tasavvuf - archive.org

259

Upload: others

Post on 30-Oct-2021

161 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: TASAVVUF - archive.org
Page 2: TASAVVUF - archive.org
Page 3: TASAVVUF - archive.org

TASAVVUFTanımı/Menşei/İslamlaİlişkisi

HalisBAYANCUK(EbuHANZALA)TeknikHazırlık:

Dizgi:TevhidBasımYayınDüzeltmeler:TevhidBasımYayın

Baskı:BasımYeri:ŞenyıldızMatbaacılık,11964

ISBN:978-605-68965-9-01.Baskıİletişim:

E-posta:[email protected]:+905457621515

Posta:P.K.51GüneşliMerkezPTTBağcılar/İstanbulMerkez:KirazlıMh.Mahmutbeycd.No:120/ABağcılar/İstanbul

Page 4: TASAVVUF - archive.org

ÖNSÖZElinizdeki bu çalışma, Tevhid Dergisi'nin 38-52. sayılarında yayımlanmış

Tasavvuf'adairmakalelerdenoluşmaktadır.Çalışmada, Tasavvuf'un tanımı, menşei ve İslam'la olan ilişkisi incelenmiştir.

KitabınsonundaFeriduddînAydınHocaileyapılmışbirröportajokuyacaksınız.Rabbim!Bukitabı, hakkı arayanlar içinhidayet vesilesi kıl.Tevhid ve Sünnet

davasıiçinbirhizmetkabulet.Nefislerimizetakvasınıver,onuarındır.Onuenhayırlışekildearındıransensin.Başta,sondaveheryerdehamdsanadır.

Page 5: TASAVVUF - archive.org

MUKADDİMEMuhakkakhamdAllah'adır.O'nahamdeder,O'ndanyardımvemağfiretdileriz.

Nefislerimizin şerrinden, amellerimizin kötülüklerinden Allah'a sığınırız.Allah'ın hidayet ettiğini kimse saptıramaz. O'nun saptırdığını da kimse doğruyola iletemez. Şehadet ederim ki Allah'tan başka ibadeti hak eden hiçbir ilahyoktur. O, bir ve tektir, O'nun ortağı yoktur. Yine şehadet ederim kiMuhammed,Allah'ınkuluveResûlü'dür."Eyimanedenler!Allah'tanhakkıylakorkupsakının!YalnızcaMüslimler/şirkiterkederektevhidleAllah'ayönelenkullarolarakcanverin."1

"Ey insanlar! Sizleri tek bir nefisten yaratan, ondan da eşini yaratan ve oikisinden de birçok erkek ve kadın türetip (yeryüzünde) yayan Rabbinizdenkorkup sakının. Kendisiyle istediğiniz Allah'tan ve akrabalık bağlarınıkoparmaktankorkupsakının.ŞüphesizkiAllah,sizinüzerinizdegözetleyicidir."2

"Eyimanedenler!Allah'tankorkupsakınınvedoğru/sağlam/adilsözsöyleyin.(Allahdabunakarşılık)amelleriniziıslahetsin,günahlarınızıbağışlasın.KimdeAllah'aveResûlü'ne itaatederse şüphesizkibüyükbirkurtuluşvekazançeldeetmişolur."3

Bundansonra,şüphesizsözlerinengüzeliAllah'ınkelamı,yollarınenhayırlısıMuhammed'inyoludur.İşlerinenkötüsüsonradançıkarılanlardır.Hersonradançıkarılanşeybidattirveherbidatsapıklıktır.Hersapıklıkdaateştedir..3/Âl-iİmran,102.4/Nîsa,1.33/Ahzâb,70-71

Page 6: TASAVVUF - archive.org

AİNSANLIKTARİHİNDEMİSTİSİZMveTASAVVUFllah(cc)insanıçiftyönlübirvarlıkolarakyaratmıştır.İnsanfıtratındaonuhayrasevk eden takva da onu şerre yönlendiren fücur da vardır. İnsanın bir yönü

çamurdur,biryönüilahinefhadır."Nefseveonudüzenleyene,onahemkötülüğühemdetakvayıilhamedene(tümbunlaraandolsunki)."1

"HaniRabbin,melekleredemiştiki:'Şüphesizkibalçığınkurumuşçamurundanbir insan yaratacağım. Yaratılışı tamamlayıp ruhumdan ona üflediğimde onasecdeyekapanın.'"2

Takva ve ilahi nefha insanı Allah'a (cc), ahirete, amel-i salihe yönlendirir.Şeytanın ve nefsin oyunlarına, dünyanın süsüne ve eğlencesine karşı uyanıktutar.İnsanınmanenyücelmesinivearınmasınıkolaylaştırır.Fücurveçamur ise insanaunutturur:Allah'ı,ahireti, sorumlulukları,erdemi...

Dünyayısüsler,masiyetisevimligösterir,şeytanınvenefsiniğvâsınakapıaralar.Buikizıtlıkarasındainsanüçkısmaayrılır:

Semanın sesine kulak veren, Resûl'e ittibâ eden ve madde ile manaarasındadengekuranmüminler.Vahiyden yüz çeviren, fücur ve çamura kulak veren, dünya hayatınameyledeninkârcılar.Dünyadanel etek çeken,nefsini arındırmak isteyenvebunlarıResûl'e/şeriatatabiolmadanyapanruhaniler.Mistisizm...

Tarihboyuncainsanlarınçoğunluğumaddeyeeğilimgöstermiş,dünyahayatınıasıl hayat olarak telakki etmişlerdir.Budurum; toplumların yozlaşmasına,malbiriktirenlerin mazlumları ezmesine, ahlak temelli olmaktan ziyade menfaattemelliilişkileringelişmesinesebebiyetvermiştir.Toplumdakibuyozlaşma,bazıinsanları rahatsız etmiş ve arayış içine sokmuştur. Her ne kadar toplumlardaazınlığıtemsiletselerdeherdönemdetoplumungenelgidişatındanrahatsızolanmaneviyata önem veren ve iç dünyasına doğru derinleşmek isteyenlerolagelmiştir. Bu duruma, dinlerin egemen olduğu toplumlarda da felsefiakımların yoğun olduğu veya sanat ve eğlence merkezli toplumlarda darastlamakmümkündür.Bozulan toplumdan vahye sığınarak kaçmak, Allah'a (cc) firardır 3, adı da"tezkiye"dir.Şirkten,masiyettenvebidatlerdenarınmak.İman,İslamveihsanlasüslenmek.

Page 7: TASAVVUF - archive.org

Bu kaçış, vahiy olmaksızın gerçekleşiyorsa neye dayanırsa dayansınduygusallıktır,ruhbanlıktır.Bueğiliminadıda"Mistisizm"dir.MistisizmNedir?"Mistisizm" kelimesi, eski Yunancadan gelmektedir. Dilsiz olmak,

konuşmamak, dudakları ve gözleri yummak gibi anlamlara gelir. Terim olarakise;insanıahlakenyüceltme,ruhisaadeteerdirme,özündekihakikatikavratma,görünen dünyanın üstünde ve ötesinde görünmeyenin şuuruna erdirmeçabasıdır. Dinlerin deruni ve ruhani yönüdür. Bu bakımdan din fikri nasılinsanlıkkadareski isemistisizmve ruhanihayatdaokadareskidir.Dinsizbirtoplumolmadığıgibimistiktarafı,ruhanihayatıbulunmayanbirdindemevcutdeğildir.Bu:İlahimenşelidinlerdeolduğugibibeşerîdinlerdedevardır."Mistiktecrübe" denilen ruhi duyuş ve deruni anlayışın mahiyeti, bütün dinlerde vefelsefisistemlerdebenzerliklerarzetmektedir.4

Mistisizm farklı toplumlarda hep farklı isimlerle var olagelmiştir. Filozoflar,buna hikmet/sophia derken Hristiyanlıkta bu, ruhbanlık olarak açığa çıkmış;Yahudilikte kabala, İslam'a müntesip olanlar arasında da Tasavvuf olarakbelirmiştir.Farklıtoplumlardanbudurumadairşuörnekleriverebiliriz:5

HindistanHintbölgesindekieneskidinîmetin"Veda"lardır.BunlarıntanrısıBrahma'dır.

Hindular,Brahma'yıdüşünmekiçininsanlardanuzaklaşmak,münzevibirhayatsürmek ve hep onu zikretmek gerektiğine inanırlar. Bu dünya, bir rüyadanibarettir.Herşeyfenabulacaktır,yokolacaktır.Busebepledünyayabağlanmakyanlıştır. Dünyaya bağlılık; hırs, rekabet, üzülmek gibi duyguları beraberindegetirir. Asıl saadet, Brahma'nın mutlak vücudunda yok olmak ve kendinikaybetmektir.6

YinebutopraklardaMÖ600'lerdeortayaçıkanBudizmdeinsanımaddeciliktenkurtarmayı hedeflemiştir. Şerrin kaynağı, şehvet ve ihtirastır. Hayattan gaye;ruhu,nefsinesaretindenkurtarmaktır.Budatefekkürveriyazetlemümkündür.Dünyayla alakayı kesmek ve benlik kayıtlarından kurtulmak, insanı esarettenkurtarır.7

MısırMistik düşüncenin mimarı kabul edilen "Hermes Toth"tur. Ona göre, bizim

aklımızAllah'ı tasavvur edemez.O, zaman vemekândanmünezzehtir. Ancak,kullarından seçkin olanlara bazı pencereler açar. Onları, kemalinden bazıtecellileremazharkılar.Onlar,yaşadıklarıvehissettikleribuduygularıanlatacakkelimebulamazlar.İnsanlar,uzun,yorucuveçiledolubiryolculuktansonrabu

Page 8: TASAVVUF - archive.org

mertebeyeulaşırlar.Builmevakıfolmakisteyenler,mabedlerdekidinadamlarınabaşvururlar,bazı imtihanveçile süreçlerindengeçtikten sonramüridliğekabuledilirler.YunanistanPisagor, Eflatun ve Sokrates'in öncülüğünü yaptığı akımdır. Pisagor, Mısır

mabedlerinden öğrendiği "Hermes Toth" öğretisini, kendi bölgesindeyaygınlaştırdı.Kurduğuokulaöğrencikabulederken,önceonları imtihanatabitutar, sonra müridliğe kabul ederdi. Çileli imtihan sürecini tamamlayanlar,tasfiyemertebesinegeçervebâtıniilimleriöğrenmeyebaşlarlardı.YahudilikMilletlerarasındadünyamalınaenfazladüşkünolanveölümdenkorkanların

Yahudiler olduğunu Kur'ân'dan öğreniyoruz. Ancak onların içinden mistikeğilimlere sahip ve insan ruhunu arındıracağını iddia eden bir akım varolmuştur. Kabalizm olarak isimlendirilen Kabalacılar, Musa (as) ile beraberAllah'ınhuzurunagidenyetmişseçkininsanı8bazalarak,seçilmişlikfikrinevebumertebeye ulaşmanın bazı metotları olduğuna inanırlar. Bu inancın özü, TurDağı'ndaMusa'nın(as)çektiğisıkıntılaramukabilçileçekmek,Allah'ıntecellisinemukabilolarakdabazıilimlerininsanaaçılmasıveilm-iledunueldeetmektir.HristiyanlıkSemavi dinler arasındamistik yönü en fazla olan din,Hristiyanlıktır. Kur'ân,

onların bu durumunu, dinlerinde bidat olarak çıkardıkları "ruhbanlık" diyeisimlendirir.9

Hristiyan ruhbanlığına göre ruhun semayla bitişmesi ve dünyanın süfliahlaklarındansıyrılmasıiçin;münzevibirhayat,sürekliibadetveAllah'ıanmakgerekir.Evlilikdedahildünyayadairnevarsabunlarıterketmek,sadeceAllah'ayönelmekesastır.İslam'daMistisizmAllah Resûlü (sav), adalet ve doğruluk yönünden tamamlanmış bir Kitap'la

gönderilmiştir.10Onunvazifelerindenbiriinsanıarındırmaktır.11

O (sav) ne yapmışsa onu yapan, adım adım onu izleyen, onun sünnetini dinedinenarınmıştır.Ekolarakbirşeyleryapmasına,yeniarayışlariçinegirmesinelüzumyoktur.Onunyoluarınma,ahlakveerdemyoludur.Bunarağmenonunsünnetiyleyetinmeme,onunyaptıklarınıazımsamaveyeniarayışlariçinegirmehenüzo(sav)hayattaikenbaşlamıştır.O(sav),buarayışlaraçokserttepkivermiş,arayışsahiplerininetbirdilleuyarmıştır:

Page 9: TASAVVUF - archive.org

"Ey Osman, benim sünnetimden yüz mü çevirdin? Ben ruhbanlıklaemrolunmadım. Benim sünnetim, namaz kılmak ve uyumak, oruç tutup iftaretmek,nikahlanıpboşanmaktır..."12

"Resûlullah'ınnafileibadetleriniöğrenmeküzereüçkişilikbirgrup,PeygamberEfendimiz'inhanımlarınınevlerinegeldiler.Kendilerine,Efendimiz'inibadetleribildirilince,onlarbunuazımsadılarve:— Allah'ın Resûlü nerede, biz neredeyiz? Onun geçmişteki ve gelecektekigünahlarıbağışlanmıştır,dediler.İçlerindenbiri:— Ben ömrümün sonuna kadar bütün gece uyumaksızın namaz kılacağım,dedi.Birdiğeri:— Ben de hayatım boyunca gündüzleri oruç tutacağım ve oruçsuz güngeçirmeyeceğim,dedi.Üçüncükişide:—Bendesağolduğumsürecekadınlardanuzakkalacak,aslaevlenmeyeceğim,diyesözverdi.Bir müddet sonra Peygamber Efendimiz, onlarla karşılaştı ve kendilerineşunlarısöyledi:—Birazönceşöyleşöylediyensizlermisiniz?Onlar:—Evet,eyAllah'ınelçisi,dediler.Resûlullah:—Allah'ayeminederimkiben, sizinAllah'tanençokkorkanınızveO'naensaygılıolanınızım.Fakatbenbazenoruçtutarım,bazentutmam.Gecelerihemnamazkılarhemdeuyurum.Kadınlarladaevlenirim.Kimbenimsünnetimdenyüzçevirirseokimsebendendeğildir."13

YineAllahResûlü(sav),ruhbanlığınİslam'dakikarşılığınınçokfarklıolduğunubeyanetmiştir."...Sanacihadıtavsiyeediyorum.Benimümmetiminruhbanlığıcihaddır."14

Allah Resûlü'nden sonra, fitneler baş gösterdi. Zenginleşen toplumdayozlaşmalar başladı. Emeviler eliyle hilafet saltanata döndü. Zulüm, rüşvet,ahlaksızlık, kâfirlere benzeme aldı başını yürüdü. Abbasiler döneminde itikatbozuldu, sapkın anlayışlar devlet eliyle meşrulaştırıldı. Toplum, Kur'ân vesünnetteokuduğuhayatileyaşananhayatarasındaikilemedüştü.Bugelişmelerebinaenyeniarayışlarbaşladı.İtikadi,amelî,ahlakiyozlaşmadanbunalan,Allah'ıveahiretiumaninsanlarınarayışıidibu.KimisiarındıranResûl'ünyolunututtu,vahyedöndü,ilimveamellenefsiniıslahetti,toplumuhayradavetetti.Kimisiisevahiyden yüz çevirdi, Kur'ân ve sünnette yer alan öğretileri azımsadı.Yozlaşmanınbubilindikşeylerledüzelmeyeceğinidüşündü.Dahafazlasını,dahayoğununu,dahaağırınıaraştırmayakoyuldu.Kimininyoluruhbanlığakimininki

Page 10: TASAVVUF - archive.org

Budizmekimininkidebaşkasapkınlıklaraçıktı.VeResûlullah'ın,önüneengellerkoyduğumistisizmİslamümmetindecanlandı.Adınada"Tasavvuf"dendi.Bir tarafta şeytan, diğer tarafta İslam'a zarar vermek için pusuda bekleyen

zındıklar,diğerbirtaraftadavahiydenyüzçevirmişvearınmakisteyencahiller...Bu üçünün buluşması İslam'ın felaketi oldu. Allah Resûlü'nün (sav) kaldırdığıcahiliyeâdetlerininbüyükçoğunluğu,"Tasavvuf"adıaltındayenidencanlandı.GünümüzdeTasavvufModernizm, son ikiasırda insanlığaçokşeyvadetti.Ancakvadettikleriyerine

gelmediğigibiinsanlığı,dönüşüolmayanbirbunalımadasürükledi.Hız,hazvehayal tanrılarını, ibadet edilesi putlarolarak icat ettiler. "İnsan özgürdür, hayalettiğiherşeyihızlayapmalıvekendininasılmutluhissediyorsaöyleyaşamalıdır."dediler.Dinlerininsanaprangavurduğu,insanınözgürlüğünüelindenaldığıgibifikirler inceden inceye nesillere aşıladılar. "Mutlak doğru yani 'hak', dinlerinsavunduğu şeyler değil, bilimin ve deneyin ispat ettiğidir." dediler. Böyleceinsanlık, bu yeni keşfedilen dünya düzeninde daha mutlu olacak ve asırlardırdinlerin, ahiret saadeti vaadiyle insanların elinden aldığı dünya mutluluğu,yenideneldeedilecekti.Bu vaatlerin hiçbiri yerine gelmedi. Kulağa hoş gelen bu vaatlerin, insanlığa

felakettenbaşkabirşeygetirmediğini,insanlarınbırakınmutluolmayıyaşamayadahi tahammüllerinin kalmadığını, yaşayanların da psikolojik rahatsızlıklarınpençesindeboğulduğunumüşahedeettik.Modernizminoluşturduğubuyozlaşma,bazıinsanlarıarayışaitti.Kimininyolu

Resûl'eçıktı:Tevhidlearındı,sünnetlearındı.Rabbinegidenbiryoltuttu.Kimisiyineazımsadı,dahafazlasınıdahayoğununudahasüslüsünüistedi.Doğu'daveBatı'da Budizm'e, Uzak Doğu ahlak felsefelerine, arındırdığı iddia edilenmeditasyon tekniklerine ve Tasavvuf'a ilgi arttı. Biz de bu sebeple buçalışmamızda yukarıda zikredilen açıklamaların gösterdiği gibi "İslamMistisizm'i"olan"Tasavvuf"uinceleyeceğiz.TasavvufKelimesininKökenineDairTasavvuf kelimesi, Kur'ân ve sünnette yer almaz. Araştırmacılar kelimenin

türediğiasıldaihtilafetmişlerdir.Şimdibugörüşleriinceleyelim:1. Bu kelime, "safa"dan gelmektedir. Türkçe'de safiyet olarak kullandığımız

temizlik,arılık,durulukgibianlamlaragelir."Sufiler, kendilerininAllah ilemuameleleri temiz/safi/duru olduğundan böyleisimlendirildiler.Kelimeninaslı'safevi'idi.Dileağırgelince'sufi'diyekullanıldı."15

Page 11: TASAVVUF - archive.org

2. Bu kelime, "suf/yün" kelimesinden gelmiştir. Zühd ve dünyaya değervermemealametiolaraksufileryünelbisegiyerlerdi.Kimisi de "Rüzgârın karşısında yün neyse Allah'ın iradesine teslim olmayönünden de sufi öyledir. Teslimiyet ve rızasını ifade etmek için böylekullanılmıştır."demektedir.16

3. "Ben-i Sufe"ye nispetle böyle söylenmiştir. Bunlar, Kâbe'nin yakınındabulunan, hacılara Allah için hizmet eden, ahlaki değerlere önem veren birkabileydi. Sufiler hizmet ve zühdlerinde bunlara benzediğinden böyleisimlendirildiler.4.Başınensetarafınanispetlebuisimverilmiştir."Sufeti'lkafa",Arapça'daense

köküne ıtlakedilir.Kafanınenyumuşakkısmıburasıdır.Sufilerdegerekgüzelahlakları gereksede yumuşak tabiatlı vemuamelesi kolay insanlarolduğundanonlaraböyledenmiştir.5. "Sıfat" kelimesinden türemiştir. Mutasavvıflar, dinen ve örfen sevilen ve

övülensıfatlarlasıfatlandıklarındanonlaraböyledenmiştir.6. Suffa Ashabı'na nispeten böyle denir. Çünkü Nebi'nin mescidinde misafir

olarakkalanSuffaAshabı,yaşantıolarakTasavvufehlininörneğidir.Dünyadanelçekme,şer'iilimlerleuğraşmaveİslam'ahizmetetmeyönündensufiler,onlarabenzemektedir.17

7. "Birinci saf" anlamında bu isim kullanılmıştır. Cemaat namazlarında veamelde öncü olanlar ilk safta yer alırlar. Sufiler de ibadetler konusundahassasiyetlerinedeniylebunlarabenzetilmiştir.8. Yunanca "Sophia" kelimesinden türemiştir. Yunan filozofları, bu kelimeyi

düşünceveameldeolgunlukifadeeden"hikmet"içinkullanmışlardır.18

Görüldüğü gibi Mutasavvıflar dahi isimlerinin kaynağı hususunda ihtilafiçerisindedirler. Bu durum, "Tasavvuf" kelimesinin İslami bir kavramolmamasından kaynaklanmaktadır. Elbette şunu inkâr etmiyoruz: "Istılahlardaçekişme olmaz."Yani, bir topluluğunbir kavramaözel bir anlamyükleyip onukendi terminolojilerinde kullanmasında bir beis yoktur. Ancak bunun için ikikayıtzikretmekzaruridir:Birincisi, kavram, içerdiği anlam itibarıyla veya kullanım alanında İslam'ın

öğretileriyletersdüşmemelidir.Örneğin,"MuhacirveEnsar"sahabeninkendileriiçinseçtiklerivebellibirzümreyedelaletedenkelimelerdi.AllahveResûlü,bukavramı reddetmedikleri gibi bu kavramı Kur'ân ve sünnette kullanarakmeşruiyetini kabul etmişlerdir. Ancak bazı sahabeler, bu meşru kavramlarıİslam'ınyasakladığıasabiyet/ırkçılıkiçinkullanıncaAllahResûlü(sav)bunaitiraz

Page 12: TASAVVUF - archive.org

etmiştir. Bir tartışma esnasında, sahabeden biri "Ey Ensar topluluğu!" diyebağırınca bir diğeri "Ey Muhacir topluluğu!" diye bağırmıştır. Bu durumkarşısındaAllahResûlü'nüntepkisişöyleolmuştur:"Benaranızdaykencahiliyedavasımıgüdüyorsunuz?Bırakınonu!O,pisliktir."

19

İkinci kayıt ise şudur: Kavram lafzen İslam'a muhalefet içermemelidir. AllahResûlü (sav), zahiri İslam'a muhalif özel isimleri dahi değiştirmiş, daha güzelisimlerkoymuştur.Allah Resûlü, ismi "Asiye/isyan eden" olan bir kadının ismini "Bilakis, senCemile'sin."diyerekdeğiştirmiştir.20

SahabedenEbuUseyd,çocuğunuPeygamber'egetirdi.AllahResûlü(sav)isminisordu, aldığı cevaptanmemnunolmayınca "Onu 'Münzir' olarakdeğiştir."diyeemirbuyurdu.21

Zeynep annemizin ismi "El-Berr"idi. "İyilik" anlamına gelen bu isim, İslam'ınnefisleri temize çıkarma ilkesiyle uyuşmadığındanNebi (sav), bu ismi "Zeynep"olarakdeğiştirdi.22

Tasavvuf terimide zikrettiğimizbukaideyedâhildir.Birkavmin,bunu ıstılaholarak alıp kendilerine ve meşreplerine kullanmalarında bir beis yoktur. Asılmesele,bununlanekastettiklerivebukavramadıaltındaneleryaptıklarıdır.Çalışmamızın ilerleyen sayfalarında görülecektir ki bu kavramla kastedilen vealtındaicraedilenfikrîveamelîçalışmalar,İslam'dançokuzaktır.TasavvufErbabının"Tasavvuf"TanımlarıveAldatmaTasavvufçular,"Tasavvuf"kelimesininkökündeihtilafettiklerigibibukavramı

tanımlarken de ihtilaf etmiştir. Onların büyük imamlarından Es-Sühreverdi,durumuşöyleifadeeder:"Şeyhlerin,Tasavvuf'unmahiyetihakkındasözleri/tarifleribindenfazladır."23

"Risaletu'lKuşeyriye"sahibiAbdulkerimbinHavzanAbdulmelikEl-Kuşeyri'ninkitabındanbazıtanımlarıaktaralım:24

Cüneyd'e Tasavvuf'tan soruldu: "Allah'ın seni senden öldürmesi ve kendindediriltmesidir."dedi.25

Muhammed bin Ali El-Kassab: "Tasavvuf, güzel ahlakın, güzel insanlarda vegüzelbirtoplumdaaçığaçıkmasıdır."MarufEl-Kerhi:"Tasavvuf, hakka yapışmak ve insanların ellerinde olanlardanümitsizolmaktır."Harraz:"Yergibiolmaktır.Yerehertürlüpislikatılır,ancakondansadecegüzelolanşeylerçıkar."

Page 13: TASAVVUF - archive.org

SehlbinAbdullah:"Sufi,kanınıheder,malınıdamübaholarakgörendir."26

Ruveym:"Nefsi,Allah'ıniradesinebırakmaktır."Bu hâliyle Tasavvuf, her insan tarafından hoş karşılanabilir. Ancak şöyle bir

sorunvardır: Sufiler, ikidilkullanırlar.Birincisi,kendiaralarındakullandıklarıözel dildir. İkincisi, biz bedbaht ve nasipsizlere (!) karşı kullandıkları takiyedilidir. Bizleri aldatmanın caiz olduğuna inanırlar. Çünkü bizim onlarıanlayamayacağımızı iddia ederler. Daha ilginç olanı, şeriatın naslarına göre,sözlerininküfürolduğunukabulederler.Buyurunokuyalım:Cüneyd-i Bağdadî, Eş-Şibli'ye dedi ki: "Biz bu ilmimuhkemleştirdik sonra daonu sirdablara/mağaralara gizledik. Sen ise geldin onu insanlara anlatıyorsun!Şibli dedi ki: Konuşan benim, duyan benim. Bu âlemde benden başkası mıvardır?"El-Kelabizi, bir başkasından şunları aktarır: " 'Eğer o Resûl, bizim adımızabirtakım sözler uydursaydı onu elimizle yakalar, sonra da onun şah damarınıkeserdik.'ayetlerindenkastedilenşudur:Resûl,vecdhâlindehissettiklerinirüsumehline/şeriatatâbiolanlaraanlatsaydıböyleolurdu.BudurumaAllah'ınşusözüdelalet eder: Allah, 'Sana indirileni insanlara ulaştır.' der. 'Sana kendimizitanıttığımızıulaştır.'demez."27

Gazali, Cüneyd'den şu cümleleri aktarır: "Ünsiyet ehli, dua, münacat vehalvetlerindeöylesözlersöylerlerkiavamdanbiriişitseonuküfürzanneder."28

YineGazali, Sehl binAbdullahEt-Tüsteri'den aktarır: "Âlimin üç ilmi vardır:Herkese anlattığı zahir ilimler, sadece ehline anlattığı bâtın ilimler ve sadeceonunlaAllaharasındaolan,kimseyeanlatamadığıözelilimler."Yinebazılarıderki:"Rububiyetinsırrınıifşaetmekküfürdür."Bazısıda"Rububiyetinsırrıvardır.İfşaedilirsenübüvvetiptalolur.Nübüvvetinsırrıvardır.İfşaedilirseilimiptalolur.Allah'ıtanıyanâlimlerinsırrıvardır.İfşaedilirsehükümleriptalolur."29der.YineCüneyddediki:"Kişi,sadıklardanyetmişkişikendisinezındıklıklaşahitliketmeden sadıklardan olmaz. Onlar, onun zahirine hükmederler. Çünkü sadık,zahirin hükmünü zahire, bâtının hükmünü bâtına göre veren, iki hâli birbirinekarıştırmayandır. Onlar, zahirine zındıklıkla hükmetseler de bâtının dasadıklardanolduğunubilirler.Çünküonlar,buhâlikendinefislerindeyaşarlar."İbni Arabi ise şöyle der: "... İlmin ve keşfin bu kısmı, insanların çoğundangizlenmelidir. Çünkü anlaşılması zor ve insanların onda telef olması yakındır...Bundan dolayı, Hasan-ı Basrî bu konuları konuşacağında Ferkad El-Subhi veMalik bin Dinar gibilerini çağırır onlara anlatırdı. Kapısını diğer insanlara

Page 14: TASAVVUF - archive.org

kapatırdı.Şayetgizlemekvacipolmasaydıböyleyapmazdı."30

Yine Şa'rani şöyle der: "Bundan dolayı Nebi, ashabına hakikati öğretmekistediğinde kapıları kapattırır ve: 'Aranızda yabancı var mı?' diye sorardı.Bununla göstermiş oldu ki şeriat yolu açık olsa da kavmin yolu, gizlilik üzerekuruludur.Bundandolayıbuyolunehli,onlarıanlamalarındaneminolunmayaninsanlarabunlarıanlatmamalıdır.Takiinkâredipnefretetmesinler."31

Hâl böyle olunca Tasavvuf ehline güvenmek mümkün değildir. Çünkü bize"Tasavvuf"diyeanlattıklarıylakendiaralarındakonuştuklarışeyleraynıdeğildir.Birkavimdüşününkionlar;inandıklarınınİslamolmadığını,şeriatınbuinancızındıklık kabul ettiğini ikrar ediyorlar. İslam şeriatınınmürtedlik olarak kabulettiğini onlar, sırların sırrı, keşiflerin sonucu ve yüce makamların eseri olarakkabulediyor,böyleinanıyorlar.Şimdiburadaönemlibirmeseleyedeğinmemizgerekiyor: Şeriat,Allah'tandır.

Kaynağıbirolduğundanondahiçbirçelişkiyoktur."Onlar, Kur'ân'ın (derin anlamlarını anlayacak şekilde dikkatli)düşünmüyorlarmı? Şayet Allah'tan (değil de) bir başka yerden gelmiş olsaydıondaçokfazlaçelişki/zıtlıkbulurlardı."32

DemekkiAllah'tanolanşeydeçelişki/ihtilafolmazmış.Tasavvufehli iseşeriatilaTasavvuf'unçeliştiğinikabulediyorlar.Hattabunabinaen,Tasavvuf'unşeriatehlindengizlenmesiniistiyorlar.ÖyleysebuikisindenbiriAllah'tandeğildir.İkisideAllah'tanolsaaralarındaçelişki,zıtlıkveihtilafolmazdı.Birbaşkaönemlimesele ise şudur:AllahResûlü'nündeTasavvuf'ugizlediğini

iddiaediyorlar.Böylebirşeyolabilirmi?İstersenizgelin,Kur'ân'asoralım:"Ey Resûl! Rabbinden sana indirileni (insanlara) tebliğ et. Şayet bunuyapmazsan (Allah'ın) risalet (mesajını) tebliğ etmemiş/vazifeni yapmamışolursun. Allah, seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz ki Allah, kâfirlertopluluğunuhidayetetmez."33

Eğertasavvufçularıngizlediğişeyler,Nebi'yeindirilenlerarasındaolsaNebi'ninonu insanlara açıklaması gerekirdi. Açıklamadığına göre, Nebi'ye böyle şeylerindirilmemiştir.BunoktadaAişe(ra)annemizinşurivayetinihatırlatmaktafaydavardır:"Her kim 'Resûlullah, Allah'ın Kitabı'ndan bir şey gizledi.' derse Allah'ınResûlü'nebüyükiftiraatmışolur.HâlbukiAllah'EyResûl!SanaRabbindenherindirileni tebliğ et. Şayet bunu yapmazsan Allah'ın risaletini tebliğ etmişolmazsın.'buyurmaktadır."34

Kur'ân "Resûl gizlemez." diyor. Sahabi "Resûl gizlemez." diyor. Sufi ise "Resûl

Page 15: TASAVVUF - archive.org

gizler,gizlemiştir."diyor.Birindenbiriniyalanlamamızşart.HiçşüphesizSufi'yiyalanlıyoruz..91/Şems,7-8.15/Hicr,28-29."Ohâlde(siziAllah'tanalıkoyanput,dünyasevgisi,aile,toplumbaskısıgibihertürlüprangadankurtulup)Allah'akaçın.Hiçşüphesiz

kiben,sizeO'nuntarafından(gönderilmiş)apaçıkbiruyarıcıyım."(51/Zâriyat,50).AnaHatlarıylaTasavvufveTarikatlar,Prof.Dr.H.KâmilYılmaz..TasavvufveTarikatlar,Dr.SelçukEraydın,s.46-50(özetle)..Tasavvufçuların"fenafillah"dediklerikavramınaynısıdır..HintdinlerivebunlarınİslamTasavvufuylabenzerliklerinidetaylıbirşekildeinceleyeneserolarak,El-Biruni'ninTahkikumali'lHint

eseri, en eski kaynaklardandır. SultanMahmut'un Hint topraklarını İslam coğrafyasına katmasıyla araştırmacılar, bu bölgeyeyoğunilgigöstermeyebaşlamıştır.DönemintanınmışilimvebilimadamlarındanBiruni,bubölgeyegitmiş.Dilleriniöğreniporadayaygınolandinleriaraştırmıştır.FarkettiğibazıbenzerliklerüzereTasavvufveHintdinlerinikarşılaştırmıştır.Tasavvuftarihiylealakalı kitap yazanlar, onun bu eserine farklı yaklaşmışlardır. Tasavvuf'a karşı olanlar, özellikle Tasavvuf'un İslam kaynaklıolmadığını söyleyenler, bu kitabı överken;Tasavvuf taraftarları ve ısrarla onu İslami kaynaklaradayandırmak isteyenler ise bukitabıeleştirmişlerdir.

.7/A'râf,155

.57/Hadîd,27

."Rabbininkelimesi(Kur'ân),doğrulukveadaletbakımındantamamlanmıştır.Onunkelimelerinideğiştirebilecekyoktur.O,(işitenvedualaraicabeteden)Es-Semi've(herşeyibilen)El-Alîm'dir."(6/En'âm,115)

. "Size içinizden bir Resûl gönderdik. Size ayetlerimizi okuyor, sizi arındırıyor, size Kitab'ı, hikmeti ve bilmediklerinizi öğretiyor."(2/Bakara,151)

.Sünen-iDârimi,2215.

.Buhari,5063;Müslim,1401.

.Müsned,11774.

.Kelabizi,Et-TaarrufliMezhebiEhliTasavvuf,1/21.Kitabın sahibiolanEbuBekrMuhammedbin İshakbinYakubEl-KelabiziEl-Buhari, eneskimutasavvıflardandır.380yılındavefat

eden yazar, ilk nesilmutasavvıflara en yakın olan kişidir.Yinemutasavvıfların büyüklerindenEbu'lAbbasAhmed binZerruk,Kavaidu'lTasavvufkitabındabugörüşüterciheder.EbuNuaymEl-EsbahanideHilyetu'lEvliyaveTabakatu'lAsfiya'dabugörüşüseçer.

.Geneldearaştırmacılar,dilyönündenvehâlleriniifadeetmeyönündenbugörüşüseçmişlerdir.Bk.Mecmuu'lFetava,10/368vesonrası.

.Tasavvuf'ayönelikeleştirilerçoğaldığındahususendeTasavvuf'unİslammenşeliolmadığıgörüşüdillendirildiğindebazıMutasavvıflarbu görüşe sarılmışlardır. BöyleceAllahResûlü'nün ashabından kendilerine dayanak bulmuş ve kendilerini İslam'ın ilk yıllarınanispet etmişlerdir. Bu görüşle alakalı İbni Teymiyye ve İbnu'l Cevzi'nin (rh) eleştirileri olmuştur. Ashab-ı Suffa'nın, mesciddesahabilerininfaklarıylayaşamalarıbirtercihdeğil,zarurettir.Bundandolayıİslam'ınhizmetkârlarıolmuş,ilmiyayma,davetçilikve cihad sahalarında en önde olmuşlardır. Müslimler fetihlerle beraber zengin olduklarında, bu zorunlu müessese ortadankalkmıştır.Mutasavvıflariseömürboyubuhâledevametmektedirler.Budurumdaİslam'aveMüslimlerehizmetetmekbiryanakendinefisleriylemeşgulolurlar.Bk.Telbisu'lİblis,1/146.

4,5ve6.görüşleriçin;Bk.Kavaidu'lTasavvuf,s.326..Mutasavvıflar,bugörüşekarşıçıkarlarveşöylederler:"SufiismiilkkullanıldığındahenüzYunanfelsefekitaplarıArapça'yatercüme

edilmemişveMüslümanbilginlerbukavramlarlatanışmamışlardır.".Müsned,15223..Müslim,2139..Buhari,6191;Müslim,2149..Buhari,6192;Müslim,2142..Avarifu'lMearif,s.57..Kitabında"TasavvufBabı"isimlibirbölümaçarveellidenfazlatarifzikreder.Bk.2/243vesonrası..Yani,nefsinigörmeyecekşekildeondanvazgeçmen,sadeceAllah'ıgörmendir..Yani,nefsindenvemalındanvazgeçmişolandır..Et-TaarrufliMezhebiEhliTasavvuf,1/145-146.BusözdekiküfürdenAllah'asığınırız.Konuşandaaynıdinleyende...Âlemdeondanbaşkasıyokmuş!DiğerideaçıkçaAllah'ınayetlerini

tahrifedipAllah'ınhakkındadelilindirmediğimanalarayormakta,böylecebatıldininiKur'ân'adayandırmaktadır..İhyaUlumu'dDin,4/341.Age.1/100.Gazali bu sözler üzerine bazı yorumlar yapmıştır. Ancak, biz zahir ehlini ikna etmek içinmidir, yoksa inandıklarınımı yazmıştır,

Allahuâlem..El-KeşfanHakikatSufiye,s.54..Age.s.68..4/Nîsa,82.5/Mâide,67.Müslim,177.

Page 16: TASAVVUF - archive.org

TTASAVVUF’UNMENŞEİ/KAYNAĞI

asavvuf'u yakından inceleyenler, onunmenşei konusunda farklı görüşler ilerisürmüşlerdir. Tasavvuf; kaynağı, usul ve metotları, uygulama ve esaslarıyla

İslamimidir,yoksabaşkakültürlerdenetkilenmişmidir?Bukonudavarolanfarklıgörüşlerebaktığımızdaşunlarıgörürüz:1.Görüş:“Tasavvufaslıitibarıylaİslam'ınzühdvetakvagibikavramlarınınöneçıkarılmasıdır.Zamanlahâldeğiştirmişvegayriislamibiryapıyabürünmüştür.”Bugörüşe sahipolanâlimler,Tasavvuf'u toptankabul etmedikleri gibi toptan

retyolunadagitmemişlerdir.Tasavvuf'unçıkışnoktasınımasumveİslamikabuletmiş,ilerleyendönemlerdeonabulaşanfarklıdinvefelsefietkilerinTasavvuf'ubozduğunusavunmuşlardır.Bunların başında 510-598 yılları arasında yaşamış olan İbnu'l Cevzi (rh)

gelmektedir.İbnu'lCezvişeytanınaldatmasınavealdattığıgruplaradairTelbisu'lİbliskitabınıkalemealmıştır."ŞeytanınMutasavvıflarıAldatması"başlığıaltındabirçok önemli konuya değinmiştir. Kitap içerisinde Tasavvuf'un tarihîgelişiminden ve meşhur kitaplarından söz eden önemli bölümler vardır.Onlardanbirkısmınıaktarmayaçalışalım:"... Tasavvuf, başlangıcı 'tam zühd' olan bir yoldur.Daha sonramüntesiplerisema ve raksı helal görerek bunları yapmışlardır. Onların zahidlik hâllerinigörenahirettasasıiçindebazıavamileonlardakirahatlığıveoyunoynaşıgörendünya düşkünü kimseler ona meyletmiştir. Bu sebeple İblis'in onları aldattığınoktaları açığa çıkarmak gerekmektedir.Budaancak yolunaslını ve dallarınıortayaçıkarıphâlleriniaçıklamaklamümkünolur...Peygamberzamanında,kişiimanveİslam'anispetedilir,ona'Mümin've'Müslim'denirdi.Sonra'zahid've'abid'isimleriortayaçıktı,zühdeveibadetetakılıpkalaninsanlartüredi.Bunlar,dünyadaneletekçekipkendilerini ibadeteverdilervebunukendilerineözelbiryol, meşrep ve tarz edindiler... İblis'in aldatışının temelinde onları ilimdenuzaklaştırması ve onlara önemli olanın amel olduğunu söylemesi yatmaktadır.Onlar, ilimnurusönüncekaranlıklardabocalamayabaşlamışlardır.Bazılarını,yapılması gerekenin dünyayı tamamıyla terk etmek olduğuna inandırmıştır.Onlardabedenlerininyararınaolan şeyleri reddetmiş,malıuyuşturucuolarakgörmüşvedünyanıninsanınyararınayaratıldığınıunutmuşlardır...Buisim,H200senesindenönceçıkmıştır. İlkçıktığında,buyolunilkleriondankonuşmuş,sıfatlarınıbelirtmişlerdir.VelhasılTasavvuf,nefislemücadeledenibarettir.Kötü

Page 17: TASAVVUF - archive.org

huylarıylamücadele edipnefsi kötühuydanarındırmaktır.Nefsi; zühd, takva,hilm,sabır,ihlasvedoğrulukgibiiyihuylaraalıştırmaktır.Çünkübusıfatlariledünyadaövgüye, ahirettede sevabanail olunur.Cüneyd-iBağdadîTasavvuf'uşöyletanımlar:'Herkötüahlaktançıkıpsünnetolanahlakagirmektir.'...Şeytan,Tasavvuf'un ilklerine bazı konularda oyunlar oynarken onlardan sonragelenlere de oyunlar oynadı. Her asır geçtikçe oyunlar daha daderinleşiyordu.Öylekisonrakileritamamensaptırdı.Şeytanın ilk ve en temeloyunu,onları 'Asıl gayeameldir.' diyerek ilimdenuzaklaştırması ve tahsillerine mani olmasıdır. İlmin ışığı sönüp, karanlıktakalınca işleri daha da karıştırdılar. Kimileri de ameldenmaksadın, dünyadantamamıylayüzçeviriponuterketmekolduğuşüphesinedüştüler.Bundandolayıbedenleri için yararlı olan şeyleri bile terk ettiler. Malı, akreplere benzettiler.Onun, insan için yaratıldığını unuttular.Nefislerine öyle işkenceler yaptılar kikimisiuyumuyordubile.Bunlar,maksatlarıdoğruolmasınarağmendoğruyoldadeğillerdir. Kimisi de doğru olmadığını bilmedikleri uydurma hadislerle amelettiler.Sonrabirkavimgeldi.Açlıktan,fakirlikten,vesvesedenveaklagelenlerden(hatırattan) bahsettiler.Ve bu konuda kitaplar yazdılar. (Haris El-Muhasibigibi.) Sonra başkaları geldi. Tasavvuf mezhebini arındırdılar. Onu özelsıfatlarladiğerilimlerdenayırdılar.Yamalıelbisegiyme,şeyhidinleme,vecd,raks, alkış gibi özelliklerle anlattılar. Taharet ve temizliğe daha çok önemverdiler. Durumlar değişmeye devam etti. Şeyhler, konumlarını daha dasağlamlaştırdılar.Başlarınagelenvukuatlarıanlatmayadevamettiler.Bazıları âlimlerle anlaşıp içindebulunduklarıdurumları ilimleştirdiler.Vebuna 'Bâtıni ilim' dediler. Şeriat ilimlerini de 'Zahirî ilimler' olarakadlandırdılar. Açlık kimisini fasit hayallere sevk etti. İlahi aşkı iddia ettiler.Sankigüzel suretlibirinihayalediponaaşıkoldular.Bu türkimselerküfür ilebidat arasındalardır. Sonra bu yoldakiler, birbirlerinden ayrılıp ayrı ayrıyollar edindiler. Böylece inançları daha da bozuldu. Kimisi hululü (Allah'ınherşeyegirdiğini-haşa-)kimisideittihadı(herşeyintekvarlıkolduğunu)iddiaetti.Şeytan,onlarıbidatyollarındaöyle saptırdıkionlarartıkkendilerineyenisünnetler(âdetler)edindiler.Derken Ebu Abdurrahman Es-Süllemi geldi. Onların bu âdetlerinikitaplaştırdıveKitabu'sSunenadlıeseritelifetti.Onlar tefsirinhakikatlerinitopladılar. Kur'ân'ı tefsir edişlerinde çok acayiplikler zikrettiler. Bu tefsirlerinasla uygun bir dayanağı yoktur ve ilmî gerçeklere tamamen zıttır. Hayret!Yemekteki takvalarına bakın bir de Kur'ân hakkındaki görüşlerine bakın.

Page 18: TASAVVUF - archive.org

MuhammedYusufEl-Kettani, 'AbdurrahmanEs-Süllemisikadeğildi.Tasavvufhakkındahadisleruydururdu.'der.Sonra Ebu Nasr Es-Serrac geldi. Bir kitap tasnif edip adını 'Lum'a Sofiyye'koydu.Buradaçirkininançlarvealçaltıcısözlerdenbahsetti.Sonra Ebu Talib El-Mekkî Kut'ul Kulub adlı kitabı yazdı. Orada batıl veuydurma hadislerini zikretti. Fasit inançlardan bahsetti. Ne gece ne degündüz namazlarından bir asla dayanmayan namaz çeşitlerinin olduğunuyazdı. Ayrıca kitabında Allah'ın bu dünyada bazı veli kullarına tecelliedebileceğiniyazdı.SonraEbuNuaymEl-IsfahanigeldiveonlaraHilyekitabınıyazdı.Tasavvufdâhilindebirçokçirkinşeyleryazdı.EbuBekir,Ömer,Osman,Alivebirçoksahabeyi sufilerden saymaktan utanmadı. Onlar hakkında çok garip şeyleranlattı.Tasavvuf, bilinen bir yoldur. Zühtten daha ileri gider. Aralarındaki fark isezühdü kimse eleştiremedi ve kötülemedi. Tasavvuf'u ise çok eleştirdiler vekötülediler.SonraKuşeyrimeşhurkitabı 'Risale'siniyazdı. 1Fena,beka,kabd,bast, vakt, hâl, vuct, vücud, cem, tefrika, sahv, şükür, zevk, şurb,mahv, ispat,tecelli, muhadere, mukaşefe, levaih, tevalii, levamii, tekvin, temkin, şeriat,hakikatgibikonularhakkındabirçokgaripşeyleryazdı,acayipizahatlergetirdi.Sonra Muhammed bin Tahir El-Makdisi geldi ve Saffettu't Tasavvuf adlıkitabıyazdı.Oradaöyleşeyleryazdıkiakıllıkimseonlarızikretmektenutanır.HocamızEbuFadl binNasr dedi ki: 'İbniTahir, ibahecilik 2mezhebini takipederdi.'SonraEbuHamidEl-Gazaligeldiveonlarınüslubuylaİhya-ıUlumu'dDinadlı kitabı yazdı. Birçok hadisi, uydurma olduğunu bilmeden kitabına aldı.Mukaşefe ilmi hakkında bir şeyler yazdı ve fıkhi konuların dairesini aştı.İbrahim'in gördüğü yıldız, Güneş ve Ay'ın bilinen Güneş, Ay ve yıldızolmadığını, aksine onların Allah'ı gizleyen nurlar olduklarını söyledi. Bu,Bâtınilerinsözlerinenekadardabenziyor. 'Mufasahbi'lAhval'kitabındaşöyleder:'UyanıklıkhâlindeSufilermeliklerivenebilerinruhlarınımüşahedeederler.Onlardan sesler işitir ve onlardan bazı şeyler de kaparlar. Sonra hâlmüşahededendahaüstdereceyeçıkar.Bunoktasözleanlatılmaz.'Bukimselerinböyleeserlertasnifetmeleri; sünnetbilgilerininazoluşu,İslam'ıve hadisleri bilmemeleri ve bu yoldakilerin hoş gördüklerine yönelmelerisebebiyledir.Bunlarıntasnifettiklerihiçbirkitabınaslidayanağıyoktur.Aksinebunlar, onların birbirlerinden kaptıkları gerçeklerdir. Onları bir araya getirip

Page 19: TASAVVUF - archive.org

'ilm-ibâtın'3adınıverdiler.AhmedbinHanbel'evesveseveaklagelenhâllerdensoruldu.Şöylecevapverdi:'Nesahabenedetabiinbukonudakonuşmuştur.'Kitabın ilk bölümlerinde de zikrettiğimiz gibi Ahmed bin Hanbel, Haris El-Muhasibi'nin sözünü işitince arkadaşına şöyle dedi:Onlarla oturmasını uygungörmüyorum.YineHarisEl-Muhasibi'ninkitabındansoruldu:— Bu kitaplardan sakının. Çünkü bu kitaplar bidat ve dalalet kitaplarıdır.Sünnetesarılın.Ondabulacaklarınızıbulurvebukitaplaraihtiyaçduymazsınız,dedi.Ona:—Bukitaplardaibretlervar,denilince,— Allah'ın Kitab'ındaki ibretlerin kendisine yetmediği kişiye bu kitaptakiibretlerhiçyetmez.Bukimselerilimehlinemuhalefetettiler.SizehiçMalikbinEnes'in, Sufyan-ı Sevri'nin, Evzai ve diğer imamların vesvese ve akla gelenlerhakkındakitaplaryazdıklarıulaştımı?BazensizeHarisEl-Muhasibi'denbazenAbdurrahim Deylemi'den bazen Hatimu'l Esed'den bazen de Şakik'tenbahsediyorlar.İnsanlarneçabukbidatlereyöneliyorlar,dedi.EbuBekir El-Hellal 'Kitabu's-Sunne' adlı kitabında 'El-Muhasibi'den sakının.Çünkü o, belanın başıdır. Ve bağlı bir aslan gibidir. Ne zaman insanlarasaldıracağınadikkatedin.'der.Sufilerin ilk taifesi her zaman Kitap ve sünnetin esas olduğunusöylüyorlardı. İlimlerinin azlığındandolayı şeytanonları aldatıyordu.Musabinİsababasınınkendisineşöyledediğinisöyler:'Biradamakerametlerverilirdeonunhavayayükseldiğinigörürsenizonaaldanmayınız.Emirvenehiylerdenasıldavrandığınabakınız.'Ebu Yezid El-Bestami 'Kim Kur'ân okumayı, rahatlığı, cemaate bağlılığı,cenazelerde bulunmayı ve hasta ziyaretini terk eder de Mutasavvıf olduğunuiddiaederseokimsebidatçidir.'der.Süreyyaşöyleder:'Kimbâtıniilmiiddiaedervebuiddiaettiği,hükmünzahiriileçelişirseoyanlıştır.'Cüneyd-iBağdadîşöyleder:'Bumezhebiniz,Kitapvesünnetilebağlıdır.Kitabıezberlemeyen, hadis yazmayan, fıkıh öğrenmeyen kimseye tabi olunmaz. BizTasavvuf'umeçhullüktenalmadık.Aksineonuaçlıktan,dünyayıterkten,hoşvegüzelşeyleritatmamaktanaldık.ÇünküTasavvuf,Allah'laolanilişkininsefavenetliğindengelir.Onunaslıdünyadanayrılmaktır.Haris'indediğigibikendimidünyada tanıdım bunun için geceleri uyanıp ibadet ettim. Gündüzleri de

Page 20: TASAVVUF - archive.org

kendimiuykusuzbıraktım.'İştebu sözler, ilkTasavvuf ehlinin sözleridir.Amabazılarındanhatalar sâdırolmuştur. Bu da ilimden uzak kaldıkları içindir. Eğer gerçekten söylenen buhatalar onlardan sâdır olmuşsa onlara reddiyeler verilir. Çünkü hakta,sevdiğindendolayıkayırmayoktur.Eğeronlarböylesöylememişlerseozamanosözlerden sakındırırız.Bumezhepherkimden sâdırolmuşsaonlardanolmayıponlarabenzemekisteyenlerinisehatalarıçoktur.Bizdeburadabizeulaşanbazıhatalarındanbahsetmekleyetineceğiz.Allahdabiliyorkimaksadımızşeriatınosözlerden münezzeh olduğunu ispat etmek ve ona bir şeylerin girmesiniengellemektir.Bununlabiz ilmîemaneti edaediyoruz.Âlimlerdearkadaşlarınınhatalarını,hakkınortayaçıkmasıiçinbeyanetmektelerdir.Yoksamaksadımızhataedeninayıbını ortaya çıkarmak değildir. Hiçbir cahilin, 'Bereketlendiğimiz bu zahidinasılolurdaeleştirir?' sözüne itibaretmeyiz.Çünküasıl itaat şeriatıngetirdiğişeyleredir, şahıslarınkine değil. Kişi evliyadan ve cennet ehlinden olabilir amaaynızamandahatalarıdaolabilir.Peygamberhariçkimsemasumdeğildir.Birkimsenin hatasını beyan etmek, onun konumunu düşürmediği gibi onunkonumunadazararvermemelidir..."4

Tasavvuf'un başlangıç noktasıyla gelişim sürecini ayıranlardan biri de İbniTeymiyye'dir (rh). Hakkında yaygın olan kanaatin aksine o, Tasavvuf'u toptanreddedip eleştiriye tabi tutmamış, Mutasavvıfları tabakalara ayırmış vehaklarındagörüşünübeyanetmiştir:"Tasavvuf'unçıkışyerininBasraolduğuanlaşıldıysabilinmelidirkiKufe'deilimve fıkıh yolunu izleyen ve o konuda çaba gösterenler olduğu gibi Basra'da daibadetvezühdkonusundaçabagöstereninsanlarvardı...Buinsanlarınyoluyünelbise giymek olmasa da onlardan olmayı yün elbise giymeye bağlamasalar dazahiren yün elbise giydiklerinden yün, elbiseye nispetle 'sufi' diye çağrıldılar...Onların 'sufi'den kastettikleri sıddıklıktır. Nebilerden sonra insanların enfaziletlisiayettebuyrulduğugibisıddıklardır:'...Onlarnebiler,sıddıklar,şehitlervesalihlerleberaberdirlerveonlarnegüzelarkadaşlardır.'Bundandolayı daonların yanındanebilerden sonra en faziletli insan sufidir.Aslındabu,sıddığınbizzatkendideğilsıddıklıkçeşitlerindenbiridirsadece.Nasılkiâlimlerinsıddıkları,emirlerinsıddıklarıdendiğigibibunlardaibadetvezühdhususundasıddıklardandırlar.5

...BirtaifeSufileriyerdiveonlarınşeriatdışınaçıkanbidatçilerolduğunuiddia

Page 21: TASAVVUF - archive.org

etti. Büyük imamlardan bu minvalde bazı sözler nakledildi, fıkıh ve kelamehlinden bazıları da bu sözlere tabi olarak onları yerdi. Bir taife de onlarhususundaaşırıgittiveonlarınnebilerdensonraen faziletli insanlarolduğunusöylediler.İki uç noktayı ifade eden bu iki görüş de yanlıştır. İşin doğrusu,onlarındışındaki itaatehliAllah'akullukhususundaçabagösterdiklerigibionlar da çaba göstermişlerdir. Onlardan bazısı çabası oranındamukarreb/Allah'a yakınlaştırılmış insanlardan, bazısı da muktesid/orta yoltutmuşsağehlindendir.Buikigruptankimisiiçtihatedervehataeder,bazenbu hatadan dolayı tevbe eder bazen de etmez. YineMutasavvıflara kendininispet edenler arasında nefsine zulmeden ve Rabbine isyan edenler vardır.Zındık ehli ve mülhitlerden kendilerini Tasavvuf'a nispet edenler deolmuştur. Ancak, ehli tahkik olan Mutasavvıfların yanında, onlar Tasavvufehlinden sayılmazlar. Hallac örneğinde olduğu gibi. Şeyhlerin çoğu onureddetmiş ve tarikat ehlinden saymamıştır. Sullemi'nin 'Tabakat Es-Sufiyye'de,Hatib El-Bağdadî'nin 'Tarihu'l Bağdat'ta zikrettiğine göre Tasavvuf yolununefendisikabuledilenCüneydbunlardanbiridir. 6Tasavvuf'unaslıbudur.Sonrafarklı dallara ayrılıp değişik kollardan Tasavvuf yayıldı. Sufiler üç sınıfaayrıldılar:'Sufiyyetu'lHakaik/HakikatEhliSufiler','Sufiyyetu'lErzak/RızıkEhliSufiler', 'Sufiyyetu'l Resm/Şekil Ehli Sufiler.' Hakikat ehli Sufiler, bizimvasfettiklerimizdir. Rızık ehli Sufiler ise genelde hevanikte/tekkelerde süreklikalan ve vakıflardan geçinen insanlardandır. Bunların hakikat ehli Sufilerdenolmasışartdeğildir.Çünkühakikatehlisüreklitekkelerdekalmaz.Bunlardaüçşart aranır: Farzları eda edip haramlardan kaçınmaları, yani şer'i adalet.İkincisi, tarikat ehlinin adabına riayet etmeleri. Bu adaplar genelde şeriattanalınmadır. Bazende bunlar, sonradan konulan bidat içerikli adaplardandır kibunlaraönemgöstermemekgerekir.7Üçüncüsü,dünyadanartakalanlameşgulolmamalarıdır. Bunlardan mal toplayan ve övülen ahlaklarlaahlaklanmayanlar, şer'i adaba riayet etmeyenyada fasık olanlarbuvasfı haketmezler. Şekil ehli Sufilere gelincebunlar, sadecekendileriniTasavvuf'anispeteden, onların kıyafetlerini giyen ve sonradan konulmuş şer'i olmayan adabaönem verenlerdir. Bunların Sufiler arasındaki durumu, âlim ve mücahidolmadığı hâlde onların kıyafetlerini giyen ve o âlim ve mücahidlerin bazısözlerinibilencahillerin,buinsanlarıâlimvemücahidsanmasıgibidir."8

Birbaşkaeserolan"Safediyye"deşöyleder:"EbuAbdurrahmanEs-Süllemi'ninTabakatı'nda,Kuşeyri'ninRisalesi'ndezikrettiğimeşayıh, ehlisünnetve ehlihadismezhebiüzereydiler.Fudaylbinİyad,Cüneyd-iEl-Bağdadî,MuhammedbinSehlbinTusteri...Lakinonlarınsonradangelenleribazı ferîkonulardakelamehlinin

Page 22: TASAVVUF - archive.org

mezhebi üzereydiler fakat bu dönemde onlardan kimse felsefecilerin yolu üzeredeğillerdi. Böylece bunların bazıları Ehl-i Hadis mezhebi üzere olup Tasavvufehlinin seçkinleridir. Bir grup kelam ehlinin akidesi üzeredir ki bunlar birincisınıftanmertebeolarakdahaalttadır.Birkısmıdafilozoflarıninancıüzeredir,bumülhitler gibi... İbniArabi, 'Futuhat'ınbaşındaüçayrıakidezikretti.ÖnceEbuMeali'nin 'İrşadı'ndan kelami delilleriyle bir akide, sonra İbni Sina'dan alındığıanlaşılan felsefeci bir akide, en sonunda da kendi bâtıni akidesi olan vahdet-ivücudaişaretetti..."9

2.Görüş:"Tasavvuf,HristiyanlıktavarolanveKur'ân'ınyerdiğiruhbanlıktanetkilenmişveNebi'ninkaldırdığışeyler'Tasavvuf'adıaltındatekrardanihyaedilmiştir."Ruhbanlıkhernekadarinsanlıktarihindevarolanmistikyaşantıyıifadeetsede

dahaziyadeHristiyanlıklaözdeşleşmişbirkavramdır."Sonra,onlarınpeşindengidenresûllerimiziartardagönderdik.Meryemoğluİsa'yıdapeşlerindengönderdik.Onaİncil'iverdikveonauyanlarınkalplerindeşefkatvemerhametkıldık.Bidatolarakortayakoyduklarıruhbanlığı(hayattaneletekçekipyalnızcaibadetlemeşgulolmayı),bizonlarafarzkılmadık.Allah'ınrızasını elde etmek için (dinde bir yenilik olarak) yaptılar, onun da hakkınıvermediler. İçlerinden iman edenlere ecirlerini verdik, onların birçoğu isefasıklardır."10

Rahipler, İsa'ya (as) dayandırdıkları birtakım rivayetlerle kâmil bir insan olupahiretyurdunukazanmayı;evliliğiterk,tümmalınısatmak,süreklizikir, ibadetve nefsi zorlayacak şekilde onun isteklerine direnmekle elde edeceklerineinanıyorlardı.İlketaptaferdîolarakbaşlayanbuyaşantı,dahasonraruhbanlaratahsisedilenözelmekânlarda,erkeklerinbirarada,kadınlarındaayrıolarakbiraradayaşadıklarımekânlardatopluolarakdevametti.İslam'ıngelmesiyleberaberAllahResûlü, ruhbanlığıkaldırdığınıvekendisiyle

gönderildiği dinde ruhbanlığın olmadığını açıkça ifade etmiştir. Sahabesindezamanzamanbutarzeğilimlergördüğündeonlarıuyarmıştır.OsmanbinMazun(ra)geceleriibadet,gündüzlerioruçlageçirmeyebaşladığında

veevlenmemeyekararverdiğindeo(sav),şöyledemiştir:"Ey Osman, benim sünnetimden yüz mü çevirdin? Ben ruhbanlıklaemrolunmadım. Benim sünnetim; namaz kılmak ve uyumak, oruç tutup iftaretmek,nikahlanıpboşanmaktır."11

Yinesahabedenüçkişievlenmemeye,sürekligeceibadetiylemeşgulolmayave

Page 23: TASAVVUF - archive.org

ara vermeden oruç tutmaya karar verince onları uyarmış ve bu yaptıklarınınsünnettenyüzçevirmekolduğunusöylemiştir:"— Allah'ın Resûlü nerede, biz neredeyiz? Onun geçmişteki ve gelecektekigünahlarıbağışlanmıştır,dediler.İçlerindenbiri:— Ben ömrümün sonuna kadar bütün gece uyumaksızın namaz kılacağım,dedi.Birdiğeri:— Ben de hayatım boyunca gündüzleri oruç tutacağım ve oruçsuz güngeçirmeyeceğim,dedi.Üçüncükişide:—Bendesağolduğumsürecekadınlardanuzakkalacak,aslaevlenmeyeceğim,diyesözverdi.BirmüddetsonraPeygamberEfendimizonlarlakarşılaştıvekendilerineşunlarısöyledi:—Birazönceşöyleşöylediyensizlermisiniz?Onlar:—EveteyAllah'ınelçisi,dediler.Resûlullah:—Allah'ayeminederimkiben, sizinAllah'tanençokkorkanınızveO'naensaygılıolanınızım.Fakatbenbazenoruçtutarım,bazentutmam.Gecelerihemnamazkılarhemdeuyurum.Kadınlarladaevlenirim.Kimbenimsünnetimdenyüzçevirirseokimsebendendeğildir."12

Allah Resûlü (sav) aralarında olmasına rağmen bu tarz eğilimlerin başgöstermesi, sonraki dönemlerde de baş göstereceğinin alametidir. Bazıaraştırmacılar,buradanyolaçıkaraksonradanortayaçıkanTasavvufieğilimlerinaslının ruhbanlık olduğunu savunmuşlardır. Allah Resûlü'nün, toplumda başgösteren bu tarz eğilimleri "ruhbanlık" olarak isimlendirmesini de tezlerinedayanak kabul etmişlerdir. Ayrıca Araplar, cahiliye döneminde ruhbanlığıbiliyor,ruhbanhayatıyaşayanlarasaygıduyuyorlardı.Bunedenle,dahatemizbirhayat yaşamak isteyen her sahabenin aklına, yemeği, uykuyu ve evliliği terketmek geliyordu. Ancak Allah Resûlü onları uyarıyor ve istikamet üzerekalmalarını,sünneteittibaetmeleriniistiyordu.Bunlara ek olarak, bu tezin en önemli dayanağı, Tasavvuf ehlinin ruhbanlığı

övmesi,onlarıörnekalmasıvetümbunlarıaçıktanitirafetmesidir.HristiyanRahipleriveMutasavvıflarİlkdönemSufilerindenkabuledilenİbrahimbinEthem'dennakledildiğinegöre

o, şöyledemiştir: "Benmarifeti, ismi Seman olan bir rahipten öğrendim.Onunyanınagirdim,'Kaçyıldırburadasın?'dedim.'Yetmişyıldır.'diyecevapverdi..."13

Yine İhya'da Gazali şöyle aktarır: "Bir grup sefere çıktı. Yollarını şaşırarak

Page 24: TASAVVUF - archive.org

halktanayrıyaşayanbirrahibevardılar.Rahibiçağırdılar.Rahip,manastırındandışarıçıkıponlarabaktı.Dedilerki:—Eyrahip!Bizyoluşaşırdık.Acabayolneresidir?Bununüzerinerahip,başıylagöklereişaretetti.Onlar,onunbuişaretindennekastettiğinianladılarvededilerki:—Bizsendenyolsoruyoruz.Bizeyolgösterirmisin?Bununüzerinerahiponlara:—Sorun, fakat ileri gitmeyinziragüngeri gelmez,ömürdöndürülmez.Talibisevarkuvvetiyleçalışmalıdır,dedi.Busözler,dinleyenlerihayretedüşürdüveşöylesordular:—Eyrahip!Yarınsultanlarınnezdinde,halkneyinüzerindeolacaktır?—Niyetleriüzerindeolacaklardır.—Bizenasihattebulun!—Seferinizinuzunluğunispetindeazık edinin!Ziraazığın enhayırlısı insanıhedefinevardırandır.Sonrarahiponlarayolugösterdivemanastırınageridöndü."Abdulvahid bin Zeyd şöyle anlatıyor: "Çin rahiplerinden birininmanastırınınyanındangeçtim. 'Ey rahip' diye onu çağırdığımhâlde cevap vermedi. İkinci birdefaçağırdım,yinecevapvermedi.Üçüncüdefaçağırıncaçıktıvebanabakarakşöylededi:— Ey kişi! Ben rahip değilim. Rahip, Allah'tan korkan, Allah'ı tazim eden,belasına sabreden, kaza ve kaderine razı olan, nimetlerinden dolayı Allah'ahamdeden,azametinekarşıtevazu,izzetinekarşızilletgösteren,O'nunkudretineteslim olan, heybetine baş eğen, hesap ve ikabını düşünen kimsedir! Rahibingünüoruçlu, gecesi ibadetli olmalıdır.Rahibi, ateşinuğursuzluğu,CebbarolanAllah'ın sualiuykusuzbırakmalıdır. İşte!Rahipbukimsedir.Ben iseazmışbirköpeğim.Nefsimişumanastırdahalkıısırmasındiyehapsettim.Bununüzerinededimki:— Ey rahip! Acaba Allah'ı tanıdıktan sonra halkı Allah'tan alıkoyan nedir?Dediki:— Ey kardeşim! Dünyanın sevgisi ve ziyneti halkı Allahtan alıkoymuştur.Çünkü dünya, günahların merkezidir. Akıllı o kimsedir ki dünyayı kalbindenatmış, günahından Rabbine sığınmış, kendisini Rabbine yaklaştırıcı ameleyönelmiştir."14

Şa'rani Tabakat'ında, zamanın büyük velisi, keramet ve keşif ehli, denizde

Page 25: TASAVVUF - archive.org

yürüyen,havadavasıtasızuçan,memleketleri kurtüstünde seyahat eden, sidiğibeyazsütgibiolan15İbrahimbinUsayfiriçinşöyleder:"Çoğu zaman kilisede uyurdu. Ve derdi ki: 'Hristiyanlar, Müslümanlar gibiayakkabıçalmıyor.'Yinederdiki: 'Benimyanımdahakikioruç,Hristiyanlargibiiçindeetyenmeyenoruçtur.Müslümanlargibioruçdönemindeetyiyenlerinorucubenimyanımdabatıldır.'"16

EvliliğiTerkveRuhbanlıkEvlilik,Allah'ın(cc) insanaenbüyüknimetlerindenveO'nunazametinedelalet

edenayetlerindendir."Kendilerindesükûnetbulup(huzurakavuşasınızdiye)siziniçinnefislerinizdeneşleryaratması,aranızdasevgivemerhametkılmasıdaO'nunayetlerindendir.Şüphesizkibunda,düşünenbirtoplulukiçinayetlervardır."17

Allah Resûlü de ümmetinden evlenmelerini istemiş ve "Evlenin, çoğalın.Kıyamet gününde sizin çokluğunuzla övüneceğim." demiştir. Ashabındanevlenmeyi terk etmek isteyenlere de bunun ruhbanlık olacağı ve kendisiylegönderildiğiHanifvekolaylıkdinindenyüzçevirmekolacağınıbelirtmiştir.Bunca uyarıya rağmen Tasavvuf ehli, insanı Allah'tan alıkoyduğu ve kalbini

dünyaylameşgul edeceği gerekçesiyle evliliği terk etmişlerdir.Vebunun iyibirkul olmak için gerekli olduğunu savunmuşlardır. Buna dayanarak bazıaraştırmacılar Tasavvuf'un, Hristiyan ruhbanlığından etkilendiğini ve İslam'dacahiliyeyiihyaettiğinisavunmuşlardır.TasavvufbüyüklerindenBişrbinHaris'edenildiki:"— İnsanlar senin aleyhinde konuşuyor, sünneti terk ettiğini söylüyorlar, o dacevaben:— Onlara deyin ki: 'Ben farzla meşgul olduğum için sünneti terk etmişbulunuyorum. Bazen de adaletsiz davranma korkum beni evlilikten men etti.'derdi."18

Bu nakli yaptıktan sonra Ebu Talib El-Mekkî şöyle der: "Bişr, bu sözü 220'liyıllardasöylemiştir.Bizimzamanımızçokdahaşiddetlidir. 19Fitnedeneminolur,nefsi, kendinimasiyete itmez, zihni kadınların hayaliylemeşgul olmazsamüridiçinevlaolanevliliğiterketmesidir."Allah'ın yarattığı selim fıtrat üzere olup da bu özelliklere sahip bir erkek

bulunabilirmiacaba?EbuTalibEl-MekkîbaşkabiryerdebüyükMutasavvıflardankabuledilenEbu

Süleyman Ed-Darani'den şöyle aktarır: "Kişi, hadis öğrenmek istediğinde,

Page 26: TASAVVUF - archive.org

evlendiğindeveyageçimiçinyolculuğaçıktığındadünyayameyletmişolur.""Evlenipdemertebesindekalanbirmüridgörmedik."20

İbrahim Ethem'den ise evlilikle alakalı şunları aktarır: "Kadınların baldırınaalışaniflaholmaz."21

YünElbiseveRuhbanlıkMutasavvıfların yün elbise giymelerinden dolayı onlara sufi dendiğini bir

öncekibölümdeaçıklamıştık.İlginçtir,onlaryünelbisegiymeyebaşladıklarında,tepki çekmişlerdir. Âlimler, zühd adı altında yün elbise giymeninHristiyan/Ruhbanâdetiolduğunuönesürerekonlarıkınamıştır.İmamEbuHanife'nindehocasıolanHammadbinEbiSüleyman,Basra'yagelir.

FerkadEs-Senci,üzerindeyünbirelbiseyleHammad'auğrar.Hammadona"BuHristiyanlığı terk et. Bizler İbrahim En-Nehai'yi beklerdik, o bizim yanımızamuasferelbiselerleçıkardı."22der."AbdulkerimUmeyyeüzerindeyünelbiseolduğuhâldeEbu'lAliye'ninyanınageldi. Ebu'l Aliye ona 'Bu rahiplerin elbiselerindendir. Müslimlerziyaretleştiklerindesüslenirler.'dedi."MünzeviHayatveRuhbanlıkBilindiği gibi İslam, cemaat dinidir. İtikadî ve amelî her şeyin "biz" ruhuyla

yapılmasını ister. Kendi etbasını günde beş defa Allah'ın evlerinde toplaması,onuncemaatyaşantısınanedenliönemverdiğinigösterir.Cemaatveberaberliğebudenli ehemmiyet göstermesinin yanında, teklikten şiddetle sakındırır ve tekkalaninsanlarınşeytanınyoğunvesveselerinemaruzkalacağınıbildirir:"Şayetinsanlartekkalmadanedenlişerlerolduğunubenimgibibilselerdikimseaslatekbaşınayolculukyapmazdı."23

Müsned'deaynıhadisşöylevaritolmuştur:"İnsanlartekkalmadanedenlişerlerolduğunubenimgibibilselerdiaslakimsetekbaşınayolculukyapmazvetekbaşınabirevdegecelemezdi."AllahResûlü'nünuyarılarınarağmenbazıinsanlartekliğeyönelmiş,toplumuve

cemaati terk etmişlerdir. İlk nesil, buna şiddetle karşı çıkmış, hatta şahsa özelyapılanmescidleri yıkmışlardır. Kufe'de Amr bin Atebe böyle birmescid inşaedinceİbniMesud(ra)mescidleriniyıkmışveonlarıherkesinumumiibadetettiğimescidleresevketmiştir.24

İbnu'lCevzideşeytanınSufilereoyunlarındanbahsederkenbukonuyaözelbirbölüm ayırmıştır. "Meskenler Hususunda Şeytanın Sufilere Oyunları" başlığıaltındaşöyleder:

Page 27: TASAVVUF - archive.org

"İbadet için özel yerlere gelince; eski Sufilerden bazıları ibadet kastıyla tekkalacakları böylesi yerler edindiler. Şayet bunların niyetleri halis ise altı yöndenhatalıdırlar:1.Bubinalarbidattir.İslamehlininibadetyerlerimescidlerdir.2.Mescidlere benzer bu yerlerden dolayı,mescidlerde toplanan insan sayısınıazalttılar.3.Nefislerinimescidlereadımatmanınsevabındanmahrumettiler.4.BufiilleriylemanastırlardayaşayanHristiyanrahiplerebenzediler.5.Çoğuevliliğeihtiyaççağındagençlerolmasınarağmenevlenmediler.6. Kendilerinin zahid ve abid olduklarını gösteren alametler edindiler. Bu dateberrükveziyaretlerinigereklikıldı."25

Bu noktada şu soruyu sormamız yerinde olacaktır: İslam dünyasınamanastır/tekke/zaviye hayatı nasıl girdi? Bu sorunun cevabını Türkiye'deTasavvuf ehlinin öncülerinden olan Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz'dandinleyelim:"DevrinHristiyanemiriavaçıkmıştı.Yolda ikikişininbirbirleriylebuluşupelsıkıştıklarını, oturup heybelerinde neleri varsa ortaya koyup beraberceyediklerini ve daha sonra vedalaşıp muhabbetle birbirlerinden ayrıldıklarınıgördü. Bu iki kişinin birbirlerine olan muhabbetleri ve hüsnümuameleleriHristiyan emirin çok hoşuna gitti. Tecessüsünü yenemeyerek onlardan biriniyanınaçağırdıvesordu:—Yanındanayrıldığınkimdi?—Bilmem.—Peki,buluşupgörüşmenizesebepneydi?—Hiçbirşey.—Oşahısnerelidir,bilirmisin?—Bilmem...—Peki,birbirinizeolanbumuhabbetveülfetinsebebinedir?—Bu,bizimAllahiçintuttuğumuztarikimiz,yolumuzdur.—Peki,sizintoplanıpbirarayagelebileceğinizbiryerinizvarmıdır?—Hayır,yoktur.— Sizin bu hâliniz benim çok hoşuma gitti. Ben de sizin bir araya gelipgörüşebileceğiniz bir bina yaptırayım, dedi ve rivayete göre Ebu Haşim vetalebeleriiçinRemle'debirdergahyaptırdı."26

Ne ilginçtir ki tekke/dergah kültürü birHristiyan emir eliyle, tarihte ilk defa

Page 28: TASAVVUF - archive.org

"sufi"ismiyleanılmışEbuHaşimEs-Sufivetalebeleriüzerindenİslamümmetinedâhilolmuşvesonrakidönemlerdebutarzyerlerhızlayayılmıştır.Bunların dışında, Tasavvuf ehlinin kendilerine özel kavramlarının olduğu

malumdur. Öyle ki bu kavram/ıstılahların izahı için özel kitaplar kalemealınmıştır. Hicri 4. asırda yaşamış Kelabizi'nin Et-Taarruf li Mezhebi EhliTasavvuf, hicri 8. asırda yaşamış El-Kaşani'nin Mucem Istılahat Sufiyye kitabıbunlardansadecebazılarıdır.Günümüzyazarlarındanvearaştırmacılarındanbualanda kitap yazanlar da olmuştur. Birçok ilim adamının tavsiye ettiği ŞeyhMahmudEr-Rıdvani'nindoktorateziolarakhazırladığıEl-MucemEs-Sufidebukitaplardandır. Bu kavramların çoğunun Kur'ân ve sünnete dayanmadığıkesindir.Çoğu,İslamikavramlaraveAraplügatineuzakbukavramlarıngeneldeHristiyan din adamları tarafından kullanıldıkları bilinmektedir. Özelliklefelsefeci Mutasavvıflar tarafından kullanılan lahut, nasut, melekût, ceberut,rahemut,rahabut,ruhani,nefsani,cismani,vahdaniyet,ferdaniyetgibikavramlarbuna örnek gösterilebilir. Bu saydığımız noktalara dayanarak Tasavvuf'unHristiyanlıkmenşeliolduğusavunulmuştur.3.Görüş:"Tasavvuf,HinduizmveBudizm'denetkilenmişveöğretilerini,özelliklede'RuhTerbiyesi'felsefesiniburadanalmıştır."Hinduizm,HintYarımadası'ndabulunanhalklarıninançvegelenekleriniifade

etmek için kullanılır. Sadece bir din veya mezhebi ifade etmez. Dinler tarihiaraştırmacıları için de incelenmesi ve kesin sonuçlara varılması en zor olanalandır.Kutsalkitapkoleksiyonu,kastsistemi,ruhunarınmasıiçinkendinehasteknikleriyleHinduizm,ortakyönüfazlaolanbirçokinancıtemsileder.Budizm ise Hindistan'da doğmuş dinlerden biridir. Budizm'de var olan

Brahman şekilciliği de kast sistemine karşıt olarak doğmuştur. Lakin Hintdinlerininözüolanreenkarnasyon,illiyet,nirvanavemeditasyonBudizm'dedevardır.DiyebilirizkiBudizm,Hintdinlerindevarolankastçılığakarşı çıksadabunundışındakiçoğumeseledeonunlaaynıdır.Budizm'inanavatanıHindistanolsadazamanlaHindistandışınayayılmışveHintdinleriarasındaenfazlatabisiolandinlerdenbiriolmuştur.27

BudaveİbrahimbinEthem'inhayatlarıarasındakiilginçbenzerlikTasavvuf'unkökeniniBudizmveHintdinlerinedayandıranaraştırmacılarınen

fazla dillendirdiği şeylerden biri, Buda ve İbrahim bin Ethem'in hayatlarıylaalakalıanlatılanlardır."Evvel hâlinde Belh şehrinin padişahı olup önünden ve ardından kırk altın

Page 29: TASAVVUF - archive.org

kalkanlı kul, tantana ile giderlerdi. Bir gece sarayında yatarken, damınınüzerindebirgürültüduydu:—Bunedir,diyeseslendi.—Devearıyorum,sadasına:—Damdadevebulunurmu,deyincecevapgeldi:—Ey gafil!Allah atlas döşekler içindemi istenir, sözünü işitince canına ateşdüştü.Sabahakadaruyumadı.Müteessirolaraktahtaoturdu.Erkan-ıdevletivekullarıgelipelbağladılar,aniolarakheybetlibirzatkapıdangiriptahtınyanınageldi.Kimsebirşeysöylemedi.Dillertutuldu.İbrahim:—Çekil,busaraybenimdir,sendelimisinkiburayageldin,deyinceo:—Kervansaraydır.Sendenöncekimindi,dedi.—Babamın.Dahaevveldededelerimindi.—Onlarneoldular?—Öldüler,cevabına:—İşte'benim'dediğin.Kervansaraydeğilmidirkibirisigelir,birisigider,dedi.O zat Hızır idi. İbrahim Hazretleri bu hâli görünce derdi çoğaldı, kararıkalmadı. Taaccüb içinde 'Atları hazırlayın ava gidelim, belki teselli olurum.'dedi. Sahraya çıktılar.Ne yaptığını bilemiyordu, gezerkenmaiyetinden ayrıldı.Giderken 'intebeh' (uyan) diye bir avaz işitti. Duymamazlıktan geldi. Yine(intebeh) denildi.Üçüncüde 'intebeh kable en tentebeh' (ölmekten evvel uyan).Bunu işitince hemen dünyadan el çekti. Atını ileri sürdü. Önüne bir geyikçıkıverdi. Birden arzusu geyiği avlamak oldu. Fakat geyik lisana gelip 'Yaİbrahim! Hak Teâlâ Hz.'leri seni av avlamak için mi getirdi? Başka işin yokmudur?' dedi. Bu sözü düşünürken bir avaz geldi 'Sen avlamak içinyaratılmadın.' Bu ses onu titretti. Şevki arttı, gözüne melekler göründü.Ağlamayabaşladı.Okadarağladıki elbisesi ıslandı.Can-ıdildennasuh tevbeeyledi.Böylecegiderkenkendiadamlarındanbirçobanarastgeldi.Çobanınkeçetakkesinivekepeneğinigiydi.Koyunlarıçobanabağışladı.İbrahim'inbuhâlinemelekler nazar ediyorlardı: 'Padişah, libasını çıkarıp cennet cemalullah aşıkıahiret elbisesini giydi.' dediler. İbrahim oradanMerv şehrine geldi. Köprüdengeçerkenbirkişiaşağıuçtu,İbrahimgörünce'Allahümmafuzhu'diyenidaetti.Okişisuyadüşmeyipmuallaktakaldı.Halkbukerametehayrankaldı.OradanNişabur'a geldi. Bir mağaraya girdi. Dokuz yıl ibadet etti. Hâlâ 'İbrahimMağarası'diyemaruftur.PerşembegünlerimağaradançıkıpNişabur'abir yükodun götürür, satar, yarısını dervişlere dağıtır, Cuma namazını kılıp, tekrarmağarayageliporucunututardı.Birmüddetsonramağaradanayrılıpyolaçıktı.

Page 30: TASAVVUF - archive.org

Bir zata rastgeldi. İsm-i a'zam okurdu. İbrahim'e de öğretti. Ne lazım olursaokur ve istediğini yanında bulurdu. Bir gün Hızır'la buluştu. 'İsm-i a'zamıöğretenbenimkardeşimİlyas'tır.'diyehaberverdi.İbrahim'inevvelkişeyhiHızırbirçok nasihat verip kaybolup gitti. Seyahatinden fevkalade halet görerek keşfiaçıldı. On dört sene Beriyye'de gezip ibadetle meşgul oldu. Mekke-iMükerreme'ye gelip Kâbe-i Muazzama'yı ziyaretle bir müddet mücavir kaldı.Dülgerlikle iştigal ederdi. Geceleri Kâbe'nin halvet olması fırsatını gözetirdi.Muvaffakoldu.Duaetti.'YaRab,banaismetver(yanigünahlardansakınmak),Rukikıl'münacatınabirnida işitti: 'BenimGaffarolduğumubilmen lazımdır.Günahlara istiğfar fazilettir.' Huzur içinde (Allahumme mağfir li) demesinecevapişitti. 'Yaİbrahim!Yalnızsen,seniistersin.Diğerkullarımıniyazedersenrahmeti ilahiyeden hiçbir şey eksik olmaz.' hitabı üzerine, İbrahim kendieksikliğini idrak ederek: 'Ey gizli ve aşikâr olan her şeyi bilen Allah'ım!Küstahlığımavekusurumabakma, cümlekullarınla, rahmet vemağfiretnasipve müyesser kıldığın zümreye cümlemizi ilhak eyle.' deyip 'Tanırken bilmezolanlarınhâlineyazıkkisenibilmeyeninhâlineolacaktır?'dedi."28

"Buda"içindebunabenzerbirkıssaaktarılmıştır:"AsıladıSiddharta,lakabıysaGautamaolan'Buda'birkralçocuğudurveyirmidokuz yaşına kadar sarayda yaşamıştır. Zamanla yaşam, ölüm, hastalık vehayatın amacına dair kafası karışmış ve sıkıntılı bir dönem geçirmiştir. Dahasonra eşini ve çocuklarını geride bırakarak yollara düşmüş ve çileli bir hayatıolmuştur.Altı yıl boyunca çokağır geçenbir riyazetuyguladı. İki önemli bilgekişiAlaraKalama veUdakaRamaputta'nın öğrencisi oldu.Onlardan yoga vemeditasyon yapmayı öğrendi.Ancak bu süre zarfında aradığını bulamamış vedüşünceâlemindeyaşadığısıkıntılardevametmiştir.Siddhartha, dolunaylı bir gecede Bodhi ağacının (incir ağacı) altındameditasyon yaparken aydınlığa ulaştı. O zaman otuz beş yaşındaydı. Böylecenefret,hırsvecehalettenarındıveuyandı.Sonundabirgün,Bodhiağacı'bilgelikağacı'olaraksayıldı.UyanıştansonraBudaGuatama,Isipinata'da(günümüzdekiSarnath)Benares(Ganjnehrinindeiçindebulunduğu,Hindistan'dakikutsalşehir)yakınlarında,'Beşli Askete' 29 grubuna ilk öğretisini anlatır. Bu beş Askete, Budist ManastırTopluluğu'nun (Sangha) ilk dervişleridir. Siddharta Guatama kırk beş yılboyuncahergün,kadınerkektümhalka,krallaraveköylülere,kendilerinidineadayanlara, Brahmanlara, dinden uzaklaşanlara, borç verenlere, dilenenlere,azizlere ve hırsızlara bilgi vererek onları aydınlatmak için hep öğretilerinianlatmıştır. Bu süre zarfında edindiği tecrübeleri 'Dört Yüce Gerçek' ve 'Sekiz

Page 31: TASAVVUF - archive.org

Aşamalı Asil Yol' olarak sekiz maddede topladı. Hayatının kalan kısmını buöğretilerisözlüolarakyaymaklageçirdi:1.gerçek,dukkha:Acı,hayatınvevaroluşunbirparçasıdır.2.gerçek,samudaya:Acılarınkaynağıarzuveisteklerdir.3.gerçek,nirodha:İstekvearzularbırakılırsaacılarsonaerdirilebilir.4.gerçek,magga:Acılarınsonaerdirilmesininyolu'SekizAşamalıAsilYol'dangeçer.Doğrukavrama,doğrudüşünce,doğrusöz,doğrueylem,namuslukazanç,doğruçaba,uyanıklıkvedoğrukonsantrasyon."30

Dikkat edilirse Buda ve İbrahim bin Ethem'in aydınlanma süreçleri arasındabenzerliklervardır:

İkisidesaraydayaşarlar.İkisideanidenyolaçıkıprahatbiryaşamıterkederler.İkisideuzunyıllarmağaralardazorlubirriyazetsürecindengeçerler.İkisidebuzorluriyazethayatındansonraaydınlanmıştır.Birinirvanaya,ötekifenafillahmertebesineermiştir.

Asılsoruşudur:Evi,aileyi,işiterkedipyollaradüşmek,mağaralardanefsiaçveuykusuzbırakarakterbiyeetmekİslam'davarmıdır?BusoruyuAllahResûlü'ne(sav)soralım:"Bil ki ben, hemuyurumhemnamaz kılarım, oruç da tutarımkadınlarla daevlenirim. Ey Osman, Allah'tan kork! Zira ehlinin senin üzerinde hakkı var,misafirininseninüzerindehakkıvar,nefsininseninüzerindehakkıvar.Öyleisebazenoruçtut,bazenye.Namazdakıluykunudaal."31

SehlbinEbiÜmame'nin(ra)anlattığınagöre:"Sehl ve babası beraberce Enes'in yanına girerler. Enes'i yolcu namazıkılıyormuşçasına çok hafif bir namaz kılıyor bulurlar. Selam verip namazdançıkınca:—Allahsanamağfiretbuyursun.Bukıldığınnamazfarzmıyoksanafilemiydi,dediler.Enes:— Farz namazdı. Bu eksiksiz Peygamber'in namaz tarzıdır. Bilerek hiçbirdeğişiklikdeyapmadım,dediveilaveetti:— Resûlullah buyurdu ki: 'Yıl orucu, her gece teheccüt, kadınları terk gibikararlarla kendinize zorluk çıkarmayın, zorluğauğrarsınız.Zira (geçmişte) birkavim (bir kısım zahmetli işlere azmederek) kendisini zora soktu. Allah dazorluklarını arttırdı. Manastır ve kilisedekiler bunların bakayasıdır: 'Bidat

Page 32: TASAVVUF - archive.org

olarak ortaya koydukları ruhbanlığı (hayattan el etek çekip yalnızca ibadetlemeşgulolmayı),bizonlarafarzkılmadık.Allah'ınrızasınıeldeetmekiçin(dindebiryenilikolarak)yaptılar,onundahakkınıvermediler.'32'"33

"Selman bir defasında Ebu'd Derda'yı ziyaret etti. Evde, Ebu'd Derda'nınhanımınıdağınıkvebakımsızbuldu.—Buhâlinne?diyesordu.Kadın:—Kardeşiniz,Ebu'dDerda'nındünyailealakasıkalmadı,diyeaçıkladı.Ebu'dDerdageldiveSelman'ayemekgetirerek:—Buyur,ye,dediveilaveetti:—Benorucum,Selman:—Hayır,senyemezsenbendeyemem,dedi.Beraber yediler. Akşam olunca Ebu'd Derda, Selman'dan gece namazı içinmüsaadeistediysedeSelman:— Uyu, dedi. Beraber uyudular. Bir müddet sonra Ebu'd Derda namazakalkmakistedi.Selmantekrar:—Uyu,dedi.Uyudular.GeceninsonunadoğruSelman:—Şimdikalk,dedi.Kalkıp beraber namaz kıldılar. Sonra Selman şu nasihatte bulundu: 'SeninüzerindeRabbininhakkıvar,nefsininhakkıvar,ehlinindehakkıvar.Herhaksahibine hakkını ver.' Ertesi gün Ebu'd Derda, durumu Peygamber'e anlattı.Resûlullah,'Selmandoğrusöylemiş.'buyurdu."34

Tasavvuftavarolanbuöğretilerinİslam'danalınmışolmasımümkündeğildir.ÖyleysebunlarBudizm'denveyaHinduizm'denalınmıştır.Görüldüğü gibi Budizm, arzulardan arınmayı manevi gelişim için şart koşar.

Tasavvuferbabıdaaynıinanışasahiptir.Oysaİslam'ınböylebiröğretisiyoktur.İslam, arzuları meşru yoldan tatmin etmeyi emreder. Arzuların meşru yoldantatminini,Allah'a(cc)yaklaştıranveşükredilmesigerekenbiribadetolarakkabuleder. Örneğin, Budist rahipler evlenmez. Tasavvuf ehli de evlenmeyi tavsiyeetmez.İkisidebuzevklerininsanımeşguledeceğiniveruhunuyoracağınıiddiaederler.Ancakİslambukonudatamamenfarklıbiryaklaşımsergiler:"Kendilerindesükûnetbulup(huzurakavuşasınızdiye)siziniçinnefislerinizdeneşleryaratması,aranızdasevgivemerhametkılmasıdaO'nunayetlerindendir.Şüphesizkibunda,düşünenbirtoplulukiçinayetlervardır."35

"Yetimler hakkında adil olamayacağınızdan korkarsanız (yetim olmayan)kadınlardan hoşunuza giden iki, üç, dört (kadını) nikâhlayın. Şayet (kadınlar

Page 33: TASAVVUF - archive.org

arasında) adaleti sağlayamayacağınızdan korkarsanız bir eşle veyacariyelerinizleyetinin.Haksızlıkyapmamanıziçinenuygunolanbudur."36

Aynı şekilde sahabiler arasında, arzularını gemlemek isteyenler olunca AllahResûlü(sav)onlaradaizinvermemiştir:"Biz Allah Resûlü'yle beraber savaşa çıkardık. Yanımızda hiçbir şey (eş vecariye)olmazdı.Ondanhadımolmakiçinizinistedik,bizeizinvermedi."37

AynıizniOsmanbinMaz'unistemiş,AllahResûlüonudageriçevirmiştir.38

Öyleysebuöğretilerİslam'dandeğil,Budizm'denalınmışolmalıdır.Tasavvuf'u, Budizm menşeli kabul edenlerin bir diğer dayanağı, rabıta ile

yoga/meditasyonarasındakibenzerliktir.Meditasyon, belli kurallara bağlı olan, bilinçli bir düşünme ve davranma

biçimidir.Yoga "El-Mevrid" isimli sözlükte şöyle tanımlanır: "Ruhu, zat-ı ilahiye ilebirleştirmeamacınayönelikbirnefisterbiyesivetefekkürdenibaretdinselbirHintfelsefesidir."Bumeseleyi, kendilerine bir ihtisas alanı olarak seçmiş bulunan oryantalist J.

Tandrio ve ruhbilimci B. Real, ortaklaşa kaleme aldıkları "The Yoga" adlıeserlerindemeditasyonsisteminişuifadelerleaçıklamaktalardır:"Yoga: İnsanın, doğal olarak iradeye dayalı ve sinirler üzerinde egemenlikkurmak suretiyle bilinçaltı şeklinde vücuduna görevler yüklemek için yaptığıbedensel, ruhsal ve düşünsel alıştırmalardır ki bu sayede onun ruhu, kâinatolaylarınıidareedenYüceRabbinruhuilebütünleşmişolur."Buradayerigelmişkenhemenkaydedelimkirabıtanındahedefibundanbaşka

birşeydeğildir.NitekimRuhu'lFurkanadlıkitabınyazarlarıdarabıtakonusunaayırdıklarıbölümde"İsmetGaribullah"dannaklettikleribirbeytinaçıklamasınıyaparkenkullandıklarıilginçbirifadeileyogadakiamaçlarınaynısınışuşekildeizahetmektedirler."Azizkardeşim,seninşeyhinzat-ıpak-iSubhaniye'defâniolmuşsasendeonarabıtaetmensayesindezat-ıpak-iSubhaniye'defânîolursun."Rabıtadaki asıl amaç transandantal bir sistemle "vecd"hâlini yaşayarak, (yani

mistikbirkendindengeçmezevkinitadarak)sözdeAllah'ınyücezatıilebirleşipO'nunla(haşa!)yekvücuthâlegelmektir.BunaişaretedenbirpasajıyineRuhu'lFurkanadlıkitaptanalalım:"Mevla'nın fazl-u keremiyle mâsiva (Allah-u Teâlâ'nın dışındaki her şey),salikinnazarından tamamen kalkıpAllah'dan gayriyi (yabancıları) görmekten

Page 34: TASAVVUF - archive.org

isimveresimkalmayıncamuhakkak fenafillah(AllahuTeâlâ'daeriyipgitmek)tabiredilendevlethasılolmuşvetarikathâlisonaermişolur.Veböyleceseyr-iilallah(Mevla'yadoğruolanmaneviyürüyüş)tamamlanmışolur."İşte nasıl ki Hindular "nirvana"ya, (yani henüz bu dünyada iken sonsuz

mutluluğa)ermekiçinyogayapmayıbirvesilevetapınmabiçimiolarakgerekligörüyorlarsa aynı şekilde Nakşibendiler de "fenafillah" olup (haşa!) "Allah-uTeâlâ'da eriyip gitmek" için rabıta yapmayı vesile olarak kaçınılmaz bir görevsayıyorlar.Ancak çeşitli anlatım spekülasyonlarıyla temel amaçlarını gizleyerekonubukadaraçıkbirşekildeortayakoymuyorlar.Böylecerabıtanınaslını,cahilmürid takımının keşfedemeyeceği bir sürü kelime oyunları içinde hem gizlitutmayıhemdeonuİslamibirgörünümiçindebuinsanlarasunmayıbaşarırlar."Yogayı, rabıta ile -sadece tanımlamaaçısından-karşılaştırdığımızzaman, şuortaknoktalarıçokrahatbirşekildetespitedebiliyoruz:a. Rabıtada da vird çekme sırasında, yogada olduğu gibi solunumun kontrolaltınaalınmasıvardır.b. Rabıtada da yogadaki lotus oturuşundan alınan ilhamla belli bir oturuşbiçimivardır.Buna,'tersteverrukoturuşu'denir.c. Rabıtada da yogada olduğu gibi dikkatin belli bir nokta üzerindeyoğunlaştırılmasıvardır.d. Sonuç olarak rabıta da aynen yoga gibi zihinsel, fiziksel ve mistik biruygulamabiçimidir.Böylece rabıtanın, bir anlamda yogadan farklı bir şey olmadığını, kesin birşekildeanlamışbulunuyoruz."39

Burada bir meseleye değinmekte fayda vardır. Tasavvuf'un özellikle deNakşibendiliğin, Budizm ve sair Hint dinlerinden etkilendiğine dair en genişçalışmayı Feriduddîn Aydın yapmıştır. Kendisi eski bir Nakşi şeyhi olanFeriduddînHoca, zaman içindebazı tuhaflıklar sezmişve şeyhiolduğu tarikatıaraştırmaya koyulmuştur. Elde ettiği sonuçlardan sonra tevbe etmiş veTasavvuf'u terk etmiştir. Bu çalışmalarını Tarikatta Râbıta ve Nakşbendîlik 40

isimlikitabıylaokuyucuyasunmuştur.Rabıtanın İslam âlemine Halid-i Bağdadî vasıtasıyla yaklaşık iki yüz yıl önce

sokulduğu ve bundan sonra Tasavvufta revaç bulduğu bilinmektedir. İlginçolansaHalid-iBağdadî'ninHindistan'agidiporadabirmüddetkaldıktansonrarabıtayıicatetmişolmasıdır!TasavvuflaHintdinleriarasındabenzerlik tespitedenlerdenbirideBiruni'dir.

Biruni,Hintdinvekültürlerini tahlilettiğieserindebiryandandaTasavvuf'un

Page 35: TASAVVUF - archive.org

hangi noktalarda Hint dinlerinden etkilendiğine dikkat çekmek ister. Bu eseriokuyan herkes Tasavvuf ile Hinduizm arasındaki ilginç benzerlikleri hemengörecektir:"Tanrı'nın birliğine yoğunlaşması, kişinin daha öncedenmeşgul olduğu diğerşeylerin farkına varmasını sağlar. Hakikaten Tanrı'yı arzulayan kimse, hiçayırmaksızın bütün varlıkların hayrını ister. Eğer bir kimse masivadanuzaklaşarak kendi nefsiylemeşgul olursa aslında kendisi için sadece nefes alıpvermişolur.Birkişibumertebeyeulaştığında,onunruhsalgücübedenselgücünegalipgelir.Böylecekendisinimüstağnikonumagetirenşusekizyeteneğikazanır:1.Bedeninigözdenkaybolacakbiçimdelatifkılmakudreti.2.Diken,çamurveyatopraküzerindeyürümeyifarksızkılacakbiçimdebedenihafifleştirmekudreti.3.Bedeninituhafvekorkunçbiçimdegöstermekudreti.4.Herarzuyugerçekleştirebilmekudreti.5.Dilediğiherşeyibilebilmekudreti.6.İstediğicemaateyöneticiolabilmekudreti.7.Yönettiğiherkesikendisineboyuneğdirmeveitaatettirmekudreti.8. Kendisi ile farklı yerler arasındaki bütün mesafeleri ortadan kaldırma

(sufilerintayy-imekânvetayy-izamananlayışlarıgibi)kudreti."41

BubölümüokuyanbirininTasavvuftakikerametanlayışıveriyazetsonucundaulaşılmak istenen makam ile burada anlatılan Hinduizm arasındaki benzerliğifarketmesikaçınılmazdır.Bazı zaman ve mekânlara kutsallık atfedip oralardan bereket ummak, şifa

beklentisi içine girmek de bu benzerliklerdendir. Biruni,Hint diyarı için şöyleder:"Herhangi bir yere kutsiyet isnat edilirseHintliler oralara havuzlar (göletler)yaparveyıkanmakiçinohavuzlaragirerler.Bunlarıyapmakonlardabirsanathâlinialmıştır.Eğerbiziminsanımızbuhavuzlarıgörmüşolsaşüphesizhayretleriçerisindekalırdı.Onlarıyapmakşöyledursun,tanımlamakbilezordur.ÇünküHintlileronlarıgayetbüyükvesonderecesanatlıveestetiktaşlardanyaparlar."42

İslam dininde, zamanın da mekânın da sahibi Allah'tır. Zaman ve mekânAllah'ın mülküdür, O'ndan (cc) başka hiç kimse O'nun mülkünde tasarrufedemez. Bir zamanın kutsal olması, birmekânlar kutsal kabul edilmesi, ancakO'nun izniyle olur. Mekân içinden Kâbe'yi, Mescid-i Nebevi'yi ve Mescid-iAksa'yı üstün kılması gibi. Zamanlar içinden Cuma'yı, Zilhicce'nin ilk on

Page 36: TASAVVUF - archive.org

gününü,Ramazanayınıüstünkılmasıgibi.O(cc)şöylebuyurur:"Rabbin dilediğini yaratır ve seçip (üstün kılar). Seçim onlara ait değildir.Allah,onlarınşirkkoştuklarındanmünezzehveyücedir."43

Sahabeler (r.anhum) İslam'ın kutsadığı seçip üstün kıldığı mekân ve zamandışındabirşeyikutsamaz,diğerzamanlardanayırtetmezlerdi.İnsanlardaböylebireğilimgördüklerindeonlarıuyarır,kutsananşeyiortadankaldırırlardı.Mesela, insanlar,RıdvanBeyatı'nınyapıldığı ağacı tazimediporayınamazgâh

edinince Ömer (ra) onları uyarmıştır. Daha sonra ağacı kestirerek, oranınkutsanmasınaengelolmuştur.44

Yine Sahabeler Buhuristan fethi sırasında bir kabir buldular. Kabrin insanlartarafından tazimedileceğini anlayıncaonüçayrımezarkazdılar.Cesedibirinegömüptümmezarlarıdüzlediler.45

Onlar bu eğitimi Resûlullah'tan (sav) almıştı. Allah Resûlü'nün şu duasınıişitmişlerdi:"Allah'ım,benimkabrimitapılan/ibadetedilenbirputkılma."46

Resûl'ün(sav)kabridahiolsabiryerinkutsandığıtakdirdeputlaştırılacağınıçokiyianlamışlardı.Bir mekânın veya zamanın kutsanması İslam'da yoksa Tasavvuf'a nereden

bulaştı? İşte, Tasavvuf'u, Budist menşeli kabul edenler, bunun Budizm'dengeçtiğinisavunmaktalardır.Birdiğerbenzerlikçıplaklıktır.İslam'ınerkeğevekadınaavretbelirlediğivebu

bölgelerin kapatılmasını zorunlu kıldığını biliyoruz.Hint dinleri arasında dörtbüyükdindenbiri olanCaynizm'de "GöğüGiyinenler" anlamında çıplakolarakhayatlarınıdevamettiren,gökyüzünüörtükabuledenlervardır.Busapkınlıkdabazı Tasavvuf ekolleri tarafından kabul görmüş ve mühim bir haslet olarakaktarılmıştır.

