vaklflar dergİsİ - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d00143/1971_9/1971_9_karamagaralib.pdfsimide...

13
VAKlFLAR GENEL MtlDtlRLtl(';t) YAYlNLARI VAKlFLAR Metinden hariç 364 Resim, 48 Plln ve Krokl, 43 Fotokopi, 38 Desen ve 13 havldlr. SAYI IX TIPKIBASIM PYS VAKIF MATBAASI - ANKARA - 2006

Upload: others

Post on 27-Apr-2020

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

VAKlFLAR GENEL MtlDtlRLtl(';t) YAYlNLARI

VAKlFLAR DERGİSİ Metinden hariç 364 Resim, 48 Plln ve Krokl, 43 Fotokopi, 38 Desen ve 13 levha'yı havldlr.

SAYI • IX •

ı

TIPKIBASIM

PYS V AKIF SİSTEM MATBAASI - ANKARA - 2006

EDIRNE E8KJ CAMliN KITABIURl VE MIMARIMIZDEKI YERI

Baki Cami, sanat tarihçileri tara­fmdan buaüne bclar mOstakli bir.....,.. tırma ve inceleme koousu olarak ele almJNmıştır. Baki Camlin piAm ilk do­fa Gurlitt tarafından~ hatalı olarak yaymlanmış, o &ünden buaQDe bUtiln y&JIDiarda bu pllıı iktihas wya kopya edllmlpir. Aynı tekilde kitabelerin olammasmda ,apdan yanlqlar da bir yazardan dJieriDe intibi etmiştir.

Bvliya Çelebi'nin •·uıu c.mi" ola­nk aDdJiı Ye .. klr-ı bcltm" üzıe ,... pldılun l6yledill cami,1 her keoan ciittan 49.50 m. olao bir alanı kapla­maktadır ( l. Şekil). Yapı tamamm kesme taştandır ( 1·2 Ra.). ICeDarlan z.ao m. ölçl\sUndcki dört blm ayak. c:8minin içini Oç salma ve dokuz böl­meye ayırmaktadır. Bu bölmeler 13.5 m. çapmda bir lrubbe ile ört6lmtlftür. llerkezdeki kubbe bu dört ayala otu­nar. Dller kubbeleri taşıyan sivri ko­mc:rler bir 'fe1& iki ,&lde du9arlanlaki pmıe ayaklara da,aıımaktacbr. Yan sabmlarda banalrfar daireYictir. Jee. merienlen kamali pndantiflerie ae­çifml.ftir. Orta sahm yan sahmlardan daha yübekdr. Burada bmaklar ~

ı. C. o.tıa. Dk.._ Aııll'a ;sk, o.· 1 lin ... ~ l, ........ Jtlt.ll , t.f a.; Dr • ..,.. o-., ..... Jl s n U, G. L , ..... Wf/11»; o.- Mart ~. Btlisee 1MIIıl, 54-!J. L, ......... JMt; Obar ' • 5 r • ..._ •• o....lı dMt llılıMid, ~IS. L , ........ .,... .,.. ,...,., ma-·• 1'11\: ı 1d h ....,.., ... , ......... ..... ,. •• n 1 ~ ..... ldlııllııl, Mbıra .... m.m. .... K. ..,. ' ........... -u.r ... o-.ı.a. a.llri, .74 . •.. ........ ItliS: A. ~' J• ... o-lt ............ .. a.l, »e . ... ........... ~ '/IDI. 'l'lııa ..... lll ..t, o.ı- •clıfa s•c. I~IST. a., c::wc:.., JM.. ...... H..,.. YıldR, Twttısik e.-, ..... a., ...... .,.

