É Cumartesi n ___ _____ . t — _ _______________________^ He r Gü n 4 S a y f a F i a t ı 15 M i l

10 K 7 B * V ' U T * T SAYI : 964 YIL : 8

Yarm Bizimdir

O C A K

1959D U B A M I MUdilr ve İmtiyaz Sahibi: CEMAL TOfiAN

Adress: Asmaltı No. 75, Lefkoşa - Kıbrıs. Telgraf: “BOZKURT” - P. K. 824 - Tel. 2951 Dizilip Basıldığı Yer: “Bozkurt Basımevi”

TÜRKİYE YENİ BİR İKAZDA BULUNDU

Eoka yeniden kan dökmeğe hazırlanıyorATİNA RADYOSU TEDHİŞÇİLERDEN YİNE

VATANPERVERLER DİYE BAHSETTİANKARA, 9 - Bu akşamki

yayınında "Kıbrıs Saati” Ada­daki »on duruma temas eden bir yorumda bulunmuştur. "Kıb rıs Saati" Eoka'nm yeniden ted lıişe hazırlandığını haber ver. mekte ve Kibri» Hükümetini ikaz etmektedir. “Kıbrıs Saa- tl"ne göre, “Artık hakikat an­laşılmıştır, şiddet yeniden ça­tışmalarla başlıyor."

“Kıbrıs Saati” Adadaki Rum ca gazetelerin neşriyatını da tel'ln etmekte ve ezcümle şöyle demektedir:

"Adada çıkmakta olan Rum basını garip bir eda ile askerî harekâtın durdurulmasını ve B- oka tarafından yapılan barış teklifine riayet edilmesini İste, mektedir. Halbuki Britanya Harbiye Bakanı Eoka'nın mü-

Uçak Gümrüğü Cikkoya mı Naklediliyor ?

TÜRK YOLCULARIN NE OLACAK

DURUMU?

inanılır kaynaklara at­fen bildirildiğine göre, hali hazırdaki Uçak Gümrüğü Lefkoşa’dan uzakta ve ta­mamen Kumlara meskun bulunan Cikko’ya nakledi­lecektir. Alınan bu karar Türk Halkını hiçbir şekilde tatmin etmiş değildir. Uçak Gümrüğünün Cikko­ya nakeldileceği haıberi ce­maatimiz arasında esef uyandırmakla kalmamış,

Hikmet İlaydın Kıbrısta

Türkiye Millî Eğitim Ba kanlığı Talim Terbiye üye­sinden Bay Hikmet İlaydın dün 'İürk Hava Yollarına bağlı Viscount tipi bir uçak la Adaya vasıl olmuş ve Türk cemaati ileri gelenle­riyle, Maarif Dairesi men­supları tarafından karşılan mıştır .

Ilkmet İlaydın Kıbrısta bulunacağı müddet zarfın­da, Türk cemaatinin kültür meseleleriyle ilgilenecek ve Türkiyeye dönüşünde, Hü­kümete bir rapor sunacak­tır.

Hikmet İlaydın bu ziyare ti Kıbrıs Türk Kurumlar Federasyonunun dâveti üze ı ine yapmaktadır. Ve cema atimizin misafiridir.

aynı zamanda hayret de uyandırmıştır.

İlgili makamların da çok iyi bildikleri gibi Türk Ha­va yolları dört ve Kıbrıs Hava Yolları iki olmak üzere,

Türkiye ile Kıbrıs arasında haftada altı gün sefer ya^ pılmaktadır. Türkiyeden gelen yolcuların Türk mu­hitlerinden tamamen uzak ta ve Rumlarla meskûn bu­lunan bir yere götürülmesi pek haklı olarak cemaatimi zi endişeye sevketmiştir.

Türk yolcuları Cikko böl gesine gitmedikleri zaman durum ne olacaktır. ? Biz o kanaatteyiz ki, tek bir Türk yolcu gümrük muaye nesi için Cikko bölgesine gitmiyecektir.

Keyfi bir kararla Türk yolcuların tehlikeli bölge olan Rum ssmptlerine bas­kı ile gönderi lemiyeceklerini

ilgili makamlara hatırlat­mak isteriz.

tareke teklifi karşısında şunla­rı söylemiştir:

DEVAMLI BARIŞ İSTİYORUZ

"Eoka muvakkat bir mütare­ke ilân ediyor, fakat biz de­vamlı bir sulh istiyoruz. Ara. daki fark büyüktür. Mahallî Hükümet idarecileriyle, hare­kât komutanları vazifelerine de vam etmelidirler.”

"Kıbrıs Saati” Atina Radyo­sunun bu sabahki neşriyatım da tenkid etmekte ve tedhişin teşvik edilmekte olduğuna işa­retle, Atina Radyosunun yine tedhişçilerden vatanperverler diye bahsederek yaptığı neşri­yatı aynen vermektedir. Atina Radyosu bu sabahki yayınında Kıbrısa dair şu haberi vermiş, tir:

SORUMLU İNGİLİZLERMtŞ‘‘ingllizlerin Kıbrısta yeniden

harekâta başlamış olmalariyle, vatanperverlerin barış teklifine kulak asmadıkları hakikati or­taya çıkmaktadır. Vatanperver ler gerçek bir barış ilân etmiş­lerdir. Fakat müstemlekeciler bunu cevapsız bırakmışlardır.

“Yeni hâdiselerden Ingilizle- rln müstemlekeci zihniyetleri sorumlu olacaktır. Bunların ne­ticeleri tamamen Ingilizlere ait tir.”

TÜRKtYENİN GÖRÜŞÜBu gibi neşriyatların Eoka’.

yı yenibaştan hazırlamaktan başka bir işe yaramadığını te­barüz ettiren “Kıbrıs Saati” mahalli hükümete samimî ih­tarlarda bulunmakta ve gere­ken tedbirlerin vaktinde alın­ması lüzumuna işaret etmekte, dir.

İstanbul finfilâkında ölenlerin sayısı 30 u buldu

FACİAYA BİR AŞK YÜZÜNDEN 300 KİLO AĞIRLIĞINDAKİ DİNAMİTLERİN ATEŞLENMESİ SEBEP OLDU

Kurban Sayısının 35 i Bulacağı SanılıyorİSTANBUL, - 9 Sirkeci’de

Tan matbaasının bulunduğu blokun 300 kilo dinamitle hava­ya uçurulması ile neticelenen feci hâdiseyi örten esrar perde­si dün kaldırılmış, yapılan tah­kikat neticesinde infilâkın “aşk” yüzünden dinamitlerin a. teklenmesi ile meydana geldiği anlaşılmıştır.

Hâdisenin aydınlanmasında cesetlerin üçünün hüviyetleri­nin tesbiti birinci derecede rol oynamıştır. Morgda bulunan cesetlerden üçünün, infilâka se bep olan dinamitlerin sahihi Mustafa Atif ile sevgilisi Feri- ha Bal ve onun anne3i Samiye Bal’a ait olduğu anlaşılınca tah kikat derinleştirilmiş, madenci

iı

Tehdit ve TâvizKHIKIN Hükümetinin Kibri»

mevzuunda yeni bir polltl. ka takip etmekte olduğu­

nu görüyor ve bu yeni taktik karşısında mazinin acılarını fa elalarım ve utırablanm buka- dar erken unutan bir idarenin takındığı bu yeni tavır karşı­nında hayretlerimizi glzleyeıni- yoru*.

Siyasi mevkuflardan bir Rum doktoru dört günden beri açlık grevi ilikıı ederek Hükümeti tehdit etmektedir. Bu doktor 1#S5 yılında tevkif edilerek tec. rlt kampına gönderilen Heredo- do* NikoUUdlü’tlr. Nlkolâldls bulunduğu koğuştu açlık grevi Hân etmiş ve greve düne kadar devam etmiştir. Dün öğleyin bu doktorun serbest bırakıldığı a- çt klanmış tır. Demek ki, Eoka cftnllerl yeni bir taktik daha bulmuşlardır. Bundan böyle loptan Hin edilecek olan açlık grevlerini demek kİ t&vizler ta­kip edecektir.

Gerçek bir hürriyet mücadele sinin Ilttyük Kahramanı Gandi- nln oruçlarına tebessümle ce. vap veren İngiliz politikasının, bugün bir hiç uğruna, alçakça cinayetler tşltyen bir gllruha *wr*ı bu derece müsamnlmUâr davranması ve bu şekilde bir tivlm politikasını genişletmesi rlddet hayret verici, üzücü o- layların tft başındtı gelıııekte-

Her tehdide t&vlzle mukabele «dildiği takdirde, Mahalli hükü­met faciaları kendi eliyle ha­tırlamak azminde olduğunu Is. pat etmektedir. Artık hu oyuna Wr son vermeli ve felâketleri keııdl elleriyle hazırlamaktımvazgeçmelidirler.

Bir doktorun serbest bırakıl­ma« belki küçük, belki basit bir olaydır. Fakat daha büyük ataylar karşısında tehdidin tâ­vizle covaplandırılımyacağını bl*e kim temin edebilir ?

HOSEKURT

Türk Hekimler Birliğinin Telgrafı

Ivıbrıstaki Rum doktorlarının hükümetin tıp servislerinde yabancı tebaaiı doktorların çalışma­sına imkân veren yeni kanun tasarısına karşı aç­tıkları kampanya, Türk doktorları tarafından so­ğuk karşılanmıştır. Türk doktorları ve cemaatımız Türk tebaaiı doktorların Kıbrıs’ta hizmet görmele­rini memleketimiz sağlığı için elzem görmektedir. Kıbrıs Türk Hekimler Birliği Britanya Tıb Derne­ğine, Dünya Sağlık Teşkilâtına ve Kızılhaç Derne­ğine gönderdikleri birer telgrafta bu fikir ve gö­rüşlerini açıklamışlardır. Telgrafı aynen aşağıya alıyoruz :

“Kıbrıs doğumlu Yunan ve Türk tebaası doktorların, Kıbrıs Hükümeti Tıb Servisinde mu­vakkat anlaşmalarla, hizmet görebilecekleri hak­kında hükümetçe hazırlanan kanun tasarısının Kıb ns halkı için faydalı olacağına kaniiz.

Cemiyetimiz Kıbrıs Hükümetini bu isabetli teşebbüsünde desteklemekte ve tasarının bir an evvel kanunlaşmasını arzu etmektedir.

KIBRIS TÜRK HEKİMLER BİRLİĞİ.”

Bir Gencimiz Serbest

BıroMdı10 Kasım 1956 tarihinde itti­

salinde tabanca bulundurmak­tan sanık olarak tevkif olunan ve 22 Ocak 1957 de özel Mah. keme tarafından 5 sene hapse mahkûm olan Angolemli 22 ya­şında Şinasi Ali isimli bir gen­cimiz, Emniyet makamlarının ani bir kararıyle dün serbest bırakılmıştır.

Dün akşam idarehanemizi zi­yaret eden Şinasi, kendisine serbest bırakılması hususunda yardımları geçenlere, gazete­miz vasıtaslyle teşekkür etmiş. Ur.

RUM GAZETELERİ HÜKÜMETE ÇATIYOR

Sahte Bir Barış Teklifi Etrafında Hâlâ Daha Eoka’nm Küstahça Propagandası Yapılmakta

Kıbrıs’ta çıkan Rumca Elef. teria gazetesi dünkü sayısında neşrettiği bir yazıda Eoka ted­hiş liderinin Rum halkı üzerin­de, İngiliz askerî liderlerinin askerler üzerindeki nüfuzundan daha fazla bir nüfuza sahip ol­duğunu iddia etmek cür’etinde bulunmuştur. Gazete, Britanya nın Kıbrıs meselesini “kuvvet

Hoş GeldilerMemnuniyetle haber

aldığımıza göre kadın hastalıkları m ü t e ­hassısı Dr. Reşat Ah­met Dülgeroğİu dün­kü Türk Haya Yolları uçağı ile gelmiştir. Pek yakında Lefkoşa da hasta kabulüne başlayacağını müjde­leriz!.

