemesi nedeni ile

gerçekleşmediğini söylediğini, kendisinin KEMAL KERÎNÇSİZ ve başkanı olduğu Büyük Hukukçular Birliği ile Mehmet Fikri KARADAĞ ile irtibatlı olduğu, Kuvva-i Milliye Dernekleri hakkında,

kendisinin Türklük görüşüne paralel bir çizgide olmadıkları kanaatine vardığını, Ülker DURUKAN'nın da kendisinin bu yaklaşımından gücenerek başkanı olduğu derneği platformdan çektiğini, bundan

dolayı Büyük Hukukçular Birliği, Kuvva-i Milliye Dernekleri ve ilgili olan kişilerin kendisine husumet beslediklerini düşündüğünü... " beyan etmiştir. Hayrettin ERTEKİN İfadesinde; Önce Kemal

KERİNÇSİZ'i tanımadığım beyan etmiş olup, yaptığı bir telefon görüşmesinde "ELLİ ALTMIŞ KİŞİ ALDILAR, KEMALİ FALAN ALDILAR, HİÇBİR ŞEY OLMAZ, ÖYLE BİR ÖRGÜT MÖRGÜT

YOK, ŞİMDİ NE OLACAK... KAFALARINA GÖRE ŞEY ÇİZİP GİDİYORLAR... VELİ KÜÇÜK SİLAHLI KUVVETLERDE ÇOK SEVİLEN BİR ADAM DEĞİLDİR... KENDİ BAŞINA

ÇALIŞIYOR.." şeklindeki içeriğinde Kemal isminin geçmesi ile ilgili soru üzerine -KEMAL olarak bahsettiği kişinin medyadan eylem falan yapan ve memleketi meşgul eden KEMAL KERÎNÇSİZ

olduğunu, bunların akıllı adamlar olmadıklarını, örgüt olamayacaklarını, olsa olsa mafya olabileceklerini kasdettiğini, MİLLİYETÇİLİĞİ KENDİ KAFALARINA GÖRE YAPTIKLARINI, aslında

milliyetçiliğin vatana millete faydalı olmakla olacağını demek istediğini, kendisinin Silahlı Kuvvetlerden görüştüğü ve aldığı izlenime göre VELİ KÜÇÜK'ün SEDAT PEKER' le şunla bunla,

illegal işlerle uğraşan kişilerle meşgul olan bir kişi olarak bir generale yakışmayacağını düşündüğü tavır içinde olduğunu değerlendirdiğini, onun için bu şekilde söylediğini" beyan etmiştir. Dursun KOÇ

ifadesinde;" ...Geçmişte bir çok adi suça karışmış birisi olduğunu, Kemal KERÎNÇSİZ'le işlemiş olduğu bir suçta

Avukatlığını yapmış olması sebebiyle tanıştığını, yine Kemal KERÎNÇSİZ'in teklifiyle yanında çalışmaya başladığını ve bu zamana kadar çalıştığını, 28.11.2007 tarihinde kendisine ait olan 0535 844 90 79 numaralı telefonda Kemal KERÎNÇSİZ'e ait 0532 214 33 54 numaralı telefonu ile yapmış olduğu görüşmede "BABA BİLİYORSUN BEN HAZIR KUVVETİM ANINDA EMRET ANINDA İŞ BİTER BEN AHMET-MEHMET D EY İLİ M BEN" şeklinde konuşmasının sebebinin; Kemal KERÎNÇSİZ'in her Cuma akşamı Yeniçağ Tv'de programa katıldığım, programın geç saatlerde bittiğini çıkışta ise Asım DEMİR ve Recep AKKUŞ isimli şahıslarla eve döndüğünü, görüşme yaptığı gün bu şahısların O 'nu yalnız bıraktığını, bu duruma kızmasından sebep kızgınlıkla bu şekilde konuştuğunu, 20 yıldır yanında bulunmasından sebep "Baba" diye hitap ettiğini, amacının kendisinin her zaman yanında olduğunu söylemek olduğunu ifade etmiş, halen kullanmış olduğu Garanti Bankasının Aksaray Şubesine ait kredi kartı olduğunu, Kemal KERÎNÇSİZ veya başka birisinin bu hesaba para yatırmadığını, yine vermiş olduğu ek ifadesinde; Kemal KERÎNÇSİZ'in yanında çalışmasından sebep haftada 200 YTL ücret verdiğini, bu parayı da büronun muhasebecisiRamazan SELÇUK'tan aldığını, Kemal KERÎNÇSİZ'le parasal alış veriş yapmadığını ""beyan etmiştir. Ömer SERTOĞLU İfadesinde ;

11.03.2008 İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne yapılan "İstanbul Pendik Çamçeşme Mahallesinde Elektrikçi Ömer olarak tanınan Bayburtlu Ömer SERTOĞLU her fırsatta ERGENEKON içinde önemli bir görevi olduğunu, her yerde sözünün dinlendiğini, isterse yüksek mercideki görevlileri bile >erle bir edeceğini söylemektedir. Ben bu kişinin önümüzdeki günlerde ülkemizi karıştıracak işler -yapmasından korkuyorum. Bir vatandaş

Page 262:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …
Page 263:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

yakalanan Ömer SERTOĞLU Kemal KERİNÇSİZ ile ilgili olarak İfadesinde; "Hrant DİNK'in öldürülmesinden sonra Yeni Şafak gazetesinin sürdürdüğü yayın politikasından dolayı 2007 yılından sonra bu gazeteye bir eylem yapmaya karar verdiğini, O tarihlerdeki düşüncesinin, bir kaleş silahı bulup Yeni Şafak gazetesini taramak olduğunu, hatta bunun için Kemal KERİNÇSİZ isimli Avukata bir eylem yapacağını ve bunun için lojistik destek ihtiyacı olduğunu yazarak cep telefonuna mesaj attığını, Kemal KERİNÇSİZ'in bu mesajına cevap vermediğini, bu düşüncesini çevresindeki birkaç kişiye söylediğini ihbarın da bu konularla alakalı yapılmış olabileceğini,

Ümraniye 'de İzinsiz Bildiri Dağıtmak ve Hükümetin Manevi Şahsiyetine Hakaretten kendisi hakkında açılan dava ile alakalı yardımcı olması için, 2007 yılı başlarında Avukat Kemal KERİNÇSİZ'in Fatih'te bulunan bürosuna gidip tanıştığım, Kendisi ile yüz yüze görüşerek hakkında açılan davadan bahsettiğini, bu dava ile ilgili evrakları gösterdiğini, bu konuda kendisine yardımcı olmasını istediğini, Kemal KERİNÇSİZ'in de kendisine bu davadan bir şey çıkmaz beraat edersin dediğini, Kemal KERİNÇSİZ'in kendisini İstanbul Beyazıt Meydanında 2007 yılı Nisan ayında planlanan Boğazlayan Kaymakamı Kemal Bey'in mitingine davet ettiğini davet üzerine bu mitinge gittiğini. Ayrıca eşi ile boşanma davası ile alakalı kendisinden yardım istediğini, Kemal KERİNÇSİZ'in de başka bir Avukat arkadaşına bu konuda dilekçe yazdırdığını ve kendisinden para almadığını.. " beyan etmiştir.

Asim Demir İfadesinde:"... 2003 yerel seçimlerinde K. Çekmece ilçesinden MHP'den aday olan Avukat Kemal

KERİNÇSİZ ile tanıştığını, kendisinin o tarihlerde K. Çekmece Kanarya Mahallesinde bulunan Ülkü Ocaklarında takıldığını, bu vesileyle kendisiyle parti ve seçim çalışmalarına katıldığını, 2004 yılından sonra işyerini kapattığını, 1 yıl süreyle K.Çekmece'de bulunan beyaz eşya tamirhanesi bulunan Kadir İPEK isimli şahsın yanında çalıştığını, Bu şâhısında kendi ailevi sorunlarından dolayı buradan da ayrılmak zorunda kaldığını, En son olarak 2003 yerel seçimlerinden tanıdığı Avukat Kemal KERİNÇSİZ' in yanına gelerek kendisinden iş talebinde bulunduğunu, Onun kendisine Bürosunda çaycılık ve evrak getir-götür işlerine bakmasını söylediğini, kendisinin de kabul ettiğini ve halen burada ücret karşılığında çalışmakta olduğunu, kalacak yeri olmadığından dolayı dernekte kalmakta olduğunu..," beyan etmiştir.

Gizli Tanık 17 İfadesinde:"Tarihini tam olarak hatırlamadığını ancak Cumhuriyet mitinglerinden önce olduğunu

düşündüğü bir tarihte Mehmet Fikri KARADAĞ 'ın o sıralar dernekte yatıp kalkan Niyazi KIYAK 'a Kemal KERİNÇSİZ'e teşekkür mahiyetinde bakırdan yapılmış, üzerinde adalet sembolü olan terazi bulunan, yuvarlık şekilli bir levhayı gönderdiğini, NİYAZI KIYAK'ın da bu levhayı KEMAL KERİNÇSİZ'in Avukatlık bürosuna götürüp bizzat kendisine verdiğini bildiğini, çünkü bu konunun dernekte konuşulduğunu, aralarındaki ilişkinin mahiyetini ve MEHMET FİKRİ KARADAĞ'ın bu hediyeyi ne amaçla gönderdiğini bilmediğini, ancak bu kişilerin en başından itibaren birlikte hareket ettiklerini düşündüğünü, " beyan etmiştir.

Page 264:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

f)-Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in Hukuki Durumunun Değerlendirilmesi;

Soruşturma kapsamında diğer şüpheliler Veli KÜÇÜK, Doğu PERİN ÇEK ve Tuncay GÜNEY' den ele geçirilen "ERG EN E KO N ANALİZ YENİ YAPILANMA YÖNETİM VE GELİŞTİRME PROJESİ İSTANBUL 29 EKİM 1999" isimli belgenin; 4/d "Sivil Toplum Örgütleri" başlığı altında; "ERG EN E KON" un kendi kuracağı sivil toplum örgütlerine ihtiyacı olduğu, ayrıca Türkiye'de faaliyet gösteren tüm sivil toplum örgütlerinin kontrol altına alması gerektfg

3/c) "POLİTİKALAR " başlığı altında;21. yüzyılda dünya politikacılarını ve siyasetçilerini istihbarat örgütlerinin biçimlendireceği

belirtilmiştir. Dünyada var olabilmiş tüm sistemlerin ülke çıkarları ve mevcut rejim ilkelerine aykırı ideolojilere ait siyasileri engellediği, bunu ise 1-Suikast, 2-Dez-Enformasyon yöntemleri ile yaptığı belirtilmiştir. Devamında Türk insanının okumadığı, kültürel anlamda dünya görüşü gelişmediği, bu nedenle kolayca kandırılabildiği, dolayısıyla Dez-Enformasyonun olumsuz olduğu, kişisel çıkarlar adına siyasete yönelmiş ve hedefe ulaşabilmek adına her şeyi mubah sayabilen siyasilerin engellenebilmesi için geriye kalan tek yolun SUİKAST olduğu,

İllegal işlerin en önemli sorunu, faaliyetlerin gizliliğidir. Bu alandaki faaliyetleri bilenlerin sayısı olabildiğince az olmalıdır.

... ERGENEKON, örgütün Başkanına doğrudan bağlı olan 4 daire Komutanlığı ile iki sivil Başkanlıktan oluşmalıdır. Toplam 6 ünitenin komutan ve başkanlarının bir asistanı ile bir de bölüm uzmanından oluşan iki yardımcısı olmalıdır. Ünitelerin iki komutan ve başkanlarının yanında görev alacak bölüm uzmanı, illegal faaliyetlerin yurtiçi ve yurtdışı hukuk platformunda legal gibi gösterilebilmesi düzenlemelerinden sorumlu olacaklardır.

Eleman temini konusunda:"...Doğru insanı seçebilmenin bilimsel verileri yoktur. Gençlerden seçilmiş yeteneklerin

eğitilerek kazanımı dışında, profesyonellerden yararlanılması pozitif bir yoldur. Doktorlar, Avukatlar, psikologlar, vb gibi... " ibarelerinin yer aldığı görülmüş,

Şüpheliler Sevgi ERENEROL, Oktay YILDIRIM, Ümit OĞUZTAN, Doğu PERİNÇEK, Muzaffer TEKİN, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ve Erkut ERSOY'dan ele geçirilen "LOBİ ARALIK 1999" adlı belgenin GİRİŞ bölümünde "Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren ERGENEKON 'a bağlı olarak "sivil unsurların" örgütlenmesi zorunluluğunun kaçınılmaz bir gerçek olduğu", belirtilmiş,

"LOBİ" adlı belgenin içeriğinde (7) ayrı bölüm olduğu ve her bölümde de çok sayıda alt başlığın bulunduğu görülmüş,

1) "GİRİŞ" Başlıklı 1. bölümün içeriğinde;Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren ERGENEKON'a bağlı sivil unsurların

örgütlenmesi zorunluluğu olduğu, bu faaliyetin de lobi adı verilen "gizli örgütsel" çalışma ile yapılacağı, bu noktada birçok Avrupa ve Amerika ülkesi örnek verilerek, sayıları giderek artan "sivil toplum örgütleri" "vakıflar" "insani yardım kuruluşları" "P-2 Mason Locası, Bilderberg Grubu" gibi çeşitli gizli ve örtülü adlar altında bu faaliyetlerin yürütüldüğü,

Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren ERGENEKON'un kontrolünde de bu şekilde LOBİ adı altında faaliyetlere ihtiyaç duyulduğu belirtilmiş, devamında LOBİNİN faaliyetlerinin siyasi otorite grupları ile dış kaynaklı iş birlikçi sözde sivil toplum örgütlerinin bölücü ve yıkıcı girişimlerini etkisiz kılacağı söylenmiştir.

l/a) "AMAÇ" başlığı altında;Öncelikle yabancı ülkelerin Türkiye 'de faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin, Türkiye

Cumhuriyetini bölerek yıkmayı başaramaz ise de çıkarlarına yönelik yönlendirmelerle bir anlamda yönetebilmeyi hedef aldığı söylenmiştir. Yabancı sivil toplum örgütlerinin Türk halkının demokratik haklarını kullanabilmek amacıyla kurdukları sözde sivil toplum örgütleri, dernekler, vakıflar, medya ve*-

Page 265:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

benzer faaliyetlerini de finanse ederek kendilerine yerli işbirlikçiler oluşturdukları ve sonuçta rejim karşıtı fundamantalist görüşün iktidar olabildiğini, bu iktidara son veren koşullaKin oluşturulabilmesi için büyük ve olağanüstü bir karşı çaba gereği doğduğunu. vf .-sühitcuı^fi, dış ülke otoriteler ile yerli

işbirlikçilerinin tarih önünde "sivil darbe tezgahı", "Türk Silahlı Kuvvetleri dayatması" olarak tanımlama cüretini gösterebildikleri 28 Şubat sürecinin yaşandığı,

Lobinin göstereceği faaliyetler ile daha kolay ve sağlıklı istihbarat toplanacağı, kontra senaryolar üretileceği, kamuoyunun Kemalist ideolojiye ve ulusal çıkarlara uygun sivil hareketi sahiplenerek katılımını sağlayabileceği,

Lobinin amaçları arasında etnik-fundamantalist-bölücü-yıkıcı unsur ve oluşumlar içine çekilmek istenen gençliğin böylece tuzaklara düşürülerek kullanılmasının önüne geçilmesini sağlayacağı belirtilmiştir.

l/b) "KAPSAM" başlığı altında;Lobinin yapılanması ve tüm faaliyetlerinin mevcut hukuk platformu içerisinde yapılacağı,

lobinin her girişiminin kendi içinde oluşturulan hukuk birimi tarafından yasal koşullara uyumlu hale getirileceği,

Diğer taraftan lobi geniş halk kitlelerine yönelik çalışmalarında özellikle gençlerin Kemalist ideolojiye ve ülke çıkarları doğrultusunda yeniden örgütlenmelerini sağlamayı tasarladıkları, bu çerçevede üniversite gençliğinin yanı sıra büyük kentlerin varoşlarında ve Güneydoğu Anadoluda boşluğa sürüklenmiş, sahipsiz gençlerin örgütleneceği belirtilmiş,

3) "POLİTİKA " başlıklı 2. bölüm içeriğinde;Lobi 'nin.........oluşturacağı sivil toplum kuruluşlarının etkinlik ve eylemler

düzenlemesini organize ve kontrol eden güçlü bir mekanizma olarak kalması gerektiğibelirtilmiş,

5) "YÖNTEM" başlığı altında;Lobi 'nin prensip olarak hiçbir girişim ve eylemin içersinde yer almaması, siyasetten tümüyle

uzak bir yapı olarak faaliyet göstermesi gerektiği, ayrıca tüm çalışma ve faaliyetlerinde gizlilik prensiplerine sadık kalınması gerektiği belirtilmiştir.

...Lobi prensip olarak hiçbir girişim ve eylemin içinde yer almamalı ve tümüyle yasal düzenleme içinde hareket etmeli, toplumsal prensiplere saygılı olmalı. Örnek bir sivil toplum kuruluşu olarak, siyasetten tümüyle uzak bir yapi olarak faaliyet göstermelidir. Merkez üyeleri dışındaki kadroları, ilişkide bulunacağı kişiler, kurum ve kuruluşlar Lobinin bağlı olduğu merkez hakkında bilgi sahibi olmamalıdırlar. Lobinin tüm çalışma ve faaliyetlerinde gizlilik prensiplerine sadık kalınmalıdır.

.. .Lobinin organizasyon plânı, aşağıdaki birimlerden oluşmaktadır:1). Merkez2). Araştırma ve Bilgi Toplama3). Analiz ve Değerlendirme4). Finans ve Ticaret5). Kültür ve Bilim6). Teori ve Senaryo7). iletişim ve Propaganda8). Hukuk9). Uluslararası ilişkilerBu dokuz departman Örgütün tümünü oluşturmaktadır. Departmanlar ERGENEKON

tarafından örgütün merkez üyeliğine atanmış güvenilir, beş sivil yöneticiye doğrudan bağlıolarak yönetilecektir. Beş sivil yönetici personelin ERGENEKON ile teması ise; atanmış vegüvenilir iki sivil personel ile sağlanacaktır. Departman?.başkanları merkezdeki beş yöneticitarafından seçilecek ve yönlendirilecektir. **

Page 266:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

8/8). HUKUKHukuk Departmanı, bir başkan ve beş yardımcıdan oluşmaktadır. Organizasyonun girişim ve

faaliyetlerinin mevcut yasaların hukuksal temeline dayandın labilmesi çalışmalarını yürütür. Bu departmanda yer alacak personel hukukçulardan oluşacaktır. Organizasyonun hukuk işlerini üstlenecek olan bu departman, hukuksal kurallardan azami ölçüde yararlanılması çalışmalarını yürütecektir.

BÖLÜM: IV 7). KADRO

Organizasyonunda yalnızca sivillerin yer alacağı bu örgütlenme, köprü eleman ile ERGENEKON'a bağlı olarak faaliyet gösterecektir. Organizasyonun merkezinde görev alacak beş sivil personel ile köprü personel görevini üstlenecek iki sivil, ERGENEKON tarafından belirlenerek atanmalıdır.. Birim başkanları ile örgütün kuracağı vakıf ve ticari şirketlerin yöneticileri ve sahipleri ise; merkezde yer alan yönetim personeli tarafından seçilmelidir.. Böylelikle gizlilik esasının korunması sağlanmalıdır.

7/b). BİRİM BAŞKANLARI"Örgütlenme içinde departmanların işlev ve amaçlarına uygun yapıya sahip,

konusunda deneyim sahibi kişiler tercih edilmelidir. Birim başkanları, Lobi faaliyetlerinintümüyle serbest girişimcilik sınırları içinde kaldığı konusunda kuşkuya kapılmayacak şekildeyönlendirilmeli, ortak amaçlar, fikir birliği ve inançlar doğrultusunda çalıştırılmalıdır.İşbirliğinde organizasyonun kuruluş ve faaliyet amacı olarak esas; kâr ve topluma yararsağlanması olmalıdır........." şeklinde olduğu anlaşılmıştır.

Her ne kadar Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ aşama beyanlarında yasadışı ERGENEKON terör örgütünün üyesi olmadığını ve dosyadaki delillerin örgüt adına en ufak bir suç işlemediğini ortaya koyduğunu söylemiş ise de;

Diğer örgüt üyelerinden ele geçirilmiş olan örgütsel dokümanlar, iletişim tespit tutanakları, şüphelinin ev, işyeri ve otosunda yapılan aramalarda ele geçirilen malzemeler, bilgisayar harddiski, doküman inceleme ve Cd çözüm tutanakları ile tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde;

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in yukarıda İddianamenin başlangıcında izah ettiğimiz Yasadışı ERGENEKON terör örgütü üyelerinden olan ve Ümraniye'de ele geçirilen 27 adet muhtelif menşeli el bombası ve askeri mühimmatım sahibi şüpheli Oktay YILDIRIM, onunla irtibatlı olarak Cumhuriyet Gazetesine atılan bombaları temin edip Osman YILDIRIM ve Alparslan ARSLAN'a verdiği tanık beyanı ile sabit olan şüpheli Zafer (Kod) Muzaffer TEKİN, örgüt yöneticilerinden olan ve Hrant DİNK aleyhine açılan 301 davasını takip eden, müdahil olmak isteyen şüpheli Veli KÜÇÜK, Türk Ortodoks Kilisesinde gizli örgütsel toplantılar tertip eden Kilise Basın sözcüsü Sevgi ERENEROL, Kuvayı Milliye Derneği Genel Başkanı emekli Kurmay Albay Paşa (Kod) M.Fikri KARADAĞ ile diğer örgüt mensupları Muammer KARABULUT, Vedat YEN ERER. Ergün POYRAZ, Halil Behiç GÜRCİHAN ve Emin GÜRSES ile örgütsel ilişki içinde olduğu, örgütün amaçlan doğrultusunda düzenlenen birçok provakatif eylemlere birlikte katılarak fikir ve eylem birliği içinde bulunduklan, bu şekilde şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in örgütün hiyerarşik yapısı içinde yeraldığı,

Her ne kadar şüpheli Kemal KERİNÇSİZ İfadesinde; "Şüpheli Veli KÜÇÜK u öncelikle basından tanıdığını, kendisi ile aşırı bir samimiyetinin olmadığını, yaklaşık iki yıl önce 10/Nisan/2006 tarihinde Boğazlayan Kaymakamı anısına istanbul Beyazıt meydanında sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenen büvi'ık anma toplantısında kendisiyle tanıştığını Veli Paşa 'nın ve kendisinin o toplantıda"'sbdece katılımcı olduklarını, herhangi bir organizasyon veya konuşma görevlerinin bulunpıa^ığffipf h^yan etmiş ise de,

Page 267:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in beyanının aksine, daha önceden Şüpheli Veli KÜÇÜK ile irtibatlı olduğu, örgütün talimatları doğrultusunda düzenlenen eylemlerde birlikte olduklan anlaşılmıştır. Özellikle; 28.10.2005 günü saat 11.00 sıralarında Fener Rum Patrikhanesi önünde Milli Güç Platformu, Hukukçular Birliği, Milliyetçi İşadamları Derneği, Türk Ortodoks Kilisesi ve Noel Baba Vakfı tarafından_ortaklaşa olarak düzenlenen protesto gösterisine Kemal KERİNÇSİZ, Zeki Yurdakul ÇAĞMAN, Muzaffer TEKİN, Sevgi ERENEROL ve Veli KÜÇÜK'ün birlikte katıldıkları,

Yine, 09.03.2006 günü Beyoğlu Galatasaray Meydanı önünde Ferhat SARIKAYA'mn hazırladığı Şemdinli iddianamesini protesto etmek ve dilekçeyi PTT' den göndermek için; Hukukçular Birliği, Türkiye Harp Malullere Gaziler Şehit, Dul ve Yetimler Derneği tarafından organize edilen etkinliğe şüpheli Kemal KERİNÇSİZ, Oktay YILDIRIM Veli KÜÇÜK ve Muzaffer TEKİN'in birlikte katıldıkları, etkinlik sırasında çekilen resimlerin incelenmesinden anlaşılmıştır.

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ, ifadesinde M.Fikri KARADAĞ'ı hiç tanımadığını beyan etmiş ise de;

Mehmet Fikri KARADAĞ ifadesinde;"...Sevgi ERENEROL ü ile tanıştıklarını, toplantı, paskalya törenleri ve kardeşi Paşa

ERENEROL 'un patriklik görevine başlama törenine katıldığını, Kemal KERİNÇSİZ'i de Patrikhanenin düzenlediği programlarda tanıdığını" beyan etmiştir.

Cumhuriyet Başsavcılığımıza müracaat eden ve Gizli Tanık 17 olarak İfade veren Gizli Tanık ifadesinde:

"Tarihini tam olarak hatırlamadığını ancak Cumhuriyet mitinglerinden önce olduğunu düşündüğü bir tarihte Mehmet Fikri KARADAĞ'ın o sıralar dernekte yatıp kalkan Niyazi KIYAK 'a Kemal KERİNÇSİZ'e teşekkür mahiyetinde bakırdan yapılmış, üzerinde adalet sembolü olan terazi bulunan, yuvarlık şekilli bir levhayı gönderdiğini, NİYAZI KIYAK'ın da bu levhayı KEMAL KERİNÇSİZ'in Avukatlık bürosuna götürüp bizzat kendisine verdiğini bildiğini, çünkü bu konunun dernekte konuşulduğunu, aralarındaki ilişkinin mahiyetini ve MEHMET FİKRİ KARADAĞ'ın bu hediyeyi ne amaçla gönderdiğini bilmediğini, ancak bu kişilerin en başından itibaren birlikte hareket ettiklerini düşündüğünü, " beyan etmiştir.

Şüpheli M.Fikri KARADAĞ'm Mersin ilinde silah ve Kur'an üzerine ÖLME-ÖLDÜRME yaptırdığı yönündeki haberlerin gazetelerde yeralması üzerine Hukukçular Birliği Başkam olarak olay hakkında görüşleri kendisine sorulduğunda şüpheli Kemal KERİNÇSİZ özetle " Örgüt kurmanın ve adam öldürmenin mevzuata göre suç olduğunu ancam M. Fikri KARADAĞ'm böyle bir yemin yaptırdığına inanmadığım" belirtmiştir.

Yine şüpheli Kemal KERİNÇSİZ beyanında, Erkut ERSOY'u tanımadığını belirtmişise de;

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.01.2008 tarih ve Teknik Takip no 2008/192 Soruşturma no 2007/1536 sayılı kararına istinaden şüpheli Erkut ERSOY'un Düzce İli Esentepe Mahallesi Kalıcı Konutlar 11. Bölge 119 Ada F-2 Blk .Daire 14 sayılı ikametinde yapılan aramada elde edilen dokümanların aynı karara istinaden yapılan incelemesinde;

EGS ibareli bloknot defterinde; BÜYÜK HUKUKÇULAR BİRLİĞİ BŞK KEMAL KERİNÇSİZ 0532-214 3354 Şeklinde el yazması olarak Kemal KERİNÇSİZ' in kendisine ait olan cep telefon numarasının yazılı olduğu tespit edilmiş,

Ayrıca, Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'den arama sırasında ele geçirilen CD veBilgisayarının incelenmesinde; Erkut ERSOY'un vönettığı ÖZEL BÜRO'nun ErmeniSoykırımı üzerine hazırlamış olduğu CD ıje^dıgıtai ortamda bilgilerin yeraldığı tespitedilmiştir. ^ * \

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in bilgisayarında yapılan incelemede: "oktay[l| , kemalke[l], sevgierene[l], bekir|l], muammeri 1] isimli resimler olduğu görülmüş, resimlerin de "sağ üst köşesinde beyaz renkli ay yıldız bulunan kırmızı zemin önünde çekildiği veya bu zemin üzerine şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ, Oktay YILDIRIM, Sevgi ERENEROL, Bekir ÖZTÜRK ve Muammer KARABULUT'a ait resimlerin montaj edildiği,

Page 268:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

-bildiril()|l| isimli resimin, Türk Bayrağı üzerine bir adet Subay Şapkası resmi ve "KÜRŞAT HAREKATI BİLDİRİSİ" ibareli yazının eklenerek oluşturulduğu,

-dernekkuruldufl] isimli resimin, kırınızı zemin üzerinde Kuvvai Milliye Derneğinin Türkiye Haritası ile hazırlanmış amblemi ile "27 Aralık 2006 Derneğimiz Kuruldu" yazısının olduğu tespit edilmiştir.

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in 5322143354 sayılı telefon numarasının diğer şüpheliler: Bekir ÖZTÜRK, Ergün POYRAZ, Erkut ERSOY, Halil Behiç GÜRCİHAN, Oktay YILDIRIM, Satılmış BALKAŞ, Sevgi ERENEROL Veli KÜÇÜK, İhsan GÖKTAŞ ve İsmail YILDIZ'ın telefon rehberinde ve ajandalarında kayıtlı olduğu.

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in 5332949190 sayılı telefon numarasının diğer şüpheliler : Ergün POYRAZ, Satılmış BALKAŞ ve İhsan GÖKTAŞ'm telefon rehberinde ve ajandasında kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in kullanmakta olduğu 0532 2143354 nolu GSM hattının İstanbul 11.Ağır Ceza Mahkemesinin 23.04.2008 tarih ve Teknik Takip No:2008/548 sayılı kararı doğrultusunda, TİB (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) ile kurulan koordine neticesinde, ilgili GSM Operatörlerinden temin edilen 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma kayıtlarının yapılan analizi neticesinde;

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in:- Şüpheli Veli Küçük' ün kullandığı 0533 6439665 nolu GSM hattı ile 29 kez görüştüğü,- Şüpheli Oktay Yıldırım' m kullandığı 0505 8108791 nolu GSM hattı ile 26 kez, Oktay Yıldırım' m kullandığı 0542 5315368 nolu GSM hattı ile 62 kez olmak üzere toplam 88 kez görüştüğü,- Şüpheli Fuat Turgut' un kullandığı 0506 5059163 nolu GSM hattı ile 1 kez, Fuat Turgut' un kullandığı 0542 2037816 nolu GSM hattı ile 13 kez, Fuat Turgut' un kullandığı 0536 8681258 nolu GSM hattı ile 3 kez olmak üzere toplam 17 kez görüştüğü,- Şüpheli Mehmet Zekeriya Öztürk' ün kullandığı 0532 3412902 nolu GSM hattı ile 153 kez, Mehmet Zekeriya Öztürk' ün kullandığı 0542 3546579 nolu GSM hattı ile 1 kez olmak üzere toplam 154 kez görüştüğü,-Atilla Aksu' nun kullandığı 0535 8336546 nolu GSM hattı ile 331 kez görüştüğü, -Bekir Öztürk' ün kullandığı 0505 4513129 nolu GSM hattı ile 61 kez görüştüğü, -Emin Gürses' in kullandığı 0532 2066768 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğü, -Güler Kömürcü' nün kullandığı 0532 2136100 nolu GSM hattı ile 19 kez görüştüğü,-Muzaffer Tekin' in kullandığı 0532 2919293 nolu GSM hattı ile 20 kez görüştüğü, -Sevgi Erenerol' un kullandığı 0532 3678060 nolu GSM hattı ile 359 kez görüştüğü, -Satılmış Balkaş' m kullandığı 0536 5867549 nolu GSM hattı ile 71 kez görüştüğü, -Halil Behiç Gürcihan' m kullandığı 0532 5959046 nolu GSM hattı ile 33 kez görüştüğü,_

-Ümit Oğuztan m kullandığı 0533 2717296 nolu GSM hattı ile 3 kez görüştüğü, -Hayati Özcan' m kullandığı 0533 4452630 nolu„GSM hattı ile 1 kez görüştüğü, -Muammer Karabulut' un kullandığı 0542 8221246 nolu GSM hattı ile 86 kez

-Murat Özkan' ın kullandığı 0532 2526065 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğü tespit edilmiş olup, yine dosya içinde bulunan farklı eylem ve etkinliklerde şüphelilerin bir arada bulundukları birçok fotoğrafların incelenmesinden anlaşılmış olmakla;

Şüphelinin ifadesinde tanımadığını söylediği, Mehmet Fikri KARADAĞ, Erkut ERSOY, Zeki Yurdakul ÇAĞMAN ve 10/04/2006 tarihinde tanıştığını beyan ettiği; Veli KÜÇÜK ve Muzaffer TEKİN ile daha önceki tarihlerde aynı ortamda yan yana resim karesine girebilecek şekilde görüntülerinin olması, bilgisayarında bu şahıslarla ilgili bilgilerin yeralması, telefon rehberinde kayıtlarının bulunması ve sık sık görüşmeler yapması, M. Fikri KARADAĞ'm kilisedeki toplantılardan tanıdığını söylemesi ve kendisine "teşekkür mahiyetinde" hediye hazırlatıp göndermesi ve başlangıçtan beri birlikte hareket ettiği kişileri tanıdığı ve bu kişilerle işbirliği yaptığı, aynı düşünce ve amaç için çalıştığı halde tanımadığım söylemesi, ERGENEKON terör örgütü ile olan irtibatını gizlemek, hiyerarşik yapı içindeki yerini ve örgütün deşifresini önlemeye yönelik bir tavır olarak değerlendirilmiştir.

Page 269:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in diğer Yasadışı ERGENEKON örgütü mensupları ile aynı amaç etrafında, fikir ve eylem birliği içinde faaliyet yürüttüğü tespit edilmiş ve buradan da kendisinin örgütün hiyerarşik yapısı içinde yer aldığı anlaşılmıştır. Şüphelinin evine arama yapmak için gidildiğinde; kendisinin geceleyin gelineceğini beklediğini, bu işlemin sürpriz olmadığını ifade ederek, orada bulunan heyetin huzurunda "Bunlar kabirlerini hazırlıyorlar!" şeklinde beyanda bulunduğu müşahede edilmiştir.

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ örgütün amacı doğrultusunda hukuk alanında yapılması gereken faaliyetleri bizzat yürüttüğü, bu konuda Hukukçular Birliği Derneğinin kurulması, Ermeni Soykırımı ile ilgili Konferansın iptalinin temini için dava açılması, TCK'nun 301. maddesine aykırılık ve Atatürk'e hakaret gibi takibi şikayete bağlı olmayan, kamu adına Cumhuriyet Savcılarınca re'sen soruşturulması gereken davaların açılması ve bu davaların takibi, tazminat davalarının açılması v.s. gibi davalan örgüt adına takip edip yürüttüğü, yine örgütün amaçlarını gerçekleştirmek için gerekli olan bilgi, belge ve dokümanları İstanbul Adliyesinde görevli şüpheli Atilla AKSU'nun kardeşine iş bulma vaadi ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İle Adli Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik' in 45. maddesinde belirtilen normal prosedürü takip etmeksizin el altından gizlice temin ettiği, (Tape No: 3026, 3032, 3048, 3087, 3107, 3281, 3298) Her ne kadar şüpheli Cumhuriyet Başsavcılığımızda verdiği ifadesinde: Atilla AKSU'dan Muzaffer TEKİN'le ilgili bir evrak dışında başka herhangibir evrak almadığını belirtmiş ise de; gerek Atilla AKSU'nun aşama beyanları, gerekse Asim DEMİR'in iletişim tespit tutanakları incelendiğinde şüphelinin savunmasının aksine birçok evrak ve dosya ile istatistiki bilgiyi Atilla AKSU'dan aldığı anlaşılmıştır.

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in örgüt adına takip ettiği davaların duruşmalarının olduğu zamanlarda Adliyelerin önünde gergin ortamların yaratılmasına sebebiyet verdiği, diğer şüphelilerle organize bir şekilde Adliyelerin önünde toplanılarak aleyhlerinde dava açtıkları kişilere karşı uygunsuz davranışlarda bulunulduğu, özellikle bir cinayete kurban giden Hrant DİNK ve örgütün kendisine suikast planladığı Orhan PAMUK'la ilgili davaların duruşmalarını örgüt adına takip ederek, duruşma sırası ve sonrasında ülkemizde insanları etnik ayrımcılığa sevkedecek, Ermeni-Türk düşmanlığını körükleyecek, yurtiçi ve yurtdışında ülkemizin imajını zedeleyecek çirkin manzaraların oluşmasına neden olduğu, bu tür davaları ve değişik tarihlerde farklı anma, kutlama veya basın açıklamalarım bahane ederek, örgütün amacı doğrultusunda ülkede kaos ortamı yaratarak örgütün amaçlarına aykırı olarak gördüğü yönetimi ortadan kaldırmaya yönelik darbeye zemin hazırlama yönünde kışkırtma girişimlerinde bulunduğu, yine örgüt yöneticilernıdeu"^eTt-KpÇÜK'ün Hrant DİNK aleyhine açılan Türklüğe hakaret davasına katılması şüphelilerin Jbu*udavalan örgütün talimatlarıyla takip edip bu davalan örgütsel eyleme dönüştüTdük|fe*&lön bır^k^mtı olmuştur. Konu ile ilgili olarak; 16/12/2005 tarihinde Orhan PAML'K'.ıle jîjgih c|â\a>ü|tJŞişli Adliyesinde görülmesi

sonrasında Adliye önünde toplanan kalabalık arasından bir kısım şahısların Orhan PAMUK'un arabasının önünün keserek aracın camım yumruklamaları üzerine Şişli Cumhuriyet Başsavcılığının 26/06/2006 tarih ve 2006/6387 Esas sayılı iddianamesi ile Kemal MERT, Tunç DEMİRKAYA, Ömer GÜMÜŞTEKİN ve Can YAKAR AR hakkında 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet suçundan kamu davası açılmıştır. Bu şahıslar arasında bulunan Can YAKARLAR'm aynı zamanda çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmak suçundan Sedat PEKER ve arkadaşları hakkında Cumhuriyet Başsavcılığımızca tanzim edilen, 26/11/2004 tarih, 2004/1914 Hazırlık ve 2004/1294 Esas sayılı iddianamenin şüphelisi olduğu görülmüş olup, suç işlemeye meyilli kişilerin Adliye önünde toplanarak, oluşturulan kalabalıklarla provokasyonlara sebebiyet verildiği anlaşılmıştır. (İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğünün 06.03.2008 tarih ve 2008/3640 sayılı yazısı ekinde gönderilen tutanaklar ve görüntülerin inceleme tutanakları)

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ yasadışı ERGENEKON terör örgütü mensuplarından olan Muzaffer TEKİN'in Avukatı olması nedeniyle davalarında vekilliğini yürüttüğü, ancak 3136 Tape Numaralı görüşmede "BU BİR MÜVEKKİLİN DEĞİL Kİ SENİ, BU MİLLİ BİR MESELE' şeklindeki beyanları ile bu şahsı savunma görevinin Avukat-müvekkil ilişkisinden ziyade 'Milli Bir Mesele" olduğunu vurgulayarak örgütsel bir görev yürüttüğü yönündeki gerçek amacını ortaya koyduğu,

Avukatlığını yaptığı Muzaffer TEKİN ve onunla birlikte aynı soruşturmada şüpheli konumunda olan Oktay YILDIRIM hakkında aleyhlerinde ifade veren Ali YİĞİT üzerinde cezaevinde baskı yapılarak farklı bir ifade ezberletilmek istenmesi üzerine tahliye olduktan sonra da ezberletilmek istenen ifadeye

Page 270:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

paralel şekilde yeni ifade vermesi ve de ilk ifadesinin geçerli olmadığını söylemesi için çalışmalar yaptığı, gerek bilgisayarının incelenmesi sırasında -"TEKİN SUALLER.doc" , TEKİN SORGU.doc" "Sualle. Doc." İsimli Word belgeleri gerekse Murat ÖZKAN ile yapmış olduğu telefon görüşmelerinden anlaşılmıştır. Bu cümleden olarak 3025 numaralı Tapedc yeralan, 05.11.2007 tarihli Kemal KERİNÇSİZ'in, Murat ÖZKAN ile yaptığı görüşmede"TAMAM ABİM BU ARADA BU ADAMLA Bİ TELEFONLA HERHANGİ Bİ GÖRÜŞME DENEMESİNDE BULUNDUNUZ MU?" diyerek Murat'a Ümraniye'deki bombaların bulunduğu evde daha önce oturmuş olan Ali YİĞİT ile görüşmesini istediği ayrıca Murat ÖZKAN'a ; " NE VAR NE YOK KARDEŞİM NE YAPIYO NE EDİYORSUN GİBİSİNDEN. BOŞ BIRAKMAMAKTA FAYDA VAR", "SEN YİNE DE BU AKŞAM BU VATANDAŞA Bİ NASSIN MAŞSIN AYAKLARINDA Bİ TELEFON AÇARSAN, NE YAPTIN, NE ETTİN BAK İŞTE BU ADAMLAR SENİN BEYANLARINDAN ÖTÜRÜ YATIYO MATIYO" dediği, Murat'ın da "TAMAM ABİ" diyerek. Ali YİĞİT'i boş bırakmamak için konuşmayı kabul ettiği anlaşılmıştır.

02/05/2001 tarih ve 4667 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik, 19/03/1969 tarih, 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 2. maddesinde Avukatlığın amacı başlığı altında: "hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır.

Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder...." Hükmü gereğince adaletin tecellisine yardımcı olmak yerine şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in örgüt üyelerini yargılanmak ve ceza almaktan kurtarmak için farklı yol ve stratejilere tevessül ettiği anlaşılmıştır.

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ her ne kadar 25/01/2008 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımızda alman ifadesinde "Ayşe Asuman ÖZDLlfİR^n, ATABEYLER Operasyonu sonrasında açılan davada sanıklardan ismin) hajırlayaÂaâtç, bir tanesinin vekilliğini üstlenmesi için bürosuna geldiğini, kendisinin ârfc^oştâft-vla görüşeyim dediğini, davanın

Page 271:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

hem siyasi olması hem de İstanbul dışında Ankara' da olması nedeniyle gidip gelmenin külfetli olacağım düşünerek kendisine daha sonra cevap veririm dediğini, onun da sanığın babası ile görüşeceğini söylediğini, ondan sonra da ne kendisinin onu aradığını ne de onun kendisini aradığını, görüşmelerinin olmadığını, Ümraniye davasından sonra yakalandığını duyduğunu" belirtmiş ise de;Ayşe Asuman ÖZDEMİR ise konu ile ilgili olarak İfadesinde özetle: "..Muzaffer DEMİREL isimli yüzbaşı rütbesindeki daha önceden tanıdığı şahsın kendisini telefonla arayıp, Atabeyler çetesi operasyonundan sonra yakalanarak tutuklanan yüzbaşı Murat... için yardım etmesini istediğini, Muzaffer DEMİREL ve arkadaşları ile kendi aralarında konuştuklarını ve devreleri hakkında çıkan "Feytullahcı" dedikoduları için Murat'ı savunmak amacıyla Kemal KERİNÇSİZ'i tutmak istediklerini, bu nedenle Kemal KERİNÇSİZ'i telefonla aradığını, Kemal KERİNÇSİZ'in kendisi daha cümleye başlamadan konuyu kavradığını ve "lütfen konuşmayın yarın ofisime gelin" dediğini, daha sonra kendi Avukatı olan Şahin ZENGİNAL'i yanına alarak Kemal KERİNÇSİZ'in ofisine gittiklerini, Kemal KERİNÇSİZ'in kendilerine " davanın Feytullah GÜLEN'ci bir Savcının elinde olduğunu". "bu işe bakan polislerin de Feytullahcı olduklarını, çocukların tuzağa düşürüldüklerini' söylediğini, ayrıca Kemal KERİNÇSİZ'in kendisine "GECE BİR TOPLANTI YAPTIĞINI, TOPLANTIDA BU DAVAYA BAKMA KARARI ALDIKLARINI, RAHATLIKLA BU DAVAYi BEDAVA BAKABİLECEĞİNİ" SÖYLEDİĞİNİ. ISRARLA KEMAL KERİNÇSİZ'İN KENDİSİNDEN ONUNLA NASIL KONTAK KURDUKLARINI ÖĞRENMEK İSTEDİĞİNİ ANCAK KENDİSİNİN BİLGİ VERMEDİĞİNİ, Evine geldikten sonra Muzaffer DEMİREL yüzbaşıyı arayarak şüpheli ile konuştukları her şeyi anlattığını,... Kemal KERİNÇSİZ'in kendisine "telefonların dinlendiğini söylediğini ilettiğini.." beyan etmiştir.

Bu ifade içerikleri incelendiğinde; şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in beyanı ile Ayşe Asuman ÖZDEMİR'in beyanlarının çelişkili olduğu anlaşılmıştır.

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ beyanında, Atabeyler operasyonundan soma Ayşe Asuman ÖZDEMİR'in bürosuna gelmeden önce kendisine telefon açtığından hiç bahsetmemektedir. Yine Ayşe Asuman ÖZDEMİR'in beyanına göre; kendisinin gece toplantı yaparak davaya bakma kararı aldıklarını ve bu davayı bedava bakabileceğim ifade etmesine karşın şüpheli Kemal KERİNÇSİZ ifadesinde ".. davanın Ankara'da olması nedeniyle gidip gelmenin külfetli olacağını söyleyerek daha sonra cevap veriririm.." dediğini belirterek basit bir olayın anlatımında bazı kısımları gizlediği anlaşılmıştır.

Ayrıca, şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in muhatabına telefonunun dinlendiğini söylediği ve Ayşe Asuman ÖZDEMİR tarafından kendisine ilk telefon açıldığında konuyu kavradığını bürosuna gelmesini söylemesi, şüphelinin örgütün gizlilik prensibine azami riayet ettiğim göstermektedir.

Atabeyler çetesi şüphelilerinden Murat .... hakkında Ankara Genel Kurmay AskeriSavcılığınca askeri malzemeyi saklamak suçundan dava açılıp yargılama sonucu şahsınmahkum olduğu yine aynı şüpheli hakkında Ankara (CMK'nun 250. maddesi ile Görevli veYetkili) Cumhuriyet Başsavcılığınca; Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Görevleriniyapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs için anlaşma, İzinsiz olarak patlayıcımadde bulundurmak ve nakletmek suçlarından dolayı cezalandırılması istemi ile kamu davasıaçıldığı ve halen Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde (CMK'nun 250. Maddesi ile Görevlive Yetkili) yargılamasının devam ettiği, adı geçen iddianamede; şüphelilerin bir araya gelerekTCK'nun 312. maddesinde tanımlanan Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye CumhuriyetiHükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamenengellemeye teşebbüs suçunu işlemek için anlaştıkları v;e TCK'nun 316. maddesi gereğincecezalandırılmaları istenmiştir. A

v

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in Ayşe Asuman ÖZDEMIR ile yaptığı görüşmede; ATABEYLER çetesi şüphelilerinden olan Murat..'m meccanen, yani hiçbir ücret almaksızın Avukatlık görevini üstlenebileceğini, bu karan toplantıda aldıklanm söylemesi şüphelinin tek başına hareket etmediğini diğer örgüt üyeleri ile birlikte bu karan aldıklanm ortaya koymuştur.

Ayrıca şüpheli Kemal KERİNÇSİZ gerek ATABEYLER soruşturması, gerekse de ERGENEKON soruşturmasını yürüten Emniyet ve yargı mensupları hakkında bağımsızlık ve tarafsızlıklanna gölge düşürmek amacıyla aynı argümanları ileri sürerek ağır ithamlarını sürdürmesinin nedeninin, hem olayı çarpıtarak dikkatleri başka tarafa yöneltmek, hem de mensubu olduğu örgütün deşifresine engel olmak amacını taşıdığı değerlendirilmiştir. (Tape No: 3068, 3085)

Yasadışı ERGENEKON terör örgütünün dokümanlannda özellikle vurgu yapılan "gizlilik" prensibine şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in azami riayet ettiği, telefon görüşmelerinde birçok konuda muhatabına yüzyüze görüşmeyi salık verdiği bazı konulann telefonda görüşülmemesi gerektiği konusunda ikazda bulunma gereği duyduğu anlaşılmıştır.

Bu cümleden olarak; 3282 Tape No'lu görüşmede Asim DEMİR'e ".. GİZLİ BELGE OLUR MU LAN SEN DE TELEFONDA GİZLİ BİLGİ GİZLİ BİLGİ ULAN NE GİZLİSİ OLUR MU ÖYLE ŞEY NORMAL BELGE HA ALDIN MI ONLARI" şeklinde,

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in; 3032 ve 3048 Tape No'lu Atilla AKSU ile yaptığı görüşmede: "YALNIZ TELEFONDA SAKİNİZ DEMİ HA", "EYİ SEN BANA TELEFONDA SÖYLEME DE BEN SANA ADAM GÖNDEREYİM' şeklindeki beyanlannda telefonda bazı konuların görüşülmemesi gerektiği yönündeki ikazlanna örnek olarak verilebilir.

Page 272:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Yine soruşturma kapsamında şüphelilerden olan İhsan GÖKTAŞ Emniyet İfadesinde Kemal KERİNÇSİZ'den bahsederken "... onların kendilerini gizlediklerini nerede ne zaman buluşacaklarını onların belirlediklerini bu nedenle şüphelendiğini.. " beyan etmiştir.

Buradan da şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in legal faaliyetlerin yanı sıra illegal faliyetlerin de içinde olduğu, örgütün gizlilik prensibine her zaman ve zeminde uyduğu anlaşılmıştır.

"ERGENEKON" Belgesinde ;4/c) "İSTİHBARAT TOPLAMA HEDEFLERİ" başlığı altında;"istihbarat toplama yöntemlerinden bahsedildiği, bu çerçevede örgüt elemanlarından

sağlanan bilgiler yabancı örgütlerden elde edilen bilgiler, yabancı örgütlere sızdırılan ajanlar aracılığı ile elde edilen istihbaratlar olduğu, sonuç olarak ER GEN EKON 'un gözlerinin her şeyi görmesi gerektiği, kulaklarının her şeyi duyması gerektiği" belirtilmiş olmakla,

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in ev araması sırasında ele geçirilen Cumhuriyet Savcısı ve Baro Temsilcisi huzurunda açılarak şüphelinin savcılık ifadesinde önceden de birkaç defa telefonla görüştüğünü kabul ettiği Doğubey AKINCI isimli şahıs tarafından şüpheliye gönderilen kargo içindeki evraklann usulüne uygun hakim kararı alındıktan sonra incelenmesinde;

"Muhterem Üstadım" şeklinde başlayan ve kendisinin önceden Genel Kurmay Başkanlığına bağlı Askeri Haber Alma asli kadroda çalışan bir istihbarat görevlisi olduğunu v.s. anlatan ve "saygılarımla Doğubey AKINCI" diye biten yazının 3. sayfasında "değerli üstadım ben hukuki tüm dava dilekçelerini yazabiliyorum, tez yazıyorum, ama bunlar için ne bilgisayarım var ne de yazıcım, ne de diğer araç ve gereçlerim, istediğim malzemeler ve bir miktar param olsa hem geçimimi sağlarım hem de istihbarat alanında Devlete çok önemli hizmetlerim geçer...ayda bir asgari ücret kazanabilirim, hem DE İSTİHBARAT TOPLARIM, GÖRÜNTÜ ALIRIM, SES KA YI)L^AP4RlM%GÜN HİZMET GÜNÜ benim

Page 273:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ihtiyaçlarımın hepsi 4.000 YTL'yi geçmiyor, SÎZİN ÇEVRENİZ GENİŞTİR, istediğim malzemeler elime geçse 1.500 YTL nakdi sermayem olsa kimseye bağlı olmadanyaşarım......" şeklinde ibarelerin yenildiği, ayrıca Doğubey AKINCI Diyarbakır EmniyetMüdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinde; "Bu mektubu Kemal KERİNÇSİZ'e nakdi yardım alabilmek amacı ile yazdığını, şahsı bizzat tanımadığım ancak bir yıl önce telefon ile görüştüğünü görüşmesinde kendisine nakdi yardım yapacağını söylediğini, ancak yapmadığını daha sonra kendisine 150 bin YTL yardım yapacağım söylediğim, bu 150 bin YTL'yi gönderdikten sonra 2 trilyon daha göndereceğini beyan ederek Dicle Üniversitesi'nde ismini hatırlayamadığı bir profesör'ün ismini vererek irtibata geçmesini ve görüşmesini istediğini, ancak kendisinin bu şahıs ile irtibat kurmadığını, bu konuşmanın devamında Kemal KERİNÇSİZ' e bu parayı neye karşılık vereceğini sorduğunda 'seni yann arayacağım' dediğini ancak aramadığım .." beyan etmiştir.

Aramalar sırasında şüphelinin evinde; A4 kağıda kendi el yazısı ile yazmış olduğu"K.ÇEKMECE Bed... Ö............. Fen işlerinde şef Muşlu Bölücü akrabaları ile örgütlüçalışıyor" şeklindeki istihbar! bilgi ele geçirilmiştir.

Yine şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in işyeri aramasında, "Av. Kemal KERİNÇSİZ'in dikkatine" başlıklı alt kısmında 0538 380 89 45 telefon numarasıyla son bulan 13.01.2007 tarihinde 0 284 714 02 33 numaralı fakstan çekilmiş ve el yazısıyla yazılmış dokümanda "31.Aralık 2006 tarihinde 4 .Mekanize Piyade Komutanlığı Topçu Taburu General Fevzi MENGÜÇ Kışlası Mehmetçik gazinosunda yılbaşı kutlamalarında Kürtçe ve Türkçe şarkılar söylendiği konudan Nöb subay ve amirlerin haberi olduğu hiçbir müdahalede bulunmadıkları belirtilerek teslim edilmesi önemli rica olunur" ibareleri yeralan istihbari bilgilerin bulunduğu doküman ele geçirilmiştir.

Ayrıca şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in bilgisayarının incelenmesinde;-" liste[2]" isimli word belgesi içerisinde, "TOPLUM TABANLI EYLEMLERE VE

PROTESTOLARA KATILABİLECEK OLANLAR" başlığı altında bazı şahısların ad-soyad ve telefon numaralarının bulunduğu (1) sayfa doküman olduğu tespit edilmiştir.

ERGENEKON belgesinde " £7? GENE KON 'un gözlerinin her şeyi görmesi, kulaklarının her şeyi duyması gerektiği" ilkesi belirtilmiş olup şüpheli Kemal KERİNÇSİZ bu ilkeye bağlı olarak devletin istihbarat birimlerinden ayrı birşekilde örgütün amacı doğrultusunda istihbarat toplama faaliyeti içinde olduğu anlaşılmıştır.

"LOBİ" Belgesinde ; "Lobinin göstereceği faaliyetler ile daha kolay ve sağlıklı istihbarat toplanacağı, kontra senaryolar üretileceği, kamuoyunun Kemalist ideolojiye ve ulusal çıkarlara uygun sivil hareketi sahiplenerek katılımını sağlayabileceği" belirtilmiş olup,

Şüpheliler Muzaffer TEKİN, Kuddusi OKKIR ve Mehmet Zckeriya ÖZTÜRK isimli şahıslardan elde edilen Devletin yeniden yapılanması için öneriler (Master Plan Ön Çalışması) isimli dokümanın On yedinci sayfasında;

"Sızma ve Denetim Süreci" başlığı altında;"1- Mevcut devlet işleyişinin analizini yapmak" "2- Mevcut kadrolara alternatif adaylar

belirlemek ve eğitmek" "3- Sızma Stratejileri geliştirmek (Yargı, Emniyet, Eğitim, Sağlık, istihbarat, Ordu, Sivil yer altı örgütleri (mafya), sivil toplum örgütleri ve meslek odaları, kooperatifler ve birlikler, medya, camiler ve tarikatlar)" "4- Denetleme mekanizmaları oluşturmak " yazdığı görülmüş,

Şüphelinin evindeki arama sırasında ele geçirilen Diamont Marka bilgisayar kasası içerisinde Seagate 5JZCQQM4 Seri Nolu Hard Diskin, İstanbul 13. ACM sinin 22.01.2008 tarih ve 2008/62 sayılı inceleme kararma istinaden Bilişim Suçlan ve Sistemleri Şube Müdürlüğünce alman

imajı içerisinde yapılandncelemede;GAYELERİMİZDEN BİRİDİR..." ibaresinin yenildiği, buradan da. Büyük Hukukçular Birliği'nin Başkanı olan şüpheli Kemal KERİNÇSİZ' in; örgütün dokümanlarında geçen "Sızma strajilerine"

-" Dernek konuşma metni" isimli word belğesi*'Mçinde: "...Yıllardır belli bir ideolojiye hizmet vermiş baronun kurtarılmış - kurum olmaktan çıkarılması için baro seçimlerine iştirak ederek YÖNETİMİNİ' * \ELE *< GEÇİRMEK TEMEL

Page 274:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

uygun olarak BARO yönetimini ele geçirme yönünde faaliyetlerinin olduğu, bu yönde karar alıp çalışma yaptıkları, şüphelinin örgüte ait stratejileri gerçekleştirmek için birebir çalıştığı anlaşılmıştır.

Buraya kadar anlattıklarımız birlikte değerlendirildiğinde; şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in, yasadışı silahlı ERGENEKON terör örgütünün hiyerarşik yapısı içinde özel görevli konumunda bulunduğu, örgütün amacına yönelik faaliyet yürüttüğü, yukarıda belirttiğimiz ERGENEKON terör örgütünün LOBİ belgesinde açıklanan hukuk departmanının sorumlusu olduğu kanaat ve sonucuna varılmıştır. 765 Sayılı TCK'nun 168/1. maddesinde örgüt yöneticiliğinin yanı sıra örgüt içinde özel bir göreve haiz olanların da bu madde içinde değerlendirilmesi gerektiği halde 5237 Sayılı TCK'nun 314/1. maddesinde buna paralel bir düzenlemeye gidilmemiştir. Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ örgüt içinde lider konumunda olmayıp özel bir görevi yürütmektedir. Dolayısıyla eylemi silahlı terör örgüt üyeliği içinde mütalaa edilmelidir.

İletişim Tespit ve CD çözüm ve tutanaklarının incelenmesinde; Devletin yönetiminde yeralan hükümet, bürokrasi ve yargı görevini yerine getirenler hakkında ağza alınmayacak şekilde ağır ithamlarda bulunarak kamu kurum ve kuruluşları yıpratarak, kendisini dinleyen kişileri bu kurumlara karşı kışkırttığı, hükümete karşı söylemleri nedeniyle kendisine de değişik mesajların çekildiği; 3072 Tape Numaralı Satılmış BALKAŞ tarafından Kemal KERİNÇSİZ'c gönderilen iki adet mesajda; " KEMAL BEY. BAZİ VATANDAŞLAR. GENEL KURMAY BASKANİNİ DARBE YAPAMAYACAĞIAKP. IKTİDARİNİN. İPİNİ ÇEKEMEZ DİYORLAR. PEKİ KİM ÇEKER. ORG.ERDAL CEYLANOGLU. (EDOK) VE ORG HASAN IGSIZ. ZORDU KOMUTANI. BU GENARALLERDEN BİRİSİ OLSA OLURDU...." şeklindeki ifadeler değerlendirildiğinde, şüphelinin başka zaman ve zeminlerde yapmış olduğu görüşmelerde askeri bir darbe yapılması gerektiği yönünde bir düşünce ve eylemini ortaya koyduğunu, kontrol edemediği bir kısım kişiler tarafından da kendisine telefon mesajı olarak bu düşüncelerin aktarıldığı, aynı şahısla 3075 Tape numaralı telefon görüşmesinde; şüpheli Kemal KERİNÇSİZ' in "SATILMIŞIM ŞİMDİ BUNLARI SEN TELEFONDA KONUŞURSAN BİZİ ALIR YERE KOYARLAR" şeklinde vermiş olduğu cevapla da; telefonunun teknik takipte olduğunu tahmin ederek karşı tarafı uyarma ihtiyacı hissettiği, buradan da kendi iç ilişki ve gizli toplantılarında darbe ve hükümeti devirmeyle alakalı görüşmeleri rahatlıkla yaptıkları anlaşılmıştır.

Yine, 3044 Tape Numaralı, 28.11.2007 tarihli, şüphelinin beyanına göre Avukatlık bürosunda yanında çalıştığını iddia ettiği, Dursun KOÇ ile yapmış olduğu görüşmede; Dursun KOÇ'un "BABA BİLİYORSUN BEN HAZIR KUVVETİM ANINDA EMRET ANINDA İŞ BİTER. BEN AHMET MEHMET DEĞİLİM BEN..", dediği, Dursun KOÇ'un dosya içinde bulunan adli sicil kaydı incelendiğinde; birçok suçtan sabıkasının bulunduğu, örgütün eylemlerde kullandığı eleman profiline uygun kişilere yakın bir kişilik olması nedeniyle şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'den böyle bir talimat beklemesinin masum bir davranış olarak değerlendirilemiyeceği kanaati oluşmuştur.

Aramalar sırasında şüpheli Ümit OGUZTAN' dan ele geçirilmiş olan "KEMALİST HAREKET" "İSTANBUL-EYLÜL-2000" isimli belge incelendiğinde özetle;

"Ulusal gençliğin Kemalist hareket doğrultusunda örgütlenebilmesi için, "Kemalist hareket" adı altında resmi dernek kurulması gerektiği, kurulacak bu derneğin dernek dışında oluşturulacak 5 kişilik GİZLİ bir komite tarafından yönlendirileceği, bu GİZLİ KOMİTE ile dernek başkanı arasında "KÖPRÜPERSONEL " olmaşLgçrektiği belirtilmiş,

ERGENEKON belgesinin 4/2-a) "KÖPRÜ PERSONEL" başlığı altında da; "Seçilecek üç kişinin ERGENEKON içinde ve örgüt dışında, örgütü temsilen hareket

Page 275:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

edebilmelerinin sağlanması gerektiği bu kişilerin örgüt dışında legal bir işte istihdam edilmeleri gerektiği" vurgulanmıştır. Kemalist hareket ile ilgili oluşuma baktığımızda da "KÖPRÜ PERSONEL" kavramının kullanıldığı,

Yapılan aramalarda Şüpheliler Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN, Doğu PERİNÇEK ve Tuncay GÜNEY isimli şahıslardan ele geçirilen; "KEMALİST MODEL, ULUSAL GENÇLİK HAREKETİ, DİNAMİK, ULUSAL GÜÇ BİGLİĞİ & KUVA AYRIMLI CEPHESİ, ARAŞTIRMA, GÖZLEM, ANALİZ, TEORİ İSTANBUL 29 EKİM 2000 " isimli örgütsel dokümanda da özetle ;

"Dinamik adı verilen bu çalışmada "Ulusal Güç Birliği" gençliğin mercek altına alınarak analiz edildiği, 21. yüzyıl Türkiye 'sinin ulusal çıkarlarına ve Kemalist ideoloji ilkelerine uygun biçimde yeniden örgütlenmesinin planlandığı belirtilmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün kendi elleriyle kurduğu ne kadar yaşamsal kurum var ise vefatından sonraki süreçte işlemez hale getirilip kapatıldığı,

Atatürk'ün kurduğu kurumlardan birisinin de, 5 Bin şubeli "HALKEVLERİ" olduğu, halkevlerinin kapatılmasının Türk gençliği ve ulusu için en önemli kayıplardan birisi olduğu,

Cumhuriyet devrimlerini yaşatacak kurumlardan bir diğeri olan "KOY ENSTİTÜLERİ"nin işlevsiz kılınması ile Türk gençliğinin ilerlemesinin önüne geçildiği,

Dünya klasikleri olarak anılan, fikir ve sanat kaynaklarının "yasak kitaplar" listesine dönüştürülerek gençlerin ve yetişkinlerin çağı algılamalarının engellendiği,

Laikliğin aycıklar altına alındığı ve devlet eliyle "münevver yobaz" yetiştirildiği belirtilmiştir.Ayrıca totaliterlik merdiveni ile demokrasiye ulaşmaya yeltenenlerin, önce faşizmin, ardından

Nazizmin ve sonuçta emperyalizmin kucağında kendilerini bulduklarını, bazılarının darağacında can verdiğini, bazılarının zincir bozan günlerini yaşadıklarını, bazılarının da kalp krizi kuşkuları ile arkalarında "Ben zengini severim(!)" sloganını bırakarak bu dünyadan göçüp gittikleri" belirtilmiş,

Belgenin devamında; "Türkiye'nin bugünkü durumunun 1919 koşullarından daha vahim olduğu, gençliğin siyaset ve inançla birleşmesi durumunda ise; unsurlar ve koşullar gereği Türkiye 'nin ve buna bağlı olarak dünyanın mutlak değişmeye gebe olduğu ..

Ayrıca dış güç odaklarının bu gerçeği görmezden gelmeyecekleri, Türkiye 'nin de bu gerçeği görmesi ve gereğini yerine getirmesinin yaşamsal ve kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu,

Dinamik adı verilen bu çalışmada Türkiye Ulusal Güç Birliği Gençlik; Dinamik unsur olarak değerlendirildiği ve Türkiye'nin "ulusal güvenlik" çıkarlarına uygun doğrultuda değişim sürecinin başlatılmasını amaç edindiği,

Aynı düşünceden yola çıkarak "Kuvayı Milliye Cephesi" adıyla sokaklardaki başı boş, amaçsız, işsiz ve umutsuz (lümpen) gençler ile tarikat okullarında rejim düşmanı haline dönüştürülen ve Ülkü Ocakları 'mn etkisindeki gençliğin eğitilerek bilinçlendirilmesi hedeflendiği,

Ayrıca Ulusal Güç Birliği 'ne bağlı olarak "Milli Mücadele yıllarında kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesinin uygun görüldüğü "

Ulusal Güç Birliği'nin liderliğini Kemalist ideolojiye gönül vermiş ve liderlikyeteneklerine sahip bir Türk kızının üstlenmesinin uygun görüldüğü belirtilmiş........................

"İDEOLOJİK VE SİYASAL AMAÇLI YOZLAŞTIRMA GİRİŞİMLERİ" başlığıaltında;

ideolojik ve siyasal amaçlı toplumun yozlaştırma girişimlerinin ilk basamağınınkültürel alan olduğu, özellikle medya aracılığı'ıh kültürel ve ahlaki değerlerin toplumhafızasından silindiği ve yerine "yükselen değerlef^ıh "köşe dönüşücülük" anlayışınınyerleştiği, \\

Bu nedenle toplumun kültürel ve ahlaki değerlerinin alt üst edilmesinin önüne geçilmesi gerektiği, ulusal üretime katkıda bulunan Kemalist iş adamları ile yeni istihdam alanları oluşturmayı çaba gösteren genç girişimcilerin "Ulusal Güç Birliği" ve "Kuvayı Milliye Cephesi" çatısı altında birleşen Kemalist gençler tarafından manevi anlamda desteklenmesi gerektiği,

"ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ" başlığı altında;Öncelikle üniversite gençliğinin durumu hakkında genel bilgiler verildiği, üniversite

gençliğinin doğrudan "Ulusal Güç Birliği "ni oluşturması gerektiği, günümüzde üniversite gençliğinin köktendinci akımlar ve sol ideolojiler tarafından kontrol altına alınmaya çalışıldığı,

Türkiye'nin 1950'lerden itibaren Atatürk devrimlerinden çok önemli ödünler verildiği, emperyalizmin ve gericiliğin birçok alanda güç kazandığı, 28 Şubat 1997 günü yapılan MGK toplantısının Türkiye için bir dönüm noktası olduğu, YÖK'ün kısmen de olsa fundamentalizme karşı tavır alması ve türban genelgesini uygulamaya koymasının olumlu gelişmeler olduğu, bunların yanı sıra hızla açılan taşra üniversitelerinin irticanın kalelerine dönüştüğü, oysa ki üniversitelerin cumhuriyet devrim yasalarının uygulandığı kültür ve bilim kaleleri olması gerektiği, üniversitelerde mescit bulunmasının Anayasaya aykırı olduğu,

"SONUÇ" başlığı altında;Bu çalışmada temel amacın "Ulusal Güç Birliği" merkezli Kemalist örgütlerin sağlıklı bir

şekilde oluşturulmasının önemini ve gerekliliğini dile getirdiği, 21. yüzyılda Cumhuriyet devrimlerinin

Page 276:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ulusal gençliğe Milli Mücadele döneminden daha çok gereksinim olduğu, özetle ulusal çapta Kuvayı Milliye ruhunun canlandırılması, örgütlendirilerek hayata geçirilmesi gerektiği" belirtilmiştir.

^Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in bilgisayarlarının incelenmesinde: "MİLLİ GÜÇ BİRLİĞİ DERNEĞİ.doc" isimli dosyada; Vatanseverler Güç Birliği Derneği'nin Tüzüğü olduğu görülmüş, söz konusu dernek tüzüğünün Büyük Güç Birliği derneğinin amacı ile aynı olduğu tespit edilmiştir.

ERGENEKON Terör Örgütünün bu dokümanlarında adı geçen ve oluşturulması istenen "Ulusal Güç Birliği" ile ilgili olarak; Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in Örgütün amacını gerçekleştirmek için almış olduğu bu kararlar doğrultusunda, Sivil Toplum Kuruluşları ve Derneklerin kurulmasına önayak olduğu, diğer şüphelilerle birlikte Büyük Hukukçular Birliği, Milli Güç Birliği Platformu/Hareketi (Büyük Güç Birliği Derneği) ve Ayasofya Derneği v.s. gibi sivil toplum kuruluşlarının kurucusu ve yöneticisi olduğu, bu yapılanmaların etkili eylemlerde bulunması ve genişlemesi için gayret sarfettiği, özellikle örgütün talimatları doğrultusunda, kamuoyunu etkilemek ve örgütün propagandasını yapmak amacıyla değişik vesilelerle dosya içinde bulunan İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü'nün yazısından anlaşılacağı üzere yukarıda açık bir şekilde izah ettiğimiz, 03/06/2005, 23/07/2005, 23/09/2005, 24/09/2005, 28/10/2005, 10/11/2005, 06/01/2006, 09/09/2006, 10/03/2006, 09/04/2006, 07/05/2006, 17/05/2006, 18/05/2006, 06/06/2006, 12/06/2006, 16/06/2006, 20/06/2006, 22/06/2006, 04/07/2006, 20/07/2006, 21/09/2006, 19/11/2006, 12/12/2006, 18/12/2006, 10/03/2007, 11/03/2007, 13/06/2007, 04/07/2007, 01/11/2007, 30/11/2007 tarihli eylem ve gösterilere organizatör veya katılımcı olarak iştirak ettiği, bu gösterilerde özellikle "Türklük, Atatürk, Vatan ve Bayrak Sevgisi" gibi ulus olarak hassas olduğumuz ve olmamız gereken unsurları öne çıkarıp gerçek amaçlarını gizleyerek ülkemizin çok ihtiyaç duyduğu istikrar ortamını bozmak, Cumhuriyet tarihimizde fazlaca örnekleri bulunan siyasi düşünceleri, mezhepçiliği, etnik kökeni veya dini kullanarak; sağ-sol, alevi-sunni, laik-antilaik, Türk-Kürt, Müslüman-hrıstfvan {milyoner) gibi ayrımcılık yaratarak, kin ve nefret tohumları atarak, mevcut huzur ve sükun-ortamını baltalayarak, Ulu Önder Mustafa

Page 277:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ulaşmamıza ket vuracak, ülkemizin ekonomik, sosyal ve siyasi olarak gelişmesini önleyecek, insan hak ve özgürlüklerinin genişlemesi ile demokrasinin yerleşmesine engel olacak, hükümete karşı halkı ve silahlı kuvvetler içinde resmi hiyerarşiye uymayacağını düşündükleri bir grubu kışkırtarak silahlı bir darbeye zemin hazırlamak olduğu anlaşılmıştır.

Bu cümleden olarak; 3083 Tape No'Iu görüşmede Söptlüler Derneği Başkanı olan Erdoğan KAYA'ya ' B İ R NOKTADA DEVLETİN YAPAMADIĞINI BUGÜN ZATEN DEVLETİN BUNU YAPMALARI MÜMKÜN DEĞİL, DEVLET ZATEN KARŞI GÜÇLERE GEÇMİŞ İŞGAL EDİLMİŞ KURUMUYLA KURULUŞUYLA. YANİ İŞGALCİ GÜÇLER DEVLETİ ELE GEÇİRME GAYRETİNE GİRMİŞ" "ORDA RA.. PAŞA VAR... GENERALLER VAR ALBAYLAR VAR, BİSSÜRÜ ŞEY VAR YANİ ÇOK NİTELİKLİ İNSANLAR VAR... YANİ Bİ ÇOĞUNU TANIMIYORSUNUZ SİZ TABİ DE, PROFESÖRLER VAR BAYA Bİ AYDIN KESİM VARDI." ..."SENİN DERNEĞİ DE BİZİM, AY-YILDIZ BİRLİĞİNE AL..","O KONUDA, HATTA İMKAN NİSBETİNDE BULUNDUĞUNUZ YERDE... DİĞER DERNEKLER VARSA ORAYA SOKMAYA ÇALIŞIN", "İŞ GENİŞLEMEKTİR ANLATABİLDİM Mİ GENİŞLEMEKTİR.. ORALARDAN BURAYA GELDİNİZ ATEŞLER YAKIYORSUNUZ.." diyerek, bu Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'i anma toplantısı ve benzeri olarak tertip edilen ve her Türk vatandaşı tarafından itiraz edilemeyecek ve milli duygu ve düşünceye sahip herkes tarafından kabul gören anma toplantıları, şehit cenazeleri v.s. gibi toplumsal tepkilerin dile getirildiği organizasyonları, mensubu olduğu örgütün propagandasına dönüştürdüğü, yaptıkları eylem ve faaliyetlere bazı emekli askerler, profesörler v.s gibi önemli kişilerin katılıp desteklediklerini belirterek yaptıkları eylemlerin meşruluğunu ifade etmeye çalıştığı, "DİĞER DERNEKLER VARSA ORAYA SOKMAYA ÇALIŞIN", "İŞ GENİŞLEMEKTİR ANLATABİLDİM Mİ GENİŞLEMEKTİR' demekle, örgütün amaçları doğrultusunda faaliyet göstermesi için tüm STK'ları yönlendirmek için bir çatı altında toplama ve genişleme girişiminde bulunduğu,

Örgütün LOBİ Belgesinde; "Lobi'nin ... oluşturacağı sivil toplum kuruluşlarının etkinlik ve eylemler düzenlemesini organize ve kontrol eden güçlü bir mekanizma olarak kalması gerektiği" şeklindeki politikasına uygun davrandığı açıkça anlaşılmıştır.

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in evinin aranması sırasında "bir adet Kırmızı Klasör içerisinde bir kısım askeri bilgilerin de yeraldığı dokümanlar" ele geçirilmiş olup, şüphelinin bu klasör içindeki evrakların Muzaffer TEKİN'in Avukatlığını yapması nedeniyle Avukat-müvekkil ilişkisine dayanan evraklar olduğu ve bu nedenle elkonulamıyacağmı ileri sürmesi üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığımızın talebi üzerine, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliğinin 21/01/2008 gün ve 2008/30 değişik iş sayılı inceleme karan üzerine Klasör ve içeriğinin yapılan incelemesinde:

Aydın YÜKSEK1 in ev aramasında elde edilen 1 nolu CD nin tespit edilen içeriği ile. Muzaffer TEKİN'in ikametinde elde edilen 16 Nolu CD'nin içeriğinin aynı olduğu, içerisindeki Askeri içerikli Belgeletin alt ve üst sol köşelerinde GİZLİ ibarelerinin bulunduğu,

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in ikametinde yapılan aramada elde edilen dokümanlann içeriklerinin Aydın YÜKSEK ve Muzaffer TEKİN'den elde edilen Cd'lerdeki Askeri İçerikli Belgeler ile aynı belgelerin bilgisayar çıktısı olduğu ancak belgelerdeki "GİZLİ" ibarelerinin çıkartılarak (silinerek) bilgisayar çıktısının alındığı yapılan inceleme sonucunda tespit edilmiş olup;

Kemal KERİNÇSİZ'den elde edilen;1. Sayın Kuvvet Komutanının Milli Güvenlik Kurulunda yaptığı konuşma notlan,2. Yüksek Askeri Şura Konuşma Notu 1 Apstes 2003,3. Kara Harp Okulu 2003-2004 Eğitin* Yah AçllışTöreni Konuşma notu, Eylül 20034. Türk Silahlı Kuvvetleri Üzerindeki Pq)Mij|a7'Siyâset|Yapılması Temmuz 2003

Page 278:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

5. 2003 Katılım Ortaklığı Belgesinde AB'ye Uyum Çerçevesinde Türkiye'den yapılması istenen hususlar AKP Hükümetinin İcraatları isimli belgeler" ile Muzaffer TEKİN'den elde edilen belgelerin "GİZLİ" ibaresinin çıkarılması dışında aynı olduğu, Muzaffer TEKİN'den elde edilen 16 numaralı CD içeriği ile ilgili olarak Genel Kurmay Başkanlığı Kara Kuvvetleri Komutanlığına yazılan 19 Haziran 2007 tarihli yazıya verilen 9 Temmuz 2007 tarih ve 306602 sayılı yazıda: "Söz konusu belgelerin MGK ve Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantıları öncesi yapılan hazırlıkları ve çeşitli konuşma metinlerini ihtiva eden Gizli belgeler.." olduğu bildirilmiş olup, aynı belgelere ilişkin olması nedeniyle bu durumun şüpheli Kemal KERİNÇSİZ için de geçerli olduğu anlaşılmıştır.

Her ne kadar Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'e sözkonusu kırmızı klasör ve içeriği sorulduğunda özetle:

"..Şüpheli Muzaffer TEKİN'in tutuklanmasından süre sonra Aydın YÜKSEK'in bürosuna gelerek CD'yi masasının üzerine koyduğunu, devamla Aydın 'ın; bu CD'de herhangi bir gizli belge olmadığını, kendisinin iş ortağı olan Muzaffer ŞEN OCAK ile ilgili bilgiler olduğunu bu bilgileri Muzaffer ŞENOCAK'tan derleyip bizzat CD'ye kendisinin aktardığını ve Mete YALAZANGİL aracılığıyla Muzaffer ŞENOCAK'ın asker kimliği nedeniyle yardımcı olmak için Muzaffer TEKİN'e teslim ettiğini ve bu CD sebebiyle de kendisinin arandığını bu konuda hukuki bir yardımda bulunup bulunamayacağını sorduğunu" kendisinin ona CD'de ne olduğunu sorduğunu, kimlik bilgileri olduğunu ifade ettiğini, birlikte beraber bilgisayara koyarak içindeki dokümanlara tek tek baktıklarını, bakabildikleri dokümanlarda kendisinin gizlilik unsuru görmediğini, dokümanlarda "GİZLİ" ibaresinin olmadığını ve ayrıca söz konusu dokümanlarda ürünlerin tanıtımı Muzaffer ŞENOCAK hakkında kimlik bilgileri, şirket bilgileri, GAMBİYA ile ilgili fotoğraflar, bazı komutanların bazı konularda isim zikretmeksizin görüşleri, Milli Güvenlik Kurulu kararları, gizli olmayan raporlar ve ülke meseleleri hakkında belgeler olduğunu gördüğünü, ancak yukarıda belirttiği gibi CD'yi getiren şahsın "bu CD'nin Muzaffer TEKİN 'e bırakılan CD'nin bir kopyası" olduğunu ifade ettiğini, kendisinin de bunun üzerine ona CD 'yi çıkartarak teslim ettiğini ve söz konusu CD 'yi Emniyet Müdürlüğüne veya soruşturmayı yapan Cumhuriyet Savcılığına teslim ederek kendisinin de teslim olmasını tavsiye ettiğini, CD'yi Aydın YÜKSEK'in alıp büroyu terk ettiğini, Bilahare söz konusu CD'deki bilgiler bilgisayarında çıkmış olmakla aradan 4 ay geçtikten sonra söz konusu CD'de yer alan bilgileri bir defa daha okuyarak birer çıktılarını da yazdırarak ele geçirilen klasörü oluşturduğunu ve ilgili kurumlarla yazışma yaptığını, gizliliği ihlal etmediğini" belirtmiş,

Aydın YÜKSEK'in kendisine CD 'yi verdiğinde bir kopyasından bilgisayarına yükleyip yüklemediği sorulduğunda;

Kesinlikle kendisinin bilgisayarına veya başka bir CD flash bellek gibi depolama aygıtına Aydın YÜKSEK'in getirdiği CD'nin bir suretini kopyalamadığını, Avukatlık bürosunda sekreterlik yapan RECEP AKKUŞ"un sadece CD'yi açtığını içeriğine baktıklarını, herhangi bir sakınca görmediklerini ve kapattıklarını, tarihini tam olarak hatırlayamadığı bir süre sonra bilgisayardan çıktısını alarak klasör haline getirdiğini ve bahsettiği kurumlarla yazışma yaptığını, bu konuyla ilgili başka bir CD hazırlamadığını ve hiçbir değişiklik yapmadıklarını" belirtmiş ise de;

Şüpheli Aydın YÜKSEK'in gerek kolluk, gerekse Cumhuriyet Başsavcılığımızda alman ifadelerinde özetle; " .... kendisini Mete abisinin aradığını, ifade vermek üzere TEM şubeye gitmeleri gerektiğini söylediğini, kendisinin bunun nedenini sorduğunda; onun Muzaffer TEKİN'in yakalandığını ve tutuklandığını ve kendisinin vermiş olduğu CD'nin de Muzaffer TEKİN'den ele geçtiğini söylediğini, bunun üzerine kendisinin 'ifade verelim neticede ben polisim kaçmak gibi bir şansım olamaz' dediğini ve telefonu kapattığını, önce olayın ciddiyetini anlayamadığım,~ Etrafımclaki tanıdığı insanlara danıştığını, televizyondan Avukat olarak bddığı' Kemal\ KERİNÇSİZ'in yanına giderek

danıştığını, kendisinin Avukat Kemal KERİNÇSİZ'e olayı anlattığını, Bu ele geçen cd'nin içeriğinin basında söylendiği gibi askeri sırlar olmadığını bu konuda Genel Kurmayın yazılı açıklama yaptığını, dolayısıyla kendisinin de bu konu ile ilişkisinin olmadığını Beşiktaş istanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gitmesini söylediğini. Kemal KERINÇSIZ'in böyle söylemesi üzerine evinde bulunan diğer cd'yi Muzaffer ŞENOCAK ile ilgili irtibatının delilleri olan evrakları alarak savcılığa gittiğini, Savcılıkta Tem şubeden görevliler tarafından yakalandığını...." beyan ettiği ifadesinin hiçbir yerinde "söz konusu CD'yi Kemal

Page 279:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

KERİNÇSİZ'in bürosuna götürüp orada bilgisayara takıp-açıp bakıldığı konusunda bir beyanının bulunmadığı" anlaşılmıştır.

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ bu soruşturma dosyasında Muzaffer TEKİN'in Avukatlığım yapmaktadır, ancak soruşturma dosyası hakkında 5271 Sayılı CMK'nun 153/2. maddesi gereğince kısıtlama kararı mevcut olup, Şüphelinin Cumhuriyet Başsavcılığımızın işbu 2007/1536 sayılı soruşma dosyasından da CD'nin içeriğini alabilmesi mümkün değildir. Aydın YÜKSEK' in beyanları ile şüphelinin beyanları çelişkili olup, yapılan digital incelemede de şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in bilgisayarlarında silinen dosya ve klasörler içinde sözkonusu CD'nin içeriğine rastlanmadığı bilirkişi incelemeleri sonucunda anlaşılmıştır. Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in savunması doğru olsa idi ele geçen belgelerin bilgisayarlarında digital ortamda silinmiş bile olsa bir suretinin çıkması gerekirdi. Buradan, şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in, Genel Kurmay Başkanlığı Kara Kuvvetleri Komutanlığının yazısında belirtildiği şekilde, Devlete ait niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri içeren belgeleri temin edip bulundurduğu anlaşılmıştır.

5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 327/1. maddesine göre: "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararlan bakımından, niteliği itibanyla, gizli kalması gereken bilgileri temin eden kimseye üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir..." hükmü getirilmiştir. Şüphelinin mensubu olduğu örgütün değişik kaynaklardan temin ettiği ve devlete ait gizlilik derecesinde sınıflandırılmış olan belgeyi evinde bulundurmasının izahı yoktur. Çünkü örgütün yapısı ve diğer örgüt mensuplarında ele geçirilen belge ve dokümanlar incelendiğinde de bu ve buna benzer birçok devlet sim sayılabilecek veya niteliği bakımından gizli olan belgeler olduklan tespit edilmiştir. Bu belgeleri, örgütün her kurum ve kuruluşa sızma stratejisini uygulayarak kendi yandaşları aracılığı ile temin etmiş olabileceği değerlendirilmiştir.

Aramalar sırasında Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in el yazısı ile yazmış olduğu "K. ÇEKMECE Bed... O...., Fen işlerinde şef M uslu Bölücü akrabaları ile örgütlü çalışıyor" şeklindeki yazı ele geçirilmiş olup 5237 Sayılı TCK'nun 135/2. maddesinde: "Kişilerin siyasî, felsefî veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlâkî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse,....cezalandırılır." hükmünü getirmiş olmakla şüphelinin fişleme yaptığı anlaşılmıştır.

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in banka hesapları üzerinde BDDK Murakıpları tarafından yapılan inceleme neticesinde: düzenlemiş olduklan 07/07/2008 tarih ve R-4, R-8 sayılı rapora göre: "Kemal KERİNÇSİZ'in ınünFerid ya da ortak hesaplanna son 4 yıl içinde, hesap ekstresi açıklamalarında yatıran ya da çekilen kişinin isminin belirtilmediği, net olarak 1,5 milyon YTL tutarında nakit girişi gerçekleşmiştir. Anılan tutarın yüksek olması nedeniyle, ilgili para hareketlerinin "Suç Gelirlerinin Aklanması" mevzuatı ile vergi mevzuatı açısından yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilave incelemeye tabi tutulmasının gerektiği mütalaa olunduğunun" bildirilmesi üzerine MASAK tarafından inceleme başlatılmıştır.

