mahir Çayan - bütün yazılar

465
YOLUMUZ ÇAYANLARIN YOLUDUR Bu bask›y›, “Bütün Yaz›lar”› yaratan, ona 1971-72’nin zulüm koflullar›nda kanlar›yla canlar›yla hayat veren ve onu 34 y›ld›r kanlar›yla canlar›yla bugüne kadar savunan tüm devrimcilere ithaf ediyoruz. Devrim yolu engebelidir, dolambaçl›d›r, sarpt›r... Kurtulufl bayra¤› bu yolu t›rmanan gerillalar›n birbirine iletmesi ile oligarflinin burcuna dikilecektir. Her engebede düflen gerillalar›n gövdesi Bir devrim f›rt›nas› yarat›r... Düflen gerillalar›n kan› devrim yolunu k›z›llaflt›r›r, ayd›nlat›r... Düflenler geride kalmazlar, Onlar; Emekçi halk›n kalbinde, ruhunda ve bilincinde, devrimin önder ve itici sembolleri olarak yaflarlar... Ve onlar; Liderdirler, liderler devrim savafl›nda masa bafl›nda otur- mazlar, bu savaflta ön safta savafl›rlar... Düflenler devrim için; devrim yolunda vuruflarak düfltüler... Kalbimize, ruhumuza ve bilincimize gömüldüler... Onlar; KURTULUfiA KADAR SAVAfi fliar›n› devrim yoluna kanlar›yla yazd›lar... YOLUMUZ; DEVR‹M YOLUNDA DÜfiENLER‹N YOLUDUR... MAH‹R ÇAYAN Bütün Yaz›lar - Mahir Çayan Boran Boran BÜTÜN YAZILAR BÜTÜN YAZILAR Mahir Çayan Mahir Çayan

Upload: oegren-ci

Post on 24-Mar-2016

366 views

Category:

Documents


1 download

DESCRIPTION

Mahir Çayan - Bütün Yazılar

TRANSCRIPT

Page 1: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

YOLUMUZ ÇAYANLARIN

YOLUDUR

Bu bask›y›, “Bütün Yaz›lar”› yaratan, ona 1971-72’nin zulüm koflullar›nda kanlar›yla canlar›ylahayat veren ve onu 34 y›ld›r kanlar›yla canlar›yla bugüne kadar savunan tüm devrimcilere ithaf ediyoruz.

Devrim yolu engebelidir, dolambaçl›d›r, sarpt›r...Kurtulufl bayra¤› bu yolu t›rmanan gerillalar›n

birbirine iletmesi ile oligarflinin burcuna dikilecektir.Her engebede düflen gerillalar›n gövdesi

Bir devrim f›rt›nas› yarat›r... Düflen gerillalar›n kan› devrim yolunu

k›z›llaflt›r›r, ayd›nlat›r... Düflenler geride kalmazlar,

Onlar;Emekçi halk›n kalbinde, ruhunda ve bilincinde, devrimin

önder ve itici sembolleri olarak yaflarlar... Ve onlar;

Liderdirler, liderler devrim savafl›nda masa bafl›nda otur-mazlar, bu savaflta ön safta savafl›rlar...

Düflenler devrim için;devrim yolunda vuruflarak düfltüler...

Kalbimize, ruhumuza ve bilincimize gömüldüler...Onlar;

KURTULUfiA KADAR SAVAfi fliar›n› devrim yoluna kanlar›yla yazd›lar...

YOLUMUZ;DEVR‹M YOLUNDA DÜfiENLER‹N YOLUDUR...

MAH‹R ÇAYAN

Bütü

n Y

az›l

ar -

Mah

ir Ç

ayan

Boran Boran

BÜTÜN YAZILARBÜTÜN YAZILAR

Mahir ÇayanMahir Çayan

Page 2: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Bütün Yaz›larMahir Çayan

Boran Yay›nevi

Page 3: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

B‹R‹NC‹ BASKI

EVREN YAYINLARIA¤ustos 1976

‹K‹NC‹ BASKI

DEVR‹MC‹ SOL YAYINLARIEkim 1979

ÜÇÜNCÜ BASKI

BORAN YAYINEV‹Bask› :Bask› Tarihi : Adres : ‹nebey Mah. Koçibey Sok.Yüksel ‹flhan› No: 22-23 Fatih / ‹STANBUL

ISBN :

Page 4: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

‹Ç‹NDEK‹LER

‹kinci Bask›ya Önsöz ........................................................... 9

Üçüncü Bask›ya Önsöz ........................................................ 13

BÖLÜM I

I — KÜLTÜR SORUNU ÜZER‹NE ............................. 27

II — SON GENÇL‹K HAREKETLER‹ ÜZER‹NE ............... 30

III — AREN OPORTÜN‹ZM‹N‹N N‹TEL‹⁄‹ ............... 36

9 Haziran Ere¤li T‹P Teflkilat› ............................. 38

5 Temmuz Zonguldak ............................................ 43

6 Temmuz Zonguldak Toplant›s› ............................. 46

IV — REV‹ZYON‹ZM‹N KESK‹N KOKUSU (I) ............... 51

REV‹ZYON‹ZM‹N KESK‹N KOKUSU (II) ............... 81

V — SA⁄ SAPMA, DEVR‹MC‹ PRAT‹K VE TEOR‹ .......... 106

Objektif flartlar ve Sa¤ Sapma ........................... 114

Objektif flartlar ve Milli Demokratik Devrim Teorisi 115

Hortlayan II. Enternasyonal Oportünizmi veTekelci Dönemin Marksizmi ........................... 124

“Köylü Devrimi olarak” Milli Demokratik Devrim Savafl› ........................................................ 129

Sa¤ Sapma ve Devrimci Pratik ........................... 131

Proletaryan›n Öncülü¤ü Meselesi ........................... 135

Page 5: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Objektif - Subjektif ‹liflkisi ........................... 135

‹ttifaklar Politikas› ve Sa¤ Sapma Ünlü ‹kili Görev .. 145

Kemalizmin “Sa¤›-Solu” ve Asker Sivil-Ayd›n Zümre .......................................... 153

Milli Cephe Politikas› .......................................... 161

Kitle Çizgisi ve Sa¤ Sapma ........................... 166

Son Söz ....................................................................... 168

VI — YEN‹ OPORTÜN‹ZM‹N N‹TEL‹⁄‹ ÜZER‹NE ........... 169

Marksist Metod Üzerine .......................................... 171Fidel-Guevara ve Küba Deneyi Karfl›s›ndaki Tavr›m›z .......................................... 180

Mao’nun Leninizm Hazinesine Katk›lar› ve Yeni Oportünizm ........................................................ 187

Milli Demokratik Devrim Teorisi ............. 187

1- Milli Demokratik Devrim Özünde Bir Köylü Devrimidir ............. 188

2- Halk Savafl›, Milli Demokratik Devrimin Zorunlu Bir Dura¤›d›r ... 190

3- ‹deolojik Öncülük Esast›r ......... 192

4- Milli Demokratik Devrim Stratejik

Tezi, Proletaryan›n Hegemonyas›n› ‹çinde Tafl›r ........................... 193

Proleter Kültür Devrimi ........................... 205

Objektif fiartlar Esas Faktördür ............. 209

Hegemonyan›n Objektif fiartlar›n›n Varl›¤›Tart›fl›lamaz .......................................... 212

Sosyalist Siyasi Bilinç ve Proleter Devrimci Siyasi Mücadele .......................................... 222

BÖLÜM II

I - AYDINLIK SOSYAL‹ST DERG‹YE AÇIK MEKTUP ...... 235

Page 6: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Devrim Anlay›fl› ........................................................ 249

Çal›flma Tarz› ........................................................ 252

Örgüt Anlay›fl› ........................................................ 253

II—YAYIN POL‹T‹KAMIZ .......................................... 261

III — DEVR‹MDE SINIFLARIN MEVZ‹LENMES‹ ............. 265

‹deolojik Önderlik Esast›r .......................................... 268

Köylülerin Devrimde Temel Gücü Teflkil Etmesi; Devrimci Savaflta K›rlar›n Temel Alan Olmas›ndan Dolay›d›r ........................................................ 277

Askeri Yan, ‹deolojik ve Politik Yandan Ayr› Olarak Ele Al›namaz ........................................................ 279

BÖLÜM III

KES‹NT‹S‹Z DEVR‹M I

ÖNSÖZ ..................................................................................... 287

DEVR‹M‹N TANIMI ........................................................ 291

1. Bölüm:

TEKEL ÖNCES‹ MARKS‹ZM’DE DEVR‹M TEOR‹S‹ ........ 293

I — Marx ve Engels’de Devrim Kavramlar› ............. 293

II — Devrim Aflamas›, Evrim Aflamas› ve Buhranlar Teorisi ........................................................ 299

III — Sürekli Buhran ve Sürekli Devrim Teorisi ...... 308

IV — Devrimci fiiddet ve Bar›flç›l Geçifl ............. 314

V — “Millilik” ve Enternasyonalizm ............. 316

VI — Proletarya Devrimi, Tek Ülkede mi Bütün Avrupa’da m›? .......................................... 318

2. Bölüm:

EMPERYAL‹ST DÖNEM MARKS‹ZM‹N‹N DEVR‹M TEOR‹S‹ ........................................................ 321

I — Serbest Rekabetçi Kapitalizmin Tekelci KapitalizmeDönüflmesi ........................................................ 321

Page 7: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

II — Marksizmin “Ortodoks” Tarifi ve Leninist DevrimTeorisi (I) ........................................................ 324

III — Marksizmin Ortodoks Tahrifi ve Leninist DevrimTeorisi (II): Leninist Kesintisiz Devrim Teorisi ve Menflevizm ........................................................ 332

IV — Bolfleviklerin ve Menfleviklerin Parti Anlay›fllar› ........................................................ 338

V — 1905 Devrimi ve Lenin’in Öngördü¤ü Demokratik Halk Devrimi .......................................... 343

Devrim fiehirden K›ra Stratejik Bir RotaTakip Edecektir .......................................... 346

Kurulacak Olan ‹ktidar Temel Güçlerin ‹ktidar› Olacakt›r .......................................... 347

VI — Evrim Aflamas›, Devrim Aflamas› ............. 351

Evrim Dönemi .......................................... 353

Devrim Aflamas› .......................................... 355

BÖLÜM IV

KES‹NT‹S‹Z DEVR‹M II - III

G‹R‹fi ..................................................................................... 361

Birinci Bölüm

I — Marksizm - Leninizm Bir Eylem K›lavuzudur .. 367

II — Leninizmin Evrensel Tezleri ........................... 369

III — Devrim, Evrim Aflamalar› ve Çal›flma Tarz› .... 370

‹kinci Bölüm

EMPERYAL‹ZM‹N ÜÇÜNCÜ BUNALIM DÖNEM‹ VE

LEN‹N‹ST Ç‹ZG‹

I — Emperyalizmin Üçüncü Bunal›m Dönemi ......... 380

II — Oligarflik Dikta .......................................... 390

III — Devrimci Çizgi ve Revizyonizm ............. 392

Page 8: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Üçüncü Bölüm

TÜRK‹YE’N‹N TAR‹H‹-SOSYAL-EKONOM‹K

ÖZELL‹KLER‹ ve PRAT‹⁄‹M‹ZE ‹L‹fiK‹N SONUÇLAR

I — Merkezi Feodal Osmanl› Devleti ............. 404

II — Kemalizm ........................................................ 408

III — 1923 Devrimi, 1923-42 ve 1942-50 Dönemleri .......................................... 410

IV —1950-71 Dönemi .......................................... 415

V — 12 Mart ve De¤iflen S›n›flar ‹liflkisi ............. 416

Dördüncü Bölüm

STRATEJ‹K HEDEF‹M‹Z, ANT‹ EMPERYAL‹ST veANT‹ OL‹GARfi‹K DEVR‹MD‹R .......................................... 431

12 MART SONRASI TÜRK‹YE SOLU ........................... 437

BÖLÜM V (EKLER)

‹HT‹LAL‹N YOLU - THKP’nin Devrim Stratejisi ............. 443

TÜRK‹YE HALK KURTULUfi PART‹S‹ TÜZÜ⁄Ü ............. 449

AMER‹KANCI BAKANLAR KURULUNA ............. 452

THKC’nin 1 N0’LU BÜLTEN‹ .......................................... 453

ARALIK 1971 TAR‹HL‹ MEKTUP ........................... 458

YUSUF KÜPEL‹ VE M. RAMAZAN AKTOLGA’NIN

THKP-C’DEN ‹HRAÇ KARARI .......................................... 461

Page 9: Mahir Çayan - Bütün Yazılar
Page 10: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

‹K‹NC‹ BASKI ‹Ç‹N ÖNSÖZ

71 öncesi Türkiye Devrimcilerinin temel meselesiTürkiye Devriminin yolunun belirlenmesiydi, diyebili-riz. Bu süreçte Mahir Çayan ve arkadafllar› revizyoniz-me-cuntac›l›¤a karfl› mücadele içerisinde THKP-C’yioluflturdular.

12 Mart aç›k faflizminin bask› ve zulmü tüm de-mokratlar, ilericiler, yurtseverler ve devrimciler üzerin-de devam ederken, 71 öncesinin keskin donkiflotlar›-gerilla uzmanlar›n›n hiçbiri ortada kalmad›…

T‹P gibi revizyonistler aç›k faflizmi, bavullar›n› ha-z›rlay›p hapishanelerin yolunu tutarak karfl›larken,cuntac›lar hayal k›r›kl›¤› içerisinde kaçacak delik ara-yarak, emekçi halklara olan devrimci görevlerini birkenara b›rak›p yurt d›fl›nda solu¤u ald›lar. Yine kendiözgücüne güvenmeyip, hayatlar› boyunca flu veyabu burjuva partisine bel ba¤lam›fl reformistler ve re-vizyonistlerin güvendi¤i da¤lara kar ya¤mas›ndansonra da, aç›k faflizmin suçlular›n›n devrimciler oldu-¤u, devrimcilerin silahl› eylemlerinin sonucu aç›k fa-flizmin geldi¤i yaygaras›na bafllayarak kendilerinihakl› ç›karmaya çal›flt›lar.

12 Mart aç›k faflizminin bask› ve zulmü, devrimci-lerin emekçi halk›n mücadelesini sürdürme ve dev-rimci seslerini susturamad›. Dizilerce katliamlar tertip-lendi, Silahl› Devrim Cephesini yok etmek için…

Türkiye halklar›n›n öncü partisi THKP-C’nin önderkadrolar›n›n ço¤unun flehit edilmesiyle THKP-C örgüt-

9

Bütün yaz›lar

Page 11: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

sel faaliyeti da¤›ld›.

Karfl›-devrimin, devrimci mücadelenin yükselme-siyle orant›l› olarak bask› ve terörünü art›raca¤›nasubjektif olarak haz›r olmayanlar, oligarflinin hergünbiraz daha artan iflkence, katliam ve zindanlar› karfl›-s›nda pasifizm teorileri icat etmeye, çoktan çürütülenrevizyonist görüflleri yeniden piyasaya sürmeye bafl-lad›lar.

Silahl› Devrimci Hareket bir yandan halk›n ba¤r›n-da günbegün geliflirken, bir yandan da oligarflinin te-rörü karfl›s›nda hapishanede ve devrimciler aras›nday›lg›nl›k ve teslimiyet alabildi¤ine genifl çevre bulabi-liyordu.

Silahl› mücadeleye yan çizenlerin “anarflizm”,“macerac›l›k”, “teslimiyet” ve “oligarflinin icazetinde-ki hareket” vs. tüm 盤l›klar›na ra¤men Silahl› DevrimCephesi halk kitlelerinin ba¤r›nda dalga dalga yay›-lan genifl bir potansiyel yaratm›flt›.

Bu öyle bir geliflmeydi ki, hiçbir örgütlü THKP-C ça-l›flmas› olmad›¤› halde THKP-C potansiyeli içerisindekendili¤inden THKP-C savunucular› ç›km›fl ve yeni-den THKP’nin toparlanmas› ve örgütlenmesi do¤rultu-sunda ad›mlar at›l›yordu... Bu durum devam ederken1973 seçimleriyle birlikte ortal›¤› tekrar bir kör dö¤ü-flü kaplad›. Arena silahl› devrim kaçaklar›n›n at oy-natt›¤› bir alan haline geldi. Kimileri kendilerine “sos-yalist” s›fatlar› yak›flt›r›p “iflçi s›n›f›” particikleri kurar-ken, kimileri de THKP-C potansiyeli var m› yok mu,varolan potansiyeli THKP-C’yi revize edip yeniden na-s›l toparlar›z hesaplar› içerisindeydi.

Ve THKP-C’yi do¤rudan inkar edenler, bir tak›mtezlerinin yanl›fl oldu¤unu söyleyenler, THKP-C do¤-rudur ama “herfleyi sarmal geliflim do¤rultusunda ye-

10

Bütün yaz›lar

Page 12: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ni bafltan ele almak gerekir”, kimileri ise var olanTHKP-C potansiyeli ve kitlelerin ekonomik-demokra-tik mücadelesinin tamamen d›fl›nda, onlarla hiçbir or-ganik ve eylem ba¤› olmadan kendilerini THKP-C ilanetmifl durumdayd›lar.

THKP-C düflüncesi tüm bu sa¤ ve sol sapmalarara¤men emekçi kitlelerin özel olarak da gençli¤in mü-cadelesini do¤ru bir çizgide yönlendirerek tüm sap-malarla mücadele edip, THKP-C üzerine oynananoyunlara karfl› kararl› bir flekilde direnmifl ve THKP-C’nin bugünün flartlar›nda do¤ru bir çizgide örgütlen-mesi ve iradi partileflme sürecinin yaflanmas›n› haya-ta geçirmifltir.

THKP-C düflüncesinin her geçen gün biraz dahahalk kitlelerine mal edilmesiyle beraber, kendilerinegerek THKP-C ismini verip sa¤a sola inkarc› demektenbaflka bir ifl yapmayan, sol sapma ve THKP-C’yi revi-ze edip Politikleflmifl Askeri Savafl Stratejisi’ni (PASS)muhteva olarak reddedip II. Bunal›m dönemine uy-durmaya çal›flan sa¤ sapma ak›mlar, s›n›flar mücade-lesinin do¤ru bir çizgide devrimci önderlikle sürdürül-mesi ve her geçen gün kendisini yenilemesi karfl›s›n-da iflas etmek zorundad›rlar.

Bugün THKP-C’nin sa¤ ve sol yorumlar›yla müca-dele devam etmektedir, Hareketimiz ortaya ç›k›fl›ndanbu yana bu sa¤ ve sol sapmalar›n sald›r›lar›na hedefolmaktan kurtulamam›flt›r. Sald›r›n›n kökeninde ken-di kof-çürük, temel dayanaklar› olmayan sahte THKP-C görüfllerinin a盤a ç›kma korkusuyla sözüm ona,ideolojik elefltiri ad›na küfür edebiyat›na, ihbara vesald›r›ya ra¤betleri artmaktad›r.

Devrimci Sol, faflizmin bask› ve terörüne karfl› vargücüyle mücadele ederken, çeflitli sa¤ ve sol sapma-

11

Bütün yaz›lar

Page 13: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

lar›n sald›r›lar›na karfl› da mücadele etmek zorundakalm›flt›r. Ne oportünizmin ne de oligarflinin tüm sal-d›r› ve provokasyonlar› hareketimizin geliflimini en-gelleyememifl ve hareketimiz bir y›l gibi çok k›sa birzamanda halk kitlelerine devrimci bir hareketin varoldu¤u izlenimini yaratarak genifl bir potansiyel ya-ratm›fl ve örgütlenmesini her geçen gün mevcut flart-lara uygun olarak gelifltirmektedir.

Örgütlenmenin genifl kitlelere yay›lmas› halk›n çe-flitli kesimlerinden THKP-C düflüncesini ö¤renme ta-lepleri ve THKP-C düflüncesinin halk kitlelerine maledilmesi için THKP-C’nin teorik görüfllerinin temelinimeydana getiren Mahir Çayan’›n tüm yaz›lar›n› bas-may› kendimize bir görev sayd›k.

Mahir Çayan’›n yaz›lar› geliflim s›ras›na uygunokunmal›d›r. 1971 öncesinin objektif ve subjektif flart-lar› sonucu Mahir Çayan ve arkadafllar›n›n Marksist-Leninist düflünceleri geliflim seyri içerisinde flekillen-mifl ve kesin görüflleri Mihrici Ayd›nl›ktan ayr›lmadansonra ilk kez “Ayd›nl›k Sosyalist Dergiye Aç›k Mek-tup” broflüründe yay›nlanm›flt›r. Daha önceki yaz›lar-da çeflitli yanl›fl görüfllere rastlamak mümkündür.

Daha önce de gerek teksir olarak, gerekse bireyselçabalarla bast›r›lan “Bütün Yaz›lar”, THKP-C düflünce-sinin halk kitlelerine yay›lmas›na yard›mc› olmufl veoportünizme karfl› ideolojik mücadeleyi h›zland›rm›fl-t›r. THKP-C düflüncesinin daha genifl kitleler taraf›n-dan tart›fl›lmas›yla sa¤ ve sol sapma ak›mlar›n varl›kflartlar›n›n ortadan kalkma süreci zengin ve canl› birpratikle orant›l› olarak ortadan kalkacakt›r.

DEVR‹MC‹ SOL Yay›nlar›

12

Bütün yaz›lar

Page 14: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Üçüncü Bask›ya

Önsöz

25 y›l sonra, Bütün Yaz›lar’› yeniden basarken,okura Bütün Yaz›lar’›n bas›m-yay›n tarihi hakk›ndak›sa bir bilgi vermeyi zorunlu görüyoruz.

Bu tarih kendi içinde bir çok aflamaya ayr›l›r:Yaz›lar›n Mahir Çayan’›n kaleminden ka¤›t üzerine

dökülüflünden, teorik netleflmeye paralel olarak prati-¤e müdahale edilmesine ve bu prati¤in en görkemliifadesi olan K›z›ldere’ye kadarki süreç, bir dönemdir.Bu dönem, ideolojik netleflme dönemidir ve Mahir Ça-yan’›n yaz›lar›n›n misyonu bunu sa¤lamak olmufltur.

“Bütün Yaz›lar”›n ilk olarak toparland›¤› 1975’ten1980’e kadarki süreç, ikinci bir dönemdir. Bu dönem,THKP-C’nin sa¤ ve sol yorumlar›na karfl› ideolojikmücadele dönemidir ve Bütün Yaz›lar bu mücadele-nin en önemli silahlar›ndan biri olmufltur.

* Mahir Çayan ad› bu ülkede sadece K›z›ldere’de öl-

dürülen bir devrimcinin ad›n› de¤il; onunla birlikte b›-rakt›¤› teorik miras olan Bütün Yaz›lar’› ve o yaz›lar-dan ayr› düflünülemeyecek 34 y›ll›k bir gelene¤i ha-t›rlat›r.

K›z›ldere ve Bütün Yaz›lar, Türkiye devrimci hare-ketinin miras›n›n birbirini bütünleyen iki önemli aya-¤›n› oluflturur. Mahir Çayan’›n direnifl ve savafl miras›

13

Bütün yaz›lar

Page 15: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

K›z›ldere’de somutlafl›r. Daha 1974’ten itibaren dev-rimcilerin diline yerleflen “K›z›ldere Yolumuzu Ayd›n-lat›yor” fliar› bunun ifadesidir. Mahir Çayan’›n teorikmiras› ise, 1974’te henüz, kimileri çeflitli dergilerdeyay›nlanm›fl, kimileri ise elden ele dolaflan çeflitli me-tinler halindeydi. Da¤›n›kt›.

Bu metinler ilk olarak 1975’te topland›. Metinlerin toparlanmas›, örgütsel, siyasal bir to-

parlanman›n sonucuydu. 1972’den sonraki örgütsel da¤›n›kl›¤›n ard›ndan

özellikle ‹stanbul gençli¤i içerisinde yo¤unlaflanTHKP-C’yi savunan unsurlar, 1975’lere gelindi¤indeasgari ölçülerde de olsa belli bir örgütlülü¤e ulaflm›fl-lard›r.

Örgütlenmenin ve ülke genelinde mücadeleningeldi¤i boyut, ihtiyaçlar› da de¤ifltirmiflti; o günkümevcut örgütlenmenin ötesinde daha ileri ad›mlarat›lmas›n› gerektiriyordu. Bunun sonucu olarak o gü-ne kadar Cepheciler, Dev-Gençliler gibi çeflitli biçim-lerde an›lan THKP-C savunucular›, Kurtulufl Gru-

bu’nu oluflturdular. Bu grup k›sa sürede kendini hayat›n bir çok ala-

n›nda kabul ettirdi, prati¤e yön vermeye bafllad›. Kur-tulufl Grubu, K›z›ldere’den sonraki ilk merkezi faaliyetolma özelli¤ini tafl›yordu. O günkü sürecin özelli¤i iti-bar›yla grubun en temel misyonlar›ndan biri, kimileri-nin tümüyle tasfiye etmek istedi¤i, kimilerinin ise da-ha sinsi yöntemlerle çarp›tt›¤›, içini boflaltmaya çal›fl-t›¤› THKP-C’nin teorik ideolojik miras›na sahip ç›k-makt›.

Öyleyse, en baflta “Mahir’in neleri söyleyip nelerisöylemedi¤i” üzerine spekülasyonlara son verecekad›m at›lmal›yd›. Kurtulufl Grubu’nun yapt›¤› ilk ifller-

14

Bütün yaz›lar

Page 16: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

den biri; Mahir Çayan’›n tüm yaz›lar›n›n toplan›p tek-sir haline getirilerek da¤›t›lmas› oldu. “Bütün Yaz›lar”art›k maddi, somut bir olgu haline gelmiflti.

Mahir Çayan taraf›ndan kaleme al›nan KesintisizDevrim l-II-lll bafll›kl› yaz›lar, çok say›da bas›larak,yeni devrimci kufla¤›n THKP-C düflüncelerini ö¤ren-mesi sa¤land›, Mahir Çayan’›n ve THKP-C’nin teorisiüzerine yarat›lan bulan›k ortam da¤›t›ld›.

Art›k devrimcilerin önünde sadece görkemiyle, ka-rarl›l›¤›yla yol gösteren K›z›ldere örne¤i de¤il, K›z›lde-re’ye hayat veren teorik miras da vard›. Mahir Ça-yan’›n yaz›lar›, Kurtulufl Grubu’nun bas›p da¤›tt›¤›n›nda ötesinde, ülkenin bir çok yerinde kendili¤inden on-larca kez teksir halinde bas›larak, yaz›larak ço¤alt›ld›.

Yaz›lar›n toparlan›p teksir halinde bas›lmas›n›n ar-d›ndan 1976’da bir ad›m daha at›larak Bütün Yaz›larbir kitapta topland›. Cephelilerin giriflimleriyle MahirÇayan’›n yaz›lar› Evren Yay›nlar› taraf›ndan “Bütün

Yaz›lar” ad›yla yay›nland›. 1974 sonras› tüm görke-miyle ortaya ç›kan THKP-C potansiyeli, bu yaz›lar›ntoparlanmas›yla art›k yürüyüflünü daha güçlü, dahabilinçli hale getirecekti.

*Tarihsel geliflim de böyle oldu. THKP-C’nin sa¤ ve sol yorumlar›na, inkarc›l›¤a ve

tasfiyecili¤e karfl› yo¤un ideolojik mücadele içindedevrimci bir hareket olufltu.

Devrimci hareketin ideolojik mücadelesinin engüçlü silahlar›ndan biri olan Bütün Yaz›lar, daha geniflkesimlerin eline ulaflmal›, her kadro THKP-C ideoloji-sini tasfiye etmeye çal›flanlar›n veya karikatürizeedenlerin karfl›s›na bu donan›mla ç›kmal›yd›. Bu ihti-

15

Bütün yaz›lar

Page 17: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

yac›n sonucu olarak 1979 Ekim’inde, Bütün Yaz›laryeniden bas›ld›; Devrimci Sol Yay›nlar› Belgeler Dizi-si’nin 2. kitab› olarak yay›nland›. (Tarihi bir not olarakhat›rlatal›m: Bu kitab›n künyesinde Yaz› ‹flleri Müdürüolarak 1984 ölüm orucunda flehit düflecek olan Hay-

dar Baflba¤’›n ismi vard›.) Devrimci hareketin oluflum sürecinin oda¤›nda yi-

ne Mahir Çayan’›n yaz›lar› vard›r. Mahir’in yaz›lar›, 1975-80 aras›nda anti-faflist, an-

ti-emperyalist mücadeleyi militanca yürüten devrim-cilerin hep baflucundayd›. Mahir Çayan’›n “emperya-lizmin 3. Bunal›m dönemi”, “yeni sömürgecilik”, “po-litikleflmifl askeri savafl strateji” teorileri onlara yolyordam gösteriyor, iktidar ufkunu kazand›r›yordu.

Üniversite kantinlerinden köy derneklerine, fabri-kalardan mahallelere kadar hemen her yerde MahirÇayan’›n yaz›lar›n›n tart›fl›ld›¤›na tan›k olabilirdiniz.

Bir yanda Mahirlerin çizgisini “goflizm, macerac›-l›k” olarak de¤erlendiren TKP ve onun türevleri vard›.Fakat onlarla tart›flmalar çok fazla sürmedi. “Goflizm,macerac›l›k” olarak de¤erlendirdikleri, K›z›ldere’denihai olarak yenildi¤ini sand›klar› THKP-C hareketi,Türkiye devriminin o güne kadarki en sars›c› siyasisonuçlar›n› yaratm›fl, en kitlesel hareketleri ortaya ç›-karm›flt›.

As›l tart›flma, THKP-C’yi savundu¤unu söyleyen,Mahir’in yaz›lar›n› farkl› biçimlerde yorumlayan çeflit-li gruplar aras›ndayd›.

*Bütün Yaz›lar ve onun bir parças› olan Kesintisiz

Devrim II-III, Türkiye Devriminin manifestosu’dur. Buteorik metinler, 34 y›ld›r Türkiye devriminin yoluna

16

Bütün yaz›lar

Page 18: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

›fl›k tutuyor. 34 y›ld›r Türkiye devrimcilerine dünyay›ve ülkeyi kavray›fl›n, yorumlay›fl›n yöntemini gösteri-yor.

Marks’›n teorisi için s›kça söylenen “Marksizm birdogma de¤il eylem klavuzudur” sözü, muhteva ola-rak Mahir’in Bütün Yaz›lar’› için de geçerlidir. MahirÇayan’›n yaz›lar›, Türkiye solunda yaz›lm›fl teorikmetinler içinde formülasyon gücü en yüksek yaz›lar-d›r. Özellikle Kesintisiz Devrim II-II’te o güne kadarkitart›flmalar›n, araflt›rmalar›n ve ideolojik netleflmeninsonuçlar› ortaya konulmufltur. Kuflku yok ki, BütünYaz›lar’›n bir parças› olan Kesintisiz Devrim II-III’te ön-görülen devrim stratejisi, ülkemiz ve tüm yeni-sömür-geler için genel do¤rultuyu ortaya koymaktad›r. Fa-kat her teori gibi, zaman içinde geliflmeye, gelifltiril-meye aç›kt›r. Dondurulmufl bir teori, “yol gösterici”bir klavuz olmak yerine “yerinde sayd›ran” bir dog-maya dönüflür. Bizzat Mahir’de teorinin böyle al›nma-s› gerekti¤ine dair bir çok vurgu vard›r.

Böyle ele almayanlar, y›llar içinde THKP-C’nin sa¤ve sol yorumlar›yla ortaya ç›kt›lar. THKP-C’nin solyorumcular›, geliflen mücadelenin ortaya koydu¤uihtiyaçlara gözlerini kapay›p hayat›n ortaya koydu¤uörgütlenme ve mücadele biçimlerini “Mahir’de yok!”diyerek bir kenara itmifl, k›r-flehir, legal-illegal, sila-hl›-silahs›z mücadele diyalektik bütünlü¤ünü, silahl›propagandayla di¤er mücadele biçimlerinin iliflkisinimekanik kavray›p gelifltiremeyerek THKP-C çizgisiniadeta karikatürlefltirmifllerdir. Karikatürize edilmifl buçizgi do¤al olarak s›n›flar mücadelesinin ihtiyaçlar›nacevap vermemifl, onlar› hiçbir aç›dan gelifltirmemifl,tersine zaman içinde tasfiye olmalar›n› beraberindegetirmifltir. Ne ilginçtir ki, y›llarca devrimci hareketi“Mahir’de flu var, flu yok” mekanikli¤iyle elefltiren bu

17

Bütün yaz›lar

Page 19: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

sol sapmalar, bugün Mahir’le uzaktan yak›ndan iliflki-si kurulamayacak aray›fllar içindedirler ve mücadele-de yokturlar.

THKP-C’nin sa¤ yorumcular› ise, Marksist-Leninistliteratür aç›s›ndan bir do¤ruyu, “dogmatik olmamak”gerekti¤i do¤rusunu, inkarc›l›¤›n k›l›f› olarak kullan-m›fl, “geçmifl de¤erlendirmeleri”nden bafllayarakTHKP-C gerçe¤ini ve Mahir’in yaz›lar›n› pervas›zcatahrif etmifltir. Amaç, THKP-C çizgisini ad›m ad›mtasfiye etmek oldu¤undan, bir yandan Mahir Çayan’›savunduklar›n› söylemifl ama öte yandan teorinin içi-ni boflaltm›fllard›r. Nihayetinde bu kesim THKP-C’yle,Mahir Çayan’›n Bütün Yaz›lar›’yla her türlü iliflkisinikesmifltir. Mahir Çayan art›k onlar için sadece kong-relerinde resmi tafl›nacak biridir. O da tabii Mahir Ça-yan’a olan sempatinin istismar›n› sürdürebilmek içingereklidir.

Zaman ve mücadele ayr›flt›r›r, saflaflt›r›r. Mahir Çayan’›n ortaya koydu¤u çizginin çeflitli sa-

vunucular› aç›s›ndan da böyle olmufltur. 1980 öncesinde THKP-C’yi savunan -daha do¤ru

bir deyiflle savundu¤unu iddia eden- çok say›da örgütvard›.

Bunlar›n bir k›sm›, 1980’li y›llar›n bafl›nda kesin birbiçimde tasfiye oldu. Art›k ne onlar›n mücadelesinisürdüren vard›r, ne de adlar›n› anan.

Bir k›sm› ise, tasfiye olmufl fakat bu gerçe¤i kabuletmeyip, bu gerçekten hemen hiçbir sonuç ç›karmayetene¤i gösteremeyip “ad› var kendi yok” biçimindevarolduklar›n› iddia etmektedirler.

Üçüncü bir kesim ise, siyasi arenada bir biçimdevarolmaya devam etmelerine ra¤men, THKP-C çizgi-sini tümüyle inkar etmifl, art›k o çizgiyle, o çizginin il-

18

Bütün yaz›lar

Page 20: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

keleri ve gelenekleriyle bir ilgileri kalmad›¤›n› politikolarak da ilan ederek düzen solu saflar›na yaz›lm›fllar-d›r.

Bugün Mahirlerin, THKP-C’nin tüm ideolojik, poli-tik miras› devrimci hareketindir. O miras üzerindebaflkalar›n›n ne bir hak iddia etme, ne de söz söyle-me koflullar› ortadan kalkm›flt›r. 1980 öncesinin enkaba biçimiyle ifade edilecek olursa, “Kim THKP-C’yidaha çok savunuyor?”, “Kim Mahir’i do¤ru yorumlu-yor?” tart›flmas› bitmifltir. ‹deolojik, politik ve kültürelolarak THKP-C çizgisinin kimler taraf›ndan sürdürül-dü¤ü aç›kt›r.

THKP-C’nin sa¤ ve sol yorumcular›, “THKP-C tari-hi”ne konjonktürel olarak eklenmifl ve o konjonktü-rün koflullar› de¤iflince de bu tarihten ç›k›p gitmifller-dir. Bu tarihte, sa¤ ve sol sapman›n d›fl›nda, 34 y›ll›kbir kesintisizlik vard›r.

Mahir Çayan’›n Bütün Yaz›lar’›n›n ortaya koydu¤udevrimci çizgi, 34 y›ld›r Türkiye devrimine damgas›n›vuran çizgidir. Bunun böyle oldu¤u Türkiye solunda-ki bir baflka “gelenek”ten de anlafl›labilir.

*Türkiye siyasetinde yeni ortaya ç›k›p kendine bir

yer açmak isteyen hemen her siyasi ak›m›n ilk ifl ola-rak genifl bir “THKP-C elefltirisi” yapmas› rastlant› de-¤ildir.

THKP-C çizgisi, 34 y›ll›k kesintisiz bir çizgidir. Tür-kiye devriminin en temel de¤erleri, gelenekleri, bü-yük ölçüde THKP-C çizgisinde yarat›lm›flt›r. 1960’la-r›n ikinci yar›s›ndan bugüne, THKP-C çizgisinin için-de olmad›¤› hiçbir mücadele yoktur. Emperyalizme,faflizme karfl› gerçeklefltirilen her direniflin, vurulan

19

Bütün yaz›lar

Page 21: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

her darbenin önünde, içinde Parti-Cephe vard›r. Tür-kiye devrim tarihindeki bu tart›fl›lmaz yeri nedeniyle,denilebilir ki solun hemen her kesiminin yeri, Cepheçizgisi karfl›s›ndaki konumuna göre belirlenmektedir.

Türkiye devriminin 34 y›ll›k tarihine bakanlar›n gö-rece¤i ilk fleylerden biri, THKP-C’yi elefltirmenin zor-lu¤udur. 34 y›ll›k tarihte, hiçbir siyasi hareketin sahipolmad›¤› bir siyasi tutarl›l›k vard›r. 34 y›ll›k tarihte,her siyasi hareketin sadece g›pta edebilece¤i direnifl-ler, kahramanl›klar vard›r. Anti-emperyalist, anti-fa-flist görevlerin büyük bedeller ödenmesi pahas›na daolsa, lay›k›yla yerine getirilmesi vard›r. Kimsenin buaç›dan söyleyebilece¤i bir fley yoktur.

Öte yandan, THKP-C ve onun mirasç›lar›, politika-da, öngörülerinde hep do¤rulanan olma durumunuçok s›k yaflam›flt›r. SSCB’nin y›k›l›fl›ndan Kürt hare-ketinin geliflimine kadar dünya ve ülkemiz devrim sü-recindeki inifller-ç›k›fllar, bir çok siyasi hareketi ora-dan oraya savurur, bir kaç y›lda bir teorik tesbit vepolitik kararlar›n› de¤ifltirmek durumunda b›rak›rken,Cephe çizgisi tarihsel ve s›n›fsal yerini hiç de¤ifltirme-mifltir. Türkiye solu, 12 Eylül’den bu yanaki tarihselönemi büyük olaylar›n ço¤unda yan›lg›lardan yan›lg›-lara sürüklenirken, ideolojik kimli¤in ve politik tavr›nhiçbir rüzgardan etkilenmedi¤i tek çizgi yine bu çizgi-dir. Bütün bu nedenlerle, bu çizgi elefltirilirken, önceTHKP-C gerçe¤i, hem teorik, hem pratik olarak çar-p›t›lm›fl, sonra bu çarp›t›lm›fl THKP-C elefltiriye tabitutulmufltur.

Böyle oldu¤u için de, diyebiliriz ki, bütün bu yüz-lerce sayfal›k THKP-C elefltirileri, Türkiye solunun te-orik, ideolojik birikimine hiçbir katk›lar› olmaks›z›ndergi sayfalar› aras›nda kaybolup gitmifl, hiçbir siya-si sonuç yaratamam›fllard›r.

20

Bütün yaz›lar

Page 22: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

THKP-C, 34 y›ld›r kendi yata¤›nda, ayaklar›n› ken-di topraklar›na basarak durmaks›z›n devrime do¤ruak›fl›n› sürdüren büyük bir ›rmak gibidir. Bu ›rma¤azaman zaman sa¤dan soldan çeflitli dereler kar›fl-makta, kimi yerlerde küçük derecikler bu ›rmaktanayr›lmakta, ama ›rmak hep ak›fl›n› sürdürmektedir.Bu ›rmak, 34 y›l boyunca nice kurakl›klar, nice subask›nlar› görmüfl, kurakl›klarda kendi öz kaynakla-r›yla ak›fl›n› sürdürürken, karlar›n erimesiyle da¤lar-dan akan binlerce küçük dereci¤in birleflmesindenoluflan ça¤layanlarda da yine ak›fl›n›n do¤rultusunude¤ifltirmemifltir.

THKP-C’yi “konjonktürel” olandan ay›rdeden yan›budur. Bütün Yaz›lar, iflte bu ak›fl›n manifestosudur.Ana kaynaktan itibaren ›rma¤a yol gösterendir.

*Bu girifl yaz›s›nda, bir de Bütün Yaz›lar’›n yazar›

olan Mahir Çayan’a karfl› ony›llard›r izlenen bir tavr›hat›rlatmal›y›z. Türkiye solunda, özellikle 80’li y›llar›nikinci yar›s›ndan itibaren “geçmiflten” sözedifllerde,ilk bak›flta kimi zaman farkedilmeyen bir “seçmeci-

lik” bafllad›. 1970’li y›llar›n bafllar›ndaki silahl› mücadeleden

sözedildi¤inde, bu tarihi az çok bilen herkesin akl›naüç isim gelir: Mahir Çayan, Deniz Gezmifl, ‹brahimKaypakkaya. “Seçmeci”ler, bu üçünden sadece De-niz’i seçip and›lar. Di¤erleri adeta yoktu bu tarihte.Deniz’i anarken de, onu Türkiye Halk Kurtulufl Ordu-su adl›, silahl› mücadeleyi temel alan bir örgütün ön-derlerinden biri olarak de¤il de “adam öldürmedi¤ihalde as›lan” Deniz olarak and›lar.

Bu “seçmecili¤in” birinci nedeni Türkiye solunun

21

Bütün yaz›lar

Page 23: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

bir k›sm›n›n girdi¤i yeni yolda, ikinci nedeni ise solda-ki iflah olmaz grupçuluk ve rekabetçilikte aranmal›d›r.

Solun bir k›sm›n›n girdi¤i “yeni yol”da, silaha, flid-dete, devrime, orduya, cepheye yer yoktu. Dolay›s›y-la isimleri bunlarla özdeflleflenler asla an›lmamal›, ha-t›rlat›lmamal›, unutturulmal›yd›lar. Denilebilir ki, bunoktada oligarfliyle reformist sol aras›nda z›mni bir it-tifak olufltu. Mahirler unutturulurken, Denizler çarp›t›-larak hat›rland›.

Mahir’in ve Kaypakkaya’n›n an›lmamas›n›n ikincinedeni grupçuluk ve rekabetçilikti. Reformizm için,düzen solu için Denizleri anman›n bir sak›ncas› yok-tu, çünkü Denizler, bugün için onlar aç›s›ndan bir “ra-kip” de¤ildi. Denizlerin çizgisini savunan herhangi birsiyasi hareket yoktu. Ama Cepheciler, öyle de¤ildi.Mahir’den sözetmek, Cephecilerin propagandas›n›yapmak say›labilirdi. Tarihi çarp›tmak pahas›na daolsa, Mahir’i yok saymal›yd›lar. Türkiye solunun re-formist kesiminde, sol ayd›nlar aras›nda ony›llard›r 6May›slarda Denizler an›l›rken, 30 Martlarda K›z›lde-re’nin an›lmay›fl› iflte böyle flekillendi.

Bu arada “Mahir”leri farkl› biçimde gündeme geti-renler olmad› de¤il. Bu y›llar boyunca Mahir’leri “tica-ri” olarak de¤erlendirmek isteyenler de ç›kt›. Mahir’inhayat›n›, THKP-C tarihini, ticari kayg›larla kitaplaflt›r-d›lar. Kimisi daha da ileri gidip magazinlefltirmeyeyeltendi. Kuflku yok ki, Mahirlerin yazd›¤› ve savaflt›-¤› o sürece ait belgelerin, an›lar›n ortaya ç›kar›lmas›,tarihimiz aç›s›ndan bir katk› da say›labilir; ama bukatk›, kimsenin tarih karfl›s›ndaki sorumsuzlu¤unu,tarihi ticarilefltirmesini mazur ve meflru göstermez.Tarih, spekülasyonlarla, “o dedi ki, bu söyledi ki” tar-z›yla belgesellefltirilemez. Tarihçi, her bulguyu do¤ru-latmak, tarihin o günden bugüne ak›fl› içinde yerine

22

Bütün yaz›lar

Page 24: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

oturtmak zorundad›r. Bunu yapamad›¤› noktada,“belge” diye ortaya koyduklar›, tarihi ayd›nlatmaz,bulan›klaflt›r›r.

Devrimci önderler, kimsenin “ticari”, “popülist”kayg›lar›n›n arac› yap›lamazlar. Bunu yapmaya kalk›-flanlar, tarih ve bu çizginin savunucular› karfl›s›ndasorumlu olurlar. Mahir’in “Bütün Yaz›lar”›, ayn› za-manda Mahir’in tarihidir. Yaflam›n›n özetidir. “Mahir’intarihi” diye ortaya at›lan ama bununla çeliflen her bil-gi, spekülasyondan ibarettir.

* 25 y›l sonra Mahir Çayan’›n Bütün Yaz›lar’›n› yeni-

den basmaktan onur ve gurur duyuyoruz. Bütün Yaz›lar, bugün de tüm devrimcilerin, bu ülke-

nin mevcut durumundan hoflnut olmay›p köklü bir de-¤iflikli¤in özlemini duyanlar›n baflucu kitab› olmal›d›r.

Mahir Çayan’›n Bütün Yaz›lar›’nda, hangi konuyuiflliyor olursa olsun, mutlak bir iktidar iddias› ve hede-fi vard›r. Tüm teori buna hizmet eder Mahir’de. Türki-ye devrimcilerinin bugün en fazla ihtiyaç duydu¤ufley de bu iddiaya ve hedefe sahip olmakt›r.

Bütün Yaz›lar, sa¤dan soldan çal›nm›fl düflüncele-rin, politikay› “s›n›flar mücadelesi”nden baflka herfle-ye benzetti¤i, iktidar hedefinden baflka herfleye hiz-met eden teoriler karfl›s›nda, her devrimci için devri-min yolunu ve hedefini netlefltiren bir klavuzdur.

Bu klavuzla ba¤›ms›zl›k, demokrasi ve sosyalizmyolunda yürüyenlere selam olsun!

Boran Yay›nevi

23

Bütün yaz›lar

Page 25: Mahir Çayan - Bütün Yazılar
Page 26: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

BÖLÜM I

Page 27: Mahir Çayan - Bütün Yazılar
Page 28: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

B‹R

KÜLTÜR SORUNU ÜZER‹NE

Devrimcinin görevi, devrim için çarp›flmakt›r, hem detüm olanaklar› ile. Büyük ustalar›n s›k s›k belirttikleri gi-bi “Devrim için savaflmayana sosyalist denmez.” Bu ne-denle devrimci kendini devrime haz›rlamal›, yetenekleri-ni gelifltirmeli uzmanlaflmal›d›r, bu da teorik ve pratik ça-l›flma içinde e¤itilmekle olur. Yani devrimci teorik e¤itimve bunu pratikle birlefltirmek. Amaç ele geçen her türlükitab›n okunmas›, ya da entellektüel bilgi edinilmesi de-¤il, belirli bir s›ra içinde e¤itim yapmak, belirli bir düfl-manla savaflmak için, iyi biçimde ö¤renim yapmak ol-mal›d›r. Amaç devrimci hareket içinde yer alacak kadro-lar›n yetiflmesini sa¤lamakt›r. Her militan›n insiyatifinikullanarak, yenilgi ve baflar› alanlar›nda do¤ru dürüst ka-rarlar vererek, do¤ru taktikler ›fl›¤›nda savaflmas›, genelolarak devrimci teoriyi kavramas›na ve bu teoriyi yarat›-c› düflünce ile prati¤e uygulamas›na ba¤l›d›r. Devrimcihareketin bir ö¤rencisinin sa¤lam e¤itimden geçmesi,birbirine ba¤l› olan ve birbirini bütünleyen iki yolun ger-çekleflmesine ba¤l›d›r. Soyut teoriyi ö¤retmek, kafalaraalabildi¤ince kuru söz sokabilmek, iflçi hareketleri tarihi-ni kavratabilmek dünya devrimci hareketin tarihini bel-letmek, k›sacas› genel olarak Marksizm-Leninizm’i ve

27

Bütün yaz›lar

Page 29: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

dünya prati¤ini kavratmak. Kendi ülkesinin devrimci ha-reketinin pratik çal›flmas›nda yer almas›n› sa¤lamak,kendi ülkesi koflullar›na uymas› sonucu, Marksist-Leni-nist, do¤ru çizgiyi kavratmak bu savafl›n prati¤ini verme-sini sa¤lamakt›r. Görülüyor ki kadrolaflma hareketinde,kiflinin teorik formasyon durumu çok önemli rol oyna-maktad›r. Kadronun, y›¤›nlar›n önderi olarak do¤ru çizgi-de eylem yapmas›, ba¤›ms›z örgütçü olarak çal›flmas›,bu niteli¤ine s›k› s›k›ya ba¤l›d›r. E¤itimin temel yükünün,bireylerin omuzunda olmas› kaç›n›lmazd›r.

Ö¤retmenin, ö¤renme için etkin bireysel çal›flman›ndevrimci bir görev oldu¤u unutulmamal›d›r. Devrimcili¤instatik, mekanik bir ifl, genel anlam›yla bir meslek de¤il,bir ruh, bir coflku, bir yurtseverlik duygusu oldu¤u ç›kma-yacak biçimde kafam›za kaz›nmal›. E¤itimin bu ruhun, bucoflkunun bir gere¤i olarak birinci görev oldu¤u, benliktebiçimlenmeli. Ancak o zaman devrimci e¤itimin, temelinioluflturan bireysel çal›flmalar aksat›lmadan yürütülebilir.Ancak o zaman ka¤›t üzerindeki devrimci e¤itim, üzerineald›¤›m›z kararlar, bürokratik kararlar olmaktan ç›kar, so-mut günlük e¤itim biçimine döner. “Yürüyen devrim ara-bas›na ben de omuz vereyim, benim de pay›m olsun iflte”biçimindeki tutum tümü ile mekanik bir tutumdur. Bu tu-tum kifliyi edilgenli¤e iter. Zor anlarda ise dönekli¤e götü-rür. Sorun araban›n itilme eylemine kat›lma durumu de-¤il, sorun tüm olanaklar›n seferberli¤i ve devrim için so-rumluluk yüklenebilme sorunudur. Bu da bir yerde dev-rimci coflkuyu, karfl›-devrimci güçlere karfl› zorlu¤u, h›n-c› gerektirir. Uzun devrim günlerinde bizi ayakta tutan y›-k›c› gücün bu devrimci coflku ve h›nç oldu¤unu bilelim,nas›l silah›n› yitiren ordu, orduluk niteli¤ini yitirirse, yurt-severlik coflkusu tafl›mayan devrimci de devrimcilik nite-li¤ini yitirir. Yurtseverlik devrime inan›fl ve sorumluluka|abilme ve sorumluluktan kaçmama, birbirinden ayr›l-

28

Bütün yaz›lar

Page 30: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

maz bir bütündür. ‹yi bir devrimci yenilgi s›ras›nda kendikendine karar verebilen, kendi kendine sorumluluk yük-lenebilen, gevflemeyen kiflidir. Yapabilece¤i görevleri al-ma ve sorumluluk duygusu daima arkas›ndan bir devrim-ci gibi davranma olgusunu getirmelidir. Yani sorumlulukduyan kifli, bunu prati¤e derhal uygulamal›, en az›ndankendini devrime haz›rlamal›d›r. Bu da kendi kendini (tabiiki belirli bir merkeziyetçilik ilkesi alt›nda) ö¤retide ve ey-lemde e¤itmekle olur. Kendisini e¤itmeyen, devrim ö¤re-tisi ile donatmayan, kendisi pratik çal›flman›n içine gir-meyen içi bofl bir çuvaldan, baya¤› bir lafazandan baflkabir fley de¤ildir. E¤itimde hareket noktas›n›n ülke ve dün-ya iflçi s›n›f› savafl›n›n ana sorunlar›n›n (Politik, ekono-mik, ideolojik olarak) incelenmesi ve bunu temel alarakMarksist-Leninist teori e¤itiminin yap›lmas› olmal›d›r. “Te-orinin dogma de¤il eylem klavuzu” (LEN‹N) oldu¤unun,ana görevin “Parti ve gençlik birli¤i üyelerine, genel birdüflmana karfl› mücadeleyi de¤il, belirli koflullara Mark-sist-Leninist yöntemlerin uygulanmas›n›, belirli bir düfl-manla savaflmay› ö¤retmek” (D‹M‹TROV) oldu¤unu bil-mek ve bunu e¤itime temel almak gerekir. Bireysel e¤i-tim yapan kadrolar s›k s›k TARTIfiMA-ELEfiT‹R‹-ÖZE-LEfiT‹R‹ ilkesine baflvurmal›d›r. Ancak bu yolla konulardaha iyi ö¤renilebilir. Önümüzdeki görevlerden birisiMarksizm-Leninizm’i ö¤retmektir. Bu ö¤renimi tamamla-yabilmek için belirli bir program içinde çal›flmalar› yürüt-mek zorunludur. Bu da devrim savaflç›s› olarak yolu fla-fl›rmadan do¤ru bir çizgiden yürüyerek kitle çal›flmas› ya-pacak olan yi¤it savaflç›lar›n oluflmas›n› gerçeklefltirmekbak›m›ndan öneme sahiptir. Devrimci harekette disiplin,örgüt anlay›fl› ve sorumluluktan kaçanlar›n arkas› karan-l›k kuyularla doludur. Bu aç›dan konunun önemini kavra-mal›, hareketimizi bu öneme göre ayarlamal›y›z.

29

Bütün yaz›lar

Page 31: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

‹K‹

Son Gençlik Hareketleri Üzerine…‹Ç‹NDE BULUNDU⁄UMUZ EVRE VEGENÇL‹⁄‹N DURUMU*

Türkiye gibi yar› sömürge ve az geliflmifl, kapitalist vefeodal iliflkilerin yanyana bulundu¤u bir ülkede, ülkeninkurtulufl mücadelesinin iki devrim sürecinden geçece¤ibugün art›k tüm bilimsel sosyalistler taraf›ndan bilinenbir gerçektir. Tam Ba¤›ms›z ve Gerçekten DemokratikTürkiye, proletaryan›n sevk ve yönetiminde tüm devrim-ci s›n›flar›n oluflturdu¤u gerçek bir demokrasiyi betimler.Tam Ba¤›ms›z ve Gerçekten Demokratik Türkiye’yi kur-ma mücadelesi de kendi içinde ayr›ca evrelere ayr›lm›flbir sürü aflamadan geçecektir. Ve de her aflama belli itti-faklar› gerektirecektir. Karfl› devrim cephesi de çeflitli bir-liklerden yararlanacakt›r bu süreç içinde.

‹çinde bulundu¤umuz evre proletaryan›n kendisi içins›n›f durumunda olmad›¤› ve proleter sosyalist bir parti-nin bulunmad›¤› bir evredir. Bu aflamada, Amerikan em-peryalizmine karfl› mücadelede anti-emperyalist etkin

30

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

(*) Bu yaz› ilk kez TÜRK SOLU Dergisinin 6 May›s 1968 tarihli77. say›s›nda, F.K.F. üyesi imzas›yla yay›nlanm›flt›r.

Page 32: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

az›nl›k ne denli önemli ise, anti-emperyalist gençlik de odenli önemlidir.

‹çinde bulundu¤umuz dönemde proleter sosyalistlerinikili bir mücadele biçimi içinde olmalar› gerekmektedir:Bir yandan emperyalizme karfl› mücadelede tüm milli s›-n›f ve tabakalar›n yan›nda yer almak, anti-emperyalist veanti-feodal mücadeleye h›z vermek, di¤er yandan prole-taryaya politik bilinç vererek örgütlenmesini sa¤lamakt›r.

Bu iki mücadele diyalektik bir bütündür ve birbirindenayr› düflünülemez. Bu ikili mücadelenin herhangi bir ya-n›n› ihmal etmek sosyalistleri oportünizmin kuca¤›na iter.

Gençlik bilindi¤i gibi bir s›n›f de¤ildir, ö¤renci gençlikgenellikle küçük-burjuva kökenlidir ve tüketici durumun-dad›r. Tüketici durumda olmas›, yurt ve dünya sorunlar›ile yak›ndan ilgilenmesini sa¤lamaktad›r. Ayr›ca gençlikdo¤as› gere¤i at›lgand›r, coflkuludur, yüreklidir. Her türlüç›kar duygusundan ve artniyetten uzakt›r. Ve de toplu-mun en az bozulmufl tabakas›n› oluflturur. Do¤ald›r ki bunitelikleriyle gençlik emperyalizmin karfl›s›nda, ba¤›m-s›zl›ktan yanad›r.

Gençlik devrimci y›¤›nlar›n politik bilince ulaflmad›k-lar› yar› sömürge bir ülkede, ba¤›ms›zl›k mücadelesindetoplumun devrimci s›n›f ve tabakalar›n› harekete geçirenbir dinamit fitilidir.

DEMOKRAT‹K Ö⁄RENC‹ HAREKETLER‹,

CHP ve FKF

Bilindi¤i gibi demokratik ö¤renci hareketleri önce herfakülte içi mesleki hak istemelerinden bafllam›fl ve bir sü-re sonra kendilerine özgü, hak istemenin ötesine geçmiflve Amerikanc› iktidara hatta sisteme karfl› siyasal bir ta-k›m belirtiler haline dönüflmüfltür.

Bafllang›çta ö¤renci hareketlerini destekleyen CHP bir

31

Bütün yaz›lar

Page 33: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

süre sonra bu hareketlerin karfl›s›nda yer alm›flt›r. Bununnedenlerini flöyle özetleyebiliriz :

1. CHP küçük-burjuva kaypakl›¤› içinde bocalayan birpartidir. Ve CHP do¤as› gere¤i herhangi bir devrimci ha-rekette sonuna dek yürüyemez, içinde bulundu¤umuzMilli Demokratik Devrim mücadelesinde ataca¤› do¤ruslogan ve yapaca¤› eylemlerle CHP’yi etkileyecek birproleter sosyalist partinin halihaz›rda olmamas› ve deiçindeki anti-emperyalist güçlerin varl›¤›na karfl›n iflbir-likçilerin bugün için a¤›rl›kl› olmas› da CHP’nin bu boca-lamas›nda ve gerici tavr›nda çok etkilidir.

2. Emperyalizme karfl› olan güçbirli¤indeki tüm s›n›f-lar, savafl›n kendi yönetiminde yürütülmesi için mücade-le ederler. Bu, toplumsal mücadelenin her kat› için geçer-lidir. Bu nedenle ve eski paternalist al›flkanl›¤›n›n da etki-siyle CHP, gençli¤i daima kendi denetimi alt›nda tutmakister.

Bu son gençlik hareketlerinde flu aç›k-seçik ortayaç›km›flt›r: Bugün gençlik CHP’nin diledi¤i yola kanalizeetti¤i 1960 öncesinin gençli¤i de¤ildir. Köprünün alt›ndançok sular akt›, art›k gençlik gerçe¤in temeline indi. Bu-gün Türkiye Gençli¤i anti-emperyalist ve anti-feodal mü-cadelede do¤ru sloganlar atan ö¤renci kesimindeki bi-limsel sosyalistlerin peflinden gitmektedir.

Öyleki, son gençlik hareketlerinde Sosyal DemokrasiDernekleri Federasyonu’nun bütün taban› “Tam Ba¤›m-s›z ve Gerçekten Demokratik Türkiye” sloganlar›n›n etra-f›nda devrimci tav›rlar›n› alarak, hareketin baltalanmas›için CHP’den komut alan Sosyal Demokrasi DernekleriFederasyonu yöneticilerini yaln›z b›rakt›lar. Bu durumdagençlik kesiminde egemenli¤ini kaybetmek istemeyenCHP’nin, FKF’nin mesleki istemelerinden hareketle anti-emperyalist bir hedefe yöneltti¤i demokratik ö¤renci ha-

32

Bütün yaz›lar

Page 34: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

reketlerinin karfl›s›nda yer ald›¤›n› gördük. Amac› hare-ket içinde FKF’yi yaln›z b›rakarak tecrit edip, güçsüz birduruma düflürmekti.

CHP’nin bu gerici tav›r al›fl› tam ters bir sonuç do¤ur-du. FKF bu demokratik ö¤renci hareketlerinde ö¤renciy›¤›nlar›n›n büyük deste¤ini alarak daha çok güçlenmifl-tir. Böylece FKF demokratik köylü hareketlerinden son-ra, demokratik ö¤renci hareketlerinden de baflar›yla, al-n›n›n ak›yla ç›km›flt›r.

FKF’nin bugünkü yöneticileri gerek içte oportünizmekarfl› verdikleri amans›z mücadeleyle, gerekse de d›fltademokratik köylü hareketlerini kendine özgü hak isteme-lerinden hareket ederek politik bir amaca yöneltmeleriy-le, proleter sosyalist olduklar›n› eylemde de kan›tlam›floldular: Proleter sosyalistler, toplumun çeflitli kesimleri-nin kendi öznel koflullar›n› bilimsel sosyalist teorinin ›fl›¤›alt›nda yorumlayarak y›¤›nlar› kanalize ederler.

Y›¤›nlar› kavgan›n hizmetine koymak, bu kitlelerinhak istemleriyle ilgili çal›flmalara kay›ts›z kalmak de¤il-dir. Tersine kendi ç›karlar› için savaflacak olan y›¤›nlar›bu hak istemi mücadelesinin çevresinde örgütleyebilir,harekete geçirebiliriz.

Her halk kesiminde çözülecek sorunlar vard›r. Bilimselsosyalistlerin rolü bu ortak unsurlar› aramak, toplumsalsorunlar› dinamit fitili haline getirmek için bunlara siya-sal bir biçim vermektir. Y›¤›nlar› öyle bir yere getirir ki, y›-¤›nlar mücadeleye do¤rudan do¤ruya kat›l›r.

SON GENÇL‹K HAREKETLER‹NDE

OPORTÜN‹ZM‹N TUTUMU

Son gençlik hareketlerinde oportünizmin gerçek yüzü-nü bir daha gördük. Anayasa d›fl›na düflmüfl olan Ameri-kanc› iktidara karfl› demokratik direnme hareketleri olan

33

Bütün yaz›lar

Page 35: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ö¤renci protesto hareketlerini, ö¤renci kesimindeki opor-tünistler ak›l hocalar›ndan ald›klar› talimat ile baltalamakiçin her yolu denediler, öyle ki, hareket içinde: “Bu hare-ketler faflizmi getirir. Halk bu hareketlere karfl›d›r. Ve buhareketler Adalet Partisi (AP) iktidar›n›n ifline yaramak-tad›r.” diyerek ayn› yorumlar› yapan, kendi taban›n›n bi-le karfl› oldu¤u Sosyal Demokrasi Dernekleri Federasyo-nu yöneticileriyle s›k› bir iflbirli¤i içine girdiler.

“Bu hareketler faflizmi getirir” sözü çok komik ve cid-di olmaktan uzak bir sözdür. Kapitalizmin diktas›n›n han-gi koflullar alt›nda gelece¤ini bilmek için, de¤il bilimselsosyalist teoriyi, birazc›k sosyoloji bilmek bile yeterlidir.

“Halk demokratik ö¤renci hareketlerine karfl›d›r ve buhareketler AP iktidar›n›n ifline yar›yor” iddias› da soyut,aç›k olmayan ve de yanl›fl bir iddiad›r. Halk›n hangi kesi-mi, neye, niçin karfl›d›r?

Halk soyut bir kavram de¤ildir. Halk, ülkenin içindebulundu¤u devrim aflamas›nda ç›karlar› devrimde olans›n›f ve tabakalard›r. Milli Demokratik Devrim aflamas›n-da olan Türkiyemiz de halk, flehir ve köy proletaryas›, fle-hir ve köy küçük-burjuvazisi - orta köylü, esnaf, zanaat-kar, memur kesimi - ve çekirdek halinde olan milli burju-vazidir. Halk›n hangi kesimi anti-emperyalist ve anti-fe-odal sloganlar›n at›ld›¤› demokratik ö¤renci hareketleri-nin anlam ve niteli¤ini anlam›yor ve de karfl› tav›r al›yor?Yoksul köylü, topraks›z köylü bizatihi kendisi toprak ifl-galleri yapmakta ve ö¤renci boykot ve iflgallerinin teme-lindeki gerçe¤i anlamaktad›r. Anadolu’nun çeflitli yerle-rinde halk ö¤renci hareketlerinin niteli¤ini merak etmek-te, araflt›rmakta ve de ö¤renmektedir, örne¤in, Söke’dengelen arkadafllardan ö¤rendi¤imize göre Söke’deki köy-lüler ö¤renci hareketlerinin anlam›n› anlad›klar›n› ve dedesteklediklerini, mücadelenin ayn› oldu¤unu söylemifl-lerdir.

34

Bütün yaz›lar

Page 36: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

FKF’nin yönetti¤i demokratik ö¤renci hareketleri top-lumsal dinamitin fitilini atefllemifltir. Toplumun çeflitli ke-simlerinde varolan toplumsal patlamalar h›zlanm›fl, top-raks›z köylünün toprak iflgal hareketleri, iflçi grev ve fab-rika iflgalleri yer yer filizlenmeye bafllam›flt›r.

fiimdi, “Bu hareketler AP iktidar›n›n ifline yar›yor” di-yenlere sormak gerekir; Amerikan emperyalizmine ve ifl-birlikçi burjuvazi ve feodalitenin iktidar›na karfl›, toplu-mun çeflitli kesimlerinde anti-emperyalist ve anti-feodalk›p›rdamalar yaratan demokratik ö¤renci hareketleri miAmerikan emperyalizminin ve onun iktidar›n›n ifline ya-ramaktad›r?

Son gençlik hareketlerinde flu gerçek art›k iyice a盤aç›kt›: Türkiye’de oportünister - teorik yetersizlikten dola-y› yanl›fl yolda olan omuzdafllar›m›z sözümüzün d›fl›nda-d›rlar - aktif bir biçimde ihanetin batakl›¤› içinde kulaç at-maktad›rlar.

“Bize sorarsan›z sizin as›l yeriniz batakl›kt›r. Veoraya varman›z için size her türlü yard›m› yapma-ya haz›r›z.”(1)

Siz o batakl›¤a sapland›kça, siz Türkiye sosyalist ha-reketinden ve gençlik kesiminden FKF’den temizlendik-çe Türkiye sosyalist hareketi güç kazanacakt›r. Ve deFKF daha güçlü ve daha tutarl› bir sosyalist gençlik ör-gütü olacakt›r.

35

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

(1) Lenin, Ne Yapmal›

Page 37: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ÜÇ

AREN OPORTÜN‹ZM‹N‹N N‹TEL‹⁄‹*

“Öte yandan Sadun Aren ve Fatma Hikmet ‹fl-men arkadafllar›m›z gene son günlerde Zon-guldak ve Karadeniz Ere¤lisi’ne gitmifl ora-larda partili arkadafllar ve emekçilerle görüfl-müfller, çeflitli sorulara cevap vermifller veteflkilat›n sorunlar› üzerine bilgi edinmifller-dir.” (Emek, 14 Temmuz 1989, Say› 6)

Oportünizm çeflitli k›l›klara bürünerek sosyalist hare-ket içinde ortaya ç›kar.

Oportünizmin k›l›¤›n› o ülkenin ekonomik ve sosyalbünyesi, geliflme derecesi, -geliflme derecesiyle kopmazba¤lar› olan- proletaryan›n politik bilinç ve örgütlenmedüzeyi, dolay›s› ile ülkenin içinde bulundu¤u devrim afla-mas›n›n niteli¤i belirler.

K›saca özetlenirse, ülkedeki hakim ve tali çeliflkilere

36

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

(*) Bu yaz› ilk kez 23 Temmuz 1969 tarihinde Türk Solu dergi-sinin 88. say›s›nda yay›nlanm›flt›r.

Page 38: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

göre oportünizm biçimlenir, k›l›k k›yafetini ayarlar.

Sosyalizme geçmifl olan bir ülkede antagonist çeliflki-ler -uzlaflmaz ç›kar çeliflkileri- genifl ölçüde, çözümlen-mifl olaca¤› için, çeliflkilerinin niteli¤i antagonist olma-yan, s›n›fl› topluma özgü olmayan “uzlaflabilir” çeliflkilerbiçimindedir. Burada oportünizmin amac› “uzlaflabilir ç›-kar çeliflkilerini”, “uzlaflmaz ç›kar çeliflkileri” haline getir-mektir. Bunu baflarmak için de sinsi giriflimlerde bulunur,sürekli pusuda uygun ortam bekler.

Sosyalist olmayan ülkelerde ise oportünizm, mücade-lenin içinde bulundu¤u aflamalara göre de¤iflik giysiler ilekarfl›m›za ç›kar.

Sanayi devrimini tamamlam›fl, politik bilinci geliflmiflçok güçlü proletarya s›n›f›na sahip bir ülkede oportü-nizm, karfl› güçleri büyütmek, kendi olanak ve gereçleri-ni oldu¤undan daha afla¤›da de¤erlendirerek vurulmas›gereken yerde vurmamak, beklemektir. Burjuva parla-mentarizminin devaml› bir denge unsuru olmakt›r.

Bizim gibi milli demokratik devrim aflamas› içinde bu-lunan yar› sömürge ve yar› feodal bir ülkede ise oportü-nizm ya “devrim düz bir hat izlemek zorundad›r” diyerekyan›na alabilece¤i, tarafs›zlaflt›rabilece¤i güçleri karfl›yaiter, temel çeliflki-tali çeliflki ayr›m›n› gözden uzak tutarveya tali çeliflkiyi temel çeliflki kabul eder. ‹flçi s›n›f› ileçeliflkisi olan tüm s›n›f ve tabakalara karfl›, bir kördö¤ü-flüne kalkar. Mao Tse-Tung’un deyifli ile “bal›¤› derin su-lara, serçeleri de s›k a¤açl›klara sürdü¤ü gibi, o milyon-larca kifliyi milyonlar üstüne ve kudretli bir orduyu düfl-man›n üzerine sürerek k›rd›r›r, ki düflman flüphesiz bunualk›fllar”. Ya da belli bir süre için bile olsa, iflçi s›n›f›na po-litik bilinç verme ve örgütlendirme sorunlar›n› ihmal eder,gereken gayreti göstermez veya geçici güçlüklerin yanl›flbir analiziyle korku, vs. nedeniyle karfl›-devrim saflar›n›oldu¤undan güçlü, kendi güçlerini oldu¤undan zay›f de-

37

Bütün yaz›lar

Page 39: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

¤erlendirerek milli kurtulufl mücadelesinde pasif kal›r ve-yahut milli kurtulufl mücadelesinde millici s›n›flarla olantali çeliflkisini unutarak onlar› denetim alt›nda tutmaz.

Bazan iki tip oportünizm ülkemizde oldu¤u gibi içiçegirer. Sosyalist oldu¤unu söyleyen bir hizip ayn› andahem sol, hem de sa¤ oportünizm içinde olabilir.

Kabaca -ana hatlar› ile- geliflmifl kapitalist, sosyalistve geri kalm›fl ülkelerdeki devrim süresi içindeki oportü-nizmin belirgin niteliklerini belirttikten sonra, gelelimoportünizmin de¤iflmez karakterine... Hangi devrim süre-cinde olursa olsun, hangi k›l›¤a bürünürse bürünsünoportünizmin de¤iflmez özelli¤i ideolojik mücadeledenkaçmakt›r. Oportünizmin panzehiri ideolojik mücadele-dir. Oportünizm proleter devrimcilerin karfl›s›na hiçbir za-man aç›kça ç›kamaz.

T‹P, Ere¤li ve Zonguldak ilindeki olgular bunun pratik-te aç›k kan›tlar›d›r(1).

9 HAZ‹RAN, ERE⁄L‹ T‹P TEfiK‹LATI

Bay Aren, Fatma Hikmet ‹flmen ile ilçe teflkilat›nda ifl-çi omuzdafllar›m›za Türkiye sosyalizminin (Siz oportüniz-minin anlay›n) sorunlar›n› anlat›yor:

“Biz proletaryan›n öncülü¤ünde sosyalist devri-mi savunuyoruz. Onlar ise küçük-burjuva refor-mistleri olan asker ve sivil bürokrasinin öncülü¤ün-de demokratik devrimi savunuyorlar... Türkiye, de-mokratik devrimi genifl ölçüde tamamlam›flt›r(1923). Bu nedenle önümüzdeki aflama sosyalistdevrim aflamas›d›r... Emperyalizm ülkemizde dahaziyade askeri niteliktedir, ve bizim kavgam›z sosya-

38

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

(1) Zonguldak T‹P teflkilat› Aren oportünizminin kalesidir.

Page 40: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

list yani anti-emperyalist, anti-feodal ve anti-kapi-talist bir mücadeledir. E¤er söyledikleri gibi emper-yalizme karfl› olan küçük-burjuvalar varsa sosyalistmücadele anti-emperyalist ve anti-feodal mücade-leyi içerdi¤i için tek devrimi Lenin otokrasiye karfl›Rusya’da savunmufltur. 8 saatlik ifl günü, vs. için,Türkiye’de otokrasi mi var? Türkiye’de demokrasivard›r.” Filipin tipi, diye ba¤›ran arkadafl›m›za “Ol-sun, demokrasi de¤il mi?” demifltir.

“Ayr›ca sosyalist devrim ile demokratik devrimaflamalar›n›n birbirine kar›flt›¤› tarihin birçok dö-nemlerinde görülmüfltür, bunun böyle olmas› do-¤ald›r...”

“6. Filoya karfl› meflhur Kanl› Pazar’da anti-em-peryalist sloganlar, örne¤in Kahrolsun Amerika, vs.gibi sloganlar; Toprak Köylünün, Fabrika ‹flçinin gi-bi sosyalist (!) slogan›n yan›nda sönük kalm›flt›r. Buda pratikte, içinde bulundu¤umuz devrimci aflama-n›n sosyalist aflama oldu¤unun kan›t›d›r.”

‹flte T‹P’in Anadolu teflkilatlar›na Türkiye’deki devrimstratejisi böyle anlat›l›yor, oportünizm taraf›ndan… “TÜRKSOLU”, parti teflkilatlar›na oportünist parti yöneticileri ta-raf›ndan sokulmad›¤›ndan biz proleter sosyalistleri, partilikardefllerimize küçük-burjuva ajanlar› diye tan›t›l›yoruz.

Tabii, hemen müdahale ettik, Ere¤li’den birkaç dev-rimci arkadaflla birlikte Sadun Aren’in konuflmas›na. Mil-li demokratik devrimin, proletaryan›n öncülü¤ünde di¤erdevrimci s›n›f ve tabakalarla birlikte baflar›ya ulaflt›r›labi-lecek bir devrim oldu¤unu, demokratik devrimin Mark-sizmin zorunlu bir aflamas› oldu¤unu, milli demokratikdevrimin yar›-sömürge yar›-feodal ülkeler için geçilmesigerekli aflamay› oluflturdu¤unu ve 3. Enternasyonal’in(Lenin ve Stalin’in kat›ld›¤› en devrimci enternasyonal)karar› ve Mao Tse-Tung’un iflledi¤i bir tez oldu¤unu ve

39

Bütün yaz›lar

Page 41: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Türkiye’de hiçbir proleter sosyalistin küçük-burjuva bü-rokrasisine öncülük tan›mad›¤›n›, milli demokratik devri-min öncüsünün proletarya oldu¤unu, ancak bu öncülü-¤ün a priori, dura¤an bir biçimde de¤il, hareket içinde el-de edilebilece¤ini söyledik.

Sadun Aren’in gerçekleri tahrif edip, söylenmemiflsözleri söylenmifl gibi anlatt›¤›n›, YALAN söyledi¤ini veyar›-sömürge, yar›-feodal bir ülkede, bir ileri aflaman›ndevrimini yani sosyalist devrimi savunman›n, sosyalizmeihanet ve milli cepheyi böldü¤ü için Amerikan emperya-lizmine hizmetten baflka birfley olmad›¤›n›, nedenleriniaç›k bir biçimde ortaya koyarak di¤er ülkelerin devrimle-rinden örnekler verip, k›saca izah ettik.

Odaya girdi¤imizde hayretlerini gizleyemedi, buradane arad›¤›m›z› sorarak bu karfl›laflmadan s›k›lm›fl görü-nen (emperyalizme hizmetten dolay› FKF’den at›lmas›n›önerenlerden oldu¤umuz için) Aren’i bu köfleye s›k›flm›fldurumdan Senato’daki sosyalizmin(!) sesi olan BayanFatma Hikmet ‹flmen kurtard›. Teorik sorunlar üzerindekonuflmaktan hofllanmad›¤› halinden aç›kça belli olan,tart›flmalara yaln›z bir kere kar›flarak, prekapitalist dö-nem iliflkileri içindeki “Do¤u Anadolu’da demokratikdevrim fliar› tutmaz, çünkü Amerika ile bir çeliflkisi yok-tur do¤u halk›n›n. Bu nedenle anti-emperyalist sloganlarifle yaramaz” diyerek sosyalizmi ne kadar bildi¤ini (!)gösteren Senatör Fatma Han›m birdenbire rahats›zland›,sa¤›na soluna a¤r›lar girdi. Bir an önce Ankara’ya dönüpistirahat etmesi gerekti¤ini, arabay› kendisi kulland›¤›için çok yorgun düfltü¤ünü, bu nedenle hemen kalkma-lar›n›n gerekti¤ini söyledi, iflçi omuzdafllar›m›z BayAren’in renkten renge girmesi ve bizim sözlerimize karfl›sa¤lam birfley söyleyememesi, kemkümleri karfl›s›ndasinirlenerek, “Bize flimdiye kadar yanl›fl fleyler söyledilerdemokratik devrimi savunanlar hakk›nda, oysa gerçek

40

Bütün yaz›lar

Page 42: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

öyle de¤ilmifl, bu nedenle bu sorunun aç›kl›¤a kavuflma-s› gerekir” diyerek derhal itiraz ettiler bu kaç›fla. FakatFatma Han›m tutturmufltu bir kere “gidece¤im ben” diye.Bay Aren de Fatma Han›ma tabi oldu¤unu, bu nedenlekendisinin de Fatma Han›mla birlikte gitmesi gerekti¤inisöyledi. Partili arkadafllar direndiler bu kaç›fl› önlemekiçin. Bizim ve di¤er partili omuzdafllar›m›z›n direnmelerikarfl›s›nda ileri bir tarihte -5 Temmuz kararlaflt›r›ld›- gele-ce¤ine dair söz verdi Aren. Ve neflesi tekrar yerine gelenFatma han›mla birlikte partiyi acele terkettiler.

Biz Sadun Aren’in di¤er söylediklerine iliflkin, partiyiterketmesi nedeniyle kendisine yöneltemedi¤imiz eleflti-rilerimizi iflçi arkadafllar›m›za anlatarak, partide sohbeti-mize devam ettik. Bay Aren’in sosyalist slogan diye önesürdü¤ü “Toprak Köylünün Fabrika ‹flçinin” slogan›n›nyanl›fl oldu¤unu, ayr› iki devrim aflamas›n›n sloganlar›n›nbirbirine kar›flt›r›ld›¤›n›, ayr›ca bir bölgedeki fabrikan›nbizatihi o bölgedeki iflçilerin de¤il, iflçilerin devletine aitoldu¤unu ve bu fliar›n olsa olsa iflçi devletinin kurulmas›aflamas›n›n (sosyalist aflaman›n) bir fliar› olabilece¤ini,toprak köylünün fliar›n›n ise sosyalist de¤il, demokratikdevrimin fliar› oldu¤unu söyledik.

Proletaryan›n öncülü¤ünde, -feodal unsurlar hariç-köylünün bütünü ile sosyalizmi kurmay› amaç edinenle-re, Marksist literatürde küçük-burjuva sosyalistleri dendi-¤ini, biz proleter sosyalistlerin feodal unsurlar hariç köy-lünün bütünü ile beraber yürüdü¤ümüz sürece önümüz-deki devrimin demokratik devrim oldu¤unu, ancak buaflama geçildikten sonra proletarya - yar› proletarya veyoksul köylü ittifak› ile sosyalizmi kurman›n mücadelesi-nin yap›lmas›n›n mümkün olaca¤›n› ve de partimizin bu-günkü program›n›n eksik bir demokratik devrim progra-m›n› (asgari program›m›z) oluflturdu¤unu as›l hedefinproletarya sosyalizmini kurmak (azami program) oldu-

41

Bütün yaz›lar

Page 43: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

¤unu detayl› biçimde anlatt›k.

Aren’in “Madem ki anti-emperyalist küçük-burjuvalarvarm›fl, gelir bize kat›l›rlar. Çünkü sosyalist mücadele an-ti-emperyalizmi de içermektedir” sözünün sosyalizminbilimine ayk›r› ve yanl›fl bir söz oldu¤unu, bir kere küçük-burjuvazinin sosyalizm için mücadele etmeyece¤ini, ç›-karlar›n›n milli demokratik devrimde oldu¤u için, demok-ratik devrim mücadelesine kat›labilece¤ini, kat›lmas›n›nda bize ilhak demek olmad›¤›n›, her s›n›f kendi s›n›f ikti-dar› için mücadele edece¤inden ba¤›ms›z bir güç halindeba¤›ms›z örgütleriyle ortak hedef için yan›m›zda yer ala-ca¤›n›, ikinci olarak küçük-burjuvaziyi homojen kabul et-memek gerekti¤ini, milli demokratik devrim mücadelesi-ne karfl› alacaklar› tav›rlar›n ekonomik durumlar›na görekuflkulu, tarafs›z ve yandafl olmak üzere üç ayr› biçimdeoldu¤unu, ancak demokratik devrim kavgas›n›n en üstaflamas›nda kuflkulu olanlar›n bile bu mücadeleye kat›la-bilece¤ini belirttik.

Bu iki devrim aflamas›n›n unsurlar›n›n birbirine pekalakar›flabilece¤ini, ‹ki Taktik’ten (syf. 87) “…Ama bu ikidevrimin k›smi unsurlar›n›n tarihte birbirine kar›flt›klar›n›inkar edebilir miyiz? Bat› Avrupa demokratik devrimlerdöneminde, çeflitli sosyalist hareketler, çeflitli sosyalist gi-riflimler tan›mad› m›?” okuyarak oportünizmi Lenin’le ka-n›tlamaya cüret etmifl olan Aren’in bu tahrifat›na karfl›l›k,biz de “Evet, tarih bu iki devrimin unsurlar›n›n birbirinekar›flt›r›lmas›na sahne olmufltur, ama böyle bir stratejininbaflar›s›na de¤il, bozgununa sahne olmufltur”, diyerekLenin’in ‹ki Taktik’te (syf. 82) bunu aç›kça belirtti¤ini,sayfa 82’den bir paragraf okuyarak “Tarihin... demokratikdevrimler ile sosyalist devrimlerin unsurlar›n› ay›rdede-meyen, cumhuriyet u¤runa mücadele ile sosyalizm u¤ru-na mücadeleyi birbirine kar›flt›ran…ve Fransa MerkezBankas›na (Banque de France’a) elkoyma vb. hatas›n› ifl-

42

Bütün yaz›lar

Page 44: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

leyen bir iflçi hükümetini kaydetti¤ini” anlatt›k.

Bütün bu konuflmalar süresi içinde iflçi arkadafllarlaiyice kaynaflt›k. Ve omuzdafllarla uzun süren bir sohbet-ten sonra 5 Temmuz’da görüflmek üzere ayr›ld›k. Ayr›l›r-ken de 5 Temmuz’da Aren’in gelmeyece¤ini, çünküoportünizmin temel niteli¤inin ideolojik mücadeledenkaçmak oldu¤unu söylemeyi de ihmal etmedik.(2)

5 TEMMUZ ZONGULDAK(3)

Ere¤li’de söyledi¤imiz do¤ru ç›km›flt›. Bay Aren yok-tu Zonguldak’ta. Ere¤i ‹lçe Baflkan› toplant›y› bildirmesi-ne karfl›l›k, Zonguldak ‹l Baflkan› Ahmet Hamdi Dinler,“Haberimiz yok, yoksa Aren üç gün önce gelmiflti” dedi,oysa daha önce görüfltü¤ümüz il Sekreterleri ise, “Evetböyle birfleyden haberimiz var, fakat biz gerekli görme-dik” diyordu.

K›sacas›, Aren’in kaç›fl›n› partili arkadafllardan gizle-mek için arenzadeler birbirleriyle ters sözler söylemek zo-runda kalm›fllard›.

Ulus orman köyündeki mitingten dönüldü¤ü için partibiraz kalabal›kça idi (yirmi befl - otuz kifli). Aren oportü-nizminin temsilcisi olan yönetim kurulunun etkisi alt›ndaolan omuzdafllar›m›za geliflimizin nedenini anlatt›k. T‹Piçinde Aybar ve Aren’in temsil etti¤i oportünist kliklerekarfl› tav›r alan, bunlara karfl› parti içinde mücadele açanproleter sosyalistleri oldu¤umuzu söyledik.

43

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

(2) 7 Temmuz Ere¤li, “Gelmeyece¤i buradaki kaç›fl›ndan belliydi”diyorlar Ere¤lili omuzdafllar›m›z.

(3) 5 Temmuz’daki toplant›, Ere¤li’de Aren ile aramda geçen ko-nuflma daha çok kifliyi kapsas›n diye, Ere¤li yönetim kurulu taraf›ndanZonguldak’a al›nm›flt›r. Fakat Zonguldak il Baflkan›, herhalde Aren’inistemiyle, bu toplant›y› örtbas etmifltir.

Page 45: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Kalabal›ktan, “Millî demokratik devrimciler”, vs. söz-ler kula¤›m›za geliyordu. Bunun üzerine, “Millî demokra-tik devrimci” diye bir fleyin olmad›¤›n›, ancak yar› sö-mürge ve yar› feodal bir ülkede oldu¤umuz için, içindebulundu¤umuz aflaman›n millî demokratik devrim afla-mas› oldu¤unu söyleyen proleter sosyalistlerinin varoldu-¤unu, parti içi e¤itim, oportünist yönetici klik yüzündenolmad›¤› ve oportünizmin sürekli tahrifat›na maruz kald›-¤› için parti içinde pek çok yerde ana sorunlar›n yanl›fl bi-lindi¤i, bu nedenle yap›lacak teorik tart›flmalar›n az daolsa, olmayan parti içi e¤itimin bofllu¤unu doldurabilece-¤ini, ters bilinçlenmenin ancak böyle önlenebilece¤inisöyledik. Ve biz Sosyalistlerin ideolojik mücadelede birbi-rimizi en sert biçimde elefltirerek h›rpalayabilece¤imizi vesosyalistler aras›nda dostlu¤u, dayan›flmay› ve omuzdafl-l›¤› yaln›z ve yaln›z ideolojik mücadelenin sa¤layaca¤›n›,ve de sosyalist bir partiyi ayakta tutan, canl›l›¤›n› devamettiren mekanizman›n elefltiri-özelefltiri mekanizmas› ol-du¤unu anlatt›k.

Bütün bu sözlerimizi ‹l Baflkan› Ahmet Hamdi Dinler,“Evet, hakl›s›n›z tüm söylediklerinizde, ancak biz haz›rde¤iliz tart›flmaya” sözleri ile yan›tlad›. Bu sözlerin kor-kunçlu¤una bak›n, bir sosyalist Sosyalizm üzerine tart›fl-maya, konuflmaya haz›r de¤ilmifl, daha önceden haz›r-lanmas› gerekirmifl!

Evet, bu sözleri sarfeden partinin herhangi bir üyesi veteorik sorunlar üzerinde ahkam kesmemifl bir kiflisi olsa,yine bir dereceye kadar mazur görülebilir ama bu sözle-rin sahibi, içinde bulundu¤umuz aflama sosyalist devrimaflamas›d›r diyen ve biz proleter sosyalistleri likidatörlük-le suçlayan, yüzbin küsur iflçinin bulundu¤u bir sanayibölgesinde sosyalist bir partinin il baflkan›d›r. Bu neden-le bir dereceye kadar filan mazur görülemez. Mesle¤ininmimar oldu¤unu, ve Zonguldak’a arada s›rada, önemli

44

Bütün yaz›lar

Page 46: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

zamanlarda -seçim vb.- u¤rad›¤›n› sonradan partili arka-dafllardan ö¤rendik. Böyle bir baflkana sahip olan Zon-guldak il teflkilat›n›n hali ise yürekler ac›s›; parti, yüzbinküsur sanayi iflçisinin bulundu¤u, bir yerde kendisini ta-mamen iflçilerden tecrit etmifl durumdad›r -özellikle birtek maden iflçisi partide yok-. Ne garip, ne komik ve dene ac›kl› ki böyle sanayi bölgesinde partinin faal iflçi üye-si 10’u geçmiyor ve yönetim kurulu baflkan› ‹stanbul Gü-müflsuyu’nda oturan bir mimar. Baflkan›n arkadafllar›olan ‹stanbul ve di¤er yerlerden gelen komisyoncu, mü-hendis, han›ml›-beyli devaml› gelen bir grup, partiyeyapt›¤› maddi yard›mlarla partinin karar mekanizmas›üzerinde kendi küçük-burjuva dünya görüfllerini, de¤eryarg›lar›n› egemen k›lm›fllard›r.

Partili ve FKF’li birkaç devrimci arkadaflla birlikte di-renmemize ve de di¤er üyelerin böyle bir tart›flma aç›l-mas›n› istemlerine karfl›n baflkan, oportünizmin tüm so-rumlulu¤unu üzerine ald›¤›n› söyleyerek konuflmalarason verdi ve parti binas›n› kapataca¤›n› bildirdi. Ve e¤erertesi gün Zonguldak il toplant›s›na kalabilseymifliz bukonular konuflulabilirmifl(4), ertesi günkü toplant›ya kala-ca¤›m›z› bildirdi¤imizde, “Bu konu ancak seçimlerdensonra konuflulacakt›r” diyerek bir kere daha Zonguldakl›partili omuzdafllar›m›z›n gözünde rezil olmufltur.

Teorik mücadeleden kaç›fl›n oportünizmin genel ka-rakteri oldu¤unu, oportünizmin ideologu Bay Aren’in ka-ç›fl› ne denli do¤alsa Aren çömezlerinin de kaç›fl›n›n odenli do¤al oldu¤unu söyleyerek partiden ayr›ld›k.

45

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

(4) Ertesi gün gitmemiz gerekti¤ini bildirmifltik önceden. Fakat,“Yar›n gitmeseydiniz bu konuyu konuflurduk” demeleri üzerine hare-ketimizi erteledik.

Page 47: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

6 TEMMUZ ZONGULDAK TOPLANTISI

Zonguldak ilinin faaliyetleri di¤er il teflkilatlar›ndan ge-lenlerle birlikte görüflülecek. Gündemdeki ilk madde Ulusorman köylerine iliflkin. Ulus orman köylerine iliflkin eyle-min kriti¤i yap›l›rken ortaya ç›kan tablo fluydu: Aren opor-tünizminin kalesi olan Zonguldak teflkilat›, birkaç› hariç,oportünizmin yanl›fl bilinçlendirmesine maruz kalm›fl, iç-tenlikli, iyiniyetli, yi¤it, yürekli fakat sosyalist teoriden ha-bersiz popülist kiflilerden oluflmaktad›r. Yaln›z popülizmde¤il, sa¤-sol sapma ve küçük-burjuva sosyalizmi içiçegeçmifl, ortaya hepsinin kar›fl›m› garip bir sosyalist(!) te-ori ç›km›flt›. (Öyle ki proletaryan›n öncülü¤ünde köylüle-rin bütünü ile sosyalizmi kurmay› amaçlaman›n küçük-burjuva sosyalizmi oldu¤unu, teorik bilince, ideolojik ay-d›nl›¤a sahip olmayan iflçi kafas›n›n küçük-burjuva de¤eryarg›lar› ile dolu oldu¤unu söyledi¤imizde, partili arkadafl-lar hayretler içinde kalm›fllard›. Böyle olmas› çok do¤al,çünkü oportünizm ancak bu biçimde, sosyalist teoridenhabersiz partili arkadafllar›m›za karfl› bol bol emekçi dal-kavuklu¤u yaparak, sen emekçisin dolay›s› ile sosyalistsintemas›n› iflleyerek, parti içinde yasama ve karar mekaniz-mas›na egemen olabilme olana¤›na sahip olabilir.)

‹flte partinin eylemleri de bu teorinin ›fl›¤› alt›nda yap›-l›yor ve de¤erlendiriliyor. Ulus orman köylerinde yap›laneylem ve yap›lan eylemlerin de¤erlendirilmesi bunun engüzel kan›t›d›r. (Bak: Devrimci Teori Olmadan DevrimciEylem Olmaz, Türk Solu, say› 87).

Ulus orman köylerinde, köylülerin hemen hepsinin azda olsa topraklar› var. Ve tüketim için üretim yap›yorlar.Y›lda 3-5 ay orman iflletmesinde kendi araç ve gereçleri(balta, testere, ve tomruklar› ara depolara tafl›mak içingerekli öküz) ile ücretlerinin bir k›sm›n› aynî, di¤er k›sm›-n› ise nakdî alarak çal›fl›yorlar.

46

Bütün yaz›lar

Page 48: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Köylü, tefeci - bezirgan taraf›ndan iliklerine kadar sö-mürülmekte ve tefeciye borcu her geçen gün artmaktad›r.

Koflullar› böyle olan Ulus orman köylerinin üretim ilifl-kilerinin de¤erlendirilmesine bak›n: Orman iflletmesinde

köylüler iflçi olarak çal›fl›yorlar; çünkü ücretlidirler. Ve

köylüler yumurtalar›n› pazara götürdüklerinden dolay› ha-

kim üretim biçimi kapitalist üretim biçimidir. Bu nedenle

çeliflki bürokrat-köylü aras›ndad›r. Baflkan böyle de¤er-

lendiriyor, di¤erleri emek-sermaye çeliflkisi var diyorlar.

Tabii bu nefis de¤erlendirmeler, baflta bu eyleme kat›-lan devrimci ö¤renci arkadafllar, Karabük ilçe Baflkan›Halis Özkan(5) ile taraf›m›zdan “Tefeci-bezirgan serma-ye”, “‹flçi”, “Tüketim için üretim” kavramlar› aç›klanarakelefltirildi.

Bu elefltirilere karfl› komik, gayr› ciddi itirazlar öne sü-rüldü... Örne¤in “Oradaki iflçiler mecburen üretim araç-lar›na sahiptirler, bu nedenle onlar›n iflçi nitelikleri de¤ifl-mez.”

Daha neler neler...Gündemin ikinci maddesi “Sömürücüye Yumruk” ga-

zetesinin sorunlar›na iliflkindi. Gazeteyi ç›kartanlar›n nite-liklerini, eylemdeki tav›rlar›n› belirttik. Bu nedenle bukeskin sosyalistlerin gazetelerinin de niteli¤ini art›k sizde¤erlendirin. Bu yüzden gazetenin kapsam› üzerine ko-nuflulanlar› burada uzun uzun yazmayaca¤›m.

Ancak, Aren oportünist kli¤inin genel niteli¤ini belirle-yece¤ine ve Aren’in objektif olarak neye hizmet etti¤iniçok aç›k ortaya koyaca¤›na inand›¤›m için, gazeteye ilifl-

47

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

(5) Karabük ‹lçe Baflkan› Halis Özkan arkadafl›m›z gerek teorik tar-t›flmalarda olsun, gerekse eylemde olsun, Zonguldak ‹l yöneticilerininoportünizmine tan›k oldu¤u için bundan böyle Zonguldak il yönetimkurulunun kararlar›n› tan›mayaca¤›n› toplant›da aç›kça söyledi.

Page 49: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

kin bir konudaki tart›flmay› oldu¤u gibi nakledece¤im..

“- Gazetede Amerikan emperyalizminden hiç sözedil-miyor. Oysa bilindi¤i gibi ülkemiz yar› iflgal alt›ndad›r. Bunedenle ikinci bir Milli Kurtulufl Savafl› vermemiz gereki-yor. Bu savafl› sonuna kadar götürecek ve di¤er anti-em-peryalist s›n›flara öncülük edecek olan proletaryaya bi-linç vermeyi amaç edinen bir gazetede neden Amerikanemperyalizminden hiç bahsedilmiyor?” sorumuza verilencevap:

“- ‹flçi somut olarak Amerikan emperyalizmini görmü-yor, iflçi karfl›s›nda iflvereni görüyor. Örne¤in sözleflmeyihükümet yapt›. Amerikan hükümeti Amerikan k›tas›ndankalk›p Türkiye’ye gelip, bu mukaveleyi mi yapt›? diyedüflünür iflçi. Ve Amerika nire, Türkiye nire der.”

“- Korkunç sözler bunlar. Sizler bilmeyerek emperya-lizme hizmet etmektesiniz. Emperyalizm bugün art›k birülkeye tanklar›, toplar› ve askerleri ile girip klasik anlam-da iflgal etmiyor, yeni sömürgecilik bugün uzmanlar›,kredileri, bar›fl gönüllüleri, üsleri ile yani kendini gizleye-rek bir ülkeyi iflgal ediyor. Ve görünüflte yerli, fakat ger-çekte emperyalizmin iktidar› ile iflgalini sürdürüyor.”

- fiimdi sorar›m sizlere, Amerikan emperyalizmi ilesomut gözüken (AP iktidar›n›n arac›l›¤› d›fl›nda) hangi s›-n›f ve tabakalar›n çeliflkisi var?

- Birkaç Amerikan iflyerinde çal›flanlar›n d›fl›nda hiçbirs›n›f ve tabakan›n Amerikan emperyalizmi ile çeliflkisiaç›k, görünür de¤ildir ülkemizde.

- Halk elbet somut olarak Amerikan emperyalizminigöremez. Somut olarak gördü¤ü gün, emperyalizminTürkiye’de sonu gelmifl demektir.

- AP iktidar› kimin iktidar›d›r? AP iktidar› milli bir ikti-dar m›d›r? AP iktidar› Amerikan emperyalizminin ülkede-ki uzant›s› de¤il midir?

48

Bütün yaz›lar

Page 50: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

- Karfl›-devrim yo¤un anti-komünist propagandavb.leri ile gizlenmifl ve ülkenin iliklerine kadar s›zm›fl,Amerikan emperyalizminin bask›s› alt›nda da olan, yar›sömürge ve yar› feodal bir ülkede, biz proleter sosyalist-lerinin acil görevi nedir? Baflta proletarya olmak üzereemperyalizmle çeliflen di¤er bütün s›n›f ve tabakalara an-ti-emperyalist bilinç vererek Amerikan emperyalizminiTürkiye’den atmak de¤il midir, Amerikan emperyalizmi-nin boyunduru¤undan kurtulmadan sosyalist iktidar› kur-mak mümkün mü?

- Ben burada kimsenin bilinçli biçimde emperyalizminlehine çal›flt›¤›na inanm›yorum. Fakat Amerikan emper-yalizmini somut olarak görmedi¤i için anlam›yor diyerekAmerikan emperyalizminden hiç bahsetmemek objektifolarak emperyalizme hizmet etmek demektir.

Ǜt yok. Derin bir sessizlik. En son konuflan baflkanbize cevap veriyor:

“Söylenenler do¤ru tabii. Ancak biz iflçiye anti-em-

peryalist bilinci giderek verece¤iz. Önce s›n›f bilinci ve-

rece¤iz(!), s›n›f bilinci verdikten sonra Amerikan emper-

yalizminden sözedece¤iz.”

Ve gündemin maddesi geçiliyor acele olarak.

Ayr›l›rken, FKF’nin ç›kartt›¤› “Ba¤›ms›z Türkiye” ga-zetesinden bir miktar yollan›rsa burada da¤›tmalar›n›nmümkün olup olmad›¤›n› sordu¤umuzda, baflkan›n ceva-b› fluydu; “Ba¤›ms›z Türkiye gazetesini flehirde da¤›tabi-liriz. Fakat fabrikalarda iflçi bölgelerinde da¤›tamay›z.Çünkü bu gazete küçük-burjuvaziye bilinç veriyor. Bukonuda bizim görüfllerimizi biraz önce ö¤rendiniz.”

Ba¤›ms›z Türkiye gazetesinin birinci say›s› “Kanl› Pa-zar”dan, Amerikan emperyalizminin Türkiye’deki duru-mundan bahsetmekte ve iflçisi, köylüsü, memuru, ö¤ren-cisi, k›saca bütün Türkiye halk›n› Amerikan emperyaliz-

49

Bütün yaz›lar

Page 51: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mine karfl› direnmeye ça¤›r›yordu. ‹flte bu niteli¤i olanBa¤›ms›z Türkiye gazetesi yaln›z küçük-burjuvaziye bi-linç veriyormufl. Ne denir, Amerikan emperyalizmi ile ç›-karlar› çeliflmeyen ve ikinci Milli Kurtulufl Savafl›m›z›n d›-fl›nda yeralacak bir iflçi s›n›f› var sanki. Ve bu beylerin ka-fas›na göre, emperyalizm at›lmadan sosyalizmi kurmakmümkün galiba!

‹flte Aren oportünizmi, iflte Bay Aren’in gerçek çehresi!

Evet Bay Aren, keskin sosyalist gözükerek, ikinci Mil-li Kurtulufl Savafl›m›z›n öncüsü ve en kahraman ordusuolacak olan Türkiye proletaryas›n› etkilemekle yükümlüpartili arkadafllara uzun bir süre ters bilinç vererek, sana-yi bölgelerinde oportünizmin egemen k›l›nmas› için faali-yetlerde bulunarak Amerikan emperyalizminin teslimiyetpolitikas›n› bugüne dek baflar›yla yürüttünüz. Ancak budüzene baflkald›rm›fl, sosyalist bir Türkiye’nin kurulmas›için mücadele etmek amac›yla partimiz saflar›nda yeral-m›fl yi¤it, yürekli ve coflkulu omuzdafllar›m›z› daha ne ka-dar uyutabilece¤inizi düflünüyorsunuz?

Bugün yanl›fl bilinç verildi¤i için oportünizmin safla-r›nda yeralan partili omuzdafllar›m›zdan korkun. Korkunçünkü sosyalistler bilinçli hainleri affetmezler, korkunçünkü bugün gerçekleri görmedikleri için size alk›fl tutannas›rl› elleri yar›n yakan›zda hissedeceksiniz.

Proleter sosyalistleri, bir yandan, proleter sosyalist te-orinin ›fl›¤› alt›nda proletaryaya politik bilinç vererek ör-gütleyecek, di¤er yandan emperyalizme karfl›, s›n›f ve ta-bakalar›n yan›nda yer alacakt›r. Bu mücadelede emper-yalizm pek çok ajan provokatörleri saflar›m›za sokarakproletaryay› ve partisini yanl›fl yollara sürüklemeye çal›-flacakt›r. Fakat perde proleter sosyalistlerinin zaferiylesonuçlanacakt›r. Bütün bunlar› yaflayan kifliler olarak gö-rece¤iz. Biz de görece¤iz, siz de.

50

Bütün yaz›lar

Page 52: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

DÖRT

REV‹ZYON‹ZM‹N KESK‹N KOKUSU I*

Somer, Marksizmin ana eserlerini de¤il de, kendioportünist düflüncelerini, Marks ve Lenin’in eserleri ilekan›tlamaya çal›flmaktad›r. Bir yandan “Somut duru-mun somut tahlili” ilkesini amac›ndan sapt›rarak, so-mut durumlar›n somut tahlilinden, bilimsel soyutlama-ya geçifli ihmal ederek, di¤er yandan da “Somut durum-lar›n somut tahlili”, ilkesini bir tarafa iterek, Marx’›ntekel öncesi kapitalizm için bir ihtimal olarak öngördü-¤ü tekelci dönemle birlikte Leninizmin kabul etmedi¤iistisnai önerilerini bugün geçerliymiflçesine ileri süre-rek Marksizm-Leninizmi tahrif etmektedir.

Yar›m as›r› aflan bir zaman dilimi önce, MarksizmSofras›na. Enternasyonal’in oportünist liderlerinin sür-dükleri bu yeme¤in zaman›n› geçirdi¤i için, “içi geçmifl”oldu¤unu, dolay›s› ile yenilemiyece¤ini ve bu bayatlam›flyeme¤e Marksizm’in sofras›nda yer olmad›¤›n› Lenin odenli aç›k bir biçimde belirtmifltir ki, ayn› bayatlam›fl ye-me¤i (hem de Devlet ve ihtilâl’i tan›t›rken) tekrar sofra-ya getirmek cesaretini gösteren Bay Somer’e ve bu kor-

51

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

(*) Bu yaz› ilk kez 12 A¤ustos 1969 tarihli Türk Solu dergisinin91. say›s›nda yay›nlanm›flt›r.

Page 53: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

kunç cesaretine hayran olmamak ve de flaflmamak müm-kün de¤il?

Bilindi¤i gibi Türkiye, yar› sömürge ve yar› feodalbir ülkedir. Böyle bir ülkede devrimci mücadele, ba¤›m-s›zl›k ve demokrasi için yap›lan mücadeledir. Yani em-peryalizmin ve uzant› ve müttefiklerinin temizlendi¤imilli bir demokrasiye sahip, tam ba¤›ms›z Türkiye’yikurma mücadelesidir, bugünkü devrimci mücadele. Mil-li demokrasiye sahip, ba¤›ms›z Türkiye’yi kurma müca-delesi yaln›zca proleter devrimcilerin de¤il, bütün Tür-kiyeli yurtseverlerin ortak bir mücadelesidir.

Bu nedenlerden dolay› bu yaz›, proletarya devletininkurulmas› sürecine iliflkin sorunlar› içerdi¤inden dola-y›, Türkiye için sunulan bir öneri de¤ildir. Sosyal bilim-lerden birazc›k haberi olan bir kifli bunu aç›kça görür.Bu yaz› proletarya devletinin kurulmas›na yönelikMarksist devrim teorisinde, dolay›s›yla Marksist bilim-de yap›lan tahrifat› ortaya koymak için yaz›lm›flt›r.

Ayr›ca flu gerçe¤i de özellikle belirtmek gerekir. Her-hangi bir düflünce sistemine kifli kat›l›r veya kat›lmaz, buseçifl tamamen ona ait ve onun özgürce yapaca¤› bir zih-ni ifllemdir. Ancak ister kabul edelim ister etmeyelim bi-limsel namusluluk içinde kalmak istiyorsak, düflünce sis-temlerinin kanun ve tezlerini tahrif etmeden ortaya koy-mam›z gerekir. ‘Bilimsel namusluluk’ için bu da yetmez;hangi dünya görüflü olursa olsun o düflüncenin ustalar›-n›n eserlerine yap›lan tahriflere müdahale ederek subjek-tif olarak kabul etmesek bile, meseleyi objektif olarak or-taya koymam›z ve yap›lan tahrifat› düzeltmemiz gerekir.

E¤er Kenan Somer Marksizm’in de¤il de, baflka her-hangi bir düflünce sisteminin ana bir eserinde tahrifatyapm›fl olsayd›, biz ona da müdahalede bulunur ve baySomer’in yapm›fl oldu¤u ‘eserin ruhuna ayk›r›’ yorumu

52

Bütün yaz›lar

Page 54: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

objektif olarak ortaya koyard›k. (Bilimsel namuslulukbunu öngördü¤ü için).

- I -

Bilimsel sosyalizmin ustalar› devrimci savafl›, iktisadisiyasi, ideolojik mücadele diye tan›mlarlar. Sahip oldu¤udevlet ayg›t›, ideolojisi, kültürü, sanat›... vb. Bilimsel sos-yalizmin karfl›s›nda bozguna u¤ram›fl olan karanl›k güç-ler, zorla, savaflla geliflmesini, güç kazanmas›n› önleye-medikleri proleter sosyalizminin geliflmesini bir süre deolsa engellemek için, proleter sosyalist saflara s›zarakproleter sosyalist teoride tahrifler, sabotajlar yapmaya,devrimci saflarda kargaflal›k yaratmaya çal›fl›rlar.

“Tarihin diyalekti¤i öyledir ki Marksizm’in naza-ri zaferi, onun muar›zlar›n› Marksizm k›l›¤›na gir-meye mecbur eder.”(1)

Bilimsel sosyalist teoride tahrifler yapma ve kafalar›buland›rma eylemi mutlaka bilinçle ve art niyetle yap›l-maz. ‹nsanl›¤›n mutlulu¤u, özgürlü¤ü, vb. gibi yüceamaçlarla yola ç›kan kifli, iki bin y›l›n idealist tortular›n-dan salt anlam›yla ar›namamas›n›n ve de devrimci teori-yi kavrayamamas›n›n sonucu -proleter sosyalist teorininlaf›zlar›na kölece ba¤lan›lmas›, s›n›f güdüsünde devrimyapamam›fl sözde sosyalist, prati¤e kat›lmayan bir birey-ci vb.- bilimsel sosyalist teoride tahrifler yaparak, gericis›n›flar›n hesab›na pekâla çal›flabilir. Bu kifliye literatürde“objektif olarak ajan” denilir.

Bilimsel sosyalizmin ustalar› tehlikeyi bafllang›çtan iti-baren görmüfller ve bilimsellik kisvesi alt›ndaki bu gericigüçlerin devrimci saflardaki uzant›lar›yla, yaflant›lar› bo-

53

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((11)) Karl Marx, hayat› ve eserleri II, Henri Lefebvre, syf.145, Ana-dolu Yay›nlar›.

Page 55: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

yunca mücadele etmifllerdir. Bilimsel sosyalizmin gelifli-mi bir yerde bu sapmalara karfl› verilen uzun mücadeley-le h›zlanm›fl ve güç kazanm›flt›r. Aç›kça karfl› saflarda yeralanlardan çok daha tehlikelidirler, sosyalist saflardakigericiler.

K›saca özetlersek, anti-sosyalist güçlerin, k›l›k de¤ifl-tirip devrimci saflara s›zarak, bilimsel sosyalist teoridesabotajlar yapmas›na literatürde “oportünizm” denir.Oportünizm bukalemun gibidir. Amac› için girmeyece¤ik›l›k, yapamayaca¤› fley yoktur.

“Oportünizm, çeflitli k›l›klara bürünerek sosya-list hareket içinde ortaya ç›kar. Oportünizmin k›l›-¤›n›, o ülkenin ekonomik ve sosyal bünyesi, gelifl-me derecesi -geliflme derecesi ile kopmaz ba¤lar›olan- proletaryan›n politik bilinç vb. örgütlenmedüzeyi, dolay›s›yla ülkenin içinde bulundu¤u dev-rim aflamas›n›n niteli¤i belirler. K›saca dendikçe,dünyadaki ve ülkedeki hakim ve tali çeliflkilere gö-re oportünizm biçimlenir k›l›k k›yafetini ayarlar.Hangi devrim süreci içinde olursa olsun, hangi k›-l›¤a bürünmüfl olursa olsun oportünizmin de¤ifl-mez özelli¤i ideolojik mücadeleden kaçmakt›r.Oportünizmin panzehiri ideolojik mücadeledir.Oportünizm devrimci teorinin karfl›s›na hiç bir za-man aç›kça ç›kamaz.”(2)

Oportünizmin aç›kça ç›kamamas›ndan anlat›lmak is-tenen fludur. Aç›kça teorik tart›flmalardan kaç›nmak,devrimci teoriyi küçümseyerek yaln›z prati¤e önem ver-mek, koflullar› ve olanaklar› uygun ise bilimsel sosyaliz-min ö¤renilmesine karfl› ç›kmak ve parti içinde sosyalist

54

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((22)) Genifl bilgi için bkz; Aren Oportünizminin Niteli¤i, Türk Solu,say› 88, sayfa 14-15-16.

Page 56: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

e¤itimi önemsememek, ülkenin koflullar›n›n uygun olma-d›¤›n› söyleyerek bilimsel sosyalist teoriye ters düflenkavramlar kullanmak ve ayk›r› fleyler söylemek ve kan›-m›zca en önemlisi de, bilimsel sosyalizmin ustalar›n›n ar-kas›na gizlenerek, bilimsel sosyalizmin ana metinlerindetahrifat yaparak, kendi oportünist tezlerini bilimsel sos-yalizmin tezleri diye savunmakt›r.

En son söyledi¤imiz oportünizm, yani bilimsel sosya-lizmin ustalar›n›n eserlerini tahrif ederek, bilimsel sosya-lizmin ustalar›n›n, yaflad›klar› dönemin baz› ülkelerininayr›k ve özel koflullar›n›n oluflturdu¤u sosyal pratiktenhareketle, o ülkeler için geçerli olan istisnai tezlerini, ev-rensel geçerlili¤e sahip tezler diye ileri sürerek veyahutbunun tam tersi bir davran›flla uzlaflmaz ç›kar çeliflkileridevam etti¤i sürece, evrensel geçerlili¤e sahip ana tezle-rin geçmifl dönemin tezleri oldu¤u ve içinde yaflan›landönem için geçerli olmad›¤›n› söyleyerek kafalarda kar›-fl›kl›k yarat›p kendi tezlerini sinsice sergileyen oportü-nizm en ince, en dikkat edilmesi gereken ve de en tehli-keli olan oportünizm türüdür.

Özellikle, bilimsel sosyalizmin ana eserlerinin k›sa birzaman dilimini kapsayan bir süreç içinde çevrilmesindendolay› sosyalist bilinç düzeyinin pek yüksek olmad›¤› sos-yalizm ad›na oportünizmi tezgahlayarak, sosyalist hare-keti y›¤›nlar›n gözünde geçici de olsa bir ç›kmaza sokma-y› ve karamsarl›k yaratmay› baflarabilmifl olan oportünistbir kli¤in yönetimindeki sosyalist(!) bir partiye sahip, s›-n›rl› bir parlamenterizmin yürürlükte oldu¤u yar› sömürgebir ülkede çok daha fazla önem kazan›r bu tip oportünizm.

Bu nedenle Emek Dergisinde Marksizmin ana eserinitan›tt›¤›n› söyleyen Kenan Somer’in kitap tan›tmalar›üzerinde titizlikle ve dikkatle durmak gerekir.

Somer, Marksizmin ana eserlerini de¤il de, kendi opor-

55

Bütün yaz›lar

Page 57: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

tünist düflüncelerini Lenin ve Mao’nun eserleriyle kan›tla-maya(!) çal›flmaktad›r. Bunu ilginç bir ikilem içinde yap-maktad›r, Marksist diyalektik metodu tahrif ederek, biryandan Marksist metodun dinami¤i olan, “somut durum-lar›n, somut tahlili” ilkesini amac›ndan sapt›rarak, somutdurumun somut tahlilinden bilimsel soyutlanmaya geçifli,yani diyalekti¤in ana ilkelerinden biri olan “özelden gene-le, genelden özele iki bilme yolu aras›ndaki iç ba¤›” ihmalederek, di¤er yandan “somut durumlar›n, somut tahlili”ilkesini bir tarafa iterek Marx’›n tekel öncesi kapitalizmdeayr›k ve çok özel koflullar için ileri sürdü¤ü, fakat tekelcikapitalist dönemde Leninizmin geçersiz kabul etti¤i öne-rilerini, bugün geçerliymiflçesine ileri sürerek tekelci ka-pitalist dönemin Marksizmi olan Marksizm-Leninizmi yad-s›ma gayretleri içinde görülmektedir, bay Somer.

Somer, özellikle, Marksizm-Leninizmin, ihtilâlle burju-va diktatoryas›n›n parçalan›p, proletarya diktatörlü¤ünedönüfltürülmesine iliflkin devrim teorisinin emperyalistça¤daki evrensel geçerlili¤ini oportünizmle küllemeyeçal›flmaktad›r. Biz bu yaz›m›zda, yaln›zca Leninizmin anaeserlerinden olan Devlet ve ‹htilâl’in tan›t›lmas› s›ras›ndaLeninist devrim teorisinin nas›l tahrif edilmeye çal›fl›ld›¤›-n› göstermeye çal›flaca¤›z.

- II -

“Sosyalist devrimin bar›flç› yoldan gerçekleflme-si meselesinde sap› samana kar›flt›rarak, keskin birrevizyonizm kokusu duyanlar vard›r.” (Emek, Sa-y›: 5, sf. 6)

Gerçekten de bilimsel sosyalizmin kurulmas›ndan bu-güne kadar sosyalizme bar›flç› yoldan geçifl sorunundadaima burunlar› hassas olmufltur Marksistlerin. Ve dik-katler daima bir sapman›n olup, olmad›¤›na yönelmifltir.

56

Bütün yaz›lar

Page 58: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Emperyalist dönemde ise Marksistlerin burnuna kes-kin bir revizyonizm kokusu gelmifltir, bu sözden. Tekelcikapitalist dönemde bu sözün neden keskin bir revizyonistkokuyu yayd›¤›n›n detaylar›na geçmeden önce, bu sözünilk planda neyi hat›rlatt›¤›n› belirtelim.

Bu sözler bize eski bir türkünün sözlerini, Bernstein,Plekhanov, Kautsky, Turati, Jaureslerin, k›saca 2. Enter-nasyonalin söyledi¤i o meflhur türkünün sözlerini an›m-satmaktad›r. Ad› “oportünizm”, sa¤c›-sosyalizmdir, butürkünün.

Her ne kadar bay Somer bunu aç›kça, yürekliliklesöylemiyorsa da, tan›tt›¤›n› iddia etti¤i yap›tlar›n aras›n-da sinsi sinsi m›r›ldand›¤›, a¤z›nda eveleyip, geveledi¤itürkü ayn› türküdür. Hem de bunu ustalar›n›n izinde yü-rüyerek, Bernsteinvari güftenin Marks’a ait oldu¤unu id-dia ederek yapmaktad›r.

