ortada bir Çıkmazın varlığı açıkça görüldüğü halde iki taraf da...

4
Salı 13 Haziran 1961 Bozhurt AKTARILMIŞTIR Dizilip Basıldığı Yer: B 07 Kiiut t> MU,?,U£. ,ve ImÜya* Sahibi: CEMAL TOGAN ------- ---- --İSL U£KURT Basımevi” Teleraf: “BOZKUHT” Tetofnm mhi ah» Cezayir Görüşmeleri Pazar lık Safhasına Giriyor Ortada Bir Çıkmazın Varlığı Açıkça Görüldüğü Halde iki Taraf da Başarı Umudunu Kaybetmedi CEZAYİR ÇOK ŞİDDETLİ SAVAŞLARA SAHNE OLMAKTA Müsiümanlar 12 Kişi Öldürdüler, 50 Kişiyi de Yaraladılar Telgraf: “BOZKURT” Telefon: 2951 Adres: Glrne Caddesi, Lefkoşa—Kıbrıs FiyaU: 19 MU. /& z & hmûmaÂutf/ei SHELljfJul ¥**» .M r%, S S S tm - EV1AN, 12: Hafta sonundaki tatil sırasında vukubulan ve bir *y kadar önce Evian barış görüş melerinin başlamasından bu ya na Cezayir’de en kötü olarak tavsif edilen şiddet hareketlerin den sonra Cezayir barış görüş- meleri, bugün en sıkı bir pazar- lık safhasına girecektir. ÖNEMLİ oturum j Royter Haberler Ajansına gö- re bugünkü oturum, muhteme- len pek önemli olacaktır. Ortada Bozm d un 0Türkİer Anayasayı Savunuyorlar ORTAKLIK esasına dayanan Kıbrıs Cumhuriyetinde, dış siyasetin çizilmesi konusun- da Türk toplumunun eşit hakla- rı vardır. Adanın barış ve refah İçinde kalkınmasını özleyen ve hiç bir tehlikeli macera peşinde koşmayan Türk toplumu, pek tabii olarak bu haklarını mem- leketin yüksek menfaatları- nı ve bölgemizin güvenliğini nazarı itibara alarak kullanmak azmindedir. Toplumurruz şimdi- ye kadar bütün davranışlarında daima ihtiyat ve basireti elden bırakmamıştır. Bununla bera- ber, bazı Rum gazetecileri, ada Türklerini elde ettikleri hakları kötüye kullanmakla suçlandır- makta ve bir takım safsata dolu görüşler ileri sürmektedirler. Haftalık “Kibros” gazetesi dün yayımladığı bir yazıda Türklerin tarafsızlık siyasetine, Başpiskobos Makarios’a ve Baş- kan Nâsıra saldırdıklarını iddia etmekte ve şöyle demektedir : ‘‘Türkİer aşırı haklarını çağun- luğa görüşlerini dikte ettirmek- te kullanmamalıdırlar. Unutma- sınlar ki bir hakkı kötüye kul- lanmak, şiddetle cezalandırılma- sı gereken bir suçtur. Yassıada- da lıugün yargılanmakta olanlar da bu çeşit hatâlar işlemişler- di.” ‘‘Kibros”un belirttiği gibi bu- gün Yassıadada yargılanmakta olan düşük iktidar mensupları- nın yetkilerini kötUye kullandık ları muhakkaktır. Fakat bunu Zürih rejimi altında Kıbrıs Türklerinin de yapmakta oldu- ğunu iddia etmek hem gülünç, hem de saçmadır. ÇünkU, Rum basınının “aşırı” olarak vasıflan dırdığı haklar bile henliz bu top luma teslim edilmemiştir. Bu haklar Rumlar tarafından hâlâ gasbedilmiş bir durumdadır. Vassıada’da bugün yargılan- makta olanların en bUyük suçu anayasayı İhlâl etmiş olmalarıy- dı. Türk toplumu, Kıbrıs Cum huriyetinin kurulduğu gUnden- heri anayasayı savunmaktadır. Ve anayasayı savunduğu içindir ki Rum basınının hücumlarına maruz kalmaktadır. Yetkilerini kötUye kullanan- ların birgün cezalandırılmaları bahis konusu olursa, şüphe yok kİ bundan anayasayı ihlâl eden- ler yakalarını kurtaramıyacak- lardır. ÇünkU, “Kibros”un bah- settiği Yassıada sanıklarının en büyük suçu bu idi. BOZKURT bir çıkmazın varlığı açıkça gö- rüldüğü halde her iki taraf da konferansın başarısızlıkla so- nuçlanacağını kabul etmek te- mayülünü göstermemektedirler. Cezayir işleri Bakanı ve Fran sa Delegasyonu Başkanı, üç gün lük tatili hükümetiyle görüşme- lerde bulunmakla geçirmişti. Geçici Cezayir Hükümeti Baş- bakanı Yardımcısı ve Cezayir Dışişleri Bakanı, başkanlığında- ki Cezayir Delegasyonu, Cenev- re yakınlarındaki merkezlerinde Faslı bakanları kabul etmiştir. Büyük Sahra, görüşmelerin en büyük çıkmazı olarak kabul edilmektedir. CEZAYIRDE KAN GÖVDEYİ GÖTÜRÜYOR CEZAYİR, (Royter) 12: Ce- zayirli Müslüman muharip- ler şimdiye kadar görülmemiş bir şiddet hareketine girişerek 12 kişi öldürmüşler, 50 kişi ya- ralamışlar, 12 bomba patlatmış- lardır. Müsiümanlar bir barı bombalayarak burada 9 Avrupa- lIyı yaralamışlardır. Bomba ba- rın yanından geçmekte olan bir otomobilden atılmıştır. 1957’den bu yana Cezayir şehrinin göbe ğinde böyle bir bombardıman hâdisesi olmuştur. EL BOMBASI HÜCUMLARI AvrupalIların devam ettiği dört başka kahveye yapılan el bombası hücumlarında iki kişi ölmüş, 23 kişi de yaralanmıştır. Cezayir şehrinin etrafındaki Mi- tidja düzüğünde Cezayirli Mil- liyetçilerin yaptığı altı el bom- bası ve tabanca hücumunda üç kişi ölmüş ve 12 kişi yaralan- mıştır. MAYINA ÇARPAN KAMYON Cezayir şehrinin 200 kilomet- re batısında Bedevilerle dolu bir kamyonun mayına çarpması ne- ticesinde vukua gelen infilâktan bir Müslüman ölmüş ve dört Müslüman da yaralanmıştır. BIÇAK VE TABANCA SAVAŞLARI Oranda AvrupalIlara yapılan beş biçak ve tabanca hücumun- da iki kişi öldürülmüş ve birçok kişiler de yaralanmıştır. Oran bölgesinde Mascara yakınında Müslüman milliyetçiler pusuya düşürdükleri üç AvrupalIyı öl- dürmüşlerdir. Bir Fransız askeri de öldürülmüştür. ŞEHİRLER BOMBA HÜCU- MUYLA YAKILDI Liberal görüşleriyle tanınmış olan AvrupalIların evlerine ve Müslümanların dükkânlarına bombalarla hücumlar yapılmış- tır. Şehirlerde ağır hasar kayde- dilmiştir. Bone’da da beş bomba patlamıştır. Oranda Müslüman dükkânla- rını soyarken yakalanan 28 Av- rupalInın o bölgeden sürgün edi- leceği bildirilmektedir. Kraliçenin doğum günü münasebetile resmi ikametgâhında bir kabul resmi tertibleyen İngiliz Temsilcisi Yüksek Komiser Mr. Clark Savunma Bakanı Osman Örek’e haleldi- niz diyor. Lord Home ile Gromiko Laosa Mesaj Yolladılar Ateşin Kesilmesine Nezaret Etmek İşinde Lâoslular İşbirliğine Davet Edildi CENEVRE, 12: Britanya Dış- işleri Bakanı Lord Home, dün Cenevre’de tekrar başlıyan Lâos Konferansında verdiği demeçte Sovyetler Dışişleri Bakanı Gro- Yarından İtibaren BOZKURT Sütunlarında NEFİS IJtR ASK VE MAC ERA ROMANI İZDIRAP ÇOCUKLARI Türkiyetnizin genç istidatlarından HANDAN ACUN’un gazetemize özel ola- ral verdiği en güzel romanı., bade v e akıcı bir uslûb.. Bir film kadar süratli hakiki bir telif roman. Herkesin, bilhassa genç kızların ibretle okuyacağı bir hayat dramı.. SENENİN EN GÜZ'"*, AŞK VE MACERA RC.f \Nl İZDIRAP ÇOCUKLARI .J» Yarından İtibaren BOZKURT’ta myko ile kendisinin Lâos’a bir , bir konuşma yapan Lord Home, ja '— ayrıca Lâos’un sağcı - solcu ve tarafsız grublarını temsil eden prensiblerin yakında İsviçre’de görüşeceklerini açıklamış ve bu kimselerin Cenevre’ye müşterek bir delegasyon göndermeleri ko- nusunda bir anlaşmaya varacak ları umudunu belirtmiştir. mesaj göndererek ateşin kesil- mesine nezaret etmek işinde u- luslararası komisyonla işbirliği yapmalarını bütün ilgililerden istediklerini bildirmiştir. Mütarekenin ihlâl edilmesiyle ilgili çıkmazı ortadan kaldırmak için Cenevre’ye vardıktan sonra KIBRIS PARLÂMENTO HEYETİ YUNANİSTANDA IS Illİ Temsilciler Meclisi Üyeleri dün Yunanistan'a hareketlerinden evvel uçaklarının önünde. Temsilciler Mecliısi Başkanı Glavkos Kliridis, ve ikincıi Başkanı Dr. O. Müderrisoğ- lu, Temsilciler Medisi’nin on üyesi ile birlikte dün uçakla Yunanistan’a hareket etmişler ve Atina’ya varmışlardır. Hıey’et, Yunan Parlâmento Başkanı, Yunan Hükümet teni ısilcileri, Yunanistan’daki Kıb-Ş........................................ . ns Büyükelçisi ve Yunanistan’ ın Kıbrıs Büyükelçisi tarafın- dan karşılanmıştır. Kıbrıs Parlâmento hey’eti, Yunanistan’da resmen üç gün ve tarihî yerleri gezmek üzere özel olarak bir hafta daha ka- lacaktır. OSMAN KÖKSAL İSTİFA HABERİNİ NASIL KARŞILADI Ankara ; Millî Birlik Ko- mitesi üyesi, Cumhurfbaşkanh ğı Genel Sekreteri ve Muha- fız Alayı Komutanı Kurmay Albay Osman Koksal, ünifor- masının kollunda taşıdığı 1 ‘Günaha > rfbaşkan 1 ığı F onsu”- nu göstererek, ‘İstifa ettiğimle ilgili söylentiden hepsinin ce- Cumkr Başkan Muavininin Kabulleri Kıbrıs Cumhur Başkan Mu aviııi Sayın Dr. Fazıl Küçük dün saat 12.00 de Lübnan Bii yükelçiısi Dr. Şehade Hüse- yin’i kabul etmiştir. vabı, bu işarette... Madem ki taşımakta devam (ediyorum, yerimdeyim.” demiştir; böyle Jikle görevinden istifa etmiş olduğuna dair hareketleri ya- lanlamıştır. Madanoğlu İstifasının Reddini nazik bir jest olarak vasıflandırdı Ankara : Millî Birlik Komi tesi üyelerinden Korgeneral Cemal Madanoğlu, istifasıyla ilgili haiberleıden ve Cemal Gürsel’in kendisiyle ilgilli de- mecinden sonra, “İstifamın reddi nazik bir jest ama, lıak- kımdaki kararı kendim veri- rim” demiştir. Türkiye Devlet ve Hiikû- nıiet Başkanı Cemal Gürsel, Madanoğlu ile ilgili olarak “Kaç def’a istifa canım. Yor- gun. Dinlenmek istiyor” de- miştir. Italyan Başbakanı Fanfani Başkan Kennedy İle Görüştü Vaşingtoıı : Birleşik Ameri- ka’ya beş gürrliik bir ziyaret yapmak için önceki akşam Va şiııgton’a varan İtalya Başba- kanı Fanfanı, dün Başkan Kennedty ve Dışişleri Bakanı Dean Rusk ile görüşmüştür. Beraberinde 1 talyarı Dışişle ri Bakanı da bulunan Fanfa- ni, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Dag Haııımerş İd lile görüşmek için Perşembe giin Nevv York’a gidecektir. Fan- fani, Cuma akşamı Roma’yı dönmek üzere Amerika’dan ayrılacaktır. Koı gene rai Mad aı loğI u' ımn şimdiye kadar beş def’a istifa etmiş olduğu bildirilmektedir. Makarios Bir idam Mahkûmunun Canını Bağışladı Anayasanın 53 üncü madde siyle kendisine verilen salâhi- yetleri istimalen, Cumhur Ba.j kanı Başpiskobos Makarios, Lefkoşa Ağır Ceza Mahkeme- si tarafından 5, Aralık, 1960 da idame mahkûm edilen Eğ lenceHi Antoııios H.ristu Va- rellas’m cezasını ebedi hapisli- ğe çevirmiştir. Terfi Sağlık Vekâletinde müsteşar muavini olarak ça- lışmış bulunan M. Kemal lîey 18 Mayıs, 1961 den itibaren Hariciye Vekâletine müsteşar veya Baş Konsolos olarak ta* vin edilmiştir. MISIRDA YEDİ GÜN Leymosun Sedad Simavi llko kulunda yapılan beden eğiti- mi gösterilerin den Piramit Sedat Simavi ilkokulu nun Başarılı Gösterilen Sıdat >imavi İlk okulu, ge- çen Pazar günü Leymosun’da okullar Sahası'ndan yıl sonu beden eğitimi gösterilerini yapmış ve'halkın övgüsünü ka zanmıftıır. Gösterilerden sonra açılan sergi de çok beğenilmiş tir. Yandaki resimlerimiz, çok beğenilen spor gösterileri sııa sında teşkil edilen piramitler- den ikisini göstermektedir. Türkiye ve Yunanistan seyahatine hazırlandığımız günlerde bir haber aldık ansızın. Yunanistan seyeha- ti tehir edildi. Sebebi diye sorduğumuz- da, 4 Haziranda Makarios’- un Mısır seyahati zuhur et- tiğinden Yunanistana daha sonra gidilecek denildi. Pek iyi ama Mısır seyahatine verilen bu önem bir evvelki programı tadil edecek ka- dar mühim mi idi? Her hal de bizim aklımızın alamıya- cağı sebepler olsa gerektr diye düşünmek mecburiye- tinde kaldık. Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios’un ezelden beri Arab aleminin gözdesi ol- duğu hapimizce malûmdu. Kara gün dostu Araplar en kritik günlerde az mı des- teklemişlerdi Kıbrıs Rum- larını?Şimdi Cumhurbaşkan lığına getirilen Makario- sun, Başkan Nâsıra giderek şükran borcunu ifa etmesi gerekliydi. Fakat geziye katılan heyette bir Türk Bakan veya Mebus’un bu- lunmayışı herkesin gözün- den kaçmıyan bir skandal- di her halde. Gezi listesine evvelâ üç sonra da iki ilâve edilerek beş Türk gazeteci iştirak ettiriliyordu. Bizim için bir hayli ente- reson olması muhtemeldi bu gezinin. Ehramlar di- yarı, Firavunlar ülkesi Mı- sırın sihirli atmosferine dalmak ve iki Başkanın te- maslarını yakından takıp etmek için şiddetli bir arzu kıvılcımı çaktı içimizde. KAHIREYE VARIŞ tlluşın tipi uçağımız iki buçuk saatte Almaza hava alanına kondu. Makarios’u taşıyan ayni tipteki uçak bizden yarım saat sonra varabildi. Bizim önce var- mamız belki protokola ay- kırı ama, bizim ekipte bu- lunan foto muhabrileri, CEMAL TOGAN Cumhurbaşkanının gelişini tesbit edemezlerdi aksi tak dirde. Cumhurbaşkanının deb- debeli bir şekilde karşılan- ması için elden geleni yap- mış Başkan Nâsır. Renkli çadır bezlerinden süslenmiş localarda Kordiplomatik yer almış, beyaz üniformalı ihtiram kıtası hazır ol vazi- yetinde, karşı localarda halk tabakasından müteşek kil Uç dört yüz kişilik bir kalabalık, elinde değnek tu- tan bando şefi rolündeki bir adam, mezkûr kalabalı- ğa bir şeyler ezberletiyor- du. Ayşa Makarios - Ayşa Nâsır, Zdo Nâsır -Zido Ma karios. Askerî teftiş ve resmf er- kâna takdim merasimini müteakip Kubbe Sarayına müteveccihen hareket edi- liyor. Gazeteciler kafilesi da Başkanların peşi sıra katara giriyoruz. Yol boyun ca sıralanmış halk el ve ayak hareketleri le tezahü- rat yapıyorlar. Ayşa Nflsır- Ayşa Makarios. KUBBE SAARYINDA İSTİRAHAT Bir zamanlar Kral Fa- ruk’un binbir gece masalla- rını andıran şaşaalı bir ha- yat sürdüğü Kubbe Sarayı- nın kuştüyü koltuklarına yaslanırken Sudanlı uşakar gümüş tepsilerde soğuk meşrubat ikram ediyordu. Bir saat kadar istirahat ettikten sonra bize tahsis edilen Semiramis otelindeki odalarımıza yerleşiyoruz. KAHlREDE HAYAT Geniş asfalt yolları yedi sekiz kat apartmanları ve şehrin muhtelif yerlerinde- ki parkları ile hir Avrupa şehri manzarası arzeden Ka hire maalesef süfliyeti tem sil eden halkın istilâsına ug ramış intibaını uyandırıyor- du. (Devamı yarın) ! Sedad Simavi llkokulu’nun beden gösterisinden bajka güzel bir sahne LEFKOŞA TÜRK BANKASI SIZIN KENDİ BANK ANIZDIR Siz de Paranızı LEFKOŞA TÜRK BANKASINA vadimiz. Unutmayınız ki para evde kalırsa HIRSIZ, fakat LEFKOŞA TÜRK BANKASPNA yatırılırsa en yüksek FAİZ getirir.