Şa'rani Tabakatul Kubrası'nda şöyle aktarır: "Şeyh İbrahim Uryan/çıplak, -Allah ondan razı olsun- bir beldeye girdiğinde küçük büyük herkese ismiyleselam verirdi. Onu tanımayan o beldenin ehli olduğunu sanırdı. Yani hiçtanımadığı insanların isimlerini bilirdi!Minbere çıplak çıkar ve çıplak hutbeverirdi.Hutbedeşöylederdi:'SultanDimyatınlavkkapısıikisarayarasındadır.Taylun Camisi, hamd âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.' Bu hutbesebebiyle insanlar rahatlardı! Meclislerde yellenir sonra da 'Bu falancanınyellenmesidir.'derveinsanlarıutandırırdı."47

Burezilevelidemekiçin,enazonunkadarrezilolmakgerekir.

Page 37: TASAVVUF - archive.org

Tasavvuf ve Budizm arasındaki benzerliklerden biri de dilencilik meselesidir.Nefsin izzetini kırmak ve onu yüce ahlaki değerlere eriştirmek için bir terbiyemetoduolarakkabuledilendilencilik,İslam'ınyasakladığıveağırcezaylatehditettiğiamellerdenolmasınarağmeTasavvuftabuuygulamarevaçtadır."Sizden bazıları dilenmekten asla vazgeçmez. En sonunda kıyamet günündeyüzündebiretparçasıkalmaksızınAllah'akavuşur."48

"Sizden birinizin bir kucak odun toplaması, sonra o odun demetini sırtınayüklenipsatması,birkişiyegidipistemesindenelbetteçokdahahayırlıdır."49

"Bir gün Resûlullah'ın huzurunda, ensardan biri gelerek bir şey istedi.Resûlullahonasordu:—Evindebirşeyvarmıdır?— Evet, ya Resûlullah! Bir çulumuz var. Bir kısmını altımıza seriyoruz, birkısmıyladaörtünüyoruz.Birsukabımızvar.Onunladasuiçiyoruz.—Öyleysehemenkalk,çulvesukabınınherikisinideal,banagetir.O kişi gitti, her ikisini de getirdi. Resûlullah çulla su kabını eline aldı, hazırolanlaragöstererek:—Şuikieşyayısatınalacakkimsevarmı?diyesordu.Cemaattenbirzat:—Benherikisinedebirdirhemveririm,dedi.Resûlullah,ikiüçdefa:—Birdirhemdenfazlaverenyokmu?diyetekrarladı.Dahasonrabaşkabirisi:—Benikidirhemealırım,dedi.Resûlullahçuluvesukabınıozatasattı.İkidirhemialdı,eşyasahibineverdiveşöylebuyurdu:—Buparanınbirdirhemiileyiyecekal,ailenebırak;birdirheminedebirbaltaal,banagetir.Oadamgitti,birbaltaaldı,geldi.Resûlullahbaltayakendieliylebirsaptaktı.Sonradaoadamavererek:—Albunu,gitodunkes,topla,sat.Senionbeşgüngörmeyeceğim,buyurdu.Oadam gitti, odun kesti, topladı, sattı. Resûlullah'ın huzuruna geldiğinde onbeş dirhem kazanmıştı. Bir kısmına giyecek, bir kısmına da yiyecek almıştı.Resûlullahbununüzerineşöylebuyurdu:—Dilencilikyüzündensiyahbirnoktaolarakkıyametgünündegelmektenseşuhâlin ondan daha hayırlıdır. Dilenmek ancak şu üç kişiye caizdir: Toprağayapıştıranfakirliğeuğrayana(sonderecefakirdüşene),altındankalkamayacak

Page 38: TASAVVUF - archive.org

derecedeborçaltınagirene,aralarınıbulmakiçinkanparasıyüklenenkimseye."50

Bu hadislere rağmen Tasavvuf kitaplarında şu içerikteki nakilleri "terbiyemetodu" adı altında okuyabiliyoruz: Ebu Talib El-Mekkî'nin Kutu'lKulubu'ndanokuyalım:"Ebu Said El-Herraz ihtiyaç halinde elini açar ve 'Allah için bir şey.' diyerekdilenirdi.""Cüneyd-iBağdadî'ninde şeyhiolan, tevekkülvezühdkonusunda ilimvehâlsahibiEbuCaferEl-Hadda'danaktarılır:O, akşamve yatsı arasında çıkar birveyaikikapıdanihtiyacıolanazığıdilenirdi.Havastançoğubudurumubildiğihâldeonuayıplamadı."KuşeyriRisale'sindeEbuCafer'denşunuaktarır:51

"EbuTalibEl-Mekkîkendigörüşünüşöyleifadeeder:'Havasınyanında,istemek,insanı tevekkül dairesinden çıkarır. Sehl bin Abdullah şöyle derdi: 'Mütevekkilistemez, geri çevirmez ve mal biriktirmez.' Benim görüşümse ihtiyaç anındaistemek, insanıtevekkülmakamınındışınaçıkarmaz.GörmüyormusunzahirveKitap,bâtınvekalpilimlerininikiimamı(MusaveHıdır)beldeyevardıklarındayemektalepettiler.52""Bir dinar karşılığında çalışır sonra onu fakirlere dağıtırdı.Akşamolunca dakapılardansadakatoplardı."Tasavvuf kaynaklarında Ebu Bekir Eş-Şibli'nin Tasavvuf yoluna girdiğinde,

şeyhiCüneyd-iBağdadîtarafındannasılterbiyeedildiğişöyleanlatılır:"Ebu Bekir Şibli, Cüneyd-i Bağdadî'ye: Sizin yanınızda meşhur bir cevhervarmış. Bunu ya bana hediye edin veya satın, dedi. Cüneyd: Satacak olsambedelini ödeyemezsin. Hediye edecek olsam kolay kazanılmış malın kıymetiolmaz.İkisidesanauymaz.Git,biryılkibritsat,dedi.EbuBekirŞiblibirsenekibritsattı.Cüneyd-iBağdadîbiryılınsonundaona:Buişticaretveşöhretkapısıdır.Şimdigit,kapıkapıdolaşarakdilencilikyap,dedi.EbuBekir Şibli dilenciliğe başladı.EbuBekir Şibli,Bağdat'ta bir yıl dilencilikyaptı.Çalmadık kapı, geçmedik sokakbırakmadı. Sonundaartık kimse bir şeyvermez hâle geldi. Cüneyd-i Bağdadî'ye durumunu anlattı: Efendim, önceleribiraz verdiler, ama şimdi hiçbir şey vermiyorlar, dedi. Bağdadî: Şimdi kendikıymetini/değeriniartıkbildinmi?Hanisenemiridinotuzyılhadisokumuştun?Bakşimdibirmetelikbileetmiyorsun.Onuniçinşudünyayabelbağlama.Ben,sendehâlâmakamveşöhretizlerinigörüyorum.Birsenedahadilencilikyap.VeböyleceEbuBekirŞiblibirsenedahadilencilikyaptı.Artıkonunnefsi,yere

Page 39: TASAVVUF - archive.org

atılmış peçete/mendil gibi oldu. Anladı ki hiçbir izzet baki/ebedî değildir.Emirlikten ve ilimden gelen gururu dört senede temizledi. Sonra Cüneyd-iBağdadî'yemüridoldu."53

Tasavvufkültüründevarolanbudilenmeninİslamkaynaklıolmadığıyukarıdazikrettiğimiz hadislerden anlaşılmıştır. Allah Resûlü'nün (sav) yasakladığı budurum,Buda'nınöğretileriarasındavardır.VeBudistlerinellerinekapalıpkapıkapıdolaşması,günlük ihtiyaçlarınıbuşekildeteminetmelerigünümüzekadardevametmektedir.BudaTasavvuf-Budizmetkileşiminingöstergelerindendir.4.Görüş:"TasavvufŞiiliktenEtkilenmiştir"Tasavvufkonusundaaraştırmayapanvebuekolemüntesipolmayanbazı ilim

adamları;TasavvufveŞiiliğinaynışeyolduklarını,dahaaçıkbirifadeyleŞiiliğin,Sünni dünyaya Tasavvuf adı altında girdiğini iddia etmişlerdir. Aslikavramlarında Tasavvufla birebir örtüşen Şiilik, zaman içerisinde bazıuygulamalarındafarklılaşsadaözveasıllardaaynılığınıkorumuştur.Bu konunun en önemli savunucularından biri Şiiler tarafından bir suikastla

katledilenİhsanİlahiZahir'dir.İlmeyaptığıönemlihizmetlernedeniyleburadabuâlimitanıtmanınfaydalıolacağıkanaatindeyim:İlimtalebelerininyakındantanımasıgerekenbuşahsiyetinkitaplarınınherbiri,

bir hazine kıymetindedir. Şia tarihi ve Şia'nın akide esasları hakkında onlarcakitap kaleme almıştır. Bu kitapların en önemli özelliği, Şiilerin tarih boyuncayazdıkları tüm kitapların taranmış ve onlardan birebir nakillerde bulunulmuşolmasıdır.Öyleki çoğunaklinnasıl anlaşılması gerektiğinedair yorumlardahiŞia'nın hüccet kabul ettiği âlimlerden aktarılmıştır. Kendisi Pakistanlı olan buâlim, Şia'nın o bölgede yayılmasının önünde ciddi bir set olmuştur. Zira İrandevriminden sonra birçok âlim güzel niyetler ve umutlarla bu devrimdenbeklentiiçerisinegirdiler.İran'dabaşlayandevrimin,zamanlakendibölgelerinesıçrayacağı ve bu dalganın yayılacağını umdular. Şia'nın akidesinden haberdarolmayanbu insanlarınbeyhudebirbeklenti içerisindeolduğu,devrimin İslamideğilŞiadevrimiolduğuzamaniçindeveacıtecrübelersonucundaanlaşılacaktı.Bu durumun anlaşılmasına katkı sağlayanlardan biri de Şeyh İhsan İlahiZahir'dir.54BusahadayaptığıaraştırmalardansonraŞia'dabulunanbirçokitikadiaslınSünniTasavvuf'undadamevcutolduğukanaatinevardı.Vebutespitlerinidelilleriyle beraber Et-TasavvufMenşe veMasadir isimli kitabında ele aldı. Bubölümdezikredeceğimizdelillerinçoğubukitaptantercümedir.Gerekliyerlerde-özellikleTürkiyeTasavvuf'unadair-farklınakillerdedebulunduk.

Page 40: TASAVVUF - archive.org

TarihteİlkSufiİsminiAlanlarŞiilerdirBugörüşesahipolanlarınilkdayanağı;"sufi"isminiilkolarakkullananlarınŞii

olmasıdır. Aslında tarihte ilk olarak kimin Sufi ismiyle anıldığı konusuihtilaflıdır.Lakinilginçolan,hakkındaihtilafolantümisimlerinŞiiolmasıdır.Kimine göre tarihteki ilk "sufi" ismini alan kişi, hicri 199 yılında vefat etmiş

bilim adamı kimliğine de sahip olanCabir binHayyan'dır. Cabir binHayyan,sufiliğininyanındaŞiiler'inbüyüklerindenkabuledilir.O,İmamCafer'inenözeltalebelerindenveonunilminitaşıyanlardanbiridir.55

Bir başka görüşe göre tarihte ilk "sufi" ismini alan, hicri 150 tarihinde vefateden,EbuHaşimEl-Kufi'dir.Bu şahısdaaynı şekildeŞii'dir.Kufe'denolanbuzat,aynışekildeİmamCafer-iSadık'ınmuasırıdır.Buismikullananilkkişiolduğurivayetedilenhatta"Es-Sufiyye"ismiyleKufe'de

birtarikatıolanbirdiğerşahıs,hicri240'tavefatedenAbdulkerimEl-Kufi'dir.BukişideaynışekildedönemininmeşhurŞiilerindendir.TarihteilkSufiisminialanlarınŞiiolmasıveTasavvuf'unŞia'nınmerkeziolan

Kufe'dençıkmasıgerçektendedikkateşayanbirdurumdur.TasavvufSilsilesiŞia, kendisini Ali'ye (ra) nispet eder. Hatta bu konuda aşırıya giderek onun

dışındaki ashabı inkâr ederler. Tasavvuf ehli de -istisnaları olsa da-Tasavvuf'uAli'yenispeteder.Ali'yiTasavvufsilsilesininbaşıkabulederler.Cüneyd-i Bağdadî'den şöyle nakledilir: "Bizim usul ve belada şeyhimiz AliMürteza'dır. Yani, ilim ve muamelede bu tarikatın imamı Ali'dir. Tarikat ehliusulü,ilim;belalaratahammületmeyidemuamelediyeisimlendirirler."56

Feriduddîn Attar da Cüneyd'den benzer şeyler aktarır: "Allah onlara ilim,hikmet ve keramet yönünden çok büyük şeyler verdi. Şayet Ali keramet olarakbunlarıkonuşmasaydıbizneyapardık?"57

Birbaşkasışöyleder:"Aliilminkapısıdır.Yolunilkbeyatınıalandır.VeResûl'ünzikrivesırrıilktelkinettiğisahabidir."58

"BukavminilminiilkaçığaçıkaranvekonuşanAli'dir."59

Şa'raniTabakat'ındavelilerdenbirindenşöyleaktarır:"İsa'nıngöğeyükseltildiğigibi Ali de yükseltilmiştir. İsa kıyametten önce yeryüzüne indiği gibi Ali deinecektir."Şa'ranibunuaktardıktansonrakendiyorumunuekler:"BununbenzerinihocamAliHavvas'tan duydum.Nuh, gemiden bir parçayıAli adına bıraktı. Ali, onunüzerindegöğeyükseltilecek."60

Page 41: TASAVVUF - archive.org

"Ezelden ebede, Âdem'den dünyanın sonuna kadar tüm Tasavvuf silsilesininAli'yedayanmazorunluluğuvardır."61

VahiyveMeleklerinGelişiŞia'nın inanç esaslarından biri de vahyin ve nübüvvetin Nebi'ye (sav) has

olmadığı, onunla beraber imamlarada vahyin geldiği veNebi'den sonrada budurumundevamettiğiinancıdır.Şia'nınyanındakideğeri,ehlisünnetinyanındaBuhari'yedenkolanUsulu'lKâfi

62kitabındaİmamCafer'denşöylenakledilir:"Ali'nin getirdiği her şeyi alır, yasakladıklarından da sakınırım.AllahResûlüiçingeçerliolanbütünfaziletler,Aliiçindegeçerlidir.Onun/Ali'ninhükümlerinekarşı gelen Allah ve Resûlü'nün hükmüne karşı çıkmış gibidir. OnunhükümlerininküçükveyabüyüğünekarşıçıkanAllah'aşirkkoşmasınırındadır.Ali,sadeceondanAllah'aulaşılacakAllah'ınkapısı,başkayoldangidilirsehelakolunacak olan Allah'ın yoludur... İmam Ali çoğu zaman şöyle derdi: 'Bencennetle cehennem arasında Allah adına insanları dağıtacağım. Ben Faruk-iEkber veAsa'nın sahibi olanım.Tümmelekler, ruhlar ve resûller;Muhammed(sav) için neyi kabul edip ikrar etmişlerse benim için de aynısını kabul ve ikraretmişlerdir...'"63

Kuleyni'nin şeyhi olan Muhammed bin Hassan Saffar ise şunları nakleder:"HımranbinA'yanİmamCafer'esordu:— Canım sana feda olsun ey İmam! Bana İmam Ali'yle Allah'ın konuştuğubilgisiulaştı.İmamCafer:—Evet,Taif'teCibrilvasıtasıylaAllah'laaralarındamünacatvardı,diyecevapverdi."64

Allah Resûlü'ne dayandırarak şöyle rivayet ederler: "... Allah Taif'te, Akabegününde,Huneyn'deveResûlullah'ınyıkandığıgündeAli'ylekonuşmuştur."65

ÜnlüMutasavvıflardanŞa'rani'ninbukonudasöylediklerinidinleyelim: "İmamGazali, nebi ile veliye vahiy gelmesi konusunda şöyle der: 'Nebiye vahiy melekvasıtasıyla gelir, velinin ise kalbine ilham olur, melek gelmez'. Gazali'nin busöylediği doğru mudur? Bunun cevabı Şeyh'in (Şa'rani kendisinden nakillerdebulunduğu zatı kastetmektedir) de dediği gibi yanlıştır. Şöyle ki; Gazali vebazılarının bu yanlışa düşmelerinin sebebi bunu tatmamış olmalarıdır. Onlarsülükleri sonucunda tümmakamları elde ettiklerini zannettiler. Böyle zannedipilham meleğinin onlara gelmediğini görünce inkâr ettiler. 'Bu nebilere hastır.'dediler. Tattıkları şey doğru ama bu konuda verdikleri hüküm batıldır... ŞayetGazali ve onun dışındakiler kendi zamanlarının büyükleriyle bir araya gelseler,

Page 42: TASAVVUF - archive.org

onlar da meleğin veliye geldiğini haber verselerdi bunu kabul eder, inkâretmezlerdi.Allah'ahamdolsunkibizemelekgeldi.'66

Bunakilden,velileremelekaracılığıylavahiygeldiğiniaçıkçaanlıyoruz.Gazalive bazı âlimlerin "Melek veliye vahiy getirmez. Velinin kalbine ilham olur."düşüncesi ise Mutasavvıflara göre yanlıştır. Çünkü onlar üst mertebelereçıkmadıkları için kendi mertebelerinden haber vermişlerdir. Ancak en üstmakamlaraerişenvelilerevahiy,meleklervasıtasıylaulaşmıştır(!)Sufiler arasında, tattıklarını iddia ettikleri buhâli, birebirNebi'nin (sav)hâline

benzetenler vardır: "Şeyh Taceddin Şaban'a biri soru sorduğunda şöyle derdi:'Cibrilgelenekadarsabret.'"67

"Melek,veliyeemirvenehiylerigetirir."68

"Veliler insandan öğrenmeksizin Ruhu'l Kudüs'ten/Cibril'den ilimleriöğrenirler. Âlemin maddesi onlara itaat eder. Kâinatı uyarır ve olmuş-olacakşeylerdenonlarahaberverirler."69

Muvahhid bir kulun tüylerini ürperten bu sapıklıklardan daha ötesiMutasavvıflardan bazısınınmiraca çıktığını iddia etmesi ve sahne sahne bunuaktarmasıdır.ÂdetaAllahResûlü'ne (sav) nazire yaparcasına çıktıkları semaları,oradakarşılaştıklarımanzaraları,melekleresorularsorduklarını,perdedensonraAllah'ı (cc) görüp onunla konuştuklarını iddia etmişlerdir. Bazısı Makam-ıMahmud'adagözdikmişvemiracındaşefaathakkıeldeettiğiniiddiaetmiştir.70

İbniArabiiseKitabu'lİsraisimlibirrisalekalemealmışveburadayaptığıİsrave Miraç yolculuğundan söz etmiştir. İşi bir adım öteye taşıyarak yolculuköncesinde kalbinin yıkandığını ve şeytanının payından temizlendiğini iddiaetmiştir. Yani, Nebi'ye has olarak bildiğimiz ne varsa hepsinin kendileri içintahakkukettiğinisöylemişlerdir.71

Vahiyalma,meleklekonuşmavehattaAllah'la (cc) konuşma iddiası günümüzsufileri içinde de vardır. Buyrun Cübbeli Ahmet'ten bir nakilde bulunalım.Zulme uğrayarak cezaevine konduğu dönemde cemaatine yazdığı, resmî websitelerinde yayınlanan ve Mustafa Özşimşekler Hoca'nın ders yaparakkamuoyunaduyurduğumektubundaşöylediyor:"Benim işlerime, başıma gelenlere akıl erecek gibi değildir. Rabbimin özellütuflarına mazhariyetim inkârı kabil bir şey değildir. İsmailağa'da beniçekemeyenveüzerimeher türlü iftirayı atan, özellikledeEfendiHazretleri'ninyakın akrabasından olan o güruh, otuz sene kadar önce yine benim EfendiHazretleri'nin yanından uzaklaştırılmam için büyük bir iftira tertip ederekEfendi Hazretleri'ne, 'Bunu yanından uzaklaştır.' diye baskı yaptıklarında,

Page 43: TASAVVUF - archive.org

EfendiHazretleri'ninbizzatbananaklettiğinegöre'Ahmed!Falancakişilerdüngece sabahakadarbaşımınderisiniyüzdüler, seniuzaklaştırmamiçinbeni çoküzdüler.'diyehayıflandığıgünlerde,EfendiHazretleriherzamankiusulüüzerebeni isnatedilensuçuişleyip işlememişvebuyüzdenuzaklaştırılmayıhakedipetmemiş olduğum konusunu istihareye havale etti. O zaman istihare işlerineismiylemüsemmaİstihareciMehmetnamındabirarkadaşbakıyordu.FakatogünlerdetebliğcemaatiyleHindistan'agittiğiiçinikiaykadarkendisineulaşılamadı.Tabiovakitböyleceptelefonlarıdayok.EfendiHazretlerionunbukayboluşuna özellikle de benim istiharemi yaptıramayışına çok üzülüyordu.Ama iş geciktirilecek cinsten değildi. Tabi ki Efendi Hazretleri'nin kalbi zatenistihare makamıydı. Ama Resûlullah, Aişe anamız hakkında karar veremeyipvahiy beklediği gibiYüceMürşid'imde o sünnete ittibaen hemde başkalarınakarşıhüccetolsundiyeistihareyibirbaşkasına,tabikirastgelebirinedeğilyinekendisi tarafından keşfi açılan ve evliyaullah ile uyanık hâlde istediği zamangörüşmesine izin verilen birine havale ederdi. Bu, ona şeyhinden kalma birhasletti.AliHaydarEfendi(KuddiseSirruhû)nundakendisininkeşfiaçıkolduğuhâldeihvanından keşfi açık olan bazılarına son zamanda GönenliMarangoz ÖmerEfendi'ye istihare yaptırdığını naklederdi. Neyse, konuya girersek müstakil birkitapçıkar,uzatmayalım.İstihareciMehmetbulunamayıncaozamanlardakeşfiaçık olan Kasımpaşalı Şevket Efendi'ye bu iş havale edildi. Herkes istihareninsonucunumeraklabeklemekteydi.Ben, evvelce hatm-i haceganda Efendi Hazretleri'nin tam yanında otururken'İfkHadisesi'günlerindeyaşanandurumgibiogünlerdehatm-işerifodasınınendipköşesindeoturuyordum.İstihare,ŞevketAbi'yehavaleedildiğigününakşamıhatm-i şerifin akabinde, ihvan yatsı namazı için cami-i şerife doğru kalkıpgiderlerken Şevket Abi, Efendi Hazretleri'nin yanına sokuldu. Benim bu yaşakadar o andan daha heyecanlı hiçbir anım olmamıştır, zannedersem deolmayacaktır.ÇünküevvelceŞevketAbi ilegörüşememiştim,görüşsemdebanabirşeyanlatmayacağıkesindi.Busırlarıbaşkalarınasöyleyenlerezatenbuvazifeemanetedilmezdi.ŞevketAbianlatmayabaşlayıncakalbimyerindençıkacakgibioldu.Biryandanda Efendi Hazretleri'nin cemaline bakıyordum. Ne zaman yüzünde gülleraçtığını görünce içime bir rahatlık geldi. Efendi Hazretleri'nin güldüğünde nekadar güzelleştiğini ve nurunun nasıl parladığını bilenleriniz çoktur. SonraEfendiHazretleri kalkarak yatsı namazı için cami-i şerife yöneldi. -o günlerdehatm-i şerif mevsim gereği akşam ile yatsı arasında yapılıyordu.- Günlerdir,

Page 44: TASAVVUF - archive.org

haftalardır bu iftira yüzünden gülmeyen ve şiarı iltifat olduğu hâlde kimseyeiltifatetmeyenYüceGavs,oakşammihrabadoğruilerlerkensağındavesolundakendisineyolaçmışbekleyentümihvanailtifatlaryağdırıyordu.Oysagünlerdirböylebirsevinçlihâlkendisindemüşahedeedilmemişti.Namazdan sonra Efendi Hazretleri beni çağırttı ve 'Ahmed! Senin hakkındaevliyaullahamüracaat ettirdim fakatbu işhepsiniaşıncabizzatAllah-uTeâlâtecellibuyurarak:'Ahmed'ibanabırakın,onunişlerinibenhususiyönetiyorum,onakimseyidokundurmayın.'buyurdu.'diyebanaanlattı.Sizerüyaanlatmıyorumha!Yaşanmışbirolayıanlatıyorum.SonraŞevketAbiilegörüştüğümdebana'BuistihareninöyletesirindekaldımkiAllah-uTeâlâ'nıntecellisine senin sayendemazhar oldum, anlatılacak bir hâl değil, her zerremenursirayetetti.'diyeanlattı.Tabi ki ehli sünnete göre Allah-u Teâlâ'nın dünyada baş gözüyle görünmesivaki olmaz. Ama rüyalarda ve zuhuratlarda görünmesi çokça vâkidir. Bunatecellisûrîdedenir.Tefsirde izahettikamaşimdiyerinihatırlamıyorum.Sonraİstihareci Mehmet dönünce, Efendi Hazretleri onu İsmet Garibullah (KuddiseSirruhû) dâhil, Türkiye'de bulunan meşayıhımızın kabirlerine gönderdi. O,hepsini ziyaret edip Efendi Hazretleri'ne 'Meşayıh Cübbeli Hoca'yı seviyor vekabul ediyor. 'Bu iftiralara itibar edilmesin.' buyuruyorlar.' diye haberlergetirinceEfendiHazretleriartıkkimsedençekinmedentekrarbeninamazlarda,hatm-i şeriflerde, seyahatlerinde yanına almaya devam etti. Şevket Abi deİstihareciMehmetdesağlardır,bununşahidilerdir."72

İmamlarınKorunmuşluğuŞia itikadının zaruri meselelerinden biri de imamların Allah tarafından

korunduğu ve hata yapmadıklarıdır. Bu inançlarını şöyle gerekçelendirirler:"Nasıl ki nebiler Allah'tan (cc) insanlara ulaştırdıkları vahiyde ve yaşamlarındaAllah tarafından korunmuşlarsa imamlar da korunmuşlardır. Çünkü insanlarayol gösterenlerin hata yapması bütün insanlığın Allah adına hata yapması,anlamınagelir,budamümkündeğildir."Şia'da var olan ve mezheplerinin zaruri inanç esaslarından olan bu

korunmuşlukakidesi,Tasavvufehlindedevardır.Tasavvufbüyükleri,veliveyaşeyhlerin,Allahtarafındankorunduğunainanırlar.İbniArabi, Futuhat'ında bumeseleye nas kılar: "Bâtınî imamın şartı (velinin)masumolmasıdır."73

Şazeli tarikatının öncüsü Ebu Hasan Eş-Şazeli: "Allah'ın rahmeti,koruması/ismeti, hilafet ve niyabetiyle yardım etmesi Kutub'un

Page 45: TASAVVUF - archive.org

özelliklerindendir."der.Sullemi,Tabakat'ındabirSufidenşöyleaktarır: "Sufininalametienevlaolanlameşgulolmasıveyerilmişşeylerdenkorunmasıdır."Büyük Sufi Sehruverdi, korunmuşluktan ne kastettiklerini şöyle izah eder:"Cibril,vahiyiçineminolduğugibişeyhdemüridleriçinilhamıneminidir.Cibrilvahiydehataetmediğigibişeyhdeilhamdahataetmez.AllahResûlühevasındankonuşmadığı gibi şeyh de Nebi'ye zahiren ve bâtınen uyduğundan hevasındankonuşmaz."Tasavvuf ehlinin bu ve benzeri yaklaşımları bazıları tarafından iyi niyetle

yorumlanmış ve İslami bir kavram olan Allah'ın sevdiği kula yardımı, onunlaberaberliğivehıfzıolarakalgılanmıştır:"Kimbenimbirdostumadüşmanlıkederseonasavaşilanederim.Kulumbanafarzlarla yaklaştığı kadar daha sevimli bir şeyle yaklaşmamıştır. Kişi bananafilelerleyakınlaşmayadevameder.Takibenonuseverim.Onusevincegörengözü, işiten kulağı, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. İsteyince verir, banasığınıncaonukorurum..."74

HiçşüphesizAllah,sevdiğikullarınayardımederveonlarımuhafazaeder.Builahibirlütuftur.Korunmuşlukböyleanlaşılırsahiçbirsorunyoktur.Lakin bu korunmuşluğa Şiice bir anlam yüklenir ve sahibinin Allah'ın

gözetiminde olduğuna, hiçbir şekilde hata etmeyeceğine, zahiren şeriata aykırıhâllerinin asla sorulamayacağına ve Allah'a isyan olsa dahi onun emirlerineteslim olunması gerektiğine inanılırsa bu, itikadi bir sapkınlık olur. Tasavvufehlinin şeyhlerle ilişkilerine bakıldığında bir Müslim'in Peygamber'eyaklaşımınınaynısıylamuameledebulunduklarıgörülecektir.Şeyhlerininkorunmuşluklarındanneanladıklarınıonlardandinleyelim:"Şeyhinbiri meclisinde Kur'ân tefsiri yapardı. Daha sonra bu meclisi kaval/müzikmeclisine çevirdi. Müridlerden birisi: 'Nasıl Kur'ân meclisini kaval meclisineçevirir?'diyeiçindengeçirdi.Şeyhonaseslenerek:'Şeyhine:'Niçin?'diyesoraniflaholmaz.'dedi.""Ebu Şakik El-Belhî ve Ebu Turab, Ebu Yezid El-Bestamî'yi ziyaret ettiler.Hizmetçisofrayıkuruncaona:—Sendebizimleye,dedi.Hizmetçi:—Benoruçluyum,dedi.EbuYezid:—Ye,sanabirayoruçecrivardır,dedi.Hizmetçi:—Hayıroruçluyum,diyecevapverdi.EbuYezid:

Page 46: TASAVVUF - archive.org

—Ye,sanabirseneoruçecrivardır,dedi.Hizmetçi:—Hayıroruçluyum,dedi.EbuYezid:—BırakınAllah'ıngözündendüşenşuadamı,dedi.Ogençbir yıl sonrahırsızlık yaptı ve şeyhlerekarşı kötü edebindendolayı elikesildi."Bu kıssaları aktardıktan sonra Şa'rani, Şeyh Burhaneddin'den şunu aktarır:"Şeyhinin hatalarını, doğrularından daha güzel görmedikçe kişi ondanfaydalanmaz."75

Ezher'in eski şeyhlerinden Rektör Abdulhalim Mahmud şeyhi olan AhmedDirdir'den müridin adabıyla alakalı şunu aktarır: "Şeyhini zahiren ve bâtınentazim edip saygı göstermelidir. Ne yaparsa yapsın ona itiraz etmemelidir, velevyaptığızahirenharamolsada.Onakapalıkalanşeyleriniteviletmelidir."76

Türkiye Nakşibendilerinden Menzil Tarikatı'nın bastığı ve yaydığı SeyyidSibğatullahEl-Arvasi'ninEl-Minahkitabındanbirbölümaktaralım:Minah,231:"Tam ihlas; şeyhin söz, fiil ve hâli, açık hükümleremuhalif olsa veya olmasadahişeyhinmuradınauygunolarakhareketetmektir.İnkârveyabirmevzununmanasınısormadahikalbinegirmedentasdiketmelidir..."Birsonrakiminahdaisebundanmuradıbirkıssaylaaçıklar:Minah,232:"Şeyhimizinetbaındanikiâlimkonuşuyordu.Biridediki:—Şeyhsananamazıterketmeniemretseneyaparsın,dedi.Diğeri:—Benkerhendeolsaemreuyarım,dedi.Soruyusoranâlim:—Bengönüllüvekalphoşnutluğuylauyarım,dedi."NakşibendiTarikatı'nınadabkitaplarındanolanRisale-iHalidiyyeisimlieserde

iseşunlargeçmektedir:"... Ey ihvanlar!Madem ki şeyhinizden tesir ve tasarruf görüyorsunuz şeyhinfiillerine itiraz etmeyin. Eğer kalbinize bir düşünce veya itiraz gelirse hemenpeşindenoşeydentevbeveistiğfaredin.Çünküodüşünceoanöldürücüzehirdir.Ehlullaha itiraz kapısını açık bırakanların kötü akıbet (yani, küfür üzere)öldüklerini keşif, vicdan, tecrübe, imtihan erbabı ve tahkik ve ik'an ashabıaraştırmışlar ve açıklamışlardır. Nefsin kötü şeyleri güzel göstermesinden veşeytanınhilesindenAllah-uTeâlâ'yasığınırız.Bukonudagelenhadis-ikudsinindeliliyle ehlullaha itiraz eden kimsenin muhakkak küfür üzere öleceği bazıkitaplardayazılıdır.

Page 47: TASAVVUF - archive.org

Vededilerki:'Eğermürid,şeyhindenzahirenşeriatazıtbazıişlergörse-Hızır'ınçocuğuöldürmesi,gemiyidelmesigibi-Musailearalarındageçenkıssayıaklınagetirsin,düşünsünkibudüşünmesiyagünahışeyhtenyadaşeyhigünahtanmeneder.Çünkü veli olmak için haramlardan ve kötü şeyleri işlemekten kaçınmakşartdeğildir.Bilakispeygamberlerinmasum(günahsız)olduklarındaihtilafvardır.Esasolanpeygamberlerin günahsız olduğudur. Veli olmakta günahsız olmanın şartolmamasınadelil,Resûlullah'ın ashabından recmedilmek, el kesilmesi gibi şer'icezaların meydana geldiğidir. (Yani, hepsi birer veli idi. Fakat bu cezalarıgerektirecekgünahlarıişlediler.)Bununla(yani,cezagerektirengünahlarıişlemişvecezalarınıgörmüşolmalarıyla)berabersahabilerinmertebeceenaşağısı,veliolupevliyanınenfaziletlisindenefdalvevelayetsıfatındaenkuvvetlisidir..."77

TakiyeŞia'nın inanç esaslarından biri takiyedir. Takiye, muhalifin yanında inancı

gizlemekanlamındadır.Kuleyni, İmam Cafer'den şunu aktarır: "... Ey Ma'li! Bizim işimizi sakla veinsanlararasındayayma!Bizim işimizi saklayanıAllahdünyada izzetli kılarvekıyametteonungözleriönündenurkılar.Yayanıysadünyadazelilkılar,ahirettedegözününönündenurkılmaz.EyMa'li!Takiyebenimvebabalarımındinidir.Takiyesiolmayanındinideyoktur."78

Benzer bir yaklaşım Tasavvuf ehlinde de mevcuttur: "Cüneyd-i Bağdadî, Eş-Şibli'yedediki:—Bizbu ilmimuhkemleştirdik sonradaonu sirdablara/mağaralaragizledik.Senisegeldinonuinsanlaraanlatıyorsun!Şiblidediki:—Konuşanbenim,duyanbenim.Buâlemdebendenbaşkasımıvardır?"79

Gazali,SehlbinAbdullahEt-Tüsterî'denaktarır:"Âliminüçilmivardır:Herkeseanlattığı zahir ilimler, sadece ehline anlattığı bâtın ilimler, ilimler ve sadeceonunlaAllaharasındaolan,kimseyeanlatamadığıözelilim."Yinebazılarıdediki:"Rububiyetinsırrınıifşaetmek,küfürdür."Bazısıda:"Rububiyetinsırrıvardır.İfşaedilirsenübüvvetiptalolur.Nübüvvetinsırrıvardır.İfşaedilirseilimiptalolur.Allah'ıtanıyanâlimlerinsırrıvardır.İfşaedilirsehükümleriptalolur."80

İbni Arabi ise şöyle der: "... İlmin ve keşfin bu kısmı, insanların çoğundangizlenmelidir. Çünkü anlaşılması zor ve insanların onda telef olması yakındır...Bundan dolayı, Hasan-ı Basrî bu konuları konuşacağında, Ferkad El-Subhi veMalik bin Dinar gibilerini çağırır onlara anlatırdı. Kapısını diğer insanlara

Page 48: TASAVVUF - archive.org

kapatırdı.Şayetgizlemekvacipolmasaydıböyleyapmazdı."81

Yine Şa'rani şöyle der: "Bundan dolayı Nebi, ashabına hakikati öğretmekistediğinde kapıları kapattırır ve: 'Aranızda yabancı var mı?' diye sorardı.Göstermiş oldu ki şeriat yolu açık olsa da kavmin yolu gizliliküzere kuruludur.Bundandolayıbuyolunehli,onlarıanlamalarındaneminolunmayaninsanlaraanlatmamalıdır.Takiinkâredipnefretetmesinler."82

İlkSufilerinŞiiolması,SufiveŞia'nınortaksilsilesi,vahiyalmaiddiası,velilerive imamları Nebi'den üstün görme, korunmuşluk/ismet inancı, yeryüzününimam veya şeyhten yoksun olmayacağı, imamları ve şeyhleri bilmenin vacipolduğu,velayetveimametintevarüsettiği,Allah'ınşeyhveimamlarahululediponlardatecelliettiği,Tasavvufveimametmertebeleri,şeriatınveteklifinimamlarve velilerden düşmesi gibi benzerliklerden yola çıkarak Tasavvuf'un Şia'danetkilenerekSünnidünyadavarolduğukanaatimevcuttur.5.Görüş:"TasavvufTamamenİslamKaynaklıdır"Tasavvuf'un menşei/kaynağı bahsinde hayli söz sarf ettik. Genel itibarıyla

Tasavvuf karşıtlarının, Tasavvuf'un kaynağı hakkındaki görüşlerini inceledik.Tasavvuf hakkında inceleme yapan araştırmacıların iki kısma ayrıldığını gözönündebulundurduğumuzda,Tasavvuf'udestekleyenlerleonakarşıolanlarınbusoruyageneldefarklıcevaplarverdiğinigörürüz.Karşıtolanlar;onunİslamdışıolduğunu, Hristiyanlıkta var olan ruhbanlıktan, Hint dinlerinden -özellikle deBudizm'den-, Yahudilik tesiriyle olmuş aşırı/Rafızi Şiilik'ten etkilendiğinisöylerler.Tasavvuf ehlinin bu soruya cevap niteliğinde söylediklerine baktığımızda iki

farklıeğiliminolduğunugörüyoruz:

Tasavvuf'unbaşlangıcınıAllahResûlü'ne(sav)dayandıranlarTasavvuf'unsonradanoluştuğunukabulediponuKur'ân'ınvesünnetinbazıkavramlarınadayandıranlar

a.Tasavvuf,AllahResûlüDönemindedeVardıTasavvuf ehlinden bir güruh, bu görüşü dillendirmiş ve farklı yollarla bunu

ispat etmeye çalışmışlardır. Tasavvuf ekolünde en yaygın olan görüş, AllahResûlü'nün (sav)EbuBekir'ebu ilmiöğrettiği,ashabındadahasonrabunuEbuBekir(ra)yoluylaöğrendiğidir.NakşibendilerarasındaRabbani'ninMektup'undansonraenönemlikitaplardan

Page 49: TASAVVUF - archive.org

sayılanveMektubat'ınhülasasıkabuledilenRisale-iKudsiyyeisimlieservardır.BueseriŞeyhMahmudUstaosmanoğluşerhetmiştir.Kitabın294.beytindeşöyledenmektedir:"EbuBekirveAlisairashab,Nakşibendetecemmuettiahbab."ŞeyhMahmudUstaosmanoğlububeyitişöyleaçıklar:"Sahabe-iKiram'ınhepsiResûlullah'tan (sav) tarikat dersi aldılar. Peygamberimizin vefatı sonunda EbuBekir halife olunca Sahabe-i Kiram'ın hepsi Ebu Bekir'den tekrar ders aldı. BudurumdaNakşiTarikatıneoldu?EbuBekir'inveashabıncemolduğubirtarikatoldu."83

Kitabınilgilibölümündebuiddiayadairhiçbirdelilzikredilmemiştir.Olmayanbirşeyedelilzikretmekdepekmümkündeğildir.BazılarıdaTasavvuf'uAli(ra)aracılığıylaResûlullah'a(sav)dayandırmışlardır.Cüneyd-i Bağdadî şöyle der: " 'Asıllarda ve imtihanlarda şeyhimiz AliMurteza'dır.' sözünakledilir.Bu sözüaktaranHicvirî, şöyle izah eder: 'YaniAliilimvemuameledebutarikatınimamıdır.Çünkütarikatehli,tarikatilmineusul,buuğurdaimtihan/belayauğramayıdamuamelatdiyeisimlendirirler.'"84

"Ali ilmin şehridir, yolunbiatını -evliya biatını- ilk alandır.Resûl tarafındankendisine,ilkdefasırvezikirtelkinedilendir."85

Ali'den(ra)şöylenaklettiler:"BenimyanımdaAllahResûlü'nünsırolarakbanaverdiğiilim,neCibril'denedeMikail'devardır."8687

Tasavvuf'un Allah Resûlü'ne (sav) ya da onun ashabına dayandırılması hiçbirdeliledayanmadığıgibiiçerisindeitikadiproblemlerbarındırmaktadır.Şöyleki;Tasavvuf şayetdinîbir şeyse -ki tasavvufçulardininözüolduğuna inanıyorlar-Resûl'ün (sav) bunu Allah'tan vahiy yoluyla almış olması gerekir. Vahye dayalıbilgiyegelincekim,Nebi'ninbunuinsanlardangizleyipsadecebazısınasırolarakverdiğineinanırsaResûl'eiftiraetmişolur:"Ey Resûl! Rabbinden sana indirileni (insanlara) tebliğ et. Şayet bunuyapmazsan (Allah'ın) risalet (mesajını) tebliğ etmemiş/vazifeni yapmamışolursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz ki Allah, kâfirlertopluluğunuhidayetetmez."88

Kaldı ki Nebi'nin (sav) vazifesi bununla da sınırlı değildir. İnsanlaraulaştırdığı/tebliğettiğiayetleriaçıklamakveanlaşılırkılmakdurumundadır:"(Peygamberleri) apaçık deliller ve Kitaplarla (yolladık). Sana da buzikri/Kur'ân'ıindirdikkiinsanlaraindirilenionlaraaçıklayasın."89

Page 50: TASAVVUF - archive.org

OysaTasavvuf'adairNebi'dentekbirizahveaçıklamagelmemiştir.Aişe(ra)annemizkonuileilgiliolarakşöylesöyler:"Kim,sanaMuhammed'inAllah'ınindirdiklerindenbirşeygizlediğinisöylerseyalan söylemiştir. Allah ona: 'Sana indirileni insanlara tebliğ et.'buyurmaktadır."90

Birrivayettedeşöylegeçer:"Kim Muhammed'in Allah'ın Kitabı'ndan bir şey gizlediğini söylerse Allah'aiftiraetmiştir."AllahResûlü'ndenaçıkveya imayollu,hiçbirnakilolmadığı içinSufiler "gizliilim"iddiasındabulunmuşlardır.Aslında bu, yalnızca Sufilerin değil, tüm batıl fırkaların iddiasıdır. Şeriattan

sapan ve vahyin öğretilerine muhalefet eden her grup, "gizli ilim" yalanınarkasınagizlenmiştir.AllahResûlü'ndenhemensonra,Yahudivemünafıklareliyleyayılan fitneciler

debuiddiayıdillendirmişlerdir.EbuCuheyfeanlatıyor:"BenAli'yesordum:—Allah'ınKitabı'ndaolmayanbirvahiysizdevarmıdır?Hayır,diyecevapladı.SadeceMüslim'eAllah'ınbahşettiğianlayışveşusayfadayazanlarvardır.Osayfadadiyetler,esirlerinkurtarılmasıveMüslim'inkâfirekarşıkısasolaraköldürülmeyeceğiyazıyordu."91

EbuTufeylanlatıyor:"Ali'yesoruldu:—Nebisizeözelbirşeykıldımı?Ali:— İnsanların tamamına vermediği (bilgide) bize özel bir şey vermedi! Şukılıcımınkabzasındaolansahifemüstesna,dedi.Kılıcının kabzasından bir sayfa çıkardı, onda şöyle yazılıydı: 'Allah, O'ndanbaşkasına kurban kesene, yol gösteren (levha, lamba gibi) şeyleri çalanlara,ebeveyninelanetedenlerevebidatçileribarındıranlaralanetetsin.'"92

Ali'nin(ra)böylekonuşmasınınbirnedenivardı.HafızİbniHacer(rh)şöyleder:"Ebu Cuheyfe'nin bu soruyu sormasının nedeni, Şia'dan bir grubun; Ehl-iBeyt'inyanında,hususendeAli'ninyanındaonlarahasolupNebi'nininsanlaragöstermediğibirvahyinolduğunainanmalarıdır."93

Kadı İyaz (rh) şöyle der: "... Bu cevapla Allah Resûlü'nün irşad ve tebliğ

Page 51: TASAVVUF - archive.org

hususunda bir kavme ayrıcalık tanımadığı, risaleti herkese ulaştırdığını ifadeetmek istemiştir. Farklılık; anlayış, hüküm çıkarma ve ehliyet hususunda vakiolmuştur..."94

Tasavvuf'un, İslam'adayandırılmasınınbir sebebideaslındaçoköncedenberiuygulanan/başlatılan bir projenin parçası olmasıdır. İslam orduları karşısındayenilgiye uğrayanlardan bazıları -özellikle din mensupları- bunu bir türlühazmedemediler. Ölümü hayattan daha çok seven bir ümmetle savaşmanın,akıllıca olmadığını anladılar. İslam'a içerden zarar verip İslam'ı aziz kılandeğerlere savaş açtılar. İslami bir toplumun önüne "dine karşı din" projesiylegeldiler.Bugetirdikleriyeniöğretilerindindedayanağıolmayınca"gizli ilimler","ledünnibilgi","keşifveilhamyoluylakalbinhaberverdikleri","seyr-isüluk"gibibilgikaynaklarıoluşturmayabaşladılar.İntikamvekinduygularıylaİslam'azararvermekisteyenYahudiİbniSebedahi

bu projeyle/düşüncelerle hareket etti. Bu ümmetin güç kaynağının tevhidolduğunufarkettivefaziletlerinaslarlasabitolan;sevgileriiman,buğzlarınifakolanEhl-iBeyt'i aşırıövüponlarıyüceltmeyebaşladı.OnlaradayandırdığıdiniöğretilerKur'ânvesünnetteyoktu.Ancakbuiddiabirinciağızlartarafındanhepyalanlandı:"BizİbniAbbas'ınyanındaotururkenbiradamgeldi.Buadam:—Bazı insanlarbizegelip şöylehaberveriyorlar: 'AllahResûlü'nün insanlaraaçıketmediğibazıbilgilersizdevarmış.'dedi.İbniAbbas:— Sen Allah'ın, Resûlü'ne şöyle dediğini bilmiyor musun: 'Allah'tan sanaindirileni insanlara ulaştır.' (Yazılı kağıdı kastederek:) Vallahi Allah Resûlübeyazüstündesiyahbirşeybizebırakmamıştır."95

Ali'nin ve İbni Abbas'ın (r.anhuma) bu iddiayı yalanlamaları, tasavvufçularıniddialarınıyalanlamaanlamınagelir.Buiddianınbirdiğersakıncası,NebiadınayalansöylemekveAllah'a (cc) iftira

etmektir. Bildiğimiz gibi tek bir rivayeti dahi Nebi'ye (sav) nispet, büyükgünahlardandır."Kim,bilerekbenimadımayalansöylersecehennemdekiyerinihazırlasın."96

Bazıâlimler,yalanhadisrivayetiniküfüraddederler.ÇünküNebi,Allahadınakonuşur.Onun(sav)adınayalansöyleyen,AllahadınayalansöylemişveAllah'aiftiraetmişolur.Nebi'ninkonuştuğudindir,şeriattır.Onunadınayalanuyduran,din uydurmuş, kanun/şeriat yapmış olur. Bu da küfürdür. Tek bir yalan içinbunlar söylenmişken yüzlerce hatta binlerce söz ve amelin olduğu Tasavvuf'uAllahResûlü'nenispetetmeknasılbiryalan,nebüyükbircürettir?

Page 52: TASAVVUF - archive.org

b.Tasavvuf,DininYaşanmasınıKolaylaştıranBirİlimdirBu görüşe göre Tasavvuf, dinin yaşanmasını kolaylaştırır. İsim olarak Allah

Resûlü döneminde mevcut değilse de içeriği, amacı ve elde edilen neticelerebakılırsaTasavvuf,birahlakilmidir.Dünyevileşen topluma ahireti, gaflete düşenlere Allah'ı, yozlaşanlara nebevi

ahlakı hatırlatır. İman, İslam ve ihsandan oluşan dinin, en güzel şekildeyaşanmasınısağlar.Bu görüşe sahipolanlar İslami ilimleri örnek alıp şöylederler: "Hadis ilmininmeseleleri Allah Resûlü'nün (sav) döneminde mevcuttu. Hangi rivayetin makbulolduğu, ravilerin adaleti, rivayetlerin ve şeriatın asıllarıyla çatışmaması gibikurallar şeriat sahibi tarafından belirlenmişti. Fakat bu kaideler bir arayatoplanıpbellibaşlıklaraltındacemedilmemişvebirdisiplinhâlinegetirilmemişti.Rivayetlerin çoğalması, sahih olanla zayıfın ayrıştırılma zarureti ve insanlarınilimden uzaklaşması neticesinde bazı âlimler, bu kaideleri bir disipline hâlinegetirip'Mustalahu'lHadis' ilminiortayaçıkardılar.Bu,diğer tümilimler içindegeçerlidir.Bunlarıinkâredip'Builimler,buisimlerleNebi(sav)dönemindemevcutdeğildir.'demediğimizgibiTasavvuf'udainkâretmemeliyiz.Tasavvuf,Kur'ânveSünnet'te olan zühd, takva, ihlas, ihsan, fütüvvet, güzel ahlak gibi kavramlarınderlenip düzenlenmesi ve insanların anlayıp hayatlarına geçirecekleri birdüzenin/disiplininadıdır.Doğalolarakbunureddetmek,aynıdurumdaolantümilimlerireddetmekanlamınagelecektir."Tasavvuf ehlinin kitaplarından konuya dair söylediklerine bakalım. Risale-i

Kudsiyye şarihi Mahmud Efendi şöyle demektedir: "Efendi babam: 'OğlumMahmud! Şu ayet-i celile tarikata işarettir.' buyurmuş ve Sure-i Hadîd'in 27.ayetiniokumuştu.Şöyleki:'Sonra (Nuh ve İbrahim'in) arkalarından peygamberlerimizi art ardagönderdik.BirdearkalarındanMeryemoğluİsa'yıyolladıkveonaİncilverdik.Kendisinebağlıkalanlarınkalplerineincebirduyguvemerhametihsanettik.Birde (insanların fitnesinden kaçıp sırf ibadete koyulmaktan ibaret olan)ruhbaniyetkibunuonlaricatettiler,bizonuüzerlerinefarzkılmamıştık.AncakAllah rızasını kazanmak için (bu icadı) yaptılar. Sonra da ona gereği üzereriayetetmediler.Bizdeonlardanimanedenleremükâfatlarınıverdik.Çoklarıiseyoldançıkmışfasıklardır.'Ayet-i celilede geçen 'ruhbaniyet,' rahiplik demektir. Rahiplik yapan kimseye'rahip'denir.Rahipler, manastırda veya insanlardan uzak yerlerde inşa edilen

Page 53: TASAVVUF - archive.org

ibadethanelerde ikamet eden sadece ahiret işleri ile ilgilenen Hristiyan dinadamlarıdır.MevlaTeâlâHazretleriruhbanlaraniyedarılıyor?Onların ruhbaniyeti icat etmelerine darılmıyor, bu yola hakkıyla riayetetmemelerinedarılıyor.Sufilikdeayet-ikerimedegeçenruhbaniyetgibidir.Sufilik kelimesi, Tasavvufta geçer. Manevi hayatın, maddi hayata üstünkılınmasıveİslam'ınengüzelyaşanmasımanasınagelir.Sufiliği kalplere Allah-u Teâlâ koymuştur. Bu öyle bir zevktir ki 'tatmayanbilmez.'Mevla Teâlâ Hazretleri, cemaline kavuşabilmeleri için ariflerin kalplerine buhevesikoymuş,onlardabuTasavvufyolunuicatetmişlerdir.Mustafa İsmet Garibullah Hazretleri Risale-i Kudsiye'nin baş tarafındaki şubeyitindebunaişaretetmektedir:'Hüda'yaoldumahsushamd-iminnet,Nikapaçtıbizekıldıinayet,Buderdebulduariflerkeramet,Muhabbetcezbesiylekıldıdavet,Budarlıktangeçiphalkagidelim,Cemalibakemaleseyridelim.'Bütünhamdler,minnetlerAllah'amahsustur.Cenab-ıHakcemalindenpeçeyikaldırdıvebizeyardımetti.Bu derde (Mevla'nın cemalinden peçenin kalkması derdine) arifler bir çarebuldular.(Mevlatarafındankulunkalbinekoyulan)sevgicezbesiylekuludavetettiler.İşteMevla'yakavuşmaderdineariflerinbulmuşolduğuçare,butarikatyolunuicatetmeleridir."97

BuaçıklamalarıntamamıMahmudUstaosmanoğlu'naaittir.Hristiyanlıktavarolan ruhbanlıkla Tasavvuf'un aynı şeyler olduğunu ve ayetin Tasavvuf'a delilolduğunusöylemiştir.Tasavvuf'un sonradan icat edildiği,Allah'akavuşmaderdine arifler tarafından

bulunan çözümünTasavvufolduğu, gayesinindemanevihayatı,maddihayataüstünkılmakolduğusöylenmiştir.Buradamutlakadikkatedilmesigerekenhususşudur:Risale-iKudsiyye'yişerh

ve izah eden Mahmud Efendi, 294. beyti şerh ederken diğer sahabenin hem

Page 54: TASAVVUF - archive.org

Nebi'den hemde vefatından sonraEbuBekir'denTasavvuf dersi aldığını iddiaetmiştir.Aynıkitabışerhedevamederken,çokdeğilkırksayfasonra310.Beyitegeldiğinde98Tasavvuf'unariflertarafındanicatedildiğinisöylemiştir(!).Şayet Allah Resûlü zamanında Tasavvuf vardı ise neden arifler onunla

yetinmedide yenisini icat etti?Hele kiNakşibendiTarikatı gibi bidatlere karşıolanbiryolunsaliklerinedenböyleyaptı(!).Şayet Nebi döneminde olmadığı için icada ihtiyaç duydularsa neden bu

silsileleriniEbuBekir'eveNebi'yedayandırmaktalardır?Köksüzveaslıİslam'danolmayanbirşeyekaynakaramaçabasımıdırbu?Kaldı ki Hadîd Suresi 27. ayeti delil alıp Tasavvuf'u ruhbanlığa benzetmek

kişininkendibindiğidalıkesmesidir.AllahResûlü (sav)Tasavvufmahiyetindekiruhbanlığı yasaklamış, "Bu ümmetin ruhbanlığı Allah yolunda cihaddır."demiştir.OsmanbinMaz'un(ra)geceleriibadet,gündüzlerioruçlageçirmeyebaşlayıpve

evlenmemeyekararverdiğindeo(sav)şöyledemiştir:"Ey Osman! Benim sünnetimden yüz mü çevirdin? Ben ruhbanlıklaemrolunmadım. Benim sünnetim, namaz kılmak ve uyumak, oruç tutup iftaretmek,nikahlanıpboşanmaktır..."99

Resûlullah'ın (sav) nafile ibadetlerini öğrenmek üzere üç kişilik bir grup,PeygamberEfendimiz'inhanımlarınınevlerinegeldiler.KendilerineEfendimiz'inibadetleribildirilince,onlarbunuazımsadılarve:"— Allah'ın Resûlü nerede, biz neredeyiz? Onun geçmişteki ve gelecektekigünahlarıbağışlanmıştır,dediler.İçlerindenbiri:— Ben ömrümün sonuna kadar bütün gece uyumaksızın namaz kılacağım,dedi.Birdiğeri:— Ben de hayatım boyunca gündüzleri oruç tutacağım ve oruçsuz güngeçirmeyeceğim,dedi.Üçüncükişide:—Bendesağolduğumsürecekadınlardanuzakkalacak,aslaevlenmeyeceğim,diyesözverdi.Bir müddet sonra Peygamber Efendimiz, onlarla karşılaştı ve kendilerineşunlarısöyledi:—Birazönceşöyleşöylediyensizlermisiniz?Onlar:—Evet!EyAllah'ınelçisi,dediler.Resûlullah:—Allah'ayeminederimkiben, sizinAllah'tanençokkorkanınızveO'naensaygılıolanınızım.Fakatbenbazenoruçtutarım,bazentutmam.Gecelerihem

Page 55: TASAVVUF - archive.org

namazkılarhemdeuyurum.Kadınlarladaevlenirim.Kimbenimsünnetimdenyüzçevirirseokimsebendendeğildir."100

YineAllahResûlü(sav),ruhbanlığınİslam'dakikarşılığınınçokfarklıolduğunubeyanetmiştir."...Sanacihadıtavsiyeediyorum,benimümmetiminruhbanlığıcihattır."101

RabbanideTasavvuf için şöyleder: "... Bil ki şeriat üç kısımdır; ilim, amel veihlastır. Bu üç kısım tek tek uygulanmadıkça şeriat gerçekleşmiş olmaz...Tasavvuf'un aşikâr kıldığı tarikat ve hakikat, şeriatın üçüncü kısmını oluşturan'ihlası' tamamlamada, şeriatın hizmetkârıdır. Her ikisinin amacı şeriatıtamamlamaktır...Tarikattailerleyişteyaşananhâller,vecdler,ilimlervemarifetlerasıl gayedeğildir.Bunlar birtakımzan vehayallerden ibarettir.Asıl gaye bütünbunlardan geçip süluk ve cezbe makamlarının sonuncusu olan rıza makamınaerişmektir. Tarikat ve hakikat konaklarını geçmekten maksat rıza makamınaulaştıracakihlasıkazanmaktanbaşkabirşeydeğildir..."102

Başkabiryerde:"...Bâtın,zahiritamamlarveolgunlaştırır.Buikisiarasındakılkadar ayrılık yoktur. Örneğin, yalan konuşmamak şeriattır. Yalan konuşmayızihinden çıkarmak tarikat ve hakikattir. Yalanı zihinden yok etme zorluklarlagerçekleşirse tarikat, kolay olursa hakikattir. Hakikat ve tarikattan oluşan içyüz/bâtın, gerçekte şeriattan oluşan dış yüzün/zahirin tamamlayıcısı ve onunmükemmelleştiricisidir..."103

Tasavvufta önemli bir mevkiye sahip olan Rabbani'den yaptığımız bu ikinakilden şunu anlıyoruz: Tasavvuf, İslam'ın özü olan ihlas veAllah'ın emir veyasakları olan takvanın hayata geçmesine yardımcı olan, bununla alakalımücadeleyöntemlerinisaliklereöğretenbirdisiplindir.Tasavvuf hususunda benzer bir yaklaşım sergileyen Said-i Nursi, Tasavvuf

bahislerineayırdığı29.Mektup'taşunlarısöyler:"Üçüncü telvih: Velayet, Bir hüccet-i risalettir; tarikat, bir burhan-ı şeriattır.Çünkü risaletin tebliğ ettiği hakaik-i imaniyyeyi (iman hakikatlerini), velayet,birnevisûhud-ukalbi(kalpşahitliği)vezevk-iruhani(ruhzevki)ileaynelyakinderecesinde görür, tasdik eder. Şeriat, ders verdiği ahkâmın hakaikini(hakikatlerine); tarikat,zevkiyle,keşfiyleveondanistifadesiyleve istifazesiyleoahkâmışeriatınhakolduğunavehaktangeldiğinebirburhan-ıbahirdir."104

Said-i Nursi Tasavvuf'u akide ve amele hizmet eden bir müessese olarakgörmüştür. Velayet/Allah dostluğu, iman hakikatlerinin daha iyi ve yakinderecesindeanlaşılmasınayardımcıolur.Tasavvuf'unamelîboyutuolantarikatise, şeriat hükümlerini ondan zevk/lezzet/tat alınarak yaptırdığından ve keşifle

Page 56: TASAVVUF - archive.org

ondakihikmetvesırlarıaçığaçıkardığındanonunhakoluşunadelaletedenbiryardımcıolmuşolur.Hülasa:Onlar, Tasavvufta var olan bazı kavramları ele alır, İslam'da var olan benzer

kavramlarla karşılaştırırlar. Örneğin, Tasavvuf'un nefis terbiyesi olarakkullandığıaçlık,yalnızlık,uykusuzlukgibi şeyleri zühd ilekarşılaştırırve "SizinzühddediğinizebizTasavvufdiyoruz."derler.Tasavvufibazıkavramlarisimveyaiçerikolarakİslamikavramlarabenzeyebilir.

Ancakkavramlarkarşılaştırıldığındaiçerikolarakveortayaçıkansonuçolaraktamamenfarklıolduğugörülür.Meselenin daha iyi anlaşılması için Tasavvufla en fazla özdeşleştirilen zühd

kavramını incelemek yerinde olacaktır. Örnek olarak da tüm Mutasavvıflartarafından kabul gören İhya-ı Ulumi'd Din kitabını alalım. Gazali kitabın 4.bölümü olan "Münciyet/Kurtarıcılar" bölümünde "Kitabu'l Fakr-ı ve'l Zuhd"başlığıaltındakonuyuinceler."... Zühd: 'Kişinin daha az hayırlı olandan yüz çevirip daha hayırlı olanayönelmesidir'...Öyleysedünyayıahiretkarşılığındasatan(yani,ahiretidünyayaterciheden)dünyadazahidolmuştur..."Asıl kaynağa başvurulduğunda daha geniş açıklamaların bulunacağı zühdün

geneltanımıbudur.Ahireterağbetedipdünyanimetlerineönemvermemek.Hiçkimseninitirazetmeyeceğibutanımadelilolarakşunlarızikreder:"(Zenginliğiniaçığaçıkaranşatafatve)süsü içerisindekavmininkarşınaçıktı.Dünyahayatını isteyenler: 'KeşkeKarun'averileninbenzeri (birzenginlik)bizede verilseydi. Şüphesiz ki o, çok büyük bir şansa sahiptir.' dediler. Kendilerineilimverilenlerdedilerki:'Yazıklarolsunsize!İmanedipsalihamelişleyenleriçinAllah'ın sevabıdahahayırlıdır.' (Dünyanın geçici süs ve şatafatı karşısındabutavrısergilemeye)ancaksabredenlermuvaffakolurlar."105

Buayetlerdeinsanlarikikısımdır:

DünyayıvesüsünüönemseyipneredeyseKarun'laberaberhelakolacakolanlar.Allah'ın(cc)vereceğiahiretmükâfatınıönemseyenilimsahipleri.

"Onlardanbazılarına,kendileriniimtihanetmekiçinverdiğimizdünyasüsünegözünüdikme!Rabbininrızkı,dahahayırlıvedahakalıcıdır."106

"Kim ahiret ekinini isterse (ameliyle ahiret sevabını isterse) onun ekinini

Page 57: TASAVVUF - archive.org

arttırırız.Kimdedünyaekininiisterse(ameliyledünyahayatınınsüsünüisterse)onadaondanveririz.(Fakat)onun,ahirettehiçbirnasibiyoktur."107

Bu yöndeki açıklamaları okuyan her Müslim'in ikna olacak ve "Buradaanlatılanlar, vahye dayalı ve Peygamber'in hayatında pratikleştirdiği şeylerdir."diyecektir."ŞayetTasavvufbuysabuvahyintakendisidir."kanaatihasılolacaktır.AncakKitapvesünnetteifadesinibulanzühdünAllahResûlü(sav)vesahabenin

hayatınayansımasıylaTasavvuferbabınınhayatınayansımasıaynıolmamıştır.Örneğin, Allah Resûlü'nün (sav) zahidlerin imamı olması onun evlenmesine,

çoluk çocuğa karışmasına, alışveriş yapmasına, insanların içinde yaşamasına,onların mübah eğlencelerine katılmasına, bayram günlerinde hanımlarıylaberaber insanlarınoyunlarını izlemesine, şakayapıpgülmesine, sahabecahiliyeanılarını anlatırken onları dinleyip tebessüm etmesine, torunlarına olansevgisinden hutbeden inip onlarla oynamasına, misafir kabul edip başkalarınamisafir olmasına, hanımlarıyla kavga etmesine, onlara bir müddet küsüpbarışmasına,yerinegöreashabınakızmasınavb.engelolmamıştır.Allah Resûlü'nün (sav) zühdü, Allah yolunda cihad etmesine, seferler

düzenlenmesine, insanlara ilim öğretmesine, devlet işleriyle ilgilenip siyasetyapmasınadamâniolmadı.Sahabeden bazıları, zühd adına evlenmeyi, yemeği ve uykuyu terk etmek

isteyinceonlarıuyardı.Bununzühddeğil,onun (sav)sünnetindenyüzçevirmekolduğunubeyanetti.Bunadairbirçokörneköncekisayfalardabolcazikredildi.BirdeTasavvufcenahınabakalım,zühdonlarınhayatınanasılyansıdı?Onlarınzühdü;evliliği,uykuyu,toplumu,yemeiçmeyiterketmekşeklindeydi.

Yani onlar Allah Resûlü'nün sünnetinden yüz çevirerek onunla bağlarınıkoparmapahasınazahid(!)oldular.Gazaliaynıbölümde"5.MühimNokta" 108 konusunda şunları söyler: "Bazıları:'Nikahınaslındaveçokluğundazühdolmaz.'derler.SehlbinAbdullahbugörüşüseçmiştir. 'Zahidlerin efendisi olan Peygamber'e kadınlar sevdirilmişken nasılonlardazühdedelim?'der.BukonudaSüfyanbinUyeyne'yemuvafakatetmiştir...Doğru olan Ebu Süleyman Ed-Darani'nin söylediğidir: 'Seni Allah'tan alıkoyanmal, eş, evlat bunların hepsi senin için uğursuzdur.' Kadın da bazen insanıAllah'tanalıkoyabilir..."Gazali, Tasavvuf ehlinden iki görüş nakleder. Bunların arasından da kadın

insanı Allah'tan alıkoyacaksa nikahın terkinin, alıkoymayacaksa nikahın efdalolduğunuterciheder.Aynı bölümde Cüneyd-i Bağdadî'den şunu aktarır: "Yeni başlayan bir mürid

Page 58: TASAVVUF - archive.org

için, kalbini üç şeyle meşgul etmemesini tercih ederim: Hadis talebi (öğrenme),çalışmaveevlilik."AllahResûlü'nün(sav)paksünnetinebakanlarneyenibaşlayanlarneeskilerne

decennetlemüjdelenenleriçinböylebirtavsiyeolduğunugörecektir.Benzeri bir durumu "açlık" için de görebiliyoruz. Allah Resûlü (sav); az yerdi,

doymazdı, "Kişinin sırtını doğrultacak lokmalar yeterlidir." 109 derdi. Buyapılamazsamideninüçtebiridolanakadaryenmesini tavsiyeederdi.Bunlarınhepsihaktır,şeriata,tıbbaveaklauygunolandabudur.Ancak Tasavvuf, yiyecekte zühd bahsine bu delilleri dayanak kılarken pratik

uygulamasındaAllahResûlü'nün(sav)yasaklarınamuhatapolmaktadır:"En üst mertebe: Üç gün ve üstünde aç kalmasıdır. Bazı müridler riyazetinyemeğin miktarıyla değil, vaktiyle alakalı olduğuna inanır. Bazıları otuz gün,kırk gün yemeği erteledi. Sayıları çok olan âlim kırk güne kadar yemedendurdular...Hikâyeedilirkibutaifeninehlindenolanbirileribirrahibeuğrarlar.Onunla konuşur, İslam olup üzerinde olduğu aldanmışlıktan kurtulmasınıisterler.Rahip:— İsa kırk gün boyunca yemezdi, bu birmucizedir. Ya nebi ya da sıddıklarbunuyapabilir,der.Sufionader:—Şayetbenelligünyemedendurursamİslam'ıkabuledipüzerindeolduğununbatılolduğunukabuledecekmisin?Elligünboyuncayemez,busüreyiarttırırvealtmışgünetamamlar.Budurumrahibinİslam'ınavesileolur."110

Öncekibölümlerdeşeyhleringünlerceaçkaldığına,dilendiğine,toplumiçindeyellendiğine,çıplakhutbeverdiklerinedairnakilleryapılmıştı.Şimdisoralım:BunlarınzühdüileAllahResûlü'nün(sav)zühdübirmidir?FakirliktenAllah'asığınan,Rabbindenzenginlikisteyen,dilenciliğiyasaklayan,

ashabınıkimsedenbirşeyistememekahlakıylaterbiyeeden,evlenen,evlendiren,cihadeden,dersveren,güzelgiyinen,güzelgiyinmeyeteşvikeden...birNebi'yleyukarıdaokuduğumuzTasavvufişeyhlerhanginoktadabirleşmektedir?Tasavvuf'un kendinedayanak olarak kabul ettiği diğer tümkavramlar için de

benzer şeyler söylemek mümkündür. İsim ve delil yönünde İslam'dan olanbirçok şey, Tasavvuftaki uygulama biçimiyle gayriislami bir kisveye bürünüpçoğuzamanşeriatesaslarıylaçatışanbirhâlalmıştır.Sonuç:Tasavvuf'un menşei konusunda söylenenleri özetlemiş olduk. Açıkcası

Page 59: TASAVVUF - archive.org

Tasavvuf'unmenşeineolursaolsunbirönemiyoktur.Önemliolangözlerimizlegörüp okuduğumuz, kulaklarımızla işittiğimiz ve Tasavvuf ismiyle sergilenengayriislamihâllerdir.Bizlerin eleştirileri, bir müessese olarak Tasavvuf'a ya da Tasavvuf'un öncü

şahsiyetlerine değildir. Küfür milletlerinin itikadi ve amelî sapkınlıklarınıTasavvuf adı altında İslam'a sokmaya çalışanlaradır; İslam ümmetini tekke vezaviyelere, evliliği ve dünya malını terk etmeye, cihadı nefis cihadınaindirgemeye davet eden veAllahResûlü'nün (sav) yasakladığı ruhbanlığı tekrardiriltmek isteyenleredir; zikir adı altında, özel vakitlerde, İslami olmayanlafızlarla, belli nefes ve konsantre hareketlerle meditasyon ve yogayı "Allah'ızikir"diyeihyaetmeyeçalışanlaradır.Vahdet-i vücud adı altındaAllah'a sövmeyi, hakaret etmeyi,O'numahluk ile

kıyaslayıp en deni mahlukata benzetmenin önünü açanlaradır. Şeriatmahkemelerinin mübarek kılıçlarından kaçmak için sekr, şatahat gibi İslam'ayabancı kavramlarla zındıklığımeşrulaştıranlaradır; İslam'ın bilgi kaynağı olanvahye 111 aykırı bilgileri keşif, ilham veya manevi bir seyr-u sülukte elde etmesafsatasıylaİslam'asokanlaradır.Yazılan eserlerin vahye arz edilip eleştirilmesinin önüne geçmek için rüyada

Peygamber'in kitap yazma emri verdiğini iddia edip "Bu kitabı ben yazmadım,banayazdırıldı."safsatasınabiziinandırmayaçalışanlaradır.İslam'ın kutsal kabul ettiğimekânların hürmetini çiğnemek adına, kabirlerin,

türbelerinhacgibiziyareteaçılmasıvekutsallıkatfedilmesinedir.Şeyhlerin gece yatakta kaç defa döndüğümüzü, kalpten geçen en ince

düşünceleri bilebileceğini iddia edip El-Alîm, El-Habîr ve El-Latîf olan başkailahların(?)ümmetetayinedilmesinedir.Tasavvuf'u eleştirenleri çarpan şeyhlerin, bir defa olsun dünyada inim inim

inleyen mazlumlar için Amerikan, Rus, İsrail keferelerini çarpmaması, bütünolağanüstü güçlerini (!) İslam ve Müslimler aleyhine kullanmalarınadır,itirazımız.Evet,bizimtümeleştirilerimizveitirazlarımızbunlaradırveolmayadadevam

edecektir.Çalışmamızın bundan sonraki bölümünde, Tasavvuftaki bazı kavramları

incelemeyeçalışacağız..RisaleEl-Kuşeyriyye..Herşeyimübahvehelalsayma..Gizliilim..ŞeytanınHileleri,s.219-229özetle.. Burada İbni Teymiyye her mesleğin sıddıkıyetinin ayrı olduğunu, sıddıklığın sadece zühd ve ibadete özel bir makam olmadığını

Page 60: TASAVVUF - archive.org

anlatmayaçalışıyor.İbadetvezühdkonusundaihlasvesünnetüzereolanlarbumesleğinsıddıklarıolduklarıgibiâlimlerdenihlasvesünnetüzereolanlar,ümmetinaskerîalanlarındaihlasvesünnetlehareketedenlerdeoalanlarınsıddıklarıdırlar.

.Hallac-ıMansurvebenzeri,zındıklıklaithamedilmişolanlarıTasavvuferbabındansaymayanlardanbirideCüneyd-iEl-Bağdadî'dir.İbniTeymiyye(rh)kitaplarınınçoğundaCüneyd'iövmüşveonunilknesilTasavvuferbabıgibizühdvetakvamerkezlibiryaşantısürdüğünüsavunmuştur.İlerleyenbölümlerdeİbniTeymiyye'ninbugörüşütafsilatlıbirşekildeelealınacaktır.

.Kastı,Tasavvuferbabınınbutarz,sonradanbelirlenmişvesünneteuygunolmayanadaplarıuygulamamalarıvesadeceşer'iolanlarlayetinmeleridir.

.Mecmuu'l Fetava, 11/16-17, özetle. (İbni Teymiyye (rh) Fetava'sının 11. cildinde Tasavvuf ve Tasavvuf'a dair kavramlarla alakalıfetvalarını toparlamıştır. Onun tüm fetvalarında, bu ayrıma gittiğiMutasavvıfların bir kısmını -özellikle ilk nesli- övdüğü, birkısmını ise -özellikle Felsefi Tasavvuf'u eleştirdiği ve İslam dışılıkla suçladığı görülecektir. Aynı zamanda o, ilk nesil Tasavvufehlininadapveritüellerininşer'iolduğunu,sonradangelenveaslenzındıkolanlarınTasavvuftanolmayanşeyleriTasavvuf'adâhilediponubozduğunu savunur.Bukonudaen ciddidayanağıdaTasavvufbüyüklerininKur'ânve sünneteuymayanhiçbir şeyinTasavvuftanolamayacağınadairsözleridir.OnunbututumugeneldebilinmezveTasavvuf'utoptanreddettiğizannedilir.)

.Safediyye,1/267.

.57/Hadîd,27

.Sünen-iDârimi,2215.

.Buhari,5063;Müslim,1401.

.İhya-ıUlumu'dDin,3/334.Telbisu'lİblis,137.

.4/410

.BuövgülerŞa'rani'yeaittir.

.Tabakatu'lKubra,2/140.

.30/Rûm,21

.Kutu'lKulub,2/396.

.KendisiHicri386tarihindevefatetmiştir.

.Age.1/234;2/410.

.Age.2/398.AcabaevlenenveevlenmeyeteşvikedenNebiveashabıbusözleregörehangikonumdaoluyorlar?Elbettebunusöyleyenlerkitaplarında bu durumu şöyle açıklamaktadır: "Onlar öyle mertebelere erdiler ki ne evlilik ne ticaret ne de mübahlardanfaydalanma onları olumsuz etkiledi. Bizler ise onlardan daha alt mertebelerde olduğumuz için bu durumlar bizi olumsuzetkilemektedir."

NedensebuinsanlarAllahResûlü'nün(sav)bunoktadakisözlüvefiilîsünnetininkıyametekadargeçerliolduğunuveAllahResûlü'nün,ümmeti, bu insanlardan daha fazla düşündüğünü unutmuşlardır. Acaba fıtri ihtiyaçların giderilmesi, sonradan gelenlerinimanlarına zarar verip, onları dünyaya meylettirecek olsaydı bunu Allah Rasûlü haber vermez miydi ümmetine? İbrahim binEthem veya diğer Tasavvuf büyükleri (!) bu ümmeti Allah Resûlü'nden daha fazla sevip onların ahiretlerini daha fazla mıdüşünüyorlar?

.Telbisu'lİblis,175-176.

.Buhari,2988.

.El-Bid'aveNehyuanha1/35.KitabınmüellifiİbniVaddahH.286'davefatetmiştir.

.Telbisu'lİblis,157.

.AltınolukDergisi,1986,Haziran,s.004,s.023.EbûHâşimSûfibaşlıklımakale.AynızamandabukıssayıbüyükMutasavvıflardanMollaCamiNefahatü'lÜnskitabındaaktarır.s.153.

.Bk.DinlerTarihi,Prof.Dr.AbdurrahmanKüçük,Prof.GünayTümerveYrd.Doç.Dr.MehmetAlparslanKüçük,199-222ve255-312.

.Tezkiretu'lEvliya,FeriduddînAttar,M.ZahidKotkutercümesiyle,s.1314.

.Asket:İnzivadahertürlübeşeriyettenarınan.

.DinlerTarihi,s.257.Ayrıcabk.http://tr.wikipedia.org/wiki/Budizm.

.EbuDavud,1369.

.57/Hadîd,27

.EbuDavud,4904.

.Buhari,1968.

.30/Rûm,21

.4/Nîsa,3

.Buhari,4787;Müslim,1404.

.Buhari,4786.

.Rabıta,Meditasyon,Fenafillah,YogaveNirvanaisimlimakale.https://gercektasavvuf.wordpress.com/2012/07/25/rabita-meditasyon-ve-yoga-2/

.TarikattaRâbıtaveNakşbendîlikkitabı,2018yılındaTevhidBasımYayından4.baskısınıyapmıştır.

.MilelveNihal,İnanç,KültürveMitolojiAraştırmalarıDergisiBiruniözelsayısı,s.162.TercümelerAliİhsanYitik'eaittir.

.MilelveNihal,İnanç,KültürMitolojiAraştırmalarıDergisiBiruniözelsayısı,s.182.

.28/Kasas,68

.Fethu'lBari,4162-4165no'luhadisşerhi.İbniHacerbuolayiçin"isnadısahih"demiştir.

.El-Bidaye,2/40.

.Muvatta,414;Müsned,2/246.

.2/143.Şa'rani'ninburezaletlerledolukitabıTürkçeyeEvliyalarAnsiklopedisidiyetercümeedilmiştir.

.Müslim,1040.

.Müslim,1042.

Page 61: TASAVVUF - archive.org

.EbuDavud,1641.

.2/346-347

.18/Kehf,77

.EbuBekirŞibliveTasavvufTarihindekiYeri,RıfatOkudan,s.10.

.Şiahakkındayazdığıkitaplardanbazılarışunlardır:

Eş-Şiave'lSunne.Eş-ŞiaveEhlu'lBeyt.Eş-Şiave'lKur'ân.Eş-Şiave'lTeşeyyuFırakunveTarih.

BunundışındaKadıyanilik,Bahailik,Tasavvufvefarklıfırkalarhakkındayazdığıeserlerdevardır.

.El-Fihrist435.CabirbinHayyanhakkındabilgiverenİbniNedim,kimyacılar,sanatehlivedinîilimlerleuğraşanlarınonunhakkındaihtilafettiğinizikreder.Hertaifeonukendinenispeteder.

.Keşfu'lMahcub,274.

.Tezkiretu'lEvliya,185.

.Cemheretu'lEvliya,1/122.

.Cemheretu'lEvliya,159.

.Et-Tabakat,2/44.

.Taraiku'lHakaık,1/251.

.Kuleyni'ninEl-Kâfi'siözelliklegünümüzdeyaygınolanon iki imamŞiiakidesinianlamak içinönemlibirkaynaktır.Ancakkitabınİran'da basılan ve okutulan Arapça aslıyla Türkçe'ye Şiiler tarafından tercüme edilen hâli arasında ciddi farklılıklar vardır.Türkçe'sinde itikad olarak sıkıntılı olan bölümler çıkarılmıştır. Şia'nın kitapları Türkçe'ye aktarılırken genelde aynı yöntemizlenmektedir.ArapçaveyaFarsçabaskılarıyla,tercümeedilmişbaskılararasındaciddifarklılıklarvardır.

.1/196.

.Besairu'lDeracat,430.

.Age.431.

.El-Yevakitve'lCevahir,2/85.

.El-Ahlaku'lMebtuliyye,1/454.

.El-İbriz,151.

.El-Lemahat,172.

.El-Mevakıfu'lİlahiyye,164-169.

.ResailİbniArabiRisaltu'lUla,18.

.https://millivesunni.wordpress.com/2019/01/16/cubbeli-ahmet-hoca-mektuplar/

.3/183

.Buhari,Rikak,38.

.Envaru'lKudsiyye,1/175-176.

.Seyyid-iAhmedDirdir,119.

. Bu tercüme Mahmud Ustaosmanoğlu'na bağlı olan http://www.ruhulfurkan.com/?page_id=84 sitesinden alınmadır. Türkiye'deTasavvufbüyüklerindenkabuledilenM.ZahidKotku'nunhazırladığıeserdeiseifadeşöyledir:"Çünküvelilikiçinmasiyettenhalasşartdeğildir.İsmetancakpeygamberlerlebüyükvelileremahsustur.Veliliktemasumiyetinşartolmadığınadelil,ashab-ıkiramdanbazılarıhakkındahudûd-uşeriyyeninicraedildiğivebahusus,ashab-ıkiramınednasıdahivelilerinâlâsınafaikolduğudur."Bk.http://serifbuhari.com/halidi-risalesi.html#.VY8TsfntlBc.(2019)

BuikiSufitercümesiilginçtir.Çünküçelişkilidir.Şayetmasumiyet,veliolmakiçinşartdeğilsemüridbirharamgördüğühâldeniyeitirazetmeyecekmiş?

Biri: "Masumiyetveli için şartdeğildir."diyor.Öteki: "Büyükvelivepeygamber için şarttır;büyükolmayanveliler için şartdeğildir."diyor.Bunagöresahabeküçükvelimioluyor?Allah(cc)akıl,izanihsaneylesin.Oysasoncümledesahabeninenefdalvelilerdenolduğusöylenmiş.

.2/223.

.Et-TaarrufliMezhebiEhliTasavvuf,1/145-146.

.İhya,1/100.

.El-KeşfanHakikatSufiye,s.54.

.Age.s.68

.Risale-iKudsiyyeŞerhiveİzahı2/314.

.Keşfu'lMahcub,274.

.Cemheretu'lEvliya,1/122.

.Dureru'lĞavvas,73.

.Dahafazlanakiliçinbk.El-TasavvufMenşeveMasadir,147-153.

.5/Mâide,67

.16/Nahl,44

.Buhari,4855;Müslim,177.

.Buhari,111,3047.

Page 62: TASAVVUF - archive.org

.Müslim,1978.

.Fethu'l-Bari,Kitabu'lİlim,111numaralıhadisşerhi.

.Tuhfetu'lAhvezi,1412.hadisşerhi.

.Tefsiru'lKur'âni'lAzim,MâideSuresi68.ayettefsiri,İbniKesir:"İsnadıceyyittir."der.

.Buhari,108;Müslim,2.

.Risale-iKudsiyye,2/355-357.

.2/355-357

.Sünen-iDârimi,2215.

.Buhari,5063;Müslim,1401.

.Müsned

.Mektubat-ıRabbani,36.Mektup,s.127.

.Mektubat-ıRabbani,41.Mektup,s.135.

.Mektubat,29.Mektup,9.kısım,3.telvih.

.28/Kasas,79-80

.20/Tâhâ,131

.42/Şûrâ,20

.NikahtaZühd

.Tirmizi,Zühd,47.

.İhya-ıUlumi'dDin,776.

.Kur'ânvesünnet

Page 63: TASAVVUF - archive.org

TMUTASAVVIFLARINALLAHTASAVVURU

asavvuf erbabına Tasavvuf'unmahiyeti, gayesi ve İslam'ın hangi yönünü önplana çıkardığı sorulduğunda genelde "marifetullah" dediklerini duyarız.

Allah'ı hakkıyla tanıma/marifet ve bu tanımaya bağlı olarak O'na (cc) hakkıylakulluketmenin,Tasavvuf'unnihaigayesiolduğunusöylerler.ToplumunTasavvuf'aveehlineolansaygısınınaltındadabuhakikatyatar.TekamaçlarıAllah'ıtanımak,O'nugönüldensevmekveO'nahakkıylakulluketmekolanbuinsanlarıhalk,Allahdostları,Allaherlerigibiisimlerleanarveseverler.Tasavvuf'unbu iddiasınakarşılıkTasavvufikaynaklarınveyolunpiri, taifenin

seyyidi,makamlarınvehâllerinüstadı,pir-imügangibi lakaplarla tazimedileninsanlarınnasılbirAllahinancınasahipolduklarınabakmakistedik.Kendi adıma şunu söyleyebilirim ki okumalarım sırasında ve bu eseri yazma

sürecinde sürekli "Allah, zalimlerin ve müşriklerin söylediklerinden ne deyücedir!" sözünüvirdedindim.Allah'ahakaretedildiğini işitenbirmuvahhidinruhhâliniyaşadım:Daraldım,sıkıldım,bunaldım...Yine belirtmeliyim ki çok meşhur zatların Allah'a (cc) karşı söylediklerininonlarınsözleriolupolmadığınıbilmiyoruz.Tasavvuf'afelsefebulaştıranveonayeni bir hüviyet kazandıran zındıkların, görüşlerini meşrulaştırmak için buzatlaraiftiraetmeihtimalleridevardır.Busebeplebizleri ismigeçenşahıslardeğilbufikirler,bufikirlerikitaplarınaalıpyayanlar,bukitaplarıkutsayanlarilgilendirmektedir...KonuileilgilibazınakillerSürekliAllahaşkındansözeden,efendisiŞems-iTebrizi'ylearasındaki,aklave

fıtratasığmayanilişkisiniAllahsevgisineulaştıranbirmerdivenolarakizaheden,Allah aşkını anlayamadığımızdan ikisinin arasındaki ilişkiyi deanlayamayacağımızı iddia eden Mevlana Celaleddin Rumî; nasıl bir Allah'ainanıyor?"SultanVeledbuyurduki:Birgünbabam(Mevlana)medresedebilgilersaçıyordu.Dersesnasında'Gerçekmürid, şeyhinin herkesten üstün olduğuna inanan kimsedir.' dedi. Bir adam,BeyazıdBestamî'ninmüridlerindenbirine:—ŞeyhinmibüyükyoksaEbuHanifemi?diyesordu.O:—Şeyhim,dedi.—EbuBekirmibüyükyoksaseninşeyhinmi?diyesordu.Oyine:—Şeyhim,diyecevapverdi.

Page 64: TASAVVUF - archive.org

Adambirerbirertümsahabeyisaydı.Oyine:—Şeyhim,dedi.Adam:—Muhammedmibüyükseninşeyhinmi?diyesordu.Yine:—Şeyhimbüyüktür,dedi.Ensonunda:—Allahmıbüyükseninşeyhinmi?diyesordu.Mürid:—BenAllah'ışeyhimdegördüm,şeyhimdenbaşkakimseyitanımam,heponutanırım,dedi.""Başkabirmüride:—Allahmıbüyükseninşeyhinmi?dediler.Oda:—Buikibüyükarasındahiçbirfarkyok,diyecevapladı.""Ariflerdenbiride:'Buikibüyüktendahabüyükbirlazımdırkibufarkıortayakoysun.'dedi.""Allahgörünmediğiiçinpeygamberleronanaip/vekiloldu.Hayır,hayır...Böyledeğil. Bu naiple (Peygamberi) niyabet edileni (Allah'la) birbirinden ayırmakçirkinbirşeydir.Buradaikilikyoktur."1

Builimhalkasındanneanlamalıyız?ŞeyhinAllah'tanbüyükolduğunu,şeyhileAllah veya Peygamber ile Allah arasında fark olmadığını, eşitlik olduğunu...Ayrımagitmenin,yanitevhidinancınınçirkinbirşeyolduğunu...İçkimasasındaoturupalemyapanbir sarhoşaşöylebir sorununsorulduğunu

farzedelim:"Allah(cc)kadınkılığınagiripyadabirkadınahulûledipbirinsanıncinselihtiyaçlarınıkarşılarmı?"Elindeki içki şişesiyle Rabbine isyan eden, İslam'la ilişkisi sadece bu dine

müntesip olmakla sınırlı olan birinin dahi bu soruyu sorana fiziki, en azındansözlübirtepkivereceğikesindir.2

BusoruyaMevlana'nınnasılcevapverdiğinebakalım:"...YineSultanVeled'dennakledilmiştir.BirgünilerigelenSufilerbabamHudavendigâr'a:'EbuYezid,benilahımı daha sakalı bitmemiş bir genç biçiminde gördüm.' buyuruyor. 'Bu nasılolur?'diyesordular.Dediki: 'Bundaikihükümvardır:BeyazıdBestamî,Allah'ı,sakalı bitmemiş genç suretinde görmüş ya daBeyazıd'ın isteğinden dolayıAllahonungözünesakalıbitmemişgenççocukbiçimindegörünmüştür.'"3

Dağları çatlatıp semayıparçalayan,denizlerikaynatıpyerleri sarsacakbugalizküfrünetkisidahageçmeden,hemenardınaşumenkıbeyianlatır,Eflaki:"Şems-iTebrizi'nin 'Kimya' adında bir hanımı vardı. Bir gün Şems hazretlerine kızıpMeram bağları tarafına gitti.Mevlana hazretleri medresenin kadınlarına işaretederek: 'Haydi gidin! Kimya Hatun'u buraya getirin, Şems'in'in gönlü ona çok

Page 65: TASAVVUF - archive.org

bağlıdır.' buyurdu. Bunun üzerine kadınlardan bir grup onu aramayahazırlanırkenMevlanadaŞems'inyanınagirdi.Şemsşahanebirçadırdaoturmuş,KimyaHatunilekonuşupoynaşıyorveKimyaHatundagiydiğielbiselerleoradaoturuyordu. Mevlana bunu görünce hayrette kaldı. Onu (Kimya'yı) aramayahazırlanandostlarınınkarılarıdahenüzgitmemişlerdi.Mevlanadışarı çıktı.Bukarıkocanınoynaşmalarınaengelolmamak içinmedresedeaşağı yukarıdolaştı.Sonra: 'İçeri gel.' diye bağırdı Şems.Mevlana içeri girdiğinde Şems'ten başkasınıgöremedi.Bununsırrınısorduve:—Kimyanereyegitti?dedi.—YüceAllahbeniokadarseverkiistediğimşekildeyanımagelir.ŞuandadaKimyaşeklindegeldi,buyurduŞems.İşteBeyazıd'ınhâli deböyleydi.Tanrı ona sakalı bitmemişbir genç suretindegöründü."4

DilindenAllahvemarifetullahlafızlarıeksikolmayanların"Allah"dediklerindekastettikleribudurişte...Mevlana, Sultan Veled'e soruyor: "Bahaeddin sana Allah'ı göstermemi istermisin?Büyükbirlütufolur,dedimbende."Bunun üzerine Mevlana oğluna uzun bir riyazet metodu öğretiyor. Günün

neticesinde yirmi saatini Allah için harcayacağı bir program veriyor. Ve şöylesonlandırıyorbuteklifini:"OndansonranekadaristersenveelindengeldiğinceAllah'ıgörvesevgiliyleaşkoyunlarıoyna.Artıkonanesöylersen,ondanneararsankolaycaeldeedersin."5

Mevlananın aşk oyunları oynanabileceği Allah ile bizim inandığımız tümeksiklerden münezzeh, El-Kuddûs ve Es-Selâm olan Allah (cc), kesinlikle aynıdeğildir.Tümputperestlerinzihinlerindeinşaettiklerivetapındıklarıbazıilahlarıvardır.

