ortakoy toprak veri tabani ve uretim deseni 2014

40
AKSARAY ORTAKÖY İLÇESİ TOPRAK VERİ TABANI

Upload: ercan-kanat

Post on 28-Jul-2015

314 views

Category:

News & Politics


7 download

TRANSCRIPT

Page 1: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

AKSARAY ORTAKÖY İLÇESİ TOPRAK VERİ

TABANI

Page 2: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Ortaköy İlçesi Toprak Veri Tabanı

Yapılan bu çalışma , Aksaray’ın Ortaköy ilçesinde gerçekleştirilmiştir.Ortaköy ilçesi 18700 nüfuslu toplam alanı 74823 ha’dır.Bu alanın 538820 da lık kısmında tarımsal üretim yapılmaktadır.

Çalışmayla , Ortaköy ilçesinin toprak veri tabanının çıkarılması amaçlanmıştır.Bu amaç doğrultusunda çiftçilerin hasat tarihinden sonra tarla ve meralardan Ortaköy ilçesine bağlı ; Balcı , Çiftevi , Harmandalı , Devedamı , Bozkır , Ozancık , Sarıkaraman kasabalarından ve Akpınar , Camuzluk , Ceceli , Cumali , Çatin , Durhasanlı , Gökler , Hıdırlı , Hocabeyli , Hacıibrahimuşağı , Hacımahmutuşağı , İshaklıkarapınar , Kümbet , Namlıkışla , Oğuzlar , Pınarbaşı , Pirli , Reşadiye , Salarıalaca , Satansarı , Seksenuşağı , Salarıgödeler , Sinandıgökkaya ,Yıldırımlar köylerinden 5’er numune alınmıştır.Bu köy ve kasabalardan 155 numune oluşturulmuş , her numune için ise 5 ayrı yerden örnek alınmıştır.Toplamda ilçe topraklarından 775 toprak örneği alınarak numune alma işlemi tamamlanmıştır.Numune alınan noktalar gps cihazıyla işaretlenip , alınan noktalar uydu üzerinden belirlenmiştir.Bu noktalar aşağıda uydu görüntüsüyle gösterilen resimde kırmızıyla işaretlenmiştir.

Page 3: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Alınan toprak numuneleri , toprak analiz laboratuarında Ph , Bünye , Fosfor , Potasyum , Organik Madde , Kireç , Tuzluluk (EC) , Çinko , Bakır , Demir ve Mangan analizleri yapılmıştır.Çıkan sonuçlar değerlendirilip , her parametre ayrı ayrı Ortaköy haritası üzerine aktarılarak çalışma tamamlanmıştır.

Toprak Bünyesi

Toprağı meydana getiren taneciklerin irilik dağılımları olarak tanımlanır ve dane irililiğinin bir fonksiyonu olarak toprak bünyesinin sınıflandırılmasında çok sayıda yaklaşım kullanılır.

Toprak taneciklerinin irilikleri

Sınıflandırmada yaygın olarak, Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı tarafından geliştirilen yöntem kullanılmaktadır. Buna göre bünye, toprak içinde bulunan kum, silt ve kil yüzdelerine göre sınıflandırılır.

Topraklarda 12 temel bünye sınıfı bulunmaktadır. Bunlar, ağır bünyeden çok hafif bünyeye dek değişirler.

Toprak bünyesi, bitki gelişimi yönünden su hareketine, havalanmaya ve kimyasal değişimlerin hızına etki ettiği için çok önemlidir.

Örneğin, taneciklerin çapları büyüdükçe, tanecikler arası gözeneklerde büyür. Böylece toprağın hava ve su geçirgenliği artar.

Page 4: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Tarımsal Açıdan Hafif ve Ağır Bünyeli Toprakların

Bazı Fiziksel Özellikleri

Toprak Bünyesi ( % saturasyon,İŞBA))

Suya Doygunluk % Bünye Sınıfı> 30 Kumlu

31-50 Tınlı

51-70 Killi-Tınlı

71-110 Killi

110 < Ağır Killi

Toprak Özelliği Ağır Toprak

Hafif Toprak

Su Tutma Kapasitesi Yüksek Düşük

Suya karşı geçirgenlik Düşük Yüksek

Havalanma Zayıf İyi

Toprak işleme durumu Güç Kolay

Verimlilik düzeyi Yüksek Düşük

Organik madde içeriği Yüksek Düşük

Page 5: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014
Page 6: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Yapılan çalışmada ilçe toprakları genel olarak Tınlı toprak yapısında olduğu saptanmıştır.Hocabeyli, İshaklıkarapınar ve Camuzluk , Hıdırlı , Cumali köylerinin bir bölümünde ise Killi Tınlı toprak yapısında olduğu analizler sonucunda belirlenmiştir.