Upload: others

Post on 17-Mar-2021

8 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Ortada Bir Çıkmazın Varlığı Açıkça Görüldüğü Halde iki Taraf da …evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1961/... · 2014. 4. 29. · Ortada Bir Çıkmazın Varlığı

Salı13

Haziran1961

B o z h u r tAKTARILMIŞTIR

Dizilip Basıldığı Yer: B07K iiu t t> MU,?,U£. , ve ImÜya* Sahibi: CEMAL TOGAN ----------- --İSL U£KURT Basımevi” Teleraf: “BOZKUHT” Tetofnm mhi a h »

Cezayir Görüşmeleri Pazar lık Safhasına Giriyor

Ortada Bir Çıkmazın Varlığı Açıkça Görüldüğü Halde iki Taraf da Başarı Umudunu KaybetmediCEZAYİR ÇOK ŞİDDETLİ SAVAŞLARA SAHNE OLMAKTA

Müsiümanlar 12 Kişi Öldürdüler, 50 Kişiyi de Yaraladılar

Telgraf: “BOZKURT” Telefon: 2951 Adres: Glrne Caddesi, Lefkoşa—Kıbrıs FiyaU: 19 MU.

/& z&hmûmaÂutf/ei SHELljfJul ¥**»

. Mr % ,

S S S tm -

EV1AN, 12: Hafta sonundaki tatil sırasında vukubulan ve bir *y kadar önce Evian barış görüş melerinin başlamasından bu ya na Cezayir’de en kötü olarak tavsif edilen şiddet hareketlerin den sonra Cezayir barış görüş­meleri, bugün en sıkı bir pazar­lık safhasına girecektir.

ÖNEMLİ otu rum j Royter Haberler Ajansına gö­re bugünkü oturum, muhteme­len pek önemli olacaktır. Ortada

Bozm dun

0“

Türkİer Anayasayı Savunuyorlar

ORTAKLIK esasına dayanan Kıbrıs Cumhuriyetinde, dış siyasetin çizilmesi konusun­

da Türk toplumunun eşit hakla­rı vardır. Adanın barış ve refah İçinde kalkınmasını özleyen ve hiç bir tehlikeli macera peşinde koşmayan Türk toplumu, pek tabii olarak bu haklarını mem­leketin yüksek menfaatları- nı ve bölgemizin güvenliğini nazarı itibara alarak kullanmak azmindedir. Toplumurruz şimdi­ye kadar bütün davranışlarında daima ihtiyat ve basireti elden bırakmamıştır. Bununla bera­ber, bazı Rum gazetecileri, ada Türklerini elde ettikleri hakları kötüye kullanmakla suçlandır­makta ve bir takım safsata dolu görüşler ileri sürmektedirler.

Haftalık “Kibros” gazetesi dün yayımladığı bir yazıda Türklerin tarafsızlık siyasetine, Başpiskobos Makarios’a ve Baş­kan Nâsıra saldırdıklarını iddia etmekte ve şöyle demektedir : ‘‘Türkİer aşırı haklarını çağun- luğa görüşlerini dikte ettirmek­te kullanmamalıdırlar. Unutma­sınlar ki bir hakkı kötüye kul­lanmak, şiddetle cezalandırılma­sı gereken bir suçtur. Yassıada- da lıugün yargılanmakta olanlar da bu çeşit hatâlar işlemişler­di.”

‘‘Kibros”un belirttiği gibi bu­gün Yassıadada yargılanmakta olan düşük iktidar mensupları­nın yetkilerini kötUye kullandık ları muhakkaktır. Fakat bunu Zürih rejimi altında Kıbrıs Türklerinin de yapmakta oldu­ğunu iddia etmek hem gülünç, hem de saçmadır. ÇünkU, Rum basınının “aşırı” olarak vasıflan dırdığı haklar bile henliz bu top luma teslim edilmemiştir. Bu haklar Rumlar tarafından hâlâ gasbedilmiş bir durumdadır.

Vassıada’da bugün yargılan­makta olanların en bUyük suçu anayasayı İhlâl etmiş olmalarıy­dı. Türk toplumu, Kıbrıs Cum huriyetinin kurulduğu gUnden- heri anayasayı savunmaktadır. Ve anayasayı savunduğu içindir ki Rum basınının hücumlarına maruz kalmaktadır.

Yetkilerini kötUye kullanan­ların birgün cezalandırılmaları bahis konusu olursa, şüphe yok kİ bundan anayasayı ihlâl eden­ler yakalarını kurtaramıyacak- lardır. ÇünkU, “Kibros”un bah­settiği Yassıada sanıklarının en büyük suçu bu idi.

BOZKURT

bir çıkmazın varlığı açıkça gö­rüldüğü halde her iki taraf da konferansın başarısızlıkla so­nuçlanacağını kabul etmek te­mayülünü göstermemektedirler.

Cezayir işleri Bakanı ve Fran sa Delegasyonu Başkanı, üç gün lük tatili hükümetiyle görüşme­lerde bulunmakla geçirmişti.

Geçici Cezayir Hükümeti Baş­bakanı Yardımcısı ve Cezayir Dışişleri Bakanı, başkanlığında­ki Cezayir Delegasyonu, Cenev­re yakınlarındaki merkezlerinde Faslı bakanları kabul etmiştir.

Büyük Sahra, görüşmelerin en büyük çıkmazı olarak kabul edilmektedir.CEZAYIRDE KAN GÖVDEYİ

GÖTÜRÜYORCEZAYİR, (Royter) 12: Ce­

zayirli Müslüman muharip­ler şimdiye kadar görülmemiş bir şiddet hareketine girişerek 12 kişi öldürmüşler, 50 kişi ya­ralamışlar, 12 bomba patlatmış­

lardır. Müsiümanlar bir barı bombalayarak burada 9 Avrupa­lIyı yaralamışlardır. Bomba ba­rın yanından geçmekte olan bir otomobilden atılmıştır. 1957’den bu yana Cezayir şehrinin göbe ğinde böyle bir bombardıman hâdisesi olmuştur.

EL BOMBASI HÜCUMLARI AvrupalIların devam ettiği

dört başka kahveye yapılan el bombası hücumlarında iki kişi ölmüş, 23 kişi de yaralanmıştır. Cezayir şehrinin etrafındaki Mi- tidja düzüğünde Cezayirli Mil­liyetçilerin yaptığı altı el bom­bası ve tabanca hücumunda üç kişi ölmüş ve 12 kişi yaralan­mıştır.

MAYINA ÇARPAN KAMYON

Cezayir şehrinin 200 kilomet­re batısında Bedevilerle dolu bir kamyonun mayına çarpması ne­ticesinde vukua gelen infilâktan bir Müslüman ölmüş ve dört

Müslüman da yaralanmıştır.BIÇAK VE TABANCA

SAVAŞLARIOranda AvrupalIlara yapılan

beş biçak ve tabanca hücumun­da iki kişi öldürülmüş ve birçok kişiler de yaralanmıştır. Oran bölgesinde Mascara yakınında Müslüman milliyetçiler pusuya düşürdükleri üç AvrupalIyı öl­dürmüşlerdir. Bir Fransız askeri de öldürülmüştür.

ŞEHİRLER BOMBA HÜCU­MUYLA YAKILDI

Liberal görüşleriyle tanınmış olan AvrupalIların evlerine ve Müslümanların dükkânlarına bombalarla hücumlar yapılmış­tır. Şehirlerde ağır hasar kayde­dilmiştir. Bone’da da beş bomba patlamıştır.

Oranda Müslüman dükkânla­rını soyarken yakalanan 28 Av­rupalInın o bölgeden sürgün edi­leceği bildirilmektedir.

Kraliçenin doğum günü münasebetile resmi ikametgâhında bir kabul resmi tertibleyen İngiliz Temsilcisi Yüksek Komiser Mr. Clark Savunma Bakanı Osman Örek’e haleldi­

niz diyor.

Lord Home ile Gromiko Laosa Mesaj YolladılarAteşin Kesilmesine Nezaret Etmek İşinde

Lâoslular İşbirliğine Davet EdildiCENEVRE, 12: Britanya Dış­

işleri Bakanı Lord Home, dün Cenevre’de tekrar başlıyan Lâos Konferansında verdiği demeçte Sovyetler Dışişleri Bakanı Gro-

Yarından İtibarenBOZKURT Sütunlarında

NEFİS IJtR ASK VE MAC ERA ROMANI

İZDIRAP ÇOCUKLARITürkiyetnizin genç istidatlarından

HANDAN ACUN’un gazetemize özel ola- ral verdiği en güzel romanı., bade v e akıcı bir uslûb.. Bir film kadar süratli hakiki bir telif roman. Herkesin, bilhassa genç kızların ibretle okuyacağı bir hayat dramı..

SENENİN EN GÜZ'"*, AŞK VE MACERA RC.f \Nl

İZDIRAP ÇOCUKLARI.J»

Yarından İtibaren BOZKURT’ta

myko ile kendisinin Lâos’a bir , bir konuşma yapan Lord Home, ja '— ayrıca Lâos’un sağcı - solcu ve

tarafsız grublarını temsil eden prensiblerin yakında İsviçre’de görüşeceklerini açıklamış ve bu kimselerin Cenevre’ye müşterek bir delegasyon göndermeleri ko­nusunda bir anlaşmaya varacak ları umudunu belirtmiştir.

mesaj göndererek ateşin kesil­mesine nezaret etmek işinde u- luslararası komisyonla işbirliği yapmalarını bütün ilgililerden istediklerini bildirmiştir.

Mütarekenin ihlâl edilmesiyle ilgili çıkmazı ortadan kaldırmak için Cenevre’ye vardıktan sonra

KIBRIS PARLÂMENTO HEYETİ YUNANİSTANDAI S I l l İ

Temsilciler Meclisi Üyeleri dün Yunanistan'a hareketlerinden evvel uçaklarının önünde.

Temsilciler Mecliısi Başkanı Glavkos Kliridis, ve ikincıi Başkanı Dr. O. Müderrisoğ- lu, Temsilciler Medisi’nin on üyesi ile birlikte dün uçakla Yunanistan’a hareket etmişler ve Atina’ya varmışlardır.

Hıey’et, Yunan Parlâmento Başkanı, Yunan Hükümet teni

ısilcileri, Yunanistan’daki Kıb-Ş.........................................ns Büyükelçisi ve Yunanistan’ ın Kıbrıs Büyükelçisi tarafın­dan karşılanmıştır.

Kıbrıs Parlâmento hey’eti,Yunanistan’da resmen üç gün ve tarihî yerleri gezmek üzere özel olarak bir hafta daha ka­lacaktır.

OSMAN KÖKSAL İSTİFA HABERİNİ NASIL KARŞILADI

Ankara ; Millî Birlik Ko­mitesi üyesi, Cumhurfbaşkanh ğı Genel Sekreteri ve Muha­fız Alayı Komutanı Kurmay Albay Osman Koksal, ünifor­masının kollunda taşıdığı 1 ‘Günaha > rfbaşkan 1 ığı F onsu” - nu göstererek, ‘İstifa ettiğimle ilgili söylentiden hepsinin ce-

Cumkr Başkan Muavininin KabulleriKıbrıs Cumhur Başkan Mu

aviııi Sayın Dr. Fazıl Küçük dün saat 12.00 de Lübnan Bii yükelçiısi Dr. Şehade Hüse­yin’i kabul etmiştir.

vabı, bu işarette... Madem ki

taşımakta devam (ediyorum, yerimdeyim.” demiştir; böyle

Jikle görevinden istifa etmiş olduğuna dair hareketleri ya­

lanlamıştır.

Madanoğlu İstifasının Reddini nazik bir jest olarak vasıflandırdı

Ankara : Millî Birlik Komi tesi üyelerinden Korgeneral Cemal Madanoğlu, istifasıyla ilgili haiberleıden ve Cemal Gürsel’in kendisiyle ilgilli de­mecinden sonra, “İstifamın reddi nazik bir jest ama, lıak- kımdaki kararı kendim veri­rim” demiştir.

Türkiye Devlet ve Hiikû- nıiet Başkanı Cemal Gürsel, Madanoğlu ile ilgili olarak “Kaç def’a istifa canım. Yor­gun. Dinlenmek istiyor” de­miştir.

Italyan Başbakanı Fanfani Başkan Kennedy İle Görüştü

Vaşingtoıı : Birleşik Ameri­ka’ya beş gürrliik bir ziyaret yapmak için önceki akşam Va şiııgton’a varan İtalya Başba­kanı Fanfanı, dün Başkan Kennedty ve Dışişleri Bakanı

Dean Rusk ile görüşmüştür.

Beraberinde 1 talyarı Dışişle

ri Bakanı da bulunan Fanfa­ni, Birleşmiş Milletler Genel

Sekreteri Dag Haııımerş İd lile görüşmek için Perşembe giin

Nevv York’a gidecektir. Fan­fani, Cuma akşamı Roma’yı

dönmek üzere Amerika’dan ayrılacaktır.

Koı gen e rai Mad aı loğ I u' ımn şimdiye kadar beş def’a istifa etmiş olduğu bildirilmektedir.

Makarios Bir idam

Mahkûmunun Canını

BağışladıAnayasanın 53 üncü madde

siyle kendisine verilen salâhi­yetleri istimalen, Cumhur Ba.j kanı Başpiskobos Makarios,

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkeme­si tarafından 5, Aralık, 1960 da idame mahkûm edilen Eğ lenceHi Antoııios H.ristu Va- rellas’m cezasını ebedi hapisli­ğe çevirmiştir.