1. ...,_ ÇeleW, ..,.trans, Ul, a.QI. a., 1,.. ...... w ..

leyMn KARAMACARAU

kiqendir ve her kubbede delişik bir tarz uyaulamruşbr. Cümle kapısından cilişte yer alan birinci kubbe sekiz dillmlidir ve tepesinde bir fener bulun­maktadır., Xubbeye burada tromplarla ortadaki kubbede mubmasb konsol­larla, mihrap önündekinde de ÜÇiell·

lerle seçilmiştir. Orta sahmJa yan sa· hmlar arasındaki fark dışta da belir­tilmiştir. Gurlitt, Hammer'den nalden "fatih zamanmda hall camide in~t yapılchlmı ve orta kubbenin de o za­man kapanıp daha evvel Bursa Ulu Ca­miiDdeki Jibi açak bırakıiJDlf oldutunu tahmin ettiJini" söylemektedir.• Gel'­çekten Eski Cami'de ele, Bursa Camiin­ele oldulu gibi küçüle küçüle camiin içinele kalmış, fonksiyon ve karakteri· ni kaybetmiş bir aviuyu bulmak müm­kündür. Fakat burada aviuyu örten kubbe orta kubbe delil, tepesinde fe­ner bulunan birinci kubbe olmak lı.. zım aeJir. Camiiniki yanında bulunan bpılann mihftri ile cephede yer alan cümle kapısından seçen mihverin bu bölmede kesifmelm de bunu dolru­lar.' Ancak biz bu kubbenin sonradan kapatılmadıtını. dolrudan dolnıya fe­nerli olanak inşa edildiJini düşünüyo­ruz (3. R.es.) .

Evliya Çelebi'nin "musanna" oldu· tunu bydettill mihrap çok geç devil'" lerin boyalı tezyinab ile asli karakteri­ni bybetmiJtir. Minber beyaz mer· merdenclir. Yan yüzleri rdmtlerle, gee>-

J. Y.a- O... AaMolu Tl.rt • .....W... Dst• ~ .,...-....: A,._... '-'· 0..,. - •, 6.C., 66. le)"l. J.tO. a., lfJI.

4. c. Gartlu. a. .... J , • · 5. A. Jltwuı, L a., ~. S.

332

metrik örgülerin kaynqmasından do­lan bir arabesk süslemektedir ( 4. Res.). Bu tip kompozisyon, Buna Y~ şii Cami &ibi. XV. yüzyılın eliler eser· lerinde görülür.

Camide, Il. Murad'ın daveti üze. riDe Edirneye gelen Hacı Baymn Veli ye ait bir kursU bulunmaktacbr.• Bvliya Çelebi "Hacı Bayram Velt burada iti­Wa airub çok ibadet ederek nice yüz. bin adamı, va'z ~ nasihat ile irşat et· miştir. Halen kürs:yy·i şerifleri bir kö­şede teberruken mahfuz durur" demek· tecfir1.

XadmJar mahfeli H. 1020 (M. 1612) yılmda Filibeli Ramazanollu adında bir şahıs tarafından yaptınlmıştır.

Camiin içinin aslında sade oldulu· nu dUşünüyonız. Evliya Çelebi de ••ne. nın-i camide öyle ztb-u ziynet üzre masl6bat yoktur" demektedir.' Duvar­larda bulunan ve ayaklan kaplıyan yır­zılar XVIII. yüzyıldan XX .• yüzyıla ka­dar, fasılalarla ywlmıştır. Bunlann bir ltısını ı. Sultan Mahmud devrincieki tamirde, diler bir kısmı ise 1863 yılı. daki tamir sırasınde ilAve edilmiş olma­lıdır. Daha sonra da devrin JDef}ıO.r hattatları zaman zaman camii batlan ile süslemişlerdir. Kıble tarafında, ayaklar ~rindeki Hadislerden saJda.. ki 1770 de Cezaidi Hasan Hoca tarafın. dan yazılmıştır. HUnkAr mahfelinin bu­lundutu duvarda da Mustafa Tevfik Efendinin 1904 yılında yazclıJı S(izel bir .hat yer almaktadır. Minberin salmda asılı olan levbada altın yaldızla yazü. mış "Besmele" ise Sultan n. Abdulha­mid'in imzasmı taşımaktadtr' (S. Res).

Orta sahmdaki kubbelerin içi 1863 tarihinde çok kötU barok tezyinatla doldurulmuştur. Bu barok tezyinat ve • aralanndaki sanat deleri taşıyanlar

6. T. GOtWttpı, laMa AııpikJopedbi, l!dlnıt Jılld. de$1, lll • • •

7. Bvliyl Çelebi lll, .,J, • ·

a. s.u,. ÇeWıı. m. .,., •· 9. fdıiqlu Hllle)'la Yalclıı, a;e., 47, s.

bulunm.akla beraber - yazılar, esasen blın ve basık ayaltiann mekAnda ya. rattJiı alır tesiri büsbütün arttırınak­tadırlar.

