MENEMEN TİCARET ODASIHABER VE EKONOMİ DERGİSİ

SAYI: 11 • AĞUSTOS 2019www.menemento.org.tr

/menemen.ticaretodasi /menementicaretodasi/menemento1

Röportaj:Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank:"Dijitalleşme konusunda oyun kurucu olmalıyız"

Röportaj:Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz

Beyaz Altın: Pamuk

Röportaj:Bakırçay Üniversitesi RektörüProf.Dr. Mustafa Berktaş

AĞUSTOS 2019Sayı: 11

Menemen Ticaret Odası AdınaYönetim Kurulu Başkanı

İzzet SÜSOY

Genel Yayın Yönetmeni ve Yazı İşleri Müdürü

Gönül ORUN

Yayın KuruluErkan ÇOBANErdinç CENGİZ

Sebahattin Ali ÇİTRİKAli YANMAZ

Mustafa KOLCU

EditörHandan KORHAN

Yönetim Yeri Menemen Ticaret Odası

Mermerli Mahallesi Ertuğrul Caddesi No: 15/1-3

Menemen / İZMİRT: +90 232 832 10 21+90 232 832 10 29

F: +90 232 832 16 34e-mail: menemento@tobb.org.tr

Yayın PeriyoduYerel Süreli Yayın

Yayına Hazırlayan

Basım Yeri Meltem Ofset Ltd. Şti.Tel: 0 232 832 01 69 Fax: 0 232 832 13 14

e-Mail: info@meltemmatbaa.com Adres: Prof.Muammer Aksoy Cad.

No: 92/B Menemen- İZMİR

Basım Tarihi Ağustos 2019

İÇİNDEKİLER

10

36

18

26

2 Başkan'dan

4 Dosya Konusu: Pamuk üretiminde yüksek prim beklentisi

9 MTO’dan Serdar Aksoy’a ziyaret

10 Röportaj: Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy

13 Menemen'den Haberler

14 Röportaj: Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank

16 Kısa Kısa

17 Menemen Ticaret Odası BakırçayÜniversitesi ile işbirliği yapacak

18 Röportaj: Bakırçay Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mustafa Berktaş

25 Foça turizmi için el ele verecekler

26 Röportaj: Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz

30 Röportaj: Rasih Sümer

34 Can Hastanesi'nden oda üyelerine avantajlı hizmet

35 Menemen’de firmalara Kriz Orta-mında İşletme Yönetimi eğitimi verildi

36 Röportaj: Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Salih Esen

39 Kısa Kısa

40 Röportaj: Nadir Nizam

44 İZBAŞ'tan Menemen istihdamına katkı

46 Görüş: İrfan Babaoğlan

50 Görüş: Rahmi Çelik

52 Meslek Komiteleri

54 Hukuk: Av. Gökçen Arslanbey

56 Tarih: Gazeteci - Yazar Oktay Özengin

58 Görüş: Gizem Altıkulaç

60 Görüş: Yiğit Gülüş

62 Amatör denizci belgesi eğitimi ve sınavı gerçekleştirildi

63 Fuar Takvimi

66 Foça Kent Konseyi Başkanlığına Özlem Duvan Temizel seçildi

67 Basından

1

BAŞKAN'DAN

Değerli okurlar,

Menemen Ticaret Oda-sı’nın yayın organı MTO

Gündem dergimiz ile tekrar sizlerin karşısındayız. Ağustos sayımızda yine sizler için birbi-rinden değerli kişilerle söyleşi-ler yaptık, farklı farklı konulara mercek tuttuk. Umuyoruz ki her geçen gün gelişen ve zen-ginleşen dergimiz sizlerin ilgisi ve desteğiyle gelişmesini sür-dürecek.

Sevgili dostlar,Tekrarlanan İstanbul seçim-lerinden sonra nihayet gün-demden seçim sözcüğünü bir süre rafa kaldırdık. Türkiye ge-nelinde dikkatle takip edilen seçim sonrası yeniden İstan-bul Büyükşehir Belediye Baş-kanlığı görevine gelen Ekrem

İmamoğlu’nu tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar dili-yorum. Ülkemizin sanayisinin, tica-retinin ve tarımının artık ana gündem olmaya ihtiyacı oldu-ğunu üstüne basa basa tekrar söylemek isterim. İçinden geç-mekte olduğumuz ekonomik darboğaz ve küresel anlam-da daralmanın yansımaları maalesef yapısal olarak so-runlu ekonomilere etkisi daha yüksek oluyor. Bu sebeple seçimin gündemden düştüğü şu günlerde başta hukukun üstünlüğünü güçlü bir şekilde tesis ederek yargı, ekonomi ve tarımda yapısal dönüşümlere odaklanmamız artık şart. Yük-sek enflasyon ve yüksek faiz kıskacına eklenen inişli çıkışlı

İzzet SÜSOYMenemen Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı

2

döviz seyri, başta sanayiciler ol-mak üzere tüm ticaret dünyasını etkiliyor. Bu sebeple tüketerek değil üreterek büyümek isti-yorsak, yatırımın önünü açacak hamleleri atmamız gerekiyor. Bunun yolu da güven veren bir ekonomik yapıya doğru hızlı bir dönüşüm yaşamamızın zorunlu-luğu artık kaçınılmaz bir gerçek olarak ortaya çıkmış durumda.

Sevgili okurlar,Bu süreçte göreve gelen Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz’ü da makamında ziyaret ederek Foça’nın turizmden daha fazla katkı alması konusunda neler

yapabileceğimizi konuştuk. Aynı şekilde Bakırçay Üniversitesi Rektörü Prof. Mustafa Berktaş ile de Menemen için neler yapabili-riz, nasıl işbirliği içinde çalışabili-riz gibi konuları masaya yatırdık. Menemen Belediye Başkanı Ser-dar Aksoy ile de bir söyleşimizin olduğu dergide Menemen’de yaptığımız faaliyetler ve daha bir-çok konuyu sizler için derledik.

Dört ayda bir yayınlayacağımızı duyurduğumuz MTO Gündem’in Ağustos sayısını beğeneceğinizi umuyor, Aralık sayımızda görüş-mek üzere iyi çalışmalar diliyo-rum.

Yüksek enflasyon ve yüksek faiz kıskacına eklenen inişli çıkışlı döviz seyri, başta sanayiciler olmak üzere tüm ticaret dünyasını etkiliyor. Bu sebeple tüketerek değil üreterek büyümek istiyorsak, yatırımın önünü açacak hamleleri atmamız gerekiyor.

3

DOSYA KONUSU

Günümüzde 69 ülkede tarımı yapılan hem lifi hem de özünden elde edilen

yağı ve diğer yan ürünleriyle ekonomik de-ğeri çok yüksek olan pamuk, ülkemizin sa-nayi ve ticaretinde önemli bir konumda yer alıyor. Ulusal Pamuk Konseyi’nin yayınladı-ğı rapora göre, 2017 yılında 502 bin hektar olan pamuk ekim alanları 2018 yılında 525 bin hektara yükseldi. Üretim miktarı ise

2017 yılında 882 bin ton, 2018 yılında yak-laşık 930 bin ton oldu. Menemen ve Tür-kiye ekonomisinin en önemli tarım ürünü pamuk ile ilgili Menemen Ticaret Odası Başkanı İzzet Süsoy, Menemen Ziraat Oda-sı Başkanı Metin Karagöl, İzmir Ticaret Bor-sası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ve İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Şeref İyiuyarlar ile konuştuk.

Pamuk üretiminde yüksek prim beklentisi

4

“Menemen Ticaret Odası olarak üreticimizin her zaman yanındayız”

Menemen Ticaret Odası Başkanı İzzet Süsoy:

Bölgemizin en büyük zenginliği pa-muğun, Menemen’de 120 bin dönüm arazide üretimi yapılıyor. Geçen yıl bölgemizde 56 bin ton pamuk üretimi gerçekleşti. Türkiye geneline baktığı-mızda ülkemizin dört milyon ton pa-muk üretme kapasitesi varken üretilen pamuk 850-950 bin ton arasındadır. Sadece tekstil sektörünün 1,5 milyon ton pamuğa ihtiyacı varken 950 bin ton civarı üretim yapmak bizi ithalata mecbur kılıyor. Eğer gerekli çalışmalar yapılır, üreticinin ihtiyaçları karşılanırsa hem ülkemizin pamuk ihtiyacı ithalat olmadan karşılanır hem de ihracat konusunda adımlar atılır. Özellikle bu sene pamuk priminin kilogram başına 1.25 TL beklentisi gerçekleşirse, üreti-cinin desteklenmesi adına önemli bir adım olacağını düşünüyoruz. Üretici-nin desteklenmesi ve bu sayede pa-muk gibi değerli bir ürünün üretilmesi bölgemize ve ülkemize ekonomik an-lamda büyük katkılar sağlar. Biz Mene-men Ticaret Odası olarak üreticimizin her zaman yanındayız.

5

DOSYA KONUSU

“Menemen’de pamukçuluğu dünya standartlarının üstünde yapıyoruz”

Menemen Ziraat Odası Başkanı Metin Karagöl:

Pamukta son yapılan çalışmalarda bölgesel ve iklimsel olarak, tarım alanına yatkın olan yerler daralarak sınır-landı. Bu bölgedeki üretici ve kullanıcılar kalite artırı-mı ve fiyat istikrarı açısından her türlü çalışmalarını ve araştırmalarını yaptı. Ortaya çıkan tablo nettir, üretim ortalamalarımız, tohum kalitemiz, üretim araştırmala-rındaki gelişmelere paralel olarak sürekli artıyor. Gü-nümüzde küresel krizlere dayalı olarak pamuk fiyatları düşük olduğunda tek destek prim desteğidir. O da kar-lılığı tam olarak sağlayamamaktadır. Üretici vazgeçme tercihi ile baş başadır. Pamuk üretiminin, ürün dese-ninin dengeli dağılımını sağlayan olumlu çevresel etki-leri var. Pamuk ekimi azalırsa diğer ürünler daha fazla ekilir ve arz fazlası oluşur. Ürünler değerini bulamaz, heba olur. Pamuk üreten bölgelerin geliri ve ekonomik seviyesi gelişmek zorundadır. Makineli hasat ve öncesi gerekli üretim araçları pahalı bir yatırım gerektiriyor. Büyük ve pahalı tarım araçlarının ulaşımı ve sulama sis-temi için çevre yatırımları gerekir. Mazot, gübre ve ilaç fiyatları maalesef çok yüksek. Daha iyi ve kalite pamuk üretimi için tohum çeşitlerinin denetlenmesi, üretim ve hasatta dengenin sağlanma çalışmaları hızlandırılmalı, sürdürülebilirliğin sağlanması için de fiyat istikrarı çok gereklidir. Tarım alanlarımızın dört milyon ton pamuk üretme kapasitesi var. Üretilen ise 750-850 bin ton arasıdır. Tekstil sanayimizin neredeyse ihtiyacının ya-rısını ithal ediyoruz. İzmir’in ilçeleri içinde pamuk üre-timinin en çok yapıldığı ilçe Menemen. Menemen’de 120 bin dönüm arazide pamuk ekilirken, verim ortala-maları ise Avrupa ortalamalarının üstünde. Menemen Ovası dönümlerinde ortalama 600 kilo pamuk alınıyor. Pamuk üretimi ise geçen yıl 56 bin ton oldu. Bu sene daha açıklanmadı fakat destekleme primini biz bir lira-nın üstünde bekliyoruz. Yetiştirmesi çok meşakkatli ve zorlu bir ürün pamuk, aynı zamanda pahalı bir iş. Biz Menemen’de tarım 4.0'ın bir kolunu başlattığımızı da burda belirtmiş olayım. Menemen’de yaklaşık 100-150 traktörde uydudan dümenleme var. Bunu almak zo-rundayız çünkü sıra aralarını ve taneyi düzgün ekmek için buna ihtiyacımız var. İlaçlamayı ve gübrelemeyi bu sistemle yapmak zorunda olduğumuzu fark ettiğimiz için başladık. Bazı çiftçilerimiz drone ile ilaçlamaya başladı. Menemen Ziraat Odası olarak İzmir Büyük-şehir Belediyesi ile birlikte erken uyarı sistemimiz var. İklimsel hava değişikliklerinin birçok haberini alıyoruz. Menemen’de pamukçuluğu dünya standartlarının üs-tünde yapıyoruz.

6

“Pamuk priminin kilogram başına 1,25 TL’ye çıkarılması hayati önem taşıyor”

Pamuk sadece Menemen için değil tüm Türkiye için son derece önemli bir ürün. Menemen pamuğunu özel kılan durum ise bölgenin iklim ve top-rak yapısıdır. İklimin pamuk üretimine elverişli olması, toprak yapısının alkali ve tuzlu oluşu üreticileri pamuk üre-timine yönlendiriyor. Menemen’deki pamuk üreticileri bu alanda oldukça tecrübeliler. Seçtikleri doğru tohum çeşidi sayesinde de yüksek verim ya-kalayabilmektedirler. Menemen’de toprağın tuzluluk oranın yüksek ol-ması sebebiyle bölgede pamuk dışın-da başka bir tarım ürünü yetiştirmek hem zordur hem de ekonomik açı-dan verimli değildir. Bu nedenle üre-ticiler açısından Menemen pamuğu hayati bir önem taşımaktadır. Pamuk Borsamızın en önemli ürünlerinden biri... Bildiğiniz gibi Borsa bünyesinde yer alan Pamuk Salonu’nda ajanlar ve simsarlar aracılığıyla alım-satım ger-çekleştiriliyor ve piyasa mekanizması işletiliyor. Spot piyasa olarak bilinen bu salonda ilan edilen fiyatlar tüm Türki-ye için referans oluşturuyor. Bununla beraber verim-kalite, üretim maliyeti

araştırmaları, rekolte çalışmaları, ilk ürün töreni gibi birçok projeyi de sür-dürüyoruz. Türkiye'de ilk defa lisanslı depoculukta pamuk ile depolama ve elektronik ürün senedi üretmek üze-re Borsamız önderliğinde kurulan Ege Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk A.Ş. (ELİDAŞ) yüzde 100 dolulukla çalışıyor ve pamuk alanında önemli bir görev üstleniyor. Rekolte çalışması İTB öncü-lüğünde her yıl Ağustos-Ekim aylarında gerçekleştiriliyor. Net bir şey söylemek için henüz çok erken ancak doğru ta-rım politikalarıyla pamuk ekim alanının ve rekoltenin her yıl artacağı kanaatin-deyim. Bildiğiniz gibi dolar kurunun da yükselmesiyle geçtiğimiz sezon ve bu sezon üretimde kullanılan ilaç, gübre ve mazot gibi temel girdiler pamuk üretim maliyetlerinin artmasına neden oldu. Müstahsil bu yıl pamuğunu satar-ken piyasa ve fiyatla ilgili bazı sorunlar yaşayabilir. Önümüzdeki sene pamuk ekim alanlarında azalma ortaya çıka-bilir. Devletimizin imkânları dâhilinde pamuk priminin kilogram başına 1,25 TL’ye çıkarılmasının bu noktada hayati önem taşıdığını düşünüyorum.

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli:

7

Şu anda pamuk üreticileri bir hay-li karamsar, 2018 primlerinin yüzde 70’inin ödenmesi geri kalanının öden-memesi, üreticinin ilaç ve çapa döne-minde ihtiyaç duyduğu zamanda bizi biraz zora soktu. Onun ötesinde şu an piyasadaki durgunluk ve önümüzdeki sene ne olacak kaygısı var. 2019 yılın-da doların yükselişinden dolayı mali-yetler iyice arttı. Buna karşılık bugün-lerde pamuk fiyatları geriye geliyor. Çok acil pamuğun priminin açıklanma-sı ve prim bedelinin kilogramının 1.25 TL olması lazım. Bu primin açıklanması ekim ayında hasadın ardından bir son-raki yılın dikiminde hazırlanacak. Bizim bölgemiz pamuğun haricinde ekim yapamıyor. Yöre halkının geçim kay-nağı bu olduğu için bu sıkıntıların bir an önce giderilmesi gerekiyor. İki sene öncesine göre iyi durumdayız. 80-90 bin dönümlerden, 110-120 bin dönü-me kadar ekim yapıyoruz ama bunun istikrarlı olması lazım. Örneğin geçen senelerde patates iyi para ediyor diye bazı köylerde patates ekimi yapıldı

ama bu sene patateste hüsran ya-şandı. Pamukta bu durum söz konusu değil çünkü fiyatları beğenmediğiniz zaman bekletip daha sonra satışını ya-pabilirsiniz. Pamuk sanayi ürünüdür. Bu açıdan istikrarı sağlamak adına üre-tim politikalarının istikrarlı olup bizlere yol göstermesi lazım. Menemen ilçesi hava, su ve güneş üçlüsünden dolayı gerçekten güzel bir ürün ortaya çıka-rıyor ama bu kaliteli ürünlerin daha iyi olması için bazı şartlar var. Mesela kaliteli tohumun yaygınlaştırılması, to-hum çeşitliliğin azaltılması, salma sula-ma yerine damlamanın teşvik edilme-si bunlar bölgemiz için gerekli şeyler. Tarım Bakanlığı ve devletimiz kararını verirse biz de ona göre hareket ede-ceğiz. Menemen arazisinin yüzde sek-seni pamuk. Pamuk iyi para ederse tarımla ilgili bütün sektörlerin işleri yoluna girer. Toplama sezonunda ka-liteli ürün olması için gece hasadının kaldırılması, erken hasada girilmemesi de üzerinde durulması gereken konu-ların başında geliyor.

“Yöre halkının geçim kaynağı pamuk olduğu için sıkıntıların bir an önce giderilmesi gerekiyor”

DOSYA KONUSU

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Şeref İyiuyarlar:

8

Menemen Ticaret Odası yönetimi, 31 Mart yerel seçimlerinin ardın-

dan göreve seçilen Menemen Beledi-ye Başkanı Serdar Aksoy’u ziyaret ede-rek, yeni görevinde başarılar diledi.Menemen Ticaret Odası Yönetim Ku-rulu Başkanı İzzet Süsoy, Meclis Baş-kanı Ali Azgın, Yönetim Kurulu Üyeleri, Meclis üyeleri ve Genel Sekreter Gö-nül Orun’un katılımıyla gerçekleşti-rilen ziyarette işbirliği mesajı verildi. Belediye Başkanı Serdar Aksoy’u ma-kamında ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Menemen Ticaret Odası Başkanı Süsoy, Belediye Başkanı Aksoy’un Menemen’in etkili kurumlarından Ticaret Odası ile iler-leyen dönemlerde işbirliği ve projeler konusunda bir araya gelmeyi arzu et-tiklerini dile getirerek “Belediyemiz-le sıkı bir işbirliği içinde olacağımıza, Başkan Aksoy'un görevi süresince il-çemize birçok hizmette bulunacağını inanıyoruz” dedi. Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy da Menemen Ticaret Odası yönetimine ziyaretlerin-den dolayı teşekkürlerini sundu.

MTO’dan Serdar Aksoy’a ziyaret

HABER

9

RÖPORTAJ

Sosyal belediyecilik anlayışıyla beş yıllık görev sü-recinde Menemen’in gelişimi için önemli projeler

hayata geçireceğini söyleyen Menemen Belediye Baş-kanı Serdar Aksoy, sorularımızı yanıtladı.

Sizi tanıyabilir miyiz?Menemen’in yerli ve Yörük oğlu Koyundere’de Kırlı İb-ram’ın torunuyum. Memleketimde, herkes beni Yörük oğlan olarak bilir. Eğitim hayatıma, Menemen’in Şehit Kemal İlkokulu’nda başladım ama babam Veli Aksoy SHP’den milletvekili seçilmesiyle beraber Ankara’da devam ettim. Selçuk Üniversitesi İİBF Kamu Yöneti-mi’ni bitirdim ve ardından Hacettepe Üniversitesi’nde Sermaye Piyasaları okudum. Vadeli İşlemler ve Opsi-yon Borsaları üzerine çalıştım. İzmir Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası’nın kuruluş aşamasında gözlemci olarak yer aldım. Sermaye piyasalarının Türkiye’deki hareketliliği hakkında çalışmalar yaptım.

31 Mart Yerel Seçimleri’nde göreve gelen Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, bölgede tarımı hareketlendirmek, iş dünyasını Menemen’e çekmek ve üniversite projeleriyle ilgili çalışmalarına başladı.

Menemen’e üniversite müjdesi

RAMAZAN KARASU

Serdar AKSOYMenemen Belediye Başkanı

10

Menemen ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?Adaylığım ilk açıklandığında Menemen Cumhuriyet Meydanı’nda “Menemen, seni çok seviyorum” diye haykırmıştım. Ben memleketine sevdalı ve vaktiyle özlemini de çekmiş biriyim. O nedenle Menemen’in değeri benim gözümde paha biçilemez… Köylerindeki verimli toprakları ve mahallerinde barındırdı-ğı farklılıkların güzelliğiyle bir mozaiktir Menemen. Ne kadar etnik kökenden vatandaş varsa ülke nüfusumuzda, Menemen’de de bir örneği mevcuttur. Dolayısıyla Menemen rengârenk bir bölge... Menemen benim gözümde, ata toprağı, aile, yuva ve en önemlisi heyecanı simgeliyor.

Menemen Belediye Başkanı oldu-ğunuzda ilk yaptığınız icraatlar neler oldu?İlk icraatım, Menemen’in Asarlık sem-tindeki Gölpark’ta bulunan, insanları ayrıştıran tabiri caizse Berlin Duvarı’nı yıkmak oldu. Mazbatamı aldıktan son-ra, alanlarda da her gün söylediğim utanç kapısını kaldırmak oldu. Me-nemen’i bilmeyenler için açıklayalım, Asarlık, Menemen’de özellikle Kürt vatandaşlarımızın çoğunlukta olduğu bir bölge. Burada Gölpark dediğimiz tesise ait iki girişi bulunuyor ve girişler-de, merkeze ait giriş kullanılırken diğer giriş nedense kapalı tutuluyor. Biz bu anlamda ilk olarak kapıyı ardına kadar açtık ve kapılara da önemli kişilerin adını verdik. Kapıların isimlerini; Deniz Gezmiş ve Musa Anter olarak belirle-dik. Bu duruşumuz, ayrıştırıcı zihniyete dur demek için yapılmış bir eylem ol-makla beraber, Menemen’de yeni dö-nemde ötekileştirmenin olmayacağının vatandaşlara teminatıdır.

Menemen Belediyesi olarak yapa-cağınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz? Menemen’de sokak hayvanları, park ve bahçelerdeki kirlilik ve sivrisinek so-runları bulunuyor. Bu anlamda ivedi çalışmalar başlatıldı. Büyükşehir Be-lediyesinden hayvanlar için konteynır

“Menemen rengârenk bir bölge... Menemen benim gözümde, ata toprağı, aile, yuva ve en

önemlisi heyecanı simgeliyor.”

11

RÖPORTAJ

hep kiraya verilmiş ama kiralar beledi-yeye gelmemiş. Bizim amacımız bunları kiraya vermek değil ilk aşamada Mene-men Belediyesi bünyesinde üretime katmak. Üretim yaparken de köylüyü istihdama katmak amaçlarımız ara-sındadır. Öncelikli olarak köylerimizde 400 tane kadın ve genci istihdama kat-mak üzereyiz. İlk etapta üzüm bağımız var. Bağımızdan ürettiğimiz kurutul-muş üzümleri okullarımıza dağıtacağız. Burada kar sağlamak gibi amacımız yok önce istihdam ve üretimi sağlayalım kar olacaksa daha sonrasında olacak.

Menemen ekonomisiyle ilgili neler planlıyorsunuz?Menemen konum itibariyle şu anda İz-mir’in kuzey aksında büyüyen tek ilçe… Menemen büyüme potansiyeli olan bir yer. Menemen’deki iş insanları ve Ticaret Odası ile bir araya gelerek, Me-nemen’deki iş insanın önünü açacağız. Bürokrasinin içinde boğulmaması için elimizden geleni yapacağız. İzmirli iş in-sanları Menemen’i yatırım yapma açı-sından zor bir ilçe olarak görüyor. Bu algı kısmen de olsa doğru. İnsanlar ya-tırımlarını özellikle Menemen’den kay-dırdılar. Kaçan yatırımları geri getirmek ve bürokratik engelleri aşmak amacı-mız. Projelerimizden birisi üniversite-

temin ediliyor, veteriner ve hekimle-rimizce kısırlaştırma sağlık kontrolleri yapılıyor. Kirlilik konusunda sıkı de-netim ve çalışmalar göreve geldiğimiz ilk günden itibaren başladı. Tüm şika-yetler listeleniyor ve ivedilikle çözüme kavuşturuluyor. Sivrisinek sorunu için de kökten çözüm sağlamak amacıyla plan projeler oluşturuldu, çalışmalara başlandı. Bunlar kısa vadedeki sorun-larımıza ait çözümler. Uzun vadede yapacaklarımızın başında tarımsal kal-kınma geliyor. Menemen her şeyden önce verimli topraklara sahip bir yer… Çileği ile meşhur Emiralem beldesi gibi kimi köylerde ot yetişir, kimi köylerde ise yoğunlukla sebze ve meyve yetişti-rilir. Her toprağında bereket bulunuyor memleketimin. Dolayısıyla bu anlamda çiftçiyi ayağa kaldıracak ve üretime teş-vik edecek projeler ürettik. Tarım ko-operatifleri kurarak, çiftçi üretecek biz satın alacağız. Böylece başta üreticiyi ardından köylerimizi kalkındıracağız. Bir diğer projemiz Kadın Dayanışma Merkezleri, bu merkezlerin amacı da üretim esaslıdır. Menemen’de kadının adını var edeceğiz. Kadın üretecek, kooperatifler kurulacak ve destek ola-cağız. Kadınlarımızın üretime katılması demek Menemen’in kalkınması de-mektir.