Te r f iS a ğ l ı k Vekâletinde

müsteşar muavini olarak ça­lışmış bulunan M. Kemal lîey 18 Mayıs, 1961 den itibaren Hariciye Vekâletine müsteşar veya Baş Konsolos olarak ta* vin edilmiştir.

MISIRDA YEDİ GÜN

Leymosun Sedad Simavi llko kulunda yapılan beden eğiti­mi gösterilerin den Piramit

Sedat Simavi ilkokulu nun Başarılı GösterilenSıdat >imavi İlk okulu, ge­

çen Pazar günü Leymosun’da okullar Sahası'ndan yıl sonu beden eğitimi gösterilerini

yapmış ve'halkın övgüsünü ka zanmıftıır. Gösterilerden sonra açılan sergi de çok beğenilmiş tir. Yandaki resimlerimiz, çok beğenilen spor gösterileri sııa sında teşkil edilen piramitler­den ikisini göstermektedir.

Türkiye ve Yunanistan seyahatine hazırlandığımız günlerde bir haber aldık ansızın. Yunanistan seyeha- ti tehir edildi.

Sebebi diye sorduğumuz­da, 4 Haziranda Makarios’- un Mısır seyahati zuhur et­tiğinden Yunanistana daha sonra gidilecek denildi. Pek iyi ama Mısır seyahatine verilen bu önem bir evvelki programı tadil edecek ka­dar mühim mi idi? Her hal de bizim aklımızın alamıya- cağı sebepler olsa gerektr diye düşünmek mecburiye­tinde kaldık.

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios’un ezelden beri Arab aleminin gözdesi ol­duğu hapimizce malûmdu. Kara gün dostu Araplar en kritik günlerde az mı des­teklemişlerdi Kıbrıs Rum- larını?Şimdi Cumhurbaşkan lığına getirilen Makario- sun, Başkan Nâsıra giderek şükran borcunu ifa etmesi gerekliydi. Fakat geziye katılan heyette bir Türk Bakan veya Mebus’un bu­lunmayışı herkesin gözün­den kaçmıyan bir skandal­di her halde. Gezi listesine evvelâ üç sonra da iki ilâve edilerek beş Türk gazeteci iştirak ettiriliyordu.

Bizim için bir hayli ente- reson olması muhtemeldi bu gezinin. Ehramlar di­yarı, Firavunlar ülkesi Mı­sırın sihirli atmosferine dalmak ve iki Başkanın te­maslarını yakından takıp etmek için şiddetli bir arzu kıvılcımı çaktı içimizde.

KAHIREYE VARIŞtlluşın tipi uçağımız iki

buçuk saatte Almaza hava alanına kondu. Makarios’u taşıyan ayni tipteki uçak bizden yarım saat sonra varabildi. Bizim önce var­mamız belki protokola ay­kırı ama, bizim ekipte bu­lunan foto muhabrileri,

CEMAL TOGAN

Cumhurbaşkanının gelişini tesbit edemezlerdi aksi tak dirde.

Cumhurbaşkanının deb­debeli bir şekilde karşılan­ması için elden geleni yap­mış Başkan Nâsır. Renkli çadır bezlerinden süslenmiş localarda Kordiplomatik yer almış, beyaz üniformalı ihtiram kıtası hazır ol vazi­yetinde, karşı localarda halk tabakasından müteşek kil Uç dört yüz kişilik bir kalabalık, elinde değnek tu­tan bando şefi rolündeki bir adam, mezkûr kalabalı­ğa bir şeyler ezberletiyor­du. Ayşa Makarios - Ayşa Nâsır, Zdo Nâsır - Zido Ma karios.

Askerî teftiş ve resmf er­kâna takdim merasimini müteakip Kubbe Sarayına müteveccihen hareket edi­liyor. Gazeteciler kafilesi da Başkanların peşi sıra katara giriyoruz. Yol boyun ca sıralanmış halk el ve ayak hareketleri le tezahü­rat yapıyorlar. Ayşa Nflsır- Ayşa Makarios.

KUBBE SAARYINDA İSTİRAHAT

Bir zamanlar Kral Fa­ruk’un binbir gece masalla­rını andıran şaşaalı bir ha­yat sürdüğü Kubbe Sarayı­nın kuştüyü koltuklarına yaslanırken Sudanlı uşakar gümüş tepsilerde soğuk meşrubat ikram ediyordu.

Bir saat kadar istirahat ettikten sonra bize tahsis edilen Semiramis otelindeki odalarımıza yerleşiyoruz.

KAHlREDE HAYATGeniş asfalt yolları yedi

sekiz kat apartmanları ve şehrin muhtelif yerlerinde­ki parkları ile hir Avrupa şehri manzarası arzeden Ka hire maalesef süfliyeti tem sil eden halkın istilâsına ug ramış intibaını uyandırıyor­du.

(Devamı yarın)

!

Sedad Simavi llkokulu’nun beden gösterisinden bajka güzel bir sahne

LEFKOŞA TÜRK BANKASISIZIN KENDİ BANK ANIZDIR

Siz de Paranızı LEFKOŞA TÜRK BANKASINA vadimiz.

Unutmayınız ki para evde kalırsa HIRSIZ, fakat LEFKOŞA TÜRK BANKASPNA yatırılırsa en yüksek FAİZ getirir.

Page 2: Ortada Bir Çıkmazın Varlığı Açıkça Görüldüğü Halde iki Taraf da …evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1961/... · 2014. 4. 29. · Ortada Bir Çıkmazın Varlığı

SAVFA 2 ( B O Z K U R T )

AKİSLER :

-MAAD TftKARNBAN SAYISMTO TO M Ss a u , 13

IM\

TARAFSIZLIĞIN CİLVELERİOSMAN TÜRKAY

Biz, karşılıklı güven ve iyi niyetle, dün­yanın tam bir barışa ve milletlerin de refah ve saadete kavuşturulabileceğine inanıyoruz; fakat bugünkü dünyada, bencil bir tarafsızlık siyasetinin barış idealine faydalı olabileceği­ne asla ihtimal vermiyoruz. Çünkü yeryüzün­de esas savaş gücüne ve ekonomik potansi­yele sahip olan memleketler, çeşitli paktlarla ve savunma sistemleriyle iki ayrı kampa bö­lünmüşlerdir. milletlerin hürriyetleri, bağım­sızlıkları ve toprak bütünlüklerinin sağlan­ması ve korunması kadar; tam bir dünya barışının kurulması da, ancak bu iki kamp arasında yaratılacak yapıcı bir ruh saye-, sinde gerçekleştirilebilecektir. Bu iki kamp arasına giren tara/sızlar, kendilerini daha şimdiden iki cami arasuıda kalmış beyna­mazın durumunda bulmaktadırlar. ÇUnkU, hakikate bakılacak olursa, tarafsızların meydana getirdiği blok, ne iktisadi, ne ma­li, ne teknik ve ne de askerî bakımdan ken­di varlığını kendi kaynaklarıyla idame ettirecek bir durumda değildir. Amerika yardımı kestiği takdirde, Rusyaya boyun eğmek zorundadırlar.

İşte bu sebeplerden ötürü, kendilerini tarafsız ilân eden memleketlerin ayrı ayrı veya hep brden tam bir tarafsızlık siyaseti gütmelerine imkân yoktur. Muhakkak suret- te, ya rüzgârda sallanan kamış gibi bir ora-, ya, bir buraya meyledeceklerdir; yahut da bir tarafa kaymak mecburiyetinde kalacak­lardır.

Zürih ve Londra anlaşmalaruıdan sonra Kibrisin sağladığı hukukî, siyasî ve asker] durum, adanın tarafsızlar blokunda yer alma' sini imkânsız bir duruma sokmaktadır. Bu­nunla beraber, Rum dostlarımızın tarafsızlık politikasında ayak diredikleri görülmekte­dir. Birleşik Arap Cumhuriyeti ziyareti es­nasında Rum liderliği de tutumunu az çok belli etmiş ve Kibrisin Eylül ayında tertip­lenmesi beklenen tarafsızlar zirve konferan­sına katılmak arzusunda olduğunu belirt­mişlerdir.

Biz, milletlerin bağımsızlığına, hürrye- tine ve gerçek bir dünya barışına inanıyo- ruz. Fakat, bunların ancak ve ancak Birleşik Amerikanın önderliği altında bulunan hür dünyanın idealleri çerçevesi dahilinde ger- çekleşeceğne güvenyoruz. Batı dünya­sından ayrılmak demek bu idealleri zayıf­latmak demektir. Kıbrıs, tarafsızlar safında katiyetle yer almaya karar verirse, bunu devam ettiremiyecek ve gülüç bir duruma düşecektir.. Nitekim, “biz her milletle aynı derecede dostuz” dyenler daha şimdiden is­tikrarsız konuşmalarıyla tezat uçurumlarına yuvarlanmaya ve bu hususta dünya genel efkârının istihfaftı ilgisini üzerlerine çek­meye başlamışlardır.

UM X.

Cumhurbaşkanı Makariosun, bir hafta süren Birleşik Arap Cumhuriyeti ziyareti esnasında Başkan Nasırla birlikte verdikleri demeçleri Kıbrısa döner dönmez adeta unut­ması, Lefkoşadaki Yüksek Ingilz Komiseri­nin, Kraliçenin doğum günü münasebetiyle verdiği partide Kraliçe şere/ine kadeh kal­dırırken: “Kıbrısla Britanya arasındaki mü­nasebetler bugün en dostane safhadadır” demesi bunun en bariz delili değil midir?

Bir devlet olarak biz her devletle aynı derecede nasd dost olabiliriz, onlarla nasıl bir ideal birliği kurabiliriz? Devlet başkanı yarın Birleşik Amerkayı ve Batı Almanyayı; ondan sonra da Rusyayı ve Doğu Alman- yayı ziyaret edecek olursa, gene aynı şekil­de her iki tarafın fikrine iştirak ederek dostluktan mı bahsedecektir? Buna imkân var mıdır? Kıbrıs böyle bir siyaset güttüğü takdirde sair milletlere itimat telkin edebi­lecek midir?

YIKICI SİYASET

Memlekette İktisadî kriz ve işsizlik var deriz. Göçlerin önüne geçilınediğinden şikâyet ederiz. Memlekete dış yatırımlar ya­pılsın, İş açılsın diye hergün yazılar donatı­rız.. Bir de bütün bunların üstünden şimdiı Amerikalıların onbeş milyon dolar sarfede- rek Kıbrısta kurmayı tasarladıkları “Ame­rikanın Sesi” radyo stasyonu için hükümetin izin vermemesini isteriz.

Pek tabiî olarak bunu isteyen biz de­ğiliz. Bunu isteyenler tarafsızlık propagan­dası yapan ve dolayısıyle batı dünyasına karşı cephe alan Rum dostlarımızdır.

Kıbrısta Amerikalılar bir radyo stasyo- nunu kurarlarsa, adanın tertemiz bağımsız­lığına leke sürülürmüş . Gördünüz mü men- taliteyi.. Gördünüz mü şu tarafsızlık denilen siyasetin cilvelerini..

Bu radyo stasyonu eğer Kıbrısta kurul­mazsa, Amerikalılar bundan hiç te zararlı çıkmayacaklardır. Çünkü Kıbrıstan başka bir yere stasyonlarını kuracaklardır. Bundan zararlı çıkacak olan Kıbrıs halkı ve Kıbrıs ekonomisidir. Söz konusu radyo stasyonu- nun Kıbrısta inşasına izin verildiği takdirde sarf edilecek olan 15 milyon doların en azdan yarısından fazlası döviz olarak bu memleke­te girecektir. Bu paradan Kıbrıslı usta, işçi ve Kıbrıslı iş adamları yararlanacaktır.. Sonra, aynı müessese birçok Kıbrıslılara iş ve geçim temin edecektir.

Rum dostlarımız bu tutumlarıyla mem­leket menfaatları aleyhinde çalıştıklarını an­lamak zorundadırlar. Halen Amerikanın Kıbrısta radyo stasyonlan vardır. Şimdi ya­pılacak olan bu yeni stasyonla mı bu mem­leket tarafsızlığına leke sürecektir?

Alimler, ileride meydana gelecek açlık tehlike­sinden insanları, okyanusların kurtaracağını

belirtiyorlar

Denizler istikbalin tarlaları olacak

ı rvTvru ı n u H n i ........y

^ ^ ra ^ S Z S e S H S H S a F S H S H S H S a S B S H S B S H S E S H S H S a S B S H S a S E K S E S a S M g s H S H S B S -d S ^ S ÎS îS H ^MİNİK HİKÂYE:

B İR G A R İ P KİŞİ

İ M E R M U M S f f l

BABASINI ÇOK SEVDİĞİ İÇİN.. ANNESİ ONU KISKANMIŞ VE...

Bir müddet evvel Pariste vu- j vardır. Adı Danielle’dir ama kubulan müthiş bir facia kısacası Dany derler, dünyanın bütün “Çok kıskan . Bu genç karı kocanın mesııt cun, ne yapayım, elimle de- olmaması için hiç bir sebep ğil” diyen kadınlarına ders ol | mevcut değildir. Roger, karı­şa yeridir.. Çünkü modern j sı Denise’i çılgın gibi sever, ilmin de tesbit ettiği gibi Denişe de kocasını daha faz- kıskançlık, durduğu yerde la çılgınca sevmektedir. İkisiluran bir ruh hastalığı değil dir. Gittikçe ilerliyor, gittik­çe azıtıyor ve nihayet pençe­sine yakaladığı zayıf iradeli, mantıksız insanlara dünyanın en korkunç suçlarım işletebi­liyor!.

Parisin Rııe de la Reunion sokağındaki koca apartmanla nn ufacık dairelerinden bi­rinde genç bir demirci ustası olan Roger Lanuque ile genç ve güzel karısı Denişe otur­maktadır.. Liseye devameden bir de küçük kızları

birden kızları Dany’yi adeta gözlerinden ayımıamacasma gönüllerinden de ayıramaz­lar..

Bu ailenin saadet göğünü karartan hiç bir şey, hiç biı bulut olmamak icap ederse de maalesef hakikat bu mer­kezde değildir. Denişe “Koca smı canından fazla sevdiği için çok da kıskanmakta ’ du-. Sebep mi var?.. Yani kocası çapkın bir adam mı, Yoovv ! Roger'in bir çapkınlık yaptı­ğım kimse görmemiş.

■ S jnS '

Okuyucularımızın DikkatineLefkoşadan gayri kasaba ve köylerden +

gönderilecek ilânlarla birlikte, ilân tutarı | olan ve aşağıda gösterilen meblâğların | “Postal Order” olarak peşin gönderilmesi- | nin gerektiği bildirilir.

★ Kiralık, satılık, doğum, ölüm, ayrıl­ma, nişan, evlenme, mevlût. isim değiştirme v s. HER DEFASI tÇIN 250 MÎL.

★ Tapu, Mahkeme, mecburi satış, dü­ğün davetiyesi v.s. HER DEFASI 500 MÎL. a

★ Ölüm (Resimle birlikte) BİR DRFA I 500 MİL - KLISE ÜCRETİ 250 MİL |

Poli Hürriyet OrtaokuluMüdürlüğünden

1961 - 1962 öğretim yılında okulumuz birinci sınıfına

g:recek öğrencilerin test imtihanı 19 Haziran 1961 Pazar­

tesi Matematik ve Tiirkçeden olmak üzere ö.e. saat 9 da

yapılacaktır. İmtihana girmek istiyen öğrenciler 15 - 19

Haziran tarihleri arasında (19 Hazim dahil olmak) üzere

hergün ö.e. saat 8.30 - 12 arasında okul müdürlüğüne mü­

racaat ederek kayıtlarını yaptırmalıdırlar, öğrenciler ka­

yıt olurken yanlarında bulundurmaları gereken belgeler

şunlardır-:

1. İlkokul Diploması.

