olİmpos-beydaĞlari sahİl mİllİ parki …web.firat.edu.tr/jeokoruma/jeo/pdf/c....
TRANSCRIPT
OLİMPOS-BEYDAĞLARI SAHİL MİLLİ
PARKI JEOTURİZM, JEOLOJİKMİRAS VE JEOPARK
POTANSİYELİNİN ARAŞTIRILMASI
INVESTİGATİON OF GEOTURİSM, GEOHERİTAGE AND GEOPARK POSSİBİLİTİES OF THE OLYMPOS-
BEYDAĞLARI COASTAL AREA NATİONAL PARK
Cenk YETİŞKUL
Hülya İNANER
Mustafa ERGUN
Batı
Toroslar’ın Yapısal Şeması:
1-
Pliyo-Kuvaterner, 2-
Antalya-Miyosen Havzası
3-
Torbalı-Kemalpaşa Post Tektonik Molas 4-
Tavas-Burdur Post Tektonik Molas Havzası
5-
Ofiyolit
Napları
6-
Nikya
Napları
7-
Beyşehir-Hoyran-Hadim Napları
8-
Antalya Napları
9-
Beydağları
Otoktonu 10-
Anamas-Akseki Otoktonu 11-
Alanya Napı
12-
Menderes Masifi 13-
Menderes Masifi Kuzeyi Metamorfik Olmayan Seri
1/250000 ölçekli Antalya ilinin jeoloji haritası
ve açıklaması
(Şenel, 1997)
Antalya paftası
yapısal birimler haritası
(Şenel, 1997)
Antalya naplarının
stratigrafik dizilimi (Şenel, 1997)
JEOSİTLER KANYONLAR
1-
GÖYNÜK KANYONU
2-
BELDİBİ
KANYONU
3-
KESME BOĞAZI VE KUZDERE KANYONU
MAĞARALAR•
1-
Akyarlar
Mağarası: Antalya-Kemer karayolu üzerinde
Akyarlar
tüneline girmeden sağda bulunan mağara yol kenarı ve korunaksız olması
sebebiyle tahribata oldukça müsaittir.
•
2-
Beldibi
Mağarası: Antalya-Kemer sahil yolunun yaklaşık 40 kilometresinde Çamdağ
tünelinin hemen çıkışında yer
alan bir kaya altı
sığınağıdır. Prof. Dr. Enver Bostancı tarafından 1960-1966 yılları
arasındaki araştırma sonucu
mezolitik
kültürleri içeren altı
tabaka tespit edilmiştir. Yontmataş
ve Cilalıtaş
çağları
arasındaki geçiş
dönemini
temsil etmektedir. Üst Paleolitik
ve Mezolitik
döneme ait çakmaktaşı
aletler ele geçirilmiştir.
Beldibi
Mağarası
Akyarlar
Mağarası
•
3-
Büyük Dipsiz Mağarası: Antalya limanının batısında Tünektepe’nin
3 km. güneybatısında Alakaya tepenin (661
metre) güney yamacındadır. Mağara Kretase
yaşlı
residal kireçtaşları
ile onun altında yer alan yine aynı
yaşta
konglomera kireçtaşı
formasyonları
arasında meydana gelmiştir. Dar bir girişten sonra ortalama 25’
lik
bir eğimle
kuzeye doğru devam eder.
•
4-
Küçük Dipsiz Mağarası: Tünektepe’nin
(618 metre) güneybatıya devamı
olan Alakaya tepenin (661 metre) güney
yamacındadır. Kuru ve yatay olan mağaranın toplam uzunluğu 74 metre, girişe göre en derin noktası
27.5
metredir. Mağaranın sonlarına doğru sarkıt ve dikitler dikkat çekmektedirler
•
5-
Molla Deliği Mağarası: Kemer’in batısında yükselen Tahtalı
Dağı’nın doğu yamacında yer alır. Bu mağaraya
ancak Kemer-Kumluca karayolu üzerinde bulunan Aşağı Kuzdere
veya Tekirova köylerinden yaya olarak 3-4 saat
yürüyerek ulaşılabilir.