M ALT ALI GAZETECİ CEZA ÜSTÜNE CEZAYA ÇARPILDI

Gazete Kıbrıslı Rum Tedhişçilerini Kayırarak Bayan Katlif’in İngilizler Tarafından

öldürüldüğünü İddia Etmişti

Valetta, Malta, 9 - (R) : Halihazırda hapiste bulunan Malta İşçi Partisi organı “Dawn” gazetesinin neşriyat müdürü Micallef Staface fasit neşriyat suçuyle bugün tekrar mahkemeye celbedi- lip £20 para cezasına çarpıl­mıştır.

Geçen Ekim ayında ‘Dawn’ gazetesinde çıkan ve Maraş- ta Ingiliz Çavuşu Katlif’in eşi Bayan Katerin Katlif’in Kıbrıslı tedhişçiler tarafın­dan katlini müdafaa eden başyazılardan dolayı aleyhin

de dâvâ getirilen Neşriyat Müdürü, İngiliz askerlerine “barbarlık” atfederek hü­cumda bulunmuş ve Bayan Katlif’in İngiliz yeraltı teş­kilâtı Kromwel tarafından öldürüldüğüne inandığını a- çıklamıştı.

Aynı gazete, Bayan Mabel Strickland’ın çıkardığı baş­ka bir gazeteye bir başyazı­sında hücum etmiş ve bu ya­zıda da İngiliz askerlerine hakaretamiz bir lisan kullan mıştı.

Gazete iki ay için kapatıl­mıştır.

ve vergi" ile halletmeyi daha üstün tuttuğunu fakat Dtge- nis’in barış sözünü tuttuğunu ve buna îngilizlerin bile itimad ettiğini yazmakta ve şöyle de­mektedir: "Şimdiki durumdaaskerler silâhsız olarak kasa­balarda gezmektedirler.”

Liberal-temayüllü Filelefte- ros şöyle demektedir: "Aşikâr­dır ki İngilizler Kıbrısta barı­şıklık istemiyorlar. Digenis tek lifi, ne İngiliz halkı ve ne de İngiliz askerlerinin paylaşma, dıkları bir kayıdsızlıkla karşı­lanmıştır.”

Bağımsız Fos gazetesi daha ileri giderek şu iddiayı İleri sürmekte cür’et ve küstahlığını göstermekte ve şunları yazmak tadır: "Eokayı İmha etmek gay retleri Îngilizlerin kuvvetten başka bir dilden anlamadıkları­na inanan müfritlerin kanaat- larını takviye etmekten başka bir şeye yaramaz.”

Olen gazeteci özdemlr Tuncer.

Mustafa’nın, eskiden kâtibesi olan genç kızla münasebette bu lunduğu hattâ onunla nişanlan­dığı meydana çıkmıştır. Feri, ha’nin parmağında bulunan, ni­şan yüzüğü de bu hakikati a çıkça ortaya koymuştur.

MEMNU AŞK

Daha önce sigorta işleri ya­pan bir müessesede çalışan 24 yaşındaki Feriha Bal, bir müd­det evvel buradan ayrılarak "Kumla” şirketine girmiş ve patronlarından Mustafa Atik kendisine âşık olmuştur. Evli ve boyunca oğlu olan Mustafa, nın, çocuğu yaşındaki bir kızı sevmesi< Feriha ile aralarında­ki münasebeti "memnu aşk” ha line getirmişse de madenci, kı­za, karısını boşayarak kendisi­ni alacağım söylemiş, üstelik onunla nişanlanmıştır. Bundan sonra Mustafa, Feriha’ya :

- "Sen artık şirkette çalışma. Git evinde düğün hazırlığı yap. Ben boşanır, boşanmaz seninle

FACİANIN MES’ULÜ: Neyyir Hanını bir yeni gizli dinamit deposu haline getiren madenci

Mustafa Atik.

Askerlerin Yeni Bir Taktiği!Tedhişçileri Yakalamak için Emniyet

Kuvvetlerinin Dizlik Giydikleri ve Eşeklerle Dolaştıkları İddia Ediliyor

Royterin dün bildirdiğine BAFI ZİYARET ETTİLER göre, Kıbrıs’ın Güney batı-1 Kıbrıs Genel Valisi Sir sında harekâtta bulunan İn- Huglı Foot ile oğlu Paulgiliz askerleri Rumlar gibi dizlik giymekte ve eşeklere binmekte ve dağlarda tedhiş r;i avlamaktadırlar.

Eoka’ya karşı yapılan sa­vaşta askerlerin yeni bir teknikte tecrübelerini artır­dıklarını iddia eden resmî bir beyanat yapdmışsa da, Yukarıdaki haber henüz te- yid olunmamıştır.

Bu hafta

dün Bafı ziyaret etmiş ve Dip Bafa giderek buradaki tarihî yerleri gezmiştir. Sir Hugh Foot ve oğlu Baf Müzesine de bir ziyaret yapmıştır.

evleniriz” demiştir. Böylece Fe riha şirket kâtibeliğinden ayrıl mış ve ağabeyisi Tahsin Bal’ın_ şirkete kâtip olmasını sağlamış tır. Feriha bu arada babası ya şındaki Mustafa ile görüşüp buluşmaktan geri kalmamış de dikodu ayyuka çıktığından, ev­lenme işinin bir an evvel halle­dilmesi için ailesi kızı sıkıştır­mıştır. Bu suretle kız da ma­denciyi sıkıştırmaya başlamış. Mustafa karısı ile metresi ara. sında bunalıp kalmıştır.

HADİSE SABAHI...

Hâdise sabahı kızın annesi, 53 yaşındaki Samiye Bal, Feri- haya :

—“Kalk bakalım seninle Mus tafa Beye gidelim de şu evlen­me işini konuşalım Bakalım r,e diyecek?... demiş ve onunla şir­kete gelmiştir.

Mustafa ana-kızın geldiğini görünce ne diyeceklerini anla, mış ve şirkette çalışan, Feriha- nın ağabeyisi Tahsin Bal’ı, Gemlik'teki ortağı Fehmi’ye telgraf çekmek üzere postaha- neye göndermiştir.

KONUŞULANLAR MEÇHUL

Tahsin postahanedeyken in­filâk olmuş ve ana-kızla Mus­tafa arasında neler geçtiği meç hul kalmıştır. Bununla beraber Feriha ile annesinin sözleri kar şısında tehevvüre kapıldığı zan nedilen Mustafa’nın dinamUi ateşlediği tahmin edilmiş böy- lece kendilerinden başka ma­sum insanların da kanına gir­diği neticesine varılmıştır.

DURUP DURURKEN PATLAMAZ

Bu takdirde felâket maddî ve manevî mânasiyle bir "aşk İn­filâkı” neticesinde vukubulmuş- tur. Nitekim bu kanaate varan

r——~ ı— ->- -• . Í2s. S 1

ilıL i'**'1’r • ̂ jrıı■ nili4»rji~ır..• «Vv.

REİSİCUMHUR İNFİLAK MAHALLİNDE: istanbulda vukua gelen infilâk 80 dan fazla can kaybına ve bir çok binaların çökmesine sebep olmuştur. Bu vesile ile yurdun her tarafından teessür telgrafları gönderilmiş ve iane kampanyaları açılmış­tır. Reisicumhurumuz Sayın Celâl Bayar infilâk mahalline gi­derek yetkililerden izahat almıştır. Resim Reisicumhuru infi­

lâk hakkında izahat alırken göstermektedir.

tahaneye gönderdi. Kardeşim patronla nişanlandığı zaman o- nun evli olduğunu bilmiyordu.”

Alınan haberlere göre şimdi­ye kadar tesbit edilen ölülerin sayısı 30 u bulmuştur. Enkaz temizlendikçe bu sayının 35 e çıkacağı tahmin olunmaktadır. Vaka yerindeki enkazın temiz­lenmesi sırasında Tan matbaa.

fından tahkikata başlanılmıştır. Polis< Kumla Maden Limited Şirketiyle alâkalı olduğu bildi­rilen Tahsin ErfiUbeli ve Mus­tafa Pehlivan’ın evine yaptığı baskın neticesinde 12 adet di­namit ele geçirmiştir.

Jandarma şirketin Kumla köyündeki şantiyesinde yaptığı aramada ise kimseyi bulmadığı

DİNAMİT FİTİLLERİ: Dinamit deposundan çıkarılan dinamit Lûtfi Kırdara gösteriliyor.

fitilleri, Sıhhat Vekili Dr.

lar bir sandık içerisindeki 300 kilo dinamitin durup dururken patlamayacağım da belirtmiş­lerdir.

KARDEŞİ NE DİYOR ?

Tahkikat bu neticeye vardık tan sonra dün tekrar ifadesi a- lınan Tahsin Bal şunları söyle­miştir:

— "Annemle kardeşim şirke, te geldikten sonra patron beni, Gemlikteki ortağına “acele gel’ diye telgraf çekmek üzere pos-

Korkunç kazada Uabıalinin ikinci kaybı: Gazete teknisyen­

lerinden Nihat Polat.

Türk Hükümeti Tekzip Ediyorbir açıklamada belirtildiği­ne göre, bu gibi haberler ko-

Kserodaki Emniyet Kuvvet­leri üssünde bazı eşeklerin toplandıkları bildirilmişti. Trodos bölgesinde yağan ka­ra rağmen dört günden beri harekât devam etmektedir. Kardan yolların kapanması üzerine dağdaki askerlere helikopterle yiyecek atılmış­tır.

ANKARA, 9 — Bazı Arap gazeteleri Türkiyeniıı

iptidalarında Adanada gizli bir Radyoİstasyonu kurarak sistema tik bir şekilde Suriye ile Mısıra saldırdığını ileri sür mekte ve Türkiye aleyhin­de kasıtlı neşriyatta bulun maktadırlar.

Bugün Türkiye Dışişleri Bakanlığına mensup bir sözcü tarafından yapılan

münistler tarafından kasıt lı olarak hazırlanmaktadır. Türkiye Adanada herhangi bir radyo istasyonu kur­muş değildir.

Türk hâriciyesi bu mev- zudaki haberleri yalanla­makta ve Türkiyenin Arap dostlan ile iyi geçinmek ar zusunda olduğumu * belirt­mektedir,. M r

sının ve sırasındaki binaların altına düşen kısımda bazı mah­zenlere tesadüf olunmuştur. Bu mahzenlerin hangi zamandan kaldığı ve ne iş için kullanıl­mış olduğu anlaşılmamıştır.

Istanbuldaki infilâk hâdise­siyle ilgili olarak bugün Gem­lik’te polis ve jandarma tara.

gibi dinamit miştir.

de ele geçireme-

50 BİN LİRALIK VARDIM

Kurulan bir yardım komitesi Kızılay ile işbirliği yaparak fe. lâketzedelere ve ailelerine yar-

(Devamı 4 üncü sayfada)

KANLI AŞK: Mustafa Atik yanında çalışan Feriha Bal (yu­karıda) isnılndetkl bu kıza a>Uı yU/.Ünden 800 kilo dİmunİti ateşlemiş ve delice aşkı büyük ve nn atatma* bir faciam*

sebep olmuştur.

Jk

íiiViI£fii%Iii•?V •? t iV

* * II1yyx4ii9iiyX

*

i4

4*4

4fV

Ii*i*xfi4IyXX*?XXXXXXXy*XXXXXXXXtXÎyXXiXy5*y

SON DURUMOsman TÜRKAY X

f

Hariciye Vekilimiz Fatin Rüştü Zorlu nun, & uyuK luıuet iuecnsı üütçe -hncumeninde lubns *!*

mtseıesıne temas eden Konuşması, Aûa ile ilgili '*• son durumu açuaar manıyetteıur. Hariciye Vemıi- •} m^ı ıuriuyemn Yunanistan ile olan dostıuğ'una **• önem verdiğim, Kıbrıs meselesinin Birleşmiş lvııuet lerde aıınan Kararların çerçevesi dahilinde dostane $ bir şekude halledilmesine taraftar olduğunu; faKat f. dostane bir haı çaresinin Tür «iyenin hanıarına ve **; Ada ı ürKıerının meniaatlanna aykırı bulunmıya- cağını acımamış ve Yunanlılarla son zamanlarda •{• Kıurıs Konusunda yapılan ük temaslardan ümitli kalmaK istemekle beraber, aşırı bir iyimserliğe ka­pılmanın doğru oımıyacağını belirtmiştir.