2. 4 adet vesikalık fotoğraf.

3. Yaş Kağıdı.

NOT: İmtihan neticelerine göre okula kabul kayıtları

Eylülün 1-15 tarihleri arasında yapılacaktır.

OKUL MÜDÜRLÜĞÜ

Daha evliliklerinin ilk gü­nünden başlıyan bu kıskanç­lığı yenmek, yok etmek için Roger, elinden geleni ardına komamıştı. Karısını karşısına alır, saatlerce konferansa ge­çer. Beraber gezmeğe gittik­leri vakit karısının gözlerinin içine bakardı.

Bütün bu tedbirler hiç bir netice vermiyordu ve Denişe’ in kıskançlığı gün gittikçe azı yordu.. Adam bir zaman karı­sını doktor doktor gezdirip tedavi imkânları aradı. On­dan da bir netice çıkmadı. Artık boynunu büküp Deni- se’in kıskançlık buhranlarına katlanmaktan başka çare kal­madığını anlıyordu.. Ama mümkün değildi ki. Gün geç tikçe Denişe in buhranları da azıyordu.

Anlaşılıyordu ki bu böyle devam eaemiyecek. Birkaç sene evdeki cehennem haya­tına devam edebilen adam­cağız nihayet akimı, hatta ca mm kurtarmak mecburiyetin de kaldı. Bir yaz artık evinde bannamıyacağını his- , setti. Sevgili karısından ay­rıldı. Bir otel odasına taşıncu.

Fakat Dany!.. Baba, kızını görmeden edemiyeceğini bi­liyordu. Onun da çaresini bul du. Kızcağız Boucher lisesine nehari gidiyordu. Adamcağız her öğle vakti geliyor, kızını liseden ahyor, beraberce ya­kınlardaki bir lokantaya gi­dip gülüşe oynaşa karın doyu ruyorlardı ve günün bu saat leri hem Roger hem de Dany için en mes‘ut saatlerdi.

Fakat Denişe buna da ta­hammül edemedi, önce ko­casını başka kadınlardan kıs­kanırken, şimdi öz evlâdın­dan kıskanmıya başladı. Da- nyye babasıyla görüşmeyi yasak etmek istedi. O zaman küçük kız dedi İd:

“Bunu yapamazsın anne!.. Babamı sevmek benim hem hakkım, hem de vazifem!..”

Denise’in çocuğu kendisiy­le görüşmekten menedeceği ııi duyan Roger, karısına gi­dip son bir deneme yapmak istedi. Boş!.. Kadının düzel­mesi şöyle dursun, kıskançlığı bir nevi çılgınlık haline gel­mişti!.. Baktı ki kadını yola getirmece imkân yok.

“Evlâdımıza da işkence et­me, günahtır!..” dedi.

Denise’in cevabı şu oldu: (Devamı iiçöncü sayfada

bir motor olacaktır.. Batiskaf Okyanusun dıbnıde üoia$a- cax, yaüut suyun orta kısmı­na çiKaıak muallakta kalacak tır. Hususi ve otomatik bir koi batiskaftan çıkarak deni­zin dibini aıa$tnacakür.. Bu otomatik koi üenzın dibinden çamur veya kaya parçaları topıayacaKtır. liaskaı aynı za manua petrol bulunması muiı temel olan sahaları araştıra­cak ve denizin dibindeki akm tıları tesbit edecektir.

üu araştırmalara muvazi olarak dünyanın muhtelif ta­raflarında da aıaştumalaı yapılacaktır. Okyanusları araştırma ilini olan Useanog- rafı ilmi 1873 tarihinde kurul muştur. O tarihte İngiliz alim leri (Jhallenger gemisi ile Okyanusları dolaşmış ve ge­mideki lâboratuvaılarda bir takım tecrübeler yapmışlardı. Bu ilk araştırmanın raporu 50 cilt tutmuştur.

1873 senesinden bu yana Oseanografi süratle ilerlemiş­tir. Bununla. beraber halen bütün Okyanusların dibi tam ıııanasıyle araştırılmış ve sula rın içinde bulunan maddeler tam manasıyle tesbit edilmiş değildir.

bon senelerde yapılan araş turnalar Okyanusların 150 üâ 1000 senede bir tamamen alt üst olduklarım tesbit etmiş­tir. Yani bu zaman zarfında Okyanuslar yavaş yavaş ya­taklarının içinde dönmekte ve şadımdaki canlı varlıkları dibe sürüklemekte, dipteki maddeleri de satha çıkarmak tadır. Aynı zamanda denizle­rin dibindeki akıntıların kıt a laıdaki iklimler üzerine tesir ettikleri anlaşılmıştır.

S ULARIN YAŞI OLUR MU?Suların yaşını tesbit etmek

imkânı da vaıchr. Daha doğ­rusu denizlerin içinde muay­yen derinlikteki sularda için­de ne nisbette satıhta yaşa­yan organizmaların bulundu­ğu t e s b i t e d i l e r e k b u s u l a r ı n ne zaman Okyanusun derinliklerine in­dikleri anlaşılmaktadır.. Su­yun içinde erimiş halde bulu ııan karbon gazı bir asit va- sıtasıye tecrit edilmektedir. Sonra bu gazm içindeki kar­bonun hangi şekilde bulundu

— ^ ü u u v u u a ıy ı j ğu, daha doğrusu karbonun durumda bir ev ve bir ev i hangi izotopunun bu sularda yeri arsa satılıktır- İstek- olduğu araştırılmaktadır.1 ilerin aşağıdaki adrese mü racaaıtları bildirilir-

lıim san senelerde okya­nusları dalıu et ruju üır şekil- ae teclaK etmeğe oaşlanııştu. insanların ıstikualı oaKimın- aan denizlerin dipleri, mu­tum üır araştırma küiiusu teş­kil etmemedirler... /41a de- nızıer, istıKoaün "tarlaları alacaklardır. Açlığın teiuiıt et t*gı Dır dunyıuı, insanlar yaşı yaoümek iyin zengin gıua muadeleti bulmak, mecburiye uıuie kalacaklardır.. bunun içindir ki daluı şimdiden de­nizler te t Kik edilmektedir, bu arada ilim atlanılan, ileride meydana gelecek açlık tehli kesinden insanlığı denizlerin kurtaracağını belirtmişlerdir.

Okyanusları tetkik edebil­mek için ilim, tekniğin son imkanlarından iaytıaıaıımak- tadn. Bilindiği gibi geçen sene içinde frofesor Jfıccard m yapmış olduğu ve Ameri­kan tıenız kuvvetlerine ait olan Trıeste Batiskafı, 10,600 metre derinliğe indirilmiş ve denizlerin dıonıden entere­san malumat toplamak imkâ­nı elde edilmişti.

YENİ BATİSKAFllaıen Fıausada, Toulon-

da “Süper Batiskaf” yapılmak tadır. 13110U rumuzu iıe göste rileıı bu batiskafın yapısı ve lıususiyeüeri gizli tutulmak­tadır. Bu batiskafla Amerika­lılara ait olan derinlik reko­runun kırılması muhtemeldir. Bu batiskafla Japonyanm do­ğusunda, Okyanusun içinde bulunan en derüı ‘Deniz uçurumu" tetkik edilecektir. Bu uçurum 10,625 metredir.. Tuskaroıa çukuru” ismini ta

şımaktadır. Us t kısmının çelik ve nikelden yapılmış olduğu talimin edilmektedir.İçindeki kameranın genişliği 2.10 met- redir. Batiskafın cidarının ka­lınlığı 15 santimi aşmaktadır. İçinde 30 beygir kuvvetinde

Lefke Ziraat Kulübüi ukarıdaki kulüb yararına

25.5.1961 tarihinde tertip edi­len Rozet Hasılatının £,7.950 mil olduğu azalarının malû­matına arzolunur.

Sekreterlik•MlINldtUltııııııtııııı

Satılık Arsa ve EvKüçük Kaymaklıda iyi

Geldi, başka boş ma­sa yokmuş gibi karşı­ma oturdu-

Tanımıyordum- Şöyle böyle gözüm de ısırmı- yordu- lük bakışta, gö ziime çarpan prasa bi­bi bıyıklan oldu-

Meze olarak ağzım­da gevelediğim kiraz çe kirdeğıni, avucumıun içe risine havale ettikten sonra, iş olsun diye, ha­fiften bir “merhaba” salladım-

Bulanık gözlerle, sin­si sinsi yüzüme baktı.

— Ne çıkacak?Diye sondu-Anlayış kabiliyetim;

ondan yanı, arpasız kal­mış zavallı bir dolap beygiri gibi zayıf oldu­ğundan, masama oturan praısa bıyıklı adamın bu sorusundan hiçbirşey anlıyamamıştım-

— Nlereden, ne şekil­de, ne çıkıyor?

Diye, sualine sualle karşılık vermek mecbu­riyetinde kaldım.

— Merhaıba’nızdan, dedi, geldim; gelmedim

mi?— Geldiğinize göre,

geldiniz!— Oturmadım mı ?— Oturduğunuza gö­

re, oturdunuz!— Merhaba dediniz,

demediniz mi?— Dedim!— Ne çıkacak merha

ba’nızdan ?— İkbal kutusu mu

bu, içerisinden birşeyçıksın?

Meyhaneci geldi- Kar şımda oturan prasa bı­yıklıya:

— Ne içeceksin is'i- yin?

Diye sordu- Bıyıktüccarı ıbizim ahbap, ca m sıkılmış gibi:

— Getir bir ellilik

“Allah belâm versin” konyağından!

Dedi. Meyhaneci:— Bakıyorum, bu ak

şam yine formunda de­ğilsin!

— Formuna bilmemi ne yalpayım!

— Olıaa! Benim for­mum, zati alinizin ha­cet görme yeri değil!

— Formu, formayı,f orrnal i teyi; hacceyi,haceti, haticeyi bir ka­lem ıska geç te, getir işte b ir ellilik haspala- nayım!

— Meze?__Saikla mezeni kibar

müşterilerine!Bir garip kişi idi- Ga

rip insanlar dünyasın­da, ne olduğunu, ne ola cağını bilmeden, bileme den, bütün garip insan­lar gibi bilmemez’lik anaforunda dönen bir garip kişi-.

Niye bu adam garib ti? Niye ıbîr bilmez’lik anaforunda dönüyordu ? Kimdi? Ne idi? Niye aiksi konuşuyordu ? “Merhaba” ma kızmış­tı- Meyhanecinin “Ne içeceksin?” sualine kız mıştı.

İçinde patlıyan bir volkan, bir ıstırap vol­kanı vardı muhakkak' Dayanamadım:

— Bir derdiniz mi

var?Diye soracak oldum.

— Size ne?Sözleriyle, içinde pat-

lıyan volkanın kızgın lâvları, açılan dudakları arasından döküldü son­ra:

— Derdim vaı sa var, yoksa, yok, diye devam etti, öğrenip te ne yapa çakısınız ? Biz insanlar, hemcinslerimizin kader­leriyle, acılarıyle, ıstı- raplarıyle alay etmekten

için sizin

luçkınk-iÇin bir

Attan YAVl’/J

başka ne yapıyoruz'* Bk mm gözyaşını, hıçkırık­larım, seniatı, »izin

bir oyuncaktan,gözyaşlarmız,lam ız benim

k a I vk al 1 a vesilesinden başka ııedir kli? Siz yorsun uz, ben güliiyo rutrı; ben ağlıyorum siz gülüyorsunuz- Ağlarken gülüyor, gülerken ağlı­

yoruz. insanlık budur değil mi? Benim ıstırabım sizi güldürecek, sizin m t irabınız beni güldüre­cek- Eğer insanlık bu isn resmen istifamı veriyo­rum; çıkıyorum insanlık tan, resmen 'istifa ediro mm, size kalsın, hayrı­nı göriin insanlığını­zın !

önündeki elliliği biı çekmede midesine bo­şalttı. Yerinden kalktı-

— Meze almazmısı- $ nız? jfl

Diye sordum-

Yüzünden, bir külçe $ acı bir tebessüm yuvar landı-

— Bunun mezem, bit m i yen ıstırabımdır!

Dedi.Yürüdü-

Kapıdan çıkarken, meyhaneciye:

— Bunu da kaydet bi zinı bitmiyen hesap pu­sulasına!

Diye seslendi- Boş kadehini almıya

gelen meyhaneciye:— Kim bu adam?

Diye sordum.Meyhaneci, bir an göz fl

lerini, elinde tuttuğu baş }j kadehin boşluğunda l>oş jj boş gezdirdi sonra:

Bir garip kişi!Dedi- Ve yeni gelen

lıir müşteriye servis yap mâk için yanımdan uzak laştı-.-

Bekçi Aranıyor“Raf Okullarında bir ge­

ce bekçisine ihtiyaç vardır.

Bu işe talip olanlar Hazi­ran sonuna kadar dilekçe­lerini Baf Okullar komivsyo

nu Başkanlığına gönderme leri ehemmiyetle belirtilir. Yıllık maaş £180 : dır.”

Fiatı çok ehvendir.

M iHALi MAKARİOS Kasalı

Küçük Kaymaklı

Kiralık dükkânLefkoşa’da Yüksek Mahkeme

karşısında halen Avukat Ahmet

Gürkan Beyin işgal eylemekte

olduğu dükkân 1 Temmuz, 1961

tarihinden itibaren kiralıktır

isteklilerin Avukat Fadıl Kor

kut yazıhanesine müracaat et­meleri rica olunur.

Satılık Ev.Lefkoşa M/c Artlıur So

kağnıda kâin, Mr- Smith ile lıissadarlarına aid olan, bir alt bir üst olmak üzere iki ikâmetgâhtan ibaret ev ile etrafımdaki havlı satılık tır.Müracaat Yeri:

KALISPERAS (F V .I ) Special Land Valuation &

Estate Agency 5 Homer Av- Lefkoşa

Telefon: 3589 & 7.3213

Sinetra, kızı yerinde bir yıldıza âşık oldu

Altın sesli aktörün gönlünü kaptırdığı genç kadın: “Henüz evlenmeye niyetim yok” dedi.Frank Sinatra, kızı ya­şında biı- genç kadına âşık oldu- Günlerden be ri Hollywood’da en çok alâka uyandıran dediko du budur- Frank Sinatra ran alâkadar olduğu genç kadının isr/û Juliel Pıowse’dur ve gayet is­tidatlı bir yıldızdır- JulLet Prow.se, eıvvelâ isti­

dadını ‘Can - Can’ filminde bel

-li etmişti. Sonradan ‘G. B'lues’

filmini çevirdj ve yne dilek ati

■çekmeye muvaffak oldu. Frank

Sinatra, Juliet Provv.se’u ‘Can-

Can’ füm njn çevrilişi esnasın

da tainıdı. Onu ilk gördüğü an

dan itibaren de yanından ar­

tık ayrılmadı. Henüz 23 yaşın

da olan Juliet Prow.se hajkkın- *la dolaijan dedikoduları bildiği

ihalde, Frank Sinatra ile gezip

tozmaktan vazgeçmedi.

YAS FARKINA ÜZÜLMÜYOR

Bundan bir müddet evvel gazetee ler, genç kadınm etra

YAZA GİRERKEN1961 Yaz Mevsiminin bütün orijinaliteliği ile

son modellerde mevsimlik ve yazlık elbiseler bir taraftan Londra ve Avrupa Moda Evlerin­de görülmeğe baslarken diğer taraftan da AKASRU GÎY1MEV1NDE Savın Bayanlarımı­zın gözlerini kamaştırmağa başlamıştır.

Meşhur Avrupa Moda Evleriyle yaptığımız faydalı temaslar sayesinde, kalite, model, renk ve desen bakımından en müşkülpesent bir Ba­yanın dahi zevkine hitap eden bu gayet cazip elbise, etek ve bluzları sizleri hayrette bıraka­cak ve belki de dikiş fiatma dahi muadil olma­yan fiatlarla sunmaktayız.