Toprak Reaksiyonu (pH)

Toprak pH’sı , bir toprak çözeltisindeki asitliği veya alkaliliği tanımlayan bir ölçüdür.Asitliğin miktarı öncelikle H+ ve OH- iyonlarının konsantrasyonlarına bağlıdır.Toprak daha fazla asidik olurken H+ iyonları konsantrasyonu artar bunun sonucunda pHazalır.pH=7’de H ve OH iyonlarının konsantrasyonları birbirine eşittir.pH , logaritmik birim şeklinde ölçülür.pH bir birim artarsa H+ konsantrasyonu 10 kez azalır.ÖrneğinpH=4’te pH=7’ye göre 1000 kere fazla H+ iyonu vardır.

pHAsit

H+ konsantrasyonu

Alkali

OH-konsantrasyonuÇok Asit 1 0,1 0,0000000000001

4 0,0001 0,0000000001

5 0,00001 0,000000001

6 0,000001 0,00000001

Nötr 7 0,0000001 0,0000001

9 0,000000001 0,00001

Çok Alkali 13 0,0000000000001 0,1

pH kademeleri 0-14 arasındadır.0 aşırı asit ,14 aşırı alkalidir.Ancak toprak tepkimesini,n normal aralığı 5-8,5 olup bunun altındaki ve üstündeki değerlerde çok ciddi sorunlar oluşturur.Araştırıcılar tarafından toprak pH’sı ile ilgili olarak birbirine yakın olmakla birlikte çeşitli sınıflandırmalar yapılmıştır.

Reaksiyon Sınıfı pH Reaksiyon Sınıfı pHEkstrem Asit 4,5≤ Nötr 6,6-7,3Çok Kuvvetli Asit 4,6-5,0 Hafif Alkali 7,4-7,8Kuvvetli Asit 5,1-5,5 Orta Alkali 7,9-8,4Orta Asit 5,6-6,0 Kuvvetli Alkali 8,5-9,0Hafif Asit 6,1-6,5 Çok Kuvvetli Alkali ≥9,0

Page 7: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Toprak pH’sı doğrudan ve/veya dolaylı olarak toprak içerisinde meydana gelen birçok fiziksel,kimyasal ve biyolojik olayı etkiler.Toprak reaksiyonu ile toprak canlıları arasında sıkı bir ilişki mevcuttur;örneğin mantarlar 4-5, bakteriler ise 6-8 pH derecelerinde daha etkilidir.

Ayrıca pHderecesi , toprakta mevcut bitki besin maddelerinin bitki için yarayışlılığında önemli rol oynamaktadır.Örneğin; azot,fosfor ve potasyum bitkiler tarfından alımı açısından en uygun değerler 6,5-,7,5 arasıdır.Fosfor; 6,0’dan düşük pH değerlerinde Al ve Fe ile,7,5’dan değerlerde ise Ca ile bağlanır.Bu nedenle bitkiler tarafından alınması zorlaşmaktadır.5,0’dan küçük değerlerde Al ve Mn bitkiler için toksik etki yapar.

7,5’den büyük değerlerde ise Fe,Cu,Zn,Mn gibi mikro elementler çözünmez forma geçtiğinden , bitkiler için yarayışlılığı yüksek oranda azalmaktadır.

Şekil 1. Toprak pH’sı ile bitki besin elementlerinin elverişliliği arasındaki ilişki

Dile getirilen nedenlerden dolayı pH’ın bilinmesi ve düzenlenmesi, bitki beslenemsi açısından büyük önem taşımaktadır.Genellikle alkali karakterli topraklarda; ortamdaki H+

iyonlarının konsantrasyonlarını artırmak ve/veya mevcut H+iyonlarını aktif hale geçirmek , dolayısıyla toprağın pH derecesini düşürmek için toprağa toz kükürt,organik madde ya da jips uygulaması yapılır.Toprak tepkimesinin düşük olduğu durumlarda ise kireçleme çalışması yapılmasında yarar vardır.

Page 8: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Ortaköy ilçemizin bütün köylerinde yapılan toprak analiz çalışmasının sonucunda ilçemiz topraklarındaki pH değerleri 6,4 ile 8,1 arasında bulunmuştur.Gökler,Salarıalaca,Bozkır,Çiftevi, Reşadiye,Ozancık ve Camuzluk köyü taraflarında genel olarak pH=7,32-7,59 arsında, Balcı,Seksenuşağı,H.İbrahimuşağı köyü tarflarındapH =6,4-6,91 arasında diğer köylerde ise Ph=6,91-7,32 arasında değişmektedir.Ortaköy ilçesinin toprakları genel olarak Nötr ve Hafif Alkali toprak sınıfına girmektedir.

