uk1 ba*un«vi” hdres: gime i.rvoca . t.ı„f„n r ürkîye - kıbrıs ve İsrail...
TRANSCRIPT
Perşembe27
N İ S A N1961
B o ı k u ı * t
Dizilip Basıidıftı Yer . • BOZKURT r , . ___,,„ JMUdUr ve İmtiyaz Sahibi: CEMAL TOGAN—---------------------- ------- UK1 Ba*un«vi” Hdres: Gime I.rvoca . T.ı„f„nAdres: Girne Caddesi, Lefkoşa - Kıbrıs Telefon: 2951 Telgraf: “ BOZKURT ” Fiyatı: 15 MİL
SıZ W ! ERİ StVtBılıRSıNiZ FAKAT... OTOMOBİLİNİZm m
f i )
’i SEVCC.İÇİNPf
~ Ü Ç ®VACPIR
ürkîye - Kıbrıs ve İsrail arasmıla Feribot Seferleri Düzenleniyor
TURİZM TANITMA BROŞÜRLERİNE KIBRIS’LA İLGİLİ DOKÜMANLAR DA EKLENECEK ” ’
asin-y a y in v e t u r i z m g e n e l m ü d ü r ü î l e b i r l i k t eBİR HEYET HALEN KIBR1STA BULUNUYOR
.... ....... .............
KalkınmasırTIK tevekkül vo meskenet devri tarihe karışmıştır. El- alem çalışmak s&vesinde ta-
t gücü üzerinde hakimiyet ' lamış; onun sınırsız kaynakl ı sömürerek istihsalini ar- rınış ve hayat seviyesini yük- tmiştir. Onlar bununla da ye
yerek, dünyamızı çevreledi hudutları aşmışlnr ve kâina- derüıliklerine dalmışlardır, jilphe yok ki bütün bunlar çanakla, çok çalışmakla, yılma-
çalışmakla başarılmıştır, üm Türkü olarak biz de var Snlizle çalışırsak; kısa bir
an İçinde istihsalimizi artır- -ya, hayat seviyemizi yükseltiye muvaffak olacağız. Kıb- s Türkünün bugün en büyük vâsi, köylünün kalkınma prob
’ lerinin halli noktasında topraktadır. Köylünün morali ~ tümelidir. Köylü prog-
ııılt ve plânlı olarak çalışmaya TVİk edilmelidir. Kıskançlık, jUMmezlik, tembellik, gerici llnceler ortadan knldırılmalı- II.Pek tabiî olarak bu başarılma- güç bir iş, halledilmesi uzun
isteyen bir problemdir, poplum arasında bir moral ve “ilnliş reformu yaratılmalıdır, övlilye bu yönde her türlü 'ddî ve manevî yardım yapılıdır. öğretmenlerimize, ay
anlarımıza ve her türlü sosyal kültürel teşekküllerimize bu
«ısta önemli görevler düş- ektedir.Köylü bu gün maneviyatı kiniş bir kütledir; borç içerisin- ‘4lr; İstihsal bakımından geri taştır. Köylüye gerek hükü- tin ve gerekse ilgili toplum- teşekküllerimizin maddî yar
ında bulunmaları gerekmekte-SFakat mesele bununla da nal- fanez. Köylünün kendinde Mr yükselme ve kalkınma is- ı olması lâzımdır. Tevekkül, Mlik ve çekememezlik gibi arlı illetlerin tedavisi, halkı-
pWj iştiyaktı bir çalışmaya Midisini vermesiyle mümkün '«tır. Ne yapalım bize yar
ım yapılmadı, bu yıl yağmur » d ı diyerek yan gelip yat-
’ evelerde kâğıt oynamak, iil* 1 , *>*r hayat ümidiyle şe
fte akın etmek hiç de doğru İr hareket değildir.Ne kadar üzücü ve yürekler
bir durum içindeyiz ki, ihtiyacı olan
ve sebzeyi bile yetiştir- aciz bulunuyoruz. So-
ateş pahasına satıl- • Çünkü bu memlekette
evetk.nıteCCk kadnr so&an b i‘ «I*. ı .memiş ve Israildenj „ım a.I,l*ması mecburiyeti han. S u,r- ,srail !<um V‘Ğın' a'M sımf h'ennete çevirif> bi-
Inuna J ,,r müstahsil duru-"miı S Se Lk.en’ bİ7İm y'yece- 'etlcrH :' yabancı mem-
blr dI en ‘‘hal etmemiz üzücü « f c değil Soğan» tlrn*k de mi güçtür ?
'tmez HBr da, tembe,,ik Para totk v, Çalışanları çekeme-
0 Türkiye Basın - Yayın ve Turim Genel Müdürü Bekir Tü- nay, beraberinde Turizm Dairesi Müdürü Selâhattin Çoruk, Yayın Müdürü Edvin Rizi, ve Turizm Şefi Akil Serdaroğlu oldu gu halde dün sabah Kıbrıs’a gelmiştir.
Muhabirlere bir demeç veren Genel Müdür Bekir Tünay, “Türkiye’nin başkanı bulunduğu I.E.T.O. Orta Doğu çalışmalarına hazırlık amacıyla Kıbrıs’ı ziyarete geldik. Adada iki gün kalacak, teşkilâtıma mensup ar
kadaşlarımın dertlerini dinliye- cek ve çok sevdiğim Kıbrıs’lı hemşehrilerimi yakından tanımış olacağım. Bu gelişimizde turistik bakımdan Türkiye, Kıbrıs ve İsrail arasında bir feribot sistemi için faaliyete geçmiş bulunuyoruz. Hazırlanacak ' olan Turizm Tanıtma Broşürlerimize Kıbrıs’la ilgili dokümanlar ekliyeceğiz. Her türlü turizm broşüründe Kıbrıs’ın turistik yerlerini gösterip tavsiyelerde bulunacağız” demiştir.
Bu arada sorulan bir soruya
karşılık veren Bekir Tünay, bu yaz mevsiminde Mersin-Kıbrıs ve İsrail arasında hir feribot servisinin başlamasının beklendiğini açıklamış ve aynı zaman da Mayıs ortasında Ankara’da Kıbrıs’ın da katılacağı bir tu rizm toplantısı yapılacağını bildirmiştir.
Öte yanadan turizm Şefi Akil Serdaroğlu, dün akşam televizyonda “Turistik Türkiye” ko nulu İngilizce bir konuşma yapmıştır.
Dr. Küçükün Z iyaretleriCumhur Başkan Yardımcısı
Dr. F. Küçük, dün sabah Lef- koşa’daki Türk Yapı Enstitüsünü ziyaret ederek, okul faaliyetini tetkik etmiştir.
Dün adamıza gelen Türkiye Ba sın - Yayın ve Turizm Umum Müdürü, bakanlığa mensup zevat ile birarada. (Foto. Bozkurt - B1LBAY)
iki konser vermek üzere dün adamıza gelen beynelmilel şöhret Violonist Suna Kan (sağda) ve Piyanist Ferhunde Erkin objektifimiz karşısında. (Foto. Bozkurt - BILBAY)
Anayurdumuzun Sanat Elçileri Dün Kıbrıs’a Vasıl Oldu
Piyanist Ferhunde Erkin İle Violonist Suna kan Gazetemize Kısa Bir Demeç Verdi
De Gaulle Cezayir Fransız isyanını Bastırdı
ASİ GENERALLERİN LİDERİ GENERAL CHALLE TEVKİF EDİLEREK PARİSE NAKLEDİLDİ
Diğer fjç Asi General Ansızın O rtadan KaybolduPARİS, 26: Cezayir'de önder- (■
liğini yaptığı dört günlük ayak lanmanm bastırılması üzerine tevkif edilen sabık General Challe, ölümle cezalandırab ileceği vatana ihanet ve silâhlı isyan gibi suçlarla itham edilmek üzere dün uçakla Paris’e götürülmüştür.
Sair isyancı liderlerin de tevkif edilmeleri için müzekkereleri çıkarılmış olup, bunların memleketi terketmelerine engel olunması için Cezayir’deki bütün liman ve uçak alanlarına di rektifler gönderilmiştir.DE GAULLE’ÜN KARŞILAŞ
TIĞI PROBLEMLERBaşkan De Gaulle, ayaklan
manın bastırılmasından sonra suçluların cezalandırılmaları ve yeni huzursuzluğa yol açacak muhtemel komplo hareketlerini meydana çıkarmak gibi iki önemli konuyu müzakere etmek amacıyla dün kabinesini bir toplantıya çağırmıştır.
FRANSIZ İSTİHBARAT BAKANININ DEMECİ
İki saat süren kabine toplan tısından sonra bir demeç veren Fransız istihbarat Bakanı, sabık General Challe’ın şimdi ada let önüne çıkarılmış olduğunu söylemiş ve krizin, bütün devleti tehdit ettiğine işaretle “kriz, şimdilik bertaraf edilmiş sayılabilir. Fakat krize yol açan sebeplerin de ortadan kaldırılması gerekmektedir” demiştir.
(Devamı 4 üncü Sayfada >
ileDün Kıbrıs’a gelerek temaslarda bulunan Britanya Savunma Bakanı Lord Mountbatten Reisicumhur Muavini Dr. F. Küçük dünkü görüşmeleri esnasında sohbet ederlerken.
(Foto. Bozkurt - BILBAY)
U luslararası şöhrete sahip bulunan T ürk violontet Suna Kan ve piyanist Ferhunde Erkin, K ıbrıs’t a İlki konser vermtek üzere dün öğleden sonra uçakla adam ıza gelmişler ve Türkiye’nin Kııbns Büvükel r; iliği m ensupları, küçük kız
çocukları ve Türk gazetecileri!"- tarafından karşılanm ışlardır.
Uçaık alanında kendileriyle görüşen gazetecilere demeç ve ren değerli sanatç ılarım ız Kıb rıs’a ilk defa gelmekte olduklarını söylemişlerdir. Bu seya-
(Devamı 4’üncü Sayfada)
? lme t a W T ah,vctmek için bardan k ı toP'um için inti- V,r<lıma vÜl * hir şe* değildir. İS( îarari.H yaf mura bağlanmak W, u ^ 'Ç alışm ak, her en- Wişn,a|. «“«lüğü yenmek için ayede Ancak bu
^Vatspvi, mfistahsi! olacak ve Bütün yükselteceğiz.’Hkltrciı t« lül?Ce,er araslnda-
Nftıaları £ kardeşlerimizin ,rtezyen l;,,ne e açtıklarıI® ve kurri'm'SU’ buldukları su-nu"iyetle u ar* tesisleri mem-
bu |,|hkar5|'amaktayız. An-»malârla Sbet ve verim,i "t edec . ^“fumumuzu tah-
tam h'r başarıya Sak jcjn ..v,u İstihsalini ar-
la S*hs!Lı u mevcut İmkân- ve İIglli
dlmı VapmaJ £ İne gereken
b o z k u r t
BİR YUNAN BALIKÇI GEMİSİ YOKLANDİ
reMd t USaöîr e d e n d İs S İnfM a t ! ^ fS ^ ^ S î ' Y u5 00?te Apostolos Andreas a c ı k | nanistan a balık götürürken tır farında kap an Andreas Trovas tınaya tutulduklarını ve Kıbrıs id a r e s in d e 19^ numaralı ve Yu- 'açıklarına sürüklendiklerim soy- nan bandıralı bir balıkçı g e m i s i ı lemıştır _ p m i s i n i Vokla
Yoklama sırasında içinde hiç- dır.