Birleşmiş Milletler tartışmalarından sonra Pa- riste yapuan Hariciye Vemnen Toplantısı ve bunu taaıp eaen dıpıomauk temasıar, Kıorıs meselesini datıa muıayım siyasi bir atmosfere bürümüştür. Şimdiye Kadar Kıbrıs meselesi haKkında ılgın üç devıet arasında yapııan toplantıların sinırıi bir hava içinde cereyan ettiğine şahit olan her üç memıeKetteKİ haiK Kütıeıen, son durum karşısında *? psiKoıojiK bir etKiyle adeta hayâl kırıldığına uğ- »î* ramışlar, ya da haKiarmın feda edildiği endişesine •*« düşmüşlerdir. TürKıye de ve Yunanistan’da böyle & bir tepki ye daha aşıKâr bir şekilde şahit olmak jç mümKündür. *?•

VHariciye Vekilimizin de belirttiği gibi, bazı !**

Yunan gazeteleri ve bu arada Estia gazetesi, Kıbrıs davasını Tütk dostluğuna feda etti diye Yunan hü- *j* kumetıne çatmıştır. Bir aydanberi Yunan muhalif )■ Partaerı, geren iviakarios u, gerense Yunan hükü- metini yayıım ateşine tutmuşlardır. Ingiıterede $ ise MuhatazaKârlar ve hele bu partinin içindeki müfrit bir grup adeta kendi partilerine karşı isya- na kalkmışlardır.

Aıışııan bir şeyi bırakmak güçtür. Kıbrısla il­gili üç memlekette yaşıyan halk kütleleri yıllardan beri birer millî parola haline gelmiş, sınırlandırıl­mış kesin formüllerin ülküleşmiş heyecanları ile beslenmekte idi. Son bir aydanberi ilgili devlet adamlarının muhtemel bir hal çaresini sekteye uğratmamak amacıyle bunlardan pek o kadar bah­setmemesi, hiç şüphe yok ki halkın ruhunda bir boşluk hasıl etmiştir. Bu boşluğun müsait bir hâl çaresi ile doldurulmasını temenni ederiz.

Hariciye Vekilimiz son yaptığı beyanatta, Tür kiyenin Kıbrıs üzerindeki haklarını ve Ada Türk- Ş lerinin menfaatlarını her şeyden üstün tutmuş ve bunlardan fedakârlık yapılmayacağını açıklamış bulunuyor. Son durum, Hariciye Vekilimizin söz- 3}. leriyle bir kere daha berraklaşmış ve geleceğimi­zin bazı kötümserlerin tahmin ettikleri gibi karan­lık olmadığı meydana çıkmıştır.

Türk Milleti Ada üzerindeki haklarını muhak­kak surette alacak ve Kıbrıs Türkleri şanlı bayra-

Nüfusu yüzde yüz Türk olan birçok köylerimizin isimleri Federasyonda bir heyet tarafından incelen­miş ve bûndan böyle bu köylerin aşağıda gösterildi ği şekilde adlandırılması kararlaştırılmıştır.

i eni isimler ahşılıncaya kadar resmî muamelede her iki ismin de kullanılma sı yerinde olur..

LEFKOŞA KAZASI

ğımızın gölgesi altında Buna inancımız tamdır.

hürriyetine kavuşacaktır.tV

Şimdiki ismi Alevga Amadyes Aııgolem Aymarina Ayakebir Aysezomono Aİilodez Elye

Hamitmandres

Gönyeli Kalohorya Koççina Kutrafa yu Kseroğno Luricina Mansura Margi I Mora Vroişa GİR NE KAZASI Ağırda Kambilli Fota Kımı Pileri TrapezaMAĞUSA KAZASI Aloda Arnadi Artemi Aysimyo Aynakofo Aytotoro Bladaıı Bladanisyo Çatoz Eptakomi Galatya tpsillât Konedra Komikebir

Krikya

Yeni ismi Alevkaya

/Günebakan Taşpınaı Gürpınar Dilekkaya

Arpalık Zeytinlik Doğancı Hamit-

mandralılar Göneli lyiköy

Erenköy Kurtbağan vu

Kuru tepe Akıncılar Mansur Oğlaklı Morköy

Yağnıuı ;ı!.ın

Ağırdağ Hamleli I)ağ yolu

Kıran Göçeri

Teknecik

KorovyaKuklaLivatyaMarataMelundaMonargaOvgorozSinde

Atlılar Kuzucuk Arıdamı Avtepe

Eopuzlıı Otluk

Çınarlı Baladan Çatköy

Yedikonak Mehmetçik

Sütlüce Gönen d ere

Büyükkonuk Kilitkaya Kuruova

Köprü Sazlıköy

Muratağa Niallıdağ Dağgeçit

Eıgazi Sındırgı

J Z ñ t e r ' e s ü n

käse M E R A K LI

Civisil Gooşi KlavyaKöfünve

Meluşa Pergama Petıofaıı

LİMASOL Alelıtoro Avmcnohor Asomado Aytoma Evdim Kaııdu Malya Mutayaka Givides aş.. Paramal Pendakorno Pladanisya Polemitya aş. Polemitya yu. Yerovaso BAF KAZASI Agurso Anatyu Antroligu Arodez aş. Arodez yu. Ayani Aysideros Aynikola Ayorgi Falya Fasula Galadaria lstinco Gramulludes H ir sofu Koloni Kurtaga Lukrunu Magunda Kridu Tera Lâpityu Lemba Mamundali Mandirya Morana Melatya Melandra Moronero Pelâtusa Pitargu Prasyo Sarama Stavrokonno TeraTrcmetusaVretçaZaharga

Ağıllnşı Gcvizdah

Koçyatağı Alaniçi

Bakraçh Pelitli

Beyarmudu Rodurağaç

KAZASI

Gi’kağaç Bulgurlu

Gözügiizel Yalıktaş Düzkaya

•' Dönemeç Kovııılu

Mutluyaka Alsandık aj

Çayönü 15e ¡¡evler Çamlıca

Aşağı Binatlı Yukarı Binr.tlı

Yero vasi

Akarsu Görmeli

Gündoğdu Aşağı Kalkanlı

Yukarı Kalkanlı Aydın

Demirci Kaşık tepe

Torbalı Gökçebel Bağrıkara

Yoğurtçular Tabanlı

Kervanyolu Ahuıcık Yol üstü

Kuı ı ağa Oluk Onü

Bakacak Girit Tera

Boza lan Çıralı

Soğucak Ağıllar

Uluçam Deıeooyu Beşik tepe Küçüksu

Kaı aağr.ç Ak kargı Yuvalı

Kuşluca Ay loğaıı Çakırlar

TJzunmeşe Dağaşan Tatlıca

Hollywood’un bir otoritesi haykırıyor

“Halk, artık baldır bacaktan bıktı”

a

B A H İS L EModern Crusoe İngilterede Bir

Söğüt Kovuğunda YaşıyorTeme nehrinin yanında asûde bir hayat yaşıyan

modern Robinson et yemiyor

İngiltere’nin Gaile eyaletin­de bulunan birçok nehirlerin kenarı büyük ve asırdide sö­ğüt ağaçlan ile doludur. Bu ağaçlar âdeta İngiltere’nin bir hususiyetini teşkil ederler.Şimdi size bir adres verelim:

“Little Dene” PovvickWorcestershire

Sakın bu adreste yazılı olan “Little Dene” ismini bir ınali>- kâne zannetmeyin. Hay r !<u, içinde modern Robenson diye­bileceğimiz bir tngilizin yaşj-

dığı söğüt ağacının 'smidir.

Frank Gunnel daha küçük yaşlarda iken babası çiftçi ol­duğundan tabiatın kucağında yetişmiş ve onun nimetlerin­den istifade ettiği gibi, âdeta delicesine âşık olmuştu. Küçük ken beraber büyüdükleri aıka- daşları büyüttükten sonra iş sa hibi olmuşlar ve evlenmişlerdi. Fakan Gur.ne) evlenmemiş ve küçüklüğünden beri çok sev­diği tabiatle yaşamay ı ka­

rar vermişti.

Nitekim Gunncl bu tasan sim tahakkuk ettirmek için ev velâ köyünün civarından geç­mekte olan Teme nehrinin ka­narında uzun müddet araştır­ma yapmış ve nir asırdide sa- ğıi t ağacını ıjayesine uygun bulmuştu. Gannel ' undan tam 28 sene evvel bu söğüt ağacı­nın yüksek bir yeıine bir bal­kon gibi plâtform (yapmakla)

başladı.Kısa ar müddet sonra r, o-

dern Robenson’un evi tanm- lanmıştı. Ounne! sabahın dör­dünde yalak olarak ku’lan- makta olduğu hamağından kal kıyor ve kendisine köylüler ta­rafından hed yj edilen birkaç

baş hayvan, küçük tarlası ve çiçekleri ild akşama kadar meşgul oluyordu.

Gunneı söği't ağarı evi.e bir de isim takmıştı “Little De ne” Gunneriı malikanesi h.ı>-

Kemmelkikaten mudan farksizri'. Milken mel bir bahçesi, şiizel ına.ız ıraiı bir terası, iki şrıuıc-fonu \e bir de

BİZİM ZAFER SinemasındaHaftalık Programı Takdim Eder.

10159 (Cumartesi) Türkçe: FAKİR KIZIN KISMETİ İngilizce: “WINTAGE”

8 de iki seansÖ.s. saat 2.30 ve

11.1.59 (Pazar) Türkçe

ö.s,İngilizce:

saat 2.30 ve

KIZIMLA BERABER AĞLADIK

“CALAMITY JANE”8 de iki seans

NOT: Bu haftanın seçkin filimlerini seyretmek ve eğ­

lenceli geceler geçirmek için fırsatı kaçırmayınız.

BİZİM ZAFER Sinemasında

pilli radyo'u vardır.Gumıei i burada tamamen

yalnız başına yaşıyor da diye­meyiz. Filhakik ı modern Ro­benson’un birlikte yaşadığı bir kedisi, bir köpeği ve dört tane de ehli kuşu vardır.

“Little Dene” in hemen ya1- nıııdan geçmekte olan Teme nerlıi ise villânaıı su ihtiyacı­nı, ihtiyacının çok üstünde kar şılamaktadır. Teme nehri Guıı nel’in aynı zamanda banyosu, bulaşık tası ve çamaşır leğeni­dir. Modern Robenson en çok hoşlandığı şeylerden birinin de sabahları köpeği ile birlikte nehirde banyo almak olduğu^ nu söylemektedir.

Gunnel bu banyoları yaz, kış demeden büyük bir sada­kada alır.

Hâlen 46 yaşında olan Gun nel kemikli bir yüze sahip çivi gibi diyeceğimiz kadar zayıf bir insandır. Bu zayıflığı et ye memesinden ileri geliyor. Fil­hakika köylülerin kendisine he diye ettikleri birkaç baş hayva m vardır. Fakat Gün nel bun*- ların sadece sütünden istifade etmektedir. Daha ziyade ken­di eliyle yetiştirdiği sebze ve meyvaları yiyerek yaşamayı

seviyor.

tngilterenin Gaile eyaletin­de görülen su baskıları “Lit­tle Dene” in bulunduğu arazi­yi de sık sık ziyaret ed<:r. Ha­kikaten Teme nehri Gunnel için büyük bir nimet ise de ba zan son derece büyük su bas­kınlarına sebep olur. İşte o za man “Litle Dene” hakikî bir Robenson adası halini alır. Bu zamanlarda Gunnel’iıı keyfine diyecek yoktur.Gunnel’in keyfine diyecek yok tur derken sakın bu baskınlar­dan doğacak felâketle: i düşün meyecek kadar kötü bir insan zannetmeyin onu. Gunnel otur makta olduğu yerîîı belediyesi tarafından birkaç madal­ya ile taltif edilmiştir. Neden mi? Çünkü o bir kahramanı­dır ve çok insanın su baskınla rında hayatlarını kendi gayıe- ti ile kurtarmıştır.

