ŞÜphelİ alacaklar1).pdf · karŞiliĞi ayrilmasi kredili mal veya hizmet satışları üzerinden...

16
1 ŞÜPHELİ ALACAKLAR 213 sayılı Vergi Usul Kanunu' nun 323. maddesinde; " (2365 sayılı Kanunun 55'inci maddesiyle değişen madde)Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; 1. (2455 sayılı Kanunun 3'üncü maddesiyle değişen bent) Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar; 2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar; Şüpheli alacak sayılır. Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir. Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder. Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir." şeklinde hüküm altına alınmıştır. * Bir alacağın şüpheli alacak sayılabilmesi ve değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilmesi için alacağın; 1-Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idam ettirilmesi ile ilgili olması, 2- Dava veya icra safhasında bulunması veya yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük olması, 3- Bilanço esasına göre defter tutulması, 4- Teminatlı olmaması(teminatlı ise teminatlı kısımdan geriye kalan kısım olması)

Upload: others

Post on 18-Oct-2020

15 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: ŞÜPHELİ ALACAKLAR1).pdf · KARŞILIĞI AYRILMASI Kredili mal veya hizmet satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tahsilinin şüpheli hale geldiği durumda karşılık

1

ŞÜPHELİ ALACAKLAR

213 sayılı Vergi Usul Kanunu' nun 323. maddesinde;

" (2365 sayılı Kanunun 55'inci maddesiyle değişen

madde)Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame

ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;

1. (2455 sayılı Kanunun 3'üncü maddesiyle değişen bent)

Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;

2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla

istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş

bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük

alacaklar;

Şüpheli alacak sayılır.

Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün

tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.

Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında

gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri

kalan miktara inhisar eder.

Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil

edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir."

şeklinde hüküm altına alınmıştır.

* Bir alacağın şüpheli alacak sayılabilmesi ve değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilmesi için alacağın;

1-Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idam ettirilmesi ile ilgili olması,

2- Dava veya icra safhasında bulunması veya yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük olması,

3- Bilanço esasına göre defter tutulması,

4- Teminatlı olmaması(teminatlı ise teminatlı kısımdan geriye kalan kısım olması)

Page 2: ŞÜPHELİ ALACAKLAR1).pdf · KARŞILIĞI AYRILMASI Kredili mal veya hizmet satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tahsilinin şüpheli hale geldiği durumda karşılık

2

Öte yandan, Vergi Usul Kanunu’nda değişiklik yapılmasına

ilişkin 2365 sayılı Kanun’un gerekçesinde aşağıdaki

açıklama yapılmıştır.

“ Karşılık ayrılmak suretiyle zarara intikal ettirilecek

alacağın ticari ve zirai faaliyetin elde edilmesi veya idamesi

ile ilgili olması, diğer bir ifade ile alacağın daha önce

HASILAT HESAPLARINA İNTİKAL ETTİRİLMİŞ

BULUNMASI GEREKMEKTEDİR. Buna rağmen özel

alacaklarını tahsil edemeyen bazı tacirlerin bunları ticari

defterlerine idhal edip sonradan karşılık ayırmak suretiyle

matrahlarını düşürdükleri görülmektedir. Bu konudaki vergi

kaybını ve ihtilaflarını önlemek için karşılık ayrılacak

alacağın ticari ve zirai kazancın elde edilmesi veya idamesi

ile ilgili olma şartının madde metninde sarih bir şekilde

belirtilmesi uygun görülmüştür.”

Ayrıca, şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf

değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir. Yani alacak için

karşılık ayırma işlemi dönem sonunda, değerleme gününde

tasarruf değerine göre yapılmalıdır. Tasarruf değeri ise

264'üncü maddesinde ; " ...bir iktisadi kıymetin değerleme

gününde sahibi için arzettiği gerçek değeridir." şeklinde

tanımlanmış olmakla birlikte, bu konuda bir kriter

belirlenmediği için ve VUK 281 ve 285'inci maddelerinde

alacak ve borçların mukayet değeri (defterde kayıtlı değeri)

ile değerleneceği hükmü çerçevesinde mükellefler, şüpheli

hale gelen alacakları mukayyet değerle takip etmektedir.