Onların ilahı, beşere kıyas edilen, her türlü eksikliğin izafe edildiği bir ilahtır.Müminlerin inandığı, rızası için yaşadığı, uğruna canlarını ve mallarını fedaettikleriilahiseomüşriklerinO'nanispetettiklerieksiklerdenmünezzehtir!AşağıdaanlatılanilahilebizimRabbimizbirmidir?Haşavekella!"Babam,Ramazan ayında bir evde inzivaya çekilerek on güne yakın kimseyeyüzünü göstermedi... Konya'nın bilginleri, fakirleri, emirleri ve bütün insanlarmedreseye gelip: 'BizMevlana'nınayrılığınadayanamıyoruz.' dediler, kıyametikoparıp ağlayıp sızladılar... Ben durumu babama bildirdim. Üç gün müddetistedi.Arkadaşlarahaberverdim...Üçgüngeçtiktensonrasabahleyingeldimvekapınınaralığındanhücreniniçinebaktım.HücreninhertarafınınMevlana'nın

Page 66: TASAVVUF - archive.org

mübarek vücudu ile dopdolu olduğunu gördüm. Hatta yarıklara pamuktıkanmasıgibikapınınaralığıdaMevlana'ylatıkanmıştı...Buheybetlimanzarakarşısında bağırarak kendimden geçtim. İki kez bu manzarayı gördüm. Sondefasında tekrar baktım. Onun cisminin güzellik ve zayıflık bakımından eskihâlini aldığını ve mübarek eliyle vücudunu okşadığını gördüm. Vücuduna:'Aferin! Aferin! İyi dayandın. Tur Dağı buna dayanamamış, parça parçaolmuştu.Senbunukaldırabildin.SeningibiYar-iGar'aaferinlerolsun.'dediğiniişittim."6

Musa(as),Allah'ı(cc)görmekisteyinceAllah,bununimkânsızolduğunuvebeşertakatiniaşacağınıonabildirmiştir:"Musatayinedilenyeregelip,Rabbionunlakonuşunca: 'Rabbim!Banagösterde seni göreyim.' demişti. Allah buyurdu ki: 'Beni göremeyeceksin. Fakat dağabak. Eğer yerinde durabilirse beni göreceksin.' Allah dağa tecelli edince onuparamparçaettiveMusadüşüpbayıldı.Ayılıncada: 'Seni (tümeksikliklerden)tenzihederim.Sanatevbeettimvebenimanedenlerinilkiyim.'demişti."7

Buna göre Tur Dağı'nın dayanamadığı ve Musa (as) için mümkün olmayan,Mevlana'nın bedeni için mümkün olmuştur. Tabi oğlunun olayı anlatırkenözellikle belirttiği bir noktayı da gözden kaçırmamak gerekiyor: Mevlana'nıncesediokadarbüyüyorkitümodayıkuşatıyor,kapıdeliğidahiosuretledoluyor!AcababudurumdaAllahnereyetecellietmişoluyor?Yadahangisurettezuhurediyor?Nakillerdevamediyor:Mevlana ile ilgili sonbirnakildahayapalım: "KiraHatun,Mevlana'nınyırtıkferacesini,Mevlana'nınüzerindedikiyordu.Birelbiseyiinsanınüzerindedikerkenüzerindeelbisedikilenkişinin,ağzınabirşeyalmasıbilinenbirâdettir.Örneğin,bir yaprak, bir saman çöpü veya bir kağıt parçası alınır. Böyle bir şeyi ağzaalmadan dikmeyi uğursuz sayarlar. Kira Hatun aklından: 'Acaba Mevlana damübarekağzınabirşeyaldımı?'diyegeçirdi.Mevlanahemen:'Bununönemiyok,sen adamakıllı dik. İşte ben ağzıma 'Kul huvallahuahad:De kiAllah tektir...'ialdımveAllah'ıdişimleadamakıllıyakaladım.'buyurdu."8

Allahlaşma iddiasında bulunan bu zındık taifesinin "İslam'da uğursuzluk"inancının olmadığını bilmiyor olmalarına hiç şaşırmadık doğrusu. KiraHatun'un aklından geçeni Mevlana'nın hemen fark etmesine de şaşırmamışolmalısınız! Öyle ya, Allah'ın kendisine hulûl ettiği bir adamın (!) O'nun (cc)sıfatlarındanbirinesahipolmasındandahanormalneolabilir?Biröncekinakildeher yeri, odanın kapı deliğini dahi dolduran ilahlarının ise bu örnekte insan

Page 67: TASAVVUF - archive.org

ağzınasokulmasıvedişleısırılmasıdadikkatlerdenkaçmamalı!!!Ayrıca şu sorunun cevabının da vuzuha kavuştuğuna inanıyorum: Allah ve

Resûlü'ne düşman olan, İslam'ı yok etmek için milyon dolarlar harcayan Batıdünyası,nasılolurdaMevlana'yıbudenlisever,kitaplarınıherdiletercümeedervebirayı"MevlanaAyı"olarakonaadar?Böyle bir adamı sevmeyecek de ne yapacaklar? Özellikle son yüzyılda

Müslimlerlesavaşyoluylabaşaçıkamayacağınıanlayanâlem-iküfrün,itikadiveamelîtahripfaaliyetlerindeMevlana'dandahaiyibirmalzemebulmasımümkünmüdür?Aslındabizeşunudiyorlar:"Bizlersizintopraklarınızıişgaledipnamuslarınızaeluzattığımızda;Moğollar,İslamâleminitalanettiğinde,Mevlana'nınyaptığıgibiyapın.Sugibi,toprakgibiolmayaçalışın.Allahlaşmakiçinriyazetlemeşgulolun...Ney çalıp dönün... Sema'da vecde gelin ve dış dünyadan kopun. Siz bu işlerlemeşgulolurkenbiz istediğimizieldeetmişoluruz.Sizdebelirlibirmüddetsonrabirazaçlıkbirazcinlerinyardımıbirazdakapalıortamlarıniçkarartıcıhavasıyladelirmişolacaksınız."Başkanakillerledevamedelim:Tasavvuf'un temel kitaplarından ve ana kaynaklarından sayılan El-Lum'a

kitabındaaktarılanbirkaçyorumayerverelim:EbuYezidEl-Bestamîanlatıyor:"Birseferinde,Allahbenikendikatınayükseltti,benihuzurunadiktive:'EyEbuYezid,kullarımsenigörmekistiyorlar.'dedi.Bende: 'Beni vahdaniyetinle süsle, bana enaniyet/benlik elbiseni giydir ve beniahadiyet makamına yükselt. Ta ki kulların beni gördüğünde desinler ki'Seni/Allah'ı gördük.' Böylece sen bu olmuş, ben de orada olmamış olurum.'dedim."9

Bu iddiaya göre Allah'ın huzuruna gidiliyor, Allah (cc) kulların taleplerini birbaşkakuluolanEbuYezidEl-Bestamî'yearzediyor.EbuYeziddeçözümbulupAllah'a sunuyor. Allah, vahdaniyet, enaniyet ve ahadiyetinden Ebu Yezid'everecekveböyleceEbuYezidilahlaşmışolacak.TakikullarEbuYezid'igörünce"Allah'ıgördük."demişolacaklar.Ebu Yezid'in bu yaklaşımına Tasavvuf büyükleri itiraz ediyor elbet."Elhamdulillah" dediğinizi duyar gibi oluyorum. "Elbette, aklı başında herMüslim buna itiraz etmeli." diyorsunuz... Allah'ın, kendisiyle Allah olduğu veibadet edildiği ahadiyet ve vahdaniyet gibi O'nun zat, fiil ve sıfatlarında tekoluşunadelaletedensıfatlarınıbirkulnasılisteyebilir?Mekkelimüşriklerbilebukadarına cesaret edememişken kendini İslam'a nispet eden biri bunu nasıl

Page 68: TASAVVUF - archive.org

düşünebilir?Fakat acele etmeyin. Evet, yapılan itirazlar Ebu Yezid'in tevhidi hakkıyla

anlamadığı yönünde. Lakin resûllerin tevhidi değil, Tasavvuf'un tevhidi...Okuyalım:Cüneyd-i Bağdadî, Ebu Yezid'in bu yaklaşımına şöyle itiraz eder: "Bu söz,tekliğin hakikatinin, kendisini tam anlamıyla kuşatmadığı kişinin sözüdür. Busuali, onun orada olana yakın olduğunu gösterir. Fakat bir şeye yakın olan, omakamdaolmuşolmaz.Onun, 'Süsle, giydir,yükselt.' sözlerihissettiğimiktarvemekânınhakikatininbukadarolduğunugösterir.Ancakonun,açığaçıktığıkadarpayıolmuştur."10

Cüneyd'den nakledilen bu söz eleştiri mahiyetindedir. Yani, süsleyen vesüslenen,giydirenvegiydirilen,yükseltenveyükselenhepsiaynışeylerdir.EbuYezid'insankiikiayrışeyvarmışgibitaleptebulunmasıonunenyüksekmakamayükselmediğinin alametidir. Ancak, bunun olabileceğine delalet eden sorusuonunomakamayaklaştığınıgösterir.Bir başka Sufi daha Ebu Yezid'in bu yaklaşımını eleştirir. O da Cüneyd-i

Bağdadî'ninterbiyesindengeçenveçileliyıllardansonraTasavvufbüyüklerindenkabul edilen Şibli'dir: "Ebu Yezid burada olmuş olsaydı bizim çocuklarımızınelindeMüslümanolurdu..."11

Şibli bu talebi çok değersiz görmekte, çocukların dahi bumakamları aştığınaişaretetmektedir.HocasıCüneyddebunabenzerşekildeeleştirir:"EbuYezidhâlininbüyüklüğüve işaretlerinin yücelmesine rağmen başlangıçmerhalesinden çıkamamıştır. Benondansonmakamınkemâlinedelaletedenbirsözişitmedim."12

Neredeyse tüm Tasavvufi kaynakların, kendisinden nakilde bulunduğu EbuYezidEl-Bestamî'ninmeşhurşatahatınıdahatırlatmaktafaydavar:"Subhani (Kendimi bütün eksikliklerden tenzih ederim), Ma a'zeme şe'ni(şanım)nedeyücedir."Birbaşkaşathiyesinde:"CübbemdeAllah'tanbaşkasınıgörmüyorum."der.EbuYezid,busözlerinerağmenCüneydveŞibli'ninyanında istenenmakama

ulaşamamış, tevhidi anlama ve müşahede noktasında eksikleri olduğusöylenmiştir.Mutasavvıfların "tevhid" dediğinde kastettikleri anlam budur. Her şeyin bir

olması ve ikiliğin kalkması... Muvahhidlerin tevhidini ise avamın, yaşlıkadınların tevhidi olarak kabul ederler. İleride geleceği gibi tevhidin onların

Page 69: TASAVVUF - archive.org

yanında üçmertebesi vardır. Başlangıç noktası, peygamberlerin davet ettiği veKelime-iTevhid'inanlamıolanmakamdır.OrtahâliEbuYezidEl-BestamîgibiAllah olunabileceğine inanan, fakat bazen kendini Allah hissetse de bu hâlinsüreklidevametmediği insanlardır.KemâlvenihayetisekendiniAllahgörmekvebuhâlindevamlıolmasıdır.Tasavvufçuların Allah tasavvuru incelenirken vahdet-i vücud akidesine de

değinmek gerekir. Vahdet-i vücud kelime anlamı itibarıyla vücudun tekliğidemektir. Yanimevcut olan tek bir şey vardır.Oysa kâinatta gözle görülen vegörülmeyensayısızvarlığınmevcutolduğunubiliyoruz.Mutasavvıflarhakikattehepsininbir olduğunu, aralarındahiçbir farkolmadığını, tekbir varlığın farklıyansımalarıolduğunusöylüyorlar.YaniözündeherşeyAllaholmuşoluyor,fakatsuretvedışgörünüşlerifarklı...Allah'a, fıtratıyla inanmış, şeriat bilgisinden yoksun bir insanın dahi kabul

etmeyeceği bu safsata Tasavvufta, makamların sonu, rütbelerin en yükseği,menzillerin sonuncusudur. Tasavvuf yolunda çekilen tüm sıkıntılar bu ulvi (!)makama ulaşmak ve varlığın hakikatine varmak içindir. Yani tüm çaba,peygamberlerinortakdavetiniiptaletmekveyıkmakiçindir:"Andolsunkibizherümmetarasında: 'Allah'a ibadet/kullukedinve tağuttankaçının.'(diyetebliğetmesiiçin)resûlgöndermişizdir.Allahiçlerindenkimisinehidayet bahşetti, kimisine ise sapıklık hak oldu. Yeryüzünde gezip dolaşın veyalanlayanlarınakıbetininnasılolduğunabirbakın."13

Budavetegöre ibadet edilenAllah, ibadet edenkul veAllah'ındışında ibadetedilentağutlarvardır.Tasavvufisevahdet-ivücuduninancıylabuhakikatiyerlebiretmişve: "İbadetedilendeibadetedendehepsibirdir,hepsiAllah'tır."demiştir.Bazıları vahdet-i vücudun böyle tefsir edilmesine öfkelenmiş, Allah dostları

zannettiği insanlarabugörüşleri yakıştıramamıştır.Gelinvahdet-i vücud'unneanlamageldiğini,buinanışınkendisiileanıldığıveŞeyhu'lEkber,yanişeyhlerinenbüyüğüunvanınalayıkgörülenİbniArabi'ninbizzatkendisindenaktaralım:"... Erkek, kadını sevdiğinde onunla beraber (cinsî münasebet) olmayı ister.Kadınla erkek ilişkisinde daha büyük bir kavuşma yoktur. O da nikahtır.Bundandolayımünasebetesnasındatümbedeninişehvetkaplar.Bundandolayıda tümbedenin temizlenmesi için gusül emredilmiştir.ÇünküEl-Hak (Allah),kulun kendisinden (Allah'tan) başka bir şeyle lezzet alacağına inanmasınıkıskanır. Bundan dolayı kendisinde fena bulduğu (kadın) suretine girerek onagörünmüş,tekrardönüpkendisinebakmasıiçinonugusülletemizlemiştir.Erkek,

Page 70: TASAVVUF - archive.org

Allah'ı kadında müşahede ederse bu münfailde müşahededir. Kadınınkendisinden yaratılması hasebiyle kendisinde müşahede ederse bu faildemüşahedeolur...Allah'ıkadındamüşahedeetmesienkâmilolanıdır.ÇünkübudurumdaAllah'ıhemfailhemdemünfailolarakmüşahedeetmişolur...Bundandolayı Allah Resûlü kadınları sevmiştir. Çünkü Allah, en kâmil olarakkadınlarda müşahede edilmektedir. Çünkü Allah maddelerden soyutlanmışolarakmüşahedeedilemez.Allah'ınkadınlardamüşahedesi(maddelerarasında)engüzelvemükemmelolanıdır.Buluşmanın/vuslatın/kavuşmanınenbüyüğüdecinsîmünasebet/nikahtır."14

Bu nakillerden sonra, özellikle de vahdet-i vücudun şeyhlerinin yanındakianlamını gördüğünüzde aklınıza şöyle düşünceler gelebilir: Şayet bunlar herşeyinAllaholduğunainanıyorsatümdinlerieşitgörmeleri,ibadetedilenput,taş,ağaç gibi şeyleri de şirk görmemeleri gerekir. Bu düşündüğümüz onlarınmezheplerininlazımıdeğil,bizzataçıktandillendirdikleribirşeydir.İbniArabi,Nuh'un(as)kavmininputlarınaolanbağlılığınışöyleaçıklıyor:"Ve dediler ki: 'Sakın ha ilahlarınızı bırakmayın. Ved, Suva, Yeğus, Yauk veNesr'idebırakmayın.'"15

"Şayet ilahlarını bırakmış olsalardı haktan (Allah'tan) bıraktıkları orandacehaletedüşmüşolacaklardı.ÇünküAllah'ınheribadetedilendebiryüzüvardır.Onubilenbilir,bilmeyenbilmez."16

Şuayb'a(as)ayırdığıbölümdedebenzerşeylersöyler:"Birinin inandığı Allah, bir diğerinin inandığıyla aynı değildir. Herkes kendiinancınısavunur,ötekininAllahinancınıkınar.Şayetinsafehliolsabaşkasınıninancını kınamaz. Cüneyd-i Bağdadî'nin 'Sufinin rengi su gibidir.' sözünüanlamış olsa herkesi kendi inancıyla kabul eder veAllah'ı her itikaddanasılsaöyle bilir... Allah 'Ben kulumun zannı üzereyim.' der. Yani 'Ben ona ancakitikadısuretindegörünürüm.'der."Hud'a(as)ayırdığıbölümdebunudahaaçıkifadeeder:"Sakın!Sadecebirinancasahipolup,kalanlarıinkâretme.Butakdirdebirçokhayrıkaçırmışolursun.ÇünküAllahtekbirinancıniçinehapsedilmektendahabüyüktür."Bunu Musa (as) ve kardeşi Harun'un aralarındaki konuşmada daha açık hâle

getirirveyukarıdateorikolarakzikrettiklerinipratikleştirir:"Demişti ki: 'Ey Harun! Onların saptığını gördüğün hâlde, seni (bir şeyleryapmaktan) alıkoyan nedir?Niye peşimden gelmedin? Yoksa emrime karşımıgeldin?' (Harun:) 'Ey anamın oğlu! Sakalımı saçımı çekiştirme! İsrailoğullarını

Page 71: TASAVVUF - archive.org

böldün,sözümüdinlemedin.'demendenkorktum.'demişti."17

"... Onlardan bazıları Samiri'ye uyarak buzağıya taptı, bazıları daMusa'nındönmesiniveonabudurumusormayıbekledi...Böylecearalarınatefrikagirmişoldu. Harun bu ayrılığın sebebinin kendine nispet edilmesinden korktu. OysaMusa, Harun'dan bilgiliydi. O biliyordu ki buzağıya tapanların bu ibadeti,Allah'ın:'SeninRabbinsadecekendisineibadetedilmesiniemretti.'buyruğunungereğiydi. Allah bir şeye hükmetmişse o mutlaka olur. Musa'nın Harun'uazarlamasının nedeni buzağıya tapanları inkâr etmesi ve bu konuda genişdavranmamasınaydı. Çünkü arif, her şeyde Allah'ı görendir. Hatta her şeyibizatihiAllaholarakgörendir."18

Yukarıda zikrettiği teoriyi böylece pratiğe dökmüş oldu. Ben-i İsrail'in taptığıbuzağı bizatihi Allah'ın kendisi olduğundan, Harun'un bu inkârı yerindeolmamışvekardeşitarafındanazarlanmayıhaketmiştir.Veyl olsun o dine ki buzağıya tapan müşriklerin, tevhidi, Allah'ın elçisinden

dahaiyianladığınainanmaktadır!VeylolsunodinekiAllah'ınkevniiradesiyleşer'i iradesini ayırt edemeyecek kadar akidede cahil olmasına rağmen bukişilerin,dindeenüstmertebeyesahipolduğunainanmaktadır!Burada,yaşadığımbirhadiseyiaktaracağım.İnsanlarınnasılbukadarşuursuz

olabileceğini bizzat gördüğüm bir hadise: Yıllar öncesinden tanıdığım birarkadaşla karşılaştım. Sürekli tebessüm etmeye çalışan, kadifemsi bir seslekonuşmaya gayret eden bu arkadaşımın hâlinde bir tuhaflık vardı. Sohbetimizilerleyince Tasavvuf'a bulaştığını ve "Mevlana" ismiyle faaliyet gösteren birtarikat merkezine gidip geldiğini öğrendim. Açıkça vahdet-i vücudusavunuyordu. Bir ara o kadar ileri gitti ki sokakta havlayan köpek için "O daAllah'tır."dedi...O zaman çok şaşırmıştım. Geçmişinde tevhidî bir çizgiye sahip olduğunu

düşündüğüm bu arkadaşım nasıl bu hâle gelmişti? Şehrin meşhurüçkâğıtçılarından birinin Allah'ın tecelligâhı olduğunu, insanları Allah'labütünleştirmeye çalışan bir mürşid olduğunu savunuyordu. Tarikatlarındabazılarının bu süreci tamamladığını, bir kısmının da tamamlamaya yakınolduğunu, kendinin de o yıl Ramazan'da tamamlayacağını söylüyordu. Süreklibir ismi telaffuz ediyordu. "Şeyhu'l-Ekber" diyordu. Tüm İslam tarihinde buunvana layık görülmüş Muhyiddin ibni Arabi... O da bu inancı savunmuyormuydu?Benimbudenlitepkigöstermemeanlamveremiyor,zorlamaolduğuherhâlinden belli olan tebessümle şaşkınlığını izhar ediyordu. Bu durumda suçuntamamını bu arkadaşa yıkmak doğru olmasa gerek. Onun suçu olduğu kadar

Page 72: TASAVVUF - archive.org

vahdet-i vücud karşısında susan ve bunu dillendiren zatları, evliya kabul edenzihniyet de suçludur. Bu safsataları "anlaşılamaz ulvi hakikatler" olaraktanıtanlar,bugencinsapmasınınasılmüsebbipleriydi.Bugörüşleri İbniArabimidillendirmiştiyoksabirilerionunadınauydurmuş

muydu orasını bilemeyiz. Ancak kim söylerse söylesin ona nispet edilen,kitaplardayeredenbuhezeyanlar,kendisiniİslam'anispetedenbirisininkabuledebileceği şeyler değildir. Övülünce ulvi makam; yerilince şatahat, sekr, fenagibi kavramlarla geçiştirilmeye çalışılan bu şirk ve küfür bataklığı, insanlarızehirlemeyedevamediyor.Köpeğedahi"Allah"diyecekkadarçirkefleşebilenvebunu da İslam adına yapan bu zihniyeti, İslam'ın hiçbir yerine oturtmakmümkün değildir. Kendi şahsiyetleri ya da yakınları köpekliklenitelendirildiğindeortalığıvelveleyeverenlerin,sözkonusuAllah(cc)olduğundamezheplerindekibugenişliğianlamakakılişideğil.İbni Arabi'yi burada bitirip bu kavmin öncülerinden kabul edilen Hallac-ı

Mansur'unAllahtasavvuruhakkındabazınakilleryapalım:"Ben'Fütüvvet'konusundaİblisveFiravun'latartıştım.İblisdediki:'Şayetbensecdeetseydim'fütüvvet'ismibendendüşerdi.'Firavundediki:'ŞayetbenO'nunresûllerine iman etseydim ben de fütüvvet makamından düşerdim.' Ben dededim: 'Şayet ben iddialarımdan ve davamdan dönseydim fütüvvet halısındandüşerdim.'İblis,'Benondandahahayırlıyım.'sözünüAllah'tanbaşkabirvarlık/ğayr olmadığını anlayınca söyledi. Firavun, 'Ey kavmim sizin için kendimdenbaşka bir ilah bilmiyorum.' sözünü kavminden hakla batılı ayıracak kimseolmadığınıanlayıncasöyledi.Ben ise(Hallac): 'Allah'ıbilmiyorsanızbarionuneserlerinibilin,benoeserim.BenEl-Hakkım/Allah'ım,çünkübenhakileEl-Hakoldumherzaman.'dedim.BukonudabenimarkadaşlarımFiravunveİblis'tir.İblis, ateşle tehdit edilmesine rağmen fikrinden dönmedi. Firavun denizdeboğuldu, yine iddiasındandönmedi ve vasıta/peygamber kabul etmedi.Ben iseasılsamellerimayaklarımkesilse veöldürülsemdahi iddiamdan (yani 'benEl-Hakkım/Allah'ım'sözümden)dönmem."19

Birşiirinde:"BenisteyenimveisteyenbenimBizbirbedenehulûletmişikiruhuz.BenigördüğündeonugörürsünOnugörüncedebizigörmüşolursun."20

Birbaşkaşiirindeiseşöyleder:"Allah'ındininiinkârettim,ki;inkârvaciptirbenimüzerime

Page 73: TASAVVUF - archive.org

FakatMüslümanlarınyanındabuçirkindir."21

Tabi burada sormak gerekiyor, Müslimlerin yanında çirkin olup Hallac'ınyanındavacipolduğunagöre,acabazat-ıâlileri(!)hangidindenoluyor?!Yineşöyleder:"RabbimikalpgözüylegördümDedim:'Senkimsin?'Dedi:'Senim'."22

Tasavvufçuların Allah tasavvurlarına dair söylediklerine başka örneklerledevamedelim: "EbuHamzaEs-Sufi, bir günHaris El-Muhasibi'nin evine girdi.Haris'inkoyunu'me'ledi...EbuHamzabaygınlıkgeçirdi. 'Emrineicabetettim,eyefendim!'dedikoyuna.HarisEl-Muhasibibudurumakarşıçıktı.SonraelinebirbıçakaldıveEbuHamza'ya:'İçindebulunduğunbuhâldentevbeetmezsensenibubıçaklakeserim.'dedi.EbuHamza: 'Bu sözüdinleyemiyorsanelektenartakalankülleriyeozaman.'diyecevapverdi."Peki, Ebu Hamza'nın bu itirazı ne anlama geliyor? Kitabın yazarı olan ve

Tasavvuf'un temel kitaplarından sayılan Lum'a sahibi Tusi şöyle cevaplıyor:"Senin bu inkâr ve itirazın Tasavvuf'a yeni başlayan müridlerin hâllerinebenziyor."23

Buradan anlıyoruz ki yeni başlayan ve henüz ulvi makamlara erişmeyencahiller,koyununAllaholabileceğiniidraketmezler.Allah'ım!Senzalimlerinvemüşriklerinzannındanyücesin.YaşadığıdöneminhatırısayılırMutasavvıflarındanEbuHuseynEn-Nuriisebir

günköpeksesi işittive şöylededi: "Emrine icabet ettim.Mutluluk içinde icabetettim,boynumkıldanince."24

Evet,yanlışokumuyorsunuz...Hacılarınsöylediği"lebbeyk"yani,"emrineicabetettim." cümlesini, bir köpeğe söylüyor... Başka bir örnek: "Eş-Şibli evine gelenmisafirleriuğurlarkenonlara:'Ben,neredeolursanızsizinleberaberim.Sizbenimgözetimimvekorumamaltındasınız.'dediveonlarıuğurladı."Bu ifade hepimizin bildiği gibi iki ayetten olduğu alınmıştır. Tabi iki ayet de

Allah(cc)içinkullanılanifadelerdir.İlkiHadîdSuresi4.ayettir."NeredeolursanızAllahsizinleberaberdir."İkincisiyseEnbiyâSuresi42.ayettir:"Deki:'SizigecevegündüzRahman'akarşıkimkoruyabilir?'"Şimdi,EbuHamidEl-Gazali'nin,Tasavvuf'unbaşyapıtıkabuledilenvemutedil

Tasavvuf'u temsil ettiği düşünülen, kendisiyle din ilimlerini ihya ettiği İhya-ıUlumu'dDinkitabınabakalım:"Tevekkül"ünaslıolan"tevhid"inaçıklanması

Page 74: TASAVVUF - archive.org

...Tevhiddörtmertebedir.Öz,özünözü,kabukvekabuğunkabuğu...1.mertebe:Kişinindiliyle'Lailaheillallah'demesi,kalbininbukelimedengafletiçindeolmasıveyainkâretmesidir.Münafıklarıntevhidigibi.2.mertebe:Kişininkalbinin, lafzınmanasınıtasdiketmesidir,Müslümanlarınumumununtasdikettiğigibi.Buavamınitikadıdır.3.mertebe:Bunları keşif yoluyla görmesidir.Hakkınnuruylabakıp görür.Bumukarrabin (yakınlaştırılmış) olanların makamıdır. Bu şöyle olur: Eşyalarıfarklı farklı görür, fakat bu çokluğun tek, bir ve Kahhar olanAllah'tan sudûrettiğinibilir.4. mertebe: Varlık âleminde tek bir varlığı görmesidir. Bu sıddıklarınmüşahedesidir.Sufilerbuna 'tevhidde fena'derler.Çünkübu sadece tekbir şeygörür. Nefsini dahi görmez. Nefsini dahi görmeyecek kadar tevhide daldı mınefsinde fena bulmuş olur. Manası, nefsinde ve yaratılmışları görmede fenabulur."25

Bu noktada akıllara şöyle bir soru takılabilir: Allah Resûlü'nün (sav) insanlarıdavetettiğiveGazali'nin "2.mertebe" olarak isimlendirdiği tevhid,nasıl oluyorda Sufilerin tevhidi olan "4. mertebe"den daha düşük oluyor. Hatta kabukmesabesindeoluyor?Gazalinedemekistiyor?Yani,varlıktasadecebirşeyigörmek,başkahiçbirşeyi

görmemek ne anlama geliyor? Bundan önceki Mutasavvıfların kadını, köpeği,koyunu veya kendi nefislerini Allah olarak görmelerini mi kastediyor Gazali?Cevabı ona bırakarak devam ediyorum: "... Şayet dersen sadece tek bir şeyimüşahede etmesi nasıl olur ki?O gökleri, yerleri ve hissedilen cisimleri görüyor.Bunlarçokfazladır.Nasılbukadarçoktekolur?Bilkibu,mukaşafatilminingayesidir.Builminsırlarınınkitaplarayazılmasıcaizdeğildir.Ariflerdedilerki:'Rububiyetsırrınıifşaetmekküfürdür.'Sonrabu,muamele ilminindışındabirmeseledir.Seninbunuuzakgörmeni-çok alanın tek olması- kırmak/çürütmek mümkündür. Bir şeye bir açıdanbakıncatek,başkabiraçıdanbakıncaçokgörmekmümkündür.Meselainsan...Onun ruhu, cesedi, uzuvları, eklemleri, bağırsakları cihetiyle bakılırsa çoktur.Fakat başka bir bakışla o insandır, bütündür, yani tektir... Bu örnekte konuaçıklığa kavuşur ve ulaşamadığın bumakamı inkâr etmez ama iman edersin.Tevhidin bu kısmına inandığın için de imanın oranında ondan nasibin olur.Nasıl ki nebi olmadığın hâlde, nübüvvete iman etmiş olman, ona imanınoranındanasibinoluyorsa...BuhâlherşeydetekveEl-HakolanAllah'ıgörme,

Page 75: TASAVVUF - archive.org

bazen sürekli olur bazen de anlık olup kaybolur. Gözleri alan şimşek gibi...Çoğunlukla da böyle olur. Hallac-ı Mansur'un işaret ettiği de budur. O, El-Hevvas'ıçöllerdegördü:—Neyapıyorsun?dedi.—Ben,buralardageziyorumkitevekkülkonusundakendimidüzelteyim,diyecevapverdi.Hallac:—Seniçâleminiimaretmekleömürharcadın,tevhiddefenabulmannerede?El-Havvas tevhidin üçüncü mertebesini tashih ediyordu. Hallac ondandördüncü makama ulaşmasını istedi. Bu, muvahhidlerin tevhid konusundamücmelmakamlarıdır.Şayetdersenkibunlarınbirazdahaaçıklanmasıgerekir,takitevekkülünbumakamlaranasılbinaedildiğianlaşılsın.Derim:Dördüncümakamınaçıklanmasınagirmekcaizdeğildir..."26

Gazali'nin mukaşefe ilminin gayesi olup kitaplara yazılması caiz olmayan,açıklanmasımümkünolmayan, ifşasıküfürolanrububiyet sırrıdediği tevhidinneolduğunuanladıkmı?Evet, Hallac-ı Mansur'un insanları davet ettiği ve El-Havvas'a tavsiye ettiği

makamdırözünözüolantevhid(!).Peki,Hallac'ıntevhiddenanladığıneydi?Şeytan'ınveFiravun'undahifütüvvet27makamınaçıktığı,Allah'tanbaşkavarlık

olmadığı için secdeyi gereksiz gördüğü, Allah'tan başka varlık olmadığı içinFiravun'unMusa'nınpeygamberliğinireddettiğitevhid...Evet,Gazali'ninözünözüdediği4.makam,tümâlimlerinicmasıylakatledilen

ve zındık muamelesi gören Hallac-ı Mansur'un davet ettiği tevhiddir. NedenGazalibunuaçıklamıyor,sırolarakgörüyor?Hallac'ınakıbetindençekindiğiiçin.Allahki(cc)insanıtevhidiçinyaratmıştır.İnsanın,kendisindendolayıyaratıldığıtevhidinondangizlenmesiniyedir?KiGazali'ninİhya-ıUlumu'dDin"ibutarzifadelerledoludur.Ancakşununet

olarakanlıyoruzkibaştaGazaliolmaküzeretasavvufçuların:"Sizanlamazsınız,rububiyet sırrıdır." diyerekgizledikleri şey,Hallac-ıMansur'un itikadıdır.Yani,zamanınınâlimlerininicmasıylakatledilenvezındıkkabuledilenHallac...Geçmişin tozlu sayfalarından çıkıp bugüne gelmek istiyorum. Bugünkü

Mutasavvıflarındurumunasıldır?Okuyalım:Bir vaazı sonrası suikasta uğrayarak katledilen Ali Bayram Öztürk Hoca'yı

kamuoyu yakından tanıyor. Hac veya umrede olduğu bir zamanda, içindebulunduğu gruba önderlik ediyor. Saniye saniye videoya kaydedilenkonuşmasındaaynenşucümleleritelaffuzediyor:"YaResûlullah!

Page 76: TASAVVUF - archive.org

Osmanlı Devleti'ni kuran, Osman Gazi'nin babası Ertuğrul Gazi'nintorunlarıyızbiz.YaResûlullah!Bizimcanımızvarisesenbizimcananımızsın.YaResûlullah!Canımızıveririzamacananımızıkimseyekaptırmayız.YaResûlullah!Mekke-iMükerreme'ninMedine-iMünevvere'ninmuhafızı,bekçisiveçöpçüsübiziz.YaResûlullah!Oldukiöldük,yaResûlullah!Ruhumuzgenebuvazifeyiyerinegetirecektir.YaResûlullah!Senmüsterihol,yaResûlullah,diyebilmişsekeğer,tamammı?Yiğitdüştüğüyerdenkalkar.Onuniçin:Otururken Muhammed Mustafa, kalkarken Muhammed Mustafa, yatarkenMuhammedMustafa,yürürkenMuhammedMustafa.MuhammedMustafa(sav),onabengüneşdiyemem,güneşbatar.MuhammedMustafa(sav)sudiyemem,sudurduğuzamankokar.MuhammedMustafa(sav)ekmektirdiyemem,ekmekdurduğuzamanbayatlar.MuhammedMustafa çok leziz bir yemektir diyemem, çünkü yemek durduğuzamanekşir.MuhammedMustafa'nınmüşebbehünbih-i(benzetileceğihiçbirvarlık)yoktur.İmam-ıRabbani'ninbuyurduğugibi:'MuhammedMustafaeşittirAllah!'Biretikemiğifarklıolarakokadar!"28

Yine İsmailağa tarikatının tanınmış ve medyatik yüzü olan Cübbeli AhmetHoca,görüntülübirdersindeşöylediyor:"Maalesef Efendi Hazretleri'ni Türkiye tam anlamış değil. Allah anlatsıninşallah. O zaman, dostlardan biri, keşfe açık kullardan biri görmüştü.MevlaTeâlâ'nın tecellilerine mazhar olan bir zuhuratta, ne diyor: 'Ete kemiğebüründüm.Mahmuddiyegöründüm.'Yani,Allah'ınaynasıdır.Dostlar,Allah'ınaynasıdır.Mevlatecelliediyor,tecelligâhtır."29

Buraya kadar verilen örneklerden anlıyoruz ki Tasavvuf'un asli gaye olarakönümüze koyduğu marifetullah/Allah'ı tanıma, fenafil tevhid, özün özüne

Page 77: TASAVVUF - archive.org

ulaşmavb.kavramlarlakastedilenbizimanladığımızmasumaneşeylerdeğilmiş.Allah'ın kadın kılığına girip bazı zevatın zevklerini tatmin etmesi, oğlancılıklamalulolanlaratüysüzoğlankılığındagelmesi,enfazlakadındamüşahedeedilenvecinselberaberlikletefsiredilenbiritikadesasıymış.YaptığımıznakillerdendeanlaşılacağıgibiAllahtasavvuru,Tasavvuf'unherton

vemertebesinde aynıdır. Enmutedil görünenlerle en açık ifadeleri kullananlararasındaki fark sadece üslup farkıdır. Öz ve asli inanç yönünden hepsininulaşmak istediği gaye, insanları davet ettikleri inanç ve ulvi makam olarakisimlendirdiklerişeyaynıdır.Bununlaberaberbirkaçnoktayıaçıklığakavuşturarakbubölümüsonlandırmak

istiyorum:1. Bu yazıda ismi geçen şahısların hiçbiri bizim için hedef değildir. Bizi

ilgilendiren onlara nispet edilen ve Tasavvuf'un asli kaynaklarında yer alangörüşleridir.Bugörüşlerinküfürveşirkiçerikligörüşlerolduğunaitikadediyorve ancak bir zındığın dilinden dökülmesi muhtemel bu sözlerden Allah'a (cc)sığınıyoruz.Sözlerin kendisine nispet edildiği şahsiyetlere gelince; şayet bu sözleri onlar

söylemişse bu sözlerle İbrahim'in milletiyle bağlarını koparmış vetağutlaşmışlardır. Şayet bazı tabilerinin iddia ettiği gibi bu sözler, tarih içindezındıklar tarafından uydurulmuş ve meşrulaştırmak için bu insanlara nispetedilmişse"Allah(cc)buinsanlaramerhametiylemuameleetsin."deriz.İbniArabi'ninateşli savunucularındanolanEş-Şa'ranibu tür sözlerinen fazla

geçtiği Futuhatu'lMekkiye adlı kitabı için şöyle der: "Futuhat'ta zahiri şeriatauygun olmayan şeyler gördüm.Müellifin (İbni Arabi) el yazması olan nüshayıbuldum. Şeriata aykırı olarak tespit ettiğim yerlerin hiçbirimüellifin el yazmasıolannüshadamevcutdeğildi."30

Vahdet-i vücudun kendisine nispet edildiği insanlara, birbirinden farklı vebirbirini tekzip eden sözler nispet edilmiştir. Örnek olması için Cüneyd-iBağdadî'yi ele alalım: "Bizim ilmimiz Kitap ve sünnetle kayıtlıdır. Kur'ânokumayanvehadisyazmayanbuilimleuğraşmasın."Yine aynı Cüneyd'den şu nakledilir: "Biz bu ilmi kil-u kalden almadık. Açlık,susuzlukhâlindeuykusuzgecelerdeeldeettik."İlk sözde Kitab'ı ve sünneti yüceltirken, ikincisinde Kitab'ı ve sünneti

küçümseyen,rahipliğiveBudistdinadamlarınınilimeldeetmeşekliniövenbirdurumsözkonusudur.İkizıtnaklidemuteberTasavvufkitaplarıyapmıştır.Yineaynıyazıiçindeondanvahdet-ivücudadelaletedensözlernaklettik.İmam

Page 78: TASAVVUF - archive.org

Zehebi,SiyerA'lamNubela'daonunbiyografisiniverirkenondanşununakleder:"Tasavvuf,kadimolanınhadisolandanayrılmasıdır."Tasavvuf'un temelini kadim olan Allah'la (cc), hadis olan, sonradan yaratılan

varlığınayrılmasıolaraktarifederkibuvahdet-ivücuduntamzıttıdır.Ama aynı zamanda ondan,Tasavvuf'un bir sır olduğu ve avamabunun izhar

edilmemesigerektiğidenakledilmiştir:"Bizbuilmimuhkemleştirdik,sonraonusirdaplara/mağaralaragizledik.Senisegeldin,onuinsanlaraanlatıyorsun."31

Bu durumda Cüneyd-i Bağdadî'nin akidesi "şudur veya budur" demek pekmümkündeğildir.Engüzelolanıhüsnüzandabulunmakveimama,zahiriİslamşeriatına uygun sözleriyle muamele etmektir. Fakat ondan nakledilen küfüriçeriklisözlerevebusözleri,inanarakyadasavunaraknakledenlerekarşıtutumfarklıolmalıdır.BuinsanlarınRabbimizehakaretettiğiunutulmamalıdır.YinebenzerbirdurumGazali içindegeçerlidir.İhyakitabındannaklettiğimiz

tevhidveAllahtasavvuruaslakabuledilemez.AncakİbniTeymiyyeonunahirömründe tevbe ettiğini ve koynunda Sahih-i Buhari varken vefat ettiğininakletmiştir.Fikirlerindentevbeetmişseelbetteimamınşahsınasöyleneceksözyoktur.Lakin

fikirleri ve kitaplarında yazılanlara gelince İslam akidesinin selameti ve dininkorunmasıiçinbunlarınreddedilmesigerekir.Gazali'ninbiyografisiniSiyerA'lamNubela'daverenİmamZehebionareddiye

verenvekitaplarındayeralanbatılfikirlerireddedenâlimleri,sözleriyleberaberzikretmiştir:İbni Arabi El-Maliki: "Hocamız felsefeyi yuttu, sonra onu kusmak istedi fakatkusamadı."32der.Kadı İyad: "Kötü haberlerin sahibi, büyük eserlerin yazarıdır. Tasavvufta aşırıgitmiş, onların mezhebine destek vermeye soyunmuş, bu konuda davetçilerdenolmuştur...Sultanınemrive fukahanın fetvasıylakitaplarıMağrip'teyakılmışvekitaplarındanuzaklaşılmıştır."İbnu'l Cevzi, onun Sırru'l Alemin ve Keşfu Ma Fi'l Dareyn isimli kitabında

sahabelerhakkındakonuşmasınedeniyleonueleştirmiştir.İbnu Salah, "Gazali'nin inkâr edilen bazı görüşlerinin açıklanması hakkındafasıl"başlığıaltındaonunmantıkvetevhidedairaçıklamalarınıeleştirmiş.OnunEl-MednunilaGayriEhlihiyani"EhliOlmayandanSaklanmasıGereken" isimlikitabı için "Allah'a sığınırım ki bu kitap ona ait olsun." demiştir. Bu kitaptavahdet-i vücuda dair sözler yoğunluktadır. Yine ona reddiye verenlerden biriİmam El-Mazeri'dir. Keşf ve'l İnba an'il Kitabil İhya isimli bir eser kaleme

Page 79: TASAVVUF - archive.org

almıştır...Buradan anlıyoruz ki şahsın ahir ömründe düzelmiş olması, onun insanlar

arasındayaygınolanveİslamakaidinezararverengörüşlerinieleştirmeyeengeldeğildir.Büyükâlimlerbunuyapmış,yerigeldiğindebukitaplarınyakılmasıiçinfetvadahivermişlerdir.2.Bazılarınınaklınagelebilir:Fıtratı selimbir insanınduyduğuanda tüylerini

ürpertecekolanbusafsatalarıSufilernasılizahediyorlar?Birgrup,izahtanziyadebununbizimakıllarımızıaştığınıveonlarınmakamına

ulaşmayanlarınonlarınkitaplarınıokumamasıgerektiğiniiddiaediyorlar.Birbaşkagrup,onlarınfarklıbirâlemdensembolvemanadiliylekonuştuğunu,

sözlerinimaddeâleminindiliyleanlamanınmümkünolmadığınıiddiaediyor.Bir başka grup ise bunun bir ruh hâli olduğunu, ruhların Allah aşkıyla

sarhoşlaştığını ve şath, sekr, fena gibi hâllerde söylenen sözler olduğunu iddiaediyorlar.Uyanıklıkhâlinde sahiplerinindahibu sözleri kabul etmeyeceğini veşeriatın, aklınörtüldüğü sarhoşluk,kızgınlıkveaşırı sevinçhâllerinde insanlarımazursaydığınısöylüyorlar.Son zikrettiğimiz, içinde hak ve batıl barındıran ve savunma amaçlı söylenen

mazeretlerinyaygınolanıdır.Teklifin şartı akıldır, bu doğrudur. Aklın tamamen örtüldüğü durumlarda

şeriatıninsanımazursaydığı-fıkıhmezhepleriarasındaihtilafolmaklaberaber-doğrudur. Lakin bu insanlar hataen ya da sehven, unutarak sarhoş olmuşinsanlar değillerdir. Bilakis nefislerine türlü eziyetler ederek, insanlardanuzaklaşıp"riyazet"adıaltındamağaralardakalarakbuhâlleriyaşamak içinözelçaba göstermişlerdir. Doğal olarak bu durum hasbelkader gelişmemiş, sonucubilinerekvetalepedilerekicraedilenbirsürecinneticesiolmuştur.Buinsanlarınhâllerinişeriatınyadabazı fakihlerinmazursaydığısarhoşluğa,aklıörtenöfkevesevinçhâlinekıyasetmekdoğrudeğildir.Ayrıca, bu insanların kendilerine geldiklerinde bu hâlleri inkâr ettikleri vaki

değildir.Hallac ölüme gitmesine rağmen bu inancından dönmemiştir. Kaynakolarak kabul ettikleri kitapların bildirdiğine göre bu hâlleri inkâr etmemiş,anlamadıklarınıdüşündükleri şeriat ehlindengizlemişlerdir.Bir şeyigizlemekleinkâretmekbirbirindenfarklıdır.Kaynak kitapların naklettiğine göre bu insanlar, söylediklerinin şeriata göre

küfür ve zındıklık olduğunu bilmiş ve bundan rahatsızlık duymamışlardır.Bilakisinsanlarınonlarıanlamıyoroluşundanrahatsızolmuşlardır.Cüneyd-i Bağdadî, Eş-Şibli'ye dedi ki: "Biz bu ilmimuhkemleştirdik sonra da

Page 80: TASAVVUF - archive.org

onu sirdablara/mağaralara gizledik. Sen ise geldin onu insanlara anlatıyorsun!Şiblidediki:Konuşanben,duyanben.Buâlemdebendenbaşkasımıvardır?"33

Gazali,SehlbinAbdullahEt-Tusterî'denaktarır:"Âliminüçilmivardır:Herkeseanlattığızahirilimlervesadeceehlineanlattığıbatınilimler,sadeceonunlaAllaharasındaolan,kimseyeanlatamadığıözelilim."Yinebazılarıdediki:"Rububiyetinsırrınıifşaetmek,küfürdür."Bazıları da: "Rububiyetin sırrı vardır. İfşa edilirse nübüvvet iptal olur.Nübüvvetinsırrıvardır.İfşaedilirseilimiptalolur.Allah'ıtanıyanâlimlerinsırrıvardır.İfşaedilirsehükümleriptalolur."34dediler.Yine Şa'rani şöyle der: "Bundan dolayı Nebi, ashabına hakikati öğretmekistediğinde kapıları kapattırır ve: 'Aranızda yabancı var mı?' diye sorardı.Göstermişolduki şeriatyoluaçıkolsadakavminyolu, gizliliküzerekuruludur.Bundan dolayı bu yolun ehli, kendilerini anlamalarından emin olunmayaninsanlaraanlatmamalıdır.Takiinkâredipnefretetmesinler."35

El-Kelabizi, bir başkasından şunları aktarır: " 'Eğer o Resûl, bizim adımızabirtakım sözler uydursaydı onu elimizle yakalar, sonra da onun şah damarınıkeserdik.'ayetlerindenkastedilenşudur:Resûl,vecdhâlindehissettiklerinirüsumehline/şeriatatabiolanlaraanlatsaydıböyleolurdu.BudurumaAllah'ınşusözüdelalet eder: 'Allah, sana indirileni insanlara ulaştır.' der. sana kendimizitanıttığımızıulaştır,demez."Gazali, Cüneyd'den şu cümleleri aktarır: "Ünsiyet ehli, dua, münacat vehalvetlerindeöylesözlersöylerlerkiavamdanbiriişitseonuküfürzanneder."36

YineCüneyddediki:"Kişiye,sadıklardanyetmişkişizındıklıklaşahitliketmedensadıklardan olmaz. Onlar, onun zahirine hükmederler. Çünkü sadık, zahirinhükmünü zahire, bâtının hükmünü bâtına göre veren, iki hâli birbirinekarıştırmayandır. Onlar zahirine zındıklıkla hükmetseler de bâtınındasadıklardanolduğunubilirler.Çünküonlar,buhâlikendinefislerindeyaşarlar."37

Bu alıntıları bir kez daha zikrettikten sonra bir noktaya dikkat çekmekistiyorum:Tasavvuf'unşeriataaykırıvefelsefeyebulaşmışyönüneenfazlatepkigösteren ve reddiyeler verenlerden biri İbni Teymiyye'dir. O, bu sözlerinhepsinin batıl olduğuna, şeriata uymadığına ve reddedilmesi gerektiğinehükmetmiştir. Fakat sahiplerini tasnife tabi tutmuş ve ikiye ayırmıştır: İbniArabi, İbni Seb'in, İbni Farid gibi vahdet-i vücudçuları tekfir etmiş, bunlarınYahudiveHristiyanlardandahakâfirolduğunusöylemiştir.Cüneyd-iBağdadî,EbuYezidEl-Bestamî,Şibliiçinseyaonlaranispetedilenbu

Page 81: TASAVVUF - archive.org

sözlerin yalan olduğuna hükmetmiş ya da bunların sekr/sarhoşluk hâlindesöylenenveuyanıklıkdönemindeinkâredilensözlerolduğunusavunmuştur.Buhâlin-sekr-bireksiklikolduğunu,sahabevetabiinimamlarındagörülmediğini,Müslim'in bunu örnek almayıp zahidlerin ve abidlerin serdarı olan AllahResûlü'nü (sav) örnek alması gerektiğini belirtse de "Cübbemde Allah'tanbaşkasını görmüyorum", "subhani (nefsimi eksiklerden tenzih ederim) vb." sözsahiplerinimazursaymıştır.38

Biz İbni Teymiyye'nin (rh) bu ayrımına katılmıyoruz. Çünkü benzer sözlerisöyleyeninsanlardanbirkısmınıYahudiveHristiyanlar'dandahakâfirilanedipbirkısmınısünnetimamıgörmekiçinçokkuvvetlidelillerolmasıgerekir.Farazibirtakım sebepler vehüsnüzannadayalı temenniler bunun içinuygundeğildir.Maddemaddezikredecekolursak:a. İki grup da sözlerinde yaAllah'ın bir şeye hulûl ettiğini ya da kendileri de

dâhil her şeyin Allah olduğunu açıkça beyan etmiştir. İfade edilen sözlerdeeşittirler.b.BirgrubufelsefeciilanedipdiğergrubunKitapvesünnetlekayıtlıolduğunu

söylemekdoğrudeğildir.İkincigrubunsadeceKitab'avesünneteuydukları iddiası,onlaranispetedilen

bazısözlerlesabittir.AynışekildeİbniArabi'ninKitapvesünneteuyduğu,birçokkitabınınmukaddimesindekenditarafındanbelirtilmiştir.Şayet iddia ile mesele çözülüyorsa iki grubun da iddiaları aynıdır. Aynı

muameleyetabiolmalarıgerekir.c.İbniTeymiyye'nin(rh)enciddidayanaklarındanbiri,"Cüneyd-iBağdadî'nin,Hallac-ıMansur'u tarikat ehlinden saymadığına"dairEs-Sullemi'nin "Tabakat"kitabındakibeyanıdır.Demekki"ZahirenbazısözlerbenzesedeCüneydveonunyolundagidenlerHallac'danberîdir."kanaatineulaşmıştır.Oysa Tasavvuf kaynakları İbni Teymiyye'nin ulaştığı bu kanaati

doğrulamamaktadır. O dönem kılıç korkusuyla Hallac'dan teberrî edenlerin,kendiaralarındaonuövdüklerinedairnakillerzikredilmiştir.İbni Acibe: "Onun (Hallac'ın) ölüm fetvasını verenlerden biri de Cüneyd veŞibli'ydi. Sırrın, ehli olmayana ifşa olmaması için böyle yaptılar. Vacip olansırlarıngizlenmesi,Muhammed'inşeriatınınizharedilmesidir."39

İbni Acibe Tasavvuf ehlindendir. Cüneyd ve Şibli'nin ona katılmadıklarındandeğil, Tasavvuf'un sırrı olan vahdet-i vücudu muhafaza etmek için onunölümünefetvaverdikleriniaktarmıştır.Şiblişöylediyor:"BenveHallacaynıydık.Ancakoaçıkettibenisegizledim."

Page 82: TASAVVUF - archive.org

Cüneyd-iBağdadî'nin şu sözününakletmiştik: " 'Biz bu ilmimuhkemleştirdik,sonra da onu sidaplara/mağaralara gizledik. Sen geldin onu insanlaraanlatıyorsun. Şibli ise: 'Konuşan ben, duyan ben bu âlemde benden başkasımıvardır?'der."YineCüneyd'den: "Kişiye, sadıklardan yetmiş kişi zındıklıkla şahitlik etmedensadıklardanolmaz..."sözünüaktarmıştık.d.İbniTeymiyyebirgrubunşeriattançıkmanıncaizolduğunainanan,farzları

terk edip haramları işleyen, ibahiyeci olduklarını söylemiş; ikinci grubun iseşeriatatabiolupsorumluluklarınıyerinegetirdiklerinisöylemiştir.Bu ayrıma delalet eden kuvvetli bir delil yoktur. Kendinin Allah olacağına

inanan birinin, şeriatın dışına çıkmış olmasının veya şeriat dairesinde hareketediyorolmasınındaönemiolmasagerektir.Namaziçingerekliolanabdestiterkedenin, namaz kılmasının öneminin olmadığı gibi... Ayrıca "İnsanlaraMuhammed'inşeriatıizharedilmeli"diyenbirzihniyetinyaptığızahirîamellerenekadargüvenilebilirki?e. Mutasavvıflar bu konuda İbni Teymiyye'ye karşı çıkmış ve onun meseleyi

yanlışyorumladığınısavunmuşlardır.Muasır Mutasavvıflardan Abdurrahman El-Bedevi bu tür sözleri

değerlendirdiği kitabı Eş-Şatahat Es-Sufiyye kitabında: "Şathı (kişilerin kendiniAllah olarak ilan ettiği sözleri kastediyor) Sufiliğin selim bir gerçeği kabuledenlerin yanında; düşmanların bu açıklamasının (bu sözleri sarhoşluk hâliyleizah edip mazur sayanların) hiçbir kıymeti yoktur. Şathiyata dair sözlerinuyanıklıkhâlindesöylenmişsözlerdenkıymetyönündenbireksiğiyoktur...Bunlarruh sarhoşluğuyla beden sarhoşluğunu birbirine karıştırdılar. İbni Teymiyye odenli habis bir adamdır ki (evliyanın) ruh sarhoşluğunun bedenî sarhoşluğabenzediğinivehmetmişveböylegöstermeyeçalışmıştır..."40

Tasavvufıstılahlarınıelealankitaplar,bukavminbüyüklerikabuledilenzatlarve günümüzde bu yolun saliki olup savunanlar, sarhoşluk meselesini İbniTeymiyyegibianlamamışveyorumlamamışlardır.HattaİbniTeymiyye'ninyaklaşımınıhakaretkabuletmişlerdir.Sonuçolarak:Şayet İbni Teymiyye: "Bu sözler küfürdür, ben bu imamların bu sözlerisöylediğine inanmıyorum." dese bu tutumu anlaşılabilirdi. Çünkü birincimaddede belirttiğimiz gibi onlardan zıt ve birbirini yalanlayan hâllernakledilmiştir. Fakat bu sözleri söylediklerini kabul edip onları mazur kabuletmek,benzersözlerisöyleyeninsanlarıisetekfiretmek,anlaşılabilirdeğildir.

Page 83: TASAVVUF - archive.org

İmamZehebi, Gazali'ye dair eleştirileri ve reddiyeleri zikrettikten sonra şöyleder: "Allah, imam Ebu Hamid'e rahmet etsin. İlminde, faziletinde onun dengineredebulunabilir?Lakinonunhataveyanlıştanmasumolduğunuiddiaetmeyiz.Usulde(akaidde)taklitolmaz."BizimbukonudaİbniTeymiyye'nin(rh)ayrımınakatılmamamız,onundakabul

edip savunduğu usul gereğidir. Allah'ın kelamı ve Resûlü'nün (sav) sünnetidışındaherşeyamaherşeyeleştiriye,kabulvereddeaçıktır.İmamMalik'in,"Şukabirde yatan (Allah Resûlü) hariç herkesin sözü alınıp terk edilebilir." Sözü,İmamİbniTeymiyye'ninenfazlakullandığısözlerdendir.Bukonudaonakatılmamaklaberaber,tevhidvesünnetdavasınahizmetimizde

en fazla faydalandığımız âlimlerden olduğunu kabul eder, ona ve tevhidimamlarınaAllah'tanrahmetdileriz..KabalcıYayınevi,AhmetEflaki,AriflerinMenkıbeleri,s.265..Biravukatbeyinaktardığınagöre içkisofrasındaşöylebirhadisecereyanediyor:Sarhoşlarşarkısöylemeyebaşlıyorlar.Aralarından

biri,birAlevitürküsüsöylüyorvebiryerinde:"YetişyaMuhammed,yetişyaAli!"diyor.Arkadaşlarıtepkigösteriyor."İçkisofrasınaPeygamberimizveAliEfendimiz'ikarıştırma!"Sarhoştürküsöylemeyedevamedincesofradanbiri,dinekarşıyapılanbusaygısızlığıadamıbıçaklayarakcezalandırıyor.

.AhmedEflaki,AriflerinMenkıbeleri,s.484.

.AhmedEflaki,AriflerinMenkıbeleri,s.484.

.Age.s.204.

.AhmedEflaki,AriflerinMenkıbeleri,s.219.

.7/A'râf,143

.Age.s.235.

.Lum'a,s.461.

.Lum'a,s.461.

.Age.s.471.

.EbuYezid,CüneydveŞibli'ninsözleriiçinbk.El-Fikru'lSufielFaslu'rRabiEl-Kavlubi'lHulûl.

.16/Nahl,36

.Fususu'lHikem,1/217.

.71/Nûh,23

.Age.1/72

.20/Tâhâ,92-94

.Fususu'lHikem,1/192

.Et-Tevasin,51-52.

.Age.143.

.Divanu'lHallac,28.

.Age.

.El-Lum'a,495

.Age.492

.İhya-ıUlumu'dDin,1285.

.İhya-ıUlumu'dDin,1289.

.Fütüvvet:Dinîvemeslekibirlik.

.https://www.youtube.com/watch?v=MNZJRfHuF3I

.https://www.youtube.com/watch?v=eGNXzZTQK1E

.Mealen

.Et-Taarruf,1/145-146.

.SiyeruA'lami-nNubela,19/237.Müessesetu'rRisale1985baskısı.

.Et-TaarrufliMezhebiEhliTasavvuf,1/145-146.

.İhya-ıUlumu'dDin,1/100.

.El-KeşfanHakikatSufiye,s.68.

.İhya-ıUlumu'dDin,4/341.

.El-KeşfanHakikatSufiye,s.54.

.Mecmuu'lFetava,10/59-61,10/218-225,10/338-344.

.İkazu'lHimem,s.36.

.Takdisu'lEşhas,1/460;eş-Şatahat,10-11.

Page 84: TASAVVUF - archive.org

PTASAVVUFTAKİTAPveVAHİYTASAVVURU

eygamberleri ayrıcalıklı kılan şey, onların Allah'tan vahiy alıyor oluşlarıdır.Allah'ın (cc) muradını insanlara ulaştırdıklarından dolayı da nebi/Allah'tan

haberalanyadaresûl/Allah'ınelçileriunvanınıalmışlardır.AllahResûlü'nün(sav)risaletininikitemelözelliğivardır:

Risalet/Nübüvvetvevahyinkendisiyletamamlanmışolması.Bütüninsanlığıkuşatanbirrisaletlegönderilmişolması.

Bu satırları okuyan kardeşlerimizin aklına şu soru takılabilir: Yazar nedenbunları anlatıyor? Bu bilgiler, her müminin kabul ettiği usulü'd dine dairkabullerdir.Buhakikattir.AncakMutasavvıflarınkitaplarımaaleseffarklışeylersöylüyor. Vahyin Kur'ân'la son bulmadığını, Allah'ın Tasavvuf büyükleriyle,vahiy yoluyla iletişimde olduğunu, hızını alamayanlar ise kendilerine Allahtarafındankitapyazdırıldığınıiddiaediyorlar.Bazıörneklervererekkonunundahaiyianlaşılmasınısağlayalım:Tasavvufçuların Allah tasavvurunu anlatırken İbni Arabi'den bazı örnekler

vermiştik. Hani şu putperestlerin taptığı putların Allah olduğunu, cinsîmünasebetesnasındakulunAllah'labütünleştiğini,bazenkendininAllah'abazende Allah'ın kendine (İbni Arabi'ye) kulluk ettiğini söyleyen adam. Sizce İbniArabi bu fikirleri nereden getiriyor? İbni Arabi bunların Allah tarafındankendisinevahyedildiğini,Levh-iMahfuz'dayazılıolduğunuveAllahResûlü'nünbizzatkendisinekitapolarakteslimettiğinisöylüyor.Fususu'lHikemkitabınınönsözündekitabadairzikrettikleriniokuyalım: "627senesininMuharremayınınsonongününde, rüyamdaAllahResûlü'nügördüm.Onun elinde bir kitap vardı. Dedi ki: 'Bu, Fususu'l Hikem kitabıdır, onu al veinsanlaraçık,ondanfaydalanırlar.'Bendedimki:'Allah'a,Resûlü'neveulu'lemreişitip itaat ederiz emrolunduğumuz gibi...' Halis bir niyetle bu arzuyu hayatageçirdim. Bu kitabı Allah Resûlü'nün sınırlarını çizdiği şekilde, arttırıpeksiltmeden ortaya çıkardım... Gönül ehli olan insanlar bu kitabın nefsîarzulardanuzak, içinde çelişkibulunmayanveyücebirmakamdan indirildiğinibilsinler diye... Nebi veya resûl değilim ama onların vârisiyim. Bu (kitap)Allah'tandır.DinleyinveO'nadönün!Kitapta zikrettiğim bu hükümde,Ummu'lKitap/Levh-iMahfuz'da sabit olankadarınızikretmekleyetindim."1

"Bubabta,zihnimdeoluşanilahiemirlerizikredeceğim..."2

Page 85: TASAVVUF - archive.org

Futuhat-ıMekkiye'sindedebenzerşeylersöyler:"...BizancakbukitabımızdavebütünkitaplarımızdakeşfinverdiğiniveHakk'ınbizeyazdırdığınıkaydederiz...""581 yılında kabristanda Cuma namazı sonrasında bize gelen ayettir. Üç yılboyuncanamazda,uykudayadauyanıkkensadecebuayetiokuyabiliyordum."3

Şimdi, bu nakillerden ne anlaşılıyor? Kitaplar Allah tarafından bu şahsayazdırılıyor, bazen Nebi (sav) bizzat teslim ediyor. Mütevazılığı da eldenbırakmıyortabi,çünkümüellifpeygamberdedeğilnebide...AmainenherneyseKur'ân'ınbütünsıfatlarınıbarındırıyorkendinde.ÖncelikleonuAllahindiriyor,Levh-iMahfuz'daaynısımevcut,hiçbirarttırma

veeksiltmeyok,içindeçelişkiyok,üçyılboyuncanamazdaonukıraateyliyor...AllahiçineyakılsahipleribuindirilenleKur'ânarasındanefarkkaldı?!Devamediyoruz.Mevlana,Mesnevi'siningirişindekitabınışöylevasfediyor:"...Mesnevihakikateulaşmaveyakinsırlarınıaçmahususundadinasıllarınınaslıdır. 4 Allah'ın en büyük fıkhı, en aydın yolu, en açık burhanıdır. Kur'ân'ıapaçıkhâlegetirir.Rızıklarıgenişletir,huylarıgüzelleştirir.Şanlarıyüce,hayırlıkâtiplerin elleriyle yazılmıştır. Temiz kişiden başkasının ona dokunmasınamüsaade etmezler. Âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir. Batıl ne onunönündengelebilirnedearkasından,Allahonukorur,gözetir..."5

"...Buneyıldızbilgisidirneremilnederüya...Allah,doğrusunudahaiyibilirya!Allah'ınvahyidir.Sufiler,bunuhalktangizlemekiçin'gönülvahyi'derler.Senistersen onu, gönül vahyi farzet. Gönül zaten onun nazargâhıdır. Gönül onaagâholuncanasılhataeder?"67

"... Ormanlar kalem olsa, denizler mürekkep yine Mesnevi'nin biteceğiniumma..."8

Mevlana'nınkitabınaverdiğibuözellikleriaklımızdatutarak,Allah'ınKitabı'nıvasfettiğişuayetleriokuyalım:"... İçinde hiçbir şüphe olmayan (bu) Kitap, âlemlerin Rabbi tarafındanindirilmiştir."9

"...ŞüphesizkibuKur'ân,endoğruolanailetir..."10

"...Şüphesizkisize,Allah'tanbirnurveapaçık/açıklayıcıbirKitapgeldi."11

"(Onun ayetleri) pek değerli sahifelerdedir. Yüceltilmiş ve temizlenmiş(sahifelerde). Kâtiplerin elleriyle (yazılmaktadır). Çok değerli, iyilik yapanitaatkâr(kâtipler)."12

"... Oysa o, izzetli/şerefli/değerli bir Kitap'tır. Ne önünden ne de arkasındanbatıl ona gelebilir. (Hüküm ve hikmet sahibi) Hakîm, (her daim övgüyü hak

Page 86: TASAVVUF - archive.org

edenvevarlıktarafındanövülen)Hamîd(olanAllah)tarafındanindirilmiştir."13

"Şayetyeryüzündekiağaçlarkalem,denizlerde (mürekkepolsa)veyedidenizde(mürekkepolup)eklense(Allah'ınkelimelerini/ilminiyazmayakalksalar)yinede Allah'ın kelimeleri/ilmi bitmez. Şüphesiz ki Allah, (izzet sahibi, her şeyimağlupeden)Azîz,(hükümvehikmetsahibiolan)Hakîm'dir."14

BuayetleriMevlanaalıyorvebirebirkendikitabınauyguluyor.İçibaştansonaküfür,bidatveahlaksızlıkolanbukitabınAllahtarafındanindirilmesibiryanaİslam'la ilgisinin olduğunu söylemek dahi İslam'dan hiçbir şey anlaşılmadığınıgösterir.Şöyle düşünebilirsiniz: Belki Mevlana'nın kastı farklıdır. Mesnevi'yi Kur'ân

tefsiri kabul ediyordur, lakin kastını aşan ifadeler kullanmıştır... Oğlundandinleyelim.SultanVeledanlatıyor:"Dostlardan biri babama: 'Danişmentler: 'Mevlana, Mesnevi'ye niçin Kur'ândiyor?' diye benimlemünakaşa ettiler. Ben kulunuz, onlara cevaben: 'MesneviKur'ân'ıntefsiridir,dedim.'diyeşikâyettebulundu.'Babambunuişitincebirsüresustu, sonra dedi ki: 'Ey köpek! Niçin Kur'ân olmasın? Peygamberlerin vevelilerinsözkalıplarıiçindedahiilahisırlarınnurlarındanbaşkabirşeyyoktur.Allah'ın kelamı onların temiz yüreklerinden kaynamış ve ırmak gibi olandillerindenakmıştır.'"15

Moğollar İslam âlemini talan ederken, ümmete güzel ahlaklı olmayı, sağavurulduğundasoladönmeyi,deniz,toprak,sugibiolmayıöğütleyenMevlana'nıngüzelahlakınabakın!İşgalciyeelsiz,dilsiz,yüreksiz;kendineümmetinekarşıağzıbozuk!Vahdet-i vücudçuların baş yapıtlarından kabul edilen, Türkçe'ye de çevrilmiş

İnsan-ı Kâmil kitabına da zikredelim. Bu kitapta savunulan bazı görüşlerizikredelimönce:"O(Allah),hemhaktır(yaratan)hemdehalktır(yaratılmış)...İnsanındurumuiki yönlüdür.Mahlukolması cihetiyleaciz ve zelildir.Rahman'ın sureti olmasıhasebiyledekemalveizzetesahiptir.""İki âlemde de omülk bana aittir. İki âlemde de kendimden başka korkacakkimseyigöremiyorum.""Allah,İsa'ya: 'Senmi 'BeniveannemiAllah'tanbaşkaikiilahedinin'dedin?'diye sorduğunda İsa: 'Seni tenzih ederim, hakkım olmayan şeyi söylemeyehakkım yoktur.' dedi. Bunun anlamı: 'Senin ve benim ayrı şeyler olduğumuzunasıl söyleyebilirim?Allah'ındışındabana ibadetedin,nasılderim?Senbenimzatımvehakikatimsin,bendeseninzatınvehakikatinintakendisiyim.Seninle

Page 87: TASAVVUF - archive.org

benimaramdafarklılıkyoktur.'"KendisininAllaholduğunu ilan eden,hızını alamayanvebu iftiraya İsa'yı (as)

ortakeden,tevhidinancınınenaçıkdelillerindenolanbirayetişirkedelilkılanbunecismüşriğinkitabıneredengelmişdersiniz?"Allah bana bu kitabı gün yüzüne çıkarmayı emretti ve onun açık kapalıkısımlarınıaçıkladı.Bukitabıngenelefaydasağlayacağısözünüdeverdi.Bendebuemreicabetettim."16

Kur'ân-ıKerim'i bir defa dahi okuyan bir insan, bahsi geçen kitabın şeytanınvahyiolduğundatereddütetmez.Bir Tasavvuf kaynağı olmasa da bilgi kaynakları ve olaylara yaklaşımında

Tasavvufi bir damar taşıyan Said Nursi de yazdığı külliyatın kendi yazısıolmadığı,kendisineyazdırıldığınıiddiaetmiştir.17

"...OrüyadamazharolduğubirhakikatisonradanşöyleanladıkkiMollaSaid,Hazreti Peygamber'den ilim talebinde bulunmasına karşılık Hazreti Resûl-iEkrem, ümmetinden sual sormamak şartıyla ilmi Kur'ân'ın talim edileceğini(öğretileceğini) tebşir etmişler (müjdelemişler). Aynen bu hakikat hayatındatezahür etmiş.Daha sabavetinde iken bir alleme-i asır (asrın en büyük âlimi)olarak tanınmış ve katiyen kimseye sual sormamış, fakat sorulan sualleremutlakacevapvermiştir."18

"Bu rüyalar, birbirine yakın ve birkaç gün zarfında görülmüş ve Hz.Peygamber'iniçindebulunduğucihetle,rüya-ısadıkadır.ÇünkühadisçesabittirkiPeygamber'ingörüldüğürüyayaşeytankarışamıyor.Burüya-ısadıkadanherbiri -gerçi rüyadır, delil ve hüccet olamaz- aynı mealde ittifakları bir müjdeveriyorveRisale-iNur'unmakbuliyetineveHz.Peygamber'indaire-irızasındabulunduğuna bizlere kanaat veriyor. Birincisi, Risale-i Nur şakirtlerinden rızagörüyor: Hz. Peygamber camide Ebu Bekir Es-Sıddık'a emrediyor: 'Çık, hutbeoku.'EbuBekirEs-Sıddıkkoşarakminberinenüstbasamağınaçıkıyorvediyorki:'Busöylediğimhakikatlerinizahı'yirmidokuzuncu'sözdedir...'"19

"...Benimgibi yarıümmivekimsesiz...Risale-iNur'a sahipdeğildir veo eseronunhüneri olamaz, onunla iftihar edemez.Belki doğrudandoğruyaKur'ân-ıHakim'in bu zamanda bir nevi mucizeyi maneviyesi olarak rahmeti ilahiyetarafındanihsanedilmiştir..."20

"...DoğrudandoğruyaKur'ân'ın feyzindenmülhemdir (ilhamolunmuştur) vesema-ı Kur'âni'den (Kur'ân semasından) ve ayetin nucumundan (ayetlerinyıldızlarından)iniyor,nüzulediyor."21

"...HattabirkısımrisaleleriihtiyarımharicindeyazdığımgibiRisale-iNur'un

Page 88: TASAVVUF - archive.org

ehemmiyetinizikretmekteihtiyarsızhükmündeyim."22

"Bunlar doğrudan doğruyamemba-ı vahiy (vahyin kaynağı) olan zat-ı pak-irisaletin (Peygamber'in temizzatının)manevi ilhamve telkinatıdır.CelcelutiyeveMesnev-iŞerifveFutuhu'lĞaybveemsaliasar(eserler)hepbunevidendir.Buasar-ı kudsiyyeye (kudsi/kutsal eserler) o zevat-ı alişan (yüce zatlar), ancaktercüman hükmündedirler.... Risale-i Nur ve tercümanına gelince bu eserialişanın... Nur-u mahzı Kur'ân olduğu (sadece Kur'ân nuru olduğu) veevliyaullahın asarından ziyade feyzi envarı Muhammediye (Muhammed'innurundan gelen ilham) hamil bulunduğu (taşıdığı)... Güneş gibi aşikâr birhakikattir."23

Buraya kadar anlıyoruz ki bu eser Said-i Nursi'ye yazdırılmış. Eserinin farklıyerlerinde buna dair şöyle bir delil zikreder: Normal zamanda ve şahsiözellikleriylealtıgündeyazamayacağıincelikvetahkikesahiprisalelerialtısaatteyazmıştır.24

Yukarıdagördüğümüzgibibazıyerleriiradesidışındayazmıştır.İradesidışındakalbinegelenbuilimlerneyedenktiracaba?Müelliftendinleyelim:"... Ona kendi katımızdan bir rahmet vermiş ve tarafımızdan bir ilimöğretmiştik."25

"Ebcethesabıylabuayet598yapar.Risale-iNurArapçayazıldığındaoda598yapar."BakaraSuresi32.ayet"Seninbizeöğrettiğindenbaşkailmimizyoktur."ayeti974

yapar,Resail-iNurkelimesieliflamilayazıldığındaebcedhesabıyla976yapar.Metni Maidetu'l-Kur'ân'da şöyle denir: "Veya 'ilme mülhemin min ledünhakiminhabir.'"Yani,"EyEl-HakimveEl-Habirtarafındanilhamolunanilim"26

Bu kendisine yazdırılan kitap ve ledunni ilim;Allah'ın nebisi olanHızır'a (as)verilen ilimle 27, Allah'ın meleklere öğrettiği ilimle 28 ve Nebi'ye ilham olanKur'ân'laaynıilimoldu!BukitabınAllahtarafındanyazıldığınaokadarinanılmıştırkineredeyazılacağı,

nasıl telifedileceği,uzunlukvekısalığı,parçalarınnereyeyerleştirileceğinedahiAllah'ınmüdahaleettiğiiddiaedilmiştir."...Tafsilatlıyazmayakaçdefaniyetettimsede izinverilmedi.Yalnız icmalenkısacıkyazılacak."29

"BengönderilenRisalelerimütalaaettim.Birkısımhakikatlerimükerrer(tekraredilmiş)gördüm...Benimarzumveihtiyarımolmadanniyeböyleolmuş?Birdenşiddetlibirihtar(uyarı)ile'Ondokuzuncusözünahirine(sonuna)bak.'denildi.

Page 89: TASAVVUF - archive.org

Baktım, Risalet-i Ahmediye'ninMucize-i Kurâniye'sinde (Kur'ânmucizesinde)tekraratın(tekrarların)çokgüzelhikmetleri,tamtefsiriolanRisale-iNur'dadatamamıylatezahüretmiş..."30

Bunakilüzerindedüşünülmesigerekiyor.ÖncelikleRisale'debazıtekrarlarvar.Bu, Said-i Nursi'yi sıkıyor. O sıra kalbine bir ihtar geliyor. 19. Söz'e bakmasıisteniyor.19.Söz'ünsonundaKur'ân-ıKerim'dekitekrarınhikmetlerianlatılıyor.Risale de onun tefsiri olduğundan aynı hikmetler Risale için de geçerli olmuşoluyor:"...Şufıkra(bölüm/parça)ArabigeldiğiiçinArapçayazıldı."31

"... Yani bu münacaat, kalbe Farisi olarak tahattur ettiğinden(hatırlatıldığından)Farisiyazılmıştır."32

Son olarak: Said Nursi Kur'ân-ı Kerim'de yer alan ve Kur'ân'ın özelliklerinianlatanayetleriebcethesabınatabitutmuştur.BakınortayaçıkantarihlerleSaid-iNursi'yeyazdırılanrisalearasındanasılbirbağlantıoluşmuşoluyor:33

"BuKitap,kendisindehiçbirşüpheolmayan,takvasahiplerineyolgösterenbirKitap'tır."34

Bu ayetin Arapçası sayı olarak 1922-1921 yapar. Bu tarih Risale-i Nur'unyayılmayabaşladığıtarihtir."Şayet, kulumuza indirdiğimiz (Kur'ân) hakkında şüphe içinde iseniz onunbenzeribirsuregetirin(bakalım)."35

Ayetin ilgilibölümününArapçası1372 sayısına tekabül ediyor.BudaRisale-iNur devrinin başlangıç tarihidir. Bu da ayetin Risale-i Nur'a işaret ettiğinigösterir."Rabbimiz!Onlara(soyumuz)içindenonlardanolan,seninayetleriniokuyan,Kitab'ıvehikmetiöğretenveonlarıarındıranbirresûlgönder.Şüphesizkisen,(izzetsahibi,herşeyimağlupeden)El-Azîz,(hükümvehikmetsahibiolan)El-Hakîm'sin."36

Ayetinrakamsalkarşılığı1302'dir.BudaRisale-iNurmüellifininKur'ândersinialdığıtarihemuvafakateder.BudaayetinRisale-iNur'aişaretettiğinigösterir!"Size içinizden bir Resûl gönderdik. Size ayetlerimizi okuyor, sizi arındırıyor,sizeKitab'ı,hikmetivebilmedikleriniziöğretiyor."37

Bu ayetin rakamsal karşılığı 1338'dir. Bu tarih SaidNursi'nin inzivaya çekilipRisale'ninhakikatleriniyazmayabaşladığıtarihtir.Bunlarsadecebazıörneklerdir.SaidNursi,Kur'ân'a,Allah'ınayetlerine,Allah'ın

Nebisi'ne, Allah'ın sıfatlarına dair altmışa yakın ayeti rakamsal bir karşılıkla

Page 90: TASAVVUF - archive.org

Risale-iNurkitabıylailişkilendirmişvebuayetlerinRisalelereişaretettiğiniiddiaetmiştir. İmkân bulanların kitabın ilgili bölümünü okumasını şiddetle tavsiyeediyorum.Rabbimizindirdiğibirçokayette lafızlarıöyleözenleseçmiştirkiaslıYahudilikolanvebirnevifalcılıkgörevigörenebcetalfabesineuygunolsunöylekibuayetlerRisale-iNur'aişaretetsin(!).Mesela,"EyörtüsünebürünenPeygamber!"ayeti233rakamınatekabületsinki

SaidNursi'ninlakabıolanve234'etekabüleden"Kurdi"yeişaretetsin!Yada"Eyörtüsünebürünen,kalkveuyar."ayetleri1316'yatekabületsinkiSaid

Nursi'ninRisale'ylevazifelikılındığıtarihedenkgelsinveonaişaretetsin!Yada"MüşriklerhoşlanmasadatümdinlereüstüngelsindiyeResûlü'nühidayetve hak dinle gönderen O'dur." 38 ayetinin ilgili kısmı 359'a tekabül etsin diyeseçilmiştirkiburakam"Said-iNursiBediu'z-Zaman"ınkarşılığıolan359'laaynıolsun...İnsan ne diyeceğini şaşırıyor! Bir insan nasıl olur da dinini böylesi çürük bir

temel üzere inşa eder?Yahudiliğinmuharref anlayışınıKur'ân'a tatbik eder veondan sonuçlar çıkarır ve bu sonuçlarla övünür? Ya Rabbi, bir insan seninazametinkarşısındanasılbukadarcüretkârolur?Allah'ım, bizleri tevhid ve sünnet üzere sabit kıl. Hidayet ettikten sonra

kalplerimizieğriltme...(Allahummeâmin)Sufilerin baş yapıtlardan kabul ettiği Miftahu'l Kulub (Kalplerin Anahtarı)

kitabıdaböylebirişaretlekalemealınmıştır:"...1259senesi,Rebiu'lahirayındaidi. Hücremizdemüteveccih iken Sultanu'l Enbiyâ, Sertaci'l evliya ve'l asfiya veatkıyaEfendimizhazretlerizuhurettivebunaçizkulunuihsanenvemürüvvetentaltif etti ve 'Onları (ümmeti) helak olmak mertebesine getiren bu uçurumdankurtarmak ve tecilleri gereğince şeriat, tarikat, marifet, hakikat ve vuslatın neolduğunuanlatmakiçinbirrisalehazırla!'(dedi.)"39

İsmail Hakkı Bursevi'nin Tefsiru'l Ruhu'l Beyan'ı da böylesi bir işaretinürünüdür: "Manevi pederim, Şeyh EkberMuhyiddin-i Arabi'nin delaleti ile birgün rüyamda Resûlullah bana lütfedip arkamı sıvazladılar. Tatlı bir ifade ile:'Ümmetimiçinbir tefsiryaz!'diyeemirbuyurdular.BununüzerineAllah'tanveResûlullah'ınruhaniyetindenyardımisteyereküçciltliktefsiryazdım."AllahResûlü (sav) böyle bir adamın sırtını sıvazlayıp ümmete tefsir yazmasını

isteyebilir mi? Sanmıyorum! Zira Allah Resûlü geldiğinde müşrikler, saliholduğuna inandıkları insanların ruhaniyetinden, Hristiyanlar ise İsa'nınruhaniyetinden yardım talebinde bulunuyorlardı. Allah Resûlü'nün sapıklık veşirk dediği tam da buydu. Resûlullah, davetinin özü olan ve Fatiha Suresi'ne

Page 91: TASAVVUF - archive.org

yerleştirilerek kullara günde en az on yedi defa tekrar ettirilen bir hakikatianlamamışbiradamarüyasındageliyor,onuİslam'adavetetmiyordainsanlarıirşadetmesiiçintefsiryazmasınıemrediyor!Olacakşeydeğil!!!"Sen ve Allah dilersen." diyen ve lafızda Allah (cc) ile Peygamber'i eşitleyen

adama: "Ne kötü hatipsin, beni Allah'la denk mi tuttun?" 40 diyen Nebi (sav),isteme/dua/medetgibibirkonuda,Resûl'üAllah'adenktutanınsırtınısıvazlayıponutaltifediyor!!!"Allah'ım, benim kabrimi ibadet edilen bir puta çevirme." 41 diye Rabbine

yalvaran,ümmetini"Kabrimibayramyerineçevirmeyin."42diyerekuyaranNebi,sadecekabrinegelerekdeğilkendisininruhaniyetindenyardımisteyerekonaheryerde ibadet eden bu şahsa teveccüh gösteriyor birileri de kerametlerikendilerindenmenkulbuadamlarınkutsiyetineinanmamızıbekliyor!!!MahmudUstaosmanoğlu'nunşerhettiğiRisale-iKudsiyyedemanevibiremirle

(!)kalemealınmıştır!17.beytişerhederkenşunlarıkaydeder:"ZuhurettiodemsırrımdabirnurGörenlerzanederdinefha-isurKiicmalüzreizhareylebirnurDedikibazıaşıkâlâpürnurBunurdanhissealhakkagidelimCemalibakemaleseyridelimBüyük şeyhEfendiMustafa İsmetGaribullah,buderstedeRisale-iKudsiye'yitelif etmesinin sebebini anlatmayadevamediyor...BuRisale-iKudsiyemanevibiremirleyazılmıştır,onuniçinçokkıymetlidir..."43

"Dedi,Allahtarafındangönderilenmaneviheyet:—DiliTürkçeolsun,vezinileolsun,ben:—Yanyalımveşiirlisanınıbilmem,dedim...Ben manevi heyete lisanımın fasih olmadığını, şiir yazmayı bilmediğimisöyleyinceonlarda:— Bu bizim değil Allah'ın emridir, yazılmasını Allah istiyor, dediler... BuAllah'ındilemesiyleolduğundansenihatadankorur...Ben:—Yazıkurallarınıbilmem,dedim.—Buradamuratedilenmanadır,lafızönemlideğil,dediler...Bütünkardeşlerekısabirdelil,bukitabıkimokursaonafeyizverahmetolsun.Allah yolcularına feyz ve rahmet olsun... Vesveseler gitsin, bu kitabı okuyan

Page 92: TASAVVUF - archive.org

teşvikverağbetbulsun."44

Bu açıklamalar size bir şey anımsattı mı? Hani Cibril, Allah Resûlü'ne gelir:"Oku" der, o ise "Ben okuma bilmem." der. "Yaratan Rabbinin adıyla oku."denerek Kur'ân nazil olur. Buraya dikkat edin: "Yaz", "Ben yazma bilmem.","Allah'ın emriyle yaz"... Kıssa, neredeyse birebir aynıdır. Sadece "oku" kelimesiçıkarılmış,yerine"yaz"kelimesieklenmiştir.Tabikitapiçinzikredilensıfatlaradadikkatetmekgerekiyor:"Allah'ındilemesiyleolduğundansenihatalardankorur.""Kısabirdelil"45

"Feyizverahmetolsunokuyana.""Vesveselergitsin.""Okuyanrağbetveteşvikbulsun."BuradazikredilensıfatlarıntamamıKur'ân-ıKerim'eaitolansıfatlardır.

Etabii,inişiKur'ân'labirebirolanınsıfatlarıdabirebirolmalıhâliyle!OrtakÖzelliklerBazı örneklerini verdiğimiz ve saymakla bitirilmesi pek mümkün olmayacak

kadar fazla içeriğe sahip olan Tasavvuf tarihi, dikkatle incelendiğinde önemliolanbazıözelliklerinortakolduğugörülecektir.Kur'ândışındavahiyyadailhamaldığını,kendisinebirkitapyazdırıldığınıveyabütünolarakbirkitapverildiğiniiddiaedenlerdeşuortaközelliklerdikkatçekmektedir:a.Hepsinindayanağı,kendilerininiddiasındanibaretolanvesadeceAllah'ın(cc)

doğruluğunu bulabileceği rüyalar veya manevi işaretlerdir. Oysa bunlar İslamdinindedelilvehüccetdeğildir.Yani,Kur'ân'ınevrenselilkelerindenolan"Eğersadıklardansanız delilinizi getirin." ayetini bu insanlara tatbik edecek olursakellerindehiçbirdelilolmayacaktır.Allah (cc) ile direkt irtibat kurmak, Resûl'den (sav) kitap almak, hayalî bazı

manevi mertebeleri katetmek üzere kurulu bu kitaplar, aynı zamanda nefsitemize çıkarmadır... Oysa Kur'ân, yani vahiy olduğu ve Allah tarafındanindirildiğine dair hiçbir şüphenin olmadığı bu Kitap: "Nefislerinizi temizeçıkarmayın. O, korkup sakınan (takva sahiplerini) en iyi bilendir." 46 der. Yine:"Nefislerini temize çıkaranları görmedin mi? (Hayır, öyle değil!) Bilakis Allah,dilediğini temizeçıkarır." 47 der.Bu iddia edilenulvimakamlar,nefisleri temizeçıkarmakdeğildirdenedir?b. İddia sahiplerinin tüm kitaplarının ortak özelliği, Kelime-i Şehadet'in

içeriğinemuhaliföğretileriçermesidir.

Page 93: TASAVVUF - archive.org

Allah'tan geldiği söylenen kitaplar; köpeğe Allah demekte, Allah'ın özelliklekadınların uzuvlarında tecelli ettiği söylenmekte, velileri Nebi'den üstüngörmekte,bazı insanların şeriat sınırlarınındışınaçıkabileceğini çünküonlarınLevh-iMahfuz'danbilgileridirektaldıkları söylenmekte, sıradan insanlarınbileağzına almakta hayâ edeceği hikâyeler ve benzetmeler, "ahlaki hikmet" diyeinsanlarayutturulmaktadır.48

Bu durum, Kureyşli müşriklerin, ahlaksızlığını Allah'a nispet etmelerinihatırlatıyor. Ahlaksızlık yapar ve şöyle derlerdi: "Bu yaptıklarımız İbrahim'inşeriatıdırveodabuemirleriAllah'tanalmıştır."AmayaptıklarıMuhammed'in(sav)elindekivahiyleçelişiyordu.Rabbimizbubozukanlayışışöyledüzeltti:"(Kâbe'yi çıplak tavaf etmek gibi) bir fuhşiyat işlediklerinde derler ki:'Babalarımızıbununüzerinebulduk.Allahbunubizeemretti.'Deki: 'Şüphesizki Allah, fuhşiyatı emretmez. Yoksa siz Allah'a karşı bilmediğiniz şeyler misöylüyorsunuz?' (Yine) de ki: 'Rabbim adaleti emretti. Her secde yerindeyüzlerinizidoğrultunvedininiziyalnızcaO'nahaliskılarakO'naduaedin.SiziilkyaratanOolduğugibi (yineO'na)döneceksiniz.'Birkısmınahidayetverdi,birkısmınadasapıklıkhakoldu.(Çünkü)onlar,Allah'ıbırakıpşeytanlarıdostedindilervedoğruyoldaolduklarınısanıyorlar."49

Her insanın bu ayetler üzerinde tefekkür etmesi gerekir. Allah; fuhşiyatı,ahlaksızlığı,adaletinzıttıolanzulmü,şeyhlerinelindemüridlerinoyuncakhâlinedönüştürülmesini, mescidlerin değil de kabirlerin, türbelerin mabededinilmesini, Allah'tan başkasına dua etmeyi, onların her şeyi bilip gördüğüiddiasını,onlardankorkmaveonlarasığınmaanlamınagelenfiilleriemretmez.Bunlarolsaolsaşeytanıdostedinipkendisinihidayetüzerezannedensapkınlarınyazdıklarıolabilir.Âdeta ayet günümüze inmiş gibi. Tevhid ve sünnete aykırı öğretiler vazedip

bununla ilgili uyarıldıklarında "Bu falanca kitapta vardır, bunca yıldırokunmasına rağmen kimse (babalarımız) karşı çıkmamıştır, hem bu kitaplarAllahtarafındanyazdırılmıştır."diyenlerebütünyakinimizlederizki:Allah (cc);fuhşiyatı, zulmü,bidati ve şirki emretmez!Bu,dost edindiğiniz şeytanların siziAllahilealdatmasındanbaşkabirşeydeğildir.c. Yine bu insanların ortak özelliklerinden biri "Kur'ân'ın anlaşılamayacağı,bizimonuidraketmemizinmümkünolamayacağı"iddiasıdır.İlginçtir,Allah'ınvahyiolanKur'ânanlaşılmıyoramabuzevataindirdiğivahyi

içinböylebirdurumsözkonusudeğil!Siz,hiçbirNurcunun:"Bukitabıokuma,vahiy olup yazdırıldığı için anlayamazsın." dediğini duydunuz mu? Ya da bir

Page 94: TASAVVUF - archive.org

Sufinin:"Risale-iKudsiyye'yianlaman içinon iki ilmibilmen lazım."dediğini...Ya da bir Mevlevinin "Mesnevi Kur'ân'dır, onun için bir âlim olmadan onuanlayamayız." dediğini. Ya da bir Menzil müridinin: "Miftahu'l Kulub veyaMinah kitapları bize göre değil kurban, bunlara çok dalarsan delirirsin."dediğini...Mümkünatı yok! İnsan sormadan edemiyor "Bu nasıl bir paylaşım?", "Size neoluyor, nasıl hükmediyorsunuz?!" diye! Kur'ân vahiy ama onun anlaşılmasımümkündeğil,sizinkitaplarvahiy(!)amaonuherbirinsananlıyor!Konuyla ilgili bir kıssa, meselenin daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır: İlim

meclisininbirindebutarzkitaplarokuyanvebukitaplarıkutsayanbirgrupgençvardır. Bir konuşma sırasında bu gençler, "Bu kitapların Kur'ân'ın tefsiri oluponlarıizahettiğini"savunur.Oradabulunanvebahsekonuolankitabıdahaönceokumuşbirgenç:"Birdenemeyapalım."der.Kur'ân'ıaçarveKur'ân'danbirsayfaokur. Oradakilere sorar: "Anlamayan var mı?"Herkes anlamıştır. Sonra Allahtarafından yazdırıldığı ve Kur'ân'ın tefsiri olduğu söylenen kitaptan okur birsayfa ve sorar: "Anlayan var mı?" O kitabı, Allah'ın Kitabı'ndan daha fazlaokuyan hatta "Risale hafızlığı" gibi garabet bir kavramın altına imza atangençlerdenbaşkakimseanlamaz!Hâliyle düşünen insanın aklında soru beliriyor: Birinci vahiy olan Kur'ân

anlaşılsın diye ikinci vahiy olarak bu kitap yazdırıldı. Ancak birincisi,ikincisinden daha iyi anlaşılıyor. Nasıl bir mantık bu? Bırakın günümüzTürkçesini,açınHasanBasriÇantay,ElmalılıHamdiYazırveMehmedAkif'inOsmanlı Türkçesi ile yazılan meallerini okuyun. Bu kitaplardan daha iyianlaşıldığınıgöreceksiniz!d. Bu kitaplarınmüellifleri, kalplerine gelenmanalarınAllah'tan olduğuna ve

vahiyolduğunaokadareminlerkifarklıbirihtimalitartışmayadahiaçmazlar.Oysa kalbe gelen manaların bir kısmının şeytandan olduğunu, şeytanın da

dostlarınavahyettiğinisöylüyorAllah(cc):"Allah'ın adının anılmadığı (hayvanlardan) yemeyin. (Çünkü) o kesin birfısktır. Şüphesiz ki şeytanlar, sizinle tartışmaları için dostlarına (böylesişüpheleri)fısıldarlar.Şayetonlaraitaatedip(leşhayvanlarınhelalolduğunaveyenebileceğineinanırsanız)hiçşüphesizmüşriklerdenolursunuz."50

"Böylece her peygambere insanların ve cinlerin şeytan olanlarını düşmanlarkıldık.Bazısıdiğerbirkısmınıaldatmakiçinsözünyaldızlısınıfısıldar."51

Bu ayetler gösterir ki insanın kalbinde yer eden manalar, ilham ya da vahiyolduğunu sandığı düşünceler iki kısımdır. Bunlar Rahmani olabileceği gibi

Page 95: TASAVVUF - archive.org

şeytanideolabilir.Peki,bunlarınasılayırtedeceğiz?Buayrımıinsanyapamaz.Çünkükendibaşınahakilebatılı,şeytaniveRahmani

olanı ayırt edemediği için Allah ona Peygamber göndermiştir. Ölçü vahiydir.Muhammed'in(sav)elindekivahyeuyanRahmani,uymayaniseşeytanivesvesevehayallerdir:"(Kâbe'yi çıplak tavaf etmek gibi) bir fuhşiyat işlediklerinde derler ki:'Babalarımızıbununüzerinebulduk.Allahbunubizeemretti.'Deki: 'Şüphesizki Allah, fuhşiyatı emretmez. Yoksa siz Allah'a karşı bilmediğiniz şeyler misöylüyorsunuz?' (Yine) de ki: 'Rabbim adaleti emretti. Her secde yerindeyüzlerinizidoğrultunvedininiziyalnızcaO'nahaliskılarakO'naduaedin.SiziilkyaratanOolduğugibi (yineO'na)döneceksiniz.'Birkısmınahidayetverdi,birkısmınadasapıklıkhakoldu.(Çünkü)onlar,Allah'ıbırakıpşeytanlarıdostedindilervedoğruyoldaolduklarınısanıyorlar."52

Yaptığı şeyi Allah'a nispet edip bunun Allah'tan olduğunu iddia edenler, buiddialarını vahiy olduğu şüphe olmayanKur'ân'a ve onun beyanı olan sünnetearz etmelilerdir. Şayet bu konu/durum Kur'ân'da ve sünnette karşılığınıbulmuyorsa bunun şeytani olduğunu, karşılık buluyorsa Rahmani olduğunuanlarlar.Tasavvuf büyüklerinden sayılan ve ilklerden kabul edilen şahsiyetler böyle

yapardı.EbuSüleymanEd-Daranîderki:"Kalbimeçok incenüktelergelir.Onuikiaslaarzetmedenkabuletmem."Çünkü kalp ilahi feyizlerin mekânı olduğu gibi şeytani vesveselerin de

mekânıdır. Şeytan, insanoğlunun içinde kanın damarda gezdiği gibi gezer.Allah'ınkorumasıolduğuhâlde,Nebi'ye(sav)Allahşöyleemrediyor:"De ki: 'Rabbim! Şeytanların dokunuşlarından/(masiyete) kışkırtmalarındansana sığınırım.Ve onların, yanımda hazır bulunmalarından da sana sığınırımRabbim!'"53

AllahResûlü'nden(sav)dinleyelim:"Dünnamazımıkesmekiçincinlerdenbirifritbanadadandı.Allahonaüstüngelmemisağladı.Onumescidinkolonlarındanbirinebağlamakistedim,takionugöresiniz. Sonra Süleyman'ın duasını hatırladım, bundan vazgeçtim: 'Rabbimbanaöylebirmülkverkibendensonrakimsedeolmasın.'"54

HadisinNesairivayetindeşuayrıntıveriliyor:"... Onunla boğuştum, onu alt ettim, onu boğdum. Öyle ki onun dilinin

Page 96: TASAVVUF - archive.org

soğukluğunuelimdehissettim."55

Şimdi, bu noktada durup düşünmek gerekiyor. Şeytan, Allah Resûlü'nenamazdageliyor.YanionunAllah'aenyakınolduğuanda.Namazınıifsatetmekiçin saldırıya geçiyor. Saldırdığı kişi Allah'a en sevimli insan olan, beşerinefendisiMuhammed (sav).AllahResûlü,"hadeyince"onudefedemiyor.Onunlamücadeleediyor,sonundaonualtedipbumücadeleyikazanıyor.Sormak istediğimiz soru ise şu: Bu insanlara gelen ve onların kalbine bu

manaları fısıldayan neden şeytan olmasın? Şayet kendilerini Peygamber'denüstüngörüyorlarsaonadiyeceksözümüzyok!Hakikatikabullenip:"Onadahibukadaraçıkveşiddetlehücumetmişsebizimgibigünahkârlarneeylesin?"derlerse"Allahhidayetversin."deriz.Yazdıkları yadayazdırıldıklarını iddia ettikleri satırlarıKur'ânve sünnete arz

ettiğimizde,kitap ilevahyinaynıkaynaktanolmadığıhemenanlaşılır.Örneğin,birkitabınbirâlimenispetindeihtilafvarsaneyapılır?Oâlimenispetindeşüpheolmayan kitapları okunur. Üslup, konu tertibi, meselelere yaklaşım metodu,kanaatettiğihükümler...Bunlardabenzerlikvarsadenirki:"Bukitabınfalanaaitolmasımuhtemeldir."Zıtlıkvarsaderlerki:"Bukitapbuâlimeaitdeğildir.Birileriyazıponanispetetmiştir."Kur'ân'ıbirdefaokumuş,sünnettenazçokhaberdarolanbirinsan,bukitapları

okuduğunda gönül rahatlığıyla diyebilir ki: "Bu kitaplar Allah'tan değildir. Yamüellifleri,elleriyleyazdıklarınıAllah'anispetetmişlerdiryadaşeytanonlarıfecibirşekildealdatmış,şeytanınAllah(cc)ilealdattığımağdurlardanolmuşlardır."e. Başka bir ortak nokta, kitapların ihtiyaç üzere yazdırılmış olmasıdır. Her

müellif, kitabının, içinde bulunduğu asrın sorunlarına çözüm getirdiğini,insanlarınihtiyacınabinaenAllahtarafındanyazdırıldığınıiddiaeder.İnsan sormadan edemiyor; bu ümmet o kadar zor zamanlar yaşadı ki bugün

yaşanansıkıntılarınbirçoğu,ogünyaşananlarınyansımasıvedevamıdır.NedenAllahoinsanlarabirşeyleryazdırıpihtiyaçlarınıgidermedi?Ali,Aişe, Talha ve Zübeyr (r.anhum)karşı karşıya gelip savaştılar. Bu ümmetin

evlatlarıyalanyanlışhaberlerleOsman'ı(ra)katletti.BuümmetinaskerleriAllahResûlü'nün(sav)ailesiniKerbela'dakatletti.MekkeveMedinemancınıklarlaateşyağmurunatutuldu.Harrevakasındaensarkadınlarınınnamusukirletildi.Ümmetinseçkinimamları,zalimyöneticilerimeşrulaştırmadıklarıiçinişkence

veeziyetlerleömürtüketti.Ümmetin en fazla ihtiyaç duyduğu dönemde, neden kimseye bir şeyler

yazdırılmadı? Bu sorunlara çözüm olacak bir kitap, rüyada onlara neden

Page 97: TASAVVUF - archive.org

verilmedi?Acabaodönemdeyaşayanlar,bumüelliflerinmertebesinemiulaşamadı?Yoksa

bumüelliflergördüklerihayalleriveşeytanınvesveselerinivahiymizannetti?Yeri gelmişken belirtelim, o dönemde bazıları kendilerine semadan haberler

geldiğiniiddiaetmişlerdir.Amasahabenintepkisişöyleolmuştur:İbniAbbas'a(ra)dedilerki:"MuhtarEs-Sekafîkendisinegöktenhaberlergeldiğiniiddia ediyor."Dediki: "Doğru söylemiştir. Allah buyurur ki: 'Şeytanların kiminüzerineindiğinisizehabervereyimmi?Çokçaiftiraeden,aşırıgünahkârherkesinüstüneiner.(Bukâhinler,şeytanlara)kulakverirlerveonlarınçoğudayalancıdır.'"56

Yineonadenirki: "Muhtarkendisinevahiygeldiğini söylüyor."Derki: "Doğrusöylüyor. 'Şüphesiz ki şeytanlar, sizinle tartışmaları için dostlarına (böylesişüpheleri)fısıldarlar.'57buyuruyorAllah."58

Allah Resûlü (sav) dışında birisi, semayla irtibat kurduğunu söylediğindesahabenintepkisibuolmuştur.YalancıPeygamberliğeGidenYolAllah'tan vahiy alma, özel ilimlere sahip olma, kalbinin Rabbinden haber

vermesi, manevi bir seyrisülukte karşılaşılan manevi feyiz ve işaretler; yalancıpeygamberliğinyolunuaçan,onazeminhazırlayanetkenlerdir.Sizinşeyhinizeyadaüstadınızaaçılansemakapıları,birbaşkasınanedenkapalı

olsunki? "Banaaçıldı.","Yazdırıldı.","Allah bana dedi ki" gibi cümleler, ispatımümkün olmayan beşerî iddialardır. Sizin dışınızda biri bunu dediğinde; onuyalanlarsanız kendinizi yalanlamış olacaksınız. Mecburi olarak, insanların sizidoğrulamasınıistediğinizgibisizdebuşahsıdoğrulayacaksınız!Asrımızın yalancı peygamberlik iddiasına sahip olan İskender Evrenesoğlu

kendisinevahyingeldiğinişöylegerekçelendirir:"...Allah insanakitapyazdırırmıyazdırmazmı,konusunaaçıklıkgetirilmesigerekmektedir.ÇünkügünümüzdekidinbilginlerimizAllah ilekuluarasındakibutürbir ilişkiyireddediyorlar... 'Allahkuluylakonuşamaz,kitapyazdıramaz,ilham veremez.' diyorlar... Aşağıdaki bölümde bu konuya ışık tutacak veispatlayacakkanıtlarıbulacaksınız.Allah insanakitapyazdırırmıyazdıramazmıgörelim:AbdulkadirGeylanîHz'ninRisale-iGavsiyetercümesinden:"—YaGavs-ıAzam,dediAllah.—LebbeykRabbiGavs,dedim.

Page 98: TASAVVUF - archive.org

—YaGavs-ıAzamhiçbirşeydezahirolmazdım,insandazahirolmuşum,dedi.YaGavs-ıAzaminsanbenimsırrımdır,bendeonunsırrıyım,dedi.—Gavsdedi:RabbimTeâlâ'yıgördümvesordum:—YaRabbi,aşkınmanasınedir?dedi:—YaGavsaşıkolbana,aşkbenimveaşkbenim...'GörülüyorkiAbdulkadirGeylanî'yeAllahuTeâlâ,'Risale-iGavsiye'ismiylebirkitapyazdırmış.Allahkendisine 'Gavs-ıAzam'diyehitapediyor.VedeAllah'ıgördüğü kesin.Diğer taraftanAbdulkadirGeylanî'ye yazdırılan kitabın adı da'Risale',yanibizeyazdırılanlaaynı.AyrıcaBediüzzamanSaid-iNursi'ye,Allahtarafındanyazdırılmışyüzotuzikikitabada'Risale-iNur'adınıvermişAllahTeâlâ...Mevlana Celaleddin Rumî'ye, Mesnevi'yi Allah'ın (cc) yazdırdığı, Mesnevi'nintakdimyazısındaaçıkçayeralmaktadır:EşrefRumî'nindivanıdaAllahtarafındanyazdırılmıştır."59

Bu girizgâhtan sonra İskender Bey (!) asıl meramını anlatır. Allah'ın bu velikullarınakitapyazdırdığıgibikendisine"de inzal suresiyle"başlayanveKadir-i"Mutlaksuresiyle"sonbulanyirmiüçsureninindirildiğisöyler.Bu işler böyledir...Hayır ve güzellik, hayrı; şer ve bidat ise şerri doğurur. Bu

kapıyı insanlara açanlar kutsanmayı beklemek bir tarafa, Allah'a nasıl hesapvereceklerinidüşünmelilerdir.Birmeseleyedaha temas edelim.Vahiy alıpkendinekitap yazdırıldığını iddia

edenlerin çoğu; hayattayken zındıklıkla itham edilmiş, ölümlerinden sonra iseetraflarında oluşan menkıbe kültürüyle kutsanmış, veli kabul edilmişlerdir.Bugün İskender Evrenesoğlu'na burun kıvıranlar olabilir, ancak şeytanların dayardımıyla kısa zaman sonra, asrının büyük velileri (!) arasında yer alacaktır.Neden mi? Çünkü Allah tarafından ona yazdırılan (!) bir kitabı vardır amayaşadığı dönemde yalancılık ve zındıklıkla itham edilmiştir. Allah dostları hepöyledir,ilkbaştaanlaşılmazlar,sonrabirhazinegibikeşfedilirvedeğerkazanırlar(!).Bu zevatın hangisinin doğru söylediklerini, hangisinin şeytanın vesveselerine

aldanıpvahiyzannettiğini,hangisininçıkaramaçlıböylebiryolatevessülettiğininereden bileceğiz? Hangi ölçüyle bunları birbirinden ayıracağız? Kur'ân'ı bizanlayamayız,buzatlardahataetmez,hatagibigörünenbirdurumvarsabununmutlakabiraçıklamasıvardır...Geldeçıkişiniçinden."Banayazdırıldı."kapısını açarakbuümmeti aldatanlar, yalancıpeygamberlik

müessesesineyardımcıolanveyolunuhazırlayansaptırıcılardır.

Page 99: TASAVVUF - archive.org

Şu bilinmelidir ki biz tezkiye, ahlak, adap ve gönül inceltici (rekaik) bahisleriihtivaedenkitaplarakarşıdeğiliz.Buiçeriktekikitaplarıngerekliliğineinanırveinsanlara tavsiye ederiz. Nasıl karşı olabiliriz ki? Allah Resûlü'nün (sav) temelvazifelerinden biri de ümmetini arındırmakdır. 60 Onları nefsin fücurundan vegünahların karartısından temizleyip taatin ve takvanın esenliğine çıkarmaktır.ElbettePeygambervârisiolanâlimlerdebunudevamettirmelidir.Sohbet,vaaz,nasihat ve kitaplar ile dünyaya meyleden, unutan, şehvetlerine esir olan bizgünahkârları sarsmalı, Allah'ı (cc) ve hesabı hatırlatmalıdır. Allah'a hamdolsunümmetinâlimleribunuyapmışlardırda.Bunoktadayazılaneserlerevlerde,ailearasında, cemaatlerde, ders halkalarında, medreselerde, ilim meclislerindedüzenliokunmalıvenasihatleşilmelidirde...HarisEl-Muhasibi'ninkalplerleilgiliyazdıkları,İmamAhmedveAbdullahİbni

Mübarek'in Kitabu'l-Zuhd'leri, İbni Ebi Dunya'nın Edebu'l Din ve'l Dunya'sı,HadiskitaplarınınKitabu'lRekaikbölümleri,İmamKurtubi'ninölümsonrasınıtafsilatlı olarak ele aldığı Et-Tezkira'sı, Hafız ibni Receb'in tezkiye ve ahlakhakkında ki risaleleri, 61 İbni Kayyım'ın Medaricu's Salikin başta olmak üzerebirçokkitabı...Bizimkarşıolduğumuzşey,bu içeriktekitaplaryazılmasıdeğildir.Olamazda.

Bizim karşı çıktığımız, yazılan kitapların Allah'a nispet edilmesi ve onunkatındanolduğununsöylenmesidir."Az bir dünyalık elde etmek için elleriyle kitap yazan, sonrada: 'Bu,Allah'ınkatındandır.' diyenlere yazıklar olsun! Elleriyle yazdıklarından ötürü yazıklarolsunonlara!(Uydurduklarıkitaplariçin,'Allahtarafındanyazdırıldı.'diyerek)eldeettiklerikazançtanötürüdeyazıklarolsunonlara."62

Bizimkarşıolduğumuz;AllahResûlü'ndensonravahyinkesildiği,bunusadeceyalancı peygamberlerin iddia edeceği bilinmesine rağmen, bazı insanlarınelleriyleyazdıklarıkitaplara"vahiy"demesidir."Allah'ayalanuydurup iftiraedenyadakendisinehiçbir şeyvahyolunmadığıhâlde: 'Banavahyolundu.'diyenveya: 'Allah'ınindirdiğinebenzer(kitap/vahiy)indireceğim.'diyendendahazalimkimolabilir?Senozalimlerinölümsekeratıanındaki hâllerini bir görseydin! Melekler ellerini onlara uzatmış ve: 'Çıkarıncanlarınızı!Allah'akarşı söylediğinizhaksız sözlerinizveonunayetlerinekarşıbüyüklenmenizden ötürü bugün alçaltan ve değersizleştiren azaplacezalandırılacaksınız.'(derler.)"63

İşte bizim buğzumuzun, öfkemizin, ibarelerimizdeki katılığın nedeni budur.Merhametlilerin enmerhametlisidahibu ahlaka sahip insanlara, "Veyl olsun!",

Page 100: TASAVVUF - archive.org

"Dahazalimkimvardır?"diyeseslenmektedir.HususenBakaraSuresi'ndeki79.ayetedikkatedelim:Buayetkiminhakkında

inmiştir? Ehl-iKitap hakkında! Peki, Ehl-iKitap kimdir?Veya durumları bizeniçin anlatılmıştır?Çünkü bu ümmetten birileri adım adım, karış karış onlaratabi olacaktır.Her ne yapmışlarsa onu yapacak, her ne yola girmişlerse o yolagireceklerdir:"Sizden öncekilere adım adım, karış karış tabi olacaksınız. Onlar kelerindeliğinegirselersizdegireceksiniz!'BukastettiğinYahudiveHristiyanlarmıdır?'diyesordular.Başkakimolacak,diyecevapverdi."64

"Bu bana yazdırıldı.", "Rüyamda Nebi'den aldım." gibi sözler, şeriattan veümmetin içinde bulunduğu hâlin sebeplerinden habersiz olan insanlarıetkileyebilir.Buibarelerleokitaplarınkutsalolduğunainanabilirler.Müelliflerinisimlerinin sonuna "Hazret", "Allah sırrını takdis etsin." gibi İslam ümmetininbilmediği,Hristiyanlıktanalınmaifadelerlegizemveheybetdekatabilirler.Ölçü, Kur'ân ve sünnettir. Din tamamlanmıştır. Bizim ikinci bir vahye

ihtiyacımızolmadığıgibi"tamamlanmıştır"denileneeklemeyapacakcesaretimizde yoktur. Babamızın, ağabeyimizin, hocamızın sözünün üstüne söz söylemeyiedepsizlik sayarken, âlemlerin Rabbi olan Allah'ın sözünün üstüne nasıl sözsöyleyelim!.S.58.S.58.S.99.Dininaslı nedir?Kur'ân'dır.Kur'ân'ın aslı, Levh-iMahfuz'dur.O'nunaslı daAllah'tır.Mesnevi'ninAllah'tan olduğubir kez daha

kanıtlanmıştır(!)..Mesnevi,MEByayınlarıs.11..4/151.MevlanaburadaMesnevi'sinivahiyolarakdeğildegönülvahyiolaraktanımlayanlarakarşıçıkıyor."Haditamam."diyor."Senöyle

farzet.BenimgönlümzatenAllah'ınbaktığıyerdir.Hatadankorunmuşturbugönüldençıkanlar."diyor..6/178.32/Secde,2.17/İsrâ,9.5/Mâide,15.80/Abese,13-16.41/Fussilet,41-42.31/Lokmân,27.AriflerinMenkıbeleri,s.261..S.4.Nakilleriçinbk.Risale-iNur'aEleştirelBirYaklaşım,31-64..Tarihçe-iHayat,s.32..Sikke-iTasdikiGaybi,21..Şualar,534..Age.559..Age.572..Tarihçe-iHayat,579..Sikke-iTasdikiGaybi,97..18/Kehf,65.Bk.TılsımlarMecmuası,189..18/Kehf,65.2/Bakara,32

Page 101: TASAVVUF - archive.org

.Age.189.