GLAFAR” 1i

Dikiş ve Nakış Maki- $ neleri Makinelerin |

kralıdır. XFiat. (£25) S

:: UYSAL TİCÂRETEVİ*

♦♦•♦♦•♦♦t4*!**!**!4*!**!**!**!4*!**«4*«**?**!**!**!**!**!**!***

A R S A L A RTrafik Polisi — Giıııe

yolu Firma Harman Bina­ları ittisalinde satılık üç arsa. Asfalt, elektrik ve bol su.Müracaat : Firma Harman

Lefkoşa

İşçi Bir Kadın AranıyorEv işlerini yapabilecek 18

ile 40 yaş arası kadın bir işçi>- ye ihtiyaç vardır.

İsteklilerin aşağıdaki adrese müracaatları bildirilir.

Baf Yolu No, 51 Leymosun

Bundan bir müddet evvel, Hollyvvood’uıı en büyük film şirketlerinden Universal Şiir- ketinde bir toplantı yapıldı. Bu toplantıya, şirketin Müdür Muavini David Lipton baş­kanlık etti ve oturumu, herke­si hayretler içinde bırakan cümle ile açtı:

— “Şimdiye kadar yıldızla­rımızın bedeni güzelliklerine fazla ehemmiyet vermekle yân lış yolda yürüdüğümüzü arıla­dık. Bundan böyle, daha çok şahsiyeti kuvvetli yıldızlar iize rinde duracağız.”

Bu sözler, Hollvvood'da bii- yiik bir değişikliğin hab^.’ci- siydi. Zira, İkinci Dünyı Kal­binden beri Hollvvood’da yıl<- dızlar, sadece bedenî ölçüleri gözönünde bulundurularak se­çiliyorlardı. İstidatları ile kim­senin alâkadar olduğu yoktu. Bir yıldızın göze hoş görünme­si, seksapel sahibi olması kât i görülüyordu.

Universial Şirketinin toplan tısında aynı zamanda Holiy- wood’un diğer şirketlerine mensup şahsiyetler de davet edilmişti. İşin garibi,

kursun açılması için ;ahsen bü yük teberruda da buiundu. Bu haberler, şüphesiz fay ne Mans field gibi yalnız seksapel saye­sinde muvaffak olrauş yıldız­ları paniğe sevketmiştir. Holly vvood’uıı eski prensipler.uüen feraget edemiyeceğine inanan bu yıldızlar, mevkilerini mulıa faza için mücadele edecekleri­ni ve hiçbir zaman şahsiyede- ıini değiştiremiyeceklerini, hal kın eğlenmek için biraz dekol­te kıyafetler görmek istediğini ileri sürdüler.

Geçenlerde, Jayne'ın dublör lüğünü yapan Sandı » Giles. kendisine tahsis edilen bir pro<ı ramda görünmek üzere hir te levizyon şirketine o kad.a de­kolte bir kıyafetle geid’ ki ida­re, genç kadının programa işti rakine mâni oldu.

Ertesi gün, genç kadının an nesine ait bir konfeksiyon ma­ğazasında şu ilân görüldü: “Kızım Sandra’nın televizyon­dan kovulmasına sebep oîaıı dekolte elbise mağazamızda sa tı lıktır.”

Bunun üzerine, ¡ağazaya öyle bir tehaccüm oldu ki o el

kimse David Liptoıı’un sözle-, bisenin aynı olan modeller iki

saat içinde 'satılıverdi. Fakat hâdise, 18 haziranda cerevan etmişti. Universial Şirketinde­ki toplantı ise 23 haziranda ol du. Bununla HolKvood, bu gi­bi hâdiselere artık ehemmivet vermediğini ve ne olur' ı ol sun, karakter yıldızlarını ön plâna almağa azmettiğm t;/: termek istivordu.

rine itiraz etmedi. Toplantının asıl maksadı, son zamanlaıda Hollywood’un geçirdiği malî sarsıntıydı. En dekolte filn,!eı bile istenilen kârı sağlamıyor­du. Bu sebcbpledir ki Holly­wood, gözünü yabancı artisN lere dikmiş, Anna Magnaııi’le- ri, Soplıia Loren’leıi. Deborah Kerr’leri, Audrey Hepburn'ie- ri, Maria Schell’leri, Juilette Greco’ları ön plâna almıştı.

Aynı zamanda, Fox Şirketi­nin müdürü: “Bize kar.rkter yıldızı lâzım, halk artık baidır bacaktan bıktı” diyerek birin­ci sınıf yıldız yetiştirecek b:r

Şimdi mücadeleyi han .i ta­rafın kazanacağı henüz belli değildir. Şüphesiz bunu, bu sene gösterilecek olan filmler­den anlamak mümkün olacak­tır.

SIMCA VEDETOTOMOBİLLERİN ŞAHI

Amerikan ölçülerine göre en iyi konforla, Avrupanm otomobillerinden ekonomiktir. Kullanılış kabiliyetlerini uhdesinde toplayan V E D E T en müşkülpesent otomobil alıcıları için imal edilmiştir. Dünyanın en modern oto mobilleri ile mukayese edilebilir.

Evsafı, Lüks otomobil yolculuğunu her bakımdan mümkün kılacak ma­hiyettedir. Aynı zamanda makinesi, sert ve uzun seneler zevkle yolculuk yapıl­masını imkân dahiline koyacak evsaftadır.

Daha fazla tafsilât

Genel SIMCA Acentesinden 39, Baf Caddesi, Lefkoşa

i

s$v-*

$

S?î ) $

: .!

V; v ¥

V

İbrahim Zeki BÜRDURLUDünyamıza, takviminle, aylarınla, mevsinıiıılc

geldi epeyce oldu ama, sana, şöyle yürekten bir “hoş geldin” diyemedik. 1958, aramızdan, hatıra- i [arımızdan pek iyi gitmedi. Undan umduklarımızı ' gerçekleştiremedi. Hayallerimiz, daha cüceyken umutlarımız daha ilk adımda yerinde saydı. Büyü- medi, gerçekleşmedi. Sana, güveniyoruz demiyo- rııın ; güvenmiyoruz. Ama pek de umutsuz değiliz, Cim doğmadan neler doğar derler. Seııin dalla on- bir tane otuz günün var. Herhalde bu oııbir otuzda isteklerimizin boy attığını, hülyalarımızın emekle­diğini göreceğiz.

Şu Kıbrıs’ın düzenini bir kur, her şeyden ön- ee. Toplantılar o kadar çoğaldı ki masalar bile usandı. O kadar söz söylendi ki, hepsi de havada bomboş yerlerini aldılar. Yunanistan o kadar dön­dü ki dönmenin mânası kalmadı. Sabrımız taşa ta­şa, özden oldu. 1959 sen şu işi bir tatlıya bağla da bütiin Türk gönülleri gerçek bir huzura kavuşuver siıı, olmaz mı?

Dünyanın düzenine, sen de bir göz at. Elinde tutacağın hak terazisini iyi tut. Sakın dalgınlığa | düşme. Eğer bir uyursan Batıkların kurduğu dü- İ zeıı bizim zararımıza bozulur. Birleşmiş Milletlerin arkası sağlam ama su uyur, düşman uyumaz der­ler; dünya böyle daha da barışa yaklaşarak savaş­sız yaşasın gitsin.

Tıb dünyasının yeni icatlara, keşiflere yöne­leceğini filimler söylüyorlar. Sen, bu işe de bir ka­şık salla da insanlık için büyük bir âfet halini alan kanserin ilâcı bulunsun artık.

Senden daha pek çok şeyler istiyeceğimi sanma. Hem istesem doğru olmaz mıî insanoğlunun ne günlü, ııe gözü doyar. Gözü doymaz, daha da yeni hülyaların gerçekleşmesini bekler. Aya seyahat ne oldu. Ayda ev yeri alıp birer villa yaptırmak gön­lümüzden geçiyor ama ya orası da hayırsızlarla do­larsa!.. Ne olursa olsun, aydan umut bekliyenler- deıı değiliz. Ay, yarının insanlarına kalsın, biz yurdumuzu güzelleştirmeye, her çeşit yaşama ira- kfmiyle süslemeye çalışalım.

Hoş geldin 1959. Buyur, dünyamıza, istediğin gibi otur, istediğin gibi yaslan. Yalnız, geçireceğin .165 günün hepsinde de dünyanın iyi bir dünya ol­ması için çalışanlara yardım et: hepsi de senin mev simlerin boyunca dünya milletleri için çok huzur meyveleri yetiştirsinler.

nefis I

sm am

Dünyaca Meşhur PENGUIN Kibritleri Kıbrıs Çarşılarında

PENGUIN Kibritleri Türk ithalidir. Bak­kallarınızdan İsrarla PENGUIN Kibritiisteyiniz.

KIBRIS GENEL ACENTİ:

SAFA TEVFÎK LEFKOŞA

doktorlarveECZACILAR BİLİRLER

Kİ

A S P R Odunya’da

AĞ RIYI D İN D İR EN H ARARETİ' DÜŞÜREN

EN USTUN İLACI İH TİVA EDER

AS PRO'seri, kuvvetli, salim

ve temizdir

Bunun İçin—

Ç ağrıs ı, soğuk algınlığı

*’ ^ab'yet, romatizma agnları, boğaz ağr.s,t

uykusuzluk hissettiğiniz*!*

• Jİ$.PR04 all'MI ve yine iyileşiniz

Í.’UMABTESt, to OCAK, 1ÜSÍ) ( I) O Z K U H T ) SAYFA S

Baş Dönmesi

Ilıı* dönmeci-umumiyetle tnwıııları korkutur. Ituzuıı

sebepleri pek mühim Ue değildir. Fakat bazan (la ciddî

bir rahatsızlığa at&ıuettlr. Onun İçin l>aş dönmesine

ehemmiyet vermemek, onu ciddiye almamak doğru de­

lild ir. Bos doıııııesi de birçok hastalıklar gibi modern

insana daha çok musallat olmaktadır. Bilhassa sinirli

insanlarda u k sık görülen bir haldir Şehirde oturanlar>

yemekleri İyi hazmedemlyenler, fazla çalınanlar sık tuk

Imşcüinmesi hissederler. Aşağıda basjdönınesl hakkında

geni$ malûmat bulabilirsin!*.

K I B R I S| B 7 V £ i n ]

Sual— Tehlikeli olmayan baş dönmeleri var mıdır?

Cevap— Evet, Messlâ er­kekler kravatlarım bağlar­larken kravatı çok sıktıkla­rı için yahut yakalarının düğmeleri çok ge/ide oldu­ğu için bir an boyundan ge­çen damarlar sıkışır ve di­mağ muhtaç olduğu kan­dan bir an için daha azım alır. Bu yüzden baş dönme­si hissedilebilir. Fak;;' kra­vat, gevşetilirss bu his der­hal kaybolur. Kanda seke­rin azaldığından .mütevellit

baş dönmeleri do tehlike­sizdir; ağıza bir şeker at­makla derhal bertaraf olur.

Görme kabiliyeti zayıf olan insanların hissettiği baş dönmesi de umunu sıhhat için tehlikeli değildir; "öz­leri tedavi ettirmek, gözlük takmakla giderilebilir.

Sual— Bazı insanlarda baş dönmesi diğer insanla­ra nisbetle daha sık olur derler, bu doğru mudur.'

Cevap Eve*;. Sinirli in­sanlar başdönmesi denilen hali sakin insanlara nis­petle daha sık hisse­der. Bilhassa kadınlar ba- zan hiçbir rahatsızlığa nıüp telâ olmadıkları halde baş dönmesi hisse terler

Sual — Kulaklarında« hasta olanlar başdönmesi de h/sseder mi?