Camlin cephesinde beş kemerli bir soa cemaat mahalli mevcuttur. Kıble mihverinln üzerinde bulunan onadaki balme kubbelidir ve yüksektir. Çapraz tonozla örtUlU olan yan kısımlar daha aşalıdad.ır. Esasen bina kesme taştan illf& eclilmiş oldulu halde son cemaat mahalli tuıla hatılh o~ öriilmüştür. Kemalt Söylemezol)u nun da işaret et­tili Jibi .. , bu kısmm binaya ballanışı çok zayaftır.

Abdest alınata mahsus musluldar son cemaat mahallinin önündedir. Dr. Osman Rifat kışın bu musluklardan sıcak su akıtıldıJını söyler.11 .

Caminin esas portali mermerden ve mubmasb olarak yapılmıştır. Bu mubmaslar ıuruplar halinde aşatıya doJru sarkan salkımlar teşkil etmek­tedir. Batıdaki kapı kınnızı ve beyaz taşlardan dekoratif olarak öriilmüştür (6. R.es.). Girişin üst kısmı sade bir ke­mer kovanı biçimindedir.

Binanın kuzey cephesinin iki kö­şesinde birer minare bulunmaktadır. BunlardaD kuzey doludaki tek şerefeli ve sade; kuzey bata köşesindeki ise süs­lü ve çift şerefelidir (7. lles.) . Her Ş& refeye ayn yollarla çıkılmaktadır. Bu minarenin kaidesi ile Uç Şerefeli camiin burmalı minaresinin kaldesi arasında büyük bir benzerlik mevcuttur (8. Res.). Gurlltt'in plAnında ve ondan kopya edilen diJer pllnlarda kuzey-do­tudaki. ilk minare gösterilmiştir.

Camide iki bant ve bir imza kita· besi bulunmaktadır(9. Res.). Minbeıin kapısı üstünde:

~\'\ ı:,UaLI\ t~.'J ıJbı.~l.,.- v Jt j Lv...\J . . .. . .

M. K. ..,......'ll, ..... 12-74 •••

ll. o. Asluıape ...... IJ .•.

--------•--_UKı_· CAMilM eciYM&UI vt MilwıiMblul vı.ai 333

"Murad Han'ın ollu Baye:zid'in ol­ha Sultanu' i-'azaır. Mehıned'in ıünle­rincle" d.enilmektedir.

Portaldaki bant kitabesi, Bldt E· feDcli'den oaklaı Tayyib Gökbillin ta­nıfmclaıı arap harfleri ile, u Osman Nuri Peaemeci tarafından cia litin haıfleıi ile ft bazı yanlışlarla ~.

SWüsle yuılmıf olan Uç satırbit tlta~ ı;netni şudur:

~•t')..f. T~-·~~r~~~''J'i .)II.LJ'~,:.Hc-~'""- •ı~ ;e\ ~'Jf::..

-'-~'~,1\

.&.J-J', .r~ ·'""" Vt .,aıt • ,., ı,..:... ~ '.J' .:_oi.L.Jl~\;., Uı.L.J\ ı:; .-ı 'J-ı'Jc ;.,t-'Y\,

L:..d' . u. . cr. (!:J'J .• d..L.-.i~ ;.,li...._j_L_ ı:J.J ı:J_.&I,,

r-=-..._ Jl,_!. _. .••.• J •'-J. ~'~ ( 116) ~"·ı;,

.Kitabe Osman b. Aftan'dan rivayet edlleD bir lwlisle batJ,amaktachr. "Her kim Allah lç:in madcl yapana, Allah da oalara camette öyle bir ev yapar. Bu QIDH şerifia yapılmaunı, Sultan, mıae,ed (,anbm edici), mUcahid. mu­rablt, Allah'ın yardımı ile liva ( saocak~ 1Ml,nk) sahibi olmut; dUşrunt.n kah­ıeclea, ciODya ebJl~ adalet ve iyilik da­lataıı: Sultan otlu Sultan Gıyuu'd-dün. Ja ve'ci-Dbı Meh..,.t b. Bayald HaD -Allah ooua sultaDIJiım baki blsm ve Iki cl6nyada (saltanatını) tamtsm • 816 ,.Imm $evval aymm ortalannda (141-4 Jllı Ocak aymın batlanDda) emretti:'

