osmanli dÖnemİ’nde İzmİt’te yaŞamiŞ gayrİmÜslİmlere … · 2018-09-25 · 1845 osmanli...

17
1845 OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT ÇEŞME YAPILARI Figen ÖLMEZ KARADEMİR * Giriş Yerleşik hayata geçmiş uygarlıklar içinde, yaşam alanına su temini her zaman ana problemlerden birini oluşturmuştur. Bu sorunun çözümü için su mimarisi adı altında incelenen birçok eser yapmışlardır. Orta Anadolu’da M.Ö. II. binde Hititler; Doğu Anadolu’da M.Ö. I. binin ilk yarısında Urartu; Batı ve Güney Anadolu’da M.Ö. I. binin ikinci yarısı ile M.S. I. binin ilk yarısında Hellenistik, Roma, Erken Bizans; M.S. II. binde Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde inşa edilmiş pek çok su yapısının kalıntısı bulunmaktadır 1 . Önceleri topraktan çıkarak akan suyu doğal haliyle değerlendiren insanoğlu, sonraları suyu daha kullanışlı hale getirebilmek amacıyla suyun akışını, şeklini ve yönünü değiştirmiştir. Suyu depolamak için sarnıçlar, suyun dağıtımı için su kanalları ve suyun kullanımı için çeşmeler inşa etmişlerdir. Sular oluklardan akıtılarak ilk çeşme örnekleri oluşturulmuştur 2 . Çeşmeler, suyla ilgili yapılar arasında önemli bir grubu oluşturmaktadır. Çeşme kelimesi Farsçada su çıkan kaynak, pınar ve göz anlamına gelen “çeşm“ kelimesinden türetilmiştir 3 . 13. ve 14. yüzyıllarda Arapçada göz anlamındaki “ayn” ve “sikaye” isimlerinin de kullanıldığı bilinmektedir 4 . Osmanlı döneminde yapılmış olan çeşme kitabelerinde “çeşme-i dilkuşa”, “ çeşme-i ab-ı zülâl”, “çeşme-i revan”, “çeşme-i rana”, “çeşme-i Kevser”, ”çeşme-i hayat” gibi Arapça ve Farsça kelimelerden türetilmiş çeşitli isimler yer almaktadır 5 . Günümüz terminolojisinde ise çeşme kelimesi; suyun borularla getirilip, musluktan akıtıldığı yalaklı su haznelerini tanımlamak için kullanılır 6 . * Araş. Gör, Trakya Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü, Edirne, e-mail: fi[email protected] 1 Ünal Öziş, Su Mühendisliği Tarihi Açısından Türkiye’deki Eski Su Yapıları, Ankara, 1994, s. 14. Mustafa Denktaş, Kayseri’deki Tarihi Su Yapıları (Çeşmeler Ve Hamamlar), Kayseri, 2000, s. 18. 2 Kemal Uludağ, Seramik Sanatında Çeşme ve Suoyunları, Basılmamış Sanatta Yeterlilik Tezi, Eskişehir, 1994, s. 31, Cengiz Bektaş, Su İnsan, İstanbul 2003, s. 97. 3 Semavi Eyice, “Çeşme”, T.D.V. İslam Ansiklopedisi, Cilt 8, İstanbul 1993. s. 277, Celal Esad Arseven, “Çeşme”, Sanat Ansiklopedisi, Cilt 1,İstanbul, 1998, s. 388-389; Beyhan Erçağ, İstanbul Su Mimarisinde Yapı Ve İşlevleriyle Çeşmeler, S. 49, İstanbul 1987, s. 2; Erzurum Büyükşehir Belediyesi ESKİ Genel Müdürlüğü, Tarihi Erzurum Çeşmeleri ve Su Yolları, Erzurum, 2002, s. 17; Mehmet Kanar, Etimolojik Osmanlı Türkçesi Sözlüğü, İstanbul, 2005, s. 175; Ferit Develioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Ankara, 2008, s. 156. 4 Yılmaz Önge, Türk Mimarisinde Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerinde Su Yapıları, Ankara, 1997, s. 5. 5 Eyice, “Çeşme”, s. 277. 6 Arseven, “Çeşme, s. 388-389, Önge, Türk Mimarisinde…, s. 12; Metin Sözen, Uğur Tanyeli, Sanat Kavram Ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul, 2003, s. 58; Doğan Hasol, Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü, İstanbul, 2005, s. 124; Murat Karademir, Edirne Çeşmeleri, Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi, Konya, 2007, s. 39.

Upload: others

Post on 27-Dec-2019

6 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE … · 2018-09-25 · 1845 OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT ÇEŞME YAPILARI

1845

OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT

ÇEŞME YAPILARI

Figen ÖLMEZ KARADEMİR*

Giriş

Yerleşik hayata geçmiş uygarlıklar içinde, yaşam alanına su temini her zaman ana problemlerden birini oluşturmuştur. Bu sorunun çözümü için su mimarisi adı altında incelenen birçok eser yapmışlardır. Orta Anadolu’da M.Ö. II. binde Hititler; Doğu Anadolu’da M.Ö. I. binin ilk yarısında Urartu; Batı ve Güney Anadolu’da M.Ö. I. binin ikinci yarısı ile M.S. I. binin ilk yarısında Hellenistik, Roma, Erken Bizans; M.S. II. binde Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde inşa edilmiş pek çok su yapısının kalıntısı bulunmaktadır1.

Önceleri topraktan çıkarak akan suyu doğal haliyle değerlendiren insanoğlu, sonraları suyu daha kullanışlı hale getirebilmek amacıyla suyun akışını, şeklini ve yönünü değiştirmiştir. Suyu depolamak için sarnıçlar, suyun dağıtımı için su kanalları ve suyun kullanımı için çeşmeler inşa etmişlerdir. Sular oluklardan akıtılarak ilk çeşme örnekleri oluşturulmuştur2.

Çeşmeler, suyla ilgili yapılar arasında önemli bir grubu oluşturmaktadır. Çeşme kelimesi Farsçada su çıkan kaynak, pınar ve göz anlamına gelen “çeşm“ kelimesinden türetilmiştir3. 13. ve 14. yüzyıllarda Arapçada göz anlamındaki “ayn” ve “sikaye” isimlerinin de kullanıldığı bilinmektedir4. Osmanlı döneminde yapılmış olan çeşme kitabelerinde “çeşme-i dilkuşa”, “ çeşme-i ab-ı zülâl”, “çeşme-i revan”, “çeşme-i rana”, “çeşme-i Kevser”, ”çeşme-i hayat” gibi Arapça ve Farsça kelimelerden türetilmiş çeşitli isimler yer almaktadır5. Günümüz terminolojisinde ise çeşme kelimesi; suyun borularla getirilip, musluktan akıtıldığı yalaklı su haznelerini tanımlamak için kullanılır6.* Araş. Gör, Trakya Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü, Edirne, e-mail: [email protected] Ünal Öziş, Su Mühendisliği Tarihi Açısından Türkiye’deki Eski Su Yapıları, Ankara, 1994, s. 14. Mustafa Denktaş,

Kayseri’deki Tarihi Su Yapıları (Çeşmeler Ve Hamamlar), Kayseri, 2000, s. 18.2 Kemal Uludağ, Seramik Sanatında Çeşme ve Suoyunları, Basılmamış Sanatta Yeterlilik Tezi, Eskişehir, 1994, s. 31,

Cengiz Bektaş, Su İnsan, İstanbul 2003, s. 97. 3 Semavi Eyice, “Çeşme”, T.D.V. İslam Ansiklopedisi, Cilt 8, İstanbul 1993. s. 277, Celal Esad Arseven, “Çeşme”, Sanat

Ansiklopedisi, Cilt 1,İstanbul, 1998, s. 388-389; Beyhan Erçağ, İstanbul Su Mimarisinde Yapı Ve İşlevleriyle Çeşmeler, S. 49, İstanbul 1987, s. 2; Erzurum Büyükşehir Belediyesi ESKİ Genel Müdürlüğü, Tarihi Erzurum Çeşmeleri ve Su Yolları, Erzurum, 2002, s. 17; Mehmet Kanar, Etimolojik Osmanlı Türkçesi Sözlüğü, İstanbul, 2005, s. 175; Ferit Develioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Ankara, 2008, s. 156.