- III -

“Bar›flç› yollardan” sosyalizme geçmek ne demektir?K›saca aç›klayal›m.

Bar›flç› yollardan sosyalizme geçmek burjuva parla-mentosu arac›l›¤›yla sosyalizme geçmeyi mümkün gör-mektedir. Ve bar›flç›l yollardan sosyalizme geçmek prole-tarya diktatoryas›n› ön görmez. S›n›flar aras› parlamen-terist yar›fl› ve bu yolla nihai olarak sosyalizme geçilebi-lece¤ini kabul eden bütün parlamentocu sosyalist parti-ler, iktidara geldiklerinde proletarya diktatoryas›n› kur-mayacaklar›n› aç›kça ilan etmifllerdir.(3)

57

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((33)) Ça¤›m›zda bu yolu savunanlar proletarya diktatoryas›n› öngör-memektedir. Oysa Marx, istisnai ve de bir ufak ihtimal olarak kabuletti¤i bu yöntem sonucunda mutlaka proletarya diktatoryas›n› öngö-rür.

Page 59: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

- IV -

“Böyleleri için -tekelci kapitalist dönemde bar›flç› bir

yoldan sosyalizme geçme sorununda keskin bir revizyo-

nizm kokusu duyanlar için- bu meselenin geçmiflinden k›-saca söz etmek belki yararl› olur. Asl›nda bu mesele deMarx’›n ad›yla bafllar. Gerçekte Marx 1. Enternasyonalin1872 Lahey Kongresinden sonra, Amsterdam’da düzenle-nen bir mitingte konuflmufl ve baz› flartlarda emekçilerinamaçlar›na bar›flç› araçlarla da varabileceklerini söylemifl-tir. Marx ayn› düflünceyi daha önce de ifade etmifl, örne-¤in ‘Thevuorid’ adl› bir Amerikan gazetesine verdi¤i de-meçte (3 Temmuz 1871) amaca bar›flç› ajitasyonla dahaçabuk ve daha emin ulaflman›n mümkün oldu¤u yerdesilahl› ayaklanman›n büyük budalal›k olaca¤›n› söyle-mifltir. Gene Marx, ünlü Amsterdam konuflmas›ndan da-ha sonra 1878’de Almanya’da yürürlü¤e konan anti-sos-yalist kanun dolay›s›yla, iktidar› elde tutanlar taraf›ndanfliddete baflvurulmad›kça, tarihi geliflmenin bar›flç› kalabi-lece¤ini; ama eski düzenden ç›kar› olanlar fliddete baflvu-rurlarsa, bar›flç› hareketin fliddete dönüflebilece¤ini söylü-yordu.” demekte Kenan Somer. (Emek, say› 5, s: 16)(4)

Kenan Somer’in yapt›¤› ile, 2. Enternasyonalin, opor-tünist liderlerinin yapt›klar› aras›nda, insan› flafl›rtacakderecede ilginç bir ayniyet vard›r.

Yar›m as›r› aflan bir zaman dilimi Önce, Marksizminsofras›na 2. Enternasyonal’in oportünist liderlerinin sür-dükleri bu yeme¤in zaman›n› geçirdi¤i, “içi geçmifl” oldu-¤unu, dolay›s›yla yenilemiyece¤ini ve bu nedenle bu ba-yatlam›fl yeme¤e Marksizmin sofras›nda yer olmad›¤›n›Lenin o denli aç›k bir biçimde belirtmifltir ki ayn› bayat-

58

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((44)) T›rnak içindeki yaz› ve siyahlar bize aittir.

Page 60: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

lam›fl yeme¤i (hem de “devlet ve ihtilâl” yap›t›n› tan›t›r-ken) tekrar sofraya getirmek cesaretini gösteren Bay So-mer’e ve bu korkunç cesaretine hayran olmamak ve deflaflmamak elde de¤il.(5)

Bize burda düflen ifl, oportünizmin bu önerilerini çürü-ten Marksizmin ustalar›n›n bu soruna iliflkin sözlerini aça-rak sergilemektir.

Önsel olarak, flunu aç›kça söylemek gerekir; Marksiz-me iliflkin bir yaz›da -hem de “Devlet ve ‹htilâl”in tan›t›l-mas›nda- Marx’›n tamamen özel, istisnai koflullar ve du-rumlar için, bir ihtimal olarak öngördü¤ü -ki Leninizm ilegeçerli¤ini o ülkelerde de yitiren- ve hiç bir ana yap›t›n-da uzunca bahsedilmeyen “Sosyalizme bar›flç›l yollardangeçilmesinden” uzunca bahsedip de, Marx ve Engels’ingenel kural “zora” dayanan devrimi öngördü¤ünden birtek kelimeyle bile bahsetmemek, Marx ve Engels’i tahrifetmekten baflka bir fley de¤ildir.

Marx, “bar›flç›l yollardan sosyalizme geçifli baz› flart-larda ve amaca bar›flç› ajitasyonlarla daha çabuk ve da-ha emin ulafl›lmas›n›n mümkün oldu¤u yerlerde” diye-rek aç›kça bu yöntemin istisnai oldu¤unu belirtmifltir.

Marx, “bar›flç›l yollardan sosyalizme geçifli”, kara Av-rupa’s›ndan tamamen farkl› ve de çok de¤iflik özellikleresahip ‹ngiltere ve Amerika için, bir ihtimal olarak öngör-müfltür.

Bir kere, bu tarihlerde her iki ülkede de kapitalizm, di-

59

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((55)) Somer’in cesaretini çok büyütmemek gerekir asl›nda. ÇünküSomer bu yolu öneren tek kifli de¤ildir. Bat› kapitalist ülkelerinde bü-tün Marksizmin kalpazanlar› bu biçimde sürekli yay›nlar yapmaktad›r-lar. Ayr›ca dünyan›n bilinen bir geri kalm›fl ülkesinde “biz dünya’da de-nenmemifl bir yolu ilk defa deniyoruz. Bu bizim Marksizme katk›m›z-d›r” diyerek bu yolu savunan bir kalpazanlar grubunun 盤›rtkan ba-¤›rt›s› da meseleyi bilenlerin kulaklar›nda hala yank›lar yapmaktad›r.

Page 61: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

¤er Kara Avrupa’s› ülkelerinde oldu¤u gibi “serbest reka-betçi” dönemi içindeydi, ikinci olarak özellikle ‹ngiltereülkenin geleneksel siyasi özgürlü¤ünün bir sonucu ola-rak, kara Avrupas›na nazaran kültür düzeyi yüksek venüfusun içinde yo¤un bir a¤›rl›¤› olan, sendikalarda iyiörgütlenmifl bir proletarya s›n›f›yla, uzlaflma gelene¤inesahip -kolayca sat›n al›nabilecek- bir kapitalist s›n›fa sa-hiptir. Bu niteliklerinin yan›nda güçsüz, az geliflmifl birbürokrasi ve militarizme sahip olmas› nedeniyle ‹ngilte-re’ye ayr›cal›k Marx taraf›ndan tan›n›yordu. (Ameri-ka’n›nki de ‹ngiltere’ye benzer.) Nicelik ve nitelik olarakoldukça güçlü bir proleter s›n›f›na, güçsüz bir bürokrasive militarizme sahip ‹ngiltere’de devrime ihtilâlle de¤il,bar›flç›l yollardan geçilebilinirdi Marx’a göre.

“O s›rada iflçilerin ‹ngiliz kapitalistlerine bar›flç›l yol-dan boyun e¤dirmelerinin mümkün oldu¤u fikrini yara-tan flartlar bunlard›.”(6) diyen Lenin tekelci kapitalist dö-nemle, tekel öncesi kapitalist dönem için do¤ru olan bugörüflün de¤erini yitirdi¤ini söyleyerek, bu dönemde ko-flullar›n de¤iflti¤ini ve bu ülkelerde militarizmin ve bürok-rasinin Kara Avrupa’s›n›n ülkelerinden art›k farkl› olma-d›¤›n›, bu nedenle di¤er ülkelerde oldu¤u gibi Amerika ve‹ngiltere’de de sosyalist devrimin temel flart›n›n ancak“fliddet” kullanarak, “Devlet makinas›n›n” k›r›lmas› veproletarya diktatörlü¤ünün kurulmas› yoluyla sosyalizmegeçilebilece¤i"ni ileri sürüyordu. (Devlet ve ‹htilal 51, 52ve 53, 84’de detayl› bir biçimde aç›klamaktad›r Lenin).

“Marx’›n ‹ngiltere ile Amerika için tan›d›¤› s›n›rlamadaha do¤rusu istisna, bu ülkelerde geliflmifl bir milita-rizm ile geliflmifl bir bürokrasi olmad›¤› sürece yerindey-di. Lenin’in görüflüne göre, bu s›n›rlama (‹ngiltere ile

60

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((66)) ‘Toprak meselesi-Ayn› vergiler üzerine’, s. 150, Lenin, Sol Yay›nlar›

Page 62: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Amerika k›tas›ndaki, öbür ülkelerde oldu¤undan daha

çok de¤ilse bile daha az olmayan bir geliflmeye ulafl›n-

ca.) tekelci kapitalizm flartlar›nda ortadan kalk›yor. Buyüzden büyük proletarya devrimi, istisnas›z bütün em-peryalist devletlerde, sosyalizme yönelmifl geliflme içinkesinkes bir önflartt›r.”(7). (Stalin, Sa¤ Sol Sapmalar Üze-rine, “Partimizdeki sosyal demokratik sapmalar üzerine”için sonsöz, 3 Kas›m 1926).

Gelelim 1878 Almanya’s›nda yürürlü¤e konulan “an-tisosyalist kanun” dolay›s›yla Marx’›n söylediklerine.

Bir kere Marksistler her hangi bir dönemde her hangibir durum için önerilen taktikleri, yöntemleri, o dönemintarihi ve o ülkenin koflullar› içinde yorumlarlar. Marks busözleri o dönemde Alman militarizminin çok güçlü olma-s›n›n ve “Gousehalk”lerin eski etkinliklerini önemli ölçü-de yitirmelerine karfl›n, hala proletarya üzerinde nüfuzsahibi olmalar›na ve bu anarflist guruplar›n, subjektifflartlar uygun de¤ilken zamans›z bir ç›k›fl yaparak birbozguna sebep olabileceklerini düflünerek söylemifltir.Bütün sosyalist örgütlerin, iflçi y›¤›n örgütlerinin, sosya-list bas›n›n yasaklanmas›n› öngören bu kanun, 1890’day›¤›n iflçi hareketleri sonucunda yani pasif olarak de¤ilaktif bir karfl› koyma ile kalkm›flt›r.

‹kinci olarak, Marx’›n “fliddete baflvurulmad›kça flid-dete baflvurulmamas›” sözü, Marksizmin genel kural›d›r.Marksizm içinde sald›rganl›¤› ve fliddeti tafl›maz. Ancakzora zorla karfl›l›k verir. Ve Marksistler yasall›¤› burjuvazibozmadan bozmazlar.

Marx’›n bu denli aç›k ve sapt›r›lmayacak olan bu sözübile sapt›r›lm›flt›r. “fiiddete baflvurulmad›kça, tarihi gelifli-min bar›flç› kalabilece¤ine” iliflkin sözlerine, o dönemde

61

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((77)) Siyahlar bize aittir.

Page 63: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

de bugün bay Somer’in yapt›¤› gibi dört elle sar›lm›flt›r,oportünistler. Oportünistlerin Marx’›n bu sözünü sapt›r-malar›n› fliddetle elefltirmifltir, Engels. Ve Engels’in 19Haziran 1871’deki oportünizme dönük elefltirilerini kap-sayan “Erfurt Program Tasla¤›n›n Elefltirisi”nin Kautskytaraf›ndan nas›l has›ralt› edildi¤i ve Neue Zeitung’ta an-cak on y›l sonra yay›nland›¤› sosyalistler taraf›ndan bili-nen bir gerçektir.

“Erfurt Program Tasla¤›n›n Elefltirisi”nde Engels,Marx’›n Alman militarizminin güçlülü¤ünden dolay› ba-r›flç›l bir yöntem önermesine -ki asla pasifizmi önerme-m›flti Marx- iliflkin sözlerine, dört elle sar›larak kendi bur-juva reformizmlerine alet etmeye çal›flan Alman oportü-nistlerini en sert biçimde yererek, “... Ama ne olursa ol-sun, olaylar ileriye do¤ru zorlanmal›d›r. Bunun ne kadargerekli oldu¤unu, bugün sosyal demokrat bas›n›n bü-yük bir k›sm›nda yay›lmaya (einreissende) bafllayanoportünizm apaç›k gösterir. Partinin, sosyalistlere karfl›kanunun yenilenmesi korkusu içinde, ya da kanun yü-rürlükteyken mevsimsiz olarak yay›lm›fl baz› fikirleri ha-t›rlayarak, flimdi bütün taleplerini bar›flç›l yoldan gerçek-lefltirmek için Almanya’da mevcut kanuni düzeni yeterliolarak kabul etmesi isteniyor...” suçlar (Lenin, Devlet ve‹htilal S. 90). Ve bundan sonra Lenin devam eder. “Al-man sosyal demokratlar›n ola¤anüstü kanunun yenilen-mesi korkusuyla hareket etmeleri Engels’in birinci planakoydu¤u ve tereddüt etmeksizin oportünizm olarak suç-lad›¤› esasl› bir olgudur.” (Lenin, Devlet ve ‹htilal, S. 91.)

Görüldü¤ü gibi mesele son derece aç›k; Marx’›n çokistisnai tarihi flartlar için ve çok özel niteliklere sahip te-kel öncesi Amerika ve ‹ngilteresi için bir ihtimal olarak“bar›flç›l yollardan sosyalizme geçifle iliflkin” söyledi¤isözler Leninizm taraf›ndan tekel öncesi için do¤ru, fakattekelci kapitalist dönem için do¤ru ve geçerli kabul edil-

62

Bütün yaz›lar

Page 64: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

memektedir.

Ve Marksist-Leninist teoriye karfl›, oportünistler dörtelle bu sözlere sar›larak demagojilerine Marx’›n bu sözle-rini k›l›f yapmaya çal›flm›fllard›r.

Asl›nda bu mesele Marx ad›yla bafll›yor diyen Bay So-mer’i, baza düflmüfl turnusol misali, sosyalizmin hocala-r›n›n bu konudaki düflüncelerinin içine bat›r›p ç›kard›k-tan sonra, konuya Stalin’in sözleriyle noktay› koyal›m:

“Marx’›n bu flartl› s›n›rlamas›na dört elle sar›lanve bu s›n›rlamay› proletarya diktatörlü¤üne karfl›ileri süren BÜTÜN ÜLKELER‹N OPORTÜN‹STLER‹,bu yüzden Marksizmi de¤il, kendi oportünist mese-lelerini savunuyorlar.” (8)

- V -

Marksist doktrinin ana çat›s› olan “s›n›f mücadelesi”,Marx’tan önce bilinen ve burjuva tarihçi ve ekonomistle-rinin kabul edip irdeledikleri bir düflündür. Marx’›n yapt›-¤›, bu s›n›f mücadelesinin zorunlu olarak, o zamana ka-dar görülmemifl derecede sert bir ihtilâlle burjuva devletcihaz›n› parçalayarak, sosyalizme proletarya diktatorya-s›n›n arac›l›¤›yla varaca¤›n› aç›k seçik koymas›d›r.

Gerek Marx, gerek Engels, Lenin’in aç›klad›¤› gibi ken-dilerini devrimi gerçeklefltirme metotlar›yla, yani biçimmeseleleriyle -birçok yeni durumlar›n ortaya ç›kabilece¤i-ni ve devrim süreci içinde, s›k s›k de¤iflebilece¤ini düflüne-rek- ba¤›ml› k›lmam›fllard›r. Ancak Marx ve Engels’in dü-flüncelerinin temelinde yatan gerçek yine Lenin’in belirtti-¤i gibi “fliddete dayanan devrim”dir. Ve bu genel ilkedir.

63

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((88)) “Sa¤ sol sapmalar” (“Partimizdeki sosyal demokratik sapmalarüzerine için son söz”, 3. Kas›m 1926) Stalin, Sol Yay›nlar›, Ankara.

Page 65: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

“Marx ve Engels’in fliddete dayanan devrimin kaç›n›l-mazl›¤› ile ilgili doktrini..” burjuva devletiyle ilgilidir. Bur-juva devleti proleter devlete (proletarya diktatoryas›na)yerini ‘yok olma’ yoluyla de¤il, genel kural olarak, an-cak, ve ancak fliddete dayanan bir devrimle b›rakabilir.Engels’in fliddete dayanan devrime yapt›¤› övgü, Marx’›nbirçok beyanlar›yla tam bir uygunluk halindedir. (fiid-dete dayanan devrimin kaç›n›lmazl›¤›n› yürek pekli¤iyle,aç›kça ilan eden Felsefenin Sefaleti ve Komünist Mani-festosu’nun yarg›s›n› hat›rlayal›m, otuz y›l daha sonra,1875’de Marx’›n Gotha Program›n›n oportünist muhteva-s›n› yerin dibine bat›rd›¤› Gotha Program›n›n elefltirisinihat›rlayal›m.) Bu övgü hiç de bir “bo¤untu” sonucu, birtumturakl› söz, bir tart›flma hevesi de¤ildir. “Bu fliddetedayanan devrim fikri ve bu fikrin ta kendisini sistemliolarak y›¤›nlara maletme zorunlu¤u, Marx ve Engelsdoktirininin tümünün temelinde yatan bir fleydir.” diyorLenin Devlet ve ‹htilâl’inde (s. 31).

“Halk Bankas›” arac›l›¤›yla iflçilere karfl›l›ks›z kredivermek suretiyle, s›n›f mücadelelerinin, bar›flç› bir biçim-de hallonulabilece¤ini ileri süren Proudhon’a Marx’›n ver-di¤i cevap kesindir.

“... Ancak art›k s›n›flar›n ve s›n›f çeliflmelerininbulunmad›¤› bir düzendedir ki, sosyal evrimler, ar-t›k siyasi devrimler olmaktan ç›kacaklard›r. O za-mana kadar toplumun her yerinden de¤ifltirilip,düzeltilmesinin arifesinde sosyal bilimin son sözüflu olacakt›r; YA MÜCADELE, YA ÖLÜM, YA KANLISAVAfi, YA DA YOK OLMA.”(9)

“‹flte Engels’in bu konudaki düflüncesi” diyerek Le-

64

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((99)) ‘Felsefenin Sefaleti’, Karl Marx, sy:195, Sol Yay. George Sand’›nünlü sözü Türkçeye çeviride aç›k yaz›lmam›flt›r. Orijinal biçimdedir.

Page 66: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

nin, Engels’ten (Anti-Dühring’ten) iktibas yap›yor,(10)

“...Fakat zorun tarihte (kötülük kayna¤› olmak-tan) baflka bir rol, devrimci bir rol de oynad›¤›n›,zorun Marx’›n sözleriyle bir yenisine gebe olan hereski toplumun ebesi; toplumsal hareketin tafllafl-m›fl ömrünü bitirmifl politik biçimleri alteden veparçalayan aleti oldu¤una dair Bay Dühring’de birtek kelime yoktur. O sadece içini çekerek ve ahederek sömürme ekonomisinin y›k›lmas› için zo-run belki de lüzumlu olabilmesi imkan›n› itiraf et-mektedir...”

Engels, görüldü¤ü gibi Marx’›n ihtilâl teorisinden birtek kelime söz etmemesi ile -ki Dühring fliddeti de kabuletmektedir, bar›flç›l yolun d›fl›nda- Dühring’i elefltirmek-tedir...

Ya Kenan Somer? Marx’›n devrim hakk›ndaki düflün-celerini bu denli aç›k ortaya koyan “Devlet ve ‹htilâl”i iki-üç sayfa içinde tan›t›rken Marx’›n genel ilke olarak kabuletti¤i ihtilâle iliflkin düflüncesinden, bir tek kelime bilebahsetmeden Marx’›n istisnaya iliflkin önerdi¤i ve bir söy-lev ve gazeteciye verilen beyanat›n›n oluflturdu¤u bar›flç›yoldan geçifl hakk›ndaki sözlerine -ki tan›t›lan kitapta Le-nin bunun emperyalist ça¤da flartlar›n de¤iflmesi nedeniile geçersiz oldu¤unu belirtir- adeta övgü yazarcas›na üçsayfan›n bir sütununu ay›rmas›na ne anlam vermek ge-rekir acaba!..

Bar›flç›l bir dönüflüm üzerinde, herhangi bir nedenyokken -özellikle- duranlar›n söylediklerinden soyut lafa-zanl›ktan öteye gitmeyen devrimci laf ebelikleri ve Mark-sizmin ABC’si olan birkaç devrimci k›r›nt› ay›kland›¤›ndaortada yaln›zca sipsivri bir revizyonizmin kald›¤›n› tarih

65

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1100)) “Devlet ve ‹htilal”, Lenin, sy .3O, Bilim ve Sosyalizm Yay›nlar›.

Page 67: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

bugüne kadar göstermifltir Marksistlere...

“... Revizyonizm için Marx’›n kulland›¤› anlam-da -ihtilâl anlam›nda- devrim art›k sadece bir rüya,bir hayaldi. Tek politik amaç olarak ne kal›yordu?Oylar›n % 50’sinden fazlas›n› sa¤lamak...”(11)

‹flte bunun için Marksistlerin bu konuda burunlar›n›nhassas olmas›n› bay emek yazar›n›n do¤al karfl›lamas›gerekirdi. Ve “devrimin bar›flç›l yoldan gerçekleflmesin-de” keskin bir revizyonizm kokusu duymak sap› ile sa-man› kar›flt›rmamak; bilimsel sosyalizm ile revizyonizmiay›rmak demektir.

- VI -

Marksistler, “proletarya devleti ancak devrimle kuru-labilir” derken legalitenin olanaklar›ndan, burjuva parla-mentarizminin olanaklar›ndan yararlanmay› da ihmal et-mezler. Marksistlerin en gerici parlamentolarda bile çal›-flabileceklerini “Marksizmin Çocukluk Hastal›¤›, DevrimStratejisi” adl› eserinde Lenin aç›kça belirtmifltir.

Ona göre parlamenterizm amaç de¤il araçt›r. Bu ne-denle parlamenter eylem Marksistlerin s›nand›¤› bir s›-navd›r. Ve ince bir çizgidir. Lenin’in ünlü sözü aç›kt›r;“Parlamenter eylem baz› kiflilere -Marksist geçinen baz›kiflilere- uflakl›k ünvan›n›, baz› kiflilere de sürgün ve a¤›rhapis cezalar› kazand›r›r.”(12)

Görülüyor ki Marksist-Leninist teori, bürokrasinin vemilitarizmin son derece güçlü oldu¤u kapitalizmin can

66

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1111)) “Lenin, hayat› ve eserleri”, sy. 29, Lenin, Anadolu Yay›nlar›(t›rnak içindekiler bize aittir.)

((1122)) “Sosyalizm”, sy. 52, Lenin, Habora Yay›n Evi (t›rnak içindeki-ler bize aittir.)

Page 68: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

çekiflme ça¤›nda, parlamentarizm içinde eylem gösteri-lirken bile, parlamentarist yolla proletarya devletinin ku-rulmas›n›n imkans›z oldu¤unun bir an olsun bile unutul-mamas›n› öngörür.

“fieyler durmadan kendilerini birinci biçimdenikincisine dönüfltürmektedirler. Oysa çeliflmeleriçindeki mücadele iki biçimde de bulunur. Bununiçin z›tlar›n birli¤inin flarta ba¤l›, geçici ve nisbi ol-du¤unu, buna karfl›l›k z›tlar aras›ndaki mücadele-nin mutlak oldu¤unu söylüyoruz.” (13)

S›n›fl› toplumlarda savafl ve bar›fl gibi z›t fleyler belliflartlarda özdefl halindedir. Ve flartlar›n de¤iflmesi halindebu özdefl z›tlar birbirine dönüflürler. Belli flartlar›n de¤ifl-mesi halinde tabii. E¤er sen burjuva parlamentarizminindenge unsuru haline gelirsen, flartlar da de¤iflmez, yü-zeydeki bar›fl da devam eder, elbette.

“Revizyonizme evet devrimci sosyalizme hay›r!..”

Bu burjuva parlamentarizminde burjuvan›n ana fliar›d›r.

Ancak flu gerçe¤i tekrar tekrar hat›rlamak gerekir,burjuva demokrasisine en sayg›l› davrananlar yaln›z veyaln›z Marksistlerdir.

“Dünya proletaryas›, burjuva demokrasisi hak-lar›n› alabilmek için kan revan içinde kalm›flt›r vebu haklar›n› da elinde tutabilmek için, tabii ki bü-tün gücüyle savaflacakt›r.” (14)

Sosyalistler burjuva yasall›¤›n›, burjuvazinin bozmas›üzerine terkederler. Engels’in “Önce siz atefl edin mösyö

67

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1133)) “Teori ve Pratik”, Mao Tse Tung, sy, 67, Sol Yay›nlar›.

((1144)) “Faflizme Karfl› Birleflik Cephe”, Burjuva demokrasisine karfl›tutum, sy. 167, Dimitrof.

Page 69: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

burjuvazi” sözü, Marksistlerin burjuva yasall›¤›na sayg›-s›n›n aç›k belirtisidir. Bu nedenle devrimlerin objektifflartlar›n›, devrimciler de¤il, bask›, cebir ve fliddet getir-mek suretiyle burjuvazi haz›rlar,

Tekelci kapitalist dönemle birlikte bafllayan sosyalistdevrimler ça¤›nda, bütün proletarya devrimlerine bakt›-¤›m›zda bu gerçe¤i çok aç›k görürüz.

- VII -

Devlet ve ‹htilal’in teorik özünü yaz›ld›¤› an›n si-yasi prati¤inden ayr› de¤erlendirmek, örne¤in sos-yalist devrimin ihtilâlden baflka bir yolu olmad›¤›-n› düflünmek yanl›fl olur. “Devlet ve ‹htilalin yaz›l›-fl›ndan 52 y›l sonra bu kitab› bir çeflit bir hareketplan› olarak de¤erlendirmek, ancak küçük-burju-va dar kafal›l›¤› ile aç›klanmas› mümkün ve bizzatMarksist-Leninist anlay›fla, bilimsel düflünceye te-melden ayk›r› bir sap›kl›k olur. (...) (Ama kitapEkim ‹htilalinden sonra yay›nlanabildi¤ine göre ih-tilâl üzerine do¤rudan do¤ruya bir etkisi olmam›fl-t›r.) (Emek 5 sy., 14-16.)

Yaz›m›z›n bafl›ndan beri aç›klamaya çal›flt›¤›m›z gibiEmek yazar›n›n Leninizmi tahrif çabalar› bu sözlerde iyi-ce somutlaflmaktad›r. Tahrifat basit bir polemikçinin hok-kabazl›¤› içinde yap›lmaktad›r. Do¤ru bir sosyalist öner-meden revizyonist bir “ç›karmaya” gidilmektedir. “Devletve ‹htilalin teorik özünü, yaz›ld›¤› an›n siyasi prati¤indenayr› de¤erlendirmemek” do¤ru önermesinin arkas›ndan“sosyalist devrimin ihtilâlden baflka bir yolu olmad›¤›n›düflünmek yanl›fl olur.” sapmal› ç›karmas› ile gizlenenrevizyonizm ortaya ç›kmaktad›r.

Bilindi¤i gibi Marksizm hareketin, hareket halindekibir doktrinidir. Marx, Engels, Lenin ve di¤er Marksizmin

68

Bütün yaz›lar

Page 70: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ustalar› içinde bulunduklar› toplumun sosyal prati¤ini gö-zönünde bulundurarak, somut durumlar›n somut tahliliniyap›p, bilimsel genellemeye gitmifllerdir.

Marx, Engels, tekel öncesi kapitalizmin sosyal prati-¤inden hareketle somut tahlillerden soyutlamalara git-mifllerdir. Onlar gelecekteki devrim sürecinin de¤iflece¤i-ni bildikleri için, hiç bir zaman, ana ilkelerin d›fl›nda, ke-sinkes yöntemler önermemifllerdir. Ancak genel kuralönermifllerdir.

Bu genel kural burjuva diktatoryas›n›n “zorla” parça-lanarak, proletarya diktatoryas›na dönüfltürülerek sosya-lizme geçifltir.

20. yüzy›lda ise serbest rekabetçi kapitalizm yerini te-kelci kapitalizme dolay›s›yla serbest rekabetçi döneminözellikleri ve flartlar› yerini tekelci dönemin flart ve özellik-lerine b›rakm›flt›r. Kapitalizmin tekel öncesi dönemindeyaflayan Marx ve Engels, tekel sonras› döneminin özellik-lerini önceden görmeleri imkans›zd›r. Bu nedenle Marx veEngels’ten tekelci döneme iliflkin özel kanun ve yöntemleröngörmelerini beklemek yanl›fl ve saçma bir tutum olur.

Bu nedenlerden dolay› Marksizm, tekelci kapitalist dö-nemde Leninizm ile tamamlanm›flt›r.

Marx’›n ‹ngiltere ve Amerika için, bir ihtimal olaraköngördü¤ü istisnay›, Leninizmin emperyalist ça¤da ge-çersiz sayd›¤›n› daha önce etrafl› bir biçimde belirtmifltik.Ayr›ca Lenin’in devrim teorisinden de bahsettik ve em-peryalist sürecin devam› boyunca bu devrim teorisinin,Marksizme göre evrensel oldu¤unu ve sosyalizme geçiflinbir eylem k›lavuzu oldu¤unu detaya inerek söylemek ge-reksiz olur herhalde.

“Burjuva devlet biçimleri son derece çeflitlidir. Ama ni-telikleri ayn›d›r. Bütün bu devletler son tahlilde flu ya dabu biçimde, ama zorunlu olarak, bir burjuvazi diktatorya-

69

Bütün yaz›lar

Page 71: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

s›d›r. Elbette kapitalizmden sosyalizme geçiflte politik bi-çimler bak›m›ndan büyük bir bolluk ve genifl bir çeflitlilikgöstermekten geri kalmaz, -Çin, Vietnam, Küba ve di¤ersosyalist ülkelerin somut pratikleri- Ama hepsinin niteli¤iayn› kalacakt›r; Proletarya diktatoryas› (...) gerçekte budönem -emperyalist dönemde sosyalizme geçifl- zorunluolarak, son tahlilde keskin biçimlere bürünmüfl ve o za-mana kadar görülmemifl fliddetle -pasifist de¤il non pasi-fist- bir s›n›f mücadelesinin damgas›n› tafl›r.” (15)

Bu nedenle serbest rekabetçi dönemde, dünya maliguruplar taraf›ndan paylafl›lmam›flken, kapitalizm bu-günkü gibi can çekiflme de¤ilken gürbüzleflme dönemin-deyken, Marx’›n istisnai yerler için önerdi¤i “bar›flç›l yol-dan sosyalizme geçifl” Lenin’in belirtti¤i gibi Marksizmiçin olanaks›zd›r.

Marx’›n ve Engels’in yap›tlar›n›, yap›tlar›n düflüncele-rinin tarihi geliflim içindeki yeri ve derinleflmesini gözö-nünde tutmadan Marx ve Engels’i iktibas etmek, Mark-sizme ihanettir ve bütün oportünistlerin Marksizmi çürüt-mek için yapt›klar› ortak bir harekettir. Ve yine daha ön-ce de belirtti¤imiz gibi sosyalist mücadelenin tarihindeaç›kça görülmektedir ki bütün oportünistler, Stalin’in de-yifliyle “Marx’›n flartl› s›n›rlamalar›na dört elle” sar›larakkendi oportünizmlerini savunmufllard›r. Bunun pek çokörnekleri bilinen gerçeklerdir. Örne¤in Trotsky...

Emperyalizmin olmad›¤› ve “kapitalizmin geliflmesi-nin eflit oranda olmamas›” kanunu bulunmam›flken, bu-lunmas›na da imkan yokken, Marx ve özellikle Engels’inbirtek ülkede de¤il bütün kara Avrupas›nda birden sos-

70

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1155)) “Devlet ve ihtilâl”, Lenin, sy: 47-48, Bilim ve Sosyalizm Yay›n-lar›.

Page 72: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

yalist devrimin baflar›ya ulaflaca¤›n› öneren tezine, “kapi-talist ülkelerin geliflmesinin eflit oranda olmamas›” kanu-nunun bulunmas› ile birlikte tek ülkede sosyalizmin zafe-rinin mümkün olmas›n› oluflturan tekelci kapitalist dö-nemde nas›l ki “dört elle sar›lan” Trotsky oportünizm ba-ta¤›na saplanm›flsa, ayn› dönemde art›k Leninizm tara-f›ndan kabul edilmeyen “bar›flç›l yollardan sosyalizmegeçifl” istisnas›na dört elle sar›lanlar da g›rtlaklar›na ka-dar oportünizm batakl›¤›na gömülmüfllerdir.

“Devlet ve ihtilâlin yaz›l›fl›ndan 52 y›l sonra bu kitab›bir çeflit hareket plan› olarak de¤erlendirmek” sözündeki“hareket plan›” fazla soyut, tek bafl›na ne anlama geldi¤isomut olarak belli olmayan bir sözcük. Bu nedenle bu“hareket plan›” sözcü¤ünü okuyucunun gözünde somut-laflt›rmak için derinlefltirmek ve açmak gerekir.

‹çinde yaflan›lan toplumun süreci içindeki çeliflmeler-den ana çeliflmenin saptanarak, bu ana çeliflmenin tayinetti¤i, o sürecin niteli¤inin belirtilmesine Marksist litera-türde “strateji” denir. Asl›nda askeri bir kavram olan stra-teji “fethetmek sanat›d›r”. Ana çeliflmenin niteli¤ini tayinetti¤i süreç -herhangi bir fleyin geliflim sürecinde var olanfarkl› aflamalar-, içinde çeflitli aflamalar› ihtiva eder. Veher aflamada farkl› aflamalar› içinde tafl›r. Farkl› flartlardado¤al olarak farkl› özellikleri gerektirir, iflte “taktik” deni-len esnekli¤in biçimlendirilmesinin önemi burada ortayaç›kar. Taktik ana çeliflmenin niteli¤ini tayin etti¤i sürecin,de¤iflik aflamalar›n de¤iflik flartlar›na göre (sürecin beliaflamalar›nda bazen tali çeliflki ana çeliflki ile üstüste ge-lebilir bazen de ana çeliflmenin baz› k›smi unsurlar› çö-zümlenir), bu flartlara uygun, pozisyonlar çizme, flartlarauygun, tecrit edilmifl hareketler yapma sanat›d›r.

Marksist literatürde “strateji” ve “taktik” tan›mlamala-r› böyledir. (Yeri gelmiflken belirtelim Kenan Somer’intaktik ve stratejiyi ne denli anlad›¤›n› (!) “iki taktik” üze-

71

Bütün yaz›lar

Page 73: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

rine yazd›¤› yaz›da “Demokratik devrim stratejileri” de-mesinden bilmekteyiz). fiimdi burada “taktik” ve “strate-ji”den bahsetmemizin nedenini bu “hareket plan›” sözcü-¤ünün aya¤›n› yere bast›rarak, içinde kullan›ld›¤› cümle-nin anlam›n› somutlaflt›rmakt›r.

‹çinde bulunulan devrimci aflaman›n niteli¤inin ve fli-arlar›n›n saptanmas› ifline “Hareketin makro planlamas›”(strateji tesbiti) denilebilirse, hareketin makro plan›n›niçerdi¤i ve hareketin dolambaçl› virajlar›na, inifl ve ç›k›fl-lar›na, di¤er bir deyiflle aflamalar›na göre çizilen yaln›z oaflamalar için geçerli olan planlara da “hareketin mikroplanlar›” diyebiliriz.(16)

fiimdi sormak gerekir; bu hareket plan›ndan kastedi-len nedir? Hareketin makro plan› (stratejik planlamas›m›) hareketin mikro planlamalar› (taktik planlamalar›m›) kastediliyor?

Böyle bir somuta indirgemede “hareket plan›” sözcü-¤ü, tek bafl›na nitelik belirtici olmuyor. Ve lastikli bir kav-ram olarak ortada kal›yor. Bu nedenle bu “hareket plan›”sözcü¤ünü, içinde kullan›lan cümle içinde yazar›n dahaönceki sözleri ile organik ba¤lar kurarak yorumlamaktanbaflka çare yoktur.

Yazar›n yaz›s›n›n bafl›ndan itibaren, önsel bir yarg› ile,kapitalizmin tekelci döneminde “proletarya devletininbar›flç›l yollardan kurulabilmesinin” mümkün olabilece-¤ine iliflkin dayanak arama çabalar› (ki bu çabalar›nMarksizm-Leninizmi tahrifata kadar yönelmesini umursa-

72

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1166)) “Makro” ve “Mikro” kavramlar› Marksist literatürde mevcutolmayan kavramlard›r. Bu nedenle kullan›lmamas› gerekir. Buradakullanmam›z›n nedeni, Somer’in ifadesine netlik getirerek okuyucuyasorunu somut bir biçimde sunabilmek içindir.

Page 74: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

madan tekrar, tekrar çabalara giriflmesi) aç›kça görüldü-¤ü için, cümlenin flöyle kurulmas› mümkündür; “Lenin’inihtilâl teorisini ‘devlet ve ihtilâl’ kitab›n›n yaz›l›fl›ndan 52y›l sonra proletarya devrimi için bir metot olarak de¤er-lendirmek, ancak küçük-burjuva darkafal›l›¤› ile aç›k-lanmas› mümkün ve bizzat Marksist Leninist anlay›fla bi-limsel düflünceye temelden ayk›r› bir sap›kl›k olur.”(E¤er yanl›fl anlam›flsak, cümlenin flekli düzeltilebilir, bizde ona göre elefltirimizi yöneltiriz.)

Yaz›m›z›n bafl›ndan beri defalarca gerekli oldu¤u içinbelirtti¤imiz gibi, kapitalizmin l. buhran döneminde Lenin,kapitalizmin tekelci döneme girmesiyle birlikte burjuvadevlet bürokrasisi ve militarizmin tekel öncesi dönemenazaran çok daha kuvvetlendi¤ini belirterek, kapitalizminbu yeni özellik ve flartlar›na uygun olarak Marx ve En-gels’i derinlefltirerek “Leninist ‹htilâl Teorisini” önermifltir.

20. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda ise, kapitalizmin 3. buhrandönemine girdi¤ini ve ölümünü biraz daha ileriye atabil-mek için l. buhran dönemine nazaran bürokrasi ve mili-tarizmine I. buhran dönemiyle k›yaslanmayacak kadar,çok daha s›k› yap›flt›¤›n› söyleyen bu dönemin Marksistustalar›, Lenin’in ihtilâl teorisinin bu dönemde çok dahafazla önem kazand›¤›n› ve evrensel geçerlili¤e sahip ol-du¤unu aç›kça belirtmekte ve bu evrensel geçerlili¤i ka-bul etmeyen sözde marksistleri de Marksizm-Leninizm’eihanet etmekle suçlamaktad›rlar.(17) Ve bu tip bir düflün-ce Kenan Somer’in yorumunun tam tersi yaflad›¤›m›z dö-nemin, Marksist ustalar›na göre, Marksist-Leninist dü-flünceye temelden ayk›r› bir sap›kl›kt›r.

73

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1177)) Mao Tse Tung ve Lin Piao’nun eserlerinde mesele son dere-ce aç›k ve tart›flma götürmez bir biçimde konmaktad›r.

Page 75: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

“Marksist-Leninist devrim teorisi, son çözümle-me de halka karfl› savafla, bir halk savafl›yla karfl›koyma teorisidir.” (18)

“Devlet ve ‹htilal” yap›t›, özetle, Lenin’in Marx’›n dev-let anlay›fl›n› derinlefltirerek oluflturdu¤u Marksizmin“devlet teorisini” ve yine Marx’›n “s›n›f mücadelesi veproletarya diktatoryas›” düflüncesini derinlefltirerek, azsay›da profesyonel ihtilâlcilerden oluflmufl, çelik gibi birdisipline sahip, manevra kabiliyeti yüksek, devrimci te-oriyi eylem k›lavuzu kabul etmifl öncü bir partinin yöne-timiyle, zorla burjuva devlet cihaz›n› parçalayarak kuru-lan proletarya diktatoryas› arac›l›¤›yla sosyalizme geçiflibelirleyen “‹htilal teorisi”ni kapsamaktad›r.

Bundan dolay› bu eseri, “yaln›zca 1917’nin taktikleri-ni kaps›yor, flimdi ise flartlar de¤iflmifltir” diyerek bir ke-nara itmek, Marksizmin ustalar›na göre Marksizm-Leni-nizm’den istifa etmek demektir. Ve yine bu ustalara göre,“Devlet ve ‹htilal” eseri, Somer’in göstermeye çal›flt›¤› gi-bi yaln›z Rus devriminin bir ürünü de¤il, ayn› zamandaça¤›m›z›n da niteli¤ini tafl›maktad›r. Çünkü tekelci dö-nemde Marksizmi bütünleyen Leninizmin ilkelerinin enönemlileri bu eserde yer almaktad›r.

Bu nedenle ça¤›m›zda Marksistler Marksist teoriye gö-re Leninizmin evrensel gerçekleri ile kendi ülkelerinin so-mut pratiklerini birlefltirerek, strateji ve taktik planlar›n›veya Somer’in deyifli ile “hareket planlar›n›” çizerler. Yok-sa aradan “52 y›l geçmifltir o dönemde geçerliydi, amaflimdi geçerlili¤ini yitirmifltir” diyerek Leninizmin enönemli evrensel tezlerinin yer ald›¤› “Devlet ve ‹htilal”

74

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1188)) “Yaflas›n Halk Savafl›n›n Zaferi”, Lin Piao, sy. 60, Bilim ve sos-yalizm yay›nlar›.

Page 76: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

eserine sayg›s›zca dudak bükmezler.

Böyle bir düflünce, Marksizm-Leninizm’in ustalar›nagöre dar kafal› küçük-burjuva dünya görüflünün somutbir belirtisidir.

‹flte Marksizmin ustalar›n›n görüflleri ve de iflte KenanSomer’in bilimsel (!) yorumu.

Bütün bu aç›klamalardan sonra Bay Somer’e “bilim-sel namus”lulu¤a iliflkin birkaç söz söylemek gere¤iniduymaktay›z: Namuslu bir ayd›n kifli bir doktrini kabuletmese bile o doktrine iliflkin bir eseri, diyelim ki görevigere¤i tan›t›rken, eserin yazar›n›n düflüncesine uygunolarak tan›tmak zorundad›r.

Siz Marksist düflünceye inanmayabilir, Marksist dün-ya görüflünü, dünya görüflü olarak kabul etmeyebilirsi-niz bay Somer. Anayasam›za göre herkes düflünce ve ka-naat özgürlü¤üne sahiptir. Bu nedenle istedi¤iniz dünyagörüflünü kabul etmek ve savunmakta özgürsünüz.

Ama bu size bir doktrini tahrif etmek hakk›n› vermez.Belli bir dünya görüflünü savunmak ayr› bir fleydir, bugörüfle karfl›t olan bir dünya görüflünü tahrif etmek ayr›bir fleydir.

Kifli kendine ve bilime sayg›l› ise kendi dünya görüflü-ne karfl›t görüflleri bu görüfllerin yer ald›¤› eserleri tahrifederek kendi düflüncelerini savunmak yoluna gitmez.Tam tersi bir davran›flla, karfl› oldu¤u düflünce sisteminive bu sistemin yöntemlerini önce o düflünce sisteminin sa-hiplerinin tez ve yöntemlerini sonra da kendi düflüncesi-nin tez ve yöntemlerini ortaya koyarak “red yoluna” gider.

Bu yönde insan› flafl›rtacak derecede h›rsla ve bir okadar da gözü kapal› çabalar sarfediyorsunuz ki, bu ça-balar›n›z, “Kitap Ekim ihtilâlinden sonra yay›nlanabildi-¤ine göre ihtilâl üzerine do¤rudan do¤ruya bir etkisi ol-mam›flt›r.” gibi Marksizmden bihaber orta zekal› bir kifli-

75

Bütün yaz›lar

Page 77: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ye bile saçma gelecek bir sözü size söyletebilmektedir.

Kenan Somer’in bu sözü karfl›s›nda ne söylenebilir?Herhalde yap›lacak en do¤ru ifl bu periflan mant›¤a yal-n›zca gülüp geçmektir.

Yazar› Lenin olan, Leninizmin “Devlet ve ihtilâl” teori-lerini kapsayan, bafltan sona kadar Lenin taraf›ndan yü-rütülen Ekim ihtilâli üzerine, do¤rudan do¤ruya bir etkisiolmam›flm›fl (!) bu kitab›n... Pes do¤rusu böyle bir man-t›¤a. Saçma sapan bu söz üzerinde daha fazla durmak,en az›ndan okuyucuya sayg›s›zl›k olur.

- VIII -

Hareketin, hareket halindeki doktrinidir Marksizm.Engels’in deyifliyle, ezbere ö¤renilmesi ve mekanik ola-rak tekrarlanmas› gereken bir do¤ma de¤il, bir geliflimkuram›d›r. Ve Marksizmde mutlak, nihai bir gerçek yok-tur. Gerçek izafidir, hareket halindedir ve geçicidir.

Marksist bilgi edinme somut tahlili d›fl›nda herhangi birtahlilin belirli tabiat› üzerine bilgi edinme olana¤› yoktur.

Marksizmin ustalar› daima devrimci diyalekti¤in bude¤iflmez ilkesini kullanm›fllard›r. Marksizm de geliflmehalindedir. Çünkü do¤a bilimlerinin bugünkü bulgular› iles›n›rl›d›r bilgilerimiz. Bu nedenle bugün yeterli olan yar›nyetersizdir. Marksizm kendini devaml› aflan ve yenileyenbir dünya görüflüdür....

“Doktrinin derinleflmesiyle ayn› zamanda meto-dun yeni ortaya ç›km›fl ya da tahlili bir an için birkenara b›rak›lm›fl realitelere uygulan›fl› içine alanbir geliflme, prensiplerin revizyonundan ayr› birfleydir...” (19)

76

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1199)) ‘Karl Marx - hayat› ve eserleri’, Henri Lefebvre, sy:144, Anadolu Yay›nlar›.

Page 78: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Sorunu, Marksist-Leninist eylemin ve kuruluflun önve-risi olan Lenin’in derinlefltirdi¤i “Marksist devlet teorisi”nive “ihtilâl teorisi”ni o dönemin koflullar› için geçerlidir di-yerek, hareket halindeki bir doktrinin hareket halindekievrensel bir tezi olan “Marksist devlet teorisi”ni emperya-list ça¤da geçerli görmemek ve “ihtilâl teorisi”ni yine em-peryalist dönemde eylem k›lavuzu olarak kabul etme-mek revizyonizmden baflka bir fley de¤ildir, Marksizminustalar›na göre.

Revizyonizm’in felsefi temeli de agnostizm’den baflkabir fley de¤ildir. (Revizyonistler eklektik “seçimci” bir yön-temle sorunlar› ele al›p yorumlarlar. Ancak “eklektizm”le-rinin temelinde agnostizm “bilinemezcilik” yatt›¤› aç›kt›r.)

Okuyucuya sorunu daha somut sunabilmek için, bu-radaki “agnostizm”i biraz açal›m.

Bilindi¤i gibi gerçek her yerde somuttur. Bu nedenleMarksizm’in tahlil metodu, daima “somut durumlar›n so-mut tahlilidir.” Bunun d›fl›nda nesnel bilgi edinme yoluyoktur.

Ama, diyalektik yöntem kullan›yorum diye “somutdurumlar›n, somut tahlilinde” tahlile tabi tuttu¤un soru-nu b›rakt›n m› hap› yuttun demektir. ‹flte o anda diyalek-tik yöntem, mekani¤e, senin dünya görüflün de, bilin-mezcili¤e dönüflür de sen hala Marksist diyalektikle so-runlara yaklaflt›¤›n› zannedersin.

K›sacas›, “somut durumlar›n, somut tahlili”ni kullan-maya kalkan diyalektikten habersiz, çat›s› dar mekanikkafalar›n düflece¤i kaç›n›lmaz yer, agnostizmdir. OysaMarksist diyalektik “somut durumlar›n, somut tahlilin-den” objektif bilgi teorisine geçer.

Diyalekti¤in objektif bilgi teorisinden habersiz, sözümona bir Marksist vahaya bak›pta çölün de yeflil oldu¤unuzanneden kifliden farks›zd›r.

77

Bütün yaz›lar

Page 79: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Bütün parçalar›nda nicelik farkl›l›klar› içinde yans›d›¤›gibi parçalar da bütünde ayn› biçimde yans›r. Yani özel ilegenel, genel ile özel aras›nda s›k› bir ba¤ vard›r. ‹flte buba¤, bu ikili bilme yolunu bire indirgemek, Marksist diya-lekti¤e “elveda” demektir.

Gerçe¤e bak›fl ancak somutun tahlilinden, bilimsel so-yutlamaya geçiflle olur. Bu soyutlama ile soyut fakat ger-çekli¤e (somuta) dayanan kavram ve anlamlar formüleedilerek genel Marksist bir teze gidilebilir. (Marksist her-hangi bir tezin evrenselli¤i o tezin iliflkin oldu¤u sürecindevam›yla s›n›rl›d›r.) Ancak böyle bir yöntem ile gerçe¤insonsuzca giriftli¤i içindeki somuta aç›k veya gizli yans›-m›fl hareket ve kanunlar›na var›labilir.

Bu anlatt›klar›m›z› bir örnekle iyice somutlaflt›ral›m.Lenin, çarl›k Rusyas›’n›n somut flartlar›n› tahlil ederek de-mir gibi bir disipline sahip az say›da kifliden oluflmufl biröncü partinin arac›l›¤›yla gerici iktidar› parçalayarak, pro-letarya diktatoryas›n›n kurulmas›n› olanakl› görmüfltür.

Ancak sorunu bu sözün dar kal›plar› içinde b›rak›rsak,masan›n dört aya¤›n›n ikisini d›flar›da b›rakm›fl oluruz.

Tekelci kapitalist dönemin evrensel özellikleri ile, as-keri feodal bir ülke olan çarl›k Rusyas›’n›n öznel özellik-leri, tamamen birbirinden ayr› m›d›r? De¤ildir tabii. Budurum genelin özelde nicelik farkl›l›klar› içinde yans›ma-s›ndan baflka bir fley de¤ildir.

Emperyalizmin bütün çeliflkileri ‹ngiltere, Fransa,Amerika, Almanya ve kapitalizmin azçok geliflti¤i di¤erbat› ülkelerinde yans›yordu 20 yy. bafl›nda. Ancak bu çe-liflmeler üçgen prizmaya çarparak k›r›l›p farkl› renklerebürünen günefl ›fl›nlar› gibi, nicelik farkl›l›klar› içinde yan-s›maktad›r bu ülkelerde. Tekelci kapitalizmin çeliflkileri-nin yans›mas›, ‹ngiltere’de pembe gözüktü¤ü halde, çar-l›k Rusyas›’nda k›z›l gözükmektedir bu y›llarda. Fark›

78

Bütün yaz›lar

Page 80: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

renklere bürünmesini tayin eden o ülkenin tarihi geliflimi,ekonomik ve kültür düzeyi, s›n›flar›n güç ve bilinç kom-pozisyonu, s›n›flar›n liderlerinin yeteneklerinin farkl›l›kla-r› ve de bölgesel özellikleridir. Lenin çarl›k Rusyas›’n›nsomut durumunun somut tahlilini yaparken, emperyalistdönemin tahlilini de, Rusya’ya yans›mas›yla yapmaktay-d› 20. yy bafllar›nda.

Zaten Bolflevikleri, Menfleviklerden ve ihtilâlci sosya-listlerden ay›ran ana kriter, Marksist diyalekti¤i do¤rutahlil yöntemi olarak kullanmalar›d›r.

‹htilalci sosyalistler(20) somut durumun, somut tahliliniyanl›fl bir biçimde yaparak Marksizmin evrensel tezleriniyads›ma yoluna gitmifllerdir. (Kenan Somer’in yapt›¤› bi-rinci hata ihtilâlci sosyalistlerin yapt›¤›ndan pek farkl› de-¤ildir.) Çarl›k Rusyas›’n›n durumuna, flartlar›na Marksisttezlerin uymad›¤›n› söyleyerek, Rusya’da feodalizm ilekapitalizmin ayn› anda çökece¤ini ileri sürmüfllerdir.

Menflevikler ise Marksizmin hareketin hareket halin-deki doktrini oldu¤unu unutarak, Marksizmin laf›zlar›n›mekanik biçimde tekrarlay›p durmufllard›r. Örne¤inMarx’›n tekel öncesi kapitalizm için öngördü¤ü “bar›flç›lyollardan sosyalizm”e (ki tekel öncesi için bile bu yolunistisnai oldu¤unu Marx özellikle belirtmifltir.) geçifle dörtelle sar›lan Bernstein ve di¤er revizyonistlerle ayn› fleyisöylemifllerdir. (Kenan Somer’in ikinci hatas›; mekanikbir biçimde Marksist laf›zlar›n tekrarlanmas›.) Çarl›k Rus-yas›’n›n sosyalist bir devrime haz›r olmad›¤›n› önererek,burjuvaziye destek olunmas›n› savunmufllard›r. “Marx, -

79

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((2200)) “Rusya’daki ihtilâlci sosyalistler”, sosyalizmin iflçi s›n›f› ile olankopmaz ba¤lar›n› kabul etmemifl, bilimsel sosyalizmi reddetmifllerdir,“‹htilalci Sosyalist Parti” popülist ve anarflist bir örgüt olup, Mark-sizmle hiç bir iliflki yoktur.

Page 81: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

nicelik ve nitelik olarak- geliflmifl güçlü bir s›nai ülkesin-de devrim olaca¤›n› öngörmemifl miydi?” O halde çarl›kRusyas›’n›n da böyle bir ülke haline gelmesi gerekir, di-yen Menflevikler 1917 çarl›k Rusyas›’n›n koflullar›n› sos-yalist devrim için uygun görmemifllerdir. Ve bunun sonu-cu olarak ters yoldan hareketle ihtilâlci sosyalistlerin ya-n›nda yer al›p burjuvazi iktidar›na destek olmufllard›r.

Menfleviklerin ve ihtilâlci sosyalistlerin tamamen z›tamaç ve yollardan hareketle ayn› yere gelmelerine flafl-mamak gerekir. Bafllang›çta sorunlar diyalektik yöntemleele al›n›p irdelenmezse veya diyalektik metod yanl›fl kul-lan›l›rsa, bu yanl›fl tahlile dayanan eylemler, ister sa¤dangelsin, ister soldan, nihai olarak birbirleriyle çak›fl›rlar.

Bu nedenle ihtilâlci sosyalistlerle, Menflevikler ayr› ay-r› makamlardan ayn› flark›y› söylemifllerdir bütün devrimboyunca.

80

Bütün yaz›lar

Page 82: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

REV‹ZYON‹ZM‹N KESK‹N KOKUSU II*

Lenin’e göre bir ülkede ‘proletarya ihtilâli’nin olabil-mesi için objektif ve subjektif flartlar›n (ülkenin iktisadidüzeni ile proletaryan›n bilinç ve örgütlenme düzeyi) ih-tilâl için uygun olmas› gerekmektedir. I. Demokratik dev-rimde, iktidar›n hemen ele geçirilmesini ve proletaryadiktatoryas›n›n kurulmas›n› önerenlere Lenin’in cevab›aç›kt›r.

Ancak biz bay Somer’in revizyonizmini elefltirirken,O’nun revizyonist oluflunu de¤il de, Lenin’i, Mao’nuneserlerini tahrif ederek, revizyonizmini bu eserlerle ser-gilemeye çal›flmas›n› elefltiriyoruz. Revizyonistler, hepbu tahrif yöntemini kullan›rlar. Bir yandan Marksizminana metinlerini tahrif ederek, di¤er yandan da, revizyo-nizmi tescil edilmifl ünlü revizyonistleri suçlayarak ayn›revizyonist düflünceyi savunurlar.

“LEN‹N’‹N DÜfiÜNCES‹N‹ ANLAMA ÇABASI GE-L‹fiT‹R‹RLERSE, BUNDAN SEV‹NÇ DUYARIM”

Kenan SOMER

81

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

(*) Bu yaz› ilk kez 19 A¤ustos 1969 tarihli Türk Solu dergisinin92. say›s›nda yay›nlanm›flt›r.

Page 83: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

- I -

Geçen say›daki yaz›m›zda, Lenin’in “Devlet ve ‹htilaleserini Emek Dergisi’nde tan›tan Somer’in Marksistleriçin tekelci kapitalist dönemde evrensel geçerlili¤e sahipolan “Leninist Devrim Teorisi”ni nas›l tahrif etti¤ini ve buifllemi de nas›l bir yöntemle yapt›¤›n› aç›klad›k. Bu yaz›-m›zda ise Lenin’in “‹ki devrim aras› taktik ve fliarlar›n›n”ve de Mao Tse Tung’un “Yeni Demokrasi” eserinin ayn›yöntemle Somer taraf›ndan nas›l tahrif edildi¤ini ortayakoyaca¤›z.

“Lenin, Devlet ve ‹htilali hangi tarihi konjonktür içindeyazd›? Günün bafll›ca stratejik ve taktik meseleleri neydi?Kitab›n önemi ancak bu çerçeve içinde do¤ru olarak de-¤erlendirilebilir. Kitapta genel bir geçerlilik tafl›yan do¤ru-lar›n yarat›c› bir biçimde kavranabilme olana¤›n›, ancakböyle bir de¤erlendirme sa¤layabilir.” (Emek, say› 5, sy.14) diyen Kenan Somer, fiubat ve Ekim devrimleri aras›n-daki sürenin k›sa bir tahlil ve yorumunu yapmaktad›r.

Kenan Somer’in sözlerine bir itiraz›m›z yoktur. Çünküsöylenenler, genel planda bütün sosyalistlerin kabul etti-¤i gerçeklerdir.

Bizim itiraz›m›z, Kenan Somer’in bu girifl önerisine de-¤il, bu öneriden sonra yap›lan “iki devrim aras› Leninisttaktik ve fliarlar›n” Somervari yorumlanmas›nad›r. BaySomer’in bu yorumu öyle baflar›l› ki (!), öyle baflar›yaulafl›yor ki, bu yorumu okuduktan sonra, Leninizmin ru-huna, “amin” demek zorunlulu¤unu duyuyor insan. Öylebir yorum ki, yorumun temelinde revizyonizm çöreklen-mifl s›r›t›yor. ‹flte bizim itiraz›m›z sol gösterip de, sa¤yumru¤unu havaya kald›ran revizyonizmin tahrifat›nad›r.

Bay Somer’in “Leninizmin iki devrim aras› taktik ve fli-

82

Bütün yaz›lar

Page 84: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

arlar›na” iliflkin tahrifat›na geçmeden önce, flunu belirt-mek gerekiyor. Gerçekten “Devlet ve ihtilâl” kitab›ndaki“devlet ve ihtilâl” teorilerinin sa¤l›kl› olarak kavranabil-mesi için mutlaka 1917 iki devrim aras› konjonktürününaç›klanmas› zorunludur. Zorunludur, ama tek bafl›na ye-terli de¤ildir. Sa¤l›kl› olarak kavranmas›n›n sadece birkofluludur. Yaln›zca bu dönemin yorumlanmas› ile yeti-nirsek hiçbir fleyi aç›klamam›fl oluruz, Lenin’in “ihtilâl vedevlet” teorilerinin gerçek yörüngesine oturtulmas›nda.

Emek’çi yazar, iki devrim aras› olaylar›n› betimledik-ten sonra, “‹flte devlet ve ihtilâl, Razliv k›y›s›ndaki kulü-bede, A¤ustos-Eylül 1917’de, bu ortam içinde yaz›ld›.”diyerek kan›m›zca tahrifat›n› daha tutarl› yapabilmekamac› ile okuyucuyu dar bir kal›ba, dar bir bak›fl aç›fl›nasokmaya çal›flmaktad›r.

Oysa bilindi¤i gibi bu eser yaln›z 1917, 2’nci Demok-ratik devrimle sosyalist devrim aras›ndaki sürenin birürünü de¤ildir. Bu eseri Lenin, 1905 demokratik devri-minde ve ondan sonraki y›llarda, özelikle l. emperyalistsavaflta Marksizme aç›kça ihanet eden “sosyal flovenler”diye nitelendirdi¤i oportünistlerin ihanetlerini, bu y›llarboyunca gözlemleyerek, irdeliyerek, Marks ve Engels’in“Devlet ve ‹htilal”e iliflkin teorilerini tekrar tekrar okuya-rak, ünlü mavi kapl› defterine dokümantasyonlar› topla-yarak yazm›flt›r. (Özellikle 1916’daki Kautsky’nin, Mark-sist devlet anlay›fl›na ve ‘proletarya diktatoryas›’na iliflkininkarlar›, Lenin’in bu eseri yazmas›na iliflkin düflüncesin-de çok etkili olmufltur).

K›saca özetlersek, bu eserdeki Marksist tezler, Leni-nizm’in olufltu¤u k›sa say›lmayacak bir devrenin sonucu,Marx ve Engels’in önerilerinin derinlefltirilmesinin ortayaç›kard›¤› tezlerdir. Ve kitab›n birinci bask›ya ön sözünde-ki “Bu kitap 1917 A¤ustos ve Eylülünde yaz›lm›flt›r.” sö-zünü bu aç›dan anlamak gerekir. Sözün anlam› aç›kt›r.

83

Bütün yaz›lar

Page 85: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Kerensky polisi taraf›ndan arand›¤› için kaçm›fl oldu¤uRazliv k›y›lar›nda, o zamana kadar ki toplam›fl oldu¤udokümantasyonlar›n› derleyerek kaleme alm›flt›r Lenin.Bu nedenle bu kitap, yaln›zca iki devrim aras› konjonktü-rüne dayand›r›l›rsa, yanl›fl bir de¤erlendirme yap›lm›flolur ki, bunu söyleyen bay Somer, garip bir açmaza ken-di kendisini sokarak, bu kitap 1917 Ekim dönemindensonra yay›nland›¤› için, devrim üzerinde etkili olmam›flt›r,demektedir. Geçen say›daki yaz›m›zda aç›klad›¤›m›z gibibu sözler, Lenin’in 1917 Ekim devrimine do¤rudan bir et-kisi olmam›flt›r anlam›na gelir ki, bu nefis (!) de¤erlendir-meye bizim söyleyecek bir sözümüz yoktur.

Bay Somer’in yorumuna geçmeden önce, 1917’denoldukça gerilere giderek, Lenin’in, Leninizmin özünü tefl-kil eden “örgütlenme”ye iliflkin görüfllerini, Bolflevik ör-gütlenmesini, konumuzdan uzaklaflmadan k›saca anlat-makta yarar görmekteyiz. Çünkü, Leninizmin Devrim Te-orisi “örgütlenme ilkesi” belirtilmeden kolay kolay anla-fl›lamaz.

1917 iki devrim aras›, Leninizmin taktik ve fliarlar› vede Somer’in tahrifat›, kan›m›zca ancak böyle bir aç›kla-mayla berrakl›¤a kavuflabilir.

- II -

Lenin, tekelci kapitalist dönemin, tekel öncesi döne-minden farkl›l›klar›n›, de¤iflik olan özelliklerini teflhis ede-rek, bu dönemin çeliflmelerinin çözümlenmesi için gerek-li teori ve taktikleri, Marx ve Engels düflünüflünü derinlefl-tirerek formüle etmifltir.

Lenin’in, tekelci kapitalist dönemin çeliflkilerinin sos-yalizme dönüflünü sa¤layan çözümlenmesine iliflkinönerdi¤i teori, strateji ve taktikler, Marx’› mekanik yorum-layan Ortodoks Marksizme karfl› k›yas›ya verdi¤i teorik

84

Bütün yaz›lar

Page 86: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mücadelesiyle birlikte siyasi prati¤i içinde geliflmifllerdir.Bu nedenle Leninizmi, Marksizmin evrensel tezleri olan“Devlet ve ‹htilal” teorilerini bu anlay›fl içinde ele almakgerekir. Marx’›n “son analizde ekonomi siyaseti belirler”görüflünü yanl›fl yorumlayarak, Marksizmi evrimcili¤e in-dirgeyen, Marksist diyalekti¤in devrimci ruhunu, nane ru-hu haline getiren, literatürde “ekonomizm”, “ortodoksMarksç›l›k”, “kaderci Marksistler” vb. adlar›yla an›lanoportünizme karfl›, Lenin’in verdi¤i amans›z mücadeleLeninizmin teori, strateji ve taktiklerinin tümünde yans›r.

Marksizmi, pasif bir kadercili¤e (‘evrimcili¤e’) dönüfl-türen, “Rusya gibi az geliflmifl kapitalizmin varoldu¤u birülkede proletarya devrimi olanaks›zd›r, bu nedenle kapi-talizmin geliflmesini ve sosyalist devrim için gerekli flart-lar› yaratmas›n› beklemek zorunludur” diyen “objekti-vizm”e karfl› Leninizmin tavr›n› aç›klamadan, ne “Mark-sist-Leninist sürekli devrim teorisi”, ne de “devlet ve ihti-lâl” teorileri aç›klanabilir.

Leninist örgütlenme, “objektivizm”e, “trade-unioncukendili¤inden gelmecili¤e” karfl›, emperyalist dönem çe-liflkilerinin do¤ru analizinin oluflturdu¤u bir tepkidir.

Özellikle, “Bir ad›m ‹leri, ‹ki Ad›m Geri”, “Ne Yapmal›”eserlerinde Leninist örgütlenme kesin bir ifadeyle Lenintaraf›ndan aç›klanmaktad›r. Bilindi¤i gibi amaca varmakiçin takip edilmesi gereken yola göre örgütlenme flemas›çizilir. Di¤er deyiflle örgütlenme, genel bir hareket plan›-n›n statik bir ifadesidir.

Trade-unioncu = kendili¤inden gelmecili¤in küçük-burjuva reformizmine varaca¤›n›, sosyal demokrasinin(Marksizm-Leninizmin) öncülü¤ünü kabul etmeyen hare-ketin kaç›n›lmaz olarak küçük-burjuva hareketi olarakkalaca¤›n› ve iflçi s›n›f›n›n, spontane bilinciyle en fazlasendikac›l›k bilincine sahip olabilece¤ini, bu nedenlerden

85

Bütün yaz›lar

Page 87: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

dolay› proletaryaya ancak d›flar›dan bilinç verilebilece¤i-ni söylemektedir Lenin. Proletaryaya d›flar›dan bilinç ise,kendi kendini adam›fl, mesle¤i devrimcilik olan, az say›-da partizandan oluflan, öncü teoriyi eylem k›lavuzu kabuletmifl, demokratik merkeziyetçi bir ihtilâl partisi taraf›n-dan verilebilirdi.

Ancak böyle bir parti arac›l›¤›yla, siyasi bilince sahipolma imkan›n› bulabilecek olan “proletarya ordusu” te-kelci dönemin çok güçlenmifl olan bürokrasisi ve milita-rizmini alafla¤› edebilirdi.

Marx’› mekanik yorumlayan, dolay›s›yla tekelci kapi-talist dönemin çeliflkilerini yanl›fl analiz eden OrtodoksMarksizminin, tahlilindeki yanl›fll›klar› örgütlenmeye ilifl-kin görüfllerinde de yans›yordu do¤al olarak.

Ortodoks Marksizmi yerel, “adem-i merkeziyetçi” afla-¤›dan yukar› do¤ru örgütlenmifl, genifl tutulmufl, nonpar-tizan, legalitesi a¤›r basan iflçi örgütleri fikrini savunuyor-du. Sonradan bu görüfl “Sovyetler”i meydana ç›karacak-t›r. (Özellikle Ortodoks Marksist, Menflevik örgütlenmesi-nin teorisyeni Axelrod bu örgütlenme flemas›n› fliddetlesavunuyordu, Lenin’e karfl›.)

“Oportünist Sosyal Demokrasinin örgütlenmeprensipleri afla¤›dan yukar›ya do¤ru örgütlenmeusulünü izler ve bu yüzden mümkün oldu¤u ka-dar (afl›r› bir flevkle) anarflizm noktas›na varanözerkli¤i ve demokrasiyi ye¤ tutar.

Devrimci Sosyal Demokrasinin örgütlenmeprensipleri ise, yukar›dan afla¤›ya do¤ru örgütlen-me usulünü izler, bu yüzden de parçalarla iliflki de,merkezin gücünün ve haklar›n›n geniflletilmesin-den yanad›r.” (Bir Ad›m ‹leri ‹ki Ad›m Geri, sy. 232,Lenin, Sol Yay›nlar›.)

Leninist örgütlenme, Leninist devrim teorisinin nas›l

86

Bütün yaz›lar

Page 88: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

anlafl›lmas› gerekti¤ine aç›kl›k getirmektedir.

“Silah kullanmas›n› ö¤renme¤e çal›flmayan, silah sa-hibi olmaya çaba göstermeyen bask› alt›nda bir s›n›f kö-le muamelesi görmeyi hak etmifl demektir.” (1) demekte-dir Lenin.

Leninizm için önemli olan tek fley devrimin esenli¤idir.Yaln›z devrimin esenli¤i en yüce yasad›r ve sorundur. Ba-r›flç› veya savaflç› yollardan sosyalizme geçifl Leninizminsorunu de¤ildir.

Lenin’e göre, bir ülkede “proletarya ihtilâlinin” olabil-mesi için objektif ve subjektif flartlar›n (ülkenin iktisadi dü-zeyi ile proletaryan›n bilinç ve örgütlenme düzeyi) ihtilâliçin uygun olmas› gerekmektedir. l. Demokratik devrimde,hemen iktidar›n ele geçirilmesini ve Proletarya diktatorya-s›n›n kurulmas›n› önerenlere Lenin’in cevab› aç›kt›r;

“Rusya’n›n ulaflm›fl oldu¤u iktisadi geliflme(objektif flartlar) ve genifl proletarya y›¤›nlar›n›nulaflm›fl olduklar› bilinç ve örgütlenme derecesi(objektif flartlarla kopmaz ba¤lar› olan subjektifflartlar) iflçi s›n›f›n›n flu anda ve tam kurtuluflunuimkans›z k›lmaktad›r, (...) ‹flçilerin kurtuluflu, iflçi-lerin kendilerinin eseri olacakt›r; y›¤›nlar›n bilincive örgütlenmesi olmadan, y›¤›nlar› haz›rlamadanve e¤itmeden, bir sosyalist devrim söz konusu ola-maz.” (‹ki Taktik, sy. 20-21, Lenin, Sol Yay›nlar›).

Lenin’in örgütlenme, devrim gibi Leninizmin temelle-rini meydana getiren düflünceleri, Ortodoks Marksizmitaraf›ndan hiç anlafl›lm›yor ve Lenin Marksizmden sap-m›fl bir sap›k, diktatörlü¤e özenen bir küçük-burjuva dev-

87

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((11)) ‘Devlet ve ihtilâl’, sy. 158, LEN‹N, Bilim ve Sosyalizm Yay›nlar›.

Page 89: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

rimcisi, Blanquist gibi suçlamalara hedef oluyordu.

1917 fiubat Devrim’inden sonra, “bolflevik” saflara ge-çerek Leninizmi benimseyen Trotsky (Trotsky’nin devrim-ci dönemi); “Tabiat›yla, AYAKLANMA ‹Ç‹N EN UYGUNfiARTLAR KUVVET ‹L‹fiK‹LER‹NDE B‹Z‹M LEH‹M‹ZE MAK-S‹MUM DÖNÜfi OLDU⁄U ZAMAN VAR OLUR. Buradapek tabii, bilinç alan›na, yani politik üst yap› alan›na gi-ren kuvvet iliflkilerinden söz ediyoruz; tüm devrim devre-si boyunca afla¤› yukar› de¤iflmeden kalaca¤›n› varsaya-bilece¤imiz ekonomik temellerden de¤il. Tek bir ekono-mik temele ve toplum içinde bir tek s›n›f ayr›m›na daya-nan kuvvet iliflkileri proleter kitlelerin hayallerini y›karakpolitik tecrübelerinin artmas›, ara s›n›f ve gruplar›n devletgücüne itimatlar›n›n y›k›lmas› ve en sonunda devlet gü-cünün kendi kendine olan itimad›n› kaybetmesi oran›ndade¤iflime u¤rar. Devrim s›ras›nda bütün bu süreçler, y›ld›-r›m h›z›yla yer al›r. TAKT‹K KULLANMA SANATI; fiART-LAR B‹R ARAYA TOPLANDI⁄I ZAMAN EN UYGUN ANIYAKALAYAB‹LMEM‹Z DEMEKT‹R.” (2) diyerek, Leninizmdeamac›n ne oldu¤unu, neyin hayati öneme sahip oldu¤unutart›flma götürmez bir biçimde aç›klamaktad›r.

Böyle bir ön aç›klamadan sonra tekrar dönelim BaySomer’in iki devrim aras› yorumuna. Ve Lenin’in önerdi-¤i taktik ve fliarlar› nas›l ana ere¤inden sapt›rarak tahrifetti¤ini sergileyelim.

- III -

10 Nisan tezinden bir tanesi olan “Bütün iktidar Sov-yetlere” tezini Bay Somer, flöyle yorumlamaktad›r. “Geçi-

88

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((22)) ‘Ekim Dersleri’, sy. 56, Trotsky, Ser Yay›nlar› (büyük harfleribiz yazd›k.)

Page 90: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ci hükümetin halk taraf›ndan silahl› bir ayaklanmayladevrilmesine bir ça¤r› teflkil etmiyordu. Çünkü geçici hü-kümeti zorla devirmeye kalk›flmak, onunla mutab›k bu-lunan ve onu destekleyen Sovyetlere karfl› da ayaklan-ma anlam›na gelirdi. Oysa Lenin’e göre, fiubat devrimin-den sonra, bütün iktidar›n bar›flç› yoldan Sovyetlere geç-mesi için, ‘istisnai’ bir imkan belirmiflti. (...) Ama durumde¤iflebilir ve parti iktidar› silahla almak zorunlu¤u kar-fl›s›nda da kalabilirdi. Bütün bar›flç› imkanlardan yarar-lanmakta ›srar eden Lenin, burjuva diktatoryas›n› silahl›ayaklanmayla y›kma yolunu da gözden uzak tutmu-yor...” (Emek, say› 5, sy. 15),

Gerçekten de “Bütün iktidar Sovyetlere” fliar›, Geçicihükümete karfl› silahl› bir ayaklanmaya ça¤r›y› içermi-yordu, 1917 Nisan›nda. Ancak bundan sonra ki, Bay So-mer’in sözlerine dikkat edelim.

‹fade aç›k; Somer’e göre, bar›flç› yoldan geçifl için is-tisnai bir imkan var oldu¤u için, Lenin sonuna kadar ba-r›flç› yoldan sosyalizme geçiflte direnmifl fakat en sonun-da baflka çare kalmad›¤› için zora bafl vurmufltur.

‹kinci bölümdeki ön aç›klamadan anlafl›laca¤› gibiböyle bir yorum, Leninizmin esprisine ayk›r›d›r. Dolay›-s›yla böyle bir aç›klama bizzat Lenin’in düflüncelerineters düflmektedir. Hat›rlanaca¤› gibi geçen say›daki yaz›-m›zda: “Kenan Somer Marksizmin ana eserlerini de¤il,kendi oportünist düflüncelerini, Marx ve Lenin’in eserle-riyle sergilemeye çal›flmaktad›r.” diyerek Bay Somer’i“bilimsel namus”a sahip olmamakla suçlam›flt›k. Aç›kt›rki, Bay Somer’in bu yorumu, suçlamam›z›n aç›k ve kesinbir kan›t›d›r.

Ayr›ca bu yorum, Lenin’i Dühring’in düzeyine indir-gemektedir. Öyle ya Dühring de sonuna kadar “bar›flç›yolda” ›srar etmenin gerekti¤ini, ancak çok gerekli oldu-

89

Bütün yaz›lar

Page 91: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

¤u zaman “zora baflvurulabilece¤ini” söylemiyor mu?Böyle bir yorumdan sonra Lenin’in, küçük-burjuva ide-ologu Dühring’den ne fark› kal›yor?

Bilimsel objektifli¤e sahip bir kifli, Somer’in yapt›¤› gi-bi de¤il de, tan›tmaya çal›flt›¤› bir eseri, o eserin sahibi-nin düflüncesi ›fl›¤› alt›nda yorumlamaya çal›fl›r.

1917 iki devrim aras› Lenin’in öngördü¤ü fliar ve tak-tiklere aç›kl›k getirmek dolay›s›yla “aç›k olan” “Somertahrifat›n›” okuyucunun gözünde daha da somutlaflt›r-mak için, bu dönemi k›saca özetleyelim. (Meseleyi çokaç›k bir biçimde ortaya koymak için, bu dönemin sade-ce konumuzla çok yak›n iliflkisi olan fliar taktik ve olay-lar›na de¤inece¤iz.)

3 Nisan’da Petrograd’a gelen Lenin’e göre, sosyalistdevrim için Rusya’n›n objektif flartlar› haz›rd›. Fakat süb-jektif flartlar haz›r de¤ildi, çünkü iflçi, köylü ve askerlerinörgütlendikleri Sovyetlerde, Menflevik ve ihtilâlci sosya-listler hakimdi.

Y›¤›nlar›n gözünde Sovyetlerin manevi otoritesi, Bol-flevik Partisi’nin manevi otoritesinden daha üstündü. Bunedenle emekçi y›¤›nlar›n karar organ› olan Sovyetlerind›fl›nda giriflilecek bir ayaklanman›n “sol macera”danbaflka bir fley olmayaca¤›n› düflünen Lenin için sosyalistihtilâl ancak Sovyetlerin içinde söz konusuydu. Yani sos-yalist devrim için subjektif flartlar›n olgunlaflmas› Sovyet-lerde ço¤unlu¤u sa¤lamak anlam›na geliyordu.

Lenin, bu fliarla birlikte ›l›ml› sosyalistlerin (menflevikve ihtilâlci sosyalistler) gerçek renginin y›¤›nlar taraf›n-dan görülece¤ini, böylece Sovyetlerde ço¤unlu¤un sa¤la-naca¤›n› düflünüyordu. Çünkü Sovyetlerde ço¤unlu¤a sa-hip olan Menfleviklerin; teorileri gere¤i, bu fliar› kabuledip, ikili yönetime son vererek iktidar› omuzlamalar› im-kans›zd›. Çünkü Menflevik teorisine göre; iki tip devrim

90

Bütün yaz›lar

Page 92: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

vard›r, burjuvazinin yapaca¤› burjuva devrimi, proletarya-n›n yapaca¤› sosyalist devrim; Rusya’n›n içinde bulundu-¤u flartlar, proletarya devrimine uygun olmad›¤›na göreiktidar burjuvaziye ait olmal›d›r. (1905) 1. DemokratikDevrim’e zorla giren ve durumu omuzlar›na yüklenmifl bira¤›rl›k gibi kabullenen Menflevikler, 1. Demokratik Dev-rimden sonra bu devrimin bozgunla sonuçlanmas›n› hepiflçi s›n›f›n›n çok fazla ileriye gitmesine, kendi taleplerinizorla burjuvaziye kabul ettirmeye kalkarak, burjuvaziyiürkütüp kaç›rd›klar›na ba¤lam›fllard›. 1917 fiubat Dev-rim’inden sonra tekrar ayn› hatay› ifllememekte kararl›olan Menflevikler elbette bu fliar› benimsemeyeceklerdi.

Ve bu düflüncenin do¤al sonucu olarak Menflevikler,ihtilâlci sosyalistlerle birlikte may›s ay›nda, burjuva yö-netimine, geçici hükümete kat›ld›lar.

Bu aylarda, Bolflevik fliar ve taktikleri ise, subjektiviz-mi haz›rlamak için günün flartlar›na göre çeflitli biçimleral›yordu. Slogan ve öneriler hep Menflevik iflçileri, ihtilâl-ci sosyalistlerin peflinden giden köylüleri hedef al›yordu.Il›ml› sosyalistlerin ihanetlerinin, emekçi y›¤›nlar taraf›n-dan anlafl›labilmesi için b›kmadan hergün çeflitli ajitas-yon ve giriflimler yap›lmaktayd›.

Bolflevikler taraf›ndan bu evrede iki ana slogan iflleni-yordu; “Bütün iktidar Sovyetlere” “Kahrolsun on bakan”(“Kahrolsun geçici hükümet” de¤il, “Kahrolsun on Kadet”fliar› iflleniyordu. Çünkü burjuva hükümette Sovyetlerdeço¤unlu¤a sahip olan ›l›ml› sosyalistler de yer almakta.)

Bafllang›çta oldukça az›nl›kta olan Bolflevikler, emek-çi y›¤›nlar›n özlemini dile getiren bu sloganlar› sürekliolarak ifllemeleriyle ve bu sloganlara uygun taktikler tat-bik etmeleriyle giderek geliflmeye ve güçlenmeye baflla-d›lar. Emekçi kitleler ›l›ml› sosyalistlerden umduklar›n›bulamay›nca, yavafl yavafl “Bolflevik” saflara geçmeye

91

Bütün yaz›lar

Page 93: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

bafll›yorlar.

Ancak, ülkedeki güçler dengesine bakan Lenin’e göre,daha VURMA ZAMANI gelmemiflti. Parti içinde bu ge-lifli-me bakarak derhal harekete geçilmesini öneren “sol Bol-fleviklere” Lenin bir yandan itidal ve beklemeyi öngörür-ken, di¤er yandan da “... kafas›nda flu sorular› tartmak-tayd›; ZAMAN GELM‹fi M‹D‹R? Kitlelerin ruh haleti Sovyetüst yap›s›n› aflm›fl m›d›r? Sovyetlerin meflrulu¤u ile gözle-rimiz ba¤lanarak kitlelerin havas›n›n gerisinde kalmak veonlardan kopmak tehlikesiyle karfl› karfl›ya m›y›z?” (3)

Bu haftalar boyunca Lenin’in kafas›nda hep, “acabazaman geldi mi? fiartlar olgunlaflt› m›?” sorular› yer al›-yordu.

Ve A¤ustos ay› geldi.

Devrimden bu yana befl ay geçmiflti. Bütün olumlugeliflmelere, emekçi y›¤›nlar›n hergün kitleler halindeBolflevik saflara kat›lmalar›na ra¤men, Sovyetlerin üstkademelerinde bir de¤ifliklik olmam›flt›. Burjuvazi saflar›-na geçmifl olan Menflevik ve ihtilâlci sosyalistler halaSovyetlerdeki, yukar› kademeleri ellerinde tutuyorlard›.Bu flartlar› de¤erlendiren ve ihtilâl için subjektif flartlar›nolgunlaflt›¤›n› düflünen Lenin, “Sovyetlerin meflrulu¤u ilegözlerimiz ba¤lanarak kitlelerin havas›n›n gerisinde kal›-yor, ve onlardan kopuyoruz” diyerek, harekat komutunuveriyordu; “Köylülerle ittifak kuran proletaryan›n iktida-ra geçmesi.” Bu fliar› atarken de Lenin, Sovyetleri kesin-kes karfl›ya itmiyordu; “Sovyetler yeni ihtilâlde ortaya ç›-kabilirler ve ç›kmal›d›rlar. Fakat bugünkü Sovyetler de-¤il, bunlar burjuvaziyle uzlaflma organlar›d›r. ‹ktidar› pro-

92

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((33)) ‘Ekim Dersleri’, sy. 40, Trotsky, Ser Yay›nlar› (büyük harfleribiz yazd›k.)

Page 94: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

letaryan›n kendisi almal›d›r...” (4).

A¤ustosun yirmi alt›s›nda, bafllang›çta Kerensky’ninde deste¤ini alm›fl olan General Kornilov, Kerensky’yi dehedef alan bir “karfl›-devrim” teflebbüsünde bulundu.Kronstadt Bahriyelileri, iflçi ve köylülerin aktif, karfl› koy-malar›yla bu karfl›-devrim teflebbüsü bast›r›ld›.

Kornilov olay› s›ras›ndaki Bolflevik tavr›n› aç›klamak-ta özellikle yarar görmekteyiz. Çünkü Kornilov’a karfl›Bolflevik takti¤i, kendisini Marksist zanneden küçük bur-juva mezhepçilerinin bir türlü anlayamad›klar› “taktik es-nekli¤in” nefis bir örne¤idir. Kornilov’a karfl› Bolflevikler,kendilerine en sert metodu uygulayan ve Lenin’i “AlmanCasusu” diyerek tutuklamaya çal›flan Kerensky hüküme-tiyle bile güçbirli¤ine gitmifllerdir.

“Kronstadt Bahriyelileri, hapiste bulunan Troç-ki’yi ziyaret ederek Kornilov’la birlikte Krensky’ninde ‘Çaresine bakmak’ gerekip gerekmedi¤ini sor-duklar›nda Troçki düflmanlar›n› birer birer tepele-menin daha do¤ru olaca¤›n› söylemiflti onlara.” (5)

Ve Kornilov harekat› bir dönüm noktas› oldu. Burjuva-zi olmaks›z›n iktidar› devralmayacaklar›n› çok iyi bildi¤i›l›ml› sosyalistlere Lenin, onlar› art›k sab›rlar› kalmayanSovyetlerdeki emekçi y›¤›nlar›n›n gözünde iyice düflür-mek için, Kornilov’la iflbirli¤i yapm›fl olan Kadetlerin deyer ald›¤› burjuvazi iktidar›n› derhal terkederek, hükümetitek bafllar›na kurmalar› teklifinde bulunuyordu. Il›ml› sos-yalistlerin cevab›, Lenin’in düflündü¤ü gibi olumsuzdu.

“‹ste¤in Menflevikler ve sosyal devrimciler tara-f›ndan kabul edilmesi, sözü geçen partileri, emekçi

93

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((44)) ‘Lenin, Hayat› ve Eserleri’, Henri Lefebvre, Anadolu Yay›nlar›.

((55)) ‘Stalin Bir devrimcinin hayat›’, Isaac Deutscher, sy. 233

Page 95: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

s›n›flar›n gözünde telafi edilmez flekilde küçük dü-flürmüfltür.” (6)

Il›ml› sosyalistlerin ihanetlerini somut olarak görebileny›¤›nlar Bolflevik saflara geçtiler. Ve böylece Bolfleviklerilk defa olarak Sovyetlerde ço¤unlu¤a, hem de ezici birço¤unlu¤a sahip oluyorlard›.

Tekrar “bütün iktidar Sovyetlere” fliar› ana fliar oldu.

Art›k ihtilâl için bütün flartlar haz›rd›. (Subjektivizm ol-mufltu) “Tarihi, enternasyonal proletarya ve Rus iflçi s›n›-f› önünde, bütün gelece¤i, silahl› ayaklanma kozuna ba¤-layarak tehlikeye atmaya hakk›m›z yok.” diyerek, kuru-cu mecliste mutlaka ço¤unlu¤a sahip olunaca¤›n› dolay›-s›yla bar›flç› bir yoldan sosyalizme geçilebilece¤ini savu-nan Kameniev ve Zinoviev’e karfl› Lenin’in tarihi cevab›:“Kriz olgunlaflm›flt›r... Rus devriminin dünya proletaryadevriminin gelece¤i söz konusudur. Beklemek cinayettir...Gündemde AYAKLANMA yaz›l›d›r. Her gecikme ölüm de-mektir. (Leninski Sbornik 239. 290. 293. CXXI)”(7)

Ve “bar›flç› yoldan geçifli” savunan Kameniev ve Zi-noviev’in iki oyuna karfl›l›k on oyla Bolflevik Merkez Ko-mitesi “Silahl› ayaklanmayla iktidar›n ele geçirilmesi”karar›n› al›yordu...

Böylece 1917 iki devrim aras› Bolflevik fliar ve taktik-leri olaylarla birlikte k›saca özetlemifl olduk. Tabii Bolfle-vik fliar ve taktikleri özetlerken, bu arada Somer tahrifa-t›n› da iyice somuta indirgeyerek, sergilemifl oluyoruz.

“FRANSIZCA” konuflma imkan› oluflturmak için, “AL-MANCA” hitap etmek zorunda olan “Lenin Almancas›-n›n” bay Somer taraf›ndan nas›l “KUfiD‹L‹” yorumuna ta-

94

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((66)) Lenin, Hayat› ve Eserleri, Henri Lefebvre, sy:124, Anadolu Yay›nlar›.

((77)) ‘Stalin Silahl› Sosyalist’, Isaac Deutscher, sy: 233

Page 96: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

bi tutuldu¤unu aç›kl›¤a kavuflturduk herhalde. (Bilindi¤igibi Marksist literatürde, Almanca konuflmak; örgütlen-me ve subjektivizmi haz›rlama, Frans›zca konuflmak isehücuma geçmek ve ayaklanma anlam›nda kullan›l›r.)

- IV -

Marx, Engels, Lenin ve nihayet Mao Tse Tung...

Somer taraf›ndan tahrif edilmeye çal›fl›lan Marx, En-gels ve Lenin’den sonra Mao Tse Tung da, Emek’in 6. sa-y›s›nda “Devrim Teorisi ve Yeni Demokrasi” adl› So-mer’in tan›tma yaz›s›nda ayn› tahrifata maruz kal›yordu.

Ama kapitalizmin 3 bunal›m döneminde yaflayan MaoTse Tung’u tahrif etmek tekel öncesinde yaflam›fl Marx veEngels’i tahrif etmekten, çok daha zordur. Çünkü Mao,Marx-Engels-Lenin düflüncesini, kapitalizmin 2. ve 3. bu-nal›m devrelerinin genel çeliflkilerin Çin’de yans›mas›olan Çin’in özel çeliflkilerini tahlil ederek ülkesinin somutprati¤inin zengin deneylerinden faydalanarak, derinlefltir-mifl ve Marksist Devrim Teorisini “dünya ancak tüfeklede¤iflebilir” sözü ile formüle etmifltir.

“‹ktidar tüfe¤in ucundad›r ve dünya ancak tüfekle de-¤iflebilir” gibi anlatmak istedi¤inin d›fl›nda baflka bir ta-rafa çekilmesi mümkün olmayan “Marksist-Leninist Dev-rim Teorisi’nin bu basit ifade biçimi bile, Somer’in tahrifi-ne maruz kalm›flt›r. Tahrifte gerçekten canbaz olan BaySomer’in kalemi; son derece aç›k oldu¤u için tahrifi gay-ri-mümkün ve Marksistlere göre evrensel niteli¤e sahipolan Mao’nun bu sözünü Çin’in özel durumuna ba¤la-maktad›r. “Çin’in özel flartlar›, çok özelmifl de, Mao on-dan böyle söylüyormufl.” Fakat Mao, yaln›z Çin’e iliflkin-dir demiyor ve dünyay› özellikle, üstüne basa basa belir-tiyor. Olsun Bay Somer için zor mu yani, dünyan›n bafl›-na ufac›k bir Çin kelimesi ilave etmek. Ve böylece Bay

95

Bütün yaz›lar

Page 97: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Somer’in teoriye katk›s›yla (!) Mao’nun “Dünya ancaktüfekle de¤ifltirilebilir” sözü, “Çin’de dünya ancak tüfeklede¤ifltirilebilir” durumuna dönüflüyor.

“Mao’ya göre, Çin ba¤›ms›z demokratik bir dev-let de¤il, feodal bask› alt›nda yaflayan yar› sömür-ge ve yar› feodal bir ülkeydi. D›fl iliflkilerinde milliba¤›ms›zl›ktan yoksundu, emperyalist boyundu-ru¤u alt›nda bulunuyordu, bu yüzden Çin’de neyararlan›lmas› mümkün bir parlamento ne de iflçi-lere legal mücadele imkan›n› veren bir kanun var-d›. Çin’deki devrimci mücadelenin esas biçimi veesas örgütlenme ilkesini Çin’in bu özellikleri belirli-yordu (...) Bu nedenle Mao’nun sadece bu özellik-leri için bir anlam tafl›yan ‘iktidar tüfe¤in ucunda-d›r’ ya da ‘dünya ancak tüfekle de¤ifltirilebilir’ gibisözlerinde evrensel geçerlili¤e sahip bir taktik yada stratejinin unsurlar›n› görmek büyük bir hataolur (...) Bu anlamda ‘Çin’de dünyan›n ancak tü-fekle de¤ifltirilmesinin mümkün oldu¤u’ söylenebi-lirdi.” (Kenan Somer, “Devrim Teorisi ve Yeni De-mokrasi”, Emek, say› 6)

Mao Tse Tung’un Marksizme katk›s›na geçmeden flu-nu öncelikle belirtelim.

Somer’e göre Çin’de legal mücadele imkan›n› verenbir parlamento ve de kanun olmad›¤› için, Mao böyle biryola, baflka bir alternatif olmad›¤› için baflvurmufltur. Bunedenle “‹ktidar tüfe¤in ucundad›r” sözü evrensel bir ni-telik tafl›mamaktad›r.

Bu sözlerin bir de¤iflik yorumu flu olmaktad›r; “E¤erÇin’de legal mücadele imkan› mevcut olsayd›, örne¤inparlamento ve kanunlar olsayd› iktidar bar›flç› bir yolunsonunda” olabilirdi. Geçen yaz›m›zda ve bu yaz›m›z›n ikive üçüncü bölümlerinde böyle bir yorumun Marksist bili-

96

Bütün yaz›lar

Page 98: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

me ayk›r› oldu¤unu ortaya koydu¤umuz için, burada tek-rar aç›kl›¤a kavuflmufl bu sorun üzerinde durmak gerek-siz olur. Fakat bir baflka biçimde bu söz üzerinde durmakgerekiyor.

Biraz dikkat edersek, Somer’in bu sözünün, GüneyAmerika’daki devrimci mücadelelerin gizli bir inkar›n›içerdi¤ini görüyoruz. Öyle ya, yüzelli y›ld›r görünüflte deolsa ba¤›ms›zd›r Güney Amerika ülkeleri. Onbefl milyonayak›n› sendikalarda örgütlenmifl yüz milyon küsur iflçivard›r bu ülkelerde. Ve bu ülkelerin bir k›sm›nda devrim-cilere legal mücadele etme imkan›n› veren kanunlar veparlamentolar vard›r. (Varolan demokrasi, elbette Filipintipidir. Ancak Emekçi yazar›n “Çin’de de olsayd›” dedi¤idemokrasiden, kastetti¤inin bu tip bir demokrasi oldu¤usonucuna var›yoruz. Çünkü sanayi devriminden geçme-mifl, emperyalizmin kontrol alan› içinde yer alan bir ülke-de ancak “Filipin tipi bir demokrasi” mevcut olabilir.)

Hadi Çin neyse, Çin’e “silahl› emperyalizm” girmiflti.Bu nedenle Çinliler mecburen silaha sar›ld›lar. Fakat legalmücadele etme imkan›n› veren parlamento ve kanunlarasahip Güney Amerikal› Devrimciler neden silahl› mücade-le yolunu tercih ediyorlar? Örne¤in, devrimcilere legalmücadele imkan›n› tan›yan parlamento ve kanunlara sa-hip ve de Marksist bir partinin eylem yapt›¤› Venezüella’daDouglas Bravo’nun zoru ne? Niye Falkon’da silahl› müca-deleyi sürdürüyor? Pekala parlamenter yoldan sosyalizmmücadelesi yapabilirdi. Ve de birgün oylar›n % 51’ini al›piktidar› ele geçirebilir, sonra da anti-emperyalist mücade-leyi yürütebilirdi, de¤il mi Bay Somer? Aptalca m› ölüyordersiniz Falkon’da emperyalizm uflaklar›n›n kurflunlar›nahedef olan iflçi, köylü, ö¤renci gerillalar?.. Neyse...

Mao’nun iktidar tüfe¤in ucundad›r veya “dünya ancaktüfekle de¤ifltirilebilir” sözleri ve bunun do¤al sonucuolan “Halk Savafllar›” yaln›z Çin için mi geçerlidir? Lin Pi-

97

Bütün yaz›lar

Page 99: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ao’nun cevab› aç›k ve kesindir; “Mao Tse Tung arkadafl›nhalk savafl› teorisi, sadece Çin devriminin de¤il ayn› za-manda ça¤›m›z›n da niteli¤ini tafl›maktad›r.”

Mao Tse Tung, can çekiflen, bu nedenle savafl sanayi-ne dört elle sar›lan tekel kapitalizminin çeliflmelerinin vebu genel çeliflmelerin Çin’e yans›mas› olan Çin’in özelçeliflmelerinin diyalektik tahlilini yaparak, Leninizmin ev-rensel tezini, bu sözlerle dile getirmifl oluyordu, Lin Pi-ao’ya göre.

Mao’yo göre, Lenin’den bu yana kapitalizmin özündebir de¤iflim olmam›flt›r. Ve bugün, nicelik de¤iflimlerineu¤ram›fl olan kapitalizm, 3. buhran döneminde can çe-kiflmektedir. Kapitalizm de¤iflen flartlar karfl›s›nda (Le-nin’den bu yana) bekas›n›n devam› için tek ç›kar yol ola-rak militarizmi, “savafl ekonomisini” görmektedir. Em-peryalistler aras› çeliflkiler yumuflam›fl ve uzlaflabilir halegelmifltir bugün. Ve Amerikan emperyalizmi kurtuluflmücadelesi veren ülkelere, ve sosyalist bloka karfl›, dün-ya kapitalist blokunun jandarmas› rolünü üslenmifltir.

Bu nedenle, “Dünya tüfekle de¤iflebilir”, “militarizmi-ne s›ms›k› yap›flm›fl olan kapitalizm ancak fliddetle alafla-¤› edilebilir” Mao’ya göre.

Emperyalizm, Mao’nun özellikle belirtti¤i gibi, yaln›zcakaba yoldan silahla bir ülkeye girmez. Bugün emperya-lizm çok daha ak›ll› yöntemler kullanmaktad›r; özellikleiflbirlikçileri ile ülkeyi gerici bir parlamenterizmle yönet-mekte, böylece ezilen halk kitlelerinden kendisini gizleye-rek sömürü mekanizmas›n› rahatl›kla sürdürebilmektedir.

Devrimciler için emperyalizmin bir ülkeyi, Çin’deki gi-bi aç›kça iflgal etmesi, gizli bir iflgalden çok daha avan-tajl›d›r.

‹flte, Somer’in tahrifat›na dayanak aramak için ilerisürdü¤ü Stalin’in sözlerini bu aç›dan yorumlamak gere-

98

Bütün yaz›lar

Page 100: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

kir. Stalin; “Çin’de silahl› devrim, silahl› karfl› devrimlesavafl›yor; Çin devriminin özelliklerinden ve avantajlar›n-dan birisi de iflte budur.” demektedir.

Çin devriminin avantaj› buradad›r, çünkü düflman halktaraf›ndan somut olarak görülmekte ve anlafl›lmaktad›r.Bu nedenle halk›n bilinçlenmesi ve devrimci saflara kat›l-mas› o denli h›zl› olmaktad›r.

Oysa bugün, Çin, Vietnam devrimlerinden gerekendersi alm›fl olan emperyalizm, yaflamas› için ezilen halkkitlelerinden kendisini gizlemesi gerekti¤ini biliyor veyüzde yüz ç›karlar› tehlikeye düflmeden, art›k aç›kça hiç-bir ülkeye müdahalede bulunmuyor.

Ça¤dafl Marksistlere göre, Marksist-Leninist ihtilâl te-orisi, son derece aç›k bir biçimde, Mao’nun “iktidar tüfe-¤in ucundad›r” veya “dünya ancak tüfekle de¤iflebilir”sözünde ifade bulmaktad›r. Mao’ya göre bu söz, yaln›zemperyalizmin boyunduru¤u alt›ndaki ülkeler için de¤il,bütün burjuva diktatoryas›n›n varoldu¤u ülkeler için degeçerlidir ve genel bir kurald›r.

“Baz› kapitalist ülkelerde burjuvazinin temel ç›-karlar›n› tehlikeye sokmamak flart›yla komünistpartilerinin ku-rulmalar›na kanunla izin verilmifltir.Bu s›n›r› aflt› m› hukuken var olamazlar.” (Mao TseTung, Teori ve Pratik, sayfa 80, Sol Yay›nlar›.)

- V -

Yaz›m›z›n bafl›ndan beri belirtti¤imiz gibi “savaflç› ve-ya bar›flç› yol” Marksizmin meselesi de¤ildir. “Savafl ve-ya bar›fl ikilemi, marksistlerin de¤il, revizyonistlerin me-selesidir.”

Marksizmin ustalar›na göre, ister parlamenter eylemiçinde olsun ister olmas›n, Marksist bir partinin kudretiancak belli bir noktaya ç›kar, ondan sonra partinin gücü

99

Bütün yaz›lar

Page 101: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

donmufltur. Hatta partinin pasifistli¤i nedeni ile y›¤›nlarpartiden uzaklaflabilir. Bu nedenle parlamenter eylemiçinde bulunan bir Marksist parti, hiç bir zaman oylar›nço¤unlu¤unu alamaz dersek, herhalde kehanette bulun-mufl olmay›z.

Marksistler bu gerçe¤i bildikleri için öyle “bar›flç›l ge-çifl”, “oylar›n % 51’i” vb. ile kafa yormazlar. Marksistleriçin tek fley önemlidir; Konjonktürün, yani belirli bir top-lumda, tarihin belirli bir an›nda, s›n›flar ve güçler iliflkisi-nin kendileri için elveriflli olup olmamas›d›r.

Marksist literatürde son derece önemli olan bu kav-ram üzerinde, soruna -tart›flmam›za- nihai dü¤ümü ata-ca¤› için biraz durmak gerekiyor.

Bay Somer’in, Emek dergisinin beflinci say›s›ndaki“Marksist ‹lkeleri Nerede Bulaca¤›z” çevirisinde, yaz›n›nsahibi ünlü Marksist düflünür Louis Althusser taraf›ndanLenin’in bu kavram›n›n, Marksistler için ne kadar önemlioldu¤u belirtilmektedir.

Althusser; “Ve e¤er Marx ve Engels’ten sonra meydanagelmifl en büyük teorik olaylar›n izi bulunmak istenirse,bunlar› Lenin’in teorik metinlerinden çok, siyasi metinle-rinde aramak gerekir. Lenin’in en derin ve en verimli te-orik bulgular›, herfleyden önce siyasi metinlerde yanionun siyasi prati¤inin ‘özetini’ teflkil eden fley içinde sak-l›d›r. Sadece bir tek örnek vermifl olmak için, flunu söyle-yeyim; Lenin’in siyasi metinleri (durumun ve durumdakide¤iflmelerin tahlilleri, al›nan kararlar ve bunlar›n sonuç-lar›n›n tahlilleri vb.) göz kamaflt›r›c› bir ›srarla, bize sonderece önemli teorik bir kavram verir, ‘aktüel u¤rak’ ya da‘konjonktür’ kavram›. Lenin’in Marksist bir partinin eyle-mi içinde bu partinin mücadelesini yönetmek için üretmiflbulundu¤u bu kavram (ya da ilke) sadece tarihi materya-lizm için de¤il (...) diyalektik materyalizm için de temel bir

100

Bütün yaz›lar

Page 102: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Marksist ilkedir... Bu ilkenin Lenin’in siyasi yap›tlar›ndanç›kart›lmas› düflünülmeksizin pratik durumda kald›¤› damaalesef bir baflka gerçektir. Teorik bir hazine flurac›kta,el alt›nda Lenin’in siyasi yap›tlar›nda gizliydi ama kimse‘keflfedemedi’ bu hazineyi ve k›s›r kald›” demektedir.

Althusser görüldü¤ü gibi bu kavram›n Marksizm-Leni-nizm için bir hazine oldu¤unu söylemektedir.

Tabii, siz bay Somer, bu çevirinizden bir fley anlama-d›n›z. E¤er anlasayd›n›z yapt›¤›n›z tahrifat›n anlafl›laca¤›-n› düflünerek, Lenin’in taktik ve fliarlar›n› Lenin’i Düh-ring’in düzeyine indirgeyen bir biçimde yorumlamaktankaç›n›rd›n›z. Bu “konjonktür” kavram›n›n ne anlama gel-di¤ini merak edip araflt›rsayd›n›z “Bar›flç› veya savaflç›yol” ikileminin Marksizme ait olmad›¤›n› görürdünüz.

K›saca özetlersek, “politik konjonktür” veya “Aktüelu¤rak” kavram› “belli bir toplumda, tarihin belli bir an›n-da, o toplumdaki s›n›flar ve güçler aras›ndaki kuvvetdengesinin, objektif durumu” anlam›na gelir.

Bir örnekle bu kavram› iyice somutlaflt›ral›m. Örne-¤in, Fransa’n›n bugünkü iktisadi geliflme düzeyi (objektifflartlar›) bir proletarya devrimi için olanakl›d›r. Ancak Le-nin’in “ihtilâlci bunal›m” diye belirtti¤i bir kriz olmadan,bu ülkede proletarya devriminin olabilmesi olanaks›zd›r.(Subjektif flartlar›n haz›r olmas› gerekir.) Ve 1968 May›s›-na kadar, Fransa’da proletarya devrimi için uygun bir or-tam yoktu. Fakat 1968 may›s›nda, spontane olarak bafl-layan ve anarflist Cohn Bendit’in gelifltirdi¤i ö¤renci ha-reketleri bir anda on milyon iflçiyi soka¤a döktü; iflçilerfabrikalar› iflgal ettiler, k›z›l bayraklar ast›lar vb.

‹flte “Aktüel U¤rak” Lenin’in ünlü kavram›.

Bilindi¤i gibi, ani bir k›v›lc›m, subjektif flartlar› olufltur-du ve Fransa’y› devrimin efli¤ine getirip b›rakt›. FakatFrans›z Marksist partisi, böyle bir u¤ra¤›n bir daha hiç

101

Bütün yaz›lar

Page 103: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

gelmemezcesine -k›sa bir zaman dilimi içinde- gidiflineseyirci kald›, pasif kald›.

Partinin pasifli¤inin bir sonucu olarak, ayaklanan, fab-rikalar› iflgal eden iflçi kitlelerinin umutlar› hayal k›r›kl›¤›-na dönüflürken, De Gaulle iktidar› da içinde bulundu¤upanikten kurtularak, y›¤›nlar›n bu hayal k›r›kl›¤›ndan ya-rarlanarak duruma hâkim oldu.

‹flte bu pasif tav›r, Marksist ustalara göre, gerçekte,eylem için yeteneksizli¤in ve de korkakl›¤›n maskesidir.Yine Marksist ustalara göre, devrimcilerle oportünistleriay›ran temel kriter, nihai olarak “devrim yapmaya”, “ha-rekete geçmeye” cesaret edip etmemede dü¤ümlenmek-tedir. Lin Piao bunu aç›kça belirtmektedir. “Son çözümle-mede mesele devrim yapmaya cesaret edip etmeme me-selesidir. Bu gerçek devrimcileri ve Marksist-Leninistleri,sahtelerinden ay›rdeden en flaflmaz mihenk tafl›d›r.”

- VI -

Bu yaz›m›z 5 bölümden ibaretti. Fakat bu arada Emekdergisinin 7. say›s› ç›kt›. Bu say›daki “Devrim Nas›l Ta-n›mlanmal›” yaz›s›nda Bay Somer, gerçek niteli¤ini,kem-kümlerinin ötesinde tart›flma götürmez bir biçimdeortaya koymaktad›r.

Bafltan beri elefltirdi¤imiz Somer revizyonizmine, So-mer’in bu yaz›daki sözleri, en mükemmel ve tart›flma ka-bul etmez kan›tlard›r.

Somer bafltan beri gizli gizli sergilemeye çal›flt›¤› re-vizyonizmini bu yaz›da gizlemeye lüzum bile görmedenaç›kça ilan etmektedir. Bunu okuyucuya yans›tabilmekiçin yaz›m›za yeni bir bölüm (VI) ilave etmek gere¤iniduyduk.

Bay Somer; “Sosyalist devrimin bar›flç› yoldan ger-çeklefltirilmesi düflüncesi ise siyasi devrimin sosyalizmin

102

Bütün yaz›lar

Page 104: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

zorunlu bir flart› oldu¤u, ama bu devrimin ihtilâlci olma-yan, “bar›flç› demokratik” yoldan baflar› sa¤lamas›n›nmümkün bulundu¤u görüflüne dayan›r.” demektedirEmek dergisinin 7. say›s›nda, (düz yaz›lar bize aittir).

Bay Somer’in sözlerine dikkat!

“...Ama bu devrimin, ihtilâlci olmayan, bar›flç› de-mokratik yoldan”

Soruna d›flar›dan bakan bir kiflinin bile aç›kça görebi-lece¤i gibi, bu ifadede, sosyalist ihtilâlle, demokratiklikkavram› z›tlaflt›r›lm›fl ve karfl› karfl›ya getirilmifltir.

Böyle bir ifadenin ise anlam› aç›kt›r:

a) Sosyalist ihtilâl, anti-demokratik bir yol olarak ka-bul edilmektedir. Ve ihtilâl alalâde bir hükümet darbesi ileözdefllefltirilmektedir. Demokratik yol olarak da sosya-listlere parlamento ve oylar›n % 51’i gösterilmektedir.

b) Lenin, Stalin, Mao Tse Tung, Ho Chi Minh, Giap, LinPiao, Fidel Castro, Che Guevera vb. gibi bütün proletar-ya ihtilâlcileri anti-demokratik yoldan iflbafl›na gelmifl,“darbeciler” gibi kabul edilmektedir. (‹fadeye göre)

Meseleye noktay› koyabilmek için, objektif bir tav›rla,burada iki karfl›t düflüncenin (Marksist-Leninist düflünceile revizyonist düflüncenin) sosyalist ihtilâle iliflkin görüfl-lerini belirtmemiz gerekir.

Marksist görüfl, sosyalist ihtilâli gerçek anlamda de-mokratik(8) bir yol olarak kabul eder. Marksist-Leninistihtilâl teorisinin, teorisyeni Lenin, sosyalizme siyasi de-mokrasinin d›fl›nda baflka bir yoldan varman›n imkans›zoldu¤unu ve siyasi demokrasi d›fl›nda baflka bir yoldan

103

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((88)) S›n›fl› toplumun bir kavram› olan “demokrasi”yi burada emek-çilerin iradesinin serbest tezahürü anlam›nda kullan›yoruz.

Page 105: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

sosyalizme var›labilece¤ini zannedenlerin anarflistler ol-du¤unu belirterek, emekçi halk›n deste¤ini almadan birdevrimin düflünülemeyece¤ini aç›kça söylemektedir.

“Ancak, halka inanan, halk›n yarat›c› dehas›n›n can-l› p›nar›na dalan galip gelebilir” diyen Lenin’e göre sos-yalist ihtilâl yolu, demokratik bir yoldur. Ve Lenin sosya-list ihtilâl yolunu, en demokratik iliflkiler içinde, y›¤›nlar›nba¤›ms›z iradelerinin tezahürü olarak tan›mlar.

Revizyonist görüfl ise sosyalist ihtilâl yolunu anti-de-mokratik yol olarak görür. Revizyonist düflüncede, Mark-sist görüfle göre temelde burjuva zorlay›fl›n›n bir ifade bi-çiminden baflka bir fley olmayan hukuki biçimler ve par-lamento esast›r. Revizyonistler demokratik yol olarak ni-teledikleri bu yoldan yani burjuva hukuki biçimleriyle,parlamentoculukla sosyalizme dönüflünü savunurlar.

Bar›flç› yol = parlamenter yol = demokratik yol; bar›fl-ç› olmayan yol = ihtilâlci yol = anti-demokratik yol (Ölçüburjuva parlamenterizmi) diyen bay Somer’in ise hangitaraf›n mensubu oldu¤u aç›kt›r.

Ancak biz bay Somer’in revizyonizmini elefltirirken,onun revizyonist oluflunu de¤il de Lenin’in Mao’nun eser-lerini tahrif ederek, revizyonizmini bu eserlerle sergileme-ye çal›flmas›n› elefltiriyoruz.

Revizyonistler hep bu tahrif yöntemini kullan›rlar. Buyöntemi ilginç bir biçimde kullan›rlar. Bir yandan Mark-sizmin ana metinlerini tahrif ederek, di¤er yandan da, re-vizyonizmi aç›kça tescil edilmifl ünlü revizyonistleri, “Re-vizyonist” diye suçlayarak, ayn› revizyonist düflünceyisavunurlar.

Somer de bu klasik yöntemi kullanmaktad›r.

Sosyalist devrimi (ihtilâli) anti-demokratik yol olarakilan eden sözlerini, Bernstein revizyonizmine fliddetle ça-t›p, sonra Kautsky’e dönüp, onun da flikeden Bernstein’i

104

Bütün yaz›lar

Page 106: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

en sert biçimde elefltirdi¤ini fakat nihai olarak ayn› sözle-ri söyledi¤ini, “kapitalizmin sosyalizme bar›flç› entegras-yonunun oportünizm” oldu¤unu belirterek “asl›nda dev-rimci sosyalistlerle oportünistler aras›nda temel farkl›l›ksiyasi devrim karfl›s›ndaki tutumlar›d›r.” cümlesiyle bubölümünü bitirdi¤i yaz›s›nda söylemektedir, bay Somer.

Böylece Kautsky’i aç›klarken kendi takti¤ini de aç›k-lam›fl oluyor Bay Somer. Bilindi¤i gibi Kautsky, anarfliz-me ve revizyonizme karfl› çok sert elefltiriler yöneltmifltir.Fakat nihai olarak revizyonizmin ak›ll› bir savunmas›n-dan baflka bir fley yapmam›fl ve gayet ustal›kla “devrim-ci marksist teori”yi revizyonizmle küllemeye çal›flm›flt›r.

Kautsky’nin yöntemi aç›kt›r; Marksizm’in binas›n›, te-mele kadar son derece tutarl› bir biçimde aç›klayan “Ka-utsky anlat›m›”, temelin analizine gelince, birden de¤iflirve devrimci Marksist dil, yerini revizyonizmin kufl dilineb›rak›r. Ve bina revizyonist temelin üzerinde yükselir, Ka-utsky yönteminde. (Tabii bütün bu sözler Kautsky’ninoportünist dönemine iliflkindir.)

Ve Kautsky’den yar›m as›r sonra bir Kautsky çömezisahnede; “Bernstein ve Kautsky Marksizme ihanet etmifl-lerdir”, “sosyalizmin kapitalizmle bar›flç› entegrasyonuoportünizmdir”, “Asl›nda devrimci sosyalistlerle oportü-nistler aras›ndaki temel farkl›l›k, siyasi devrim karfl›s›n-daki tutumlar›d›r.” Do¤ru önermeleri binay› devrimci birdille tasvir eder. Somer “Sosyalist ihtilâli anti-demokratikbir yol” ilan ederek, bu binay› revizyonizmin temeli üze-rine oturtmaktad›r.

Nihayet Emek Dergisi baklay› a¤z›ndan ç›kard›, öyleya, Marksizmin ana eserlerini tahrif ederek, Marksizmiçin hiç bir fleyi ifade etmeyen “savaflç›-bar›flç› yol” ikile-mine iliflkin iki ayd›r yap›lan neflriyat neydi?

Me¤er Emek fraksiyonunun bir maruzat› varm›fl.

105

Bütün yaz›lar

Page 107: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

BEfi

SA⁄ SAPMA DEVR‹MC‹ PRAT‹K VE TEOR‹*

“Acep, Türkiye’de iflçi s›n›f› var m›yd›? Ça¤daflproletarya m›yd›, de¤il miydi? gibilerden ince si-nek kayd› k›l kesen ayd›n baylar›m›za düflüncepekli¤i çektirmesin. (...) Do¤rudan do¤ruya ça¤-dafl proleterli¤inde kuflku götürmeyen iflçi s›n›f›m›-z›n sosyal tarihi de, gene Türkiye’de modern yerliözel sermaye tarihinden çok önce bafllar. Bunu enufak araflt›rmalar bile gösterebilir...” (1)

H. K›v›lc›ml›

“Devrimci teori olmadan, devrimci hareketten söz

edilemez”.

Bu söz emperyalizmin boyunduru¤u alt›ndaki, küçük-burjuva yaflant› ve düflüncesinin son derece etkin oldu¤ubizimki gibi bir ülkede çok daha anlaml›d›r. ‹lk bak›flta“da¤ gibi” güçlü gözüken ve her çeflit oportünizmin stra-

106

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

(*) Bu yaz› ilk kez Ocak 1970 tarihinde Ayd›nl›k Sosyalist Dergi’nin15. say›s›nda yay›nlanm›flt›r.

((11)) Dr. Hikmet K›v›lc›ml›, “Türkiye’de Kapitalizm” Cilt. 1, Sy: 18-20,Tarihsel Maddecilik Yay›nlar›.