İş insanlarını buraya çekmek için neler yapacaksınız? Özellikle lojistik firmalarını bölgemize çekmek istiyoruz çünkü Menemen çok rahat bir şekilde istihdamı sağlama ve İzmir’in sanayisine açılan kapı gibi… Aliağa ve Foça’nın bu konuda büyüme noktası yok ama Menemen’in var. Bak-tığınız zaman İç Anadolu’ya açılan tek kapıyız. Tarımla ilgili çalışmalarınız olacak mı?Tarımla ilgili olarak 163 dönümlük tar-lamızda üretime başladık. Hem köylü-müzün istihdam edilmesi hem de üre-timin doğrudan belediye tarafından yapılmasıdır. Bugüne kadar buralar

dir. Menemen Ticaret Odası Başkanı ile bu konuyu görüştük. Menemen’in ge-lişime açık bir bölgesinde hem Mene-men’in ekonomik yapısına katkı koyma hem de entelektüel sermayesine katkı sağlamak için bir üniversite projemiz var. Bu üniversite projemizdeki temel nokta ise ilk etapta ziraat, veterinerlik gibi Menemen’in varoluş gerekçeleri-ne uyumlu üniversite açmak istiyoruz. Konuştuğumuz iki vakıf üniversitesi var. Eğer anlaşabilirsek bunları Mene-men’de var etmek istiyoruz. Bakırçay Üniversitesi Seyrek’e çok ciddi katkılar-da bulundu. Fakat Menemen’in ardılın-da bir yer olduğu için Karşıyaka’ya daha çok katkıda bulundu. Menemen’in içinde yerimiz de belli. İkinci olarak da bizim bir Çömlekköy ya da Testiköy projemiz bulunuyor. Bunu Asarlık’ta gerçekleştireceğiz. Bunu yapma ama-cımız insanları hem butik üretim içine sokarak istihdam sağlamak hem de insanların hoşça vakit geçireceği bir alan oluşturmak. Diğer bölgelerden in-sanların ilçemize gelmesini sağlayarak bir iş turizm alanı yaratmak. Kültürel ve sanatsal faaliyetlerimiz çok geniş bir alanda faaliyet gösterecek.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?Bir belediye başkanı, koltuğunda otur-mak için değil, sokaklarına, halkına hiz-met etmek için başkan olur. Asli görevi olan bölgeye hizmet etmesidir. Huzur-lu bir kent yaratmalı ve ayrıştırmaların önüne geçmelidir. Benim belediyecilik anlayışım sosyal belediyeciliktir. Ben yönetmek için gelmedim, biz yönete-lim diye geldim. Birlikte her zaman ol-duğu gibi el ele kol kola omuz omuza başardık, başarmaya da devam edece-ğiz. Beş yıl sonra tarımda adını dünya-ya duyurmuş, kendi ayakları üzerinde durmuş ve unutulan yoğurt ve çilek gibi değerlerini tekrar patentli olarak ele almış bir Menemen olacak ve yo-ğurduyla, çileğiyle ve meşhur testisiyle anılacak.

“Menemen’de kadının adını var edeceğiz. Kadın üretecek, koo-peratifler kurulacak ve destek olacağız. Kadınlarımızın üretime katılması demek Me-nemen’in kalkınması demektir.”

12

Menemen “Kadın Danışma Merkezi ve Çocuk Oyun Evi” açıldı

MENEMEN'DEN HABERLER

Menemen Belediyesi tarafın-dan hayata geçirilen, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şidde-te maruz kalan kadınlara des-tek sağlama amacıyla faaliyet gösterecek Kadın Danışma Merkezi ve Çocuk Oyun Evi’nin açılışı Belediye Başkanı Serdar Aksoy tarafından gerçekleştiril-di. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başdanışmanı Deniz Demir de açılışa katılan-lar arasındaydı. Vatandaşlar tarafından büyük ilgi çeken açılışta konuşan Türk Kadınlar Birliği Menemen Şube Başkanı Müesser Kırımlı, “Ülkemizde kadınlar sürekli artış gösteren psikolojik, fiziksel ve ekonomik

şiddete sevdiklerinden, aile bireylerinden, işverenlerinden ya da çok sevdiğini söyleyen hasta ruhlu kişiler tarafından maruz kalıyor. 2019 yılının ilk altı ayında 2 bin 214 kadın öl-dürüldü. Oysa Türk kadını bir-çok ülkeden çok daha önce Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Ata-türk sayesinde seçme seçilme ve insanca yaşama haklarına kavuşmuştu. Biz Türk kadınları, Kurtuluş Savaşı’nda nasıl omuz omuza savaştıysak bugün de yine omuz omuza, eşit haklara sahip olarak yaşamak istiyo-ruz. Temennim tek bir kadını-mız bile şiddetin hiçbir türüne maruz kalmasın” dedi.

Menemen Belediyesi tarafından düzenlenen, Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un eşi ve Sosyal Hizmet Uzmanı Dilek Ak-soy’un öncülüğünde Engelli Çalış-ma Toplantısı Kubilay Kültür Mer-kezi’nde gerçekleşti. Menemen Belediyesi bünyesinde kurulacak “Engelli Hizmetleri Birimi”nin ça-lışmalarının konuşulduğu, istek ve önerilerin paylaşıldığı toplantıya Büyükşehir Belediyesi Engelli Hiz-metleri Şube Müdürü Mahmut Akın ve aynı birimden meslek ele-manları, Engelsiz Sanat Derneği Başkanı Tamer Özşeker, PKU Fe-nilketanüri Derneği Başkanı Songül Korkmaz, Elele Derneği Başkanı Canan Bedük, Çağnur Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi yetkili-leri, Efes Özel Eğitim ve Rehberlik

Menemen Engelli Çalışma Toplantısı yapıldı

Merkezi temsilcileri, Sabahat Akşiray Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi tem-silcileri, Menemen Belediyesi Sosyal Hizmetler Birimi elemanları, Halk Eğitim Merkezi yetkileri ile engelli an-neleri ve engelli bireyler katıldı. Dört bölümde gerçekleşen toplantıda, yerel ve merkezi yönetim birimleri-nin, derneklerin ve özel merkezlerin

üretmiş olduğu etkinlik ve hizmetler paylaşıldı, temel sorunlar üzerinde tartışıldı ve son olarak kentin engelli ihtiyaçlarına yönelik yerel yönetimin verebileceği hizmetler, katkılar görü-şüldü. Ortak fikir birliğine varılan En-gelli Çalışma Toplantısı kapanışında ise; STK’ların, kurumların, engelli ve engelli ailelerinin önerileri alındı.

13

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, dünyada dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla beraber sanayi üretimi ve ticari faaliyetleri de bu sürece uyumlu hale getirmenin önemine değindi. Sanayi sektörünün büyüme içindeki payının artmasının temel enstrümanının nitelikli sanayi üretimi olduğuna dikkat çeken Bakan Varank, “Sanayicilerin dijitalleşme, endüstri 4.0 atılımları ve Ar-Ge konusunda desteklenmesi gerektiğine inanıyor ve bu yönde çalışıyoruz” dedi.

“Dijitalleşme konusunda oyun kurucu olmalıyız”

Dijitalleşmenin KOBİ’lere de yayıl-ması gerektiğini belirten Sanayi ve

Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, bu sürecin tüm koşullarıyla beraber KO-Bİ’lere kavratılması gerektiğini işaret etti. Her zaman dijital dönüşüm, dijital kalkınma, katma değerli üretim ve eko-nomiden bahsettiklerini söyleyen Ba-kan Varank, “Bu konuda daha da ileri gitmek için Dijital Türkiye Yol Haritasını hazırladık. Yol haritamız, insan, tekno-loji, altyapı, tedarikçiler, kullanıcılar ve yönetişim başlıkları altında altı bile-şenden oluşuyor. Şimdi, Milli Teknoloji

HABER

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank:

14

Hamlesi vizyonumuz çerçevesinde yol haritamızdan hareketle etkin eylem planlarını uygulama aşamasındayız” dedi.Farklı bir küresel konjonktürden geç-tiklerini vurgulayan Bakan Varank, işin bir başka boyutunun da teknolojide yaşanan hızlı değişim ve dönüşüm olduğuna dikkat çekti. Bunun etkile-rini de üretimde ve tüketimde net bir biçimde gördüklerini belirten Varank, “Dijitalleşmeye uyum sağlamak ve di-jital dönüşümü yapısal temellerimize uygun bir şekilde başarmak rekabet üstünlüğü kazanmak için şart. Bakanlık olarak bu alanda attığımız adımlar var. KOBİ’lerin dijital dönüşümlerini teşvik etmek adına KOSGEB programlarıyla KOBİ’lerimizin, dijital dönüşüm süre-cinde ihtiyaçları olan teknolojik altya-pı yatırımlarını ve Ar-Ge faaliyetlerini destekliyoruz. TOBB tarafından sahip-lenen bu inisiyatif önemli bir boşluğu dolduruyor” dedi.

KOBİGEL-KOBİ Gelişim Destek ProgramıBugüne kadar 31 ilde 69 Teknoloji Buluşması gerçekleştirdiklerini, 100 bine yakın KOBİ’ye ulaşıldığını, sanayi-nin tüm alt sektörlerinde yerli ve milli kaynaklarımızdan en iyi şekilde fayda-lanıp, teknoloji öncülüğünde ilerleme-yi hedeflediklerini ifade eden Varank, “Önümüzdeki dönemde hedeflerimizi gerçekleştirmek adına benzersiz bir imkân sunuyor. Bu dönem ekonomik atılım ve reform dönemi olacak. KO-Bİ’lerimize dijital dönüşümde ihtiyaç duyabilecekleri personel, makine-teç-hizat, yazılım, eğitim, danışmanlık, hiz-met alımı ve belgelendirme gibi gider-leri için de destekleri sürdürüyoruz” diye konuştu.4 Mart’ta KOBİGEL-KOBİ Gelişim Des-tek Programı kapsamında imalat sana-yinde dijitalleşme çağrısına çıktıklarını söyleyen Varank, bu program hakkın-daki sözlerini şöyle tamamladı: “Bu çağrımız hem dijital teknolojileri geliştiren KOBİ’lere hem de üretimini dijitalleştirmek isteyen KOBİ’lere yöne-

"Dijital Türkiye Yol Ha-ritasını hazırladık. Yol haritamız, insan, tekno-loji, altyapı, tedarikçiler, kullanıcılar ve yöneti-şim başlıkları altında altı bileşenden oluşu-yor. Şimdi, Milli Teknolo-ji Hamlesi vizyonumuz çerçevesinde yol harita-mızdan hareketle etkin eylem planlarını uygu-lama aşamasındayız."

likti. Destek miktarı 300 bin lirası hibe olmak üzere, işletme başına bir milyon liraya kadar çıkıyor. Çağrıyı açtığımız-da açık kaynak kodlu yazılımları içeren proje başvurularına öncelik vereceği-mizi de belirttik. Program kapsamında bin 742 proje başvurusuyla beklenti-lerimizin üzerinde bir rakamla karşı-laştık. 300 bin TL’si hibe olmak üzere işletme başına destek miktarının bir milyon TL’ye kadar çıkardık. Bu durum, konuya ilişkin farkındalığı göstermesi açısından oldukça sevindirici. Başvu-ruların yüzde 13’ü akıllı dijital tekno-lojileri geliştiren KOBİ’lere ve yüzde 87’si bu teknolojileri kullanmak isteyen KOBİ’lere ait. Tabii teknoloji geliştiricisi KOBİ’lerin daha yüksek bir paya sahip olmasını arzu ederdik. Önümüzdeki süreçte proje dokümanları detaylı bir şekilde değerlendirilecek”

15

KISA KISA

Türkiye Büyük Millet Mecli-si Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’un teşrifleriyle, İzmir Ticaret Odası’nda “Üçüncü Binyılın Başında Dünya ve Türkiye” toplantısı düzenlen-di. Toplantının açılış konuş-malarını, İzmir Valisi Erol Ay-yıldız ve İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener gerçekleştirdi. Birçok kurum ve kuruluşla birlikte oda ve borsa başkanlarının da ka-tıldığı toplantıya Menemen Ticaret Odası adına Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Süsoy da yer aldı.

Üçüncü Binyılın Başında Dünya ve Türkiye

Menemen ve Foça’da yer alan Menemen Ticaret Oda-sı’na kayıtlı Sigortacılık Sektörü Temsilcileri ile “Sigorta Haftası” sebebiyle ortak toplantı gerçekleştirildi. Ön-celikli olarak sigortacılık sektörünün sorunlarının ve beklentilerinin görüşüldüğü toplantıda, konu ile ilgili gerçekleştirilebilecek çalışmalar konusunda fikir alış-verişinde bulunuldu. Bununla birlikte sektör ile alakalı güncel bilgilerin tüm üyelere ve ilgili vatandaşlara bilgi paylaşımı yapılmasına karar verilerek sektör temsilci-lerinin “Sigorta Haftası” kutlandı.

Sigorta Haftası buluşması

Menemen Ticaret Odası, Menemen Ziraat Odası, Menemen Şoförler ve Otomobilciler Odası, Mene-men Esnaflar Odası, Menemen Sanatkarlar Odası ve Menemen Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi ile birlikte ülkenin huzur ve refahı için şehitlerimiz ve vefat eden üyelerimiz anısına Mevlid-i Şerif okutuldu. Menemen Ticaret Odası Başkanı İzzet Süsoy, geleneksel olarak her yıl ramazan ayının son haftasında düzenlenen mevlit programına katılanlara teşekkür etti.

MTO’dan Mevlid-i Şerif

16

Menemen Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Süsoy, üni-

versite-sanayi işbirliği kapsamında Bakırçay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Berktaş’ı ziyaret etti. Görüş-mede üniversitenin Menemen’e sağla-yacağı katkılar konuşulurken, iki kurum arasında işbirliği ve ortak projeler ge-liştirilmesi kararı da alındı.

Sahip çıkacağızBakırçay Üniversitesi’nin Menemen’in değeri olduğunu ve Menemen halkı-nın buna sahip çıkması gerektiği ifade eden Menemen Ticaret Odası Başkanı İzzet Süsoy, üniversiteye her zaman katkı sağlayacaklarını söyledi. Mene-men’in güçlü sivil toplum örgütlerinin yanı sıra üniversite çalışmalarının Me-nemen’in sosyal ve ekonomik yapısını güçlendireceğini belirten Süsoy, “Ba-kırçay Üniversitesi hem Menemen’e hem İzmir’e değer katacak. Sunduğu imkânlar ve planladığı projelerle bu değeri hepimiz göreceğiz. Menemen Ticaret Odası olarak her zaman temas halinde olmaya çalışacağız, bölgemizin sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda kalkınması için sivil toplum örgütleriy-le beraber destek olacağız. Üniversite yönetimine, akademisyen ve idari kad-roya çalışmalarında başarılar diliyo-rum” dedi.

Bölge ekonomisine katkı Önümüzdeki eğitim öğretim dönemin-de 2 bin 500’e yakın öğrenciye ulaşa-caklarını söyleyen Bakırçay Üniversi-tesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Berktaş ise Menemen’e destek vermek için hazır olduklarını söyledi. Hem Mene-

Menemen Ticaret Odası Bakırçay Üniversitesi ile işbirliği yapacak

men halkının ihtiyaçlarına hem de üni-versite ile sanayi işbirliği kapsamında bölge ekonomisine katkı sağlayacakla-rını ifade eden Prof. Dr. Berktaş, “Me-nemen’in en büyük değerlerinden biri olan üniversitemiz, Menemen’e tüm alanlarda katkı sağlamak için projeler geliştiriyor. Üniversite sanayi işbirliği planı çerçevesinde kuracağımız tekno-

loji merkezimiz ve teknoparkımızı sa-nayicilerin hizmetine açarak akademi kadrolarımız sayesinde bölge ekono-misine katkı sağlayacağız. Aynı zaman-da üniversitemiz içinde bulunan konfe-rans ve sinema salonlarımızı bölgedeki vatandaşlarımızın kullanabilmesi için etkinlikler gerçekleştireceğiz” diye ko-nuştu.

HABER

17

RÖPORTAJ

İzmir Bakırçay Üniversitesi, ikinci akademik yılında altı fakülte, iki yüksekokul ve üç enstitü ile 2 bin 500 öğrenciye ulaşmayı hedefliyor.

Bütün bölümlerde sağlık alanına katkı ve-recek şekilde altyapı oluşturularak sağlık

temalı bir üniversite olmayı hedefleyen Bakır-çay Üniversitesi, çevreci uygulamalarıyla da dikkat çekiyor. Ekolojik ve ekonomik yönden bağımsız planlanan ilk üniversite olan İzmir Bakırçay Üniversitesi hakkında sorularımızı Rektör Prof. Dr. Mustafa Berktaş yanıtladı.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?1960 yılında İzmir’de doğdum. Liseyi İzmir’de

okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1983 yılında mezun oldum. Tokat, Afyonkarahisar ve İzmir’de hekimlik görevinde bulundum. Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Klinik Mikrobiyoloji alanın-da ihtisas yaptıktan sonra 1993 yılında Van’a giderek Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakülte-si’nde Anabilim Dalı Başkanlığı ile Üniversite Hastanesi’nde kurucu başhekimlik görevleri-ni üstlendim. Sağlık Bilimleri Enstitüsü’ndeki idari görevlerin yanı sıra Bölge Tabip Odası

MURAT ŞAHİN

“İzmir Bakırçay Üniversitesi Menemen’in en büyük değeridir”

18

"Birçok üniversitede eğitimde ikinci ve

üçüncü bölümü ihmal ediliyor. Bunlardan

biri lisansüstü eğitim ve sürekli eğitim

merkezi, bunlara önem veren üniversiteler

de var ama biz lisans eğitimlerini akredite

programlarla yapma konusunda bir çalışma

içine girdik, bu bizim için çok önemli bir

konudur."

Başkanlığı ve üyeliği görevlerini icra ettim. Akademik çalışmalarım sonra-sında aynı üniversitede 1996 yılında Doçentlik, 2003 yılında ise Profesörlük unvanlarını kazandım. Bu süre içinde ulusal ve uluslararası düzeyde 200 ci-varında makalem yayınlandı. 2010 yı-lında kurucu başhekimliğine atandığım Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hasta-nesi’nin kuruluş sürecini sadece yedi ayda tamamlayarak açılışını gerçekleş-tirdik. 2012’de özel bir sağlık kurulu-şunda üç yıl süre ile yöneticilik yaptım.

Haziran 2015’de Türkiye Sağlık Ensti-tüleri Başkanlığı’na bağlı Türkiye Sağ-lık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü Başkanlığına atandım ve bu süreçte Ulusal Akreditasyon Hastane Programını Türkiye’de ilk kez uygula-maya koyduk. 2017 yılında atandığım Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde, Anabi-lim Dalı Başkanlığı ile Eğitim, Kalite ve Bilimsel Araştırmalardan sorumlu Rek-tör Yardımcılığı görevlerini yürüttüm, bu görevlerin yanında BAP Komisyon Başkanlığını da üstlendim. Şu anda İz-

mir Bakırçay Üniversitesi Rektörlüğü yanında ÜAK Tıp-Sağlık Bilimleri Kon-sey Başkanlığı, Tıpta Uzmanlık Kurulu üyeliği ve TÜSEB Bilim Kurulu üyelikle-rini de yürütmekteyim.

Bakırçay Üniversitesi’nin kurulu-şu hakkında bilgi verir misiniz?İzmir Bakırçay Üniversitesi, kapatılan Gediz Üniversitesi’nin yerine kurul-du ve 2017 Eylül ayında rektör olarak atanarak göreve başladım. Dolayısıyla bizim burada iki yıla yakın bir geçmişi-miz var. Üniversitenin teknik ve idari eksiklerinin giderilmesi için bir çalış-ma yaptık ve hızla tamamlayarak ilk yıl 850’ye yakın öğrenci aldık. Üniversite-mizin kuruluş kanununda beş fakülte, üç yüksekokul ve üç enstitüden oluşan yapılanması vardı. İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sağ-lık Bilimleri Fakültesi, Hukuk Fakültesi, Mühendislik Mimarlık Fakültelerinden oluşan bu yapıya Tıp Fakültesi’ni de ekledik ve bu yıl tüm fakülteleri eğiti-me açtık. Üniversitemizde eğitim altı fakülte, iki yüksekokul ve üç enstitü ile devam etmekte olup sadece meslek yüksekokulu henüz eğitime başlama-

19

RÖPORTAJ

mıştır. Bu meslek yüksekokulunu da özellikle laboratuvar altyapısının güçlü olması gerektiği için daha sağlıklı eği-tim ortamı oluşturmak adına bekle-tiyoruz. Önümüzdeki eğitim-öğretim yılında Hukuk Fakültesi, Biyomedikal Mühendisliği ile Dil ve Konuşma Tera-pisi bölümlerine de öğrenci alacağız. Bu şekilde bu yıl üniversitemize üç yeni bölüm daha kazandırmış oluyoruz. Bu yıl alınacak öğrenci sayısı da 1150 ola-rak belirlendi. İkinci akademik yılında bir üniversite için 2000 öğrenci sayısı iyi bir gelişme olarak görülebilir.

Diğer üniversitelerden sizi ayıran nokta nedir?Bildiğiniz üzere üniversitelerin üç ana görevi bulunmaktadır. İlk görev olarak lisans ve lisansüstü eğitim başlığı ifade edilebilir. Bu eğitimin bölgemiz ve ülke-miz ihtiyaçlarına cevap verecek ve nite-likli meslek sahiplerini yetiştirecek şe-kilde akredite programlarla verilmesini önemsiyoruz. Ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlarda lisansüstü eğitim programla-rı aracılığı ile de uzman kadroların ye-tişmesini sağlıyoruz. Özellikle iş haya-tının ihtiyaç duyduğu alanlarda gerekli

Prof.Dr. Mustafa BERKTAŞBakırçay Üniversitesi Rektörü

eğitimlerin verildiği sürekli eğitim mer-kezini de bu başlık altında anmak ge-rekir. Bütün altyapıyı bu hedefe uygun olarak kuruyoruz ancak bizim önemli bir farklılığımız olan sağlık temalı bir üniversitesi olmamız nedeniyle bütün bölümlerin sağlık konusuna katkı vere-cek şekilde bir planlama yapıldığını da ifade etmek isterim. Lisansüstü prog-ramlarımızı buna uygun olarak hazır-ladık. Örneğin hukuk fakültesinde tıp hukuku ve sağlık hukuku gibi lisansüs-tü programlarla bunu destekleyeceğiz. Mühendislikte biyomedikal mühendis-liği, elektronik ve bilgisayar bölümlerini de medikal teknolojilere altyapı oluş-turacak şekilde sağlık konusuna yön-lendirmeyi planlıyoruz. Bunun dışında kalan tüm fakülte ve bölümlerimizin de bu ana tema ekseninde konumlan-dırılması konusunda uğraş veriyoruz. Örneğin Sosyoloji bölümünde yer alan müfredatta Sağlık, Yaşlılık ve Engellilik Sosyolojisi gibi derslerin bulunması bu bakışa örnek olarak verilebilir.Üniversitelerin ikinci görev başlığı ise Ar-Ge ve proje çalışmalarıyla ülke-nin ihtiyaç duyduğu alanlarda faaliyet göstermektir. Biz bu açıdan sağlık te-malı bir üniversite yapılanması inşa ediyoruz. YÖK tarafından yürütülen "Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Projesi" kapsamında “ihtisaslaşacak üniversi-teler” listesi belirleniyor. Bu alanda ilk yetkilendirme Düzce Üniversitesine yapılarak “sağlık ve çevre” konusunda ihtisas üniversitesi olarak tanımlandı. İkinci yetkili üniversite olarak Aksaray Üniversitesi’ne sağlık ve spor alanında yetki verildi. Biz bu üniversiteler ara-sında üçüncü olmayı diliyor ve önü-müzdeki dönem “sağlık ve teknoloji” alanında ihtisaslaşmış üniversiteler arasında yer almak istiyoruz. Özellik-le biyomedikal alanında laboratuvar cihaz ve kitlerinin üretildiği bir alanda ihtisaslaşmayı önemsiyoruz. Dolayısıy-la araştırma merkezlerinin lisansüstü program planlarını da buna göre yapı-yoruz. Üniversitelerin üçüncü görev başlığı olarak kültürel katkı ve toplumsal pro-jelerde yer alma olarak tanımlanabilir. İlk aşamada kurulacak merkezlerin bu

20

"Türkiye’de ilk kez sağlık alanındaki yapılaşmanın önünü açacak şekilde teknoloji merkezinin planını tamamlayarak KOSGEB’e

teslim ettik. Olumlu sonuçlanırsa Türkiye’deki ilk Tek-Mar olmayı hedefliyoruz."

görevlerin yerine getirilmesinde de rol alabilecek merkezler olmasına dikkat ettik.