•
6-
Peynir Deliği Mağarası: Gedelme
yaylası
mevkiindedir. Köy merkezinden mağara ağzına 4 dakikalık patika ile ulaşılır. Mağaranın 65 km kuzeyinde Bizanslılara ait duvar ve kalıntıları
bulunmaktadır. Mağaranın büyük bölümü
kurudur. Sadece mağaranın sonunda ve en derin yerinde küçük bir gölcük vardır. Mağara içinde sarkıt, dikit ve sütunlar gelişmiştir.
KÜLTÜREL SİTLER ANTİK ŞEHİRLER
Olimpos
Antik Kenti, Antalya'nın 80 km. güneyinde ve Antik Likya Bölgesi içindedir. Doğudan Akdenize
açılan
Olimpos
Antik Kenti, ortasından geçen Akçay (Olimpos
Çayı) ile ikiye bölünür. Olympos şehri, dar vadinin iki tarafında kurulmuştur. Vadinin denize açıldığı
ve güzel bir plajla biten
ağzında derenin kuzey kısmındaki kayalık üzerinde Olympos'un son dönemini yansıtan Ortaçağ
kalesi ve kalıntıları
bulunmaktadır Bu antik kent, Olympos eteklerinde yetişen yüksek nitelikli safranı, Olympos'un yetiştirdiği Lykia
Birliğine
başkanlık eden (Lykiark) Hoplon
oğlu Hoplon
ile Romalılarca öldürülen piskopos Methodius
ve hepsinden önemlisi
Belerophontes
ve Khimeira
efsanesinin geçtiği yakınındaki dağda yanıp duran doğal ateşi ile tanınmaktadır.
OLİMPOS
Olimpos
Antik Kentinin Yerleşim Planı
Yerleşme ilk kez M.Ö. 168-78 yıllarında karşımıza çıkar. Bu dönemde kent Lykia
Birliği'ne
özgü
tipte sikke basar, anlaşılan birliğin bir üyesidir. Hatta bazen
birlik başkanının bu kentten çıktığı
saptanabilir. Olympos
M.Ö. 100 yılına doğru Lykia'nın en önemli kentlerinden biri sayılır.
Haçlı
seferleri sırasında kent Venedik, Ceneviz ve Rodos
şovalyeleri
istilasına uğramıştır.Osmanlı
donanmasının Akdeniz
de kesin üstünlüğünün başladığı 15. yüzyılda, Fatih devri'nde tüm
Tekeli (Teke) Yarımadası
gibi Olympos da Osmanlı
topraklarına
katılmıştır.
Roma Klisesi
Giriş
Kapısı Liman Anıt Mezarları
Kuzey Nekropol
Yakınlarındaki Tarihi Kalıntılar
PHASELİSKentin Akdenize
uzanan bir yarımada üzerinde M.Ö. 7.
yüzyılda Rodoslu kolonistlerce
kurulduğu söylenir. Coğrafi konumu Akdeniz dünyasının önemli bir liman kenti olduğunu gösterir. Biri yarımadanın kuzeyinde (A), diğeri kuzeydoğuda (B), üçüncüsü
ise güneybatı
kısmında (C) yeralan
üç
limana
sahiptir.Phaselis 1158'deki Selçuklu kuşatmasından sonra gerek
depremler, gerekse Antalya ve Alanya limanlarının işlevlerinin artması
ile önem kaybedip, 13. yüzyıl başlarında tamamen terk
edilir. Günümüze çoğunlukla Roma ve Bizans kalıntıları ulaşabilmiştir ki, bunlar şehrin ana aksını
oluşturan ve kuzey-
güney limanlarını
birleştiren ana caddenin (G) her iki yanında sıralanır.
M.Ö. 43'te Roma egemenliğine giren Fashelis
, böylece yeniden yapılanma sürecine girer ve en az 300 yıl sürecek bir refah süreci başlar. Şehir 129'da İmparator Hadrian
tarafından
ziyaret edilir.
Faselis
Antik Kentinin Yerleşim Planı
Ana cadde agora ile tiyatro arasında genişleyerek küçük bir
meydan oluşturur. Meydanın güneydoğu köşesindeki
basamaklar tiyatro ve akropolise ulaşımı
sağlar. Phaselis tiyatrosu
akropolisin
yamacına inşa edilmiş
küçük boyutlu tipik bir
helenistik
devir (İ.Ö.III.yüzyıl) tiyatrosudur. Çokluk bölgenin
doğal taşı
konglomera bloklarından inşa edilmiş
olup
sahne binasının roma döneminde eklendiği, geç
bizansta
ise kısmen şehri koruyan yeni surların bir parçası
olduğu kalıntılardan anlaşılmaktadır.