Buraya kadar yapmış olduğumuz açıklamalar ve toplanan delillere göre; şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in nihai amacı Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ve halkı Türkiye Cumhuriyet-hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etmek olan ve bu yönde eylemleri bulunan yasadışı.- silahlı ERGEN EKON terör örgütünün

Page 280:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

hukuk birimi sorumlusu olarak faaliyet yürütmek, örgütün amacına yönelik olarak halkı Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etmek, devlete ait niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin etmek, kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek suçlarını işlediği yönünde hakkında kamu davasının açılması ve yargılanmasını gerektirecek derecede yeterli şüphe teşkil eden deliller elde edilmiş olmakla,

Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in üzerine atılı eylemlerine uyan; 5237 Sayılı TCK'nun 314/2, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5, TCK'nun 314/3-220/4 ve 313/4. maddeleri yollaması ile TCK'nun 327/1, 135/2-1 maddeleri gereğince cezalandırılması tespit edilmiştir.

57- ŞÜPHELİ FUAT TURGUT: a)-

Savcılık ifadesinde;"ERGENEKON örgütünü 1970'li yıllardan itibaren basından duyduğunu,

soruşturma kapsamındaki kişilerden; Muzaffer TEKİN ve Fikret EMEK'i basından okuduğu kadarı ile tanıdığını, kendileri ile bizzat yada telefonla görüşmediğini Veli KÜÇÜK'ü basında çıkan dedikodulardan tanıdığını, kendisine sempati duyduğu için 3-4 ay önce Kemal KERİNÇSİZ'den telefonunu alıp yüzyüze görüşüp tanışmak istediğini söylediğini, onun da Bilecik'te olduğunu, İstanbul'a geldiğinde uygun bir zamanda görüşebileceklerini söylediğini, kendisi ile bütün temasının bu kadar olduğunu, bunun dışında hiçbir şekilde telefonla, mesajla, konuşup görüşme şeklinde bağlantısı olmadığını, ancak ismi telefon rehberinde kayıtlı olduğu için milli ve dini günlerde herkese attığı matbu mesajı ona da atmış olabileceğini, kendisi ile yüz yüze hiç görüşmediklerini, ancak imkan olsa görüşüp elini öpmek isteyeceğini,

Oktay YILDIRIM'ı yaklaşık 1.5 yıl önce Avukat Kemal KERİNÇSİZ'in Orhan PAMUK aleyhine açtığı Şişli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen tazminat davasının duruşması çıkışında Ermeni faaliyetleri aleyhine konuşma yaptığı zaman çevredekilerin ismini söylemesi üzerine tanıdığını, Elif ŞAFAK aleyhine açılıp Beyoğlu Adliyesinde görülen ceza davasına müdahil olarak katılmak istediğini, dilekçe vererek katılma talep gerekçeleri ile Elif ŞAFAK'm niçin mahkum edilmesi gerektiğine dair beyanlarda bulunduğunu, ancak müdahillik talebinin reddedildiğini,

Sevgi ERENEROL'u Türk Ortadoks Patrikhanesi Başkanı olarak tanıdığını, 2 yıl önce "Bartheloma Dışarı Patrikhane Yunanistan'a Taşınsın" sloganı ile başlatılan imza kampanyasını yürütenlerden biri olduğunu bildiğini, Kemal KERİNÇSİZ ve Sevgi ERENEROL'un da bulunduğunu, 2-3 bin kişinin katıldığı bu mitingde Kemal KERİNÇSİZ, İzmir Barosu Başkanı Nevzat ER DEM İR, ismini hatırlamadığı Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkam ve kendisinin konuşma yaptıklarını, kendisinin konuşmasında Türkiye'nin aleyhindeki etnikçi faaliyetleri ve bunlara çanak tutan siyasileri de eleştirdiğini, Sevgi ERENEROL ile bu mitingde tanıştıklarını, Sevgi ERENEROL'un kendisini Patrikhanenin özel bir gününe telefonla davet ettiğini,

Kemal KERİNÇSİZ'i yaklaşık 2 yıl öncesinden tanıdığını, basma da yansıyan etnikçiler aleyhine yaptığı yasal faaliyetleri nedeniyle dikkatini çekerek telefon açıp bu faaliyetlerine nasıl katkıda bulunabileceğini sorduğunu, onun da kendisini gıyaben tanıdığını söylediğini, istanbul'a geldiğinde ziyaretine gittiğini, kendisine Orhan PAMUK ve Elif ŞAFAK davalarına müdahil olarak katılmasının uygun olacağını söylediğini, kendisinin de bu davalara katıldığını, ayrıca Yeni Çağ Televizyonunda yaptığı programlarından birisine konuk olarak katıldığını, zaman zaman telefonla imkan olduğunda da yüz yüze görüşerek Şehit ve Gaziler adına yapılabilecek hukuki faaLLyejtJ.er noktasında fikir alışverişinde bulunduklarım,

Page 281:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Kendisinin son bir yıldan itibaren İzmir'de faaliyet gösteren Türk Dünyası Kültür ve İnsan Haklan Derneğinin genel başkan yardımcılığı görevini yürüttüğünü, aynı zamanda bu derneğin Avukatlığım da yaptığım,

3332 sıra numaralı iletişim tespit tutanağındaki; 19.12.2007 tarihinde sıralarında Veli KÜÇÜK'ün cep telefonuna göndermiş olduğu; "RTE/AB.Dullah G.ve şürekası eliyle parçalanma sürecine itilen T.C.'ni korumak için; milliyetçi/devrimci ihtilal kaçınılmazdır! Bayramnz/2008'nz kutlu... Av.FuatT." şeklindeki mesajda "RTE" ile Recep Tayyip ERDOĞAN'I, "AB.Dullah G." ile Abdullah GÜL'ü, "şürekası" kelimesi ile de bunlann taraftarlannı, hükümet üyeleri bürokratları kastettiğini, bu mesajı Veli KÜÇÜK dahil olmak üzeren telefon rehberindeki herkese kurban bayramı ve yeni yıl mesajı olarak gönderdiğini,bu mesajda hükümet politikaları nedeni ile devletin temel kazanımlannın bir bir elden çıkmasından ve ülkenin parçalanma sürecine gireceğinden duyduğu endişe ve eleştirileri dile getirdiğini, mesaj metnindeki ihtilalden askeri ihtilali kastetmediğini, bu kelimeyi mecazi olarak kültürel iktisadi siyasi düzeltme düzenleme ve Türkiye'nin sırtındaki borç kamburunun kaldırılması maksatlı olarak kullandığım, kendisinin şahsen askeri darbelere karşı olduğunu, mesajdaki ihtilal kelimesi ile halkın uyanmasını bilinçlenmesini kastettiğini ve milliyetçi devrimci bir tavırla vaki olabilecek bütün girişimlerin şuurunda hareket eder hale gelinmesini kastettiğini,

3334 sıra numaralı iletişim tespit tutanağındaki 11.01.2008 tarihli görüşmeyi Yeni Şafak gazetesi muhabiri Zeynep ÇİFTÇİ ile yaptığını, içeriğinin doğru olduğunu, Muğla Gazetesinde 05-10 Nisan 2005 tarihleri arasında bir röportajı yayınlandığım, Şemdinli olaylan bahane edilerek o zamanki Kara Kuvvetleri Komutam şimdiki Genel Kurmay Başkam olan sayın Yaşar BÜYÜKANIT'a yönelik Van Savcısı Ferhat SARIKAYA'nın alet olduğu Mehmet Ali ALTINDAĞ ve benzeri ne i düğü belirsiz kişilerden kaynaklı iftiraları aynntılanyla ortaya koyduğu gibi 1997 ila 2003 yılları arasında Diyarbakır Van ve Hakkari de yargılamaları yapılan Yüksekova Çetesi olarak adlandırılan Subay, Korucu, Korucu Başı ve Özel Harekatçılerin davalannda yaşadıklarını anlattığını,

3335 sıra numaralı iletişim tespit tutanağındaki 15.01.2008 tarihli görüşmeyi Bahattin HAYAL ile yaptığını, Avustralya'da bulunan bir yayın kuruluşunun Türkiye'deki temsilcisi olduğunu söyleyen bir bayanın kendisini arayarak Yasin HAYAL'in ailesinin evi, yaşam şartlan ve Yasin HAYAL'in eylemi hakkında konuşmak istediklerim söylemesi üzerine kendisinin Bahattin HAYAL'e bu durumu ilettiğini, onun da oğlu Yasin HAYAL'e yardım ederlerse kabul ederim dediğini, görüşmede herhangi bir suç unsuru olduğunu düşünmediğini,

Arama sırasında ele geçirilen doküman ve bilgisayar kayıtlarının hepsinin altına imzasını atacağım, kendisinin illegal bir faaliyeti olmadığım, yüzlerce dosyanın Avukatı olduğunu beyan etmiştir.

b)-AramaIarda elde edilen deliller;Aramalarda elde edilen malzemelerin incelenmesinde herhangi bir suç unsuruna rastlanmamıştır.c)-Telefon görüşmeleri;Tape: 3332, 19.12.2007 günü saat : 16.03 de Fuat TURGUT'un Veli KÜÇÜK'e gönderdiği

mesajda;"RTE/AB.Dullah G.ve sürekasi eliyle parÇalanma s~recine itilen T.C.'ni

KORUMAKiÇin;milliyetÇi/devrimci ihtilal KAÇINILMAZDR! Bayramnz/ 2008' nz kutlu... Av.FuatT." şeklinde,

Tape: 3210, 19.12.2007 tarihi, saat: 18:56 şualarında, Sevgi ERENEROL'a Fuat TURGUT'un 0542 203 78 16 numaralı telefonundan göndermiş olduğu mesajda; "/? TE/A B. D u ilah G.ve s üre kas I eliyle purÇatanııuf s-reeine itilen T.C.'ni

KORUMAKiÇin;milliyetÇi/devrimci ihtilalKACINILMAZDR! Bayramın/2008' nz kutlu... Av.FuatT." şeklinde Veli KÜÇÜK' e gönderilen ihtilal isteyen mesajın aynısı olduğu,

Tape: 3334, 11.01.2008 tarihi, saat: 21:33 sıralarında Fuat TURGUT ile Zeynep isimli şahıs arasında yapılan telefon görüşmesinde Fuat TURGUT'un " TAYYİP'LE FATİH ÜREK SÖZÜ DEĞİL, YANİ FATİH ÜREK GERÇİ TAYYİP'TEN ELLİ KAT ŞEREFLİ AMA ÇÜNKÜ SADECE KENDİSİNİ SATIYO " ZEYNEP isimli şahsın "AMA ÇOK HAKARET EDİYOSUNUZ YA" dediği,

Page 282:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

21.01.2008 günü saat : 14.44'de Hayati ÖZCAN ile Fuat TURGUT arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Fuat TURGUT'un " Hav ati'çiğim merhaba" "Şu çocuğun adım soyadını ver bakayım" dediği. Hayati ÖZCAN'm Doğukan DİNÇ ismini verdiği. Fuat TURGUT'un "Doğukan DİNÇ" dediği, Hayati ÖZCAN'ın "Evet abi Ağrı 2'inci Askeri tutuk Cezaevindeymiş şuanda" dediği ve bir süre yoğun olduklarından bahsettikleri Hayati ÖZCAN'ın "Köylerde dolaştık PERİNÇEKTe beraber" "Bir haftadır köylerdeydik yeni geldik bir onların haberleri ile uğraşıyordum abi" dediği, Fuat TURGUT'un "Bizim köy haberimizi dinlemiş mi Doğu Bey" dediği, Hayati ÖZCAN'ın "Vallahi sormadım yalan söylemeyim" "bu haftaki Aydınlıkta senin ilgini çeken haberler olacak Drank Hrant'la ilgili" "...sizinle ilgili değil Hrant'm bazı kasetleri elimize geçti de" dediği, Fuat TURGUT'un "He çok güzel" "... bende kullanırım Mahkemede onları" dediği, Hayati ÖZCAN'ın "Yani çok önemli Fethullahı kıstıracak bu şeyi kıstıracak Ramazan AKYÜREK'i kıstıracak" "Olağan üstü bilgiler bulduk yani" dediği, Fuat TURGUT'un "Televizyonda röportaj vereceğim orda da kullanırım" dediği,

21.01.2008 günü saat : 16.55'de Hayati ÖZCAN ile Fuat TURGUT arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Fuat TURGUT'un "Kardeş şimdi Ağrı görevsizlik Askeri Mahkemesi Görevsizlik Karan vermiş dosya bir hafta on gün sonra Erzurum Askeri eee Erzurum DGM'de olacak" "Yardım yataklık yani Özel Mahkemede olacak bizim Avukat Ercüment Bey kontrol edecek neyin nesi içeriğine bakacak dosyanın eğer Oğlan böyle bir kasten yani bu şekilde bu yönde düşüncesi fikri zikri katkısı yoksa bizim Ercüment abi yardımcı olacak" dediği, Hayati ÖZCAN'ın "Suç suçluysa eyvallah ama ben çocuğu iyi tanıyorum'"" dediği, Fuat TURGUT'un "Sonra İşçi Partili ... ARKADAŞIMIZ DEDİM garanti veriyor PKK'lı olmadığına dair" dediği, Hayati ÖZCAN'ın "Tabi tabi iyi biliyorum canım hele bu çocuk Doğukan adı bile Doğukan yani adım bile Türk Dünyasından çekti babası" dediği, Fuat TURGUT'un "Ben Cd mi istiyorum" dediği, Hayati ÖZCAN'ın "Tamam .. onu gerçi çocuklar birazdan bekliyorum onları gerekeni yapacağım abi" dediği,

18.03.2008 günü saat 15.32'de Fuat TURGUT ile Ufuk...? arasındaki telefon görüşmesinde;F.TURGUT'un "Devlet çalışıyor Devlet direniyor bizde seyrediyoruz Uğur" "benim o röportajım

yayınlanmadı dimi ?" dediği, UFUK'un "ERGENEKONTa ilgili olan yaptığımız mı ?" "Yok yayınlama gereği duymadık" dediği. F.TURGUT'un "ŞEYİN DOĞU BEYİN DİLEKÇELERİNİN BU İŞTE TESİRİ VARDIR İNŞALLAH" dediği, UFUK'un "Hangi dilekçeler ERGENEKON'la olan mı ?" dediği, F.TURGUT'un "Yok yok her konuda yani Partinin hakkında dava açılması" dediği, UFUK'un "Zaten biz üç defa başvurmuştuk biliyorsunuz ?" "Yani benzer şeyler var içerisinde iddianamenin" dediği, F.TURGUT'un "bütün etnikçücr bölücüler nasıl nisadır sürülmüş gibi bağırıyorlar her gün şuanda bile televizyonun .her kanalını açsan yok istikrar bozulurmuş LAN VATAN GİDİYOR" "Haıı«£.istikrardan söz ediyon yani kuyruğuna basılmış gibi havlıyorlar bütün din tüeçarlaı |j|rffk%ler Ali BAYRAMOĞULLARI sıra sıra dünden beri dehşet bir şekilde karşi mo'prçg^nd^N a geçtiler" dediği,

18.03.2008 günü saat 15.32'de Fuat TURGUT ile X Erkek şahıs arasındaki telefon görüşmesinde;

X erkek şahsın "Yargılamayı durdurmuş." "İşte Hakim bana.." dediği, F.TURGUT un "bende Tayyip Yargılaması mı durdu ya korktum ya" "ONLARIN YERİ İSTİKLAL MAHKEMESİ" "SIRADAN BİR MAHKEMEDE DEĞİL BENDE ORADA MÜDAHİL AVUKAT OLACAĞIM İNŞALLAH" "TELEFONUM DİNLENDİĞİ İÇİN BİLEREK SÖYLÜYORUM KARDİNAL PAPAZ FETHULLAH'IN POLİSLERİ DUYSUN" dediği,

19.03.2008 günü saat : 14.45'de Fuat TURGUT ile Mustafa ... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Mustafa'nın "Abi ne haber geçmiş olsun ben Mustafa Safranbolu'dan" "...ikinci kez gözaltına alındığını diye duydum ama serbest bırakıldığını duymayınca panik yaptım" dediği. Fuat TURGUT'un "O Papaz Fethullah'ııı televizyonu yalan haber olarak yayınladı onu" dediği, Mustafa'nın "Tamam abi zaten ne yapacak ki bu şerefsizler yani ne var ortada yani" dediği, Fuat TURGUT'un "ORTADA ... BÜYÜK BİR SUÇ VAR TÜRK OLMAK" "HELE HELE TÜRKÇÜ

Page 283:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

OLMAK" "ATATÜRK'Ü SEVMEK" "TÜRK BAYRAĞINI SEVMEK ERGENEKON SUÇLUSU OLMUŞ OLUYORSUN" dediği, Mustafa'nın "Ha evet yani o zaman herkes hepimiz ERGENEKON'cuyuz abi" dediği, Fuat TURGUT'un -Sakın deme seni de gelir alırlar ERGENEKON" dediği, Mustafa'nın "Gelsinler alsınlar anasını s.keyim ben onların ha dinliyorlarsa da gene de analarmı s.keyim" "Tabi analarını bilmem ne yapayım onların şerefsiz ibneler casuslar bu Ülkede baş tacı olacak cibilliyetsizler baş tacı olacak Vatan severler cezaevine düşecek ha sorgulanacak" dediği, Fuat TURGUT'un "Evet şimdi bir Devlet adamı bir Hükümetin başı" "O Ülkenin Vatan severlerinin üstüne gidiyorsa" "Kendi kendine sokan akrep noktasına gelmiş demektir" dediği, Mustafa'nın "Bu devir kapandığı zaman bu işin bitiminde ne olacağını hiç kimse hesabını yapmıyor mu" dediği, Fuat TURGUT'un "ARTIK BİR TÜRK KELİMESİ İÇİNDE TÜRK KELİMESİ BULUNMAYAN ANAYASA KALDI" "Bir de Fethullah'ı Papaz Fethullah'ı Halife olarak çağırmak kalmıştı" "Bizi aldığında malum Tayyip efendi Devlet çalışıyor demişti" "Şimdi de Devlet çalışıyor Mustafa'cığım" "Yani AKP kapatılmazmış niye mahallede çok sevilen adam cinayet işlerse" "Olmaz tutuklanmamalı dava açılmamalı lafa bakın yani" "MENDERES'İN PARTİSİ DE DEVRİLDİĞİNDE 450'LÎ 400 KÜSUR MİLLETVEKİLİ VARDI" dediği, Mustafa'nın "Bekliyorum abi numaramı kaydet.seni öpüyoruz abi" "Türklere karşı Türk'üz abi hadi görüşürüz abi" dediği,

19.03.2008 günü saat : 15.08'de Fuat TURGUT ile Ruhi ÖZKAN arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Fuat TURGUT'un "ERGENEKON Teröristiyiz ya abi" "Moda şimdi" "PKKTıları analarının kucağına çağırıyorlar" "Ne Mutlu Türküm Diyenler içeri" "TÜRKLERİN ÜLKESİ OLMAKTAN ÇIKARILIP ONUN BUNUN ÇOCUKLARININ ÜLKESİNE DÖNDÜRÜLMEK ÜZERE İKEN İŞTE ALLAH RAZI OLSUN İNŞALLAH DEVLET ÇALIŞACAK BAKALIM" dediği,

20.03.2008 günü saat 15.04'de Fuat TURGUT ile Savaş...? arasındaki telefon görüşmesinde;F.TURGUT'un "eğer müsaitsen ee şey TEDAŞ'ta Adnan KOZA var" dediği, SAVAŞ'ın "Ha

(tamam anlamında)" dediği, F.TURGUT'un "Hani" dediği. SAVAŞ'ın "Anladım yarın gideyim hemen" dediği. F.TURGUT'un "Bana bir şey yapacaktı ödeme yapacaktı da" dediği, SAVAŞ'm "Tamam j*rtîf ^saljah direk 08.30 da 09.00 da tepesindeyim merak etme" dediği, F.TURGUT'un "E.e* bif dedi ki hailede bildi mi yani öyle şey" dediği, SAVAŞ'ın "Tamam" dedfği, RTjJ-RjGUT'un "Şeye gerek yokta hani"

Page 284:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

dediği, SAVAŞ'm "Tamam oldu ahi gider söylerim ne demek" dediği, F.TURGUT'un "De ki Fuat'ın evinin eiektiriği suyu bile kesilmiş" dediği, SAVAŞ'm "Tamam" dediği.

21.03.2008 günü saat : 10.02'de Fuat TURGUT ile Batuhan BOZKURT arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Fuat TURGUT'un Muğla'ya geldim şeyden Manavgat'tan" dediği, Batuhan BOZKURT "un "İlhan SELÇUK tutuklandı biliyorsun dimi" "Doğu PERİNÇEK tutuklandı Kemal KILIÇLAROĞLU tutuklandı" "Kemal ALEMDAROĞLU" "Eski Rektör o tutuklandı Derin Devlet ERGENEKON'muş göya onlar" dediği, Fuat TURGUT'un "BUNLAR İYİCE BUNAD1LAR YA" "NEYSE TELEFONLA KONUŞMAYALIM BUNLARI hadi seni seviyorum görüşürüz" dediği,

21.03.2008 günü saat: 12.31'de Fuat TURGUT ile Batuhan BOZKURT arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Fuat TüRGüT'm ".... üç kişi bu tutuklama değil gözaltı yani Emniyet almış Doğu PERİNÇEKİ, Kemal ALEMDAROĞLU ve şeyi" "İlhan SELÇUK'u" dediği, Batuhan BOZRUKT'un "Bir yerden Cüneyt ARCAYÜREK'i de almışlar diye duydum" "Sekiz kişi daha almışlar" "Gözaltına ya aşağılık adamlar" dediği. Fuat TURGUT'un "Evet artık sende fazla küfür etme senide alırlar daha sonra" "Ciddi söylüyorum artık bunlar Türküm diyene herkesi yavaş yavaş toplatacaklar anlaşıldı" "Atatürkçü bırakmayacaklar piyasada" dediği,

21.03.2008 günü saat : 14.15'de Fuat TURGUT ile Ahmet... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Fuat TURGUT'un "Sağ ol Doğu beyi de gözaltına almışlar öyle mi" dediği, Ahmet'in "Evet abi maalesef "Genel Başkanı da gözaltına aldılar İlhan SELÇUK Kemal ALEMDAROĞLU, Ferid İLSEVER" "Aldılar bunları abi bizim Serhan BOLLUĞU almışlar Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni sanırım" "Ulusal falan basılmış Aydınlık basılmış Ankara Örgütü İstanbul Örgütü Genel Merkez buralar basılmış işte bir sürü belgeye el koymuşlar belgeler evraklara" "Aydınlık belki çıkmayabilir diyorlar ama çıkartmaya çalışacak bizim çocuklar" "Mesnetsiz olduğunu söyledik falan yani onların yıkılacaklarını bunlar kapatılacaklar bunun telaşı ve bu kapatılma davasından sonra" dediği. Fuat TURGUT'un "Kapatılmak umurlarında değil" dediği, Ahmet'in "Bu hareketin olması da çok iyi oldu abi" dediği, Fuat TURGUT'un "Benim Kamu oyuna duyuruyu okudun mu sana geçmiştim" "Aç Avukat Fuat TURGUT kamu oyuna duyurusunu oku" "Resmen bombardıman ettim" "Bunlar şeye Yüce Divana gitmeye Yüce Divana gitmek korkuyorlar yani Partinin kapatılması umurlarında değil" "— Türkiye'de tarihin en büyük Mahkemesi kurulacak yani" "Hırsızlıklardan şeylerden Devleti soymaktan" dediği, Ahmet'in "Vakıflar Yasaları bilmem neler" dediği, Fuat TURGUT'un "Evet Allah izin verirse ben orada Müdahii Avukatlık yapacağım inşallah" dediği,

21.03.2008 günü saat : 19.36'de Fuat TURGUT ile Savaş.... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Yapılan ERGENEKON operasyonundan bahsederek, Fuat TURGUT'un "herkes biz Türk olmanın sonuçlarına katlanırız bu yapanlar da Türk milletine düşman olmanın sonuçlarına katlanırlar" dediği, Savaş'm "Yalnız bu Ülkeyi de Atatürk'ten başka kuran olmadı" dediği, Fuat TURGUT'un "Burası Atatürk'ün Ülkesi" "Aldığımız fiyata veririz hiç korkma sen" "Tayyip .... dediği olmayacak ya" dediği, Savaş'm "Yok yok zaten olmaz merak etme sen" dediği, Fuat TURGUT'un "Bunlar Ne Mutlu Türküm Diyenleri tutuklamaya devam etsinler" dediği,

ERGENEKON terör örgütüne yönelik yapılan operasyonları kendi çapındafarklı yönlere çekerek, örgütün sıkça maske olarak kullandığı kutsal değerlere karşıyapılmış gibi göstermeye çalışması örgütsel bağının anlaşılması açısından önemligörülmüştür. <

22.03.2008 günü saat : 11.46'de Fuat TURGUT ile X Erkek şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Fuat TURGUT'ın "Mitinge gidiyorum" " İzmir'de İzmir Barosu olarak şey yapıyoruz bu operasyonları protesto mitingi" dediği, X Erkek şahsın "Bıraktılar mı Fuat abi şeyi İlhan SELÇUK'u ?" diye sorduğu, Fuat TURGUT'un "Gözaltındalar daha" dediği. X Şahsın "İnanamıyorum bu adam canına susamış vallahi nasıl bu şey bu ya" dediği, Fuat TURGUT'un "Evet çıldırmışlar Papaz Fethullah'ı herhalde Halife olarak getirmeye kararlılar bunlar ki ama bu Ülke Atatürk'ün Cumhuriyeti..." dediği, X Şahsın 'Allah belasını versin" dediği, Fuat TURGUT'un "Herkes verir Millette verir Allah'ta verir Millette verir" "En azından vicdanen rahata hiç değilse susmuyoruz ya" dediği,

24.03.2008 günü saat : 19.43'de Fuat TURGUT ile Vesi EKİNCİ arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Fuat TURGUT'un "... DİKEN ÜZERİNDE YÜRÜYORUZ Veysi'ciğim" dediğiveysi EKİNCİ'nin "Geçer bu zor günler inşallah" dediği, Fuat TURGUT'un "İzmir'deyim" "Adana'ya uçacağım oradan dönüşte o Adana'dan şeye geçireceğim" "Mardin'e geçeceğim sana da haber vereceğim geleceksin oraya" dediğiveysi EKİNCİ'nin "ANLADIM KOMUTANLARIM" dediği, Fuat TURGUT'un BATMANA GELİRİM" dediğiveysi EKİNCİ'nin "EVET SİZİ BEKLİYOR DA O BENİM ŞEY İÇİN" dediği. Fuat TURGUT'un "ALLAH KISMET EDERSE BU BİRKAÇ GÜN İÇİNDE GELİYORUM YA" dediği,

Page 285:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

25.03.2008 günü saat : 18.57'de Fuat TURGUT ile Arslan BULUT arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Fuat TURGUT'un "... yazını yeni okuma fırsatı bulabildim" ".. bende aynı yöntemlerle gözaltına alındım" "... diğerlerim beş yıl ediyorsun beni niye bir kenarda bırakıyorsun diye sitem edeyim (gülüyor)" "gönderdiğim bir şey vardı geldi mi faks ?" "onu aslında çok önceden ee internetten nasıl olsa eline geçer diye düşünmüştüm ama sonra bir de aslını yollayayım dedim" "BUGÜN İLHAN SELÇUK'A BİR MEKTUP ATTIM" "ÖYLE BİR ŞEY YANİ EE TELEFONLARIMIZ DİNLENMEYE DEVAM EDİYO TABİ" "BİZ BU ERGENEKON'DAN ÇIKARIZ ABİ" "CUMHURİYET DÖNEMİNİN ÜÇÜNCÜ ERGENEKON'U" "ORDA ZATEN HERHALDE YAZILABİLECEK HER ŞEYİ YAZDIM DİYE DÜŞÜNÜYORUM OKUDUYSAN EĞER" "EE ARTIK ARŞİVİNİZDE KALSIN ÇÜNKÜ BENİM EVİMİN ÖNÜNDE GECE MEÇHUL KİŞİLER GÖRÜYORUM ARABALARIN İÇİNDE" "... polis olmayabilir yani keşke polis olsa tabi ama" "Poliste olmayabilir Arslan'çığım yani bir bakıma ee orda hissettiklerim doğru çıkacak gibi yani beni her an vurabilirler vurdurabiiirler bu köpekler" dediği, Arslan BULUT'un "Yani sanmıyorum öyle bir şeye teşebbüs edemezler ya korkma yani" ..Polistir polistir şey yapma bu kadar canım sıkma" dediği, Fuat TURGUT'un Mehmet GÜL'ün cenazesine gittiğinden bahsettiği, orada Ahmet ÇELİK ile karşılaştığını anlattığı ve "Bana sarıldı sen bir kahramansın dedi falan" "...ondan sonra şu soyadının son hecesi fazla dedim ee kim susturmuş susturamamış bilmem ne olmuş bu havaları attınız gazetenin içine ettiniz milli soldan en az beş bin kişi bizim gazeteyi satın alıyo her gün dedim" "O hatsal yok gül gönüllü ülküdaşlanm bilmem ne slogan vari aptal yazılara dedim ee kurban ediyorsunuz gazeteyi" "Ümit ÖZDAĞ .... hocayla beraberdik o arada ya tanıyacağım tanımayacağım ben Ahmet ÇELİK'im deyince ya niye biz dedim defalarca karşılaştık" "Hafızam zayıfladı herhalde o arada söyledim o arada da Servet duyuyormuş söylediklerimi" "Bizim gazeteye ciddi ilgi gösteren mesela ben Türkçüyüm hergün Yeni Çağ'la Cumhuriyet'i de alıyorum dedim Aydmlık'ı da alıyorum aboneyim ee şimdi oızım gnzete^yede aynı kesimlerden ciddi ilgi var sırf Servet'in yüzünden tiraj kaybediyoruz. dcdim"_ '"Sonra _ niye şişiriyorsunuz bunu kim susturmak istemişte susturamamış yani susmarmş.sw**uru 1 mayan yazar bu dedim üniversiteyi

Page 286:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

bitirene kadar Turgut ÖZAL'm dedim ee iki de bir biz Turgut ÖZAL hakkındaki görüşlerimiz net ee iki de bir dedim bu fahişe ailesi fahişe Turgut ÖZAL'ı dedim meth ediyo" dediği,

29.03.2008 günü saat : 10.46'de Fuat TURGUT ile A/iz.... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;Fuat TURGUT'un "Sağolasm Aziz sen nasılsın Hakkari'de ne var ne yok" "..bu bişey duydum bizim

Kemal'le Milli Eğitim Müdürünü işte kaçmışlar yakalamışlar bilmem ne ne oldu nedir durum" dediği, Aziz'in "Yok bişey" "gazetelerde yazıyo ama bişey yok" dediği, Fuat TURGUT'un "Sen Van'da mısın" diye sorduğu, Aziz'in "Yok ben Hakkari'deyim bugün Van'a gidip geleceğim" "Çocukların çocuklar ee çocukların oturumu var" " (Anlaşılmıyor) demiş işte bugün yarın getirmen lazım bende gidip bitirecem" dediği, Fuat TURGUT'un " önümüzdeki hafta Perşembe günü bana telefon et sana biraz harçlık yollayım" "Emniyet el koydu ya her şeyime biliyorsun" dediği, Aziz'in "Ya s.kerim emniyet memniyet hepsi şey olmuşlar i.neler olmuş ortalık" dediği, Fuat TURGUT'un " BENİM TELEFON DİNLENİYO KÜFÜR ETME SONRA" dediği, Aziz'in "Dinlesin ne yapacaklar bana" dediği, Fuat TURGUT'un FETHULLAHCI ŞEYLER NOT ALIRLAR YALNIZ" dediği,

02.04.2008 günü saat : 13.37'de Fuat TURGUT ile E.Zafer DORUK arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

E. Zafer DORUK'un "Yusuf'a ondan ihtar geldi bu Zafer'in mallarını burda şey yaptılar haciz koydular" "Bizde imzaladık onu" "Dört milyar lira abi" dediği, Fuat TURGUT'un "Eyvah, nerede Yusuf ?" dediği, E.Zafer DORUK'un "Yusuf, orospu çocuğu telefonunu kapattı abi" dediği, Fuat TURGUT'un "yeri belli değil mi abi yani bunun" "Ne yapalım peki" dediği, E.Zafer DORUK'un "ABİ AKŞAM AKŞAM ALACAZ ONU ABİ YA YANİ BİŞEYLER YAPACAĞIZ ONA ABİ" dediği, Fuat TURGUT'un "Yine de iyilikçi halletmeye çalışın baba ya" dediği, E.Zafer DORUK'un "Yapmayalım mı bir şey" dediği, Fuat TURGUT'un "YANİ BENİM TELEFONLARIM ZATEN BİLİYORSUN EE 24 SAAT DİNLENİYO BABA" "TAYYİP EFENDİ ÖYLE KARAR VERMİŞ TELEFONLARIMIZ DİNLENİYO BİLİYORSUN" "TABİÎ Kİ YANİ MALUM SEBEPLE" "DOLAYISIYLA BEN HUKUK DIŞINDA BİR ŞEY SÖYLEYEMEM ZATEN" dediği, E. Zafer DORUK'un "ŞEY YAPALIM BİZ NORMAL TELEFONLA GÖRÜŞÜRÜZ'dediği, Fuat TURGUT'un "Bİ ARA BEN ARAMAYA ÇALIŞIRIM BABA" dediği,

d)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;Şüpheliler Veli KÜÇÜK, Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ, Doğu PERİNÇEK ve Hayati

ÖZCAN ile irtibatlı olduğu, Sevgi ERENEROL ve Veli KÜÇÜK' e ihtilalin kaçınılmaz olduğuna ilişkin mesaj çektiği, Kemal KERİNÇSİZ ve Sevgi ERENEROL ile birlikte örgütsel etkinliklere katıldığı anlaşılmıştır.

e)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;Doğu PERİNÇEK'in Emniyet İfadesinde;"Fuat TURGUT'u Apo davasında Avukat olarak gazetelerden tanıdığını, Fuat TURGUT'un

internetten sık sık açıklamalarının dolaştığını, işçi Partisine üye olmak için izmir'den başvuruda bulunduğunu Ancak başvurusunun reddedildiğini" beyan etmiştir

Sevgi ERENEROL Emniyetteki ifadesinde;"Fuat TURGUT'la 2006 yılında İzmir de yapmış oldukları etkinlikte tanıdığını

birkaç kez kendisi ile telefonla konuştuğunu 19.12.2007 tarihinde Avukat Fuat TURGUTtarafından gönderilen "RTE/AB.Dullah G.ve sürekasi eliyle parÇalanma s~recine itilenT.C.'ni KORUMAKiÇin; milliyetÇi/devıimci ihtilal KACINILMAZDR! Bayramnz/2008'nzkutlu... Av.FuatT." aldığını ancak neden Mı"iarzfifadç kullandığını bilmediğini" beyanetmiştir. f i

Page 287:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

" Fuat TURGUT'U tanımadığını, Fuat TURGUT'dan kendisine "RTE/AB.Dııllah G.ve sürekasi eliyle parÇalanma s~recine itilen T.C. 'ni KORUMAKiÇin; milliyetÇi/devrimci ihtilal KACINILMAZDR! Bayramnz/2008'nz kutlu... Av.FuatT." şeklinde bir mesaj geldiğini hatırlamadığım" beyan etmiştir,

Tanık Zihni ÇAKIR ifadesinde ;"Fuat TURGUT'U 1996-1997 yıllarında tanıdığını, Taner ÜNALin inşaatla iştigal eden

şirketlerinde alacağı ile ilgili konularda çok yakın arkadaşı diyerek tanıttığını, Fuat TURGUT'un Kızılay Karamürsel arkasında Şehit Adem Yavuz Sokak üzerinde bulunan Turan Yapı A.Ş. ve Osmanlı Yapı A.Ş. 'ye ait büroda görüştüğünü, o dönemlerde sadece Avukat olarak tanıdığını, İzmir Barosunun bu şahsı atmak istediğini öğrendiğini, operasyon sonrasında ERGENEKON ile bağlantılı olduğunu öğrendiğini," beyan etmiştir.

Şüpheli Fuat TURGUT'un telefon ve sim kart kayıtlan incelendiğinde;Kemal KERİNÇSİZ05322143354, Kemal KERİNÇSİZ 05332949190, Emin

GÜRSES 05322066768Veli KÜÇÜK 05336439665, Hayati ÖZCAN 05334452610 Şeklinde soruşturma kapsamında bulunan şahıslara ait telefon numaralarının kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.

f> Şüpheli Fuat TURGUT'un Hukuki durumunun değerlendirilmesi;Şüpheli Fuat TURGUT'un yasadışı ERGENEKON terör örgütü mensuplarından Veli

KÜÇÜK, Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ, Doğu PERİNÇEK ve Hayati ÖZCAN ile örgütsel irtibat halindedir.

Şüpheli Fuat TURGUT Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan ifadesinde:"Kemal KERİNÇSİZ'i yaklaşık 2 yıl öncesinden tanıdığını, basına da yansıyan etnikçiler

aleyhine yaptığı yasal faaliyetleri nedeniyle dikkatini çekerek telefon açıp bu faaliyetlerine nasıl katkıda bulunabileceğini sorduğunu, onun da kendisim gıyaben tanıdığını söylediğini, İstanbul'a geldiğinde ziyaretine gittiğini, kendisine Orhan PAMUK ve Elif ŞAFAK davalarına müdahil olarak katılmasının uygun olacağını söylediğini, kendisinin de bu davalara katıldığını, ayrıca Yeni Çağ Televizyonunda yaptığı programlarından birisine konuk olarak katıldığım, zaman zaman telefonla imkan olduğunda da yüz yüze görüşerek Şehit ve Gaziler adına yapılabilecek hukuki faaliyetler noktasında fikir alışverişinde bulunduklarım" beyan etmiştir.

Şüpheli Fuat TURGUT bu beyanında belirttiği gibi; Yasadışı ERGENEKON terör örgütünün hukuk birimi sorumlusu olan şüpheli Kemal KERİNÇSİZ ile irtibatlı olduğunu fikir ve amaç birlikteliğinin bulunduğunu kabul etmiştir. Ayrıca Kemal KERİNÇSİZ tarafından kendisine, Orhan PAMUK ve Elif ŞAFAK davalanna müdahil olarak katılmasının uygun olacağının söylenmesi üzerine, İzmir ilinden İstanbul'a gelerek bu davalan takip etmiş, kendi beyanına göre Elif ŞAFAK hakkında açılan davaya müdahil!ik dilekçesi vermiştir. Buradan da şüpheli Fuat TURGUT'un ERGENEKON terör örgütünün hiyerarşik yapısı içinde özel görevi haiz olan Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ ile birlikte faaliyet yürüttükleri, örgütün talimatlarını birebir yerine getirdiği kanaatine vanlmıştır.

Şüpheli Fuat TURGUT ifadesinde: "Veli KÜÇÜK'ü basında çıkan dedikodulardan tanıdığını, kendisine sempati duyduğu için 3-4 ay önce Kemal KERİNÇSİZ' den telefonunu alıpyüzyüze görüşüp tanışmak istediğini söylediğini, onun da Bilecik'te olduğunu, istanbul'a geldiğinde uygun bir zamanda görüşebileceklerini söylediğini, kendisi ile bütün temasının bu kadar olduğunu, bunun dışında hiçbir şekilde telefonla, mesajla, konuşup görüşme şeklinde bağlantısı olmadığını, ancak ismi telefon rehberinde kayıtlı olduğu için milli ve dini günlerde herkese attığı matbu mesajı ona da atmış olabileceğini, kendisi ile yüz yüze hiç görüşmediklerini, ancak imkan olsa görüşüp elini öpmek isteyeceğini" beyan etmiştir.

Şüpheli Fuat TURGUT'un yüzyüze görüşmediği juntsak imkan bulsa elini öpmek istediği Veli KÜÇÜK, Yasadışı ERGENEKO.N tetö. /»giıÇuıWfyoneticisi konumundadır.Şüpheli Fuat TURGUT bu sözleri ile aralarındaki fikir ve amaç birliği ile hiyerarşik durumu ortaya koymuştur.

Ayrıca, şüpheli Fuat TURGUT'un telefon ve sim kart kayıtları incelendiğinde;Kemal KERİNÇSİZ- 05322143354, Kemal KERİNÇSİZ- 05332949190, Emin

GÜRSES- 05322066768Veli KÜÇÜK- 05336439665, Hayati ÖZCAN- 05334452610 şeklinde diğer şüphelilere ait telefon numaralarının rehberinde kayıtlı olduğu tespit edilmiş olup, şüpheli Fuat TURGUT'un Veli KÜÇÜK, Emin GÜRSES, Kemal KERİNÇSİZ ve Hayati ÖZCAN ile örgütsel irtibatlı olduğu anlaşılmıştır.

Şüpheli Fuat TURGUT, 25/01/2008 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki sorgusu sırasındaki beyanında: " Nusaybin 'li bir vatandaşın isteği üzerine kamuoyunda Yüksekova çetesi olarak bilinen davada sanıkların müdafıliğini yaptığı, ayrıca Hrant DİNK'in öldürülmesi olayından sonra cinayetin azmettiricisi olarak yargılanan Yasin HAYAL'in Avukatlığını yapması için Pelitli Belediyesi basın Danışmanı aracılığı ile biraz da medyatik olmasının etkisi ile aranarak sanığın avukatlığını üstlenmesinin istenildiğini, kendisinin de fakir olduğu söylendiğinden Yasin' in müdafıliğini savunma görevini kabul ettiğini" belirtmiştir.

Şüpheli Fuat TURGUT, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde derdest olan Hrant DİNK'in öldürülmesi davasında Yasin HAYAL'in Avukatlığını yaptığı, bu görevi icra ederken şüpheliler Veli

Page 288:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

KÜÇÜK ve Kemal KERİNÇSİZ' den bahsederken "can dostum Kerinçsiz, sevgili paşam Veli Küçük" şeklinde hitapta bulunduğu, bunun karşısında maktul Hrant DİNK ve yakınlarından bahsederken "Ermeni ölüsü, Türk düşmanı. Kuduz Ermeniler, etnik çeteciler, pislikler, etnikçi pislikler ve eli kanlı Brüksel lahanası" gibi ifadeler kullandığı, yine Adliye önünde basın mensuplarına "Karen Fogg, Claudia Roth, enişteleri Joost Lagendijk geîdi mi? H rantçıların anaları var, enişteleri var. Malta memurları burada mı? Hepimiz Ermeniyiz diyen güruh nerede? Onlar da dışarıda mı? Allah hepsini Hrantlarına kavuştursun! İnşaallah Hrant ile birlikte haşrolurlar! Bu, bugünkü duruşmadan önce onlara yaptığım duadır..." şeklinde tahrik edici konuşmalar yaptığı tespit edilmiştir. Hrant DİNK'in öldürülmesi hem ülkemizde hem de yurtdışında nefretle karşılandığı halde şüpheli Fuat TURGUT'un bu tavır ve davranış şekli normal olmayıp ERGENEKON terör örgütünün amaç ve faaliyetlerine uygun hareket ettiği kanaatini oluşturmuştur.

Şüpheli Fuat TURGUT; Sevgi ERENEROL ve Veli KÜÇÜK'e ait telefonlara: "RTE/AB.Dullah G.ve sürekasi eliyle parÇalanma s-recine itilen T.C.'ni KORUMAKiÇin; milliyetÇi/devrimci ihtilal KACINILMAZDR! Bayramnz/2008'nz kutlu... Av. Fuat T şeklinde mesaj çekmiştir.

Burada Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sayın Recep Tayyip ERDOĞAN ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Abdullah GÜL ve ortakları eliyle Türkiye Cumhuriyeti'nin parçalanma sürecine itildiğini, Türkiye Cumhuriyetini korumak için milliyetçi/devrimci ihtilalin yapılması gerektiğini içeren bu mesajı cep telefonu rehberinde kayıtlı tüm şahıslara gönderdiği anlaşılmıştır. Türk Dil Kurumu Sözlüğünde İHTİLAL kelimesi: "(1) Bir ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik yapısını veya yönetim düzenini değiştirmek amacıyla kanunlara uymaksızın cebir ve kuvvet kullanarak yapılan geniş halk hareketi, devrim (2) Kargaşalık, düzensizlik, karışıklık ve (3) Köklü değişim, devrim" olarak, Türkçe sözlükte ise; " (1) Devletin mevcut yapısını ve iktidar düzenini değiştirmek amacıyla zor kullanılarak yapılan halk hareketi. (2) Hükümet darbesi ve (3) Kargaşalık, düzensizlik" anlamlarına gelmektedir. Şüphelinin eğitim durumu ve toplum içindeki konumu dikkate alındığında kullandığı kelimelerin ne anlama geldiğini bilmemesi mümkün değildir. Yasadışı ERGENEKON terör orgutu mensuplarının sürekli olarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini yıpratmak ve ortadan kaldırj»aya yonelık çalışma ve eylem içinde oldukları iddianamemizin değişik yerlerinde sıklıkla&nlatılrnıştır. Şüpheli Fuat TURGUT'un

Page 289:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

kaçınılmaz olarak ifade ettiği milliyetçi/devrimci ihtilal beklentisi aynı zamanda örgütün beklentisi ve amaçlarından biridir. Mevcut Anayasamızda bir hükümetin ne şekilde kurulacağı ve ne şekilde görevinin sona ereceği kurallara bağlanmıştır. Demokratik bir sistemde halkın iradesinin sandıkta belirleneceği herkesin malumudur. Ancak şüphelinin milliyetçi/devrimci bir ihtilal istemesinin düşünce özgürlüğü içinde mütalaa edilmesi mümkün değildir. Düşünceyi açıklamak suç değildir, ancak yakın ve açık tehlike oluşturan, şiddeti çağrıştıran düşünce açıklamalarını ifade özgürlüğü içinde değerlendirmek mümkün değildir. Devletin mevcut yapısını ve iktidar düzenini değiştirmek amacıyla zor kullanılarak yapılan halk hareketi anlamına gelen ihtilal isteği ve bu isteğin 700-800 kişiye gönderilerek çağrı yapılması masum bir düşünce açıklaması olarak değerlendirilemez.

Yine şüpheli Fuat TURGUT, 19/03/2008 tarihli Mustafa ile yaptığı telefon görüşmesinde ".'...MENDERES'İN PARTİSİ DE DEVRİLDİĞİNDE 450'Lİ 400 KÜSUR MİLLETVEKİLİ VARDI.." şeklindeki beyanı ile diğer Ergenekon terör örgütü mensuplarının da sık sık dile getirdikleri askeri müdahale istemi ve bunun 27 Mayıs 1960 ihtilali gibi olması söylemi ile birebir örtüştüğü görülmüştür

Şüphelinin irtibatlı olduğu, fikir ve amaç birlikteliği bulunan kişiler irdelendiğinde de; şüphelinin beyanlarının çok da basite alınacak bir beyan olmadığı anlaşılacaktır. Yasadışı ERGENEKON terör örgütü mensupları oluşturdukları veya kontrol altında bulundurdukları Sivil Toplum Kuruluşları aracılığıyla yaptıkları gösterilerde ve örgütün talimatı üzerine açılan davalarda, bu davaların görülmesi sırası ve sonrasında yapılan eylemlerde ülkede etnik ayrımcılığı körükleyecek Türk-Ermeni. Türk-Kürt gibi ırkçılığı öne çıkaran ülkedeki huzur ve sükun ortamını bozacak, kardeşlik duygularını yok edecek yüzyıllar boyu bir arada yaşamış insanları birbirine düşman edecek, kin ve nefret duygularım kamçılayan, memleketimizde yapay bir kaos ortamının yaratılmasına, istikran baltalamaya yönelik girişimlerde bulundukları görülmüştür. Mevcut Anayasal sistem içinde m er'i mevzuat hükümleri çerçevesinde demokratik seçimle iktidara gelen bir hükümetin, ihtilalle yok edilmesini istemek ve bu yönde ortamın hazırlanması için girişimleri olan bir şahıs veya örgütün; geçmişinde bir çok kez askeri müdahalelere maruz kalmış ülkemizde normal karşılanması düşünülemez. Şüphelinin yaptığı çağrı bireysel bir çağrı olmayıp örgütün amaçîanna ulaşmak maksadıyla yapılmış genel eylem planının uygulamaya konulmasıdır.

Şüpheli Fuat TURGUT diğer örgüt mensuplarının yaptığı gibi her fırsatta Türkiye Cumhuriyeti başbakanı sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'a hakaret etmeyi bir vazife görmektedir. Bu cümleden olarak 3334 tapc numaralı, 11.01.2008 tarihinde ZEYNEP isimli kişi ile yaptığı görüşmede karşı tarafa bir konuda söz verdiği, bu sözünü teyit etmek için verdiği örnekle ilgili olarak;

"...TAYYİP'LE FATİH ÜREK SÖZÜ DEĞİL, YANİ FAT/H ÜREK GERÇİ TAYYİP'TEN ELLİ KAT ŞEREFLİ AMA ÇÜNKÜ SADECE KENDİSİNİ SATIYO." diyerek Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanını aşağıladığı, dosya kapsamında soruşturmaya konu olan diğer şüphelilerin de her fırsatta devlet büyüklerine karşı aynı tavın tak indi klan tespit edilmiş olmakla şüphelinin ERGENEKON terör örgütü mensupları ile aynı görüş ve düşünceyi paylaştığı anlaşılmıştır.

Bu açıklamalarımız ışığında şüpheli Fuat TURGUT'un yasadışı ERGENEKON terör örgütü mensupları ile fikir ve amaç birliğinde bulunarak kendisine örgütün tevdi ettiği görevleri yerine getirdiği ve getirmeye hazır olduğu, her zaman ve zeminde örgütün amacını dile getirmekten geri durmadığı böylece şüphelinin yasadışı ERGENEKON terör örgütü ile süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz eden organiK bir bağ kurarak örgüt üyesi olmak ve halkı hükümete karşı silahlı isyana tahrik etmek suçlarını işlediği yönünde kamu davasının açılmasını gerektirecek derecede şüphe teşkil eden yeterli delil elde edildiği kanaatine varıldığından, şüpheli Fuat TURGUT'un üzerine atıb eylemlerine uyan 5237 Sayılı

TCK'nun 314/2, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. ile TCK'nun 53, 54/1, 58/9 ve 63. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.

58- ŞÜPHELİ HAYRETTİN ERTE KİN a)-Emniyet ifadesinde;"I960 yılında Develi'de doğduğunu, İlkokulu, Kayseri Develi, orta ve lise öğrenimimi İstanbul

Vefa lisesinde tamamladığını, Yüksekokulu ise İstanbul üniversitesi Hukuk Fakültesinde okuduğunu, Daha

Page 290:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

sonra 1987 yılında Azerbaycan ülkesinde Bakü ilimler Akademisinde Bilişim üzerine doktora yaptığım, 1983 yılında askerliğini yaptığını, Askerliğini İstanbul-Siirt-Şırnak ve Ankara Genel Kurmay Başkanlığında yaptığım, Terhis olduktan sonra İstanbuP'a geri döndüpnü ve kuyumculuk işine devam ettiğini, Halen de bu iş ile meşgul olduğunu, Ayrıca Bulgaristan ülkesinde Enternet Grup isimli firmanın %50 ortağı olduğunu, Diğer ortağının ise İlyas KOCAARSLAN olduğunu, Bu şirketin faaliyet alanının elektrik elektronik üzerine olduğunu, yine Medya Dünyasında Business TV kanalının %20 ortağı olduğunu, Diğer ortağının Semih SADİ olduğunu, ERTEKİN kuyumculuk Tic. San. Ltd. Şti'nin %80 hissedarı olduğunu, %20 hissenin ise kardeşlerinden birine ait olduğunu, Aynı anne ve babadan olma 6 kardeşinin olduğunu, Pasaportunun olduğunu, Yurt dışına ticari amaçlı çıkışları olduğunu, Sabıkası olmadığım, Bağ-kur emeklisi olduğunu,

Kendi adına kayıtlı 0 542 433 07 71 numaralı telefonu kullandığını, Başka telefon kullanmadığını,Bahsettiğim iki şirket ortağı olduğunu, Balıkesir Ayvalık ilçesinde yazlığı bulunduğunu. Oturduğu

evin kendisine ait olduğunu, 34 V 2109 plakalı BMW marka otosu bulunduğunu. Çin ülkesinde Balestra isimli şirketin %50 ortağı, Tayland da İshak Silver LTD. ŞTİ nin %80 ortağı olduğunu, herhangi bir kamu kuruluşunda görevi olmadığını,

1996 yılında Mali Şube Müdürlüğünün yapmış olduğu Kredi kartı ile ilgili operasyonda yakalandığını, Ancak bu olayı yanında çalışan Eylem CÜLCÜLOGLU isimli şahsın yaptığının anlaşıldığını, bu olaydan 3 ay tutuklu kalıp tahliye olduktan sonra beraat ettiğini,

Veli KÜÇÜK, Mehmet Zekeriya ÖZ TÜRK, Sevgi ER EN EROL, Güler KÖMÜRCÜ, Sami HOŞTAN, Ali YASAK, Mehmet Fikri KARADAĞ, Hüseyin Gazi OĞUZ, Oğuz Alparslan ABDÜLKADİR, Raıf GÖRÜM, Hüseyin GÖRÜM, Ümit OĞUZTAN, Erdal İRTEN, Kemal KERİNÇSİZ, Engin ZORBA, Murat ÖZKAN, Satılmış BALKAŞ, Mehmet BOĞAZKAYA, Erol ÖLMEZ, Emin Caner YİĞİT, Cemal YİĞİT, Yusuf GÖRÜM, Kahraman ŞAHİN, Müzeyyen ŞEN, Ayşe Ceylan GEÇYOL (KIYAK), Yılmaz KARTAL, Anatoli MADJAR, Erkut ERSOY, Fuat TURGUT, Ahmet CEYHAN isimli şahıslan tanımadığını, bu şahıslar ile hiç bir ilgi ve alakasının olmadığını,

ERGEN EKON örgütünü tanımadığını, ne yaptıklarını da bilmediğini, ne suç işlediklerini de bilmediğini, öyle bir bilgisinin olması durumu olsa muhakkak TCK'nun 221. maddesinden faydalanacağını, yasa kendi lehine ise faydalanmak istediğini,

Genelkurmay Başkanlığında, yani Askeri üst düzey personelden, Emniyet Genel Müdürlüğü üst düzey personelden ve Milli İstihbarat Teşkilatından üst düzey personelden hiç kimseyi tanımayıp hiçbir ilişkisinin olmadığını,

Muzaffer TEKİN"i tanımadığını, ancak rahmetli olan Bahadır TETİK' in devre arkadaşı olduğunu, Tarihten 4-5 yıl önce bir çay bahçesinde kendisi ile otururken Bahadır TETİK"in Muzaffer TEKİN ile telefonda konuştuğunu, yanımda bir kuyumcu arkadaşım var, tanış dediğini ve telefon ile Muzaffer TEKİN ile merhabalaştığmı, başka bir görüşmesinin olmadığını,

Semih Tufan GÜLALTAY'm kardeşi olduğunu bilmediğini, kendisi ile hiçbir ilişkisi olmadığım, ara sıra telefonda görüştüklerini, bir kere Çin'de Çin-Türk iş adamlan derneği kurmayı teklif ettiğini ancak kendisinin kabul etmediğini,

Tuncay GÜN EY'i tanımadığım, Tuncay Güney'e "illegal olaylar ile ilgili genel raporum" şeklinde bir rapor düzenleyip vermediğini,

Tuncay Güney 2001 yılında gözaltına alındığında yapılan aramalarda "illegal olaylar ile ilgili genel raporum" şeklinde 11 sayfalık sonunda 10:44 17.06.2000 Hayrettin ERTEKİN ibareleri ile biten belgeleri hazırlamadığını, 2000 yılında da depremden dolayı hastanede olduğunu, oğlum ile birlikte 9 ay tedavide kaldığını, böyle çıkıp rapor hazırlamasının mümkün olmadığını, belgenin içeriğinde, susurluk çetesi, Mesut Yılmaz'm Cumhurbaşkanı Süleyman Demire!'e bazı devlet görevlilerinin uyuşturucu kumarhane, haraç vb. konulardan bilgisi olmadığım, ilgilenmediğini, internet ortamında bulunabilecek bilgiler olduğunu,

Tuncay GÜNEY ve telefonunun yazılı bulunduğu ajanda sayfası gösterildiğinde hatırladığım, gazeteci olarak 1996 yılında röportaj yapmak için geldiğini, kendisine telefonunu verdiğini, röportajı kabul etmediğini, Kanal 7 ile röportaj yaptığını,

Oktay YILDIRIM ve Alparslan ARSLAN"ı tanımadığını.Semih Tufan GÜLALTAY" ı tanımadığını. Lmre'GL LALTAY' ı tarihten iki ay önce

Çin'de marda tanıdığım, Çin'de tercümanlığını yapan,. Murat KIMÇ~wasıtası ile tanıştığını,

Page 291:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Develiler Derneğinde herhangi bir görevinin olmadığım, İnternette yayınlanan haberlerin tamamen uydurma ve kendisi ile hiçbir alakası olmadığını, kötülemek ve karalamak maksadı ile yapılmış bir haberler olduğunu,

Milli Savunma Bakanlığında 1983 yılında askerliğini yaptığı dönemde Ceyhun Fikret ARAT' m yardımcısı olduğunu, Milli Savunma eski Bakanı Haluk BAYÜLKEN ile beraber Nato ve Brüksel Nato Karargahlarında çok ziyaretlerinin olduğunu, kendisinin danışman olarak katıldığım,

Melehat ÜZÜMCÜ' yü tanıdığını, kendisini eski Mali Şube Müdürü Salih GÜNGÖR emekli olduktan sonra onun sayesinde tanıdığını, herhangi bir husumetinin olmadığını, tarihi eser konusundan haberinin olmadığını,

Bu konunun 5 yıl önceki bir olay olduğunu, hatırlamasının mümkün olmadığını, mahkemesi görülmüş, davanın sonuçlandığını, söylemesi gerekenlerin tamamını mahkemede söylediğini,

M el abat ÜZÜMCÜ ile Veli KÜÇÜK arasında bir husumet olup olmadığı konularını bilmediğini,Güler KÖMÜRCÜ\ü tanımadığım, hiçbir şekilde görüşmüşlüğünün olmadığını, Güler

KÖMÜRCÜ' nün kendisi hakkında araştırma yapmasının sebebinin Can ATAKLI'nm kendisine Güler KÖMÜRCÜ' nün televizyonda bir program yapmak istediğini söylediğini, kendisini de Can ATAKLI'ya bu kadını televizyona sokmamasını söylediğini, bu nedenle onun da kendisi aleyhine bu şekilde davranmış olabileceğini, Güler KÖMÜRCÜ' nün kendisi hakkında bir numaranın kankasıyım diyerek herkesi dolandırdığı iddiasının Güler KÖMÜRCÜ'nün uydurması olduğunu, Bir numara diye bahsedilenin kim olduğunu bilmediğini, kimseyi dolandırmadığını,

Tape :1715, 22.12.2007 tarihi saat:20.12 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Bu görüşmeyi hatırlamadığını, bu görüşmeyi başka birinin yapmış olabileceğini,Tape :1716. 24.12.2007 günü saat: 16.27 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X Bayan

arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;Görüşmeyi hatırlamadığını, akşama kadar 100 kişiyle yada daha fazla kişiyle konuştuğunu,Tape :1740, 31.12.2007 günü saat : 18.50 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Yılmaz....

arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;Görüşmeyi yaptığı kişinin Etlik'te Eczacılık yapan öz dayısının oğlu Yılmaz KIRICI olduğunu,

akrabalık ilişkisi haricinde başka hu;...,ilışkısının olmadığını, Yalçın

Paşa"nm Busines Tv kanalında yönetim kumlu üyesi olan Yalçın ÖZŞER olduğunu, Ali Bey in Ali BARANSEL olup, Kendisi müsteşarlığa yakıştırdığı için bu şekilde hitap ettiklerini,

Tayyip ERDOĞAN'm politikalarım beğendiği için ve memlekete hizmet ettiği için hükümet yanlısı programlar yapılması için karar aldığım,

Yılmaz,"m yönetim kurulundaki Yalçın ÖZŞER, Ali BARANSEL ile birlikte yemek yediklerini. Başta Rıza KÜÇÜKOGLU olmak üzere başka kanallara çıkıp hükümet aleyh tan konuşmalar yapmamaları için ikaz etmiş olduğunu, Onlardan bi tanesinin Rıza KÜÇÜKOĞLU'nun bu şekilde bir televizyon kanalına çıktığı için Rıza nm işine son verdiğini,

Tape :1774. 03.01.2008 günü saat: 11.19 sıralarında Hayrettin ERTEKİN/XBayan ile Emre GÜLALTAY arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Tekirdağ taraflarında derken daha önceden messanger'den bir akrabasının Tekirdağ'da tutuklu olduğunu, davasının açılmadığım söylediğini, kendisinin de avea da çalıştığını ancak ne görev yaptığım bilmediği Ayhan DAŞGIN'm binbaşı olan abisinin de davasının açılmadığım, bu görüşme sırasında Ayhan'da yanında olduğu için bu görüşmeyi yaptığını,

Muzaffer TEKİN ile hiçbir ilişkisinin olmadığını, Özel Kuvvetlerden olan binbaşı olarak söylediğinin, arkadaşı olan Ayhan DAŞGIN'm ağabeyi olduğunu, malum vatandaş, uzun boylu Ankara'da ki Kasımpaşalı derken dayısının oğlu Yılmaz'm yanında çalışan uzun boylu, elinde teşbih taşıdığı için Kasımpaşalı diye tabir ettiği, emekli bir başkomiser olduğunu, ismini hatırlamadığını,

Polisler askerlerden rahatsız olduğu için binbaşı tutuklanmış, onu söylemiş olabileceğini,Tape : 1745, 03.01.2008 günü saat : 18.55 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile Y. Ö. arasındaki

telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Page 292:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Bu görüşme ile sorulan sorulara cevap vermek istemediğini, İki arkadaş arasında o günkü bombanın yani Diyarbakır'da patlayan bombanın vermiş olduğu etki ile yaptığı talihsiz konuşma olduğunu,

Tape :1750, 22.01.2008 günü saat : 11.42 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X Şahıs arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı kişiyi hatırlamadığını, Yurt dışından geldikten sonra birine sonnuş olabileceğini, Ercüment ile ilgili konuyu hatırlamadığım, Veli KÜÇÜK ve diğerlerinin göz altına alınması ile ilgili Haber türk flaş haber geçtiğini, kendilerinin de flaş haber diye geçeceğini, doğruluğunu teyit ettirmek için aramış olabileceğini, Celal isimli kişinin Business kanalda muhabirlik yapan kişi olduğunu, görüşmeyi yaptığı kişi Cemal'i aramış veya o onu aramış olabileceğini, Bu şekilde tahmin ettiğini, 505 369 45 46 nolu telefonu hatırlamadığım,

Tape : 1751, 22.01.2008 günü saat : 12.26 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Kürşat...? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı Kürşat'm emekli general olan Kürşat ATILGAN olduğunu, kendisi ile arkadaşlık ilişkileri olduğunu,

Veli KÜÇÜK' ü kimsenin sevmediğini, örgüt kuracak bir kapasitede olmadığını, Silahlı kuvvetlerde sevilen bir kişi olmayıp nasıl general olduğunu hala anlamadığını,

Veli Küçük'ün Silahlı Kuvvetler içersinde çok sevilen birisi olmadığım Business TV yönetim kurulunda olan general Yalçın ÖZÇER ve Rıza KÜÇÜKOĞLU'nun söylediğini,

Tape :1752, 22.01.2008 günü saat : 13.47 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Hayrettin ALP

arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;ERGEN EKON operasyonunda yakalanan şahıslar ile Hayrettin ALP'in arasındaki ilişkiler

hakkında biçbir bilgisinin olmadığını, Hayrettin ALP'e espiri yoluyla takıldığım, O'nun da kendisine espiri mahiyetinde seni almadılar mı diye sorduğunu, gülüştüklerini ve olayın bu kadar olduğunu,

"Yakında Bana Da Gelirler" Derken telefonunun dinlendiğini bildiği için söylediğini, telefonunun dinlendiğini hissettiğini,

"Onlar Bilirler Kime Gideceklerini" Derken onlar derken polisi kastetmek olduğunu, yani polisin iyi çalıştığını, suçluların üzerine gideceklerini ima ettiğini,

Operasyonun olduğu ilk günü bu kadar bilgiyi bilmesinin kaynağı olarak televizyonu olan Business TV ye gelen bilgilerden, televizyon ve internetten bilgi edindiğini,

Veli Paşayı hangi konuda kimlerle birlikte ikaz ettikleri hususunda Silahlı kuvvetlerin içersinde bulunan düzgün kişiler Veli KÜÇÜK' ü ikaz ettiklerini söylediklerim, Sağda solda çok illegal işlerle uğraştığı yönünde duyumunun olduğunu ancak söyleyen kişileri şu anda hatırlamadığım,

Veli KÜÇÜK'ten hangi işleri bırakmasını istedikleri, yanma kimleri aldığından rahatsızlık duydukları hususunda Veli paşayı tanımadığı için bu şekilde bir söylemde bulunamayacağını, kelimeyi yanlış kullanmış olabileceğini,

Veli KÜÇÜK'ü hangi paşaların ne ile ilgili ikaz ettiği hususunda kendisinin ikaz etmediğini, Sadece paşaların ikaz ettiği yönünde duyum aldığını,

Bahsettikleri İsmail'in kim olduğu ve ilişkileri hususunda yanında çalışan bir emlakçı kızın telefon açtığını, ismail'in kiralık bir yeri olduğunu, Bu kiralık yerde Hayrettin ALP' in işyerinin yanında bulunduğunu, bununla ilgili araştırma yapıldığım, İnsan kaçakçısı olduğunu öğrendiklerini, kendisini bunu Hayrettin ALP' e sorduğunu, Ancak sonucunu hatırlamadığım,

Tapc :1753, 22.01.2008 günü saat : 19.31 sıralarında Hayrettin ERTE KİN ile X Şahsın arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı şahsın Adını bilmediği halen görevde olan bir general olduğunu, General de olmayabileceğini, Kim olduğunu hatırlamadığı için ilişkisini bilemeyeceğim,

ERGEN EKON operasyonu kapsamında gözaltına alınan kişiler için onlar rahat durmayan yaramaz tipler diye bahsetmesi hususunda Biri kumarcı, biri kaçakçı, biri kabadayı, biri mafya, her türlü içlerinde adam olduğunu. Bunların devletle veya milliyetçilikle ne ilgisi olabilir diye düşündüğünü,

Hayrettin ALP ile hiçbir ilişkisinin olmadığını^şahsın ocak başı restauranti olup iki kere oraya gittiğini, yaklaşık 10-15 yıldır tanıdığını, basica W ilişkisinin olmadığm,

Page 293:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

kafasında ki devlet anlayışı hukuk düzeni ve demokrasi düzeni ve demokratik yaşam biçimi olduğunu, bunlarla ilgili gazetelerde okuduğu haberlerden öğrendiğini. Yani gidip Danıştay da hakimleri öldürmüşler, gitmişler cumhuriyet gazetesini bombalamışlar, mesala el bombası yakalanmış ne alakaları var el bombalan ile bunlan anlamadığını, Emekli olmuş bir paşanın evinde oturması gerekirken böyle illegal işlere bulaşmış adamlarla ne işi olabilir, tasvip etmediği için ve tanımadığı için çok sevinçli olduğunu,

Bunlara bir ders olur derken Cezalarını bulurlar, ortalıkta daha fazla dolaşmazlar diye düşündüğünü,

Tape :1754, 24.01.2008 günü saat : 12.01 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin...? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Nurettin'in bahsettiği askerin avukat olduğunu, Soy ismini bilmediğin, Avukatı Lütfü bey DGM de bir dava var, davaya baksın neyse parasını verelim dediğini, Lütfü bey ile görüştüğünü, Oda davaya bakamayacağını söylediğim, Lütfü bey daha önce Nurettin söylemiş olduğu bir dava dosyasını incelediğini, Parasını vermediklerini, Onun için bu şekilde görüştüğünü,

Geçen sefer kime karşı hangi konuda mahcup olduğu hususunda Lütfü beye mahcup olduklarını. Davanın hangisi olduğunu bilmediğini,

Nurettin'in kendisine ağa'yı sorduğu, kendisinin ise Nurettin'in tanıdığı bir şahıstan bahsettiğinde aradaki çelişki hususunda Nurettin'in Lütfü bey için bu şekilde tabir kullanmış olabileceğini, dosyası inceleyecek kişinin Lütfü Bey olduğunu,

Tape :1755, 24.01.2008 günü saat : 12.37 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin....? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Nurettin'in bulunduğu yere gitmek istemesinin sebebinin Lütfü beyle DGM de buluşacaklarını, Onları orada buluşturacağını, Ancak DGM de çok tanığı olduğunu söyleyerek başından savmak istediğini, Yani DGM ye gitmeyip ofisinde buluşmak istediğini.

Kameralardan kendisini görenlerin kim olduğu, bu kişilere görünmek istememesinin sebebinin ise kendisini polisler görür diye söylediğini, Yani DGM de bekleyen polisler tanır, Bir yığın muhabbete başlarlar diye bu şekilde konuştuğunu,

Tape :1757. 25.01.2008 günü saat : 10.18 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin....? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Nurettin'in cezaevine götüreceği kişiyi bilmediğini, bu şahsı karantinaya ne şekilde sokturmayacak 1 arı hususunda, Bu işlemi yaptırmadığım, Başgardiyanı aramadığını,

Selahattin Kara'nm hangi cezaevinde başgardiyan olduğu hususunda Selahattin KARA'nın Bayrampaşa cezaevinde başgardiyan olarak görev yapmakta olduğunu, Kendisi ile 1996 yılında üç ay tutuklu kaldığını, O zaman tanıdığını, O tarihten itibaren tanışıklığı olduğunu, Hiçbir ilişkilerinin olmadığını, Abi kardeş ilişkileri bulunduğunu,

Vatan Hastanesinde akciğer filmleri çekmişler haberin olsun derken Televizyoncuların DGM'nin çıkışında girişinde kameralarla o gün herkesi çekmiş olduklarını, kendi televizyonun da görüntüleri çektiğini, bunun için bu şekilde görüştüğünü,

Şifreli görüşmesinin sebebi hususunda, Yanında misafirler olduğunu, Bende DGM kelimesini kullanmamak için bu şekilde konuştuğunu,

Tape :1758, 25.01.2008 günü saat : 14.35 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin—? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Seninki kapalıdaymış diye kastedilen kişinin Nurettin'in tutuklanan müvekkilinden bahsettiğini, Kim olduğunu hatırlamadığını,

Kimin telefonlarının ne için dinleniîdiği hususunda, Cezaevindeki tüm gardiyanların yani santralin telefonları dinlendiği için tahmin ettiğini. Onun için konuşmamış olabileceğini,

Mehmet Zekeri ya ÖZTÜRK'ün tutuklanmasını, cezaevinde rahat ettirilmesi ve şifreli konuşması hususunda, kesinlikle sorulan kişi olmadığım, Kendisine söylenen kişi yani tahminen bir otel sahibi olduğunu bildiğini,

Ağa diye bahsedilen kişinin Nurettin'in Diyarbakır veya Mardinli birine ağa diye hitap ettiğini ve Onun müvekkili olabileceğini,

Page 294:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tape :1759, 31.01.2008 günü saat : 17.26 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ileNuri.......? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı kişinin avukat Nurettin olduğunu, Nuri'ye sorduğu dosyasının içeriğinin, bu davaya bakması için Lütfü Beyin kendisine söylediği sözleri söylediğini, kıçı başı oynuyor diye bahsettiği kişiyi hatırlamadığını, Bulgar Sedat diye bahsedilen kişiyi Tanımadığını, bilgi sorulduğunu ve hukuki olarak bilgi verdiğini,

Tape: 1815/1816. 22.02.2008 günü saat:07.57 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Kaan DUT' a gönderdiği mesaj okunup sorulduğunda;

Kaan D UT'un İş hanın girişinde kuyumcu dükkânı olan arkadaşı olduğunu, Ali'nin kim olduğu, Ali"ye ait atölyedeki şeyin ne olduğu bunu yok etmelerini istemeleri hususunda, Ali"nin aynı handa dükkânında kiracı olan kuyumcu olduğunu, Kendisinin tabancası iş yerinde olduğunu, onu almasını söylediğini, görüşme yaptığı sırada çektiği mesaj hususunda, silahını alması için bu şekilde mesaj çektiğim,

Tape: 1817/1818. 22.02.2008 günü saat:07.59 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHSIN gönderdiği mesaj okunup sorulduğunda, " „

Page 295:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Mesaj gönderdiği kişi ve ısrarla çekmecedekilerinin yok edilmesini istemesi hususunda, Bu mesajı sekreteri Meral'e gönderdiğini, çekmecesinde bir tane kuru sıkı silah olduğunu, Bu nedenle o silahı alıp oğlu Çağrı ya ait iş yerine indirmesini söylediğini, Bu silahın oğlu Çağrı ya ait Metro Kuyumculuk şirketine ait fatura kesildiği için orada bulunması gerektiğini, Daha önce kendisine neden silah bulunduruyorsun diye kızıp kendi bürosuna getirdiğini, Ancak faturasının uygun olduğu yerde bulunması gerektiğini düşündüğü için bu mesajı gönderdiğini,

Erkut ERSOY isimli şahsın 2005 yılında kendisini, internetten tehdit ettiğini, kendisinden haraç istediğini, miktarını hatırlamadığını, kendisine " sana ceza kestik" dediğini, kendisinin de "gelin alın" dediğini, bu şahsı daha sonra araştırdığını, telefonunu bulduğunu, yani internet ortamından İP numarasından kendisini bulduğunu ve tespit ettiğini, kendisine telefon açıp istediği parayı vereceğini söyleyip bürosuna çağırdığını ancak gelmediğini, eğer o şahıs ise anlattığı olayın bu olay olduğunu,

Nispetiye Mahallesi Doğanken; Lale C 1 Blok 10/4 Beşiktaş Sayılı Adreste Yapılan Aramada Elde Edilen ve 5 İle Numaralandırılan Cd İçersinde "Polisin Peker Örgütü Şeması Ünlüleri Şok Etti" Başlıklı 4 Sayfadan ibaret yazı içersinde fikir alışverişinde bulunduğu Şahıslar Bölümünde Bulunan Hayrettin ErtekiN, Veli Küçük, Korkut Eken ve Yavuz Kayral yazan belge hususunda; Bunun bir gazete haberi olduğunu, hiçbir fikir alış verişinde bulunmadığını, Sedat PEKER' i tanımadığını, hiçbir ilişkisinin olmadığım, bir kere kendisine Sedat PEKER olduğunu söyleyerek telefon açtığını, ancak o olup olmadığını bilmediğini, kendisinin o sırada uçağa binmek üzere olduğunu ve bu nedenle telefonu kapattığını, Hiçbir fikir alış verişi bulunmadığını, Sedat PEKER, Korkut EKEN, Veli KÜÇÜK, Yavuz KAYRAL ve kendisi arasında ne gibi bir ilişki olduğunu bilmediğini,

Belirtilen Adreste Bulunan Ve 22 Numarası İle Numaralandırılan Cd İçersinde Bir Erkek Şahıs Ve Sedat Peker'in Birlikte Çekilmiş Fotoğrafı Ve Yine Başka Bir Şahsın Elinde Tabanca Ve Türk Bayrağı İle Çekilmiş Fotoğrafı Hususunda; Elinde silah ve Türk bayrağı ile fotoğrafı bulunan kişinin kiracısı Ali' ye benzettiğini, O olabileceğini, Diğer fotoğraftaki şahsın birinin Sedat PEKER olduğunu, medyadan tanıdığı Sedat PEKER' e benzediğini, yanındaki kişiyi bilemediğini,

Sedat Fekcr' İn Fotoğrafını Bulundurmada Herhangi bir maksadının olmadığını, Bir yerden gelmiş olabileceğini, kendisinde yüzbin adet CD olduğunu, televizyona yüzlerce CD gelmekte olduğunu,

Tapc :1595, 27.10.2007 günü saat : i 9.24 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ileMurat........?/Emre GÜLALTAY arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Murat isimli şahsın Çin'de ki danışmanı olduğunu, Emre nin eniştesi olduğunu. Tercümanlığını yaptığını, Başka bir ilişkisinin bulunmadığını,

MSN"den Her türlü yazışma yaptığını, ticari olarak yazıştığını, Suç içerikli yazışmalarının olmadığını, görüşmede bahsedilen hakan'ın ortağı olduğu kuyumcu fabrikasında çalışan işçi olduğunu, aralarında patron işçi ilişkisi bulunduğunu, o polisle diye kastedilen kişi ile ilgili, Türk pasaportuna Çin'de vize vermediklerini. Bunun sebebi Türk pasaportları sahte oluyor diye vermediklerini, Kendisi de Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğünden pasaport aldığını, pasaport ile ilgili Beşiktaş ilçe emniyet den yazı istediğini, Onların da yazıyı Vatan Caddesindeki emniyet müdürlüğünden alınacağım söylediklerini, vakti olmadığı için iade ettiğini, görüşme sırasında yanında Ali Rıza ATAK emekli Emniyet Müdürü ve Misafirlerinin olduğunu, yanındaki şahıslarla Emre GÜLALTAY'ın hiçbir ilişkisini olmadığım, ali rıza atak'ı komiserliğinden beri tanıdığını, çok sıkta görüşmediğini, düzgün bir kişi olup ziyaretine geldiğini, bu vesile ile görüştüğünü, Emre GÜLALTAY'ın tüccar ve esnaf diye avukatları kastettiğini, bu şekilde şifreli konuşmasının sebebini bilmediğini, kendisini msn de bu şeklide konuştuğu için bildiğim, hangi avukatları kastettiğini bilmediğini, konuşmalarının şifreli olmadığını, konuşma uslübu oyle ise bilemeyeceğini.

Page 296:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tape : 1608. 06.11.2007 günü saat : 22.18 sıralarında Hayrettin ERTE KİN ile Emre GÜLALTAY arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Emre GÜLALTAY'm mahkemesinde ifade verecek kilit kişinin kim olduğunu bilmediğini, kimsenin gelmediğini, söyleyip öyle kaldığım, Gülaltay'lann mahkemede ifade verecek şahsı kendisine söylemelerinin sebebini bilmediğim, öyle söylediğini,

Tape :1610, 07.11.2007 günü saat : 18.30 sıralarında Hayrettin ERTE KİN ile Hakan....? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı Hakan"m Çin"de tercümanlık yapan Murat'ın kardeşi olup hiçbir ilişkisinin olmayıp, Şirketlerinin altlı üstlü olduğu için Çin de tanıdığım, görüşmenin içeriğinden Emre GÜLALTAY'm yanma gidip geldiği hususunda, Emre'nin yanma gidip gelmediğini, bir kere orda karşılaştığım, Onun haricinde de hiç görmediğini,

Tape :1624, 13.11.2007 günü saat. 10.49 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Emre GÜL ALT AY arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

GÜLALTAY kardeşlerin mahkemesini Takip etmediğini, Sadece avukat bulmasını kendisine söylediklerini, o işlerle ilgilenmediği için söylemediğini, o adam diye kastettiği kişinin Emre'nin lehine ifade verecek kişi olduğunu, ancak yanma gelmediğini, Zaten gidip ifade verdiğini ve çekten de aranmadığım Emre"nin söylediğini, Emre GÜLALTAY yurtdışında olmasına rağmen ifadeye gelmeyen şahsın işini ne şekilde hallettiği hususunda, zaten adam aranmadığını, adamın ifadeye gitmemek için bu şekilde söylediğini,

Tape :1681, 28.11.2007 günü saat: 15.27 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Emre GÜLALTAY/X ŞAHIS arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

"Öbür şeyleri merak etme onlar yoluna giriyor" demesindeki kastının Memleketteki siyasi durumdan bahsettiğini, Yani yoluna girdiğini söylediğini, Ekonomik durumdan bahsettiğini, Gülaltay kardeşlerin mahkemesini takip ediyorum dediğini ancak takip etmediğini,

Tape : 1693/1694. 06.12.2007 günü saat:23.11 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Murat' m gönderdiği mesajda;

Muraf'ın Çin"de ki et entegre tesisinde kasap olarak çalışacak çocuk olduğunu, Murat'ın KASAP çok temiz diye bahsettiği Harun KUTSAL'ın çekten dolayı aranması olduğundan şüphe duyduğunu, Onu sorduğunu, ancak GBT' ye baktırmadığını. Çünkü Çin'e götürmeye gerek duymadığım,

Tape : J 695, 06.12.2007 günü saaî.23.16 sıralarında Hayrettin ERTEKİN'in Murat'a gönderdiği mesaj okunup sorulduğunda;

Yarın bakar arkadaşlar diye kastettiği kişileri Televizyondaki çocuklara baktırmak için söyleyeceğim ancak lüzum kalmadığı için söylemediğini,.

Tape :1696, 07.12.2007 günü saat: 12.20 sıralarında Hayrettin ERTEKİN'in Murat..? a gönderdiği mesaj okunup sorulduğunda;

Harun KUTSAL ile ilgili bilgiler hususunda, yanlış söylemiş olabileceğini, bu olayın öyle olmadığını, Muraf'ın eskiden yanında çalışmış bir aşçı olduğunu ve konumu ile ilgili sorduğunu, Bu bahsettiğinin başka bir kasap olduğunu, Harun KUTSAL' ı bulduğunu ve nereli olduğunu bilmediğini, Muraf'ın telefonunu vermiş olduğunu ve kendisini arayıp bu bilgileri öğrendiğini, Çekin parasını yatıralım dediğini, 20 Milyar olunca yatırmadığım,

Tape :1699. 07.12.2007 günü saat: 18.24 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Murat..? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Kasap ile ilgili rutin bir telefon görüşmesi olduğunu,Tape :1714, 19.12.2007 günü saal.T3.58 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Hakan..? arasındaki

telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;Hakan"m öyle abi komutanım diye söylediğini yani aklına ne gelirse söylediğini, o aranan adam diye

kastettiği şahıs hususunda, Televizyona bir konu ile ilgili adam

getireceklerini ancak getiremediklerini, Herhalde getirecekleri kişinin Ali Osman olabileceğini,Tape :1725, 27.12.2007 günü saat: 14.29 sıralarında Hayrettin ERTE KİN ile Emre

GÜLALTAY/Murat..? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Page 297:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Emre GÜLALTAY'm kendisini arayarak bulunduğu yer ile ilgili bilgi vermesinin tamamen lüzumsuzluk ve boş boğazlık olduğunu,

Tape :1733, 28.12.2007 günü saat: 16.41 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS/E.GÜLALTAY arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

İstanbul Jandarma alayına bir er ziyareti için gittiğini, yanında isimlerini bilmediği Kayserimden gelen akrabalarının olduğunu, bu kişileri bir akrabasının göndermiş olduğunu, Geç gittiği için görüşemediklerini,

Tape :1769, 01.02.2008 günü saat: 13.55 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Emre GÜLALTAY arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda:

EMRE GÜLALTAYTN bir demek teklif ettiğini ancak kabul etmediğini, Onlarla hiçbir işe girmeyeceğini, Bu dernek Türk Çin İş Adamları Derneğini Çin"de kuracaklarını, kendisinden para istediklerin ancak kabul etmediğini,

Ortalığın hop oturması hop kalkması durumunda kendisinin bu durumdan Hiçbir şekilde nemalanmayacağım,

Hedef ve amaçlarının ne olduğu hiç bilmediğini, boş boş konuşmuş olduklarını.Stratejilerinin ne olduğunu duymadığını, bu görüşmeleri yaparken telefonunu masaya bırakıp

dinlemediğini, kimlere karşı stratejik hatalar yaptıklarını bilmediğini,İkinci Cumhuriyetçi diye nitelendirdikleri kişileri ne şekilde köşeye sıkıştırdıklarını bilmediğini ve

hiçbir ilişkisinin olmadığını,Sevgi ERENEROL. Güler KÖMÜRCÜ ve Emre GÜLALTAY arasındaki ilişkisini hiç bilmediğini

ve ilk defa burada duyduğunu,Tape :1747. 05.01.2008 günü saat : 23.02 sıralarında Hayrettin ERTEKİN/Sedat...? ile

Murat...?/E.GÜLALTAY arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;Görüşme sırasında yanında bulunan Sedat'ın Murat'ın kardeşi okluğunu, Çin"de ki et entegre

tesisinde üretilen sucuk için sucuk tozu istediklerim, bununla ilgili görüşme olduğunu, tozlan yanma aldın mı? Diye derken sucuk tozundan kastedilmekte olduğunu, görüşmeyi Yeşilköy Havalimanında yaptığını ve Sedat ile de havalimanında görüştüğünü,

Süleyman ÖNALA'yı şahsı tanımadığını, ERHAN DAŞGIN'm Ayhan DAŞGIN'ın abisi olduğunu, Binbaşı olduğunu bildiğini ancak hiçbir ilişkisinin olmadığını ve tutuklanması sonrasında serbest kalması için bir çalışma yapmadığını, Sadece avukat temin etmek için kardeşi Ayhan ile birlikte birkaç avukat ile görüştüklerim, onun haricinde görüşmediklerini ve hatırlamadığını,

Tape : 1731, 28.12.2007 günü saat: 16.04 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile Ayhan DAŞGIN arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Ayhan DAŞGIN'm Erhan DAŞGIN'm kardeşi ve çok eski bir arkadaşı olduğunu, Ayhan DAŞGIN'ın söylediği 2007/483 sayılı dosyasının konusunun tutuklu kardeşi Erhan DAŞGIN ile ilgili olduğunu, bu sırada televizyon toplantısında olup bu nedenle bu şekilde söylediğini,

Tape :1732, 28.12.2007 günü saat: i 6.09 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Lütfü İŞBULAN arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Özel Kuvvetlerden tutuklu olan Erhan binbaşının kim olduğu hususunda görüşme ile ilgili avukatından yardım istediğini, Herhangi bir şey yapmadığını, Ayhan"m Lütfü bey ile görüşecek olduğunu, Ancak sonucu bilmediğini, Erhan Binbaşı'nm davasını Ayhan DAŞGIN söylediği için takip ettiğini, Lütfü İŞBULAJ**âT4$TRa%Binbaşımn davasına bakan

Page 298:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

mahkemeyi sormasının sebebinin Ayhan DAŞGIN hangi mahkemede olduğunu sorduğunu ve kendisinin de Lütfü beye sorduğunu,

Tape : 1742. 02.01.2008 günü saat : 16.11 sıralarında Hayrettin ERİ EKİN ile Ayhan DASGIN arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Ayhan DAŞGIN'm bahsettiği ve kendisinin yapmayı düşündüğü olayın görüşmede avukat diyeceğime komutan demiş olduğunu ve aslında komutanlarla görüşmediğini, komutanlarla görüşmediğini, komutanların yapacağı zaten bir şey olmadığını ve mahkemeye intikal etmiş bir olay olduğunu, görüşme yaptığı telefondan görüşmemek istemesinin sebebinin o an araç kullandığı için o yüzden görüşmek istemediğini, telefonunun dinlendiğini kimseden öğrenmediğini, hissediyor olduğunu, gizliliğin korunmasının anayasal hakkı olduğu için rahatsız olduğunu, BUSINESS TV'yi sadece para kazanmak için satın aldığını, ticaret yaptığını,

Tape :1593, 24.10.2007 günü saat : 20.13 sıralarında Hayrettin ERTE KİN ile Y Şahıs arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Bu görüşmeyi yaptığı şahsı tanımadığını, görüşmenin içeriğini de hatırlamadığım,Tape :1625, 13.11.2007 günü saai: 11.37 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Meltem

arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;Görüşmeyi yaptığı Meltem'in televizyonunda çalışan bir işçi olup halen TV'de çalıştığını,

Stelle'mn Semih SADİ'nin annesi olup başka bir ilişkisinin olmadığunu, görüşülmesi gereken her şeyi görüşüyoruz demesindeki kastın avukat grubu ile oturdukların ve görüştüklerini, .