Gelecekte hangi projeler gündemde?Biz alanda sağlık temalı bir teknopark yapılanmasını önemsiyoruz. Teknoloji transfer ofisleri ve teknoloji merkezle-rinin kurulmasından sonraki aşamada da teknopark yapılanması oluyor. Tür-kiye’de ilk kez sağlık alanındaki yapılaş-manın önünü açacak şekilde tekno-loji merkezinin planını tamamlayarak KOSGEB’e teslim ettik. Olumlu sonuç-lanırsa Türkiye’deki ilk TEKMER olmayı hedefliyoruz. Burada yaklaşık 1050 metrekare üzerindeki bir alanı yaklaşık 50 şirketin yapılanması amacıyla ayır-dık. Bu yapıyı ileride kurulacak sağlık temalı teknopark yapılanmasına öncü-lük etmesi açısından önemsiyoruz. Ül-kemizde genellikle patent ve yeni ürün geliştirilmesi Ar-Ge üzerinden planla-nıyor ve bu alanda ciddi bir tıkanıklık yaşanıyor. Ar-Ge çalışmalarında çok iyi noktada olan akademi ve endüstri, patent oluşturmada ve patent aldığı ürünü endüstriyel ürüne çevirmede sorun yaşıyor. İzmir’de yaklaşık 90 Ar-Ge merkezi ile 60 tasarım merkezi bu-lunuyor ama bu merkezlerde üretilen, tezgâha konulan ürünlere baktığınızda beklenen sonuçlarla karşılaşmıyorsu-nuz. Biz bu tıkanıklığı ortadan kaldır-ma adına Türkiye’de çıktı bazlı yatırım modeliyle bu alana gireceğiz. Teknoloji merkezlerinde ya da teknopark alanla-rında direkt yerlileştirme politikasıyla firmalarla birlikte yurt dışından tekno-loji transfer işlemlerini birlikte yaparak, üretim anlamında farklı bir Ar-Ge uy-gulaması başlatacağız. Bu konuyla ilgili somut adımları attık, altyapı çalışmala-rının tamamlanmasını bekliyoruz. Bu konseptin olmazsa olmaz şartı, üreti-len ürünlerin sağlıklı ve doğru sonuç-lar verdiğini laboratuvar altyapısıyla belgelendirmeniz lazım. Biz o anlam-da da kendi ürünümüzün kalite gü-vencesi belgelendirmesini sağlayacak laboratuvar altyapısını kurgulayıp bu ürünlerin önce ulusal, daha sonra da uluslararası belgelendirmeye kavuş-turulmasını sağlayacağız. Hem üniver-

siteye hem de dış paydaşlara hizmeti verebilecek bu sistemde, ürettiğimiz ürünlerin arkasında durabilecek bir ka-liteyle işe başlayalım istiyoruz.

Çevreye duyarlı bir üniversite ol-mak için yaptığınız çalışmalar ne-lerdir?İzmir Bakırçay Üniversitesi’nin Tür-kiye’de bugüne kadar gündeme gel-meyen iki önemli farklılığı var. Bu iki farklılık, üniversitemizin gerek ekolojik gerekse de ekonomik açıdan kendine yetebilen bir üniversite olarak planlan-masıdır. Üniversitemizde 500 kilovatlık bir santral var ve yeni yapılacak binala-rımızın üstüne de 1000 kilovatlık yeni bir güneş enerjisi santrali yerleştiril-miş olacak. Toplam enerji üretimimizi 1500 kilovata taşıdığımızda üniversite-miz enerji ihtiyacı açısından dışarıdan bağımsız hale gelecek. Daha yeşil bir üniversite olmak adına çevre ve doğa

ile uyumluluk alanındaki yapılanmayı tamamladık. Tüm üniversite binaları ile çevre aydınlatmaları ledlerle yapılıyor. Yeşil kampüs projesi kapsamında üni-versite içinde yeraltı ve şebeke suların-dan bağımsız olarak kendi suyumuzu kullanmak istiyoruz. Oluşturulacak yeni bir proje ile yağmur sularının sar-nıç sistemi ile, bölgedeki yüksek sevi-yedeki taban suyunun da depolanması ile çevre sulamada kullanmayı hedefli-yoruz. Günümüzde bütüncül bir yakla-şımla Green City olarak adlandırılan bir kampüs altyapısını çok önemsiyoruz. Kendisine yeten bir üniversite olarak sıfır atık projesini de gerçekleştirmek istiyoruz. Geri dönüşüm ile ilgili bu dü-şüncemizi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile projelendirilip, kampüs alanındaki bütün atıkların değerlendirilmesi ve son olarak bir ünitede gübreye dö-nüştürülmesine yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Bu düzeyde kapsamlı ve

21

profesyonel düşünce ölçeğinde ekolo-jik olarak kendine yeten başka üniver-site planlaması yok diyebiliriz.

Engelli öğrenciler ile ilgili bir çalış-manız var mı?Biz, İzmir’de engelli dostu olan ve tu-runcu bayrağa sahip tek devlet üniver-sitesiyiz. Çalışmalarımızı genişleterek her düzeydeki engelli öğrencinin ihti-yaçlarını karşılayan engelsiz üniversite yapılanmasına devam ediyoruz. Örnek vermek gerekirse görme engelli bir öğrencimiz okulumuzu tercih et-

tiğinde RFID sensörler aracılığı ile öğ-rencimizi yemekhane, kütüphane ya da amfisine götürecek bir altyapı hazır-lığımız bulunmaktadır. Bu çalışmaları-mızı daha kapsamlı hale getirerek en-gelli öğrencilerimizin tüm ihtiyaçlarına cevap veren bir üniversite ortamı inşa ediyoruz.

Üniversiteyi büyütme anlamında ne gibi projeleriniz var?Bizim şu anda bulunduğumuz Seyrek yerleşkesi dışında bazı başka alanlara da ihtiyacımız var. Öncelikle eskiden

RÖPORTAJ

de üniversitenin kullanımına verilmiş eski Seyrek Belediye binasının üniver-sitemize tahsisi ile burada 500-600 öğrenci ile Yabancı Diller Yüksek Oku-lunu ivedi olarak açmamız gerekiyor. İkinci olarak yakın zamanda afiliye olacağımız Çiğli Bölge Eğitim Hasta-nesi ile birlikte kurulacak yeni Tıp Fa-kültesi için sağlıkla ilgili bir yerleşkeye ihtiyacımız var. Bu sağlık yerleşkesinin hastaneye yakın bir alanda olmasını, daha nezih ve yaşanılır kılmak adına da sağlık bilimleri ile tıp fakültelerini bu alana taşımayı istiyoruz. Özetle sağlık yerleşkesinin kullanışlı olması açısın-dan hastaneye yakın olması gerekiyor. Bunun dışında üçüncü bir alan olarak lisansüstü eğitimler ile sürekli eğitimin verileceği bir merkez arayışımız vardı. Bu konuda yakın zamanda bir gelişme sağladık ve Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde bir yer tahsisi yaptık. Bu konudaki yardımları nedeniyle yetkili-lere teşekkür ediyorum. Önümüzdeki yıl itibariyle burada lisansüstü eğitime başlıyoruz. Son olarak Ar-Ge çalışma-ları ve endüstriyel üretim için de bir alana ihtiyacımız var. Sağlık temalı bir teknopark yapılanması olarak tanımla-nabilecek bu faaliyetler için de bir Tek-nopark alanına ihtiyacımız var. Foça ta-rafında dört bin dönümlük bir arazinin uygunluğu yanında diğer alternatifleri de araştırıyoruz. Olabilirse teknopark alanında kalite belgelendirmesi yapı-lan laboratuvar altyapısından medisi-nal bitki üretimine kadar farklı projeleri hayata geçirmeyi istiyoruz.

Üniversitenizin bölgeye katkısı nedir?Ekonomik olarak halkın ya da ticari kesimin hissedeceği faaliyetleri bun-dan sonra yapacağız. Bugüne kadar öğrenci eğitiminin altyapısını hazırla-maya çalıştık. Bundan sonra topluma düşen görevlerimiz arasında kültürel, sosyal ve ekonomik alanlarda da fay-da sağlamak var. Önümüzdeki dönem öğrenci ve personel olarak bölgedeki toplam sayımız 2500-3000 civarına ge-lecek, dolayısıyla bölge ekonomisine

22

katkımız artarak devam edecektir. Üni-versite içinde bulunan sinema ve kon-ferans salonlarını, sosyal ve kültürel faaliyetlerde kullanılmak üzere bölge insanına açtığımız zaman daha zengin bir kültürel ortam elde etmiş olacağız. Ancak her şeye rağmen, Menemen’in en büyük sosyal, kültürel ve ekonomik değeri bu üniversiteye, Menemen hal-kı başta olmak üzere Menemen Be-lediyesi ve STK’lar gibi diğer aktörler tarafından sahip çıkılmazsa bu büyük proje eksik kalır. Herkesin bu projede üstüne düşeni yapması şartıyla bu he-deflere ulaşabiliriz.

Üniversite ile sanayi işbirliğine Ba-kırçay Üniversitesi’nin ne gibi kat-kıları olacak?Özellikle Ar-Ge yatırımlarında devletin çok büyük katkıları var. Ekibimiz ile bir-likte bu katkıları ayrıcalıklara çevirerek bütün yatırımcıları sevindireceğimiz farklı bir formüle sahibiz. İzmir’in ku-zeyinde ve Çiğli-Menemen hattında bir sağlık endüstrisi yapılanması yok. Bu konuda da farklı düşünerek AOSB ile Seyrek Serbest Bölgesinde farklı

yapıda ilişkiler oluşturmayı planlıyo-ruz. Deri sanayisinden dönüşen ve bu sektörün kapanmasıyla boşlukta kalan sermaye açısından bizim formülümüz yeni bir yatırım alanına dönüşebilir. Biz ekonomik ve endüstri alanına kat-kımızı Çiğli-Menemen hattında gerçek-leştirmeyi, bu yolla İzmir’in kuzeyinde sağlık alanında yeni bir kümelenmeyi hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Sağlık şu anda bildiğiniz üzere Türkiye’deki en önemli yatırım ve üretim başlığını

oluşturmaktadır. Yıllık 25 milyar dola-rın döndüğü büyük bir sektör. Bunun altyapısını ve bilimsel danışmanlığını akademisyenlerimizle birlikte yapaca-ğız. Şu anda 150’ye yakın profesyonel akademisyen kadromuz var. Bu arka-daşlarımız nitelik olarak da Türkiye or-talamasının çok üzerinde bir birikime sahipler. Tüm bunları gerçekleştirdiği-mizde İzmir’de ticaretin de sanayinin de rotasını değiştirmeye katkımız ola-cağına inanıyorum.

Sizin gelecek hedefiniz nedir? Üniversitemizin yakın ve orta vadeli stratejik hedeflerini çalıştık. Üniversite-mizi, 10 yıl sonra yaklaşık 20-25 bölü-mün olduğu, 8-10 bin arasında lisans, 3-4 bin aralığında lisansüstü öğrencisi olan, uluslararası standartlarda 15 bin konuk kapasitesine sahip bir sağlık köyünü işleten ve bu alanda ülke eko-nomisine yılda bir milyar dolarlık kat-ma değer sağlayan, teknoparklarında ülkenin ihtiyaç duyduğu tıbbi cihaz ve kitlerin üretildiği, toplumsal sorumlu-luk çerçevesinde bölgenin kültürel de-ğişimine önayak olmuş bir üniversite olarak görmek istiyoruz. Akademide özlenen hedeflere ulaşma yolundaki bu projeyi doğayla dost, bi-rimlerinde yenilenebilir enerji kulla-nan, çevre sorumluluğunun bilincinde bir ekiple gerçekleştiriyoruz.

23

Türkiye Odalar Borsalar Birliği’nin (TOBB) 75. Genel Kurulu TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üni-versitesi’nde geniş bir katılımla gerçekleştiril-di. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu açılış konuşmasını yaptığı Genel Kurul Toplantı-sı’na Menemen Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Süsoy, Meclis Başkanı Ali Azgın, TOBB Delegeleri Ozan Evlioğlu, Bilal Şenol, Ömer Muhammet Durdu ve Genel Sekreter Gönül Orun katıldı.

TOBB 75. Genel Kurulu yapıldı

Ankara Ticaret Odası tarafından Cumhurbaş-kanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu katılımıyla düzenlenen Ankara’nın En’leri Ödül-lerini aldı. Birçok Bakan ve Oda/Borsa temsil-cilerinin bulunduğu törende Menemen Ticaret Odası adına Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Sü-soy da katılım sağladı.

Ankara’nın En’leri ödüllerini aldı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) 75. Genel Kurulu nedeniyle TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun Başkanlığında TOBB Genel Kurul Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu, Konsey-ler, Oda ve Borsa Başkanları, TOBB Delegeleri-nin katıldığı programa Menemen Ticaret Oda-sı adına Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Süsoy, Meclis Başkanı Ali Azgın, TOBB Delegeleri Ozan Evlioğlu, Bilal Şenol, Ömer Muhammet Durdu ve Genel Sekreter Gönül Orun Anıtkabir'i zi-yaret ederek Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün huzurunda saygı duruşunda bulundu.

Menemen Ticaret Odası Ata’nın huzurunda

KISA KISA

24

Menemen Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Süsoy ve be-

raberindeki heyet, 31 Mart seçimleri sonrası göreve gelen Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz’ü makamında ziyaret etti. Gürbüz’e başarılı bir dönem geçirmesi dileğini ileten Menemen Ticaret Odası Başkanı İzzet Süsoy, tarım potansiyeli-nin yanında Foça’nın Eski ve Yeni Foça olarak önemli bir turizm potansiyeli barındırdığını, bu potansiyelin daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Bu konuda Foça Belediyesi ile işbirli-ğine hazır olduklarını, bu yönde Foça Belediyesi’nin atacağı her adımda destek verebileceklerin söyleyen Sü-soy, “Eski Foça yaz kış hayatın olduğu,

Foça turizmi için el ele verecekler

Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz’ü makamında ziyaret eden Menemen Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Süsoy, Foça’nın turizmden aldığı payın mutlaka arttırılması gerektiğini ifade etti.

dokusunun uzun yıllardır korunması nedeniyle cazibesi olan bir yaşam bel-desi. Ancak turizmden alması gerektiği payı tam alabildiğini düşünmüyorum. Bu konuda atılması gereken adımlar-da, Menemen Ticaret Odası olarak, Foça Belediyesi ile beraber yürümeye hazırız” dedi. Yeni Foça’nın korunaklı koyu, rüzgarlı yapısı ile windsurf ve yelken anlamın-da önemli bir lokasyon olduğunu söy-leyen Süsoy, “Çeşme gece hayatıyla, sahilleriyle Alaçatı’daki windsurf im-kanlarıyla birçok yönden turizmin göz-bebeği durumunda. Foça’nın balık res-toranları, gecesi ve birbirinden güzel koylarıyla Çeşme ile yarışabilecek bir potansiyel barındırıyor. Yeni Foça’nın windsurf açısından Alaçatı’dan geri kalır yanı yok. Bu imkanlarımızı değer-lendirmeli, göz önüne çıkarmalı ve bu güzel beldemizi Ege’nin yıldızı haline getirmeliyiz” diye konuştu.

“Foça önceliğimiz”Menemen Ticaret Odası yönetiminin kendisine yaptığı ziyaretten duyduğu

memnuniyeti dile getiren Foça Bele-diye Başkanı Fatih Gürbüz, öncelikli hedefinin hizmet dışında Foça’nın ta-nıtılması olduğunu söyledi. Gürbüz, amaçlarının Foça’yı, turizmi ve tarımı ile hem yerlisinin hem üreticisinin hem de turizmcisinin memnun olduğu bir ilçe haline getirmek olduğunu belirtti. Bu kapsamda farklı farklı projeler ge-liştireceklerini ve bu konuda kurumlar arası işbirliğine çok önem verdiğini söyleyen Gürbüz, “Yeni dönemde tüm çabamız ve çalışmalarımız güzel Fo-ça’mızın geleceği için olacak” diye ko-nuştu.

HABER

25

RÖPORTAJ

30 Mart Yerel Seçimleri’nde göreve gelen Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, turizmi tüm Foça’ya yaymayı hedeflediklerini söyledi.

Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz:

Göreve geldiği günden bu yana Foça’nın her köşesinde maksimum fayda sağla-

mak için çalıştıklarını belirten Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Menemen Ticaret Oda-sı ile her zaman işbirliği yapmaya hazır olduk-larını söyledi. Foça’ya açık hava müzesi kazan-dırmak için çalışmalara başladıklarını ifade eden Başkan Gürbüz, sorularımızı yanıtladı.

Sizi tanıyabilir miyiz?1983 yılında İzmir’de doğdum. İlköğretimimi Foça’da, lise eğitimimi Foça’da Anadolu Otel-cilik ve Turizm Meslek Lisesi’nde tamamladım. 2000 yılında Ege Üniversitesi Turizm İşletme Bölümü’nde yükseköğrenimine başladım. Erken yaşta ticaret hayatına atıldım. Halen Foça’da işletmecilik yapmaktayım. Vatani gö-revimi 2003 yılında Malatya’da tamamladım. CHP Foça örgütlenmesinin çeşitli kademe-lerinde sırasıyla 2004 - 2009 yılları arasın-da Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları, 2012-2014 yılları arasında Foça Kent Konseyi Gençlik Meclisi Başkan Yardımcılığı görevini

ALPAY SÖNMEZ

Fatih GÜRBÜZ Foça Belediye Başkanı

“Komşu ilçemiz Menemen’le her zaman güç birliği içinde olacağız”

26

"Göreve geldiği-miz günden beri Foça’mızın her köşesinde sahip olduğumuz per-sonel, araç ve imkânlarımız öl-çüsünde ilçemize maksimum fayda sağlamak için var gücümüzle çalışı-yoruz."

yerine getirdim. 2015 yılında Cumhu-riyet Halk Partisi İlçe Başkan Yardımcı-lığı yaptım. 2015 - 2018 yılları arasın-da Foça Toplumsal Huzur ve Güvenlik Gönülleri Derneği Başkanlığı yaptım. Altay, Gençlerbirliği, Göztepe ve Foça Belediyespor kulüplerinde futbol oy-nadım. Foça Belediye Spor kulübünün de başkanıyım. Evliyim, 10 yaşında bir erkek çocuğum var, ikiz kızlarımızı da ağustosta kucağımıza alacağız.

Foça Belediye Başkanlığı görevine geldiğiniz süreçten bu yana neler yaptınız?Göreve geldiğimiz günden beri Fo-ça’mızın her köşesinde sahip olduğu-muz personel, araç ve imkânlarımız ölçüsünde ilçemize maksimum fayda sağlamak için var gücümüzle çalışıyo-ruz. Rutin çevre temizliği ve düzenle-meleri ile ilaçlama çalışmalarımız de-vam ederken, Foça merkez ve merkez dışında kalan mahallerimiz için kültür, turizm ve çevre odaklı proje çalışma-larını da başlattık. Sosyal tesislerimizin tüm mevcut koşullarını iyileştirerek daha iyi hizmet anlayışıyla halkımıza sunduk. Üreten kadınlarımızı ev eko-

nomilerine katkı sağlamaları ve istihda-ma katılmaları amacıyla evde ürettikleri yiyecek, içecek yerel ürünler ve süs eş-yalarını satmaları için tüm mahalleleri-mizde İzmir Büyükşehir Belediyemizin verdiği desteklerle “Kadınca Kararınca” pazarlarını açtık. Yine Büyükşehir Be-lediyemizin destekleriyle çocuk park-larımızda düzenlemeler, asfaltlama çalışmaları, meydan düzenlemeleri, şehir içi yol düzenlemeleri, sahil bandı düzenlemeleri yapıyoruz. Bunların yanı sıra Foça’mız için çok önemli bir ihtiyacı giderecek olan su isale hattının komple değişmesi için İZSU Genel Müdürlüğü ile çalışmalarımızı başlattık.

Önümüzdeki süreçte hayata geçirmeyi hedeflediğiniz projeler hakkında bilgi verir misiniz?Sokakta yaşayan can dostlarla ilgili ça-lışmalarımız hazır, önceliğimiz bu pro-jeyi en kısa sürede hayata geçirmek olacak. En büyük isteklerimizden birisi de ilçemize açık hava müzesi kazandır-mak, bununla ilgili de çalışmalarımızı başlattık. Köy pazarlarımızı, meydan-larımızı yeni düzenlemelerle iyileştire-ceğiz.

RÖPORTAJ

27

RÖPORTAJ

"Yalnızca tek bir noktada değil, tu-rizmi tüm Foça’ya yaymayı hedefli-yoruz. Muhteşem güzellikte orman köylerimiz, Yeni Foça gibi bir incimiz var. Gelen konukla-rımız zamanlarını yalnızca merkezde değil, tüm ilçemizi gezmek isteyecek-leri bir Foça inşa edeceğiz."

Menemen Ticaret Odası ile bir-likte projeler geliştirmeyi düşü-nüyor musunuz?Belediyemiz, Menemen Ticaret Oda-sı ile her zaman işbirliği yapmaya ha-zırdır. Ortak projelerde yer almaktan onur duyarım. Komşu ilçemiz Mene-men’le her zaman güç birliği içinde olacağız.

Foça’da turizmi canlandırmak adına hangi projeleri hayata geçireceksiniz?Yalnızca tek bir noktada değil, turiz-mi tüm Foça’ya yaymayı hedefliyoruz. Muhteşem güzellikte orman köyleri-miz, Yeni Foça gibi bir incimiz var. Ge-len konuklarımız zamanlarını yalnızca merkezde değil, tüm ilçemizi gezmek isteyecekleri bir Foça inşa edeceğiz.

Foça’nın beş bin yıllık tarihini, denizi-ni, taş evlerini, zeytin ağaçlarını, dizi dizi koylarını koruyacak ve ilçemiz tu-rizmcilerini “Butik Turizm” anlayışı ile çalışmaya teşvik edeceğiz.Belediye olarak sosyal sorumlu-luk projeleri, kültür sanat etkin-likleri, spor gibi alanlarda ne tür projeleriniz olacak?Yaz okullarında Taekwondo, Bas-ketbol, Futbol, Aqua Fitness, Zumba Kids gibi spor faaliyetlerimiz var. Kül-tür sanat kurslarımız da gitar, bağla-ma, Türk halk müziği, Türk sanat mü-ziği, modern dans, Türk halk oyunları, çocuk korosu gibi birçok alanda, bir-çok vatandaşımıza güzel vakit geçire-bilecekleri, öğrenip mutlu olacakları işler yapmaya sevk ediyor. Sosyal sorumluluk anlamında yaptığımız en

önemli çalışma ise “Kadınca Kararın-ca” pazarlarımız… Bu pazarlarımızı kadınların ekonomik özgürlüklerine, ev ekonomilerine bir nebze de olsa katkı yapmak için açtık.

Sizce Foça-Mordoğan-İzmir deniz yolculuğunun başlaması bölgeye nasıl katkı sağlayacak?Her şeyden önce deniz yolculuğu-nun, kara yolculuğunun yanında daha keyifli ve güzel bir alternatif ol-duğunu düşünüyorum. Cumartesi ve pazar günleri yapılan bu seferler, il-çemize gelen misafirlerimiz için daha hızlı, konforlu ve hesaplı bir yolculuk sağlıyor. Kara yolu trafiği de bu sefer sayesinde bir nebze rahatlamış oldu. İlçemiz ekonomisine de fayda sağla-mıştır.

28

Menemen Ticaret Odası tarafından Menemen Cumhuriyet Meydanı’nda tüm üyeleri ve Mene-menlileri kapsayan 1500 kişilik İftar Programı gerçekleştirildi. Menemen Ticaret Odası Yönetim Kurulu ve Meclisi’nin eksiksiz katılım gösterdiği programa Menemen Kaymakamı, Menemen Be-lediye Başkanı, Menemen Cumhuriyet Başsavcısı, Menemen’de bulunan oda temsilcileri ve birçok kişi katıldı.

MTO’dan iftar programı

Menemen Ticaret Odası tarafından Foça’da tüm üye-leri ve Foçalıları kapsayan 500 kişilik İftar Programı gerçekleştirildi. Menemen Ticaret Odası Yönetim Kurulu ve Meclisi’nin eksiksiz katılım gösterdiği prog-rama Foça Kaymakamı, Yüksekokul Dekanı, Foça’da bulunan Kurum Müdürleri, Oda Başkanları ve Temsil-cileri ile birlikte birçok vatandaş katılım gösterdi.