KÂTANĞA EYALETİ BAŞKANI ÇOMBE TEVKİF EDİLDİ
Lord Mountbatten Kıbrıs’ta Temaslara Başladı
Britanya Savunma Bakanı Dün Makaı ios İle Dr. Küçak’ii Ziyaret Etti
Br tanya Savunma Baıkam Lord M ountbatten, dtln sabah uça'kia Kıbrıs’a vasıl olmuş Ve beraberinde Britanya Yüksek Komiseri Wlliiam Clark oldu- Çu halde Cumhurbaşkanı Ma- karioa ile Cumhurbaşkanı Yar dıimıciısı Dr. Fazıl Küçüklü ziy are t etmiıştir.
batten, diün öğleden sonra Lef koşa Genel H astahaaesl H astabakıcı Yetiştirm e Merkezini zıyaıet etm iş ve Kıbrıs’tak i tn glliz Silâhlı Kuvvetler Şefleriyle görüşm<e(k üzere uçakla A ğrotur’a gltmlgtlr.
İngiliz Ordu m akam larının ' bir sözcüsü, dün bir demeç ve-
P aris : K atangalı Liderler Konferansına katılm ış bulunan K atanga EJyaleti Başkanı Tsomıbe, dün hüküm etinin mer
Makarios Uyeiik Davetini Kabul Etti
Dışişleri Bakanlığından açık 1 andığına göre, A vrupa Konse yi Genel Sekreteri B’ay Benve rıutl, Kıbrıs Cumihuılbaşkanı Ha‘p'"kotx»s M akarios a bir te lg raf göndererek Kııbns Cumhuriyetini Konseye üye ol m ağa davet etm iştir. Cumhurbaşkanı, A vrupa Konseyi Sek r eter ne teşekkür ederek Kibri; Cum huriyeti nam ına b<u da veti kabul ettiğini bildirmiştir.
kezî EliısabeJıtvllle’e dönmezden b iraz önce Merkezî Kongo H ü k ü m e ti askerleri tarafm dan tervft'f edilmiştir.
Tsomıbe tevkifinden bir sü re önce kongo’lu liderler konferansında hiçbir ilerlemenin kaydedilmediğini söylemişti.........................................
Öğrenciler Basımevimi- zi Ziyaret Ettiler
Lefkoşa Erkek Lisesi Matematik öğretmeni Şevki Altındağ ve Fizik öğretmem Emine Akmandor başkanlığında Lise 1 D ve IE sıniflari, dün basım- evimizi ziyaret etmişler ve makinelerin çalışma tarzları üze- rinHP bilgi almışlardır.
lefkosa türk bankasiSİZİN KENDİ BANK ANIZDIRParanızı I.F.FKOSA TI'RK BANKASINA val.nnı^
rp J^ntmavmız ki nara pvde kalırsa HTRSTZ. fakat LEFKOS UANKASFNA yatırılırsa en yüksek FAtZ ^ ^
m A P A D I I I A l IYH Kıbrıs Türk Erkek Lisesi’nln 1960/61 Ders Yılı MUsanıereMd A wA K IL I U LU U ' diin, öğleden sonra talebeye, gec-eleytn de halka, olmak üzere
İki sfflias hai nde verilmN ve çok başarılı olmuştur, istiklal marşı İle açılan programını, Koro’dan şarkılar Halk Türküleri, okul cazından parçalar, ve İsimli 3 perdelik komedi bir piyes teşkil ediyordu. Akşamki müsamerede
müsamerenln Küçük Şehir cemaatimize
mıeninıp b^çoT "seçkl7 davetliler de hazır bulunmuştur. Besi inlerde (Usttel) talebeler sazlar refakatinde türküler okurken, (altta) ise mttsamereyi lak-p eden seçkin '1— Ml
bir grup görülüyor. (Foto Bozkurt - BİLBAY}davetlilerden
öğle yemeğini resmi İk a - . rerek ha fta sonunda Kıbrifi’ta mjetgâhında Yüksek Komiser bavlıyacak ta tb ika ta katılacak ile birlikte yiyen Lord Mount-1 (Devamı 4’Uncü 8ayfadaî gJB^dS2SÎ!5ESHSE5HS?^SHSU5HSMaSÎ5SSH52SHSES2SaSE5a5BS|
Radyo İdaresi, Yeni OyunlarPeşinde...
Sürekli o larak doBtluiktaıı, İyi niyetten aOa eden ve böylelikle her.şeyi tozpembe ıblr düğünce bulutu a ltına gizlemek lstlyen Kum vatandaşlarım ızın, gün goç>- tikçe Türk toplumu aleyhine onıbtecoc her davrsnış» artırm a ve buna hız verme yönünde epcyce m esafe ka- tettilclerlni görüyoruz. Tatlı dille, gönül oyalayıcı mad* îerle Tiirk toplumunun haklarını gasbeıfcmek .•'irrcı "ti <lülerek girişilen bu te^cbbüder karşısında Rıurai dosit- larim ım ( D İnanmaik, iyi niyetlerine güvenmek, yeni bir Hafdlllllk ört»eği olsa gerdktlr.
Çünkü Türklerin iyi nlyeUerle hareket «itlikler) talkıdlrde karşılarında İyi nlyertll talr Rum toplumu (bulacaklarını, en küçük Rumdan em büyüik Ruıma kadar her kasten ayını ligi ve muhabbeti göreceklerini İleri süren R inalar şafakla beraber yeni bir güıı başladığında yeni bir “İstiskal ve istism ar” hareketine başvurm aktadırlar.
Ntteikim Rumların, şimdi de K ıbrıs’ın ıbir Yunan Adası; Kııbns Radyosu’nuıı da b ir Yunan Radyosu olduğunu bütün dünyaya yaym ak için entrikall yollara ba«v«rmağa başiadıklannı öğrenmiş bulunuyoruz.
inanılır çevrelerin 'bildirdiklerine göre daha önce radyonun Yunan kültürünü yaymak l<?ln iblr m eıkez ya pılacagı konuisunda konuşmalar yapan radyo nım yetkilileri, ş !mdl de radyoda ıkullanılmak liçln dış Ülkelere ^Iparlş edilen eşyanın sipariş form a’arı üzerine ■Yunan Radyo İBtasyoou . K ıbns’ . 'Greek Raxilo Sta- tlon-Cyprug adresi koym akta ve s ip a ri | edilen eşyayı bu adresle Kıbrıs’a getirtmekteıdi'ler.
Bu adreslerin bir yanlışlıkla yakıldığıma kıarannV için tek rar edelim, safdil olmak gerekmektedir. Çünkü 1‘y a n l ış l ıe s e r i” iddia» gölges’l-ne «ığındıntelbllecelk ve küçük bir mesele gibi görünecek bu olay, gerçekte ürerinde önemle durulması gereken ıblr mes’eledlr; ve K ıbns’m n ım olarak tanıtılm asında son derece büyüik rol oynam ağa nam zettir.
Bu kon.uda, ilgili Türk çevrelerinin dikkatini çekmeği bir ödev Bayıyor ve radyonun idari rrıakam lanna Türklrrtm de yerleştirilmesini gerekli bu İtiyoruz.
I H
SAYFA 2 ( B O Z K U P T )
AKİSLER: I1 i I i î î *»• x t I i
ŞER KUNDAKÇILIĞIOSMAN TÜRKAY
Toplumlararası durumun bir türlü düzelem em esinden zaman zaman şikâyet eden Rum basım daima Türkleri suçlandırmaktadır. Rum dostlarımızın id diasına göre, Türkler arasında fanatik bir kütle varmış; bu kütle Türk toplumunu Rumlar aleyhine kışkırtırmış; Türkler te peden tırnağa silâhlıymış ve Rumlara saldırmak için fırsat kolluyormuş!. Bütün bunlara ilâveten Türkler siyasî m eselelerde şantaja başvuruyorlarmış; krizlere sebep hep Tiirklerin bu tutumuymuş!.
Zaman zaman “Türkten Türke” diye ismi var, cismi yok kampanyadan bahsederken, İktisadî buhranların bütün sebebi ni hep bu masum parolaya yükledikleri de görülmektedir. Oysa ki Türkleri suçlu gösterm eye çalıştıkları konularda, esas suç kendilerinindir. Bu, o kadar aşikârdır ki, ispata bile lüzum yoktur.
Biz burada Türk toplumunu savunacak değiliz. Aslında böyle bir savunmaya ihtiyaç yoktur. Bizim amacımız> gerçekler üzerinde durmak ve Rum vatandaşlarımıza içinde bulundukları durumu bir kere daha hatırlatmaktır.
Zürih ve Londra anlaşmalarının im zalanmasından sonra Türk toplumu, adaya tam bir barışın sağlanmasını ve bu barış havası içinde Kıbrıs halklarıntn hür yaşamalarını başta gelen gayelerinden biri haline getirmiştir. Türk toplumunun ne bir yeraltı teşkilâtı ve ne de silâhı vardır. Esasen artık bıı m em lekette buna lüzum kalmamıştır. Lüzum olsa bile, Türkler her ihtilâfın masa başında müzakere yolu le halledilmesine taraftardırlar, ö te ta
rafta, Rum toplumu arasında, iki yıldan bu yana sayısız yeraltı teşkilâtı kurulmuş tur. Dağıttıkları beyannamelerle savaş kundakçılığından ibaret olan gayelerini açıklamış bulunan bütün bu teşkilâtların hepsinin halen yaşayıp yaşamadıklarım b lmiyoruz. Bildiğimiz bir şey varsa, o da, her ay yeni yeni gizli teşkilâtların kurulduğu ve tahrikçi faaliyetlerde bulunduğudur.
Geçenlerde yeni bir teşkilâtın daha kurulduğu öğrenilmiştir. Kıbrıs Rumlarını Koruma Teşkilâtı olarak ortaya atılan
bu şer kundakçıları, iktidarda bulunan Rum çevrelerine karşı cephe almış gibi bir tavır takınmakta iseler de, esas hedeflerinin Kıbrıs Türk toplum u ile Türkiye- nin olduğu görülmektedir. Bunlar o şekil- Ş de bir hava yaratmak istiyorlar ki, Kıbrıs | Rumları başta bulunan liderleri tarafın- S dan güya Türklere satılmıştır da keııdile- 5* ri ortaya atılarak kurtaracaklar....
Fakat asıl maksatları. Rum toplumu arasında bir Tüı k düşmanlığı yaratmak; Rumları Türkler aleyhine kin ve nefret hisleriyle kışkırtmaktır. Bu kurnaz kahramanlar, Ankara diplom atlarım a hazırladıkları tuzaklardan Rum toplumunu ko ruyacaklarım da vadetm ektedirler. Sanki de Rumlar tehlikede imişler gibi bir hava yaratmak istiyorlar. Tedhişçilerin, bu şekilde bir terrör yaratarak, iktidarı ele geçirmek ve Rum toplumunu kendilerine itaat ettirm ek arzusunda oldukları aşikâr dır. Lâkin bundan Kıbrıs büyük zararlara uğramaktadır. Toplumlar arasına saçılan şer ve fesat tohumları ileride felâket m ey veleri verebilir. Türklerin Rumlara karşı hiç bir kötü niyeti yoktur. Rumlar, Zürih anlaşmasında kendilerine tanınan haklardan bol bol istifade etmektedirler. Türk- lerin haklarını inkâr etm ek isteyenler Rumlardır. O hakle niçin bu yeraltı teşkilâtlarının mensupları halkı şiddet ve tehditle yanlış yollara sürüklemektedirler?
Yeni kurulan yeraltı teşkilâtı söz konu su beyannamelerinde, Türklere bir karış toprak salan her Rumun en ağır bir şekilde cezalandırılacağı tehdidini savurmaktadır. “Rumdan Ruma” kampanyastnı, tedhiş ve şiddetle kimlerin devam ettirdikleri bir kere daha meydana çıkmış bulunuyor. Fakat, bu yeni kahramanlar, daha başlangıçta fazla gayretkeşlik göstermekle beraber, bu gayretleri beyhudedir. Çünkü» öldürseniz bile bir Rum toprağını tarlasını veya evini Türke satmaz ve Türkten alış veriş etm ez. Çünkü yılların telkiniyle bütün Rum toplumu, fanatik geçinen bu yeni kahramanlardan daha fanatik olmuşlardır.