Page 9: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Kireç

Topraktaki kireç miktarı bitkiler için önemlidir.Temel kireç bileşikleri ; kalsiyum ve magnezyum karbonatlar ve dolamittir.Laboratuvar koşullarında, karbonat miktarı nicel olarak belirlenerek % toplam CaCO3 miktarı cinsinden ifade edilir.Toprak kireç içeriği sınıflaması genel olarak aşağıdaki gibi yapılmaktadır.

Toprak Kireçİçeriği %CaCO3

Az Kireçli 0-4

Orta Kireçli 4-8

Kireçli 8-15

Çok Kireçli 15-30

Çok Fazla Kireçli 30-55

Marn 55

Kireç miktarının artmasıyla birlikte toprak pH’sı da yükselir.Kireç oranı yüksek olan topraklarda pH=8,5’e kadar Ca++ katyonu fazla durumdadır.TopraktaCa++ katyonu konsantrasyonu yükseldikçe ortamdaki alınabilir fosfor ve demir iyonları kalsiyum ile çözünemez formda bileşik oluşturur.Yüksek kireç içeriğine sahip topraklarda, bitkilerde kireç klorozu olarak adlandırılan ve demir noksanlığından kaynaklanan sararmalar meydana gelir.

Kireç miktarının yüksek olması kadar düşük olması da bitki beslenmesi açısından sakıncalıdır.Çünkü kalsiyum bitki hücre duvarlarının yapısında yer almaktadır.Ayrıca topraktaki kalsiyum karbonat; toprak kırıntılığını biyolojik aktiviteyi artırır ve toprak profilinin yıkanmasını güçleştirir.Bu nedenlerden dolayı kireç miktarı çok düşük olan topraklarda kireçleme yapılması gerekmektedir.Kireçleme materyali olarak CaO,CaOH2,CaCO3 ve dolomit kullanılmaktadır.

Page 10: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Yaptığımız toprak analiz çalışması sonucunda Ortaköy ilçesinin Devedamı, Çiftevi,Gökler, Hocabeyli , Namlıkışla, Reşadiye , Sarıkaraman , Satansarı ,Ceceli ,Hıdırlı köyleri tarafında % Kireç miktarı genellikle 8-15 arasında olup buradaki topraklar Kireçli sınıfına girmektedir.Diğer köylerde ise % Kireç miktarı genellikle 4-8 arsında olup Orta Kireçli sınıfına girmektedir.

Page 11: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Tuzluluk

Toprak tuzluluğu kavramı,birim hacimdeki toprakta bulunan çözülebilir tuzların miktarı belirtir.Genellikle Cl- ve SO4

—anyonlarının iki değerlikli katyonlarla, özellikle Ca++ ve Mg++ ile oluşturduğu bileşikler önemli tuzlardandır.Ayrıca HCO3

- anyonu ve Na+ ile K+ da toprakta yaygın bulunan anyon ve katyonlardır.ÖrneğinNaCl doğada bulunan en yaygın bulunan tuzdur.Toprağın tuz içeriği laboratuar koşullarında

Tanımlaması

Tuzluluk Sınırı (micromhos/cm)

Tuzsuz 200Az Tuzlu 200-400Orta Tuzlu 400-800Çok Tuzlu 800-1600Aşırı Tuzlu 1600

Tuzluluğa yol açan elementler; anamateryal, topoğrafya, kapalı havzalar , iklim ,taban suyu ve hatalı sulama ve gübrelemelidir.Ayrıca tuz içeriği yüksek sulama suyu da zaman içerisinde toprakta tuz birikimine neden olur.Tuzluluğun meydana getirdiği zarar bilhassa yıllık yağış miktarı düşük kurak topraklarda daha fazladır.

Doğal koşullarda tuz birikimi iki şekilde meydana gelir.Bunlardan birincisi yağış sularının, geçtiği yerlerdeki çözünebilir tuzları eriterek biriktirme havzalarına taşıması; diğeri ise yüksek sıcaklık altında toprak suyunun buharlaşıp kapillarite ile yüzeye çıkması ve yükselirken beraberinde tuzları da yukarı taşıyarak burada birktirmesidir.

Tuzlu topraklar ise iki şekilde meydana gelmektedir.Bunlardanbirincisi,sularla taşınan çözünmüş tuzların toplama havuzlarında çökelmesiyle; diğeri ise, denizlerden arta kalan sedimentlerin etkisiyle oluşan tuzlu topraklardır.