Acele etmekle vahuz kendi menfaatinizi her bakımdan korumuş olursunuz.

Kıbrıs İthalâtçıları:, AKARSU GÎYİMEVÎ Girne Caddesi 40 - 42

Tol OOKK r - f l----

fını sararak oııa Frank Sjnat

ra ile arkadaşlığı hakkiimda bir

takım, sualler sordular. Julliet

bu suallere gülerek şöyle cevap verdi:

“ — Aı-a sıra buluşup geziyo

ruz ne olacakmış ? Birbir mjz

den hoşlanıyoruz. Bunda garip olan bir taraf görmüyorum,

ikimiz gayet iyi anlaşıyoruz.

Frank benden büyükmüş. Ol­

sun. Hollywood’da bütün çift­

ler yaşıt mı sanki ?” '

EVLENMEYİ DÜŞÜNMEM tŞ

Bunun üzerine gazeteciler genç kadına Frank Sinatrn ;le

evlenmek niyetinde olup olma

dığım sordular. Juliet gülerek:

“Çok acele ediyorsunuz,

dedi. Şimdilik evlenmeye n'ye­

tim yok. Hem öyle zannediyo­

rum ki Frankın evlilikten gözü korkmuştur. Zaten ben şimdi­

lik sadece çalışmak niyetinde

yim. Beş sene lç:nde görecek­

siniz HoUyîood’un b}r numara !ı yıldızı olacağım. Shirley Mr.c

Laine İle rekabet edecek lıple geleceğim.

Julletin bir başka yıldızdan değil de Shirley Mac Laineden

bahsetmesi, genç kadının tıpkı

Shirley Mac Laine gibi biı- ko­

medi aktri^j olmasından ileri

gelmektedir. Şüphesiz henüz

SDıirley Mac Ladne’e yetişmesi

çok zordur, ama Frank Sinatra

gibi bir ham' bulduktan sonra durumu barjz değişmiştir. Bun

dan bir müddet evvel genç kn

dına Elv'.s Presley ile beraber

“Blue Hawai" filminde bir r^l teklif ettjler.

ÇOK KAPRİSLİ

Fakat Juliet derhal bazı ta­

lepler iler! sürdü. Büyük yıldız

lar gibi bir maiklyaj mü teli asısı

sının kendisine hizmet etmes nl

istedi, ayrıca kâtibesini de

Havay adalarına, götürecek

İçin omin da yol masrafının

şfinket tarafından ödenmesini

istedi. Bu kaprisler, şirketi *a

: MlNtr FEHIM 59

Mecnun :‘ - Yanüş hareket edi-yomum ey ühıtiıyar| Ded'. Bu zin­

ciri çılgınlara vurmak gerektir Gel, bana İteni olanı ye^nc getir. Ben: zincire vur. Onu zincirden kurtar. Gölgen olup seninle dolaşayım kerem sahiplerinden (ben hayır 'iste­mem. iyi kötü ne kazanırsak hepsini sana tesl'un* edeyim. Di­lediğim bu k , ben ağlayıp inleyen Mecnun. Müşteri yıldızı gibi evden eve dolaşayım, Beîjki b-r gün bir evde o Ztthre yıldızım;» yaklaşmak mümkün, olur.’

tht yar bu sözleri duyunca, menfaat tlm'idiyla sevindi- önceki es,rint azjıd etli. Hayat ürkeği Mecnun zjncire g r-

çilgnlar için ortaya bir uısul koydu

“ — Her dem efsun okuruz ki, çocuklarımızın nafaka- kazanılsın. Bu gördüğün hâl bir oyunbazlık, hokkabazlık*1''. Bu bana bir 'kanlı olduğunu’ adam öldürdüğümü söyled • »eıı de onu tuttuaVı. Ben kan bahasının salübiy'm, o da kanlı ge­çinin,ek içm yaptığımız efsunu gör,. O gezer dolaşır, d lencıı> yapar. Ev ev gezerek lıer ne kazanırsa paylanırız. Elde edı *'n puyla.şmakt ı da kararımız şu:: Ben yansını alının bu da ya­rısını alır.

(Devamı var)

Mehmetçik ortaokulu Müdürlüğünden :1961 - 62 ders yılı okulumuz orta birinci sınıf®1

g'irecek öğrenciler için (GİRİŞ TEST tMTtllANLAKj1 15) IIAZtRAN 1961 Pazartesi g-iinti sabah saat 8.30 ela ortokul salonunda Türkçe ve Matematik derslerinl?11 yapılacaktır-

a) Aday kaydı 16-19 haziran günlerinde yapıl»*çaktır-

b) öği’enciler bera/brlerinde diploma veya ilkokul bitirme belgesi ille doğum kâğıtlarını getirmelidirler

c) Giriş imtihan neticelerine gön1 esas kayıtlar 1 Eylül 1961 gününde Imşlanacalkttf! •

Durum ilgililerin bilgilerine duyurulur.Okıtl Müdürü

Page 3: Ortada Bir Çıkmazın Varlığı Açıkça Görüldüğü Halde iki Taraf da …evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1961/... · 2014. 4. 29. · Ortada Bir Çıkmazın Varlığı

,1 HAZİRAN- 1961

yayınlar:

BEŞPARMAK’IN 23. SAYISISi yer almaktadır.

ÇUKUR YANAKLI

| Klbnsl„ tek Türkçe sa ve düşünce dergisi

£sPABMAX;m 23 üncü t S ı , tertemiz bir baskı

28 imzana yazı, hıka- |ve jjjj. ve eleştirmeleriyle 'Sırlanarak dünden iti-

satışa çıkarılmıştır- nLrinin kapağını, ünlü fUsiz ressamı Gaugum’-

“Çağırış" adlı bir tabo- ® süslemekte.lir. “Sanat O l a y l a r ı ” başlıklı ve Beş­l i k imzalı başyazıda,

avlar içinde yurdumuzi Pf

E^reyan eden sanat olayyorumlanmaktadır-

Kurullah Ataç m dör- Ujjncü ölüm yıldönümü mü Lsebetiyle Beşpaımak’ın K^sayısma. ünlü eleştirme İpizİn bir yaeısı almmış- | tır. Bundan başka, dünya- L tanınmış tiyatro yazan Igugene Tonesco’nun. g-ene layım ölçüde üne erişen heykeltıraş “Brancusi” hak

i kında naklettiği anılara \ bu sayıda geniş ölçüde yer ! verÜınıiştir.

Türkiyeli şair Celâl lûpnarh özel bir konuşma-

a, Türk şiiri ve kendi sa- [iffltçı tutumunu anlatıyor- [Osman Türkay “Biati Uy- | prlığmm Geleceği’ üstü- jnf. İngiliz filozofu Bert- jrâııd Russell’in bir demeci­ni ele alarak yorumlarda bulunuyor- Bunun yanısı-

t ra, Şahinkaya Dil. Liit- : fiı Gülşen, Mehrizat Poy­raz, İsmail Ali Sarar, İb­rahim Zeki Burdurlu, üner

j Ulutuğ. Sadettin Deren, | Mehmet Özcan, Yaşa’- Sa­mi uökg-öz, Mehmet Tun-

Icer, ')rbay Mehmet, Sedat i Törel, izzetti a Peseıı, Ne- I riman Ahmet Gürsel gibi [imzaların şiirleri; Fuat Ve- [ zlroğîjnun “Çukur Yanak- llı" afili şiir kitabı üstüne 0. Otçuoğlu’nun ve Şahin-

Ikayft Dil’in “Kapalı Kapıyı |nçmak” adlı kitabı üstüne tMeiÖı Fuat’ın eleştirme ya [darı ve Bediî Demirsare- Pniıı ilgi çekici bir lıikâye-

Gençoklunun

ozan Fuat Vezır- bu ilk şiir kitabı

Beşparmak Yayını olarak Sozkurt Basımevinde ba-sıımış ve bundan bir süre

p'.Ce satışa çıkarılmıştır,

tapta, Vezu-og-lunım en gü zel -lirleri yayımlanmış bu ummaktadır- Kısa bir süre içinde çevresinin tanınmış sanatçıları arasında ver alan Vezimğlu ‘Çukur Ya- nakli da çocukluk anıları­nı, ııztintü ve özlemlerini sevilerini dile getirmekte' oır.

ÇUKUR YANAKLI t’i-ic0 mil- 'isteme adresi

Beşparmak Yayınevi An­kara Sokak No- 7 Lafkoşa

Bir Gelin AranıyorBundan iiç. döıt yıl on

ce yayımladığı ilk hikâye kitabı ile samat çevreleri­nin ilgisini çeken genç hi­kayeci Numan Ali Levent’ m*lcinci kitabı ÇEVRE t AY INI olacak Bbzkurt Hasımevinde basılmış ve satışa çıkarılmış buluımı- yot. tik kitabının yayım­lanmasından bu vana ge ren süre içinde Numaa

T evendin yazdığı hdkâycle ri biı- araya toplayan “Bir Gelin Aranıyor’', bu j ı! içinde edebî türde yurdi1 muzun kazandığı en güze1 eserlerden biridir- Hikâye lennde gerçekçi bir görüşle Kıbrıs n dertlerine ve sos yal dâvâlaırına değinen, günlük yaşantılarını anla­tan Numan Levend’in bu kitabını okurlarımıza sa­lık \ eririz-

BİR GELİN ARANI­

YOR : fiyatı 100 mil. Çev­re Yayını, Lefitoşa.

( B O Z K U R T ) SAYFA S

^ R A F I N D A N

k ib ro s

daki makaleyi neşretmiş.

TEKLİFNAMELimasol Kazasında Pirgos Köyü civarında Limasoi Orma­

nının Obilâs mevkiinde inşa edilecek gradonya için yapılacak

teklifnameler 1961 Haziran’ın 24 üncü günü sabah saat 10’dan

f feeç olmamak üzere Lefkoşa’da Defterdarlık Dairesinde Teklifna-

me Encümenine vasıl olmalıdır.

Teklif sahipleri fiyat tekliflerini inşa edilmiş gradonyanın

beher yarda uzuluğu için yapmalıdırlar. Bu maksad için sarfedi-

j lecek miktar £ 400 yı geçmiyecektir.

Bu hususta daha fazla tafsilât Lefkoşa’da Orman Mühen-

i dişliğinden Tel. 4000/2272 veya Blâdanya’da Trodos Orman Böl-

; gesi Müdürlüğünden temin edilebilir. ■

tir

kıbrıslı gazeteciler süneliye kaüar iyi ruyet gezisme isti- luk etai ieıou-. üm l'urkıye otgerı ise ulejik Arap Cuin- üurıyeti Hariçten gelen bas­kıların tesuinüen kurtularak tıkiılerini bitaraf olarak acık l&yacaklarıaı bu iki ziyaret isDat etmiştir. Tiirkıyeye yapı lan ziyaretin bajlamasmuiı önce lürk ve Rum gazeteci- leıe iyi anlayış göstermeleri ıçm hükümet taralından bir müracaat vaki olmuştur. İlk hareket tabii Kumlardan bek leniyoıdu. Türkçe gazetelerin ve lürk cemaat üderleıimn Rum gazetelerine yardımları­nı esırgemiyecekleri de ayrı­ca belirtilmişti. Ammenin

menfaatlerine aykırı bir lıare ketin iıataiı olacağı ileri sü­rülmüştür. Bu hareket Kaiıi- rede vukubuldu. BiUıassa Rumları ve Mısırdaki Rum cemaatım ilgilendiren mese­lelerde Nasu- ile varılan and laşma konusunu ele alun bir lürk gazeteci Dr. Küçük’ün vetosundan söz etmişti. Di- ğeı lürk gazeteciler hususi oıarak bu hatalı hareketi ten- kid etmekle iyi bir faaliyet göstermiş oldular. Bazı Türk çe gazeteler adadaki Türk cemaatını ayrı bir cemaat ola lak tanıtmağa çalışmak gay-1 retlerinden vazgeçmelidirler. * Nasır da bu hususu tanıma­mış bulunuyor. Kıbrıs Cum- hurreisi Makarios bütün ada halkının Cumhurbaşkanı bu­lunmaktadır.

Aynı gazete şunları ilerisürüyor:

Türkler kendilerine tanınan aşırı hakları yanlış yere kul­lanmaktadırlar Nasır ile Ma- kariosa doğrudan doğruya salchran Türkler Kıbrıs Cum­huriyetinin dış politikasını kendileri çizmek istiyorlar. Yani azınlık çoğunluğa tahak küm etsin. Kıbrısm bağımsız­lığını destekleyen bitaraf dev letler de Kıbrıslı Türklerin hücumuna maruz kalıyor, Gürsel ileride bitaraf bir si­yaset takibe kalkışırsa o za­man ne yapacaklardır. Unut­masınlar ki kendilerine tanı­nan hakları kullananlar şimdi Yassıadada muhakeme edili­yorlar.

ALİTYA gazetesi şu ma­kaleyi neşretmiştir

Makarios, Nasır ve Paıı Kıbrıs Sulh Konferansım meş gul eden İngiliz askerî üsleri ciddî bir şekilde ele alınma­lıdır. Makarios Kahire Konfe ransında yaptığı bir konuş­mada Adadaki İngiliz Üsleri­nin komşularımıza ve bilhas­sa Arab devletlerine karşı sal

gazetesi aşagu dırgan projelerde kullanılma­

sına müsaade etmiyeceğiz de mişti. Bu beyanat açık ve ni­haîdir. Fakat yalnız bu beya­nat kâfi gelmiyor, Beyanat,hareketler de takip etmelidir.

a eP ececeğimiz yegâne şey şimdilik bu üslerin kontrolü­dür. Kıbrıs hükümeti seyirci kalmamalı daha da ileri gide rek üslerin salübine devredil­mesini talep etmelidir.

DİMOKRADİA gazetesi şunları ileri sürüyor:

Makarios un Birleşik Arap Cumhuriyetine yaptığı ziyare ti müteakip neşrecülen müş­terek bir bültende iki devlet adamamı tıkirdaş olduğunun açıklanması İngiliz muiıafaza kâr çevrelerini kuşkulandır­mıştı. Dolayısıyle bu çevre­ler Adanuı Belgradda yapıla­cak bağımsız bitaraf devlet­ler toplantısmda temsil edil­mesini torpillemek niyetinde­dirler. Ingılizlern endişesi üs- lerdecÜr. Çünkü adadaki üsle, rin geleceği Süveyiş üslerine Ibenzemektedir. İngilizlerler' Nota. 4. Erkek hizmetçi. Bir

r a t t r O f t T A MA-

Bir senede kahvecilikten şarkıcılığa ulaşıp milyonlara kavuşan Ingiliz genci

MARK WYNTER

Şimdi bütün müzik sUnyasının dikkatini 17 yaşın­daki bir İngiliz ffarkıcı üzerine çekmektedir. Gav.ete- cller, radyocııliir, televizyoncular kemdls.nden roket hızıyla şöhrete ulaşan genç şarkıcı olarak bahsedS- yorlar. Tatlı sesi sayesinde peşjıe taktığı binlerce hayranı ille kısa zamanda parlayan bu sevimli şar. kıçının İsini Mark Wynterdir.

KIBRIS RADYOSU

13~Haz ran. 1961 Salı Sabi h Yayını:

06.29 Açılış ve Program

06.30 Saıbah Melodileri07.00 Haberler07.15 Radife Erten’den Şar

kılar07.45 İspanyol Müziği08.00 îngil zcg Program öğle Yayını:11.59 Açılış ve Program,

12.00 San'atkârlardan Şar­

kılar12.30 Melodiler ve Ritimler13.00 Afife Eclibo&lu’dan

Şarkılar13.30 Haberler13.45 tnıg'-lizce Program 14 30 Kapanış.