4 Yılmaz Önge, Türk Mimarisinde Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerinde Su Yapıları, Ankara, 1997, s. 5.5 Eyice, “Çeşme”, s. 277.6 Arseven, “Çeşme”, s. 388-389, Önge, Türk Mimarisinde…, s. 12; Metin Sözen, Uğur Tanyeli, Sanat Kavram Ve Terimleri

Sözlüğü, İstanbul, 2003, s. 58; Doğan Hasol, Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü, İstanbul, 2005, s. 124; Murat Karademir, Edirne Çeşmeleri, Yayınlanmış Yüksek Lisans Tezi, Konya, 2007, s. 39.

Page 2: OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE … · 2018-09-25 · 1845 OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT ÇEŞME YAPILARI

1846

Yüzyıllara göre yapı malzemesi, biçimi ve süsleme programı açısından farlılık gösteren çeşmeler, ana şeması aynı olmakla birlikte7, bulundukları yer ve kullanım amaçlarına göre de sınıflara ayrılır8.

Çeşmelerin ilk örnekleri tapınakların içinde kutsal temizlenme yerleri şeklinde düzenlenmişti. Günümüze kadar ayakta kalan en eski çeşmeler ise M.Ö. 9-8. yüzyıllara tarihlenen Urartu Uygarlığı’na aittir9. Hellenistik dönemde anıtsal nitelik kazanan çeşmeler, Roma döneminde Nympheum adı verilen iki ya da üç katlı, yoğun süslemeli cephelere sahip görkemli yapılar olarak ortaya çıkar. Bizans döneminde küçük ölçülerde umumi çeşmeler yapıldığı bilinmektedir. Rönesans ve Barok dönemlerinde heykel sanatının sergilendiği çarpıcı yapılardır. Türklerde ise Anadolu Selçuklu Devleti döneminden başlayarak Osmanlı dönemine kadar her şehirde, bir yapıya bağımlı veya müstakil olarak, köşe başlarına ya da sokak içlerine içme suyu ve temizlik ihtiyacını karşılamak amacı ile çeşmeler yapılmıştır.

Osmanlı döneminde yurdun hemen hemen her yerine anıtsal nitelik taşıyan küçüklü büyüklü birçok çeşme yapılmıştır. Osmanlı yönetiminin özellikle evlere su vermek yerine, mahalle çeşmelerine su götürdüğü görülmektedir10. Osmanlıların su tesislerinin yapımına kendilerinden önceki uygarlıklarda olduğu gibi büyük önem verdiğini Fatih döneminde ayrı bir su nezareti/ su bakanlığı kurmalarından anlamak mümkündür11.

Çok kültürlü Osmanlı toplumunda, halkın ortak kullanımına her daim açık olan çeşme yapıları “birlikte yaşama” olgusunun vücut bulduğu alanlardan biri olarak karşımıza çıkar. İçme suyu ve temizlik ihtiyacını karşılamak amacı ile yapılmış; toplumun kimliğini ve içinde yaşanılan çağın mimari unsurlarını da bünyesinde barındıran çeşmeler, esasında bir hayır eseri, bir sosyal yardım tesisi olup aynı zamanda şehirleri süsleyen mimari elemanlardır.

Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan Gayrimüslim nüfusun kendi mahallelerini kuracak kadar sayılarının artması sonucunda ihtiyaçları doğrultusunda birçok eser inşa ettikleri görülmüştür. Bu eserlerden biri olan çeşmeler mimari düzenlemesi, kitabesi ve üzerinde yer alan süslemeleriyle kültürel bir sentez olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sentez gerek imparatorluğun başkentine yakınlığı, gerekse coğrafi konumunun stratejik öneminden dolayı Gayrimüslim nüfusun da yoğun olarak yerleşim gösterdiği İzmit’te de görülebilmektedir.

7 Çeşmenin ana bölümleri şu şekildedir: 1. Su Haznesi; Suyun depo edildiği ve çeşmeye mimari hacim veren kısımdır. 2. Musluk Taşı veya Ayna Taşı; Kemerli niş içinde ve üzerinde daimi akan (salma) veya kesilebilen (burma) muslukların bulunduğu sade veya bezeli bölümdür. 3. Kitabe; Çeşmenin üzerinde çeşmeyi yaptıran kişinin adının ve çeşmenin yapılış tarihinin yer aldığı bölümdür. 4. Su Teknesi; Musluktan akan suyun toplanıp aktığı çukur bölüme denir. Yalak veya kurna olarak ta isimlendirilmektedir. 5. Bekleme/Dinlenme Sekileri; Çeşmelerde teknenin iki tarafında yer alan mimari öğelerdir. Bkz. Ayhan Aytöre, “Türklerde Su Mimarisi”, I. Milletlerarası Türk Kongresi Tebliğler, Ankara, 1962, s. 57-58; N. Kara Pilehvarian, “Osmanlı Çeşme Mimarisi”, Türkler Ansiklopedisi, C. 12, Ankara, 2002, s. 247. ; Ayla Ödekan, “Kentiçi Çeşme Tasarımında Tipolojik Çözümlemeler”, İstanbul, 1992, s. 281-282; Ömer Yörükoğlu, Kayseri Çeşmeleri Kitabelerinin Tercümesi, Tanıtımı, Resimleri, Kayseri, 1997, s. 25; Ali Özünal, Bergama Tarihinde Su Yolları ve Çeşmeler (Bergama Su Yolları ve Çeşmeler), İzmir, 1997, s. 86.

8 Çeşme mimarisi konumuna göre iki ana grupta incelenir: 1- Mimariye bağımlı çeşmeler 2- Bağımsız çeşmeler. Birinci grupta ele alınan çeşme örnekleri, herhangi bir evin, bir caminin, türbenin, bir dükkânın ve bahçenin duvarı ile birlikte inşa edilen çeşmelerdir. Bağımsız olarak tasarlanmış çeşmeler, geniş bir meydanın odak noktasında ya da bir avlu içinde inşa edilmiş çeşmelerdir. Bkz. Hatice Aynur, T. Hakan Karateke, III. Ahmet Devri İstanbul Çeşmeleri (1703-1730), İstanbul, 1995, s. 55; Önge, Türk Mimarisinde…, s. 37-38-41; Ayla Ödekan, “Çeşmeler”, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, Cilt II, İstanbul, 1994, s. 491; Pilehvarian, Osmanlı Çeşme…, s. 247; Aytöre, Türklerde Su…, s. 58-59; Enver Behnan Şapolyo, “Türk Çeşmeleri”, Önasya, III. Cilt, Sayı 27, (1967), s. 10-11.

9 Uludağ, Seramik Sanatında…, s. 33.10 Mustafa Cezar, “Türk Şehirciliğinde Çeşmeler”, Tarihi İstanbul Çeşmeleri 1, İstanbul, 1985, s. 85.11 Aynur; Karateke, III. Ahmet Devri…, s. 55.