* Karşılık ayrılmak suretiyle zarara intikal ettirilecek alacağın ticari ve zirai faaliyetin elde edilmesi veya idamesi ile ilgili olması, diğer bir ifade ile alacağın daha önce HASILAT HESAPLARINA İNTİKAL ETTİRİLMİŞ BULUNMASI GEREKMEKTEDİR.

* Şüpheli hale gelen alacakları tasarruf değerine göre karşılık ayırmalıdır.

* Şüpheli alacak karşılığı dönem sonunda ayrılmalıdır.

* Şüpheli alacak karşılığı ayrılmadan zarar yazılmamalıdır.

Page 3: ŞÜPHELİ ALACAKLAR1).pdf · KARŞILIĞI AYRILMASI Kredili mal veya hizmet satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tahsilinin şüpheli hale geldiği durumda karşılık

3

KATMA DEĞER VERGİSİ İÇİN ŞÜPHELİ ALACAK

KARŞILIĞI AYRILMASI

Kredili mal veya hizmet satışları üzerinden hesaplanan

katma değer vergisinin tahsilinin şüpheli hale geldiği

durumda karşılık ayrılıp ayrılamayacağı hususu 334 Sıra

No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklandığı

üzere; katma değer vergisi, ekonomik faaliyetlerin doğal bir

sonucu olarak ortaya çıkan ve işletmenin alışları sırasında

ödediği, işletme alacaklarının bir unsurunu teşkil eden ve

doğrudan doğruya mal (veya hizmet) tesliminden (veya

ifasından) kaynaklanan bir alacak için şüpheli alacak

karşılığı ayrılabilmesi; yukarıdaki madde hükmünde yer

alan şartların mevcut olması, alacağın ilgili dönemin

kayıtlarına girmesi ve katma değer vergisi

beyannamelerinde beyan edilmesi halinde mümkün

olacaktır.

ÖZELLİK GÖSTEREN HUSUSLAR

1- Avukat aleyhine sonuçlanan dava ile ilgili olarak ödenen iş avansının, avukatın

azledilmesi durumunda tahsilinin mümkün olmaması durumunda bu bedellerin şüpheli

alacak olarak kabul edilerek karşılık ayrılıp ayrılamayacağı. ( Maliye Bakanlığının

25/06/2013 tarih ve 62030549-125[6-2012/89]-917 sayılı özelgesi )

" İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik

numaralı mükellefi olduğunuz, avukatınıza aleyhinize sonuçlanan haksız rekabet davasının

icra dosyasına teminat olarak yatırılması ve temyiz sürecinin yürütülmesi için ödenen iş

avansının, teminat olarak yatırılmadığının anlaşılması üzerine avukatınızın azledildiği ve

hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, ödenen tutarın tahsil edilemediği belirtilerek söz

konusu iş avansına şüpheli alacak karşılığı ayrılıp ayrılamayacağı, ayrılması durumunda

geçici vergi hesaplamasında gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı hususunda

Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

*Katma değer vergisi için şüpheli alacak karşılığı ayrılması için VUK 323.Madde de yer alan şartların mevcut olması, alacağın ilgili dönemin kayıtlarına girmesi ve KDV beyannamelerinde beyan edilmesi halinde mümkün olacaktır.

Page 4: ŞÜPHELİ ALACAKLAR1).pdf · KARŞILIĞI AYRILMASI Kredili mal veya hizmet satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tahsilinin şüpheli hale geldiği durumda karşılık

4

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin,

mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden

hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç

hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti"

başlıklı 38 inci maddesinde ise; bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsdeki öz

sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet fark olduğu, bu

dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan

indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin

ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın

bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi

Usul Kanununun değerlemeye ait

hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci

maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme

bağlanmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Şüpheli Alacaklar" başlıklı 323 üncü maddesinde;

ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; dava veya

icra safhasında bulunan alacaklar ile yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla

istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine

değmeyecek derecede küçük alacakların şüpheli alacak sayılacağı, bu şüpheli alacaklar için

değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabileceği, bu karşılığın hangi

alacaklara ait olduğunun karşılık hesabında gösterileceği, teminatlı alacaklarda bu karşılığın

teminattan geri kalan miktara inhisar edeceği, şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen

miktarlarının ise tahsil edildikleri dönemde kâr/zarar hesabına intikal ettirileceği hükme

bağlanmıştır.