M M iM L I B A H İ S L E R -
NİÇİN İNTİHAR EDİYORLARLONDRA’nm hemen her
zaman sisli olan akşamlarından biri daha başlıyordu. Şeh rin o her biri meşhur büyük, azametli binaları bu sisin ve yarı karanlığın içinde kayboluyor. sokak lâmbalarının silikleşen ışıkları Times nehrinin sularında titreşerek hafif hafif ışıldıyordu. Sanki koca •Şehrin gürültüleri de bu sis ve karanlık perdesi arkasında yu tulmuş gibiydi. Otomobillerin, otobüslerin sesleri sanki pek uzaklardan geliyormuşça sına bozuluyor, bir uğultu halinde uzaklaşıyordu.
Bir an içinde nehrin koyu renkli sularının yarıldığı görüldü ve bir cismin düştüğü duyuldu. Hemen aynı anda da pelerinine bürünmüş bir polis memurunun koşar adım larla yaklaştığı, bir yandan da elindeki düdüğü hızla öttürdüğü seziliyordu. Suların seviyesiyle rıhtım arasında epeyi bir yükseklik farkı vardı. Bu yükseklik bir an için polisi düşündürür gibi olduysa da vazife vezifeydi. Bu sisli, serin Londra akşamında Times nehrinin karanlık sula rina atlamak için pelerinini sıyırarak hazırlanıyordu. Fakat bu sırada nereden çıktığı pek belli olmıyan bir polis motörü canavar düdüklerini çalarak yaklaştı. Projektörleri nin kuvvetli ışığı içinde çırpıntılı sularda insana benzeyen bir şeklin batıp çıktığı görülüyordu.
Tam bir dakika sonra, sula nn içinde çırpman şahıs mo- töre alınmış ye son süratle ha*tahanenin yolu tutulmuştu.
înce uzun boylu genç bir adamdı. Kendine gelir gibi olunca yarı sayıklama halinde: “Bırakın beni, bırakın beni; ölmek istiyorum,” diye haykırmaya başlamıştı. Niha yet iyileşip aklı başına gelin- karşısmdaki doktora çıkışmı- ya başladı.
— “Niçin beni kurtarıyorsunuz!” diyordu. ‘‘Ben ölmek istiyorum, anlaşıldı mı? Bana mâni olamazsınız, ölm em lâ zım. öldüreceğim kendimi....”
Doktor hiçbir karşılık vermeden sabırla dinliyordu. İntihar niyetinde olan genç a- dam bir fabrikada işçiydi. Eli ne oldukça az bir para geçiyordu. Evliydi, ve ild çocuğu vardı. Onlara arzuladığı haya tı temin edememişti. Bu yüz
den utanıyordu. Kalbini ezen bu yükten kurtulması için de intihar etmesi, ölmesi lâzımdı...
Doktor, bir sinir hastalıkları mütehassısıydı. Vazifesi ise bu adamı sağ salim evine yol lamadan önce onun kafasını değiştirmek, hattâ onu intihardan nefret ettirmekti. Boğulmasına ramak kalmışken kurtarılan ve epeyi uzayan bir tedaviden sonra kendine gelebilen hastanın hezeyanlarını skûnetle dinledikten son ra karyolaya doğru bir adım yaklaştı. Yüzünde sert bir ifa de belirmişti.
— “Alçak korkak adam, di ye bağırdı.
Diğeri bu âni şiddet karşısında şaşırmış, büzülür gibi olmuştu.
Bundan istifade eden doktor- “Utanmıyor musun? "diye devam etti. “Karını çocuk larını hiç sevmiyor musun? Onları sefaletin ortasında bırakıp kurtulmak istiyorsun!” Onlar kendisi olmadan ne yapabilir, nasıl yaşıyabilirli? On larn karşı en ufak bir sevgisi, en ufak bir merhameti olsa böyle yapmazdı. Hem üstelik demek ki korkak bir adamdı, kendine hiç güveni yoktu. Herkes çalışır yaşarken o, şüp hesiz tembelliğinden olacak âciz bir halde kalıyordu...
Doktor daha bir müddet|bu şekilde çıkıştı durdu. Sustuğu zaman derin bir sessizlik çöküverdi. Adam gözlerini önüne eğmiş düşünüyordu.
Nihayet titana sıkıla dokto ra dönerek haklı olduğunu söyledi. Evet böyle yapmama lıydı. Fena hareket etmişti. Hem karısını, hem de çocukla rım pek çok se viyordu. Üstelik tembel bir insan da değildi; artık daha fazla çalışacak tı. Büyük biı hatâ işlemişti. Bir daha mı intihara kalkışmak...
Son zamanlarda intihar va kalarınm psikolojik sebepleri ni araştıran ruhiyatçılar, hayatlarına son vermiye kalkışanların bu işe anî bir hiddet, âni ir teessür sonucunda kalkışmış olmalarından çok, mantıklarındaki bozukluk, dü şünüş tarzındaki eksiklik, yanlışlık üzerinde duruyorlar.
Şimdiye kadar intiharların his tarafına daha fazla önem verildi. Halbuki son tetkikler göstermiştir ki intihar daha çok bir mantık meselesidir.
Fazla hassas yaradılışlı olmak çabucacık teessüre, ümitsizliğe kapılmak ancak tâli bir rol oynamaktadır. Asıl mesele in tihara karar verme anındaki düşünüş tarzıdır. Ve en mühi mi de intihar için verilen kararın hiç değilse yirmi dört saat geciktirilebilmesidir. Bu zaman zarfında mantık vazifesini görecek, işin püf nokta larını meydana koyacaktır.
Mütehassıslar intihar etmek niyetinde olanlara yaptıkları tavsiyelerde, karar ver meden önce kendi kendilerine şu sualleri sormalarını tek lif ediyorlar:
— “Niçin intihar ediyorum?”
— “Ölümüm herhangi bu değişiklik meydana getirecek midir?”
— “Ölümü arzu edecek kadar âciz, zavallı, beceriksiz ve korkak mıyım?”
Aşk uğrunda intiharı göze alanlar için de şu sualleri tavsiye ediyorlar?
— “Sevgilimin bana muka bele etmemesi en tabiî hakkı değil midir?”
TEKLİFNAMEOrm an Dairesinde görüleb.len nümü neye göre. Kuzey
Bölgesi Orm an D airejine 400.000 ada t l ’oıythene1 naylon to ı- bacıiklarin tem ini için yapılacak olan t»klifnam eler 6 Mayı*, 19611 günü sabah s a a t 10'dan geç olm am ak üzere LefkaşaM a D efterdarlık ta Töklifnam e Encümenine vasıl olmalıdır.
Bu hususta daha fazla tafsilât, Kuzey Bölgesi O rm an Müdüründen tem in edilebilir. Telefon num arası 4000/4133, Lefkoşa.
TEKLİFNAMEmev-Baf O rm anında Dlyarizu Kesim Serisinin Komit.tzi
kiimde 32 ve 33 num aralı bölmelerde bulunan, 1469 adet dikili taze çam ağacının iştirası için yapılacak olan teklifnam elcı 1961, > M ayisin 13 üncü günü satoah saa t 10’dan geç oîmamak üzere Defko.<ja’d a > D efterdarlık ta Teklifnam e Encümenine vasi: olmalıdır.
Bu hususta dalha fazla nydûıııat Onman Umum M üdüründen veya Stavros Psûkas'da Baf O rm an Bölge Müdüründen elde edilebilir.
Bu Akşamdan İtibaren Her Akşam
ÇAĞLAYAN BARYENÎ VE ZENGİN BİR PROGRAM
SUNUYOR7 KİŞİLİK MEŞHUR BİR İTALYAN
BALETİ
BALLET CAVELLES’inBirbirinden güzel numaraları,
ve ilâveten
TRİO ALEX GrupununÇeşitli Atraksiyon Gösterileri...
Bol Müzik ★ Dans * Atraksiyon ★ Zengin Num aralar ★Bol meze ve her çeşit
içki ★ Makul Fiat
Yalnız ÇAĞLAYAN BAR’daUnutamıyacağmız bir gece geçirmek
istiyorsanız Bu Aksam ÇAĞLAYAN BAR’Â
Koşunuz.!
BUGÜNKÜ FALINIZKOVA BURCU: (21 Ocak - 20 Şubat) - Birisiyle çok önemli ve entere
san bir görüşme yapacaksınız. Bu göriişme neticesi sizin için memnuniyet vericidir.
BALIK BURCU: (21 Şubat • 20 Mart) - Bazı olaylar karşısındaki tutu munuzu tenkid edenler, sizin isabet ettiğinizde ittifak edecekler ve size dönecekler.
KOÇ BURCU: (21 Mart - 20 Nisan) - İhtiyat ve basiretle hareket ettiğiniz takdirde gayenize erişeceksiniz. Sinirlilik veya sabırsızlık göstermemelisiniz.
BOGA BURCU: (21 Nisan - 20 Mayıs) - İşlerinizin neticesinden memnum değilsiniz. Ancak kusurun yine sizde oiduğunu unutmayınız. Programlı davra Hiniz.
İKİZLER BURCU: (21 Mayıs - 20 Haziran) - Birisiyle yapacağınız nazik lir görüşme neticssinds, halletmek arzusunda olduğunuz bir işiniz müsbet bi tirilebilir.
YENGEÇ BURCU: (21 Haziran - 28 Temmuz) - Yerine getirmek mecburiye tinde oduğunuz bazı mükellefiyetleri ifade kolaylıkla karşılaşacak, sevineceksiniz.
ARSLAN BURCU: (21 Temmuz - 20 Ağustos) - Çevrenizde bazı olaylar cereyan edecek. Bunlar sizinle ilgilidir. Bunlardan uzak bulunmanız tamamiylelehinizde.
BAŞAK BURCU: (21 Ağustos - 20 Evliil) - Sizi üzen sıkıntılı bir durumdan yakında kurtulmanız çok muhtemeldir. Çevreniz, size geniş anlayış gösterecek
TERAZİ BURCU: (21 Eylül - 20 Ekim) - Arzu etmediğiniz halde sıkıntılı bir durumla karşılaşacaksınız. Sinirlenmiyerek soğukkanlı davranmaya çalışınız.
AKREP BURCU: (21 Ekim - 20 Kasım) - Nüfuslu kimselerle yapacağınız bir görüşme sonunda teşebbüsünüz müspet bir neticeye ulaşmış bulunacaktır.
YAY BURCU: (21 Kasım ■ 20 Aralık) ■ Bazı kimselere karsı göstermiş olduğunuz iyliklerin mânevi mükâfatını göreceksiniz. Beklediğiniz para gelecek!
0GLAK BURCU: (21 Aralık • 20 Ocak) • Sizinle ilgisi bulunan bir kimseyle bir münakaşaya girişeceksiniz. Menfaatiniz uzlaşmaktır. İnatçılık etmeyiniz
— “Acaba o benim bu temiz sevgime lâyık mıdır?”
— “Bu ölümüm kendi şahsiyetime ve ona karşı bir haka ret değil midir?”
Fakat mütehassıslar bu ara
da: “Tabii intihar etmiye karar verecek kadar teessüre ka pilmiş olan şahıs bunları düşünecek kadar vakti bulabilirse...” demeyi de ihmal etmemektedirler.
Arşidükle karısı, ayrı birer kutup halinde yaşıyorlardı. Anlaşamamışlardı
Rodolphe, Sık Sık intihardan Behsediyor, Step hane yi Korkutuyordu.Nakleden: AZMİ NIHAD
Generalin yerini, bir albayla elli profesör arasından atılmış bir doktor aldılar. Bunlar evvelkine nazaran vahşet bakımından pek ileriye gitmiyorlardı ama yine de çocuğu, buz gibi havalarda karlar üstünde koşturuyor, ağır egzersizlerle yoruyorlardı. Veliaht’a yapılan bu ağır muameleleri nihayet İmparator, sarayın penceresinden görerek merhamete geldi ve Prusyalılarınkinden daha beter olan pedagojik metodları frenledi.