Tüm ağaçlar toprakta bulunan yüksek oranda tuzdan zarar görür.Çünkü tuzluluk, toprak suyunun ozmotik potansiyeli artırarak bitki köklerinin su alımını engeller.Ayrıca toprakların stürüktürünü olumsuz etkiler.Bunların dışında , çözünebilir tuzların yapısında yüksek oranda bulunan; sodyum, klor ve bor gibi bazı elementler bitkiler için toksik etki gösterir.

Page 12: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Yapılan çalışma sonucunda Ortaköy ilçesi topraklarının Orta Tuzlu ve Az Tuzlu sınıfına girdiği saptanmıştır.Satansarı,Sarıkaraman,Ceceli,Ciftevi,Harmandalı,Devadamı ve Gökkaya köyleri genel olarak Orta Tuzlu sınıfındayken geri kalan yerler ise genel olarak Az Tuzlu sınıfında bulunmuştur.

Page 13: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Fosfor

Toprakta bulunan fosforun en önemli kaynağı kaya ve minerallerdir. İkincil olarak fosforun kaynağı toprağa uygulanan organik maddelerdir.

Kaya, mineraller ve organik maddelerdeki fosfor parçalanarak serbest hale dönüşür ve bitki bu serbest fosfor bileşiklerinden faydalanır. Ancak, fosfor genelde, toprak içerisinde bitkilerin faydalanamayacağı bağlı formda bulunur. Özellikle pH’sı yüksek, kireçli (Terra-rossa) veya magnezyumu yüksek topraklarda kalsiyumfosfat, magnezyumfosfat olarak çözünmez bileşikler oluşturarak çökelir (örneğin taban taşı) ve bu yapıdan bitkiler faydalanamaz. Yapılan gübrelemelerde bitkinin fosfordan faydalanma oranı %30 civarındadır. Gübrelerle verilen veya topraktaki mevcut fosforun etkinliğini pH’yı düşürerek sağlayabiliriz. Çünkü,pH düştükçe fosforun bağlanma miktarı da azalmaktadır

Fosfor bitkinin daha çok generatif gelişmesi üzerine etkili olan bir elementtir ve bitkinin generatif organlarında diğer organlarına oranla daha yüksek miktarda bulunur. Fosfor, çiçeklenme biyolojisi, tohum oluşumu, enerji transferi (ATP), gen aktarımı (DNA) gibi konularda mutlak gereklidir.

Fosfor noksanlığı bitkinin en çok generatif yönden zarar görmesine neden olur. Ancak, vejetatif gelişmesini de olumsuz yönde etkiler. Fosfor noksanlığında bitki iyi çiçek oluşturmaz, çiçeklenme azalır, kökler zayıftır ve iyi yayılmaz. Gövde bodur ve ince kalır. Tohum ve meyve kalitesi düşüktür. Bitkide matabolik faaliyetler yavaşlar.

Fosfor noksanlığı kendini öncelikle yaşlı yapraklarda gösterir (mobildir). Yapraklar noksanlık durumunda önce koyu yeşile, sonra mavi yeşile, ve daha sonrada kırmızı ve kırmızı-mor bir görünüm sergiler. Genç yapraklar ise normalden daha küçük kalır.

Fosfor fazlalığında demir (Fe+2) çinko (Zn+), kalsiyum (Ca+2), bor (B) ve mangan (Mn+2) alınımına engel olur.

Toprağın fosfor miktarı yönünden sınıflandırılması aşağıdaki çizelgede gösterilmiştir.

Fosfor Miktarı ( kg/da) Sınıflandırılması0-3 Çok Az3-6 Az6-9 Orta9-12 Yüksek12+ Çok Yüksek

Page 14: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Yapılan çalışmada ilçe toprakları fosfor yönünden Çok Az ve Az sınıfta olduğu saptanmıştır.Satansarı,Ceceli,Sarıkaraman,Gökkaya,Seksenuşağı köylerinde genel olarak Az sınıfındayken diğer köylerde ise Çok Az sınıfındadır.

Page 15: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Organik Madde

Çeşitli bitkisel ve hayvansal artıklar karıştırıldıkları zaman derhal çok çeşitli mikro organizmaların hücumuna uğrarlar.Organik maddenin ayrışması sonucunda yapılarındaki maddelerden bir kısmı gaz haline geçerek uzaklaşır, bir kısmıüreyen mikroorganizmaların hücrelerinin yapısında kullanılır, diğer bir kısmında tedricen humus adını verdiğimiz koyu renkli amorf bir maddeye çevrilir.Humus bitkisel ve hayvansal artıkların mikroorganizmaların etkisiyle ayrışma ve parçalanmasında meydana gelen rengi kahverengiden koyu siyaha kadar değişen kompleks amorf ve oldukça stabil bir maddedir.Humusun içinde bitki ve hayvan dokuları teşhis edilemez.Ayrıca humus topraktaki mikroorganizmaların faaliyetlerine karşı fazla dayanıklıdır.Yani mikroorganizmalar humusu kolayca parçalayamazlar.Son zamanlarda humus teriminden ziyade topraktaki bütün organik maddeleri belirlemek üzere toprak organik maddesi terimi kullanılmaktadır.