MTO Foça’da iftar yaptı

Menemen Ticaret Odası Genç Girişimciler Kurulu Toplantısı Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Süsoy, Genel Sekreter Gönül Orun ve kurul üyelerinin de katılımıy-la gerçekleştirildi. Menemen Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Raşit Çoban başta olmak üzere, Gizem Altıku-laç, Yiğit Gülüş, Sercan Maramuroğlu, Sinan Dirik ve Firat Ansari’nin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda Menemen ve Foça bölgesinde yapılacak çalışmalar ve Genç Girişimciler İl Kurulu’nun çalışmaları hakkında fi-kir alışverişi gerçekleştirildi.

Genç Girişimciler Kurulu toplantısı

KISA KISA

29

RÖPORTAJ

Foça Yoğurdu… Foçamızın ismiyle markalaşmış, Türkiye’nin en başarılı kooperatifleşme örneğini barındıran bu hikayenin kahramanları da aslında Bağyurdu’nun süt dökenleri…

MURAT ŞAHİN

Kooperatifçiliğe rol model: Foça Yoğurdu

Foça Yoğurdu’nun hikayesini dinlemek için S.S. Bağarası ve Yenibağarası Kalkınma Ko-

operatifi Yönetim Kurulu Başkanı Rasih Sümer ile konuştuk, Foça Yoğurdu’nun ve o markayı yaratan kooperatifleşmenin hikayesini kendi-sinden dinledik.

Foça Yoğurdu nasıl doğdu? Kooperatifin kuruluşundan başlayarak kısaca anlatır mısınız?Foça Yoğurdu, aşağı yukarı 1993’te üretilmeye başlandı. Kooperatifin geçmişi 1968’lere daya-nıyor. Sınırlı Sorumlu Bağarası ve Yeni Bağarası Kalkınma Kooperatifi zamanında yedi ortakla kuruldu. Daha sonra kooperatife katılmalar oluyor. Zaman zaman sütleri satacak yerleri bile zor bulmuşlar, daha sonra bir işletme ya-pılmaya karar verilmiş. 1993’te Foça Belediye-si’nin de destekleriyle şu anki bina kurularak burada imalat başladı. Tabii imalat çok iptidai usullerle yapılıyordu. Ben ise 1997-98 senesin-de yönetime geldim, o zamandan beri de bu görevi yürütüyorum.

Kendinizden de biraz bahseder misiniz? Foça Yoğurdu’nun yükselişini neye bağlı-yorsunuz?Ben mimarım, 25 sene müteahhitlik yaptım. Daha sonra şehri terk ederek burada çiftlik kurdum ve hayvancılığa başladım. O zamanlar kooperatife sadece süt döküyordum. Hemen belirtmek isterim ki ben hiçbir zaman bu ko-operatifte yönetime talip olmadım, hep bu göreve davet edildim. Başkan olduktan sonra bu tesisi mesleğimin verdiği avantajla restore

Rasih Sümer S.S. Bağarası ve Yenibağarası Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı

30

ettim. Restore ederken devletten biraz yardım aldık. Bu krediyle birlikte çağa uygun, hijyen kurallarını da dikkate ala-rak yenilenmiş tesisimizi 2005 yılında devreye sokmamızın hemen akabinde 2008 krizi oldu. O ara biz hazırlıkları-mızı tamamladığımız için ürünlerimiz yok satmaya başladı. Bu anlamda Foça Yoğurdu’nun rağbet görmesi 2005 yılındaki yenilenmemiz sonrası oldu desek yanlış olmaz. Krizle birlikte bazı değişiklikler de oldu tabii, o zamana kadar sütün fiyatını büyük kooperatif-lere sorardık. Satın aldığımız sütleri iş-ledikten sonra yani günün koşullarına göre ayarladığımızda mevcut durumu-muz hem üretici hem de işletme ola-rak hızla düzeldi. Piyasa kalitesi kabul gören bir marka olduk ve ürünümü-zün yüksek kalitesi herkes tarafından kabul edildi. Üreticinizi ezdirmezseniz başarılı olursunuz, ana hedef, koope-ratifçiliğin temeli bu olmalı zaten, üre-ticiyi korumak. 2008 yılında kriz olunca süt 70-75 kuruş aralığındaydı. Krizle beraber Tire Bölgesi’nde süt fiyatları yarı yarıya düştü ancak biz fiyatlarımızı düşürmedik. Biz fiyat politikasına de-vam edince Tire Süt ve Bademler de üretime başladı. Onların da bu yola girmelerinin sebebi biziz aslında. Şu anda da hala üreticimize piyasanın yüzde 10-15 fazlasını ödüyoruz. Köyde süt üreticilerinin ekonomik gelişmeleri fark edilmeye başlandı. Üreticilerin ya-şam standardı yükseldi.

Bugünkü durumunuz ve gelecek-teki planlarınız nedir? Başka ürünlerin olması şu an için mümkün değil. Buradaki tesisimiz kü-çük, genişlememiz pek mümkün değil. Biz burayı devraldığımızda 3-5 ton ara-sı süt işliyordu. Günümüzde ise günlük 25-26 tonluk bir süt işleme kapasitesi-ne ulaştık ve bu maksimum seviye. Bu yüzden burada daha fazla büyümemiz mümkün değil. Çünkü bugünkü haline birtakım prefabrik ekler yaparak getir-dik. Önümüzdeki dönemde yem soru-nunu halletmemiz gerekiyor. Ekono-mik krizle birlikte firmalar rekabetten dolayı yemlerinde farklı katkılar koydu. Maliyeti düşürmek açısından, küçük

firmalar büyüklere ayak uydurulabil-mesi için böyle bir yol tercih etti. Bu katkılar yasaların onlara sunduğu şe-kilde oluyor ama hayvanlardaki bu ha-reketliliği üretici istemiyor. Bunun için kendi üyelerimizin yemini karşılamak üzere yem organizasyonu yapmak is-tiyoruz. Böylece tüm üreticilerimiz aynı yemi kullanacak, aynı kalite süt elde edeceğiz. Şimdi rekabet olsun diye depomuzda üç farklı yemi tutuyoruz. Bunlar piyasanın iyi koşullarda yetiş-miş yemleri. 1500-2000 başlı sağmal olan büyük çiftlikler yemini alıyor ona göre karıştırıyor samanını, hayvanına veriyor.

“Şu anda da hala üreticimize piyasanın yüzde 10-15 fazlasını ödüyoruz. Köyde süt üreticilerinin ekono-mik gelişmeleri fark edilmeye başlandı. Üreticilerin yaşam standardı yükseldi.”

Kapasite hakkında bilgi verir misi-niz? Nerelere sevkiyatınız var?Aşağı yukarı günde 13-14 ton yoğurt satıyoruz. Çünkü biz 1750 kilogram sütten bir kilogram yoğurt elde edi-yoruz. Hemen ekleyeyim, süte hiçbir şekilde müdahalede bulunmuyoruz, yağını almak ya da eklemek gibi mü-dahaleler söz konusu değil. Süt geldi-ği gibi yoğurt olup tüketiciye ulaşıyor. Sütün yağı ve kalitesiyle oynamıyoruz, daha doğal olması için mekanizasyo-na sokmuyoruz. O yüzden üreticiden gelen sütün aynı kalitede olması bizim gibi kalite odaklı üretim yapan bir koo-peratif için çok önemli. Bizim yoğurdu-muzun ana piyasası İzmir ve Manisa. Çeşme tarafına haftada iki kere gidi-yor. Kendi araçlarımızla dağıtımımızı yapıyoruz. Satışlarımız da üretimimiz de tam kapasite devam ediyor.

Biraz da kooperatifleşmenin böl-geye olan katkısını konuşalım…170 üyemiz var. Kooperatifimizde her-kesin bir oy hakkı var. Köyde şu anda köylünün cebine her ay para sokan tek bu işletmedir. Süt döken de bura-da çalışan da kamyonlarımızı kullanan şoförlerimiz de Bağarasılıdır. Bir koo-peratif örneği görmek istenirse gelip bizim sistemimizi inceleyebilirler. Hat-ta şunu söylemekte bir beis görmü-yorum, buradaki işleyişi görüp buraya gelip arazi çiftlik alarak kooperatife üye olmak isteyenler o kadar çok oldu ki,

31

bir anlamda bunun önüne geçmek için bir şerefiye payı koyduk. 300 bin lira peşin ödeyen ve bu bölgede çift-lik kuran bir çiftçi kooperatifimize üye olabilir artık. Kooperatiflerin ülkeye katkıları hakkında ne düşünüyorsunuz? Özellikle tarımda kooperatifleş-me bir çözüm olabilir mi?Toplum eğitilmediği sürece koope-ratifçilik topal ördektir. Eğitim düzeyi düşük olduğunda yaptığınız basit he-saplamalar kooperatifleri yanlış yola sokabiliyor. Burada hem kooperatifin 170 ortağını hem de imalat ve satışı yönetiyorsunuz. Bu kolay değil. Koo-peratiflerin popülist yaklaşımlardan uzak durması gerekiyor. Şeffaf yöne-tim anlayışı şart. İşletmemizin hiç bor-cu yok ve üyelerimiz tüm hesaplarımızı bilir. Yaklaşık olarak 41 bin lira gibi bir borcumuz var ama ciromuzun 30 mil-yon lira olduğunu düşünürsek, bu bor-ca nazar boncuğu diyebiliriz. Tarımda kooperatifleşmeye gitmek için önce

RÖPORTAJ

bir planlama olması lazım. Hem tarımı hem de kooperatifleri iyileştirmek o kadar kolay değil. Öncelikle hükümet-lerden hükümetlere, bakanlardan ba-kanlara değişmeyen, makro bir kalkın-ma politikası belirlenmeli. Şu alanlarda sanayi, bu alanlarda tarım, bu alanlar-da turizm diyerek ülke bölümlere ay-rılmalı ve o başlıklar altında neresinin hangi ürünü üreteceğine kadar her kalem belirlenmeli. Bu üretimin hangi yöntemlerle yapılacağı, kooperatifleş-menin hangi alanlarda yapılacağı ise sonra belirlenmeli.

Tarım konusunda sulama sıkıntısını çözmemiz lazım. Biz aslında su fakiri bir ülkeyiz. Barajlarımız var ama bunlar sadece elektrik için kullanılıyor. Baraj-ları sulamada daha etkili kullanmalı-yız. Bunları düzenlerlerse tarım daha kaliteli bir hal alacak. Yukarıdan gelen güzel bir planlamayla pilot bölgelerin devreye girmesiyle tarımsal kalkınmayı sağlayabiliriz. Köylümüz çalışmaya ni-yetli ve gerçekten de çalışkan, onların bu azmini doğru yönlendirebilirseniz, yönetebilirseniz zaten her şey rayına girecektir.

“Tarımda kooperatifleşmeye gitmek için önce bir planlama olması lazım. Hem tarımı hem de kooperatifleri iyileştirmek o kadar kolay değil.”

32

Menemen Ticaret Odası ile Ekosem (İEÜ) Sürekli Eğitim Merkezi işbirliğinde “Kuruma Aidiyetin Güçlendirilmesi” eğitimi düzenlendi. Eğitime Menemen Ticaret Odası mec-lis ve meslek komitesi üyeleri katıldığı “Kuruma Aidiyetin Güçlendirilmesi” konulu eğitim, Menemen Ticaret Odası Seminer Salonu’nda gerçekleştirildi. Sedef Uzgören’in an-latımıyla gerçekleştirilen eğitimde, kuruma aidiyetin güç-lendirilmesinde rol oyunları ile ipuçlarına yönelik bilgiler aktarıldı.

Menemen Ticaret Odası ve Özel Menemen Paylaşım Ko-leji ile oda üyelerini ve üyelerinin çalışanlarının çocuklarını kapsayan indirim sözleşmesi imzalandı. Özel Menemen Paylaşım Koleji’ne ilk defa kayıt yaptıracak öğrencilere yönelik yüzde 10 indirim uygulanacak olup bununla bir-likte Bireysel Bursluluk şartnamesi çerçevesinde yüzde 50’ye varan bireysel bursluluk indiriminden faydalanılması mümkün olacak.

Kuruma Aidiyetin Güçlendirilmesi Eğitimi

Menemen Paylaşım Koleji ile sözleşme imzalandı

KISA KISA

TOBB tarafından organize edilen ve meclis üye-lerine birlik iştiraklerinin kurumsal yapılarını ve hizmetlerini tanıtmak, çeşitli yönetim becerileri kazandırmak, üyeleri Türkiye ve dünya ekono-misindeki gelişmeler hakkında bilgilendirmek amacıyla TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversite-si (TOBB ETÜ) ile TOBB Sosyal Tesisleri'nde dü-zenlendi. Üç gün süren ve TOBB Başkanı M. Rıfat Hisarcık-lıoğlu’nun da katıldığı seminere Menemen Tica-ret Odası adına Meclis Başkanı Ali Azgın, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erkan Çoban, Meclis Katip Üye Mustafa Kolcu, Meclis Üyeleri M. Ali Akbarlak, S. Ali Çitrik, İlker İyiuyarlar, M. Ömer Durdu, M. Zeki Turgut, Nur Küçükyılmaz ve Genel Sekreter Gönül Orun katıldı.

TOBB Meclis Üyeleri bilgilendirme seminerinde

33

HABER

İzmir Ticaret Odası, İzmir Esnaf ve Sa-natkarlar Odası gibi birçok kurumla

işbirliği yapan Can Hastanesi son ola-rak Menemen Ticaret Odası ile işbirliği anlaşması imzaladı. Menemen Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Süsoy, Doç. Dr. Hüseyin Can arasında imzalanan anlaşma gereği, Menemen Ticaret Odası üyeleri ve birinci dere-ceden yakınları Can Hastanesi sağlık hizmetlerinden avantajlı olarak fayda-

lanabilecek. Menemen Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Süsoy, 2 bin 500 üyeye sahip oda üyelerine avantaj sağlamak için Çiğli’de bulunan İzmir Can Hastanesi ile kurumsal an-laşma yaptıklarını belirterek, “Özellikle önleyici tıp ile hastalanmadan has-taneye gidilmesi konusunda da Can Hastanesi ile bilgilendirici çalışmalar yapmak istiyoruz. Çünkü sağlığın değe-rini biliyoruz. Menemen Ticaret Odası

Can Hastanesi'nden oda üyelerine avantajlı hizmetÇiğli’de bulunan İzmir Özel Can Hastanesi Menemen Ticaret Odası ile protokol yaparak, oda üyelerinin sağlık hizmetlerinden avantajlı faydalanmasını sağlayacak.

olarak üyelerimize yönelik ‘Can Sağlık Seminerleri’ yaparak, değerli hekim-lerle üyelerimizi buluşturacağız. Bu iş-birliği hem üyelerimize avantajlı sağlık hizmetleri sunacak hem de doktora gitmekten bizleri alıkoyan kaygılarımız-dan uzaklaşmamızı sağlayacak” dedi.

“Hasta memnuniyeti odaklı çalışıyoruz”İzmir Özel Can Hastanesi Mesul Mü-dür Yardımcısı Doç. Dr. Hüseyin Can ise kamu ve özel kurumlarla işbirlikle-rine her zaman hazır olduklarını dile getirerek, “Endokrinoloji, uyku labora-tuvarı dahil 30 tıbbi branşı, yeni doğan ve erişkin yoğun bakım servisleri, altı ameliyathanesi, 95 yatağı ve hepsin-den önemlisi alanında uzman hekim-leri ve personeliyle İzmir’e can getir-dik. 7/24 hizmet veren hastanemizde, hasta memnuniyeti odaklı çalışıyoruz. Menemen Ticaret Odası üyelerine de hizmet vermekten mutluluk duyaca-ğız” dedi. Protokol gereği Menemen Ticaret Odası tüm üyeleri ve birinci de-rece yakınları hastane hizmetlerinden indirimli olarak faydalanabilecekler.

34

Menemen Ticaret Odası’nda (MTO) düzenlenen eğitim seminerinde

firmalara Kriz Ortamında İşletme Yö-netimi konularında bilgi verildi. TOBB ETÜ Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ra-mazan Aktaş tarafından verilen eğitim içeriğinde yer alan Ekonomik Kriz Kav-ramı, Makroekonomik Dengesizlikler, Finansal Serbestleştirme, Krizlerin Sı-nıflandırılması, Krizlerin Öngörülmesi-ne İlişkin Modeller ve Öncü Gösterge-ler, Krizin Gelişmekte Olan Ülkeler ve Türkiye Üzerindeki Etkisi, Krizle Müca-dele Ekonomi Yönetimince Alınması Gereken Önlemler, Ekonomik Krizin İşletmelere Etkileri, Ekonomik Krizde İşletmelerin Alması Gereken Tedbirler, Kriz Öncesinde Alınması Gereken Ted-birler, Kriz Sırasında Alınması Gereken Tedbirler katılımcılara aktarıldı.Günümüzde işletmelerin bazı dö-nemlerde çevresel ve işletme kaynaklı etkenlerden dolayı kriz sürecine gir-diklerini ve bu zorlu süreci yaşamak ve yönetmek durumunda kaldıklarını söyleyen Aktaş, “Çevresel etkenlerde, siyasi-hukuksal, ekonomik gelişmeler, doğal afetler, teknolojik gelişmeler ve uluslararası çevrelerde yaşanan yakla-şımlar karşımıza çıkar. İşletme kaynaklı

Menemen’de firmalara Kriz Ortamında İşletme Yönetimi eğitimi verildi

etkenlerde ise işletme yapısı ve üst yö-neticilerin etkileri ön plandadır. Her iki etken grubunda da işletmelerin erken müdahale ve farklı yönetim şekillerine geçmeleri kaçınılmaz hale gelir. Önemli olan işletme için en ideal çözümü tes-pit edip uygulamaktır. Kriz dönemleri sadece tedbir alınması gereken za-manlar değildir. Aynı zamanda berabe-rinde fırsatlar da getirir. Bu fırsatlar ile işletmeler farklı alanda büyüme imkan-ları yakalar. Ülkemizde bu tür örnekleri görebiliriz. Fırsatların yanı sıra bir diğer yönü de krizlerin işletmelerde olumlu sonuçları da oluşturabilmesidir. Kriz dönemleri şirketlerin zayıf yönlerinin ortaya çıkması ve yeni stratejilerin be-lirlenmesi, yeni markaların oluşması için bir fırsat olarak görülebilir” dedi.

“Krizler fırsata çevrilmeli”Türkiye’de Küçük ve Orta Boy İşletme-lerin (KOBİ) ekonominin yüzde 99’unu, toplam mal ve hizmet satışlarının yüz-de 66’sını, toplam istihdamın yüzde 75’ini oluşturduğunu vurgulayan Ak-

taş, “İzmir’in Menemen ilçesinde KOBİ ölçekli çok sayıda işletme mevcuttur. 2018 yılının yaz aylarında başlayan ekonomik çalkantı, Türkiye’ye yansıma-ları ve özellikle döviz kurunda yaşanan yukarı yönlü artışlar döviz borçlusu olan veya hammaddelerini yabancı para üzerinden temin ederek yurtiçi piyasaya TL olarak satan işletmelerimi-zi zor durumda bırakmıştır. Kriz, bek-lenilmeyen ve önceden sezilemeyen, çabuk cevap verilmesi gereken, örgü-tün önleme ve uyum mekanizmalarını bozarak mevcut değerlerini, amaçları-nı ve iş görme kabiliyetini tehdit eden bir durumdur. Kısacası kriz, istikrarsız bir durumdur’’ diye konuştu. Seminer-de kriz durumunda işletmelerin finan-sal açıdan ne gibi önlemler alması ve nasıl stratejiler oluşturması gerektiği konuları ile ilgili detaylı bir sunum ya-pan Aktaş “Kriz göstergelerinin neler olduğu doğru saptandığında doğru bir işletme yönetimi stratejisi ile işletmeler krizleri fırsata çevrilebilir ve krizlerden büyüyerek çıkabilirler’’ dedi.

HABER

35

RÖPORTAJ

Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Salih Esen, “Sanayi Bölgemiz, Menemen’e değer katıyor. Menemen’in ulaşım avantajının olması ve hammaddeye yakınlığı sebebiyle sanayiciye kolaylık sağlıyor” dedi.

ALPAY SÖNMEZ

Menemen Plastik OSB yeni yatırımlarla büyüyorBeş bine yakın kişiye istihdam sağlanacak

Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi tam kapasiteli üre-

time geçtiğinde bölgede beş bine yakın kişiye istihdam sağlanacak. Türkiye’nin tek plastik ihtisas organize sanayi böl-gesi olan Menemen Plastik İhtisas Or-ganize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Salih Esen, sorularımızı yanıt-ladı.

Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi hakkında bilgi verir misiniz?Burası yaklaşık bir milyon metrekare-

lik bir bölgedir. En küçüğü 2 bin 500 metrekare en büyüğü ise 80 bin met-rekare olmak üzere toplamda 41 adet sanayi parseli bulunmakta olup sana-yi parsellerinin toplam alanı 500 bin metrekaredir. Geri kalan alanlar ise sosyal tesis, arıtma tesisi, park, yollar ve yeşil alanlardan oluşmaktadır. 39 parselimiz tahsis edilmiş olup sadece iki parselimiz boştur. Bölgemizde bir-den fazla parsele sahip firmalar da bu-lunmaktadır. Bölgemiz hızlı bir gelişme gösterdi. Bütün organizelerin yaşadığı kamulaştırma sıkıntılarını biz fazlası ile

yaşadık. Yaklaşık olarak 550 bin metre-kareyi 10 yıllık bir süre zarfında yakla-şık 1150 kişiye para ödeyerek satın al-dık. Bölgemizde katılımcılardan ilk defa 2005 yılında para toplanmaya başlan-dı. 2010 yılında parsel tesviye işlerini tamamladık ve 2014 yılında da altyapı çalışmalarımızı büyük ölçüde tamam-layarak 2015 yılında Ege Pen Deceu-ninck’in burada ilk fabrikası kurması için önünü açıp inşaatını başlattık. Bu-raya gelen firmaların yüzde 70’i işlerini büyütmek amacıyla Bölgemize geldi-ler. Yaklaşık 3-5 tane sıfırdan başlayan firmamız bulunmasına rağmen işlerini büyütmek için gelen diğer firmaları-mızın bir kısmı kendi üretim yaptıkları yerlerde büyüme şansı olmayan atöl-ye tarzı işletmelerdi. Büyüyen firmaları

Salih ESENMenemen Plastik İhtisas Organize Sanayi BölgesiYönetim Kurulu Başkanı

36

gördükçe gerçekten gururlanıyorum çünkü bu büyümeler bu yer sayesin-de oldu. Buradaki arkadaşlarımızı ülke ekonomisine kazandırıyor olmamız bizler için bir mutluluktur. Şu anda Bölgemizde 14 firma üretime devam ediyor. 10 firma da inşaatını yakın za-manda bitirip üretime geçecek. 15 fir-ma da inşaata başlamak için proje ça-lışmalarına devam ediyor. Bölgemizde ihracat yapan birçok firma bulunuyor. Aynı zamanda katılımcılarımız arasın-da Belçika, Yunanistan ve Almanya gibi yabancı sermayeli firmalar da yer alı-yor. Şu anki istihdam sayımız yaklaşık 1.600 kişi olup kısa bir süre sonra 10 fabrikanın daha üretime geçmesi ile istihdamın 2 bin 500 kişilere ulaşılaca-ğını öngörmekteyiz.

Bir sanayi bölgesi olarak Mene-men’e katkınız nedir?Menemen'in İzmir’e bu kadar yakın olmasına rağmen sanayisinin olmayı-şı çok büyük bir eksikliktir. Tamamen bir kasaba görüntüsü içinde ve tarım ağırlıklı olan bir bölgedir. Aslında İz-mir’e bu kadar yakın olan bir bölgenin sanayisiz kalmaması gerekiyor diye düşündük. Menemen’in konumunun avantajlı olmasından dolayı burası ön plana çıktı. Geçmiş dönem Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin’in de kat-kılarıyla, özellikle kamulaştırma alanla-rında sürecin hızlandırılması açısından bize katkıları oldu. Bugün itibariyle bu bölge Menemen’in zenginliğidir. So-nuç olarak bu bölgenin sağlayacağı istihdamın büyük bir kısmı Menemen bölgesinde oturanlardan sağlanacak-tır. Burası Türkiye’nin tek plastik ihtisas organize sanayi bölgesi olmasından dolayı ön plana çıkıyor. Plastik üze-rine ihtisaslı organize sanayi bölgesi olmamızdan dolayı Bölgemizde yatı-rım yapan plastik üreticisi diğer bölge-lerde yatırım yapan plastik üreticisine göre daha fazla avantaja sahip oluyor. İzmir’de plastik sektörü teşvik yönün-den desteklenmeyen sektörler arasın-da yer almasına rağmen Bölgemizde plastik yatırımı yapan sanayici ihtisas özelliğimizden dolayı teşviklerden ya-rarlanabiliyor.