Tape :1626, 13.11.2007 günü saat: 11.53 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ileHakan AYGUN arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Hakan AYGÜN'ün televizyon kanalında eskiden genel yayın yönetmeni olup şu an nerde olduğunu bilmediğini, bahsedilen şirketin Business Tv kanalının merkezi olduğunu, görüşmede ismi geçen Semih"in ortağı, Can ATAKLI ise eski genel yayın yönetmeni olduğunu, İş ilişkisi olduğunu, kimleri nereden kurtarmaya çalıştığı hususunda, Ortağını avukatları ile birlikte polisten kurtarmaya çalıştığını ancak kurtaramadığını, Hakan AYGÜN'ün kendisinden nereye el koymasını istediği hususunda, Busines Tv'nin genel yayın yönetmeni olmak istediğinden televizyonuna el koymasını yani satın almasını istemiş olabileceğini,

Tape :1628, 13.11.2007 günü saat:12.16 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ileFatih....(VOLKAN) arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı kişinin Av.Fatih VOLKAN olduğunu, Avukat müvekkil ilişkisi haricinde başka bir ilişkisinin olmadığını, Operasyon erken olunca avukat Fatih'e telefonla ulaşıp olaya bakmasını söylediklerini, Fatih'i Meltem'in çağırdığım, ancak neden çağırdığını bilmediğini, MeltenT'in yetkili olmasa da bir şeyler yapmaya çalıştığını, Semih SADİ'nin kanalın diğer ortağı olup Metin"in ise babası olduğunu, Metin'in ortaklığının olmadığını, kanaldakilerin hangi işlere fazla bulaşmamasını istediği hususunda, Televizyona çıkacak yayına kimseyi bulaştırmak istemediğinden bu şekilde söylediğini,

Tape :1629, 13.11.2007 günü saat. 12.18 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Meltem arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Konunun yargıya intikal etmiş bir konu olduğunu, bununla ilgili hiçbir şey konuşmak istemediğini, Yalnız buna bir açıklama getirmek istediğini, savcı ile konuşacağım derken emekli savcı olan Ali TURAN'ı kastettiğini.

Tape :1630, 13.11.2007 günü saat: 12 .47 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X BAYAN/SAMİ KILIÇ arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda:

Emekli savcılarla ve hukuk müşavirlerimizle oturup durum değerlendirmesi yaptıklarını, yemek yediklerini, Konunun bu olduğunu^^^""15*^

Page 299:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tapc :1631, 13.11.2007 günü saat: 14.11 sıralannda Hayrettin ERTE KİN ile Meltem/Estella arasındaki, Tape : 1632. 13.11,2007 günü saat: 15.17 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Meltem

arasındaki, .Tape :1634, 13.11.2007 günü saat: 16.45 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasındaki, Tape :1637, 13.11.2007 günü saat:17.57 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Meltem

arasındaki.Tape :1638, 13.11.2007 günü saat: 18.09 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasındaki .Tape :1639, 13.11.2007 günü saat: 18.20 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile Estella

arasındaki, Tape :1641, 13.11.2007 günü saat: 19.23 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasındaki, Tape :1643, 13.11.2007 günü saat:21.01 sıralarında Hayrettin ERTEKİN/Fatih ile

Meltem arasındaki. Tape :1644. 13.11.2007 günü saat:21.04 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X BAYAN/JACK arasındaki, Tape :1645, 13.11.2007 günü saat:21.15 sıralarında Hayrettin ERTEKİN

ile Baruh KOHEN arasındaki Tape :1647, 13.11.2007 günü saat:22.02 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasındaki, Tape :1648, 13.11.2007 günü saat:22.35 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile H.. A., arasındaki, Tape :1649, 14.11.2007 günü saat:09.54 sıralarında Hayrettin

ERTEKİN ile X ŞAHIS arasındaki, ,Tape :1651, 14.11.2007 günü saat: 11.42 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X BAYAN arasındaki, Tapc :1653, 14.11.2007 günü saat: 13.38 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ediz AYDIN arasındaki. Tape :!659. 14.11.2007 günü saat:22.52 sıralarında Hayrettin

ERTEKİN ile Estella arasındaki, Tape :1659. 14.11.2007 günü saat:22.52 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Estella arasındaki, Tapc : 1661. 15.11.2007 günü saat:20.15 sıralarında Hayrettin

ERTEKİN ile H..A.. arasındaki, Tape :1664. 16.11.2007 günü saat: 19.17 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Osman..? arasındaki, Tape :1666, 16.11.2007 günü saat:21.51 sıralarında Hayrettin

ERTEKİN ile Z.. €.. arasındaki, Tape :1667, 16.11.2007 günü saat:21.53 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X Şahsın arasındaki, Tape :1668. 16.11.2007 günü saat:21.57 sıralarında Hayrettin

ERTEKİN ile Osman..? arasındaki telefon, Tape : 1670/1671. 21.11.2007 günü saat: 12.25 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHSA gönderdiği mesaj, Tape :1676. 22.11.2007 günü saat:20.37

sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ziya...? arasındaki telefon görüşmesi, Tape :1677, 24.11.2007 günü saat:22.02 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile E.. Ç.. arasındaki, Tape :1678, 26.11.2007 günü

saat: 15.09 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile H... A., arasındaki, Tape :1619, 30.11.2007 günü saat : 12.05 sıralannda Hayrettin ERTEKİN / X Bayan ile Hamdi arasındaki, Tape :İ620 30.11.2007 günü

saat : 14.18' sıralannda Hamdi...? / Abuzer...? ile X Bayan / Feyyaz...? arasındaki, Tape : 1622, 30.11.2007 günü saat : 15.39 sıralarında Hamdi...? ile X Bayan / Y Şahıs / H.. M..arasmdaki Tape

:1623, 30.11.2007 günü saat: 17.17 sıralarında Hamdı...? ile X Şahıs / Ahmet...? arasındaki Tape :1688, 04.12.2007 günü saat: 19.27 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile Ediz...? arasındaki,

Tape :1704, 10.12.2007 günü saat: 19.54 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile M.. ÖZ... arasındaki, Tape :1706. 12.12,2007 günü saat: i 5.55 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile L... arasındaki, Tape

:1729, 28.12.2007 günü saat. 14.30 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Y... Ö.. asındaki, Tape :1734. 28.12,2007 günü saat:20.47 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasındaki telefon

görüşmesi okunup sorulduğunda;Bu konunun yargıya intikal etmiş bir konu olduğunu, bununla ilgili hiçbir şey

konuşmak istemediğini,Tape :1598, 29.10.2007 günü saat .22.20 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Turgay

arasındaki, Tape :3617. 13.« 1.2007 günü saat : 10.18 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile N... A... arasındaki, Tape : 1627. 13.11.2007 günü saat: 11.59 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasındaki, Tape :1657, 14.11.2007 günü saat:18.46 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile A.. arasmaaKi, Tape : 1679. 26.11.2007 günü saat: 18.49 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile P.. arasmdd.vı, Tape :j680. 26 11.2007 günü saat:21.46 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile Ü..K.... <u asandaki,"tape .1684, 02.12.2007 günü

Page 300:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

saat: 12.05 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile S... K.. arasındaki, Tape :1685, 02.12.2007günü saat: 12.13 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile S.... K...................' a gönderdiği mesaj, Tape:1686, 02.12.2007 günü saat: 12.38 sıralarında Hayrettin ERTEKİN'in H...'a gönderdiği mesaj, Tape : 1687. 02.12.2007 günü saat:32.54 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile H.... arasındaki. Tape :I698. 07.12.2007 günü saat: 14.18 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile M... D...arasındaki, Tape : 1701. 10.12.2007 günü saat: 12.43 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile H.. arasındaki. Tape :1702, 10.12.2007 günü saat: 12.44 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile P... arasındaki. Tape :1760, 11.12.2007 günü saat: 11.37 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile V.. arasındaki, Tape :1705, 11.12.2007 günü saat: 18.23 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile P.... arasındaki, , Tape :1707, 12.12.2007 günü saat:20.12 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile X Şahsın arasındaki, Tape : 1708. 13.12.2007 günü saat: 12.34 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile V.... Ö.. arasındaki, Tape : 1709. 14.12.2007 günü saat: 14.46 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X Şahsın arasındaki, Tape : 1717,25.12.2007 günü saat: 12.12 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X Bayan arasındaki, Tape.1719, 25.12.2007 günü saat: 12.15 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile H......................... arasındaki,Tape :1721, 25.12.2007 günü saat: 12.21 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile H... arasındaki, Tape :1722, 25.12.2007 günü saat. 14.41 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X Bayan arasındaki. Tape : 1763, 24.12.2007 günü saat: 16.28 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile A..... arasındaki, Tape ¿1764, 26.12.2007 günü saat: 14.27 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile A....arasındaki, Tape : 1771. 02.01.2008 günü saat: 17.00 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile Semra., arasındaki , Tape : 1772, 02.01.2008 günü saat:17.36'da Hayrettin ERTEKİN ile Semra., arasındaki, Tape :1775, 03.01.2008 günü saat: 13.45 sıralarında Hayrettin ERİ EKİN ile X Bayan arasındaki, Tape :1766,28.01.2008 günü saat:! 1.31 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X Şahsın arasındakitelefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Bunların özel şeyler olduğunu, hiçbirisine cevap vermek istemediğini, somların ER GEN E KON ile ilgili hiçbir alakası olmadığını,

Tape :1599, 31.10.2007 günü saatVl6.45 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile x BAYAN/HAYATİ arasında yaptıkları görüşmesi okunup .sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı Hayati'nin Busines Tv'de güvenlik görevlisi olan Hayati olduğunu, Kendisi televizyonda birilerine yani çalışanlara hakaret ettiğini öğrendiğini, İşten kovduğunu, İşten çıktıktan sonra kendilerini tehdit ettiğini ve şu an nerde olduğunu bilmediğini,

Tape :1602. 03.11.2007 günü saat : 12.25 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ali arasında yaptıkları görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı Ali'nin Hatay'da olan bir dava ile ilgili kanalın avukatı olan Av. Ali TURAN olduğunu, bu şahsa yardımcı olamadığım, şu an ismini hatırlamadığım kuyumcu bir arkadaşını aramış olduğun, ancak herhangi bir şey yapmadıklarım,

Tape :1603, 03.11.2007 günü saat : 12.29 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ahmet arasında yaptıkları görüşmesi okunup sorulduğunda;

Hatay"da olan bir dava ile ilgili kanalın avukatı olan Av. Ahmet YÎLMAZCAN ile görüştüğünü, Hatay'da avukat tanıdığı olup olmadığını sormak için aradığını, ancak bu şahsa yardımcı olmadığını, Şu an ismini hatırlamadığı kuyumcu bir arkadaşının aramış olduğunu, ancak herhangi bir şey yapmadıklarım,

Tape :1604, 03.11.2007 günü saat 13.11 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasında yaptıkları görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı kişinin avukatı olduğunu, bu olayı bana söyleyen kişinin Mustafa KAYICIOGLU olabileceğini, bahsedilen dosya :çersinde kardeşi veya bir akrabası olduğunu söyleyerek yardım istediğini, ancak kendisinin yardımff^olamâ^rrg^nı,

Page 301:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

PKK terör örgütü itirafçısı olduğu bilinen ADİL TİMURTAŞ'ı tanımadığını, ismini gazetelerden jitemei olarak duyduğunu, cezaevinde olduğunun yazılı olduğunu, herhangi bir ilişkisinin olmadığını, Adil TİMURTAŞ'ın cezaevinde tutuklu olduğunu ve serbest bırakılması için hiçbir çalışma yapmadığını, bir kere Lütfü Bey'e söylediğini ancak bakmadığım, tanımadığı bir kişinin davasını avukatına söylemesinin sebebinin, yaşlı bir karısının geldiğini, ismini bilmediğini, çok mağdur olduklarını söylediğini, isminin cezaevindeki gardiyanlar tarafından "bu baba adamdır, yardımcı olur" diyerek verildiğini, kadının işyerine gelerek ağladığım, ancak yardımcı olamadıklarını,

Tape :1606, 05.11.2007 günü saat : 12.07 sıralarında Hayrettin ERTE KİN ile X Şahıs arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı şahsın Avukatı Lütfü Bey olduğunu, Adil'in karısının yanında olduğundan öyle konuşması gerektiği için böyle konuştuğunu, Avukatı ile görüştüğünü, hala içerde diye bahsettiği Adil'in kim olduğu, aralarında ne gibi bir ilişki olduğu, hangi suçtan dolayı içerde olduğu hususları sorulduğunda; Adil'in neden içerde olduğunu bilmediğini, Başkan diye hitap ettiği kişi, bahsettiği hangi çocuğun kim olduğu, burs işini ne şekilde hallettiği hususu sorulduğunda; yetim, kimsesiz bir çocuk olduğunu ve buna burs verilmesi için kendisine söylediğini, ismini hatırlamadığını, defterinde yazılı olduğunu, Tanımadığını beyan ettiği bir şahıs için cezaevine ziyaretine gitmesini söylemesi sorulduğunda; ziyarete gitmeyi düşünmediğini, avukatının ziyarete gitmesini istediğini, yanlış anlaşılmış olduğunu,

Tape :1700, 09.12.2007 günü saat: 15.47 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ertan..? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Adil'in hanımını getiren kişinin Ertan olduğunu, soyadını ve ne iş yaptığını da bilmediğini, samimi bir kişi olduğunu, Fatih'te oturduğunu, Ertan "ın abisi ile Adil'in aynı cezaevinde yatıyor olduklarım, cezaevine ziyaretine gittiğinde kadınla karşılaşmış olduklarını, cezaevindeki bir gardiyanda Ertan'a kadını Hayrettin ERTE KİN'in yanma götür dediğini, onların da yanma geldiklerini, Ertan ile telefonda değilde yüzyüze görüşmek istemesinin sebebi hususunda, Para vermek için yanın çağırdığını, kdınm biletini alıp memleketine gönder diyerek yanma çağırmış olduğunu,

Tape :1765, 23.01.2008 günü saat: 13.22 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Mehmet..? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı Mehmet'i, Bülent ARSLAN'm 2004/254 sayılı dosyasının ne ile ilgili olduğu, Adil Timurtaş'm Mehmet'i yanına göndermesinin sebebi hususunda, tanımadığını, sadece telefonda konuştuğu kadar, yani gelmeyin dediğini,

Tape Tape :1611, 12.i 1.2007 günü saat: 14.44 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Mustafa Ethem ERDAĞI arasındaki, Tape :1612, 12.11.2007 günü saat : 15.02 sıralarındaHayrettin ERTEKİN ile Ali...............? arasındaki, Tape :1674, 22.11.2007 günü saat T 5.16sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile M,, arasındaki, * Tape: 1813, 21.02.2008 günü saat: 13.35 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile M.E.ERDAĞI arasındaki, Tape :1726, 27.12.2007 günü saat: 16.30 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin arasındaki, Tape :1727, 27.12.2007 günü saat: 16.34 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin arasındaki, Tape :1728, 27.12.2007 günü saat: 19,19 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin/X ŞAHIS arasındaki telefon görüşmeleri okunup sorulduğunda;

Cevap vermek istemediğini,Tape : 1669,-20.11.2007 günü saat.18.S7 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin ..? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Nurettin'in o an için terbiyesizlik ettiğini,

Tape :1682, 30.11.2007 günü saat: 13.10 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı kişinin avukatı Lütfü Bey olduğunu ancak konuyu hatırlamadığını,Tape : 1730, 28.12.2007 günü saat:15.30 sıralarında Hayrettin ERTE KİN ile Nurettin arasındaki

telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;Görüşmeyi yaptığı kişinin arkadaşı Nurettin olduğunu, Kendisinin Lale'lide otel işlettiğini, Otelin

adım bilmediğini, Nurettin'in Bursa ilinde bir arkadaşının bir davası olduğunu ancak Konusunu bilmediğini, Anıcara'dan bir avukat dava ile ilgili 100 bin dolar istemiş olduğunu ve İstanbul'dan ismini söylemek istemediği bir avukatla görüştüğünü, 50 bin veya 48 bin dolara takip edeceğini söylediğini ve Onunla ilgili yapılan bir görüşme olduğunu,

Page 302:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tape :1735, 30.12.2007 günü saat: 13.47 sıralarında Hayrettin ERTE KİN ile Nurettin arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Bu olayıN, Veli isimli kişinin 5 bin aolarlık altın aldığını, 25 bin dolar avukata para vereceğim dediğini, 25 bin dolan da vermeyip dava sonunda vereceğini söylediğini, Bu iyiliğe karşılıkta sizden altın alayım sizde kar etmiş olursunuz dediğini, Ancak kabul etmediğini, Avukata parasını vermesini söylediğim,

Tape : 1738. 31.12.2007 günü saat: 13.22 sıralarında Hayrettin ERTE KİN ile Hakan arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Hakan ile özellikle sabit numaradan görüşmek istemesinin sebebinin hakan"m Tayland ülkesinde işçisi olduğunu, cep telefonundan aradığı için çok para yazdığını, Onun için sabit telefondan aramasını istediğini,

Tape :1737, 31.12.2007 günü saat: î3.07 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Şehnıuz arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Şehmuz'ün Hatay'dan arkadaşı olduğunu, Gıda malzemesi ithalatı yaptığını, Konuyu hatırlamadığını,Tape : İ776. 08.01.2008 günü saat: 15.14 sıralarında Ali..? ile X Şahsın arasındaki telefon

görüşmesi okunup sorulduğunda;Hiç haberi olmayıp, kimin görüştüğünü bilmediğini,Tape :1743. 03.01.2008 günü saat : 11.03 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ali....? arasındaki

telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;Sadık isimli şahsın Ankara'da avukatlık yaptığını, Ali'ni de onun sekreteri olduğunu, Cep telefonu

kulaklarıma zarar verdiğim ve Ofiste olduğum zaman ofisten aramasını söylediğini, onunla ilgili olduğunu,Tape: 1777, 06.02.2008 günü saat: 10,20 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin yaptıkları

telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;Bahsettiğim olayla ilgili davaya bakan avukatın parasını vermediklerini, arada kaldığını, kaporayıda

kendisinin verdiğini, mağdur olduğunu, onun için kızdığım, bu şekilde konuştuğunu,Tape: 1802. 19.02.2008 günü saat: 17.59 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Hakan isimli şahsın

yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;Yurt dışına seyahate gidecek ve Vize alınacağını, Görüştüğü tarihten bir hafta önce gideceklerini,

Vizeciye para verilip biletlerin alınacağım,Tape: 1803, 19.02.2008 günü saat:20.37 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Hakan arasındaki,

Tape : i712, 19.12.200? günü saat: 12.07 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Şehnıuz..? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Bu görüşmelerin vize üs alakalı olduğunu,Tape : 1618. 30.11.2007 günü saat : 22.31 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile

Musa.......? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;Bu görüşmeyi hatırlamadığını, espri içerikli olduğunu,

Tape : 1713. 19.12.2007 günü sa-.u 12.08 sıralarında Hayrettin ERTE KİN ile Şehmuz..?/Hakan..? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Hakan isimli şahıs vizeci olduğunu, soyadını şu an hatırlamadığım, Ali isimli arkadaşı ile Çin'e gideceklerini, ancak vize formuna isimler yazılırken Hakan isimli şahıs yanlış yazıldığım, vize çıkınca yanlış çıktığı için bu şekilde konuştuklarını,

Tape : 1594. 26.10.2007 günü saat : 15.30 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasında yaptıkları görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmenin içeriğin tam olarak hatırlamadığını, ama ihalelerin Kürtlere verildiği ile ilgili bir imada bulunmuş olduğun, konuştuğu kişinin kim olduğunu şu an hatırlamadığını, televizyonunun yemek ihalesi ile bir yemek şirketinin arasında geçen konuşma olduğunu,

Tape :1636. 13.11.2Û07 günü saat:17.26 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Lokman arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Lokman isimli şahsın soyadının YILMAZ olup Al Nalburiye'nin sahibi olduğunu, kendisine fakir birini yolladığını, yardım yapmasını istediğini, gelen şahsın ismini şu an hatırlamadığını,

Tape : 1689, 05.12.2007 günü saat: 12.13 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ileTarık...? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Page 303:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tarık isimli şahsın televizyonda teknik büroda çalışan biri olduğunu, RTUK ile ilgili bir konu ile ilgili görüşecek ve kendisine notlar söyleyecek olduğunu, bu notların o an masasında olduğunu ve bu yüzden ofisinden aramasını istediğini, çünkü o an araba kullanıyor olduğunu,

Tape : 1762, 12.12.2007 günü saat: 11.44 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X Bayan arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı şahsın Milli Savunma Bakanı Vecdi GÖNÜL'ün sekreteri olduğunu, bakanlığa gitmesinin uygun olmaması hususunda, gelen gidenin çok olduğunu, istediği zaman görüşemediğini, dışarıda görüşmenin uygun olacağını düşündüğünü, nizamiyeden girmek istemesinin yani kimlik bırakmak istememesi hususunda, 20 yaşındaki çocuğun ceketini çıkar, kemerini çıkar, telefonu bırak şeklinde talimat vermesinin canını sıktığı için bu yüzden nizamiyeden girmek istemediğini, bakanla hangi konu ile ilgili konuşmak istediği hususunda, özel bir konu olduğunu,

Tape :1723, 26.12.2007 günü saat: 11.08 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Nuri..? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Uzadıkça uzayan bir konu olduğunu,Tape :1724, 26.12.2007 günü saat: 16.21 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ali T.... arasındaki

telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;Demirtaş diye bahsedilen kişinin Ali TURAN olup Business Tv'nin hukuk müşaviri ve Demirtaş

elektronik şirketi olduğunu, alım satım ile ilgili görüşmüş olduğunu, telefonda söylemek istememesinin sebebinin ise ticari sır olduğu için ve telefonları dinlendiği için bu şekilde söylediğini, ne ile ilgili ücret konuştuğu hususunda, televizyonun bartır ve reklâm konusu ile ilgili yani ticari mesele olduğunu,

Tape : 1767, 31.01.2008 günü saat: 17.29'da Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin..? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Bu görüşmenin Bulgaristanlı Sedat ile ilgili olduğunu,Tape :177ü, 02.01.2008 günü saat:İ5.14 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X Şahsın arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Bu görüşmeyi hatırlamadığım,

Tape :1773, 03.01.2008 günü saat: 11.04 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X Şahıs/Sadık..? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda:

Görüşmeyi yaptığı kişinin emekli bir hakim olduğunu, Avukat oğlunun bürosunda ortak çalıştıkları avukat NaiF'in avukatı olduğunu. Onunla ilgili Bursa ilindeki mevzu olduğunu,

Tape :1739, 31.12.2007 günü saat : 15.01 sıralarında Hayrettin ERTE KİN ileNurcan...........? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı kişinin Nurcan hemşire olup Balıkesir ilinde görev yaptığını, bu şahsın Yeğeninin birini bıçaklayıp ceza aldığını ve Avukat Ali Bey"in davasına baktığını, Kararın onandığını, onunla ilgili görüştüklerini, GökseF'in Nurcan hemşirenin yeğeni olduğunu, İki senelik cezalarla ilgili af çıktığını, üç sene ne şekilde beklettikleri konusunun, Avukatın söylediği bilgileri kendisine aktarması olduğunu,

Tape :1741, 02.01.2008 günü saat : 10,36 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile S... A., arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Bu görüşmeyi hatırlamadığım,Tape :1744, 03.01.2008 günü saat : 18.30 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ş.. Y.. arasındaki

telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;Şamil YAKUT'un Kendisi avukatı olup Nail Bey ile birlikte çalışan kişi olduğunu, gideceği yeri

telefonda söylemek istemesinin sebebinin güvenlik açısından söylemediğini ve Günaydın restauranta gittiklerini,

Tape :1746, 05.01.2008 günü saat: 12.47 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Nail ...? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Naif'in avukatı olduğunu Velfnin hemşerisi olduğunu, Televizyon imalatı ve yerli bir marka telefon imalatı yaptığını, Veii'nin bir davası ile ilgili bir araya gelmiş olduklarını, isim vermemesi istemesinin sebebi hatırlamadığını, bir abimiz diye bahsettiği şahsı hatırlamadığım, iki aydır avukat gitmeyen şahsın veli"nin söylediği ismini bilmediği ve tanımadığı kişi olduğunu,

Page 304:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Nispetiye mahallesi Doğankent Lale Cl Blok No: 10/4 ve çatı katı Beşiktaş adresinden el konulan cd-disket-harddiskler-kasetler-fışekler-belgeler- GÜLTEKİN KESKİN adına tanzimli pasaport ve GÜLTEN TATAR adına tanzim sürücü belgesi-belgeler sorulduğunda;

Cd, disket ve harddiskler için; Hiçbir suç unsuru olmadığını, bunların 1996 yılında yapılan soruşturmada el konulan beraat ettiği davada mahkemenin iade ettiği, üst deposunda bulunan unutulmuş kalmış işe yaramaz disket ve hard disketler olduğunu, kasetlerin içeriğini bilmediğini,

Fişekler için; Ava gittiğini, ava merakı olduğunu, numune olarak geldiğini. 4 adet fişeğin ise evinde daha önce kalan ruhsatlı silaha ait olduğunu,

Belgeler için; Televizyoncu olduğundan askeri personele daha rahat ulaşabilmek için yönetim kurulu üyesi generallerden birisinin getirdiğini, Ancak hangisinin getirdiğini bilmediğini, Bunların yasak bilgiler olmadığını.

Başkalarına ait belgeler için; 13-14 sene önce şirketinde müdür olarak çalışan Gül ten Tatar'a ait olduğunu, Bu kişilerin aynı kişiler olduğunu ve zamanında yanında çalıştıklarını, evrakların arasında geldiğini, ancak yenisini çıkarttığını, hiçbir şeklide kullanmadığını,

Merkez Mahallesi Sıracevizler Caddesi Saadet Apartmanı No:69 Şişli Sayılı İkametinden el konulan cd-d i sket-harddi ski er- Gizli Kameralar-6136 sayılı kanun kapsamında değeri endi ri 1 eb i 1 ecek maizemeler-belgeler sorulduğunda;

Cd, disket ve harddiskler için; Bu adresin kiracısı olan Fevzi BIYIKLF'ya ait olduğunu, Fevzi BIYIKLF'nm akrabası, Yurt dışından ithalat yapan ve elektrik elektronik üzerine iş yapan birisi olduğunu, Şu arma Çin"de olduğunu bildiğini, Evin anahtarının kendisinde de olduğunu, bazen gidip ancak kullanmadığını,

Gizli kameralar için; gizli kamera olmadıklarım, bunların alım satımını yani ithalatını yaptıklarını. Onlardan iki tane değil bolca olduğunu, numune olup kurulu falan olmadığını, Ambalajlarında bulunmakta olduğunu,

6136 sayılı kanun kapsamında değerlendirilebilecek malzemeler için; Bunların hepsini Çin"den ithalatını yaptıklarını, Çin"de fuarlarda topladıkları numuneler olduğunu.

Belgeler için; kara kuvvetleri atentli dokümanları bilgisayarda kendisinin çizdiğini. Kara Kuvvetlerinin ambleminin değişeceğini ve bilgisayarda bunları yaparak gönderdiğini,

Sinanpaşa Mahallesi Köyiçi Caddesi Gürün Pasajı Ergold Kuyumculuk No:42 Beşiktaş sayılı iş adresinden el konulan 6136 sayılı kanun kapsamında d eğeri end i ri leb i 1 ecek malzemeler sorulduğunda:

6136 sayılı kanun kapsamında değerlendirilebilecek malzemeler için; Bu iş yerinin kendisine ait olmadığım, iş yerinin Hayrullah ERTEKİN, Ediz AYDIN, Çağrı ERTEKİN adına şirket olduğunu. Bu şirketin yönetimini Kaan DUT'a bıraktıklarını. Kendilerinin iş yerine gidip gelmediklerini, Çağrı ERTEKİN "in öğrenci olduğunu, Ağabeyinin Kapalı çarşıda başka mağazaları olduğu için gelmediğini, Ediz AYDIN"ın da sene de bir hesap kontrolüne geldiğini, Bu malzemelerin de Kaan DUT'un olduğunu,

Sinanpaşa Mahallesi Köyiçi Caddesi Gürün Pasajı Kat:2 No:5 Beşiktaş sayılı iş yerinde el konulan cd-disket-harddiskler-Ajanda- 6136sayılı kanun kapsamında değerlendirilebilecek malzemeler- -başka şahıslara ait belgeler-belgeler-cep telefonu ve sim kartlar-tarihi eser olduğu değerlendirilen materyaller sorulduğunda;

Bu iş yerinin italyan oıtağı olan Tony VERGOVİÇ ile ortak kullandıklarını. Birde yan taraf da bir oda olduğunu, Bulgaristan da bulunan şirketinin müdürü olan 11 yas KOCAARSLAN'ın kullandığını, Buralarda herhangi bir suç unsuru olmadığını. Yalnız atölye kısmında bulunan Glock marka tabancanın Abdulmuttalip TUNÇ'a ait olduğunu,

Cd, disket ve harddiskler için; sorulan malzemelerin kendisine ait olduğunu ve Suç unsuru bulunmadığını,

"NE TERÖR..!!BUNUN ADI İSYANDIR" başlıklı dokümanı kendisinin yazdığını, düşüncelerin yazdığım,

Ajandalar-dokümanlar için; Ajandaların kendisine ait olduğunu. Necip HABLEMİTOĞl.1 ile ilgili belgeyi internetten aldığını. Bu dokümanların çoğunun internetten mail adresine gelen dokümanlardır, Lüzumlu gördüklerini print etmiş olabileceğini,

6136 sayılı kanun kapsamında değerlendirilebilecek malzemeler için; Bu tabancaların kuru sıkı ve şirkete ait olduğunu, Bir tanesinin antika olup çalışmadığını. Azerbaycan ülkesinden getirdiğini, Fişeklerin

Page 305:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

kuru sıkı olduğunu, 50 adet fişeğin Ali"ye ait olduğunu. Telsizlerin iki tanesinin kendi aralarında konuşan tolki tolki olduğunu, iki tane ticari teknesinin bulunduğunu, bunlar için bulundurduğunu, Hiçbiri çıkışı olmadığım, Bir tanesinin de hava raporu için olduğunu, Gemilerde bulundurulması gereken telsizler olup Ruhsatının bulunduğunu,

Ali Osman Akat ve Arzu Taştan ait belgeler için; Bu kişilerin şirket çalışanları olduğunu ve belgelerin gerçek olduğunu, Alı Osman AKAT'm askere gideceğini onunla ilgili durduğunu. Diğer bayan ehliyeti ve nüfus cüzdanını iş yerinin girişine cüzdan attıklarında içinden çıktığını, Pazartesi günü de nüfus müdürlüğüne gönderecek olduklarını,

Cep telefonu ve sim kartlar için; Cep telefonu ve sim kartların kendisine ait olduğunu ve Çalışanlara Anadolu"ya giderken hepsine telefon verdiklerini ve Onun için bulundurmakta olduğunu,

Tarihi eser olduğu değerlendirilen materyaller için; Bunların hiç birisinin tarihi eser olmayıp vitrin süsü olduğunu,

Akatlar Mahallesi Nispetiye Caddesi Arzu 1 Apartmanı No:2 - 27-45 kat:2/13 Grande Maisson Emlak Danışmanlık Beşiktaş sayılı iş yerinde el konulan cd-disket-harddiskler-tlash dik-belgeler sorulduğunda;

Cd, disket-flash disk ve harddiskler için; Bu bilgisayarların eşi Meltem Paçacı Ertekin' e ait olduğunu,

Belgeler için; Eşi Meltem Paçacı Ertekin' e ait olduklarını,Elde Edilen Ve 23 İle Numaralandırılan Cd İçerisinde Ceyhun Fikret Arat'ın, 17 Numara İle

Numaralandırılmış Cd İçersinde İlter Kuşoğlu'nun, 69 İle Numaralandırılmış Cd İçersinde İstihbarat 117 Diye İsimlendirilen Bir Program İçin; Ceyhun Fikret ARAT'ın emekli tümgeneral olup özgeçmişinin olduğunu, iş ile ilgili müracaatta bulunduğunu, eski tanıdığı değerli bir komutan olduğunu, İlter KUŞOGLU"nun Gümrük Başmüfettişliğinde çalışan kişi olup Televizyonda yayınlanması için yazılar gönderdiğini ve bu yazıların olduğunu,

İstihbarat 117 ismi verilen programının, Türk Telekomun eski 118'e programı olduğu, ama çalışmadığım ve bozuk olduğunu, Telefon aramak için internetten indirdiğini, ancak çalışmadığını,

İş yerinden ve ikametinden el konulan ajandaların içersinde "Pakistanlı tuğ general Sahad Kalenderoîğu 126 nolu oda" ve ""isviçrede dr. Bülen bey oral çelik'in arkadaşı" yazısı ile ilgili; Pakistan Genel Kurmay Başkan yardımcısı olduğunu, İstanbuF'da Harp akademilerinde okurken tanıştığını, Daha sonra Türkiye"ye ziyaretine geldiğinde otelde yer ayırttırdığım, Bununla ilgili olduğunu, Bülent Bey'in İsviçre ülkesinde tıbbı malzeme sattığını, Oral ÇELİK"in ise Ankara ilinde özel muayenesi olan doktor olduğunu, Kendilerinin bir tıbbı malzeme getirdiklerini ve bununla ilgili not aldığını.

Bu tüm görüşmelerinin bir iş adamı sanayi olarak iş yoğunluğunun içinde yapmış olduğu binlerce telefonlardan içinden seçilmiş suç isnat edilmeye yönelik olduğundan ailevi örf adet ve geleneklerime uymayan konulara cevap vermediğini, Yüce yargının bunları açıklamasını isterse açıklayabileceğini" beyan etmiştir.

b)-Savciıik ifadesinde;"Emniyette vermiş olduğu ifadesini aynen tekrar ettiğini. ERGEN EKON terör örgütü soruşturması

kapsamında gözaltına alındığı VEDAT YEN ERER'i televizyoncu olması nedeniyle CAN ATAKLI'nm yerine televizyona almasının söz konusu olduğunu ve isminin geçtiğini, ancak yönetim kumluna ismi sunulduğunda biografisini gördükten sonra ekonomi kanalı oldukları için Vedat YEN ER ER'i kabul etmediğini,

Ertekin Kuyumculuk Limited Şirketinin %80 hissesine sahip olduğunu, şirketin %20 hissesinin abisi Hayrullah ERTEKİN'e ait olduğunu, Business Chanel TV'nin %80 hissesine sahip olduğunu ancak RTÜK yasasına göre %25 ten fazla hisse olamayacağı için kardeşleri arasında bölüştüklerini, ancak gerçekte %80 inin kendisine ait olduğunu. , Çin'de BALESTRA isimli elektrik elektronik ithalat şirketinin %50 ortağı olduğunu, diğer yüzde %50 hissenin Çinli ortağına ait olduğunu, Tayland'da ISF1AK SİLVER şirketinin %80 ortağı olduğunu, %20'sinin Hakan ÇIÇEK's ait olduğunu, ayrıca Balıkesir Ayvalık ilçesinde Şeytan Sofrası yolunda Süner Viliarmda bir yazlığı. ULUS'TA bir apartman dairesi ve 34 V 2109 PLAKALI 1998 model BMW marka aracının okluğunu, ayrıca BAG-KUR dan emekli olduğunu, 870 YTL emekli maaşının bulunduğunu, 0542 433 07 71 numaralı cep telefonunun olduğunu, bu ana kadar 1996 yılında bir kredi kartı kullanımından

Page 306:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

dolayı 3 ay tutuklu kaldığını, İstanbul l.Ağır Ceza Mahkemesinin 1996/187 Esas sayılı dava dosyasından yargılandığını, ancak yargılama neticesinde beraat ettiğini,

Arama sırasında ele geçirilen siyah renkli ajanda içerisinde "Nöbetçi Amiri Tuzla Da Teğmenleri 1972 Muzaffer Tekin Sarışın Tuzla'da Babası Mit'te Çalışıyordu Salih Raşit Tekin" şeklindeki not yazısı ile ilgili olarak

Televizyonunun haber müdürü ALİ BOLKAN'm hatırladığı kadarıyla Danıştay saldırısı sırasında Muzaffer TEKİN'in arandığı sırada, kendisini arayarak MUZAFFER TEKİN ile ilgili haber yapacaklarını, söylediğini, bunun üzerine emekli general KAYA VAROL'u aradığını, bu kişi ile ilgili bilgi sorduğunu, telefonda vermiş olduğu bilgileri not ettiğini, bu notların o notlar olduğunu,

Semih Tufan GÜNALTAYT tanımadığını, EMRE GÜNALTAY'IN da aranıp aranmadığını bilmediğini, EMRE'nin SEMİH'in kardeşi olup olmadığını da bilmediğini, Çin'de 3 ay önce bir fuarda karşılaştıklarını ve Çin'de tercümanlık yapan MURAT KILIÇ'm teyzesinin eşi EMRE GÜLALTAY olduğunu, kendisine "Çin'de Çin Türk İşadamları Derneği kuruyorum, bizim derneğe yardım yaparmısınız" dediğini ancak kendisinden hoşlanmadığı için kabul etmediğini,

TUNCAY GÜNEY'i tanıyıp tanımadığı onunla birlikte belge hazırlayıp hazırlamadığı ile ilgili olarak sorulduğunda:

Emniyette ilk sorulduğunda Tuncay GÜNEY'İ hatırlamadığını ancak daha soma ajandasında ismi olduğu söylenince ajandasmdaki yazıyı gösterdiklerinde hatırladığını, Tuncay Güney'in gazeteci olduğunu ve 15 yıldır görmediğini, kesinlikle birlikte herhangi bir rapor yazmadığını, 11 sayfalık rapor yazıp kendisine vermediğini, zannederse söz konusu raporun 2002 yılında yazıldığını, bu raporla herhangi bir ilgi ve alakasının olmadığını, belgenin çıktığı harddiskin kendisine ait olduğunu ancak 1996 yılından beri bu harddiski kullanmadığını, internette dolaşırken o belgeyi indirmiş olabileceğini,

www.develi.org/yonetimkurulu.html adresinde yazılı bilgilerin daha önce polis tarafından öldürüldüğü iddia edilen EVRENSEL muhabiri METİN GÖKTEPE tarafından yazılmış olan bilgiler olduğunu, böyle bir sitesinin olmadığını, bu bilgileri kendisinin girmediğini, asla bunu kabul etmediğini, bu olayla ilgili Fatih Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu,

İletişim tespit tutanakları ile ilgili olarak, 02/11/2007 tarihli "Abi Hayırlı Akşamlar, En İyi Kürt Ölü Kurttur Dr.H.Ertekin" SMS mesajı ile ilgili sorulduğunda:

Sahibi olduğu Business Channel'da bu mesajdan 2-3 gün önce Can ATAKLF'nm kendisinin haberi olmadan yabancı bir sinema filmini kürtçe altyazılı olarak yayınlattığını, 11 dakika yayında kaldıktan soma Ankara'dan Tümgeneral YALÇIN ÖZÇER'in aradığını ve kanalına böyle bir yayının yakışmadığım söylediğini, hemen devreye girip yayını kestirdiğini, müzik koydurduğunu ve ertesi günde Can ATAKLFnm işine son verdiğini, bunun üzerine gazetelerde Can ATAKLI'mn işine son vermesinin polemik konusu olduğunu, TSK terörle mücadele ederken böyle bir yayma müsade etmeyeceğini, yayın ahlakına uymayacağını, dikkat etmesi gerekirken böyle bir yayma izin vermesi uygun olmaz diyerek işine son verdiğini, ondan soma PKK'dan mail adreslerine telefonlarına tehdit mesajlarının geldiğini, çocuğunu kaçıracaklarını, arabasını bombalayacaklarını belirterek ana avrat küfürlü mesajlar geldiğini, hakaret eden kişilere karşılık olarak bu mesajı EN İYİ KÜRT ÖLÜ KURTTUR şeklinde gönderdiğim, ayrımcılık yapmadığını, anasına avradına küfürlerinden dolayı böyle bir karşılık verdiğini,

04/11/2007 tarihinde X şahısla yapmış olduğu görüşmedeki ERCÜMENT isimli şahsın kim olduğu ile ilgili olarak:

Şuanda kim olduğunu hatırlamadığını,09/11/2007 tarihli GÜLER KÖMÜRCÜ ile X şahsın yaptığı görüşme ile ilgili

olarak:Öğrendiğine göre X şahıs emekli tümgeneral olduğunu, uygunsuz olmayan şeyler konuşmuş

olduklarını, onlarla ilgili görüşmeye şahit olmadığını, Güler KÖMÜRCÜ'yü tanımadığım, bildiği kadarıyla Güler KÖMÜRCÜ'nün Amerika'ya çalışan ajan bir gazeteci olduğunu, görüşmedeki "BİR NUMARAYI" tanımadığım-, kim olduğunu bilmediğini, herkes olabileceğini, emekli tümgeneral Rıfkı DURUSOYru.tammadığihı

Page 307:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

14/11/2007 tarihli Çağla GÜLEÇ ile yaptığı görüşmede DERİN DEVLET ile ilgili konuşma içeriği ile ilgili olarak:

Tamamen şaka içerikli yaptığı bir görüşme olduğunu, telefonların dinlenmesi ile ilgili olarak özel merakı olduğunu, bu nedenle öğrendiğini, Çin'de NOKİA telefonlara yüklenen bir program olduğunu ve bu program sayesinde telefonun dinlenip dinlenmediğini anlayabildiğini,12/12/2007 tarihli Kaya VAROL ile yaptığı görüşme ile ilgili olarak: Karşılıklı olarak sohbet babında yapmış olduğu bir görüşme olduğunu, 22/12/2007 tarihli saat 22:12 de yapmış olduğu telefon görüşmesi ile ilgili olarak: Bu görüşmeyi şu anda tam olarak hatırlamadığını ancak Tümgenaral KAYA VAROL ile yapmış olabileceğini, bu görüşmedeki "ihtilal, muhtıra" sözlerinin Kuzey Irak ile ilgili olduğunu, asker arkadaşlarla bir araya geldiklerinde bu tür konuşmalar yaptıklarını, strateji sosyal bilimlerine meraklı olduğunu, kendi yaptığı yorumlar olduğunu, başka birisini bağlayacak konular olmadığım, herhangi bir şekilde ihtilal yapılmasını muhtıra verilmesini istemiş olmadığını, böyle şeylere karşı olduğunu, demokratik düzene bağlıyı olduğunu, konuşması içerisinde geçen "Örtülü Paramız Var" tabirinin kanal için ayırmış olduğu para ile ilgili olduğunu, KONYASPOR'da Ünal KARAMAN diye bir arkadaşı olduğunu ve konuşma içerisinde geçen şahsın o olabileceğini, konuşması içerisindeki "YÖK gitti, diğerleri gitti" şeklindeki konuşmasının gazetelerde çıkan yorumlarla ilgili görüşmeler olduğunu, Aytaç Grubundan kastının Aytaç YALMAN ve grubu olduğunu, onların ihtilal yapacak olduklarını, orada bahsettiği gazetelerde çıkan olaydan ibaret olduğunu, hatırladığı kadarıyla NOKTA dergisinde çıkan haberlere ilişkin olduğunu, konuşması içerisinde geçen "psikolojik hareketa bişeyler yapaüm diye kanalı aldık" tabirinden anlaşılması gerekenin ülkemizi ekonomik açıdan güçsüz gösterdiklerinden dolayı Ülkemizi sürekli terörle özdeşleştiren yayınları yapanlar olduğu için olumlu ekonomik olarak psikolojik hareket yapmak istediğini belirttiğini, KANALTÜRK'ün yaptıklarını terörist bir faaliyet olarak gördüğünü, asla tasvip etmediğini, Türkiye'nin geleceğine dinamit koyduklarını düşündüğünü, 24/12/2007 tarihindeki mesengerla görüşme yapma isteğinin eşi ile ilgili olduğunu, o gün kulaklarına ilaç damlattığını, kendisine mesenger'ı açmasını söylediğini, 31/12/2007 tarihli telefon görüşmesi ile ilgili olarak:

Bu görüşmeyi YILMAZ KIRICI ile yaptıklarını, kendisinin Ankara Etlikte eczacılık yapıp öz dayısının oğlu olduğunu, Yalçın Paşa'nm Buzines Chanel'm yönetim kurulu üyesi olan Yalçın ÖZÇER olduğunu, Ali Beyin ALİ BARANSEL olduğunu, yönetim kurulunda bulunduğunu, kendisini müsteşarlığa yakıştırdıkları için televizyonun müsteşarı diye hitap ettiklerini, hükümetin yaptıklarını beğenmediğini, tasvip etmediğini, onlara destek verilmesi için o şekilde konuştuğunu, bu operasyonu da çok olumlu bulduğunu,03/01/2008 tarihli EMRE GÜLALTAY ile yaptığı görüşme ile ilgili olarak: Genelde EMRE GÜLALTAY'm kendisini aradığını, bahsettiği gibi Çin'de karşılaşmış olduklarını, EMRE GÜLALTAY'm kendisinin iş adamı ve televizyon sahibi olduğunu öğrendiğini, böyle beni sık sık arayıp lüzumsuz yere konuştuğunu, kendisinin sadece dinlediğini, çok fazla kendisine cevap vermediğini, bahsettiği Muzaffer'in kim olduğunu bilmediğini ancak bahsettiğinin başka bir binbaşı olduğunu, Ayhan TAŞKIN'm abisi olan binbaşı oluğunu, ailesinin avukat bulması için Çorlu Devlet Hastanesinde doktorluk yapan ablası ile birlikte geldiklerini, avukat Lütfi İŞBULAN'ı önerdiğini, gidip görüşüp görüşmediklerini bilmediğini, "Tekirdağ"dan Haber Var mı?" şeklinde bahsedilen Tekirdağ F Tipi Ceza Evinde yatanlarla ilgili bir konu olup olmadığını bilmediğini, Ayhan DAŞGIN'm abisinin Tekirdağ'da değil de burada bir askeri cezaevinde yattığını bildiğini, Muzaffer'in mahkemesi olarak bahsedilen Muzaffer TEKİN'in mahkemesi olacağını zannetmediğini, Muzaffer TEKİN'i tammadığmL^höŞâîi^^bir yakınlığının olmadığını, bundan yaklaşık 14-15 yıl önce Bahadır TETİK jsf|imde Kurnı^Albay olarak görev yapan

arkadaşını bir defa telefonda Muzaffer isminde birisiyle görüştüğünü, o dönemde Azerbeycan'da inşaat işi yapmayı düşündüğünü, Muzaffer'in de müteahhitlik yaptığını kendisine anlattığını, belki birlikte Azerbeycan'da iş yaparız düşüncesi ile tanıştırmak istediğini, telefonda kendisine bir merhaba dediğini, kendi telefonu ile değil de Albayın telefonundan Muzaffer TEKİN ile bir görüşme yaptığım, onun dışında yüz yüze bir konuşma yapmadığını, onun davası takip edecek bir yakınlıklarının olmadığını, görüşmede geçen

Page 308:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

"Kasımpaşalı" tabirinden uzun boylu, Recep Tayyip ERDOĞAN'a benzeyen elinde tespihle dolaşan eczanenin yanında bulunan bir şahıs olduğunu, Kasımpaşalı'dan kastının Başbakanımıza karşı herhangi bir saygısızlığının söz konusu olmadığını,03/01/2008 tarihli Y.. .0.. ile yapmış olduğu görüşme ile ilgili olarak: Bu görüşmede BOP komutanı olarak bahsettiğinin Büyük Ortadoğu Projesi komutanı Yaşar BÜYÜKANIT Paşa olduğunu, o gün Diyarbakır da patlayan bomba sonucunda çocukların nasıl parçalandığını gördüğünü, duygulandığını, bu konuşmayı ağlayarak yaptığını, heyecanla söylemiş olduğu tabirler olduğunu, densizlik yapmış olduğunu, yoksa Diyarbakır Belediye Başkanını öldürecek falan olmadığını, orada kastettiğinin teröre destek verenler olduğunu,

22/01/2008 tarihli görüşme ile ilgili olarak:Bu görüşmeyi yurtdışından geldikten sonra, (Çin'den) gazeteleri okuduktan soma soy ismini

hatırlamadığı Emekli Başkomiser Bayram isimli şahısla yaptığını, "Ercüment Gelirse Herşey Düzelir" şeklinde O'nun söylediğini, Ercüment dediği kişinin Ankara Emniyet Müdürü Ercüment YILMAZ olduğunu, "Ercüment Gelirse Düzelir Her şey" dediğinin terörü Ercüment'in bitireceği konusu olduğunu, "Veli Küçük, Meli Küçük Alınmış" şeklindeki konuşmalarının gazeteden okuduğu haberin içeriğini doğrulatmak için yaptığı bir görüşme olduğunu, daha doğrusu yorumunu almak istediğini, O'nu da "Daha Soma Görüşürüz" dediğini, "telefonlar dinleniyor" şeklindeki uyarmasmdaki kastın Ercüment'in ismini zikrettiği takdirde yıpranır şeklinde hatırlattığım, çünkü emniyette bir çekişme olduğunu, ondan dolayı bu şekilde konuştuğunu,

Emniyet ifadesinde ERCÜMENT'İ hatırlamadığını söylediği kendisine hatırlatılarak tekrar sorulduğunda;

Nezarette sabaha kadar bunu düşündüğünü, Ercüment diye iki arkadaşının olduğunu birinin Ankara Emniyet Müdürü, diğerinin de otomobil yedek parça imalatçısı olan Ercüment olduğunu, onu tanımaz diye bu yorumu getirdiğini, ayrıca onun terörle de bir ilişkisinin olmadığını, işadamı olduğunu,

Görüşme içinde geçen CEMAL'in kim olduğu ile ilgili olarak:BAYRAM oğlu olup askerde olduğunu,22/01/2008 günü saat 12:26 da KÜRŞAT isimli şahısla yaptığı görüşme ile ilgili

olarak:Kürşat Paşa'nın emekli general Kürşat ATILGAN olup halen MHP Adana milletvekili olduğunu ve

yaptıkları samimi bir görüşme olduğunu,Konuşmanın içeriğinde "...ELLİ ALTMIŞ KİŞİ ALDILAR, KEMALİ FALAN ALDILAR,

HİÇBİR ŞEY OLMAZ, ÖYLE BİR ÖRGÜT MÖRGÜT YOK, ŞİMDİ NE OLACAK... KAFALARINA GÖRE ŞEY ÇİZİP GİDİYORLAR... VELİ KÜÇÜK SİLAHLI KUVVETLERDE ÇOK SEVİLEN BİR ADAM DEĞİLDİR... KENDİ BAŞINA ÇALIŞIYOR..." şeklindeki sözleri ile neyi kastettiği sorulduğunda;

KEMAL olarak bahsettiğinin medyadan eylem falan yapan ve memleketi meşgul eden Kemal KERİNÇSİZ olduğunu, bunların akıllı adamlar olmadığını, örgüt olamayacaklarını olsa olsa mafya olabileceklerini, onu kastettiğini, milliyetçiliği kendi kafalarına göre yapıyorlar dediğini, aslında milliyetçiliğin vatana millete faydalı olmakla olur demek istediğini, Silahlı Kuvvetlerden görüştüğü ve aldığı izlenime göre VELİ KÜÇÜK'ün SEDAT PEKER'le şunla bunla, illegal işlerle uğraşan kışılerleımeşgul olan bir kişi olarak bir

generale yakışmayacağını düşündüğü tavır içinde olduğunu değerlendirdiğini, onun için bu şekilde söylediğini,22/01/2008 tarihinde Hayrettin ALP ile yaptığı görüşme ile ilgili olarak: Hayrettin ALP'in Bakırköy sahiline giderken Yedikule'de Onbaşılar Ocak Salonu isminde kebap salonu işleten şahıs olduğunu, onla yapmış olduğu görüşmede "Reisim" şeklinde birbirimize hitap ettiklerini, yani Reislikten kastının Belediye Başkanlığı olarak anladığını, Drej Ali'yi Sami HOŞTAN'ı gazeteden okuduğunu, kendilerini tanımadığım Veli KÜÇÜK'ün uyarılmasını "İKAZ ETTİK" şeklinde söylemiş ise de Genelkurmay'dan düzgün insanların kendisini ikaz ettiğini ima etmek istediğini, yoksa kendisinin ikaz etmesinin söz konusu olmadığını, televizyonun yönetim kurulu toplantısı sırasında emekli paşaların kendisini ikaz ettikleri konusu açıldığını, o zaman böyle bir konu konuşulduğunu duyduğunu, yoksa kendisini ikaz etmesinin uyarmasının söz konusu olmadığını, görüşme içinde geçen insan kaçakçısı İsmail'in işyeri sahibi olup, yanında çalışan Nilüfer ismindeki kızın o yeri müşterisine kiralamak istediğini, onla ilgili araştırma yaparken oradakilerin insan kaçakçısı İsmail dediklerini, öyle bir konuşma geçtiğini,

Page 309:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Veli KÜÇÜK'ün normal insanlarla gezmediğini, Muzaffer TEKİN'le, Sedat PEKER'le illegal işlerle uğraşan kişilerle adının anıldığını gördüğü için o şekilde konuştuğunu,22/01/2007 tarihinde saat 19:3l'de X şahısla yapmış olduğu görüşme ile ilgili olarak: Bu görüşmeyi Korgeneral Ethem ERDAĞ ile yaptığım, konuşmasının hala arkasında olduğunu, ERGENEKON soruşturması kapsamında gözaltına alman kişilerle ilgili yaptığı konuşmaların doğru olduğunu, bu kişilerin sözde ülkücü geçinip ceplerine çalışan kişiler olduğunu, bunları tasvip etmediğini söylediğini, bu görüşlerimden dolayı bu soruşturmada olmamam gerekiyor diye düşündüğünü,

24/01/2008 tarihli NURETTİN isimli şahısla yapmış olduğu görüşme ile ilgiliolarak:

Bu görüşmeyi MİT'çi Nuretin A... ile yaptığını hatırladığını, bir akrabasının Beşiktaş Adliyesine getirildiğini, ona yardımcı olmak için Avukat Lütfi İŞBULAN 'ı avukat olarak ayarladığını, gerisini bilmediğini,

24/01/2008 tarihli saat 12:37'de NURETTİN isimli şahısla yapmış olduğu görüşme ile ilgili olarak:Çok fazla Beşiktaş Adliyesinde görünmek istemediğini, çünkü kendisini tanıyacaklarını, Beşiktaş'ta

Simit Sarayının olduğu binanın sahibi olduğunu, elektrik elektronik satan marketinin olduğunu, cep telefonu sattığını, adliyenin içinde iş adamı olarak pek fazla görünmek istemediğini, o nedenle söylemiş olabileceğini, çok fazla görünmek istemediği için bu şekilde konuştuğunu,

25/01/2008 tarihli saat 10:18'de NURETTİN AKEL isimli şahısla yapmış olduğu görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;

Orada da Nurettin'in tutuklanan yakını için Bayrampaşa Özel Tip Cezaevinde 1996 yılında tutuklu olarak kalırken tanıdığı ve kendisine oğluna iş bulmada yardımcı olduğu Baş Gardiyan Selahatin KARABOĞA'nm Nurettin'e yardımcı olması için ismini verdiğini, tutuklanan kişinin ismini bilmediğini, öğrendiğine göre Selahattin isminde otelcilik yapan bir şahıs olduğunu öğrendiğini, ancak soyadını şuanda bilmediğini, Nurettin AKEL'in bundan yaklaşık 3 ay önce MİT'ten emekli olduğunu, Selahattin'in otelinde müdür olarak çalıştığını, bu nedenle yardım istemiş olduğunu, bunu adliyeye geldikten sonra avukatının telefonuyla görüşüp öğrendiğini, yardımcı olduğu Selahattin ismindeki şahsın ERGENEKON soruşturması ile hiçbir ilgi ve alakasının olmadığını, kesinlikle Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile ilgili hiçbir yardımda bulunmadığım, avukat ol arakta .Lütfi İ..'m Selahattin'e hiçbir hukuki yardımda bulunmadığını, çünkü daha önce.-kendisine bu davayı incelemesi için

dosyayı götürdüklerini, ücret konusunda anlaşamadıklarını, o nedenle Lütfi'nin de kendilerine yardımcı olmadığını, başka bir avukat yardımcı olmuşsa da bilmediğini,

31/01/2008 tarihinde NURİ ismindeki kişi ile yaptığı görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;Bu görüşmeyi yaptığı şahsın Mardin'li NURETTİN bey olduğunu, davaya konu olan şahsın kim

olduğunu bilmediğini, avukat NURETTİN' in kendisinden yabancı bir kişi cezaevinden tahliye olduktan sonra nasıl bir işlem yapılıyor diye emniyetçilerden sormasını istediğini, bunun üzerine yabancılar şubesini aradığını, anlatılanları Avukat Nurettin' e ilettiğini, özel olarak bir kişiyi aramadığını, yabancılar şubesini arayıp, çıkan bayana sorduğunu,

13/02/2008 tarihli yapmış olduğu görüşme içeriğindeki "ONLAR SAHTE ERGENEKON, BİZ HAKİKİ ERGENEKONUZ... PROJENİZDEN VAZ MI GEÇTİNİZ, BEKLEYİN YAKINDA TANKLARI GÖRÜRSÜNÜZ, TANKLAR GELİYOR MU YOKSA TANKLAR GELİYOR, GÖRÜRSÜNÜZ, YANİ BAYKAL BOŞUNA İPE GİDECEKSİNİZ DEMİYOR..." şeklindeki sözleri ile ilgili olarak sorulduğunda;

Burada "Hakiki ERGENEKONuz" derken gerçek çalışan, Ülkesine yararlı olan işadamları olarak kendilerini kastettiğini, "TANKLARI YAKINDA GÖRÜRSÜNÜZ" demesindeki amacın da tankların Kuzey Irak'a gireceğini ima etmek için kullandığı söz olduğunu,

20/02/2008 tarihinde Kurtuluş ile yapmış olduğu görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;Bu görüşmeyi Düzce'li parfüm imalatı yapan Çetin HORASAN'ın kardeşi Kurtuluş HORASAN ile

yaptığını, o gün Fenerbahçe'nin Sevilla maçının olduğunu, arabasını otoparkçı olan soyisimini hatırlamadığı ALİ' nin kullandığını, maça Cengiz SÜNERİN (EMEKLİ ALBAY) ile birlikte gittiklerini, stada girerken kapıda Eskişehir Alay Komutanı Zafer CENGİZ ile buluştuklarını, yolda maça giderken kendisini Çetin HORASAN' m aradığım, kardeşi KURTULUŞ'un İstanbul Ümraniye'de Çavuşpaşa karakolunun bulunduğu yerde alkollü araç kullanırken görevli jandarma ekibi tarafından yakalandığını, ehliyetine el konulduğunu,

Page 310:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

kendisine yardımcı olmasını, tanıdığının olup olmadığını sorduğunu, kendisinin de bir saat soma aramasını çünkü maça gittiğini, orada tanıdık birisiyle buluşacağını ve kendisine yardımcı olacaklarını söylediğini, bunun üzerine kendi telefonundan KURTULUŞ'u aradıklarını, nerede olduğunu sorduğunu, Çavuşpaşa karakolunda olduğunu söylediğini,

Konuşma içeriğinde "HEMŞERİSİYİM KURTULUŞ HORASAN, KURTULUŞ ŞEY SEN ŞEYİN BEN ŞİMDİ ÇETİNİN ARKADAŞIYIMDA ALİ, ALİ BEN NERDESİN" şeklindeki konuşmanın okunup kendisini ALİ olarak tanıtıp tanıtmadığı ile ilgili olarak sorulduğunda;

Belki de kendisinin aramadığını, ALİ' nin aradığını,Devamla "HE ŞEYİ SEN EVET SEN EVET HAYIR DE ŞEYE O KİMLİĞİN ŞEYİ ÇIKTIMI

BELLİ OLDU MU" şeklinde neyi sorduğu ile ilgili olarak sorulduğunda;Bu arada Jandarma Trafikle görüştüğünü, hem alkollü yakalandığını hem de ehliyetini ibraz

edemediğini öğrendiğini, Jandarma timinin kendisine ehliyeti çıkarması lazım dediği için KİMLİĞİN ŞEYİ ÇIKTIMI şeklinde sorduğunu,

Devamla "HA BİSEY YOK DEĞİLMİ O ŞEYİN SÖYLEMEMİŞ SANA ORAYA BU SÖYLE ADINI ÇEK VARDI YA SENİN ÇEKİNDE DOLAYI BİR ARANMAN VARMIŞ" diye sorduğunu, KURTULUŞ' un "KESİNLİKLE YOK ÖYLE BİRŞEY" şeklinde cevap verdiğini,

22/10/2008 tarihinde saat 22:10'da KURTULUŞ ile yaptığı görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;Bu görüşmeyi kendisinin değil yanında beraber maç izledikleri Eskişehir Alay Komutanı Albay

ZAFER CENGİZ' in yaptığım, orada "EHLİYETSİZ CEZA

YAZACAKLAR, HERHANGİ BİR ŞEY KONUŞMA KİMSEYLE TAMAM" şeklinde konuşan kişinin ZAFER ALBAY olduğunu, daha sonra aynı şeyleri konuştuğunu, normalde ehliyet olmadığı zaman aracın bağlanması ve ehliyetsiz araç kullananın trafik mahkemesine çıkarılması gerekiyor diye bildiği için Çavuşpaşa Karakoluna gittiklerinde nöbetçi subayı ile görüştüğünü, nöbetçi subayın trafik ekibini oraya çağırdığını, ehliyeti bulunmadığı için alkollü araç kullanmaktan ceza kestiklerini, ayrıca ehliyetine el koyma zaptı düzenlediklerini, ancak ehliyetinin o anda olmadığını, ertesi gün ehliyeti getirip bize teslim edin dediklerini, çünkü ehliyeti varmış gibi işlem yaptıklarını, çünkü bilgisayardan ehliyetinin olduğunu çıkarttıklarım, aracı ve şahsı kendisine teslim ettiklerini, kendisinin de kardeşleri gelince onlara teslim ettiğini,

20/02/2008 tarihli saat 22:37'de Eskişehir'deki komutanla yapmış olduğu gizli numara ile yapmış olduğu telefon görüşmesinin yukarıda anlatmış olduğu beyanlarıyla çelişki teşkil ettiğinin görülmesi üzerine, tekrar "KOMUTANIM ESKİŞEHİRDEMİSİNİZ, ESKİŞEHİRDE ESKİŞEHİRDE İYİ YA KOMUTANIM YA BEN SİZİ BİR RİCA İÇİN ARADIM... " şeklindeki konuşmada kendisine yardımcı olduğunu iddia ettiği ZAFER albayın Eskişehir de olduğunu beyan ettiği ile ilgili olarak sorulduğunda;

Zafer Albay'm Eskişehir'de olmadığını, İstanbul'da olduğunu, niçin Eskişehir'deyim dediğini anlayamadığını, kendisinin izin almadan gelmiş olması halinde kendisine bu şekilde söylemiş olabileceğini, maça 68.dakikasında stadın önünde buluşarak beraber girdiklerini, aslında ALİ ile birlikte Beşiktaş'tan maça gittiğini, stadın girişinde Cengiz Albayla buluşacaklarını, ZAFER ALBAY'm yani Eskişehir Alay Komutanının sürpriz yaptığını, CENGİZ' in yanında onun da olduğunu, telefon açtığında henüz buluşmadıklarını, kendilerinin Fenerbahçe Orduevinde yemek yiyip oraya geldiklerini,

21/02/2008 tarihinde M.. E...E... ile yapmış olduğu telefon görüşmesi ile ilgili olarak sorulduğunda;Bu görüşmeyi İstanbul Ayazağa Kolordu Komutanlığından emekli olan Mustafa E.. E... ile

yaptığım, Mustafa E... E...'nm Elazığ da görev yaparken askeri alım ihalelerinde inşaat ile ilgili bir konuda soruşturma geçirmiş olduğunu, 250 YTL para cezası aldığını, bu karan temyiz ettiğini, davasını Ankara'daki avukat arkadaşı ALİ T..'m takip ettiğini, Ali T..' ın aynı zamanda televizyonlanmn hukuk müşavirliğini yaptığını, kendisinden almış olduğu bilgileri MUSTAFA E.. E...' na aktardığını, görüşmenin bu konuyla ilgili olduğunu,

22/02/2008 tarihi saat 07:57'de Kaan DUT'a göndermiş olduğu "YUKARI BİZE AİT DEĞİL DE ATÖLYE DE ÇEKMECEDE ALİ'YE AİT BİRŞEY VAR ONU YOK ET" şeklindeki SMS mesajı ile ilgili olarak sorulduğunda;

Kaan DUT'un, kendisinin abisi olan Hayrullah ERTEKİN, Ediz AYDIN ve Çağn ERTEKİN' in ortak olduğu Beşiktaş'taki ERGOLD Kuyumculuk dükkanının sorumlusu ve işleticisi olduğunu, ALİ' in de üst katta kuyumcu atölyesi olan ABDULMUTTALİP TONÇ olduğnu, mesajda bahsettiği yok edilmesini istediği şeyin ALİ olarak bahsettiği ABDULMUTTALİP TONÇ' un atölyesinde çekmecedeki GLOCK marka

Page 311:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ruhsatsız tabancanın olduğunu, polis arama yapacak pasajı açın diye ALİ'yi aradığında silahının olduğunu söylediğini, bunun üzerine KAAN'ı uyarma gereği hissettiğini, KAAN'm cep telefonundan polislerin "ne mesela" şeklinde mesaj çektiklerini, kendisinin de telefonla arayarak "SİLAH" dediğini,

Ruhsatlı veya ruhsatsız herhangi bir silahının bulunmadığını, ele geçirilen GLOCK marka tabancanın ABDULMUTTALİP TONÇ'a ait olduğunu, kendisinin PKK itirafçısı olup Devlete bağlı birisi olduğunu, komutanlannm söylemesi üzerine kendisine pasajın içinde küçük bir oda verdiğini ve tezgah kurduğunu, fabrikasından bir usta getirip kendisine iş öğretmelerini söylediğini ve kuyumculuk işini öğrendiğini, kaynak ve cila işlerini yapabildiğini, üç tane çocuğu olduğunu, bir tanesinin gozunun-kor olduğunu, Dünya Göz Hastanesinde tedavi ettirdiğini, aynca kendisinin kınk dişlerini yaptırdığını, insanlık namına

kendisine oğlu ile birlikte yardımcı olduklarını, silahın Abdulmuttalip TONÇ' da olacağını hiç tahmin etmediğini, kendisinin silah alabilecek kadar parasının olmadığını, Ümraniye'de amcasının yanında kaldığını bildiğini, hartada 100 YTL kadar kazandığım, 70 YTL sini eşine memleketine gönderdiğini, diğer silahın da KAAN DUT' a ait olduğunu, KAAN' m ERGOLD kuyumculuk yönetimini yapan müdür gibi kasa anahtar bütün işlerden sorumlu olduğunu, yanında çalışmadığını, hiçbir alakasının bulunmadığını, babasını güvenilir birisi olarak tanıdığını,

Yukarıda ERKUT ERSOY' u tanımadığını beyan ettiği halde arama sırasında ele geçen Yapı Kredi isimli ajandanın içerisinde "ÖZEL BÜRO 0543 533 17 69" numaralı telefonun yazılı olduğu ve bu telefonun soruşturma kapsamında tutuklu bulunan ERKUT ERSOY'a ait olduğunun hatırlatılarak sorulması üzerine;

İnternette google'de enternetgrup adı altındaki grupta Atatürk, 120 Kasım, Cumhuriyet gibi konularda yazı yazdığım, daha soma kendisine www.ozelburo.com adresinden içeriğinde Atatürk' e hakaret olan bir mail geldiğini, "SİZ KİMSİNİZ NASIL ATATÜRK'E HAKARET EDERSİNİZ" diye cevap yazdığını, gelen cevapta da "ADRESİNİ VER BİZ SANA ANLATALIM " dediklerini, adresini ve telefon numarasını yazıp [email protected] E-mail adresimden [email protected] adresine gönderdiğini, onlarında kendisine telefon açtıklarım, "sana gelecez, gösterecez, kafana sıkacaz" dediklerini, bu olayın yaklaşık 3 yıl önce 2005 yılında ajandanın yazılı olduğu sayfadaki günde gerçekleşmiş olduğunu, o sırada c/arpozelburocom yazdığını, bu arp sini bulduğunu, email adresini bulduğunu, ayrıca bu sitenin servis sağlayıcısına ulaştığını, Kanada firmasını aradığım, onlara "Bu Site İle İlgili Bir Arıza Var, Tamir Edilmesi Gerekiyor, Fakat Ben Şuanda Yardımcı Olamıyorum, Bana Yardımcı Olurmusunuz" dediğini, servis sağlayıcı firma ile görüştükten soma çek etmem lazım dediğini, bilgilerini sorduğunu, bu bilgileri kendisine verdiğini, teşekkür edip kapattığını, soma telefonu kaydettiğini ve bu numarayı aradığım, özel büro olup olmadığını sorduğunu, arayan kişilerin onlar olması durumunda söylediklerim iade ettiğini söylediğim, kendileri ile bir bağlantısının olmadığını,

SEDAT PEKER'i tanıyıp tanımadığı, kendisi ile bir ilişkisi olup olmadığı ile ilgili olarak sorulduğunda;

SEDAT PEKER'i tanımadığım, kendisi ile yüz yüze veya telefonla görüşmediğini, ancak bundan yaklaşık 8 veya 10 yıl önce tam uçağa bineceği sırada birisinin cep telefonundan arayarak SEDAT PEKER olduğunu söylediğini, inanmayıp telefonu kapattığını, o sırada Ankara'ya gittiğini, uçağa biniyorum deyip kapattığını, internette Sedat PEKER'in fikir alışverişinde bulunduğu kişiler Hayretin ERTEKİN, Veli KÜÇÜK, Korkut EKEN ve Yavuz KAYRAL şeklinde çıkan haber üzerine Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, ayrıca Fatih 1 .Asliye Ceza Mahkemesine tekzip için başvurduğunu,

Arama sırasında evinde ele geçirilen 22 nolu CD içerisindeki SEDAT PEKER ile birlikte bir şahsın elinde silah ve Türk bayrağı olan şahsın kim olduğu ile ilgili olarak sorulduğunda;

SEDAT PEKER'i basından tanıdığını, o şekilde teşhis ettiğini, elinde silah olan şahsın kim olduğunu bilmediğini, bu CD'nin depodan çıktığını, yeni olan birşey olmadığını, 1996 yılında gözaltına alındığında bilgisayar ve diğer malzemelerin adli emanete alındığını, daha soma çuval içinde iade ettiklerini, belki emniyette veya adli emanette karışıp yanlışlıkla iade edilmiş olabileceğini, böyle bir CD hatırlamadığını,

27/10/2007 tarihli EMRE GÜLALTAY ile yapmış olduğu görüşmede geçen "KENDİSİNİ ÖZLEDİĞİ YÖNÜNDEKİ" beyanları ile yukarıda kendisinden hoşlanmadığı ve görüşmek istemediği konusu hatırlatılarak sorulduğunda;

EMRE'nin kendisinden 28 yaş küçük olduğunu, onu çocuğu gibi gördüğü için bu şekilde konuşmuş olabileceğim,

Page 312:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

06/11/2007 tarihli Emre GÜLALTAY ile yapmış olduğu görüşme okunduğunda orada "DAVA MAHKEMEDE, KİLİT İFADE VERECEK BİR ADAM VAR, BUNUN DA ÇEKTEN MAL BEYANI VARMIŞ" dediği, sizin de "DOĞRUDUR GBT ÇEKİYORLAR, AMA BİZ GÖTÜRÜRÜZ ONU, GELSİN BİZ GÖTÜRÜRÜZ" şeklinde beyanda bulunması EMRE GÜLALTAY'm yakalamalı olarak aranan bir şahıs olduğunu bildiği halde Beşiktaş Adliyesinde bulunan davası ile ilgili KİLİT İFADE VERECEK ŞAHSIN KİM OLDUĞU VE KENDİSİNİ NİÇİN EMRE YE YARDIMCI OLDUĞU sorulduğunda;

Emre'ye yardımcı olmak gibi bir durumunun olmadığını, burada Murat'ın akrabası olması cihetiyle EMRE'nin böyle bir çeki ödemesini Murat'ın istediğini, EMRE'nin yakalamalı olduğunu bilmediğini, yoksa yardımcı olmayacağını,

13/11/2007 tarihli EMRE GÜLALTAY ile yapmış olduğu görüşme okunduğunda ve orada "EMRE'NİN YARIN MAHKEMEM VAR ABİ" dediği kendisinin de "BİLİYORUM, HABERİM VAR, HEPSİNDEN HABERİM VAR, O ADAM GELMEDİ, O ADAM İFADE İÇİN GELMEDİ, BEN SÖYLEDİM ORAYA" şeklinde konuşması hatırlatılarak kendisinin davadan haberdar olduğunun anlaşıldığı kendisine tekrar okunarak sorulduğunda;

Emre GÜLATAY'm eniştesi olan ve Çin'de tercümanlığını yapan aynı zamanda komşusu olan MURAT KILIÇ'tan bunun davası olduğunu öğrendiğini ancak yakalaması olduğunu bilmediğini, ifade verecek adamı da bilmediğini,

19/12/2007 tarihli Hakan ile yapmış olduğu görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;HAKAN'm soy ismini bilmediğini, konsolosluklarda vize alma işleri ile uğraştığını ve askere

gidecek olduğunu, yanındaki komutanlara bu çocuk askere gidecek iyi bir yere verin komutanım dediğinden O'nun da kendisine "KOMUTANIM" diye hitap ettiğini,

27-28/12/2007 tarihlerinde Emre GÜLALTAY ile yapmış olduğu görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;

Emre'nin sık sık kendisini aradığını aslında Katar'a falan gittiğinin olmadığını, cebinde parasının olmadığını, gittiğine inanmadığım, Kayseri'den hemşerilerinin geldiğini, oradan dönerken kendisini aradığını,

01/02/2008 tarihli Emre GÜLALTAY ile yapmış olduğu görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;Belirttiği gibi Çin Türk İşadamları Derneği kurmalarını söylediğini ve para istediğini ancak kabul

etmediğini, boş konuştuğuna inandığını, telefonu bir kenara koyup ne konuştuğunu bile dinlemediğini,05/01/2008 tarihli EMRE GÜLALTAY ile yaptığı görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;Telefonundan Sedat KILIÇ'm karşı tarafta abisi MURAT ile yaptığı görüşme olduğunu, "tozları

aldın mı" şeklinde bahsettiği tozun sucuk yapmakta kullanılan baharat karışımı olan numunelik 20 kg lık Çin'e götürdüğü toz olduğunu, ilk defa SEDAT'la o gün Yeşilköy Havalimanında tanıştıklarını,

Süleyman ÖNALAY'ı tanımadığını, Erhan DAŞGIN'ı Ayhan DAŞGIN'm abisi olarak tanıdığım, Binbaşı olduğunu bildiğini, bahsettiği gibi kardeşi Çorlu'da doktor ile birlikte geldiklerini, bir avukata yönlendirdiğini ama şuanda hangi avukat olduğunu hatırlamadığını,

28/12/2007 tarihli görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;Ayhan DAŞGIN'm AVEA'da alım işlerine bakan kişi olduğunu, elektronik işi yaptığı için kendisi ile

tanıştıklarını, abisi olan Erhan Binbaşı'mn Özel Kuvvetlerde görev yaparken bir suç işlemiş olup halen Askeri Cezaevinde tutuklu olarak bulunduğunu ve Beşiktaş 13. Ağır Ceza Mahkemesinde davasının devam ettiğini, Ayhan'ın kendisinden avukat bulmasını istediği için sadece kendisine yardımcı olmak istediğini,

02/01/2008 tarihli saat 16:11'de AYHAN DAŞGIN ile yapmış olduğu görüşme ileilgili olarak sorulduğunda; ' * , *

"ŞİMDİ BEN KONUŞTUM KOMUTANLARLA, ŞEYİN K. BEY'LE GÖRÜŞÜLECEK DİYECEKLER ŞEYE YANİ ORAYA GİDECEKLER, NORMAL TELEFONUN YOK MU SENİN, BENİ BAŞKA NUMARADAN ARASANA, BU NUMARA DİNLENİYOR DA" şeklindeki konuşması okunduğunda:

Page 313:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Orada komutanların bir araya gelip, avukatla da buluşup mahkemeye nasıl bir dilekçe yazılacaksa yazmalarını söylediğini, telefonda cızırtı olduğu için normal telefondan konuşmasını söylediğini,

24/10/2007 tarihli görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;Bu görüşmeyi bir general ile yaptığını, ancak ismini şuanda hatırlamadığını, Güneydoğu da

meydana gelen olaylardan dolayı duyduğu üzüntü nedeniyle yapmış olduğu duygusal bir görüşme olduğunu, BUZINESS TV'ye iki emekli tümgeneral YALÇIN ÖZÇER ve RIZA KÜÇÜKOGLU'nu getirdiğini, ancak RIZA PAŞA hükümet aleyhinde konuşmalar yapınca kendisinin işine 1 ay önce son verdiğini,

13/11/2007 tarihli görüşmeler ile ilgili olarak sorulduğunda;Bu görüşmelerde geçen Semih SADİ, BUZINESS TV nin ortağı olduğunu, ismi geçen Fatih'in

avukat Fatih VOLKAN olduğunu, Meltem'in de kanalda çalışan soy ismini hatırlayamadığı mali işlere bakan kişi olduğunu,

Ortağı Semih SADİ'nin internette kumar oynatmaktan gözaltına alındığını, SAMİ KILIÇ'm Kayseri'den hemşerisi olduğunu, tekstil işi yaptığını, ortağına yardım etmesi için aradığını, Sultanahmet adliyesinde olduğunu söylediğini, bir hafta yattıktan sonra tahliye olduğunu, ortağının kurtulduğunu, Hakan AYGÜN'ün genel yayın yönetmeni olduğunu, Semih SADİ ile ilgili davanın hala İstanbul Adliyesi Asliye Ceza Mahkemesinde tutuksuz olarak devam etmekte olduğunu,.