Cevap Ev: t,. Hastalıkmüzmin ve aşırı bir hal al­mış ise ve sık sık başdön­mesi hissediliyor;-;'!, bıı. ilti­habın iç k'uht-Va ,:myet tt-

tiğiııo ¡'.İâm?ttir Bu takdir­de vaziyet ciddî bir hal al­mış demektir zira hasta sağır kalabilir.

Sual -- Hazımsızlık baş­dönmesi tevlil edebilir ıni?

Cevap Evet. Hazımsız lık bazı yiyeceklere karşı allerji tevlit edebilir Bu­nun neticesinde de ödem hasıl olabilir. Bu rahatsız­lıktan ötürü iç kulakta bu­lunan mayi artar ve sinir­leri tazyik ederek onların dimağa yanlış haber ulaş­tırmalarına sebep olur. Boy lece hareketlerimiz hakkın­da yanlış haber alan dimağ etrafta her st-.vin döndüğü hissini veren emirler ver­

meğe başlar.Sual — Alkol tmşdönme-

sine tevlit eder mi.'Cevap — Tabiî. Fazla al­

kol sinirleri aşırı derecede tahrik ettiği için sinirleı a dimağa yanlış haberler ulaştırır. Bu da neticede et rafta her şey dönüyovmuş gibi bir hissin doğmasına sebep olur. Sarhoşların yal palamalarınm sebebi bu- dur.

Sual — Tütün ba^donme si tevli edebilir mi?

Cevap — Evet, Bllıassa, ayni zamanda içki de içili- yorsa baş dönmesi ha:5;I olur. Zira alkol nikotinin te şirini da artırır.

Sual — Başdönmeleri cid dî bir hastalığa da alâmet sayılabilir im?

Csvap Ekseriya sayı­lır. Meselâ, tansiyon yük­sekliğine yahut tansiyonun azaldığına alâmettirler. Bundan başka, beyinde bir tümör olduğunu da haber v.a-irler, Kafatasında bir çatlak olmuş ise başdönme- leri olur. İç kulakta bir il­tihap başgösterdiyse ve he nüz bu hissedilmiyorsa baş dönmeleri bunu da haber verir. Kalb rahatsızlıkları da ekseriya baş dönmesine tevlit eder. Dahilî bir Ka­nama da başdönmesi tevlit edebilir. Brzı hallerde İsa başdönmesi sar’aya alâmet tir. Onun için her ne knd.-ır birçok hallerde tenlikJh ile ğilse da başdönmeîerı de­vamlı bir hal ahne?, hemen doktora başvurnv.k ca.doğ­ru çare olıii^

Sual — Bâşdüntneleriııin başka ne gibi sebepleri ola­bilir?

Cevap — Ani bir şekilde başı çevirmek, yüksek bir yere çıkmak, dalgalı deniz lerde seyahat etmek. Bü­tün bunlar da ba§<.lönm«,si tevlit edebilir .

Sual — Başdiiıı meşinin tedavisi nedir?

Cevap-— Hasta loş bir yerde ve derin bir sessizlik içinde yatırılmalıdır. Kendi sine dramamin gibi teskin edici ilâçlar verilmelidir. Fakat, başdönmesi durmaz­sa o vakit doktora başvur­malıdır.

KIBRIS HÜKÜMETİ TÜRK MEMURLAR KURUMU LEFKOŞA ŞUBE SEKRETERLİĞİNDEN :

YILLIK GENEL TOPLANTI11 Ocak 19;>9 Pazar günii ö.e, saat 10 da Çetinkaya

Türk Spor Birliği lokalinde yapılacak yıllık genel toplan- tıya sayın üyelerin iştiraki reca olunur.GÜNDEM :

1— Yıllık faaliyet raporunun okunması.2— Yıllık hesap raporu.•T—- Şûbe komitesi ve delegelerin seçimi.

NOT: Komite ve delege namzetleri toplantı tarihinden en Az 5 gün evvel sekretere bildirmelidirler.

Adres: K.H.T. Memurlar Birliği,Lefkoşa Şubesi Sekreterliği,

Çetinkaya, Lefkoşa.

ETNOS gazetesi neşrettiği bir başmakalede kısaca şunları İleri sUrıııektedlr:

Muhafazakârların hakiki maksatlarının ne olduğu henüz bilinmemektedir. Mamafih ada­da hükümetin son zamanlarda gösterdiği faaliyetler Britanya.

| mu için için beslediği taksim ; emellerini açığa vurmaktadır. •Vanan onlar ses çıkarmamak­ta devam etsinler. Biz durumu iyice müdrikiz.

Birlenmiş Milletlerin bu aene da yaptığı tavsiyelerde adanın sulha kavuşması için müzake­relerin yapılması ümidini izhar etmişlerdir. EOKA bu tavsiye­ye icabet etmiş ve bütün faali­yetlerine bir son vermiştir. Hü. kûmet buna aynı şekilde muka belede bulunmamıştır. Askeri birlikler bir haftadanberi Tro- dos bölgesinde araştırmalar yapmışlar ve bunu düne kalar gizlemişlerdir. Nihayet dün Trodos bölgesindeki faaliyetle­rin manevra ve parola olmayıp BOKA tedhişi veya silâh depo­ları keşfetmek için yapıldığı resmen itiraf edilmiştir.

KLEFTERiYA gazetesi Har­biye HakanıSoames’ın dün I.eymosunda yaptığı bir basın konferansına temas, la şunları ileri sürmekte­dir:

Britanya Harbiye Vekili So- ames dün yaptığı bir basın konferansında adadaki askerî birliklere temasla bu birliklerin adada daha ne kadar kalacak­larının bilinmediğini söylemiş­tir. Birçok kampların geçici ola rak kurulmasına rağmen daimi kampların da mevcut olduğu nu Soanies sözlerine ilâve et. miştir. Kıbrıs anlaşmazlığının halledilmesinin daha belli olma­dığı bu zamanda adada daimi surette kalıp yerleşecek olan askerlerin adedi henüz bilinme­mektedir. Çünkü bu adanın ge­leceğinin ne karara varılacağı ile yakından ilgilidir. Britanya halen 7 yıllık plânını takdim etmiş bulunmaktadır. EOKA’- nın mütareke teklifine gelince bu hareket şiddetin tamamen durduğu manasında değildir. Gerçi ilgili makamlar bu mese. leleri göz önünde tutarak fev­kalâde ahval kanunlarında gev şetme yapmışlardır. Lâkin tam bir “ateş kes” emri verilmeden daha ileri gidilemez.

FJLELEFTEROS gazetesinin Atina muhabiri Ankara ve istanbulda yapılan Kıbrıs görüşmelerinden hiç bir neticenin elde edilmediğini yazmakta ve şunları ilâve etmektedir:

Kıbrıs meselesi Ue ilgili ola­rak Türkiye ile Yunanistan ara sında yapılan diplomatik müza­kerelerden hiç bir neticenin sağ lanmadığı Atina resmî çevreleri tarafından teyid edilmiştir. Bu. nun sebebi ise her iki devlet temsilcilerinin de kendi hükü­metlerinin Kıbrıs siyasetinde is rar etmeleridir. Aynı resmî çev relere göre Türkiye Taksim te.

zinde İsrar etmekte ve dolayı siyle müzakerelerin terakki kaydetmesine engel olmakta­dır. Britanya ise sesini çıkar­mamakla beraber herhangi bir Türk-Yunan yakınlaşmasını tor pilliyecek tavır takınmaktadır.

CYPRUS MAİL garzetesi Rum Doktorlarının Dünya Sağlık Federasyonuna gön. derdikleri aşağıdaki telg­rafı yayınlamaktadır:

Adadaki sıhhi kayıtname ka­nunu gereğince adaya hariçten herhangi bir doktorun İthali yasaktır. Mamafih son zaman­larda hükümet sadece siyasî maksatlar için, böyle bir müsa­adenin verileceğini ilân etmiş, tir. Adada fazla miktarda dok­torun bulunmasının hiçe say’la- rak birçok başka doktorun it­haline göz yumulması hallnie hareketsiz durmayacağız. Kızıl Haç Komitesinin kayfiyetten haberdar edilmesi ve greve in. memiz halinde derhal vazife başına koşmaları uygun görül­müştür. üzüntü ile belirtmek isteriz ki 4 senelik fevkalâde ahval devresi boyunca Rum doktorlar askerlerin fena mua­melelerine maruz bırakılmış­lardır. İşte bu kötü şartlar da yetmiyormuş gibi bir de adaya doktor ithal edilmesine girişil­miştir. Şimdiden hazırlıklı olma nızı bildiririz.

TIMES OF CYPRUS gaze. tesi iizUle tizüle aşağıdaki haberi yayınlamaktadır:

Başlıca beş kasabada Türk-

lere ve Rumlara ayrı ayrı bele­diyeler kurma hakkını tanıyan Surridge plânı en nihayet hazır lanmıştır. Birkaç güne kadar da resmen ilân edileceği ümit edilmektedir. Bu plâna göre hükümet daha fazla salâhiyete sahip olacak, Merkezi Belediye ■pazarı “el değiştirecek” ve Be­lediye Başkanları doğrudan doğ rüya halk tarafından seçilecek, tir. Bu arada vergiler de arta­caktır. «Yedi maddeden ibaret olan plân şöyledir: a) Girneden başka diğer büyük kasabaların belediyeleri taksim edilecektir, b) Türk tarafında kalan bele­diye malları Türklere ait ola­cak ve Türkler bu semtteki borçları ödemekle mükellef ola caklardır. c) Tek seçim şekli tatbik edilecektir, d) Belediye Reisleri doğrudan doğruya halk tarafından seçileceklerdir e) Zibiller ve saire gibi taksimi imkânsızolan meseleler hükûme tin tayin edeceği bir komisyon tarafından ifa edilecektir., f) Gayri menkul mal vergisi hu­dutsuz olarak artırılabilecek, tir. g) Limasoldaki tartı işleri bundan böyle hükümetin kont­rolüne terkedilecektir. Tahsil edilen para iki belediyeye pay­laştırılacaktır.

Gazeteye göıe bu plân ilân edilir edilmez Rumlar tarafın­dan reddedilecektir. Türkler ise bunu yeni bir zafer diye telâk ki edeceklerdir.

Kıbrıs Türk Kurumlan

Federasyonu Bağış

ListesiBankaya Yatırılan £5,198.994

Kıbrıs Türktür Partisi lamd ra şubesi 25.562Aydın (Raf) köyü Tiirk halkından (Bay Melımet Haşan Selim ve M. Ciir- cani eliyle) 118.250Tapu Dairesi Türk memurlarından 18.750

£5,361.556

Bul maca

3,500 Lira BorçlanıldıLimasol Türk Ortaokulu

mm genişletilmesi için Hü­kümet ikrazat sandığından £3,500 borçlanılmıştır.

DOĞUMLefkoşa yardımcı Polis­

lerinden Bay Kemal Lâtif ile Bayan Remziye Kemal’­in beşinci çocukları olarak bir oğlan çocuğu dünyaya gelmiş ve İbrahim Turgay diye isimlendirilmiştir. Ço­cuğa uzun ömürler diler an ne ve babayı tebrik ederiz.

Hazırlayan : M. Ş.

1 2 3 4 5 6 7 8 9□□□□□□□□□nnnnnnn—

□□□□□□□□□

DOĞUMMandirya öğretmeni Ha-

mit Haşan ve eşi ilkin Ha- mid’in 3 Ocak, 1959 tari­hinde bir erkek evlâtları dünyaya gelmiş ve IIa?an diye isimlendirilmiştir.

Anne ve babayı teprik eder yavruya uzun ömür­ler dileriz.

KİRALIK EVKüçük Kaymaklıda Polis

Karakolunun yanında yeni boyanmış, 4 odalı, ¿ofa, Mutfak, gazla çalışan Av­rupa Banyosu, elektrik teş­kilâtı, suyu ve garajı ile iyi durumda bir ev kiralıktır.