Page 108: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

tejik planda büyüttü¤ü Yankee iflgali, ülkenin sanat›ndansporuna kadar bütün sosyal yaflant›s›nda kendisini hisset-tirmektedir. Yer alt› kaynaklar›ndan d›fl ticaretine, ekono-misinden politikas›na kadar ülkenin üzerinde denetimkurmufl olan Yankee Emperyalizmi, bilindi¤i gibi feodalmüttefiki ile birlikte demokrasicili¤imizin iktidar partisidir.Milli kurtuluflçu ve demokratik nitelikteki en küçük k›p›r-danmalar›n bile ezilme¤e çal›fl›ld›¤›, milli kurtuluflçular›nana caddelerde, halk›n gözü önünde aç›kça öldürüldü¤übir ülkede, bu koflullar alt›nda, de¤il Marksist olmak, de-mokrasiden yana olmak bile yürek ve cesaret isteyen birifltir. “Ne yardan, ne yerden” diyerek, ne Marksistliktenvazgeçen, ne de bunun gereklerini böyle bir ülkede yerinegetirebilecek niteliklere sahip olan, korkak, tabans›z, pa-sifist küçük-burjuva entellektüel bozuntular›n›n Marksistak›mdaki bozguncu düflüncelerinin temelinde, ülkenin bu-günkü koflullar›n›n zorlu¤unu aramak gerekir. ‹kinci ola-rak, Amerikan emperyalizmi ülke üzerindeki hegemonya-s›n› yaln›zca iflbirlikçileri arac›l›¤› ile de¤il, devrimci vemillici ak›mlar içine adamlar›n› sokarak, ak›mlar içindef›rsatç› ve yoz klikler yarat›p, bunlar› bulunduklar› örgüt-lerde hakim k›lmaya çal›flarak sürdürmektedir. Türki-ye’deki Marksist hareket içindeki Aybar-Aren-Küçükö-mer-Divitçio¤lu oportünizmlerini de¤erlendirirken bu ikiana etkenin mutlaka dikkate al›nmas› gerekir. Filipin tipidemokrasiyi gerçek bir burjuva demokrasisi olarak kabuledip, yar› iflgal ad›ndaki bir ülkede “oy mekanizmas›” ilepolitik iktidar›n emekçi s›n›flar taraf›ndan ele geçirilebile-ce¤ini savunan Aybar oportünizminin temelinde yatan,yukar›daki iki ana etkenden baflka bir fley de¤ildir.(2)

107

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((22)) Aybar oportünizmi bu etkenlerden sadece birisinin etkisi ile mi olufl-mufltur, yoksa her ikisi de birden mi etkili olmufltur? Hangisi ana, hangisitali etkendir? gibi sorular, objektif bir de¤erlendirmenin d›fl›ndad›r.

Page 109: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Ayn› biçimde yüzde bilmem flu kadar feodalizm vard›r,ana üretim biçimi kapitalize iliflkilerdir v.s diyerek YankeeEmperyalizmine karfl› kurulmas› gereken Milli Cepheninmillici s›n›flar›n› karfl›ya iten ve bu aflamada sosyalist saf-larda eylemsizli¤i oluflturan “Sosyalist Devrim” fliar›n› or-taya atan Aren veya Emek oportünizminin de bu yol sap-mas›n›n bafll›ca nedeni, Aybar’› çarp›tandan fark de¤ildir.Nihai olarak, Aybar’›n teorisinden farkl› olmayan bu frak-siyonun bütün görüflleri kendilerinin a¤z›yla flu sözlerdeözetlenebilir.

“Emek Dergisi’nin söyledi¤i fludur; Sosyalist Devrim,iflçi s›n›f›n›n müttefikleri ile birlikte sosyalist toplum dü-zenini kurmak için devletin s›n›f niteli¤ini de¤ifltirmesi-dir. Bugün sosyalist toplumu kurma sürecinde bir anolan sosyalist devrimi gerçeklefltirmeden, Türkiye’de an-ti-emperyalist ve anti-feodal bir mücadeleyi baflar› ile ta-mamlamak olanaks›zd›r. Buna karfl›l›k anti-emperyalistmücadele kazan›lmadan ve feodal kal›nt›lar ay›klanma-dan sosyalist toplumu kurmaya bafllamak mümkün de-¤ildir. Bir baflka deyiflle, sosyalist devrimin gerçeklefl-mesinden sonra, sosyalist düzeni kurma süresinin ilkevresi, anti-emperyalist mücadele ve feodal kal›nt›la-r›n yok edilmesi olacakt›r”.(3)

Aybar’›n parlamentarizm teorisinin yald›zlanarak tek-rar ortaya sürülmesinden baflka bir fley olmayan bu gö-rüfle göre; Sosyalist Devrim olacak, ondan sonra ülkedenemperyalizm at›lacak ve feodalizm temizlenecektir(!)Emperyalizmin iflgali alt›ndaki ülkemizde sosyalist dev-rim, çetin ve uzun bir halk savafl›ndan sonra de¤il de ön-ce yap›lacakm›fl (!) Bundan anlafl›lan, bu beylerin sosya-list devrimden kastettikleri Filipin tipi demokraside oyla-

108

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((33)) Kuyuya At›lan Tafl, Emek, say› 5, sy:4, siyahlar bize aittir.

Page 110: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

r›n % 51’ini al›p iktidara gelmek, ondan sonra bir yandananti-emperyalist mücadele -Amerika ile ikili anlaflmalarfeshedilecek, böylece Amerika tas›n› tara¤›n› toplay›p gi-decek- di¤er yandan da anti-feodal mücadele birlikte yü-rütülecek ve de sosyalist toplum düzeni kurulacak (!) VeAybar’›n teorisine, Marksist teoriyi -tahrif ederek- zorla-yarak k›l›f arama çabalar›: “Sosyalist devrimin bar›flç›yoldan gerçekleflmesi meselesinde sap› samana kar›flt›ra-rak keskin bir revizyonizm kokusu duyanlar vard›r” di-yerek, Marks’›n serbest rekabetçi kapitalizm dönemindebürokrasi ve militarizmi son derece zay›f olan ‹ngiltere veAmerika için o da bir ihtimal olarak söyledi¤i ve tekelcikapitalist dönemle birlikte Leninizm’in kabul etmedi¤isözlerini, ölmemek için alabildi¤ine güçlendirdi¤i bürok-rasi ve militarizmine dört elle sar›lan can çekiflen kapita-lizmin III. kriz döneminde geçerliymiflçesine ortaya sür-meleri hep bu çabalar›n aç›k kan›tlar›d›r.

Bu iki görüflü de çarp›tt›ran ana nedenler, asl›nda bugörüfllerden nihai olarak farkl› olmayan “‹slamc› Do¤ucuHalk Cephesini” savunan görüflün de temelinde yatmak-tad›r. Bu görüfl daha da ileri giderek “1961 Anayasas›üretim güçlerinin geliflmesini engellemektedir. A.P. Türki-ye’deki kapitalizmi gelifltirmekte, dolay›s›yla iflçi s›n›f›n›objektif olarak güçlendirmektedir. Dolay›s›yla A.P. iktida-r›na ve bu anayasay› de¤ifltirme teflebbüsüne destekolunmas› gerekir” diyebilmektedir. Bu görüfle göre: Tür-kiye halk›n›n bafl düflman› Amerikan emperyalizmi-iflbir-likçi burjuvazi-Mütegallibe ortakl›¤› de¤il, anti-emperya-list, milliyetçi, asker-sivil ayd›n zümredir. Ve bu zümreyene kadar fliddetli tav›r al›rsa, “Sosyalist geliflim” o denligüçlenir (!). Bu düflünce ile “Türkiye’deki geleneksel yö-neticiler” diye adland›rd›klar› asker-sivil ayd›n zümredenyak›nan, kendileri için büyük bir tehlike oldu¤unu söyle-yen eski Amerikan büyükelçisi Hare ile A‹D yöneticisi

109

Bütün yaz›lar

Page 111: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Macomber’in düflünceleri -emperyalizmin görüflü ile-aras›nda tam bir ayniyet oldu¤u aç›kt›r.(4)

‹flte üç yap›fl›k-çirkin kardefl: Al birini vur ötekine! Eniyi niyetlisi bile nihai tahlilde Amerikan emperyalizminehizmetten baflka bir ifle yaramayan bu teorilerin hepsinebirden “Emperyalizme teslimiyeti oluflturan oportünizm”demek herhalde yanl›fl olmaz.

Birincisi iyi bir teorik k›l›f bulamad›, Marksizmin bilimi-ne küfrederek ortaya, ‘Türkiye Sosyalizmi’ diye uydurukbir teori att›. Üçüncüsü hakk›nda bir fley söylemeye gerekyok; çünkü, bu gizlenmeye bile gerek görmeden iflini aç›k-ça yürütmeye çal›flmaktad›r. ‹kincisi, ambalajlamada dahausta ve kurnaz. Marksizmin laf›zlar› arkas›na gizlenerek Bi-limsel Sosyalizmden bihaber kafalar› kar›flt›rabilmektedir.

Fakat yar›-sömürge bir ülkede, Marksist ak›m içindeyaln›zca ‘emperyalizme teslimiyeti oluflturan’ yukar›da k›-saca özetledi¤imiz tipte bir oportünizm yeflermez. Böylebir ülkede birinci oportünizme tepki olarak, di¤er anti-em-peryalist s›n›flar›n lehinde bir oportünizm, Marksist çevre-lerde gürbüzleflme imkan›na her zaman sahiptir. Bilindi¤igibi, ülkemizde Amerikan emperyalizmi ile çeliflkisi olansadece iflçi s›n›f› de¤ildir; milli burjuvazinin, küçük-burju-vazinin de ç›kar çat›flmas› aç›kt›r. Küçük-burjuvazinin enbilinçli kesimini oluflturan “Kemalistlerin” Amerikan em-peryalizmine karfl› k›yas›ya bir mücadele vermenin haz›r-l›¤› içinde bulundu¤u bilinen bir gerçektir. Her s›n›f kendiiktidar› için mücadele edece¤inden Kemalistlerin Anti-

110

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((44)) Hare ve Macomber Amerikan kongresi önünde ‘Geleneksel Yönetici-lerden’ yak›nmaktad›r: “Bürokrasinin bir k›sm›n›n, d›fl yard›mlara tam sem-pati ile bakt›¤› konusunda flüpheliyim...Türkiye’de özel sektöre daha çok rolverildi¤ini görmenin sab›rs›zl›¤› içindeyiz, seçimle iflbafl›na gelen yeni iktidarda ayn› fleyden flikayetçidir” (D. Avc›o¤lu, Yön, 14 Ekim 1966, Sy: 8, 9, 10.)

Page 112: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Amerikan Milli Cephenin kendi önderliklerinde kurulmas›-na çal›flmalar› ve II. kurtulufl savafl›m›z› sevk ve idare et-mek istemeleri çok do¤ald›r. Bu nedenle Kemalistler Mark-sist saflarda kendi lehlerine bir ‘e¤ilim’ yaratmak isteye-ceklerdir elbette. Bugün saflar›m›zda böyle bir sapma filiz-lenmifltir. Bunu kolaylaflt›ran pek çok neden vard›r: Bir ke-re, ülkemiz küçük-burjuvalar ülkesidir. Türkiye devrimlertarihi bir bak›ma küçük-burjuva devrimler tarihidir. Uzunbir geçmifli olan küçük-burjuva bürokrasisinin böyle bir ül-kede etkin olmamas› olanaks›zd›r. Özellikle, küçük burju-va bürokrasisinin öncülü¤ünde -Kemalizm’in bayraktarl›-¤›n› yapt›¤›- bir milli kurtulufl savafl› vermemiz ve II. Em-peryalist evren savafl›n›n sonuna kadar ‘Kemalist düflün-cenin’ ülkede tek hakim politik ak›m olarak tutulmaya dik-katle çal›fl›lmas›, yüzde yetmifli okuma yazma bilmeyenyar›-feodal bir ülkenin kamuoyunun genellikle küçük-bur-juva ayd›nlar›ndan oluflmas› oldukça önemli etkenlerdir.

‹kinci olarak, sosyalist saflara, “ayd›n kesiminden”geçiflte, Kemalizmin zorunlu say›labilecek bir durak ol-mas› da çok önemli di¤er bir etkendir.

Üçüncü olarak, milli ittifaklar› hiçe sayarak, asker-si-vil ayd›n zümreyi Türkiye proletarya hareketinin bafl düfl-man› ilan eden sol “sekter” görünüfllü, fakat nihai tahlil-de “emperyalizme teslimiyeti oluflturan” oportünizminhem ideolojik planda iflas etmesi, hem de sosyal pratik-te bozguna u¤ram›fl olmas›, saflar›m›zda küçük-burjuvakuyrukçu görüfllere elbette kuvvet kazand›rm›flt›r.

Dördüncü olarak, devrimci Marksistlerle birlikte kü-çük burjuvazinin azami programc›lar› da “emperyalizmeteslimiyet” oportünizmine karfl› Türkiye’nin genel do¤ru-lar› sorununda, s›k› bir teorik mücadele vermifllerdir(5).

111

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((55)) Yön’ün Aybar-Aren, ‹dris ve Divitçio¤lu oportünizmine karfl› aç-

Page 113: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Bu da saflar›m›zda oldukça etkili olmufltur. Yak›n zama-na kadar, Kemalist çizgi ile proleter devrimci çizgi genifly›¤›nlar›n nazar›nda aç›k seçik çizilmifl de¤ildi.

Beflinci olarak -ki, dördüncüsüne çok ba¤l›d›r- küçük-burjuva devrimci fraksiyonunun görevini teorik planda(hakim-tali) mükemmel yapmas›, Türkiye’ye iliflkinaraflt›rmalar yaparak, onlar› kendi çizgisi aç›s›ndan ol-dukça tutarl› de¤erlendirmesi de önemli say›labilecek di-¤er bir etkendir.

Bütün bunlara ilave olarak, kolay devrimcili¤in f›rsat-ç›l›k propagandas›n›n kolayca tuttu¤u krizli bir evrede ol-mam›z›, proleter devrimci olman›n zorlu¤unu, proleterdevrimcileri olarak görevlerimizi gere¤i kadar tutarl› birbiçimde yerine getiremememizi v.s. de sayabiliriz.

Bu nedenlerden dolay› devrimci Marksist teoriye s›k›s›k› sar›lmam›z ve her çeflit sapmay› aç›kça ortaya koy-mam›z gerekmektedir.

Ayr›ca flu üç sebepten Marksist teorinin ›fl›¤› alt›nda,e¤ilim halinde olan sapmalar› bile gün ›fl›¤›na ç›karman›ngere¤i vard›r; herfleyden önce proleter devrimci saflar he-nüz oluflum halindedir ve fizyonomisi daha sa¤lam bir bi-çimde belirmemifltir, ikinci olarak proleter devrimci hare-ket, emperyalizme teslimiyet empoze etmeye çal›flanAren (Emek) oportünizmi ile daha hesaplaflmas›n› bitir-memifltir. Bu nedenle saflar›m›zda belirecek her sapmay›ortaya koymam›z gerekir. E¤er bunu yapmakta gevflekdavran›rsak, “emperyalizme teslimiyet oportünizminin”eline, teorik yetersizlikten dolay› “Sosyalist her zamansosyalist devrim yapar” diye düflünen, fakat gerçekte, yi-¤it, dürüst ve yetenekli omuzdafllar›m›z›n kafalar›n› bir

112

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

t›¤› mücadele, sosyalist saflarda h›zl› bir uyan›fl› sa¤lam›flt›r. ÖzellikleE. Tüfekçi ve Vahap Erdo¤du’nun yaz›lar›...

Page 114: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

süre daha kar›flt›rabilecek oldukça önemli bir silah ver-mifl oluruz. Aç›kt›r ki, bu da, bu oportünizmin silinmesinibir süre için bile olsa geciktirecektir. Üçüncü olarak,Marksist hareketin d›fl›ndaki ak›mlar aras›ndaki küçük-burjuva devrimci hareketi, emperyalizme karfl› teorikplanda kesin tavr›n› alarak (sevindirici bir olgu) “MilliKurtulufl Cephesi” ça¤r›s›nda bulunmaktad›r. Ve bu hare-ket gün geçtikçe büyümekte ve güçlenmektedir.

Bu flartlar alt›nda, ilk bak›flta önemsiz bir hata en kö-tü sonuçlar› do¤urabilir. Bu nedenle, Türkiye devrimciMarksist hareketinin s›n›rlar›n›n kesin bir biçimde çizil-mesi gerekmektedir. Ve buna iliflkin tart›flmalar› bofl vezamans›z bulmak için, de¤il miyop, kör olmak gerekir.Çünkü Lenin’in Çarl›k Rusyas› için dedi¤i gibi, Türkiyeproleter hareketinin gelece¤i, uzun y›llar boyunca flu yada bu nüans›n pekiflmesine ba¤l› olabilir.

Biz bu yaz›m›zda genellikle, saflar›m›zda (Milli demok-ratik devrim stratejisini savunan sosyalistler aras›nda) ye-flerme¤e bafllayan “sa¤ sapma” üzerinde duraca¤›z. An-cak zaman zaman -yeri geldi¤inde- halen, “emperyalizmeteslimiyet” oportünizminin en güçlü fraksiyonu olan“Emek fraksiyonunun” görüfllerini de ele al›p elefltirece-¤iz. Saflar›m›zdaki sa¤ sapma, son derece temkinli hare-ket ederek, Marksizmin genel do¤rular› aras›na gizlenecekgeliflme imkanlar› aramaktad›r. Marksizmin genel do¤ru-lar› arkas›na gizlenen “Sa¤ sapma” aç›k bir flekilde dev-rimci çizgiyi inkar etmemekte, sadece Türkiye’nin flartla-r›n› oldu¤undan daha afla¤› bir seviyede de¤erlendirerek,öz gücümüzü oldu¤undan daha zay›f göstermeye çal›fl-maktad›r. Ve do¤ald›r ki, temeldeki yanl›fl analiz, temelinüstünde yükselen binan›n bütün katlar›n›n tasvirinde deyans›yacakt›r. Biz, önce temeldeki bu yanl›fl de¤erlendir-meyi, sonra temeldeki bu yanl›fl de¤erlendirmenin kitleçizgisi, ittifaklar politikas› ve de günlük eylemlerde yans›-

113

Bütün yaz›lar

Page 115: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mas›n› teker teker -tabii genel planda- ortaya, koyaca¤›z.

‹lk önce temelin yanl›fl analizini ele alal›m. Sa¤ görüfl,Türkiye proletaryas›n›n bugünkü durumunu flöyle de¤er-lendirmektedir: “Türkiye proletaryas› milli demokratikdevrime öncülük edebilecek objektif ve subjektif flartlaratam olarak sahip de¤ildir. Proleter devrimcilerinin bugün-kü bafll›ca görevi, proletaryay› bu flartlara kavuflturmakiçin mücadeledir”.(6)

Görüldü¤ü gibi, buradaki “tam” sözcü¤ü, elastiki veher çeflit elefltiriye karfl› bir paratonerdir. Fakat ayn› yaz›-n›n baflka bölümlerinde proletaryan›n objektif flartlarasahip olmad›¤› aç›kça söylenmektedir. Asl›nda “tam”sözcü¤ünün orada olup olmamas›n›n hiçbir anlam› yok-tur. fiöyle ki, bu söz, tekelci kapitalist dönemde söylen-mektedir ve sözün anlam› da aç›kt›r. “Proletaryan›n bur-juva demokratik devrimde önderli¤i için objektif flartlartam olarak olgunlaflmam›flt›r”, “Ülkenin iktisadi geliflmeseviyesi, iflçi s›n›f›n›n siyaset sahnesindeki rolünü ikincilk›lmada”, “ancak bu ekonomik koflullar tam olarak mev-cut oldu¤u zaman, proletaryan›n burjuva demokratikdevrimde öncülü¤ü söz konusu olabilir”.

Biz bu görüflün, sa¤c› niteli¤ini iyice ortaya koymak,meseleyi, okuyucunun gözünde somutlaflt›rmak için dörtbölümde, de¤iflik aç›lardan ele alaca¤›z. Her bölümde,sanki bir önceki bölümde incelememifliz gibi, de¤iflik ba-k›fl aç›lar›ndan inceleyerek bu “Sa¤”, “Takipçilik” düflün-cesini sergileyece¤iz.

OBJEKT‹F fiARTLAR ve SA⁄ SAPMA

“Türkiye iflçi s›n›f›n›n milli demokratik devrimde ön-

114

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((66)) fiahin Alpay, Türkiye’nin Düzeni Üzerine, Sy. 464, Ayd›nl›k S:12.

Page 116: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

cülü¤ü için objektif flartlar› yoktur” diyen ve bu objektifflartlar› da “Önce proletarya, bir s›n›f olarak, yani iflgü-cünden baflka satacak bir fleyi olmayan bir proleter kitle-si olarak mevcut olmal›d›r. Esas olarak büyük çapta ka-pitalist üretimin yap›ld›¤› sanayi alan›nda toplanmal›-d›r... Köylülükle, özel mülkiyetle bütün ba¤lar› tam ola-rak kopmal›d›r” (7) fleklinde tan›mlayan bu görüflü:

1- Objektif fiartlar ve Milli Demokratik Devrim Teorisi.

2- Derinlefltirilen Ekonomizm ve Devrimci Teori.

3- “Köylü Devrimi” olarak Milli Demokratik Devrim.

4- Sa¤ Sapma ve Devrimci Pratik,

bafll›klar› alt›nda dört bölümde elefltirece¤iz.

Objektif fiartlar ve

Milli Demokratik Devrim Teorisi

“Türkiye’nin bugün eriflmifl oldu¤u ekonomik geliflmeseviyesi, milli demokratik devrim için proletarya öncülü-¤üne yeterli de¤ildir” görüflü, “Milli Demokratik Devrim”teorisiyle çat›flan bir düflüncedir. Bunu aç›kça ortaya ko-yabilmek için, milli demokratik devrim teorisinin niteli¤i-ni genel hatlar› ile ortaya koymak gerekir.

Milli demokratik devrim teorisi, Marksist-Leninist ke-sintisiz devrim teorisidir.

Kesintisiz devrim teorisinin temelinde, burjuva s›n›f›-n›n tarihi misyonunu yitirmifl oldu¤u bir evrede, o ülkede,burjuva s›n›f›n›n omuzlayamayaca¤› burjuva devriminin,müttefikleri ile birlikte iflçi s›n›f› taraf›ndan yap›lmas›,sonra da iflçi s›n›f›n›n bu “sürekli devrim anlay›fl›” içinde“Sosyalist devrime” yönelmesi, düflüncesi yatar.

115

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((77)) fiahin Alpay, Türkiye’nin Düzeni Üzerine, Sy. 464, Ayd›nl›k S:12.

Page 117: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Bu düflüncenin ilk belirtileri tekel öncesi döneminde,Marx ve Engels’de görülmektedir. 1848 ihtilali ile birlikteproletarya tarih sahnesine ba¤›ms›z güç olarak ç›km›flt›.Avrupa burjuvazisinin bütün devrimci at›l›m›n› yitirdi¤i budönemde, Almanya’da halen (1856’lar) burjuva devrimiolmam›flt›.

Alman burjuvazisinin bu devrimi yapabilecek güç vecesarete sahip olmad›¤›n› gören Marx, köylülerle ittifakkuran proletaryan›n giriflimi ile baflar›lacak olan burjuvadevrimini, Almanya’da proletarya devriminin bafllang›c›olarak görmekteydi.

“Almanya’da demokratik burjuva devrimi tamamlan-mad›¤› sürece Marx, Sosyalist proletaryan›n takti¤i ko-nusunda bütün dikkatini köylü s›n›f›n›n demokratikenerjisinin geliflimine yöneltecektir”. (8) Almanya’da aris-tokrasinin y›k›l›p burjuva demokratik devriminin baflar›l-mas›n›n proletarya için ne kadar önemli oldu¤unu anla-yamayarak Bismark ile anlafl›p, köylü hareketlerine s›rtçeviren, yaln›zca sözüm ona proletarya için mücadeleeden Lassell’i Engels en sert biçimde elefltirerek ihanetlesuçlamaktad›r: “Temeli bak›m›ndan tar›msal bir ülkedeataerkil (sömürüye), k›r proletaryas›n›n büyük feodalasiler taraf›ndan “sopayla” sömürülmesine bir imada da-hi bulunmaks›z›n, sanayi proletaryas› ad›na sadece bur-juvaziye sald›rmak alçakl›kt›r”. (9)

Lenin, tekelci kapitalist dönemde, Marx’›n bu süreklidevrim anlay›fl›n›, tekelci kapitalizmin evrensel çeliflkile-

116

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((88)) Lenin, Marksizmin Kayna¤›, Sy: 48, Gün Yay›nlar›.

((99)) Görüldü¤ü gibi sadece sosyalist devrimi savunmakla sosyalistolunam›yor, hatta bazen bu eylem kifliyi alçakl›k mertebesine oturta-biliyor.

Page 118: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

riyle Çarl›k Rusya’s›n›n somut flartlar›n› birlikte tahlil ede-rek formüle etti. Bu teori “Objektivizme” ve de Lenin’inyar› anarflist diye nitelendirdi¤i Troçkist Düflünceye kar-fl›, Lenin’in siyasi prati¤i içinde geliflmifl ve biçimlenmifl-tir. Bu teoriye Leninist veya Marksist-Leninist kesintisizdevrim ad› verilmektedir. Her ne kadar, yukar›da da be-lirtti¤imiz gibi, bu düflüncenin tohumlar› ve ilk unsurlar›Marx ve Engels’de görülmekteyse de, bu teori en mü-kemmel ifadesini Lenin ile birlikte emperyalist dönemdebulmufltur. Lenin’e göre, Rusya’da oldu¤u gibi, burjuvademokratik devriminin o zamana kadar baflar›lamad›¤›ülkelerde, proletaryan›n görevi, Menfleviklerin söyledi¤igibi, Liberal burjuvaziye destek olunmas› gibi ikinci dere-ceden bir görev de¤ildir. Çünkü bu dönemde -emperya-list dönemde- burjuvazi art›k tarihi kaç›rm›flt›r. Burjuvazikendisinden beklenen görevi yapamayacak kadar zay›f,c›l›z ve korkakt›r. Bu nedenle liderlik köylülerle ittifakkurmufl olan proletaryan›nd›r. Köylülerle ittifak kurmuflolan -bu ittifak içinde kentsel küçük-burjuvazi de yer ala-bilir veya almayabilir- proletaryan›n faal müdahalesiyledemokratik burjuva devrimi tam bir zafere ulaflabilir.Devrimle birlikte kurulacak olan ‹flçi-Köylü iktidar› içindeproletarya bu devrimi derinlefltirerek, proletarya devrimiiçin dönüflümü sa¤lama imkanlar›na sahip olur.(10)

Ve nihayet, tekelci kapitalizmin birinci bunal›m döne-

117

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1100)) “Leninist kesintisiz devrim” ile Troçkist “sürekli devrim” teorileri-ni özellikle birbirine kar›flt›rmamak gerekir. Leninist tahlil somut durum-lar›n somut tahlilinden hareket etti¤i halde, Troçkist tahlil, soyutun tahli-lidir ve zaman ve mekan mefhumlar›n› dikkate almayan metafizik bir for-müldür. 1905 demokratik devrim döneminde Troçkist formül özet olarakfludur: “Devrimcilerin önündeki aflama, burjuva devrimci aflamad›r. Rusburjuvazisi tarihi kaç›rd›¤› için, bu devrimin temel gücü Rus proletaryas›-d›r. Bu yüzden her iki devrim (burjuva devrimi ve sosyalist devrim) gide-

Page 119: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

minde, Mao Zedung “Leninist kesintisiz devrim teorisini”,emperyalizmin boyunduru¤u alt›nda yar›-sömürge bir ül-ke olan Çin’in somut prati¤ine uygulayarak “Milli De-mokratik Devrim Teorisini” formüle etmifltir.

Görüldü¤ü gibi, bu teori proletaryan›n öncülü¤ünüönermekte, proletaryan›n hegemonyas›n› esas almakta-d›r. Bu nedenle “proletaryan›n milli demokratik devrimdeöncülü¤ü için objektif flartlar tam olgunlaflmam›flt›r.” sö-zünde, “öncülük” kelimesinin hiçbir anlam› yoktur. Ve faz-ladan kullan›lm›flt›r. Çünkü milli demokratik devrim ancakproletaryan›n öncülü¤ünde söz konusu olabilir. ‹flçi s›n›f›-n›n öncü role sahip olmas›, hemen devrimi yapabilecekgüçte olmas› demek de¤ildir. ‹flçi s›n›f›, müttefikleri ile bir-likte düflmana karfl› sürekli bir mücadele içinde olacakt›r.Bu sürekli savafl içinde, zaman zaman yenilecek, bozgu-na u¤rayacakt›r. Fakat her bozgundan daha güçlü ve tec-rübeler kazanm›fl olarak ç›kacakt›r. Ve sonunda, müttefik-lerinin bafl›nda, devrimin kesin zaferini sa¤layacakt›r.

Demokratik devrimin zaferini temsil eden devrimci ik-tidar›n› bir “düzen örgütü” de¤il, bir “savafl örgütü” ola-rak görmek gerekir. ‹ster politik iktidar› ele geçirmifl ol-sun, (tabii müttefikleriyle birlikte) ister geçirmifl olmas›n,her dönemde iflçi s›n›f› yo¤un bir savafl›n içinde olacakt›r.Demokratik devrimin zaferinden sonra iflçi s›n›f›, sosyaliz-

118

Bütün yaz›lar

rek bütünleflecektir. Geçici bir “iflçi hükümeti” kurulacak ve böylece bur-juva devrimi proleter bir devrim olacakt›r. Politik iktidar› eline geçirmiflolan iflçi s›n›f› k›rlarda tar›m›n kollektivizasyonunu gerçeklefltirecektir. Bu-na, o zamana kadar iflçi s›n›f›n› destekleyen mülkiyet düflkünü köylüler di-renecektir. Ayr›ca Rus burjuvazisinden baflka Avrupa burjuvazisi de, Rusiflçi s›n›f› iktidar›na karfl› harekete geçecektir. Fakat, bat› burjuva devlet-lerinin müdahaleleri önlenebilecek; çünkü Rusya’daki sosyalist devrim sü-ratle bat›ya s›çrayacak, Avrupa proletaryas›n› harekete geçirecektir. Böy-lece devrim, sürekli devrim olacakt›r.”

---------- 0 ----------

Page 120: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

me geçiflin maddi ortam›n› yaratmak için savafl verecek-tir. Milli demokratik devrim mücadelesi bir kaç ayl›k birhareket de¤il, y›llarca sürecek olan bir savaflt›r. Demok-ratik devrim ile sosyalist devrim aras›nda bir Çin seddiyoktur. Stalin’in deyifliyle, burjuva demokratik devrim ilesosyalist devrimi bir tek zincirin iki halkas› olarak ve birtek tablo olarak görmek gerekir. Ve az çok iflçi s›n›f›n›nbelli bir toplumsal gücü temsil etti¤i bütün ülkelerde, bur-juva demokratik devrim sosyalist devrime geçifltir. AncakKamerun, Bassertolun gibi genç Afrika ülkelerinde sana-yi yok say›labilecek bir seviyededir, dolay›s›yla belli birtoplumsal gücü temsil eden iflçi s›n›f› da yoktur. Bu ülke-ler, emperyalizmin “böl” ve “yönet” yöntemi ile esas anaparçalar›ndan kopart›lm›fl ülkelerdir. Güdük de olsa varolan sanayi kurulufllar›n›n büyük bir ço¤unlu¤u zaman›n-da kopart›ld›klar› bütünde kalm›flt›r. Ve ilkel kabile iliflki-lerinin derin izlerini tafl›yan bu ülkelerde, proletaryan›nöncülü¤ünde bir devrim düflünmek biraz zordur.

Burada, bugün sömürge ve yar› sömürge ülkelerinsosyalizme geçifllerine iliflkin Marksist çevrelerde yap›lanbir tart›flmaya, k›sa da olsa, de¤inmek yararl› olacakt›r.Bilindi¤i gibi sömürge ve yar› sömürge ülkelerin ba¤›m-s›zl›klar›n› kazan›p, sosyalizme yönelmelerindeki yöntemmeselesinde Marksist çevrelerde iki ayr› görüfl vard›r.

Birinci görüflün temelinde, “her fleyi silahlar belirler”teorisinin bir ifadesinden baflka birfley olmayan, nükleersilahlar›n bütün insanl›¤› tahrip edecek bir seviyeye ulafl-t›¤›n›, bu nedenle sosyalizmin zafere giden savaflç› yolu-nun milyonlarca insan›n ölümünden geçti¤ini öne süren“karamsar” bir düflünce yatmaktad›r. Bu görüfl “bar›fliçinde birarada yaflamak”, “Bar›fl içinde kapitalizm ilesosyalizmin ideolojik mücadelesi” tezlerinin sömürge veyar› sömürge ülkeler için uygulanmas› olan “Kapitalist ol-mayan yol” teorisini formüle etmektedir. K›saca özetler-

119

Bütün yaz›lar

Page 121: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

sek, bu görüfle göre, belli bir toplumsal gücü temsil edeniflçi s›n›f›na sahip olmayan Afrika ve Asya’n›n sömürgeülkelerinde emperyalizme karfl› milli mücadele “devrim-ci demokratlar” denilen köken itibar›yla emekçi s›n›flar-dan gelme milliyetçi ayd›n ve subaylar›n yönetiminde yü-rütülebilir.

Ancak bu görüfl kendi içinde pek homojen de¤ildir. Bugörüflü savunanlar›n bir k›sm›n›n, bu “devrimci demokrat-lar›n” öncülü¤ünde, anti-emperyalist ve anti-feodal mü-cadele verildikten sonra, sosyalizme bile geçmenin müm-kün olabilece¤ini belirtmelerine karfl›l›k, di¤erleri küçük-burjuva kökenli ayd›n ve subaylar›n öncülü¤ünü, geneldemokratik program›n uygulanmas›yla prekapitalist ilifl-kilerin büyük ölçüde tasfiye edilece¤i ve ülkede güçlü sa-y›labilecek bir iflçi s›n›f›n› do¤urabilecek seviyede bir sa-nayileflmenin sa¤lanmas›na kadarki süre ile s›n›rlamakta-d›rlar. Ve küçük-burjuva iktidar›na alternatif olarak ortayaç›kan bu iflçi s›n›f›n›n güç kazanmas›yla ancak sosyalizmedönüflümün mümkün olabilece¤ini söylemektedirler. Bubirinci görüflün farkl› nüanslar›, bu iki ana yorumun geçi-ci ve melez ara flekillenmeleri biçimindedir.(11)

‹kinci görüfl ise, gerek emperyalizme karfl› mücadele-de, gerekse de sosyalizme geçiflte iflçi s›n›f›n›n ideolojik,örgütsel ve politik öncülü¤ünü esas almaktad›r. Milli de-mokratik mücadeleyi, Marksist-Leninist kesintisiz devrimteorisinin bir bölümü olarak kabul etmektedir.

Hemen belirtelim ki, iflçi s›n›f›n›n öncülü¤ü olmadanne anti-emperyalist savafl baflar›ya ulaflabilir, ne de sos-yalizme geçifl mümkün olabilir. ‹flçi s›n›f›n›n öncülü¤ü ol-

120

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1111)) Bu konuda genifl bilgi için bkz. “Bütün Ülkelerin ‹flçileri Birle-fliniz” Bilim ve Sosyalizm Yay›nlar›, “Azgeliflmifl Ülkeler ve Askeri Dar-beler”, “Afrika’da Milli Kurtulufl ve Sosyalizm Hareketleri”.

Page 122: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

madan sosyalizme geçifli mümkün görmek bofl bir hayal-dir. Fakat, “sosyalizme geçifli mümkün görmemek flart›y-la” bu görüfl, çok özel flartlar alt›nda olan, iflçi s›n›f› varsay›lmayacak kadar zay›f ve c›l›z olan Kamerun, Burun-di, Bassertolun gibi Afrika ülkelerinde, iflçi s›n›f› belli birgüce sahip olana kadar, tatbik imkan›na sahip olabilir. Buülkelerde sosyal yap›, büyük s›n›f farkl›laflmas› gösterme-mektedir. Sosyal s›n›f ve zümreler kesin olarak birbirin-den ayr›lmam›flt›r. Bundan ötürü bu tip ülkelerde Marksistpartiler gerçek birer Marksist parti olmaktan çok, millikurtulufl ak›mlar›n› ve hareketlerini dile getiren, devrimcis›n›f ve zümrelerin örgütleri biçimindedirler. Ve kurulduk-lar› günden itibaren milletin bütününün özlemlerini ve ç›-karlar›n› temsil etmifllerdir. Örne¤in bir ‹ngiliz sömürgesiolan Bassertolun’da, John Mottoheloa’n›n sekreterli¤iniyapt›¤› komünist partisi bu niteliktedir, stratejik program›“Kapitalist olmayan yol”dur. Bu parti, iflçi s›n›f› olmad›¤›için, ülkenin bütün anti-emperyalist ve demokratik güçle-rine hitap etmektedir. Ülkede daha modern s›n›flar›n iske-leti bile tam anlam› ile oluflmam›flt›r. Buna karfl›l›k, TunusKomünist Partisi’nin stratejik program› “Milli devrimciyol” de¤il, “Milli demokratik devrim yoludur”. Çünkü Tu-nus’ta belli bir seviyede sanayi kuruluflu ve dolay›s›ylabelli bir sosyal güce sahip iflçi s›n›f› vard›r.

Bu tart›flmalara M. Belli’nin (15 Aral›k 1967, Türk So-lu Say› 5, Sy. 5’deki yaz›) görüflü de aç›kl›k getirmekte-dir. “... Sosyalizm, iflçi s›n›f›n›n davas›d›r, onun toplumsaldüzenidir. ‹lkel kabile toplumunun derin izlerini tafl›yan,sözü edilebilecek sanayii bulunmayan ve dolay›s›yla ifl-çi s›n›f› da olmayan, ya da iflçi s›n›f› tarihi geliflmeyi etki-leyecek güce eriflmemifl bulunan ba¤›ms›z bir ülkede, ör-ne¤in Ghana’da, Somali’de elbette sosyalist kurulufltansöz edilemezdi. Öte yandan bu ülkeler için kapitalist kal-k›nma yolunu tutmak demek, yeniden, emperyalizme

121

Bütün yaz›lar

Page 123: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ba¤›ml› geri tar›m ülkesi durumuna dönmek demektir.Bu durumda, bu ülkelerin yurtseverlerinin tutabilecekle-ri yegane do¤ru iktisadi kalk›nma yolu, sosyalizme götü-recek olan “Kapitalist olmayan yol” olabilirdi.”

Ama sanayii olan, iflçi s›n›f›n›n toplumsal bir gücü

temsil etti¤i geri kalm›fl ülkelerde devrimci fliar, elbette

ki, sosyalist kurulufl fliar› olabilir ve olmal›d›r! Örne¤in

kurtuluflunda, sanayinin ikiyüzbin istihdam gücü olan

Cezayir’de “Kapitalist olmayan yol”dan söz edilemezdi

ve nitekim de edilmedi, bu ülkede sosyalist kurulufl fli-

ar› ileri sürüldü. Bu bak›mdan Cezayir’den ileri olan Tür-

kiye gibi bir ülkede, kapitalist geliflmede bir hayli yol ka-

tetmifl olan Türkiye gibi bir ülkede ‘kapitalist olmayan

yol’un sözü hiç edilemez.(12)

Ülkemizde “Kapitalist olmayan yol”u savunan, flu an-da küçük-burjuvazinin azami program›n› çizmekte olanD. Avc›o¤lu fraksiyonunu görmekteyiz. Avc›o¤lu’na göreTürkiye proletaryas›n›n emperyalizme karfl› mücadeledeöncü rolü oynamas›na objektif olarak imkan yoktur. Bunedenle, II. Milli kurtulufl savafl›m›zda öncülük, “Demok-rat devrimcilere” baflka bir deyiflle asker-sivil zümreyeaittir. “Ülkemizin bugünkü geliflme aflamas›nda milliyet-çi devrimciler bir kez daha ön planda rol almaya adaygözükmektedir” demektedir, Avc›o¤lu.(13)

Avc›o¤lu’nun görüflü; “Bugün milliyetçi devrimciler

122

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1122)) Siyahlar bize aittir.

((1133)) ‹talikler bize aittir. (D. Avc›o¤lu, bilindi¤i gibi kitab›nda, Milliburjuvazinin var olmad›¤›n› ileri sürmektir. Asl›nda Avc›o¤lu bunu ile-ri sürmek zorundad›r, çünkü savundu¤u “Kapitalist olmayan yol” te-zine göre, bu tezin geçerli oldu¤u ülkelerde toplumsal gücü temsileden iki grup vard›r, ve bu iki grup da küçük-burjuva ayd›n zümredengelmektedir; bir kesimi ‘Bürokratik burjuvazi” ad› alt›nda emperya-

Page 124: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ön planda rol oynamaya aday gözükmektedirler”. Çün-kü, “Ülkenin bugünkü geliflme aflamas› bunu gerektir-mektedir.”

“Sa¤ sapman›n” Avc›o¤lu’nun yorumuna iliflkin görü-flü: “Hiç olmazsa bir süre için yanl›fl de¤ildir”. (fiahin Al-pay, Türkiye’nin Düzeni Üzerine, Sy: 464, Ayd›nl›k, Say›12) Çünkü, “Bugün proletaryan›n ön planda rol oyna-mas› için objektif flartlar olgunlaflmam›flt›r”.

Görüldü¤ü gibi, “Asker-sivil ayd›n zümrenin” öncülü-¤ü meselesinde Avc›o¤lu ile “sa¤ sapma” hemfikir. Ge-rekçeler de ayn›d›r; “Ülkenin iktisadi geliflme seviyesiproletaryan›n de¤il de, asker-sivil ayd›n zümrenin öncü-lü¤üne uygundur”.

Avc›o¤lu’nun “Kapitalist olmayan yol”unu elefltirensa¤ sapma, de¤iflik bir tarzda t›pat›p ayn› fleyleri söyle-mektedir.

Aç›kt›r ki, birinci tezin yani kapitalist olmayan yol te-zinin, ikinci nüans› ile, “Sa¤” görüfl aras›nda hiçbir farkyoktur, Avc›o¤lu’nun görüflü ile aras›ndaki fark da, birin-ci tezin iki nüans› aras›ndaki fark kadard›r. Bir nüans ay-r›l›¤› da metoda iliflkindir; Avc›o¤lu Marksist olmad›¤›n›aç›kça söylemesine ve de Marksist terminolojiyi çok kul-lanmamaya dikkat etmesine karfl›l›k, sa¤ görüfl, Marksiz-me sahip ç›karak Marksist terminolojiyi bol bol kullan-maktad›r. Yaz›m›z›n bafl›nda bahsetti¤imiz küçük-burjuvadevrimcili¤inin saflar›m›zdaki yank›s› iflte budur.

K›saca özetlersek, sa¤ görüfle göre, “Asker-sivil ayd›n

123

Bütün yaz›lar

lizm ile iflbirli¤i yaparak “Kapitalist yol”u savunmaktad›r, di¤er kesimi“Demokratik devrimci güçler” olarak “Kapitalist olmayan yol”un izlen-mesini istemektedir. Milli burjuvazinin çekirdek halinde de olsa varl›-¤›, bu görüfle ters düflmektir, çünkü ülkede modern s›n›flaflma olufl-mam›flt›r).

---------- 0 ----------

Page 125: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

zümrenin öncülü¤ünde uygulanacak genel demokratikprogram, ülkede belli bir sanayileflmeyi sa¤layacak, top-rak ve tar›m reformlar› yap›lacak, böylece iflçi s›n›f›n›n ön-cülü¤ü, için objektif flartlar yarat›lm›fl olacakt›r ve proleterdevrimcilerin bugünkü görevleri bu küçük burjuva iktida-r› için çal›flmakt›r.” Bugün için bu görüflün Türkiye iflçi s›-n›f›na atfetti¤i rol ikincildir; Türkiye iflçi s›n›f›n›n siyasetsahnesindeki rolü objektif flartlara sahip olmad›¤›ndanikincil bir roldür. Oysa milli demokratik devrim teorisinde,iflçi s›n›f›n›n rolü, artç› de¤il, öncü bir roldür. Milli demok-ratik devrim mücadelesi sosyalizme geçiflin haz›rl›¤› oldu-¤u gibi, bir bak›ma da iflçi s›n›f›n›n iktidar mücadelesidir.Herhangi bir devrim öncesinde öncü rolü oynamaya adayolan s›n›f›n, bu rolü oynayabilecek belli bir potansiyeli ol-mas› gerekir. “Öncülü¤ü için iflçi s›n›f›n›n objektif flartlar›oluflmam›flt›r” demek, “iflçi s›n›f›n›n bu öncülü¤e sahip ol-mas›na maddeten imkan yoktur” anlam›na gelir ki, bu datekelci kapitalist dönemde, isçi s›n›f›na tekel öncesi burju-va devrimlerindeki gibi ikincil bir rol tan›mak demektir.Aç›kt›r ki, böyle bir düflünce de, milli demokratik devrimdüflüncesinin d›fl›nda sa¤c› bir düflüncedir.(14)

Hortlayan II. Enternasyonal Oportünizmi

Ve Tekelci Dönemin Marksizmi

Meseleyi daha da açmak, daha da somutlaflt›rmak

124

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1144)) Ülkede devrimci s›n›f ve zümrelerden herhangi biri, o evredeiflçi s›n›f›na nazaran daha faal ve aktif olsa bile, proleter devrimcileri-nin görevi, “Ülkenin iktisadi geliflme seviyesi müsait de¤ildir” diyerekiflçi s›n›f›na ikincil bir rol atfedip iflçi s›n›f›n› bu s›n›f veya zümrelerinpefline takmak de¤il, bu s›n›f veya zümreyle birlikte ortak düflmanakarfl› savaflta bir yandan bu dosta omuz vermek, itelemek, di¤er yan-dan da öncülü¤ü kazanmaya çal›flmakt›r.

Page 126: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

için II. Enternasyonalin “objektivist” düflüncesine, “takip-çilik” ideolojisine ve de tekelci dönem Marksizmine k›sa-ca da olsa mutlaka de¤inmek gerekir.

II. Enternasyonalin düflüncesi, Marks, Engels ile Leninaras›ndaki uzun say›labilecek bir dönemin en etkin ide-olojisidir. Enternasyonal düflüncesine ‘Objektivizm’ veya‘Takipçilik’ ideolojisi de diyebiliriz. Marksizmi öz bak›m›n-dan ekonomik bir teori, sosyolojik ve tarihi bir veri olarakkabul eder. Objektivizm Marksizmin devrimci ruhu olandiyalekti¤i bir tarafa b›rakan bir düflüncedir. Bu düflünce,Marksizmi bilimlerin -tarih, sosyoloji ve ekonomi- bir yer-de dar say›labilecek çerçevesi içine hapseder. S›nai ge-liflme ile proletaryan›n eylem yetene¤i aras›ndaki s›k›ba¤lant›y›, mekanik bir biçimde ele al›r. Takipçilik ideolo-jisinde, Marksizmin devrimci ruhu evrimcili¤e dönüflmüflve Marksist felsefenin devrimci kiflili¤i, mekanik düflün-cenin karanl›¤›nda görünmez olmufltur. (Tabii bütün bun-lar, sözüm ona, diyalektik metodla, Marksizm bilimi ad›-na yap›lm›flt›r).

II. Enternasyonalin mekanik düflüncesinin en belirginörne¤ini, Kautsky’nin meflhur “üretici güçler teorisinde”görmekteyiz. Bu teori, sadece çeliflkinin özgül karakteri-ne dikkat eder. Çeliflkinin evrensel karakteri ve bunun öz-gülde yans›mas›, bu teorinin hesaba katmad›¤› bir sorun-dur. Ve proletarya devrimi için objektif flartlar›n olgunlafl-mas› sorununda bu teori sadece tek tek ülkelerin iktisadigeliflme seviyelerini tahlil ederek, tekelci kapitalizmindünya ölçüsünde had safhaya ulaflan evrensel çeliflkileri-ni ve bunlar›n ülkelerin iç çeliflkilerinde yans›malar›n› he-saba katmayarak, II. Enternasyonal’in bütün partilerini“Oportünizmin” mezar›na gömmüfltür. II. Enternasyo-nal’in Çarl›k Rusya’s›ndaki uzant›s› Rus Sosyal Demokrat‹flçi Partisi’nin “Menflevik Hizbi”dir. Bu hizip, bu teoriyes›k› sar›larak “Rus proletaryas›n›n objektif flartlar› olgun-

125

Bütün yaz›lar

Page 127: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

laflmam›flt›r”, “bu nedenle Rus proletaryas›n›n, Çarl›kRusyas›’n›n politik konjonktüründe öncü bir rol oynama-s›na maddeten imkan yoktur”, “Rusya’da proleter bir ih-tilalci olanak yoktur” mihveri etraf›nda, Lenin’i kitleler-den kopuk, “komplocu bir Blanquist”, “küçük-burjuvamaceraperesti” diye suçlayarak, Marksizm ad›na, Leni-nist çizgiyi en sert bir biçimde elefltirmifltir.

Oysa Lenin’e göre, üretici güçler ile üretim iliflkileriaras›ndaki dünya ölçüsünde var›lan çeliflme had safhayaulaflm›flt›r, kapitalizm art›k çöküfl dönemine girmifltir.“Tarih bize bu an için bir görev vermektedir, görevlerin endevrimcisi... Avrupa gericili¤inin ve ayn› zamanda Asyagericili¤in en kudretli kalesinin y›k›lmas› Rus proletarya-s›n› enternasyonal devrimci proletaryas›n›n öncüsü hali-ne getirmektir.” diyen Lenin, kapitalizmin en uç noktayaulaflm›fl olan çeliflmelerinin sosyalist dönüflümü kaç›n›l-maz bir hale getirdi¤ini ve Çarl›k Rusyas›’n›n dünya kapi-talizminin bütün çeliflkilerini ba¤r›nda tafl›d›¤›n›, bu ne-denle dünya kapitalist sisteminin en zay›f halkas› olanÇarl›k Rusyas›’nda bir proletarya ihtilalinin mümkün ol-du¤unu görmekte ve örgütlenme v.s. gibi bütün haz›rl›k-lar› buna göre yapmaktad›r, bu y›llarda.

Emperyalist dönemle birlikte, tarihin lokomotifinin

burjuvazi de¤il, proletarya oldu¤u esprisi, Leninist ke-

sintisiz devrim düflüncesinin özüdür.

Emperyalizm henüz köylülükten kurtulmam›fl, zay›fve genç iflçi s›n›flar›n›, ülkelerinin en devrimci s›n›flar› ha-line getirmifltir. Lenin, “art›k proletarya devrimlerininmihrak› do¤u olmufltur” derken, bu kesintisiz devrim an-lay›fl› içinde proletarya devrimine geçifli kastediyordu.Sömürge ve yar› sömürge olan bu ülkelerde proletaryadevrimi, tek aflamada de¤il, iki aflamada, bu sürekli dev-rim esprisi içinde oluflmaktad›r. Ve bu ülkelerde burjuvadevrimi ile proletarya devrimi, “bir tek zincirinin iki hal-

126

Bütün yaz›lar

Page 128: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

kas›” “bir tek tablo” durumundad›r.fiimdi gelelim sorunun en al›c› noktas›na: Yar› sömür-

ge, sömürge ülkelerinin proletaryalar›n›n Marksist-Leni-nist sürekli devrimi omuzlayabilecek objektif flartlar› varm›d›r? Di¤er bir deyiflle, “Milli demokratik devrimde pro-letaryan›n öncü bir rol oynamas› için ülkenin iktisadi ge-liflme seviyesi müsaittir veya de¤ildir ama bu objektifflartlar tam olarak olgunlaflmam›flt›r” soru ve önerileri te-kelci dönemin Marksizmi için hiçbir anlam ifade etme-mektedir. Bu tip tart›flmalar, tekelci dönemde, Stalin’indeyifliyle, art›k geride kalm›flt›r.

Stalin, meseleleri son derece aç›k bir flekilde koymak-tad›r: “Eskiden proletarya devrimine haz›rl›k devresininflartlar›n›n tahlili, genellikle ayr› olarak ele al›nan, flu ve-ya bu ülkenin ekonomik durumu bak›m›ndan yap›l›yor-du. fiimdi art›k meselenin bu tarzda tetkiki yetersizdir.fiimdi meseleyi, bütün ülkelerin veya ülkelerin ço¤unlu-¤unun ekonomik durumu aç›s›ndan, dünya ekonomikdurumu bak›m›ndan tetkik etmek gerekir. Çünkü ülke-ler ve milli ekonomiler kendi kendilerine yeter birim ol-maktan ç›km›fllar, dünya ekonomisi denilen bir zincirinhalkalar› haline gelmifllerdir... Eskiden ayr› ayr› ülkeler-de veya daha do¤rusu geliflmifl flu veya bu ülkede, pro-letarya devrimi için objektif flartlar›n varl›¤›ndan veyayoklu¤undan söz etmek adetti. fiimdi art›k bu görüfl ye-tersizdir. fiimdi devrim için objektif flartlar›n dünyaekonomik sisteminin tamam›nda bir bütün olarakmevcut olup olmad›¤›ndan söz etmek gerekir”.(15) (Le-ninizmin ilkeleri, Sy. 30-31).

Ve Stalin, emperyalist dönemde, tek tek ülkelerde

127

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1155)) Siyahlar bize aittir.

Page 129: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

proletaryan›n devrim için objektif flartlara sahip olup ol-mad›¤›n›n tetkikini, II. Enternasyonal düflüncesinin birifadesi olarak görmektedir.

“Bu sebeple ayr› ayr› olarak ele al›nan flu veyabu ülkenin genel nüfusa nisbeti hakk›nda istatistikhesaplar›na emperyalizmin ne oldu¤unu anlama-m›fl olan ve vebadan korkar gibi devrimden kor-kan II. Enternasyonal yorumcular›n›n verdikleriözel önem tamamen büyütülmüfltür.” (J. Stalin,Leninizmin ilkeleri, Sy. 33).

Ve emperyalist zincirinin yak›n gelecekte nereden k›r›-laca¤› sorusuna Stalin’in cevab› fludur: “Yine zincirin enzay›f bulundu¤u noktada. Zincirin, örne¤in Hindistan’dak›r›lmas› imkans›z de¤ildir. Niçin? Çünkü Hindistan’dagenç ve ateflli bir proletarya vard›r. Ve bu proletarya millikurtulufl hareketleri gibi itiraz kabul etmeyen bir müt-tefike sahiptir. Çünkü bu ülkelerde devrime karfl› durandüflman, manevi her itibardan mahrum ve Hindistan’›nbütün ezilen ve sömürülen kitlelerinin nefretini haketmiflolan, herkesin tan›d›¤› yabanc› emperyalizmdir” (16).

128

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1166)) “Leninizmin ilkeleri, Sy: 32, Sol Yay›nlar›. Herhangi bir tered-düte yer b›rakmamak için flunun aç›klanmas› yararl› olacakt›r. Sta-lin’in “emperyalist dönemde proletarya devrimleri için proletaryan›nobjektif flartlar› art›k olgunlaflm›flt›r” sözünü Leninist devrim anlay›fl›içinde ele almak gerekir. fiöyle ki, yar›-sömürge ve yar›-feodal bir ül-kede proletarya hegemonyas›n›n objektif flartlar›n›n varolmas› de-mek, “sürekli devrim anlay›fl› içinde proletaryan›n, zincirin ilk halkas›-n› omuzlayarak baflar›ya ulaflt›r›p ikinci halkaya ‘sosyalizme’ geçebil-mesi için ülkenin geliflme seviyesi elverifllidir” demektir. Yoksa tekaflamada, proletarya devrimini yapmas› demek de¤ildir. Böyle bir dü-flünce anti-Leninist ve bir bak›ma Troçkist düflüncedir. ‹kinci önemlihusus da fludur: Proletarya hegemonyas›n›n objektif flartlar›n›n varol-mas› ile devrimin objektif flart› (devrimin temel kanunu) birbirine ka-r›flt›r›lmamal›d›r. Lenin’in ihtilalci kriz teorisine göre devrimin temel

Page 130: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Gelelim saflar›m›zdaki sa¤ e¤ilime: Manifesto’dakimodern sanayi proletaryas› için gerekli ö¤eleri s›ralaya-rak, “Türkiye proletaryas› bu flartlara sahip de¤ildir. Bunedenle Türkiye proletaryas›n›n, milli demokratik devrimmücadelesinde ‘öncülü¤ü’ için Türkiye’nin ulaflm›fl oldu-¤u iktisadi geliflme seviyesi yetersizdir. Bu dönemde, önplanda rolü, asker-sivil ayd›n zümre oynayacakt›r, zatenbugün yurt çap›ndaki esas mücadele iflbirlikçilerle buzümre aras›nda olmaktad›r” mihveri etraf›nda, Ka-utsky’nin üretici güçler teorisine s›k› s›k› sar›lan bu görü-flün temelinde, görüldü¤ü gibi, II. Enternasyonalin “takip-çilik ideolojisi” yatmaktad›r. Bu, öncü, devrimci bir dü-flünce de¤il, kuyrukçu, artç› ve evrimci bir düflüncedir.Böyle bir görüfle milli demokratik devrim etiketi takmak-la da “Proleter Sosyalist” olunamaz!...

Köylü Devrimi Olarak

Milli Demokratik Devrim Savafl›

Bütün aç›kl›¤› ile “sa¤” niteli¤i ortaya ç›kan bu düflün-ceyi flimdi de bir baflka aç›dan ele alal›m:

Objektif flartlar›n oluflmas› için “‹flçi s›n›f›n›n köylülük-le ba¤lar› tam olarak kopmal›d›r” düflüncesi yanl›flt›r vemilli demokratik devrimin “Köylü savafl›”, “köylü devri-mi” niteli¤ine ters düflen bir sa¤ görüfltür.

Bir kere sömürge ve yar› sömürge ülkelerde, iflçi s›n›-f› k›sa bir geçmifle sahiptir ve büyük ço¤unlu¤unun köy-

129

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

kanunu fludur: “Bir devrimin olabilmesi için sömürülen ve ezilen kitle-lerin eskiden oldu¤u gibi yaflaman›n imkans›zl›¤›n›n bilincine varmala-r› ve de¤iflme istemeleri yeterli de¤ildir. Devrim olabilmesi için sömü-renlerin eskiden oldu¤u gibi yaflayamamalar› ve hükümet edememe-leri gerekir. MMiillllii ööllççüüddee ggeenneell bbuunnaall››mm oollmmaaddaann ddeevvrriimm iimmkkaannss››zzdd››rr..”(Lenin’in hayat› ve eserleri, Sy: 38, Siyahlar bize aittir).

Page 131: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

lülükle ba¤lar› tazedir. Bu kötü bir fley de¤il, bilakis millidemokratik devrim için elzem olan iflçi-köylü ittifak›n›kolaylaflt›ran bir avantaj olabilir.

‹kinci olarak, milli demokratik devrim mücadelesi, ifl-çi s›n›f›n›n öncülü¤ünde yap›lan bir köylü devrimidir.

“Köylü s›n›f› milli hareketin esas ordusunu teflkil eder.Bu ordu olmadan güçlü bir milli hareket olamaz... Milli-yet meselesi asl›nda bir köylü meselesidir.” (J. Stalin’in,III. Enternasyonalin ‹cra Komitesinin Yugoslavya Komis-yonunda 30 Mart 1925 tarihinde söyledi¤i, Yugoslav-ya’da milliyet meselesine dair nutku) sözlerine at›fta bu-lunarak “Bu demektir ki, Çin ink›lab› asl›nda köylülerinink›lab›d›r... Japonya’ya karfl› savaflta bir köylü savafl›-d›r Yeni demokrasi siyaseti asl›nda köylüleri takviye si-yaseti demektir” diyor, Mao Zedung(17).

Lin Piao da, “Yaflas›n Halk Savafl›n›n Zaferi” broflürün-de milli demokratik devrimin köylü savafl› niteli¤ini aç›k-ça belirtmektedir. “Ta birinci devrimci iç savafl dönemin-de Mao Zedung arkadafl köylü sorununun Çin devrimin-de önemli bir yer tuttu¤unu, emperyalizme ve feodalizmekarfl› gerçeklefltirilecek burjuva demokratik devrimin as-l›nda bir köylü devrimi oldu¤unu belirtmifl ve Çin prole-taryas›n›n burjuva demokratik devrimindeki temel göre-vinin köylü mücadelesine önderlik etmek oldu¤unu ifla-ret etmiflti (...) Köylüler, emperyalistlere ve onlar›n uflak-lar›na karfl› demokratik devrimin ana gücünü temsilederler.” (18)

Çin’de Mao’nun deyifliyle, “Proletarya saflar›nda bur-

130

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1177)) Mao Zedung, Yeni Demokrasi, Sy: 44, Sosyal Yay›nlar›

((1188)) Lin Piao, Yaflas›n Halk Savafl›n›n Zaferi, Sy: 26 ve 54, Bilim veSosyalizm Yay›nlar›.

Page 132: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

juva reformizminin yank›s› olan Çen Tu-hsieu ve flüreka-s›, bu gerçe¤i anlayamayarak, Leninist kesintisiz devri-min d›fl›nda, burjuvaziye öncülük tan›yan bir burjuvademokratik devrim öngörmüfllerdir.”

Görüldü¤ü gibi “‹flçi s›n›f›n›n objektif flartlar›n›n olgun-laflmas› için köylülükle ba¤lar› tam olarak kopmal›d›r”önerisi, milli demokratik devrim teorisinden habersiz ol-man›n ta kendisidir. ‹flçi s›n›f›n›n öncülü¤ü için “köylülük-

le ba¤lar›n›n tam olarak kopmas›n›” beklemek, kuyruk-

çuluk politikas›n›n savunucusu Çen Tu-hsieu’nun yan›n-

da ayn› batakl›kta kulaç atmaktan baflka bir fley de¤ildir.

Sa¤ Sapma Ve Devrimci Pratik

Son olarak bu görüflü bir de “devrimci prati¤in” canl›p›nar›na sokal›m.

“Türkiye proletaryas›, milli demokratik devrimde ön-cülük için objektif flartlara sahip de¤ildir” veya -ayn› an-lama gelen- “Türkiye’nin bugünkü ekonomik geliflme se-viyesi, iflçi s›n›f›n›n milli demokratik devrim için öncülü-¤ünü imkans›z k›lmaktad›r”, “proletaryan›n bu objektifflartlara sahip olabilmesi için... köylülükle, özel mülkiyet-le bütün ba¤lar› tam olarak kopmal›d›r” sözleri, dünyaproletarya hareketinin devrimci pratiklerini inkar etmekdemektir.

Bilindi¤i gibi Çin’de milli demokratik devrim proletar-yan›n hegemonyas› ile zafere ulaflm›flt›r. Ve proletaryan›nideolojik, örgütsel ve politik öncülü¤ü ile sosyalizme ge-çilmifltir.

Kuomintang’›n devrimci bir çizgi izledi¤i (Mao Zedung,Li Ta Çoa, Lin Po Çu ve Çuyu-Pay’in merkez komitesineseçildikleri), “Rusya ile ittifak”, “Sosyalistlerle iflbirli¤i”,“Köylülere iflçilere yard›m” ilkelerinin kabul edildi¤i, ÇinKomünist Partisi’nin milli demokratik devrim mücadele-

131

Bütün yaz›lar

Page 133: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

sinde son derece etkin oldu¤u 1924-27 Devrimini sevk veidare etti¤i bir dönemde, 1926 Mart›nda, Mao Zedung Çiniflçi s›n›f› hakk›nda flunlar› söylemektedir; “Çin’de modernproletarya afla¤› yukar› iki milyon civar›ndad›r. Çin, eko-nomi bak›m›ndan geri oldu¤u için modern proletarya sa-y›s› fazla de¤ildir... Çin’de flimdilik pek az modern kapita-list tar›m vard›r. Tar›m proletaryas› denilen, y›ll›k, ayl›kya da günlük olarak tutulan tar›m ›rgatlar›ndan ibarettir”(19). Çin Komünist Partisi’nin öncülü¤ünde Japonya’yakarfl› güçlü bir milli birleflik cephenin kuruldu¤u, Çin Ko-münist Partisi’nin komutlar›na y›¤›nlar›n kulak verdi¤i,kurtar›lm›fl bölgelerde milli demokratik hükümet birimle-rinin kuruldu¤u bir evrede, Mao Zedung, Çin proletaryas›-n›n niteli¤ini flöyle belirtmektedir: “Çin proletaryas›, geniflölçüde, iflas etmifl köylülerden meydana gelmifl oldu¤un-dan, köylülükle tabii ba¤lar› vard›r. Bu da proletarya ileköylülü¤ün ittifak›n› kolaylaflt›r›r. Binaenaleyh, köylülü-¤e k›yasla küçük hacmi, kapitalist ülkelerin proletaryas›-na k›yasla genç yafl› ve burjuvaziye k›yasla düflük kültürseviyesi gibi baz› kaç›n›lmaz zaaflar›na ra¤men, Çin pro-letaryas›, Çin inkîlâb›n›n temeli olabilmifltir” (20).

Görüldü¤ü gibi, milli demokratik devrimin en üst afla-malar›nda, milli birleflik cephenin öncülü¤ünü yaparkenbile Çin proletaryas›, bu sa¤ görüflün önerdi¤i biçimdede¤ildir.

Fidel Castro’nun ikinci “Havana Bildirisi”nde söyledi-¤i flu sözler de soruna son derece aç›kl›k getirmektedir:“E¤er Amerika k›tas›n›n geri kalm›fl ülkelerinde iflçi s›n›-f›n›n say›ca nisbeten az oldu¤u do¤ru ise, içinde yaflad›-

132

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1199)) Teori-Pratik, Sy: 135 - 137, Mao Zedung, Sol Yay›nlar›.

((2200)) Yeni Demokrasi, Sy: 97. Mao Zedung, Sol Yay›nlar›.

Page 134: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

¤› insanl›k d›fl› flartlar belli oldu¤una göre, devrimci iflçive ayd›nlar taraf›ndan yönetilip ulusal kurtulufl mücade-lesinde kesin bir rol oynayan sosyal bir s›n›f var demek-tir. Ülkemizde egemen olan noktalar, sanayinin geri kal-m›fll›¤› ve tar›m›n›n feodal karakteridir” (21)

‹ki milyon civar›nda imalat sanayiinde çal›flan, dörtmilyona yak›n proletaryan›n bulundu¤u ve nüfusunun %70’i köylülerden oluflan, tar›mda, feodal iliflkilerin yan›n-da kapitalist iliflkilerin uç verdi¤i bir ülkede (Türkiye’de),proletaryan›n milli demokratik devrimde öncülü¤ü içinobjektif flartlar› yoktur; ve bu flartlara sahip olabilmesiiçin “köylülükle, özel mülkiyetle ba¤lar› tam olarak kop-mal›d›r” diyen görüflün devrimci olmad›¤›n›, devrimciprati¤in canl› p›nar› aç›kça göstermektedir. Devrimcipratik, proletaryan›n milli demokratik devrime öncülü¤üiçin gerekli olan objektif flartlar›, önerilen bu biçimi ileonaylamamaktad›r.

Devrimci prati¤in do¤rulamad›¤› her teori bofl ve kofbir do¤ma, bir spekülasyondur. “...Her teori zorunlu ola-rak, prati¤e dönmelidir ve bu iki sebepten böyle olmal›-d›r; birincisi, teori kesin olarak pratik taraf›ndan yarat›l-m›flt›r, dünyay› seyreden heveskarca, bofl bir merak içinde¤il, dünyay› de¤ifltirmeye yard›m etmek için kuruluphaz›rlanm›flt›r, ikincisi, mademki gerçek, kesintisiz hare-ket ve de¤iflikliktir, kendi kendine yeterli olmaya bakanher teori k›s›rlafl›r, art›k ölü bir dogmadan baflka bir fleyde¤ildir; ›srarla, durmadan prati¤e dönmezse bilgi süreciduraklar...” (22).

Görüldü¤ü gibi “objektif flartlar” meselesini dört ayr›bölümde, de¤iflik aç›lardan ele alarak inceledik.

133

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((2211)) Sosyalist Devrim, Sy: 31, Fidel Castro.

((2222)) Felsefenin Temel ilkeleri, Sy: 194, George Politzer, Sol Yay›nlar›.

Page 135: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Meseleyi bu sa¤ görüflün koydu¤u biçimde koymak,teoride, Marksist önermeleri kof dogmalar haline getir-mek ve Marksizm’in diyalekti¤inden hiç bir fley anlama-mak demektir; pratikte ise, proleter devrimci hareketiküçük-burjuva devrimcilerine teslim etmektir. Böyle birtahlil, Türkiye iflçi s›n›f›n› gücünden daha afla¤› seviyede,dolay›s›yla anti-emperyalist saflar› oldu¤undan daha azkuvvetli, Amerikan emperyalizmi + iflbirlikçi burjuvazi +feodal mütegallibe cephesini de oldu¤undan daha “az za-y›f” de¤erlendirmek demektir. Düflman kuvvetlerini, ol-

du¤undan daha kuvvetli, devrimci kuvvetleri ise, oldu-

¤undan daha zay›f de¤erlendirmek, “sa¤ oportünizmin”,

“PAS‹F‹ZM”in de¤iflmez karakteridir.

Asl›nda bütün bunlar›n temelinde, kendine ve iflçi s›-n›f›na güvenmeyen pasifist bir küçük-burjuva düflüncesiyatmaktad›r. Bir ülkede halk savafl› vermek, devrim yap-mak, herfleyden önce, kendine ve özgücüne güvenmek-le mümkün olur. Ancak kendi özgücümüze güvenerek buölüm kal›m mücadelesinin alt›ndan aln›m›z›n ak›yla ç›ka-biliriz. (Elbette bu, ittifaklardan yararlanmamak demekde¤ildir. Mücadelemizin bütün aflamalar›na “mümkünolan en genifl cepheyi kurmak politikas›” hakim olmal›-d›r.) Zafere giden yolda, küçük-burjuvazinin devrimci ik-

tidar› zorunlu bir durak olsa bile, proleter devrimcilerin

görevi, iflçi s›n›f›n›, ihtimaller üzerine kurulmufl bir poli-

tikaya dayanarak, küçük-burjuvazinin pefline takmak

de¤il, tam tersine, onu bilinçlendirerek, örgütleyerek bü-

tün halk›n öncüsü durumuna getirmektir. “Sen kendini

hele bir ifline ver, gerisi gelir.”(23)

134

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((2233)) Lenin, Napolyon’un bu sözünü iflçi s›n›f›na güvenmeyen ey-yamc›lar için kullanm›flt›r.

Page 136: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Proletaryan›n Öncülü¤ü Meselesi

“Türkiye proletaryas›n›n milli demokratik devrimdeöncülü¤ü için objektif flartlar vard›r” sözünde kastedilenflu andaki fiili bir öncülü¤ü de¤ildir. “Ülkemizde proletar-yan›n milli demokratik devrimde öncülü¤ü için objektifflartlar mevcuttur” demek, “Türkiye’nin eriflmifl oldu¤uiktisadi geliflme seviyesi, milli demokratik devrim strate-jisine uygundur; objektif gücü bak›m›ndan Türkiye prole-taryas› bu mücadeleyi omuzlayabilecek bir potansiyelesahiptir” demektir.

Türkiye proletaryas›n›n pratikte öncülü¤ü (fiili öncülü-¤ü) için proletaryan›n subjektif flartlar›n›n (bilinçlenmeve örgütlenme düzeyinin yüksek olmas›) olgunlaflm›fl ol-mas› gerekir; yani, bilimsel sosyalizmin silah› ile techizat-lanm›fl öncü bir proletarya müfrezesinin var olmas›, pro-leter y›¤›nlar›n›n oldukça büyük bir k›sm›n›n kendi parti-sinin komutlar›na kulak vermesi ve iflçi köylü ittifak›n›nsa¤lanm›fl ve bu ittifak üzerinde bütün anti-emperyalists›n›f ve zümreleri kapsayan bir Milli Cephenin kurulmuflolmas› gerekir. Elbette, bu flartlar yokken hele de flehirve köy proletaryas›n›n ve emekçilerinin hala önemli birk›sm›n›n bafl düflmanlar› olan emperyalizmin Türkiye’de-ki uzant›s› A.P. iktidar›n›n ya da statükocu muhalefetinpeflinden gitti¤i, flehir ve köy proletaryas›n›n genifl çevre-lerinin öz devrimi sosyalist devrimden habersiz olmas› biryana, ülkesinin iflgal alt›nda oldu¤unun bile fark›nda ol-mad›¤› bir evrede, proletaryan›n fiili öncülü¤ünden bah-setmek, oportünizmin daniskas›d›r. Böyle bir tutum, pro-leter devrimci harekete ihanet ve emperyalizme hizmet-ten baflka bir fley de¤ildir.

Objektif - Subjektif ‹liflkisi

Sorunu, öz ve aç›k bir flekilde ortaya koyabilmek için

135

Bütün yaz›lar

Page 137: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

objektif ve subjektif flartlar üzerinde biraz durmak gereki-yor. Objektif ve subjektif flartlar›, aralar›ndaki iliflkiyi orta-ya koymadan, birbirlerinden b›çak gibi ay›rmak metafizikbir tutumdur. Objektif ve subjektif flartlar birbirlerine kop-maz ba¤larla ba¤l›d›rlar; objektif ve subjektif flartlar karfl›-l›kl› etki durumunda bulunurlar ve her an onlar›n karfl›l›k-l› nisbi önemlerini en yak›ndan de¤erlendirmek gerekir.

Subjektif flartlar, objektif flartlar›n üzerinde yükselir, di-¤er bir deyiflle, her ülkenin ekonomik bünyesi, maddi var-l›¤›, proletaryas›n›n örgütlenme ve bilinçlenme düzeyini -genifl s›n›rlar içinde- tayin eder. Objektif flartlar nihai ola-rak, bir ülkenin proletaryas›n›n o süreç içindeki, tabir ye-rinde ise, al›n yaz›s›n› çizer. Proletaryas› yok denecek ka-dar c›l›z, sömürge bir ülkede nas›l ki güçlü bir proleterdevrimci ak›mdan söz edilemezse; proletaryas› geliflmiflolan, bir sanayi ülkesinde de, az da olsa, Marksist bir ak›-m›n var olmamas›ndan bahsedilemez. Madde ilk veridir.Bilinç ikinci veridir ve türevdir. Sanayii belli bir seviyedeolan Türkiye gibi yar›-sömürge ve yar›-feodal bir ülkede,bugünün devrimci fliar› nas›l “Tam ba¤›ms›z ve gerçektendemokratik Türkiye” fliar› ise, sekter ve gerici fliar da“Sosyalist Türkiye” fliar›d›r. fiöyle bir öneri ileri sürülebi-lir; “mademki Türkiye’de proletaryan›n objektif flartlar›tam olarak mevcuttur, o zaman proletaryan›n “kendi ken-dine bir s›n›f” de¤il de “kendisi için bir s›n›f” durumundaolmas› gerekir.” Bu, diyalekti¤i anlamamak, üretici güç-ler ile üretim iliflkileri aras›ndaki iliflkiyi mekanik olarakele almakt›r. Bu, Marksist materyalizmin birinci çizgisiolan “biçim, muhtevadan sonra gelir”den bihaber olmakdemektir. (Burada bilincin ve bilginin gecikmesi söz ko-nusudur.) Tarihte bu tip düflünceyi objektivistlerde, II. En-ternasyonalin oportünist yöneticilerinde görmekteyiz;ekonomik seviyedeki geliflme, üretim güçlerinin geliflmedüzeyi, politik ve sosyal dönüflümleri kendili¤inden, oto-

136

Bütün yaz›lar

Page 138: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

matik olarak sa¤lar fleklinde özetlenebilecek bu düflünce,bu “Marksist”leri pasif bir kadercili¤in rehaveti içerisindey›llar boyu uyutmufltur. Subjektif flartlar, elbetteki objek-tif flartlar›n pasif bir yans›s› de¤ildir, tam tersine aktif biryans›s›d›r. Pasif yans›s› biçiminde düflünmek mekanikmateryalizme özgüdür. (Ekonomist bir düflüncedir). Em-peryalist dönemde dört milyona yak›n proletaryan›n bu-lundu¤u Türkiye’de “proletaryan›n milli demokratik dev-rimde öncülü¤ü için objektif flartlar olgunlaflmam›flt›r” di-yen ve olgunlaflmas› için “köylülükle ba¤lar› tam olarakkopmal›d›r” fliar›n› ileri süren görüfl, daha önce aç›klad›-¤›m›z gibi ekonomist bir görüfltür, ekonomizmin, emper-yalizmin III. bunal›m devresinde derinlefltirilmesidir. Ayn›flekilde Türkiye gibi bir ülke için “proletaryan›n objektifflartlar, olgunlaflm›fl olsayd›, proletaryan›n öz örgütü varolurdu” görüflü de yine ayn› düflüncenin mahsulüdür.

Objektif flartlar, s›n›rl› da olsa subjektif flartlarda mut-laka yans›r. Tersini düflünmek metafizik bir düflüncedir.Bugün Türkiye proletaryas›n›n olgunlaflm›fl olan objektifflartlar›, subjektif flartlar›nda yans›maktad›r. Batman’da,Singer’de, Demirdöküm’de, Ere¤li’deki iflçi hareketleri,iflçi aristokratlar›n›n bütün uyutma ve engelleme çabala-r›na ra¤men, Amerikal› patronlara karfl› “Ba¤›ms›z Türki-ye”, “Kahrolsun Amerika” fliarlar›yla fabrikalar›n› iflgaleden Singer iflçilerinin hareketleri, sar› sendika “Metal-‹fl”in bütün engelleme çabalar›na ra¤men “KahrolsunAmerika” diyerek ve iflbirlikçi Vehbi Koç’a karfl› fabrika-y› iflgal ederek, iflgali k›rmaya çal›flan iflbirlikçi iktidar›ntoplum polisini ters geri püskürten demir döküm iflçileri-nin hareketleri...

Bütün bu hareketler, bir bak›ma, mesleki hak ve is-temlerin ötesinde mevcut rejime, Amerikan emperyaliz-mine karfl› tav›r al›fllar de¤il midir? Yani bütün bu hareket-ler ekonomik mücadeleyi de afl›p siyasi bir mücadeleye

137

Bütün yaz›lar

Page 139: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

dönüflme belirtileri de¤il midir? (Siyasi hale dönüflmeyeyönelmesi demek, sosyalist mücadele olmas› demek de-¤ildir. Sosyalist mücadele olmas› için mücadelenin tektek patronlara karfl› mücadele olmaktan ç›kmas› gerekir.)Aylardan beri süregelen iflçi s›n›f› hareketi, iflçi s›n›f›n›n s›-n›rl› da olsa, “Kendi kendine s›n›f”tan, “Kendisi için s›n›f”durumuna geçmekte oldu¤unun belirtileridir. Bütün buhareketler iflçi s›n›f›n›n potansiyel öncülü¤ünün fiili bir ön-cülü¤e dönüflebilece¤inin ilk iflaretidir. Milli kurtulufl sa-vafl›m›z›n bu aflamas›nda, proleter devrimcilerinin yönet-ti¤i gençlik harekeleri ve yoksul köylülerin toprak iflgalle-ri bir tarafa b›rak›l›rsa, hangi s›n›f ve zümre iflçi s›n›-f›m›zgibi aç›k olarak emperyalizme ve müttefiklerine karfl› ke-sin tav›r al›yor ve bu yolda eylem ortaya koyuyor? Bütünbu hareketler iflçi s›n›f›m›z›n objektif koflullar›n›n varl›¤›-n›n ve yans›mas›n›n belirtileridir. ‹flçi s›n›f›n›n bu hareket-leri üzerinde o mahallerdeki iflçi sosyalistlerin elbette rol-leri küçümsenemez. Ama, Ankara ve ‹stanbul’da yay›norganlar› etraf›nda kümelenmifl bizler, bu hareketlerin pe-fline tak›lmak durumunda kalmaktay›z. fiüphesiz, prole-ter devrimci hareketimiz henüz iflçi hareketlerini koordineedici ve iflçi s›n›f›n› bütün halk›n milli demokratik devrimmücadelesinin lokomotifi durumuna getirecek seviyeyeeriflmemifltir. Proleter devrimci kadrolar›n da¤›n›k, çeflitlikümeler içinde ve nihai olarak etkisiz olmas›nda çeflitli et-kenler rol oynamaktad›r -bu ayr› bir yaz› konusu olacakkadar önemlidir-. Konumuz bu olmad›¤› için bu etkenlereçok k›sa birkaç örnek vermekle yetinece¤iz: Proleter dev-rimci bir partinin olmamas›, küçük-burjuva devrimcifraksiyonunun -tali- görevini mükemmel yapmas› dolay›-s›yla k›sa zaman dilimi için de olsa etkinli¤ini saflar›m›z-da sürdürebilen sa¤ sapma ve “kötü teori yap›labildi¤i gi-bi kötü prati¤in de yap›labilece¤i...”

“Türkiye iflçi s›n›f› hegemonyas›n›n objektif flartlar› ol-

138

Bütün yaz›lar

Page 140: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

gunlaflmam›flt›r” diyen sa¤c› görüflün Türkiye’deki kon-jonktürü de¤erlendirifli oldukça ilginçtir: “Somut flartlar›nsomut tahlilinden hareket eder idealizme sapmazsak, da-ha bir süre Türkiye’deki devrimci harekette asker-sivilayd›n zümrenin önemli bir rol oynayaca¤›n› görürüz. Bu-gün de yurt çap›nda esas mücadele iflbirlikçilerle bukuvvet aras›nda cereyan etmektedir. Proleter devrimcile-ri ancak yeni yeni, o da esas olarak gençlik hareketleri-ne dayanarak mücadelede yer almaktad›r.” (24)

S›n›fsal durumu gere¤i, küçük-burjuvazi emperyaliz-min karfl›s›ndad›r. Kald› ki Türkiye’deki asker-sivil ayd›nzümre bu s›n›f›n en bilinçli ve uyan›k kesimidir. Ve dünya-n›n ilk milli kurtulufl savafl›n›n yöneticisi olmufl, “Laiklikve milli kurtuluflçuluk” diye tan›mlayabilece¤imiz Kema-list düflünce ve eylemin mirasç›s›d›r. % 60’› okuma yazmabilmeyen, feodalizmin bask›s› alt›ndaki küçük-burjuvalarülkesinde, elbette, “daha bir süre devrimci harekette as-ker-sivil ayd›n zümre önemli bir rol oynayacakt›r. Ama“yurt çap›nda” esas mücadele, iflbirlikçilerle Kemalistleraras›nda cereyan etmekte demek de¤ildir bu. GerçektenKemalistlerin bugünkü devrimci mücadeledeki yerleriaz›msanamayacak kadar önemlidir. Fakat emperyalizmeve müttefiklerine karfl› mücadelenin tek devrimci alterna-tifi de¤illerdir. Bugün emperyalizme karfl› ilk boy hedefiKemalistler de¤il, proleter devrimcileridir,(25) “Türkiye’deesas mücadele, iflbirlikçilerle Kemalistler aras›nda olu-

139

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((2244)) fiahin Alpay, Türkiye’nin Düzeni Üzerine, Ayd›nl›k, Say›: 12, Sy:446.

((2255)) Türkiye’deki sosyalist hareketin etkinli¤ine örnekler verelim;FKF’nin Türkiye politik konjonktüründeki etkinli¤i, (TDGF Bilimsel sos-yalizmi ö¤renme yolunda gayret gösteren ve bu yolla devrimci prati-¤e kat›lan sosyalist gençli¤in örgütüdür.) ‹flgale varan köylü ve iflçi ha-

Page 141: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

yor” sözü, “Türkiye proletaryas›n›n objektif flartlar› yok-tur” sözünün do¤al bir sonucu ve devrimci sosyalist teori-den sapman›n prati¤e yans›mas›n›n aç›k bir belirtisidir.Evet, bugün proletarya öz örgütüne sahip de¤ildir ama,Kemalistler de öz örgütlerine sahip de¤illerdir. “Proleterdevrimciler ancak yeni yeni, o da esas olarak gençlik ha-reketine dayanarak mücadelede yer almaktad›rlar.” (fia-hin Alpay, “Türkiye’nin Düzeni Üzerine”, Ayd›nl›k say› 12,sayfa 466.) sözü iki nedenden dolay› yanl›flt›r. Bir kereböyle bir de¤erlendirme, Türkiye proleter hareketiningeçmiflini küçümseme anlam› tafl›r. Bunu söyleyen arka-dafl, tarihi bir ad tafl›yan AYDINLIK dergisinin, yar›m yüz-y›l önce proleter devrimci hareketin organ›n›n ad›n› tafl›-yan bu derginin yazar› oldu¤unu unutmaktad›r. Türki-ye’deki sosyalist hareketin yar›m as›rdan fazla bir geçmi-fli, bir tarihi vard›r.(26) Bu denli köklü bir geçmifle sahipolan Türkiye proleter hareketi için, “Türkiye’nin siyasi

140

Bütün yaz›lar

reketlerinde, o bölgedeki proleter devrimcilerin bu hareketleri örgüt-leme ve kanalize etmelerindeki etkinlikleri, devrimci yay›n organlar›olarak, Ayd›nl›k, Türk Solu’nun, Türkiye politik hayat›ndaki etkinlikle-ri, (Oportünizmin bütün denetimine ve sosyalist bir niteli¤e sahip ol-mamas›na ra¤men) T‹P’in, içindeki proleter devrimci unsurlar›n itele-meleri ile de olsa, Türkiye politikas›ndaki etkinli¤i. (Daha pek çok ör-nek verebiliriz).

((2266)) Milli kurtulufl savafl›m›zdan bugüne kadar ki süregelen prole-ter devrimci mücadele öyle pek kolayl›kla az›msanacak bir fley de¤il-dir; 20 Eylül 1919’da Türkiye ‹flçi ve Çiftçi Sosyalist F›rkas›’n›n kurul-mas›, kurulmas›ndan 3 ay sonra 2000 iflçi delege ile ilk kongresiniyapm›fl olmas›, ‹ngiliz sansürüne ra¤men Marksist bir yay›n organ›olan Ayd›nl›k’›n ç›kart›lmas›, 1946’da Türkiye Sosyalist Emekçi KöylüPartisi’nin kurulmas› ve bu ara dönemde siyasi irticaya karfl›, demok-rasi düflmanlar›na bile flapka ç›kartt›racak kadar güçlü bir mücadeleverilmifl olmas›, 951 olgusu, Vatan Partisi’nin kurulmas› öyle bir ka-lemde karalanacak olgular de¤ildir.

---------- 0 ----------

Page 142: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

platformunda yeni yeni, o da gençlik hareketlerine daya-narak yer al›yor” demek, en yumuflak deyiflle, do¤ru birde¤erlendirme de¤ildir. Bugüne kadarki proleter devrimcimücadelenin hiç mi Sosyalist birikimi olmad›. Yar›-feodalbir ülkede, sosyalist olmad›¤› halde sosyalist bir kimlik ileTürkiye halk›n›n karfl›s›na ç›kan T‹P’in, Filipin demokra-sicili¤i flartlar›na ve oportünist yönetime ra¤men, dermeçatma bir örgütlenme ve k›sa bir seçim çal›flmas› ile “300bine yak›n” oy almas›n›n bafll›ca nedeni, 1919’dan bugü-ne kadar gelen Türkiye proleter devrimci hareketininoluflturdu¤u birikimdir. Di¤er bütün etkenler bu ana etke-nin yan›nda önemsiz ve talidir(27).

‹kinci olarak, haldeki proleter devrimci saflardaki ör-gütsüzlük ve da¤›n›kl›k bizleri yan›ltmas›n; gerçekte, ha-reketimiz büyük bir at›l›m yapman›n efli¤indedir. Toplu-mun çeflitli kesimlerinde ve Türkiye’nin çeflitli bölgelerin-de proleter devrimci hareket bir 盤 gibi büyümekte, ge-liflmektedir. Hareketimiz Türkiye’nin en ücra köflelerinekadar uzanmaktad›r. Hemen hemen her bölgede bir pro-leter devrimci gurup veya kifli vard›r. ‹çinde bulundu¤u-

muz aflama demir gibi bir disipline sahip bir proletarya

örgütünün içinde bu hareketi merkezlefltirmektir. Top-lumlar›n, sosyal olaylar›n geliflimi düz bir çizgi izlemez,trentler çizerek akar. Bugün bir “trent” atlamas›n›n için-deyiz. Çok k›sa bir zaman dilimi sonra bu süreci geçmiflolaca¤›z. Bir 盤 gibi büyümemize siyasi irtica engel ola-maz. Hayat›n gerçekleri, safsatalar›na karfl› her zamanmuzaffer olmufltur, olacakt›r da.

Yaz›m›z›n bu bölümünü bitirmeden önce, öteki sa¤

141

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((2277)) Elbette “oy mekanizmas›” kesin bir ölçü de¤ildir. Ama, bir bi-rikimin ifadesidir.

Page 143: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

oportünizmin; yani “emperyalizme teslimiyeti oluflturan”Emek fraksiyonunun proletaryan›n objektif flartlar›n› de-¤erlendirmesi üzerinde biraz dural›m. Emek’e göre, “Tür-kiye’de objektif flartlar sosyalist devrim için uygundur.Tar›mda kapitalist üretim iliflkileri hakimdir. Feodal ka-l›nt›lar % 5 gibi önemsiz bir teferruatt›r. Üst yap›da gözü-ken feodal ideolojiler ise bir önceki üretim tarz›n›n tortu-lar›d›r. Ve haldeki “az geliflmifl kapitalist” iliflkiler taraf›n-dan massedilmifltir.”

Bir an için feodal kal›nt›lar› % 5 gibi önemsiz bir tefer-ruat olarak kabul edelim; Marksist materyalizme göre birdüflünce, bir ideoloji varl›¤›n› meydana getiren maddiflartlar kayboldu¤u halde, bir zaman için varl›¤›n› sürdü-rür. Ama, bir önceki üretim düzeninin ürünü olan ideolo-ji, objektif çeliflkiler geliflti¤i ölçüde gerilemek zorundad›r,art›k geçmifle dönüfl imkans›zlafl›r. Yeni geliflmekte olanüretim güçlerine uygun düflünce, ideoloji, eskinin yerinial›r. Ülkemize bir bakal›m; Atatürk döneminde sinmifl,pusmufl olan feodal ideolojiler, 1950 Demokrat Parti ha-reketi ile birlikte birdenbire bir 盤 gibi büyümüfl ve gür-büzleflmifltir. Bugün “Nurculuk hareketi” o denli etkilidirki, ülkedeki “politik iktidar›n” oluflumuna, eli alt›ndakibirkaç milyonluk oyu istedi¤i yöne kanalize ederek “a¤›r-l›¤›n›” koyabilmekte, hatta zaman zaman müttefiki iflbir-likçi burjuvaziyi bile ürkütmektedir. fiimdi bu beylere sor-mak gerekir; Marksist diyalekti¤e göre, feodal üretim dü-zeni büyük ölçüde tasfiye olmufl olsayd›, bu feodal ide-olojilerin giderek gerileyip, etkinliklerini yitirmeleri ge-rekmez miydi? Oysa 1950’den bu yana geliflim aç›kt›r:feodal ideolojiler giderek semirmifl, güçlenmifl ve toplumyaflant›s›nda etkinli¤ini çok fazla artt›rm›flt›r. Uza¤a git-me¤e gerek yok, son seçimlerde partilerin aday listeleri-ne flöyle bir göz atmak kafi; a¤al›¤›n, fleyhli¤in, afliret re-isli¤inin adayl›kta nedenli önemli oldu¤u aç›kt›r. Seçim

142

Bütün yaz›lar

Page 144: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

sonras›, sadece mezhepçili¤e dayanarak seçmenlerinkarfl›s›na ç›kan bir partinin az›msanmayacak say›da oytoplayabildi¤ini hepimiz gördük. Görüldü¤ü gibi, derinli-¤ine bir araflt›rma yapmadan, yüzeyde bir de¤erlendirmeile bile feodal kal›nt›lar›n öyle % 5’lik art›klardan olmad›-¤› aç›kt›r. Erdost’un belirtti¤i gibi, tar›mda feodal iliflkile-rin yan›nda kapitalist iliflkiler uç vermektedir. Bu durum-da kalk›p da, “tar›mda feodal sömürü yüzde flu kadar, ka-pitalist sömürü flu kadar” diye hesaplar yapmak hatal›d›r.Marksizmin d›fl›nda bir metodla meselelere yaklaflmakt›r.1905 Rusyas›’nda, bugün Emek fraksiyonunun yapt›¤›tahlilleri yapan ihtilalci sosyalistlere, Lenin’in cevab›aç›kt›r; “Rusya’da modern büyük toprak iflletmesi, dere-beylik ve kapitalizmin karakterini ba¤r›nda toplar. Köy-lülerin büyük toprak a¤alar›n›n karfl›s›ndaki bugünkümücadeleleri, objektif de¤er ve kapsam bak›m›ndan, de-rebeylik kal›nt›lar›na karfl› mücadeledir. Ama bütün tektek durumlar› ay›rd›ktan sonra her durumu ayr›ca ölçüptartmak ve derebeyli¤in bitip pür kapitalizmin bafllad›¤›noktay› matematik bir kesinlikle bulmaya giriflmek, ken-di ukalal›¤›n› Marksistlere yüklemekten baflka bir fleyolamaz. Bir bakkaldan sat›n al›nan de¤er emek pay›ylah›rs›zl›k pay›n› ay›ramad›k diye, de¤er emek teorisini in-kar m› edelim baylar?...” (28).

Ayr›ca, ülkemizde feodal art›ktan % 5 de¤il de % 05 ol-sa bile, Marksist diyalektik analize göre, bugünün devrim-ci fliar› “Sosyalist Türkiye” olamaz. Tersini savunmak “ni-hai tayin edici çeliflme” ile “bafl çeliflmeyi” birbirine kar›fl-t›rmakt›r. Bir toplumun bünyesi karmakar›fl›k çeliflmelerbütünüdür. Bu çeliflmeler aras›nda, üretim güçleri de üre-

143

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((2288)) Lenin, Küçük-Burjuva Sosyalizmi ve Proletarya Sosyalizmi,Seçme Yaz›lar, Sy. 69.

Page 145: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

tim iliflkileri aras›ndaki çeliflme, nihai tayin edici olan te-mel çeliflmedir. Ama o anda “bafl çeliflme” bu çeliflme ol-mayabilir, örne¤in yeniden paylafl›m savafl›nda, Almaniflgali alt›ndaki geliflmifl kapitalist bir düzene sahip Fran-sa’da bafl çeliflki, proletarya-burjuvazi çeliflmesi de¤il,burjuvazinin iflbirlikçi kesimi hariç, bütün Frans›z halk› ileAlman emperyalizmi aras›ndad›r. Türkiye’deki temel çe-liflmenin proletarya-burjuvazi çeliflmesi oldu¤unu varsa-yal›m, bu koflullara ra¤men biz sosyalist devrim fliar›n› or-taya atamay›z. Çünkü bugün için tayin edici çeliflme, pro-letarya ile burjuvazi aras›ndaki çeliflme de¤il, Yankee em-peryalizmi ile bütün Türkiye halk› aras›ndad›r. Bu durum-da, proletarya partisinin görevi, proleter devrimcileriningörevi, “sosyalist devrim” 盤l›klar› atmak de¤il, bütünulusun en bilinçli sözcüsü olarak milli cephenin bafl›nageçip, Amerikan postallar› alt›nda ezilen milli ba¤›ms›zl›kbayra¤›n› yükselterek milli devrimi yapmakt›r. Bu bafl çe-liflme çözümlenmeden ülkede ne “sosyalist devrim” yap›-labilir ne de sosyalizm kurulabilir. ‹flgal alt›ndaki bir ülke-de Marksistlerin ilk görevi, “sosyalist” de¤il “milli devri-m”i yapmakt›r. “Sosyalist mücadele” “anti-emperyaliz-mi” de içeriyor diye, millici s›n›flar› karfl›na alarak “sosya-list devrim” fliar›yla ortaya ç›karsan, Amerikan emperya-lizminin ekme¤ine ya¤ sürerek Türkiye Ulusuna, Türkiyeproletaryas›na ve Enternasyonal proletarya hareketineihanetlerin en büyü¤ünü yapm›fl olursun!

Aç›kt›r ki, II. milli kurtulufl savafl›m›z düz bir hat izle-meyecektir. ‹çinde ayr›ca evrelere ayr›lm›fl çeflitli aflama-lardan geçerek baflar›ya ulaflacakt›r. Bu süre içinde, çe-flitli ittifaklardan yararlanaca¤›z, tabii düflman cepheside. Bir yandan emperyalizme karfl› mümkün olan en ge-nifl milli cepheyi kurmaya, öte yandan da proletaryayapolitik bilinç götürmeye çal›flaca¤›z. Bunun için millici s›-n›flara gidece¤iz, görev alan›m›z bütün millici s›n›flar›n

144

Bütün yaz›lar

Page 146: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

alan›d›r. Proleter devrimcisi olarak, Amerikan emperya-lizmi + iflbirlikçi burjuvazi + mütegallibe ittifak›na karfl›bütün alanlarda en kesin mücadeleyi verece¤iz. Proletar-yan›n kendili¤inden eylemleri içine girerek, bu ekonomikmücadeleleri örgütleyerek siyasi mücadelelere dönüfltür-meye çal›flarak, genifl bir siyasi gerçekleri aç›klamakampanyas›na giriflerek proletaryaya sosyalist bilinç ver-meye çal›flaca¤›z. Proletaryaya oportünizmin bütün bi-çimlerini göstererek, gençlik hareketlerinin anlam ve ni-teli¤ini, Kemalizmin tarihi geçmifli ve milli kurtuluflçu ge-lene¤ini tekrar tekrar anlatarak, II. milli kurtulufl savafl›-m›zda iflçi ve köylü kitlelerinin en yak›n dost ve müttefi-ki oldu¤unu belirterek politik bilinç götürece¤iz. Ama bü-tün bunlar› yaparken proletarya hareketinin siyasi ba-¤›ms›zl›¤›n› göz bebe¤imiz gibi koruyaca¤›z!..

‹ttifaklar Politikas› Ve Sa¤ Sapma

Ünlü ‹kili Görev

Emperyalizmin boyunduru¤u alt›nda bulunan yar›-fe-odal bir ülkede, proleter devrimcilerinin ikili bir mücade-le biçimi içinde olmalar› gerekti¤i aç›kt›r; bir yandan em-peryalizme karfl› mücadelede bütün millici s›n›f ve taba-kalar›n yan›nda yer almak, anti-emperyalist cepheninkurulmas› için azami gayreti göstermek, öte yandan daproletaryaya politik bilinç vererek örgütlemek ve onu bü-tün halk›n öncüsü durumuna getirmektir.

‹flçi s›n›f›n› bütün halk›n öncüsü durumuna getirmekiçin “önce kuvvet kazanal›m, sonra örgütlenmifl bu güçile ittifaklara girelim” diye düflünmek, görevleri s›rayakoydu¤u için, Marksizmin d›fl›nda, metafizik bir düflünce-nin ürünüdür.

Bir yandan genifl bir siyasi gerçekleri aç›klama kam-panyas› yürüterek iflçi s›n›f›na sosyalist bilinç verece¤iz,

145

Bütün yaz›lar

Page 147: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

iflçi köylü kitlelerini örgütleyece¤iz, öte yandan da di¤erbütün millici s›n›flara milli demokratik bilinç verme¤e ça-l›flarak onlar›n anti-emperyalist hareketlerine destek ola-rak, öz örgütlerine kavuflmas› için mücadele edece¤iz vemilli cephenin kurulmas›na çal›flaca¤›z. Bu, diyalektik birbütündür. Bu ikili mücadele birbirinden ayr›lmaz. Önce bi-risi sonra di¤eri ele al›namaz, ikisi bir arada yürütülmelidir.

Bütün bunlar, her zaman tekrar edilen, bilimsel sosya-lizmin genel do¤rular›d›r. Sorunu bu soyut flekli ile b›ra-k›rsak, hiçbir fleye ayd›nl›k getiremeyiz ve pratikte bu so-yut formülasyonun hiç bir de¤eri yoktur. -Bu hali ile b›ra-k›l›rsa tabii.- Mutlaka, sorunu soyut plandan somut pla-na indirmemiz ve somutun tahlilini yapmam›z gerekir.Nas›l ki, bir süreçteki içiçe geçmifl bütün çeliflkileri birbi-rine eflde¤er kabul etmiyorsak, bir çeliflkili bütünde de(bu ikili görevde de) iki çeliflik yönü eflit olarak ele ala-may›z. Bu iki çeliflik görevi eflde¤erde ele almak, “prole-ter devrimcilerinin hiç bir ifl yapmamas›” demektir. Çün-kü bu karfl›t iki yön birbirini dengeledi¤i için, hareket ye-rini stati¤e terkedecektir. fiu halde, dinamik bir durum-dan bahsetmek istiyorsak mutlaka bu iki yönden birisinindi¤erine nazaran, az da olsa, a¤›r basmas› gerekir. Bu ikiyönden; bütünün karakterini belirleyen yönüne çeliflkinina¤›r basan yönü, ötekine de çeliflkinin ikincil yönü denir.

fiimdi gelelim meselenin en can al›c› yerine; “Bir yan-dan proletaryaya sosyalist bilinç götürüp onu örgütlemek,proletaryay› öz partisine kavuflturmak, di¤er yandan da,millici s›n›flar›n anti-emperyalist mücadelesine omuz ve-rerek, onlar› öz örgütlerine kavuflturmak için çal›flmak”fleklinde konulan bu iki çeliflkili görevden hangisi ana gö-rev, hangisi tali görevdir? Milli demokratik devrim müca-delemizin bu aflamas›nda proleter devrimcilerinin ana gö-revi nedir? Bugünkü taktik hedeflerimizin çizilmesi aç›s›n-dan bu son derece önemlidir. “Bir çeliflmenin ana ve ta-

146

Bütün yaz›lar

Page 148: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

li yönlerinin incelenmesi, devrimci bir partinin siyasi,askeri, stratejik ve taktik direktiflerini tayinde önemlimetodlardan birisini teflkil eder.” (Mao Zedung) “Bazenbirisi, baz› hallerde de ötekisi tali veya ana görev olur, du-rumuna göre de¤iflir.” cevab› eklektik ve ciddi olmayanbir cevapt›r. Bu soruya cevap vermeden önce, içinde bu-lundu¤umuz evrenin niteli¤ini k›saca çizelim; bir kere, buevrenin en belirgin niteli¤i iflçi s›n›f› da dahil olmak üzerebütün millici s›n›flar›n bilinç seviyesinin düflüklü¤üdür.‹kinci olarak, bütün millici s›n›flar öz örgütlerinden yok-sundurlar. T‹P’de proleter devrimciler, CHP’de de Kema-listler ancak bir hizip teflkil edebilmektedirler.

Mücadelemizin bu evresinde, bu koflullar alt›nda pro-

leter devrimcilerinin ana görevi (dikkat edilsin, bütün ve-ya tek görevi de¤il) iflçi y›¤›nlar›n›n d›fl›ndaki, di¤er mil-

lici s›n›flar›n veya zümrelerin öz örgütlerine sahip olmas›

için çal›flmak, Kemalistlerin c›l›z da olsa yürüttükleri

devrimci mücadelelerine destek olunmas› de¤il, iflçi s›n›-

f›na bütün siyasi gerçekleri aç›klama kampanyas› ile

sosyalist bilinç götürmek, iflçilerin kendili¤inden geliflen

hareketlerini örgütlemek ve proletaryay› öz partisine ka-

vuflturmakt›r. Di¤er bir deyiflle, proleter devrimcileri ola-rak güç ve olanaklar›m›z›n önemli bir k›sm›n› bu ana yön-de, geri kalan k›sm›n› da tali yönde istihdam edece¤iz. Buçeliflkili ikili görevi bu kadar somuta indirgeyerek, karak-terize etmemiz, bu ikili yönün karfl›l›kl› iliflkilerini ihmaledecek kadar afl›r› basitlefltirmek de¤il, tam tersi, iki çe-liflkili görevin ay›r›c› karakterini ayr› ayr› ele almam›z,Marksist diyalekti¤in tahlil metodu olarak gerektirdi¤i birzorunluluktur. “Bir çeliflmenin ana ve tali yönlerini ince-lemeseydik, yani çeliflkinin bu iki flart›n›n ay›r›c› ka-rakterlerini ayr› ayr› ele almasayd›k, soyut bir incele-me içine s›k›fl›r kal›r, bu çeliflmenin flartlar›n› somutolarak anlayamaz ve sonuçta onu çözmek için do¤ru

147

Bütün yaz›lar

Page 149: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

metodu bulamazd›k.” (Mao Zedung) Marksist tahlil, so-mutun tahlilidir. Olaylar›, meseleleri ve çözüm yollar›n›,taktik hedef ve fliarlar› belli bir mekan ve evre içinde elealmak zorunday›z. Her aflaman›n temel taktik problemle-rine, ancak içinde bulunulan flartlar›n ciddi ve ayr›nt›l›tahlil ve aç›klamalar› yap›larak çözüm getirilebilir.

Milli demokratik devrim mücadelemizin bu evresindeproleter devrimcileri olarak bizlerin ana görevi iflçi s›n›f›-na sosyalist bilinç götürmek ve iflçi kitlelerini öz örgütle-rine kavuflturmakt›r. Gücümüzün az oldu¤u (buraya dik-kat; kendi gücümüzün az oldu¤u, baz› ittifaklarda temsiletmek iddias›nda oldu¤umuz s›n›f›n de¤il!..) bu evrede,bu görevin neden ana görev oldu¤u öyle Marksist teori-nin girift bir meselesi de¤ildir. Marksizmden birazc›k na-sibini alm›fl bir kifli bile, hemen anlayacakt›r ki, bu evre-de, iflçi s›n›f› aras›nda yerimizi sa¤lamlaflt›rmak “asli so-runumuz” olmal›d›r. Sosyalistler bütün halk›n milli de-mokratik mücadelesine öncülük etmekle yükümlüdürler.Fakat bu aflamada, iflçi ve köylü hareketleri içinde yeri-miz ve etkinli¤imiz dikkate al›n›rsa, neden ikinci göreveöncelik tan›mam›z gerekti¤i ortaya ç›kar. Marksist diya-lekti¤in büyük ustas› Lenin, tart›flma götürmez bir aç›k-l›kla sorunu formüle etmektedir: “‹lk dönemde, gerçektenpek az gücümüz vard› ve o s›ra kendimizi yaln›zca iflçileraras›ndaki eyleme adamam›z ve bu yoldan sapmalarakarfl› ç›kmam›z pek tabii idi. O s›ra bütün görevimiz iflçis›n›f› içinde durumumuzu sa¤lamlaflt›rmakt›.” (29).

Elbette bu ana görevimiz, milli demokratik devrim mü-cadelemizin bütün aflamalar›nda hep ayn› kalmayacakt›r.‹flçi ve köylü kitleleri aras›ndaki yerimizi sa¤lamlaflt›rd›k-

148

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((2299)) Lenin, Ne Yapmal›, Sy. 110, Sol Yay›nlar›.

Page 150: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

tan sonra, yani proleter devrimci bir örgüt kurduktan veiflçi köylü hareketlerini koordine edici bir duruma geldik-ten veya bu yolda epeyce yol ald›ktan, di¤er bir deyiflle buevreyi geçtikten sonra, bugün tali olan görevimiz ana, anaolan görevimiz tali duruma dönüflecektir.(30)

Aç›kt›r ki, iflçileri örgütlemek ve bilinçlendirmek soru-nu ile Milli Cephenin kurulmas›na çal›flma eylemi, müca-delenin yaflayan diyalekti¤i ile birbirine ba¤l›d›r. Bu ikimücadele iç içe geçmifltir ve onlar› ay›ran arada bir Çinseddi yoktur. Fakat, milli birleflik cephenin yönlendiricigücü olan iflçi s›n›f›n›n bilinçlenme ve örgütlenme mese-lelerinde belli bir yol katedilmeden, gerçek bir anti-em-peryalist cephenin kurulmas›n›n mümkün olaca¤› ciddiolarak düflünülemez. Bütün millici s›n›flar›n bilinç seviye-sinin düflük oldu¤u ve öz örgütlerinden mahrum oldukla-r› bu dönemde, Amerikan emperyalizmine karfl› mücade-lenin h›zlanabilmesinin ve Milli Cephenin kurulabilmesi-nin ilk ad›m›, proletaryan›n siyasi partisinin kurulmas›d›r,bu nedenle çabalar›n büyü¤ünün bu alanda gösterilmesizorunludur. Bu yap›lmadan, iflçi kitlelerini örgütlemeden,bilinçlendirmede belli bir ölçüde baflar› sa¤lamadan, mil-li cephe hakk›nda genel gevezeliklerin ötesinde, hiç birfley yap›lamaz. Meselenin öbür yan› da fludur; iflçi s›n›f›n›örgütlemek ve bilinçlendirme eyleminin daha fazla gelifl-me göstermesi, büyük ölçüde emperyalizm ve müttefik-lerine karfl› bir milli cephenin kurulmas›na ba¤l›d›r.

Sorunun somut tahlilini yaparak, bu evredeki ana gö-

149

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((3300)) Elbette ki iki çeliflik yönü aflamalara göre çok kat› bir flekildeay›ramay›z. Fakat her aflamada genellikle bir tanesi ana, di¤eri talidurumunu, o aflaman›n sonuna kadar sürdürür. Yani Marksist diya-lektik analize göre, mücadelenin her aflamas›nda ikili görevlerden bi-rinin di¤erine a¤›r basmas› gerekir.

Page 151: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

revlerimizi böylece belirttikten sonra gelelim sa¤ sapma-n›n bu konudaki görüfllerine; “Birinci mesele milli cephepolitikas›d›r” (31), “Ve ülkemizde emekçilerin öz partisininkurulmas› olana¤› bugün yoktur. Bugünkü biçimsel de-mokrasi buna imkan vermemektedir.” (32)

Sa¤ görüflün, ikili görevde görevleri mekanik olaraks›raya koymad›¤›n› varsayal›m. O zaman, aç›kt›r ki, anagörev olarak “milli cephenin kurulmas› için çal›fl›lmas›”önerilmektedir. “Ana görevimiz, objektif flartlar› olmayanbir s›n›fa subjektif flartlar› kazand›rmak olmal›d›r. Bununilk ad›m› proletaryan›n öz örgütünü kurmakt›r” denseydi,elbette çok ters olurdu. Do¤ald›r ki, ülkenin ekonomikseviyesi iflçi s›n›f›n›n objektif flartlar›n›n olgunlaflmas› içinyetersiz bir seviyede ise, ana görev di¤er millici s›n›flaradestek olmakt›r.(33) (Bu evrede iflçi s›n›f›n›n rolü aktif de-¤il, pasiftir.)

Gerçekte ise, burada bir yans›tma yap›lmaktad›r. Ken-di proleter devrimci hareketimizin c›l›zl›¤› iflçi s›n›f›nayans›t›lmakta, bu s›n›f›n, flu an için, milli demokratik dev-rimi yönetecek subjektif flartlar›n yan›nda objektif flartla-

150

Bütün yaz›lar

((3311)) Erdo¤an Güçbilmez, Ömer Özerturgut’un TDGF kurultay›nda-ki konuflmalar›ndan.

((3322)) Ö. Özerturgut ile röportaj, Devrim, Say› 5.

((3333)) Ayd›nl›k’›n 14. say›s›ndaki (Bu yaz› Ayd›nl›k’›n 14. say›s›ndanönce yaz›lm›flt›r.) Halil Berktay’›n “Bilimsel Sosyalist Devrim Anlay›fl›”yaz›s›, fi. Alpay’›n “Türkiye’nin Düzeni Üzerine” yaz›s›ndan sonra, sa¤›ntakipçilik ideolojisinin di¤er bir yaz›l› belgesidir.

H. Berktay, içinde bulundu¤umuz evrede, proleter devrimcilerininküçük-burjuva radikalleri ile olan güç birli¤i iliflkisinin “Dostluk-Des-tek-Elefltiri” iliflkisi oldu¤unu söylemektedir. -Kendisi bunun kuyruk-çuluk olmad›¤›n› söylemesine ra¤men- Bu politika sa¤ kuyrukçu birpolitikad›r. Bu politika küçük-burjuva radikalli¤inin saflar›m›zda yank›-s›ndan baflka bir fley de¤ildir. Milli demokratik devrim mücadelesi,

---------- 0 ----------

Page 152: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

r›ndan da yoksun oldu¤u ilan edilerek, iflçi s›n›f›n›n örgüt-lenmesi ekonomik ön flartlar›n olgunlaflaca¤› daha ileribir aflamaya b›rak›lmakta, bu döneme kadar da ünlü iki-li görevin flu dönemde, öncelik kazanmas› gerekeni ikin-ci plana itilmektedir. ‹flçi s›n›f›n›n ekonomik ön flartlar›n›nyerine getirilmesi savunularak, “Milli devrimci yol”, “Ka-pitalist olmayan yol”, kendini “Proleter Sosyalist” ilaneden a¤›zlarda “Milli demokratik devrim yolu” olarak fle-killenmekte ve saflar›m›zda “ekonomizm” böylece hort-lat›lm›fl olmaktad›r.

“Ülkemizde emekçilerin öz partisinin kurulmas› olana-¤› bugün yoktur” sözü, bu sapman›n baflka bir kan›t› ve“iflçi s›n›f› öncülü¤ünün objektif flartlar› henüz olgunlafl-mam›flt›r” de¤erlendirmesinin do¤al bir sonucudur. “Bu-günkü biçimsel demokrasi buna imkan vermemektedir”,o halde, bu aflamadaki mücadelemizin bafll›ca amac›, (ifl-çi s›n›f›n›n mücadelesi, pozitif de¤il, negatif bir mücadele-dir) emekçi kitlelerine bu imkan› verecek olan demokra-tik ortam›n kurulmas› olmaktad›r. Bu de¤erlendirme ise,Leninizme karfl›t bir de¤erlendirme ve “ekonomizm”in bir

151

Bütün yaz›lar

içinde ayr›ca evrelere ayr›lm›fl çeflitli aflamalardan geçecektir. Herhan-gi bir evrede proleter devrimci ak›m, çeflitli nedenlerin etkisiyle kü-çük-burjuva radikal ak›ma nazaran daha az güçlü olabilir. Fakat pro-leter devrimcilerin bu evredeki görevi, “dostluk-destek-elefltiri” tera-nesiyle proleter devrimci hareketi, küçük-burjuvazinin pefline takmak,küçük-burjuva devrimcilerine öncülük için aç›k bono vermek de¤ildir.Milli demokratik devrim mücadelesinin her evresinde, proleter dev-rimci güçbirli¤i politikas›, “hem mücadele, hem dostluk” politikas›d›r;ortak düflmana karfl› savaflta dostluk, Milli Cephenin öncülü¤ü için demücadeledir.

‘Dostluk - Destek - Elefltiri’ politikas›, Chen Tu Hsieu’nun “Hepdostluk, mücadele yok” biçimindeki sa¤ oportünist politikas›n›n de¤i-flik ifade biçiminden baflka bir fley de¤ildir.

---------- 0 ----------

Page 153: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ürünüdür. “Burjuva, burjuva devrimi yapar, proletarya,proletarya devrimi yapar”, “iflçi s›n›f›n›n ülkenin siyasalsahnesinde birincil bir role sahip olabilmesi için burjuvademokrasisinin gelifltirilmesi gerekir” diyen ve “sosyalistdevrim ile burjuva devrimi aras›nda uzun bir mesafe ola-ca¤›n›” düflünen 1905 demokratik devriminin efli¤inde,Leninizmin iktidar mücadelesinin bofl bir hayal oldu¤unusöyleyerek, acil politik amaçlar aras›nda, “parti kurmaözgürlü¤üne” özellikle a¤›rl›k veren “ekonomist” düflünceile “emekçilerin öz örgütünün kurulmas› olana¤› bugünyoktur, buna bugünkü biçimsel demokrasi imkan verme-mektedir” diyen görüfl aras›nda temelli bir ayniyet oldu¤uaç›kt›r. Oysa Leninist kesintisiz devrim teorisine, bu teori-nin yar›-sömürge ve yar›-feodal ülkelere uygulanmas›olan Milli Demokratik Devrim teorisine göre, burjuva de-mokratik devrim aflamas› ile sosyalist devrim aras›ndakimesafe uzun de¤il, k›sad›r. Ve Leninizme göre, proletarya-n›n öz örgütü mücadelenin her döneminde kurulur, de-mokratik haklar için mücadele bafll›bafl›na bir amaç de-¤ildir. “Ülkenin ekonomik geliflme seviyesi, milli demok-ratik devrim stratejisini öngörmektedir” yani, “proletarya-n›n objektif flartlar› mevcuttur”. Bu aflamada proleter dev-rimcilerinin görevi iflçi ve köylüleri bilinçlendirmek, örgüt-lemek ve proletaryan›n öz örgütünü kurmak, tali göreviise, di¤er millici s›n›flar›n öz örgütü için ve de Milli Cephe-nin kurulmas› için çal›flmakt›r, do¤ru devrimci çizgiyekarfl›, sa¤›n görüflü fludur; “Ülkenin ekonomik geliflmesiproletaryay› anti-emperyalist mücadelede ikincil k›lma-da”, “flu anda yurt çap›nda esas mücadele iflbirlikçilerleKemalistler aras›nda olmaktad›r” ve bu önerilerin do¤albir sonucu olarak “ana görev milli cephe politikas›d›r”.

Proletarya hegemonyas›n›n objektif ve subjektif flart-lar›n›n mevcut olmad›¤› ve öz örgütünün de bu aflamadakurulmas›na imkan olmad›¤›na göre, “Milli Cephe”den

152

Bütün yaz›lar

Page 154: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

kastedilenin küçük-burjuvazinin hegemonyas›nda bircephe oldu¤u aç›kt›r. K›saca özetlersek, sa¤ görüfl flunla-r› söylemektedir: Bu aflamada devrimci hedef, M›s›r'daki,Suriye'deki gibi anti-emperyalist bir küçük-burjuva ikti-dar›d›r. Bu harekette Türkiye iflçi s›n›f›n›n rolü, artç›,“destekçi” bir roldür. Kemalistlere destek olmakt›r. Buküçük-burjuva iktidar› proletarya öncülü¤ünün flu andavar olmayan objektif flartlar›n› oluflturacak (fabrikalarkuracak, ülkede toprak reformu yapacak), ülkede de-mokratik bir ortam yaratacak, böylece bu demokratik or-tamda proletaryan›n öz partisi kurulacakt›r!.