ICitabede aeçeo "Gıyasu'd-dünya ve'ci-Din" ünvam bütün Osmanh sultan­lan içiDde yalnız Çelebi Mebmed tara­fıMan Jmllanılm•ştır. Sultaoa ait dijer kitabelenle ve sikkelerde de bu ünvana

11. T. GtltU .... XY·XVI. eurtarcla I6M - .... .....................

rastlanmaktadır. "Murabıt" kelimesi, muhtelif zamaıılarda farklı manAlar kazanmalda beraber, genellikle ribatlar. da oturan fütüvvet ehli için kullanıl­maktadır. Bunların hangi haJJerde ri­hatlarda oturabilooefi Şeyh Şibabeddin ~·nin Fütüvvetname adlı ese­rinde açıklanmış ve şarta ballanmı~ tır." Anadolu'da Aht1ik adı altmda ya· yılan bu teşkilltın Osmanlı devJetinin kuruluşu sırasında büyük yardımı ol­muştu. Şeyh Edebali' den sonra Aht şeyhiilinin Sultan Murad Hüdavendi­tılr'a aeçtili 1366 tarihli bir icazetna· mcden anlaşılmaktadır.•• Çocuklutunu Tokat gibi tarikatterin bynaştılt bir şehirde aeçiren ve Bayezid Çelebi gibi suR bir bocası bulunan•s ve Tokatlı Aht Bayezıd'm otlu Hacı tvaz Paşa gibi bir sanatkArı saclarete setiren Çelebi Meh­med'in de Aht oldulu dUşUnülebilir. Eski Camiin kitabesinde seçen "Mura· bıt" ünvanı da bu fikri kuvvetlendir­mektedir. Esasetı Sultan Mehmed'in "Çelebi" olarak anilması da, onun bir Osmanlı Je]ızadesi olmasanın delil. ta· ribtla ilişkisi bulunmasının bir delili sayılınalıdır. Sultan Çelebi Mehmed'in yaptırdılı Bursa'da'ki Yeşil zaviyeli-ca· mün-. aynı plAnı gösteren diler zaYiye­lerde rastlanmayan ikioci katındaki muhteşem çinili hünUr mahfeli, ancak Çelebi Mehmecl'ia buradan Aht mera· simiDe nezaret ettiJi aerekçesi ile bir anlam kazanmakta ve bu sultanın da bir Abl . .;eyhi oldulu hakkındaki görü­şümUzü desteklemektedir. Gıyasu'd­Dünya ve' d·Din llkabımn da yalnız bu sultan tarafından kullanılması onun dUnya görüşüne işaret etmektedir.

U. N. (lılıılay, flkllwee·AW ....__.. -.t -.lesi ll, .... s .• ~ FtıUicea Dcqlat. ll·IU, Aabra ltSZ.

If. E. B. $etııol)'a. M ' ,._ \"e lllrlbllu ıarilıJ.

21f. ... la&aııbul ....

tS. P. a. u.t-M. ~. Jtl\ab-ı Cihan.-..~ rt ._,.. 1. flf. a .• AMııra IM. I .H. ~. 0.· _.. Devletlilin llılıl)-. IC:flı..IMıı. 14S . . .. Allbra 1"5.

••· s. a,tcıc. ıı.- o-uaı 411m.ı. c~~~~Uçti..ı 1ı1r ..aıe-1, rAYiyeter .-. rht,.. ~. tttbat ...._. al HI~ na, zt. c. llt8Miul ltt.J.

334

Camiin batı kapısının üzerinde de sülüs hatla yazılnuş üç satırlık sanat­k:ar kitabesi yer :ılmaktadır (10. Res.).

~'.u.\...::, J~ J'~'ı'->'r)Ll'~~~Jı; ( ..ı~WI)

j_...lJI L~ ı ..u. ; )~ 1-S.J...Ai_ ~\ı_)·~ . .jlJ.Y."

( q .. ~T }.-.