Toprak Organik Maddesinin Özellikleri

Toprak organik maddesi özellikle humus, onu doğadaki diğer organik maddelerden ayıran bazı fiziksel, kimasal ve biyolojik özellikler gösterir bunlar özet olarak;

1- Humus pratik olarak suda çözünmez.

2- Humusun karakteristik özelliklerinin biriside nitrojen miktarıdır.Bu %3-6 arasında değişir.

3- Devamlı olarak organik artıklardan meydana gelmesi ve diğer taraftan da devamlı olarakmikroorganizmalar tarafından parçalanmaları sebebiyle humus oldukça dinamik bir durumdadır.

4- Humus yüksek oranda kolloiddir ve asiodid veya misel vazifesini görür ve çok sayıda negatif yük taşır.Buözelliği sebebiyle toprağın organik komplekslerini meydana getirir

5- Humusun en önemli özelliklerinden birisi de katyon değiştirme kapasitesinin yüksek oluşudur.

6- Humusun Reaksiyonu.Mikroorganizmaların bitki ve hayvan artıklarını ayrıştırmasının karakteristik birsonucu, asit gruplarının, özellikle karboksil gruplarını ortaya çıkmış olmasıdır.Karboksil gruplarının ortayaçıkması ve iyonize olmasıyla toprağın H iyonu konsantrasyonu yükselir.Yani asitliği artar.

7- Humusun su tutma kapasitesi yüksektir.Fazla miktarda su adsorbeeder.Şişme ve büzülme özelliğigösterir.Mineralkolloidlerde olduğu gibi kohezyon adhezyon özelliği gösterir.

8- Humus kolloidleri toprakta tanponluk özelliği taşırlar.ToprağınpHsı birden yükselmez ve yahut düşmez.

Page 16: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

9- Humus toprakta bazı metallerle birleşerek metal organik kompleksleri meydana getirir.

10- Humus topraktaki kil mineralleri ile kil-humus komplekslerini meydana getirir.

Topraklarda Organik Madde Miktarına Etki Yapan FaktörlerTopraklardaki organik madde miktarı1-iklim2- Toprak tekstürü3- Topografya4- Drenaj5- Toprağa düşen materyallerin bileşimi6- Toprağa uygulanan işlemlerle yakından ilgilidir

Toprakların Organik Madde Durumuna Göre Kapsamları

Organik Madde Durumu

Organik Madde %

Çok Az 0-1

Az 1-2

Orta 2-3

Yüksek 3-4

Çok Yüksek 4≤

Page 17: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Yapılan çalışma sonucunda Ortaköy İlçesinin toprakları , organik madde yönünden genel olarak Az sınıfında bulunmuştur.İlçe köylerinden Kümbet,Durhasanlı,Hacıibrahimuşağı ve Seksenuşağı topraklarında organik madde miktarı genel olarak 0-1 arasında bulunmuş ve Çok Az sınıfında olduğu tespit edilmiştir.

Page 18: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Toprakta Potasyum

Yer kabuğu yaklaşık %2-3 oranında Potasyum (K) içermektedir.Bu potasyumun çok büyük bir bölümü primer mineraller veya sekonder kil minerallerine bağlı olarak bulunurlar.Bu nedenle kil minerallerince zengin topraklar genellikle K bakından daha zengindir.

Potasyum bitki büyümesi ve çoğalması için önemli bir besin maddesidir. Dünyadaki birçok ülkede ve özellikle yurdumuz topraklarında genellikle yeteri kadar potasyum mevcuttur. Topraklarda % 0.3 ile % 3 arasında değişen miktarlarda total potasyum vardır. 20 cm derinliğindeki bir dönüm toprak yaklaşık olarak 250.000 kilo kadar olduğuna göre içindeki total potasyum 750-7500 kilo arasında bulunmaktadır. Zamanla topraktaki bu potasyum bitkiye yarayışlı hale gelmektedir. Yurdumuz topraklarında bir dönüm sahada genellikle 80 ile 200 kilo arasında bitkilere yarayışlı potasyum bulunmaktadır ki bu her sene ekilecek bitki ihtiyacını karşılayacak durumdadır. Bu nedenle yurdumuzda potasyumlu gübre, ancak toprak analizleri ile potasyum eksikliği tespit edilen tarlalarda kullanılmalıdır.