Faselis
antik kentindeki su kemeri ve agoranın kalıntıları
Küçük hamamla tiyatronun uzaktan görünüşü
ve tiyatronun basamakları
İDYROS
İdiros
Antik Kent Kalıntıları
Kentin günümüze ulaşan bu kalıntıları
Özkaymak Otelin arka cephesinden itibaren kıyı
boyunca görmek
mümkündür. Bunlardan Bizans dönemine ait olduğu sanılan bir Kilise (M.S. 4 -
7 yy.) ve bu Kiliseye bağlı
mekanlar M.S.3
yy.’a
ait tarihlenen bazilika, erken Roma döneminden gözetleme kulesi, işlevi tam olarak saptanamayan yapılar ve dere üzerindeki köprü
en dikkat çekici olanlarındandır.
Stephaenues
Byzantinius’un
Hekataius’dan
aktardığı bilgilere göre; hem bir bölge hemde
bir kent adı
olarak geçen
“IDYROS”
ilk çağların deniz trafiğinde önemli bir işleve sahipti. Mısır ve yakın doğudan Likya’nın batısına giden yelkenli gemiler Nil Nehri ağzından aldıkları
rüzgarla Idyros
Limanına kadar ulaşmaktaydılar. Ayrıca Plinius’un
“Illyris” diye tanımladığı
yer büyük olasılıkla gemici dilinde ‘İdyros’
olabilir.
MELANİPPEMevikent
Kasabası
sınırları
içerisinde bulunmaktadır.
Antik kente ait kalıntılar hala mevcut olmakla birlikte Melanippe antik kentinin geçmişi ile ilgili detaylı
bir bilgiye ulaşılamamıştır
Kent hakkında edinilen bilgilere göre Hellenistik
döneme ait bir kent olduğu söylenilmektedir.
Melanippe
Kent Kalıntıları
GAGAİGagai, Finike körfezinin doğusunda, Khelidonia
Burnu’nun (Gelidonya
burnu) batısındaki Karagöz limanının kuzeybatısında idi. Bugünkü
konumu ile Kumluca’nın
10 km.
güney-doğusundaki Yenice Köyü’nün 4 km. güneyinde küçük bir tepenin üzerindeydi.
Yörede yeterince araştırma yapılmamıştır. Bu günkü konumuyla kent iki tepe üzerine yayılmış
olup hangisinin
akropol olduğu anlaşılamamıştır. Bunlardan daha yüksek tepe üzerinde İlk çağ
surlarından arta kalmış
küçük parçalar
görülmektedir. Diğer tepede ise Bizans devri sur parçaları dikkati çekerse de bunların dışında bir kalıntıya
rastlanmamıştır. Ancak 1960’lı
yıllarda başta tiyatro olmak üzere bir takım kalıntıların varlığı
saptanmış, ancak bunların
taşları
yeni yapılanmalar nedeniyle yerlerinden sökülmüştür.
GELİDONYA FENERİ
VE TAŞLIK BURNUGelidonya
fenerinin inşaatına 1934'te başlanmış, 1936
da hizmete geçmiştir. 1990 yılına kadar fener gaz ışığıyla çalışmıştır. Fener her 3 saniyede bir çakmaktadır. Kumluca ilçesi Taşlık Burnu'nda bulunan fener, Türkiye kıyılarının en yüksek feneri olup, 227 m yükseklikte ve denizden 3 km içerde yanıp sönmektedir. Ayak basılmayacak kadar sivri kayalıklar üzerine inşa edildiğinden ulaşım oldukça zordur. Fenere elektrik ulaştırılamadığından günümüz teknolojisinde hala elle kurularak çalıştırılmaktadır.
Taşlık Burnu, Gelidonya
Burnu ve Kırlangıç Burnu
olarakta
anılmaktadır. Önündeki adaların Likya coğrafyasında
ve denizcilik tarihinde çok önemli bir yeri vardır. Burası
ters akıntılardan ötürü
Pamfilya
denizinin (Antalya körfezi) en
tehlikeli yeridir. Burnu geçmek antik dönemde çok zordu Akıntılar sayısız gemiyi kayalara sürüklemiş
ve burasını
bir
sualtı
mezarlığına döndürmüştür.