Page 3: OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE … · 2018-09-25 · 1845 OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT ÇEŞME YAPILARI

1847

Marmara Bölgesi’nde, Marmara Denizi’nin doğusunda aynı adı taşıyan körfezin sonunda yer alan İzmit, Kocaeli ilinin merkez ilçesidir. Antik Dönem Bithynia bölgesi12 sınırları içerisinde MÖ 264/263 yılında kurulan kent, kurucusu I. Nikomedes’ten dolayı Nikomedia adını almıştır13. Antik Nikomedia kenti, MÖ 74 yılında Roma İmparatorluğu’nun idaresine geçmiş, İmparator Diocletianus (MS 284-305) tarafından doğu topraklarının yönetim merkezi yapılmasıyla, çağının gelişmiş kentleri arasında yer almıştır. MS 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla, Bizans İmparatorluğu’nun egemenliğine giren kent, stratejik açıdan önemini sürdürmeye devam etmiştir14.

Bizans döneminde İstanbul’un başkent olmasından sonra da gelişmeye devam eden İzmit, İslam fetihlerine kadar geçen süre içerisinde deprem ve saldırılardan etkilense de, her defasında yeniden imar edilmiştir15.

İslam tarihinde İstanbul’un fethine önem verilmesi, fetih akınlarının yolu üzerinde bulunan İzmit’i de etkilemiştir. 674’te Muaviye dönemine kadar uzanan İslam akınları ile sık sık saldırılara uğrayan kent, Pelekanon’daki savaş sonrasında 1337’de Osmanlı hâkimiyetine girmiştir16.

Bölge tarih öncesi dönemlerden itibaren coğrafi konumunun da etkisiyle farklı ırk, dil, din ve kültürlere ev sahipliği yapmıştır. Fetihten sonra Türk nüfusunun iskânına açılan İzmit’te, bölgenin yerli halkı olan Rumlara istedikleri takdirde Türk hâkimiyeti altında yaşamlarını sürdürebilme hakkının tanınması üzerine bölge, Rum ve Türklerin ortak yaşam alanı haline gelmiştir17. Osmanlı hâkimiyetinde ilk başlarda Rumlar, Türkler ve Yahudilerin yaşadığı İzmit bölgesinde 1580’li yıllardan itibaren ise Ermeni yerleşimi başlamıştır18.

İzmit’in Türkler tarafından fethinden sonra yaşadığı yerleri terk etmeyerek Osmanlı Devleti hâkimiyetinde yaşamlarını sürdüren Rumlar, İzmit’in ilk Gayrimüslim topluluğunu oluşturmuştur. İzmit’te yaşayan Gayrimüslim nüfusun yaşadığı mahallelere ilişkin en erken kayıt ise 16. yüzyılın ilk yarısına aittir. 1523 tarihli bu tahrir defterinde verilen 17 mahallenin adları şu şekilde belirtilmektedir; Turudoğlu, Sündük, Hamza Fakih, Çarsu, Çeşme, Kâdî, nâm-ı diğer Nûreddîn, Seyhler, Hacı Hurma, Hacı Hamza, Yenice Mescid nâm-ı diğer Akmescid, Yenice, Kerti, Hacı Ebri, Câmi’, Hacı Hasan, iskele-kâfirler ki kentin altında otururlar, Depecik’tir19. 1523 tarihli tahrir defterine göre bu dönemde kentin toplam nüfusu 2000 kişi civarındadır. Bu sayının 1800-1900’ü Müslüman, 120’si Gayrimüslimlerden oluşmaktadır. 1530 tarihli bir başka tahrir defterinde 2950-3000 civarında Müslüman nüfus

12 Bithynia: Bithynia doğuda Paphlagonia, güneyde Phrygia ve Galatia, batıda ise Mysia bölgeleri ile komşudur; kuzeyini Pontus Euksinos’un (Karadeniz) kapladığı bölgeyi, batıda kuzeyden güneye doğru-Basporos Thrakios (İstanbul Boğazı), Propontis (Marmara Denizi) ve Rhyndakos (Adırnaz, Orhaneli çayı) ile Olympos (Uludağ), doğuda ise Billaios (Filyos) çayı sınırlarını oluşturur. Bkz. Y. Ulugün, T. Aksoy, M. Bakan, İ. Tepeköy, Kocaeli ve Çevresi Tarihi, Tarih Öncesi ve Hellenistik Dönem Bithynia, Kocaeli, 2004, s. 159.

Doğuda “Sangarius”, Sakarya Nehri (II. Dönemde “Herakleia” Karadeniz Ereğlisi), batıda “Rhyndakos” Rindakoz (Atranos-Adırnaz’da denir.) çayı, “Apolloniatis” Apolyont gölü, kuzeyde İstanbul Boğazı’nın bitiminde denize ulaşan “Rhebas” Prua Çayı’ndan (önceleri Karasu, sonraları Karadeniz Ereğlisi’ne) Karadeniz’e, güneyde genellikle “Phrygia” Frikya denilen bölgenin kuzey sınırı ile çevrili bölge Bithynia’nın kapsadığı alan sayılmıştır. Bu alana ilk önceleri “Bebrykia”, sonraları “Bithyniens” denilen “Thraces” boylarının egemenliği altına girmesinden dolayı BİTHYNİA denmiştir. Bkz. Avni Öztüre, Resim-Fotoğraf-Belgelerle Nicomedia İzmit Tarihi, İstanbul, 1969, s. 7. Bölge adını Küçük Asia’ya Trakya ve Boğazlar üzerinden girmiş bir Thrak boyu olan Bithynlerden almıştır. Bkz. Veli Sevin, Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, Ankara, 2001. s. 30.

13 Nezih Fıratlı, İzmit Rehberi, İstanbul, 1959. s. 8.14 Yurt Ansiklopedisi, “Kocaeli”, C.7, İstanbul 1981, s. 4994. , Taner Aksoy, Adliye Sarayının İzmit Arkeoloji Müzesi

Olarak Değerlendirilmesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2006, s. 63.15 İdris Bostan, “İzmit”, T. D. V. İslam Ansiklopedisi, , C.23, İstanbul, 2001, s. 536-537.16 İsmail Hakkı Danişment, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, C.I, İstanbul, 1947, s. 22. , Bostan, “İzmit”, s. 536-537.17 Âşık Paşazade, “Osmanoğulları’nın Tarihi”, (Çev. K. Yavuz-M.A: Y. Saraç), İstanbul, 2003.18 Oğuz Polatel, İzmit Kazası Ermenileri’nde Dinsel Yapı ve Eğitin Faaliyetleri (1839-1915), Basılmamış Yüksek Lisans

Tezi, Kocaeli, 2010, s. 1.19 Ahmet Nezih Galitekin, İzmit Mehmed Bey Nam-ı Diğer Fevziye Cami-i Şerifi, İstanbul, 2002, s. 14-15; Tuğba Okuyan,

İzmit Temettuat Defterleri, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Sakarya, 2004, s. 11.

Figen ÖLMEZ KARADEMİR

Page 4: OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE … · 2018-09-25 · 1845 OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT ÇEŞME YAPILARI

1848

olduğu belirtilmektedir. Sonraki dönemlerde kent nüfusuna 1579 yılında İzmit Pertev Paşa camisinin inşaatı için gelen Ermeni ustaların şehre yerleşmesinin dışında, Osmanlı-İran savaşları ve Celali isyanlarının neden olduğu göçler sonucu diğer Ermeni toplulukları da dâhil olmuştur20. İzmit Merkez, Bahçecik, Arslanbey ve Yuvacık gibi merkezlere yerleşim gösteren Ermeni nüfusun sayısı ise zamanla Akmeşe Mahallesi’nde kendi manastırlarını kuracak kadar artmıştır. Rum nüfusun ise en kalabalık olduğu bölge 1923 nüfus mübadelesinden sonra Gündoğdu adını alan Mihaliç’tir. Böylelikle Rumlar, Ermeniler ve az sayıdaki Yahudiler21, bölgenin hâkimi Türklerle birlikte İzmit’in demografik yapısını oluşturmuşlardır. Buna bağlı olarak bu azınlık grupları ihtiyaçları doğrultusunda kendi topluluklarının üsluplarını yansıtan çeşmeler inşa etmişlerdir. Bu makalede İzmit’te yaşamış olan farklı dini ve etnik grupların içerisinde sayıca fazla olan Ermeni ve Rumlara ait mahallelerdeki çeşme yapıları incelenmektedir.