Sürüdeki hayvan muame leşine tabi tutulan çocuk, bu sefer çok sıkı bir eğitim e sev- kedildi. Çek, Macar. Hırvat, Sırp, Polonya, Fransız lisanla rım öğretmek üzere hocaların biri geliyor, diğeri gidiyordu. Ayrıca felsefe, siyasî ekonomi
-m
yıııladığı broşürde gençliği cehalete karşı mücadeleye çağırıyor ve onları kamçılı yordu.
İmparatorun bunlardan haberi olmamasına imkân yoktu. Oğlunun isyankâr ve ihtilâlci bir ruh taşıdığını pek iyi biliyordu. Bu yüzden onu uzaklarda tutmayı, siyasetine uygun buluyordu. Veliaht’a Prag’da 3ncü Alay da. Albaylıkla vazife veril mişti.
İ881 yılı İlkbaharında Veliaht, yirmi üç yaşına bastığı zaman II. L eopoldun kızı 16 yaşında bir kumral güzeli olan Prenses Stephaine ile evlendirildi.
Ardı kesilmiyen törenlerin sona ermesini müteakip genç evliler, balaylarını ge-
. çirmek için Laxenburg Şato-hukuk dersleri de yardı. ıı ( suna ııareket ettiler, şartlar altında başka bir çocuk, on yedi yaşma bastığı zaman, şaşkın "tavuktan farksız hale gelirdi. Rodolph e müstesna zekâda bir çocuk değildi. Onda, sivrilmiş his tecessüstü. Bilhassa okumaktan menedildiği eserlere rarm baJadlgl za dört elle sarılıyor, bunları su henü/ tanı 0fduğum bir içer gibi okuyordu. Tahayyül adam]a ]n|Z kalm^ i im ve icat hassasiyeti, ve sanat - zevki bakımından annesine çekmişti. Hassas bir çocu k tu. Adalet, gerçeklik ve kardeşlik duyguları yerine şehevi hisleri daha kuvvetliydi.
Filvaki o çağlarda küçük Veliaht’ın kelebekler gibi çiçekten çiçeğe konduğu yoktu. Fakat saraydaki (Sıhhî Kontesler) le pekâlâ gününü gün ediyordu. Bunların arasında, küçük Veli - alıt'ın arzularına mukavemet eden güzel Viyanah kız lar da yok değildi. Ama,Rodolphe, nazlanmalara m ukavemetlere pek aldırmıyor, menfi davranmalara omuz silkip geçerek, başka çiçek - lerden bal topluyordu.
Hocalarından birisi bir gün ona:
“Hayatınızın ateşini bu derece geniş bir tehalükle söndürmenize lüzum yok.Uzun müddet susuz kalmış insanları düşünmeniz icap etmez mi? Hayattan, itidal üzere davranarak da kâm ah nabilir!”
Rodolphe evleniyor Veliah’ın bir ihtirası da
serbest fikirlere karşıydı. De vir, hürriyet kelimesinin dillerden düşmediği bir devir di. “Tam hürriyet Fransada” diyordu. Yazdığı bir mektupta de düşüncelerini şöyle hulâsa ediyordu: “Biz hepimiz Fransaya karşı çok şeyler borçluyuz. Fransa, hür fikirlerin, doğup yaşadığı memleket. Serbest düşünceye ışık tutan bir memleket takdir edilmez mi?”
Bu düşünceler tesiriyle Rodolphe, Aristokrat Avusturya gençliğine bir de broşür yayınladı. Rudolphe, ya
Rodolphe, genç kız üzerin de nasıl bir tesir uyandırmıştı?
Stephaine, ileride o sırada ki duygularını şu şekilde ifa de edecektir:
‘ Akşam olup da ortalık ka başladığ
de garip bir korku hissi uyanıyor. Tatlı ve müşfik bir çift sözün, kapıldığım me- lâkoliden beni kurtarmasını boşuna bekliyorum.
Yorgunluğum ve tarifi imkânsız korku ve yalnızlık his si çok geçm eden ağır bir ümitsizliğe tahavvül ediyor”
İmparatorun annesi Arşi- diişes Sophie, torununu gelininden “Flaman köylüsü di
ye bahsediyor, bunu yüzünc karşı da açıkça söylemekte çekinmiyor ye StephanjJ kuçumsuyordı, Kar > çok üzüldüğünü gören Rodol phe, “Prenses, çok dikkatli çok nazik ve çok zekidir” diye Stephanıeyi övmek su- retiyle baba annesinin tariz terine sed çektiği gibi, çok seviyorum” itirafını da sözlerine ilâve etti. Bu itiraf larııı tarihi 1881 dir. İki yı] sonra Stephanie, bir kız «> cuğu dünyaya getirdi. Ancak doktorlar Arşidüşesin bir daha çocuğu olmayacağını bil- dildiler. Rodolphe, bir erkek evlâdı olmasını çok istiyor- du. Kocasının bu arzusunu bilen bedbaht Prenses, büs- ütün kedere kapıldı.
Hayata karşı cesaretini kaybetmiş, sinirleri bozulmuş ve yorulmuş olan Veliaht, hâlâ babasından uzak tutuluyordu. 1883 yılında yazmış olduğu hatıralarında şöyle diyordu:
Ahlâksızlık namına ne varsa bunların hepsi Viyana da korkunç bir şekilde hüküm sürüyor. Sahtekârlık do kandırıcılık, hırsızlık, nüfuz suistimali gırla... işin kötüsü yüksek memurlar bile bu levs’e bulaşmışlar. Avusturya gibi tarihî bir memleket sürüklendiği çöküntüye bakalım daha ne kadar davana bilecek?”
YARIN : BALODAKİ AŞK
MIINIF f €WM 15
Leymosun ve Civar Söylerine Müjde
KIBRIS TÜRK LUNA PARKI
Bu günden itibaren çarpışan otomobillerimiz Leymosun ve civar köyleri Türk halkının emrine hazır bulunmaktadır. Yedi yaşından yetmiş yaşma kadar herkes otomobil kullanmasını burada öğrenebilir.
MUTLAKA GÖRÜNÜZ - KAÇIRMAYINIZ.
Leylâ, çaresiz o la rak evde oturdu. Bu suretle de bir ta®1, sedefine dönmüş, kabuğ^mıa çek'ilımılış oldu. Sanlki, taunsun ibiri11 de bir yıldız kım ıldam az olm uştu. S anki bir mücevher,hazineler içinde m alıbus kaldı. Sanlki >bir yâkut toir taş yangımda hapsedildi. Gençliği gamdan harap oldu! Ü m itlere dolu gönlü, üm itsiz kadı. Sözün k ısası hıçkırır, ah eylerdi. Gönlümün ff<* casım rü zg â r 'bile açamıaadı. Gözyaşları dökerdi. Lâikln tıe toyda v ar? ü m it ağacı ıbununla yeşennezdi İki?
O iıki örgülü saçı gi'bi ızdıraba düştü. Şaşkmlaiştı, üzüldü* Gam, ağızı gibi yüreğini darlaştırd ı. Gözü gibi, vücudu da has talandı. Ne derdini sak lam aktı k a ra n , ne de: gamını heıto^ bir arkadaş yapsmdı.P —
O Çerag, hayâl fanusunun içine grindi sanki* Gönlünü <• nıa hafâile birleştirdi. H er .gün, h er ılaMka gam .ah... çekerek, o ay yüzlü giSaeâ zorla sab ır gösterdi. w hüznü içinde gam tü rküsü düzer ve hiç durmadan »ir oktııdu:
“Felek ayırd ı beni;, çevri He ('Ananımdan,'Hiç sakııınıay ını acep, mile ve efgftnnndan t ‘"Eğer b ir şûlesi dokıız gökkübbeyl at**se verme***
man K<>n!(imün âlunın ate^i bitm ek bilir mİ? ... MGizil gaııı beni öldürdü. Bıı hem öyM bir gaııı *
yanak lan ın bu gizil gam ın sırrına eremedi. nim(iıtHana ark ad aş olan kendi âhımdı. O ah ki,
kader inin kulbesl o larak, göğsümden nefret duyarak H»(Pevamrvg^
ya-
r ıLeymosun Bahk AvcılarınaM Ü J D E
Otomatikal Av Avlamak isteyen avcı- lar, şimdi her türlü malzemeyi HÜR** * YET TtCARETEVÎ’nden en ehven fij£ larda temin edebilirler. T ic a r e te v im ız ı defa ziyaret etmek, menfaatınıza alaca - t o - S A L İ H Z A R t F C İM
H ü r r iy e t T ic a re te * l e y m o s u n
-■*** ■ •** ırffh ııî|| _
pERşembe, 27 NİSAN, 1961
Himayesiz gençlikten semere Beklenemez
( B O Z K ü B T ) MAAD TARAFINDAN SAYISAL
ıhir iDi'Uetin evlatları için a ç * konuşmak
»ldug , ı olanları kendi sa fra n*a77 kabul ederek, aydm- l‘tfl m n ı u t dolu ffünlere
S £ b lz le r in»"—» büyüklerimizin
* î+rilk kökümüz, iıman be- kadar 1111 eIle e de himayeye muih-
«erçefe blzlerita ,m ize e m iş ti ninemi daha t ^ f ^ ^ a t ı r m a s ı gerektlrlr- * JL ve ffün birbirimizi çe-
ı^>«n? B u ras ı be- ’tfS kafamı meşgul etmek- n*®,Bıı düşünüşten siynlm a- 1 Cemiyet olarak tstikba-
topluluk ola- Tüerlem ek imkânına saJılto ntL vacafız. Bütün ümitsizlik S i n e d e n d o k u n u ,bem- S araştıralım, yalnız egoistl e şarlantalıık yapmamak ® n ile hedefimize varırsak i le t im iz in o nisbette daha ^ r t l i Mr bünyeye sahip niflcapna inancım tam dır. SSsuJıg* uğrayanların şlk l- S t n i Olsun dinlemek 'büklerimizin borcudur.
Bu günlerde hepimizin do- mm büyüdüğü Canımız Kibri sı m iad a blzleri Ibir kara bulut S r Bu bulutun bir türlü (taerimı'zden gitmediği nıüşaha de ediliyor. Herkes bir kedime kas içerisinde bulunduğunu lıer hail He ispat etmektedir. Bunun iÇta birleşelim ve diye-m ki M aydınlatıcı bir gün Ancak mı pro&ram müclbınce Bümlkündür. Sivrilmiş şahsiyet l e r i n g ö l g e s i n i n l,er yeri k a p l a m a - „ bir çok kimselerin saf dışı bırakılması her halde haksıj- lıfa milctb şeyler doğurm aktadır. Bu gibi hareketlerden art kalmak genç nesli ferahlatıcı olacak ve beklenenden fazlasını İfa edeoeiktir. Tahsilin her sayta üstünde tutulduğu mem- î&etlerde görülmektedir ki, bedenin yapamadığını bir fikir sahibi saksın buluşu ile doMuı malk mümkün dür. Demekk! ilme saygı biz!erin de ışı£ı ola- b'lir. Bir kimsenin ne m eşakkatlerle tahsil yaptığını bilirimiz. Bir çoğumuzda tahsil ya pamadığı İçin psikolojik ve ru M ltriz nöbetleri İle dolu acı pllnlerle ömrünü doldurduğu her zaman görülen şeylerdir. Ben safhsen bu güne kad a r tah sili her şeyin üzerinde tu ttu ğum halde artık bu fikrimden aynldığımı ifade etmem gerek tijini anladım. Çünkü desteksiz tahsil'n bir şahsin kendine faydalı olmadığı gibi Cemiyeti ne de faydalı olamıyaca.'nna inanmışımdır.