Bu hükme göre, ticari kazancın elde edilmesi veya idame ettirilmesi ile ilgili olarak

dava veya icra safhasında bulunan alacaklarla, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan

fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olan dava ve icra takibine

değmeyecek derecedeki küçük alacaklar şüpheli alacak sayıldığından yukarıda belirtilen

şartları taşıyan alacaklar için karşılık ayrılması mümkün bulunmakta olup bu şartlardan

Avukata verilen iş avansında, hasılat kaydedilen ticari bir alacaktan bahsedilmeyeceğinden, söz konusu ödeme için Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesine göre şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün değildir.

Page 5: ŞÜPHELİ ALACAKLAR1).pdf · KARŞILIĞI AYRILMASI Kredili mal veya hizmet satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tahsilinin şüpheli hale geldiği durumda karşılık

5

herhangi birisinin mevcut olmaması halinde ise şüpheli alacak kaydına imkân

bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, şüpheli alacak karşılığı ayrılmasında temel unsur, ortada bir alacağın

söz konusu olması ve bu alacağın tahsilinin şüpheli hale gelmiş bulunmasıdır. Şüpheli alacak

karşılığı ayırıp bunu gider kaydetme imkânının sadece ticari ve zirai işletmelere tanınmış

olmasının nedeni ticari ve zirai kazançlarda, elde etmenin tahakkuk esasına bağlanmış

olmasıdır.

Bunun sonucu olarak, ticari ve zirai işletme bünyesinde satılan mal ve hizmetin bedeli

henüz tahsil edilmeden hasılata intikâl ettirilmekte ve dönem kârının oluşumunu

etkilemektedir. Satış bedeli veya hasılatın henüz alacak aşamasında iken kârın

hesaplanmasında dikkate alınmış olması, sonradan bunların işletme tarafından tahsilinin

şüpheli hale gelmesi durumunda dönem kârının fazla hesaplanması sonucunu doğuracaktır.

Bu durumun giderilmesi için, alacağın işletmeye girme ihtimalinin kaybolduğu anda zarar

yazılması zorunludur. Kısaca, şüpheli alacağın zarar kaydı, kazanç tespitindeki tahakkuk

esasını düzenleyen bir esastır. Buna göre, şüpheli alacağın karşılık ayrılarak zarar

yazılabilmesi için kârın oluşumunu etkilemiş, yani daha önce tahakkuk esasına göre

hasılat hesaplarına intikal ettirilmiş olması gerekmektedir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketiniz tarafından, avukata verilen iş avansında,

hasılat kaydedilen ticari bir alacaktan bahsedilmeyeceğinden, söz konusu ödeme için Vergi

Usul Kanununun 323 üncü maddesine göre şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün

değildir."

2- Davalı olan ortaklardan alacak için adat faizi için fatura düzenlenmesi ve şüpheli

alacak karşılığı ayrılması ( Maliye Bakanlığının 20/06/2013 tarih ve 70280967-105[323-

2012/12]-111 sayılı özelgesi )

" İlgide kayıtlı dilekçenizin tetkikinde; ...Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik

numaralı mükellefi olarak ... faaliyetinde bulunduğunuz, ortaklarınızın şirkete olan

borçlarından dolayı alacağın tahsili için dava yoluna gidildiği, davanın kazanılması halinde

asıl alacaklar ile borcun doğduğu tarihten itibaren ticari avans faiziyle birlikte tahsili talep

edilen bu tutarın, ayrıca her ay sonu itibariyle adat faizleri hesaplanıp ortaklara fatura

Page 6: ŞÜPHELİ ALACAKLAR1).pdf · KARŞILIĞI AYRILMASI Kredili mal veya hizmet satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tahsilinin şüpheli hale geldiği durumda karşılık

6

edilmesinin gerekip gerekmeyeceği ile ortaklarınızdan olan bu alacaklar için hesaplanan

faizlerin fatura edilerek gelir yazılması ve daha sonra dava konusu yapılarak şüpheli ticari

alacak karşılığı ayrılıp ayrılmayacağı hususunda görüş talep ettiğiniz tespit edilmiştir.