Potasyum bitkinin özellikle genç yapraklar, kök uçları ve tomurcuklar gibi genç ve çabuk büyüyen kısımlarında, tohum ve diğer yaşlı kısımlara göre daha fazla bulunur. Potasyum bitki içerisinde devamlı olarak bitkinin bütün hayat süresince hareket eder, yaşlı organlardan ihtiyacın daha fazla olduğu genç kısımlara taşınır.

Potasyum ürünün miktar ve kalitesine olumlu etki yapar. Hububat saplarının sertleşmesine yardımcı olarak fazla azot dolayısıyla yatmayı önler. Toprakta çok fazla miktarda fosfor bulunması halinde meydana gelecek olan erken olgunlaşmanın normal zamanda olmasını sağlar. Potasyum meyvenin dayanıklılığına yağ, nişasta ve şeker oranlarının artmasına etki yapar; renk, tat ve koku gibi özellikleri düzeltir.

Potasyum eksikliğinin belirtileri çeşitli bitkilerde birbirinden oldukça farklı olur. örneğin; mısır bitkisinde yaprak tepesinden başlayan sararma yaprak kenarlarına doğru dağılır, kahverengimsi olan bu kısım kurur ve daha sonra bütün yaprak ölür. Yoncada, yaşlı yaprak kenarlarında beyaz noktalar görülür. Daha sonra bu kısımlar kurur ve kıvrılır. Genellikle potasyum eksikliği gösteren bitkinin yaşlı yapraklarının tepe ve kenarlarında kurumalar görülür.

Toprakların potasyum miktarı yönünden sınıflandırılması aşağıdaki gibidir.

K2O (kg/da) K2O Derecesi

0-20 Az

20-30 Orta

30-40 Yeter

40≤ Fazla

Page 19: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Yapılan çalışmada Ortaköy İlçesi toprakları potasyum yönünden Yeterli sınıfta olduğu saptanmıştır.

Page 20: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Toprakta Demir

Bitki ve hayvanlar için çok önemli bir besin maddesidir. Bitkilerde yapraklarda yeşil rengi meydana getiren klorofil'in teşekküllünde rol oynar.

Bütün topraklarda fazla miktarda demir vardır. 0 cm derinlikteki bir dönüm saha toprağında 5 ton kadar total demir vardır. Topraklarda bu kadar demir olmasına rağmen bunun büyük bir kısmı bitkinin yararlanamayacağı formlarda olduğundan bazı hallerde bitkiler demir noksanlığı belirtileri gösterirler. Genellikle genç yapraklarda sararma şeklinde görüldüğü için bu belirtilere "Kloroz" denilmektedir. Özellikle fazla kireçli topraklarda daha çok görülür. Çünkü kireç , bitkiye yarayışlı durumda bulunan az miktardaki demiri de toprakla bağlar ve yararsız duruma sokar.

Demir noksanlığı ile meydana gelen klorozun giderilmesi mümkündür. Karaboya veya demirsülfat denilen kimyasal maddeler bu iş için kullanılır. Bu maddeleri kireçli toprağa vermek büyük yarar sağlamaz. Kireç bunları da bağlar ve bitki toprakta bağlanmış olan bu demiri alamaz. Ağaç dalları altında açılacak 20-25 cm derinlik ve aynı genişlikte daire şeklindeki hendeğe yanmış çiftlik gübresi ve hemen gübrenin üzerine de Karaboya (1-2 kg) veya demirsülfat dökülür ve toprakla kapatılırsa bitki bu demirden zamanla faydalanabilir.

Kloroz gidermenin diğer bir yolu demirli bileşikleri suda eritip yapraklara püskürtmektir. Bu işlem ile elde edilen yarar kısa süreli olduğu için aynı işlem 20- 25 gün aralıklarla birkaç defa tekrarlanmalıdır.

Toprağın demir içeriğine göre sınıflandırılması aşağıdaki gibidir.

Fe (ppm) Sınıfı

0-2.5 Az

2.5-4.5 Orta

4.5 ≤ Yeterli

Page 21: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Yapılan çalışmada Ortaköy İlçesi toprakları demir içeriği yönünden genel olarak Az sınıfında yani yetersiz durumdadır.Bir tek Gökkaya köyünde demir içeriği yüksek bulunmuştur.