Kemalizmin “Sa¤›-Solu” Ve

Asker-Sivil Ayd›n Zümre

Aybar, Aren oportünizminin, asker-sivil ayd›n zümreyi“metafizik bir kategori” olarak ele al›fl›n› tutarl› bir biçim-de, k›yas›ya elefltiren saflar›m›zdaki sa¤ görüfl, Kemaliz-mi sa¤-sol diye metafizik bir ayr›ma tabi tutarak, ayn›idealizmin içine yuvarlanmaktad›r. Sa¤ görüfl meseleyiflöyle anlatmaktad›r: “Küçük-burjuvazinin en uyan›k ke-simini meydana getiren asker-sivil ayd›n zümrenin Ke-malist devrimci çizginin bugünkü ideologlar› küçük-burjuvazinin bocalayan niteli¤ini yans›tan bir flekilde,bir sol devrimci, bir de, sa¤ gerici parlamentarist iki ka-nada ayr›lm›flt›r. Bugün bu ayr›m› yapmadan, asker-sivilzümrenin bu iki ayr› kanad›n liderli¤inde bölünmüfl ol-du¤unu görmeden, Kemalist devrimci çizginin bugüniçinde bulundu¤u meseleleri do¤ru tesbit etmeye imkanyoktur. Bu konuda do¤ru tesbitlere varmak ise, kendimizkadar müttefiklerimizin durumunu da bilmek zorundaolan proleter devrimcileri bak›m›ndan büyük önem ta-fl›r... Aralar›nda Bülent Ecevit'in bulundu¤u di¤er birkadronun liderli¤inde olan sa¤ kanat ise, Türkiye'dekiparlamentarizmin gerici niteli¤ini kavramamakta, bu de-

153

Bütün yaz›lar

Page 155: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mokrasicilik oyununu burjuva demokrasisi olarak kabuletmekte ve onun üzerine kanat germektedir... Bu tutumkaç›n›lmaz olarak onlar› emperyalizme ve iflbirlikçilerinekarfl› tavizci, uzlaflt›r›c›, teslimiyete dayanan bir politikaizlemek zorunda b›rakmaktad›r. Ama biz, hiç olmazsaana kesim itibariyle küçük-burjuva devrimcilerinin uzunsüre gerici parlamentarizme bel ba¤layacaklar›na inan-m›yoruz.” (fiahin Alpay, Türkiye'nin Düzeni Üzerine, Ay-d›nl›k, Say›: 12, Sy: 450-451)(34)

Bu konuda tutarl› bir tahlil yapabilmek için, ilk önceKemalizmin niteli¤i üzerinde biraz durmam›z gerekiyor.Kemalizm, emperyalizmin boyunduru¤u alt›ndaki bir ül-

kede do¤u halklar›n›n milli kurtulufl bayraklar›n› yüksel-

ten, emperyalizmi yenerek milli kurtulufl savafllar›n›

açan bir küçük-burjuva milliyetçili¤idir. Türkiye'deki kü-çük-burjuvazinin en radikal çizgisi olan Kemalizmi karak-terize eden yaln›zca “Milli Kurtuluflçuluk” ve “Laiklik”ögeleridir. Eflyan›n do¤as› gere¤i Kemalizmin belirli biriktisat politikas› yoktur ve olmam›flt›r. Küçük-burjuvazi-nin emekle sermaye aras›nda bocalayan genel niteli¤i,Kemalizmin iktisat politikas›nda yans›maktad›r. ‹çindebulunulan evrenin koflullar›na göre yön de¤ifltiren, bazenözel teflebbüsçü yan›, bazen de devletçi yan› a¤›r basanbir iktisat politikas› vard›r Kemalizmin. Kemalizmi bugü-ne kadar ayakta tutan, ona ruh veren milli ba¤›ms›zl›kç›niteli¤idir. Kemalizmin anti-emperyalist niteli¤i bir tara-

fa b›rak›l›rsa, ortada Kemalizm diye bir fley kalmaz. Bunedenle ancak emperyalizmin karfl›s›ndaki saflarda yeralanlar, Kemalizme sahip ç›kabilirler. Emperyalizmle uz-laflarak, anti-emperyalist hareketleri k›nayanlar, emper-

154

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((3344)) Siyahlar bize aittir. Görüldü¤ü gibi asker-sivil ayd›n zümre ileKemalizm efl anlamda kullan›lmaktad›r.

Page 156: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

yalizmin iktidar arac› olan Filipin tipi demokrasiye kanatgerenler, sa¤›nda da olsa Kemalist saflarda yer almazlar.1919'da Amerikan mandas› isteyenler ne kadar milli ba-

¤›ms›zl›kç› ve Kemalistlerse, 1969'da anti-amerikan ha-

reketleri sabote etmeye çal›flarak anti-emperyalist saf-

lar› da¤›tmak hevesinde olanlar, milli kurtuluflçulara

“gözü dönmüfl demokrasi düflmanlar›”, “halka inanma-

yan yobaz ayd›nlar” diye kara çalarak Amerika’ya taviz

verme politikas›nda iflbirlikçilerle yar›fl halinde olanlar

da o kadar Kemalisttirler. Ve bu Kemalistler ne kadar

devrimci iseler, onlar› Kemalist saflara sokan görüfl de

bir o kadar devrimcidir!..

Kemalizmi bu flekilde sa¤-sol diye ay›rmak, çeflitli ha-talar› içeren yanl›fl bir tahlildir.(35) Dikkat edilirse, sa¤ gö-rüfl asker-sivil ayd›n zümre ile Kemalizmi ayn› fleyler ola-rak kabul etmektedir. Bu tamamen saçmad›r. Asker-sivilayd›n zümre küçük-burjuvazinin bir tabakas›d›r. Kema-lizm ise, bu kesimin veya küçük-burjuvazinin en radikaltutumu, politik görüflüdür. Görüldü¤ü gibi burada ayn› s›-radan olmayan gerçekler ayn› kategori içinde yer almak-tad›r. Birini öteki diye almak, kullan›lan terimlerin belirle-nmesini isteyen diyalektik mant›¤a ayk›r›, metafizik birhatad›r.

Sa¤ sapma, acaba neden “sa¤-sol” diye asker-sivilayd›n zümreyi ay›rmas› gerekirken onun radikal politik

155

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((3355)) Kemalizmi sa¤-sol diye ikiye ay›r›p, bugün emperyalizmin dü-men suyunda rota takip edenleri de Kemalizmin saflar› içine sokmak,proleter devrimci taktik aç›s›ndan da yanl›flt›r. Kemal Sat›r’a veya Bü-lent Ecevit’e Kemalist dersek, Süleyman Demirel veya Metin Toker’ene diyece¤iz? Çünkü onlar da Kemalizme sahip ç›kmaktad›r. (D›fl ba-s›n, LE MONDE yeni hükümeti kapitalist metodlara ve bat›ya çok ba¤-l› laik ve Kemalist oldu¤unu söyleyen muhafazakar bir ekip diye ta-n›mlad›). Devrim, Say› 4, Sy: l.

Page 157: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

görüflü olan Kemalizmi sa¤-sol diye ikiye ay›rarak hata-ya düflmektedir? Asl›nda, kendisine Marksizmin bu temelilkesini çi¤neten bu tahlili sa¤ sapma yapmak zorunda

idi. “Neden zorundayd›” aç›klamas›na geçmeden önce,bu oldukça önemli mesele üzerinde bir aç›klama yapa-l›m; kavramlar›n do¤ru ve yerinde kullan›lmas› Mark-sizmde, Marksist felsefede hayati öneme haizdir. Buradasözü Louis Althusser'e b›rakal›m: “Felsefe halk›n teorialan›ndaki s›n›f mücadelesini temsil eder. Neden felsefekelimelerle dövüflür? S›n›f mücadelesinin gerçekleri ke-limeler taraf›ndan ‘temsil edilen’, ‘fikirler’ taraf›ndan tem-sil edilir. Bilimsel ve felsefi ak›l yürütmelerde kelimeler(kavramlar, kategoriler) bilginin ‘araçlar›d›r’. Fakat siya-si, ideolojik ve felsefi mücadelede kelimeler ayn› zaman-da, silah, patlay›c› veya uyuflturucu madde ve zehirdir.Bazen s›n›f mücadelesi bir kelimenin di¤er bir kelimeyekarfl› mücadelesinde özetlenebilir. Baz› kelimeler kendiaralar›nda bir düflman gibi dövüfl yaparlar. Baflka keli-meler vard›r ki, anlam kar›fl›kl›¤›na yol açarlar, hayati fa-kat sonuca ba¤lanmam›fl bir muharebenin kaderi gibi.(... ) En soyut, en zor ve en uzun teorik eserlerine kadarfelsefe kelimelerle dövüflür. Yalan kelimelere karfl›, anlamkar›fl›kl›¤›na yol açan kelimelere karfl›, do¤ru kelimeler-den yana ‘nüanslarla’ dövüflür. Kelimeler üzerindeki busavafl, siyasi mücadelenin bir parças›d›r.”(36) Althusser'inüzerinde tekrar tekrar durarak belirtti¤i gibi, oportünizmekarfl› ideolojik savafl kelimelerle yürütülmektedir. Opor-tünizmin ve revizyonizmin her çeflidinin ortak noktalar›n-dan birisi de, anlam kar›fl›kl›¤› yaratarak, birbirleriyle eflanlaml› olmayan kelimeleri efl anlaml› kullanarak ayn›

156

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((3366)) Siyahlar bize aittir. “Devrim Silah› Olarak Felsefe”, Ayd›nl›k,Say› 6, Sy: 482-483.

Page 158: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

kategoriye sokmakt›r. Bu önemsiz ve masum hatan›n(!)mihveri etraf›nda en korkunç ihanetlere ideolojik k›l›faranmaktad›r. Örne¤in, Jules Moach, “Bugünkü rejimdeiki s›n›f, iflçi s›n›f› ile kapitalizm karfl› karfl›yad›r” gibi ilkbak›flta çok önemsiz gibi gözüken bir kategori tahrifindenhareket ederek iflçi s›n›f›na en büyük ihanetlerden biriniyapm›flt›r; iflçi s›n›f›n›n öz ç›karlar›n› burjuvazinin yasall›-¤› tahtas›nda kurban etmifltir. (Bilindi¤i gibi kapitalizm birdüzendir. ‹flçi s›n›f›n›n hasm› da kapitalizm de¤il, burjuva-zidir). Görüldü¤ü gibi, asker-sivil ayd›n zümre ile Kema-lizm kavramlar›nda oldu¤u gibi burada da, ayr› kategori-lerin gerçekleri ayn› kategoriye sokulmaktad›r. Ayn› fleyi-ayn› dozda olmamak üzere- saflar›m›zdaki sa¤ sapmada yapmaktad›r. fiöyle ki, bu görüflün iddias› “Türkiye’deproletarya öncülü¤ünün objektif flartlan yetersizdir” -kibu sözün do¤al sonucu, bu evrede proletaryan›n rolü ak-tif de¤il, pasiftir- anti-emperyalist savafl›n bu evresindeaktif rol, küçük-burjuvazinin en bilinçli kesimi olan Ke-malistlere aittir. Buna kan›t olarak da, “Bugün yurt ça-p›nda esas mücadele Kemalistlerle iflbirlikçiler aras›ndaolmaktad›r.” fiimdi ülkemize bakal›m; sa¤ sapman›n de-yifliyle “Kemalist kadrolar›n büyük ço¤unlu¤u Ecevit'inetraf›nda toplanm›flt›r”. E¤er Ecevit, ‹nönü ve CHP, Ke-malizm kapsam› içine sokulmazsa “Kemalist kadrolar›nço¤unlu¤u bu kesimde oldu¤u için” Kemalistler bir andabüyük bir de¤er yitimine u¤rayacaklard›r. Ve “yurt çap›n-da esas mücadele iflbirlikçilerle Kemalistler aras›nda olu-yor” kan›t› da bir anda kof bir dayanak durumuna düfle-cektir. “Yurt çap›nda esas mücadele Kemalistlerle iflbir-likçiler aras›nda oluyor” iddias›n›n mesnet kazanabilmesiiçin mutlaka, Filipin tipi demokrasiye kanat gerenlerin,emperyalizmle uzlaflanlar›n Kemalist saflara transferedilmesi gerekir. ‹flbirlikçi A.P. iktidar› karfl›s›nda ikincibüyük parti Kemalist C.H.P. yer alm›fl oluyor ki, bu dev

157

Bütün yaz›lar

Page 159: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

transferle birlikte saflar›n› güçlendiren Kemalistler, yurtçap›ndaki esas mücadelede iflbirlikçilerin en önemli dev-rimci alternatifi durumuna geliyorlar! (Do¤ald›r ki,C.H.P.'nin gücü yaln›zca oyla ölçülmez. Ordu da dahilTürkiye'nin çeflitli kurumlar› üzerinde C.H.P. oldukça et-kindir). Ayr›ca bugün gerici parlamentarizme kanat ge-renler, seçimlerden sonra yan›ld›klar›n› görerek, bu yolladüzen de¤iflikli¤inin imkans›z oldu¤unu görerek, Kema-lizmin sa¤›ndan soluna geçeceklerdir(!)(37)

Sa¤ sapma, her çeflit sapman›n görünüflte s›k› s›k›yayap›flt›¤›, “somut durumlar›n somut tahlili” vs. süsleme-leri alt›nda Kemalizmi ufac›k (!) bir tahrif ifllemine tabi tu-tarak, kavram kar›fl›kl›¤› yarat›p sa¤ görüflünü meflrulafl-t›rmaya çal›flmaktad›r. Jules Moach'in yapt›¤› minicikkavram hatas› ile bizim sa¤ görüflün, ilk bak›flta teferru-ata iliflkinmifl gibi gözüken kavram hatas› aras›nda hiçbirfark yoktur. Nas›l ki, Moach, bu kavram tahrifini zorunluyapt›ysa, bugün sa¤ görüfl de, sapmas›na sa¤lam bir da-yanak bulmak için bu tahrifi yapmak zorunda idi ve yap-t›. Di¤er bir deyiflle, Kemalizmin sa¤-sol diye ayr›lmas›,

bu artç›, pasifist teorinin zorunlu bir ifllemidir...

Sa¤ görüflün, Kemalizmi sa¤-sol diye ay›rarak sorunuformüle edifli, flunu da içermektedir: Burada iki fley ayn›

anda yap›lm›fl olmaktad›r. “Bir yandan yurt çap›ndaesas mücadele Kemalistlerle iflbirlikçiler aras›nda ol-maktad›r”. “Proletaryan›n devrimde öncülü¤ünün ob-jektif flartlar› yoktur” denilerek bu evrede, Kemalistle-

re öncülük için aç›k bono verilerek Kemalizm abart›l-

makta, yüceltilmekte, di¤er yandan emperyalizmle uzla-

158

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((3377)) Sa¤ sapman›n CHP hakk›ndaki de¤erlendirmesinin temelindebu düflünce yat›yor zannederim.

Page 160: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

flanlar da Kemalizm kapsam› içine sokularak Kemalizm

az›msanmakta, afla¤›lanmaktad›r. Yani, ayn› anda Ke-malizmin devrimci potansiyeli hem büyültülüyor, hem deküçültülüyor. Bu Kemalizmin hem büyütülmesi, hem deküçültülmesi fleklinde iki yönlü hata meselelere proleterdevrimci bir gözle bakmamaktan olufltu¤u gibi, ayn› za-manda da iflçi s›n›f›n›n küçümsenmesinden meydanagelmektedir. Her çeflit oportünizm, en son tahlilde, iflçi s›-n›f› ve müttefiklerinin yanl›fl de¤erlendirilmesine dayan›r.

Ülkemizin bugünkü sürecinde bafl çeliflmenin Ameri-kan emperyalizmi ile bir avuç hainin d›fl›ndaki bütün Tür-kiye halk› aras›nda oldu¤u aç›kt›r. Bu nedenle toplumu-muzdaki çeflitli s›n›f ve zümrelerin aras›ndaki iç çeliflme-lerin geliflme süreçleri de bu d›fl etkenin, yani bafl çelifl-menin büyük ölçüde etkisi alt›ndad›r. Bu s›n›f veya züm-relerin hem birbirlerine karfl› olan çeliflmelerini, hem dekendi içlerinde var olan çeliflmeleri karakterize eden bubafl çeliflmedir. S›n›f ve zümreleri incelerken metafizi¤inbatakl›¤›na yuvarlanmamak için özellikle fluna dikkatedilmelidir. Bir s›n›f veya zümre veya bunlar›n aktif olarakiçinde yerald›¤› örgüt içindeki çeliflmeler hesaba al›nma-dan bir bütün olarak ele al›namaz. Bir s›n›f, zümre veyaörgüt içindeki çeliflmelerin özdeflli¤i görmemezlikten geli-nerek çeliflik yönlerden sadece birisine göre, bu çeliflikyönün belli bir dönemde ana veya tali oldu¤u dikkate al›n-madan bütüne karfl› bir tav›r al›namaz. Bu nedenle asker-sivil ayd›n zümreyi de tahlil ederken, büyük ölçüde ülke-deki bafl çeliflmeye göre flekillenen iç çeliflmeleriyle birlik-te ele almam›z gerekmektedir. Küçük-burjuvalar ülkesiolan Türkiye’de devrimci bir gelene¤e sahip olan bu züm-re, içinde bulundu¤umuz evrede de çeflitli kurum ve ör-gütlerde yer alarak ülkenin politik hayat›nda aktif bir roloynamaktad›r. Ve bugün, bu zümre anti-emperyalist un-surlarla birlikte “emperyalizmle uzlaflan” unsurlar› da

159

Bütün yaz›lar

Page 161: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

içinde bar›nd›rmaktad›r. D›fl etkenlerin büyük etkisiyle,çeliflik yönlerden bir aflamada ana olan›n di¤er bir aflama-da tali yöne dönüfltü¤ü bu zümre, bugüne kadar, ilericilikile tutuculuk aras›nda bocalay›p durmufltur. Örne¤in, buzümrenin faal olarak yer ald›¤› C.H.P.'de, 1924'de, hakimolan “anti-emperyalist yön”, II. yeniden paylafl›m savafl›-n›n sonunda ülkenin kap›lar›n›n emperyalizme aç›lmas›-n›n sonucu tali yöne dönüflmüfltür. Bu çeliflik yönlerdenyaln›zca birisini ele alarak her dönemde bu zümreyi “saltKemalist”, “salt devrimci ve halkç›” veya teslimiyet opor-tünizminin yapt›¤› gibi, “salt karfl› devrimci halk düflman›”ilan etmek idealizmin ta kendisidir. Niteli¤i gere¤i, anti-emperyalist saflarda er veya geç yerini alacak olan kü-çük-burjuvazinin bu en bilinçli zümresinin II. milli kurtuluflsavafl›ndaki yeri çok önemlidir. Fakat bu zümrenin endevrimci çizgisi olan Kemalist çizgi ile, bu zümre kar›flt›-r›lmamal›d›r. Bugün iflçi s›n›f›n›n bilinç seviyesi ne kadardüflükse, bu zümrenin bilinç seviyesi de o kadar düflüktür.Emperyalizmin ihraç metas› olan anti-komünizm flartlan-mas›n›n büyük ölçüde etkisi alt›nda olan bu zümreninönemli bir kesimi emperyalizm olgusundan habersizdir.Ve “Gardrop Atatürkçülügü” ile Kemalizmi birbirine kar›fl-t›rmakta, Kemalist kökleriyle ba¤lar›n› kaybetmifl olanC.H.P.'nin dümen suyunda rota takip etmektedirler.

fiunu özellikle belirtelim ki, bugün emperyalizmle uz-laflmas›na, sermaye çevreleri ve taflra mütegallibesiyle“Orta Sol” paravanas› alt›nda flört etmesine ra¤menC.H.P., A.P. ile ayn› paralelde görülmez. Temelde küçük-burjuva reformist unsurlara dayanan bu partide, bugüniçin tali durumda da olsa, “anti-emperyalist ve halkç› un-surlar” yer almaktad›r. Fakat içinde “anti-emperyalist un-surlar da var” diye de emperyalizmle uzlaflan bu partiyi,ak›l almaz bir tutumla Kemalist ilan edemeyiz.

160

Bütün yaz›lar

Page 162: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Milli Cephe Politikas›

“Milli demokratik cephe, bütün millici s›n›flar›n öz ör-gütleriyle kat›ld›klar› bir cephedir”, “Proletarya hareketi-nin güçlenmesi bir yerde milli cephenin güçlü kurulma-s›na ba¤l›d›r”, “Milli cephenin kuvvetli kurulmas› da,devrimci proletarya hareketin gücüne ba¤l›d›r” v.b.

Meflhur ikili görevde oldu¤u gibi burada da söylenilen-ler Marksizmin genel do¤rular›d›r. Nas›l ki, ikili görevi so-yut haliyle b›rakman›n pratikte hiçbir de¤eri yoksa, millicephe politikas›n› da bu soyutlama içine hapsedersek,yine hiç bir soruna çözüm getirmemifl oluruz.

Marksizmin evrensel gerçeklerini inkar edenler hariç,“sapmalar” soyut formülasyonlarda belli olamaz. Her çe-flit sapma Marksizm-Leninizmin evrensel gerçeklerini so-yut formüller halinde bol bol kullan›r. Ancak mesele so-yuttan somuta indirgendi¤inde ifl de¤iflmifl, Marksist so-yutlamalar art›k yerini revizyonizmin somutlaflt›rmalar›naterketmifltir. Bu nedenle kimin do¤ru kimin e¤ri yolda ol-du¤unu ortaya ç›kartman›n tek yolu Leninizmin evrenselilkeleri ›fl›¤›nda somutun tart›flmas›d›r. Ve en somut olun-mas› gereken meselelerin bafl›nda da “Milli Cephe politi-

kas›” gelir. Bu alanda, soyut formülasyonlar hiçbir anlamifade etmez. Milli Cephe politikas›nda her çeflit flemac›-l›ktan, soyutlamalardan, dogmatiklikten, haz›r kal›plar-dan uzak olmal›y›z. Örne¤in, Milli Cephenin en mükem-mel flekliyle sadece her s›n›f›n özörgütlerinin kat›lmas›y-la kurulabilece¤ini düflünmek yanl›flt›r. Bu, milli demok-ratik devrimin baflar›ya ulaflmas› yolunda küçük-burjuvadevrimci iktidar›n›n kurulmas›n›n kaç›n›lmaz bir aflamaoldu¤unu düflünmek kadar yanl›fl bir düflüncedir. (Ayn›biçimde, küçük burjuva devrimci iktidar›n›n zarar› olaca-¤›n› düflünmek de hatal›d›r.)

Milli Cephe politikas›na iliflkin tahlillerimizin önemli bir

161

Bütün yaz›lar

Page 163: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

k›sm›n›; “Ünlü ikili görev”, “Kemalizmin sa¤›, solu ve as-ker - sivil ayd›n zümre” bölümlerinde yapt›¤›m›z için bubölümde önemli gördü¤ümüz birkaç nokta üzerinde dur-makla yetinece¤iz.

Önce köylülük sorunu üzerinde dural›m. Niteli¤i gere-¤i milli demokratik devrim bir köylü devrimidir. Bu ne-denle devrim süreci içinde köylü meselesi çok önemlidir.Öyle ki, örne¤in Mao Zedung, Çin toplumundaki s›n›flar›tahlil ederken nüfusun büyük ço¤unlu¤unu teflkil edenorta ve fakir köylüyü küçük-burjuvazinin bir bölümü ola-rak de¤il de, bafll› bafl›na bir kategori olarak ele almakta-d›r. (Köylülük ve köylülük d›fl›ndaki küçük-burjuvazi diyeay›r›m yapmaktad›r.) Milli Cephenin kurulmas›n›n ilk itti-fak› olan iflçi - köylü ittifak› ayn› zamanda iflçi s›n›f›n›n bucepheye öncülü¤ünün bafll›ca kofluludur.

Milli Cephe iki ittifak üzerinde yükselir; “Emekçi s›n›f-lar ittifak›” ile “Milli burjuvazi ve emekçi olmayan halk ileemekçiler aras› ittifak” ve iflçi s›n›f›n›n öncülü¤ünün sa¤-lanabilmesi, milli demokratik devrimin baflar›ya ulaflma-s› meselesi, proletaryan›n özörgütünün, köylüleri etraf›n-da toplayarak sevk ve idare edip etmemesine ba¤l›d›r. Bunedenle Milli Demokratik Cepheye köylülü¤ün özörgü-tüyle kat›lmas› pek öyle avantajl› bir durum de¤ildir. Ör-ne¤in, cephenin en mükemmel flekline sahip oldu¤u ev-rede bile, Çin’de köylülerin özörgütleri olmam›flt›r.

Emekçi ittifak› sa¤lanmadan milli cephenin gerçekanlamda kurulabilece¤ini düflünmek bofl bir hayaldir. Budönemde, ikili görevimizden iflçi s›n›f›n› örgütlemek ve özpartisine kavuflturmak meselesinin neden ana görev ol-du¤u aç›kt›r: Proletaryay› öz partisine kavuflturmak MilliCephenin kurulmas›n›n en büyük ad›m›d›r.

Di¤er önemli bir mesele, milli cephe politikas›n›n ka-t›, de¤iflmez bir biçimde ele al›nmas› tehlikesidir. Her ev-

162

Bütün yaz›lar

Page 164: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

rede, proleter devrimci fliarlar, bu mücadelenin bütün po-tansiyel müttefiklerini kazanmaya yönelik olmal›d›r. Fa-kat o evrede karfl›-devrim saflar›na geçmifl olan potansi-yel müttefiklerin düflmanca tav›rlar›na karfl› mutlaka ke-sin bir tav›r al›nmal›d›r. Elbette ki, bu devrimcilikle karfl›-devrimcilik aras›nda bocalayan küçük-burjuva örgütleri-nin, iflbirlikçilerle ayn› sepete konulmas› demek de¤ildir.

Herhangi bir evrede, e¤er mevcut örgütler küçük-bur-juvazinin milli ç›karlar›n› tam temsil etmiyorsa, güçbirli¤ipolitikas›n›n bir amac› da, küçük-burjuvaziyi tutarl› bir bi-çimde temsil etmeyen bu örgütlerdeki millici kadrolar›nhakim duruma gelmesine çal›flmakt›r. E¤er bu mümkünde¤ilse, bu tip örgütlerle küçük-burjuvaziyi çeliflkiye sok-mak ve onu bu örgütlerden koparmakt›r.

Milli Cephe politikas›n›n kat›, de¤iflmez olmad›¤›n›nen güzel örneklerini Çin’in devrimci prati¤inde görmekte-yiz. 1927’de Kuomintang’›n milli burjuvazi ve emekçi ol-mayan halk›n önemli kesimlerini peflinden sürükleyerekkarfl› devrim saflar›na geçmesi üzerine, 1928’de Çin pro-letarya partisinin ana fliar› “‹flçi-Köylü Cumhuriyeti” ol-mufltur. Bu evrede, temel müttefik olan köylüler ve flehiremekçileri ayn› zamanda potansiyel müttefikler ve tekdevrimci parti, Çin Marksist Partisidir. Bu dönemde millive demokratik görevleri zorunlu olarak Çin Marksist Par-tisi omuzlam›flt›r.

1935’deki Japon iflgali, Çin’deki s›n›flar aras› iliflkilertablosunu de¤ifltirmifltir. Bu de¤iflik durumla birlikte, Çinmilli burjuvazisi ve emekçi olmayan halk kesimleri tekrarMilli Cepheye yönelmifltir, Ve bunun üzerine Çin MarksistPartisi de “‹flçi-Köylü Cumhuriyeti” olan ana fliar›n› “HalkCumhuriyeti”ne dönüfltürmüfltür. O evrede Mao flöyle di-yor: “fiimdiki durum, slogan›m›z› de¤ifltirmemizi gerek-tirmektedir. Bunun sebebi Japon istilas›n›n Çin’deki s›n›filiflkilerini de¤ifltirmesidir ve flimdi yaln›z küçük-burjuva-

163

Bütün yaz›lar

Page 165: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

zinin de¤il hatta milli burjuvazinin bile anti-Japon mü-cadeleye kat›lmas› mümkündür.” (Emperyalizmle Mü-cadele, Sy. 117, Sol Yay›nlar›.)

Bir baflka önemli sorun da fludur; Amerikan emperya-lizmi, sömürüsünü sadece iflbirlikçileri arac›l›¤› ile de¤il,ayn› zamanda devrimci ve millici s›n›f ve zümrelerin ara-s›na s›zarak, adamlar›n› sokarak veya bu örgütlerdeki f›r-satç› ve yoz klikleri tutarak, bulunduklar› örgütlerde ha-kim k›lmaya çal›flarak sürdürmektedir. Bu nedenlerle po-tansiyel müttefiklerimizin örgütlerini de¤erlendirirkendikkatli olmak zorunday›z.

Bugün Amerikan emperyalizmine ve onun iktidar ara-c› olan Filipin tipi demokrasiye karfl› tak›n›lan tav›r, kü-çük-burjuvazinin (onun bir kesimi olan asker-sivil ayd›nzümrenin) gerici bölümleri ile devrimci bölümleri aras›n-daki seti belirtir. ‹flbirlikçilerle ayn› saflarda yer alan geri-ci kamp›n yönetici kliklerine karfl› savaflmam›z ne kadaryo¤un olursa, devrimci sosyal demokratlarla güç birli¤i okadar etkili olur. Ve sol cephe içinde küçük-burjuvazininçeflitli unsurlar›n›n daha çabuk yer almas› için biz sosya-listlerin Milli Cephe hareketinde, emperyalizmle iflbirli¤iyapanlar bir yana, reformist küçük-burjuva unsurlar›npeflinden gitti¤i, fakat emperyalizmle flört durumundaolan örgütlere karfl› kararl› savaflmam›z gerekmektedir.Bir fleyler yapabilmenin ç›rp›nt›s› içinde bocalayan gayrimemnun küçük-burjuva unsurlar›n kendi örgütlerinegösterdikleri ve çoklar›m›z taraf›ndan yanl›fl anlafl›lan sa-dakat ve “büyük isimlere” körükörüne ba¤l›l›klar›n› bile-rek, bu örgütlerin yoz ve f›rsatç› kliklerini, cesaretle vesab›rl› bir mücadele ile teflhir etmeliyiz. Küçük-burjuvazi-nin gerici liderlerinin telkin ve tavsiye yolu ile ikna edile-rek, Kemalist devrimci çizgiye geleceklerini düflünmekbüyük safl›kt›r. Tersi bir düflünce, yani, “küçük-burjuvataban onlar›n gerçek yüzlerini bilmedi¤i için, yönetici

164

Bütün yaz›lar

Page 166: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

kliklerine savafl açarsak bütün bu taban› karfl›m›za al›-r›z” diye düflünmek, “Biz fliarlar›m›z› atar›z, gelen gelir”düflüncesi kadar yanl›flt›r. Milli kurtulufl savafl›m›z ve Mil-li Cephenin kurulmas› aç›k ve gizli düflmanlara karfl› sertbir mücadele olmadan baflar›ya ulaflamaz.

Küçük-burjuva unsurlar›n bir anda kitleler halindedevrimci saflara gelmesi olanaks›zd›r elbette. Bugün, ge-rici kanad› bir yana, küçük-burjuvazinin en bilinçli kesi-mi olan Kemalistlerin bile, hemen kararl› bir anti-emper-yalist savaflç› durumuna geçecekleri ve hiçbir ara aflamaolmaks›z›n, do¤rudan do¤ruya her çeflit anti-emperyalisteyleme destek olacaklar› hayal edilmemelidir. Hatta özörgütleriyle kesin mücadele içine girdikleri evrede bile birmüddet bizlerle beraber ayn› cephe içinde yer almamayadikkat edebilirler. Ayn› cephede ortak düflmana karfl›omuz omuza olmak, öyle zannedildi¤i gibi sözlü yaz›l›elefltiriler veya dostluk temennileri ile de¤il, (sadece de-¤il) hele dalkavukluk ve s›rt s›vazlamalar›yla hiç de¤il,oldukça güç ve karmafl›k bir mücadele süreci içinde, sa-b›rl› ve mücadeleyle, ilkelerden taviz vermeyen sosyalist-çe bir tutumla, yi¤itçe ve mertçe emperyalizme karfl› dö-vüflerek, sayg›nl›klar›n› kazanmakla mümkündür. Ancakbu yolla emperyalizmin ideolojik ihraç meta› olan anti-komünizm flartlanmas›ndan onlar›n kurtulmas› süratlemümkün olabilir. Ancak ve ancak sap›na kadar sosyalistolanlar emperyalizme karfl› mücadelede hem kendi saf-lar›nda hem de bütün anti-emperyalist s›n›f, zümre ve ör-gütler aras›nda birlefltirici ve yönlendirici olabilirler.

Bu bölümü bitirirken k›sa bir hat›rlatma yapal›m. Milliba¤›ms›zl›k ve gerçek demokrasi için Amerikan emper-yalizmine karfl› en ‘sert’ bir flekilde mücadele verirken,bunu Kemalist devrimciler olarak de¤il, proleter devrim-ciler olarak yapmaktay›z. Halk›m›z›n kurtuluflunu bir kü-çük-burjuva yurtseveri olarak de¤il, proleter devrimcileri

165

Bütün yaz›lar

Page 167: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

olarak savunuyoruz. Bu nedenle, II. milli kurtulufl sava-

fl›m›zda, esnek bir milli cephe politikas› izlerken, emper-

yalizme ve müttefiklerine karfl› millici güçler ile birlikte

hareket ederken, iflçi s›n›f›n› ve sosyalizmin gerçeklefl-

mesinin tarihi zorunlulu¤unu bir nebze bile akl›m›zdan

ç›karmamam›z gerekir.

Kitle Çizgisi Ve Sa¤ Sapma

Yaz›n›n uzunlu¤unu ve konunun önemini dikkate ala-rak, bu bölümü ayr› bir yaz› konusu olarak ele al›p irdele-yece¤iz. Burada bir kaç noktaya de¤inmekle yetinece¤iz.

Kitle çizgisi, Marksist hareketin bel kemi¤idir. Marksisthareketi her çeflit küçük-burjuva hareketinden ay›ran birsettir, kitle çizgisi Marksist devrim teorisinin üç ana ilke-sinden biri ve belki de en önemlisi, devrimin kitlelere da-yand›r›lmas›d›r.

Kitle çizgisi, mücadelenin herhangi bir aflamas›n›nherhangi bir evresinde, o evrenin flartlar› alt›nda, ç›karla-r› devrimde olan y›¤›nlara d›flar›dan verilecek olan bilin-cin biçim ve özelliklerini, taktik ve fliarlar›n niteliklerinitayin eder.

Kitle çizgisi, Marksist oldu¤unu söyleyen her fraksiyo-nun ideolojik görüflüne göre (Marksist veya oportünistideolojiye göre) de¤iflik yollar çizer. Örne¤in, ekonomiz-min çizdi¤i kitle çizgisi ile Leninizmin çizdi¤i kitle çizgisiapayr›d›r. Ekonomizmin kitle çizgisi, kuyrukçu bir kitleçizgisidir. Ve Leninist kitle çizgisi onun için bir “sol sap-ma”, “sol macerac›l›kt›r.” Ve bu düflünceye göre de Leninve Bolflevikler, “Blanquistler”, “Anarflistler” ve macerac›-lard›r. Ayn› flekilde Çin’de, kuyrukçu Çen Tu Hiseu’ye gö-re, Mao Zedung ve arkadafllar›, kitle çizgisinin d›fl›na düfl-müfl olan sekterlerdir, çünkü o evrede proletaryaya de¤ilÇin milli burjuvazisine öncülük tan›nmas› gerekmektedir.

166

Bütün yaz›lar

Page 168: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

167

Bütün yaz›lar

Ve Güney Amerika’daki oportünist komünist partilerinegöre de, Fidel, Guevara ve arkadafllar›, “maceraperest-ler” ve Küba’daki Marksist devrimci hareketi baltalayanhainlerdir(!).

Türkiye’de ise, II. enternasyonalin “takipçilik ideoloji-si”ni derinlefltirmekte olan sa¤ sapmaya göre, proleterdevrimci çizgi “sol oportünizmin” ve “macerac›l›¤›n” yo-ludur.

Aç›kt›r ki kendi görüfllerini ve çizgilerini kabul etme-yen, onlar›n pasifizmine ayak uydurmayan kifli, her çeflitsa¤ sapmaya göre “sol macerac›” ve “sekterdir”(38). Vegençlik kesimindeki proleter devrimcileri de¤erlendirme-de, teslimiyet oportünizminin dilinde “Gauchiste” sözcü-¤ü, sa¤ sapman›n a¤z›nda “küçük-burjuva macerac›lar›”

olarak flekillenmektedir. Lenin’in belirtti¤i gibi, ister sa¤-dan gelsin, ister soldan, temelin yanl›fl analize dayananbütün görüfller, nihai olarak çak›fl›r.

1903-1905 Rusyas›’nda, “Sosyal Demokratik ‹flçi Par-tisinde, iflçiler henüz yer almam›flt›r, parti sadece ayd›n-lara dayanmaktad›r” diyerek Çarl›¤a karfl› mücadeledeliberal burjuvazinin o evrede öncü bir rol oynamas›n› sa-vurarak, aksini ileri süren Leninist çizgiyi macerac›l›klasuçlayan Axelrod’un kitle çizgisi ne kadar devrimci idiy-se, 1970 Türkiyesi’nde, “proletarya öncülü¤ünün objek-tif flartlar› demokratik devrim için olgunlaflmam›flt›r”,“içinde bulundu¤umuz aflama, henüz sosyalist ayd›nkadrolar›n meydana gelmesi aflamas›d›r” diyerek emper-yalizme ve feodalizme karfl› mücadelenin bu evresinde

---------- 0 ----------

((3388)) Milli Demokratik Devrimi stratejik planda savunan sa¤ sapma ile,nihai tahlilde emperyalizme teslimiyeti savunan öteki sa¤ oportünizmibirbirine kar›flt›rmamak ve ayn› kefeye koymamak gerekir. Çünkü bir ta-raf en az›ndan milli ba¤›ms›zl›k için mücadeleyi savunmaktad›r.

Page 169: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

küçük-burjuvazinin ön planda rol oynamas›n› savunansa¤ görüflün kitle çizgisi de o kadar devrimcidir.

Ve Lenin, ne kadar maceraperestse, sa¤ görüflün

“macerac›l›kla” suçlad›¤› militanlar da o kadar macera-

c›d›rlar!..

Son Söz

Saflar›m›zda bir sa¤ sapman›n ortaya ç›kmas› kötü birfleydir elbette. Ama bu, kaç›n›lmaz ve varl›¤› da objektifbir gerçek oldu¤una göre, bu sapman›n aç›kça belirtil-mesi, ortaya ç›kart›lmas›, sosyalist mücadelenin esenli¤iaç›s›ndan zorunludur. Devrimci proleter hareketin s›n›rla-r› kesin çizilir ve hareketimiz güçlü bir raya oturur, safla-r›m›z çelikleflir.

Böylelikle kötü bir fley, güçlü bir oluflumu sa¤lar.

Saflar›m›zdaki sa¤ sapma, Marksizm’in laf›zlar› arka-s›na gizlenerek laf ebeli¤ini ve “gevezeli¤ini” bir süre da-ha sürdürecektir. Ne var ki, Türkiye 960’lar›n de¤il970’lerin Türkiyesi’dir ve gerçekle sahteli¤in, oportü-nizmle devrimci teorinin aç›kça seçilebildi¤i bir ülkedir.

Biz biliyoruz ki, oportünizm çeflitli biçimlerde devrim-ci proletarya hareketini sapt›rmaya, çarp›tmaya çal›fla-cakt›r. Fakat bu sapt›rma gayretleri boflunad›r. Ülkemi-zin, devrimci prati¤i ve 19. yy. sonlar›ndan bugüne kadardevam edegelen devrimci Marksizm ile revizyonizm veoportünizm aras›ndaki ideolojik mücadelelerin tarihi vevarg›s›, devrimci Marksist çizgi ve yol hakk›nda bizlerinen sa¤l›kl› k›lavuzudur. Mücadelemizin her döneminde,tekelci dönem Marksizminin yüce bayra¤›, ülkemizin so-mut prati¤i önünde dalgalanacakt›r.

168

Bütün yaz›lar

Page 170: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ALTI

YEN‹ OPORTÜN‹ZM‹N

N‹TEL‹⁄‹ ÜZER‹NE*

Bilindi¤i gibi, Ayd›nl›k Sosyalist Dergi’nin 12. say›s›n-da ç›kan “Türkiye’nin Düzeni Üzerine” adl› yaz›da sergi-lenen görüflün biz sa¤ oportünist bir görüfl oldu¤unu be-lirterek, genel olarak bu yaz›ya at›fta bulunarak milli de-mokratik hareket etiketi alt›nda uç veren bu sa¤ oportü-nizmi “Sa¤ Sapma, Devrimci Pratik ve Teori” yaz›s›ylaAyd›nl›k Sosyalist Dergi’nin 15. say›s›nda elefltirmifltik.Bu yaz›m›z “Proleter Devrimci Ayd›nl›k”›n 16. say›s›nda“Ayd›nl›k'ta Dünya ve Türkiye”, 17. say›s›nda da fiahinAlpay imzal› “‹flçi S›n›f› ve Milli Demokratik Devrim” ya-z›lar›nda yeni oportünizmin elefltirisine hedef oldu. (Herne kadar “Proleter Devrimci” Ayd›nl›k'›n yazar› ad›m›z›vermiyorsa da yaz›s›n›, bizim yaz›m›z›n elefltirisi üzerinekurmufl oldu¤unu en dikkatsiz okuyucu bile anlam›flt›r.)

Meseleleri bilen bir okuyucunun hemen anlayaca¤› gi-

169

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

(*) Bu yaz› ilk kez Haziran 1970 tarihinde Ayd›nl›k Sosyalist Der-gi’nin 20. say›s›nda yay›nlanm›flt›r.

Page 171: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

bi, bu yaz›lar asl›nda elefltiri konusu bile olamayacak ka-dar çeliflkiler, kavram kar›fl›kl›klar› ve rastgele yap›lanaktarmalarla doludur. Hatta böyle bir yaz›y› elefltiri konu-su olarak alman›n gereksiz zaman harcamas› oldu¤u bi-le ileri sürülebilir. Fakat biz bu yaz›lar›n, iyiniyetli, yürek-li fakat ideolojik ayd›nl›¤a sahip olmad›klar›ndan dolay›hasbelkader yeni oportünizmin saflar›nda yer alan birkaçarkadafl›n kafalar›n› daha da buland›raca¤›n› düflünerekgerçekten s›k›c› olan bu ifli omuzlad›k. Bizi buna zorlayandi¤er bir etken de, bilimsel sosyalizmin ustalar›n›n herçeflit sapmaya karfl› “cehaletin ürünü olanlar› bile” ciddi-ye alarak bunlarla mücadele etmeleri ve bizim bu dev-rimci tutumdan ders almam›zd›r. Yankee emperyalizmi-nin iflgali alt›ndaki ülkemizde proletaryan›n devrimci mü-cadelesi emperyalizme ve onun uzant›s› olan oportüniz-min her türüne karfl› verilecek sert mücadelelerle güçle-necektir. “Proleter Devrimci” Ayd›nl›k'ta ç›kan bu iki ya-z›y› esas olarak al›p, genel olarak yeni oportünizmin birdaha elefltirisini yaparken ele alaca¤›m›z sorunlar esasailiflkin olacakt›r.(1) Önceki yaz›m›zda oldu¤u gibi, “krimi-nolojinin sahas›na giren” hatalar› dikkate al›p ikinci dere-ceden hatalara de¤inmeyece¤iz. Yoksa bütün bir Ayd›n-l›k'›, bu elefltirilere ay›rmak gerekir.

Elefltirimize girmeden önce, oportünizmin genel özel-likleri üzerinde k›saca dural›m. Oportünizm bukalemungibidir. Çeflitli k›l›klara bürünerek sosyalist hareket içindeortaya ç›kar. Oportünizmin k›l›k k›yafetini o ülkenin eko-

170

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((11)) Proleter Devrimci Ayd›nl›k'›n 16. say›s›ndaki “Ayd›nl›k'ta Dünyave Türkiye”, 17. say›s›ndaki “‹flçi S›n›f› ve Milli Demokratik Devrim” ya-z›s›n›n k›sa bir özetidir. Bu nedenle biz, elefltirirken ayn› yazar›n kale-minden ç›kt›¤› belli olan bu iki yaz›dan sadece fi. Alpay imzal› yaz›yaat›fta bulunaca¤›z.

Page 172: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

nomik ve sosyal bünyesi, iflçi s›n›f›n›n politik bilinç ve ör-gütlenme seviyesi, k›saca ülkenin içinde bulundu¤u dev-rimci aflaman›n niteli¤i belirler. Ancak her çeflit oportü-nizm proletaryan›n devrimci potansiyeline inanmamayadayan›r. Genellikle sa¤ oportünizmin temelinde korkak-l›k, azimsizlik, ve proletaryan›n devrimci zaferine inanma-mak yatar. Bu yanlar›n› örtmek için o, en “keskin” gözük-mek zorundad›r. Asl›nda ise Marksizmin laf›zlar›na, Sta-lin'in deyifliyle kölece ba¤l› kalarak pasifizmini sergiler.Bir baflka deyiflle pasifizm ayn› zamanda dogmatiktir de.“Vebadan korkar gibi devrimden korkan” ‹kinci Enternas-yonal oportünizmi bunun en somut örne¤idir. BunlarMarksizmde neyin kesin oldu¤unu yani Marksizmin bel-kemi¤i olan diyalekti¤i hiç ama hiç anlam›fl de¤illerdir. Vehepsinin de ortak yan› Kautsky'lerden Plehanov'lara ka-dar, korkakl›klar›n› en süslü ve devrimci laf›zlarla maske-leyerek Marksist önermeleri içi bofl dogmalar haline ge-tirmekte gösterdikleri bilgiçlik ve lafazanl›klar›d›r.

Oportünizmde ilke istikrar› diye birfley yoktur. Dünekadar savundu¤u ilkelerin niteli¤i kitlelerin gözünde aç›k-l›¤a kavuflunca, o bu ilkeleri en a¤›r suçlamalarla karalar.Onun için tek fley önemlidir: “Herfleye ra¤men proletar-yan›n devrimci hareketini nas›l pasifize edebilirim?”. Bueyleminde Marksist ilkeler sadece basit birer araçlard›r.Ülkemizdeki yeni oportünizmin sözcülerinin yaz› ve söz-leri bunun en somut örnekleridir. Biz bu yaz›da bunlar›sergileyerek bu fraksiyonun nas›l bir “‹lkeli Birlik” oldu-¤unu ortaya koyaca¤›z.

Marksist Metod Üzerine

Her çeflit oportünist tahlil, Marksist metodu bir tarafab›rak›r. Aç›klayal›m: “Sa¤ Sapma, Devrimci Pratik ve Te-ori” yaz›s›nda sömürge ve yar›-sömürge ülkelerin ba¤›m-

171

Bütün yaz›lar

Page 173: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

s›zl›klar›na kavuflarak sosyalizme geçifllerine iliflkin Mark-sist çevrelerdeki bir tart›flman›n varl›¤›ndan söz ederek bugörüflleri çok k›sa bir flekilde özetlemifltik. “Türkiye'niniktisadi geliflme seviyesi iflçi s›n›f›n›n siyaset sahnesinde-ki rolünü ikincil k›lmaktad›r” diyerek iflçi s›n›f› belli birgüce eriflinceye kadar küçük-burjuva devrimci iktidar›n›savunan yeni oportünizmin asl›nda milli demokratik dev-rim teorisini de¤il de, kapitalist olmayan yol revizyonisttezinin birinci görüflünü savundu¤unu belirterek “iflçi s›n›-f›n›n öncülü¤ü olmadan sosyalizme geçifli mümkün gör-mek bofl bir hayaldir, fakat sosyalizme geçifli mümküngörmemek flart›yla bu görüfl (yeni oportünizmin görüflü)çok özel flartlar alt›nda olan, iflçi s›n›f› var say›lmayacakkadar zay›f ve c›l›z olan Kamerun, Brundi, Bassutolan gi-bi Afrika ülkelerinde iflçi s›n›f› belli bir güce sahip olanakadar tatbik imkan›na sahip olabilir” (2) dedik. Bu sözle-rimizden bu ülkeler için bizim kapitalist olmayan yolu sa-vundu¤umuz sonucunu ç›karmak ak›ll›l›¤›n› gösteren ye-ni oportünizmin bir sözcüsü, hem Milli Demokratik Devri-mi tek devrimci çizgi olarak kabul etti¤imizi hem de kapi-talist olmayan yolu savundu¤umuzu iddia ederek bunungülünç oldu¤unu söylüyor. (Bkz. fiahin Alpay, “‹flçi S›n›f›

172

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((22)) 15. say›da önemli bask› hatalar› oldu. (Örne¤in “Türkiye'yi Vi-etnam haline getirece¤iz”, “getirmeyece¤iz”; J. Moch, “J. Moach” ve“Sosyalist siyasi mücadele”, “Sosyalist mücadele” fleklinde ç›km›flt›r).Bu arada Bassutolan da Bassertulon biçiminde dizilmifltir. Bassutolan(Losetho), Afrika'n›n güneyinde baflkenti Maseru olan bir milyon nü-fuslu bir ‹ngiliz sömürgesidir. Dizgi hatas›ndan hareket ederek, “dün-yada bizim bildi¤imiz böyle bir ülke yoktur” demek entellektüel züp-pelikten baflka birfley de¤ildir. ‹deolojik tart›flmay› bu seviyeye indir-gemek Bizantizmin ta kendisidir. Yaz›m›zda B.A.C.'ni de eski ad›ylaanm›flt›k. Do¤rusu, yukardaki sözleri söyleyen kiflinin “dünyada M›s›rdiye bir ülke de yoktur” dememesine pek çok flafl›rd›k.(!)

Page 174: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ve Milli Demokratik Devrim”, PDA, Say›: 7, s: 366)Marksist metoddan habersiz oldu¤u anlafl›lan, milli de-

mokratik hareket ad› alt›nda kapitalist olmayan yol reviz-yonist tezini savunan bu yazar›n bu elefltirisi gerçekten birhayli e¤lendiricidir. Bizim italikle yazm›fl oldu¤umuz “ola-bilir” ibaresinin anlam› aç›kt›r. Burada, yeni oportünizminmilli demokratik hareket tezinin, Türkiye gibi dört milyo-na yak›n iflçisi bulunan bir ülkede de¤il de olsa olsa, iflçis›n›f› yok say›labilecek, kabile iliflkilerinin derin izlerini ta-fl›yan baz› Afrika ülkelerinde ileri sürülebilece¤i, daha do¤-rusu tart›fl›labilece¤i kastedilmifltir. Bundan, bu ülkelerdekapitalist olmayan yolun geçerli oldu¤u sonucu ç›kart›la-bilir mi? Kesinlikle hay›r. Biz bütün sömürge ve yar›-sö-mürge ülkeler için tek devrimci çizginin Milli DemokratikDevrim çizgisi oldu¤unu defalarca belirttik ve o yaz›m›zdada bu çizginin d›fl›ndaki yolun, yani kapitalist olmayan yo-lu savunan görüflün temelinde tarihi materyalizme ayk›r›bir düflünce olan “her fleyi silahlar belirler” teorisinin yatt›-¤›n› söyleyerek, revizyonist bir çizgi oldu¤unu aç›kça be-lirttik. Baz› Afrika ülkeleri için bu milli demokratik harekettezinin tart›fl›labilece¤ini söylerken ulus bilincinin fazla ge-liflmedi¤i, kabile hayat›n›n derin izlerini tafl›yan, iflçi s›n›f›yok say›labilecek baz› ülkelerde, de¤il Marksist bir parti-nin, birkaç ayd›n›n d›fl›nda gerçek bir Marksist fraksiyonunbile olmad›¤› gerçe¤ini dikkate ald›k.(3)

173

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((33)) Biz, yeni oportünizmin iddia etti¤i gibi, ülkelerin iktisadi geliflmeseviyelerine göre strateji tespit edilmesi gerekti¤ini savunmad›k. Sömür-ge, yar›-sömürge ve feodal kal›nt›lar›n varoldu¤u bütün ülkeler için biz tekgeçerli devrimci yol olarak Milli Demokratik Devrim stratejisini önerdik veöneriyoruz. Biz sadece, iktisadi geliflme seviyelerinin ülkelerin marksisthareketleri üzerindeki -olumlu ve olumsuz- etkilerine dikkat çekerek, ikti-sadi geliflme seviyesi çok düflük bölgelerdeki Marksist hareket içinde kü-çük burjuva radikallerine bel ba¤lama e¤ilimlerinin yüksek oldu¤u gerçe-

Page 175: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Dünya çap›nda takip edilecek yol hakk›nda revizyo-nist nitelikte olan bir tezin, baz› özel ve istisnai flartlar al-t›nda olan ülkelerde “olabilir” flartl› s›n›rlamas›yla tart›fl-ma konusu olabilece¤i, Marksist tahlil metodunun yanisomut durumlar›n somut tahlilinin gerektirdi¤i bir zorun-luluktur. Marksizmin büyük ustalar›n›n tahlillerinde buflartl› s›n›rlamay›, bu olabilirli¤i görmekteyiz. Örne¤inMarx, Engels, Lenin'in tahlillerinde...

Bar›flç›l yoldan bir sosyal devrim olabilece¤ini savu-

174

Bütün yaz›lar

¤ini göstermek istedik. Bu, bilimsel olarak objektif bir gerçe¤i tesbittenbaflka bir fley de¤ildir. ‹flçi s›n›f› yok say›labilecek Afrika ülkelerindeki sos-yalist hareketi inceledi¤imizde bu objektif gerçe¤i aç›kça görmekteyiz. ‹fl-çi s›n›f› örgütü bulunan Afrika ülkelerinin bile ço¤unlu¤unda, küçük-bur-juva radikallerine geçici veya devaml› öncülük tan›yan “kapitalist olmayanyol” tezinin bu örgütlerin stratejik çizgileri oldu¤u aç›kt›r. Afrika'da MilliDemokratik Devrim stratejik tezini savunan çok az iflçi s›n›f› partisi vard›r.(Bkz. Nkrumah, Yeni Sömürgecilik, Afrika Ülkelerindeki Siyasi Partiler). VeTürk Solu'nun 5. say›s›ndaki M. Belli'nin görüflünün de, bu objektif gerçe-¤in do¤ru tespiti oldu¤unu gördü¤ümüz için yaz›m›za ald›k. M. Belli, o ya-z›s›nda bellirtti¤i gibi, Gana, Somali gibi ülkelerde (ki bu ülkelerde sosya-list parti yoktur. Bunun nedeni, iflçi s›n›f›n›n yok say›labilecek bir seviyedeolmas› olabilir) ba¤›ms›zl›ktan sonra ülkenin yurtseverlerinin (küçük-bur-juva radikalleri kastedilmektedir) emperyalizmin kuca¤›na tekrar düflme-mek için takip edecekleri tek yol kapitalist olmayan bir kalk›nma olabilir-di. Ve bu yolla güçlenen iflçi s›n›f›n›n yapaca¤› bir s›ra devrimlerle sosyaliz-me geçilebilir ve ülke tam olarak kurtulabilirdi. Yoksa emperyalizmin tek-rar boyunduru¤u alt›na girmek kaç›n›lmazd›. (M. Belli: “Sosyalizm iflçi s›-n›f›n›n davas›d›r” diyerek aç›kça küçük-burjuvazinin öncülü¤ünde sosyaliz-me geçilemeyece¤ini söylemektedir).

Gana, Somali gibi ülkelerin ba¤›ms›zl›klar›na kavuflmalar›ndan sonra,genel demokratik program içinde sosyalist kurulufl ileri sürülmemesinekarfl›l›k, belli bir seviyede sanayisi, iflçi s›n›f› ve de sosyalist partisi olan Ce-zayir'de Milli ekonomi içinde sosyalist kurulufl önerisi PAGSORP(SosyalistÖncü Partisi) taraf›ndan, 5 maddelik bildiriminde ileri sürülmüfltür. Yok-sa Bin Bella veya Bumedyen Sosyalist(!) rejimleri kastedilmifl de¤ildir. Sos-yalist Öncü Partisi, 1968'de Bumedyen rejiminin k›y›m›na maruz kalan,sosyalist iflçi, köylü ve ayd›nlar› ba¤r›nda toplayan bir partidir. Bu parti,Cezayir için, 1968'de gericili¤e ve emperyalizme karfl› genifl bir Milli Cep-

---------- 0 ----------

Page 176: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

nan Laselle ve Proudhon'u en sert biçimde elefltirerek,sosyal devrimin tek yolunun fliddet oldu¤unu belirterekbar›flç›l yolun reformistlere ait oldu¤unu söyleyen Marxve Engels, çok özel flartlara sahip ‹ngiltere ve Ameri-ka'da devrimin bir ihtimal olarak bar›flç›l bir yol izleyebi-lece¤ini söylüyorlard›. Tekelci kapitalist dönemde art›kMarx ve Engels'in bu flartl› s›n›rlamas›n›n da geçerli ol-mad›¤›n› söyleyerek, bar›flç›l yoldan sosyalizme geçilebi-lece¤ini öneren ‹kinci Enternasyonal partilerini hainliklesuçlayan Lenin, 1917 May›s'›nda Rusya'da çok özel veistisnai flartlar›n ortaya ç›kt›¤›n› bu nedenle sosyalizmebar›flç›l bir yoldan geçilebilece¤ini söylemektedir.(4)

“Proleter Devrimci” Ayd›nl›k'›n yazar›n›n mant›¤›na

175

Bütün yaz›lar

he kurulmas›n› öneren ve de halen Cezayir'in önündeki devrimci ad›m›nMilli Demokratik Devrim oldu¤unu söyleyen bir partidir. (Sosyalist kuruluflönerisi, sadece Sosyalist Öncü Partisi taraf›ndan de¤il, eski CKP'nin üyele-ri taraf›ndan da ileri sürülmüfltür).

Sosyalist Öncü Partisi, Sosyalist bir partidir, dedik. Asl›nda, SosyalistÖncü Partisinin niteli¤i önemli de¤ildir. Çünkü bizim buradaki amac›m›zaç›kt›r: ‹flçi s›n›f› yok say›labilecek, iktisadi geliflme seviyesi çok geri olanGana ve Somali gibi ülkelerde sosyalist kurulufltan asla bahsedilememek-te, buna karfl›l›k Cezayir gibi belli bir iktisadi geliflme seviyesi olan ülkeler-de, iflçi s›n›f›n›n partisi genellikle vard›r ve de bu ülkelerde sosyalist kuru-lufltan bahsedilebilmektedir.

Yeni oportünizm bu konuyu en i¤renç bir flekilde tahrif ederek, Türki-ye'de Milli Demokratik Devrimin zorunlu bir ad›m oldu¤unu ilk söyleyen-lerden olan M. Belli'nin, Türkiye'de sosyalist devrimi savundu¤unu iddiaetmek komikli¤ine düflmektedir. Oportünizmin amac› için her ne pahas›-na olursa olsun, her fleyi kolayca tahrife yeltenebilece¤inin en somut ör-ne¤idir, bu. Yeni oportünizmin iddias›n›n aksine , sosyalist kurulufl, MMiilllliiDDeemmookkrraattiikk DDeevvrriimm eekkoonnoommiissiinnddee mmuuttllaakkaa oollaaccaakktt››rr.. VVee bbuu eekkoonnoommiiyyee ddeeddaammggaass››nn›› vvuurraaccaakktt››rr!!

((44)) Bu, emperyalizmin III. can çekiflme döneminde, bar›flç›l bir yoldansosyalizme geçilebilece¤ini savunan, ayr›ca 1917'de Lenin'in devrimin su-bjektif flartlar›n› haz›rlamaya yönelik parolalar›n›, “Lenin bar›flç›l yoldangeçiflte sonuna kadar ›srar etti, ancak bu yol kapan›nca ihtilale baflvurdu”fleklinde yorumlayan K. Somer'in düflüncelerine kat›lmak demek de¤ildir.

---------- 0 ----------

Page 177: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

göre, bar›flç›l yoldan geçifli ihanet olarak nitelendirenMarx, Engels ve Lenin flartl› s›n›rlama içinde “mümkün-dür” dedikleri için kendi kendileriyle çeliflkiye düflmüfller-dir! Gerçekten komik duruma düflenler, bizim flartl› s›n›r-lama içinde kendilerinin ileri sürdükleri tezin tart›fl›labile-ce¤ini söylememize karfl› ç›kanlard›r. Hele “devrimde(Milli Demokratik Devrim kastediliyor-M.Ç.) küçük-bur-juvazi öncü olsun, proletarya öncü olsun, sömürge ülke-lerinin önündeki hedef milli demokrasidir, sosyalizm de-¤il.” (Bkz. fi. Alpay, Ayd›nl›k, Say›: 12, s: 471) diyerekMilli Demokratik Devrimin küçük-burjuvazinin de öncülü-¤ünde olabilece¤ini mümkün gören, sonra da “öncülükpazarl›k konusu de¤ildir” diyen M. Belli'yi sa¤ oportü-nizmle suçlamaya kalkan böyle ne dedi¤i belli olmayaneyyamc› bir yazar›n elefltirisi hiç ama hiç ciddiye al›n-maz!(5)

“Sa¤ Sapma, Devrimci Pratik ve Teori” yaz›s›nda, fe-odal kal›nt›lar›n % 5 oldu¤unu iddia ederek, buradan Tür-kiye'deki bafl çeliflkinin proletarya ile burjuvazi aras›ndaoldu¤u sonucuna varan Emek oportünizminin, vard›¤› bu

176

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((55)) Ayn› yazar, M. Belli'nin “Sen sensin, ben de benim. Sen Türki-ye toplumunda bir devrimci gücü temsil ediyorsun, ben de bir baflkagücü, sen bensiz edemezsin, ben de sensiz, gel Milli Demokratik Dev-rimde omuz omuza yürüyelim” sözünün “küçük-burjuva y›¤›nlar›naönder olarak küçük-burjuva radikallerini” gösterdi¤ini iddia ederekelefltirmektedir. (Bkz. PDA, Say›:17, s:391). Oysa ayn› eyyamc› yazarbak›n kendisi ne demektedir: “Asker, sivil ayd›n zümrenin yani küçük-burjuvazinin politik çizgisi olan sol Kemalizmin düflmanlar› ve hedef-leri esas olarak ayn›d›r (Proleter Devrimcilerle). Ve bu iki kuvvet ara-s›nda bu iki çizgi ve temsil ettikleri s›n›flar aras›nda Devrimci güçbir-li¤i kurulmad›kça milli demokratik hedeflerin gerçeklefltirilmesine im-kan yoktur.” (Bkz. fi. Alpay, Ayd›nl›k Say›:12, s:462)

‹flte budur, oportünizmin elefltirmek için elefltirirken kendisini dekaralamas›! Bu oportünist bay›n görevi kafalar› kar›flt›rmaktan baflkabir fley de¤ildir.

Page 178: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

sonucun yanl›fl oldu¤unu belirterek, üretim iliflkisi olarakfeodalizmin % 5 de¤il de % 05 olmas› halinde bile bizimgibi emperyalizmin iflgali alt›ndaki bir ülkede ilk hedefinzorunlu olarak Milli Demokratik Devrim oldu¤unu söyle-dik. Ve bafl çeliflmenin de, üretim iliflkilerinden ç›kart›la-mayaca¤›na iliflkin olarak da, 1941-44 emperyalist kapi-talist Fransas›’nda bafl çeliflkinin (nihai tayin edici temelçeliflki de¤il) proletarya-burjuvazi aras›nda de¤il de, isti-lac› Alman emperyalizmi ve gerici Vichy burjuvazisi ileburjuvazinin millici fraksiyonu dahil bütün Frans›z ulusuaras›nda oldu¤u örne¤ini gösterdik. (Bkz. Ayd›nl›k Sos-yalist Dergi, Say›: 15, s: 208)

“Proleter Devrimci” Ayd›nl›k'›n bu tahrifatç› yazar›,Aristo mant›¤› ile bizim 1944 emperyalist Fransas›’ndaMilli Demokratik Devrim yap›ld›¤›n› iddia etti¤imiz sonu-cunu ç›kartm›fl(!). ‹flte karavana atmak buna denir! Dün-yan›n ilk burjuva demokratik devrimlerinden bir tanesininyap›ld›¤› Fransa'da, demokratik devrimin tekrar yap›ld›-¤›n› hiç kimse ileri sürmemifltir ve sürmez. Hele belli birseviyesi olmas› gereken ideolojik bir polemikte de, “kar-fl› taraf bunu söyledi” diye bir iddiada da bulunulmaz. An-cak bunda bizim için flafl›lacak bir taraf yoktur.

Sen yaz›n›n bafl›ndan beri Milli Demokratik Devriminsömürge, yar›-sömürge ve feodal kal›nt›lar›n oldu¤u ül-kelerin önlerindeki zorunlu devrimci ad›m oldu¤unu iste-di¤in kadar söyle, bu yazar bu tahrifi mutlaka yapacak-t›r! Çünkü tahrifat ve yalan bu eyyamc› yazar›n politikaletleridir.

Bu tahrifi yapt›ktan sonra bak›n ayn› yazar ne diyor,“‹flgal alt›nda olsun olmas›n Fransa gibi kapitalist emper-yalist bir ülkede devrimci fliar sosyalist devrimdir”. (Bkz.fiahin Alpay, PDA, Say›: 17, s: 366) Bu görüfl ile, anti-emperyalizmi de kaps›yor diyerek, sosyalist devrim fliar›-n›n sosyalistlerin d›fl›ndaki millici güçlere de hitap etti¤i-

177

Bütün yaz›lar

Page 179: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ni iddia eden Aren-Boran oportünizminin görüflü aras›n-da temelde hiçbir fark yoktur.(6) Oysa evre ve devrimcifliar her zaman üretim iliflkilerine göre tespit edilemez.Kapitalist bir ülkede bafl çeliflki proletarya ile burjuvaziaras›ndad›r. Ama bir d›fl müdahale bu çeliflmeyi geçiciolarak ikinci plana iter ve o anda bafl çeliflme de bu d›flmüdahaleye, istilaya göre biçimlenir. Ve bu yeni çeliflme-ye göre, proletaryan›n partisi, taktiklerini ve devrimci fli-ar›n› ayarlar. II. yeniden paylafl›m savafl› kapitalist Fran-sas›’ndaki proletarya-burjuvazi bafl çeliflkisi, Alman isti-las› üzerine geçici olarak tali plana geçiyor ve Alman em-peryalizmi + Vichy gerici burjuvazisi ile Alman emperya-lizmine karfl› olan burjuvazinin milli fraksiyonu dahil bü-tün Frans›z ulusu aras›ndaki çeliflki bir süre için bafl çe-liflki oluyor. Bu evrede Frans›z Marksistlerinin bafl görevibu çeliflkiyi çözümlemektir. Farkl› nitelikteki çeliflmelerinfarkl› metodlarla çözümlenmesi Marksist diyalekti¤in ge-rektirdi¤i bir zorunluluktur. ‹flgalci düflman ile ulus aras›n-daki çeliflki de sosyalist devrim yolu ile de¤il, milli dev-rimci savafl yolu ile çözümlenir. Bu nedenle bu evredeFransa Komünist Partisi'nin gündeminde Sosyalist Fran-sa de¤il, “Ba¤›ms›z Fransa” vard›r. Çünkü Sosyalist Fran-sa'n›n yolu, Ba¤›ms›z Fransa'dan geçmektedir. Ve FKP,“Ba¤›ms›z Fransa” devrimci fliar› etraf›nda bütün Frans›zyurtseverlerini toplayarak genifl bir milli cephe kurup buçeliflkiyi çözümlemifltir. Baz› “solcular” Frans›z KomünistPartisi'ni bu oportünist yazar gibi, flartlar ne olursa olsundevrimci fliar “Sosyalist ‹ktidar”d›r, diyerek elefltirmifller-dir.(7) Burada sözü, Frans›z Komünist Partisi üyelerine b›-

178

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((66)) Marksist bir partinin gündeminde anti-kapitalist mücadele olmas› ay-r› fleydir. O evrede devrimci fliar›n sosyalist iktidar olmas› ayr› fleydir.

((77)) Anarflist-Sendikalistler: “Ulustan sana ne, senin görevin devrim yap-makt›r” diyerek FKP'ni 1941-44'deki tavr›ndan dolay› elefltirmifllerdir.

Page 180: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

rakal›m: “... Baz› kifliler 1944'de KP'nin yönetti¤i Frans›zproletaryas›n›n iktidar› alacak güçte oldu¤una ve bunuyapmamakla otobüsü kaç›rd›¤›na içtenlikle inan›rlar. ‹lkbak›flta çekici bir de¤erlendirme ama yanl›fl... ‹lk öncemukavemetin amac› ve karakteri hakk›nda bir yan›lmavar. Mukavemetin hedefi proletarya devrimi de¤il, ülke-nin iflgal alt›ndan kurtulmas› ve faflizmin yok edilmesiy-di. Böyle bir amaç her çeflit Frans›z vatandafl›n› bir arayatoplad›. Mukavemet büyük bir milli davran›fl oldu.Onun hakim çizgisi budur. Frans›z komünistlerinin de¤e-ri, durumu bütünü içinde anlamalar› oldu; onun için Hit-lere ve suç ortaklar›na karfl› mücadelede genifl bir MilliCephe kurmaya çal›flt›lar ve mukavemet hareketininhalk›m›z›n derin y›¤›nlar›ndan kopmufl bir tarikat halin-de dejenere olmas›na izin vermediler. Gitgide daha çoktecrit edilmifl hale gelen düflmana karfl› 1944 milli ayak-lanmas› böyle mümkün k›l›nd›. E¤er o s›rada iflçi s›n›f›devrim yapmaya, sosyalizmi kurmaya kalksayd› neolurdu? (...) ‹flçi s›n›f›n›n ülkenin kurtuluflu için kararl›ama devrimci bir hareketi desteklemeye hiç de haz›rl›kl›olmayan her s›n›ftan Frans›z vatandafl› ile ba¤lar›n› ko-pard›klar›n› göreceklerdi. Ve Hitlerciler, suç ortaklar›, ge-rici Viflici burjuvazisi bayram ederdi buna”.(8) Ve Alman-lar›n kovulmas›ndan sonra Frans›z Komünist Partisininde içinde yerald›¤› bir milli iktidar ifl bafl›na gelmifltir. Gö-rüldü¤ü gibi, çat›s› dar mekanik kafalar›n iddialar›n›n ter-sine, kapitalist-emperyalist bir ülkede devrimci fliar herzaman sosyalist iktidar de¤ildir!

“Marksizm son derece derinli¤i olan, son derece kar-mafl›k bir doktrindir”. Marksizmde bütün meseleleri, bir

179

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((88)) George Politzer, Felsefenin Temel ‹lkeleri, Sy: 52, 53. Siyahlarbize aittir.

Page 181: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

kaç tipik çözüm yolu ile çözen haz›r reçeteler arayanlar,ac›nas› dar kafal› çok bilmifllerdir! Bir kaç tipik formülas-yonun dar s›n›rlar› içinde ukalal›k taslayan mekanik ka-fal› entellektüel bozuntular› için bak›n Mao ne diyor:“Dünyan›n en gülünç insanlar›, kulaktan dolma baz›ham bilgilerle kendisini ‘allameyi cihan’ sanan çok bil-mifllerdir. Bu, bu insanlar›n boylar›n›n ölçüsünü pek iyibilmediklerini gösterir. Bilgi meselesi bilimsel bir mesele-dir, bu meselede ne samimiyetsizli¤e, ne de böbürlenme-ye yer vard›r. As›l gerekli olan, tersine içtenlik ve alçakgönüllülüktür.” (9)

Fidel-Guevara Ve Küba Deneyi Karfl›s›ndaki Tavr›m›z

Yeni oportünizm Küba devrimi deneyi karfl›s›nda flafl-k›n ördek gibidir. Kimilerine göre Küba sosyalist bir ülkede¤ildir. Küba'da devrim olmam›flt›r. Baz›lar›na göre de,“evet Küba'da devrim olmufltur ama bu dar deneyci biranlay›fl›n tesadüfi sonucudur”. (Bkz. H. Berktay, ProleterDevrimci Ayd›nl›k, Say›: 16, s: 327) Ve bunlara göre e¤erAmerikan emperyalizmi uyan›k davranm›fl olsayd› budevrim olmazd›! “Gerek Küba hakim s›n›flar›n›n ve ge-rekse Amerikan emperyalizminin uykuda olmas›ndangelen koflullarda Küba tecrübesi baflar›ya ulaflm›flt›r.” (H.Berktay, P. Devrimci Ayd›nl›k, Say›:16, s: 326) Yani bun-lara göre Küba devrimi mucizevi bir olgudur. ‹flte, sergi-lenen bilimsel sosyalist düflünce(!), daha do¤rusu katle-dilen Marksizmin diyalekti¤i!

Metafizikçi, devrimleri tesadüf ve mucizelerle aç›klar.

180

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((99)) Mao Tse-Tung, Teori Pratik, s:14

Page 182: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Onun için örne¤in, Frans›z burjuva devrimi bir tesadüftür.Frans›z devrimi metafizikçi taraf›ndan XVI. Louis'in zay›fve yumuflak bir insan olmas›yla aç›klan›r. “Güçlü bir in-san olsayd› devrim olmazd›” der. Hatta ona göre “Varen-nes'de XVI. Louis yeme¤ini k›sa kesseydi, yakalanmazve tarihin ak›fl› de¤iflirdi.” (10) Oysa bilimsel sosyalist an-lay›flta mucize ve tesadüf aç›klamalar›na yer yoktur. Mu-cize ve tesadüf Lenin'in deyifliyle “ne tabiatta ne de tarih-te vard›r.” ‹flte biçimle özü birbirine kar›flt›ran, öz yerinebiçimde kesinkes ilkeler arayarak dünya devrimci hare-ketinin trafik polisli¤ini yapmaya kalkanlar›n teoride so-nu, metafizi¤in batakl›¤›nda kulaç atmakt›r!

Bilimsel sosyalist dünya görüflü, Küba devriminiAmerikan emperyalizminin ve Küba hakim s›n›flar›n›n biranl›k gafleti ile aç›klamaz. Küba tecrübesinin baflar›yaulaflmas› dünya kapitalizminin bugünkü durumu ile ilgili-dir. Lenin, Küba gibi sömürge bir ülkenin bir s›ra iç dev-rimlerle sosyalizme geçmesinin ilk etab› olan anti-emper-yalist savafl› kazanabilmesi için flu üç flart›n var olmas›n›önermektedir: “Ezilen bu uluslar›n ahalisinin önemli birk›sm›n›n çabalar›n›n koordinasyonu... veya uluslararas›durumun özellikle uygun olmas› (örne¤in emperyalistle-rin müdahalesinin zay›f düflmesi, aralar›ndaki bir savaflve kendi çeliflmeleri vs. sebebiyle felce u¤ramas›) veyabüyük devletlerden birinin proletaryas›n›n ayn› andaburjuvaziye karfl› koymas› gereklidir”.(11) Bugünkü em-peryalizmin III. genel bunal›m döneminin ay›rt edici özel-li¤i bütün bu etkenlerin bir araya gelmifl olmas›d›r. Dün-yan›n 1/3'i sosyalisttir. Ezilen uluslar her geçen gün em-

181

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1100)) George Politzer, Felsefenin Bafllang›ç ‹lkeleri, s:179

((1111)) (A. Propos de la Brochure de Junius C. 1, s:336) Arzuman-yan, Dünya Kapitalizminin Bugünkü Bunal›m›. s:2

Page 183: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

peryalizme öldürücü yumruklar indirmektedir. Dünya sü-rekli altüst olufllar içindedir. Art›k dünya kapitalizmi sonnefesini vermektedir. Küba devrimi ne dar deneyci biranlay›fl›n tesadüfi bir sonucudur ne de mucizevi bir olay-d›r. Küba devrimi can çekiflen emperyalizmin zorunlu birsonucudur!

Küba devrimini Amerikan emperyalizminin önleyebil-mesini mümkün görerek “Amerikan emperyalizmi uya-n›k davransayd›, bu devrim olmazd›” diye aç›klamak re-vizyonizmin ta kendisidir.(12) Bu, emperyalizmin “herfleyekadir” oldu¤unu söylemek, dolay›s›yla stratejik plandaonu (emperyalizmi) gözde büyüterek dünya halklar›n›n,özellikle Latin Amerika halklar›n›n devrimci mücadelele-rinin zaferine inanmamakt›r! ‹flte pasifizm ve pasifizminideolojisi budur!

Tesadüfler ve mucizeler ve de sol oportünistler Mark-

sizm-Leninizm hazinesini derinlefltirmezler. Oysa Küba

tecrübesi ve onun önderleri Marksizm-Leninizm hazine-

sini derinlefltirmifl ve zenginlefltirmifllerdir! “Sen halk sa-vafl›ndan yana m›s›n, yoksa gerilla savafl›ndan m›” diye-rek saçma sapan bir ikilem ortaya atan yeni oportünizmegöre, Küba'da halk savafl› hiçbir zaman olmam›flt›r. Oy-sa gerilla savafl› halk savafl›n›n ilk iki aflamas›n›n temelmücadele fleklidir.

Biz, kahraman Küba halk›, bir halk savafl› vererek Mil-li Demokratik Devrimi yap›p sosyalizme geçmifltir diyo-ruz. Ve Küba deneyi, Fidel Castro ve Che Guevara hak-k›nda görüfllerimiz aç›kt›r: fiimdi Ekim ‹htilalinin deneyi-

182

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1122)) Karfl› devrimcilerin dikkatini çekmek için bu tip yorumlar› Ti-caret Odalar›n›n bast›rd›¤› anti-komünist broflürlerin yazarlar› yap-maktad›r.

Page 184: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ne ilaveten, Çin'de, Do¤u Avrupa Sosyalist ülkelerindeki,Kore, Vietnam ve Küba'daki devrimci deneyler mevcut-tur. Bu ülkelerin muzaffer devrimcileri Marksizm-Leni-nizm ve Ekim ‹htilalini zenginlefltirmifl ve gelifltirmifltir.Çin'den Küba’ya kadar bütün bu devrimler istisnas›z si-lahl› mücadele ile ve silahl› emperyalist sald›r›s›na vemüdahalesine karfl› savaflmakla kazan›lm›flt›r. Küba hal-k›n›n silahl› ayaklanmas› 1953 y›l›nda bafllam›flt›r. Ame-rikan emperyalizmi ve Küba'daki kuklas› Batista'n›n yö-netimini devirmeden önce iki y›ldan fazla bir devrimcihalk savafl› vermifltir. (China In Revolution, History, Do-cuments and Analysis, edited by Verasimons, s: 404-5,31 Mart 1964'de yay›nlanan SBKP Merkez Komitesininaç›k mektubu üzerine Çin KP'nin yorumu.)

Evet Küba Devrimi Marksizm-Leninizm hazinesine bü-yük bir katk›d›r. Ve Küba devriminin muzaffer proleterdevrimcileri olan Fidel Castro, Che Guevara ve arkadafl-lar›ndan bizim gibi yar›-sömürge ülke Marksistlerinin ö¤-renece¤i pek çok fley vard›r. Çünkü biz Marksizmi entel-

lektüel gevezelik ve dünya devrimci hareketinin trafik

polisli¤ini yapmak için okuyup ö¤renmiyoruz. Biz dünya-

y› de¤ifltirmek için, dünyan›n Türkiye'sinde devrim yap-

mak için Marksizmi ö¤reniyoruz!

Küba sosyalist devriminin muzaffer proleter devrimci-lerine “küçük-burjuva devrimcileri”, “sol oportünistler”demek ihanetin, oportünizmin ta kendisidir. Ve bu görü-flü saflar›m›zda yag›nlaflt›rmaya çal›flanlar›n kifliliklerin-den bütün Türkiyeli proleter devrimcileri flüphe etmelidir.

“Proleter Devrimci” Ayd›nl›k'›n eyyamc› yazar› bizim“Sa¤ Sapma, Devrimci Pratik ve Teori” yaz›s›nda FidelCastro'ya at›fta bulunmam›z› elefltirmektedir. (Bkz. fi. Al-pay, P.D. Ayd›nl›k, Say›:17, s: 366) Biz daima Marksizm-Leninizm hazinesine katk›s› olan muzaffer proleter dev-rimcilerine at›fta bulunduk ve her zaman da bulunaca-

183

Bütün yaz›lar

Page 185: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

¤›z.(13) Yeni oportünizmle aram›zdaki küçücük(!) fark daburada ya! Onlar Amerika'n›n sözde devrimcileri Cam-pus “Mao”istlerine, biz ise Marksizm-Leninizm hazinesinigelifltiren muzaffer devrimcilere at›fta bulunuyoruz!

Latin Amerika'daki proleter devrimci çizgi hakk›ndason derece önemli bir sorunu da bu bölümü bitirmedenaç›klayal›m. fiu iki hususun özellikle kar›flt›r›lmamas› ge-rekir:

Bütün Latin Amerika ülkelerinin “sanayinin geri kal-m›fll›¤› ve tar›m›n feodal karakteri” ortak özellikleri oldu-¤unu belirterek, “anti-emperyalist mücadelede, halk›nçok büyük ço¤unlu¤unu, iflçi s›n›f›n›n, köylülerin, ay-d›nlar›n, küçük-burjuvazinin ve ulusal burjuvazideki enilerici tabakalar›n ç›karlar› yönünde bir kurtulufl progra-m› üzerinde birlefltirmemiz gerekmektedir.” (‹kinci Hava-na Deklarasyonu'ndan) diyerek bütün Latin Amerika ül-kelerinin önlerindeki devrimci ad›m›n Milli DemokratikDevrim oldu¤unu söyleyen Fidel Castro ve arkadafllar› ileMilli Demokratik Devrim stratejisinin geçerlili¤ini üretimiliflkisi olarak feodalizmin varl›¤›na ba¤layarak, LatinAmerika ülkelerinde “tar›mda az geliflmifl kapitalizm ha-kimdir ve de milli burjuvazi yoktur” diyerek bu ülkeleriçin sosyalist devrim stratejisini öneren A.G. Frank, A.Shah, vs. gibi yazar çizer tak›m›n› ay›rmak gerekir, bir.

Fidel Castro'nun, Che Guevara'n›n görüflleriyle özel-

184

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1133)) Yeni oportünizmin bir sözcüsü, bizim F. Castro'ya at›fta bu-lunmam›z› elefltirmektedir. Diyelim ki, F. Castro “Sol oportünist”(!).Bir “Sol oportünist”den aktarma yapmak elefltiri konusu olacak fahiflbir hata m›d›r? Hay›r. Lenin “Ne Yapmal›?”da, Marx ve Engels'in ha-inlikle suçlad›klar› anti-marksist Lassalle'a at›fta bulunmaktad›r. Bubay›m›z›n mant›¤›na göre Marx'›n ihanetle suçlad›¤› Lassalle'a at›ftabulundu¤u için Lenin de ayn› oportünist çizgiyi, Lassalle ile paylaflm›flolmaktad›r.

Page 186: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

likle Debray'›n dogmatik önerilerini kesinlikle kar›flt›rma-mak gerekir, iki. Silahl› halk savafl›n›n, emperyalizminboyunduru¤undan kurtulman›n tek yolu oldu¤u gerçe¤i-ne karfl› ç›karak, bar›flç› bir yoldan da devrimin zafereulaflabilece¤ini mümkün gören W.J. Pomeroy bile bugerçe¤i aç›kça itiraf etmektedir. Bak›n ne diyor Pomeroy:“Debray'›n oldukça dogmatik formüllendirmelerinin, ço-¤u kez kendi adlar›na konufltu¤unu sand›¤› Küba'l› ön-derlerin beyanlar›ndan ay›rdedilmesi gerekir.” Hele“Debray'›n, Devrimde Devrim kitab› KKP'nin resmi görü-flüdür. Bu kitap Küba'da 2,5 milyon bas›l›p da¤›t›lm›flt›r”demek gerçe¤i ahlaks›zca tahriften baflka bir fley de¤ildir.Çünkü bu kitap KKP'nin görüfllerini dile getiren SimonTorres ve Jullo Arende taraf›ndan, “Debray ve Küba Tec-rübesi” bafll›kl› yaz› ile Monthly Review'in 1968 Haziransay›s›nda çok sert bir flekilde elefltirilmifltir. Bu elefltirininana çizgileri flunlard›r;

1. Debray'›n “askeri liderli¤in temel unsur olmas› ge-rekir” önerisi yanl›flt›r. Tam tersine siyasi çal›flma esast›r.Ve askeri yan, politik liderli¤e tabi k›l›nmal›d›r.

2. Debray'›n “burjuva flehir-proleter k›r”, “Liana-Sier-ra” fleklinde yapt›¤› ayr›m›n›, bir s›n›f çat›flmas› olarak or-taya koymas›, Leninist bir analiz de¤ildir.

Yaz›n›n “Kim Kimi Yaratt›” bafll›kl› kesiminde, Deb-ray'›n “Küba”da foco, partiyi yaratt›” iddias›n›n yanl›fl ol-

du¤u belirtilerek, devrim için partinin flart oldu¤u ileri sü-rülmektedir. Simon Torres ve Julio Arende, Lenin'in “NeYapmal›” kitab›na at›flar yaparak, Debray'›n ekonomist

bir görüfle sahip oldu¤u sonucuna varmaktad›rlar.

Ancak bütün ülkelerin pasifistleri, bu farkl›l›klar› gör-memezlikten gelerek Debray'›n dogmatik formülasyonla-r› ile Latin Amerika'daki proleter devrimci çizgiyi özdefltutmaya çal›flmaktad›rlar. Örne¤in, Progressive Labour

185

Bütün yaz›lar

Page 187: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

adl› Amerikal› sözüm ona “Mao”cu bir parti bütün bufarkl› ideolojileri Debrayizm bafll›¤› alt›nda toplayarak F.Castro, Che Guevara ve arkadafllar›n› sol oportünizmle(!)suçlamaktad›r.(14) Ve ülkemizde de, Campus “Mao”izmi-nin flubesi olan yeni oportünizmin sözcüleri, t›pk› Ameri-kal› ideologlar› gibi, bu farkl› ideolojileri (yani A.G.Frank, Debray oportünist çizgileri ile Kübal› muzafferproleter devrimcilerinin Leninist çizgisini) kar›flt›rarak,Debray'›n kitab›na at›fta bulunarak, F. Castro-Che Gu-evara'y› elefltirmeye kalkmaktad›rlar. Yeni oportünizminsözcüleri k›rlardan flehirlerin fethedilmesini öneren LatinAmerikal› muzaffer proleter devrimcilerini Debray'›ndogmatik formülasyonlar› ile mahkum edip, onlar›n Leni-nist çizginin d›fl›nda olduklar›n› söyleyerek, büyük prole-ter devrimcisi Mao Tse Tung'u da Amerikanca yorumla-yarak korkakl›klar›na ve ihanetlerine ideolojik k›l›f bula-caklar›n› zannetmektedirler!

Emperyalizmin ölüm saatlerinin yaklaflt›¤› bu III. genelkriz döneminde, Marksist-Leninist hareket, yeni oportü-nizmin iddia etti¤i gibi, Castro-Guevara çizgisine karfl›verilecek olan mücadele ile de¤il, modern revizyonizminflehirlere öncelik tan›yarak, k›rlara ikinci derecedenönem veren, köylülerin giderek “Köylü” halklar›n devrim-ci potansiyelini küçümseyen “sol”, iflçi s›n›f›n›n d›fl›ndasosyalizme geçifli mümkün görerek bar›fl içinde bir aradayaflamay› savunan sa¤ çizgilerine karfl›, neo-Troçkist,neo-Blankist... k›saca her çeflit sa¤ ve “sol” sapmalarakarfl› verilecek mücadeleler ile güçlenecek ve emperya-lizmi çökertecektir. Castro-Guevara ve bütün Latin Ame-

186

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1144)) Progressive Labor'da Debrayizmin elefltirisi uzun uzun hikayeedilmektedir. Hatta John Kily imzal› yaz›da Che Guevara yalanc›l›klabile suçlanmaktad›r.

Page 188: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

rikal› proleter devrimcilerini “sol oportünist” ilan edena¤›zlar bütün ülkelerin pasifistleridir!

Mao’nun Leninizmin Hazinesine Katk›lar›

Ve Yeni Oportünizm

Mao Tse Tung'un Marksizm-Leninizm hazinesine kat-k›lar› sorunu, bugün Marksist çevrelerde tart›fl›lan sonderece önemli bir sorundur. Mao Tse Tung'un Leninizmhazinesine katt›klar›n› ana hatlar› ile bafll›ca iki bafll›ktatoplayabiliriz:

1. Milli Demokratik Devrim Teorisi,

2. Proleter Kültür Devrimi.

Mao'nun bu iki katk›s›n›n özlerini ve temel unsurlar›n›Lenin'de de görmekteyiz. Fakat Marksizm-Leninizmin buson derece önemli iki ilkesi, en mükemmel flekilleriniMao'nun siyasi prati¤i içinde alm›fllard›r. Bu nedenle Le-ninizmin bu iki önemli ilkesini aç›klarken, Çin somut pra-ti¤inden hareket ederek, Mao'nun siyasi prati¤i içinde elealmak zorunday›z.

M‹LL‹ DEMOKRAT‹K DEVR‹M TEOR‹S‹

Geçen yaz›m›zda Milli Demokratik Devrim teorisinin,Marksist-Leninist kesintisiz devrim teorisinin sömürge veyar›-sömürge ülkelere uygulanmas› oldu¤unu belirtmifl-tik. Bir daha belirtelim ki, Mao Tse Tung, emperyalizminI. ve II. genel bunal›m devrelerinde nicelik olarak zay›f veköylülükle tabii ba¤lar› olan bir iflçi s›n›f›na sahip, yar›-sömürge ve yar›-feodal Çin'de, Leninist kesintisiz devrimteorisini bu somut prati¤e uygulayarak derinlefltirmifl vezenginlefltirmifltir. Böylece Mao, bütün sömürge ve yar›-sömürge ülkelerin devrimcilerine emperyalist boyundu-ru¤un k›r›larak sosyalizme geçiflin yolunu göstermifltir.

187

Bütün yaz›lar

Page 189: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Mao Tse Tung'un bu katk›s› ile birlikte (iflçi s›n›f›n›n he-gemonyas›nda temel gücü köylü kitlelerinin teflkil etti¤idevrim ordusunun k›rlardan flehirleri fethetmek teorisi)Leninist kesintisiz devrim teorisi hayat›n yeni realitelerikarfl›s›nda daha geliflmifl ve zenginleflmifltir. Mao ile bir-likte yar›-sömürge ve sömürge ülkelerin sosyalizme ge-çifllerinde zorunlu bir durak olan Halk Savafllar› 盤›r›aç›lm›flt›r. Aç›lan bu yoldan bir Vietnam, bir Küba emper-yalizmin boyunduru¤unu k›rarak s›n›fs›z topluma do¤ruemin ad›mlarla yürümektedirler.

Mao Tse Tung'un yeni demokratik devrim teorisininbafll›ca unsurlar› flunlard›r:

1. Milli Demokratik Devrim, özünde bir köylü devrimi-dir.

2. Milli Demokratik Devrimde Halk Savafl› zorunlu birdurakt›r.

3. ‹deolojik öncülük esast›r.

4. Milli Demokratik Devrim teorisi proletaryan›n hege-monyas›n› içinde tafl›r.

1- Milli Demokratik Devrim Özünde Bir Köylü Devrimidir:

Demokratik devrim program› köylülerin objektif talep-lerine cevap veren en radikal programd›r. Lenin'in dedi¤igibi “onun özledi¤i bütün tar›msal reformlar› ancak tamolarak zafere ulaflm›fl olan bir devrim gerçeklefltirebilir,onun rüyalar›n› gerçek yapar... Hepsi o kadar de¤il. Köy-lüler sadece en köklü toprak reformu için de¤il genel vedaimi ç›karlar› bak›m›ndan da devrime ba¤l›d›r.” (‹kiTaktik, s: 104) Özellikle köylülerin nüfusun büyük ço-¤unlu¤unu teflkil etti¤i yar›-feodal bir ülkede Milli De-mokratik Devrim özünde bir köylü devrimidir. “Bu sebep-ten dolay›, bütün halk›n harekete geçirilmesi, köylü y›-

188

Bütün yaz›lar

Page 190: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

¤›nlar›n›n harekete geçirilmesi ile ayn› fleydir.” (Giap,Halk Savafl› Halk Ordusu) Asl›nda köylü devrimi olan budevrim, proletaryan›n d›fl›nda baflka bir s›n›f›n veya züm-renin önderli¤inde zafere eriflebilir mi? Hay›r, eriflemez.Çünkü burjuvazinin devrimci barutunu tüketti¤i proleterdevrimleri ça¤›nda, temelde burjuva demokratik niteliktafl›sa da herhangi bir devrimi sonuna kadar götürebile-cek tek devrimci s›n›f proletaryad›r. Milli DemokratikDevrimin asl›nda bir köylü devrimi olmas› gerçe¤ini ge-rek Mao Tse Tung, Lin Piao ve gerekse Giap özellikle be-lirtmektedir.(15) Çünkü Milli Demokratik Devrimin özündebir köylü devrimi olmas› gerçe¤i stratejik, politik ve tak-tik çizgimizi tayin eden son derece önemli bir unsurdur.(‹leriki sayfalarda tekrar üzerinde duraca¤›z) Milli De-mokratik Devrimin özünde köylü devrimi olmas›n›n do-¤al sonucu, s›n›f mevzilenmesinde köylüler, devrimin te-mel gücünü teflkil ederler. Emperyalist dönemde tarihinlokomotifi olan proletarya devrimin önderidir. 1905-17Rus Demokratik Devrimlerinde devrimin temel ve öndergücü proletarya idi (Köylüler vas›tas›z yedek).

Neden Rusya'da, demokratik devrimlerin temel gücüproletarya oluyor da, Çin ve Vietnam demokratik dev-rimlerinin temel gücü proletarya de¤il de köylüler olmak-tad›r? Bu sorunun cevab›, somut durumlar›n somut tahli-linde dü¤ümlenmektedir. Çünkü, Rusya'da devrim or-dusunun temel gücü genellikle büyük flehirlerde yafl›yor-du. Çin, Vietnam gibi ülkelerle k›yaslanmayacak seviye-

189

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1155)) Bkz. Mao Tse Tung; “proletarya önderli¤i... kkööyyllüü ddeevvrriimmiinniih›zland›rm›flt›r... 1927'den sonra Komünist Partisi yeniden TTaarr››mmssaallDDeevvrriimm savafl›n› cesaretle yürüttü ve devrimci ordu ve üsler kurdu.”(Teori ve Pratik, s:47, siyahlar bize aittir). Ayr›ca, Bkz. Yeni Demokra-si, s:44 ve Giap'›n Halk Savafl› Halk Ordusu ile Lin Piao'nun Yaflas›nHalk Savafl›n›n Zaferi.

Page 191: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

de (nicelik ve nitelik bak›m›ndan) bir Rus sanayi prole-taryas› vard›. Bu nedenle devrim, flehirlerden k›rlar›n fet-hedilmesi fleklinde bir rota takip etti. Oysa yar›-sömürgeve sömürge ülkelerde, 1) ‹flçi s›n›f›n›n nicelik ve nitelikolarak geliflmifl kaptalist ülkelere k›yasla zay›f olmas›; 2)fiehirlerde emperyalizmin denetiminin çok kuvvetli ol-mas› gibi, bafll›ca iki ana nedenden dolay› Milli Demok-ratik Devrimin izleyece¤i rota, k›rlardan flehirlerin fethe-dilmesi rotas›d›r.

2- Halk Savafl› Milli Demokratik Devrimin Zorunlu Bir Dura¤›d›r:

Emperyalizme karfl› mücadele bir uluslaflma mücade-lesidir. Ve “milliyet meselesi de asl›nda bir köylü mesele-sidir”.(Stalin) Bu nedenle sald›rgan emperyalizme karfl›verilen halk savafl› da bir köylü savafl›d›r. Halk savafl›n›nbir köylü savafl› olmas› gerçe¤i k›rlardaki mücadeleyi önplana ç›kartmaktad›r. Yani Milli Demokratik Devrim mü-cadelesinin a¤›rl›k noktas› k›rlard›r. Ayr›ca bu milli kurtu-lufl savafl›n›n baflar›ya eriflmesinde askeri bir zorunluluk-tur da. Çünkü “Emperyalistler ülkelere (sömürge ve yar›-sömürgelere - M. Ç.) karfl› sald›r›larda bulunurlarken ço-¤unlukla büyük flehirleri ve ana haberleflme hatlar›n› elegeçirerek ifle bafllarlar. Fakat genifl k›rl›k bölgeleri tama-men kontrolleri alt›na almak onlar›n gücü d›fl›ndad›r.Devrimcilerin serbestçe manevra yapabilmesini sa¤laya-cak genifl alanlar, ancak ve ancak k›rl›k bölgelerdir. Dev-rimcilerin kesin zafere do¤ru ilerleyebilecekleri devrimciüsler, ancak ve ancak k›rl›k bölgelerde kurulur.” (16)

Emperyalizmin denetiminin son derece zay›f oldu¤u

190

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1166)) Lin Piao: Yaflas›n Halk Savafl›n›n Zaferi, s:54

Page 192: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

k›rlarda halk savafl› bafll›ca dört aflamadan geçer:

a) Gerilla savafl›; elde olan› koruma aflamas›,

b) Gerilla üsleri kurma; elde olan› koruma aflamas›,

c) Düzenli orduya geçifl; denge aflamas›,

d) Düzenli ordu savafl›; karfl› sald›r›ya geçifl aflamas›(sonuç alma).

Halk savafl› teorisi k›saca budur. Görüldü¤ü gibi halksavafl›nda flehirlerin rolü ikincildir. Elbette bu flehirlerdemücadele yürütülmemesi demek de¤ildir. ‹flçi genelgrevleri, ö¤renci ve kitle hareketleri, vs. flüphesiz milliba¤›ms›zl›k savafl›n›n baflar›ya eriflmesinde oldukçaönemli etkenlerdir. Bir köylü savafl› olan halk savafl›nda

hegemonya proleter devrimcilerinde de olabilir, küçük-

burjuva devrimcilerinde de. Yani halk savafl›nda önderlik,pazarl›k konusu de¤ildir. Bu güçler dengesine, taraflar›nörgütlenme derecesine, vs.'ye ba¤l›d›r. Kim kitleler iledaha iyi organik ba¤lar kurarsa, kim milli kurtulufl sava-fl›nda kahramanca ve tutarl› dövüflerek kitlelere kendinikabul ettirirse halk savafl›nda önder o olur. Ancak iflçi s›-n›f›n›n, daha do¤rusu iflçi s›n›f›n›n öncü müfrezesinin he-gemonyas›nda kazan›lmam›fl olan halk savafllar›n›n ba-flar›lar› s›n›rl›d›r. Zaferden sonra kurulacak olan küçük-burjuva iktidar› Milli Demokratik Devrim program›n› so-nuna kadar uygulayamaz. Örne¤in, Cezayir. Lin Piaohalk savafl›n›n önderli¤i konusunda flunlar› söylemekte-dir: “Bu halk savafllar›na öncülük edecek s›n›flar de¤ifle-bildi¤i gibi, y›¤›n hareketlerinin ve zafer derecesinin ge-niflli¤i ve derinli¤i de de¤iflik olabilir.” (Yaflas›n Halk Sa-vafl›n›n Zaferi, s: 60)

fiunu hemen belirtelim ki, Latin-Amerika'daki Milli De-mokratik Devrimi sözde savunan ‹flçi Partilerinin tümünüoportünizmin bata¤›na iten, bu devrimde halk savafl›n›nzorunlu bir durak olmas› gerçe¤ini bir tarafa iterek, iflçile-

191

Bütün yaz›lar

Page 193: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ri temel güç kabul edip, flehirleri esas almalar›d›r.

3- ‹deolojik Öncülük Esast›r:

Milli Demokratik Devrim mücadelesinde flehirlerinikincil bir öneme sahip olmas› dolay›s›yla devrimin temelgücünün iflçiler de¤il köylüler olmas› gerçe¤inin do¤alsonucu, Milli Demokratik Devrimde iflçi s›n›f›n›n önderli-¤inin, bir ideolojik öncülük olmas›d›r. ‹flçi s›n›f›n›n ideolo-jik önderli¤i, ço¤unlu¤unu yoksul köylülerin teflkil etti¤iiflçi s›n›f›n›n öz örgütünün köylü devriminin komutan› ol-mas›d›r. Bu tip ülkelerde, iflçi s›n›f›n›n zay›f ve köylülükleba¤lar› olmas›n›n yan›nda, devrimci mücadelenin odaknoktas›n›n k›rlar olmas›, sosyalist partide nicel ço¤unlu-¤un yoksul köylülerden meydana gelmesi sonucunudo¤urmaktad›r. Çin'de devrimci mücadelenin en üst afl-malar›nda bile proletaryan›n öz örgütünde yoksul köylü-lerin oran› % 65'in alt›na düflmemifltir. (Keza parti yöne-tim kademelerinde de) Modern revizyonistler ve de kimi-leri taraf›ndan bu, Lenin'ci örgüt ilkesinin çi¤nenmesifleklinde yorumlanmakta ve elefltirilmektedir. Stalin, Le-ninizmin ‹lkeleri'nde proletaryan›n öz örgütü iflçi s›n›f›n›niçinden ç›kar ve iflçi s›n›f›n›n en iyi unsurlar›n› ba¤r›ndatoplar demektedir. Ve Lenin'in deyifliyle bu örgütte iflçile-rin yönetim kademeleri de dahil ço¤unlukta olmalar› ge-rekmektedir. 1905 devrimi s›ras›nda Lenin flöyle diyor:“... fiimdi parti örgütlerinde, Sosyal Demokrasiye ba¤l›her ayd›na karfl›l›k birkaç yüz Sosyal Demokrat iflçi bu-lunmas› arzu edilir.” (17)

Çin'deki proletaryan›n öz örgütünün bu terkibi, ger-çekten Leninist örgüt ilkesinin ihlâli midir? Kesinlikle ha-

192

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1177)) Tony Cliff, Rosa Luxemburg, s:58

Page 194: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

y›r. Bu, bu ülkelerin somut flartlar›n›n, yani hayat›n do-¤urdu¤u bir zorunluluktur. Bu Leninist parti anlay›fl›n›n,Leninizmin do¤rultusunda gelifltirilmesidir. Tabii, diyalek-ti¤in en elemanter iki unsuru olan zaman ve mekan mef-humlar› dikkate al›nmazsa, bundan Leninist parti ilkesi-nin sapt›r›lmas› sonucuna var›l›r.

4- Milli Demokratik Devrim Stratejik TeziProletaryan›n Hegemonyas›n› ‹çinde Tafl›r(18)

Leninist kesintisiz devrim teorisinin yar›-sömürge veyar›-feodal ülkelere uygulanmas› olan Milli DemokratikDevrim stratejisinde proletaryan›n önderli¤inin objektifflartlar› tart›fl›lmaz bir flekilde mevcuttur.

Mao Tse Tung'un Yeni Demokratik Devrim teorisi ana

193

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1188)) Hemen belirtelim ki bizim cici “Mao”istlerimizin iddia etti¤igibi “Milli Demokratik Devrim-Milli Demokratik Hareket” ayr›m›, MaoTse Tung'a ait de¤ildir! Mao, sadece flunu söylemektedir; “‹flçi s›n›f›önder olmazsa devrim yenilgiye u¤rar”. Mao'ya göre, devrimin kal›c›zafere ulaflmas›n›n tek garantisi iflçi s›n›f›n›n önderli¤idir. Mao'da, kü-çük-burjuvazinin önderli¤inde zafere ulaflm›fl bir halk savafl›n›n millidemokratik hareket, proletaryan›n önderli¤inde zafere ulaflm›fl birhalk savafl›n›n Milli Demokratik Devrim diye bir ayr›m yoktur. Örne¤in,ÇKP'nin 1964'de SBKP Merkez Komitesi'nin aç›k mektubuna verdi¤icevapta aynen flöyle deniliyor: “Devrimci silahl› mücadele sadece pro-leter devrimleri için birinci dereceden önem tafl›maz, ayr›ca ezilenuluslar›n MMiillllii DDeemmookkrraattiikk DDeevvrriimmlleerrii için de birinci derecede önem ta-fl›r. CCeezzaayyiirr MMiillllii KKuurrttuulluuflfl SSaavvaaflfl›› bu aç›dan güzel bir örnek vermifltir.”(Proleter Devrimi ve Kruflçev Revizyonizmi). Bu ay›r›m, bizim Campus“Mao”istlerinin, Marksizme “biçimsel katk›”s›d›r! Bunlar›n kimileri“Mili Demokratik HHaarreekkeett--DDeevvrriimm” ay›r›m› yaparken baz›lar› da MilliDemokratik Devrimle, DDeevvrriimmccii MMiillllii HHaarreekkeettiinn ayn› kavramlar oldu¤u-nu iddia etmektedir. Öme¤in, “Lenin bu stratejiye (Milli DemokratikDevrim stratejisine) DDeevvrriimmccii MMiillllii HHaarreekkeett ddeemmeekktteeddiirr..” (Gün Zileli,Ayd›nl›k, Say›:8, s:149. Siyahlar bize ait)

Bu, bunlar›n nas›l bir “‹lkeli Birlik” oldu¤unun sadece ufak bir ör-ne¤idir!

Page 195: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

hatlar› ile budur. Yeni Demokratik Devrim teorisinde,devrimin temel gücünü iflçilerin de¤il de köylülerin teflkiletmesi, k›rlar›n halk savafl›n›n oda¤› olmas› ve iflçi s›n›f›-n›n öncülü¤ünün, ideolojik öncülük olmas› gerçekleri bir-birlerine kopmaz ba¤larla ba¤l›d›rlar. Ve herbiri, bir di¤e-rinin zorunlu sonucudur. Yukar›da özetledi¤imiz bu dörtana unsur son derece önemlidir. Çünkü bu dört ana un-sur modern revizyonizm ile Marksist-Leninist çizgi ara-s›ndaki Çin Seddini belirlemektedir. Aç›klayal›m:

Dünya proleter hareketinin zaferini, flehirlerdeki mi,yoksa k›rlardaki mücadele mi tayin edecektir? Di¤er birdeyiflle k›rlar m› esast›r, yoksa flehirler mi? Mao Tse Tung'agöre ça¤›m›z›n bafl çeliflkisi, ezilen uluslar ile emperyalizmaras›ndad›r. Bu nedenle k›rlar esast›r. Mao Tse Tung ve LinPiao'nun gelifltirdikleri halk savafl› teorisine göre zafere k›r-lardan flehirlerin kuflat›lmas› yoluyla var›lacakt›r. “Yeryü-zünün tümünü ele al›rsak, e¤er Kuzey Amerika ile Bat›Avrupa'ya dünyan›n flehirleri denebilirse, Asya, Afrika veLatin-Amerika da dünyan›n k›rl›k bölgelerini teflkil eder-ler... Ça¤dafl dünya devrimi bir bak›ma flehirlerin k›rl›kbölgelerden kuflat›lmas› görüntüsünü vermektedir”.(19)

Sonucu, dünyan›n k›rl›k bölgelerinde yürütülen, ezilenuluslar›n devrimci mücadeleleri tayin edecektir. Dünyan›nflehirlerindeki mücadele, sonucu tayin bak›m›ndan ikincidereceden önemlidir. Çünkü bat›, “sönmüfl bir ihtilâl oca-¤›d›r”. Emperyalist blokun jandarmal›¤›n› üstlenmifl olanYankee emperyalizmi ve müttefiklerine karfl› “köylü” halk-lar›n, bu devrimci savafllar›nda dünya sosyalist bloku vekapitalist ülkelerin iflçi s›n›flar›, omuzdafllar›d›r.

Modern revizyonizme göre ise, k›rlardaki mücadeleler

194

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1199)) Lin Piao, Yaflas›n Halk Savafl›n›n Zaferi, s:54-55

Page 196: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

emperyalizme gerçekten öldürücü yumruklar indirmekte-dir. Fakat as›l belirleyici alan dünyan›n k›rlar› de¤il flehir-leridir. Yani sosyalist blok ile bat› kapitalist ülkelerin iflçis›n›flar›d›r. Tayin edici çeliflme sosyalizm ile kapitalizmingüçleri aras›ndad›r. Uluslararas› iflçi s›n›f› hareketi dünyasosyalist sistemi ile kapitalist ülkelerin iflçi s›n›flar› taraf›n-dan temsil edilmektedir. Sosyalist ülkelerin ekonomik kal-k›nma ritmlerinin yüksek olmas› sonucu, sosyalizm eko-nomik bak›mdan üstünlü¤ünü kapitalist ülkelere kabul et-tirecektir ve bu ekonomik ve sosyal üstünlük bat› iflçi s›-n›f› üzerinde etkili olacak ve onlar› harekete geçirecektir.Bu ekonomik ve sosyal üstünlük ve de güdülen bar›flç›politika emperyalizmin demagojik anti-komünizm propa-gandas›n› tesirsiz hale getirecektir. Bütün bunlar›n sonucuAvrupa iflçi s›n›f› bütün halk›n deste¤ini alarak parlamen-ter yoldan iktidara gelecektir. Budur, k›saca özetlenirsemodern revizyonizmin dünya devrimi stratejisi.

Görüldü¤ü gibi, modern revizyonist çizgi flehirlerdenk›rlar›n fethedilmesini önermektedir. Yani bu çizgi (arala-r›ndaki nüans ayr›l›klar› ne olursa olsun) dünyan›n k›rl›kbölgelerindeki mücadeleleri, dolay›s›yla “köylü” halklar›ndevrimci mücadelelerini küçümsemektedir. Hatta o dere-ce ileri gidilmektedir ki, Bat›l› olmayan ülkelerdeki prole-ter devrimlerinin ikinci dereceden devrimler oldu¤u bileileri sürülebilmektedir. Çünkü bu devrimler sanayi prole-taryas›na dayand›r›lamam›flt›r.(20) Çin Komünist Partisiiçinde iflçilerin az›nl›kta olmalar›, bu görüfl taraf›ndan Le-

195

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((2200)) Bu görüfl, en iyi flekilde Otto Kuusinen taraf›ndan ifade edil-mifltir. Bkz. Kuusinen'in “Çin Diktatörlü¤ünün Karakteri”, France No-uvelle, Say›:974, s:18-19. fiöyle demektedir Kuusinen; “flunu idrak et-mek gerekir ki, hakikatte Çin iflçi s›n›f›, iktidar›n icras›nda Marksizm-Leninizm’in kendisine ay›rd›¤› yere sahip de¤il (...) Sosyalist devrimde

Page 197: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ninist parti anlay›fl›n›n ihlali olarak görülmektedir. Çin Ko-münist Partisi'nin terkibi; “Partililerin % 65'i köylü, % 15'iflehirli teknisyen, % 10'u ayd›n, % 10'u ordulu.”(21)

Sömürge ülkelerdeki proletarya devrimlerini bile ikin-ci dereceden devrimler kabul eden modern revizyonistçizgi için do¤al olarak, sömürge ve yar›-sömürge ülkeler-de milli kurtulufl savafllar›n›n sosyalist partilerin veya kü-çük-burjuva örgütlerinin önderli¤inde olmas› pek önemlide¤ildir. Önemli olan emperyalizme tamamen angaje ol-mayan, görünüflte tarafs›z bir d›fl politika güden bir milliiktidar›n ifl bafl›na gelmesidir. Elbette bu görüflün çeflitlimeselelerde birbirinden farkl› önerileri ve tezleri olan nü-anslar› vard›r. Fakat bütün bu nüanslar en son tahlilde“flehirlerin k›rlara üstünlü¤ü” biçiminde özetlenebilir.

Sömürge ve yar›-sömürge ülkelerde bu görüflü benim-semifl bütün sözümona “Marksist” partilerin tümündedevrimci mücadelenin a¤›rl›k merkezi flehirlerdir. Onlariçin anti-emperyalist ve anti-feodal devrimin yap›lmas›n-da, flehirler esas oldu¤u için temel güç proletaryad›r. La-tin-Amerika'daki bu tip “iflçi” partilerinin, ülkenin sanayi-leflmesini, dolay›s›yla iflçi s›n›f›n›n kuvvet kazanmas›n›

196

Bütün yaz›lar

köylülerin rolüne haddinden fazla de¤er verilmesi ve Marksistier içinsonuna kadar ihtilâlci olarak kalan sosyal s›n›f olarak kabul edilen iflçis›n›f›na gereken de¤erin verilmemesi, Çin'de çok yayg›n olan küçük-burjuva düflüncelerin aç›k nitelikleridir. Çin Komünist Partisi yönetici-leri iktidar›n al›nmas›na takaddüm eden devrede bile parti içindekiproleter unsurlara gerekli önemi vermiyorlar ve flehirlerdeki proletar-ya içinde az çal›fl›yorlard›. Daha sonra yine Çin yöneticileri “Changhai”gibi önemli bir iflçi merkezinde Kuomintang'›n Komünist Partisindendaha fazla nüfuzu oldu¤undan yak›n›yor ve bundan da iflçileri mesultutuyorlard›.”

((2211)) Mao Diyor Ki (Edgar Snow ile Mao aras›ndaki konuflma), Sos-yalist, Say›:4, s:4

---------- 0 ----------

Page 198: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

amaçlayan reform taleplerinin, sosyal demokrat partiler-le parlamenter güç birliklerine gitmelerinin temelinde bugerçek yatar. Programlar›nda bar›flç›l ve silahl› bütün mü-cadele yöntemlerinin yerine göre kullan›laca¤› yazmas›nara¤men flehirler temel al›nd›¤›ndan (flehirlerde genelayaklanma temel al›n›yor) yani devrimin temel gücü iflçis›n›f› kabul edildi¤inden, iflçi s›n›f›n›n devrim yapabilmesiiçin objektif ve subjektif flartlar› bir türlü olgunlaflam›yor!(fiehirler temel al›n›nca emperyalizm çökmeden bu flart-lar da hiçbir zaman olgunlaflamaz) Ve silahl› mücadele il-kesi böylece programla birlikte rafta tozlan›yor. Temeldevrimci askeri rota yanl›fl oldu¤u için, yani sonucu belir-leyen mücadele olarak flehirlerdeki iflçi s›n›f›n›n hareketikabul edildi¤i için, emperyalizmin flehirlerdeki s›k› kont-rolünün do¤al sonucu olarak, bu “Marksist” partilerin gö-zünde emperyalizm stratejik planda büyüyor. Bu da, bupartilerin Filipin tipi demokrasicili¤in parlamenter pasifiz-minin ta göbe¤ine yuvarlanmalar› sonucunu do¤uruyor.

fiehirleri esas alan bu görüfl “askeri harekat›n politikliderli¤e ba¤l› olmas› gerekir” Leninist ilkesini de yanl›flanlamaktad›r. Bunlara göre, parti flehirlerdeki iflçi s›n›f›-n›n genellikle legal hareket ve eylemlerine a¤›rl›k vere-cek, yan olarak da k›rlardaki gerilla mücadelesini de fle-hirden yönetecek! (Yöneticilerin ço¤unlu¤u da flehirlerdeoturacak) Oysa Mao Tse Tung'un belirttigi gibi iflçi s›n›f›-n›n partisi halk savafl›na önder olmak istiyorsa, mücade-lenin ta içinde olmas› gerekir. (Çin Halk Savafl›nda Ko-münist Partisi üyelerinin % 90'›ndan fazlas› K›z›l Ordudangelmektedir) Gemi k›y›dan talimatla idare edilemez!(22)

197

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((2222)) Cezayir'deki halk savafl›n›n küçük-burjuva radikallerinin ön-derli¤inde baflar›ya eriflmesinin bafll›ca nedeni Cezayir Komünist Par-tisi'nin bu yanl›fl stratejik anlay›fl›ndan olmufltur. Guevara ve Cast-

Page 199: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Görüldü¤ü gibi, bütün bu “Marksist” partileri oportü-nizmin batakl›¤›na iten en önemli neden, bu partilerinköylülerin devrimci potansiyelini küçümsemeleridir. Birdi¤er deyiflle, emperyalizmin III. kriz döneminde, sömür-ge ve yar›-sömürge ülkelerde demokratik devrimin zafe-re giden yolunun köylü ordusunun emperyalizme karfl›yürüttü¤ü bir köylü savafl›ndan geçti¤ini görmemeleri-dir.