16/11/2007 tarihinde Savcı O., ile yapmış olduğu görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;Ortağını cezaevinde iyi bir yere koymaları için yaptığı bir görüşme olduğunu, şuanda hangi Savcı

olduğunu hatırlamadığını, yine ayrıca Bayrampaşa cezaevinde görev yapan 2. müdür Ramazan, gardiyan Selahattin KARABOĞA, gardiyan Hamdi ile ortağı Semih SADİ için aramış olabileceğini,

26/11/2007 tarihli görüşmeleri ile ilgili olarak sorulduğunda;Pınar'ın Konyaspor teknik direktörü ÜNAL'm eşi olduğunu, Ünal KARAMAN'm yeğeninin kısa

dönem erlik sınavına girdiğini, yardım istediklerini, Ankara'dan ASAL'dan tanıdığı kişileri aradığını, şuanda ismini hatırlamadığını ve Balıkesir'e tayini yaptığını,

07/12/2007 tarihli görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;Mehmet DALMAZ'm Kayseri'den hemşerisi olduğunu, yaşlı saygıdeğer bir insan olduğunu,

askerlikle ilgili bir şey öğrenmek için sormuş olduğunu, yardımcı olduğunu,Adil TİMURTAŞ'ı tanımadığını, ancak Ümraniye Cezaevinde yatıyor olduğunu, eşiyle genç bir

erkek kişinin kendisine geldiklerini, daha doğrusu gardiyanın kendisine yolladığını, ismini hatırlamadığı bir gardiyanın gönderdiğini, "Hayrettin baba kişidir, size yardımcı olur" dediğini, kadının elinde bir parça peynir alıp geldiğini, kendilerine yardımcı olmasını avukat bulmasını istediklerini, ancak yardımcı olamadığını, ceza aldığını duyduğunu, hatta yanında getirdiği Ertan isimli şahsa yol parasını vererek götürmesini söylediğini,

20/11/2007 tarihli görüşme ve içeriğindeki küfürleşmeler ile ilgili olarak sorulduğunda;Nurettin adındaki şahsın Nurettin AKEL olduğunu, niye o şekilde küfür ettiğini anlayamadığını,

zannederse sarhoş olduğunu,30/11/2007 tarihli MUSA ile yaptığı görşümede "KONYADA OYNUYORLAR, DOĞRU, İYİ

ŞEYİ VERDİ ABİ, BURSA YA VERDİ BİLİYORSUNUZ, YANİ

KONUŞULDUĞU GİBİ, ÖBÜR DEVREDE İKİNCİ YARIDA İNŞALLAH ŞEYLİK YAPMAZ, SAMET ABİ" şeklindeki görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;

Görüşme yaptığı kişinin Musa ÖZTÜRK olduğunu, rahmetli Turgut ÖZAL'm korumalığını yapan emekli emniyet müdürü olup Ankara'da yaşamakta olduğunu, futbolla herhangi bir ilgisinin olmadığını, gırgır ve espiri olsun diye yaptıkları bir görüşme olduğunu, Samet ABİ'ni de Samet AYBABA olduğunu,

19/12/2007 tarihli ŞEYHMUZ/HAKAN ile yapmış olduğu görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;Kendisine komutanım diye hitap eden, konsolosluklarda vize işlerini takip eden soy ismini

bilmediği Hakan isimli şahıs olduğunu, Ali AKAT ile birlikte Çin'e gideceklerini ancak Ali'nin vize formunda yanlış yazıldığını, Ali diye hatırladığını, Ali Osman olabileceğini, yanlışlıkla Hakan yanlış yazdığından geri gelip düzelttiklerini, Şeyhmuz diye birisini hatırlamadığını,

26/10/2007 tarihli yemekle ilgili yapılan görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;Orada "GATA'mn yemek ihalesi olacak bize yardımcı olun" dediklerini, arayan kişinin

televizyonun yemeğini veren şirketin sahibi olduğunu, GATA'da görev yapan, Tuncay Paşa, Çetin Paşa ve Hikmet Paşa'nm isimlerini verdiğini, kendisim referans göstermesini söylediğini,

Page 314:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

05/12/2007 tarihli TARIK ile yapmış olduğu görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;Tarık'ın soy ismini hatırlayamadığını, televizyon programı yapacaklarını, BUZINESS TV'de

KOBİ'leri anlatan bir program yapacağını, onunla ilgili bir görüşme olduğunu,12/12/2007 tarihinde yapmış olduğu görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;

Mili Savunma Bakanlığı Özel kalemi ile yapmış olduğu görüşme olduğunu, orada Genelkurmay'a Kuzey Kapısından girdiği zaman kimlik bırakmak zorunda kaldıklarını, Bakanlığın ön kapısından girince kimlik bırakmadıklarını, o nedenle orada buluşmayalım başka yerde buluşalım dediğini, Genelkurmay'dan giriş yaptığı zaman orada çok arkadaşının olduğunu, onlara uğramadığı zaman ayıp olur düşüncesi ile o kapıdan girmek istemediğini, Bakanla yapacağı görüşmenin özel bir görüşme olduğunu,

26/12/2007 tarihli görüşmeleri ile ilgili olarak sorulduğunda;Orada "ABİ TELEFONDA SÖYLEMİYEYİM BENİ SABİT TELEFONDAN ARA

KONUŞURUZ" şeklindeki görüşmelerinde konuşacakları konuların ticari sır olması nedeniyle başkaları tarafından duyulmaması için yapılmış görüşmeler olduğunu,

31/01/2008 tarih Nurettin ile yaptığı görüşme okunduğunda, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/207 Esas sayılı dosyasında 28/01/2008 tarihli duruşma ve Bulgaristan'da GENO ile ilgili dava hakkında kiminle neyi konuştuğu ile ilgili olarak sorulduğunda;

Burada görüştüğü kişinin Nurettin AKEL olduğunu, Laleli'de bir otelin müdürü olduğunu, otel sahibi ile reklam vermeleri ile ilgili konuşacaklarını, onu sorduğunu, Bulgaristanlı bir sanık olduğunu, tahliye olduktan soma ne gibi bir işlem yapıldığını sorduğunu, öğrenip kendisine anlattığını,

01/02/2008 tarihli saat lLOO'da telefondan kendisini "avukat NURİ" olarak tanıtıp İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi kalemi ile yaptığı görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;

O sırada avukat NURİ beyle masada yemek yediklerini, masada kendisinin telefonundan arayıp, görüşmüş olabileceklerini,

31/12/2007 tarihli Nurcan ile yapmış olduğu görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;Nurcan'ın Balıkesir'de hemşirelik yapan arkadaşı olan bir bayan olduğunu, yeğenini birisinin

bıçaklayıp ceza aldığını ve dosyanın Yargıtay'da olduğunu, avukat Ali T...'m da kendisi tanıdığını, herhangi bir ücret almadan ondan aldığı bilgileri ilettiğini,

02/01/2008 tarihli Selahattin ARSLAN ile yaptığı görüşme ile ilgili olarak sorulduğunda;İki tane teknesinin olduğunu, Diyarbakırlı olan Selahattin ARSLAN'dan aldığı mazot nedeniyle

jeneratörlerin bozulduğunu, kendisine hırsız dediğini, haberinin olmadığını, adamlarının yapmış olabileceğini, sen bil adamların kim olduğunu bul dediğini, ayrıca kendisini şikayet edeceğimi söylediğini, ama şikayet etmediğini bu sır benimle mezar gider dediği konunun bu olabileceğini,

Arama sırasında ele geçirilen 4 adet MKE yapımı dolu fişek, 8 adet av tüfeğine ait dolu fişek, 1 adet USA SÜPER NAİF marka kahverengi saplı bıçak ve 1 adette av tüfeği fişeği ile ilgili olarak sorulduğunda;

Av tüfeği fişekleri ava gittiğini, o nedenle numune olarak aldığı fişekler olduğunu, 4 adet MKE yapımı mermiyi de daha önce 1997-1998 yıllarında sattığı Belçika Browning ruhsatlı silahına ait mermiler olduğunu, silahı sattığını ama mermilerin evde kaldığını, hatta arama sırasında çocuk odasının halısının kenarından çıktıklarını, askeri personele ait telefon bilgilerinin televizyoncu olması nedeniyle internetten aldığı bilgiler olduğunu,

Arama sırasında ele geçirilen Gülten KESKİN adına düzenlenmiş pasaport ve Gülten TATAR adına düzenlenmiş olan sürücü belgesi ile ilgili olarak sorulduğunda;

Bu şahsın 13-14 yıl önce şirketinde müdür olarak çalışan şahıs olduğunu, bu evrakları arayıp bulamadığını ve yenileri çıkarttığını, evindeki üst depoda diğer evraklarla karıştığını, herhangi bir şekilde kullanmadığını,

Arama sırasında ele geçirilen gizli kameralar ile ilgili olarak sorulduğunda;Bunların gizli kamera olmadığını, vayles küçük kameralar olduğunu, numune olarak Çin'den

getirdiğini, 15-16 tane getirdiğini, bunların yasak olmadığım, satışını yapacağını, herhangi bir yerde kullanmadığını, hepsinin ambalajında durduğunu,

Arama sırasında ele geçirilen şok cihazı, palalar, komando bıçaklan, samuray kılıcı, kelepçe, balta kürek seti ve metal sap, sapan, demir jop, havalı tabanca, harmankarden yazılı ekranlı cihaz, dijital dürbün, ambagi yazılı metal antenli cihaz, hami yazılı gri renkli ekranlı antenli cihaz, kurusıkı tabanca, bu tabancaya

Page 315:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ait mermi şarjör, demir çubuklan bulunan deri bileklik ve dijital dürbünlerin kendisine ait olduğunu, bunlan Çin'de fuardan numune olarak getirdiğini, bunlan peyderpey 3 yıl içerisinde gidip geldiğinde getirdiğini veya kargo ile sipariş verip getirttiğini, bunlann yaptığı işle alakalı şeyler olduğunu, kurusıkı tabancayı oğlu Çağn ERTEKİN'in Karaköy'den faturalı olarak satın almış olduğunu, silaha karşı olduğu için onun elinden aldığını, kendi evinde sakladığını, amatör gemi kaptanı belgesinin olduğunu, kaptan olduğu için ele geçen kelepçeyi gemide suç işleyen olursa kullanmm diye almış olduğunu, şirketlerine kayıtlı Rüzgar isimli teknesini olduğunu, kışın eşyalan boşalttığı için kelepçenin evde bulunduğunu,

İstanbul Kriminal Polis laboratuarının 25/02/2008 tarih 2008/2510 Uzmanlık sayılı ekspertiz raporu okunduğunda:

Bu bıçaklann 6136 sayılı yasa kapsamında olduğuna inanmadığını,Arama sırasında 8 adet K.K.K.lığı'na ait amblem bulunan dokümanla ilgili olarak sorulduğunda;Hilmi Özkök Paşa zamanında K.K.Kdığımn ambleminin değişmesinin söz konusu olduğunu,

bilgisayarda değişik tipte 7-8 adet amblem yapıp gönderdiğini, 1 tanesinin beğenildiğini, ona bir yıldız ilave edilerek şuandaki K.K.Kdığmm amblemi olarak kabul edilip kullanılmakta olduğunu, bu belgenin de onunla ilgili olduğunu,

Arama sırasında ele geçen kurusıkı tabancaların kendisine ait olduğunu, hepsinin faturasının

bulunduğunu, namlulanm değiştirmediklerini ve orijinal olduklannı, yasa çıkınca

kaydettireceklerini,

Page 316:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

GLOCK marka tabanca, bir adet şarjör, şarjöre basılı 6 adet mermi ile 50 adet beyaz şeffaf poşetteki 9mm çaplı merminin belirttiği gibi kendisine Ali diye hitap ettikleri Abdulmuttalip TONÇ'a ait olduğunu,

Ele geçirilen malzemelerin kendisine bana ait olduğunu ve içeriğinde herhangi bir suç unsuru teşkil eden bir şey olacağını zannetmediğini,

Arama sırasında ele geçirilen 1 adet işlemeli deri kılıf bulunan ibaresiz toplu tabancayı 1987 yılında Azerbeycan'ın Baku şehrinde beğenerek aldığım, çalışmadığını, ofisinde müze gibi bir camekan yapmış olduğunu, oraya koyduğunu, çalışmayan bir tabanca olduğunu,

TOLKİ-TOLKİ cihazları teknede kullandığı telsiz cihazları olduğunu, 2 adet BOXXER marka muştayı yurtdışmda satmak için hazırlayıp döktüklerini, bunların kalıbı olduğunu, gümüşlerini yapıp satacaklarını, kalıp kavuçuğunun da halen mevcut olduğunu,

Arama sırasında ele geçirilen Ali Osman AKAT'a ait nüfus cüzdanının bulunma sebebinin, Çin'e gitmek için vize alacaklarını, o nedenle kendisine bıraktığını,

Arzu TAŞTAN' a ait nüfus cüzdanı ve sürücü belgesinin dükkanında ele geçirilmesinin şu şekilde olduğunu, Geçen hafta çarşamba günü bizim pasaj içerisinde orda çalışanlardan bir bayan bir yırtık cüzdan bulduğunu, içinde kimlik, ehliyet ve bilet olduğunu, getirip kendisine verdiğini, polise teslim edeceğini ancak polise teslim etmeden gözaltına alındıklarım, bu belgelerin kendisi veya yakınları ile ilgili olmadığını,

Arama sırasında ele geçirilen 4 adet cam şişe 1 p.t. vazo, bronz heykel, bronz ekmek damgası, 5 adet pt vazo, 9 adet p.t. vazo, 1 adet p.t. tespih, 1 p.t. testi, 6 adet p.t. sapan taşı, 1 mermer heyekl (başı kırık), 1 adet bronz mızrak ucu, bronz kantar ağırlığı, bronz el baltası, bronz ok ucu, 4 adet bronz iğne ve 218 adet çeşitli dönemlere ait bronz sikkelerin Müze Müdürlüğünün 25/02/2008 tarih ve bila sayılı yazısı ile 2863 sayılı yasa kapsamında tescil ve tasnife tabi müzelik değerde yurtiçi ve yurtdışında alınıp satılması yasak eserlerden olduğunun bildirildiği okunup sorulduğunda;

Bu eserleri Topkapı'da antikacılardan, Beyazıt'ta ki sahaflardan, Kapalı Çarşıdaki bedestenden, Azerbeycan'dan ve çeşitli yerlerden satın aldığını ve ofisinde camekan yapıp orada teşhir ediyor olduğunu, tarihi eser olduklarını düşünmediği için herhangi bir yere tescil ettirmediğini, bilseydi Müzeye bildireceğini,

Arama sırasında ele geçirilen 17 numaralı CD içerisinde İSTİHBARAT 117 yazılı program ile ilgili olarak sorulduğunda;

Bu programın Türk Telekomun eski 118 programı olduğunu ancak çalışmadığım,İş yerinden el konulan ajanda içerisinden "Pakistanlı Tuğgeneral S AH AD KALENDER

OLGU 126 Nolu oda" yazılı notun ne ile ilgili olduğu sorulduğunda;Sahad Paşanın Pakistan Genelkurmayında görevli bir paşa olduğunu, burada İstanbul 'da

Harp Akademilerinde okuduğunu, bundan yaklaşık 3-4 yıl önce resmi bir ziyaret için gelmiş olduğunu, kendisi için Çırağan'dan yer ayırtmış oluğunu, onunla ilgili yazdığı bir not olduğunu,

Ajandası içinde "İSVİÇRE DE DOKTOR BÜLENT BEY, ORAL ÇELİK'İN ARKADAŞI" şeklindeki notun kiminle ilgili olduğu sorulduğunda;

Doktor Bülent'in şuanda soy ismini hatırlamadığı, İsviçre'de tıbbi malzeme satan bir kişi olduğunu, Oral ÇELİK'in de Ankara'da malzemelerini pazarlayan doktor olduğunu, kamuoyunca bilinen Oral ÇELİK olmadığını,

Kesinlikle herhangi bir terör örgütü ile bağlantılı bir kişi olmadığını, sadece vatanını milletini seven ve legal yoldan ticaretini yapan yanında 350 kişi çalıştıran bir iş adamı olduğunu, kesinlikle ERGENEKON ile ve bu örgütle bir bağlantısının olmadığını" beyan etmiştir.

Page 317:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

c-Aramalarda elde edilen deliller; 1-Belge ve dokümanların incelenmesinde:

a) Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in Sinanpaşa Mahallesi Köy İçi Caddesi Gürün Pasajı Kat:2 No:5 BEŞİKTAŞ adresinde yapılan aramada ele geçirilen:

(8) adet "Ne terör..!!Bunun adı isyandır" ile başlayan, "Dr.Hayrettin Ertekin Stratejist İstanbul/Beşiktaş 31.03.2006" ile biten spiral ciltlenmiş (7) sayfadan ibaret doküman içeriği incelendiğinde:,

Ne Terörü Bunun adı isyandır başlıklı bilgisayar çıktısı yazı ve içeriğinde Başbakana Alt-Üst Kimlik ve Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı konulu açıklamalarından dolayı eleştiriler ile Kürt Sorunu hakkında yazı olduğu,

Yapılması gerekenler kısmında; "Devlet ve Siyasi Organlar Derhal harekete geçerek kararlılıkla bölgede sıkıyönetim ilan edilmelidir. Bölgede siyasi etnik yapısı ilmi olarak değiştirilmelidir. Bölgeye giriş-çıkışlar kontrol altına alınmalı göç engellenmeli, nüfus göç hareketlerine kontrollü olarak izin verilmeli sabıkalı devlet görevlilerinin işlerine son verilmeli, MİT Raporları dikkate alınıp gereği yapılmalıdır" yazılar olduğu,

İmza bölümünde Enternet Grup Strateji Bölüm Başkanlığı Dr Hayrettin ERTEKİN Stratejist İstanbul/Beşiktaş 31-03-06 şeklindee olduğu,

(1) adet üzerinde "ÇAYKUR" yazılı yeşil-sarı renkli ajandanın içeriği incelendiğinde;31 Aralık sayfasında "Cizreli Ali 535 354 68 13, Abdulmuttalip TONCER yurtdışına PKK'lı

unsurları götürüyor (Kadir) ismi Soyadı bilinmiyor (0538 564 75 62) 00491602231573-00306944063446 Romanya Kurtulurda Silah istiyor Mermi Ç-Y- RPG7 (Zaho'dan) Burada Silopi veya Çukurca 'da Hokus-Mahm ur-Kampa gidip geliyor MSN [email protected] Romanya Almanya sahte kimlik pasaport düzenliyor" şeklinde yazıların olduğu,

(1) adet mavi renkli, içerisinde "Şefkat............" ile başlayan, "Hür ve Kabul EdilmişMasonlar Büyük Locası İstanbul" yazısının bulunduğu kitapçık içeriği incelendiğinde;

Hür Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası başlıklı İçersinde mason olduğu belirtilen birçok şahsın kimlik adres bilgileri ile resimlerinin olduğu kitapçık şeklinde hazırlanmış doküman olduğu,

(18) sayfa "Bir akademisyen Dr.Necip Hablemitoğlu" ile başlayan "Ne olduğunu çözdüm Ya siz" ile biten bilgisayar çıktısı doküman olduğu,

(3) sayfa "Türk Tanıtım Birliği" ile başlayan "Ali UZUNOĞLU Kurmay Binbaşı" ile biten bilgisayar çıktısı doküman içeriği incelendiğinde:

Türk Tanıtım Birliği başkanı Ali UZUNOĞLU tarafından Milli Güvenlik Kurulu Başkanlığına Hitaben yazılmış;

Konu:Vatan HainliğiZanlı: Türkiye Devleti Cumhurbaşkanı,Hakim: Türk Ulusu (TBMM)Yargıç : Cumhuriyet Savcıları, Askeri Savcılar ulus adına, Şikayetçi ve Zanlı: Ali UZUNOĞLUMilli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Sayın Ergün CİLASUN başını kaldır Ulusumuz adına

dile ve Ulusumuz adına gerekeni yap şeklinde yazı olduğu, Mecliste bulunan bazı milletvekilleri hakkında soruşturma açılması için dosyalarını göndermeyen Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman DEMİREL'in Vatan Hainliği ile itham edildiği yazı olduğu görülmüştür.

(8) sayfa "Hakkari'de can verenler" ile başlayan "Milli bir sistemle olabilir" ilebiten bilgisayar çıktısı doküman incelendiğinde:

ENTERNETKime: undisclosed-recipientGönderme Tarihi: 11 Nisan 2006 Salı 14:18Konu : TÜRKİYE VE DÜNYA

Kimden: ENTERNET hayrettinertekin@mynet. com

Page 318:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Hakkari'de Can Verenler Biri Memet Biri Memiş! NEDEN.?..."İki Katil Vardır Biri RTE Biri Kız Hilmi.... başlıklı Enternet Grup Strateji Bölüm Başkanı H. ERTEKİN" ile son bulan bilgisayar çıktısı yazı içeriğinde;

Genel Kurmay Eski Başkam Orgeneral Hilmi ÖZKÖK'ün Hakkari Yüksekova'da yapmış olduğu açıklamaya eleştiri nitelikli yazı olduğu, yazının genelinde Güneydoğu'da şehit olan askerlerin arasında üst düzey siyasi, sivil ve asker bürokratlarının çocuklarının olmadığı şeklinde ibarelerin olduğu,

(16) sayfa "YUNANİSTAN ORTODOKSLUK" ile başlayan "Saygılarımla arz ederim" ile biten bilgisayar çıktısı doküman içeriği incelendiğinde:

Yunanistan Ortodoksluk ve patrikhanelerin durumu SAYIN KOMUTANIM başlıklı Sayın Komutanlarımın yüksek bilgisine arz ederim ile son bulduğu ve içeriğinde "Ülkemizde bulunan Hıristiyan ve bunlara ait ibadethanelerin durumu ile alakalı yazılar olduğu, Yunanistan'ın PKK örgütüne yardım ettiği" şeklinde yazı olduğu,

(23) sayfa "TRT Raporu 2001 (TRT'DE GAYRİ MİLLİ -BÖLÜCÜ YAPILANMA VE FAALİYETLER)" ibaresi ile başlayan "Devlet adına görev verilen kişilerdir" ile biten bilgisayar çıktısı doküman incelendiğinde:

1- Bölücü Ve Yıkıcı Kadrolaşma 2- Genel Manzara Ve Yürütülen Faaliyetler alt başlıkları oluşturularak hazırlanan dokümanın içeriğinde;

Bölücü Ve Yıkıcı Kadrolaşma başlığı altında;Medya alanında, uluslar arası yıkıcı organizasyonların Türkiye istasyonu şefinin Nuri ÇOLAKOĞLU olduğu, Nuri ÇOLAKOĞLU'nun koordinasyonu ile 1988 yılından itibaren uluslar arası odakların etkisine ve kontrolüne giren TRT'nin 2000'li yıllarda kendisini Türk milletinden farklı bir etnik aidiyet duygusu ile görenlerin yani "Süryani" ve "Ermenilerin" eline geçtiği, görsel medyada Nuri ÇOLAKOĞLU'nun organize ettiği bu yeni kadrolaşmanın M. Ali BİRAND ve Ali KIRCA'nm yetiştirdiği elemanlarla hederine ulaştığı ve Metin BALCI, Mithat BEREKET, Can DÜNDAR ve Deniz ARMAN gibi beyinlerin önceleri TRT'de, özel televizyonların kurulması ile bu iletişim ağlarında Türkiye Cumhuriyetinin iç ve dış düşmanlarının psikolojik ve politik amaçlarına uygun sosyal bir taban oluşturma gayretine girdiği anlatılarak, Yücel YENER, Ayhan KARAPARS, Nilgün ARTUN, Latif OKUL, Tank BAYKUR, Canan TARANCI, Seyhan LEVENT, Hülya ALP, Gürkan ELÇİ ve Şener TOKCAN gibi kişilerin Nuri ÇOLAKOĞLU tarafından TRT'nin en etkin noktalanna taşındığı belirtilmiştir. Devamında:

Nuri ÇOLAKOĞLU ve M. Ali BİRAND'm ekiplerinin tüm medyaya hakimolduğu,

Nuri ÇOLAKOĞLU'nun editörlerinin PKK'yı siyasallaştırma faaliyetlerine yoğun bir şekilde devam ettiği,

Nuri ÇOLAKOĞLU'nun 1988 yılında TRT Genel Müdürü Cem DUNA'nm yardımcısı olarak göreve gelmesi ile Lale DİLLİGİL ve Çetin ÇEKİ'nin sunduğu "İyi Akşamlar" programında Türkiye de ilk defa etnik aynmcılık ve bölücülüğün propagandasının yapıldığı ve bu yayın kuşağının sorumlusunun Namık KASAPBAŞIOĞLU'nun olduğu,

TRT de Yücel YENER"in genel müdür olması ile PKK terör örgütünün siyasallaşma sürecinde kullandığı mesajlan planlı ve etkili bir şekilde ekrana taşıdığı,

PKK mensuplan tarafından mağaralarda ve cezaevlerinde yazdıklan sözümona kahramanlık şiirlerinin Bilal ERCAN, Zafer GÜNDOGDÜ,ve. TRT'de ki doğu kökenlisanatçılar tarafından türkü haline getirilerek, PKK'mn propagandasının hedef kitlelereaktanldığı, - -

Avrupa'da PKK'nm konser faaliyetlerine Arif SAĞ, Yavuz BİNGÖL, Hülya SÜER, Erdal ERZİNCAN, Ahmet KAYA, Bilal ERCAN ve Zafer GÜNDOĞDU'nun organize ettiği,

Ankara Radyosu Sanatçıları Ali Haydar GÜL, Mehmet SESKE, Gülsen ALTUN, Ali DEMİRHAN ve İzmir Radyosu sanatçıları Hayal AS ve Saime CANTÜRK'ün 1990-1997 yıllan arasında PKK'nm Avrupa da yürüttüğü faaliyetler azama zaman katıldıklanm,

Page 319:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Ülkemiz üzerinde emeli olan dış güçlerin 1980 askeri müdahalesi sonucu kaçarak Almanya ya yerleşen Fuat SAKA'yı kullanmaya başladıklanm ve Volkan KONAK'm Fuat SAKA'nm en yakın arkadaşı olduğunu ve bu sanatçılann Laz milleti yaratma çabalanna destek olduklanm,

TRT GAP TV bürosunda çalışan Aylin ÖZKARSLIOĞLU'nun Yücel YENER'in öz amcasının kızı olduğunu, Yücel YENER tarafından kuruma alındığını ve 2001 yılında YENER soyadını aldığını,

Kars kökenli Ermeni ailenin çocuğu olan Ayhan KARAPARS'm, Yücel YENER tarafından TRT Genel sekreterliğine getirildiği ve Ayhan KARAPARS'm çeşitli yayınlar ile sözde Rum ve Ermeni kimliğinin ortaya konulmasında etkili olduğu,

Program ve Haberden Sorumlu Gelen Müdür Yardımcısının ermeni kökenli bir aileye mensup Bülent VAROL olduğu,

Personelden sorumlu TRT Genel Müdür Yardımcısının PKK'lı kadrolaşmanın baş mimarlanndan birisi olan Şener TOKCAN olduğu,

Televizyon Dairesinin başında Ermeni bir aileden gelme Nilgün ARTUN'unbulunduğu,

Televizyon Dairesi Başkan Yardımcısının Ayhan KARAPARS'm en samimi adamı olan Okan GÜNGÖR olduğu,

TRT Eğitim Dairesi Başkanı Tank BAYKUR'un 1997 yılda Miloseviç'in televizyonu ile ortak faaliyete giriştiği,

İstanbul Televizyon Müdürü Hülya ALP'in Erzincan kökenli bir ermeni ailenin çocuğu olduğu,

Özer OZ ANKA YA' mn PKK'lılann en büyük hamisi Filiz OZ ANKA YA' nın eşi ve ermeni asıllı bir şahıs olduğu, Hıristiyan dinine mensup bu bayanın TRT de çok etkin olduğu ve Nilgün ARTUN, Ayhan KARAPARS, Arsal SOLEY, Canan TARANCA, Tank BAYKUR, Seynan LEVENT, Hülya ALP, Gürkan ELÇİ ve Bülent VAROL'a bu bayanın akıl hocalığı yaptığı,

Seyhan LEVENT'in 1994 yılından bu yana TRT INT-TURK müdürlüğü yaptığı ve döneminde izlenme oranlann azaldığı,

TRT de 1997 yılından bu yana kesin hakimiyet kuran PKK yandaşlannm en büyük desteği Ertürk YÖNTEM'den gördükleri,

Siyasallaşma sürecinde PKK'nın aleviliği perde arkası yaparak TRT'yi etkin bir şeklide kullandığı ve Mahsun KIRMIZIGÜL, Ataol BEHRAMOĞLU, Suavi, İzzet YILDIZHAN, Yavuz BİNGÖL, Bilal ERCAN, Faruk DEMİR, Edip AKBAYRAM, Hülya SÜER, Kıvırcık Ali, İsmail HAZAR, Sümer EZGÜ, Ali DEMİRHAN, Mehmet SESKE, Gülsen ALTUN, Hayal HAS, Saime CANTÜRK ve Musa EROĞLU gibi sanatçılarla psikolojik harekatına devam ettiği, şeklinde bilgiler verilerek adı geçen şahıslann TRT içerisinde yapmış olduklan kadrolaşma, usulsüzlük, TRT'nin çıkar amaçlı kullanılması gibi konulann anlatıldığı, bölücü arkadaşlarının 1990 sonrasında ülkeyi etnik ve

mezhep zemininde bölmek için 1980 öncesinde olduğu gibi aynı taşeronluğu gönüllü oyarak yerine getirdikleri belirtilmiştir. Devamında;

ANAP kontenjanından İğdır valiliğine atanan şu anki valinin, Yüksel YALOVA ve Cavit KAVAK tarafından TRT ye alman Ermeni asıllı ya da bölücü Kürt muhabir ve kameramanlar tarafından ermeni propagandasına alet edildiği,

TRT haber Dairesinde Yücel YENER döneminde istihdam edilen muhabir, kameraman ve spikerler arasında çok sayıda PKK sempatizanı ve kürt milliyetçisinin bulduğu,

Ermeni lobilerinin dünyada en güçlü olduğu ülkenin Türkiye olduğu ve ermenileren bu güne kadar Türkiye de en etkin TRT de oldukları,

Genel Manzara Ve Yürütülen Faaliyetler-ballığı altında;TRT'nin canlı yayın kuşaklannm yıkıcı-bölüdfiİTı^tş!%barat örgütlerince Türk

milletinin psikolojik direncini kırmak için kullanılmakta /old;ugu*,'*N^ri ÇOLAKOĞLU ve

Page 320:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Yücel YENER'in trilyonlarca liralık kaynağı İstanbul piyasasına peşkeş çektiği ve kurum dışı drama yapımlarını Latif OKUL, Tomris GİRİTOĞLU, Ziya ÖZTAN ve Nilgün SAGYAŞAR tarafından bölücü-yıkıcı zihniyetteki firmalara verildiği,

Milliyet gazetesi Ankara temsilcisi Fikret BİLA, Ekonomi Muhabiri Alattin AKTAŞ, Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Yardımcısı Muharrem SARIKAYA vb. nin her programda TRT'nin kadrolu elemanı gibi konuk edildiği,

Haber dairesinin başında yaklaşık 8 yıldır her iktidarın adamı, bölücülerle ve Marksistlerle işbirliği yapan Oktay GÖÇER'in bulunduğu,

Haber politikalarının Yücel YENER in emri ile Genel Müdür Yardımcısı Şener TOKCAN, Yayın Denetleme Kurulu Başkanı Latif OKUL, Dış Yayınlar Daire Başkanı Danyal GÜRDAL, Genel müdür Danışmanı Baki ÖZİLHAN ve Haber Daire Başkanı Oktay GÖÇER'den oluşan bölücü marksist ideolojiye sahip grupça belinlenip uygulandığı,

Sabah haberlerinde Mustafa Aydoğan KILINÇ, Pazar Panorama programında Mustafa BALBAY, Hasan ÇAKIR ve Cem KIRÇAK'm bölücü ve Marksist ideolojinin propagandasının yaparak bu ideolojiye yakın isimleri konuk ettiklerini,

Dev sol militanı ve DHKPC'nin örgütlenme çalışmalarını yürüten Mete MUYANTN Genel Müdürün emriyle SAYTEK'in başına getirildiği, Haber Dairesi Başkan Yardımcısı Güntaç AKTAN'ın İmralıdaki yargılama sürecinde beceriksizliği nedeni ile TRT'nin maddi ve etik zarar uğratıldığı şeklinde bilgiler verilerek TRT"nin yapmış olduğu bazı programlar ile alakalı bölücülük konularının işlendiği,

Bir dönem PKK terör örgütünün de TRT'yi etkin bir şekilde kullandığının ve TRT içerisinde ermeni lobisinin çok etkin olduğunun iddia edildiği istihbarat nitelikli bir yazı olduğu görülmüştür.

(7) sayfa "İleride ülkemizde gelişebilecek" ile başlayan "Kararlı müdahalesini gerektirmektedir" ile biten bilgisayar çıktısı doküman İncelendiğinde;

İleride Ülkemizde gelişebilecek terör faaliyetleri hangi tür ve boyutta olursa olsun, bölgedeki güçlü Devlet olan Türkiye ve onun tek ve güçlü hükümeti Ak-Parti Bunun altında kalacaktır yazı içeriğinde; Dünya siyaseti, Dünyada gelişen olaylar ve Türkiye ile hükümetin durumunun analiz edildiği yazı olduğu,

(2) sayfa "Sayın Hayrettin ERTEKİN" ile başlayan "Doktor Hayrettin ERTEKİN" ile biten bilgisayar çıktısı doküman incelendiğinde;

Mehmet UYAR isimli kişiden internet ortamında Hayrettin ERTEKİN'e 04 Mayıs 2006 tarihinde gönderilmiş olduğu "ENTERNET Ortamındaki Grubun başında kalması bu ortamda mücadeleye devam etmesi hakkında yazı olduğu,

(9) sayfa "Sayın Hayrettin" ile başlayan "Suç duyurusunda bulundu" ile biten bilgisayar çıktısı doküman incelendiğinde:

İnternet ortamında gönderildiği anlaşılan ..ergold [email protected] adresinden aynı adrese gönderilen II.Karakin olarak" bilinen Katalıkos Ermenilerin Ruhani Lideri İstanbul'a geldi başlıklı yazı içeriğinde; Ekümçnhk talebi ile ilgili iddialar, yapılan

ziyarette Ruhani liderin yapmış olduğu açıklamalarından dolayı Avukat Kemal KERİNÇSİZ'in suç duyurusunda bulunduğu bu ziyareti protesto etmek isteyen Büyük Hukukçular Birliği Derneği Genel Başkanı Kemal KERİNÇSİZ ve beraberindekilere Heybeliada'da izin verilmediği şeklinde yazıların olduğu görülmüştür.(1) adet D06-534092 seri nolu Arzu TAŞTAN'a ait nüfus cüzdanı, (1) adet 2576795 seri nolu Arzu TAŞTAN'a ait sürücü belgesi (1) adet H09-216648 seri nolu Ali Osman AKAT'a ait nüfus cüzdanı, (1) adet Gültekin KESKİN adına tanzim edilmiş TR-D892672 seri nolu pasaport, (1) adet Gülten TATAR adına tanzim edilmiş D 505785 seri nolu sürücü belgesi, (1) adet üzerinde "2005 Yapı Kredi" yazılı ajanda incelendiğinde, 2005 EYLÜL 12-13-14 ci sayfasında el yazması olarak "1972 Muzaffer TEKİN Sarışın tuzlada Em.Alb.Mitti Çalışıyordu Salih Reşit TEKİN" şeklinde karalama yazı olduğu, çeşitli şahsı bilgilerinin yazıldığı el yazması yazılar, günlük yapılacakların not edildiği yazılar, Çeşitli davaların savcılık numaralan ile bazı kişilerin isim ve telefon numaralannm olduğu,

Page 321:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

b) Şüphelinin Nispetiye Mahallesi Doğankent Lale Cl Blok No: 10/4 ve Çatı Katı BEŞİKTAŞ adresinde yapılan aramada ele geçirilen;

(4) adet 1 'den 4'e kadar numaralandınlmış fotoğraf incelendiğinde:1. fotoğrafta askeri üniformalı 3 şahsın birlikte oturduğu,2. fotoğrafta, kamuflaj elbiseli elinde makineli tüfek olan bir şahsın olduğu,3. Fotoğrafta Türk bayrağı altında 3 şahsın olduğu,4. fotoğrafta mevzide çekildiği değerlendirilen 5 şahsın olduğu,(12) sayfa içerisinde Askeri personellerin (üst rütbedeki ad soyad ve telefonlarının

bulunduğu) doküman incelendiğinde:"Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı,

Jandarma Genel Komutanlığı, Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Askeri Yargıtay Başkanı ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görevli Generallerin: rütbeleri, nasp tarihleri, sicil numaralan, ad - soyadları, eşlerinin isimleri, görevleri, illeri, dahili telefon numaralan, PTT telefon numaralan, cep telefon numaralan ve Tafics ismi verilen özel olduğu düşünülen gizli telefon numaralan bilgilerinin yazılı bulunduğu liste olduğu" tespit edilmiş, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'ndan söz konusu belgelerin gizli bilgi ve belge olmadığı sorulmuş olup, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcıhğı'nın 02.06.2008 tarih, 2008/303 S.Ö. sayılı yazılan ile bu belgenin "Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait resmi bir belge olmadığı, ancak içerdiği bilgiler itibarı ile TSK personeline ait kişisel ve görevle ilgili bilgiler olması dolayısı ile söz konusu belgenin gizli kalması gereken bilgi ve belgeler statüsünde değerlendirilmesinin uygun olacağı" bildirilmiştir.

(3) sayfa "Şemdinli olaylarının gerçek yüzü" isimli bilgisayar çıktısı doküman incelendiğinde:

Kimden [email protected] adresinden 30 Kasım 2005 Çarşamba 18:20 zaman aralığında gönderilen Şemdinli olaylannm gerçek yüzü başlıklı "Jandarmaya çalışan Eshabil POLATOGLU'nun PKK aracılığı ile İngiliz Gizli Servisi Mİ 5 tarafından angaje edilerek üniter esnekliklerin bulunduğu Şemdinli İlçesinde olmayan JİTEM ve doğrultusunda Devleti/TSK'yı yıpratmak, PKK'nı meşruiyetini bulmak amacıyla Bağdat Mİ5 Bürosunagötürülmüştür..............Bu şahıs İran ve Türkiye aleyhine Mİ5 tarafından kullanılan ve İngilizKonsolosluğunda kayıtlı bir şahıstır................... 6-7 Eylül olaylan organize edilmiş..................... Mİ 5tarafından 5 Eylül 2005 saat 4:35'de Van Maraş Cad.deki bir tekstil giyim deposunda provokasyon ve organizasyon masraftan teşvik pirimi olarak 700:000$ verilmiştir" şeklinde ibarelerin bulunduğu, Şemdinli olaylannm provokasyon amaçlı çıkartıldığının anlatıldığı yazı olduğu,

(3) sayfa " Toplum Bilimi Kitle Psikolojisi nedir" ibaresi ile başlayıp "Doktor Hayrettin ERTEKİN" ile biten bilgisayar çıktısı doküman incelendiğinde:

Kitle Psikolojisinin özelliklerinin anlatıldığı, kitle psikolojisinin tanımı, özellikleri, kitlenin kıymetlendirilmesi, kitle psikolojisi ile hareket eden şahısların nasıl etkileneceği, kitlenin nasıl kontrol altında tutulacağı anlatıldığı Hayrettin ERTEKİN imzalı doküman olduğu,

(1) sayfa "Satılmışlara teklif gelir... Bizede Ecdatlarımızdan Emir Gelir! " ilebaşlayıp " Dr. Hayrettin Ertekin" iîe biten bilgisayar çıktısı doküman incelendiğinde içeriğinde:

Yüce ulu önderimiz Atatürk bu milleti gençlere ve onun yetişmesini eğitilmesini çok istediği onurlu arkadaşlarıma yani ordumuza emanet etmişti. Değerli dostlarım vasiyetim ne kadar yerine getirildiği ortada, lafa söze gerek var mı?

Atatürk sonrasındakiler ve özellikle son on yıl Türkiye'yi yönetenler, Türkiye'yi resmen sömürge haline getirmediler mi? Her şeyi yabacılar tarafından yönetilen Türkiye artık, teklif ve öneri getirilen onurlu bir devlet değil dayatma ve emir verilen, kendi buğdayını bile ekmeye izni olmayan, parçalanma aşamasında bir ülke haline getirildi,

......... Bu üniter devletimize ihanet etmiş hainleri cezalandırmak için istiklalMahkemelerini kuracak helal süt emmiş vatan evladı bile bulmakta zorlanacak gibi görülüyor.

İleri görüşlü önderimiz işbirlikçi ve hain cenneti Türkiye'de emanetine hıyanet olabileceğini de düşünmüş ve bu nedenle Bursa Nutkunun iyi okunması ve gerekeni yapılmasını istemiştir.

Beni umutsuzluktan kurtaran ve savaşma azmi veren tek şey bu söylevdeki talimatlar gereği harekete geçenlerin sayısının birkaç yıldır yurdun her tarafında her dakika arttırğım görmemdir.

Page 322:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Atatürk "Türk Milleti Zekidir, Türk Milleti Çalışkandır" sözünü boşu boşuna söylememiştir.Memleketi satanlar ve pazarlayanlar aklını başına toplasın zaman azalıyor Molotof atıp

devletin güçlerini taciz ettiğiniz, otomobilleri yaktığınız meydanlarda bundan sonra bizde olacağız sokaklarda bizim ARSLANlarımızı göreceksiniz,

Cesetleri leş kargalarına yem olmuş çürümüş, satılmış, yandaşlarınız bizleri iyi tamdılar, sizlerde bizleri Cudiden, Gabardan, Şırnak'tan, Şemdinli'den, Uludere'den tanıdınız....

Ben deniz Kürşat yürekli "hayrettin ertekin" onun için bu kadar açık elektronik ortamda yazıyorum. Hodri meydan diyorum... Türk kimseden korkmaz korkmadı da örnekleri şanlı Türk tarihin derinliklerinde saklıdır. Dr. Hayrettin ERTEKİN" Şeklinde ibareler içeren doküman olduğu, şüphelinin bu görüşlerinin yasadışı ERGENEKON terör örgütünün amacı ile birebir örtüştüğü görülmüştür.

c) Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in Akatlar Mahallesi Nispetiye Caddesi Arzu 1 Apartmanı No:2 27-45 Kat:2/13 Grande Maisson Emlak Danışmanlık BEŞİKTAŞ adresinde yapılan aramada;

1) Masanın çekmecesinde siyah renkli naylon poşet içerisinde Hayrettin ERTEKİN'in resminin bulunduğu ve Arapça harfler ile yazılı, normal kilit ile takılı olduğu kilit BÜYÜ amaçlı hazırlandığı düşünülen bir yazı olduğu,

(1) adet Şeffaf dosya içerisinde "Sn:Begüm Hanım" başlıklı evrak incelendiğinde;Niteliği, Büyüklüğü, Yeri, Fiyat, Not şeklinde başlıklar altında 6 adet arsa ile ilgili bilgilerin

mevcut olduğu emlak işi ile ilgili olduğu değerlendirilen evrak olduğu görülmüştür.

2-CD incelemeleri:31 Nolu CD üzerinde yapılan incelemede "ORTODOKSLUK FAALİYETLERİ.doc"

isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. Dosyanın içeriğinde: "ORTODOKSLUK NEDİR.? FAALİYETLERİ NELERDİR.? FENER RUM PATRİKHANESİ VE STATÜSÜ NEDİR.? HEYBELİ ADA RUHBAN OKULU OKULMUDUR.?" sorularının cevaplarının arandığı makalede: "Unutulmamalıdır ki; Asırlar süren "büyük oyunlar halen dünya sahnesindedirler. Ancak, bugün de aynı oyunu ister "Ermeni sorunu" isterse "Başka bir sorun " mihverinde oynamaya teşebbüs edecekler veya etmekte olanlar, karşılarında artık MEVCUT MİLLETLER VE MEDENİYETLER BİLMELİDİRLERKL "Tarihinden feyz ve ders almış" Türkiye Cumhuriyeti ve Devleti "Tarihin tekerrürüne fırsat vermeyecek uyanıklıkta" Atatürk'ün nesillerinin bulunduğunu da hesaba katmak zorundadırlar. Yüce Türk Milletinin uzak ve Yakın geçmişinden aldığı kahramanlıkların destanlarının dost ve düşman milletler daima hatıralarında tutmalıdır. Unutulmuş olmadığını son kez hatırlatırız. yakın tarihimizdeki istiklal savaşı ve kahramanlıklarımız her millete nasip olmamıştır. Milletlerin 1. Cihan savaşından ve 2.cihan alınması gereken çok dersler olduğu hafızalarında mutlaka kalmalıdır unutmuş olanlara hatırlatmayı borç biliriz. Saygılarımla Arz Ederim. 18/ 02/ 2005 Dr. Hayrettin ERTEKİN" şeklinde olduğu görülmüştür.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in Sinanpaşa Mahallesi Köy İçi Caddesi Gürün Pasajı Kat:2 No:5 BEŞİKTAŞ adresinde yapılan aramada elde edilen 66 Nolu CD üzerinde yapılan incelemede;

"Outlook.pst" isimli bir E-posta arşiv dosyası içeriğinde: "Türkiye Cumhuriyeti'nin çökmek üzere olduğu, hali hazırdaki şartlar altında seferberlik ilan edilmesi gerektiği, böylece TSK'nm bir an önce yönetime ortak olması durumunun doğacağı belirtilerek ülkemizde bir kaos ortamı oluşturulmak istendiği, örgütün amaçlarına aykırı gördüğü yönetimin değiştirilmesi için TSK'nm ülke yönetimine ortak olması çağrısında bulunulduğu, yukarda belirtilen eylemlerin ERGENEKON Terör Örgütünün amaçları ile örtüştüğü anlaşılmıştır.

29.01.2008 tarihli kimden bölümünde Dr Hayrettin ERTEKİN ([email protected]) kime bölümünde 'gü[email protected] yazan mailin olduğu görülmüştür. Bahse konu mailin şüphelilerden Güler KÖMÜRCÜ'ye atılmış olduğu içeriğinin "sayın kömürcü çok büyük geçmiş olsun sizi biliyor inanıyoruz yazmaya devam yola devam edin sizi yolunuzdan kimse vazgeçirmesin komuoyuna okuruna kızma devir bu devir... kalbimiz senin yanında oldu...Dr.h.ertekin" şeklinde bittiği görülmüştür.

Page 323:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

31.10.2007 tarihli Hayrettin ERTEKİN tarafından gönderildiği anlaşılan mailin içeriğinin "ORTODOKSLUK FAALİYETLERİ.doc isimli word belgesi olduğu görülmüştür.

05.12.2007 tarihli Hayrettin ERTEKİN tarafından gönderildiği anlaşılan (kime kısmı boş) mail içeriğinde "Kürt PKK ile Kürtler özdeşleşmiştir. En iyi Kürt ölü Kurttur." İbarelerinin yeraldığı görülmüştür.

23 Nolu CD üzerinde yapılan incelemede "ÖZGEÇMİŞson.doc" isimli bir MSword belgesi tespit edilmiştir. Yukarıda ekran çıktısı verilen "ÖZGEÇMİŞson.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde; Emekli Tümgeneral Ceyhun Fikret ARAT'in detaylı öz geçmişinin olduğu anlaşılmıştır.

3-Bilgisayar incelemeleri: Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in Sinanpaşa Mahallesi Köy İçi Caddesi Gürün Pasajı Kat:2 No:5 BEŞİKTAŞ adresinde yapüan aramada -ELE GEÇEN (1) adet ST 3120022A-120 GB harddisk SEAGATE marka seri numarası 3JT3BB71 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede;

"ENTERNET GRUP STRATEJİ BASKANLIGI.doc" isimli word belgesi içeriğinde "NATO'ya üye ülkelerin stratejileri ile ülkemizin katılması gereken ve öncülük yaptığı faaliyetlerin olduğu" yazının sonunda Dr. Hayrettin ERTEKİN şeklinde olduğu görülmüştür.

"SON SÖZ..!! DR.H.ERTEKİN.doc" isimli bir M Sword dosyası tespit edilmiş, dosyanın içeriğinin farklı makalelerden oluştuğu ve ENTERNET GRUP STRATEJİ BÖLÜM BAŞKANI Dr Hayrettin ERTEKİN şeklinde son bulduğu görülmüştür.

"TÜRÜT'ÜN TÜRKÜSÜL.doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiş içeriğinin "İsmail TÜRÜT tarafından yazılan "Plan yapmayın Plan" isimli türkünün Hırant DİNK cinayetini gerçekleştiren Ogün SAMAST ve Yasin HAYAL'e hitaben yazıldığını iddia edenlere karşı hazırlanmış bir makale olduğu yazının sonunda Dr. Hayrettin ERTEKİN ibaresinin bulunduğu görülmüştür.

"Yahudiler.doc" isimli bir MSword dosyası incelendiğinde Osmanlıcılığın Büyük Orta Doğu projesinin gerçekleşmesi için ortaya atılmış bir fikir olduğunu, Yeniden büyük Osmanlıda; BOP içindeki ülkelerin federasyonlara ayrılıp, küçük ve etkisiz hale getirilip, Sonrada konfederasyon şeklinde bir araya getirileceğini, Bunun ilk uygulamasının da şu anda Kurdistan Federasyonunun, Türkiye'ye dayatılması ile başladığını, geçmişleri övünen milletlerin patatese benzediğini ve en kıymetli yerlerinin toprağın altında kaldığını belirten bir makale olduğu anlaşılmış yazının sonunda Dr. Hayrettin ERTEKİN ibaresinin bulunduğu görülmüştür.

"yolun sonu.doc" isimli bir MSword dosyası incelendiğinde yeni seçilecek Cunıhurbaşkanı'nın eleştirildiği ve ENTERNET GRUP STRATEJİ BÖLÜM BAŞKANI Dr. Hayrettin ERTEKİN şeklinde son bulduğu görülmüştür.

"ORTODOKSLUK ve FAALİYETLERİ.doc" isimli bir MSword dosyası içeriğinde; ORTODOKSLUK NEDİR.? FAALİYETLERİ NELERDİR.? FENER RUM PATRİKHANESİ VE STATÜSÜ NEDİR.? HEYBELİ ADA RUHBAN OKULU OKULMUDUR.? sorularının cevaplarının arandığı makalede;

"Unutulmamalıdır ki; Asırlar süren "büyük oyunlar halen dünya sahnesindedirler. Ancak, bugün de aynı oyunu ister "Ermeni sorunu" isterse "Başka bir sorun " mihverinde oynamaya teşebbüs edecekler veya etmekte olanlar, karşılarında artık MEVCUT MİLLETLER VE MEDENİYETLER BİLMELİDİRLERKİ.. "Tarihindenten feyz ve ders almış" Türkiye Cumhuriyeti ve Devleti "Tarihin tekerrürüne fırsat vermeyecek uyanıklıkta" Atatürk'ün nesillerinin bulunduğunuda hesaba katmak zorundadırlar.

YÜCE TÜRK MİLLETİNİN uzak ve Yakın geçmişinden aldığı kahramanlıkların destanlarının dost ve düşman milletler daima hatıralarında tutumahdır. Unutulmuş olmadığını son kez hatırlatırız, yakın tarihimizdeki istiklal savaşı ve kahramalıklanmız her millete nasip olmamıştır.

Milletlerin 1. Cihan savaşından ve 2.cihan alınması gereken çok dersler olduğu hafızalarında mutlaka kalmalıdır unutmuş olanlara hatırlatmayı borç biliriz. Saygılarımla Arz Ederim. 18/ 02/ 2005 Dr. Hayrettin ERTEKİN" şeklinde olduğu görülmüştür.

Aynı bilgisayarda "YUNAN.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde: Kıbrıs ve Yunan sorunu ile ilgili makale olduğu, içeriğinde;

Page 324:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

"Sevgili Okurlarım, Neticeyi arz ve talep olarak son söz şunları da ilaveetmeliyiz....!! Kibris olayinin perde arkasini iyi tahlil edelim Ortadoğu da hangi ülkeninilave liman ihtiyaci var ve 2500 km menzilli NBC harp basligi yüklenebilecek ( 500 ADETNükleer başlığı var) TOMAHAWK - CRUSIE füzelerine sahip HAVADAN BAĞIMSIZTAHRİK DUZENEKLI DENIZALTILARINI ve diğer su ustu ve sualtı gemilerinikonuslandirarak Avrupa'yi kapsama altina alarak elini kolunu bağlamak amaci güden yakindostumuz stratejik ortagimiz israili iyi anlamah^z^îpRHayrettin ERTEKİN" şeklindeolduğu, ./^% ^ ^

"Vatikan Devlet Başkanı Papa.doc" isimli MSvvord belgesi incelendiğinde Papa 16. Benedict'in ülkemize gelişinde törenle karşılanmasının bir amacının olduğunu, "Keşke Türk halkı bu konuda daha duyarlı olmayı başarabilse ve Papa, Türkiye'ye gelmeye cesaret edemese" denilerek papanın ülkemize gelmesinin istenmediği, bunun için bir kampanya başlatılması gerektiği belirtilmiştir.

"KIRLITEZGAH SİTESİ MASONLAR DEŞİFRE OLDU.doc" isimli MSvvord belgesi incelendiğinde Kirli Tezgah Sitesinde ERGENEKON operasyonu kapsamında halen tutuklu bulunan Ümit SAYIN'ın Can ARPAÇ, Sevil ATASOY, Hakkı AYHAN, Reşit ATA, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Sekreterliğine, Adnan AKFIRAT, Doğu PERİNÇEK (Ümit SAYIN'm Doğu PERİNÇEK'e mektup olarak yazdığı bu belgede, en çok dikkat edilmesi gereken yer, mektubun sonundaki masonik bir selamlama terimi olan "kardeş sevgilerimle" kelimelerinin kısaltması olduğu), Cosmopolitan Dergisi, Üsteğmen Zafer YENER, Cumhur ERDİN, Binbaşı Oğan TÜRKMEN ve Yarbay Mehmet SÖNMEZ ile yaptığı msn kayıtlan ve mektuplar olduğu görülmüştür.

24.05.1996 tarihli bu belge, Ümit SAYIN ve irtibatlı olduğu kişiler tarafından hazırlanarak, silahlı provokasyon gruplarının oluşturulmasını teşvik için servis edildiği,

KEMALİST TÜRKBİRLİK GRUBU (KTG) Stratejisi, "Yusuf Rıza Günaydın" takma adıyla Ümit SAYIN tarafından 18.05.2000 tarihinde hazırlanmıştır. Bu oluşum üzerinden solcu ve Atatürkçü gençleri internet ortamında avlayarak, gerçekte masonik hedefler doğrultusunda yönetilmek ve yönlendirmenin amaçlandığı,

TSK'yı kullanarak iç savaş çıkartmayı amaçlayan aşağıdaki illegal bildiri, 14.02.2001 tarihinde Ümit SAYIN tarafından hazırlanarak, KTB mail grubu aracılığıyla internet ortamında dağıtıldığı, 2000 yılında düzenlenmiş olan aşağıdaki listenin sonunda, ÇYDD Yurtdışı (ABD) temsilcisi olarak Ümit SAYIN'a yer verildiği,Genelkurmay İstihbaratıyla ilişki kurmak ve yönlendirmek isteyen Ümit SAYIN tarafından yazılan aşağıdaki mektup, Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanlığına geldiği,Genelkurmay Başkanlığının gizli belgeleri arasında bulunan "Batı Harekat Konsepti", Ümit SAYIN'm bilgisayanna kayıtlı belgeler arasında olduğu, İllegal örgütlenme planı, 05.07.2005 tarihinde Ümit SAYIN tarafından hazırlanarak İstanbul Üniversitesi'nde uygulandığı,Ümit SAYIN'ın askeri istihbaratla ilişki kurduğu dönemde, Ümit SAYIN ile İ.Ü. Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sevil ATASOY arasında gerçekleşen msn yazışması olduğu, İlhan ARSEL tarafından hazırlanan bildiri, Ümit SAYIN tarafından internet üzerinde kurulan KTB irtibatları kullanılarak dağıtıldığı, gibi daha bir çok benzer konulann yer aldığı anlaşılmıştır.

"Kitapl.xls" isimli bir Excel dosyası tespit edilmiştir. "Kitapl.xls" isimli Excel dosyası incelendiğinde farklı meslek gruplarından şahıslann bulunduğu telefon listesinin yanı sıra birçok kime ait olduğu bilinmemesi için şifrelenmiş telefon numaraları olduğu görülmüştür.

"Gönderilmiş Öğeler.dbx" isimli bir E-posta arşiv dosyası tespit edilmiştir. "Gönderilmiş Öğeler.dbx" isimli E-posta dosyası incelendiğinde içeriğinde "Hayrettin ERTEKİN'in Milli Güvenlik Toplumla İlişkiler Başkanlığı'nda 20 yıl teröre karşı mücadele verdiğini belirtmesine rağmen şahsın ifadesinde böyle bir resmi kurumda çalıştığını beyan etmediği anlaşılmıştır.

06 Haziran 2006 tarihli kimden bölümünde "eternet grup" yazılı e-posta dosyası incelendiğinde Muharrem KILIÇ isimli yazardan alıntılar yapıldıktan sonra Milleti, dolayısı ile

Son günlerde çok sık telefuz edilen bu Kuvayf-'^MthMye^ deyiminin bir çok genç tarafından bilinmediği, ilk kez Kurtuluş Savaşı'nd^gfcrev ala% |hilis güçleri anlamında

Page 325:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

devleti aynştırıp BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) kıvamına getirme operasyonunun hedefinde artık Türk Silahlı Kuvvetlerinin olduğu belirtilmektedir. Söz konusu e-posta Enternet Grup Strateji Başkam tarafından gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır.

kullanıldığı, "Kuvayı Milliye'nin işgal altındaki bir ülkede halk tarafından oluşturulmuş direniş örgütleri olduğunu, bu özellikleri ile bir sivil örgütlenme modeli olduğunu, "Kuvayı Milliye"'nin somadan Ulusal Kurtuluş Savaşı'na katılan herkesi kapsayan bir kavram olarak kullanıldığını belirttikten soma;

"Günümüzde bu tarz düşünülmek istenilirse bu oluşum modern ordunun uzantısı olarak özel kuvvetler komutanlığının organizesinde oluşturulmaktadır." denilmiştir.

(Şüpheli Hayrettin ERTEKİN "Kuvayı Milliye"'nin işgal altındaki bir ülkede halk tarafından oluşturulmuş direniş örgütleri olduğunu," belirtmesine rağmen bir alt paragafda "Günümüzde bu tarz düşünülmek istenilirse bu oluşum modern ordunun uzantısı olarak özel kuvvetler komutanlığının organizesinde oluşturulmaktadır." demektedir.

Kuvayı Milliye'nin düzenli bir ordunun bulunmadığı ve ülkenin düşman askerleri tarafından işgal altında bulunduğu zamanlarda oluşturulması gerektiği belirtilmesine rağmen günümüzde dünyanm sayılı güçlü ordusuna sahip Türk Silahh Kuvvetlerimizin böyle bir yapılanmaya alet edilmek istendiği, ülkemizin hiçbir toprak parçasınm düşman işgali altında olmadığı, Hayrettin ERTEKİN'in bu e-posta'yı provakasyon amaçlı olarak şahıslara gönderdiği ve ülkemizde bir kaos ortamının oluşturulmasma yönelik faaliyetler içerisinde olan ERGENEKON Terör Örgütünün amacı doğrultusunda hareket ettiği anlaşılmıştır.)

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in Merkez Mahallesi Sıracevizler Caddesi Saadet Apartmanı No:69 ŞİŞLİ adresinde yapılan aramada; ele geçen üzerinde "Multimedya Compitur Siystem" yazılı bilgisayar kasası içerisindeki Seri numarası 0524J1FTC97921 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede;

"TC.DOC" isimli bir MSword dosyası incelendiğinde; şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in ülke vatandaşlığından ayrılmak istemesinin sebeplerini saydığı ve yazısının sonunda AKP'den Papazm ekümenliği, Heybeliada ruhban okulunun açılması, papaz yetiştiriliyor diye militan yetiştirilmesi, Ermeni soykırımının tanmması, Kürdistanın tanınması!! (bu sözler verildi), PKK ile masaya oturulması süreç başlatıldı, Kıbrıs'ın satılması, Yabancı mal edinme yasasının çıkartılması PEŞKEŞ ÇEKİLMESİ, Trakya sorunu çözülmeden Ege sorunun çözülmesi, İstanbul'un konstantine polis olarak tescili, Türklerin Anadolu içine dar bir bölgeye sıkıştırılması çalışmasının önünü açmasının istenildiği belirtilmiştir.Şüphelinin Sinanpaşa Mahallesi Köy İçi Caddesi Gürün Pasajı Kat:2 No:5 BEŞİKTAŞ adresinde yapılan aramada ele geçirilen (1) adet Seagate marka ST380011A (5JV1JQ3K ) seri numaralı 80 GB harddisk üzerinde yapılan incelemede;

"HABERLER.doc" isimli MSword belgesinin içeriğinde, şüpheli Hayrettin ERTEKİN tarafından Türbanın üniversitelerde serbest bırakılması ile ilgili Yüce Türk milletine hitaben 9 Şubat Çağrısı başlığı ile bir yazı olduğu, "Türkiye'yi haçlı irticadan kurtarmanın zamanı gelmiştir. Türkiye'nin devrimcileri, Mustafa Kemal'in askerleri Görev vakti gelmiştir. Karşı devrimin karanlığını hep birlikte yeneceğiz. Hükümeti türbanla ilgili yasayı geri çekmeye, milletin sesine kulak vermeye çağırıyoruz. Bağımsızlık ve Atatürk devrimlerine, laikliğe sahip çıkmak için Ankara'da büyük halk hareketinde buluşuyoruz. Haydi Türkiye göster iradeni! 9 Şubat'ta Ankara'dayız." şeklinde yapılan çağrıda "Türkiye'nin devrimcileri, Mustafa Kemal'in askerleri Görev vakti gelmiştir." Şeklinde olduğu görülmüştür.

"ORTODOKSLUK VE FAALİYETLERİ.doc" isimli bir MSword dosyasının içeriği ile aynı olduğu görülmüştür.

Şüphelinin Nispetiye Mahallesi Doğankent Lale Cl Blok No: 10/4 ve Çatı Katı BEŞİKTAŞ adresinde yapılan aramada ele geçen -(1) adet Seagate 40 Gb. ST 340014A-SN. 5JX9G2B4 seri nolu harddisk üzerinde yapıan incelemede;

Page 326:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

l-"Reis.jpg", "Reis-Cagri.jpg", "Reis.jpg", "Kurtlar konseyi.jpg", "Ali .jpg", "Peker.jpg" ve "Tc.jpg" isimli resim dosyalan içerisinde;

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in Organize suç örgütü lideri ve ERGENEKON operasyonu kapsamında da soruşturma konusu edilen Sedat PEKER ile birlikte fotoğrafmm bulunduğu, fotoğrafın bulunduğu dosyanın adının Kurtlar Konseyi olduğu, bunun yanı sıra Sedat PEKER'in dosya ismi olarak Reis ve Peker olarak verilen 2 adet resminin daha olduğu, diğer resimlerde ise kimliği tespit edilemeyen elinde bayrak ve silah ile poz veren bir şahıs olduğu görülmüştür.

4- Ekspertiz raporları:Şüphelinin Sinanpaşa Mahallesi Köy İçi Caddesi Gürün Pasajı ERGOLD

KUYUMCULUK No:42 BEŞİKTAŞ adresinde yapılan aramada elde edilen;(1) adet BLOW MİNİ MOD 2003 Cal.8 mm 91702 ibareleri bulunan kuru

sıkı tabanca, (1) adet tabancaya ait şarjör ve (5) adet şarjöre basılı vaziyette fişek ile ilgili olarak:

EGM Kriminal Polis Laboratuarlan Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve 2008/2510 sayılı Ekspertiz raporunda ses ve gaz fişeklerinden tadil özel şekil ve nitelikte fişekleri atabileceği görülen tabancanın 6136 sayılı yasa kapsamında mütalaa edilmesi gerektiği ancak 6136 sayıl yasanın 12/4 maddesinde belirtilen vahim silahlardan olmadığı, 5 adet fişeğin 6136 sayı yasaya göre yasak niteliğini haiz fişeklerden olduğu,

(1) BLOW CLASS 6-008010 ibareleri bulunan kuru sıkı tabanca, (1) adet bu tabancaya ait şarjör ve (12) adet şarjöre basılı vaziyette fişek ile ilgili olarak;

EGM Kriminal Polis Laboratuarlan Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve 2008/2510 sayılı Ekspertiz raporunda söz konusu tabancanın mevcut hali ile 9 mm çapında ses ve gaz fişeklerini istismal edebildiği gibi aynı ölçülerde haiz birlikte gönderilen çekirdekli (metal parçacıklı) fişekleri de atabildiği, bu itibarla el yapımı çekirdekli fişekleri atabildiği görülen tabanca ve mevcut çekirdekli bilyelerin gibi 6136 sayılı yasa kapsamında yasak niteliği taşıyan silah ve fişeklerden olarak mütalaa edilmesi gerektiği ancak 6136 sayıl yasanın 12/4 maddesinde belirtilen vahim silahlardan olmadığı,

Şüphelinin Merkez Mahallesi Sıracevizler Caddesi Saadet Apartmanı No:69 ŞİŞLİ adresinde yapılan aramada elde edilen;

(1) adet üzerinde "Walther" yazılı kılıfı da bulunan pala ile ilgili olarak, EGM Kriminal Polis Laboratuarlan Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve 2008/2510 sayılı Ekspertiz raporunda 6136 sayılı yasanın 4. maddesin de belirtilen yasak niteliğine haiz pala benzerlerinden olarak mütalaa edilmesi gerektiği,

(1) adet tahta kırmızı siyah kılıf içerisinde samuray kılıcı ile ilgili olarak;EGM Kriminal Polis Laboratuarlan Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve

2008/2510 sayılı Ekspertiz raporunda 6136 sayılı yasanın 4. maddesin de belirtilen yasak niteliğine haiz kılıçlardan olduğu,

(1) adet Sarsılmaz marka 332 seri nolu havalı tabanca ile ilgiliolarak ;

EGM Kriminal Polis Laboratuarlan Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve 2008/2510 sayılı Ekspertiz raporunda 6136 sayı yasaya göre yasak niteliğini haiz ateşli silahlardan olmadığı ancak söz konusunun bir suçta kullanılması halinde korkutma unsurunun gerçeklemesisin mümkün olduğu,

(1) adet tahta kılıf içerisinde Zülfikar Kılıç üe ilgili olarak;

EGM Kriminal Polis Laboratuarları Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve 2008/2510 sayılı Ekspertiz raporunda 6136 sayılı yasanın 4. maddesin de belirtilen yasak niteliğine haiz kılıç benzerlerinden olduğu,

Page 327:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

(1) adet üzerinde "BLOW Combact Mod.2002" yazdı 9.00 mm. çaplı 36710 seri numaralı kahverengi kabzalı kurusıkı tabanca,(l) adet Bu tabancaya ait şarjör ve (85) adet kurusıkı tabanca mermisi ile ilgili olarak;

EGM Kriminal Polis Laboratuarları Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve 2008/2510 sayılı Ekspertiz raporunda 6136 sayı yasaya göre yasak niteliğini haiz ateşli silah ve fişeklerden olmadığı ancak ebat-görünüm ve mekanik yapısı olarak ateşli bir silah görünümünde olduğu, ateşli bir silahtan ayırt edilebilmesinin zor olduğu, iğfal kabiliyetine haiz olduğu tespit ve rapor edilmiştir.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in Sinanpaşa Mahallesi Köy İçi Caddesi Gürün Pasajı Kat: 2, No: 5 BEŞİKTAŞ adresinde yapdan aramada elde edilen;

(1) adet İşlemeli deri kılıf bulunan ibaresiz toplu tabanca ile ilgili olarak;EGM Kriminal Polis Laboratuarları Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve 2008/2510

sayılı Ekspertiz raporunda 6136 sayılı yasa kapsamında yasak niteliği taşıyan ateşli silahlardan olarak mütalaa edilmesi gerektiği ancak 6136 sayılı yasanın 12/4 maddesinde belirtilen vahim silahlardan olmadığı,

(1) adet Kenwood TK3107 ibareli 80929012 seri nolu el telsizi ve (1) adet Kenwood TK3107 ibareli 80928952 seri nolu el telsizi ile ilgili olarak;

Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğünün 2008/3212 sayılı yazılarında Cihazların UHF bandında faal olarak çalışmakta alma ve gönderme yapmaktadır. Söz konusu el telsizleri 2813 sayılı telsiz kanunun 13 ve 32/a maddesine giren cihazlar olduğu belirtilmiştir.

(1) adet Gold Star marka nıod:2000 cai 9 mm. ibaresi bulunan kurusıkı tabanca ve (1) adet bu tabancaya ait fişeksiz şarjör ile ilgili olarak;

EGM Kriminal Polis Laboratuarları Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve 2008/2510 sayılı Ekspertiz raporunda 6136 sayı yasaya göre yasak niteliğini haiz ateşli silahlardan olmadığı ancak ebat-görünüm ve mekanik yapısı olarak ateşli bir silah görünümünde olduğu, ilk bakışta ateşli bir silahtan ayırt edilebilmesinin zor olduğu, iğfal kabiliyetine haiz olduğu,

(1) adet Motorola Radius GP300 ibareli, şarj cihazı ve adaptörünün de bulunduğu el telsizi ile ilgili olarak;

Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğünün 2008/3212 sayılı yazılarında Cihazların UHF bandında faal olarak çalışmakta alma ve gönderme yapmaktadır. Söz konusu el telsizleri 2813 sayılı telsiz kanunun 13 ve 32/a maddesine giren cihazlar olduğu,

(1) adet ağzında mermi bulunan GKM 980 seri nolu Madein Austurıa Glock inc. SMYRNA.GA ibaresi bulunan tabanca,(l) adet bu tabancaya ait şarjör,(5) adet bu şarjöre basılı vaziyette MKE yapımı 9 mm. çaplı (ağzındaki ile birlikte toplam 6 adet) fişekve (50) adet Beyaz şeffaf poşette MKE yapımı 9 mm. çaplı fişek ile ilgili olarak;

EGM Kriminal Polis Laboratuarları Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve 2008/2510 sayılı Ekspertiz raporunda 6136 sayılı yasa kapsamında yasak niteliği taşıyan ateşli silah ve fişeklerden olduğu,

(2) adet üzerinde Boxer yazılı döküm muşta ile ilgili olarak;EGM Kriminal Polis Laboratuarları Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve 2008/2510

sayılı Ekspertiz raporunda 6136 sayılı yasanın 4. maddesin de belirtilen yasak nitelikli muştalardan olduğu tespit ve rapor edilmiştir.

İşyeri Araması sırasında ele geçirilen;(4) adet Cam parfüm şişe, (1) adet ağzı karık pişmiş toprak vazo, (2) adet bronz heykel, (1)

adet bronz obje, (5) adet pişmiş toprak vazo, (3) "adet cam koku şişesi, (9) adet pişmiş toprak vazo, (1) adet pişmiş toprak testi, (6) adet pişmiş toprak sapan taşı, (1) adet başı

kınk mermer heykel, (235) adet duvara asılı şekilde panonun üzerine yapıştmlmış vaziyette sikke (somasında yapılan sayımda 240 adet olduğu anlaşılmış ve konu ile ilgili tutanak tanzim edilmiştir), (30) adet sikke, (1) adet mızrak ucu, (1) adet sapı kınk kaşık, (1) adet keski, (1) adet ok ucu, (4) adet iğne ve (38) adet duvara asılı pano üzerinde çerçevelenip kolye ucu şekline getirilmiş sikke ile ilgili olarak;

İstanbul Arkeoloji Müdürlüğünün 25.02.2008 tarihli rapor ve 28.02.2008 tarih ve 2008/562 sayılı yazılannda yukanda listesi verilen malzemelerden; 3 adet cam şişe ve 90 adet bronz sikke (bozuk-silik-sahte) nin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kanunu kapsamında

Page 328:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tasnif ve Tescile tabii, müzelik değerde olmadığı, 90 adet sikkenin piyasayı yanıltıcı nitelikte olduğu ve alıkonulduğu 3 adet cam şişenin tarihi bir özelliği olmadığından teslim edildiği, Geri kalan 256 adet eserin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kanunu kapsamında Tasnif ve Tescile tabii, müzelik değerde yurt içe ve yurt dışı almıp satılması yasak eserlerden olduğu bildirilmiştir.

Şüphelinin Nispetiye Mahallesi Doğankent Lale Cl Blok No: 10/4 ve Çatı Katı BEŞİKTAŞ adresinde yapılan aramada elde edilen;

(4) adet MKE yapımı dolu fişek ile ilgili olarak;EGM Kriminal Polis Laboratuarlan Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve 2008/2510

sayılı Ekspertiz raporunda 6136 sayı yasaya göre yasak niteliğini haiz ateşli silah ve fişeklerden olduğu,

(1) adet U.S.A. super K.NIFE marka kahverenkli saplı bıçak ile ilgili olarak sorulduğunda; EGM Kriminal Polis Laboratuarlan Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve 2008/2510 sayılı Ekspertiz raporunda 6136 sayılı yasanın 4. maddesin de yasak olarak belirtilen sustalı çakı benzerlerinden olduğu,

- (1) adet siyah renkli EAGLEKNIFE ibareli örgü saplı kılıfı da bulunan pala,- (1) adet siyah renkli demir saplı "Wolther" yazılı kılıfı da bulunan komando bıçağı,- (1) adet beyaz metal, tahta kapalı oval saplı komando bıçağı,- (1) adet siyah kılıf içerisinde Walther-Stainless Steell marka çok amaçlı bıçak

takımı,- (1) adet siyah kılıf içerisinde Souare Stainless marka çok amaçlı bıçak takımı,

- (1) adet kamuflaj kılıf içerisinde balta, kürek seti ve metal sapı içerisinde (1) adedi testere, (1) adedi bıçak,

EGM Kriminal Polis Laboratuarlan Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve 2008/2510 sayılı Ekspertiz raporunda 6136 sayılı yasanın 4. maddesinde belirtilen yasak nitelikli bıçaklardan olmadığı,

- (1) adet Sarsılmaz marka 332 seri nolu havalı tabanca,EGM Kriminal Polis Laboratuarlan Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve 2008/2510

sayılı Ekspertiz raporunda 6136 Sayılı Yasaya göre yasak niteliğini haiz ateşli silahlardan olmadığı ancak söz konusunun bir suçta kullanılması halinde korkutma unsurunun gerçeklemesinin mümkün olduğu,- (1) adet üzerinde "BLOW Combact Mod.2002" yazılı 9.00 mm. çaplı 36710 seri numaralı kahverengi kabzalı kurusıkı tabanca,

- (1) adet Bu tabancaya ait şarjör,- (85) adet kurusıkı tabanca mermisiEGM Kriminal Polis Laboratuarlan Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve

2008/2510 sayılı Ekspertiz raporunda 6136 Sayılı Yasaya göre yasak niteliğini haiz ateşlisilah ve fişeklerden olmadığı ancak ebat-görünüm ve mekanik yapısı olarak ateşli bir silahgörünümünde olduğu, ateşli bir silahtan ayırt edilebilmesinin zor olduğu, iğfal kabiliyetinehaiz olduğu tespit ve rapor edilmiştir. • ~-

d)-Telefon görüşmeleri;Medyayı Kontrol Altına Almak, Propaganda-Dezenformasyon ve Örgütün

Amacına Yönelik Olarak Yapmış Olduğu görüşmeler:Tape : 1617, 13.11.2007 tarihi, saat : 10.18'de Hayrettin ERTE KİN ile N.. A...

arasındaki telefon görüşmesinde özetle;Hayrettin ERTEKİN'in "Ahi saygılar sunuyorum, sayın Genel Müdürüm, iyi misin?"

"Televizyon devam ediyo, işte şimdi de bu ATV ihalesi için bi konsorsiyum.... oluştu ona girmeye çalışıyoruz ama, bakalım inşallah orayı da" dediği, bir süre bu ihaleye Turgay CİNER'in giremeyeceğinden bahsettikleri, Hayrettin ERTEKİN'in "...şeyde giremiyor Aydın DOĞAN, Bİ GRUP VAR ŞİMDİ, BİZİMBEYFENDİNİN ORGANİZE ETTİĞİ Bİ GRUP VAR" " ... ONLA

Page 329:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ÇALIŞORUZ, BEN DE ... ORDAYIM YANİ" dediği, Necati ALTINTAŞ'ın "ALLAH İŞİNİ RAST GETSİN, EMRET" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "... estağfurullah abiciğim, ...daha sonra arıyacam sizi" " BU KONU İLE İLGİLİ" dediği tespit edilmiştir.

Tape : 1729, 28.12.2007 tarihi, saat: 14.30 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Y. Ö... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "...para lazım memlekette çünkü burda bırakmıyorlar burda bırakmıyorsunuz bakın işte ATV'yi alalım onu alalım diyorsunuz habire salıyorsunuz Kasımpaşalıları üzerimize onun için bari orda para kazanalım" "Komutanım yo bırakmadılar bırakmıyorlar komutanım" "Bu adam açıkça işte ne diyim bak telefonda söylüyorum size adam gönderdi bana ee" "O televizyon bize lazım dedi daha ne diyim daha telefonda söylüyorum burda dinliyor o şuan" dediği,

Tape : 1600, 31.10.2007 tarihi, saat : 21.20'de Hayrettin ERTEKİN ile Y... Ö... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Uzun bir süre PKK terör örgütü ve güneydoğudaki terör olaylarından bahsettikleri, bu olayın siyasi açısından konuştukları, Hayrettin ERTEKİN'in "...komutanım .. duyarsız kalamıyorum artık isyan ediyorum böyle bakalım ne olacak Genel Kurmay" dediği, Y... Ö...'in "Bekliyoz icazet icazet alcaz ya şimdi bekliyoz bakalım" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in " komutanım icazetimi kalmış ...istiklal savaşındaki Atatürkün gösterdiği kahramanlığı bugün barışta gösteremiyor ise... o zaman bu devletin yani yazıklar olsun diyorum cumhuriyeti kuranların taşıdığı üniformaya siyasetçisine meclisine bayrağına istiklaline istikbaline halk çıkacak ya halk çıkacak sokaklara başka şey yok" dediği, Y... Ö...'in "Halk çıkacak zaten.... öyle olacak bu halk çıkacak ben idare ediyorum diyecek" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "Valla .. komutanım .. belki önden fişekten dolma tepme tüfekler değil ...istiklal savaşında böyle çıktılar ama şimdi başka şeyle çıkabiliriz yani şakası yok bu işin .. sîzde önümüze halk kahramanları halk komutanları olarak yani... artık mubah sizin için" dediği tespit edilmiştir.

Tape : 1593, 24.10.2007 tarihi, saat : 20.13'de Hayrettin ERTEKİN ile Y Şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Hayrettin ERTEKİN'in " komutanım Allah aşkına bizi niye arayıp sormuyorsunuz" diye bir süre sitem ettiği ve kendisinin yurt dışı gezilerinde olduğunu söyleyerek "...televizyon kanalı aldık biz bir tane onunla uğraşıyoruz" "... Business kanal diye bir kanal var ya" dediği ve Güneydoğudaki terör olaylarından bahsettikleri, Y Şahsın terör olaylarıyla ilgili "Beni... sükûnete davet ediyorlar lan ne sükûneti yav" "...TOPLUM MU VAR SANKİ BİR YERDE GALEYANA GELECEK YOK İÇ HARP ÇIKARTACAK FALAN" "... Kuzu kuzu herkes seyreyliyor" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in de Kürtler hakkında söylediklerinden dolayı yargılandığını anlattığı, Y Şahsın "BEN BU MİLLETTEN ŞİKAYETÇİYİM" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in de "...ben yapmam gerekenleri yaptım BAK TELEVİZYON ALDIM TELEVİZYONA İKİ TANE EMEKLİ GENERAL KOYDUM, Y... PAŞAYLA R.. K..'NU YÖNETİME ALDIM

dedim ki; gelin çıkın ne isterseniz burdan söyleyin ortada yoklar gelmiyorlar yani kayıplar düşünebiliyor musunuz ya daha ne yapayım da ne yapmam gerek Genel Kurmaya haber gönderdim Y... paşayla bu kanal sizindir emrinizdedir ne yapmak istiyorsanız buyurun dedim 137 tane çalışan var ne arayan var, ne soran" "Kalesi alıp dağa gideyim diyorsanızonu da yaptık zamanında" "............. BAŞKA YAPACAK BİR ŞEY YOK BOMBA MOMBADERSENİZ ONLARI BIRAKTIM O İŞLERİ O İŞLERDEN ŞEY OLDUM daha ne yapayım yani" dediği, bir süre gazetelerde yazılar yazılarla ilgili konuştukları ve Y Şahsın seni alkışlıyorum, tebrik ediyorum diyerek Onlarda en azından bir şeyin tepkinin ifadesi AMA HAKKATEN BEN ARZU ETTİĞİM TEPKİYİ BULAMIYORUM VE ZAMAN ZAMAN" "72 EYLÜL ÖNCESİ GÜNLERİ ÖZLÜYORUM' dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "AH O GÜNLER OLACAK Kİ ŞİMDİ VARYA ŞİMDİ" diyerek gündemi değerlendirip, terör konularından konuştukları tespit edilmiştir.