·.r<"'.) v-_..Jı.~ ttı' ;~..ı'~~--> ıb.:i' ~~J.\ V.J" J..W\

"Bir kimsenin mescidlerin yapılma­sını üzerine aldı~ı görürseniz, onun mü'min oldu~na tanıklık edin" şek­lindeki sanatkadarla ilgili bir hadisten sonra, "!>u aziz camie, mimar, emir?, soylu kişilerin iftihan, sadr Hacı Ala­eddin başladı. Allah onun kıymetini da· im etsin. arnili ömer b. İbrahim'dir". denilmektedir. Kitabede yalnız "emir" kelimesi iyi okunmaınaktadır.

Tayyib Gökbilgin İslam Ansiklope­disindeki Edirne maddesinde, eserin "mimannın Konyalı Hacı Alaeddin ve kalfasman da Ömer b. İbrahim ismin­de biri oldu,Au garba açılan kapısı üze.. rinde yazılıdır" demektedir. Sonraki bütün yayınlarda bu "Konyalı" ve "kal­fa" sözleri tekrarlanmıştır. Görüldüili gibi kitabede "Konyalı" veya Konya'ya benzer bir kelime yoktur. Hacı Alaed· din'in mimar oldulu açıkça kayıtlıdır. ömer b. İbrahim için kullanılan keti­rnede "amil" yani "yapan" dır. Bu du­rumda eserin planını çizen Hacı Ala· eddin; bu plana göre binayı inşa eden Ömer b. tbrahimdir. Kalfa kelimesi de "amile" yanlış mana verilmesinden do~ muştur.

Metinde Hacı Alaeddin için "Sadr" ve "Emir" ünvanlan kullanılmıştır­Sadr kelimesi de muhtelif devirlerde farklı rütbe ve görevleri ifade etmiştir. l.H. Uzunçarşılı'ya göre Osman h ların bu devrinde bu kelime "Kazasker" karşılı·

#ı olarak kullanılm.ıştır.17 O halde Hacı Alaeddin de, Yeşil Camiin mimarı Hacı lvaz gibi, mevki ve rütbe sahibi ileri ge­len bir şahsiyettir.

Hemen bütün neşriyatta, caınie 804/1403 de Süleyman Çelebi zamanın­da başlaıidıtı, Musa Çelebi zamanında devam edildi~i ve inşaatın Mebmed Çe­lebi zamanmda tamamlandı~ı yazılıdır. Bu rivayet geriye doAru Hibri Abdur­_rahman Efendiye dayanmaktadır. Ki­tabelerde Süleyman Çelebi'nin ve Musa Çelebi'nin isimleri andmamaktadır. Hat. ta kuzeydeki portalda bulunan bant ki­tabesinde camiin Çelebi Mehmed tara­fından tamamlanmasının de~il, yapıl­masının emredildi~i kayıthdır. Ancak Çekhi M<·hmed'in de Edirne'yi Musa Çelebi'den 1413 de aldı~ı bilinmekte­dir. Bu camiin bir seneden az bir za. manda yapılması düşünülemez. Bundan dolayı Hibri Abdurrahman Efendinin venlili haberin do~rululunu kabul et· rnek durumundayız.

Tayyib Gökbilgin Badi Efendi'ye dayanarak Çelebi Mehmed'den sonra camiin bazı noksanlarının II. Murad tarafından tertib edildi~ini söylemek­tedir." lki şerefeli minarenin bünyesi ve kaidesi ile Oç Şerefeli Camiin mina­releri arasındaki benzerlik bu nakli dotnılamaktadır. Fakat biz son cemaat mahallinin de, tu~la batıUar atılarak farklı bir tarzda inşa edilmesinden ve esas yapıya zayıf olarak batlanmasın· dan dolayı, esas kitle ile beraber de~il, sonradan, II. Murad zamanında, iki şe­refeli minare ile birlikte ilave edilmiş oldu~ kanaatındayız. Caminin pence­relerinin bir kısmı da daha sonra Mimar Sinan'ın nezaretinde açtınlmıştır.19

Evliya Çelebi, camiin kıble duva­nrun arkasında, içinde güzel sesli ku~ lann bulundulu bir çiçek bahçesinden

17. I.H. tl~nçaflıh, a .e., SO. s.

ll. T. Gökbll&ln, Paşa Uvası, 197. s .