Haksızlıklarla geri itilan bir çok tahsilli gençlerimiz istikbali İç<ti neden endişe ediyorlar. Çünkü sahanın darlığı ve himaye edilmeme onları yıl <todı. Hatta tahsilleri He m ütenasip olmayan münhaller için müracaat ettikleri halde dilekçelerine dahi cevap almadan bekletildiler, avutuldular. I f - ğer taraftan yüksek diyebileceğimiz maaşla çalışan himaye gören şahıslar daha yüksek maaşlı münhallerle ak tarm a edildiler. Kim bilir önceki işle- r ni almak için kaç dilekçe sa tı'bini saf dışı ederek bu mevkii almaştılar. îş te m uhtaç olan-lan himaye etmemek belki de bir tahsilli gencin intiharı kadar mühinvür. Desteklenen ve her hali ile beklenen randıman verilmediği zam an yine
de him aye edilenler olduğu söylenmekte ve her geçen gün bir çok genç arkadaşın hicret ettiğ i duyulm aktadır. Bunun onü alınam az m ı? öyle kimseler söylenebilir ki 3 - 4 is vac inak ta ve bunu yürütm ektedir, öyle kim seler de vard ır ki ıblr tek işi ve geliri yoiktur. Başka bir haıksızlık. Em ekliye ayn lan bir kimse iyi bir m ünhal ac“ ması ile hem en o sandalyeye yerleştiriliyor. Tahii iki taraflı h a tta ilki şahsiyet sahibi gibi görünen bu şah ıslar ceplerini doldurm aktadırlar. Geçen gün bir köylü arkadaşım acı denebilecek. durumumu izah eder ken ‘neler üm it ederdik ve neler oldu’ keşke tahsil yapm a saydım ’’ sözlerini bile söyledi. Çünkü o bir haksızlığa u ğ ramıştı. Ümidi mesleğinde idi. Şimdi borçlanıp çok sevdiği ve bu güne k ad a r K ıbrıs yeşil ada mazın dertleri ile yakından alâ kadar olan b irisi olm ası hasebiyle; gidecek ve b ir daha geri dönmeği düşünmüyorum dc dt. Acıdır f ik ir dostlarım ; günkü gurbet yerde okum ak ve tplhsilini ifa etm ek çok güç b ir meseledir. Çok gencimizi tanırım bende dahil gece İki zeytinle y an m ekm ek alarak kış gecelerini rutubetli bodrum köşelerinde geçirdiğimizi. Çok lanm ız vardı 15 T ürk kuruşunu verm em ek için uzak yerle re yaya gidip geldi. îş te fikir dostlarım yazm akla bitm ez ıstırap la rla dolu günlerimizin bize ışık tu ta n tek ta ra fı istikbalin pem be ve renkli hülya la rla dolu günleri idi. Ne yazık ki bu günlerimizde h er geçen trün boşlukta (kapkaranlık olm aktadır. Baş vurulan yerleı valnız hatırınızı so rm ak ta ve sen!n bükük boynuna oda boy nunu büküp yüzüne bakm aktadır. Söylediğin 1>İHt>o<» ne zaman çıkıp kaçacağir anı bekliyor.
B ütün bu hadiselerin halli adil k a ra rla rın verilmesi ile m üm kündür. H i m a y e - k âr bir sistem in kurbanı olan- iar feryatların ı duyulmadıkla-
E T N tK l gazetesi, Dr. Dcrvis’in andlaşmalarla ilgili aşağıdaki açıklama lanla bulunduğunu yazıyor:
16 Şubat 1959 da Makarios 30 kişilik kafilenin anlaşmalar hususunda tasvibini alamayınca 18 Şubat 1959 da Kıbrıs için karar günügelmiştir. Son dakika 23 muhalif ben de dahil olmak üzere Makariosa andlaşmala ra imzasını koymamasını tav siye ettik. 18 Şubat tarihinde Averof Makarios un da huzu runda bize (30 davetli Kıb- rıslıya) bir konuşma yapmış ve şunları söylemiştir:
"Kıbrıs halkının kanı varsın aksın ve onu takibedecek olayların kabahati size yükletilsin. Yunanistan imzasına sadık kalarak Kıbrısı kaderi ile yalnız bırakacaktır. Baş- piskobosunuz andlaşmaları Atinada kabul etmiş bulunu yor.’’
“Lancester House” da Uç Başvekilin huzuruna çıkmaz dan evvel Makarios üzüntülü idi.. Son karar toplantısına girmezden evvel Makarios intihaı- etmeyi aklından geçirdiğini söylemiştir. Bir Eoka mücadelesi tertipleyici si Grivas ile temasa geçip geçmediği hususunda Makariosa sorduğu suale şu cevabı almıştır.
“Londraya mümkün olduğu kadar fazla imtiyazlar sağlamak için gidiyorum. Grivas kadar Kıbrıs halkın m da andlaşmaları kabul ede-
■ çeklerine eminim. Mamafih eğer aksi olursa ve andlaşma
(lan reddederlerse intihar. . . . . . , .e d e re k on ları m esuliyetten
rı müddetçe daha tehliken ol-U , * ,. R j .du,klan kanaatindeyim . Her K urtaracağım . p e n ü e du geçen gün k ü ltü r ordusu takvı ı o lay lar karşısında im zayıyelenm ektedir. Um ut ve aydın ! kabu l ettim .
M A llt
yol istirab lann ı savunduğu rrjüddetçe kendilerini aydınlığa kavuşturacağ ına im anları ram dır. Bu yakın b ir geçmişin aki betiyle aydın züm renin haklı olduğu ispat edilmiştir. Onu y ara tan la r payidardır. Görülen lüzum üzerine yapılan bütün tayinler acaba istikbaldeki me milliyetini kim e rucu imkânını bulacaktır. Bulmadığı takdirde ne o lacak tır? H atırın yıktığı engeller kalkm adıkça ve görü nen. m evkilere him aye görmeden tahsilli şah ısla r yerleştiril medikçe sonumuz m uhakkak kötüdür. Ümdt allahtan kesilmez dersek buda bizim kendi kendimizi avu tm aktan başka bir şey değildir. Y ırtalım bu çemberi ve yabancı unsurun ıe kaibefc'ne cevap verelim. Görece fiiz ki kendi kendimizi İslah bize kuvvet kazandıracak ve is H krarlı b ir proğramAa hissedil i r b ir Cemiyet olduğumuzu »öreceğiz. Devlet mekanizması b i r him aye görm üş aile yuvasına benzetilmesin onu kuran b i r cem iyettir. Cemiyetin fikir ^fihibi tahsilli fertleri ile dona tı işin ve gayem ize varalım .
Osman UZUNOGLU
TEKLİFNAMEKuzey Silsilesinde B eşparm aklardan Bufavento kalesine
«Hru inşa edilecek takriben 2 mil uzunluğundaki yolun, inşası tçin yapılacak teklif nameler 6 Mayıs, 1961 günü saibah saat 10'dan geç olmamak üzere Lcfkosa’da D efterdarlık ta Teklifn-ı- me Encümenine vasıl olmalıdır.
Teklif namı- sahipleri inşa edilecek yolun beher y a rd a s .n ı ^Ça inşa edeceklerini bildirmelidirler.
Bu hususta daha fazla ta fs ilâ t Orm an M ühendls'ndcn te ■Hin edilebilir. Telefon num arası 4000/2272, Lefkoşa.
E T N tK l gazetesi, bir kısa makalede şunları yazıyor:
Elimize geçen bir broşürde Kıbrıs Rumlarının Türkle re hatta bir karış toprak dahi satılmaması tavsiye edilmektedir. Biz de bu fikirdeyiz. Buna rağmen herhangi bir sebeple malını satacak olan Rumların eşyalarını ve bilhassa arazisinin satın alın ması için bir teşkilât kurulsun ve satılacak malları kendileri alsınlar. Mamafih kurulacak bu tekilâta Kilise de iltihak ederek malı bir yardırma vazifesinden fazla millî vazifesinden faydalanıl sın.
FILELEFTEROS gazetesi tıp esrvislerinin ayrılması konusunda şunları yazıyor
Lefkoşa ve kazasında tıp servisleri Türk ve Rum olarak ikiye ayrıldılar. Bu hareket tasvibe şayan olmadığı gibi ayni zamanda yanlış bir adımdır. Dahilî birer mesele olan tedavi ile hayat seviyesi zaten kâfi derecede kötii durumdadır. Sıhhat ve teda vi bölünebilecek çiftlik değillerdir. Taksim etmek zihniyeti ve ifa edildiği bu tah- rikkâr yol bize sıhhat mev zuunda bir ilerlemeye gidildiği hususunda şüpheler verecek mahiyettedir.
RADYO -TVSütlüce’ye Gidersin
KIBRIS RADYOSU27 Nisan 1961
Sabah Yayını:M-59 Açılı; ve Program J7-00 Radife Erten'den Şarkılar07.30 Haberler07.45 New York Melodileri
08-00 Kapanış
öğle Yayını:"•59 Açılış ve Program
‘ •00 Seçme Türkçe Şarkılar12.30 üğle Melodileri'3.00 Afife Ediboölu’ dan Şarkılar '3.30 Haberler ]]'45 İngilizce Program U -M Kapanış.Mşîih Yayını:l ı l l ^ ' ' l5 ve Program
00 Çay Vakti f ......İ7 0ft -l '-™ Taşra Magazini
im» Pro9ramı »•30 Andalucian Dansları '■45 Karma Müzik ■00 İngilizce Program •30 Haberler
'•45 Aile İstekleri 20.00 Melodilerden Bir Buket
• ’ Kadınlar Ses Topluluğu , , . ' 5 p»PÜIer Sololar J -Î0 Tıb Saati
® l w Bülbül Şarkıları ■00 Haberler' 1 5 O^est ra Müziği
.fj-flO Kapanış
BAV A. TAHSİN BAŞKAN ve ARKADAŞI SÜTLÜCELİLeflkoija.
Oöuderrtlfttote .nektub:a “ Sütlüce” şa rlu ^ adi verdiğiniz , serin gözlerini rica edlyomımı*. Bu sar kının sözlerini <laha önce yay.rriUutu*t.k. Bunu L L r bu t'sere W » - m a n y <* bir M n eU- Fentlieinl «ftreudlk. Bundan ötürü aynı şarkıyı, ek l;ö tkntiyle beraber tek ra r yayımlıyoruz.
“BeyoKİunda gezersin Gözleı ini süzersin Sövdiee}:im y av ru cağ ımNiçin n;i^:n bent üzersin?
Alı ıh fık ır fJtor fıkırdamna Sen v>ana gelAH alı tjiikır şakır şto rdam a S e n bana gel.
Mavi giiz ük tartarsın Çok canları yakarsın Sevdi et-; im yavrucağım Niçin nfÇİn b«nden k a ç a r ın ?
(N akarat)
Sütlüce’ye güdersin Sütlü kahve İçerisin Sevdlceglm yavrucağım Niiçün nlÇİn beni üzersin ?
gazetesi, Baf kasabasında yürüyüş ı/a- pan 70 kadar ' Türk ve Rum işsizin verdiği örneği ele alarak şunları
yazıyor:Geçenlerde Baf kazasına
bağlı dört köyden kasabaya giden 70 Türk ve Rum işçi komiser ile yaptıkları görüşmede bazı vaitler alarak ayrılmışlardır. Buna rağmen iki cemaat elemanları arasındaki yakınlaşma ve fikiı birliği takdire şayandır. Dr. Küçük, Pavlos Pavlakis isimli Rum meb’us ile Ay- totro köyünü ziyaret ederek onları yatıştırmalarından bu yana bu faaliyeti kendilerine örnek edenler çoktur.
ELEFTERIYA gazetesi. Times gazetesinin Zü- rih ancllamasında aksak noktaların bulunduğu nıı yazmasını ele alarak şunları ileri sürüyor:
‘En nihayet geç de olsa Zürih andalşmasımn aksak taraflarını yarı resmi “Times" gazetesi de itiraf ediyor. Gazete geç kalmış ol - masına rağmen kabahatli de ğildir. Ne Karamanlis ve ne de Averof ilgili aydınlatma faaliyetinde bulunmuş değillerdir. Mamafih Kanadada konuşurken Londrada "Times” bunları not ediyor ve andlaşmayı beyenmiyen Yunan Başbakanının safında yer alıyor. Hakikat Daima söylenmeli ki gizli kalarak aleyhimize çalışmasın. Hataları kabul etmek kâfi değildir. Onları düzeltmek için gavret sarfedilmelidir.