Tape : 1761, 12.12.2007 tarihi, saat: 11.16'da Hayrettin ERTEKİN ile W arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Hayrettin'in "Sayın komutanım saygılar sunuyoruz" dediği, VV'nın "Ne arıyorsun ne soruyorsun bu abini ya" "Hepten gözden çıkardın bizi ya" dediği, Hayrettin'in "Olur mu sabah

Page 330:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

gazeteyi bi açtım" "Gazetede bir operasyon var bütün adamları toplamışlar şey ahlak polisi 700 tane İstanbul'da şeyi toplamış" "Resimlerini toplamış onu inceliyordum bizimkiler var mı diye aklıma geldiniz o ara dedim ki komutanımı arayım da bi gazeteye baksın tanıdık biri var mı" dediği, W'nın "Yok bizim artık tanıdıklar manıdıklar" dediği, Hayrettin'in "Doğru doğru iyi misiniz komutanım?" dediği, W'nın "Çok şükür iyiyim bir yaramazlık yok Hayrettin" "Sende ne var ne yok?" dediği, Hayrettin'in "Çalışıyoruz işte televizyon melevizyon gidiyor işte öyle koşturmaca" dediği, W'nın "Bir problem yok inşallah" dediği, Hayrettin'in "Yok yok bizim o çocukta bir hafta yattı çıktı" dediği, W'nın "Ünal hocayla irtibat devam ediyor değil mi senin" dediği, Hayrettin'in "Devam ediyor Ünal hoca" "dün işte evini burdan götürdü gönderdik dün akşam onu yolcu ettim ben" dediği, W'nın "Öyle mi biliyorum Konya'da olduğunu da" "Tamam anladım iyi, şu şey konusu varmış da benim aklıma o geldi Çamlıca konaklarının güvenlik şeyini hizmet satın almak için bunlar kendi bünyelerinde kurmuşlarmış onu şimdi lav ediyorlar hizmet satmalmak yoluyla yani bi güvenlik şirketinden alacaklarmış hizmet satın alacaklarmış Çamlıca konaklan için 25 kişi falan herhalde" "Benim aklıma şey geldi Ünal hoca da orda sayılan sevilen bir insan" "...şimdi daha gerçi işte yönetim bir karar almamış daha işte yönetim karar alacak yani şey karan işte bünyemizde kurduğumuz bu bünyemizdeki Güvenliğin lav edelim hizmet satmalmak yoluyla güvenlik işini yürütelim diye bir karar alıp bi güvenlik şirketine verecekler" dediği, Hayrettin'in "Ünal hocayı vereyim telefonunu arayın orda Mustafa var yönetimde" "Ben önada söylerim Mustafanm da telefonunu veririm size" "Mustafa da iyi arkadaşım benim söylerim Ünal hocam falan beraberiz hep onlan şimdi şöyle yapalım" dediği ve Hayrettin'in "0533 722 19 13" numaralı telefonu verdiği,

Hayrettin'in "Komutanım ne oluyo memleketin durumunu hiç anlatmıyorsunuz ben yazıyorum çiziyorum da yani okumuyorsunuz da" "Saldırıyorum habire ama yine hala bişey yok" dediği, W'nın "Kimsenin birşeyden alındığı yok herkes bildiğini yapıyor" dediği, Hayrettin'in "ABİDE BOŞ ÇIKTI ABİDE duruyor duruyor şimdi" "İki duble içince ateşleniyor hiçbir şeyi yok komutanım ya yani vali a bu Fenerbahçeliler niye böyle ben anlayamıyorum komutanım ya" "Valla bilmiyorum komutanım herhalde ...yani çaptan da düştü herhalde diyoki ya hiç huzurumu bozmayayım şimdi diyo hiç bişey yapacağı yok" dediği, VV'nın "Ya oda şimdi idare ediyor surda kaldı diyo 7-8 ay diyo" dediği, Hayrettin'in "7 ayı kaldı teskereye" "Şey nasıl bi adam komutanım siz bilirsiniz Ergun SAYGUN dün dün konuşmuş falan okudum şimdi gazetelerde de o nasıl biridir yani Vatan perver mi yoksa böyle hani o da salla başı al maaşımı" dediği, W'nm "Valla o askerliği bilmez Q da" "Aynen aynen o da

bürokrattır yani şeydir" "Dişçidir oda yani o da NATO'lardan dış görevlerden işte yabancı dil" "Ordan gelme yani" "Terörü merörü Güneydoğuyu falan bilmez o da bilmez İlker BAŞBUĞ'U' da bilmez bunlar şey değilki bunlar Kıta komutanı değil ki bunlar sosyete bunlar salon subayı" dediği, Hayrettin'in "Öyle isteniliyordu zaten öyle yani dizayn etti gitti ..." dediği, W'nın "Sadakatlidir yani ...komutanlarına karşı son derece sadıktır" "Komutanlarına ihanette bulunmayacaksın sadakat sahibi ihanet dediğin komutanlara hiç hayır demeyeceksin hiçbir şeylerine karşı çıkmayacaksın" "... öyle oldu mu en iyi komutan oluyorsun" dediği, Hayrettin'in "Komutanım kaleler tek tek gidiyo bakın ben bu YÖK var ya bu kadarını düşünmüyordum ... hani diyordum ki" "Burada gitti Yargıtay işte bi tek Yargıtayla Danıştay kaldı" "Şimdi hazırladıkları avukatları işte yeni yasaylan onları alacaklar içeriye" "Neticede arz talep türbanı" "Türbanı takıp herkes oturacak mı komutanım bu yani olacak bumu yani" dediği,

W'nın "Ne oldu senin ortak çıktımı" dediği, Hayrettin'in "Çıktı çok oldu 1 hafta yattı çıktı" "Bıraktılar ATV ihalesi bittiği gün bıraktılar" "Yani ATV ihalesine biz gireceğiz diye şey yapınca onlar huylandılar iadeli taahhütlü verdiğimiz şeyi geri gönderdiler ondan sonra adamın bi günde hesaplarına el koyup adamı içeri aldılar ondan sonrada hiç bana dokunmadılar hiç ona bütün" dediği, W'nın "İstedikleri adamada verdiler ihaleyi" Adamlar herşeyin öyle güzel yolunu yordamını buluyolarki ya" dediği, Hayrettin'in "Ama kimsede bişey demiyo komutanım önceden bakın biri çıkardı mesela ben şuan Kıvnkoğlu Paşanın şeyle arıyorum çıkar bişey söylerdi derdiki yani ..." "Dururdu dediğinin arkasında dururdu" "Yok mu yürekli bitane böyle asalardan komutanım ya böyle hop diyecek" dediği,

Page 331:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

W'nın "Yürekli yürekliler oralara söz söyleyecek makama gelemiyor ki" "Sadakat sahibi olacaksın sadık olacaksın" "Sen komutanına sadık ol gerisine karışma ..." "Hepimizin göbek adı sadık zaten" .. .dediği

Tape:1778, 13.02.2008 tarihi, saat: 12.49 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHSIN yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "Ha yurtdışındaydım ÇİN'DEYDİM abi yeni geldim bir hafta oldu geleli ya" dediği, X ŞAHSIN "Napıyon Çin'i mi ÖRGÜTLÜYON ne yapıyorsun" dediği, H.ERTEKİN' in "Abi ne yapalım işte ya çalışıyoruz" dediği, X ŞAHSIN "BAŞIMIZA İŞ ÇIKARMA BAK gene ERGENEKON mergenekon trafikler karışık Çin'e mine gidip" "Bizim o işler de ONLAR SAHTE ERGENEKON ABİ BİZ HAKİKİ ERGENEKON'UZ" "Yanına ama kimide alıyorlar biliyor musun Direj Ali'ye şeyi de alıyorlar yanına Sami Hoştan'ı da alıyorlar yanına hani maksat çeteymiş gibi gösteriyorlar aslında bu adamların ne alakası var çeteyle" dediği, X ŞAHSIN "Ne alakası var şeyin Erenolun Sevgi ErenoPun çeteyle" "Hasan Kaya'nın selamı var bak sana yanımda şimdi" dediği, H.ERTEKİN' in "Benden de selam söyle sayın doktoruma" "Projenizden vaz mı geçtiniz projenizden" dediği, X ŞAHSIN "Bakalım işte ne o Türkiye'de hızlı değişiyor biliyorsun her şey" dediği, H.ERTEKİN' in "Ya doğru söylüyorsun" dediği, X ŞAHSIN "(Arka Planda HASAN : De sene Hayrettin'e bu işlerde tecrübe sahibi Hayrettin)" dediği, H.ERTEKİN' in "BEKLEYİN YAKINDA TANKLARI GÖRÜRSÜNÜZ" dediği, X ŞAHSIN "Tanklar geliyor mu yoksa" dediği, H.ERTEKİN' in "Tanklar geliyor görürsünüz" dediği,

Tape : 1752, 22.01.2008 tarihi, saat . 13.47'de Hayrettin ERTEKİN ile H. A. arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN'in ".. Reisim selamünaleyküm Hayrettin ben nasılsın" diye sorarak ERGENEKON operasyonunda yakalanan şahıslardan bahsettikleri, Hayrettin ERTEKİN'in ".ne oluyor Drej Mirej" dediği, H.A.'in de "sana da gelirler" dediği. Hayrettin ERTEKİN'İN "yakında bana da gelirlerde bana uzak kalıyorlar biraz onlar bilirler .. kime gideceklerini" "...bu operasyon iki tane ayağı var eee bir örgüt kurmuşlar sözüm

ona bunlar Malazgirt şeyi Kuvayi Milliye diye bu ikisinin işte Türkiye'de örgütlenmeye çalışıyorlar parti olacaklardı bunlar parti kuracaklardı" "..O parti işte bazı para kaynakları şunlar bunlar 7-8 aydır takip ediliyorlardı ama D rej'in Mrej Sami HOŞTAN'ın falan işi ne onu anlayamadım" ".Tahsilat işleri de herhalde onun için ..." "VELİ KÜÇÜK ZATEN KAFAYI YEMİŞ YANİ VELİ PAŞAYA KAÇ KERE İKAZ ETTİK DEDİK Kİ YA BIRAK BU İŞLERİ YANINA ALDIN BUNLAR OLMAZ SEN ASKER ADAMSIN DİNLEMEDİ BAKALIM" dediği ve Veli KÜÇÜK'ü paşaların da ikaz ettiğini anlatarak "..çağırdılar korumalarını aldılar rütbeni sökeriz sıfıra düşürürüz dediler ikaz etti Genel Kurmay ..BU Bİ ARA ÜÇ AY DÖRT AY TAKILDI SONRAYİNE BAŞLADI" dediği, ilerleyen konuşmalarda, insan kaçakçısı İsmail......................? İsimli birşahıstan bahsettikleri, Şamata ban bu şahsın aldığı ve Yunanistana insan kaçırdığını anlattığı, bu şahsın bulunması gerektiği, kendilerine lazım olduğunu söylediği,

Tape : 1751, 22.01.2008 tarihi, saat : 12.26'de Hayrettin ERTEKİN ile Kürşat... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

ERGENEKON operasyonuyla ilgili haberlerden bahsettikleri, Hayrettin ERTEKİN'in "...50-60 kişi aldılar Kemali falan aldılar" "..HİÇBİR ŞEY OLMAZ .. ÖYLE BİR ÖRGÜT MÖRGÜT YOK ŞİMDİ NE OLACAK ... KAFALARINA GÖRE ŞEY ÇİZİP GİDİYORLAR" "... VELİ KÜÇÜK SİLAHLI KUVVETLERDE ÇOK SEVİLEN BİR ADAM DEĞİLDİR KENDİ BAŞINA ÇALIŞIYOR" dediği,

Tape : 1715, 22.12.2007 tarihi, saat.20.12 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

X ŞAHSIN "Paşam duydun mu?" "Yaşar BÜYÜKANIT bizi çok yanılttı ya" dediği, H.ERTEKİN' in "ÇOK ÇOK HEPİMİZİ MALESEF, BEN EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ

Page 332:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

BENDİM VE KOMUTANIMIZA SAHİP ÇIKTIK VE GENEL KURMAY BAŞKANI OLMASI İÇİN OLABİLMESİ İÇİN YAPMADIĞIMIZ ŞEY KALMADI AMA MAALESEF ŞUAN YAPILABİLECEK BİŞEY YOK DİYOR VE KENDİSİ BAKALIM BÖYLE DÜMEN SUYUYLA BENİM KALMIŞ TESKEREME 8 AY DİYOR 8 AY SONRA BEN ZATEN YOKUM ... bu riske girmem diye kimseyle hiçbir şey yapmıyor ama" dediği, X ŞAHSIN "Amudamı kalkayım dükkan kapalı dükkan açıkmı bunlar yakışıyor mu yav" dediği, H.ERTEKİN' in "Evet evet evet bunlar bunlar ... hiç ya 2 duble viski attığı zaman maalesef böyle şeye çıkıyo BİZİ TATMİN ETMEDİ ben söyledim yani kendisine başından söyledim hatta Amerika'daki aldığı madalyayla ilgilide fikirlerimi beyan etmiştim kendisine de söylenmişti bu, keşke o madalyayı almasaydı o madalya verildi ondan sonra kendisini bakalım şeyi yapmayacaklar İLKER PAŞAYI DA GENEL KURMAY BAŞKANI YAPMAYACAKLAR" "Tabi tabi yapmayacaklar ben biliyorum onu yapmayacaklar..." dediği, X ŞAHSIN "Ne diyorsun Paşam ya" dediği, H.ERTEKİN' in "...2 tane Afyonlu Kara Kuvvetlerindeki 2 Afyonlu bişeyler bakalım kara kara düşünüyorlar ne olacağını" "Kurmay Başkanıyla şey işte Kara Kuvvetleri Kurmay" "..Ergun SAYGUN'la düşünüyorlar" "İlker paşa bakalım birbirlerine Ergun SAYGUN'le görüşmüyorlar onu söyleyim onu demiyorum ee Ergun SAYGUN Paşa İkinci Başkan o kara kara düşünüyor nasıl dalaşırım İlker paşayla diye" dediği, X ŞAHSIN "Ama Erginin son dönemi bu şeyden sonra gidiyo o yani Birinci Orduya gidiyo" dediği, H.ERTEKİN' in "Birinci Orduya gidiyoda ondan sonra bakalım şimdi onlar ikisi birbirlerinden şeyler kedi köpek gibiler" "Ergun SAYGUN'la İlker BAŞBUĞ, kedi köpek gibiler birbirleriyle şimdi dalaşacaklar" dediği, X ŞAHSIN "O zaman Yaşar Paşayla da İlker'in arası iyi değil o zaman" dediği, H.ERTEKİN' in "İyi değil görüşmüyolar ki zaten gitmedi bilmiyor musun o şeye kara ee söyle adını Asam'm toplantısına biliyosun davetliydi konuşmacıydı katılmadı ..." dediği, X ŞAHSIN "İlker Paşa değil mi" dediği, H.ERTEKİN' in ".. .tabi^töflcü^et^ benim Genel Kurmay Başkanı... olmamamı söyledin gibi şey havasında aralarında bi soğukluk var 6 aydır

ben farkediyorum 5 aydır... aşağı yukarı 5 ay" dediği, X ŞAHSIN "Hani Hilmi'nin görevsüresi uzatılabilir falan diye konuşuyoduk" dediği, H.ERTEKİN' in "Ama yok HilmiPaşa kendi istemedi Yaşar Paşa olsun diye kendi istemedi eğer uzatılsaydı Yaşar Paşabiliyorsunuz olamıyordu" "...Yaşar Paşadan duymaz işte hayırlı olsun Genel KurmayBaşkanlığınız demez ise şarlar o zaman sıkıntıya girer Kara Kuvvetleri ayağa kalkar yaonun için neyse abi bunlar uzun meseleler de bir gün karşılıklı geldiğimizde konuşuruzya sıkıntı o yani" dediği, X ŞAHSIN "Yav karşılıklı gelemiyoruz da ihtilal Paşam ya"dediği, H.ERTEKİN' in "Abi olmaz şuan şuan konjektür uygun değil AMABİRŞEY OLABİLİR MUHTIRA TARZI BİŞEY OLABİLİR yani oda Genel Kurmay kaynaklı değil söyleyim size hani vardı ya bizim eski malum esmi giden arkadaşlar vardı bizim ... Grup o grubun yaptığı gibi bir çalışma var öyle hissediyorum" dediği, X ŞAHSIN "Kim Grup?" dediği, H.ERTEKİN' in "Aytaç Grubu vardı ya abi" "Aytaç Grubu işte o grup gibi bi grup çalışması var diye hissediyorum bakalım inşallah bi sıkıntı olmaz bu telefonlar sağlam olmadığı için dinlenildiğini bildiğim için" "Söylüyorum" "Yok hayır benim söylemem uygun olmaz çünkü yani ben söylersem arkadaşlar şey yapıyolar ertesi tarihi, alınıyolar yani bu konuları niye paylaşıyorsun diye alınabiliyorlar" dediği, X ŞAHSIN "...çok da önemli değil ya bu televizyonu ne yapaca..." DEDİĞİ, H.ERTEKİN' in "Duruyor abi öyle bekliyoruz bakalım işte şeyi görüşüyoruz bakalım işte Psikolojik Harekatta bişeyler yapalım diye aldık ama bişey yapamadık öyle kaldı o bizim bitane çocuk vardı Amerika'dan getirdiğimiz başına koyduğumuz çocuk onunda bi kara parayla ilgili bir Amerika'da 2002 yılında bi sıkıntısı varmış ödemiş parasını marasını babasına para göndermiş o biz çocuğu genel müdür yapalım diye almıştık ortak mortak değil aslında ..." "Semih Semih öyle bi genel müdür yapalım diye aldık çocuk daha genç bi çocuk 30 yaşında çocuk ama işte o sıkıntıları varmış şimdilik kenara çektik bekliyoruz bakalım" dediği, X ŞAHSIN "...yani peki şeyi nasıl ödüyorsunuz Dijitürk kablo" DEDİĞİ, H.ERTEKİN' in "ABİ... O O BİZİM PARAMIZ VAR ÖYLE Bİ ÖRTÜLÜ PARAMIZ VAR" "ONLARI ÖDÜYORUZ abi onlar problem değil bizim yani para problemimiz yok bizim bizim malum uzun böyle arkadaş varya hani

Page 333:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

yanınızda dolaşıyor arasıra hani sizi uçağa almayan arkadaş" "Konyasporun bugün yendiği takımın arkadaşı varya abi" "O o arkadaşımızın işte ona rağmen devam ettiriyoruz" "Konya sporun bugün Kasımpaşayı yendi Kasımpaşa Kasımpaşa" dediği, X ŞAHSIN "Hee anladım ..." DEDİĞİ, H.ERTEKİN' İN "He işte o arkadaşa rağmen devam ettiriyoruz abi" DEDİĞİ, BİR SÜRE BUSİNESS TV KANALI HAKKINDA GÖRÜŞTÜKTEN SONRA H.ERTEKİN' İN "Abi ... bi ... biz biz yanlışı nerde yaptık biliyor musun bizim Y...'la Rıza Paşayı falan Ali B...'i falan almakla yaptık" DEDİĞİ, X ŞAHSIN "Ben ne söyledim sana" DEDİĞİ, H.ERTEKİN' İN "Çok doğru söylediniz ogün ben sizi dinlemedim" DEDİĞİ, x şahsın "Bak Y... benim sınıf arkadaşım" dediği, H.ERTEKİN' İN "Abi benimde yani düşün biz onlan kısa pantolonluktan beraber arkadaşız" DEDİĞİ, X ŞAHSIN "Ben sana ne söyledim olmaz Asker kafasıyla televizyonculuk yayıncılık olmaz" "Şimdi bak KanalTürk Kanal KanalTürk gibi yapılacaksa" dediği, H.ERTEKİN' in "Hayır hayır öyle yapmayacaz öyle yapmıyoruz zaten biz kesinlikle öyle yapmıyoruz biz şahıslarla şahısların konuşmalarıyla şahısları çağırıyoruz yani kim ogün gündeme gelmesi gerek o şahsı getirip konuşturuyoruz..." "Abi şuan anladımda şuan vallahi düşünmüyorum şuan çünkü konjektür uygun değil ELİMİZDE BAKIN ANAYASA MAHKEMESİ GİTMİŞ YÖK gitmiş heryer teslim olmuş bende bu televizyonu teslim etmeyecem" "Hiçbişey değil abi ben ben biliyosunuz ne paralar ödüyorum ne paralar veriyorum ve verdim de 25 bin dolar Çan'a verdim hiç düşünün sizin dörtte birinizin çeyreğinizi etmez isim olarakta beceri başarı olarakta etmez ama biz o paraları verdik onlara yani biz 15 bin dolar Hakan AYGÜN'e verdik" dediği, X ŞAHSIN "3 Binfane kanaLbende tek başına bu işe

soyunan bi adam değilim" dediği, H.ERTEKİN' in "Biliyorum tahmin ediyorum ama grup sizin Ciner Grubu mu olacak yine?" dediği, X ŞAHSIN "Yok ya ...değil ya ..." dediği, H.ERTEKİN' in "Anladım" dediği,

Tape : 1745, 03.01.2008 tarihi, saat : 18.55'de Hayrettin ERTEKİN ile Y... Ö... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Hayrettin ERTEKİN'in Y... Ö...'e KOMUTANIM diye hitap ettiği ve bir süre Diyarbakırda meydana gelen patlama olaylarıyla ilgili görüşmeler yaptıkları, daha sonraki görüşmelerinde siyasi içerikli görüşmeler yaparak, bombayı patlatanlardan bahsettikleri ve Hayrettin'in "Komutanım .. bunların kökünü kazımak lazım" "..BOP komutanları bugünkü komutanlar NATO komutanı değil BOP komutanı BOP ta kimin olduğunu herkes biliyor" dediği ve Güneydoğuda görev yapanların çocuklarının da orada olduğu, psikolojik durumlarından bahsettikleri, Hayrettin ERTEKİN'in "o adamın haleti ruhiyesini anlayamazsınız ben olsam Allah korusun giderim o Diyarbakır Belediye Başkanının alnının çatına 8 tane sıkarım" "...benim silahı alıp dağa çıkmam lazım''' dediği, içindeki sıkıntıyı ancak böyle atabileceğini anlattığı, Y... Ö...'in de "O günde gelecek" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "Gelmiyor gelecek diyorsunuz bak işte gelecek diye ben surda oturup abiye bir gün sabah yürüyüşte demiştim komutanım yarın Genel Kurmay Başkanı olursunuz bizi bile artık dedim dinlemezsiniz belki zor görüşürüz falan filan demiştim" "KOMUTANIM BAKIN BİZİM GEÇMİŞTE YAPTIKLARIMIZI HERHALDE AZ ÇOK BİLİYORSUNUZDUR O EKİBİ ŞUAN TEKRAR ORAYA YOLLAYIN YEMİN EDİYORUM SİZE VARYA ..BÖLGEDE .. HUZUR GELİR .. hiç şakası yok bu işin ama yok niyetli değiller arkadaşlar, ben diyorumki ANKARA GEBZE İSTANBUL GEBZE HATTI AÇILMADAN BU İŞLER OLMAZ O HATTI AÇACAKSINIZ BANA VERECEKSİNİZ TEKRAR BEN HEP BUNU SÖYLÜYORUM BU BANA VERİLMEDİĞİ MÜDDETÇE HİÇBİR ŞEY OLMAZ komutanım ..." dediği, Telefonlarının dinlendiğini ifade ettiği görüşmeler;

Tape :1689, 05.12.2007 tarihi, saat: 12.13 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Tarık...? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "ben dün gitmedim dün burdaki işleri konuştum ..dün gitmedim bugün arkadaş buraya geliyorlar onlar" "İki gün burda hafta sonu burda kalacaklar onlarla konuşacam sana söyliyecem tamam mı?" "Konuşuruz acele etme yalnız bu telefondan değil de ben, sen bana bir numara ver ben seni arayayım" dediği

Tape :1700, 09.12.2007 tarihi, saat: 15.47 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ertan..? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Page 334:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ERTAN'm "...abi çarşamba tarihi, ziyaretine gidiyorum ağabeymin" dediği, Hayrettin'in "Selamlarımı söyle abine" dediği, ERTAN'm "Yok abi, Adilin" dediği, Hayrettin'in "Ha öyle mi?" "Ona da selamlarımı söyle" dediği, ERTAN'm "...çarşamba tarihi, bekliyormuş haber göndermiş, bekliyorum yanma abi, çarşamba oraya geçmeden abi yanına uğrıycam" "Onun bi sohbetini yapalım ne yapmam gerekiyor ne şey yapmam gerekiyor abi sen konuşuruz tamam abi" dediği, Hayrettin'in "KONUŞURUZ GEL DE TELEFONDA DEĞİL GEL KONUŞURUZ' dediği,

Tape :1742, 02.01.2008 tarihi, saat : 16.11'de Hayrettin ERTEKİN ile A.D. arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

A.D.'ın "..Merak ettim de dayanamadım, yapabilecek bi şey, olabilecek bidurum var mıydı acaba, ne yapmayı düşünüyorsunuz" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in"Şimdi ben görüştüm, görüştüm komutanlarla görüştüm, şeyin K.... beyle görüşülecek,diyecekler şeye yani oraya gidecekler, normal telefonun yok mu senin" dediği, A.D.'ın"Vardır istiyorsan, ya farketmez benim açımdan eğer, arayım istiyorsan" dediği, HayrettinERTEKİN'in "Beni başka numaradan arasana, BIJ NUMARA DİNLENİYOR da"dediği, A.D.'ın "Tamam oldu, ben 460 21 16 dayım" dediği, < \-

Tape : 1708, 13.12.2007 tarihi, saat: 12.34 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Y. Ö.. arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Hayrettin'in "Dün kulaklarınızı çınlattık...Ceyhun paşam geldi" "He hurdaydı dün işte onun martta şeyi doluyo süresi doluyor da işte" "Dedim tekrar uzatırız yani şey değil de onu konuştuk bu arada dedim size bir ilave olarak komutanından dedim şey yapalım mı e olur dedi falan, Ankara'da şimdi şey boş komutanım Ankara danışmanlığı boş Türk Telekomun da" "Onu size bi soriyim dedim" dediği, Y...'ın "Vallahi hemen" dediği, Hayrettin'in "Valla daha önce Kürşat Paşa vardı orda biliyorsunuz o milletvekili olunca yönetim kurulu danışmanı oluyo, bi Ankara'da bi İstanbul'da oluyo" "Yani askeri konularda herhangi bi şey olduğu zaman örneğin bi konu olduğu zaman işte ya paşam şöyle bi konu var burayla kimlen görüşürüz kimlen konuşuruz" dediği, Y...'m "Oo tam benim işim ya" dediği, Hayrettin'in "Örneğin komutanım bi yabancı geliyor askeri bi konu ile ilgili bilgi almak istiyor kime sorabiliriz diyor örneğin yani böyle bi konu" "...normal bi telefonunuz var mı sizi ordan ariyayım" dediği, İş takibi ile ilgili görüşmeleri:

Tape : 1594, 26.10.2007 tarihi, saat : 15.30 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasında yaptıkları görüşmesinde özetle;

X ŞAHSIN "Gata'nın yemek ihalesi olacak" "Evet hı hı, onu bizim gene böyle Türklerden birisine verelim ya yani ihale olacak gitcek zaten" dediği, H. ERTE KIN' in "Ben kürt olmayanlara çalışmıyorum artık söyleyim illa Kürt olacak" "Baksana Deniz BAYKAL çıkmış ne diyor" "Biz Kürtleri seviyoruz diyor ayrımcılık yapıyor işte" "Orda Hikmet Paşa şey Çetin Paşa var benim tanıdığım" "Başında Tümgeneraldir" dediği, X ŞAHSIN "Ne zaman ihale üstad" dediği, H.ERTEKİN' in "Kahve içmeye, çayını içmeye gideriz" "Pardon Hikmet paşa değil, Tuncay paşa var, Tuncay paşam" dediği,

Tape :1595, 27.10.2007 tarihi, saat : 19.24'de Hayrettin ERTEKİN ileMurat.......?/Emre GÜLALTAY arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Yurt dışında olduğu anlaşılan Murat'ın "... bende Emre ile beraber oturuyorduk Hakan ağabeyimle" "şeyi soracaktım abi sen bana msn de bir şey yazmışsın ama ben şimdi ne yaptın abi, o polisle" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "... görüştüm, diyor ki yazıyı biz vermiyoruz yazıyı merkez veriyor dedi yetki onun dedi" "Vatan caddesindeki merkez verdiği için dedi, yetki onların onlar dedi mutlaka dedi imzalı kâğıdmı istiyorlar dedi" diyerek bir pasaportla ilgili yapılması gereken işlemleri anlattığı, Murat'ın da "Onu bir arayım da, olmazsa artık pasaportu buraya alırız hurdan bir daha şey yaparız abi" dediği, daha sonra telefonu Murat'ın yanında bulunan Emre GÜLALTAY'm aldığı ve "... Ahmet abinin, şimdi bi ne yapmamız gerekiyor pasaportun buraya mı gelmesi lazım" diye sorduğu, Hayrettin ERTEKİN'in de konsoloslukla görüşülmesini veya Vatan caddesinde bulunan Emniyet Müdürlüğüne faks çekilmesi gerektiğini anlattığı tespit edilmiştir.

Tape : 1608, 06.11.2007 tarihi, saat : 22.18'de Hayrettin ERTEKİN ile Emre GÜLALTAY arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Yurt dışında olduğu ve KATAR'a geçeceği anlaşılan Emre GÜLALTAY'm "YA ABİ BU BİZİM MAHKEME YOK MU" "MAHKEMEDE KİLİT İFADE VERECEK Bİ ADAM VAR"

Page 335:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

"Bunun çekten ...mal beyanı çıkmış" dediği, şahsın Adliyeye girişinde GBT çekildiğini anlattığı ve ifade verebilmesi amacıyla kontrol edilmeden içeriye alınabilmesi için yardım istediği, Hayrettin ERTEKİN'in de "Doğrudur GBT çekiyorlar ama biz götürüz onu ya, gelsin " dediği,

Tape :1624, 13.11.2007 tarihi, saat: 10.49 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Emre GÜLALTAY arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

E.GÜLALTAY' m "...yarın mahkemem var abi" dediği, H.ERTEKİN' in "Biliyorum haberim var, hepsinden haberim var" "O adam gelmedi, o adam ifade için gelmedi ben söyledim oraya'''' dediği, E.GÜLALTAY' ın "Tamam onun işini hallettirdim"

"...benim Moskova numaram abi bak çok sevdiğim benim burda bi abim var" "Ali abi, oda burda bankacı" dediği,

Tape :1766, 28.01.2008 günü saat:11.31'de Hayrettin ERTEKİN ile X Şahsın arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

X şahsın "Ahilerin abisi günaydın nasılsın" dediği, H.ERTEKİN'in "Günaydın hocaların hocası ya iyiyim" dediği, X şahsın "Abi öncelikle ben telefonunun alayım ben Ankarada telefonumu çaldırdım çünkü" dediği, H.ERTEKİN'in "0542 433 07 71" dediği, daha soma H.ERTEKİN'in "dün Cengiz abi ile kulaklarını çınlattık akşam yemekteydik dün kepabçıya götürdü" dediği, X şahsın "Vallla iyhi^f kim vardı" dediği, H.ERTEKİN'in "... abi gelmişti Ankara'dan" "Onlan beraber üçümüzdük başka sen ne yaptın Ankara'da niye bulamadın mı" dediği, X şahsın "Annemi almaya gittim abi gel bini al dedi" "Getirdim artık artık gece hayatlarını son verdik Hayrettin abi" dediği, H.ERTEKİN'in "Telefonu iyi iyi yapmışın Telefonu fmei adresi yok mu çaldılarsa bulunur" dediği, X şahsın "uğraşamam dandirik bir telefondu zaten" dediği ve daha soma X şahsın "abi ben şu askeri soracaktım ne oldu askere abi" dediği, H.ERTEKİN'in "Şimdi şimdi onu söyleyeyim onların dağıtımları daha çıkmadı bu gün çıkacak bu gün başlayacaklar yazdım ben o çocuğu onu Kıbrısa verdirelim mi" dediği, X şahsın "Verdir abi" dediği, H.ERTEKİN'in "Çünkü en rahat ora gözüküyor şuan yani" "Yani çünkü genelde büyük bir çoğunluğu askerin güney doğuya çekiyorlar" "Onun için Kıbrıs'a onu verdireyim" dediği, X şahsın "Beni sabah öğlen akşam arıyor hakim" dediği, H.ERTEKİN'in "Ya işte Hakim arıyor da Hakim şimdi dağıtımı çıkmış ancak Kıbrıs'a oraya şey olabiliyor" dediği, X şahsın "Tamam abi fark etmez" dediği, H.ERTEKİN'in "Bir bakayım uğraşıcam eğer yapabilirsem" dediği, X şahsın "Şimdi abi o çok önemli değil hadi arıyor kendi de bizim hiç bir işimizi yapmadı İdare Mahkemeyi falan söylemiştik hatırlasana" dediği, H.ERTEKİN'in "Biliyorum canım yapmaz onlar öyledir onlar bir şeyi söyle yapmazlar kendileri olunca da sitem ederler ben biliyorum" dediği, X şahsın "Mehmet Bayraktar misali yani" dediği, H.ERTEKİN'in "Aynen öyle yani bir şey söyle yapmazlar ondan soma karşında" dediği, X şahsın "Ya şey şimdi Ömer Şevki iptal ettirdi abi" dediği, H.ERTEKİN'in "İyi güzel" dediği, X şahsın "Şimdi karşıdan nerden alalım buna sevk" "Karşı olursa çünkü şey oluyor direkman gataya verilirler" "tek Gata'ya gidebilir" dediği, H.ERTEKİN'in "Yani Gataya gider Gatadan şey var senin orda malum vatandaş var" "Ha o zaman Kadıköy askeri şubesine gidecek" "Veya kendi ... şubesi zaten şey Kadıköy" "Oraya gidecek diyecek ki askere gitmek istiyorum diyecek" "Şevkini yapacak" "Yani hastalığını beyan edecek yalnız hastalığını beyan etmez ise olmaz ben rahatsızım tedavi görüyorum ama askerlik çağımda geldi diyecek" dediği, X şahsın "Evet ben şey diyecek ben epilepsi hastalığından tedavi ben bir rapor yazayım mı ona" dediği, H.ERTEKİN'in "Rapor yaz tabi yani Epilepsi tedavisidir diye sen artık uygun bir şeyle yaz onu" "Fakat askerlik şubesine söyler ise ... daha uygun olur çünkü askerlik şubesi şu şu konulardan tetkik edilmesi için diye yazabilir" "Onu yazsın oraya göndersin ona göre" dediği, X şahsın "Yani karşıda Gatadan başka bir yere gitme ihtimali yok" dediği, H.ERTEKİN'in "Yok yok kesinlikle yok kesinlikle yok Gata'ya" "Yani kesinlikle Gataya tamam kolay gelsin" dediği, X şahsın "Hiç tanıdık bulamaz mıyız abi orda" dediği, H.ERTEKİN'in "Valla orda şey var var tanıdık da komutan var işte" "Bizim Tümgeneral oranın şeyi Gata komutanı" dediği, X şahsın "Yok abi Askerlik şubesinde ya" dediği, H.ERTEKİN'in "Ha askerlik şubesinde" X şahsın "Ha öbürü tarafta hallederim ben Gata da önemli değil zaten çocuğun ... belgeleri var" dediği, H.ERTEKİN'in "Valla askerlik şubesinde bilmiyorum kim var hiç takip etmiyorum ama yani şubede bir şeye gerek yok zaten göndermek zorundalar" "Yani tanıdığı gerek yok" "Yani memurlar var sivil

Page 336:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

memur var genelde biliyorsun eski bir memur olur" dediği, X şahsın "Sivil memurlar halleder diyorsun" dediği,

Tape : 1679, 26.11.2007 günü saat: 18.49 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile P... K... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

P.K.'nin "...bu şey aradı da hani bi çocuk için askerlikle ilgili bi şey demiştik" dediği, H.ERTEKİN' in "Evet evet evet" dediği, P.K.'nin "Onunla ilgili bir bilgi var mı? Herhalde yarm mı ne smava giriyormuş" dediği, H.ERTEKİN' in "Yarın beni arayacak abla o" "Adaya numarasını bana bildirsin oraya da 8 aylık şey kısa dönem diye yazsın" "Hemen çıkar çıkmaz aday numarasını desin ki aday numaram şu diye bana bildirsin..." dediği,

Tape :1686, 02.12.2007 günü saat: 12.38 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile H.F.gönderdiği mesajda;

"e@ @# @Hayrettin bey merhaba.dün konusmustuk.BEN ÜNAL KARAMANIN AKRABASİ HARUN FATİH FİNDİK. ADAY NUMARAM 91019.KİSA DÖNEM.eger tercih sansimiz varsa izm" dediği,

Tape :1687, 02.12.2007 günü saat: 12.54 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile H... F... F... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

H.F.F.' m "Mesajımı aldınız mı" dediği, H.ERTEKİN' in "Aldım, size aldım diye mesaj atmıştım, aldım tamam ben bildirdim gerekli yere" "Pazartesi günü gereği yapılır" dediği,

Tape :1701, 10.12.2007 günü saat: 12.43 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile H... F... F... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

H.F'ın "Merhabalar Fatih ben Ünal beyin, Ünal KARAMANın" "Benim tayin şeyim askerliğim Balıkesir'e çıktıda" dediği, Hayrettin'in "Sekiz aylıksın Balıkesir" "Ordan daha iyi,orda kalacaksın yalnız dağıtım olmayacaksın" "Sonra en güzel yer orasıdır kardeşim" dediği, H.F.'irin "Çok sağolun, çok teşekkür ederim" dediği,

Tape :1702, 10.12.2007 günü saat:12.44 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile P... K... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Hayrettin'in "...bu sizin asker vardı ya Fatih o" "Balıkesir'e verildi" "Orda orda kalacak sekiz aylık yapıldı tamam mı" "Oradaki Albaya da söylicem daha gitmedi on onlar on gün içinde giderler onlar gittiğinde de ordaki arkadaşa da söylerim yardımcı olurlar orda da kalacak dağıtımda olmıyacak zaten" dediği, P.K.'nin "Anladım, anladım süper Hayrettin abi..." dediği,

Tape : 1705, 11.12.2007 günü saat: 18.23 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile P... K... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Hayrettin'in "P.. abla, Ali gelsin mi orya yardım etmek için sizi ben" "Sizi kaybettim ben bu çamlıca çıkışma nerden gittiniz siz" "...adama söyle de dikkatli gitsin şeyi kullansın ee şimdi ben trafik trafik Müdürüne haber verecem bu yan yolu kullanabilir" "Evet emniyet şeridini kullansın köprüyü" "Köprüyü geçtikten sonra tamam" dediği, P.K.'nin "Süper tamam Hayrettin abi söylerim" dediği,

Tape:1811 20.02.2008 tarihi, saat:22.37 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHSIN yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "Komutanım benim ben Hayrettin nasılsın" dediği, X ŞAHSIN "Ha merhaba abi sağol özel numara çıkınca ..." dediği, H.ERTEKİN' in "Ya komutanını Eskişehir'de misiniz" dediği, X ŞAHSIN "Eskişehir'deyiz Eskişehir'de" dediği, H.ERTEKİN' in "Ben size bi ricam için aradım" "Benim bl Kurtuluş diye arkadaşım ehliyetsiz yakalanmış şuanda da ehliyetini kaybetmiş birazda alkollü yakalamışlar ama

Page 337:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ehliyetini kaybetmiş cezayı vermiş ödemiş" "Şey karakolunda ne diyorlar buraya bu sizin Çavuşpaşa karakolundayız..." "Ya ona bi rica etseniz de ben alsam götürsem..." "He astsubay başçavuş (adı ne) arkadaşta tanımıyor onuda" "Bu karakolun numarası ama karakolda değil şeyde şuan ee dışarda ama cep telefonu astsubay arkadaş veremem diyor" "Bende bi arkadaşımız rica etti bende onun için" dediği, X ŞAHSIN "Abi ben şimdi bi şeye ulaşmaya çalışayım orda albay var bitane şeyde ona bi ulaşmaya çalışayım Kurtuluş muydu ismi" dediği,

Tape:1810, 20.02.2008 tarihi, saat:22.10 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Kurtuluş/Ramazan yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "Alo Albay Zafer kimsiniz?" dediği, KURTULUŞ' un "Ben Metin ... şey Kurtuluş HORASAN" dediği, H.ERTEKİN' in "Kurtuluş nedir bu konu? Kim var orda Astsubay jandarma var mı bakiyim?" "...ehliyet ehliyet ehliyetin olmadığı için almışlar herhalde seni" dediği, KURTULUŞ' un "Ehliyet yok evet" dediği, H.ERTEKİN' in "Ha neyse tamam bi işte ehliyetsiz ceza yazacaklar herhangi birşey konuşma kimseyle tamam" dediği, KURTULUŞ' un "... konuşmadım şuanda ne yapayım?" dediği, H.ERTEKİN' in "Başçavuş kim var orda?" dediği, KURTULUŞ' un "Başçavuş kim var Asayiş Tim Komutanı pardon bi dakka (Başçavuş kim var burda?) Niye istiyorsunuz diye soruyorlar" diyerek telefonu yanında bulunan RAMAZAN' a verdiği, H.ERTEKİN' in "iyi akşamlar Albay Zafer kimle görüşüyorum?" dediği, RAMAZAN' m "Ramazan Uzman buyurun?" dediği, H.ERTEKİN' in "Ramazan Uzman ben Eskişehir Alay Komutanıyım nedir oğlum bu vatandaşm durumu?" dediği, RAMAZAN' m "Trafik ekipleri getirdi" dediği, H.ERTEKİN' in "Ehliyetsiz mi?" dediği, RAMAZAN' m "Alkollü araç kullanmak sebebiyle ehliyeti galiba üzerinde yokmuş" "Devreden devriye komutanı Trafik Tim Komutanım" dediği, H.ERTEKİN' in "Anladım" dediği, RAMAZAN' m "Şahsın yakını gelsin ehliyetli bi yakını gelip aracı ve şahsı" dediği, H.ERTEKİN' in "Tamam ben şimdi .. birini gönderecem oraya ben Eskişehir'deyim şimdi maçtaymış onun akrabaları fener maçına gitmişler birazdan gönderecem ben oldu mu canım" dediği, RAMAZAN' m "Emredersiniz komutanım" dediği,

Tape : 1605, 04.11.2007 tarihi, saat:16.14 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasında yaptıkları görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "Başkanım saygılar" dediği, X ŞAHSIN "Yav Hayrettinciğim aradım sen ide birisi vardı da Genel Kurmayla irtibatlı mirtibatlı sana soracaktım da tam açık kimliğini bana verecekler" "Ben söyleyecem sana soyadını Ercüment de soyadını şey yapıyorlar işte sivil sivil bu Donatların orda geziyor" "Ya Donatlarla beraber oturup kalkıyorlar işte Genel Kurmaydanmış bilmem neymiş" dediği, Çin-Yurtdışı ile İlgili Görüşmeleri:

Tape :1742, 05.01.2008 tarihi, saat : 23.02'de Hayrettin ERTEKİN/Sedat...? ile Murat.. .?/E.GÜLALTAY arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Telefon görüşmelerinden, Murat...? Ve Emre GÜLALTAY'ın Çin/Honkong ta olduğu anlaşılmaktadır. Hayrettin ERTEKİN'in de Sedatla birlikte oraya gitmeyi düşündükleri ve gelecekleri uçaktan bahsettikleri, Bir süre sonra telefonu Sedat'ın aldığı ve Emre GÜLALTAY ile konuştukları, Emre GÜLALTAY'ın "TOZLARI YANINA ALDIN MI" dediği, Sedat'ın "Aldım, aldım" dediği,

Tape .1769, 01.02.2008 tarihi, saat:13.55'de Hayrettin ERTEKİN ile Emre GÜLALTAY arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

EMRE'nin "Abi şimdi Katara gideceğim ordaki işlere bakıp ondan sonra da buraya geleceğim..." "Şimdi burda ortam uygun" "Burda o diyorum derneği kuruyorum" "Burda bide kasap oturmaya başladı" dediği, Hayrettin'in "Hı dur Murat'ı bir gıcık edeyim fırın açmayı düşünüyoruz diyeyim bizden önce hemen şey yapsınlar" "Patentini aldık diyeyim" dediği, EMRE'nin "Şey yaparız abi yarısını senle benim olur

Page 338:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

yarısı da bunların olsun" dediği, Hayrettin'in "Tamam baba ben varım" dediği, EMRE'nin "Çünkü hiç olmazsa bunlar başında da durur" dediği, Hayrettin'in "Ya yok onlara hiç güvenme onlar kendi kendi evlerinde ki işini yapamiyorlar onlardan bir şey bekleme bak onlara güvenirsen şey olmaz" "Onu da biz yaparız ben oraya bir tane adam koyarım" dedikten sonra görüşmenin ilerleyen bölümlerinde Hayrettin'in "Bomba gibiyiz devam ediyoruz işte burda bir Türban sıkıntısı var burda bu adamlar okuyorsundur şeyden MHP destek verdi bunlara onlarla ilgili bu gün bir yazı yazdım güzel bir böyle bunlara bir ufak yazmıyordum uzun zamandır şimdi ortalık yine hop oturup hop kalkacak böyle" dediği, EMRE'nin "Ben sana bir şey söyleyeyim mi vatan için uğraşıyorsun sonra vatan hayini oluyorsun" "Abi bizden vatan hayini olmaz da vatan hayini muamelesi görüyoruz" dediği, Hayrettin'in "...Türkçülük KTürk milliyetçiliğinin adıdır bu Türk milleti dediğimiz zaman kimlerin Türklüğü sorulduğu zaman bu bir gösterilecek hedef biziz bis türküz türk milliyetçisiyiz biz böyle ant içmişiz ya bu anttan dönemeyiz yolumuzdan bizi çeviremezler..." ".. .en iyi kürt ölü kurttur dediğim için 301. maddeden DGM'de yargılanıyorum inşallah ceza verirler de ben de tarihe geçerim vallahi tarihe geçerim diyorum ne yapayım Orhan PAMUK'a Ermenilere hakaret etmiştir dedi Ermeniler zulme uğramıştır yapılmış dendi adam beraat etti..."...biz ya biz Türk ırkının Türk milliyetçisinin ant içmiş yemin etmiş olan insanlar için çünkü bizim yeminler genlerimizde taşmıyor..." "...ben seni tanıyorum yani seni biliyorum sen insana ne derlerse desinler seni bak biliyorum diyorum ki yanındayım sonuna kadar her zaman yani bunu bilesin" "...ne derlerse desinler organize çete desinler bilmem hain desinler... güleceksin şöyle bakacaksın diyeceksin ki bunun bir hedefi var bunun bir amacı var amacının karşısında duran benim" dediği, EMRE'nin "Şu on beş günden beri çıkarmadıkları şey kalmadı" "Yok Haplemitoğiundan tuttular ya daha Ankara'daki araçlara tut yok Malatya'da olayı yok" dediği, Hayrettin'in "Genel Kurmay Başkanı gibi bir tertemiz oraya secilerken böyle tırnağında ki undaku şeyin bile hücresini araştırırız seçilmiş bir adama bile kalktılar fezleke düzenleyip çete diye dava açmaya kalkan milletten insanlardan ne beklenir onların bir amacı var onu niye yapıyorlar onu bu memlekete yıkmak için memleketin ilerlemesini" dediği, EMRE'nin "Ya utanmıyorlar dün şu başlığı gördün mü gülmekten öldüm ya şey Çete tetikçi dizilerden seçmiş diye ya bu kadar olmaz ya" "Yalnız ben sana bir şey söyleyim mi çok büyük strateji hatası yapıyoruz biz yapıyoruz biz başından beri" "Bu hem Ak partiye hem bu İslamcı kanada karşı strateji hatası yapıyoruz" Hayrettin'İN "Ne yapalım Biz bunları kendimizden bildik" dediği Emre'nin "Biz aslında abi bunları devşirebiliriz ..." "Abi en büyük tehlike kim biliyor musun bunlar değil bunlar yine bir noktada gelirler mecburen de olsa yani bunlarm içindeki kamuluşları yani bu yüzde kırk yedinin içinde en fazla böyle kemikleşmiş böyle şey olan kısmı yüzde ondur geri yüzde otuz beşini biz kendi safımıza çekeriz ama en tehlikeli olanlar ikinci cumhuriyetçiler" Hayrettin'in "Ya onlar zaten cumhuriyeti yıkmak yerin başka bir şek kurmak" dediği EMRE'in ""Bak biz biz şimdi bunları köşeye sıkıştırıyoruz zannediyoruz bu Ak parti ve o adamın ismi esasında ikinci cumhuriyetçiler bunları kullanıyorlar biz bunları korkuttukça bak bizi öcü diye gösteriyorlar bunlar diyorlar sizi kesecek öyle yapacak böyle yapacak anlatabiliyor muyum bunlar sizi şöyle yapacak böyle yapacak diyorlar onların üzerinden bize operasyon yapıyorlar" "Abi bütün basını ele geçirmişler" "Ya şimdi bunlar sivil toplum biz sivil toplum örgütü kuruyoruz çete oluyor" "Şimdi sivil toplum örgütü kur meydana çık sen çetesin abi olmayan bağlantılar olmayan suçlamalar ya o gazeteci kadmı ne hale getirdiler Güler Kömürcü'yü" "... ekibi Sedat Peker'e telefon açmış ya kadm Sedat Peker ile yatmış da olabilir ne olacak yani bu kadmı şey mi yapar" "Ya o garibim o Sevgi Erenerol'a yaptıkları yâ" dediği, konuşmanın devamında; EMRE'nin" Abi şu derneği bir kuralım bu derneği eğer burada" dediği, Hayrettin'in "

Page 339:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Derneği ben burada dernekler kanunu derneklerle konuştum da diyor ki yani burada diyor Çin İşadamları derneği varmış burada bir tane kurmuşlar He Türk-Çin işadamları derneği kurmuşlar bir tane ondan sonra dediler var başka bir isimde kurarsınız genç menç ilave edersiniz aynısından olmaz dediler burada öyle bir dernek varmış Faalmiş o dernek de başkanı da Aksekili bir kimmiş dediler dur yazmıştım onu bir yere bulabilirsem kağıtlarda onu ondan bir bayilik almak lazım" dediği,EMRE'nin " Yok abi bir dernek kuralım Türkiye'deki derneğin başkanı da sen ol abi" Hayrettin'in Ben olurum ben ben olmam için bir" dediği, EMRE'nin " Buradaki dernek başkanı da İbrahim yapacağız" dediği, Hayrettin'in " Orada burada bir Türkiyat diye bir dernekleri var bunların Türkiyat Türkiyat diye bir dernekleri var bunların o derneğin işte yurtdışı temsilcisi de Tuğba Tuğba Şebnem...Olabilir Tuğba Şebnem diye bir kız onun şeyi Tuğba Şebnem Yıldırım Bir tane adamla evli bu Çin işadamları derneğinin şeyinin başkanı Türk-Çin işadamları derneği adı bunların anladın mı...Onun için Taksim'de bunların yeri Sakızağacı Caddesi var ya orada...Onlar işte bir de Ahbaba Türk işadamları" dediği, EMRE'nin " Biz başka bir başka bir isimle kuralım Türk-Çin iş konseyi diye kuralım" dediği,Hayrettin'in " İşadamı Çin işadamı derneği sıralı servisi bir de şey var bir tane de onu söyleyim Alibaba ve Türk-Çin işadamları derneği var büyük ve orta ölçekli işadamlarına hizmet ediyor adı da Ticiat Ticiat diye şimdi biz onu buradakini değil de biz başka bir şey koyalım mesela bir şekilde bir isim bulalım burada bir dernek kurmak bir şey değil veriyorsun şeye dernek tüzüğünü Dernekler Kanununa göre kuruyorsun yerini belirtiyorsun ben ofisimi yer olarak kullandırabilirim burayı Ondan sonra buradaki Çin ile iş yapan insanları şey yapabiliriz görüşebiliriz" dediği, EMRE'nin " Hayır şimdi şey abi esasında çok iş var şimdi sen bilgisayardan anlıyorsun çok güzel iş projeleri var mesela öyle bir proje yapacağız ki ve bunun tanıtımını da yapacağız Türkiye'den Çin ile ilgili bir malzeme almak isteyen adam hemen bize başvuracak ve sırf bunun komisyonundan sana şöyle söyleyim genelde otuz kırk milyon dolarlık bir iş potansiyeli bu iş üzerinden geçse derken abi oturduğun yerden iki üç milyon dolar para kazanırsın büyük para" dediği, Hayrettin'in " Evet doğru söylüyorsun peki bunlardan biz bunları sokmayalım biz kendimiz yapalım diyorsun yani" dediği, EMRE'nin " Biz kendimiz yapalım abi burada zaten şeyimiz bak Türkiye'de bir dernek kuracağız bir merkezi olsun anlatabiliyor muyum bir tane internet sitesi kuracağız burada da zaten şubesini açacağız zaten burada da hazır altyapısı hazır İbrahim'i başkan yapacağız işte yönetim kurulunu falan kuracağız abi anlatabiliyor Türkiye'de başkan sensin bunlar da senin şeylerin buradaki şube başkanları şu bu hem stil olacak anlatabiliyor muyum abi şimdi burada da görüşmelere falan gidileceği vakit dernek şeyi olarak gidilecek" dediği, Hayrettin'in "Tamam tabi tabi tabi doğru tamam tamam doğru söylüyorsun" dediği,EMRE'nin " Mesela burada mesela Amerikan kumart çembırt var Amerikan elçisi geliyor yemek veriyorlar e şimdi ne olacak o zaman onlar bunların yemeklerine bizim yönetime mecbur davet edecekler bilmem ne iş konseyinin toplantıları var davet olacak anlıyor musun abi" dediği, Hayrettin'in "Doğru doğru söylüyorsun doğru bunlar o zaman ben şöyle yapayım kuruyum bu derneği buradan ama bir isim bul sen sana" dediği,EMRE'nin ": Abi sen bir isim bul ama isimde hem Türkiye hem de Çin geçsin" dediği, Hayrettin'in " Ticiat var doğru doğru bir isim kurmak lazım bir ben bir düşüneyim de sana ben bilgi vereyim tamam sen de düşün" dediği, EMRE'nin " Şey olabilir Türk-Çin Ticaret Derneği de olabilir" dediği,Hayrettin'in " Türk-Çin olabilir olabilir Çin iş işadamları" dediği, EMRE'nin " Çin-Türk" dediği, Hayrettin'in " Dostluk dayanışma ve yardım açılımını Dostluk ve Dayanışma ben şimdi bakayım var mı diye onu da bakıyorum bu arada Dayanışma dostluk ve dayanışma derneği diye yazdım bakalım varmış o da varmış sahibinden dans Ankara Emek Anakara'da Emek'te kurmuşlar Doğu Türkistanlılar Kültür Dayanışma Derneği var Türk-Çin İşadamları Dostluk ve Dayanışma Derneği var TCİ Koray diye bir adam yapmış .orm da Koray Akgüllüoğlu dur bakayım ben bir bulayım da seninle konuşacağım hocam Koray- Koray kurmuş baksana

burada ne diyor genel tanıtım" dediği, EMRE'nin " Çünkü ne biliyor musun abi onlar kursalar bile onlar doğru dürüst Çin'de teşkilatlan olmaz ama bizim derneği kurmuştur duruyordur" dediği, Hayrettin'in " 2002 yılında Ankara'da kurmuş bu adam dur bir bakayım konuşayım ya Koray Akgüllüoğlu genel sekreter" dediği, EMRE'nin " Ama bizim bizim avantajımız var biz derneği hemen burada faaliyet haline geçirme imkanımız var" dediği, Hayrettin'in " 69 doğumlu Tarsuslu Bu adam Konya Atatürk Lisesini bitirmiş Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu Amerika'da okumuş doktora yapmış Çince biliyor temeli Çince yabancı dilin anasını satayım başbakan dışişleri müsteşarlığında on altı yıl

Page 340:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

birinci derecede kademede çalışmış" dediği, EMRE'nin " Yok abi onda yalan var 68 doğumlu adam başbakanlıkta on altı" Hayrettin'in " Bak şimdi öyle yazıyor bak Koray Akgüllü ben sana okuyayım Türkiye Cumhuriyeti başbakanlık Dışişleri müsteşarlığında on altı yıl iki ay hizmeti olup birinci derecede üçüncü kademede çalışmaktadır hala da çalışıyormuş 69 doğumlu on altı yıl lan ananı satayım" dediği, EMRE'nin " Bunda bir yanlışlık yok mu abi 39" dediği, Hayrettin'in " Var tabi de bu okulu bitirse askerliği şuyu buyu 16 yıl da ilave etsen valla biyografisine alta da öyle yazmış sen bilgisayar yok mu başının altında elinin altında bak da gör" dediği, EMRE'nin " Evet 38 yaşında adam" dediği, Hayrettin'in " Türkiye ooo neler yazmış hem hentbol federasyonu hakemi olarak görev yapıyormuş dış ticaret uzmanıymış 61 de yılında dış işleri uzman yardımcısı göreve başlamış 91de başlamış pardon olabilir doğru 91de başladıysa işbankası falan filan neyse bunlan bir konuşalım da prosüdürleri nedir ne yapılır bir konuşayım bakayım bir arayım" dediği, EMRE'nin " Evet abi bir dernek kuralım" dediği, Hayrettin'in " Tamam tamam kardeşim benim tamam kendine iyi bak" dediği,

Tape : 1610, 07.11.2007 tarihi, saat : 18.30'de Hayrettin ERTE KİN ile Hakan.... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Yurt dışında olduğu anlaşılan Hakan....'m "Abi sağol ya, bizde evde oturuyoz abi ya sen gittin varya buralar böyle öksüz kaldık burda" dediği ve Emre GÜLALTAY'ın Katar'a gideceğinden bahsettiği, yaptıklan bir işle ilgili muhtemelen yurt dışında çıkan sorunlardan bahsettikleri tespit edilmiştir.

Tape :174i, 02.01.2008 tarihi, saat : 10.36'de Hayrettin ERTEKİN ile S... A... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Bir süre Radyo Televizyon mezunu bir kişiden bahsettikten sonra, Hayrettin'in .. .Bu şey konusunda, bi şey söyledin mi sen onlara, bana dönmüşler işte ya niye bizim diye bi bu vardiya" "Diyarbakırlı petrolcü, neydi o çocuğun adı" "....Veyselveysel" ".. petrolcü varya, dedim ya bi bakın falan diye" "...Onlar demişler bi yerde ismimiz mi geçti falan diye sormuşlar birinede" dediği, Selahattin'in yo hayır canım konuşur muyum, ben o ... kendi şeyimde olan bi şey yani şimdi" ".. Hayır hayır öyle şey olur mu lan, ..o bizim için büyük bi sırdır yani, şimdi kafada gider o" "Mezara gider" dediği,

Sahtecilik konusu ile ilgili yaptığı görüşmeler;Tape :1775, 03.01.2008 günü saat:13.45'de Hayrettin ERTEKİN ile X Bayanın arasındaki

telefon görüşmesinde özetle;X BAYANIN "Hayrettin bey" "Muhtar hanım" dediği, görüşmenin başında karşılıklı hal

hatır sorduktan sonra X BAYANIN "Hayrettin bak şimdi bu nüfus kayıt sistemine göre herkes yazıldı ya belirli adreslere" "Yani bunun bi adresi vardır buna burda ikametgah versek yanlış olur" dediği, Hayrettin'in "Mersin'de adresi ve bugün lazım sigorta yaptıracam çocuğu da onun için yani" dediği, X BAYANIN "Bir tane ikametgah mı lazım" dediği, Hayrettin'in "Ablacım sigorta yaptıracam şoför ya biliyorsun" "SSK için ya" dediği, X BAYANIN "TAMAMJ5U SEFER DE YAPAYIM

Tape :1713, 19.12.2007 tarihi, saat: 12.08 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Şehmuz..?/Hakan..? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Hayrettin'in ŞEHMUZ'a hitaben "Söylediğim doğrusu Yalnız ha öbürünü yine öbür şey gibi Mustafa" , "Hayır değil o normal şeyi canım ...biliyo onlar kendileri biliyo" dedikten soma ŞEHMUZ'un telefonu yanında bulunan HAKAN'a verdiği, Hayrettin'in HAKAN'a hitaben "Hakan bu şey yanlış olmuş dün isim yerine şeyi yazılmış soyadı yazılmış Ali Osman şey yani kendi ismi" dediği, HAKAN'ın "Kendi ismi peki diğer bilgiler yanlış" dediği, Hayrettin'in "Yanlış olmuş Mustafa DOĞAN" dediği, HAKAN'm "Anladım efendim yo biz onu yani kendi elimizdeki orjinal bilgilere ekledik" "Yo yo anladım abi tamam tamam adamın adı Aliosman O DİĞER DİĞER BİLGİLER BİZ KENDİ İSTEDİĞİMİZ GİBİ YAPACAZ" dediği,

Tape : 1714, 19.12.2007 tarihi, saat:13.58 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Hakan..? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Page 341:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

HAKAN'm "Merhaba abi, abi diyorum ki şimdi bu Ali Osman yapacaz ya abi" dediği, Hayrettin'in "Yav Ali Osman yapmayacaksın be kardeşim niye anlamıyorsun Hakan, Ali Osman adamın adı" dediği, HAKAN'm "Anladım peki komutanım biz ne tamamen biz yapalım o zaman baştan aşağı" "Anladım anladım tamam ben orjinal güzel bi şey yapıyorum bilmiyorum Şehmuz abi bana dedin ki ne bu iş ne olacak" dediği, Hayrettin'in "Yav yanlış söylüyor kardeşim adamın adı ya ne iş ne alakası var onu niye yapacaksın ki O ARANAN ADAM İŞTE" dediği, HAKAN'm "Tamam tamam oldu tamam komutanım BEN SIFIR GÜZEL Bİ ŞEY YAPIYORUM ORJİNAL" dediği,

Tape: 1800, 18.02.2008 günü saat: 14.46 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Hakan yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN'in "Şimdi aradı beni" "Konuştum şimdi diyor Hakana söyle yapıcam ben diyor" dediği, HAKAN' m "Tamam Ali abiyi diyorsun değil mi" dediği, H.ERTEKİN' in "He ben" "Onlar dedi bi fatura kesicem dedi" dediği, HAKAN' ın "Tamam abi" dediği, H.ERTEKİN' in "Ben de dedim ki abi sen bu işi hallet sen ne istiyorsan ben halledicem dedim" dediği, HAKAN' ın "Tamam abi" dediği, H.ERTEKİN' in "Şimdi bak yaptırıcam demesi nedir yani senin şu an 50 60 milyar 100 milyar kaybedeceğine işi sana adam bi ufak bişeye yapıyor orda" dediği

Yargılaması devam eden davalarla igili yapmış olduğu görüşmeler;Tape : 1602, 03.11.2007 tarihi, saat: 12.25 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ali arasında

yaptıkları görüşmesinde özetle;H.ERTEKİN' in "Ha iyi abicim ben dün unuttum dün unuttum size söylemeyi bu bu

Hatay Cumhuriyet Savcılığının Hatayda var mı şeyiniz" "Hatayda bir Ağır Ceza, Ağır Cezada biri aranıyormuş da onunla ilgili bir dosya var" dediği, ALİ' nin "Yani bende, bana birkaç kere Hatay geldi, bana da, nedense bu Hatay'da çok iş geliyor ama hiçbirine bakamıyorum yani ben" dediği, H.ERTEKİN' in "Hataydan gelmiş ben onunla ilgili, onunla ilgili dedim bi Ankaradan acaba gidipte, orayla ilgili bir şey olabilir mi? Diye" "Yok gıyabi tutuklu var gıyabi tutuklu" dediği, ALİ' nin "NE DAVA UYUŞTURUCU MU?" dediği, H.ERTEKİN' in "YOK YOK ŞEY ÇETEDEN ADAMIN, ..." "Mahkeme bırakmış sonra itiraznan savcının itirazıyla bir üst mahkeme" "Gıyabında tutuklama çıkarmış" dediği, ALİ' nin "ANLADIM DA, YANİ BİZ ORALARA HEM GİDEMİYORUZ HEM TANIMIYORUZ YANİ TANIDIK OLSA BİLE ŞU ANDA YANİ HİÇ TANIDIĞIM YOK ORDA YA" dediği.

Tape : 1603, 03.11.2007 tarihi, saat : 12.29 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ahmet... arasında yaptıkları görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "Gelince de konuşalım Hatay Cumhuriyet Savcılığının gıyabi tevkifi ile aranan bir Abdurrahman Nafiz ÖZCAN diye biri var" "O, 2007'ye 9286

dosyasında aranıyor..." "Daha sonrada itirazla bir üst mahkemeye itirazla savcılık tutuklamayı tekrar vermiş gıyabi tevkifle aranıyor" "BU VATANDAŞ İŞİNİ SANA VERMEK İSTER HATAY'DA ŞEYİN VAR MI İLGİN ALAKAN VAR MI DİYE ARADIM" dediği, AHMET' in "VARDI SON ŞEYDEN SONRA TAYİNLERDEN SONRA NE OLDU BİLMİYORUM ABİ Bİ AKŞAM SORAYIM DÖNDÜĞÜMDE DE KONUŞURUZ İNŞALLAH" dediği,

Tape : 1606, 05.11.2007 tarihi, saat:12.07'de Hayrettin ERTEKİN ile X Şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Hayrettin ERTEKİN "Başkanım saygılar sunuyorum" diyerek kendisini tanıttığı, bir süre sohbet ettikten sonra !" Başkanım birde biliyorsunuz bizim Adil.... hala içerde, onu bırakmadınız gitti" dediği, X Şahsın "Hayır bana kalsa ben çoktan bırakırım da biliyorsun" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "Bunu ne yaparız, bi ziyaret etsek mi" " Ümraniye'ye aldılar" dediği, X şahsında bir ara oraya geçeceğini, gittiğinde ziyaret edeceğini söyleyerek "Geçecem ben ....benim birkaç tane müvekkil var zaten" "Geçince ben şey yaparım onu da ziyaret ederim" "O dosyada,... Adil mi kaldı" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "Üç kişi kaldı o dosyada" "Üç kişiler ama Adil... bırakılır, Adil'in alakası yok başkanım söyledim ya size zaten verdim evrakları" "O bize lazımda onun için o çünkü" "... öbürleri önemli değil, sadece bu" dediği, ilerleyen konuşmalarda, X şahsın bir kişiyle

Page 342:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ilgili burs konusunun olduğunu, bunun halledilmesini istediği, Hayrettin ERTEKİN'in de halledeceğini söylediği tespit edilmiştir.

Tape : 1611, 12.11.2007 tarihi, saat: 14.44'de Hayrettin ERTEKİN ile M.... E... E... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Hayrettin ERTEKİN'in "Sayın komutanım, saygılar sunuyorum, ellerinizden öpüyorum" dediği, M.. E.. E..'nm "... bi şey çıkmadı değil mi daha bu UL. B..nı Meselesinden" diye sorduğu, Hayrettin ERTEKİN'in de bu gün görüşeceğini söylediği, M... E... E....'nm da başka bir nedenle aradığını söyleyerek "Bana gelen gayri resmi bi habere göre benim dava ile ilgili yargıtay savcısı" "Mütalaasını bildirmiş bunun ne olduğunu bi el altından öğrenebilir miyiz" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in de hemen öğrenebileceğini söylediği,

Tape : 1612, 12.11.2007 tarihi, saat : 15.02'de Hayrettin ERTEKİN ile Ali..........................arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Kürşat isimli şahsın Ankara Televizyon Müdürü olduğundan bahsettikleri, Hayrettin ERTEKİN'in Ethem Paşa nın aradığını söyleyerek "... savcılık mütaalasmı vermiş Yargıtaydaki şeyle ilgili" "Askeri savcılık" "Dedi acaba Ali bey ordan bir dedi konu hakkında dedi bi bilgi edinebilir mi der bir sormamı rica etti" dediği, Ankara da olduğu anlaşılan Ali'nin de Savcılık mütalaasının taraflara tebliğ edilmesi gerektiğinden bahsettiği, Hayrettin ERTEKİN'in de edilmediğini söyleyerek müspet veya menfi olarak nasıl bir karar çıktığını öğrenip öğrenemeyeceğini sorduğu ve "BAŞKANLA Bİ GÖRÜŞME İMKANI OLUR MU ABİ TELEFONLA" dediği, Ali'nin de telefonla görüşemeyeceğini, bir randevu alıp görüşme yapacağını söyleyerek "Şimdi o dairenin ... kıdemli üyesi benim çok eski arkadaşım, karısı da Yargıtay üyesi, onu sorarım" dediği,

Tape :1613 ,12.11.2007 tarihi, saat: 15.10 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile M... E— E... arasında yaptıkları görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "Şimdi Ankara'yla görüştüm şeyi yarın sabah bize bildirecekler ne olduğunu tebligat yapacaklarmış Avukatlarlara sizin" "Yarın sabahta bana şeyini mahiyetini söyleyecekler şuan dışarıda olduğu için bir şey söyleyemedi" "Yarın sabah beni ara, hatırlat dedi ben öğrenip size dönücem komutanım" dediği,

Tape : 1627, 13.11.2007 tarihi, saat:11.59 spataffi^Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasındaki telefon görüşmesinde özetle; ./^ $

H.ERTEKİN' in "Komutanım günaydın..." "... komutanım iki şey arz etmek için aradım deyip Ali beyin Askeri Yargıtay Başkanıyla yemekte olduklarını söyleyerek öğlen telefonları da kapalı öğleden sonra neticeyi bize bildirecek bir; ikincisi Sami Beyle görüştüm, Sami Bey Ankara'yla görüşmüş Bakan Beyin size çok çok selamları varmış ..." "Önümüzdeki haftaya kaldı, onu bi bildirmek için aradım komutanım" dediği

Tape : 1629, 13.11.2007 tarihi, saat: 12.18 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Meltem arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "Meltem Hanım şimdi" "Avukatları oraya, kanala kim çağırdı" dediği, MELTEM' in "Kimse çağırmadı ben söyledim ki burayla ilgili bi şey soracam,..." dediği, H.ERTEKİN' in "Yavrucuğum karıştırmayın fazla, orayla ilgili falan bak şunu söylüyorum, F... V... medyada tanınan bi Avukattır anladın mı," "...F... V... medyaylan birazda medyaya dili ağzı açıktır böyle konuşur gazetecilere şunlara bunlara fazla bi şey söylemeyin,..." dediği, MELTEM' in "... Hayrettin Bey onun için değil bambaşka bi şey için çağırdık buraya" dediği, H.ERTEKİN' in "Ya anladım, nedir konu bana söyleyin benden saklı mı?" dediği, MELTEM' in "... normalde hesaplarla mesaplarla bi şey yapılır mı onu soracaktım" dediği, H.ERTEKİN' in "Hayır hesapla ilgili kanalın şirketle ilgili hiç bi alakası yok" dediği, MELTEM' in "Tamam şahıslarla, şahıslarla" dediği, H.ERTEKİN' in "...Semih SADİ'nin eski sattığı şirketle ilgili konu bizim hesaplarla mesaplarla hiç bi alakamız ilgimiz yok ..." "...Semih SADİ'nin yurtdışından getirdiği kendisinin sattığı şirketin parasıdır yasal paradır...bak şimdi öbür Çan'ın adamları falan ordan beni arıyo şimdi ne oldu işte bilgisayarlarınız el konulmuş falan gibi, ... çünkü olay savcılıkta dosyada ben şimdi savcı beylen öğlen gidip yemek yiyecem soracam konuşacam, kimsenin yapacağı bi şey yok

Page 343:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

sadece evrak gelecek oraya evrak gizli zaten bakılacak sorulacak sorulara cevap verilecek ..." "Olmadığı için de kimseyi velveleye vermenize Avukatlar aramanıza gerek yok,... en arıyorsun şimdi Fatih'i çıkmış oraya gelicem falan diyor..." "Fatih ben sana söylüyorum Fatih medya da" "Yarın laf üretir kendine iş çıksın diye ben Fatihle 30 yıldır beraberim" dediği, MELTEM' in "Tamam peki bizdeki tutanak ona lazım olur mu verelim mi onu" dediği, H.ERTEKİN' in "Hayır hayır sizde kalsın o bize lazım yarın bilgisayarlarımızı almak için..." "Şimdi öğlen konuşacam savcıyla tahkikat devam ediyo, gizli tahkikat devam ediyo,... ne diyorum idamı olsa olsa para cezası başka bi şey yok yani, tamam" dediği,

Tape : 1631, 13.11.2007 tarihi, saat: 14.11 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Meltem/Estella arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "Meltem şimdi ben savcı beyin yanma çıktım da" "Şey 4 aydır devam eden bi soruşturma bu karapara ile ilgili,..." "Başka bi şey yok yani şey değil kumar mumar değil..." "Başka Estella hanım orda mı?" "Bi verir misin bana" dediği, MELTEM' in telefonu yanında bulunan ESTELLA' ya verdiği H.ERTEKİN' in "...4 aydır devam eden, takip edilen bir konuymuş karaparayla ilgili..." dediği, ESTELLA' nin "Benim de ağustos ayında Metinle konuşmam okutuldu bana telefonda" dediği, H.ERTEKİN' in "...bekleyin kimseye hiç bi şey söylemeyin, deyin ki adalete biz adalete güveniyoruz, adaletin kestiği şey acımaz, zaten ben şu an hurdayım herhangi görüşmem gereken her yerle görüştüm..." "...bir para transferleri var gelen giden para var ki ben bunları Metin abiyle ve Semihle paylaşmıştım..." dediği,

Tape : 1639, 13.11.2007 tarihi, saat: 18.20 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Estella arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "Benim arkadaşım Savcılar abla biz onlarla görüştük.. .bunlar bir şeye sığdıramamışlar bir şeyi Karapara mıdır kumar mıdır..."dediği, ESTELLA' nin "Benim şeyimi dinlesen gülersin Benim M etin'le. olan telefon konuşmamın" dediği, H.ERTEKİN' in "... ben bunları 2-3 ay önce i Metin "abiye dedim ki ilk Semihi

aradığımda ya böyle bir şey var ne diyorsunuz bana hiç bir şey söylemediler ben düşmanım sanki benden sakladılar yani" "Ablacığım yani böyle bir mesele bir böyle bir site böyle bir kumar var" "...bizim F...V... tutmuşlar ki ona hiç iyi yapmamışlar yani benim tanıdım ben onu arkadaşımdır ama onu kim aradı kim şey yaptı" dediği, ESTELLA' nın "Refik bey söyledi onu" dediği, H.ERTEKİN' in "Ama işte yani o çünkü medyayı sever böyle şeylerle medyatik olmayı onun üzerinden para kazanır..." dediği,

Tape : 1659, 14.11.2007 tarihi, saat:22.52 sıralarında Hayrettin ERTE KİN ile Estella arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "Yok yok merak etmeyin yani şey sizin telefonu dinlemeden kaldırmışlar zaten yani bu aradığınız numara şeyde yok e şimdi ben bugün yeni geldim daha şeyden de" "Çeteden çıkarmaya çalışıyoruz çeteye sokmaya çalışmışlar şeyi onunla uğraşıyorum da" dediği,

Tape : 1730, 28.12.2007 tarihi, saat: 15.30 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "Otele gelmeyeyim oralara girmeyeyim ..." "Sabıkalı bir otel ya" "Şey diyeceğim sen bu Veliyi başka bir yere götürdün mü bir avukata" "Bu gitmiş bir iki avukata söyleyim çünkü avukatlar o Bursa'yı aramışlar Bursa'da şeyi tamam mı görüşmüş oradaki bizim Sadık bey'e söylemişler" "Başka bir yere de gitmiş 100 bin dolar demişler ona tamam mı" "Ondan sonra söyleyin ordan tabi tekrar geldi buraya bilgin olsun yani" dediği, NURETTİN' in "Ha bilmiyorum tamam 50 BİN DOLAR İSTEYECEĞİZ O ZAMAN HADİ BİLEMEDİN 2 BİN DOLAR İNDİRİRİZ AŞAĞI ÇOK ŞEY OLURSA" dediği, H.ERTEKİN' in "YOK İNME MİNME YOK 100 BİN DOLARDAN AŞAĞI BAKILMIYOR DA YANİ" "100 bin dolardan aşağı bakılmıyor ama biz ona bir 50 bin kağıt incez hadi görüşürüz eyvallah eyvallah" dediği,

Tape : 1731, 28.12.2007 tarihi, saat: 16.04 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile A. D., arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

A.D.' ın "Hayrettin bey şimdi ben aldım dosya numarasını" "2007'ye 483" "483 13. Ağır Ceza" "Evet gelince konuşuruz telefonda hani çok detaya girmeyelim gelince konuşuruz" dediği,

Page 344:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tape :1736, 30.12.2007 tarihi, saat: 14.06 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

NURETTİN' in "He şimdi abi Veli'yle görüştük ettik falan dedim ya tamam Nurettin abi dedi çok perişanım dedi bilmem ne gel çarşamba tarihi, 20 bin doları al başlasınlar hemen işe madem öyle dedi" dediği, H.ERTEKİN' in "...perişan merişan değil ya o yalan söylüyor ya çok yalan söylüyor" "Bak ikisini bir versin acelesi yok adamın ikisini bir ayrı ayrı değil ben konuştum ikisi ikisini birleştirsin 25'ini götürsün koysun zarfa tamam mı öyle bölmesin boşver ay çarşamba tarihiversin hepsini acelesi yok ya çarşamba versin zaten ben..." dediği, NURETTİN' in "... bana geldi işte şu bu falan sen dedi Nuri 5 dedin falan şudur budur tamam abi dedim" dediği, H.ERTEKİN' in "Nuri 5 dedim de olmuyor niye olmuyor biliyor musun yani bide bana hiçbir şey çıkmıyor bana da çıkmıyo..." dediği NURETTİN' in "İyi tamam ben çarşamba tarihi, 20-20'yi alıp geliyorum o zaman" dediği,

Tape : 1739, 31.12.2007 tarihi, saat : 15.01'de Hayrettin ERTEKİN ileNurcan.........? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Bir süre sohbet ettikten sonra Nurcan'ın ".. bu Gökselin davası da temyizden geri dönmüş be Hayrettin" ".. bozulmamış yani şey ceza kesilmiş" diyerek üç buçuk sene ceza yatacağından bahsettikleri, Hayrettin'in .. üç sene beklettik işte üç sene ama ondan sonra demek ki beklesin şey yapmasın yakalanmasında " "..af çıkacak yakalanmasın" dediği,

Tape : 1742, 02.01.2008 tarihi, saat : 16.11'de Hayrettin ERTEKİN ile A. D. arasındaki telefon görüşmesinde özetle; A.D.'ın "..Merak ettim de dayanamadım,

Page 345:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

yapabilecek bi şey, olabilecek bi durum var mıydı acaba, ne yapmayı düşünüyorsunuz" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "Şimdi ben görüştüm, görüştüm komutanlarla görüştüm, şeyin K.... beyle görüşülecek, diyecekler şeye yani oraya gidecekler, normal telefonun yok mu senin" dediği, A. D..'m "Vardır istiyorsan, ya farketmez benim açımdan eğer, arayım istiyorsan" dediği. Hayrettin ERTEKİN'in "Beni başka numaradan arasana, BU NUMARA DİNLENİYOR da" dediği,

Tape : 1746, 05.01.2008 tarihi, saat : 12.47'de Hayrettin ERTEKİN ile Nail ...? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Nail'in "Şu adamın kardeşi Veli miydi" "... onunla bi görüşmemiz gerek şey öyle dedi kardeşimle bir görüşün dedi" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "Vereyim abi ... Nurettinle görüştüm., bana onu getiren arkadaşla görüştüm" diyerek daha sonra 0 532 213 5759 numaralı telefonu verdiği ve "Veli bey nasıl abi durum şimdi dün akşam uyuyordun anlatamadın ama şimdi" dediği, Nail'in "Hayrettin dosyaya bakamadık" "... yani elimizde ..dosya ile ilgili özet bir bilgi var" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "... bir abimiz yani isim verme daha önceki arkadaşımız dosyaya bakmış yani gizlilik kararı var bakılmıyor dedi ama ben baktılar dedim" "Öbürleri baktılar çünkü ben biliyorum yani size verdiğim bilgiler ordan geldi" dediği, Nail'in "Avukatı falan yok bak ordaki adam iki aydır avukatsız" ".. sorgusuna morgusuna girmişler Ali birde Gümüşçü diye bir adam ama onun ötesinde adama iki aydır gelen giden avukat yok" dediği. Hayrettin ERTEKİN'in ".. abi ..öbür tarafı atlamayalım benimde bilgim olursa sevinirim çünkü aradaki arkadaşlarlan kopukluk olmasın onlar ben tanımıyorum Veli'yi öbürleri tanıyor yani bana getirenler bi sıkıntı olmasın çünkü" "O para konusunda onlar çünkü siz benlen konuşmasını söyleyinki arada şey olmasın abi" dediği,

Tape :1754, 24.01.2008 tarihi, saat : 12.01'de Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin...? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Nurettin'in ".. abi.. bizim askeri de Beşiktaş'a getirmişler şimdi ordaymış onun bir durumunu öğrensene abi bana ne olacak ne bitecek" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "..onu sordum şimdi sabah getirmişler de şeyi bekliyor Savcıyı bekliyorlar" "Büyük bir ihtimalle tutuklanacak yani kendi mahkemesinde değil" dediği, Nurettin'in ".. Ya ona da söyledim ettim de AĞA ORDA MI şimdi seni ki" "..BİR İLGİLEN SENDE NEYSE GELİNCE GÖRÜŞÜRÜZ zaten ben geçerim o tarafa doğru tamam mı?" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in ".. O GEÇEN SEFERKİ GİBİ OLMASIN ben geçen sefer ne kadar mahcup oldum biliyorsun dimi GEÇEN SEFER TAMAM DEDİNİZ GİTTİK ADAMA TAMAM DEDİK HİÇ KİMSE NE GELDİ NE GİTTİ" dediği, Nurettin'in "Hayır şimdi bak şöyle yapalım durumu ne olacak ne bitecek ona göre karar verelim ne yapacaksak yani anladın mı?" "MADDİ OLARAK ŞUDUR BUDUR FALAN" dediği,

Tape : 1755, 24.01.2008 tarihi, saat : 12.37'de Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin....? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Hayrettin ERTEKİN'in ".. Şimdi görüştüm ben tamam mı?" dediği, Nurettin'in "Daha getirmemişler" "Adliye de mi buluşalım orda mı?" dediği. Hayrettin ERTEKİN'in ".. oraya ben gelmeyeyim şimdi o dedi şey ben dışardayım dedi" ".. uğrar belki şimdi bana ya da şey tamam mı ben de gelirim dedim sen yerine geçersen gelirim dedim ama ya görünmeyeyim orda ya ben şimdi biliyorsun Nuri çok oralarda herkes tanıyor yani 40'ını da tanıyorum şimdi birinin odasına gir birinin girme kameralardan görüyorlar beni" dediği,

Tape :1757, 25.01.2008 tarihi, saat : Î0.18'de\ Hayrettin ERTEKİN ileNurettin....? arasındaki telefon görüşmesinde özetle; ""■>..

Page 346:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Nurettin'in "...Cezaevine gidiyorum ... götüreceğim Elbiselerini filan para mara götüreceğim" ".. koğuşa hemen aldırdım ya Karantinaya sokmadan" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "İyi o zaman karantinaya gitmeden koğuşa şey olur almır zaten de o başgardiyan Selahattin Kara... benim arkadaşım" "Bayrampaşa'daki" dediği, Nurettin'in "Elbiseleri var bunun onla bir görüşsek te elbiselerini alsa verse ona olur mu" dediği, Hayrettin'in de arayacağını söylediği, ilerleyen konuşmada ise Hayrettin ERTEKİN'in "... ben şeye baktım ..VATAN HASTANESİNDE ŞEY YAPMIŞLAR ORDA ŞEY ÇEKMİŞLER AKCİĞER FİLMLERİ ÇEKMİŞLER HABERİN OLSUN" "Şey kurmuşlar Tesisat kurmuşlar" "Anladın mı" dediği, Nurettinm'in "Ben filan var mıyım" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "... bilmiyorum da şeyler var yani Akciğer filmleri var senin var mı bilmiyorum" dediği, Nurettin'in de "Demek ki doğru söylüyor ha demek ki izlediler bir müddet" dediği,

Tape : 1758, 25.01.2008 tarihi, saat : 14.35'de Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin....? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Nurettin'in "... senin ki şeydeymiş kapalıdaymış" dediği, Hayrettin'in "Kapalı bu da kapalı da senin ki nerde" diye sorduğu, Nurettin'in "Ya pek şey yapmadı böyle soğuk şey yaptı getir bakalım edelim falan yardımcı olalım demeyince tamam teşekkür ederim dedim kapattım" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "Telefonlar dinleniyor diye konuşmamıştır ya şey yapmıştır ..." "... bir tane daha yukarda Selahattin var ama onun soy adı Karaboğa değil olmazsa ona şey yaparız ya tamam mı" dediği, ERGENEKON kapsamında yakalanan şahısların ceza evine yerleştirilmesiyle ilgili konuştukları,

Tape : 1821, 31.01.2008 günü saat:!7.23'de Hayrettin ERTEKİN ile Üzeyir..? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Hayrettin'in "efendim ab i" dedikten sonra hal hatır sorduğu, Üzeyir'in "teşekkür ederim dosyanıza bakıldı ancak şey iddianamesi yazılmış şuanda. Reddi veya kabulü hususunda... de 12. Ağır cezada bekliyor. Başkanın yanında. Eğer bize verilirse iyi olabilir" dediği, Hayrettin'in ise "şeyde mi? Reddi ve kabulü hakkında mı bekliyor abi?" dediği, Üzeyir'in ise "evet evet" diyerek onayladıktan sonra "bekliyor, eğer şey yapıyorlarsa bir 10 gün içerisinde kararı çıkar. Kabul kararı çıkar. O zaman dosyasına bakarız. Otururuz konuşuruz şeyi de inceleyen arkadaşımız." Dediği, Hayrettin'in ise "tamam abiciğim tamam ben döneyim sana" dediği

Tape : 1823, 04.02.2008 tarihi, saat:12.28'de Hayrettin ERTEKİN ile A... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Hayrettin'in "bi dava vardı da şeyle ilgili senin kız o neydi o cici kız var ya bi" dediği, A'nın "Şebnem" dediği, Hayrettin'in "Şebnem hamın ha ismini unutuyorum" "O geçen uğradı konuştuk bizim o arkadaşlarımdır benim o malûm" dediği, A'nm "Hı hı vatandaşlar evet abi" dediği, Hayrettin'in "Vatandaşımız arkadaşımızdır işi şey diyecem ya o olaya şey bakıcak ama Şebnem hanım bakacak ama olay biraz şey biliyorsun hem politik biraz hem de öbür vatandaşta aynı mahkemede yargılanmasına karar verdi geçen hafta cuma günü Danıştay" "Bu vatandaşın davası da aynı yere gelince şimdi biraz şey bizim burda elimizde raporlar var yani hem yurtdışı hem şey tedavi gördüğüne dair ve iyileştiğine dair raporlar var bu raporları biraz da çoğaltmak lazım ben çünkü şeyle konuştum hava kuvvetleriyle" "Onlar bana dediler ki ya bu raporlardan bir kaç çoğaltırsan yani ikna ederseniz mahkemeyi mahkemenin kararı bizi de etkileyecektir dedi şimdi ben diyorum ki bu davaya Şebnem hanım mı girecek yoksa biraz sen de asılsan da hatta birazda babandan da yardım istesek bu olayı biraz yüklensek burdan bir beraat veya en azından birşey çıkarsak nasıl olur" dediği, A'nın "babam pek şey bakmıyor sıcak bakmıyor o olaya da abP?-dediğe Hayrettin'in "Kimse sıcak bakmıyor olaya da" "Artık bazen sıcak bakmadığımız olaylar*da ... ne yapalım benim

sıcak baktığımı şey yapıyor musun düşünebiliyor musun" "Ben dağda firar edeni arkadan vuruyordum yani şakam yoktu ama böyle başımıza geliyor bazen kiram ayacağımız bazı dengeler ağır basıyor''' dediği, A'nm "Abi onu bi bi şeyle görüşeyim bi Şebnemle görüşeyim" dediği, Hayrettin'in "Yani Şebnem'in çünkü olaydaki şeyi yani biraz ee geçerli olur mu yani bu hukuki desteğin dışında biraz da destek gerekir

Page 347:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

diye düşünüyorum yani gerekirse maddi destek gelecek gerekirse o da yapılabilir yani çünkü burdan alacağımız karar çocuğun hayatıyla ilgili geleceğiyle ilgili" dediği, A'nm "Tabi tabi geleceğiyle ilgili abi" dediği, Hayrettin 'in "Bu çocuk yani nihayetinde evli barklı eşi de hamile böyle bir sıkıntı stresi var yoksa 20 yaşında genç bir çocuk olsa git yat ulan dersin hanı" dediği, A'nın "Aynen öyle" dediği, Hayrettin'in "Ya bir şeye girmiş handikapa girmiş sen daha ne yapılabilir ne edilebilir ne yaparız" dediği, A'nm "Tamam bi istişare edeyim abi size hemen haber vereyim ben" dediği

Tape:1777, 06.02.2008 tarihi, saat: 10.20 sıralarında Hayrettin ERTE KİN ile Nurettin yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

NURETTİN' in "Veliyle konuştum da ondan sonra, ya Nurettin abi diyo yani zaten dosyası diyor İstanbula gönderildi diyo falan feşmekan" dediği, H.ERTEKİN' in "Dosya bende gelsin bak gelsin dosya benim masamda duruyo ben getirdim" "Oruspu çocuğu söyle ona de ki dosya benim masamda duruyor ta ne zaman duruyor, ..." "Ha 20 gün oldu daha Çin'den geldiğim gün dedim ki masamda duruyor dosya geldi ben getirdim, dosyanın orjinali de bende yani istiyorsa ...Bursa Cumhuriyet savcılığı ... numarası 2007/39 fezleke numarası 4/37 okiyim şüpheli Sinan ÇALIŞ Muammer kızı Gülten'den olma Müdafi Avukat Recep ÖZGÜM ÜŞ ... Bursa suç tarihi 31/10/2007 şüpheli İsmail DEMİR tutuklu, İmdat ONAT tutuklu, Ramazan YAMAN tutuklu yani dosya bende şerefsizlik etmesin ben getirdim onu buraya burda çözelim diye getirdim,..."dediği, NURETTİN' in "Onlar dedim bir gerekli şeyler yapıldı harcamalar yapıldı edildi oturalım konuşalım bu gün işim var dedi yarin herhalde görüşebilecez..." dediği, H.ERTEKİN' in "... arayan biziz soran biziz uğraşan biziz masraf eden biziz herşeyi yapan biziz e öbür taraftan şerefsiz herif aramayacak sormayacak sonra parayı al gel ne parasıymış ne vermiş siktirsin gitsin ordaki kalanı da alırım ondan ..." dediği, NURETTİN' in "Onların bırakılmasıyla ilgili davaların yani en iyi şekilde seri şekilde görülmesiyle ilgili biz verdiğimiz sözlerin arkasındayız kardeşim dedim..." dediği, H.ERTEKİN' in "Tabi hukiki olarak her türlü yardımı yapacaz sana hukiki yardımın hepsini yapıcaz avukatlar bu işle ilgili hazır yani onu söyledim söyleyeceksin başka bir şey yok ki" dediği,

Tape:1779 13.02.2008 tarihi, saat: 13.45 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ayhan yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

AYHAN' ın "...ben bugün ziyarete gidiyorum bugün açık görüşü" "Ee evet bi isteğiniz var mı bi mesajınız var mı gibisinden ...albayıma" dediği, H.ERTEKİN' in "...albayıma çok selam söyle...ama avukatı beni aramadı hiç aramadığı için bişey konuşamadım da gidip bişey sorar cevap veremem diye gidemedim" "Ben iyiyim hamdolsun ya beni ne yapacaksın ordaki şey önemli olan ee koca ARSLAN yürekli binbaşıyı kurtarmak" "Selamlarımı söyle kalbimiz onla unutmuş değiliz" dediği,

Tape : 1796, 18.02.2008 günü saat: 12.03 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ali yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

ALİ'nin "Hayrettincan" "O kanundan sen istifade ediyorsun biliyorsun" dediği, H.ERTEKİN' in "Eee yani çıkandan dimi abi" dediği, ALİ' nin "Evet evet iki yıl bir gündü sonra değiştirdiler iki yıla düştü ya senin cezan" "İki yıl dahil iki yıl dahil ondan istifade ediliyor yalnız o namussuz herif orda mı hala" dediği, H.ERTEKİN' in "Orda

abi" dediği, ALİ' nin "Ne zaman emekli olacak o gavat" dediği, H.ERTEKİN' in "Peki abi bu şeye mi bırakılmış Hakimin isteğine mi bırakılmış ki" dediği, ALİ' nin "Evet taktire bırakılmış" "O gavatın kaç yaşında olduğunu öğrenmemiz lazım" "...savcılıktan senin ki daireye geçmedi" dediği, H.ERTEKİN'in "İşte abi savcılıkta onu biraz tutmak lazım orda ama" dediği, ALİ' nin "Daha önceki mesela kanun da af kanununda savcılığa yetki vermişti savcılık hemen iade edip gönderiyordu dosyaları şimdi iade edemiycek daireye gidecek dosya daire değerlendirip gönderecek" dediği, H.ERTEKİN' in "Ha daire değerlendirecek o zaman daha var zamanımız abi" "İyi Hakanlarm vardı abi bide Hakan şey vardı ya" "Kesinleşti onun ki kesinleşmişler olmuyor mu abi" dediği, ALİ' nin "Gidicem bir soracağım yani kesinleşmiş olan infaz edilmemiş kaç ne kadar dı Hakan'ın şeyi" dediği, H.ERTEKİN' in "Bir yıldı bir yıldı onların ki abi" "...Asliye cezadan almışlar dı kesinleşmiş onlar

Page 348:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

aranıyorlar tabi şuan" "Gerekçeli kararı yazılmış" "Oraya gelecek sizin oraya gelecek" dediği, ALİ' nin "Ha tamam bizim oraya girecek" dediği, H.ERTEKİN' in "Dedim bekliyorum dedim ufağıda söylemiştim ben" dediği, ALİ' nin "...adam buraya gelsin yani ayağına gittim mi eşeoğlu eşekler şey yapar" dediği, H.ERTEKİN' in "Yok abi bunun bu adam zaten şey tutuklu şuan kendi değil de" "Adamı bizim adam yabancı değil Nuri onun müdürü Nuri bizim tanıyorsunuz" dediği,

Tape : 1797, 18.02.2008 tarihi, saat: 12.12 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Hakan yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "... kaldırtmaya çalışıyoruz böyle bir şey var mı" "Bildiğin gibi şimdi şey aradı Ankara'dan da beni abi" "...o kararı onaylayan şeyin karar vermesi gerekiyormuş bu cezası kesinleşmiş olanlarla ilgili ona dedi gidicem şeye tekrar dedi...", "Oraya dedi gidicem ona bakıcam ona dedi eğer onların dedi yorumu lazım yorumunu dedi olumlu yaptırabilirsek çünkü dosyayı istenip yorum vermeleri gerekiyormuş kanun öyle diyormuş Yargıtay onaylananlarınkini yargıtayın yorumu tekrar gerekiyormuş" "Mahkemede yargılananların iki yıl ceza alıp yargılananlarınki de kararı veren mahkemenin yorumu gerekiyormuş" "Onun için sizin ki Yargıtay yorumuna bağlıymış o yorumu dedi iyi niyetli olarak bakılırsa dedi kaldırtabilirim dedi" "Beni aradı bilgi vereyim dedim ..." "O dosyanın şeye gönderilmemesi lazım yani" "AŞAĞIYA gönderilmemesi lazım..." dediği, HAKAN' m "Sen bizim babamızsın baba bizim oralarda kanalımız yok sen bir yere gider" "...biliyorsun ben eğlence sektörünün kanalıyım" "Herkesin başka kanalları var biliyorsun" dediği, H.ERTEKİN' in "O zaman bu şeyi o çocuğu ben çağırıcam bugün tekrar haberin olsun tamam" dediği,

Tape:1812... 20.02.2008 tarihi, saat:23.01 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHSIN yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

X ŞAHSIN "Abi merhaba he ben söyledim o albaya o da binbaşıya söyledi" dediği, H.ERTEKİN' in "Söyledi binbaşı aradı" dediği, X ŞAHSIN "Bırakacaklar abisi bırakacaklar" dediği,

Tape:1813 21.02.2008 tarihi, saat: 13.35 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile M.E.E. yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

M.E.E.' nin "...hiç sesin soluğun çıkmıyor ben dedim Çin'e iltica mı etti naptı" dediği, H.ERTEKİN' in "Sami bey Ceyhun paşam yemek yiyorduk..." dediği, M.E.E.' nin ".. .Hayretin şu Yargıtayı takip edin ya" dediği, H.ERTEKİN' in "Komutanım ediyoruz" "O dosya biliyorsunuz şeye gitti daireye gitti" dediği, M.E.ERDAĞF nin "2.dairedeymiş evet" dediği, H.ERTEKİN' in "2. daireye gitti oraya dairenin başkanına da söylendi Yargıtay başkanı da biliyor konuyu fakat şeye gitmedi A ilahtan o şeye gelen Genelkurmaydan gelen arkadaşımızın yanına dairesine gitmedi onun için orda şanslıyız ama" "Komutanım sanıyorum iyi bi karar vercekler..." dediği, M.E.E.' nin "Allah kahretsin ya benden ne istiyorlar ki bu kadar baskı Jbıskı bu kadar şeye ya nedir ya" dediği, H.ERTEKİN' in "Şey komutanım orda orda ordaki'ttaskı malum emekli olan

komutanımızın bırakmış oldu şeyleri şuan fiilen görüştü..." dediği, M.E.E.' nın "Hep bu Genelkurmay Adli Müşaviri yapıyor bütün bunları" dediği, H.ERTEKİN' in "Evet o yapıyor" "...Engin Alan paşamın şeye seçilmesini bu yeni açılan Türk silahlı kuvvetleri güçlendirme vakfına seçilmesini hazmedememişler internette yazılar dolaştırıyorlar..." dediği, M.E.E.' nın "Evet ben Genelkurmaya açtım dedim ki ya bakın dedim bi yazıda gönderdim ayıptır dedim ya konuta yüzme havuzu yaptırmış diyor yüzme havuzu diyor gel ya burda ne yüzme havuzu var..." "Şeref bu kadar şerefsizlik olur ya ama bunlara pirim verenlere yazık yani bunlara pirim verenlere yazık yani üzülüyorum vallahi üzülüyorum" dediği, H.ERTEKİN' in "Onlara pirim verdikleri için bazı yerlere gelmeyi öyle uygun görüyorlar..." u Komutanım acaba bunlarla zamanında mücadele etmedik şimdi mücadele edicez inşallah elimizdeki imkanları kullanarak mücadele edicez..." dediği,Şike İçerikli Görüşmeler:

Tape : 1618, 30.11.2007 tarihi, saat: 22.31'de Hayrettin ERTEKİN ile Musa....................?arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Ankara da olduğu anlaşılan Musa,....? isimli şahısla yaptığı görüşmede, Musa'nın BİRAZ ÖNCE ÜNAL'LAN KONUŞTUM DA. BAŞARILAR DİLEDİM ONA DA" " YARIN ANKARAGÜCÜ MAÇINI AL DEDİM" dediği. Hayrettin ERTEKİN'in "KONYA'DA OYNUYORLAR DOĞRU, .. ŞEYİ VERDİ ABİ BURSA'YA VERDİ BİLİYORSUNUZ YANİ KONUŞULDUĞU GİBİ, ÖBÜR

Page 349:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

DEVREDE İKİNCİ YARİDA İNŞALLAH ŞEYLİK YAPMAZ, SAMET ABİ" dediği, Musa'nın "Yok canım durumu iyi olduktan sonra, paslasın birbirinize sahip çıkın diyorum ben daha ne diyecem kardeş" dediği. Tehdit içerikli görüşmeler:

Tape : 1599, 31.10.2007 tarihi, saat : 16.45 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile x BAYAN/HAYATİ arasında yaptıkları görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "...son kez söylüyorum dikkatli olun benimle konuşurken, bak söyleyim, dikkatli olun burda İstanbul'da yaşıyorsunuz ona göre dikkatli olun" dediği, HAYATİ' nin "Peki Hayrettin Bey siz tehdit mi ediyorsunuz beni bu" konuda" dediği, H.ERTEKİN' in "YA NE ANLARSAN ANLA" dediği, HAYATİ' nin "Bakın bu konuşma tarzına karşılık" dediği, H.ERTEKİN' in "Herşeye varım, her şeye" dediği, HAYATİ' nin "Yani bu konuşma tarzına karşılık çok kötü konuşurum" dediği, H.ERTEKİN' in "Ya kardeşim ne anlarsan anla herşeye varım, ben hodri meydan dediğim zaman sokağa çıkarım haberiniz olsun" dediği,

(Bu görüşme üzerine müştekinin ifadesi alınmış ancak şüpheli Hayrettin ERTEKIN'den şikayetçi olmamıştır.)