Her çeflit oportünizmin en son tahlilde köylülerin dev-rimci potansiyelinin küçümsenmesine dayand›¤›n› sos-yalizmin tarihi bize göstermektedir. Tekel öncesi dönem-de iflçi s›n›f›n›n d›fl›ndaki bütün s›n›flar› gerici kabul edenLassalle oportünizminin temelinde bu yatar. Tekelci kapi-talist dönemde ise, Leninizme karfl› olan bütün sa¤ ve“sol” sapmalar›n temelinde yine ayn› gerçe¤i görmekte-yiz. Ve Çin'in devrimci mücadelesinde, Mao'nun müca-dele etti¤i bütün sa¤ ve “sol” sapmalar da temelde köy-lülerin devrimci potansiyelinin küçümsenmesine dayan-maktad›r. Asya Tipi Üretim Tarz›na s›k› s›k› sar›larak“Çin'de feodalizm yoktur, bu nedenle anti-feodal müca-dele gereksizdir” diyerek anti-kapitalist mücadeleyi öne-ren Troçkistler, flehirlerdeki sovyetik bir ayaklanmay›esas ald›klar› için, Japon iflgalinin Çin'de kapitalizmi ge-lifltirece¤ini söyleyerek teslimiyetçili¤i savunmufllard›r.Li-Lisan ise, anti-emperyalist ve anti-feodal bir devrimin

198

Bütün yaz›lar

ro'nun önerileri de oportünist anlay›fla yöneliktir. Yoksa Debray'›ndogmatik formülasyonlar› ile Latin Amerikal› proleter devrimcilerinikaralamak isteyen yeni oportünizmin iddia etti¤i gibi Castro ve Gu-evara askeri liderli¤e öncelik verilmesini savunmuyorlar. Bak›n bu ko-nuda F. Castro ne diyor: “GGeerriillllaa ssiiyyaassaall bbiirr öörrggüütt taraf›ndan örgütle-nir. Gerilla mücadelesi hakk›ndaki do¤ru bir anlay›flla ba¤daflmayaca-¤›na inand›¤›m›z fley, ggeerriillllaallaarr››nn flfleehhiirrlleerrddeenn yyöönneettiillmmeessii fikridir.”(Olas Kongresi Söylevi)

---------- 0 ----------

Page 200: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

gereklili¤ini belirtmesine ra¤men zafere götürecek müca-delenin mihrak› olarak flehirleri gördü¤ü için aral›ks›z iflçigrev ve sald›r›lar› ile sonuca gidilebilece¤ini savunuyordu.(Li-Lisan, 1927'den 1935'e kadar ÇKP'nin en etkin yöne-ticilerinden birisidir.) Ayn› görüfl, Çen Tu Hsieu’yu da sa¤oportünizmin kuca¤›na itmifltir. Çen Tu Hsieu, Sovyetikbir ayaklanma için, Çin iflçi s›n›f›n›n gücünü yeterli gör-medi¤i için, Çin'in belli bir geliflme seviyesine kadar, an-ti-Japon mücadelenin önderli¤ini Kuomintang'a b›rak-m›flt›r.(23) Görüldü¤ü gibi, görünümleri birbirinden tama-men farkl› olan bu üç oportünizmin temelinde köylülü¤ündevrimci potansiyelini az›msama ve iflçi s›n›f›n›n ideolojiköncülü¤ünün anlafl›lmamas› yatmaktad›r. Mao'nun yenidemokratik devrim teorisi bir bak›ma bu üç oportünizmekarfl› verilen mücadele içinde biçimlenmifltir.

Sonuç olarak, Mao Tse Tung, Leninizmin flu iki temelilkesinden:

“1. Emperyalist dönemde, geliflme derecesi ne olursaolsun bütün sömürge ve yar›-sömürge ülkelerde demok-ratik devrimin objektif flartlar› vard›r.

2. Emperyalist dönemde bütün devrimlerin lokomoti-fi proletaryad›r. Burjuva demokratik devrimini de kal›c›zafere ulaflt›racak tek s›n›f proletaryad›r.” hareket ederek,bu iki ilkeyi:

3. ‹ktisadi geliflme seviyesi çok düflük, dolay›s›ylaproletaryas› zay›f ve c›l›z olan yar›-sömürge ve yar›-fe-odal Çin'in prati¤ine uygulayarak Yeni Demokratik Dev-rim teorisini formüle etmifltir.

199

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((2233)) Çen Tu Hsieu, devrimin temel gücü olarak iflçi s›n›f›n› kabuletti¤i için, ÇKP'nin himayesinde bir köylü partisinin kurulmas›n› ön-görmüfltür.

Page 201: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Mao'nun Yeni Demokratik Devrim Teorisi’nin ana nite-liklerini özetledikten sonra, gelelim bizim Campus“Mao”istlerine! Ve modern revizyonizmin Türkiye flubesiolan Milli Demokratik Hareket etiketli yeni oportünizmingerçek yüzünü sergileyelim. Yeni oportünizmin bir sözcü-sü, Milli Demokratik Devrim anlay›fllar›n› son derece aç›kbir flekilde ortaya koymaktad›r: “Temel gücü iflçi s›n›f› ol-mayan bir hareket Milli Demokratik Devrimi tamamlaya-maz... Proletaryan›n Milli Demokratik Devrim hareketinintemel gücü ve öncüsü olma potansiyelini tafl›d›¤›n›n sondelilidir.” (Do¤u Perinçek, Türk Solu, Say›: 91, sy:12-13.siyahlar bize aittir) Bu anlay›fla göre, Milli DemokratikDevrimin temel gücü, köylüler de¤il de iflçi s›n›f›d›r. Ve bugörüfl kendi içinde tutarl› olarak Milli Demokratik Devri-min özünde bir köylü devrimi olmas›na karfl› ç›kmakta-d›r.(24) Yeni oportünizmin bir di¤er sözcüsü ise “öndergüç-temel güç” ayr›m›n›n ne anlama geldi¤ini anlamaya-rak “‹flçi s›n›f›n›n hegemonyas›n›n objektif flartlar› yok-tur” diyerek devrimde iflçi s›n›f›n›n bu flartlara sahip ol-mas› için Türkiye'nin sanayileflmesini önermektedir.(Bkz. fiahin Alpay, Türkiye'nin Düzeni Üzerine, Ayd›nl›k,Say›: 12) Deyifllerdeki farkl›l›klara ra¤men oportünizminsözcülerinin birlefltikleri nokta; Milli Demokratik Devriminözünde bir köylü devrimi olmas› gerçe¤ini ve bu devrim-de flehirlerin k›rlardan fethedilmesi olan halk savafl›n›nzorunlu bir durak oldu¤unu inkar etmeleridir. ‹flçi s›n›f›n›n

öncülü¤ü için ülkenin sanayileflmesini öngören bu görüfl,

k›rlar› ve köylüleri de¤il de, flehirleri ve proletaryay› te-

mel almaktad›r. Milli Demokratik Devrim teorisini böyle

200

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((2244)) 1970 Ocak ay›ndaki Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki “‹deolojikAyr›l›klar Üzerine” yap›lan aç›k oturumda fi. Alpay ve D. Perinçek'in ko-nuflmalar›.

Page 202: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

anlayan bu görüflün ideolojik öncülü¤ü de anlamas›naimkan yoktur elbette! ‹deolojik öncülük fludur; ‹flçi s›n›f›-

n›n çok zay›f oldu¤u yar›-sömürge ve yar›-feodal bir ül-

kede proletaryan›n öz örgütünde yoksul köylülerin ço-

¤unlukta olmas› ve bu örgütün iflçi s›n›f› ad›na Milli De-

mokratik Devrimde hegemonya kurmas›d›r. Elbette köy-lülerin devrimci potansiyelini küçümseyerek flehirleriesas alan yeni oportünizm, bundan, yani iflçi s›n›f›n›n ide-olojik öncülü¤ünden, “küçük burjuva ayd›nlar›n öncülü-¤ünün” savunuldu¤u sonucunu ç›kartacakt›r. Ve pasifiz-min veciz fakat özünde ahmakça ifadesinden baflka bir-fley olmayan “iflçi s›n›f›n›n ideolojik öncülü¤ü mü, yoksaideolojik, politik, örgütsel önderli¤i mi?” (Bkz., fi. Alpay,‹flçi S›n›f› ve Milli Demokratik Devrim, “Proleter Devrim-ci” Ayd›nl›k, Say›:17) biçiminde sahte bir ikilem ortayaat›lacakt›r. Hemen belirtelim ki, pasifizmini içinde kilitle-yen bu ikilem, ilk defa 1970'in Türkiyesi’nde yeni oportü-nizm taraf›ndan ortaya at›lm›fl de¤ildir. Bu ikilemin tarihitemeli Il. Enternasyonal oportünizmine dayan›r. Bu ikile-mi ilk defa Menflevikler, Leninist örgütlenmeye karfl› “‹flçis›n›f›n›n gerçek öncülü¤ü mü, yoksa bir avuç Jakoben'inöncülü¤ü mü?” fleklinde 1902 Rusyas›’nda ortaya atm›fl-lard›r. Görüldü¤ü gibi pasifizmin bu klasik önerisi, bugünde yeni oportünizm taraf›ndan ileri sürülmektedir. MilliDemokratik Devrim ordusunda iflçi s›n›f›n› temel güç ola-rak kabul ederek flehirleri esas alan yeni oportünizm,kendi içinde tutarl› olarak iflçi s›n›f›n›n öz örgütünde iflçi-lerin nicelik olarak da ço¤unlukta olmas›n›n flart oldu¤u-nu söylemektedir; “‹flçi s›n›f›n›n ideolojisini benimsemiflsosyalist iflçi partileri üyeleri içinde iflçi s›n›f›n›n güçlü birço¤unlukta olmas›na ve proletarya saflar›ndan yetiflmiflbilinçli devrimcilerin partide hakim unsuru meydana ge-tirmesine dikkat eder.” (Do¤u Perinçek, Ayd›nl›k, Say›: 3,s: 225) Ve bu görüflün do¤al sonucu, bu evrede iflçi s›n›f›

201

Bütün yaz›lar

Page 203: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

zay›f ve c›l›z oldu¤u için (öncülü¤ünün objektif flartlar› ol-gunlaflmad›¤› için) bu flartlara sahip bir parti kurulamaz!

Bu gerçe¤i aç›k bir flekilde yeni oportünizmin sözcü-lerinin sözlü ve yaz›l› demeçlerinde görmekteyiz: “Ülke-mizde emekçilerin öz partisinin kurulmas›n›n olana¤› bu-gün yoktur.” (Ömer Özerturgut'un Devrim Gazetesineverdi¤i beyanat) “...ve o ba¤›ms›z ve demokratik Türki-ye'de proletaryan›n öz örgütü bir günefl gibi do¤acakt›r!”(Do¤u Perinçek, T‹P Çankaya ‹lçesi konuflmas›ndan, Ay-d›nl›k Sosyalist Dergi, Say›: 16, s: 242)

Diyelim ki, yeni oportünizmin sözcülerinden Ö. Özer-turgut'un demeci Devrim gazetesinde yanl›fl yaz›ld›(!); veyine varsayal›m ki, Do¤u Perinçek'in konuflma esnas›n-da dili sürçtü(!). Fakat ayn› görüfl, proleter devrimcisi(!)olarak bu dönemde yani, yeni oportünizmin deyifliyle, bu“milli demokratik hareket” döneminde, iflçi ve köylü kit-lelerine örgüt olarak, bak›n neyi empoze etmektedir: “Bi-zim partimiz M‹LL‹ KURTULUfi cephesidir. Bizim partimi-zin komutan› Mustafa Kemal'dir. Bizim partimizin üyele-ri Amerikan sömürücüleriyle ortakl›k etmeyen bütün birM‹LLET'dir.” (Do¤u Perinçek, ‹flçi-Köylü Gazetesi, Say›:7, s: 4)

Hemen anlafl›laca¤› gibi, bu milli cephe partisi, Kema-list Do¤an Avc›o¤lu'nun “halk›n içinden gelen ve halk›nnabz›n› elinde tutan”, içinde milli cepheyi teflkil edenDevrim Partisidir. (Bkz. D. Avc›o¤lu, Türkiye'nin Düzeni,s: 523) ‹flte kendisiyle küçük-burjuva radikalleri aras›ndahiçbir fark görmeyen, “Hep dostluk, mücadele yok” di-yen sa¤ oportünizm! Bizim partimiz ne milli cephe parti-sidir, ne de bizim partimizin komutanl›¤› küçük-burjuvaradikallerine aittir. Bizim partimiz, sosyalistlerin partisi,Marksist bir partidir ve partimizin de eylem k›lavuzu Ke-malizm de¤il, bilimsel sosyalizmdir! Ve bu parti, millicephenin ve halk ordusunun komutan› oldu¤u an iflçi s›-

202

Bütün yaz›lar

Page 204: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

n›f›n›n hegemonyas› fiilen gerçekleflmifl olacakt›r. ‹flçi s›-n›f›n›n ideolojik-politik-örgütsel ve askeri (nedenseMao'nun bu deyiflinden yeni oportünizm pek hofllanm›-yor(!) hegemonyas› iflte budur!

fiehirleri temel alan bu oportünist görüfl, Libya gibi ül-kelerdeki milliyetçi subaylar›n ilerici cunta hareketleriniHalk Savafl› olarak görmektedir. (Bkz. fiahin Alpay, “Pro-leter Devrimci” Ayd›nl›k, Say›: 17, s: 368) Biz, Aren-Bo-ran oportünizmi gibi milliyetçi, ilerici askerlerin hareket-lerini faflist hareketler olarak nitelendirmeyiz. Ama biz,ak›l almaz bir tutumla en son tahlilde egemen s›n›flar›nmiilitarize gücü olan mekanizmay› kullanarak yap›lan ha-reketleri de Halk Savafl› olarak ilan etmeyiz. Bu hareket-lere Halk Savafl› demek, Mao'nun ve Lin Piao'nun gelifl-tirdi¤i halk savafl› teorisine kesinlikle ayk›r›d›r. Halk Sa-vafl›, köylü ordusu ile k›rlardan flehirlerin fethi savafl›d›r.

Yeni oportünizmin sözcülerinin “sen halk savafl›n› m›,yoksa gerilla savafl›n› m› savunuyorsun?” garip ikilemi-nin niteli¤i de böylece ayd›nlanm›fl olmaktad›r. Me¤er bi-zim anlad›¤›m›z Halk Savafl› ile yeni oportünizmin anla-d›¤› 'Halk Savafl›' ayr› kavramlarm›fl! Onlara göre ilericiaskeri darbeler de halk savafl›ym›fl!

‹flte özet olarak yeni oportünizmin Milli DemokratikDevrim anlay›fl› budur.

Mao'nun Yeni Demokratik Devrim Teorisi’ne göre:

1- Milli Demokratik Devrim özünde köylü devrimidir.

2- Devrim ordusunun temel gücü köylülerdir.

3- Belirleyici alan k›rlard›r.

4- Halk Savafl›, köylü ordusunun k›rlardan flehirlerifethetme savafl›d›r.

5- ‹flçi s›n›f›n›n öncülü¤ünün objektif flartlar› Milli De-mokratik Devrimde bölünmez bir bütün olarak mevcuttur.

203

Bütün yaz›lar

Page 205: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

6- Yar›-sömürge ve yar›-feodal ülkelerde, proletarya-n›n öz örgütünde iflçilerin ço¤unlukta olmas› flart ve ge-rekli de¤ildir. Hatta genellikle yoksul köylüler ço¤unluk-tad›r.

Yeni oportünizmin “Milli Demokratik Devrim” Teorisi-

ne göre:

1- Milli Demokratik Devrim özünde köylü devrimi de-¤ildir.

2- Devrimin temel gücü köylüler de¤il iflçilerdir.

3- Belirleyici alan k›rlar de¤il flehirlerdir.

4- Halk Savafl› ile cunta hareketleri ayn› fleylerdir.

5- Hay›r, iflçi s›n›f›n›n önderli¤ini tayin eden üreticigüçlerin geliflme seviyesidir.

6- Proletaryan›n öz örgütünde iflçiler mutlak bir ço-¤unlu¤a sahip olmal›d›r.

‹flte Marksizm-Leninizm ve Mao Tse Tung çizgisi ve de“kapitalist olmayan yol”u milli demokratik hareket etiketialt›nda savunan bizim sözde “Mao”istlerimiz(!) Görüldü¤ügibi yeni oportünizmin “Mao”culu¤u sadece laf›zdad›r, ger-çekte ise Mao'culukla bu oportünizmin hiç bir ilgisi yoktur.E¤er bir “Mao”culuk varsa, o da, köylülerin devrimci po-

tansiyelinin do¤ru de¤erlendirilmesinde yatmaktad›r. Oy-sa bu oportünizm temelde, köylülerin devrimci potansiye-lini küçümseyen sa¤ oportünist Chen Tu Hsieu'nun çizgi-sinin derinlefltirilmesinden baflka bir fley de¤ildir!

‹flte Marksizm-Leninizm ve Mao Tse Tung düflüncesive de yeni oportünizmin Campus “Mao”ist çizgisi! Latin-

Amerika'daki Milli Demokratik Devrim stratejik tezini

savunan sa¤ oportünist, pasifist ve de hain olan “Mark-

sist” partiler ne kadar “Mao”ist iseler, yeni oportünist

fraksiyon da bir o kadar “Mao”isttir! Böyle pasifist birfraksiyonun Mao'nun düflüncelerini rozet yapmaya kalk-

204

Bütün yaz›lar

Page 206: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mas› kadar, büyük proleter devrimci Mao Tse Tung'a veonun Leninizm do¤rultusundaki düflüncelerine daha bü-yük hakaret olamaz herhalde! Ancak bu revizyonizminçok klâsik bir yöntemidir. Revizyonizm görünüflte daimaproleter devrimci çizgiye sahip ç›kar. Ve revizyonistlikleritescil edilmifl bütün revizyonistleri ve onlar›n çizgilerinigörünüflte en sert biçimde elefltirir. Fakat temelde ayn›revizyonist çizgiyi daha ak›ll›ca, devrimci laf›zlarla sürdü-rür. Örne¤in, Kautsky. Bernstein revizyonizmine karfl› ensert elefltirileri yönelten Kautsky, temelde revizyonizminak›ll› bir savunmas›ndan baflka bir fley yapmam›flt›r. Bunedenle yeni oportünizmin, modern revizyonizmi ve “ka-pitalist olmayan yol”u görünüflte elefltirmesi ve revizyo-nist ilan etmesi görevi gere¤idir!

PROLETER KÜLTÜR DEVR‹M‹

“Kapitalizmin mi, yoksa sosyalizmin mi kazanaca¤›n›bütün bir tarihsel ça¤› alacak, uzun ve dolambaçl› birmücadelenin sonucu tayin edecektir.”

Mao'nun bu önemli önerisini Marks'da, özellikle Le-nin'de görmekteyiz. Marks, Gotha Program›n›n Elefltiri-si'nde kapitalizmden s›n›fs›z topluma geçiflin ancak pro-letarya diktatoryas› alt›nda mümkün olaca¤›n› söyle-mektedir. Lenin ise, bu zorunlulu¤u aç›k bir flekilde belirt-mektedir:

“Kapitalizmden komünizme geçifl tüm bir tarih-sel ça¤› temsil eder. Bu ça¤ sona erene kadar sömü-renler restorasyon umudunu ister istemez beslerlerve bu umut restorasyon giriflimlerine dönüflür (...)(Tek bir ülkede bile olsa) devrilmesi yüzünden di-renci on misli artan ve gücü sadece enternasyonalsermayenin gücüne de¤il, ayn› zamanda al›flkan-l›k gücüne, küçük üretim gücüne de dayanan bur-

205

Bütün yaz›lar

Page 207: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

juvazi. Çünkü maalesef küçük üretim dünyadahala pek yayg›nd›r ve küçük üretim gün be gün,saat be saat kendili¤inden ve kitlevi bir ölçüde dur-madan kendisini oluflturur.” (Lin Piao'nun ÇKP'ninIX. Kongresindeki raporundan)

Marks'›n ve özellikle Lenin'in bu önerilerinden hareketeden Mao Tse Tung, sosyalist devrimi yapm›fl bir ülkede;

1) Emperyalizmin dünyada var oldu¤u sürece,

2) Özünde “köylü mülkiyeti” say›labilecek küçük üre-timin hayatiyetini sürdürdü¤ü kollektif mülkiyet oldu¤usürece (Sosyalist toplumda sosyalist mülkiyet bilindi¤igibi, kollektif ve kamu mülkiyetleri biçimindedir.),

3) S›n›fl› toplumlar›n bin y›ll›k kal›nt› ve al›flkanl›klar›-n›n etkisi ile, sosyalist devrimden sonra kapitalizmin res-tore edilmesinin her zaman mümkün oldu¤unu belirte-rek, proletarya diktatoryas› alt›nda da s›n›f mücadelesi-nin devam edece¤ini, bu nedenle ideolojik ve kültürelalanda, üst-yap›da siyasi bir devrimin zorunlu oldu¤unusöyleyerek “Proleter Kültür Devrimi” fliar›n› ortaya atm›fl-t›r. Liu Shaochi'nin “Kapitalizmin mi, sosyalizmin mi ka-zanaca¤› sorunu art›k çözümlenmifltir. Sosyalist ekonomigelifltikçe, üretici güçler gelifltikçe art›k geriye dönüflmümkün olamaz” anlam›ndaki revizyonist tezine karfl›-l›k, sosyalist bir toplumda ideolojik ve kültürel alandaki,üst-yap›daki siyasi devrimin nihai zaferine kadar kiminkazanaca¤›n›n önceden kestirilemeyece¤ine iliflkin “Sos-yalizm mi, yoksa kapitalizm mi kazanacak belli de¤ildir”ünlü tezini formüle etmifltir. (Bu tez sadece Liu Shaochi'yide¤il, ayn› zamanda Sovyetler'de s›n›f mücadelesinin ar-t›k sona erdi¤ini, bu nedenle SBKP'nin, sadece proletar-yan›n de¤il, bütün halk›n partisi haline geldi¤ini söyleyenKruflçev revizyonizmini de elefltirmektedir.)

Mao'nun Marksizm-Leninizm hazinesine ikinci büyük

206

Bütün yaz›lar

Page 208: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

katk›s› da budur.

Bilindi¤i gibi, burjuva devrimlerinde burjuvazi kendiideolojisini devrimi yapar yapmaz egemen k›lm›flt›r. “Mu-zaffer burjuvazi, burjuva mülkiyet hakk›n›, insan hakla-r› beyannamesine kaydetti, burjuva parlamenter meclis-ler kurdu, kendi ahlak›n› üstün k›ld›, yeni bir ö¤retim ya-ratt› ve bununla ortaça¤ felsefesini kovdu.” Bafllang›çtafeodal ideolojiler bir süre direndiler ve hemen etkileriniyitirmediler.

Fakat objektif çeliflkiler gelifltikçe, yeni üretici güçler

gelifltikçe etkinliklerini yitirdiler ve art›k geçmifle dönüfl

giderek imkans›zlaflt›. Sosyalist bir toplumda üretici güç-ler ile üretim iliflkileri aras›nda objektif bir çeliflki yoktur.Üretimin sosyal niteli¤i ile sosyalist mülkiyet tam bir uy-gunluk halindedir. Üretici güçlerin geliflmesine engel tefl-kil etmezler, tam tersine gelifltirirler.

Sosyalist bir toplumda üretici güçlerin geliflmesini en-gelleyen objektif bir çeliflki olmad›¤› halde kapitalizm ne-den restore edilebiliyor da, örne¤in kapitalist toplumdafeodalizm neden restore edilmiyor? Aç›klayal›m:

1) Bir kere kapitalizm (sanayi kapitalizmi) ve sosya-lizm sanayi devriminden sonra ortaya ç›km›fl olup, ileriteknolojinin ürünü olan düzenlerdir. Makina ça¤›n›n top-lumsal düzenleridir. Bu anlamda üretici güçler gelifltikçe,ekonomiye teknoloji egemen oldukça feodal kal›nt›lar veideolojiler giderek geriler ve yerini yeni düzenin “kapita-list düzenin” ideolojisine b›rak›r. Art›k geriye dönüfl im-kans›zd›r.

2) As›l önemli olan neden, her iki devrimin nitelikleri-

ne iliflkindir. Sosyalist topluma kadarki bütün düzenlerdes›n›f mücadelesi bir sömürücü s›n›f›n yerine baflka bir sö-mürücü s›n›f›n gelmesiyle sonuçlanm›flt›r. Temelde, üre-tim araçlar›ndaki özel mülkiyet de¤iflmemifl, sadece bi-

207

Bütün yaz›lar

Page 209: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

çim ve el de¤ifltirmifltir. ‹kinci olarak, sosyalist devrimekadarki bütün devrimlerin iktidar›n ele geçirilmesi tek so-runu olmufltur. Örne¤in, burjuva ekonomisi feodalizminba¤r›nda geliflmifl ve gürbüzleflmifltir.

Burjuva ekonomik düzeni az çok olgunlafl›nca devrimolmufltur. Bu nedenle burjuva devriminin ana görevi ik-tidar› ele al›p, onu mevcut burjuva ekonomisiyle birlefl-tirmek olmufltur. Oysa sosyalist devrimde iktidar› ele ge-çirmek sadece bafllang›çt›r. Büyük çapta üretimi ger-çeklefltirmek, sosyalist ekonomiyi yaratmak o güne ka-darki s›n›fl› toplumlar›n “yabanc›laflt›r›lmas›na” maruzkalm›fl insan›n “tabiat›n›” de¤ifltirmek gibi görevleri var-d›r. Bu nedenle sosyalist devrim sadece mülkiyet biçimi-ni de¤ifltirmek, sadece sosyalist ekonomiyi yaratmaklasona ermez. Proletaryan›n s›n›f olarak ortadan kalkma-s›na kadar üst yap›da siyasi bir devrim olarak devam et-mek zorundad›r. Bu ihmal edilir veya önemsenmezseyani ideolojik ve kültürel mücadele, üretici güçlerin ge-lifltirilmesi ile beraber yürütülmezse kapitalizmin restoreedildi¤i görülür.

Görüldü¤ü gibi, sosyalizm öncesi toplumsal düzenleriçin do¤ru bir Marksist diyalektik analiz olan “üretici güç-ler gelifltikçe eski ideolojinin yerini, yeniye b›rakaca¤› veart›k geriye dönüflün mümkün olmayaca¤›” tezi, sosya-list topluma uyguland›¤›nda, sosyalist toplum ve düzenile sosyalizm öncesi devrim ve düzenler aras›ndaki nite-lik fark›ndan dolay› revizyonist bir tez olmaktad›r!

Yeni oportünizmin sözcülerinden birisi “Sa¤ Sapma,Devrimci Pratik ve Teori” yaz›s›ndan “bir önceki üretimdüzeninin ürünü olan ideoloji objektif çeliflkiler geliflti¤iölçüde gerilemek zorundad›r, art›k geçmifle dönüfl im-kans›zlafl›r” sözünü alarak, elefltirmektedir: “Bu sat›rlar-daki Modern Revizyonizmin Keskin Kokusu üzerine say-falar dolusu yaz› yazmak mümkündür. Geriye dönüflün

208

Bütün yaz›lar

Page 210: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mümkün olmad›¤› tezini bilimsel sosyalizm mahkumeder. Üretici güçler gelifltikçe eski ideolojinin yerini ken-dili¤inden yeniye b›rakaca¤› tezi Kruflçev revizyonistleri-nin, Liu fiao fii'nin karfl›-devrimci çizgisinin ta kendisidir.”(fi. Alpay, PDA, Say›:17, s:375, italikler bize aittir)

Bu, öküz alt›nda buza¤› ararken öküzün alt›nda kalanbir küçük-burjuva oportünistinin cehaletidir! Lenin'in be-lirti¤i gibi bu küçük-burjuva entellektüel bozuntular› ka-dar bilgiç ve ukala ve de bir o kadar da cahillerini yeryü-zünde bulmak imkans›zd›r. Bu oportünist bay›m›z›n görü-flüne göre;

1) Ya sosyalist toplumda, üretici güçler ile üretim ilifl-kileri aras›nda objektif bir çeliflki vard›r (bu objektif çelifl-ki sosyalist toplumda de¤il de bu oportünist bay›m›z›nkafas›nda vard›r!);

2) Ya da “geriye dönüfl mümkündür” tezi sadece sos-yalist düzen için de¤il de, sosyalizm öncesi toplumlar içinde geçerlidir. Yani bu bay›m›z›n kafas›nda tarihi materya-lizmi katleden bir Mao Tse Tung vard›r(!)

OBJEKT‹F fiARTLAR ESAS FAKTÖRDÜR

Objektif flartlar›n anlam› ve önemi:

Biz, “Sa¤ Sapma, Devrimci Pratik ve Teori” yaz›s›nda“Türkiye proletaryas›n›n devrimde hegemonyas›n›n ob-jektif flartlar› yoktur” önerisi üzerine dört ayr› bölümde,oldukça detayl› bir flekilde durduk. (Mesele son dereceönemli oldu¤u için).

Yeni oportünizmin iddias›n›n aksine bu sorun son de-rece önemlidir. Sorun flu ya da bu, ikinci dereceden birtaktik sorunu de¤il, proleter devrimci hareketimizin gücü,potansiyeline iliflkindir. Ve ideolojik ve politik eylem çiz-gimizin tayininde esas faktördür. Milli Cephe politikam›-

209

Bütün yaz›lar

Page 211: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

z›n biçimini ve taktik fliarlar›m›z›n niteliklerini tayin ede-cek bafll›ca etkendir. Devrimci hareketimizin ana çizgisi-ni tayin eden bu son derece önemli sorunun tart›fl›lmas›-n›n bir ayd›n gevezeli¤i oldu¤unu iddia etmek ciddiye al›-nacak bir fley de¤ildir. Hele, bizim gibi Milli DemokratikDevrim aflamas›nda olan ülkelerin Marksistleri için ikincidereceden önemli olan, sosyalist devrimi gerçeklefltirmiflülkelerin sorunlar›n› tart›flma platformuna getirerek ce-haletin verdi¤i cesaretle “revizyonizm” kokusu aramayakalkan küçük-burjuva entellektüel bozuntular›n›n bunusöylemeleri son derece gülünçtür!

Bu küçük-burjuva oportünistlerinin öze iliflkin bu tar-t›flmay› örtbas etmek istemeleri son derece do¤ald›r.Çünkü öncülü¤ün objektif flartlar›n›n varl›¤› veya yoklu-¤u, bugün için proleter devrimcili¤inin en sa¤lam ölçüsü-dür. Marksist laf›zlar alt›nda kendini gizlemeye kalk›flanbu oportünist baylar›n tart›flma baz›d›r. Nas›l ki, turnuso-lun gerçek rengi baz›n içine sokulunca ortaya ç›karsa,bunlar›n pembe renkleri de objektif flartlar tart›flmas›ndahemencecik ortaya ç›kmaktad›r. Bu baylar ne kadar k›-v›rt›rlarsa k›v›rts›nlar, objektif flartlar tart›flmas›nda yaka-y› hemencecik ele vermektedirler!

Bir daha “Türkiye proletaryas›n›n devrimde hegemon-yas›n›n objektif flartlar› yoktur” sözünün anlam›n› ortayakoyal›m. Anlam› aç›kt›r; “Türkiye'nin bugünkü iktisadigeliflme seviyesi proletaryan›n milli ba¤›ms›zl›k mücade-lesinde öncü olmas›na imkan vermemektedir”. Bu dö-nemde proletarya iktidar mücadelesi yapamaz. Dolay›s›y-la küçük-burjuvazinin yedek gücüdür, yani “içinde bulun-du¤umuz dönem Milli Demokratik Devrim aflamas› de¤il,küçük-burjuvazinin emperyalizme karfl› yürüttü¤ü iktidarmücadelesi dönemi, Milli demokratik hareket dönemidir”.

“Bu dönemde radikal küçük-burjuvazi önderdir”, “bunedenle bizim görevimiz onlara destek olmakt›r”, “Milli

210

Bütün yaz›lar

Page 212: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Cephe politikam›z bu aflamada dostluk-destek-elefltiripolitikas›d›r”, “proletaryan›n öz örgütü bu aflamada ku-rulamaz”, “bizim partimiz Milli Cephedir” incileri hep bu“Türkiye proletaryas›n›n devrimde hegemonyas›n›n ob-jektif flartlar› yoktur”, ana mihverinden ç›kmaktad›r. Bu-nun politik ve pratik çizgimize ve de taktik fliarlara yan-s›mas›n› eski FKF baflkan› Yusuf Küpeli arkadafl son de-rece aç›k bir flekilde ortaya koymaktad›r: “... FKF'nin,flehir küçük-burjuvazisi ile girdi¤i ortak eylemlerin ço-¤unda bu kli¤in mensuplar› (yeni oportünizm kastedili-yor - M. Ç.) b›rak›n sloganlar› onlar ats›n, siz pefllerin-den yürüyün... vs. gibi ö¤ütlerde bulunmufllard›r... Mus-tafa Kemal yürüyüflünde, Amerika'ya dokunmadan sa-dece siyasi iktidara karfl› soyut bir tak›m sloganlar orta-ya atan Kadri Kaplan'› desteklemifller ve militanlaraflimdilik böyle yapsak bir zarar› olmaz, aflama aflama gi-der ileride Amerika'ya karfl› da slogan atar›z diyerekö¤ütte bulunmaya kalkm›fllard›r. Yarg›tay yürüyüflündeküçük-burjuva temsilcilerinin peflinden sessizce yürü-memizi ö¤ütlemifllerdir.” (‹leri, s: 11, ‹talikler bize aittir -M. Ç.)

Görüldü¤ü gibi, bu sorunun ortaya koyulufl flekli, saf-lar›m›zdaki küçük-burjuva reformizminin yank›s› olan ye-ni oportünizm ile proleter devrimci çizgi aras›ndaki Çin

Seddini çizmektedir. Elbette bu denli önemli bir sorunüzerinde uzun uzun durulmas› gerekir. Nitekim de durul-du. Proleter devrimcisi odur ki, bir sürü Marksist-Leni-

nist laf›zlarla süslenmifl olan laf salatalar› aras›ndan

proleter devrimci çizgiyi gerçekten sapt›racak, çarp›tt›-

rabilecek nitelikte temel oportünist öneriyi bulur ve onu

çürüterek, teflhir eder. ‹flte budur devrimci tutum!

211

Bütün yaz›lar

Page 213: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

HEGEMONYANIN OBJEKT‹F fiARTLARININ VARLI⁄I TARTIfiILAMAZ!

Emperyalist dönemde, proletaryan›n hegemonyas›n›nobjektif flartlar› tart›fl›lamaz. Leninizm, bu tart›flmay›, Ka-utsky'nin üretici güçler teorisi ile birlikte tarihin çöp tene-kesine atm›flt›r. Geri kalm›fl ülkeler için devrimci yol ola-rak “Kapitalist olmayan yol”u öneren modern revizyo-nizm bile hiç olmazsa görünüflte Leninizmin bu temel il-kesine karfl› ç›kmamaktad›r. Çünkü bu temel ilkeye kar-fl› ç›kmak daha iflin bafl›nda kendini revizyonist ilan et-mektir. Oysa revizyonizmin yöntemleri çok daha ince veak›ll›cad›r (onlar, sömürge ülkelerdeki proleter devrimle-rini, sanayi proletaryas›na dayanmad›¤› gerekçesiyleikinci dereceden devrimler olarak ilan ettiklerinden, onlariçin milli demokrasi devletinin, küçük-burjuva radikalleriveya proleter devrimcilerinin önderli¤inde kurulmufl ol-mas› pek önemli de¤ildir). Bizdeki yeni oportünizm, okadar ince ve k›vrak olmad›¤› için Leninizmin II. Enter-nasyonal müzesine kald›rd›¤› Kautsky'nin üretici güçlerteorisini, “bu evrede iflçi s›n›f›n›n iktidar mücadelesi yap-mas› imkans›zd›r. Çünkü üretici güçlerin geliflme seviye-si yetersizdir” diyerek tezgahlamaya kalkm›flt›r. Böyleceniteli¤i daha bafllang›çta ortaya ç›km›fl oldu.

Bilindi¤i gibi, can çekiflen kapitalizm, ülkenin ekono-mik ve sosyal otonomisini k›rarak milli özel ekonomileri,dünya ekonomisi denilen bir zincirin halkalar› haline dö-nüfltürmüfltür. Bu nedenle, art›k, kapitalist ülkelerin pro-letarya devrimlerinin, yar›-sömürge ve sömürge ülkelerindemokratik devrimlerinde proletarya hegemonyas›n›n,objektif flartlar›n›n varl›¤› tart›fl›lmaz bir ilkedir. Ka-utsky'nin üretici güçler teorisinde ifade bulan tek tek ül-kelerin üretici güçlerinin seviyesinin tetkiki art›k geridekalm›flt›r. Art›k üretici güçlerin seviyesi ne olursa olsun

212

Bütün yaz›lar

Page 214: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

her ülkede proletaryan›n devrimde hegemonyas›n›n ob-jektif flartlar› vard›r. Biz, Leninizmin bu temel ilkesinin ›fl›-¤› alt›nda “Türkiye proletaryas›n›n devrimde hegemon-yas›n›n objektif flartlar› olgundur” dedik ve diyoruz.

Stalin, Leninizmin Meseleleri'nde, sömürge ve yar›-sö-mürge ülkelerde proletarya hegemonyas›n›n objektif ola-rak tart›fl›lamayaca¤›n›, hiçbir mugalataya yer b›rakma-yacak bir flekilde aç›kça ortaya koymaktad›r:

“Milli mesele, proletarya devrimi genel meselesi-nin bir bölümüdür... Sömürgelerin ve ba¤›ml› ülke-lerin alabildi¤ine sömürülebildi¤i ve ezilebildi¤iça¤ tamamlanm›flt›r.”

“Sömürgelerde ve ba¤›ml› ülkelerde kurtulufldevrimleri ça¤›, bu ülkelerin proletaryas›n›n uya-n›fl ça¤› ve onun devrimci hegemonyas› ça¤› gel-mifltir.” (25)

Niteli¤inin devrimci kitleler taraf›ndan çok çabuk far-kedildi¤ini gören yeni oportünizm, kavram kar›fl›kl›¤› ya-ratarak zevahiri kurtarmaya çal›flmaktad›r. Aç›klayal›m.Yeni oportünizmin bir sözcüsü “devrimin objektif flartlar›ile proletaryan›n hegemonyas›n›n objektif flartlar›”n›nfarkl› kavramlar oldu¤unu iddia ederek, “devrimci kriz iledevrimin objektif flartlar›”n›n ayn› kavramlar oldu¤unusöylemektedir. (Bkz. fiahin Alpay, PDA, Say›:17, s:377)

Devrimin objektif flartlar› ile proletaryan›n hegemon-yas›n›n objektif flartlar› ayr› kavramlar de¤il, ayn› gerçe-¤in ayn› anlamda kullan›lan deyiflleridir. Emperyalist dö-nemde tarihin ileri götürücü lokomotifi proletarya oldu¤uiçin, niteli¤i ne olursa olsun bu dönemdeki bütün devrim-

213

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((2255)) G. Politzer, Felsefenin Temel ‹lkeleri, s:430

Page 215: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

leri ancak ve ancak o zafere götürebilir. Bu nedenle dev-rimin (Milli Demokratik Devrimin) objektif flartlar› ile pro-letaryan›n hegemonyas›n›n objektif flartlar› ayn› fleylerde¤ildir. Bunlar anlamlar› de¤iflik ayr› kavramlard›r de-mek, emperyalist dönemde herhangi bir devrimi prole-taryan›n d›fl›nda bir baflka s›n›f gerçeklefltirebilir, demek-tir ki bu da Leninizme ayk›r›d›r! Devrimin objektif flartlar›ile devrimci durum (devrimci kriz) anlamlar› farkl› olankavramlard›r. “Sa¤ Sapma, Devrimci Pratik ve Teori” ya-z›s›nda aç›klad›¤›m›z gibi devrimci kriz, bir k›v›lc›md›r;devrimci mücadelede, Lenin'in deyifliyle, k›sa bir and›r.Proletaryan›n varolan öncülü¤ünün objektif flartlar›n›nyan›nda subjektif flartlar› olgunlaflm›fl olsa bile devrimcibir kriz yoksa devrim olamaz. Yani bu, bir devrimin ola-bilmesinin ön flart›d›r. (Biz, “Sa¤ Sapma, Devrimci Pratikve Teori” yaz›s›nda proletaryan›n hegemonyas›n›n objek-tif flartlar› ile kar›flmamas› için buna devrimin objektifflart› dedik ve ne anlamda kulland›¤›m›z› da bir parantezaçarak belirttik.)

Devrimci kriz kavram› Lenin'in belirtti¤i gibi sadeceproletarya devrimleri veya XX. yüzy›ldaki devrimler içinde¤il tarihteki bütün devrimler için (örne¤in Frans›z dev-rimi için de) geçerlidir. Ve devrimci kriz, ülkenin iktisadigeliflme seviyesine birinci dereceden ba¤l› de¤ildir. Ayr›-ca her devrimci kriz de bir devrime yol açmaz. Ayn› za-manda subjektif flartlar›n olgunlaflm›fl olmas› gerekir. K›-saca özetlersek, dünyan›n herhangi bir ülkesinde devri-min olabilmesi için:

1) Ülkenin iktisadi geliflme seviyesinin yeterli olmas›gerekir (Devrimin objektif flartlar›n›n olgunlaflm›fl olmas›gerekir).

2) Proletaryan›n bilinçlenme ve örgütlenme seviyesi-nin yeterli olmas› gerekir.

214

Bütün yaz›lar

Page 216: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

3) Ayr›ca bir de ülke çap›nda genel bir krizin olmas›gerekir.

Bilindi¤i gibi birinci flart emperyalist dönemde her ül-kede mevcuttur. Bu nedenle bir ülkede iflçi s›n›f›n›n ikti-dara gelip gelmeyece¤ini tayin eden ikinci ve üçüncüfaktörlerdir.

Bu iki unsurun varoldu¤u aflamaya Devrim Aflamas›

denir. H. K›v›lc›ml› bu aflamaya Devrim Kona¤› demekte-dir. K›v›lc›ml›: “...sosyal geliflim iki konakta olur. 1) Evrimaflamas› 2) Devrim aflamas›. S›n›fl› bir toplumda evrimaflamas› uzun sürer. Bir sosyal s›n›f iktidar›; verili üretimiliflkileri çerçevesinde, uzlaflmazl›klar› uzlaflt›r›p biriktirir.Biriktirim son haddine geldi mi, üretim iliflkilerinin çerçe-vesi çatlar. Oldukça k›sa süren DEVR‹M AfiAMASI bafllar.Bu altüstlükler s›ras›nda ‹KT‹DAR; bir sosyal s›n›f elindenbaflka bir sosyal s›n›f eline geçer. As›l SOSYAL DEVR‹Mpolitik devrimle tamamlanm›fl olur” diyerek içinde bulun-du¤umuz aflaman›n Evrim Kona¤› oldu¤unu söylemekte-dir. Gerçekten de proletaryan›n öz örgütünün olmad›¤›,devrimci iflçi ve köylü militan kadrolar›n ortaya ç›kmad›-¤› bir evre, evrim kona¤›d›r. ‹çinde bulundu¤umuz döne-min ay›rdedici özelli¤i budur. Proleter devrimcilerinin buaflamadaki dili Almancad›r; devrimci bir durum olsa bileAlmanca hitabet de¤iflmeyecektir. Ancak proletaryan›nöz örgütü kurulup, kitleleri bilinçlendirmede belli bir me-safe katedildikten sonra, herhangi bir devrimci kriz döne-minde proleter devrimcilerin dili Frans›zca olabilir. (Bilin-di¤i gibi, Marksist literatürde, Almanca ricat, örgütlenmeve bilinçlendirme, Frans›zca ise taarruz anlamlar›ndakullan›l›r.)

Elbette herfleyin devaml› altüst oldu¤u bir dünyadabütün bu aflamalar› mekanik bir flekilde s›ralayamay›z.Fakat kesin olarak flu söylenebilir; herhalükarda, belli birsubjektif birikim oluflmadan ne Frans›zca konuflulabilir,

215

Bütün yaz›lar

Page 217: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ne de devrim kona¤›nda olunabilir!(26)

Yeni oportünizmin bu eyyamc› sözcüsü, oportünistönerisini ça¤›m›zdaki bütün oportünistlerin baflvurdu¤uklasik yola baflvurarak, yani Lenin'den at›fta bulunarakkan›tlamaya çal›flmaktad›r. Lenin'in ‹ki Taktik'teki (s: 20-21) “Rusya'n›n ulaflm›fl oldu¤u iktisadi geliflme seviyesive genifl proletarya y›¤›nlar›n›n ulaflm›fl oldu¤u bilinç veörgütlenme derecesi... ‹flçi s›n›f›n›n flu anda ve tam olarakkurtuluflunu imkans›z k›lmaktad›r” sözleri ile “proletar-yan›n devrimde öncülü¤ünün objektif ve subjektif flartla-r› tam olarak olgunlaflmam›flt›r” anti-Leninist tezini do¤-rulamaya çal›flmaktad›r. (Bkz. fi. Alpay, PDA, Say›:17,s:373) Bilindi¤i gibi, Lenin “Rusya'n›n iktisadi geliflmeseviyesi devrim için yetersizdir” derken demokratik dev-rimi de¤il de sosyalist devrimi kastetmektedir. Tekelcikapitalist dönemde “Devrimin objektif flartlar› bütün dün-yada mevcuttur” Leninist ilkesindeki “objektif flartlarmevcuttur” sözcü¤ü, 1905 Rusyas› gibi burjuva devrimi-ni yapmam›fl ülkelerde sosyalist devrim için de¤il de-

216

Bütün yaz›lar

((2266)) Marksist çevrelerde Lenin'in “Devrimci Durum” teorisi, bu-gün yar›-sömürge ülkelerde tart›flma konusudur. Baz›lar› bunun halksavafl› vermek zorunda olan ülkeler için de¤il de kapitalist ülkeler içingeçerli oldu¤unu iddia etmektedir. Örne¤in C.K.P. Genel Sekreteri Be-flir Hac› Ali. Diyor ki, B. H. Ali, “Durumu do¤ru de¤erlendiremememi-zin hemen akla gelen sebeplerinden biri de... devrimci bir durumungeliflmesi konusunda yapt›¤›m›z de¤erlendirmelerin yüzeyde kal›fl›d›r.Komünist Partisi'nin inand›¤›, Kas›m 1954'de flartlar›n bir ulusal kur-tulufl savafl› vermemiz için elveriflli bir olgunlu¤a eriflmemifl olmas›y-d›. Çünkü Lenin'in koydu¤u flartlar henüz gerçekleflmemiflti. Ne varki, Lenin'in koydu¤u bu flartlar›n kapitalist ülkelerle ilgili oldu¤unu veaskeri eylemlerle genel ayaklanman›n fark›n› unutuyorduk.” (“CezayirKurtulufl Mücadelesinden Al›nacak Baz› Dersler”. Gerilla Savafl› veMarksizm, s:320)

---------- 0 ----------

Page 218: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mokratik devrim için geçerlidir. Ve Lenin bu sözü, burju-va demokratik aflamada derhal bir iflçi hükümeti kurul-mas›n› öneren Parvus ve Trotsky'e karfl› söylemektedir.Görüldü¤ü gibi, “Proleter Devrimci” Ayd›nl›k'›n yazar› herçeflit oportünizmin baflvurdu¤u malum yöntemle, yanimekan ve zaman mefhumlar›n› dikkate almayarak yapt›-¤› aktarmalarla zevahiri kurtarmaya çal›flmaktad›r.

Ne tuhaf ve de ne komik ki, bu rastgele, oportünizminmalum yöntemi ile yap›lan aktarmalar aras›nda, “Türki-ye proletaryas›n›n devrimde öncülü¤ünün objektif flart-lar›n›n olgunlaflmas› için üretici güçlerin geliflmesi gere-kir” diyen yazar›n yaz›s›nda, kendi menflevik tezini çürü-ten Pekin Review'dan yap›lan flu aktarma da yer almak-tad›r: “iflçi s›n›f›n›n iktidara gelip gelemeyece¤ini tayineden üretici güçlerin eriflmifl oldu¤u düzey de¤ildir. Bunutayin eden, objektif olarak, devrimci bir durumun mevcutolup olmad›¤› ve subjektif olarak, genifl devrimci y›¤›nla-r› siyasi iktidara yönelen cesur bir mücadelede yönetenbilimsel sosyalizmle teçhiz edilmifl devrimci bir partininmevcut olup olmad›¤›d›r.” (Bkz. PDA, Say›:18, s:381, ita-likler bize ait-M.Ç.) Görüldü¤ü gibi yeni oportünizmin id-dias›n›n aksine bizim de belirtti¤imiz gibi, iflçi s›n›f›n›ndevrimde hegemonyas›n› tayin eden o ülkenin iktisadigeliflme seviyesi de¤ildir. Çünkü hegemonyas›n›n objek-tif flartlar›, emperyalist dönemde, bütün ülkelerde mev-cuttur. Tayin eden faktörler, iflçi ve yoksul köylü kitleleri-nin bilinçlenme ve örgütlenme dereceleri ile bir krizinmevcut olup olmamas›d›r.

‹flte oportünizm bu flekilde kendi kendini çürüten ak-tarmalar ile anlam ve kavram kar›fl›kl›klar› yaratarak k›-v›rtabilece¤ini zanneder. Sadece kendisi zanneder tabii!

Ayn› yazar bak›n daha neler diyor: “Biz herhangi biryerde proletaryan›n önderli¤inin objektif flart› (flartlar›kastediliyor-M.Ç.) olarak kapitalizmin ileri bir geliflme

217

Bütün yaz›lar

Page 219: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

düzeyine ulaflm›fl olmas›, proletaryan›n ço¤unlu¤u mey-dana getirmesi gibi flartlar ileri sürmedik. Leninizmin ‹l-keleri'nden ithamlar›na dayanak bulmaya çal›flanlar ger-çekten pek gülünç duruma düflüyorlar.” (fi. Alpay, PDA,Say›:17, s:379)

‹lahi Proleter Devrimci Ayd›nl›k'›n yazar›, Kautsky bilemezardan ç›ksa dünyan›n bu döneminde Türkiye gibi ya-r›-sömürge bir ülke için bunlar› söylemez. (Kautsky vemenflevikler bunu emperyalizmin 1. bunal›m devresindesosyalist devrim ve sosyalizmin o ülkede baflar›ya ulafl-mas›na iliflkin söylüyorlard›.) Bunlar›n ayn›n› emperyaliz-min III. genel bunal›m devresinde Türkiye gibi yar›-sö-mürge ve yar›-feodal bir ülkede söylemek politik intihardemektir. En geri zekal›lar bile bu tezi bu flekili ile ilerisürmezler! Evet, sizler bunlar› söylemiyorsunuz. Sizlersadece ve sadece “Türkiye'nin ekonomik geliflme dere-cesi, Milli Demokratik Devrimde proletaryan›n hegemon-yas› için yeterli de¤ildir.”, “Bu dönemde üretici güçlerinbugünkü seviyesinin elveriflsizli¤inden dolay› öncü kü-çük-burjuva radikalleridir” diyorsunuz. Kautsky'nin üre-

tici güçler teorisinin ayn›n› önermiyorsunuz. Sadece bu

teoriyi yar›-sömürge ve yar›-feodal bir ülkenin somut

prati¤ine uyguluyorsunuz. Hepsi bu kadarc›k!

‹flte bizim geçen yaz›m›zdaki kastetti¤imiz hortlat›lan II.Enternasyonal oportünizmi budur. Menflevizm budur!(27)

218

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((2277)) Menflevikler, yeni oportünizmin söyledi¤inin aksine t›pk› (Ye-ni oportünizmin önerdi¤i gibi) iflçileri bilinçlendirme ve örgütlendirmemücadelesinin her dönemde yap›lmas› gerekti¤ini söylemifllerdir. Ya-ni, bu mücadeleyi menflevikler ertelememifllerdir. Onlar sadece Rus-ya'da 1900-17 y›llar› aras›nda Rus proletaryas›n›n iktidar mücadelesi-ni yapamayaca¤›n› söylemifllerdir. (Yeni oportünizm de Türkiye'de budönem için bunu önermektedir.)

Page 220: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Bu menflevizmi bu yazar›n yaz›s›n›n her bölümündegörmek mümkündür. Birkaç e¤lendirici örnek verelim.“Sa¤ Sapma, Devrimci Pratik ve Teori” yaz›s›n› elefltire-rek bak›n ne diyor: “Yaz›n›n bir yerinde çok k›saca, iflçis›n›f›n›n devrimde önderli¤inin subjektif flartlar›n›n mev-cut olmad›¤›n›, bu bak›mdan iflçi s›n›f›n›n bugün devriminönderi (fiili olmas› gerekir - M. Ç.) oldu¤unu savunman›noportünizm oldu¤u belirtildikten sonra bütün yaz› boyun-ca potansiyel öncülükten, objektif flartlar›n ne kadar ol-gun oldu¤undan dem vurulmaktad›r.” (fi. Alpay, PDA,Say›:17, s:374, ‹talikler bize ait)

Görüldü¤ü gibi, “iflçi s›n›f›n›n devrimde önderli¤ininobjektif flartlar› olgundur” sözünden bu bay, “Türkiye'deüretici güçlerin seviyesi çok yüksektir, Türkiye sanayiin-de büyük çapta üretim egemendir; iflçilerin köylülükle veözel mülkiyetle ba¤lar› büyük ölçüde kopmufltur, vs.'yianlamaktad›r. Menflevizm bu yazar›n o kadar iliklerine ifl-lemifltir ki, “‹flçi s›n›f›n›n zay›f ve c›l›z olmas›n› ve de iflçi-lerin köylülükle ba¤lar›n›n mevcudiyeti meselesini (sankibu elefltiriliyormufl da) ilk defa biz yazmad›k, M. Belli ifl-çi s›n›f›n›n durumunu bizim gösterdi¤imizden çok dahakötü göstermifltir.” diyerek kendisine yöneltilen elefltiri-nin ne oldu¤unu bir türlü anlayamamaktad›r.(28) Bu men-

flevik kafa flunu hiç ama hiç anlam›fl de¤ildi: Bir ülkede

iflçi s›n›f›n›n zay›f ve c›l›z olmas›, iflçilerin büyük ço¤un-

lu¤unun köylülükle ba¤lar› olmas› ayr› fleydir, iflçi s›n›f›-

n›n devrimde hegemonyas›n›n objektif flartlar›n›n mev-

cut olmas› ayr› fleydir!

Gelelim iflin en komik k›sm›na. “Proleter Devrimci”Ayd›nl›k'›n bu yazar› diyor ki; “objektif flartlar›n subjektif

219

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((2288)) Bkz., Proleter Devrimci Ayd›nl›k, Say›:17, s:376-377

Page 221: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

flartlardan önce geldi¤i do¤rudur. Bu aç›dan, bilinçlenme-yi ve örgütlenmeyi geciktiren objekif flartlar›n geçmifliizahta önem tafl›d›¤› ama bugün art›k öncülü¤ün objekfifflartlar›n›n mevcut oldu¤u ileri sürülebilir.” (fi. Alpay,PDA, Say›:17, s:373, siyahlar bize aittir -M.Ç.) Oysa ayn›yazar Ayd›nl›k'›n 12. say›s›nda bak›n ne diyor. “Proletar-yan›n öncülü¤ü, kiflilerin subjektif niyet ve isteklerine ba¤-l› olan bir fley de¤ildir. Kendi niyet ve isteklerini somutflartlar›n, gerçeklerin yerine koyan kifli idealisttir, devrim-ci de¤ildir. Devrimci somut flartlar›n somut tahlilinden ha-reket eder... Türkiye'de proletarya bugün devrime öncü-lük edebilecek objektif ve subjektif flartlara tam olarak sa-hip de¤ildir. Devrimde öncülük kazanabilmesi için prole-taryan›n sahip olmas› gereken objektif flartlar› flunlard›r:önce, proletarya bir s›n›f olarak, yani iflgücünden baflkasatacak hiçbir fleyi olmayan bir proleterler kitlesi olarakmevcut olmal›d›r. Esas olarak büyük çapta kapitalist üre-timin yap›ld›¤› sanayi alan›nda toplanmal›d›r. Ancak böy-lelikle örgütlenmek ve disiplin alt›na girmek için zorunluolan flartlar› kazanabilecektir. Köylülükle, özel mülkiyetlebütün ba¤lar› tam olarak kopmal›d›r. Oysa Türkiye prole-taryas›, bugün, ço¤unlukla yar›-proleter niteliktedir.”(Türkiyenin Düzeni Üzerine, Ayd›nl›k, Say›:12, s:464)

Bizim “Türkiye'de proletaryan›n devrimde hegemon-yas›n›n objektif flartlar› olgundur” sözümüzdeki “Objektifflartlar›n olgunlu¤unu, üretici güçlerin geliflme seviyesininçok yüksek olmas›” fleklinde anlayan bu menflevik yazar,Ayd›nl›k'›n 12. say›s›ndaki önerilerinden vazgeçerek “budurum geçmifle ait olabilir” diyerek, “öncülü¤ün objektifflartlar›n›n” flimdi ileri sürülebilece¤ini söylemektedir. Yanibu konuda, bu menflevik bay›m›za göre uzlafl›labilir! Bumenflevik yazara göre Türkiye 4-5 ay içinde harikalar ya-ratm›flt›r; Amerikan emperyalizmi + iflbirlikçi burjuva + fe-odal mütegallibe iktidar›n›n yönetimindeki Türkiye bu çok

220

Bütün yaz›lar

Page 222: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

k›sa süre içinde dünyada görülmemifl dev bir ad›m atm›fl-t›r, büyük ölçüde, küçük çapta üretim yerini büyük çaptaüretime b›rakm›flt›r ve iflçi s›n›f›n›n köylülükle ba¤lar› ge-nifl ölçüde kopmufltur ve art›k flimdi proletarya devrimdeöncülük edebilecek objektif flartlara sahip olmufltur(!).

‹flte budur oportünizmin birbiri ile çeliflen tezler aras›n-dan y›lan gibi k›vr›larak sa¤dan en sola süratle kaymas›!“Türkiye'nin ikisadi geliflme seviyesi sosyalist devrimiçin olgundur.” diyen Emek oportünizmi bile Türkiye'yibu flekilde de¤erlendirmiyor. Bu de¤erlendirme Emek

oportünizminin abartmal› ve yanl›fl de¤erlendirmesininbile çok ötesinde abart›lm›fl yanl›fl bir de¤erlendirmedir.(Asl›nda befl ay içinde olan bu de¤iflikli¤in temelindeEmek oportünizminin “üretim iliflkileri” üzerine büyük uz-man›(!) K. Boratav'›n son 5 ay içinde yeni oportünizminideologu durumuna gelmesi yatmaktad›r!)

Biz; Türkiye proletaryas›, kapitalist ülkelerin iflçi s›-

n›flar›na nazaran zay›f ve c›l›zd›r, iflçi s›n›f›m›z›n köylü-

lükle ba¤lar› mevcuttur, diyoruz. Ve iflçi s›n›f›n›n gücünü

oldu¤undan daha fazla göstermeye çal›flan bütün opor-

tünist görüfllere de karfl›y›z!

1) Kavram kar›fl›kl›¤› yaratan

2) Lenin’i tahrif etmeye kalkan

3) Birbirini çürüten tezler ortaya atarak ve tahrif

montajlar› yaparak durumu kurtarmaya çal›flan

4) Birbiri ile taban tabana z›t olan her iki görüfl için

de eklektik bir anlay›flla “mümkündür” diyen bu bay›m›-z›n ve bunun gibilerinin tabiat› hakk›nda bak›n Lenin nediyor:

“Bir oportünist, tabiat› gere¤i, her zaman aç›k vekararl› bir tutum tak›nmaktan kaç›nacakt›r, her za-man orta yolu arayacakt›r, birbirini hariç tutan ikikarfl›l›kl› görüfl noktas› aras›nda her zaman bir y›lan

221

Bütün yaz›lar

Page 223: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

gibi k›vranacak ve her iki görüflle de birlik olmayaçal›flacak, küçük de¤iflikliklerle, flüphelerle, masumve sayg›l› tavsiyelerle olan görüfl farklar›n› azalta-cakt›r.” (Bir Ad›m ‹leri ‹ki Ad›m Geri, s:241-242)

SOSYAL‹ST S‹YAS‹ B‹L‹NÇ VE PROLETER DEVR‹MC‹ S‹YAS‹ MÜCADELE

‹flçi kitlelerini bilinçlendirmek ve örgütlemek proleterdevrimcilerin en önemli görevlerindendir. Hangi evredeolursak olal›m, kendi kendine en fazla sendikal bilince sa-hip olabilecek olan iflçi s›n›f›n›n bu kendili¤inden bilincinisosyalist siyasi bilinç seviyesine yükseltmek ana görevi-mizdir. ‹flçi s›n›f›na sosyalist siyasi bilinç götürmek içinproleter devrimcilerinin eylem alan› sadece iflçi s›n›f› de-¤il, bütün millici s›n›flar›n alan›d›r. ‹flçi s›n›f›n›n ekonomikmücadeleleri içine girerek bu ekonomik hak ve istem mü-cadelesinin çerçevesi etraf›nda iflçi kitlelerini örgütleyerekve bu ekonomik mücadeleleri siyasi parolalarla cihazlan-d›rmaya çal›flarak, bütün millici s›n›flara hitap eden geniflbir siyasi gerçekleri aç›klama kampanyas›na giriflerek ifl-çi s›n›f›m›z›n bugünkü kendili¤inden bilincini, sosyalist si-yasi bilinç seviyesine yükseltmeliyiz. ‹flçi s›n›f›na bu afla-madaki dost ve düflmanlar›n› göstererek, kendisinin tamkurtuluflunun sosyalist devrimle mümkün olaca¤›n›, an-cak sosyalist devrime giden yolun Milli Demokrasi oldu-¤unu belirterek sosyalist siyasi bilinç götürece¤iz.(29) Bu-dur iflçi s›n›f›na sosyalist siyasi bilinç götürmek!

Kimileri bu aflamada, iflçi s›n›f›na sosyalist siyasi bi-

222

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((2299)) Lenin, 1905'de sadece flehir proletaryas›na de¤il k›r proletar-yas›na ve yoksul köylülere bile sosyalist devrimin zorunlulu¤unun anla-t›lmas›n› önermektedir. “... RSD‹P, proletaryan›n s›n›f partisi, köy pro-

Page 224: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

linç, öteki milli s›n›flara da milli bilinç (azami s›n›f bilinci)götürülmesini öngören Leninist ilkeye, sosyalist siyasi bi-linç götürmeyi “Sosyalist Türkiye” diye ba¤›rmak zannet-tikleri için karfl› ç›kmaktad›rlar. Bak›n yeni oportünizminiki sözcüsü bu konuda ne diyor: “... ‹flçi s›n›f›na sosyalistbilinç götürürken, di¤er Milli s›n›flara milli bilinç götürmekgerekir... kategorik anlay›fl› bizi, iflçi s›n›f› ba¤›ms›zl›k içinmücadele etmez, fabrikalarda Sosyalist Türkiye, ögrenci-ler aras›nda Ba¤›ms›z Türkiye diye ba¤›ral›m gibi Aren

oportüzminden kalan fikirlere götürmektedir. Anti-em-peryalist mücadele en çok iflçi s›n›f›n›n davas›d›r. Anti-emperyalist hareketlerin geliflmesi, milli fliarlar›n ortayaat›lmas› en çok iflçi s›n›f›n›n bilinçlenmesine yarar. Bu ba-k›mdan iflçi s›n›f›na ayr› bilinç, di¤er millici s›n›flara ayr›bilinç götürülmez.” (Gün Zileli, Oral Çal›fllar, “Milli CepheTemel Politikam›zd›r”, Türk Solu, Say›:119, s:12)

Ne yaz›k ki beyler, biz iflçi s›n›f›na (yoksul köylüler de

dahil) ayr› bilinç, yani sosyalist siyasi bilinç, öteki milli

s›n›flara (sosyalist siyasi bilinç de¤il) anti-emperyalist

bilinç götürece¤iz! Bilimsel sosyalizm hangi aflamadaolarsak olal›m iflçi s›n›f›na kademeli bilinç de¤il, sosyalistsiyasi bilinç götürmemizi emrediyor. Bu nedenle biz sos-yalistler iflçi s›n›f›na as›l hedefin ne oldu¤unu ve bu hede-fe gitmede Milli Demokratik Devrimin zorunlu bir durakoldu¤unu söyleyerek, bizim partimizin sosyalist bir parti

223

Bütün yaz›lar

letaryas›n›n ba¤›ms›z s›n›f olarak örgütlenmesi yolunda, yorulmadançaba gösterir, bir an bile unutmadan ki, tar›m proletaryas›na, onun ç›-karlar› ile köy burjuvazisinin ç›karlar› aras›nda ççeelliiflflkkii bulundu¤unuaç›klamak, ve ancak köylülerin ve flehirlerin proletaryas›n›n burjuvatoplumunun bütününe karfl› ortak mücadelesinin yoksul köylülerin bü-tün kitlesini yoksulluktan ve sömürüden gerçekten kurtarabilecek bi-ricik devrim olan SSoossyyaalliisstt DDeevvrriimmiinn zaferini sa¤layabilece¤ini anlatmakonun görevidir.” (‹flçi Köylü ‹ttifak›, s:13, siyahlar bize ait - M. Ç.)

---------- 0 ----------

Page 225: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

olmas› gerekti¤ini belirterek sosyalist siyasi bilinç götü-rüyoruz. Bu aflamada milli burjuvazi ve küçük-burjuvazi(özellikle asker-sivil ayd›n zümre) ile proletarya aras›ndahiçbir fark görmeyerek her ikisine de ayn› bilinci götür-meyi savunan sizler ise, hem iflçi s›n›f›na hem de milli veküçük-burjuvaziye “Bizim Partimiz Milli Cephe” diyerekayn› örgütü hedef göstermektesiniz!(30)

‹flte aram›zdaki küçücük ayr›l›k, yani gerçek sosyalistile küçük-burjuva oportünisti aras›ndaki küçücük(!) fark

da, burada dü¤ümlenmektedir. ‹flte milli demokratik ha-reket aflamas›n›n anlam› budur; devrimci proletaryay›küçük-burjuva radikallerinin yedek gücü haline getirmekisteyen menflevizm iflte budur! Hemen görülece¤i gibi, busa¤ oportünist anlay›fl iflçi s›n›f›na sosyalist siyasi bilinçgötürmeyi “Sosyalist Türkiye” diye ba¤›rmak fleklindeanlamaktad›r. Bu aflamada “Sosyalist Türkiye” fliar› at-mak iflçi s›n›f›na sosyalist siyasi bilinç götürmek demekde¤ildir. Tam tersine, iflçi s›n›f›n›n dostunu ve düflman›n›kar›flt›rmak, hedef sapt›rmakt›r. K›sacas›, yanl›fl bilinçgötürmektir. Aç›kt›r ki, yeni oportünizmin bilinç götürmeanlay›fl› ile eski oportünizmin bilinç götürme anlay›fl› ara-s›nda temelde hiçbir fark yoktur. Her iki oportünist frak-

siyon da, “Sosyalist Türkiye” fliar› at›l›nca sosyalist bi-

linç, “Ba¤›ms›z Türkiye” diye ba¤›r›l›nca da Milli Bilinç

(??!) götürülece¤ini zannetmektedir!

‹flçi s›n›f›n›n iktisadi ve demokratik hak ve taleplerinihedef alan mücadelesi elbette proleter devrimci bir siyasi

224

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((3300)) Hem Milli Cephenin ilk ad›m› olan iflçi s›n›f›n›n öz örgütü budönemde kurulamaz, diyeceksiniz, hem de bu aflamada birinci müca-delemiz Milli Cepheyi kurmakt›r diyeceksiniz. Olmaz öyle fley, prole-taryan›n öz örgütünü kurmadan Milli Cephe kurulmaz!

Page 226: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mücadele de¤ildir.(31) Proleter devrimci siyasi mücadeleolmas› için mücadelenin tek tek patronlara karfl› mücade-le olmaktan ç›kmas› gerekir. (Bu ise sosyalist bir partininsevk ve idaresinde, sosyalist siyasi bilince sahip iflçi mili-tan kadrolar›n yönlendirdi¤i iflçi kitlelerinin mücadelesi ilemümkün olur.) ‹flçi s›n›f›n›n proleter devrimci siyasi mü-cadelesi, hangi aflamada olunursa olunsun sosyalizm

içindir. Ancak bu mücadele Milli Demokratik Devrim afla-mas›nda anti-emperyalist ve anti-feodal niteliktedir.

‹flçi s›n›f›n›n iktisadi hak ve talepleri mücadelesi de-mokratik bir mücadele oldu¤u için objektif de¤er ve kap-sam› bak›m›ndan anti-emperyalist ve anti-feodal bir nite-liktedir. Fakat özde anti-emperyalist ve anti-feodal olan

bu mücadele iflbirlikçi veya milli burjuvaziye karfl› olsun

tek tek patronlara karfl› sendikal bilinçle sürdürüldü¤ü

için, Amerikan emperyalizmi ve iflbirlikçilerine karfl›

kendi iktidar›n› kurmak amac›n› güden sosyalist siyasi

bilince sahip iflçilerin proleter devrimci siyasi mücadele-

si de¤ildir. Özetlersek, iflçi s›n›f›n›n bugünkü iktisadi vedemokratik mücadelesi, özdeki anti-emperyalist ve anti-feodal niteli¤ine ve de zaman zaman fabrika iflgallerine,Amerikan emperyalizmi + iflbirlikçi burjuvazi + feodalmütegallibe iktidar›n›n toplum polisi ile fiili çat›flmalarayani siyasi niteli¤e dönüflmesine ra¤men proleter dev-rimci bir siyasi mücadele de¤ildir. ‹flçi s›n›f›n›n proleterdevrimci siyasi mücadelesi iflçi s›n›f›n›n öncü müfrezesiile yürütülür. Sosyalist siyasi bilince sahip iflçilerin mü-

225

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((3311)) Sosyalist siyasi bilince sahip iflçi s›n›f›n›n mücadelesine sade-ce siyasi mücadele demek, aç›k bir deyifl de¤ildir. Çünkü sosyalist si-yasi bilince sahip olmayan iflçilerin fabrika iflgallerinin de niteli¤i ikti-sadi de¤il ssiiyyaassiiddiirr.. Lenin sosyalist siyasi bilince sahip iflçilerin mmüüccaa--ddeelleessiinnee ssoossyyaall ddeemmookkrraatt siyasi mücadele demektedir. Biz pprroolleetteerrddeevvrriimmccii siyasi mücadele kavram›n› bu anlamda kullanmaktay›z.

Page 227: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

cadelesinin nihai hedefi iflçi s›n›f› iktidar›d›r.

Bu amac›n zorunlu bir dura¤› olan Tam Ba¤›ms›z veGerçekten Demokratik Türkiye için mücadele ediyor ol-malar›, sosyalist siyasi bilincine sahip iflçilerin nihai he-deflerini unutmalar› veya bir tarafa b›rakmalar› demekde¤ildir. Genel olarak bütün sosyalistler ve özel olarak daonlar, Lenin'in deyifliyle, “Demokratik devrimi gözde bü-

yütüp, gönüllerde yüceltmeden” hem demokratik dev-

rim için hem de sosyalist devrim için mücadele ederler!

Biz, “Sa¤ Sapma, Devrimci Pratik ve Teori” yaz›s›ndaiflçi s›n›f›n›n son alt› yedi ay içindeki en önemli hareket-lerinden örnekler vererek (dokuz ayl›k Ere¤li grevini, De-mir Döküm ve Singer iflgallerini seçmemizin nedeni, ifl-birlikçi veya Amerikal› patronlara karfl› olmalar›ndan do-lay› de¤ildir. ‹flçi hareketleri içinde kapsam ve kamuoyu-na yans›mas› bak›m›ndan en önemlileri olmalar›ndan do-lay›d›r. Bütün iflçi hareketlerini yaz›m›zda gazete haberle-ri gibi s›ralayacak de¤ildik herhalde) Amerikan emper-yalizmine “tav›r al›fllar” oldu¤unu söyleyerek, aylardanberi süregelen iflçi hareketlerini, iflçi s›n›f›m›z›n s›n›rl› daolsa kendi kendine s›n›ftan, kendisi için s›n›f durumunakayma belirtileri oldu¤unu söyleyerek, iflçi s›n›f›n›n buhareketleri üzerinde, o bölgelerdeki iflçi sosyalistlerin rol-lerinin küçümsenemeyece¤ini yazm›flt›k. (Bkz. Ayd›nl›kSosyalist Dergi, Say›:15, s:205) Bizim bu sözlerimizi“Proleter Devrimci” Ayd›nl›k'›n yazar›, ‹ngilizlerin sat›raras› okuma dedikleri tahrifat aktarmalar› ile ana tezdenbir cümleyi soyutlayarak, can›n›n istedi¤i flekilde yorum-lam›fl! ‹flin en e¤lendirici yan›, bu bay›m›z›n, iflçi s›n›f›n›nbugünkü mücadelesinin niteli¤ini o yaz›da aç›k aç›k yaz-mam›za ra¤men, iflçi s›n›f›n›n bugünkü mücadelesininproleter devrimci siyasi bir mücadele oldu¤unu söyledi-¤imizi iddia etmesidir!

Biz, o yaz›da, iflçi s›n›f›n›n bugünkü ekonomik müca-

226

Bütün yaz›lar

Page 228: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

delesinin zaman zaman fabrika iflgalleri ile siyasi niteli¤e

dönüfltü¤ünü belirterek bu hareketlerin özünde Amerikanemperyalizmine karfl› mücadeleler oldu¤unu yazm›flt›k.Ayr›ca, gerek altm›fl y›ll›k Türkiye sosyalist hareketininbirikiminin gerekse de da¤›n›kl›¤›na ra¤men proleterdevrimci hareketimizin etkisinin sonucu, iflçiler aras›ndasosyalist siyasi bilince sahip arkadafllar›n var oldu¤unuve bu arkadafllar›n iflçi s›n›f›n›n iktisadi ve demokratikmücadelelerinde “Kahrolsun Amerika”, “Ba¤›ms›z Türki-ye”, vs. gibi siyasi fliarlar›n ortaya at›lmas›nda etkin ol-duklar›n› belirtmifltik. Gerçekten de iflçilerin bu ekono-mik hak ve talepleri mücadelesinde baz› siyasi fliarlar, ki-milerinin zannetti¤i gibi “rasgele” veya “yanl›fll›kla” or-taya at›lm›fl de¤ildir. Örne¤in, Metal-‹fl'in bütün uyutmaçabalar›na ra¤men, dokuz ay süren Ere¤li grevinde“Kahrolsun Amerika”, “Ba¤›ms›z Türkiye” gibi siyasi fli-arlar ortaya at›lm›flsa, bu, Ere¤li'deki sosyalist siyasi bi-lince sahip iflçi arkadafllar›n tutarl› ve yürekli çal›flmalar›-n›n sonucunda at›lm›flt›r.(32) Bu arkadafllar›n bilinç sevi-

yesi, Ankara ve ‹stanbul'da yay›n organlar› etraf›nda ah-

kam kesmeye çal›flan oportünist bozgunculardan çok

daha yüksektir. Bu, yeni oportünizmin iddias›n›n aksine,proleter devrimci çizginin sadece gençlik hareketleri ta-raf›ndan temsil edilmedi¤inin en somut örne¤idir. Yenioportünizm bu gerçe¤e s›rt›n› dönerek, beyaz ve siyah

renkler aras›nda çeflitli tonlar oldu¤unu unutarak, sosya-list hareketin sadece devrimci gençlik taraf›ndan temsiledildi¤ini söyleyerek; bu dönemde küçük-burjuvazinin

227

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((3322)) Bu arkadafllar›n bir k›sm›, bu 9 ayl›k grevdeki çal›flmalar›ndandolay› k›flk›rt›c› diye iflten at›lm›fllard›r. “Siz hiç, sosyalist bilince sahipiflçi gördünüz mü?” diyen ayd›n baya Ere¤li'ye bir u¤ray›vermesini sa-l›k veririz!

Page 229: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

“Öncü” oldu¤u sonucuna varmaktad›r. Elbette bugün, ifl-çi s›n›f›m›z›n genifl kitleleri, sendikal bilince bile tam an-lam›yla sahip de¤illerdir. Ama hemen hat›rlatal›m ki, bi-limsel sosyalist anlay›fl siyah ile beyaz aras›nda çeflitli gri

tonlar›n var oldu¤unu söyler. O nedenle “dönüflme belir-tileri”, “kendi kendine s›n›ftan, kendisi için s›n›f durumu-na kaymaktad›r” sözlerinin ne anlama geldi¤i sosyalistleriçin hiçbir mugalataya yer b›rakmayacak kadar aç›kt›r!(Tabii sosyalistler için!)

“Sa¤ Sapma, Devrimci Pratik ve Teori” yaz›s›nda, iflçis›n›f›m›z›n genifl kitlelerinin kendi kendine s›n›f oldu¤unubelirttikten sonra, bu aflamada “Proleter devrimcilerinyönetti¤i iflçi hareketleri ve yoksul köylülerin toprak ifl-galleri bir tarafa b›rak›l›rsa hangi s›n›f ve zümre iflçi s›n›-f›m›z gibi aç›k olarak emperyalizme ve müttefiklerine ke-sin tav›r al›yor ve eylem ortaya koyuyor?” sözümüzdenhareket eden bu yazar›m›z, iflçi s›n›f›n›n proleter devrim-ci siyasi mücadelesiyle iktisadi mücadelesini birbirinekar›flt›rd›¤›m›z›(!) ileri sürmek ak›ll›l›¤›n› göstermektedir!Oysa iflçi s›n›f›n›n, bugünkü bilinç seviyesini o yaz›n›nbafl›nda belirtti¤imiz için, burada kastedilenin iflçi s›n›f›-n›n proleter devrimci siyasi mücadelesi olmad›¤› aç›kt›r.Objektif de¤er ve kapsam› bak›m›ndan anti-emperyalistve anti-feodal olan iflçilerin iktisadi ve demokratik müca-delelerinin, zaman zaman fabrika iflgallerine ve iflbirlikçiiktidar›n toplum polisi ile çat›flmalara dönüflmesi Ameri-kan emperyalizmine ve onun iktidar›na karfl› bir tav›r al›flde¤il midir? Yoksul köylü ve Devrimci Gençli¤in d›fl›ndabu flekilde iflbirlikçi iktidar›n faflist kuvvetleri ile çat›flma-ya varacak eylemler ortaya koyan baflka hangi s›n›f ve-ya zümre vard›r?

Bu soru, o yaz›m›zda “bugün yurt çap›nda esas mü-cadele iflbirlikçilerle-Kemalistler aras›nda olmaktad›r. Pro-leter devrimcileri yeni yeni, o da gençlik hareketlerine da-

228

Bütün yaz›lar

Page 230: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

yanarak siyasi platformda yer almaktad›r” diyerek buaflamada küçük-burjuva radikallerinin öncü oldu¤unusöyleyen bu oportünist yazara yöneltilmiflti. Bu eyyamc›bay›m›z da, bu soruya cevap verece¤i yerde ikinci dere-ceden sorunlar üzerinde polemik yaparak k›v›rtmay› ter-cih etmifltir!

O yaz›m›zda özellikle belirti¤imiz meseleyi burada dabelirtelim. Yurt çap›nda esas mücadele Kemalistler ile ifl-birlikçiler aras›nda de¤il, proleter devrimcilerle Amerikanemperyalizmi aras›nda olmaktad›r. (‹kinci Milli KurtuluflSavafl›m›zda, iflbirlikçileri tek karfl›-devrimci alternatifolarak gösterip, Amerikan emperyalizmini soyutlamak

yanl›flt›r. Ama CHP'yi “Sa¤ Kemalist” ilan eden bu yazarburada emperyalizmi kas›tl› olarak soyutlamaktad›r!)Emperyalizmin ilk boy hedefi “Kemalist kadrolar›n ço¤u-nun peflinden gitti¤i” Ecevit ve CHP de¤il, proleter dev-rimcilerdir. ‹kinci Milli Kurtulufl Savafl›m›z›n bu evresindehapislerde yatanlar, flehit düflenler, “Sa¤l›-sollu” Kema-lisler de¤il, Proleter Devrimcilerdir. Ama bu bay kendinegöre hakl›d›r; çünkü bunlara göre, hapislere t›k›lanlar, fle-hit edilenler proleter devrimcileri de¤illerdir ki, onlar“anarflist”, “maceraperest”, “bir avuç sol hayta”d›r. “Ha-kiki” proleter devrimciler ne flehit olur, ne de hapishane-lere düfler, onlar cici “Mao”ist fraksiyon olarak bu kitleyibilinçlendirme aflamas›n›n devrimci yolunun dergicilikoldu¤unu bilirler ve bu yolla iflçi ve köylü kitlelerini uyan-d›rmaya çal›fl›rlar! Öyle ya, bu beylere göre, bu dönem-de, ne proletaryan›n öncülü¤ünün ne de örgütünü kur-man›n objektif flartlar› vard›r. Bu evre sadece dergicilikve proletaryaya milli bilinç götürme dönemidir! Ne garip,ne komik ve ne ac›kl›d›r ki, bizim objektif kapsam› bak›-m›ndan iflçi s›n›f›n›n bugünkü mücadelesinin özünde an-ti-emperyalist ve anti-feodal niteli¤e sahip oldu¤unu söy-lememizi menflevizm olarak nitelendirmeye kalkan bu

229

Bütün yaz›lar

Page 231: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

oportünist yazar›n bak›n kendisi neler diyor; “Bugün Tür-

kiye iflçi s›n›f›n›n mücadelesi anti-emperyalist ve anti-

feodal mücadeledir.” (fiahin Alpay, Ayd›nl›k, Say›:12,s:409) Onbeflinci say›ya kadar Ayd›nl›k Sosyalist Dergi-nin “Ayd›nl›k'ta Dünya ve Türkiye” bafll›kl› yaz›lar›n›nkendilerinin politik çizgisini tayin etti¤ini söyleyen yenioportünizm bak›n daha neler diyor; “Singer iflçilerinin;Honçho Kommer'in arabas›n›n ODTÜ'lü ö¤renciler tara-f›ndan yak›lmas›n›n hemen ard›ndan anti-Amerikan nite-likte bir eyleme girmeleri, ikinci Milli Kurtulufl Savafl›m›-za güç katm›flt›r. Türkiye iflçi s›n›f› art›k ekonomik müca-deleden siyasi mücadeleye kaymaya bafllam›flt›r.”(33)

(Okuyucu dikkat; biz sadece yönelme belirtileri demifltik.M.Ç.)

‹flte elefltirmek için, tahrifat yaparak elefltirmeye kalk-man›n sonu. Pandora Kutusunu açman›n sonu! Bu bay›-m›z›n dün ak dedi¤ine bugün kara demesi bizim için sonderece do¤ald›r. Bu nedenle biz, kendisini kitlelerin önün-de özelefltiri yapmaya davet etmiyoruz. Özelefltiri meka-

nizmas› sadece hata yapan proleter devrimcilerine aittir!

‹lke istikrar›, entellektüel ahlâk ve kendi içinde gö-

rüfllerinde ilke birli¤ine sahip olmayan bu “ilkeli birlik”flebekesinin görüflleri, bütün birbirleri ile çeliflen tezleri,temelde flu tek kelime ile özetlenebilir: KORKAKLIK!Bunlar›n ideolojisi korkakl›¤›n ve pasifizmin ideolojisidir.Bütün birbiriyle çeliflen teorik z›rvalar›n alt›nda yatan bugerçe¤i bak›n yeni oportünizmin bir sözcüsü çok güzelözetlemektedir; “Gençler, güçbirli¤i bozguncular›na oldu-¤u gibi, gençli¤in eylemine anarflizmi ve terörcülü¤ü

230

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((3333)) Ayd›nl›kta Dünya ve Türkiye, Ayd›nl›k Sosyalist Dergi 4. Say›,s. 262, siyahlar bize aittir.

Page 232: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

231

Bütün yaz›lar

sokmak isteyenlerle de mücadele ediyorlar. Gençlik ey-lemini; 27 May›s Anayasas›’n›n meflruiyet s›n›rlar› d›fl›natafl›rmak isteyen küçük-burjuva anarflistleri karfl›s›nda,gençler uyan›k devrimciler (!!??) olarak hareket ediyor-lar. Polisten gelen bombal› tertiplere, suikast tekliflerineyüz vermiyorlar.” (Do¤u Perinçek: Ayd›nl›k, Say›:7, s:21,italikler bize ait -M.Ç.)

Bu, Behice Boran'›n icazetli sosyalizminin bir de¤iflikifade tarz›d›r. Bu anlay›fla göre, 27 May›s Anayasas›’n›nmeflruiyet s›n›rlar› d›fl›ndaki hareketler, 1– ya terörist,anarflist hareketlerdir, 2– ya da polis provokasyonlar›d›r.Ankara'da Tuslog'u ve Amerikan Haberler Merkezini, ‹s-tanbul'da Pan Amerikan'› bas›p, tahrip edenler acabaanarflistler miydi, yoksa ajanlar m›yd›?

Ne dersiniz, meflruiyet s›n›rlar› içinde sosyalistçilik

oynamaya kalkan küçük-burjuva entellektüel bozuntula-

r›?

Page 233: Mahir Çayan - Bütün Yazılar
Page 234: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

BÖLÜM II

AYDINLIK SOSYAL‹ST DERG‹’YE

AÇIK MEKTUP

Page 235: Mahir Çayan - Bütün Yazılar
Page 236: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

BiR

AYDINLIK SOSYAL‹ST DERGi’YE

AÇIK MEKTUP*

“Ayd›nl›k Sosyalist Dergi’den ayr›lmam›z üzerine söy-lentilerin ve spekülasyonlar›n yo¤unlaflt›¤› flu günlerdebu yaz›l› aç›klamay› zorunlu görmekteyiz. Bu k›sa yaz›daayr›lmam›z›n nedenlerini ve görüfl ve farkl›l›klar›m›z› çokk›sa bir flekilde özetleyece¤iz. Türkiye’deki devrimci ha-reketin çeflitli meselelerine (Genel olarak devrimin yolu,Türkiye’nin s›n›fsal iliflki ve çeliflkileri, solun tarihinin de-¤erlendirilifli ve Türkiye’ye özgü yol vs.) iliflkin görüflleri-mizi etrafl› bir flekilde ayr›ca koyaca¤›z.

- I -

Hakim s›n›flar›n s›n›rl› demokratik haklar› rafa kald›r-ma haz›rl›klar› içinde olduklar›, proleter devrimci hareke-

235

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

*Bu broflür 1971 y›l› Ocak ay›nda; Mahir Çayan, Yusuf Küpeli, Er-tu¤rul Kürkçü ve Münir Ramazan Aktolga imzalar›yla Kurtulufl yay›n-lar›nda bas›lm›flt›r…

Page 237: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ti ezmek için oyunlar›n tezgahland›¤› flu günlerde, ilk ba-k›flta saflar›m›zdaki bu bölünme hofl bir fley de¤ildir. Vehareketimize sempati duyan, ama gerçek duruma ya-banc› olan pek çok arkadaflta bu ayr›lman›n derin birüzüntü ve endifle yarataca¤› aç›kt›r.

Gerçekten de ayr›lmalar›n, bölünmelerin hofl oldu¤u-nu iddia edecek de¤iliz. Ne var ki, bütün gayretlerimizera¤men, birlik amac› ile birlik-elefltiri-birlik mekanizma-s›n› kullanarak, Ayd›nl›k Sosyalist Dergi’deki sa¤c› ide-olojiyi bertaraf edemedik. Ayd›nl›k Sosyalist Dergi’dekisa¤c› ideolojiyi tart›flma ile bertaraf etmenin ortam› ol-mad›¤›na ve de iki ideolojinin ortas›n›n bulunamayaca¤›-na göre, ayr›l›k zorunluk olmufltur. Çünkü, gerçek anlam-da birlik, bilimsel sosyalizmin temeli üzerinde kurulabilir.Birlik, flu veya bu kiflinin etraf›nda kümelenme de¤ildir.Hareketin birli¤i, Leninizmin ilkeleri üzerindeki birliktir.Ve bu uzlaflmaz durumdan dolay› Ayd›nl›k Sosyalist Der-gi’yi b›rakt›k.(1) Unutmayal›m ki, bugün için kötü olan,yar›n için iyi birfley olabilir. Ve bugün, devrimci ilkelerüzerinde kurmaya bafllad›¤›m›z birlik, an›n üzüntü ve en-diflelerini memnuniyete çevirecek kadar güçlüdür.

- II -

Devrim yolu engebeli, dolambaçl› ve dikenli bir yol-dur. Devrimci hareketin meseleleri, karmafl›k ve çözümü

236

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((11)) Ayd›nl›k Sosyalist Dergi’yi b›rakmayabilirdik. Öteki ideoloji veekibin ayr›lmas›n› önerebilirdik. Ama Ayd›nl›k Sosyalist Dergi baflyaz›-lar›ndan dolay› bugüne kadar ikinci ideolojinin temsil edildi¤i bir organolmufltur. Kan›m›zca, Ayd›nl›k Sosyalist Dergi de, Türk Solu gibi döne-mini kapatm›fl bir yay›n organ›d›r. Bu nedenlerle Ayd›nl›k SosyalistDergi’yi öteki ekibe b›rakt›k.

Page 238: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

güç meselelerdir. Bu flartlar alt›nda sosyal s›n›f pusulas›-n›n ayar›ndaki bozukluklardan dolay›, bir devrimci hare-kette, hareketin ilkelerini de¤iflik yorumlayan, “ufak gö-rüfl ayr›l›klar›”n›n varl›¤›, sa¤ ve sol kanatlar›n varl›¤› ka-ç›n›lmaz bir olgudur. Bu kaç›n›lmaz olguda önemli olan,birlik iste¤iyle yola ç›kmak ve karfl›l›kl› sayg› çerçevesiiçinde bu görüfl ayr›l›klar›n›n temeline inerek, bilimselsosyalizmin devrimci ilkeleri üzerinde var olan bu farkl›-l›klar› gidererek, birli¤i sa¤lamakt›r.

Devrimci tutum budur. Yani görüfl ayr›l›klar› karfl›s›n-daki devrimci tutum baz› arkadafllar›n yapt›¤› gibi, bu ay-r›l›klar› örtbas etmek de¤il üstüne üstüne gitmektir.

Biz daima ikinci yolu tercih ettik. Sahte birlik 盤l›klar›-na karfl› koyarak, varolan ideolojik farkl›l›klar›n üstüne üs-tüne gittik. Bunu ayr›l›kç› bir tutumla de¤il, birlefltirici birtutumla, birlik-elefltiri-birlik ilkesine ba¤l› kalarak yapt›k.

Bafltan beri bizim Mihri Belli arkadaflla görüfl ayr›l›kla-r›m›z vard›. Fakat biz, Mihri Belli arkadafl›n, geçmiflini,tecrübesini dikkate alarak, onun bir proleter devrimciyeyaraflmayacak tav›r ve davran›fllar›na, kiflisel davran›flla-r›na karfl› genifl bir tolerans havas› içinde, hareketin birli-¤ini savunduk. Bunu yaparken hiçbir zaman idare-i mas-lahatç›l›k içine girmedik. Do¤ru bildi¤imiz ilkelerden hiç-bir zaman taviz vermedik. Görüfllerimizi her zaman, heryerde aç›kça ortaya koyduk; yazd›k ve de söyledik. Çün-kü birlikçi tutum ilkelerde uzlaflmak demek de¤ildir.

Bizim bu tutumumuz karfl›s›nda Mihri Belli ve bugünetraf›nda olan arkadafllar ne yapt›lar?

M. Belli arkadafl, kendi görüflleri ile bizimkiler aras›n-da temelde önemli bir fark olmad›¤›n› söyleyerek, milli-yetçilik, revizyonizm, örgüt meselesi vs. gibi konulardakigörüfllerini düzeltme yoluna gitti¤ini ima ediyordu. Böy-lece saflar›m›zdaki sa¤ görüfller arkadaflça yürütülen

237

Bütün yaz›lar

Page 239: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

elefltiri mekanizmas› ile bertaraf ediliyordu. Ne var ki,olaylar umutlar›m›z› bofla ç›kartan bir yönde geliflti. Ve29-30 Ekim tarihindeki toplant›, M. Belli arkadafl›n bu tu-tumunda samimi olmad›¤›n› ortaya koydu. Mihri Belli ar-kadafl, bu toplant›da tam bir ayr›l›kç› ve bölücü tutumla,terketti¤ini ima etti¤i eski sa¤ görüfllerini tekrar ileri süre-rek; bu görüfllerle çeliflki içinde olan görüfllerin tamamenyanl›fl görüfller oldu¤unu söyleyerek, “ilkelerimiz demek,ben demektir; arkamdan gelen gelir, gelmeyen gelmez”diyerek birlik elefltiri-birlik ilkesini çi¤nedi.

Yap›lan hatalar, körü körüne üstüne gidilerek düzeltil-mez. Hele de üstünü örterek, yanl›fl görüfller yokedile-mez. Her elefltiriyi kendisine karfl› bir kinin ifadesi sayaninsanlardaki elefltiriye tahammülsüzlük “küçük görüfl ay-r›l›klar›n›n” alt›nda, koskoca bir ideolojik ayr›l›k uçurumu-nun yatt›¤›n› san›rlar. Bu yanl›fllar›n ve sa¤ görüfllerin dü-zeltilmesine iliflkin yap›lan ciddi bir ihtar hele bu kiflilerinüzerinde, art›k herfleyi parçalaman›n zaman› geldi, duy-gusunu uyand›r›r. Ve mesele 29-30 Ekim günlerindekitoplant›da oldu¤u gibi umulmad›k bir anda patlak verir.

Bu toplant›da Ayd›nl›k Sosyalist Dergi’deki sa¤ kanat,görüfllerini Ayd›nl›k Sosyalist Dergi’nin görüflleri olarak,kendi kendine gelin güvey olarak ilan etti.

Bu durumda hareket bölünmesin diye, proletaryan›ndevrimci ilkelerinin çi¤nenmesine, Leninizmin bayra¤›n›noportünizm bata¤›na sokulmas›na göz yumacak m›yd›k?

Hay›r, bin kere hay›r!

“Biz mutlaka, bar›fl ve birlik arac› de¤iliz, görüfl ayr›-l›klar›n› asla saklamamaya ve bütün ç›plakl›¤› ile ortayakoymaya mecburuz. Biz mutlaka ayr›l›kç› ve nifakç› dade¤iliz. Sap›tmalar› yola getirmek, do¤rultmak için kul-land›¤›m›z bütün imkanlar tükenirse, dünyan›n en uzlafl-mazlar›y›z.”

238

Bütün yaz›lar

Page 240: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Bizim için ayr›l›k ne zaman parola olur? Kargaflal›kgerek teorik, gerek pratik ilerleyifle engel olmaya baflla-d›¤› zaman. (Lenin, Sol Komünizm, Siyahlar bize ait).

Art›k, Mihri Belli’nin sa¤c› görüfllerinden dolay› hare-kete tam bir kargafla hakim olmufltu. Bu kargafla, hare-ketin hem teorik, hem de pratik ilerleyifline engel olma-ya bafllam›flt›.

Art›k ayr›l›k parolam›zd›r.

Ve proletaryan›n devrimci ilkelerini her fleyden üstüntutan devrimci flerefi ve namusu olan her devrimcinin ya-paca¤› gibi Mihri Belli ve onun temsil etti¤i ak›mla bütünorganik ba¤lar›m›z› kestik!

- III -

Bizimle düne kadar ilkelerde hemfikir olan baz› arka-dafllar bu sa¤c› görüfllerin yan›nda yer oldular.

Devrim yolu engebelidir, dolambaçl›d›r, sarpt›r. Baz›lar›düflerler, gerilerde kal›rlar. Daha düne kadar beraber omuzomuza yürüdü¤ümüz baz› arkadafllarla art›k beraber de¤i-liz. Onlar için daha fazla duramay›z. Çünkü onlar tercihle-rini geriye do¤ru yapt›lar. Onlar batakl›¤› tercih ettiler. Vemaalesef, namlular›n› bize çevirdiler. Bu mücadele s›n›flarmücadelesidir. Burada el titremesine, tereddüte ve karar-s›zl›¤a yer yoktur, S›n›flar mücadelesinde proletarya yol-

dafll›¤›n›n d›fl›nda feodal ve ataerkil iliflkilere yer yoktur.

Ve iflin ac› taraf› bu arkadafllar, daha düne kadar bera-ber olduklar› arkadafllar› olan bizlere at›p tutacaklar, k›-zacaklar, veryans›n edeceklerdir. Ve bunu yaparken iç-tenlikle hareket ettiklerini söyleyeceklerdir. Nitekim, bu-gün de bu arkadafllar hareketin esenli¤ini düflündükleriiçin o saflarda yerald›klar›n›, asl›nda görüfl ayr›l›klar›n›n,ayr›lmay› gerektirecek kadar önemli olmad›¤›n›, varolan

239

Bütün yaz›lar

Page 241: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

farkl›l›klar›n “küçük görüfl ayr›l›klar›” oldu¤unu, bizlerinbir kafl›k suda f›rt›na kopartan sekterler oldu¤umuzu,içinde bulundu¤umuz dönemde, M‹T’in, ClA’nin ve opor-tünizmin bütün fraksiyonlar›n›n M. Belli’ye sald›rd›klar›bu dönemde, M. Belli’yi elefltirmenin yanl›fl oldu¤unu, bi-zim dün ayr› fleyler bugün ise ayr› fleyler söyledi¤imizi,bugün de¤iflti¤imizi söyleyerek bizleri suçlamaktad›rlar.

Bu arkadafllar›n subjektif niyetleri ne kadar iyi, ne ka-dar “devrimci” olursa olsun, bunlar demagoji ve safsata-dan baflka fleyler de¤ildir.

Bu demagoji ve safsatalar›n baz› arkadafllar›m›z›n ka-falar›n› kar›flt›raca¤›n› düflünerek, bunlar› teker teker ce-vapland›ral›m.

Bir kere, Mihri Belli arkadafl›n temsil etti¤i görüfl ilearam›zdaki farkl›l›¤›n “küçük görüfl ayr›l›¤›” olmad›¤›n›bilenlerdensiniz.

Sizler de¤il miydiniz, Ayd›nl›k Sosyalist Dergi’nin bukadar elefltirilere hedef olmas›n›n, dolay›s›yla saflar›m›z-da varolan kesif da¤›n›kl›¤›n sebeplerinin, Mihri Belli ar-kadafl›n bulan›k ve yanl›fl görüfllerini ihtiva eden yaz›lar›oldu¤unu defalarca söyleyen?

Saflar›m›zda hem teorik hem de pratik ilerlemeye en-gel olan sa¤c› ideoloji ile devrimci ideoloji aras›ndakifarkl›l›k “küçük görüfl ayr›l›¤›” m›d›r?

Bu arkadafllara hat›rlatal›m ki, oportünizmi ayaktatutman›n bir yolu da onun önemini küçültmektir, “küçükgörüfl ayr›l›klar›” diyerek meseleyi savuflturmakt›r!

Bir an için Mihri Belli arkadaflla aram›zdaki ideolojikfarkl›l›klar›n “küçük görüfl ayr›l›klar›” oldu¤unu varsaya-

l›m. Bu durumda bile, Mihri Belli arkadafl›n 29-30 Ekimtoplant›s›ndaki bireyci tavr›ndan ve sa¤c› görüfllerinde ›s-

rar›ndan sonra, bu arkadafllar›n hala “görüfl ayr›l›klar›önemsizdir” diyerek, meseleyi geçifltirmeleri devrimci ol-

240

Bütün yaz›lar

Page 242: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mayan bir tav›rd›r.

Unutmayal›m ki, bir hareket içinde varolan nüans ay-r›l›klar›nda, küçük görüfl ayr›l›klar›nda uzlaflabilir çeliflki-ler, birlik-elefltiri-birlik ilkesinin ›fl›¤› alt›nda çözümlene-mezse, yanl›fl görüfllerin sahipleri görüfllerinde ›srar eder-lerse, bu çeliflkiler, uzlaflmaz z›tl›klara dönüflür. “Küçükihtilaflar›n” bu biçime dönüflmeleri, o nüanslar›n temelin-de uzlaflmaz ideolojik ayr›l›klar›n yatt›¤›n› gösterir.

Bu konuda diyor ki, Lenin; “her küçük ayr›l›k, e¤eronda ISRAR edilirse, e¤er hep ön planda tutulursa, e¤erherkes ayr›l›¤›n köklerini ve dallar›n› araflt›rmaya koyu-lursa, büyük bir ayr›l›k haline gelebilir. Her küçük fark-l›l›k, kararl› hatal› görüfllere do¤ru bir hareket noktas›olursa, bu hatal› görüfller yeni ve ek farkl›l›klar taraf›n-dan, Partiyi (saflar›m›z›) parçalan›fl noktas›na getirenanarflist hareketlerle birlefltirilirse, iflte o zaman o küçükfarkl›l›klar, korkunç bir önem kazan›r.” (Lenin, Bir Ad›m‹leri, ‹ki Ad›m Geri, s. 66).

Görüldü¤ü gibi, mesele aç›k ve basittir. ‹stedikleri ka-dar bu arkadafllar, “küçük görüfl ayr›l›klar› etraf›nda f›rt›-na kopar›l›yor, önemli görüfl ayr›l›klar› yok” diyerek, Mih-ri Belli arkadaflla ayn› saflarda yer almalar›n› hareketinesenli¤i için bir taktik esneklik(!) olarak nitelendirsinler,yanl›fl ve sa¤c› görüfllerin yay›lmas›na zemin haz›rlad›k-lar› için, bu tutumlar›n›n devrimci bir tutum olmad›¤›n›hiçbir gerekçe ile gizleyemeyeceklerdir. Hele bu gerekçe-lerinin safsata ve demagoji oldu¤u o kadar ortada ki!..

Gelelim, C‹A, M‹T, T‹P ve PDA oportünizmleri ile ayn›makamlarda türkü söyleme demagojisine...

Bu arkadafllara göre bizim elefltirilerimiz s›n›rl› olmal›-d›r. Özellikle Mihri Belli arkadafl› içinde bulundu¤umuzdönemde hedef almak yanl›flt›r. Çünkü, bugün, C‹A da,M‹T de, Bizim Radyo da, PDA da, T‹P de Mihri Belli arka-

241

Bütün yaz›lar

Page 243: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

dafla sald›rmaktad›r. Bu ortamda, Mihri Belli arkadafl›elefltirmek onlarla ayn› makamda türkü söylemek; em-peryalizmin ve oportünizmin oyununa gelmektir.

Bu iddia, temelsiz bir iddia oldu¤u gibi, ayn› zamandakorkunç bir demagojidir.

Bir kere, bu arkadafllara sormak isteriz; flu günlerdeM. Belli’nin sa¤c› görüfllerini elefltiren bir dizi kitaplar ç›-kartan, “en eski sosyalizmin” temsilcisi Hikmet K›v›lc›m-l› arkadafl yetmiflinden sonra pusulas›n› m› flafl›rd› acaba,C‹A’n›n oyununa gelmekte?

‹kinci olarak, neden Mihri Belli arkadafl, emperyaliz-min ve oportünizmin oklar›na, bu kadar çok hedef ol-maktad›r? Neden bir baflka arkadafl, mesela Mihri Belliarkadafltan çok daha güç flartlar alt›nda, genellikle “eskitüfeklerin” pek atefl almad›¤› 1955-1960 dönemi de da-hil olmak üzere, her dönemde y›lmaz bir mücadele ver-mifl olan, Türkiye’nin s›n›fsal iliflki ve çeliflkilerine iliflkinbizlere ›fl›k tutacak, de¤erli teorik çal›flmalar yapm›fl olanHikmet K›v›lc›ml› arkadafl Mihri Belli gibi sürekli ve yo-¤un olarak C‹A’n›n ve M‹T’in broflürlerine, PDA ve T‹Poportünizmlerinin sald›r›lar›na hedef olmamaktad›r?

Bu arkadafllar bunu hiç düflündüler mi? Acaba, C‹A,M‹T veya oportünizmin her türlüsü baflka proleter dev-rimci arkadafllar› daha az m› tehlikeli görüyorlar? De¤ilelbette.

Mihri Belli arkadafl›n bu kadar çok hücuma hedef ol-mas› iki ana nedene dayanmaktad›r. Mihri Belli arkada-fl›n bu hücumlara hedef olmas›n›n en önemli nedeni, buarkadafl›n hareketimizin sözcüsü olarak bugüne kadargörülmesinden ileri gelmektedir. Burada hedef al›nanMihri Belli arkadafl›n flu veya bu ola¤anüstü niteli¤i de¤il-dir; hedef al›nan 30 küsur flehit vermifl, Türkiye’deki iflçive köylü hareketlerini yönlendirme gayretleri içinde olan,

242

Bütün yaz›lar

Page 244: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Dev-Genç arac›l›¤›yla say›s›z anti-emperyalist gençlikhareketlerinin bafl›n› çekmifl olan proleter devrimci hare-ketimizdir. Bu durumda Mihri Belli de¤il de, Ahmet veyaMehmet olsayd› flüphesiz ayn› hücumlara Mihri Belli ka-dar o da hedef olacakt›.

‹kinci olarak, Mihri Belli arkadafl, sosyal pratikte endo¤ru olan, emperyalizme ve yerli müttefiklerine karfl› enkararl› ve uzlaflmaz bir mücadele vermeye çal›flan genel-likle genç proleter devrimci kadrolar›n bafl›n› çekti¤i ha-rekete, bütün sa¤c› görüfllerine, eklemci, zikzakl› çizgisi-ne ra¤men sözcülük yapmak iddias›nda ve durumunda-d›r. Oportünizmin bu kadar elefltirilerine hedef olmas›ndaMihri Belli arkadafl›n birbiriyle çeliflen tutars›z görüflleresahip olmas›n› da dikkate almak gerekir. Oportünizmkarfl› taraf›n do¤rular›n› bile e¤ri gösterir. Hele de e¤rileribu kadar çok birarada görünce, ne yapmaz ki?

fiimdi bütün arkadafllara soruyoruz: Böyle bir kurma-y› olan bir hareket ileriye do¤ru hamleler yapabillr mi?

Elemanlar› ne kadar tutarl› olursa olsun flefi bu kadartutars›z olan bir orkestra baflar›l› olabilir mi?

Böyle kritik bir pozisyonda gözüken kiflinin do¤ru vetutarl› bir çizgisinin olmas› gerekmez mi?

Bu flartlar alt›nda C‹A, M‹T ve oportünizm Mihri Belliarkadafla sald›r›yor diye hareketi, Mihri Belli arkadafl›nyanl›fl ve sa¤c› ideolojisinin yönlendirmesine b›rakmakm› do¤rudur? Yoksa bu ideolojiyi elefltirerek bertaraf et-mek mi do¤rudur?

Düflman taraf›ndan kuflat›lm›fl, dört bir yandan hücu-ma u¤rayan bir ordunun yanl›fl bir rota izleyen genel kur-may› izlemesi mi do¤rudur, yoksa rotan›n düzeltilmesiiçin sonuna kadar direnmesi mi do¤rudur?

Bizce do¤ru olan ikinci fl›klard›r. Çünkü bilimsel sos-yalizm bize bunu ö¤retmektedir.

243

Bütün yaz›lar

Page 245: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Gelelim bizim görüfllerimizi de¤ifltirdi¤imiz meselesi-ne...

Mihri Belli’nin sa¤c› görüflleri ile yapt›klar› uzlaflmala-ra meflru bir gerekçe aramak amac›yla bu arkadafllardün bizim ayr› fleyler söyledi¤imizi, bugün ise ayr› fleylersöyledi¤imizi iddia etmektedirler.

Bu da, öteki iddialar gibi bofl ve mesnedsiz bir iddia-d›r, dolay›s›yla kötü bir demagojidir.

Bizim yazd›klar›m›z ve toplant›lardaki konuflmalar›m›zaç›kt›r; ortadad›r. Mihri Belli arkadafl›n söyledikleri veyazd›klar› aç›kt›r; ortadad›r.

Maalesef de¤iflen sizlersiniz arkadafllar! Aç›kça görü-lüyor ki, Mihri Belli’nin rotas›n› sözde “baz› elefltirilerle”kabul ettiniz ve birdenbire tutum de¤ifltirdiniz.

Gelelim sekterlik, kapal› kap›c›l›k ve bölücülük suçla-malar›na... Önce sormak isteriz bize sekter bir politikaiçinde oldu¤umuzu söyleyen arkadafllara:

Mihri Belli arkadafl›n görüfllerinin hem yanl›fl oldu¤u-nu kabul edip, hem de pratikte bu ideolojinin saflar›m›z-dan tasfiye edilmesine karfl› ç›kmak m› do¤ru politikad›r?

Yanl›fll›¤› art›k iyice ortaya ç›km›fl olan, Mihri Belli’ninsa¤c› görüfllerinin hem yanl›fll›¤›n› kabul edip, hem deAyd›nl›k Sosyalist Dergi’nin görüflleri olarak ileri sürmek,hareketimizin militanlar›n› aldatmak olmuyor mu?

fiuras› apaç›k gerçektir ki, biz bu arkadafllar›n dedi¤iyolda gitseydik, M. Belli arkadafl›n yanl›fl görüflleri safla-r›m›zda pekiflecek ve teorik yeterlili¤e sahip olmayanpek çok militan arkadafl›m›z bu görüfllerin etkisi alt›ndakalarak rotalar›n› flafl›racaklard›. Bu durum ise, proleterdevrimci hareketimizin yara almas›, zay›f ve c›l›z kalma-s›, oportünizmin gürbüzleflmesi sonucunu do¤urmaya-cak m›yd›?

244

Bütün yaz›lar

Page 246: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Sa¤c› bir ideolojiye karfl› pasif ve hay›rhah bir tav›r al-mak, bu ideolojiyi savunanlarla beraber olmak demekde¤il midir?

Bu, devrimci bayra¤› yar›ya indirmek de¤il midir? Bu,iflçi s›n›f›n›n davas›na yan çizmek de¤il midir?

Oportünist görüfllere karfl› devrimci tav›r, uzlaflmac›tav›r de¤il, uzlaflmaz tav›rd›r. Oportünist görüfllere sekterdavranmayanlar, kendi emekçi halk›na sekter davranan-lard›r.

Gerçekler göstermifltir ki, Leninizm bayra¤› yar›ya in-dirildi¤i zaman devrimci hareket zay›flar, düflmanlar güçkazan›r. Devrimci ideolojinin bayra¤› yükseklerde tutul-dukça devrim yükselir, düflmanlara a¤›r darbeler indirilir.

Biz sa¤c› ideoloji ile uzlaflm›yor ve devrimci ideolojikbayra¤› yükseklerde tutmaya çal›fl›yoruz. Bu do¤ru tu-tumdur. Biz bu do¤ru tutumda sonuna kadar direniyoruzve direnece¤iz. Çünkü, saflar›m›z›n ancak bu tutumla çe-likleflece¤ine, hareketin ancak bu kararl› tav›rla ilerileredo¤ru hamleler yapaca¤›na kesinlikle inan›yoruz. Bu tu-tuma nas›l sekter bir tav›r denilebilir?

Mihri Belli’ye karfl› olmak devrimci hareketin tarihinekarfl› olmakt›r demagojisine gelince... Baz› arkadafllar M.Belli’nin tarihi temsil etti¤ini, bu yüzden M. Belli arkada-fl›n sa¤c› görüfllerine karfl› olmay› devrimci hareketingeçmifli, tarihi ile ba¤lar› koparmak anlam›nda yorumla-yarak, M. Belli’nin görüfllerine kendilerinin de karfl› oldu-¤unu fakat geçmiflle ba¤lar› koparmamak için bu görüfl-lere katland›klar›n›, dolay›s›yla Mihri Belli’ye angaje ol-duklar›n› söylemektedirler.

Bu temelsiz, saçma sapan ve devrimci olmayan bir tu-tumdur. Bu iliflkiler sosyalist iliflkiler de¤ildir. Bunlar dev-rimci olmayan anormal iliflkilerdir; feodal iliflkilerdir.

Elbette Marksistler aras› iliflkileri feodal bir ailenin ilifl-

245

Bütün yaz›lar

Page 247: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

kileri fleklinde anlayanlar için, devrimci hareketin tarihimiras›n› bu feodal ailenin nesillerine intikal etmesi fleklin-de anlayanlar için, bugün M. Belli arkadafl›n sa¤c› görüflleri ve temsil etti¤i ak›mla iliflkilerimizi kesmemiz tarihleba¤lar›m›z› koparmak anlam›na gelebilir.

Ama sosyalistler aras› iliflkiler bu mudur? Hay›r, buolamaz.

Türkiye’deki Marksist hareket flerefli bir mücadele ta-rihine sahiptir. CHP ve DP yönetimlerinin karanl›k y›lla-r›nda, siyasi irtican›n en azg›n odu¤u y›llarda, Türkiyeliproleter devrimciler yi¤itçe ve mertçe mücadeleler ver-mifllerdir. Türkiye proleter devrimci hareket içinde siyasiirticaa karfl› bafl e¤mez bir mücadele içinde olan arka-dafllar›m›z, daima biz genç proleter devrimciler için örnekolmufllar ve büyük de¤er tafl›m›fllard›r. Ama bu geçmifl-teki mücadelelerin hatalar›n› elefltirmeyece¤imiz anlam›-na gelmez. Bugün ve yar›n için do¤ru olan politika, dü-nün elefltirisinden ç›kar.

Biz, Türkiye’deki Marksist hareketin tarihine sonunakadar sayg›l›y›z. Ve onun bir devam› olarak kendimizigörmekteyiz.

Biz sadece “ben tarihim, bana karfl› olan tarihe karfl›-d›r” görüflüne karfl› ç›k›yoruz. Ve bu görüflün sahibi ileba¤lar›m›z› kopart›yoruz; tarihle de¤il!

“Biz eskileriz, biz biliriz” safsatadan baflka birfley de-¤ildir. Neyi bilirsiniz? Biz e¤er gerçekten devrimci isek,gerçe¤i biliriz. Sosyalistler aras› iliflkiler, askeri k›flla ilifl-kileri de¤ildir. Her geçen y›l k›dem artt›¤›n› zanneden vebaflkalar›ndan itaat bekleyen kiflinin kafas› sosyalist de-¤il, olsa olsa dar asker kafas›d›r.

Sosyalist harekette, elbette geçmiflte mücadeleleriolanlara sayg› beslenir ve onlara öncelik tan›n›r. Sosya-list harekette elbetteki bir hiyerarfli vard›r. Ama, nas›l hi-

246

Bütün yaz›lar

Page 248: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

yerarfli? Do¤ru ideolojinin temeli üzerinde hiyerarfli. Do¤-ru görüfllerin sözcülü¤ünü yapt›¤›n sürece kitle seni tan›r;yanl›fl görüfllerinde ›srar edersen art›k hiyerarfli filan orta-da kalmaz.

Ayr›ca, bir kifli kalk›yor ben devrimci hareketin tarihi-yim diye ortaya ç›k›yor, bu, dünyan›n hangi ülkesindegörülmüfltür?

Bu, ülkemizdeki devrimci hareketin tarihinin zay›f vec›l›z oldu¤unu söylemek olmuyor mu?

Bu, ülkemizdeki devrimci hareketin tarihini küçümse-mek olmuyor mu?

Geçmiflin mirasç›s›, geçmiflteki kararl› ve uzlaflmazmücadelelerin mirasç›s› olmak isteyen kimse, bugündo¤ru devrimci çizgide, proletaryan›n devrimci bayra¤›n›yükseklerde tutmak zorundad›r.

Bu bayra¤› her kim yükseklerde tutmuyorsa, her kimdevrimci hareketin oportünizm oklar›na hedef olmas›nasebebiyet vererek, hareketi zay›f ve c›l›z düflürüyorsa, okifli, mazideki durumu ne olursa olsun, geçmiflin temsil-cisiyim diye ortaya ç›kamaz.

Bugün, kim Leninizm’in yüce bayra¤›n›, hem teoride,hem sosyal pratikte emperyalizmin ve oportünizmin sal-d›r›lar›n› gö¤üsleyerek yükseklerde tutuyorsa, Türki-ye’deki Marksist hareketin tarihi zincirinin haldeki halka-s› olur; devam› olur!

Özetlersek; bizler, “küçük görüfl ayr›l›klar›” etraf›ndabir kafl›k suda f›rt›nalar koparmakla suçlan›yoruz; niçin?Marksizm-Leninizmin perspektifi yerine M. Belli arkada-fl›n perspektifini kabul etmedi¤imiz için!

Bizler, emperyalizm ve oportünizm ile ayn› makamdatürkü söylemekle suçlan›yoruz; niçin? Hareketimizin ile-riye gidiflini engelleyen sa¤c› ideolojiye karfl› uzlaflmazbir tav›r içinde oldu¤umuz için!

247

Bütün yaz›lar

Page 249: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Bizler, tarihle ba¤lar› koparmakla suçlan›yoruz; niçin?Marksizm-Leninizm bayra¤›n›n yar›ya indirilmesine gözyummad›¤›m›z için, geriye de¤il, ileriye bakt›¤›m›z için!

Bizler, sekterlik, kapal› kap›c›l›k ve bölücülükle suçla-n›yoruz; niçin? Sa¤c› ideolojiye karfl› sekter davrand›¤›-m›z, onunla uzlaflmad›¤›m›z için, ahbap çavufllar birli¤inedahil olmamakta ›srar etti¤imiz için!

Vars›n bütün oklar üstümüze ya¤s›n. Biz, do¤ru gördü-¤ümüz bu yolda sonuna kadar yürüyece¤iz. Bu yolda çe-flitli suçlamalara, haks›z kötülemelere, iftiralara, küfürlerehatta provokasyonlara hedef olaca¤›z. Dünyan›n herhangibir ülkesinde oportünizm taraf›ndan bu çeflit suçlamalarahedef olmam›fl bir Marksist-Leninist hareket gösterilebilirmi? Ve yine gösterilebilir mi ki, bu çeflit suçlamalarla opor-tünizmin bir Marksist-Leninist hareketin üstesinden geldi-¤i? Hay›r, hay›r arkadafllar, dünyan›n her yerinde, her za-man Marksist hareket oportünizmin suçlamalar›na, iftirala-r›na, hatta provokasyonlar›na ra¤men, emperyalizmin vehakim s›n›flar›n insanl›k d›fl› bütün cebir ve bask›lar›na ra¤-men, giderek güçlenmifl, çelikleflmifl ve zafer kazanm›flt›r!