Katalog1 No.lu ÇeşmeYapının adı : Armaş Manastırı Çeşmesi22

Bulunduğu yer : Akmeşe Mahallesi23

Ait olduğu azınlık : Ermeniİnceleme tarihi : 2010 /2014Tescil durumu : 25.12.2004 / 3324İnşa tarihi : 176424

Konumu : Bağımsız çeşmeYaptıran (Banisi) : Patrik Hagop ve Dinsel Öğretmen Atenaos25

Yapan : -Kitabesi : -Restorasyonlar : 1930’lar26, 200527 ve 201328

Bugünkü durumu : Kullanılmaktadır.Plan Şeması :

* Plan şemaları 1/50 ölçeğinde Mimar Seher Gül tarafından çizilmiştir.20 Yusuf Çam, Milli Mücadelede İzmit Sancağı, İstanbul, 1993.21 İlk defa Yahudi nüfusunun varlığı 1591 tarihli tahrir defterinde belirtilmiştir. Bkz. Bostan, “İzmit”, s. 539.22 Armaş Manastırı Çeşmesi, çeşmeye ait olduğu belirtilen kitabenin ilk tercümesini yapan Agop Minasyan’ın çevirisinde

geçen “Işık Çeşmesi 1827” ifadesinden dolayı Işık Çeşmesi adıyla yayınlarda yer almaktadır. Ancak yapılan ikinci tercümede Işık Çeşmesi adı bulunmamaktadır. Armaş Manastırı Çeşmesi adı ise manastır kompleksinin bir parçası olarak inşa edildiği için tarafımdan verilmiştir.

23 Ermeşe/Armaş/Akmeşe/Armaç/Arbaş isimleri ile anılan bölge 1608’de İran’dan gelen 300 Ermeni aile tarafından kurulmuş, zamanla sayıları büyük ölçüde artmıştır. 1922 Büyük Taarruz sonrasında Yunanistan’dan gelen İskeçeli Türklerin buraya yerleştirilmesiyle Ermeniler bölgeyi terk etmiş, Akmeşe Köyü adını alan bölgede yeni bir hayat kurulmuştur. Bkz. Haluk Selvi, Ermeşe (Akmeşe) Manastırı ve Ermeni olaylarındaki Yeri, Ankara, 2007, s. 771-791.

24 Yakup Aygil, Yakup Özkan, Bithynia Tümlüğü İçinde Akmeşe (Armaş), İstanbul, 2012, s. 83.25 Piskopos Atenaos’un Armaş’ta görev yaptığı dönemde (1752-1766), 1764 yılında manastır kompleksinin bir parçası

olarak, manastırın ve halkın su ihtiyacını karşılamak için inşa ettirdiği bilinen çeşme, Armaş Manastırı Çeşmesi’yle aynı çeşme olmalıdır. Ve bu çeşme günümüzde de varlığını sürdürmektedir. Bkz. Agop Minasyan, “Akmeşe Kasabası Tarihinde Ermeniler, Armaş Manastırı”, Toplumsal Tarih, 14 (78) 2000, s. 33-34, Nurdan İpek, Kutsanmış Topraklar Armaş ve Ermeniler, İstanbul, 2006, s. 30, Aygil; Özkan, Bithynia Tümlüğü…, s. 83.

26 1930’larda çeşmenin kubbesinin sıvası ve etrafındaki beton korkuluklar; İstanbul’da tütün tüccarlığı yapan, Bekir Tüten ve Hasan Sabri Tüten tarafından yaptırılmıştır. Bu kişiler zamanın önde gelen iş adamlarıdır. Bkz. Aygil; Özkan, Bithynia Tümlüğü…, s. 319.

27 Bursa Koruma Bölge Kurulu’nun 2004 yılında aldığı 324 sayılı karar ile Akmeşe Belediyesi tarafından 2005 yılında restore edilmiştir.

28 2013 yılında İzmit Belediyesi tarafından restore edilip bugünkü görünümünü almıştır.

Page 5: OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE … · 2018-09-25 · 1845 OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT ÇEŞME YAPILARI

1849

Ayrıntılı tanım: Kare planlı ve üzeri kubbe ile örtülü dört yüzlü bir meydan çeşmesidir. Eserin dört cephesinde de sivri kemerli nişler bulunmaktadır ve köşeleri pahlandırılmıştır.

Armaş Manastırı Çeşmesi kuzey cepheden genel görünüş

Yakup Özkan’ın Toplumsal Tarih Dergisi’nde yayımlanan makalesinde çeşmenin 1930 yılına ait Merkez Camiî ile beraber bir fotoğrafı bulunmaktadır29.

Merkez Camiî ve Armaş Manastırı Çeşmesi (1930)

Fotoğraftan anlaşıldığı kadarıyla çeşmenin cephelerinin beyaz kireç sıva kaplı olduğu ve bir kısmının döküldüğü görülmektedir. Çeşmenin üzerini dolanan parmaklık şeklindeki parapetlerin dört köşesinde, parapetlerden daha yüksek tutulmuş akroterler olduğu gözlenmektedir. Çeşmenin yine 1930’larda Bekir Tüten ve Hasan Sabri Tüten tarafından yaptırılan restorasyon sırasında, daha önce çeşitli nedenlerden dolayı tahribata uğramış parapet ve akroterler yerine sadece betonarme bir parapet yapılmıştır.

Çeşmenin 1930’larda Bekir Tüten ve Hasan Sabri Tüten tarafından restore edilmesinden sonra kazandığı görünüm

(Bursa Bölge Koruma Kurulu, Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanteri No:A2)

29 Yakup Özkan, “Armaş’tan Akmeşe’ye: Bir Kasabanın Öyküsü, Mübadillerin Gelişi ve Yeni Bir Hayat”, Toplumsal Tarih, 14 (83) 2000, s. 35.

Figen ÖLMEZ KARADEMİR

Page 6: OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE … · 2018-09-25 · 1845 OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT ÇEŞME YAPILARI

1850

2005’te geçirdiği restorasyon sırasında ise cephelerdeki ve kemerlerinin üzerindeki beyaz sıva kaldırılarak eserin taş işçiliği ortaya çıkarılmıştır. Bu haliyle cephelerde sivri kemerler boyunca iki sıra tuğla ve bir sıra düzgün kesme taşın kullanıldığı almaşık duvar örgüsü görülen yapıda, kullanılan taş malzemenin dörtkenarı da tuğla ile kasetlenmiştir. Kemerlerin üzerinden itibaren küçük boyutlu düzensiz taşlarla cephe duvarlarının tamamlandığı görülen çeşmenin parapeti de bu restorasyon sonrasında kaldırılmıştır.

Armaş Manastırı Çeşmesi’nin 2005 yılında restore edildikten sonraki görünümü.

Kubbe, tuğla sıraları ve sivri kemerin ucuna kadar olan beden duvarlarının inşa malzemeleri birbirine horasan harcı kullanılarak bağlanmıştır. Üst bölümde ise yer yer düzensiz bir şekilde yerleştirilen küçük taşlar arasında çimento harç kullanılmıştır.

Çeşmenin doğu cephesinin ortasında bulunan çeşme nişi, tuğla dizileri ile oluşturulmuş sivri kemer şeklindedir. Tahribat sebebiyle çeşme lülesi yoktur. Yine bu cephede haznenin kare planlı pencere açıklığı yer almaktadır.