Sanayicinin hammaddeye yakın olması, sanayiciye katkı sağlıyor mu?Çok katkı sağlıyor. Gelişen süreç içinde Petkim ile daha yakın ilişkilere girecek olmamız, plastik üretimi yapan insan-larla bir araya gelmiş olmamız nede-niyle burada doğal bir kümelenmeyi de oluşturuyor. Bununla ilgili birtakım projelerimiz var. Ortak hammadde ala-bilirsiniz, istihdam yaratılacak kişilere kurslar verilebilir. Kümelenmenin ge-tirmiş olduğu avantajlar ya da küme-lenmenin olması için gerekler var, ya-pılırsa şayet bölge için avantaj olacak.

Arıtma tesisiyle ilgili projeler ne durumda?Arıtma tesisimiz yaklaşık iki ay son-ra devreye girecek. Diğer bölgelerde olmayan yeni ve güncel bir sistemle arıtma tesisimiz yapılıyor. Yönetim ve teknik kısımdaki arkadaşlarımız bu ko-nuyla çok ilgilendi. İnanıyorum ki tüm Ege Bölgesi’ne örnek olabilecek bir arıtma tesisi inşa etmiş oluruz. Arıt-ma tesisimizin tamamlanmasından sonra altyapımız yüzde yüz oranında tamamlanmış olacak. İdari binamızın yapılması konusunda projelendirme çalışmalarımız devam ediyor. Tüm bu çalışmaları yaparken hiçbir kurum ve kuruluştan tek kuruş kredi almadık tamamıyla katılımcılarımızdan gelen özsermayemizi kullanarak bugünlere geldik. Adımlarımızı dikkatlice atarak finansal sıkıntı yaşamadan bugünlere geldik.

“Plastik üzerine ihtisaslı organize sanayi bölge-si olmamızdan dolayı Bölgemizde yatırım yapan plastik üreticisi diğer bölgelerde yatı-rım yapan plastik üre-ticisine göre daha fazla avantaja sahip oluyor. İzmir’de plastik sektörü teşvik yönünden des-teklenmeyen sektörler arasında yer almasına rağmen bizim Bölge-mizde plastik yatırımı yapan sanayici ihtisas özelliğimizden dolayı teşviklerden yararlana-biliyor."

37

OSBÜK Yönetim Kurulu’nda da yeni görev aldınız. Burada yapaca-ğınız çalışmalardan da bahseder misiniz?Organize sanayi bölgelerinin ülke kal-kınmasına yaptığı katkıları söylemeye gereksinim yok. Organize sanayi böl-gelerinin gelişmesini sağlamak gibi bir mecburiyetimiz de var. Ancak şartlara baktığımızda da organize sanayi bölge-lerine yatırım yapmanın pek bir avan-tajı kalmadı. Aksine organize sanayi bölgesinde yatırım yapanlar cezalan-dırılır bir konuma geldi. Kişiler yapmış oldukları yatırımlardan ziyade yerle-rinden müthiş paralar kazanıyor. Tabii organize sanayi bölgelerinin böyle bir şansı yok. Fakat organize sanayi bölge-lerine yatırım yapmak rekabeti düzenli hale getiriyor ve onun ötesinde katma değerli üretim hususunda da adımla-

RÖPORTAJ

rın atılmasını sağlıyor. Sanayicilerin, or-ganize sanayi bölgelerinde yatırım yap-maları için özendirilmeleri gerekiyor. Mevzuat ve bürokratik engellerden kaynaklı organize sanayi bölgelerinde bazı konularda sıkıntı yaşanabiliyor. Organize sanayi bölgesine yatırım yap-maktan bıkmış ve pişman olmuş kişileri görmekteyiz. Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu’nun (OSBÜK) yasal bir ze-mine kavuşması sebebiyle organize sa-nayi bölgelerinin sıkıntılarını halledebi-lecek konuma gelmiştir. Diğer organize sanayi bölgelerinin ve buradaki organi-ze sanayi bölgesinin sıkıntıları biliyo-rum ve yaşıyorum. Bu sıkıntıların artık bir çözüme kavuşturulması gerekiyor. Bu sebeple OSBÜK yönetiminden ge-len teklife hayır demedim. Uzun yıllar Ege Bölgesi’nde sanayinin gelişmesi ve ilerlemesi için çalışmış bir kişiyim. Ge-rek Ege Bölgesi Sanayi Odası gerekse meslek komiteleri bazında daha üret-ken bir Türkiye’nin olması için hareket ettik. Bu görev bilinciyle Organize Sa-nayi Bölgeleri Üst Kuruluşu’nda yöne-tim kurulu üyesi olduk. Ege Bölgesi 12 tane organize sanayi bölgesine sahip, iki tane serbest bölgemiz var. Hepsi-nin, sıkıntıların çözümüne katkıda bu-lunulması gerekiyor.

Ekonominin rayına oturması için neler yapılmalı?2018 yılını 2.3 büyüme ile kapattık. Or-talaması 2.3 olan bir büyümeyle, stabil olarak 2.3 büyüyen bir ekonomi ara-sındaki fark çok fazla. Çünkü sanayici normal giden bir ekonomide önünü görmekte zorlanmaz. Önündeki şartla-ra göre yatırımını yapar veya yapmaz. Umuyoruz ki ülkemizdeki siyasi istikrar bir an önce sağlanır. Tabii ki Türkiye çok güçlü ve büyük bir ülke ve sanayici-leri son derece müteşebbis, böyle iniş-lerin ve çıkışların Avrupa’da bir ülkede olması oranın sanayisini yerle yeksan eder ama biz her şeye karşın kendimi-zi uydurabiliyoruz. Gelişmelere karşı zırhımız var ve işletmelerimizi ayakta tutmaya çalışıyoruz. Bugün plastik sek-törüne baktığımızda, geçen yılın ilk üç ayı ile bu senenin üç ayı arasında yüz-de 36’lık bir azalma var. 2019 yılında

ülkedeki sıkıntılardan plastik sektörü olarak nasibimiz almış durumdayız. Şu anda yatırım iştahı olan arkadaşlarımız var ama görüyorum ki tamamen yatı-rımın yapılması için belirli mecburiyet-lere uyulması için gereken zaman var. Türkiye’nin tekrar toparlanacağına dair hiçbir şüphemiz yok çünkü bugüne kadar yaşadıklarımız bugünden sonra yaşayacaklarımıza örnek gösteriyor. Umudumuz kesinlikle kaybolmuş değil ama yatırım anlamında da bu olaylar-dan ötürü bir azalma söz konusudur. Ülkede siyasi istikrar varsa ekonomik istikrar da vardır. İkisi etle tırnak gibi-dir. Herkesin öncelikli olarak bahsettiği yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı, eği-tim alanlarında düzenlemeye gidildiği takdirde ekonomide de düzelme ola-caktır. Plastik İhtisas OSB olarak nitelikli ara elemanlar için bir teknik lise projeniz var mı?Projelerimiz var ama belirli bir dolulu-ğa ulaşmamız lazım. Bu gerçekleştiği takdirde başta mesleki ve teknik lise olmak üzere birçok projemizi hayata geçireceğiz. Plastik sanayicilerinin ihti-yaçları doğrultusunda gerekli projeleri üreteceğiz.

Bir sanayici olarak İzmir’in sanayi-si hakkında neler söylersiniz?İzmir, sanayisiyle, tarımıyla, insan ve eğitim kalitesiyle diğer illerin gıptayla baktığı bir kentimizdir. Üniversiteleri-miz şehrimizin bir zenginliği… Turizm-de öne çıkabilecek niteliklere sahip. Bütün bunların belli bir ölçüde har-manlanmak suretiyle İzmir ön plana çıkmalıdır. Tabii bizlere düşen de, tüm sivil toplum kuruluşları olarak, önümü-ze bakarak belirli amaçlar etrafında yürümemiz gerekiyor. Talep ve istek-lerimizi siyasi iradeye iyi bir şekilde anlatma suretiyle İzmir’in gelişmesine katkıda bulunuruz. Etkin bir kent ola-bilmenin yolu kolay ulaşabilmekten geçiyor. Diğer illerin İzmir’e ulaşımında bir sıkıntı yaşıyorsanız ne yaparsanız yapın bir gelişme gösteremezsiniz. Ya-pılan otoyollarla birlikte şehrimiz ra-hatlayacak.

“Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuru-luşu, (OSBÜK) yasal bir zemine kavuşma-sı sebebiyle organize sanayi bölgelerinin sıkıntılarını hallede-cek.”

38

Menemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Böl-gesi’nde yabancı ortaklı AK Palaplast firması açılış törenini gerçekleştirdi. Menemen Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Süsoy’un da katıldığı açılış törenine, Menemen’den ve sektör öncülerinden birçok temsilci katılım göstererek desteklerini iletti. Daha önce Bor-nova’da faaliyet gösteren AK Palaplast İzmir Plastik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Me-nemen Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölge-si’ne taşınarak üretim ve ticari faaliyetlerini Menemen bölgesinden devam ettirecek olup, Menemen ekonomisine ve istihdamına katkı sağlayacak. Plastik boru ve ek parçaları üreti-miyle birlikte, geniş ürün yelpazesine sahip ve birçok sektöre hizmet veren Palaplast, 70’den fazla ülkeye ihracat yapıyor.

Menemen’e yabancı yatırımcı

Menemen Ticaret Odası Yönetim Kurulu Baş-kanı İzzet Süsoy, Menemen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından düzenlenen Mes-lek Tanıtma Günü etkinliğine katılım sağladı. Menemen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından yapılan teknoloji ala-nı çalışmaları etkinliğinde düzenlenen Bilişim Teknolojisi Alanı, Elektrik-Elektronik Teknolojisi Alanı, İnşaat Teknolojisi Alanı, Kimya Teknolojisi Alanı, Makina Teknolojisi Alanı, Metal Teknolo-jisi Alanı ve Motorlu Araçlar Teknolojisi Alanın-daki projeler sergilendi. Öğrenciler tarafından hazırlanan stantları tek tek gezip inceleme fır-satı bulan Başkan Süsoy, çalışmalarından do-layı tüm öğrencileri tebrik etti ve başarılarının devamını dileyerek, “Menemen Ticaret Odası yanınızda olmaya devam edecektir” diye ekledi.

Süsoy, Meslek Tanıtma Günü’nde

KISA KISA

39

RÖPORTAJ

2011 yılında Yeni Foça sahilinde kurulan Yeni Foça Rüzgar Sörfü Yelken Spor Kulübü, Yeni Foça ve çevresindeki deniz tutkunlarını, rüzgar sörfü ve yelken sporu ile tanıştırmayı ve gençleri yelken sporcusu yapmayı hedefliyor.

Yeni Foça Rüzgar Sörfü Yelken Spor Kulübü denizle sporu birleştiriyor

40

HANDAN KORHAN

Her yıl yenilenen ekipmanları, yel-ken-board kurulum, plaj ve dinlen-

me alanı, kafeteryası ve daha birçok özelliğiyle Yeni Foça'da hem spor hem tatil yapmak isteyenler için hizmet veren Yeni Foça Rüzgar Sörfü Yelken Spor Kulübü hakkında sorularımızı, ku-rucusu Nadir Nizam yanıtladı.

Sizi tanıyabilir miyiz?1972 Menemen doğumluyum. Annem ve babam Foçalı. Babamın işi gereği Menemen’e yerleşerek orada uzun yıllar yaşamışlar. Sörf hayatıma 1983 yılında Yeni Foça’da, komşumuzun Al-

manya’dan getirdiği sörf tahtasıyla baş-ladım. Sonra burada arkadaşlarımızla sörfü ilerlettik. 1999-2009 yılları ara-sında aralıksız Alaçatı’da sörf yaptım. Oradan Türkiye ve Dünya Şampiyona-sı’na katıldım. Yurt dışı müsabakalara gittik. Daha sonra bir firmada yönetici olarak çalıştım ve 2011’in nisan ayında ayrıldığımda “bu yaz çalışmayacağım” dedim çünkü özel sektörün temposu yüksekti. İşten ayrıldığımda yedi yaşın-daki büyük kızıma evin önünde ders veriyordum. Birtakım eğitim malze-mesi aldım. Kızıma evin önünde ders verirken komşum da kızına ders istedi, sonra başka bir arkadaşım oğluna ders istedi. Kalabalık olunca 8-10 kişi ücre-tiyle beraber ders istedi, yerel yöne-

timle konuştuk. “Bize burada yer verir misiniz bu işi burada denemek istiyo-ruz” dedik ve 2011’in temmuz ayında faaliyetimize başladık.

Kulüp kurma fikri nasıl ortaya çıktı? Kulübünüzden bahseder misiniz?2012 yazında, daha önce uzun yıllar beraber sörf yaptığım arkadaşlarımla birlikte bir kulüp kuralım istedik. Aramı-za yetenekli gençler katılmaya başladı. Yeni Foça’da kuzey rüzgârları meşhur, parkur sörf yapmaya uygun. Genelde Alaçatı’yı bilirler ama sörf camiasında Yeni Foça bilinir bir hale geldi. Biz sör-fün sadece Alaçatı’da değil rüzgârın ve sörfün iyi olduğu her yerde yapılabile-

Nadir NİZAMYeni Foça Rüzgar Sörfü Yelken Spor Kulübü Kurucusu

RÖPORTAJ

41

RÖPORTAJ

“Yeni Foça’da kuzey rüzgârları meş-hur, parkur sörf

yapmaya uygun. Genelde Alaçatı’yı

bilirler ama sörf camiasında Yeni

Foça bilinir bir hale geldi. Biz sörfün

sadece Alaçatı’da değil rüzgârın ve sörfün iyi olduğu

her yerde yapılabi-leceğini ispatladık.”

ceğini ispatladık. Kurduğumuz kulübü daha sonra federasyon bünyesine aldı. Yaklaşık olarak 80’in üzerinde lisans-lı sporcumuz var. Her yıl 200 çocuğu yelkenli ile tanıştırıyoruz. Çocuklar ilk başta yanlarında aileleri olmadan açılmayı, deniz ve rüzgârla mücadele etmeyi öğreniyorlar. Hedef kıyıya ulaş-mak ve bunu tek başına yapmak. Ço-cuğun özgüveni, fiziksel gelişimi artıyor ve çocuklar kendi başlarına savaşma-yı öğreniyorlar. Sezon üç ay ama biz bunu 12 aya çıkarmaya çalışıyoruz. Sörfün olimpik sınıfı var. Olimpik sınıfa hizmet verip 12 ay açık kalma düşün-cesindeyiz ve yavaş yavaş buna doğru ilerliyoruz. Milli takıma yetiştirdiğimiz sporcularımız var. 24 Haziran-4 Tem-muz arası Fransa’da Gençler Dünya Şampiyonası’na Ege Berk Volkan adlı sporcumuzu gönderdik. 13 yaşında ve dört yıldır onu yetiştiriyoruz. Kendi yaş gruplarına baktığımız zaman iddia-lı gidiyor. Türkiye Yelken Federasyonu tarafından takıma seçildi. Altınordu gibi olduk, büyük takımlara oyuncular gönderiyoruz. Çocuklara büyük kulüp-lerde daha çok imkan sağlanıyor aynı zamanda maaş da bağlıyorlar.

Foça sörf konusunda iddialı bir yer sanırım…Foça’nın rüzgarı ve parkuru verimlidir. Yelken seven arkadaşlar yavaş yavaş burayı da keşfetmeye başladılar. Şehir dışından, İstanbul ve Ankara’dan gelen var. Bize, burasının Alaçatı ile yarışacak düzeye geldiğini söylediler. Biz Türkiye Yelken Federasyonu’nun düzenlediği yelken şampiyonalarının birini burada yapmak istiyoruz. Aynı zamanda ben Yelken Federasyonu’nda Sörf Komite Üyeliğini sürdürüyorum. Sörf organi-zasyonlarını yapıyoruz. Urla, Çeşme, Dikili, Ayvalık’ta yarışlar organize etme-ye çalışıyoruz. Gelecek yıl da bir aya-ğını Yeni Foça’da yapmayı planlıyoruz. Yerel yönetim ile görüştük onun da onayını aldık. Hem sportif hem de tu-ristik hizmet veriyoruz. Sadece yazın buraya gelen sörf severleri de burada ağırlıyoruz. Beş yıllık su üstü işletme belgesi aldık. Bunun için belli şartları yerine getirdik ve su üstünü sörf par-

kur alanı ilanı ettirdik. Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın resmi kayıtlarında sörf parkuru olarak görünüyor. Belli şartlar derken gemi adamı belgesi, ilkyardım belgesi, antrenörlük belgesi, soyunma odası ve duşların belgesi tam olduğun-da belgenizi alabilirsiniz.

İleriye dönük bir hedefiniz ya da projeniz var mı?Bölgede sörfe ilgiyi daha da arttırmak, milli takıma daha fazla sporcu yetiştir-mek istiyoruz. Ulusal müsabakaların daha fazla burada gerçekleştirilmesi için daima federasyonla irtibat halin-deyiz. Sezon üç ay ama sezon öncesi turistik hazırlıklar üç ay, bir de sezon kapatma devresi var üç ay, her yıl bu hazırlık devam ediyor. Şu anda mekân kulübün. Üyelerimizden aldıklarımız-la ve ders ücretleriyle kulübü ayakta tutmaya çalışıyoruz. Sörf ekipmanları Dolar ve Euro’nun sürekli artmasından dolayı biraz pahalı durumda. Dolar ve Euro yükselmeden önce pahalı bir spor değildi onu da belirtmek isterim.

Ayrı bir konu olarak da deniz ticareti sörf malzemelerine ek vergi getirildi. Milli sporcunun alacağı yani ülke tanı-tımında kullanılan bir malzeme yüzde 30 ek vergi ile alınıyor. Bundan önce organizasyonlara Pegasus sponsor oluyordu. Kulüp olarak yerel yönetimin desteğini alıyoruz. Büyükşehir Beledi-yesi ile sponsorluk için konuşma pla-nımız var. Daha önce Seferihisar’da bir organizasyon yaptığımız zaman Tunç Soyer Başkanımız bize destek olmuştu.

Yaşadığınız zorluklar oldu mu?Sekiz yıldır bu işi büyük bir özveriyle ya-pıyoruz. Yeni Foça küçük bir yer fakat bu işi layıkıyla götürdüğümüz için hem bölgede iyi bir şey yapmak hem de yapılmayanı yapmak güzel bir faaliyet-tir. Taşları yerine koyduğumuz zaman uzun yıllar burada sörf yapıyor oluşum, burada evimin olması, buradaki çev-rem sonucu bu resim ortaya çıkıyor ve sizi buraya sürüklüyor. Denize ve sörfe olan sevdamdan dolayı büyük zorluk-larla kulübü bu seviyeye getirebildik.

42

Sörfe kaç yaşında başlanır biraz bilgi verir misiniz?Sörfe yedi yaşında başlanır. Geçen sene sörfle ta-nıştırdığımız 150 - 200 çocuğumuz oldu. Yedi yaşın-daki çocuklar için özel birebir eğitim programlarımız var. Daha ileri yaşlardaki çocuklarımız için dört, altı ve sekiz saatlik eğitim programlarımız bulunuyor. Sörf, yedi yaşından 70 yaşına kadar yapılabilecek bir spordur. Yaz aylarında sadece deniz kumla vakit geçmiyor, insanların aynı zamanda deniz turizmiyle ilgili bir etkinliğe de ihtiyacı var. Bu kulüp sayımızın arttırılması gerekiyor. Kuşadası, Fethiye, Antalya, Bodrum, Kaş gibi yerlerde deniz turizmi gerçekten önemlidir. Bizim bölgemizde ise sivil toplum kuru-luşları, yerel yönetimler ve il yönetimiyle biraz daha desteklenmelidir. Bundan sonra bölgemizde bu et-kinlikler daha da artacaktır. İzmir bölgesi sörf için

gerçekten kıymetli, Avrupa’da bu imkanlara sahip olan yerler yok denecek kadar azdır.

Yurt dışından önümüzdeki dönemlerde turist getirilebilir mi?Önümüzdeki dönemlerde elbette getirilebilir. Bi-zim bölgemizde yatak sayısının biraz daha arttırıl-ması gerekiyor. Gelen turistlerin de öncelikli isteği konaklama. Yazın gelen turistlerimiz var ama sayılı düzeyde oluyor. Daha çok yerli turist ağırlıklı oluyor. Kulübümüze sörf yapmayı bilenler bizden ekipman kiralayıp 10-20 günlük krediler alıp yaz boyunca tesisimizi kullanabiliyorlar. Denizde sürekli çalışan ve müsabakalara hazırlanan sporcularımız olduğu için denizde 30-40 kişi bulanabiliyor ama bu durum hava ve tatil sürelerine göre farklılık göstermektedir.

RÖPORTAJ

43

HABER

Yapılan toplantıda konuşan Yöne-tim Kurulu Başkanı Eyüp Sevimli,

“2016'da 208 milyon dolar olan ticaret hacmimiz, 2017’de yüzde 68 artış ile 351 milyon dolara yükseldi. Bu artış oranıyla 2017’de Türkiye’deki tüm ser-best bölgeler arasında birinci olduk. 2018'de ise yüzde 40 artışla 500 mil-yon dolara yaklaştık. Bu yılın ilk 6 ayına baktığımızda geçen yıla göre yüzde 50 oranında bir büyüme yaşadık. Bizim öngörümüz 2019'da yüzde 30 büyü-yerek 650 milyon dolar ticaret hacmi-ne ulaşmaktı ancak 700 milyon doları bulacağımızı düşünüyoruz." dedi.

İstihdamBüyümenin istihdama da doğrudan katkı sağladığına değinen Sevimli, "Böl-gemizin istihdamı 3 yıl içinde yüzde 111 arttı. İzmir ve özellikle Menemen çevresindeki vatandaşlarımıza yeni iş imkânları sağlamaya vesile olmaktan mutluyuz; yapımı süren tesislerin dev-reye girmesiyle, ticaret hacmimizde ve paralel olarak istihdamda daha da etkili yükselişlerin yaşanacağını tahmin ediyoruz.” dedi.

İZBAŞ'tan Menemen istihdamına katkı

ÇevreYönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sevimli, İZBAŞ İzmir Serbest Bölgesi Atıksu Arıt-ma Tesisi’nde, 885 bin 500 dolarlık bir yatırımla, çift kademeli Biyolojik Arıtma sistemine ve difüzörlü havalandırmaya geçerek; komşu Villakent sakinleriyle sorun oluşturan koku problemini ke-sin olarak çözdüklerini belirtti.Arıtma Tesisi işlettikleri sürede koku sorununu çözemeden geçen zaman boyunca; Villakent sakinlerine verdik-leri rahatsızlık için özür dileyen Sevimli, “Bugün gelinen noktada Villakent’den kamuoyu önünde takdir görerek, te-şekkür edilen taraf olmak ulaşmak is-tediğimiz sonuçtu. Bu sonucu almamız için gerekli değişimleri yapma sırasın-da bize karşı gösterdikleri anlayış ve duydukları güven dolayısıyla Villakent Elele Derneği Başkan ile Yöneticilerine ve Villakent sakinlerine asıl biz teşek-kür ederiz” dedi.

Son yıllarda altyapısı, hizmet kalitesi, avantajları, yatırım maliyetlerinin uygunluğu ile yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisini çeken İZBAŞ İzmir Serbest Bölgesi, “İZBAŞ 2019” etkinliğinde paydaşlarıyla bir araya geldi.

ElektrikElektrik altyapısının 3.5 milyon dolarlık bir yatırımla tamamen yenilendiğini aktaran Sevimli, “Çift kaynaktan bes-lenen, SCADA sistemi ile bilgisayar de-netiminde 24 saat aralıksız kontrol ve denetim sağlayabildiğimiz bir sistem kurduk. Yeni sistemle olası bir arıza halinde, sadece sorunlu bölgeyi izole ederek, diğer kullanıcılarımıza kesin-tisiz enerji dağıtımına devam edebile-ceğiz. Yeni nesil Enerji Dağıtım Siste-mimiz ile Türkiye’deki serbest bölgeler içinde ilk olmaktan mutluyuz” dedi.

VillakentToplantıda bir konuşma yapan Villa-kent Elele Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kamuran Bakkal “İZBAŞ Yöne-timi, Atıksu Arıtma Tesisi’nden kaynaklı kokunun giderilmesi için yeni bir pro-jeye başladıklarını derneğimize iletmiş; uygulamayı düşündükleri yeni arıtma tesisi projesini önce bizlerle paylaşmış ve sorularımızı proje üzerinde gerek-çeleriyle, ayrıntılı olarak yanıtlamıştır” dedi. İZBAŞ yetkililerinin, süreç içinde kendilerine sahada inceleme imkânı sağladıklarını belirten Bakkal, bu açık işbirliği anlayışından ve misafirperver-likten dolayı İZBAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sevimli ve İZBAŞ yetkili-lerine teşekkür etti. Projenin süratle ilerleyişinin kendileri-ni memnun edip heyecanlandırdığını söyleyen Kamuran Bakkal; “Şu anda arıtmadan gelen kokunun önlenmiş olması mahalle sakinlerine huzurlu ve kaliteli bir yaşam sunmuştur” dedi.