' ELEFTERIYA gazetesi, “Bozkurt’u ele alarak şunları yazıyor:
Dünkü “Bozkurt’’ gazetesi belediyelerin ayrılmasında Kürklerin İsrar ettiklerini ve bu İsrarlarını andlaşmalarla anayasaya atfettiklerini yazmıştır,
Rıımlar Belediyelerin taksiminin bütün ada halkına yapacağı zararı göz önünde tutarak Türkleri bu karardan vazgeçirmeğe çabalamıştır. Tüıkler bu gayretimizi yanlış anladıkları için bizi haklarım çiğnemekle itham ettiler. Anlayın ırk farkı ve fanatizm insanın aklını nasıl sarar. Madem ki Türk- ler sersemce belediyelerin taksiminde İsrar ediyorlar ve Rum mallarını Türk belediye sınırlan dahiline almaya çalışıyorlar o halde biz de onları doğru ve haklı yola davet edeceğiz. Tüıkler anlamalıdır ki artık kabadayılık ve şiddet devri geçmiş tir. Her hal çaresi artık hak ve hukuka dayananacaktır
H a z ı r l ı v a n : M .
1 2 3 4 5 6 7 8 9ı □□Doaoaaaı 23 □ □ □ □ □ □ □ □ □ 4 □ □ □ □ □ □ □ □ ■ 56 □BDDDÖDOD 7 □ □ □ □ * ■ □ □ » 8 □ □ □ □ □ □ □ » □ 9 □ □ □ ■ □ □ □ □ □
Soldan Sağa :1. Çok kuvvetli vahşi bir
hayvandır, 2. Her akşam koşa koşa gittiğimiz yer, Bir isim, 3. Uyarlık gösteren, 4. Bir şeye ağzının suyu akmak, 5. Harf okunuşu, 6. Çatık çehre (iki ke.) 7. Bayanların büyük bir titizlikle takip ettikleri şey. Gayri kâfi, 8. Namaza davet, 9. Uçan mahlûk. Bir emirdir.
Yukarıdan Aşağıya : i. Arka arka gitmek, 2.
ikametgâhım demektir, Tersi rakı, 3. Tanışan ve sevişen insanlardan her biri. 4. Beklenen sonuç, Şöhret demektir, 5. Yunan ırkı. Nota.6. Lif lif ayırmak, yetersiz.7. Harf okunuşu, Çıban. 8. Beyaz çehre, (iki ke.) 9. Vücut yumrusu, Bir emirdir. Bir ehli hayvan.DÜNKÜ BULMACAMIZIN
H A L L İ
Soldan Sağa:1. Kardeşlik, 2. Ordu, 3.
Riza, Baca, 4. Acemşahı 5. Tazı, 6. As, Ce, Lıy (Yıl). 7. Mavi, Bira, 8. Ara, Yo, 9. Kalleşlik.
Yukarıdan aşağıya:1. Kiralamak, 2. Ic (ci)> Sa
ra, 3. Rozet, Val (Lav), 4. Dram, Ci, 5. Ed (D e), Ye, 6. Şubat Boş, 7. Ahali, 8. Cızırtı, 9. Kşa (Aşk), Iya (Ayı)
SESSİZ HARFaklımı kaçıracak giiıi
oluyordum. Galiba yine bir çıkmazın içine girmiştim. Hem bu seferki evvel kilerine de hiç benzemiyordu. Başıma ağrılar girmişti. Kâğıdı kalemi cebime sokup bir küfür savurdum ve ışığı söndürüp tekrar motörii işlettim. Artık ns yapacağımı, nasıl hareket edeceğimi ben de bilmiyordum. Eski verdiğim ka rarla, kibrit fabrikatörünün evine dağrıı direksiyonu kırdım.
Bir bataklığa saplanmış, kurtulmak için elini attığı dallar çürük çıkan zavallı bir kazazedeye benzemiştim. Gayret ettikçe, daha fazla gömülüyordum.
Bu sefer içine karıştığım işte önsezim de bana yardımcı olamamıştı. Bu ruh sıkıntısı içinde Zincirlikııyıı’yu geçtim. Asri Mezarlıkta yatanlara gıpta etmedim desem, yalan olurdu. Simdi nn Ur huzur içinde, merkadlerind? bizim le alay ederek uyuyorlardı.
Levent’i geçip de, İç Levent'e cni liî im çantan, cebimden adresi çıkarıp tekrar bir »öz attım. Nuri Tuna 42fi ncı sokak 93 numarada ikamet ediyordu Sokak numaralarını okuya okııva ilerlemeğe başladım. Fakat hu şekilde isin gecikmedim. Nihayet ileride bir polis içinden çıkamıyacağımı anlamaktı d1 noktasının yanında arabamı ılurdıırun kulübedeki polisten yardım istedim.
Memur., adresi dikkatle dinledikten sonra, bana istikametimi gösterin yolu sağlık verdi.
Nuri îuna’ nın villâsı pek uıakta de »ildi. Uç köşe dönün iki sökük saltıktan sonra, fabrikatörün evini elimle koymuş ffibi buldum.
Burası iki katlı, şık ve ?arif binalar dan biriydi. Kıs olmasına rağmen, batı-: cesine gösterilen itina, fabrikatörin1 zevk ehli olduğunu ilk bakışta belli, ıdiyordıı. Köşeye konmuş olan sokak lambası bahçede çimenlerin araşıp gömülü mermer blokları parlatıyor, va® mur altında bunları âdeta cilâlı imiş ıri- !ıi gösteriyordu.
Freni bağlayıp arabadan çıktım r
116
bahçe kapısını açıp içeri girdim. Sağ- nak nisbeten dinmişti. Ama soğuk eskisinden de fazla olarak devam ediyordu.
Villânın kapısını çaldığım zaman, evvelâ hiç gelen olmadı. Halbuki üst katta ışık vardı. Nezaketi bir tarafa bırakarak daha hızlı zili çalmaya başladım.
İnce topuklu olduğunu tahmin ettiğim bir iskarpin sesi parke döşemeler de akisler bırakarak kanıya dagru yak laştı; sonra kanat açıldı. Aynı zamanda da hol ile dışarının ışığı yandı.
Karşımda, dudaklarını daba etli şe kilde gösterecek makyaj yapmış, balık
etinde, giizel ve gösterişli bir kadın vardı.lstifhamkâr bakışlarını gözlsiima dikmişti.
— “ Affedersiniz!” dsdiın. “ Pek vakitsiz bir zamanda rahatsız ediyorumama...”
B9İIİ belirsiz “ Estağfurullah!” diye mırıldandı.
— "Fabrikatör Nuri beyin evi burası deSil mi?”
— “ Evet."İçerideki sıcak ile dışarınla soğu
ğu kını ön'.ind’i anafor yanıyor, irca y'in bir jiis giymiş olan dolgun viicııt lu kadının ürpermesine sebep oluyordu.
(Devamı var)
Kasaba-Bafia, Hiikûmet İskân Bölgesinde iki evin kiralanması
ile ilgili ilânKasaba - Baf’ta , Hükümet isk ân Bölgesinde Aristlüep
Sokak No. 6 ve P lato Soıkak No. 4 te bulunan Ud ev:n şimdi boşa'ımaısı üzerine, Plânlam a ve fclkân Dairesi, bu ilki evin k 'ra ile satın alma usulü ile kiral'anması için halen Kasaba veya Aşağı Baf’ta ailefierl k ira ile iskân eıden şahıslardan istida kabul eder.
2. İstida fcîîm ajan ve daıha fazla tafcilât Baf’t a Kaza ATnfrinin Dairesinden tedarik edilebilir.
vaziyette,Leflkoça’daMemuruna
A Ş P R OO,hcüğvuada Mzıve la/tatuzUJC çdUp gidel
Başağrısı - Soğuk Alginhğı - Boğaz Yakması Sinir - Romatizma - Uykusuzluk için ‘ASPRO’ alınız - tesirini deneyiniz - çabuk salim ve müessir!
ECZACINIZDAN ‘ASPRO’ 1STEVIN1Z
MAUMAULAR ARASINDAN TOKYOYATERZİLER ÜLKESİ
ON İKİ SAATTE BİR KAT ELBİSE - ALT! YÜZ OD ALİ OT ELLER
3. tsıtida fonm,alari; tam olarak doldurulmuş 15 Mayna 1961 tarihinden geç varm am ak şa r tiyle, P lânlam a ve fskân Dairesinde Ba.ş P lânlam a gönderilmelidirler.
Onu sevenler — sadece güzelliği için değil — fakat şen tabiatı, canlı ruhu, sıhhati için de seviyor. Hasta olmamanın yolunu biliyor, çünkü üzüntülü ' keyifsiz" günlerinde, yahut soğuğu ve başağrısı olduğunda, ASPRO’ alır ve derhal iyi olur 1
Röportaj: ESAT SELÇUK ( 1 5 ) R e sim le r : B o z k u r t E . S .“isini büyük, kendi kü
çük!” diya bir deyim var- clır.Hoıiffkoner ila tam bu de yiınle ifade ed len şeye ben zer. Çin Denizi’nde yalnız altııı>ş kilometre karelik bir alanı kaplıya» bu adacAı, halkı bakımından çok afa- cant şeytan ve hünerlidir.
ltlU yılındaııberi B ritanya’nın sömürgesi bulunan Hongkong, iki parçaya ayrılmıştır. Bir yanda Hong kong, öte yanda Kowlon şeh rl bulunm akta ve İki şehir arasındaki bağlantıyı feribotlar sağlam aktadır.
18 KATLI BİNALAR Kowlon’da geniş yolla
rın sağ ve solunda yükselen on altı, on sekiz katlı modern binaların yükseldiğini
ve daha yenlt daha yüksek, âdeta göğe tırm anm ağa niyetli binalar gördüm.
Hongkong ise. Uzak Do- ğu’nun açık bir limanı olup her gün oı-talama olarak otuz k ırk gemi buraya dem ir a tar. Ve .yine yirmi gemi demir alır ki, Hongkong uıı günlük ticaretini göster inesi bakımından önemlidir.
12 SAATTE YİRMİ ELBİSE
Burada taihayyüi edemılye ceğiniz kadar az vakitte her çeşit İş görülür. Rıhtımda dolaşırken kıyıda üzerinde büyük harflerle“On İki saat te elbise dikilir ve teslim edilir” yazılı m otorlar gözü m<ı ilişti ki, buna güzel bir örnektir. Bu m otorlar terzi
lere aittir. Bir gemi gelince derhal bunların hücûmuna uğram akta ve elbise dikecek yolcular elbiselerini on
ınUmkündUr.Çeşitli ulusların kumaşla
rımn ve paralarının görüldü ğü Hongkong’ta, k ırk dolar
gün binlerce tu ris t Hong-kong’a gelip alışveriş yapm akta; bînlerce Ura dövl* bırakm aktadırlar.
(N akarat)Arkadaşımız E sat Selçuk, H ıksa gezisinde . . .
te tk ik ettiği gazete. BOZliCRT’tur.Hıksa
İki saat gibi kısa bir zaıman içinde diktirerek yepyeni elbiselerle ayrılm aktadırlar.
YENİ MÜŞTERİ İÇİN HÜCUM
Gemi m ürettebatı İse bu terzilerin yabancıları olmadıklarından kendi teraUerl- ne gitm ekte Ve elbiselerini diktirmekledirler.Bu durum da terzilerin gemilere yaptıkları hücûntlar, daha çok yemi m üşteriler Iç'n vııku- bıılmakta ve bu hücftm da dalına başarıyla sona ermektedir.