.KastamonuLahikası,14-15.

.Sözler,443.

.Age.193.

.Bk.Risale-iNur'aEleştirelBirYaklaşım,92-115.

.2/Bakara,2

.2/Bakara,23

.2/Bakara,129

.2/Bakara,151

.61/Saff,9

.S.2-3

.AhmedbinHanbelMüsned,1769;NesaiEs-Sünenu'l-Kübra,10329.

.Muvatta,414;Müsned,2/246.

.EbuDavud,2042;Ahmed,2/367.

.Risale-iKudsiyyeŞerhveİzahı,1/78-79.

.Risale-iKudsiyyeŞerhveİzahı,1/80-85özetle.

.Metindeorijinalhâli"icmalbirhüccet".

.53/Necm,32

.4/Nîsa,49

.Allah'tangeldiğiiddiaedilenbukitaplardakiahlakisapıklıklariçinözelbirbölümaçacağızinşallah.

.7/A'râf,28-30

.6/En'âm,121

.6/En'âm,112

.7/A'râf,28-30

.23/Mü'minûn,97-98

.Buhari,461;Müslim,541.

.Fethu'lBari,461no'luhadisşerhi.

.26/Şuarâ,221-223

.6/En'âm,121

.Mecmuu'lFetava,11/238-239.

.Tasavvufveİslam195-196.İskenderAliMihr,http://www.tr.mihr.com/doc/1/21-risalenurlari/mihr

. "Size içinizden bir Resûl gönderdik. Size ayetlerimizi okuyor, sizi arındırıyor, size Kitab'ı, hikmeti ve bilmediklerinizi öğretiyor."(2/Bakara, 151) "Andolsun kiAllah,müminlerin içinde, kendilerinden olan birResûl göndermekle onlara iyilikte bulunmuştur.OnlaraO'nunayetleriniokur,onlarıarındırırveonlaraKitab'ıvehikmetiöğretir.Hiçşüphesiz,(Resûlgelmeden)önceapaçıkbirsapıklıkiçindeydiler."(3/Âl-iİmran,164)

.Burisalelerden"KalpKatılığınınYerilmesi/Zemm-uKasveti'lKalb"risalesi,yayınevimiztarafındanyayımlanmıştır.

.2/Bakara,79

.6/En'âm,93

.Buhari,7320;Müslim,2669.

Page 102: TASAVVUF - archive.org

TTASAVVUFTAVELİ/ŞEYHTASAVVURU

asavvuf'un sıkça kullandığı kavramlardan biri "velayet"tir. Tasavvufta öncüolan zatların bu makama eriştiği, Allah dostu olup ilahi lütuflara mazhar

olduğu inancı, Tasavvuf'un temel öğretilerindendir. Şeyh olarak anılan TasavvufbüyüklerininaynızamandaAllahdostu/veliyullaholduğuiddiaedilir.Bu kavramın Kur'ân ve sünnetten alındığını biliyoruz. Kitabımızın bu

bölümündeKur'ân ve sünnette geçen velayet kavramıylaTasavvufta kullanılanvelayetkavramınınkarşılaştırmasınıyapacağız.Allah(cc)ayetteşöylebuyurur:"Dikkatedin!Allahdostlarınakorkuyoktur,onlarüzülmeyeceklerdirde.Onlarki imanedip takvalıolanlardır.Onlaradünyahayatındadaahirettedemüjdevardır.Allah'ınsözlerinde/hükümlerindeasladeğişiklikolmaz.İştebu,enbüyükkurtuluşuntakendisidir."1

Allahdostluğununneolduğunu,Allahdostlarınınsıfatlarınıveonlarındünyave ahiret mükâfatlarını açıklayan bu ayet "velayet ayeti" olarak bilinmektedir.Konumuzuntemelinioluşturanbuayet-ikerime,Tasavvuferbabınındasıksıkatıfyaptığıayetlerdendir.İbni Kesir (rh) şöyle der: "Allah (cc), dostları olan evliyaullahın iman eden vetakvasahibiinsanlarolduğunuhaberveriyor.HertakvasahibiAllah'adosttur."2

İmam Kurtubi: "... Veli, lügatte 'yakın olan' demektir. Bu ayette Allahdostlarından kasıt, müminlerin seçkinleridir. Âdeta onlar yaptıkları taatler vesakındıkları masiyetlerle Allah'a yakınlaşmışlardır. Allah evliyaların kimolduğunuşusözüyleaçıklamıştır:'Onlarimanedenlervetakvasahipleridir.'Yaniinanılmasıgerekenlereinanan,sakınılmasıgerekenmasiyetlerdensakınanlardır."3

Bu ayetten açıkça anlıyoruz ki Allah dostu olmak, iman ve takvaya bağlıdır.İman ve takva ehli olan her insan aynı zamanda Allah dostu olmaya adaydır.Kur'ân-ıKerim'deAllahdostuolmanınbaşkaşartıyoktur.Sahihakideve salihamel,yanitevhidvesünnet,velayetmakamınınanahtarıdır.Kişininveliolmasıiçinhavadauçupdenizdeyürümesi,tavuklarıdiriltipinsanlarınyataktakaçdefadöndüğünübilmesigerekmemektedir.AllahResûlü(sav)kudsibirhadisteRabbindenşöylenakleder:"Kim benim dostlarımdan/velilerimden birini düşman edinirse ben ona harpilanederim.Kullarım,banafarzibadetlerleyaklaşmalarındandahasevimlibirşeyle yaklaşmamışlardır. Onlar nafile ibadetlerle de bana yaklaşmaya devamederler.Takibenonları severim.Onları sevince işitenkulakları, görengözleri,

Page 103: TASAVVUF - archive.org

tutanelleri,yürüyenayaklarıolurum.İstediklerindeverir,sığındıklarındaonlarıkorurum."4

Hafız İbni Hacer (rh) hadisin şerhinde şunları kaydeder: "Veliden kastedilen,Allah'ı bilen, taatinde devamlı olan ve ibadetlerini de ihlaslı yapan kişidir.Allah'ın, kulun nasıl kulağı, gözü olacağı anlaşılmamıştır. Bunun cevabı birkaçyöndendir:a. Bu, temsilî bir anlatımdır. Maksadı, 'Benim emirlerimi tercih etmekonusunda onun gözü ve kulağı olurum.' demektir. O, bu organlarını sevdiğikadarbenimtaatimivebanahizmetideterciheder.b.Herşeyiylebenimlemeşgulolur.Kulağınıbenirazıedecekşeydışındabirşeyevermez,gözüemrettiğimdenbaşkasınıgörmez.c.Onuntümihtiyaçlarınıonasağlarım.Sankikulağıvegözüyleeldeetmişgibiolur.d.Onayardımda;düşmanınakarşıgözü,kulağı,eli,ayağıgibiolurum.e. Burada mudafın hazfı vardır. Yani, 'Onun kendisiyle işittiği kulağınıhıfzederim.'demektir...Böylecehelalolandanbaşkasınıdinlemez.f.Buradamastarkelimeler,ism-imefulanlamındakullanılmıştır.Yaniişittiği,gördüğü sadece ben olurum. Sadece zikrimi işitir, Kitabımı okumaktan lezzetalır...Eliniveayağınısadecebenimrızamolanauzatır...g. Duaya hemen icabet anlamında olabilir. Çünkü insanın tüm işleri buorganlarlaolur.5

Tufi der ki: 'Sözüne itibar edilen tüm âlimler bu hadiste kullanılan üslubun,kulayardımvedestekanlamındaolduğunuvebununmecazvekinayeyoluylabildirildiğinisöylemişlerdir...İttihadiler 6(vahdet-ivücudçular)isebununhakikianlamında olduğunu ve kulun, Allah'ın bizzat kendisi olduğunu söyler. DelilolarakdaCibril'in,sahabedenDıhyesuretindegelmesiniönesürerler.Derlerki:'Allah,birsuretintamamındaveyabirkısmındaaçığaçıkmayakadirdir.'Allahzalimlerinsöylediklerindenyücedir!(HafızİbniHacer:)'Kalbindeeğrilikolanbirgruphadisişöyleyorumlar:Kul,içdünyasınıbulanıklıklardantemizleninceyedekzahirîvebâtıniamelleredevamedersehakmanasındaolur.(YaniAllaholur).Allahbusözdenyücedir.'Riyazet ve tecelli ehlinden bazı cahiller bu hadise yapışıp şöyle derler: 'KalpAllah'amahfuzolursadüşüncehatadanmasumolur.'Buyolunmuhakkikleriiseşöyle der: 'Düşünceler Kur'ân ve sünnete uymadı mı hiçbir kıymeti yoktur.Masumiyet/Korunmuşluk/Hatadan uzak olma sadece peygamberlere özgüdür.Onların dışında olanlar ise hata yapabilir. Ömer, kendisine ilham edilenlerin

Page 104: TASAVVUF - archive.org

başında gelirdi. Ama bazen bir şey düşünür, başka sahabiler ondan farklı birgörüşortayaatar,Ömeronlarıngörüşünütercihederdi.Kimkalbinevakiolanmanalarlayetinir,Resûl'üngetirdiğinibırakırsahatalarınenbüyüğünü işlemişolur.'Onlardan aşırıya gidip: 'Kalbim bana Rabbimden haber verdi.' diyenler isedahabüyükbirhataiçindedir.Kalbininonaşeytandanhaberverdiğindeneminolmaz..."7

Hafızb.Hacer'inkendindenönceyaşayanbazıâlimlerdenaktardıklarıvekendiaçıklamalarındanşunuanlıyoruz:Ehl-iSünnet,Allahdostlarınadairbuhadistenşunu anlamıştır: Kul ibadetlerle Rabbine yaklaşırsa bunun mükâfatı olarakRabbinin yardımına mazhar olur. Allah (cc), kişinin kendisiyle amel yaptığıorganları razı olduğu amellere muvaffak kılar. Allah'ın gazabına götürecekamellerdenisemuhafazaeder.Bir grup sapık ise Allah'ın dostlarıyla ilgili hadisi saptırmış ve ona farklı

anlamlaryüklemiştir.Allah dostu denilen zatların zamanla "Allahlaşacağını", artık şeriata

ihtiyaçlarınınkalmayacağını,kalplerinindirektAllah(cc)ileirtibattaolacağınıve"Kalbim bana Rabbimden haber verdi." diyeceklerini, akıllarına gelen herdüşünceninhatadanmasumolacağınayormuşlardır.İbniReceb(rh)buhadisinşerhindederki:"...KalbiAllah'ınazametiyledolduğuvakit,Allahdışındaherşeyikalbindensilipatar.Rabbininistekleridışında,kulunnefsininpayıveiradesikalmaz.İşteozamansadeceO'nukonuşur,sadeceO'nunemriyle hareket eder. KonuştumuO'nu nutkeder, işitti mi O'nu işitir. O'nunlabakar,O'nunla tutar.Hadisten kastedilenmana budur.Kimbunundışında birmanayaişaretederseittihatvehulûlcülerinilhadınaişaretetmiştir."8

ÖyleyseKur'ânvesünnettenşunuanlıyoruz:İnanılmasıgerekenlereimaneden,farzları yerine getiren ve masiyetlerden sakınanlar Allah dostu yanievliyaullahtandır. Nafilelerle Allah'a yakınlaşmaya önem verenler ise Allah'ınsevgisineveyardımınamazharolankullardır.Fıtratahitapedenbunaslaragöre,hermüminAllahdostuolabilir.Tasavvufçular ise veliliği çok farklı şekilde anlamış, Kur'ân'dan aldıkları bu

kavramı Allah'ın, hakkında hiçbir delil indirmediği şeylerle aslındansaptırmışlardır.Tanımlarınabakalım:9

Kuşeyri Risale eserinde der ki: "Velinin iki manası vardır: İlki, Allah'ın dostedindiği anlamında ism-i mefuldür. İkincisi ise Allah'ın taatini dost edinenanlamındadır.Allah'aibadeti,içineisyankarışmaksızındevameder.Birininveli

Page 105: TASAVVUF - archive.org

olmasıiçinbuikianlamındamevcutolmasıgerekir."10

Birbaşkayerde:"Allah'ın,taatlerdedevamlıolmasıiçinkorunmasınıüstlendiğikişidirveli.Onuniçin'huzlan'yaratılmaz.O,günahişlemekudretidir."11

CurcaniEt-Ta'rifat'ındavelimaddesindeşuaçıklamayıyapar:"İsyanolmaksızınsürekliibadetedendir."AbdulazizEd-Debbağ,El-İbriz12kitabındaşöyleder:"...Kime,ruhundabulunanesrarın kapısı aralanır, zatıyla ruhu arasındaki perdeler kalkarsa işte o arif birvelidir,fetihsahibidir."13

İbniArabi:"Bâtıniimamın(velinin)şartımasumolmasıdır."14

Görüldüğü gibi Kur'ân ve sünnetin veli tanımı ile Tasavvuf'un veli tanımıtamamen farklıdır. Tanımda ayrışan İslam ve Tasavvuf, velayetin hakikati vesıfatlarında da ayrışmıştır. Veli/Şeyh, İslam'da herhangi bir Müslim iken,Tasavvuf'aintikalindesuretdeğiştirmiş,İlahivenebevitümvasıflarıalmıştır.Âdetaparalel ilahvenebioluşturmagayretinedönenTasavvuf'unveli inancı,

İslam'ınusulu'ddinkabuledilenöğretileriyleçakışmaktadır.Tasavvuf erbabına sözübırakıpnasıl bir veli/şeyhanlayışına sahipolduklarını

onlardandinleyelim:Veli,Allah'ınBizzatKendisidir!"BabamRamazan ayında bir evde inzivaya çekilerek, on güne yakın kimseyeyüzünü göstermedi... Konya'nın bilginleri, fakirleri, emirleri ve bütün insanlarmedreseye gelip: 'BizMevlana'nınayrılığınadayanamıyoruz.' dediler, kıyametikoparıp ağlayıp sızladılar... Ben durumu babama bildirdim. Üç gün müddetistedi.Arkadaşlarahaberverdim...Üçgüngeçtiktensonrasabahleyingeldimvekapınınaralığındanhücreniniçinebaktım.HücreninhertarafınınMevlana'nınmübarek vücudu ile dopdolu olduğunu gördüm. Hatta yarıklara pamuktıkanmasıgibikapınınaralığıdaMevlana'ylatıkanmıştı...Buheybetlimanzarakarşısında bağırarak kendimden geçtim. İki kez bu manzarayı gördüm. Sondefasında tekrar baktım. Onun cisminin güzellik ve zayıflık bakımından eskihâlini aldığını ve mübarek eliyle vücudunu okşadığını gördüm. Vücuduna:'Aferin! Aferin! İyi dayandın. Tur Dağı buna dayanamamış parça parçaolmuştu.Senbunukaldırabildin.SeningibiYar-iGar'aaferinlerolsun.'dediğiniişittim."15

EbuYezidEl-Bestamîanlatıyor:"BirseferindeAllahbenikendikatınayükseltti,benihuzurundadiktive:'EyEbuYezid,kullarımsenigörmekistiyorlar.'dedi.Bende: 'Beni vahdaniyetinle süsle, bana enaniyet/benlik elbiseni giydir ve beniahadiyet makamına yükselt. Ta ki kulların beni gördüğünde desinler ki:

Page 106: TASAVVUF - archive.org

'Seni/Allah'ı gördük.' Böylece sen bu olmuş, ben de orada olmamış olurum.'dedim."16

YineEbuYezid şöyleder: "Subhani (Kendimi tüm eksiklerden tenzih ederim),Maa'zemeşe'n(Şanımneyücedir)""CübbemdeAllah'tanbaşkasınıgörmüyorum."Veliler,BirŞeye"Ol"Der,Oluverir!Ticani'ye soruldu: "Abdulkadir Geylanî'nin 'Benim emrim Allah'ın emriyledir.Birşeye 'Ol'dersemoluverir.'sözününasılanlamalıyız?"Cevabendediki:"Allahonlara (velilere) büyük hilafet vermiş ve onları kendi mülkünde istedikleriniyapma yetkisiyle görevlendirmiştir. Allah onlara tekvin kelimesini vermiştir. Birşeye 'Ol'dedilermioanhemenolur.Ali'den rivayet edilirki: 'Şimşekleri çakan,yıldırımlarıdüşüren,gökcisimlerinihareketettirenveişlerinidüzenleyenbenim.'demiştir.Allah'ınmülkündeO'nunhalifesiolduğunuanlatmakistemiştir."17

Neilginçdeğilmi?Onlarbirşeye"Ol"der,odaoluverir.Kur'ân'daAllah'ın(cc)büyüklüğünüvekudretini anlatmak içinkullanılan "Kun fe-yekûn" velilerdedevarmış(!)."Gökleriveyeribenzersizşekildeyaratandır.Birişe(olmasıiçin)hükmettiğindeona:'Ol!'der,odaoluverir."18

"Demişti ki: 'Rabbim!Bana insan elideğmemişkennasıl çocuğumolabilir ki?'Dediki: 'Böyle işte!Allahdilediğiniyaratır.Bir işe (olması için)hükmettiğindeona:'Ol!'der,odaoluverir.'"19

Allah(cc),Mekkelimüşriklerin,Tasavvufçularınkinebenzeyeninanışlarınıkabuletmemişti. Mekkeli müşrikler hacılara hizmet eden, dinî geleneklere bağlıinsanlar vefat ettiğinde onlara türbe niyetine put yapan ve onlar vasıtasıylaAllah'ayakınlaşacaklarınainanankimselerdi.BuinsanlaraAllahtarafındanbazıyetkiler verildiğine veAllah'ın izniyle tasarruf sahibi olduklarına inanıyorlardı.Allah (cc) mülkünde kimseye böyle bir yetki vermediğini, buna ihtiyacının daolmadığınıkesinbirdilleilanetti:"De ki: 'Haydi! Allah'ın dışında (ilah olduğunu) zannettiklerinizi çağırın(bakalım)!' Onların göklerde ve yerde zerre ağırlığınca sahip oldukları bir şeyyoktur.Oikisindebirortaklıklarıdayoktur.(Allah'ın)onlardanyardımcı/destekedindiğikimsedeyoktur."20

Tabii şu soru da onlar tarafından cevaplanmayı bekliyor:Mutlakmülk sahibiolanAllah(cc)niyemülkündebaşkalarınamutlaktasarrufyetkisiversinki?Veliler,YağmurYağdırır!

Page 107: TASAVVUF - archive.org

ŞeyhAbdurrahimb.ŞeyhAbdullahEl-Arki:"'YağmurSatıcısı'diyeisimlenirdi.Çünküoinsanlarayağmursatardı."21

Adamsadeceyağmuryağdırmaklakalmıyor,zamanlaişinticaretinideyapmayabaşlıyor. İhtiyacınız olduğunda Allah'a (cc) el açıp yalvarmanıza gerek yok. Buşahsagidiyorsunuz,duaniyetineödemeyapıyorsunuz,odaAllah'ınmülkündensizeihtiyacınızolanyağmuruveriyor(!):"Şam diyarına şiddetli bir kıtlık isabet etti. Hace Rumiyye adında yaşlı birkadın vardı. Yöneticilerin çocuklarına mürebbiyelik yaptığından ve ŞeyhMuhammedZuğbi'ninkardeşiolduğundaninsanlardeğerverirdi.KatırınabinipŞeyhZuğbi'yegeldi.'İnsanlarşiddetlibirkıtlık,yağmursuzlukvepahalılıkiçindeyaşıyor, siz isebudurumdanhabersiz/gafilsiniz.'dedi.Şeyh sustu.Sonrakadınkatırına binip yola koyuldu. Harran şehrine yakın köprüye ulaşınca yağmuryağdı ve şiddetli bir rüzgâr esti. Rüzgâr, kadını bineğinden düşürdü... Sonraşeyhegeldive:'Bizsana'Yağmuryağdır.'dedik,senisebenibineğimdençamuraattın!Niye?' diye sordu. Şeyh: 'Boş konuştuğundan/gevezeliğinden dolayı.' diyecevapladı."22

Bu yalan dolu kıssayı okuduktan sonra, bir de Siyer-i Nebi'den şu kıssayıokuyalım:Enes(ra)anlatıyor:"AllahResûlüCumahutbesiniiratederkenbiradammescidegirdi.'EyAllah'ınResûlü;hayvanlarhelakoldu,yollarkapandı,Allah'aduaetdebizikurtarsın.'dedi. Allah Resûlü ellerini kaldırdı ve: 'Allah'ım, bizi kurtar (yağmur yağdır).'diyeüçdefatekrarladı.Vallahisemadahiçbulutyoktu.Sel tepesininardındanbirbulutçıktı.Semanınortasınagelinceyayıldı,sonrayağmuryağdı..."23

Buüçkâğıtçıdinbezirgânlarınasorsanız"Enbüyükvelilersahabelerdir."derler.Oysakıtlıkvarvehiçbirsahabiyağmuryağdıramıyor.AllahResûlü'negeliyorlar.Oda(sav),Allah'ınmülkündetasarrufetmeyekalkmıyor.ElinikaldırıpRabbineduaediyor.Tasavvuf'unvelileriiseAllah'ınmülkündedilediklerincetasarrufediyorlar!Veliler,Allah'ınYazdığıEceleMüdahaleEder!"Fatıma bint-i Ubeyd şiddetli bir hastalığa tutuldu. Öleceği düşünülüyordu.Fukahadan bir şeyh, Hocalıya geldi. Durumu anlattı. Şeyh onlara su verdi.Hastabayanıniçmesiiçin.Ancakölümsekaratındaolduğundaniçemedi,sadecesuyuağzınakoyabildiler.Şeyhdehalvete girdi.OgeceFatımaayağakalktı ve:'Beniyiyim.'dedi.Gece,şeyhievinbirköşesindegördüğünü,asasıylaonavurup'kalk!'dediğiniveayaklandığınıanlattı.Şeyhedurumuilkgötürenfakih,şeyhinyanınagitti.Şeyhinoğlu,babasınınozamandanberihalvetteolduğunusöyledi.

Page 108: TASAVVUF - archive.org

Şeyh dedi ki: 'Benle ölümmeleği çekiştik. Sonunda ben galebe çaldım ve onubanabıraktı.'"24

Ecelbelirlenmiş,ölümmeleğigeliyor,Allah'ınyazdığıkaderitatbikedecek,şeyhefendidevreyegiriyor,kısabirkavgadansonraölümmeleğişeyheteslimoluyorvebubayandayaşıyor(!)."MuhammedEş-Şirbi'ninoğluAhmedhastalandı,ölümüyaklaşıncaAzrail(!)geldionunruhunualmakiçin.Şeyh,Azrail'edediki:'Rabbinedönvesor,çünkübu emir neshedildi (hükümdeğişti).' Azrail döndü,Ahmed bu hastalıktan şifabulduvesonrasındaotuzyılyaşadı."25

BunakildensonraRabbimizinecelhakkındaindirdiğiayetlerinebakalım:"Allah, eceli gelmiş olan hiçbir kimsenin (ölümünü) ertelemez. Allah,yaptıklarınızdanhaberdardır."26

"Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri geldiğinde ne bir saat/bir an onungerisindekalırnedeönünegeçebilirler."27

"O,kullarıüzerinde(herşeyeboyuneğdiren)El-Kahir'dir.Üzerinizekoruyucu(melekler) yollar. Sizden birine ölüm geldiğinde (ölüm vazifesiyle görevli)elçilerimizonuvefatettirir.Veonlargörevlerinikusursuzbirşekildeyaparlar."28

Allah(cc)ayetleriyleecelinkesinlikledeğişmeyeceğinibildiriyor.Buevliyalar(!)isevahyintamtersiniiddiaettiklerigibibirdebunukendilerininyapabileceğinisöylüyorlar!Bu evliyalar (!) yeri geldiğinde: "Biz sadece Allah'ın iradesine teslim olmuş,O'nun dilediğini söyleyen, O'nun dilediği şekilde hareket eden insanlarız."diyorlar. Sorumluluktan ve yaptıkları şeriata muhalif işlerinin karşılığındankaçmak için uydurdukları sapkın kader anlayışları, ölüme gelince işlemiyornedense!Hakkın hak oluşunun alameti, içinde çelişki olmaması; batılın batıl oluşunun

alametideondakiçelişkivezıtlıklardır.VelilerÖlüleriDiriltiyor!Diyelimkiölümesnasındayetişemedilerveşahısöldü.Eğerevliyaolduğuiddia

edilenbumülhit ve zındıklardanbiri varsa sorun yok.Allah'ın aldığı canı geriiadeediyorvehayatbahşediyorlar(!).Kuşeyri, Sehl bin Abdullah Et-Tusterî'den naklen: "Allah'ı hakkıyla zikreden,isterseölüleridiriltebilir."29

"Şeyh İbrahimEl-Metbuli çok ibadet edenbirinigördü.Fakat insanlarondanyüzçeviriyorduveonunhakkındaitikadsahibideğillerdi.Dediki:

Page 109: TASAVVUF - archive.org

—Oğlum!Seninbuncaibadetinerağmennedendereceneksiktir?Galibababansendenrazıdeğil?Genç:—Evet,dedi.Şeyh:—Haydigel,kabrinegidelim,umulurkisendenrazıolur.— Ravi dedi ki: 'Allah'a yemin olsun ki şeyh, babasına seslenince kabrindenkalktı,onubaşındakitoprağıatarkengördüm.Tamolarakayağakalkıncaşeyhdedi ki: 'Fakirler (veliler) aracı olarak geldiler, çocuğundan razı olmanı ricaediyorlar.'Adam:'Sizlerdeşahitolunkiondanrazıoldum.'dedi."30

Tasavvufçuların yanında meşhur olan, halk arasında da bilinen Abdulkadir-iGeylanî'nin kıssasını da hatırlayalım: Abdulkadir Geylanî medrese hocalığıyapmaktadır. Kadının biri medresede okuyan oğlunu ziyaret eder. Oğlununsadecekuruekmekyediğinigörür.Anneyüreğibu,dayanırmı?Oğlununhâlinişikayet için şeyhin huzuruna varır. Kızarmış tavuk yediğini görünce iyiceöfkelenir. "Sen Allah'tan korkmaz mısın? Çocuklar kuru ekmek yiyor, sen isetavuk!" der. Abdulkadir Geylanî: "Allah'ın izniyle kalk!" der, tavuk dirilir vehareketeder."Seninoğlunbizimseviyemizeulaşıncaodatavukyer."der.Biz hâlâ anlamış değiliz. BazenTasavvuf büyüklerinin aylarca aç kaldıklarını,

sadecekuruekmekvesuylayaşadığınıanlatıpövünürler,bazendeaçşeyhlerinimükellefsofralarınbaşınaoturturlar.Bizim Türkiye'nin Sufileri de böyle ya! Vaaz kürsüsünden: "Hamama dahigitmeyiz." diye nutuk atıp deniz sefasında yakalanınca da "Takvaya muhalifhareket etmiş olabiliriz." derler. Keşke sadece takvayamuhalefet etmiş olsanız!Sizlertevhide,sünnetinasıllarınaveselimfıtratamuhalefetettiniz!Rabbimizzatıiçinderki:"Allah(bunlarıyaptı)çünküO,El-Hakolan,ölüleridiriltenveherşeyekadîrolandır."31

"Allah'ın rahmetinin eserlerine bak! Nasıl da ölümünden sonra yeryüzünehayat vermektedir? Şüphesiz bu (Allah) ölüleri de diriltecektir. O, her şeyekadîrdir."32

"Şüphesizkiölüleribizdiriltiriz.Onlarınyapıpöndenyolladıkları(amelleride),geride bıraktıkları eserleri de biz yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir Kitap'takaydetmişizdir."33

Ölüleri diriltmek yalnızca Allah'a (cc) aittir. Bu, tek ilah oluşunundelillerindendir.Hiçbiryaratılmışbunagüçyetiremez!Bazılarımızınaklınaİsa'nın(as)ölüleridiriltmemucizesitakılabilir.

Page 110: TASAVVUF - archive.org

İsa'nın(as)ölüleridiriltmesi,Allah(cc)tarafındanbirpeygambereverilenveonaözel olanmucizedir. Bundan dolayı ondan sonra gelen peygamberlerin ölüleridiriltmemucizesiyoktur.AllahResûlü(sav)Allah'aensevimliveAllahkatındaendeğerliinsandır.Hayattaykenbirçoksevdiğinikaybetmiştir.Enbaştaoğullarını,güzide ashabını, hiç unutamadığı Hatice'sini (r.anha) kaybetmiştir. Ne birininecelini erteleyebilmiş ne de öldükten sonra birini diriltebilmiştir. AllahResûlü'nünyapamadığınıbuvelilerin(!)yapabiliyorolabilmesinideayrıbiryerenotetmekgerekir.Ayrıca İsa (as) bunu Allah'ın dilemesi ve mucize olarak kendisine vermesiyle

yapıyor.BuzevatisebuhakkıellerindebulunduruyorveyerigeldiğindeAllah'ınecelinedahimüdahaleediyor.Diyebilirsinizkimaksadınıaşmışbazılafızlarkullanmışolabilirler.Lakinonlar

da Allah'ın izni olmadan diriltmenin mümkün olmadığına inanıyorlar. Bendiyen biri aksini nasıl iddia edebilir? Ebu Cehil dahi türbe niyetine yaptıklarısalih insanların putlarının, öldürüp diriltemeyeceğini ikrar ediyorken, buinsanlarnasılböyleinanır?Şar'anî, Ebu Hasan Eş-Şazeli'den naklediyor: "Kutbun (Evliyalar KonseyiBaşkanı) on beş kerameti vardır: ... Allah'ın zatı ona açığa çıkar ve onunsıfatlarınıihataeder.Öncenin,sonranınvebaşısonuolmayanınhükmüonaaçığaçıkar/bilir..."34

Bu, nassın orjinaline benim yaptığım tercümedir.Kendisi deMutasavvıf olanAbdulkadirAkçiçek, Şa'ranî'ye ait olanTabakatu'lKubra kitabı tercümesinde 35

aynımetnişöyletercümeeder:"Kendisinezatiilahininhakikatikeşfolmak.İlahisıfatları ihata kudretini kendinde bulmak...Önünhâkimi olmak. Sonunhâkimiolmak.Keza,evveliveahiriolmanındahâkimiolmak..."Benimyaptığımtercümebir şekilde tevil edilirdebusufiaçıkça "Kutub"diye

Allah'ıanlatıyor.Arapçasınınzayıflığındanmıdır,bizimbilmediğimizıstılahlaravakıf olduğundanmıdır, şeyhlerihakkındabu inanca sahipolduğundanmıdır,bilemiyorum.Ancakorijinalmetneyaptığıtercümebirşahsınkutubolmasıiçinilahlaşmasıgerektiğişeklindedir.Veliler,İnsanlarıHidayetEdiyor!"...ÇocuğunbirigökyüzünebaktıveHristiyanolanbabasınasordu.—BuAy'ıkimyarattı?Babasıduvardaasılıduranhaçabakıp:—Bu,dedi.Çocukhaçı elinealdıvehavayakaldırıpbıraktı.Haçyeredüştü.Babasına:— 'Kendini havada tutamayan bu Ay'ı nasıl havada tutar?' dedi. Babası

Page 111: TASAVVUF - archive.org

öfkelendiveonaağırsözlersöyledi.Bununüzerineşeyhimesordum:—EfendimbuküçükkızMüslümanmıydı?Şehy:—Hayır,dedi.—SonralarıMüslümanoldumu?Şeyhyine:—Hayır,dedi.Buseferben:—Peki,buhaklıveparlakdelilinasıleldeetti?diyesordum.Dediki:—Hakehlindenbazısıoradahazırbulunuyordu.Kızabâtınibirnazarlabaktıvekızkonuştu."36

"ŞeyhYusufEl-Acemîhalvetten çıkınca gözleri ateş parçası gibi olurdu.Kimebaksa onun gözleri saf altına dönerdi. Bir gün şöyle bir hadise oldu. Halvetsonrası bir köpeğe baktı. Tüm köpekler o köpeğin emri altına girdi. İnsanlar,ihtiyaçlarının giderilmesi için o köpeğe gitmeye başladılar. Bu köpekhastalanınca diğer köpekler toplanıp ağlaşmaya ve hüzünlerini göstermeyebaşladılar...Allahbazıkullarınailhamettiveoköpeğigömdüler.Köpekleronunkabriniziyaretederlerdi."37

Yanlış anlamadınız! İnsanları hidayet etmeyi aşıp köpekleri dahi hidayetediyorlar.Subhanallah!Allah'ın(cc)hidayetettiğiinsanlardahiüçsınıftırlar:"SonraKitab'ıkullarımızdanseçtiklerimizemiraskıldık.Onlardankiminefsinezulmederkimisiortayolludur.KimisideAllah'ınizniylehayırlardayarışıpönegeçer.Bu,büyüklütufveihsanıntakendisidir."38

Ancakbuşeyhlerhidayetettimisınıffalanyok!Direktkabriziyaretedilenbirvelioluveriyorsunuz!"...ŞeyhMuhammedŞinavi, insanlarıbakışla terbiyeederdi.Yolkesicileronauğrardı,onabakardı,adamlarkendilerinişeyhetabiolmaktanalıkoyamazlardı.Buadamlarınbazılarınınonuncemaatininseçkinlerindenolduğunugördüm."39

Bu veliler Allah Resûlü (sav) döneminde yaşasaymış ne iyi olurmuş! İnsanlaranlattıklarına kulak vermiyor diye kendini harap eden Nebi'ye yardımcı oluponun başaramadığını (!) başarır, bir bakışla insanları hidayet ederlerdi. AllahResûlüdeüzüntüdenkurtulmuşolurdu."Bu söze (Kur'ân'a) inanmadılar diye arkalarından üzülerek kendiniöldüreceksin/helakedeceksinöylemi?"40

"Onlarimanetmiyorlardiyeneredeysekendini(sıkıntıdan)helakedeceksin."41

Ebu Talib'e on yıla yakın İslam'ı anlattı. O Müslim olmadı. Yeğeniningetirdiğinin hak olduğunu adı gibi bilmesine rağmen, kavminin kınamasındançekindi ve babasının dini üzere öldü. Allah Resûlü'nün (sav) üzüntüsü o denli

Page 112: TASAVVUF - archive.org

büyüktükiAllahşuayetlerleonutesellietti:"Sensevdiğinihidayetedemezsin,fakatAllahdilediğinihidayeteder.O,kiminhidayete(uygunolduğunu)eniyibilendir."42

Hidayet, Allah'ın elindedir. Nebi'nin (sav) dahi bunda payı yoktur. O sadeceinsanlara yolu gösteren, hidayet-i irşad sahibidir. İnsanları, İslam'ı kabul vetevbeyemuvaffakkılmaanlamındakihidayet-itevfikegelinceosadeceâlemlerinRabbiolanAllah'aaittir.Onlarcayılanlatmasınarağmenİslam'ıkabuletmeyipyüzçevirenlerolmuştur.

Bu şeyhler ise konuşma ve anlatma zahmetine dahi katlanmayan, tek bakışlainsanlarıvehayvanlarıhidayetedeninsanlardır.ParalelAllahlıkveResûllükbudeğildenedir?Ebu Hureyre (ra) defalarca annesine anlatmasına rağmen annesi hidayet

bulmamıştı. Allah Resûlü'ne geldi. Üzülüyordu. "Allah'a dua et de annemihidayetetsin."dedi.AllahResûlü(sav)ellerinikaldırdı:"Allah'ım!EbuHureyre'ninannesinehidayetet."dedi...43

Lafa geldi mi "En büyük veliler sahabilerdir." derler, kimisi hızını alamayıptarikatıonlardanaldığınısöyler.BaştaResûlolmaküzere,ashabınhiçbirsuretteyapamadıklarınıisebirbakıştahallederler.Bir nakil daha yapalım. Şa'rani, Seyyid Ahmed Bedevi'nin menkıbelerini

aktarırken şunudakaydeder: "ŞeyhimizMuhammedŞenavianlatmıştı,diyorduki:Biri vardı, BedeviHazretlerininmevlidi ziyaretini doğru bulmuyor ve zararlısayıyordu. Onun bu hâli imandan ayrılmasına sebep oldu.O denli imandanayrıldı ki onun içinde İslam'a meyleden tek bir kıl kalmadı. O, bu hâlininizalesi içinaracılığımızlaBedevihazretlerindenyardımistedive şucevabıaldı:'Birdahaeskihatasınadönmemesi şartı ileolur.'Kabulettivekendisine imankisvesigiydirildi.Bedevihazretlerionasordu:—Bizdengörüpbeğenmediğinşeynedirki?Okişibusoruyaşucevabıverdi:Erkeklerinvekadınlarınbutoplantıdabirbirinekarışması...Bedevi:—Buinkârettiğinvekabuletmediğinşeytavaftadaoluyor.Fakathiçkimsebutavaftan men olunmuyor... Ben öyle biriyim ki karada vahşilere, denizlerdekibalıklaraçobanım.Bunlarınherbirinidiğerininsaldırısındankorurum.ElbetteAllahbenimevlidziyaretimdehazırbulunanlarıkorumaktanacizbırakmaz.'"44

Hâliylehidayetielindebulunduransaptırmayıdaelindebulunduruyor.Hidayetetmeye muktedir olanlar insanların imanını çekip alabiliyorlar. Niçin? Şeriatamuhalifbirdurumuinkârettiğiiçin.Altmesajıanladığınızıumuyorum:"Bizler

Page 113: TASAVVUF - archive.org

(şeyhler)şeriatamuhalifişleryaparsakitirazetmeyin.Aksihâldekâfirolursunuz."Ayrıca Bedevi'nin Kâbe'yi tavaf etmekle kabir etrafında yapılan rezillikleri

kıyaslamasına da dikkat edelim. Şaşırmayalım, zira Allah (cc) gibi hidayet edipsaptıran,evinideAllah'ıneviolanKâbe'yedenkgörecektir.Levh-iMahfuz'aBakıpGaybıBiliyorlar!"Şeyh Cakir şöyle derdi: 'Levh-i Mahfuz'a bakıp ismini orada görmeyinceyekadar,hiçbirmüriddensözalmadım.''45

"Sıdk ehliyle beraber olduğunuzda onlarla sıdk üzere olun. Çünkü onlarkalplerincasuslarıdırlar.Sizinsırlarınızdangirer,isteklerinizdençıkarlar."46

AbdulazizDebbağ'aöğrencisisordu:"Bazıâlimlerihtilafettiler:Kur'ân'dazikrvegaybınanahtarıolanbeşmaddeyiPeygamberbilirmi?'Şüphesiz ki kıyametin (ne zaman kopacağına dair) bilgi Allah'ın katındadır.(O)yağmuruindirir,rahimlerdeolanıbilir.Hiçbirkimseyarınnekazanacağınıbilemez. Hiç kimse hangi yerde öleceğini bilemez. Şüphesiz ki Allah, (her şeyibilen)Alîm,(herşeydenhaberdarolan)Habîr'dir.'47

Ed-Debbağ dedi ki: 'Bu beş şey nasıl peygamberlere gizli kalsın. Onunümmetindentasarrufehlibiribubeşşeyibilmedentasarruftabulunamaz.'"48

BuEd-Debbağ'ınolayayaklaşımıdır.OysaAllahResûlü(sav)şöylebuyurur:"De ki: 'Ben, resûllerin ilki değilim. Ve ben, bana ve size ne yapılacağınıbilmiyorum.Ben,yalnızcabanavahyolunanauyuyorum.Ben,ancakapaçıkbiruyarıcıyım.'"49

"Deki:'Size,'Allah'ınhazineleribenimyanımdadır.'demiyorum,bengaybıdabilmem, melek olduğumu da söylemiyorum. Yalnızca bana vahyedileneuyuyorum.'Deki:'Hiçkörilegörenbirolurmu?Düşünmeyecekmisiniz?'"50

"De ki: 'Ben kendime, Allah'ın dilemesi dışında ne fayda ne de zarar vermegücüne sahibim.Şayetgaybıbiliyorolsaydımhayrı çoğaltırdım/daha fazlamaltoplardımvehiçbirkötülükbanadokunmazdı.Ben,yalnızcainananbirtoplulukiçinuyarıcıvemüjdeciyim.'"51

AllahResûlü'nün(sav)RabbinekarşıedebiyleDebbağ'ınedepsizliğinimukayeseedelim.Vahyinmembasındanbeslenen ile şeytanlarınvahyinekulakverenlerinsözlerinasıldafarklı!Allah (cc) gaybı sadece kendinin bildiğini, resûllerden dilediğine dilediği

kadarınıbildireceğinisöylerkenAllahResûlü'ndenbaşkabirsözbeklenemezdi:"Gaybın anahtarları Allah'ın yanındadır. (Gaybı) O'ndan başkası bilmez.

Page 114: TASAVVUF - archive.org

Karadavedenizdeolanherşeyibilir.Herhangibiryaprakdüşmüşolsamutlakaonu bilir. Yerin karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçıkKitap'tayazılıdır."52

"De ki: 'Göklerde ve yerde Allah'tan başkası gaybı bilmez.' Onlar, ne zamandiriltileceklerininfarkındadeğillerdir."53

Ahmed Er-Rufai'den velilerin gayba nasıl muttali olduklarını dinleyelim: "...Onayerle semaarasının idaresi verilir...Yükselmeyedevameder.Taki gavsiyetmakamına ulaşır. Yükselmeye devam eder ta ki beşeriyet sıfatı ondan kaldırılıpHakk'ın(Allah'ın)sıfatlarındanbirsıfatoluncayadek.Allah,onugaybınamuttalikılar.Onunnazarıolmadannebirbitkibiternedeyaprakyeşerir.SonraAllah'lakonuşmayabaşlar.Beşerinaklıbukelamıidrakedemez."54

Ahmed Rufai'nin veli tasavvuruna mukabil Allah Resûlü'nün (sav) hayatınabakalım:"Bendesizingibibirinsanım.Sizhusumetlerinizibanagetiriyorsunuz.Bendearanızdahükmediyorum.Bazılarınızmeramınıanlatmadaetkiliolabilir.Bendehaksızolduğuhâldekardeşininhakkınıonaveririm.Kimekardeşininmalındanbirparçavermişsemateştenbirparçavermişimdir.İsteralsınisterbıraksın."55

Allah Resûlü (sav), insanlar arasında hükmederken gayba muttali olamıyor,Allah'ın bildirmesi müstesna, insanların sunduklarına göre onlarla muameleediyor.Veiyikonuşanbirininonualdatabileceğiniaçıkçabelirtiyor.Amavelilerkalplerin sırlarına muttali olup daha adam ağzını açmadan onun kalbiniokuyorlar. Allah Resûlü mü velayet makamına erişemedi, bunlar mı şeytanihâllerinevelayetdiyorlar,orasınısizebırakıyorum.Ben-iMustalıkGazvesidönüşüyaşanantatsızbirhadisedendolayıAişe(r.anha)

annemize zina iftirası atılmıştır. Allah Resûlü (sav) söylentiler karşısında çoküzgündür.Aişe annemizin göz yaşları kurumuş, yemeden içmeden kesilmiş veyataklaradüşmüştür.Tambiraybudurumböyledevametmiştir.AllahResûlü(sav),vahiygelipolayınhakikatleriniöğreninceyekadarsadecebeklemiştir.Aişeannemize:"Eğer suçsuzsanAllah senin suçsuz olduğunu beyan edecektir. Şayet bir günahişlediysen Allah'a tevbe et. Allah, günahını itiraf edip sonra da tevbe edenintevbesinikabulbuyurur."56demiştir.VelayetleriicmailesabitolanEbuBekir(ra)vekızı,manevibirseyrisülukeçıkıp

olayın hakikatini görememiş, Allah Resûlü: "Levh-i Mahfuz'a şöyle bir gözatayım."dememiştir.Bi'riMaunevakasıdahatırlanmasıgerekenörneklerdendir.AllahResûlü'ne(sav)

Page 115: TASAVVUF - archive.org

Müslim olduklarını ve dinlerini öğretecekmuallimlere ihtiyaçlarının olduğunusöyleyen kabileler geldi. Allah Resûlü yetmiş güzide ashabını onlarla yolladı.Yoldabusahabileriöldürdüler.57

Allah Resûlü (sav) gaybı bilmiş olsa bu güzide ashabını ölüme yollar mıydı?Haşa. Bu zındık taifesine göre gaybı bilmeden veli olunmadığına göre, budurumdaAllahResûlü(sav)kimoluyor?!Oysa bu taife velilerinin, doğduğu günden öleceği güne kadar bir insanın ne

yapacağını bildiklerini söylüyorlar: "Çocuk cenin olarak annesinin karnınadüştüğünde,velikişidoğumundanölümüneonunyaşayacağıhayrıveşerribilir.""Bir gün şeyh sağ yanı üzerine yatmış uzanıyordu. Ben de ön kısmındaoturuyordum.Aklıma/hatırımakötübirşeygeldi.Şeyhhemengözleriniaçarak:—Nelersöylüyorsun?diyesordu.Ben:—Efendim,birşeysöylemedim,dedim.Oda:—Kalbindennelersöylüyorsun?dedi.SondereceutandımvehemenAllah'atevbeettim."58

Buncauydurmadansonraşimdişunakliokuyalım:"Velilerinkeşfiikikısımdır.KimisiLevh-iMahfuz'abakar.Odeğişmez.EfendimAliEl-Havvasgibi.Kimisideyazılıpsilinenlevhalarabakar.Bunlar360levhadır.Bunlardeğişirvedeğiştirilir.Veli bir şeyi haber verse ve o olmasa: 'Yalan söyledi.' denmez. Onun değişenlevhalarabaktığıkabuledilir."59

Diyelim ki şeytanları bu zatları aldattı ya da hayal edip kalplerini meşgulettiklerifantezilerinikeşifdiyeanlattılaryahutgördüklerişeytanibirrüyayıhakzannedip aktardılar...Ve anlattıkları çıkmadı. Suizanna yer yok.Çünkü Levh-iMahfuz'un değişime açık sayfalarına bakmıştır. Önce yazılmış sonra dasilinmiştir. Bir sebepten dolayı Allah (cc) meydana gelmesine müsaadeetmemiştir...Gülermisiniz, ağlarmısınız?Şeytanın insanı avucunaalıponunlaoynamasıbudeğildirdenedir?BaktığısayfanınLevh-iMahfuz'unhangikısmındanolduğunubilmeyenbirinin

bumakamlaranasılulaştığıdamerakkonusuduraçıkçası.İlginçolaylarAdamınbirigaybıbildiğiniiddiaetmektedir.Obölgedeyaşayanbirhadisâlimi,

buiddiayakarşıçıkarveşahsıtartışmayadaveteder."Münazaraiçinbirarayagelirler.Hadisçişöyleder:—Münazaraiçinbirşartımvar.Kabuledersenizbaşlayalım.Şeyhefendi:—Olur,der.Hadisçisusar,öylecebekler...Niçinkonuşmadığısorulur.Âlim:

Page 116: TASAVVUF - archive.org

—Şartımışeyhsöylesin,der.Şeyh:—Benneredenbileyim,der.Cevapgelir:— Karşında oturmama rağmen içimden geçeni bilmiyorsun. Gaybı bildiğiniiddiaediyorsun.Münazarabaşlamadanbiter."Yinederlerki:Şeyhinbirimisafirliğegider.Âdetolduğuüzereşeyhlereyemeğin

engüzelibolcaverilir.Evsahibietleritabağınaltınadizer.Üstünedepilavdöker.İnsanların önüne etli pilav konur. Şeyhin önüne ise sade pilav tabağı konur.İnsanlarbudurumaitirazeder,şeyhdeonlarıdestekler.Evsahibiderki:"Pilavınaltındaki eti göremeyen sen, gaybı bildiğini, müridlerin yatakta dönmesindenhaberdarolduğunuiddiaediyorsun!Allah'tankorkmuyormusun?"Veliler/Şeyhler"LaYusel"dirler,60OnlaraİtirazEdilmez!"Müridinşartlarındanbiri,şeyhininşeriatüzerindeolduğunaveRabbindenbirdelille hareket ettiğine inanmasıdır. Şeyhin hâllerini kendi ölçüsüne göredeğerlendirmez. Bazen şeyhten, zahiri yerilmiş/şeriata aykırı hâller meydanagelebilir.Ohâl,bâtınvehakikatteövülmüştür.Ohâleteslimolmasıgerekir.Niceadamvardırelindeiçkişişesi,onuağzınagötürür,Allahonubalaçevirir.Bakanonuiçkiiçtizanneder.Fakatobaliçmiştir."61

"Raiyyesahibişöyleder:'İtikadındaşeyhinemuvafakatüzereolmayankimse,Alevalevyaklaşaninkârateşineyaklaşmışolur'Açıklaması: İtikadında şeyhe muhalefet eder, yaptığı işte şeyhinin hatayaptığına inanırsa bunun sonucu şeyhinden ayrılmaya kapı açar. Şeyhtensıyrılmakiseinkârveayrılıkateşindeyanmakdemektir."62

"...Ancaksağlamaklı,dosdoğrubirtabiatıolankimseşeyhinerazıolur,şeyhinereye dönerse o da onunla birlikte döner, isterse şeyhi görünürde, geceninfecirden uzak bulunduğu ölçüde haktan uzak olsun.Çünkü 'Şeyhin görünürdehaktan uzak kalmasında da doğru bir anlam vardır.' şeklinde düşünmesi ve'BelkiRabbimileridebenibusırravakıfeyler.'diyetemennidebulunmasıuygunolur.'63

Risale-iKudsiyyeveşarihiMahmudUstaosmanoğlu'ndanşeyhekarşıedepnasılolmalıokuyalım:"'Tecelliedezat,durmakusurda'Açıklaması: 'Mevla Teâlâ'nın zat-ı paki subhaniyesi bize tecelli eder.' Yaniperdesiz, manisiz olarak bize parlar. Bizimle Mevla arasında esma sıfat dahiolmaz.Okimüridisteklerindengeçemiyor,Mevlatecellietmiyor..."64

Page 117: TASAVVUF - archive.org

"... Bir mürid mürşidi için: 'Niye emrediyor, niçin yasaklıyor?' derse müridolamaz.Çünküinatediyor,inatlabuişolmaz..."65

"...Nefatu'lÜns'teyazıyorki:İmamGazali'ninağabeyiAhmedEl-Gazalibüyükadamdı.OMevlaTeâlâ'yasoruyor:'YaRabbi!Beniniçinyarattın?'MevlaTeâlâona:'Cemalimiseninkalbindeseyretmekiçin.'buyurdu."66

"VeliyullahıcasuskıldıSubhan.Girerkalbineyoklarsenican"MevlaTeâlâ'nındostuseninkalbinegirer,bakar,seninniyetinnetarafa?67

"Sakınzannetmebilmezhâliniol,Olurcasusbulupgönlünebiryol""Mürşidin huzurunda kötü düşüncelerle durmak iyi değildir... Kudsi hadistebuyrulur (!): 'Velilerin meclislerinden sakının. Onlar kalp casuslarıdır. Sizinkalplerinize girerler ve sizin sırlarınız üzere muttali olurlar. Onlarlaoturduğunuzvakitsadakatleoturun.'"68

Bu şeyhlermillete edep öğretirken, birinin çıkıp: "Önce siz edepli olun, sonramilleteedepöğretin!"demesigerekiyor.Allah (cc):"Tecessüs etmeyin/birbirinizinözelini araştırmayın." 69 demesine rağmen, bir insanın kendine "Kalp Casusu"demesineileizahedilebilir?Alt mesaj ise çok açık: Şeyhlerle ilgili kötü bir düşünceye kapılmayın sakın!

Anındafarkederler...Şimdi ümmete edep öğretmeye kalkan edepsizlik timsalinden (?) dinleyelim:"BirgünkıskançfakihlerinkârveinatlarınedeniyleMevlana'ya'Şaraphelalmidiryadaharammı?'diyesordular.OnlarınamacıŞemseddin'inşerefinedokunmaktı.Mevlana kinaye yoluyla şöyle buyurdu: 'İçse ne çıkar, çünkü bir tulum şarabıdenizedökselerdenizdeğişmezvedenizibulandırmaz...Açıkcevapşudurki:EğerŞemsşarapiçiyorsaherşeyonamübahtır.Çünküodenizgibidir.Eğerbunuseningibibirkahpeninkardeşiyaparsaonaarpaekmeğibileharamdır."70

İçki içen bir şeyhin bu yaptığı sorulup şeriat nezdinde içkinin haram oluşuhatırlatılınca verilen tepkiye bakın! Sanki "O, yaptıklarından sorulmaz; onlarsasorulurlar."71denilenAllah'ın(cc)birfiilineitirazedilmişgibitepkiveriyor.Tabiiçkininbazıinsanlaramübaholduğudaözelliklebelirtilmiş."Allahdostu"olalımdiyeçıkılanyoldaşarapçıolmak!Kişarapçılardahiuyarıldığındamahcupolupsusarken,buşarapçınınAllah'aaçıktanisyanedenlerimüdafaasınabakın!Rabbani, müride şeyhini tanıtıp edep öğretiyor: "... Böylesine kâmil vemükemmelbirşeyhbuluponaerişirseşeyhinvarlığınıganimetbilmelivekendinitamamen ona teslim etmelidir. Mutluluğun onun rızası olduğu yerlerde,bedbahtlığın ise onun rızasına aykırı davranmakta olduğuna inanmalıdır.

Page 118: TASAVVUF - archive.org

Kısacası bütün arzu ve isteklerini onun rızasına tabi kılmalıdır. Efendimiz birhadiste şöyle buyurmuştur: 'Sizden biriniz, hevası benim getirdiklerime tabiolmadıkça iman etmiş olmaz'... Bilmek gerekir ki talip, kalbini tüm cihetlerdençevirerek şeyhine yönelmeli, şeyhiyle beraberken onun izni olmadan nafileler vezikirle meşgul olmamalıdır... Onun huzurundayken bir şey yiyip içmemeli vekimseylekonuşmamalıhattakimseyeyönelmemelidir.Onunhuzurundaolmadığızaman onun olduğu tarafa ayağını uzatmamalı ve o tarafa doğrutükürmemelidir...Zahirdedoğruolmadığıgörülsebile şeyhininheryaptığınınvehersöylediğinindoğruolduğunainanmalıdır.Çünküoheryaptığınıilhamveizinile yapar... Bazı durumlarda ilhamına hata bulaşsa bile böyledir. Zira ilhamhatası, içtihathatasıgibidir.Kendisinde,şeyhininhâlvedavranışlarınakarşıbirhardal tanesi kadar da olsa kesinlikle itiraz mecali bırakmamalıdır. Çünküitirazın sonumahrumiyetten başka bir şey değildir.Mahlukatın en nasipsizi vesaadettenenuzakolanıbutaifedekusurarayanlardır."72

İmdi, Rabbani'nin edep diye anlattığı bu bölümde "Şeyh" ibaresinin yerine"Allah"lafzıkoyarak,uygunyerleredeMuhammed(sav)lafzınıkoyarakokuyun,göreceksiniz ki birebir örtüşüyor. Şu ifadeye özellikle dikkat edelim: "Onunhuzurundaolmadığızamanonunolduğutarafaayağınıuzatmamalıveotarafadoğru tükürmemelidir." Allah'ın her yerde olduğuna inanan bu sapkınlarayaklarınıgönlünceuzatırlardaşeyhinbulunduğuyöneayakuzatmazlar!EdebinzirvesiolanAllahResûlü(sav)şöylebuyurur:"Sizden biriniz namazdaykenAllah ona teveccüh eder, kıble cihetine/tarafınatükürmesin..."73

NamazdaAllah'a (cc) yöneliyorolduğumuz için sadecenamazdakıble cihetinetükürmek yasaklanmışken, bu sapkınlar her yer ve durumda şeyhin cihetinetükürmeyiyasaklarlar."La yusel" olma özelliğini burada da görüyoruz. Ne görürseniz görün, şeyhe

itiraz yok. "Niye?", "Niçin?" demeden "Tam bir teslimiyetle teslim olmanızgerekiyor.""...İşlediğininzahiriharamdaolsaşeyhininyaptığınaitirazetmemelidir.Ona:'Niçin böyle yaptın?' dememelidir. Çünkü şeyhine: 'Niçin' diyen iflah olmaz...Gerçekmüridinalametlerindenbirideşeyhiona:'Fırınagir.'desedegirmelidir.Bereketini kazanması için ikamette ve yolculukta, bütün işlerinde şeyhinikalbinden çıkarmamalıdır. Dünya ve ahiretle ilgili elde ettiği tüm bereketlerinkendisine şeyhinden geldiğine inanmalıdır. Şeyhin gönlünün meylettiği birkadınlaaslaevlenmemeli,şeyhininboşadığıyahutondandulkalanbirkadınla

Page 119: TASAVVUF - archive.org

daaslaevlenmemelidir..."74

Yukarıda uyguladığınız yöntemi bu paragrafa uygulayın. Uygun yerlere şeyhyerine "Allah" ya da "Muhammed" lafızlarını yazın; her cümlenin bir ayetolduğunu,AllahveResûlü (sav)hakkındakinaslarınşeyhlerenasıluyarlandığınıgöreceksiniz."O,yaptıklarındansorulmaz;onlarsasorulurlar."75

"Şayet biz: 'Kendinizi öldürün ya da yurtlarınızdan çıkın.' diye onlara farzkılmışolsakonlardanazıhariç(buemri)yerinegetirmezlerdi.Onlar,kendilerineverilenbuöğüdüyerinegetirselerdikendileriiçindahahayırlıolur,(ayaklarını)dahakuvvetlibirşekildesabitkılardık.Ozamanonlarakendikatımızdanbüyükbirecirverirdik.Veşüphesizonlarıdosdoğruyolailetirdik."76

"Size verilmiş her ne nimet varsa Allah'tandır. Sonra size bir zarardokunduğunda(hemen)O'nayalvarırsınız."77

"...NeredeolursanızO,sizinleberaberdir."78

"Sizin Allah Resûlü'ne eziyet etmeniz ve ondan sonra eşlerini nikâhlamanızebediyenolacakşeydeğildir..."79

Buayetleriokuduktansonradönüpyukarıdayaptığımıznaklibirdahaokuyun.Tasavvuf'un "şeyh/veli" anlayışının İslam ümmetine yeni bir ilah ve resûlbelirlemefaaliyetiolduğunugöreceksiniz.Şimdi Asr-ı Saadet'e gidelim. Allah Resûlü (sav) ile ashabı arasındaki ilişkiye

bakalım.AllahResûlü(sav)birgünunuturveöğlennamazını ikirekâtkılıpselamverir.

Sahabedenelleriuzunolduğu için "Zu'lyedeyn" diye anılanbir sahabi "Namazmıkısaldısizmiunuttunuz?"80diyeAllahResûlüne(sav)sorar.BirgünAllahResûlü(sav):"—Hesabaçekilenazapgörür,der.Aişeannemiz:—AllahKur'ân'dademiyormu,'O,kolayolanbirsorguylahesabaçekilecektir.'

81diyesorar,Nebi:—Buarzdır,hesaptamünakaşaedilecekolanazapgörür,der."82

AllahResûlü (sav) itikaftadır.Safiyeannemizonuziyaretegelir.Akşamolduğuiçin hücresine kadar ona eşlik eder Allah Resûlü. Yolda ensardan iki sahabiyigörür. "Bu, anneniz Safiye'dir."der. Sahabiler üzülür: "EyAllah'ınResûlü seninhakkında nasıl kötü düşünürüz!" derler. Allah Resûlü,"Şeytan, kanın damardadolaştığıgibiinsanıniçindedolaşır."83der.Huneyn Savaşı kazanılmış, ganimetler taksim edilmiştir. Ensar, kendilerine

Page 120: TASAVVUF - archive.org

ayrıcalık tanınmasını beklerken ganimet yeni Müslim olan Kureyşlileredağıtılmıştır. "Henüz kılıçlarımızdan onların kanı damlıyorken nasıl olur daAllah Resûlü onlara verir, bizleri ganimetten mahrum eder?" diyerekhoşnutsuzluklarınıifadeederler.SadbinUbade'yielçiolarakyollarlar.Sad,AllahResûlü'neEnsar'ınhissiyatınıaktarır.Nebi:"Pekisennedüşünüyorsun?"der.Sad:"Bendekavmiminbirferdiyim." 84der.AllahResûlüEnsar'ıntoplanmasınıister.Onlara gelip bir konuşma yapar ve insanlara mal dağıtıp kendinin EnsarlaMedine'ye döneceğini, onların kalbindeki imana ve tevekküle güvenip henüzİslamolmuşinsanlarınimanıpekişsindiyeganimetionlaradağıttığınısöyler.Sahabe, Bedir Günü'nde Allah Resûlü'nün (sav) orduyu konumlandırdığı

noktayabakarak:"Buvahiymidiryoksaseninkararınmıdır?"85diyesordu.Kendikararı olduğunu söyleyince, kuyuların yakınına yerleşmenin daha avantajlıolacağınısöyleyiponafikirbeyanetti.Bu örnekler sayfalarca çoğaltılabilir. Bu davranışlardan bazıları yanlış da

olabilir! Ancak Allah Resûlü (sav) dahi sorgulanabiliyorken, şeyhlerinsorgulanamayacağı,sorgulayanlarınaslaiflaholmayacağı,kalptedahibuzatlarayönelik şüphenin bunlar tarafından tespit edilip müride gereğinin yapılacağınasıl bir sapma ve saptırmadır? Acaba bu zatlar Allah Resûlü'nden daha mıüstündür?Yadabusapkınlaragöresahabileredepsizmidir?Veliden/şeyhtenkasıt,ibadetlerinedikkateden,takvayıhayatınmerkezinealan,

ahiretendişesiyleyaşayaninsanlarsabunaitirazetmekmümkündeğildir.Allah(cc) ümmete örneklik eden, Allah'ı ve ahireti hatırlatan bu insanların sayısınıçoğaltsın.Herkesinveherşeyinkatılaştığıbuzamandaböylesigönülehlinenedeçokihtiyacımızvar!Yok bundan kastedilen paralel ilahlar ve peygamberlerse -ki verdiğimiz

örneklerdebunuaçıkçagördük-bizlerKelime-iTevhid'eolanşahitliğimizinbirgereğiolarakbunureddediyorvebuinanışınİbrahim'inmilletiylehiçbirilgisininolmadığına,İslam'daşirkvecahiliyeyiyenidenihyaçabasıolduğunainanıyorveböyledüşünüyoruz.Bunların; şeriata muhalif, fıska bulanmış ve edep dışı bir hayat sürenlerin,

cahilleri aldatması ve kendilerini korumagüdüsüyle uydurdukları yeni ve batılbirdinolduğunudüşünüyorveböyleinanıyoruz..10/Yûnus,62-64.Tefsiru'lKur'âni'lAzim,ilgiliayettefsiri..Fethu'lKadir,ilgiliayettefsiri..Buhari,6502..Hattabi.İttihat:HerşeyinAllaholduğunusavunanvahdet-ivücuddüşüncesidir..Fethu'lBari,6502no'luhadisşerhiözetle..Camiu'lUlumve'lHikems.345.Hulûl:Allah'ınbazışeyleregirdiğiniveonlarıncismindeaçığaçıktığınısavunandüşüncedir.

Page 121: TASAVVUF - archive.org

.Nakilleriçinbk.Takdisu'lEşhasfi'lFikri'lSufi,1/57-58.

.S.420

.S.663

.Türkçe'yeCelalYıldırımtarafındançevrilenbukitap,DemirKitabevitarafındanikiciltolarakbasılmıştır.AbdulazizEd-DebbağünlüMutasavvıflardandır. Kendisi okuma yazma bilmeyen bir ümmidir. Kitapta yazılanları öğrencisi Ahmed binMübarek kalemealmıştır.Tasavvuf'utanımakisteyenlerininceleyebileceğibukitap,Tasavvuf'untümafetleriniiçindebarındırmaktadır.

.El-İbriz,DemirKitabevi,1/235.

.İhsanİlahi,İsmet.

.AhmedEflaki,AriflerinMenkıbeleri,s.219.

.Lum'a,s.461.

.Cevahiru'lMeani,2/77.

.2/Bakara,117

.3/Âl-iİmran,47

.34/Sebe',22

.Tabakat-ıibniDeyfullah

.Siyeru'lEvliya,58.

.Buhari,932-1014;Müslim,897.

.Tabakat-ıibniDeyfullah,199.

.Tabakatu'l-Kubra,2/118.

.63/Münafikûn,11

.7/A'râf,34

.6/En'âm,61

.2/700

.Tabakatu'lKubra,2/67.

.22/Hac,6

.30/Rûm,50

.36/Yâsîn,12

.El-Yevakitve'lCevahir,2/78.

.2/786

.El-İbriz,2/90.

.Tabakatu'lKubra,2/59.

.35/Fâtır,32

.Tabakatu'lKubra,2/115.

.18/Kehf,6

.26/Şuarâ,3

.28/Kasas,56

.Müslim,1937.

. Tabakatu'l Kubra, 1/158. bk. Evliyalar Ansiklopedisi, 2/680-681. Ahmed Bedevi'nin kabriMısır'da bulunmaktadır. Her yıl mevlitdüzenlemeâdetihâlâdevametmektedir.Bumevlidedairyayınlanangörüntülerizlendiğinde,kadınlarınveerkeklerinkarışıkraksettiği, oyun havası ayarında ilahilerle (!) insanların coştuğu, bariz bir şekilde kadınlarla erkeklerin İslam'a uygun olmayandavranışlarlabirbirlerineyakınlaştığıgörülecektir.

.Age.1/127.Bk.EvliyalarAnsiklopedisi,2/533.

.Et-Taarruf,33.

.31/Lokmân,34

.El-İbriz,1/522-523.DemirKitabevi.

.46/Ahkâf,9

.6/En'âm,50

.7/A'râf,188

.6/En'âm,59

.27/Neml,65

.Tabakatu'lEvliya,1/142.EvliyalarAnsiklopedisi,2/511.

.Buhari,2458;Müslim,1337.

.Buhari,2661;Müslim,2129.

.Buhari,1001,2814,3064;Müslim,677.

.El-İbriz,DemirKitabevi,1/78.

.TasavvufMenşeveMasadir,182.TabakatfiHususi'lEvliyanaklen.

.Sorusorulmaz,sorgulanamaz.

.TasavvufMenşeveMasadir,2/87.

.Age.2/210.

.Age.2/211-212.

.Risale-iKudsiyyeŞerhveİzahı,1/551.

.Age.1/565.

.Age.1/569...Şeyhlerimüridingözündeyüceltmekiçinuydurulanbuyalanlar,onlarınnekadardeğersizolduklarınınkanıtıdır.Hakikideğere sahip olmayanlar uydurma menkıbe ve kerametlerle değerlenirler. Allah (cc), insanı sadece O'na kulluk etmesi için

Page 122: TASAVVUF - archive.org

yaratmıştır.(51/Zâriyat,56).Age.1/577..Age.1/589-595..49/Hucurât,12.AriflerinMenkıbeleri,s.486..21/Enbiyâ,23.Mektubat-ıRabbani,292.Mektup..Buhari,Salat,33..Tenviru'lKulub,528-530..21/Enbiyâ,23.4/Nîsa,66-68.16/Nahl,53.57/Hadîd,4.33/Ahzâb,53.Buhari,Sehv,3-5;Müslim,573..84/İnşikâk,8.Buhari,İlim35;Müslim,2876..Müslim,Selam,23;Buhara,Bed'ü'l-Halk,11..Ahmed,Müsned,111/76..İbniHişam,Sire,2/272.

Page 123: TASAVVUF - archive.org

"TASAVVUFTAAHLAKTASAVVURU

Tasavvuf nedir?" sorusuna verilen en yaygın cevabın: "ahlakı güzelleştirmek"olduğunubiliyoruz.

TeorikolarakahlakideğerleresıkçavurguyapanTasavvuferbabınınhakikatideböyle midir? Menkıbelerde insanüstü özelliklerde sabır, güler yüz, merhamet,insanlara iyilik yapma ahlakıyla donanmış olarak anlatılan şeyh, derviş vemüridleringerçekhayattabuahlaktannasibivarmıdır?Tasavvufkitapları incelendiğindebubeklentiyeolumlubircevapalınmadığını

söylemeliyiz.Zikredeceğimiz örnekler, tanınmayan, meçhul şahsiyetlerin anlattığı olaylar

değildir. Tasavvuf erbabının büyük zatlar olarak kabul edip yazdırıldığınıdüşündüğükutsal(!)kitaplardaöyleahlakdışışeylervardırkikahveortamındadahianlatılmasımümkündeğildir.Sözü,Tasavvuf'ugüzelahlakolaraktanımlayanMutasavvıflarabırakalım:MüridlerindenKadınveŞarapİsteyenŞeyhler,KendiHanımlarınıŞeyheSunanMüridler"Tarikat alamayan İbrahim Ethem, memleketine döner. Üzerinde kul hakkıvarsa hepsini sahiplerine iade eder. Padişahı, saltanatı terk ederek tekrarşeyhininhuzurunavarır.TarikatalıptevbeederekyüzünüAllah'açevirir,ameletmeyebaşlar.On-onbeş sene emekvererekamel eder.Bir gün şeyhi, İbrahimEthem'i çağırır. 'Benim canım şarap istiyor. Falan çarşıda, falan dükkandavardır.Git,banaal getir.'der. İbrahimEthemhiçkalbinibozmadan, itikadınızedelemeden hemen kalkıp söylenen dükkana gider. Şarabı alır getirir, şeyhinearzeder.Şeyhi'istemiyorumartık,canımistemiyor.'diyerekşarabıreddeder.İbrahimEthemiçinimtihandevresibaşlamıştırartık.Şeyhonutecrübelerindengeçirmektedir.Aradanbirmüddet geçer, şeyhi onu tekrar çağırarak: 'Canımgüzel bir kadınistiyor.' der. İbrahim Ethem: 'Peki, kurban.' diyerek huzurundan çıkar.Düşünmeye başlar, 'Şeyhimin emrini acaba nasıl yerine getireceğim.' diye.'Eskiden olsaydı padişahlık zamanında etrafımda birçok güzel kadın vardı.Fakat şimdi ne yaparım? Şeyhimin arzusunu nasıl yerine getireceğim?' diyedüşüne düşüne eve varır. Eve girer, karısına: 'Hanım kalk, en iyi elbiselerinigiyin. Ziynetini tak, beraberce şeyhimin yanına gideceğiz.' der. Hanımıhazırlanır, beraberce çıkarlar. Şeyhinin huzuruna vararak: 'Efendim, emrinizüzeregetirdim.'der.Şeyhi:'Neyigetirdin?'diyesorunca:'Sizbendengençvegüzel

Page 124: TASAVVUF - archive.org

bir kadın istememiş miydiniz? Kendi hanımımdan daha güzelini bulmaimkânımolmadığındanonugetirdim.'diyedurumuarzeder.Şeyhi İbrahim Ethem'in hanımını hemen geri gönderir. Yapmış olduğu butecrübeyi kâfi görür. İtikadını, teslimiyetini tam olarak ölçen şeyh, hemenİbrahimEthem'ehalifelikverir.İbrahimEthemzamanınenbüyükevliyasıolur."1

Yine ariflerin sultanıArifÇelebi, SultanVeled'ten rivayet etti: "Bir gün Şems,denemek ve hazzetmek amacıyla güzel bir sevgili istedi. Babam da güzellik veolgunlukta zamanın en güzel kadını ve ikinci Sara'sı, iffet ve ismette zamanınMeryem'isayılankarısıKiraHatun'uelindentutupgötürdü.'Obenimkızkardeşimdir,buolmaz.Banahizmetedecekgüzelbirerkekçocukgetir.'diyebuyurduŞems.BabamhemengüzellikteYusuflarınYusuf'uolanSultanVeled'ipeşkeşçekerek:'Umarım sizin hizmetinize ve ayakkabılarınızı çevirmeye değer bir kul olur.'dedi.BununüzerineŞemsde:'O,kalbimibağlayanoğlumdur.Şimdişarapolsaydısuyerineonuiçerdim.Benonsuzyapamam.'deyince,babamhemenkalkıpgitti.VeYahudimahallesindenbirtestişarapdoldurupgetirdi,önünekoydu.Bunun üzerine Şems'in bir feryat koparıp elbiselerini yırttığını ve babamınayaklarınakapandığınıgördüm."2

Mevlanave İbrahimEthemböylecesınavıgeçmişoluyorlar.Birdebuhayâsızisteklereicabetetmediğiiçinaşağılananvemüridliğekabuledilmeyenlervar!"Naklolunur ki Şems, Şeyh Evhededdin Kirmani'yi (Tanrı'nın rahmeti onunüzerineolsun)oradabulduve:—Neilemeşgulsün?diyesordu.—Ay'ı,leğendekisudagörüyorum,diyebuyurduoda.— Boynunda çıban yoksa niçin başını kaldırıp onu gökte görmüyorsun?Kendini tedavi ettirmek için bir doktor bul. Böylece neye bakarsan gerçektenbakılmayadeğerolanıondagörürsün,dediŞems:—Tambirarzuilebugündenitibarenseninkulluğundabulunmakistiyorum,dedi,Evhededdin.—Senbenimarkadaşlığımatahammüledemezsin,dediŞems.—Amabenikulluğunavearkadaşlığınakabulet,diyeısraretti,Evhededdin.—Bağdatpazarınıntamortasındaherkesingözüönündebenimlebirliktenebiz(hurmaşarabı)içmekkoşuluylakabulederim,dediŞems.

Page 125: TASAVVUF - archive.org

—Bunuyapamam,dediEvhededdin.—Benimiçinözelbirnebizbulupgetirirmisin?dediŞems.—Hayır,bunudayapamam,dediEvhededdin.—Beniçerkenbenimlearkadaşlıkedebilirmisin?diyesorduŞems.—Edemem,dediEvhededdin.—Erlerinhuzurundanırakol,diyebağırdıonaŞemsveşöyledevametti:— 'Ben sana benimle arkadaşlık etmeye sabredemezsin demedimmi?' (Kehf,18/72)ayetiniokuyupşöylededi:'Senbunuyapacakadamdeğilsin,çünküsendebu güç yok. Tanrı'nın sana bu gücü vermediğine ve hasların gücüne sahipolmadığınasevin.Ohâldebenimlearkadaşlıkseninişindeğildir.Banaarkadaşolamazsın. Bütünmüridlerini ve dünyanın bütünnamus ve şerefini bir kadehşarabasatmalısın.Bu(aşk)meydanıerlerinvebilenlerinişidirveşunudabilkibenmüriddeğil, şeyh istiyorum.Hemde rastgelebir şeyhdeğil, gerçeğiarayanolgunbirşeyh."3

"İmaduddinAbdulvehhabEl-Barisinî(kuddisesırruh).O,öylemübarekveulubir zattır kiAllah-uTeâlâ onunaziz varlığıyla zamanımızımüşerref kılmıştır.Bu zatın doğduğu yer olan Barisin, Kazurn köylerinden Ebher'e yakın birköydür.Allah-uTeâlâ,onuAbdullahEş-Şamî(ks)hazretlerivefatettiktensonrayedi yüz on senesindeululukmertebesinin tahtına oturttu. Şimdi o yetmiş altıyaşındadır.O,Peygamber'denbuzamanagelinceyekadargelipgeçenulularınondokuzuncusudur.Buzatlarınhâli,kulluktabizimgibidir.Yerler,içerler,hastavetedaviolurlar.Bunlarabdaltabakasınagirmedenöncenikâhlanırlar.Çocukları,malları, mülkleri olur. Fakat abdal tabakasına girdikten sonra o işi terketmişlerdir. Artık ona bir daha geri dönemezler. Zevceleri ile sohbetten veçocuklarından ayrılırlar. Bir daha tekrar zevceleri ve çocukları ile sohbetedemezler ki bu, onların malumu olsun. Onlar sünnete riayet etmede, nikâhhususundamübalağa ederler. Hatta öyle ki bir yabancı kimse evlerine geldiğizaman,birgünveyabirhaftakalsınveo,hanımıilenikâhlanarakonunhakkınıversin isterlerdi.Daha sonra o adamo kadını bıraksın ve kadın da onun kimolduğunubilmesin."4

Ahlak bumudur? Bu kafa yapısına sahip olanlarmı insanlara İslam ahlakınıöğretecektir?!Sa'd b. Ubade (ra) zina yapan kadın ve erkek için dört şahit getirilmesini

duyunca:" 'Vallahihanımımınyanındabiradamgörürsemonukılıcımınkeskinyeriyleöldürürüm.' der. Bu söz Allah Resûlü'ne ulaşınca:'Siz Sa'd'ın kıskançlığına

Page 126: TASAVVUF - archive.org

şaşırıyormusunuz?Vallahibenondandahakıskancım,Allah isebendendahakıskançtır. Allah kıskançlığından ötürü açık ve kapalı fuhşiyatı haramkılmıştır...'"5

AllahResûlü(sav)şöylebuyurdu:"Cennettebirsaraygördüm:—Bukimin,dedim.—ÖmerbinHattab'ın,dediler.Onagirmekistedim.Fakatseninkıskançlığınıbildiğimdengirmedim.Ömerşöylededi:—Anam,babamsanafedaolsun,senikıskanırmıyım?"6

Sehlb.Sa'danlatıyor:"Adamın biri Allah Resûlü'nün evlerinin içine bakıyordu. Nebi, bir demirparçasıylasaçınıkaşıyordu.Adama:'Evimebaktığınıkesinbilsembunugözünesokardım.İzin,görmedendolayımeşrukılınmıştır.'"7

BuörneklerdeAllahResûlü'nünveashabınınahlakınıgörüyoruz.Yukarıdaiseİslam'ınahlakboyutunutemsilettiğinisöyleyenMutasavvıfları...Bu iki zıt tablonun biri İslam; diğeri ise şeytanın aldatmacası olan, karanlık

odalarda, uzun açlıklar sonrası, şeytani vesveselerin vahiy zannedilerekuydurulduğubirdindir.Akide esasları birbirine zıt olan bu iki dinindoğal olarak ahlak anlayışları da

zıttır.AllahResûlü(sav)buahlakasahipolanlariçinşöyledemiştir:"Deyyuscennetegiremez."8

Kıskanç olan Rabbin cennetine, kıskanç olmayan deyyusların girmemesiadaletintakendisiolsagerektir!TasavvufveOğlancılıkEminimkibaşlığı görençoğu insan şaşırmıştır.Dininahlakiboyutunu temsil

iddiasındaolanTasavvufta,LutKavmi'nihelakegötürenahlaksızlıkdamıvardı?Bakalım...FerîdüddînAttar'ınİlâhînâmekitabındanbeyitlerebakalım:ÇavuşunaşıkolduğuŞehzade"AyparçasıgibibirşehzadevardıGüneşonukıskanmışavereolmuştuDudaklarhembalhemşekerdiBunlarınherbirioikisindendahahoştu

Page 127: TASAVVUF - archive.org

KimonunyüzünügörecekolsaCanınıpeşkeşolaraksunardıona.BirçavuşoayyüzlüyeaşıkolduGönlüallakbullak,aklıgümraholdu."9

Ayyüzlüoğlanilegörüşsahibiderviş"AyyüzlügüzelbiroğlanvardıMiskonunsaçınınbirteliydi.BirdervişonunaşkıylazebunolduGönlününnekadarmakdivarsakanoldu.SonundadayanacakgücükalmadıOdünyadilberininyanınagitti.Dedi:DerdimindermanıyokturSensizyaşamamınimkânıyoktur."10

Attar,kitabındaSultanMahmudileyinebirerkekolanAyaz'ınaşkınadairhaylişeyleranlatır:"Birineemirverdi,selviboylusunuBaştanayağakemendegeçirtti.O,yasemingöğüslüydübağlatsadaYüzcanlaonabağlanıyordugizlice."11

SultanMahmudileAyazhamamda"BirgüngümüşbedenliAyazCanlaryakıncayalnızgittihamama.Birdostu,muzafferMahmud'adedi:Sevdiğinbugünhamamagitti.YüceşahhallenmişadamgibiTekbaşınahemenhamamagitti.ŞahbaştanayağaonungüzelliğinigördüCanınıonunherbiryerinevakfetmişbuldu."12

BenzersapkınlıklariçinGüzelOğlanvePerişanAşık 13,ÖlümHâlindekiSultanMahmudileAyaz14,AyazOnunGözAğrısı15bölümlerinebakılabilir.Kalpleri ve gözleri kararmış, vahyin aydınlığından yüz çevirmeleri sebebiyle

şeytanın kendilerini Allah ile aldattığı bu insanlar, bu beyitleri ve Tasavvufkitaplarında yer alan aynı içerikteki hikâyeleri tevil ededursun! Allah'a olan

Page 128: TASAVVUF - archive.org

aşklarını(!)oğlancılıküzerindenanlatansözdetassavvufbüyüklerinemethiyelerdüzsün! Kendi çocuklarına ya da hanımlarına olan sevgileri, iki erkeğinüzerinden anlatılacak olsa asla kabul etmeyecek olanlar, söz konusu Allah (cc)olunca"Büyüklerinvardırbirbildiği."desin(!)Müşriklerdeöyledeğilmiydi?Kızçocuktan utanır, diri diri gömerlerdi. Ama putların Allah'ın kızları olduğunusöylemekten de geri durmazlardı. Kendi nefsine yakıştırmadığını Allah'a (cc)yakıştırmakmüşriklerindeğişmezahlakıdır.SapıkŞeyhlerŞeyhu'lEkberlerindenbaşlayalım:Şeyhininkendineharamolankızınınasılda

dikkatle izlediği -ki halk arasında buna röntgencilik deniyor- ve izlenimlerininasılpaylaştığınıokuyalım:"Allahkendisindenrazıolsunbuşeyhinbekârbirkızıvardı.Boylu,poslu,gençve güzel bir kızdı.Onu görenler hemen ona vurulurdu. Bulunduğu ortamı birçiçekgibisüslerdi.Çevresindebulunanlarısevindirirdi.Kendisinebakanıhayranbırakırdı.Eğernefisleriçabucakvekolaycakötülüğekayanvezayıf,hastaruhlu,bozuk, kötü düşünceli, namus duygusu körelmiş insanlar mevcut olmasaydıAllah'ınyaratılışsırasındaonabağışladığıruhivefizikîgüzellikleri,ahlakvehuygüzelliklerinibirbiranlatırdım..."Buradan sonra o bayanın güzelliğini anlatmaya başlar. Onu yıldıza, semaya,

çiçeğebenzetir,sonrada:"Onalayıkifadelerlegazelleryazdık.Fakatyinedeonunsevgisinin büyüklüğüyle, söylediği o kadim sözlerle, iç dünyasının zenginliğiyle,iffetinintemizliğiyleilgiliolarakgönlümdengeçenlerinveonaduyduğumsevgi,ilgive duyguların hepsini anlatamadım. Çünkü o benim tek dileğim ve biriciközlemimdi."16

KendisiçoknamusludurİbniArabi'nin!Kendisinehelalolmayanbirkadınıenincedetayınakadarsüzmüş,onagazelleryazacakkadarilerigitmiş,lakinnamusduygusukörelmiş,zayıfnefislilerdenkorktuğuiçinizlenimveduygularınırahatpaylaşamamış(!).Birdebaşkasınınhanımlarınıenincedetaylarınakadarbilen,gerdekgecesinde

gelinvedamadınyanındayeralan,eşiylebirlikteolduğundaonlarlaaynıodadauyuyanşeyhlervar(!).Tabii onlar bu duruma ahlaksızlık demiyorlar. Şeyhin keşfi veya kerameti

diyorlar:"Birkadınlaevlenmek istiyordum.Fakathakkındahiçbirbilgimyoktu.Durumuşeyhimearzettiğimdeokadınhakkındabanaöyleşeyleranlattıkionlarıancak Allah ve Allah'ın bildirdiği veli kulları bilebilirdi. Evlendiğimde ciddenşeyhiminbahsettiğibütünsıfatlarıgördüm.Şeyhimbirarabana:

Page 129: TASAVVUF - archive.org

—Zifafgecesibenyanınızdaolurum,buyurdu.—Bununasılbilebilirim,diyesorduğumda:—Sanabiralametbırakırım,diyecevapverdi.Zifafgecesibiraraevlendiğimkadının burnundan fazlaca kan aktığını gördüm. Sebebini sorduğumda'Yanlışıkla sen burnuma vurdun da ondan.' diye cevap verdi.O zaman bu işişeyhimin ruhaniyetinin yaptığını anladım ama sebebini idrak edemedim.Ziyaretinegittiğimdeolupbitenlerikendisineanlattım.'Evet.'dedi.'Eğerkadınıno gece burnundan kan akıtılmasaydı beyin kanaması geçirip hastalanacaktı.Çünkühemuzakbiryerdenhemdesoğukbirhavadagelmişveçokyorulmuştu.'"17

"Birgeceikihanımımaynıodadabulunuyordu.Bu,mazerettendolayıolmuştu.Onlardanherbiriayrıbiryatağauzanıpyattı.Bendebaşkabiryatağauzandım.Odamızda bir dördüncü yatak daha bulunuyordu, o boş kaldı. Sonrahanımlardanbiriyleyatmakistedim.Diğerininuyuduğunuzannediyordum.Birmüddetsonradiğerhanımlayatmayıuygunbuldumveyanındayattığımdiğerhanımın artık uyuduğunu sanıyordum. Geceyi böylece geçirdikten sonraşeyhimin ziyaretine gittim. Aramızdaki mesafe uzak da olsa sık sık buziyaretlerimi yerine getiriyordum. Beni görünce hafif tebessüm ederek şöylebuyurdu:—İkikarıyıbirodadabirarayagetiripikisiylecinsîyakınlıktabulunankimsehakkındanedersin?Benikastettiğinianladımvecevapverdim:—Efendim,bununasılanladınız?—Yadördüncüboşyataktakimyattı?diyesordu.Bununüzerinededimki:—Efendimbenonlarınuyuduğunuzannedereköyleyaptım.— Hayır, hiçbiri uyumadı. Böyle yapman doğru değildir. Kaldı ki uyanıkolduklarızaman...—OhâldebundanböylebuyurduğunuzgibihareketedeceğimvebuyaptığımdüzensizliktendolayıAllah'atevbeedeceğim."18

Fıtratı bozulmamış, şirk ve bidatle aklını örtmemiş bir insanın "Nasılbildin?"değil"Neişinvardıbenimyatakodamda?"diyesormasıgerekirdioysaki..."Bir gece hanımlarımdan biriyle baş başa kaldım. Onunla oynaşırken utançyerine baktım. Aradan birkaç gün geçtikten sonra şeyh hazretlerininziyaretlerine gittiğimde,huzurundabirçok ilimadamlarıbulunuyordu.Onlaradönereksordu:

Page 130: TASAVVUF - archive.org

—Eydinâlimleri!Kadınınutançyerinebakmakhakkındanedersiniz?Benhemencevapverdim:—Efendim,dedim.Bukonudaâlimlerindediğiniaynenbendesöylerim.Hâlbuki şeyh hazretleri ile aramızda iki merhale gibi uzun bir mesafebulunuyordu.Bununüzerinesordu:—Peki,senhiçbakarmısın?—Hayır,dedim.Meğerkiunutmuşolayım.Şeyh:—Evet, falan geceye kadar öyle.Ama o gece, buyurunca utandım, yaptığımıhatırladım.Sonraşöyleuyarıdabulundu:—Kâbe'yeyönelipbakanyüzünü(ogibişeylere)çeviripbakmainşallah."19

"Bir gün şeyhimiz (Allahkendisinden razı olsun)benimhanımım sözkonusuolunca onu tepeden tırnağa, gizli ve aşikâr her şeyini ve bütün hususiyetlerinianlattı.Okadarkinefazlalıkyaptınenoksanlık.Ciddenbenimhanımımonunanlattığıgibiydi.Eğerbenkendimizorlasamhiçbirzamankarımıonunnitelediğiölçüde anlatamazdım. Hâlbuki aramızda dört günlükmesafe bulunuyordu vehanımımı da görmüş değildi. (Şeyh hazretleri bu keşfi yapmakla Seyyid AliHazretlerine,karısınakarşıtakınacağıtavırdabirölçüvermeyidilemişveayrıcakadınındinekarşıolanilgisinikamçılamakistemiştir.)"20

Tasavvuf'un, Müslim kadın algısı böyledir işte. Bedeninin gizli ayrıntılarınınkendisine helal olmayan bir erkek tarafından anlatılması onun dine ilgisinikamçılıyor!Allah'ınyarattığıhayâfıtratınasahipbirkadınınböylebirdurumdatiksinmesi,

odindenveehlindenteberrîetmesigerekir.Katib Abdullah bin Ali ve kardeşi Abdurrahman anlatıyor: "Bir gün attarlarçarşısı damına çıkmıştık, yakın damlar üzerinde birçok kadının bulunduğunugördük.Onlarabakmayabaşladık.Onlarlaaramızdaolancinselkonularüzerinekonuştuk,bazengüldük,bazenzıpladıkderkenvakit geçirdik.Birmüddet sonraşeyh hazretlerine döndüğümüzde, onunmaruf divanvariminderinde yerlerimizialdıktan sonra tebessüm etmeye başladı ve: 'Keşiflerde bulunamayan şeyh negüzeldir!'dediktensonrailaveetti:'Neredeidiniz?Banadoğruyusöyleyiniz,sakınyalan söylemeyiniz.' Biz de olup bitenleri olduğu gibi kendisine anlattık. Bununüzerine o kadınların durumunu ve dam üstünde toplanma sebeplerini, bizimonlarhakkındakonuştuklarımızı,zıplayıpgördüklerimizibirbir-oradaymışgibi-anlattı. Hâlbuki o sırada kendisini ziyaret için gelenlerle oturup sohbet ediyor,bizimneredebulunduğumuzubile bilmiyordu.Bizdamda zıpladığımız sıradaosohbetederkenbiraratebessümetmiş,amakimsebununsebebinianlayamamış."

Page 131: TASAVVUF - archive.org

21

Allah Resûlü'nün ahlakıyla, Abdulaziz Ed-Debbağ'ın ahlakı arasındaki farkabakalım:"Fadl,AllahResûlü'nün terekesinde iken bir bayan gelip soru sormuştu. Fadlkadına bakıyor, kadın da Fadl'a bakıyordu.Nebi, Fadl'ın yüzünü diğer tarafaçevirdi..."22

AllahResûlü (sav) ashabının kendilerine helal olmayan bir kadına baktıklarınıgörünce,eliyleonlarınçenesindentutupbumünkereengeloluyordu.Bu davranışıyla Kur'ân'ın, erkeğin ve kadının iffetiyle ilgili indirdiği bakış

ayetlerinitefsirediyordu:"Mümin erkeklere: 'Gözlerini (haramdan) kısmalarını ve iffetlerinikorumalarını' söyle. Bu, onlar için en hayırlı/temiz olandır. Şüphesiz kiAllah,yaptıklarınızdan haberdardır. Mümin kadınlara da: 'Gözlerini (haramdan)kısmalarını ve iffetlerini muhafaza etmelerini' söyle. Kendiliğinden görünenlerhariçsüsleriniaçığaçıkarmasınlar.Başörtüleriniyakalarınınüzerinekoysunlar(kafa,boyunvegöğüskısmınıörtecekşekilde)."23

İslamahlakını temsil iddiasındaolan şeyhefendi,bumünkere şahitlikediyor,tebessüm ediyor, sonra da müridlerle paylaşıyor. Bunlar da haram içindeolmalarındanziyadeşeyhinkerametvekeşfiyleilgileniyorlar.Bir başka düşük ahlak sahibi şeyhi,müridinden dinleyelim: "Şeyhimi ziyaretegittiğimde, evinin ortalarından birinde beni yanına aldı, oturduk. Sohbetimizhaylidevametti.Uykuvaktigelincebana:'Uyu.'dedi.Kendisiayrılıpbaşkaodayagitti. Ben de elbisemi çıkardım ve sırt üstü uzandım. Yatağımda bir elin benigıdıkladığını hissettim, güldüm, o da güldü. Fakat odamda kimse yoktu.Gülmesesindenoelinonaaitolduğunuanladım.Şeyhiminodasıaltkattabulunuyordu."24

"Gavs (k.s.a) bir seferinde sohbet etti, buyurdu ki: Gavs-ı Hizani tesbihatyaparken tebessüm etmişti. Orada kendisiyle serbest konuşabilenlerden birisivardı.Sordu:—Kurban,dedi.Seninhiçböyleâdetinyoktu.Tebessümetmeninsebebiacabaneolabilir?Gavsşöylebuyurdu:— Bir müride kadın, Botan Çayı'nda yıkanıyordu. Saçını tararken taraksaçlarınatakılıpkaldı.Canıacıdı.Bendenistimdatetti.İştebendeondandolayıtebessümettim."25

Süreklitasavvufçularasorduğumuzveonlarındacevaplayamadığıbirsorununcevabınıböyleceöğrenmişoluyoruz.Diyoruzki:

Page 132: TASAVVUF - archive.org

Madem bu şeyhlerin olağanüstü güçleri var, müridlerini bela ve musibettenkoruyabiliyorlar. Neden dünyanın doğusunda ve batısında inim inim inleyenMüslimlereyardımediponlarıkurtarmıyorlar?Ya da onlar hakkında konuşanları çarpıp perişan edebiliyorlar da neden

Amerikan Conilerini, Rus askerlerini, Avrupalıları çarpıp hezimeteuğratmıyorlar?Bu(na)mübarekleringücühepbizMüslimleremiyetiyor?!Birgruphayâedipsusuyor.Birdefanatiklervar.Utanıphayâetmekyerineyeni

menkıbeler uyduruyorlar: "Efendim bir gün şeyhin kapısı uzun uzun çalınmış.Huzuru risalet penahilerine giriş desturu alınamayınca endişeli bir bekleyişbaşlamış. O sıra içerden gürültüler, değişik sesler gelmeye başlamış. Sonra kapıaçılmış, şeyh efendi hazretleri ellerini yıkamak için dışarıya teşrif etmiş. Ellerikanlıymış.Endişe edip sormuşlar.ŞeyhefendibirÇeçen'e zulmedenRuskefereyiöldürdüğünüsöylemiş..."Filan,filan...Hayâsını yitirmemiş olanların cevap bulamamaktan mahcubiyet hissetmeleri,

fanatiklerin,yalanıörtmekiçinyenibiryalanabaşvurupmenkıbeuydurmasıbiryana,bizsorumuzuncevabınıbulmuşolduk.Meğerşeyhlerçokdahaönemlibirişle meşgulmüş. Çayda yıkanan müridlerinin saçına tarak takılır ve canlarıyanarsaonlarınistimdadınaicabeteder,onlarıbusıkıntıdankurtarırlarmış...İnnalillahiveinnaileyhiraciun!Ahlak adına ortaya çıkmış, Moğol istilasında ümmeti uyutmakla meşgul

Mevlanagiller cenahı da bundan farklı değildir. Hocası Şems ve Ali Hariri'yidinleyelim:"YineSultanVeledhazretlerindennakledilmiştir:BirgünŞemsiyivenamuslu kadınları övüyor, onların iffet ve ismeti hakkında şöyle diyordu:'Bununlabirliktebir kadınaarşınüstündebir yer verseler, sonraonunbakışlarıbirdenbiredünyanınüzerinedüşseveyeryüzündekalkmışbir tenasülaleti görsedeli gibi kendini oradan aşağı atar ve aletin üstüne düşer; çünkü kadınlarınmezhebindeondandahayüksekbirmertebeyoktur.'"26

"Şeyh Ali Hariri ayağı uğurlu, parlak kalpli, metanet sahibi biriydi. Semasırasındakimonabaksahemenmüridolurdu.Giydiğihırkaparamparçaydı.Buyüzdensemasırasındavücudununhertarafıgörünüyordu.Halifenin oğlu da bunun menkıbelerini işittiği için semasını görmek istedi.Semaedenleri seyretmek içinmakamkapısından içeri girdiğinde şeyhinnazarıonailişti.Oderhalmüridolduveelbisegiydi.Oğlunun şeyhe mürid olduğu haberi Mısır'da halifenin kulağına ulaştı. Sonderececanı sıkıldıve şeyhiöldürmek istedi.Fakat şeyhinyüzünügörürgörmezonamüridoldu.

Page 133: TASAVVUF - archive.org

Halifenin karısı da onu görmek istedi. Şeyhi eve davet ettiler.Hatun ilerleyipşeyhinayaklarınakapandıveeliniöpmekistedi.Şeyhtenasülaletinikaldırarakkadının eline verdi. 'Senin istediğin o değil budur.' dedi ve semaya başladı.Bununüzerinehalifeninonaolaninancıbirikenbinoldu."27

"Yeni Türkiye'yi, Yunusların ve Mevlanaların izinde inşa edeceğiz." diyen,muhafazakârdemokratyöneticilereduyurulur!Yinenasıl bir ahlaka sahipolduklarını kendisine Şems'in ayyaşlığı hatırlatılan

Mevlana'dan dinleyelim: "Yine dostların olgunlarından nakledilmiştir: Bir günkıskançfakihler,inkârveinatlarınedeniyleMevlana'ya:'Şaraphelalmidiryadaharammıdır?'diyesordular.OnlarınamacıŞemseddin'inşerefinedokunmaktı.Mevlanakinayeyoluyla şöylebuyurdu: 'İçsene çıkar, çünkübir tulumşarabıdenizedökselerdenizdeğişmezvedenizibulandırmaz.Budenizinsuyuileabdestalmakveonuiçmekcaizdir.Fakatküçücükbirhavuzubirdamlaşarapşüphesizki pisletir. Böylece tuzlu denize düşen her şey tuz hükmüne girer. Açık cevapşudurki,eğerŞemsşarapiçiyorsaherşeyonamübahtır.Çünküodenizgibidir.Eğer bunu senin gibi bir kahpenin kardeşi yaparsa ona arpa ekmeği bileharamdır.'"28

Allah(cc)iseşöylebuyuruyor:"Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları şeytanın pisişlerindendir.Ondanuzakdurunkikurtuluşaeresiniz.Şeytan, içkivekumarlaancakaranızadüşmanlıkvekindüşürmek,siziAllah'ıanmaktanvenamazdanalıkoymakister.Artıkvazgeçtinizdeğilmi?"29

"Allah,içkihususundaonsınıfalanetetmiştir:İçene,sakilikyapana,satana..."30

Hırsızlık ve başkasının malını izinsiz alma hususunda ise şöyle düşünürler:"Şeyhimden işittim, buyurdu ki:'Tasavvuf sahibi bir veli elini istediği kimsenincebine uzatıp sokar ve istediği nispeti onun cebinden alabilir, cep sahibininbundanhiç amahiç haberi olmaz.Çünkü cebe uzanan el zahirî el değil, bâtınieldir.Bubakımdanfarkınavarılmaz.'"31

Rabbimiziseşöylebuyuruyor:"Hırsız erkek ve kadının, kazandıkları (kötülüğün) karşılığı ve Allah'tan birceza olarak ellerini kesin. Allah (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) Azîz,(hükümvehikmetsahibiolan)Hakîm'dir."32

AllahResûlü(sav)şöylebuyurur:"BirMüslim'ingönlüolmaksızınonunmalındanalmakhelaldeğildir."33

Aklınızagelebilir. İlmihâlbilgisiyledinini yaşayanbirMüslimdahihırsızlığın

Page 134: TASAVVUF - archive.org

haramolduğunubiliyorken,Sufilernasılbilmez?Onlar ise bu işe hırsızlık demiyorlar, onlara göre ne kadar profesyonel hırsız

olursanızokadarkerametsahibiolmuşoluyorsunuz!Şimdi adi bir hırsızla, velinin hırsızlığı arasındaki farkı onlardan dinleyelim:"Şeyhimdenişittim,buyurduki:'Başkasının parasını cebinden almada tasarruf sahibi veli ile adi bir hırsızarasındaki fark,aradakihicaptır.Tasarruf sahibiveli,Rabbinimüşahedeeder,başkasının parasını almak konusunda ilahi emirle hareket eder. NitekimKur'ân'daMusa ile Hızır olayından söz edilirken, yıkılmak üzere olan duvarıdoğrultan, gemiyi delen ve masum bir çocuğu boğazlayan Hızır'ın budavranışlarıMusa Peygamber tarafından yadırganmıştı. Bunun üzerine Hızırona: 'Ben bunu kendi reyimle yapmadım (ilahi buyruküzerine hareket ettim)'(Kehf,82)diyecevapvermiştir.İşte bunun gibi tasarruf sahibi bir veli de ancak ilahi emirle hareket eder vebaşkasının cebindeki parayı çeker. Kendi reyiyle hareket etmez. Onunla ilahiemir arasında perde yoktur. Hırsız ise perde arkasında kalmıştır, hareketinefsindenyanadır.'"34

Allah'ahamdolsunkihırsızlarvefahişelerhenüzTasavvuf'ukeşfetmediler.Zirakeşfetmiş olsalardı, üstün yetenekleriyle kısa sürede velayet mertebelerini eldeederlerdi.AdulazizEd-Debbağ'ınmantığıylahareketedilseİslam'ınşeriatveahlakyapısı

temelden yıkılmış olur.Her günahkâr,masiyetine "keramet"der.Her günahkârkendini Hızır'a benzetir. Akıl sahipleri bilir ki Musa-Hızır kıssası, günahkârmücrimleredelilolmaz.Çünkü:a.AllahResûlü'nden önce her peygamber sadece kendi kavmine gönderilirdi.