Armaş Manastırı Çeşmesi doğu cephesi

Kuzey, güney ve batı cephelerinde ise doğu cephesindeki kemer düzenlemesinin aynısı tekrar edilmiştir. Fakat buradaki kemer nişlerinin içerisinde birer tane çeşme lülesi bulunmaktadır. Kuzey cephede yer alan çeşmenin teknesi taş malzemeden yapılmıştır ve iki yanında cephesi boyunca dinlenme sekileri yer almaktadır.

Armaş Manastırı Çeşmesi kuzey cephede yer alan tekne ve dinlenme sekileri

Page 7: OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE … · 2018-09-25 · 1845 OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT ÇEŞME YAPILARI

1851

Güney ve batı cephedeki çeşmelerin teknesi bulunmamaktadır.

Eserde süsleme unsuru olarak beden duvarlarında kullanılan kasetleme dışında başka bir ize rastlanmamaktadır.

2013 yılında İzmit Belediyesi tarafından restore edilen çeşmenin kubbesi kurşun kaplanmış, parmaklık şeklinde dizayn edilmiş parapet tekrar eklenmiş, kemerle parapet arasındaki farklı örgüye sahip duvar yüzeyi düz bir satıh haline getirilmiştir. Alt bölümde ise dört cephedeki kemer önlerine niş açıklığı boyunca dikdörtgen formda birer tekne eklenmiş ve kuzey cephede gördüğümüz dinlenme sekileri kaldırılmıştır. Nişlerin içerisine yerleştiren aynalıkların üzerine birer musluk takılarak yapıya işlevselliği geri kazandırılmıştır.

Armaş Manastırı Çeşmesi Mevcut Görünüşü (2013 Restorasyonu Sonrası)

Işık Çeşmesi ve Kitabesi Sorunu

Elimizdeki görsel belgelere göre yapılan restorasyonlar sonrası da dâhil olmak üzere çeşmenin kitabesinin bulunduğu orijinal yeri belli değildir. Yakup Özkan’ın fotoğraf arşivinde bulunan ve Armaş Şersavar (Kötülüksavar) Meryem Ana Kilisesi’nin kalıntıları üzerine yapılmış olan Merkez Camiî bahçesinde yer alan Eski Ermenice ile yazılmış kitabenin, Araştırmacı- Yazar Agop Minasyan’ın tercümesi sonrasında bu çeşmeye ait olduğu belirtilmiştir.

Armaş Manastırı Çeşmesi Kitabesi (Yakup Özkan’ın Fotoğraf Arşivinden)

Ancak söz konusu kitabe bugün kayıptır. Mermer kitabede süsleme unsuru olarak yazının üst kısmında sadece baş ve kanatlardan oluşan bir Kerrûbî figürü yer almaktadır.

Kitabenin 2002 yılında çekilmiş fotoğrafı üzerinden ilk tercümesi, Agop Minasyan tarafından, “İçi sevinç içinde olanlar, bu çeşmeden su için ve bu bahçedeki bitkileri sulayın. Işık Çeşmesi 1827” şeklinde yapılmış ve şimdiye kadar yapılan yayınlarda Armaş Manastırı Çeşmesi’nin adı bu tercümede geçen “Işık Çeşmesi 1827” ifadesine istinaden Işık Çeşmesi

Figen ÖLMEZ KARADEMİR

Page 8: OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE … · 2018-09-25 · 1845 OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT ÇEŞME YAPILARI

1852

olarak geçmiştir. Ancak kitabenin Mimar Zakarya Mildanoğlu tarafından yapılan ikinci tercümesinde, fotoğrafın çekim kalitesinin düşüklüğü sebebiyle yer yer okunamayan kelimeler dışındaki bölüm;

1. Satır: “Melekler bahçenin bitkilerine sarılmış

2. Satır: Mahsülün/ürünün verimli olması için

3. Satır: Aramaş Manastırı önderi Isdepannos size emanet eder

4. Satır: (Bitki bahçesinin filiz vermesi için30)”

Hami Dyarn (A.D./İ.S.) 1827

şeklinde okunmuştur. İlk tercümeden birkaç kelime benzerliği dışında tümüyle farklı olan ikinci tercümede “Işık Çeşmesi” adı okunmamakta ve Isdepannos ismi geçmektedir. Armaş Manastırı’nda başgözetmenlik yapan Istepanos Ağavni31 zamanında büyük bir yapılaşmaya gidilerek, hacca gelenler için konukevi, Gregoryen piskoposlarının oturma yerleri, Ermeni fikir adamlarının yetiştiği öğretim merkezi gibi yapıların yanı sıra manastır bostanının sulama ve sebze yıkama havuzunun da manastıra eklendiği bilinmektedir32. İkinci tercümede yer alan ifadeler açıkça göstermektedir ki, söz konusu kitabe Armaş Manastırı Çeşmesi’ne değil, 1827 yılında Ağavni tarafından inşa edilen manastır bostanının sulama ve sebze yıkama havuzuna aittir. Bu doğrultuda, yapılan ilk tercüme hatalı olduğu gibi, tercümede geçen Işık Çeşmesi ifadesinden yola çıkarak günümüzde de varlığını sürdüren Armaş Manastırı Çeşmesi’ne bu ismin verilmesi doğru değildir. Diğer taraftan manastırın bahçesinde Lusağpür (Işık Çeşmesi) olarak adlandırılan bir ayazma olduğu, hatta Ağavni zamanında buraya gelen su hatlarının yenilendiği de bilinmektedir33. Ancak daha önce Merkez Camiî bahçesinde bulunan ama bugün kayıp olan kitabenin hatalı tercümesinin bir sonucu olarak Armaş Manastırı Çeşmesi’nin “Işık Çeşmesi” şeklinde adlandırılmasına karşılık, elimizde bu kitabe de dâhil olmak üzere, Armaş Manastırı Çeşmesi’nin Işık Çeşmesi olup olmadığını gösterecek veya kanıtlayacak kesin bir veri bulunmamaktadır.

30 Son satır mealen tercüme edilmiştir. 31 1825-1831 tarihleri arasında Armaş Manastırı ruhani önderliğini yapmıştır. Eylül 1831’de İstanbul Ermeni Patrikliği’ne

atanmıştır. 1843 yılında ise Armaş Manastırı’na tekrar geri dönmüştür. Bkz. Mikayel A.K. Yeremyan, Batmutyun Armaşu (Armaş Tarihi), Erivan, 1991, s. 44.

32 Istepanos Ağavni zamanında yapılan işler listesi için bkz. Selvi, “Ermeşe (Akmeşe) Manastırı..”, s. 771-791, Aygil; Özkan, Bithynia Tümlüğü…, s. 86, Yeremyan, Batmutyun Armaşu…, s. 44.

33 Yeremyan, Batmutyun Armaşu…, s. 44.

Page 9: OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE … · 2018-09-25 · 1845 OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT ÇEŞME YAPILARI

1853

2. No.lu Çeşme

Yapının adı : Turkuaz Sokak’taki Çeşme

Bulunduğu yer : Gündoğdu Mahallesi

Ait olduğu azınlık : Rum

İnceleme tarihi : 2010-2014

Tescil durumu : 12.01.2010 / 1258

İnşa tarihi : 1674

Yaptıran(Banisi) : Teodoris ve Zumbulya

Yapan : -

Konumu : Bağımlı çeşme

Kitabesi : “İ(sa)+H(ristos)

Zafer

+Bu çeşme Teodoris’in ve

Zumbulya’nın yardımıyla

ve masraflarıyla

restorasyon yapıldı

ve inşa edildi

1674 yılında”34

Restorasyonlar : Dıştan çağdaş sıva ile sıvanmıştır.