Akşam Yayım :16.59 Açılış ve Program

17.00 Fasıl Hey’eti

17.35 Dans Müziği

18.30 Karıma Müzik19.00 İngilizce Program19.30 Haberler

19.45 Al!le İstekleri20.00 Konsere Davet20.30 Radyo Erkekler Top­

luluğu21.00 Gecenin Seg fYıMım:

Paul Anlkıa21.15 Kanşık Şarkılar 21-30 Kültür Konulmaları

21.45 Saz Hserleri

22.00 Haberler

Geçen Ocak ayma kadar Londranın mütevazı bir çayUuıııesimle haftalığı 100 liraya (.'alışan Markın bu günkii kazancının yekûnü akıllara durgunluk ve­recek kadar yüksektir. Hak.ki ismi Terry l.evyıs olan genç şarlucı sesi siyeğinde Adam Falth, Oliff IUchard ve Tommy Steel ayarında bir şöhrete ulaş­masındaki başlıca ‘sebebi şimdi menejeri olan Ray Mackender'e borçju olduğunu söylüyor. Kiiçük ya­şından beri hayatım çalışarak kazanan Mark’tan tanınmış müzisyenler hep sitayişle bahsediyorlar. Meselâ; hâlft Amerikanın olduğu kadar dünyanın br numaralı rock’n roll krallığını muhafaza eden Elv.s Preslejy, bir plâğım dinlediği genç şarkıcı lç!n “İlen, ce Marlt, Ingiluz şarkıcıları içimde dinlediğim, en ba­şarın folk şarkıcısıdır.” demektedir.

Yine lngilterenin tanınmış melodi yazarı Lionel Bart >se Mark İçin birkaç şarkı yazacağını Eyledik, ten conra “ltnnce Mark Donait O’ Connordan sonra eördüğüm en güzel ve tipik bir sahne sanatkârıdır.,, diyor. Tanınmış film prodüktörü Mickey nelamarda Markla bir film için anlaşmış bulunuyor. Kend sjıe irrtne sanatçı hakkında düşüncelerini soran gazete­cilere: “Mark Wynter„ in müzik sahasında olduğu pibİ âleminde de sltaelLigi ve kab «Uyetl sayen'ııde büyük sükse yapaea^na inanıyorum. Hu inançla hemen kendi siye bir kontrat yapmış bu- Sunuyorum ,, demiştir.

E l e k t r i k ç i l i k yapan babasının dördüncü çocuğu olan Teırrj I^wls profesyonel şarkıcılığa İntikal erli, dinili hikâyesini şöyle anlatıyor:

tik o larak m üzik b ilg ilerim i Mabeli Corrandan

1 daha sonra ılı. I>ick1e Vatentintfdeın a l t o . B jr miM-= det sonra Deoon p lâk şirketi hesabuıa b ir a lbüm haİ f ı n a Z ı Duba Hk haftasına 20 b in âdet satman

= -ılbümle illi başarm u kazanm ış oldnm. Melodi tM A .i o F A (İİRE„ ism ini taşıyordu. Bunu eski sevgi-

I lime ithaf ediyordum."

I i

22.15 Oda Müziği

23.00 Kapana

teukvizyion

19.30 Açılış ve Program 19.32 Çocukların Bale Dİans

lan19.42 Safari (Rumca sözlü)

20.08 Resimli1 bir konuşma

20.16 Aiktüftllte

20.26 Kıbns Dansları

20.48 Medllk (Rumca alt yazılarla)

21.14 Kılbns Yunan Alayı

Bandosunun program^ Sollat: Andro.s Natar.

21.45 Panük (Rumca alt

yazılarla)

Amerikaiılarla Türkleri kendi davalarına hizmet etmek üze re seferber etmişlerdir. Türk basınının son neşriyatı bunu isbat ediyor. Bununla bera­ber Observer gazetesinede ak settirilen üsler meselesinde Makariosun beyanatta bulun muş olmasına rağmen Kıbrıs Cumlıurreisi olarak üslere mü dalıale etmek için hukuki hiç bir salâhiyeti yoktur.

NEYİ GERİ gazetesi "Yabancı Radyo İstasyon lan” başlığı altında şun­ları neşretmiştir:

Atlantiğin ötesindeki beye­fendilerin yegâne gayesi do­lardır. Bunun için adada bir Amerikanın Sesi Radyo İstas yonuııun kurulması haberi bizi hiç te hayrete düşürmüş değildir. Hayret ettiğimiz nokta Makariosun partisi Va­tan Cephesinin Temsilciler Meclisindeki üyelerinin Mec­lis Başkamnın Başkanhğmda bir toplantı yaparak meseleyi mütalâa etmeğe karar verme leridir. Biz kapının bu ihti­male derhal kapanmasını bek liyorduk. Halk bir açıklama talep ediyor. Amerikan de­vamlı Radyo yayınlarına ar­tık bir son verilmelidir.

Hazırlayan : M. Ş.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 □□□□□■□□□2 □ □ □ □ □ □ □ □ □

34□□□□□□■□■5

6 □ □ ■ □ □ □ □ □ ■

7 □ □ ■ □ □ □ □ □ □8

9S oldan: sağa:

1. Ucu yuvarlak sopa. Sayı­dır. 2. İtiyat. 3. At cinsi üret­me çifliği. Nota. 4. Çok dur­madan sağlamlığını kaybet­miş kumaşa denir. 5. Nota.Harf okunuşu. 6. Nota. Söz dinleme. 7. Benzer olan. Yiye cek darlığı. 8. Dolayısiyle an­latma. 9. Bir karında doğan­lar. Su gibi dökülen.

Yukarıdan aşağıya: j Menfî işareti yaptı; son1. Uçak. 2. Bir emirdir. Se-, ra kesik kesik konuşmaya

ki. 3. Çok koyulaşmış mayi, başladı- Her söylediği keli - • • - -• nteden sonra', dudakların’n

yalımındaki kan şeridi bi­raz daha kalınlaşıyordu:

— Boşuna gayret sar- fediyorsun, Murat- Sevgili­ne kavuşamıyacaksın bir daha.-”

Onunla münakaşa etmek iste-miyondum:

— Konuşma! dedim- İs­tirahat et! Şimdi bizimki­ler gelecek; seni hastaha- neye kalldıracağiz-.

Gözleri birden;, haddin­den fazla açıldı- Ağzı ıstı­rapla tekalllis etti:

— Sizinkiler mi? Nasıl? Anlamadım?

Onu son demlerinde da

SESSI2 HARPY A Z A N A s - 'r

öleceğini biliyordum- Onun için ben de yaınıma diz çö* şüp sağlam koluma daya­dım:

— Çok ıstırap çekiyor musun. Ayla?

Ses çıkarmadan gözleri inin içine baktı. Bu nazar larda binıbir mânâ uçuşu- yordu.O nefis göğsü körük gibi gibi inip kalkıyordu-

Kıvrılan ayaklarım dü zeltip ona daha rahat bir pozisyon verdim:

— Daha iyi misin şim­di?

Yaşlı gözlerini kırptı.— Biraz su vereyim mi ?

işte uyandırma. 5. Geçimsiz­lik yüzünden ağız kavgası. 6. Göz tokluğu. 7. Vilâyet. Bön. 8. Azaltış. 9. Bir sayıdır. Giz­li düşmanlık.

DÜNKÜ BULMACAMIZIN ÇÖZÜMÜ

Soldan: sağa:1. Zonguldak. 2. At, Aüe.

3. Arap kız, 4. Af, Ka (Ak) 5. Mezar. 6. Dede, Ait. 7. He, Avrupa. 8. Alina, Fer}. Çil, Te, Ke.

Yukarıdan aşağıya:1. Zarar, Haç. 2. Ot, Deli

3. Me, îl. 4. Gergedan. 5. Ze­vat. 6. Lapta. 7. Dik, Rauf. 8. Alık, İpek. 9. Keza, Tane.

Babasını çok sevdiği için... annesi onu kıskanmış ve..,

(ildnci sayfadan kalan)

“Hayır!.. Onu seninle görüş ! yemeğine götürmek için mek türmiyeceğim. Icabederse i tebe gittiği vakit baktı ki mektepten alacağım, eve ka- Dany yok.. Hemen karısınınp atacağım!..’

“Bunu yapmıya kalkarsan çok fena olur Denişe!..”

Ve ayrıldılar. Lâkin Roger, ertesi günü yine kızını öğle

HECKERAlman Çamaşır Makineleri

DÜNYACA MEŞHURDURSon modelleri yeni vasıl oldu.

Kıbns Genel Acenti : AHMET SEDAT

Girne Caddesi No. 38. Lefkoşa

BUGÜNKÜ FALINIZKOVA BURCU: (21 Oc:uk - 20 Şuıbat) - Kanşıık bazı :

enle ikarşılaşacalksınız. Bunlar sizi yıldırmamalıdır. Bunları «ize zarar gelmedea düzelteceksiniz.

BALIK BURCU: (21 Şulbat - 20 Mart) - Geç .ştir İme*, ■ıayli güç olacak ıbir duruma dilışiımemekllgin1 iç.n bugünlerde ihtiyatlı ive uyanık bulunmanız gerek.

KOÇ BURCU: (21 Mart - 20 Nıısan) - Malî işlerinizde ;ok uyanık bulunmanız gerekiyor, tstemiyerek yapacağın ıs yanlış ıbir davranış g zi zarara sokabilir.

BOĞA BURCU: (21 N: îian - 20 Mayı») - Tasavvurliannız lan 'baz larır.da değlşikl.kler yapmaya olaylar sizi mecbur ede cek. Fakat net ce yine lehi raiyedir.

İKİZLER BURCU: (21 Mayıs - 20 Haziran) - Olayları muhakeme ederken telk taraflı ıkalmuık ityadumz sizi ıbir çok işlerde arzu etmediği niz neticelere götürüyor.

YENGEÇ BURCU: (21 Haziran - 20 Temmuz) - S ze ve aile çevreıı.ze yabancı ıbir k imseyle karşılanacaksınız. Çok dikkatli davranmanız lâzıan. Yoksa aldanabilirsiniz.

ARSLAN BURCU: (21 Temınuız - 20 Ağustos) - Münase bette ifcuiıınduğunuz ıbazı kisfiler -var. Bunlara takın kapılma­yınız. Yakında iyi'. ıbir ıhalber alacaksınız.

BAŞAK BURCU: (21 Ağustos - 20 Eylül) - Bıııgrfinlerde malî sahada oldukça cüretli sayılacak teşebbüslere girmekten sakınmanız lâzım. Seyalhat de İyi değil.

(TERAZİ BURCU: (21 Eylül - 20 Ekini) - Sözler ne hiç güvenMmetmesi lâzaımgelen kimselerden alacağınız haberlerin mahiyeti ne olursa oiısun inanmayınız.

AKREP BURCU: (21 Ekim - 20 Kasım) - ileride atlatıl­madı güç rizikolara ıgir'^mektense teşebbüsünüz için güvendi­ğiniz dostlarla istişarede bulun amalisiniz.

YAY BURCU: (21 Kasım, - 20 Aralık) - Yakınlarınızdan brteinin rahatsızlığı hakkında beslediğiniz endişenin yer. sir oldıuığunu öğrenerek sevineceksiniz.

OĞLAK BURCU : (21 Aralık - Ocak) - Halletmek iste- diginı’z iş üzerinde a.şın sabırsızlık gösteriyorsunuz. Daha makul davranmanız menfaatlerinizi arttırır.

evine koştu. Tam o giderken apartıman kapıcısı kadm da telâşla karşısına çıktı:

‘‘Ah Mösyö Roger, Mösyö Roger !.. Sormayın, feci bir şey oludu. Hem Madam Deni se, lıem annesi, hem de küçük Dany hava gazıyla zehirlenip ölmüşler!..”

Meğerse Denişe, kıskançlık tan kurtulabilmek için kendi ni öldüreceğini annesine söy­lemiş. Annesi de beraber öl­mek istemiş. Küçük Dany' ye haber vermemişler. Kızı uyuttuktan sonra havagazı musluğunu açmışlar!.. Üçü de ölmüş..

Gerçekten Serinlemek

mi istiyorsunuz ?Yazın bu sıcak günlerin­

de gerçekten serinlemek ini istiyorsunuz ? O halde hiç tereddüt etmeden Leî- koşa’da Gime Caddesinde­ki TAŞT PASTAHANE- Si’ne giderek soğuk ve nefis bir sulu mahallebi ye yiniz.

Mahallehinitı en iyisi, en

nefisi yalnız TAŞjT PA.q

TAHANESİ’nde buludur

Mutlaka tadınız ! . .

im >:♦>' ■mmsmmmmems

I AKPAKI Buharla Temizleme

!: EviModern makine ve

tecrübeli işçilerle elbi­selerinizi akpak eder-

Ayrıca elbiselerde­ki ufak teivk sökükler parasız olarak tamir edilir.

1- Zühlüzade Fokak (Türk Fakir Yurdu­

nun karşısı)Tel: 72645 Lefkoşa.

İLANGönyeli köyünde oturmak

ta olan arkadaşım Erol Ah­met Dereliden 1 Senederıbe- ri haber alamamaktayım. Kendisini tanıyanların ve ha len nerede olduğunu bilen­lerin lütfen aşağıdaki adresi­me yazmalarını insaniyet na­mına rica ederim.

Ccmalcttin Kutluçınar

S an mıısa sokak No. 47

AKSARAY - İSTANBUL

361ha fazla üzmek istemiyor dum:

— Demin ıslık çaldım ya. Kaıpııun önünde nöbet çiler vardı ”

Ona, yatın daiha akşam­dan bizim ajanlar tarafın dan teslim alındığını, bü­tün. civanTn abluka edildi ğini, buradan insan değil ya, kuşun bile habersiz uçamıyacağını, içeri amc&k girildiğini, ama aısla çıkıla ırayacağını söylemek iste­miyordum-

Aşağı kattan gelen ayak seslerini bu sefer o da duymuştu. Nefes g'ibi hafif bir sesle sordu:

— No’luyor? Kim geli- vor?

Babası ile diğerlerinin bizimkiler tarafından pos­

ta edilip Rönderildiğini, Pa ile Albay Nafiz ve Nec­

la'nın buraya çıkmakta ol­duklarını yine söylemek istemedim:

— Seni hastahanıeye kal dırmak üzere geliyorlar-.

Bu sırada kapı açıldı ve önde Neclâ olduğu halde, Öbürleri koşarak geldiler. Ayla, başını güçlükle yana cevrmişti- Necla’yı görür görmez hıçkırıkla karışık bir feryat kopardı ve başı yana kaydı- Genç kız, son nefesini vermişti.

Arık kalan gözlerini elimle kaparken, kirpikleri nıin luvmdan damlayan yaş 1; rı, Necla’ya ve diğerleri ne gösfermemeye gayret ediyordum-

S O N

Tıb dünyasından haberler:

Tansiyonun irsî bir hastalık olduğu meydana çıkarıldı

New - York’ta bir konfe rans akteden kalb hasta lıkları mütehassısları, tansiyon hakkında çok enteresan kanaatlere varmışlardır- Evvelâ tansiyonun doğrudan doğruya irsî biı- sebep­ten ileri gelen, bir has­talık okluğu anlaşılmış­tır. Bu sebeple, hekimle- r artık tansiyon vaka hırında hastanın vücudu nun kimyevî yapısında ve metabolizmasında ir siyet yoluyla geçmiş ân zalar, bozukluklar ara­maktadırlar- Hastalık umum/yetîe 30-35 yaşla rı arasında baş göster­mektedir- Hastalığın elli den sonra başlılığı he­men hemen İliç görülme­miştir.

BAZI KİMSELEU NİÇİN ARİTMETİKTE BASARI GÖSTEREMİYORLAR?