AllahResûlü(sav)isetüminsanlaragönderildi."Banaverilenbeşşeybendenöncekimseyeverilmedi.Peygamberlerözelolarakkavimlerinegönderilirdi,benisetüminsanlığagönderildim..."35

b. Hızır (as), Musa'nın şeriatına tabi değildi. Müstakil olarak Allah'tan vahiyalıyorveAllahtarafındansevkediliyordu.MuhammedMustafa'nın(sav)şeriatıiseherkesibağlayıcıvekapsayıcıdır.Hızır'ı(as)kendinedelilalabilmekiçin,müstakilvahiyaldığınıveMuhammed'den (sav)bağımsız olarak Allah (cc) tarafından yönlendirilmiş olduğunu kabul etmekgerekir.Budazındıklıktır.Mevlana'nın ahlakından, başka örnekler verelim. Kötü çalışanlarına

methiyelerini okuyalım: "Ne büyük pehlivanlar! Eğer siz bu yükleri sırtınızda

Page 135: TASAVVUF - archive.org

çekmeseydinizbukadarnefs-i levvameyi,nefs-i emmareyikimyenerdi? İffetli venamuslukadınlarıniffetvenamusunasılanlaşılırdı?"36

İnsanlara Moğollar karşısında su, toprak, çiçek gibi olmayı emredenMevlana'nın günlük sorulara dahi tahammül edemeyip insanlara kahve ağzıylaküfürsavurduğunubirkezdahazikredelim:Şems'in içki içmesine itirazeden fakihe: "Bunuseningibibirkahpeninkardeşiyapsa..."37diyor.Yine"MevlananedenMesnevi'yeKur'ândiyor?"diyeitirazedenlere,Mevlana'yı

seven biri: "Kur'ân değil Kur'ân'ın tefsiri" diye savunma yapar. Mevlana buduruma öfkelenir ve: "Ey Köpek! Niçin Kur'ân olmasın? Ey eşek! Niçin Kur'ânolmasın?Eykahpeninkardeşi!NiçinKur'ânolmasın?"der.38

Kumarbazlığınnasılmeşrulaştırıldığınadairdebirörnekverelim:"Yine yakın sohbet arkadaşlarından nakledilmiştir. Mevlana, Sultan Veled'içağırıp birkaç arkadaşınla beraber Şems'i aramaya gitmesini söyler... Cebelisahiliyedemeşhur bir han vardır. Doğruca oraya git. Orada Şems'in güzel birFrenk çocuğuyla tavla oynadığını görürsün. Sonunda oyunu Şems kazanırsaçocuğun malını alır. Çocuk kazanırsa Şems'e bir tokat atar. Frenk'in tokatattığınıgörürsenhataedipkızmayasın,çünküoçocukkutuplardandırvekendiniiyitanımıyor."3940

Şems'in kumar oynuyor oluşunda bir sıkıntı yoktur. Hatta kumarbaz ve ehliİslam olmayan bir Frenk, veliliğin en üst makamına (!) sahip bir kutup daolabilir.Müslimkadınınolmazsaolmazıolan,AllahResûlü'nünuğrunasavaşilanettiği

örtü konusunda Tasavvufta yaşanan ilginçlikleri zikretmeden geçmeyeceğiz:"Şibli, Cüneyd'in yanına girer. Kadın örtünmeye davranır. Cüneyd, eşine:'Örtünmenegerekyok,ziraŞibliseninvarlığınınfarkındadeğil.'der.DahasonraŞibli kendine gelince Cüneyd, hanımına: 'Şimdi örtün. Zira Şibli şimdi kendinegeldi.'der."41

"Bir defa Zunnün, sahilde başı ve yüzü açık bir cariye görünce örtünmesinihatırlatmış, ağzının payını da almış: 'Allah için sararan bu yüz örtüyü neyapacak?Aşkınmuhabbetkadehindeniçtim...'"42

"Mevlana'ya göre kadın güzeldir ve güzelliğini saklı tutmak istemez. Ondagüzelliği teşhir etme içgüdüsü vardır. Bu içgüdüye kendisi bile karşı duramaz.Ona:'Güzelliğinigizleveörtün.'demekondaaksitesiryapar."43

Kendisi de Tasavvuf meşrebi olan Süleyman Uludağ kadın erkek ilişkileribağlamındaşunlarınakleder:"Hasan-ıBasrîdiyorki:'TamyirmidörtsaatRabia

Page 136: TASAVVUF - archive.org

ile birlikte olduk, tarikat ve hakikat üzere konuştuk. Bu süre içinde ne benimaklımaerkekolduğumnedeonunaklınakadınolduğugeldi...'"44

"... Başka davetlilerin de bulunduğu yemekte sıra el yıkamaya gelince elindeibrik ilebirkız içeriyegireramaNişaburluCivanmerd, 'Kadınların, erkeklerinelinesudökmesi fütüvveyesığmaz.'der.Oradabulunanlardanbiriderki: 'Bensenelerdirbuevegelirim.Elimesudökenkadınmıerkekmibilmem.'"45

Allah(cc)iseşöylebuyuruyor:"Ey Nebi! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına de ki: '(Tümbedenlerini örten) cilbablarını üstlerine giysinler. Bu, onların (hür ve iffetliolaraktanınıpkötü)tanınmamalarıveeziyetgörmemeleriiçinenuygunolandır.Allah, (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulukoruyan)Ğafûr,(kullarınakarşımerhametliolan)Rahîm'dir.'"46

Sahabe toplumunda dahi kadınların tanınmaması için örtünmeleriemrediliyorkenSufiler,bırakalımtanımayıkadınıgörmüyorlardahi(!)."...(Peygambereşlerine)birşeysoracağınızzamanperdearkasındansorun.Bu,hemsizinkalplerinizhemdeonlarınkalpleriiçinentemizolandır."47

Bu ayette hitapmüminlerin anneleri ve yeryüzünün en seçkin insanları olansahabileredir. Kalplerinin temiz oluşu öne sürülerek "Bir arada oturun,örtünmeyin." denmemiş, bilakis kalp temizliğinin muhafazası için örtünme veperdegerisindenmuameleedilmesiemredilmiştir.AllahResûlü(sav)iseşöylebuyurur:"Birkadınlabirerkekbaşbaşakaldıklarındamutlakaüçüncülerişeytandır."48

"Yanındamahremiolmaksızınbirkadınlabirerkekbaşbaşakalmasın."49

Bu durumda ya Hasan ve Rabia isimli şahısları tekzip etmek ya da AllahResûlü'nü(sav)tekzipetmekdurumundayız.Elbetteadınamenkıbeleruydurulanve kim olduğunu bilmediğimiz bu iki şahsı tekzip edecek, Resûlullah'ıdoğrulayacağız.Diyebilirizki: İnsanlarıahlakadavetettiğini iddiaedenTasavvufkitaplarında,

mevcut olan ahlak budur. Bizler tüm Mutasavvıfların böyle olduğunu iddiaetmiyoruz elbette. Ancak tümMutasavvıfların önemsediği, kutsayıp veli kabulettiği insanların ahlaksızlıkları, meclislerde okutulan, elden ele dolaşankitaplarında mevcuttur. Bunlara cevap vermek ya da bunlar üzerine tefekküretmek yerine bu bölümleri yeni baskılardan çıkarmakla yetiniyorlar.Asırlardırokunmuşveokutulmuş,adınakeşifvekeramet,gaybetgibi isimlerverilmişbuahlaksızlıklar yeni baskılardan çıkarılsa da bu kirli ve ahlaksız zihniyet devamediyor. Veli olduğuna inanılan insanların her yaptığına "vardır bir keramet"

Page 137: TASAVVUF - archive.org

düşüncesiyle yaklaşılıp onların Muhammed'in (sav) pak şeriatının dışınaçıkmasınamüsaadeediliyor."Biz, Kur'ân'a ve sünnete uymayanı kabul etmiyoruz." demek de sorunu

çözmüyor.ÇünküKur'ân'avesünneteuymayanıattığınızdaTasavvuftangeriyeüçbeşsayfabirşeykalıyor.Bukalanlardaİslam'danalınanvebozulmamışolanşeylerzaten.BöyleoluncadaTasavvuf'adeğil,İslam'ıngüzelahlakınıtemsiledenKur'ân'ave

sünnetedönmeninzaruretianlaşılıyor.Son olarak Tasavvuf kitaplarında anlatılan ve içinde yüce hikmetler (!)

barındırdığıiddiaedilenbirhikâyeyiyorumsuzolarakaktarmaklayetineceğiz:"Hz. Mevlana'nın temiz kalpli eşi Kira Hatun Hazretleri bir gün şöyledüşünmüştü: 'Epey zamandırHz.Mevlana yemeyi, içmeyi ve uyumayı en azaindirdi. Durmadan oruç tutuyor, sohbetler yapıyor, coşuyor, sema yapıyor,kendini riyazete veriyor. Bedenin ihtiyaçlarına önem vermiyor. Beni de ihmalediyor,cinsîyakınlıktabulunmuyor,yatağımagirmiyor.Acabaşehvetten,beşerîözelliklerdenarındıdamelekgibibirvarlıkmıoldu?'KiraHatunHazretlerinin bu duyguları Hz.Mevlana'yamalum olur. O geceeşiniziyaretedipşereflendirir.KükremişbiraslangibiKiraHatun'açullanarakpeş peşe yetmiş defa cinsî ilişkide bulunur. Kira hatun bir yolunu bulup Hz.Mevlana'nın elinden kurtulup medresenin damına koşar. Mevlana onunardından gider ve: 'Daha tamam olmadı' der ve ekler: 'Hak erenler her şeyibilirler, onlar yetersiz ve iktidarsız değillerdir. Bedenin zevklerini de bilirler.Cinsî ilişkiyi terk ettiğimiz vecd ve istiğrak hâlinde olmamızdandır. Sizin buhâlimeilgiduyupkalıcıhazvezevklerekavuşmanıziçinböyleyapıyorum,ötekidünyanızısüslemeniziistiyorum.'"50.Sohbetler,SeyyidAbdulHakimEl-Huseyni,s.126..AriflerinMenkıbeleri,s.474..AriflerinMenkıbeleri,s.470-471..Nefahatu'lÜns-MollaCami,s.42..Buhari,7416;Müslim,1499..Buhari,5226;Müslim,2394..Buhari,5924;Müslim,2156..İmamAhmed,Nesai.. İlâhînâme,Ayrıntı Yayınları, s. 74. Bir kısmını buraya aldığım şiirde bir erkek olan çavuşun yine bir erkek olan şehzadeye aşkını

uzuncaanlatır,Attar..Age.s.96,şiirinbirkısmıverilmiştir..Age.s.110..İlâhînâme,AyrıntıYayınları,s.147.sonrasındaMahmud'unkendigibibirerkekolanAyaz'ınvücudunahayranlığıanlatanbeyitler

devameder..Age.s.115..Age.s.116..Age.s.249..Tercümanu'lEşvak,İzYayınları,s.77..El-İbriz,1/81..El-İbriz,1/78-79.

Page 138: TASAVVUF - archive.org

.Age.1/78.

.El-İbriz,1/91.

.Age.1/96.

.Buhari,1513;Müslim,1334.

.24/Nûr,30-31

.El-İbriz,1/79-80.

.Sohbetler,ŞeyhSeyyidAbdulhakimEl-Huseyni,s.73.

.AriflerinMenkıbeleri,s.486.

.AriflerinMenkıbeleri,s.487.

.Age.s.486.

.5/Mâide,90-91

.EbuDavud,3674;İbniMace,3380.

.El-İbriz,2/94.

.5/Mâide,38

.EbuDavud

.El-İbriz,2/98.

.Buhari,335;Müslim,521.

.AriflerinMenkıbeleri,s.431.

.Age.s.486.

.Age.s.261.

.Age.s.521.

.DahasonrabuFrenk,Müslimolduğunu iddiaediyor.LakinbuFrenk, tekbir İslamimeseleöğretilmedenFrenkistan'ı irşadetmeyeyollanıyor!

.SufiGözüyleKadın,SüleymanUludağ,s.102.

.Age.s.102.

.Age.s.102.

.Age.s.101.FeriduddînAttar'dannaklen.

.Age.s.103.

.33/Ahzâb,59

.33/Ahzâb,53

.Tirmizi1171.Hadiszeylinde.

.Buhari,1862.

.SufiGözüyleKadın,s.32.

Page 139: TASAVVUF - archive.org

ATASAVVUFTAKABİRTASAVVURU

llah (cc), insanlığı"Allah'ıbirlemeveO'nahiçbir şeyiortakkoşmama" fıtratıüzereyaratmıştır:

"Yüzünü(hiçbirşeyiAllah'aortakkoşmayanmuvahhid)birhanifolarakdineçevir. Allah'ın insanları yarattığı fıtrata (uy). Allah'ın yaratmasında değişiklikyoktur.(Herkesitevhidfıtratıüzereyaratmıştır.)İştedosdoğrudinbudur.Ancakinsanlarınçoğubilmezler."1

İlk Peygamberden başlamak üzere tüm elçiler insanları tevhide, yanifıtratlarında var olan bilgiye davet etmişlerdir. Âdem'den (as) Nuh'a (as) kadarümmetbudavete icabetetmiş, tevhidümmetiolmuştur. İnsanınezelîdüşmanıolan şeytan ise insanları fıtrat dini olan tevhidden saptırmak için her yoludenemiştir:"Ben kullarımı hanifler olarak yarattım. Sonra şeytan onlara geldi ve onlarıdinlerinden saptırdı.Onlarabenimhelal kıldıklarımıharamkıldı ve hakkındahiçbirdelilindirmediğimhususlardabanaşirkkoşmalarınıemretti..."2

Kudsi hadiste ifade edildiği gibi şeytanın insanları saptırma ve şirke düşürmeserüveniikiyollabaşlamıştır:İlki,teşrivehâkimiyetşirkidiyebileceğimiz,helalveharambelirlemeyetkisini

insanın kendinde görmesi ve Allah'ın yasalarına rağmen kendisinin yasalarbelirlemesidir.İkincisi ise Allah'ın meşru kılmadığı, yapılabilirliğine dair hiçbir delil

indirmediğihususlardaAllah'a(cc)şirkkoşulmasıdır.Şeytanın türlüdesisevealdatmalarına rağmenözelliklebu ikibaşlığınhadiste

zikredilmesi, üzerinde düşünülmesi gereken bir husustur.Diyebiliriz ki: Bu ikiyol, onun en fazla denediği ve sonuç aldığı yöntemlerdir. Bu nedenle deinsanlığınsaptırılmasürecininbaşlangıcıolarakzikredilmiştir.Allah'ınhiçbirdelil indirmediğihususlardaAllah'aşirkkoşmanınbaşlangıcını

Nuh'un(as)kavmindegörüyoruz.Âdem'densonrayaklaşıkonnesiltevhidüzereyaşayan Müslimlere, şeytan farklı yönlerden yaklaşmış ve onları şirkedüşürmüştü. Elbette tevhid ehli Müslimler bir defada, tercihe dayalı olaraktevhiditerkedipputlaratapmamıştı.Bubozulmanınağırağırseyredenbirakışıve küçükten büyüğe doğru süregiden merhaleleri vardı. Bu merhaleleriinceleyelim:"Ve dediler ki: 'Sakın ha ilahlarınızı bırakmayın. Ved, Suva, Yeğus, Yauk veNesr'idebırakmayın.'"3

Page 140: TASAVVUF - archive.org

Ayet-ikerimedeismizikredilenputlar,salihinsanlarıtoplumahatırlatmakiçinyapılmış temsilî heykellerdi. Allah'ı (cc) hatırlatsın diye inşa edilen el yapımıtaşlar,zamanlaAllah'laberabertapılanputlarhâlinialdı.Buhari,İbniAbbas'tan(ra)şurivayetikaydeder:"Buputlar,Nuh'unkavmininputlarıydı. SonrabuputlarAraplarageçti.Vedputu Devme-i Cendel'de, Kelb kabilesine aitti. Suva putu Huzeyloğullarına,YeğusputuMurad'a,YaukputuHemedan'a,NesrputuHimyer'eaitti.BunlarNuh kavminde yaşayan salih insanların isimleriydi. Vefat ettiklerinde şeytanonlara şöyle fısıldadı: 'Bunların oturdukları mekânlara taşlar dikin ve busalihlerin isimleriyle isimlendirin.' Onlar da yaptılar. İlk zamanlar ibadetedilmediputlara,bunesilvefatedipilimkalkıncaibadetedilmeyebaşlandı."4

Şeytan onlara: "Allah'a şirk koşun." diyerek ya da "Putlar yapın." diyerekyaklaşmadıelbet.İslamihassasiyetesahiphiçbirMüslim'inkabuletmeyeceğibuteklifi,masumbirsuretteveiyiniyetleonlarafısıldadı.Masum suret, "Bu salihlerin adına kabir/türbe/anıt yapılması"ydı. Sonra

zamanla bu anıtlar/türbeler putlaştırılmış ve bunlara ibadet edilmişti. ÜmmüHabibeveÜmmüSeleme(r.anhuma)Habeşistan'dagördükleri,içindesuretlerolanbirkiliseyiAllahResûlü'nezikrettiler.Nebi(sav):"Bunlar, aralarından salih biri öldü mü kabrinin üzerine mescid inşa eder,sonradaburesimleriyaparlardı.Bunlar,kıyametgünündeAllahkatındaki enşerliinsanlardır."5

İbni Kayyım (rh) şöyle der: "Seleften birçok kişi şöyle der: 'Bunlar Nuh'unkavminden salih insanlardı. Öldüklerinde kabirlerinin üzerini beklemeyebaşladılar. Sonra resimlerini yaptılar. Zaman uzayınca da ibadet etmeyebaşladılar.'"6

Kabirlerini belirginleştirip oralarımescid edinmekle başlayan bu hâl, ibadetleneticelenmiş ve bu ümmetlerin dünya ve ahirette bedbaht olmasına nedenolmuştu.İyiniyet isebusalihlerinonlaraAllah'ı (cc)hatırlatması idi:"... BunlarNuh'unkavminden salih insanlardı. İnsanlardan onlara tabi olanlar vardı. 'Şayetbunların resimlerini yaparsak Allah'a ibadetimize teşvik edici olur.' dediler veresimlerini yaptılar. Bu nesil ölüp yeni bir nesil geldiğinde şeytan onlara gelip:'Bunlara ibadet eder ve bunlar sayesinde yağmur yağdırılırdı.' dedi. Onlar daibadetettiler."7

Diyebiliriz ki: Putperestliğin temeli kabirperestlikle atılmıştır. Nuh'un (as)kavmindebaşlayan,"kabirdeyatannedeniylekabiresaygı" inanışızamanlacahil

Page 141: TASAVVUF - archive.org

nesillerin eliyle puta tapıcılığa evrilmiştir. Nuh kavminin helakinden sonrabenzer bir illet, Yahudi ve Hristiyan toplumunda zuhur etmiştir. Yukarıdazikrettiğimizhadistegörüldüğüüzereonlarnebilerininkabirlerinimescidhâlinegetirmiş, oralara resim yapmış, son olarak da omekânlarıAllah'a şirk koşulanmabedlerhâlinegetirmişlerdir.Kabirperestlik, Yahudi ve Hristiyanları, kabirler üzerine mescid inşa etme

şeklinde etkilediği gibi İbrahim'in milletine müntesip Arap yarımadasımüşriklerini de etkilemişti. Onların tapındığı yüzlerce put olsa da bunlarıniçindeenyaygınolanlarısalihleradınayapılantürbelerdi.Kur'ân'dazikrigeçenveAraplarınüzerineyeminettikleriLat,MenatveUzzaputlarıgibi...Lat, salih bir zattı. Hacılara hiçbir karşılık beklemeden Suveyk 8 hazırlar ve

dağıtırdı.Öldüğündekabrininbaşındabekleyiponaibadetettiler.9

İbniKesir,Latputunuşöyletarifeder:"İşlenmişbeyazbirkayadandı.Üzerineevyapılmış, örtülerle sarılmış ve bekçileri vardı. Çevresinde geniş bir alanTaiflilertarafındankutsalkabuledilirdi/tazimedilirdi.DiğerArapkabilelerinekarşıLat'ınkendimıntıkalarındaolmasıileövünürlerdi."10

Uzza'yıiseİbniCerir'dennaklenşöylerivayeteder:"Üzerindeyapıinşaedilmişbirağaçtı.Üzerindeörtüvardı.MekkeileTaifarasında,Nahlemıntıkasındaydı.Kureyşlileronutazimederdi."1112

AllahResûlü(sav)kabirlerin/türbelerininsanlığaolanzararlarınıfarkettiğiiçintevhidimuhafazaveşirkegidenyollarıkapamaadınabirçoktedbiraldı.İslam'ınilkyıllarındakabirziyaretleriniyasakladı:"Sizleri kabirleri ziyaret etmekten men ederdim. Artık kabirleri ziyaretedebilirsiniz.Osizeahireti/ölümühatırlatır."13

Kabirleri tazim marazıyla putperestleşmiş bir millet, kalplerine tevhidin iyiceyerleşmesi, şirkin ve eserlerinin silinmesi düşüncesiyle kabir ziyaretindenalıkonuldu. İslam, kalplerine iyice yerleşip kalpler, El-Azîz ve El-Hamîd olanAllah'abağlanıncakabirziyaretlerinemüsaadeedildi.AllahResûlü(sav),kabirziyaretlerinemüsaadeetsedekabirperestliktehlikesine

süreklidikkatçekmiş,sonhastalığındadahiümmetinibunoktadauyarmıştır:"Allah,YahudiveHristiyanlaralanetetsin!Onlarpeygamberlerininkabirlerinimescidedindiler."14

"SizdenbirinidostedinmektenAllah'asığınırım.Allah,İbrahim'idostedindiğigibibenidedost edinmiştir.Sizdenbirinidost edinecekolsamEbuBekir'idostedinirdim.Dikkatedin!Sizdenöncekilernebilerinkabrinimescidedinirdi.Sizlerkabirlerimescidedinmeyin.Sizebunuyasaklıyorum."15

Page 142: TASAVVUF - archive.org

Kabirler niçin mescid edinilir? Çünkü orada yatan zatın, çevresine bereketyaydığınainanılır.Oradayapılanduanındahamakbulolduğu, ibadetlerindahahuşulu olacağı ve kabir sahibinin şefaatçi olacağı düşünülür. Yani, kabrin(mekân) ve orada yapılan ibadetlerin (zaman) diğer zaman ve mekânlaraüstünlüğüne inanılır. Oysa "Rabbin dilediğini yaratır ve seçip (üstün kılar)." 16

ayeti gereğincebir yerinüstünlüğü, seçilmişliği vebereketi yaratanın elindedir.Yaratan kim ise bir zamanı diğer zamana,mekânı da başka birmekâna üstünkılacak olan da O'dur. Allah (cc) hiçbir kabre böyle bir üstünlük vermemiştir.Öyleysebukabirlerinüstünlüğüneredengeliyor?Kabir/türbe/ziyaret hâline getirilen mezarlar, zamanla ve etraflarında oluşan

menkıbe kültürüyle tazim edilmeye başlanır. Hastaların şifa bulduğu, çocuğuolmayanların çocuğa kavuştuğu, kısmeti kapananların kısmetinin açıldığı,gökyüzünedoğrubazıgecelerbirnurunyükseldiğigibikulaktankulağaaktarılanhikâyelerle kalplerin buralara bağlanması sağlanır. Buralardan gelir elde edenüçkâğıtçıların özel çabalarıyla bu menkıbeler itinayla çoğalır. Yürümekten,konuşmaktan, kendi hastalıklarına şifa bulmaktan ve ölümü defetmekten acizölüler,dolandırıcılareliyleuçurulur.Allah Resûl'ü kabirlerin mescid edinilmesini yasaklamıştır. Hatta o kadar ki

kabirlerinyanındaİslamieylemlerinicraedilmesidahiyasaklanmıştır."Kabirlerinüzerineoturmayınveonlarayöneliknamazkılmayın."17

Birbaşkahadisinde:"Yeryüzününtamamımesciddir/namazgâhtır.Kabristanvebanyomüstesna."18

Kurtubi (rh) bu nehyi şöyle açıklar: "Yahudi ve Hristiyanların yaptığı gibikabirleri kıble edinip onlara doğru veya üzerlerinde namaz kılmayın. Putlarınibadetine götüren davranışlar gibi böylesi davranışlar da sizi kabirde yatanlaraibadete götürür. Nebi bundan sakındırdı ve buna götürmesi muhtemel yolukapatmışoldu."19

AllahResûlü(sav)bununlayetinmemiş,kabirlerinşeklinedemüdahaleetmiştir."EbuHayyacşöylededi:BirgünAlibana:—Seni,AllahResûlü'nünbenigörevlendirdiğibirvazifeylegörevlendireyimmi?dedi.Ben:—Evet,dedim.—Gördüğünherheykeliparçala,kabriyerleeşitle,dedi."20

Rum diyarında vefat eden birine kabir hazırladılar. Sahabeden Fudale binUbeyd kabri düzleştirmelerini/yerle eşit yapmalarını istedi ve: "Ben, AllahResûlü'nünkabirlerinyerleeşitolmasınıemrettiğiniduydum."21dedi.

Page 143: TASAVVUF - archive.org

Yerle eşit olmasını istediği kabirlerin, kabirolduğubelli olsundiye sadecebirkarış yükseltilmesine müsaade etti. Kabirlerin kireçten yapılmasını, binaedilmesini,ışıkasılmasını,üzerineyazıyazılmasınıyasakladı:"Allah Resûlü kabirlerin kireçlenmesini, üzerine oturulmasını ve üstüne yapıyapılmasınıyasakladı."22

"Nebikabirlerinkireçlenmesini,üzerineyazıyazılmasınıyasakladı."23

"Allah Resûlü kabirleri ziyaret eden kadınlara ve kabirlerin üzerine lambaasanlaralanetetti."24

Günümüz kabirleri ve Allah Resûlü'nün (sav) bu emirleri karşılaştırıldığında,kabristanlarınAllahveResûlü'neisyanmekânlarınadönüştüğügörülecektir.Vemaalesefbizdenönceyaşamışmilletlerinadımadımputperestliğedüştüğügibibu ümmetin de aynı yolla putperestliğin yaygın bir tonu olan kabirperestliğedüştüğüfarkedilecektir.Ümmeti kabirler konusunda farklı şekillerde uyaran Allah Resûlü'nün (sav)

uyarılarınınenfazlayoğunlaştığıkonukendikabridir.İmanvevefaduygusuylakendine bağlanan ümmetinin, şeytanın bu sevgiyi kullanarak saptırmasındankorkmuştur. Özellikle kabrine yönelik yapılması muhtemel aşırılıklara karşıümmetinititizlikleikazetmiştir."Evlerinizi kabirlere çevirmeyin. Benim kabrimi bayram yeri kılmayın. Banasalâtgetirin,neredeolursanızsalâtınızbanaulaşır."25

Allah Resûlü (sav) kabrinin bayram yerine dönüştürülmesini yasaklamıştır.Bayram kelime itibarıyla "iyd" yani, avdetten/dönmek kökünden gelir. Lügatanlamınıbazalırsakkabrininsüreklidönüpdurulan,ziyaretgâhaçevrilenbiryerolmasınıistememiştir.Örfiveşer'iolarakbayramise"kendisiiçinsüslenilen,birarayagelinen,zamanıbelliolan"anlamlarınıçağrıştırır.Allah Resûlü (sav) bu manayı kastetmişse kabrinin sürekli ziyaret edilmesi,

ziyaretsırasındasüslenilmesi,belligünvezamanlarınziyarete tahsisedilmesiniyasaklamakistemiştir.EbuDavud'un(rh)Sünen'inişerhedenŞemsu'lHakAzimAbadî,âlimlerdenbu

yöndenakillerdebulunmuştur:Münavi: "Bayrama toplandıkları gibi Allah Resûlü'nün kabrini ziyaret içintoplanmalarını yasaklamıştır. Bu yasağın nedenimeşakkatin kaldırılması ya datazimdeaşırılığıönlemekiçindir."26

Tiybi: "Bayram için süslenip temizlendikleri gibi kabrini ziyaret için süsleniptemizlenmelerini nehyetmiştir. Yahudi ve Hristiyanlar peygamberlerininkabirlerine böyle yaparlardı. Ta ki bu tutum onlarda gaflet ve kalp katılığına

Page 144: TASAVVUF - archive.org

sebebiyet verdi. Putperestlerin âdetlerinden biri ölülerini tazim etmektir. Bu hâldevamederveneticedeonlarıputedinirler.Bumanayaişaret içinAllahResûlü:'Allah'ım,benimkabrimitapılanbirputkılma.'demiştir."Tiybi'nin işaret ettiği hadisin tamamı şöyledir: "Allah'ım, benim kabrimitapılan/ibadet edilen bir put kılma. Allah'ın gazabı, nebilerinin kabrini mescidedinenlereşiddetlenmiştir."27

Bu hadis, kabirlerin mescid edinilmesiyle puta dönüşmesi arasındaki ilintiyigösterir. Faziletine inanılarak mescid edinilen kabirler, belli zaman sonratürbeleşmekte ve dua edilen, şifa umulan, ruhaniyetinden medet umulan veAllah'aaracıkılınanbirerputadönüşmektedir.MuvattaşarihlerindenİmamİbniAbdilberhadisinşerhindebumanayadikkat

çekmiştir:"Hadistegeçen'Vesen'puttur.Put,altınveyagümüştenyadaherhangibir maddeden yapılan şekildir. Allah'ın dışında ibadet edilen her şey puttur.Araplar putlara namaz kılıyor ve ibadet ediyorlardı. Allah Resûlü, ümmetininöncekiümmetlergibiyapmasındankorktu.Onlarınpeygamberlerivefatettiğinde,kabrinin başında putun başında bekledikleri gibi beklerlerdi. 'Allah'ım, benimkabrimi ibadet edilen bir put kılma.' demek, 'Ona yönelik namaz kılınan, onasecdeedilen,ibadetedilenbirputkılma.'demektir.Allahböyleyapanümmetlereşiddetle öfkelenmiştir. Allah Resûlü ashabını ve ümmetini geçmiş ümmetlerinçirkin fiillerine karşı uyarmıştır. Onlar peygamberlerinin kabrine doğru namazkılıyor, oraları kıble vemescid ediniyorlardı. Putperestlerin putlarına yaptıklarıgibionlardaputlarıtazimediyorveonasecdeediyorlardı..."28

Allah Resûlü'nün (sav) bu tavsiyeleri ashabına da etki etmişti. Onlar,Nebi'ninhevasından konuşmadığını, sadece ümmetin hayrını düşündüğünü, şefkatli birbabanın evlatlarını tehlikeden koruduğu gibi onları tehlikelerden korumayaçalıştığınıbiliyorlardı.Bunedenleonunyönlendirmeleriniemirtelakkiettilervebunlarıtitizlikleuyguladılar.Öncelikleonun(sav),kabrineyöneliksözleriniuyguladılar.Aişe(ra)annemiz:"Şayetmescidedinilmesindenkorkulmasaydıkabriaçığaçıkarılırdı."29demiştir.AllahResûlü'nünkabriniherMüslim'inkabri gibi yaptılar.Yerden sadecebir

karışyüksek.Yeşilörtülerlesarıpefsunluvetılsımlıyazılarınolduğuputperestlikartığısandukalarakoymadılar.Onubinaedipkireçlemediler.Üzerindelambalarasıpaydınlatmadılar.Onlar,AllahResûlü'nüçokiyianladılar.Bunedenlekabirlerintazimedilmesine

götürecek her yolu kapattılar. Ashaptan olan bazı kimselerin, Buhuristanfethindebirkabreyönelikuygulamalarıilginçtir.DanyalPeygambereaitolduğu

Page 145: TASAVVUF - archive.org

düşünülen bir kabir buldular. Onu tazim etmediler, türbeleştirmediler, yeşilörtülerlemistikbirhavavermediler.Peki,nemiyaptılar:"Gündüzonüçayrıkabirkazdık,geceoluncaadamıbirinedefnettikvebütünkabirleri düzelttik. Ta ki insanlar hangisinde olduğunu bilmesin ve onuçıkarmayakalkmasın.Bendedim(kıssayırivayetedenHalidbinDinar):—İnsanlarbukabirdenneumuyordu?dedi:—Kıtlıkoluncatabutunuçıkarıyorvebuvesileyleyağmurumuyorlardı,dedim:—Adamınkimolduğunudüşünüyorsun?dedi:—Danyalisimindebiri,dedim:—Kaçyıldıröldüğünüdüşünüyorsunuz?dedi:—Üçyüzyıl,dedim:—Cesedindenbirşeydeğişmişmiydi?dedi:—Saçınınarkataraflarındabirkaçtüydışındabirşeydeğişmemişti.Nebilerinbedeninitoprakçürütemez,parçalayıcıhayvanlaryemez."30

KabirperestliğinÜmmetteAçığaÇıkmasıAllahResûlü'nün(sav)buncauyarısınarağmenTasavvufehlikabirlereçokfarklı

yaklaştı. Allah Resûlü'nün öğretilerini ters yüz ettiler. Cahiliye ehlininoluşturduğuputperestliği,salihlerinkabirleriüzerindenihyaettiler."Nedenkabirleriziyaretetmeliyiz?"sorusunatamamenfarklıbircevapbuldular.

AllahResûlü'nün(sav):"Osizeölümühatırlatır."diyerekteşvikettiğikabirziyaretiiçinputperestlerinputlardanbeklentisinebenzerşeylersöylediler.Gazali'ninEl-MednunBihiAlaĞayr-iEhlihikitabındandinleyelim.Tüm Mutasavvıfların ortak kabulü olan Gazali'nin sözlerine geçmeden önce

şunu belirtelim. İlgili kitabın ismi şöyledir: "Ehil Olmayanlara Gizli OlmasıGereken"yani,kitapbizlergibiehilolmayanlaradeğil,Tasavvufyolunagirmişvebuyolubenimsemişkimseleriçinkalemealınmıştır."...Nebilerinve imamların türbe/makamlarınıziyaretinamacı şudur:Ziyaretetmek, yardım talep etmek, bağışlanma istemek ve ihtiyaçların giderilmesininebilerin ve imamların ruhundan talep etmektir. Bu, iki taraflı olur. Bir tarafyardım talep eder, diğer taraf yardım eder. Türbeleri ziyaretin bu iki rükünüzerindebüyüktesirivardır.Yardımtalebinegelinceihtiyaçsahibi,tümisteğinikendine şefaatçi olan ve ziyaret edilene yöneltir. Öyle ki tüm isteği bununlameşgulolur.Tümbenliğiilebunuzikretmeyevehatırlamayayönelir.İştebuhâl,ziyaretedileninkişininruhunu farkedipkendisindenbeklenilengüzelyardımakarşılıkvermesinesebepolur."31

Page 146: TASAVVUF - archive.org

Kabir ziyaretinde, ziyaret edilen ölünün ruhundan yardım almayı uman vebunun için tüm benliğiyle ölünün ruhuna yönelmeyi öğütleyen bir zihniyetinkabirleriputaçevirmelerineşaşmamakgerekir!Şa'raniTabakat'ındabazıvelilerden(!)şunakillerdebulunur:"MuhammedEl-Hanefi şöylederdi: 'Kiminbir sıkıntısıolursabenimkabrimegelsinve ihtiyacınıistesin, gidereyim. Benimle sizin aranızda sadece bir zira (dirsek boyu) toprakvardır...'"32

AhmedFerğelisimliAllahdostu(!)iseşöylederdi:"Benkabrimdeoluptasarrufedenlerdenim.Kiminihtiyacıolursabenimkabrimegelsin,ihtiyacınıdillendirsin,yerinegetireyim."33

Evet,onlarkabirziyaretiniböyleanladılarveinsanları,kabirleriniputlaştırmayadavetettiler.Kabirlerinüzerinetürbeyapabileceğini,hattayapılmasıgerektiğinisavundular.

Bazıları öyle ileri gitti ki Buhari veMüslim'in rivayet ettiği ve yasaklayıcı olanhadislerin zayıf olduğunu söylediler. İlmî namusa sahip olanlar hadislere sözsöylemedi, lakin mevcut hâli delil aldılar. Şöyle ki: Hadisler yasak getiriyorduama İslam âleminin her yanı türbelerle doluyordu. Demek ki bu türbeleriyapanların bir bildiği vardı.Ne yani, hocalarına, şeyhlerine, atalarına sapıkmıdiyeceklerdi? Demediler. Türbeciliği müdafaa eden risaleler yazıp atalarınınyolunasahipçıktılar.34

İslamÜmmetindeTürbecilik"... Ali Paşa'nın naklettiğine göre kendi zamanındaKahire'de iki yüz doksandört türbe vardı.Doktor SuatMahir'innakline göreMısır'ın genelinde bindenfazlatürbevardır.1890 yılındaŞam'ı ziyaret edenAbdurrahmanSamiBey,Dımeşk civarındakitürbelerin sayısının yüz doksan dört kadar olduğunu söyler. Osmanlı'nınbaşkentinde ise dört yüz seksen bir caminin olduğunu, neredeyse bunlarınhiçbirinin türbeden yoksun olmadığını anlatır. Hindistan'da ise günümüzekadar varlığını koruyan yüz elli türbenin olduğunu aktarır. Hicri 14. asrınbaşlarındaBağdat'tayüzellibüyükcamivardı.Neredeiseherbirindebirtürbevardı.Musul'da ise birçoğumescidlerin içinde olan yetmiş altı civarında türbebulunmaktadır.Bu dönemde (H 14. asır) İslam âleminin büyük başkentlerinin hepsindemanzara aynıydı.Mezarlar üzerinemescid inşa edipmezarları türbeleştirmekAllah'a yakınlaşma vesilesi olarak görülmekle yetinilmedi, insanlar arasındarekabetsebebioldu.İnsanlarınbirbeldeyifaziletligörüporadayaşamayarağbet

Page 147: TASAVVUF - archive.org

etmesi içindeki türbelerle doğru orantılıydı. Şayet bir beldede türbe yoksamutlaka oranın ehlinden bir rüyauydurulurdu.Rüyasında bir velinin (!) bellibirnoktadaolduğunukeşfederveinsanlarorayıtürbehâlinegetirirdi."35

Tevhidinunutulmasıveâlimlerinsorumsuzluğunedeniyletürbecilikyayılmayadevametmektedir.Türbelerineskiolanları tarihîeserkabuledilip restoreedilmektevehergeçen

gün var olanlara yenileri eklenmektedir. Buralarda farklı tarikatlar tarafındanicraedilenilginçritüeller,Kureyşputperestliğinihatırlatmaktadır.Birer ilahmış gibi onlara dua edip yalvaranlar, ihtiyaçlarını kâğıt parçalarına

yazıp türbelere bırakanlar, türbelere temas eden toprak, bez gibi şeylerin şifakaynağı olduğuna inananlar ve sıkıntısı geçsin diye türbelere adak adayanlarolduğu görülmektedir. Âdeta namazdaymış gibi kabrin başında huşuylabekleşen, konuşmanın edepsizlik olduğunu kabul eden, kabirden çıkarkenarkasını kabre dönmemek için gerisin geriye çıkan insanlar müşahadeedilmektedir...Mısır'da bulunduğum yıllarda kendi gözlerimle gördüğüm putperestlik

örnekleriniaktarayım:Ezher'inkarşısındaHüseyin'e (ra)aitolduğu iddiaedilenbirtürbeveüzerindeinşaedilmişbirmescidbulunuyor.Ezhercamisininiçindedetürbevarelbet.AncakHüseyin'eaitolduğuiddiaedilenvebirtarikatınekmekteknesi olan türbe kadar rağbet görmüyor. Arkadaşlarımızla bu camiyi ziyaretettik.Türbeedebinibilmeyennasipsizler(!)olaraksözlüvenazaritacizeuğradık.Zira

ayakkabılarımızı elimizde tutmuş, kabre sırtımızı dönmüş, kendi aramızdakonuşmuşveenönemlisiduaedipşefaattalepetmedençıkmıştık.İmam Şafii'nin (rh) mezarına yapılan türbede ise kadınlardan birinin koşarak

secdeyekapandığınıgözlerimlegördüm.Benimyaklaşımımıaşırıbulanvebirazda Osmanlıcılık illetiyle malul bir arkadaşımız dahi bu manzara karşısındadayanamamış ve: "Bu kadar da değil!" diyerek tepkisini göstermişti. Maalesef,tevhid imamlarından birinin kabri bu ümmetin kabirperestleri eliyleputlaştırılmıştı.Yüzyıllar önce kabirlere secde eden putperestleri, Şükri Alusi şöyle aktarır:"Allah'ayeminolsunkiâlemlerinRabbiolanAllah'tanyüzçeviriptürbeeşiklerinesecde edenleri gözlerimle gördüm. Sadece avam değildir bunu yapan. Nice ilimiddiasında olanın bu fiilleri yaptığını gördük ve duyduk. Bunların çoğumevcuttarikatlardan birine müntesiptir. Bunların yanında şeyhlerin ruhaniyetindenyardım/medet ummak da meşhur vaciplerdendir. Allah bunların hürmetini

Page 148: TASAVVUF - archive.org

korumasın,devamlarınısağlamasın.Allah'tanyeryüzünübunlarınküfründenvesapıklığındantemizlenmesinidileriz."36

Diyobendilerin meşhur âlimlerinden Şeyh Halil Ahmed Cuştiler'in şeyhi,HuvaceMuiniddin El-Custi'nin kabrini ziyaret eder.Kabrin başında oturur vemurakabeye dalar. Öyle kaptırır ki kendini âdeta bayılmış bir insan gibidir.İnsanlarisekabrinetrafındatavafyapıyorvesecdeediyordur.37

Osmanlı'nın meşhur âlimlerinden İmam Birgivi şöyle der: "Bu sapık vesaptırıcıların hâli öyle boyuta ulaştı ki kabir/türbelere hac ibadeti uydurupyapılması gereken ritüeller belirlediler. Bunların aşırılarından biri 'TürbeHaccı'nınİbadetleri/MenasikHacci'lMeşahid'adıylakitapkalemealdı.KabirleriAllah'ın evine benzeterek bunu yaptılar.Açıktır ki bu, İslamdininden ayrılış veputlarınkullarınındininegirmektir."38

Hanefilerin BağdatmüftüsüAlusi (rh) Hac Suresi 73. ayetin tefsirinde şunlarıkaydeder:"Mutasavvıfların çoğunun, nebilerin kabirlerinin eşiğine secde ettiğinigördüm. Bazısı tüm nebilerin kabirlerinde tasarruf ettiğini kabul eder.Tasarrufları mertebelerine göre değişir. Âlimleri ise dört veya beşinin tasarrufettiğini kabul eder. Bununla ilgili delil istendiğinde 'Keşifle sabit oldu.' derler.Allah onları kahretsin! İftiraları ne kadar çok ve cahillerdir. Bazıları bunlarınkabirlerinden farklı şekillerde çıktığını iddia eder.Âlimleriderler:Ruhları bazenaslan,ceylanvebenzerisuretteaçığaçıkarvedilediğigibigezer..."39

SonuçOlarakAllahResûlü(sav)şöylebuyurdu:"LatveUzza'yatapılmadıkçakıyametkopmaz."40

"Benim ümmetimden bir grup putlara tapmadan, bir grup da müşriklerekatılmadankıyametkopmaz."41

BugüngerekTürkiye'degerekİslambeldelerindebulunantürbelerevebunlarayönelik yapılanlara bakıldığında bu hadisler daha iyi anlaşılıyor. Bukabirler/türbelerputlaradönüşmüşveinsanlar,Allah'ısevdiklerindendahafazlabu putları seviyor; O'ndan korktuklarından çok fazla bu putlardankorkuyorlardır. Onlardan biri Allah adına yemin ettiğinde yeminini çok rahatçiğnerkentürbelerinçarpmasındankorktuğuiçinoradayatanınbaşıüzereyeminetmeye dahi cesaret edemiyordur. Yemin ettiği farz edilse bile asla yemininiçiğnemiyor. Rabbinin çarpmasından emniyet içinde olan bu putperestleryatırlarınçarpmasınınkorkusuiçindedirler."Şu namazı da aradan çıkaralım." mantığıyla Allah'ın huzuruna duran,

namazdan ziyade olimpiyat koşusunda olduğunu zanneden insanlar, türbe

Page 149: TASAVVUF - archive.org

ziyaretinde kemâl-i huşu ve inkisar içerisindedirler. O denli transa geçerler kinamazdafıldırfıldırolangözlerioradaykentürbekıblesineçakılıpkalır.Herhastalıkvemusibetiçinayrıbirtürbeniniyiolduğunainanırlar.Allah'a(cc),Nebi'ye (sav)vekutsalasövüldüğündekılıkıpırdamayanbusamimi

(!)kullar;kabirlerine,şeyhlerineyadatarikatlarınalafsöylendiğindeateştopunadönüşürveöfkepatlamasıyaşarlar.Allah'ın dinine düşmanlık eden, alay edip dalga geçen mülhitlerle hiçbir

sorunları yoktur. Onları takip eder, izler, alkışlar ve severler. Kendi tarikatlarıveya putları hakkında konuşan hocalara gelince ise İbrahim'in (as) müşriklereuyguladığıusve-ihaseneberaatiniuygularlar.Her önemli iş öncesinde ve sonrasında türbelere akın ederler. İşin öncesinde

yardımtalebindebulunur,sonrasındaşükranlarınıiletirler.Mekkeli putperestler rahatlık anında putlarına ibadet edip dua eder, dara

düştüklerindeisesadeceAllah'ayalvarırlardı.Bunlarrahatlıkanındadadarlıktadahattakarşıdankarşıyageçerkendahisadecetürbelerinruhaniyetindenmedetumarlar.Bunların içinde türbeler adına savaşanlar dahi vardır. Putperest Hizbullah

örgütününSuriye'deyaşananolaylaramüdahalesiniveEsad'averdikleridesteği"Türbelerikoruyacağız."şeklindegerekçelendirdiğiniunutmayalım.Haklıolaraksormak istiyoruz: Allah Resûlü'nün (sav) haber verdiği ve ümmetini uyardığıputperestlikbudeğildenedir?!!!.30/Rûm,30.Müslim,63..71/Nûh,23.Buhari,4920..Buhari,3873;Müslim,528..İğasetu'lLehafan184.kitabınmuhakkikibueserinEd-Durru'lMensur,14/713'teolduğununakleder..Camiu'lBeyan,71/NûhSuresi,23.ayetintefsiri..Birçeşityiyecek..NecmSuresi19.ayetintefsirindeİbniAbbas,MücahidveRebibinEnes'tennakledilmiştir.İmamTaberiveİbniKesir'innaklettiğibu

eserinbirkısmınıBuhari(4859),İbniAbbas'tannakleder..NecmSuresi,19.ayetintefsirinde..Age..İlgilinakillerdenLatveUzzaismiçıkarılırsaveyerineherhangibirşeyhinyadaveliolduğudüşünülenzatıntürbeismiyazılsaçoğu

insanınayırtedemeyeceğikanaatindeyim..Müslim,976..Buhari,435;Müslim,531..Müslim,532..28/Kasas,68.Müslim,972..EbuDavud,492;Tirmizi,317..KurtubiTefsiri,KehfSuresi21.ayetintesirinde..Müslim,969..Müslim,968..Müslim,970..EbuDavud,3228;Tirmizi,1052..EbuDavud,3238;Tirmizi,320.

Page 150: TASAVVUF - archive.org

.EbuDavud,2044.

.2044.no'luhadisinşerhinde,Avnu'lMa'bud.

.Muvatta,414;Müsned,2/246.

.Et-Temhid,ilgilihadisinşerhi.

.Buhari,1330;Müslim,529.

.El-Bidaye,2/40.

.S.356

.Tabakatu'lKubra,2/88.

.Tabakatu'lKubra,2/96.

.MuhammedZahidEl-Kevseri'ninEl-Makalatkitabındayayınlanan"KabirlerÜzerineMescidİnşaEtmekveKabirlereDönüpNamazKılmak?"adlıbirmakalesibulunmaktadır.YineyakındönemkabirperestlerindenEbuFeydAhmedbinMuhammedEl-Ğumari'nin"KabirlerÜzerineMescidveTürbeİnşaEtmeninMüstehapOluşunaDeliller"adlıbirrisalesivardır.

.El-Kuburiyye,s.201-203özetle.

. Cuhudu'l UlemaHanefiyye fi İbtali'l Akidetu'l Sufiyye, 1/469. Fethu'lMennan Cuhudu'l UlemaHanefiyye kitabı son dönemlerdekalemealınmışönemliakademikçalışmalardandır.MüellifiŞemsuddinAfganî,Horasanâlimlerindendir.MutasavvıfveMaturidiDiyobendiler arasında medrese eğitimi almış ve onları çok iyi tanıyan bir ilim adamıdır. Tarih boyunca Hanefi âlimlerininkabirperestlerinşirkakidesinekarşıverdiğimücadeleyiderlemişvekıymetlibirçalışmaortayakoymuştur.Üçciltolarakbasılanbuhacimlieserfaydalanılacakeserlerdendir.Müellifin,Maturidilikinanışınıincelediğiüçcilthâlindebasılankıymetlibireseridahabulunmaktadır.

.Cuhudu'lUlemaHanefiyyefiİbtali'lAkidetu'lSufiyye,2/632.

.Age.2/646,Ziyaratu'lKubur,s.20.

.Age.3/1567-1568,Ruhu'lMeani.

.Müslim,2907.

.Müslim,1920;EbuDavud,Tirmizi.

Page 151: TASAVVUF - archive.org

BTASAVVUFTAKERAMETTASAVVURU

u bölümde Tasavvuf dendiğinde akla gelen kavramlardan biri olan kerametiinceleyeceğiz.

Lügattekeramet:Ke-ra-me(م )umumengüzelsıfatlar,hususencömertlikiçinkullanılır."Allah için kullanıldığında, O'nun açığa çıkan ihsan ve nimetleri; insan içinkullanıldığında,övülenahlaklarınaçığaçıkmasıdır."1

Istılahi olarak keramet: "Nübüvvet iddiasında olmayan birinin elindeharikuladebirdurumunaçığaçıkmasıdır.Harikuladedurumuizharedendeimanve salih amel olmazsa bu durum istidraç, 2 nübüvvet ile beraber olursa bumucizedir."3

Keramet:Allah'ın (cc) sevdiği kullarına ikramda bulunması, alışılmışın dışındahâlleri,onlarıneliyleicraediponlarıdesteklemesidir.Harikulade kabul edilen durumlar Nebi'nin, salih insanların ve sihirbazların

eliylezuhurettiğindenâlimlerayırıcıvasıflarzikretmegereğiduymuşlardır.Harikuladedurumnübüvvetiddiasıylaberaberolurvekişidenebiolursabuna"mucize"denir.İman ve salih amel sahibi olan bir zat, şeriata muhalif olmayan böylesi bir

durumizharederse"keramet"olur.İmanı ve salih ameli sorunlu olan, şeriata muhalif hâller izhar edenlerin

durumusihir,kehanetveistidraçdiyeisimlendirilir.KerametVarmıdır?Kitap ve Sünnet, Allah'ın, dostlarına yardım edip onları alışılmışın dışında

durumlarladesteklediğinigösterir:"Rabbi(onunadağını)güzelbirşekildekabulettive(birbitkininyetişmesigibi)onu güzelce büyüttü. (Onun bakımını üstlenmek için yarışan din adamlarınarağmen Allah) Zekeriya'yı ondan sorumlu kıldı. Zekeriya her ne zamanMeryem'inyanınamihrabagirdiyse(yanınaZekeriyadışındakimsegirmiyorveMeryem bulunduğu yerden çıkmıyor olmasına rağmen) onun yanında yiyecekbulurdu. Dedi ki: 'Meryem! Sana bu (yiyecek) nereden geldi?' Dedi ki: 'Bu,Allah'ınkatındandır.Allah,dilediğinihesapsız/sınırsızrızıklandırır.'"4

Meryem'in(as)yanınaZekeriya'dan(as)başkasıgirmiyordu.Bunarağmenonunodasında, çeşit çeşit yiyecekler bulunuyordu.Budurum,Zekeriya'nındikkatiniçektivesordu.Allah(cc)birikram/kerametolarakMeryem'irızıklandırıyordu.Benzer bir durum "Reci" vakıasında esir edilen Hubeyb (ra) için de vaki

Page 152: TASAVVUF - archive.org

olmuştur:MüşrikleronuesiredipMekkelileresattılar.BedirGünü'nünintikamınıalmak

içinHarisoğullarıHubeyb'isatınaldı.BabalarıolanHaris'i,Hubeyböldürmüştü.Şehit edileceği güne kadar onu Harisoğullarının evlerinden birinde bağlıtutuyorlardı.Evinhanımıimanettiktensonrabuolayışöyleanlatacaktı:"Onu öldürmeye karar verdiklerinde bir ustura istedi.O sırada küçük oğlumonun yanına gitmişti. Hubeyb onu kucağına oturtmuştu. Benim korktuğumugörünce: 'Onu öldüreceğimimi düşünüyorsun?Vallahi böyle bir şey yapmam.'dedi.Benonunkadarhayırlıbiresirgörmedim.Mekke'dehiçbirmeyveyokkenelindebirsalkımüzümleüzümyediğinigördüm."5

Recikıssasınıuzuncaanlatanrivayetinsonunda,sahabidenAsımbinSabit (ra)içindeşunlarkaydedilir:"Müşrikler, Müslimleri kuşatınca: 'Teslim olun, size eman verelim.' dediler.Asım:'Benmüşriğinkorumasınıkabuletmem.'dedionlarlaçarpıştı.Asım'ıyedikişiyleberaberşehitettiler.HubeybveZeyd'isatınalanKureyş,Asım'ıncesedinigetirsin diye birilerini gönderdi. Asım, Bedir'de onların efendilerinden biriniöldürmüştü.Allah,Asım'ınüzerine bir arı topluluğu yolladı.Asım'ı,Kureyş'inelçisindenkorudular.Onuncesedindenhiçbirşeyalamadılar."6

İslam tarihinden bu tip örnekler çoğaltılabilir. Gayemiz keramet örneklerinizikretmek değil, olağanüstü hâllerin salih insanlar için vuku bulacağınıdelillendirmektir.7

KerametleİlgiliBilinmesiGerekenler1.KerametSahibininİman,TakvaEhliveSalihİnsanlardanOlmasıGerekirKerametin,sihirvehokkabazlıktanayrıldığınoktalardanbirisahibininakidesi

ve İslam şeriatına uygun yaşıyor olmasıdır. Keramet, Allah'ın salih kullarınadesteğidir.Budaimanvetakvayabağlanmıştır:"Dikkatedin!Allahdostlarınakorkuyoktur,onlarüzülmeyeceklerdirde.Onlarki imanedip takvalıolanlardır.Onlaradünyahayatındadaahirettedemüjdevardır.Allah'ınsözlerinde/hükümlerindeasladeğişiklikolmaz.İştebu,enbüyükkurtuluşuntakendisidir."8

Firavun'unkulluğunuyapansihirbazlarasalarınıatıyor,onlarkıvrakbireryılanmisalihareketediyorlardı.Allah Resûlü (sav) döneminde cinleri olan İbni Sayyad, insanların kayıp

eşyalarının yerini söylüyor, gaybi hususlarda bilgiler veriyordu. Bir gün Allah

Page 153: TASAVVUF - archive.org

Resûlü:"Seniniçiniçimdenbirşeytuttum."demişti.İbniSayyad: "Duh"diyerekcevap verdi. Allah Resûlü'nün içinden geçirdiği şeyin Duhan Suresi olduğunuimaetmeyeçalıştı.AllahResûlüonungöğsünevurduve:"Kes sesinivehaddiniaşma!"9buyurdu.Emevilerdönemindebirşahısinsanlarıkesergibiyapıyor,ortalarındayürüyor

sonra hiçbir şey olmamış gibi şahıs ayaklanıyordu. Bir hayvanın dübüründengiriyor,ağzındançıkıyordu.SahabedenCündeb(ra)evindenkılıcınıalıpbuşahsıikiyebiçmişve"Haydikendinidediriltsingörelim!"10demiştir.Yine ahir zaman fitnesi olan Deccal'in sıfatlarını anlatan Nebi (sav) şunları

zikreder:"Deccal çıktığında onunla beraber su ve ateş olacaktır. İnsanların su sandığıateş, ateş sandıkları ise sudur. Sizden biri bu durumu görürse ateşe girsin. O,serinvetatlıbirsugibidir."11

"Deccalçıkar...OnunMedine'yegirmesiyasaktır.Medineyakınlarınabiryeregelir.Ogünbiradamonunkarşısınaçıkar.O,insanlarınenhayırlılarındandır.Deccal'e der: 'Şahitlik ederim ki sen, Allah Resûlü'nün bize haber verdiğiDeccal'sin.'Deccalinsanlaraderki:'Onuöldürüptekrardiriltsemşüphenizkalırmı?' 'Hayır' derler.Onuöldürüp tekrardiriltir.Oadam: 'Vallahi seninDeccalolduğun hususunda iyice emin oldum.' Deccal onu öldürmek ister, lakinbaşaramaz."12

Demek ki: her harikulade iş sergileyen veli, yaptığı harikulade iş de kerametdeğildir.Zirabuolağanüstüişleriyapanlariman,takvavesalihameldenuzaktır.Bizolağanüstüdurumlardanönce,onuizharedeninhâlinebakmalıyız.İmam Şafii'den (rh) nakledilen: "Birinin havada uçtuğunu, su üstündeyürüdüğünü görseniz onun hâlini Kitaba ve sünnete arz ediniz." sözü de buhakikateişaretetmekiçindir.2.OlağanüstüHâllerBirİnsanınAllahDostuOlduğuAnlamınaGelmezAllah(cc),dostlarınayardımettiğigibişeytanlarvecinlerdedostlarınayardım

etmekte, imkânlarını onlar için kullanmaktalardır. Geçmişte ve günümüzdebirçokbüyücününyaptığıharikuladeşeyler,cinlerle temaskurmalarınedeniylegayptanhaberverenler,yukarıdazikredilenDeccalveİbniSayyadgibilerbununörneğidir.Şeytanve cinlerdenyardımalarakbedenine şiş sokma, ateşteyürüme,havada

durmagibihâllerbunaörnekgösterilebilir.BununlaberaberAllah(cc)bazenfacirvefasıkolanbirinineliyledinineyardım

Page 154: TASAVVUF - archive.org

edebilir. Nebi (sav) savaşta büyük kahramanlıklar sergileyip Müslimlerin zaferkazanmasına neden olan, lakin aldığı kılıç darbesine tahammül edemeyerekcanınakıyanbirisiiçin:"ŞüphesizkiAllah,facirolanlarıneliyledebudineyardımeder."13buyurmuştur.Özellikle savaşlarda açığa çıkan olağanüstü hâller bu hadisin ışığında ele

alınmalı, sahiplerinin akide ve amelde istikamet üzere olup olmadıklarınabakılmalıdır. Allah (cc) İslam'a ve Müslimlere faydalı olacağından, bir zalimeyardımedipdahazalimolandanintikamalabilir.Budurumdakerametemazharolanbunalayıkolduğundandeğil,facirineliyledinindesteklenmesisözkonusuolduğuiçinbuolayyaşanmışolur.HafızİbniHacer(rh)şöyleder:"...Bununötesindeavamınyanındageçerliolanşudur:HarikuladebirhâlaçığaçıkaranherkesAllah'ındostudur.Oysaharikuladehâllersihirbaz,kâhinverahiplereliyledeaçığaçıkabilir.Buikisiniayırmakiçinbir alamete ihtiyaç vardır. Zikredilen farklardan en evla olanı, bu hâlleri açığaçıkaranın hâlinin şeriata arz edilmesidir. Şayet o, şeriatın emir ve yasaklarınauyuyorsaAllahdostudur,uymuyorsadeğildir."14

Kurtubi (rh) Bakara Suresi 34. ayetin tefsirinde şöyle der: "... 9. mesele:Âlimlerimiz dedi ki: 'Nebi olmayıp da Allah'ın onun eliyle keramet izhar ettiğiinsanların bulunması, onların veli olduğuna delalet etmez. Bazı Sufilerin veRafizilerinaksine...'Onlar,budurumunşahsınvelayetinedelaletettiğine inanır.Bizimdelilimizşudur:Bizdenbirininveliolduğunubilmemizonunmüminolaraköldüğünübilmemizebağlıdır.Onunmüminolaraköleceği bilinmedenonunveliolduğundakesinkanaatsahibiolmamızmümkündeğildir."3.KerametOlduğuKabulEdilenHâlMasiyetOlmamalı,Şer'iKurallarınDışınaÇıkmamalıdırKeramet, Allah'ın dostlarına yardımı; sihir ise İblis'in dostlarına yardımıdır.

Allah masiyete yardım etmez. Şeytan da taate yardım etmez. Buna binaen,masiyet olan bir şey keramet olamaz. Olsa olsa o bir sihir, kehanet veyahokkabazlıktır.İbnu'l Cevzi (rh) Şeytanın Ayartması/Telbisu'l İblis isimli eserinde buna dair

güzelörneklerverir:"Şeyhinbirineolağanüstühâllerarzolur.'Yanındabulunantüm azıkları at! Sana velayet nuru izhar olsun.' denir. Şeyh elinde bulunan yolazığınıntümünüatar."İbnu'lCevzibununüzerine:"Bukıssanınbatılolduğuanlaşılır.Çünküevliyalarşeriatamuhalefetetmezler.Şeriatisemalızayietmeyiyasaklamıştır."15

"Bir gün abdest suyuna ihtiyacım oldu. O anda cevherden bir su testisi ve

Page 155: TASAVVUF - archive.org

gümüşten bir misvak yanımda belirdi. Suyla abdest alıp gümüş misvakladişlerimitemizledim."Sufinin bu kerametine İbnu'l Cevzi şöyle der: "Şayet bu anlatılan doğruysasahibinin cehaletine işaret eder. Şayet fıkıhtan anlasaydı gümüş misvakkullanmanın caiz olmadığını bilirdi. O bunu keramet zannetse de Allahyasakladığışeyleinsanlaraikramdabulunmaz."16

•••Buzaruriaçıklamalardansonradiyebilirizki:Zahirleribenzeyenfakathakikatlerifarklıolanşeyleriyibilinmelidir.Aksihâlde

zahirî benzerlikler ayakları kaydırıp şeytani hâllerin keramet addedilmesine ve"şeytanındostları"nın"Allahdostu"olarakkabulgörmesinenedenolabilir.Tasavvuf'unkerametanlayışınabaktığımızdabukaidelerinyerlebiredildiğini,

herşeytanihâle,fasıkvefacirliğeveinsanlarıkendilerinekuletmekisteyenşirkimamlarınınhâllerinekerametdendiğinigörüyoruz.Deccal'le ilgili verdiğimiz rivayet, ne demek istediğimize ışık tutmaktadır.

Deccal, İslam ümmetine gelecek, harikulade hâller sergileyecektir. İnsanlarınçoğuonunbuhâllerinealdanıponunrablikiddiasınıkabuledecektir.BuncainsanDeccal'enasılinanmışveonunrabolduğunukabuletmiştir?Asr-ı

Saadet insanı için bu sorunun cevabı zor olsa da bizler için gayet kolaydır.Olağanüstüherhâlikerametzanneden,şeytanlarınyardımıylaortayakoyduklarıhokkabazlıkları velayet delili olarak kabul eden, "Birileri uçsa da eteğinetutunsak."diye can atan yığınlar;Deccal'e "Şeyhlerin Piri" diye tâbi olacak, enbüyük"kutup"lukmakamınaonuuygungöreceklerdir.AllahResûlü'nün(sav)yıkıpyerinezıddınıikameettiği"şirkvebidat","keramet"

adıaltındakutsanarakihyaedilmekte;ahlaksızlıkvegünahlar,kerametdenerek"takva"adıaltındaİslam'asokulmayaçalışılmaktadır.Normalşartlardaaklıselimbir insanın kabul etmeyeceği rezillikler; önce velilikmertebesine atanan, sonrasoytarılıkları "keramet" adıyla meşrulaştırılan Deccaller vesilesiyle kabuledilmekle kalmamakta, kutsanarakdokunulmazlık almaktadırlar. Şirk, bidat veahlaksızlığaitirazedenMüslim,veliyevekerameteitirazetmişolmakta,kutsaladokunduğuiçinlinçedilmektevebututumukınanmaktadır.Daha fazla uzatmadan sözü Tasavvuf kitaplarına bırakıyor; şirk, bidat ve

ahlaksızlığın, fasık ve facirlerin "keramet" adı altında nasıl kutsandığınıngörülmesiniistiyoruz:"Şeyh Muhammed El-Hadri Garbiye'nin Nahya beldesinde kabri

Page 156: TASAVVUF - archive.org

bulunmaktadır. Türbesi çok uzaklardan parıldamaktadır. İlim ve marifetbabından çok ince meseleler hakkında konuşurdu. Velayet hâlleri ağırbastığından enbiyalar hakkında öyle şeyler söylerdi ki çoğu insan işitmeye güçyetiremezdi.Birçokbeldedeaynıandagörünürdü..."Şa'rani'ninsözünüburadakesiyorum.İnsanmerakediyor,nebüyükbirzatmış

buMuhammedHadri! Acaba nasıl salih amellerle Allah'a yaklaştı ki bu denliövgüyenailoldu?Okumayadevamedelim:"...BirCumagünübirbeldeyegeldi.Ondanhutbevermesinitalepettiler.Minbereçıktı.Allah'ahamdedipO'nuövdü.Sonra: 'Şahitlikederimkisizintek ilahınızİblis'tir.'dedi. İnsanlar: 'Kâfiroldun.'dediler. Kılıcını çekti ve minberden indi. İnsanlar korkudan kaçıştılar. İkindiyekadarkimsecesaretedipcamiyegiremedi.Sonrayakınbeldelerdeninsanlargeldi.Herbeldeninehli,MuhammedHadri'ninkendibeldelerindehutbeveripCuma'yıkıldırdığını iddia ediyordu. Saydık, tam otuz ayrı yerde hutbe vermişti. Oysa obizim beldemizde oturuyordu. Şöyle derdi: 'Kişi sürekli arşın altında olmadıkçamakam-ı kemâle eremez... Tüm yeryüzü ellerimin arasında yemek yediğim kapgibidir.İnsanlarıncesetleriönümdecamgibidir,onlarıniçinigörürüm...'"17

"Şahitlik ederim ki sizin tek ilahınız İblis'tir." sözünün sahibi aynı anda otuzyerdehutbeveren,kabriparıldayan,kâinattaönündekitabaktanyemekyergibitasarrufedenbirzat.Şeytan,böylesibirininkılığınagiripotuzayrıyerdegörülebilir.Bundaşaşılacak

bir şeyyok. İblisdahiuluhiyet iddiasındabulunamamış, yaşayıpvarolmak için"Rabbim!" diye hitap ettiği Allah'tan izin istemiştir. İblisin dahi cesaretedemediğine bu şeytan cüret göstermiş, Allah'ın evinde, Nebi'nin minberinde,Kelime-i Şehadet lafızlarıyla İblis'in uluhiyetini ilan etmiştir. Şeytan elbette buiblise hizmet edecek, yaşlı birNecidli kılığındaMekkelimüşriklere gelipAllahResûlü'nü nasıl öldürecekleri konusunda onlara akıl verdiği gibi MuhammedHadri'ninvebenzerinindekılığınagiripinsanlarıbununlaaldatacaktır:"İbrahimUsayfir'in keşfi çook çok açıktı. 18 Keşif ve keramet çeşidinden vakalarısayılamayacakkadarçoktur.Çocukyaştakerametleri izharetti.Beldeyegeleceğizaman kurt veya sırtlan sırtında gelirdi. Su üzerinde yürür, gemiye binmeyeihtiyaçduymazdı.Bevlisağılmışsütgibiydi."Bu kerametlerin sahibi olan zatın bir ayrıcalığı daha var ki Bedir Yayınları

mütercimi,okuyucuyasunmayıpekiçinesindirememiş.BüyükkerametleriolanzatiçinŞa'raniderki:"Müezzinin'Allah-uEkber'sözündenrahatsızolurve: 'Eyköpek!Bizkâfirmiyizkiüzerimizetekbirgetiriyorsun?'derdimüezzine.'"19

Bu adamın bu sözü nasıl kabul görüyor? Çünkü keramet sahibi bir zat (!).

Page 157: TASAVVUF - archive.org

Adamgemikullanmadansuüstündeyürüyor.Ayrıcaadamınbevlisütgibi!Budaatlanmamasıgerekenmühimbirkeramet!Devamedelim:"...Bazıbüyükvelilerdennakledildi.Birşahıs,şeyhegelipçocukvermesi için Allah'a dua etmesini ister. Şeyh fakirlere yüz dinar vermesidurumunda bunun olacağını söyler.Adamın çocuğu kız olunca şeyhe gelir. 'Senbana erkek çocuk sözü verdin amakız oldu!' der. Şeyh fakirlere verdiği paranıneksik olduğunu söyler.Adam çok az bir şeyin eksik olduğunu söyleyince: 'Biz deçok az eksilttik, sen tamamla, biz de tamamlayalım.' der şeyh. Adam eksikbıraktığı kısmı da fakirlere verir. Evine gidince kız çocuğunun erkek çocuğunadönüştüğünügörür.Bu,Allah'ınkudretiveevliyayaikramıylaolmuştur."20

Keramet sahibi zatlar cinsiyet değiştirme işini bayağı sevmişler. Başkalarınayaptıkları gibi kendileri de ihtiyaç durumlarında cinsiyet değiştirmiş. Hemenaklınızakötübirşeygelmesin,sapkınlıktandeğil,kerametten(!).Okumaya devam edelim: "Şeyhimiz Abdülaziz Ed-Debbağ hazretleri, SeyidAbdullah Bernavi hazretleriyle geçirdiği günlerde, anılmaya değer birçok olayınmeydana geldiğini anlatırken bunlardan en garip ve dikkat çekici olanını şöylenaklediyor:'Bir günSeyidAbdullahBernavibirkadın suretine girerekbanagöründü.Vebeni kendine davet etti. Cevap vermeyince bu konuda ısrar edip durdu.Güzelörtülerebürünmüş,engüzelkokularısürünmüş,beyaztenliveoldukçagüzelbirkadın çıkageldi.Diyebilirimki dünyanın en güzel kadınlarındanbiriydi. Banayaklaşıp 'Eyefendim,benimlebaşbaşakalmanıarzuediyorum,böyleceoturupsohbetederiz.'dedi.Oradankaçıpuzaklaştım.Resifmevkisinegelinceyinegeldi.Kaçtım. Şemmain mevkisinde yine geldi. Artık bunalmıştım. Neredeysebağıracaktım.Halk, üzerimize toplanacak ve rezil olacaktık.Derken o kadınınbir anda şekil değiştirip karşıma dikildiğini ve Abdullah Bernavi olduğunuhayretlegördüm.Yüzümebakarak:'Senidenedim.'dedi...'"21

Bir Allah dostu kadın kılığına giriyor, bir insanı taciz ediyor, kerametikendindenmenkulöbürhokkabazdakadınıeninceayrıntısınakadarsüzüyor...Teninrenginidahifarkediyor.Cinsiyetdeğiştirendebunukerametleyapıyor,eninceayrıntısınakadarkadınıinceleyenmüridde.Allah Resûlü (sav): "Kadınlardan erkeklere benzeyen, erkeklerden de kadınlarabenzeyeneAllahlanetetsin."22buyuruyordesenizorasıbirazkarışık.Bunusapkınduygularla yapanlar lanetlenmiş, Bernavi ve Debbağ gibi kerametle becerenlerdeğil.Umuyorum, bu kitap cinsiyet değiştireceğimdiye hayatı kendine zindanedenlerinelinegeçmez.SapıklıklarınabirdeTasavvufeklemesinler!

Page 158: TASAVVUF - archive.org

RufaiTarikatınınKurucusuAhmetRufai'ninKerametleri"... Şeyh bir bahçe satın almak istedi. Bahçenin sahibi cennetten bir sarayvermesi karşılığında kabul edeceğini söyledi. Yüzü değişti ve sarardı. 'Tamam,sendenbununkarşılığındasatınalıyorum.'dedi.Adam: 'Bunukendielyazınlayaz.'dedi.Şeyh şöyleyazdı: 'Bu, İsmail'inAhmedRufai'den satınaldığı şeydir.Allah'ın cömertliğine dayanarak cennetten bir kasr karşılığında. Önce Adncenneti, ikinci olarak cennet-iMe'va, üçüncü olarak cennet-i Huld, dördüncüolarak cennet-i Firdevs. Tümhurileri, vildanları, yatakları, içecekleri, nehirleriveağaçlarının tümüyledünyadakibahçesikarşılığında satınalmıştır.Allahbualışverişe şahit ve kefildir.' İsmail ölünce bu kağıtla beraber gömüldü. Sabaholuncakabrindeşöyleyazıldı:'Rabbimizinvadettiğinihakolarakbulduk.'"Hristiyanlığınİsa'dan (as) sonraPavlus eliylenasıl tahrif edildiği vekokuştuğu

anlatılırken "Papazların cennetten arsa satma" meselesine mutlaka değinilir.Onlarınyaptığıylabuşahsınyaptığınıkarşılaştırmıyoruzelbette.Onlarınyaptığıüçkâğıtçılık, bizimkinin yaptığının keramet olduğunu bilecek kadar akıllıyızelhamdulillah(!).RufaiTarikatı'nınlideribunuyapardaTicaniTarikatı'nınliderikerametolarak

ondan geri kalır mı? Birlikte görelim: "Tüm etbasını sorgusuz vecezalandırılmadancennetesokacak,bendenbaşkakimseyoktur.Günahlarınereyeulaşırsa ulaşsın, ne kadar masiyet işlerlerse işlesinler. Bunun dışındaki velileretbalarınısorguvemünakaşadansonracennetesokarlar."23

Ne müthiş kerametler (!). Biri cennetten arsa satıp kendine dünyadan bahçealır,ötekisorgusuzsualsizTicaniTarikat'ınamensupolanlarıcennetesokar.AllahResûlü(sav):"...Veben,banavesizeneyapılacağınıbilmiyorum..."24derkenbunecesaret?"Benimümmetimdenyetmişbinkişisorgusuzsualsizcennetegirecektir."25diyen

Nebi (sav) asırlara yayılan ümmetinden yetmiş bin insanın cennete sorgusuzgideceğinisöylüyor.Onudakendisiyapmıyor:"İnsanlardanrukyetalepetmeyen,ateşle dağlanmayan, uğursuzluk inancına sahip olmayan ve Allah'a hakkıylatevekküledenlerdir."diyor.Yani,kalpleriyalnızcaRablerinebağlıolan,faydavezararı O'ndan bekleyen, O'na karşı hüsnüzanlarını koruyan muvahhidler.Tevhidleri kemâle erince, sorgusuz cennete girme kemâline nail olanlar...Ticani'desınırdayoközellikde.Sadeceonunetbasıolmanızyeterli.Ayrıcasalihamellerinizledeğil, onamensubiyetinizle gidiyorsunuz cennete.Günah işlemekdeserbest!AhlaksızKerametler

Page 159: TASAVVUF - archive.org

"AliVaiş.Nehariyemeczuplarından.Seyyidim,efendim...Mahalle'de,Mısır'dave başka yerlerde kerametleri ve harika hâlleriyle görünürdü. Bir menkıbesiniŞeyhTurabibanaanlattı.ŞeyhVaişMahalle'de 'genelevi'ninbulunduğuhandakalıyordu.Orada(çalışankadınlarda)nkimçıksaonudurdururve:'Dur!Seniniçinşefaatçiolayımburadançıkmadan.'derdi.Bazısınıbir ikigünbırakmazdı.Takişefaatikabuloluncayadek."26

Ali Vaiş'in kerametlerinden biri... Kötü yolda olan kadınları yanına alıyor.Onlarlabaşbaşa,birkaçgünşefaattalebinecevapgelmesinibekliyormuş.Onlarlaaynıhandayaşamakşeyhikesmemişolacakkiaffedilmeleriiçinözelkerametlerizhar etmiş (!). Başka bir örnek: "ŞeyhMeczup Uryan İbrahim minbere çıplakçıkar ve öylece hutbe okurdu. Şöyle derdi: 'Sultan Dimyat, Bab-ı luk beynelkasreyn, Cami Tiylun' Sonra Allah'a hamdederdi. Bu sözlerle insanlar çokferahlardı. Büyüklere aldırmaz onların yanında yellenirdi. Sonra da: 'Bufalancınınyellenmesidir.'derdi.Bununiçinyemindahiederdi."27

Yuholsun,AllahResûlü'nünümmetinevelidiyebudelilleri takdimedenlere!Yazıklarolsun!Edepsiz,görgüsüzveahlaksızinsanlarınmünkeratınıkerametadıaltındaümmetedayatanlara!YumurtalıklarıileGemiÇekmeKerameti"Ubeyd, Şeyh Huseyn Ebu Ali'nin etbasındandı. Müthiş harikulade hâllerivardı.Onunkerametleri:O,yağmuryağmasınıemreder,bulutlaryağdırırdı.Ona kötülük yapmak isteyeni o an öldürürdü. Bir günCafiriyye'ye girdi. Ellikadar çocuk peşine düşüp onunla dalga geçtiler. Dedi ki: 'Ey Azrail! Bunlarıncanını almazsan seni melekler divanından azlederim.' Hepsi öldü çocukların.Bunuduyanbir kadı 'Sus!' dedi şeyhe. Şeyh: 'Sen sus!' dedi.Kadı kör, sağır vedilsizoldu.Birgemiyleyolculuğaçıktı,gemibataklığaoturdu,çıkaramadılar.'Onubiriplebenim yumurtalıklarıma bağlayın.' dedi. Bağladılar. Çekti ve bataklıktankurtardı."28

"ŞeyhŞemseddinEl-Hanefi.Valininhanımıbir gün şeyhinyanınageldi.Onamasaj yapan kadınlar gördü. Kalbiyle bu durumu kınadı. Şeyh gözleriyle onaşöyle bir baktı. 'Onlara bak.' dedi. Kadın, masajcı kadınlara bakınca onlarınyüzlerini parıldayan kemikler olarak gördü. İrin onların burunlarından veağızlarından çıkıyordu. Âdeta kabirden kalkmış gibiydiler. Şeyh dedi: 'Vallahibenonlarıhepbusurettegörüyorum.'Sonrabuhâlikınayankadınadedi:'Seninvücudunda üç tane ben vardır. Biri koltuk altında, biri baldırında, biri degöğüsünde.'Kadın şaşırdı. 'Doğru söyledin!Vallahi eşimbilebunlarıbilmiyor.'

Page 160: TASAVVUF - archive.org

dedi.Tevbeveistiğfaretti."29

Kadınlaramasajyaptırıyoramaonlarıasılsuretleriyledeğil,kemikyığınıolarakgörüyor!Kınayan kadın akıl edip de sormuyor,mademkadınları kemik yığınıolarak görüyorsun, tenimde, göğsümde ve baldırımdaki benleri nasıl gördün?Aynı kitaptan başka örnekler: "Muhammed Şuveymi, Medyen EsmunîHazretlerinin müridlerinden. Medyen Hazretlerine uzak bir yerde oturur, onayakın oturanları izlerdi.Aklından kötü bir şey geçirene asasını yollar, asa onunbaşına inerdi. Medyen Esmuni'nin evinde bulunan kadınları eliyle eller, onlarıyoklardı.BudurumuMedyen'eşikayetettiler.'Rahatsızolmayın,onuneliylesiziniçinhayırhasılolacak.'dedi..."30

"... Şeyh ile beraber hamama gittik. Hizmetçisi bir hata yaptı. Şeyh penisinielinealdı.Çektiveomuzunaulaşıncayakadaruzattı.Sonraonunlahizmetçisinidövdü. Hizmetçi acıyla bağırıyordu. Sonra penisini küçültüp eski hâlinedöndürdü.Sonrabenimelimdentutuppenisinegötürdü.Hiçbirşeyhissetmedim.Sankierkekdeğildi.Allahrahmetetsin,ondanrazıolsun,kerametleriveacayiphâllerinedefazladır."YorumYok!..MideBulandıranKerametler"Ebu'l Hayr Kuleybati, üstünlüklerine inanılan velilerdendir. Köpekleriyleberaber gezerdi. Köpekler, cin tayfasından olup halkın işlerini görürdü. ÇoğuzamanHakimCami'nintuvaletdeliklerineyüzünüdayar,öylebeklerdi."31

"Şeyh Hasan Seki Ed-Dımeşkî. Ona: 'Mutlaka bize keramet göstermelisin!'dediler.Onlara: 'Banayüzmetelikgetirin.'dedi.Paralarıyuttu.İhtiyaçgidereninsangibioturdu.Paralaraltınolarakçıktı."32

"BiradamEbu'lHayrKuleybati'yegeldi. 'Eşimhamilevecanı falancayemeğiistiyor.' 33 Şeyh bir kap istedi, o kaba büyük abdestini yaptı ve kabın içindeistenenyemeksıcakolarakduruyordu."

•••Bu ümmet; akıl, ruh ve kalp ümmetidir. Aklı ikna eden güçlü delillere, ruhu

doyuranibadetlerevekalbiyatıştıranhikmetleresahiptir.Budengeli tutumları,onları,insanlıkiçinçıkarılanenhayırlıümmetyapmıştır.Tarihin ve takvimin seyrini değiştiren, karanlıklaramahkûm insanlığı vahyin

aydınlığınaçıkaranbirbaşarısergilemiştir.Tasavvuf ehli ise bu mirasa sahip çıkmak yerine ona ihanet etmiş, aklı

yoksaymıştır.Kur'ânvesünnetigörmezdengelmişveİslamikavramlarıtersyüz

Page 161: TASAVVUF - archive.org

etmiştir.Tuvaletlerdeyaşamayızühdsanan,genelevkadınları ile sabahlayan,oğlancılık

yapan, sihir, hokkabazlık ve kehaneti erdem sayanmüşrik, bidatçi ve ahlaksızfasıkları "veli"diyeümmeterolmodelyapmışlardır.Çünküonlarınkerametlerivar (!). Kimdi bu adamlar? Beyni uyuşmuş, ahlaksız, psikolojik rahatsızlıklarıolanklinikvakalar...Şusatırlarıyazanbirinsannormalolabilirmi?Şeyh Debbağ'ın hayal dünyasından: "Şeyhimden işittim, buyurdu ki: 'Hermeleğinzatındabeşbaşbulunur.Herbaşınsağı,soluveüstübulunur.Herbaşınüst nahiyesinde dokuz ağız vardır ki bunların toplamı 63 ağız eder. Yani, herbaştaaltmışüçağızbulunur. 34 Bu sayıyı beşle çarparsak 315 rakamı çıkar.Herağızdabazenüç, bazenbeş, bazenyedidil bulunur.Üçdil bulunduğundabunuağızsayısıylaçarparak945dilçıkar.Beşdilbulunduğunukabuledersek1575,yedidilolursa2205yapar...'"35

Eski hurafelerde yer alan canavar tanımına ne kadar da benziyor? Debbağ'ınkeşif/keramet/fetih ile gördüğü bu varlıklar muhtemelen onu avucuna alıponunlaoynayancinnişeytanlardır.Debbağ'ın hayal dünyasından başka bir örnek: "Bir gün arkadaşıma: 'GelAllah'ın yarattığı en garip mahluku düşünelim, sonra Allah'ın yarattıklarıarasında onun olup olmadığına bakalım. Şöyle düşün: Bir yaratık, dört ayaküzerindeyürüyor.Devesuretindevesırtıhepağızdolu.Sırtındabirkümbetvar,yukarıdoğruçıkıyor.Başındaçıkıntılarvar.Birindendışkı,birindenbevlçıkıyor.Buçıkıntılararasındaherşeyiiletambirinsansuretibulunuyor...'dedim.Bizbukonuşmayıbitirmemiştikkibucanlıyıgördük."36

Kötü bir cahiliye geçmişi olan bir Müslim: "Uyuşturucunun her türlüsünükullandım,buSufilerneyinkafasınıyaşıyor,anlamadım."demişti."EbuYezidEl-Bestami'yesordular:—KafDağı'nıgördünmü?Dediki:— Kaf Dağı'na ulaşmak kolaydır. Mesele kef(ince), ayn ve sad dağınaulaşmadır,dedilerki:—Bunlarnedir?Dediki:—Bunlaryeryüzünükuşatandağlardır.EbuMuhammedKafDağı'naçıktığını,Nuh'un gemisini terkedilmiş olarak orada gördüğünü anlatırdı, derdi ki:'Basra'da Allah'ın bir kulu vardır ki Basra'da oturup ayağını Kaf Dağı'nınüzerinekoyar.'..."37

Sonörnekler:"MuhammedAliKettanibirtavaftaonikibinhatimyapardı..."38

"ŞeyhNurettinMursafi'yebirhâlgeldi.Birgündebinüçyüzaltmışdefahatim

Page 162: TASAVVUF - archive.org

yaptı..."39

Burayakadarverdiğimizörneklerdenanlaşılıyorki:Kur'ânvesünnetteAllah'ınyardımıolarakgörülenkerametileTasavvuftavarolankerametbirbirindençokfarklıdır.Birincisi, Allah'ın (cc) mümin kullarına yardımı; ikincisi, şeytanın dostlarına

yardımıdır.Biri, insanların Allah'a olan imanı, sevgisi ve saygısı artsın diyedir; diğeri ise

şahıslarakarşıbirkorkuimparatorluğukurmakveonlarısömürmekiçindir.Biri,Allah'ındiniyücelsin,azizolsundiyedir;ötekiisepostehlininmenfaatelde

edipyücelmeleriiçindir.Biri iman ve salih amele dayandığı için ortaya çıkan sonuç, tevhid, sünnet ve

taattir. Diğeri ise şirk ve hurafeye dayandığı için sonuç, bidat, masiyet veahlaksızlıktır.Biri, akıl ve fıtratın kabul edeceği bir nur taşır üstünde; diğerinde ise kalpleri

ürperten,akıllarızorlayanbirkaranlıkvardır.SözünözübiriRahmani,ötekişeytanidir!.Müfredetü'lKur'ân,707.. İstidraç:Allah'ın (cc)birkavmin sapkınlığınıarttırmak içinonlaraüstüste ihsandabulunması,nimetleriniarttırması, istediklerini

vermesidir. Böylece onları adım adım azaba yaklaştırmak, zahirî hâlleriyle aldanmalarını sağlayıp tevbeye yönelmeleriniengellemektir.

.Ta'rifat,184.

.3/Âl-iİmran,37

.Buhari,4086.

.Buhari,4086.

.Sahabedönemindevakiolankerametcinsindenhadiseleriçinbk.Mecmuu'lFeteva,11/277vesonrası.

.10/Yûnus,62-64

.Buhari,1353-1354;Müslim,2930-2931.

.Bk.KurtubiTefsiri,BakaraSuresi,102.ayettefsiri.

.Buhari,3450;Müslim,2934.

.Buhari,7132;Müslim,2938.

.Buhari,3062;Müslim,111.

.Fethu'lBari,4086no'luhadisşerhi.

.Fethu'lBari,371.

.Age.368.

.Tabakatu'lKubra,2/107,bk.EvliyalarAnsiklopedisi,4/1273,BedirYayınları.

.TercümeAbdulkadirAyçiçek'eaittir."Çook"ifadesimanidardır.

.Tabakatu'lKubra,2/140;EvliyalarAnsiklopedisi,4/1407vesonrası.

.Neşr-uMenasinu'lĞaliye,203.

.El-İbriz,1/41-42.

.Buhari,Libas,62;EbuDavud,Libas,28;Tirmizi,Edeb,24;İbniMace,Nikah,22.

.Keşfu'lHicab,373.

.46/Ahkâf,9

.Buhari,5705;Müslim,220.

.Tabakatu'lKubra,2/150;EvliyalarAnsiklopedisi,4/1445.Mütercimbukerametitercümeederken"genelev"ifadesinitercümeetmemiş."Benat-ıHataHanı"olarakbırakmıştır.Galibaşeyhleriniffetsizliğinikelimeoyunuylakapatacaklarınainanıyorlar.

.Tabakatu'lKubra,2/142;EvliyalarAnsiklopedisi,4/1418.

.Camiu'lKeramat,2/286.BumenkıbeyiaynışeyhtenŞa'ranidenakleder.EvliyalarAnsiklopedisi,3/1175Mütercim"yumurtalıklarımabağlayın"ifadesini"banabağlayın"olaraktercümeetmiştir.

.Tabakatu'lKubra,2/85;EvliyalarAnsiklopedisi,3/1215.Mütercimşeyhininayıbınıörtmekiçinmasajkelimesini"onugiydiren"diyeçevirmiştir.

. Tabakatu'l Kubra, 2/92; Evliyalar Ansiklopedisi, 4/1258. Mütercim elleriyle kadınlara dokunduğu kısmı atlamıştır. "Onun bazı

Page 163: TASAVVUF - archive.org

hâllerinişikayetettiler."diyeçevirir..Tabakatu'lKubra,2/143;EvliyalarAnsiklopedisi,4/1420..Camiu'lKeramat,2/42..Me'muniyyeEl-Hameviyye.9x5nasıl63eder?Anlaşılansufilerinmatematiğidefarklı!.El-İbriz,1/472,DemirKitabevi..Age..İhya,4/304;Kutu'lKulub,2/69..El-Luma',225..EvliyalarAnsiklopedisi,4/1361.

Page 164: TASAVVUF - archive.org

TASAVVUFTARABITALügatveVahiyIstılahındaRabıta"Rabıta"kelimesiAraplügatindera-be-tekökündentüremiştir.Kökanlamı,bir

şeyibiryerebağlamakolupikişeyarasındakibağ,bağıkuranaleteverilenisimdemektir. Bir şeye devam etmek, bir işi pekiştirmek ve sağlamlaştırmakanlamlarındadakullanılmaktadır.1

Kur'ânvesünnettelügatanlamınauygunibadetleriçinkullanılmıştır:Cihadiçinayrılmışvekullanılmayahazırolsundiyebağlanmışatlara "Ribatu'lhayl"kelimesikullanılmıştır.2Yani,savaşiçinbağlananatlar.Düşman karşısında nöbet tutma ibadetine "Ribat-murabata" kelimesi

kullanılmıştır.3

Allah'ın (cc) kalplere kuvvet vermesi ve kişinin manevi yönden desteklenmesianlamında "Rabtu'l kalb" ifadesi kullanılmıştır. 4 Yani, kalbi sağlam kılmak,desteklemek.Salih bir amel üzerinde sebat etmek ve zorluğuna dair onu devam ettirmek

anlamında"ribat"ifadesikullanılmıştır.5

TasavvuftaRabıtaGenel olarak Tasavvufta, özel olarak Nakşibendi Tarikatı'nda rabıta bir

ıstılah/terim olarak kullanılır ve Tasavvufi terbiyede özel bir ritüeli ifade eder.Tasavvufta bir nefis terbiyesi metodu olarak kullanılan rabıtanın ne anlamageldiğini Mutasavvıfların kendisinden dinleyelim. Kendisi de Mutasavvıf olanDr. Dilaver Selvi'nin Nefis Terbiyesinde Rabıta kitabından ilgili bölümüokuyalım:"Rabıta,Tasavvufterbiyesindeözelbirterimolmuştur.Rabıtadeyince,Tasavvufehlininkonuettiğiveuyguladığıözelterbiyemetoduaklagelir.Tasavvufbüyüklerirabıtayıdeğişikyönleriiletarifederekonunmaneviterbiyedekiöneminedikkat çekmişlerdir. Rabıtayı tek bir tarifle ifade etmek zordur. Rabıtanın, özümuhabbetten ibaret olduğu için tek yönlübir tarif yeterli olmamaktadır.Bununiçinburadarabıtayıanahatlarıylaverenkitaplarızikredeceğiz:MevlanaHalidBağdadîrabıtayışöyletarifeder:'Rabıta;Cenab-ıHakk'ınözeltecellilerine ulaşmış, müşahede mertebesine ermiş kamil bir mürşide, kalbibağlayıp huzur ve gıyabında o mürşidin sureti, sireti ve özellikle ruhaniyetinihayalenkendisi ilebirlikte farzederek,yanındaykentakındığı tavrı,gıyabendesürdürmeyeçalışmaktır.Tarikattarabıta;müridin,Allah'avasılolmuş,kâmilvemükemmilolanşeyhinruhaniyetindenmedet (manevi yardım) istemesidir. Şeyhin suretini düşünmek

Page 165: TASAVVUF - archive.org

mürideedepveterbiyeyimuhafazaettirir...BuaradaunutulmamalıdırkimaksatyüceMevla'yaulaşmaktır,rabıtaisebuyoldavesileolmaktanbaşkabirşeydeğildir.'AhmedZiyaeddinGümüşhanevirabıtayı şöyle tarifeder: 'Rabıta, salikin(hakyolcusunun), mürşidin suretini idrakinde, gönlünde canlandırması ve onunsimasını hayalinde tutmasıdır. Rabıta ilerleyip salikin bedenini kuşatıncamürşidinsuretiniherşeydegörmeyebaşlar.İşteşeyhtefâniolmakdediklerihâlbudur.Rabıta,sülukutamamlayıpkemâleermedeenkısayoldur."6

Dikkatedilirsebirterbiyemetoduolarakrabıtanınözü,şeyhinsuretinizihinvekalpte canlı tutmak, şeyhi hayal etmektir. Cübbeli Ahmet olarak bilinen kişirabıtanın kısımlarını anlattıktan sonra şöyle der: "Tasavvufi kaynaklar rabıtahakkındadahabaşkaşekillerdetarifetmişlersedehepsindemüşterekolannokta,şeyhinsuretinihayaletmektir."7

RabıtanınDeğişikŞekilleri•Şeyhiikigözününarasındahayaletmek•Şeyhinsuretinin,ikiyanıarasındaolduğunuhayaletmek• Mürid, şeyhinin suretini, alnında tasavvur eder ve onu alnının ortasına

yerleştirir.•Mürid,şeyhininsuretinikalbininortasınagetirir.• Mürid; şeyhinin suretini, Mevla'nın nurlarının, kendisinde toplandığı bir

havuz mesabesinde kabul ederek önce alnının ortasında tasavvur eder. Dahasonraburadankalbininortasınaindirir...•Mürid,kendicenazesinidüşünürvedefnedilmeişlemlerinibütünteferruatıyla

hayal eder. Sonra kendisine sorar: "Sen öldünse burada zikreden kimdir?" Busoruya:"Şeyhefendidir."diyecevapverir.Buna"ÖlümRabıtası"denir.• Şeyhin ruhaniyetini nurdan bir daire olarak düşünüp kendini o dairenin

ortasındahayaleder.8

Ölümühatırlamakve şeyhihayal etmekanlamıyla rabıta,hemenher tarikattamevcuttur. Ancak belli bir adap içerisinde ve günlük vird olarak rabıtayı, birdisiplin içinde ele alma, Nakşbendîlere has bir uygulamadır. Dünyanın farklıülkelerinde Tasavvufla ilgili binlerce araştırma yapılmasına rağmen, rabıtakonusuna neredeyse hiç değinilmemesi, dahası birçok Tasavvuf uzmanınınrabıtadan haberdar dahi olmaması bunun kanıtıdır. Daha çok NakşbendîTarikatı'nın yaygın olduğu bölgelerde rabıta konusu araştırmacıların dikkatiniçekmişvegündemlerinegirmiştir.