Bugünkü durumu : Kullanılmamaktadır.

Plan Şeması :

 

Ayrıntılı tanım : Çeşmenin tümü küp formunda olup, kare planlı haznesinin üst kısmı bir evin terası olarak kullanılmaktadır. Çeşmenin kemer ayakları asimetrik büyük blok taşlarla yapılmış, kemer kısmı ise kesme taştan inşa edilmiştir. Çeşmenin büyük bir bölümü sıva ile kapatılmış, yer yer dökülen sıvanın altından izlenebildiği kadarıyla inşa malzemesinin kemer ayakları dışında düzgün kesme taş olduğu kanısı uyandırmaktadır.

34 Kitabe, Trakya Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özkan Ertuğrul tarafından okunmuştur.

Figen ÖLMEZ KARADEMİR

Page 10: OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE … · 2018-09-25 · 1845 OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT ÇEŞME YAPILARI

1854

Turkuaz Sokak’taki Çeşme ön cephe genel görünüş

Düzgün kesme taş sırası ile örülmüş yuvarlak kemerin kilit taşı üzerinde Antik Yunan alfabesiyle yazılmış beş satırlık mermer kitabe bulunmaktadır.

Turkuaz Sokak’taki Çeşme kitabesi

Kitabenin tamamı zemin oyma tekniğinde düzenlenmiş olup üst bölümü süslemelerle bezenmiş ve bir silme ile alttaki yazılı bölümden ayrılmıştır. Süslemenin bulunduğu pano yüzeyi yan yana iki tane dilimli sağır kaş kemer formundan oluşmaktadır. Panoların köşelerine simetrik olarak yerleştirilmiş natüralist üslupta birer adet lale ve karanfil motifi işlenmiştir. Karanfil kemerin iç kısmında, lale kemerin dış kısmında yer almaktadır. Lale motifinin çiçek ve yaprakları yivlenmiştir. Kemerlerin kesişme noktasında oluşan üst boşlukta Yunan Haçı motifi bulunmaktadır. Haçın kol aralarının üst kısmında solda IC, sağda XC monogramları, alt kısmında solda NI, sağda KA harfleri bulunmaktadır. Bu monogramlar ve harfler “Yüce İsa’nın zaferi” anlamına gelmektedir.

Yuvarlak kemer içindeki niş yüzeyinde tek lüle görülmektedir. Niş yüzeyi tamamen sıvalı olduğundan başka bir ayrıntı izlenememektedir.

Çeşmenin dikdörtgen planlı mermer teknesi bir lahit kapağıdır ve başka yerden getirilerek devşirme olarak kullanılmıştır. Teknenin sol tarafında bir dinlenme sekisi sağ tarafında ise hayvanların su içmesi için dikdörtgen formda bir yalak yer almaktadır.

Page 11: OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE … · 2018-09-25 · 1845 OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT ÇEŞME YAPILARI

1855

3. No.lu Çeşme

Yapının adı : Gençoğlu Sokak’taki Çeşme

Bulunduğu yer : Gündoğdu Mahallesi

Ait olduğu azınlık : Rum

İnceleme tarihi : 2010-2014

Tescil durumu : 12.01.2010 / 1259

İnşa tarihi : 16** (?)

Yaptıran(Banisi) : Stoyanis-oğlu Rakis

Yapan : -

Konumu : Bağımsız Çeşme

Kitabesi : “ Stoyanis-oğlu Rakis YIL 16**”35

Restorasyonlar : Tespit edilememiştir.

Bugünkü durumu : Kullanılmamaktadır.

Plan Şeması :

Ayrıntılı tanım : Çeşme doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Tuğla dizileriyle oluşturulmuş yuvarlak kemerli cephe düzenlemesi, örtü sistemi olarak devam etmekte ve hazneyi tonoz olarak örtmektedir.

Gençoğlu Sokak’taki Çeşme ön cephe genel görünüş

35 Kitabe, Gazi Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Doç. Dr. Mehmet Zeki Ibrahimgil tarafından okunmuştur.

Figen ÖLMEZ KARADEMİR

Page 12: OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE … · 2018-09-25 · 1845 OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT ÇEŞME YAPILARI

1856

Bağımsız olarak inşa edilmesine rağmen batı cephesi dışında diğer cepheler sağırdır.

Gençoğlu Sokak’taki Çeşme güneybatı yönünden görünüşü

Kuzey ve doğu cephesi zamanla etrafındaki yapılaşma kalıntıları, yükselen toprak kodu ve bitkiler yüzünden neredeyse üst örtü seviyesine kadar kapanmıştır.

Gençoğlu Sokak’taki Çeşme güneydoğu yönünden görünüşü

Kemerin üst bölümü tahrip olduğundan çeşme nişinin üstü açılmıştır.

Çeşmenin ön cephesi asimetrik boyutlarda moloz taş, kesme taş ve devşirme taş malzeme kullanarak karmaşık duvar örgüsü ile oluşturulmuştur. Merkezde ise diğerlerinden oldukça büyük boyutlarda üst kısmında üçgen şeklinde birleşen beşgen bir blok kullanılmıştır. Bu taşın sağında ve solunda kare formlu taslıklar bulunmaktadır. Sol taslığın üzerinde yer alan mermer kitabesinde Antik Yunan alfabesiyle çeşmeyi yaptıran kişinin ismi ve alt köşelerinde içinde Mühr-ü Süleyman bulunan birer madalyon vardır.

Gençoğlu Sokak’taki Çeşme kitabesi

Page 13: OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE … · 2018-09-25 · 1845 OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT ÇEŞME YAPILARI

1857

Mühr-ü Süleyman motifinin merkezini oluşturan altıgenin içine iç içe geçmiş dört tane küçük altıgen daha yerleştirilmiştir. Her bir altıgenin yüzeyi altı eş parçaya bölündüğü için mühr-ü Süleyman’ın merkezini oluşturan altıgenin yüzeyinde eş aralıklarla sıralanan küçük üçgenler oluşmuştur. Madalyonlar birbirine ince düz bir kuşak ile bağlanmıştır. Kuşağın altında Latin alfabesiyle kazınarak yazılmış ETOS (yıl) yazısı okunmakta, fakat aşırı tahribattan yapım yılının sadece yüzyılı 16** (?) olarak okunmaktadır. Aynı mahallede Turkuaz sokakta yer alan çeşmenin kitabesinde net bir şekilde okunabilen 1674 yılı göz önüne alındığında çeşmenin 17. yüzyılın ikinci yarısında yapılmış olma ihtimali yüksektir. Yine aynı taslığın altında yatay vaziyette dikdörtgen bir mermer blok bulunmaktadır. Üzerinde kalın bir çerçeve içerisine alınmış haç işareti olan bu bloğun, haç işaretinin sağdaki kolunun ucunda bir delik olup bu malzeme çeşmenin yapım aşamasında devşirme malzeme olarak kullanılmıştır. Muhtemelen bu mermer parça kullanım dışı kalmış dini bir yapıdan buraya getirilmiştir. Çeşmede görülen başka bir devşirme malzeme aynalığın sağında bulunan taslığın bir taş üstünde, kemer formuna uydurularak kenarları yuvarlatılmış, üzerinde kazınarak yazılmış büyük Latin harfleri bulunan üçgen formda mermer bir parça vardır. Lülenin altında bulunması gereken tekne ise yükselen yol kodunun altında kalmış olduğundan dolayı var olup olmadığı anlaşılmamaktadır.

4. No.lu Çeşme

Yapının adı : Koca Çeşme Caddesi’ndeki Çeşme

Yeri : Gündoğdu Mahallesi

Ait olduğu azınlık : Rum

İnceleme tarihi : 2010-2014

Tescil durumu : 2010-2014

İnşa tarihi : 17.yy. (?)