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisi,

mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden

hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç

hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış olup, ticari kazançta vergiyi

doğuran olay tahakkuk esasına bağlanmıştır.

Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar "dönemsellik" ve "tahakkuk

esası" ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle

kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra,

miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş

olması gereklidir. Bu esas dikkate alındığında bir gelir unsurunun, özel bir düzenleme

bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde

dikkate alınması gerekmektedir.

Aynı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kurumların ilişkili kişilerle

emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya

hizmet alım ya da satımında bulunması durumunda, kazancın tamamen veya kısmen transfer

fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı; alım, satım, imalat ve inşaat

işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye,

ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemlerin her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da

satımı olarak değerlendirileceği belirtilmiştir.

Söz konusu maddenin ikinci fıkrasında, ilişkili kişilerin kurumların kendi ortakları,

kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi

veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu

altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade ettiği; üçüncü fıkrasında ise emsallere

uygunluk ilkesinin tanımı yapılarak emsallere uygunluk ilkesinin ilişkili kişilerle yapılan mal

Page 7: ŞÜPHELİ ALACAKLAR1).pdf · KARŞILIĞI AYRILMASI Kredili mal veya hizmet satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tahsilinin şüpheli hale geldiği durumda karşılık

7

veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin

bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade ettiği hükme

bağlanmıştır.

Buna göre, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımından söz edebilmek

için;

Bir kurum tarafından bir mal veya hizmet alım ya da satımının yapılmış olması,

Söz konusu kurumun bu mal veya hizmet alım ya da satımını ilişkili kişilerle yapmış

olması,

Bu mal veya hizmet alım ya da satımında "emsallere uygunluk ilkesi"ne aykırı olarak

fiyat veya bedel tespiti yapılmış olması gerektiği belirtilmiştir.

Bu açıklamalar çerçevesinde, şirket ortakları ilişkili kişi kapsamında olduğundan,

şirketinizin ortaklarından olan alacaklarına uygulanan faizin emsallere uygun olması

gerekmektedir. Söz konusu emsal faiz oranı anılan madde hükmü ile konuya ilişkin 1 seri

numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel

Tebliğde yapılan açıklamalara göre belirlenecektir.

Aksi halde kazancın transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümleri

yönünden değerlendirileceği tabiidir.

Bu çerçevede, şirketinizin ortaklarından olan alacaklarına emsallere uygun bir faiz

uygulanması ve aylık dönemler itibariyle

ortaklara fatura edilen bu faiz tutarlarının

tahakkuk esası gereği kurum kazancına

dahil edilerek vergilendirilmesi

gerekmektedir.

Öte yandan, şirketinizin

ortaklarından olan alacaklarına ilişkin

açılan davanın kazanılması halinde, bu

alacaklarınıza ilişkin mahkemece hükmedilen faiz tutarının daha önce tahakkuk esası gereği

Şirketinizin ortaklarından olan alacaklarına emsallere uygun bir faiz uygulanması ve aylık dönemler itibariyle ortaklara fatura edilen bu faiz tutarlarının tahakkuk esası gereği kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

Page 8: ŞÜPHELİ ALACAKLAR1).pdf · KARŞILIĞI AYRILMASI Kredili mal veya hizmet satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tahsilinin şüpheli hale geldiği durumda karşılık

8

gelir yazılan faiz tutarından yüksek olması halinde bu fark tutarın da gelir yazılması

gerekmekte olup, düşük olması halinde ise fark tutarın gider yazılabileceği tabiidir.

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de yapılan

ve maddede sayılan işlemlerin katma değer vergisine tabi olduğu belirtildikten sonra, 1 inci

bentte, ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve

hizmetlerin katma değer vergisine tabi olacağı belirtilmiştir. Anılan Kanunun 2 ve 3 üncü

maddelerinde teslim ve teslim sayılan haller, 4 ve 5 inci maddelerinde de, hizmet ve hizmet

sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemlerin hizmet sayılacağı düzenlenmiştir.

Bu nedenle, şirketinizin ortaklardan olan alacaklarına adat faizi hesaplanması ve

hesaplanan adat faizi üzerinden finansman hizmeti olmasından dolayı şirketin alacaklı

olduğu ortak adına fatura düzenlenmesi ve bu faturada genel katma değer vergisi oranının

uygulanması gerekmektedir.