Page 22: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Toprakta Çinko

Toprakta çinko miktarı çoğu kez düşük düzeydedir. Özellikle yüksek pH’ya sahip ve kireç miktarı yüksek olan topraklarda çinko oldukça düşük miktarda bulunur ve bunun neticesinde bu gibi topraklarda yetişen bitkilerde çinko noksanlığı görülür. Yıkanmış, asidik topraklarda da bitkiye yarayışlı çinko miktarı oldukça düşüktür. Aynı şekilde bu tip topraklarda yetişen bitkilerde de çinko noksanlığı çekerler. Fazla miktarda fosforlu gübrelemenin de çinko noksanlığı yarattığı bilinmektedir. Yüksek fosfat konsantrasyonu çinkonun fizyolojik yarayışlılığını olumsuz etkilemektedir. Toprağa fazla miktarda organik gübre uygulamasının ardından bitkilerde çinko noksanlığı görülebilir. Bunun nedeni organik maddenin çinkoya bağlanarak bitki köklerine alınmasını güçleştirmesidir. Toprağın ıslaklık nedeniyle veya ağır tekstürlü olması nedeniyle yetersiz havalanması, düşük sıcaklık, su yetersizliği gibi faktörler de çinkonun hareket faaliyetini olumsuz etkileyerek çinko noksanlığını arttırır.

Yüksek toprak pH’sı çinko eksikliğinin bir göstergesidir. Çinko eksikliği en fazla pH’sı 8 den yüksek olan topraklarda, en az ise phsı 4-5 arasında değişen topraklarda saptanmıştır. Çinko eksikliği en az kireçsiz topraklarda belirlenmiştir. Toprakların düşük organik madde kapsamı çinko eksikliğinin bir göstergesidir. Çinko eksikliği en fazla organik madde kapsamı %1 den az olan topraklarda ,en az ise organik madde kapsamı %4 ten az olan topraklarda belirlenmiştir. Türkiye de işlenen tarım arazisinin toplam alanını 27 699 003 ha olduğu göz önüne alındığında potansiyel çinko eksikliğinin olabileceği alanlar yaklaşık 14 milyon ha gibi çok büyük bir alan görülmektedir. Uygulanan uygun agronomik tekniklere, seçilen uygun bitki, tür ve çeşidine göre potansiyel eksiklik alanlarının miktarı azalabilir diğer yandan da mikro elementlerin yarayışlılığını oldukça azaltan yüksek toprak phsı, yüksek toprak kireç kapsamı, düşük organik maddesi, yanlış sulama ve gübreleme gibi faktörler eksiklik alanlarının miktarını arttırabilir.

Eksikliğinde ağaçların genç sürgün uçlarında, küçük yaprakların bir araya toplanmasından kaynaklanan rozet veya demet oluşur. Çoğu zaman bu genç sürgünler, uçtan başlayarak kurur ve yapraklar olgunlaşmadan dökülür. Çinko noksanlığının en belirgin görüntüsü bodur bitkilerdir. Ağaçlarda noksanlık sonucu meyve adedi azalır, kalite düşer, erken dökülmeler görülür.

Demir eksikliğinin giderilmesinde olduğu gibi çinko eksikliği tespit edilen bitkilere; içinde çinko bulunan kimyasal bileşikler toprağa verilmek veya yapraklara püskürtülmek suretiyle uygulandığında edildiğinde bitki normal gelişmesine devam eder.

Toprağın çinko miktarına göre sınıflandırılması aşağıdaki gibidir.

Çinko (ppm) Sınıfı

0-2 Yetersiz

2 ≤ Yeterli

Page 23: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Yapılan çalışmada Ortaköy ilçesi topraklarının tamamı çinko yönünde yetersiz olduğu saptanmıştır.

Page 24: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Toprakta Mangan (Mn)

Doğada Mangan daha çok demir oksitlerle birlikte bulunur. Toprakta 50- 750 kg/dekar arasında mangan ölçümleri ise normaldir.

Çok sulu arazilerde mangan düzeyi yüksek olduğundan zehirlenme dahi yapabilir. Keza, ayni tehlike asitli topraklarda da vardı. Buna karşılık , kireçli ve tuzlu topraklarda, su altında dahi, mangan düzeyi yükselmez. Bu nedenle kireçli ve tuzlu topraklarda mangan açlığı daha sıktır.

Yapılan araştırmalarda, her bir derecelik Ph artışının mangan varsıllığını 100 kat azalttığı görülmüştür.

Asitli topraklarda mangan bileşikleri hızla çözüldüğünden serbest mangan yoğunluğu da artar.

Mangan oksitlenmesine yarayan mikro organizmalar da yüksek Ph düzeylerinde faaliyetlerini arttırdığından yüksek (Ph) li ve bol organik maddeli topraklarda pancar, bezelye ve tahıllarda da mangan açlığı yaygın olabilir.