İstekliler Abdi Çavuş Sokağı No. 25 e müracaat

Soldan sağa:1. Binaları yıldırımdan

koruyan aygıt. 2. Bir Kıbrıs köyüdür. 13. Tersi (iliş) ma­nasına emir. Polislerin elin­de taşıdıkları. 4. İşliyerek yapılan . 5. Erkek ismi. Hay siyet. (i. Dallarla örülmüş duvar. Tersi edat. 7.Hayvan yemidir. Hısım. 8. Parlaklık İhtiyaçtan çok fazla yemek yiyen. 9. Kırmızı mâdenden yapılmış iki yüzlü büyük piçak (iki ke.)

Yukarıdan aşağıyaI. Panayır tiyatrosu ko­

miği. 2. Köprüyü geçinceye kadar (Dayı) dediğimiz. Söndürme. 3. Yürek yufka­lığı. ilâve. 4. İki cismi ayı­ran kısım, zehirli bir sinek. 5. Aysberg’e çarparak bat­mış bir transatlantik. 6. Bir sayı Hastalık getiren hay­vancık. 7. Epey demektir. Kaba kıllı kumaş. 8. Tersi telefon terimi. Bir emir. 9. (Haşereden bir cinsini bul) emri (iki ke.)

DÜNKÜ BULMACAMIZIN HALLİ

Soldan sağa:1. Falaka, cı. 2. Ev, böb­

rek. 3. Koyu. 4. Eren, raca. 5. Fenci. 6. Mi, ulu. 7. Salı bee (ceb) 8. Uv, sucuk. 9. Çivi, reze.

Yukarıdan aşağıya1. Fener, suç. 2. Av, mavi.

3. Kefil. 4. Abona 5. Köy. 6. Aburcubur. 7. Ailece. 8. Ce, ucuz. 9. İkraz, ke.

TÜ R K

İ N G İ L İ Z * K E M A L

361 Yazan RECAÍ SANAY

dığı

edebilirler

I DİKKAT... DİKKAT... 1Sayın halkımıza müjdelemek isteriz ki yeni $

kurduğumuz Leymosun Türk Kamyoncular Birliği $ her türlü nakliyat işlerini deruhte eder, işlerinizi Leymosun Türk Kamyoncular Birliğine yaptırma- M nız menfaatiniz icabıdır. Fiatiarımız ehven ve re- ^ kabet kabul etmez.

LEYMOSUN TÜRK KAMYONCULAR BİRLİĞİ §Ermu Caddesi No. 20 (Gümrük Giriş Karşısı) §

Van MELLEBisküvi ve Şekerlemelerini tercih ediniz.

RAUF ve Şti.Tel: 2436, 10 Yeşil Gazino

Lefkoşa.

Yakında beklenen çeşitlerimiz:

(1) LINCOLIN Bira Şampuları ve El Kremleri

(2) CULLING FORD OF CHELSEA)

ve ) Tuvalet EşyalarıOMY )

(3) VAH SANG Çin Çayları

(4) OKAVA PRIMA Jiletleri

(5) LEABANK Çelik Ofis Eşyaları

HER GÜN SEÇME BİR KARİKATÜR

MHgâaaKfeMP'«.« m

Erksk — Beni görmiyeceksiniz diye içim titredi !.. Kus — Benim de göreceksiniz diye...

RADIUM(İç ve Dış Lâstikleri)

TUBES

dünyaca tanınmmış RADİUM marka iç ve dış his,«det lâstikleri ile yedek parçalarmm, toptan sa­tışı yapıldığı biitiin Türk bisikletçilere duyurulur.

Kıbrıs Genel Acenti: KEMAL H. KÖSE

Girne Cad. No. 150, Lefkoşa

1*1 ılı ılı,.

DOROTHY GREY INEW YORK — LONDON — PARIS

Dünya üzerinde 3 meşhur Kozmetik vardır. Bunların en başında gelen muhak­kak ki DOROTHY GRAY Kozmetiğidir.

Her cildi ve her yüzü azami derecede güzelleştirmek ve cazibelendirmek için imal edilen DOROTHY GRAY Kozmetiği- | ni bir haftaya kadar Türk piyasasına sun- § makla sayın bayanlarımız uzun zamandan beridir eksikliğini hissettiği yüksek sınıf Kozmetiğe kavuşacaktır.

Kazalardan ve bir de Lefkoşadan top­tan tevziatcı aranmaktadır.

AKARSU GİYİMEVI Girne Cad. 40—42 P. K. 498—Tel. 2955

Lefkoşa-

kumanyadan Kafan

İki Ingiliz Subayı

Ac"-ı. aşanın -.illi'. elin­de, p.ı ıi.e.’i tetikte— meçhul

sesle konuşmasından sonra ça­lıların arasıi'dtin biri çıktı El­lerini yukarı kaldırmak bize

doğru jji.Jdı. Arkadaşlardan İm ri hayvanından atlayıp lıeri-

fs ı j/cjıni it 'dı Silfıl» yoktu Sadece, elinde uzun bir sopa

vardı. Adem ağa bana döndü:

—>I5u bir arabacı., dedi, yol

da üç ecnebiye rastlamış. Hır tanesi ağır yaralı ims. Araba­

sına almış. Dillerim bilmeJıği

için söylediklerin, de anlaya­

mamış. Bizi jandarn ı zannet­

miş. Bize teslim etmek istiyor

o adamları...

— Bu adam Bulgar mı?

— Evet. Biı Bulgar kövlir-

sü. Oduncu galiba .

—Göreiim şu arabasına al-

adamları.Adem ağa, herife Bulgarca

birşeyler söyledi. Herif ör.ünıü

ze geçti. Biraz ilerledik. Çalı­

lar arasında bir öküz arabası

nın yanma vardık, içinde bir

kişi vardı. Birisi boylu boyun­

ca uzanmıştı. Yüzlerine elekt rik fenerinin ışığını tutup bak­

tığımız zaman, bu adamların

b a ş l a r ı n d a n hatırı s a y ı l ı r b i r f ı r t ı n a

geçmiş olduğunu anladım

Arabada upuzun yatan ada­mın beti benzi sapsarı idı. Di­

ğerlerinden birini gezüm ısı­

rır gibi oldu. Bira;: daha dik­

katli bakınca onun tanıdım.

Mis Brayt de tanımıştı: Bu,

bir Ingüiz mühendisiydi! Bük-

reşte ona birçok defa tesadüf etmiştim. Belki o bizi tanımı­

yordu amma, biz onu şahsen

tanıyorduk. Hele, Yahudi kat­linde gezdiğim yerlerde ona çok rastlamıştım! Ötekilerini

tanımıyordum..

Mis Brayt, tanıdığımız İn»

gilize, İngilizce hitap ederek konuşmak isterken, kolunu sık

tim, sustu. Adem ağaya:— Allah iyi insanların yar­

dımcısı daima... Dur hele a3a.

dur hele.. Dedim.Ağa yüzüme baktı. Sözlerim

den birşey anlamamıştı. Dü­

şüncem şu idi: Birçok tehlike­

yi göze alarak bizimle beraber yola çıkan, bizi şahla selâmete

eriştirmeğe uğraşan yanımızda ki mert köylülerin hepsi de ço

luk çocuk sahibi kimselerdi. Fakir birer rençb-r olan bu \a

tandaşların bana karşı tyistep- dikleri fedakârlığa- •—herhangi

bir fırsatta— maddî bir yar

dımla mukabele etmek istiyor

dum. İşte bu fırsat kendiliğin­

den zuhur etmişti. Yüzüme ba

kan ağaya:

•—■«Aman ağam, dedim, bu

adamlarla alâkadar oiaiım. He

Ie yaralıyı bir doktora kadar götürelim... Bu civarda bir

Türk köyü var mı?— Var. Zaten orava gidiyo­

ruz. Şu dağın yamacında bir Pomak köyü vardır. Pehlivan­

ları meşhurdur. Hele sultan

Aziz zamanında pehlivanlar

hep bu köyden yetişmiş..

— O halde hep beraber o köyün yolunu tutalım. Arabacı

yı ne yapacağız?

—Sen bilirsin beyin....

— Onu da beraber gütürc<- lim. Yaralıyı arabadan kaldır­mağa gelmez.

Ağa, itiraz etmedi, fşi hana

bırakmıştı. Arabadakiier ka­ranlıkta ne benim, ne de Mis Mis Brayt’in yüzümüzü gör­

müyorlardı. Elimdeki < lektrik

KUTU SÜTLERİÇocuk doktorlarının tetkikinden geç­

tikten sonra piyasamıza arzedilen ve kali­te bakımından çarşımızda en üstün ve anne sütüne en yakın olduğu tesbit edilen ALASKA sütlerinin ikinci partisi vasıl < olmuştur. ,

Sayın Anneler, bakkalınızdan ısrarla ' ALASKA sütü isteyiniz, çünkü bu yavru­larınızın sıhhati için çok mühimdir.

Kıbrıs Genel Acenteleri :ATAI KARDEŞLER

LEFKOŞA - MAĞUSA - LÂRNAKA

-**■ «i» ıl*

fenerini yüzlerine çevirince, ta bit, bizim yüzümüz karanlıkta

kalıyordu..

Adem ağa, arabacıya emri­

ni verdi; hep beralıer, köye gi>-

den dağ yokuşunu çıkmağa

başladık.

Yolda, Mis Brav’t*:

Dikkat et! Dedim. Çok

nazik dakikalardayız. Evvelâ, unutma ki, şu silâhlı toplulu­

ğumuza, arkadaşlar, sana lir

cemile olmak üzere 1 S ırı )en-

ge çetesi” ismini verdiler.

Mis Brayt gülmeğe başladı;

— Demek ben Balkanlarda

bir çete reisi oldum!

— E, ne yapalım, talih ve

tesadüf... Demek haritada bu

da varmış.

Ve biraz millî gururunu ok­

şamak için ilâve ettim:

— Belki bu suretle vatanına

bir hizmette bulunmuş olur­

sun.

O, atının dizginlen elinde,

önüne bakıyor, susuyordu. De­

vam ettim:

— Köye vardığımız /aman,

bu iki tngilize hakikî bir çete

reisi rolü oynayacaksın. Riraz

sert ve şiddetli davranacaksın.

Bu suretle onların vazıyetleri­

ni anlamak, işin hakikatini öğ­

renmek kolay olur. Yani, şen,

dediğim gibi sert, haşin bir çe­

te reisi rolünü oyna, alt t-'.ra­

fını bana bırak...

Nihayet köye vardık. Köy­

lüler kahveden çıkıp karşıladı­

lar. Adem ağayı tanıdılar. Bu

küçük dağ köyünd.: doktor bu­

lunmadığı muhakkaktı. Ağa­

ya:— Her şeyden evvel şu ya­

ralıyı odaya sokup yarasına bakalım, dedim.

Atlardan inmişt'k Ağa:

— Sen yaralı için mer ık et­

me, dedi. Ben doktor kadar an larım o işlerden!

Sonra, köv kâhyası, vahut,

köyün ileri gelenlerinden biri olduğu arılaşılan dev gibi bir adama Bulgarca oirştfyier söy­

ledi. Dört delikanlı yaralıyı al dılar, köy odasın ı götürdüler.

D i ğ e r ikisi hiç konuşmu­

yorlardı. Müthiş bir korku krı zi içinde oldukları anlaşılıyor­

du. Bir aralık, Mis Brayt’i

bir köşeye çektim. Ben işaret

vermedikçe kat’iyyen konuşma masını tenbih ettim Maksa­dım, bunların hüviyetlerini

anladıktan sonra açılmakta.

Bizim Adem ağa, —Mah­

mut Şevket Paşanın bu eski maiyet çavuşu- ■ hir cerrah gi

bi kollarını sıvayıu yaralının

başına geçti. Heybesinin için­

den kendine mahsus cerrahî

âletler çıkardı. Su kaynattırdı. Yaralının başını temizlemeğe,

tedaviye koyuldu.