Kısacası Hongkong' llnu» nındft ellerinde m etroları ve İngiliz kumaşı katolokları
olduğu halde yüzlerce terzi görmek ve onların ısrarlı
dftvetlerlne m aruz kalmak dan tu tun da sekiz dolara kadar elb se dikiliyor. Hem de beğenilecek kadar güzel.. YEDİSİNDEN YETMİŞİNE
Dikkatimi çeken bir bilş ka yön de Hongkong’lula- n n kadın erkek, çoluk çocuk herkesin çalışmaktan ıifuMimamıalanydı. Beş altı yaşındaki çocuklar bile an nelerinin yanında turistlero pul sa tm ak ta; kadınlar kü- şehaşlarımla gazete satışı yapm akta; yine kadınlar, arkalarında çocukları sokak lan süpttrmektedlrler.
Hongkong, açık liman olduğu İçin hiçbir şey ü rerinde gümrük resmi yoktur Bu yüzden gerek havadan,
gerekse deniz yoîu İle her OTELLER DOLU...
Hongkong’ta dükkanlardan alınan bütün eşy ı dış piyasalara göre çok ucu* olmakla benliler, otel, lokanta, bar ve ve buna benzer yerler her yerden paha lıdır. Uste'lk otellerde bir hafta önceden yer ayırtıl- mazsa, sokakta kalm ak teli İlkesi vardır. On İki on döri katlı ve beş altı yll* oda'ı o’».»ı bu ote'lerln tıkalınsa dolmasına nastl hay re t edl-OMS t
YARIN:» K ürek Çeiken
Güzeller
MAim i
SAYFA 4 ( B O Z K U R T )TARAFINDAN SAYISAL OR' PfcHSh M B E ,y W.m .la ,
B o z l ı u i f tCeza Kurulu Dün Bazı Futbolcuları Cezalandırdı
Peristerona - 1 Gaziveren - 0
23. 4. 19E1 Pazar günü Peristerona gençleri, Gaziveren'i ziyaret edip bir dostluk maçı yapmışlardır.
Saat 3.15 te Cevdet Mustafa’nın idare ettiği bu maça Peristero nalılar genç kadroyla çıkmışlardır, takım şu oyunculardan kurulu im .
Güler, Akın, Nazım, K. Erdoğan, Ahmet Torzi, Ahmet, Recep, B Erdoğan, Ruso, İsmail, Sevim, Turgut. Daha ilk dakikalarda muhtelif akınlar yapan Pe risteronalılar netice alamadılar, bun dan sonra oyun karşılıklı akınlarla geç mişse de 35. dakikada Süleymanın kaçırdığı topu Ruso kullanmasını bildi ve B. ErdoŞana verdi. B. Erdoğan da bir kaç kişiyi çalımladıktan sonra topu ağ lara gönderdi. Böylelikle birinci yarı oyunun 20. dakikasında Gaziverenli ba zı arkadaşların hakeme itaatsızlıkları yüzünden oyun tatil edildi.
SOCCER' “ FO O TB A LL P O O L S« E IC E S T E R ENGL AN D 1
DIVIDENDS FOR MATCHESPLAYED ON SATURDAY
22nd APRIL, 1961 Win a big dividend on the
Summer coupon for 1/8 thd.3 Draws 60/-
İd. Minimum Treble Chance -Aways,
£426 10 024 Points23 Points 1 18 0224 Points 18/-22 Points 4 /-214 Points 1/-
Last 5 ali for id .8 Lines İd. Treble ChanceDraws.
24 Points £300 5 023 Points 3 5 0224 Points 1 1 022 Points 4 /6214 Points ı / -
Last 5 ali for l /8 th d.9 Results 82/-4 Aways 146/-
İd. Points PoolPossible points 19.
19 Points £366 8 018 Points 31 9 017 Points 2 9 0
Last 3 for İd.6 Results 130/-4 Results 46/-
12 Results12 Correct £71 16 011 Correct 3 10 010 Correct 5/-
Last 3 for ld.F ree vvln plana and coupon
from :SOCCER POOLS AGENCY
P.O. Rox 490, Nlcosia.
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Genel Sekreterliğinden :Birinci Küme Mümessilleri ve İkinci Küme Temsilcilerine
Genel Kurul Toplantısı29.4-1961 Cumartesi günü b.s. saat
/ te Lefkoşa’da Genel Sekreterin 3 Zylül Sokağı No. 1 deki yazıhanesinde Genel Kurul toplantısı yapılacağından iştirakiniz reca olunur.
Gündem : KUPA MAÇLARIFİKSTÜRÜNÜN TESBİTI
ŞAHAP ŞEMI Genel Sekreter'
EMPIRE..- P O O LS
BLACKPOOL*/m ;z/W£DIVIDENDS FOR MATCHES
PLAYED ON SATURDAY22nd APRİL, 1961
No limit eight lbıes İd. Treble Chance.From 13 dravvs on fhe coupon.
24 Points £176 17 O23 Points 2 2 022i Points 15/-22 Points 4/-214 Points İZ
AH for l /8 th d.7 Match “Supa-Homes”Possible points 21.
21 Points £6 4 020 Points 16/-
Both for İd.3 Draws 48/-
(13 draws on üst)9 Results 54/-4 Aways 144/-Easy Six 84/-
12 Match Points Pool 18 Points £472 10 O1.7 Points 6 4 016 Points 16/-
All for İd.Except where otherwise sta-
ted, dividends are to units of 1/-.
Scnd for free coupons from: EMPIRE POOLS AGENCY
P.O. Bos 490, Nlcosla.
Kıbrıs Türk Öğretmenler Birliği Genel Sekreterliğindene :
K o n f e r a n sAdamızda misafir bulunan meşhur
Amerikan yazarı Munro leaf, 29 Nisan 'umartesi çünü akşamı saatt 8 te Lef Koşada Atatürk İlkokulu Salonunda, resimlerle "Eğitim" konulu bir konfe- rans verecektir. Bu enteresan konferansa bütün meslektaşlarla Sayın halkımızın teşrifleri saygı ile rica ulunur.
A vukat özer Beha, Doğran Brozan ve M aclt Yusuf’dan m üteşekkil Futbol Federasyonu Ceza K urulu dün ö.s. saa t 3.30 d a Lefkoşa’d a Y A K lokalinde toplanm ış ve bazı fu tbolcuları m uhtelif cezalara çarptı rm ıştır. Verilen cezalar ^öyledir :1. 18 M art tarihinde LefkOfşa
Taksim Stadında oynananKaymaklı - Sönmez Spor m a
çında hak emil sahada ve soyunm a odalarında darbeden K aym aklı futbolcusu Solcuk Blak’a, dünden İtibaren bir sene m üsabakalardan men cezası.
2. Ayni m açta kavgaya iştira1' eden Kaymaklı futbolcusu Erdoğan Ali’ye, dünden itibaren 6 ay m üsabakalardan men cezaisi.
3. Ayni m açlardaki hadiselerde m ethalder olan K aym aklı takım ı idarecisi Ahmet Ruso, K aptan Hüseyin Ruso ile iki Kaymaıklı ve 4 Sönmez Spor futbolcusu suçsuz bulunarak beraa t etm işlerdir.
4. Gençli,k Gücü - Y A K m açında, k as ti faul yaptığı için hakem ta ra fın d an sa hadan çıkarılan M as'ut Cemil’e, m üteakip rnaçt.ı yer alm ayıp cezaisini gördüğünden şifahi ih ta r yapılacaktır.
5. M agm a Ma oynanan Türk Gücti - Çetinkaya maçında, İngiliz hakem e tecavüz ede rek darbettiğ i için kaleci Mehmet Beyaz a üç sene m üsabakalardan m en ceza
sı.
7.
Ayni m açta kasti faul yapa rak hakem tarafından .sahadan çıkarılan Erdoğan M ustafa’ya 15 guu, F ik re t Ahmed’e 7 gün m üsabakadan m en cezası.Ayni m açta, salâhiyeti olm adan m üsabaka sahası da hiline girerek maçın cereyanına m ani olan ve takımı m sahayı terketm eye te şvik ©den T ürk Gücü an tre nörü Ali Ahm,ed’e iki lira p a ra cezası. Bu para, F u tbol Federasyonuna ödenme diği takdirde Ali Alımed antrenörlük yapam ayacaktır.
8. Ayni m açta k as ti faülier yüzünden hakem ta ra fın dan ih ta r olan Çetinkaya futbolcusu E rdoğan Ali ye şifahi ih ta r.
9. Ayni maçta_ galibe verilm ek üzere ikonan b ir kupayı kendiliğine a larak sahada başına giyen ve seyircileri elleriyle selâm lıyan Çe- tin k ay a’lı özer Mehmed, Türkçe gazetelerden birin-
IIM IIII t lI lll l lt IH III t lI ll l l l
de neşredilm ek üzere yazılı o larak Futbol Federasyo nundan özür dileyecektir.
Fenerbahçe, AEK’E 5 - 1 Galip
Anıkara (Radyo) : B alkan İkincileri arasında düzenlenen tu rn u v a dolayısıyla dün İs tan bul'da. yap ılan F enerbahçe - Y unan A EK tak ım la rı arasın- daki m açı. F enerbahçe 5 - i kazanm ıştır.
De Gaulle Cezayir Fransız isyanını Bastırdı(Birinci sayfadan kalan)
10 YARALI VAR nunu nöbet tu tarak beklemiş-^ezayir (Royter) 26: Dün gece tir. isyan esnasında saklanarak
Cezayirde vukua gelen çarpış- t e v k i f t e n kurtulan Fransa hükû malarda on kişi yaralanmıştır, metinin Cezayırdekı resmi söz Sabaha doğru durum sakinleş- cüsu M. Jacdues C(.up De Fr miş bulunuyordu. Halen siyasî jak buğun tek rar meydana çıka tevkiflere başlanmıştır. Halka rak vazifesine başlam ıştır. Bı- akşama kadar silâhlarını teslim raz sonra G e z a y ı r radvosu va- etmeleri gerektiği bildirilmiştir, i sıtasıyla yaptığı bı. konuşma-
! da Freiak, bütün Cezayirde sı- ORTADAN KAYBOLANLAR vji idarenin normal olarak ça- Askerî isyanı teşvik ettikleri \ hşm aya başladığını açıklamış-
ve isyancılara yardımda bulun- tır. dukları iddia edilen bazı kimse- ‘ler ortadan kaybolmuşlardır. DE GAULLE’ÜN PARTİSİ Geçen dört gün içindeki hare- j NE DİYOR ?ketlerinden şüphe edilen bazı sivil memurlara evlerinde kalmaları emredilmiştir.
ZIRHLI POLİS ARABALARIPolis dolu zırhlı arabalar bu
sabah Fransız Genel Delegasyo-
Anayurdumuzun Sanat Elçileri Dün Kıbrıs’a Vasıl oldu
( Birinci Sayfadan K alan )üıatten duydukları memnuniyeti de belirten tanınm ış m üzisyenler k ısaca şunları söylemiş İerdir :
‘'Seyahatim ize çok sevindik. Kıbrıs’a inerken güzel ve yeşil bir ada gördük ve hayran kal-
Saym Leymosun ve Civar Köyleri Türk Sporsever Halkına Müjde
30 NİSAN 1961 PAZAR GÜNÜ LEYMOSUN OKULLAR SAHASINDA
Leymosun Türk Ocağı - Doğan Türk Birliğinin müştereken tertipledikleri SPORTİF faaliyetler haftasına koşunuz.