Tavr›m›z proleter devrimci tav›rd›r. Çünkü, proletarya-n›n devrimci ilkelerine azimle ba¤l› kalmak, bu ilkeleriçi¤neyen her çeflit sa¤ ve “sol” görüfl ve hareketle uzlafl-maz bir mücadele içinde olmak kendisine proleter dev-rimcisiyim diyen bütün devrimcilerin en kutsal görevidir!

- IV -

Gelelim, Mihri Belli arkadaflla olan ideolojik ayr›l›¤›m›-za. Mihri Belli arkadaflla aram›zdaki, çeflitli meselelereiliflkin ideolojik farkl›l›klar› bafll›ca üç ana bafll›k alt›ndatoplayabiliriz:

1. Devrim anlay›fl›

248

Bütün yaz›lar

Page 250: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

2. Çal›flma tarz›

3. Örgüt anlay›fl›

Milliyetçilik, revizyonizm vs. gibi di¤er konulardaki gö-rüfl ayr›l›klar›, bu üç ana meseledeki görüfl ayr›l›klar›n›nçeflitli meselelerde yans›mas›ndan baflka birfley de¤ildir.

DEVR‹M ANLAYIfiI

Devrim tarihi göstermektedir ki, devrimci Marksizmile oportünizm ve ça¤dafl reformizm aras›ndaki görüfl ay-r›l›klar› en son çözümlemede, “kendi özgücüne güvene-rek devrim için yola ç›kmaya cesaret edip etmeme” me-selesine dayanmaktad›r. Devrim teorisi, çal›flma tarz›, ör-güt konular›ndaki bütün ilke ayr›l›klar›n›n temelinde bugerçek yatmaktad›r.

Bugün sömürge ve yar›-sömürge ülkelerin solu içeri-sinde ideolojik mücadele, en son tahlilde, devrimin k›rlar-dan flehirlerin kuflat›lmas› fleklinde, köylü ordusunun iflçis›n›f› kurmayl›¤›nda, uzun, dolambaçl› bir halk savafl›yla,zafere eriflebilece¤ini savunanlarla, flehirlerde düflman›nçizdi¤i s›n›rlar içinde “legalite u¤runa” mücadele ederekkendi öz gücünün d›fl›ndaki güçlere bel ba¤layanlar ara-s›nda cereyan etmektedir.

Leninizmin dünyan›n yar›-sömürge ve sömürge ülke-ler için öngördü¤ü devrim teorisi; iflçi s›n›f›n›n önderli¤in-de köylü ordusunun halk savafl›yla k›rlardan flehirleri ku-flatmas› teorisidir.

Biz, hiçbir sömürge ve yar›-sömürge ülkenin, k›t’an›nveya bölgenin Leninizmin bu evrensel ilkesini geçersiz k›-labilecek kendine özgü flartlar tafl›d›¤›n› kabul etmiyoruz.

Mahalli, tarihi gelenek, görenek veya üretici güçleringeliflme seviyesi, sadece Leninizmin evrensel devrim teo-risinin taktiklerine yön verecek unsurlard›r. Bu farkl›l›klar,

249

Bütün yaz›lar

Page 251: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

her ülkenin devrim stratejisinin kendine özgü ara aflama-lar›n›n niteliklerini biçimlendirirler.

‹flte sömürge ve yar›-sömürge ülkelerin solundaki ide-olojik ayr›l›¤›n temeli budur. “Kastrist”, “Maoist”, “Gu-evarist” vs. ayr›mlar› ise, özde hiçbir fley ifade etmeyen,gerçek durumu yans›tmayan, sahte ve suni ayr›mlard›r.fiiarlar› ne olursa olsun, “Kastrist” veya “Maocu” rozetiniyakas›na ilifltirmifl bir hareket veya parti pekala sol geve-zeliklerle icazetli bir mücadele içinde olabilir. Dünya’dave ülkemizde bunun örnekleri vard›r.(2)

Biz, devrimin, iflçi-köylü ittifak› temeli üzerinde em-peryalist boyunduru¤un en zay›f oldu¤u k›rlardan flehir-lerin fethi rotas›n› izleyen bir halk savafl› ile zafere erifle-ce¤ini söylüyoruz. Bu devrim anlay›fl›nda köylülük temel

güçtür. Proletarya önder güçtür.(3) Proletaryan›n önderli-¤i ideolojik önderliktir.

Mihri Belli arkadafl ise, iflçi s›n›f›n›n önderli¤ini redde-derek, köylülü¤ü de¤il de, iflçi s›n›f›n› temel güç kabulederek, iflçi s›n›f›n›n fiili öncülü¤ünün geçerli oldu¤unu

250

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((22)) Amerika’daki Campus “Maoist”leri ve ülkemizdeki PDA’c›lar bugerçe¤in somut örnekleridir. Ülkemizdeki icazetli sosyalizmin bu frak-siyonunun durumu gerçekten ibret vericidir. PDA’c›lar›n ülkenin gelifl-me seviyesini mahalli özelliklerini co¤rafi konumunu, emperyalizmin3. bunal›m döneminin ay›rt edici özelliklerini... dikkate almadan ÇinHalk savafl›n›n fliar ve taktik formüllerini zaman ve mekan mefhumu-nu önemsemeden aktararak, nas›l bir hedef ve rota flafl›rd›klar› aç›k-t›r. Bunlar› Türkiye’ye Özgü Yol yaz›m›zda ortaya koyaca¤›z. Bu k›sayaz›n›n amac›, bu de¤ildir. Bunlar bir yandan kaloriferli salonlarda,Campus’larda halk savafl› 盤l›klar› atarken öte yandan hakim s›n›fla-ra göz k›rparak devrimci hareketi 27 May›s Anayasas›n›n s›n›rlar›n›nd›fl›na tafl›rmak isteyen anarflistlerin(!) oldu¤unu söylemektedirler!

((33)) Kimilerinin zannetti¤i gibi, proletaryan›n önder güç olmas›,devrimin itici güçleri aras›nda olmamas› demek de¤ildir. ‹flçiler veKöylüler devrimin itici güçleridir.

Page 252: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

savunmaktad›r.

Aç›kt›r ki, s›n›flar›n güdümü ve önderli¤in niteli¤i, ta-yin edici mücadele alan› olarak, flehirleri veya k›rlar› te-mel alma düflüncesinden gelmektedir. ‹flçi s›n›f›n› temelgüç kabul ederek, ideolojik önderli¤i reddeden görüfl, laf-ta ne derse desin, flehirleri temel almaktad›r. Ve bu anla-y›fla göre de, devrim flehirlerden k›rlara do¤ru bir rota iz-leyecektir.

Bu anlay›fl temelden sakatt›r. Emperyalizmin iflgali al-t›ndaki bir ülkede devrimin, köylü ordusunun uzun ve do-lambaçl› bir savafl› olmadan olaca¤›n› düflünmek bofl birhayaldir. Bilimsel sosyalizm ve dünya devrimci prati¤i,bu düflüncenin bir hayal oldu¤unu söylemektedir. Em-peryalist boyunduruk, bu flekilde k›r›lamaz. Emperyalistzinciri en zay›f halkas›ndan parçalamak gerekir.(4)

Ça¤dafl reformizm devrimlerin temel gücü olarak, iflçis›n›f›n› gördü¤ü ve k›rlardan flehirlerin fethi teorisini “köy-lü çeteciler” vs. fleklinde küçük-burjuva hareketi olarakk›nad›¤› için, Mihri Belli arkadafl›n bu görüflüyle aram›z-daki çeliflki, ça¤dafl reformizm ile Leninizm, klasik solpartilerle, Leninist partiler aras›ndaki ideolojik ayr›l›ktan

251

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((44)) Devrim, k›rlardan flehirlerin fethi fleklinde bir rota izleyecektir.Bu Leninizmin sömürge ve yar›-sömürge ülkeler için öngördü¤ü ev-rensel bir tezdir. Türkiye de yar›-sömürge bir ülke oldu¤u için, Türki-ye’de devrim, bu genel evrensel çizgiyi izleyecektir. Yani, son durufl-ma k›rlarda cereyan edecektir. Fakat, emperyalizmin 3. bunal›m dö-neminin özelliklerinden ve de Türkiye’deki üretici güçlerin geliflme se-viyesinden dolay› Türkiye devrimi, Vietnam, Çin, Küba devrimlerindenfarkl› ara aflamalardan geçerek zafere eriflecektir. fiehir ve k›r iliflkile-ri ve halk savafl›n›n aflamalar› kendine özgü olacakt›r. Birinci dönem-de flehirler temel k›rlar yard›mc›, ikinci dönemde k›rlar temel, flehir-ler yard›mc›. “Birleflik Devrimci Savafl” (Bütün bunlar› “Türkiye’ye Öz-gü Yol” yaz›m›zda etrafl›ca koyaca¤›z.)

Page 253: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

baflka birfley de¤ildir.

Mihri Belli arkadafl›n devrim anlay›fl›, niyeti ne kadardevrimci olursa olsun, en son tahlilde sosyal reformist birtemele dayanmaklad›r.

ÇALIfiMA TARZI

Devrim teorisiyle, devrime giden yolda yap›lacak ça-l›flmalar›n biçimi aras›nda tam bir uygunluk vard›r.

Devrim yolu olarak, uzun, yorucu ve dolambaçl› birhalk savafl›n› de¤il de, flehirleri esas kabul ederek, bura-dan iflçi s›n›f›n›n iktidara el koymas› temel al›n›rsa, em-peryalizmin 3. bunal›m döneminde, emperyalizmin veyerli hakim s›n›flar›n flehirlerde kurduklar› s›k› denetim,zorunlu olarak, devrimin subjektif güçlerinin d›fl›nda,baflka güçlere bel ba¤lamak e¤ilimini do¤urur. Baflka birdeyiflle, bu devrim anlay›fl› içinde, kiflinin subjektif niyetine kadar devrimci olursa olsun, devrimin subjektif güçle-rinin (örgütlü özgücünün) d›fl›ndaki güçlere güvenmek,hatta bu güçlerin at›l›m›n› k›sa dönemde temel almak önplana ç›kar. Mihri Belli arkadafl›n hem pratik çal›flmalar›,hem de teorik görüflleri aç›kt›r. Mihri Belli arkadafl›n yö-netimindeki Türk Solu’nun bilindi¤i gibi bütün eylemiproletaryas›z bir cephe kurma çal›flmalar›ndan baflka bir-fley de¤ildir. Dev-Güç hikayeleri, yine pratikte herkesinbildi¤i bir baflka örnektir.

Mihri Belli’nin bu konudaki teorik görüflleri aç›kt›r;Mihri Belli arkadafl, bugüne kadarki tahlillerinde dahaçok özgücüne de¤il de sa¤›ndaki güçlere yer vermifltir.Teorik yaz›lar›n› toplad›¤›, Yaz›lar adl› kitab›nda aç›kçagörülebilece¤i gibi, küçük-burjuva, hatta k›sa dönemdeonlara öncelik tan›yan bir sa¤ görüfl hakimdir. Bu görüfl,ça¤dafl reformizmin “milli devrimci yol” diye tan›mlad›¤›reformist bir görüfltür. Bu reformist strateji ile, elbette

252

Bütün yaz›lar

Page 254: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

devrimci bir ruhla kendi özgücünü örgütlendirerek hare-kete geçilemez.

‹flte, Mihri Belli arkadafl›n çal›flma tarz›n› çok k›saözetlersek budur. 20-30 Ekim toplant›s›nda, Türk So-lu’nun bir yöneticisi; “bizim bütün amac›m›z eski tüfekdenilen kiflilere meflruiyet kazand›rmakt›” diyerek TürkSolu’nun bütün çal›flmas›n› çok güzel aç›klam›flt›r. Yani,Mihri Belli’nin yönetimindeki Türk Solu’nun bafll›ca ama-c›, Mihri Belli ve birkaç “eski tüfe¤e” legalite kazand›r-makm›fl! Ve hala bugün bu “legalite u¤runa mücadele”devam etmektedir!

Sosyalistçilik yasa¤› yaparak, “devrimci milliyetçi”ad›n› kendine tak›p, kimli¤ini gizleyerek, legaliteyi temelamaç alan bir çal›flma tarz› ile proleter devrimci çal›flmatarz› aras›nda hiç ama hiç benzerlik yoktur.

ÖRGÜT ANLAYIfiI

Kiflinin devrim teorisi ve çal›flma tarz›ndaki bütünyanl›fll›klar›n örgüt anlay›fl›nda yans›mas› son derece do-¤ald›r. Savafl alan› yanl›fl seçilmiflse, sakat bir çal›flmatarz›, çal›flma tarz› olarak al›nm›flsa, bu çal›flmalar› yön-lendirecek, çeflitli sektör ve bölgelerdeki çal›flmalar ara-s›ndaki ahenk ve eflgüdümü sa¤layacak olan organizas-yonun do¤ru ve tutarl› olmas› beklenemez elbette. Rota-s› yanl›fl olan bir ordunun, rotay› çizen genel kurmay›n›ntutarl› olmas›na imkan var m›? fiehirleri temel alan, düfl-man›n çizdi¤i s›n›rlar içinde “legalite u¤runa” gö¤üslememanevralar› yapan kiflinin parti anlay›fl› da devrimci ol-mayan bir örgüt anlay›fl›d›r. Bu sa¤c› devrim teorisini veçal›flma tarz›n› kabul etmifl bir kifliden savaflç› bir örgütanlay›fl› beklenebilir mi?

Bu yüzden M. Belli arkadafl›n sa¤c› devrimci teorisi veçal›flma tarz› proletarya partisi anlay›fl›n› çarp›tmaktad›r.

253

Bütün yaz›lar

Page 255: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Bu görüflün parti anlay›fl›, deyiflleri ne kadar keskin olur-sa olsun, savafl örgütü de¤il düzen örgütüdür.

Leninist örgütlenmeye karfl›l›k, oportünizm her yerdeve her zaman iki fleyi önermifltir.

1 — Demokratizm. En demokratik flekilde afla¤›danyukar›ya örgütlenme,

2 — Partinin kurulmas›n›n ilk etab›nda, emekçilerinmutlak bir ço¤unlukta olmas›.

Örgüt konusundaki oportünizm ve menflevizm, iflte buiki ana noktada ortaya ç›kar; iflte bu iki ana nokta yenikurulan veya kurulma aflamas›nda olan bir partinin düzenörgütü mü, yoksa savafl örgütü mü olaca¤›n› belirler. Hiç-bir örgüt, savafl örgütü olarak do¤maz. Ancak, at›lan ilkad›m›n niteli¤i örgütün, savafl örgütünün tohumlar›n› tafl›-y›p tafl›mayaca¤›n› belli eder. Halk aras›nda yerleflmifl birsöz vard›r: “Adam olacak çocuk bokundan bellidir.”

Daha ilk etapta örgütü “afla¤›dan yukar›, en demokra-tik flekilde kuraca¤›z ve iflçiler, köylüler ilk dönemde sa-y›ca a¤›r basacaklard›r” diyen Mihri Belli ve etraf›ndakikiflilerin kuraca¤› partinin devrimci bir parti, emperyaliz-me karfl› bir savafl örgütü olmayaca¤› gün gibi aç›kt›r.

Leninizmin parti hakk›ndaki görüflleri aç›kt›r: Leninizm,afla¤›dan yukar› demokratik biçimde örgütlenmeyi mah-kum etmektedir. Leninizm, Mihri Belli arkadafl›n örgüt gö-rüflünü 65 y›l önce oportünizm diye mahkum etmifltir.

Mihri Belli arkadafl gibi afla¤›dan yukar› en demokra-tik biçimde örgütlenmeyi savunan menflevik Martov’lara,Akselrod’lara karfl› büyük usta Lenin diyor ki; “Oportü-nist sosyal demokrasinin örgütlenme prensipleri afla¤›-dan yukar›ya do¤ru örgütlenme usulünü izler. Ve buyüzden mümkün oldu¤u kadar, (afl›r› bir flevkle) anar-flizm noktas›na varan özerkli¤i ve demokrasiyi ye¤ tutar.Devrimci sosyal demokrasinin örgütlenme prensipleri ise,

254

Bütün yaz›lar

Page 256: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

yukar›dan afla¤› do¤ru örgütlenme usulünü izler...” (BirAd›m ‹leri ‹ki Ad›m Geri, s. 232-233)

Elbette, bu flekilde kurulacak olan bir örgüt proleterdevrimcileri taraf›ndan düzen örgütü damgas›n› yer. Vegerçekten de böyle kurulan bir örgütün savafl örgütü ol-ma flans› hiç ama hiç yoktur.

‹kinci olarak, oportünizm parti konusunda Leninizminikinci etapta arad›¤› flart› ilk etapta arar. Yani ilk dönem-de, kurulufl döneminde, t›pk› Mihri Belli’nin söyledi¤i gi-bi, iflçilerin ve köylülerin yani emekçilerin ço¤unlukta ol-mas›n›n flart oldu¤unu ileri sürer. (Bu öneri, afla¤›dan yu-kar›ya örgütlenme önerisinin do¤al bir sonucudur.)

Oysa, Leninizme göre, partinin ilk etab›nda emekçi kö-kenden gelen-gelmeyen ay›r›m› yap›lmaz. ‹lk dönemde buayr›m› yapmak oportünizmin ta kendisidir. ‹lk etapta, iflçiveya ayd›n kesiminden gelmek önemli de¤ildir; önemliolan iflçi s›n›f› ile kendisini özdefllefltirmifl, “yaln›z bofl ge-celerini de¤il, bütün ömrünü devrime adam›fl”, asgari birMarksist formasyondan geçmifl ve belli alanda uzmanlafl-ma yolunda olan profesyonel devrimcilerin örgütün teme-lini oluflturmas›d›r. Önemli olan, profesyonel devrimcilerinyönetimde olup olmamas›d›r. Ve ilk dönemde dar tutul-mufl, say›ca az, ama demir gibi bir disipline sahip çelik çe-kirdek önemlidir. Ve bu çekirdek içinde s›n›fsal kökeninflöyle veya böyle olmas› ilk dönemde önemli de¤ildir.

Ancak, bu çelik çekirdek çeflitli aflamalardan geçerek,ikinci etaba geçer. Emekçi kitlelerin mücadelelerini yön-lendirmeye, onu kucaklamaya bafllad›¤› bu ikinci etapdaemekçi kökenden gelenlerin a¤›r basmas›na dikkat edilir.‹lk dönemde ayd›n-iflçi ay›r›m›n› yapman›n oportünizmoldu¤unu söyleyen Lenin, ikinci dönemde, parti yönetimkademelerinde iflçilerin mutlak bir ço¤unlu¤a sahip ol-malar› gerekti¤ini söylemektedir.

255

Bütün yaz›lar

Page 257: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Oportünizm, daima ilk dönemde, ayd›n-iflçi ay›r›m›yapar, ayd›n düflmanl›¤› yarat›r ve görünüflte iflçilerin ya-n›nda yer al›r. Oysa bu sahte bir tav›rd›r. Oportünizminyan›nda oldu¤u, savundu¤u iflçiler ve onlar›n ço¤unluktaolmas› de¤il, örgütün bafltan düzen örgütü olarak do¤-mas›d›r. Oportünizmin örgüt konusundaki bu evrensel vede¤iflmez karakteridir. ‹lk dönemde emekçilerin “yan›n-da” olmakla ifle bafllayan oportünizm, ikinci ve üçüncüdönemlerde savafl örgütü içinde bar›nd›r›lmas› imkans›zolan küçük-burjuva ayd›nlar›n sözcülü¤ünü yapar duru-ma gelir. Asl›nda o, ilk dönemde de proletaryan›n de¤il,

hakim s›n›flara karfl› savaflmay› göze alamayan pasifist

küçük-burjuva ayd›nlar›n›n özlemlerini, yani düzen örgü-

tünü dile getirmektedir. Bunu, sözde devrimci bir görü-

nüm alt›nda, özde ise düzen örgütünü savunarak yapar.

‹kinci ve üçüncü etapda ise, devrimci maskesini at›p, bü-tün ç›plakl›¤›yla ortaya ç›karak bu eylemi sürdürür.

Emperyalizmin 3. genel bunal›m döneminde, menfle-vizmin bu örgüt anlay›fl›n› ileri süren ça¤dafl reformizm-dir. Bu örgüt anlay›fl› ça¤dafl reformizmin devrim ve ça-l›flma tarz› anlay›fllar› ile tam bir uygunluk içindedir.

‹flte görüldü¤ü gibi, Mihri Belli arkadafl›n örgüt görüflüde sa¤c› devrim teorisi ve sa¤c› çal›flma tarz›n›n do¤alsonucu, sa¤c› bir görüfltür. Bu görüfllerin sahiplerinin ku-raca¤› örgüt, stratejisi milli demokratik devrim olan yenibir T‹P’den baflka birfley olamaz.(5)

Biz, her çeflit anti-Leninist örgütlenmeye karfl›y›z. Biz

256

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((55)) Kald› ki, Mihri Belli arkadafl›n örgüt anlay›fl›na, menflevizm de-mek bile fazlad›r. fiöyle ki, Mihri Belli bugüne kadar, küçük-burjuva ra-dikallerine flirin gözükmek amac›yla “demokrasi u¤runa mücadele ör-güt u¤runa mücadeledir. Örgüt demokrasi mücadelesiyle bir süreçiçinde kurulur” diyerek sosyalist parti meselesini bugüne kadar yoku-fla sürmüfl bir kiflidir.

Page 258: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

düzen örgütünden de¤il, savafl örgütünden yanay›z. Sa-vafl örgütü olabilecek bir parti Leninizmin ilkelerinin te-meli üzerinde, Leninist örgütlenmeye uygun bir flekildekurulur.

‹flte Mihri Belli arkadaflla olan ideolojik ayr›l›klar›m›z buüç temel üzerinde yükselmektedir. Görüldü¤ü gibi pers-pektiflerimiz tamamen farkl›d›r. Bu perspektif fark› çeflitlikonularda yans›maktad›r. Son zamanlarda aktüel olanmilliyetçilik, milli mesele ve revizyonizm tart›flmalar›nda-ki Mihri Belli arkadafl›n sa¤ görüfllerinin, sa¤ perspektifle-rinin bu meselelere yans›mas›ndan baflka birfley de¤ildir.

K›saca, son zamanlarda aktüel olan bu meselelere de-¤inelim.

Mihri Belli arkadafla göre, bugün dünya iflçi s›n›f› ha-reketi içinde sosyal reformist bir çizgi olarak revizyonizm,modern revizyonizm yoktur. Revizyonizm, Bernstein ileortaya ç›km›fl ve onun ölümü ile birlikte yok olmufl birak›md›r. Hele dünyan›n baz› sosyalist ülkelerinde revizyo-nizmin etkin ve yönetici oldu¤unu söylemek saçmal›kt›r.Çünkü revizyonizmin tan›m› aç›kt›r; revizyonizm Marksiz-min resmen inkar›d›r.

Bu görüfl temelden yanl›flt›r. Bir kere, revizyonizmMarksizmin resmen inkar› de¤ildir. Tam tersine revizyo-nizm, Marksizmin baz› tezlerinin gayr›-resmi inkar›d›r.Kelime anlam› düzeltme, kontrol etme olan revizyonizm,Marksizmin laf›zlar›na sahip ç›karak, özünün, belkemi¤i-nin inkar›d›r. Mihri Belli arkadafl›n revizyonizmi bu flekil-de tan›mlayarak, bugün revizyonizmin mevcut olmad›¤›-n› söylemesi tamamen devrim, çal›flma tarz› ve örgüt ko-nusundaki sosyal reformist görüfllerinden dolay›d›r. M.Belli’nin örgüt anlay›fl›, devrim teorisi ve çal›flma tarz› bu-gün dünya iflçi s›n›f› hareketi için yok varsayd›¤› revizyo-nist ak›m›n temsilcilerinin görüfllerinden baflka birfley de-

257

Bütün yaz›lar

Page 259: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

¤ildir. Mihri Belli bu görüflleri devrimci sayd›¤› için, bugörüfllerin sahiplerini de revizyonist saymamaktad›r. Vebu anlay›fl›n dünya iflçi s›n›f› hareketi içinde revizyonizmdiye bir sosyal reformist ak›m›n var oldu¤unu kabul et-memesi, son derece do¤ald›r.

Milliyetçilik meselesine gelince...

Mihri Belli arkadafla göre, “devrimci milliyetçilikle”proleter enternasyonalizmi çeliflmez. Ve “devrimci milli-yetçi” oldu¤unu söyleyen Mihri Belli arkadafla göre sos-yalistler koyu milliyetçilerdir. Çünkü, “milliyetçili¤in az›enternasyonalizmden kifliyi uzaklaflt›r›r.”

Mihri Belli, sosyalistlerin milliyetçi de¤il, yurtsever ol-duklar›n›, nasyonalizm ile enternasyonalizmin birbirinetamamen z›t iki kavram oldu¤unu bilmiyor mu? Biliyorelbette. Fakat Mihri Belli’nin küçük-burjuva radikalizmi-ne bel ba¤layan tutumu, proleter devrimcilikten tavize,hatta literatüre “Proleter milliyetçili¤i” katk›s›yla tahrifekadar uzanmaktad›r.

Bütün bunlar›n temelinde “milliyetçi devrimci” küçük-burjuva radikallerine proleter devrimcilerin kendilerindenpek farkl› olmad›klar›n›, temelde devrimci milliyetçi ol-duklar›n› ima ederek, flirin gözükme yatmaktad›r. MihriBelli’nin, ayn› flirin gözükme gayretlerini milli meseledede görmekteyiz.

Mihri Belli’ye göre, Türkiye’deki milli meselenin herzaman ve her flart alt›nda tek bir çözüm yolu vard›r; Kürtemekçi halk›n›n ç›karlar›yla ba¤daflan tek formül vard›r;o da, meseleyi flartlar ne olursa olsun, misak-› milli s›n›r-lar› içinde ele almak gerekir.

Oysa bu görüfl, temelden yanl›fl ve anti-sosyalist birgörüfltür. Bilindi¤i gibi, devrimci proletarya milli mesele-yi uluslar›n kendi kaderini tayin hakk›n›n ›fl›¤› alt›nda eleal›r. Biz, uluslar›n kendi kaderini tayin hakk›n›n ›fl›¤› alt›n-

258

Bütün yaz›lar

Page 260: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

da diyoruz ki; “Her flart alt›nda, her zaman meseleyi mi-sak-› milli s›n›rlar› içinde ele almak gerekir veya kürtemekçi halk›n›n ç›karlar›yla ba¤daflan tek çözüm yoluayr›lma hakk›n›n kullan›lmas›d›r” diyen görüfller yanl›fl-t›r. Bu görüfllerin sahipleri, her iki taraf›n burjuva ve kü-çük-burjuva milliyetçi unsurlar›d›r. Oysa, devrimci prole-tarya, meseleyi diyalektik bir tarzda ele al›r. Yani, ulusla-r›n kendi kaderini tayin etme hakk›n›n öngördü¤ü ayr›l-ma, özerklik, federasyon vs. çözüm yollar›n›n hangi flart-lar alt›nda ve ne zaman geçerli olabilece¤ini aç›kça orta-ya koyar. (Biz bu meseleyi ayr› bir yaz›da etrafl› bir flekil-de ortaya koyaca¤›z. Bu k›sa aç›k mektubun amac› buolmad›¤› için bu meseleye burada girmiyoruz.)

Mihri Belli’nin proleter enternasyonalizmini zedeleyenbu milliyetçi görüfllerinin temelinde yukar›da da belirtti-¤imiz gibi, devrim anlay›fl› ve çal›flma tarz›ndaki refor-mist görüfllerinden dolay› “milliyetçi devrimcilere” yaniküçük-burjuva devrimcilerine bel ba¤lama ve taviz ver-me e¤ilimleri yatmaktad›r.

- V -

‹flte Mihri Belli arkadaflla olan görüfl ayr›l›klar›m›z› çokk›sa bir flekilde, özet olarak ortaya koyduk. Görülebilece-¤i gibi, bu, saflar›m›zdaki herhangi ikinci dereceden birmeselede varolan “ufak görüfl ayr›l›klar›” karfl›s›nda al›-nacak bir tav›r meselesi de¤il, Leninizm ile sosyal refor-mizm aras›ndaki bir tercih meselesidir.

Bu, s›radan yanl›fl görüfllerin elefltirilerek düzeltilmesimeselesi de¤ildir. Hareketi temelden sapt›racak nitelikte-ki sa¤c› görüfllerin tasfiye edilmesi meselesidir.

Tak›n›lacak tav›r, devrimcilikle, oportünizm aras›nda-

ki tav›rd›r. Her kim ki, hem Mihri Belli’nin görüfllerinin

259

Bütün yaz›lar

Page 261: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

yanl›fl görüfller oldu¤unu söyler ve hem de flu veya bu

gerekçeyle o saflarda kal›rsa; bilsin ki, kald›¤› yer batak-

l›kt›r, oportünizmin batakl›¤›d›r. Ve kendisinin subjektifniyeti ne olursa olsun, ne kadar halisane duygularla doluolursa olsun, tav›r oportünizmin en sinsi, en ikiyüzlü, eni¤renç tavr›d›r.

Biz proletaryan›n devrimci ilkelerinin pazarl›k konusuolmas›na sonuna kadar karfl› ç›kaca¤›z. Böyle pazarl›kla-ra bugüne kadar yanaflmad›k ve bugün de yanaflmaya-ca¤›z.

Unutmayal›m, proleter devrimci, devrimci hareketinesenli¤i için, sadece taktiklerde veya ikinci dereceden te-orik meselelerde geçici uzlaflmalara gidebilir; devrim le-hine e¤ilip bükülebilir. Ama, proletaryan›n devrimci ilke-lerinde asla pazarl›¤a yanaflmaz. Ve bu ilkeleri pazara ç›-karanlara karfl› da devrimci tav›r, proletaryan›n en uzlafl-maz, en sekter tavr›d›r.

Bizi sekterlikle suçlayan arkadafllara bu yanl›fl ve uz-laflmac› tutumlar›n› bir yana b›rakmalar›n›, Mihri Belli ar-kadafl›n ise, özelefltiri yaparak, do¤ru çizgiye gelmesini,bu arkadafllar›n her çeflit pragmatizmi bir yana b›rakarak,bilimsel sosyalizmin ilkelerine güvenmelerini, zaman he-nüz geçmeden ak›llar›n› bafllar›na toplamalar›n›, dostçave arkadaflça sal›k veririz.

260

Bütün yaz›lar

Page 262: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

‹K‹

YAYIN POL‹T‹KAMIZ*

27 May›s hareketi ile birlikte, reformist burjuvazi ile fi-nans oligarflisi aras›nda kurulan nispi denge Türkiye’des›n›rl› da olsa bir demokratik ortam yaratt›.

Bu s›n›rl› demokratik haklar›n çerçevesi içinde sol, bel-li ölçülerde legalite kazanarak, aç›l›p geliflti. Bu s›n›rl› de-mokratik ortam bir yandan solun geliflmesini sa¤larken,öte yandan da solun içerisinde revizyonizmin ve küçük-burjuva sosyalizminin geliflmesine ve kök salmas›namaddi bir temel teflkil etti. ‹flte T‹P pasifizmi bu zemin üze-rinde yay›lma imkan› buldu. T‹P pasifizmi karfl›s›nda, Mih-ri Belli revizyonizminin solda devrimci bir alternatif olarakgüç kazanmas›n›n en önemli nedeni, yine bu ortamd›r.

1966’lardan sonra, Türkiye’deki s›n›flar mücadelesi-nin fliddetlenmesine paralel olarak, bilimsel sosyalizmintemel klasiklerinin süratle Türkçe’ye çevrilmesi, soldakisisleri da¤›tmaya bafllad›.

261

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((**)) Bu yaz› 15 Mart 1971 tarihli KURTULUfi’un 1. say›s›ndayay›nlanm›flt›r.

Page 263: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Bilimsel sosyalizmin temel eserlerinin Türkçe’ye çev-rilmesi, sosyalist teoriyi ülkemizdeki bir avuç solun entel-lektüelinin zihni idman› olmaktan ç›karm›flt›r. Böylece ül-kemizde sosyalist teori mücadelenin gerçek militanlar›n›nsavafl›na eylem klavuzu olarak maddi bir güç haline gel-mifltir. Bu durum ve özellikle son üç y›lda h›zlanan ve kes-kinleflen s›n›f mücadelesi ile birlikte proleter devrimcili¤incesaret, at›lganl›k ve coflku isteyen bir meslek haline gel-mesi, soldaki pasifistlerin, revizyonistlerin ve devrim hok-kabazlar›n›n niteli¤ini h›zla ortaya koymaya bafllad›.

S›n›flar savafl›n›n giderek keskinleflmesi, ülkemizdekiekonomik, politik ve sosyal krizi iyice fliddetlendirdi. Öy-le ki, bugün toplumun bütün kesimleri, eskisi gibi yafla-mamak istemeleri bir yana, patlamaya haz›r volkan gibi,bir k›v›lc›m beklemektedirler.

Toplumun tüm kesimlerini sarsmaya bafllayan bu dev-rimci kas›rga, genç militanlara devrim arenas›nda sadecekendilerinin kald›¤›n› gösterdi. Bu esen kas›rga, devrimcikavgan›n çeflitli kesimlerinde fedakârca dövüflen gençmilitanlar›n benli¤inde, bilincinde ve kalbinde derin de¤i-fliklikler yapt›; her çeflit feodal ve ataerkil iliflkileri parça-lad›. Hayat, devrimci prati¤in içindeki iflçi, köylü, ö¤rencimilitanlar› bir araya getirdi. Böylece, Leninizm temelleriüzerinde, devrimci yoldafll›¤›n oluflturdu¤u, kelimenin ge-nifl anlam› ile proleter devrimci bir örgüt do¤du. Bu örgüt,Türkiye’deki karfl›-devrim cephesinin bütün bask›, fliddetve cebrini gö¤üsleyerek k›rsal alanlardan fabrikalara, üni-versitelere kadar bütün kesimlerdeki devrimci mücadele-yi yönlendirme gayretleri içinde olanlar›n örgütüdür.

‹flte KURTULUfi gazetesi, bu örgütün, ideolojik ve po-litik yay›n organ›d›r.

Bu hareket, revizyonizmin uzun y›llar etkin oldu¤u birortamda yeflermifl, geliflmifl ve güçlenmifltir. O yüzden ifl-

262

Bütün yaz›lar

Page 264: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ler ne kadar s›k› tutulursa tutulsun bafllang›çta, flu veyabu ölçüde, bu ortam›n izlerini içinde tafl›yacakt›r. Tersinidüflünmek idealizmdir. Bu kal›nt›lar, savafl içinde, savafl›-la savafl›la at›lacakt›r.

Bugün, ülkemizde, revizyonizmin etkinli¤ini çeflitlialanlarda görmek mümkündür. Mesela, sosyalist ayd›nlariçin ayr› seksen sayfal›k bir ayl›k dergi, “orta seviyede”olanlar için haftal›k onalt› sayfal›k bir dergi, iflçi ve köylükitleleri için de bir kitle gazetesi ç›karma, revizyonist biryay›n politikas›n›n ifadesinden baflka birfley de¤ildir.

Emperyalizmin iflgali alt›nda olan, dolay›s›yla halk sa-vafl›n›n zorunlu bir durak oldu¤u ülkelerde sosyalistlerintemel mücadele metodlar›, politikleflmifl askeri savaflmetodudur. Bu metodu, temel metod olarak alanlar›ndevrimci yay›n politikas› bu olamaz.

Bu yay›n politikas›, halk savafl›na yan çizen, dergicilikve gazetecili¤i temel alan revizyonistlerin politikas›d›r. Buyay›n politikas›n›n temeli, dergi etraf›nda örgütlenme dü-flüncesine dayan›r. Büyük flehirlerde yay›nlanan bir dergietraf›nda örgütlenme ve bunun arac›l›¤›yla parti örgütlen-mesine geçme, revizyonist bir örgütlenme anlay›fl›d›r.K›rlardan flehirlere do¤ru bir rota takip edecek olan halksavafl›n›n zorunlu durak oldu¤u ülkelerde devrimcilerinörgütlenmesi bu flekilde olamaz!

Ayr›ca bu yay›n politikas›, çeflitli bak›mlardan yanl›flt›r.

Bir kere, kitleler, kitle organ›, vs. ile bilinçlenmezler.Kitleler, savafl içinde, pratik içinde öncünün yakaca¤› k›-v›lc›mla bilinçlenirler, örgütlenirler. Devrimci yay›n politi-kas›nda böyle uydurma bir kitle organ› anlay›fl› yoktur.

‹kinci olarak, entellektüele ayr› dergi, iflçiye köylüyeayr› dergi, devrimci bir anlay›fl›n ürünü de¤ildir. Bu olsaolsa, emekçi kitlelerine yukar›dan bakan ayd›n düflünce-sinin ürünü olabilir. Mesela, iflçilere hitap eden Iskra’da

263

Bütün yaz›lar

Page 265: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

sosyalizmin en karmafl›k meseleleri rahatl›kla tart›flmakonusu yap›lm›flt›r.

Geçmiflte KURTULUfi olarak biz de ayn› hatay› iflle-dik. Bu konuda kendimizi elefltiririz. Bundan böyle, KUR-TULUfi gazetesi, bizim ideolojik ve politik görüflümüzükitlelere iletecektir. KURTULUfi’un bu niteli¤e kavuflma-s›yla birlikte (yani bundan böyle Dev-Genç’in yay›n orga-n› olan) ‹LER‹ ideolojik ve politik organ olarak ayr›ca ç›k-mayacakt›r. Çünkü Dev-Genç hareketimizden ba¤›ms›zayr› bir örgüt de¤ildir. Dev-Genç, hareketimizin kitlevigençlik örgütüdür. Dolay›s›yla, hareketimizin ideolojik ve

politik organ› KURTULUfi gazetesi, Dev-Genç’in de gö-rüfllerini dile getirmektedir. Bir eylem örgütü olan Dev-

Genç bundan böyle taban›yla organik ba¤lant›s›n› (yaz›l›olarak) Merkez Yürütme Kurulu’nun ç›kard›¤› ‹leri bülten-leriyle yürütecektir.(1)

Biz, emperyalizme karfl› aktif mücadeleyi savunuyo-ruz. Politikleflmifl askeri savafl metodunu, temel mücade-le biçimi olarak kabul eden bizler, bu savafl› asgari bürok-rasi ile yürütece¤iz. Asla k›rtasiyecili¤in batakl›¤›na yu-varlanmayaca¤›z. Tek bir ideolojik ve politik organla kit-lelere görüfllerimizi iletece¤iz. Ayr›ca kitlelerin ekonomikve demokratik mücadelelerine, bölgesel meselelere ilifl-kin olarak, onlara bilgi götüren, somut meselelerine ›fl›ktutan KURTULUfi özel say›lar› ç›kart›lacakt›r. Devrimciprati¤e ›fl›k tutan uzun araflt›rmalar ve teorik, ideolojikpolemikler ve çeviriler KURTULUfi Yay›nevi’nin ç›karaca-¤› broflürlerle yürütülecektir.

264

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((11)) Merkez Yürütme Kurulu bu karar› alm›flt›r.

Page 266: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ÜÇ

DEVR‹MDE SINIFLARIN

MEVZ‹LENMES‹*

Ekonomik ve politik buhran h›zla derinlefliyor. Hakims›n›flar kendi aralar›nda çeflitli fraksiyonlara bölünmüfl,düzeni kendi resmi kanunlar›yla koruyamaz duruma gel-mifllerdir. Bu yüzden, devrimciler üzerinde, karfl›-devrimcephesinin bask›, fliddet ve cebri görülmedik bir derece-de artm›flt›r. Temsili demokrasi h›zla rafa kald›r›lmakta-d›r. Art›k sosyalist politikan›n devrimci cesaretle sürdürü-lebilece¤i bir ülke haline gelmifltir Türkiye.

Gittikçe geniflleyen ve toplumun her kesimini flimdi-den sarsmaya bafllayan bu kriz, solda, bütün revizyonistgruplar›n, devrim kalpazanlar›n›n niteliklerini ortaya koy-maya bafllad›.

Bütün revizyonist klikler, de¤iflik tonlarla aç›kça, pa-

265

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((**)) Bu yaz› 15 Mart 1971 tarihli KURTULUfi’un 1. say›s›ndayay›nlanm›flt›r.

Page 267: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

sifizmin ve teslimiyetçili¤in borusunu öttürmeye bafllad›-lar. Pasifizmin bu ileri borazanc›lar›, karfl›-devrim cephe-sine karfl› aktif mücadeleyi savunan, bafllang›çta sadecekendi örgütlü gücümüzle bu krizi derinlefltirmeyi amaç-layan bizlere sald›rmada tek bir cephe teflkil ettiler. Venamlular›n› görevleri gere¤i bize çevirdiler. Son iki-üçayd›r hareketimiz bu oportünist cephenin utanmazcatahriflerine, flarlatanca yalanlar›na, rezilce iftiralar›na vehaince provokasyonlar›na maruz kald›. Bizi bu rezillik neüzüyor, ne de k›zd›r›yor! Hiç bir fleyden flikayetçi de¤iliz.Oportünizmin herhangi bir kli¤i bize mültefit davransay-d›, biz o zaman üzgün olurduk. Çünkü bu, bizim hareke-timizde mutlaka e¤ri bir yan›n, oportünist bir yan›n va-rolmas› demektir. Ülkemizde kriz derinlefltikçe bütünoportünist fraksiyonlar›n pasifizmleri de kitlelerin gözün-de iyice gün ›fl›¤›na ç›kmaktad›r. Art›k devrimci militan-lar› flu ya da bu flekilde aldatmaya imkan yoktur. Art›kdevrimcili¤in ölçüsü geçmiflteki kahramanl›k menk›be-leri de¤il, devrimci pratiktir. Savafl aç›kt›r, savaflanlar daaç›kt›r ve ortadad›r. Ve savaflmaya azimli olanlar, aktifmücadeleye haz›r olanlar ve bizzat savaflanlar devrimmeydan›nda kalm›flt›r. Hayat revizyonistleri h›zla tecritetmektedir.

Bu yüzden revizyonistlerin bütün ithamlar›na teker te-ker cevap vermeye ve uzun ideolojik polemiklere girme-ye art›k gerek yoktur.

Biz, ülkemizdeki devrimci harekete iliflkin bütün görüfl-lerimizi uzun bir broflürle ortaya koymaya karar verdik.(Bu broflürün ilk k›sm› birkaç güne kadar ç›kacakt›r).

Bu broflürde kendi görüfllerimizi ortaya koyarken do-¤al olarak, ülkemizdeki oportünist fraksiyonlar›n görüflle-rinin elefltirisini de yapt›k. Bu broflürün bütününün ç›k-mas› biraz zaman alaca¤›ndan ve de baz› arkadafllar›nacele cevap verilmesindeki ›srarlar›ndan dolay›, biz bu

266

Bütün yaz›lar

Page 268: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

cephenin “teorik”(1) elefltirilerine, k›sa bir flekilde KUR-TULUfi'ta cevap vermeye karar verdik. Bu yaz›da Dev-rimde S›n›flar›n Mevzilenmesi ve de Halk Savafl›'na iliflkinoportünist iddialar ele al›nm›flt›r. Devrimde s›n›flar›nmevzilenmesi konusu, bu revizyonist ve oportünist stra-tejilerin turnusoludur. Nas›l ki bazlar›n ve asitlerin gerçekrenklerini turnusol ka¤›d› a盤a ç›kar›yorsa bu stratejile-rin gerçek renklerini, devrimde s›n›flar›n mevzilenmesi veönderli¤in niteli¤inin belirtilmesi meselesi ortaya koyar.

Devrime s›n›f kuvvetlerinin kat›lma esprisi, yani s›n›fkuvvetlerinin düzenlenmesi, devrimde önderli¤in niteli¤i-nin ve kitlelerin eyleme sokulufl biçiminin belirtilmesi,yerine göre silahl› ve bar›flç› bütün mücadele metodlar›-n›n kullan›laca¤›n› söyleyen, hatta “Halk Savafl› Temel-

267

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((11)) Bu elefltirilerde ele alacaklar›m›z sadece “teorik” ithamlar ola-cakt›r. Yalana, riyaya, tahrife dayananlar ise elefltiri konusu bile ola-maz. Mesela Mihrici Ayd›nl›k'a göre, biz, “Proletarya partisi flehirdede¤il k›rda kurulur” diyormufluz. Ve buna kaynak olarak da Mahir Ça-yan arkadafl›m›z›n Ayd›nl›k'›n 20. say›s›nda yazm›fl oldu¤u “Yeni Opor-tünizmin Niteli¤i Üzerine” bafll›kl› yaz› gösterilmektedir. Böyle bir fleyo yaz›da yoktur. Bu, i¤renç bir tahrifattan baflka bir fley de¤ildir Fa-kat bu derginin bu ak›l almaz tahrifi, bizi fazla flafl›rtmad›. Bizi as›l fla-fl›rtan, elefltiri konusu olan yaz›yla, yedi-sekiz ay önce tamamen hem-fikir olan baz› arkadafllar›n bugün sözde o yaz›y› elefltiren Mihri Bel-li'nin, riyaya, yalana dayanan yaz›s›n› kabullenerek Ayd›nl›k imzas›ylayay›nlamalar›d›r. Bu da devrim hareketine gerçekten yararl› olabile-cek nitelikte olan bu arkadafllar›n art›k iyice oportünizmin bata¤›nagirdiklerini göstermektedir. Bu durumdan, bu arkadafllar›m›z ad›nabiz sadece üzüntü duyuyoruz. Çünkü Ayd›nl›k imzas›yla o yaz›y› yazankifli, tahrifçilikte ve yalanc›l›kta kariyer yapm›fl bir kiflidir. Lenin'in, Ja-ures'in yaz›lar›n› tahrif eden, kendine göre düzelten bir kiflinin bizimyaz›m›z› da kendince düzeltmesi(!) son derece do¤ald›r.

Buna oportünizmin daha bir çok flarlatanl›¤›n› ilave etmek müm-kündür. Oportünizm kocaman bir yalan, riya ve tahrif makinas›d›r. Bumakinan›n mamullerinin hepsini ciddiye alarak u¤raflmaya, ne zamanvard›r, ne de gerek!

Page 269: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

dir” diyen bütün oportünistlerin, pasifistlerin ve uzlaflma-c›lar›n niteli¤ini ortaya koyan temel kriterdir. Devriminçeflitli meselelerine iliflkin görüfl ayr›l›klar›n›n temelindebu mesele yatar. Bu mesele, dünyadaki bütün sömürgeve yar›-sömürge ülkelerin solu içerisindeki ideolojik ayr›-l›klar›n temel meselesidir.

‹DEOLOJ‹K ÖNDERL‹K ESASTIR

Bizim gibi halk savafl›n›n zorunlu bir durak oldu¤u ül-kelerin devrimci mücadelesinde köylüler temel güçtür,proletarya önder güçtür ve proletaryan›n öncülü¤ününniteli¤i ideolojiktir.

Bu Demokratik Halk Devriminde s›n›flar›n mevzilen-mesini çok aç›k ortaya koyan Marksist bir formülasyon-dur. Bilindi¤i gibi, Marksist s›n›f tahlillerinde var›lan so-nuçlar daima bu flekilde k›sa formüllerle ifade edilir.Marks, Engels, Lenin, Stalin, Mao gibi bütün ustalar da-ima somutun tahlilinden elde ettikleri sonuçlar› soyutolarak formüle etmifllerdir.

Bu formülasyonlar, bilimsel soyutlamalar oldu¤u içinkelime yorumuna tabi tutulamazlar. Çünkü bu formülas-yonlar nitelik belirleyicileridir. Bir baflka deyiflle, Marksistformüller, belli bir tahlilin birkaç kelime ile soyutlanmala-r›d›r. Ve bu birkaç kelimelik soyutlama, bütün bir strate-jik görüflü ifade eder. Mesela, “proletarya temel güçtür,köylülük yedek güçtür” formülünün ifade etti¤i devrimdes›n›flar›n mevzilenmesi ve güdümü, devrimci çal›flma tar-z› ve örgüt anlay›fl› baflkad›r; “proletarya önder güçtür,köylüler temel güçtür” formülünün ifade etti¤i baflkad›r.Her iki formül, devrimde takip edilecek olan apayr› ikiyolun teorik ifadesidir.

Bu bak›mdan Marksizmde bu çeflit formülasyonlar darkal›plar içinde kelime kelime yorumlanamaz.

268

Bütün yaz›lar

Page 270: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Ancak en geri zekal›lar ve Marksizmin “M”sinden ha-bersiz kifliler yahut da kendi oportünizmlerini kelimeoyunlar›yla örtmeye çal›flan politika hokkabazlar›, mad-rabazlar›, Marksist formülasyonlar› dar kal›plar içinde(kelime kelime) yorumlarlar.

Bu k›sa aç›klamay› yapt›ktan sonra gelelim çeflitli opor-tünist fraksiyonlar›n bize yönelttikleri çeflitli ithamlara.

Ayd›nl›k Sosyalist Dergi'ye göre; “proletarya öndergüçtür, köylüler temel güçtür, proletaryan›n önderli¤ininniteli¤i ideolojiktir” fleklindeki bizim devrimde s›n›flar›nmevzilenmesine iliflkin görüflümüz yanl›flt›r, Leninist stra-tejiye ayk›r›d›r. Meseleyi bu flekilde formüle etmek, pro-letaryas›z proletaryan›n ideolojisini öncü kabul eden köy-lülerle devrim yapmak demektir. ‹deolojik öncülü¤ü sa-vunmak, Narodnik Popülizmini savunmakt›r. Do¤rusuproletarya ve yoksul köylülük temel güçtür. Proletarya-n›n öncülü¤ü ideolojik de¤il, fiilidir... (Etrafl› bilgi için ba-k›n›z, Örgüt ‹çin Görev Bafl›na, ASD, s: 27).

Bizim devrimde s›n›flar›n mevzilenmesine iliflkin for-mülasyonumuzu bu flekilde yorumlayan bu yaz›n›n yaza-r›n›n, yukar›da belirtti¤imiz kategorilerden hangisine gi-rece¤ini okuyucu hemen düflünecektir.

Bu Marksist formülasyonu, bu flekilde ak›l almaz tarz-da, kelime kelime tefsir eden yazar, acaba Marksizmdenhabersiz, doktora tezi olarak bu konuyu seçmifl olan toybir üniversite asistan› m›d›r, yoksa kafas›ndan tek ak›mgeçen bir geri zekal› m›d›r?

Ne biri ne de öteki. Bu yaz›y› yazan kifli, meselenin buflekilde yorumlanaca¤›n› çok iyi bilen, tilki gibi kurnaz,sosyalizmin bir eski tüfe¤idir.

O yaz›dan bu sonucun ç›kart›lamayaca¤›n› çok iyi bil-mesine ra¤men, o bu ifli yapm›flt›r. Foyas› art›k iyice or-taya ç›kan, revizyonizmini ve kuyrukçu çizgisini saklaya-

269

Bütün yaz›lar

Page 271: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mayacak kadar deflifre olan bu revizyonist, birkaç taraf-tar bulabilirim ümidiyle denize düflenin y›lana sar›lmas›gibi bu aptalca tahrife dört elle sar›lm›flt›r.

Önce, “milli burjuvazinin solundaki güçler devrimdeöncü olabilir, iflçi s›n›f›n›n öncülü¤ünü mutlak bir gerçekolarak görmek yanl›flt›r, iflçi s›n›f› olmadan da devrimolabilir” diyen bu kifli, hakl› elefltirilere hedef olunca, öze-lefltirisini yapaca¤› yerde “biz milli burjuvazinin solunda-ki güçler öncü olabilir derken iflçilerin ve yoksul köylüle-rin öncülü¤ünü kastetmifltik” diye k›v›rtarak, proletaryaile birlikte yoksul köylülerin de öncülü¤ünü savunur gö-zükmeye bafllam›flt›r. Hayat›n cilvesine bak›n ki bugünbu kifli, bizi Narodnik Popülizmi ile suçlamaktad›r! Dahadüne kadar 'Filipin demokrasicili¤inde proletarya partisikurulamaz' diyen yine bu kifli bugün, sosyalist parti herflart alt›nda kurulur diyen bizleri utanmadan proletaryapartisine karfl› olmakla suçlamaktad›r.

Ve bugün, proletarya hem temel güçtür hem de öndergüçtür diyen bu kifli (tabii koltuk alt›ndakiler de) dergi-nin, Ayd›nl›k imzal› bir baflka yaz›s›nda, proletaryan›npartisinin mevcut olmad›¤› bu dönemde, “Faflizmi Yene-cek Güçteyiz” diyerek egemen s›n›flar›n militarize gücü-nün arac›l›¤›yla kurulmas› mümkün olan reformist burju-vazinin iktidar›n›n Milli Demokratik Devrim program›n›uygulamas›ndan dem vurmaktad›r!

Bu kiflinin temsil etti¤i ak›m, ne söyledi¤i belli olma-yan (asl›nda belli olan) günlük olaylara göre politika tes-piti yapan küçük-burjuva pragmatizminin batakl›¤›ndakulaç atan, zavall› bir politik ak›m haline gelmifltir.

Bu ak›m›n bizi, proletarya ad›na proletaryas›z devrimistemekle, (hele “sosyalizm yoksul köylülerin de ideolo-jisidir” diyenlerin) Narodnik Popülizmini savunmaklasuçlamas›, son derece gayri ciddi ve komiktir!

270

Bütün yaz›lar

Page 272: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Ama biz her fleye ra¤men bu “teorik” elefltiriye cevapverelim. Mao Tse Tung'un yaz›lar›na dikkatle bak›l›ncagörülecektir ki, baz› yaz›larda “proletarya önder güçtür,köylüler temel güçtür”, baz›lar›nda ise “proletarya, köy-lüler ve flehir küçük-burjuvazisi temel güçlerdir, itici güç-lerdir” denilmektedir. Mao Tse Tung'un halefi Lin Piao'yagöre “köylüler devrimin temel gücüdür”. Acaba, Lin Piaove birinci ifadesinde Mao, proletarya ve flehir küçük-bur-juvazisini ihmal mi ediyor?

Ayn› duruma, birinci ve ikinci Rus Demokratik HalkDevrimini formüle eden Stalin ve Lenin'in yaz›lar›nda darastlamaktay›z.

Lenin, ‹ki Taktik'in sadece 58. sayfas›nda, (Türkçe 2.bask›) devrimin temel güçleri aras›nda iflçileri, köylüleri veflehir küçük-burjuvazisini saymaktad›r. Ve bütün kitap bo-yunca sadece temel güç olarak proletaryadan bahsetmek-tedir. Keza Stalin yaz›lar›nda, demokratik halk devrimindetemel güç olarak yaln›z proletaryadan söz etmektedir.

Acaba Lenin, ‹ki Taktik'de köylülü¤ü ve flehir küçük-burjuvazisini devrimin temel güçleri aras›nda yanl›fll›klam› sayd›? Bu bir kalem sürçmesi midir? Stalin'in devri-min temel gücü olarak yaln›z proletaryadan söz etmesi,Lenin'in o ifadesine ters düflmüyor mu?

‹flte, bilimsel sosyalizmin formülasyonlar›n› Ayd›nl›kSosyalist Dergi'nin yapt›¤› gibi kelime yorumuna tabi tut-ma, kifliyi böyle saçma sapan, içinden ç›k›lmaz sonuçla-ra götürür.

Oysa, ne Lin Piao ile Mao ve Mao'nun kendi yaz›lar›aras›nda ne de Stalin ile Lenin ve Lenin'in kendi yaz›lar›aras›nda bu çeliflki ve tutars›zl›k vard›r. Tersine, tam birayniyet ve uygunluk vard›r.

Bilindi¤i gibi, Mao'nun ve Lenin'in birbirinden farkl› olanbu formülasyonlar›, demokratik halk devriminde s›n›flar›n

271

Bütün yaz›lar

Page 273: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mevzilenmesine iliflkindir. Her iki formül de, demokratikhalk devriminde de¤iflik s›n›flar tertibini öngörmektedir. Bufarkl›l›k, somut durumlar›n farkl› olmas›ndan dolay›d›r. Le-nin ve Stalin'in formülasyonu, emperyalizmin iflgali alt›ndaolmayan, halk savafl›n›n zorunlu bir durak olmad›¤› bir ül-kedeki demokratik halk devrimini esas almaktad›r. Mao veLin Piao'nun formülasyonu ise, emperyalizmin iflgali alt›n-da olan, devrim için halk savafl›n›n zorunlu oldu¤u bir ül-kenin demokratik halk devrimini esas almaktad›r.

Demokratik halk devrimi, ad› üstünde bütün halk›ndevrimidir. Bu aflamada halk ise, proletarya, köylüler veflehir küçük-burjuvazisidir. Halk devriminin temel güçle-rini bu s›n›flar teflkil ederler. Lenin ve Stalin'in formülas-yonunda, temel güç olarak sadece proletaryadan sözedilmesinin nedeni, devrimde s›n›f kat›lmas› olarak, kitlegücü olarak proletaryan›n en aktif ve en enerjik rolü al-mas›ndan dolay›d›r.

Lenin ve Stalin'e göre, Çarl›k, büyük flehirlerdeki hal-k›n ayaklanmas› sonucu devrilecektir. fiehirlerdeki genelayaklanman›n sonucu iktidar ele geçirilecek ve devrim,yukardan afla¤›ya, flehirlerden k›rlara götürülecektir.

Büyük flehirlerde ise temel devrimci güç proletaryad›r.Ve flehirlerden k›rlara do¤ru bir rota izleyecek olan böylebir devrimin ordusunda da, (K›z›l Ordu'da) kurmay›ndada (proletarya partisinde de) proleterlerin salt ço¤unluk-ta olmalar› zorunludur. Böyle bir durumda, proletaryapartisi, sadece ideolojik ve politik bak›mdan de¤il fizikibak›mdan da proletaryan›n öncü müfrezesidir. Proletaryabu devrimin hem temel gücüdür, hem de önder gücüdür.Bir baflka deyiflle, bu devrimde temel savafl alan› flehirleroldu¤u için, devrimin temel kitle gücü de proletarya ol-maktad›r.

Ama emperyalizmin iflgali alt›nda olan dolay›s›yla

272

Bütün yaz›lar

Page 274: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

devrim için kurtulufl savafl›n›n (Halk Savafl›n›n) zorunlubir durak oldu¤u ülkelerin Demokratik Halk Devrimi'ndes›n›flar›n mevzilenmesi bu flekilde de¤ildir.

Ülke iflgal alt›ndad›r. (Aç›k veya gizli). Ve yönetim bü-yük flehirlerdeki bürokrasisi ve militarizmine dayanarakayakta duran, iflgalci düflman›n da içinde yer ald›¤› birgerici ittifak›n elindedir. Böyle ülkelerde devrim yap›labil-mesi için, herfleyden önce, bir kurtulufl savafl›n›n (halksavafl›n›n) verilmesi flartt›r. ‹flte bu yüzden, yani halk sa-vafl›n›n zorunlu bir durak olmas›ndan dolay›, bu ülkelerinDemokratik Halk Devriminde s›n›f mevzilenmesi de¤iflik-tir. Emperyalizme arkas›n› dayam›fl olan karfl›-devrimcephesi, proletaryan›n yo¤un bulundu¤u, büyük flehirle-re ve kilit bölgelere güçlerinin büyü¤ünü y›¤m›fl ve çoks›k› bir denetim kurmufltur. Bu hain yönetimin yumuflakkarn› k›rlard›r. Dünyadaki bütün kurtulufl savafllar›n›n(halk savafllar›n›n) prati¤i, bize flunu söylemektedir; zafe-re k›rlardan flehirlere do¤ru bir rota izleyen, çeflitli araaflamalardan geçen halk›n örgütlü savafl› ile var›labilir.

Temel alan olan k›rlardaki halk kitlesi ise köylüler-dir.(2) Bu yüzden halk savafl›n›n zorunlu bir durak oldu¤u

273

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((22)) Bilindi¤i gibi, biz ilk dönemde, k›sa bir süre için, taktik bir me-sele olarak flehirleri temel ald›k. Bunu PDA kalpazanlar› revizyonizmdiye nitelediler: “Devrimci mücadele saks› çiçe¤i de¤ildir ki, onu ilk ön-ce flehirlerde büyütüp daha sonra k›rlara götüresin.” (PDA, say›: 29,s. 3). Neden k›sa bir süre için ilk planda flehirlerdeki savafl› temel al-d›¤›m›z› burada uzun uzun anlatacak de¤iliz. Birkaç aya kadar, 2. ve3. k›s›mlar› ç›kacak olan KES‹NT‹S‹Z DEVR‹M broflüründe bu meseleetrafl› bir flekilde konmufl olacakt›r.

Birkaç ay sonra anlafl›lacakt›r devrimci savafl, kavanozda yetiflmiflCampus “Mao”cu kalpazanlar›n›n sand›¤› gibi saks›da m› gelifltirile-cektir, yoksa devrimci pratikte yak›lan k›v›lc›mla emekçi halk›n bilin-cinde, ruhunda, kalbinde mi gelifltirilecektir.

Page 275: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Demokratik Halk Devrimlerinde s›n›f kat›lmas› olarak te-mel rolü iflçiler de¤il köylüler oynayacakt›r. Yani devrimintemel kitle gücü iflçiler de¤il köylülerdir.

Meselenin bu flekilde ortaya konulmas›, flehirlerdekimücadelenin küçümsenmesi anlam›nda yorumlanma-mal›d›r. Tam tersine, flehirlerdeki mücadele, düflman›nçok güçlü oldu¤u bir alanda sürdürülece¤i için çok dahazor flartlar alt›nda yürütülecektir. Tedhifl hareketinden,demokratik kitle hareketlerine kadar her çeflit mücadelemetodu, flehirlerdeki devrimci savafl›n gündeminde yeralacakt›r. Bu alandaki savaflta proletarya, en enerjik veaktif rolü oynayacakt›r. Fakat temel savafl alan› k›rlar ol-du¤u için iflçilerin s›n›f kat›lmas› olarak devrimde rolü,köylülere nazaran nispidir.

Proletaryan›n partisi e¤er emperyalizme karfl› yürütü-lecek olan bu kurtulufl savafl›n›n önderi olmak istiyorsa,bizzat temel savafl meydan›nda bütün gücüyle yer almakzorundad›r. Mesela Cezayir Kurtulufl Savafl›'nda proletar-ya partisi flehirleri temel ald›¤› için önderli¤i ele geçire-memifltir. Temel mücadele alan›n›n k›rlar oldu¤u Kurtu-Iufl Savafl›nda, vurucu gücün (Halk Ordusunun) köylüler-den oluflmas› son derece do¤ald›r. Ve bu ordunun kurma-y› olan örgütte ise, (proletaryan›n siyasi kitle partisinde)nicelik olarak proleterler de¤il de, köylülerin a¤›r basma-s› kaç›n›lmaz bir durumdur. Bundan dolay› bu tip ülkele-rin proleter siyasi kitle partisi, flehirlerin temel al›nd›¤›,Sovyetik ayaklanmayla devrimin zafere ulaflaca¤› ülkele-rin proletarya partilerindeki gibi, ayn› zamanda proletar-yan›n fiziki öncü müfrezesi de¤ildir. Bu ülkelerdeki prole-ter siyasi kitle partileri, ideolojik ve politik kurulufllard›r.Bu ülkelerdeki halk savafl›n›, proleter siyasi kitle partisi,(savafl örgütü) proletaryan›n ideolojik ve politik bir kuru-luflu olarak yönlendirirse, devrim zafere eriflebilir. ‹flte bi-zim kastetdi¤imiz ideolojik öncülük budur.

274

Bütün yaz›lar

Page 276: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

‹deolojik öncülük, proletarya partisinde fakir köylüle-rin say›ca a¤›r basmas› ve bu partinin proletaryan›n ön-cü müfrezesi olarak, halk savafl›n› yönlendirmesidir.

Emperyalizmi yenerek, devrim yapm›fl olan dünyada-ki bütün sömürge ve yar›-sömürge ülkelerin prati¤i, pro-letaryan›n devrimde öncülü¤ünün ideolojik öncülük ol-du¤unu ortaya koymaktad›r.

Bütün halk savafl›na yan çizen, kendi öz gücünün d›-fl›nda, baflka güçlere bel ba¤layan oportünist fraksiyon-lar, daima devrim iflini yokufla sürmek ve “sol” bir görü-nüm alt›nda sa¤ kuyrukçu politikalar›n› gizlemek içinSovyetik devrimdeki s›n›flar kombinezonuna uygun ola-rak, proletaryan›n fiili önderli¤ini savunurlar. Bunlar ge-nellikle militanlar›n nazar›nda prestijlerinin düflece¤inidüflünerek halk savafl›na aç›kça karfl› ç›kmazlar.

Devrimde halk savafl›n›n zorunlu bir durak olmas›n-dan do¤an s›n›f mevzilenmesine sözüm ona proletaryaad›na karfl› ç›karak “proletaryas›z devrimci mücadele ön-görülüyor, bu Narodnik popülizmidir”, vs. gibi “sol” elefl-tirilerle zevahiri kurtarmaya çal›fl›yorlar.

Fiili öncülük esas al›nd›¤› zaman, emperyalizmin iflga-linin varl›¤›ndan ve karfl›-devrim cephesinin flehirlerdekis›k› denetiminden dolay›, devrim yapmak için proletar-yan›n objektif ve subjektif flartlar› bir türIü olgunlaflamaz.Emperyalizmin iflgali alt›nda olan bir ülkede, kurtulufl sa-vafl› (halk savafl›) verilmeden devrim olamayaca¤›ndankurtulufl savafl›na yan çizenler devrime de yan çizerler.

Böylece bu kurnaz menflevik “solculu¤u” ile devrim,emperyalizmin bir sistem olarak toptan çöküflüne kadar,mahflere kadar ertelenmifl olur. O zamana kadar (belirsizbir zamana kadar) bu revizyonist fraksiyonlar, reformistburjuvazinin koltu¤u alt›nda, keskin “solcu” ninnilerleemekçi kitleleri uyutmaya çal›fl›rlar.

275

Bütün yaz›lar

Page 277: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

GörüIdü¤ü gibi Mihrici Ayd›nl›k'›n bu menflevik solcu-lu¤u zorunlu olarak revizyonizm ve s›n›flararas› iflbirli¤inioluflturmaktad›r.

Bu durum sadece Mihrici Ayd›nl›k'a özgü de¤ildir. ‹flçis›n›f›n›n ideolojik öncülü¤ü mü, yoksa, ideolojik, politik,örgütsel öncülü¤ü mü diye saçma sapan sahte bir ikilem-le, ideolojik öncülü¤e karfl› ç›kan Mao'cu kalpazanlar da,fiili öncülü¤ü savunan T‹P de, K›v›lc›ml›'c› Sosyalist Ga-zete de ayn› menflevik solculu¤un de¤iflik flekillerini sa-vunmaktad›rlar.

Görüldü¤ü gibi, revizyonist Mihrici Ayd›nl›k, görünüfl-te PDA kalpazanlar›na yöneltilmifl, asl›nda ise bütün re-vizyonistleri hedef alan (Ayd›nl›k'›n 20. say›s›nda ç›kan)“Yeni Oportünizmin Niteli¤i Üzerine” adl› yaz›y›, yedi ay-l›k bir yutkunmadan sonra, reddederek özelefltiri yap›yor.Ve PDA kalpazanlar›n›n cevap veremedikleri ve dergileri-nin k›y›lar›na, köflelerine yerlefltirdikleri o sözde özeleflti-riyle, görünüflte kabul ettikleri ithamlara(3) revizyonizmad›na kendisi cevap vermeye çal›fl›yor.

Eksik olmas›n ASD bu son teflebbüsü ile bizim iflimiziiyice kolaylaflt›rd›. Böylece Ayd›nl›k Sosyalist Dergi'ninyaz› ailesi, dergilerindeki revizyonizme karfl› olan yaz›la-r›n dergilerinin politikas›na ayk›r› oldu¤unu söyleyip öze-lefltiri yaparak, revizyonizmini kendi kendine aç›kça ilanediyor.

276

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((33)) PDA kalpazanlar› bu yaz›dan sonra, bafltan karfl› ç›kt›klar›n›“özelefltiri” yaparak kabullendiler. Ama bunlar, ayn› pasifist çizgiyisürdürmekten vazgeçmediler. fiu anda ilk bak›flta do¤ru fleyler söyle-di¤i zannedilen bu fraksiyon temelde halk savafl› teorisini tahrif ede-rek, revizyonizmin pasifist çizgisini keskin 'Mao'cu pozlarla sürdür-mektedir. Bu yüzden bu grup, pasifizmin en namussuz, en i¤renç veen sahtekar bir fraksiyonudur.

Page 278: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Biz de, ASD yaz› ailesini, revizyonizm yolundaki buaç›k ve cesur tav›rlar›ndan dolay› kutlar›z. Yolunuz aç›kolsun beyler! Neyse ki ellerimizi sizden kurtard›k, ham-dolsun!

Ayn›lar ayn› yerde, ayr›lar ayr› yerde kümelenirler! ‹fl-te siyaml› ikiz kardefller ASD ve PDA ayn› batakl›kta ku-laç at›yor!

KÖYLÜLER‹N DEVR‹MDE TEMEL GÜCÜ

TEfiK‹L ETMES‹, DEVR‹MC‹ SAVAfiTA KIRLARIN

TEMEL ALAN OLMASINDAN DOLAYIDIR

Demokratik devrimde s›n›flar›n mevzilenmesine iliflkinbir baflka oportünist tahrifat, PDA pasifizminin yapt›¤›d›r.Bu sahtekar “Mao”culara göre, köylülerin devrimde temelgüç olmas›n›n nedeni, devrimde halk savafl›n›n zorunlu birdurak olmas›ndan dolay› de¤il de, genifl köylü y›¤›nlar›n›nfeodal ve yar›-feodal iliflkiler içinde olmas›ndan dolay›d›r!“Bir devrimin temel gücünü, o ülkenin toplumsal yap›s›tayin eder... Yurdumuzda devrimin temel gücü köylülük-tür. Bu ayn› zamanda devrimimizin demokratik devrim ol-mas› demektir. (...) Genifl köylü y›¤›nlar›n›n esas itibariy-le yar›-feodal iliflkiler içinde olmas›, köylülü¤ün devrimi-mizde temel gücü meydana getirmesi demektir.” (PDA,say› 26, s. 3, 108, ayr›ca bkz. say› 29, s. 3).

Görüldü¤ü gibi, PDA kalpazanlar›, bizim gibi emper-yalizmin iflgalinde olan ülkelerin demokratik halk devri-minde köylülerin temel güç olmas›n›, devrimin s›n›fsalkarakterine ba¤l›yorlar.

Bu “mant›ki” ve “kitaba uygun” bir görüfltür. Ama t›p-k›, Menfleviklerin burjuva devrimini de¤erlendirmelerin-deki gibi “mant›ki” ve “kitaba uygun” bir görüfltür. PDAkalpazanlar›n›n mant›¤›, devrimin s›n›fsal niteli¤i ile s›n›f-

277

Bütün yaz›lar

Page 279: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

lar›n fiili yolu aras›nda ayniyet arayan Menflevik mant›¤›-d›r. Bu kalpazan mant›¤a göre, genifl köylü y›¤›nlar›n›nfeodal iliflkiler içinde oldu¤u Çarl›k Rusyas›’ndaki de-mokratik halk devriminde temel gücü proletarya de¤ilde, köylülerin teflkil etmesi gerekmektedir. Ve meseleyi“proletarya temel güçtür, köylülük yedek güçtür” fleklin-de formüle eden Lenin ve Stalin hata etmifllerdir(!). Leninve Stalin'in bu formülasyonu yanl›flt›r(!).

‹flte PDA kalpazanlar›n›n “temel güç” tahlilinin mant›-kili¤i budur. Baflta, iflçi s›n›f› hem temel güçtür, hem deöncü güçtür diyen bu kalpazanlar, elefltirilerimiz üzerine,dergi sayfalar›nda bu hatalar›n› düzelttiler. Fakat bu for-müle ediflin revizyonist çizgisini pratikte sürdürdüler, halada sürdürmektedirler. Meselenin özünü anlamad›klar› için(devrim için savaflmaya niyetleri olmad›¤›ndan) bir hata-y› düzelteyim derken bir baflka yerden gedik veriyorlar.

Köylülerin demokratik halk devriminde temel güç ol-mas›n›n nedeni bu flekilde ortaya konamaz. Köylülerintemel güç olarak formüle edilmesi sadece devrimin anti-feodal niteli¤inden dolay› de¤ildir. Meseleyi bu flekilde or-taya koymak, dünyay› Menflevizmin düz mant›¤› ile yo-rumlamak demektir.

Bugün, Türkiye gibi emperyalizmin iflgali alt›ndaki bü-tün yar›-sömürge ülkelerde, emekçi halk›n sefaleti, hayatflartlar›n›n zorlu¤u ve sömürülmesi korkunç bir seviyede-dir. Halk›n hiçbir kesimi halinden memnun de¤ildir ve heran patlamaya haz›r bir volkan gibidir. Devrim için objek-tif flartlar haz›rd›r. Fakat ülke iflgal alt›nda oldu¤u için,devrim için emperyalizme karfl› halk savafl› vermek zo-runludur. Bu zalim yönetimin yumuflak karn› k›rlard›r. Bugerici ve hain yönetim zincirinin zay›f halkas› k›rlard›r.Zafere, temel ve yard›mc› alanlarda, k›rlarda ve flehirler-de verilecek olan uzun ve çeflitli ara evrelerden geçen birhalk savafl› ile ulafl›labilir. Halk savafl› bir avuç öncünün

278

Bütün yaz›lar

Page 280: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

savafl› de¤il emekçi halk›n savafl›d›r. Halk savafl›nda te-mel mücadele alan› k›rlar oldu¤u için, köylüler de sava-fl›n temel gücüdür.

Marx, Engels, Lenin ve Stalin demokratik halk devri-mine, tar›m devrimi de demektedirler. Çünkü bu devrim,genifl köylü y›¤›nlar›n› feodal boyunduruktan kurtaracakve derebeylik yönetimine son verecektir. Marksist usta-lardan sadece Mao bu devrime (tar›m devrimi kavram›n-dan ayr› olarak) köylü devrimi demektedir. Mao'nun budevrimi bu flekilde adland›rmas›n›n nedeni, devrimin sa-dece tar›m devrimi olmas›ndan dolay› de¤ildir; ana nede-ni, temel mücadele alan›n›n k›rlar olmas›ndan dolay›devrimin temel kitle gücünü köylülerin teflkil etmesidir.

Özetlersek, bu devrimde köylülerin temel gücü teflkiletmesinin ana nedeni, devrimin tar›m devrimi olmas› de-¤il de, k›rlar›n temel savafl alan› olmas›d›r. Bir baflka de-yiflle, emperyalizmin iflgali alt›ndaki ülkelerin demokratikdevrimlerinde halk savafl›n›n zorunlu bir durak olmas›n-dan dolay› köylüler temel güçtür!

ASKER‹ YAN, ‹DEOLOJ‹K VE POL‹T‹K YANDAN

AYRI OLARAK ELE ALINAMAZ

Savafl, politikan›n silahla sürdürülmesidir. Her de¤iflikaskeri strateji ve taktik, de¤iflik ideoloji ve politikan›n birifadesidir. Mesela, emperyalizmin iflgali alt›ndaki ülkeler-de devrimin zaferi için k›rlardan flehirlere do¤ru bir aske-ri stratejiyi öneren görüflün ideolojik ve politik çizgisi ay-r›d›r, flehirlerden k›rlara do¤ru bir stratejiyi öneren görü-flün ideolojik ve politik çizgisi ayr›d›r. Birincinin ideolojikve politik çizgisi proleter devrimci bir çizgidir. ‹kincisininki ise oportünist bir çizgidir.

Askeri yan hiçbir zaman ideolojik ve politik yandanayr›lamaz. Bütün oportünistler bu ayr›lmaz iki yan› daima

279

Bütün yaz›lar

Page 281: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

birbirinden ay›r›rlar. Bunun en somut örne¤i ülkemizdekiçeflitli oportünist fraksiyonlar›n tahlilleridir. PDA kalpa-zanlar›na göre, “karfl›-devrim cephesinin en zay›f oldu¤ualan k›rlard›r. Temel savafl alan› k›rlar oldu¤u için, temelgüç köylülerdir”, demek, devrimde s›n›flar›n mevzilen-mesi tahlili, askeri bir zorunluluk gibi bir taktik meseleyeba¤land›¤› için yanl›flt›r (Bkz. PDA, say›: 29, s: 3).

Ayn› temel görüflü, baflka ifadelerle Mihrici Ayd›nl›kda savunmaktad›r. Mihrici Ayd›nl›k'a göre, k›rlar›n veyaflehirlerin temel al›nmas› tamamen bir askeri meseledir.Askeri bir mesele oldu¤u için, bunun devrimde sosyal s›-n›flar›n mevzilenmesi gibi ideolojik ve politik bir konudarolü yoktur (Bkz. ASD, say›: 27, s: 209). Ve bu koroya“Yeter Be” yaz›s› ile K›v›lc›ml› Sosyalist Gazete de kat›l-maktad›r (Bkz. Sosyalist Gazete, say›: 9-16).

Görüldü¤ü gibi, ilk bak›flta birbirinden tamamen ayr›olan, birbirinin can düflman› gibi gözüken, bu üç fraksi-yon, bu temel meselede birleflmektedir. Bu mesele de, fluya da bu s›radan bir mesele de¤il, devrim teorisinin temelmeselesidir.

Bu üç fraksiyona göre, meselenin askeri yan› ile ide-olojik ve politik yan› ayr›d›r. Leninist devrim teorisi ve buteoride s›n›flar›n konumu, ideolojik ve politik bir mesele-dir; bunu askeri bir meseleye ba¤lamak yanl›flt›r. ‹deolo-jik ve politik mesele ile askeri mesele ayr›d›r.

‹flte Türkiye'deki oportünizmin üç ayr› çehresi(4) (tabii

280

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((44)) Bunlar aras›nda H. K›v›lc›ml›'n›n özel bir yeri vard›r. K›v›lc›ml›20 y›la yak›n hapislerde yatm›fl, siyasi irticaya karfl› her dönemde do¤-ru veya yanl›fl mücadele vermifl bir kiflidir. Fakat önerdi¤i çizgi sa¤ birçizgidir, Leninist bir çizgi de¤ildir. Buna ra¤men Türkiye Solu’ndaDoktor K›v›lc›ml›'n›n bir yeri vard›r. Geçmifline sayg›l›y›z. Nas›l anti-Le-ninist Rosa Luxemburg'un devrim tarihinde bir yeri varsa.

Page 282: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

T‹P'li hainler herkesçe malumdur). Bu görüfller, özde ge-rilla savafl›na karfl› olan, programlar›nda ise “bütün müca-dele metodlar›na yerine göre baflvurulur, hatta k›rlar te-meldir, ama önce flehirlerde proletaryay› örgütleyelim...”diye yazan Latin Amerika’n›n herhangi bir ülkesinde, üçdört tane birden “parti” örgütlenmesi içinde olan, revizyo-nist ve oportünist fraksiyonlar›n görüfllerinin ayn›s›d›r.

Bu görüfller sakat ve anti-Marksist görüflIerdir. Mesele-yi bu flekilde koymak, halk savafl›ndan hiçbir fley anlama-makt›r. Halk savafl› politikleflmifl bir askeri savaflt›r. Yanisosyalistlerin halk savafl›ndaki temel mücadele metodlar›askeri savafl metodudur. Bu savafl klasik savafl metoduy-la de¤il, politikleflmifl askeri savafl metoduyla yürütülür.Bu savaflta, bütün demokratik ve ekonomik amaçl› hare-ketler, kitle gösterileri vs. bu politikleflmifl askeri mücade-leye tabidir. Çal›flma tarz›nda, devrimcileri revizyonist veoportünistlerden ay›ran temel kriter budur.

Emperyalizmin iflgalinin varl›¤› bizzat karfl› taraf›n zo-ra baflvurmas› demektir. Karfl› taraf zora baflvurdu¤u için,devrimci temel politika, askeri mücadeleyi esas al›r.(5)

S›n›flar›n eyleme sokuluflu ve mücadele alanlar›n›n seçi-lifli bu politikan›n ›fl›¤› alt›nda olur.

Emperyalizmin iflgali alt›ndaki ülkelerdeki bütün re-vizyonist ve oportünist fraksiyonlara göre silahl› savaflteknik bir meseledir; taktik bir meseledir. Esas olan y›-¤›nlar›n bilinçlendirilmesi ve silahl› savafl için sosyal vepsikolojik flartlar›n haz›rlanmas› ve yarat›lmas›d›r. Oysasilahl› mücadelenin objektif flartlar›, emperyalizmin iflga-

281

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((55)) Ancak, bu, Debray'›n “politik liderlik askeri liderli¤e tabidir” gö-rüflü de¤ildir. Bize göre tam tersine politik liderlik esast›r. Politik li-derlik ise Marksist-Leninist partidir. Halk savafl›n› flu ya da bu örgütde¤il, bu parti yönetirse devrim zafere ulaflabilir.

Page 283: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

linden dolay› her dönemde vard›r.

Silahl› mücadele için objektif flartlar›n var oldu¤u du-rumlarda, y›¤›nlar› bilinçlendirme ve örgütlendirme ile si-lahl› savafl› bu flekilde ay›rmak her çeflit oportünizmin vepasifizmin evrensel karakteridir. Mesela, 1905 ayaklan-mas› arifesinde Rusya'daki Legal Marksizm'in sözcüsüolan Struve diyor ki: “Silahl› ayaklanma sonuçta bir tek-nik meseleden baflka bir fley de¤ildir. Y›¤›nlar›n bilinçlen-dirilmesi ve psikolojik flartlar›n haz›rlanmas› en önemlive acil olan›d›r.” (Lenin, ‹ki Taktik, s. 81).

‹flte ülkemizdeki bu üç oportünist fraksiyonun temelgörüflü bu formüle ediflin flu veya bu fleklinden baflka bir-fley de¤ildir. Bir baflka deyiflle Struve mant›¤›n›n, flu ve-ya bu biçimde derinlefltirilmesidir. “Emperyalizme en öl-dürücü darbeler, dünyan›n k›rl›k bölgelerinde vurulmak-tad›r. Emperyalist zincirin en zay›f halkalar› dünyan›n k›r-lar›d›r. Bu yüzden dünyan›n bafl çeliflkisi köylü halklar› ileemperyalizm aras›ndad›r” fleklindeki ça¤dafl bafl çeliflki-nin Leninist tespiti yanl›flt›r. Çünkü bu tespit askeri zorun-luluk gibi bir taktik meseleye dayand›r›lmaktad›r.

‹flte bu üç fraksiyonun meseleye yukar›dan bakan,çok bilmifl tahlillerinin vard›¤› sonuç budur!

Genellikle bizim gibi ülkelerde pasifist gruplar “bizhalk savafl›na karfl›y›z” diye ortaya ç›kmazlar (T‹P'li ha-inler hariç). Görünüflte herkes halk savafl›n› savunur.Maksat birdir, ama rivayetler muhteliftir. Bu rivayetlerinbiraz üzerinde durulunca görülür ki maksat da bir de¤il-dir. Pasifizmin esas niyeti teslimiyetçiliktir; savaflmamak-t›r. Onlar›n savundu¤u, Marksist terminoloji ile allan›ppullanm›fl, yald›zlanm›fl bir teslimiyetçilikten baflka bir-fley de¤ildir. Bunu kimisi “proletarya temel güçtür”, kimi-si “Proletarya ve yoksul köylüler temel güçtür”, baz›s› da“köylüler temel güçtür” diyerek yapar.

282

Bütün yaz›lar

Page 284: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Bu yüzden “Kastrist”, “Guevarist” veya 'Marksist” ay-r›mlar› temelde hiçbir fleyi ifade etmeyen suni ayr›mlar-d›r. Bunun en iyi ve en somut örne¤ini ülkemizde gör-mekteyiz. Halk savafl›n› a¤z›ndan hiç düflürmeyen ve re-vizyonizme karfl› korkunç(!) bir kampanya açm›fl olan“Mao”cu kalpazanlar›m›z, revizyonizmle itham ettikleriöteki gruplarla temelde ayn› tahlili yapmaktad›rlar.

Pratikte hedef flafl›rtmaktan baflka bir ifl yapmayan bukalpazanlar›n anlay›fl›na göre halk savafl›, köylülerin sa-vafl›d›r. Savaflacak olan fukara köylülerdir. Onlar›n göre-vi ise, savaflmak de¤il, köylüler aras›nda Mao Tse Tungdüflüncesini yaymakt›r. “Gerilla savafl›nda küçük burju-va ayd›n kadrolar›n görevi nedir? Onlar›n görevi k›rl›kalanlara giderek, köylü kitleleri aras›nda Mao Zedungdüflüncesini yaymakt›r.” (PDA, say›: 25, s. 40)]

Bunlar›n “silahlan›n, ayaklan›n” gibi 盤›rtkanl›klar›n›nnedeni, bu ifadeden sonra iyice anlafl›l›yor. Nas›l olsa, si-lahlanacak ve savaflacak olan kendileri de¤ildir, savafla-cak olan fukara köylülerdir! Çünkü halk savafl› fukaraköylünün savafl›d›r, küçük-burjuva ayd›n›n›n de¤il! Buküçük-burjuva ayd›nlar›n›n görevi köylülere sosyalizmiulaflt›rmakt›r. Ve bir küçük-burjuva ayd›n kadrosu olarakPDA kadrosu da Anadolu'ya yollad›klar› PDA dergisi ve‹flçi-Köylü gazetesiyle bu görevlerini (sosyalizmi yaymagörevlerini) lay›k›yla yap›yorlar(!) Ve silahl› savafl döne-mi bafllad›¤› zaman art›k bunlar›n görevi de bitecektir.Art›k köylüler, kendi savafllar›n› kendileri sürdürecekler-dir. Bunu düflünen bu Campus ‘Mao’istleri, bu yüzden üçdilden dergi ç›karmaya bafll›yorlar. Çünkü burada savaflbafllay›nca, Türkiye'de görevleri kalmayaca¤›na göreyurtd›fl›nda eylem sürdürmenin flimdiden haz›rl›¤›n› yap-mak gerek!

‹flte PDA oportünizminin niteli¤i budur.

283

Bütün yaz›lar

Page 285: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Küçük-burjuva kökenli olmak ayr›d›r, küçük-burjuvaayd›n› olmak ayr›d›r. Mesela, Che Guevara, Fidel Castroküçük-burjuva kökenlidirler, ama küçük-burjuva ayd›n›de¤illerdir. Onlar, sap›na kadar proleter devrimcisidirler!

Profesyonel devrimci, ister köy küçük-burjuvazisindengelsin, isterse de flehir küçük-burjuvazisinden, o proletar-yan›n devrimcisidir. E¤er o, gerçekten profesyonel dev-rimci olmuflsa, geldi¤i s›n›fla bütün ba¤lar›n› koparm›flt›r.O, art›k ne köylüdür, ne ayd›nd›r; o, bir proleter devrim-cisidir. Görevi sadece bilinç götürmek de¤il, bizzat fiiliolarak savaflmakt›r. O, ölene kadar savaflacakt›r ve sava-fla savafla proletaryan›n partisinde proleterleflecektir.

Bütün ideolojik ayr›l›klar›n temeli PDA oportünistlerinindedi¤i gibi, devrim isteyip istememeye de¤il, (çünkü sos-yalist geçinen herkesin subjektif niyeti genellikle devriminolmas› do¤rultusundad›r) devrim yapmak için yola ç›kma-ya, savaflmaya cesaret edip edememeye dayan›r. ‹flte buyüzden, “devrim için savaflmayana sosyalist denemez.”

284

Bütün yaz›lar

Page 286: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

BÖLÜM III

KES‹NT‹S‹Z DEVR‹M

I*

((**)) 1971 y›l› Mart ay›nda KURTULUfi yay›nlar› taraf›ndan broflürolarak fiark matbaas›nda bas›lm›flt›r.

Page 287: Mahir Çayan - Bütün Yazılar
Page 288: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ÖNSÖZ

Ülkemizin Solu’nda tam bir teorik keflmekefl hükümsürmektedir. Öyle ki, ayn› revizyonist tezleri temel alanve bunlar› de¤iflik ambalajlamalarla piyasaya süren, ken-di özgücünün d›fl›nda baflka güçlere bel ba¤layan çeflitlioportünist fraksiyonlar, en sert bir flekilde birbirlerinioportünizmle, pasifizmle, ihanetle, vs. ile suçlamaktad›r-lar. Kendi aralar›nda taktik ayr›l›k bile say›lmayacak ufakde¤erlendirme veya deyifl farkl›l›klar› etraf›nda f›rt›na ko-parmaktad›rlar.

Sözde yap›lan ideolojik polemiklerde, utanmazca ya-p›lan tahriflerin, küçük-burjuva 盤›rtkanl›klar›n›n, “bizeskiyiz biliriz” ukalal›klar›n›n tozu duman› içinde tam birkördö¤üflü y›llard›r süregelmektedir.

Ülkemizde güçlü bir proletarya hareketinin olmamas›-n›n sonucu, solda ideolojik seviye yüksek de¤ildir. Buyüzden, böyle bir ortamda neyin do¤ru oldu¤u, neyin e¤-ri oldu¤u ay›rdedilemez olmufl; her fley birbirinin içinegirmifltir. Ve Marksist-Leninist devrim teorisinin özününkayboldu¤u bu ortamda, oportünizmin çeflitli biçimleri-nin orjinal “devrim” teorileri, Marks, Engels, Lenin, Sta-lin, Mao-Tse Tung, Ho Chi Minh... ad›na; onlar›n yaz›lar›-na at›flar yap›larak tezgahlanmaktad›r. Öyle ki, oportü-nizmin bir türü Lenin'in yaz›lar›n› kaynak alarak, di¤er ta-

287

Bütün yaz›lar

Page 289: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

raf› hainlikle suçlarken, öteki taraf da, Mao ve Lin Pi-ao'nun yaz›lar›n› kaynak alarak kendisini suçlayan› reviz-yonizmle suçlamaktad›r.

“Marksizm son derece derinli¤i olan, son derece kar-mafl›k bir doktrindir.” Marksizm sürekli olarak, hayat›nyeni gerçekleri karfl›s›nda derinleflip, zenginleflen, kendikendini aflan bir doktrindir. Marksizmde esas olan laf›zlarde¤il, muhtevad›r. Marksizmde de¤iflmeyen tek fley, Le-nin'in deyifliyle onun yaflayan ruhu olan diyalektik me-toddur. Diyalekti¤in en elemanter iki unsuru olan, zamanve mekan kavramlar› dikkate al›nmazsa, Marks ve En-gels'e göre Lenin'in, Lenin ve Stalin'e göre Mao-TseTung'un ve Mao'ya göre de emperyalizmin üçüncü buna-l›m döneminin muzaffer proleter devrimcilerinin revizyo-nistliklerinden bahsetmek mümkündür.

Oportünizm her yerde her zaman Bilimsel Sosyalizm'itahrifte iki metoda baflvurur:

Ya zaman ve mekan kavramlar›n› dikkate almadan,Marksizmin ustalar›n›n baflka tarihi flartlar için ileri sür-dükleri ve yaflan›lan dönemde eskimifl olan tezlere dörtelle sar›l›r ve bu tezleri kendi sapmas›na dayanak yap-maya çal›fl›r. Veya Marksizm-Leninizmin her flart alt›ndageçerli tezlerini “zaman ve mekan de¤iflmifltir, o yüzdengeçerli de¤ildir” diyerek Marksizmi revize eder.

Dünyan›n her ülkesinde oldu¤u gibi, ülkemizde deoportünizmin her türü, her iki metoda baflvurarak Mark-sizm-Leninizmi tahrif ederek, devrimci militanlar›n kafa-lar›n› kar›flt›rmaya çal›flmaktad›r.

Biz bu broflürü kaleme al›rken özellikle bu gerçe¤i dik-kate ald›k. Devrim anlay›fl›m›z›, buna ba¤l› olarak örgütve çal›flma tarz› anlay›fl›m›z›, Marksist devrim teorisinin,zaman içinde derinleflip zenginleflmesinin nas›l bir rota iz-ledi¤ini belirterek ortaya koymaya çal›flt›k. Asl›nda Bi-

288

Bütün yaz›lar

Page 290: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

limsel Sosyalizm'in tahlillerinde genellikle soyuttan so-muta de¤il de, somutun tahlillerinden soyuta do¤ru gidi-lir. Fakat ülkemizin solu özel bir durum arzetmektedir.Yukar›da belirtti¤imiz gibi, solda var olan teorik keflme-keflin içinde doktrinin özü gözden kaybolmufltur. Bu yüz-den, soyuttan bafllayarak, meseleyi en bafl›ndan ele al›pzaman içinde nas›l derinleflti¤ini ortaya koyarak somutainmeye karar verdik.

Böylece bir kere, bu kördö¤üflü içinde özü kaybolanMarksist devrim teorisini ortaya koymufl olaca¤›z, ikinciolarak da oportünizmin her türünün sözde ideolojik pole-mikleri ile militan arkadafllar›m›z›n kafalar›n› kar›flt›rma-s›na genifl ölçüde engel olmufl olaca¤›z. (Oportünizmintahriflerini tam olarak engellemeye elbette imkan yoktur.Ne var ki, meseleyi tam bir aç›kl›kla ortaya koymakmümkündür ve bu da oportünizmin tahrifat›n› genifl ölçü-de etkisiz k›lar).

‹flte bu nedenlerle tahlillerimizde soyuttan somutado¤ru bir metod izledik.

Meseleyi üç k›s›mda inceledik. Birinci k›s›m, Marks,Engels ve Lenin dönemlerinin Marksist devrim teorisiniihtiva etmektedir.

‹kinci k›s›m, ‹ki Taktik'de formüle edilmifl olan Leni-nist Kesintisiz Devrim Teorisi'nin bizzat Lenin taraf›ndanderinlefltirilmesi; bu teorinin sömürge ve yar›-sömürgeülkelerin pratiklerine uygulanmas›; Stalin'in yönetimin-deki Komintern'in ve Mao'nun, Lenin'in bu önerisini ayr›ayr› yorumlamalar›: Kapitalist olmayan yol tezinin özü veMilli Demokratik Devrim Teorisi bölümlerini ihtiva et-mektedir.

Üçüncü k›s›m ise, emperyalizmin 3. bunal›m dönemi-nin ay›rdedici özellikleri, Leninist önerinin yeni flartlarkarfl›s›nda zenginleflip derinleflmesi ve yar›-sömürge ül-

289

Bütün yaz›lar

Page 291: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

kelerin devrim stratejisi, Küba devriminin devrimci ve re-vizyonist yorumlar›, Türkiye Devriminin Yolu bölümlerinikapsamaktad›r.

Ayr›ca her bölümde, konuyla ilintili olan meselelerdeülkemizdeki oportünizmin her türlü elefltirisi yer almakta-d›r.

KURTULUfi

290

Bütün yaz›lar

Page 292: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

DEVR‹M‹N TANIMI

Marksist devrim teorisi hem determinist hem de vo-lantiristtir (iradecidir). Bu ikili yön diyalektik bir bütünoluflturmaktad›r. Devrimin olabilmesi için maddi bir te-melin varl›¤› flartt›r. Üretici güçler devrim için gerekli olan(belli bir) seviyede olursa devrim olabilir. Bu anlamdaMarksist devrim teorisi, deterministtir. Fakat sadece,devrimin zaferi için üretici güçlerin belli bir seviyede ol-mas›, objektif flartlar›n olgun olmas› yetmez. Devriminzaferi için ihtilâlci insiyatif de gereklidir. Bu anlamda daMarksist devrim teorisi volantiristtir.

Proletaryan›n yönetimi ele geçirebilmesi için, üretimiliflkileri ile üretici güçlerin aras›ndaki çeliflkinin antago-nizma kazanmas›, son haddine ulaflmas› gerekmekte-dir.(1) Proletarya, daha do¤rusu öncü müfrezesi bu z›tl›¤›çözümlemek için devrimci s›n›flar› kendi taraf›na çeke-rek, ileriye f›rlar, karfl› taraf›n bask› ve cebrini devrimcifliddet ile bertaraf edip, eski devlet mekanizmas›n› parça-

291

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((11)) Devrim kavram›, burada proletarya devrimi veya proletaryan›nhegemonyas›nda demokratik devrim anlam›nda kullan›lmaktad›r.

Page 293: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

layarak, kendi politik hegemonyas›n›(2) kurarak, kendiiktidar›na uygun alt yap› düzenlemelerine geçerek, s›n›f-s›z topluma kadar devrimi sürekli k›lar.

“Devrim politik iktidar›n ele geçirilmesidir; veya dev-rim bir üretim tarz›ndan bir ileri üretim tarz›na geçifltir”fleklinde karfl› karfl›ya getirilmeye çal›fl›lan bu iki tan›m,kendi bafllar›na hem do¤ru, hem de eksiktir; ve eksik ol-duklar› için de yanl›flt›r. Marksist devrim teorisinde böylekarfl› karfl›ya getirilen bir ikilem yoktur. ‹ktidar meselesiher devrimin ana meselesidir; ama bütünü de¤ildir. “Pro-letarya ve müttefiklerinin iktidara el koymas›d›r” fleklin-deki devrim tan›m› tek bafl›na eksiktir ve dolay›s›yla hereksik tan›m gibi yanl›flt›r. Tarihte proletaryan›n iktidar›ele geçirdi¤i halde sosyal dönüflümü sa¤layamad›¤›, Pa-ris Komünü gibi pek çok devrimci giriflimi olmufltur. Butan›ma göre bütün bu hareketleri devrim saymak gereke-cektir. Ayn› flekilde ikinci kavram da eksik oldu¤u için ni-telik belirleyici de¤ildir. Bu tan›ma göre “yukar›dan dev-rim”le Almanya'y› feodalizmden kapitalizme yükseltenBismark yönetimini devrimci saymak gerekecektir.

Marksist devrim anlay›fl›, sürekli ve kesintisiz bir ihti-lâl sürecini öngörmektedir. Devrim, halk›n devrimci giri-flimiyle -afla¤›dan yukar›- mevcut devlet cihaz›n›n parça-lanarak, politik iktidar›n ele geçirilmesi ve bu iktidar ara-c›l›¤›yla -yukar›dan afla¤›ya- daha ileri bir üretim düzeni-nin örgütlenmesidir.

‹flçi s›n›f›n›n tarih sahnesine ba¤›ms›z bir güç olarakç›kmas›ndan itibaren, sosyalist harekette sapmalar da-ima devrim teorisinin bu ikili niteli¤inden birisini abart-mak veya ihmal etmek fleklinde ortaya ç›km›flt›r.

292

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((22)) Sosyalist devrimde proletarya diktatoryas›n›; demokratik dev-rimde ise halk diktatoryas›n› kurar.

Page 294: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

B‹R‹NC‹ BÖLÜM

TEKEL ÖNCES‹ MARKS‹ZMDE

DEVR‹M TEOR‹S‹

I- MARKS VE ENGELS'DE

DEVR‹M KAVRAMLARI

Marks ve Engels'de, politik devrim, sosyal devrim vesürekli devrim olmak üzere üç tip devrim kavram›n› gör-mekteyiz. (Sürekli devrimi III. bölümde inceleyece¤iz.)

Marks ve Engels'e göre politik devrim, politik iktidar›no tarihsel süreç içinde daha ilerici bir yönetime, mevcutgerici iktidar›n alafla¤› edilerek geçmesidir. Bir hareketinpolitik devrim olabilmesi için halk(3) kitlelerinin, en az›n-dan önemli bir kesiminin iktidara yönelik mücadelesininolmas› flartt›r. Ancak kitlelerin ayaklanmas› sonucu ikti-dar›n devrimci ellere geçmesi halinde politik devrimden

293

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((33)) Halk siyasi bir kavramd›r. ‹çinde bulunulan devrimci aflamayagöre bir araya gelen, ç›karlar› mevcut hakim s›n›flara karfl› olan s›n›f-lar›n kompozisyonudur.

Page 295: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

söz edilebilir.(4) ‹kinci olarak, Marks ve Engels'e göre, birhareketin politik devrim say›labilmesi için, bu hareketinsonucunda oluflan yönetimin ilerici ve demokrat olmas›flartt›r. Marks'›n bu tan›m› tekel öncesi dönemin burjuvatoplumuna iliflkindir. Marks ve Engels'teki ilericili¤in öl-çüsü oldukça ilginçtir. Bir hareketin ilericili¤inin ölçüsüolarak diyor ki Marks:

“Kamu kredisi ile özel kredi, bir devrimin flidde-tini ölçmeye yarayan ekonomik termometrelerdir.Onlar›n düfltü¤ü oranda devrimin y›k›c› ve yarat›-c› gücü yükselir.” (Fransa’da S›n›f Mücadeleleri, s:53)(5)

Kamu kredisi ve özel kredilere sadece ve sadece tekbir yönetim öldürücü darbeyi indirebilir; o da proletaryayönetimidir. Bu bak›mdan, burjuva toplumu zemini üze-rinde y›k›c› fliddeti ve yarat›c› gücü en yüksek olan poli-tik devrim, proletarya devrimidir. Bu devrim ayn› zaman-da sosyal dönüflümü de sa¤lar (sosyal devrim). Çünkübu devrim, burjuva kredisini ve borsay› ortadan kald›ra-cakt›r. Bu ise, burjuva üretim ve rejiminin ortadan kalk-mas›d›r; yeni bir sosyal ve ekonomik düzene geçmektir.

1848 fiubat Devrimi, politik bir devrimdir. Mali aristok-

294

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((44)) Marks ve Engels'e göre, e¤er bir politik devrim, sosyal dönü-flümü sa¤larsa, o, ayn› zamanda sosyal bir devrimdir. Sa¤lamazsa po-litik devrim olarak kal›r. Manifest'in 1888 tarihli ‹ngilizce Bask›ya Ön-söz'deki komünist iflçi tan›m› flöyledir: “‹flçi s›n›f›n›n politik devrimle-rin yetersizli¤ine inanm›fl ve toptan bir sosyal de¤iflmenin zorunlulu-¤unu ilan etmifl olan her bir kesimi kendisine komünist diyordu.” (Ma-nifesto, s: 24)

((55)) Bu ölçü ça¤›m›zdaki yar›-sömürge, sömürge ülkelerdeki, söz-de ilerici, anti-emperyalist, özde ise emperyalizmin bir iktidar de¤iflik-li¤inden baflka birfley olmayan bir yönetim yenilenmesi ile, gerçektenilerici, milliyetçi, bir küçük-burjuva devrimci iktidar›n› ay›rdetmektede geçerlidir.

Page 296: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

rasiyi hedef alan devrim, kamu kredisine ve özel krediyeöldürücü darbeyi indirememifl, fakat s›n›rland›rm›flt›r. fiu-bat burjuva rejimine son vermemifl, sadece onun gerici birfraksiyonunun yönetimine son vermifltir; demokratik hakve özgürlüklerin çerçevesini geniflletmifl ve derinlefltirmifl-tir. fiubat devrimi, burjuva rejimine son vermedi¤i için birsosyal devrim de¤ildi; ama, kitlelerin ayaklanmas› sonu-cu, mali aristokrasinin en gerici yönetimi alafla¤› edildi¤ive yerine ifadesini sosyal cumhuriyette bulan, daha ilericibir yönetim ifl bafl›na geldi¤i için, bir politik devrimdir.

Marks'›n sosyal devrim tan›m› ise, (gerçek devrim de-mektedir buna) bir üretim tarz›ndan daha ileri bir üretimtarz›na geçifli temel almaktad›r.

Bu konuda diyor ki Marks:

“Geliflmelerinin belirli bir aflamas›nda, toplu-mun maddi üretici güçleri, o zamana kadar içindehareket ettikleri mevcut üretim iliflkileri ile ya dabunlar›n hukuki ifadesinden baflka bir fley olma-yan mülkiyet iliflkileriyle çeliflkiye düflerler. Bu ilifl-kiler, üretici güçlerin geliflmesinin sonucu olan fle-killer olmaktan ç›k›p, bu geliflmenin önünde engel-ler niteli¤ine bürünürler. O zaman toplumsal dev-rim ça¤› bafllar. ‹ktisadi temeldeki de¤iflme, koca-man üst yap›y›, büyük ya da az bir h›zla devirir.Bu alt-üst olufllar›n incelenmesinde daima, iktisadiüretim flartlar›n›n maddi altüst olufluyla -ki, bu bi-limsel bak›mdan kesin olarak tespit edilebilir- hu-kuki, siyasi, dini, artistik ya da felsefi biçimleri, k›-saca insanlar›n bu çat›flman›n bilincine vard›klar›ve onu sonuna kadar götürdükleri ideolojik flekille-ri ay›rdetmek gerekir... ‹çerebildi¤i bütün üreticigüçler geliflmeden bir sosyal flekillenme asla yokolmaz; yeni ve daha yüksek üretim iliflkileri, builiflkilerin maddi varl›k flartlar› eski toplumun ba¤-

295

Bütün yaz›lar

Page 297: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

r›nda çiçek açmadan asla gelip yerlerini almazlar.”(Ekonomi Politi¤in Elefltirisine Katk›, s: 23-24)

Hemen görülece¤i gibi, Marks ve Engels'in devrim te-orilerinde a¤›r basan yön, ekonomik ve sosyal determi-nizmdir. Volantirizmin rolü, maddi koflullar›n belirleyiciçerçevesi içindedir. Bu anlay›fla göre, politik devrim, sos-yal devrimin tamamlay›c›s›d›r. Politik devrim, maddiflartlar›n belirleyici çerçevesi içinde ihtilâlci insiyatifin

ürünüdür. (Proletarya Devrimi deyince, politik ve sosyaldevrim kastedilir.)

Unsurlar›na ay›r›rsak:

1-) Politik devrim, sosyal devrimin zorunlu bir afla-

mas›d›r.

Politik devrim ihtilâlci at›l›m›n eseridir. Devrim, kitlele-ri peflinden sürükleyen, bilinçli ve ne yapaca¤›n› bilen birorganizasyonun iflidir. Özellikle sosyalist dönüflüme yolaçacak olan politik devrim için bu böyledir. Demir gibi birdisipline sahip, bir az›nl›k örgütü kitleleri bilinçlendirerek,kitlelerin bilinç ve eylem düzeyini yükselterek, yerinde vezaman›nda ihtilâlci insiyatifi kullanarak politik devrimiyapar ve sosyalist dönüflümü sa¤lar. Devrim bilinçli kit-lelerin eyleminin sonucunda olur ve kitlelere dayan›r. Fa-kat dar tutulmufl mesle¤i devrimcilik olan ihtilâlciler ör-gütünün ihtilâlci at›l›m› burada hayati öneme haizdir. (Pa-sifistler, ihtilâlci insiyatifin rolünü daima az›msarlar.)

2-) Politik devrimin sosyal dönüflümü sa¤layabilmesiiçin (tekel öncesi dönem için söyleniyor. Yaflad›¤›m›zça¤da ise devrimin olabilmesi için), yani sosyal bir dev-rim olabilmesi için, bir yandan tarihsel koflullar›n, ekono-mik ve sosyal yap›n›n yeterli olmas›, öte yandan da halkkitlelerinin bilinç ve örgütlenme seviyesinin yüksek ol-mas› gerekir.

Sosyal devrimde belirleyici rolü sadece ihtilâlci insiya-

296

Bütün yaz›lar

Page 298: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

tif oynamaz. Tarihi kahramanlar de¤il, kahramanlar› tarihyarat›r. Devrimler tarihi, iktidar› ele geçirmesine ra¤men,objektif flartlar›n yetersizli¤inden dolay› (her çeflit kahra-manl›¤›na ra¤men) ihtilâlci insiyatifin hüsranla sonuçlan-mas› ile doludur. Münzer hareketinden, fieyh Bedrettin veParis Komünü’ne kadar tarih, o yaflan›lan devrin madditemelleri ile uygunluk içinde olmayan ihtilâlci insiyatifinma¤lubiyetlerine sahne olmufltur.

Belli bir dönemdeki ihtilâlci at›l›m, ne kadar güçlüolursa olsun, o tarihi dönem bu at›l›m›n zafere eriflmesiniimkans›z k›l›yorsa, maddi yaflama flartlar›, bu at›l›m›nbaflar›ya eriflmesi için belli bir olgunlu¤a eriflmemiflse,bozgun mukadder bir sonuçtur.

‹htilâlci insiyatif ile tarihi ve sosyal determinizm aras›n-daki diyalektik birli¤i, Münzer'in hareketini tahlil ederken,Engels çok usta bir flekilde gözler önüne sermektedir:

“Afl›r› (o tarihi döneme uygun düflmeyen anla-m›nda kullan›lmaktad›r) bir parti flefinin bafl›na ge-lebilecek en büyük bela, hareketin, bu hareket ta-raf›ndan temsil edilen s›n›f hakimiyetini daha elealacak ve bu s›n›f›n hakimiyetinin gerektirdi¤i ted-birleri uygulayacak kadar olgunlaflmad›¤› bir dev-rede iktidar› ele almak zorunda kalmas›d›r. Bu fle-fin elinden gelen fley, iradesine ba¤l› de¤ildir. Bu ol-sa olsa çeflitli s›n›flar aras›ndaki z›tl›¤›n ulaflt›¤›merhaleye ve s›n›flar aras›ndaki çat›flman›n gelifl-me derecesine, s›n›f z›tl›klar›n›n geliflme derecesiniher an tayin eden maddi geçim flartlar›n›n ve istih-sal münasebetleri ile mübadele münasebetleriningeliflme derecesine ba¤l›d›r... Böylelikle, o halledil-mesi mümkün olmayan bir muamma karfl›s›ndabulunmaktad›r. Elinden gelen fley, geçmiflteki bü-tün eylemine, kendi prensiplerine ve kendi partisi-nin günlük menfaatlerine z›tt›r. Yapaca¤› fley ise

297

Bütün yaz›lar

Page 299: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

gerçekleflmesi mümkün olmayan bir fleydir.” (Al-manya'da Köylü Savafl›, sy: 127)

Devrim teorisinde, ihtilâlci insiyatif ile ekonomik ve

sosyal determinizm aras›ndaki iliflki ve çeliflkiyi, Marks,flu flekilde ortaya koymaktad›r:

“Kifliler kendi tarihlerini, kendileri yaparlar; fa-kat keyiflerine göre, kendileri taraf›ndan seçilmiflkoflullarda de¤il de, geçmiflin do¤rudan do¤ruyaverdi¤i ve miras b›rakt›¤› koflullarda olur bu.” (Lo-uis Bonaparte'nin Darbesi, sy: 21)

Ve Marks, ihtilâllerin bir avuç k›flk›rt›c›n›n eseri oldu-¤unu iddia eden gericilere karfl› ihtilâllerin nedenini fluflekilde aç›klamaktad›r:

“‹htilâlleri kötü niyetli k›flk›rt›c›lar›n iradesininürünü gibi gösteren bat›l inanc›n art›k zaman› geç-mifltir. Bir ihtilâl sars›nt›s›n›n ortaya ç›kt›¤› her yer-de, bu sars›nt›n›n eskimifl müesseseler taraf›ndantatmin edilemeyen sosyal ihtiyaçlardan do¤du¤u-nu art›k herkes bilmektedir”. (1851'de Marks'›nKolonya Yarg› Kurulu Üyeleri Önündeki Söylev'in-den, aktaran Henri Lefebvre, Marks'›n Sosyolojisi,sy: 189).

Mesele aç›kt›r. ‹htilâlci insiyatifin rolünde baflar›ya ula-flabilmesi için devrimin maddi bir tabana oturmas› flart-t›r. Bir baflka deyiflle, alt yap›n›n, o ihtilâlci at›l›m›n zafe-re eriflmesi için belli bir düzeye ulaflmas› gerekmektedir.

“Devrimler için maddi bir temel laz›md›r. Nazariye

kendi ihtiyaçlar›n›n gerçekleflmesini temsil etmedikçe

bir halk aras›nda gerçekleflemez. Düflüncenin gerçek-

leflmeye do¤ru yönelmesi yetmez, gerçekleflme düflün-

ceye do¤ru yönelmelidir.” (Marks)

298

Bütün yaz›lar

Page 300: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

II- DEVR‹M AfiAMASI, EVR‹M AfiAMASI

VE BUHRANLAR TEOR‹S‹

“Büyük tarihi geliflmeler söz konusu olunca” diye ya-z›yor Marks Engels'e, “yirmi y›l bir tek gün bile say›lmazama sonradan yirmi koca y›l› içinde toplayan günler degelebilir.” (Lenin, Proletaryan›n S›n›f Mücadelesi Takti¤i,Marksizmin Kayna¤›, sy: 44).

Marks ve Engels, proletaryan›n devrimci mücadelesi-ni evrim ve devrim aflamas› olmak üzere iki aflamada for-müle ederler.

Her iki aflamada da proletaryan›n devrimci taktikleride¤ifliktir.

Devrim aflamas› k›sa bir dönemdir. Bu aflama, verilisosyal düzenin alt üst olmas› aflamas›d›r. Bu k›sa aflama-da proletaryan›n ve onun öncüsünün takti¤i hücumdur;gündemde tek bir madde yaz›l›d›r: AYAKLANMA! Bu dö-nemde proletaryan›n takti¤i verili devlet mekanizmas›n›parçalayarak, proletaryan›n devrimci iktidar›n› kurmak-t›r. Marks ve Engels bu takti¤e, Frans›zlar›n ihtilâlci at›l›mve geleneklerinden esinlenerek Frans›zca konuflma ad›n›koymufllard›r. Marks ve Engels'e göre ayaklanma bir sa-natt›r.

“Günümüzde ayaklanma gerçekten savafl tü-ründe bir sanatt›r ve ihmal edildi¤i zaman, ihmaleden partinin mahv›na sebep olacak kurallaraba¤l›d›r... Önce oyununuzun sonuçlar›yla karfl›lafl-maya tamamen haz›r olmad›kça ayaklanma ile oy-namay›n›z... ‹kinci olarak ayaklanma bir kere bafl-lad› m›, en büyük azimle ve hücum plan›nda yü-rür. Savunucu bir eylem her silahl› ayaklanman›nölümüdür... Devrimci politikan›n bugüne kadar bi-linen en büyük üstad› Danton'un dedi¤i gibi: 'At›l-

299

Bütün yaz›lar

Page 301: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ganl›k, at›lganl›k ve yine at›lganl›k'.” (FriedrichEngels, Germany, Revolution and Counter-Revolu-tion, International Publishers 1932, Sy: 100)(6)

Görüldü¤ü gibi, flartlar olgunlaflmadan, asla ihtilâlleoynanmamal›d›r. Ama ihtilâl 盤›r› bir kere aç›ld› m› dur-maks›z›n hücuma geçmek, hergün ne kadar küçük olur-sa olsun zaferler kazanarak mütereddit unsurlar› kenditaraf›na çekmek ve de düflman› gafil avlamak için sald›r-mak flartt›r.

Proletaryan›n devrim dönemindeki takti¤i budur.

Bu k›sa süren devrim aflamas›na kadar proletaryan›nöncü müfrezesinin görevi nedir, oturup beklemek mi?De¤il elbette, devrim aflamas›na nazaran oldukça uzunsüren bu aflamada proletarya partisinin görevlerine ilifl-kin, Marks ve Engels'in görüfllerini Lenin, flu flekilde nak-letmektedir:

“Proletarya takti¤i evrimin her aflamas›nda, heran›nda, insanl›¤›n tarihindeki objektif bak›mdankaç›n›lmaz olan flu diyalekti¤i hesaba katmak zo-rundad›r: Bir yandan siyasi durgunluk dönemle-rinden, yani bar›fl içinde geliflmeden yararlan›p ön-cü s›n›f›n›n bilincini, gücünü ve dövüflkenli¤ini ar-t›rmak üzere, kaplumba¤a ad›mlar›yla ilerlemek;öte yandan da bütün bu çal›flmay› öncü s›n›f›n sonhedefine yönelterek düzenlemek suretiyle iflçi s›n›-f›n›, yirmi koca y›l› içinde toplayan, büyük ifllerdebüyük ifller baflarmaya yeterli hale getirmek.”(Proletaryan›n S›n›f Mücadelesi Takti¤i, Marksiz-min Kayna¤›, sy: 44)

300

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((66)) Aktaran Pomeroy, Gerilla Savafl› ve Marksizm, s: 52

Page 302: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Bu uzun dönemin devrimci mücadelesi içeride opor-tünizme karfl› amans›z ideolojik mücadele vermek, öncüs›n›f›n bilincini ve gücünü yükseltmek, e¤itmek, d›flar›da

ise proletaryan›n sendikal mücadelesinden halk kitleleri-nin ekonomik ve demokratik mücadelesine kadar kitlele-rin günlük mücadelesini örgütlemekten, mevcut gericiyönetime karfl›, demokratik muhalefetin en solunda yeralarak, siyasi muhalefeti yönlendirmeye kadar her çefliteylem biçimini kapsar. Marks ve Engels proletaryan›n buaflamadaki devrimci diline, Alman proletaryas›n›n ide-olojik-teorik seviyesinin yüksekli¤inden ve halk kitleleri-ni kendi saflar›na çekmekteki maharetinden dolay› Al-manca konuflma demifllerdir. Görüldü¤ü gibi, proletarya-n›n taktikleri, somut flartlara ve durumlara göre biçimlen-mektedir. fiartlar de¤iflince taktikler de de¤iflmektedir.