Tape : 1676, 22.11.2007 tarihi, saat:20.37 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ziya...? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

ZIYA' nın "Abicim Ziya selam nasılsın?" "... herhalde yanlış sesler dolaşıyor etrafta ben İtalya'dayım gelicem salı çarşamba tarihi, önemli bir işim vardı döndüm..." "Yanlış mesajlar tahmin ediyorum ki çok yanlış şeyler var ya" "... büyük bir şok yaşıyor abi" dediği, H.ERTEKİN' in "O kafayı yemiş diye benimde kafayı yiyip onun üzerine gidersem bak ben çok ters bir adamım" "...bu işlerin biliyorsun saniyelik iştir bu işler öyle terbiyesizlik yapmanın şeyi yok adamdan biz bişey mi istedik para mı istedik adama yardım etmişiz..." "...açık söyliyim belimde silah olsaydı orda sererdim onu yere bak çok net söylüyorum dua etsin dua etsin şuan o nefes alıyorsa benim terbiyemden ahlakımdan bu işlerin şakası olmaz... yemin ediyorum bak yemin ettim içerde de Semih 'te çıksın ikisini bir birlikte vurucum eğer vurmazsamda Çağrı 'nın ölüsünü öpeyim ve bu kadar and ettim ..." "...benim hayatta bf-tek^değer verdiğim onurum vardır onunda oynamaya kalkanın canını alırım hiç şakam yoktur bunun cezasınıda

gider ARSLANlar gibi yatarım anladınızmı" "Yani bunu söyle ona bak .... Türkiye'de eğer ya o olacak ya ben olacam ya o yaşayacak ya ben yaşayacam bunu sakın unutmasın..." dediği, ZİYA' nın "... ne dediğini bilmiyorum abi daha evel maliyeciler geldi şoktayddar bilmiyorum ki orda şey ... bugün öğrendik herşeye bütün el konmuş herşeye el konmuş..." dediği, H.ERTEKİN' in "... sen düşünebiliyormusun gazetelerde boy boy resimlerim çıkıyor bilmem kanalın sahibi diye gbsteriliyorum ben şimdi çıksam desem ki yani bu kanalın sahibi de değilim şeyi de değilim bunlar budur şudur ben herkese gittim dedim ki abimizdir canımızdır ciğerimizdir diye altı aydır burayı ellerine .. .geçiremiyordu ve bu ellerinde ki paralarda gidiyordu daha önce çünkü kanalın eski sahibi bunları şikayet etmişti kanalda ellerinden gidiyordu... ben engel olmuşum..." "...bak bu adam kendine zarar verdirecek çok net söylüyorum..." "...ben bütün gazeterde boy boy bilmem kanalın sahibi kara paracı kumarcı diye çıkmış ...kanalın yüzde seksen sahibi diyor herkes ondan sonra tutuyor bana sen bu kadar 15-20 milyon dolar parayı nerden buldun diyor..." "Ya ona cevap versin bi defa önce bu kadar yükü biz üzerimize almışız bunlara sahip çıkmışız burda ondan sonrada kalkıyorlar böyle afedersin yani siktir boktan işler yapıyorlar bak söyleyim yemin ettim gözüme gözükmesinler bak yemin ediyorum bak cezaevinde de öldürtürüm onu" "Bak cezaevinde bir telefonumla öldürtürüm onu hiç şakam yoktur" dediği. Halkı Kin ve Düşmanlığa Alenen Tahrik içerikli Mesaj:

Tape : 1601, 02.11.2007 tarihi, saat.20.54 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHSA(Üzeyir TERMELİ adma kayıtlı telefon numarasıyla) gönderdiği mesajda;

"Agbi hayirli aksamlar, en iyi k~rt ölü kürtdür..Dr.H.Ertekin" şeklinde yazdığı, Suç Delillerini Yoketme-Suç Üstlenme ile ilgili görüşmeler:

Tape: 1815/1816 22.02.2008 tarihi, saat:07.57 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Kaan DUT' a gönderdiği mesajda;

"YUKARİ BİZE A YİT DEĞİL DE ATÖLYEDE ÇEKMECEDE ALİYE AİT BİSEY VAR ONU YOK EV şeklinde yazdığı,

Page 350:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tape:... 22.02.2008 tarihi, saat:07.58 sıralarında Hayrettin ERTEKİN'in Kaan DUT' a gönderdiği mesajda;

"YUKARİ BİZE AYİT DEĞİL DE ATÖLYEDE ÇEKMECEDE ALİYE AİT BİSEY VAR ONU YOK ET" şeklinde yazdığı,

Tape: 1817/1818 22.02.2008 tarihi, saat:07.59 sıralarında Kaan DUT' un Hayrettin ERTEKİN'e gönderdiği mesajda;

"TAMAMDA NE MESALA" şeklinde yazdığı,Tape:1817/1818 22.02.2008 tarihi, saat:07.59 sıralarında Hayrettin ERTEKİN'in Kaan DUT'a

gönderdiği mesajda;"EDİLMESİ GEREKEN BİZİM ÇEKMECEDE BİŞEY VAR" şeklinde

yazdığı,Tape: 1819 22.02.2008 tarihi, saat:08.22 sıralarında Hayrettin ERTEKİN'in, Kaan DUT' a

gönderdiği mesajda;"BAK GÖR-RSÜN' şeklinde yazdığı,Tape: 1824, 25.02.2008 günü saat:18.50'de Fatih..?/Hayrettin ERTEKİN ile Kaan..? arasındaki

telefon görüşmesinde özetle;Fatih'in "Alo ben avukat Fatih Çağrı beyle mi görüşüyorum" demesi üzerine Kaan'ın "Kaan ben"

diyerek kendisini tanıttığı, Fatih'in "He Kaan bey Ali beyi de alıp DGM' ye gelir misiniz?" dediği, Kaan'ın "İkimiz" dediği, Fatih'in "Evet kimlerinizle beraber" dedikten soma "(Arka Planda Fatih X şahsa hitaben : Nasıl buraya çıkabilirler?) bir saniye (Arka palanda Fatih : Nasıl çıkabilirler ? Savcı yani girişte kapıyı tembihler misiniz buraya alınacak iki kişi var savcı bey çağırdı) Siz kapıya gelin" "Kapıdan sizi" alacaklar" dediği,

Page 351:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tape:1825, 25.02.2008 günü saat:18.51'de Fatih..?/Hayrettin ERTEKİN ile Kaan..? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Fatih'in "He Kaan Bey" "Bi saniye (Arka planda Fatih Hayrettin ERTEKİN' e hitaben: Neydi nasıl) (Arka Planda Hayrettin ERTEKİN konuşmasına devam ederken: Ali Ali de gelsin)" "Ali de gelsin" dediği, Kaan'ın "Tamam" diyerek onayladıktan soma Fatih'in "(Arka planda Hayrettin ERTEKİN: Benim atölyem işte silah da bana ait desin) Atölye yani çıkan şey Ali' ye ait" "Öbürü de sana ait" "Şeyde aşağıda kasa kapıda savcının çağırdığını söyleyeceksiniz tahkikat ile ilgili savcı Mehmet Beyin çağırdığını söyleyeceksiniz yukarı çıkacaksınız tamam mı" dediği, Kaan'ın "Tamam anlaşıldı abi" dediği, Sedat PEKER ile olan Görüşmesi:

Tape:1113, 11.03.2004 günü saat:16.26'da Volkan GEZMİŞ/Sedat PEKER ile Hayrettin ERTEKİN arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Volkan'm "Hayrettin bey" "Reisimiz görüşecek" dedikten soma telefonu Sedat PEKER'e verdiği, Hayrettin'in "Reisim başka yerde duruyorum ben böyle geldi diye fırladım geldim" dediği, Sedat'ın "Misafiriniz var kapıdan girdik çıktık...hiç görünmedinelden geldiğince şey yaptın" dediği, Hayrettin'in "He ben hayır çıktım şimdi.........................çıktıkberaberde" dediği, Sedat'ın ise "Nasılsın iyi misiniz abi siz" dediği, Hayrettin'in "İyiyim hamdolsun yaramaz bişey yok ben geldim çünkü şimdi., merak ettim... duyunca yani dedim ne var diye bişey yokmuş Allah'tan" , "Buyurmazsınız Beşiktaş'a ben şeydeyim Ofisimdeyim" dediği, Sedat'ın "Abi ben yola doğru geçiyorum şuan çıktım bu Tekirdağ tarafına doğru abi yol güzergahındayım sahili takip ediyorum" "Önümüzdeki günlerde abi ama..." dediği, Hayrettin'in "Çok sağol çok memnun olurum yani bende şimdi çıktım keşke görseydim iyi olurdu ama" dediği, Sedat'ın "Abi önümüzdeki günlerde önümüzdeki hafta yapalım mı abi Büroya ben ziyaretinize gelim sizin" dediği, Hayrettin'in "Tamam oldu bekliyorum çok memnun olurum." dediği, Sedat'ın "Saygı sunuyorum size" dediği, Hayrettin'in ise "Sağolun saygı bizden görüşürüz sağ olasın" dediği,Diğer görüşmeler:

Tape : 1733, 28.12.2007 tarihi, saat: 16.41 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS/E.GÜLALTAY arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "Kardeşim benim, iyiyim uğraşıyorum şimdi Alaya gittim Alaydan çıktımda yoldayım işe doğru gidiyorum bizim arkadaşlarla" dediği, E.GÜLALTAY' ın "Jandarma Alayda mısın" dediği,

Tape : 1596, 27.10.2007 tarihi, saat: 20.46'de Hayrettin ERTEKİN/A.. R.. A., ile Musa ....? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Hayrettin ERTEKİN, Polis Baş Müfettişi olduğu anlaşılan A.. R.. A... ile oturup yemek yediklerini anlattığı ve "BÜTÜN TEŞKİLATIN TAMAMIYLA OTURDUK teknede rakı içiyoruz abi dedim ki bi merhaba diyelim" dediği, daha soma telefonu A.. R... A...'m aldığı, Musa'nın "....nerdesin Teftişte misin, APK da mısın?" dediği, A.. R... A...'m "Abi Teftişteyim" "POLİS BAŞMÜFETTİŞİ" "Dolaşıyoruz işte dosyalar geldikçe gidiyoruz" dediği, Musa'nın "Rasim masim hep berabersiniz o zaman" dediği, A..R.. A..'m "öyle doğrudur abi" "Abi emirlerini bekliyorum, bi emrin olursa" dediği tespit edilmiştir.

Tape : 1597, 27.10.2007 tarihi, saat : 21.21'de A.. R.. A... ile Çağrı....? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Ali'nin " biz teknedeyiz... misafirlerimiz var" dediği, Çağn'nm "Teknede misiniz?" "Kim var ya?" "KİM NERDEN AMA? DERİN Mİ, ŞEY Mİ?" diye sorduğu, Ali'nin "YOK DERİN" dediği, Çağrı'nın "Çok mu derin dibi görünmüyor mu" dediği, Ali'nin "YOK GÖRÜNMÜYOR MİT'TEN" dediği tespit edilmiştir.

Page 352:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tape: 1802, 19.02.2008 günü saat: 17.59 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Hakan yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "İyiyiyim nüfuz cüzdanlarınızı da kimlikleri de yani şey Ali ile birlikte gelmen lazım evrak imzalayacaksın" "yaptık ondan sonra Ali abi de onayladı" "Şey le de görüşüldü biraz da şey getirin emanet getirin tamam mı" dediği, HAKAN' m "Tamam abi tamam okey tamam" dediği,

Tape: 1809, 20.02.2008 tarihi, saat:21.54 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Kurtuluş'un yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

KURTULUŞ' un " Hemşerisiyim Kurtuluş HORASAN" dediği, H.ERTEKİN' in "...Çetin'in arkadaşıyımda Ali Ali ben nerdesin?" dediği, KURTULUŞ' un "Özcanla beraber yolda gidiyoruz karakola Çavuşpaşa..." dediği, H.ERTEKİN' in "He şeyi sen evet hayır de şeye o kimliğin şeyi çıktı mı belli oldu mu?" dediği, KURTULUŞ' un "Bi şey yok" dediği, H.ERTEKİN' in "Tamam oldu o zaman sen çaktırma..." dediği,

e)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;Şüpheli Emniyet ifadesinde Tuncay GÜNEY'i tanımadığını, Tuncay GÜNEY'den ele geçirilen;

11 sayfalık sonunda "10:44 17.06.2000 Hayrettin ERTEKİN" ibareleri ile biten "İllegal Olaylar İle İlgili Genel Raporum" şeklinde bir rapor düzenleyip vermediğini, beyan etmiştir ancak ifadenin devamında kendisine, Tuncay GÜNEY ve telefonunun yazılı bulunduğu ajanda sayfası gösterildiğinde; hatırladığını, gazeteci olarak 1996 yılında röportaj yapmak için geldiğini, kendisine telefonunu verdiğini, röportajı kabul etmediğini, Kanal 7 ile röportaj yaptığını, beyan etmiştir.

Erkut ERSOY isimli şahsın 2005 yılında kendisini, internetten tehdit ettiğini, kendisinden haraç istediğini, Miktarını hatırlamadığını, kendisine " sana ceza kestik" dediğini, kendisinin de "gelin alın" dediğini, bu şahsı daha sonra araştırdığını ve telefonunu bulduğunu, kendisine telefon açıp istediği parayı vereceğini söyleyip bürosuna çağırdığını ancak gelmediğini belirttiği, ancak yapılan telefon görüşme analizi neticesinde şüpheli Hayrettin ERTEKİN Erkut ERSOY'un kullandığı 5435331769 nolu Telefon hattı ile 10 kez, kullanmış olduğu 05424330771 nolu telefonu ile yine kendi adına kayıtlı bulunan 2122590999 nolu Sabit Telefon hattı ile 69 kez görüştüğü tespit edilmiştir.

Sedat PEKER'i tanımadığını beyan etmiş olmasına karşın adı geçen ile telefon ile görüştüğünü bu görüşmeninde kendisinin seyahate gitmek üzere olduğundan çok kısa sürdüğünü beyan etmişolmasına rağmen, şüphelinin seri numarası 5JX9G2B4 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede resim dosyalan tespit edilmiş Resim dosyalan incelendiğinde Hayrettin ERTEKİN'in Organize suç örgütü lideri ve ERGENEKON Terör Örgütü şüphelilerin Sedat PEKER ile fotoğrafının bulunduğu, fotoğrafın bulunduğu dosyanın adının Kurtlar Konseyi olduğu, bunun yanı sıra Sedat PEKER'in dosya ismi olarak Reis ve Peker olarak verilen 2 adet resminin daha olduğu ve telefon görüşmesinin bulunduğu anlaşılmıştır.

Şüpheli Güler KÖMÜRCÜ'yü tanımadığını, hiçbir şekilde görüşmüşlüğünün olmadığını, Güler KÖMÜRCÜ' nün kendisi hakkında araştırma yapmasının sebebinin Can ATAKLI'nm kendisine Güler KÖMÜRCÜ' nün televizyonda bir program yapmak istediğini söylediğini, kendisini de Can ATAKLI'ya bu kadını televizyona sokmamasını söylediğini beyan etmiş olmasına rağmen 29.01.2008 tarihli kimden bölümünde Dr Hayrettin ERTEKİN ([email protected]) kime bölümünde 'güler [email protected] yazan mailin olduğu görülmüştür. Bahse konu mailin şüphelilerden Güler KÖMÜRCÜ'ye atılmış olduğu içeriğinin "sayın kömürcü çok büyük geçmiş olsun sizi biliyor inanıyoruz yazmaya devam yola devam edin sizi ^yolunuzdan kimse vazgeçirmesin komuoyuna okuruna kızma devir bu devir... kalbimiz', senin "yanında oldu...Dr.h.ertekin" şeklinde bittiği anlaşılmıştır.

Page 353:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Şüpheli Abdulmuttalip TONÇER'i para tahsil ettirme, silah bulundurma gibi illegal işlerde kullanmak için yanında çalıştırdığı anlaşılmıştır. f)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları; Şüpheli Güler KÖMÜRCÜ'nün;

09.11.2007 günü saat:20.51 sıralarında x şahıs ile yaptığı telefon görüşmesinde x şahsın "onlar güzel şey... işte organize olmayan güç güç değildir" dediği, Şüpheli Güler KÖMÜRCÜ"nün "doğru doğru aynı organize doğru aynı aynı" dediği bir müddet terör ile ilgili konuştuktan soma Şüpheli Güler KÖMÜRCÜ"nün "bir şey söyliycem bak o hayrettin ertekini araştırdım hani o gün diyordu ya gideceği yerde o ne yapıyormuş biliyor musun şimdi bazı çok detay vermiyeyim sana ben bir numaranın kankasıyım deyip dolandırmadığı adam kalmamış son dönemde" diyerek Hayrettin ERTEKİN'in bir numaranın kankası olduğunu söyleyerek dolandırıcılık yaptığından bahsettiği" görüşme ile ilgili olarak; emniyette alınan ifadesinde:

"Görüşmeyi yaptığı kişinin çok yakın aile dostu olan Emekli tümgeneral Rıfkı DURUSOY olduğunu, bahsedilen sivil oluşumların çoğaltılmasına toplumun ihtiyacı olduğu, demokratik platformda ne kadar çok sivil oluşum olursa ülkenin o kadar kalkınacağı yorumu olduğunu, Hayrettin ERTEKİN"in çeşitli iddialardan dolayı hakkında işlem yapılan Business Kanalın yöneticisi olduğunu, hakkındaki iddialarla ilgili konuştuklarını beyan etmişlerdir.

Kaan DUT, savcılıkta alınan ifadesinde;"... Kendisinin emniyette ifade verdiğini, ancak kendisinin patronu olan Hayrettin

ERTEKİN'in avukatı FATİH IŞIL'ın Adliyeden telefonla kendisini aradığını, kendisine, adliyeye gelmesini söylediğini, daha sonra tekrar arayarak "Bir tanesi Ali'ninmiş öteki de seninmiş de" şeklinde ifade vermesini istediğini, kendisinin de adliyeye gittiğini, daha sonra adliyeden emniyet güçlerince alındığını, emniyette gaz tabancasının kendisine ait olduğunu söylediğini, ancak gaz tabancasının patronu Hayrettin ERTEKIN e ait olduğunu,

ALI diye bildiği şahsın Abdulmuttalip TONÇER olduğunu, şahsı aynı pasajda atölyesi olduğundan ve 2 yıldır atölyeyi işlettiğinden tanıdığını, zaman zaman dükkana geldiğini, Ali 'nin genelde patronu olan Hayrettin ERTEKİN'in ofisine çıktığını",

Şüpheli Abdulmuttalip TONÇER ifadesinde;"..Hayrettin ERTEKIN isimli şahsa ait Sinanpaşa Mahallesi Köy içi Caddesi Gürün Pasajı

Kat:2 No:5 Beşiktaş adresinde bulunan iş yerinde yapılan aramada el konulan Glock marka ruhsatsız tabancanın kendisine ait olduğunu, Bir dönem çocuğunun sağlık sorunları ile ilgilenmek için bu silahı Hayrettin ERTEKİN'in dükkanın içerisinde bulunan ve kullanması için verilen bir bölüme koyduğunu, orada sakladığını, çalışmış olduğu dükkanın Hayrettin ERTEKİN'in dükkanının yanında olduğunu, ancak her iki dükkan arasında giriş çıkış yapılabilecek şekilde bir kapı bulunduğunu, bu dükkanın ve binanın sahibinin Mete isimli soy ismini bilmediği bir şahıs olduğunu, yaklaşık bir buçuk yıldır orada gümüş tamiri ile uğraşmakta olduğunu, şu ana kadar kira vermediğini, iş yerinin kirasını Hayrettin ERTEKİN'in ödüyor olduğunu ancak Mete ile kira konusunu görüşerek uygun olduğu bir dönemde kirasını ödeyeceğini söylediğini, dükkanının herhangi bir ismi tabelasının olmadığını, silah alındığı zaman polisleri görünce ilk başta korkmuş olduğunu ancak daha sonra bir avukatın kendisini arayıp konuyu söyleyince kalkıp savcılığa gittiğini, herhangi bir kimseye silah temin etmediğini, Hayrettin ERTEKİN'e de silah getirmediğini, bahsi geçen silahı da herhangi bir yerde kullanmadığını,

Son 2 yıl içerisinde Hayrettin ERTEKİN'in şoförlüğünü yaptığını, ihtiyaç duyduğuzaman kendisini çağırıp birlikte gideceği yere gittiklerini, Son 6 aydır kendi işiyle uğraştığınıve şoförlüğünü yapmadığını, bunun haricinde paraya sıkıştığı zaman HayrettinERTEKIN"den para aldığını, Hayrettin ERTEKİN'in misafirleri geldiği zaman onlara yemekgetirilmesi, ev ihtiyaçlarını karşılanması gibi işlerd^de^çalıştığını, bu hizmetlerininkarşılığında para almadığını, ^ « :> s\

Page 354:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Hayrettin ERTEKİN'in kendisini Bursa iline göndererek bir alacağını tahsil ettirmeye çalıştığını..,'''' beyan etmiştir.

Tanık Metin SADİ İfadesinde:"Business kanalın hale hazırda % 85 hissesi kendisinin ve ailesinin üzerinde olduğunu, Diğer % 15

' lik hisse ise %5 HİLMİ DEVELİ, %5 KEREM SAĞLAM, %5 SELAMİ isimli kişilere ait olduğunu, bu konudaki belgeleri ibraz ettiğini,

Hayrettin ERTEKİNile 25 sene önce İtalya' da Milano kentinde ticareri faaliyetleri nedeniyle bulunduğu sırada tesadüfen HALİL KIL1Ç0ĞLU isimli bir müşterisi vasıtası ile tanıştığını, Hayrettin ERTEKİN ile dostluklarının bu güne kadar geliştiğinive sık sık görüşmeye başladıklarını, Türkiye' ye geldiği zaman yanına uğradığını, Hayrettin ERTEKİN İtalya' ya gittiği zaman da kendisinin yanıma uğradığını, 2003 yılında kesin dönüş yaptıktan sonra da kendisi ile sık sık görüştüğünü, Hayrettin ERTEKİN' in Beşiktaş 'da kuyumculuk yaptığını, Sık sık birbirlerinin yanına gidip geldiklerini, Buziness kanalı devralıncaya kadar aralarında hiç bir şekilde bir sorun olmadığını, Kanalın alınmasından sonra Hayrettin ERTEKİN yanıma gelerek oğlu SEMİHSADİ 'nin internet üzerinden kumar işi yaptığı için çok büyük paralar kazanıldığını ve bu paralarla Buziness kanalın alındığını ve bu bilgileri bir şekilde öğrendiğini söylediğini. Bu nedenle 3. şahısların kendilerini tehdit edebileceklerini ve zarar verebileceklerini, bu durumlar karşısında kendisinin yanlarında olması halinde bu tehlikeleri bertaraf edebileceğini söylediğini, kendisinin de duyduğu şekilde kumardan büyük paralar kazanmadıklarını, televizyonun da böyle alınmadığını, bunları nereden duyduğunu sorduğunu, Hayrettin ERTEKİN' in de bir yerlerden duyduğunu söylediğini, bu görüşmeden sonra Hayrettin ERTEKİN sık sık televizyona gidip gelmeye başladığını, her defasında yanlarında olması durumunda kendilerine zarar gelmeyeceğini söylediğini, hatta televizyonun yayın yönetmeninin değiştirilmesi ve personel politikası ile ilgili önerilerde bulunduğunu, bu çerçevede genel yayın yönetmeni olarak CAN ATAKLI' nın alınmasını tavsiye ettiğini ve bu şahsın 15 gün sonra çıkartılmasına müteakip daha sonra yine Hayrettin ERTEKİN' in tavsiyesi ile HAKAN AY GÜN'ü genel yayın yönetmeni olarak alındığını, bu kişinin de 15 gün kadar çalıştıktan sonra işine son verildiğini,

Yine Hayrettin ERTEKİN televizyonun yönetim kuruluna iki emekli general alındığı takdirde kendilerine askeri kesimin desteğini alabileceklerini ve kendilerine Ankara' da daha faydalı olabileceklerini söylediğini. Bunun üzerine YALÇIN ÖZÇER ve RIZA isimli emekli paşalarımızı tavsiye ettiğini, Kendilerinin bu konuyu değerlendirdiklerini ve faydalı olacağını düşünerek bu iki paşayı yönetime almayı düşündüklerini, fakat yeni yönetim kurulu oluşturulmadığı için paşaların yönetime dahil edilmediğini,

2007 yılı Kasım ayı içerisinde oğlu SEMİH SADİ internet üzerinden yaptığı bahis oyunu ile ilgili Asayiş Şube Müdürlüğünce gözaltına alınması sırasında, kendisinin de toplam 15 kişi ile beraber gözaltına alındığını ve savcılıktan serbest kaldığını, gözaltında iken Hayrettin ERTEKİN' in kendileri ile ilgilendiğini, ziyaretlerine geldiğini ve yardımcı olduğunu, fakat kendilerinin gözaltında bulundukları sırada Hayrettin ERTEKİN' in gazeteye açıklama yaparak Buziness kanalın %100 ' nü GÖKHAN ÇIRNAZ' dan 2,5 milyon $' a satın aldığını, SEMİH SADİ Oxford Üniversitesi Ekonomi bölümü mezunu olduğu için televizyon kanalını iyi yöneteceği düşüncesi ile %20 hissesini SEMİH SADİ' ye verdiği şeklinde konuştuğunu, Kendisinin bu haber üzerine Hayrettin' e neden böyle bir açıklama yaptığını sorduğunu, Hayrettin ERTEKİN' in de kendisine "SEMİH' in üzerine gelirler, tehdit ederler, SEMİH sıkıntı yaşar, cezaevinde zarar verebilirler, senet imzalatırlar, bu nedenle SEMİH' in yanında kendisinin olduğunu bilirlerse böyle bir olaya girişemezler, SEMİH'e de zarar veremezler" şeklinde açıklamada bulunduğunu ve açıklamaların doğru olduğunu düşündüğü için gazete haberini tekzip etme ihtiyacı da duymadığını vejfu^rettin' e de teşekkür ettiğini, kendisinin büyük bir hisse sahibi olduğu Buziness kan^Ûtç HayrH^in ERTEKİN' in hiçbir şekilde hissesinin bulunmadığını, ifadesinde tele^ğzyomm %20vfüsşesinin kendisine ait

Page 355:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

olduğunu söylemesinin kendisine ve oğluna 3. şahıslardan zarar gelmemesi için böyle söylemiş olabileceğini, Hayrettin ERTEKİN' in hiçbir şekilde Business kanalda hissesinin bulunmadığını" beyan etmiştir.

g)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi;Her ne kadar şüpheli Hayrettin ERTEKİN aşama beyanlarında ERGENEKON terör örgütü

üyesi olmadığını, bu örgütle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını belirtmiş ise de;

Yapılan soruşturma neticesinde; Şüpheli Hayrettin ERTEKİN, Emniyetteki ifadesinin başlangıcında ERGENEKON terör örgütü üyelerinin isimleri tek tek okunup kendisine sorulduğunda; Veli KÜÇÜK'ü tanımadığını, ERGENEKON terör örgütü üyesi olan şahıslar ile hiç bir ilgi ve alakasının olmadığını beyan etmiştir. Ancak; şüphelinin iletişim tespit tutanakları incelendiğinde;

Tape No :1750, 22.01.2008 tarihi, saat: 11.42'de Hayrettin ERTEKİN ile X Şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Hayrettin ERTEKİN'in "Abi şeyleri almışlar haberin var mı VELİ KÜÇÜK MELİ KÜÇÜK ONLARI NEDİR ONLARIN KONUSU" diye sorduğu, X şahsın da "VALLA DAHA DETAYINI BİLMİYORUM AKŞAM GÖRÜŞÜRÜZ BU AKŞAMA GİDECEM YA" CEMAL ARADI BENİ" dediği, Hayrettin ERTEKİN'İN "ANLADIM .. TELEFONLAŞIRIZ ABİCİM KENDİNE İYİ BAK SEN DİNLENİYORSUN HADİ ..." dediği,

Tape No : 1751, 22.01.2008 tarihi, saat : 12.26'de Hayrettin ERTEKİN ileKürşat... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

ERGENEKON operasyonuyla ilgili haberlerden bahsettikleri, Hayrettin ERTEKİN'in "...50-60 KİŞİ ALDILAR KEMALİ FALAN ALDILAR" "HİÇBİR ŞEY OLMAZ .. ÖYLE BİR ÖRGÜT MÖRGÜT YOK ŞİMDİ NE OLACAK ... KAFALARINA GÖRE ŞEY ÇİZİP GİDİYORLAR YA BİRŞEY OLMAZ" "... VELİ KÜÇÜK SİLAHLI KUVVETLERDE ÇOK SEVİLEN BİR ADAM DEĞİLDİR KENDİ BAŞINA ÇALIŞIYOR", dediği,

Tape No : 1752, 22.01.2008 tarihi, saat : 13.47'de Hayrettin ERTEKİN ile H.A.arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

H. ERTEKİN'in " REİSİM .. Hayrettin BEN NASILSIN" diye hal hatır sorduktan soma "İYİ İZLEDİN Mİ HABERLERİ NE O MİLLETİ TOPLAMIŞLAR" diyerek ERGENEKON operasyonunda yakalanan şahıslardan bahsettikleri, Hayrettin ERTEKİN'in "YA NE OLUYOR DREJ MİREJ" dediği, H.A.'in: "SANADA GELİRLER" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in " BANA DA YAKINDA BANA DA GELİRLERDE BANA UZAK KALIYORLAR BİRAZ ONLAR BİLİRLER KİME GİDECEKLERİNİ","BU ŞEYDİR YA BU OPERASYON İKİ TANE AYAĞI VAR EEE BİR ÖRGÜT KURMUŞLAR SÖZÜM ONA BUNLAR MALAZGİRT ŞEYİ KUVAYİ MİLLİYE DİYE BU İKİSİNİN İŞTE TÜRKİYE'DE ÖRGÜTLENMEYE ÇALIŞIYORLAR PARTİ OLACAKLARDI BUNLAR PARTİ KURACAKLARDI" "O PARTİ İŞTE BAZI PARA KAYNAKLARI ŞUNLAR BUNLAR 7-8 AYDIR TAKİP EDİLİYORLARDI AMA DREJ'İN MREJ SAMİ HOŞTANTN FALAN İŞİ NE ONU ANLAYAMADIM" , "TAHSİLAT İŞLERİ DE HERHALDE ORDAN GEÇİYOR BİLDİĞİM KADARIYLA ONUN İÇİN BÖYLE BİRBİRLERİNE" H.A.'in "ÖRGÜT MÜ KURDULAR ACABA" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "YA İŞTE ÖYLE BİR SİSTEM", "VELİ KÜÇÜK ZATEN KAFAYI YEMİŞ YANİ VELİ PAŞAYA KAÇ KERE İKAZ ETTİK DEDİK Kİ YA BIRAK BU İŞLERİ YANINA ALDIN BUNLAR OLMAZ SEN ASKER ADAMSIN DİNLEMEDİ BA^LIM^ediği ve Veli KÜÇÜK'ü paşaların da ikaz ettiğini anlatarak "YAV ÇAĞIRDILAR KORUMALARINI ALDILAR

RÜTBENİ SÖKERİZ SIFIRA DÜŞÜRÜRÜZ DEDİLER İKAZ ETTİ GENEL KURMAY ORDU EVLERİNE SOKMAYIZ DEDİ GİT DEDİ BİLECİKTE EVİNDE OTUR ORADA DEDİLER BU Bİ ARA ÜÇ AY DÖRT AY TAKILDI SONRA YİNE BAŞLADI" şeklindeki telefon konuşmalarında ERGENEKON terör örgütü ile yakından ilgilendiği, ERGENEKON terör örgütü yöneticilerinden Veli KÜÇÜK, Sami HOŞTAN ve Kemal KERİNÇSİZ ile Ali YASAK'ı tanıdığı, Veli KÜÇÜK' ü ikaz ettiklerini, bu şahısların durumu ile ilgilendiği, görüştüğü kişilerin birileri ile görüşüp kendisine bilgi verecekleri anlaşılmıştır.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'e bu telefon görüşmeleri sorulduğunda; "Veli KÜÇÜK'ün uyarılmasını "İKAZ ETTİK" şeklinde söylemiş ise de Genelkurmay'dan düzgün insanların kendisini ikaz ettiğini ima etmek istediğini, yoksa kendisinin ikaz etmesinin söz konusu olmadığını, televizyonun yönetim kurulu toplantısı sırasında emekli paşaların kendisini ikaz ettikleri konusu açıldığını, o zaman böyle bir konu konuşulduğunu duyduğunu, yoksa kendisini ikaz etmesinin uyarmasının söz konusu olmadığını.. Veli KÜÇÜK'ün normal insanlarla gezmediğini, Muzaffer

Page 356:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

TEKİN'le, Sedat PEKER'le illegal işlerle uğraşan kişilerle adının anıldığını gördüğü için o şekilde konuştuğunu" beyan etmiştir. Cumhuriyet Başsavcılımızca bilgisine başvurulan tanık Metin SADİ beyanında; sahibi olduğu Business televizyonunda şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in hiçbir hissesinin olmadığını ve yönetim kurulunda da paşaların bulunmadığını belirtmiş olması göz önüne alındığında şüphelinin Veli KÜÇÜK hakkında yaptığı yorumların kendisine ait olduğu ve ERGENEKON terör örgütü ile irtibatının olduğunu göstermiştir.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN, Emniyetteki ifadesinde Tuncay GÜNEY'i tanımadığını beyan etmiş ise de;

Kendisine ait ajanda içerisinde Tuncay GÜNEY ismi ve telefonunun yazılı bulunduğu sayfa gösterildiğinde; hatırladığını, gazeteci olarak 1996 yılında röportaj yapmak için geldiğini, kendisine telefonunu verdiğini, röportajı kabul etmediğini, Kanal 7 ile röportaj yaptığını, beyan ederek önce tanımadığını söylediği halde irtibatlı olduğunu gizlemek için böyle bir beyanda bulunduğu değerlendirilmiştir.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'e Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan ifadesi sırasında; SEDAT PEKER'i tanıyıp tanımadığı, kendisi ile bir ilişkisi olup olmadığı sorulduğunda;

"SEDAT PEKER'i tanımadığını, kendisi ile yüz yüze veya telefonla görüşmediğini, ancak bundan yaklaşık 8 veya 10 yıl önce tam uçağa bineceği sırada birisinin cep telefonundan arayarak SEDATPEKER olduğunu söylediğini, inanmayıp telefonu kapattığını, o sırada Ankara'ya gittiğini, uçağa biniyorum deyip kapattığını, internette Sedat PEKER'in fikir alışverişinde bulunduğu kişiler Hayretin ERTEKİN, Veli KÜÇÜK, Korkut EKEN ve Yavuz KAYRAL şeklinde çıkan haber üzerine Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, ayrıca Fatih 1. Asliye Ceza Mahkemesine tekzip için başvurduğunu,

Arama sırasında evinde ele geçirilen 22 nolu CD içerisindeki SEDAT PEKER ile birlikte bir şahsın elinde silah ve Türk bayrağı olan şahsın kim olduğu ile ilgili olarak - sorulduğunda;

SEDAT PEKER'i basından tanıdığını, o şekilde teşhis ettiğini, elinde silah olan şahsın kim olduğunu bilmediğini, bu CD 'nin depodan çıktığını, yeni olan birşey olmadığını, 1996 yılında gözaltına alındığında bilgisayar ve diğer malzemelerin adli emanete alındığını, daha sonra çuval içinde iade ettiklerini, belki emniyette veya adlı emanette karışıp yanlışlıkla iade edilmiş olabileceğini, böyle bir CD 'yi hatırlamadığını" beyan etmiştir.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in bilgisayar harddisklerinin incelemesi henüz tamamlanmadığından bilgisayar incelemeleri sonucu bulunan resimlerle ilgili olarak ifadesi sırasında kendisine sorulamadığı ancak savunmasının aksine şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in belirttiğimiz CD içeriğinden ayrı olarak 5JX9G2B4 Seri numaralı bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede "Kurtlar Konseyi" isimli resim dosyalarının içinde; şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in, Organize suç örgütü lideri ve ERGENEKON Terör Örgütü şüphelilerinden olan Sedat PEKER ile samimi bir şekilde aynı masada çekilmiş fotoğrafının bulunduğu, bunun yanı sıra "Reis" ve "Peker" isimli dosya içinde Sedat PEKER'in 2 adet resminin daha bulunduğu tespit edilmiştir.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN ifadesinde: ".. bundan yaklaşık 8 veya 10 yıl önce tam uçağa bineceği sırada birisinin cep telefonundan arayarak SEDAT PEKER olduğunu söylediğini, inanmayıp telefonu kapattığını, o sırada Ankara'ya gittiğini, uçağa biniyorum deyip kapattığını" belirtmiş ise de; bu savunmasının aksine İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün yürüttüğü Kelebek isimli operasyonun soruşturması kapsamında mahkeme karan ile iletişimi tespit edilen Sedat PEKER'e ait 1113 numaralı tapede, 11/03/2004 tarihi, saat 16:26'da Sedat PEKER ile Hayrettin ERTEKİN arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Volkanın "Hayrettin bey" "Reisimiz görüşecek" dedikten soma telefonu Sedat PEKER'e verdiği, Hayrettin'in "Reisim başka yerde duruyorum ben böyle geldi diye fırladım geldim" dediği, Sedat'ın "Misafiriniz var kapıdan girdik çıktı...hiç görünmedin elden geldiğince şey yaptın" dediği, Hayrettin'in "He ben hayır çıktım şimdi. ... çıktık beraberde" dediği, Sedat'ın ise "Nasılsın iyimisiniz abi siz" dediği, Hayrettin'in "iyiyim hamdolsun yaramaz bişey yok ben geldim çünkü şimdi., merak ettim... duyunca yani dedim nevar diye bişey yokmuş Allah'tan", "Buyurmazsınız Beşiktaş'a ben şeydeyim Ofisimdeyim" dediği, Sedat'ın "Abi ben yola doğru geçiriyorum şuan çıktım bu Tekirdağ tarafına doğru abi yol güzergahındayım sahili takip ediyorum" "Önümüzdeki günlerde abi ama..." dediği, Hayrettin'in "Çok sağol çok memnun olurum yani bende şimdi çıktım keşke görseydim iyi olurdu ama" dediği, Sedat'ın "Abi önümüzdeki günlerde

Page 357:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

önümüzdeki hafta yapalım mı abi Büroya ben ziyaretinize gelim sizin" dediği, Hayrettin'in "Tamam oldu bekliyorum çok memnun olurum." dediği, Sedat'ın "Saygı sunuyorum size" dediği, Hayrettin'in ise "Sağolun saygı bizden görüşürüz sağ olasın" şeklinde Şüpheli Hayrettin ERTEKİN ile Sedat PEKER'in telefon görüşmesi yaptıklan, bu görüşme sırasında şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in Beşiktaş'ta ofiste olduğunu muhatabını ofisine davet ettiği, bu görüşmede havaalanı ya da yolculuktan hiç sözedilmediği görülmüştür.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN ifadesinde diğer şüphelilerden GülerKÖMÜRCÜ'yü tanımadığını, hiçbir şekilde görüşmediğini beyan etmiş ise de;

Arama sırasında şüpheliden ele geçirilen 66 Nolu CD üzerinde yapılan incelemede "Outlook.pst" isimli bir E-posta arşiv dosyası içinde; 29.01.2008 tarihli kimden bölümünde Dr Hayrettin ERTEKİN ([email protected]), kime bölümünde (gü[email protected]) yazan mailin olduğu görülmüştür. Bahse konu mailin şüphelilerden Güler KÖMÜRCÜ'ye atılmış olduğu ve içeriğinde de "sayın kömürcü çok büyük geçmiş olsun sizi biliyor inanıyoruz yazmaya devam yola devam edin sizi yolunuzdan kimse vazgeçirmesin komuoyuna okuruna kızma devir bu devir... kalbimiz senin yanında oldu.. .Dr. h. ertekin" şeklinde bittiği tespit edilmiştir.

Aramalar sırasında ele geçirilen ajandalann incelenmesinde; "2005 EYLÜL 12-13-14 ci sayfasında el yazması olarak "1972 Muzaffer TEKİN Sarışın tuzlada Em.Alb. Mitti Çalışıyordu Salih Reşit TEKİN" şeklinde karalama yazı ele geçirilmiş olup,

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in 1774 tape numaralı, 03.01.2008 tarihi, saat.T 1.19'da Emre GÜLALTAY ile yapmış telefon görüşmesinde: Hayrettin'in "...ŞEYLERDEN HABER VAR MI TEKİRDAĞ TARAFLARINDA Bİ HABER VAR MI OLUMLU BİR ŞEYLER" dediği, Emre'nin "VALLA ABİ İŞTE HERKES İSTİRAHATİNDE" "EVET ... MAHKEMESİ .... MUZAFFER AB İNİN DAHA MAHKEMESİNİ AÇMADILAR" dediği, Hayrettin'in "YANİ ONLAR AÇMADILAR YOK DAHA ONLAR AÇILMADI BİR DE BİZİM BİNBAŞI VAR ÖZEL KUVVETLERDE..." şeklindeki beyanları değerlendirildiğinde; şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in, ERGENEKON terör örgütü mensuplarından olan Muzaffer TEKİN'i tanıdığı ve hakkında yürütülen bu soruşturma dosyası ile çok yakından ilgilendiği, iddianamenin mahkemeye sunulmadığını takip ettiği anlaşılmıştır.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in aşama beyanlarında; Veli KÜÇÜK, Kemal KERİNÇSİZ, Sami HOŞTAN ve Ali YASAK'ı tanımadığım belirttiği halde, telefon görüşmelerinde bu kişileri yakından tanıdığını izhar eden yorumlar yaptığı, ERGENEKON terör örgütü üyesi Sedat PEKER ile aynı masada samimi bir şekilde yemek yerken yan yana fotoğrafı olduğu ve 2004 yılında abi-kardeş yakınlığı içinde geçen bir telefon görüşmesi tespit edildiği halde onu tanımadığım ve hiç telefonda görüşmediğini söylemesi, yasadışı ERGENEKON terör örgütünü deşifre eden Tuncay GÜNEY'i önce tanımadığını söyleyip ajandasında ismi ve telefon numarasının yazılı olduğu bildirilip gösterilince, kendisinin gazeteci olduğunu röportaj yapmak istediğini söylemesi, ERGENEKON terör örgütü üyesi Güler KÖMÜRCÜ'yü ifadesinde tanımadığını söylediği halde Güler KÖMÜRCÜ'nün gözaltına alınıp serbest bırakılmasından sonra onu destekleyici ve onun yanında olduğunu, yola devam etmesini istediğini belirten e-mail çekmiş olması, ERGENEKON terör örgütü mensuplarından Muzaffer TEKİN ile 4-5 yıl önce bir arkadaşı vasıtası ile bir defa telefonda merhabalaştığım söylediği halde, Muzaffer TEKİN'in askeriyedeki dönemi, babasının adı ve görevinin ajandasında yazılı olması, Ümraniye'de bulunan bombalar üzerine ERGENEKON terör örgütü üyesi olmak suçundan tutuklanan Muzaffer TEKİN'in bu davası ile ilgilendiği, iddianamenin durumunu takip edip organize suç örgütü üyesi olmak suçundan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nce hakkında yakalama karan çıkanlan Emre GÜLALTAY ile yaptığı telefon görüşmesinde "Muzaffer TEKİN'in henüz davasının açılmadığını" söylemesi, şüphelinin bu şahıslan yakından tanıdığı ve birlikte hareket ettiklerini gösterdiği,

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in yasadışı ERGENEKON terör örgütü mensubu olan bu şahıslarla olan tanışıklığını ve irtibatını gizlemesinin sebebinin; kendisinin yasadışı ERGENEKON terör örgütü ile olan örgütsel irtibatlannm çözülmesini engellemeye yönelik örgütsel bir tavır olarak

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN İfadesinde "Muzaffer TEKİN'H tanımadığını, ancak rahmetli olan Bahadır TETİK' in devre arkadaşı olduğunu, tarihten 4-5 yıl önce bir çay bahçesinde kendisi ile otururken Bahadır TETİK "in Muzaffer TEKİN ile telefonda konuştuğunu, yanımda bir kuyumcu arkadaşım var, tanış dediğini ve telefon ile Muzaffer TEKİN ile merhabalaştığını, başka bir görüşmesinin olmadığını " beyan etmiş ise de;

Page 358:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

değerlendirilmiş ve şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in örgüt hiyerarşisi içindeki konumunu ve örgütün deşifresini önlemek amacını taşıdığı anlaşılmıştır.

2001 yılında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize ve Kaçakçılıkla Mücadele Şube Müdürlüğünde ERGENEKON Örgütü hakkında samimi beyanlarda bulunan Tuncay GÜNEY'den aramalar sırasında ; 11 sayfalık "10:44 17.06.2000 Hayrettin ERTE KİN"* ibareleri ile biten "İllegal Olaylar İle İlgili Genel Raporum" şeklinde bir rapor ele geçirilmiştir. Şüphelinin her ne kadar ifadesinde bu raporu kendisinin yazmadığını beyan etmiş ise de doktora yapmış olması, internet ortamında güncel konular ile ilgili yazmış olduğu makaleler ile ilişkili olduğu kişiler göz önünde bulundurulduğunda bu raporu yazarak örgüte vermiş olduğu kanaatine vanlmıştır.

Yasadışı ERGENEKON terör örgütünün dokümanlarında sıklıkla dile getirilen ve terör

örgütlerinin vazgeçilmez kuralı olan "gizlilik" prensibine şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in her ortamda uyduğu aşağıdaki görüşmelerinden açık bir şekilde anlaşılmıştır.

Tape No :1689, 05.12.2007 tarihi, saat: 12.13 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Tank... arasındaki telefon görüşmesinde özetle; "...KONUŞURUZ ACELE ETME YALNIZ BU TELEFONDAN DEĞİL DE BEN, SEN BANA BİR NUMARA VER BEN SENİ ARAYAYIM.."

Tape No :1700, 09.12.2007 tarihi, saat: 15.47 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ertan..? arasındaki telefon görüşmesinde özetle; "...KONUŞURUZ GEL DE TELEFONDA DEĞİL GEL KONUŞURUZ..."

Tape No :1724, 26.12.2007 tarihi, saat: 16.21 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile A.T... arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Hayrettin'in "ABİ TELEFONDA SÖYLEMİYİM SİZE YA" dediği, A.T..'nin "TAMAM, BENİ SABİT TELEFONDAN ARA KONUŞURUZ" dediği,

Tape No .T 744, 03.01.2008 tarihi, saat : 18.30'de Hayrettin ERTEKİN ile Ş.Y. arasındaki telefon görüşmesinde özetle; "...SÖYLEYECEM SİZE KARDEŞİM BENİM, TELEFONDA SÖYLEMEYİM GİDECİĞİMİZ YERİ" dediği,

Tape No :1741, 02.01.2008 tarihi, saat : 10.36'de Hayrettin ERTEKİN ile Selahattin A...arasındaki telefon görüşmesinde özetle; "... YO HAYIR CANIM KONUŞUR MUYUM, BEN O ... KENDİ ŞEYİMDE OLAN Bİ ŞEY YANİ ŞİMDİ" ".. HAYIR HAYIR ÖYLE ŞEY OLUR MU LAN, ..O BİZİM İÇİN BÜYÜK Bİ SIRDIR YANİ, ŞİMDİ KAFADA GİDER O" "MEZARA GİDER"

Tape No :1669, 20.11.2007 tarihi, saat: 18.57 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin arasındaki telefon görüşmesinde özetle; H.ERTEKİN' in "TELEFONLARIMIZI DA İYİ DİNLİYOLAR HABERİNİZ OLSUNDA" dediği, NURETTİN' in "BEN BİLİYORUM BEN BİLİYORUM" dediği, H.ERTEKİN' in "... YANİ NE VARSA ...YANİ İNADINA NUMARAYI BAŞKA NUMARAYI KULLANMIYORUM BUNU KULLANACAM DİYE" dediği, NURETTİN' in "YA NE KULLANACAZ GİZLİ SAKLI YAPTIĞIMIZ BİŞEY DEĞİL BİZ OROSPU ÇOCUĞU DEĞİLİZ Kİ YA, DİNLEYENLER OROSPU ÇOCUĞU HEPSİNİN AMINA KOYUM BU KADAR BASİT" dediği, H.ERTEKİN' in "AYNEN ÖYLE" "YA REİS DÜŞÜNEBİLİYOR MUSUN BU İŞİN TEKNOLOJİNİN İÇİNDE OLAN ADAMLARIZ BUNU BİLİYORUZ BİLDİĞİMİZ HALDE DE SÖYLÜYORUZ..." dediği, NURETTİN' in "YA DİNLESİNLER ABİ SİKİM ANALARINI BOŞVER BİZİM GİZLİ SAKLI BİR ŞEYİMİZ YOK.." dediği,

Tape No : 1690, 05.12.2007 tarihi, saat: 12.25 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X BAYAN arasındaki telefon görüşmesinde özetle; "X BAYAN' m "...ŞEYDE İNTERNETTE ŞÖYLE BİR GEZİNİYORDUM NEDİR NE DEĞİLDİR DİYE ONDAN SONRA ATV HABERLERİ GÖRDÜM DE MERAK ETTİM NE OLUYO DİYE" dediği, H. ERTEKİN' in "VALLA BİZİ SOKMADILAR, KİMSEYİ SOKMADILAR BİZİM ELİMİZE ZARFI TEKRAR GERİ VERDİLER" "YA YA BAK KİMSEYİ SOKMADILAR DİMİ, TELEFONLARIMIZI DİNLİYORLAR HALA BÖYLE NE VARSA" dediği,

Tape No :1742, 02.01.2008 tarihi, saat: 16.11'de Hayrettin ERTEKİN ile Ayhan D... arasındaki telefon görüşmesinde özetle; ".. YANİ. .ORAYA GİDECEKLER,

/;■■ ":''A

Page 359:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

NORMAL TELEFONUN YOK MU SENİN", "BENİ BAŞKA NUMARADANARASANA, BU NUMARA DİNLENİYOR da"

Tape No :1655, 14.11.2007 tarihi, saat:14.17 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ileX BAYAN arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

X BAYAN' m "DEDİLER Kİ ORDA DERİN DEVLET VARMIŞ BEN DE GİDEYİM O ZAMAN DEDİM" dediği, H.ERTEKİN' in "DERİN DEVLET YOK GEL DERİN DEVLET KİM OLUR ÇAĞLA HANI MS A EĞER DERİN DEVLET" dediği, X ŞAHSIN "TAMAM İŞTE DERİN DEVLET VARMIŞ ORALARDA" dediği, H.ERTEKİN' in "DERİN DEVLET BURDA, GEL SENDE GEL NE OLACAK Kİ YANİ..." , «ESAS DERİN DEVLET BENİM YA SEN NE DİYORSUN' dediği, X ŞAHSIN "SENİN İÇİN SÖYLÜYORUM ZATEN" dediği, H.ERTEKİN'in "GENE DE BURDAYIZ GEL TELEFONLARIMIZ DİNLENİYOR DERİN DEVLETİN..." dediği, X ŞAHSIN "MUTLAKA ZATEN ONUN İÇİN ÖZELLİKLE ÜSTÜNE BASTIRA BASTIRA SÖYLÜYORUM" dediği,

Tape No : 1743, 03.01.2008 tarihi, saat : 11.03'de Hayrettin ERTEKİN ile Ali...arasındaki telefon görüşmesinde özetle; ".. BABA DİREKTTEN ARA SEN BENİ, BU TELEFONDAN ARAMA" şeklindeki beyanları ile muhatabını yüz yüze görüşmek veya dinlenilmediğini, teknik takipte bulunmadığını düşündüğü farklı bir numaradan görüşmeye yönlendirmek suretiyle gizlilik prensibine azami ölçüde uyduğu anlaşılmıştır.

Her türlü faaliyeti legal olan bir kişinin telefonda genel konulan konuşmaktan imtina etmesi normal bir durum değildir Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in savunmasında ticari sır olduğu için telefonda bir kısım mevzulan konuşmadığını belirttiği, ancak konuşmalann içeriği incelendiğinde ticari bir konunun konuşulmadığı bilakis örgütsel faaliyetlere ilişkin görüşmeler olduğu açık bir şekilde anlaşılmaktadır.

Yasadışı ERGENEKON terör örgütünün "ERGENEKON Analiz Yeni Yapılanma Yönetim ve Geliştirme Projesi İstanbul 29 Ekim 1999" isimli dokümanında: ERG EN EKON'un; medya kuruluşlarını kontrol etme amacı ile "kendi medya kuruluşlarım oluşturarak mevcut ulusal ve uluslar arası oluşumları, doğal işleyişi içinde örtülü bir biçimde etkileme, denetleme ve kontrol altına alma yöntemini uygulamaya koyma" zorunluluğu anlatılmıştır.

ERGENEKON yapılanmasının sivil yapılanması olarak faaliyet yürüten Lobi yapılanmasının anlatıldığı "Lobi Çok Gizli Aralık 1999/İstanbul" isimli dokümanın;

7/7) "İLETİŞİM VE PROPAGANDA"Başlığı altında;iletişim ve Propaganda departmanının bir başkan ve beş yardımcıdan oluştuğu,

bu departmanın görevinin, amaçlara uygun olarak medya kuruluşlarını bilgilendirmek, yönlendirmek ve bu yolla kontrol altında tutmak görevinin olduğu, ayrıca faaliyetlerde amaçlara uygun kamuoyu oluşturulması ve kamuoyunun desteğinin sağlanması çalışmalarını yürüteceği ..."belirtilmiş olup.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in 1617 tape numaralı, 13.11.2007 tarihi, saat: 10.18'de N. A. İle yapmış olduğu telefon görüşmesinde özetle; "TELEVİZYON DEVAM EDİYO, İŞTE ŞİMDİ DE BU ATV İHALESİ İÇİN Bİ KONSORSİYUM.... OLUŞTU ONA GİRMEYE ÇALIŞIYORUZ AMA, BAKALIM İNŞALLAH ORAYI DA" , "...ŞEYDE GİREMİYOR AYDIN DOĞAN, Bİ GRUP VAR ŞİMDİ, BİZİM BEYFENDİNİN ORGANİZE ETTİĞİ Bİ GRUP VAR"„%.. ONLA ÇALIŞORUZ, BEN DE ... ORDAYIM YANİ" dediği, N. A.' m "ALLAH İŞİNİ RAST GETSİN,

EMRET" elediği. Hayrettin ERTEKİN"in "... ESTAĞFURULLAH ABİCİĞİM, ...DAHA SONRA ARIYACAM SİZİ" " BU KONU İLE İLGİLİ" dediği tespit edilmiş,

Yine şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in 1593 tape numaralı, 24.10.2007 tarihi, saat : 20.13'de Y şahıs ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde özetle;

Page 360:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

"...TELEVİZYON KANALİ ALDIK BİZ BİR TANE ONUNLA UĞRAŞIYORUZ", "... BUSINESS KANAL DİYE BİR KANAL VAR YA" dediği ve Güneydoğudaki terör olaylarından bahsettikleri, Y Şahsın terör olaylarıyla ilgili "Beni... sükûnete davet ediyorlar lan ne sükûneti yav" "...TOPLUM MU VAR SANKİ BİR YERDE GALEYANA GELECEK YOK İÇ HARP ÇIKARTACAK FALAN" "... KUZU KUZU HERKES SEYREYLİYOR" dediği. Hayrettin ERTEKİN"in "EN İYİ KÜRT ÖLÜ KÜRT DEMİŞİM, EEE ONDAN SONRA DİYORLAR Kİ NİYE ÖYLE DEDİN...." Dediği, Y Şahsın "BEN BU MİLLETTEN ŞİKAYETÇİYİM" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in de "...BEN YAPMAM GEREKENLERİ YAPTIM BAK TELEVİZYON ALDIM TELEVİZYONA İKİ TANE EMEKLİ GENERAL KOYDUM, YALÇIN PAŞAYLA RIZA K...'NU YÖNETİME ALDIM DEDİM Kİ; GELİN ÇIKIN NE İSTERSENİZ BURDAN SÖYLEYİN ORTADA YOKLAR GELMİYORLAR YANİ KAYIPLAR DÜŞÜNEBİLİYOR MUSUNUZ YA DAHA NE YAPAYIM DA NE YAPMAM GEREK GENEL KURMAYA HABER GÖNDERDİM YALÇIN PAŞAYLA BU KANAL SİZİNDİR EMRİNİZDEDİR NE YAPMAK İSTİYORSANIZ BUYURUN DEDİM 137 TANE ÇALIŞAN VAR NE ARAYAN VAR, NE SORAN" "KALESİ ALIP DAĞAGİDEYİM DİYORSANIZ ONU DA YAPTİK ZAMANINDA" "....................BAŞKA YAPACAKBİR ŞEY YOK BOMBA MOMBA DERSENİZ ONLARI BIRAKTIM O İŞLERİ O İŞLERDEN ŞEY OLDUM DAHA NE YAPAYIM YANİ" dediği, Y şahsın "12 EYLÜL ÖNCESİ GÜNLERİ ÖZLÜYORUM" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in de "AH O GÜNLER OLACAK Kİ ŞİMDİ VARYA ŞİMDİ" şeklindeki konuşmasında Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in "...BEN YAPMAM GEREKENLERİ YAPTIM BAK TELEVİZYON ALDIM TELEVİZYONA İKİ TANE EMEKLİ GENERAL KOYDUM..." şeklindeki konuşmalarında, şüpheli Hayrettin ERTEKİN Tv kanalı satın aldığım belirtmiş ise de; Cumhuriyet Başsavcılımızda bilgsine başvurduğumuz tanık Metin SADİ, Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in Business TV kanalında hiçbir hissesinin olmadığını belirtmiş ancak TV kanalının yönetimi ve çalışanları ile programların belirlenmesinde şüphelinin etkin olduğunu ifade etmiştir.

Ayrıca şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in "BU ATV İHALESİ İÇİN Bİ KONSORSİYUM.... OLUŞTU ONA GİRMEYE ÇALIŞIYORUZ AMA, BAKALIM İNŞALLAH ORAYI DA" sözleri ile örgütün amacına uygun olarak medyayı kontrol almak için ATV'yi de almak için girişimde bulunduğunu ifade etmiştir.

Tape No :1662, 16.11.2007 tarihi, saat: 11.52 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile A.T. arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "BU DEMOKRATİK TÜRKİYE PARTİSİ KAPATILMASI İLE İLGİLİ Bİ DAVA AÇTI CUMHURİYET BAŞSAVCISI" "ONUNLA İLGİLİ TELEVİZYONDA YORUM YAPAR MISINIZ, Bİ" dediği, A.T.' m "YO YO ŞİMDİ BEN OLMAZ YAKIŞMAZ" dediği, H.ERTEKİN' in "NİYE" "NİYE SIKINTI OLACAK ABİ, NİYE KORKUYORSUNUZ DESTEK VERİN İŞTE" , "SAVCININ ARKASINDA OLMANIZ LAZIM ABİ" "ABİ DEYİN GEÇ VERİLMİŞ DOĞRU VERİLMİŞ Bİ KARAR CUMHURİYET BAŞSAVCISINI DESTEKLİYORUZ DEYİN" "YOK TELEVİZYONA ALSINLAR SİZİ, TELEVİZYONDA CANLI YAYINA ÇIK ABİCİĞİM YA" dediği,

Bu görüşmeler ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in, yasadışı ERGENEKON terör örgütünün "medya kuruluşlarını kontrol etme amacı ile kendi medya kuruluşlarını oluşturarak mevcut ulusal ve uluslar arası oluşumları, doğal işleyişi içinde örtülü bir biçimde etkileme, denetleme ve kontrol altına alma yöntemini uygulamaya koyma" prensibine uygun olarak faaliyet yürüttüğü anlaşılmıştır.

Aramalarda ele geçirilen (3) sayfa " Toplum Bilimi Kitle Psikolojisi nedir" ibaresi ile başlayıp "Doktor Hayrettin ERTEKİN" ile biten bilgisayar çıktısı doküman incelendiğinde:

"Kitle Psikolojisinin özelliklerinin anlatıldığı, kitle psikolojisinin tanımı, özellikleri, kitlenin kıymetlendirilmesi, kitle psikolojisi ile hareket eden şahısların nasıl etkileneceği, kitlenin nasıl kontrol altında tutulacağı anlatıldığı Hayrettin ERTEKİN imzalı doküman olduğu" görülmüş olup şüphelinin örgütün propagandası için önemli gördüğü kitle psikolojisi konusunda uzman olduğu, kitle iletişim araçlarının da örgüt için önemini çok iyi bildiği ve bunu örgütün amaçlan doğrultusunda en iyi şekilde değerlendirdiği anlaşılmıştır.

Page 361:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Yukandaki telefon görüşmelerinde Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in "KALESİ ALIP DAĞA GİDEYİM DİYORSANIZ ONU DA YAPTIK ZAMANINDA... BAŞKA YAPACAK BİR ŞEY YOK BOMBA MOMBA DERSENİZ ONLARI BIRAKTIM O İŞLERİ O İŞLERDEN ŞEY OLDUM DAHA NE YAPAYIM YANİ..." sözleri ile örgütün faaliyeti çerçevesinde yürüttüğü eylemlerden bahsettiği ancak bu eylemlerin ne zaman ve kime karşı icra edildiği net olarak anlaşılamamakla birlikte şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in örgüt adına "kaleş alıp dağa gitmek, bomba momba işlerinden" hangi eylemleri kastettiği net olarak aydmlatılamamış ise de; örgüt üyelerinden Oktay YILDIRIM ve Fikret EMEK'ten elde edilen el bombalan, silah ve mühimmatlar göz önüne alınacak olursa; şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in de bu illegal faaliyetlerin içinde olduğu yasadışı ERGENEKON terör örgütü ile bağlantılı olarak faaliyet yürüttüğü anlaşılmıştır.

Yine aynı görüşme içerisinde şüpheli Hayrettin ERTEKİN' in 12 Eylül askeri darbesi öncesindeki günlerden dem vurarak "AH O GÜNLER OLACAK Kİ ŞİMDİ VARYA ŞİMDİ" şeklindeki beyanlan ile 12 Eylül 1980 öncesinde olduğu gibi insanlann sağcı-solcu olarak kamplara aynldığı, kardeşin kardeşi katlettiği, ülkede kargaşanın ve anarşinin hakim olduğu, askeri darbenin zemininin hazırlandığı günleri özlemesi ve o günlerin geri gelmesini istemesinin yasadışı ERGENEKON terör örgütünün amaçlan arasında yeraldığı göz önüne alındığında; şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in burada kendi isteğinin yanı sıra örgütün gerçek amacını ifade ettiği,

Yine aramalar sırasında ele geçirilen belge, doküman ve bilgisayar çıktılan ile digital incelemelerde tespit edilen yazılarda da aynı içerikteki belgelerin bulunduğu, bu cümleden olarak;

"Ne terör..!! Bunun adı isyandır" ile başlayan, "Dr.Hayrettin Ertekin Stratejist İstanbul/Beşiktaş 31.03.2006" ile biten spiral ciltlenmiş (7) sayfadan ibaret dokümanda "..Yapılması gerekenler kısmında; "Devlet ve Siyasi Organlar Derhal harekete geçerek kararlılıkla bölgede sıkıyönetim ilan edilmelidir."

Tape No : 1745, 03.01.2008 tarihi, saat: 18.55'de Hayrettin ERTEKİN ile Yalçın ÖZÇER arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Hayrettin ERTEKİN'in Y. Ö...'e KOMUTANIM diye hitap ettiği ve bir süre Diyarbakırda meydana gelen patlama olayıyla ilgili görüşme yaptıklan, daha somaki görüşmelerinde siyasi içerikli görüşmeler yaparak, bombayı patlatanlardan bahsettikleri ve Hayrettin'in "KOMUTANIM .. BUNLARIN KÖKÜNÜ KAZIMAK LAZIM" ..BOP KOMUTANLARI BUGÜNKÜ KOMUTANLAR NATO KOMUTANI DEĞİL BOP KOMUTANI BOP TA KİMİN OLDUĞUNU HERKES

BİLİYOR" dediği ve Güneydoğuda görev yapanların çocuklarının da orada olduğu, psikolojik durumlarından bahsettikleri, Hayrettin ERTEKİN'in "O ADAMIN HALETİ RUHİYESİNİ ANLAYAMAZSINIZ BEN OLSAM ALLAH KORUSUN GİDERİM O DİYARBAKIR BELEDİYE BAŞKANININ ALNININ ÇATINA 8 TANE SIKARIM" «...BENİM SİLAHI ALIP DAĞA ÇIKMAM LAZIM" dediği, içindeki sıkıntıyı ancak böyle atabileceğini anlattığı, Y. Ö...'in de "O GÜNDE GELECEK" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "GELMİYOR GELECEK DİYORSUNUZ BAK İŞTE GELECEK DİYE BEN SURDA OTURUP A BİYE BİR GÜN SABAH YÜRÜYÜŞTE DEMİŞTİM KOMUTANIM YARIN GENEL KURMAY BAŞKANI OLURSUNUZ BİZİ BİLE ARTIK DEDİM DİNLEMEZSİNİZ BELKİ ZOR GÖRÜŞÜRÜZ FALAN FİLAN DEMİŞTİM" "KOMUTANIM BAKIN BİZİM GEÇMİŞTE YAPTIKLARIMIZI HERHALDE AZ ÇOK BİLİYORSUNUZDUR O EKİBİ ŞUAN TEKRAR ORAYA YOLLAYIN YEMİN EDİYORUM SİZE VARYA ..BÖLGEDE .. HUZUR GELİR .. HİÇ ŞAKASI YOK BU İŞİN AMA YOK NİYETLİ DEĞİLLER ARKADAŞLAR, BEN DİYORUMKİ ANKARA GEBZE İSTANBUL GEBZE HATTI AÇILMADAN BU İŞLER OLMAZ O HA TTIAÇACARSINIZ BANA VERECEKSİNİZ TEKRAR BEN HEP BUNU SÖYLÜYORUM BU BANA VERİLMEDİĞİ MÜDDETÇE HİÇBİR ŞEY OLMAZ KOMUTANIM ..." şeklinde provakatif amaçlı eylem yapmak üzerine konuştukları,

Tape No :1609, 07.11.2007 tarihi, saat: 12.47'de Hayrettin ERTEKİN ile X Şahısarasındaki telefon görüşmesinde özetle; Hayrettin ERTEKİN'in "KOMUTANIM" diye hitap ettiği, X şahsın "ÖNCE SANA UĞRAYIM, SONRA DA ŞEYE GİDEYİM, BİZİM BİRİME" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "ÖNCE BİZİM BİRİME GELİN, ÖNCE BİZİM BİRİME UĞRAYIN" dediği, X şahsın "Tansu isimli bir şahsı getireyim mi?" diye sorduğu, Hayrettin ERTEKİN'in de getirmemesini söylediği tespit edilmiştir.

Tape No :1600, 31.10.2007 tarihi, saat : 21.20'de Hayrettin ERTEKİN ile Y. Ö. arasındaki telefon görüşmesinde özetle; (PKK terör örgütü ve güneydoğudaki terör olaylarından bahsettikleri) Hayrettin ERTEKİN'in "...KOMUTANIM .. DUYARSIZ KALAMIYORUM ARTIK İSYAN

Page 362:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

EDİYORUM BÖYLE BAKALIM NE OLACAK GENEL KURMAY" dediği, Y. Ö. 'in "BEKLİYOZ İCAZET İCAZET ALCAZ YA ŞİMDİ BEKLİYOZ BAKALIM" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in " KOMUTANIM İCAZETİMİ KALMIŞ ...İSTİKLAL SAVAŞINDAKİ ATATÜRKÜN GÖSTERDİĞİ KAHRAMANLIĞI BUGÜN BARIŞTA GÖSTEREMİYOR İSE... O ZAMAN BU DEVLETİN YANİ YAZIKLAR OLSUN DİYORUM CUMHURİYETİ KURANLARIN TAŞIDIĞI ÜNİFORMAYA SİYASETÇİSİNE MECLİSİNE BAYRAĞINA İSTİKLALİNE İSTİKBALİNE HALK ÇIKACAK YA HALK ÇIKACAK SOKAKLARA BAŞKA ŞEY YOK" dediği, Y.Ö 'in "HALK ÇIKACAK ZATEN.... ÖYLE OLACAK bu HALK ÇIKACAK BEN İDARE EDİYORUM DİYECEK" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "YALLA .. KOMUTANIM .. BELKİ ÖNDEN FİŞEKTEN DOLMA TEPME TÜFEKLER DEĞİL ...İSTİKLAL SAVAŞINDA BÖYLE ÇIKTILAR AMA ŞİMDİ BAŞKA ŞEYLE ÇIKABİLİRİZ YANİ ŞAKASI YOK BU İŞİN .. SİZDE ÖNÜMÜZE HALK KAHRAMANLARI HALK KOMUTANLARI OLARAK YANİ... ARTIK MUBAH SİZİN İÇİN" dediği,

Yasadışı ERGENEKON terör örgütü mensuplarının kendi aralarında "komutanım" "paşam" gibi askeri hiyerarşide bulunan hitap şekillerini kullandıklarına sıkça rastlanmış olup, bu görüşmelerde geçen "Birim" şeklinde ifade edilen bir yerden bahsedildiği ancak açıkça konuşulmadığı için neresi olduğu anlaşılamamış olup, şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in devlette resmi bir görevinin bulunmaması ve örgütün hücre şeklinde bir yapılanmasının bulunması dikkate alındığında; bahsi geçen birimin yasadışı" ERGENEKON terör örgütünün bir birimi olduğu, icazet beklenen makamın da, konuşmalardaki gizem dikkate alındığında

ERGENEKON terör örgütü hiyerarşisi içerisindeki bir üst birim/makam olduğu kanaatine varılmıştır.

ERGENEKON terör örgütünün amaçlarından birinin kendi çıkar amaçlarına aykırı olan yönetimi değişik provakatif eylemlerle yıpratıp, ülkede gergin bir kaos ortamı yaratarak askeri darbe yapılması ve örgütün çıkarları doğrultusunda yeni bir yönetimin tesis edilmesini temin etmek olduğu bilinmektedir.

Tape No :1761, 12.12.2007 tarihi, saat: 11.16'da Hayrettin ERTEKİN ile W şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Hayrettin ERTEKİN'in "SAYIN KOMUTANIM SAYGILAR SUNUYORUZ, GAZETEDE BİR OPERASYON VAR BÜTÜN ADAMLARI TOPLAMIŞLAR ŞEY AHLAK POLİSİ 700 TANE İSTANBUL'DA ŞEYİ TOPLAMIŞ.. RESİMLERİNİ TOPLAMIŞ ONU İNCELİYORDUM BİZİMKİLER VAR MI DİYE AKLIMA GELDİNİZ O ARA DEDİM Kİ KOMUTANIMI ARAYIM DA Bİ GAZETEYE BAKSIN TANIDIK MANIDIK VAR MI" ..,.. KOMUTANIM NE OLUYO MEMLEKETİN DURUMUNU HİÇ ANLATMIYORSUNUZ BEN YAZIYORUM ÇİZİYORUM DA YANİ OKUMUYORSUNUZ DA" dediği, W'nm "KİMSENİN BİRŞEYDEN ALINDIĞI YOK HERKES BİLDİĞİNİ YAPIYOR" dediği, Hayrettin'in "ABİDE BOŞ ÇIKTI ABİDE duruyor duruyor şimdi" "İKİ DUBLE İÇİNCE ATEŞLENİYOR HİÇBİR ŞEYİ YOK KOMUTANIM YA..." "...YANİ ÇAPTAN DA DÜŞTÜ HERHALDE DİYOKİ YA HİÇ HUZUR UMU BOZMA YA YIM ŞİMDİ DİYO HİÇ BİŞEY YAPACAĞI YOK" dediği, W'nın "YA ODA ŞİMDİ İDARE EDİYOR SURDA KALDI DİYO 7-8 AY DİYO" dediği, Hayrettin'in "7 AYI KALDI TESKEREYE" "ŞEY NASIL Bİ ADAM KOMUTANIM SİZ BİLİRSİNİZ ERGUN SAYGUN DÜN DÜN KONUŞMUŞ FALAN OKUDUM ŞİMDİ GAZETELERDE DE O NASIL BİRİDİR YANİ VATAN PERVER Mİ YOKSA BÖYLE HANİ O DA SALLA BAŞI AL MAAŞIMI" dediği, KAYA'nm "VALLA O ASKERLİĞİ BİLMEZ O DA" "AYNEN AYNEN O DA BÜROKRATTIR YANİ ŞEYDİR", "DİŞÇİDİR ODA YANİ O DA NATO'LARDAN DIŞ GÖREVLERDEN İŞTE YABANCI DİL" "ORDAN GELME YANİ" "TERÖRÜ MERÖRÜ GÜNEYDOĞUYU FALAN BİLMEZ O DA BİLMEZ İLKER BAŞBUĞ'U' DA BİLMEZ BUNLAR ŞEY DEĞİLKİ BUNLAR KITA KOMUTANI DEĞİL Kİ BUNLAR SOSYETE BUNLAR SALON SUBAYI" dediği, Hayrettin'in "ÖYLE İSTENİLİYORDU ZATEN ÖYLE YANİ DİZAYN ETTİ GİTTİ ..." dediği, W'nm "SADAKATLİDİR YANİ ...KOMUTANLARINA KARŞI SON DERECE SADIKTIR" dediği, Hayrettin'in "KOMUTANIM KALELER TEK TEK GİDİYO BAKIN BEN BU YÖK VAR YA BU KADARINI DÜŞÜNMÜYORDUM ... hani diyordum ki" "BURADA GİTTİ YARGITAY İŞTE Bİ TEK YARGİTAY LA DANIŞTAY KALDF ".. TÜRBANI TAKIP HERKES OTURACAK MI KOMUTANIM BU YANİ OLACAK BU MU YANİ" .. "YOK MU YÜREKLİ BİTANE BÖYLE ASALARDAN KOMUTANIM YA BÖYLE HOP DİYECEK" dediği,

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in 1715 Tape numaralı, 22.12.2007 tarihi, saat:20.12 sıralarında X şahıs ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde özetle; "X ŞAHSIN "PAŞAM DUYDUN

Page 363:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

MU?" "YAŞAR BÜYÜKANIT BİZİ ÇOK YANILTTI YA" dediği, H. ERTEKİN' in "ÇOK ÇOK HEPİMİZİ MAL ESEF, BEN EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ BENDİM VE KOMUTANIMIZA SAHİP ÇIKTIK VE GENEL KURMAY BAŞKANI OLMASI İÇİN OLABİLMESİ İÇİN YAPMADIĞIMIZ ŞEY KALMADI AMA MAALESEF ŞUAN YAPILABİLECEK BİŞEY YOK DİYOR VE KENDİSİ BAKALIM BÖYLE DÜMEN SUYUYLA BENİM KALMIŞ TESKEREME 8 AY DİYOR 8 AY SONRA BEN ZATEN YOKUM ... BU RİSKE GİRMEM DİYE KİMSEYLE HİÇBİR ŞEY YAPMIYOR AMA" dediği, X ŞAHSIN "AMUDAMI KALKAYIM DÜKKAN KAPALI DÜKKAN AÇIK MI BUNLAR YAKIŞIYOR MttYAY" dediği, H.ERTEKİN' in "EVET EVET EVET BUNLAR BUNLAR ... HİÇ YA İ DUBLE VİSKİ ATTIĞI

ZAMAN MAALESEF BÖYLE ŞEYE ÇIKIYO BİZİ TATMİN ETMEDİ BEN SÖYLEDİM YANİ KENDİSİNE BAŞINDAN SÖYLEDİM HATTA AMERİKA'D AKİ ALDIĞI MADALYAYLA İLGİLİDE FİKİRLERİMİ BEYAN ETMİŞTİM KENDİSİNE DE SÖYLENMİŞTİ BU, KEŞKE O MADALYAYI ALMASAYDI O MADALYA VERİLDİ ONDAN SONRA KENDİSİNİ BAKALIM ŞEYİ YAPMAYACAKLAR İLKER PAŞAYI DA GENEL KURMAY BAŞKANI YAPMAYACAKLAR" "TABİ TABİ YAPMAYACAKLAR BEN BİLİYORUM ONU YAPMAYACAKLAR..." dediği, X ŞAHSIN "NE DİYORSUN PAŞAM YA" dediği, bu arada komuta kademesi ile ilgli yorum yaptıkları devamında H.ERTEKİN' in "...YAŞAR PAŞADAN DUYMAZ İŞTE HAYIRLI OLSUN GENEL KURMAY BAŞKANLIĞINIZ DEMEZ İSE ŞARTLAR O ZAMAN SIKINTIYA GİRER KARA KUVVETLERİ AYAĞA KALKAR YA ONUN İÇİN NEYSE ABİ BUNLAR UZUN MESELELER DE BİR GÜN KARŞILIKLI GELDİĞİMİZDE KONUŞURUZ YA SIKINTI O YANİ" dediği, X ŞAHSIN "YAV KARŞILIKLI GELEMİYORUZ DA İHTİLAL PAŞAM YA" dediği, H.ERTEKİN' in "ABİ OLMAZ ŞUAN ŞUAN KONJEKTÜR UYGUN DEĞİL AMA BİRŞEY OLABİLİR MUHTIRA TARZI BİŞEY OLABİLİR YANİ ODA GENEL KURMAY KAYNAKLI DEĞİL SÖYLEYİM SİZE HANİ VARDI YA BİZİM ESKİ MALUM ESMİ GİDEN ARKADAŞLAR VARDI BİZİM... GRUP O GRUBUN YAPTIĞI GİBİ BİR ÇALIŞMA VAR ÖYLE HİSSEDİYORUM" dediği, X ŞAHSIN "KİM GRUP?" dediği, H.ERTEKİN' in "AYTAÇ GRUBU VARDI YA ABİ" "AYTAÇ GRUBU İŞTE O GRUP GİBİ Bİ GRUP ÇALIŞMASI VAR DİYE HİSSEDİYORUM BAKALIM İNŞALLAH Bİ SIKINTI OLMAZ BU TELEFONLAR SAĞLAM OLMADIĞI İÇİN DİNLENİLDİĞİNİ BİLDİĞİM İÇİN" , "YOK HAYIR BENİM SÖYLEMEM UYGUN OLMAZ ÇÜNKÜ YANİ BEN SÖYLERSEM ARKADAŞLAR ŞEY YAPIYOLAR ERTESİ TARİHİ, ALINIYOLAR YANİ BU KONULARI NİYE PAYLAŞIYORSUN DİYE ALINABİLİYORLAR" dediği, X ŞAHSIN "...ÇOK DA ÖNEMLİ DEĞİL YA BU TELEVİZYONU NE YAPACA..." dediği, H.ERTEKİN' in "DURUYOR ABİ ÖYLE BEKLİYORUZ BAKALIM İŞTE ŞEYİ GÖRÜŞÜYORUZ BAKALIM İŞTE PSİKOLOJİK HAREKATTA BİŞEYLER YAPALIM DİYE ALDIK AMA BİŞEY YAPAMADIK ÖYLE KALDI O BİZİM BİTANE ÇOCUK VARDI AMERİKA'DAN GETİRDİĞİMİZ BAŞINA KOYDUĞUMUZ ÇOCUK ONUNDA Bİ KARA PARAYLA İLGİLİ BİR AMERİKA'DA 2002 YILINDA Bİ SIKINTISI VARMIŞ ÖDEMİŞ PARASINI MARASINI BABASINA PARA GÖNDERMİŞ O BİZ ÇOCUĞU GENEL MÜDÜR YAPALIM DİYE ALMIŞTIK ORTAK MORTAK DEĞİL ASLINDA ..." "SEMİH SEMİH ÖYLE Bİ GENEL MÜDÜR YAPALIM DİYE ALDIK ÇOCUK DAHA GENÇ Bİ ÇOCUK 30 YAŞINDA ÇOCUK AMA İŞTE O SIKINTILARI VARMIŞ ŞİMDİLİK KENARA ÇEKTİK BEKLİYORUZ BAKALIM" dediği, X ŞAHSIN "...YANİ PEKİ ŞEYİ NASIL ÖDÜYORSUNUZ DİJİTÜRK KABLO" DEDİĞİ, H.ERTEKİN' in ABİ... O O BİZİM PARAMIZ VAR ÖYLE Bİ ÖRTÜLÜ PARAMIZ VAR" "ONLARI ÖDÜYORUZ ABİ ONLAR PROBLEM DEĞİL BİZİM YANİ PARA PROBLEMİMİZ YOK BİZİM BİZİM MALUM UZUN BÖYLE ARKADAŞ VARYA HANİ YANINIZDA DOLAŞIYOR ARASIRA HANİ SİZİ UÇAĞA ALMAYAN ARKADAŞ" "KONYASPORUN BUGÜN YENDİĞİ TAKIMIN ARKADAŞI VARYA ABİ" "O O ARKADAŞIMIZIN İŞTE ONA RAĞMEN DEVAM ETTİRİYORUZ" "KONYA SPORUN BUGÜN KASIMPAŞAYI YENDİ KASIMPAŞA KASIMPAŞA" dediği, X ŞAHSIN "HEE ANLADIM ..." dediği, H.ERTEKİN' İN "HE İŞTE O ARKADAŞA RAĞMEN DEVAM ETTİRİYORUZ ABİ" dediği,... X ŞAHSIN "ŞİMDİ BAK KANALTÜRK KANAL KANALTÜRK GİBİ YAPILACAKSA" dediği, H.ERTEKİN' in "HAYIR HAYIR ÖYLE YAPMAYACAZ ÖYLE YAPMIYORUZ ZATEN BİZ KESİNLİKLE ÖYLE YAPMIYORUZ BİZ ŞAHISLARLA ŞAHISLARIN

Page 364:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

KONUŞMALARIYLA ŞAHISLARI ÇAĞIRIYORUZ YANİ KİM OGÜN GÜNDEME GELMESİ GEREK O ŞAHSI GETİRİP KONUŞTURUYORUZ..." "ABİ ŞUAN ANLADIMDA ŞUAN VALLAHİ DÜŞÜNMÜYORUM ŞUAN ÇÜNKÜ KONJEKTÜR UYGUN DEĞİL ELİMİZDE BAKIN ANAYASA MAHKEMESİ GİTMİŞ YÖK GİTMİŞ HERYER TESLİM OLMUŞ BENDE BU TELEVİZYONU TESLİM ETMEYECEM" "HİÇBİŞEY DEĞİL ABİ BEN BEN BİLİ YOSUN UZ NE PARALAR ÖDÜYORUM NE PARALAR VERİYORUM VE VERDİM DE 25 BİN DOLAR ÇAN'A VERDİM HİÇ DÜŞÜNÜN SİZİN DÖRTTE BİRİNİZİN ÇEYREĞİNİZİ ETMEZ İSİM OLARAKTA BECERİ BAŞARI OLARAKTA ETMEZ AMA BİZ O PARALARI VERDİK ONLARA YANİ BİZ 15 BİN DOLAR H.. A..'E VERDİK" şeklindeki görüşmede şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in görüşme yaptığı şahsın yukarıda da belirttiğimiz gibi şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in hiçbir kurumda resmi bir görevi olmadığı halde "paşam" veya "ihtilal paşam" biçiminde hitap ettiği, ERGENEKON terör örgütünün yapılmasını istediği askeri darbeyi şu an mevcut Genel Kurmay Başkanımızın karşı çıktığını değişik yollarla tevil ettikleri konuşmada, askeri üst düzey komutanların muhtemel komuta kademelerinde yapılacak değişikliklerle, örgütün kendi amaçlarına daha uygun olabilecek yapılanmanın ne şekilde olması gerektiği konularım tartıştıkları ve devamında Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in UŞUAN KONJEKTÜR UYGUN DEĞİL AMA BİRŞEY OLABİLİR MUHTIRA TARZI BİŞEY OLABİLİR YANİ ODA GENEL KURMAY KAYNAKLI DEĞİL SÖYLEYİM SİZE HANİ VARDI YA BİZİM ESKİ MALUM ESMİ GİDEN ARKADAŞLAR VARDI BİZİM... GRUP O GRUBUN YAPTIĞI GİBİ BİR ÇALIŞMA VAR ÖYLE HİSSEDİYORUM" şeklindeki konuşması ile ERGENEKON terör örgütünün kendi istediği şekilde bir yönetimin iktidar olabilmesi için suikast dahil olmak üzere her yola başvurulması ilkesinden hareketle, örgüt mensuplarının çok arzu ettikleri mevcut demokratik sistemi inkıtaya uğratacak askeri bir müdahale veya muhtıra yapılması düşünceleri ile beklentilerinin varlığı ile bir grubun çalıştığım belirttiği,

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN"in aynı görüşme içindeki "BAKALIM İNŞALLAH Bİ SIKINTI OLMAZ BU TELEFONLAR SAĞLAM OLMADIĞI İÇİN DİNLENİLDİĞİNİ BİLDİĞİM İÇİN" , "YOK HAYIR BENİM SÖYLEMEM UYGUN OLMAZ ÇÜNKÜ YANİ BEN SÖYLERSEM ARKADAŞLAR ŞEY YAPIYOLAR ERTESİ TARİHİ, ALINIYOLAR YANİ BU KONULARI NİYE PAYLAŞIYORSUN DİYE ALINABİLİYORLAR" şeklindeki sözleri ile böyle bir çalışmanın yapıldığını ve kendisinin de bunu bildiğini, ancak telefonlar dinlendiği için söylemesinin uygun olmayacağını belirtmiş olmakla, ERGENEKON terör örgütünün hiyerarşik yapısı içinde yeraldığmı açık bir şekilde ifade ettiği anlaşılmıştır.