Page 166: TASAVVUF - archive.org

NakşibendilerNasılRabıtaYapar?Zikirle bütünleştirilen ve Nakşbendîlerin günlük görevleri arasında bulunan

rabıtaşuşekildeyapılır:"MuhammedRaşidHazretleri'ninsağlığında,kardeşivehalifesiAbdülbakiHazretleri'nesoruluyor:— Seyidim, kitaplarda rabıtanın çeşit çeşit tarifleri yapılmış, siz nasılyapıyorsunuz?AbdülbakiHz.şöylebuyuruyor:—Rabıtaakşamnamazındansonrayapılır.Onbeşdakikadanazolmaz,birbuçuksaatekadaruzayabilir.Rabıta yapacak olan kişi yüzünü kıbleye döner, otururken sağ ayağını solayağınınaltındançıkarır,gözleriniyumar,yirmibeşdefa'estağfirullah'çeker.Estağfirullah'lar ile gününağırlıkları ve dünyadidişmelerinden kirlenen kalbitemizlenmeyebaşlar.Dahasonrasultanımızıazim,nuranivelatifmakamdadüşünür.Mesela, bir kürsüde durduğu yerin başından arş-ı âlâya uzanan nurani birsütuntasavvureder.Allah'ınrahmetiSultanımızınbaşınanuranibirsütunlainervebirleşir.Mürid onurani sütundannurani bir ziyanın kılıç gibi kendi kalbine aktığınıdüşünür.Kalptekigünahlarınmermeredamlayanasitgibikalpteyaraaçtığınıdüşünerekbunurunoyaralaramerhemolupkalbicilaladığınainanır.Cilalayacilalayabirhaftarabıtanıniçindekaybolursarabıtasıyoğunlukkazanırveoinsanistikametsahibiolur.Tarikattançıkmakistesedeartıkçıkamaz."9

Kendisi de bir tarikat şeyhi olan ve sonrasında tevbe ederek İslam'a yönelenFeriduddîn Aydın Hoca, Nakşibendilik ve rabıtayı farklı açılardan incelediğikitabındabukonuyuşöyleelealır:"RabıtanınŞartlarıveUygulanışBiçimiBilindiği üzere her tarikatın kendine özgü birtakım kuralları vardır. Bunlarâdeta birer kanun gibi daha doğrusu 'Allah'ın ya da Peygamber'in birer emriolarak' tarikat bağlıları tarafından titiz bir şekilde uygulanırlar. İşte -konumuzunözünüoluşturan-'rabıta'dabukurallardanbiridir.Zikrindeğişikbirbiçimiolarakdatanımlananrabıta,NakşbendîTarikatı'ndaşeyh-müridilişkisininçokönemlibirhalkasınıoluşturur.Müridin,şeyhemutlak,kesin ve sürekli bağlılığını sağlamak üzere konmuş olan bu kuralın bellizamanlarda, belli uygulanış şekilleri vardır. Aynı tarikatın bir cemaatinden

Page 167: TASAVVUF - archive.org

diğerine küçük farklarla icra edildiği ise bir gerçektir. Genelde 'Hatm-iHuvâcegân' adı altında uygulanan zikir merasimi sırasında halka şeklindeoturanmüridler, şeyhin yada onunadına 'hatm'i yöneten vekilininbir işaretiüzerine rabıta yaparlar. Bu işaret, halkada bulunanların rahatça duyabileceğiorta bir sesle 'Rabıta-i Şerîfe!', 'Mürşide rabıta' ya da benzer bir komuttanibarettir...Gerek sistematik bir ayin biçimi olan 'Hatm-iHuvâcegân'merasimi gerek buayrıntılardanherbiri-kibunlardanbiriderabıtadır-gerekdeşeyhinruhanibirödev olarak müride verdiği herhangi bir ders, vird, telkin, emir ve talimat;tarikatprotokolündezikrinkapsamınagirer.Yanibunlarınhepsiyadaherhangibiri, tarikatın avam dilinde genel bir tabirle 'zikir' olarak adlandırılır.DolayısıylarabıtadaNakşbendîTarikatı'ndabirzikirşeklidir.Rabıtanın uygulanışı sırasında müridin oturuş biçimi, fiziksel ve zihinseldurumu ile yer, zaman ve ortam çok önemlidir. Bu durumları şu şekildeözetlemekmümkündür:a.AbdestliOlmakb.İnabeliOlmakYanimüridin,mürşid olarak kabul ettiği şeyhe ya da vekiline önceden beyatetmiş olması gerekir. Buna, tarikat dilinde 'El almak' da denir. ZatenNakşibendilere göre bir şeyhe bağlanmayan -daha açıkçası tarikata girmeyen-insanınöncüsüşeytanıntakendisidir.c.KapıyıKilitlemekAslında kapının içerden kilitlenmesi sırf rabıtaya bağlı bir kural değildir.Nakşibendilere görebu, 'Hatm-iHuvâcegân'ayinininbirayrıntısıdır.Bununlaberaberrabıtayalnızbaşınabileyapılsayinedesakinbiryertercihedilir.Şuvarki -yukarıda da değinildiği üzere- rabıta, 'Hatm-i Huvâcegân' ayinininkurallarındanbiriolduğuiçinbumerasiminbiröğesiolarakicraedilirkenzatenkapı kilitli bulunmuş olur. Yakın tarihin Nakşibendi şeyhlerinden İsmetGarîbullah:'İnabeböyletalimettiolmâh,Kapanmakkapısünnettirolagâh'mısralarıylatarikatınbukuralınıanlatmayaçalışmaktadır.d.OrtamıKarartmakVakitgeceiseışıklarısöndürmek,gündüzisepencerelereperdegermeksuretiyleortam karartılır ya da en azından loş hâle getirilir. Ancak bunlar özellikle'Hatm-iHuvâcegân' ayininin yapıldığımekân için söz konusudur. Tek başına

Page 168: TASAVVUF - archive.org

rabıtayapankişi,oturduğuyerdebaşındanaşağıyabirçarşafyadapuşugibibirşeyörtmeksuretiyledebuortamısağlayabilir.e.'TersTeverruk'OturuşuileOturmakBunun şekli şöyledir: Şafii Mezhebi'nde namazdaki son oturuşun tam tersiolarak solayakdik tutulur (yani, topukyukarıda,parmakuçları iseyerdedir).Sağayağınparmakuçlarıda-köprügibiduran-solbacağınaltındanbirazdışarıçıkarılır.Budurumdasağbaldırtamamenyereyapışıktır,vücutzorunluolaraksol tarafa doğru eğimlidir ve eller namazda olduğu gibi yine dizler üzerindebulundurulur. Bu oturuş şeklinin, yakın tarihte yaşamış olan bazı Nakşbendîteorisyenleritarafındanöngörüldüğüanlaşılmaktadır.f.GözleriYummakGerek 'Hatm-i Huvâcegân' sırasında gerekse müridin tek başına yaptığırabıtadagözleryumulur.Hemhatimayininiyönetenşeyhveyatemsilcisihemdemüridleraynışeyleriyapmakdurumundalardır.Mürid,hatimdışındaveyalnızbaşınarabıtayaparkendeyinegözleriniyumar.g.NefesiKontrolAltınaAlmakRabıta yaparken ağız kapalıdır, soluk burundan alınır. NakşibendiTarikatı'nda başlıca iki çeşit zikir vardır. Bunlardan biri sözlü zikir olan'vird'dir,diğeri isezihinselzikirolan 'rabıta'dırkiher ikisindedenefeskontrolaltındabulundurulur.h.SabitveHareketsizDurmakYakıntarihteNakşbendîTarikatı'nayenidenşekilverenler,Hatm-iHuvâcegân,zikir, rabıta ve benzeri ayinlerin uygulanışı sırasında müridin hareketsizdurmasını, ah, vah gibi ızdırap ve hüzün ifade eden sesler çıkarmamasını veinlememesini şart koşmuşlardır. Onlara göre bu tür davranışlar şeytanın girişkapısıvenefsaniduygularındoyumaulaştırılmasıolaraknitelenmiştir.ı.'Mürşid'inSuretiniZihindeCanlandırmakBu kural rabıtanın özünü oluşturur. Diğerleri ise buna bağlı olarak ikinciderecede ayrıntı sayılırlar. Nakşbendîlik'te 'Tarikat Adabı' diye sıralanankurallar içinde en önemli unsur olarak rabıtadan söz edilirken bu noktaüzerindedahaısrarlıbirşekildedurulmuştur.Yapılan açıklamalara ve tarif şekillerine göre mürid, bu ödevi yapmak içingereklişartlarıyerinegetirdiktenvegözleriniyumduktansonrabütündikkatinişeyhinin cismani varlığı üzerinde toplamaya ve onun silüetini hayalindecanlandırmaya çalışır. Nakşbendî Tarikatı'nın, özellikle yakın tarihte oluşmuşSüleymancılık ve Menzilcilik gibi bazı kollarında şeyhin fotoğrafına bakmak

Page 169: TASAVVUF - archive.org

suretiyle de rabıta yapılmaktadır.Mürid bunu yaparken, şeyhinin nur deryasıolduğunainandığıkalbindenkendikalbinebunurlarınbirçağlayangibiaktığınıdaaynışekildecanlandırmayagayreteder.i.MürşidinRuhaniyetindenİstimdatEtmekRabıtanınçokönemlikurallarındanbiridebudur.Nakşbendîruhanilerineaitmektupvekitapçıklardabununönemisıkçavurgulanmıştır.Ruhaniyetten istimdatın ne demek olduğuna gelince bu, müridin şeyhindenhimmet,bereketveyardımdilemesidir.Bununiçinşeyhingenç,yaşlı,sağyadaölmüş olması arasında hiçbir fark yoktur. Hatta ölmüş olan şeyhin, kınındançekilmişkılıçgibiolduğu,yanibütünmaddeselkayıtlardansıyrıldığıve işlevinidaha süratle yapabilecek durumda olduğu, yine bu tarikatın ruhanileritarafından ifade edilmiştir. Dolayısıyla müridin rabıta yaparken içinden,şeyhinin suretini canlandırmasıyla birlikte ondan himmet ve medet dilemesirabıtanınkaçınılmazbirkuralıdır..."10

NeAllah'ınkitabındanedeResûlü'nünsünnetindeböylebirzikiryadaibadetçeşidi olmadığını hepimiz biliyoruz. Gizlenmek, başı örtmek, belli bir şeklimuhafaza ederek oturmak, nefesi kontrol altına almak, bir varlığı hayal etmekgibi maddeler daha ziyade Hint menşeli çilekeş abidlerin ve mağaralardaşeytanlarınfısıltılarıylaAllah'akullukyaptığınızannedenHristiyanruhbanlarınusullerinihatırlatıyor.Burada özellikle nefesi kontrol etmek kısmına dikkat edelim. Farklı tarikat

kitaplarında bu konuya dair çok ince ayrıntılar verilmekte ve özellikle zikir verabıta esnasında buna dikkat edilmesi müridlerden istenmektedir. Nefesinkontroledilmesisuretiylebirnoktayakonsantreolmaİslam'ınhiçbiribadetindeyoktur.KaynağıbirBudizmibadetiolanyogavemeditasyondur.Muhammed Emin Erbili Tenviru'l Kulub kitabında "Nakşibendi BüyüklerininYanında Zikrin Keyfiyeti Bölümü" diye bir başlık açar. Yukarıda zikrettiğimizadaplardanonbirtanesinizikreder.Sonraşöyledevameder:"Bil ki bu tarikatın çoğu erbabı, insanda bulunan letaifi (ruhun maneviorganları) yolu, yolcuya kolaylaştırıcı olarak kabul ederler. Belli bir cezbeyeulaşmakiçinbumaneviorganlarla'Allah'lafzınınzikriniçekerler.Bunlarınilkikalptir. Sol memenin iki parmak altında sola meyillidir. Âdem'in ayağıaltındadır (onun gözetim ve kontrolü altında anlamında) Bumanevi organınnuru sarıdır. Bu nur çıkıp omuz hizasında yükselirse ve kişide birharaketlenme/sarsıntıolursa'Allah'lafzınıruhlatifesinetelkineder.Ruhlatifesisağ memenin iki parmak altında göğse meyillidir. Nuh ve İbrahim'in ayağı

Page 170: TASAVVUF - archive.org

altındadır. Nuru kırmızıdır. Zikir ve vukuf, kalp latifesindedir. Buradahareketlenme ve yanma olursa sır latifesine zikir telkin etmeye başlar. O solmemenin iki parmaküstünde göğsemeyillidir.Musa'nınayağıaltındaır.Nurubeyazdır.Zikirburadavukufisekalpteolur.Tutuşmayabaşladığındazikrihafiylatifesinetelkineder.Sağmemeninikiparmaküstündegöğsemeyillidir.İsa'nınayağıaltındadır.Nurusiyahtır.Bulatifetutuşmayabaşladığındaahfalatifesinezikir telkin eder. Bu latife göğüs kafesinin ortasında Muhammed'in ayağıaltındadır.Nuru yeşildir. Bu latifeyle de yukarıda zikredildiği gibi iştigal eder.'Ayağının altındadır' ifadesinden kastedilen sünnet ve yoldur... SonraLailahaillallah zikrini telkin eder. Keyfiyeti şöyledir: Önce dilini damağınayapıştırır.Nefesaldıktansonranefesini içindetutar.Sonra 'La'kısmınıgöbeğinaltından ahfa latifesinin üstündeki latifelerinin ortasına uzattığını hayal eder.Nefs-i Natıka latifesine ulaşıncaya dek devam eder. Bu beynin birincibatnındadır ve ona 'reis' denir. Sonra 'ilah' kelimesinin hemzesini uzattığınıhayal eder. Beyinden sağ omuza doğru iner. Sonra ruh latifesine çeker. Sonra'illalah' kısmının hemzesinden tutup onu omuzdan göğsün ortasının köşekısmına çektiğini hayal eder. Kalbe ulaşıncaya kadar böyle hayal eder. Sonratuttuğu nefesiyle kalbin siyah noktalarının üzerine 'Allah' lafzıyla vurduğunuhayaleder.Takibulafzınizivesıcaklığıbedenindiğeruzuvlarındaaçığaçıkanakadar böyle yapar. Böylece bedendeki tüm fasit noktalar yanar salih noktalaraydınlanmışolur..."11

Şu paragrafı okuyan herhangi bir Müslim bunun İslam'ın inanç ve ahlaköğretileriylebirilgisininolduğunusöyleyebilirmi?Bedende manevi olan bazı organların ve enerji merkezlerinin olduğuna

inanılıyor.Ve bunların zikirle harekete geçirilmesi durumunda kişininmanevihâller yaşayacağı ve cezbe noktasına ulaşacağı düşünülüyor. Bu sapkınlık ile:"İnsan bedeninde yedi adet çakra/enerjimerkezi vardır. Bunlar, belirli bir fizikîoturuş, nefesi tutmak, sabit bir objeye odaklanmak, belirli lafızların tekraredilmesi suretiyle hissedilir ve harekete geçirilirse ruh arınır." diyen Budistmüşriklerinsapkınlıklarıarasındakifarknedir?Meditasyon,YogaveRabıtaDikkatleokuyalım:"Öncemuteber vekapsamlı bir İngilizceArapçakâmûsolan 'Al-Mavrıd' adlılügatte, 'yoga' maddesine bir göz atalım. Bu lügat, yogayı aynen şöyletanımlamaktadır: 'Yoga:Ruhu,zat-ı ilahiye ilebirleştirmeamacınayönelikbirnefisterbiyesivetefekkürdenibaretolandinselbirHintfelsefesidir...'Oryantalist

Page 171: TASAVVUF - archive.org

J. Tandrio ve ruhbilimci B. Real, ortaklaşa kaleme aldıkları 'The Yoga' adlıeserdebumeditasyonsisteminişuifadelerleaçıklamaktadırlar:'Yoga: İ;nsanın, doğal olarak iradeye dayalı ve sinirler üzerinde egemenlikkurmak suretiyle bilinçaltı şekilde vücuduna görevler yüklemek için yaptığıbedensel, ruhsal ve düşünsel alıştırmalardır ki bu sayede onun ruhu, kâinatolaylarını idare edenYüceRabbin ruhu ile bütünleşmiş olur...'Yukarıdakiherikitanımadaiyicedikkatedilecekolursayogadakitemelhedefin,(haşa!)Allahilebirleşme ideali şeklindeortayaçıktığıgörülür.Buradayerigelmişkenhemenkaydedelim ki; rabıtanın da hedefi bundan başka bir şey değildir. Nitekimbakınız 'Ruhu'l-Furkan' adlı kitabın yazarları da rabıta konusuna ayırdıklarıbölümdeİsmetGaribullah'tannaklettikleribirbeyitinaçıklamasınıyaparlarkenkullandıkları ilginç bir ifade ile yogadaki amaçların aynısını şu şekildeaçıklamaktalardır:'Azizkardeşim,seninşeyhinZat-ıPak-iSubhaniye'defâniolmuşsasendeonarabıtaetmensayesindeZat-ıPak-iSubhaniye'defâniolursun...'Yogayı, rabıta ile -sadece tanımlama açısından- karşılaştırdığımız zaman, şuortaknoktalarıçokrahatbirşekildetespitedebiliyoruz:a.Râbıtadada (vird çekme sırasında) yogadaoldugugibi solunumunkontrolaltınaalınmasıvardır.b. Râbıtada da (yogadaki lotus oturuşundan alınan ilhamla) belli bir oturuşbiçimivardır.(Buna,'tersteverrukoturuşu'denir.)c. Râbıtada da (yogada olduğu gibi) dikkatin belli bir nokta üzerindeyoğunlaştırılmasıvardır.d. Sonuç olarak rabıta da aynen yoga gibi zihinsel, fiziksel ve mistik biruygulamabiçimidir.Böylece râbıtanın, bir anlamda yogadan farklı bir şey olmadığını kesin birşekildeanlamışbulunuyoruz..."12

Şeyhi hatırlamak anlamındaki rabıtanın hemen hemen bütün tarikatlardaolduğunu,özelbirdisipliniçerisindeicraedilenveyazımızakonuolanrabıtanıniseNakşibendiler'e aitolduğunubelirtmiştik. İlginçolan ise rabıtaya sonhâliniveren ve rabıtanın kendisiyle özdeşleştiği Mevlana Halid-i Bağdadî'ninHindistan'agitmiş, 13obölgeninabidvezahidleriylezamangeçirmişveböylecerabıtayasonhâlinivermişolmasıdır.Döndüğü zaman da çevresinde toplananlara öğrettiği tarikat adabı nedeniyle

yogauzmanlığıyla(yogilikle)suçlanmıştır.14

RabıtadaBuIsrarınSebebiNedir?

Page 172: TASAVVUF - archive.org

Kitap ve sünnette olmamasına rağmen Nakşilerin rabıta hususundaki buısrarları ve müridlere günlük olarak rabıtayı şart koşmalarının altında bazınedenlervardır.Bunlarıanlamakiçinrabıtaedepleribaşlığıaltındazikrettiklerimaddelerebakmakyeterlidir:RabıtanınŞartveEdepleri151. Mürid, şeyhin ruhaniyetinin tasarruflarının, gerçekte Cenab-ı Hakk'ın

tasarruflarıolduğunubilmelidir.16

2. Mürid, şeyhin kemâlatının, şeyhin ruhaniyetinden ayrı olmadığınainanmalıdır.3. Mürid, şeyhinin ruhaniyetinin herhangi bir mekânla mukayyet (bir yere

bağlı)olmadığınainanmalıveneredeolursaolsunşeyhinruhaniyetini,tasavvurettiğiyerdehazırbulacağınıbilmelidir.17

4.Şeyhinemuhabbeteberdevamolmalıdır.Zirasevgidebirinkıta(kopukluk)venoksan(eksilme)olduğutakdirderabıtabozulur.5.Herhâlükârdaşeyhinenispete(bağlanmayaveonunlairtibatkurmaya)riayet

etmelidir.6. Cezbe hâli kendisine hasıl olana kadar rabıtaya devam etmelidir. Bu arada

kendisine bazı ahval gelse bile rabıtayı terk etmemelidir. Çünkü rabıtayı terkedecekolursaohâlondangider.7.Bütünvakitlerderabıtayadevametmeliverabıtayıaslaterketmemelidir.8.Rabıtadarüknüazam(enbüyüktemel),teveccühkıblesiolantevhiddirkibu,

tekbirzatarabıtayapmaktanibarettir.Bir müridin içinde şeyhinden başkasına karşı rabıta ve beklenti varsa onun

bâtını(içâlemi)Mevla'nınhuzurunaaçılmaz.Meşayıhınbeyanınagöreikişeyhenisbetiolanmüridaslafelahbulmaz.9.Rabıtanınedeplerindenbiriderabıtayapılanzatındiriolmasıdır.10.Şeyhininşeyhihayattaolankişininrabıtasıonaolmalıdır.11.Mürid,silsiledekibütünşeyhlere,onlarıgörmedenderabıtayapabilir.Fakat

dersi kimden aldıysa rabıtayı ona tahsis etmesi hususunda bütün evliyanınittifakıvardır.Bütün bu edep ve şartlar incelendiğinde, rabıtanın müridi terbiye etmekten

ziyade, kalbini şeyhe iyicebağlamak,onunemirleri karşısında robotmisali herkomutuyerinegetirenbiraygıtadönüştürmekolduğugörülecektir.Hergün,aravermeden,şeyhihayaletmek,hiçşüphesizkalptetarifsizbirsevgioluşturur.Birkadınınresminesüreklibakanveyaonuhayaledenbirinin,aşkatutulduğunuve

Page 173: TASAVVUF - archive.org

canınakıyacakkadarokadınabağlandığınıbiliyoruz.Rabıtayoluylaşeyhlerekullaştırılaninsanlarhaktanodenliuzaklaşmışlardırki

akıllarınaşusoruyusormakgelmez:"Madem ki rabıta gibi bir ritüel dahi şirk ve ortaklık kabul etmiyor, şeyhtenbaşkasırabıtayakarıştırıldığındarabıtabozuluyornedenbizşeyhlerimiziAllah(cc)ilearamızdaortakyapıyoruz?Sonradanuydurulanbirşeydahiortakkabuletmiyorsa dua, yardım, yönelme ve umma gibi Rabbimize yapılması gerekenibadetlernedenAllah'tanönceşeyhleresunuluyor?!Mademşeyhinmertebesiçokyücedirveonaulaşmakmümkündeğildir,nedenşeyhe ulaşmak için önce vekillerle rabıta yapmıyoruz da direkt şeyhe rabıtayapıyoruz?!Rabıtayı şeyhe değil de kendine yaptıran vekiller tarikatta hain ilan edilipkovuluyorken Allah'a yapılması gerekenler neden Allah'a değil de şeyheyapıldığındaşeyh,Allah'ındinindenkovulmuyor?!"Rabıta yapan yüz binlerce müridin Allah'ın (cc) dinine hakaret edildiğinde,

Allah'ın yasaları yürürlükten kaldırıldığında, İslam'ın şiarlarına saldırıldığında"düzeni bozmamak" adına sustuğunu, ancak şeyhlerine veya tarikatlarına diluzatıldığında düşmanlığın ve husumetin en acımasız ve adaletsiz olanınısergilediğinigörürüz.Tarikatmünkirleridediklerimuvahhidlerekarşıverdiklerimücadeleyiİslamdüşmanlarınakarşıvermişolsalarellerindekiimkânvesayısalçoğunluk nedeniyle bugün dünya Müslimlerinin durumu çok daha farklıolabilirdi. Şimdi sormak istiyoruz: Rabıta, müridi Allah'a mı ulaştırıyor yoksaşeyhebağlılığınımıarttırıyor?!!!RabıtanınDeliliNedir?ÜzerindebukadarısrarladurulanrabıtanınmutlakaKitapvesahihsünnetten

birdelilininolmasıgerekmektedir.NakşilerinicraettiğişekliylerabıtayıneAllahResûlü (sav) ne de selef-i salihin uygulamıştır. Dünyanın küçülmesi, bilgiyeulaşmanın kolaylaşması ve modernizmin bunalttığı insanlığın huzur arayışıseyrinde rabıtanın, "meditasyon" ve "yoga" gibi Budist menşeli ibadetlerebenzediği anlaşılmıştır. Kaldı ki rabıtaya son hâlini veren Halid-i BağdadîHindistanyolculuğusonrasındarabıtayıbuhâlesokmuştur.RabıtayadairSufilerinyazdığıkitaplarda,rabıtanınKur'ânveSünnet'tendelili

diye onlarcadelil zikredilmiştir.Ancak zikredilendelillerinhiçbirinin rabıtaylane lafız ne de anlam yönünden bir alakası bulunmamaktadır. Ne ayetlerinmantukunedemefhumundanrabıtayıçıkarmakmümkündeğildir.Zorlamavebâtıniyorumlamalarlaayetlervehadislertefsiredilmişverabıtanınmeşruluğuna

Page 174: TASAVVUF - archive.org

delilalınmıştır.18

Tarikat-i Aliyye kitabında verilen sıralamaya göre rabıtaya işaret ettiği iddiaedilen delillerden başlık olarak seçilenleri kitabın sıralamasına dikkat ederekveriyoruz:"RabıtanınKur'ân'dandelilleri:'Eyimanedenler!Allah'tankorkupsakınınvesadıklarlaberaberolun!'19

'...Banayönelenlerinyolunauy!'20

'Ey iman edenler! Sabredin, sabırda yarışın/birbirinize sabrı tavsiye edin venöbettutun.Allah'tankorkupsakınınkikurtuluşaeresiniz.'21

'Ey iman edenler!Allah'tan korkup sakının ve (sizi)Allah'a (yakınlaştıracak)vesilelerarayın.Allahyolundacihadedin.Umulurkikurtuluşaerersiniz.'22

'Deki:'EğerAllah'ıseviyorsanızbanatabiolunkiAllahdasizisevsin....''23

'Kullarımızdankuvvetvebasiretsahibiolanİbrahim,İshakveYakub'udaan!'24

'Onlar ki ayakta, otururken ve yanları üzere yatarken Allah'ı zikrederler.Göklerinveyerinyaratılışıhakkındatefekkürederler.'25

'AllahvemelekleriPeygamber'e salâtetmektedir.Ey imanedenler!Sizdeonasalâtveselamedin.'26

Rabıtanınsünnettendelilleri:'Allah'ınyarattıklarınınşerrindenO'nuntamolankelimelerinesığınırım.'27

'İhsan, Allah'ı görüyormuşsun gibi ibadet etmendir. Sen O'nu göremiyorsandahimuhakakOsenigörmektedir.'28

'Allah'ın mahlukatı hakkında tefekkür edin. O'nun zatı hakkında tefekküretmeyiniz.SizO'nudüşünmeyegüçyetiremezsiniz.'29

'Allah'ınnimetlerihakkındadüşününüz.Allah'ınzatıhakkındadüşünmeyiniz.'30

'AllahdostlarıokimselerdirkigörüldüklerindeAllah'ıhatırlatırlar.'31

'Nebilerianmakibadet,salihlerianmakkefarettir.'32

'Ruhlartopluhâldeordulardır.Onlardanezeldetanışanlardünyadaanlaşırlar.Tanışmayanlarisezıtlaşırlar.'33

'Beş şey ibadettendir: Az yemek, camilerde oturmak, Kâbe'ye bakmak,okumadandaolsamushafabakmak,âliminyüzünebakmak.'34

'Allahiçinsevenkimsemuhakkakimanınıkemâleerdirmiştir.'35

'Bana itaat eden Muhakkak Allah'a itaat etmiştir. Beni seven de Allah'ısevmiştir.'36

Page 175: TASAVVUF - archive.org

Sahabe-ıKiram'ınRabıtası:'... Ebu Bekir Sıddık'ta hasıl olan hâl buna şahit olarak yeter. Şöyle ki: O,ruhaniyethasebiyleResûlullah'tanhiçayrılmadığından,hattakaza-ıhacet içinbileEfendimiz'denhali (boş)biryerbulamadığındandolayıResûlullah'tançokutanırdı. Bu durumu Allah Resûlü'ne şikayet ettiğinde, Efendimiz ona ruhsatvermişti. Abdest bozarken dahi Resûlullah'ı gayriihtiyarı hatırlamasında birsakıncaolmadığınıbeyanetmişti.'37"38

Bu delillerden herhangi birinin sabit bir oturuş, karanlık ve sessiz bir ortamoluşturma,nefesikontrolaltınaalmaveşeyhinsuretinihayaletmeyleuzaktanyada yakından alakası var mıdır?! Zorlama yorum, zırva tevil ve nasları tahrifederekdelileldeedilmez.İslamapaçıktır,ibadetlerindelillerigüneşgibidir.Niçinnamaza,zekâta,oruca...delilbulmakiçinzorlanmıyoruz?Okuyanokuduğuandaonun,namazındeliliolduğununasılhemenanlıyor?Rabıtayagelincesayfalarcaizahatyapmadan,rabıta iledelilarasındabağkurulamıyor!Çünküuydurulmuşvesonradelilarayışınabaşlanmıştır.Buzorlamadelillerden,enyaygınolanınıelealalımisterseniz:"'Eyimanedenler!Allah'tankorkupsakınınvesadıklarlaberaberolun!'39

...Buayet-ikerimedemüminlerehitapedildiğiaçıktır.Budagöstermektedirki'sıdk' sıfatı, imandan daha hususi (özel) bir manaya sahiptir. Çünkü imanedenlere 'sadıklarla' beraber olunması emredilmiştir. Yani, sıdk mertebesindebulunan herkes mümindir, ancak her mümin sıdk mertebesinde değildir. Buayetteemirbuyrulan'beraberlik'ikişekildeolur:1.CismaniBeraberlik:Butürlüberaberlik,sadıklarınmeclisinebizzatdevamederekonlardanilim,faziletvefeyizalmaklaolur.Kişisadıklarlaberaberolmakiçin, onların meclislerine devam eder, söylediklerini dinler, hâl ve tavırlarınıörnek alır. Bundan dolayıdır ki ashab-ı kiramResûlullah'ın etrafında pervaneolur, sürekli onunla beraber bulunmaya gayret ederlerdi. Uzak beldelerdebulunanlar da fırsat buldukça ve yol emniyetini temin ettikçe her taraftanÂlemlerinEfendisi'niziyaretegelirlerdi.2.RuhaniBeraberlik:Eğerkişi,ayet-ikerimede'Sadıklarlaberaberolun'emriolduğuhâldesadıklardancismaniolarakayrıbulunuyorsaneyapacaktır?İştebudurumda da onların gidişatlarına uyacak, yaptıklarını yapıp yapmadıklarınıterkedecek,onlarınhâl,tavır,davranışvesözlerinionlarıngıyabındahayalindecanlandıracak ve onların hâli ile hâllenecektir. Ehlullahın meclisinde bizzatbulunmak,kişiyefaydasağladığıgibigıyabenşahıslarınıvehâllerinidüşünmekdefaydaverir.Çünkübirkişihayalinde,dimağında(beyninde)vekalbindeneyi

Page 176: TASAVVUF - archive.org

tasavvur ederse fiillerinde de o tezahür eder (açığa çıkar) rabıta da bundanibarettir."40

Buzorlamaistidlalmetodunaşusorularyöneltilebilir:1.Buayeti1400yıldırtefsiredensahabe,tabiin,müfessirlervesonradangelen

âlimlerden ayeti böyle anlayan veya "ruhani beraberlik" adı altında böyle birtapınmabiçimiiddiaedenkimseolmuşmudur?Cevapkesinlikle"hayır"dır.ÇünküayettenbunuanlamışveNakşibendilikteki

rabıtayayormuştekbirkişidahiolsaydıSufilerbunakledörtelleyapışırvealtınharflerlebaskıyasunarlardı.Örneğin,Tarikat-iAliyyekitabınınmüellifitamamıSufi meşrep kişilerin görüşlerini ayete açıklama olarak vermiştir. Onlar dahiNakşi rabıtasına tek kelimeyle işaret etmemiş, salihlerle beraber olmanınfaydalarındanbahsetmişlerdir.2. Bu ayetten böyle bir sonuç çıksa ve rabıta da şer'i bir ibadet olsaydı Allah

Resûlü (sav)bunuümmetineöğretirdi.Nedenöğretmedi?Birrabıtanınyüzlerceyıllık ibadetten daha faydalı olduğuna inanan Nakşilere bu konuda torpil miyaptı(!).AllahResûlü(sav)şusözünsahibideğilmidir?"Sizi cennete yaklaştıracak tüm amelleri size gösterdim. Sizi ateştenuzaklaştıracaktümamellerisizeyasakladım."41

"Sizi,gecesidahigündüzgibiolanapaçıkbiryolüzerebıraktım.Bendensonraancakhelakolacakolanoyoldansapar."42

İnsanı en kısa yoldan Allah'a ve cennete ulaştırdığı inanılan rabıtayı nedenümmetinegöstermedi?AllahResûlü(sav)rabıtayıbilmiyorduyadabiliyordudatümümmetarasındanbuhayraNakşilerimilayıkgördü?!3.Buayetinbağlamınedir?Bubağlamiçindesadıklardankastedilennedir?Tebuk Gazvesi'nden geri kalanlara bir uyarı mahiyetinde inen ve ümmeti,

mücadele ve cihad insanlarıyla beraber olmaya teşvik edenbu ayetin, Sufilerininsanları uyuşturma ve dünyadan el etek çekip nefsini ıslahla meşgul olmaprojesinekullanılmasıdoğrumudur?YineAllah'a(cc)aracılaratamayaverabıtayadelilolarakkullanılanMâideSuresi

35.ayetindecihad için indirilmişolmasıveAllahveResûlü'ne savaşaçanlarıncezalandırılmaları gerektiği bağlamında zikredilmesi rastlantı mıdır? "Allah'avesilearayınveO'nunyolundacihadedin."diyerekaslındavesileninneolduğunadair açıkça vurgu yapılmasına rağmen vesileyi bâtıni yorumlara tabi tutuprabıtayadelilyapmaknekadarmantıklıdır?İslam'ın mücadele ve cihad ruhunu pekiştirmeye dönük ayetlerini, içe

Page 177: TASAVVUF - archive.org

kapanmaya ve bireysel ıslaha delil almak, rabıta gibi Budist öğretilerdenesinlenerek geliştirilmiş bir psikolojik şartlandırma ritüeline kullanmak insaflanedenliuyuşmaktadır?4.TevbeSuresi119veMâideSuresi35.ayetlerininikiside"Allah'tankorkun."

şeklindebaşlamasınarağmen,bukısmıatlayıpsadıklarlaberaberolmayıvevesilearamayaişaretedenyereyoğunlaşmakyanlışdeğilmidir?Allah'tankorkmak;dinadınakonuşurkendikkatliolmayı,dindenolmayanbir

şeyi dine nispet etmekten şiddetle sakınmayı, insanları şeyhlere değil Allah'adavetetmeyiveAllah'ındünyaveahiretsaadetiolsundiyeindirdiğinaslarıhiçalakası olmayan yerlere çekip Allah adına insanları aldatmaktan sakınmayıgerektirmezmi?Sorularımızı arttırabiliriz ancak verecek cevapları olmadıklarını biliyoruz. Bu

sebeplerabıtayadelilolaraksunulanverabıtaylanelafıznedeanlamyönündenhiçbir ilgisi olmayan tüm naslar için de aynı şeyleri söylemek mümkündür.RabıtacılarKur'ânvesünnetinişaretetmesiylerabıtayayönelmemiş,şeyhlerininicatettiğibirritüeliKur'ânvesünneteuyarlamayaçalışmışlardır.İmamŞatıbibutür insanlar için şunları söyler: "Bil ki: Hükümlere delalet etmesi için delillereyaklaşımşekliikitürlüolmaktadır:a. (Tarafsız yaklaşım:) Delile duyulan ihtiyaçtan dolayı ve içermiş olduğuhükmeulaşmakiçinbaşvurulması.Budurumdafaraziolarakdüşünülenolayodelile arzedilecek ve delilin gerektirdiği hükme uygun olarak varlık âlemineçıkmasısağlanacaktır...b. (Önyargılı, kasıtlı yaklaşım:) Meydana gelen olayda gözettiğigarazının/amacının sıhhatine destek aramak için delillerin kullanılması. Butavrı gösterenler, Şâri'nin kastını dikkate almaksızın, delilin, kendi gözettikleriamaca uygunluğundan hareket ederler. Bunların delilleri sevk etmekten/önesürmektenmaksatları garazlarınamesnet aramaktır. Bu yaklaşım, kalplerindeeğrilikbulunankimselerin,delillerdenhükümçıkarışbiçimiolmaktadır.Buhususşuayettegayetaçıkolarakifadesinibulmaktadır:'Kalplerindeeğrilikolankimseler, fitne çıkarmak, kendilerine göre yorumlamak için onların çeşitlianlamları olanlarına (müteşabihata) uyarlar.' Bu tür insanların maksatlarıdelillerden hüküm çıkarmak değildir, aksine onların amaçları arzu veheveslerinin peşine düşerek zırva tevillerle fitne ve fesat çıkarmaktır. Çünkübunların yaklaşımında önce düşünce belirlenmekte, daha sonra ise bu sapıkgörüşü destekleyici deliller aranmaktadır. Böylece asıl olan deliller, tabidurumunadüşmektedir. İlimdederinleşmiş kimselere (rusûh erbabına) gelince,

Page 178: TASAVVUF - archive.org

bunların,hükümlerindelilleriüzerinetakdimedecekleriarzuvehevesleriyoktur.Bu yüzden de onlar 'Ona inandık, hepsi Rabbimizin katındandır...' derler ve:'Rabbimiz!Bizidoğruyolaerdirdiktensonra,kalplerimizieğriltme.'şeklindeduaederek bu tür sapıkların davranışından kendilerinin korunması için Allah'asığınırlar. Birinci yaklaşım sahipleri, delilleri, arzu ve heveslerine hâkimkılmakta, şeriatın esası da bu olmaktadır. Çünkü şeriatın geliş amacı, sadecekullarıarzuveheveslerineköleolmaktankurtarmakveböylece sırfAllah'akulolmalarını temin etmektir. İkinci yaklaşım sahipleri ise arzu ve heveslerini,delillerüzerindehâkimkılmaktavebununsonucundadeliller,garazlarınatabiduruma düşmektedir. Bu mana 'Makâsıd' bölümünde açıklanmıştı. AyrıcaAllah'ın izniyle tamamlayıcı mahiyette olmak üzere; İçtihat bahsinde konuyatekrartemasedilecektir."43

Kalbinde eğrilik olanlar Kitab'ın muhkem/açık/anlaşılır naslarına bakmazlar.Konuyla alakası olmayan, anlamı kapalı, birden fazla anlama gelebilecek olanmüteşabih nasların etrafında dönerler. Tarih boyunca insanların Allah (cc) ilealdatılmasıvesırat-ımüstakimdensapmasıbuşekildeolmuştur:"SanaKitab'ıindirenO'dur.O(Kitap)'tanbazıayetler(kimsenintahrifetmeyegüç yetiremeyeceği şekilde sağlam, açık ve) muhkemdir. Onlar (Kitab'ınçoğunluğunuveanaomurgasınıoluşturanmuhkemayetler),Kitab'ınanasıolan(ayetlerdir). Diğer bazısı da (kullarını imtihan etmek için açık kılmadığı)müteşabihayetlerdir.Kalplerindeeğrilikbulunanlar,fitneçıkarmakve(ayetlerihevalarına göre) yorumlamak içinmüteşabih olan ayetlerin peşine düşerler.O(ayetlerin) tevilini/hakiki anlamını yalnızca Allah bilir. İlimde derinleşenlerderlerki: 'Onaimanettik.HepsiRabbimizinkatındandır.'Ancakakılsahipleridüşünüpöğütalır."44

RabıtaBirİbadetmidir?Kur'ân'danvesünnettenonlarcadeliliolduğunainandıkları,icraedilişadabını

namazdan daha katı kural ve disiplinlere bağladıkları rabıtanın ne olduğusorusunaşucevaplarıvermişlerdir:"Rabıta; namaz, oruç, hac gibi dinimizin, şeklini ve sınırlarını belirlediği biribadetdeğildir.Rabıtainsanterbiyesindekullanılanbirmetottur..."45

"Rabıta,feyizlibirortamıyadainsanı,hayalencanlıtutarak,hayalenhemhâlolarak o hâl ve kişinin nurundan ya da o yerin feyzinden, nurundan istifadeetmektir. Yoksa bir insana, mekâna veya mabuda ibadet etmek değildir.Tekrarenveözelliklebelirtiyorum:Rabıta,hayalencanlandırmavehemhâlolmaneticesindefeyizlenmevenurlanmadır..."46

Page 179: TASAVVUF - archive.org

Bir ibadet olmadığını söyledikleri rabıtanın önemi hakkında öyle sözler sarfederlerkiikiyaklaşımınarasınıbağdaştırmakmümkündeğildir:"Ellidörtfarzdanbiridirrabıta,Ehliaşkınrehberidirrabıta;Hubbifillâh'tırbuyoldarabıta,Birmuhabbettirgönülderabıta."47

"...KâinatıyaratanRabbimizleiritibatkurmanıntekyolurabıta..."48

"Ne diyor İsmet babamız: 'Bir insan rabıta yapmadan daAllah'a kavuşabiliramadörtyüzseneömrüolmasılazım,sırfibadetyapmasılazım.DörtyüzseneibadetlebirumutvermişİsmailHakkıBursevîvebazıâlimler.Hangimizindörtyüzyılömrüvaribadetlegeçirecek?'"49

"Kavuşturucu yollar içinde rabıtadan daha çabuk kavuşturanı yoktur.Hangitalihlikimseyebunimetiihsanederler?Hâce-iAhrâr'kaddesallahüteâlâsirreh'hazretleri(Fıkarât)risalesindebuyuruyorki:Fârisîmısra'tercümesi:'Önderingörüntüsü,Hakkınzikrindendahafaidelidir!'Yanirehberinhayali, talebesine(kalbintasfiyesinde)zikretmesindendahaçokfaide verir. Çünkü başlangıçta, talibin Hak Teâlâ ile tam yakınlığı yoktur.Bununiçinzikretmekle,çokfaidelenemez.Önceniz,sonranızselametteolsun!"50

"Rabıta,nefsekarşıenbüyükilaçtır.Rabıtakuvvetlendikçeinsan,nefsinhileveazgınlıklarındankurtulur.Rabıtayadevamediniz."51

Rabıtaibadetdeğildir,ama•Farzdır.•Zikirdendahafaziletlidir.•Dörtyüzyıllıkibadettendahatesirlidir.•Allah(cc)ileirtibatkurmanıntekyoludur.•Nefsekarşıenetkiliilaçtır.Hakkınölçüsü, içindeçelişkiolmamasıvetümyönlerdenuyumarzetmesidir.

Batılın özelliğiyse öğretilerinin çelişik olması ve bütünleştirilmesininmümkünolmamasıdır. Rabıta, hak olan vahye dayanmadığı için içinde bunca çelişkiyibarındırmasınormaldir!Önemlibirnokta!Tasavvuf erbabının yanıldığı konulardan biri de nefis terbiyesinde kullanılan

metotların birebir sünnete uygun olmasının zorunlu olduğunudüşünmemeleridir.Evet,sadecenefisterbiyesideğil,dininiçindeolanhermetotAllahResûlü'nünsünnetindenolmalıdır.ÇünküResûllulah'ınvazifelerindenbiri

Page 180: TASAVVUF - archive.org

insanları arındırmak, onları manevi olarak yükseltmek, ihsan mertebesineulaştırmaktır."Size içinizden bir Resûl gönderdik. Size ayetlerimizi okuyor, sizi arındırıyor,sizeKitab'ı,hikmetivebilmedikleriniziöğretiyor."52

Evet,AllahResûlü(sav)insanlarıarındırmakiçingönderilmiştir.Vehiçşüphesizbu görevini hakkıyla yerine getirmiştir. Birileri, aradığını onun sünnetindebulamamış gibi farklı dinlere başvuruyorsa bu, onların eksiğidir,Muhammedîyolundeğil.Bakın, Allah Resûlü döneminde de böyle arayışlar oluyor. Birileri onun (sav)

yaptıklarıyla yetinmiyor,Allah'adaha yakınolabilmek için yeni yollardeniyor.AllahResûlü'nünbudurumatepkisiçoksertoluyor.Peygamberimizin nafile ibadetlerini öğrenmek üzere, sahabeden üç kişilik bir

grup, Peygamber hanımlarının evlerine geldiler. Kendilerine Efendimiz'inibadetleribildirilince,onlarbunuazımsadılarve:"— Allah'ın Resûlü nerede biz neredeyiz? Onun geçmişteki ve gelecektekigünahlarıbağışlanmıştır,dediler.İçlerindenbiri:— Ben ömrümün sonuna kadar, bütün gece uyumaksızın namaz kılacağım,dedi.Birdiğeri:— Ben de hayatım boyunca gündüzleri oruç tutacağım ve oruçsuz güngeçirmeyeceğim,dedi.Üçüncüsahabide:—Bendesağolduğumsürecekadınlardanuzakkalacak,aslaevlenmeyeceğim,diyesözverdi.Birmüddet sonra Peygamberimiz onların yanına geldi ve kendilerine şunlarısöyledi:— Şöyle şöyle diyen sizlermisiniz? Sizi uyarıyorum!Allah'a yemin ederim kiben,sizinAllah'tanençokkorkanınızveO'naensaygılıolanınızım.Fakatbenbazen oruç tutuyor bazen tutmuyorum. Gece hem namaz kılıyor hem deuyuyorum.Kadınlarla da evleniyorum. Benim sünnetimden yüz çeviren kimsebendendeğildir."53

Evet,tepkibudur:"Sünnetimdenyüzçevirenbendendeğildir..."Butepki,bugünhâlâ arayış içinde olan ve Nebi'nin sünnetiyle iktifa etmeyen herkesikapsamaktadır.Arınmak isteyen Budist rahiplere, Hristiyan abidlere değil, Muhammed

Mustafa'nın(sav)sünnetineyönelmelidir!.Lisanu'lArab,7/302.. "Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve (cihad için tahsis edilmiş) besili atlar hazırlayın.OnunlaAllahdüşmanlarını, kendi

düşmanlarınızıvesizinbilmediğinizAllah'ınbildiği(gizlidüşmanlarınızı)korkutursunuz."(8/Enfâl,60)

Page 181: TASAVVUF - archive.org

."Allahyolundabirgünvebirgeceribattabulunmak,gecenamazıilebirliktebirayoruçtutmaktandahahayırlıdır.Eğerkişiölürseyapmaktaolduğuiş,öldüktensonradaonuniçingeçerliolur,rızkıkendisineverilir,fitnelerdeneminolur."(Müslim,3537.)

."Bizsana,onlarınkıssalarınıhakolarak/gerçekhâliyleanlatıyoruz.Şüphesizkionlar,Rablerineimanetmişbirgrupgençtivebizdeonların hidayetlerini arttırmıştık.Ve kıyamakalkıp: 'BizimRabbimiz göklerin ve yerinRabbidir!Onubırakıp da hiçbir (sahte)ilaha dua etmeyiz.Andolsun ki o takdirde batıl/saçma bir şey söylemiş oluruz.' dediklerinde, onların kalplerini (yakin, sabır vekararlılıkla)pekiştirmiştik."(18/Kehf,13-14)

."Size,Allah'ınkendisiylegünahlarıyokedipdereceleriyükselteceğihayırlarıhabervereyimmi?buyurdular,ashab:—Evet,yaResûlallah,dediler.Resûl:—Güçlüklerdeolsaabdestigüzelcealmak,mescidleredoğruçokadımatmak,birnamazıkıldıktansonraötekinamazıbeklemek.İşte

ribatınız,iştebağlanmanızgerekenbudur."(Müslim,251.). S. 22-24 özetle. Kanaatimce bu kitap Feriduddîn Aydın Hoca'nın Tarikatta Rabıta ve Nakşbendîlik kitabında Rabıta'ya ve

Nakşibendilik'e yönelttiği eleştirilere cevap olarak kaleme alınmıştır.Müellifin akedemik kimliğine bağlı olarakNakşibendilerinrabıtayla ilgiliyazmışolduklarıkitaplararasındaendüzenliolanıdır.Lakinrabıtayıdelillendirmeyönündenkonuyla ilgilidiğerkitaplarda olduğu gibi bu kitap da tam bir fiyaskodur. Rabıta delillerle sabit olan bir eylem olmadığındanKur'ân ve sünnetinnasları,zorlamayorumlaratabitutulmuş,tahrifevaracakzorlamagenellemelerdenrabıtayadayanakoluşturulmayaçalışılmıştır.

.Tarıkat-iAliyyedeRabıta-iCelile,45.

.Age.41-45.Sadecebaşlıklarözetlenerekalınmıştır.

.http://www.dervisler.net/diyari-menzilden/gavsimizdan-rabita-tarifi-t737.0.html-AdıyamanMenzilsufilerineyakınbirwebsitesidir.

.TarîkattaRâbıtaveNakşibendîlik,26-32özetle.

.Tenviru'lKulub,s.564-566,Daru'lKutubi'lİlmiyye.

.TarîkattaRâbıtaveNakşbendîlik,280-283özetle.

.TDVİslamAnsiklopedisi,15/284HalidiBağdadîmad.AyrıcaTasavvuferbabınınhazırladığı"İslamÂlimleriAnsiklopedisi"adlıeserdeMevlana Halid'in Hindistan'a gidiş ve dönüş süreci tafsilatlı olarak anlatılmıştır. Bk. Hicri 13. asır âlimleri Mevlana Halid-iBağdadî.

.Age.15/284."Süleymaniye'deŞeyhMa'rûfBerzencî,onusahtekâr,sapıkveyogiolmaklasuçladı.Buarada'Tahrîrü'lHitâbfi'rredalâHâlidi'lKezzâb'adlıbirderisaleyazarakbunuBağdatValisiSaidPaşa'yagönderdi.AncakHalid'insalihbirkişiolduğunainananSaidPaşa,HillemüftüsüMuhammedEminTopukçulu'ya,Halidaleyhindekisuçlamalarareddiyeolarak'El-Kavlü'sSavâbbireddimâSümmiyebiTahrîri'lHitâb'adıylabirrisâleyazdırdı."Osmanlı'nınHalidîBağdadî'yivesonrasındaNakşişeyhlerikorumasısiyasisebepleredayanmaktadır.ÖzellikleNakşiler'inŞiadüşmanlığıvebukonudakikatıtavırları,tarihboyuncaŞiiliksorunuylauğraşmışOsmanlı tarafından takdir edilmiş ve tarikatın yayılması içindestek olmuşlardır.GünümüzdedahiTasavvufi çevrelerarasındanŞia'yakarşıenkatıtutumasahipolan,Nakşibendiye'ninHalidîkolundangelenİsmailağaCemaati'dir.BirbaşkanedendeOsmanlı'nınsondönemlerindesavaştığıNecdâlimleridir.Osmanlı'nınVahhabilerdediğibukesimekarşıenşiddetlidüşmanlığıogündebugündeNakşibendileryapmaktadır.Nakşiler,devletdesteğivegözyummasıylayayıldıklarınıunutupbunun;İlahibirlütufolduğunuiddiaetmektevebununlaövünmektedirler!

.Tarıkat-iAliyye'deRabıta-iCelile,46-55özetle.

.MademşeyhintasarruflarınınasılsahibiAllah'tır,nedenAllah'adeğildeşeyheteveccühediyoruz?Allah(cc)bizeşeyhefendidendahayakındeğilmidir?

"Andolsun,insanıbizyarattıkvenefsininonaverdiğivesveseleridebiliriz.Biz,ona,şahdamarındandahayakınız."(50/Kâf,16)BizeşahdamarımızdandahayakınolanvebizimlekalbimizarasınagirecekkadarheranbizimleolanbirRabbimizvarkenbizimgibi

aciz,Rabbininhidayetverahmetinemuhtaçkullaraniyeteveccühedelim?" Ey iman edenler! Sizleri, size hayat verecek şeylere davet ettiğinde Allah’a ve Resûl’e icabet edin. Bilin ki Allah, kişiyle kalbi

(düşünceleri)arasınagirer.Vemuhakkak(diriltilip),O’nunhuzurundatoplanacaksınız."(8/Enfâl,24).HerzamanvehermekândakullaberaberolmakveondatasarrufetmekAllah'ın(cc)sıfatlarındandır."Allah’ıngöklerdeveyerdeolanherşeyibildiğinibilmezmisin?KendiaralarındafısıldaşanüçkişinindördüncüsümutlakaO’dur.Beş

kişininaltıncısımutlakaO’dur.Bundanazyadadahaçokolsunlar(farketmez),herneredeolurlarsa(Allah)onlarlaberaberdir.Sonrakıyametgünündeyaptıklarınıonlarahaberverir.ŞüphesizkiAllah,herşeyibilir."(58/Mücadele,7)

.İsmailağaCemaati'ninMahmudUstaosmanoğlugözetimindeyayınahazırladığıRuhu'lFurkanTefsiri,Bakara152.ayettefsirinde9ayet,14hadisirabıtanındeliliolarakzikrederler.

YineİsmailağaCemaati'ndenCübbeliAhmetolarakbilinenSufiTarikat-iAliyyedeRabıta-iCelileeserinde7temelayetveaçıklama,ruhlarıntasarrufetmesi,Resûlullah'asalâtveselamgetirmekveonlarcahadiszikretmiştir.

.9/Tevbe,119

.31/Lokmân,15

.3/Âl-iİmran,200

.5/Mâide,35

.3/Âl-iİmran,31

.38/Sâd,45

.3/Âl-iİmran,191

.33/Ahzâb,56

.Müslim

.Buhari,Müslim.

.EbuNuaym

.Beyhaki

.Nesai

.Deylemi

Page 182: TASAVVUF - archive.org

.Buhari,Müslim.

.Deylemi

.EbuDavud

.Beğavi

.Risale-iHalidiyyetercümesi

."Bozacınınşahidişıracıolur."atasözünüdoğrulayanbiristidlal.AllahResûlü'nünashabınabirfiilnispetediliyor.KaynakolarakdaHindistanyolculuğudönüşünderabıtayıbirşirkayinineçevirenHalid-iBağdadî'ninkitabıgösterilmiş!

.9/Tevbe,119

.Tarikat-iAliyye'deRabıta-iCeliyye,95-96.

.Musannef,İbniEbiŞeybe,7/97.

.İbniMace,43.

.El-Muvafakat,3/290,MehmetErdoğantercümesiyle.

.3/Âl-iİmran,7

.NefisTerbiyesindeRabıta,s.191.

.Prof.OrhanÇeker,RabıtaCaizmidir?,BurhanDergisi,127.Sayı.

.MustafaFevzi,İsbâtu'lMesâlikfiRâbitati'sSâlik,s.19,TarikattaRâbıtaveNakşiendîlikkitabındannaklen.

.https://www.youtube.com/watch?v=rcjbVh7G2-k,CübbeliAhmetHoca,RabıtaveGerçekZikirsohbeti.

.Aynısohbetiçinde.

.Mektubat-ıRabbani,187.Mektup.

.MuzafferTaşyürek,Hatme-iHaceganSultanları,242.

.2/Bakara,151

.Buhari,Nikah,1.

Page 183: TASAVVUF - archive.org

TASAVVUFveİSTİĞASE/ALLAH’TANBAŞKASINDANMEDETUMMA

İstiğaseninAnlamıKelime ğa-ve-se/ث kökünden gelir. Kök anlamı, "yardım"dır. İstiğase ise

içindebulunulansıkıntıdabirbaşkasındanyardımtalebindebulunmaktır.1

Tasavvuf ıstılahında istiğase ise darda olanın, Allah katında değeri olduğunainandığısalihbirindenyardımistemesidir.Yardımistenilenşahsınölüveyadiriolmasında, ortamda hazır bulunması veya uzakta olmasında bir fark yoktur.Kişinin, "Medet ya Resûlallah!", "Medet ya Abdulkadir El-Geylanî!", "Medet yaSeyyidAhmedEl-Bedevî!"vebenzerilafızlarladurumunuAllahResûlü'neveya-genellikle- şeyhe arz edip içinde bulunduğu sıkıntıdan kurtulmak için arayışiçerisinegirmesidir.İstiğaseÖrnekleriTasavvuf ehli, nebilere ve velilere istiğase yapmanın, sıkıntı zamanlarında

onların isimlerinden yardım talep etmenin cevazına dair müstakil kitaplarkalemealmışlardır:•Misbahu'lZalamFi'lMusteğisinebiHayri'lEnamFi'lYakazative'lMenam2

•Tahridu'lAğbiyaA'laİstiğaset-ibi'lEvliya-ive'lEnbiya3

•Envaru'lİntibahbiHillien-NidabiyaResûlillah4

•Şevahidu'lHakfi'lİstiğasetibiSeyyidi'lHalk5

Tasavvufehlininkitaplarındanbazıörnekleriinceleyelim:"...AbdulkadirGeylanîderki:'Kimbirderdiolduğundabendenyardımtalepederse onun derdini gideririm. Kim bir sıkıntısında benim ismimi nida edersesıkıntısınıçözerim.Kimbir ihtiyacındabenimleAllah'a tevessüledersesıkıntısıgiderilir...'"6

"Faide: Efendimiz ve dayanağımız olanĞavs-iAzamanispet olan istiğaseninkeyfiyeti:SeninbirderdinolursavebunuAllah'ıngidermesiniistersenşöyleyap:Yatsınamazındansonrayadasehervaktinde iki rekâtnamazkıl.HerrekâttaFatiha'dan sonra on bir İhlas Suresi okursun. Selam verdikten sonra Allah'asecde edersin. İhtiyacını ister ve Allah Resûlü'ne on bir defa salavat getirirsin.Sonra kalkar ve kıblenin sağ tarafına Irak yönüne doğru on bir adım atarsın.Birinciadımda'YaŞeyhMuhyiddin!'dersin.İkincide'YaMevlanaMuhyiddin!'de.Onbirincide 'Ya Seyyidu'l Sadat/Efendiler efendisiAbdulkadirMuhyiddin,yaUbeydullah, beniAllah'ın izniyle kurtar!Ya Şeyhu'l Sakaleyn/İnsanların ve

Page 184: TASAVVUF - archive.org

cinlerinşeyhi,benikurtarveihtiyacımıngiderilmesindebanayardımet!'Sonraüçdefaşuduayıokursun: 'Allah'ımherşeysenden, seninlevesanadır.Senherşeyin her şeyisin. Ey merhametlilerin en merhametlisi senden rahmetinleistiyorum.'"7

BirbaşkasıAllah'tanbaşkasınaduaetmeyiveistiğaseyapmayıüçkısmaayırır:"Allah'tanbaşkasınaduaetmekveonlaraistiğaseüçvecihüzeredir:Sadeceokişininisminiçağırmasıdır: 'YaMuhammed!YaAli!YaAbdulkadir!YaEvliyaullah!veYaEhl-iBeyt!'diyeçağırmasıgibi.İkinci olarak şöyle demesidir: 'Ey falan, sıkıntımın giderilmesi için Allah'abenimşefaatçimol'veya'Allah'aduaetihtiyacımıgidersin.'Üçüncüolarak ise şöyledemesidir: 'Ey falanca,benimborcumuöde,hastamaşifaver!'yada'Düşmanlarımakarşıbanayardımet!'Bu üç kısmı yapmamızın küfür olması bir yana yapılmasında bir engel vesakıncadahiyoktur."8

MahmudUstaosmanoğluşöyleder:"İmdat;yardım,yardımayetişmekdemektir.HazretiResûlullah'ınyardımetmesihakkında: 'Sağlığındaneyseyardımedebilirama öldükten sonra ne yapabilir?' denilemez. Çünkü onun Peygamberliği vefatetmesiylebozulmamıştır..."9

Hızını alamayanYusuf En-Nebehani "Resûle istiğase caiz değil." diyenin kâfirolacağını nakleder: "... Hatta Resûl'le tevessül ve onunla istiğasenin meşruolduğunubilmekâlimlerin tamamınınve İslamehlindenavamınyanındadindezorunlubilinmesigereken/ma'lummine'ddinbid-daruremeselelerdendir.ÖylekiEs-Subki'nin 'Şifau'l Sikam'da, İbni Hacer'in 'Cevher-ül Muazzam'da Malikiimamlarındanaktardığına göre bazıları bunuyasaklayanların kâfir olduklarınainanmıştır.Ancakbugörüşitimatedilenbirgörüşdeğildir..."10

Bazıları da bir adım ileri giderek aracılardan yardım talep etmenin Allah'tanyardım talep etmekten daha evla olduğunu, salihlerin yardım taleplerine dahahızlı cevap verdiğini iddia eder ki İslam milletinden zerre kadar nasibi olanbirininböylesibirşirksaçmalığınatahammületmesimümkündeğildir:11

"Cüneyd-i BağdadîDicleNehri'ni geçmek için geldi. 'YaAllah!' dedi ve yerdeyürüdüğü gibi suyun üzerinde yürümeye başladı. Onu gören bir adam DicleNehri'ndengeçmekistedifakatgemibulamadı.Cüneyd'e:—Benbunehrigeçmekistiyorum.Yolnedir,diyesordu.Cüneyddediki:—YaCüneyd!YaCüneyd,diyerekgeçebilirsin.— Adam onun ismini çağırarak nehirde yürümeye başladı. Nehrin ortasınageldiğindeşeytanonavesvesevermeyebaşladı.'Cüneyd'YaAllah!'diyereknehri

Page 185: TASAVVUF - archive.org

geçmesinerağmensana:'YaCüneyd!'diyerekgeçmenitavsiyeetti.Senneden'YaAllah!'demeyesinki?'Adam:'YaAllah!'diyerekyürümekistedisuyuniçinebattı.Adam,Cüneyd'eseslendi:—YaHazret!Batıyorum!Cüneyd:—Defalarca'YaCüneyd!'de,dedi.—Adamdediğiniyapıncaboğulmaktankurtulduvenehrigeçti.AdambununsırrınıCüneyd'esordu...Cüneyd:—Eyahmak!SenhenüzCüneyd'inmakamınaulaşmışdeğilkendirektAllah'aulaşmayımıumuyorsun?AllahuEkber."12

Zındıklarındahi söylemeyecesaret edemeyeceğibu sözleri ilimve irfanadınakitaplarına alanbu taifeye engüzel cevabıRabbimizvermiştir: "Kullarım sana,benden soracak olurlarsa şüphesiz ki ben onlara yakınım. Dua edenin duasınaicabet ederim. (Öyleyse) onlar da benim davetime icabet etsinler ve bana imanetsinlerki(akıl,doğrulukveolgunluksahibiolan)rüştehlindenolsunlar."13

İmam Alusi, Nahl Suresi 54. ayet tefsirinde çocukken başından geçen birmeseleyedeğinir:"'NimetolaraksizeulaşannevarsaAllah'tandır,sonrasizebirzarar dokunduğunda (yine) ancak O'na yalvarmaktasınız. Sonra sizden zararıkaldırdığında,sizdenbirgrup(hemen)Rablerineşirkkoşar.'Ayet gösterir ki bugün avamdan çoğu insanın, onlar için hiçbir şeye malikolmayan hatta kendileri için dahi fayda ve zararı olmayan Allah'ın dışındakivarlıklara yönelmeleri ve Allah'a duadan tamamen yüz çevirmeleri büyük birakılsızlık ve eskilerin sapıklığından daha şiddetli yeni bir sapıklıktır. Tüyleriürperten ise ben çocukken sahte şeyhlerden birinin bana söylediği şu sözlerdir:'SakınamasakınbirişbaşınageldiğindeAllah'tanyardımisteme.Çünküseninhâlinin kötülüğü Allah'ı ilgilendirmez ve sana hemen yardım etmez. Geçmişvelilerden yardım istemeye bak. Onlar senin sıkıntını hemen giderirler, seninkötühâlinonlarıilgilendirir.'"14

Zümer Suresi 45. ayet tefsirinde ise şunu aktarır: "Onların bazılarından, 'VeliAllah'tandahahızlıyardımtalebineicabeteder.'dediğiniduydum."15

Allah'a (cc) ve O'nun pak dinine iftira eden ve Kur'ân'ın ifadesiyle "yalancıkâfirlerin"sözleriniyineRabbimizçürütür:"(Onlarmıdahahayırlıdıryoksa)duaettiğindedardakalmışınduasınaicabeteden,kötülüğügiderenvesizleriyeryüzününhalifelerikılan(Allahmı)?Allahileberaberbaşkailahmı?Nekadardaazöğütalıyorsunuz."16

GünümüzSufileridebusapıklığıtevarüsetmiştir.MenziltarikatınaaitolanSemerkandTV'deRegaibkandiliÖzelProgramı'nda

Page 186: TASAVVUF - archive.org

konuşanbirhoca,şukıssayıanlatır:"EbuHasanEl-Harakani'yibirgrupmüridziyaret eder.Oradan ayrılıp gidecekleri zaman EbuHasan El-Harakani onlara:'BaşınızaherhangibirşeygelirsebenivesileederekAllah'tanyardımisteyiniz.Beniaracı yapınız.' der. Kafile oradan ayrılır memleketlerine giderken gecenin birvaktinde hırsızlar, yol kesiciler, eşkıyalar kervanı soyar. Ve bu arada kervandabulunaninsanlarıntamamı:'Allah!Allah!'diyebağırırveAllah'tanyardımister.AmmaoandamüridlerdenbirisiEbuHasanEl-Harakani'ninnasihatinihatırlar.'Ne olur,EbuHasanhürmetine bizi kurtar'! der.Ve sabaholduğundabakarlar,herkessoyulmuş,malımülküherşeyialınmış.Ama'YaEbuHasan!'diyenkişiyehiçbirşeyolmamış.Sabaholuncatekrarhazretegiderler,derler:—Efendim,biz, 'Allah!' dedik soyulduk, 'EbuHasan!' diyenkurtuldu.Bununsırrınedir?EbuHasanEl-Harakaniderki:—Evlatlarım,bensizesöylemiştim,sizisyanettiğiniziçingünahişlediğiniziçinAllah sizin duanıza icabet etmez. Ama o beni aracı yapınca ben Allah'a duaettim.Allahbenimduamıkabuletti."17

Allah(cc)günahkârkullarıiçinşöyleder:"De ki: 'Ey (çokça günah işleyerek) nefisleri hakkında aşırı giden kullarım!Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Şüphesiz ki Allah, bütün günahlarıbağışlar. Çünkü O, (evet,) O (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötüakıbetinden kulu koruyan) El-Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Er-Rahîm'dir.'"18

BirbaşkaNakşibendiolanCübbeliAhmetşöylediyor:"EyŞah-ıNakşibendim, sensinbenimefendim.Yetiş imdadımıza!EyAllah'ındostu, selam olsun sana! Fatihalarımız hediye olsun sana! Yetiş bizeimdadımıza! Tut elimizden. Ya veliyullah! Ey yolun kutbu, ey yaratılmışlarınĞavsı/Kurtarıcısı!Ğavstıro.Büyüko..."19

"Çıkmışorayasöylediğişeyebak.Konuştuğulaflarabak.'AncakAllahyetişir,başkasıyetişemez.AncakAllah'tanistenir.'Doktordan,manavdan,bakkaldanistiyorsun.Hanımdanbileistiyorsun.Sonraevliyadanistedinmigavuroluyorsun.Nealakasıvar?YaratanancakAllah'tır.Bunuböylebilmeklazım.Şah-ıNakşibendbirşeyyaratmaz.AbdulkadirGeylanîbirşeyyaratamaz.AmaAllahonlarakerametvermiş.AbdulkadirGeylanîsözü:'MahmudEfendi,banabunuokudu.'diyor.Doğru,okudusana,senanlamadınki.Nediyor: 'Müridimdağda, taşta, doğuda, batıdaneredeolsa 'yaĞavs!Yetiş!'deseyetişirim.'

Page 187: TASAVVUF - archive.org

Allahverdibunu.İmamRabbani'dedevarbu:'Bismillahyaİmam-ıRabbani!'dediğinandagelir.Kaç kere Haceru'l Esved'de sıkıştım, ben zaten zayıf adamım kıracaklar birtarafımı. Birkaç kere kırdım parmağımı orada. Ama çok darda 'Bismillah yaİmam-ıRabbani!'dedimaçıldı.Benbunudenedim.Nevarbunda?'E,Allah'tanisteyin.'YakardeşimAllahdiyor:'AracıkoyunO'navesilearayın.'diyor.BenimAllah'açokyüzümyokki.Oaracınınyüzüsuyuhürmetinebenistiyorum.Benİmam-ıRabbanigibi,Şah-ıNakşibendgibihatırlıbiradamdeğilimki.Ozamanaracı koyarım. Ne var bunda? Dünya işlerinizde aracı koymuyor musunuz?Aracısız iş dönmüyor ki. Aracılıkta bir günah yok ki. Sevap var. İyi bir şeyearacılık yaparsan ondan sana da nasip var. Birini birine isteyecek, gidemiyor.Diyor:'Senaramızagir,benfalancanınkızınıistiyorum.'İyidir,aracılıkiyidir...Aracılık İslam'da var. Zahiren de var bâtınen de var.Aralarındane fark var?Nasılbiradama:'Gel,şuişimdearacıol.'diyorsunburadada'EyEbuEyyubEl-Ensari,Rabbimlearamasenikoyuyorum,seninyüzüsuyunhürmetineAllah'tanistiyorum,senbuişimearacıol.'diyorsun.Nevarbunda?Bunuanlamayacaknevar?Bu, 'Allah'tanbaşka yaratanvar!' demekmihâşâ?Amagetiriyor konuyu'Allah'tan başka istenecek yok!' diyor. O zaman doktora gitme, şunu yapma,bunuyapma.Yokonlarbaşka.Doktorunyaratmadurumuyokki.Odasebepbuda sebep. Nasıl eczaneden ilaç alacaksın? Nasıl doktora gideceksin? Allah,hikmetini böyle yaptı. Burada da sebepler yarattı. Sebeplere sarılacaksın. 'Yokefendimaracımaracıtanımıyorum.Buradaşukadarkablovar.Şuışığıngelmesiiçin, hoparlöre ses gelmesi için arada bu kadar kablo var. Cereyan neredennereden geliyor.Arkasında trafo var. 'Yok, ben kabloya, fişe bağlanmam.' Bendirekt ana trafoya bağlanacağım.' 'Patlatırsın kardeşim.Gider dumanın çıkar.'Ben Allah'a direkt bağlanayım.' Peygamber'i, evliyayı, müçtehitleri devredençıkar.Şeytanabağlanırsın.'DirektAllah'abağlanayım.'diyenşeytanabağlanır."20

İlerleyen sayfalarda geleceği üzere, tarih boyunca müşriklerin temel sorunu,Allah'ı(cc)hakkıylatakdiredemeyipO'nubeşerevesomutşeylerekıyasetmekveAllah hakkında hüküm vermektir. Birçoğu meşru olan sebepler ile meşruolmayanları ayıramamış, yanlış kıyas yaparak batıl bir sonuca ulaşmıştır.ÂlemlerinRabbinitrafoyakıyasedenbirakıl(!),nasıldoğrubirsonucaulaşacakki!KitapveSünnetteİstiğaseİstiğase duanın kısımlarındandır. "Dua, kök olarak ses ya da söz ile bir şeyinsanameyletmesinisağlamandır."21

Page 188: TASAVVUF - archive.org

Şer'i olarak ise: "İçtenlikle Allah'tan istemek ve O'nun yanındaki hayra rağbetetmektir."22

Hatırlayacağımız üzere istiğasenin tanımı "İçinde bulunulan sıkıntıda birbaşkasındanyardım talebindebulunmaktır." 23Kişi yapmayagüçyetiremeyecekbirinden, hazırda bulunmayan birinden ya da ölüden yardım talebindebulunarak aslında dua etmiş olur. Kur'ân da istiğaseyi/yardım talebini, "dua"olarakisimlendirmiştir:"Şayet, kulumuza indirdiğimiz (Kur'ân) hakkında şüphe içinde iseniz onunbenzeri bir sure getirin (bakalım)! Ve doğru sözlü iseniz Allah'ın dışındakişahitlerinizide(yardıma)çağırın."24

Kur'ân surelerine benzer bir sure getirmeleri konusunda kendilerine meydanokuyan müşriklere meydan okunuyor. Şahitlerinize, yani Allah'ın dışında sizefaydavezararverdiğine inandığınızsalihlerin/meleklerin/nebilerinheykellerineduaedindeniyor.Buradaduadankastedilenistiğasedir.Çünküonlarınyardımaçağrılmasıisteniyor:"Allah'tan başka şahitlerinize dua edin/çağırın. Dua edin, size bu konudayardımetsinler.Buradaduadankastedilenistiğasedir."25

İstiğase, duadır. Öyleyse istiğase yapan dua etmiştir. Şimdi vahyinrehberliğinde,Allah'tanbaşkasınaduanınveistiğaseninhükmünebakalım:DuaİbadettirİstiğaseyapankişideAllah'tanbaşkasınaibadetetmişolur:"Deki: 'Şüphesizkiben,Allah'ıbırakıpduaettiklerinize ibadetetmektenmenedildim.'Deki: 'Ben sizinarzularınızauymam. (Uyduğumtakdirde) gerçektensapıtmışvedoğruyolubulamayanlardanolmuşolurum.'"26

"Rabbinizbuyurduki: 'Banaduaedinsize icabetedeyim.Hiçkuşkusuz,banaibadet etmekten büyüklenenler, boyun eğmiş/alçaltılmış olarak cehennemegireceklerdir.'"27

Dikkat edilirse iki ayette de dua ve ibadet kelimeleri birbirinin yerinekullanılmıştır.AllahResûlü(sav)şöylebuyurmaktadır:"Duaibadetintakendisidir."28

GenelAnlamdaİbadet,ÖzelOlarakdaDua,SadeceAllah'aYapılır"Allah'aibadetedin,hiçbirşeyiO'naortakkoşmayın..."29

"O(hayatsahibivehercanlıyahayatveren)El-Hayy'dır.O'ndanbaşka(ibadetihak eden) hiçbir ilah yoktur. (O hâlde) dini O'na halis kılarak kendisine dua

Page 189: TASAVVUF - archive.org

edin.Hamd,âlemlerinRabbiolanAllah'aaittir."30

Allah'tanBaşkasınaDuaEtmekŞirk,DuaEdendeMüşriktir"Deki:'BenancakRabbimeduaederimvehiçbirşeyiO'naortakkoşmam.'"31

"... Rabbine davet et ve sakınmüşriklerden olma. Allah'la beraber başka birilahaduaetme..."32

"Gemiye bindikleri zaman, dini Allah'a halis kılarak (şirk koşmaksızınyalnızca) Allah'a dua ederler. Onları kurtarıp karaya çıkardığı zaman, (birbakarsınki)hemenşirkkoşuvermişler."33

"Deki:'Görüşünüznedir?(Söylesenize!)Allah'ınazabıyadakıyametsizegelipçattığında, Allah'tan başkasına mı dua edip yalvaracaksınız? Şayet doğrusözlüyseniz(cevapverinbakalım).'(Hayır,öyledeğil!)Bilakis,yalnızcaO'naduaedip yalvarırsınız. O da dilerse dua ettiğiniz sıkıntıyı giderir ve siz O'na şirkkoştuklarınızıunutursunuz."34

"Müşriklerortaklarını görüncederlerki: 'Rabbimiz!Bunlar senindışındaduaettiğimiz ortaklarımızdır.' (Ortaklar:) 'Siz gerçek yalancılarsınız!' diyerekbunlaralafatacaklardır."35

"Dikkatedin!GöklerdeveyerdeherkimvarsaAllah'aaittir.Allah'ıbırakıpdaO'nun dışında varlıklara dua edenler (gerçekte) ortak koştuklarına uymazlar.Onlarsadecezannauymaktavetahminlehareketetmektedirler."36

Allah'tanBaşkasınaDuaEtmekKüfür,DuaEdendeKâfirdir"Dikkatedin!HalisolandinAllah'ındır.O'nundışındavelileredinenler(derlerki): 'Bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye bunlara ibadet ediyoruz.' Allah, ihtilafettiklerikonulardaaralarındahükmedecektir.ŞüphesizkiAllah,yalancıvekâfirolankimseyihidayetetmez."37

"Sonra onlara denir: 'Hani, nerede ortak koştuklarınız? Allah'ın dışında...'Derlerki:'Kaybolupgittiler.(Hakikatte)bizhiçbirşeyeduaetmiyormuşuz.'İşteAllah,kâfirleriböylesaptırır."38

"İnsanabirsıkıntıdokunduğunda,Rabbineyönelerekduaeder.Sonra(osıkıntıyerine) kendi katından nimet verdiğinde daha önce dua ettiği şeyi unutur veO'nun yolundan saptırmak için Allah'a ortaklar/eşler koşmaya başlar. De ki:'Küfrünleazbirşeydahakeyifsür.Çünküsenateşinehlindensin.'"39

Allah'tanBaşkasınaDuaEdenOnuİlahEdinmişOlur"Allah'la beraber başka bir ilaha dua etme.O'ndan başka (ibadeti hak eden)hiçbir ilahyoktur.O'ndanbaşkaherşeyhelakolacaktır.HükümyalnızcaO'naaittir.O'nadöndürüleceksiniz."40

Page 190: TASAVVUF - archive.org

"(Onlarmıdahahayırlıdıryoksa)duaettiğindedardakalmışınduasınaicabeteden,kötülüğügiderenvesizleriyeryüzününhalifelerikılan(Allahmı)?Allah'laberaberbaşkailahmı?Nekadardaazöğütalıyorsunuz."41

Allah'ınDışındaDuaEdilenlerİstekleriYerineGetiremezler"Hak olan dua Allah'a (yapılandır). Onun dışında dua ettikleriyse onlarınduasına hiçbir şekilde karşılık veremezler. (Allah'tan başkasına dua edenlerin)durumu,ağzına suulaşsındiye ikiavucunu suyadoğruuzatmakla (yetinenin)durumu gibidir. (Oysa) o (su) asla onaulaşmaz.Kâfirlerin (Allah'ın dışındakivarlıklara)duaları,kaybolupgidecekbirsapıklıktanbaşkabirşeydeğildir."42

"Geceyi gündüze, gündüzü de geceye katar. Güneş'i ve Ay'ı emre amadekılmıştır.Herbiribelirlenmişbirsüreyekadarakıpgider.İştebu,sizinRabbinizolan Allah'tır. Hâkimiyet/egemenlik yalnızca O'na aittir. O'nun dışında duaettiklerinizinisesahipolduklarıkılkadardahibirşeyyoktur.Onlaraduaetsenizduanızı işitmezler. İşitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet günü şirkinizireddederler.(Herşeydenhaberdarolan)Habîrgibikimsesanahaberveremez."43

"O'nubırakıpdaduaettiklerinizsizeyardımetmeyedekendilerineyardımadagüçyetiremezler."44

"Allah'ın dışında dua ettikleri, hiçbir şey yaratamazlar. Onlar kendileriyaratılmışlardır."45

İstiğase/DuaŞirkineDairEnKapsayıcıCevapAllah'tan başkasına el açıp dua edenler, onlar hakkında bir takım inançlara

sahiptir.Buinançlarıdörtbaşlıkaltındatoplayabiliriz:• Dua edilenin mutlak bir güce sahip olduğunu ve varlık üzerinde tasarruf

edebileceğineinanmak.•Duaedileninmülkvetasarruftaasılyetkiliolmasadaasılyetkiliyebukonuda

ortakolduğunaveyakendisineyetkiortaklığıverildiğineinanmak.•Dua edilenin asıl yetkili ya da ortak olmasa da asıl yetki sahibine yardımcı

olduğuna,işlerindeonadestekverdiğineinanmak.•Asılyetki,ortaklıkveyardımcılığınolmadığıhâldeduaedilenasılyetkilinin

yanındadeğerininolduğu,busebeplearacılıkedeceğineinanmak."De ki: 'Haydi! Allah'ın dışında (ilah olduğunu) zannettiklerinizi çağırın(bakalım)!'Onlarıngöklerdeveyerdezerreağırlığıncasahipolduklarıbirşeyyoktur. O ikisinde bir ortaklıkları da yoktur. (Allah'ın) onlardanyardımcı/destek edindiği kimse de yoktur. O'nun katında izin verdikleridışında,hiçkimseninşefaatifaydasağlamaz..."46

Page 191: TASAVVUF - archive.org

Ayet-i kerime tarih boyunca müşriklerin tutunduğu tüm sebepleri ellerindenalmışvehiçbirvarlığınzannedilenbuyetkilerdenbirinetamamenyadakısmensahip olmadığını, olamayacağını, buna binaen de sadece âlemlerin Rabbi olanAllah'aduaedilmesiveO'ndanyardımtalepedilmesigerektiğinibelirtmiştir.47

İnsanlarınAllah'a (cc) en sevimlisi veRabbi katındaMakam-ıMahmud sahibiolanAllahResûlü'nün(sav)şöylesöylenmesiistenmiştir:"De ki: 'Ben kendime, Allah'ın dilemesi dışında ne fayda ne de zarar vermegücüne sahibim.Şayetgaybıbiliyorolsaydımhayrı çoğaltırdım/daha fazlamaltoplardımvehiçbirkötülükbanadokunmazdı.Ben,yalnızcainananbirtoplulukiçinuyarıcıvemüjdeciyim.'"48

Allah (cc) katındaki değerine rağmenAllah Resûlü (sav) dahi ne kendisi ne debaşkası için elinde bir şey bulundurmuyorsa şeyhlerin/velilerin böylesi biryetkiyesahipolmasıdüşünülemez:"Allah'ı bırakıp da kendilerine dua ettiğiniz varlıklar, sizin gibi (Allah'a)kullardır.Şayetdoğruysanızçağırındaçağrınızakarşılıkversinler."49

Ayetaçıkça ifadeederkiAllah'ındışındaolan,yanikulolanhiçbirvarlıkduaedilmeyeveyardımtalepedilmeyeuygundeğildir.DuaveİstiğaseŞirkininTasavvuf'aBulaşmaNedeniBuncanassın varlığına rağmenTasavvuf ehlininAllah'tanbaşkasınadua edip

istiğase yapmasının bazı nedenleri vardır. Bunlar arasından en önemlisi olarakgördüğümüzyanlışkıyası,çeşitlerinivenedenlerinizikretmeyeçalışacağız.Varlıkiçindeilkisyan,hatalıkıyaslagerçekleşmiştir.Ziraİblis,Âdem'e(as)secde

etmeyişini fasit bir kıyasla gerekçelendirmiştir.Allah'ın emrini yerine getirmekyerinekıyasyapmış,kendihammaddesiolanateşinÂdem'inhammaddesiolantopraktan üstün olduğunu iddia etmiş ve bu kıyas sonucunda Rabbine isyanetmiştir:"(Allah) buyurdu ki: 'Sana emrettiğimde seni secde etmekten alıkoyannedir?'Dedi ki: 'Ben ondan daha hayırlıyım. (Çünkü) beni ateşten, onu topraktanyarattın.'"50

BubatılkıyasaRabbimizincevabışöyleolmuştur:"(Allah)buyurduki: '(Hemen)oradan in!Nehaddinekioradabüyüklenesin!(Hemen)çık!(Çünkü)senalçaklardansın.'"51

Şeytan, hatalı kıyas sebebiyle Allah katından kovulmuştur. İnsandan intikamalmakiçindeonuhatalıkıyaslakandırmıştır.İnsanıAllah'ınenginrahmetindenmahrumedenşirki,buyollainsanasüslemişveonualdatmıştır.

Page 192: TASAVVUF - archive.org

a.KullarıAllah'aKıyasTasavvufehlinin temel sıkıntısıAllah'a (cc) kullukyaparkenyanlış kıyasla yola

çıkıphatalıbirsonuçeldeetmeleridir.Çoğuzamanfasitörneklervererekiçindebulundukları durumu meşrulaştırmaya gayret ederler. Efendim, bir şirketmüdürüne ulaşmak için araya aracı koymak gerekirmiş. Direkt ulaşmayaçalıştığımıztakdirdemümkünolmaz,istediğimizieldeedemezmişiz.Bunedenlemüdüre yakın birilerini bulup onların müdür yanındaki değerinden istifadeederekmüdüreulaşmamızgerekirmiş.Dualarımızdaböyleymiş.BizlergünahkârolduğumuzdanAllah'tançokuzaklaşmışız.O'naellerimiziaçıpdirektyalvarsakbiledualarımızO'naulaşmazmış.Zatenhaddinibilenkul,buncagünahıylaböylebirşeyekalkışmazmış.BununiçinAllah'ınyanındadeğerliolansalihlereduamızıveistiğasemizisunmalıymışız.Bu nasıl da çirkin bir kıyastır! Bir muvahhidin duyduğunda dehşete düşüp

ürpereceği "YuholsunRabbinişirketmüdürünebenzetenakla!"diyeceği türdenbirkıyastır."Allah'a gerektiği gibi/şanına yakışır şekilde saygı göstermediler. (Allah'ınkudretveyüceliğinigereğigibianlayıpkavrayamadılar.)ŞüphesizkiAllah,(güçvekuvvetsahibiolan)Kaviy,(izzetsahibi,herşeyimağlupeden)Azîz'dir."52

"Onlar, Allah'a gerektiği gibi/şanına yakışır şekilde saygı göstermediler!(Allah'ınkudretveyüceliğinigereğigibianlayıpkavrayamadılar.)Oysakıyametgünü, yer bütünüyle O'nun kabzasındadır. Gökler ise O'nun sağ eliyledürülmüştür.O(Allah),şirkkoştuklarındanmünezzehveyücedir."53

İnsan nasıl Rabbini şirket müdürüne kıyas eder? Bilmez mi ki onun Rabbihiçbirşeyinkendinekıyasedilemeyeceğikadaryücevebüyüktür?"Hiçbir şey O'nun benzeri/misli/dengi değildir. O, (işiten ve dualara icabeteden)Es-Semi',(herşeyigören)El-Basîr'dir."54

"Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. O'na ibadet/kulluk yap veibadetindesabırlıol.O'nunadıylaanılan/O'nadenkbirinibilirmisin?"55

"HiçbirşeyO'nundengideğildir."56

Allah(cc),kulakıyasedilmez,trafoyabenzetilmez,şirketmüdürüileaynıkefeyekonamaz.Bu şer'anmümkünolmadığı gibi aklendemümkündeğildir.Çünkükıyasşer'idelillerdendir.Onunbirtanımıveşartlarıvardır.Peki,öyleysekıyasıntanımınedir?"Hakkında açık hüküm bulunmayan bir meselenin hükmünü, aralarındakiortaközelliğeveyabenzerliğedayanarakhükmüaçıkçabelirtilenmeseleyegörebelirlemektir."

Page 193: TASAVVUF - archive.org

Mesela, esrarın hükmünü bilmiyoruz. Bakıyoruz, içki hakkında nas var. Aklıörttüğüvesarhoşlukverdiğiiçiniçkiharamdır.Diyoruzkiesrardaaklıörtervekişiyesarhoşlukverir.Öyleyseesrardaharamdır.Buna binaen soralım: Allah (cc) ile şirket müdürü arasında hangi benzerlik

vardırkiAllahşirketmüdürünekıyasedilmektedir?Biri,yaratanAllah(cc);diğeri,yaratılankuldur.Biri,herşeyigören,işitenvebilen,tümgüzelisimlerinveyücesıfatlarınsahibi

Allah(cc);diğeri,duyması,görmesiveişitmesisınırlıolaninsandır.Biri, her istenileni verebilecekgüce sahipolanAllah (cc); diğeri, fakr ve zilleti,

acziyetveküçüklüğüyaratılışıgereğiolaninsandır.Biri,kendisindenistenilmesindenhoşnutolurveistemeyenkullarınaöfkelenir;

diğeri,kendisindenistenilmesindenrahatsızolur.Zinayı,evliliğe;içkiyi,meşrubatakıyasedennekadarbozukbiraklaveadaletsiz

bir ölçüye sahipse dua konusundaRabbini şirketmüdürüne kıyas eden ondandahaahmakveölçüsüzdür!Kaldıkibirkonudanasvarsaoradakıyasolmaz.Nassarağmenkıyas,batıldır.

Böylebirkıyas,Allah'ınsecdeemrinerağmentoprakileateşikıyasedenveyenibir hükme varan şeytanın durumuna düşürür insanı. Allah'tan başkasına duaedilmeyeceğionlarcanaslasabitken,Allah'ışirketmüdürüne,trafoyakıyasinsanışeytanlaştırır!b.BerzahHayatıylaDünyaHayatınıKıyasEtmek"Allah yolundaöldürülen (şehitleri) ölüler sanma. (Hayır, öyle değil!)Bilakis,onlardiridirlerveRablerikatındarızıklanmaktadırlar."57

"Peygamberlerkabirlerindediridirler,namazkılarlar."58

Bu naslara dayanarak şu sonuca ulaşırlar: Şehitler ve peygamberler, Allahkatında diridirler. Öyleyse sesimizi duyar, bize yardım edebilirler. Bu kıyasabinaendeonlarınruhlarındanyardımister,onlaraelaçıpduaederler.Buhatalıbirkıyastır!Çünküdünyahayatıfarklı,ahiret/berzahhayatıfarklıdır.

Herbirininkendineaitözelliklerivardır.Aradaki farkı anlamamız açısından Allah Resûlü'nün (sav) açıklamalarına

bakalım:"Resûlullah,CabirbinAbdullahilekarşılaştı.Onuüzgüngörünce:—Üzgünolduğunugörmekteyim.Seniüzennedir,diyesordu.Cabir:—Babamşehitoldu.Geridedebakımamuhtaççocuklarveödenmesigerekenborçlarbıraktı.Bununiçinüzülüyorum,dedi.Resûlullahona:

Page 194: TASAVVUF - archive.org

—Allah'ınbabananemükâfatverdiğinisanahabervereyimmi,dedi.Cabir:—Evet,dedi.Resûlullahşöylebuyurdu:—Allah,babandışındaherkeslebirhicap (perde)arkasındankonuştu.Fakatbabanlaaradahiçbirhicapbulunmaksızınkonuştuveonaşöylededi:—EyKulum!Bendenneistersenistesanavereyim,o:— Ey Rabbim! Ruhumu tekrar geri döndür de senin yolunda tekrar öleyim,dedi.Allahona:—Ben,dünyadaölenkimseleri tekrardünyayadöndürmeyeceğimidahaöncebildirmiştim.Bununiçinsenintekrardünyayadönmenmümkündeğildir,dedi,oda:—EyRabbim!O zaman, benim şu an içinde bulunduğumhâli, bana verilennimetibenimgibişehitölmeyenkimselerebildir,dedi.BununüzerineAllahÂl-iİmranSuresi169.ayetiniindirdi."59

Onların diri olduğunu haber veren şeriat, aynı zamanda onların dünyayadönemeyeceğini, tekrar salih amel yapma isteklerinin Allah tarafından geriçevrildiğiniaçıkçabelirtmiştir.Yinepeygemberlerinkabirlerindediriolduğunusöyleyen Allah Resûlü (sav), kabirlerin putlaştırılmasını, yani putlara yapılaneylemlerinkabirlereyapılmasınıyasaklamıştır.Rabbineyaptığıdualardanbirideşöyledir:"Allah'ım,benimkabrimibirputkılma.Allah,peygemberlerininkabrinimescidedinenlerelanetetsin."60

c.MeşruOlmayanSebepleriMeşruSebeplereKıyasEtmekYukarıda Cübbeli Ahmet'in bir konuşmasının deşifresini zikretmiştik. Orada

şöylediyordu:"...'Allah'tanbaşkaistenecekyok.'diyor.Ozamandoktoragitme,şunuyapma,bunuyapma.Yokonlarbaşka.Doktorunyaratmadurumuyokki.Odasebepbuda sebep. Nasıl eczaneden ilaç alacaksın? Nasıl doktora gideceksin? Allah,hikmetini böyle yaptı. Burada da sebepler yarattı. Sebeplere sarılacaksın. Yokefendimaracımaracıtanımıyorum.Buradaşukadarkablovar.Şuışığıngelmesiiçin, hoparlöre ses gelmesi için arada bu kadar kablo var. Cereyan neredennereden geliyor. Arkasında trafo var. Yok ben kabloya fişe bağlanmam. Bendirekt ana trafoya bağlanacağım. Patlatırsın kardeşim. Gider dumanın çıkar.Ben Allah'a direkt bağlanayım. Peygamberi, evliyayı, müçtehitleri devredençıkar.Şeytanabağlanırsın.'DirektAllah'abağlanayım.'diyenşeytanabağlanır."Maalesefbutarzifadeleriçokçaduyuyorveokuyoruz."Hastalığaasılşifaveren

Page 195: TASAVVUF - archive.org

Allah ancak, sebep olarak doktora gidiyor, ilaç kullanıyoruz. Bunun gibi asılyaratan,veren,sıkıntılarıgiderenAllah,bizlersebepolaraksalihlerdenistiyoruz."diyorlar.OysaAllah (cc) bazı sebeplerimeşru kılmış, bazısını yasaklamıştır.Her sebebi

birbirine kıyas etmek doğru değildir. Doktora gidiyor ve ilaç kullanıyoroluşumuzun nedeni şeriatın bunları meşru sebep kabul edip, insanları teşviketmesindendir:"Tedaviolunuz,eyAllah'ınkulları!ÇünküAllah,indirdiğiherhastalığın-ölümveyaşlılıkmüstesna-mutlakadermanınıdaindirmiştir."61

"Şifa üç şeydedir: Bal içmek, hacamat ve ateşle dağlanmak. Ben ümmetimiateşledağlanmaktanmenediyorum."62

Görüldüğügibitedaviveilaç,şeriattarafındanmeşrukabuledilmişveinsanlaraihtiyaç giderme yolu olarak gösterilmiştir. Allah'tan başkasına dua etmek,istiğasedebulunmakiseyukarıdazikrettiğimizgibionlarcaayetteyasaklanmıştır.BununAllah'a yaklaştıranbir sebepolmadığı, bilakis insanıAllah'tan ebediyenuzaklaştıranveO'nunrahmetindenmahrumedenbirsebepolduğubelirtilmiştir.Bumeşrebesahipolaninsanlarındillerinedoladıkları"Allah'avesilearayınız."

ayeti için de aynısı geçerlidir. Vesilenin ne olduğu ayetin bizzat kendisindeaçıklanmış,birçokayettedemeşruolanvesilelerinsanoğlunagösterilmiş,meşruolmayanlarisemüşriklerüzerindenanlatılmıştır:"Ey imanedenler!Allah'tankorkup sakınınve (sizi)Allah'a (yakınlaştıracak)vesilelerarayın.Allahyolundacihadedin.Umulurkikurtuluşaerersiniz."63

Allah'a yaklaştıran vesile Allah yolunda cihad ve onun gibi salih amellerdenolup şeriatın onay verdiği amellerdir. Yoksa, insanın her vesile kabul ettiği,meşru vesile değildir. Örneğin, müşrikler salih insanlara türbe yapmış, onlarıtemsilen put dikmiş ve: "Bunlar vesiledir." demişlerdir. Ama Allah (cc), onlarıyalanlayıptekfiretmiştir:"Dikkatedin!HalisolandinAllah'ındır.O'nundışındavelileredinenler(derlerki): 'Bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye bunlara ibadet ediyoruz.' Allah, ihtilafettiklerikonulardaaralarındahükmedecektir.ŞüphesizkiAllah,yalancıvekâfirolankimseyihidayetetmez."64

Başkabirayetteşöyledeniyor:"Allah'ı bırakıp, kendilerine hiçbir zarar ve fayda vermeyecek şeylere ibadetediyor ve: 'Bunlar, bizim Allah katındaki şefaatçilerimizdir.' diyorlar. De ki:'(Allah bu varlıklara ibadeti meşru kılmamış ve bunlara şefaat yetkisivermemiştir. Buna rağmen böyle iddia ederek) Allah'a göklerde ve yerde

Page 196: TASAVVUF - archive.org

bilmediğibirşeyimihaberveriyorsunuz?'O(Allah),onlarınşirkkoştuklarındanmünezzehveyücedir."65

Niyetleri kötü değil... Allah katında şefaatçi arıyorlar... Bazı şahısların Allahkatındakideğerini vesile ediniponlardanyardım istiyorlar. Sonuçortada: "Şirkkoşmakla"suçlanıyorlar...Öyleyse bizi Allah'a yakınlaştıran vesileler, şer'i olmalıdır. Aklımızla

bulduğumuz,hevamızahoşgelenvezanlarımızınonayverdiklerideğil...Tasavvufehlinebuayetlerhatırlatıldığında isekendiyaptıkları ilemüşriklerin

yaptıkları arasında fark olduğunu iddia ederler. Zikrettikleri farkları şöyleözetleyebiliriz:•Onlarputlarınaduaediyorlar.Bizlerisesalihinsanlardanistiyoruz.•Onlaryaptıklarına"ibadet",putlarınada"ilah"diyorlar.BizisesadeceAllah'a

ibadetedileceğineinanıyorveAllah'tanbaşkailaholmadığınainanıyoruz.•Onlarputlarınyarattığınavedirektdualaraicabetettiğineinanıyorlar.Bizise

asılyaratanınAllaholduğunainanıyoruz.Bu zikrettikleri farklar nedeniyle yukarıda verdiğimiz ayetlerin kendilerinikapsamadığını iddia ediyorlar. Allah'ı şirket müdürüne ve trafoya benzetenakıl (!), elbette müşriklerinmezhebini anlamıyor. Anlamadığı için de yanlışyorumlardabulunuyor!Öyleysebusaydıklarıfarkların–özellikleringeçerliolupolmadığınıinceleyelim

veortadahiçbirşüphekalmamışolsun:PutlarınMahiyetiMüşriklerin Allah'ın dışında dua ettiği ve istiğasede bulunduğu heykeller,

nebilerinvesalihlerinheykelvekabirlerindenbaşkabirşeydeğildi.KimiputlarıniseAllah'ınkızlarıolduğunainandıklarımeleklerolduğunaitikadederlerdi.Enmeşhurüçputyakındanincelendiğindebuhakikatgündüzünaydınlığıgibi

açığaçıkacaktır:"Lat ve Uzza'yı gördünüz mü? (Nerede kudreti sonsuz olan Allah neredekendisinedahi faydası olmayanbuputlar?)Veüçüncüleri olanMenat'ı.Erkek(çocuklar)sizin,dişi(çocuklar)O'nunöylemi?"66

"...Lat,UzzaveMenat:MüşriklerputlarınıAllah'ınisimleriyleisimlendirdiler.'Lat ismi Allah'tan, Uzza El-Aziz'den, Menat ise El-Mennan isminden gelir.'dediler.VeonlarınAllah'ınkızlarıolduğunainandılar...Lat için İbni Abbas, Mücahid ve Ebu Salih dediler ki: 'O, hacılara sevik(bulamaç)yemeğihazırlayanbiradamdı.Ölüncekabrininbaşındabekledilerve

Page 197: TASAVVUF - archive.org

onaibadetettiler...'Uzza için ise ilim ehli ihtilaf etti. Kimisi der ki, o ibadet ettikleri küçükağaçlardı.Bazısıbeyazbirtaşolduğunusöyledi.KimisiSakifkabilesininibadetettiği,Taif'tebirevolduğunusöyler..."67

Görüldüğügibienmeşhurputlarmelekleritemsilettiğineinandıklarıheykelleryadahacılarahizmetettiğinidüşündüklerisalihinsanlarınkabirleridir.Birkısmıdabugün"dilekağacı"denilenağaçlardır.Aslında put denilen şeyin dikine veya suret sahibi bir heykel olması şart

değildir. Put, kendisine ibadet edilen her şeydir. Allah'a (cc) yapılması gerekenibadetineyeyaparsanızosizinputunuzolmuşolur.Bununbirmezar,ağaç,evyadaheykelolmasıarasındafarkyoktur:"De ki: 'O'nu bırakıp da (haklarında özel yetkiler, şefaat, kâinatta tasarruf,Allah'a yaklaştırma gibi) düşünceleriniz olanları çağırın (bakalım)! Ne sizdenzararıgidermenedehâlinizideğiştirme(gücüne)sahiptirler.'OduaettiklerideRablerine hangisi daha yakın diye vesile arar, rahmetini umar, azabındankorkarlar.ÇünküRabbininazabı,sakınılmasıgerekenbirazaptır."68

Bu ayet-i kerimede anlatılmak istenenhakikat nüzul sebebi bilindiğindedahaiyianlaşılacaktır:Abdullahb.Mesudşöyledemiştir:"İnsanlardan bir grup, cinlerden bir gruba tapıyorlardı. Bu cinniler Müslimoldular.İnsanlarhâlâbunlaratapmayadevamettiler.Bununüzerineayetnaziloldu."69

Abdullahb.Abbas(ra)şöyledemiştir:"Şirkehliderdiki:'Bizİsa,Üzeyirvemeleklereibadetediyoruz.'"70

Yanimüşrikler,cinlerevepeygamberlerinruhaniyetineduaediyorlar.Allah(cc)bunu tapınma olarak kabul ediyor. Cini, meleği ve nebileri put edinmişoluyorlar. Daha ilginç olanı ise ayet bir mesaj veriyor: Sizin dua edip vesileedindikleriniz de birer kul. Allah'ın rahmetini umuyor, azabından sakınıyor,O'nayakınlaşmakiçinvesilearıyorlar.SiznasılolurdaAllah'ıbırakıponlarıaracıedinirsiniz?Bu da gösterir ki "trafocular" put meselesini anlamamışlardır. Bir şeyi put

edinmek için ona "put" demeye gerek yoktur. Allah'a yapılması gereken biribadetineyeyaparsanızosizinputunuzolur.BirVarlığaİbadetveOnuİlahEdinmeİslam, ibadet olan şeyleri açıkça belirtmiştir. Konumuz olan duanın ibadet

Page 198: TASAVVUF - archive.org

olması ise İslam'ın en açıkmeselelerindendir. Siz, ibadet olan bir eylemi kimeyaparsanızonuilahedinmişveonakullukyapmışolursunuz.İbadetibirvarlığayaptıktansonrabununasılisimlendirdiğinizinhiçbirönemiyoktur:"OnlarAllah'ıbırakıpdinbilginlerini,abidleriniveMeryemoğluMesih'irableredindiler.(Oysa)onlaryalnızcabirolanilahaibadetetmekleemrolunmuşlardı.O'ndan başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah yoktur. (Allah) onların şirkkoştuklarındanmünezzehtir."71

Hristiyanların din adamı ve abidlerine karşı tutumunu anlatan bu ayete göreonlar din büyüklerini ve peygamberlerini "rab" edinmiş ve onlara kulluketmişlerdir.PekiHristiyanlarbunukabulederlermi?Onlardandinleyelim:AdiybinHatem(ra)anlatıyor:"Peygamber'in yanına, boynumdaaltından yapılmış bir haç bulunduğuhâldevardığımdabana:— Ey Adiy! O putu boynundan çıkar, at, dedi. Peygamber o sırada TevbeSuresi'ni okuyordu. 'Onlar hahamlarını, rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih'irableredindiler.'ayetinegelinceben:— Ey Allah'ın Resûlü! Onlar hahamlarına ve rahiplerine ibadet etmiyorlar,dedim.BununüzerinePeygamber:—O haham ve rahipler Allah'ın helal ettiğini haram kılmıyorlar mı? Onlar(YahudiveHristiyanlar)dahahamlarınınverahiplerininharamilanettiklerineharamdemiyorlarmı?YineonlarAllah'ınharamkıldığınıhelalkılmıyorlarmıveomilletdeonuhelalolarakkabuletmiyormu,diyesordu.Ben:—Evet,yaResûlullah,dedim.Odabununüzerine:—İşteonlarınhahamlarınaverahiplerineibadetleribudur,buyurdu."72

Hristiyanlar hiçbir zaman din adamlarına "rab" dememiş ve onlara ibadetettiklerini kabul etmemişlerdir. Ancak Allah'ın hakkı olan teşri/kanunyapma/helalharambelirlemeyetkisinidinadamlarınavermişlerdir.Yani,sadeceAllah'a (cc) yapılacak bir ibadeti Allah'tan başkasına yapmışlardır. Onların budurumunasılalgılayıpisimlendirdiklerinebakılmadanbufiileibadet,neticeyede"din adamlarını rab edinme" denmiştir. Allah'tan başkasına dua edenler deyaptıkları bu fiile ibadet demeyip dua ettiklerine "ilah" demeseler de sonuçdeğişmez. İbadet olan duayı Allah'tan başkasına sarf ettiklerinde hem onlaraibadetetmişhemdeonlarıAllah'ındışındailahedinmişolurlar.Konuyla ilgili söyleyebileceğimiz/verebileceğimiz ilginç ifadelerinden biri de

şudur:Kur'ân'ıKerim,müşriklerdenbahsederken"Nefislerineküfürleşahitlikederler."

Page 199: TASAVVUF - archive.org

ifadesinikullanır:"Müşrikler,kendiküfürlerineşahitlikedipdururken,Allah'ınmescidleriniimaretmehaklarıyoktur.Bunlar,yaptıklarıboşagitmişveateşteebedîolarakkalacakolanlardır."73

BizbiliyoruzkiMekkelilerkendilerine"kâfir"demiyorlardı.BilakisMüslimlerikâfirlikle suçluyor, din dışına çıktı anlamında "sab'i" diyorlardı. Onlarkendilerine kâfir dememelerine rağmen Kur'ân nasıl bunu şahitlik kabulediyordu?Hasan-ı Basrî (rh) der ki: "Onlar: 'Biz kâfiriz.' demezlerdi. Lakin küfür sözünüsöylemelerinefislerinekâfirlikleşahitliketmekolarakkabuledildi."74

İbniAbbas(ra)derki:"Mahluk olduğunu ikrar etmelerine rağmen putlara secde etmeleri nefislerineküfürleşahitliketmeleridir."75

Konuyla ilgili farklı görüşler zikredilse de 76 tercih ettiğimiz, onların içindebulunduklarıhâlinonlarınaleyhinebirşahitlikolarakkabuledilmesidir.Demekkiibadetettiğinizeilahdemenizgerekmiyor.Birşeyeibadetediyorsanızonuilahedinmişoluyorsunuz.MüşriklerPutlarınYarattığınaİnanırmıydı?BusorununcevabınıKur'ân'daarayalım:"Deki: 'Göktenveyerdensizerızıkverenkimdir?Kulakvegözlerehükmedenkimdir? Ölüden diriyi çıkaran; ölüyü de diriden çıkaran kimdir? Her işidüzenleyenkimdir?'Onlar: 'Allah'tır!'diyecekler. 'OhâldeO'nakarşıgelmektensakınmazmısınız?'de."" De ki: 'Eğer biliyorsanız (söyleyin) yer ve içindekiler kime aittir?', 'Allah’aaittir.' diyecekler... De ki: 'Öğüt almazmısınız?', De ki: 'Yedi göğün ve büyükarşınRabbikimdir?', 'Allah'diyecekler...Deki: 'Korkup sakınmazmısınız?'Deki: 'Herşeyinmülkünü/yönetiminielindebulundurankim?Oherşeyikoruyuphimaye ederken, kendisine karşı kimsenin himaye edilemeyeceği kimdir? Şayetbiliyorsanız(söyleyinkimdiro)?','Allah.'diyecekler.Deki:'Nasıloluyordaböylebüyüleniyor (şirkle aldanıphakkakarşı geliyorsunuz)?' (Hayır, öyle değil!) İşinaslıbizonlarahakolanıgetirdik.Şüphesizkionlar,yalancıdırlar."77

Müşriklerayettezikredilenbaştayaratmaolmaküzereputlaraolanisteklerinintümünün Allah'ın elinde olduğuna, O'nun mülkü ve izninde cerayan ettiğineinanıyorlardı.Bundandolayıonlartavafesnasındaşöyletelbiyegetirirlerdi:"İbni Abbas anlatıyor: 'Müşrikler (telbiyelerinde): 'Lebbeyke lâ şerike lek'

Page 200: TASAVVUF - archive.org

derlerdi.'SeninemrineicabetettimAllah'ım,seninhiçbirortağınyoktur.'Resûlullah da: 'Yazık size! Yeter, yeter! (Bununla yetinin, burada durunanlamında)'buyururdu.Bununüzerinemüşrikler: 'Yalnızbir şerikmüstesna.O, senin şerikindir. Sen,onaveonunmalikolduğuherşeyemaliksin.'derlerdi.Onlarbunu,Kâbe'yitavafederkenifadeediyorlardı."78

MüşriklerduaettikleriputlarınınAllah'ınmülküolduğunainanıyorlardı.Açıkbir şekilde putların asıl değil, aracı olduğunu söylüyor ve onlara Allah'ayaklaştırsındiyeibadetettiklerinisöylüyorlardı:"Allah'ı bırakıp kendilerine hiçbir zarar ve fayda vermeyecek şeylere ibadetediyor ve: 'Bunlar, bizim Allah katındaki şefaatçilerimizdir.' diyorlar. De ki:'(Allah bu varlıklara ibadeti meşru kılmamış ve bunlara şefaat yetkisivermemiştir. Buna rağmen böyle iddia ederek) Allah'a göklerde ve yerdebilmediğibirşeyimihaberveriyorsunuz?'O(Allah),onlarınşirkkoştuklarındanmünezzehveyücedir."79

BuzikrettiklerimizgöstermiştirkidünAllah'tangayrısınaduaedenlerlebugünkabirlere/ölülere dua edenler, sıkıştıklarında onlardanmedet umanlar arasındahiçbir fark yoktur! Fark olduğu iddia edilen noktalar, müşriklerin inanç vemezhepleridoğruanlaşılmadığındandolayıdır.Şayet bir fark zikredilecek olursa o da şu olmalıdır: Eski müşrikler rahatlık

anındaputlarından,darlıktaisesadeceAllah'tanisterlerdi.Günümüzşirkehliyserahatlık anında da zorlukta da şeyhlerinden istiyorlar! Şüphesiz Allah (cc),müşriklerinşirkkoşmalarındanmünezzehveyücedir!.El-Külliyyat,1/114;Tacu'lA'rus,5/314..KitabınTürkçeismi:YaratılmışlarınEnHayırlısınaUykudaveUyanıklıkHâlindeİstiğaseYapanlarınKaranlığınıAydınlatanKandil..AhmaklarıNebilerveVelilerleİstiğaseyeTeşvik.."YaResûlullah!"DiyeNidaEtmeninHelalOlduğunaDairBilinçNurları..YaratılmışlarınEfendisineİstiğaseYapmanınCevazınaDairHakŞahitler/Deliller..Behcetu'lEsrar197.TasavvufehlisalihlereistiğasenincaizolduğunadairAbdulkadirEl-Geylanî'yebuvebenzerisözlerinispetetseler

deonunkendikitaplarındatamzıttıbirgörüşmevcuttur.با أو تا اذإو ، و و ا إ كا إ ا إ “

” ... و و و

"Eyyaratılmışlarasıkıntılarınışekvaedenkişi!Onlarayaptığınşekvanınsananefaydasıolacakki?Sanafaydadazarardaveremezler.Onlara dayanıp kendilerini Rabbine ortak koşsan seni O'ndan uzaklaştıracak, O'nun öfkesine düçar edecek, O'ndanperdeleyeceklerdir."(El-Fethu'lRabbani,117.)