Proleter devrimcisi, her iki dili de yerinde ve zaman›n-da kullanan kiflidir. Marks'›n Ludwig Feurbach'tan esinle-nerek söyledi¤i gibi, devrimci: “Frans›z kalbine ve Almankafas›na” sahip olan savaflç›d›r. Proletarya partisi ise, enküçük reformist hareketten devrimci tedhiflçili¤e kadarher çeflit eylem biçimini, yerinde ve zaman›nda gündemmeselesi yapan, diyalektik ve tarihi materyalizmin teme-li üzerinde kurulmufl olan savaflç› bir örgüttür.

Devrim hareketinde ortaya ç›kan bütün sa¤ ve “sol”sapmalar›n temelinde, bu iki aflaman›n devrimci taktikle-rini birbirine kar›flt›rmak; ya evrim aflamas›nda Frans›zcakonuflmaya kalk›flmak ya da devrim aflamas›nda halaAlmanca hitapta ›srar etmek veyahut her iki aflamada dao aflamalar›n dilini bozuk konuflmak yatmaktad›r. (Birbaflka deyiflle, bütün sapmalar›n nedenini, devrim teori-sindeki ikili yönün, herhangi bir yan›n› ihmal etmek veyaabartmak fleklinde özetlemek mümkündür).

Marks ve Engels, hayatlar› boyunca her iki sapma ileen sert flekilde mücadele etmifllerdir. Bilimsel Sosyalizm

301

Bütün yaz›lar

Page 303: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

bir bak›ma, bir yandan objektif flartlar olgunlaflmadanFrans›zca konuflmaya çal›flan, kitlelerden kopuk, komp-locu, iktidara el koyma manevralar› yapan Blanquistlere,Bakuninciler ve de Marks ve Engels'in “devrim simya-gerleri” diye adland›rd›klar› Alman Kaba Komünistlerine,öte yandan Proudhoncu ve Lassalleci reformistler ile,proletaryan›n siyasi mücadelesini, kapitalizmin istekleri-ne uygun bir alana sokmaya çal›flan ‹ngiliz ve Alman kü-çük-burjuva reformistlerine karfl›, Marks ve Engels'in ha-yatlar› boyunca devrimci prati¤in içinde vermifl olduklar›teorik-ideolojik mücadelelerle flekillenmifltir.

Evrim ve devrim aflamalar›n› belirleyen etkenler ne-lerdir? Devrim konaklar› tesadüflere mi ba¤l›d›r? De¤ildirelbette. Devrimlerin bir yasas› vard›r. Marks ve Engelsdevrim aflamas›n› devrimci buhrana ba¤lamaktad›rlar.(Proletaryan›n bilinç ve örgüt seviyesinin de devrim içinyeterli olmas› flartt›r).

Devrimci bunal›m kavram› uzun süre Marks ve En-gels'de aç›k ve net bir kavram niteli¤ine sahip olamam›fl-t›r. Devrimci bunal›m kavram›n›n bu bulan›k durumun-dan dolay›, Marks ve Engels 1848 ihtilâllerinde yan›lm›fl-lard›r.

Bilimsel Sosyalizmde devrimci buhran program›, eko-nomik buhran, sosyal buhran, siyasi buhran ve süreklibuhran gibi çeflitli unsurlar› ihtiva etmektedir.

Yukarda da belirtti¤imiz gibi, Bilimsel Sosyalizm'de bubuhranlar teorisi, Kapital'e kadar oldukça bulan›kt›r.Marks ve Engels, Manifesto'da “Dönem dönem ortayaç›kmalar›yla burjuva toplumunun varl›¤›n› her an dahabüyük tehlikeye düflüren ticari buhranlar› anmak yeter”(s: 54) demektedirler. Bu ekonomik buhranlar, her defa-s›nda tehlikesi daha da artan, burjuva ekonomisinin ha-yat›n›n sonuna kadar devam edecek olan kalp krizleridir.

302

Bütün yaz›lar

Page 304: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Bu buhranlar ayn› zamanda sosyal buhranlar› da yarat›r-lar. Fakat bir devrimin olabilmesi için bu iki buhran›n var-l›¤› yetmez; devrimin objektif flartlar›n›n olgun olabilmesiiçin, ekonomik buhran›n yan›nda, sosyal bunal›m›n de-rinleflmesi(7) ve burjuva yönetimini alafla¤› etmeyi sa¤la-yacak politik buhran›n varolmas› flartt›r. (Böyle bir poli-tik buhran›n olmas› da, sosyal bunal›m›n derinleflmesi veekonomik bunal›m›n varl›¤›na ba¤l›d›r).

E¤er bu üç bunal›m bu flekilde son haddine ulaflmaz-sa, devrim olamaz. (Devrim için, devrimin objektif flart-lar›n›n olgunlaflmas› flartt›r.)

Marks ve Engels'in, 1848 ihtilâlleri s›ras›nda, kullan-d›klar› devrimci bunal›m kavram›, ekonomik ve derinlefl-meyen sosyal bunal›m› içermektedir. Marks ve Engels,1848 ihtilâlleri patlak verdi¤i zaman, beklenen an›n geldi-¤ini zannetmifllerdi. Ve patlak veren buhran›, kapitalizminsürekli ve son buhran› olarak düflünmüfllerdir. Bu günler-de Marks ve Engels, gerileme ve duraklama olmaks›z›npolitik iktidar› ele geçirip sosyal dönüflümün yap›labilece-¤ini ummaktad›rlar. Bu konuda diyor ki Engels:

“... Bizim için o zaman geçerli flartlar alt›nda bü-yük mücadelenin nihayet bafllad›¤›na ve tek biruzun ve kar›fl›k devrim döneminde (sürekli devrimkastedilmektedir) sonuçland›r›lmas› gerekece¤ineve fakat en nihayet ancak proletaryan›n nihai zafe-riyle bitece¤ine hiç bir flüphe olamazd›.” (Fransa-’da S›n›f Mücadelelerine Önsöz, s: 12)

303

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((77)) Sosyal Bunal›m›n Derinleflmesi: Toplumda emekçilerin fakirlefl-mesinin son haddine varmas›d›r. Yani burjuva toplumunda s›n›flar ku-tuplaflmas›n›n derinleflmesidir. Üretim iliflkilerinin, üretici güçlerin ge-liflmesine iyice köstek olmas›d›r.

Page 305: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Ve yine Engels 1848-50 y›llar› aras›nda bu flekildekendileri gibi düflünenlerin yan›ld›klar›n› aç›k yürekliliklesöylemektedir:

“Tarih bizi ve bizim gibi düflünenlerin hepsinihaks›z ç›kard›. Avrupa k›tas›nda ekonomik gelifl-me durumunun, o zaman kapitalist üretimin orta-dan kalkmas›na imkan verecek flekilde olgunlafl-maktan çok uzak oldu¤unu gösterdi (...) Ve o za-man burada anlatt›¤›m›z dönemden yirmi y›l son-ra bile, bir iflçi s›n›f› iktidar›n›n ne kadar imkans›zoldu¤u, bir kere daha ispatland›.” (age, s: 16-18,Ayr›ca bak›n›z, Manifest'in 1888 tarihli ‹ngilizceBask›s›na Önsöz).

1850 y›llar›nda objektif flartlar›n yetersizli¤inden dola-y›, bir proletarya devriminin olmas›n› beklemenin yanl›floldu¤unu Marks da söylemektedir:

“Burjuva flartlar›n›n izin verdi¤i kadar bir bol-lukta, burjuva toplumunun üretici güçlerinin gelifl-ti¤i böyle bir genel refah mümkün oldu¤una göregerçek bir devrimden bahsedilemez. Böyle bir dev-rim ancak bu iki faktörün, yani mevcut üretici güç-lerle burjuva üretim biçimlerinin birbirleriyle çat›fl-ma haline girdikleri zaman söz konusu olabilir...Yeni bir devrim ancak yeni bir krizin ard›ndan ge-lecektir ve birisinin gelmesi ne kadar kesin ise öte-kinin gelmesi de o kadar kesindir.” (Fransa'da S›-n›f Mücadeleleri, s: 159)

Marks, 1848-50 dönemi aras›nda objektif flartlar›n ye-tersizli¤inden dolay› proletaryan›n her devrimci at›l›m›n›ngiderek c›l›zlaflt›¤›n› ve söndü¤ünü söylemektedir:

“Hareketin her hamle kazan›r gibi oluflunda, ön-deki yerini yeniden almaya u¤raflt› (proletarya),fakat her defas›nda biraz daha zay›flad› ve her de-

304

Bütün yaz›lar

Page 306: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

fas›nda elde etti¤i sonuç daha c›l›z oldu.” (LouisBonaparte'in Darbesi, s: 28)

Bütün bu ifadelerden sonra, devrimci bunal›m kavra-m›, Manifest'tekinden daha fazla aç›kl›k kazanmaktad›r.Marks'›n dedi¤i gibi, üretimin sosyal niteli¤i ile üretimaraçlar›n›n özel mülkiyeti aras›ndaki çeliflki antagonizmakazanmadan, kapitalizm üretici güçleri gelifltirme imkan-lar›na sahipken, kapitalizmin devrevi ekonomik krizleribir devrime yol açamazlar. Aç›kt›r ki, üretim düzeni diya-lektik bir bütündür. Her diyalektik bütün gibi, bu da, bir-li¤i, beraberli¤i ve de ayr›lmay›, z›tl›¤› ihtiva eder.

Bir yandan belli bir tarihi anda mevcut üretim iliflkile-rinin, üretici güçlere uygun düflmesi, onlar› kamç›lamas›,gelifltirmesi, öte yandan baflka bir tarihi anda ayn› üreti-ci güçlere ters düflmesi, geliflmesini frenlemesi; iflte birüretim düzeninin diyalekti¤i budur.

Üretici güçlerle üretim iliflkileri aras›ndaki temel çelifl-meden bir dizi çat›flma do¤ar. Bu çat›flmalar; üretim iletüketim aras›nda ekonomik, s›n›flar aras›nda, proletaryave emekçilerle burjuvazi ve burjuvazinin çeflitli fraksiyon-lar› aras›nda sosyal ve proletarya ile burjuvazi aras›nda,burjuva devlet ve düzenini y›kma veyahut muhafaza et-me mücadelesi fleklinde siyasal niteliktedir.

Devrim an›, bu temel çeliflkilerin son hadde varmas›dolay›s›yla üç buhran›n, tek bir buhran halinde kaynafl›p,derinleflmesi, yani devrimci buhran›n var olmas› halidir.Ayaklanma ancak böyle bir durumun varl›¤› halinde sözkonusu olabilir.

Marks, Fransa'daki (1848-50 aras›) s›n›f mücadelesi-nin geniflleyebilmesi ve Avrupa devrimine (dünya devri-mi anlam›nda) var›labilmesi için, bütün Avrupa uluslar›n›karfl› karfl›ya getirecek bir dünya savafl›n›n mevcudiyeti-ni flart koflmaktad›r. Birinci Dünya Savafl›n›n, dünyan›n

305

Bütün yaz›lar

Page 307: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ilk büyük proleter devrimine yol açmas› gerçe¤ine baka-rak, Marks'›n bu düflüncesinin, gerçekten de büyük birkehanet, ama bilimsel bir kehanet olmad›¤›n› söylemekimkans›zd›r. (Tabii Marks'›n kehanetinin önce devrimin‹ngiltere'de olaca¤› ve proleter devriminin bütün Avru-pa'daki ülkelere yay›laca¤›na iliflkin k›sm›n›n gerçeklefl-medi¤i bilinen bir gerçektir. Fakat, burada önemli olankapitalist ülkeleraras› bir dünya savafl›n›n proleter devri-mine yol açaca¤›n›n kahince gözlenmesidir). Diyor ki bukonuda Marks:

“Frans›z toplumunun içindeki s›n›flar mücade-lesi, bütün uluslar›n karfl› karfl›ya geldi¤i bir dün-ya savafl› halinde genifller. Dünya ölçüsünde birçözüme, ancak dünya pazar›na hakim olan ulu-sun, yani ‹ngiltere'nin bafl›na bir dünya savafl› do-lay›s›yla proletaryan›n geçmesi sonucunda yak-laflmak mümkündür. Orada bitiminde de¤il, örgüt-lenmesinin bafllang›c›nda bulunan devrim, k›sa so-luklu de¤ildir. Bugünkü kuflak, Musa'n›n çölleregötürdü¤ü yahudilere benziyor. Fethetmek zorun-da oldu¤u sadece yeni bir dünya de¤ildir, yenidünya ile boy ölçüflebilecek olan insanlara yer aç-mak için kendini feda etmesi gerekmektedir.”(Fransa'da S›n›f Mücadeleleri, s: 132).

Engels, ilk proletarya devrimi gerçe¤ine iliflkinMarks'›n bu kehanetini, Marks'›n bunlar› söylemesindenotuz küsur y›l sonra, ilk proleter devriminden otuz küsury›l önce, 15 Aral›k 1887'de, daha da mükemmellefltire-rek, kendilerinden sonraki proleter devrimcilerine, dev-rim zaman›n› haber vermektedir. (Engels'in bu uyar›s›nasadece Rusya'da, Lenin ve Bolflevikler uymufllard›r).

Diyor ki bu konuda Engels:

“... Prusya-Fransa için bir dünya savafl› d›fl›nda

306

Bütün yaz›lar

Page 308: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

art›k baflka bir savafl mümkün de¤ildir, ve bu sa-vafl bugüne kadar hayal edilmemifl bir ölçüde vefliddette olacakt›r. Sekiz-on milyon asker birbirinik›racak ve böylece bütün Avrupa'y› çekirge sürü-lerinin bile beceremeyece¤i flekilde soyup so¤anaçevirene kadar, h›rsla yiyip yutacaklard›r. Otuz y›lsavafllar›n›n y›k›m› 3-4 y›la s›¤acak ve bütün k›ta-ya yay›lacak; açl›k, veba, ordularda ve halk kitle-lerinde son haddine ulaflm›fl ›st›rap ve tehlikeninyaratt›¤› bir çöküntü; ticaret, sanayi, bankac›l›ktakurdu¤umuz suni mekanizman›n genel iflasla so-nuçlanmas›n›n do¤urdu¤u umutsuz kar›fl›kl›k; es-ki devletler ile bunlar›n geleneksel devlet felsefesi-nin çöküflü öylesine bir hal alacak ki, düzinelerletaç kald›r›mlarda yuvarlanacak ve kimse dönüpbakmayacak; nas›l sona erece¤i ve mücadeledenkimin galip ç›kaca¤›n› kestirmek imkans›zl›¤›; yal-n›z tek bir sonuç kesinlikle belli: genel bir bitkinlikve iflçi s›nf›n›n nihai zaferi için flartlar›n haz›r-lanmas›.

Son hadde ulaflm›fl karfl›l›kl› silahlanma yar›fl›sistemi nihayet meyvalar›n› vermeye bafllad›¤› za-man durum budur... Savafl, belki de bizi geçici ola-rak geriye itebilir, kazand›¤›m›z birçok mevzileribizden kopart›p alabilir. Fakat tekrar kontrol alt›naalamayaca¤›n›z güçleri bir defa bafl› bofl b›rakt›n›zm› her fley kendi bildi¤i gibi hareket edebilir: Dra-m›n sonunda siz mahvolursunuz ve proletaryan›nzaferi ya kazan›lm›fl olur ya da herhalde (doch) ka-ç›n›lmaz hale gelir.” (Lenin, Sosyalizm ve Savafl, s:172-173)

307

Bütün yaz›lar

Page 309: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

III- SÜREKL‹ BUHRAN VE

SÜREKL‹ DEVR‹M TEOR‹S‹

1848'den 1850 sonbahar›na kadarki süreç içindeMarks ve Engels'in devrim perspektifleri sürekli devrim-dir. Bu stratejik görüfl o dönemi yanl›fl de¤erlendirmeninbir sonucudur. Marks ve Engels, 1847'deki iki büyük kri-ze (1847 dünya ticaret ve sanayi krizi ile tar›m krizine)bakarak, kapitalizmin art›k son saatlerinin geldi¤ini, bü-yük mücadelenin nihayet bafllad›¤›n›, sosyalist devrimlerça¤›n›n aç›ld›¤›n› zannetmifllerdi. Yani, Marks ve Engels1847'de patlayan dünya ölçüsündeki kapitalizmin eko-nomik buhran›n›, sistemin sürekli ve son buhran› sanm›fl-lard›r. ‹flte, bu sürekli devrim teorisi, sürekli bunal›m te-orisinin bir ürünüdür.

1847-50 döneminde, Marks ve Engels, Fransa'da vede Avrupa'da proletarya devriminin yak›n bir zaman için-de olaca¤›n› düflünerek, Almanya'daki gecikmifl burjuvademokratik devrimine, proletaryan›n önderlik etmesinisavunuyorlard›. Bu dönemde Marks ve Engels, teorik vepratik çal›flmalar›n›n ço¤unu Almanya üzerinde yo¤un-laflt›rm›fllard›:

“Komünistler dikkatlerini en çok Almanya üstü-ne çeviriyorlar, çünkü bu ülke, Avrupa uygarl›¤›-n›n daha ileri flartlar›nda, XVII. yüzy›lda ‹ngiltere-’de, XVIII. yüzy›lda Fransa'da olandan çok dahageliflmifl bir proletarya ile yap›lmak durumundakibir burjuva devriminin efli¤indedir ve çünkü Al-manya'daki burjuva devrimi, onun hemen ar-d›ndan gelecek bir proletarya devriminin ilk ad›-m› olacakt›r”. (Marks, Engels, Manifesto, s: 91)

Görüldü¤ü gibi, Marks ve Engels'in Almanya için ön-gördü¤ü devrim sürekli devrimdir. Ve bu sürekli devrim,

308

Bütün yaz›lar

Page 310: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

aflamas›z de¤il aflamal› devrim teorisidir. Buras› son de-rece önemlidir. Lenin'in emperyalist dönemde hayata uy-gulad›¤› bu teoriyi, Trotçkist sürekli devrim teorisindenay›ran temel özellik budur. 1849'un Almanyas› için sü-rekli devrimi sadece Marks ve Engels öngörmüyordu.Gosttschalk ve taraftarlar› da sürekli devrimi öngörüyor-lard›: ama onlar›n sürekli devrimi aflamas›z veya tek afla-mal› bir devrimdir.(8) (Köylülerin devrimci potansiyeliniküçümseme, proletaryan›n ittifaklar›n› reddetme; bu te-orinin özü budur) ve Marks'›n aflamal› devrim önerisine(önce burjuva devrimi, sonra proleter devrimi) fliddetleçat›yorlard›: “Neden kan›m›z› dökecekmifliz? Sizin bildir-di¤iniz gibi, vaiz bey, (Marks kastediliyor) orta ça¤ ce-henneminden kurtulaca¤›z diye... kapitalizm taraf›na m›koflmal›yd›k.”

Derhal proletaryan›n devrimci iktidar›n› kurarak sürek-li devrim yoluyla komünizme geçmeyi ileri süren Gottsc-halk ve taraftarlar›na karfl›, Marks ve Engels, Alman-ya'daki “gelen devrimin” görevinin derebeylik kal›nt›lar›n›silip süpürmek, burjuva demokrasisini derinlefltirmek ol-du¤unu, onlar›n söyledi¤i gibi bir tarihi görevin üstündenatlayarak geçmenin imkans›z oldu¤unu söylüyorlard›.

Marks ve Engels'in öngördü¤ü aflamal› devrim teorisi-nin temelinde, Almanya'daki gecikmifl burjuva devrimini,liberal burjuvaziyi karfl›ya alarak bizzat proletaryan›n, kü-çük-burjuva demokratlarla ittifak kurarak yapmas› veproletaryan›n hiç durmadan, devrimi sürekli k›larak sos-yalizme geçmesi düflüncesi yatmaktad›r. Bu teoriye göre:Liberal burjuvazi karfl›ya al›nmal›d›r, çünkü liberal burju-

309

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((88)) Trotçki'nin Marks'a dayand›rmaya çal›flt›¤› sürekli devrim te-orisinin özü, Kaba Komünistler'den Gottschalk ve Weitling'lere aittir.Yani Trotçkist sürekli devrim teorisi, Marksist bir teori de¤ildir.

Page 311: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

vazi korkak ve zay›ft›r, Fransa'da olanlardan sonra ürk-müfltür, feodallerle anlaflarak devrime ihanet etmifltir. Buyüzden Almanya'daki burjuva devrimi, ancak liberal bur-juvazi karfl›ya al›narak, yani ona ra¤men gerçekleflebilir.

Bununla beraber bu devrim, sosyalist bir devrim olma-yacakt›, “cumhuriyetçi ve sosyal” bir devrim olacakt›. Fe-odal ve mahalli aristokrasi devrilecek, herkese oy hakk›tan›nacak, köylüler serf durumundan kurtar›lacak, özgürvatandafl durumuna getirilecek ve de burjuva demokrasi-si derinlefltirilecekti. Fakat özel mülkiyet, kapitalist sömü-rü ve s›n›flararas› çat›flma devam edecekti. Ancak özelmülkiyetin yan›nda kamu mülkiyeti de, proletaryan›n yö-netime kat›lmas› ölçüsünde yer alacakt›. Yani proletaryaekonominin ve üretimin düzenlenmesinde söz sahibi ola-cakt›. Devletin s›n›fsal niteli¤i ise karma olacakt›. ‹ktidar,iflçilerin, köylülerin ve radikal küçük-burjuvazinin ortakiktidar› olacakt›. Böylece “sosyalist demokrasiye” do¤ruyeni bir hamlenin flartlar› yarat›lm›fl olacakt›. Ancak unut-mamak gerekir ki, demokratik küçük-burjuvazi k›rlardafeodal mülkiyetin tasfiyesinden sonra, onun yerine, küçükkapitalist üretimi (ve mülkiyeti) yayarak, kendi hakimiye-tini sa¤lamak isteyecekti. Yani devrimi “mümkün oldu¤ukadar çabuk” durdurmaya çal›flacakt›. Proletarya ona buf›rsat› vermemelidir. Derhal ba¤›ms›z bir parti olarak ör-gütlenip, devrimi sürekli k›lmal›d›r.

“Küçük-burjuva demokratlar... devrimi bir anönce sona erdirmek isterken, az çok varl›kl› bütüns›n›flar iktidardan uzaklaflt›r›lmad›kça, proletaryadevlet iktidar›n› ele geçirmedikçe, sadece bir ülke-de de¤il dünyan›n belli bafll› bütün ülkelerindeproleter örgütleri, bu ülkeler proleterleri aras›ndarekabeti durduracak ölçüde geliflmedikçe ve üreti-ci güçler, hiç de¤ilse tayin edici nitelikte güçler,proleterlerin elinde toplanmad›kça, görevimiz dev-

310

Bütün yaz›lar

Page 312: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

rimi sürekli k›lmakt›r.” (Marks ve Engels'in MerkezKomitesi Kanal›yla, Komünist Ligas›na Hitab›’n-dan, aktaran Stalin, Leninizmin ‹lkeleri, s: 38)

Sonradan emperyalist dönemin Marksizminin devrimteorisi olacak olan Marks ve Engels'in sürekli devrim te-orisi iflte budur.

Dikkat edilecek olursa, Marks ve Engels'in süreklidevrim teorisi, dört ana unsuru ihtiva etmektedir:

1) Sürekli devrim teorisi, sürekli buhranlar teorisininsonucudur. (Sürekli buhran, kesiksiz buhran de¤ildir. Bu,kapitalizmin öldürücü buhran›n›n zaman zaman kesilme-si fakat yok olmamas› demektir. Bir baflka deyiflle, kapi-talizmin ölüm döfle¤ine girmesi, zaman zaman komadanç›kmas›, düzelmesi ama döflekten kalkamamas›d›r.)

2) Sürekli devrim teorisi, Avrupa devriminin yak›n ol-mas› düflüncesine dayan›r.

3) Sürekli devrim teorisi, o zamana kadar burjuvazininordusu say›lan köylülerin, proletaryan›n ordusunu teflkiletmesi düflüncesine dayan›r. Bu teori genifl köylü y›¤›nla-r›n›n burjuvazi taraf›ndan de¤il, proletarya taraf›ndan fe-odalizme karfl› kanalize edilmesini öngörür. Bir baflka de-yiflle, sürekli devrim teorisi, köylülerin devrimci potansi-yelinin Marksist analizidir.

4) Marks ve Engels'in sürekli devrim teorisi, Alman-ya'da gecikmifl burjuva devrimine proletaryan›n önderliketmesini ve bu proletaryan›n, -Avrupa proletaryas›n›nözellikle Frans›z proletaryas›n›n- yard›m›yla, durmaks›-z›n, sosyalist devrime yönelmesi düflüncesine dayan›r.

Özetlersek bu teorinin özü, köylü kitlelerinin devrimcipotansiyelinin do¤ru de¤erlendirilmesine, proletaryan›nönderli¤inde devrim do¤rultusunda kanalize edilmesinedayanmaktad›r.

Gottschalk ve etraf›ndaki “Kaba Komünistler”in sürek-

311

Bütün yaz›lar

Page 313: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

li devriminde ise, köylü kitlelerinin devrimci potansiyeliniküçümseme, ekonomik ve sosyal determinizmin belirleyi-cili¤ini önemsememe (bunlar bir tarihi dönemin atlanabi-lece¤ini savunuyorlard›) temeldir. (Sol sapma) Trotçki'ninsürekli devrim teorisinin de temelinde bu düflünce yat-maktad›r. ‹leriki bölümlerde görece¤imiz gibi, ihtilâlci insi-yatiften yoksun olan bütün sa¤ oportünistler ve pasifistlerde, daima görünüflte proletaryaya s›k› s›k› sar›larak, köy-lü kitlelerinin devrimci potansiyelini az›msayarak, pasi-fizmlerine ideolojik k›l›f bulmaya çal›flm›fllard›r.

Görüldü¤ü gibi, bütün “sa¤” ve “sol” sapma, proletar-yaya tek bafl›na kald›ramayaca¤› kadar yük yüklemedeve köylülerin devrimcili¤ini küçümsemede birleflmekte-dirler. Sa¤ ve “sol” sapmalar›n ortak yan› budur. (1905Rus Demokratik Devrim döneminde, en “sol”da gözükenTrotçki'nin menflevik öze sahip olmas›n›n temelinde buyatar).

Bafl›nda da belirtti¤imiz gibi, Marks ve Engels, sonra-dan bu teoriyi terketmifllerdir. (1850'lerden sonra) Çün-kü bu teori, kapitalizmin sürekli bunal›m teorisine dayan-maktad›r. Oysa 1850'ler, kapitalizmin üretici güçleri ge-lifltirdi¤i, kamç›lad›¤›, burjuva anlam›nda toplumun refahiçinde oldu¤u y›llard›r. (Bilindi¤i gibi, kapitalizm süreklibuhrana, emperyalist dönemde girmifltir). Ve Marks veEngels'in kapitalizmin “sürekli ve son” buhran› zannettik-leri, 1847 ekonomik buhran›, ne sürekli buhrand› ne dekapitalizmin son buhran›yd›.

Marks ve Engels, 1850 sonbahar›nda yan›lg›lar›n› an-lad›lar. (Bkz. ‹kinci Bölüm). Ve bu bunal›m›n devrevi birbunal›m oldu¤unu söylediler. Daha kapitalizm sürekli vekesintisiz bunal›mlar dönemine girmemiflti. Bundan son-raki y›llarda Marks kapitalizmin buhranlar› meselesi üze-rine e¤ildi. Ve kapitalizmin devrevi buhranlar›n› ve siste-min genel buhran›n› Kapital'de etrafl› bir flekilde inceledi.

312

Bütün yaz›lar

Page 314: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Marks kapitalizmin bu devrevi buhranlar›n›n özünün “kâ-r›n normal oran›n alt›na düflmesi”ne dayand›¤›n›, bu dev-revi bunal›mlar›n afl›r› üretimin fazlal›klar›n› emerek eko-nomiyi temelde düzenledi¤ini, yap›y› tedavi etti¤ini ve deher devrevi buhrandan sonra bir nispi refah dönemininbafllad›¤›n› aç›k bir flekilde Ekonomi Politi¤in Elefltiri-si'nde ortaya koydu. (Bkz. Kapital, cilt. 5, s: 694-95).

Bu analizlerinin sonucu Marks kapilizmin o ça¤dakigeliflme durumundan dolay› sürekli bir buhran›n (o dö-nem için) söz konusu olamayaca¤›n› anlayarak, bu sü-rekli devrim teorisini terketti. Ve bu teori uzun y›llar ter-kedilmifl ve unutulmufl bir teori olarak bir kenarda kald›.Ta ki, kapitalizm gerçekten sürekli (genel) buhranlar dö-nemine yani emperyalist aflamaya girene kadar. Bu süreiçinde Marksist devrim teorisinde daima ekonomik vesosyal determinizm (determinist yön) a¤›r bast›.

Lenin 20. yüzy›l›n bafl›nda, kapitalizmin ekonomik vepolitik alanda eflit oranda geliflmeme kanununu -bu kanu-nun ilk ipuçlar› Marks'›n ekonomi politi¤i elefltirirken yap-t›¤› soyutlamalarda vard›r- bularak, onun en yüksek afla-mas› olan emperyalizm teorisini formüle ederek, kapitaliz-min sürekli ve son buhranlar ça¤›n›n bafllad›¤›n›, Marks veEngels'in “bekledikleri büyük mücadele an›n›n” art›k gel-di¤ini söyleyerek, Rus proletaryas›n›n devrim teorisinin,sürekli veya kesintisiz devrim teorisi oldu¤unu ilan etti.

‹kinci Enternasyonal'in sözcüleri ve partileri, özelliklebu kuruluflun Rusya kolu olan Menflevikler, Marks ve En-gels'in sürekli devrim meselesinde yan›ld›klar›na iliflkinsözlerini, mekanik yorumlad›lar. Marks ve Engels'in, otarihi flartlar alt›nda, -tekel öncesi dönemde- kapitalizminsürekli buhranlar›n›n mümkün olamayaca¤›n›, dolay›s›y-la da sürekli devrim teorisinin geçerli say›lamayaca¤›nailiflkin de¤erlendirmelerini, emperyalist dönemin flartla-r›nda kapitalizmin sürekli bunal›mlar dönemine girdi¤i

313

Bütün yaz›lar

Page 315: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

gerçe¤ini hesaba katmayarak, bir dogma fleklinde, herflart alt›nda geçerliymiflcesine ele ald›lar. (Bu ele al›fllar›sa¤ oporünizmin ve pasifizmin de¤iflmez karakteridir).

Bunlar, somut durumlar›n somut tahlilini bir yana b›-rakarak, Marks ve Engels'in baflka tarihi flartlarda baflkaülkeler için öngördükleri tezlerine -devrimin kapitalizminen geliflmifl ülkede bafllayaca¤› ve bar›flç›l geçiflin demümkün olabilece¤ine iliflkin- dört elle sar›ld›lar. Oysakapitalizm, Marks ve Engels'in döneminin kapitalizmi de-¤ildi. Kapitalizm, sürekli buhranlar ça¤›na, proleter dev-rimleri ça¤›na girmiflti. Marks ve Engels'in tekel öncesidönemde hatal› olarak niteledikleri sürekli devrim teorisi,kapitalizmin sürekli buhranlar döneminde, Marksizmindevrim teorisi oluyordu.

IV- DEVR‹MC‹ fi‹DDET VE BARIfiÇIL GEÇ‹fi

Marks ve Engels, Lenin'in deyifliyle sosyalizme geçiflmeseleleri ile yani biçim meseleleri ile kendilerini ba¤›m-l› k›lmam›fllard›r. Sadece genel kural öngörmüfllerdir. Bukurala göre, proletaryan›n burjuva diktatoryas›n› alafla¤›edebilmesi için devrimci fliddete, zora baflvurmas› zorun-ludur. Zor, Marks'›n deyifliyle, bir yenisine gebe olan hereski toplumun ebesidir. Sosyal devrimin bir tek yolu var-d›r, Marks'a göre: “... Ancak, art›k s›n›flar›n ve s›n›f çelifl-melerinin bulunmad›¤› bir düzendedir ki sosyal evrimler,art›k siyasi devrimler olmaktan ç›kacaklard›r. O zamanakadar toplumun her yerinden de¤ifltirilip, düzeltilmesininarifesinde sosyal bilimin son sözü flu olacakt›r: Ya müca-dele ya ölüm, ya kanl› savafl ya da yok olma.” (Felse-fenin Sefaleti, s: 195).

Fakat Marks ve Engels hayat›n çok yönlülü¤ü karfl›-

314

Bütün yaz›lar

Page 316: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

s›nda dogmatizme düflmemek için flartl›, s›n›rlama için-de, yani amaca bar›flç› ajitasyonlarla daha çabuk ve da-ha emin ulafl›lmas› mümkün oldu¤u yerlerde, bar›flç›l ge-çiflten de bahsetmifllerdir.

Marks ve Engels “bar›flç›l yollardan sosyalizme geçi-fli” Kara Avrupa’s›ndan tamamen farkl› ve de çok de¤ifliközelliklere sahip ‹ngiltere ve Amerika için bir ihtimal ola-rak öngörmüfllerdir. Marks ve Engels'e göre bu ülkelerbar›flç›l geçifli mümkün k›labilecek özelliklere sahiptirler.Bir kere, kapitalizm K›ta Avrupa's›na k›yasla bu ülkeler-de daha gürbüzdü. Proletarya bu ülkelerde -‹ngiltere'de-nüfusun ço¤unlu¤unu teflkil ediyordu ve sendikalardaçok iyi örgütlenmiflti; ve de Kara Avrupa's› proletaryas›-na nazaran kültür düzeyi daha yüksekti. Kapitalist s›n›f,Kara Avrupa's›ndaki benzerlerine k›yasla ç›karlar›n› çokdaha iyi anlam›flt› ve uzlaflma gelene¤ine sahipti. Bütünbu özelliklerinin yan›nda bu ülkelerde burjuva devleti ya-ni bürokrasi ve militarizm, Kara Avrupa's›na k›yasla da-ha zay›f ve c›l›zd›. Bu nedenlerden dolay›, bu özellikleresahip olan ‹ngiltere ve Amerika'da proletarya burjuvaparlamentosu kanal›yla yani oy mekanizmas› arac›l›¤›y-la, “kapitalistleri sat›n alma yoluyla” iktidara gelebilirdi.

New York Tribune’de, 1851 Nisan'›nda yazd›¤› bir ma-kalesinde flöyle diyor bu konuda Marks:

“‹ngiliz iflçi s›n›f› için genel oy kullanma hakk›ve siyasi iktidar ayn› fleyi ifade eder. Proletarya nü-fusun ço¤unlu¤unu teflkil etmektedir. ‹ngiltere'degenel oy hakk›n›n kazan›lmas›, K›ta Avrupa's›ndasosyalist diye adland›r›lan herhangi bir vas›tadançok daha fazla bir ilerleme, yani sosyalizme do¤rubir ilerleme teflkil edecek; genel oy... hakk›n›n ka-zan›lmas›n›n kaç›n›lmaz sonucu iflçi s›n›f›n›n poli-tik hegemonyas› olacakt›r.”

315

Bütün yaz›lar

Page 317: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

V- “M‹LL‹L‹K” VE ENTERNASYONAL‹ZM

Bu meseleye girmeden önce millilik ve enternasyona-lizm hakk›nda Marks ve Engels'in görüflleri üzerinde k›-saca dural›m.

Marks ve Engels, somut durumlar›n somut tahlilini ya-parken, proletarya devrimine kapitalist ülkelerin bütünüaç›s›ndan bakm›fllard›r. Marks ve Engels, proletarya vedünya emekçilerinin kurtuluflunu, her fleyden önce Avru-pa'da ve Amerika'da proleter enternasyonalizminin -I.Enternasyonal'in- iktidara gelmesine ba¤lam›fllard›r. On-lar dar milli s›n›rlar içinde, millet çerçevesinde devrimmücadelesinin hapsedilmesine daima karfl› ç›km›fllard›r.Onlara göre, proletaryan›n devrimci mücadelesinin ama-c›, burjuvazinin çizdi¤i s›n›rlar› aflmak ve uluslar›n enter-nasyonalizmini gerçeklefltirmektir; proleterlerin vatan›yoktur, onlar›n vatan› enternasyonaldir.(9)

“Proleterler, bütün ülkelerde bir tek ve ayn›menfaatin; bir tek ve ayn› düflman›n, bir tek ve ay-n› savafl›n karfl›s›ndad›rlar; proleterlerin ço¤u dahaflimdiden tabii olarak milli peflin hükümlerden s›y-

316

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((99)) Bu, Marks'›n vatanseverli¤e karfl› oldu¤u anlam›nda yorumlan-mamal›d›r. Marks ve Engels'e göre proletarya, vatan› tehlikeye düfl-tü¤ü her zaman ve her yerde en önde dövüflmüfltür. Ve de dövüflme-lidir. O aç›dan sonuna kadar milli olan tek s›n›f proletaryad›r. ‹flçilerinvatan› yoktur diyen Marks, bir iflçi hükümeti olan Paris Komünü hak-k›nda flunlar› söylüyor: “Komün, böylece Frans›z toplumunun bütüns›hhatli unsurlar›n›n gerçek temsilcisi ve dolay›s›yla Fransa'n›n ggeerr--ççeekktteenn mmiillllii hhüükküümmeettii oluyordu. Ayn› zamanda bir emekçi hükümetinve eme¤in kurtuluflunun cesur savaflç›s› olarak sözün tam anlam›yla

Page 318: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

r›lm›fllard›r; onlar›n bütün hareketleri, temel bak›-m›ndan insanc›l ve milliyet karfl›t›d›r. Milliyeti yal-n›z proleterler ortadan kald›rabilirler.” (Marks)

Fakat bu, her ülkede proletaryan›n o s›n›rlar çerçeve-si içinde kendi burjuvazisi ile savaflarak, milli iktidar›n›kurmamas› anlam›nda yorumlanmamal›d›r. Tam tersine,her ülkenin iflçi s›n›f›, s›n›f olarak her fleyden önce kendiülkesinde iktidar› ele alabilecek flekilde teflkilatlanmal›,k›sa ve uzun vadeli taktiklerini, mücadele zemini olarakkabul etti¤i ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi flartlar›nayani sosyal yap›n›n tutarl› analizine, hal ve flartlar›n do¤-ru de¤erlendirilmesine dayand›rmal›d›r.

Bu aç›dan proletaryan›n s›n›f mücadelesi, içeri¤i bak›-m›ndan de¤il, sadece formu bak›m›ndan millidir.

Lassalle'cilerin etkisi alt›nda kaleme al›nm›fl olan Got-ha Program›'ndaki “‹flçi s›n›f›, bütün uygar ülkelerin iflçi-lerinin ortak çabas› olan gayretinin zorunlu sonucunun,halklar›n uluslararas› kardeflli¤i olaca¤›n› bilerek kurtu-luflu için ilk önce bugünkü ulusal devlet çerçevesi içindeçal›fl›r” metnini meseleyi dar ulusal aç›dan ald›¤› içinelefltiren Marks bu konuda flunlar› söylemektedir:

“Komünist Manifesto'nun ve daha önceki sos-yalizmin tümünün tersine, Lassalle iflçi hareketini

317

Bütün yaz›lar

eenntteerrnnaassyyoonnaall bir mahiyete sahipti.” (Fransa’da ‹ç Savafl, s: 86, siyah-lar bize ait).

Bu arada Prusya ordular›n›n istilas› karfl›s›nda vatan ve millet bay-ra¤›n› yükselten, vatan› kahramanca koruyan Frans›z burjuvazisi de¤il,proletaryas›yd›. “Paris'in mütecaviz Prusya'ya karfl› zaferi, Frans›zemekçisinin, Frans›z kapitalistleriyle devletin parazitlerine karfl› zaferiolacakt›. Milli görevler ile s›n›f menfaatleri aras›ndaki bu ihtilafta, mmiilllliissaavvuunnmmaa hhüükküümmeettii (burjuva hükümeti) bir mmiillllii iihhaanneett hhüükküümmeettiinneeddöönnüüflflmmeekkttee bbiirr aann bbiillee tteerreeddddüütt eettmmeeddii..”” (age, s: 46, siyahlar bize ait)

---------- 0 ----------

Page 319: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

en dar ulusal aç›dan kavram›flt›r. Program tasar›-s›nda Lassalle'in bu yolu izlenmektedir ve bu, En-ternasyonal'in eyleminden sonra yap›lmaktad›r!

Besbelli ki, iflçi s›n›f›, mücadele edebilmek içins›n›f olarak kendi ülkesinde örgütlenmelidir ve herülke ayr› ayr› bu s›n›f mücadelesinin sahnesidir. ‹fl-te iflçi s›n›f›n›n mücadelesi bu anlamda ulusal nite-lik tafl›r, muhtevas› bak›m›ndan de¤il, ama Komü-nist Manifesto'nun da dedi¤i gibi ‘flekil bak›m›n-dan’ ulusal.” (Gotha ve Erfurt Programlar›n›n Elefl-tirisi, s: 36)

‹flte Marks ve Engels enternasyonalizm ve “millilik”iliflkisini bu flekilde ele almaktad›r.

VI- PROLETARYA DEVR‹M‹,

TEK ÜLKEDE M‹, BÜTÜN AVRUPA'DA Ml?

Kapitalizmin dengesiz geliflmesinin henüz tam anla-m›yla tespit edilmesine imkan olmayan tekel öncesi dö-nemde, Marks ve Engels, tek bir ülkede devrimin zaferi-nin kesinleflmesinin imkans›z oldu¤unu, bir dünya çap›n-da krizin hemen ertesinde, bütün kapitalist ülkelerin pro-letaryas›n›n birlikte kurtuluflunun söz konusu edilebilece-¤ini söylemifllerdir.

Marks dar ulusal s›n›rlar içinde bir proleter devriminintamamlanmas›n›n imkans›z oldu¤una örnek olarak,1849 Haziran'›ndaki Frans›z proletaryas›n›n bozgununugöstermektedir:

“‹flçiler... Fransa'n›n ulusal s›n›rlar› içinde birproleter devrimi tamamlayabileceklerini düflü-nüyorlard›. Fakat Fransa'n›n üretim flartlar›, d›fl ti-

318

Bütün yaz›lar

Page 320: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

caretiyle, dünya piyasas›ndaki durumuyla ve bupiyasan›n kanunlar›yla belirlenmifltir. Fransa,bunlar›, bütün Avrupa’y› içine alacak ve dünyapiyasas›n›n despotu ‹ngiltere üzerinde tepkisiolan bir devrimci mücadele olmaks›z›n nas›l par-çalayacakt›?” (Fransa’da S›n›f Mücadeleleri, s: 48.siyahlar bize ait)

Marks, görüldü¤ü gibi bu y›llarda, dünya devriminin -Avrupa devriminin- bafllang›ç noktas› olarak ‹ngiltere'yigörmektedir. Marks'a göre, Fransa'daki mevcut siyasikrizin bir çözüme ulaflmas› ve proletaryan›n yönetimegeçebilmesi için, bütün dünyay› sarsan bir krizin olmas›ve bu kriz döneminde, ‹ngiltere'de bir proleter devrimininpatlak vermesi flartt›r:

“... Frans›z toplumunun içindeki s›n›flar müca-delesi, bütün uluslar›n karfl› karfl›ya geldi¤i birdünya savafl› halinde genifller. Dünya ölçüsündebir çözüme, ancak dünya pazar›na hakim olanulusun, yani ‹ngiltere'nin bafl›na, bir dünya savafl›dolay›s›yla, proletaryan›n geçmesi sonucundayaklaflmak mümkündür.” (Karl Marks, Fransa'daS›n›f Mücadeleleri. s: 132)

1847-50 y›llar› aras›nda K›ta Avrupa's›nda süreklidevrimin olaca¤›n› zanneden, sonra bunda yan›ld›klar›n›söyleyen Marks ve Engels'in devrim teorilerinde, görül-dü¤ü gibi 1850'de ihtilâlci insiyatif de¤il de, ekonomik vesosyal determinizm a¤›r basmaktad›r. Onlara göre Avru-pa devrimi üretici güçlerin geliflme seviyesi en yüksek -objektif flartlar› en olgun- ülke olan ‹ngiltere'den bafllaya-cakt›.

1850 y›l›nda ‹ngiltere’de yerleflen Marks ve Engelsuzun bir süre ‹ngiltere'ye bu gözle bakt›lar. (Dünya devri-minin bafllang›ç noktas› olarak gördüler). Fakat

319

Bütün yaz›lar

Page 321: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

1850'lerden sonra, h›zla ‹ngiliz iflçi hareketi küçük-burju-va reformizmine, trade-unioncu batakl›¤a yöneldi; ve ya-vafl yavafl iflçi ile iflveren aras›nda ortalama bir zümre, ifl-çi aristokrasisi do¤maya bafllad›. Bu aristokrasinin s›n›fmücadelesini, kapitalizmin isteklerine uygun bir yöne ka-nalize etmeyi iyi kötü baflard›¤›n› gören Marks ve Engels,‹ngiltere'den ümitlerini keserek, tekrar bütün dikkatleriniK›ta Avrupa's›na çevirdiler. Paris Komünü hareketindeFrans›z iflçisinin hunharca ezilmesinden sonra, Marks veEngels, bütün ümitlerini Almanya'daki mücadeleye ba¤-lad›lar. Ve Almanya'daki proletaryan›n muhtemel bir za-ferini, dünya devriminin bafllang›c› olarak gördüler.

Özetlersek, Avrupa devrimini bir bütün olarak görenMarks ve Engels'e göre ilk muzaffer proletarya devrimiüretici güçlerin geliflme seviyesinin az çok yüksek oldu-¤u bir Avrupa ülkesinde olacakt›. Yani Marks ve Engels'indevrim teorilerinde ekonomik ve sosyal determinizm a¤›rbasmaktad›r. ‹htilâlci insiyatifin rolü daha talidir. Fakatdevrim mihrak›n›n bat›dan -‹ngiltere'den- yavafl yavafldo¤uya do¤ru kaymas›na paralel olarak ihtilâlci insiyati-fin nispi önemi de artmaktad›r. (Ancak daima belirleyiciyön, ekonomik ve sosyal determinist yöndür).

320

Bütün yaz›lar

Page 322: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

‹K‹NC‹ BÖLÜM

EMPERYAL‹ST DÖNEM

MARKS‹ZM‹N‹N DEVR‹M TEOR‹S‹

I- SERBEST REKABETÇ‹ KAP‹TAL‹ZM‹N

TEKELC‹ KAP‹TAL‹ZME DÖNÜfiMES‹

Fransa ve Prusya savafl›ndan ve onu takiben Paris Ko-münü hareketinden, 20. yüzy›l›n bafllar›na kadar, kapita-lizm nispeten bar›flç› bir geliflim içine girdi. Bu döneme,bar›fl dönemi de diyebiliriz.

Bu evre kapitalizmin üretici güçleri gelifltirdi¤i, kamç›-lad›¤› ve burjuva anlamda refah› sa¤lad›¤›, tek kelime ilekapitalizmin gürbüzleflti¤i bir evredir. Fakat, her geliflen,güçlenen fley gibi kapitalizm de bu süre içinde kendi zay›f-l›¤›n›, çürüklü¤ünü de gelifltirdi ve güçlendirdi. Bir baflkadeyiflle kapitalizm bir yandan yükselirken öte yandan h›z-la kokuflmaya, asalaklaflmaya, tekelleflmeye yöneliyordu.

Bu dönem, bireysel kapitalizmin h›zla ortadan kalkt›-¤›, tekellerin, kartellerin ve tröstlerin ekonomiye hakimoldu¤u, serbest rekabetçi kapitalin hakimiyetinin, finanskapital tahakkümüne dönüfltü¤ü bir dönemdir.

Lenin, serbest rekabetçi kapitalizmin finans kapitaliz-

321

Bütün yaz›lar

Page 323: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mine dönüflme sürecini üçe ay›rmaktad›r: (Lenin bu sü-reci 1860'dan bafllat›yor).

“... Tekellerin tarihindeki belli bafll› evreler flöylebeliriyor: 1) Serbest rekabetteki geliflimin en yük-sek noktaya eriflti¤i 1860-1880 y›llar›: Bu dönemdetekeller henüz güçlükle farkedilebilen birer çekir-dek halindedirler; 2) 1873 krizini izleyen ve kartel-lerin büyük geliflme dönemi olan y›llar; ancakbunlar yine de birer istisna halindedirler; kararl› vesa¤lam bir durumlar› yoktur henüz. Geçici bir nite-lik gösterirler; 3) 19. yüzy›l›n sonundaki yükseliflve 1900-1903 krizi dönemi; bu dönemde kartellerbütünüyle ekonomik hayat›n temellerinden birihaline geliyor, kapitalizm emperyalizme dönüfl-müfltür...” (Emperyalizm, s: 29)

1857-60 dünya ekonomik krizinden sonra kapitalizmtam bir refah (boom) dönemine girdi. Bilim ve teknikte-ki o zamana kadar görülmemifl bulufl ve geliflmeler, ka-pitalizmi h›zl› bir geliflme ve yükselme sürecine soktu.

Bilim ve tekni¤in en son bulufllar›n› sanayiye uygula-yarak onu h›zla gelifltiren kapitalizm, büyük çapta üreti-mi dev tesislerle gelifltirdi ve yayg›nlaflt›rd›. Üretim h›zlamerkezileflip yo¤unlaflt›. Giderek bankalar, o güne kadar-ki arac› görevlerini bir yana iterek, bizzat ekonomiye ya-t›r›m yapan dev tekellere dönüflmeye bafllad›.

Kartellerin, tröstlerin ekonomik hayata hakim olmayabafllamas›n›n, özellikle bankalar›n sanayiye el atmas›n›nsonucu, küçük ve orta teflebbüsler h›zla ortadan silinme-ye bafllad›. Holding sistemi arac›l›¤›yla büyük tekellerekonominin tek hakimi haline geldiler. Ve böylece kapita-lizm, yeni bir ça¤a, finans kapital ça¤›na girdi.

“Üretimin yo¤unlaflmas›, bundan tekellerin do-¤uflu, sanayi ile bankalar›n kaynaflmas›, iç içe gir-

322

Bütün yaz›lar

Page 324: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mesi: ‹flte mali sermayenin oluflum tarihi ve bukavram›n (finans kapital kavram›n›n) özü.” (Le-nin, Emperyalizm, Kapitalizmin En Yüksek Afla-mas›, s: 60)

Ve bu geliflmenin do¤al sonucu, serbest rekabetçi dö-nemde belirgin olmayan kapitalizmin dengesiz ve kesikligelifliminin, bütün ç›plakl›¤› ile ortaya ç›kmas›, iyice be-lirginleflmesidir.

“Teflebbüslerin, endüstri dallar›n›n ve farkl› ülkelerineflitsiz ve kesintili geliflmeler içinde olmas› kapitalist re-jimde kaç›n›lmaz bir olayd›r.” (age, s: 77) Bu eflitsiz ge-liflim tekellerle birlikte ekonomide muazzam bir sermayefazlas› yaratt›. Kapitalizm, endüstriye uygun flekilde tar›-m› gelifltiremedi¤i ve de kâra göre üretim daima bir tüke-tim eksikli¤i -halk kitlelerinin açl›¤› ve yoksullu¤ununh›zla artmas›ndan dolay›- yaratt›¤› için, bu fazlal›k zorun-lu olarak, sömürge ülkelere kanalize edildi. Emtia ihrac›-na dayanan eski tip sömürgecilik politikas›, yerini serma-ye ihrac›na dayanan emperyalist sömürgecili¤e b›rakt›.Dünya bir avuç tekeller taraf›ndan paylafl›ld›. “Sermayeihraç eden ülkeler, dünyay›, kelimenin mecaz anlam›yla,aralar›nda bölüflmüfllerdir. Ama mali sermaye kürenindo¤rudan do¤ruya bölüflülmesine yol aç›yor.” (age, s:83). Ve dünyan›n bütün ülkeleri “dünya mali sermaye ifl-lemleri zincirinin halkalar›n› meydana getiriyorlar.”

Bütün bunlar olurken, teknikteki ve bilimdeki o zama-na kadar görülmemifl olan yenilikler ve bulufllar(10) kapi-talist ülkeler aras›ndaki düzey farklar›n› kapatmaya uy-

323

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1100)) Planck'›n “Quantum Teorisi”, Einstein'›n ‹zafiyet Teorisi mo-dern atom fizi¤inin temel tafllar›n› oluflturdu. Ayr›ca, endüstride seriüretim (Ford'un otomobil seri üretimi), elektrikli ve içten yanmal› mo-torlar›n kullan›l›fl›n›n genifllemesi, vs.

Page 325: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

gun ortam› haz›rl›yordu. Bu ortam içinde daha geri birkapitalist ülke, s›çramal› geliflme ile ileri bir ülkeye yeti-fliyor ve bölünmüfl olan dünyan›n yeni güçler dengesinegöre ‘daha adil’ bölüflülmesini istiyordu. Bunun kapita-listleraras› yeniden paylafl›m savafllar›na yol açmas› ka-ç›n›lmazd›.

Emperyalist aflamada kapitalizmin dengesiz ve kesik-li geliflmesi, tekelleraras› anlaflmazl›klar› derinlefltirip flid-detlendiriyordu. Bunun do¤al sonucu, emperyalist cep-hede yar›klar aç›lmas›, ve bu aç›lan gediklerde sosyaliz-min zaferinin mümkün olmas›d›r.

“Emperyalizmin neden can çekiflen kapitalizmoldu¤u, sosyalizme geçit teflkil etti¤i kolayca anla-fl›labilir; kapitalizmden do¤up geliflen tekel, art›kkapitalizmin ölümüdür. Ve onun sosyalizme geçifli-nin bafllang›c›d›r.” (Lenin)

Ve art›k tarihsel bir dönem geride kal›yordu. Tarih ye-ni bir sayfas›n› çeviriyordu. Bu yeni sayfan›n bafll›¤› pro-leter devrimleri ça¤›d›r. “Bar›fl” dönemi art›k geride kal›-yordu. Art›k proleter devrimcilerinin dünyay› yorumla-maktan de¤ifltirmeye geçecekleri, her fleyin alt üst olaca-¤›, kapitalizmin sürekli ve genel bunal›mlar›n› yaflamayabafllayaca¤› dönem bafll›yordu.

Marks ve Engels'in 1840-50 döneminde geldi¤ini zan-nettikleri “beklenen an” art›k gelmiflti.

II- MARKS‹ZM‹N “ORTODOKS” TAHR‹F‹

VE LEN‹N‹ST DEVR‹M TEOR‹S‹ (I)

Rekabetin tekele dönüfltü¤ü bu dönem sonundaki en-ternasyonal örgüt, II. Enternasyonal'dir. Kapitalizminburjuva anlamda refah› sa¤lad›¤› bu “bar›fl” döneminde,Avrupa'daki II. Enternasyonal partileri, parlamenter yol-

324

Bütün yaz›lar

Page 326: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

lardan büyük baflar›lar sa¤lad›lar. Özellikle Almanya'da-ki iflçi partisi dev seçim zaferleri kazand›. (Pek çok seçimbölgesinde oylar›n % 50'sinden fazlas›n› ald›.)

Bu dönem, bütün bar›fl dönemlerinde oldu¤u gibi sol-da pasifist ve sa¤ e¤ilimlerin palazland›¤› bir dönemdir.Kazan›lan parlamenter zaferler, II. Enternasyonal'in bü-tün partilerinin bafl›n› döndürdü. Bu dönemin hep böyledevam edece¤ini zannederek hiç savafl döneminin haz›r-l›klar› ile u¤raflmad›lar.

II. Enternasyonal'in pasifizmini Stalin flu flekilde özet-lemektedir:

“Bu devre, kapitalizmin nisbeten sakin bir gelifl-me devri, emperyalizmin felaketli çeliflkilerinin he-nüz aç›kça belirmeye vakit bulamad›¤›; iflçilerin vesendikalar›n ekonomik grevlerinin az çok 'normal'bir flekilde geliflti¤i; seçim mücadelesinin ve parla-mento gruplar›n›n 'bafl döndürücü' baflar›lar sa¤la-d›¤›, legal mücadele flekillerinin övgüleri ile gökle-re yükseltildi¤i ve legalite yoluyla kapitalizmin ye-nilece¤ine inan›ld›¤› bir çeflit savafl öncesi devreidi. Bir kelime ile bu devir, ‹kinci Enternasyonalpartilerinin kendilerini besiye çekip semizlendikle-ri ve devrimi, kitlelerin devrimci e¤itimini ciddi su-rette düflünmek istemedikleri bir devir idi.” (Leni-nizmin ‹lkeleri, s: 17)

Hayat›n›n son y›llar›nda, bu kötü gidifli gören Engels,II. Enternasyonal reformizmi konusunda Wilhelm Liebk-necht ve Kautsky'i uyarmaya çal›flt›. Engels, 1891'de Er-furt Program›n›n Elefltirisi'nde bu “bar›flç›l geçifl”e iliflkinpasifist ve parlamenter hayalleri sert bir dille elefltirdi.

Ama Engels'in bütün elefltirisi ve uyar›lar› sonuçsuzkald›: II. Enternasyonal partileri parlamentarizmin bata¤›-na iyice sapland›lar. ‹flte 1900 y›llar›nda, proleter devrim-ler ça¤›n›n bafl›nda, Avrupa solunun durumu böyle idi.

325

Bütün yaz›lar

Page 327: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

II. Enternasyonal'in partileri, kapitalizmin bar›flç›l birgeliflme gösterdi¤i yükselme döneminde elde edilen se-çim zaferlerinin sarhofllu¤u içinde, kapitalizmin bu yenidönemini hiç ama hiç anlamad›lar. Geçici bir devre olanbu “bar›fl dönemi”nin devam edece¤ini zannettiler.

Bu partiler, somut durumlar›n somut tahlilini bir yanab›rakarak, Marksizmin bir eylem k›lavuzu oldu¤unu vetarih içinde zenginleflip derinleflti¤ini unutarak Marks veEngels'in tekel öncesi dönem için öngördüklerini bir dog-ma olarak ald›lar. Hatta Marks ve Engels'in istisna flartlariçin söylediklerini bile genellefltirdiler; tam bir dogmatiz-min içine düfltüler.

Marks ve Engels'in tekel öncesi döneme iliflkin öneri-lerinin “ortodoks” yönden muhafaza edilmesi, yani don-durulmas›, onlar›n objektif durumlar›na uygun düflüyor-du. Ve bu dogmatizm, ayn› zamanda onlar›n ihanet vekorkakl›klar›na bir ideolojik k›l›f oluyordu. Marks ve En-gels'in kapitalizmin üretici güçleri henüz gelifltirdi¤i, on-lara ters düflmedi¤i yükselme dönemine iliflkin, “evrimdönemine iliflkin”, öngörmüfl olduklar› devrim teorisini,çal›flma tarz›n› ve taktiklerini, kapitalizmin genel buna-l›mlar dönemine, sosyalist devrimler dönemine uygula-maya çal›fl›yorlard›.

Marks ve Engels, tek ülkede, dar milli s›n›rlar içindebir proletarya devriminin olamayaca¤›n› söylememifllermiydi? Devrim, Marks ve Engels'in önerilerine göre, ge-liflmifl kapitalist ülkelerde, “zamandafl” olarak, dünyadevrimi fleklinde patlak vermeyecek miydi? ‹lk proletar-ya devrimi, üretici güçlerin en geliflmifl, objektif flartlar›nen olgun, demokrasinin ve proletaryan›n kültür düzeyininen yüksek oldu¤u ülkede bafllamayacak m›yd›? O yüz-den üretici güçlerin geliflme seviyesi düflük olan bir ülke-de yap›lacak olan her ihtilâlci teflebbüs, t›pk› 1849 Hazi-ran yenilgisi gibi, t›pk› Paris Komünü yenilgisi gibi, boz-

326

Bütün yaz›lar

Page 328: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

gunla sonuçlanmaya mahkumdu. Bu bak›mdan üreticigüçlerin olgunlaflmas›n› beklemek flartt›.

Ayr›ca bu partiler Marks ve Engels'in baflka tarihiflartlar için ileri sürdüklerini bu flekilde dogmatiklefltirme-leri bir yana, “istisnai” durumlar için öngördüklerini degenellefltiriyorlard›. Marks'›n nüfusun ço¤unlu¤unu prole-taryan›n teflkil etti¤i ‹ngiltere'de proleter devriminin ba-r›flç›l yollardan zafere eriflmesinin mümkün oldu¤una ilifl-kin flartl› s›n›rlamas›n› genellefltirerek, proletaryan›n dev-rim yapabilmesi için nüfusun ço¤unlu¤unu teflkil etmesi-nin flart oldu¤unu ileri sürüyorlard›. Onlara göre proletar-ya nüfusun ço¤unlu¤unu teflkil edecek ve oylar›n ço¤un-lu¤unu alarak iktidara gelecekti.

II. Enternasyonal'in partileri iflte, proleter devrimleriça¤›nda Marks ve Engels'i böyle yorumluyorlard›.

II. Enternasyonal pasifistleri, Marksizmi bu flekildedogmatiklefltirirlerken, Marksizmi eylem k›lavuzu olarakkabul eden Lenin, somut durumlar›n somut tahlilleriniyaparak, kapitalizmin emperyalizme dönüflmesi süreciniyak›ndan izliyordu. (Lenin, Emperyalizm: KapitalizminEn Yüksek Aflamas› kitab›n› 1916'da yazm›flt›r; fakat Le-nin'in 1900'lerden itibaren yapm›fl oldu¤u bütün tahliller,emperyalist dönemin çeliflkilerinin do¤rudan analizinedayanmaktad›r.)

Lenin'e göre, dönem Marks ve Engels'in dönemi de-¤ildi; kapitalizm yeni bir safhaya girmiflti. KapitalizmMarks ve Engels'in 1947-50 dönemi aras›nda girdi¤inizannettikleri sürekli ve genel bunal›mlar dönemine, cançekiflme sürecine art›k girmifltir. Ve Lenin tekelci dönem-de iyice belirginleflen kapitalizmin dengesiz ve kesikli ge-liflimini do¤ru gözleyerek, bundan tek ülkede sosyalizminzaferinin mümkün oldu¤u sonucunu ç›kard›:

“... Kapitalizmin geliflmesi, farkl› ülkelerde hiç

327

Bütün yaz›lar

Page 329: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

de muntazam olmayan bir flekilde yürümektedir.Meta üretimi sisteminde baflka türlü de olamaz.Bundan da reddedilemez bir flekilde flu ç›k›yor ki,sosyalizm bütün ülkelerde ayn› anda zafere ulafla-maz. Önce bir ya da birkaç ülkede zafere ulaflacak,ötekiler ise bir süre burjuva ya da burjuva öncesidönemde kalacaklard›r.” (Proletarya DevrimininSavafl Program›, Sosyalizm ve Savafl, s: 61)

Lenin, “ekonomik ve politik geliflmenin eflit oranda ol-mamas› kapitalizmin kesin kanunudur. Bundan sosya-lizmin, önce kapitalist ülkelerin pek az›nda, hatta bir ta-nesinde mümkün oldu¤u sonucu ç›kar” diyor. Marks veEngels'in “devrim bütün ülkelerde birden patlak vere-cektir” fleklindeki önerisinin emperyalist dönemde eski-di¤ini belirtmektedir. Lenin'e göre, Marks ve Engels'in bueskimifl önerisini, dogmalaflt›rarak tekrarlayan II. Enter-nasyonal parti ve sözcüleri, burjuvaziye hizmetten baflkabirfley yapmamaktad›rlar:

“Kendilerini çok ak›ll› sayanlar›n ve üstelik sos-yalist geçinenlerin, devrim bütün ülkelerde birdenpatlak vermedikçe iktidar›n mücadele ile ele geçiri-lemeyece¤ini iddia edenlerin her türlüsünü biliyo-ruz. Bu adamlar, bu gevezeliklerle devrime s›rt çe-virdiklerini ve burjuvazinin yan›na geçtiklerini sez-miyorlar. Çal›flan s›n›flar›n uluslararas› oranda dev-rim yapmalar›n› beklemek, herfleyin bekleyifl için-de donakalmas› demek olur. Bu saçmal›kt›r.” (Bkz.4. Bask›, Cilt: 27, s: 336, Lenin'den aktaran Stalin,Sa¤ ve Sol Sapmalar, s: 220)

Leninizme göre, proletarya devrimine o ülkenin iç ge-liflmesinin bir meselesi olarak bak›p, üretici güçlerin ge-liflmesinin yeterli olup olmad›¤›n›n tetkiki art›k geridekalm›flt›r. Emperyalist dönemde, herhangi bir ülkededevrim flartlar›, üretici güçlerin geliflme seviyesine ba¤l›

328

Bütün yaz›lar

Page 330: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

de¤ildir. Çünkü emperyalist ekonomik otarfliyi y›karak,milli özel ekonomileri, dünya ekonomisi denilen bir zinci-rin halkalar› haline getirmifltir. Ve sistemin bütünü aç›s›n-dan, bütün ülkelerde devrimin objektif flartlar› mevcuttur.Bu yüzden ilk proletarya devriminin kapitalizmin en ge-liflmifl oldu¤u, demokrasinin ve kültür seviyesinin enyüksek oldu¤u ülkede olaca¤›n› beklemek yanl›flt›r.Marks ve Engels'in tekel öncesi dönem için do¤ru olanbu önerisi, emperyalist dönemde, art›k eskimifltir. Ve Le-ninizme göre, ilk proletarya devrimi, kapitalizmin ve de-mokrasinin en geliflmifl oldu¤u flu veya bu ülkede de¤il,emperyalist zincirin en zay›f oldu¤u ülkede yap›lacakt›r:

“Emperyalist zincirin en zay›f oldu¤u yerde ser-mayenin cephesi yar›lacakt›r; çünkü proletaryadevrimi, dünya emperyalist zincirinin k›r›lmas›n›nsonucudur ve devrime bafllayan ülkenin, sermaye-nin cephesini yaran ülkenin, kapitalist anlamdadaha geliflmifl ülkelere oranla daha az geliflmifl ol-mas›, bununla beraber kapitalizmin çerçevesi için-de bulunmas› pekala mümkündür.” (Stalin, Leni-nizmin ‹lkeleri, s: 32)

II. Enternasyonal partilerinin ileri sürdükleri “bar›flç›lgeçifl” teorisi de, Lenin'e göre yanl›flt›r. Kapitalizm cançekiflme dönemine girdi¤i için, bürokrasi ve militarizminiiyice güçlendirmifltir. Sosyal devrimin emperyalist dö-nemde tek yolu vard›r, o da “fliddet yoluyla bürokratik veaskeri makineyi” parçalamakt›r. Marks ve Engels'in tekelöncesi dönemin ‹ngiltere ve Amerikas› için öngördü¤übar›flç›l geçifl tezi, tekelci dönemde eskimifltir, geçersizdir.

Diyor ki bu konuda Lenin:

“Bugün, ... Marx'›n bu s›n›rlamas› geçerli de¤il-dir. Amerika gibi ‹ngiltere de, Anglo-Sakson özgür-lü¤ünün (militarizm ve bürokratizm yoklu¤u) dün-

329

Bütün yaz›lar

Page 331: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

yadaki bu en büyük ve en son temsilcileri de, herfleyi kendilerine ba¤›ml› k›lan ve herfleyi kendia¤›rl›¤› alt›nda askeri ve bürokratik kurumlar›n,kan ve çirkef dolu Avrupai batakl›¤› içine boyluboyunca batt›lar. fiimdi Amerika'da oldu¤u gibi,‹ngiltere'de de, 'bütün gerçek halk devrimlerininilk flart›' (...) 'haz›r devlet makinas›n›' k›rmak,parçalamakt›r.” (Devlet ve ‹htiIâl, s: 52)

Leninist devrim teorisinde, iflçi s›n›f›n›n zay›f oldu¤u,nüfusun büyük ço¤unlu¤unu köylülerin teflkil etti¤i bir ül-kede, emperyalist zinciri parçalamak mümkündür. Bura-da köylülerin devrimci potansiyelinin, proletaryan›n vepartisinin yönetiminde harekete geçirilmesi temel al›n-maktad›r.

“ ... Bilindi¤i gibi, Lenin, proleterlerin köylülü¤ekarfl› olan münasebetinde Marx kuram›n› tamam-lam›fl ve gelifltirmiflti.” (G. Dimitrov, Partinin Gelifl-mesinde Bafll›ca Devreler, Halk CumhuriyetineDo¤ru, s: 124)

Lenin'in devrim teorisinde, ihtilâlci insiyatifin rolü(emperyalist dönemin özelliklerinden dolay›) Marks veEngels'inkilerine k›yasla çok daha a¤›rl›kl›d›r. Emperya-list dönemde, devrimlerin maddi temelleri haz›r oldu¤uiçin, meseleyi çözmek ihtilâlci insiyatifin uygun zaman-daki at›l›m›na kalmaktad›r.

Bilimsel sosyalizmin devrim teorisinde köylülerin rolüartt›kça, devrim mihrak› Do¤u'ya kayd›kça volantiristyön ön plana ç›kmaktad›r.

II. Enternasyonal partilerinin devrim yapmaya niyetle-ri olmad›¤› için, köylülerin ihtilâlci potansiyellerini kana-lize etmek, köylüleri proletaryan›n saflar›na kazanmakdiye bir meseleleri yoktu. Onlar, devrimi köylülerin ço-¤unlu¤unun proleterleflece¤i, proletaryan›n nüfusun ço-

330

Bütün yaz›lar

Page 332: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

¤unlu¤unu teflkil edece¤i bilinmeyen bir zamana ertele-mifllerdi. II. Enternasyonal'in “ortodoks” düflüncesine gö-re, köylüleri tüm olarak burjuvazinin ordusu içinde dü-flünmek gerekir. Bu düflünceye göre, “köylüler bütünüy-le ancak bir g›da ürünleri sa¤lay›c›s›d›rlar” ve ç›karlar›proletarya ile z›tt›r. Bu flekilde toplumu birbirine z›t ikirenge boyamak Il. Enternasyonal oportünizminin, klâsik“ortodoks” anlay›fl›ndan baflka birfley de¤ildir.

II. Enternasyonal pasifistleri, yukar›da k›saca özetledi-¤imiz bütün oportünist tezlerini, Marks ve Engels'e da-yand›r›yorlard›. Onlar Marksizmde neyin kesin oldu¤unuhiç ama hiç anlam›fl de¤illerdi. Onlar Stalin'in deyiflle,Marksizmin özünü -somut durumlar›n somut tahlilini- biryana b›rakarak, Marksizmi donduruyorlard›.

Emperyalist dönemin ilk y›llar›nda sadece Lenin veBolflevikler Marksizmin özüyle laf›zlar›n› birbirinden ay›-rarak, Marksizmin özünü muhafaza ederek, hayat›n yenigerçekleri karfl›s›nda derinlefltirip, zenginlefltiriyorlard›.

1900'lerde diyordu ki Lenin:

“Marks'›n teorisini tamamlanm›fl, de¤iflmez birbütün olarak görmüyoruz. Aksine olarak düflünü-yoruz ki, bu teori sadece bilimin köfle tafllar›n› yer-lefltirmifltir; e¤er sosyalistler hayat›n kendilerini afl-mas›n› istemiyorlarsa bu bilimi her yönden derin-lefltirmelidirler. Düflüncemize göre Rus sosyalistleriiçin Marks'›n teorisini ba¤›ms›zca iyice ifllemek özelolarak zorunludur.”

331

Bütün yaz›lar

Page 333: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

III- MARKS‹ZM‹N “ORTODOKS” TAHR‹F‹

VE LEN‹N‹ST DEVR‹M TEOR‹S‹ (II):

LEN‹N‹ST KES‹NT‹S‹Z DEVR‹M TEOR‹S‹

VE MENfiEV‹ZM

20. yüzy›l›n bafl›nda, kapitalizmin emperyalizme dö-nüfltü¤ünü gözleyen Lenin'e göre, Marks'›n 1847-50 dö-nemi aras›nda geldi¤ini zannettikleri an, “büyük mücade-le an›” art›k gelmiflti. Art›k “bujuvazi ile proletarya ara-s›ndaki savafl bütün Avrupa'da gündemdedir”. Ve Lenin,Marks ve Engels'in 1850 Almanyas› için öngördüklerisürekli devrim teorisini, Rus proletaryas›n›n devrim teori-si olarak ilan ediyordu.

1840-50 dönemi aras›nda, Marx ve Engels, bu devrimteorisinde gerçekten yan›lm›fllard›. Çünkü onlar, 1847dünya ticaret bunal›m› ile kapitalizmin genel ve süreklibuhranlar dönemine girdi¤ini zannetmifllerdi. Oysa kapi-talizm o ça¤da yükselme dönemindeydi. Dolay›s›yla Av-rupa'da bir proleter devrimi olmas› imkans›zd›. Bu neden-le, Almanya'daki demokratik devrimin bafl›n› proletaryaçekse bile, Avrupa'da zamandafl patlak veren proletaryadevrimleri olmad›¤› için, proletarya, devrimi sürekli k›la-mazd›. Almanya'da proletaryan›n burjuva demokratikaflamadan durmaks›z›n sosyalist devrim aflamas›na geçe-bilmesi için, Avrupa'n›n çeflitli ülkelerinde iktidar› ele ge-çirmifl olan muzaffer proletaryan›n yard›m› flartt›.

Oysa, flu anda (emperyalist dönemde) kapitalizm sü-rekli bunal›mlar dönemine girmifltir. Avrupa proletaryas›-n›n iktidara gelmesi için objektif flartlar sistemin bütünüaç›s›ndan olgunlaflm›flt›r. Bu yüzden Marks ve Engels'in1856'lardan sonra vazgeçtikleri bu devrim teorisi, kapita-lizmin sürekli ve genel bunal›mlar döneminde, Rusya gi-bi, gecikmifl burjuva demokratik devrimin efli¤inde olanbir ülkenin proletaryas›n›n tek ve do¤ru devrim teorisidir.

332

Bütün yaz›lar

Page 334: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Yani, Lenin'e göre Marks ve Engels'in bir Avrupa dev-rimi bekledikleri y›llar›n (1840-50 y›llar) Almanyas›’n›ndurumu nas›lsa, 20. yüzy›l›n bafl›nda, Çarl›k Rusyas›’n›ndurumu da öyleydi. Bu benzerli¤e iliflkin diyor ki Stalin:

“Rusya'n›n ve Lenin'in bafl›na gelen, 1840-50aras›nda Almanya'n›n ve Marx ve Engels'in bafl›nagelmifltir.” (Leninizmin ‹lkeleri, s: 15)

Yine Stalin Manifesto'daki Almanya'da olacak olanburjuva demokratik devrim, proletarya devriminin bafl-lang›c› olacakt›r sözüne dikkati çekerek flunlar› söyle-mektedir:

“20. yüzy›l bafllar› Rusyas› için ayn› fleyleri söy-lemek gerekir; ancak Rusya, 1840-50 Almanyas›-’na oranla geliflmenin daha yüksek bir noktas›ndaidi. Rusya, bu devrimi, ileri bir Avrupa çerçevesiiçinde ve (‹ngiltere ve Fransa flöyle dursun) Alman-ya'dakinden de daha geliflmifl bir proletarya ileyapmak zorundayd›; ve herfley bu devrimin, prole-tarya devriminin mayas› ve bafllang›c› olaca¤›n›gösteriyordu.

Daha 1902'de, henüz Rus devriminin haz›rl›kgünlerinde, Lenin'in Ne Yapmal›? adl› eserinde ge-lece¤i önceden gören flu sözleri yazmas› tesadüf de-¤ildi.

'Tarih, bizi (yani Rus Marksistlerini, J.Stalin)herhangi bir ülkenin proletaryas›n›n karfl›laflt›¤›hemen yerine getirilmesi gereken görevler içindeen devrimcisi olan acil bir görevle karfl› karfl›ya ge-tirmifltir. Bu görevin yerine getirilmesi, sadece Av-rupa irtica›n›n de¤il Asya irtica›n›n da en güçlükalesinin y›k›lmas›, Rus proletaryas›n›, uluslarara-s› devrimci proletaryan›n öncüsü durumuna geti-rir.' (c: IV, s: 382)” (Leninizmin ‹lkeleri, s: 15-16)

333

Bütün yaz›lar

Page 335: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Rus proletaryas›n›n, uluslararas› devrimci proletarya-n›n öncüsü durumuna gelmesinin nedeni, Çarl›k Rusya-s›'n›n had safhaya ulaflm›fl olan bütün z›tl›klar› ba¤r›ndatoplamas›, bir baflka deyiflle emperyalist zincirin en zay›fhalkas› olmas›d›r.

“‹flte bunun için Rusya'n›n emperyalizmin çelifl-kilerinin kesin sonucunu verecek olan çat›flma ko-nusu olmas› gerekiyordu; bu, sadece bu çeliflkile-rin Rusya'da özellikle rezilce, özellikle tahammüledilmez flekilde belirmesinden ötürü de¤ildir; sade-ce Rusya'n›n, Bat›’n›n mali sermayesini, Do¤u'nunsömürgelerine ba¤layan bat› emperyalizminin bafl-l›ca deste¤ini teflkil etmesinden ötürü de de¤ildi; fa-kat bunlarla birlikte, emperyalizmin çeliflkilerini,devrimci yoldan çözümlemeye sahip gerçek kuv-vetin yaln›z Rusya'da bulunmas›ndan ötürüydü.Dolay›s›yla, Rusya'da devrimin bir proleter devri-mi olmas› zorunlu idi (11) ve bu devrimin geliflmesi-nin daha ilk gününden zorunlu olarak uluslarara-s› bir karakter almas› ve sonuç olarak emperyaliz-mi ta temelinden sarsmas› gerekiyordu.” (Stalin,Leninizmin ‹lkeleri, s: 14)

Bu de¤erlendiriflin do¤al sonucu, Rus proletaryas› bir-birinden farkl› iki savafl› tek bir süreç içinde yürütecekti:

“Burjuvazi ile proletarya aras›ndaki savafl, bü-tün Avrupa'da gündemdedir. Bu savafl çoktanRusya'ya da ulaflt›. Ça¤dafl Rusya'da, devrimemuhtevas›n› veren, savafl halinde iki güç de¤ildir,fakat heterojen ve farkl› iki sosyal savaflt›r. Birinci

334

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1111)) Burjuva demokratik devrimin sosyalist devrime dönüfltürül-mesi, tek bir süreç içinde iki devrimin yap›lmas› kastediliyor.

Page 336: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

savafl, bugünkü otokratik düzenin ba¤r›nda veril-melidir ve köleli¤e dayan›r; öteki ise gözlerimizönünde do¤an, gelece¤in burjuva demokratik dü-zeninin içinde yer alan savaflt›r. Biri özgürlük için(burjuva toplumunun özgürlü¤ü için), demokrasiiçin, yani halk›n mutlak egemenli¤i için bütün hal-k›n verdi¤i savaflt›r; öteki, toplumun sosyalist ör-gütlenmesi için proletaryan›n burjuvaziye karfl› gi-riflti¤i s›n›f mücadelesidir.

fiu halde, karakterleriyle, amaçlar›yla ve kavga-da kesin bir tav›r tak›nmaya yetenekli sosyal güç-lerin bileflimi bak›m›ndan tamamen farkl› iki sava-fl› ayn› zamanda yürütmek gibi zor ve a¤›r basanbir görev sosyalistlere düflüyor.” (Lenin, Sosyalizmve Köylüler, ‹flçi-Köylü ‹ttifak›, s: 15)(12)

335

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1122)) Görüldü¤ü gibi, Leninist kesintisiz devrimin özü, emperyalist dö-nemde, burjuva demokratik devrimini tamamlamam›fl bir ülkenin sosya-listlerinin, karakterleriyle, hedefleriyle ve ittifaklar›yla tamamen birbirin-den farkl› iki devrimin savafl›n› tek bir süreç içinde vermesine dayanmak-tad›r. Bir baflka deyiflle, emperyalist dönemde, bütün bu ülkelerde budevrimi zafere götürecek tek güç proletaryad›r. Yani demokratik devriminönderi sadece proletarya olabilir. Ve de emperyalist dönemde burjuva de-mokratik devrimi yapan bir ülke flartlar› ne olursa olsun, sosyalizme gider.

Bu devrimin özü budur. Bu tez Lenin'den bu yana ileriki bölümlerdegösterece¤imiz gibi derinleflip zenginleflmifltir.

Emperyalist dönemde, dünya konjonktüründeki durum ne olursa ol-sun, demokratik devrimini yapm›fl bir ülkenin önünde bir yol kavfla¤› de-¤il, bir tek sosyalizme giden yolun oldu¤una, Türkiye'de bilimsel sosyalizmad›na karfl› ç›kanlar vard›r. Menflevizmin bir baflka ifadesi olan bu görüflüntemsilcilerinden birisi ve bu görüflü en iyi formüle eden kifli, Mihri Belli'dir.Mihri Belli'ye göre, meseleyi bu flekilde (Lenin'in koydu¤u flekilde) koymakkaderciliktir. Ve demokratik devrimin tek bir öncüsü oldu¤unu ve bu ön-cünün de proletarya oldu¤unu söylemek iddiac›l›kt›r. Meseleyi pazarl›k ko-nusu yapmakt›r; devrimde burjuvazi öncü olamaz, ama pekala küçük-bur-juvazi öncü olabilir. (Bkz. Türkiye'de Karfl›-Devrim, Türk Solu, Say›: 64, s:21. Ayd›nl›k, Say›: 9, s: 270, vs.)

Page 337: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

1905 Rus burjuva devrimi arifesinde bolflevik devrimperspekifi iflte buydu.(13)

Bu perspektifin ay›rdedici özelliklerini flu flekilde özet-leyebiliriz:

1) Leninist kesintisiz devrim teorisi, kapitalizmin cançekiflme döneminin devrim teorisidir. Bu teori, sadecekapitalizmin genel bunal›m›n›n bafllang›c›ndaki Çarl›kRusyas› için de¤il, bütün emperyalist kapitalist geliflmesürecine girememifl, dolay›s›yla sömürge ve yar›-sömür-ge olan ülkeler için de geçerlidir.

2) Leninist sürekli devrim teorisi, Marks'›n sürekli dev-rim teorisinden daha da ileride köylülerin devrimci po-tansiyelinin devrim do¤rultusunda kanalize edilmesinedayan›r. Bu teoriye göre, köylü ordusuna, emperyalistdönemde proletarya kumanda edebilir. Ve devrimi kesin-tisiz k›lmak isteyen proletaryan›n görevi bu orduya ku-manda etmektir.

3) Çarl›k Rusyas› gibi bir ülkede burjuva demokratikdevriminin sosyalist devrime dönüfltürülebilmesi için, ikti-dara geçmifl olan Avrupa proletaryas›n›n yard›m› flartt›r.

II. Enternasyonal'in Rusya kolu olan Rus Sosyal De-mokrat ‹flçi Partisi'nin menflevik hizbinin devrim pers-pektifi, II. Enternasyonal'in resmi devrim anlay›fl›n›n do-¤al bir sonucu olarak, Bolflevik perspektifin tam tersiydi.

II. Enternasyonal'in “ortodoks” anlay›fl›na göre, ilkproletarya devrimi, kapitalizmin ve demokrasinin en ge-liflmifl oldu¤u, proletaryan›n nüfusun ço¤unlu¤unu teflkil

336

Bütün yaz›lar

((1133)) Yaz›n›n amac›n› dikkate alarak, sürekli devrim teorisinin sosyalisttoplumdan s›n›fs›z topluma kadar devam eden, kültür ihtilâli sürecini tah-lilimizin d›fl›nda tutuyoruz.

---------- 0 ----------

Page 338: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

etti¤i bir ülkede patlak verecekti. Ve bu ülkede patlak ve-ren devrim, öteki ülkelere s›çrayacakt›. Böylece dünyadevrimi zamandafl olacakt›.

Bu düflünceden hareket eden menflevizme göre1900'lerde bir dünya proleter devriminin patlak vermesi-nin objektif flartlar› olgun olmad›¤› için ve de henüz, pro-letaryan›n iktidar› ele geçirdikten sonra gerekli olan yö-netici kadrolar› tam oluflmad›¤›ndan, Rusya'daki demok-ratik devrime proletaryan›n önderlik etmesi düflünüle-mezdi. Bu flartlar olgunlafl›ncaya kadarki süre içinde Rusliberal bujuvazisi burjuva devrimini yapmal›, proletaryada ona destek olmal›d›r. Beklenen an gelene kadar, “ba-t› tipi bir demokratik ortamda” Rus proletaryas›, parla-menter mücadele metoduyla güç toplard› (güçlenirdi).

Bolfleviklerin sürekli devrim teorisi saçma ve anarflistbir teoridir. Bu teori Marks ve Engels'in 1840-50 dönemiaras›ndaki yan›lg›lar›ndan hareket etmektedir. Daha son-ralar›, Marks ve Engels, bu konuda yan›ld›klar›n› söyle-yerek, bu teoriyi terketmemifller miydi? Ve Marks1859'da yay›nlad›¤› Ekonomi Politi¤in Elefltirisine Kat-

k›'n›n Önsöz'ünde yapm›fl oldu¤u devrim tan›m› ile bu te-oriyi mahkum etmiyor muydu?

Proletarya ancak tek bir devrimle u¤raflabilir; o dakendi öz devrimi olan sosyalist devrimdir. Bunun içinburjuvazinin kendi devrimini yapm›fl olmas›, kapitalistüretimi gelifltirmifl olmas› flartt›r. Üretici güçler olgunlafl-madan, proletarya nüfusun ço¤unlu¤unu oluflturmadan,burjuva toplum ve düzeni Rusya'ya yerleflmeden, prole-taryan›n iktidar› diye bir fley söz konusu olamaz.

Menflevizmin Rus proletaryas› için öngördü¤ü devrimteorisi de budur.

Her iki teori, bir sonraki bölümde üzerinde duraca¤›-m›z gibi, bolflevik ve menflevik parti anlay›fl› ve çal›flma

337

Bütün yaz›lar

Page 339: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

tarz›n›n temeli olmufltur.

Dünyay› ayr› yorumlayanlar›n, de¤ifltirme araçlar›n›nda ayr›laca¤› aç›kt›r!

IV- BOLfiEV‹KLER‹N VE MENfiEV‹KLER‹N

PART‹ ANLAYIfiLARI

Leninist sürekli devrim teorisi, proletaryas› zay›f olanbir ülkede, ihtilâlci insiyatifin, çeflitli imkanlar› -bu im-kanlar›n en önemlisi köylülerin devrimci potansiyelidir-devrim için kullanmas›na dayan›r.

Belli bir tarihi aflaman›n s›n›fsal karakteri ile, bu afla-madaki s›n›flar›n rolü aras›ndaki farkl›l›k, bu teorinin te-melidir. Bu farkl›l›k, Leninist devrim teorisindeki volanti-rist yan›n a¤›r basmas›n›n do¤al sonucudur.

Marks ve Engels'in devrim teorilerinde -o zaman›n so-mut flartlar›ndan dolay›- ekonomik ve sosyal deterministyön, volantirist yöne nazaran daha a¤›r basar. Leninist te-oride ise, politikan›n, ekonomiye oranla belirleyicili¤i a¤›rbasmaktad›r. Yani ihtilâlci insiyatif temelidir. (Temel ol-mas› tek bafl›na belirlemesi demek de¤ildir).

“Politika ekonominin yo¤unlaflm›fl ifadesidir. Po-litikan›n ekonomiye nazaran önceli¤ini kabul etme-mek olmaz. Aksini düflünmek, Marksizmin ABC'si-ni unutmak demektir.” (Lenin, cilt 42, s: 278, Fran-s›zca bask›)

Leninist devrim teorisindeki ihtilâlci insiyatife, politi-kaya öncelikle a¤›rl›k vermek düflüncesi Leninist partianlay›fl›n› da biçimlendirmektedir.

Lenin'e göre, proletaryan›n, iflçiler örgütü ve devrim-ciler örgütü olmak üzere iki tip örgütü vard›r.

“‹flçilerin örgütü ilk olarak, mesleki bir örgüt ol-

338

Bütün yaz›lar

Page 340: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mal›d›r, mümkün oldu¤u kadar gizlilikten uzak,aç›k olmal›d›r. Buna karfl›l›k devrimciler örgütü, her-fleyden önce ve bafll›ca mesle¤i devrimci eylem olanadamlar› kucaklamal›..” (Lenin, Ne Yapmal›, s: 340)

Bu anlay›fla göre proletarya partisi, tamamen profesyo-nel devrimcilerden oluflmal›d›r. Parti, profesyonel devrim-cilerin oluflturdu¤u bir savafl örgütüdür. Bu profesyoneldevrimciler, “toplumdaki mevcut düzen ile bütün ba¤lar›-n› koparm›fl, sadece bofl gecelerini de¤il, bütün ömürlerinidevrime adam›fl ve asgari Marksist formasyondan geçmifl,belli konularda uzmanlaflmaya yönelmifl kiflilerdir.” Vebafllang›çta bu profesyonel devrimcilerden oluflmufl olanpartide s›n›fsal köken ayr›m› yap›lamaz: “Böyle bir örgü-tün özelli¤i karfl›s›nda, iflçiler ayd›nlar aras›nda ve heleayr› ayr› meslekler aras›nda, her türlü fark silinmelidir.Besbelli ki bu örgüt, pek genifl tutulmamal› ve mümkünoldu¤u kadar gizli olmal›d›r”. (Lenin, Ne Yapmal›, s: 140)

Görüldü¤ü gibi, bafllang›çta parti ile s›n›f aras›ndakiiliflkiler daha çok objektiftir; yani ideolojiktir. Partinin ön-cülü¤ünün temeli ideolojiktir. Bafllang›çta önemli olanLenin'in deyifliyle, parti üyelerinin iflçi veya ö¤renci ol-mas› de¤il de profesyonel devrimcilerden oluflmas›d›r.Profesyonel devrimcilerin teflkil etti¤i savafl örgütününobjektif olarak proletaryan›n devrimci iradesini temsil et-mesi esast›r. Ve proletaryaya bilinç bu örgüt arac›l›¤›ylad›fltan iletilecektir. Çünkü bu örgüt, sosyalist hareketitemsil etmektedir. “Devrimci Sosyal Demokrasi, proletar-ya örgütüyle (mesleki örgüt kastediliyor) ayr›lmaz suret-te ba¤lant›l› Jacobenleri temsil eder.” (Lenin)

Bu örgüt yar›-askeri nitelikte olan bir örgüttür. Yani,demokratik merkeziyetçilik ilkesinde demokratik yan de-¤il de, merkeziyetçi yan a¤›r basmaktad›r. (Bu, burjuvademokrasisi olmayan bütün ülkeler için geçerlidir).

“Devrimci Sosyal Demokrasi'nin örgütlenmedeki

339

Bütün yaz›lar

Page 341: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ilkeleri demokrasiye karfl› hiyerarflik yap›, veya di-¤er deyiflle, otonomiye karfl› merkeziyetçiliktir. Bun-lar eyyamc›lar›n savunduklar›n›n tam tersi ilkeler-dir. Sonuncular›n savunduklar› ilke tabandan yu-kar› t›rmanmak istedi¤i için, en uzaktaki otonomiyeve demokrasiye var›ncaya kadar var... Fakat Dev-rimci Sosyal Demokrasi iktidar mücadelesini yuka-r›dan bafllatt›¤› için, bölümlerin karfl›s›nda merkezteflkilat› haklar›n› ve tam iktidar›n›n geniflIetilmesinisavunur.” (Lenin, Bir Ad›m ‹leri, Ad›m Geri)

Lenin'in “Bize bir savafl örgütü verin, Rusya'y› altüst

edelim” dedi¤i parti örgütünün niteli¤i ve iflIevi budur. Fakat bu flekilde savafl örgütünün ilkelerine göre kurul-

mufl olan bir partinin, savafl örgütü olabilmesi için, geniflproleter kitlelerini mücadele içinde kucaklamas› flartt›r.

‹lk etapta, iflçilerin ço¤unlukta olmas› gerekmiyordu.Önemli olan s›n›fsal köken durumu ne olursa olsun, ör-gütün profesyonel devrimcilerden oluflmas›d›r. Fakatikinci etapta, iflçilerin mutlak bir ço¤unlu¤u teflkil etme-si flartt›r.(14) 1902'de partinin dar tutulmufl bir az›nl›k ör-gütü olmas› gerekti¤ini söyleyen Lenin, 1905'de parti ör-gütü içinde “yüzbinlerce iflçinin” yer almas› gerekti¤inisöylemektedir.

“Üçüncü Kongre'de, Parti Komitelerinde her ikiayd›na karfl›l›k sekiz iflçi bulunmas› gerekti¤i arzu-sunu ifade etmifltim. Art›k bunun da modas› geçti.

340

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1144)) Bu ilke, halk savafl› vermek zorunda olan ülkeler için geçerlide¤ildir. Bir baflka deyiflle, bu ikinci etapta örgütte iflçilerin mutlak birço¤unlukta olmas› bu ülkeler için geçerli de¤ildir. E¤er halk savafl› ve-rilecekse k›rl›k bölgelerdeki genifl yoksul köylüleri kucaklamal›d›r. Par-tili emekçiler aras›nda köylüler iflçilerden nicelik olarak daha a¤›r ba-sar bu ülkelerde. Bu, Leninist parti anlay›fl›n›n zaman içinde derinlefl-mesinin, devrim teorisindeki volantirist yönün daha a¤›r basmas›n›ntabii bir sonucudur.

Page 342: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

fiimdi, Parti örgütlerinde, Sosyal Demokrasi'yeba¤l› her ayd›na karfl›l›k, birkaç yüz Sosyal De-mokrat iflçi bulunmas› arzu edilir.” (Aktaran; Clif,Rosa Luxemburg, s: 58)

Parti, proletaryan›n siyasi kitle partisi haline dönüfltü-¤ü zaman, partinin savafl örgütü olmas›ndan bahsedilebi-lir. Ve bu savafl örgütünün üyeleri ikili karaktere sahiptir:

“Lenin, Partinin yap›s›n›n ve kuruluflunun ikik›s›mda meydana gelmesi gerekti¤ini ileri sürüyor-du: a) Önde gelen parti iflçilerinden esas olarakprofesyonel ihtilâlci, yani parti çal›flmas› d›fl›ndahiçbir iflle u¤raflmayan ve gerekli teorik bilgiye,tecrübeye, örgütsel prati¤e ve çarl›k polisiyle dö-vüflme ve ellerinden kurtulma ustal›¤›na sahipolan iflçilerinden meydana gelen s›k› bir düzenlikadro; b) Yüzbinlerce emekçinin sevgi ve deste¤inikazanan genifl bir mahalli parti örgütleri a¤› ve çoksay›da parti üyesi.” (SBKPT, s: 353)

‹flte Bolflevik parti anlay›fl› budur. Proletarya devrimi ile burjuva devrimi aras›na bir Çin

seddi sokan, proletaryan›n devrimci at›l›m›n› kapitaliz-min ve demokrasinin Rusya'da geliflece¤i, proletaryan›nnüfusun belli bir ço¤unlu¤unu teflkil edece¤i bir zamanaertelemifl olan menflevik devrim teorisi, parti konusundada oldu¤u gibi yans›yordu.

Menfleviklere göre, Rus iflçi s›n›f› henüz zay›f ve c›l›z-d›. Gizli kurulan RSD‹P ise, proletarya ile organik ba¤larkurmufl de¤ildi. Sadece, “ilkelerde iflçileri temsil eden”ayd›nlardan oluflmaktayd›. Bu yüzden bu parti henüzgerçek proletarya partisi say›lamazd›. (Görüldü¤ü gibimenflevik anlay›fl, örgütlenmenin ilk aflamas›nda iflçilerinço¤unlukta olmas›n› flart koflmaktad›r).

Burjuva devrimi Rusya'da belli bir burjuva yasall›¤›n›getirecekti. ‹flçiler bu burjuva özgürlü¤ünden yararlanarak

341

Bütün yaz›lar

Page 343: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

bir araya gelebilirlerdi. Biraraya gelen iflçiler kendi sendi-kalar›n›, örgütlerini ve partilerini oluflturacaklard›. Dev-rimci ayd›nlar›n görevi sadece bu olufluma yard›mc› ol-makt›r. Profesyonel ihtilâlcilerin partisi diye bir kavram,ço¤unlu¤un devrimi olan sosyalist devrimi savunan Mark-sistlere ait olamazd›. Bu kavram, az›nl›k devriminin dev-rimcileri olan Jakobenlere, küçük-burjuva devrimcilerineaitti. Bu, komplocu Blanquistlerin partisi olabilirdi ama,devrimi kitlelere dayand›rmak zorunda olan ço¤unlu¤undevrimini yapmak isteyenlerin olamazd›. Hele proleter kö-kenli olmayanlar›n profesyonel devrimci ad› alt›nda prole-taryay› temsil etme ve onlara bilinç götürme iddialar› ta-mamen Marksist olmayan düflüncenin mahsulüdür.(15)

Mihri Belli'ye göre, ilk etapta proletaryay› bilinçlendi-recek ve örgütlendirecek olan, profesyonel devrimcilerde¤ildir. (Bütün bunlar için bkz. Mihri Belli, Milli Demoka-

tik Devrim, s: 49-50-51-52).

Mihri Belli bir sosyalist ayd›n(!) olarak, bu anlay›fla ha-yat›n›n düsturu olarak, sonuna kadar sad›k kalm›flt›r. Buyüzden hayat› boyunca proletaryan›n bilinçlendirilmesi ve

342

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1155)) Bilincin iiççtteenn iilleettiillmmeessii mmeesseelleessii iillee ÇÇiinn sseeddddii tteeoorriissii ayn› ide-olojik bütünün parçalar›d›r. Burjuva devrimi ile sosyalist devrim aras›-na Çin seddi sokanlar her zaman ve her yerde, de¤iflik laflarla bilincind›fltan iletilmesine karfl› ç›karlar. Bu sadece 1900'lerin Çarl›k Rusya-s›’ndaki ekonomistlere ve de sonradan bu görüflü kabul etmifl olanmenflevik hizbine özgü de¤ildir. Menflevizm, emperyalist ça¤›n herdöneminde ve her ülkede flu ya da bu k›l›kta solda daima yaflama im-kan› bulmufl olan oportünist bir ak›md›r. Örne¤in Türkiye'de Çin sed-di teorisyenlerinden Mihri Belli de bilincin d›fltan iletilmesine karfl› ç›k-maktad›r. Mihri Belli'ye göre bilincin d›fltan iletilece¤ini söylemek yan-l›flt›r. Hem Lenin, Kautsky'den aktard›¤› bu düflünceden bir kere o daçok k›sa olarak bahsetmifl, bir daha hiç bahsetmemifltir (yani Lenin,sonradan bu düflünceden vazgeçmifltir!). Bu görüfle göre, Lenin bilin-cin d›fltan iletilmesini de¤il, içten iletilmesini savunmufltur(!).

Page 344: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

örgütlendirilmesi meselesi ile hiç ama hiç u¤raflmam›flt›r;çünkü onun ekonomist anlay›fl›na göre, proletarya kendikendine bilinçlendirilecektir. Proleter kökenli olmayansosyalistlerin görevi, ona d›fltan bilinç götürmek de¤ildir.

O zaman, bu anlay›fla göre, Mihri Belli gibi proleter kö-kenli olmayan sosyalistlere(!) düflen görev, proletaryan›nd›fl›ndaki devrimci s›n›flar›, mesela, küçük-burjuvaziyi bi-linçlendirmek ve örgütlendirmektir. Ve Mihri Belli de bütünpolitik hayat› boyunca bu görevi baflar›yla yerine getirme-ye canla baflla çal›flm›fl bir “sosyalisttir”. Bu konudaki ça-l›flmalar› için, Yaz›lar adl› kitab›na bakmak kafidir.

Proletaryan›n yönetimi, en demokratik yönetimdir.Onun partisi de en demokratik bir partidir ve en demok-ratik flekilde afla¤›dan yukar› kurulur.

1905 burjuva devriminin oluflturaca¤› özgürlük orta-m›nda, sadece iflçiler de¤il, halk kitleleri de genifl tutul-mufl, “non-partizan” sovyetler içinde örgütlenmelidirler.Bu kendi kendini yöneten belediyelerin ve iflçi örgütlerinintemsilcileri “kurucu meclis”e geçifl olan Milli Kongre'yioluflturacaklar. Böylece gerçek anlamda bir burjuva par-lamenter ortam Rusya'ya yerleflecek, yerel, kendi kendi-ni yöneten belediyeler seçimlerine kat›lan proletarya, hal-k› yan›na çekecekti. Ve bu yüzden parti bütün iflçilere vesosyalist ayd›nlara aç›k olmal›d›r, genifl tutulmal›d›r.

‹flte menflevik örgüt anlay›fl› da budur. Görüldü¤ü gibi bu iki farkl› örgüt anlay›fl›, farkl› iki

devrim anlay›fl›n›n sonucundan baflka birfley de¤ildir.

V- 1905 DEVR‹M‹ VE

LEN‹N'‹N ÖNGÖRDÜ⁄Ü

DEMOKRAT‹K HALK DEVR‹M‹

Lenin'in öngördü¤ü demokratik devrimi karakterize

343

Bütün yaz›lar

Page 345: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

eden unsurlar flunlard›r:

1) Emperyalist dönemde, tarihi ileriye götüren loko-

motif, proletaryad›r. Bu yüzden Rus liberal burjuvazisi,art›k tarihi kaç›rm›flt›r. Burjuva devriminin önderi, sonu-na kadar tek devrimci s›n›f olan proletaryad›r.

“Proletarya durumu gere¤i, en ilerici ve biriciktutarl› devrimci s›n›f oldu¤undan, Rusya'da, geneldemokratik devrimci harekette bafl rolü oynamal›-d›r.” (RSD‹P'nin III. Kongre Karar›, ‹ki Taktik, s: 80)

2) Demokratik halk devriminin temel güçleri iflçiler,

köylüler ve flehir küçük-burjuvazisidir.

“... Çarl›k üzerinde kesin zaferi gerçeklefltirebile-cek olan biricik güç halkt›r, yani -e¤er temel büyükgüçleri ele alm›yorsak, flehir ve köy küçük-burjuva-zisini bu temel güçler aras›nda da¤›t›yorsak (çün-kü küçük-burjuvazi de 'halkt›r')- proleterler ve köy-lülerdir.” (Lenin, ‹ki Taktik, 2. bask›, s: 58)

3) Devrimci temel güç birli¤i iflçi-köylü ittifak›d›r.

Bu iflçi-köylü ittifak› konusunda biraz dural›m. Lenin,Çarl›k Rusyas›’ndaki k›rl›k bölgeyi tahlil ederek, devrim-ci politikay› flu flekilde tespit etmektedir:

“Gerçekte, yak›n ve uzak amaçlar› ile, karfl›m›z-da üç ayr› sosyal s›n›f vard›r; büyük toprak sahip-leri, varl›kl› köylüler -ve k›smen orta köylüler- venihayet proletarya. Böyle bir durumda, proletarya-n›n görevinin iki yön tafl›mas› zorunludur... Köyburjuvazisi ile her türlü kölelik zihniyetine karfl›,tar›m feodallerine karfl›; kent proletaryas› ile birlik-te köy burjuvazisine ve tüm öteki burjuva unsurla-ra karfl›; iflte köy proletaryas›n›n ve onun SosyalDemokrat ideologunun izleyece¤i 'siyasi çizgi!'.”(Proletarya ve Köylüler, ‹flçi-Köylü ‹ttifak›, s: 10)

Ve Lenin, yoksul köylü ve tar›m proletaryas›na sosya-

344

Bütün yaz›lar

Page 346: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

list devrimle kurtulacaklar›n› belirterek, onlar›n örgütü-nün proletarya partisi oldu¤unu söylemektedir:

“... RSD‹P, proletaryan›n s›n›f partisi, köy prole-taryas›n›n ba¤›ms›z s›n›f olarak örgütlenmesi yo-lunda, yorulmadan çaba gösterir, bir an bile unut-madan ki, tar›m proletaryas›na onun ç›karlar› ileköy burjuvazisinin ç›karlar› aras›ndaki çeliflki bu-lundu¤unu aç›klamak ve ancak köylülerin ve fle-hirlerin proletaryas›n›n burjuva toplumunun bütü-nüne karfl› ortak mücadelesinin, yoksul köylülerinbütün kitlesini yoksulluktan ve sömürüden ger-çekten kurtarabilecek biricik devrim olan sosyalistdevrimin zaferini sa¤layabilece¤ini anlatmak onungörevidir.” (age, s: 13)

Lenin'in bu tahlillerinden sonra Rus Demokratik HalkDevrimindeki iflçi-köylü ittifak› meselesi iyice ayd›nl›¤akavuflmaktad›r. ‹flçi-köylü ittifak›, parti içinde ve parti d›-fl›nda olmak üzere ikilidir.

Parti içinde flehir ve köy proletaryas› ile yar›-proleterunsurlar ve yoksul köylü ittifak› söz konusudur. Orta vevarl›kl› köylüler ile ittifak ise, parti d›fl›nda ve ayr› s›n›f ta-banlar› üzerinde olacakt›r. Bir baflka deyiflle bu ittifak heriki taraf›n s›n›f partileri aras›nda olacakt›r. Devrim iflçi ve

köylü partisinin güç birli¤i sonucu olacakt›r. Fakat bu it-

tifakta egemen durumda olan proletaryad›r. Bu ittifak›

yönlendirecek, devrimde hegemonya kuracak olan par-

ti, proletaryan›n s›n›f partisidir.

Bu konuya iliflkin olarak diyor ki Lenin:

“RSD‹P'in III. Kongresinde formüle edilen bizimtaktik fliar›m›z ise, demokratik devrimci ve cumhu-riyetçi burjuvazinin fliarlar› ile uygunluk durumun-dad›r. Bu burjuvazi ve küçük-burjuvazi, henüz Rus-ya'da, büyük bir halkç› parti teflkil etmemektedir.

345

Bütün yaz›lar

Page 347: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Ama bu partinin unsurlar›n›n varl›¤›ndan flüphe et-mek için ülkede flu anda olup bitenlerden hiçbirfley anlamamak gerekir. Bizim niyetimiz (büyükRus devriminin baflar›l› oldu¤u bir durumda) sade-ce Sosyal Demokrat Parti taraf›ndan örgütlendiril-mifl proletaryay› de¤il, ama bizim yan›m›zda yürü-mesi pekala mümkün olan küçük-burjuvaziyi deyönetmektir.” (‹ki Taktik, 2. bask›, s: 46)

DEVR‹M fiEH‹RDEN KIRA DO⁄RU

B‹R ROTA TAK‹P EDECEKT‹R

Çarl›k despotizmi, büyük flehirlerdeki silahl› proletarya-n›n ayaklanmas› sonucu devrilecektir. Ve devrim -yukar›-dan afla¤›ya do¤ru- flehirden k›ra do¤ru örgütlenecektir.

Lenin flöyle demektedir:

“Bu hareket flu anda daha flimdiden bir silahl›ayaklanma zorunlulu¤una vard›¤›na göre:

Proletarya, bu ayaklanmada kaç›n›lmaz olaraken enerjik rolü oynayaca¤›na ve proletaryan›n ka-t›lmas›n›n Rusya'da Devrimin kaderini tayin ede-ce¤ine göre;

Proletaryay› silahland›rmak için ve ayn› za-manda silahl› ayaklanman›n ve bu ayaklanman›ndo¤rudan do¤ruya önderli¤inin planlar›n›n haz›r-lanmas› için en enerjik tedbirlerin al›nmas› ve bumaksatla gerekti¤inde özel parti militanlar› grupla-r›n›n teflkili.” (‹ki Taktik, s: 80-81)

Lenin'e göre, bu ayaklanmada proletarya bafl rolü oy-nayacakt›r ve devrim, genifl ölçüde iflçi milis kuvvetleri-nin ve iflçi ordusunun (K›z›l Ordunun) ayaklanmas› sonu-cu zafere erecektir. Fakat iflçi s›n›f›n›n zaferi sa¤layabil-

346

Bütün yaz›lar

Page 348: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mesi için köylülerin deste¤i flartt›r.

KURULACAK OLAN ‹KT‹DAR

TEMEL GÜÇLER‹N ‹KT‹DARI OLACAKTIR;

‹fiÇ‹ VE KÖYLÜ DEVR‹MC‹ D‹KTATORYASI

“Devrimin çarl›¤a karfl› kesin zaferi; proletaryaile köylülerin devrimci diktatörlü¤üdür.” (Lenin, ‹kiTaktik, s: 58)

Burada oldukça önemli olan bir konu üzerinde k›sacadural›m: ‹ki Taktik'i dikkatli okuyan bir okuyucu göre-cektir ki, Lenin, köylüleri ve flehir küçük-burjuvazisini te-mel güçler aras›nda bir kere saymaktad›r. Ve bunun d›-fl›nda devaml› olarak devrimde temel güç olarak sadeceproletaryadan bahsetmektedir.

Ayr›ca, Leninizmin ‹lkeleri'nde, Stalin demokratikdevrim aflamas›nda temel güç olarak sadece proletarya-y› saymakta, köylülükten ise yedek güç diye bahsetmek-tedir.

Acaba Lenin, o paragrafta köylüleri ve flehir küçük-burjuvazisini temel güçler aras›nda yanl›fll›kla m› sayd›?Yoksa bu bir kalem sürçmesi midir?

De¤il elbette. Lenin'in o paragraftaki formülasyonu ilekendisinin ve Stalin'in yapm›fl olduklar› öteki formülas-yonlar aras›nda bir uyuflmazl›k veya çeliflki yoktur, tambir uygunluk ve ayniyet vard›r.

Mesele fludur; köy ve flehir küçük-burjuvazisinin detemel güçlerinin içinde oldu¤u demokratik halk devrimi,flehirlerde halk›n silahl› ayaklanmas›yla zafere eriflecek-tir. Bu ayaklanmada proletarya s›n›f kat›lmas› olarak enenerjik ve aktif rolü oynayacakt›r. Proletarya halk kitlele-rini kendi saf›na çekerek, silahl› ayaklanmas› sonucu ik-

347

Bütün yaz›lar

Page 349: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

tidar› ele geçirecek ve iflçi-köylü devrimci diktatoryas›böylece kurulmufl olacakt›r.

Görüldü¤ü gibi bu devrimin temel kitle kuvveti iflçi s›-n›f›d›r. Köylülerin devrimdeki rolü, s›n›f kat›lmas› olarakikinci derecedendir; nispidir.

“Proletarya temel güçtür, köylülük yedek güçtür”

fleklindeki Lenin'in ve Stalin'in formülasyonu devrimin

a¤›rl›k merkezinin flehirler olmas› ve bunun sonucu ola-

rak devrimin temel kitle gücünün proletarya olmas›ndan

dolay›d›r.

Ayn› durum, Mao'nun, Yeni Demokratik Devrim'indes›n›flar›n mevzilenmesine iliflkin formülasyonunda vard›r.Mao'nun Yeni Demokratik Devrim formülasyonunda ba-zen “temel güç köylülerdir”, bazen de “iflçiler, köylüler veflehir küçük-burjuvazisidir” denmektedir. Bu ilk bak›fltaçeliflkili gibi gözüken formülasyon, t›pk› Lenin'in formü-lasyonu gibi çeliflkili de¤ildir. Mao, “köylüler temel güç-tür” derken, elbette flehirli küçük-burjuvazinin, özelliklede proletaryan›n devrimde rolünü küçümsememektedir.

Bu flekilde formüle etmesinin nedeni devrimin, halk sa-vafl› izlenerek k›rlardan flehirlere do¤ru bir rota izlemesin-dendir; yani devrimin odak noktas›n›n farkl›l›¤›ndan dola-y›d›r. K›rlardaki halk kitlesi köylüler oldu¤u için, devrimintemel kitle gücü köylüler olmaktad›r. Devrimin temel kitlekuvveti köylüler oldu¤u için de, “proletarya önder güçtür,köylüler temel güçtür” formülasyonu yap›lmaktad›r.

Rus Demokratik Halk Devrimi ile, emperyalizmin ifl-gali alt›ndaki sömürge ve yar›-sömürge ülkeler aras›nda-ki temel fark budur.

Bu fakl›l›k son derece önemlidir. Her iki formülasyo-nun öngördü¤ü devrim anlay›fl›, örgüt anlay›fl› ve çal›flmatarz› temelden farkl›d›r. Ve bu farkl›l›k flu veya bu ikinciderecede bir farkl›l›k de¤il, ideolojik-politik ve eylem çiz-

348

Bütün yaz›lar

Page 350: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

gimizi tayin eden esas faktördür. (‹leriki bölümlerde bukonu üzerinde etrafl› bir flekilde duraca¤›z.)

Kesintisiz devrimin, ‹ki Taktik'teki formülasyonu, em-peryalizmin iflgali alt›ndaki Türkiye için de öngörülmek-tedir. Doktor Hikmet K›v›lc›ml› aç›kça, ‹ki Taktik'teki for-mülasyonu, Türkiye'nin s›n›fsal orijinalitesine uygulama-ya çal›flmaktad›r.

Bu sonuca Dr. Hikmet K›v›lc›ml›'n›n kitaplar›ndakitahlillere bakarak varmaktay›z. fiöyle ki; Dr. Hikmet K›-v›lc›ml› kitaplar›nda:

1) ‹flçi Partisinde iflçilerin mutlak ço¤unlukta olmas›

flart koflulmaktad›r. Ayr›ca proletaryan›n s›n›f partisinin

d›fl›nda bir köylü partisinin varl›¤›na veya varolmas› ge-

rekti¤ine iflaret edilmektedir.

Bu konularda diyor ki Dr. K›v›lc›ml›:

“Halk Partisi henüz bir Köylü Partisi olmaktançok uzakt›r.” (Halk Savafl›n›n Planlar›, s: 19)

“Ancak kimi flehirlere ve kasabalara dek ve tektük köylere dek benekleri atm›fl bulunan T‹P teflki-lat›n›n ve T‹P yede¤indeki örgütlerin içine pekçok iflçi yurttafllar da girip ço¤unlu¤u ve güdü-mü bilfiil ele almad›kça, ‹flçi Partisi henüz birPROLETARYA PART‹S‹ olmaktan uzak kald›¤›n›görmezlikten gelmemelidir.” (Keza, s: 19, siyah-lar bize aittir)

“Örgütte iflçi s›n›f› üyelerini say›ca a¤›r bas-t›rmak” (laz›md›r). (Oportünizm Nedir?, s: 11, al-t›n› biz çizdik)

2) Devrimci mücadelenin temel alan› olarak flehirleri

seçmesi bunun do¤al sonuçlar› olarak, s›n›f mevzilenme-

sinin de temel güç olarak proletaryay› almas› ve onun

ideolojik de¤il, fiili önderli¤ini savunmas›. (Yani s›n›f ka-t›lmas› olarak proleterlerin devrimci temel kitle kuvveti ol-

349

Bütün yaz›lar

Page 351: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mas›). (Bkz. Halk Savafl›n›n Planlar›, s: 188-189)

Oysa Marksist-Leninist kesintisiz devrim teorisi, ‹kiTaktik'teki formülasyonundan günümüze kadar hayat›nçeflitli de¤ifliklikleri karfl›s›nda de¤iflmifl, yeni deneyler-den zenginleflip derinleflmifltir. ‹çinde bulundu¤umuz dö-nem, kapitalizmin bunal›m›n›n bafllang›ç dönemi de¤ildir.Türkiye de Çarl›k Rusyas› gibi dünyan›n 5-6 büyük sö-mürgeci ülkesinden bir tanesi de¤il, tam tersine emper-yalizmin iflgali alt›nda bir yar›-sömürgedir.

Marksist-Leninist sürekli devrim teorisini, ‹ki Taktik'te-ki formülasyonla s›n›rland›r›p dondurarak, onu her dö-nem için geçerli evrensel bir model olarak al›p, ülkenins›n›fsal orjinalitesine uygulamaya kalkmak, bundan son-raki bölümlerde etrafl› bir flekilde gösterece¤imiz gibi ki-fliyi bir sa¤-sapma içine sokar.

Lenin'in ‹ki Taktik formülasyonundaki modele yak›nele al›fl› Mihri Belli'de de görmekteyiz. (Mesela, CHP'yiköylü partisi ve de Ecevit'i köylü lideri olarak ilan etme-si, flehirleri temel almas›, vs.)

Fakat Mihri Belli'yi belli bir yere oturtmak gerçektengüçtür. Çünkü onun belli bir çizgisi; kendi içinde tutarl›bir rotas› yoktur. Bazen, iflçi s›n›f›n›n öncülü¤ünü mutlakbir gerçek olarak ele almak dogmatizmdir derken, bazende iflçi s›n›f›n›n öncülü¤ünü, fiili bir öncülük olarak ele al-maktad›r. Yine baz› yaz›lar›nda Filipin demokrasicili¤iflartlar› alt›nda proletaryan›n partisi kurulamaz derken,bir baflka yaz›s›nda ayn› fleyleri söyleyenleri rahatl›klasa¤ oportünizmle suçlayabilmektedir. Bir yaz›s›nda MDDaflamas›nda iflçi s›n›f›n›n ideolojik önderli¤inin esas oldu-¤unu söyleyen bir devrimcinin yaz›s›n› tahrif ederek; ak›lalmaz bir hokkabazl›kla buradan iflçi s›n›f› olmadan dev-rim yap›lmak istendi¤i sonucunu ç›kart›rken, öte yandaniflçi s›n›f› olmadan da küçük-burjuvazinin önderli¤inde

350

Bütün yaz›lar

Page 352: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

devrimin olabilece¤ini rahatl›kla söyleyebilmektedir!.. Bunlara say›s›z örnekler katmak mümkündür. K›sacas›, Mihri Belli'nin ne dedi¤i belli de¤ildir. Belli

olan tek fley belirsizli¤idir. Asl›nda Mihri Belli, kendindenbaflka hiç kimseye ve hiçbir fleye (Bilimsel Sosyalizm veonun kurucular› da dahil) inanmayan, “kerameti kendin-de bulan” bir “sosyalist”tir.