44

Menemen Ticaret Odası Başkanı İzzet Süsoy, Menemen Çömlekçiler Derneği Çömlekçi Tornası ve Alternatif Sırala-ma Teknikleri Etkinliği - Raku Çalış-tayı'na katıldı. Menemen’in meşhur çömleklerinin yapımına birinci elden izleyerek şahit olduklarını söyleyen Süsoy, “Bu güzel sanatsal çalışmaları yapan çömlekçi dostlarımıza ve etkin-liğe katılım sağlayan Menemen Bele-diye Başkanı Serdar Aksoy ve CHP İz-mir Milletvekili Bedri Serter’e teşekkür ederiz” diye konuştu.

Menemen’de Raku Çalıştayı

Menemen Ticaret Odası (MTO) Yönetim Kurulu Başkanı İz-zet Süsoy, Meclis Başkanı Ali Azgın ve Genel Sekreter Gönül Orun, İzmir Serbest Bölge Gümrük Müdürü Yılmaz Dokuma-cı’yı makamında ziyaret etti.Menemen Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Süsoy İzmir Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğüne atanan Güm-rük Müdürü Yılmaz Dokumacı’ya görevinde başarılar diledi. Başkan İzzet Süsoy, MTO’nun kurumsal yapısı ve faaliyetleri, şehrimiz ve bölgemizdeki çalışmalar, TOBB tarafından öncü-lük edilen özel sektöre yönelik iyileştirmeler hakkında bilgi paylaştı. Görüşmede şehrin ve bölgenin, sosyal ve ekonomik gelişmesindeki en önemli unsurun, tüm paydaşlarla, birlikte

hareket etmek olduğu vurgulandı. Menemen dış ticaretinin ve ihracatının geliştirilmesi üzeri-ne fikir alışverişinde bulundular. İş dünyası ya-rarına, şehre ve bölgeye katkı sağlayabilecek iş-birliği çalışmaları müzakere edilerek, karşılıklı iyi dilekler sunuldu. İzmir Serbest Bölge Gümrük Müdürü Yılmaz Dokumacı da gerçekleştirilen ziyaretten dolayı çok memnun olduğunu dile getirerek, kendisi ve ekibi adına teşekkürlerini iletti.

İzmir Serbest Bölge Gümrük Müdürü’ne ziyaret

KISA KISA

45

GÖRÜŞ

Endüstri 4.0 nedir? Dünyada neler yapılıyor? Biz ne yapabiliriz?

İrfan BABAOĞLANDijisan MühendislikProje Yöneticisi / Danışman

Endüstri 4.0 kavramını çok sık duyu-yoruz. Hızla yaygınlaşan bu kavram

nedir, ne işe yarar, neden kullanılır, bana bir faydası olabilir mi gibi soruları akıllara getiriyor. Ticaret odamızın bu sayısında her alanda kullanılabilecek bu kavrama ilişkin temel bazı bilgileri arz etmekten mutluluk duyuyorum. Zira ülkemizin geleceği için önemli bir yapı taşı olacağına inanıyor ve işletme-lerinizin, yöneticilerimizin bu konuda bir an evvel bilgilenmeleri gerektiğini düşünüyorum. Üç ana kısımda derle-diğim bu yazımda, detaylara girmeden genel bilgilendirme yapmayı ve büyük resmi göstermeyi istedim. Fayda sağ-lamasını dilerim.

Endüstri 4.0 nedir?Teknoloji ve sanayi gelişimleri tarih-sel olarak dört ana bölüme ayrılmış ve devrimler olarak tanımlanmıştır. Bu devrimler yaşandıkları dönemler-de, önceki dönemlere göre üretim,

sanayi, tarım ve sosyal yapılarda kök-lü değişimler oluşturmuştur. Üretim hızı, miktarı ve kalitesi bu değişimler-den bazılarıdır. Son dönemde rekabet koşullarının sertleşmesi hız, esneklik ve verimlilik konularına odaklanmayı gerektirmiştir. Sanayi devrimleri tam olarak bu başlıklara odaklanarak geliş-mektedir. Endüstri 4.0 konusunu daha iyi anlayabilmek için tarihsel gelişimi ve sanayi dönemlerinin büyük resmini aşağıdaki şekilden inceleyebiliriz. Tüm sürecin 200 yılı bulduğu, son devrimle-rin değişim hızının öncekilere göre çok hızlı olduğu görülebilir.

Bu dönemlerin önemli gelişmeleri ne-lerdir dört ana başlıkta kısaca belirt-mek istiyorum.

1. Endüstri 1.0 (1. Sanayi Devrimi): 1700'lü yılların başında buhar maki-nesinin bulunması ile tezgahlarda el ile yapılan işler atık mekanik olarak

yapılabilir hale gelmiş. Aynı dönemde lokomotiflerin bulunması ile ulaşım alanında büyük değişimler olmuştur. İngiltere'de başlamış, Avrupa, ABD ve Japonya'da hızla yaygınlaşmıştır.

2. Endüstri 2.0 (2. Sanayi Devrimi): Elektriğin bulunması ve sanayi üreti-mine entegrasyonu ile üretim miktar-larında ve şeklinde değişimler olmuş. Elektriğin makinelere aktarılmasıyla seri üretime geçilmiş. Bu devrimle ge-lişen ABD ve Almanya dünya lideri ol-dular. Petrol, kimya, fizik ve demir çelik alanında da büyük gelişmeler yaşan-mıştır. Bu gelişmelerin birbiriyle etkile-şimi gelişim hızını artırmıştır. Bu devir teknoloji devrimi adıyla da bilinir.

46

3. Endüstri 3.0 (3. Sanayi Devrimi): 1960'ların sonlarında elektroniğin, diji-tal teknolojilerin kullanılması ile üretim hatları, süreçleri daha da otomatikleş-miştir. Özellikle PLC’lerin kullanılması ile bu devrimin başladığı belirtilmekte-dir. Daha sonra bilgisayarlar ve robot-ların üretim hatlarında kullanılmasıyla otomatikleşmenin gelişmesine katkı sağlanmıştır.

4. Endüstri 4.0 (4. Sanayi Devrimi): Son yıllarda doğu ülkeleri, özellikle Çin, üretim alanında batı ülkelerinin önüne geçmiştir. Almanya bu konudaki gü-cünü geri almak için Endüstri 4.0 yol haritasını hazırlamıştır. İlk olarak 2011 yılında Almanya hükümeti tarafından ortaya atılarak, üretim alanındaki is-rafları ve insan hatalarını ortadan kal-dırarak hız, esneklik ve verimlilik yaka-lamak hedeflenmiştir. Doğunun ucuz işgücü ve üretim kapasitesiyle rekabet edebilmeyi dijital dönüşüm çalışmala-rı ile oluşturmak istemektedirler. En-düstri 4.0 teknolojileri ve otomasyon, üretim süreçlerini akıllı ve verimli hale getirecektir.

Görüldüğü üzere, köklü değişimlerin olduğu farklı zaman dilimleri ile sa-nayi devrimleri tanımlanmış ve hızla gelişmeye devam etmektedir. Çeşitli kaynaklarda gördüğünüz Endüstri 4.0 tanımlamalardan üst düzey ve çok pahalı teknolojiler gibi düşünülmesin.

Her işletme dijital dönüşüm konusun-da bütçe ve imkanlarına göre adımlar atabilir, fayda sağlayabilir. Genellikle sunumlarda, makalelerde en son va-rılmak istenen nokta aktarılıyor ve bu işletmelerin gözünde büyüyor, imkan-sız gibi görünüyor. Kesinlikle öyle de-ğil. Her işletmeye, firmaya, fabrikaya, makineye yönelik küçük verimlilik artı-rıcı otomasyon projeleri geliştirilebilir, dijitalleşme yolunda adımlar atılabilir. Bu dönüşümün kısa süreli bir çalışma değil uzun süreli bir süreç olduğunu ve küçük uygulamalarla başlamak gerekti-ğini hatırlatayım.

Dünya ne yapıyor?Çoğu ülke, bu teknolojileri geliştirebile-cek insan ve teknik altyapısına yatırım yapmayı öncelik haline getirmiştir. Kul-lanıcıların bilgilenmesi, teknik ve mali destek almasına yönelik politikalar ge-liştirilmektedir. Örnek uygulamalarla firmalara rehberlik edilerek tedarikçile-rin hizmet üretmesine yönelik destek-ler verilmektedir. Yapılan uygulamala-rın yaygınlaştırılması için teşvikler ve projeler geliştirilmektedir. Bu konuda dört ana konuda çalıştıkları görülmek-tedir.

1. Eğitim: İnsan kaynağının oluşturul-ması için, konu ile ilgili farkındalıkları-nın ve bilgilerin artması için çeşitli mer-kezler kurarak bilgilendirme ve eğitim faaliyetleri yürütülmektedir. Eğitim sistemleriyle ilgili politikalar geliştiril-mektedir. İşgücünün bu konudaki bilgi ve becerilerinin artırılmasına yönelik programlar ve ulusal politikalar gelişti-rilmektedir.

2. Kullanıcılara Destek: Bu teknoloji-leri kullanacaklara teknik ve mali olarak destek olunmak istenmektedir. Özellik-le KOBİ'lerin bu konuda adım atmaları istenmektedir. Yöneticilere farkındalık oluşturucu bilgilendirmeler yapılmak-tadır. Çoğu ülke bu konuda yatırım için destek bütçesi ayırmaktadır.

3. Tedarikçilere Destek: Dijitalleşme teknolojilerini sunan tedarikçi firmala-rın gelişimine destek sağlanmaktadır. Ar-Ge ve inovasyon merkezleri kurula-rak buralarda konuyla ilgili tecrübe ve birikim edinerek kullanıcıların hizmet-lerine sunulması hedeflenmektedir. Bu konuda geliştirilecek uygulamalarla dünyaya da hizmet sunan tedarikçiler oluşturulmak istenmektedir.

47

4. Altyapı Yatırımları: Dijital tekno-lojilerin kullanılabilmesi için internet altyapısının hızlı ve güçlü olması ge-rekmektedir. Ülkeler bu konuda iyi-leştirme yatırımları yapmaktadır, des-tekler vermektedir. Dijital dönüşüm için olmazsa olmaz bir konu olarak ele alınmaktadır. Çünkü her şey iletişime, veriye bağlıdır.

Dünyanın önce gelen ülkeleri bu dört başlık çerçevesinde adımlar atmakta-dır. Hangi ülke neler yapıyor gelin bun-lara birlikte bir göz atalım.

• Almanya: Endüstri 4.0 platformu oluşturuldu, ulusal dijital ajans kurul-ması planlanıyor. 2025 Dijital Strateji-si’ni yayınlamış. 10 yıl içinde 250 milyar euro harcamayı planlamaktalar. Al-manya'nın bu teknolojilerin kullanıcısı ve tedarikçisi olma konusunda dünya lideri olması hedefleniyor.• Avrupa Birliği: 2020 hedefli Dijital Gündem hazırladı. Sanayinin dijitalleş-mesi stratejisi geliştirildi. Temel tekno-lojilerde Ar-Ge ve yenilik için 100 milyar dolarlık hibe programı oluşturuldu. • İngiltere: Yapay zeka sanayi strate-jisinin ana unsurlarından biri, Catapult merkezleri ile dijital dönüşüm destek-leniyor. Ar-Ge, inovasyon, insan kayna-

ğı ve altyapı için yaklaşık 3 milyar sterlin kaynak ayırmış.• Hollanda: Dijital dönüşüm strateji-sini hazırladı, Field Lab (dijital mükem-meliyet merkezleri) ağı oluşturdu.• Fransa: Geleceğin Sanayi Stratejisi hazırlandı. Kritik teknoloji ve sektörler için stratejiler belirlendi. Geleceğin En-düstrileri Programı için 10 milyar dolar kredi bütçesi ayırdı. • Malta: Kendini blockchain adası ilan etti. Vergi avantajı sağlayan politikalar geliştiriyor.• Amerika: "Amerika Üretiyor" prog-ramı başlatıldı. Ulusal İmalatta Yenilik Enstitüleri Ağı kuruldu. Özel sektör ön-cülüğünde politikalar üretiyor.• Çin: Made in China 2025 stratejisi hazırlandı. Dijitalleşmeye mega fonlar-la destek olunuyor. Yüksek teknoloji inkübatörü 1600 firma için 230 milyar dolar seviyesinde girişim sermayesi fonu oluşturdu.• Japonya: Toplum 5.0 kavramı ile di-jital dönüşümü ekonominin ve toplu-mun dönüşümü olarak görüyor.• Güney Kore: Akıllı Sanayi Stratejisi hazırladı. Eklemeli imalat alanında ta-sarımcı ordusu yetiştiriyor. • Türkiye: Türkiye’nin Dijital Yol Hari-tası belgesini hazırladı. İmalat sektö-rünün 10 yıllık planda yapılması ge-

GÖRÜŞ

rekenler ile ilgili planlarını oluşturdu. Bakanlık, STK'lar, KOSGEB ve TÜBİTAK gibi kurumlar plan dahilinde adımlar atmaktadır. 10 yıl içinde 300 bin nite-likli işgücü hedeflenmektedir.

Biz ne yapabiliriz?Çoğu işletmemizin nereden başlaması gerektiği konusunda bilgilenmek iste-diğini biliyor, arayış içinde olduğunu görüyorum. Ülkemizde son dönem-lerde yaşanan ekonomik darboğazın her ne kadar olumsuz etkileri olmuş olsa da konu ile ilgili işe bir taraftan başlamış kişi ve firma sayısı çok fazla. İşin henüz başında olan firmalar için, yaptığım çalışmalarda edindiğim tec-rübeleri aşağıda sizlerle paylaşmak istiyorum. 1. Dijital dönüşümün tüm dünyada köklü bir değişim oluşturacağının ve bundan herkesin etkileneceğinin farkı-na varılması önceliğimizdir. Meslekler değişiyor, üretim şekilleri değişiyor, eğitim sistemi, sağlık hizmetleri ve benzeri her sektör ve ihtiyaçlar değişi-yor, değişecek. Bu kaçınılmaz.2. Teknolojik gelişmelerin yakından takip edilmesi, kendi çalışma alanınıza uyarlayabileceğiniz yeniliklerin neler olduğunun araştırılması, bilinmesi sizi adaptasyon/geçiş için hazırlayacaktır. İnovasyona açık olarak fırsatlar yaka-lanabilir.3. Sektörünüzde, Endüstri 4.0 konu-su ile ilgili yapılanlar nelerdir? Bunları yakından takip edebilirsiniz. Hem dün-yada hem ülkemizdeki örnek uygula-maları yakından inceleyerek size en

48

uygun olanı bulmaya çalışabilirsiniz. Yapamayacak durumda olsanız bile fırsat gözleyebilir, arayış içinde olabi-lirsiniz.4. Hem bilgilenmek hem farkındalık yaratmak hem de örnek uygulamaları görmek için seminer, konferans, et-kinlik ve fuarlara katılarak gelecek eği-limlerini görebilirsiniz. Gelişmeler çok hızlı oluşuyor. Siz öğrenip uygulamaya geçene kadar başka bir adım atılıyor. Hızlı olarak günceli yakalayabilirsiniz.5. Çalışanlarınızın farkındalığının art-ması en az sizin farkındalığınızın art-ması kadar önemlidir. Onların bu konuda bilgilenmesini ve kendilerini geliştirmelerini sağlayacak fırsatları her zaman arayabilir, gözetebilirsiniz. Dijital dönüşüm bütünlük gerektiriyor. Tüm çalışanların bilgili ve istekli olması şart. Çalışanlardan gelecek önerilerle işletmenize özel uygulamaların geliş-tirilmesini çalışanlarınızla hızlıca sağla-yabilirsiniz.6. Akılcı ve gerekli Endüstri 4.0 yatırım-larının kısa vadede geri döneceğinden kesinlikle emin olabilirsiniz. Aksi duru-mun, yatırım yapmamanızın da sizi eri-teceğinden, zayıflatacağından ve reka-bet edemez hale getireceğinden emin olabilirsiniz. Teknoloji yatırımları tercih

edilebilecek bir durum, seçenek değil bir mecburiyettir. Endüstri 4.0 değişi-mini yapamamış işletmenizin gelece-ğinden endişe edebilirsiniz.7. Devlet desteklerini takip edebilir, faydalanabilirsiniz. Özellikle verimlilik ve tasarruf sağlayıcı projelere dönem-sel destekler verilmekte. Bu destekler-den uygun olanları değerlendirebilir, ilk yatırım maliyetlerinizi düşürebilirsiniz.

Hem iş hem de özel hayatımızı kökten etkilemesi kesin olan bu konuda far-kındalığımızın oluşması ve adım atılma-sının gerekliliğini hatırlatıyorum. Ne ka-dar erken adım atılır ise o kadar çok yol alınabilir, tecrübe ve birikim elde edilir. Sunduğum bilgilerle küçük de olsa bir pencere açmak, adım atılmasına se-bep olmak, ilham alınmasını sağlamak beni mutlu edecektir.

49

GÖRÜŞ

KDV 17/4-G kapsamında hurda ve atık metal, plastik, kâğıt, cam teslimleri, kısmi istisnalarda KDV ve muhasebe kayıtları

Rahmi ÇELİKMenemen Ticaret Odası Vergi Mevzuatı Danışmanı

Bilindiği üzere KDV’nin 33. maddesi kısmi istisna işlemlerinde indirile-

cek KDV’yi içermekte olup kanun met-ni aşağıda gösterilmiştir.

Kısmî Vergi İndirimiMadde 33 - 1. Bu kanuna göre indi-rim hakkı tanınan işlemlerle indirim hakkı tanınmayan işlemlerin bir arada yapılması halinde, fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin ancak indirim hakkı tanınan işlemlere isabet eden kısmı indirim ko-nusu yapılır.2. Kısmî vergi indirimine ilişkin usul ve esasları tespite Maliye ve Gümrük Ba-kanlığı yetkilidir… denmektedir.Maliye bakanlığı bu yetkisini kullanmış olup konunun uygulanmasına ilişkin KDV uygulama genel tebliğinde aşağı-daki açıklama yapılmıştır.

4.7.2. Metal, Plastik, Kâğıt, Cam Hurda ve Atıkların TeslimiHurda veya atık metal, plastik, kâğıt ve cam teslimlerinde KDV uygulanmaz. İmalathane ya da fabrikalarda, imalat sırasında elde edilen metal kırpıntı, dö-küntü ve talaşların teslimi de bu kap-samda vergiden müstesnadır. Ancak hurda metalden elde edilen külçelerin yurtiçi teslimleri ve ithali istisna kapsa-mında değerlendirilmez.Aynı tebliğin:4.Kısmi vergi indirimi başlığı altında4.2. Diğer Hallerde Kısmi Vergi İndirimi Uygulamasıİndirim hakkı tanınan ve tanınmayan işlemleri birlikte yapan mükellefler, alışlarında yüklendikleri vergileri, her-hangi bir ayırım yapmaksızın tamamen o dönemde indirilebilir KDV hesabına intikal ettirirler. Daha sonra aynı dö-nemde, toplam satışlar içinde indirim hakkı tanınmayan işlemlerin oranı bu-lunur. Bu oran, o dönemdeki toplam satışlar nedeniyle yüklenilen vergilere uygulanarak, istisna kapsamına giren işlemler dolayısıyla yüklenilen vergi miktarı hesaplanır. Bu şekilde bulunan vergisiz satışlara (kısmi istisna kapsa-mına giren işlemlere) ait yüklenilen

vergiler, indirilebilir KDV hesabından çıkartılarak, “İlave Edilecek KDV” satırı-na yazılır.İndirim hakkı tanınan ve tanınmayan işleri birlikte yapan mükellefler, müş-terek genel giderler ile amortismana tabi iktisadi kıymetler nedeniyle yük-lendikleri vergilerden, indirim konusu yapılacak olanlar ile indirim konusu ya-pılmayıp, gider hesaplarına aktarılacak olanları, bu bölümde belirtilen esasla-ra göre ayırıma tabi tutacaklardır, den-mektedir. Yukarıdaki madde hükümleri kısmi is-tisna kapsamında teslimleri yanında vergiye tabi işlemleri de olan mükellef-leri ilgilendirmektedir. Bu konuyu so-mut bir örnekle açıklayalım:Hurda metal alım satımı yapan ve aynı zamanda vergiye tabi örneğin nakliye ve benzeri hizmet geliri ile hurda, tahta ve benzeri satış yapan bir mükellefin hurda metal teslimleri vergiden istis-nadır. Ancak nakliye geliri ve hurda tahta satışları KDV’ye tabidir. Ayrıca hurda metal olarak alınan malları işlet-mesine kendi kamyonları ile taşımak-tadır. Bu hurdaları pres makinesinde sıkıştırarak blok halinde satmaktadır.

50

Bunun içinde elektrik tüketmektedir. Bu mükellefin Ocak/2017 işlemleri aşağı-daki gibidir. Hurda metal teslimleri: 500.000 TL Hesaplanan KDV’si: SIFIRHurda tahta satışları: 10.000 TL Hesaplanan KDV’si: 1.800 TLNakliye gelirleri: 2.000 TL Hesaplanan KDV’si: 360 TL TOPLAM: 512.000 TL TOPLAM: 2.160 TL İNDİRİLECEK KDV :Akaryakıt alımı: 20.000 TL Ödenen KDV’si: 3.600 TLElektrik giderleri: 10.000 TL Ödenen KDV’si: 1.800 TLAraç bakım onarım giderleri: 4.000 TL Ödenen KDV’si: 720 TLİşletme giderleri: 3.000 TL Ödenen KDV’si: 540 TL TOPLAM: 37.000 TL TOPLAM: 6.660 TL Yukarıdaki kanun ve tebliğ hükümlerine göre indirim hakkı tanınan ve tanınma-yan iki işlem birlikte yapılmaktadır. Tebliğin ilk paragrafına göre herhangi bir ay-rım yapmadan ödenen KDV’leri indirim hesabına alacağız.------------------------------------------- / -------------------------------------------------- 191.01.003 %18 indirilecek KDV 6.660.- İlgili hesaplar (102.103.320.vb.) 6.660 ------------------------------------------- / --------------------------------------------------Bu kayıtlardan sonra hesaplanan KDV’den indirilecek KDV’yi düşeriz------------------------------------------- / --------------------------------------------------391.01.0018. 2.160 TL191.01.003. 2.160 TL------------------------------------------- / --------------------------------------------------

Kayıtları yapalım:------------------------------------------- / --------------------------------------------------153.01.010 NAKLİYE-ELEKTRİK VB. 3.645.770.01.0..KISM.İST.NED.İND.KDV. 855. 191.01.003 % 18 İNDİRİLECEK KDV 4.500.-------------------------------------------- / --------------------------------------------------

K.D.V Beyannamesinin Doldurul-ması:KDV beyannamesinin tevkifat uygu-lanmayan işlemler sütununda mat-raha: 12.000.- (KDV’li teslim)Vergi: 2.160 TL yazılır.İlave edilecek KDV kısmına: 6.660 TL yazılır.

İndirilecek KDV kısmına: 6.660 TL yazılır.Kısmi istisna kapsamına giren iş-lemler bölümüneMetal, Plastik, Lastik, Kauçuk, Kağıt, Cam, Hurda kısmına: 500.000 TL karşısındaki yüklenilen vergi Kısmı-na ise sıfır (0) yazılır.

191.01.003 hesabında 4.500 TL indi-rimle gideremediğimiz meblağ bulun-maktadır. Bu miktarı işin mahiyetine göre maliyet veya giderlere atmamız gerekmektedir. Bu durumda alınan metal hurdaların taşınması ile ilgili akaryakıt ve pres makinası elektrik gi-derlerini hurda mal alımlarının mali-yetine atmalıyız. Çünkü Vergi Usul Ka-nunu’ndan nakliye giderleri ile elektrik giderlerinin malın maliyetine girece-ği değerleme bölümündeki maliyet bedeli kısmında açıkça belirtilmiştir. Geri kalan KDV ise genel giderlere atılmalıdır. Maliyete atılacak kısım=

(30.00/37.000)= %81 (akaryakıt gideri 20.000 - elektrik gideri 10.000)Şu halde 4.500 X %81 = 3.645 TL hur-da metal alımı maliyetine atılacak geri kalan4.500-3.345 =855 TL ise genel giderle-re atılacaktır.Maliyet bedeline atılacak giderleri açık-ça görmek isteyenler 153.01.010 ve benzeri hesapta nakliye, elektrik ve benzeri şeklinde bir alt hesapta takip edebilirler. Genel giderlere atılacak KDV ise 770.01.0.. gibi kısmi istisna ne-deniyle indirim KDV adı altında bir he-sap açarak burada giderlere atılabilir.