Bu arada dikkat ettirn, di^

ğsr iki İngiliz b.rbirleriyle hiç konuşmamakla ıleraber, yaralı

arkadaşlarının vaziyet; de hiç alâkadar olmuvoıiai’d ı1 Hay­

ret ettim... Çünkü, yaralıya

âdeta bir yabanca nazariyle ba kıyorlardı. Yanlarına sokul­

dum. Mahsus. Türkçe konuş­

tum. İşaretle sözlerimi .ani ama dıklarını ifade ettder. 1’ n de

yaralayı göstererek Vaziyeti

fena!” manası ırı bir işaret yap

tim. Omuz silktiler;

Ingilizlerin bu hareketi çok

garibime gitti...Adem ağa, yaralının b>ri ko

lunda, diğeri kalçasında olan

yarallarını temizlemekle meş­

guldü. Bana:— Kalçadaki kurşun irinde

kalmış. Hastaharıeye götürüp

kurşunu çıkarttırmaz* ık kang-

ran olur...

(Devamı var)

M AA D TARAFINDAfTSAYTSAL ORTAMA

S A Y F A 4

( B O Z K U B T )

B o * k ı ı r t

TEŞKİLAT CEZA HEYETİ

Yeşüadının 5

Futbolcusunu Ağır

Cezalara çarptırdıHikmet Oktay Feridun, Avu

kat Osman Örek, Dr. Ziver, Cemal Müftüzade ve M. Asm Beylerden müteşekkil Kıbrıs Türk Spor Teşkilâtı Ceza Ku­rulu dün ö.s. saa 4.30 da Çetin Kaya lokalinde toplanmış ve

disipline aykın hareketlerde bulunan futbolcuları şiddetle cezalandırmıştır. Verilen ecza- lan aşağıda bulacaksınız:

1. Yeşilada futbolcularından sağbek Orhan, Y.A.K ile yapı lan maçtan sonra İngiliz hake me hakarette bulunarak arka­sına tükürmesinden suçlu bu<- lunmuş ve 18 ay maçlardan men edilmiştir.

2. — Yeşilada futbolcuların dan Söğüt, Gençlik Gücü ma­çında bir futbolcuya sahada adaba muayır harekette bulun masından dolayı 6 ay müsaba­kalardan men edilmiştir.

3 — Yeşilada futbolcuların dan Mehmet Kara, maç esna'- sında hakeme itirazda bulundu ğundan ve hakemin işine mü­dahale ettiğinden suçlu bulun muş, fakat daha evvel her han gi bir suçu olmadığından, ken disihe bir defaya mahsus ol­mak üzere ihtar yapılmıştır.

4 — Yeşilada futbolcularım­dan Erol Mehmet, maç esna- sunda adaba muayır lisan kul­landığından suçlu bulunmuş ve 6 ay müsabakalardan men edilmiştir.

5 — Yeşilada futbolcuların dan Mustafa Bülent, maç esna sında disipline aykırı hareket­te bulunduğundan, suçlu bu­lunmuş, iki ay müsabakadan men edilmiştir.

6 — Yeni Cami futbolcula­rından Naşit, Yeşilada maçın da karşı takım futbolcuların»- dan birine yumruk attığından suçlu bulunmuş ve 3 ay müsa bakalardaıı men edilmiştir.

7 — Mağusa Türk Gücü futbolcularından Erol öztürk, kulübünün müsaadesi olmaksı zın başka bir takımda maç yap tığından 4 ay müsabakadan

men edilmiştir.8 — Yeni Camili önder

Santel, bir sene cezalı olarak Çetin Kayadan yeni kulübüne transfer olduğu halde, yine es ki kulübünde maç yaptığından ve bir çok defalar kulüpler ara sında mekik dokuduğundan, 1 sene müsabakalardan men edil

miştir.9 — Yeni Cami oyuncula'-

rından Şevki Arif, kulübünün müsadesi olmaksızın Çetin Ka yada maç yaptığından 4 ay müsabehalardan men edilmiş­

tir.Dalıa sonra Teşkilât İdare­

cilerinden Hamit Şemi’ııin De mirspor - Türk Gücü maçında ve İsmet Cin aleyhine verdiği rapor gözden geçirilmiştir. Toplantıda lıazır bulunan Ma ğusa delegesi, ortada böyle bir vak’anın olmadığını ve Cin in seyircilere adaba muayir lisan kullanmadığım iddia etmiştir.

Bunun üzerine, maçta hazır bulunanlardan Lâmaka Komi <u»r Muavini Sanca Bey din­lenmiş ve böyle bir hadisenin olduğunu söylemiştir.

Bu hususdaki dava, İsmet

Cin ve sair şahitlerin de celbi için başka bir güne tehir edil­

miştir.Ceza Kurulu son olarak,

Demir Spor’un Lârnakada oy nanan Çetinkaya maçına dair olan itirazını dinlemiştir. Dc- mirspor’u müdafaa eden Avu kat Kâmuran Bey, maçın ha­kem tarafından ilk devrede 5 dakika fazla oynatıldığını ve futbolculardan Ruso’nun, da>- ha evvel Küçük Kaymaklı ta­kımında üç maçta yer aldık­tan ve bir teşkilât toplantısın­da mezkûr kulübü temsil ettik ten snra, Anayasaya aykın ola

rak tekrar Çetin Kayada oy­natıldığını ileri sürerek, maçın tekrarlanmasını talep etmiştir.

Uzun süren münakaşalar­

dan sonra Ceza Heyeti, maçı daha uzun oynatıp oynatmadı

ğı hakkında hakemin ifadesi

dinlemek, veyahut yazılı bir raporun alınabilmesi için du­

ruşmayı başka bir güne tehir

etmiştir.

İkinci Devre Başlarken Haftanın Maçı

Gençlik Gücü - DemirsporArasında Yarın Lef koşada Oynanacak

Bugün Taksim Sahasında Çetinkaya - Yeşilada KarşılaşıyorBirinci devre maçları sona

ermen üzere men bu guıı, ıkın cı Uevre maçlarına »,-eım Ka­ya — Yeşııada maçı ile baş­lanacaktır.

Birinci devrede, sadece Gençlik Gücüne mağlûp ola­rak bütün maçlannı galibiyet­le bitiren Çetin Kaya ( Türk Ocağı maçı hariç) 10 puanla ikinci durumda bulunmakta»- dır.

Yeşilada ise, senenin en za­yıf takımı hüviyetini henüz

muhafaza etmekte ve birinci devreyi, Türk Ocağı ile yap­

tığı maçtaki beraberliğinden temin ettiği bir tek puanla so­nuncu gitmektedir.

Bu günkü maçı, bilhassa son haftalarda iyi form gösteren Çetin Kayanın açık farkle ka­zanması normaldir. Yeşilada- lılann, çok gol yememek için bir müdafaa ile sahaya çıkma­ları menfaatlerine olacaktır.

GENÇLİK GUCU

DEMİRSPORİkinci devrenin ilk haftası­

nın en iddialı ve en heyecanlı maçı, yarm Lefkoşada Tak­sim sahasında lig lideri De­mirspor ile Gençlik Gücü ara­sında oynanacaktır.

Demirspor, birinci devrede yaptığı bütün maçları kazan­mış ve yalnız Çetin Kayaya kendi sahasında 4— 2 ıııağlûp olarak devreyi 12 puanla ve liderlikle bitirmiştir. Mam.v- fih, şurasını göz önünde bulun durmak lüzümdur ki, Demir­spor şimdiye kadar yapmış ol duğu bütün maçlarını kendi sa hasında ve kendi seyircisi önünde oynamıştır.

İkinci devrede, yabancı se­yirci önünde ve yabancı saha­larda maçlar yapacak olan Demirspor'un, puan cet­velindeki yerini muhafaza et­mesi pek güç olacaktır. Bilhas sa yarın, kuvvetli rakibi Genç­lik Gücü karşısında, gelecek­teki sıra mağlûbiyetlerin ilki

ile kaşılaşacaktiı.Fakat bütün bunlara rağ­

men Demiıspor’un her hattı ile bu sezon, başlı başına kuv­vetli bir ekip olduğu inkâr edi lemmiyecek bir hak'kıttır. Bil hassa Senterfor Vehat .”ibi, ça lışken, teknik ve şutcı bir fut­bolcuya malik Demirspor un, rakiplerine karşı dairv.ı telılr- keli bir ekip olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.

Yarınki maça en kuvvetli kadrosu ile çıkması beklenen Gençlik Giicü’ne gelince... Her zaman, her takıma karşı tehlikeli bir rakip oıaıı Yeşil- beyazlılar, puan cetvelindeki durumlarını dü«İlmek ve bu sene liglerde iyi bir d»rece al­mak için, İkinci devre nıaçla- larına ciddi bir şekilde hazır­lanmış bulunmaktadırlar Bil­hassa hafta zarfında, antrenör­leri nezdinde sıkı çalışan Genç lik Güçlüler maça iyi hazırlan mışlardır.

Dostluk MaçıYarm sabah saat 8.30 da

Yeni Sahada Şaban Paşa Ateş Spor ile Haydarpaşa Spor arasında heyacanlı bir dostluk maçı yapılacak­tır.

Küçük Kaymaklı Türk Spor Birliği

Sekreterliğinden11 Ocak 1958 Pazar gü­

nü ö.e. saat 10 da lokalimiz de genel kurul toplantısı olacağından bütün üyelerin iştirakleri özlenir.

GÜNDEM :1. 1958 raporunun okun­ması

2. Yeni yönetim kuruluseçimi .

3. Kulübü ilgilendiren ko­nular.

Sekreter

İki kuvvetli rakip masında­ki bu maçın neticesini, önce«- den tahmin etmek lıer ne ka­dar zor ise de, kendi seyircisi ve kendi sahasında karşılaşa­cak olan Gençlik Güçlüler. iyi bir oyun çıkardıkları takdirde bu maçı güç de olsa kazana­bileceklerdir.Çok iddialı ve heyecanlı geçe

cek olan bu maçın, razla seyir ci toplayacağına inanılmakta­dır. Her iki takımımız.« Ja, ya rınki mçda muvaffakiyetler dileriz.

İstanbul infilâkında ölenlerin sayısı 30 u buldu

10 SAAT SONRA KIÎRTULAN LAB : İnfilakla beraber birnıasumn altına (firen S köfteci 10 saat sonra sa* »alim ınuşlardır. Bpslınıle, gece kurtu lan köftecilerden biri görülüyor

TURK GUCU TURK OCAĞI

Yarın Limasolda Türk Sa­hasında Türk Gücü ile Türk Ocağı, birinci devrenin son maçını yapacaklardır. Geçen hafta Gençlik Gücüne, Lefko­şada 5— 0 mağlûp olan Ocak­lıların, yarınki maçta da kuv­vetli rakipleri karşısında mağ­lûbiyetten kurtulamayacakları tahmin olunınakatadır.

Fakat, seyirci ve saha avan­tajını göz önünde tutarsak ve Ocaklılar da, biraz canlı ve iyi bir oyun çıkarırlars ı belki de bir beraberlik daha elde ede­bilirler.

Haftalık Lig Maçları BülteniBugün Lefkoşada Saat 2.45 de

ÇETİNKAYA — YEŞİLADA Hakemler: Smith - Foster - Thomson

Yarın Lefkoşada Saat 2.30 daGENÇLİK GÜCÜ - DEMİR SPOR

Hakemler: Thomson - Smith - Holben Yarın Limasolda Saat 1.30 da

TÜRK OCAĞI — TÜRK GÜCÜ Hakemler: Foster - Wine Johnson

( ( ADONIS”TRAŞ (JİLETLERİNİ

Tercih ediniz. i UYSAL TİCARETEVİi

(Birinci sayfadan kalan) dımda bulunacaktır. Vilâyet ve Belediye 50 bin liralık yardım­da bulunacağı gibi Hükümetçe de bir yardım yapılacaktır. A> rica tertiplenecek bir konserin hasılatı felâketzedelere ve aile­lerine verilecektir.