Yaptıran(Banisi) : -

Yapan : -

Konumu : Bağımlı Çeşme

Kitabesi : Yok

Restorasyonlar : Dıştan çağdaş sıva ile sıvanmıştır.

Bugünkü durumu : Kullanılmamaktadır.

Plan Şeması :

Figen ÖLMEZ KARADEMİR

Page 14: OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE … · 2018-09-25 · 1845 OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT ÇEŞME YAPILARI

1858

Ayrıntılı tanım : Haznesiyle beraber dikdörtgen bir plan üzerine oturan çeşme taş ve tuğla malzeme kullanılarak inşa edilmiştir. Kilit taşının üzerinde haznenin sona erdiği tepe noktasında şerit şeklinde silmeler enlemesine paralel olarak yerleştirilmiştir. Kaş kemerin en üst noktasında kilit taşı açıkta bırakılmış, yarısının da kırık olduğu görülmektedir. Kilit taşı dışında çeşme yüzeyi tamamen sıvanmıştır. Dökülen sıvanın altından, sağ tarafta kaş kemerin dış sınırında sekiz adet tuğla görülmektedir.

Koca Çeşme Caddesi’ndeki Çeşme ön cephe genel görünüş

Taş malzemeden yapılmış kemer ayaklarının bir kısmı ve niş içerisinde devşirme olarak kullanılmış silmeli bir mermer parçası açığa çıkmıştır.

Koca Çeşme Caddesi’ndeki Çeşme Nişi İçerisindeki Mermer Parça

Fakat orijinal hali hakkında fikir vermeye yeterli değildir.

Nişin içerisinde yer alan taslığın zemin seviyesine çok yakın mesafede olması çeşmenin büyük bir kısmının yol kodunun altında kaldığını göstermektedir. Bu yüzden çeşmenin teknesi hakkında da bilgi sahibi olamamaktayız.

Çeşmenin tonoz şeklinde, tuğla ve harç kullanılarak düzenlenmiş haznesinin örtüsü yarısına kadar yıkılmış ve haznenin içi toprak dolmuştur.

Koca Çeşme Caddesi’ndeki Çeşme Haznesi ve Üst Örtü Sistemi

Page 15: OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE … · 2018-09-25 · 1845 OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT ÇEŞME YAPILARI

1859

Gündoğdu Mahallesi çeşmeleri arasında cephe düzenlemesi açısından tek örnek olarak karşımıza çıkan eserin kitabesi, zaman içerisinde tahribata uğramış ya da üzerindeki sıvanın altında kalmış olabilir. Mevcut durumunda kitabesi bulunmayan eserin farklı cephe düzenlemesi, bazı kaynaklarda eserin Rumlar tarafından inşa edildiğinin belirtilmesi36 ve mahalle halkı arasında Rum çeşmesi olarak biliniyor olması, eserin mübadele öncesinde Turkuaz Sokak’taki ve Gençoğlu Sokak’taki çeşmeler gibi 17. yüzyılda yapılmış olma ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Hatta cephe düzenlemesindeki kaş kemer dikkate alındığında daha geç döneme ait olduğunu da söylemek mümkündür. Ancak eser hakkında kesin bir şey söyleyebilmek için üzerindeki sıva kaplı bölümün tarihi dokuya zarar vermeden kaldırılması ve etrafının temizlenerek yapının meydana çıkarılması gerekmektedir.

Sonuç

20. yüzyılın başlarına kadar İzmit’in nüfusunun önemli bir kısmını oluşturan Gayrimüslimler, kent nüfusuna dâhil oldukları yıllardan itibaren ihtiyaçları doğrultusunda kendi üsluplarını yansıtan çeşmeler inşa etmişlerdir. Makale kapsamında incelenen 4 azınlık çeşmesinden biri Ermenilere diğer üçünün Rum azınlığa ait olması, Rumların İzmit’in fethinden önce de burada yerleşik hayatta olması ile açıklanabilir. Bu yüzden daha erken tarihlerde ve sayıca daha çok çeşme inşa ettikleri görülmektedir. Ancak İzmit’in demografik yapısını oluşturan azınlık nüfusun içerisinde sayılarının her dönem daha fazla olduğu arşiv kaynaklarından da bilinen Rumlara rağmen bölgeye daha sonra gelen Ermenilerin de hatırı sayılır bir nüfusa ulaştıkları ve hatta kendilerine ait bir manastır kurdukları bilinmektedir. Manastır kompleksinin bir parçası olan Armaş Manastırı Çeşmesi ise günümüzde de varlığını sürdürmektedir. Kütlesel olarak büyük boyutlu bir meydan çeşmesi olan eserin, haznesi kubbe ile örtülüdür. Dört cephesinde de sivri kemerlerle oluşturulan çeşme nişleri bulunur. Kitabesi şu anki mevcut halinde üzerinde bulunmayan çeşme, en son 2013 yılında restorasyon görmüş, işlevselliğinin geri kazandırılmış olmasına rağmen özgün halinden uzaklaştırılmıştır.

Gündoğdu Mahallesi’nde bulunan üç çeşmenin ise ikisi yuvarlak kemerli, biri sivri kaş kemerlidir. Oldukça bakımsız oldukları görülen çeşmelerin ikisinde kitabe bulunmaktadır. Hazneli ve tek yüzlü olan çeşmelerin inşasında özgün malzeme kullanımının yanı sıra devşirme malzemenin de kullanıldığı görülmektedir. Çeşmelerde süsleme unsuru ise sadece kitabelerde yer almaktadır.

Çalışmaya konu olan çeşmeler genel yapı itibariyle Osmanlı döneminde diğer bölgelerde inşa edilen çeşme örnekleriyle benzerlik göstermektedir. Eserlerin inşasında kullanım amacı ön planda tutulmuş, kitabeleri dışında o azınlık grubuna ait ayırt edici herhangi bir mimari özelliğe yer verilmemiştir.

Araştırma konularında mahalle halkıyla yapılan röportajlar yazılı veya görsel belgelerin yanı sıra eser hakkında bilgi edinmek için önemli bir yer tutar. Gündoğdu Mahallesi’nin mübadeleden sonraki sakinleri 1976 yılına kadar işlevsel olan çeşmelerin, evlere su verildikten sonra kesildiğini belirtmektedirler. Eserlerin işlevsizliğine paralel olarak bakımsız kaldıklarından şikâyetçi oldukları için, çeşmelere zarar verdiklerinin bilincinde olmadan restorasyon yapmakta ve özgün hallerini yok etmektedirler.

36 Eski bir Rum köyü olan Mihaliç mübadeleden sonra Gündoğdu adını almıştır. Mübadele sırasında köyü terk etmek zorunda kalan Rumlar burada birkaç içme suyu çeşmesi yapmışlardır. Bkz. Ahmet Nezih Galitekin, Kocaeli Su Medeniyetinden Birkaç Damla, İstanbul, 2006, s. 214; Ayhan Ateş, Türk-Yunan Mübadelesi Sonucu Kocaeli’ne İskân Edilen Göçmenler (1923-1930), Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Bolu, 2008, s. 49-50; Şennur Kaya, İlknur Aktuğ Kolay, “İzmit’teki Azınlık Yapıları”, İstanbul, 2008, s. 31-42.

Figen ÖLMEZ KARADEMİR

Page 16: OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE … · 2018-09-25 · 1845 OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT ÇEŞME YAPILARI

1860

Birinci derece deprem bölgesi üzerinde bulunan kentte sık yaşanan depremler ve iklimsel faktörlerde eserlerin özgün halleri hakkında bilgi sahibi olmamıza engel teşkil etmektedir. Bunun yanında kaynaklardan edinilen bilgilere göre mübadele sırasında göçe zorlanan halkın, yaşadıkları bölgeleri terk etmeden önce birçok evi yaktıkları ve tarihi eserlere de bu talan sırasında zarar verdikleri bilinmektedir.