Ayrıca şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in aynı görüşme içinde tamamen kendikontrolünde olduğu anlaşılan Business TV kanalının masraflarından bahsederken "ABİ... OO BİZİM PARAMIZ VAR ÖYLE Bİ ÖRTÜLÜ PARAMIZ VAR" "ONLARI ÖDÜYORUZABİ ONLAR PROBLEM DEĞİL BİZİM YANİ PARA PROBLEMİMİZ YOK" şeklindekisözleri ile bu işlerin masrafını kendisinin karşılamadığını, "örtülü ödenek" sözü ile de buişleri ERGENEKON terör örgütünün finanse ettiğini belirttiği ve devamında da TV kanalınınyayınlan ile ilgili olarak "...BİZ KESİNLİKLE ÖYLE YAPMIYORUZ BİZŞAHISLARLA ŞAHISLARIN KONUŞMALARIYLA ŞAHISLARI ÇAĞIRIYORUZ YANİKİM O GÜN GÜNDEME GELMESİ GEREK O ŞAHSI GETİRİPKONUŞTURUYORUZ..." şeklindeki sözleri ile yukarıda da açıkladığımız ERGENEKONterör örgütünün medya kuruluşlanmn yaymlannı kontrol altma almak, örgütünpropagandasını yapmak, örgütün amaçlan doğrultusunda kanîtuoyu oluşturmak ve gündemibelirlemek için çalışma yaptığı anlaşılmıştır. -

Tape No:1781 14.02.2008 tarihi, saat: 11.02 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Banu ... arasındaki yaptıkları telefon görüşmesinde özetle; BANU' nun "Ülkenin durumu için ne diyorsun" dediği, H. ERTEKİN' in "Hiç iyi yazdarım geliyor mu sana" dediği, BANU' nun "Yok ya gelmiyor onu diyecektim sen bana bi yazdarım yollasana çıldırcam Hayrettin abi..." dediği, H.ERTEKİN' in "VALLA ÜLKENİN DURUMU ÇOK İYİ DEĞİL BEN SANA ŞU YAZILARIMDAN GÖNDEREYİM BİR DAKKA ŞEYİ VER ŞİMDİ" "DURUMU İYİ DEĞİL BİR İHTİLAL GİBİ BİR ŞEY GELİYOR" "TABİ BUNLAR BU ADAMLAR İŞİ AZITTILAR YANİ BAK ŞİMDİ BİR TANE ŞEYİ YOLLADIM GELİR ŞİMDİ BELKİ SANA" "İYİ BİR İHTİMAL MEMLEKETİN DURUMUNU HİÇ İYİ GÖRMÜYORUM YANİ" "OLACAK TABİ BAŞKA ÇARE YOK REJİM TEHLİKE DE YANİ İKİ SENE ÖNCE EMEKLİ OLMUŞ BİR

Page 365:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

CUMHURİYET BAŞSAVCISI İSYAN EDİYOR İSE" "BUNLAR SUÇTUR BUNLAR DİYE DİNLEMEDİNİZ Mİ SABİH KANADOĞLU nu" "VALLA İŞTE BUNLARIN AMACI YAVAŞ YAVAŞ HEDEFLERİNE YAVAŞ YAVAŞ BU GÜN TÜRBAN YARIN LİSELERDE YARIN ORTAOKULLAR DA YA ONDAN SONRA EVLERDE SOKAKLAR DA SIRAYLA HEPSİNİ BİR ANDA YAPAMAZLAR YANİ" "...ŞİMDİ DÜN DİYOR Kİ BAŞBAKAN EFENDİM DİYOR SİZ DİYOR BENİM İSTANBUL BELEDİYE BAŞKANLIĞI DÖNEMİM DE DİYOR BİR EN UFAK RAHATSIZ OLDUNUZ MU BEN OLDUM HIRSIZLIK SOYGUN YOLSUZLUK ÇETECİLİK AKBİL HIRSIZLIĞI RÜŞVET HER ŞEY BUNLARDAYDI YOK MUYDU" dediği, BANU' nun "İNMEDİ BEN DE ŞEY DİYORUM YANİ BUNLAR GELİP DE 100 YIL GERİ GİTMEMİZE ASKERİM CANIM ASKERİM DİYORUM 20 YIL GÖTÜRÜR BENİ EN FAZLA GERİ HİÇ DEĞİLSE ÖZGÜR OLURUM YANİ" dediği, H.ERTEKİN' in "ASKER GERİ GÖTÜRMEZ YA 12 EYLÜL OLDU GERİ Mİ GÖTÜRDÜ ASKER ALLAH AŞKINA YA" dediği,

Aramalar sırasında şüpheli Hayrettin ERTEKİN'den ele geçirilen; 66 Nolu CDüzerinde yapılan incelemede "Outlook.pst" isimli bir E-posta arşiv dosyası içeriğinde: "Türkiye Cumhuriyeti'nin çökmek üzere olduğu, hali hazırdaki şartlar altında seferberlik ilan edilmesi gerektiği, böylece TSK'nm bir an önce yönetime ortak olması durumunun doğacağı belirtilerek ülkemizde bir kaos ortamı oluşturulmak istendiği, örgütün amaçlarına aykırı yönetimlerin değiştirilmesi için TSK'nm ülke yönetimine ortak olması çağrısında bulunulduğu, yukarda belirtilen eylemlerin ERGENEKON Terör Örgütünün amaçları ile birebir örtüştüğü anlaşılmıştır.

Aramalar sırasında şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in çatı katında ele geçirilen (1) sayfa "Satılmışlara teklif gelir... Bize de Ecdatlarımızdan Emir Gelir! " ile başlayıp " Dr. Hayrettin Ertekin" ile biten bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde özetle:

".....Atatürk sonrasındakiler ve özellikle son on yıl Türkiye'yi yönetenler,Türkiye'yi resmen sömürge haline getirmediler mi? Her şeyi yabanlar tarafından yönetilen Türkiye artık, teklif ve öneri getirilen onurlu bir devlet değil dayatma ve emir verilen, kendi buğdayını bile ekmeye izni olmayan, parçalanma aşamasında bir ülke haline getirildi,

Bu gidişle cennet vatanımıza istiklal savaşı verip kazandığımız üniter devletimize ihanet etmiş hainleri cezalandırmak için İstiklal Mahkemelerini kuracak helal süt emmiş vatan evladı bile bulmakta zorlanacak gibi görülüyor.

ileri görüşlü önderimiz işbirlikçi ve hain cenneti Türkiye'de emanetine hıyanet olabileceğini de düşünmüş ve bu nedenle Bursa Nutkunun iyi okunması ve gerekenin yapılmasını istemiştir.

Beni umutsuzluktan kurtaran ve savaşma azmi veren tek şey bu söylevdeki talimatlar gereği harekete geçenlerin sayısının birkaç yıldır yurdun her tarafında her dakika arttığını görmemdir.

Memleketi satanlar ve pazarlayanlar aklını başına toplasın zaman azalıyor Molotof atıp devletin güçlerini taciz ettiğiniz, otomobilleri yaktığınız meydanlarda BUNDAN SONRA BİZDE OLACAĞIZ SOKAKLARDA BİZİM ASLANLARIMIZI GÖRECEKSİNİZ, Cesetleri leş kargalarına yem olmuş çürümüş, satılmış, yandaşlarınız bizleri iyi tanıdılar, sizlerde bizleri Cudiden, Gabardan, Şırnak'tan, Şemdinli'den, Uludere'den tanıdınız....

Bendeniz Kürşat yürekli "hayrettin ertekin" onun için bu kadar açık elektronik ortamda yazıyorum. Hodri meydan diyorum... Dr. Hayrettin ERTEKİN" şeklindeki şüpheli Hayrettin ERTEKİN tarafından kaleme alınan bu yazı içeriği ile yukarıda belirttiğimiz telefon görüşmeleri, özellikle; halkın ayaklanmasının istenmesi, 12 Eylül öncesinde yaratılan kargaşa ortamına duyulan özlemin dile getirilmesi birlikte değerlendirildiğinde, şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in o dönemlerin bir benzeri ortamı yaratacak TÜRK- KÜRT düşmanlığı üzerine ihdas edilecek kardeş kavgası çıkartılarak, gençliğin sokağa dökülmesini istediği görülmüş, bunun sonucu ülkede kaos ortamı oluşacak ve mevcut yönetimi sona erdirmek için askeri darbe için uygun ortam sağlanmış olacaktır ki, bu durumun yasadışı ERGENEKON terör örgülünün amacı ile birebir örtüştüğü anlaşılmıştır.

"ERGENEKON" Belgesinde ;

4/c) "İSTİHBARAT TOPLAMA HEDEFLERİ" başlığı altında;

Page 366:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

"istihbarat toplama yöntemlerinden bahsedildiği, bu çerçevede örgüt elemanlarından sağlanan bilgiler yabancı örgütlerden elde edilen bilgiler, yabancı örgütlere sızdırılan ajanlar aracılığı ile elde edilen istihbaratlar olduğu, sonuç olarak ERGENEKON'un gözlerinin her şeyi görmesi, kulaklarının her şeyi duyması gerektiği" belirtilmiş olmakla,

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'den aramalar sırasında ele geçirilen (1) adet üzerinde "ÇAYKUR" yazılı yeşil-san renkli ajandanın içeriğinde;

31 Aralık sayfasında "Cizreli Ali 535 354 68 13, Abdulmuttalip TONCER yurtdışına PKK'lı unsurları götürüyor (Kadir) ismi Soyadı bilinmiyor (0538 564 75 62) 00491602231573-00306944063446 Romanya Kurtuluş'da Silah istiyor Mermi Ç-Y- RPG7 (Zaho'dan) Burada Silopi veya Çukurca 'da Hokus-Mahmur-Kampa gidip geliyor MSN [email protected] Romanya Almanya sahte kimlik pasaport düzenliyor" şeklinde yazıların olduğu,

(1) adet mavi renkli, içerisinde "Şefkat.." ile başlayan, "Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası İstanbul" yazısının bulunduğu kitapçık içeriğinde;

Hür Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası İstanbul, Matrikül Numarası 32 Kuruluş Tarihi 29/05/1959 ve kuruculann isimlerinin yeraldığı kapak sayfasının devamında, üstadı muhteremleri ve büyük üstatları ile her sayfada bir kişiye ait resim, ad-soyad, doğum yeri ve tarihi, işi, mesleği, ev-iş adresleri, ev-iş telefon numaralan, eşinin adı-soyadı, mesleği evlenme tarihi, çocuklannm adı-soyadı, doğum tarihi ve mesleklerinin yazıldığı 192 sayfadan ibaret bir doküman olduğu,

(12) sayfa Genel Kurmay Başkanlığına ait telefoli listesi" içeriğinde:

Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Askeri Yargıtay Başkanı ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görevli Generallerin: rütbeleri, nasp tarihleri, sicil numaraları, ad - soyadları, eşlerinin isimleri, görevleri, illeri, dahili telefon numaraları, PTT telefon numaraları, cep telefon numaraları ve Tafics ismi verilen özel olduğu düşünülen gizli telefon numaraları bilgilerinin yazılı bulunduğu liste olduğu,

Bu liste ile ilgili olarak Genel Kurmay Başkanlığı Askeri Savcdığmdan gizli belgelerden olup olmadığı konusu sorulmuş, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığımdan söz konusu belgelerin gizli bilgi ve belge olmadığı sorulmuş olup, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'nm 02.06.2008 tarih, 2008/303 S.Ö. sayılı yazılan ile bu belgenin "Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait resmi bir belge olmadığı, ancak içerdiği bilgiler itiban ile TSK personeline ait kişisel ve görevle ilgili bilgiler olması dolayısı ile söz konusu belgenin gizli kalması gereken bilgi ve belgeler statüsünde değerlendirilmesinin uygun olacağı" bildirilmiştir.

(23) sayfa "TRT Raporu 2001 (TRT'DE GAYRİ MİLLİ - BÖLÜCÜ YAPILANMA VE FAALİYETLER)" ibaresi ile başlayan "Devlet adına görev verilen kişilerdir" ile biten bilgisayar çıktısı doküman incelendiğinde:

1- Bölücü Ve Yıkıcı Kadrolaşma 2- Genel Manzara Ve Yürütülen Faaliyetler alt başlıklan oluşturularak hazırlanan dokümanın içeriğinde;

Bir dönem PKK terör örgütünün de TRT'yi etkin bir şekilde kullandığının ve TRT içerisinde Ermeni lobisinin çok etkin olduğunun iddia edildiği istihbarat nitelikli bir yazı olduğu tespit edilmiş olup şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in ERGENEKON terör örgütünün amacı doğrultusunda her türlü istihbari bilgiyi topladığı, örgütün amaçlan doğrultusunda faaliyet yürüttüğü anlaşılmış, aynca Genelkurmay Başkanlığı'na ait Generallere ilişkin gizli bilgiler içeren kayıtları bulundurmak sureti ile "Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin etmek" suçunu işlediği anlaşılmış olup, hakkında 5237 sayılı TCK'nun 334/1. maddesinin tatbiki talep edilmiştir.

Akın BİRDAL'a yapılan silahlı saldınnın hükümlülerinden olan ve halen organize suç örgütü lideri olmak ve birden fazla örgüt adına gasp, tehdit, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak suçlanndan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/367 Esas sayılı dosyasında yargılaması devam

Page 367:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

eden Semih Tufan GÜLALTAY'm kardeşi olan ve hakkında Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, birden fazla örgüt adına nitelikli yağma ve tehdit suçlanndan dolayı İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/89 değişik iş sayılı Yakalama karan ile aranan Emre GÜLALTAY ile telefonda görüşmeler yaparak ERGENEKON soruşturması ve değişik konularda fikir alışverişinde bulunduğu, bu cümleden olarak;

Tape No :1595'de "..Ahmet abinin, şimdi bi ne yapmamız gerekiyor pasaportun buraya mı gelmesi lazım" dediği,

Tape No : 1608 de "YA ABİ BU BİZİM MAHKEME YOK MU" "MAHKEMEDE KİLİT İFADE VERECEK Bİ ADAM VAR" "Bunun çekten ...mal beyanı çıkmış" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in de "Doğrudur GBT çekiyorlar ama biz götür üz onu ya, gelsin" dediği.

Tape No : 1624'de; "...yarın mahkemem var abi" dediği, H.ERTEKİN' in "Biliyorum haberim var, hepsinden haberim var" "O adam gelmedi, o adam ifade için gelmedi ben söyledim oraya" dediği, E.GÜLALTAY' ın "Tamam onun işini hallettirdim" "...benim Moskova numaram abi bak çok sevdiğim benim burda bi abim var" "Ali abi, oda burda bankacı" dediği,

Tape No : 1733'de; H.ERTEKİN' in "Kardeşim benim, iyiyim uğraşıyorum şimdi Alaya gittim Alaydan çıktımda yoldayım işe doğru gidiyorum bizim arkadaşlarla" dediği, E.GÜLALTAY' m "Jandarma Alayda mısın" dediği,

Tape No : 1742'de; Emre GÜLALTAY'm "TOZLARI YANINA ALDIN MI"dediği,

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'e Emre GÜLALTAY sorulduğunda ifadesinde: "Emre GÜLALTAY' ı tarihten iki ay önce Çin'de fuarda tanıdığını, Çin'de tercümanlığını yapan Murat KILIÇ vasıtası ile tanıştığını, Semih Tufan GÜLALTAY'm kardeşi olduğunu bilmediğini, kendisi ile hiçbir ilişkisi olmadığını, ara sıra telefonda görüştüklerini, bir kere Çin'de Çin-Türk iş adamları derneği kurmayı teklif ettiğini ancak kendisinin kabul etmediğini" belirttiği ancak:

Tape No :1769, 01.02.2008 tarihi, saat:13.55'de Hayrettin ERTEKİN ile Emre GÜLALTAY arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Emre GÜLALTAY 'ın "Abi şimdi Katara gideceğim ordaki işlere bakıp ondan sonra da buraya geleceğim..." "Şimdi burda ortam uygun" "Burda o diyorum derneği kuruyorum" "Burda bide kasap oturmaya başladı" dediği, Hayrettin'in "İyi güzel Dernek güzel olur" .... Hayrettin'in "Bomba gibiyiz devam ediyoruz işte burda bir Türban sıkıntısı var burda bu adamlar okuyorsundur şeyden MHP destek verdi bunlara onlarla ilgili bu gün bir yazı yazdım güzel bir böyle bunlara bir ufak yazmıyordum uzun zamandır ŞİMDİ ORTALIK YİNE HOP OTURUP HOP KALKACAK BÖYLE" dediği, ... Hayrettin'in "...en iyi kürt ölü kurttur dediğim için 301. maddeden DGM'de yargılanıyorum inşallah ceza verirler de ben de tarihe geçerim..." "...biz ya biz türk ırkının türk milliyetçisinin ant içmiş yemin etmiş olan insanlar için çünkü bizim yeminler genlerimizde taşmıyor... bizim dedelerimizden aldığımız bir tarih var o tarihi taşımak zorundayız ölürsün vurulursun kırarsın yolda yarım kalırsın donarsın., ergenekondan yola çıkıp gelirken Türkler dört beş yddızlı trenlerle mi gelmişler bunu düşün yani bak sen şimdi orada mücadele etmeye çalışıyorsun bir zahmetler zorluklar içindesin...ben seni tanıyorum yani seni biliyorum sen insana ne derlerse desinler seni bak biliyorum diyorum ki yanındayım sonunua kadar her zaman yani bunu bilesin " .. EMRE'nin "Biz hep abi kardeşiz hep birbirimizin yanındayız" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in " birbirimizi biliyoruz yani bak ne diyorsun atla gel gelirim, ortak olalım olurum, paramı lazım gönderirim..." Emre GÜLALTAY'm: "Ya utanmıyorlar dün şu başlığı gördün mü gülmekten öldüm ya şey Çete tetikçi dizilerden seçmiş diye ya bu kadar olmaz ya" "Yalnız ben sana bir şey söyleyim mi çok büyük strateji hatası yapıyoruz biz yapıyoruz biz başından beri" "Bu hem Ak partiye hem bu İslamcı kanada karşı strateji hatası yapıyoruz" "Biz aslında abi bunları devşirebiliriz ..."dediği Hayrettin ERTEKİN'in "Yapamadık kendimizden bildik ahlaklı davrandık namuslu davrandık bunlar müslümandır dedik., bunların içinde Türklük şuuru vardır dedik ama gel gelelim yanılmışız" dediği Emre GÜLALTAY'm "Abi en büyük tehlike kim biliyor musun bunlar değil bunlar yine bir noktada gelirler mecburen de olsa yani bunların içindeki kamuluşları yani bu yüzde kırk yedinin içinde en fazla böyle kemikleşmiş böyle şey olan kısmı yüzde ondur geri yüzde otuz beşini biz kendi safımıza çekeriz ama en tehlikeli olanlar ikinci cumhuriyetçiler" "Bak biz biz şimdi bunları köşeye sıkıştırıyoruz

Page 368:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

zannediyoruz bu Ak parti ve o adamın ismi esasında ikinci cumhuriyetçiler bunları kullanıyorlar biz bunları korkuttukça bak bizi öcü diye gösteriyorlar bunlar diyorlar sizi kesecek öyle yapacak böyle yapacak anlatabiliyor muyum bunlar sizi şöyle yapacak böyle yapacak diyorlar onların üzerinden bize operasyon yapıyorlar",.. .. Güler KÖMÜRCÜ'yü ... ekibi Sedat PEKER'e telefon açmış ya kadın Sedat Peker ile yatmış da olabilir ne olacak yani bu kadını şey mi yapar", "Abi şu derneği bir kuralım bu derneği.. Türk-Çin işadamları" Hayrettin ERTEKİN'in "He TÜRK-ÇİN işadamları derneği kurmuşlar bir tane ondan sonra dediler var başka bir isimde kurarsınız.."dediği, Emre GÜLALTAY'ın "Yok abi dernek kuralım Türkiye'deki derneğin başkanı da sen ol abi" dediği, Hayrettin ERTEKİN "ben olurum ben ben olmam için.." şeklinde yapmış olduğu telefon görüşmesi içeriğinden beyanımn aksine mahkeme karan ile aranan Emre GÜLALTAY ile şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in " birbirimizi biliyoruz yani bak ne diyorsun atla gel gelirim, ortak olalım olurum, paramı lazım gönderirim" demesinin ifadesindeki beyanlan ile çelişkili olduğu, aslında çok samimi olduklan, şüphelinin ve ERGENEKON terör örgütü mensuplanna yönelik yapılan operasyon aleyhinde görüştükleri, şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in ERGENEKON terör örgütü ile birebir irtibatlı olduğu kendi konuşmalanndan anlaşıldığı, aynca şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in 5237 sayılı TCK'nun 284. maddesinde düzenlenen "hakkında tutuklama karan bulunan kişinin yerini bildiği halde yetkili makamlara bildirmeme" suçunu işlediği anlaşılmıştır.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in etnik aynmcılık yaptığı;

Tape No : 1601, 02.11.2007 tarihi, saat: 20.54 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ileÜ. T' ye gönderdiği mesajda;

"Agbi hayirli aksamlar, en iyi k~rt ölü kürtdür..Dr.H.Ertekin" şeklinde yazdığı,

Bilgisayar incelemelerinde de: 05.12.2007 tarihli Hayrettin ERTEKİN tarafından gönderildiği anlaşılan mail içeriğinde "Kürt PKK ile Kürtler özdeşleşmiştir. En iyi Kürt ölü Kurttur." İbarelerinin yeraldığı tespit edilmiştir.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in gerek cep telefonundan SMS ile gerekse de bilgisayanndan e-mail (e-posta) yolu ile ' en iyi kürt ölü kurttur" şeklinde mesaj göndererek bu düşüncesinin aleniyet kazandığı, böylece şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in halkı Kürt-Türk şeklinde ayrancılığa tabi tutarak, halkın bir kesimini diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek suçunu işlediği anlaşıldığından, şüpheli hakkında 5237 Sayılı TCK'nun 216/1. maddesinin tatbiki talep edilmiştir.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in daha önce PKK terör örgütünde faaliyet gösterip daha soma itirafçı olup Jitem'de görev almış olan şahıslarla irtibatlı olduğu ve bazı tahsilat işlerini onlara yaptırdığı anlaşılmıştır.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN ifadesinde: "Adil TİMURTAŞ'ı tanımadığını, ancak Ümraniye Cezaevinde yatıyor olduğunu, eşiyle genç bir erkek kişinin kendisine geldiklerini, daha doğrusu gardiyanın kendisine yolladığını, ismini hatırlamadığı bir gardiyanın gönderdiğini, "Hayrettin baba kişidir, size yardımcı olur" dediğini, kadının elinde bir parça peynir alıp geldiğini, kendilerine yardımcı olmasını avukat bulmasını istediklerini, ancak yardımcı olamadığını, ceza aldığını duyduğunu, hatta yanında getirdiği Ertan isimli şahsa yol parasını vererek götürmesini söylediğini" belirttiği ve burada Adil TİMURTAŞ'ı tanımadığını ifade ettiği halde, Abdullmuttalip TONÇER ifadesinde: "1995-1997 yıllarında Bingöl'de bir operasyon sırasında itirafçı bir şahıs olan Adil TİMURTAŞ ile tanıştığını, Adil TIMURTAŞ'ın Diyarbakır JITEM Grup Komutanlığında görevli olduğu dönemde kendisinin askerlik yaptığını, Bingöl ili Genç ilçesi kırsal alanında'PKK terör örgütü ile çatışmaya girdiklerini, bu operasyon da Adil TIMURTAŞ'ın komutanı, olduğunu, daha sonraki

dönemlerde bu şahısla samimiyetini ilerlettiğini, kendisinin 1994 yılında Elazığ'da Zeki Yüzbaşının komutanı olduğu Elazığ JİTEM Grup Komutanlığına bağlı olduklarını,

2006 yılı yaz ayında İstanbul'a geldiğini, o dönemde Adil TİMURTAŞ m İstanbul da olduğunu, bu şahsın kendisine iş bulacağını söylemesi üzerine Beşiktaş'a gittiğini ve şahısla görüştüğünü, daha sonra kendisini Hayrettin ERTEKİN'in Beşiktaş ta bulunan ofisine götürdüğünü ve orada işe başladığını" beyan etmiş olup, bu beyanlar arasında çelişkinin bulunduğu, çünkü şüpheli

Page 369:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Abdulmuttalip TONÇER kendisini İstanbul'a geldiğinde önceden Jitem'den tanıdığı Adil TİMURTAŞ'm şüpheli Hayrettin ERTEKİN ile tanıştırdığını, ofisine götürdüğünü belirtmiştir. Ayrıca iletişim tespit tutanaklarında da şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in Adil TİMURTAŞ'm serbest bırakılması için girişimlerde bulunduğu tespit edilmiştir. Bu cümleden olarak:

Tape No : 1606, 05.11.2007 tarihi, saat:12.07'de Hayrettin ERTEKİN ile X Şahısarasındaki telefon görüşmesinde özetle; Hayrettin ERTEKİN'in "Başkanım saygılar sunuyorum" diyerek kendisini tanıttığı, bir süre sohbet ettikten sonra .'" Başkanım birde biliyorsunuz bizim Adil.... hala içerde, onu bırakmadınız gitti" dediği, X Şahsın "Hayır bana kalsa ben çoktan bırakırım da biliyorsun" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "Bunu ne yaparız, bi ziyaret etsek mi" " Ümraniye'ye aldılar" dediği, X şahsında bir ara oraya geçeceğini, gittiğinde ziyaret edeceğini söyleyerek "Geçecem ben .. "O dosyada,... Adil mi kaldı" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "Üç kişi kaldı o dosyada" "Üç kişiler ama Adil... bırakılır, Adil'in alakası yok başkanım söyledim ya size zaten verdim evrakları" "O bize lazımda onun için o çünkü" "... öbürleri önemli değil, sadece bu" dediği, bu görüşme içeriğinden de şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in PKK itirafçısı olup Jitem'de görev yapmış olan ve başka bir suçtan tutuklu bulunan Adil TİMURTAŞ' ı tanıdığı ve bu şahsı tanımasının ötesinde Onun kendisi için gerekli olduğunu ifade ettiği açıkça anlaşılmıştır. Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in bazı ilişkilerini gizlemesinin kendisinin illegal faaliyetlerin içinde olduğunun açık bir kanıtı olarak görülmüştür. Yine şüpheli Abdulmuttalip TONÇER'in 24.07.2007 günü saat:22.27'DE X şahısla yaptığı telefon görüşmesindeki; Ali'nin "Akşam PAŞAM arıyo, ben seni biliyorum tamam mı normalden arıyorsun zannediyordum bülbül gibi ötüyorum bu Faruk'u dövdüm" dediği, X şahsın "Kalabalık gitseydiniz" dediği, Ali'nin "800 milyon haraç aldım, 850 milyon daha doğrusu, 1450 kaldı dedim " "Ya dedi nasıl kalır 1400, s..ktir lan dedim bu geçerlidir" şeklindeki görüşme içeriği sorulduğunda; "Kendisinin bu görüşmeyi Bursa'da Oto tamirciliği yapan soy ismini hatırlamadığı Murat., isimli şahısla yaptığını, görüşmeyi şaka amaçlı yaptığını, kendisinin hiç bir kimseden haraç almadığını, görüşmede "AĞAM" diye bahsettiği kişinin Hayrettin ERTEKİN olduğunu, kötü amaçlı olarak yapılan bir görüşme olmadığını," belirtmiş olup Hayrettin ERTEKİN'in Bursa'dan olan alacaklarını tahsil ettiğini kabul etmiştir.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in görülmekte olan davalarla ilgili olarak bir takım girişimlerde bulunduğu, Yargı görevi yapanları etkilemeye yönelik görüşmeleri olduğu bu konu ile ilgili olarak evrak tefrik edilerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş olup, şüphelinin örgütsel eylem ve faaliyetlerinin anlaşılabilmesi için birkaç örnek verilmiştir.

Tape No : 1602, 03.11.2007 tarihi, saat .12.25 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ali arasında yaptıkları görüşmesinde özetle; H.ERTEKİN' in ".. bu Hatay Cumhuriyet Savcılığının Hatayda var mı şeyiniz" "Hatayda bir Ağır Ceza, Ağır Cezada biri aranıyormuş da onunla ilgili bir dosya var" ,"Hataydan gelmiş ben onunla ilgili, onunla ilgili dedim bi Ankaradan acaba gidipte, orayla ilgili bir şey olabilir mi? Diye" "Yok gıyabi tutuklu var gıyabi tutuklu" dediği, ALİ' nin "NE DAVA UYUŞTURUCU MU?" dediği, H.ERTEKİN' in "YOK YOK ŞEY ÇETEDEN ADAMIN, ..."dediği,

Page 370:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tape No : 1612, 12.11.2007 tarihi, saat: 15.02'de Hayrettin ERTEKİN ile Ali.....arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Hayrettin ERTEKİN'in "... BAŞKANLA Bİ GÖRÜŞME İMKANI OLUR MU ABİ TELEFONLA" dediği, Ali'nin de telefonla görüşemeyeceğini, bir randevu alıp görüşme yapacağım söyleyerek "Şimdi o dairenin ... kıdemli üyesi benim çok eski arkadaşım, karısı da Yargıtay üyesi, onu sorarım" dediği,

Tape No : 1629, 13.11.2007 tarihi, saat:12.18 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ileMeltem arasındaki telefon görüşmesinde özetle; H.ERTEKİN' in "................................ çünkü olaysavcılıkta dosyada ben şimdi savcı beylen öğlen gidip yemek yiyecem soracam konuşacam, kimsenin yapacağı bi şey yok sadece evrak gelecek oraya evrak gizli zaten bakılacak sorulacak sorulara cevap verilecek ..." "Olmadığı için de kimseyi velveleye vermenize Avukatlar aramanıza gerek yok,... o bize lazım yarın bilgisayarlarımızı almak için..." "Şimdi öğlen konuşacam savcıyla tahkikat devam ediyo, gizli tahkikat devam ediyo,... ne diyorum idamı olsa olsa para cezası başka bi şey yok yani, tamam" dediği,

Tape No : 1631, 13.11.2007 tarihi, saat:14.11 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Meltem/Estella arasındaki telefon görüşmesinde özetle; H.ERTEKİN' in "Meltem şimdi ben savcı beyin yanına çıktım da" "...bekleyin kimseye hiç bi şey söylemeyin, deyin ki adalete biz adalete güveniyoruz, adaletin kestiği şey acımaz, zaten ben şu an hurdayım herhangi görüşmem gereken her yerle görüştüm..." "...bir para transferleri var gelen giden para var ki ben bunları Metin abiyle ve Seminle paylaşmıştım..." dediği,

Tape No : 1639, 13.11.2007 tarihi, saat: 18.20 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Estella arasındaki telefon görüşmesinde özetle; H.ERTEKİN' in "Benim arkadaşım Savcılar abla biz onlarla görüştük...bunlar bir şeye sığdıramamışlar bir şeyi Karapara mıdır kumar mıdır... "dediği,

Tape No : 1659, 14.11.2007 tarihi, saat:22.52 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Estella arasındaki telefon görüşmesinde özetle; H.ERTEKİN' in "Yok yok merak etmeyin yani şey sizin telefonu dinlemeden kaldırmışlar zaten yani bu aradığınız numara şeyde yok e şimdi ben bugün yeni geldim daha şeyden de" "Çeteden çıkarmaya çalışıyoruz çeteye sokmaya çalışmışlar şeyi onunla uğraşıyorum da" dediği,

Tape No : 1730, 28.12.2007 tarihi, saat: 15.30 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

H.ERTEKİN' in "Otele gelmeyeyim oralara girmeyeyim ..." "Sabıkalı bir otel ya" "Başka bir yere de gitmiş 100 bin dolar demişler ona tamam mı" "Ondan sonra söyleyin ordan tabi tekrar geldi buraya bilgin olsun yani" dediği, NURETTİN' in "Ha bilmiyorum tamam 50 BİN DOLAR İSTEYECEĞİZ O ZAMAN HADİ BİLEMEDİN 2 BİN DOLAR İNDİRİRİZ AŞAĞI ÇOK ŞEY OLURSA" dediği, H.ERTEKİN' in "YOK İNME MİNME YOK 100 BİN DOLARDAN AŞAĞI BAKILMIYOR DA YANİ" "100 bin dolardan aşağı bakılmıyor ama biz ona bir 50 bin kağıt incez hadi görüşürüz eyvallah eyvallah" dediği,

Tape No : 1731, 28.12.2007 tarihi, saat: 16.04 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile A. D., arasındaki telefon görüşmesinde özetle; A.D.' m "Hayrettin bey şimdi ben aldım dosya numarasını" "2007'ye 483" "483 13. Ağır Ceza" "Evet gelince konuşuruz telefonda hani çok detaya girmeyelim gelince konuşuruz" dediği,

Tape No :1736, 30.12.2007 tarihi, saat: 14.06 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

NURETTİN' in "He şimdi abi Veli'yle görüştük ettik falan dedim ya tamam Nurettin abi dedi çok perişanım dedi bilmem ne gel çarşamba tarihi, 20 bin doları al

Page 371:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

başlasınlar hemen işe madem öyle dedi" dediği, H.ERTEKİN' in "...perişan merişan değil ya o yalan söylüyor ya çok yalan söylüyor" "Bak ikisini bir versin acelesi yok adamın ikisini bir ayrı ayrı değil ben konuştum ikisi ikisini birleştirsin 25 'ini götürsün koysun zarfa tamam mı öyle bölmesin boşver ay çarşamba tarihi, versin hepsini acelesi yok ya çarşamba versin zaten ben..." dediği, NURETTİN' in "... bana geldi işte şu bu falan sen dedi Nuri 5 dedin falan şudur budur tamam abi dedim" dediği, H.ERTEKİN' in "Nuri 5 dedim de olmuyor niye olmuyor biliyor musun yani bide bana hiçbir şey çıkmıyor bana da çıkmıyo..." dediği NURETTİN' in "İyi tamam ben çarşamba tarihi, 20-20'yi alıp geliyorum o zaman" dediği,

Tape No : 1739, 31.12.2007 tarihi, saat : 15.01'de Hayrettin ERTEKİN ileNurcan.........? arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Bir süre sohbet ettikten somaNurcan'ın ".. bu Gökselin davası da temyizden geri dönmüş be Hayrettin" ".. bozulmamış yani şey ceza kesilmiş" diyerek üç buçuk sene ceza yatacağından bahsettikleri, Hayrettin'in .. üç sene beklettik işte üç sene ama ondan sonra demek ki beklesin şey yapmasın yakalanmasında " "..af çıkacak yakalanmasın" dediği,

Tape No : 1742, 02.01.2008 tarihi, saat : 16.11'de Hayrettin ERTEKİN ile A. D. arasındaki telefon görüşmesinde özetle; A.D.'ın "..Merak ettim de dayanamadım, yapabilecek bi şey, olabilecek bi durum var mıydı acaba, ne yapmayı düşünüyorsunuz" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "Şimdi ben görüştüm, görüştüm komutanlarla görüştüm, şeyin K.... beyle görüşülecek, diyecekler şeye yani oraya gidecekler, normal telefonun yok mu senin" dediği, A. D..'m "Vardır istiyorsan, ya farketmez benim açımdan eğer, arayım istiyorsan" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "Beni başka numaradan arasana, BU NUMARA DİNLENİYOR da" dediği,

Tape No : 1746, 05.01.2008 tarihi, saat : 12.47'de Hayrettin ERTEKİN ile Nail arasındaki telefon görüşmesinde özetle; ...Nail'in "Hayrettin dosyaya bakamadık" "... yani elimizde ..dosya ile ilgili özet bir bilgi var" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "... bir abimiz yani isim verme daha önceki arkadaşımız dosyaya bakmış yani gizlilik kararı var bakılmıyor dedi ama ben baktılar dedim" "Öbürleri baktılar çünkü ben biliyorum yani size verdiğim bilgiler ordun geldV dediği, Nail'in "Avukatı falan yok bak ordaki adam iki aydır avukatsız" ".. sorgusuna morgusuna girmişler Ali birde Gümüşçü diye bir adam ama onun ötesinde adama iki aydır gelen giden avukat yok" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in ".. abi ..öbür tarafı atlamayalım benimde bilgim olursa sevinirim çünkü aradaki arkadaşlarlan kopukluk olmasın onlar ben tanımıyorum Veli'yi öbürleri tanıyor yani bana getirenler bi sıkıntı olmasın çünkü" "O para konusunda onlar çünkü siz benlen konuşmasını söyleyinki arada şey olmasm abi" dediği,

Tape No :1754, 24.01.2008 tarihi, saat : 12.01'de Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin... arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Nurettin'in ".. abi.. bizim askeri de Beşiktaş'a getirmişler şimdi ordaymış onun bir durumunu öğrensene abi bana ne olacak ne bitecek" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "..onu sordum şimdi sabah getirmişler de şeyi bekliyor Savcıyı bekliyorlar" "Büyük bir ihtimalle tutuklanacak yani kendi mahkemesinde değil" dediği, Nurettin'in ".. Ya ona da söyledim ettim de AĞA ORDA MI şimdi seni ki" "..BİR İLGİLEN SENDE NEYSE GELİNCE GÖRÜŞÜRÜZ zaten ben geçerim o tarafa doğru tamam mı?" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in ".. O GEÇEN SEFERKİ GİBİ OLMASIN ben geçen sefer ne kadar mahcup oldum biliyorsun dimi GEÇEN SEFER TAMAM DEDİNİZ GİTTİK ADAMA TAMAM DEDİK HİÇ KİMSE NE GELT>İ*â4E, GİTTİ" dediği, Nurettin'in

"Hayır şimdi bak şöyle yapalım durumu ne olacak ne bitecek ona göre karar verelim neyapacaksak yani anladm mı?" "MADDİ OLARAK ŞUDUR BUDUR FALAN" dediği,

Page 372:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tape No : 1755, 24.01.2008 tarihi, saat : 12.37'de Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin....? arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Nurettin'in "Daha getirmemişler" "Adliye de mi buluşalım orda mı?" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in ".. oraya ben gelmeyeyim şimdi o dedi şey ben dışardayım dedi" ".. uğrar belki şimdi bana ya da şey tamam mı ben de gelirim dedim sen yerine geçersen gelirim dedim ama ya görünmeyeyim orda ya ben şimdi biliyorsun Nuri çok oralarda herkes tanıyor yani 40'ını da tanıyorum şimdi birinin odasına gir birinin girme kameralardan görüyorlar benî" dediği,

Tape No :1757, 25.01.2008 tarihi, saat : 10.18'de Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin....? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Nurettin'in "...Cezaevine gidiyorum ... götüreceğim Elbiselerini filan para mara götüreceğim" ".. koğuşa hemen aldırdım ya Karantinaya sokmadan" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "İyi o zaman karantinaya gitmeden koğuşa şey olur alınır zaten de o başgardiyan Selahattin Kara... benim arkadaşım" "Bayrampaşa'daki" dediği, Nurettin'in "Elbiseleri var bunun onla bir görüşsek te elbiselerini alsa verse ona olur mu" dediği, Hayrettin'in de arayacağını söylediği, ilerleyen konuşmada ise Hayrettin ERTEKİN'in "... ben şeye baktım ..VATAN HASTANESİNDE ŞEY YAPMIŞLAR ORDA ŞEY ÇEKMİŞLER AKCİĞER FİLMLERİ ÇEKMİŞLER HABERİN OLSUN" "Şey kurmuşlar Tesisat kurmuşlar" "Anladın mı" dediği, Nurettinm'in "Ben filan var mıyım" dediği. Hayrettin ERTEKİN'in "... bilmiyorum da şeyler var yani Akciğer filmleri var senin var mı bilmiyorum " dediği, Nurettin'in de "Demek ki doğru söylüyor ha demek ki izlediler bir müddet" dediği,

Bu şekilde şüpheli Hayrettin ERTEKİN şifreli kelimeler kullanarak, Vatan Hastanesi diyerek İstanbul Emniyet Müdürlüğünü, tesisat kurmuşlar akciğer filmleri çekmişler diyerek te teknik takibe uğradıklarını ifade ettiği anlaşılmıştır.

Tape No : 1758, 25.01.2008 tarihi, saat : 14.35'de Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin....? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Nurettin'in "... senin ki şeydeymiş kapalıdaymış" dediği, Hayrettin'in "Kapalı bu da kapalı da senin ki nerde" diye sorduğu, Nurettin'in "Ya pek şey yapmadı böyle soğuk şey yaptı getir bakalım edelim falan yardımcı olalım demeyince tamam teşekkür ederim dedim kapattım" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "Telefonlar dinleniyor diye konuşmamıştır ya şey yapmıştır ..." "... bir tane daha yukarda Selahattin var ama onun soy adı Karaboğa değil olmazsa ona şey yaparız ya tamam mı" dediği,,

Tape No : 1821, 31.01.2008 günü saat:17.23'de Hayrettin ERTEKİN ile Üzeyir..? arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Hayrettin'in "efendim abi" dedikten sonra hal hatır sorduğu, Üzeyir'in "teşekkür ederim dosyanıza bakıldı ancak şey iddianamesi yazılmış şuanda. Reddi veya kabulü hususunda... de ... Ağır cezada bekliyor. Başkanın yanında. Eğer bize verilirse iyi olabilir" dediği, Hayrettin'in ise "şeyde mi? Reddi ve kabulü hakkında mı bekliyor abi?" dediği, Üzeyir'in ise "evet evet" diyerek onayladıktan sonra "bekliyor, eğer şey yapıyorlarsa bir 10 gün içerisinde kararı çıkar. Kabul kararı çıkar. O zaman dosyasına bakarız. Otururuz konuşuruz şeyi de inceleyen arkadaşımız." Dediği, Hayrettin'in ise "tamam abiciğim tamam ben döneyim sana" dediği,

Tape No : 1823, 04.02.2008 tarihi, saat: 12.28'de Hayrettin ERTEKİN ile A... arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Hayrettin'in "bi dava vardı da şeyle ilgili., aynı

mahkemede yargdanmasına karar verdi geçen hafta cuma günü Danıştay" "Bu vatandaşın davası da aynı yere gelince şimdi biraz şey bizim burda elimizde raporlar var yani hem yurtdışı hem şey tedavi gördüğüne dair ve iyileştiğine dair raporlar var bu raporları biraz da çoğaltmak lazım ben çünkü şeyle konuştum hava kuvvetleriyle" "Onlar bana dediler ki ya bu raporlardan bir kaç çoğaltırsan yani ikna ederseniz mahkemeyi mahkemenin kararı bizi de etkileyecektir dedi ... biraz sen de asılsan da hatta birazda babandan da yardım istesek bu olayı biraz yüklensek burdan bir beraat veya en azından birşey çıkarsak nasıl olur" dediği, A'nın "babam pek şey bakmıyor sıcak

Page 373:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

bakmıyor o olaya da abV dediği, Hayrettin'in "Kimse sıcak bakmıyor olaya da" "Artık bazen sıcak bakmadığımız olaylar da ... ne yapalım benim sıcak baktığımı şey yapıyor musun düşünebiliyor musun" "Ben dağda firar edeni arkadan vuruyordum yani şakam yoktu ama böyle başımıza geliyor bazen kiram ayacağım ız bazı dengeler ağır basıyor" dediği, A'nın "Abi onu bi bi şeyle görüşeyim bi Şebnemle görüşeyim" dediği, Hayrettin'in "Yani Şebnem'in çünkü olaydaki şeyi yani biraz ee geçerli olur mu yani bu hukuki desteğin dışında biraz da DESTEK GEREKİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM YANİ GEREKİRSE MADDİ DESTEK GELECEK GEREKİRSE O DA YAPILABİLİR YANİ ÇÜNKÜ BURDAN ALACAĞIMIZ KARAR ÇOCUĞUN HAYATIYLA İLGİLİ GELECEĞİYLE İLGİLİ" dediği, A'nın "Tabi tabi geleceğiyle ilgili abi" dediği, Hayrettin 'in "Bu çocuk yani nihayetinde evli barklı eşi de hamile böyle bir sıkıntı stresi var yoksa 20 YAŞINDA GENÇ BİR ÇOCUK OLSA GİT YAT ULAN DERSİN HANİ" dediği, A'nın "Aynen öyle" dediği, Hayrettin'in "Ya bir şeye girmiş handikapa girmiş sen daha ne yapılabilir ne edilebilir ne yaparız" dediği, A'nın "Tamam bi istişare edeyim abi size hemen haber vereyim ben" dediği,

Tape No: 1777, 06.02.2008 tarihi, saat:10.20 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Nurettin yaptıkları telefon görüşmesinde özetle;

NURETTİN' in "Veliyle konuştum da ondan sonra, ya Nurettin abi diyo yani zaten dosyası diyor İstanbula gönderildi diyo falan feşmekan" dediği, H.ERTEKİN' in "Dosya bende gelsin bak gelsin dosya benim masamda duruyo ben getirdim" "Oruspu çocuğu söyle ona de ki dosya benim masamda duruyor ta ne zaman duruyor, ..." "Ha 20 gün oldu daha Çin'den geldiğim gün dedim ki masamda duruyor dosya geldi ben getirdim, dosyanın orjinali de bende yani istiyorsa ...Bursa Cumhuriyet savcılığı ... numarası 2007/39 fezleke numarası 4/37 okiyim şüpheli Sinan ÇALIŞ Muammer kızı Gülten'den olma Müdafi Avukat Recep ÖZGÜMÜŞ ... Bursa suç tarihi 31/10/2007 şüpheli İsmail DEMİR tutuklu, İmdat ONAT tutuklu, Ramazan YAMAN tutuklu yani dosya bende şerefsizlik etmesin ben getirdim onu buraya burda çözelim diye getirdim,..."dediği, NURETTİN' in "Onlar dedim bir gerekli şeyler yapıldı harcamalar yapıldı edildi oturalım konuşalım bu gün işim var dedi yarin herhalde görüşebilecez..." dediği, H. ERTEKİN' in "... arayan biziz soran biziz uğraşan biziz masraf eden biziz herşeyi yapan biziz e öbür taraftan şerefsiz herif aramayacak sormayacak sonra parayı al gel ne parasıymış ne vermiş siktirsin gitsin ordaki kalanı da alırım ondan ..." dediği, NURETTİN' in "Onların bırakılmasıyla ilgili davaların yani en iyi şekilde seri şekilde görülmesiyle ilgili biz verdiğimiz sözlerin arkasındayız kardeşim dedim..." dediği,

Tape No: 1779 13.02.2008 tarihi, saat: 13.45 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile A.D. yaptık lan telefon görüşmesinde özetle; A.D' m "...ben bugün ziyarete gidiyorum bugün açık görüşü" "Ee evet bi isteğiniz var mı bi mesajınız var mı gibisinden ...albayıma" dediği, H.ERTEKİN' in "...albayıma çok selam söyle...ama avukatı beni aramadı hiç aramadığı için bişey konuşamadım da gidip bişey sorar cevap veremem diye gidemedim" "Ben iyiyim hamdolsun ya beni nç sapacaksın ordaki şey önemli olan

ee koca aslan yürekli binbaşıyı kurtarmak" "Selamlarımı söyle kalbimiz onla unutmuş değiliz" dediği,

Tape No : 1796, 18.02.2008 günü saat:12.03 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Ali yaptıkları telefon görüşmesinde özetle; .. H.ERTEKİN'in "İşte abi savcılıkta onu biraz tutmak lazım orda ama" ... ALİ' nin "...adam buraya gelsin yani ayağına gittim mi eşeoğlu eşekler şey yapar" dediği, H.ERTEKİN' in "Yok abi bunun bu adam zaten şey tutuklu şuan kendi değil de" "Adamı bizim adam yabancı değil Nuri onun müdürü Nuri bizim tanıyorsunuz" dediği,

Tape No : 1797, 18.02.2008 tarihi, saat: 12.12 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Hakan yaptıkları telefon görüşmesinde özetle; H.ERTEKİN' in "... kaldırtmaya çalışıyoruz böyle bir şey var mı" "Bildiğin gibi şimdi şey aradı Ankara'dan da beni abi" "...o kararı onaylayan şeyin karar vermesi gerekiyormuş bu cezası kesinleşmiş olanlarla ilgili ona dedi gidicem şeye tekrar dedi...", "Oraya dedi gidicem ona bakıcam ona dedi eğer onların dedi yorumu lazım yorumunu dedi olumlu

Page 374:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

yaptırabilirsek çünkü dosyayı istenip yorum vermeleri gerekiyormuş kanun öyle diyormuş Yargıtay onaylananlarınkini yargıtaym yorumu tekrar gerekiyormuş" ... "O dosyanın şeye gönderilmemesi lazım yani" "AŞAĞIYA gönderilmemesi lazım..." dediği, HAKAN' m "Sen bizim babamızsın baba bizim oralarda kanalımız yok sen bir yere gider" "...biliyorsun ben eğlence sektörünün kanalıyım" "Herkesin başka kanalları var biliyorsun" dediği, H.ERTEKİN' in "O zaman bu şeyi o çocuğu ben çağırıcam bugün tekrar haberin olsun tamam" dediği,

Tape No:1812... 20.02.2008 tarihi, saat:23.01 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHSIN yaptıkları telefon görüşmesinde özetle; X ŞAHSIN "Abi merhaba he ben söyledim o albaya o da binbaşıya söyledi" dediği, H.ERTEKİN' in "Söyledi binbaşı aradı" dediği, X ŞAHSIN "Bırakacaklar abisi bırakacaklar" dediği,

Tape No: 1813 21.02.2008 tarihi, saat: 13.35 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile M.E.E. yaptıkları telefon görüşmesinde özetle; ..M.E.E.' mn "...Hayretin şu Yargıtayı takip edin ya" dediği, H.ERTEKİN' in "Komutanım ediyoruz" "O dosya biliyorsunuz şeye gitti daireye gitti" dediği, M.E.E..' mn "2.dairedeymiş evet" dediği, H.ERTEKİN' in "2. daireye gitti oraya dairenin başkanına da söylendi Yargıtay başkanı da biliyor konuyu fakat şeye gitmedi Allahtan o şeye gelen Genelkurmaydan gelen arkadaşımızın yanına dairesine gitmedi onun için orda şanslıyız ama" "Komutanım sanıyorum iyi bi karar vercekler..."dediği, ........ H.ERTEKİN' in "Onlara pirim verdikleri için bazı yerlere gelmeyi öyleuygun görüyorlar..." "Komutanım acaba bunlarla zamanında mücadele etmedik şimdi mücadele edicez inşallah elimizdeki imkanları kullanarak mücadele edicez..." dediği, Ergenekon terör örgütü faaliyeti çerçevesinde yargı görevi yapanlarla da sıkı bir dialog içinde olduğu anlaşılmıştır.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in bir kısım telefon görüşmelerinde gerçeğe aykırı belge düzenlettiği;

Tape No :1775, 03.01.2008 günü saat:13.45'de Hayrettin ERTEKİN ile X Bayanın arasındaki telefon görüşmesinde özetle; X BAYANIN "Hayrettin bey" "Muhtar hanım" dediği, görüşmenin başında karşılıklı hal hatır sorduktan sonra X BAYANIN "Hayrettin bak şimdi bu nüfus kayıt sistemine göre herkes yazıldı ya belirli adreslere" "Yani bunun bi adresi vardır buna burda ikametgah versek yanlış olur" dediği, Hayrettin'in "Mersin'de adresi ve bugün lazım sigorta yaptıracam çocuğu da onun için yani" dediği, X BAYANIN "Bir tane ikametgah mı lazım" dediği, Hayrettin'in "Ablacım sigorta yaptıracam şoför ya biliyorsun" "SSK için ya',* dediği, X BAYANIN "TAMAM BU SEFER DE YAPAYIM HADİ" dediği,

Tape No :1713, 19.12.2007 tarihi, saat: 12.08 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile Şehmuz..?/Hakan..? arasındaki telefon görüşmesinde özetle; "Hayrettin'in ŞEHMUZ'a hitaben "Söylediğim doğrusu Yalnız ha öbürünü yine öbür şey gibi Mustafa" , "Hayır değil o normal şeyi canım ...biliyo onlar kendileri biliyo" dedikten sonra ŞEHMUZ'un telefonu yanında bulunan HAKAN'a verdiği, Hayrettin'in HAKAN'a hitaben "Hakan bu şey yanlış olmuş dün isim yerine şeyi yazılmış soyadı yazılmış Ali Osman şey yani kendi ismi" dediği, HAKAN'ın "Kendi ismi peki diğer bilgiler yanlış" dediği, Hayrettin'in "Yanlış olmuş Mustafa DOĞAN" dediği, HAKAN'ın "Anladım efendim yo biz onu yani kendi elimizdeki orjinal bilgilere ekledik" "Yo yo anladım abi tamam tamam adamın adı Ali Osman O DİĞER DİĞER BİLGİLER BİZ KENDİ İSTEDİĞİMİZ GİBİ YAPACAZ") ,

Tape No : 1714, 19.12.2007 tarihi, saat: 13.58 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Hakan., arasındaki telefon görüşmesinde özetle; HAKAN'ın "Merhaba abi, abi diyorum ki şimdi bu Ali Osman yapacaz ya abi" dediği, Hayrettin'in "Yav Ali Osman yapmayacaksın be kardeşim niye anlamıyorsun Hakan, Ali Osman adamın adı" dediği, HAKAN'm "Anladım peki komutanım biz ne tamamen biz yapalım o zaman baştan aşağı" "Anladım anladım tamam ben orjinal güzel bi şey yapıyorum bilmiyorum Şehmuz abi bana dedin ki ne bu iş ne olacak" dediği, Hayrettin'in "Yav yanlış söylüyor kardeşim adamın adı ya ne iş ne alakası var onu niye yapacaksın ki O ARANAN

Page 375:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ADAM İŞTE" dediği, HAKAN'ın "Tamam tamam oldu tamam komutanım BEN SIFIR GÜZEL Bİ ŞEY YAPIYORUM ORJİNAL" şeklindeki görüşmelerden anlaşılmış,

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in mensubu olduğu örgütün her kurum ve kuruluşa sızma stratejisi olarak futbol müsabakalarına müdahale ettiği,

Tape No :1618, 30.11.2007 tarihi, saat : 22.31'de Hayrettin ERTEKİN ileMusa.......arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Musa'nın "BİRAZ ÖNCE ÜNAL'LANKONUŞTUM DA. BAŞARILAR DİLEDİM ONA DA" " YARIN ANKARAGÜCÜ MAÇINI AL DEDİM" dediği, Hayrettin ERTEKİN'in "KONYA'DA OYNUYORLAR DOĞRU, ... ŞEYİ VERDİ ABİ BURSA'YA VERDİ BİLİYORSUNUZ YANİ KONUŞULDUĞU GİBİ, ÖBÜR DEVREDE İKİNCİ YARIDA İNŞALLAH ŞEYLİK YAPMAZ, SAMET ABİ" dediği, Musa'nın "YOK CANIM DURUMU İYİ OLDUKTAN SONRA, PASLASIN BİRBİRİNİZE SAHİP ÇIKIN DİYORUM BEN DAHA NE DİYECEM KARDEŞ" şeklindeki konuşması, tespit edilmiş ise de, bu olaylar tam olarak aydmlatılamadığı göz önüne alınarak örgüt faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirilmiş olan bu eylemler bir bütün olarak örgüt üyeliği suçunun içinde değerlendirilmiştir.

ERGENEKON terör örgütünün "LOBİ' belgesinde; 6) "ORGANİZASYON PLANI" başlıklı 3. bölüm içeriğinde; Lobi 'nin organizasyon planı ve birimleri:

01- Merkez,02- Araştırma ve Bilgi Toplama,03- Analiz ve Değerlendirme,04- Finans ve Ticaret,05- Kültür ve Bilim,06- Teori ve Senaryo,07- iletişim ve Propaganda,08- Hukuk,09- Uluslar arası ilişkiler olarak belirtilmiş,

111) "İLETİŞİM VE PROPAGANDA" Başlığı altında;

İletişim ve Propaganda departmanının bir başkan ve beş yardımcıdan oluştuğu, bu departmanın görevinin, amaçlara uygun olarak medya kuruluşlarını bilgilendirmek, yönlendirmek ve bu yolla kontrol altında tutmak görevinin olduğu, ayrıca faaliyetlerde amaçlara uygun kamuoyu oluşturulması ve kamuoyunun desteğinin sağlanması çalışmalarını yürüteceği" belirtilmiştir.

Buraya kadar anlattığımız telefon görüşmeleri, ele geçen dokümanlar, bilgisayar ve CD incelemeleri ile şüphelinin çelişkili aşama beyanları birlikte değerlendirildiğinde:

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in yasadışı ERGENEKON terör örgütü mensupları ile ilişkileri, internette Enternet Strateji grubu kurup yazdığı yazılarla örgütün amacı doğrultusunda kamuoyu oluşturması, örgütün amacı doğrultusunda yazdığı yazılar, örgüte verdiği rapor, atv yi satmalma girişimi, business TV'nin yönetimini oluşturarak medyayı kontrol altına alma çalışmaları, ülkede demokratik seçimle işbaşına gelen hükümetin silahlı bir güç tarafından görevine son verilmesi için halkın sokağa dökülmesi, etnik ayrımcılığa dayalı bir kardeş kavgasının çıkması, muhtelif kurum ve kuruluşlar ve kişiler hakkında istihbarat toplanması faaliyetlerinde bulunarak, bu faaliyetlerinde gizlilik prensibine azami riayet ederek, bazı örgütsel faaliyetleri sırasında deşifre olmamak için "komutan ve "paşa" kod adlarını kullanmak sureti ile ERGENEKON terör örgütü ile süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz eden organik bir bağ kurduğu ve örgütün iletişim-propaganda bölümünde faaliyet yürüttüğü böylece 5237 Sayılı TCK'nun 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütü üyesi olmak suçunu işlediği yönünde hakkında kamu davasının açılmasını haklı kılacak yeterli şüphe teşkil eden delil elde edildiği anlaşıldığından, hakkında eylemine uyan 5237 Sayılı TCK'nun 314/2, 3713 Sayılı TMK'nun 5 ve TCK'nun 53, 54 ve 63. maddesinin tatbiki talep edilmiştir.

Page 376:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN birçok üstdüzey emekli askeri personel irtibatlı olduğu, bu şahıslarla askeri darbe veya muhtıra konusunda telefon görüşmeleri yaptığı, bu tür görüşmelere yukarıda değindik, şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in devletin değişik kademelerinde görev yapan kişilerle sempatik ilişki kurarak bu ilişkisini iş takibi konusunda kullandığının belirlendiği, bu cümleden olarak;

Tape No : 1594, 26.10.2007 tarihi, saat : 15.30 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasında yaptıkları görüşmesinde özetle; X ŞAHSIN "Gata'nın yemek ihalesi olacak" "Evet hı hı, onu bizim gene böyle Türklerden birisine verelim ya yani ihale olacak gitcek zaten" dediği, H.ERTEK.İN' in "Ben kürt olmayanlara çalışmıyorum artık söyleyim illa Kürt olacak" "Baksana Deniz BAYKAL çıkmış ne diyor" "Biz Kürtleri seviyoruz diyor ayrımcılık yapıyor işte" "Orda H.. Paşa şey Ç... Paşa var benim tanıdığım" "Başında Tüm...ldir" dediği, X ŞAHSIN "Ne zaman ihale üstad" dediği, H.ERTEKİN' in "Kahve içmeye, çayını içmeye gideriz" "Pardon H.. paşa değil, T... paşa var, T... paşam" dediği,

Tape No : 1608, 06.11.2007 tarihi, saat : 22.18'de Hayrettin ERTEKİN ile EmreGÜL ALT AY arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Yurt dışında olduğu ve KATAR'a geçeceği anlaşılan Emre GÜLALTAY'ın "YA ABİ BU BİZİM MAHKEME YOK MU" "MAHKEMEDE KİLİT İFADE VERECEK Bİ ADAM VAR" "Bunun çekten ...mal beyanı çıkmış" dediği, şahsın Adliyeye girişinde GBT çekildiğini anlattığı ve ifade verebilmesi amacıyla kontrol edilmeden içeriye alınabilmesi için yardım istediği, Hayrettin ERTEKİN'in de "Doğrudur GBT çekiyorlar ama biz götürüz onu ya, gelsin" dediği,

Tape No :1766, 28.01.2008 günü saat:11.31'de Hayrettin ERTEKİN ile X Şahsın arasındaki telefon görüşmesinde özetle; ...X şahsın "abi ben şu askeri soracaktım ne oldu askere abi" dediği, H.ERTEKİN'in "Şimdi şimdi onu.söyleyeyim onların dağıtımları daha

çıkmadı bu gün çıkacak bu gün başlayacaklar yazdım ben o çocuğu onu Kıbrısa verdirelim mi" dediği, X şahsın "Verdir abi" dediği, H.ERTEKİN'in "Çünkü en rahat ora gözüküyor şuan yani" "Yani çünkü genelde büyük bir çoğunluğu askerin güney doğuya çekiyorlar" "Onun için Kıbrıs'a onu verdireyim" dediği..., X şahsın "Ya şey şimdi Ömer Şevki iptal ettirdi abi" dediği, H.ERTEKİN'in "İyi güzel" dediği, X şahsın "Şimdi karşıdan nerden alalım buna sevk" "Karşı olursa çünkü şey oluyor direkman gataya veririrler" "tek Gata'ya gidebilir" dediği, H.ERTEKİN'in "Yani Gataya gider Gatadan şey var senin orda malum vatandaş var" "Ha o zaman Kadıköy askeri şubesine gidecek" "Veya kendi ... şubesi zaten şey Kadıköy" "Oraya gidecek diyecek ki askere gitmek istiyorum diyecek" "Şevkini yapacak" "Yani hastalığını beyan edecek yalnız hastalığını beyan etmez ise olmaz ben rahatsızım tedavi görüyorum ama askerlik çağımda geldi diyecek" dediği, X şahsın "Evet ben şey diyecek ben epilepsi hastalığından tedavi ben bir rapor yazayım mı ona" dediği, H.ERTEKİN'in "Rapor yaz tabi yani Epilepsi tedavisidir diye sen artık uygun bir şeyle yaz onu" ... X şahsın "Hiç tanıdık bulamaz mıyız abi orda" dediği, H.ERTEKİN'in "Valla orda şey var var tanıdık da komutan var işte" "Bizim T... oranın şeyi Gata komutanı" dediği, X şahsın "Yok abi Askerlik şubesinde ya" dediği, H.ERTEKİN'in "Ha askerlik şubesinde" X şahsın "Ha öbürü tarafta hallederim ben Gata da önemli değil zaten çocuğun ... belgeleri var" dediği, H.ERTEKİN'in "Valla askerlik şubesinde bilmiyorum kim var hiç takip etmiyorum ama yani şubede bir şeye gerek yok zaten göndermek zorundalar", "Yani tanıdığı gerek yok" "Yani memurlar var sivil memur var genelde biliyorsun eski bir memur olur" dediği, X şahsın "Sivil memurlar halleder diyorsun" dediği,

Tape No : 1679, 26.11.2007 günü saat: 18.49 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile P...K... arasındaki telefon görüşmesinde özetle; P.K.'nin "...bu şey aradı da hani bi çocuk için askerlikle ilgili bi şey demiştik" dediği, H.ERTEKİN' in "Evet evet evet" dediği, P.K.'nin "Onunla ilgili bir bilgi var mı? Herhalde yarın mı ne sınava giriyormuş" dediği, H.ERTEKİN' in "Yarın beni arayacak abla o" "Aday numarasını bana bildirsin oraya da 8 aylık şey kısa dönem diye yazsın" "Hemen çıkar çıkmaz aday numarasını desin ki aday numaram şu diye bana bildirsin..." dediği,

Page 377:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Tape No :1686, 02.12.2007 günü saat: 12.38 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile H.F. gönderdiği mesajda; "e@ @# @Hayrettin bey merhaba.dün konusmustuk.BEN Ü... K..NIN AKRABASİ HARUN FATİH FİNDİK. ADAY NUMARAM 91019.KİSA DÖNEM.eger tercih sansimiz varsa izm" dediği,

Tape No :1687, 02.12.2007 günü saat: 12.54 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile H... F... F... arasındaki telefon görüşmesinde özetle; H.F.F.' m "Mesajımı aldınız mı" dediği, H.ERTEKİN' in "Aldım, size aldım diye mesaj atmıştım, aldım tamam ben bildirdim gerekli yere" "Pazartesi günü gereği yapılır" dediği,

Tape No :1701, 10.12.2007 günü saat: 12.43 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile H... F... F... arasındaki telefon görüşmesinde özetle; H.F'ın "Benim tayin şeyim askerliğim Balıkesir'e çıktı da" dediği, Hayrettin'in "Sekiz aylıksın Balıkesir" "Ordan daha iyi, orda kalacaksm yalnız dağıtım olmayacaksın" "Sonra en güzel yer orasıdır kardeşim" dediği, H.F.'nin "Çok sağolun, çok teşekkür ederim" dediği,

Tape No :1702, 10.12.2007 günü saat: 12.44 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile P... K... arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Hayrettin'in "...bu sizin asker vardı ya Fatih o" "Balıkesir'e verildi" "Orda orda kalacak seldz aylık yapıldı tamam mı" "Oradaki Albaya da söylicem daha gitmedi on onlar on gün içinde giderler onlar

gittiğinde de ordaki arkadaşa da söylerim yardımcı olurlar orda da kalacak dağıtımda olmıyacak zaten" dediği, P.K.'nin "Anladım, anladım süper Hayrettin abi..." dediği,

Tape No :1705, 11.12.2007 günü saat:18.23 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile P... K... arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Hayrettin'in "P.. abla, Ali gelsin mi orya yardım etmek için sizi ben" ".. ee şimdi ben trafik trafik Müdürüne haber verecem bu yan yolu kullanabilir" "Evet emniyet şeridini kullansın köprüyü" "Köprüyü geçtikten sonra tamam" dediği, P.K.'nin "Süper tamam Hayrettin abi söylerim" dediği,

Tape No: 1811 20.02.2008 tarihi, saat:22.37 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHSIN yaptıkları telefon görüşmesinde özetle; H.ERTEKİN' in "Komutanım benim ben Hayrettin nasılsın" dediği, X ŞAHSIN "Ha merhaba abi sağol özel numara çıkınca ..." dediği, H.ERTEKİN' in "Ya komutanım Eskişehir'de misiniz" dediği, X ŞAHSIN "Eskişehir'deyiz Eskişehir'de" dediği, H.ERTEKİN' in "Ben size bi ricam için aradım" "Benim bi Kurtuluş diye arkadaşım ehliyetsiz yakalanmış şuanda da ehliyetini kaybetmiş birazda alkollü yakalamışlar ama ehliyetini kaybetmiş cezayı vermiş ödemiş" "Şey karakolunda ne diyorlar buraya bu sizin Çavuşpaşa karakolundayız..." "Ya ona bi rica etseniz de ben alsam götürsem..." "He astsubay başçavuş (adı ne) arkadaşta tanımıyor onuda" "Bu karakolun numarası ama karakolda değil şeyde şuan ee dışarda ama cep telefonu astsubay arkadaş veremem diyor" "Bende bi arkadaşımız rica etti bende onun için" dediği, X ŞAHSIN "Abi ben şimdi bi şeye ulaşmaya çalışayım orda albay var bitane şeyde ona bi ulaşmaya çalışayım Kurtuluş muydu ismi" dediği,

Tape No: 1810, 20.02.2008 tarihi, saat:22.10 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Kurtuluş/Ramazan yaptıkları telefon görüşmesinde özetle; H.ERTEKİN' in "Alo Albay Zafer kimsiniz?" dediği, KURTULUŞ' un "Ben Metin ... şey Kurtuluş HORASAN" dediği, H.ERTEKİN' in "Kurtuluş nedir bu konu? Kim var orda Astsubay jandarma var mı bakiyim?" "...ehliyet ehliyet ehliyetin olmadığı için almışlar herhalde seni" dediği, KURTULUŞ' un "Ehliyet yok evet" dediği, H.ERTEKİN' in "Ha neyse tamam bi işte ehliyetsiz ceza yazacaklar herhangi birşey konuşma kimseyle tamam" dediği, KURTULUŞ' un "... konuşmadım şuanda ne yapayım?" dediği, H.ERTEKİN' in "Başçavuş kim var orda?" dediği, KURTULUŞ' un "Başçavuş kim var Asayiş Tim Komutanı pardon bi dakka (Başçavuş kim var burda?) Niye istiyorsunuz diye soruyorlar" diyerek telefonu yanında bulunan RAMAZAN' a verdiği, H.ERTEKİN' in "iyi akşamlar Albay Zafer kimle

Page 378:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

görüşüyorum?" dediği, RAMAZAN' m "Ramazan Uzman buyurun?" dediği, H.ERTEKİN' in "Ramazan Uzman ben Eskişehir Alay Komutanıyım nedir oğlum bu vatandaşın durumu?" dediği, RAMAZAN' ın "Trafik ekipleri getirdi" dediği, H.ERTEKİN' in "Ehliyetsiz mi?" dediği, RAMAZAN' ın "Alkollü araç kullanmak sebebiyle ehliyeti galiba üzerinde yokmuş" "Devreden devriye komutanı Trafik Tim Komutanım" dediği, H.ERTEKİN' in "Anladım" dediği, RAMAZAN' m "Şahsın yakını gelsin ehliyetli bi yakını gelip aracı ve şahsı" dediği, H.ERTEKİN' in "Tamam ben şimdi .. birini gönderecem oraya ben Eskişehir'deyim şimdi maçtaymış onun akrabaları fener maçına gitmişler birazdan gönderecem ben oldu mu canım" dediği, RAMAZAN' ın "Emredersiniz komutanım" dediği,

Tape No : 1605, 04.11.2007 tarihi, saat: 16.14 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasında yaptıkları görüşmesinde özetle; H.ERTEKİN' in "Başkanım saygılar" dediği, X ŞAHSIN "Yav Hayrettinciğim aradım senide birisi vardı da Genel Kurmayla irtibatlı mirtibatlı sana soracaktım da tam açık kimliğini bana verecekler" "Ben söyleyecem sana soyadını Ercüment de soyadını şey yapıyorlar işte sivil sivil bu Donatların orda geziyor" "Ya Donatlarla beraber oturup kalkıyorlar işte Genel Kurmaydanmış bilmem neymiş" dediği, devletin değişik «kademelimde görev yapan

kişilerle ilişki kurup bu durumu örgüt için kullandığı, bazı kendisine ve örgüte yakın olan şahısların kendilerinin ya da yakınlarının askerlik, ihale veya karakolluk işlerinde tavassutta bulunduğu anlaşılmış olup bunların da örgüt faaliyeti olarak terör örgütü üyeliği içinde değerlendirilmesi uygun görülmüştür.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in; Sinanpaşa Mahallesi Köy İçi Caddesi Gürün Pasajı ERGOLD KUYUMCULUK No:42 BEŞİKTAŞ, Sinanpaşa Mahallesi Köy İçi Caddesi Gürün Pasajı Kat: 2, No: 5 BEŞİKTAŞ ve Şüphelinin Nispetiye Mahallesi Doğankent Lale Cl Blok No: 10/4 ve Çatı Katı BEŞİKTAŞ adreslerinde yapılan aramada:

(1) adet BLOW MİNİ MOD 2003 Cal.8 mm 91702 ibareleri bulunan kuru sıkı tabanca, (1) adet tabancaya ait şarjör ve (5) adet şarjöre basılı vaziyette fişek,

(1) adet BLOW CLASS 6-008010 ibareleri bulunan kuru sıkı tabanca, (1) adet bu tabancaya ait şarjör ve (12) adet şarjöre basılı vaziyette fişek,

(1) adet İşlemeli deri kılıf bulunan ibaresiz toplu tabanca,

(1) adet ağzında mermi bulunan GKM 980 seri nolu Madein Austuna Glock ine. SMYRNA.GA ibaresi bulunan tabanca, (1) adet bu tabancaya ait şarjör, (5) adet bu şarjöre basılı vaziyette MKE yapımı 9 mm. çaplı (ağzındaki ile birlikte toplam 6 adet) fişek ve (50) adet Beyaz şeffaf poşette MKE yapımı 9 mm. çaplı fişek,

(4) adet MKE yapımı dolu fişek ele geçirilmiş olup yapılan inceleme neticesinde:

EGM Kriminal Polis Laboratuarları Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve 2008/2510 sayılı Ekspertiz raporunda; söz konusu kurusıkı tabancanın mevcut hali ile 9 mm çapında ses ve gaz fişeklerini istismal edebildiği gibi aynı ölçülerde haiz birlikte gönderilen çekirdekli (metal parçacıklı) fişekleri de atabildiği, bu itibarla el yapımı çekirdekli fişekleri atabildiği görülen tabanca ve mevcut çekirdekli bilyeler ile toplu ve Glock marka tabanca ve fişeklerin 6136 sayılı yasa kapsamında yasak niteliği taşıyan silah ve fişeklerden olduğu, ancak 6136 sayılı yasanın 12/4 maddesinde belirtilen vahim silahlardan olmadıkları tespit ve rapor edilmiştir.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN ifadesinde "GLOCK" marka tabanca ile kuru sıkı tabancanın kendisine ait olmadığını söylemiş ise de; aşağıdaki telefon mesaj ve görüşmelerinde:

Tape No:1815/18I6 22.02.2008 tarihi, saat:07.57 sıralarında Hayrettin ERTEKİN'in Kaan DUT' a gönderdiği mesajda; "YUKARİ BİZE AYİT DEĞİL DE ATÖLYEDE ÇEKMECEDE ALİYE AİT BİSEY VAR ONU YOK ET" aynı gün saat: 07.59 sıralarında " "EDİLMESİ GEREKEN BİZİM ÇEKMECEDE BİŞEY VAR

Page 379:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

şeklinde,

Tape No: 1817/1818, 22.02.2008 tarihi, saat:07.59 sıralarında Hayrettin ERTEKİN'e Kaan DUT'un gönderdiği mesajlarda; "TAMAMDA NE MESALA"şeklinde,

Aynı gün saat: 08.22 sıralarında Hayrettin ERTEKİN'in Kaan DUT'a gönderdiği mesajda; "BAK GÖR-RSÜN" şeklinde yazdığı ve şüpheli Hayrettin ERTEKİN Cumhuriyet Başsavcılığımıza mevcutlu olarak getirildiğinde Avukatının telefonunu kullanarak Kaan DUT ile yaptığı görüşmelerde:

Tape No: 1825, 25.02.2008 günü saat: 18.51'de Fatih..?/Hayrettin ERTEKİN ileKaan..? arasındaki telefon görüşmesinde özetle; . "~ " .•

Page 380:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Fatih'in "He Kaan Bey" "Bi saniye (Arka planda Fatih Hayrettin ERTEKİN' e hitaben: Neydi nasıl) (Arka Planda Hayrettin ERTEKİN konuşmasına devam ederken: Ali Ali de gelsin)" "Ali de gelsin" dediği, Kaan'ın "Tamam" diyerek onayladıktan soma Fatih'in "(Arka planda Hayrettin ERTEKİN: BENİM ATÖLYEM İŞTE SİLAH DA BANA AİT DESİN) ATÖLYE YANİ ÇIKAN ŞEY ALİ' YE AİT" "ÖBÜRÜ DE SANA AİT' Kaan 'Tamam' Fatih "Şeyde aşağıda kasa kapıda savcının çağırdığını söyleyeceksiniz tahkikatla ilgili savcı Mehmet Beyin çağırdığını söyleyeceksiniz yukarı çıkacaksınız tamam mı" dediği, Kaan'ın "Tamam anlaşıldı abi" şeklindeki konuşmalarında şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in Kaan DUT'a Abdulmuttalip TONÇER ile birlikte Cumhuriyet Başsavcılığımıza gelerek aramalar sırasında iş yerinde ele geçirilen GLOCK marka tabanca ile ilgili olarak Kaan DUT'a "..ALİ ALİ DE GELSİN", "BENİM ATÖLYEM İŞTE SİLAH DA BANA AİT DESİN ATÖLYE YANİ ÇIKAN ŞEY ALP YE AİT") diyerek atölyenin ve silahın Ali olarak hitap ettiği "Cizreli Ali" kod adım kullanan Abdulmuttalip TONÇER'e ait olduğunu, "ÖBÜRÜ DE SANA AİT" diyerek diğer kuru sıkıdan bozma olan ve 6136 Sayılı Kanun kapsamında bulunan kuru sıkı tabancanın da Kaan DUT'a ait olduğunu söylediği, bu şekilde şüpheli Hayrettin ERTEKİN kendisine ait olan silahların ruhsatının olmaması nedeniyle cezadan kurtulmak amacıyla mesaj çekerek ve telefonda yönlendirerek yanında çalışan gelir düzeyleri düşük olup kendisine muhtaç olan Kaan DUT ve Abdulmuttalip TONÇER'i kendi suçunu üstlenmeleri için azmettirdiği anlaşılmıştır. TCK'nun 38/1. maddesine göre: "Başkasını suç işlemeye azmettiren kişi, işlenen suçun cezası ile cezalandırılır" hükmü getirilmiş olmakla şüpheli Hayrettin ERTEKİN hem 6136 Sayılı Kanuna aykırılık hem de suçu üstlenmeye azmettirmek suçlarım işlemiştir.

Bu nedenle şüpheli Hayrettin ERTEKİN bulundurulması ve taşınması izne bağlı olan ateşli silah ve mermileri evinde ve işyerinde bulundurmak suretiyle 6136 Sayılı Kanuna aykırı davranmış olmakla hakkında 6136 Sayılı Kanunun 13/1, 5237 Sayılı TCK'nun 38/1. maddesi yollaması ile TCK'nun 270. Maddesi (iki kez), 53 ve 63. maddelerinin tatbiki talep edilmiştir.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in Merkez Mahallesi Sıracevizler Caddesi Saadet Apartmanı No:69 ŞİŞLİ adresinde yapılan aramada:

(1) adet üzerinde "Walther" yazılı kılıfı da bulunan pala ile (2) adet tahta kırmızı siyah kılıf içerisinde samuray kılıcı, (2) adet tahta kılıf içerisinde Zülfikar Kılıç ile,

Şüphelinin Nispetiye Mahallesi Doğankent Lale Cl Blok No: 10/4 ve Çatı Katı BEŞİKTAŞ adresinde yapılan aramada da (1) adet U.S.A. super K.NIFE marka kahverenkli saplı bıçak ele geçirilmiş olup yapılan incelemede:

EGM Kriminal Polis Laboratuarları Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve 2008/2510 sayılı Ekspertiz raporunda sözkonusu pala, bıçak ve kılıçların 6136 sayılı yasanın 4. maddesinde belirtilen yasak niteliğine haiz kılıç benzerlerinden olduğu tespit ve rapor edilmiştir.

Böylece şüpheli Hayrettin ERTEKİN bulundurulması ve taşınması izne bağlı olan (1) adet pala, (2) adet samuray ve (2) adet Zülfikar kılıcı evinde ve işyerinde bulundurmak suretiyle 6136 Sayılı Kanuna aykırı davranmış olmakla hakkında 6136 Sayılı Kanunun 15/1, 5237 Sayılı TCK'nun 53, 54 ve 63. maddelerinin tatbiki talep edilmiştir.

Aramada (2) adet üzerinde Boxer yazılı döküm muşta ele geçirilmiş olup yapılan incelemede:

EGM Kriminal Polis Laboratuar!an Dairesi Başkanlığının 25.02.2008 tarih ve2008/2510 sayılı Ekspertiz raporunda 6136 sayılı yasanın 4. maddesinde belirtilen yasaknitelikli muştalardan olduğu tespit ve rapor edilmiştir. •--.

Page 381:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN ifadesinde: "2 adet BOXER marka muştayı yurtdışında satmak için hazırlayıp döktüklerini, bunların kalıbı olduğunu, gümüşlerini yapıp satacaklarını, kalıp kovucuğunun da halen mevcut olduğunu " belirtmiş olmakla sözkonusu muştalan kendisinin imal ettiğini kabul ettiği anlaşılmakla hakkında eylemine uyan 6136 Sayılı Kanunun 14/1, 14/son, 5237 Sayılı TCK'nun 53 ve 63. maddelerinin tatbiki talep edilmiştir

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in Sinanpaşa Mahallesi Köy İçi Caddesi Gürün Pasajı Kat: 2, No: 5 BEŞİKTAŞ adresinde yapdan aramada:

(1) adet Kenwood TK3107 ibareli 80929012 seri nolu, (1) adet Kenwood TK3107 ibareli 80928952 seri nolu ve (1) adet Motorola Radius GP300 ibareli, şarj cihazı ve adaptörünün de bulunduğu el telsizi ele geçirilmiş olup yapılan inceleme neticesinde:

İstanbul Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğünün 2008/3212 sayılı yazısında; Cihazlann UHF bandında faal olarak çalışmakta olduklan, alma ve gönderme yapmakta olup, Söz konusu el telsizlerinin 2813 Sayılı Telsiz Kanununun 13 ve 32/a maddesi kapsamına giren cihazlar olduğu belirtilmiştir.

Telekomünikasyon Kurumu İstanbul Bölge Müdürlüğümden alman; 02.05.2008 tarih ve 2008/36856-23714 sayılı yazıda da;

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN adına verilmiş herhangi bir telsiz kullanım iznine rastlanılmadığı bildirilmiştir.