Gelidonya
Feneri ve Taşlık Burnu
YANARTAŞYanartaş
yöresi Antalya'nın yaklaşık 55 km güneyinde
ulunan çıralı
körfezinin kuzeybatısında yer alır. Antalya- Kumluca yolunun 71. km sindeki Ulupınar
köyünden sapılır ve
yaklaşık 9 km sonra Yanartaş’a ve antik Olimpos
şehrine varılabilir.
Batı
Toroslarda
Beydağları
otokton kuşağının doğusunda allokton
konumlu ve değişik kaya türlerinden
oluşan tektonik birlikler yüzeylemektedir. Genelde Antalya napları
olarak adlandırılan bu birlikler litolojilerine ve yapısal
konumlarına göre alt, orta ve üst nap
olmak üzere 3 bölüme ayrılmışlardır. Doğal gazlar orta napta
yer alan ve harzburgit,
dünit ve piroksenitlerden
oluşan ofiyolit
grubu kayaların eklem ve çatlaklarından sızmaktadır. Yapılan analizlerde yöredeki doğal gazın % 82.96 metan, % 14.5 etan, % 1.5 azot, % 1.5 azot, % 1 karbondioksitten meydana geldiği ve petrol kökenli olduğu belirlenmiştir.
Yanartaşın
Sönmeyan
Alevi
En kolay ulaşılan alevlerin yanıbaşındaki
antik tapınak gün geçtikçe yıkılmaktadır. Oysa bu tapınaktaki fresklerin şekilleri ve renkleri canlılıklarını
korumaktadır. Ayrıca bu
tapınağı
Çıralı
körfezine bağlayan antik yolda büyük oranda yıkılmıştır.
Yanartaş
Yöresinin Yanıbaşındaki
Tarihi Bizans Kalıntıları
MİLLİ
PARKIN TURİZM AÇISINDAN ÖNEMİ
Milli parkın sınırları
içerisinden dünyanın en iyi 10 antik yolundan biri kabul edilen Likya yolu geçmektedir. 1999 yılında İngiliz araştırmacı
Kate
Clow
tarafından hizmete açılmıştır. Antik
dönemlerde “Likya Yolu”
olarak adlandırılan bu yolun, yük hayvanlarıyla yapılan ticaret ve askeri sevkiyat amacıyla inşa edildiği düşünülmektedir.
ADRASANAdrasan, Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlıdır. 1996
yılında belde olmuştur. Su sporlarına meraklı
insanlar için Adrasan
çevresinde güzel parkurlar bulunmaktadır.
Adrasan’a
bir saat uzaklıktaki Sulu Ada, Sazak ve Ceneviz Koyları’na günübirlik turlar düzenlenmektedir.
Musa Dağı
üzerindeki 170 dönümlük arazi üzerine kurulu ilk Olimpos
şehrinde Harabeler arasında sarnıçlar,
kent giriş
kapısı, küçük tiyatrosu, güney tepesinde ikişer katlı villalar, kemer kalıntıları
görülmektedir.
Avusturyalı
arkeologların buluntularına göre taşlar üzerinde yazılı
olan Teo
Olympos "Tanrı
için Olympos"
anlamına geldiği belirtiliyor. Yıkılan taşlardan geriye "OLYM" harflerini gösteren oyma taşlar görülebiliyor. Çeşitli baskınlar sonucu Olympos'tan sürülen Olymposlular
bugünkü
Olympos'a gelmişler. Bu nedenle günümüzdeki Olympos bu isimle anılırken gerçek Olympos'un Musa Dağı
tepesinde
olduğu belirtiliyor.