.Fuyudatu'lRabbaniyyefi'lMeasirveVurudEl-Kadiriyye,42-43.

.Keşfu'lİrtiyab,274.

.Risale-iKudsiyyeŞerhveİzahı,2/521.

.Şevahidu'lHak,106.

.Nakilleriçinbk.Cuhudu'lUlemaEl-HanefiyyeFiİbtaliAkaidi'lKuburiyye,2/1055-1065.

.El-Melfuzat,1/131.

.2/Bakara,186

.Ruhu'lMeani,14/166.

.Age.11/24.

.27/Neml,62

Page 201: TASAVVUF - archive.org

.https://www.youtube.com/watch?v=D9IH3b4psvk.

.39/Zümer,53

.https://www.youtube.com/watch?v=IL-iMDJqSoY.

.https://www.youtube.com/watch?v=OV-Jj6lzNgg.

.Mekayisu'lLuğa,2/280.

.Misbahu'lMunir,1/194.

.El-Külliyyat1/114,Tacu'lA'rus,5/314.

.2/Bakara,23

.Ğaribu'lKur'ânİbniKuteybe,1/43.

.6/En'âm,56

.40/Mü'min,60

.Müsned,18352;Tirmizi,2969.

.4/Nîsa,36

.40/Mü'min,65

.72/Cin,20

.28/Kasas,87-88

.29/Ankebût,65

.6/En'âm,40-41

.16/Nahl,86

.10/Yûnus,66

.39/Zümer,3

.40/Mü'min,73-74

.39/Zümer,8

.28/Kasas,88

.27/Neml,62

.13/Ra'd,14

.35/Fâtır,13-14

.7/A'râf,197

.16/Nahl,20

.34/Sebe',22-23

.Ayetintefsiriiçinbk.Es-Sava'iku'lMürsele,2/461;Medaricu'sSalikin,1/351.

.7/A'râf,188

.7/A'râf,194

.7/A'râf,12

.7/A'râf,13

.22/Hac,74

.39/Zümer,67

.42/Şûrâ,11

.19/Meryem,65

.112/İhlâs,4

.2/Bakara,154

.Heysemi,Mecmuu'lZevaid'de(8/368):"EbuYa'laveBezzarrivayetetmiştir.EbuYa'la'nınricalisikadır/güvenilirdir."demiştir.

.Tirmizi,3010;İbniMace,190,2800.

.Müsned,7358.

.Müsned,18455.

.Buhari,5680;Müslim,2205.

.5/Mâide,35

.39/Zümer,3

.10/Yûnus,18

.53/Necm,19-21

.TaberiTefsiriilgiliayetlerözetle...

.17/İsrâ,56-57

.Buhari,4713.

.İbniKesirilgiliayettefsiri.

.9/Tevbe,31

.İbniKesirTefsiri,ilgiliayet.Bk.Tirmizi,3095.

.9/Tevbe,17

.Tefsiru'lBeğaviilgiliayettefsiri.

.Camiu'lAhkam,KurtubiTefsiriilgiliayet.

.FahreddinEr-Razitefsirindederki:"...Buşahitoluşuntefsirihususundaâlimler,birçokizahzikretmişlerdir:1. En doğrusu olan bu görüşe göre onlar, kendilerinin putlara taptıklarını, Kur'ân'ı tekzip ettiklerini ve Muhammed'in (sav)

peygamberliğini inkâr ettiklerini açıkça söylüyorlardı. Bütün bunlar küfürdür. Kim, bütün bunların kendisinde bulunduğunaşehadetederseaslında,küfürolanbirşeyhakkındakendisialeyhineşehadettebulunmuşolur.Yoksaayettenmurat,'Onlar(açıkça)kendilerininkâfirolduklarınısöylerler.'manasıdeğildir.

Page 202: TASAVVUF - archive.org

2.Süddîşöyledemiştir:'Onların,kendilerininküfrüneşehadetetmelerişudur:BirHristiyana:'Senkimsinvenesin?'denildiğindeo:'BenHristiyanım.';Yahudi:'BenbirYahudiyim.';putperestde:'Benbirputperestim.'der.'Buizah,bizimbirincimaddedezikrettiğimizizahlakuvvetlenir.

3.Okâfirlerinaşırıları:'Biz,Muhammed'indininiveKur'ân'ıinkârediyoruz!'diyorlardı.Belkidemaksatbudur.4.Onlar, çırılçıplakbirvaziyetteKâbe'yi tavafediyorlarve: 'Biz, içindebulunuyorkenAllah'a isyanettiğimizelbiselerleKâbe'yi tavaf

edemeyiz'diyorlardı.Kâbe'yihertavafedişlerindedeputlarınasecdeediyorlardı.İştebu,onların,kendilerininküfürveşirklerineşahitliketmeleridemektir.

5.Onlar:'LebbeykAllah'ım...Seninhiçbirşerikinyok!Ancakaslındaseninmahlukunolupkendisivemalikolduğuherşeyiylesanaaitolanbirşerikinvardır.'derlerdi.

6.İbniAbbas'ınşöyledediğinakledilmiştir:'Buayettenmaksatşudur:OnlarPeygamber'inkâfirolduğunaşehadetediyorlardı.'".23/Mü'minûn,84-90.Müslim,1185..10/Yûnus,18

Page 203: TASAVVUF - archive.org

ATAĞUTLARINKISKACINDATASAVVUF

llah (cc), insanı sadece kendisine kulluk etsin diye yaratmıştır. Bunungerekliliğiniinsanınözüne/fıtratınakodlamışveinsanıbubilgiüzereyeryüzüne

göndermiştir.Fıtratınsesinekulakverenve fıtratıdestekleyensemaviçağrıyı takipeden muvahhidler yeryüzünü tevhid ve salih amelle imar etmişlerdir. Ancakbunlarınazınlıktaolduğudabirhakikattir.Çoğunluk, fıtratlarındavarolan imanıküfürle örtmüş, teslimiyet duygusunu şirkle kirletmiş, zan ve hurafenin peşindearzularınıtatminederekyeryüzünüşirkvemasiyetleharapetmiştir.Bedbahtlararasındanbirgrup,bukadarıyladayetinmemiş,beşerolmanıntüm

sınırlarını çiğneyip insanların kendilerine kulluk etmesini istemiştir. Haddiniaşanbutağutlar,yeryüzününotoritesininkendilerindeolduğunu,mülkünonlaraait olduğunu, gaybın ve insanlara faydalı olan bilginin onlarda olduğunu iddiaetmişlerdir.İnsanları,aklavefıtratatersolanbudurumainandırmakveboyuneğdirmekiçintürlüyollara,hilelerebaşvurmuşlardır.Gece gündüz insanlara tuzaklar kurmuş, 1 Allah'ın onlara ihsan ettiği mülkü

kullanarak insanları aldatmış ve köleleştirmiş, 2 insanları Allah'a kulluktançevirmek için servetlerini harcamış, 3 sihirbazlar edinip insanları uyuşturmuş, 4onları sınıflaraayırarakgüçsüzleştirmiş, 5 onlara asli vazifeleriniunutturmuşveboşluk kabul etmeyen tabiatlarına tağutlara kulluk etmeleri yönünde telkindebulunmuşlardır.Neredebir tağut varsaAllahoraya bir resûl yollamış vehaklabatılarasındamücadelebaşlamıştır:"Andolsunkibizherümmetarasında: 'Allah'a ibadet/kullukedinve tağuttankaçının.'(diyetebliğetmesiiçin)resûlgöndermişizdir.Allahiçlerindenkimisinehidayet bahşetti, kimisine ise sapıklık hak oldu. Yeryüzünde gezip dolaşın veyalanlayanlarınakıbetininnasılolduğunabirbakın."6

Herpeygamberinmücadeleettiğitağutlar,AllahResûlü'yleberaberenkorkuludönemlerini yaşamışlardır. Belirli bir kavme gönderilen peygamberlerinmücadelesi kendi toplumlarıyla sınırlıyken, tüm insanlığa gönderilenMuhammed (sav) ile beraber tevhid^İ mücadele âlemşümul bir boyutkazanmıştır. Mekke'den yükselen çağrı sadece Mekke'nin dağlarında değil,BizansveKisrasaraylarında,Afrikakabilelerinde,Himalaya'da,Horosan'da,ÇinSeddi'ndeyankılanmıştır.DinîvedünyevitümtuğyanınkarşısındaduranAllahResûlü (sav)Rabbininşu

vaadiylemüjdelenmiştir:"Müşriklerhoşlanmasada tümdinlereüstüngelsindiyeResûlü'nühidayet vehakdinlegönderenO'dur.''7

Page 204: TASAVVUF - archive.org

Yirmi üç yıl gibi kısa bir sürede bu müjde tahakkuk etmiş, raşid halifelerdönemindetevhid,dünyanıngündeminemührünüvurmuştur.Yeryüzününtümmütekebbir ve tağutları, İslam ordularının topraklarına gireceği gününkabusuylayaşamayabaşlamıştır.Tümbunlaraekolarakmazlumlariçinyenibirumut belirmiştir. Yöneticilerin beş vakit namazda halkla saf tuttuğu, dileyeninyöneticiye derdini anlatabildiği, yöneticilerin İslam kadılarına şikayetedilebildiği, zekât dışında kimsenin malının alınamadığı, zekât mallarınınbölgedençıkarılmadanobölgeninfakirlerinedağıtıldığı,HalifeÖmer'inoğlunundahiişlediğisuçtandolayıcezalandırıldığı,işlerinbiraileyedeğilehilolanatevdiedildiği,İslam'ıkabuledenlerlekandavasıgüdülmedenkardeşolunduğu,kabuletmeyeninzimmihukukunabağlıkaldığısürececan,mal,namusvedinemniyetiİslamDevletitarafındankorunanbirgüneşdoğmuşturçünkü...İnsanlarbuncagüzellikkarşısındakendilerindenhiçbirücretistemeyen,sadece"İnsanları, kula kulluktan kurtarıp kulların Rabbine kul yapmaya, dinlerinzulmündenİslam'ınadaletine,dünyanındarlığındanahiretingenişliğine"çağıranİslamdavetçilerineicabetettiler.Tağutlarınsanat,spor,felsefe,eğlence,sihirveçeşitli saptırma yolları İslam'ın kutlu çağrısı ve orduları karşısında hükümsüzkaldı.Tarihin seyrini değiştiren bu kutlu davet, ilginç gelişmelerin yaşanmasına da

sebep oluyordu. Farklı dinlere müntesip toplumlar İslami yönetimlere haberyollayıp, dindaşlarının zulmünden kurtarılmayı ve İslam hâkimiyeti altındayaşamayıtalepediyordu.İslam'ın saadet asırları böyle devam ederken övülen ilk üç kuşağın

sonlanmasıylayenibirdönembaşladı.İslam'ıniçindençıkan,İslamikavramlarıkullananmistikbiryöneliş.Ahiretin,dünyadandahaönemliolduğunu,Müslim'inahiretmerkezlibirhayat

yaşamasını savunuyorlardı. Söyledikleri haktı. İslam'ın dünya ve ahirete dairöğretilerini topluma hatırlatıyorlardı. Allah'ın (cc) elçileri de aynısını yapmıştı.Tevhiddavetiyleberaberenfazladillendirdiklerikonuahirethayatıydı:"Medyen'e kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Demişti ki: 'Ey kavmim! Allah'aibadet edin! Ahiret günü (Allah'tan sevap almayı) umun. Yeryüzündebozgunculukyaparakkarışıklık/düzensizlik/taşkınlıkçıkarmayın.'"8

Ancakönemlibirsorunvardı:AllahResûlü(sav)ümmetinibuhakikatleredavetediyor ve bu ahlak üzere onları terbiye ediyordu.Ashab bu öğretilerden sonraİslam'ı yaymak için dünyanın dört bir yanına dağılıyor, cepheden cepheye atkoşturuyor,gözkamaştıranservetleriAllahyolundainfakediyorlardı.Ashabbu

Page 205: TASAVVUF - archive.org

öğretilerleİslam'ınizzetineizzetkatıyor, "geceninabidleri,gündüzünsüvarileri"namıyla zalimlerin kalbine korku salıyordu. Tasavvuf ehliyse bu öğretilerdensonra cumayı ve vakit namazlarını terk ediyor,mağaralarda inzivaya çekiliyor,açlığınveyalnızlığındoğalsonucuolanhalüsinasyonâlemindekeşfevekerameteeriyordu(!).İslam ümmetinin ilme ihtiyacının olmadığını, ilmin, toplumu hakikatten

uzaklaştırdığınısöylüyorlardı."EğerAllahbirkuliçinhayırdilerseonufakihlerinilmindenkorur,Sufilerinmeclislerinesevkeder."diyorlardı 9.Hızınıalamayanlar,hocalardan öğrenilen ilmin, ilim olmadığını, asıl ilmin vasıtasız bir şekildeAllah'tanalındığınısöylüyordu:"Bizimnezdimizdebirinsanınilimmakamındakemâleermesi,ilmininakilveşeyh olmadan Allah'tan almasıyla mümkündür. İlmini nakil ve şeytandanalanınilmi,Allahehlininyanındamaluldur..."10

İlim ehlini küçümsemek için: "Sizin ilminiz ölülerden, bizimkiyse hiç ölmeyenEl-Hayyolandandır."yada"Size falan falancadanhaberverdi.BizeysekalbimizRabbimizden."diyerekTasavvufrepliğinitekrarlıyorlardı.AllahResûlü(sav)ashabınıilmeteşvikediyor,11Müslimlerinbulunduğuyerlerde

mescid inşa edip, hocalar tayin ediyor ve bu mekânları medreseyedönüştürüyordu.Kendisiniziyaretegelenlerehususenhatırlatıyordu:"Busöylediklerimiezberleyinvegerideolanlaraöğretin..."12

OnlariseAllahResûlü'nün (sav) faydalı ilimlemedeniyetlersahnesineçıkardığıümmeti,cehaleteçekiyor,açlıkveyalnızlıkürünüolanşeytanifısıltılarınpeşindesürüklüyorlardı."Nefislemücadelebüyük,Allahyolundakıtalküçükcihaddır."diyorlardı.13Allah

ve Resûlü'nün (sav): "Allah katında en büyük derece" dediği cihadı 14 ümmetingözünde basitleştiriyor, beldeleri istila etmiş, namusa,mala ve cana el uzatmışdüşmankarşısındahalvetveinzivaylazaferkazanacaklarınıdüşünüyorlardı.Buinanış biçimi mücahid bir ümmeti düşmanları karşısında pasifleştirmiş; tüminsanlığa rahmet ve kurtuluş olarak gönderilmiş, Allah'ın yeryüzünde şahitleriolan bir topluluğu kendi nefisleriyle uğraşan psikolojik birer vaka hâlinegetirmişti.Nefsiniıslahetmekiçinbuyapılaragireninsanlarvesveseli,olmayansesleri işiten, rüyaların peşinde ömür tüketen hastalıklı meczuplaradönüşüyordu.Allah Resûlü'nün (sav): "Benim sünnetimden yüz çeviren benden değildir." 15

dediği uyku, yemek ve evlilikten el çekmeyi; mürid için olmazsa olmazlardankabul etmiş, bu sünnetleri icra edenin kalbinde Allah'tan (cc) gayrısına taalluk

Page 206: TASAVVUF - archive.org

olacağından bunu kınamışlardır. Allah Resûlü'nün oluşturmak istediği fıtratauygun yaşayan bu mutedil ümmeti, Budizm ve ruhbanlığın sapmışlığınamahkûmetmişlerdi.İnsanıkaderveşeriatdengesiyleyeryüzününvârisikılan,yinebudengeyleelde

ettikleriyle şımarmasına, kaybettikleriyle üzülüp ümitsizliğe düşmesine engelolanİslam'ınkarşısına,16putperestkavimlerdenaldıklarışeriatsızkaderanlayışınıyerleştirmişlerdir. "Başımıza gelen her şeyAllah'ın dilemesidir."diyerek suretenhak söz söylemiş "Buna razı olmalıyız." diyerek Allah'a yapılacak en büyükiftirayı yapmışlardır. Oysa başımıza gelenlerin Allah'tan olduğu bir hakikattir.Ancak başa gelen her durum için şeriatın bir kanunu vardır. Kimisi için sabrıkimisiiçinşükrü,kimizamankarşıkoyupcihadetmeyikimisindedehakkındilioluphakkaşahitliketmeyiemreder.Sadecekadererazıolupoturmayıveöylecebeklemeyideğil.Şeriatsızkadercilikprojesiyleiradesiz,çaresiz,tükenmişveümitsizlikiçindebir

toplumoluşturmuşlardır.Bu hâliyle İslam ümmetini uyuşturan Tasavvufi hareketler, tağutların yeni

oyunuhâlinegelmiştir.İslam'aveMüslimlerekarşıdüşmancatutumiçindeolanve yüzyılların intikamıyla tutuşan Haçlılar ve insanlık tarihinin en ciddikrizlerinden olanMoğollar, yeryüzünü ifsat ederkenTasavvuf'u bir hile olarakkullanmışlar ve kullanmaya da devam etmektelerdir. Uyuşturma,iradesizleştirme ve teslimiyetçi ruhuyla Tasavvuf; ya İslam topraklarını işgalezeminhazırlamış ya da hilafeti saltana çeviren zalim yöneticilerin elinde siyasibiroyuncakhâlinegelmiştir.17

Hicri6.asıritibarıylaİslamâleminiişgaledenMoğol/Tatarmusibetindeİslamümmetininhâliakılalırgibideğildi.Cihadvedavetümmetioluşuyladünyanınen ücra köşelerine ulaşan İslam toplumu, Tatar saldırıları karşısında ölününgassalateslimoluşugibiteslimolmuştu.Buteslimiyetiİbnu'lEsir'dendinleyelim:"... 618 yılında Azerbaycan'ı ele geçirdiler. Kadın, çocuk, yaşlı demedeninsanları kıyımdan geçirdiler.Öyle ki hamile kadınların karınlarını deşiyor veceninhâlindekiçocuklarıöldürüyorlardı.Onlardanbiri,içindebirtoplulukolanyeregiriyor,otopluluğusonadamakadaröldürüyordu.İçlerindenbiridahieliniuzatmıyordu."18

"... Bana ulaştı ki Tatarlardan bir kadın, içinde erkekler topluluğununbulunduğu bir eve girdi.Onlar kadını erkek zannettiler. İnsanları kıyıma tabituttu. Sonra kadın olduğu anlaşıldı. Esir aldığı erkeklerden biri onu öldürdü.YineoranınahalisindenişittiğimegöreTatarlardanbiradamiçindeyüzerkeğin

Page 207: TASAVVUF - archive.org

bulunduğu bir yere girdi. Sonlarını getirinceye kadar hepsini öldürdü. Oradabulunanlarınhiçbirielinikötülükleoadamauzatmadı."19

"... Bir adam bana anlattı: 'Bir gün atlı bir tatar geldi. On yedi kişilik birtopluluktuk. Omuz omuza sıraya girmemizi istedi. Arkadaşlarım istediğiniyapmaya başladı. Ben dedim ki: 'Bu tek bir adamdır. Neden bunu öldürüpkaçmıyoruz?' Dediler: 'Korkuyoruz...' Ben bıçağı aldım ve adamı öldürdüm.Kaçtıkvekurtulduk.'"20

Buümmetnasılmıbuhâlegeldi?İşteböyle:"EykorkanlarTatardanSığınınEbuAmr'inkabrineKorusunsizizarardan"21

Beldeleri istilaya uğramış, namus, can ve mal hakları gasp edilmiş insanlarkabirlerdenyardımistemeyeteşvikediliyorlardı.Ümmetbuhâldeyken"KimleriörnekalıpAllahdostuolarakkabulediyorlardı?"

diyesorduğumuzdadahavahimbirdurumlakarşılaşıyoruz:"... 657 yılındaYusufEl-Kumiyni vefat etti. Zehebi'ninEl-İber'de aktardığınagöre: 'Halk bu adamın Allah dostu olduğuna inanırdı. Dayanakları keşf vezihin/iç konuşmalardı. Oysa bu, kâhin, rahip ve cini olan deliler için de vakiolur. Allah yardımcımız olsun bu asrımızda çoğaldı. Bu zat sidiğini elbisesinebular, çıplak ayakla yürür, Nureddin hamamı kümbetinde geceler, namazkılmazdı'.İbnuŞehbe'nin'Tarihu'lİslam'da'naklettiğinegörebuzat,'Kümbetveçöplüklerde gecelerdi... Yeri süpüren uzun elbiseler giyer ve kimseye iltifatetmezdi. İnsanlar onun salih bir zat olduğuna inanırdı. Az bir grup dışındatoplumuntamamıcenazesineiştiraketti.'"22

Böyle adamlara veli diyen, aklı ve vahyi yok sayan bir toplum, Moğol eliylezilletitadıyordu.Bu durumun bir diğer nedeni de Tasavvuf eliyle yayılan sapkın kadercilik ve

tevekkül anlayışıdır. Yukarıda kaydettiğimiz örnekler içinMahmudAbdurraufKasımşöyleder:"Öldürmenin kesin olduğu ve nefsimüdafaa etmenin kurtuluş imkânı verdiğihâlde kişilerin kaçmayıp teslim olmasını tek sebebi korku olamaz. Öyle olsainsanlar nefislerini müdafaa etmeseler dahi kaçarlardı. Olayı iyice tetkikettiğimizde asıl sebebin, Tasavvuf eliyle insanlara bulaşan 'tevekkül, teslim veitiraz etmeme'makamları olduğu görülür.Hususenodönemde yaygınlaşan veşişbatırma,ateşin içindegeçme,yılanyemegibi şeylerlebilinenRufaiTarikatıvardı..."23

Page 208: TASAVVUF - archive.org

Bu dönemde yaşayan, genel olarak Tasavvuf'a özelde de Rufai Tarikatı'naşiddetliitirazlaryöneltenİbniTeymiyye'yianımsayalım:İbniTeymiyye'nin(rh)Tasavvufisapkınlıklarakarşıverdiğimücadeleyi"bidatvehurafelerleuğraşmak"olarakalgılayanvebasitleştirenlerkendibasitliklerini ifşaetmektedirler. İbniTeymiyye,Tatar istilasınakarşıümmetiuyandıranveTatarzulmüne karşı başlatılan kıyam hareketinin öncülerindendi. Tatarlarla sadeceaskerî mücadelenin yetersiz olduğunu, onları İslam âlemine musallat edensebeplerinde izaleedilmesigerektiğine inanıyordu.Yerindebirokumayapmış,ilmî kimliğinin yanında siyasi derinliğini de ortaya koymuştu. Zira Tatarlar,yalnızca askerî güçle İslam âlemini işgal etmemişti. Şirk, bidat ve masiyetlerlegücünü yitirmiş ve hayallerle yaşayan bir ümmete son darbeyi vurmuştu.Günümüz için de aynı şeyler geçerlidir. Sadece askerî güçle ya da şirk vebidatlerle mücadele ederek mevcut işgal projelerini püskürtmek ve İslam'ınizzetli günlerine dönmekmümkün değildir. Bu işgale karşımücadele azmininyanında, işgale zemin hazırlayan sebeplerin de izale edilmesi gerekir.Özellikleonun fetvalarını okuyanlar bir noktaya çokça vurgu yaptığını ve okuyucununbazen sıkıcı bulabileceği oranda uzun uzun anlattığını görecektir. İlkMutasavvıfların teslimiyet ve tevekkül anlayışı ile sonradan ortaya çıkananlayışların aynı olmadığını, lafızlar benzese de kastedilenin ve ortaya çıkansonucuntamamenfarklıolduğunuanlatır.Eskilerşeriatıntümemirleriniyerinegetiripsonuçneolursaolsunbunateslimolmanıngerekliolduğunainanırlardı.Sonuç, Allah'ın razı olmadığı fakr, zillet gibi durumlar olursa bunları ortadankaldırmak için mücadele ederlerdi. Sonradan gelenler şer ve kötülüğünyayılmasına sessiz kalıp ortaya çıkan ifsada "kader" demeye başladı. Şeriatınkabul etmediği zillet ve düşman istilasına göz yumup zilleti kabullenmeye deteslimiyetvetevekkülolarakbaktılar.Vebuduruşlarınıgeçmişteyaşamışgönülehli abidlerin sözlerine dayandırdılar. Bu sapkın anlayış, zındık taifesininmasiyetlerini ve şeriata muhalif hâllerini de meşrulaştırıyordu. İçindebulunduklarıdurumukader/Allah'ıntakdiriolarakkabulediyorlardı.HemAllahdüşmanları karşısındaki zilletlerini hem de günahkârlıklarını sapkın kaderanlayışıylamasumlaştırmışoluyorlardı.24

Buaçığın farkınavaranTatarlar,Tasavvuföncülerinedeğervermişveonlarınöğretilerininyaygınlaşmasıiçinellerindengeleniyapmışlardı.Tatarlar,İslamâleminitalanederkenümmetiçindebirmusibetolarakMevlana

rüzgârıesiyordu.Halkasürekli tevazuyu, teslimiyeti, sonuçlararızayıöğütleyenbuadambir yandanda İslamahlakınavurguyapıyordu.Kendisi sokakağzıylakonuşacak kadar küfürbaz, en müstehcen fıkraları ve benzetmeleri anlatacak

Page 209: TASAVVUF - archive.org

kadar hayâ yoksunu olan bu zatın İslam ahlakına dair öğütlerde bulunmasıilginçti. İslam düşmanı bu işgalcileri severek ve hoşgörü göstererekkazanacaklarını topluma anlatan Mevlana, kendine muhalif olan dindaşlarınaöyleşiddetlimuhalefetgösteriphakaretediyordukibuyamançelişkiyianlamakmümkündeğildi.Moğollarelbettebuadamısevecekti.İşgalivezulmüdinadınameşrulaştırıyor,

Moğol'ateslimiyeti,Allah'ateslimiyetolarakkabulediyordu."(Birisi) dedi ki: 'Moğollar, bu ile ilk geldikleri vakit çıplaklardı. Binekleriöküzdü,silahlarıtahtadandı.Şimdiyseululandılar,doydular.EniyiArapatları,engüzelsilahlaronların.'(Mevlana)buyurduki:'Gönüllerikırık,kendileriarık,güçsüz kuvvetsiz bir hâldeyken Tanrı onlara yardım etti, yalvarışlarını kabuletti. Şimdiyse ululandılar, kuvvetlendiler; onların, kendi güçleriyle-kendikuvvetleriyle değil, Tanrı yardımıyla üst olduklarını, dünyayı o yüzdenzaptettiklerini bilsinler diye Ulu Tanrı, halk zayıf bile olsa gene de onlarıkahreder.'Buyurdu ki: 'Onlar, ilkin bir ovadalardı. Halktan uzak, azıksız, yoksul,çırılçıplardı. İhtiyaç içindeydiler. Ancak içlerinden bazıları alışveriş içinHârezmşâh'ınilinegelirler,alımsatımdabulunurlar,kendilerineelbiseyapmakiçin kaba keten kumaşlar alırlardı. Hârezmşâh onları menetti, tacirlerininöldürülmesini buyurdu, onlardan vergi alınmasını da emretti. Tacirlerinin,ülkesine girmesini de menetti. Tatarlar, padişahlarının kapısına gidip 'öldük'diyeyalvardılar.Padişahları,onlardanongünmühletistedi.Gitti,birkaranlıkmağaraya girdi. Oruç tuttu, yalvarıp yakarmaya koyuldu. Ulu Tanrı'dan:'Yalvarışını duydum, duanı kabul ettim, dışarı çık, nereye gidersen üstolacaksın!'diye ses geldi. İşte sebepbuydu,dışarı çıkıncaTanrıbuyruğuylaüstoldular,dünyayızaptettiler.'"25

Moğol gibi insan tarihinin gördüğü en çirkin zulmü Allah'ın takdiri olarakkabuledenMevlana'nınbuhizmetikarşılıksızkalmadıelbette:"Moğolların hâkimiyeti altındaki Selçuklu Devleti, 1262 yılında bir fermanyayınlayarak Türkmenlerin ve Ahilerin ellerindeki tüm zaviyeler, tekkelere,mülklerevevakıflaramüsadereyoluylaelkoydu.Bufermanda'Mevlana'yışeyholarak tanıyanlar hariç' ilavesi vardır. Yani Moğollar bu mana sultanınınhâkimiyetini iyice perçinleştirdiler. Mevlana'ya intisap etmeyenlerin şeyhliğinikabuletmediler."26

Mevlana'nın hocası Şemsi Tebrizî aynı şekilde Moğolların Allah'ın kaderiyleüstün geldiklerinin propagandasını yapıyor, onlara karşı mücadele veren

Page 210: TASAVVUF - archive.org

Türkmenler, Ahiler vb. teşkilatlar ve bunların öncülerine şiddetli husumetgüdüyordu.Mevlana'dansonradabuaileMoğol'a sadakatlebağlılığını sürdürmüşveaynı

sapkın kader anlayışlarını işgalcilerle işbirliği yapmaya kılıf yapmışlardır.TorunlarındanbiriMoğollaraverdiğidesteğişöyleizaheder:"YineKonya'nınKaramanlılarınelindebulunduğudönemdeÇelebiHazretleriMoğolaskerini istediği içinKaramanlıların canı sıkılıyorvedaima: 'Biz sizinlekomşu ve sizi sevenlerden olduğumuz hâlde, bizi istemiyorsunuz da yabancıMoğolları istiyorsunuz.' diyorlardı. Bunun üzerine Çelebi şöyle dedi: 'Bizdervişleriz.BizimnazarımızAllah'ın iradesinebağlıdır.Okimi isterve iktidarıkime verirse biz de onun tarafında olur ve onu isteriz. Şimdi Tanrı sizi değil,Moğolaskerleriniistiyor.ÜlkeyiSelçuklularınelindenalıpCengizhanlılaraverdi.Tanrımülkünüdilediğineverir.BizdeTanrı'nınistediğiniistiyoruz.'"27

Bugün ise Mevlana'ya "Haçlılar" sahip çıkıyor. Mevlana yılı ilan ediyor,eserlerini ve yaşadığı bölgeleri dünya kültür mirasına dâhil ediyor,konuşmalarınıonunözlü(!)sözleriylesüslüyor, turistkafileleriakınakınonuntürbesiniziyaretediyorlar.İslamâlemininherkarışınabombayağdıran,peşpeşeülkeleripostallarıylaçiğneyen,başörtüsünüdahi"pasifterör"olarakkabuledenhaçlıların28,TatarlargibiMevlanaveTasavvuf'usahiplenmesineilginçdeğilmi?Bir de onlara gönüllü marabalık yapanların sürekli: "Biz Mevlanaların,Yunusların irfanına sahibiz." demeleri yok mu? Sınırları adım adım işgaledilirken Batılılara yaranmak için "Sövene dilsiz, vurana elsiz"cilerin torunlarıolduklarını söyleyenler, yakında gerçekle yüzleşecekler. O gün yaymayaçalıştıklarıbuirfanın(!)sadecehaçlılarıazgınlaştırdığınıvehalkızilletemahkûmettiğinigörecekler.Allahhidayetveakılihsanetsin.Fransızlar,yanimodernhaçlılar,CezairveMağrib'iişgalettiklerindeobölgenin

en yaygın Tasavvufi hareketlerinden biri Ticani Tarikatıy'dı. Fransızlar onbinlerce insanı katledip ekini, nesli, namusu ifsat ettikten sonra emellerineulaşmış, bölgenin büyük çoğunluğunda hâkimiyet sağlamışlardı. Fransızgeneraller şerefine de bir ziyafet verilmişti. Ziyafet, Ticanilerin büyüğü vetemsilcisi Şeyh Seyyid Muhammed El-Kebir tarafından verilmişti. Çay içmeesnasındaHusniAhmedbinTalibayağakalktıveşeyhadınabirkonuşmayaptı.Bu konuşma, Kahire'de yayınlanan El-Fetih gazetesi 16 Sefer 1350 tarihlinüshada ve La Perese Lipre isimli Fransız gazetesinde yayınlandı. TicaniTarikatı'nın Fransız işgalinde haçlılara takdim ettikleri hizmetlerin vesikası vekarnesiolanbuutançhutbesininbazıbölümlerinitercümeediyoruz:

Page 211: TASAVVUF - archive.org

"... Kalplerimizin maddi, siyasi ve edebî yönden sevgilisi olan Fransızlarayardımetmekvacipolan şeylerdendir.Bunu(yardımetmişolmalarını)minnetetmekveövünmekiçinsöylemiyorum.Bilakisşerefduyduğumveecirumduğumiçinsöylüyorum.1838 yılında dedem Seyyid Muhammed Es-Sağir -ki o zamanlar TicaniTarikatı'nıntemsilcisiydi-Fransa'nınenbüyükdüşmanıolanEmirAbdulkadirEl-Cezairi'ylemücadeledenadirgörülebilecekbircesaretsergiledi...YineamcamSeyyidAhmed-ozamantarikattemsilcisiydi-Fransızordusunayolaçtı,Baskreşehriniişgaletmelerineyardımetti.1870yılındaSeyyidAhmed,FransızlaraolansamimivesarsılmazdostluğunugöstermekvebizimiçinçokdeğerliolanFransızhükümetinin kalplerinden -varsa- suizannı defetmek için Fransız birhanımefendiolanOrelliBeykarileevlendi...1881yılındabizimöncülerimizdenAbdulkadirbinHamide,Fransızbirkomutanlaberaberçölünbazıkısımlarınınihtilalineyardımederkenşehitoldu...1894yılındaFransızlartavsiyemektuplarıyazmamızı istediler. Sudan Tevrak bölgesindeki dostlarımıza bu istek üzeremektup yolladık. Onlara, Fransızların o bölgelere saldıracağını ve işitip itaatetmelerinibildirdik.İşgalkonusundaFransızlarayardımcıolmalarınıvebeldedeafiyetin yayılmasına vesile olmalarını istedik... 1906-1907 yıllarındaMağrib'inMerakiş beldesine aynı içerikte mektuplar yolladık... Birinci dünya savaşındaAfrika'nın farklı beldelerine mektuplar yolladık. Türklerin Fransa aleyhinesavaşa dâhil olmalarını inkâr eden ve dostlarımızın Fransa'nın zimmet vedostluğundakalmasınıtavsiyeedenmektuplardı...SonuçolarakFransaTicaniTarikatı'ndannezamanyardımistemişsesevinçvecanlılıkiçindeonlarınisteklerineicabetetmişizdir."29

Bizbuanlatılanlarayabancıdeğiliz.ABD'ninIrakişgalindeNakşilerin,Saddamtaraftarı olarak kısa bir direnişi olsa da -ki bu direniş Tasavvufi değil, aşiretkimliğiyle alakalıydı- zamanla işgal güçlerine teslim oldular. İşi bir adım ileritaşıyarak Sahve birlikleri olarak ABD'nin menfaatlerine hizmet ettiler. YineKafkasya'nın Sufileri geleneksel olarak direnişe destek olsalar da mücahidlerinTasavvuf'akarşıolduğunuöğrenincekendisidebirSufiolanKadirov'laberaberPutin'insadıkaskerlerinedönüştüler.Türkiye'de de Tasavvufi hareketlerin durumu pek farklı değildir. İslami

uyanışın başladığı bölgelerde Tasavvuf hareketlerini özellikle palazlandırıldığıbiliniyor.KendisiNakşi bir ailenin çocuğu olup ve birmüddet şeyhlik yapmışolandahasonrayaptığıaraştırmalarlaTasavvuf'unşirkvebidatyönünüfarkediptevbeyletevhideyönelen,Tasavvuf'uteorikvepratikaçıdaneniyitanıyanlardanbiriolanFeriduddînAydınHoca'dandinleyelim:

Page 212: TASAVVUF - archive.org

"Bu kampın oluşmasında (Adıyaman Menzil'i kastediyor Feriduddîn Hoca)güdülmüş olan amaç şöyle özetlenebilir: 1950'den sonra 'Doğu'da ve'Güneydoğu'da yerli halkın düşünce yapısında değişim rüzgârlarının estiğisezinleniyordu. Bu gelişme iki farklı kutup olarak gittikçe belirginleşiyordu.Bunlardan biri ayrılıkçı şövenist bilinçlenme, diğeri ise İslami uyanıştı. Herikisinindeortayaçıkışnedeniaynıdır.Odayönetimlerinbaşındanberibu ikibölgede yaşayan Kürt, Zaza ve Arap topluluklara uyguladığı baskı veasimilasyondur.Budurumakarşı tepki olarak ortaya çıkanbu iki düşünceningittikçe gelişme kaydetmesi üzerine yönetimler bir devlet politikası olarak sonkırk beş yıldır çeşitli stratejiler belirlemiş bulunmakta ve bu stratejilere görehareket etmektelerdir. Bunların arasında en az askerî yöntemler kadar önemlibir strateji daha vardır ki o da 'Doğulu' Nakşibendîlerin, yönlendirilmesitasarısıdır. Bu olay, henüz büyük ölçüde deşifre olmamış çok önemli bir siyasiplandır.Bu konuda şimdilik ancak şu kadarını söyleyebiliriz ki: 1958'de bütün bölgehalkını bir tek Nakşi şeyhi etrafında toplayabilmek için gizli ve geniş biraraştırma yapılmış, ondan sonra seyyid olduğu ileri sürülen bir şahısbelirlenmiştir. Neden bu şahsın seçildiği ise son derece ilginçtir ve elbette kizamanla bu konuya ilişkin önemli bilgiler ortaya çıkacaktır. Görevli biristihbaratörgütünündenetiminde,profesyonelbirajanekibitarafındanyıllarcabuşahsınpropagandasıyaptırılarakSiirt'leBitlisarasındakitekkesi,onbinlerceinsanın akın ettiğimistik birmabed hâline getirilmek suretiyle nihayet İslamiuyanışDoğu'da çökertildi.Müslimlerin eritilmesine daha fazla ağırlık verildiğiiçinşövenistfaaliyetlergittikçegüçkazandı.Sözüedilenşeyhvecemaati,İslamiuyanışın çökertilmesinde kullanıldığı kadar Kürtlerin siyasal açıdanbilinçlenmesine karşı da bir engel oluşturuyorlardı. Bu nedenle yeraltıörgütlerinin herhangi bir saldırısına karşı bu şeyh ve tekkesi daha sonra'Güneydoğu'nunkritikalandanuzakbirnoktasınataşındı."30

Menzil Nakşibendi Cemaati'nin kısa tarihine bakılırsa Feriduddîn Hoca'nınanlattıkları daha iyi anlaşılacaktır. Birçok alanda şirketleşen ve tarikatmerkezindekibirçokritüelinpsikolojikbirbağlanmaaracınadönüştüğüdevasabirendüstrivardır.Hergeçengünbüyüyenbuyapının"Ümmetefaydasınedir?"diye sorduğumuzda maalesef cevap, koca bir "hiç"tir. Ümmet kan ağlarkenellerinde sigara ve çay ile şeyhlerinin her geçen gün kapsama alanını nasılgenişlettiğine,insanlarıniçindengeçenleriharfharfokuduğuna,BotanÇayı'ndayıkanan kadınların saçına takılan tarağı nasıl çıkardığına, 31 sadece şeyhe değiltümailebireylerineköleolmanın zaruretine, 32 her anveherdurumda şeyhten

Page 213: TASAVVUF - archive.org

medet ummanın gerekliliğine dair menkıbelerle ömür tüketen bir kurbanlartopluluğu...Onlarbirbirlerine"kurban"diyehitapediyorlar.Keşkekavimlerininşirkin, bidatin ve tağutlar eliyle insanları uyuşturmakla görevli bir şebekeninkurbanlarıolduklarınıbilseler!Sözünözü:dünyanınneresindeolursaolsundurumbundanfarklıdeğildir.Ya

küresel tuğyana hizmet etmekteler ya da halkı yerel tağutlara kulluğa davetetmekteler. Bu nedenlemuvahhidler, Tasavvuf'a sadece şirk ve bidat nazarıylabakmamalı, küresel ve yerel tuğyanın elinde insanları sistemlere ve tağutlarakullaştırma projesi olarak görmelilerdir. Onların ağına düşmüş insanlarınuyanması içinçabalamalılardır.Birileribukalabalıklarınuyanmasını istemediğiiçin bu denli çabalıyorsa İslam ümmetine açılmış bu kirli ve büyük savaştamücadeleninbirparçasıdabuçabayıboşaçıkarmakolmalıdır.

•••Bu görüşlerin yanında, Tasavvufi yapılanmaları inceleyenler arasında farklı

tezleresahipolanlardavardır.Bu teze göre, Tasavvufi hareketler, özünde mücadeleci bir ruh barındırır.

Çünküİslamâlemineyönelikişgallerde,Mutasavvıflardirenişiörgütlemiş,cihadetmişlerdir. Bunu fark eden küresel tuğyan, Tasavvufi hareketlerin genleriyleoynayıp,hareketleripasifleştiripmücadeleciruhlarınıöldürmüştür.Öteyandanyapaytarikatlarüretilipİslamâlemindeyaygınlaştırılmıştır.ButezinikitemeldayanağıvardırveilkiSenusilerdir.Afrikayayönelikişgaledirenen,ÖmerMuhtar'ındamüntesibiolduğutarikattir.

Senusiler,baştaLibyaolmaküzereişgalinolduğuheryerdeİtalyanlaravediğeremperyalistlerekarşıcihadetmişlerdi.İkincisi ise Nakşibendi şeyhi olan Şeyh Said'dir. Hilafetin ilgası ve laik bir

düzeninkurulmasınakarşıbirşeriatmüdafaasıvermişvemüridleriylemünkerekarşıçıkmıştır.Açıkcasöylemeliyizki;buikiörnekmezkurtezedayanakteşkiletmez.ÇünküLibya'daSenusilerdışındaki tarikatlaryadüşmanadestekvermişyada

tarafsızkalmışlardır.KibölümiçindeTicanilerintutumunuaktarmıştık.Türkiye'dededurumaynıdır.Baştadoğulutarikatlarolmaküzereülkedekitüm

tarikatlarbudurumasessizkalmıştır.Hâliyle, çoğunluğu görmezden gelip iki tarikat üzere kanaat oluşturmak çok

sağlıklıolmasagerektir.ŞayetbirkanaatoluşturacaksaSenusilereveŞeyhSaid'emuhalefetedenveçoğunluğuoluşturantarikatlarakanaatoluşturmalıdır.. "Mustazaflar,müstekbir olanlara derler ki: 'Bilakis (işiniz gücünüz) gece gündüz hile (yapmaktı)... (Çünkü) siz,Allah'a karşı kâfir

Page 214: TASAVVUF - archive.org

olmamızıveO'naortaklarkoşmamızıemrediyordunuzbize.'"(34/Sebe',33)."Kavminihafifealdı/onursuzlaştırdı/aptallaştırdı,onlardaonaitaatettiler.Şüphesizkionlar,fasıkbirtopluluktu."(43/Zuhruf,54). "Hiçkuşkusuzkâfirler,Allah'ınyolundanalıkoymak içinmallarınıharcarlar.Harcayacaklarda...Sonraoharcamaları (yüreklerini

yakan)birpişmanlığadönüşecek,sonradayenilgiyeuğrayacaklar.Kâfirlertoplanıpcehennemesürükleneceklerdir."(8/Enfâl,36)."Demiştiki:"Başlayın."(Sihiraletleriniyere)atıncainsanlarıngözlerinibüyülediler,onlarıdehşetedüşürdülervebüyükbirsihirortaya

koydular."(7/A'râf,116). "Şüphesiz ki Firavun, yeryüzünde üstünlük tasladı. Oranın halkını gruplara ayırıp onlardan bir bölümünü

mustazaflaştırıyor/güçsüzleştiriyor; erkek çocuklarını boğazlayıp, kadınlarını diri bırakıyordu. Çünkü o, bozgunculardandı."(28/Kasas,4)

.16/Nahl,36

.9/Tevbe,33

.29/Ankebût,36

.Age.1/84.

.Age.1/5.

."KimilimöğrenmekiçinbiryolaçıkarsaAllah,onabusebeplecennetegidenyolukolaylaştırır.Melekler,hoşnutluklarındandolayıilimöğrenmekisteyenlerekanatlarınıgerer(serer)ler.Sudakibalıklaravarıncayakadaryervegökehli,âlimkişininbağışlanmasıiçinAllah'ayalvarırlar.Âlimlerin,abide(ibadetedene)üstünlüğü,(parlaklık,görünürlükvegüzellikbakımından)Ay'ındiğeryıldızlaraolan üstünlüğü gibidir. Kuşkusuz âlimler peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler miras olarak ne altın ne de gümüşbırakmışlardır,onlarınbıraktıklarıyegânemirasilimdir.Dolayısıylakimonu(ilmi)alırsabüyükbirpayalmışolur."(EbuDavud,3641;Tirmizi,2682.)

"KimbenimşumescidimesadeceilimöğrenmekveyaöğretmekiçingelirseAllahyolundacihadedenmertebesindedir.''(İbniMace,227.).Buhari,53;Müslim,17..Bir sefer sonrasındaAllahResûlü'nün"Şimdiküçükcihattanbüyükcihadadöndük.Büyükcihadnefisleyapılancihaddır."dediğine

inanırsufiler.Busöz,teknikaçıdanincelendiğindehadisolmadığıanlaşılır.

MollaAliyu'lKari,"Esrau'lMerfuafi'lEsbabi'lMevdua"adlıeserindeşöyleder:"HafızbinHacerEl-Askalaniderki: 'Bu,insanların dilinde meşhur olmuştur. İbrahim İbni Uble'nin sözüdür...' Derim ki (Molla Aliyyu'l Kari): Bu hadis İhyakitabındazikredilmiştir.IrakîhadisiBeyhakî'yenispetederveisnadınınzayıfolduğunusöyler."(1/206)İmamZeylai"Tahricu'lEhadisi'lKeşşaf"adlıeserinde:'Gerçekten'Garib'birrivayettir.'(2/395)İbniTeymiyye"Mecmuu'lFetava"eserinde:Aslıyoktur.AllahResûlü'nünsözlerihakkındamarifetsahibiolanlardankimsebusözüAllahResûlü'nünsözüvefiiliolaraknakiletmemiştir.Kâfirlerlecihadenbüyükamellerdendir.(11/197)MuhammedbinTahirEl-Fetteni'Tezkiretu'lMevduat'eserindeşöyleder:'Zayıftır.'(1/191)İbniRecebEl-Hanbeli"Camiu'lUlumive'lHikem"eserindeşunlarısöyler:"İbrahimbinUble'yeaitolanbusöz,Cabir'denzayıfbirsenetlemerfuolarakdanakledilir."(1/489)

."İmaneden,hicreteden,AllahyolundamallarıvecanlarıylasavaşankimselerAllahkatındaenbüyükdereceyesahiptirler.İştebunlar,kurtuluşaerenlerintakendileridirler."(9/Tevbe,20)

"EyAllah'ınResûlü!Allahyolundayapılancihadahangiameldenkolur?diyesordular.'Onagüçgetiremezsiniz!'dedi.Soruyusoranlarikincivehattaüçüncüsefertekrarsordular.Resûlullahherseferindeaynıcevabıveripsonraşöylededi:'Allahyolundakimücahidinmisali (gündüzleri ve gecelerihiçaravermedenoruç tutupnamazkılan,Allah'ınayetlerinede itaatkârolanveAllahyolundakimücahid,cihaddandönünceyekadarnamazveoruçtanhiçgevşemeyenkimsegibidir.'"(Buhari,2785.)

."—Allah'ınResûlünerede,bizneredeyiz?Onungeçmiştekivegelecektekigünahlarıbağışlanmıştır,dediler.İçlerindenbiri:—Benömrümünsonunakadarbütüngeceuyumaksızınnamazkılacağım,dedi.Birdiğeri:—Bendehayatımboyuncagündüzlerioruçtutacağımveoruçsuzgüngeçirmeyeceğim,dedi.Üçüncükişide:—Bendesağolduğumsürecekadınlardanuzakkalacak,aslaevlenmeyeceğim,diyesözverdi.BirmüddetsonraPeygamberEfendimiz,onlarlakarşılaştıvekendilerineşunlarısöyledi:—Birazönceşöyleşöylediyensizlermisiniz,buyurdu.Onlar:—EveteyAllah'ınelçisi,dediler.Resûlullah:—Allah'ayeminederimki,bensizinAllah'tanençokkorkanınızveO'naensaygılıolanınızım.Fakatbenbazenoruçtutarım,bazen

tutmam. Geceleri hem namaz kılar hem de uyurum. Kadınlarla da evlenirim. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, o kimsebendendeğildir."(Buhari,5063;Müslim,1401.)

. "Yeryüzünde veya nefislerinizdemeydana gelen hermusibet, onu yaratmadan öncemutlaka birKitap'ta yazılıdır. Şüphesiz ki bu,Allah'a kolaydır. (Her şeyin Levh-i Mahfuz'da yazılı olması) elinizden kaçana üzülmemeniz, size verilenle de şımarmamanıziçindir.Allah,kibirliveböbürlenenkimselerisevmez."(57/Hadîd,22-23)

.AsırlarcaTasavvufihareketlerinicraettiğibuolumsuzvazifeyi,sonbirasırdaSuud-iArabistangüdümündekihakikatiCehmiye,ismi"Selefiye"olanhareketlericraediyorlar.HaçlımarabasıyöneticilerinmeşruUlu'lEmrolduğunusavunan,yöneticileresabırveitaatiemreden nasları, laik/baasçı/demokrat yönetimlere tatbik eden, haçlı işgallerini "meşru yöneticiyle antlaşma kapsamında İslamtopraklarını koruma (!)" olarak lanse eden veMuhammed b.Abdulvahhab'ın ıslahçı ve cihadi hareketini içerden zehirleyen bu

Page 215: TASAVVUF - archive.org

akım da dikkatle izlenmesi gereken hareketlerdendir. Tasavvufi hareketlerin dahi kabul etmedikleri ve şiddetle karşı çıktıkları"işbirlikçilik" konusundabuakımaçıkça "işbirlikçi" olmanın gerekli olduğunu savunur.Çünkümevcut yönetimleri İslamikabuledervebuyönetimlerinyanındayeralmayıMüsliminvazifeleriaralarındasayar.

.El-Kamilfi'tTarih,9/339.

.El-Kamilfi'tTarih

.Age.9/337.

.El-Keşf,2/780,EbuHasanEn-Nedvi'ninRicalu'lfikrive'lDa'vafi'lİslam2/176'dannaklen.

.Age.2/776-777.

.Age.2/779.

.İbniTeymiyye'ninkonuhakkındatespitleriiçinbk.Mecmuu'lFetava10/490.

.Fihimafihi,25.

. Murat Kayacan, Prof. Dr. Mikail Bayram ile Mevlana'nın Moğollarla ve Moğol yanlılarıyla ilişkileri üzerine bir söyleşi,http://www.muratkayacan.net/content/view/30735

.AriflerinMenkıbeleri,KabalcıYay.675.

.AmerikaHavaKuvvetlerininyayınladığısonraporlardanbirindetesettür"pasifterör"olarakkaydedilmiştir.

.Dirasatfi'tTasavvuf,s.291-296özetle.

.TarikattaRâbıtaveNakşbendîlik,s.229,318no'ludipnot.

. Gavs (k.s.a) bir seferinde sohbet etti, buyurdu ki: "Gavs-ı Hizani tesbihat yaparken tebessüm etmişti. Orada kendisiyle serbestkonuşabilenlerdenbirisi vardı.Sordu: 'Kurban.'dedi. 'Seninhiçböyleâdetinyoktu.Tebessümetmenin sebebiacabaneolabilir?'Gavs şöyle buyurdu: 'Birmüride kadın, Botan Çayı'nda yıkanıyordu. Saçını tararken tarak saçlarına takılıp kaldı. Canı acıdı.Bendenistimdatetti.İştebendeondandolayıtebessümettim.'"(Sohbetler,ŞeyhSeyyidAbdulhakimEl-Huseyni,s.73.)

.https://www.youtube.com/watch?v=9tWMnr5rUyA

Page 216: TASAVVUF - archive.org

F

FERİDUDDÎNAYDINileTASAVVUFÜZERİNERÖPORTAJ

Feriduddîn/FeridAydınKimdir?1

eriduddînAydın,kuşaklarboyuNakşibendiTarikatı'nınliderliğiniyapmışolanbiraileninçocuğuolarak1945'deMuş'tadünyayageldi.Güneydoğu'daŞeyhu'l

Hazin(Hazinoğulları)adıylaünlübirşeyhailesindengelenve"beşikşeyhi" sayılanFeriduddînHoca, yüksek öğrenimini tamamladıktan sonra aile geleneğine uyarak1968yılında,özelTasavvufterbiyesialdıveşeyhlikmakamınagetirildi.Gerekklasikmedreseeğitimiyanındagördüğümodernöğrenimgerekseyaptığı

ilmîçalışmalarveuzunyıllaramâlolan işgezileriylebilgivedeneyimeldeetti.Arapça, Farsça, İngilizce ve Fransızca gibi yabancı dillere olan aşinalığı veailesinin kültür birikimi üzerinde yaptığı incelemeler sayesinde çok yönlü ilmîçalışmalaryaptı.Özellikle Tasavvuf hakkında yaptığı araştırmalar sırasında mistisizmin İslam

inancı üzerinde yaptığı yıkıcı etkileri fark etti. Bunun sonucu olarak 1975'teTasavvuf ve tarikatlara ilişkin kanaatleri değişti ve çok geçmeden şeyhlikmakamından çekilerek Nakşibendi Tarikatı'yla ilişkisini tamamen kesti. GerekHasan'ın (ra) soyundangeldiği için"şerif"unvanına sahipbulunanhanedanınıngerekse tüm şeyh ve seyyidlerin çevresinde gördüğü gerçekleri İslam'ınölçüleriyle sorgulama ihtiyacını duydu. Buna bağlı olarak İslam tarihinde sonsekiz yüz yıldır yaşanan çöküşün nedenleri arasında Tasavvuf ve tarikatlarınönemli rolü bulunduğunu tahmin eden Hoca, bu doğrultuda giriştiğiaraştırmalarını uzun yıllar sürdürdü. Bu çalışmalarının bir ürünü olarak 1996yılında Tarikatta Râbıta ve Nakşbendîlik adı altında bir eser yayımladı. Onundiğereserleriözetleşunlardır:TürkçeYazdığıEserler•TercümeSanatınınGerçekleri1984yılındaTrablusgarp'tayazılanveİstanbul'dayayımlananbukitaptayazar,

Türkiye'deçevirialanındagördüğükarmaşayakarşıduyduğutepkiyidilegetirdi.Kitabınkısasüreiçindenüshalarıtükendi.•İslam'daİnançSistemiTürkiye'de son yıllarda yaşanan din ve inanç anarşisi karşısında kaygılanan

yazar, İslam'ın temel değerlerine ve özellikle iman kurumuna yönelik yıkıcıfaaliyetlerekarşıbueseriylebilinçlendiricibirakaidçalışmasıyaptı.Kitap,1995yılındayayımlandı.

Page 217: TASAVVUF - archive.org

ArapçaHazırladığıÇalışmalar• Et-Tariqatu'n Nakşebendiyye Beyne Madıyha wa Hadıriha/Geçmişle

GünümüzArasındaNakşibendiTarikatıYazarın, yukarıdaki isim altında Arapça kaleme aldığı bu kapsamlı eser, adı

geçenörgütü,çokyönlüolarakirdelemekte,bilimadamlarıvearaştırmacılariçinönemli bir kaynak oluşturmaktadır. Kitap tamamlanmış olmasına rağmenimkânsızlıklarnedeniylehenüzyayımlanamamıştır.•Mawqif'uibniAbidinEl-FaqihMine'sSûfiyyewa'tTasawwuf19. yüzyılın en ünlüNakşibendi ŞeyhiHalid-i Bağdadî'yi,muhaliflerine karşı

savunan son dönem fıkıh bilgini olan Şamlı İbni Abidin'in Sell'ul Hisâm El-HindiadlırisalesineeleştiriolarakArapçakalemealınmıştır.Buçalışmadaaynısebeptendolayıhenüzbasılmamıştır.•Et-Tarjama'tubiMuhtelifiJawanibi'hafi'lAlaqati'tTurkiyyeti'lArabiyyaSon yıllarda Arap ülkelerinin, Türk iş gücüne tanıdığı imkânlar üzerine bu

ülkelerde faaliyetgösterenTürk firmaları ilemuhataplarıarasındaortayaçıkantercüme ve dil sorunlarını yazar bu eserinde daha çok sosyolojik yönleriyleirdelemiştir.Bueserdehenüzyayımlanmamıştır.•El-Ezminetufi'lLugati'lArabiyyaYazar,bueserinde(medreselerdeyüzyıllardır-mazi,hâlveistikbaldiye-üçtane

olduğu ileri sürülen) zaman kalıplarının on beş tane olduğunu ortaya koyarakArap dili tarihinde eksikliği hissedilen bir boşluğu doldurmuştur. Bu eser dehenüzyayımlanmamıştır.FeriduddînAydınHoca, bu çalışmaların yanı sıra, ayrıcaTürkiye'nin tarihsel

arka planındaki deşilmemiş gerçekleri ele alarak günümüzün sosyal, toplumsalsorunlarıhakkındaçokyönlübirincelemegerçekleştirdivebunuTürkçekalemealarak"ÖtekiTürkiye'denManzaralar"adıaltındakitaplaştırdı.Yazarınbueseridehenüzyayımlanmamıştır.Feriduddîn Aydın Hoca, 1986 yılında yurda yaptığı kesin dönüşten sonra

yükseköğrenimgörengençlere,özelolarak"DirectAction"sistemiileArapDiliveEdebiyatıyanındatefsir,hadis,akaidvefıkıhgibiİslamiilimlerdederslerdeverdi. Bir kitap olarak düzenlenen, İslam Konferansı Teşkilatı Yüksek FıkıhKonseyi'neait"KararveTavsiyeler"iTürkçe'yeçevirereködüllendirildi.Yazarın çeviri alanında da çalışmaları vardır. TarihçiMahmut Şakir'in "İslamTarihi" adlı eserini sekiz cilt hâlinde Türkçe'ye kazandırmıştır. Bu eser 1994yılındayayımlanmıştır.

Page 218: TASAVVUF - archive.org

Yazarın asıl adı Feriduddîn Aydın'dır. Muhitinde Ferid Aydın olaraktanınmaktadır.

•••—Es-SelamualeykumHocam,nasılsınız,afiyettesinizdirinşallah?—Hamdolsuniyiyim.Sizlerdeumuyorumafiyettesinizdir.— Teşekkür ederiz Hocam, hamd olsun iyiyiz. Hocam, hiç şüphe yok ki

Tasavvufaraştırmacılarıarasındabugünönemlibiryeresahipsiniz.Bualandaendonanımlı ve en birikimli şahsiyetlerden birisiniz. Gerek vaktiyle özel suretteeğitimini aldığınız ve önemli görevler üstlendiğiniz tarikatın kültürüne sahipbulunuyor olmanız gerekse tecrübelerinize ve elinizdeki belgelere dayanarak -bildiğiniz çeşitli dillerle- yaptığınız açıklamalar, toplumda büyük yankıuyandırdı. Bu netameli alanda elini taşın altına ilk koyanın da siz olduğunuzubiliyoruz. Dolayısıyla sizin teorik ve pratik açıdan uzmanlık alanınız olmasıhasebiyle Tasavvuf üzerine sizinle bir söyleşi yapmak istedik. Bizi kırmayıpevinizekabulettiğiniziçinteşekkürederiz.İzinverirsenizhazırladığımızsorularageçelim.—Tabii,buyurun...—Hocam,Tasavvuf'unmenşeihakkındaüçfarklıgörüşvar.İkigörüşTasavvuf

karşıtlarına,birdiğergörüşiseTasavvufyandaşlarınaaittir.Tasavvufkarşıtıolanbir görüş: "Tasavvuf tamamen İslam dışıdır. Budizm, Hristiyan ruhbanlığı,Yahudilik,Şiagibiİslamdışıunsurlarınsentezidir."diyor.İbniTeymiyyeveİbniCevzi gibi âlimler de: "Tasavvuf'un aslı İslam'dandır fakat sonradanbozulmuştur." demişlerdir. Tasavvuf ehli ise bu ilmin Allah Resûlü (sav)dönemindevarolduğunu,mağaralardaEbuBekirveAli(r.anhuma)gibisahabelereöğretildiğini iddiaediyorlar.Bazıları iseTasavvuf'un,İslam'ınahlakideğerlerinidisipline eden bir ilim dalı olduğunu savunuyorlar. Sizin bu konudakidüşünceleriniziöğrenebilirmiyiz?—Tasavvuf'unİslamileuzaktanyakındanhiçbiralakasıyoktur.Bukonudaçok

güçlükanıtlarımızvar:Bunların birincisi ve en önemlisi: "Tasavvuf" kelimesinin ne Kitap'ta ne de

sünnette bir kez bile geçmiyorolmasıdır. Enbüyükkanıtımız budur.Tasavvufkelimesinin esasen kökü ve kaynağı, Yunanca'dan Latince'ye geçen"theosophy"dir.Tıpkıfelsefekelimesininköküvekaynağıolan"philosophy"gibi.HerikikelimedeYunankaynaklıveYunankökenlidir.Büyükbirtalihsizlikeseriolarak ilk büyük fitnenin tesiriyle İslam ümmetinin bocaladığı dönemde, EbuHaşim Es-Sufi adındaki İranlı bir meczup tarafından orijinal telaffuzu

Page 219: TASAVVUF - archive.org

değiştirilerekİslam'amâledilmiştir.Tasavvuf,MistisizmveSufizm(Sufilik)kavramları,ilimerbabıvearaştırmacılar

tarafındanaşağıyukarıaynıanlamlardakullanılmışlardır.Tasavvuf "theosophy"yadamistisizm"mysticisme"kelimeleri,aslındaYunanca"mystikos"kavramıylailişkilidir.Bukavram,sırlı,gizemlidüşüncedemektir.Bukelimeninkökeni-bazıaraştırmalara göre- Yunanca'da dudak ve gözleri kapamak anlamına gelen"muein" sözcüğü ilealakalıdır. İlkçıkışıneoplatonculukolanbugizemci inanışveyaşamtarzı,sözdeiçselaydınlığayolculukperdesiadıaltındabirçeşitbitkiselhayatla yaşatılan, gerçekte ise Allah'ı inkâr manevralarından başka bir şeydeğildir.EskiYunanlılardanbaşlamaküzereenazüçbin(3000)yıldanberidirkaranlık

labirentlerdengeçenmistisizm,Arapmuhitlerindeyaklaşıkbinüçyüzelli(1350)yılönceTasavvufdiyegevelenmeyebaşlamıştır.Yunanca'danbozulmabuilginçlaftan yola çıkılarak ne ilginçtir ki "tarikat" adı altında yüzlerce damızlık dinüretilmiştir.Üstelikneidiğibelirsizolanbudinlerintümüdeinsanlıktarihininenberrakveenaydınhayatnizamıolanİslamilemaalesefilişkilendirilmektedir.Ancak bu haksız ve yanlış ilişkilendirme hiçbir zaman aklın divanında, ilimdiliyle kanıtlanamayacaktır. Bununla birlikte hem Tasavvuf hem de ondantüretilmiş olan tarikatların tümü, daima pespaye kalabalıkların varoş kültürüolarakkalacak,bukaranlıkdüşüncevekurumları;tevhidmücahidlerinindirenişikarşısında-çoğuhapçı,uyuşturucubağımlısı,derviş,meczupvesübyancısürülertarafından-ancak"tekke"adıaltındaki inlerdeyaşatılabilecektir.Evet,Tasavvuf;hippilere mahsus, kepaze bir yaşam tarzı olarak belki devam edecektir, fakathiçbir zamanmedeni bir toplumun felsefesi hâline gelemeyecek, bu şerefe aslanailolamayacaktır!İkinci kanıtımız şudur: Tasavvuf kelimesini, iştikak (yani, kelime türetme

disiplini) yönünden ele aldığımızda bu sözcüğünArap dil gramerine uymayanbirtakımçarpıkvetutarsızsigalarladüzenlendiğinigörüyoruz.Budabizimiçinikincivegüçlübirkanıttır.Mesela, Tasavvuf kelimesi tefe'uul/ babından bina edilmiştir. "yünlendi"

manasına gelmek üzere Tasavvuf kelimesi, Tefe'uul/ sigasıyla Araplartarafından ne cahiliye döneminde neAsr-ı Saadet'te ne Hulefa-i Raşidindönemindenedegünümüzekadarkullanılmamıştır.Yünelbiseanlamında"sûf"kökünden türediği yaygın kanaatine bakacak olursak bir Arap, koyunununyünlendiğini ifade edecek olsa "Tasavvefeti'ş Şâtu" demez. "Koyun yünlendi."ifadesi için"tesavvefe"demez.Arapdil literatürünebaktığımızdabu şekildebir

Page 220: TASAVVUF - archive.org

kullanımarastlamıyoruz."Tasavvuf erbabı zühd, takva ve alçak gönüllülük alameti olarak yündenyapılmış elbise giyiyorlar." bahanesiyle bunu İslam'a mâl etmeye çalışıyorlarsaböylebirçabatemeldenyoksundur.Çünküyünlüelbisehiçdedeğersizdeğildir.Hiçbir dönemde de değersiz kabul edilmemiştir. Dolayısıyla alçak gönüllülüksembolüolamaz."Asr-ıSaadet'tepamuk,yündendahakıymetlisayılırdı."iddiasıdoğrudeğildir.

Yün,herzamandahakıymetlidir.Nitekim "Sizinvasıtanızlabirkişininhidayetbulmasıyeryüzündekidevelerinyünündendahahayırlıdır."gibihadisolmasabilekelam-ıkibarolarakkanaatimizi teyitedermahiyettedir.Arapmilletininhayatıiçin önemli maddelerden bir tanesi de yündür. Çadır, elbise gibi gereçlerinibundan yaparlar.Dolayısıyla yün, hiçbir zamanda önemini kaybetmiş değildir.Tasavvuf'unböyleceyünleilişkilendirilmişolmasıçokabartılıbiriddiadır.Bazıları, Tasavvuf'a birer ilham kaynağı olarak Ashab-ı Suffe, Ben-i Suffe

kabilesi, Es-Saffu'l Evvel/İlk Saf gibi argümanları gösteriyorlar. Bütün bunlartutarsızdır.BunlarınTasavvufiçinkatiyenbirdelilteşkiledeceğineinanmıyoruz.Bunların ilmî bir değeri olmayıp kaynakların tamamı oldukça temelsizdir.Bundan dolayı vurgulayarak belirtmeliyim ki Tasavvuf'un uzaktan yakındanİslam'laalakasıyoktur.Merhum İbni Teymiyye'nin, Tasavvuf'u, İslami ve gayriislami olarak ikiye

ayırmışolması ise tambir skandaldır.Eğer İbniTeymiyye,geniş ilmineyakışırbir mazhariyetle aynı zamanda Yunanca bilmiş olsaydı bu mantıksızlığadüşmeyecekti.Nitekimİslamâlimlerininötedenberiişlediklerikusurlardanbiride kâfirleri daima küçümsemek ve onlara ait olan (meşru ve saygın şeyler dedâhil)bütündeğerleridışlamakolmuştur.Lügat açısından Tasavvuf'u çok detaylı bir şekilde inceledim. Tasavvuf bu

kelime ve terkiplerin hiçbirisinden türetilmiş değildir. Tasavvuf'un bunlardantüretildiğini söylemek çok tutarsız ve afaki bir iddia olur.Çok tarafsız ilmî birheyetesunulacakolsabuiddialarınhiçbirinikabuletmezler.Türkiye'deşartlanmış,dinîdüşüncesiniTasavvufkaidesiüzerindeinşaetmişbir

toplum var. Bunun da bin seneden fazla birmazisi vardır. Bu toplumbundanvazgeçmiyorolabilir.Bununbirönemiyok.BöyleolmasıTasavvuf'unilmîliğiniispatedenbirkanıtoluşturamaz.Türkiyehalkları,Tasavvuf'abundansonradayapışabilirler. Bunun üzerinde ısrar edebilirler. Bunun İslamiliğini müdafaaedebilirler fakathiçbir zamanTasavvuf'un İslam'la alakasını ilmenkuramazlar.Bunu kanıtlayamazlar. Çünkü buna asla imkân yoktur. "Tasavvuf" kelimesinin

Page 221: TASAVVUF - archive.org

Arapça olduğunu iddia edenler bu konuda iddialarını ispat edemezler.Tasavvuf'un menşesi ile ilgili söyleyeceğimiz şeylerin özeti bundan ibarettir.Ancakbütünbubilgilereekolarakbensizeakademikçalışmalarımdanbirkesitsunmak istiyorum. Vaktiyle "Tasavvuf ve Tarikat" adı altında hazırlamışolduğum, -henüz yayımlanmamış- bir çalışmam var. Oradan alıntıladığım birkesiti bu röportaj kapsamında okuyucularınıza sunabilirsiniz. Bu bölümdekibilimseltespitlerimşöyledir:Tasavvuf sözcüğünün nereden geldiği hakkında ileri sürülen görüşler genel

olarakikigruptur.Birincigrubagörebukelimeninesinkaynağı,İslam'aaitbazıkurumvekavramlardır.BukurumvekavramlarınhepsideArapçaolduğuiçinhemTasavvufkelimesininhemdebukurumvekavramlarıngramerbakımındankökleri arasında bir yakınlık bulunup bulunmadığını önce araştırmak gerekir.ÇünküArapçaçokköklüvebilimselkurallaradayananzenginbirdildir.Tarihboyunca bu dile ait matematiksel gramer kurallarından yola çıkılarak bilimalanındabirçoksorunaçözümbulunmuştur.Tasavvufsözcüğünün,ilişkiliolduğuilerisürülenkurumvekavramlarşimdiye

kadar beşi geçmemiştir. Bunlar; Sûf, safâ, Ashab-ı Suffa, Saff-ı Evvel ve BenûSuffakelimevetabirleridir.Tasavvufsözcüğününetimolojikköküilebukelimevetabirlerinetimolojikköküarasındahiçbirbağbulunmamaktadır.Birazsonrasunulacak analizler bu gerçeği açık bir şekilde ortaya koyacaktır. Şimdi debunlarınherbirinikökbakımındanTasavvufkelimesiylekarşılaştıralım:1. Arapça'da "yün" anlamına gelen "sûf" kelimesi ile (vaktiyle uydurulmuş)

Tasavvuf kelimesinin sözde kökü sawafe ف) )'dir. Yani, sûf ile Tasavvufkelimelerininköküaynıdır.Şüphesizbu, sadecebir iddiadır.Tasavvufçular iştebunuönemlibirfırsatmışgibigörerek"sûf"sözcüğünetutunupTasavvufdenenmistik düşünce akımını daima ve ısrarla İslam'a yapıştırma çabasınıgöstermişlerdir. Oysa hem mantıksal hem de gramatik çıkarımlardan hareketederekbukelimeyielealdığımızzaman,Tasavvuf'un,-neetimolojikolaraknedekavramolarak-asla"sûf"tantüremediğiaçıkçaortayaçıkacaktır.Nedirbuçıkarsamalar?Evet,öncebunlarıtespitetmekgerekir:Bilindiği üzere Türkçe "yün" anlamına gelen Arapça'daki "sûf" kelimesi,

koyununtüyüneverilenaddır.Kırkılmışkoyuntüyüdür,diyedetanımlanmıştır.Sözde," 'Renksiz kaba yünden yapılmış elbise giymek o devirlerde günahlardanpişmanlıkduymakiçinbiralamet idi.' " 2Zahidler,yanidünyadaneletekçekipSufilik yapan insanlar da bu ilgi ile sırtlarına yünden yapılmış geniş bir abagiydiklerindenonlarındüşünceveyaşambiçimlerineTasavvufdenildi.

Page 222: TASAVVUF - archive.org

Butezherbakımdantutarsızdır.Özelliklebukonudaikiönemligerçekvardırkisûf ile Tasavvuf kelimeleri arasında hiçbir bağ bulunmadığını açıkça ortayakoymaktadır:Bunlardanbirincisietimolojikgerçektir.Bunagöresûfkelimesininhernekadar

Arapsözlüklerindekökfiili"sawife"(ف )olarakgösterilmiş isedeesasen"sûf"sözcüğü "camit"tir. Yani, donuktur. Salt bir isimden ibarettir. Hiçbir türeviyoktur. Son dönemArap lügatçileri her ne kadar "sawife-yeswafu" ف) ف- )şeklindeonabirmazivemuzarikipyakıştırmayaçalışmışiselerdebununhiçbiraçıklamasıyoktur.Bu,olsaolsabazıAraplarınalışkanlıklahemenherkelimeyekök bulma çabası diye sıra dışı bir örnek olarak değerlendirilebilir. Hele birArap'ın, sözde "koyun yünlendi" anlamında "sawife'tiş-şâtu" ( ةا )diyebileceğini ileri sürmekçokabartılı veasılsızbir iddiaolur.Nitekim ikibinyıllıkgeçmişesahipzenginArapliteratüründeböylebircümleyerastlamakâdetamucizedir!Eğer biri çıkıp örneğin, "teşemmese" ( ) ve "tehaccere" ( ) (yani;

güneşlendivetaşlaştı)gibifiillerindeesasen(güneşvetaşgibi)donukisimlerdentüretildiğini, dolayısıyla "tasawwefe" ( ف ) deyiminin de bu şekildetüretilebileceğiniiddiaedecekolursabunuArapdilliteratüründebirtekörnekledeolsakanıtlayamayacağınısöylemekbirmübalağadeğildir.NitekimeğerArap,koyunun sırtındaki yünün artık kırkılacak kadar uzamış bulunduğunu ifadeetmekisterse:"leqadtâlesûf'uha"( ل )şeklindeyadabenzeribircümlekurarak bunu anlatır. Yani, "sûf" kelimesini yine isim olarak kullanır. Sonuçolarak"sûf"kelimesindenAraplar"sawife"şeklindeyalınbirgeçmişfiilkipibiletüretipkullanmadıklarınagöreonların "tefe'uul" ( )veznindeçokdahagiriftveağırbirmastarı"sûf"tantüretmişolduklarınainanmakmümkündeğildir.BugerçeğikanıtlayanengüçlübelgeleriseilkAraplügatleridir.Bunlardanörneğin,İbni Manzur'un telif ettiği ünlü "Lisanu'l Arab" ( با ن ) adlı ansiklopediklügatte "Tasawwuf" kelimesi yoktur. İbni Manzur, 1232/1311 m.-630/711 h.yıllarıarasındayaşamıştır.BudademekoluyorkiTasavvufkelimesihicrettenenazaltıyüz(600)yılkadarsonrabileAraplügatlerinegirmemiştir.Buçokönemlive çok güçlü bir kanıttır. Çünkü Kuşeyri ve emsalleri gibi Arap kökenli eskitasavvufçu yazarlar her ne kadar Tasavvuf kelimesini erken dönemdekullanmışlarsa da bu sözcüğü Arap dil grameri açısından tahlil etmeyeyanaşmamışlardır.İkinci gerçek isemantıksaldır. Buna göre de özellikle yün elbise giymek, eğer

eskidensırfbiralçakgönüllülükbelirtisiolarakkabulediliyoridiyseherfırsatta

Page 223: TASAVVUF - archive.org

müminlerin sevecen, mütevazı ve cana yakın olmalarını öğütleyen Peygamberneden onlara daima yün elbise giymelerini tavsiye etmedi? Müminlerin alçakgönüllüolmalarıiçinbunumutlakabellibirsembolledışavurmalarımıgerekir?Böyle davranmak riyakârlık değil midir? Yünlü elbise belli bir zaman dilimiiçinde ve belli bir toplumda alçak gönüllük belirtisi iken günümüzde ipektensonra en pahalı elbiseler yünlü kumaşlardan yapılmaktadır. Buna görePeygambereğeryünlüelbiseyideğersiz,ucuz,kalitesizvehattapamuktansonraikinci sınıf bir giysi olarak değerlendirse idi bu, bütün düşünceleri, öğretisi vetavsiyeleri evrensel olan "Kâinat Peygamberi"ni bir bakıma yalanlamış olmazmıydı? Alçak gönüllülük ile yünlü giysi arasında nasıl bir ilgi kurulabilir? Busorularçoğaltılabilir.Dolayısıylabütünbubelgeselvemantıksalaçıklamalarışığındadiyebilirizkisûf

ileTasavvufkelimeleriarasındahiçbirilgiyoktur.2.Arapça'daarı,pürvekatıksızanlamlarınagelen "safâ"kelimesi ile (vaktiyle

uydurulmuş) Tasavvuf kelimesinin kökleri arasında bir ilgi bulunupbulunmadığınabakalım:Etimolojik bakımdan bu iki kelimenin kökleri arasında hiçbir bağ

bulunmamaktadır. Çünkü Arapça "safâ" kelimesinin kökü "safewe" ( ),"Tasavvuf" kelimesinin ise (uydurulmuş şekline uygun olarak) kökünün, -yukarıdadaişaretedildiğigibi-"sawife"(ف )olduğunubiraniçinkabuledelim.Tasavvuf sözcüğü (daha sonra genişçe açıklanacağı üzere) Yunan kaynaklıolduğu için onun Arap sözlüğünde kökünü aramak zaten mantık dışıdır.Dolayısıyla Tasavvuf kelimesi için "safewe"yi ( ) kök olarak görmek ve helebunuetimolojikanalizyoluileonamâletmeyeçalışmakakademikkurallarasondereceaykırıdırvebilimesaygısızlıktır!Bütün bu karşılaştırmalı açıklamalar, Tasavvuf'un Arapça "safâ" kelimesiyle

hiçbirmantıksalilgisibulunmadığınıortayakoymaktadır.SonuçolarakTasavvufkelimesinin safâ kökünden türediğini ya da onu çağrıştırdığını ileri sürmektamamenmantıkdışıdır.3.İlkİslamDevletikurulduktansonra,Peygamber'esığınanyoksulvekimsesiz

birmümingruba,Ashab-ıSuffa(sofayoksulları)denildiğiiçin,butabirdenyolaçıkılarakTasavvufkelimesininkullanıldığınailişkintezebakalım.Yukarıdaki tabirden esinlenilerek Tasavvuf sözcüğünün kullanıldığını ileri

sürenler, bunu hiçbir zaman bilimsel ve mantıksal olarak kanıtlayamazlar. Bugerçeği açık şekilde ortaya koyabilmek için önce yukarıdaki kalıbı oluşturan"suffa" kesitinin Tasavvuf kelimesiyle etimolojik bakımdan ne kadar ilişkili

Page 224: TASAVVUF - archive.org

olduğunuinceleyelim.Arapça suffa sözcüğünün lügatte bir fiil kökü yoktur. "Suffa" ( ) kelimesi

camittir, donuktur. Türevleri yoktur. Oysa yukarıda da açıklandığı üzere(vaktiyle uydurulmuş olan) Tasavvuf kelimesinin -sözde- kökü ise "sawife"dir,yani aynı değildir, farklıdır. Bu kısa etimolojik analiz, yukarıdaki iki sözcüğünaynıköktengelmediklerinibilimselolarakortayakoymaktadır.Bukonudakimantıksalaçıklamalaragelince:Ashab-ı Suffa, yoksul ve kimsesiz bir grup oldukları ve Peygamberin

himayesinde yaşadıkları için sözde, tasavvufçular, onları örnek alarak yoksulcabir yaşam biçimini seçmişlerdir. Bu iki ilgiyle (yani hem suffa sözcüğündenesinlenilerek hem de bu grubun yaşam biçimi tercih edilerek) Tasavvufkelimesinin ve bu isim altındaki akımın başladığını ileri sürenler çok büyükmantıkhatalarınadüşmektelerdir.Çünkü:a. Her şeyden önce bu gruba mensup sahabilerin hiçbiri, hayatı boyunca

Tasavvufvetarikatkelimelerinibirkezbiletelaffuzetmemiştir.b.Onlarınyoksulluğu,dünyadaneletekçektiklerinedenineasladayanmıyordu.

HepsidePeygamber'inhimayesindesonderecedünyevibirhayatgeçiriyorlardı.Bazen de onun emriyle görevler alıyorlardı. Yoksullukları, onları mistik biryaşam içine asla itmemiştir. Yani, Ashab-ı Suffa'dan hiçbiri, tasavvufçular gibiasla raksetmemiş, (sema, hatm-i huwâcegân, rabıta ve devran gibi) ayinleryapmamış, tespih çekmemiş, "hu" çekmemiş, mürid olmamış, müridedinmemiştir; daha doğrusu bunların hiçbiri onların zamanında yoktu. Şunakesinolarakinanmakgerekirkieğeroçağdabiriçıkıpbuayinvesembollerdenbirini yapma cesaretini göstermiş olsaydımutlak surette "mürted" olarak ölümcezasına çarptırılırdı! Çünkü bunların hepsi, başka dinlerden alınmıştır.Dolayısıyla Peygamberin ve ondan sonra devlet başkanlığı makamına gelmişolan halifelerin, İslam düzen ve anlayışını tehdit eden bu tür tehlikelidavranışlaratanıkolmalarımümkündeğildir.4. "Tasavvuf" kelimesinin, hem söz hem de anlam olarak "Saff-ı Evvel"

deyiminden doğduğu yolunda bir tez daha vardır. Buna göre Sufiler, sözde,Allah'ın hoşnutluğunu kazandıkları için kıyamette, ön safta yer alacaklarıvarsayımındanyolaçıkılarakbutopluluğa,"ilksaf"anlamınagelenArapça"Saff-ıEvvel"adıverilmiştir.Aslındabutezindeherbakımdannekadartutarsızolduğuortadadır.Bununla

ilgili etimolojik vemantıksal analizleri yaptıktan sonrabugerçek çokdahanet

Page 225: TASAVVUF - archive.org

olarakortayaçıkacaktır:ÖnceArapça "Saff-ı Evvel" tabirini ele alalım. Bir sıfat tamlamasından ibaret

olan bu birleşik tabir içindeki "saff" kelimesini esasen yeniden analiz etmeyelüzumyoktur.Ancakküçükbirtekrarbelkifaydalıolurdiyeifadeetmekgerekirki"saff" kelimesinin fiil kökü "safefe"dir.Oysa (vaktiyle uydurulmuş) Tasavvufkelimesinin sözde kökü "sawife"dir. Dolayısıyla "Saff-ı Evvel" tabirindeki "saff"kelimesininetimolojikbakımdanTasavvufkelimesiylehiçbiralakasıyoktur.Bu tezin mantıksal çarpıklığına gelince, Sufilerin ahirette ön safta yer alan -

tabiri caizse- "torpilli" bir zümre oldukları, acaba hangi gerekçeyedayandırılabilir? Belki bazı kimseler, örneğin, diyeceklerdir ki: "Dört zümrenincennete gireceği bizzat Kur'ân-ı Kerim'de ifade edilmiştir. Bunlar peygamberler,sıddıklar, şehitlervesalihlerdir. İşteSufilerdebusalihgrubunbaşkabiradıdır."Bunu ileri sürmek elbette ki çok kolaydır. Siz isterseniz Bahaîler, Kadıyanîler,Masonlar,LaiklerveköktenputçuKemalistlergibi İslam'ınazılıbirerdüşmanıolangruplarıdabuzümreniniçindegösterebilir,onlarıdacennetliklerlistesineekleyebilirsiniz!Busiziilgilendirir.AmasizAllahadınahükümvererekonlarınkıyamette ön safta yer alacaklarını ve cennete gideceklerini nasılkanıtlayabilirsiniz?İştesizbusorununyanıtınıaslabulamazsınız.Sonuçolarakbu tez de böylece çökmüş ve çürümüş olur.ÇünküüstünlükTasavvufta değil,tamtersinevebizzatKur'ân'ınifadesiyletakvasahiplerinindir.5. Tasavvuf'un, etimolojik bakımdan kaynağını oluşturduğu ileri sürülen bir

tabirdahavardır.OdabirArapkabilesiolan"BenîSuffa"(yani,SuffaOğulları)adındanesinlenilerekTasavvufkelimesininzamanlakullanıldığıiddiasıdır.Önce ifade etmek lazımdır ki "Ben-i Suffa" tabirindeki "suffa" sözcüğü ile

Tasavvuf sözcüğü biraz önce karşılaştırılmış ve aralarında hiçbir ilişkibulunmadığıaçıkşekildekanıtlanmıştır.Ayrıca sözde, "Bu kabilenin İslam'dan önce ve sonra Kâbe'ye hizmet ettiğiilgisiyle adından esinlenilerek Tasavvuf kelimesi kullanılmıştır." denilmektedir.Görüldüğüüzerebutezdesonderecetutarsızveçürüktür.Çünkübukabilenin,ne vaktiyleKâbe'yehizmet ettiği kanıtlanabilmiştirnede -gerçekbile olsa- adıgeçenkabileninbu yüzden cennetlik bir zümreninpeydahlanmasınakaynaklıkedebileceğikanıtlanabilir.Bütün bu bilimsel analizlerden sonra ifade etmek gerekir ki Tasavvuf

kelimesininsözveanlamolarakkesinkaynağıeskiYunandilvedüşüncesidir.Buisebelgeselbirgerçektir.Açıklamasınıkısacaveherkesinanlayabileceğibirdilleşöyleyapmakmümkündür:

Page 226: TASAVVUF - archive.org

İslam hariç, bütün din ve felsefeler, inançlar ve kültürler birçok nedenlerlebirbirlerinden etkilenirler. Tarih boyunca İslam toplumunun daimaçoğunluğunuoluşturmuş bulunan "Müslüman" kalabalıklar şu veya bu dindenİslam'ın alanına birçok yabancı inanç ve düşünce taşımışlardır. Bu yabancıkaynaklarınenetkinlerindenbirideYunankültürüdür.Yunanfelsefesi,AbbasiHalifesiEl-Me'mun(H198-218)dönemindeArapça'yaçevrildi.Bugelişmeİslamtoplumunda çeşitli düşüncelerin türemesine yol açtı.Ancak bu dönemden çokönce hatta Muaviye zamanında bile Bizanslılarla olan sıkı temaslar nedeniyleİslam toplumunun, en azından terminolojisinde, bazı değişiklikler meydanagelmişti.Bu ilgiyle Yunan kaynaklı iki önemli terimin erken dönemde

Arapçalaştırıldığına burada özellikle işaret etmek gerekir. Bunlardan biri"philosaphy"dir;öbürüise"theosophy"dir.Telaffuzzorluğundanolsagerek,buikikelimeArapça'yageçtiktensonrayazılışveokunuşbiçimlerioldukçadeğişmiştir.Birincisi,yani"philosaphy","felsefe"olmuş;"theosophy"de"Tasavvuf"olmuştur.İlginç olan; "philosaphy" kelimesinin "felsefe" biçiminde Arapçalaşmasındansonra herkesin, bu iki kelimedeki anlamdaşlık konusunda aynı görüşüpaylaşmasınakarşınhemenhiçkimsenin"theosophy"ile"Tasavvuf"unanlamdaşoldukları konusunda herhangi bir görüş ortaya koymamasıdır! İşte bütünkarışıklık bundan kaynaklanmaktadır. Evet, "philosaphy" ile "felsefe"kelimelerinin aynı anlama geldiklerini bütün ilim ve akademi çevreleri çok iyibilmektedir."Theosophy"ile"Tasavvuf"kelimelerinindeaynıanlamageldikleriniyine ilim ve akademi çevreleri bilmektedir. Bunlara ilahiyatçılar da dâhildir.Fakat "Tasavvuf"un "theosophy" kelimesiyle olan ilişkisi konusunda özellikleTürk ilahiyatçıları bilinçli olarak susmaktadır. İşte esasen bunun nedeni ya danedenleriüzerindedurmakçokbüyükönemtaşımaktadır.—Sizegörebununnedenlerinelerdir?—İslamileMüslümanlıkkavramlarıarasındakifarkokadarhassasbirkonudur

ki tarih boyunca hiçbir Türk hocası bunun üzerinde durmak istememiştir.Çünkü bu konunun tartışmaya açılması, âdeta kıyametin kopması demektir.Onun içindir ki istediğiniz kadar kaynakları karıştırınız, istediğiniz kadararaştırmalarınızı derinleştiriniz, bu iki kavram arasındaki fark hakkında kaydadeğer bir açıklama bulamazsınız. Örneğin, hiç Türkçe bilmeyen ve Türkiye'deuzun zaman kalmamış ve halkla pek temas kuramamış İslam'a mensup birNijeryalıya, birMalezyalıya, bir Endonezyalıya, birArapa ya da birAfrikalıya;Müslümanlığınneolduğunusorunuz,gözünüzüniçinenasılboşboşbakıpsonrada: "I don't know!" (Bilmiyorum!) dediğini görecek ve şaşıracaksınız. İslam'a

Page 227: TASAVVUF - archive.org

mensup bir Avrupalıya dinini sorunuz size hemen "I'mMuslim, don't panic!"diye çok ilginçbir cevapverecektir.Amaondanasla "I'mMüslüman."diyebircevapbeklemeyiniz.Çünküaslındaböylebirdinyoktur!Peki, bu kelime nasıl uyduruldu ve İslam'a niçin ve nasıl yapıştırıldı? Bu

sorunun cevabı buraya sığmaz. Türkler, Kürtler ve İranlılar için bu o kadartehlikelibirsorudurkişimdiyekadarhemenhiçkimseböylebirsoruyuaklınınucundan bile geçirmek istememiştir. Çünkü aslında "Müslümanlık", İslam'aalternatifbirdinolaraküretilmiştir!Amaneden?Bir insan düşünün ki eğer "Ben Müslimim ya da Müslimeyim" derse Arapla

karıştırılacağı için yüreğindedünyanın enderin acısınıhissedecektir, bukimsehayatındaböylebirkelimeyibirkezbileolsatelaffuzetmeyigözealabilirmi?Sanırım,sorunuzaşimdilikbukısacevapyetecektir.Dahafazlabilgiistiyorsanız

707'lerdenitibarengünümüzekadarAcemtopluluklardadininevrimsüreçlerini,muteber kaynaklardan dikkatle izlemeniz gerekir. Ama ben yine de bumünasebetlezihninizibirkaçayet-ikerimeilehareketlendirmekistiyorum:

ا ء إ با اوأ ا ا و ما ا ا نإ "

و أ ك ن * با ا ن ا ت و ا نإو ، اوا اأ ن أأ او با اوأ و ا و

3 " د او غا

ا ي * ا ةا و د ما و "

ما ي او تا ءو لا نأ اوو إ او * أ ساو او ا نأ ؤا وأ * ار ا ن اأو ذ ا ا إ * نو و باا

4 " ر—Allah(cc)tarafındanyaratılaninsanınmaddeveruh/maneviolmaküzereiki

boyutuvardır.Gerekİslamâleminderaşithilafettensonrakibozulmalargereksemodernizmin insana maddeyi vadedip onu bunalıma sürüklemesi sebebiylebeşeriyetâlemindeyoğunbirmaneviyatarayışıbaşladı.Buarayıştanedenyollarsürekli Tasavvuf'a çıkıyor? Sizin geniş kültürünüze ve bilgi birikiminizegüvenerek soruyorum, burada kasıtlı bir yönlendirme olabilir mi? BirileriinsanlarıbunaltıpdahasonrabubunalımınsözdekurtuluşreçetesiolarakonlarıözellikleTasavvuf'ayönlendiriyorolabilirmi?Sizegörebununnedenitamolaraknedir?

Page 228: TASAVVUF - archive.org

—İnsanoğlununkendiiçdünyasınıtatminetmearayışıeskidenberivardır.Bu,insanoğlununfıtratındavar.İnsanoğluhayatınsıkıntılarından,bunalımlarındanher zaman kurtulmak istemiş ve çeşitli çarelere başvurmuştur. Bununyollarından bir tanesi de ibadettir, ruhani hayattır. İslam'da yeteri kadar buhayatınzeminivealanlarıvardır.Yaniİslamtamamenruhaniyettenyoksunbirdin değildir. Allah (cc) insan psikolojisini rahata kavuşturmak, ona kendini iyihissettirmek için bir takım ibadetler vazetmiştir. Elçileri vasıtasıyla bunu birformülhâlinedegetirmişveuygulatmıştır.Mesela, namazların vakitleri ve rekâtları Kur'ân-ı Kerim'de çok net değildir,

Peygamber (sav) bunları formüle etmiştir. Kendi hayatında sınırlarını çizmiştir.Bu ibadetlerin kuralları İslam fıkhı tarafından açık bir şekilde ümmeteyansıtılmıştır.Dolayısıyla İslam'danamaz/oruç/hac/zekâtgibi ibadetlerbuaçığıkapatmaktadır.Birmümininruhirahatlamaihtiyacınıkarşılayacakölçülerdedirbunlar.Bunundışındabirmümininruhenrahatakavuşmasıiçinbaşkabirarayışiçerisinegirmesi,İslam'layetinmeyipİslamdışıbirarayışiçinegirmesidemektirki bu nokta bize Tasavvuf'u hatırlatıyor. Bu tarz arayışlar Allah Resûlüdöneminde de ortaya çıkmıştır. Resûlullah bu arayışın Rahmani olmayıpşeytanın aldatması olduğunun farkına varmış ve ashabını kesin bir dilleuyarmıştır.Enesb.Malik'in(ra)rivayetettiğibirvakayıaktarmakistiyorum:PeygamberEfendimiz'innafileibadetleriniöğrenmeküzere,üçkişilikbirgrup,

PeygamberEfendimiz'inhanımlarınınevlerinegeldiler.KendilerineEfendimiz'inibadetleri bildirilince, onlar bunu azımsadılar ve: "Allah'ın Resûlü nerede bizneredeyiz? Onun geçmişteki ve gelecekteki günahları bağışlanmıştır." dediler.İçlerinden biri: "Ben ömrümün sonuna kadar, bütün gece uyumaksızın namazkılacağım."dedi.Birdiğeri:"Bendehayatımboyuncagündüzlerioruçtutacağımveoruçsuzgüngeçirmeyeceğim."dedi.Üçüncükişide:"Bendesağolduğumsürecekadınlardan uzak kalacak, asla evlenmeyeceğim." diye söz verdi. Bir müddetsonra Peygamber Efendimiz onlarla karşılaştı ve kendilerine şunları söyledi:"Biraz önce şöyle şöyle diyen sizler misiniz?" Onlar: "Evet ey Allah'ın Resûlü"dediler.Resûlullah:"Siziuyarıyorum!Allah'ayeminederimkiben,sizinAllah'tanençokkorkanınızveO'naensaygılıolanınızım.Fakatbenbazenoruçtutarbazentutmam.Gecelerihem namaz kılar hem de uyurum. Kadınlarla da evlenirim. Kim benimsünnetimdenyüzçevirirseokimsebendendeğildir."5buyurdu.— Tasavvuf'un İslam toplumunda ortaya çıkması ve yayılmasının nedenleri

Page 229: TASAVVUF - archive.org

nelerdir?— İslam tarihindebirtakımkırılmanoktaları vardır.Binbeş yüz (1500) yıllık

İslam tarihi boyunca çokönemli olaylar yaşanmıştır.Bunların etkisiyleümmetbüyüktravmalargeçirmiştir.Buyüzdentoplumunpsikolojisibozulmuş,huzurukaçmıştır.Tabibusebeplerleruhsaltatminarayışlarıdahaçokhızkazanmıştır.Bukırılmanoktalarınınilki,ilkfitneolanAliileMuaviyearasındacereyaneden

savaşlardır. Bu hadisenin getirdiği bir bunalım vardır İslam toplumunda. Bubunalım uzun süre sert ve yoğun bir şekilde devam etmiş, insanları etkilemiş,yormuş, üzmüş, onları kamplara ayırmıştır. Kimisi seccadesini almış çölleregitmiş kimisi evine kapanıp toplumu terk etmiş. Yaşanan acı hadiselerdenuzaklaşmak ve geçmiş günlerdeki huzuru yakalama isteği insanları bir arayışaitmiş. Bu boşluktan yararlananTasavvuf, insanlara vadettiği yalnız hayat/uzlet,kendinefsiylemeşgulolmaveiçhuzursöylemleriyleinsanlarınilgisiniçekmişvemaalesefkabulgörmüştür.Bukırılmanoktalarındanikincisiiseİslamakidesinidiyalektikusulleanlatarak

toplumu zorlamaktır. İslam akidesini Kur'ân'ın o; İlahi üslubu dışına çıkarakdiyalektik/kelami yollarla anlatma yöntemi başlayınca İslam toplumundakiinsanlar bu üsluba yabancı kalmışlardır. Kelami mezheplerin ortaya çıktığıyıllarda İslam ümmeti ruhi bir bunalım geçirmiştir. Mutezile'nin ilerigelenlerinin İslam akidesini izah tarzları ve onlara cevap vermek için oluşankarşıt kamplar, İslam toplumunu sıkıntıya sokmuştur. Bir bunalım dönemibaşlamıştır. Bunun karşılığında insanlar uyanmıştır. Nitekim selefi bir gruportaya çıkmış ve tepki göstermiştir. Yani Mutezileliğe, Cehmiliğe, Mürcieliğe,Hariciliğevemistikakımlarakarşı İslamulemasıbu tepkiyigöstermiştir.Niçintepki göstermişler? Çünkü bu nevzuhur yorumcular, İslam toplumunubunaltmışlardır. Getirdikleri yeni kelami anlatım tarzlarının sonucu olaraktoplumun anlayamayacağı farklı, çetrefil akideler ve inanışlar ortaya çıkmıştır.Bunun yol açtığı bunalımda o günün şartlarında İslam toplumunuTasavvuf'ayöneltmiştir. Anlaşılmaz İslam inancının oluşturduğu iç sıkıntıyı, Tasavvuf'unvadettiğiiçhuzurlakapatmayaçalışmışlardır.—Bunuikincikırılmanoktasıkabulediyoruz.—Evet,buikincikırılmanoktasıdır.Üçüncükırılmanoktasıda sınıf farklarınınortayaçıkmasıdır.Zengin ile fakir

arasında büyük uçurumların ortaya çıkmasıdır. Bu uçurum da yine İslamtoplumunu ruhi bir bunalıma sürüklemiştir. Karmatilik ve İsmaililik olaylarıbunukanıtlıyor.YanibirasırdandahafazlabirzamankesitiboyuncaKarmatiler,

Page 230: TASAVVUF - archive.org

Abbasi yönetiminimeşgul etmişlerdir.Devletmeşgul edilmiş.Abbasi yönetimiKarmatilerleniçinuğraşmış?Çünkütarihtebirzenciisyanınaşahitoluyoruz.Ozenci isyanının sebebi nedir? Tıpkı son iki yüzyıl önce Amerikalıların gelipAfrika'dan zencileri götürerek çiftliklerde kamçı altında çalıştırmaları, onlarısömürmeleriveonlarıkatletmelerigibiİslamtoplumundadabunabenzerzulümdönemleri maalesef yaşanmıştır. Hatta, neredeyse Peygamber'in (sav) dahakokusunun ortada olduğu erken dönemde bu olaylar yaşanmıştır. AbbasiDevletinin ilk döneminde bu yaşanan Zenci isyanı çok meşhurdur. Basra'da,Kufe'de Afrika'dan getirilip çalıştırılan zencilerin canına tak demiş. Tıpkıçağımızdaki kapitalizmin bir türü ortaya çıkmış. Biz bugün onlara"protokapitalistler"diyebiliriz.İslamtoplumununprotokapitalistlerinin,buzencitopluluk üzerinde uyguladıkları baskılar dolayısıyla toplum bir bunalımyaşamıştır. Bu bunalımdan kaçanlar ruhi bir rahatlık duyabilmek için yineTasavvuf'ayönelmişlerdir.Budaüçüncübirkırılmanoktasısayılabilir.Bu yüzden Tasavvuf gittikçe bir muhit kazanmış ve maalesef zamanla

kemikleşerekbugünküyerinibulmuştur.Tabiişimdibutarihleregeridöndüğümüzzamanogündenbugünebinüçyüz

yıllıkbir süredenbahsediyoruz.Tabinüçyüz(1300)yıldanberibenimsenmiş,kabul görmüş, İslam'dan âdeta bağımsız bir din niteliğini kazanmış olanTasavvuf ile mücadele etmek elbette ki çok zordur. Çünkü nesiller boyu biraltyapı/zemin bulmuştur. Geçmiş dönemde -günümüzdeki kadar- şiddetli birtepkiyle karşılaşmamıştır. Bu da Tasavvuf için bir fırsat olmuştur. DolayısıylaTasavvuf, çok serbest bir şekilde İslam'ınorganikbir parçasıymış gibi varlığınısürdürmüşvegünümüzekadargelmiştir.Amanezamankikültüryaygınlaşmış,hız ve iletişim sayesinde insanlar yoğun bir fikir alış verişi içerisine girmişler;yüzyıllar önce kütüphanelerin tozlu raflarına terk edilmiş olan kaynaklartercüme edilmiş, aklını kullanan, İslam'la başka dinleri karşılaştırmaya çalışankültürlü/bilgiliinsanlarkonuyatarafsızlıklayaklaşarakbukarmaşayıgörmüş,işteo zaman böyle bir problemle karşılaşmışlardır. İslam'ı tahrip etmiş olan buyabancı akıma karşı susmayı iman için büyük bir tehlike olarak görmüş vesesleriniyükseltmişlerdir.Tasavvuf'akarşıdoğanbugünkütepkininkısacaizahıbudur.Mesela, bunlardan biri benim. Bana günün birinde ilim ehlinden biri:"Muhterem, sen yanlış bir yoldasın. Sen neye dayanarak Tasavvuf'a bu kadargönül verdin de bir merci makamı olarak Nakşibendi Tarikatı'nın seccadesineoturdun, senindelilinnedir?"dememiştir.Böylebiruyarıyamuhatapolmadım.Fakatvaktiyle,zayıfdaolsabazıtepkilerlekarşılaştım.Budabeniuyarmayayetti.