Böylece şüpheli Hayrettin ERTEKİN ruhsatsız telsiz bulundurmak suçunu işlemiş olduğu anlaşıldığından hakkında 2813 Sayılı Telsiz Kanunun 13. maddesi yollaması ile aynı kanunun 32/a, 32/a-son maddeleri ile TCK'nun 53 ve 63. maddelerinin tatbiki talep edilmiştir.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in işyerinde yapılan aramada:

(4) adet Cam parfüm şişe, (1) adet ağzı kank pişmiş toprak vazo, (2) adet bronz heykel, (1) adet bronz obje, (5) adet pişmiş toprak vazo, (3) adet cam koku şişesi, (9) adet pişmiş toprak vazo, (1) adet pişmiş toprak testi, (6) adet pişmiş toprak sapan taşı, (1) adet başı kmk mermer heykel, (240) adet duvara asılı şekilde panonun üzerine yapıştınlmış vaziyette (30) adet sikke, (1) adet mızrak ucu, (1) adet sapı kmk kaşık, (1) adet keski, (1) adet ok ucu, (4) adet iğne ve (38) adet duvara asılı pano üzerinde çerçevelenip kolye ucu şekline getirilmiş sikke ele geçirilmiş olup, yaptınlan incelemede:

İstanbul Arkeoloji Müdürlüğünde incelemeleri yapılarak tanzim edilen 25.02.2008 ve 28.02.2008 tarih ve 2008/562 sayılı raporlannda; yukandaki malzemelerden; 3 adet cam şişe ve 90 adet bronz sikke (bozuk-silik-sahte) nin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kanunu kapsamında Tasnif ve Tescile tabi, müzelik değerde olmadığı, 90 adet sikkenin piyasayı yanıltıcı nitelikte olduğu ve alıkonulduğu, 3 adet cam şişenin tarihi bir özelliği olmadığından teslim edildiği, geri kalan 256 adet eserin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kanunu kapsamında Tasnif ve Tescile tabi, müzelik değerde yurt içi ve yurt dışında alınıp satılması yasak eserlerden olduğu bildirilmiştir.

Böylece şüpheli Hayrettin ERTEKİN 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kanununa aykın davranmakla hakkında 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kanununun 26. maddesi yollaması ile aynı kanunun 73. maddesi ile TCK'nun 53 ve 63. maddelerinin tatbiki talep edilmiştir.

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in telefon görüşmelerinde ve internetteki yazılannda sürekli askerleri hükümete karşı darbe yapmaya çağıçdtğı'bu iiedenle; halkı hükümete karşı

Page 382:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

silahlı isyana tahrik suçunu işlediği anlaşıldığından; şüphelinin eylemine uyan TCK'nun 313/1. maddesinin tatbiki istenmiştir.

Sonuç olarak şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in Ergenekon terör örgütü üyesi olmak, halkı hükümete karşı silahlı isyana tahrik, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek, tutuklunun yerini büdiği halde yetkili makamlara bildirmemek, yasaklanan bilgileri temin etmek, suçu üstlenmeye azmettirmek, 6136 Sayılı Yasaya Muhalefet etmek, 2863 Sayılı Yasaya Muhalefet ve 2813 Sayılı Yasaya Muhalefet etmek eylemlerine uyan 5237 Sayılı TCK'nun 314/2, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5, TCK'nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK'nun 216/1, 284/1, 334/1, TCK'nun 38/1. maddesi yollaması ile TCK'nun 270. maddesi, (6136 Sayılı Kanunun 13/1, 14/1, 15/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 4. maddesi yollaması ile aynı kanunun 5. maddesi), 2813 Sayılı Telsiz kanunun 13. maddesi yollaması ile aynı kanunun 32/a, 2863 Sayılı kanunun 26. maddesi yollaması ile aynı kanunun 73. maddeleri gereğince cezalandırılmasına, suç teşkil eden silah, şarjör, fişek, kılıçlar, pala, bıçak, muşta, telsizler ve tarihi eserler ile suçta kullanılan bilgisayar, cep telefonları, sim kart ve malzemelerin TCK'nun 54/1, 54/4, 6136 Sayılı Kanunun 14/son, 2813 Sayılı Kanunun 32/a-son maddeleri gereğince müsaderelerine, doküman ve CD'lerin dosyada delil olarak saklanmasına,

Şüpheli Hayrettin ERTEKİN hakkında 5237 Sayılı TCK'nun 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddelerinin tatbikine karar verilmesi talep edilmiştir.

59- ŞÜPHELİ NUSRET SENEM a)-Savcılık ifadesinde;

"İşçi partisi genel sekreteri olarak görev yapmakta olduğunu, Ulusal kanalın avukatlığını yaptığını, Partide 4. katta girişte soldaki odanın çalışma ofisi olduğunu, avukatlık yaptığı yerde aynı bir binanın da Kızılay'da olduğunu,

Şüphelilerden Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER ve Adnan AKFIRAT'ı İşçi partisi sebebiyle tanıdığını, Kemal ALEMDAROĞLU ve Emin GÜRSES'i tanıdığını, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Halil Behiç GÜRCİHAN, Veli KÜÇÜK ve Ergün POYRAZ' ı tanımadığını,

DOGU PERİNÇEK gözaltına alındığı tarihlerde adliyenin önünde olduğunu, bazı ifadelere katıldığını, hatta Yargıtay krokisi denilen krokiyi de Adnan AKFIRAT' a sorulduğu zaman haberinin olduğunu, daha sonra Doğu PERİNÇEK'in mahkeme ifadesine de girdiğini, daha sonra Taraf gazetesinde krokilerin yayınlandığını gördüğünü, muhabirleri Ufuk AKKAYA'nın yayınlanan krokinin yayınlanmasından bir gün önce kendisine "Taraf gazetesinin muhabiri bana bu CD'leri bize Ramazan AKYÜREK verdi" şeklinde bir beyanda bulunduğunu söylediğini, buna şu anda avukatı olan Mehmet CENGİZ'in de şahit olduğunuve İşçi Partisi İstanbul İl Başkanı Erkan ÖNSEL'in de şahit olduğunu, yayınlanmadan bir gün önce olmuş bir hadise olduğunu, Yarın taraf gazetesinde yayımlanacağının söylenmiş olduğunu,

Bulunan CD ve krokinin Emniyette kendisine gösterildiğini, 29 Ocak 2008 tarihinde Ankara C. Başsavcılığına Emniyetteki F Tipi Örgütlenmeyi anlatan 4 sayfalık 57 kişilik bir listeyle şikâyetçi olduğunu, bu belgenin gazeteci bir arkadaşı tarafından verildiğini, kendisinin de savcılığa verdiğini, 2008/16541 sayılı soruşturma numarasına kaydedildiğini, ancak husumet olmasın diye dilekçesinde isimlerini yazmadığını, ancak ekli belgeyi sunduğunu, bu belgenin de Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Necati ALTINTAŞ tarafından hazırlandığını, Saygı ÖZTÜRK'ün bizzat Tempo dergisinde yazdığını,

Yargıtay ile alakalı Cd'nin oluşturma tarihinin#E8i»i^gtte kendisine gösterildiğini, 5 Şubat 2008 tarihli belge olduğunun bildirildiğini, J r̂aaln kenesi.Ramazan AKYÜREK ile

Page 383:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

alakalı şikâyette bulununca Ramazan AKYÜREK'in bir komplo kurduğunu ve bu komplo gereği de bu CD'leri İşçi partisine koydurduğunu veya arama sırasında bizzat kendileri tarafından koyulmuş olabileceğini anladığını çünkü aramanın baştan sona usulsüz bir arama olduğunu, Partinin avukatlarının alınmadığını, daha sonra Mehmet CENGİZ ile zorla girdiklerini ve zorla Genel Başkanları Doğu PERİNÇEK'i usulsüz olarak gözaltına aldıklarını, Ayrıca o CD'de geçen Yargıtay üyeleri ile alakalı olarak bütün bilgilerin tamamen istihbari not olduğunu, ancak Emniyetin birimlerinin yapmış olabileceğini, Yargıtay'dan iki kişiyi tanıdığını, Birincisi 2. Ceza Dairesi Başkanı sınıf arkadaşı Nedim BARAN ve İkincisi yeni başkan olan 18. Hukuk Dairesi Başkam olan Abdurrahman abi olduğunu, Soyadını hatırlamadığını ancak hemşerisi olduğunu, bunun dışında Yargıtay' a 1 yıldır bir veya iki defa gittiğini, Yargıtay'da birkaç dosyasının olduğunu, dosyalarının bilgisayarında yazılı olduğunu, tek tek bakılırsa nerde olduğunun ortaya çıkacağını, Danıştay'da birçok dosyasının olduğunu,

Bilgi notunda ismi geçen şahıslardan Yarsav başkanı Ömer Faruk EMİNAĞAOGLU'nu gıyaben televizyondan tanıdığını, diğer şahıslan ismen tanımadığım,

Kendisinin CD kullanmadığını, disket kullandığını, 1-2 aydır da Flash disk kullandığını, bilgisayarlanna, ajandalanna ve telefonlanna bakıldığında bu şahıslarla irtibatının olup olmadığının ortaya çıkacağını,

Hatta tanıdığı insanlar olsa bile kendisi siyasetçi olduğu için gidip yanlanna uğramadığını, yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermemek ve arkadaşlanna zarar verilmemesi için uğramadığını, hakimlerin tarafsız olduğu için siyasetçi olduklanndan yanlış anlama olmasını istemediğini,

Aynca Ramazan AKYÜREK ile alakalı Fetullahcı olduğuna dair bir gizli sicil fişi olduğunu, bu sicil fişini Ankara 24. Asliye Mahkemesinde kendisinin açmış olduğu bir tazminat davasında mahkeme dosyasından aldığını, bu sicil notu sebebiyle de açtığı tazminat davasının reddedildiğini, bununla alakalı olarak da Hrant DİNK cinayetinin de bunun adamlan tarafından işlendiğini basın toplantılannda söylediğini, bundan dolayı Ramazan AKYÜREK'in kendisine husumet beslediğini,

Ramazan AKYÜREK imzalı veya o günlerde kendisi adına herhangi bir zarf ve posta gelmediğini, aynca kendisi ile aralannda ona aşkın dava olduğunu,

Emniyete yapmış olduğu Fetullahcılık iddiası ila alakalı olarak da Ramazan AKYÜREK'in kendisini şikâyet ettiğini, dosyanın savcı Nuh Mete YÜKSEL'de olduğunu, kendisini çağmp "elinde başka bir bilgi ve belge varsa ver" dediğini, hem Asliye Hukuk karannı hem de gizli sicil notunu verdiğini, şu anda da soruşturmanın derdest olduğunu,

30 yıllık Avukat olduğunu ve böyle bir namussuzluk ve şerefsizlik yapacak son insan olduğunu, aynca Maraş davasının ve Sivas davasının avukatı olduğunu, burada mağdur olanlann alevi vatandaşlar olduğunu, kendisinin Sünni kökenli olduğunu, mağdur edilen ve yakılan insanlann vekilliğini yaptığını, nasıl Alevi- Sünni, Kürt - Türk ayranı yapacağını anlayamadığını,

İlhan SELÇUK' u gıyaben tanıdığını, bir seferde Sultanahmet Adliyesinin karşısında bir yemekte karşılaştıklannı, bir ödül töreni ile alakalı olduğunu, onun dışında herhangi bir irtibatının olmadığını,

İbrahim ARSLAN'ı, Halil DOĞAN'ı, Mustafa OZAN'ı, Sait ZORLU'yu ve CENGİZ KÖYLÜ'yü tanımadığını,

Yaşar Hacı SALİHOĞLU'nu tanıdığını, bir kaç sefer Ankara'da bürosuna geldiğini, Doçent olduğunu, zaman zamanda Ulusal Kanal'da program yaptığını ve oradan tanıdığını,

M. Bora PERİNÇEK'i tanıdığını. Genel başkanın oğlu olduğunu, Ermeni meselesi ile alakalı araştırma yaptığını,

M.Bedri GÜLTEKİN' i tanıdığım, Parti Genel Başkan Yardımcısı olduğunu,

Hikmet ÇİÇEK'i tanıdığını, Partinin Basın Bürosu Başkam olup değerli bir gazeteci olduğunu,Zerrin ÖZTÜRK'ü tanıdığını, İstanbul'da Avukat bir meslektaşı olduğunu, eşi Hüseyin HAYDAR'm şair olduğunu ve Ulusal Kanal'da program yaptığını, Mevlüt USTA'yı tanıdığını, İstanbul İl Sekreteri olduğunu,

Hıdır HOKKA'yı tanıdığını, Partinin eski yöneticilerinden olduğunu, muhtarlarla alakalı program yaptığını,

Abdurrahman TAŞÇI'yı tanıdığını, İstanbul il yöneticisi olduğunu,

Page 384:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

İP Karargâh evleri başlıklı çok gizli ibareli ve üzerinde antetinde çok gizli kopya yazan belgeden haberinin olmadığını, Partilerine birçok bilgi ve belge geldiğini, bu belgeyi hiç görmediğini ve bu tür yapılanmadan da haberinin olmadığını,

Aramalar sırasında ele geçirilen Devlete ait olduğu anlaşılan gizlilik derecesi bulunan belgelerin ne şekilde partiye geldiğini bilmediğini, zaman zaman bazı kişilerin kendilerine CD veya belge gönderdiklerini, onları tasnif ettiklerini, işe yaramayanları attıklarım, ancak Sönmez KÖKSAL'ın Mit müsteşarı olduğu dönemde hazırlamış olduğu Susurluk'la ilgili Mit Raporunu Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesinde bir partinin yetkilisinin ismi geçmesi nedeniyle hatırladığı kadarıyla da Büyük Birlik Genel Başkam Muhsin YAZICIOGLU'nun ismi ile ilgili olarak Avukat olarak katıldığı davada talebi üzerine mahkemenin isteyip Başbakanlıktan Şenkal ATASAGUN imzalı olan mit raporu olduğunu, Zaten belgenin üzerinde kendisi ile ilgili mahkemenin numarasının yazılı olduğunu,

Arama sırasında İşçi Partisi Genel Merkezinde bulunan " Kemalist Model-Ulusal Gençlik Hareketi-Dinamik" isimli dokümanı daha önce şüpheliler Veli KÜÇÜK, Ümit OĞUZTAN ve Tuncay GÜNEY' den ele geçirildiği hatırlatılarak sorulduğunda;

Bu belgeyi daha önce hiç görmediğini, basın bürolarına gelmiş olabileceğini, bu belgeyi görmediğini ve okumadığım,

İşçi Partisi'nde bulunan dokümanlar arasında Başarılarınız başlıklı belge içerisinde "eylemci hat" isimli hat isimli alt başlıkta " Öncü gençlik 5 Genel kongresinde Türkiye'nin genel gündemine ilişkin örgütlerimizin militan eylemler yapması kararını almıştık bu kararı hayata geçirdik böylece öncü gençlik tarihinin en fazla eylem yapılan ve bu açıdan en verimli olan dönemini yaşadık" şeklindeki dokümanda geçen "Militan eylemler" den neyin kastedildiği sorulduğunda;

Öncü Gençliğin İşçi Partisinin Gençlik teşkilatlanması olduğunu, Dağlıca baskınından soma bütün illerde yürütülen şehit cenazelerinde, Cumhuriyeti savunan mitinglerde yer aldığını, militan eylemlerden kastettiklerinin bu tür eylemler olduğunu,

Arama sırasında ele geçirilen "Osmanlıdan Günümüze Masonik Bilderberk Çetesi ve Örtülü Faaliyetler Bir " isimli belgeler ile sorulduğunda;

Bu belgeleri görmediğini ve bilmediğini, içeriğini bilmediğini, Partinin hangi biriminde ele geçirildiğini de bilmediğini,

Arama sırasında ele geçirilen "son bilgi sağlam" başlıklı ve içeriğinde "İsmail PEKER Zekeriya ÖZTÜRK, Sedat PEKER ve Muzaffer TEKİN" isimli şahıslarla ilgili bir araştırmadan bahseden yazı içeriği okunup sorulduğunda;

Bu yazının kendisi ile ilgili olmadığını, parti olarak Ulusal Kanal ve Aydınlık Dergisi ile aynı binayı paylaştıklarım, onların çalışmaları olabileceğini,

Arama sırasında "Teomandan Gelen" başlıklı bilgisayar çıktısı okunup sorulduğunda;Bu bilgilerin yine İşçi Partisinde bulunduğu binada faaliyet gösteren basınla alakalı olabileceğini,

doğrudan İşçi Partisiyle ilgili olmadığının anlaşıldığım,Arama sırasında İşçi Partisin Genel Merkezinde ele geçirilen CD 3 Pirinco yazılı CD içerisinde

Ergün POYRAZ'm aldığı para sorulduğunda;Onunda Ulusal Tv'den çıkmış olabileceğini; >.

Yine arama sırasında ele geçirilen CD içerisinde "Fırat üniversitesi irticayi kadrolaşma" isimli klasör içerisinde üniversite çalışanlarının isimleri ve isimlerin karşısında sağ görüşlü, muhafazakâr, nursu f.g gurubu, Süleymancı, ülkücü" şeklinde bilgilerin olduğu okunup sorulduğunda;

Bunun da gazeteci işine benzediğini ve partileriyle ilgisinin olmadığını,Yine arama sırasında ele geçirilen Cd'nin içerisinde "Devletin Yeniden Yapılandırılması

Dinamik-Antitez, Dinamik Ulusal Güç Birliği Birleşik Komin İp Türk Ve Kürdü Birlikte Örgütleme Tasarımı Lobi Oluşumu, Ulusal Medya 2001 ile ERGENEKON" isimli belgelerin bulunduğu bu dokümanların daha önce Tuncay GÜNEY ve Veli KÜÇÜK' ten elde edildiği hatırlatılıp sorulduğunda;

ERGENEKON örgüt üyesi olmadığını, bu belgelerden ve dokümanlardan haberinin olmadığım, sadece İşçi Partisi Üyesi olduğunu, Üye olduğu birde Baronun olduğunu, ayrıca Çağdaş Hukukçular Derneğine üye olduğunu, onun dışında legal ya da illegal örgütüne üye olmadığım, Aydınlık dergisinde

Page 385:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

okuduğu kadarıyla Tuncay GÜNEY'in İstanbul Emniyetine vermiş o soruşturmayı İstanbul DGM'nin takipsizlikle bitirdiğini,

Yine Hürriyet gazetesinde Adil Serdar SAÇAN açıkladı ile alakalı sorulduğunda;Bu kişiler ve dokümanlarla ilgi ve alakasının olmadığım,

Arama sırasında İşçi Partisi Genel Merkezinin giriş karşısındaki sekreter odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde ele geçirilen CD içeriğinde " HİKMET ÇİÇEK' e ulaşanlar" isimli klasör içeriğinde "Türk Silahlı Kuvvetlerinin değişik kurumları ile ilgili gizlilik dereceli belgeleri ile Ege Ordu Komutanlığına ait gizlilik derecesi bulunan belgeler, yine başka bir CD 'de 2005 yılı Şubat ayı içerisinde dönemin Kara Kuvvetler Komutanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT'ın İzmir ve Balıkesir illerine yapacağı ziyaretlerle ilgili 9 sayfalık doküman" okunup sorulduğunda;

Bahsedilen yerin boş masa olduğunu ve masanın sahibinin olmadığım, İşçi Partisi'nin Genel Başkan ve Genel Sekreterinin odalarının ortasında bulunan yer olduğunu, oranın görevlisinin üç aydır olmadığını, bu Cd'lerden haberinin olmadığını, Ege Ordu Komutanlığında çalışan herhangi bir tanıdığının olmadığını, Büyükanıt Paşayla herhangi bir husumetinin de olmadığını,

Hikmet ÇİÇEK'in Basın Bürosu Başkanı olduğunu,Türkiye'nin bugün büyük bir iç kargaşaya bölücülüğe ve ilticayı bölünme sürecine getirilmesinde

Nato'ya bağlı olmasının rolü olduğunu, birçok yetkili batı ülkelerinin Türkiye'nin bölünmesine yol açan bölücü ve irticai eylemleri desteklediklerini açıkça söylediklerini, Ayrıca Türkiye'yi parçalanmış gösteren bir haritanın geçtiğimiz aylarda Roma'da Nato toplantısında da duvara yansıtıldığını ve Nato'da görevli subaylarımızın o toplantıyı terk ettiklerini, böylece Türkiye'yi bölücü faaliyetlerinin ortaya çıktığını, bu nedenle Nato'ya karşı olduklarını,

Hayati ÖZCAN'ı İzmir Ulusal TV temsilcisi olarak konuşmalarından tanıdığını, onun evinde ele geçirilen belge ve CD' lerle alakasının olmadığını,

0532 426 9231 nolu telefonu, 0312 435 63 88 büro telefonunu ve 0312 404 0668 nolu telefonları kullandığını,

Yapmış olduğu görüşmelerin partisi ile ilgili olan görüşmeler olduğunu ve herhangi bir yasadışı görüşmelerinin olmadığını,

b)-Aramalarda elde edilen deliller;Şüphelinin Ankara İli Kızılay Semti Meşrutiyet Caddesi Karanfil Sokak No:3/34 sayılı işyerinde

yapılan aramada elde edilen;DOKUMANLAR1 adet mavi kaplı üzerinde 2007 ibaresi bulunan ve içerisinde el yazması notların

bulunduğu ajanda

Page 386:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Ajandanın 28 Kasım tarihli sayfasmda,"Adnan AKFIRAT için Ferid aranacak" şeklinde ifadenin bulunduğu,

1 adet içerisinde çeşitli yazılar ihtiva eden ve üzerinde Emek İnşaat ve İşletme AŞ. İbaresi bulunan ajanda

Ajandanın 12 Mart ibareli sayfasında Adnan AKFIRAT isimli şahsın isminin geçtiği,(101) sayfadan ibaret ÖNSÖZ ile başlayıp Bankalarla ilgili soruşturmaların sonucu için

yasal düzenleme yapılması karara bağlanmalıdır diye biten doküman,Susurluk kazası olayı hakkında dönemin bakanları ve başbakanının açıklamalarının olduğu,

faili meçhul olaylardan olan İstanbul da Özgür Gündem Gazetesinin bombalanması, Behçet CANTÜRK'ün öldürülmesi Diyarbakır da yazar Musa ANTER'in öldürülmesi, İstanbul da Tank ÜMİT olayı ile Azerbaycan'da ihtilal denemesi, Bodrumda Hikmet BABATAŞ cinayeti, Gaziantep'te Mehmet Ali YAPRAK'm kaçınlması olayı ve bankalann yeniden yapılandınlması ve kredi tutarlannın kontrol altında tutulmasına dair bilgilerin bulunduğu,

Emniyet Genel Müdürlüğü başlığı altında, Polis Teşkilatının Susurluk olayı ile derin bağlantılar içinde olduğu, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet AGAR'm Başbakanla arasındaki samimiyetin bunun göstergesi olduğu, örtülü ödenekten istihbari faaliyetlere aktanlan fondan Emniyete geniş pay verildiğine dair bilgilerin bulunduğu,

Milli İstihbarat Teşkilatı başlığı altında, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı mührü bulunan Susurluk olayı hakkında, Yeşil Kod Mahmut YILDIRIM, Ömer Lütfü TOPAL, Emparyel Otelcilik ve Turizm ve Ticaret A.Ş tarafından işletilen talih oyunlan salonlan,Mehmet Ali Yaprak ve kaçınlması, Behçet CANTÜRK, Sedat BUCAK ve Bucak Aşireti, Çeteler, Çetelerle alakalı yapılan operasyonda ele geçen silah ve malzemeler, Değerlendirme,Jandarma,Uyuşturucu kaçakçılığı ve Teklifler başlıklan altında konulann işlendiği,

ÇETELER başlığı altında, Avrupa ya gönderilen uyuşturucu trafiğinde geçiş noktası olan Kocaeli'nde çetelerin ortaya çıkışı, aynca Jandarma alay komutanı Veli KÜÇÜK, Emniyet Müdürü Nihat CAMADAN ve Affan KEÇECİ'nin adlarının çeşitli olaylara kanşmış olması yorum ve spekülasyonlan arttırmış bölgenin "şeytan Üçgeni" olarak adlandınlmasma sebep olmuştur - şeklinde ifadelerin bulunduğu,

ÇETELER başlığı altında. Operasyonda ele geçen Silah ve Malzemeler başlığı altında, Mehmet EYMÜR telefonu ile Meral AKŞENER'i, DYP Genel Merkezini, Gazeteci Nurcan AKAD'ı, Tolga Şakir ATİK'i, Özer ÇİLLER'i, Mehmet AĞAR'ı, Adil ÖNGEN'i aramaktadır.

Sedat PEKER (Memiş TAVUKÇU adına kayıtlı)532 243 61 11 no'lu telefonu ile Jandarma İstihbaratına kayıtlı numaralan anyor, Ali YILDIZ adına kayıtlı 532-264 27 01 ve 26283 14 numaralı telefonlardan Sedat PEKER aranıyor. Sedat PEKERVeli KÜÇÜK'ü pek çok kere anyor. Telefon aynntı faturalannın toplamının ise, bu kişilerin legal gelirlerini aştığı görülecektir. İncelemeleri sürdürünce Sedat PEKER, Sami HOŞTAN, Abdullah ÇATLI, gerçek Mehmet ÖZBAY ve TOPAL'a ait gazino telefonlan, Hadi ÖZCAN ve daha pek çok telefonun Yeşil'e ait 542-214 50 21 'i aradığı ortaya çıkıyor.

Ahmet Lütfü TOPAL başlığı altmda, Topal'ın en sık görüştüğü kişi ortağı Sami HOŞTAN'dır. Hakim Akman AKYÜREK'te aynı numaradan Sami HOŞTAN'la irtibatlıdır. Sami HOŞTAN'ın incelenen tek bir telefon numarasından 7 ayda ve özellikle 1996 yılında Albay Veli KÜÇÜK ile 34 kez, Abdullah ÇATLI ile 13 kez, Korkut EKEN ile 6 kez görüştüğü tespit edilmiştir.

Değerlendirme Başlığı altında; Susurluk olayının genel değerlendirmesi, sıkıntı veren bir görünüm arz ettiği, Susurluk olayı yumağının OHAL bölgesinde gelişip ülkenin büyük merkezlerine taşınmış, oralardaki uygun olay, kişi ve gruplan bünyesine katarak

Page 387:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

geliştiği, neticede çok yönlü ve derinliğine bir ilişkiler yumağı oluştuğu, devlet kurumlannm ve yöneticilerinin bilerek veya bilmeyerek devrede oldukları şeklinde bilgilerin bulunduğu,

Jandarma Başlığı altında; Jandarma İstihbaratında çalışan bazı subay ve astsubayların Güneydoğudan dönmeleri akabinde yeni görevlendirildikleri yerlerde de eski elemanlarla gruplaşarak ilişkileri sürdürme alışkanlığı içinde oldukları şeklinde bilgilerin bulunduğu,

Uyuşturucu Kaçakçılığı başlığı altında; Ülkede uyuşturucu kaçakçılığının özellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde faaliyet alanının bulunduğu MİT ve Emniyet Teşkilatının özellikle çetelerin maddi anlamda büyümesine önemli katkı sağlayan uyuşturucu kaçakçılığı ticareti ile etkin şekilde mücadele etmeli ve çetelerin bu şekilde büyümesini engellemelidir.

Teklifler Başlığı altında; Başbakana arz edilmesi istenilen 27 adet teklifte, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün çete oluşumlarına karşı genel bir mücadeleye sevk edilmesi, Emniyet Genel Müdürlüğü merkezli çalışmaların basan için MİT'in imkanlan ile desteklenmesini sağlamak üzere ciddi ve Başbakanlıkça gözetilen, kontrol edilen bir koordinasyon kanalı açılması, Susurluk çetesi ile ilgili sınırlı bir itiraf yasası çıkartılması, Özel Harekat Dairesi çalışmalan OHAL bölgesi ile sınırlı kalacak şekilde daraltılması, Uyuşturucu Kaçakçılığı ile etkin mücadele yapılaması, Emniyet Genel Müdürlüğünün hibe silahlan konusunda genel müdürlükte ve gümrük müsteşarlığında mevcut karmaşık bilgi yığınını aydınlatmak üzere kapsamlı bir inceleme bir inceleme -değerlendirme yapılaması, Nesim MALKİ ve Yener KAYA cinayetlerinin tekrar sorgulanması, İtirafçı kullanılması sür'atle smırlandınlmalı, GKK Kadrolan sayı olarak dondurulmalı, boş veya boşalan kadrolann iptal edilmesi, Kumarhane işleticilerinin vergi ve muhasebe kayıtlannm incelenmesi, Eximbank -Türkmenistan ve Emperyal Şirketi ilişkilerinin detayı ile araştınlması, Ömer Lütfü TOPAL'm öldürülmesinin ardından ortaya çıkan 105 milyon$ lık borcun sebebinin araştınlması ve bankalarla ilgili soruşturmalann sonucu için yasal düzenleme yapılması şeklinde tekliflerin olduğu yazılann bulunduğu,

(60) sayfa üzerinde Gizli-Çok Gizli-Günlüdür kaşesi bulunan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı Milli İstihbarat Müsteşarlığı başlıklı 06.11.1998 tarihli Şankal ATASAGUN (Müsteşar) imzalı doküman,

Susurluk Kazasının nedenleri ve ortaya çıkardığı sonuçlan hakkında Mit tarafından hazırlanan ÇOK GİZLİ ibareli Susurluk Olayı hakkında hazırlanan Mit Raporu,

(1) adet üzerinde ECE ajandası yazılı mavi renkli içinde çeşitli yazılar ihtiva eden Ajanda,

Ajandanın 15 Haziran tarihli sayfasında Ferid İLSE VER isimli şahsın, 30 Aralık tarihli sayfasında ise Doğu PERİNÇEK isimli şahsın isminin geçtiği, aynca soruşturma kapsamında adı geçen şahıslardan olmayan kişilere, firmalara ve aynca değişik mahkeme ve savcılıklara ait telefon numaralanmn bulunduğu,

1 adet üzerine İNTA 28 yazana (14) sayfalık bloknot defterinde bulunan el yazmalı notlar içeriğinde;

Sinan AYGÜN, Nusret SENEM isimli şahıslann el yazması isimlerinin bulunduğu aynca KIBRIS Kuzey Irak Hattında Ek Protokol başlığı altında şüphelilerden Ferid İLSEVER, Doğu PERİNÇEK, Kemal ALEMDAROĞLU isimli şahıslann adlarının geçtiği 24 kişilik isim listesinin olduğu doküman olduğu,

DİJİTAL MALZEMELER(1) adet Princo marka CD,(2) adet DMS marka üzerinde 2004/8 ibaresi yazılı CD, (1) adet DMS marka üzerinde 2004-10 yazılı CD,(1) adet DMS marka üzerinde 2004-11 yazılı CD, „ . (1) adet DMS marka üzerinde 2004-12 yazıl ı CD,.

(1) adet OKY marka üzerinde Vaoyager DWG yazılı CD,(1) adet üzerinde 30 AĞUSTOS 2004 Kocatepe Eylemi yazılı beyaz zarf içinde Princo marka üzerinde TÜRK KAMU-SEN İş Sendikası 26.04.2004 yazılı CD, (1) adet SONY marka üzerinde Selco CTD yazılı CD,

(1) adet DMS marka üzerinde UYAP E.TAKİP yazılı ve Mesut ERDEMİR eşi Peymel ibaresi yazılı zarf içerisindeki CD,

Page 388:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

(2) adet beyaz zarf içerisinde Verbatin marka üzerinde TGRT Ana Haber Bülteni 29-30 Ekim 2005 yazılı CD.

(41) adet disk kutusu içerisinde l'den 41 'e kadar numaralandırılmış bilgisayardisketi,

(1) adet Ouantom marka ve 96 ZONGULDAK 190 184 seri numaralı HDD (HardDisk)

(1) adet ASUS marka TA230A5196 B10585 seri numaralı bilgisayar kasası, (21) adet (1 'den 21'e) kadar numaralandırılmış bilgisayar disketi, (1) adet üzerinde Mescom Computer yazılı bilgisayar kasası, (1) adet Toshiba marka 310 CDS ibaresi yazılı dizüstü bilgisayar, c)-Telefon görüşmeleri;

Tape:3603, 04.02.2008 günü saat:14.01'de Ferid İLSEVER ile Nusret SENEM arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Ferid İLSEVER'in "... ne oluyor abi bu şey, 9 Şubat eylemi" dediği, Nusret SENEM'in "Bu akşam toplantı var" , "... Ziraat Mühendisleri odasında ,çeşitli örgütlerin .platformların katıldığı bir toplantı var" "Şimdi burda m işte ADD var o diğer örgütler var ....(anlaşılmadı), cumhuriyet kadınları derneği var, çeşittli platformlar var Ankara da 4-5 çeşit, bizim Suphi abinin oğlu da var, o şeylerin içerisinde" "Eğer böyle bir eylem kararı verirlerse .... Başka yada herhangi bişey kamuoyuna duyuracaklar yarından itibaren" "Böyle bişey olsun iyi olur bi miting olarak olur bu gen Tandoğan'da bi miting yapılır ondan sonra da Anıtkabir e gidilir bilmem ne 14 nisandan daha büyük bi eylem olur" dediği, Ferid İLSEVER'in "... Meclis e gidelim falan gidelim falan şeyler var ortam ne kadar doğru onuda ben.. " dediği, Nusret SENEM'in ".doğru değil o abi ,pek doğru değil öyle şeyler çok şey yapar o katılımı zayıflatan etkiler yapar" dediği,

Tape:3825, 06.02.2008 günü saat:11.53'de Nusret SENEM ile Doğu PERİNÇEK arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Doğu PERİNÇEK'in "Dün biraz sizi bulamayınca Bedri ile konuştum nasıl olmuş Hüseyin'in Toplantısı" dediği, Nusret SENEM'in "Evet şöyle birde oraya toplantıya katılıyor arkadaşlar CHP'liler var ondan soma Eğitim-SENTiler katılmış onu bizim Başkanımız biraz olumsuz değerlendirmiş orayı bozarlar falan gibi bence öyle bir" "... Eğitim-SEN katılıyor ama Sendikal birlik lafı daha çok söyleniyordu evelsi günkü toplantıda fakat Eğitim-SEN diye söylediler Genel Merkez diye ben onu pek şey yapamadım netleştiremedim ama Göksel bize Eğitim-SEN Sendikal Birlik diye söyledi 1 gün önceki toplantıda" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Katılsın abi ne var niye rahatsız oluyoruz ki" dediği, Nusret SENEM'in "Şeyinde çok güzel uyarlar yapıyor yani bu Mitingin irada karşı olmamak ne şeriat ne darbe yanlışlara şey yapmaması lazım diyor yani böyle güzel bir imam şeyi olmasın diyor bu 14 Nisandaki hataları tekrar etmesin herkes bunda mutabık oluyor yani" "Çok güzel bir şey oluyor şimdi öğrendik İzmir Belediyesi 300 Otobüs ile hazırlık yapıyor" "Yani her taraftan Türkiye çapmda","bir katılım olacak bir böyle Uluç GÜRKAN'ların şey yaptığı ayrı bir Platform var bugün onunda bilgisi geldi bana şimdi Uluç GÜRKAN'ın Toplumsal Güç Birliği Platformu diye bir platformu var onun başına Uluç GÜRKAN çekiyor bunlar CHPTilere karşı bir grup oluşturuyorlar bizim TÜMÖD'ten malesef Su ay KARAMAN da bunlara dahil olmuş Eğitim-lş buradaymış fakat Eğitim-iş'in öyle

hemen" dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Abi hemen ikisinide arayın deyinki çıkın ordan"dediği,

Tape:3609, 08.02.2008 günü saat: 16.11'de Ferid İLSEVER ile X Bayan /Nusret SENEM arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Ferid İLSEVER'in "... müsayitmi Genel Başkan acaba" diye sorduğu, X Bayan'ın genel başkanın gelmediğini söyleyerek telefonu Nusret SENEM'e verdiği, F. İLSEVER'in"........ne var ne yok nasıl durumlar havalar" dediği, Nusret'in "Çok güzel abi bi problem yokiller nerelerden katılacak onları şey yapıyoruz İstanbul'a gönderdik şimdi" " . . . 8-10 civarında ilin şeyi daha da arttı İstanbul, İzmir, Kocaeli, Bursa, Gaziantep, Çorum, Hatay, Manisa, Balıkesir, Zonguldak, Konya, Eskişehir, Antalya, İsparta, Denizli, Muğla", "Bizim partinin katdacağı şey otobüsler kaldıracağı yerler bunlar, yani böyle 15 civarında var değilmi 15 ilimiz var" diyerek yapılacak bir mitingle ilgili konuştukları, geniş katılımlı bir miting olacağından bahsettikleri, F.İlsever'in

Page 389:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Yurt haberler Servisi bütün illerde tarama yapıyor işte nasıl kimlere soruyor ADD yok zaten işin içinde" dediği, Nusret SENEM'in "ADD yok üniversitelere soruyor muyuz" dediği, F.İLSEVER'in "İşte Üniversitelere soruluyor ondan sonra şeyler söyle adanı Belediyeler bazı Belediyeler tabi hepsi değil" "Ondan sonra büyük kitle örgütleri ve Ziraat Odaları. Sanayi Odaları" .. İzmir ile konuşuluyor o verilen rakamlar doğru değil tabi 350 otobüs dediler o düştü müştü bişeyler oluyor fakat ordan iyi olacak yani o" dediği, Nusret SENEM'in "... olacak canım ordan Ankara'dan büyük katılım olacak oralardan olacak yani önemli bir katılım olacak oralardan olacak önemli bir katılım olacak 14 Nisan gibi olma şansı yok ama yani geçen günkü eylemden de daha büyük olacağı kesin yani" dediği, ilerleyen konuşmalarda, 32. gün programıyla ilgili konuştukları, Mehmet Ali BİRANT 'ın programından bahsederek gergin bir ortam olduğunu anlattıkları, F.İLSEVER'in "Muazzam bir mesaj burada ilginç olan şey şu, şeyler bu mesajlar için tepki yok abi karşı tarafm mesajları yok bunlar hazmediyorlar heralde fakat yani tepki yok enteresan şeylerden ise yani bizim bu cepheden görünenlerden ise yine burada da anormal tepkiler var böyle kuralım ordumuzu çıkalım.." dediği,

Tape No : 3612, 09.02.2008 günü saat:14.49'de Ferid İLSEVER ile Nusret SENEM arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Nusret SENEM'in "....şu anda yeni bitti daha miting, yeni bitti partiye doğru gidiyoruz" dediği, F.İLSEVER'in "Abi ben şundan aradım ya bu alçak orda bir tane kürsüde zibidinin teki saat: 11:30'dan beri canlı yaymda olan ATV'ye teşekkür ediyosun, lan saat on buçuktan ondan beri biz canlı yayındayız ya" dediği, Nusret SENEM'in "Ya gördük işte aynı alçak herif biz dinledik abi dinledik" dediği, F.İLSEVER'in " çıkın kürsüye, yapışın yakasına ya alçak herif namussuzlara bak ya bir sürü düşman toplanmış orda az önce Fikret'e söyledim ama oturuyor orda Fikret yani" dediği, Nusret SENEM'in "Başta anons ettiler de şimdi namussuzluk etti orospu çocuğu" dediği, F.İLSEVER'in "abi çıkalım kürsüye yapışalım yakasına kimse bu ya orospu çocukları ya her saniyesi alçaklık, hainlik. Namussuz işi gücü bu ya yok bitti mi şimdi hikaye, bittimi şimdi olay" "...ben bişey soyluyum mü yapacağımız şey şu abi ben şimdi Halil'e (Olarak anlaşıldı) talimat vercem o kürsüden o ibneyi af edesin basacak küfürü ulan ne lafını biliyosun ne bilmem neyi biliyosun bölücüsün tabi bilmem ne televizyonuna teşekkür ediyomuş saat on buçukta en erken saatten beri burası canlı yayında ya namussuzlara bak ya" dediği, Nusret SENEM'in "Onu söylüyelim abi" "Birgül AYDAR'm konuşması müthişti güzeldi yani" dediği,

Tape: 3860,13.02.2008 günü saat:17.47'de Doğu PERİNÇEK ile X Bayan/NusretSENEM arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Doğu PERİNÇEK'in X bayanı arayarak Nusret'i- telefona istediğive telefonu alan Nusret ile Merkez Karar Kurul toplantısı üzerine konuşmaya başladıkları, bu toplantıyı 1-2

Mart tarihlerinde yapmayı düşündükleri, devamında köylülere toprak satışı ile ilgili bir mahkeme karanndan bahsettikleri, bu konu kastedilerek Doğu PERİNÇEK'in "Onlar şeye gitcek değil mi? Şimdi." dediği, Nusret'in "Danıştay'a gidecek. Danıştay'a gidecek ama epeyce bi masraf oldu. 30 kusur dava oldu şimdi. Bazı yerlerden para bulmamız lazım, sponsor yapalım köylülerin kaldıracağı gibi değil. Evet ben bir iki yeri aradım yurt dışından arkadaşlardan falan sponsor bulup diye." dediği, Doğu PERİNÇEK'in bu konu ile ilgili masrafı sorduğu, Nusret'in "Valla yani beşten aşağı olmayacak bikere yani beş." Dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Beş milyar mı?. Bi şey değil'' dediği, Nusret' in "İşte o kadar bi şey ama. Güneydoğu fonuna da bari yani bunu fırsat bilip bi şey yapalım. Kaynak bulalım." dediği, Merkez Karar Kurulu toplantısına tekrar değinerek görüşmenin sona erdiği,

Tape:3814, 26.02.2008 günü saat:19.50'de Doğu PERİNÇEK ile Nusret SENEM arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Görüşmenin başında Diyarbakır'da ki bir davadan bahsettikleri, bu konu üzerinde bir süre konuştuktan sonra Doğu PERİNÇEK'in "Para size intikal etti mi" dediği, Nusret'in "Geldi abi hallettik işte bugün tamamını hallettik yani saat 3 e kadar vallahi belki 20 defa merdiven indim çıktım yani o taraf koş bu tarafa koş epey bir problem uğraştık bitirdik geldik." Doğu PERİNÇEK'in "...şey biz ikisini mi verdik 4 üde köylüler mi verdi." dediği, Nusret'in " 4 ü değil de 2,5 ini verdiler bir miktarda ben yanımda götürmüştüm işte 6 küsur tuttu tamamını halletmiş olduk." dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Onun hesabını güzel tutun abi o birlik ve kardeşliği sakın

Page 390:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

partinin hesaplarına karıştırmayalım. Şeye Diyarbakır iline para bıraktınız mı." dediği, Nusret'in "Tabi bıraktık 3 onlara kaldı ya. Bazı yerlerden gelecekler var onlarla ayrıca oraya takviye edeceğiz yani." dediği, Doğu PERİNÇEK'in "Ben size 5 milyon daha verecem 5 bin daha verece m" dediği, Nusret'in de "İyi abi vallaha iyi olur bende bazı yerlerden istedim gelenler olacak işte bazı özel arkadaşlardan falan onlar da gelecek onlardan da." diyerek görüşmenin sona erdiği,

Tape:3648, 03.03.3008 günü saat:18.27'de Ferid İLSEVER ile Nusret SENEM arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Ferid İLSEVER'in, "Nusret'ciğim şimdi bu Hikmet bir şey hazırladı, hani konuşmuştuk ya dosya..." "...biz bunu şimdi burada basına yarından itibaren servis yapacağız gideceğiz gruplar halinde tek, tek köşe yazarlarını, haber merkezlerini, genel yayın yönetmenlerini dolaşeaz anlatacağız yani, Ankara'da da aynı şeyi yapacağız ama gelin bunu Meclis'e taşıma yollarını arayalım zorlayalım veya CHP' lileri falan..." dediği, Nusret SENEM'in "Olur eklerini ineklerini bir dosya yapalım" "Taşıyalım Meclise" "Zaten diyorlardı adamlar bize belge doküman getirin diye" "CHP'ye DSPTilere falan taşırız bunu" dediği, Ferid İLSEVER'in "Yani o Kemal KILIÇTa Ruhan yaparlar bunu temiz adamlar biliyormusun" dediğ, Nusret SENEM'in "Ne var canım bizim burada milletvekili eski baro başkanı arkadaşımız var" "CHP grup başkan vekili baro başkanı arkadaşım" dediği, ilerleyen konuşmalarında, Ulusal KanaPla ilgili İçişleri Bakanı ile görüşeceklerini anlattıkları,

Tape:3651, 10.03.2008 günü saat:17.42'de Ferid İLSEVER ile Nusret SENEM arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Bir süre CHP nin ve BAYKAL'm ERGENEKON operasyonuna bakışlarıyla ilgili konuşup hafife aldıklarını anlattıkları, Ferid İLSEVER'in buşey hazır, hı kapakta yaptık, busayı ama kapaktan öncede bizim hazırladığımız bu ERGENEKON ile ilgili bir dosya var" "Cumhuriyet Halk Partisi mesela DSP'lüer bunu bir soru önergesi haline getirsinler meclise sunsunlar, mesela bunu KILICLAROĞLU yapar,Atilla KALÇA yapar" dediği, Nusret SENEM'in "eski Baro Başkanı zaten yardım istiyor" "Mehmet bey ile konuşayım ben o nu. O nu burada bir güzel önerge haline getirelim" "tamam mı? Soru önergesi falan, haline bir çıksın mecliste şak diye koysun" dediği, ilerleyen

konuşmada Nusret SENEM'in Yarın da şey yapıyoruz Yargıtay şeye Hakimler Savcılar Yüksek Kuruluna suç duyurusu yapıyoruz savcı ile ilgili" dediği,

d)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;Şüpheli Doğu PERİNÇEK ile ilgili olarak İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada;

Girişin karşısındaki sekreter odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde ele geçirilen "ELBA HIGH QUALITY CD" yazan M4-C524-B-R2-09:40 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde;

İçersinde (3) adet klasör ve (1) adet Word sayfası olduğu, "Yargı-Nusret Senemden" adlı klasör açıldığında, içersinde (4) adet Word belgesi, (7) adet PDF belgesi olduğu görülmüştür.

"Yargıtay" adlı PDF dosyası açıldığında;Yargıtaya'a ait; elle çizilmiş basit bir kroki olduğu görülmüş, kroki içersinde binanın

bölümlerini gösterir şekiller olduğu, bu şekillerin üzerine A, B, C yazıldığı, binalara giriş çıkış olan noktalan işaretledikleri ve bu noktalann üzerlerine değişik işaretler ve şekiller yaptıklan ve numaralandırdıklan görülmüştür.

"Krokinin açılımı" isimli Word belgesi içeriğinde:KROKİNİN AÇILIMI:A:Yargıtay ana binaB:Yrgıtay bitişik ek bninaC .'Yargıtay ek bnina1 :protokol kapısı(güvenlik çok sıkı)2avukat giriş kapısı3Posta giriş kapısı4Vatandaş kapısı5Garaj kapısı (sürekli görevli bulunur, güvenlik yok)

Page 391:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

öMutfak kapısı7 A blok yan kapı8Cnlok yabn kapı9C blok arka kapı10C blok öbn yan kapı1İC blok ana giriş kapı12C blok garaj kapısı13 Başbakanlık güvenli girişi14A blok girişX Güvenlik varX Polis var) ( x ray cihazı varP polis noktası var."San ile işaretli bölgeler rahat, buralarda güvenlik, polis, görevli yok.6 nolu kapı tübnel

gölgesibnd kalıyor. Gece için uygun.3 nolu kapı, kilitli ancak açılabilir.Buradan A blok zemin altıbna inilir.BNurası Milli Eğitim BNakanlığı ile A bnlok arasında kalıyor ve araba park yeri.Tenha.Cbnlok 8 nolu kapı çok müsait.Girince bazen kapı arkasında bir güvenlik çıkabilir. Burada lavabolar var.Oraya geçilebilir.Her zaman yok.9 bnolu kapı kilitlidir.Ama açılabilir.Ö ntaraftaki ışıklar oraya görmüyor. 10 nolu kapı kullanılmaz, ön taraftaki ışıklar burayı iyi görüyor.Ö n tarafta 2 kamera var.Ön taraftaki san alan ağaçlann altında kalıyor. Işıktan da geriye kalıyor.Orayı güvenlik kulübesi görmüyor.arkada camlan yok.O nedenle kör bir nokta oluşuyor.Karargah kameralan görse de karanlık olduğundan sıkıntı olmaz.Ancak fazla beklememeli.Karargah önünden hemen ikaz gelebilir" şeklinde, krokide bulunan bir çeşit şifre niteliği taşıyan harfler, numaralar, işaretler ve renklendirmelerin çözümümün

Page 392:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

bulunduğu hatta bütün krokinin ne amaçla yapıldığını açıklayıcı çarpıcı tanımlamaların olduğu, krokide belirtilen binaların Yargıtay Ana binası ve ek binalarını kapsadığı, rakam grubunun Yargıtay binalarının giriş kapılarını gösterdiği, harf grubunun ise güvenlik noktalarını belirttiği anlaşılmıştır. Ayrıca güvenlik zafiyeti olan noktaların özellikle belirtildiği, kör olan noktaların vurgulandığı, özetle Yargıtay binasına tüm güvenlik engellerini aşarak girebilmenin yollarının gösterildiği görülmüştür.

"Tayyip Erdoğan.pdf' isimli bir MSvvord dosyası incelendiğinde; 1998 yılında Recep Tayip ERDOĞAN hakkında Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi C. Başsavcılığınca düzenlenen iddianame olduğu görülmüştür.

"Turgut Özal.pdf" isimli MSvvord belgesi incelendiğinde; 18 Haziran 1986 tarihinde Ankara ilinde Atatürk Kapalı Spor salonunda Anavatan partisinin 2. Olağan genel kurul toplantısı yapıldığı sırada, Başbakan Turgut ÖZAL'a yönelik yapılan silahlı saldın olayı ile ilgili aralannda GİZLİ ibareli belgelerinde bulunduğu soruşturma evraklarının olduğu,

"Uğur Mumcu.pdf" isimli "pdf' dosyası incelendiğinde, sadece Uğur MUMCU cinayeti ile ilgili resmin olduğu,

"YARGI TEL NOLARI.doc" isimli MSvvord belgesi incelendiğinde; çok sayıda Yargı mensuplanna ait isim ve telefon listesi olduğu,

"Yargıtay ile ilgili notlarim.doc" isimli dosya içerisinde:Yüksek Yargı organlannda görev yapan yüksek hakimlerle ilgili onlann durumlan ve yakınlan

ile ilgili istihbari nitelikte bilgiler ve değişik notlann olduğu, bir kısmına uğranılmaması bir kısmının babalannm durumunun araştınlması ve bir kısmının düşünce yapılan hakkında fişleme yapılan bir yazı olduğu görülmüştür.

İşçi Partisi Genel Merkezinin giriş karşısındaki sekreter odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde ele geçirilen CD içeriğinde " HİKMET ÇİÇEK' e ulaşanlar" isimli klasör içeriğinde "Türk Silahlı Kuvvetlerinin değişik kurumları ile ilgili gizlilik dereceli belgeleri ile Ege Ordu Komutanlığına ait gizlilik derecesi bulunan belgeler, yine başka bir CD 'de 2005 yılı Şubat ayı içerisinde dönemin Kara Kuvvetler Komutanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT'ın İzmir ve Balıkesir illerine yapacağı ziyaretlerle ilgili 9 sayfalık doküman" olduğu görülmüştür.

Şüpheli Nusret SENEM'in telefon ve sim kart kayıtları incelendiğinde;Şüpheliler Ferid İLSEVER' e ait 05332771564, Hayati Özcan'a ait 05334452610 ve Yusuf

BEŞİRİK'e ait 05352969677 numaralı cep telefonlannm kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.Soruşturma kapsamında haklarında yasal işlem yapılan şüphelilerin telefon ve sim kart

kayıtları incelendiğinde;Şüpheli Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER, Hikmet ÇİÇEK, M.Adnan AKFIRAT, Aydın

GERGİN, Aykut TOKAK, Yusuf BEŞİRİK ve Yusuf TUNCER'in telefon ve sim kart rehberinde şüpheli Nusret SENEM'in ismi ve -05324269231 numaralı cep telefon kayıtlannm olduğu tespit edilmiştir.

e)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;Şüpheli Ferid İLSEVER'in Emniyette alman ifadesinde;"04.02.2008 tarihinde saat 14:01 sıralarında Nusret isimli şahıs ile yaptıkları telefon

görüşmesi okunup sorulduğunda: Nusret isimli şahsın İşçi Partisinin Genel Sekreteri Nusret SENEM olduğunu, bütün görüşmenin 9 Şubat'ta Ankara'da yapılacak mitingin hazırlıkları ile ilgili olduğunu, yine görüleceği gibi bujkpnuşmçıda amaç mitingin güçlü bir şekilde gerçekleşmesini sağlamak ve T.B.M.M. 'ne gitmek şeklindeki görüşlerin yanlışlığına

Page 393:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

vurgu yapmak olduğunu, yani mitingin tamamen yasal bir çerçevede kalmasını sağlamak için yapılmış bir görüşme olduğunu, bu ve benzer sorulardan anlaşılıyor ki burada bir işçi Partisi soruşturmasının yapılmakta olduğunu, İşçi partisi ile ilgili telefonlarının dinlenmesi ve bununla soru üretilmesinin suç olduğunu, burada adı geçen CKD Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği olduğunu, adı geçen Şenal hanımın ise Şenal SARIHAN olduğunu ve Derneğin başkanı olduğunu,

08.02.2008 tarihinde saat 16:11 sıralarında Nusret isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: İşçi partisi genel sekreteri Avukat Nusret SENEM olduğunu, Bir gün sonra Ankara da yapılacak olan 9 şubat mitinginin hazırlığı konuşulduğunu, İşçi partisinin hangi illerden nasıl katılacağı Ulusal Kanalın nasıl yayın yapacağı vb. konuşulduğunu, ayrıca hükümetin türban kararının Mehmet Ali BIRAND 'ın TV programına yansıdığı gibi nasıl bir gerginlik ve bölücü bir ortam yarattığı endişe ile ilgili aralarında konuşulduğunu,

09.02.2008 tarihinde saat 14:49 sıralarında Nusret isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Daha öncede ismi geçen Nusret SENEM isimli şahıs olduğunu, Yukarıda belirttiği gibi olayın tepkisi ile söylenmiş sözler olduğunu, kürsüden indirilmesi gibi bir şeyin söz konusu olmadığını,

03.03.2008 tarihinde saat 18:27 sıralarında Nusret isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Nusret 'in yukarıda belirttiği şahıs olduğunu, Kendisi ile üç konu görüşülmekte olduğunu, Birincisi, Hikmet ÇİÇEK in yukarıda açıkladığı ERGENEKON yalanı dosyasını bazı milletvekillerine götürerek meclise taşımak ve soru önergesi ile meclis araştırmasını sağlamak olduğunu, ikinci konunun, RTÜK'ün Ulusal Kanal üzerindeki baskılarını yine meclise taşımak olduğunu, bu ara da özellikle içişleri Bakanı Beşir AT ALAY, Mehmet Ali ŞAHİN ve Cemil ÇİÇEK'e konuyu götürüp bilgilendirmek olduğunu, Abdulvahap bey, Paşa bey, ismail, Ilhami, Taha YÜCEL'in RTÜK'ün yöneticileri olduğunu, Nusret SENEM'in aynı zamanda Ulusal Kanal'ın hukuk müşaviri olduğu için bu şahıslarla görüşmesini konuştuklarını, Üçüncü konunun ise, Kanal Türk TV'sinin o gün Deniz Feneri davası ile ilgili Nusret beye hatırlattığını, bilindiği gibi en sonunda ERGENEKON yalanı meclise taşınmış olduğunu, CHP Genel Başkanı Deniz BAYKAL'ın dün yaptığı açıklama ile de Tayyip ERDOĞAN yönetimi bu ERGENEKON yalanı ile kendi derin devletini kurmaya çalışmakta olduğunu,

10.03.2008 tarihinde saat 17:42 sıralarında Nusret SENEM isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Atila KALÇA olarak yazılan şahıs Atila KART olduğunu, ERGENEKON yalanını meclise götürme olayını yukarıda anlattığını, burada yeni olarak Baykal'ın bir yürüyüş sırasında piknik yaptığı arkadaşlarına "Aman savcı görmesin hepimizi ERGENEKON diye içeri alır" sözleri üzerine espiri güzel de bunun meclise taşınması gerekir dediğini,ERGENEKON savcısı hakkındaki suç duyurusunu haber yapacaklarını bildirdiğini, konuşmada geçen Mehmet D AD AK ve Taha YÜCEL'in RTÜK'ün üyeleri olup, Ulusal Kanal ile ilgili RTÜK kararında red oyu verdiklerini, onu konuştuklarını" beyan etmiştir.

Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in Emniyette alman ifadesinde;"Nusret SENEM'in işçi Partisi Genel Sekreteri olduğunu, yaklaşık yirmi yıldır

tanıdığını, dostluklarının olduğunu, işçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada elde edilen ve içerisinde Yargıtay Binasına ait kroki bulunan CD ile ilgili olarak;

Kroki ve söz konusu haberi 24 Mart 2008 günlü Taraf gazetesinde okuduğunu, haberi yazan gazetecinin Soner ARIKANOGLU olduğunu, Şemdinli olaylarından beri kamuoyunu yanlış yönlendirmeye yönelik haberleriyle tanıdığını, Yargıtay 'a ve Yargıtay C. Başsavcısına karşı bir saldırı ve suikast planının İşçi Partisi tarafından düşünülmesinin bile akla ve mantığa aykırı olduğunu, bu krokiyi iddia edildiği gibi İşçi Partisi Genel Merkezinde

bir CD'de bulunduğu meselesinde Genel Sekreter Nusret SENEM'in cevap vereceğini, bu krokiden bilgisinin olmadığını, " beyan etmiştir.

Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in Emniyette alman ifadesinde;"İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada elde edilen ve içerisinde Yargıtay Binasına

ait kroki bulunan CD ile ilgili olarak;İşçi Partisinin 40 yıllık tarihinde ne bir suikast ne bir şiddet eylemi olduğunu, ne bunların

planı yapıldığını ne de beyinlerin bu tür anlayışlarıyla ilgisi olmayan yasa dışı ve zararlı faaliyetlerle meşgul olduğunu, bulunan CD ve belgeyi bilmediğini, ismi geçen Nusret SENEM'in İşçi Partisi Genel

Page 394:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Sekteri olup Avukat olduğunu, kendisinin bilgisi olmadan ve bilgisi dâhilinde, bu şeklide planlamaların Parti de kesinlikle olmayacağını,beyan etmiştir.

Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in Savcdık Beyanmda;"İşçi Partisi genel merkezinde yapılan arama sırasında ele geçirilen CD'lerden üzerinde

Yargı-Nusret Senem'den yazılı dosyanın açılması sonrasında içinde Muammer Aksoy, Muammer Aksoy 14, Tayyip Erdoğan, Uğur Mumcu, Ortodoks Klişeleri, Turgut Ozal ve Yargıtay isimli pdf uzantılı belgeler ile Yargıtay ile ilgili notların Yargı tel.noları ve krokinin açılımı isimli word belgeleri olduğu görüldüğü, Yargıtay yazılı pdf belgesi açıldığında Yargıtay binasına ait giriş kapıları, ışıklandırmalar ve kameralarla ilgili bir krokinin olduğu ve bu krokinin açılımı isimli word belgesinde açıklamasının bulunduğu açılarak tek tek gösterilip sorulduğunda;

Nusret SENEM'in partinin genel sekreteri olduğunu, Emniyette yine bazı CD'lerden söz edildiğini, Gerçekten çok acayip bilgiler olduğunu, ancak işçi Partisinin terörle; tertiple en ufak bir ilişkinin kurmasının mümkün olmadığını, Bu belgelerin de ne olduğunun henüz açıklığa kavuşmadığını, bahsedilen CD'den haberinin olmadığını, bunu araştırmak gerektiğini, ancak Yargıtay'ı bombalayacak ya da terör eylemi yapacak herhangi bir planın işçi Partisinde bulunduğu zaman "onu İşçi Partisine kim bıraktı" sorusunun akla geleceğini, yoksa İşçi Partisinin böyle bir eylem planı yapmayacağını Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT, diğer güvenlik örgütleri ve Yargıtay'ın kendisi tarafından da bilindiğini, kaldı ki Nusret Senem'e verilen dosya denmekte olduğunu, uygun bulunursa binanın dışında bekleyen kalabalığın içindeki Nusret SENEM davet edilerek ona sorulabileceğini, ama bu belgenin işçi Partisi ile irtibatını kuracak hiçbir gerçekliğin olmadığını" beyan etmiştir.

Şüpheli Hayati ÖZCAN'ın Emniyette alınan ifadesinde;"Nusret SENEM'in İşçi Partisi Genel sekreteri olduğunu, Uzun yıllardır kendisini

görmediğini, nasıl ve nerede tanıştıklarını hatırlamadığını" beyan etmiştir.

f)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi;Her ne kadar şüpheli Nusret SENEM; ERGENEKON terör örgütü üyesi olmadığını

beyan etmiş ise de;"ER GEN E KON Analiz Yeni Yapılanma Yönetim Ve Geliştirme Projesi" isimli

dokümanda; "...ERGENEKON'un kendi kuracağı sivil toplum örgütlerine ihtiyacı vardır... Sivil toplum örgütleri aracılığı ile dünya kamuoyu kolayca etki altına alınarak yönlendirilebilir." Şeklinde ERGENEKON örgütünün sivil toplum örgütlerine ihtiyacı ve bu ihtiyacının nedeni açık bir şekilde ortaya konmuştur.

ERGENEKON örgütünün sivil yapılanmasının anlatıldığı Lobi Çok Gizli Aralık 1999 isimli dokümanda ise; "Lobi'nin yapılanması ve tüm faaliyetleri mevcut hukuk plâtformu ile çerçevelenmiştir. Örgütlenme, yapılanma ve faaliyetlerinde legal sınırlar içinde kalacaktır... Sivil toplum örgütlerinin ulusal çıkarlara uygun tepkisel eylemlerde bulunması sağlanacak ve kitlesel tepkiler organize edilerek kontrolde tutulması sağlanacak... Lobi, prensip olarak hiçbir zaman doğrudan doğruya toplumsal eylemler içinde yer almamalı, oluşturacağı sivil toplum kuruluşlarının etkinlik ve eylemler

düzenlemesini organize ve kontrol eden güçlü bir mekanizma olarak kalmalıdır" ibareleri yeralmaktadır.

Lobi'nin ERGENEKON örgütünün propaganda faaliyetlerini daha rahat yürütmesi, toplum içerisine sızması, örgütün gerçek amaçlarının gizlenmesi amacı ile bir sütre oluşturarak halkımıza karşı örgütün amaçlan doğrultusunda dezenformasyon faaliyetlerini yapması amaçlanmıştır.

Şüpheli Nusret SENEM'in 04.02.2008 günü saat . 14.01'de Ferid İLSEVER ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Ferid İLSEVER'in "... ne oluyor abi bu şey, 9 Şubat eylemi" dediği, Nusret SENEM'in "Bu akşam toplantı var" "... Ziraat Mühendisleri odasında, çeşitli örgütlerin, platformların katıldığı bir toplantı var" "Şimdi burda m işte ADD var o diğer örgütler var ....(anlaşılmadı), Cumhuriyet Kadmları Derneği var, çeşitli platformlar var Ankara da 4-5 çeşit, bizim Suphi abinin oğlu da var, o şeylerin içerisinde" "Eğer böyle bir eylem kararı verirlerse .... Başka yada herhangi bişey kamuoyuna duyuracaklar yarından itibaren" "Böyle bişey olsun iyi

Page 395:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

olur bi miting olarak olur bu gen Tandoğan da bi miting yapılır ondan sonra da Anıtkabir e gidilir bilmem ne 14 nisandan daha büyük bi eylem olur" dediği, Ferid İLSEVER'in "... Meclis e gidelim falan gidelim falan şeyler var ortam ne kadar doğru onuda ben.. " dediği, Nusret SENEM'in "doğru değil o abi, pek doğru değil öyle şeyler çok şey yapar o katılımı zayıflatan etkiler yapar" şeklindeki beyanlanndan şüpheli Nusret SENEM'in Sivil toplum Kuruluşlannı yönlendirdiği anlaşılmıştır.

03.03.3008 günü saat : 18.27'de Ferid İLSEVER ile Nusret SENEM arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Ferid İLSEVER'in "Nusret'ciğim şimdi bu Hikmet bir şey hazırladı, hani konuşmuştuk ya dosya..." "...biz bunu şimdi burada basına yarından itibaren servis yapacağız gideceğiz gruplar halinde tek, tek köşe yazarlanm, haber merkezlerini, genel yayın yönetmenlerini dolaşcaz anlatacağız yani, Ankara'da da aynı şeyi yapacağız ama gelin bunu Meclis'e taşıma yollarını arayalım zorlayalım veya CHP' lileri falan..." dediği, Nusret SENEM'in "Olur eklerini ineklerini bir dosya yapalım" "Taşıyalım Meclise" "Zaten diyorlardı adamlar bize belge doküman getirin diye" "CHP'ye DSPTilere falan taşırız bunu" dediği, Ferid İLSEVER'in "Yani o Kemal KILIÇTa Ruhan yaparlar bunu temiz adamlar biliyormusun" dediği, Nusret SENEM'in "Ne var canım bizim burada milletvekili eski baro başkanı arkadaşımız var" "CHP grup başkan vekili baro başkanı arkadaşım"... dediği,

10.03.2008 günü saat : 17.42'de Ferid İLSEVER ile Nusret SENEM arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Bir süre CHP nin ve BAYKAL'm ERGENEKON operasyonuna bakışlanyla ilgili konuşup hafife aldıklannı anlattıklan, Ferid İLSEVER'in Bu şey hazır, hı kapakta yaptık, bu sayı ama kapaktan öncede bizim hazırladığımız bu ERGENEKON ile ilgili bir dosya var" "Cumhuriyet Halk Partisi mesela DSPTiler bunu bir soru önergesi haline getirsinler meclise sunsunlar, mesela bunu KILICLAROGLU yapar, Atilla KALÇA yapar" dediği, Nusret SENEM'in "eski Baro Başkanı zaten yardım istiyor" "Mehmet bey ile konuşayım ben o nu. O nu burada bir güzel önerge haline getirelim" "tamam mı? Soru önergesi falan, haline bir çıksın mecliste şak diye koysun" dediği, ilerleyen konuşmada Nusret SENEM'in yannda şey yapıyoruz Yargıtay şeye Hakimler Savcılar Yüksek Kuruluna suç duyurusu yapıyoruz savcı ile ilgili" şeklindeki görüşmelerinde:

Şüphelilerin ERGENEKON terör örgütü ile irtibatlı olduklan, soruşturma kapsamına kendilerinin de dahil edileceklerini tahmin edip bekledikleri ve bunun öncesinde ERGENEKON terör örgütüne yönelik yapılan soruşturmanın akamete uğraması, sonuçsuz kalması ve kamuoyunda gereksiz ve mesnedsiz bir soruşturmaymış gibi algılanması için karapropaganda (Dezenformasyon) çalışmalan yürüttükleri, bu konulan Aydınlık Dergisinde ve Ulusal Kanal'da bu şekilde gündeme getirdikleri, örgütsel "faaliyetlerine legal olan İşçi

Partisi ve medya kuruluşlarını perde yaparak bunların arkasına saklanarak her türlü illegal faaliyetlerini yürüttükleri, mensubu oldukları ERGENEKON terör örgütünün deşifresini önlemek için her türlü yola tevessül ettikleri, telefon görüşmelerine de yansıdığı şekliyle ana muhalefet partisine Türkiye Büyük Millet Meclisinde ERGENEKON terör örgütü soruşturması ile ilgili soru önergesi vermeleri için taslak hazırladıkları, anamuhalefet partisinden bazı milletvekilleri ile temas kurarak bu faaliyetlerini yürüttükleri anlaşılmıştır.

Şüpheli Nusret SENEM'in legal platformda İşçi Partisinin Genel Sekreterliği görevini yürüttüğü, ancak İşçi Partisi Genel Merkezinde yapdan arama sırasında: Girişin karşısındaki sekreter odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde ele geçirilen "ELBA HIGH QUALITY CD" yazan M4-C524-B-R2-09:40 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde;

İçersinde (3) adet klasör ve (1) adet Word sayfası olduğu, "Yargı-Nusret Senemden" adlı klasör açıldığında, içerisinde (4) adet Word belgesi, (7) adet PDF belgesi olduğu görülmüştür.

"Yargıtay" adlı PDF dosyasının içeriğinde;Yargıtaya'a ait; elle çizilmiş basit bir kroki olduğu, binalara ait bölümleri gösterir şekiller

olduğu, bu şekillerin üzerine A, B, C yazıldığı, binalara giriş çıkış olan noktalarının işaretlendiği ve bu noktaların üzerlerine değişik işaretler ve şekiller yapılarak numaralandınldıklan görülmüş, ayrıca;"Krokinin açılımı" isimli Word belgesi içeriğinde:

"A:Yargıtay ana bina, B:Yargıtay bitişik ek bina, C:Yargıtay ek bina, 1 :protokol kapısı(güvenlik çok sıkı), 2 avukat giriş kapısı, 3 Posta giriş kapısı, 4 Vatandaş kapısı, SGaraj kapısı (sürekli görevli bulunur, güvenlik yok), 6 Mutfak kapısı, 7 A blok yan kapı, 8 C blok, yan

Page 396:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

kapı, 9 C blok arka kapı, 10 C blok ön yan kapı, 11 C blok ana giriş kapı, 12 C blok garaj kapısı, 13 Başbakanlık güvenli girişi, 14 A blok giriş, X Güvenlik var, X Polis var,) (x ray cihazı var, P polis noktası var."

"Sarı ile işaretli bölgeler rahat, buralarda güvenlik, polis, görevli yok. 6 nolu kapı tünel gölgesinde kalıyor. Gece için uygun. 3 nolu kapı, kilitli ancak açılabilir. Buradan A blok zemin altına inilir.Burası Milli Eğitim Bakanlığı ile A blok arasında kalıyor ve araba park yeri.Tenha. C blok 8 nolu kapı çok müsait. Girince bazen kapı arkasında bir güvenlik çıkabilir. Burada lavabolar var. Oraya geçilebilir. Her zaman yok. 9 nolu kapı kilitlidir. Ama açılabilir. Ön taraftaki ışıklar oraya görmüyor. 10 nolu kapı kullanılmaz, ön taraftaki ışıklar burayı iyi görüyor. Ön tarafta 2 kamera var. Ön taraftaki sarı alan ağaçların altında kalıyor. Işıktan da geriye kalıyor. Orayı güvenlik kulübesi görmüyor, arkada camları yok. O nedenle kör bir nokta oluşuyor. Karargah kameraları görse de karanlık olduğundan sıkıntı olmaz. Ancak fazla beklememeli. Karargah önünden hemen ikaz gelebilir" (Not: imla ve harf hataları düzeltilmiştir) şeklinde, krokide bulunan bir çeşit şifre niteliği taşıyan harfler, numaralar, işaretler ve renklendirmelerin çözümünün bulunduğu hatta bütün krokinin ne amaçla yapıldığını açıklayıcı çarpıcı tanımlamaların olduğu, krokide belirtilen binaların Yargıtay Ana binası ve ek binalarını kapsadığı, rakam grubunun Yargıtay binalarının giriş kapılarını gösterdiği, harf grubunun ise güvenlik noktalarını belirttiği anlaşılmıştır. Ayrıca güvenlik zafiyeti olan noktaların özellikle belirtildiği, kör olan noktaların vurgulandığı, bu şekliyle Yargıtay binasına tüm güvenlik engellerini aşarak girebilmenin yollarının gösterildiği görülmüştür.

Krokiye ait açıklamalara bakıldığında, açıklamaların adres veya legal bir amaca hizmet eden

bir tarif ve bilgiler içermediği açık bir şekilde görülmektedir....Kişisel çıkarlar adına siyasete yönelmiş ve hedefe ulaşabilmek adına her şeyi mubah

sayabilen siyasilerin engellenebilmesi için; geriye kalan tek yol suikasttır." İbarelerine yer verilmiştir.

Sözkonusu Yargıtay Krokisi; Yargıtay binasında bir suikast ya da bombalı saldın düzenlenebilmesi için, ön keşif mahiyetinde olduğu, binadaki güvenlik zafiyetlerinin bulunduğu tüm noktalann belirlendiği, ERGENEKON terör örgütünün Cumhuriyet Gazetesine el bombalannm atılması ve somasında Danıştay saldınsı gibi provokatif eylemlerinin devamı olarak Yargıtay binasında, üst düzeydeki yargı mensuplanndan birisine yönelik bir eylemin hazırlığı olarak değerlendirilmiştir.

ERGENEKON terör örgütü, amaç ve çıkarlanna aykm gördüğü yönetimleri değiştirmek için her yolu mubah görmektedir. Ülkemizde hali hazırda mevcut yönetim aleyhinde sürekli yayın ve propaganda yürüten ERGENEKON terör örgütünün, olası bir Yargıtay eylemi sonucunda oluşacak kargaşa ve kaos ortamından yararlanma planı yaptığı açıktır. 2006 yılında türban karannı bahane ederek Danıştay 2. Dairesi yargıçlanna yapılan silahlı saldınnm arkasından, iktidar partisinin kapatılması için Anayasa Mahkemesine başvuran Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına yönelik böyle bir çalışmanın yapılması ERGENEKON terör örgütünün amaçlanna ulaşmak için her yolu mubah gören anlayışına uygun düştüğü görülmüştür.

Yine aynı CD içinde bulunan "Yargı-Nusret Senemden" isimli klasör içerisindebulunan:

"Tayyip Erdoğan.pdf' isimli bir MSword dosyası incelendiğinde; 1998 yılında Recep Tayip ERDOĞAN hakkında Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi C. Başsavcılığınca düzenlenen iddianame olduğu görülmüştür.

"Turgut Özal.pdf' isimli MSvvord belgesi incelendiğinde; 18 Haziran 1986 tarihinde Ankara ilinde Atatürk Kapalı Spor salonunda Anavatan partisinin 2. Olağan genel kurul toplantısı

"ERGENEKON Analiz Yeni Yapılanma Yönetim ve Geliştirme ProjesF isimli dokümanda; "Dünyada var olabilmiş tüm sistemler, ülke çıkarları ve mevcut rejim ilkelerine aykırı ideolojilere sahip siyasileri engellemiştir. Bunun ise; iki yolu vardır:

Page 397:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

yapıldığı sırada, Başbakan Turgut ÖZAL'a yönelik yapılan silahlı saldın olayı ile ilgili olarak olay yerinde yapılan keşif işlemine ait tutanak,

"Uğur Mumcu.pdf isimli "pdf' dosyası incelendiğinde, sadece Uğur MUMCU cinayeti ile ilgili resmin olduğu,

"muammer aksoy.pdf" isimli dosya incelendiğinde öldürülen Prof. Dr. Muammer AKSOY'un suikast soması çekilmiş resmi olduğu görülmüş, Yargıtay krokisinin bulunduğu klasör içinde, daha önce faili meçhul cinayete kurban giden ülkemizin güzide bilim adamı Prof. Muammer AKSOY ve gazeteci-yazar Uğur MUMCU'nun suikast soması resimleri ile eski Cumhurbaşkanımız Turgut ÖZAL'a yapılan suikast girişimi üzerine başlatılan soruşturmanın keşif tutanağının bir arada olması tesadüfi olmadığı kanaatini oluşturmuştur.

"YARGI TEL NOLARI.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde; çok sayıda Yargı mensuplanna ait isim ve telefon listesi olduğu,

"Yargıtay ile ilgili notlanm.doc" isimli dosya içerisinde:Yüksek Yargı organlannda görev yapan yüksek hakimlerle ilgili onlann durumlan ve

yakmlan ile ilgili istihbari nitelikte bilgiler ve değişik notlann olduğu, bir kısmına uğranılmaması bir kısmının babalannın durumunun araştınlması ve bir kısmının etnik, dini, felsefi ve mezhepsel düşünce ve inanç durumlan hakkında fişleme yapılan bir yazı olduğu görülmüştür.

ERGENEKON terör örgütünün amacına ulaşmak için istihbarat toplanması ilkesine uygun olarak Şüpheli Nusret SENEM'in hukukçu olması da gözönüne alınarak yargıda görev yapan kişilere ait bilgileri topladığı, aynca kişileri siyasî, felsefî veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydetmiş olduğu, aynca bir kısım hakim ve savcılann telefon numaralannm kayıt edilmiş olduğu anlaşılmıştır.

Her ne kadar Şüpheli Nusret SENEM ifadesinde sözkonusu CD'nin kendisine ait olmadığını beyan etmiş ise de; kendisinin CD'nin bulunduğu yerde çalışıyor olması, aynca

CD içindeki klasörde şüphelinin ad ve soyadının bulunması, ayrıca Avukatlık yapması ve CD içinde Yüksek yargıda görev yapan kişilere ait özel ve istihbari bilgilerin bulunması dikkate alındığında savunması samimi bulunmamıştır.

Şüpheli Nusret SENEM İşçi Partisinin genel sekreteri olduğu ve odasının girişinde bulunan odada içinde devlete ait gizli bilgi ve belgelerin bulunduğu CDTerin ele geçirildiği, böylece şüphelinin devlete ait gizli belgeleri temin etmek suçunu da işlediği kanaatine varılmıştır.

Yapılan aramalar sırasında İşçi Partisi Genel Merkezinde ERGENEKON terör örgütünün ana belgelerinden olan başta ERGENEKON, Lobi, Kemalist Hareket, Devletin Yeniden Yapılanması v.s. olmak üzere önemli belgelerinin ele geçirilmiş olması, şüpheli Nusret SENEM'in örgütün amacına yönelik faaliyetlerinin bulunması, legal olarak İşçi Partisini perde yaparak aslında illegal ERGENEKON gizli örgütlenmesi içinde yeraldığı göz önüne alındığında şüpheli ERGENEKON terör örgütü ile süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz eden organik bir bağ kurmak suretiyle silahlı terör örgütü üyesi olmak, devlete ait gizli bilgi ve belgeleri temin etmek, kişisel verileri kaydetmek suçlarını işlediği yönünde kamu davasının açılması için yeterli şüphe teşkil eden delil elde edildiği anlaşıldığından;

Şüpheli Nusret SENEM hakkında 5237 Sayılı TCK'nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5 ve TCK'nun 314/3 ve 220/4. maddesi yollaması ile TCK'nun (135/2-1,43/2), 334/1, 53, 58/9, 54/1 ve 63. maddelerinin tatbiki talep edilmiştir.

60- ABDÜLMUTTALİP TONÇER a) Emniyet ifadesinde özetle;

Herkesin kendisini "CİZRELİ ALİ" olarak tanıdığını, bu ismin kendisinin kod ismi olduğunu, can güvenliği açısından tanınmamak için bu ismi kullandığını, daha önce Muş ve Şırnak bölgesinde geçici köy korucusu olarak 14 yıl görev yaptığını, 2005 yılı içerisinde görevden ayrıldığını, daha sonra ki dönemde Beşiktaş ta gümüş üzerine tadilat yapan bir atölye işlettiğini,

ERGENEKON operasyonu kapsamında yakalanan şahısları tanıyıp tanımadığı sorulduğunda;

Veli KÜÇÜK'ü sadece basından duyduğu kadarı ile tanıdığını, şahıs ile bir tanışıklığının olmadığını, sorulan diğer şahıslan tanımadığını,

Page 398:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

ERGENEKON terör örgütüne üye olmak şüphesi ile yakalanarak gözaltına alınan Hayrettin ERTEKİN'e Ait Sinanpaşa Mahallesi Köy İçi Caddesi Gürün Pasajı Kat:2 No:5 Beşiktaş Sayılı İş Yerinde yapılan aramada el konulan GLOCK marka ruhsatsız tabancanın gerçekten kendisine mi ait olduğu sorulduğunda;

Tabancanın kendisine ait olduğunu, şarjör içerisinde 5-6 adet fişek olabileceğini, toplam 50 adet kadar bulunduğunu, bir dönem çocuğunun sağlık sorunlan ile ilgilenmek için bu silahı Hayrettin ERTEKİN'in dükkanının içerisinde bulunan ve kendisinin kullanması için verilen bir bölüme koyduğunu ve orada sakladığını,

Kendisinin çalışmış olduğu dükkânın Hayrettin ERTEKİN'in dükkânın yanında olduğunu, ancak her iki dükkan arasında giriş çıkış yapılabilecek şekilde bir kapının bulunduğunu, dükkanın ve binanın sahibi Mete isimli soy ismini bilmediği bir şahsa ait olduğunu, yaklaşık bir buçuk yıldır orada gümüş tamiri ile uğraştığını, ancak kira vermediğini, iş yerinin kirasını Hayrettin ERTEKİN'in ödediğini, ancak dükkanının herhangi bir ismi ve tabelasının olmadığını, silahının alındığı zaman polisleri görünce ilk başta korktuğunu, ancak daha sonra bir avukat kendisini arayıp konuyu söyleyince kendisinin de savcılığa gittiğini,

Daha önce Hayrettin ERTEKİN veya bir başkasına silah temin edip etmediğisorulduğunda; =̂ -̂..

Page 399:  · Web viewKorkmaz Yiğit, Semih Tufan Gülaltay, Akm Birdal, Mesut Yılmaz suikastına ilişkin saygılarımızla biten yazının dergiye gelmiş bir yazı olduğunu, Gizli …

Herhangi bir kimseye silah temin etmediğini, Hayrettin ERTEKİN'e de silah getirmediğini, bahsi geçen silahı da herhangi bir yerde kullanmadığını, O 544 380 88 48 numaralı GSM hattı sorulduğunda;Hattın kendisine ait olduğunu, bu hattı yaklaşık 1-2 aydır kullandığını, daha önce 0535 354 68 13 numaralı hattı kullandığını, halende aynı hattın kullanımında bulunduğunu, Hayrettin ERTEKİN ile arasındaki ilişki sorulduğunda;

Son 2 yıl içerisinde ihtiyaç duyduğu zaman Hayrettin ERTEKİN'in şoförlüğünü yaptığım, son 6 aydır kendi işiyle uğraştığını ve şahsın şoförlüğünü yapmadığını, paraya sıkıştığı zaman Hayrettin ERTEKİN den para aldığını,

21.06.2007 günü saat: 16.08 de Hayrettin ERTEKİN ile yaptığı telefon görüşmesinde; Ali'nin "Ben Bursadayım, beyefendinin yanındayım" dediği, Hayrettin'in "Onlan bitane şey yapın şerefsiz oğlu şerefsiz" "Aliden o pitane senet alın haftadan haftaya göndersin" "Ben gönderdim de parayı zorla almayın yani" şeklindeki görüşmesi sorulduğunda;

Bu görüşmeyi hatırladığını, görüşmede geçen ve "Beyefendi" olarak kastedilen şahsın Hayrettin ERTEKEN'in eski bir çalışanı olan Faruk..? isimli şahıs olduğunu, tarihten bir yıl kadar önce Hayrettin ERTEKİN'in otosunda bir arıza meydana geldiğini, bu konu ile ilgili Hayrettin ERTEKİN'in Faruk..? ile görüştüğünü, Faruk'un da Bursa da bu işi ucuza halledebileceğini söylemesi üzerine Hayrettin ERTEKİN'in Faruk'a tahminen 3500 YTL para gönderdiğini, Bursa'da Faruk'un parçayı alacağı şahsın Ali SATIK isimli Gökkuşağı oto iş yeri sahibi olduğunu, İlerleyen dönem içerisinde Hayrettin ERTEKİN'in parayı göndermesine rağmen şanzıman temininin yapılamadığını, kendisinin bu dönem içerisinde ailesi ile Bursa'ya akraba ziyaretine gitmek üzere olduklarını, Hayrettin ERTEKİN'in Bursa'ya gittiğinde kendisinden Faruk ve Ali ile görüşmesini ve parça temin etmesini istediğini, kendisinin Bursa ya gittiğini ve şahıslarla görüştüğünü, Ali SATIK'm kendisine senet vermeyi teklif ettiğini, bu durumu Hayrettin'e ilettiğini, Hayrettin ERTEKİN'in de kendisinden Ali SATIK tan senet almasını ve Faruk tan ciro etmesini istediğini,

Hayrettin ERTEKİN'in yanında çalışan Kaan DUT'un tarihten bir yıl kadar önce kendisine Hayrettin'in Ali..? isimli bir şahıstan 350 YTL civarında bir alacaklarını olduğunu söylediğini, Kaan DUT'uun kendisini Ali isimli şahsın yanma gönderdiğini, kendisinin de Bebek tarafında tam adresini bilmediği bir inşaat firmasına gittiğini, Ali isimli şahsın inşaat firmasın da şoförlük yaptığını, Ali..? isimli şahsın dışarı çıkarak kendisine istenilen parayı verdiğini, kendisinin de parayı alarak Kaan DUT'a verdiğini,

24.07.2007 günü saat: 16.32 de X şahısla yaptığı telefon görüşmesinde geçen "Yoktuki adamlar kaçmıştı a...na k..im, onları diğer bitane daha yakaladım" "Ondan sonra Faruk'u biraz hırpaladım" "800 milyon topladım" "Diğerlerini çarşamba günü hepsini alacam, eğer dedim o para çarşamba günü hazır" şeklindeki görüşme içeriği sorulduğunda;

Bu görüşmeyi hatırlamadığını, ancak Bursa'ya gittiğinde orada oto yedek parçası satan Ali SATIK, Faruk ve Ali'nin yanında çalışan Murat isimli şahıslarla muhatap olduğunu, Ali ve diğer şahısların Hayrettin'in parasını ödememeye çalıştıklarını, kendisinin de şahıslara bağırıp çağırdığını, ancak darp olayının olmadığını, şahısların 800 YTL kadar topladıklarını, bu parayı kendisine verdiklerini, olayın başlangıcında 3 adet senet imzalandığını ve kendisinin senetleri aldığını, ancak şahısların paranın bir kısmını temin etmesi ve geri kalanını ödeyeceklerini söylemeleri üzerine senetleri tekrar Ali'ye geri verdiklerini, Ali' den aldığı 800 YTL yi İstanbul iline getirerek Kaan DUT'a teslim ettiğini, ilerleyen dönem içerisinde şahısların geri kalan borcu ödemediklerini, kendisinin yaklaşık 2 ay soma Bursa'ya gittiğinde tekrar şahısların yanma uğradığını, ancak Ali'nin kendisi ile görüşmeden kaçtığını, bu dönem içerisinde Bursa'da^Jbj^hman Faruk'tan 200 YTL para aldığını, daha sonra bu parayı kendisine ödediğmi,y^Coİaym1^unda şahısların Hayrettin