Su mimarisinin en küçük yapılarından olan çeşmeler, diğer mimari yapılara nazaran daha çok kullanıldıkları ve dolayısıyla tahribata daha açık oldukları için en çok zarar gören tarihi eserlerin başında gelmektedirler. Bu eserlerin, ancak asli fonksiyonları geri kazandırıldığında bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde ortadan kaldırılmalarına engel olunacaktır. Çünkü kullanılmayan her şey yok olmaya mahkûmdur. Temennimiz Akmeşe Mahallesi’nde görülen restorasyondan farklı olarak, harap durumda olan Gündoğdu Mahallesi’ndeki çeşme yapılarının da daha yetkin ellerde restore edilerek gelecek kuşaklara bir kültür mirası, aynı zamanda “birlikte yaşama” olgusunun bu topraklarda var olduğunun göstergesi olarak bırakılmasıdır.

KAYNAKÇAAksoy, Taner, Adliye Sarayının İzmit Arkeoloji Müzesi Olarak Değerlendirilmesi, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2006.

Arseven, Celal Esad, “Çeşme”, Sanat Ansiklopedisi, Cilt 1, İstanbul, 1998. s. 388-389.

Âşık Paşazade, Osmanoğulları’nın Tarihi, (Çev. K. Yavuz-M.A: Y. Saraç), İstanbul, 2003.

Ateş, Ayhan, Türk-Yunan Mübadelesi Sonucu Kocaeli’ne İskân Edilen Göçmenler (1923-1930), Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Bolu, 2008.

Aygil, Yakup; Özkan, Yakup, Bithynia Tümlüğü İçinde Akmeşe (Armaş), İstanbul, 2012.

Aynur, Hatice; Karateke, T. Hakan, III. Ahmet Devri İstanbul Çeşmeleri (1703-1730), İstanbul, 1995.

Aytöre, Ayhan, “Türklerde Su Mimarisi”, I. Milletlerarası Türk Kongresi Tebliğler, Ankara, 1962. s.57-58.

Bektaş, Cengiz, Su İnsan, İstanbul, 2003.

Bostan, İdris, “İzmit”, T.D.V.İ.A., XXIII. Cilt, İstanbul, 1993. s. 536-542.

Cezar, Mustafa, “Türk Şehirciliğinde Çeşmeler”, Tarihi İstanbul Çeşmeleri 1. Semineri, İstanbul, 1985.

Çam, Yusuf, Milli Mücadelede İzmit Sancağı, İzmit, 1993.

Danişment, İsmail Hakkı, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, C.I., İstanbul, 1947.

Denktaş, Mustafa, Kayseri’deki Tarihi Su Yapıları (Çeşmeler Ve Hamamlar), Kayseri, 2000.

Develioğlu, Ferit, Osmanlıca- Türkçe Ansiklopedik Lügat, Ankara, 2008, s.156.

Erçağ, Beyhan, “İstanbul Su Mimarisinde Yapı Ve İşlevleriyle Çeşmeler”, İlgi, S.49, İstanbul, 1987. s. 2.

Erzurum Büyükşehir Belediyesi ESKİ genel Müdürlüğü, Tarihi Erzurum Çeşmeleri ve Su Yolları, Erzurum, 2002.

Eyive, Semavi, “Çeşme”, T.D.V. İslam Ansiklopedisi, Cilt 8, İstanbul 1993. s. 277.,

Fıratlı, Nezih, İzmit Rehberi, İstanbul, 1959.

Galitekin, Ahmet Nezih, İzmit Mehmed Bey Nam-ı Diğer Fevziye Cami-i Şerifi, İstanbul, 2002.

Galitekin, Ahmet Nezih, Kocaeli Şu Medeniyetinden Birkaç Damla, Kocaeli, 2006.

Hasol, Doğan, Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü, İstanbul, 2005.

İpek, Nurdan, Kutsanmış Topraklar Armaş ve Ermeniler, İstanbul, 2006.

Kanar, Mehmet, Etimolojik Osmanlı Türkçesi Sözlüğü, İstanbul, 2005.

Karademir, Murat, Edirne Çeşmeleri, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya, 2007.

Kaya, Şennur; Aktuğ Kolay, İlknur, “İzmit’teki Azınlık Yapıları”, İTÜ Dergisi/b Sosyal Bilimler, C.5, Sayı:1, İstanbul, 2008, s.31-42.

Page 17: OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE … · 2018-09-25 · 1845 OSMANLI DÖNEMİ’NDE İZMİT’TE YAŞAMIŞ GAYRİMÜSLİMLERE AİT ÇEŞME YAPILARI

1861

Minasyan, Agop, “Akmeşe Kasabası Tarihinde Ermeniler, Armaş Manastırı”, Toplumsal Tarih, 14 (78) 2000, s. 34.

Okuyan, Tuğba, İzmit Temettuat Defterleri, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Sakarya, 2004.

Ödekan, Ayla, “Çeşmeler”, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, Cilt II, İstanbul, 1994, s. 491.

Ödekan, Ayla, “Kentiçi Çeşme Tasarımında Tipolojik Çözümleme”, Semavi Eyice Armağanı, İstanbul, 1992. s. 281-286.

Önge, Yılmaz, Türk Mimarisinde Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerinde Su Yapıları, Ankara, 1997.

Öziş, Ünal, Su Mühendisliği Tarihi Açısından Türkiye’deki Eski Su Yapıları, Ankara, 1994.

Özkan, Yakup, “Armaş’tan Akmeşe’ye: Bir Kasabanın Öyküsü, Mübadillerin Gelişi ve Yeni Bir Hayat”, Toplumsal Tarih, 14 (83) 2000, s. 32-35.

Öztüre, Avni, Resim-Fotoğraf-Belgelerle Nicomedia İzmit Tarihi, İstanbul, 1969.

Özünal, Ali, Bergama Tarihinde Su Yolları ve Çeşmeler (Bergama Su Yolları ve Çeşmeler), İzmir 1997.

Pilehvarian, Nuran, “Osmanlı Çeşme Mimarisi”, Türkler Ansiklopedisi, C. 12, Ankara, 2002. s. 247.

Polatel, Oğuz, İzmit Kazası Ermenileri’nde Dinsel Yapı ve Eğitin Faaliyetleri (1839-1915), Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli, 2010.

Selvi, Haluk, “Ermeşe (Akmeşe) Manastırı ve Ermeni olaylarındaki Yeri”, ASAM II., Ankara, 2007.

Sevin, Veli, Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, Ankara, 2001.

Sözen, Metin; Tanyeli, Uğur, Sanat Kavram Ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul, 2003.

Şapolyo, Enver Behnan, “Türk Çeşmeleri”, Önasya, III. Cilt, Sayı 27, 1967. s. 10-11.

Uludağ, Kemal, Seramik Sanatında Çeşme ve Suoyunları, Basılmamış Sanatta Yeterlilik Tezi, Eskişehir, 1994.

Ulugün, F. Yavuz, v.d., Kocaeli ve Çevresi Tarihi, Tarih Öncesi ve Hellenistik Dönem Bithynia, Kocaeli, 2004.

Yeremyan, Mikayel A.K., Batmutyun Armaşu (Armaş Tarihi), Erivan, 1991.

Yörükoğlu, Ömer, Kayseri Çeşmeleri Kitabelerinin Tercümesi, Tanıtımı, Resimleri, Kayseri, 1997.

Yurt Ansiklopedisi, “Kocaeli”, C.7., İstanbul Anadolu Yayıncılık, İstanbul, 1981-1984, s. 4979.

Figen ÖLMEZ KARADEMİR