III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Şüpheli Alacaklar" başlıklı 323 üncü maddesinde;

"Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;

1. Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;

2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu

tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar;

Şüpheli alacak sayılır.

Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre

pasifte karşılık ayrılabilir.

Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı

alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.

Page 9: ŞÜPHELİ ALACAKLAR1).pdf · KARŞILIĞI AYRILMASI Kredili mal veya hizmet satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tahsilinin şüpheli hale geldiği durumda karşılık

9

Şüpheli alacakların sonradan

tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri

dönemde kar-zarar hesabına intikal

ettirilir." hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre; bir alacağın şüpheli alacak niteliği kazanabilmesi için birinci şart bu

alacak ile işletmenin elde etmeyi amaçladığı ticari ve zirai kazanç arasında illiyet bağı

bulunması gerekmektedir. Bu nedenle, ortaklardan olan alacaklarınızın ticari faaliyetin elde

edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmaması nedeniyle bu alacak için şüpheli alacak

karşılığı ayrılması mümkün bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, şirketinizin ortaklardan olan alacaklarına aylık dönemler itibariyle

hesaplanan adat faizleri için Kanunda yer alan şartların yerine getirilmesi durumunda

şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün bulunmaktadır."

3- Yurt dışından tahsil edilemeyen alacağa karşılık ayrılıp ayrılmayacağı, karşılık

ayrılacaksa karşılığın ayrılacağı dönem veya karşılık ayrılmaması halinde söz konusu

alacağın değersiz alacak olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ( Maliye

Bakanlığının 21/06/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.19.02-105[323-2012/VUK-1- . . .]-1942sayılı

özelgesi )

" İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ...'da bulunan ... firması tarafından cam ... üretim

makineleri siparişinin ... tarihinde toplam ....-USD bedelle verildiği, ... tarihli niyet mektubu

ile kâğıt üzerinde satılan ilk makinelere ilişkin olarak kurumunuz tarafından iki ay içerisinde

% ... randımana ulaşılma yönünde üretim garantisi verildiği, ... firmasının üretim

performansını geçerli kabul etmediği ve buna bağlı %10'luk ...USD tutarındaki son ödemeyi

yapmadığı belirtilerek, tahsil edilmesi artık mümkün gözükmeyen ....-USD'ye şüpheli alacak

karşılığı ayrılıp ayrılmayacağı ve değersiz alacak olarak değerlendirilip

değerlendirilmeyeceği ile bu alacağa kur farkı uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında

Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 280 inci maddesinde, yabancı paraların borsa

rayici ile değerleneceği, borsa rayicinin takarrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç

Şirketinizin ortaklardan olan alacaklarına aylık dönemler itibariyle hesaplanan adat faizleri için Kanunda yer alan şartların yerine getirilmesi durumunda şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün bulunmaktadır.

Page 10: ŞÜPHELİ ALACAKLAR1).pdf · KARŞILIĞI AYRILMASI Kredili mal veya hizmet satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tahsilinin şüpheli hale geldiği durumda karşılık

10

yerine alış bedelinin esas alınacağı, yabancı paranın

borsada rayici yoksa, değerlemede uygulanacak kurun

Maliye Bakanlığınca tespit olunacağı; bu madde hükmünün

yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve

borçlar hakkında da cari olduğu hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, yabancı paranın dönem sonlarında Vergi

Usul Kanununun 263 üncü maddesine göre borsa rayici ile,

yabancı paranın borsada rayici yoksa, Maliye Bakanlığınca

tespit edilen kur esas alınmak suretiyle değerlemeye tabi

tutulması ve ortaya çıkan kur farkının, gelir veya gider

olarak dikkate alınarak dönem kazancıyla ilişkilendirilmesi

gerekmektedir.

Mezkur Kanunun 322 nci maddesinde kazai bir

hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık

imkân kalmayan alacakların değersiz alacak olduğu ve söz

konusu alacakların bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf

değerlerini kaybedecekleri ve mukayyet kıymetleriyle

zarara geçirilerek yok edilecekleri hüküm altına alınmıştır.