Günün Programı1— ö.s. saat 3 de D.T.B. - T.O.L. tekaütler maçı
( Davul zurnanın iştirakiyle^2— ö.s. saat 3.30 da Türk maunucıları ile Türk hammal-
ları arasında ip çekme3 - ö.s. saat 3.45 - 4.00 voğurtlıı koşu, boyalı çuval ve
çuval koşuları (D.T.B. - T.O L. İzcileri arasında)4— ö.s. saat 4.00 da Jandarma Giicünü 5-2 mağlûp etmeğe
muvaffak olan kuvvetli
İNGİLİZ ORDU KARMASI
LEYMOSUN TÜRK KARMASINOT: İki kardeş kulübümüzün sizlere neşeli bir gün
geçirmek maksadıyle birlikte hazırladıkları bu programa sporsever halkımızın iştirak edebilmelerini temin maksa- dıyle fiyatlar gayet ehven tesbit edildiği gibi kâfi derecede sandalye temin edilmiştir.
| SAYAR Seyahat ve Turizm | | Acentesi |İ Dünyanın her yerine yolcu gönderir.| Pasaport ve Vizeleri sü ı’atle yaptırır. 11 Grup gezileri tertipler.£ Tercih ediniz. || ADRES I| Tel: 74551 - 3893 Vakıflar İş Hanı No. 29 |
Lefkoşa. I
Teklifname
dik. Burada biri ıııatlne. biri suare olmak üzere iki konser vereceğiz, K ıbrıs’tak i faa liyetlerimiz yalnız konser verm ek olacak. K ıbrıs’tan sonra İs tan bul'a döneceğiz. O rada da kon serler verecek ve seneyi kapatacağız.
Müzik öğrenim ini F ra n sa ’da yapan ve şimdiye kad a r F ra n sa t A lm anya ve İta ly a’da başarılı konserler veren Suna K an’la Ferhunde E rk in ’in K ıbrıs'taki (kanserlerine de bü- yüik ilgi gösterileceğine inanıl m aktadır.
Önemli Bir SuistimalSEK’e aid £813.140 milin
su istimali He ilgili ıtair vaJk’a Lefkoşa Polisi ta ra fın d an tajh kik edilmekte olup b ir kişi tev k if edilmiştir.
De Gaullecu U.N.R. Partisi Genel Sekreteri bugün yayım ladığı bir beyannamede, General De Gaulle’ün Fransayı bir kere daha kurtardığını açıklamıştır. Fransız basını bugün hükümetin başarısını överken, bir takım tedbirlerin alınması düşüncesini de ileri sürm ekte idi.
MAGUSA TURK KADENLAR BİRLİĞİNİN ALTI AY ZARFINDA YAPTIĞI YARDIM VE FAALİYETLER
1. Aytotro köyünü ziyaret ederek giyecek eşya dağıtılmıştır.
2. Namık Kemal Lisesinde on bir talebenin okul duhuliyesi.
3. Gönendere Orta Okulunda okuyan Ergenekon’lu bir talebeye para yar dimi.
4. Namık Kemal Lisesinin "Atatürk Vitrinlerine” yapılan yardım.
5. Namık Kemal Lisesinde okuyan bir kız talebeye giyecek yardımı.
6. Muratağa köyünde bir aileye giyecek yardımı.
7. Topçuköyünde bir aileye yivecek yardımında bulunulmuştur.
M. T. K. B.Sekreteri
Yüksel Ertoğrul Veli
Baf Ormanında Keeru Kesim Serisinin Be*ra ton Nevron Ba'oadia, A thera Sillefti ve Vrasimi (KseYarka mevkii) m evkiinde 93j 94, 95, 96, 97 ve 160 num aralı bölmelerde bulunan 4436 adet di-kili taze çam ağacının iştirası için yapılacak tek- lifnameler 6 Mayıs 1961, günü sabah sa a t 10’dan evvel Lef- ktışa'da D efterdarlık ta Teklifnam e Encümenine vasıl olmalıdır.Bu hususta daha fazla ta fsilâ t Stavros Psokad'da Baf Orman Bölge M üdürlüğünden tem in edilebilir
W EGAALMAN TELEVİZYONLARI
Dünyaca büyük şöhrete sahib bulunan Alman tekniğinin harikası WEGA TELEVİZYONLARI, şimdi Kıbrısta satışa çıkarılmıştır. En son 1961 modeli ve 23“lik televizyonlarımız Kıbrıs çarşısında rakipsizdir.
W E G A TELEVİZYONLARILeymosun, Lârnaka, Mağusa, Girne ve
Lefkoşada en güzel ve en net olan televizyonlardır.
Garantili satılan televizyonlarımız, 6 ay müddetle mühendisimiz tarafından meccani servise tabidir. va“ d e BÜYÜK KOLAYLIKLARY A r IL IR .
WEGA Genel Acenteliği : SAFA TEVFİK
24 Asmaaltı Sokak - Lefkoşa
m
23 NİSANDA KÖYLERİMİZDE YAPILAN TÖRENLER
(Em irzade M ustafa Bildiriyor)23 Nisan Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı, Yunus (Ko- loş) köyünde kutlanm ış ve kut lama töreni çok başarılı olmuş, tur.
Törene saat 9.00 da istiklal Marşı ile başlanm ış ve öğretm en Ekrem İbrahim ’in günün önemini belirten konuşmasından sonra şiirler okunmuş, millî danslar oynanm ıştır.
Törene, “Dağ Başını Duman Almış” marşı ile son verilm iştir.
MARONI’DE YAPILAN TÖREN
(Derviş Şenses Bildiriyor)Maroni köyü’nde ilk defa ola
rak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı heyecanla kutlanm ıştır.
Sabah saat 8.30’da ilk okul
LORD MOUNTBATTAN KIBRIS’TA TEMASLARA BAŞLADI
(Birinci Sayfadan Kalan)1500 ask erin nak linde F ra n sa - daJki du rum dolayısiyle 24 s a a tlik ,bir gıeciikme olacağını ibdl dirımiştir. Sözcü, bu .^sbeble Cum a günü yapılm ası k a r a r laştırılan paraşü tçü lerin Omor ffo yalkınlanndaiki b ir bölgeye atlam ala rı ta tb ik a tın ın Cum ar t esi gününe te h ir edilmiş oldu ğ-unu açıklam ıştır.
B i l d i r iŞakir Özel, ınobilye mağa
zasını, Müftü Raci Efendi Sokak (Türk Lisesi giriş Kapısı yanı) No. 33 - 35 e naklettiğini ve ödemede büyiik kolaylıklarla sayın m üşte rile ri ka
bule başladığını müjdeler.$ Telefon 3572 - LEFKOSA .
“ S A T I L I K . . . . . .Girne Yolundaki Kanlıdeıs Yeni Köp
rüsü yanında bir arsa, sııyu ve içerisindeki ev inşaatı yarıda kalmış olduğu halde gerek biri ve gerekse ikisi birden acele satılıktır.
Müracaat:Polis Karakol Karşısı
Tüccar Ahmet R. TEZCAN
i l â n
Lârnaka Kaza Mahkemesinin 147/61 Şerif numerolu hacız emri miicebince haczedilen R.0.13 Numerolu (Bedfort) Markalı bir yük otomobili 28.4.61 tarihinde Cuma günü saat 9 ile 12 ara sında Iskele’de Ankara Sokağında Türk Maunacılar Birliği binası karşısında aleni müzayede ile satışa arzedilecek- tir.
Teklif edilecek olan fiat kanaatbahş görüldüğü takdirde en yüksek fiatı tek lif edene teslim edilecektir.
Paranın peşin ö d e n » i lüzumu ilgililere bildirilir.
Hayrettin Ali Baylif
avlusunda okunan Istiklaı .. şt ile açılan tören, öj>retmar Mehmet Bey’in 23 Nisan'm Tr, na ve önemini belirten konuf masıyla devam etmiştir S dan sonra Derviş Davut san'a ait bir şiir okumuş rene,ler millî oyun„ r ny^
Saat 10.00’da köy sok-ikı,, rında bir yürüyüş de yn^ i ve törene saat 11.00’de s<w rilmiştir. Maroni köyUnde « celeyın, bir de temsil ovnfh mıştır. ynan-
olacak; hava sıcaklıklarında biraz ar tış kaydedilecektir. Rti,, gârlar, öğleye doğru sid şiddetini kaybedecek- ha va sıcaklığı, 24 derece santigrata kadar yükselecektir. Dün en yüksek ha
SHERNAMSFOOTBALL POOLS
CARDIFF U.K.*
DIVIDENDS FOR MATCHES PLAYED ON SATURDAY
22nd APRIL, 1961 £140,000 plua Jd. 8 Match Treble Chance.
For İd24 Points £1,823 0 0
For id.24 Points £9 H ıo o
For id24 Points £455 15 023 Points 7 0 022 i Points 2 0 022 Points 12/.21 i Points 2/-3 D raw s 52/.9 R esults 72/.4 Avvays 216/-Easy Six 204/-
12 Match İd. Points Pool.For İd
18 Points £208 10 017 Points 8 0 016 Points 1 0 0Except where othenvise ite
ted dividends are to unita of !/•
Seni toda» lor coupons ti our local ıgeıl i— BRITISH FOOTBAU POOLS
AGENCIES, P.O. B0X 752, NIC0SIA and
KALOUST SHEKERDEMIAN P.O. B0X 490, NIC0SIA
Mağıısa Tiirk Kadınlar Birliğinden :
Bildirik23 Nisan 1961 de toplanan Rozet Hasılatı ,£33.838 Mil Masraf 1.3,40 Mil
Yekiin £ 32 .498 mil K.T.K. Federasyonuna
verilen 16.249 Mil £ 1 6 .249 Mil
Resim SergisiSayın Türk Halkına.Türk Maarif Müdürü
Eski Eserler ve Müzeler U- mum M üdürünün Müsadesiyle Lefkoşa Müzesinde açılacak
BİRİNCİ KIBRISLI TÜRK RESSAMLARI
RESİM s e r g is in eteşrifinizi saygıyle rica eder. NOT: Sergi; 4 M ayıstan - 12
Mayısa kadar her gün aşağıdaki saatlarda açık bulundurulacaktır.
Sabah: 8.00— 1.00 ö.s : 2.30—6.30
Pazar: ö.e. 10.00—ö.s. 1.00
K.T.O.B. Baf SûbesiSayın Meslektaşlara
29 Nisan, 1961, Cumartesi giİM cabah saat 8.30 da, Baf Kasabasındı Okullar Salonunda, İlkokullar Itaşai fettişi Bay A. Hulusi Menteş tarafsan “ Karakter Eğitiminde Okulun Rolii" ye Maarif Dairesi Eğitim Müşaviri Sayır Fevzi Selen tarafından "Ya?ı Dersleri' konulu birer konferans verilecektir.
2. Konferansı müteakin, Kıbrıs Iıirlı Öğretmenler Birliği Baf Sobesinin top lantısı yapılacaktır.
Toplantı Gündemi :a) Eski İdare Hey’etinin yıllık rapo
porunun okunması re ibrası.b) Hesapların tedkîki,c) Yeni İdare Hey'eti Secin’ i.d) Dilek ve temenniler.NOT - 29 Nisan. 1961, Cumartesi fL
nü Baf Kazası İLKOKULLARININ kapa tılması için, Maarif Müdürlüğü jere ken izni vermiştir.
K. T. 0 B Şubesi Sarkanı
ALI RIZA YAHYA
YILDIZTemizleme Evi
Elbiselerinizi buharla temizler ve yepyeni yapar .
32, MÜFTÜ ZIYAI SOKAK TEL : 72215 •
TUKSiM Sineması Tel: 5069Bu akşamdan Pazara kadar her akşam saat 8.00 de
MUAZZAM YENİ TÜRK F1LMÎ
ACI SEVDABaş RoHe.de: MUHTEREM NUR, HAKİ TAMER. AHMET TARIK TEKÇE.
Bu Yeni Türk Filmine İlâveten BU AKŞAM VE YARIN AKŞAM
Hafiveli Gangsterle Amerikan FilmiMURDER BY C0NTRACT Baş Rollerde: VİNCE EDWARDS,
PHILLIP PINE.
Cumartesi, Pazar: Saat 2.30 ve 8.00 „e Renkli Sinem„sk„„ Amerikan Filmi
THE LADY TAKES A FLYER Baş Rollerde: LANA TURNER»*------------ t EFF CHANDLER