51

5. Meslek Komitesi

1980 yılında İzmir’de doğdu. Şükrü Seher Ergin Ticaret Meslek Lisesi mezunudur. Dost Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirke-ti Yönetim Kurulu Başkanı olan Dostbey, evli ve iki çocuk baba-sıdır.

Bahadır DOSTBEY Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı

1988 yılında Karşıyaka’da doğdu. Brunel Üniversi-tesi’nden mezun oldu. Filtre Enerji Sanayi ve Ti-caret Limited Şirketi sa-hibi İyiuyarlar, evli ve bir çocuk babasıdır.

1985 yılında Mene-men’de doğdu. İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Yüksek Lisans mezunudur. Me-Tank Otomotiv Yedek Parça Mekanik Soğutma Isıt-ma Pazarlama İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi sahibi Kolcu, evlidir.

1972 yılında Konya’da doğdu. ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü’n-den mezun oldu. Foça Buz Soğutma Cihazları Makine ve Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi sahibi Yanmaz, evli ve iki çocuk babasıdır.

1978 yılında Konya’da doğdu. ODTÜ Petrol ve Doğalgaz Mühendisli-ği Bölümü’nden mezun oldu. Çavuşoğlu Nakliyat ve Ticaret Limited Şirketi Genel Müdürü olan Ça-vuşoğlu, evli ve iki çocuk babasıdır.

İlker İYİUYARLARÜye

Mustafa KOLCUÜye

Ali YANMAZÜye

Zafer ÇAVUŞOĞLUÜye

1986 yılında Menemen’de doğ-du. Menemen Anadolu Meslek Lisesi mezunudur. Dönmez Oto-motiv’in sahibi olan Görkem, evli bir çocuk babasıdır.

Güven GÖRKEMMeslek Komitesi Başkanı

1986 yılında İzmir’de doğdu. Ege Üniversitesi Makine Mühen-disliği’nden mezun oldu. Sınırlı Sorumlu Menemen Servisçiler Karayolu Yolcu Taşıma Koopera-tifi Yönetim Kurulu Başkanı olan Şahin, evli ve bir çocuk babasıdır.

Serhat ŞAHİNÜye

52

7. Meslek Komitesi

1953 yılında Akhisar’da doğdu. ODTÜ İşletme ve Endüstri Mü-hendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Desch Dış Ticaret firması-nın sahibi olan Deral, evli ve bir çocuk babasıdır.

Hüseyin DERAL Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı

1984 yılında Mene-men’de doğdu. Ekonomi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birli-ği Bölümü’nden mezun oldu. Noyan Özkan Ce-noy Gıda Pazarlama’nın sahibi Özkan, evli ve bir çocuk babasıdır.

1993 yılında Mene-men’de doğdu. Manisa Celal Bayar Üniversitesi İşletme Bölümü me-zunudur. İnanlar Gıda Sanayi ve Konfeksiyon Ticaret Limited Şirketi sahibi İnan, bekardır.

1961 yılında Trabzon’da doğdu. Karşıyaka Ticaret Lisesi mezunudur. Sert-san İç ve Dış Ticaret LTD. ŞTİ. ortağı Yılmaz, evli ve iki çocuk babasıdır.

1957 yılında Kars Arpa-çay’da doğdu. Arpaçay Lisesi mezunudur. Has Karadeniz Ekmek ve Unlu Mamüller Kahvaltı salonu sahibi olan Öz-kaya, evli ve üç çocuk babasıdır.

Noyan ÖZKANMeclis Üyesi

Abdülkadir İNANÜye

Osman YILMAZÜye

Turan ÖZKAYAÜye

1983 yılında Tekirdağ’da doğdu. Trakya Matbaa ve Baskı Malze-meleri Ticaret Limited Şirketi sa-hibi Küçükyılmaz, bekardır.

Nur KÜÇÜKYILMAZ Meslek Komitesi Başkanı

1977 yılında Menemen’de doğ-du. Menemen Endüstri Meslek Lisesi’nden mezun oldu. Keyifli Restoran sahibi Ertuğ, evli ve iki çocuk babasıdır.

Fatih ERTUĞ Meclis Başkan Yardımcısı

53

HUKUK

Tahkim

Av. Gökçen ARSLANBEYMenemen Ticaret Odası

Hukuki Danışmanı

Tahkim, taraflar arasındaki uyuşmaz-lıklarım mahkemeler yerine hakem

adı verilen kimseler aracılığı ile nihai olarak çözümlenmesidir. Tahkim ka-nun yolu, milli ve milletlerarası olmak üzere ikiye ayrılır. Milli tahkim yoluna ilişkin düzenlemeler 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 407 ve devamı hükümlerinde öngörülmüştür. Milletlerarası tahkim yoluna ilişkin dü-zenlemeler ise 4686 sayılı Milletlerara-sı Tahkim Kanunu’nda öngörülmüştür. Taşınmaz mallar üzerindeki ayni hak-lardan veya iki tarafın iradelerine tabi olmayan işlerden kaynaklanan uyuş-mazlıklar tahkime elverişli değildir. Bunun dışındaki uyuşmazlıklarda tah-kim yoluna başvurulabilir. Tarafların tahkim yoluna başvurma iradesi uyuş-mazlık çıkmadan ya da çıktıktan son-ra aralarında tanzim ettikleri tahkim sözleşmesine dayanır. Tahkim sözleş-

mesi, tarafların, sözleşme veya sözleşme dışı ilişkiden doğmuş ya da doğabilecek uyuşmazlık-ların tamamını veya bir kısmının çözümünü hakem ya da hakem heyetine bıraktıkları bir sözleş-medir. Tahkim sözleşmesi ke-sinlikle yazılı şekilde yapılmalıdır. Taraflar, tahkim kanun yoluna başvurduktan sonra hakem sa-yısını belirlemekte serbesttirler. Ancak hakem sayısı mutlaka tek sayı olmalıdır. Taraflar, hakem-lerin nasıl seçileceğini belirle-mekte özgürdür. Tek bir hakem seçilecekse ve taraflar hakemin ismi üzerinde anlaşamamışsa, taraflardan birinin mahkemeye başvurusu üzerine mahkeme, hakemin kim olacağını belirler. Üç adet hakem seçilecekse ta-raflardan her biri bir hakem se-çer. Seçilen iki hakem ise üçüncü hakemi seçer. Hakemlerden en az birinin beş yıl veya daha fazla kıdeme sahip bir hukukçu olma-sı şarttır. Tahkim yargılaması elbet ki bir süreye bağlıdır. Tek bir hakemin seçildiği hallerde bu süre hake-min seçildiği tarihten itibaren bir yıldır. Birden fazla hakemin seçildiği hallerde ise bu süre ilk toplantı tutanağının düzenlen-diği tarihten itibaren bir yıldır. Taraflarca kararlaştırılan ya da hakem(ler)in belirlediği süre için davacı, iddiasını ve delillerini; da-valı ise savunmasını ve dayandı-

ğı vakıaları hakeme veya hakem heyetine sunar. Davacı geçerli bir neden göstermeksizin dava dilekçesini öngörülen süre için-de sunmaz ise tahkim yargılama-sına son verilir. Yine aynı şekilde dava dilekçesi yasal unsurlara haiz değil ve bu husus davacıya bildirilmesine rağmen dava di-lekçesi yasal unsurlara haiz bir şekilde tanzim edilip yeniden su-nulmaz ise tahkim yargılamasına son verilir. Taraflar, kendilerine tanınan sürede ellerindeki delil ve evrakı sunmaz ise hakem ya da hakem heyeti dosyadaki mev-cut delil durumuna göre karar verir. Aksi kararlaştırılmadıkça taraflar, tahkim yargılaması es-nasında iddia ve savunmalarını genişletebilirler. Ancak hakem veya hakem heyeti bu işlemin gecikerek yapılmış olduğunu ya da diğer taraf için haksız bir şe-kilde zorluk yarattığını göz önün-de bulundurarak genişletmeye müsaade etmeyebilir. İddia ve savunma tahkim sözleşmesini çizdiği sınırları aşacak şekilde de-ğiştirilemez veya genişletilemez.

Hakem veya hakem heyeti, ta-raflardan yargılama giderlerine istinaden bir miktar avans yatır-masını isteyebilir. Avans, tarafla-ra tanınan süre içinde yatırılmaz ise hakem ya da hakem heyeti yargılamayı durdurabilir. Yargıla-manın durdurulduğunun taraf-

54

lara bildirilmesi üzerine bir ay içinde avans ödenmez ise tahkim yargılaması sona erer. Hakem ya da hakem heye-ti, delillerin ikamesi, sözlü beyanlarda bulunulması veya bilirkişiden izahat istenmesi gibi hallerde duruşma yapa-bileceği gibi hiç duruşma yapmaksızın dosya üzerinden de karar verebilir. Hakem veya hakem heyeti, delil topla-yabilir, bu uğurda bilirkişi tayin edebi-lir, hatta keşfin icrasına dahi karar ve-rebilir. Hakem ya da hakem heyetinin nihai kararını tesis etmesiyle birlikte sona erer. Hakem veya hakem heyeti kararlarına karşı sadece iptal davası açılabilir. İptal davası, tahkim yeri Böl-ge Adliye Mahkemesi’nde ikame edilir. İptal davası bir ay içinde açılmalıdır. Bu süre kararın taraflara tebliğinden itibaren başlar. İptal davasının açılma-sı kararın icra edilebilirliğinin önüne geçmez. Aşağıdaki haller mevcut ise kararlar iptal edilebilir;

• Tahkim sözleşmesinin taraflarından biri ehliyetsiz ise,• Tahkim sözleşmesi geçersiz ise,• Hakem ya da hakem heyetinin seçimi esnasında sözleşmede veya kanunda belirlenen usullere riayet edilmemişse,• Karar, tahkim yargılama süresi içeri-sinde tesis edilmemiş ise,• Hakem ya da hakem heyeti, hukuka aykırı bir şekilde yetkili veya yetkisiz ol-duğuna karar vermiş ise,• Hakem ya da hakem heyeti, tahkim sözleşmesi dışında kalan bir konuda karar vermiş veya talebin tamamı hak-kında karar tesis etmemiş ya da yetki-sini aşmış ise,• Tahkim yargılaması, usul açısından sözleşmede veya bu yönde bir sözleş-me bulunmaması halinde, kanunun tahkime ilişkin hükümlerine uygun olarak yürütülmemiş ve durum kararın esasına tesir etmiş ise,• Tarafların eşitliği ve hukuki dinlenil-me hakkında riayet edilmemiş ise,• Karar, kamu düzenine aykırı tesis edilmiş ise,• Hakem veya hakem heyeti kararına konu uyuşmazlık tahkime elverişli ol-mayan uyuşmazlıklardan ise,

Hakem(ler)in ücretleri, dava konusu alacağın miktarı, uyuşmazlığın niteliği

ve yargılamanın süresi dikkate alınarak hakem(ler) ile taraflar arasında karar-laştırılır. Bu hususta anlaşma sağlana-mazsa ücret her yıl Adalet Bakanlığınca ilgili kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarının görüşleri hazırlanan üc-ret tarifesine göre belirlenir. Tahkim sözleşmesinin taraflarının yerleşim yerinin, olağan oturma yerinin veya işyerinin ayrı devletlerde bulunması, tahkim sözleşmesinin taraflarının yer-leşim yerinin, olağan oturma yerinin ya da işyerinin tahkim anlaşması ile belirlenen tahkim yerinden başka bir devlette bulunması, tahkim sözleşme-sinin dayanağını oluşturan asıl sözleş-meden doğan yükümlülüklerin önemli bir bölümünün ifa edileceği yerden veya uyuşmazlık konusunun en çok bağlantılı olduğu yerden başka bir dev-lette bulunması, tahkim sözleşmesinin dayanağını oluşturan asıl sözleşmeye taraf olan şirket ortaklarından en az birinin yabancı sermayeyi teşvik mev-zuatına göre yabancı sermaye getirmiş olması veya bu sözleşmenin uygulana-bilmesi için yurt dışından sermaye sağ-lanması amacıyla kredi ve/veya güven-ce sözleşmeleri yapılmasının gerekli olması, tahkim anlaşmasının dayanağı-nı oluşturan asıl sözleşme veya hukuki ilişkinin, bir ülkeden diğerine sermaye veya mal geçişini gerçekleştirmesi hal-lerinde tahkim, milletlerarası nitelik ka-zanır.

Milletlerarası tahkim yolunda izlenecek usuller 4686 sayılı Milletlerarası Tah-kim Kanunu’nda öngörülmüş olup he-men hemen 6100 sayılı Hukuk Muha-kemeleri Kanunda tahkim kanun yolu için öngörülen usuller ile benzer nite-liktedir. Bunun yanı sıra ülkemiz New York Sözleşmesi’nin tarafı olup milli olmayan hakem veya hakem heyeti kararları, Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcra Hakkındaki New York Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun sayesinde tanınmakta ve icra kabiliyeti kazan-maktadır. İzmir Ticaret Odası da, “Ticari Uzlaştırma ve Ticari Tahkim Esaslar”ını yayımlamıştır. Buna göre İzmir Ticaret Odası üyeleri tahkime başvurmak is-tediklerinde doğrudan odaya başvu-rabilirler. Başvuru esnasında üyenin

öncelikle tahkim başvuru ücretini oda veznesine ödemesi gerekir. Üye baş-vuruyu yaparken delillerini, hukuki se-beplerini ve talebini ihtiva eder başvu-ru dilekçesini, tahkim sözleşmesini ve ödeme makbuzunu eklemek suretiyle, odaya sunmak zorundadır. Taraflar arasında tahkim şartı öngörülmemiş-se, tahkim yoluna gitmek isteyen taraf, Tahkim Bürosuna müracaat ederek karşı tarafa uyuşmazlığın bu yolla çö-zümlenmesinin bildirilmesini istediğini yazılı olarak beyan edebilir. Karşı taraf Tahkim Bürosu tarafından yapılan bu bildirime riayet ederse tahkim yargıla-ması böylece başlamış olur. Tahkime başvuru şartları gerçekleşmemiş ise ret kararı taraflara tebliğ edilir. Tarafla-ra kararın tebliğinin ertesinde taraflar bu karara karşı bir hafta içinde oda yö-netim kuruluna itiraz edebilir. Yönetim kurulu, itirazları iki hafta içinde karara bağlar. Tahkim yargılaması ve karar aşaması hemen hemen 6100 sayılı Hu-kuk Muhakemeleri Kanunu ile benzer niteliktedir. İstisnai olarak hakem veya hakem heyeti kararları tarafların isim-leri gizlenmek suretiyle oda yönetim kurulunun kararı ile üçüncü kişilerin görebileceği şekilde yayımlanabilir.

Kısaca tahkim, satım, dağıtım, inşaat, finans ve benzeriyle şirketler hukuku gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın doğduğu alanda uzmanlaşmış, hakem adı verilen kişi veya kişilerce çözümlen-mesini sağlamaktadır. Taraflar, uzman hakem veya hakemleri serbestçe seçe-bilir. Tahkim müessesi, devlet mahke-melerinden daha esnek bir yargılama hizmeti sunmaktadır. Tahkim mües-sesi, taraflarca ve hakemlerce, uyuş-mazlığın özelliğine göre, tarafların adil yargılanma hakkı ihlal edilmeden şe-killendirilebilir. Böylelikle uyuşmazlığın çok daha ayrıntılı bir şekilde ele alına-rak, çok daha iyi bir şekilde açıklığa ka-vuşturulması sağlanabilir. Tahkim mü-essesi, devlet yargısından farklı olarak aleni değildir. Böylelikle tahkimle ilgisi olmayan kişilerin, uyuşmazlık ve uyuş-mazlığın neticesi hakkında bilgi sahibi olmaları engellenebilir. Bunun yanı sıra tahkim müessesi, uyuşmazlıkların dev-let mahkemelerine göre çok daha az masrafla çözümlenmesini sağlar.

55

Komutanlığı’nın işbirliğinde başlatılan projeye göre, büst Menemen Belediye-si’nin hemen önündeki Cumhuriyet Meydanı’na yapılacaktı.1935 yılı sonuna kadar bitirilmesi ve Cumhuriyet Bayramı törenlerine yetiştiril-mesi planlanan Atatürk büstünün çevresinde dörder taş blok, onların da çevre-sinde daha küçük altışar taş blok bulunacaktı. Büstün dışında dört giriş kapısı yer alırken, büst boyunun yerden dört metre yüksekte olması tasarlandı. Yaklaşık 50 metrekarelik alan içinde ayrıca dört adet yeşil saha yer alacaktı.

TARİH

Menemen’de 85 yıl önce iki büyük eserin temeli atılmıştıİlk Atatürk büstümüz ve tarihi Gediz köprümüz

Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle bir-likte tüm Türkiye’de olduğu gibi

ilçemiz Menemen’de de büyük deği-şimler yaşanmaya başlanmıştır. Özel-likle mübadele ile birlikte Yunanistan, Yugoslavya, Bulgaristan, Arnavutluk gibi balkan ülkelerinden ve Girit, Ro-dos gibi adalardan gelen göçmenler Menemen’in tarım ve ticari hayatına önemli katkılarda bulundu. Ayrıca Rumların göç etmesiyle ortaya çıkan nüfus boşluğunu da dolduran bu göç-menler yerli Menemenlilerle çok kısa zamanda sıcak ilişkiler kurmayı bilmiş-ler, birbirlerinden kız alıp vermeye bile başlamışlardır. Sadece tarım ve ticari hayat canlan-mıyordu Menemen’de elbette. Sana-yiden spora, kültürel hayattan sosyal yaşama kadar her şey değişiyordu, ge-lişiyordu ilçemizde. Tüm bu gelişme-lerde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu-su Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tabii ki unutulmadı. Onun bir büstünü dikmek Menemenliler için bir görevdi. Bu nedenle de Menemen’e büyük ve güzel bir Atatürk büstü kazandırmak amacıyla 17 Eylül 1935 günü temel kazılarına başlandı. Menemen Kayma-kamlığı, Menemen Belediyesi ve Alay

Oktay ÖZENGİNGazeteci - YazarMenemen Tarihi Araştırmacısı

Yeni Atatürk büstü büyük bir törenle açılıyor Yapımına 17 Eylül 1935 günü başla-nan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet Meydanı’ndaki büstü altı ay sonra 15 Mart 1936 günü düzen-lenen büyük bir törenle açıldı. Törene İzmir Valisi Fazlı Güleç, İzmir Belediye Başkanı Behçet Uz, Menemen Kay-

makamı Emin Bey, Menemen Beledi-ye Başkanı İdris Tınaz, Menemen 43. Alay Kumandanı ve subaylar, öğrenci ve öğretmenler, spor kulüpleri, cemi-yet temsilcileri, gazeteciler, köylüler ve çok sayıda Menemenli vatandaş katıldı.

56

Açılıştan önce öğrenciler şiirler oku-du, askeri bando marşlar çaldı. Vali ve Belediye Başkanı’nın nutuklarından sonra büstün açılışına geçildi. Vali Faz-lı Güleç, alkışlar eşliğinde geldiği büst önündeki kurdeleyi keserek emekle-rinden dolayı Menemenlileri kutladı.

İlk Atatürk büstümüz görsel açıdan oldukça zengin sayılabilir. Yerden yük-sekliği yaklaşık dört metreydi. Çevresi irili-ufaklı dörtköşe taş sütunlarla, sü-tunların çevresi yeşil alanlarla, onların da çevresi çakıl taşları, taşların bittiği yerde yine taş sütunlarla çevrili idi. Be-lediye binasının tam önünde bulunan bu büst şimdi Menemen şehir parkı içindedir.

Gediz Köprüsü’nün hizmete açılmasıCumhuriyet’in ilk yıllarında giderek ar-tan araç sayısı Menemeni ikiye bölen Gediz Nehri üzerinde güvenli ve mo-dern bir köprü yapımını da mecbur kılmıştır. İzmir’den Çanakkale yönüne veya karşı yönden İzmir’e gelen araç-ların ahşap Gediz Köprüsünden ge-çişlerinin giderek tehlike yaratması, özellikle kış aylarında Gediz sularının yükselerek köprü trafiğini engelleme-si ve nehrin karşı yönündeki köylere rahat ulaşımın sağlanması yeni Gediz Köprüsü’nün betonarme olarak yapıl-masını sağlamıştır.

Menemen’in Kuzey kısmında yer alan ve Menemen ovasını tam ortadan iki-ye bölen Gediz Nehri üzerinde 1933 yılında Türk ve Macar mühendislerinin işbirliği ile yapımına başlanan Gediz Köprüsü, 31 Temmuz 1935 günü Nafia Vekili Ali Çetinkaya ve İzmir Valisi Ka-zım Dirik tarafından hizmete açılmıştır. Çok sıcak bir güne denk gelen bu açılış için İzmir, Manisa, Menemen ve çevre kazalardan gelen yüzlerce yurttaş bu büyük eser için Gediz nehri üzerinde buluşmuştur. Açılışta İzmir Tarım Mü-dürü, Ziraat Müdürü, Menemen Kay-makamı, Menemen Belediye Başkanı, köylü vatandaşlar, parti temsilcileri ve köprünün yapımında çalışan mühen-disler ve işçiler de yer almıştır.

Açılış kurdelesini kesen İzmir Valisi Kazım Dirik, köprüye Nafia Vekaleti (Bayındırlık Bakanlığı) tarafından kendi isminin verilmesinden büyük mutluluk duyduğunu söylemiş, diğer konuşma-cılar da yaptıkları konuşmalarla köp-rünün sağlayacağı faydalar üzerinde durmuşlardır. Görev alan mühendis-ler adına bir temsilci de köprünün özellikleri hakkında bilgi vermiştir. İki yıl içinde bitirilen ve “Cumhurluk Vali Kazım Dirik Köprüsü” adını alan Gediz Köprüsü 200 metre uzunluğa sahiptir. Beş kemerden oluşan ve ayak kolonla-rının nehirden 30 metre aşağıya indi-rilen dövenlerinden kurulan bu köprü, Cumhuriyet eserlerinden nadide bir örnek olmuştur.

57

GÖRÜŞ

İhracata yönelik devlet yardımları

Gizem ALTIKULAÇMenemen Ticaret Odası KOSGEB

ve Devlet Destekleri Danışmanı

Ticaret Bakanlığı tarafından yürü-tülen ihracata yönelik devlet yar-

dımları, yurt dışına açılma sürecinde firmalarımıza her safhada destek sağ-lanmasını amaçlayan bütünsel bir ba-kış açısıyla sürdürülmektedir.Yatırım-üretim-istihdam-ihracat değer zincirinin tüm halkalarına yönelik poli-tikalar oluşturularak Ar-Ge, inovasyon, tasarım, markalaşma ve hedef pazara giriş konularında gelişme kaydedil-mektedir.Desteklerin nihai hedefi, ihracatçıları-mızı yüksek teknolojili ve katma değerli ürünler ihraç etmeye yönlendirmektir. Anılan ürünler, geleneksel ihraç ürün-lerinden farklı bir yapı arz ettiğinden, daha yaratıcı, daha esnek ve inovatif destek mekanizmalarına ihtiyaç duyul-makta olup, Ticaret Bakanlığı tarafın-dan verilen desteklerin kurgulanma-sında söz konusu husus göz önünde bulundurulmaktadır. Destek sistema-tiğinde ihracata hazırlık, pazarlama ve markalaşma olmak üzere üç olgunluk seviyesi bulunmaktadır.

A - İhracata Hazırlık Aşaması: Bu aşamada ihracatı yeni öğrenen veya düzenli bir ihracatı olmayan KOBİ’lerin ihracatı ticari operasyon-larının bir parçası haline getirmeleri amacıyla ihracata aşinalık kazan-malarını sağlayacak mekanizmalar bulunmaktadır. Hazırlık aşama-sında sağlanan devlet yardımı uygulamaları aşağıda yer almaktadır:

• UR-GE Desteği (2010/8 Sayılı Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştiril-mesinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ)

• Pazara Giriş Belgelerinin Desteklenmesi (2014/8 Sayılı Pazara Giriş Belgelerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ)

58

B - Pazarlama Aşaması: Bu aşamada ihracat yapmayı öğrenmiş ve yurt dışı pazarlara ilk adımlarını atmış firmaların ihracatı ticari operasyonlarının süre-gelen bir parçası haline getirmeleri amacıyla yeni pazarlar bulmalarına veya mevcut pazarlarda kalıcı hale gelmelerine yönelik destekler sağlanmaktır. Pa-zarlama aşamasında sağlanan destekler;

• Pazar Araştırması, Rapor ve Yurt dışı Şirket Alım, Sektörel Ticaret ve Sektörel Alım Heyetleri, E-Ticaret Sitelerine Üyelik Destekleri (2011/1 Sayılı Pazar Araş-tırması ve Pazara Giriş Desteği Hakkında Tebliğ)

çekleştirecekleri harcamalar destek kapsamına alınmıştır.