19. A. Rrlllt, .Mimar Sinan, 4l. s., Istanbul, 1931.

---------EOiRNE ESI<i CAMiiH KiT~\.ERi VE MitMRiMiZDo:i YERi ___________ _335

bahsetmektedir.20 Burada, zambak, Jale, sümbül, nergiz, gül ve erguvan gibi gü­zel kokulu çiçekler yetiştirilmektc ve bunlar mütevellisi tarafından, mevsi­ınine göre, küçük kaplar içinde camiin saflan arasma konulmakta imiş. Bu bahçenin caminin vakıflan arasında ol­duilJnu kabul etmek lazımdır. Çünkü tapu defterlerinde Ii. Murad'ın yaptır­dı~ı Daru'l·Hadis camiinin evkafı ara­sında camiin bahçesinde yetişen çiçek­lerden elde edilen SOO akçelik bir gelir de sayılmaktadır.21

Çelebi Mehmed tarafından camiye yanındaki, 108 gö:r dükkanla 35 göz hücreyi ihtiva eden 14 kubbeli Bedes­ten vakfedilmiştir.22 Böylece şehirde dini merkezle ticari merkez birleştiril­miş olmaktadır. Burada S. Eyice'nin tesbit etti~i Türk şehirciliğinin özellik­lerinden birini görmekteyiz.23 Evliya Çelebi bu camiin <:emaatinin her zaman çok oldu~u söylemektedir. Edirne'de inşa edilen ilk Osmanlı camii olması dolayısı ile, yalnız burada batibin hut­bede eline kılıç almasının, Hacı Bay­ram Veli'nin kürsüsünün bu camide bulunmasının ve mihrabın sağ tarafın­daki pencerede Kabe'nin "Rükn-i Ye· mani" denilen köşesinden kopmuş ve cami yapılırken getirilmiş olan taşın gömülü olmasının yarattığı mistik hava cemaatı toplayan faktörler arasında sa· yılabilir. Fakat ticari merkezin camiin hemen yanında olması başta gelen fak­tör olmalıdır.

Eski Cantiin asıl özelliği ve değeri, Türk camii mimarisinin mekan gelişme­sinde çok mühim bir merhaleyi teşkil etmesidir. Eski camide uygulanan plan, birçok varyantl:ıra vücut verdiği gibi, değişik ölçülerde aynen tekrarlanmış· tır. Bu plan Selçuklulardan gelen Ulu

20. E,·Jiya Çelebi, Se~-ahatnamc lll. 431. s.

2t. T. Cökbilain, P~ U\'&SI, 212. s.

22. T . Gökbilain. a.c .. 197. s.

23. S . E,-Kıe, Les "Dedc,ıcn's" dans I'arehitc<:lııre

Turquc, Atti del s.e-condo conarcsso intcmaıionalc di ııre Turca, 114-117. s.

Cami tipinin son merhalesidir ve kH\­sik Osmanlı camilerinin şemasını da bir embriyon halinde taşımaktadır.

Yıldırım Bayezid tarafından yaptı­nhnış olan Bun;a'daki Ulu Cami, 12 ayak üzerine oturan takriben 10.60 m. çapında 20 kubbe ile örtülüdür. Eski Camide ayak sayısı dörte inmiş, kubbe çaplan 13.50 metreye çıkmış ve kare biçimindeki sahaya 9 kubbe yerleşti­rilmiştir. Ölçüleri itibariyle Eski Cami Bursa Ulu Camiinin 16 kubbelik saha· sına tekabül etmektedir ki bu inşa ba­kımından bir ilerlemedir. Burada iç me­kan daha az bölünrnüştür. Bu, geniş ve toplu mekana do~ıu atılnnş büyük bir adımdır. Eski Camide teşekkül eden döı-t ayak ve üç sahın klasik Osmanlı Camilerinde uygulanan şemanın ilk ör­ne~idir. Hatta burada orta sahın, daha yüksek yapılarak, yan sahınlara göre bunun ehemmiyeti belirtilmiştir. Bu, gelişmenin istikametini tayin etmekte:. dir. Daha büyük çapta bir kubbc inşa edebilecek bir mimarın yapaca~ı hamle, orta sahnı açmak, genişletmek olacak­tır. Eski Camideki yan sahınların aynen muhafaza edilerek orta sahnın bir mis­li açıldığını, genişletildi~ini tasavvur edecek olursak, birinci kubbe ile orta kubbenin yerine 27 m. çapında büyük bir kubb~ oturtulacaktır- Mihrap ö.nün­dc ise 13.5 m. derinli~inde, bir misli genişlctildi~ine göre, 27 m. genişliğinde bir bölme tcşckkül edecektir ki burası da büyük kubbenin çapında bir yarım kubbe ile örtülebilir. lşte bu, kubbe ça­pı 26 metreyi aşan Eski Fatih Camiinin phlnıdır. Buna, B<>.yczi t camiinde olduğu gibi, mukabil tarafta bir yarım kubbc eklenecek ve gelişme bu yolda devam edecek, fakat bir merkezi kubbeye ya­rım kubbelerin eklenmesi ilc olan ge­lişmede dört ayak ve üç şahın şcması de~işmeyecektir.