Anılan madde uyarınca, kazai bir hükme veya kanaat

verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkan kalmayan

alacaklar değersiz alacak olarak nitelendirilmiştir.

Görüldüğü gibi değersiz alacak; kaybedilmiş, tahsiline artık

imkan kalmamış, değeri sıfıra inmiş bir alacaktır. Kanuni

düzenlemeye göre alacağın tahsil imkanının kalmadığının, kazai bir hükümle veya kanaat

verici bir vesika ile tevsik edilmesi icap etmektedir. Kazai bir hükümden anlaşılması gereken,

alacağın tahsili için kanun yollarına başvurulmuş olması, icra takibinin yapılmış bulunması,

bu müracaatlar ve takipler sonunda, alacağın ödenmeyeceğine hakim tarafından hükmedilmiş

olması; kanaat verici vesika teriminden ise ödemeyi imkansız hale getirmiş hal ve sebepler

sonucu ortaya çıkmış belgeler anlaşılmalıdır. Alacağın tahsil güçlüğünün objektif ve

* Kanun koyucu değersiz hale geldiği ileri sürülen alacağın ciddi olarak takip edildiğine ilişkin çabaların kazai bir hüküm veya kanaat verici bir vesika ile tevsikini öngörmüştür.

* Alacağın değersiz hale geldiği yıl hesaplarına zarar olarak yazılması gerekmekte olup, ilgili olduğu yılda zarar yazılmayan alacağın sonraki yıllarda dikkate alınması da mümkün bulunmamaktadır.

* Tahsil imkanı kalmayan alacağın tek taraflı beyanla alacaktan vazgeçildiğini bildiren belgeye dayanılarak değersiz alacak olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

Page 11: ŞÜPHELİ ALACAKLAR1).pdf · KARŞILIĞI AYRILMASI Kredili mal veya hizmet satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tahsilinin şüpheli hale geldiği durumda karşılık

11

inandırıcı belgelerle ortaya konması değersiz alacak uygulaması bakımından büyük önem

taşımaktadır. Aksi takdirde alacakların tahsilinin mümkün olmadığının takdiri mükellefe

bırakılmış olur. Böyle bir boşluk bırakmamak amacıyla kanun koyucu değersiz hale geldiği

ileri sürülen alacağın ciddi olarak takip edildiğine ilişkin çabaların kazai bir hüküm veya

kanaat verici bir vesika ile tevsikini öngörmüştür.

Ayrıca, alacağın değersiz hale geldiği yıl hesaplarına zarar olarak yazılması

gerekmekte olup, ilgili olduğu yılda zarar yazılmayan alacağın sonraki yıllarda dikkate

alınması da mümkün bulunmamaktadır.

Bu hükme göre, tahsil imkanı kalmayan alacağın tek taraflı beyanla alacaktan

vazgeçildiğini bildiren belgeye dayanılarak değersiz alacak olarak değerlendirilmesi mümkün

değildir.

Öte yandan Kanunun "Şüpheli Alacaklar" başlıklı 323 üncü maddesinde; ticari ve

zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; dava veya icra

safhasında bulunan alacaklar ile yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla

istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine

değmeyecek derecede küçük alacakların şüpheli alacak sayılacağı, bu şüpheli alacaklar için

değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabileceği, bu karşılığın hangi

alacaklara ait olduğunun karşılık hesabında gösterileceği, teminatlı alacaklarda bu karşılığın

teminattan geri kalan miktara inhisar edeceği, şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen

miktarlarının ise tahsil edildikleri dönemde kâr / zarar hesabına intikal ettirileceği hükme

bağlanmıştır.

Bu hükme göre, ticari kazancın elde edilmesi veya idame ettirilmesi ile ilgili olarak

dava veya icra safhasında bulunan alacaklarla, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan

fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olan dava ve icra takibine

değmeyecek derecedeki küçük alacaklar şüpheli alacak sayıldığından yukarıda belirtilen

şartları taşıyan alacaklar için karşılık ayrılması mümkün bulunmakta olup bu şartlardan

herhangi birisinin mevcut olmaması halinde ise şüpheli alacak kaydına imkân

bulunmamaktadır. Alacağın yurt içinden veya yurt dışından olması bir önem taşımadığından

yurt dışından olan alacaklar için de bu madde hükümleri geçerlidir.