Adrasan
Sahili, Musa Dağı, Ceneviz ve Sazak Koyu
Tünektepe’den
Beydağların Panaromik
Görüntüsü
Beydağları
ve Tahtalı
Dağı’nın Sarp Kayalıkları
BEYDAĞLARI VE TAHTALI DAĞI
OLİMPOS VE ÇIRALI SAHİLİ
Olimpos-Çıralı
Sahili, Ceneviz Kalesi ve Ceneviz Kalesinden Çıralı
Sahili
MİLLİ
PARK İÇERİSİNDE YAPILABİLECEK AKTİVİTELER
Milli parkta günü
birlik piknik faaliyetlerinin yapıldığı
beş günübirlik alan (Topçam, B. Çaltıcak, K. Çaltıcak, Kargıcak-2,
Beldibi) bir kamp alanı
(Göynükte) bir kamp ve günübirlik alanı (Kındılçeşme) bir mola noktası
(Kesme boğazı) vardır. Bunların
yanısıra
Çıralı-Yanartaş
yürüyüz
güzergahı
(günübirilik
alanı olarakta
kullanılır) Tekirova-Çıralı
patikası, Göynük-Ovacık
patikası, Göynük kanyonu su yürüyüşü
belli başlı
aktivite alanlarıdır. Tekirova-Çıralı
patikası, Göynük-Ovacık patikası
ve
Göynük kanyonu su yürüyüşü
aktivitesine rehbersiz giriş yasaktır.
Milli park sınırları
ve çevresinde tırmanış
severlerin ilgisini çekebilecek Olimpos, Akyarlar
ve Geyikbayırı
sektörleri
bulunmaktadır.
Dünyanın en uzun ikinci teleferiği Tahtalı
dağının zirvesine çıkmaktadır. 2365 metre yüksekliğe çıktıktan sonra Kemer'den Çıralı
sahiline kadar bütün kıyı
şeridini görmek
mümkündür. Bu bölgede 1000 metrenin üzerindeki lokasyonlarda
yetişen Sedir ağaçları
ve Tahtalı
dağının sarp
kayalıklarını
görme imkanı
bulunmaktadır. İstenildiği taktirde uzun dağ
parkurunu yürüyerek zirveden iniş
yapabilmek
mümkündür.
Adrasan
ve çevresinde dalış
severlerin ilgisini çekebilecek birçok rota bulunmaktadır. Bu dalış
bölgelerinin
çoğunluğunda Akdeniz’e özgü
balık türleri görülebilmektedir. Bazı
türler mevsimlere göre daha sık görülmektedir.
0-2366 metre yükselti farklılığı
ve değişik bakı
özelliği ile zengin biyolojik
çeşitliliğe sahip milli parkta, Akdeniz iklim tipinin bitki topluluklarını
sergileyen orman
ve maki örtüsü
içerisinde sakız ağacı (pistasia
terebinthus), yabani zeytin (olea
oleaster), sandal (arbutus
andrarche), keçiboynuzu (ceretonia
ciliqua), defne
(laurus
nobilis), tespih (styrax
officinalis) vb. 865 bitki türü
tespit edilmiş
olup sadece bu
bölgede yetişmektedir. Bunların toplam tür sayısına oranı
%3'tür. 154 (%18) adedi
Türkiye endemiği olarak tanımlanmıştır.
Milli parkta yaban keçisi (capra aegagrus), şah kartal (aquila
heliaca), vaşak
(felislynx), kurt gibi sayıları
her geçen gün azalan önemli türler barınmakta ve üremektedirler. Türkiye'de bulunan 456 kuş
türünün 72 adedi milli parkta görülmektedir.
MİLLİ
PARK SINIRLARI İÇERİSİNDE KORUNMA ALTINA ALINMASI GEREKEN YERLER
Dünyada nesilleri hızla tükenmekte olan Caretta
Caretta kaplumbağalarının yuvaları
Çıralının batı
sahilinde korunma
altında bulundurulmalıdır. İnsanların bu bölgede gerekli hassasiyet ve ilgiyi göstererek onların yaşam alanlarına dokunmamaları
ve kafes şeklinde koruma bölgeleri
oluşturulmalıdır.
Bölgedeki jeosit
ve kültürel sitler korunma altına alınmadıkları
için doğal süreçler yüzünden (hava, rüzgar,
yağmur, oksijen, güneş
ışını
vb.) zamanla yıpranmakta ve tahrip olmaktadır. Olimpos
yöresinin doğal güzelliği ve antik
kalıntıları
sellenmeden
ötürü
büyük bir tahribata uğramıştır.
Caretta
Caretta
Kaplumbağaları Faselisteki
Kalıntılar
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün Yerleştirdiği Tabelalar
TEŞEKKÜRLER…