Page 231: TASAVVUF - archive.org

Ayrıca tarikat olarak uyguladığımız ritüeller hakkında zihnimi kurcalayan bazışüpheler vardı. O uyarı sayesinde, ben elimde bulunan halkalardan her birinigeriye doğru izleyerek ilerlediğimde, çok müthiş şeylerle (İslam'ın hakikatenyabancısı olduğu engellerle) karşılaştım. O zaman anladım ki İslam'ınTasavvufla, tarikatla (kati suretle) hiçbir ilişkisi yoktur. Yani Tasavvuf'un birmacerası/sergüzeşti vardır. Bu sergüzeştin özeti, sizin yönelttiğiniz sorununkarşılığıolarakbundanibarettir.—SiziTasavvufvetarikatıaraştırmayasevkedenuyarıcılarnelerdir?—Allah'ın(cc)yardımı,demektenbaşkabircevabıuygungörmüyorum.Çünkü

yıllarboyuyığınlarcakitapokumuştuk.ArapdilkurallarıvemantıkdışındaöbürderslerimizintümübizeAllah'ınKitabı'nıveResûlullah'ınsünnetiniöğretiyordu.Buna rağmen biz âdeta kafamızı kuma gömmüştük. Türbeler, sandukalar,kutsallaştırılmış ölüler, rabıtalar, türlü türlü hurafeler aklımızı çelmiş, bizibüyülemişti.Fakatbirzamangeldi,rabıtayaptığımıziçingününbirindeAllah'ınbirkulu,bizimüşrikolmakla suçladı. İşteogünbizim içinbirdönümnoktasıoldu.Buhikâyeepeyceuzundur.Ancakbiziogünlerdemüşrikdiyesuçlayanvehidayeti bulmamıza vesile olan Siirtli merhum terzi Şefik Erkoyuncu'yuhuzurunuzdarahmetleanıyorum.—Bukırılmanoktalarınındışında,Tasavvuf'unİslamtoplumundayeretmesine

sebepolanbaşkabirkırılmanoktasıvarmıdır?— Evet, var. İslam toplumu çökme trendine girdiği andan -ki bu neredeyse

teba-i tabiin kuşağının ömrünü tükettiği günden- itibaren kırılma noktalarıbaşlıyor.İslamtoplumundasiyasi,ekonomik,kültürelvedinselkırılmanoktalarıyaşanıyor.Bunlarınhepsi birbirine bağlıdır ve hepsi birbirini üretmiştir. Siyasibunalımlar insanları ürkütmüş, yormuş, üzmüş, birbirine küstürmüş ve İslamtoplumunu kamplara ayırmıştır. Tabi bu çözülme bilhassa Allah'ın (cc)dikkatimiziüzerineçektiğibirliğimizibozmuştur.Cenab-ıHaknebuyuruyor:"Hiç kuşkusuz sizin bu ümmetiniz, tek (olan İslam) ümmettir. Ben de sizinRabbinizim.Öyleysebanaibadetedin."6

Buayet-i kerimeninbize ilhamettiği birlik veberaberlikbozulmuştur.Tebe-itabiin(üçüncükuşağın)tarihseldöneminisonaerdirdiğidönemdenitibarenbukırılma noktaları ve bunalımlar yaşanmaya başlanmıştır. Tabi bu, ümmetinçöküş trendine girdiği anlamına gelmektedir. Ümmet bu tarihten itibarençökmüş olabilir mi? Evet, cesaretle bunu söyleyelim! Çünkü biz hakikatlericesaretle haykırmazsak, yanlışlarımızı bulamazsak, tarihimizle yüzleşemezsekAsr-ı Saadet'e dönemeyiz. Bu özlemi yaşıyor olabiliriz ama Asr-ı Saadet'e

Page 232: TASAVVUF - archive.org

dönebilmedirencinigösteremeyiz.Bukonudakabiliyetveçabadagösteremeyiz.Dolayısıyla eğer bizim Asr-ı Saadet'e dönme özlemimiz varsa -ki vardırelhamdulillah- bugün çökmüş olsak bile bu ümmetin çocukları asrımızdauyandılar.Bunutespitettim.ŞuandaHindistanyarımadasındanAtlasOkyanusukıyılarına kadar doğudan batıya, Yemen, Muskat, Umman, Hint Deniz'ikıyılarındanBosnaHersek'ekadargüneydenkuzeye İslamcoğrafyasındabizimşu anda tartıştığımız konular tartışılıyor. Bu ne demek? Bu, İslam ümmetininuyandığını, hiçbir şey yapamıyorsa bile feryat ettiğini, elemini ve acısını dilegetirdiğini ifadeediyor!Bunu inkâredemeyiz.Bundandolayıdamutluyuz.Bizherşeyinbugündenyarınabiteceğine ihtimalvermiyoruz.Amabizumutluyuz,uyandık.BakınbugünenazındanTasavvuf'utartışıyoruz.Tasavvuf'unnekadarbüyükbiryara,nekadarbüyükbirproblemolduğunuteşhisettik,onunüzerindekonuşuyoruz.Ümmet,bunungibidahabirçoksorunubulmuş.Onunüzerindetartışıyor. Bunlar olgunlaşacaktır. Umudumuz odur ki Allah'ın izniyle -bizgöremeyebiliriz-bizimtorunlarımızbelkigörecektir.Onlarbuuyanışsayesindeinşallahhayırlısonuçlaraulaşacaklardır.Tasavvuf'unboğuntuluşirkortamındankurtulacak, tevhidin meşalesini dünyanın her yerine taşıyacaklardır. Bundandolayıçokmutluyuzveumutluyuz.— Bunların dışında bazı araştırmacılar Tatar/Moğol istilasının, keza Haçlı

seferlerinin de Tasavvuf'un İslam âleminde yer etmesinde ciddi etki yaptığınısöylüyorlar.Sizbukonudanedüşünüyorsunuz?— Bunun içerisine bütün siyasi bunalımlar, krizler, Emevi-Abbasi kavgaları,

1258'deki Moğol işgali, Beylikler Döneminde ümmetin birbirini hırpalaması,Endülüs'ün çöküşü gibi olaylar, elbetteki Tasavvuf'un yayılmasını tetiklemiştir.ZatenTasavvufmevcuttuo sıralarda.ÇünküHallac,Cüneyd-iBağdadîgibi ilkSufiler,Moğolistilasındançokönceyaşamışlardır.Mesela,bakınızCüneyd-iBağdadîhakkındabirşeyokuyalımburadan.Cüneyd-

iBağdadîçokeskibirSufidir.Kutu'lKulubadlıkaynaktannaklediyorum,diyorki:"Yenibaşlayanmüridekalbiniüçşeylemeşguletmemesiniöneririm.Aksihâldehâlinde değişiklik olur. Çalışmamak, hadis okumamak ve evlenmemek." Yinediyor ki: "Sufinin okuyup yazmamasını tercih ederim. Çünkü okuma yazmacanlılığıöldürür."7

Tasavvuf'unoluşturmayaçalıştığıinsantipibudur.Buözelliğesahipinsanlarınolduğubirtoplumçökmeyemahkûmdur.—BunlarıTasavvuf'unİslamtoplumundayayılmasebepleriolarakzikrettiniz.

Ozamandördüncübirbaşlıkolarakiçvedışsavaşlarıekleyebiliriz.

Page 233: TASAVVUF - archive.org

—Evet.— İhsan İlahi Zahir adında bir araştırmacı var. Bu zatın Şia ile ilgili yazmış

olduğu çok ciddi çalışmalar bulunmaktadır. Şia ile ilgili bu çalışmalarınıbitirdikten sonra İslam Tasavvuf'u denilen şeye bakıyor. Aslında Şia ile SünniTasavvufarasındahiçbirfarkolmadığıkanaatinevarıyor.BukanaattenhareketleEt-TasavvufMenşe'veMasadirdiyebirkitapkalemealıyor.Buradabellifikirlerizikrediyor.Kendi görüşüolarak Şia'nınTasavvuf'uYahudilikten aldığını, onlarvasıtasıyla da Sünni dünyaya taşındığını söylüyor. Siz iki kültürü de çok iyibiliyorsunuz. Farsça'yı da biliyorsunuz. Yani Şia ve Tasavvuf kültürünebaktığınızzamansizcebutespit,yerindebirtespitmidir?—Butespitindoğruyönlerivardırtabi.Bunuaslibiraçıklamaolarakdeğilbir

yan açıklama olarak kabul edebiliriz. Tasavvuf'un Şiilikle ilişkisi çok kesindir.Onainanıyorum.Şöyleki:İslam fatihleri tarafından ilk fethedilen toprak İran topraklarıdır. İranlılar,

ülkelerininİslamtopraklarınakatılmasınaçoküzülmüşler,buduruma,dünyadaİslam'ı kabul eden diğer milletlerden çok daha fazla içerlemişlerdir. İran'ınfethiyleberaberİranhalkıözeldeashabageneldedeAraplarakarşıbüyükbirkinbeslemeye başlamıştır. Dolayısıyla İran hâlen Zerdüşt'tür. İran halkı bütün oaldatıcı görüntüye -sakala, cübbeye, sarığa, ayetullah ünvanlarına- rağmen birİslam toplumu değildir. Bilakis İran hâlen çok koyu bir Zerdüşt toplumdur.Burada Prof. Dr. Fuat Köprülü'nün Türk Edebiyatı'nda İlk Mutasavvıflar adlıkitabındanbirpasajıokutacağımsize:"İranilik, Hz. Hüseyin evladını Sasanilerin vâris takipçisi sayarak ehlibeytinhukukunu müdafaa perdesi altında Arap milliyetine ve İslam dinine dehşetlidarbeler vurdu ve eski bir medeniyetin kolayca yok edilemeyeceğini Zerdüştakidelerini,İslamkisvesialtındasokmaksuretiyleaçıkçagösterdi."8

Müthişbirtespittirbu.Buradaoturupsaatlercekonuşsakİranhakkındabunetbilgiyivermeyemuvaffakolamayız.— Bu kitapta Türklerle ilgili özel bir bölüm de var Hocam. Belki röportajın

sonuna doğru soracaktım ama yeri gelmişken onunla ilgili özel bir sorum var.Sizin de uzmanlık alanınız olan Nakşibendi Tarikatı Arap bölgelerinde değil,dahaçokTürklerinveKürtlerinyoğunluktaolduğuyerlerdeyayılmıştır.Bununsebebinediracaba?—Bununsebebigayetaçıktır.Birdefa1776yılındadünyayagelenve1826'da

ölen Halid-i Bağdadî Süleymaniyelidir ve Kürt kökenlidir. Bu şahıs 1810tarihinde Hindistan'a gidip bir yıl kalarak 1811'de dönüyor. Nakşibendiliği

Page 234: TASAVVUF - archive.org

oradan getiriyor. Nakşbendîlik Osmanlı toplumunda yoktur. Osmanlıtoplumunda yaygın birçok tarikat vardı. Gülşenîlik, Ruşenilik, Cerrahilik,Esmerîlik,Şazerilik,Kadirilik,Rufailikgibiçokçeşitlitarikatlarvar.Bunlarınbirkısmı Araplara aittir. Sabiiliğin tesiri altında oluşmuş Rufai ve Kadirî tarikatıvardır.ÖbürlerideKuzeyAfrika'dangelenEsmerî,Şazelitarikatlardır.Diğerleride Türkler'in kurdukları tarikatlardır. Nakşbendîlik yoktu. Bir defa, KanunidönemindeAbdullahi İlahi adındabiri gelmiş.UbeydullahAhrar'ınhalifesidir.Gelip Eyüp Sultan'da çöreklenmiş ve orada bir şeyler yapmaya çalışmış amamuvaffakolamamış.Nakşibendiliğiyayamamış.Tahminediyorum,kendisiveyabir halifesi Balkanlara gidiyor. Oralarda bir süre faaliyet gösteriyor, fakatBektaşiliğin baskısı altında olan bu bölgede tutunamıyor. Kısa zamanda dasönüveriyor.Şu gerçeği de bilmek gerekir: Nakşbendîlik ile Bektaşilik süt kardeştirler.

Yeseviliğin devamıdır. Yesevilik de Minhac-ı Hakikat adı altında bir yeraltıörgütünün devamıdır. Bu çok eski bir örgüttür. Minhac-ı Hakikat, KuşanlarBeyliğitarafındankurulmuştur.İlkFutuhatdöneminde,Türkistan'aKuteybebinMüslim'ingirdiğitarihlerdeİslam'ınoradayeretmemesiiçinmücadeleverenbirbeyliktir. Bunlar Budizm'in Mahayana mezhebine mensup idiler. Daha sonraMüslümanlarlahaşırneşirolarak-kimseninkulağınıtırmalamasındiye-Arapçabirisimtaşıyanböylebirörgütkurdular.Buörgütünperdesialtındaçokbüyükmücadeleler verdiler. Faaliyetlerine asırlarca devam ettiler ama daha sonraYesevilikşeklindeyerüstüneçıkıp,toplumnazarındameşrulukkazandılar.Yesevilik iki tane çocuk doğurmuş. Bunlardan biri Nakşbendîlik diğeri ise

Bektaşiliktir.Fakatbunlarfelsefe/inanışolarakbirbirineokadaraykırıbirşekildegelişmişlerdir ki nihayet asrımızda bugün Nakşibendiler, Bektaşilere "dinsiz,kâfir" diyor. Nitekim Bektaşiler içki içerler, inançlarında Allah mefhumu pekyoktur. AmaNakşbendîlik dış görünüşü itibarıyla bir Ehl-i Sünnet grubu gibikendinisunmaktadır,fakatiçyüzübakımındançokşaibeliolanbirtarikattır.Yesevilikdedışgörünüşolarakİslam'ıkullanmış,Budistbirmistikhareketidir.

Mahayanacıdır. Dolayısıyla Nakşibendiler de Mahayana mezhebinemensuplardır.OnlardaneticeitibarıylaBudistlerdir.NakşibendiliğinyayılıştarihiOsmanlıtoplumundaHalid-iBağdadîileberaber

1811'denitibarendir.Halid-iBağdadîhakikatenaraştırılmayadeğerbirkişiliktir.Çokönemlibirfigürdür.Halid-iBağdadî'ninkişiliğihakkındahenüztarafsızbiraraştırmabulamadım.Çünküetrafınıokadargölgeleyipetkilemişkihiçkimseonakarşıçıkmamıştır.Bağdadî'nin,Buğyetu'lVacidadlıkitaptabirçokmektubuvar.Onunyeğenibunlarıtoplamış.Çokönemlibirkaynaktır.Halid-iBağdadî'yi

Page 235: TASAVVUF - archive.org

en iyi tanıtan bu kitaptır. Nitekim ne gibi bir mefkûreye sahip olduğuna dairbilgiler, bu kitapta onu ele veriyor.Onun iki tanemektubu çok önemlidir. İkimektubuşöyleözetleyeyim:Birinci mektubunu İstanbul'da, o zamanlar Reis-i Encümeni Maarif, yani

bugünküMillîEğitimBakanıstatüsündeolanmüridiMuhammedEsadEfendi'yegönderiyor.Bumektubunözüşu:Vaktiyletarikatınıyaymakiçinİstanbul'agönderdiğibirşahsiyetvar.Bununadı

AbdulvahhabEs-Susi.Onun arkadaşıdır.AbdulvahhabEs-Susi de esasenonunşeyhi olan Abdullah Ed-Dehlevi'nin mezunudur. Yani, ikisi aynı şeyhinhalifeleridir. Nakşibendilerin bir terminolojisi var, "halife" diye bir statü ihdasetmişler.Şeyhinyerinegeçecekolankişiiçinkullanıyorlar.Başkatarikatlardabuterim yoktur. Öbür tarikatlarda daha çok "postnişin" tabirini kullanırlar.Nakşilikteise"şeyh",kendiyerinegeçecekbiriniseçinceona"halife"diyorlar.İştebu Halid-i Bağdadî, Abdullah Ed-Dehlevi'nin halifesidir. Halid-i Bağdadî,1811'de Süleymaniye'ye dönünce arkadaşı Abdulvahhab Es-Susi'yi tarikatınıyaymak üzere İstanbul'a gönderiyor.Hakikaten belagat sahibi bir adammış buEs-Susi. İstanbul'da büyük etki uyandırıyor ve burada birçok mürid ediniyor.Saraya da nüfuz ediyor. Öyle ki II. Mahmud'un kızı Adile Sultan bile bununtarikatına intisap ediyor. Çarpıcı bir görüntüsü, belagatlı anlatım üslubuylabüyülüyorinsanları.Buadam"birhataişliyor"Halid-iBağdadî'yegöre.Bağdadîbunumektubundaanlatıyor,Abdulvahhab,tarikatabağladığımüridlerikendinerabıta ettiriyor. Nakşilikte bu yasaktır. Şeyh hayattayken halife, müridlerikendinerabıtaettiremez.Nitekim,bakınbenNakşibendi şeyhiolaraküç ilke imzaattım;birincisi, kırk

yaşına varmadan Nakşibendi şeyhi seccadesinde oturdum. Bu mümkün değil.İkincisi, şeyhim bana hayatında ve onun sağlığında "Müridleri kendine rabıtaettirebilirsin."diyebiryetkiverdi.Üçüncüsüdeyağdankılçekergibibutarikatıniçindençıktım.Nakşibenditarihindeböylebirörnekyoktur.Kavgalar, bu saydığım şeylerin bir tanesi üzerine cereyan etmiştir. İşte bu

Abdulvahhab Es-Susi ne zaman ki Halid-i Bağdadî'nin gölgesini üzerindehissetmemeye başlıyor, (Çünkü kendisi İstanbul'da, şeyhi ise Bağdat'tadır)bağımsızhareketediyor.Müridlerine:"Banarabıtaedeceksiniz."diyor.Müridler,rabıtasırasındaşeyholarakAbdulvahhabEs-Susi'yizihnindetasavvur

ediyorlar. Bunu Halid-i Bağdadî haber alıyor. Haber alır almaz -biraz öncesözünüettiğimiz-Reis-iEncümeniMaarifolanMuhammedEsadEfendi'yebirmektup yazıyor. Diyor ki: "Abdulvahhab Es-Susi böyle bir suç işledi. Ben Ebu

Page 236: TASAVVUF - archive.org

Bekir Sıddık'tan tutun, benim şeyhim Abdullah Ed-Dehlevi'ye varıncaya kadarbütün sadâta danıştım/onlara şikayet ettim. Ve onların da onayını aldım. Buadamıtardettim,onutarikattankovdum."Butiyatroüzerine-birmüminolarak-şöyleciddiyetlevederindenbirdüşünün;

Bağdadî'nin bu sözlerinin ne korkunç yalanlardan ibaret olduğunu hemenanlayacaksınız."Biradamçıkacakdiyecekki:Benşöylegözümüyumdum,daldım.Benimmezun olduğumAbdullah Ed-Dehlevi, onumezun eden Şeyh ŞemseddinCanıcanan, onu mezun eden Nur Muhammed Bedevani, Seyfeddin Nurani,Masum Faruki, İmamı Rabbani vs. otuz tane şahsiyetlemeclis kurup oturdum.Ben onlara dedim ki: 'Abdulvahhab Es-Susi bizim bu tarikatımıza muhalefetediyor.Böylebirsuçişliyornediyorsunuz?''Attıkonutarikattan!'dediler.Bendeonlarınonayınıaldımsanahaberveriyorumonuderhaloradançıkarın!"Yaklaşık iki yüz yıldır, bu coğrafyada hemen her gün propagandası yapılarak

meşhuredilmiş,"MevlanaHalidZülcenahayn"(yani;MevlamızikikanatlıHalid)unvanı ile âdeta ilahlaştırılmış olan bu adam, işte böylesi laflar etme cüretinikendindebulmuştur.HakikatenSultanII.MahmudfermanıylaAbdulvahhabEs-Susiveonatabiolan

birkaç kişi, bir gece apar topar Kartal rıhtımından bindirilerek sürgünegönderiliyorlar. Daha sonra onları dağıtarak kimisini Sivas'a gönderiyorlarkimisini Anadolu'nun bazı kasabalarında mecburi ikametle cezalandırıyorlar,AbdulvahhabEs-Susi'yideMusul'asürüyorlar.Düşünebiliyormusunuz?Bu,II.Mahmud'unfermanıylaoluyor.YanibirNakşibendişeyhineleryapabiliyor!Bu adamın kişiliği hakkında insanlar çok şey bilmiyor. Bu büyük yalan

hakkındaikiyüzyıldırhemenhiçkimsebirşeyöğrenememiş.Yoksabuolay,oadamın ismini -aklını başına alabilen- milyonların zihninden -Allah'ın (cc)yardımıyla-birandasilebilir.Bumektuplar,hattabukitaptercümeedilmeliveaklı başında olan kişilere dağıtılmalıdır. Halid-i Bağdadî böyle bir kişiliğesahiptir, bu kadar büyük yalan uydurabilmiş ve insanları uyutabilmiştir diyeaçıklama yapılsa insanlar da zihinlerini çalıştırarak bu yalanı böylece belgeselolarak kaynağı ile beraber görürlerse büyük ihtimalle yüz binlerce insan aklınıbaşına toplayacak ve tevbe edecektir. Bu tarikattan ayrılacaktır. Bu suretle deNakşbendîlikçökmetrendinegirecektir.—OzamanburadakonuştuklarımızınözüşuHocam:Buşahıs,çokilginçbir

kişiliğe sahip, üzerinde ciddi araştırmalar yapılması gerekiyor. Bir Osmanlıpadişahınıdahihareketegeçirecekkadarnüfuzsahibibiradam,çokrahatyalandasöyleyebiliyor.

Page 237: TASAVVUF - archive.org

—Evet, çokrahatyalansöyleyebiliyor.BağdatvalilerindenDavudve İbrahimPaşalarınidamınasebepolabiliyor.SultanMahmud'uürkütüyorilkbaşta.Ünlüdevlet adamlarından ona yakın bir şahsiyet var: Rikabi Humayun KethüdasıHaled Efendi. Bu zat II. Mahmud'u uyarıyor. Kendisi bir zaman ParisBüyükelçiliği de yapmıştır.Çok kabiliyetli biri. Fransızca bilmediği hâldeParisBüyükelçiliğini yapmış. Diyor ki: "Bu fitnebaz bir adam olabilir. Başımıza işaçabilir." Sultan Mahmud araştırıyor. Fakat Halid-i Bağdadî çok kurnaz biradam.Ajanlarını,müridlerinivenüfuzunukullanaraknihayetSultanMahmud'uetkileyebiliyor. İnsanpsikolojisini yönlendirmede çok tesirli bir araç olanHintBudizmi'nin sırlı yöntemleriyle büyük kitleleri büyülüyor. Özellikle Kürtnüfusuntamamınıçokkısazamandakendinebağlayarak-günümüzünFethullahGülenörneğindegörüldüğüüzere-büyükbirgüçeldeediyor.BöyleceOsmanlıyönetimi ile pazarlığa oturacak hâle geliyor. Haled Efendi aleyhinde birpropaganda savaşına giriyor. Bunun üzerine Sultan II. Mahmud, HaledEfendi'den şüphelenerek onu Adana valiliğine tayin ediyor ve bir kulp bulupnihayetonuidamediyor.Bunun ilk fitnesini ve yalanlarını anlayabilen/kavrayabilen şahsiyetlerden biri

deŞeyhMa'rufEl-Berzenci'dir.ŞeyhMa'rufEl-Berzenci,buşahıshakkındaçokilginç şeyler yazmış ve Bağdat Valisi'ne ihbarda bulunmuştur. Ancak tehditedildiğiiçinkorkusundanpişmanlıkduymuşvemaalesefgeriadımatmıştır.Aslında SultanMahmud, Bağdadî'ye boyun eğecek biri değildi.Onun nemal

olduğunubiliyordu,fakatogünlerdepeşpeşesavaşlarvekrizleriçindebocalayanOsmanlı yönetimine bir rahatlık kazandıracağına inandığı için bu adamındizginini gevşetiyordu. Ona katiyen dokunmuyor, özellikle onu Vahhabilerinüzerinekışkırtmaksuretiylekullanıyordu.NitekimmüridleriarasındamüthişbirVahhabi düşmanlığı yayılmıştı. Hatta müridlerinden bir kısmının İbrahimPaşa'nın oğlu Tosun Paşa'nın ordusuna katılarak Arap Yarımadası'ndaVahhabilerekarşıgönüllüsavaşmayagidenlerolduğubilesöylenmektedir.Böylebirkişiliğivar.Amabununaraştırılması lazım.Çünküonunmuasırıve

onun hasmı olan Şeyh Ma'ruf El-Berzenci'nin ifadeleri var. Diyor ki: "O,Hindistan'agitti,sihirbazyogacılardandersaldıveİngilizHristiyanlardanbirdinöğrendi..." "Yogilik" kelimesini Arapçalaştırılmış olarak "cukiyye" diye ifadeediyor. Şimdi, ŞeyhMa'ruf El-Berzenci adında bir tarikat şeyhi "cukilik"deyip"yoga"dan bahsediyorsa buna çok önem vermek lazım. Hakikaten Bağdadî'ninrabıtauygulamalarınıgörüyoruz.Gözyumma,dilidamağayapıştırma,burundannefesalmagibiuygulamalar,BudistrahipPatanjali'ninSutralarındabizzatfigüreettiği meditasyonun/yoganın aynısıdır. Ma'ruf El-Berzenci demek ki böyle bir

Page 238: TASAVVUF - archive.org

kültüre de sahip. Yoksa bir medrese mollası, bir tarikat şeyhi bunu bulamaz,kültürsüzdür. Medreselerdeki bu kültürsüzlük hâli günümüze kadar devametmiştir.YaniHalid-iBağdadî'ningetirdiğiNakşibendiliğinmacerasınınözübudur.Tabi

NakşbendîlikbirTürktarikatıolduğuiçinaşağıyukarı1650'lerdebaşladığıveotarihten itibaren zamanın akışı içerisinde yavaş yavaş yapılandığı için dönemdönem isim ve ritüel değiştirmiştir. Ama hep bir Türk tarikatı olarak Türkmuhitlerinde yaşamış, uygulanmıştır. Türkler de buna dört elle sarılmışlardır.ÇünküonlardanbiriolanMuhammedBahaeddinBuhaributarikatı icatetmiş.Ninesinin gördüğü bir rüyadan hareketle bu işe başlamış. Ninesi ona: "BenrüyadaseninTürkşeyhlerindenistifadeediyorolduğunugördüm."demiş.Buçokönemli bir ilham kaynağıMuhammedBuhari için.Demek ki çocuk yaştaykenninesinin gördüğü bu rüya ona bir ilham kaynağı olmuş. Ve hep bununlayaşamıştır.NitekimHalilAtaadındabirprensincellatlığınıyaptığıgünlerdebilebu hayalle yaşamıştır. Şimdi bazı Mutasavvıflar onun cellatlık mesleğini icraedişinimeşrulaştırmakiçindiyorlarki:"Sa'dibniEbiVakkasdainsankesmiştir.Bu zat bir sahabi idi. Şeriat ne diyorsa onu yapmıştır. 'Şeriatın kestiği parmakacımaz.'O da şeriatın emirlerini yerine getirmiştir."Hayır, öyle değildir. PrensHalilAtaoradaşeriatıuygulamıyordu.PrensHalilAtabirTürkprensidir.Eskiatalarının oradaki kadim siyasetini uyguluyordu. Bunların örfünde idamlarınçoğu siyasidir, şer'i değildir. Nitekim Osmanlılarda bile bu tür uygulamalarvardır.Oradabirkerametgörmüş.KafasıkesilmeküzeregetirilenEmirKulal adında

birisinininfazınıgerçekleştirmeyeçalışırkenkılıçkesmemiştir.DahasonraEmirKulalilekurduğubirirtibatneticesindeTasavvufyolunagirmişveondanistifadeetmiştir.NitekimEmirKulal'ınhalifesidiroda.Böylebiruydurmaefsanevar.Buhalkalarıbirbirineyapıştırayapıştırabugünekadargetiriyorlar.Nakşibendi

Tarikatı'nın Türk bölgelerinde yaygınlık kazanmasının çok küçük bir özetibundanibarettir.ŞunudaönemleifadeetmekgerekirkibizzatHalid-iBağdadî'ninveonabağlı

birsürümollanınyazıpçizdiğibirçokmektupverisalelervardır.BunlarınhemenhementamamıArapça'dır.GünümüzünNakşibendileribubelgelerinTürkçe'yeçevrilmesinden çok korkuyorlar. Tevhid ehli âlimlerin bu kitapçıkları tercümeederekonlaraaithakikatleribizzatkendibelgelerindençıkarıpifşaetmesişarttır.Hiç değilse aydın ve mantıklı insanlar bu belgelerdeki gerçekleri okuyarak butehlikeli örgütü yakından tanıma imkânını elde edeceklerdir. Nurculuk veGülencilik nasıl deşifre edildiyse Nakşibendiliğin gizli yönleri de böylece gün

Page 239: TASAVVUF - archive.org

yüzüneçıkacaktır.—Yeri gelmişkenHocam,TürklerinMüslümanlığı kabul ettikleri günden bu

yanaTasavvuflabukadaryakındanalakadarolmalarınınsebebinedir?—Türklerin İslam'la tanışması olayı çok önemli bir hâdisedir aslında.Neden

önemlidir?Çünkübukonudakigerçeklerbugünekadarsaklanabilmiştir.Şuvarki teknolojinin kaydetmiş olduğu baş döndürücü ilerlemeyle birlikte dijitalhaberleşme ve bilişimin sağladığı olağanüstü imkânlar sayesinde geçmişe dairgizlikalmışhakikatlerartıktekertekergünyüzüneçıkmayabaşladı.Türkiye'deçeşitli inançgruplarıarasındaçıkarmücadeleleri,ateşliatışmalarve tartışmalarsürüp gitmektedir. Bu amaçla çeşitli belgeler ortaya atılmakta, tezler ilerisürülmektedir. Bu gidişat bir yandan bilgi kirliliğine neden oluyorsa da öbüryandan birçok gerçeğin meydana çıkmasına da yardım ediyor. İnternetortamında uçuşan milyonlarca belge, tez, iddia ve itiraflar biz Ehl-i Tevhid'inişinedeçokyaramaktadır.Bizimbuortamdanazamiderecedeistifadeetmemizgerekir.Kürt ırkçıları,Türk ırkçıları, tarikatçılar,Kemalistler, sağcılar, solcular,fanatik Hanefist-Sünniler, Aleviler ve daha nice ideolojik gruplar şu andabirbirleriylekıyasıyamücadelehâlindedirler.Bukamplar,istihbaratörgütlerininpompaladığı propagandaların etkisi altında zaman zaman "birlik ve beraberlik"sloganları atarlar. Bu manzara o kadar önemli değil. Allah (cc) bu arabeskmanzarahakkındabizibilgilendirmiştir.

9 و Unutmayalım! Bu manzara bizim çok faydalanabileceğimiz bir alan

oluşturuyor.Bundanazamiderecedeyararlanmalıyız.Örneğin,ırkçılar,dinsizliğisavunupİslam'ınbirArapdiniolduğunu,Peygamberin(haşa)budinibirşekildeuydurduğunu iddia ederlerken Sünni Türkler bundan rahatsız oluyorlar vesavunmaya geçiyorlar.Tabiatıyla bu gibi kavgalarda verdikleri emeklerle bizimbirçeşityükümüzü taşıyorlar.Dolayısıylayersizve seviyesizkavgalarındışındakalarak fazla enerji kaybetmemiş oluyoruz. Böyle fırsatlar bizim için stratejikavantajlar sayılır. Tarikatçılar zaman zaman hasımlarına karşılık vermek içincevap yetiştirmeye çalışırlarken, gösterdikleri tepkilerde açık da veriyorlar. OaçıktandabizEhl-iTevhidistifadeediyoruz.BirdefaTürklerinİslamilenasıltanıştıklarınımeraketmemizesebepoluyorlar.

Çünkü Türklerin İslam'la barış içerisinde tanıştıklarını, katiyen İslam'a kılıççekmediklerini, İslam fatihlerini neredeyse çiçeklerle karşıladıklarını ifadeediyorlar.Bu,tamamengerçekdışıdır.MeşhurEmevikomutanıTürkistanfatihiKuteybebinMuslimhicri700'lerden itibarenBuhara,Semerkant,Baykent,Şaş,

Page 240: TASAVVUF - archive.org

Fergana,Kiş,Nesef,NumuşkesveRamiseneşehirlerininolduğubölgeyegiriyor.Buraları fethediyor. Buraların halkı, genelde Türkçe konuşurlardı. Bununyanında Farsça da konuşabiliyorlardı. Buralarda Deylemiler, Soğdlar, Sakalibe,FarslarveTürkkabileleriyaşardı.Bukonudagenişbilgiiçinmutebervemufassalİslam tarih kaynaklarını ve seyahatnameleri -özellikle İbni FadlanSeyahatnamesini-okumanızıöneririm.Kuteybe b. Muslim'in babasının adı Muslim'dir. Bu çok çarpıcı bir kelime

olduğu için bunu unutmayın. Kuteybe b.Muslim'in "soyadı" Türkler arasındaçok büyük bir ürküntüye sebep oluyor. Çünkü Kuteybe, Türklerin İslam'latanıştıklarıogünlerdeTürkleregöre,Türkyurdunuişgaletmişbircaniidi.Türkırkçılarının iddiasına göre Kuteybe çok insan katletmiş. Tabiatıyla bumümkündür. Bir savaş ortamı var ve bu bir fetih ordusudur. İslam fetihordusunungirdiğiyerdemukabildirenişlerlemuhakkakkarşılaşmıştır.Kuteybeb.MuslimbualanagirdiğizamanTürklerinbelkiçokcüzikısmıgönüllü imanetmişolabilir.Buna ihtimalveriyoruz.Fakatbüyükbirkısmıdirenmiştir.Odabudirenişikırabilmekiçinikiyolabaşvuruyor.İlkolarakinsanlarıngönüllerinifethetmek ve onları aklen ikna etme yoluna gidiyor. Orada bulunantopluluklardan kim neye tapıyorsa ellerindeki putları toplatıyor. Fildişinden,altından,gümüşten,ahşaptanyapılmışnekadarputvarsaBuharaveSemerkantkentlerinin meydanlarına yığıyor ve halkı da çağırıyor. Diyor ki: "Bakın sizintaptığınız bunlardır. Şimdi gözlerinizle ne olacaklarını göreceksiniz." Putyığınlarınınüzerinezeytinyağıdöküyorveateşeveriyor.Bunlarkül,külçehâlinegeldikten sonra bu insanların korkudan dizlerinin bağı çözülüyor. Diyor ki:"Bakın gözlerinizle görün, siz daha önce birçok olayda bunlardan medetbekliyordunuz. Ama hiçbir şey yapmadılar. Bunlar kendilerini korumaktan bileacizkalansahteilahlardır.Bunlarzarargördüamasizzarargörmediniz."Onlarıböylegözleriilegörebilecekleribelgeselbirşekildeiknaetmeyeçalışıyor.Bununçok büyük bir önemi var. Bu olay üzerine hakikaten birçokTürk, Budizm'denZerdüşizm'den ve Maniheizm'den ayrılıyor, İslam'a giriyorlar. Allah'ahamdolsun. İkinci yol olarak da ikna olmayan, bununla birlikte İslam cihadfaaliyetlerinekarşıdirenentopluluklarakarşıkılıçkullanıyorelbet...Türklerin İslam'ı kabul ediş serüvenlerinde mutlaka üzerinde durulması

gerekenbirdiğerkonuisedilsorunudur.TürkçeileArapçabirbirineyabancıveayrı ikidildir.Bu,Türkler için çokbüyükbir şanssızlık.Mesela, bugünekadarhiçbir Türk benim ismimi bile kolayca telaffuz edememiştir. "Feriduddîn"diyememiştir. Ben resmi dairelere gittiğimde karşımdaki sekreter bana ya"Ferudittin" diyor ya da "Feridun" diyor. "Feriduddîn" diyemeyen bir insan,

Page 241: TASAVVUF - archive.org

rahatça "Eşhedu en Lailaheillallah ve eşhedu enne Muhammeden Resûlullah"diyebilirmi?Diyemez.Bunuelliyıldaancakhalledebilmişlerdir.Türklerin İslam'ı kabul ettikleri dönemdeki kültürel durumları da çok

önemlidir.DikkatedersenizodönemiyazanbirTürktarihçiyoktur.Bunu Türk tarihçileri de tespit etmişlerdir. Bunlardan biri de Prof. Dr.

ZekeriyyaKitapçı'dır.ZekeriyyaKitapçı'nınOrtaAsya'daİslamiyet'inYayılışıveTürkler kitabınımutlakabaştan sonakadarokuyunuz.Bukitap çokbüyükbirbaşarıdır. Ama Zekeriyya Kitapçı burada yazdıklarından dolayı verdiğiipuçlarının neler getireceğini bilseydi bu kitabı yazmazdı. Çünkü ZekeriyyaKitapçı bu kitabı beş on tane kaynağa dayanarak yazmış. Bunların neredeysetamamı Araplara aittir. Bu demektir ki Zekeriyya Kitapçı kendi ırkından,milletindenkendi tarihiniyazmışbir tekşahsiyetbulamamıştır!Bu, sondereceönemlibirgerçektir.BudemektirkiTürkler-hükümdarlarıdadâhil-otarihlerdeokuma yazma bilmiyorlardı. Bilmedikleri için de kendi tarihleriniyazamamışlardır.O günün tarihi olaylarını Taberi,Mes'udi, İbnu'lNedim gibiAraptarihçileriyazmışlardır.Ondan sonra bu sefer Alman kökenli bir Rus Türkoloğu olan Friedrich

Wilhelm Radlof (1837-1918) 10 Türk tarihini araştırmıştır. Bunlardan biri deAleksandrN. Samoyleviç'tir.Bu ilim adamlarının saptadığı gerçekler sayesindebugün Türkler kendi tarihlerini öğrenebiliyorlar. Özellikle Frederick WilhelmRadloff ve öğrencileri Türkiye'ye gelerek Türklere çok yardım etmişlerdir.Türklerin tarihini yazmışlardır. Türkler şu anda Arap tarihlerine ve FrederickWilhelmRadloff'aaitkaynaklaradayanaraktarihleriniispatetmeyeçalışıyorlar.Türklertarafındanedebîmahiyetteyazılanilkkitap;-BirTürkolanYusufHas

Hacib tarafındanArap harfleriyle (1069-1070 yılları arasında) yazılanKutadguBilig adlı eserdir. Günümüzde birkaç uzman dışında hemen hiçbir Türktarafındanbukitabınorijinalmetnineokunabilmektenedeanlaşılabilmektedir.Üstelik ne bu kitap ne de ondan iki üç yıl sonraKaşgarlıMahmud tarafındanyazılan Divan-u Lûgati't Türk bugün, hiçbir okumuş Türkün dikkatini bileçekmemekte,edebîveilmîforumlardaiçeriklerindenpeksözedilmemektedir.Bu iki kitabın yazıldığı 1070'li yıllara gelininceye kadar Arap ve Araplaşmış

bilginler tarafından (gramer, fıkıh, tefsir, hadis, akaid, kelam, felsefe, tıp,matematik,astronomi, tarih,coğrafyavedahabirçokbilimdallarında)binlercekitap yazılmıştır. Örneğin, Kutadgu Bilig'in yazarı ile çağdaş olan (1058-1111yıllarıarasındayaşamışolan)İmamGazali'ninyalnızcaikiyüzyirmisekiz(228)eser verdiği söylenmektedir. Bu eserlerin üçü Farsça, geriye kalanların tamamı

Page 242: TASAVVUF - archive.org

Arapçayazılmıştır.Bunlarınyarısınınancakkendisineaitolduğunukabuletsekbilesayıçokbüyüktür.ButarihlerdehiçbirTürk'ündörtbeşeserbilevermediğiaçık bir gerçektir. Bunu ilgiyle vurgulamak gerekir ki İmam Gazali İranlıdır(Farstır), yani Türk değildir. Türkiye Millî Eğitim Bakanlığı, böyle birkarşılaştırmayı Cumhuriyet tarihi boyunca göze alamamış, bu tür birmukayesenin,okulkitaplarınasızmasınıbilinçliolarakönlemiştir!"Divan-u Lugati't Türk"ün neredeyse hepsi Arapça'dır. Onun önsözünde

müellif,AbbasiHalifesiniokadarçokövüyorkioönsözüokumamakiçinhiçbirTürk bu kitabı araştırmıyor. Neden? Çünkü bu kitabı araştıran her Türk şuhakikate ulaşacaktır: Selçuklu İmparatorluğu denilen o azametli devlet, AbbasiDevletine bağlı bir sultanlıktır. Bağımsız bir devlet değildir.Türk insanının buhakikateulaşmaması içinTürkMillîEğitimibugerçeği kitaplara koymamıştır!HiçbirTürkdeşuanbunubilmiyor,bilmekdeistemiyor!GelelimKuteybeb.Muslim'e.Kuteybeb.Muslim'intaşıdığıo"Muslim"soyadı

her Türk'ü ürkütmüştür. O tarihten günümüze kadar hiçbir Türk "BenMuslimim."demez,aynenİranlılargibi"BenMüslümanım."der.İslamdininedeTürkler "Müslümanlık" diye bir isim vermişlerdir. Böylece daha ilk gündenitibaren Araplardan yollarını ayırmışlardır. Bugün neredeyse her AnadoluTürkününkimlikkartındaİslamkelimesibulunuyorolmasınarağmen,onagöremensubuolduğudinMüslümanlıktır.Buoldukçadikkatçekicidir.DiyanetİşleriBaşkanlığı bu büyük yanlışlığı düzeltmek için bugüne kadar hiçbir girişimdebulunmamıştır.Üç alakasız bileşenden oluşan "Müslümanlık" kelimesinin ayrıntılı analizi ise

şöyledir:•Birincisi, "Müslüm" kesitidir.Bu sözcük,Arapça " " kelimesinin fahiş bir

şekilde tahrif edilmiş/çarpıtılmış biçimidir, ilk hecesindeki "ü" sesi Arapçadeğildir. Aksine, Miladi 1389 yılında gerçekleşen I. Kosova zaferinden sonraBalkanların Osmanlı topraklarına katılmasıyla Sırpça, Boşnakça veArnavutça'nın Türkçe üzerinde meydana getirdiği etkinin kesinsonuçlarındandır. Esasen Arapça'da da Türkçe'de de "ü" sesi yoktur. NitekimAnadolu'dauğurlama sırasındakullanılan "gulegule" tabiri bile bu gerçeğin enaçıkdelilidir!"Müslümanlık" kelimesinin ikinci hecesindeki "ü" sesi ise, Türkçe'de 1932

yılından sonra -dil çalışmaları kapsamında "ses uyumu" bahanesinin sonucuolarak- ortaya çıkan ikinci bir çarpıtmanın izidir. Çarpıtılmadan önceki (sonuharekesiz) doğru telaffuz şekli ise "muslim ( )"dir. "Müslüm" kelimesi ise

Page 243: TASAVVUF - archive.org

Kur'ân-ıKerim'dekesinliklebulunmamaktadır.•İkincikesit,"an"hecesidir.BiraidiyetekiolanbuheceFarsça'danalınmadır.

Nitekimgünümüzekadarİranlılar"Müslüman"kelimesini"Moselman"şeklindetelaffuz ederler.Bukelimezamanınakışı içindeTürkler tarafındançarpıtılarak"Müslüman"kalıbındasabitleştirilmiştir.BukelimeKur'ân-ıKerim'dedehiçbirhadistedeyoktur.•Üçüncükesit,"lık"hecesidir.Buhece,Türkdilbilgisinde(yapımeklerinden),

isimdenisimtüretmeekidir.ArapçailehiçbirilişkisibulunmadığıgibiKur'ân-ıKerim'dehiçbirTürkçekelimedeyoktur.11

İşte"Müslüm-an-lık"kelimesibuüçbileşendenmeydanagelençok tutarsızvetemelsizbirsözcüktür.Hemenhemenherinsanbututarsızlığısezinleyebilir.Buüçayrıdildenbirarayagetirilmişüçparçadanibarethurdatabir,hiçbirzamanyüceİslamdinineadolmaz!Konubukadaraçık!Pekibunasılgerçekleştirildi?TürklerbuAcemuydurmasınınedenyüceİslam

dinineyakıştırdılar?NedenhiçbirTürk:"BenMuslimim"demez.HalbukiArapa:"Dinin nedir?" diye sorduğunuzda: "Ben Muslimim" der. Arapların dışındakiİslamitoplumlardadaböyledir.Mesela, bugün Nijerya'ya, Endonezya'ya, Malezya'ya, Filipinler'e, Afrika

ülkelerinegidin-kibunlarınhiçbirisiArapdeğildir-buradahalka"Müslümanlıknedir?"diyesorun,hiçbircevapalamazsınız.Buçokgüçlübirkanıttır.DemekkiTürklere has bir tesmiyedir bu. Türklerin icat ettiği ve İslam'a yapıştırdığı birisimdir. Dolayısıyla bu ismin hiçbir hükmü yoktur. Bu isim İslam'ayakıştırılamaz. Eğer İslam'a alternatif bir din olarak üretilmişse o zaten çoktehlikelidir.Nitekimbu,şuanlamagelir:Türk,dahailkadımdayolunuAraptanayırmış,"İslam,Arabındini;Müslümanlık, benimdinimdir."demiştir.Kendinegöre bir din icat edip mevlit, kandil, evliyacılık, türbecilik gibi tapınmasembolleriylebirtertipyapmış;bunlara,SomuncuBaba,HelvacıBaba,ZuhuratBaba, Zembilli Efendi, Merkez Efendi, Aziz Mahmud Hüdai, Eyüp Sultan veAnıtkabirgibiçeşitlikutsallarilaveetmiştir.MustafaKemalveAnıtkabir,TurgutÖzal'ın ve Menderes'in türbeleri de dâhil bütün bunlar Müslümanlığı ifadeediyor.KuşkuuyandırmasındiyeMüslümanlık, dıştannamaz, oruç,hac, zekatve kurban gibi İslam'a ait ibadetlerle âdeta ambalajlanmıştır. Bunların tamamıbizeispatediyorki"Müslümanlık"aslaİslam'ınadıdeğildir.Türklertarafındanbin sene önceden icat edilmiştir. Arapça'dan alınan bir kelimenin yarısı tahrifedilmiş,Farsça'danbirekalınmış,sonraTürkçe'dendebirtakıeklenmiş,böyleceyapay, tutarsız, asla dünya müminleri tarafından benimsenmemiş ve kabul

Page 244: TASAVVUF - archive.org

görmemişbirdinoluşturulmuştur.Arap ulemasının şimdiye kadar neden "Müslümanlık" kelimesini ele alıp

eleştirmediklerineşaşıyorum.DörtyüzsenebirlikteyaşamalarınarağmenbellikiAraplarTürkçe'yihiçbirzamanhesabakatmamışlardır.Yani,ArapmuhitlerindeTürkçe öğrenme merakı hemen hemen hiç yoktur. Muhtemelen içli dışlıolamadıkları için tarih boyunca bu ismin de farkında olamamışlardır. Aynızamanda Türkler "Müslüman" derken ilk iki hecesi "Muslim" kelimesiniçağrıştırdığı için Araplar bundan bir ürküntü duymamışlar. Dolayısıyla itirazkonusu da olmamıştır. Bütün bunların Arap âlimleri de davet edilerek birsempozyumda uzunca tartışılması gerekiyor. Bu isim büyük bir tehlikedir.İslam'aböylebir isimtakılamaz.Çünküİslamkelimesitevkifidir.Hiçkimseninbukelimeüzerindetasarrufhakkıyoktur.OkelimekiAllah (cc): "Allahkatındageçerlidinyalnızcaİslam'dır." diyerekbudini isimlendirmiştir.Dolayısıyla aklıbaşında hermüminin yalnız Türkiye değil, dünyanın her yerinde bu tehlikeyeişaret etmesi ve bu tehlikeye karşı mücadele vermesi lazımdır. Kim ki bilinçliolarakİslamdinine"Müslümanlık"derseonunimanındanşüpheedilebilir!— Peki Hocam, Türklerin "Müslümanlık" kelimesini ilk olarak ne zaman

kullandıklarını biliyor muyuz? Bunu İslam'la ilk tanıştıklarından itibaren mikullanıyorlar?—Çok eski olduğu için bunu tespit etmek çok zordur. Bu bilinmiyor. Bunu

tespit etmek için literatürü takip etmek lazım. Yani bugün mesela, Araptarihlerine bakarsak muhtemelen rastlayamayız oralarda. Çünkü Arap meraketmemiş. Türkler, İslam'ı Araplardan öğrenmemişlerdir. Bu neyi gösterir? Birdefa,İslam'ıkabuledenilkTürkünkimolduğubellideğil.Bunuhiçunutmamaklazım.Onlarınİslamiletanışanilkkuşağınabudinikimtelkinetti?Buşahıslarınkimolduğubilinmemektedir.İslam'ı onlara tebliğ eden şahısların ya da tercümanlarınArapça ve Türkçe'yi

aynı düzeyde bildiklerini bilmiyoruz. Bütün bunlar çok karanlık bir döneminyaşandığınıortayakoyuyorkibudabukelimeninnasılteşekkülettiğini,İslam'anasılböylebirisimyakıştırıldığınıbilmemizeimkânvermiyor.Amaşukadarınısöyleyebilirim: Arap tarihlerinde "Müslümanlık" kelimesini bulmak mümkündeğildir. Buna inanıyorum. Türklerin de kendi tarihlerini işlerken "Türkler şutarihten itibaren İslam ile tanışmış." diyerek kitap kaleme almış Türk ırkındankim varsa bu şahsiyetlere ait kaynakları ortaya koyup bunları günlercearaştırmalarıgerekiyorkibuçokbüyükbireforister.Bubirkişininişideğilbirekip işidir. Kelime-i Şehadet getirip namaz kılan her Türkün bu konudamesuliyet duyması lazım.Ne yapıp edip bu toplumunbir konsey teşkil etmesi

Page 245: TASAVVUF - archive.org

lazım. İlmî bir heyet oluşturup bu konuyu araştırmaları lazım. "Müslümanlık"kelimesi hangi tarihten itibaren, kimler tarafındanbudine isimolarak verildi?Bu ismi neye dayanarak buldular? Tabii, büyük ölçüde İran tesiri var burada.İranlıda:"MenMoselmânem."der,butabirFarsçabirdizedeşöylegeçiyor:

مر رد تد

مر رد ا ا تر

مر رد تدارا ا تد12 مر رد ا یوا ما

Veyaİranlı:"MenMoselmanhestem."diyor.BunundaiçindegeçtiğiFarsçabirsöylemşöyledir:

ن

ا ، ا ما

ا ا ، دز زا ا ا13 .د ، د ار ا

Gerçi"Müslümanlık"kelimesiİran'dadayoktur.ÇünküFarsçamüsaitdeğildirbuna.Oradada: "Dinî İslam" denilir. "Bedini İslammensub hestem" der. İslamkelimesini sıkça telaffuz ederler.Hatta devletin adındada "Moselmâni"yoktur.Devletinadı"Cumhuriyiİslamiyiİran"dır.— Şimdi başa dönecek olursak Hocam, dedik ki: Türklerde Tasavvuf'un ilk

günden yaygın olmasının sebeplerinden birincisi, Kuteybe b. Muslim'inTürkistan'ıfethetmesindensonrahalkınürküpgönüllübirşekildeİslam'ıkabuletmemişolmasıdır.İkincibirsebepvarmıpeki?— Var tabii, ikinci sebep de onların Arap mühitlerinden uzak olmalarıdır.

TürklerİslamiletanıştıktansonraAnadolu'yadoğruilerlemedenönceasırlarcaİran'da kalmış, İranlılarla haşır neşir olmuşlardır. Hatta Anadolu'ya geldiktensonrabileTürklerindevletdiliFarsçaidi.Bugerçeğigünümüzekadargizlemeyedevam etmektedirler.Öyle belli ki "Arap"ın dinini ve Fars'ın dilini kendilerineyediremiyorlar!Araplar,ŞiiBuveyhiailesindençekindikleri için(Abbasilerinortadöneminde)

SünniTürkleri imdada çağırdılar. Bu olaydan sonra Selçukluların Irak'a doğruakmasıyla birlikte Sünnilik ortak bağıyla Araplarla kaynaştılar. Ancak

Page 246: TASAVVUF - archive.org

"Müslümanlık"tanbirtürlüvazgeçemediler.—İslam'ıkabulettiktensonra...— Selçuklulardan önceGazneliler de İslam'amensup idiler. Cumhur hâlinde

İslam'a girenler Efrasiyapoğullarıdır. Bunlara Karahanlılar diye bir isimvermişler. Bu isim altında bir devlet yoktur. İslam'ı ilk kabul edenlerin bunlarolduğu söyleniyor. Bu devletin hükümdarı olan Satuk Buğra Han'ın"Abdulkerim" adını alarak bir Türk prensi vasıtasıyla İslam'ı kabul ettiğisöyleniyor.Onun İslam'ıkabul etmesiylebirlikteonun tebaasıdan ikibin çadırhalkının üç ay içerisinde İslam'a girdiği söyleniyor. İki bin çadır halkınınbugünkühesaplaikimilyoninsanettiği farzedilirseüçayiçerisindeikimilyoninsanınİslam'agirmesiçokbüyükbirproblemesebepolur.Bu problemi şöyle izah etmek lazım, bu iki milyon insanın İslam'a göre

eğitilmesi çok zordur. Eski dinlerinden vazgeçerek bir çeşit hükümdarı taklitederek İslam'a giren bu topluluklar tamamen duygusal nedenlerle dindeğiştirmişlerdir. Kelime-i Şehadet'in anlamını bile pek kavrayamadan uzunyıllarnamazkılmayıveoruçtutmayıbecerememiştir.Ogünişlenenyanlışlıklarbugünekadarsarkmışolabilir.—OzamansizFuatKöprülü'nün:"Türkler İslamiyet'in birçok usulünü doğrudan doğruya Araplardan değilAcemlervasıtasıylaaldılar.İslammedeniyetiTürklereİrankültürününmerkeziolan Horasan yoluyla Maveraünnehir'den geçerek geliyor." sözünekatılıyorsunuz.Sizinikinciolarakanlattığınızınözetişu:Türklerİslam'ıdirektAraplardandeğilyaklaşıkbeşyüzyılvakitkaybederek-bozukbirİslam'asahipolanİranmilletinden-Acemlerdenaldılar.—Bunuçokmuhtemelgörüyorum.Sadecebozukdeğilhınçlıbir İranmilleti

var. İslam'a karşı ön yargılıdır. Evde Zerdüşt'tür dışarıda "Moselman"dır, asla"Muslim"değildir.Üçüncü bir sebep daha vardır: İlk fitnenin izleri olarak Ali'ye (ra) yandaşlık

mefkûresindenyola çıkarakbütün İslam toplumuarasındaŞiiliğebenzeyenbirdüşüncevardı.Çokyaygındı,hattaSünnilerarasındabilevardı.Ali(ra)hephaklıçıkarılmıştır.AmaAli (ra) ve onun soyunun başına gelenler dramatize edilerekişlenmişveİslam'ınboşluğuonunhikayeleriyledoldurulmuştur.Ali (ra)HayberKalesi'nin fatihidir. Günümüzde belki de elli kişinin kaldıramayacağı çok ağırolankalekapısınıtekbaşınakaldırmıştır.Bukonudabirçokİslamdışıveakıldışıhikâyeler ve efsaneler tertiplenmiştir. Bütün bunlar İslam adına, din olarakyayılmıştır. Vaktiyle Kutluk Devleti tarafından paramparça edilen Hunlar'dan

Page 247: TASAVVUF - archive.org

kalmarahiplervardı.Araptarihinde"Ruhbanu'lHayatile"diyegeçer.Bunlarçokcahil insanlar idiler ve çok da ürküntü veren tipleri vardı. Saçlarını, sakal vebıyıklarını, hatta kaşlarını da kazıtıyorlardı. Üzerlerinde uzun bir entari vesırtlarında bir keşkül, ellerinde bir asa. Bunlar, öldürülmüş olan Hunlar'ınbekayası/kalanıdır.SırfKutlukDevleti'ninİslam'agirmişolantebaasıtarafındanöldürülmemek için kabile kabile gezip dileniyor ve Ali'nin (ra) cenklerinianlatıyorlardı. Zaten İslam'ın bulunmadığı bu alanda İslam adına menkıbekültürünü yayıyorlar, bu menkıbe kültürü de Tasavvuf'un zemininioluşturuyordu.Tasavvuf, bu alt yapı üzerine kuruluyor. Ondan daha sonraları da tarikatlar

vasıtası ile ritüellerle formüller hâline getirilen bir Tasavvufi hayat yaşanmayabaşladı. Bu mistik yaşam tarzı zamanla müesseseleşti. Tekkeler kurulup çeşitlitarikatlar ortaya çıktı. Ondan sonra bir şeyhlik makamı ihdas edildi. Şeyhlikmüridlik ilişkileri düzenlendi. Bunlar tabir-i caizse derneklerintüzükleri/yönetmelikleri gibi çeşitli kitapçıklar yazıyorlar. Bu şekilde işteNakşbendîlik,Rufailik,Kadirîlikyavaşyavaşteşekkülediyor.— "Türkler İslam'la tanışmadan önce onlarda var olan Şamanuygulamalarının Tasavvuftaki uygulamalarla birebir örtüştüğünden dolayıaslında Şamanizm'deki o uygulamalarına Tasavvufi isimler vererek yerinegetiriyorlar."görüşünekatılıyormusunuz?— Bu çok muhtemeldir. En büyük delillerden bir tanesi de şüphesiz budur.

Çünkü şirk dönemindeyken aşılandığı inancını, İslami döneme de taşımış veonunlasentezlemiştir.Hattaİslam'ınaçıkbirşekildekitabihâlegeldiğidönemdebile bu göze alınabilmiş Türkler tarafından. Mesela, Nakşibendiliğin, bugünHanefilikle sentezlenerek Hanefist Nakşbendîlik diye bir inanç grubu vardırTürklerarasında.Bunlarsonzamanlardadacemaatleşmişlerdir.Buyapılarartıkkemikleşmiştir. Müesseseleşmiştir. Mesela, Osmanlı'da Sultan AbdulhamiddönemindeveVahdettinzamanınakadarneSüleymancılıkneMahmudçulukneMenzilcilik ne de Nurculuk vardı. Düşünebiliyor musunuz? Bunlar bugünneredeyse bağımsız birer din durumundalardır. Üstelik İslam'ı alet ederekfaaliyetlerini sürdürüyorlar. Bugün bakın, Gülencilik bir devlet hâline geldi.Devletin kılcal damarlarına kadar girdi ve bir yanlışlık yapmasalardı neredeyse"Gülenizm"diyebirmefkureortayaçıkacaktı.Bağımsızbirdinhâlinegelecekti.Veya Hz. Fethullah Gülen dini diye bir din çıkacaktı ortaya. Belki de"Müslümanlığın" bir versiyonu olarak yerleşecekti. Nitekim Karmatilik,İsmaililik, Dürzülük, Nusayrilik, Kadıyanilik, Babilik ve Bahailik böyleoluşmuştur. Nihayetinde bugün Nakşbendîlik'in versiyonları olan cemaatlere

Page 248: TASAVVUF - archive.org

bakın. Süleymancılar, Menzilciler, Mahmudçular Nakşibendi'dir. Türkiye'dekitarikatların tamamıNakşibendi'dir, adları değişiktir. Belli sembol ve figürleringölgesi altında kurumsallaşmışlardır. Bunların her biri vakıflaşmıştır. Fakat buvakıflaraynızamandamafyalaşmıştır.Nasılmafyalaşmıştır?Birdefacemaatadıaltında legale çıkmıştır. Aslında hepsi illegaldir. Çünkü Mustafa Kemal'inkoyduğu tekkeler ve zaviyeler kanununa göre hepsi şu an illegaldir. HiçbirNakşibendihâlâmahkemeönünde:"BenNakşibendiyim."diyemez.Nitekimbakınız,Nakşibendi şeyhlerindenÖmerÖngütbütünNakşibendilere

kızdıvebazıkitaplarçıkardı.Bukitaplarşuilginçisimleritaşıyor:RefahDinineMensupMahmudEfendiMollalarınaCevapkitabı,bakınburada

RefahDinidiyor.RefahPartisi'nibirdinolarakgörüyor.OnaoyverenPontuslubirtarikatçı liderininbağlılarınıdabudinemensupolarakgörüyor.Dolayısıylabu tekkeye bağlı topluluğun tümünü İslam'ın dışında kâfir bir grup olarakgörüyor.BubirNakşibendişeyhidir.KüfrüHoşGörenNarcılarınİçYüzükitabı,Nurculara:Narcılar/Ateşçilerdiyor.

Yani,kâfirvemüşrikdeyiponlarıböylesuçluyor.ÖmerÖngüt'ün yine kendisi, Süleymancılar hakkında:Dinleri Süleymancılık,

İmanlarıPara,HasHuylarıGasp,MesleklerideDilencilikOlanSüleymancılarınİçYüzüdiyebirkitapyazıyor.Böylebirkitapismiolurmu?Birmüellifböylebirismi kitabının üzerine koymayı kolay kolay göze alamaz. Ama birNakşibendişeyhibaşkabirNakşibendigrubaokadarateşpüskürüyorkionlarhakkındabuisimdebirkitapyazıyor.BununüzerineSüleymancılarbuadamımahkemeyeveriyorlar.Benmahkeme

zabıtlarını okudum.Orada hâkim soruyor Süleymancılara, diyor ki: "Bu adamSüleymancılara hakaret ediyor, peki siz Süleymancı mısınız?" Süleymancılarsusuyorlar.Çünkü"Süleymancıyız."derlerse"Bunasılbirörgütanlatınbakayım."diye bu sefer hakim ifadelerini alacak ve gizli bir örgüt oldukları ortayaçıkacaktır. Bunun akabinde tekke ve zaviye kanununu çalıştıracak ve onlarınhepsini hapse atacaktır. Süleymancılar davalarını geri çekiyorlar. Çünkütarikatçılıkhâlenyasaktır.YaniNakşibendilerinyaşadıklarıbuçelişkileredikkatedersenizgörürsünüzki

aralarında çok büyük anlaşmazlıklar, çetin savaşlar var. Bu mistik politeistyapılarınİslamileuzaktanyakındanhiçbirilişiğiyoktur.— Tasavvufta çok ilginç bir Allah tasavvuru var. Müsaadeniz olursa bazı

örneklerokumakistiyorum.—Buyurun.

Page 249: TASAVVUF - archive.org

— "Sultan Veled'den nakledilmiştir. Bir gün ileri gelen Sufiler babamHudavendigar'a:'EbuYezid,benilahımıdahasakalıbitmemişbirgençbiçimindegördüm.' buyurdu. 'Bu nasıl olur?' diye sordular. Dedi ki: 'Bunda iki hükümvardır: Beyazıd Bestamî, Allah'ı sakalı bitmemiş genç suretinde görmüş ya daBeyazıd'ın isteğinden dolayı Allah, onun gözüne sakalı bitmemiş genç çocukbiçimindegörünmüştür.'"14

Aynıkitaptaşöylebirörnekgeçiyor:"ŞemsiTebrizî'ninKimyaadındabirhanımıvardı.BirgünŞemshazretlerinekızıpMeram bağlarına taraf gitti.Mevlana hazretlerimedresenin kadınlarınaişaretederek'Haydigidin!KimyaHatun'uburayagetirin,Şems'ingönlüonaçokbağlıdır.' buyurdu. Bunun üzerine kadınlardan bir grup onu aramayahazırlanırken Mevlana da Şems'in yanına girdi. Şems şahane bir çadırdaoturmuş, Kimya Hatun ile konuşup oynaşıyor ve Kimya Hatun da giydiğielbiselerle orada oturuyordu. Mevlana bunu görünce hayrette kaldı. Onu(Kimya) aramaya hazırlanan dostlarının karıları da henüz gitmemişlerdi.Mevlana dışarı çıktı. Bu karı kocanın oynaşmalarına engel olmamak içinmedresedeaşağıyukarıdolaştı.Sonra'İçerigel'diyebağırdıŞems.Mevlanaiçerigirdiğinde Şems'ten başkasını göremedi. Bunun sırrını sordu ve 'Kimya nereyegitti?'dedi. 'YüceAllahbeniokadarseverki istediğimşekildeyanımagelir.ŞuandadaKimya şeklindegeldi.' buyurduŞems. İşteBeyazıd'ınhâlideböyleydi.Tanrıonasakalıbitmemişbirgençsuretindegöründü."Benim sorum bu değil. Bunlar bu şahısların kitaplarında sabit, fakat bütün

kendini İslam'anispet edenlerin arasında "Allah"kırmızı çizgiykenbuadamlarhangi cesaretle bu örnekleri kitaplarına aldılar? Kitapları Türkçe'ye tercümeederken bu tarz bölümleri çıkarma gereği bile duymuyorlar. Mesela Şia, AliŞeriati'nin veya Humeyni'nin kitaplarını Türkçe'ye çevirdiğinde Sünnilerdeinfiale sebep olacak yerleri çıkarmışlardır. Ama tasavvufçular Allah'tankorkmayıp insanlardan da utanmadan bunu yazmışlar. Bunlar bu cesaretineredenbuluyorlar?— Bazıları inançsızlıklarına kılıf arar ve durumunu gizlemek için bu kılıfı

kullanır.Çünkü eğer bu kılıfı kullanmazsa çok tepki çeker ve toplum arasındayaşamaimkânınıkaybeder.Bunlarda"Allah"demişlerdirancakkılıfıniçerisindebirAllah'sızlıkvar.—BunlarAllah'ınvarlığınainanmıyormu?— Muhiddin-i Arabi'den tutun Mevlana'ya, ondan günümüze kadar gelmiş

geçmişbütünpanteistleraslındaAllah'aimanetmeyiiçlerinesindirememişlerdir.

Page 250: TASAVVUF - archive.org

Örneğin, Celaleddin-i Rumî, Şems'le tanıştıktan sonra Allah'a olan inancınıtamamenyitirmiştir.OndakatiyenAllahmefhumuyoktur.Herkesonuotuzbeşyaşlarınakadarbirİslamâlimiolarakgörmüştür.OtuzbeşyaşındansonraŞemsiletanışıyor.Şemskimdir?Şemsbirİsmailîdâîsi/davetçisidir.İsmaililik'teAllahmefhumu yoktur. Onların on tane kuralı var. Müsait gördüklerini şakirtialıyorlar,onabukurallarıyavaşyavaşhazmettiriyorlar.EnsonseviyedeAllah'ınyok olduğu söyleniyor ve ikna ediliyor. Şems de İsmailîdir. Dolayısıyla Şems,Mevlana'nın aklına kaç ay ne damlattıysa demek ki sindirtebildi ona. Onu daİsmailî yaptı. İsmailîler Allah'a kesinlikle inanmıyorlar. Allah'a inanmadıklarıiçininanmışbirtoplumiçerisindeinanmışgibigözükeceklerdir.Hattaöylelaflaredeceklerdir ki insanlar, onlara evliya,Allah dostu bile diyeceklerdir!Nitekim,büyük ihtimalleAllah'a inanmayanCelaleddin-i Rumî'yiHazretiMevlana diyeanıyorlar. Üstelik oğlu Alauddin'i ve Nasreddin Hoca'yı öldürtmüş ve bütünısrarlara rağmen oğlunun cenaze namazına da katılmamıştır. İşte buMevlana,günümüzün Türkiye'sinde kutsal bir şahsiyet sayılıyor. Bu korkunç bir kafakarışıklığıdır.İştetoplumubuhâlegetirenTasavvufvetarikatlardır.—OzamanHocamşöylemidiyeceğiz:BunlarAllah'ainanmamışinsanlarlakin

Allah'a inananbirtoplumdaoldukları içinarasıraböyleAllah'tanbahsetmişleramabahsettiklerişeyonlarınAllah'ainanmadıklarınınenaçıkkanıtı!— Evet. Dillerinin döndüğü kadar esnek yorumlar yaparak Allah'tan

bahsetmişler tabi. Hatta o yorumlarında Allah'tan o şekilde bahsetmişler kikendilerini de insanların gözünde büyülemişler. "Bak Hazret, Allah'ı böyleanlatıyor.Bu sırra biz eremeyiz.Demek kiAllah böyle bir şeydir."dedirtmişler.NitekimCumhuriyetdöneminin1920ile1950yıllarıarasındasosyeteçocuklarıarasındabir"Allah"tasavvuruvar.BucanlandırmadaAllah (cc) (haşa!)kavuklu,cübbeli, sarıklı ve sakallıdır. Böyle bir Allah tasavvuru olduğu araştırmacılartarafındantespitedilmiş.Butasavvurhâlenvardırtarikatmensuplarıarasında...Muhtemelen Nakşibendiler arasında Allah'ın (haşa) sakallı, sarıklı, cübbeli birimamgibitasavvuredentarikatçılarvardır.— Hocam, araştırma sırasında bir şey dikkatimi çekti. Tasavvuf öncülerinin

birçoğundamüthiş bir gizlilik var.Mesela,Cüneyd-iBağdadî, Şibli'yediyor ki:"Bizbu ilmimuhkemleştirdik. Sonradaonumağaralara gizledik. Sen ise geldinonu insanlara anlatıyorsun." Şibli de diyor ki: "Konuşan ben, duyan ben. Buâlemdebendenbaşkasımı vardır?"Yada: "Ünsiyet ehli dua vemünacatlarındaöyle sözler söylerler ki avamdan bir kişi işitse onu küfür zanneder." Bunu daGazali "İhya-ı Ulumi'd Din"de Cüneyd-i Bağdadî'den aktarıyor. Yine Gazaliaktarıyor: Selh ibni Abdullah Et-Tüsteri'den: "Âlimin üç ilmi vardır. Herkese

Page 251: TASAVVUF - archive.org

anlattığı zahir ilimler, sadece ehline anlattığı bâtın ilimler, sadece onunlaAllaharasındaolanvekimseyeanlatamadığıözelilimler."— İşte buradaki özel ilim Allah'sızlıktır. Allah'a inanmıyor aslında.

İnanmıyorlaramasözlerikonjonktürevemuhitegöredeğişiyor.Birdekabiliyetliinsanlarbunlar.Akıllarıbüyüleyiciyorumlaryapıyorlar.Budaavamaçokcazipgeliyor."Bizimulaşamayacağımızşeylerdir."deyipkendileriniküçükgörüyorlar.İnsanlarınbu teveccühüonlarınnefisleriniokşuyorvegidiphalvetlerindedahabaşka şeyler üretip söylüyorlar. Bazıları ortamı müsait görünce konuşuyor.BunlardanAli bin SüleymanEt-Tilimsani adında biri var. Bu şahıs, SadreddinKonevi'yibizzatgördüondanistifadeettiveyaondangelenrivayetleredayanarakkonuşuyor.AmaonunlaMuhyiddin-iArabiarasındaSadreddiniKonevîvar.Alibin SüleymanEt-Tilimsani, SalihEl-Mukli adındaYemenli bir âlim tarafındanduyuluyor.Buzat,Tilimsani'ninpervasızve sınırsızkonuştuğunuhaberalıyor."Bir de ben göreyim." diyor ve Yemen'den kalkıp Cezair'e geliyor.Müridlerinesohbetverdiğiyerevarıyor.BakıyorkiTilimsani,Fususu'lHikem'iaçmışondannakiller yapıyor ve üzerine yorumlarda bulunuyor. Ama Allah'a iman etmişinsanı çileden çıkaracak şeyler söylüyor. Bu sefer Salih El-Mukli ona şöyle birsoruyöneltiyor,diyorki:"SizinşuandaFususu'lHikem'dennaklettiğinizşeylerinKur'ân'a aykırı olduğunu görüyorum ve rahatsız oluyorum. Bu nasıl olur?"Tilimsani: "Kur'ân'ınhepsi şirktir, esasen tevhid bu söylediğimizdir."diye cevapveriyor.Şimdibusıradışıdiyalogüzerindebirazdüşünelim,eğerKur'ân'ınhepsişirkise

buadamagöre"Allahyok."demektir.SalihEl-Muklibununarkasınıaraştırıyor:"Kur'ân'ınhepsişirkdiyorsunuz,pekibirsorumdahavar."diyorveekliyor: "Birkimse annesi veya kız kardeşiyle cinsel ilişkide bulunabilir mi?" Tilimsani şucevabıveriyor:"Sizingibikalbineperdeçekilmiş,kalbimühürlenmişinsanlar,'Bubize haramdır.' dediler. Biz de 'Size haramdır.' diyoruz." Bu cevap karşısındadonakalanYemenli âlim artık diyaloğu kesip oradan ayrılıyor.Çünkü eğer birkimseannevekızkardeşlecinselilişkikurmadaengelgörmüyorsaartıkonunlakonuşulacak başka bir şey kalmaz. Tasavvufçuların "Şathiyat"ını birazinceleyeniz,onlarınAllah'ainanmadıklarınıdahaaçıkşekildegörürsünüz.—TasavvufvetarikatarasındakifarknedirHocam?—Evet,Tasavvufiletarikatıbirbirindenayırmaklazım.Tasavvufbirfelsefedir.

Tarikat,Tasavvuffelsefesiüzerinekurulmuşbirörgüttür.Benimtespitimegöreüç yüz elli yedi (357) tane tarikat kurulmuştur. Bunların hepsinin altyapısıTasavvuftur.

Page 252: TASAVVUF - archive.org

Tasavvuf'agelecekolursakazöncedebelirttiğimizgibibir felsefedir.Nasılbirfelsefedir? Şimdiye kadar insanlık tarihinde dört çeşit felsefe tespit ettim.Tasavvufbunlardanhiçbirideğildir.Birincisi,Helenistlik/antikdönemfelsefesidir.BufelsefeAristo'nun,Sokrates'in

dallandırdığı, her birinin yorumu ile ortaya çıkan, akıl ve mantığı öne alanfelsefedir.Bufelsefeniçinortayaçıkmıştır?BufelsefearkaikdönemeaitYunanmitolojisine/hurafesine tepki olarak doğmuştur. O zaman bunun temelindemantıksalbirarayışvardır.Dolayısıylabufelsefe,birarayışfelsefesidir.İkincisinegelirsekHelenistlikdönemdenRönesans'akadarneredeysebufelsefe

hüküm sürmüş. Avrupa'yı ciddi anlamda etkilemiş. Sadece İsa'nın (as) miraçhâdisesinden hemen sonra yayılmaya başlamış olan Hristiyanlık, Helenistlikdönem felsefesinin yolunu kesmiş. Roma döneminde putperestliğe dönüşyapılmıştır.HristiyanlıkdönemindeilkHristiyanlarputperestliğekarşıçıkmışlar.Birmücadele var orada fakatHristiyanlık putperestliğin etkisi altında sönmüş,başkalaşmış, yozlaşmış ve bugünkü hâle gelmiştir. Helenistlik dönem felsefesiçökmüş. Ancak Rönesans felsefesiyle beraber insanoğlu yeniden Helenistlikfelsefeye bir çeşit dönüş yapmış ve onu daha ileriye taşımış. Yeniden insanmerkezli, estetiği de insan mefkûresine katan idealist bir felsefe başlatmış.Dolayısıyla yeniden bir arayış başlamış. "İnsan nasıl müreffeh olur, gerçeklerinasılbulabilir,neredengeldik,nereyevaracağız,kimbiziyarattı"gibiarayışlarlaortaya çıkıyor ama daha çok sanat, müzik ve mimaride yoğun bir yönelişkaydediliyor.Yoğunbirsanatsalhareketortayaçıkıyor.DolayısıylaikincifelsefeolanRönesansfelsefesi,insanmerkezlibirarayışfelsefesidir.Bundansonraüçüncüolarakezilmişkitlelerfelsefesiortayaçıkıyor.Bundanyüz

yıl önce Marks ve Engels ezilmiş işçi sınıfının mücadelesini konu edinen birfelsefe üretiyor. Bu felsefe şu sorulara cevaplar arıyor: Sömürüden nasılkurtulacağız, hakkımıza nasıl erişeceğiz? Bu gibi birçok soruya cevap olmaküzereSosyalizm'iveKomünizm'ibuluyorlar.Budabirarayışfelsefesidir.Ondan sonra da dördüncü felsefe, kıyamet felsefesi ya da uzay çağı felsefesi

ortayaçıkıyor.Bütündünyayahâkimolanyaklaşıkbeşbinkişininsekizmilyarinsanı sömürmek ve köleleştirmek için ürettiği felsefe... İnsanlık tarihinin envahşi felsefesidir bu. Savaşları bu adamlar projelendiriyor ve finanse ediyor.Bununlayaşamayaçalışıyor.Budabirarayışfelsefesidir.Bunların hepsinin ortak noktası arayıştır. Arayış... Tasavvuf ise bunların

tamamına aykırı olarak "gerçeklerden kaçış felsefesi"dir. Çünkü Tasavvuf'akendini veren insan, bunlardan muzdariptir. O daha ziyade dış dünyanın

Page 253: TASAVVUF - archive.org

buhranından kaçıp iç dünyasını tatmin etme ve rahatlatma peşindedir.Zikrettiğimizfelsefetürlerindenhiçbirisionunidealinigerçekleştirememiştir.Tasavvuf böyle bir noktadan hareket ediyor ama tarikatlar onu yontuyor.

Tasavvuf temelde tamamen ibahiyeci/her şeyi mübah gören inkârcı birdüşüncedir. Ne akla ne ilme ne insanlığa ne namusa hiçbir şeye inanmaz. AzöncezikrettiğimAlibinSüleymanEt-TilimsaniveSalihEl-Mukliarasındageçenilginç diyalog bu söylediğimizi destekliyor. Et-Tilimsani tasavvufçular arasındaönemli bir yere sahiptir ve öbür tasavvufçular gibi lafı ağzında gevelemeden,büyük bir cüretle konuşmuş, "ünlü bir veli, keşif keramet sahibi, ulu bir zat"olarak ün kazanmıştır! Üzerine büyük bir türbe inşa edilmiştir. Tarikatçılartarafındangünümüzekadarziyaretedilmektedir.Gerçek Tasavvuf'un iki ana özelliği var: Birincisi, sınırsız sevgidir. Diğeri ise

sınırsızhoşgörüdür. "Senin karın, onun karısı; onun namusu, senin namusun."Hiç önemli değildir onlara göre. "Yolda iki kişinin zina yaptığını mı gördün,üzerine bir çul ört, geç." Tasavvuf'a göre bu zina değildir. Zaten Tasavvufterminolojisinde "zina" diye bir şey yoktur. Çünkü -öfkelenmediği, kırıpdökmediği sürece- kişinin sorumluluğu yoktur. İnsanböyle yaratılmıştır, yarınöbür gün de yok olup gidecek. Fakat sınırsız sevgiyi yaşar ve yaygınlaştırırsanartık bu dört felsefenin getirdiği çıkar kavgaları sona erecek, insanlar kalıcımutluluğu yakalayacaklardır. Çünkü artık "benim malım, senin malın; benimnamusum, senin namusun" diye bir kavga konusu bulunmayacaktır. İşteTasavvuf'uniçyüzübundanibarettir.15

—Hocam,malum İslam tarihinde zındıkların faaliyetleri var.Örneğin, hadisuydurmakgibi.Şimdi,geneldearaştırmacılarzındıklıkhareketinielealırkenhephadis uydurmacılığını ön planda tutuyorlar. Tasavvuf'un İslam'a aykırı yönlerigöz önünde bulundurulduğunda, Tasavvuf'un zındıklık olarak isimlendirilmesidoğrumudur?— Benim elimde zendekanın tarihi ve izahıyla alakalı çalışmalar var. Bunun

hemArapçasını hem Türkçesini yazdım. Akide üzerine çalışan İslam âlimleri,zendekayı daha esnek tutmuşlar. Benim açıklamalarımda ise efradını cami,ağyarınımanitariflervardır.Şimdi,benküfrübirüstkümeolaraktespitettim.Küfür,Allah'akarşıişlenenen

büyük suçtur. Küfrün beş farklı versiyonu vardır. Bunlar; şirk, zendeka, nifak,ilhatveirtidat/riddet.Bunlarınherbirinintarifivehükmüayrıdır.Şirk suçunu işleyene "müşrik", nifak suçunu işleyene "münafık", ilhat suçunu

işleyene "mülhid", zendeka suçunu işleyene "zındık", riddet suçunu işleyene de

Page 254: TASAVVUF - archive.org

"mürted"denir.Bunlarıntamamıkâfirdirler.Bunların hepsinin tarifi ve örnekleri vardır. Mesela, zendekanın kısa tarifi

şudur:Kur'ânvesünnetteolmayanbirşeyidineeklemekveyaondankırpmaktır.Örneğin, bir mescidde öğlen namazının farzını beş rekât olarak kılan birini

gördünüzvekendisiniuyardınız.Adamsize:"Beneksikkılmadımkifazlakıldım.Zaten tüm namazlarımı bir rekât fazla kılıyorum." derse ve bunu bilerek veisteyerekyaptığını söylersebukişi zındıktır.Bu adamınkestiği yenmez,nikâhıboştur,kızalıpverilmezvb.dolayısıiletarikatçılarınbirçoğuzındıktır.16

—Ohâldetarikatçılardinebirşeylerekleyipçıkardıklarındandolayızındıklıktarifineuyuyorlar.—Aynenöyledirvehatta tarikatçılarzındıklık tarifinegirmemekiçindeepey

uğraşvefetvaarayışındalardır.Mesela,rabıtayafetvabulmakiçinHalilGönenç'egittiler.HalilGönenç'e:"Rabıtabiribadetmi?"diyorlar.Odageveleyip:"Hayır,bu ibadet değil ama bunda bir mahzur da yoktur." diyor. Oysa hakikat böyledeğildir. Rabıta yapan kişi ibadet niyetiyle bu işi yapıyor.Onlara: "Siz rabıtayısevapkazanmakiçinmiyoksahayalgörmekiçinmiyapıyorsunuz?"diyesormaklazım. "Vallahi sevap için yapıyorum." diyecektir. Peki, sevap nasıl kazanılır?Sevap işlemek tevkifidir. Kitap ve sünnette bunun çerçevesi belirlenmiştir. Buçerçevenin dışına çıkmak elbette ki zındıklıktır. Allah'ın (cc) rızasını kazanmakiçinO'nunçizdiğiçerçeveiçindeduaveibadetetmekgerekir.Herönünegelenbirduave ibadetbiçimi icatetmeyekalkışırsanedinkalırne imankalırnedeİslam kalır. Onun için sevap işlemek istediğiniz kitabi amellere bir şey ilaveedemezsiniz.Dolayısıylarabıtayısevapişlemekiçinyaptığınısöyleyenkişikâfirolur.—Hocam,çokfaydalıbiroturumoldu.Allah(cc)ilminiziveameliniziarttırsın.

Siziseviprazıolduğukullarındaneylesin.Sonolarakeklemekistediğinizbirşeyvarmı?—Elbettevardır.Sizdeğerli tevhid topluluğunaönemli tavsiyelerimolacaktır.

Siziseviyorum,sizegüveniyorum.Allah'ınrızasınanailolmanızıvecihadınızdabaşarıyaulaşmanızıyüceRabbimizdendiliyorum.Herşeydenöncekendiniziiyitanımanızıvetanımlamanızıçokönemsiyorum.

Evvelabukonudasizeyardımetmekistiyorum.Sizler; Allah'ın birliğine inanan, onu kâinat üstü -ulaşılmaz güce ve sınırsız

egemenliğe sahip-; eşsiz, benzersiz, rakipsiz, eksiksiz, başlangıçsız, sonsuz,ölümsüzvetümevreniilmivekudretiylekuşatmışyüceleryücesibirZât-iEcell-iA'lâ olarak tanıyan, Rabbimizi bütün noksanlıklardan tenzih eden, şaibesiz,

Page 255: TASAVVUF - archive.org

tertemizakideyesahipmübarekbirtopluluksunuz.Tercihettiğiniznezihyaşamtarzınızdan, sahip olduğunuz faziletlerden sizi anlamaya çalışıyorum veumuyorum ki samimi birer müminsiniz. Sayı olarak çok küçük birtopluluksunuz. Lakin vakarınızla, sükûnetinizle, güzel ahlakınızla ve İslam'abağlılığınızlagözkamaştırıyorsunuz.Değerlimümin,muvahhidkardeşlerim!İnsannekadarbilgilivetecrübeliolursaolsunmutlakaöğreneceğidahabirçok

şeyvardır.Öğrenmeninisenesınırıvardırnedeyaşı.Onuniçinsizin,-özellikleEhl-i Tevhid olarak- gerek normal hayatınızda gerek cihadınızda daha isabetliadımlaratabilmeniziçindikkatetmenizgerekenönemlibazıhususlaradeğinmekistiyorum. Birikiminize katkıda bulunmaya çalışacağım. Açıklamalarımı vetavsiyelerimi-yararlıolurumuduyla-maddelerhâlindeözetleyeceğim.Herşeydenönce:donanımlı,dikkatli,tedbirli,şeffaf,sakinvecesurolmalısınız.1.Donanımlı olmalısınız: Çünkü başarı büyük ölçüde kaliteli bilgi, beceri ve

tecrübe gerektirir. Güçlü iman ve tevekkülle birlikte bu meziyetler -Allah'ınyardımıyla-basiretinaçılmasınayardımeder.Yaşamakta olduğunuz ülkede bilgi ve beceri kazanmak çok zordur, büyük

ölçüde imkânsızdır. Çünkü hakların hiçbiri bu ülkede adaletledağıtılmamaktadır. Bilgi de önemli bir haktır. Fakat ne yazık ki bilginindağıtımındaçok fahişadaletsizlikleryapılmaktadır.Yakıngeçmişte "FethullahçıTerörÖrgütü"nünçaldığısınavsorularıylayüzbinlerceöğrencimezunedildivedevletinkılcaldamarlarınayerleştirildi.Kaliteli bir İslami bilgiyi zaten Türkiye'de aramamalısınız. Kaliteli dünyevi

bilgiyegelinceonuda "düzen"yalnızca elit zümrenin çocuklarına vermektedir.Onun için bu konuda başınızın çaresine bakacaksınız.Her şeyden önce kendiaranızda yardımlaşmalısınız. İçinizde ilim sahibi olanlar, öbür kardeşlerinibüyükbirfedakârlıklayetiştirmelidir.Kalitelibilgiyledonanmak içinmodernvebilimseleğitimyöntemlerineönem

veriniz. Tarikatçıların izlediği o üfürükçü kitaplarına benzeyenmodası geçmişbereketsiz betikleri artık terk ediniz. Onların köhne medreselerinde okutulan,"Emsile, Bina, İzzi,Avamil, Zuruf, Terkib, İzhar,Kâfiye, Şerhu'lMuğni,Hallu'lMaaqid, Sa'dullah Gewra, Netaic, Molla Cami" gibi asırlar önce tertiplenmişkitaplardan Arapça öğrenemezsiniz. Uzun zaman almayan, mükemmel birArapça dil eğitimi vermek için günümüzde çok daha faydalı kitaplar vardır.Bunları araştırınız, bulunuz ve karşılaştırınız sonra oturup istişarelerle isabetlisistemlerbulunuz.

Page 256: TASAVVUF - archive.org

Yabancı dil eğitimine vedijital teknoloji kullanımına çokönemveriniz.Gençmüminlere mutlak surette İngilizce, Fransızca ve Farsça dil eğitimi veriniz.Bilgisayar kullanmalarını sağlayınız. Başarılı filologlar, sosyologlar ve tariharaştırmacıları yetiştiriniz. Türkiye'de yabancı dil bilen sosyolog ve tarihçibulunmadığı için bilgi kirliliği, din ve düşünce anarşisi her tarafı sardı. Buyüzden Türkiye'nin her köşesinde cehalet fırtınaları esiyor. Bu topluma yolgösterecek donanımlı, birikimli ilim ehli bulunmadığı için Müslümanlık,tarikatçılık, sağcılık, solculuk, dincilik, Kemalizm, ırkçılık, terör, mafya,uyuşturucuticareti,darbelervetürlütürlüfitnelerortalığıtozadumanaboğmuşdurumdadır.İştebukaranlıkortamdaönünüzügörebilmeniziçinmutlaksurettekaliteli bilgilerle, çeşitli ilimlerdemükemmel birer uzmanlıkla, çok yönlü birerkişilikle yarınlara hazırlanmalısınız. "Hikmet müminin yitiğidir, onu neredebulursahakolaraköncelikonaaittir."17Bumünasebetlevurgulayalımkihikmet,yanibilgi,"Müslüman"ındeğil,mümininyitiğidir.Onunhakkıdır!2. Dikkatli ve titiz olmalısınız: Arapça'da bir kelam-ı kibar olarak nakledilir:"Allah'ın(cc),yaptığınıziştenhoşlanmasınıistiyorsanızoişieniyişekildeyapınız."18Dolayısıylaişinizneisebranşınızneiseuzmanlıkalanınızneiseonunüzerineodaklanınız.Okonudakendinizien iyi şekildeyetiştiriniz.Müslümanlardanvetarikatçılardan ibret alınız. Onların bugün içine düştüğü çöküntü, her işebulaşmaktan ve hiçbirinde başarı gösterememekten kaynaklanmaktadır.Unutmayınız,buyüzdenMüslümanlarınçoğukifayetsiz,muhteristiplerdir.Ayrıca etrafınızda olup bitenleri dikkatle izleyiniz. Hiç unutmayınız, mercek

altındasınız! Çünkü doğru yoldasınız, bidatçi değilsiniz, hurafeci değilsiniz,putlara tapmıyorsunuz, acımasız değilsiniz... Nazik, kibar, görgülü, doyumlu,sabırlısınız...SahipolduğunuzfaziletlerMüslümanlarıkıskandırıyor,tarikatçılarıçılgınaçeviriyor.Müslümanlığın, İslam'danbaşkabirdinolduğunubilebinyılsonra ancak sizden öğreniyorlar.Onun için sizi gördüklerinde kırmızı görmüşİspanyolboğasınadönüyorlar,öfkedençatlıyorlar.19

"Deki:'Kininizlegeberin.'"20

İçeride ve dışarıda cereyan eden olayları dikkatle izleyiniz. Ancak bu suretlesürprizlere karşı hazırlıklı olabilirsiniz. Dünyadan haberdar olursanızdeğerlerinizi de korumayı öğrenirsiniz. Örneğin, son zamanlarda "İslamofobi"diyebir söylem türetildi.Bunubüyük ihtimalleMüslümanlar türetti. Sözdedışdünyanın"İslam'akarşıduyduğunefretinadı"olarakservisedildi.İslamnizamıdünyanın hiçbir yerinde uygulanmadığına göre küfür dünyasının İslam'dannefretedebilmesiiçinhiçbirsebepbulunmamaktadır.Küfürdünyasınınaslındanefretettiğidinİslamdeğil, tamtersineMüslümanlıktır.Onuniçinbunefretin

Page 257: TASAVVUF - archive.org

adı"Müslümanofobi"olmalıdır. İşteeğerdünyadakigelişmelerigenişbirufuklaizlemeye koyulursanız bu örnekte gördüğünüz gibi kurulan sinsi tuzaklarakolaycadüşmezsiniz.3. Tedbirli olmalısınız: Çünkü bahanelerin en büyük hedeflerindensiniz.

Potansiyelsuçlusunuz.İstihbaratörgütlerisiziadımadımizleyeceklerdir.Silahlıbirtakım örgütlerle daima haksız yere ilişkilendirileceksiniz. Çünkü tağuta vetağuti düzene daima "Hayır!" dediniz. Müslümanların ve ajan tarikatçılarınınaksinesizdaima"HâkimiyetAllah'ındır."dediniz.Dolayısıylahakaretveiftirayauğrayacak,sözlüvefiilîşiddetgörecek,resûllerinkaderiolanezavecefayamaruzkalacaksınız.Birilerisizleraleyhineistediklerigibihareketedebilmekiçinşiddetebaşvurmanızıisteyecek,sizleribunazorlayacaklardır."Rabbininyolunahikmetleçağır." düsturunun dışına çıkmamalı, insanlığı İslam'a davet ederken şiddetlearanıza mesafe koymalı, İslam'ın pak ve nezih cihad anlayışıyla anarşiyibirbirindenkalınçizgilerleayırmalısınız.4. Şeffaf olmalısınız: Hiçbir zaman, mümin muvahhid bir ilim topluluğu

olmanındışında,herhangibirkimliğebürünmeyeçalışmayınız.Müminbirbilgitopluluğu olma şerefi size yeter! SiziMüslümanlardan ve tarikatçılardan kesinçizgilerle ayıran imanınız ve ilminizdir. Putlara tapmadığınız için asla birmahcubiyet duymayınız. Bilakis, şirkten sizi koruduğu için Allah'a daimahamdediniz!Kitap ve sünnet çerçevesinde kalarak -aynen Peygamber ve ashab gibi-

ibadetlerinizi, zikrinizi ve dualarınızı çekinmeden yapınız. Müslümanlar gibicevşencilik,bürdecilik,kandilcilik,mevlitçilik,rabıtacılık,ölücülükvehatmecilikyapmadığınız için; bayrağa, türbeye, ölüye tapmadığınız için daima size öfkedolugözlerledikdikbakacaklardır.Hiçaldırışetmeyiniz:

ا ضأو إ إ ر إ وأ ا"Rabbindensanavahyedileneuy!O'ndanbaşka(ibadetihakeden)hiçbir ilahyoktur.Müşriklerdenyüzçevir."21

5.Davranışlarınızda sakin ve cesur olunuz: Tarikatçı ajanların yalan ihbarlarıüzerine çağrılabilir ve haksız yere zorla sorguya çekilebilirsiniz. Önce Allah'ıntakdirini rıza ilekarşılayaraksabrediniz.Ondanyardımdileyiniz.O, siziyalnızbırakmayacaktır veya sizi imtihan edecektir. Eğer çağrıldığınız mekânlardahaksız yere sert muamele görürseniz asla boyun eğmeyiniz. Önce kendinizibüyük bir cesaretle ve soğukkanlılıkla savununuz, sükûnetinizi koruyunuz.Umulur ki sizi sorguya çeken şahıs aklını başına devşirir ve sizi birileriylekarıştırmaz. Yok eğer göstereceğiniz dürüstlük ve mertliğe rağmen hakarete

Page 258: TASAVVUF - archive.org

maruzkalırsanızbunuaslakabuletmeyiniz.Sizekarşısarfedilmişolanhakareti,aynısözlerlesahibineiadeediniz.Bu,Allah'ınemridirvesizeverdiğibirhaktır:

ا نأ ااو ا ااو ىا او ىا “

” ا"Kim size karşı haddini aşar saldırırsa siz de ona saldırarakmisliyle karşılıkverin.Allah'tankorkupsakının."22

Hapislere atılabilirsiniz. Bundan dolayı moral kaybına asla uğramayınız. Buhâllerde vakitlerinizin çoğunu Kur'ân okuyarak, ibadetlerinizi zamanında edaederek, bilgilerinizi geliştirmeye çalışarak ve mutlak surette spor yaparakdeğerlendiriniz. Tarikatçılarla aynı hücrelere konursanız bu sizin için elbettebüyük bir işkence olur. Çünkü bu güruhun çok pespaye ve ilkel inanışları veacayip ibadet şekilleri vardır.Üstelik bunları İslam adına yaptıkları için tevhidehliniçokbüyüksıkıntılaramaruzbırakır.Fakatonlarıyinedebüyükbirsabırvemaharetletevhidedavetetmekgerekir.Allah (cc) cümlemizi müşriklerin şerrinden muhafaza buyursun, Allahumme

Amin.— Bize zaman ayırdığınız ve sorularımıza içtenlikle cevap verdiğiniz için

TevhidDergisiadınasizeteşekkürediyorum.Allah(cc)razıolsun..Buröportaj,TevhidDergisi'nin52.sayındayayımlanmıştır..Dr.SelçukEraydın,TasavvufveTarikatlar,MarmaraÜniversitesi,İlahiyatFakültesiVakfıYay.4.Baskı,s.53.İstanbul-1994.. "Allah indinde (geçerli olan) tek din İslam'dır. Kendilerine Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki

azgınlık/kıskançlık/birdiğergrubaüstünlük sağlama isteğinedeniyleanlaşmazlığadüştüler.HerkimdeAllah'ınayetlerinekarşıkafirolursaşüphesizkiAllah,hesabıçabukgörendir.Şayet(İslamkonusunda)seninletartışırlarsa(onlara)deki:'Benvebanatabiolanlar (dini Allah'a halis kılıp yalnızca O'na kulluk ederek) yüzümüzü Allah'a teslim ettik.' Kendilerine Kitap verilenlere veümmileredeki: 'Teslimoldunuzmu?'Onlardateslimolurlarsahidayeteermişolurlar.Şayetyüzçevirirlersesanadüşenyalnızca(İslam'ı)tebliğetmektir.Allah,kullarınıgörendir."(3/Âl-iİmran,19-20)

."Kimdeİslamdışındabirdinararsaondankabuledilmez.Veo,ahirettehüsranauğrayanlardanolur.İmanettiktensonrakâfirolan,Resûl'ünhakolduğunaşahitlikedenvekendilerineapaçıkdelillergelmişolmasınarağmen(küfresapan)birtopluluğuAllahnasılhidayetetsin?Allah,zalimlertopluluğunuhidayetetmez.(Bunlarhidayetihaketmez.)Bunlarıncezası;Allah'ın,meleklerinvetüminsanların lanetlerinin üzerlerine olmasıdır. Onda ebedî kalacaklardır. Onlardan azap hafifletilmeyecek ve onlara değerverilmeyecektir/onların azabı ertelenmeyecektir. Bundan sonra tevbe edenler ve (hatalarını) düzeltenler müstesna! Şüphesiz kiAllah, (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan)Rahîm'dir."(3/Âl-iİmran,85-89)

.Buhari

.21/Enbiyâ,92

.1/443

.S.15

."Sen,onlarıbir(likberaberlikiçinde)sanırsın.Oysakalpleriparamparçadır."(59/Haşr,14)

.MeydanLarousse,10/423.

. ن او ا ا نو يا ن ، ا ن ا و

"Andolsun ki onların sana: 'Ona ancak bir beşer öğretiyor.' dediklerini biliyoruz. (Sana öğrettiğini) iddia ettikleri o kişinin diliacemdir/yabancıdır.Bu(Kitab'ın)diliyseapaçıkbirArapçadır."(16/Nahl,103)

ن . را ن . ا حوا ل

"OnuRuhu'lEmin(Cibril)indirdi.Uyarıcılardanolmaniçinkalbine(vahyetti)."(26/Şuarâ,193-195).BennasılbirMüslümanımişimdeibadetyokTicaretyaparımamaişimdesadakatyokİbadetyaparımamaişimdeiradeyok

Page 259: TASAVVUF - archive.org

Allah'ınhükümlerindeişimdeitaatyok.BenbirMüslümanımİslamkâmildiramabendeğilimEğeryanlışyaparsambubenimayıbımdırBuayıbıbananispetedindinimedeğil.AhmedEflaki,AriflerinMenkıbeleri,s.484..Tasavvuf'unherşeyimübahgörenanlayışıiçinkitabın"TasavvufveAhlakTasavvuru"bölümündeçoksayıdaörnekzikredilmiştir..Tasavvufvezendakaarasındakiilişkiiçinmüellifin"İslam'daİnançSistemi"kitabındagenişaçıklamalaryeralmaktadır.. يا .أ أ و ، ا ا

. نأ أ اذإ ا نإ

. روا تا ا نا ا

.3/Âl-iİmran,119

.6/En'âm,106

.2/Bakara,194