İZMİBDEN YABDIM

İzmir: 6 Ocak 1959 sabahı İstanbul’da vukubulan facia kurbanlarının aileleri ile bu fa­ciada yaralanan ve işyerlerini kaybeden muhtaç vatandaşlara yardım toplayacak, üç komite bugün şehrimizde faaliyete geç •niştir.

ŞEKİL DEĞİŞTİ

Temizleme ve enkaz kaldır.

ma işlerine nezaret eden Tuğ­general Selim Türkkanlı İle be raber infilâk mahalline gelen Amerikalı askeri mütehassıs Granecki de dün tetkiklerde bu lunmuştur.

Amerikalı mütehassis enka zın ağır makinelerle temizlen­mesinin doğru olmadığını, zira hâlâ enkaz altında sağ insan bulunabileceğini söylemiş ve "ölü dahi olsa insan vücuduna kıymet verilmesi gerekir” diye­rek enkazın elle temizlenmesi, nin daha doğru olacağını ilâve etmiştir.

Amerikalı mütehassısın bu teklifi üzerine makineler geri çekilmiş, yerine çöpçü birlikleri getirilmiştir. Enkaz evvelâ a- yıklanmakta makineler kenara çekilen parçaları kaldırmakta­dır.

ŞİMŞEK ELEKTRİK EVİ

Mecidiye Sok. No. 28 ele İstanbullu Elektrik teknis­yeni Dinçer Soykal tarafın dan her cins Eekltrik tesi­satı ve her cins Elektrik aletleri tamiratı garantili olarak yapılmaktadır.

EN ÜSTÜN KALtTELİ

LÂSTİKLER

Kıbrıs Genel Acenti MUHARREM :;iTKI

SAYIN HALKIMIZAKendi ithalim olan ROMANYA KERES

TELER1N1N vasıl olduğunu ve mağazam­da toptan ve perakende satıldığım sayın alâkadarlara müjdelerim.

KEMAL SALİH Mağusa.

TÜRK KAMYONLAR B İ R L İ Ğ İ

LEFKOŞA TELEFON 5971

MAGUSA TELEFON 2095

Hasatahaneden Bir

Mevkiif KaçtıLefkoşa Genel Hastaha-

nesinin mevkuflar kısmın­da tedavi altında bulunan bir mevkuf dün sabah sa­at 8.30 da kaçmıştır.

Yirmi dört yaşında Yeri’ li Argiros Kiryakos adında olan mevkuf 1926 da tev­kif edilmişti. Mevkufun, hüviyetini değiştirmek su­retiyle kaçtığı haber veril­mektedir.

Polisin verdiği malûmata göre Kiryako ağır yapılı, kara bıyıklı olup 5 ayak 8 iç boyundadır. K a ç ­tığı esnada açık kahverengi pantolon ve yeşil gömlek giymekte idi.

LÁRNAKA TELEFON 551

•XmMmXKK^wîmX mX iM»iKX hX iM!,*'**X**XhM‘hÎ,*X**XmX mX hX mX mX m.'

SporGazetemizin büyük

Anketi

Birinci Küme Kulüpleri Ligi hangi derece ile bitirecekler??

Ligler bittiği zaman her takım hangi dereceyi

alacaktır?. Çetinkaya birinci mi, ikinci mi olacak?

Gençlik Gücü kaçıncı olacak? Ya, diğer birinci kü­

me takımlarının dereceleri ne olacak?..

Yan taraftaki kuponu doldurunuz ve 17 Ocak

Cumartesi günü akşamına kadar gazetemize posta­

layınız. Zarfın üzerine sadece “BOZKURT SPOR

SERVİSİ, P.K. 324 LEFKOŞA" yazmanız kâfidir.

DİKKAT : Her okuyucumuz yalnız bir kupon

doldurabilir. Istiyen okuyucularımız eşlerinin, ço­

cuklarının, annelerinin veya kardeşlerinin isimleri­

ne de kupon doldurabilirler. Yalnız ayni isme, bir­

den fazla kupon doldurulmamalıdır. Hüviyet Kar­

tınızın numarasını kupona yazmaya unutmayınız^

Anketimizi birden fazla okuyucumuz kazanır­

sa, (ON LİRA) aralarında müsavaten bölünecektir.

BU SORUMUZA DOĞRU CEVAP VERECEK OKU­YUCUMUZA GAZETEMİZ ON LİRA MÜKÂFAT VERECEKTİR.

Harekât Devam EdiyorTrodos Bölgesinde Aske­

rî Harekâta dün de devam edilmiştir. Havanın çok bo­zuk ve karlı olmasına rağ­men askerler tam bir irti­bat temin etmişler ve dağ bölgelerindeki askerler heli kopterleı-in yardımı ile gı­da maddeleri temin edebil­mişlerdir.

EN ÜSTÜN

KALİTELİ

ANKET KUPONUB1R1N01

İKİNCİ........

ÜÇÜNCÜ

DÖRDÜNCÜ

BEŞİNCİ

ALTINCI

YEDİNCİ

SEKİZİNCİ

İSİM ...................... _ ...... ».....................

ADRES ......................... -........................

ŞEHİR ........... .................... ........ -......... -...

HÜVİYET No............... ...................... ..........

ÇAMAŞIR TOZU Pek yakında adaya vasıl

oluyor.DAVUT H. DİNÇER

Dünyadan Kısa Haberler

Sekreteri El Akil. Ş“ «Dogu Almanyayı ziyaret ede çektir Doğu Almanya haber ajansının bildirdiğine gore,1957 den bu yana Doğu Almanyayı on Mısır tşçl Delegasyonu zi­yaret etmiş bulunmaktadır.

MOSKOVA, 9 - <R>: Sovyet Devlet Komitesi Başkan Vek il pioter Nikitin bugün Pravdagazetesinde yayınladığı bir ma

kalede, Rusyanın Blr e-ilk ; ^ p Cumhuriyetini sanayl bakımm dan kalkınmak yönünde ¿estek leyeceğlni açıklamıştır Sovyet Rusya Asvan Barajından ma. ada yüzden fazla sanayi teşeb­büsüne yardımda bulunacaktır.

★

BONN, 9 - (R ) : Batı Alman­ya Hariciye Vekâletine mensup bir sözcü Kahiredeki Batı A l­manya Büyüke lçM nin Bonna çağrılacağını söylemiştir. Bon" hükümeti, Mısırın Doğu Alman va ile konsolosluk anlaşmasın­dan sonra hasıl olan durumu incelemek istemektedir.

★KAHİRE, 9 - (R): Dünya

Bankası Müdürü Mr. Ingene Black bugün yaptığı bir hasın toplantısında, Süveyiş hareka­tından sonra İngiltere ile Mısır arasında hasıl olan ayrılık ve görüş farklarının düzeltilmesi hususunda anlaşmaya varıldığı­nı söylemiştir. ________ ____

TÜRK MAARİF DAİRESİNDEN

Kıbrıs Türk öğretmen Kolleji öğrencilerinin ikin­ci devre ders faaliyetlerine başlamak üzere 1 inci sınıf­ların 13 Ocak, Salı, ve 2 in­ci sınıfların da 20 Ocak, Sa lı günü ö. e. saat 8 de Kol- lejde hazır bulunmaları bil­dirilir.

Harbiye Bakam

Kıbrıstan Ayrddı

CU M ARTESİ, 10 OCAK, 1989

Bir müddetteııberi Kıb- rısta tetkikler yapmakta olan İngiliz Harbiye Baka­nı dün Adadan ayrılmış Bakan Libyanin Bing şehrine gidecek, oradaki I giliz üslerini tetkik ten sonra Maltaya hareket edecek i ir.

Dr. Nikolâidis Serbest Bırakıldı

1955 yılındanberi siyasî mevkuf bulunan Dr. liero- dotos Nikolâidis dün öyle­den sonra saat birden itiba ren Emniyet makamları ta rafından serbest bırakılmış tır.

Bilindiği gibi Dr. Nikojâ dis dört gündenberi açlık grevi ile Hükümeti tehdit etmekte ve birçok Rum il« ri gelenleri doktorun ser­best bırakılması için Vali- ye telgraflar göndermek­tedir. _

11 -... .... ■>>.. I

DAİMA VE HER YERDE ISRARLA “ R E A D Y

KİBRİTİ İSTEYİNİZ

“READY” TÜRK İTHALİ. | DIR VE BÜTÜN KİBRİT LERDEN ÜSTÜNDÜR.

HERKESİN T1CARETET11

TÜkri YAPI MÜTEAHHİTLERİNİN DİKKAT NAZARINA !

YANARDAĞ ŞİRKETİNİNTür* sermayesi ve Türk işçisiyle çıkarmış ol­

duğu KİREÇ en iyi kalitededir. .. i - jTŞirketimiz bütün müşterilerin arzu ettikleri

mahalla uendi vasıtalariyle sevkedebilir.Müracaat sahiplerinin aşağıdaki muvakkat

ıdrese müracaatları rica olunur.AKPINAR PASTAHANESİ

Tel: 3326, Lefkoşa.

HALKIMIZA MÜJDE1) ŞAMPİYON SPARKLARI i2) ATLAS OTOMOBİL LÂSTİKLERİ3) ATLAS OTOMOBİL BATARYALARI4) ESSO FLİT SİNEK İLÂÇLARI5) ESSO FLİT SİNEK BOMBALARI

Yukarıda yazılı eşyaların TÜRK SEMPTIGENEL MÜMESSİLLİĞİNİ almış bulunuyonu

Fiatlanmız rekabet kabul etmiyecek şekil­de ucuzdur.

Toptan ve Perakende Satış Yı H. H. BAŞARAN

Müftü Raci Sokağı No. 3 -

Hoş Kokulu ve Üstün Kalite

&

2% SVekib 15ıriijZ t

pari#

vekiif'

Top**'

13“paris

Ha*'?

Dun Lefkoşad« ¡asindi öğleden s°n at 3 te Türk T

ÇAMAŞIR TOZULefkoşa, Limasol ve Mağusa Bayanla

takdirini kazanmakta devam ediyor.TESPA pek yakında diğer kazalarda

hanımların da hizmetine amade olacaktır.Mümessillerimiz :

Lefkoşa HAYRI AVKIRAN ALI RIZA ÖZEL ve ENVER FI

Ticaret Evleri Mağusa: RIFAT İNCE

Ticaret EvL__ Genel Acenti : _

DENIZER TİCARET ACENTELİ _____ LEYMOSUN.

fola GelmiyorB «LEŞMİŞ MllWw tait

nidan jom Itoidjt U i uııiıtu te lifttlerr m i

«null tolıyu tiptendi İr

mulını nilikWt Ur M(k* vrr

Mdlflüi ijüfl riUmıtU » ; Min (mülktü «ramlt tı (ataktadır. (tatt İm», Ht ktoxtl kendi takpMai te» W »rlı t « «fe« to fljntitr wtowiv » Im ita t Éjft a k íb fw

A hnfat

^

w w T Ï ' L .

"»to tt talk «Urt

uak kg

Ihm« nub ~uT 11dir.

* * W» calium. T. nll>'«lakârtiku

P ä ä *tnil(l»Mj*r tt

KRAVAT Yoksa ÇORAP mı İstiyorsunuz ?musunuz^MA ve DUCA^Krav11« ^ arka olduğunu biliy°r YON’MU, İPEKLİ Mt l k i v la? dlr' NAYLON’MU, RATERLİN MI istiyorsunuz sizlerp Il §mayan cinsten yam verebilir. ^uısunuz sîzlere bu cevabı ancak 180 renk

“ RAlf”1 İOO^11 Creı^NaVirm° tt1 t1an1lnmı§ markası olan Elastikli her yerde a r ^ n ı ^ daima ve

muhakkak sizin de zevkinizi bir renk o ^ a b i f ™ İkİ "

NOT . Cravattificio & Novita Lambarde

Toptancı ve s » .

Perakente Satış Yeri

Kıbrıs Genel Mümessili :Hü s e y in h . songur18, Iblik Pazar, Lefkoşa

tim é ■* ».m «

I ® «