Kimler başvurabilir?Türk Ticaret Kanunu’nun 124. madde-sinde belirtilen sınai faaliyette bulunan kolektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketler başvuru yapabilir-ler.

KTZ projeleri destek unsurları:Makine, Ekipman, Donanım, Yurt dışı Ofis/Depo, Yazılım, Eğitim- Danışman-lık, Müşteri Ziyaretleri, Sertifikasyon, Test, Analiz, Ürün Doğrulama. Söz konusu desteğe mazhar olması öngörülen tedarikçi şirketin ara malı üreten bir şirket olması, daha önce iş ilişkisi kurmadıkları bir küresel firma-ya cari ürünleriyle tedarikçi olmanın yanında hâlihazırda tedarikçi ilişkisi olduğu bir firmaya yeni bir üründe de tedarikçi ilişki kurması gerekmektedir. Yine proje sahibi firmanın tedarikçi-si olmayı planladığı küresel firmanın marka, ihracat, ciro gibi unsurlar itiba-riyle sektöründe küresel ölçeğe haiz olması veya uluslararası kabul gören listelerde yer alan firmalardan olması önem arz etmektedir.

KTZ desteği kapsamında hangi desteklerden ne kadar yararlanı-labilir?Proje bazlı olarak tanımlanan destek kapsamında proje sahibi tedarikçi şirketlerimizin makine-ekipman-do-nanım alımı, yazılım alımı, yurt dışı ofis depo harcamaları, eğitim-danış-manlık-müşteri ziyaretleri ile sertifi-kasyon-test analiz-ürün doğrulama harcamaları proje bazlı olarak yüzde 50 oranında ve proje başına en fazla 1 milyon ABD Dolarına kadar desteklen-mektedir. Bir şirketin azami bir projesi destek alabilecektir.

• Yurt dışı Birim, Marka Tescil ve Ta-nıtım Desteği (2010/6 Sayılı Yurt Dışı Birim, Marka ve Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ)• Türkiye Ticaret Merkezleri Desteği 2010/6 Sayılı Yurt Dışı Birim, Marka ve Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ• Küresel Tedarik Zincirleri Yetkinlik Projeleri (2014/8 Sayılı Pazara Giriş Belgelerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ)• İhracat Kredi Sigorta Programı Deste-ği ile Alıcı Kredisi Desteği (2016/8 sayılı “Türk Eximbank’ın Alıcı Kredileri Çerçe-vesinde Uyguladığı Faiz Oranı ile CIRR (Referans Ticari Faiz Oranları) Arasın-daki Farka Tekabül Eden Faiz Gideri ve Türk Eximbank İhracat Kredi Sigortası Tazmin Desteği Hakkında Karar”)• Yurt Dışı Fuar Desteği (Yurt Dışında Gerçekleştirilen Fuar Katılımlarının Desteklenmesine İlişkin 2017/4 Sayılı Karar)

C - Markalaşma Aşaması: Bu aşa-mada yurt dışı pazarlarda dağıtım ka-nallarını oluşturan özgün tasarımları ile bulundukları pazarın dinamiklerine uygun markalı ürün sunma yetkinliği-ne ulaşan firmalara yönelik destek me-kanizmaları bulunmakta olup, aşağıda-ki unsurlardan oluşmaktadır:• Marka-Turquality Desteği (2006/4 Sayılı Türk Ürünlerinin Yurtdışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yer-leştirilmesi ve TURQUALITY®’nin Des-teklenmesi Hakkında Tebliğ)

• Tasarım Desteği (2008/2 Sayılı Tasa-rım Desteği Hakkında Tebliğ)

Küresel Tedarik Zinciri Yetkinlik Projelerinin Desteklenmesi (KTZ Desteği)Tedarik zincirindeki faaliyetlerin farklı ülkeler arasında paylaşımı uzmanlaş-mayı artırmakta ve maliyetleri düşür-mektedir. Böylece gelişmekte olan ülkeler için yeni yatırımlar çekmek, ih-racatı artırmak, yeni istihdam imkânla-rı yaratmak, verimliliği yükseltmek, bilgi ve teknoloji aktarımı sağlamak gibi fır-satlar ortaya çıkmaktadır. Öte yandan tedarik zincirlerine girmek için sahip olunması gereken yüksek standartlar, verimlilik, tasarım, sürdürülebilirlik, gü-venlik ve hızlı üretim kabiliyetleri geliş-mekte olan ülkeleri zorlayan faktörler olarak öne çıkmaktadır. Bu çerçevede, firmalarımızı söz konusu faktörlerde güçlendirerek ara malı üretim ve ihra-cat yetkinliklerinin arttırılmasını sağla-mak amacıyla küresel tedarik zincirine daha etkin bir tedarikçi olarak katılım-larını sağlamalarına yönelik olarak ger-

Ticaret Bakanlığı İhracata Yönelik Destekler Hakkında detaylı ilgi için odamız Hibe ve Teşvikler Danışmanlığından destek alınız.

59

GÖRÜŞ

İşyeri sigortası yaptırırken nelere dikkat etmeliyiz?

Yiğit GÜLÜŞMakine mühendisi Bi’ Tıkla Sigorta CEO’su

İşyeri sigortası, bina, emtia (üretilen ya da depolanan mallar) işyerlerinde bu-

lunan eşyalara, dekorasyona, her türlü makine, elektronik alet ve benzeri ta-şınır ve taşınmaz malzemelerin oluşa-bilecek risklere karşı güvence sağlayan bir sigorta çeşididir. İşyerinin kapsam alanlarının tanımını yapacak olursak atölyeler, fabrikalar, depolar, satış yer-leri, imalathaneler, ambar gibi özelliği bulunan işyerlerini kapsar. Özellikle KOBİ’lerde, yüksek maliyetli zararlara yol açan riskler karşısında işyeri sigor-tası büyük bir önem arz etmektedir. Bu alanda var olan ürün çeşitliliği KO-Bİ’ler için bir avantaj olarak karşımıza çıkmaktadır.İlk olarak, işyeri sigortasının hangi risk-lere karşı sizi güvence altına aldığından kısaca bahsedelim. Yangın, yıldırım, infilak, hırsızlık, deprem, terör, sel/su basması, kar ağırlığı, dahili su, fırtına, duman, yer kayması, dolu, hava ve kara taşıtları çarpması, enkaz kaldırma, kiracılık mali mesuliyet, komşuluk mali mesuliyet, iş durması, cam kırılması, hukuksal koruma, üçüncü şahıs mali sorumluluk, işveren mali sorumluluk, elektronik cihaz ve makine kırılması te-minatı.

İşyeri sigortasını yaptırırken;

• Sigorta poliçenizi düzenleyen kişilere doğru ve tam bilgi verdiğinizden emin

olunuz.İşyeri sigortaları sigorta ettirenin/sigor-talının beyanına göre düzenlenmekte-dir. Sigorta ettirenin beyanının gerçeğe aykırı veya eksik olması halinde, sigorta şirketi, sözleşme şartlarında değişiklik yapabilmesinin yanı sıra sigorta poliçe-sini de iptal etme hakkına sahiptir.

• İşyeri sigortasında poliçenizin kap-sam alanları konusunda sigorta şirketi ile mutabık kalın.

İşyeri sigortalarının teminatları sigorta şirketlerine göre değişiklik gösterebilir. Ana teminatlar haricinde ek teminat-ların eklenmesini istiyorsanız mutlaka acentenize iletmeniz gerekmektedir.

• Sigorta poliçesini mutlaka okuyun.

Sayfalarca yazı, terimler ve muafiyetle-rin yer aldığı poliçeler hevesinizi kaçı-rıp, okuma isteğinizi azaltabilir. Ancak poliçe, sadece sigorta şirketini değil, sigorta ettireni, sizleri de bağlayıcı hü-kümlere sahiptir. Bu nedenle imzala-madan önce her bir maddeyi en ince ayrıntısına kadar okumak, konuya ha-kim olmayı sağladığı gibi, eksik kalan teminatların da tamamlanmasına ve soru işareti bırakan kısımların da ay-dınlatılmasına yardımcı olacaktır.

• Muafiyet oranlarına dikkat edin.

60

Belirli bir miktara veya sigorta bedeli-nin belli bir yüzdesine kadar olan ha-sarların belli bir yüzdesinin sigortacı tarafından tazmin edilmeyeceği karar-laştırılabilir. Bu şekilde belirlenen mu-afiyet oranları veya tutarları poliçede belirtilir. Bu oranlara özellikle dikkat edin.

• Eksik veya aşkın sigorta kavramlarına dikkat edin.

Eksik sigorta oldukça fazla karşılaştı-ğımız bir durum. Genelde ödenecek primin düşük çıkması için tutarlar de-ğerinden düşük tutularak beyan edile-bilir. Peki ya hasar anında eksik sigor-tanın ödemesi nasıl oluyor? Varsayalım ki depomuzda 100 bin TL değerinde ürünümüz var ancak biz sigorta poli-çemizi yaptırırken 50 bin TL ürün de-polama üzerinden beyanımızı verdik. Sonrasında 10 bin TL değerinde bir hasarımız oluştuğunda sigorta şirketi 50 bin TL üzerinden ödeme yapar ve hasarın 5 bin TL’sini karşılamayacaktır. Aşkın sigorta için ise riskin gerçekleş-

mesi durumunda ödenecek tutar fa-tura bedelini aşmaz yani bu da demek oluyor ki aşkın sigorta dediğimiz bedel yok görünüyor. Aşkın sigortanın tespiti durumunda sigorta şirketleri prim ia-desi yapmaktadır.

• İşyeri sigortasının önemini hafife al-mayın.

İşyeriniz için tüm önlemleri almış olsa-nız bile, risklerin hiçbir zaman sıfıra in-mesi söz konusu değildir. İşyeri sigor-tası, işyerinde yaşanılabilecek kazalar ve diğer yaşanabilecek her türlü olum-suz duruma karşı önceden koruma al-tına almaktadır.

• Primlerin ödeme koşullarına dikkat edin.Bazı sigorta şirketleri poliçe nedeniy-le alacakları sorumluluğu, primlerin ödenmesi ile birlikte başlatır. Sigorta şirketi ile peşin ödeme ya da taksit yap-tırma konularında anlaşma sağlanmalı-dır. Primler taksitler halinde ödenecek-se, belirtilen taksit günlerinde mutlaka

ödenmeleri gerekmektedir. Prim öde-meleri bu koşulları yerine getirmediği takdirde, sigorta poliçesi bir değer ifa-de etmez ve sigorta şirketini bağlayıcı bir hüküm taşımaz.Bankalardan kullanılan krediler karşılı-ğında zaten işyeri sigortam var, kredi alırken zaten zorunlu işyeri sigortası yaptırmıştım diye düşünebilirsiniz. An-cak buradaki ek teminatların poliçeniz içinde olup olmadığına dikkat etmeniz gerekir. Bir örnekle bunu açıklayacak olursak, işveren mali mesuliyet temina-tınız poliçenizde yok ise iş kazalarından dolayı tarafınıza rücu edilecek tutarı poliçenizden değil cebinizden ödeme-niz gerekecektir. İşyeri poliçesini satın alırken fiyat odak-lı değil, teminatlar ve muafiyet oranları-nı inceleyerek satın almalısınız.Unutmayalım ki, işyeri sigortalarındaki problemler genelde poliçe yaptırırken değil hasar anında ortaya çıkar. Bunun için en doğru poliçenin hazırlandığına işin uzmanı olan acentelerden yaptır-manızda fayda var.

61

HABER

Menemen Ticaret Odası ve Foça Liman Başkanlığı’nın gerçekleş-

tirdiği protokole istinaden Menemen Ticaret Odası’nda Amatör Denizci Belgesi Eğitimi ve Sınavı tamamlandı. Menemen’de ilk defa gerçekleştirilen Amatör Denizci Belgesi eğitim ve sı-navı MTO üyeleri ve Menemen halkı dahil olmak üzere 200’e yakın kişinin katılımıyla Menemen Ticaret Odası Mustafa Kemal Atatürk Konferans Sa-lonunda gerçekleştirildi. Menemen Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Süsoy, tüm katılımcılara teşekkür ederek, ilgili programa katılamayanlar için önümüzdeki dönemlerde tekrar açılabileceğinin sinyallerini verdi.

Amatör denizci belgesi eğitimi ve sınavı gerçekleştirildi

62

FUAR TAKVİMİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ (TOBB) 2019 YILI FUAR TAKVİMİ

1-4 Eylül 2019 İnegöl Merpa Alanı Kompleksi BursaİNTARF 2019 8. İnegöl Tarım Fuarı

4-7 Eylül 2019 İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy İstanbulFood İstanbul 2019

4-7 Eylül 2019 İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy İstanbulEDT EXPO Ev Dışı Tüketim Ürünleri Fuarı 2019

4-7 Eylül 2019 Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi İstanbulWorldfood İstanbul 2019

4-7 Eylül 2019 Karaevli Fuar Alanı TekirdağDLG Tarım ve Teknoloji Günleri 2019

4-8 Eylül 2019 Tüyap Eskişehir Fuar Merkezi EskişehirEskişehir Tarım Fuarı

5-8 Eylül 2019 Kültür Park ve Fuar Alanı Afyonkarahisar9. Uluslararası Afyonkarahisar Tarım Hayvancılık ve Tarım Teknolojileri Fuarı

6-15 Eylül 2019 Kültürpark İzmir88.İzmir Enternasyonal Fuarı

11-14 Eylül 2019 İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy İstanbulMetalexpo Eurasia

11-14 Eylül 2019 İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy İstanbulSteel Expo, Çelik, Metal Ürünleri Üretim ve Teknolojileri İhtisas Fuarı

12-14 Eylül 2019 İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy İstanbulPremium Textile İhtisas Fuarı

12-14 Eylül 2019 Egs Park Kongre ve Fuar Merkezi DenizliPamuk, İplik, Kumaş ve Teknolojileri İhtisas Fuarı (Piktech)

12-15 Eylül 2019 Fuar İzmir – Gaziemir İzmirWINDOOR WORLD Kapı, Pencere, Cephe, Cam ve Gölgelendirme Sistemleri Fuarı

12-15 Eylül 2019 Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi İstanbul30.Uluslararası Züchex, Ev ve Mutfak Eşyaları Fuarı

18-21 Eylül 2019 Fuar İzmir – Gaziemir İzmirWE "WORLD OF ENERGY" Enerji, Enerji Sistemleri, Teknolojileri ve Ekipmanları

18-21 Eylül 2019 İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy İstanbulİstanbullight 12. Uluslararası Aydınlatma, Elektrik Malzemeleri Fuarı ve Kongresi

63

FUAR TAKVİMİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ (TOBB) 2019 YILI FUAR TAKVİMİ

18-22 Eylül 2019 Lüleburgaz Semt ve Fuar Merkezi Kırklareli13.Trakya Lüleburgaz Tarımtech 2019 Tarım, Hayvancılık, Sanayi ve Gıda Fuarı

19-22 Eylül 2019 Elazığ Fuar ve Sergi Alanı ElazığElazığ İnşaat Mobilya, Dekorasyon ve Teknolojileri Fuarı

20-21 Eylül 2019 Fuar İzmir – Gaziemir İzmirARCHITECT@WORK TURKEY

25-28 Eylül 2019 İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy İstanbulHometex 2019 Ev Tekstili ve Dekorasyonu İhtisas Fuarı

25-28 Eylül 2019 İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy İstanbul6. Uluslararası Sleep Well Expo 2019

25-29 Eylül 2019 Tüyap Samsun Fuar ve Kongre Merkezi SamsunSamsun 5. Tarım Fuarı 2019

26-29 Eylül 2019 Çaycuma Fuar Alanı ZonguldakFarmers' Fairs -Batı Karadeniz 4.Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı

1-3 Ekim 2019 WOW İstanbul Hotels & Convention Center İstanbul2. Endüstri 4.0 Uygulamaları Zirvesi ve Sergisi

2- 5 Ekim 2019 İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy İstanbulAymod 23.Uluslararası Ayakkabı Moda Fuarı

2-5 Ekim 2019 Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi İstanbulISK-SODEX 2019

2-6 Ekim 2019 Antalya Fuar Merkezi AntalyaAntalya Mobilya Fuarı 2019

4-6 Ekim 2019 Biga Kapalı Pazar Yeri ve Fuar Alanı Çanakkale9. Biga Tarım, Hayvancılık Sanayi ve Gıda Fuarı

8-12 Ekim 2019 Tüyap Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi BursaBursa 12.Uluslararası Hayvancılık ve Ekipmanları Fuarı

9-12 Ekim 2019 Fuar İzmir – Gaziemir İzmirMaktek İzmir 2019

10-13 Ekim 2019 İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy İstanbul17. Bayim Olur musun? Franchising ve Markalı Bayilik Fuarı

12-16 Ekim 2019 Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi İstanbulAğaç İşleme Makinesi 2019

64

FUAR TAKVİMİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ (TOBB) 2019 YILI FUAR TAKVİMİ

16-19 Ekim 2019 Antalya Fuar Merkezi AntalyaEuroasia Interfresh/ Sebze, Meyve, Ambalaj ve Lojistik Teknolojileri Fuarı

17-18 Ekim 2019 Haliç Kongre Merkezi İstanbul8. Doğalgaz Kongresi ve 2.Doğalgaz Fuarı (INGAS 2019)

23-25 Ekim 2019 Fuar İzmir – Gaziemir İzmirSHOEXPO İzmir "46.Ayakkabı ve Çanta Fuarı"

23-25 Ekim 2019 Fuar İzmir – Gaziemir İzmirFashion Prime 4.Tekstil, Tedarik ve Teknolojileri Fuarı

23-26 Ekim 2019 Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi BursaBursa 5.Uluslararası Blok Mermer Fuarı

23-26 Ekim 2019 Fuar İzmir – Gaziemir İzmirMINEX "8.Madencilik, Doğal Kaynaklar ve Teknolojileri Fuarı"

23-26 Ekim 2019 Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi İstanbulAvrasya Ambalaj 2019 - İstanbul 25.Uluslararası Ambalaj Endüstrisi Fuarı

24-27 Ekim 2019 KTO Tüyap Konya Uluslararası Fuar Merkezi Konya10.Gıda ve İçecek Ürünleri Fuarı

6-9 Kasım 2019 Cam Piramit Kongre ve Fuar Merkezi AntalyaOrtadoğu Türk Arap İşbirliği Zirvesi Gayrimenkul Emlak ve Yatırım Fuarı

6-9 Kasım 2019 Kocaeli BB Uluslararası Fuar Merkezi KocaeliSANTEK 2019 6. Doğu Marmara Sanayi ve Teknoloji Fuarı

7-10 Kasım 2019 Manisa Belediyesi Fuar Merkezi ManisaManisa 13. Uluslararası Tarım Gıda ve Hayvancılık Fuarı

13-15 Kasım 2019 İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy İstanbulUluslararası Logitrans Transport Lojistik Fuarı

27-28 Kasım 2019 Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı İstanbul18. İstanbul Perakende Fuarı

28 Kasım-1 Aralık 2019 Tüyap Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi BursaOtomasyon Fuarı 2019

4-7 Aralık 2019 Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi İstanbul29.Uluslararası İstanbul Plastik Endüstrisi Fuarı

5-7 Aralık 2019 Fuar İzmir – Gaziemir İzmirTravel Turkey İzmir "13.Turizm Fuar ve Konferansı"

65

HABER

Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Foça Kent Konseyi Başkanı seçilen

Özlem Duvan Temizel’i tebrik ederek, çalışmalarında başarılar diledi. İki yıl için Foça Kent Konseyi Başkanlığına seçilen Özlem Duvan Temizel’i kutla-yan seçimdeki diğer aday Cem Eden, ekibiyle birlikte rahat çalışabilmesi için kendi yürütme kurulu listesini adaylık-tan çektiğini açıkladı. Özlem Temizel’in Yürütme Kurulu Listesi ADD Foça Şu-besi Başkanı Şeniz Ararat, Foça Esnaf ve Sanatkârlar Başkanı Ahmet Koldaş, Foça Çevre Platformu Dönem Sözcü-sü Bahadır Doğutürk, Slow Food Foça Zeytindalı Birliği Önderi Sevtap Baran-dır, Foça Ziraat Odası Başkanı Saim Demirbaş, Yeniköy Muhtarı Hasan Ercan ve Yeni Foça Fevzi Çakmak Ma-hallesi Muhtarı Mustafa Sabancı’dan oluştu.

Yoğun katılım sağlandıFoça Kent Konseyi’nin Foça Beledi-yesi Reha Midilli Kültür Merkezi’nde yapılan Seçimli Olağanüstü 20. Genel

Foça Kent Konseyi Başkanlığına Özlem Duvan Temizel seçildiCem Eden ile katıldığı başkanlık seçiminde 45 oy alan Özlem Duvan Temizel, 26 oy alan rakibi karşısında galip gelerek Foça Kent Konseyi Başkanı oldu. Seçimde iki oy geçersiz sayıldı.

Kurulu’na Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Foça Belediyesi Meclis Üyele-ri, siyasi partilerin Foça İlçe Başkanları, muhtarlar, STK temsilcileri, Foça Kent Konseyi Genel Kurul Üyeleri ve Foçalı-lar katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Mar-şı’nın ardından geçmiş dönem Foça Kent Konseyi Başkanı Orhan Gürer ve Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz konuşmalarını yaptı. 5 Ağustos 2011 tarihinde kurulan Foça Kent Konse-yi’nin sekiz adet Meclis ve 20 adet Ça-lışma Grubu’na sahip olduğunu belir-ten Foça Kent Konseyi Başkanı Orhan Gürer, ‘‘Görev yaptığım süre içinde biz-lere desteklerini esirgemeyen geçmiş dönem Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ’a, 31 Mart Yerel Seçimlerinde göreve seçilen yeni Belediye Başkanı-mız Fatih Gürbüz’e, Genel Sekreterim Göksel Acar’a, eski-yeni tüm Yönetim Kurulu Üyelerine, Meclis Başkanlarına çok teşekkür ediyorum’’ dedi.

“Meclislerimize, çalışma gruplarımıza herkesi davet ediyorum”Foça Kent Konseyi’nin İzmir’deki en aktif ve hareketli kent konseylerinden bir tanesi olduğuna değinen Foça Be-lediye Başkanı Fatih Gürbüz, ‘‘Orhan Gürer’e çalışmaları için çok teşekkür ediyorum. Geçmiş dönem Foça Bele-diye Başkanı Gökhan Demirağ’a Kent Konseyimize verdiği destekleri için te-şekkür ederim. Biz de yeni dönemde, yeni Foça Kent Konseyi Başkanımızla

birlikte, kentimize daha faydalı olabil-mek için çalışacağız. Herkesin düşün-cesine saygı duyacağız. Ortak akılla hareket edip, Foça’mızı daha ileriye taşımak için birlikte çaba harcayaca-ğız’’ dedi. Foça Kent Konseyi’nin Divan Kurulu Üyeleri, iki yıl için Foça Kent Konseyi Genel Sekreteri Göksel Acar, Türk Kadınlar Birliği Başkanı Nur Gün-düz ve Yeni Foça Spor Kulübü Başkanı Esen Çeşmeci olarak belirlendi. Foça Kent Konseyi Başkanı olarak seçil-mesinin kendisini çok mutlu ettiğini belirten Temizel, “Foça Kadın Konse-yi’nin ilk kadın başkanı olma onurunu yaşıyorum. Bana bu onuru yaşatan ve destekleyen herkese teşekkür ederim. Foça Kent Konseyi olarak tamamen bir sivil insiyatif olarak yolumuza devam edeceğimizi açık yüreklilikle söyleyebi-lirim. Foça’ya katkı koymak isteyen her kesimden herkesi kucaklamaya ha-zırız. Çalışma meclislerimize, çalışma gruplarımıza herkesi davet ediyorum. Teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyo-rum” dedi.

66

BASINDAN

67

BASINDAN

68

Menemen Ticaret Odası anlaşmalı kurumlar

Not: Konu ile ilgili detaylı bilgi için +90 232 832 9707 No’lu telefondan irtibata geçebilir veya https://www.menemento.org.tr/hizmetlerimiz/anlasmali-kurumlar.html web sitesinden inceleyebilirsiniz.

Ran Özel Eğitim Hizmetleri (Özel Uğur Okulları Menemen & Mentora College Yabancı Dil Kursu)

Bilnet Okulları (Ulukent Yerleşkesi)

Özel Can Hastanesi

İzmir Ekonomi Üniversitesi KTO Karatay Üniversitesi (Konya)

İstanbul Ticaret Üniversitesi (İstanbul)

Menemen & Foça Ptt lçe Müdürlükleri

Dalton Uluslararası Eğitim Anonim Şirketi (Dalton College)

Özel Paylaşım Koleji Menemen

Özel Ekol Hastanesi

Özel Ekin Koleji Eğitim Kurumları

Medical Park İzmir Hastanesi

"Yeni Foça, rüzgarla dans"