Kuru iklim şartlarında mangan tuzlarının çözülmesi de zorlaştığından, kuru şartlar genellikle mangan açlığı ihtimalini de arttırır.

Topraklarda kireçleme yapılarak , toprak Ph sini ve kalsiyum yoğunluğunu yükselterek bitkinin mangan alımını zorlaştırır. Toprakta magnezyum fazlası mangan kullanımını, mangan fazlası ise demir kullanımını engeller.

Toprağın Mangan yönünden sınıflandırılması aşağıdaki gibidir;

Mangan (ppm) Sınıfı

1> Az

1≤ Yeterli

Page 25: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Yapılan çalışma sonucu Ortaköy ilçesinin Devedamı kasabasının bir bölümü hariç diğer tüm bölgelerinde Mn miktarı yönünden yeterli sınıfındadır.

Page 26: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Toprakta Bakır (Cu)

Topraklarda bakır konsantrasyonu 5-100 ppm arasında bulunmaktadır. Doğal olarak toprakta bulunan toplam bakırın miktarı, toprak ana maddesinin bakır içeriğine bağlı olarak değişiklik gösterir. Mineral ayrışmanın şiddeti ve gelişen bitkilerin etkisi nedeniyle bakır konsantrasyonu toprak profilinin yüzeye yakın katmanlarından daha yüksektir. Genellikle aşırı derecede parçalanıp dağılmış ve yıkanmış toprakların toplam bakır kapsamları düşüktür.Cu toprak parçacıklarına kuvvetli bir şekilde bağlandığından oldukça hareketsizdir (immobildir). Bu nedenle çoğu toprakların Cu içeriği alt profile doğru azalma göstermektedir. Organik madde miktarı çok yüksek olan topraklarda veya pit topraklarda bakır noksanlığı görülebilmektedir. Bunun nedeni organik maddenin bakırı çok kuvvetli bağlamasıdır.

Pratikte bakır  noksanlığının sık görülmeyişinin nedeni, bitkilerin düşük olan ihtiyacını karşılayacak kadar toprakta bakır  bulunması, bitkilere verilen birçok zirai mücadele ilacının önemli miktarda bakır içermesi, kullanılan gübrelerin safsızlık olarak bir miktar bakır içermeleri ve hayvan gübrelerinin bakır içermesidir.

Bakır bitki bünyesinde hareket kabiliyeti iyi değildir. Bu nedenle noksanlık belirtileri yeni meydana gelen yapraklarda görülür. Grimsi yeşil renk, hatta beyazlaşma gibi renk değişimleri ve solma olur. Gelişme zayıflar. Meyve ağaçlarında dalların uç kısımlarında kurumalar olur. Bazı durumlarda, uç kurumalarının görülmesinden önce, normalden büyük yapraklar oluşur. Tahıllarda simptomlar kardeşlenme döneminde yaprak uçlarından başlar. Yaprak uçları beyazlaşır, yaprak daralır ve küçülür. Noksanlık şiddetli ve sürekli olursa başak oluşmaz. Bakır noksanlığının bir diğer özelliği, bitkilerin generatif gelişmesinin, yani çiçek ve meyve oluşumu, vegetatif gelişmeye göre daha fazla etkilenmesidir.

Toprağın bakır yönünden sınıflandırılması aşağıdaki gibidir;

Bakır (ppm) Sınıfı

0,2 Az

0,2 < Yeterli

Page 27: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Yapılan çalışmada Ortaköy ilçesi topraklarının tamamında Bakır yönünden Yeterli sınıfta bulunmuştur.

Page 28: Ortakoy Toprak Veri Tabani ve Uretim Deseni 2014

Gıda ve Yem Üretim Tesisi

Ortaköy İlçesinde üretilen ürün deseni haritada gösterilmiştir. İlçe genelinde tarımsal üretim yapılan alanların büyük çoğunlupunu Arpa bitkisi kaplamaktadır. Üretilen ürünlerin alanları;

Arpa 152bin dekar, Buğday 12bin dekar, Elma 3.3 bin dekar, yonca bin dekar olmak üzere ilçe geneline dağılmış şekildedir. Haritada gösterilen üretim bilgileri ürünlerin üretim miktar ve alanlarının fazla olduğu yerler olarak gösterilmiştir. ÇALIŞMA GRUBU

Ziraat Müh. Ömer Ferat TÜZÜN

Ziraat Müh. Selman YILDIRIM

Ziraat Müh. İsa Serdar ÖZDEMİR

Ziraat Müh. Ercan KANAT