Dimetoka' da yine Çelebi Mehmed taı-afındar. yaptırıl<1n camide ( 1420) Eski Cami planı bir başka istikamettc geliştirilmiş; bir t~~. dört yarım ku b-

336

. beli pllmn prototipi ortaya konmuş­tur. Burada dört aya~a oturan merkezi bir kubl>e; dört yanda birer beşik to. noz, köşelerde de küçük çapraz tonez­lar mevcuttur. Bu beşik tonozların ya· rım kubbeye dönmesi basit bir teknik meselesidir. Nitekim bu camiden 21 yıl sonra -1441 de Tire'deki Yeşil ima· ret'te ilk yarım kubbenin ba~landıltnı görüyoruz.

Di~er taraftan Eski Cami'de orta salını açtı«unız ve fakat mihrap önüne

yanm kubbe ekl~meyerek buradaki lemesine sahnı kaldırdı~mız takdi:· de üç şerefeli'nin planı do~maktad e Üç Şerefeli'den de kubbesi 6 aya~a atı~: ran Ahmed Paşa; 8 aya#a oturan Rü . tem Paşa yoluyla Selimiye'ye ulaşılma~­tadır.

ı . G?nıd"lüyb~r kki Eski Call\i mekan ge. ışmesın e ır avşak noktasıdır

k d' · d ve en ısın en sonra yapılan hamle] içinde bereketli bir ilham kayna~ı :l~ muştur.

EDIRNE ESKI CAMliN PLAN KROKISI

. ' ' ',

•: ..

, ,

' ' ' ' '' .. 1

' .. ,, ' . , ' ,

........... ,"' -... -- _ .. :. - . -... _ -... - -

• : '

· ~

· ~

- --------. '•

' ' ' ' '' l t . :· .. .

• ~-,<· ·"· , ,

. ' . •l . . . • .. ,. :\

1 •• ~ .... ~ ........ . .. , .

Vakıflar Gnl . Md. lüğü Ar sivinden

' • ,, 1 1

1 , ,

, , , ' , ' 1 ' ., •

' . . ., . \ ' ' ' ' · ',

Şekil : 1 - Edirne Eski Camii. PlAn. (A.S. Ülgen 'den ).

Resim: 1 - Bdirne Eski Camii. Genel görUnüş.

Resim: 2 - Edirne Eski Camii. Cephesinden görünüş. (Foto : H. Karamağaralı) .

Resim: l- Edirne Eski Camii. Kubbe Feneri. (t:c:~: H. Kaıamatarah).

Resim: 4 -Edirne Eski Camii. Mimberden detay. (Foto: H. Karnmnğnrnlı).

Resim: 5- Edirne Eski Camii. Harem. (Foto : H. K.aramaAaralı).

Resim: 6- Edirne Eski Camii. Kuzeybatı portalL (Foto : H. Karamağaralı).

Resim: 7- Edirne Eski Camii. Kuzeybatı köşesindeki çift şerefeli minarenin bidesi. (Foto : H. Karamalnr:ılı).

Resim: '9 - Edirne Eski Camii Bl\ııl Kilnbesl. (Vakıflar Genel MüdürlüAU Arşh•inden).

Resim: 8 - Edirne llç Şerefeli Camii Dunnalı Minaresinin Kaidcsi. (foto: H. Karamalarah).

Resim: 10 - Edirne Eski Camii. Sanatkar kitabcsi. (V.G.M. Arşivinden)