Bazı insanlar en baisat aritmetik problemlerini bi­le çözemezler- Buna muka bil kafaları fazla çalışma­yan ıbazı kimselerin ise bir hesap makinesi kadar usta­ca) hesapyapt ıkları görülür Acalculia adı verilen aı-itnie tikteki kabiliyetsizliğinbey nin doğrudan doğruya he­sap yapma İle alâka'ı naibi yesinde meydana gelen güç lüklerin eseri olduğu anla­şılmaktadır. Değişik tipte acalçulialar vardır: Bunlar beynin hasara uğrayan kıs m ma göre değişmektedir- Finger agnosia adı verilen solu ve sağı ayırmayı im­kânsız hale getiren hastalık hesap yapma kabiliyetinin kaybıyla alâkalıdır- Okuma yazması olmayan birçok kimseler ise fevkalâde he­sap yapabilmektedirler.YAŞLILARIN GÖZLERİ NEDEN SULANIYOR?

Yaşlı kimselerin çoğu-'•IIMIMHIlllHIHIIINIIIIIKIIlIHHllllllllltdlIlMIIUlMI

İngiliz Okulu’ndan Yetişenler Cemiyeti’nden :

TOPLANTIYA DAVETBütün İngiliz Okulundan yetişenler 14 Haziran, 61,

Çarşamba gün ö.s. 6 da, Okul salonunda tertip edilecek o- lan toplantıya davet olunur.

C.i'ındem

1) Cemiyetin anayasası,

2) Sair mevzular,

nuın gözleri devamlı olarak sulanır.Normal olarak göz leri yıkayıp temizloye yaın fazlası insanları rahatsız eder ve gözlere zarar verir. Bir İngiliz operatörü işte ihtiyarlarda görülen bu de­vamlı göz yaşarmasının ba zan alt göz kanaplarındaki adalelerin zaafiyetinden ile ri geldiğini ve bunların ağır ağır Vc birçok defa göz kırp mali suretiyle tedavi edile­bileceğini meydana çıkar­mıştır-

KIZAMIK GÖZÜN AKINDAN Mi BULAŞ] YORMUŞ?

Kızamık çocukluk çağı­nın en kötü ateşli hastalığı dır ve çok defa' kulak rahat sizi ıklan da getirmektedir. Fakat anneler, yakında, bir kızamık enfeksiyonu oldu­ğu vakit bebeklerin gözleri ne motosiklet yarışçılarının taktıkları cinsten kapalı gözlükler takmak ve bir en fekslyon tehlikesi balıis ko ntısu olduğu vakit de göz damlaları kullanmak sure­tiyle küçüklerini koruyabi­leceklerdir-

Bir müddet evvel iki Macar doktoru, kızamığın vücuda gözlerin akından girdiğini ileri süren bir nazariye ortaya a'mıştı Dr. Terragna da bu nazari yey i teyit etmektedir- Ter­ragna, kliniğinde sıhhatli çocukları, gözlerine koca­man motosiklet gözlükleri takarak kızzamığa yakalan mış çocukların yanma koy muş, bu çocuklardan hiçb’- ri kı/.amığa yakalanmamış tır Buna mukabil, tecrit enilrris ve gözlerine kıza­mıklı çocukların burunla- nıv.lan alınmış sümük dan latıli’n çocukların heps de 1 i giiıı zarfında kızamığa a kalınmışlardır.

Sinetra, Kızı Yerinnde Bir Yıldıza Aşık oldu(ikiııoi sayfadan kalan)

.«jirttı. B'ım.un üzerine rolü .Tu-

lietten alıp bir ba.şka yıldıza

vermeye karar verdjier. Jnlfot

de b rdeıı kendisini işsiz buldu.

Bu tip kilçCik hâdiselerjn Hoîîy

woodda b r yıldızın (stMıbn'ıni

mahvetmeye kâfi geldiği görü'

m|ü«j hallerdendir. Birçok yıldız

lar ve bu meyanda Gina, bun­

dan çok sene evve! Hol’.ywovda g-eklig'j vak t kendisine ilk tek

lif edilen rolü kabul e'medlğl

iç!n uzun müddet rol bekıem ş

ve njhayet Hollywoodı:,in ayrıl maya karar vermişti.

Şimdi Juiiet’ln de keedisine

fazla ^Uvenerok böyle bjr ta­lepte bulunduktan sonra birden bire aüiikta kalması (şagılacak

şeylerden değildir. Mamatılı “Frank Slnatra yanıaJa olduk ça Julietin kayığı »u alnuuc” diyenler çoktur. Hol I--w ı w 1da

dedikodu muharrirleri tecessüs le vaziyetin ne şek'il alacağını beklemeiktedlrler. Fakat umu­

mi kanaat şu merkezded1.-- Ava

Gardner gibi to'jr kadından son ra Juliet g 'M henüz çscuk yaş ta b r g-enç kadının Frankın hayatındaki boşluğu doldurnitn sı hakikaten hayret eJlleeek bir şeydir,

Dilekkaya Hk Okulunun Yıllık Genel Müsameresi

14 Haziran 1961 Çarşamba akşamı, Dilekkaya İlkokul öğı-encilerinın TremeşeIIiirrt'!,vet Sinemasında vereceği Müsamereye Civar Köylü Kanteşkrimİflin iştirakleri özlenir-

Dilekkayn Tertip Heyetinden

Page 4: Ortada Bir Çıkmazın Varlığı Açıkça Görüldüğü Halde iki Taraf da …evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1961/... · 2014. 4. 29. · Ortada Bir Çıkmazın Varlığı

MÜSLÜMAN SENTERFOR HÜSEYİN DE KADROYA DAHİL BULUNUYOR

Antröner Kachalin “ Türkİer de Bizim Gibi Formsuz” Dedit'--..i.:— V™. I da ov uncuları

Harpten sonra Rus Millî Futböi Takımını;] formasını giyen iki Müslüman oyuncu­dan biri olan Hüseyin Hüseyi nev halen formunun zirvesin de bulunmaktadır.

Pazar günü Moskova Spar- tak’ınm Stalino takımını 5-1 yendiği maçta çıkardığı şaha­ne oyunla seyircileri vte idare cileıi bir defa daha kendisi­ne hayran bıraktıran 20 yaşın daki bu kıymetli futbolcu 2 nefis gol atmış, 2 golü de eski şöhretlerden sağiç Isajev ve soliç Konovalov’a attırmıştır

Sivrilerek şöhret basamak­larını aştığı Kübişev’in Kiila Sovjetove (Rus Havagücü} takımından Rusya’nın en bii

tyük kulüplerinden biri olan Moskova’nın Spartak’ma bu yıhn başında transfer eden ve transferi spor çevrelerinde

epey gürültü uyandıran Hüse yin ki ayağı kadar kafasına ha kim, çok sür’atli, şütör ve is­tikrarlı bir futbolcu olup bu­güne kadar “A’ ve ‘B’ Millî

takımlarında müteaddit defa­lar oynamış ve 21 gol atmış­tır. Otoritelerin meşhur Salııı kov’un halefi olarak kabul el

tikleri Hüseyin’in en büyük hususiyeti gayet mütevazı olu şudur. En umulmadık anlar­da bile kalecileri avlayan bu

genç futbolcu komple bir sant rforun bütün vasıflarına salıip olduğu gibi geri defans hariç

A v u s t r a l y a

Futbol Tahminleri

İNGİLTEREDE İHTİLAL!On Büyük Kulüp Lig’den Ayrılmak Kararında

Anketimize Gelen ResimlerS Londra (Royter) : Ingilizbirinci liginin Pazar günkii toplantısında büyiik münaka­şalar çıkmıştır. Sezonu zarar­la kapayan on büyük kulüp ligden ayrılıp kendıi araların­da bir lig kurmak niyetinde­dirler. Böylece, hem masrafla­rını kısacaklar, lıem de enter­nasyonal turnuvalara katıl­mak imkânı bulacaklardır. Bu on şöhretli kulüp adına konu şan bir temsilci geçen yıldan bu yana futbol maçlarına ge­len seyirci adedinin 4 milyo­na düştüğünü söylemiş ve bu gidişle gelecek yıl seyircinin lıarp sonrası yıllarındaki gibi azalacağı fikrini yürütmüş­tür. Temsilci işte bunları dü­şünerek 10 kulübün, hem İn­giliz seyircisini veksenecek fut bolden kurtarmak lıem de ma lî külfetlerini hafifletmek için bu teşebbüse giriştiklerini soy lemişdir. Toplantı neticesinde ligin bu şekilde değiştirilmesi için ortaya sürüten tasan 12 lehte reye karşı 48 alevhte ka bul edilmemiştir.

Bunun üzerine isimleri giz­lenen bu on kulüp ligden ay­rılmak istediklerini İngiliz Fut bol Federasyonuna bildirme­lerdir.

Bu durum İngiliz Futbol ef kârını ayaklandırmıştır ve ga zeteciler bu on şöhretli takımı bulmağa çalışmaktadırlar.

SOLDAN SAĞA:721 — FATMA MEHMET (Kaymaklı) Lefkoşa.722 — MET.UHA ŞÜKRÜ (Kaymaklı) Lefkoşa.723 — VELIT ARİF (Kaymaklı) K. Kaymaklı.724 -- AKİF MEHMET (Kavmr.klı) K. Kaymaklı.725 - MUHAMMET ALÎ (Kaymaklı. Lefkoşa.726 HÜSEYİN ALTIN D AŞ (Kaymaklı) Kaymaklı.727 — ALİ HİMMET (Doğan T. B.) Leymosun.728 — OMAÇ AHMET (Çetinkaya) Lefkoşa.7z9 - TUNA ı'J'.TURK (Türk Gücü) Magusa.730 - TÜRKER dZTÜRK (Türk Gücü) Magu-sn.731 — CAFER SALİH (Doğan T. B.) Leymosun.732 - ŞEVKt SALtH (I/oğan T. B.) Leymosun.

DURUM: Doğan T. B. (216) - Kaymaıklı (161) - ,TürkGüoü (104) - Çel n Kava (98) - Gönçler Birliği (50) Gençlik »Griicü (49) - Tünk Ocağı (30) - Yeni Cami (24).

4 T9cı 4LOGA-1 Cami(24).a Dtni (30) kG30ö( -fi kOKz

OYUNCU DEĞİŞMİYORRuslar, 3. Maç Gerekirse Budapeşte ve Paris

îçin Şimdiden Teklif Yaptılar

Özkan EvlendiLeymosun Türk ocağımı,

senterhafı Özkan, Pazar günü Türk ocağı Lokalinde düzen ­lenen bir törenle evlenmiştir

Blacksmith v Cardiff Cessnocik v Adamsitown L. Macquarie v Nevvcastte Mayfield U. v Avvaba VVallsend v W. YVallsend Apia v Prague Budapest v Northsâde Gladesvillle v Hellenic Hakoah v Baııkstovvn South Coaıst v Auburn Sydney Aust. v Canterbury Concordia v Julia Corinthians v Granville Manly v Lidcoıııbe Sufherland v Balgownie Toongabbie v Croatia Yugal v Blacktovvn Annerley v Easts Azzuri v St. Helens Bfeckstone v Hellenic Oxley v Bundamba Thistle v Y.M.C.A. Dinmore v Taringa Dnipro v Meıtton Latrobe v Builiımba Mitchelton v Sangate Postal v Wynnum George C. v Melbourne Juventus v J.U.S.T.Polon i a v Boxhill Slavia v Ridhmond S. Melbourne v Moreland Wilhelmina v Hakoah Ferntree v Brighton Frankstoıı v L’on Moonee P. v Geclong Park R. v Sicilia Sıınshine C. v Yallourn Beograd v Croatia Cumiberland v Orange Lion v Juventus Polonia v liudapest Birkailla v Eıdinburgh ElizabetFf v EnfieJd Pt. Adelaide v Sturt Salisbuıry v Victoria K'iıgsvvood v Austria Mitcham v VVİndsor S. Adelaide v Research University v MaltaCaledonians v VastaseMedina v Sport Utd.Perth City v Subiaco Spearvvood v Kiev Swan Val'ley v Julia Cottosloe v Emu Ran<reıs Macedonia v Malta Malay T. v Maccabean Melilta v Oueeııs Park M/Juventus v Alexaııder

takımın her yeninde aynı başa rı ile oynamaktadır.

Goıek baş antrenör Kacha lin, gerekse devllet antrenörü Straostin’in ifadelerine bakı­lırsa 18 Haziranda Moskova- nııı 110 bin kişilik “Lanin” Stadında Dünya Kupası ele­me maçında Türkiye ile karşı la^acak olan Rus Millî takı­mında Hüseyin’e muhakKak yer verilecektir.

Avrupa Milletler Kupası Şampiyonu Rusya’nın bu yıl uğradığı zincirleme başarısız­lıklar spor efkârında büyük üzüntü uyandırmıştır. Başta "Pravda” ve ‘Kızıl Bayrak” gazeteleri olmak üzere basın, Millî Takımın idareci ve fut­bolcuların ı çok şiddetli bir şe kilde tenkid etmiş ve onlaıı Rus futbolunun prestijini çiğ nemekle itham etmiytıiır.

Feyenoord, Aston Villa ve Polonya önünde uğradıkları mağlûbiyetlerin acısını Türk takımından çıkarmak için Sov yetiler muazzam gayret saı- fetmektedirler.

Oslo’nun “Ullleval” Stadın­

da yapılan Türkiye - Noı vteç ( 1-0) maçına müşahit olarak giden baş antrenör Gavrielı Kachalin Moskova’ya avdetinde fikrini soran gaze­tecilere “Tiirkler de bizim gi­bi formsuz demiştir. Kachalin Oslo maçının filmini futbolcu lara gösterdikten sonra Türk oyuncularının iyi ve zayıf ta­rafları hususunda bir konuş­ma yapmıştır. Rus takımının kadıosu kat’i şeklini almamış­sa da muhtemel tertip şeyle­

dir :Yaşin - Medakin (Tcheke-

ri) Krouılilkov - Voronin, Net to ( K.) Manochin - Metrevel li, V. İvaınov, Hüseyin, Baıba- uikıin, Mekski.

Rus takımının en büyük de /avantajı takımın istenildiği gibi anlaşamaması ve forvetle rin kısırlığıdır: 4 - 2 - 4 terti­biyle oynayacak olan takımda ofensdf solhaf ve ideal bir iç oyuncusu olan Valentin İva- nov boş sahayı kontrol etmek te ve daha ziyade seri axıklar ile neticeye gidilmektedir. Ha lihazırda bu takımın en form

da oyuncuları kaleci Yaşin or tahaf Netto, sağaçık Metıe-

velli, sağiç lvaııov ve santrofr velli ve Hüseyin hemen her

takını için başlı başına bir teh likedir.

Güneşli, yer yer bulutlu ve serin olmakta devam edecektir. Batıdan es­mekte ulan rüzgârlar; kuvvetlenerek öğleye doğru, yer yer sertçe esi tektir. Dün en yüksek hana sıcaklığı, 29.5 de­rece santigrattı.

m< >»;« x«- j »

HAKLİ BİR ŞİKÂYET IHükümet Hastahanesinin Türk kesimindeki Polikllni- $

ai h ıkkıııda, gazetemize öteden beri şikâyetler yapılmak- i fadır Bilhassa, Poliklinik etrafında bulunan Evkaf Apart- $ m a n l a n n d a Uuunet etmekte olan kimseler tarafından ya- * X n bu şikâyetleri, tamamiyle haklı bulduğumuzdan sü- i funlarmuzâ geçirir ve ilgililerin dikkatten! çekeriz.

Polikliniğe ait 6 Apartman dairesinin 6 tane yüz numa- X r-.sı bulunmasına rağmen bunların, her gün muayene için * a X n vüzlerce hastanın kullanmalarına müsaade edilme- H m e k t e ve kilit altında tutulmaktadır.

Bu durum karşısında, fazla sıkıya gelen hastalar ya / ı.rMf)‘iki evlere müracaat etmekte veya uzaklara kadar gi- ‘4 dip geri gelmek mecburiyetinde bırakılmaktadırlar.