Page 12: ŞÜPHELİ ALACAKLAR1).pdf · KARŞILIĞI AYRILMASI Kredili mal veya hizmet satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tahsilinin şüpheli hale geldiği durumda karşılık

12

Alacağın tahsili güçlüğünün, objektif olarak inandırıcı belgelerle ortaya konulması,

şüpheli alacak uygulaması açısından ikinci önemli şart olup kanun koyucu şüpheli hale

geldiği ileri sürülen alacağın, ciddi olarak takip edildiğinin yargıdan veya icra organlarından

alınacak belgelerle tevsikini öngörmüştür.

Yurt dışından olan alacakların şüpheli hale geldiğinin ispatlanabilmesi için ticari iş

yapılan firmanın mukim olduğu ülkenin mahkemelerinde dava açılması veya icra takibinde

bulunulması gerekmektedir. Yurt dışından olan alacakların

dönem sonunda değerlemesi nedeniyle oluşacak kur farkları

da asıl alacağın akıbetine tabi olduğundan asıl alacak

şüpheli hale geldikten sonra bu alacağa bağlı olarak oluşan

kur farkları için de şüpheli alacak karşılığı ayrılması

mümkün bulunmaktadır.

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, yurt

dışından olan alacaklar için iş yapılan firmanın mukim olduğu ülkenin mahkemelerinde dava

açılması veya ilgili ülkenin icra mevzuatı uyarınca icra takibine başlanılması halinde

alacağın Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesine göre şüpheli hale geldiği kabul

edilebilecektir.

Ancak, bir alacak için alacağın şüpheli hale geldiği dönemden sonraki bir dönemde

karşılık ayrılabileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle, karşılık ayrılması

gereken dönemde ayrılmayan karşılığın sonraki dönemlerde ayrılması mümkün

Yurt dışından olan alacakların şüpheli hale geldiğinin ispatlanabilmesi için

* ticari iş yapılan firmanın mukim olduğu ülkenin mahkemelerinde dava açılması veya

* icra takibinde bulunulması gerekmektedir.

Karşılık ayrılması gereken dönemde ayrılmayan karşılığın sonraki dönemlerde ayrılması mümkün bulunmamaktadır

Page 13: ŞÜPHELİ ALACAKLAR1).pdf · KARŞILIĞI AYRILMASI Kredili mal veya hizmet satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tahsilinin şüpheli hale geldiği durumda karşılık

13

bulunmamaktadır."

4- Otel işletmesinden yaz sezonunda alınacak hizmet karşılığı hizmet alımı

gerçekleşmeden verilen ve tahsil edilemeyen avanslar için şüpheli alacak karşılığı ayrılıp

ayrılamayacağı ( Maliye Bakanlığının 23/08/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.16.17.02-VUK-11-

25-183 sayılı özelgesi )

" İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun tetkikinden, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi

kimlik numarasında kayıtlı olduğunuz, .. ili ... ilçesinde faaliyet gösteren ... ile aranızda yaz

sezonunda müşteri göndermek üzere .... tarihli 2010 Yılı Otel Kontenjan Sözleşmesi yaptığınız

ve buna istinaden anılan şirkete 40.000,00-TL avans ödemesinde bulunduğunuz ve yaz

sezonunda müşteri gönderme esnasında anılan otel işletmeciliğinin faaliyette bulunmadığının

tespit edilmesi üzerine yaptığınız araştırma neticesinde ... ilçesi ... Belediye Başkanlığı Ruhsat

Servisinin tarafınıza yazdığı .... tarih ve 1751 sayılı yazısı ve ... Valiliği İl Kültür ve Turizm

Müdürlüğüne yazdığı ..... tarih ve 1906 sayılı yazısının tetkikinden anılan şirketin iflas ettiği,

icra dairelerince tahliye edildiği, .....2010 tarihinde Belediye Başkanlığınca otel işletmesinin

mühürlenerek faaliyetten men edildiği belirtildiğinden, 3.600,00-TL'si tahsil edilen ancak,

36.400,00-TL'si tahsil edilemeyen ve ... İcra Müdürlüğünün 2010/..... sayılı takip talebi ile

icraya verdiğiniz alacağınız için şüpheli alacak karşılığı ayırıp ayıramayacağınız hususunda

bilgi talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Şüpheli Alacaklar" başlıklı 323 üncü maddesinde;

"Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;

1-Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;

2-Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu

tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar;

Page 14: ŞÜPHELİ ALACAKLAR1).pdf · KARŞILIĞI AYRILMASI Kredili mal veya hizmet satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tahsilinin şüpheli hale geldiği durumda karşılık

14

Şüpheli alacak sayılır.

Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre

pasifte karşılık ayrılabilir.

Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı

alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.

Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kâr-

zarar hesabına intikal ettirilir." hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre, dava veya icra safhasında bulunan alacaklarla, yapılan protestoya

veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olan dava

ve icra takibine değmeyecek derecedeki küçük alacaklar şüpheli alacak sayıldığından,

yukarıda belirtilen şartları taşıyan alacakların bu kapsamda kabulü mümkün bulunmakta

olup, bu şartlardan herhangi birinin mevcut

olmaması halinde ise şüpheli alacak kaydına

imkan bulunmamaktadır.

Bu itibarla, ileride teslim alınacak bir

hizmet için sipariş avansı niteliğindeki

ödemelerin ticari faaliyetin devamı için

yapılması ve bu tür ödemelerin Kanunun 323

üncü maddesinde belirtilen şartları haiz

olması halinde, bu ödemelerin tahsil edilemediği durumlarda karşılık ayrılması mümkün

bulunmaktadır.

Bu açıklamalara göre, yaz sezonunda müşteri göndermek üzere ... Oteline yaptığınız

avans mahiyetindeki ödemelerin ticari faaliyetinizin devamı için yapıldığı anlaşıldığından,

ticari bir alacak niteliği kazanan bu tür ödemeleriniz için Vergi Usul Kanununun 323 üncü

maddesinde belirtilen diğer şartlarında sağlanması halinde icra takibine başladığınız yıl

karşılık ayırmanız mümkündür.

İleride teslim alınacak bir hizmet için sipariş avansı niteliğindeki ödemelerin ticari faaliyetin devamı için yapılması ve bu tür ödemelerin Kanunun 323 üncü maddesinde belirtilen şartları haiz olması halinde, bu ödemelerin tahsil edilemediği durumlarda karşılık ayrılması mümkün bulunmaktadır

Page 15: ŞÜPHELİ ALACAKLAR1).pdf · KARŞILIĞI AYRILMASI Kredili mal veya hizmet satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tahsilinin şüpheli hale geldiği durumda karşılık

15

ŞÜPHELİ ALACAK İLE İLGİLİ YEVMİYE KAYITLAR

------------------------------------------- 31.12.2012 ------------------------------

128.ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR XX

120.ALICILAR XX

Alacağın şüpheli hale gelmesi -------------------------------------------- 31.12.2012 -------------------------------

654.KARŞILIK GİDERLERİ XX

129.ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR KARŞILIĞI XX

Karşılık ayrılması ------------------------------------------- 31.12.2012 --------------------------------

690.DÖNEM KARI veya ZARARI XX

654.KARŞILIK GİDERLERİ XX

Karşılığın kar/zarar hesabına aktarılması --------------------------------------------- / ----------------------------------------

-------------------------------- 30.06.2013 --------------------------------------- 100.KASA XX 128.ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR XX Şüpheli alacağın tahsil edilmesi -------------------------------- 30.06.2013 -------------------------------------- 129.ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR KARŞILIĞI XX

644.KONUSU KALMAYAN KARŞILIKLAR XX

Şüpheli alacağın karşılığının gelir yazılması -------------------------------- 30.06.2013 ------------------------------------- 644.KONUSU KALMAYAN KARŞILIKLAR XX

690.DÖNEM KARI veya ZARARI 250.000.000

Gelir hesaplarının ana sonuç hesabına devri -------------------------------------- / ----------------------------------------------

Page 16: ŞÜPHELİ ALACAKLAR1).pdf · KARŞILIĞI AYRILMASI Kredili mal veya hizmet satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin tahsilinin şüpheli hale geldiği durumda karşılık

16

Tahsilin imkansız hale gelmesi --------------------------------------- / ---------------------------------------- 129.ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR KARŞILIĞI XX 128.ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR XX --------------------------------------- / -----------------------------------------