Diğer taraf tan bir çok hastalar, küçük çocuklarını ora- $ daki duvar diblerine oturtarak pisletmekte ve etrafı çirkin & hir şekilde kirletmektedirler. Çocukların yanında, büyük ?■ -idamların da yüzlerini dıvarlara dönerek, etraf evlerdekikadınların gözleri önünde ve çirkin bir şekilde su döktük- $ ieri de bir hakikattir. I |

y $

'i

Ânafartalar Orta OkuluGİRİŞ İMTİHANI

1961 - 1962 Ders Yılı okulumuz birinci sınıfına gi-| riş test imtihanı 19 Haziranı 1961 Pazartesi günü sa-

baıh saat 8.30 da yapılacaktır-ilgili öğrencilere, aşağıdaki belgelerle

birlikte, belirtilen günde okulda bulunmalara duyuru­lur:

istenen Belgeler:i

BEŞİKTAŞ - KİLMARN0CK 1 -1 BERABERE KALDI

MONTREAL - Beşiktaş İs sokmuşsa da, hakem Tom

Moskova, : Beynelmilel Futbol Federasyonu (F.İ.F. A.) Dünya Kupası eleme maç laıı esnasında talimatnameye

uyularak hiç bir surette (ka­leci dahil) oyuncu değiştiril miyeceğini neşrettiği bi' «eb- liğle bildirmiştir.

Bu balkımdan 18 Hazirana Moskova’da Türkiye ile karşı laşacak Rus millî takımı kale

ci Yaşin’in sakatlanması halin de sağaçık Metrevelli’ye 1 nu­maralı formayı giydirecektir.

Türk takımının da oyuncular içinden bir kaleci seçmesi de her halde faydalı olacaktır.

Öte yandan Dünya Kupası statüsüne göre takımların pu­

anlan eşit olursa finalisti ave­raj tayin edemeyecek ve bu taikdirde tarafların anlaşmaya

vardıkları bitaraf sahada üçüncü maç oynayacaktır. Şa yeıt taraftarlar üçüncü maçın

tarihi ve yeri Ini'usunda an­latmaya varamazlarsa F.l.F.A nın tayin ed ece i' şehirde oy naya/-»klardır.

Bunu göz önüne getiren Ruslar üçüncü maç ihtiyacı hâsıl olursa bu kaışılaşmanın Budapeşte veya Paris’te vapıl masını istemektedirler.• ««••••lltMUlMMIlailIMHIMIIIIIIIHIIIimiiailllllMIM

m.* i /'i** ••Turk Gücü

Sekreterliğinden :

18-6.1961 Pazar günü ö- e saat 10.00 da, Olağanüs­tü Genel Kurul toplantısı yakılacağından bütün aza- ların iştiraki ehemmiyetle rica olunur-

GÜNDEM :Yeni tdare Hey’eti seçimi.

Sekreter Hüseyin Akil

koçyanm Kilmamock taknnı ile yaptığı maçta 1-1 berabe­re kalmıştır. Kanada’mn Montreal şehrinde yapılan mçm ilk devresi, 1-0 Beşiktaş’ ın leyhine neticelenmişti. Ge nel olarak kalitesiz geçen ma ça, Beşiktaş çok hızh girmiş ve 7. dakikada, Solaçık Selim’ in ayağından galibiyet golü­nü kazanmıştır. Iskoçlar, be­raberliği temin etmek için çok çalışmış, devrenin büyük bir kısmım hâkim oynamışlar sa da, çok iyi bir gününde o- lan kaleci Varol, kilmamock’ a beraberlik şansını verme­mişti.

İkinci devreye hırslı giren Klimamock 12 dakikada sağ haf Doğan’ın topu ceza saha­sı içinde elle kesmesi üzerine, bir Penalti atışından beraber liği sağlamışta. Beraberlik go lünden 7 dakika sonra, Se­lim 18 içinde yakaladığı topu sert bir şutla İskoç kalesine

Dostluk MaçıGeçem Pazar günü Tat-

lısuya giden Leymosun Y ıl­dız Spor Kulübü, bir dost- luik maçı yaparaık 1-0 ga­lip gelmiştir- Galip tekim kadrosu : Alımed, Sefer,Ü11S8İ, Ali, Çetin, Necat, Osman, Kanı, Remzi, Sa- yıd, Cahit-

Cutlıbert Ofsayt kararı ver miş ve golü saymamıştır. Bun dan soma, takımlar daha ziya de müdafaaya ehemmiyet vermişler ve maç Beşiktaşın ilk devrede,Kilmarnock’un da ikinci devrede attığı birer gol le, berabere sona ermiştir.

Atatürk Enstitüsü

ilkokul Diploması Doğum Kâğıdı4-5 x 6 Boyunda 4x adet fotoğraf 1 Şilin imtihan kâğ ıdı parası

Okul Müdürlüğü

T. C. KIBRIS BÜYÜKELÇİLİĞİ KONSOLOSLUK ŞUBESİNDEN

İ LÂN| Türkiye Ortaokul ve Liselerine AlınacakŞ Parasız-Yatılı öğrencilerin seçme imtihanı* JI,A Türkiye Ortaokul ve Liselerinin 1, 2, 3, 4, 5 ve 6’ncı<§■ sınıflarına alınacak parasız - yatılı Kız ve Erkek öğren-

çilerin seçme imtihanları 5 ve 6 Temmuz tarihlerindeA Lefkoşa’da yapılacaktır.

X Bu imtihanlara girmek isteyen öğrencilerin Kayıt»*. muamelelerine 1 Haziran 1961 tarihinde başlanacak,**• 4 Temmuz 1961 akşamı son verilecektir.X Müsabaka imtihanlarında üstün başarı gösteren ilk-V okul mezunu erkek öğrenciler Almanca öğretim yapan i*‘ İstanbul Erkek, Fransızca öğretim yapan Galatasaray,t. Liseleriyle İngilizce öğretim yapan Kadıköy, Eskişehir,

İzmir, Samsun, Konya ve Diyarbakır Kolejleri hazırlık ¥ sınıflarına kabul edilecekerdir.XA isteklilerde aranacak şartlar şunlardır :y¥ 1— Türk olmak,A /•*< 2— Lise ve Ortaokulların her sınıfı için tesbit eli-V len yasta bulunmak,TA 3— Fakir olmak (Muhtarlara doldurtulacak belgelerV Büyükelçilik Konsolosluk Şubesinden alına-,*! çaktır)y t

4— Bedence, ruhça hasta, illetli, sakat ve kusurluX olmamak. (Bu hususun tesbitl için imtihanlarıny neticeleri belli olduğunda kazananlara BUyük-X elçiliğimiz Konsolosluk Şubesinden sağlık fişiA verilecektir.)X

5— Parasız yatılı müsabaka imtihanına giren bü-X tünlemeli öğrencilerin başarıları, ancak bütün­

lemelerini vermekle muteber olur.(Karne Getirilecektir).

imtihan Günleri bütün sınıflar için ayni olup :

5 Temmuz 1961 Çarşamba günü saat 9 da TÜRKÇE

6 Temmuz 1961 Perşembe günü saat 9 da MATE­

MATİK.

isteklilerin, 2 fotoğraf, doğum kâğıdı, okul Müdür­lüklerinden alacakları doğruluk kâğıdile birlikte Büyük­elçilik Konsolosluk Şubesine müracaat ederek kendile­rini kaydettirmeleri ve resimli adaylık belgesi almaları lüzumu ilân olunur.

Yazın bu sıcak günlerinde, çocukların ve büyüklerinyaptıkları pislikten etrafa öyle fena kokular savrulmakta-

& dır ki, civar evlerde ikamet etmekte olan kimseler penu>- * relerini açamaz olmuşlardır.V • • *05'£ Bu haklı şikâyet karşısında Sağlık Bakanlığının, Po-

likliniğin yüz numaralarının halkın hizmetine açümasım £ sağlaması elzemdir. Artık kanunî yetkilere sahip bulunan

Belediye’nin de, vatandaşın sıhhatim korumakla mükellef ; $ olduğunu idrak ederek bu işe müdahalede bulunmasının

da zamanı gelmiştir kanaatindeyiz... Dünyanın her hangi ; £ bir yerinde, yüz numarasız hastahane veya PoliklinikV mevcut mudur ?..

<♦> .<♦> .•»îo îh o îk o »:-

Katanga’nm Kongo’ya İadesi İhtimali Görüşülüyor

BİRLEŞİK KONGO KURULMASINA DA ÇALIŞILACAĞI BİLDİRİLİYOR

LEOPOLDVİLLE, 12: Leopold- Iville’de Stanleyville deki Gizen- |ga hükümetim temsil eden ba-

Insaniar Kanatsız

Uçmaya BaşladıVaşington : Amerika’dan

alınan haberlere göre insa’üla- ra, sırtlarına takınca uçmağı sağhyacak bir alet icat edil­miştir. Saatte 32 kilometre ve 100 metrelik uçuş sağlayan bu cihazın tecrübesine temkinli olarak devam edilmektedir.

kanlarla merkezî hükümetin temsilcileri arasında görüşmeler yapılmaktadır. Diplomatik mu­habirler, bunun iki hükümet ara sında doğrudan doğruva yapılan ilk temas olduğunu bildirmişler­dir. Müzakere konusu edilen ire selelerden biri de Stanleyville’- den idare edilen bölgenin yeni ve Birleşik federal bir Kongo’ya geri verilmesidir, öte yandan Katanga’nm Kongo’ya iadesi ih­timali üzerinde de görüşmeler yapılmaktadır. Siyasî çevreler, henüz askıda bulunan birçok önemli problemin varlığına rağ­men sonuçta bir birleşik Kongo kurulması ihtimalinin de nazar­dan uzak tutulmayacağı bildiril­mektedir.

ALMAN GENÇ KIZLAR EKİBİ TÜRKİYEDEN MEMNUN

[Türk Çiftçiler Birliğinin

olağanüstü toplantısıK’bns Türk Çiftçiler Birli­

ği Genel Yönetim Kurulu, ya rın sabah saat 9.00’<!a Let'ko- .şa’dalki Genel Merkezinde ola ğaııüstü bir toplantı yapacak­tır.

1. Enstitünün Orta Okul Bölümü 1. sınıfına girmek isteyen tik Okul Mezunla rmın namzet kaydına 17 Haziranı, 1961 Salı sabahı başlanacaktır .

2. Kaydı yapılan namzet ler, 20 Haziran, 1961 Salı günü öğleden evvel saat 8.B0 da Okulumuzdaı Türk­çe, Matematik ve ingilveo derslerinden bir test imti­hanına taibi tutulacaklar dır.

3- Namzetlerin kayıt için Okula müracaat ederken, yanlarında bulunduracakla rı belgeler şunlardır:

a) ilkokul Diplomasıb) Doğum kâğıdıc) 4 adet vesikalık fo­

toğrafBuna göre hareket eyle

meleri lüzumu sayın veliîe re duyurulur.

Atatürk Enstitüsü Müdürlüğü

Bayraktar ortaokulu1961 - 1962 Ders yılı için

okulumuza aılırıacak öğren­cilerin :

a) 19 ve 20 Haziran ta­rihlerinde ö-e- saat 8.00 — 13-00 ve ö-s 4.30 - 6-00 ara sında okul idaresine kavıd larım yaptırmaları,

b) Kaıyıd muamelesi için ilk Okul Bitirme ve resmî doğum belgeleri ile müra-

Kıbrıs Müftülüğü

MüsevvitliğindenKıbrıs Müftüsü Saym

M. Dâuâ Efendi, halkımız­la görüşerek dinî öğütlerde bulunmak üzere 13 Haziran 1961 tarihinde Salı günü ö- s- saat 3.30 daı Yılmaz- köy’ü (Şillûra) ve 5 te Ayaımarina’yı biyaret eyle yecektir

Müdürlüğünden :caatlarmın gerekli olduğu.

c) Giriş imtihanlarının 21 Haziran, 1961 Çarşam­ba günü ve yalnız Türkçe ve Matematik derlerinden yapılacağı

d) imtihanlara ö-e- 9 da başlanacağı cihptle adayla­rın 8-30 da Okulda hazır

bulunmaları gerektiği, ilgi li velilere savgı ile duvurıı lur.

2 Y I L D I Z

Temizleme EviModern buharlı maki neleri ile cemaatımı zın en ileri Temizleme Evidir-32, Müftü Ziyai Sok

TELL E F K O Ş A

Bir Sokağın ismi

Değiştirildiİçişleri Bakanı, Fas I 243.

Köyler ( tdarc ve îmar) Ka­nunu t alı1 ti ııde Kaymaklı İmar Encümeni tarafından karar­laştırıldığı veçhile Kaymaklı’ da Alp Sokağının Nikola; I lı. Yoannu Sokağı olarak yeni­den isimlendirilmesini tasvip ctnvştir.

Anlkara ( Radyo) : Türkiye Beden Eğitimi öğretmehki; Cemiyeti’nin dâvetlİKİ olanı1» bir süre önce Türkiye'ye gi­den Alman Genç Kı/lar Küm su’nuıı bulunduğu Stutgan şelııi belediyesi başkanı, eki­bin Türkiye’de gördüğü yak.ıı ilgi ve konukseverliğe karşılık olarak 26 - 30 Temmuz tarilı- lıeı i arasında aynı şehirde ya­pılacak uluslararası Beden Eği timi Festivali’ne Bir Türk öğ­retmen kafilesi dâvet etmiş­tir.

Zivaniya Alımı BaşlıyorHer sene olduğu gibi bu s e

ne de zivaniya a3ırn>. Bağ Mahsulleri Projesinin hesap­larını çeketmek ve kapatmak tnaksadıiyle 30 Hazir^p 1961 de sona ereceğinden ellerinde ki zivaniyalan söz konusu ta­rihten önce Projeye ter.lim it­meleri zivaniya müstaiısilleri- ne tavsiye olunur.

Yeni mahsûl zivaniya alsını na ne vakit başlanacağı ileri­de müstahsillere bildirilecek­tir.

e s e k k üyılı esna-

A 1

1960 — 61 Ders . sıtıla, öğrencilerimize ıtıadd manevi bir destek olan, fakir öğrencilerimizi semenin her mevsiminde giydiren, okulu­muza bir kütüphane ve muh­telif kitaplar hediye eden, ilâ veten çeşitli maksatlarımıza hizmet eden okul - Aile - Bir­liği İdare Hey’etimize, okul ve öğrencilerimiz adına yüksek teşekkürlerimiz/ deriz.

Selimiye "B” okulu tdare Hey’eti.

enirste-

Lcynıosun Okul Aile Birliği

Başkanlığından:Leymosun fakir öğrenciler

yararına yapılan rozet tevzi- atından £38.950 (otu/ sekiz lira dokuz yüz edli inil) toplan dığı ve rozet ile toplu iğnele­rin 19 Mayıs Liflinin e1'- stokundan alındığından . ■

Hasılatın tamamiyle kâr oklu

ğu belirtilir.

Ayrıca tevziatta yardımla­rı geçen başta 19 Mayıs Lise­si müdürü ve öğretmenlerine teşekkürü borç «ayarız.

Küçük Kaymaklı

Müdürlüğünden

İlkokulu

‘ *>

İ!1961 V

Salı, ö.s. saat 4.30 da Bi/i»> ' }« Zafer sinemasında öğrencık''* i 8.15 de de velilere ve sayın ^

Y ıllık Okul Miisameresı

Bu gün 13 Haziran

halikımızalecektir.

bir rniisaınere ven-

piyes, komedi udansla' S

Millî bir muhtelif milletle re ait ihtiva eden bu müsamereye sayın halkımızın teşrifle)ı sav- I

gı ile rica olunur.

öğrenci biletleri r> fl mil Bii yükler için de IM rı

150 midir.

Biletler okul müdürlüğünden i'e gişeden teinin edilebilir. ■ ir