O küçük hesaplar›n peflinde tam bir “reel-politiker”dir.(Burjuva anlamda gerçekçi politikac›d›r). Ve her reel-po-litiker gibi, avareli¤in zirvesinde, serseri may›n gibi dolafl-maktad›r!

VI- EVR‹M AfiAMASI, DEVR‹M AfiAMASI

Marks ve Engels'teki evrim aflamas›, devrim aflamas›ve ihtilâlin objektif flartlar› meselesi, Lenin'in tahlillerindeiyice aç›kl›k kazanmaktad›r. Bunda flüphesiz, Lenin'inyaflad›¤› dönemin, proleter devrimleri ça¤› olmas›n›n veLenin'in iki devrim tecrübesi geçirmesinin büyük rolüvard›r.

Lenin'e göre, emperyalist dönemde, bütün ülkelerdekesintisiz devrim anlay›fl› içinde proletarya devrimlerininobjektif flartlar› vard›r. Üretici güçlerin dünya çap›ndaulaflm›fl oldu¤u seviye devrim yapmak için olgundur. Ha-z›r olarak var olmayan devrimin subjektif flartlar›d›r. Le-

ninizmin temellerini bir bak›ma devrimin subjektif flart-

lar›n›n haz›rlanmas› teflkil eder.(16) Bu gerçe¤in kavran-

351

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1166)) Devrimin subjektif faktörünü haz›rlaman›n Leninizmin teme-li olmas›na iliflkin Dimitrov flunlar› söylemektedir: “Partimiz BolflevikPartisi’nin ve ölmez Lenin'in önderli¤i alt›nda, Enternasyonal'in kurul-mas›na kat›ld›. Yeni bir program beyannamesi kabul etti ve proleterdevrimini, belirsiz gelece¤e ait bir gaye olarak de¤il, objektif flartlar›

Page 353: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mas›n›n meselenin özü oldu¤unu ileriki bölümlerde göre-ce¤iz.

Lenin, Marks ve Engels'in evrim ve devrim aflamalar›ay›r›m›nda, somut durumlar›n fakl›l›¤›ndan dolay› de¤i-fliklikler yapt›.

Marks ve Engels'e göre, dünya çap›nda devrimin ob-jektif flartlar› olgun oldu¤u zaman, sosyalistlerin diliFrans›zca olmal›d›r.

Bilindi¤i gibi emperyalist ça¤, dünya çap›nda devrim-lerin objektif flartlar›n›n olgun oldu¤u ça¤d›r. Düz mant›-¤a göre, Marks ve Engels'in önerilerinin do¤al sonucu budönemde sosyalistlerin görevi sürekli Frans›zca konufl-makt›r, durmadan, y›lmadan, devaml› taarruz etmektir!(Trotskist düflünce bir bak›ma buna dayan›r).

Ama diyalektik mant›k için durum böyle de¤ildir.Dünya devrimi asla zamandafl olmayacakt›r. Önce birveya birkaç ülkede olacakt›r. Bu yüzden her ülkenin pro-letaryas›, kendi s›n›rlar› içinde aflamal› bir mücadele ver-melidir. Çünkü her ülkenin proletaryas›n›n kurtuluflu, ül-ke proletaryas›n›n eseri olacakt›r. Devrimler ne ithal edi-lebilir, ne de ihraç edilebilir.

Bir ülkede devrimin objektif flartlar›n›n olabilmesi için,kapitalizmin dünya çap›ndaki genel bunal›m›ndan baflka,o ülkenin kendi milli bunal›m›n› da yaflamas› gerekmek-tedir.

Leninist ayr›ma göre, devrim aflamas›nda olunabilme-si için a) proletaryan›n bilinç ve örgütlenme seviyesinin

352

Bütün yaz›lar

olgunlaflm›fl bulunan, halledilmesi devrimin subjektif faktörüne, yanibizzat Partinin devrimi teflkilatland›rmak ve idare etmek haz›rl›¤›nave kabiliyetine ba¤l› olan bir görev olarak kavrad›.” (Partinin Geliflme-sinde Bafll›ca Devreler, Halk Cumhuriyetine Do¤ru, s: 129)

---------- 0 ----------

Page 354: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

devrim için yeterli olmas› gerekir. (Devrimin subjektifflartlar›n›n uygun olmas› gerekir). b) Ezeni de, ezileni deetkileyen bir milli bunal›m›n olmas› flartt›r.(17) Bu milli bu-

nal›m, kapitalizmin genel bunal›m›n›n çeliflkilerinin o ül-keye en keskin bir flekilde yans›mas›ndan baflka birfleyde¤ildir.

Devrim aflamas›, k›sa bir and›r. Evrim aflamas› uzunbir süreçtir.

EVR‹M DÖNEM‹

Evrim döneminin devrimci hitap dili, Almancad›r. Al-manca konuflma döneminde ihtilâlci at›l›ma yer yoktur.Bu dönemin devrimci çal›flma tarz› proletaryay› bilinç-lendirmek, örgütlendirmek, proletarya ile öncüsünün

353

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1177)) Lenin, milli bunal›m› (devrimci krizi) flu flekilde tahlil etmektedir:“Marksistler için, devrime elveriflli bir durum olmaks›z›n bir devrim im-kans›zd›r, üstelik her devrimci durum da bir devrime yol açmaz. Genel an-lamda bir devrim durumunun belirtileri nelerdir? fiu üç ana belirleyiciyi s›-ralarsak bizce yan›lm›fl olmay›z: 1. Hakim s›n›flar için bir de¤ifliklik yap-maks›z›n hakimiyetlerini sürdürmek imkans›z hale geldi¤i zaman; 'üstte-ki s›n›flar' aras›nda flu ya da bu flekilde bir buhran oldu¤u zaman; hakims›n›f›n politikas›ndaki bu buhran, ezilen s›n›flar›n hoflnutsuzluk ve k›zg›n-l›klar›n›n ortaya dökülmesini sa¤layacak bir gedik açt›¤› zaman; bir devri-min olmas› için ço¤u zaman 'alttaki s›n›flar›n' eski biçimde yaflamak 'iste-memeleri' yeterli de¤ildir, 'üstteki s›n›flar›n da' eski biçimde 'yaflayamazhale gelmeleri' gerekir. 2. Ezilen s›n›flar›n s›k›nt›lar› ve ihtiyaçlar› dayan›l-maz hale geldi¤i zaman, 3. Yukar›daki sebeplerin sonucu olarak bar›fltasoyulmalar›na hiç seslerini ç›kartmadan katlanan ama, ortal›¤›n kar›flt›¤›zamanlarda hem buhran›n yaratt›¤› flartlarla ve hem de bizzat 'üstteki s›-n›flar›n' ba¤›ms›z tarihi bir eyleme sürüklemeleriyle kitlelerin faaliyetindeoldukça büyük art›fl oldu¤u zaman.

Sadece tek tek gruplar›n ve partilerin de¤il, münferit s›n›flar›n irade-sinden de ba¤›ms›z olan bu objektif de¤iflmeler olmaks›z›n, genel kuralolarak, bir devrim imkans›zd›r. Bu objektif de¤iflikliklerin hepsine birden,devrim durumu denilmektedir.” (Lenin: Sosyalizm ve Savafl, s: 118-119)

Page 355: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ba¤lar›n› s›klaflt›rmak, emekçi halk kitlelerini proletarya-n›n saflar›na kazanarak devrim için e¤itmektir.

E¤er proletarya partisi kurulmufl ise, devrimci çal›fl-ma o partiyi proleter siyasi kitle partisi haline getirmek;çeflitli mesleki örgütler arac›l›¤›yla kitlelerle organik ba¤-lar›n› s›klaflt›rmak, proletaryan›n ve emekçi halk›n s›n›fbilincini yükseltmek, demokratik muhalefetin en solundayürüyerek, hakim s›n›flar› yo¤un politik propaganda ileteflhir etmektir.

E¤er, proletarya partisi henüz kurulmam›fl ise, anagörev proletaryan›n öncü müfrezesini oluflturmakt›r. Pro-letaryan›n s›n›f partisinin olmad›¤› bir evrede, devrimcidurumun olmas› halinde bile proleter devrimci dil Fran-s›zca olamaz!

Bu dönemin proleter devrimci çal›flma tarz›n› Lenin,flu flekilde özetlemektedir:

“Propaganda ve bilinçlendirme, bilinçlendirmeve propaganda o s›rada objektif flartlar taraf›ndangerçekten en ön plana itilmiflti. Bütün ülkeye hitapeden haftal›k olarak yay›nlanmas› ideal gibi gözü-ken bir siyasi gazetenin yay›nlanmas› için çal›flma,o zaman devrim haz›rl›¤› çal›flmas›n›n temel tafl›olarak görünüyordu (ve Ne Yapmal› meseleyi böy-le koyuyordu). (Silahl› aksiyon yerine) y›¤›nlar›nbilinçlendirilmesi fliar›, (yöresel ayaklanmalar ye-rine) ayaklanman›n sosyal ve psikolojik flartlar›-n›n haz›rlanmas› fliar›, o s›rada devrimci-sosyal de-mokrasinin biricik do¤ru fliarlar›yd›.” (‹ki Taktik, s:79, ikinci bask›)

1905-1907 yenilgisinden sonraki ricat takti¤ini iseStalin flu flekilde anlatmaktad›r:

“1907-1912 devresinde Parti ricat takti¤ine geç-mek zorunda kald›; çünkü devrimci eylem yavafl-

354

Bütün yaz›lar

Page 356: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

lam›flt›, devrim cezri vard› ve taktik zorunlu olarakbu olguyu dikkate almal›yd›. Sonuç olarak müca-dele flekilleri ve örgüt flekilleri gene de¤iflti. Du-ma'y› boykot yerine Duma'ya kat›lma; aleni parla-mento d›fl› eylem yerine Duma'da müdahaleler veçal›flma, genel siyasi grevler yerine özel ekonomikgrevler ya da basbaya¤› hareketsizlik.” (Leniniz-min ‹lkeleri, s: 83)

Görüldü¤ü gibi, evrim dönemlerinde parlamentoyuboykot etme, genel siyasi grevlere gitme, silahl› eyleminher türüne baflvurma metodlar› devrimci de¤ildir. Bu dö-nemde bu metodlara baflvurma sol oportünizmden baflkabirfley de¤ildir. Devrimci çal›flma metodlar›, baflta prole-tarya olmak üzere emekçi kitleleri bilinçlendirme, propa-ganda, özel ekonomik grevler ve demokratik muhalefettir.

DEVR‹M AfiAMASI

Devrim aflamas›nda proletarya partisinin çal›flma tar-z› ve fliarlar› tamamen de¤iflir. 1905 Devrim aflamas›ndaLenin, evrim aflamas›n›n fliar ve taktiklerine iliflkin flunla-r› söylemektedir:

“... fiimdi olaylar bu fliarlar› aflm›fl bulunuyor,çünkü hareket ilerleme kaydetmifltir; bu fliarlar ar-t›k eskidir, kullan›lm›fl ve hizmetini tamamlam›fleflyad›r.” (‹ki Taktik, 2. bask›, s: 79)

Bu yirmi y›l›, bir güne s›¤d›ran bu k›sa dönemi çok iyide¤erlendirmek gerekir: “‹htilâl saatinin alelade, al›fl›la-gelen saatlerden farkl› oldu¤unu, tarihin haz›rlanmas› sa-atlerinden farkl› oldu¤unu ve ihtilâl saatlerinde y›¤›nlar›nruh haletinin için için kaynamas›n›n, inanc›n eylem ola-

rak ifadesini buldu¤unu” iyi anlamak gerekir.

Bugünler, y›¤›nlar›n koro halinde ihtilâl türkülerini

355

Bütün yaz›lar

Page 357: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

söyledi¤i nadir günlerdir. Dönem, art›k ihtilâlci at›l›m›ndönemidir. Bu dönemde kitleler tek bir dilden anlamak-tad›rlar: O da Frans›zcad›r. Ve bu dili konuflmak da bafll›bafl›na bir sanatt›r... Frans›z yüre¤i veya Rus devrimci

at›l›m›n›n rolü burada önem kazanmaktad›r. Bu at›l›mdanyoksun evrim dönemlerinin nice baflar›l› devrimci, niceulema devrimcisi bu dönemde acizli¤in, korkakl›¤›n veihanetin batakl›¤›nda kulaç atar.

Bu k›sa dönem de ayr›ca kendi içinde geçifl devresi,

taktik taarruz devresi ve stratejik taarruz devresi olmaküzere üçe ayr›l›r.

a) Geçifl Devresi Frans›zcas›:

Evrim döneminin hemen bitiminde bafllar. Devrimdalgas›n›n yavafl yavafl yükseldi¤i ve kitleleri sarsmayabafllad›¤› ve kitlelerin inanc›n›n kitlesel eylemlere dönüfl-tü¤ü evrenin Frans›zca konuflma takti¤idir.

1905 Devrim döneminde, Frans›zca hitab›n bu aksan›flöyle idi; mahalli siyasi grevler, nümayifller, genel siyasigrev ve Duma'y› boykottur.

Bu dönemin Bolflevik takti¤ini Stalin flu flekilde aç›k-lamaktad›r:

“Nümayifller ve tezahüratlarla öncüye sokak ey-lemlerini ö¤retmek ve ayn› zamanda cephe gerisin-de sovyetler ve cephede asker komiteleri vas›tas›y-la ihtiyatlar› öncüye ba¤lamak.” (Leninizmin ‹lke-leri, s: 85. Bu aktar›lan k›s›m, 1917 Devrim döne-minin geçifl devresi Frans›zca konuflma takti¤idir)

b) Taktik Taarruz Devresi

Bu k›sa devre, öncünün flehir eylemlerini ö¤rendi¤idolay›s›yla halk kitlelerine önderlik etmeyi becerebildi¤i

356

Bütün yaz›lar

Page 358: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ve halk kitlelerine ayaklanman›n do¤ru taktiklerini ö¤ret-ti¤i devredir. Bu evre, halk›n devrimci potansiyelinin iyi-ce yükseldi¤i, devrim dalgas›n›n en üst seviyeye yaklafl-t›¤›, öncünün son hücum öncesi taktik taarruzlar›n›n yo-¤unlaflt›¤› evredir. Bu devrede bafll›ca amaç, düflman saf-lar›nda y›lg›nl›k ve panik yaratmak, karfl›-devrim cephe-sini da¤›tmak ve yar›klar açmakt›r.

1905 Devriminin taktik taarruz devresinin devrimcitaktikleri, barikat savafllar› (sokak savafllar›) ve flehir ge-rillas›d›r. fiehir gerillas›, flehir proletaryas›ndan oluflmak-tad›r.

fiehir gerillas›n›n çeflitli görevlerinden bir tanesi olarakhalk kitlelerine ayaklanma taktiklerini ö¤retmesi konu-sunda Lenin, Moskova Ayaklanmas›ndan Al›nacak

Dersler yaz›s›nda flöyle demektedir:

“Aral›ktan beri bütün Rusya'da süregelen geril-la savafl› ve korkunç fliddet hareketleri elbette birayaklanman›n do¤ru takti¤ini ö¤renmede kitlelereyard›m edecektir.”

c) Stratejik Taarruz Devresi,Nizami Orduya Geçifl ve Ayaklanma:

1905'in 10 Haziran'›nda Lenin diyor ki:

“Parlamalar-gösteriler-sokak çarp›flmalar›, dev-rimci ordu birlikleri: ‹flte halk ayaklanmas›n›n geli-flimindeki aflamalar bunlard›r. Art›k son aflamayaulaflt›k.”

‹ktisadi ve politik buhran iyice derinleflmifl ve en üstseviyeye ç›km›flt›r. Art›k beklemek, Lenin'in deyifliyle, ci-nayettir. Ve ayaklanma gündemin art›k birinci maddesi ol-mufltur. Stratejik taarruz nizami ordu ile, düzenli ordu ileyap›l›r. Son hücum için önce da¤›n›k olan bütün güçler bir

357

Bütün yaz›lar

Page 359: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

araya toplan›r, K›z›l Ordu yarat›l›r. (K›z›l Ordu da proleterordusudur). Barikat savafllar› ve flehir gerilla takti¤i art›kyerini K›z›l Ordu'nun ayaklanma takti¤ine b›rakm›flt›r.

Ekim ayaklanmas›n›n takti¤ini Lenin flu flekilde çiz-mektedir:

“... Ayaklanmay› Marksistçe, yani bir sanat gibianlamak için ayn› zamanda, bir saniye kaybetmek-sizin, ihtilâl müfrezelerinin genel kurmay›n› örgüt-lemeli, güçlerimizi taksim etmeli, güvenilir alaylar›en önemli noktalara göndermeli, Aleksandra tiyat-rosunu kuflatmal›, Pier Paul kalesini iflgal etmeli,genel kurmay heyetini ve hükümeti tutuklamal›,askeri ö¤rencilere ve vahfli tümene karfl›, düflman›nflehrin hayati merkezlerine girmesine izin vermek-tense ölmeye haz›r müfrezeleri göndermeliyiz; silah-l› iflçileri seferber etmeli, onlar› en son ve amans›zmücadeleye ça¤›rmal›, ayn› zamanda telefon vetelgraf› iflgal etmeli, bizim ihtilâl genel kurmay›m›z›telefon merkezine yerlefltirmeli ve onu telefonla bü-tün fabrikalara, bütün alaylara, bütün silahl› müca-dele merkezlerine vb. ba¤lamal›y›z.” (Marksizm ve‹htilâl, Nisan Tezleri ve Ekim Dersleri, s:167-168)

‹flte sovyetik ayaklanma bu flekilde bir süreç izler. El-bette hayat hiçbir zaman flu veya bu flemaland›rmayaharfiyen uygun akmaz. Her soyutlama ve flemaland›rmagerçe¤in bir k›sm›n› ihmal eder, bir k›sm›n› ise, ister iste-mez abart›r. Fakat teorik tahlil, hayat›n giriftli¤ini ve çokyanl›l›¤›n› kolay anlafl›l›r hale getirerek, eylem k›lavuzlu-¤u görevini yerine getirir.

Bu yüzden bu flemaland›rmam›zdaki dönemleri meka-nik bir flekilde birbirinden ayr› flekilde de¤il de, bir süre-cin, birbiri içine girmifl iç halkalar› olarak görmek gerekir.

358

Bütün yaz›lar

Page 360: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

BÖLÜM IV

KES‹NT‹S‹Z DEVR‹M

II - III

* Kesintisiz II-III’deki bölüm numaralar› taraf›m›zdan verilmifltir.

Page 361: Mahir Çayan - Bütün Yazılar
Page 362: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

G‹R‹fi

Bilindi¤i gibi Türkiye Solu'nda uzun y›llar revizyo-nizm, prati¤e ›fl›k tutmayan entellektüel tahlilleri, kuy-rukçu çal›flma tarz› ve i¤renç iliflkileri ile etkin ve yön-lendirici unsur olmufltur.

1961 Anayasas›'n›n oluflturdu¤u s›n›rl› demokratikhaklar, bu ak›ma hiçbir tarihsel dönemde olmayan mad-di bir ortam yaratm›flt›r.

Devrimci hareket, devrimci-milliyetçi bir rotan›n pe-fline tak›larak, onun himayesinde entellektüel planda y›l-lar önce sosyalizmin ustalar› taraf›ndan yaz›lm›fl, çizilmiflve her biri, belli bir devrimci prati¤in ürünü olan siyasitahliller, yerli “teorisyenler” taraf›ndan adaptasyonlarla,teori yeniden keflfedildi(!). Y›llar ülkedeki devrimci mü-cadeleye iliflkin “nereden ve nas›l bafllanmal›d›r?” soru-suna aç›kl›k getirecek somuta iliflkin hiçbir fley yaz›lma-dan geçti. Kitap ve broflür ç›karma (ticaretle kar›fl›k)bafll› bafl›na bir eylem haline geldi.

Yetiflen genç devrimci kuflaklar da bu ortamda, bu or-tam›n iliflkileri içinde sosyalist g›dalar›n› ald›lar.

361

Bütün yaz›lar

Page 363: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Ülkede belki hiçbir sömürge ülkede olmayan çok en-teresan bir durum ortaya ç›kt›. Korkunç bir seviyede(!)(asl›nda y›llar önce ustalarca yap›lm›fl olan) teorik pole-mikler, ideolojik spekülasyonlar solu k›r›p geçirirken,pratik ise üç-befl üniversitelinin, küçük-burjuva anlamdayapt›¤› gençlik eylemleri olarak kal›yordu.

Revizyonist anlay›flla, Amerikalar yeniden keflfedili-yor, üç afla¤›-befl yukar›, belli bir seviyede olan herkesinkabaca do¤ru olarak de¤erlendirebilece¤i, ülkenin tarih-sel flartlar›n›n içine “lider teorisyen kadrolar” bal›klamadal›yorlar. Kademe kademe önce, Osmanl› ‹mparatorlu-¤u'nda Asya tipi üretim tarz› m› yoksa feodal üretim tar-z› m› egemendi, arkas›ndan da 1960'lar›n Türkiyesi’ndefeodalizm mi yoksa, kapitalist iliflkiler mi egemendir,yoksa var olan üretim iliflkileri kapitalize iliflkiler midir?tart›flmalar› solu kapl›yordu.

Feodalizm egemendir, kapitalizm egemendir tefrika-lar›n›n yay›nland›¤› dergiler etraf›nda fraksiyonlar savafl›en fliddeti ile y›llar boyu sürdü. Revizyonizm, oportünizmsuçlamalar› ortal›¤› k›r›p geçirdi. Her ç›kan dergi, birer“ciddi” hareketin temsilcisi iddias› içinde sosyalist blokiçindeki flu veya bu devlete karfl› politik tav›rlar›ndan,Osman Gazi'den itibaren üretim iliflkilerinin geliflme sü-recine iliflkin görüfllerini, ilk say›lar›nda 80-100 (h›z›n›alamayan daha da fazla) sayfal›k broflürlerle ortaya ko-yuyorlard›. (Asl›nda hepsinin de¤erlendirmesi de, termi-noloji ve nüans farklar› hariç, öz bak›m›ndan üç afla¤›befl yukar› ayn›yd›.) Genellikle soldaki samimi unsurlarda, bu havaya göre flartlanm›fllard›. Sürekli olarak her-kes, hergün dergilerde ve her yeni ayr›l›kta yeni birAmerika'n›n keflfini bekliyordu.

Oysa, dünyan›n hiçbir ülkesinde devrim hareketi, ön-ce teorik planda binlerce sayfal›k yaz›lar› yaz›p, sonra daprati¤e geçmemiflti. Ulemalar›n yaz›lar› aras›nda art›k

362

Bütün yaz›lar

Page 364: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

samimi unsurlar ne yapacaklar›n› flafl›rm›fllard›.(1)

‹flte biz bu hava içinde, biraz da bu havan›n etkisindekalarak do¤ru çizgiyi, ayaklar›m›z bu batakl›kta oldu¤uiçin a¤›r a¤›r yürüyerek bulduk. Ayn› yavafll›kla da prati-¤e geçtik. (Teoriyi devrim yapmak için okuduk, ö¤ren-dik. Ancak bu ulema olduk anlam›nda yorumlanmamal›-d›r. Biz sosyalizmin ö¤rencileriyiz. Ve bu ö¤rencilik haya-t›m›z boyunca devam edecektir.)

Bu gerçe¤i de Kurtulufl'un birinci say›s›nda flu flekildeortaya koymufltuk:

“Bu hareket, revizyonizmin uzun y›llar etkinli¤ini sür-dürdü¤ü bir ortamda filizlenip geliflmifltir. Dolay›s›yla re-vizyonizmin (pasifizmin) kal›nt›lar›n› da içinde belli birsüre tafl›yacakt›r. Bu kal›nt›lar savafl içinde, savafla sava-fla at›lacakt›r.” [Metin elimizde olmad›¤› için kelime keli-me aynen de¤il de, hat›rlayabildi¤imiz flekilde yazd›k.](*)

Yine o say›da bundan böyle yaz›lacak olan teorik ya-z›lar›n k›sa, öz ve aç›k yaz›lar olaca¤›n› ve teorik de¤er-lendirmelerin masa bafl›nda de¤il de, pratikten ç›kan zen-gin deney ve tecrübelerin, Marksizm-Leninizm k›lavuzlu-¤unda yo¤rulaca¤›n› belirtmifltik.

fiu anda, daha önce genel hatlar› belirtilmifl olan par-timizin ideolojik-politik-örgütsel-stratejik ilkelerini ortayakoyarken hareket noktam›z bu devrimci tespit noktas›

363

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((11)) Bu hava içinde oligarflinin 12 Mart darbesi gelmifl ve ortam›nbütün yalanc› pehlivanlar›n›, “keskin donkiflotlar›n›” darmada¤›n›k et-mifltir.

((**)) Esas metin tam olarak flöyledir: “Bu hareket revizyonizminuzun y›llar etkin oldu¤u bir ortamda yeflermifl, geliflmifl ve güçlenmifl-tir. O yüzden ifller ne kadar s›k› tutulursa tutulsun, bafllang›çta flu ve-ya bu ölçüde bu ortam›n izlerini tafl›yacakt›r. Tersini düflünmek ide-alizmdir. Bu kal›nt›lar savafl içinde, savafl›la savafl›la at›lacakt›r.”

Page 365: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

olacakt›r.

Bu ilkelerimizi, bir sürü genel do¤rularla, Marksizminlaf›zlar› aras›nda yüzlerce sayfal›k metinlerle ortaya koy-mak, takdir edilece¤i gibi pekala mümkündür. Ve pekalamümkündür sözde prati¤e ›fl›k tutacak, bir sürü masa ba-fl› ahkamlar kesmek.

Ama hay›r! Partimizin bünyesinde bu tip entellektüeltahlillere yer yoktur. Dilimiz, terminolojimiz ve tahlilleri-miz genel olarak dünya devrimci prati¤inin, özel olarakda prati¤imizin ürünü olmal›d›r.

Genel çizgimize iliflkin sorunlar›m›z› en aç›k, öz ve di-rekt prati¤imize ›fl›k tutacak flekilde ele almal›y›z.

Partimiz, diyalektik ve tarihi materyalizmin ilkeleriüzerine kurulmufl Leninist bir partidir.

Partimiz Marksizm-Leninizm k›lavuzlu¤u alt›nda, em-peryalizmin III. bunal›m döneminin çeliflki ve iliflkileri ile,bu çeliflki ve iliflkilerin Türkiye'ye yans›mas›n›n (ülkemi-zin tarihi, sosyal, politik, ekonomik, psikolojik nitelikleri-nin) devrimci tespitinden hareketle Politikleflmifl AskeriSavafl Stratejisi'ni, devrim stratejisi olarak saptam›flt›r.

Bu stratejik çizgi, k›r ve flehiri, silahl› propaganda ve

öteki politik kitlevi mücadele biçimlerini diyalektik bir

bütün olarak ele alan çizgidir.

Bilindi¤i gibi, gerilla savafl› kavram›, kavram olaraktek bafl›na nitelik belirleyici de¤ildir.

Merkezi otoriteye karfl› mahalli mütegallibe de, düzen-li birlikleri yenilmifl bir ordu da düflman›na karfl› gerillasavafl› yürütebilir.

Gerilla savafl›n›n devrimci politik amaçlarla, siyasigerçekleri aç›klama kampanyas›n›n bir arac› olarak yü-rütülmesine, yani politik kitle mücadelesi olarak ele al›n-mas›na Politikleflmifl Askeri Savafl Stratejisi denir. Politik-

364

Bütün yaz›lar

Page 366: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

leflmifl askeri savafl stratejik çizgisinin teorik kaynaklar›,hareket çizgisi, somut durumlar›n somut tahlilindedir. Ya-ni genel olarak emperyalizmin III. bunal›m dönemininay›rtedici niteliklerinde, özel olarak bu çeliflki ve özellik-lerin Türkiye flartlar›na yans›mas›nda yatmaktad›r.

Devrim stratejisini bu flekilde saptayan bir örgütün ör-gütsel ilkesi de, bu Leninist çizginin örgütsel ilkesi olan,politik ve askeri liderli¤in birli¤i ilkesidir.

Bu teorik temelleri k›sa ve öz olarak aç›klamadan ön-ce, Marksist-Leninist teoriye iliflkin baz› ön aç›klamalar›n,meselenin somutlaflmas› aç›s›ndan faydal› olaca¤› kan›-s›nday›z.

365

Bütün yaz›lar

Page 367: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

B‹R‹NC‹ BÖLÜM

I- MARKS‹ZM-LEN‹N‹ZM B‹R EYLEM KILAVUZUDUR

II- LEN‹N‹ZM‹N EVRENSEL TEZLER‹

III- DEVR‹M-EVR‹M AfiAMALARI VE ÇALIfiMA TARZI

366

Bütün yaz›lar

Page 368: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

I- MARKS‹ZM-LEN‹N‹ZM

B‹R EYLEM KILAVUZUDUR

“'Marksizm son derece derinli¤i olan, son derece kar-mafl›k bir doktrindir'.

Marksizm sürekli olarak, hayat›n yeni gerçekleri kar-fl›s›nda derinleflip, zenginleflen, kendi kendini aflan birdoktrindir. Marksizmde esas olan laf›zlar de¤il, muhteva-d›r. Marksizmde de¤iflmeyen tek fley Lenin'in deyifliyle,onun yaflayan ruhu olan diyalektik metodtur. Diyalekti-¤in en elemanter iki unsuru olan, zaman ve mekan kav-ramlar› dikkate al›nmazsa, Marks ve Engels'e göre Le-nin'in, Lenin ve Stalin'e göre Mao Tse Tung'un ve Mao'yagöre de emperyalizmin III. bunal›m döneminin muzafferproleter devrimcilerinin revizyonistliklerinden bahsetmekmümkündür.

Oportünizm, her yerde ve her zaman bilimsel sosyaliz-mi tahrifte iki metoda baflvurur.

Ya zaman ve mekan kavramlar›n› dikkate almadan,Marksizmin ustalar›n›n baflka tarihi flartlar için ileri sür-dükleri ve yaflan›lan dönemde eskimifl olan tezlere dörtelle sar›l›r ve bu tezleri kendi sapmas›na dayanak yap-maya çal›fl›r. Veya Marksizm-Leninizmin her flart alt›nda

367

Bütün yaz›lar

Page 369: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

geçerli tezlerini ‘zaman ve mekan de¤iflmifltir, o yüzdengeçerli de¤ildir’ diyerek, Marksizmi revize eder.” (Bkz.Kesintisiz Devrim-I)

Revizyonizm ve oportünizm teoriyi bir dogma ve nasolarak ele al›r. Sadece devrim anlay›fl›, s›n›flar kombine-zonu ve örgüt meselelerinde de¤il, çal›flma metodlar›ndada revizyonizmin soruna yaklaflmas› böyledir. Geçmifldönemde ustalar taraf›ndan öngörülen mücadele metod-lar›n›n varl›¤›, oportünistlere göre teorinin revizyonudur.Mesela, 1905-07 Ayaklanma döneminde, devrim dalga-s›n›n düflüfl evresinde, gerillla savafl›na baflvuran Bolfle-vikler, Kadetler (burjuva partisi) ve Menflevikler taraf›n-dan anarflizmle, narodnizmle ve blanquizmle suçlanm›fl-lard›r. Menflevikler bu mücadele biçiminin Marks ve En-gels'in yap›tlar›nda olmad›¤›n› ileri sürmüfllerdir.

Keza Mao, flehir proletaryas›n›n anahtar rolü oynama-d›¤› (ayaklanma ile de¤il, halk savafl› ile zafere eriflecekolan) Çin Devrimi'nde, gerilla savafl›n› temel alarak Sov-yet Devrimi modelinden farkl› bir çizgi izlemifltir. Mao, buyüzden pasifistler taraf›ndan Leninist olmamakla, narod-nik olmakla, Leninizmi revizyona tabi tutmakla suçlan-m›flt›r. Gerekçe, Mao'nun devrim yolu ve mücadele bi-çimlerine iliflkin öngördüklerinin Lenin ve Stalin'in kitap-lar›nda mevcut olmay›fl›d›r.

III. bunal›m döneminde pasifistlerin itirazlar› gene ay-n›d›r. De¤iflen tarihsel durumu dikkate almayan oportü-nistler için teoriyi diyalektik olarak ele al›p, prati¤e uygu-layan Marksist-Leninistlerin çizgisi ve pratik içinde gelifl-tirilen aktif mücadele metodlar›, Lenin, Stalin ve Mao'nunkitaplar›nda olmad›¤›ndan anti-Leninisttir, sol sapman›nve anarflizmin çizgisidir.

Her tarihsel dönemde, sa¤ oportünizm teoriyi “orto-doks” yönden dondurarak, Marksizmin yaflayan ruhu so-

368

Bütün yaz›lar

Page 370: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mut durumlar›n somut tahlilini bir yana atarak, onun özü-ne de¤il de laf›zlar›na dört elle sar›l›r.

II- LEN‹N‹ZM‹N EVRENSEL TEZLER‹

Konuyu geniflletip, laf kalabal›¤›na yol açmadan siya-si prati¤e iliflkin evrensel ilkeleri flu flekilde belirtebiliriz:

Özetle bu ilkeler, devrim, parti ve devlet teorilerindeyatmaktad›r.

S›ras›yla özetleyelim:

– Devlet ayg›t›, bürokrasi ve militarizmi ile bir bütünolarak egemen s›n›flar›n bir bask› örgütüdür.

– Devrim, halk›n devrimci giriflimiyle -afla¤›dan yuka-r›- mevcut devlet cihaz›n›n parçalanarak politik iktidar›nele geçirilmesi ve bu iktidar arac›l›¤›yla -yukar›dan afla-¤›ya- daha ileri bir üretim düzeninin örgütlenmesidir.

Bunun için:

1-) Devrimci milli krizin varl›¤›

2-) Öncünün varl›¤›

3-) Kitlelerin bilinçli ve örgütlü olarak savafla kat›lma-s› flartt›r.

– Emperyalist dönemde tek ülkede devrim olabilir. Budönemde burjuvazi devrimci niteli¤ini kaybetmifltir. Ken-di devrimini yapamaz. Bu yüzden geri b›rakt›r›lm›fl ülke-lerde proletarya tek bir süreç içinde ikili devrimci görev-le karfl› karfl›yad›r. (Kesintisiz Devrim esprisi.)

– Proletaryan›n siyasi partisi olmadan proletarya dev-rimi olamaz.

– Proletaryan›n partisi ideolojik, ekonomik-demokra-tik ve politik olmak üzere üç cephede birden savaflan, di-yalektik ve tarihi materyalizmin temeli üzerine kurulmufl

369

Bütün yaz›lar

Page 371: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

olan proletaryan›n öncü müfrezesidir.

– Devrim aflamal› ve kesintisizdir. Sadece iktidar›n elegeçirilip, altyap›n›n düzenlenmesi ile bitmez, üst yap›da,s›n›fl› toplumlara özgü çeliflkiler ortadan kalkana kadardevam eder. (Kültür ‹htilâli)

Leninizmin bu evrensel tezlerinin herhangi birisinin es-kimifl oldu¤unu, dolay›s›yla geçersizli¤ini iddia edenler,bu iddialar› ister soldan (Debray), isterse de sa¤dan (klâ-sik revizyonizm) gelsin anti-Leninizmdir; revizyonizmdir.

III- EVR‹M-DEVR‹M AfiAMALARI VE

ÇALIfiMA TARZI

Marks, Engels ve Lenin devrimci mücadeleyi iki evre-de mütalâa ederler: Evrim dönemi, devrim dönemi.

“Marks ve Engels proletaryan›n devrimci mücadelesi-ni evrim ve devrim aflamalar› olmak üzere iki aflamadaformüle ederler. Her iki aflamada da proletaryan›n dev-rimci takti¤i de¤ifliktir. Devrim aflamas› k›sa bir dönem-dir. Bu aflama verili sosyal düzenin alt üst olmas› aflama-s›d›r. Bu k›sa aflamada proletaryan›n ve öncüsünün tak-ti¤i hücumdur; gündemde tek bir madde yaz›l›d›r: AYAK-LANMA. Bu dönemde proletaryan›n takti¤i verili devletmekanizmas›n› parçalayarak, proletaryan›n devrimci ik-tidar›n› kurmakt›r. Marks ve Engels bu takti¤e Frans›z-lar'›n ihtilâlci at›l›m ve geleneklerinden esinlenerek Fran-

s›zca konuflma ad›n› koymufllard›r (...)

Proletaryan›n devrim dönemindeki takti¤i budur.”(Bkz. Kesintisiz Devrim I)

Evrim aflamas› ise uzun bir dönemdir. Bu dönemdeproletaryan›n partisinin görevi proletarya ve müttefikleri-ni bilinçlendirme, örgütlendirme ve devrim aflamas›n›n

370

Bütün yaz›lar

Page 372: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

sosyal ve psikolojik flartlar›n› yaratmakt›r.

Marks ve Engels bu evrim döneminin devrimci çal›fl-ma tarz›n› flu flekilde ortaya koymaktad›rlar:

“Bu uzun dönemin devrimci mücadelesi, içeride opor-tünizme karfl› amans›z ideolojik mücadele vermek, d›fla-

r›da ise, proletaryan›n sendikal mücadelesinden, halkkitlelerinin ekonomik ve demokratik mücadelesine kadarkitlelerin günlük mücadelesini örgütlemekten, mevcutgerici yönetime karfl›, demokratik muhalefetin en solun-da yer alarak, siyasi muhalefeti yönlendirmeye kadar herçeflit eylem biçimini kapsar (silahs›z). Marks ve Engels,proletaryan›n bu aflamadaki devrimci diline, Alman pro-letaryas›n›n ideolojik-teorik seviyesinin yüksekli¤indenve halk kitlelerini kendi saflar›na çekmekteki maharetin-den dolay›, Almanca konuflma demifllerdir.” (Bkz. Kesin-tisiz Devrim I)

“Marks ve Engels'deki evrim aflamas›, devrim aflama-s› ve ihtilâlin objektif flartlar› meselesi, Lenin'in tahlillerin-de iyice aç›kl›k kazanmaktad›r. Bunda flüphesiz Lenin'inyaflad›¤› dönemin, proleter devrimleri ça¤› olmas›n›n veLenin'in iki devrim tecrübesi geçirmesinin büyük rolüvard›r.

Lenin'e göre emperyalist dönemde, bütün ülkelerdekesintisiz devrim anlay›fl› içinde proletarya devrimininobjektif flartlar› vard›r. Üretici güçlerin dünya çap›ndaulaflm›fl oldu¤u seviye devrim yapmak için olgundur. Ha-z›r olarak var olmayan devrimin subjektif flartlar›d›r. Le-

ninizmin temellerini devrimin subjektif flartlar›n›n haz›r-

lanmas› teflkil eder... Lenin, Marks ve Engels'in evrim ve

devrim aflamalar› ayr›m›nda somut durumlar›n farkl›l›-

¤›ndan dolay› de¤ifliklikler yapt›.

Marks ve Engels'e göre, dünya çap›nda devrimin ob-jektif flartlar›n›n olgun oldu¤u zaman, sosyalistlerin dili

371

Bütün yaz›lar

Page 373: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Frans›zca olmal›d›r.

Bilindi¤i gibi emperyalist ça¤ dünya çap›nda devrim-lerin objektif flartlar›n›n olgun oldu¤u ça¤d›r. Düz mant›-¤a göre, Marks ve Engels'in önerilerinin do¤al sonucu budönemde sosyalistlerin görevi sürekli Frans›zca konufl-makt›r. Durmadan, y›lmadan devaml› taarruz etmektir.

... Ama diyalektik mant›k için durum böyle de¤ildir.Dünya devrimi asla zamandafl olmayacakt›r. Önce birveya birkaç ülkede olacakt›r. Bu yüzden her ülkenin kur-tuluflu, bizzat o ülkenin proletaryas›n›n kendi eseri ola-cakt›r. Devrimler ne ithal edilebilir, ne de ihraç edilebilir.

Bir ülkede devrimin objektif flartlar›n›n olabilmesi için,kapitalizmin dünya çap›ndaki genel bunal›m›ndan baflka,o ülkenin kendi milli bunal›m›n› da yaflamas› gerekmek-tedir. Leninizmin ayr›m›na göre devrim aflamas›nda olu-nabilinmesi için: a) Proletaryan›n bilinç ve örgütlenmeseviyesinin devrim için yeterli olmas› gerekir. (Devriminsubjektif flartlar›n›n olgun olmas› flartt›r.) b) Ezeni de, ezi-leni de etkileyen bir milli bunal›m›n olmas› flartt›r. (...)

Devrim aflamas› k›sa bir and›r. Evrim aflamas› iseuzun bir süreçtir...” (Bkz. Kesintisiz Devrim I)

Evrim aflamas›na iliflkin bolflevik çal›flma tarz› Lenin'egöre flöyledir:

“Evrim döneminin devrimci hitap dili Almanca'd›r. Al-manca konuflma döneminde ihtilâlci at›l›ma yer yoktur.Bu dönemin devrimci çal›flma tarz› proletaryay› bilinç-lendirmek, örgütlendirmek, proletarya ile öncüsününba¤lar›n› s›klaflt›rmak, proletaryan›n ve emekçi halk›n s›-n›f bilincini yükseltmek, demokratik muhalefetin en so-lunda yürüyerek, hakim s›n›flar› yo¤un politik propagan-da ile teflhir etmektir.”

E¤er proletaryan›n partisi henüz kurulmam›fl ise anagörev, proletaryan›n öncü müfrezesini oluflturmakt›r. Pro-

372

Bütün yaz›lar

Page 374: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

letaryan›n s›n›f partisinin olmad›¤› bir evrede, devrimcidurumun olmas› halinde bile devrimci dil Frans›zca ola-maz. Bu dönemin proleter devrimci çal›flma tarz›n› Lenin,flu flekilde özetlemektedir: ‘Propaganda ve bilinçlendir-me, bilinçlendirme ve propaganda o s›rada objektif flart-lar taraf›ndan gerçekten ön plana itilmiflti. Bütün ülkeyehitap eden haftal›k olarak yay›nlanmas› ideal gibi gözü-ken bir siyasi gazetenin yay›nlanmas› için çal›flma, o za-man devrim haz›rl›¤› çal›flmas›n›n temel tafl› olarak görü-nüyordu. (Ve Ne Yapmal› meseleyi böyle koyuyordu.)(Silahl› Aksiyon yerine) y›¤›nlar›n bilinçlendirilmesi fliar›,(yöresel ayaklanmalar yerine) ayaklanman›n sosyal vepsikolojik flartlar›n›n haz›rlanmas› fliar›, o s›rada devrim-ci-sosyal demokrasinin biricik do¤ru fliarlar›yd›.’ (‹ki Tak-tik, s. 78)”. (Bkz. Kesintisiz Devrim I)

Evrim aflamas›n› ve çal›flma tarz›n› bu flekilde ortayakoyan Lenin, 1905 Devrim aflamas›nda flunlar› söyle-mektedir: “... fiimdi olaylar bu fliarlar› aflm›fl bulunuyor,çünkü hareket ilerleme kaydetmifltir, bunlar art›k eskidir,kullan›lm›flt›r, hizmetini tamamlam›fl eflyad›r (yani evrimaflamas›na iliflkindir).” (‹ki Taktik, s. 78)

K›sa olan devrim aflamas›nda da bolflevik taktik ve fli-arlar, derhal ayaklanma de¤ildir. “Bu k›sa dönem de ay-r›ca kendi içinde geçifl devresi, taktik taarruz devresi vestratejik taarruz devresi olmak üzere üçe ayr›l›r.

a) Geçifl devresi Frans›zcas›: Evrim döneminin he-men bitiminde bafllar. Devrim dalgas›n›n yavafl yavaflyükseldi¤i ve kitleleri sarsmaya bafllad›¤› ve kitlelerininanc›n›n kitlesel eylemlere dönüfltü¤ü evrenin Frans›zcakonuflma takti¤idir.

1905 Devrim döneminde, Frans›zca hitab›n bu aksan›flöyle idi; mahalli siyasi grevler, nümayifller, genel siyasi

grev ve Duma'y› boykottur. (...)

373

Bütün yaz›lar

Page 375: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

b) Taktik Taarruz Devresi: Bu k›sa devre, öncünün fle-hir eylemlerini ö¤rendi¤i dolay›s›yla halk kitlelerine önder-lik etmeyi becerebildi¤i ve halk kitlelerine ayaklanman›ndo¤ru taktiklerini ö¤retti¤i devredir. Bu devre, halk›n dev-rimci potansiyelinin iyice yükseldi¤i, devrim dalgas›n›n enüst seviyeye yaklaflt›¤›, öncünün son hücum öncesi taktiktaarruzlar›n›n yo¤unlaflt›¤› evredir. Bu devrede bafll›caamaç, düflman saflar›nda, y›lg›nl›k ve panik yaratmak,karfl›-devrim cephesini da¤›tmak ve yar›klar açmakt›r.

1905 Devriminin taktik taarruz devresinin devrimcitaktikleri; barikat savafllar› (sokak savafllar›) ve flehir ge-rillas›d›r. fiehir gerillas›, flehir proletaryas›ndan oluflmak-tad›r.

fiehir gerillas›n›n çeflitli görevlerinden bir tanesi olarak,halk kitlelerine ayaklanma konusunda Lenin, Moskova

Ayaklanmas›ndan Al›nacak Dersler yaz›s›nda flöyle de-mektedir. “Aral›ktan beri Rusya'da süregelen gerilla sava-fl› ve korkunç fliddet hareketleri elbette bir ayaklanman›ndo¤ru takti¤ini ö¤retmekte kitlelere yard›m edecektir.”

c) Stratejik Taarruz Devresi, Nizami Orduya Geçifl ve

Ayaklanma: 1905'in 10 Haziran'›nda Lenin diyor ki: 'Par-lamalar-gösteriler-sokak çarp›flmalar›, devrimci ordu bir-likleri iflte halk ayaklanmas›n›n geliflimindeki aflamalar

bunlard›r. Art›k son aflamaya ulaflt›k.'

‹ktisadi ve politik buhran iyice derinleflmifl ve en üstseviyeye ç›km›flt›r. Art›k beklemek Lenin'in deyifliyle ci-nayettir. Ve ayaklanma gündemin birinci maddesi olmufl-tur. Stratejik taarruz nizami ordu ile, düzenli ordu ile ya-p›l›r. Son hücum için, önce da¤›n›k olan bütün güçler bi-raraya toplan›r; K›z›l Ordu yarat›l›r (K›z›l Ordu proleter or-dusudur). Barikat savafllar› ve flehir gerilla taktikleri art›kyerini K›z›l Ordu'nun ayaklanma takti¤ine b›rakm›flt›r.”(Bkz. Kesintisiz Devrim I)

374

Bütün yaz›lar

Page 376: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

‹flte Lenin dünyan›n alt› sömürgeci ülkesinden birisiolan Rusya'da proletaryan›n devrimci sürecini ve taktik-lerini böyle koyuyordu.

Stalin, Leninizmin ‹lkeleri'nde, 1905 Devrim aflamas›-n›n taktiklerine devrimin med aflamas› taktikleri demek-tedir.

Ve 1905 Devriminin yenilgiye u¤ramas›ndan sonra,tekrar bir uzun evrim dönemine girildi¤ini devrim cezrininbafllad›¤›n› söylemektedir.

Hemen görülebilece¤i gibi, Marks, Engels ve Lenin'dedevrim ve evrim aflamalar› ve taktikleri kesin çizgilerleayr›d›r.

Marks ve Engels'in tahlil ettikleri bu süreç burjuvatoplumuna iliflkin, Lenin'inki ise dünyan›n en büyük alt›sömürgeci ülkesinden birisi olan, öteki Avrupa ülkelerinek›yasla nisbeten zay›f fakat iç dinami¤i ile geliflen bir ka-pitalizmin oldu¤u Çarl›k Rusyas›’na iliflkindir.

Yine aç›kça görülebilece¤i gibi her iki aflamada da,devrimci çal›flmalar, fliar ve taktikler farkl›d›r. Evrim afla-mas›nda öngörülen taktik fliar ve metodlar, Almanca'dankaynaklanmaktad›r. Ve silahl› aksiyon evrim aflamas›n›ntemel mücadele metodu asla de¤ildir. Devrim aflamas›n-da ise, devrim dalgas›n›n yükselmesine paralel olarak si-lahl› aksiyon temel olmaktad›r.

Marksizm-Leninizmde politik mücadele biçimleri çe-flitlidir. Literatürde bu biçimler a) Silahl› aksiyon, b) Si-lahl› aksiyonun d›fl›ndaki mücadele biçimleri diye iki bafl-l›kta mütalâ edilirler. Devrimci sürecin evrim ve devrimdiye kesin çizgilerle ayr›ld›¤› ülkelerdeki Marksist-Leni-nist partiler daima bu iki mücadele biçiminin birisini buiki evreye göre temel, ötekini ise ona tabi (tali) olarak se-çerler. (‹çinde bulundu¤umuz evrede bu kesin çizgili ay-r›m emperyalist-kapitalist ülkeler için geçerlidir).

375

Bütün yaz›lar

Page 377: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Devrim için uzun ve dolambaçl› halk savafl›n›n zorun-lu bir durak oldu¤u, emperyalist hegemonya alt›ndakigeri b›rakt›r›lm›fl ülkelerin somut pratikleri, devrimci sü-recin bu evreleri aras›ndaki iliflkide de¤ifliklik yapm›flt›r.

fiöyle ki, emperyalist hegemonya alt›ndaki ülkelerde,(ister II. bunal›m döneminin emperyalist hegemonyas›n›nd›flsal bir olgu oldu¤u feodal, yar›-feodal ülkelerde olsun,isterse de III. bunal›m döneminde emperyalist hegemon-yan›n içsel bir olgu oldu¤u, emperyalist-kapitalist üretimiliflkilerinin egemen oldu¤u geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerde ol-sun) evrim ve devrim aflamalar›, (Çarl›k Rusyas›’nda ol-du¤u gibi zay›f da olsa) içsel dinamikle kapitalizmin ge-liflti¤i ülkelerdeki gibi kesin çizgilerle ayr›lamaz. Bu tipülkelerde devrim aflamas› k›sa bir aflama de¤il, oldukçauzun bir aflamad›r. Evrim aflamas›n›n nerede bitti¤ini,devrim aflamas›n›n ise nerede bafllad›¤›n› tespit etmek fi-ilen imkans›zd›r. Her iki aflama iç içe girmifltir.

Bu ülkelerdeki emperyalist hegemonya ba¤›ms›z birmilli burjuvazinin geliflmesine engel oldu¤undan ülke ka-pitalist bir ülke olsa bile, var olan kapitalizm kendi iç di-nami¤i ile geliflemedi¤inden çarp›kt›r, emperyalizme görebiçimlenmifltir. Emperyalist hegemonya toplumun kendiiç dinami¤i ile geliflmesine engel oldu¤u için ülke alt yap›iliflkilerinden üst yap›s›na kadar, milli bir kriz içindedir.

Bu milli kriz, tam anlam› ile olgun de¤ildir. Ancak fluveya bu ölçüde vard›r. Var olan bu krizin derinlefltirilip ol-gunlaflt›r›lmas›, tamamen o ülke devrimcilerine ba¤l›d›r.

Özetle söylersek, emperyalist hegemonya alt›ndaki

bütün geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerde milli kriz, tam anlam›

ile olgunlaflm›fl olmasa bile mevcuttur. Bu ise devrimdurumunun sürekli olarak var olmas›, evrim ve devrimaflamalar›n›n iç içe girmesi, bir baflka deyiflle silahl› eyle-min objektif flartlar›n›n mevcudiyeti demektir.

376

Bütün yaz›lar

Page 378: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Emperyalist hegemonya alt›nda bir ülke olan Türki-ye'de silahl› kurtulufl savafl›n› sürdüren partimiz evrim vedevrim aflamalar› de¤erlendirmesini bu gerçe¤in ›fl›¤› al-t›nda flu flekilde ortaya koymufltur:

“Ülkemizdeki pasifistler evrim aflamas›nda oldu¤u-muzu, bu yüzden de içinde bulundu¤umuz evrede silah-l› savafl›n objektif flartlar›n›n mevcut olmad›¤›n› iddia et-mektedirler. Bu iddialar› temelden sakat ve yanl›flt›r. Buflekildeki tahlillerin tek amac› teslimiyetçili¤e ideolojikk›l›f giydirmektir. Emperyalizmin iflgali alt›ndaki ülkeler-de evrim ve devrim aflamalar› bu flekilde b›çak gibi birbi-rinden ayr›lamazlar. Bu aflamalar birbirinin içine girmifl-tir. Ayr›ca emperyalizmin iflgali karfl› taraf›n bizzat zora,fliddete, silaha baflvurmas› demektir. Bu ise, silahl› sava-fl›n objektif flartlar›n›n mevcudiyeti demektir.

fiu anda iktidar mücadelesi yapan partimiz iktidar›alabilecek güçte ve aflamada de¤ildir. Ancak düzenli or-dular aflamas›nda, bütün yurt çap›nda yönetimi ele ge-çirmekten söz etmek mümkündür. Ve biz, bugün bu afla-may› yaflad›¤›m›z› asla iddia etmiyoruz. Biz sadece hal-k›m›z›n ihtilâlci savafl›n›n bu aflamaya gelebilmesi için,gerilla savafl›n›n flart oldu¤unu iddia ediyor ve bu amaç-la da dö¤üflüyoruz.” (Bkz. THKP Devrim Stratejisi, INo'lu Parti Bildirisi)

Bu devrimci de¤erlendirmeye karfl› ç›k›fl, sadece ül-kemizin pasifistlerine özgü de¤ildir. Emperyalist hege-monya alt›nda olan bütün geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerin so-lundaki pasifistlerin fliddetle karfl› ç›kt›klar› bir de¤erlen-dirmedir bu.

Meselenin özü de budur. Gerilla savafl›na karfl› olan(lafta evet deyip de, pratikte karfl› olanlar da dahil) bütüngeri b›rakt›r›lm›fl ülkelerin pasifistleri Lenin'in klasik tan›-m›na dört elle sar›l›rlar. Meselenin, zaman ve mekan mef-

377

Bütün yaz›lar

Page 379: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

humlar›n›n ›fl›¤›nda bu devrimci konufl tarz›, onlara göremacerac›l›kt›r, anarflizmdir, fokoculuktur, vs.

Gerekçe, ülkede Lenin'in klasik tan›m›na uygun birmilli kriz mevcut de¤ildir.

Bu konuda bir örnek verelim. Cezayir'de küçük-burju-va devrimcileri, Frans›z emperyalizmine karfl›, silaha sa-r›l›p halk savafl›n› sürdürürlerken, Cezayir Komünist Par-tisi ise, Lenin'in klasik tan›m›na dört elle sar›l›p, ülkedesilahl› kurtulufl savafl›n›n objektif flartlar›n›n olmad›¤›n›,evrim aflamas›n› yaflad›klar›n› söyleyerek, evrim dönemi-nin mücadele biçimlerini temel al›yordu. Bilindi¤i gibiCezayir Halk Savafl›, Cezayir Komünist Partisi'nin de¤il,küçük-burjuva radikallerinin önderli¤inde zafere eriflti.Savafltan sonra, Cezayir Komünist Partisi'nin sekreteriBeflir Hac› Ali'nin yapt›¤› özelefltiri ilginçti. Diyor ki, bukonuda Beflir Hac› Ali:

“Durumu do¤ru de¤erlendiremememizin he-men akla gelen sebeplerinden biri de... Devrimcibir durumun geliflmesi konusunda yapt›¤›m›z de-¤erlendirmelerin yüzeyde kal›fl›d›r. Komünist Parti-sinin inand›¤›, Kas›m 1954'te flartlar›n bir ulusalkurtulufl savafl› vermemiz için elveriflli bir olgunlu-¤a eriflmemifl olmas›yd›. Çünkü Lenin'in koydu¤uflartlar›n kapitalist ülkelerle ilgili oldu¤unu ve as-keri eylemlerle genel ayaklanman›n fark›n› unutu-yorduk.” (Bkz, Pomeroy, Gerilla Savafl› ve Mark-sizm, s. 320).

‹flte, ifl iflten geçtikten sonra pasifizmin trajik günah ç›-karmas›!

378

Bütün yaz›lar

Page 380: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

‹K‹NC‹ BÖLÜM

EMPERYAL‹ZM‹N III. BUNALIM DÖNEM‹

VE LEN‹N‹ST Ç‹ZG‹

I- EMPERYAL‹ZM‹N ÜÇÜNCÜ BUNALIM DÖNEM‹

II- OL‹GARfi‹K D‹KTA

III- DEVR‹MC‹ Ç‹ZG‹ VE REV‹ZYON‹ZM

379

Bütün yaz›lar

Page 381: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

I- EMPERYAL‹ZM‹N III. BUNALIM DÖNEM‹

Amerikan emperyalizmi, II. yeniden paylafl›m sava-fl›ndan en az y›pranm›fl ve en çok kârlar sa¤lam›fl emper-yalist ülke olarak ç›kt›. Geçmifl dönemlerle k›yaslanma-yacak seviyede yapt›¤› sermaye ihraç ve transferleri ileöteki emperyalist-kapitalist ülke ekonomilerini hege-monyas› alt›na ald›. Halk savafllar›na ve de sosyalist blo-ka karfl›, emperyalist blokun jandarmal›¤›n› üstlendi.Dünya kapitalist blokunun, bu dönemde, Amerikan ‹m-paratorlu¤una dönüfltü¤ünü söylemek herhalde yanl›fl ol-mayacakt›r. (Kapitalist dünya üretiminin 2/5'ini USAyapmaktad›r.)

Emperyalizmin III. bunal›m dönemi denilen bu dö-nemde, emperyalist iliflki ve çeliflkiler biçim olarak iki te-mel cephede de¤iflikli¤e u¤ram›flt›r.

1-) Emperyalistleraras› rekabetin (uzlaflmaz çeliflkile-rin) emperyalistleraras› yeniden paylafl›m savafl›na yolaçmas› imkan› ortadan kalkm›flt›r.

2-) Emperyalist iflgalin biçimi de¤iflmifltir. (Bugündünyada tam sömürge tipi ülke hemen hemen kalmam›flgibidir. Aç›k iflgal yerini gizli iflgale b›rakm›flt›r.)

II. yeniden paylafl›m savafl›ndan sonra dünya, burjuva

380

Bütün yaz›lar

Page 382: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

araflt›rmac›lar›n›n “II. sanayi devrimi”, Marksist araflt›r-mac›lar›n ise, “bilim ve teknik devrim” ça¤› dedikleri birça¤a girmifltir.

“‹nsanl›¤›n, atom enerjisini kullanmas›na, evrenin fet-hine, kimyan›n geliflmesine, üretimin otomatiklefltirilme-si ve bilimle tekni¤in di¤er muazzam baflar›lar›na ba¤l›olan bir bilimsel ve teknik devrim ça¤›na girdi¤inden bu-gün kimsenin flüphesi yoktur.”

Dünya sosyalist blokunun dev geliflmesinin yan›nda,emperyalizm özellikle Yankee emperyalizmi, bilimselteknik ve keflifleri kullanarak, üretimi belli ölçülerde art›-rarak, nükleer vurucu kuvvetleri ile -dünya sosyalist blo-ku da bu güçlere sahiptir- dünyay› yok edecek bir sevi-yeye gelmifltir.(2)

[Bu “bilimsel ve teknik devrim” burjuva iktisatç›lar›n›ndüz mant›¤›na göre, kapitalizmin bunal›m›na ilaç olmufl-tur. Oysa durum tam tersinedir. “Bilimsel ve teknik dev-rim” kapitalist rejimin özündeki mevcut çeliflkileri görül-medik seviyeye ç›kartarak, kapitalist iliflkiler çerçevesiniçat›rdatmaktad›r. Üretimin artan yo¤unlaflmas›, serma-yenin temerküzü, özel tekellerle devlet tekellerinin iç içegirmesi, anormal bir talep yetersizli¤i korkunç bir kaosyaratm›flt›r.]

Bir yandan sermayenin korkunç bir seviyede yo¤un-laflmas› ve temerküz etmesi, öteki taraftan dünyan›n1/3'ünün kapitalist sömürünün d›fl›na ç›kmas›, kapita-

381

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((22)) Uluslararas› revizyonizm, buradan hareket ederek emperyaliz-min özünün de¤iflti¤ini, bu yüzden de Leninizmin evrensel tezlerin-den birisi olan “fliddete dayanan devrim” tezinin geçersiz oldu¤unu id-dia etmektedir. Oysa de¤iflen öz de¤il, biçimdir. Emperyalizm bir sis-tem olarak çökene kadar da Leninizmin evrensel tezleri geçerlili¤inimuhafaza edecektir.

Page 383: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

lizm için metropolün d›fl›nda pazarlar›n korkunç derece-de daralmas› sonucunu do¤urmufltur.

‹flte kapitalizmin bunal›m›n› had safhaya ç›karan,onun kudurmufl ve azg›n bir güç haline gelmesinin nede-ni budur. Bu, emperyalistler aras› çeliflkileri korkunç se-viyede keskinlefltirip, derinlefltirmifltir.

“Kapitalist ekonominin geliflme ritmi, kapitalist pa-

zar›n durumu ile belirlenmifltir.”

Nükleer vurucu güçlerin dünya çap›nda eriflmifl oldu-

¤u seviye ve de esas tayin edici olarak da, dev dünya

sosyalist blokunun varl›¤›, emperyalistler aras› had saf-

haya ulaflm›fl olan uzlaflmaz çeliflkilerin ekonomik plan-

dan, askeri plana s›çramas›na engel olmaktad›r. Bir

yandan çeliflkiler keskinleflip derinleflirken, öte yandan

da entegrasyona gidilmektedir.

Emperyalistler aras› uzlaflmaz çeliflkilerin had safha-

ya ç›kmas›, ancak bu çeliflkileri yeniden paylafl›m sava-

fl› ile geçici olarak çözümleyememeleri ve zorunlu olarak

entegrasyona gitmeleri kapitalizmin krizinin en öldürücü

aflamay› yaflamas› demektir.

Bugün Yankee emperyalizmi tam bir kriz içindedir.Oysa II. yeniden paylafl›m savafl›n› takip eden y›llarda,Avrupal› ve Japon dostlar›n›, tam bir ekonomik kontrolalt›na alm›fl olan Yankee emperyalizmi, uzun bir süreekonomisinin “istikrar”›n› devam ettirebilmifl ve uzun sü-re kendi ekonomik ve politik taleplerini onlara dikte ettir-mifltir. Kapitalist dünyada dolar de¤iflmez birim olarakkalm›flt›r.

Ancak kapitalizmin dengesiz geliflme kanunu bu süreiçinde ifllemifl ve Avrupa ve de Japon emperyalizmi Ame-rikan hegemonyas›n› tehdit eder duruma gelmifltir. Ame-rikan ekonomisi -iflleyen kapitalizmin kanunlar›yla- sonon y›ld›r tam bir kriz içine girmifl ve son y›llarda bu krizi

382

Bütün yaz›lar

Page 384: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

had safhaya gelmifltir. Amerikan ekonomisindeki kriz oderece artm›flt›r ki, Yankeeler efsanevi dolar›n›n dokunul-mazl›¤›n› istemeye istemeye -iki y›l geciktirerek- bozmufl-lard›r. Amerika dolar›n› 1969'da devalüe etmesi gerekir-ken, iki y›l dostlar›n› zorlam›fl fakat baz› tavizlerin d›fl›ndaolumlu sonuç alamam›fl ve 1971'de devalüe etmifltir.

E¤er, III. bunal›m döneminin belirtti¤imiz özelli¤i ol-masayd›, Yankeeler dostlar›n›n tavizleri ile yetinmeyip,pazar sorununu halletmek için, ifli silahla çözümlemekyolunu tercih ederlerdi. (Böylece bir taflla iki kufl vurmuflolurlard›. Çünkü ayn› zamanda savafl, kapitalizmin talepyetersizli¤i hastal›¤›n›n bir ilac›d›r.) Ancak dünya sosya-list blokunun varl›¤› ve de tekni¤in ulaflm›fl oldu¤u devgeliflme seviyesi bu tip politikan›n ayn› zamanda kendisonu demek oldu¤unu da hat›rlatmaktad›r. (Metropoller-de ve sömürgelerdeki emekçi s›n›flar aras›nda sosyaliz-min bu dönemde kazand›¤› ola¤anüstü prestijin de dik-kate al›nmas› gerekir. Bu faktör de son derece önemlidir.)

Bu dönemde emperyalizmin iç ve d›fl pazarlar›n›n sonderece daralmas›, buna karfl›l›k sorunun yeniden payla-fl›m savafl› ile çözümlenememesi karfl›s›nda, genel olarakemperyalizm, özel olarak da Yankee emperyalizmi içteve d›flta iki metoda baflvurmufltur. ‹çte ekonomisini aske-

rilefltirmifl, d›flta ise, eski sömürgecilik metoduna ilave-ten yeni-sömürgecili¤e bafllam›flt›r.

Bilindi¤i gibi iç pazar emekçilerin ferdi tüketimini ar-t›rmakla mümkündür. Ancak çal›flan nüfusun gerçek ge-lirlerinde esasl› yükselmelerle iç pazar geniflleyebilir. Fa-kat bu kapitalizmin tabiat›na ayk›r›d›r. Artan kârlar peflin-de koflmak tekellerin öz tabiat›d›r. Sermayenin yo¤unla-fl›p, temerküzü, kapitalist toplumda iflçi ve emekçi s›n›f-lar›n gerçek gelirlerinin azalmas› sonucunu do¤urmakta-d›r. 1952’den itibaren, Amerikan proletaryas›n›n gerçekgeliri, sürekli olarak düflmüfltür.

383

Bütün yaz›lar

Page 385: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

‹ç pazar›n daralmas› karfl›s›nda, talep yetersizli¤ineYankeelerin buldu¤u formül, ekonominin daha fazla as-kerilefltirilmesi formülüdür.(3) (Bu formülün de kapitaliz-mi kurtaramayaca¤›n› hayat bugün ortaya koymufltur).

Sermayenin ola¤anüstü yo¤unlaflmas› ve temerküzü,tekelci kapitalizmi, gerçek anlam› ile tekelci devlet kapi-talizmine dönüfltürmüfltür.(4) Bu da tekellerin gücüyle,devletin gücünün iç içe girmesi, tek bir mekanizma hali-ne dönüflmesi demektir. (Tekelci devlet kapitalizmi afla-mas›n› bilindi¤i gibi Lenin, sosyalizme geçiflin maddiflartlar›n›n en olgunlaflt›¤› aflama olarak nitelemektedir.Yani kapitalizmin uzlaflmaz çeliflkileri en had safhadad›r.)

Ekonomisini ola¤anüstü derecede militarize etmifl

384

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((33)) Amerikan savafl mekanizmas› garip flekilde ve afl›r› ölçüde bü-yümüfltür. Ekim 1961'de Amerikan Nation dergisi, Fred Cook'un“Jaggemsut: Savafla Yönelen Devlet” adl› incelemesini bir özel say›dayay›nlad›.

“S›nai-asker karmas›, yani meslekten yetiflmifl askerler grubu ilesavafl malzemesi sayesinde zenginleflen kapitalistler, Amerikan politi-kas›n› gittikçe daha fazla tayin etmektedir. Akan milyarlar, Penta-gon'a bütün ülkeye yay›lan ekonomik bir kudret vermektedir. Silahl›kuvvetlerin aktifi, United States Steel, American Telephone and Te-legraph, Metropolibin Life Insurance, General Motors ve Standart Oilof New Jersey flirketlerinin toplam aktifinden üç kat büyüktür. Savun-ma bakanl›¤›ndan ücret ve maafl alanlar›n say›s›, bu büyük flirketler-de çal›flan toplam iflçi ve memur say›s›ndan üç kat daha fazlad›r.”

Cook'un belirtti¤ine göre, 1960-61'deki askeri bütçenin, afla¤› yu-kar› 21 milyar dolar› savafl malzemesi ve askeri donat›m sat›n al›m›için sarfedilmifltir. Bu siparifller ve giriflimler, Amerikan ekonomisiniaskeri programa s›k› s›k›ya ba¤›ml› k›lmaktad›r.

1960-61'de durum böyleydi. Son on y›l içinde ise, ekonominin as-kerilefltirilmesi korkunç bir seviyeye gelmifltir.

((44)) Bu aflamada, bankalar gibi “para oyunlar›yla ilgili” örgütler ma-li oligarfliye yetmemektedir. Bu konuda emekli sand›klar›, karfl›l›k san-d›klar›, sigorta flirketleri gibi örgütler güçlerini art›rmaktad›rlar.

Page 386: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

olan Yankee emperyalizmi, bu durumun do¤al sonucuolarak, dünya çap›nda sald›rganl›¤›n›, kudurganl›¤›n›korkunç bir seviyede art›rm›fl, Pentagon bir yandanCIA'n›n komplolar› ile sömürge ve yar›-sömürge ülkeler-de temsili demokrasileri bile rafa kald›rtarak, militaristrejimlerin kurulmas›n› sa¤larken, öte yandan, milli kurtu-lufl savafllar›n›n yürütüldü¤ü ülkeleri cehenneme çevir-mek için bütün güçlerini seferber etmifltir.

Emperyalizmin stratejik planda çökerken, taktik plan-da gücünü ve sald›r›s›n› art›rmas› esprisi budur.

“Bilimsel ve teknik devrim” ça¤›nda, uluslararas› ka-pitalizm pazar darl›¤›ndan dolay›, korkunç seviyeye gel-mifl olan krizini geçici olarak gidermek amac›yla, d›flta,eski sömürme metodlar›nda de¤ifliklikler yapm›flt›r de-dik. (Bu, eski metodlar›n› terketti¤i anlam›nda yorumlan-mamal›d›r. Bugün, her iki biçim birlikte ifllemektedir. An-cak a¤›rl›k yeni biçimlerindedir.)

Bizim prati¤imizi birinci dereceden ilgilendiren bu ko-nu üzerinde etrafl›ca dural›m.

I. ve II. genel bunal›m dönemlerinde uluslararas› kapi-talizmin pazarlar›, III. bunal›m döneminde oldu¤u gibi iyi-ce daralm›fl de¤ildi. Daha önce belirtti¤imiz gibi, tekno-loji ve de sermayenin yo¤unlafl›p, temerküzü bu seviye-de de¤ildi. Bu yüzden uluslararas› kapitalizm, sömürgeülkelere emtia ihrac› ve nakit sermaye ihraç ve transferiile pazar sorununu halledebiliyordu. Onun için dünya bukadar küçülmüfl (pazarlar daralm›fl) ve de talep eksikli¤ibugünkü korkunç seviyeye gelmifl de¤ildi. Bu bak›mdanemperyalizmin sömürge ülkelerde pazar geniflletmesi di-ye bir sorunu yoktu. Mevcut yap› korunarak –tabii belliölçülerde feodalizm çözültülüp, komprador-burjuvazi ya-rat›lm›flt›– feodalizmle ittifaka giren emperyalizm sömü-rüsünü rahatl›kla sürdürebiliyordu.

385

Bütün yaz›lar

Page 387: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Feodalizme karfl›, feodal sopa ile sömürülen halk›n,özellikle hemen hemen serf statüsünde olan köylülerin–çeliflkiler çok keskin– spontane patlamalar›n› ve isyan-lar›n› örgütleyen proleter devrimcilerin mücadelesini,komprador-burjuvazi-feodal mütegallibe yönetimi –zay›fmerkezi otorite– engelleyemez duruma geldi¤i zaman –kiço¤u zaman pratikte böyle oldu– emperyalist iflgal aç›kfleklini al›yordu. Zaten bu ülkelerde, emperyalist devlet-ler, ticari ifllerini güven alt›nda tutmak, öteki emperyalistülkelerin kendi pazarlar›na el atmalar›n› engellemek için,stratejik yerlerde, özellikle limanlarda ve ana haberleflmemerkezlerinde askerlerini bulundurarak fiili kontrolü elin-de tutmaktayd›. (Zaten ülkenin stratejik merkezlerindeemperyalizmin fiili durumu mevcuttu.)

III. bunal›m döneminde ise, emperyalistleraras› iliflki-

lerde de¤ifliklikler olmufltur.

‹kinci olarak, metropollerde sermayenin had safhayavaran yo¤unlaflmas› ve temerküzünün oluflturdu¤u, “ta-

lep yetersizli¤i” ve de özellikle II. yeniden paylafl›m sava-fl›ndan sonralar›n› kaplayan anti-emperyalist ve millici

ak›mlar, zorunlu olarak emperyalizmin sömürü meto-dunda de¤ifliklikler yapm›flt›r. Bu de¤ifliklikler emperya-lizmin çirkin yüzünün saklanmas› ve de sömürge ülkeler-de pazar geniflletilmesini amaçlayan yeni-sömürgecilikmetodlar›d›r.

Yeni-sömürgeci metodlar›n temelinde, emperyalist te-kellerin aç gözlü sömürü politikas›na cevap verecek fle-kilde, sömürge ülkelerde meta pazar›n›n geniflletilmesi,“yukardan afla¤›ya kapitalizmin” bu ülkelerde hakim üre-tim biçimi olmas›, merkezi güçlü otoritenin egemen ol-mas› sonucunu do¤urmufltur.

“Yukardan afla¤›ya demokratik devrim” belli ölçülerdegerçeklefltirilmifl; üst yap›da feodal iliflkiler genellikle mu-

386

Bütün yaz›lar

Page 388: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

hafaza edilirken (eme¤in feodal sömürüsü sürdürülüp, fe-odal ideolojiler muhafaza edilirken) alt yap›da kapitalizmegemen unsur haline gelmifltir (pazar için üretim).

Bu da, bu ülkelerde, hafif ve orta sanayinin kurulmas›ve de yerli tekelci burjuvazinin (emperyalizmin en gözdemüttefiki olarak) oluflmas› ve geliflmesi demektir. Ancakgeliflen yerli tekelci burjuvazi, iç dinamikle de¤il, emper-yalizmle bafltan bütünleflmifl olarak geliflmifltir. Böylece I.ve II. genel bunal›m dönemlerinde bu ülkeler için d›flsalbir olgu olan emperyalizm bu dönemde ayn› zamanda iç-sel bir olgu haline gelmifltir.(5) (Gizli iflgal esprisi)

Emperyalizmin, yukar›da bahsetti¤imiz sonucu do¤u-ran yeni-sömürgecilik metodunu çok k›sa özetleyelim.

Yankee emperyalizmi, özellikle 1946'dan sonra, yeni-sömürgecilik metodunu gelifltirdi. Ve bu yeni-sömürgeci-lik politikas›n›, Truman, Marshall doktrinleri ve askeri

paktlarla, ikili anlaflmalarla tezgahlad›.

Bu politikan›n esas›, daha az masrafla, daha genifl pa-zar imkan› sa¤layan, daha sistemli ve ulusal savafllarayol açmayacak, daha üst seviyeye ç›km›fl emperyalizminproblemlerini daha fazla tatmin etmeye dayanmaktad›r.En temel metodu, sermaye ihraç ve transferinin terki-

bindeki de¤iflikliktir. Sermayenin 5-6 eleman› aras›ndayeni bir oran yarat›lm›flt›r. fiöyle ki, savafl öncesi nakitsermaye ihrac›, sermayenin isim, patent hakk›, yedekparça, teknik bilgi, teknik eleman, vs. gibi di¤er eleman-lar›na k›yasla çok daha fazla yer tutarken, savafl sonras›

387

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((55)) Bu de¤iflikli¤i dikkate almayan sözde “sosyalist” tahlillere gö-re, Türkiye öteki sömürge ülkeler gibi de¤ildir. Hatta baz›lar›na göre,iflgal nispidir. Kimileri bu yanl›fl de¤erlendirmeden sosyalist devrimstratejileri ç›kart›rken, bir kesimi de sovyetik modele uygun devrimtablolar› çizmektedirler.

Page 389: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

dönemde özellikle 1960'dan sonra bu iflleyifl tersine dön-müfl, nakit sermaye ihrac›n›n d›fl›ndaki sermayenin yu-kar›da özetledi¤imiz elemanlar› a¤›rl›k kazanm›flt›r.

Bugün geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerde, yabanc› nakit ser-maye oran›n›n yerli nakit sermayeye oranla çok az oldu-¤u fakat mutlak d›fla ba¤›ml› birçok sanayi kuruluflumevcuttur. (Örne¤in oto sanayi.) Birkaç yüzde yüz d›flaba¤›ml› temel sanayi tesisi kurulmakta ve bunlara ba-¤›ml› olmaya mahkum hafif ve orta sanayi belli ölçüler-de gelifltirilmektedir.(6) (Bu sanayi kurulufllar›n›n temelin-de ise, yabanc› sermayenin nakit sermaye d›fl›nda kalanelemanlar› yatmaktad›r.)

K›saca özetledi¤imiz bu yeni-sömürgecilik metodu,bir yandan emperyalizmin ülkeye iyice yerleflmesi (yaniemperyalizmin sadece d›flsal bir olgu de¤il ayn› zaman-da içsel bir olgu haline gelmesi) sonucunu do¤ururken,

388

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((66)) III. bunal›m döneminde, emperyalizmin sömürü metodundayapt›¤› de¤iflikli¤i, yani yeni-sömürgecili¤ini, bu dönemin muzafferproleter devrimcilerinden Che Guevara, 1968'de Verde Olive dergisin-de yay›nlanan “Küba Devriminin Taktik ve Stratejisi” makalesinde fluflekilde belirtmektedir: ““...... hhââllââ aayyaakkttaa dduurraann eesskkii ffeeooddaall yyaapp››llaarr›› yy››kk--mmaakk vvee mmiillllii bbuurrjjuuvvaazziinniinn eenn iilleerrii uunnssuurrllaarr›› iillee iittttiiffaakk kkuurrmmaakk oonnllaarr››nnddaa ((eemmppeerryyaalliissttlleerriinn ddee)) iiflfliinnee ggeellmmeekktteeddiirr.. BBaazz›› mmaallii rreeffoorrmmllaarr yyaapp--mmaayyaa,, ttoopprraakk mmüüllkkiiyyeettii rreejjiimmiinnddee bbaazz›› ddee¤¤iiflfliikklliikklleerr mmeeyyddaannaa ggeettiirrmmee--yyee,, tteerrcciihheenn tteekknnii¤¤ii vvee hhaammmmaaddddeelleerrii AABBDD''ddeenn iitthhaall eeddiilleenn ttüükkeettiimmmmaallllaarr››nnaa ddaayyaannaann mmuutteeddiill ssaannaayyiilleeflflmmeeyyee bbiirr iittiirraazzllaarr›› bbuulluunnmmaammaakk--ttaadd››rr..

En mükemmel formül, milli burjuvazinin yabanc› ç›karlarla iflbirli-¤i yapmas›d›r; böylece birlikte o ülkede yeni sanayiler kurarlar, bunlariçin gümrük indirimleri elde ederek bu sayede rakip emperyalist ülke-leri tamamen bertaraf ederler ve ayr›ca bu suretle elde ettikleri kâr-lar›n gevflek kambiyo yönetmeliklerinin himayesinde ülkeden d›flar›yaç›kmas›n› sa¤larlar.

BBuu ççookk yyeennii vvee ddaahhaa aakk››llll››ccaa ssöömmüürrüü ssiisstteemmii ssaayyeessiinnddee, (milliyetçi)ülkenin bizzat kendisi, muazzam kârlara imkan veren imtiyazl› güm-

Page 390: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

öte yandan geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerde, geçmifl dönemle-re k›yasla, izafi olarak –feodalizmin etkin oldu¤u, eski sö-mürgecilik dönemine k›yasla– belli ölçülerde pazar›n ge-nifllemesine paralel olarak toplumsal üretim ve nispi re-fah› art›rm›flt›r.

Bunun sonucu olarak, geri b›rakt›r›lm›fl ülke içindekiçeliflkiler görünüflte yumuflam›fl (feodal döneme k›yasla)halk kitlelerinin düzene karfl› tepkisi ile oligarfli aras›ndasuni bir denge kurulmufltur. Emperyalist iflgal gizlendi¤iiçin –emperyalizm ayn› zamanda içsel bir olgu haline gel-di¤i için– halk kitlelerinin milliyetçi tepkileri, gavura aler-jisi nötralize olmufltur. Merkezi devlet ayg›t›, geçmifl dö-neme k›yasla çok güçlenmifl ve ittifak projeleri, ikili an-laflmalar, askeri pakt iliflkileri ile oligarflik devlet cihaz›,devrimci iç savafl dikkate al›narak militarize edilmifltir.(Emperyalist yard›mlar›n 3/4'ü askeri yard›mlardanoluflmaktad›r).

389

Bütün yaz›lar

rük tarifeleri ç›karmak suretiyle ABD'nin ç›karlar›n› korumay› üzerineal›r. (Tabii Amerikal›lar bu kârlar› gerisin geriye ülkelerine götürürler.)Mal›n fiyat› da böylece ortada rekabet diye birfley kalmay›nca tekellertaraf›ndan tayin edilir. BBüüttüünn bbuunnllaarr ‹‹lleerrlleemmee ‹‹ççiinn ‹‹ttttiiffaakk PPrroojjeessii’’nnddeeyyaannss››rr.. BBuu iittttiiffaakk,, eemmppeerryyaalliizzmmiinn üüllkkeeddeekkii ddeevvrriimm flflaarrttllaarr››nn››nn ggeelliiflflmmee--ssiinnii dduurrdduurrmmaakk iiççiinn,, kkâârrllaarr››nn kküüççüükk bbiirr kk››ssmm››nn›› mmiillllii ssöömmüürrüüccüü ss››nn››ffllaarraarraass››nnddaa ddaa¤¤››ttmmaakk tteeflfleebbbbüüssüünnddeenn bbaaflflkkaa bbiirrflfleeyy ddee¤¤iillddiirr.. AAmmaaçç,, bbuuss››nn››ffllaarr›› eenn ççookk ssöömmüürrüülleenn ss››nn››ffllaarraa kkaarrflfl›› eemmppeerryyaalliizzmmiinn ssaa¤¤llaamm mmüütt--tteeffiikklleerrii hhaalliinnee ggeettiirrmmeekkttiirr.. BBaaflflkkaa bbiirr ssööyylleeyyiiflflllee,, iittttiiffaakk,, iiçç ççeelliiflflkkiilleerriimmüümmkküünn mmeerrtteebbee oorrttaaddaann kkaalldd››rrmmaayyaa ççaall››flflmmaakktt››rr..””

Bunlar› söyledikten sonra Che, içinde bulundu¤umuz dönemde,emperyalistleraras› çeliflkilerin savaflla çözümlenmesinin olanaks›z ol-du¤unu belirterek, bizim gibi ülkeler için kader tayin edici siyasi veekonomik bunal›m olarak, emperyalizm ve yerli müttefiklerinin (Che““yyeerrllii”” yerine ““mmiillllii”” kavram›n› kullanmaktad›r) bu dönemdeki kor-kunç krizlerinin gerekli oobbjjeekkttiiff flflaarrtt›› oluflturdu¤unu söylemektedir;““BBuuggüünn iiççiinn,, ttaayyiinn eeddiiccii uunnssuurr,, eemmppeerryyaalliizzmm vvee mmiillllii bbuurrjjuuvvaazzii cceepphhee--ssiinnddeekkii kkaayynnaaflflmmaadd››rr””..

---------- 0 ----------

Page 391: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Ülke içinde pazar›n genifllemesine paralel olarak fle-hirleflme, haberleflme ve ulafl›m çok geliflmifl ve ülkeyia¤ gibi sarm›flt›r. Eski dönemlerdeki halk›n üzerindeki za-y›f feodal denetim –emperyalizmin fiili durumu bütün ül-ke çap›nda de¤il ticari merkezlerde ve ana haberleflmeyerlerindeydi– yerini, çok daha güçlü oligarflik devletotoritesine b›rakm›flt›r. Oligarflik devletin ordusu, polisive de her çeflit pasifikasyon ve propaganda araçlar› ülke-nin her köflesinde egemenli¤ini kurmufltur.

Bütün bunlara, I. ve II. genel bunal›m dönemlerindeki-lerle k›yaslanmayacak flekilde, bu ülkelerde emperyaliz-min ve oligarflinin propaganda araçlar›n› korkunç seviye-ye getirmesini, pasifikasyon yöntemlerini gelifltirmesinive geçmifl dönemlerde milli kurtulufl savafllar›ndan edin-di¤i tecrübeleri ilave etmek gerekir.

Art›k geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerdeki oligarflik devlet ay-g›t›, mevcut üretim iliflkilerini –buna ülkedeki kapitalizmiç dinamikle geliflmedi¤i için, emperyalist üretim iliflkile-ri demek yanl›fl olmayacakt›r– uzun bir süre koruyabile-cek seviyeye gelmifl, bu ülkelerdeki halk kitlelerinin özel-likle genifl emekçi y›¤›nlar›n›n tepkileri pasifize edilerek,bu tepkiler ile oligarfli aras›nda suni bir denge kurulmufl-tur. (Bu durum, pasifizmin, revizyonizmin bu ülkelerdekimaddi dayana¤›n› teflkil etmektedir.)

II- OL‹GARfi‹K D‹KTA

Sanayi devriminden geçmifl olan emperyalist-kapita-list ülkelerdeki yönetim de, geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerdekiyönetim de oligarflik yönetimdir. Ancak emperyalist-ka-pitalist ülkelerdeki kapitalizm gerici bir tarzda de¤il (yu-kar›dan afla¤›ya de¤il), devrimci anlam› ile, iç dinami¤i ilegeliflmifl ve yerleflmifltir. Dolay›s›yla, sadece alt yap›da

390

Bütün yaz›lar

Page 392: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

de¤il, üst yap›da da burjuva demokratik iliflkiler egemenolmufl, feodal iliflkiler bertaraf edilmifltir. Fakat tekelci dö-nemde, kapitalizm serbest rekabet, milliyetçilik ve de-

mokratik yönetim ilkelerini bir yana iterek, yerlerine te-kel, kozmopolitizm ve oligarflik diktay› ikame etmifltir.

Ancak geçmifl dönemlerde proletarya ve emekçi kit-leler, uzun süren kanl› mücadeleler ile demokratik hak veözgürlüklerine sahip olmufllard›r. Emekçi s›n›flar gereknitelik olarak, gerekse de nicelik olarak güçlüdürler.Onun için bu ülkelerdeki oligarfli, klasik burjuva demok-rasisini ve özgürlüklerini belli ölçülerde s›n›rlayabilmektefakat asla özüne dokunamamaktad›r. Bu ülkelerdeki oli-garflinin niteli¤i finans oligarflisidir.

Bizim gibi ülkelerdeki oligarflik dikta ise, sadece fi-nans kapitalin damgas›n› tafl›mamaktad›r. Çünkü ülke-deki kapitalizm, kendi iç dinami¤i ile de¤il, yukardanafla¤›ya gelifltirilmifltir. Dolay›s›yla yerli tekelci burjuvazi,daha bafltan, çekirdek halindeyken emperyalizmle bü-tünleflerek geliflmifltir. (Emperyalizm içsel bir olgu duru-muna geldi¤i için bu oligarfli içindedir). Ancak bu geliflentekelci burjuvazi tek bafl›na emperyalizmle ittifak›n› sür-dürerek emperyalist üretim iliflkilerini muhafaza edecekgüçte de¤ildir. Dolay›s›yla, yabanc› ve yerli tekellere zo-runlu olarak ba¤l› olan toprak burjuvazisi ve feodal kal›n-t›larla yönetimi paylaflmaktad›r.

Oligarflik yönetim içinde, iflbirlikçi tekelci burjuvazi,emperyalizmin temel dayana¤› olmas›na ra¤men, em-peryalist üretim iliflkilerini muhafaza eden tek yerli s›n›fde¤ildir.

Bizim gibi ülkelerdeki oligarflik yönetim, rahatl›kla iflçive emekçi kitlelerin demokratik hak ve özgürlüklerinin ol-mad›¤› tam bir dikta yönetimi ile ülkeyi yönetebilmekte-dirler. Buna sömürge tipi faflizm de diyebiliriz. Bu yöne-

391

Bütün yaz›lar

Page 393: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

tim, ya klasik burjuva demokrasisi ile uzaktan yak›ndaniliflkisi olmayan “temsili demokrasi” ile icra edilir (gizli fa-

flizm) ya da sand›ksal demokrasiye itibar edilmeden aç›k-ça icra edilir. Ancak aç›k icras› sürekli de¤ildir. Genellik-le, ipin ucunu kaç›rd›¤› zaman baflvurdu¤u bir yöntemdir.

III- DEVR‹MC‹ Ç‹ZG‹ VE REV‹ZYON‹ZM

K›saca, III. genel bunal›m döneminin karakteristi¤ini,emperyalizmin öteki genel bunal›m dönemlerinden fark-l›l›¤›n› belirttik.

Bu dönemde, solda revizyonizm ve oportünizm iki fle-kilde ortaya ç›km›flt›r.

Birincisi, bu dönemin karakteristik niteliklerine baka-rak, Leninizmin, emperyalizm bir sistem olarak çökenekadar devam edecek olan evrensel tezlerinin geçerlili¤iniyitirdi¤ini iddia ederek, bar›flç›l, pasifist devrim teorileriortaya atmaktad›rlar.

Oysa emperyalizmin özü de¤iflmemifltir. De¤iflen em-

peryalistler aras› iliflki ve istismar biçimidir. Bu bak›m-dan, emperyalist dönemin Marksizmi olan Leninizmin ev-rensel tezleri, emperyalizm bir sistem olarak çökene ka-dar geçerlidir.

‹kinci tip sosyal reformist çizgi, emperyalizmin de¤i-flen iliflki ve istismar biçimini dikkate almayarak, teoriyibir eylem k›lavuzu olarak de¤il de, tam bir dogma olarakalmaktad›r. Onlara göre, silahl› propaganda biçimi temelmücadele olamaz. Leninizmde böyle bir propaganda bi-çimi yoktur. Silahl› propaganda örgütleyici de¤ildir. Buflekilde ele al›fl, her fleye silah›n ucundan bakmakt›r vs...

Bu konu üzerinde biraz dural›m.

Bilindi¤i gibi, Marks ve Engels, 19. yüzy›l›n ikinci yar›-

392

Bütün yaz›lar

Page 394: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

s›nda, proletarya-burjuvazi mücadelesinin bir ileri aflama-ya geçebilmesi ve de dünyada ilk proleter devriminin ola-bilmesinin, kapitalistler aras› bir evren savafl›yla mümkünolabilece¤ini söylemifllerdi. (Bkz. Kesintisiz Devrim-I)

Emperyalist dönemde, bu dahiyane gözlemi, Lenin veBolflevikler dikkate alarak, dünyan›n ilk proleter devrimi-ni yapm›fllard›r.

Lenin daha 1900'lerde (Emperyalizm kitab›n› yazma-dan çok önce) kapitalizmin s›çramal› ve dengesiz gelifl-me kanununun zorunlu olarak bir emperyalistler aras› sa-vafl› do¤uraca¤›n› ve bunun da, kapitalizmin en zay›f hal-kas› olan Rusya'da devrime yol açaca¤›n› söylemiflti. Le-nin'in öngördü¤ü devrim biçiminin temelinde, emperya-listler aras› z›tl›klar›n kesin olarak askeri plana yans›ya-ca¤› görüflü yatar. (Bkz. Kesintisiz Devrim-I ve Leniniz-min ‹lkeleri).

Bilindi¤i gibi, I. emperyalistler aras› evren savafl›nda,bu alt-üst olufl aflamas›nda, dünya proletarya hareketibüyük bir s›çrama yapm›fl ve dünyan›n 1/6's› sosyalistolmufltur. II. emperyalist evren savafl›n›n oluflturdu¤u alt-üst olufl aflamas›nda ise, dünyan›n 1/3'ü sosyalist olmuflve sosyalizm dünya çap›nda büyük bir prestije sahip ol-mufltur.

II. Evren savafl›ndan sonra, kapitalizm yeni bir buna-l›m dönemine girmifltir. Bu dönemde, emperyalistler ara-s› z›tl›¤›n savafla yol açmas› imkans›zd›r. (Daha önce be-lirtti¤imiz nedenlerden dolay›).

Küba devrimi, çal›flma tarz›yla, takip etti¤i rota itiba-riyle bu tarihsel dönemin özelliklerinin bir sonucudur. Birbaflka deyiflle, Marksizm-Leninizmin, bu tarihsel döneminprati¤ine uygulanmas›n›n bir sonucudur. (Küba proleterdevrimi hariç bütün devrimler, iki evren savafl›n›n alt-üstolufllar› içinde olmufltur). Silahl› propagandan›n temel

393

Bütün yaz›lar

Page 395: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mücadele biçimi olmas› ve de halk›n devrimci öncülerinin

savafl›, Marksizm-Leninizmin evrensel tezlerinin bu so-

mut tarihsel durumun prati¤ine uygulanmas› sonucu or-

taya ç›km›fl olan, bütün emperyalist hegemonya alt›nda

olan ülkelerin proleter devrimcilerinin bolflevik çizgisidir.

‹flte, silahl› propaganday› temel alan ve öncü savafl› ileemekçi kitleleri devrim saflar›na çekerek, devrimci mü-cadelenin bir halk savafl› ile zafere ulaflaca¤›n› tespiteden partimiz bu tesbiti, Marksizm-Leninizmin k›lavuzlu-¤u alt›nda içinde yaflan›lan tarihsel durumun iliflki ve çe-liflkilerinin ve bu çeliflkilerin ülkemize yans›mas›n›n ›fl›-¤›nda yapm›flt›r.

Gerek ülkemizdeki, gerekse de, dünyadaki pasifistler,silahl› propaganday› temel çarp›flma biçimi alarak öncüsavafl›n› sürdüren devrimci örgütlerin mücadelesine, “bubir avuç adam›n, hakim s›n›flarla düellosudur. Bu anar-flizmin, narodnizmin çizgisidir, Lenin'de böyle bir çarp›fl-ma biçimi yoktur. Sorunu bu flekilde ele al›fl, her fleye si-lah›n ucundan bakmakt›r... vs...” demektedirler. Asl›ndateslimiyetçili¤e ideolojik k›l›ftan baflka bir fley olmayanbu iddialar›n ciddiye al›nacak bir taraf› yoktur. fiu kada-r›n› söyleyelim ki, bu dönemde bir devrim olmufltur. Vebu devrimi yapanlar, ifle silahl› propaganday› temel çar-p›flma biçimi olarak al›p, öncü savafl› ile bafllam›fllard›r.Bu tarihsel durumun bu Leninist çal›flma biçimini temelalan devrimci hareketler, bugün dünyan›n k›rl›k bölgele-rinde halklar›n kurtulufl destan›n› yazmaktad›rlar. Pasi-fistler ise, gerek dünyada, gerekse de ülkemizde emper-yalizmin ve oligarflinin soldaki uzant›s› bir avuç grup ola-rak, emperyalizme karfl› kanla ateflle kurtulufl destanlar›yazanlara karfl›, söz düellosu yapmaktad›rlar.

Bu tip çarp›flma biçiminin Lenin'de olmad›¤›n› söyle-yen bu pasifistlere en iyi cevab› Lenin vermektedir.

394

Bütün yaz›lar

Page 396: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Sözü Lenin'e b›rakal›m:

“Marksizm çarp›flma biçimleri sorunlar›n›n salttarihsel bir incelenmesini gerektirir. Bu sorunu, so-mut tarihsel durumdan ayr› olarak ele almak, di-yalektik maddecili¤in esaslar›n›n yeterince kavran-mad›¤›n› gösterir. ‹ktisadi evrimin de¤iflik aflamala-r›nda, siyasal-ulusal-kültürel canl› koflullardaki de-¤iflmelere ba¤l› olarak de¤iflik mücadele biçimleriortaya ç›kar, bunlar bafll›ca çarp›flma biçimleriolurlar; bunlarla ilgili olarak ikinci derecede, ta-mamlay›c› mücadele biçimleri de de¤iflir.” (Lenin)

Evet, yaflan›lan somut tarihsel durumda (emperyaliz-min III. bunal›m döneminde) ve de iktisadi evrimin (em-peryalizmin) de¤iflik aflamalar›nda siyasal, ulusal-kültü-rel canl› koflullardaki de¤iflmeleri dikkate almadanMarks, Engels, Lenin, Stalin, Mao'nun yap›tlar›ndan, pra-tikten kopuk, mekanik olarak çal›flma tarzlar› tespitedenler, iyi birer Marksolog olabilirler, ama asla proleterdevrimcisi olamazlar.

Oportünizmin her türü ile devrimci çizgi aras›ndaki te-mel farkl›l›k, temel mücadele biçiminin seçiliflinde ortayaç›kar. Bilindi¤i gibi hakim s›n›flara karfl› yürütülen prole-ter devrimci mücadele çok yönlüdür. Bu çok yönlülük li-teratürde iki ana bafll›k alt›nda toplan›r:

a) Bar›flç›l mücadele metodlar› (uzlafl›c› demek de¤il-dir)

b) Silahl› aksiyon metodlar›.

Emperyalizmin iflgali alt›nda olan ülkelerde emperya-lizm ve oligarfliye karfl› mücadele nas›l yürütülecektir?Oligarfli ile halk›n memnuniyetsizli¤i ve tepkileri aras›ndasuni denge hangi mücadele biçimi temel al›narak bozu-lacakt›r? Halk› devrim saflar›na çekmek için hangi müca-dele metodunu temel olarak seçece¤iz? Genifl bir siyasi

395

Bütün yaz›lar

Page 397: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

gerçekleri aç›klama kampanyas›n›n temel arac› hangimücadele biçimi olacakt›r?

‹flte, devrimci çizgi ile oportünist çizgiyi, devrimci te-oriyi, “ortodoks” ideolojik-politik sözebeli¤inden ay›rteden temel ölçü buradad›r.

Devrimci mücadeleyi, yaflad›¤›m›z dönemde, evrimve devrim aflamalar› diye kesin çizgilerle ay›ran, ulusla-raras› revizyonizmin, pasifizmin bu soruya cevab› fludur:(Aralar›ndaki ayr›l›klar ne olursa olsun, flehirleri temelalandan, k›rlar› temel alana kadar.)

“Kitlelerin içine girerek, kitlelerin acil gereksinmelerietraf›nda, kitleleri örgütleyip, eyleme sokma ve kitleleresiyasi bilinç götürüp örgütleme, yani emekçi kitlelerinekonomik ve demokratik hak ve istemleri etraf›nda kitle-leri örgütleyip, siyasi hedefe yönlendirme.”

Demokratik hak ve özgürlüklerin kullan›lamad›¤› –ra-fa kald›r›ld›¤›– daha do¤ru bir deyiflle oligarfli taraf›ndankullan›lmas›na “izin” verilmedi¤i, ordusu, polisi ve di¤ergüçleri ile emekçi kitlelere tam bir tenkil politikas›n›n iz-lendi¤i bütün geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerde, bu tip klasik“kitle çal›flmas›” ile ekonomik ve demokratik mücadele-yi, politik mücadeleye dönüfltürmek isteyen örgütler,düflman›n askeri üstünlü¤ü ve bask›s› karfl›s›nda, güç-süzlü¤e düflecekler, giderek de iyice sa¤a kayacaklard›r.

Bu yol “oligarflik diktatörlük ile halktan gelen bask›aras›nda kurulmufl olan suni dengeyi bozacak yerde onudevam ettirecektir.” (Che)

Evet, devam ettirecektir. Elbette bu yoldan gidildi¤in-de de görünüflte baz› ilerlemeler olacakt›r. Ancak bu yo-lun savunucular›, giderek bafllang›çta savaflç› nitelikleresahip olsalar bile, bu niteliklerini kaybedecek, yozlafla-cak ve giderek bürokratlaflacaklard›r. Yitirilen devrimciöz ve de pasifize edilmifl befl-on emekçi; iflte bu görüflün

396

Bütün yaz›lar

Page 398: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

yolu basitlefltirilince budur.(7)

Bu görüfl, flehir proletaryas›n›n anahtar rolü oynad›¤›ayaklanmayla sonuca gidilen Sovyet Devrimi’nde oldu¤ugibi evrim aflamas›n› uzun, devrim aflamas›n› ise k›sa biraflamaya olarak gören görüfltür.

Bu mücadele biçimini temel alan örgütler giderek,devrimci milliyetçilerin koltu¤u alt›na girecek ve onlar›nyönetiminin ülkede demokratik hak ve özgürlükleri sa¤-

397

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((77)) Bu çizginin kitleleri bilinçlendirme politikas›:

- Merkezi periyodik bir yay›n organ› (siyasi gerçekleri aç›klamakampanyas›n›n bir arac› olarak)

- Broflürler

- Nakil görevini yapan merkezi organ›n da¤›t›m flebekesinde, ma-halle birim al›narak örgütün bürokratik kademelerini kurmak

- Ve de sözde askeri hareketlerin (silahl› propaganda de¤il) asga-ri örgütlenmesi.

Bütün bunlara revizyonistler ssttrraatteejjiikk öörrggüüttlleennmmee derler. Önce busözde stratejik örgütlenme için çal›fl›l›r.

Ancak oligarflinin a¤›r bask› ve tenkil politikas›n›n a¤›r flartlar› al-t›nda:

- Merkezi periyodik yay›n organ› ve broflürler ç›karmak;

- Klasik sözde kitle çal›flmas› ile devrimin “taze kuvvetlerini” olufl-turmak;

Henüz oluflum halinde olan ve asla da stratejik örgütlenme afla-mas›nda olmayan örgütün yöneticilerinin ve önde gelen üyelerinin ça-l›flmalar›n›, dergi ve broflürler ç›karmaya ve de da¤›tmaya teksif eder.

Karfl›-devrimin bask› flartlar› alt›nda örgüt bir türlü silaha sar›la-cak seviyeye gelemez. Zaman geçer. Asgari örgütlenme için flartlarbir türlü haz›r olmaz. Giderek örgüt tam bir bürokratizmin bata¤›nasaplan›r. Üyelerdeki savaflç› ruh (e¤er varsa) yiter; elemanlar merke-zi organ›n ç›kmas›n› bekleyen gazete bayilerine dönerler. Da¤›t›lmas›güç, okuyucusu fazla olmayan gazete bayileri halinde “iflçi-köylü böl-ge komiteleri” iki-üç sözde yönetici pasifistin gevezelik, entellektüeltart›flma ve de rapor alan-rapor veren bir bürokratik mekanizmas›

Page 399: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

layaca¤›n› ve bu ortamda da, ekonomik ve demokratikmücadelelerin etraf›nda kitleleri örgütleyip bilinçlendire-ceklerini düflüneceklerdir.

Mesela, ülkemizdeki ‘x’ grubu, siyasi gerçekleri aç›k-layan bir yay›n organ› etraf›nda toplan›p fabrika, vs. yer-lerde üslenmeye çal›flarak, ekonomik ve demokratik kit-le hareketlerinin içine girerek, buradan hareketle kitleleridevrim saflar›na çekmeye çal›fl›rlarken, yani bu tip mü-cadele biçimini temel al›rlarken, öte yandan örgütlenme-lerine para sa¤lamak amac› ile bir-iki soygun yapm›fllarve bir-iki sabotaj ve suikast teflebbüsünde bulunmufllar-d›r. (Ancak yap›lan bu silahl› eylemler, silahl› propagan-da de¤ildir.)

Ve bu çal›flma tarz› içinde olan ‘x’ grubu bütün ümit-lerini devrimci-milliyetçi bir cuntaya ba¤lam›flt›. Çünkübu cunta, 27 May›s Anayasas›n› fiilen ifller hale getirecek,141-142'yi kald›racak ve temel olarak ald›klar› mücade-le biçimine uygun bir ortam yaratacakt›.

398

Bütün yaz›lar

haline döner.

AAflfl››rr›› ggiizzlliilliikk iillee ggeevveezzeelliikk vvee llaaççkkaall››kk bbeerraabbeerr ggiiddeerr.. ‹‹lllleeggaalliitteenniinnççaarrkkllaarr›› ppaassiiffiizzmm aadd››nnaa ddöönneerr.. Arada bir haz›rlop para gasb› ifli olursa,merkez birkaç kifliyi tayin ederek bu iflin yap›lmas›n› organize eder.Böylece örgütün çok yönlü çal›flmay› baflar› ile yürüttü¤ü kan›s›na va-r›l›r. Haftalar, aylar stratejik örgütlenmeyi ve de askeri eylemler içinasgari örgütlenmeyi tamamlama hikayesi ile, “büyük ifller planlan›-yor” havas› içinde, gevezelik, yaz›-çizi iflleri ile geçer.

‹flte silahl› mücadeleye sözde evet diyen pasifizmin çal›flma tarz›pratikte budur. Yapt›¤› bütün ifl, ideolojik mücadele paravanas› alt›n-da, emperyalizm ve oligarfliye karfl›, halk›n devrimci savafl›n› sürdürendevrimcileri elefltirmek, onlara kara çalmaya çal›flmak, silahl› propa-gandan›n sa¤lad›¤› sempatiyi, kafalar› buland›rarak da¤›tmaya çal›fl-makt›r. Oportünizmin emperyalizmin soldaki uzant›s› olmas› esprisibudur.

---------- 0 ----------

Page 400: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Devrimci görüfl:

Oligarfli ile halk›n düzene karfl› memnuniyetsizlik vegenellikle bilinçsiz tepkileri aras›nda kurulmufl olan sunidengeyi bozman›n, kitleleri devrim saflar›na çekmenintemel mücadele metodu silahl› propagandad›r.

Emekçi kitlelerin ekonomik ve demokratik mücadele-lerinin, oligarflik diktatörlük –isterse temsili görünümiçinde olsun– taraf›ndan terörle bast›r›ld›¤›, merkezi oto-ritenin ordusu, polisi, vs. ile “dev” gibi güçlü olarak halkkitlelerine gözüktü¤ü, gizli iflgalin var oldu¤u bu ülkeler-de, kitlelerle temas kurman›n, onlar› genifl bir siyasi ger-çekleri aç›klama kampanyas› ile devrim saflar›na kazan-man›n temel mücadele metodu silahl› propagandad›r.

Silahl› propaganda, askeri de¤il politik mücadeledir.

Ferdi de¤il, kitlevi mücadele biçimidir. Yani silahl› propa-

ganda, pasifistlerin iddia etti¤i gibi kesin olarak terö-

rizm de¤ildir. Bireysel terörizmden amaç ve biçim olarak

farkl›d›r.

Silahl› propaganda, belli bir devrimci stratejiden hare-ketle, emekçi kitlelere elle tutulur, gözle görülür maddi vesomut eylemlerden hareketle, soyuta gider. Maddi olay-lar etraf›nda siyasi gerçekleri aç›klayarak, kitleleri bilinç-lendirir, onlara politik hedef gösterir. Silahl› propaganda,halk›n düzene karfl› olan memnuniyetsizli¤ini ajite eder,onlar› emperyalist beyin y›kaman›n giderek etkisindenkurtar›r. Önce kitleleri sarsar, giderek de, bilinçlendirir.Merkezi otoritenin görüldü¤ü gibi güçlü olmad›¤›n›, onunkuvvetinin herfleyden önce yaygara, gözda¤› ve demago-

jiye dayand›¤›n› gösterir. Silahl› propaganda, herfleyden önce, günlük maiflet

derdi, vs. içinde kaybolan, emperyalist yay›nla flartlan-

m›fl, düzenin flu veya bu partisine “umudunu” ba¤lam›fl

kitlelerin dikkatini devrim hareketine çeker, uyuflturul-

mufl, pasifize edilmifl kitlelerde k›p›rdanma yarat›r.

399

Bütün yaz›lar

Page 401: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

‹lk dönemde, yo¤un sa¤c› propagandan›n (oportünistyay›n da dahil) etkisi ile kitlelerdeki flaflk›nl›k ve tereddüt,giderek devrim hareketine karfl› sempatiye, eylemlerkarfl›s›nda, yüzündeki “adalet” maskesini bir kenara ata-rak bask› ve terörünü halk›n üzerinde görülmedik derece-de art›ran oligarflinin çirkin yüzünü görerek ona karfl› an-tipatiye dönüflür.

Silahl› propaganday› temel alan örgüt, giderek ezilen-lerin tek umut kayna¤› olur. Bir yandan iflsizli¤in ve pa-hal›l›¤›n giderek artmas› halk›n memnuniyetsizli¤ini hadsafhaya ulaflt›r›rken, silahl› propagandan›n karfl›s›ndabask› ve terörünü iyice art›ran, halk›n giderek bütün de-mokratik haklar›n› rafa kald›ran oligarfli, baflta ayd›nlarolmak üzere bütün halk›n nazar›nda, de¤er yitimine u¤-rar. Gerilla savafl›n› baflar› ile yürüten parti, önce soldakiçeflitli oportünist fraksiyonlar›n etkisi alt›nda kalm›fl olanhalk›n uyan›k kesimlerini etraf›nda toplayacak, soldakiparazitleri giderek temizleyecektir. Pasifistlerin kafalar›n›kar›flt›rd›¤› unsurlar –iflçi, köylü, ö¤renci– giderek, silahl›propagandan›n etraf›nda toplanacakt›r. Yani silahl› pro-paganda önce solu toplayacakt›r. Bafllang›çta çeflitli e¤i-limlerin etkisi alt›nda olan samimi unsurlar tek bir strate-ji etraf›nda toplanacaklard›r.

Silahl› propaganda, k›r ve flehir gerilla savafl› ile psi-kolojik ve y›pratma savafl›n› içerir.

Temel mücadele biçiminin bu flekilde ele al›nmas›, el-betteki öteki mücadele biçimlerinin ihmal edilmesi de-mek de¤ildir. Silahl› propaganday› temel alan örgüt, öte-ki mücadele biçimlerini de gücü oran›nda ele al›r. Ancaköteki mücadele biçimleri talidir. Silahl› propaganda, te-mel mücadele biçimidir. Bu ekonomik ve demokratik kit-le hareketlerine seyirci kal›nmas› demek de¤ildir. Örgüt,gücü oran›nda, ekonomik ve demokratik hak ve istemleretraf›nda kitleleri örgütlemeye çal›fl›r. Oligarfliye karfl› her

400

Bütün yaz›lar

Page 402: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

çeflit tepkiyi yönlendirmeyle u¤rafl›r. Ancak bafllang›çtaasla her yere koflmaz, gücünü aflan, silahla güven alt›naal›namayan kitle hareketlerinin içine girmez. Gücüyle

orant›l› olarak silahl› propagandan›n d›fl›ndaki, bilinçlen-

dirme, siyasi e¤itim, propaganda ve örgütlendirme iflle-

ri ile u¤rafl›r.

Klasik politik kitle mücadelesi ile silahl› propaganda

birbirini izler ve birbirinin içinde, birbirine ba¤›ml›d›rlar,

her biri di¤erini karfl›l›kl› etkiler.

Silahl› propagandan›n d›fl›ndaki öteki politik, ekono-

mik, demokratik mücadele biçimleri silahl› propaganda-

ya tabidir ve silahl› propagandaya göre biçimlenirler. (Ta-li mücadele biçimleri temel mücadele biçimine göre flekil-lenir. Yani silahl› propaganda metodlar›na göre flekillenir).

‹flte silahl› propaganday› temel, öteki politik, ekono-mik ve demokratik mücadele biçimlerini, bu temel mü-cadele biçimine tabi olarak ele alan devrimci stratejiye,Politikleflmifl Askeri Savafl Stratejisi denir. (Bu strateji-nin örgütü de, ideolojik mücadeleyi bir polemik arac› ola-rak ele almaz. ‹deolojik mücadeleyi, kendi kadrolar›n›nsiyasi e¤itimi olarak ele al›r).

‹flte III. bunal›m döneminde, emperyalizmin iflgali al-t›nda olan ülkelerin solundaki devrimci ve revizyonist çiz-gilerin görüflleri özetle budur.

K›saca özetlersek: Bu ülkelerde “proleter devrimci”ad› alt›nda iki tip sapma görülmektedir.

1) Revizyonist, Klasik “Ortodoks” Çizgi:

(Karakteristikleri)

Askeri yan› ile politik yan› birbirine z›t fleylermifl gibigörüp, askeri yan›n küçümsenmesi. fiehir proletaryas›n›nsiyasi ifllevini, proletaryan›n anahtar rolü oynad›¤› sovye-tik modelin ›fl›¤› alt›nda görerek, afl›r› abartma.

401

Bütün yaz›lar

Page 403: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Silahl› propagandan›n prestij kazanmas› üzerine soldaprestij kayb›na maruz kalan bu örgütler, sonradan gerillayapan bir flube de açm›fllard›r. Tabii bu gerilla hikaye ol-mufltur.

Milli bir krizin ülkede olmas›na ra¤men bar›flç›l müca-dele metodlar›n›n temel al›nmas›n›n ve de evrim ve dev-rim aflamalar›n› kesin çizgilerle ay›rman›n, Öncü Savafl›-n›n reddinin oluflturdu¤u kendili¤indencilik.

2) Bu görüfle tepki olarak do¤an, Küba Devrimininyanl›fl yorumlanmas›n›n sonucu ortaya ç›kan militan sol

çizgi; Fokocu Görüfl: fiehir-k›r iliflkilerini, silahl› propa-ganda ve öteki mücadele biçimlerini diyalektik bir bütünolarak görmeyen, tek ve bütün olarak k›rlar› ve silahl›propaganday› alan, flehirlerin ve öteki mücadele biçimle-rinin tali rolünü önemsemeyen bir görüfltür. Bu görüflüntemelinde, geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerdeki milli krizin en ol-gun bir flekilde de¤erlendirilmesi, öncünün mücadelesiile köylülerin derhal silaha sar›larak, savafl›n k›sa zaman-da Halk Savafl›na dönüflece¤i düflüncesi yatmaktad›r.

Dolay›s›yla bu çizgi de “sol” bir kendili¤indenciliktir.

Ancak bu görüflün savunucular›, hayat›n gerçeklerikarfl›s›nda bu yorumlar›n›n gerçekçi olmad›¤›n› anlaya-rak, h›zla bu görüflü terketmifllerdir. Dünyada bugün he-men hemen fokocu anlay›fl içinde olan silahl› propagan-da örgütleri yok gibidir.

402

Bütün yaz›lar

Page 404: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

TÜRK‹YE'N‹N TAR‹H‹-SOSYAL-EKONOM‹K

ÖZELL‹KLER‹ VE PRAT‹⁄‹M‹ZE ‹L‹fiK‹N

SONUÇLAR

I- MERKEZ‹ FEODAL OSMANLI DEVLET‹

II- KEMAL‹ZM VE I. M‹LL‹ KURTULUfi SAVAfiININ

ANLAM VE TAKT‹⁄‹

III- 1923 DEVR‹M‹, 1923-40 ve 1942-50 DÖNEMLER‹

IV- 1950-71 DÖNEM‹

V- 12 MART, DE⁄‹fiEN SINIFLAR ‹L‹fiK‹S‹ VE

SONUÇLARI

403

Bütün yaz›lar

Page 405: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

I- MERKEZ‹ FEODAL OSMANLI DEVLET‹

Osmanl› devletini iki aflamada ele almak gerekir:

a) Askeri Merkezi Feodal Osmanl› ‹mparatorlu¤u.

b) Komprador-Feodal Osmanl› Devleti.

Osmanl› toplumu, klasik feodal bir bünyeye sahip ol-mamas›na ra¤men feodal bir devletti. Tam deyimiyle–özellikle 15. yüzy›ldan sonra– toplumsal yap›; askerimerkezi-feodal bir yap›yd›. Topra¤a ba¤l› reaya üretiyor;art›-ürün, ikincil dereceden feodaller arac›l›¤›yla merkeziotorite taraf›ndan ele geçiriliyordu. Stratejik ticaretin yol-lar›n›n Osmanl› feodalizminin elinde olmas› ve d›fl talan,iç talan›n –iç sömürünün– keskin olmamas›n› sa¤l›yordu.

Bu durum ve mevcut feodal yap›n›n klasik tipte olma-mas› iç çeliflkileri belli ölçülerde yumuflat›yordu. (Yaniüretici güçlerle feodal üretim iliflkileri aras›ndaki çeliflkik›sa bir dönemde had safhaya gelecek kadar keskin ol-mad›). Kapitalizm yavafl yavafl uç vermeye bafllarken,çeliflkiler keskinleflme sürecine girerken Avrupa kapita-lizminin d›fl müdahalesi ile bu engellenmifl, yerli kapita-lizm geliflememifltir.(8)

404

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((88)) 18. yüzy›lda, Osmanl› toplumunda -toplumun iç dinami¤ine

Page 406: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Avrupa kapitalizminin bir sömürü sahas› haline geliflin-de bu zay›f oto-dinamizm flüphesiz önemli rol oynam›flt›r.

Osmanl› toplumunun Avrupa kapitalizminin bir aç›kpazar› haline gelmesi 18. yüzy›l›n sonlar›na do¤ru olmufl-tur. (1838 Balta Liman› Anlaflmas› ile bu durum resmi-leflmifltir.) Bu y›llar ayn› zamanda merkezi otoritenin za-y›flay›p feodal mahalli birimlerin gücünü art›rd›¤› y›llard›r.

Osmanl› toplumu, 18. yüzy›ldan itibaren h›zl› bir sö-

405

Bütün yaz›lar

iliflkin engelleyici faktörlerin bulunmamas›na ra¤men- feodal üretimbiçimine k›yasla daha ileri bir üretim biçimi olan kapitalizmin oluflumukendisini göstermifl.

a) Tar›m, zanaat ve ticaret birbirinden ayr›lm›fl, belli bir ticari vetefeci sermaye birikimi meydana gelmifl;

b) Verimli yat›r›mlara yönelik zihniyet geliflmifl ve

c) Serbest ifl gücü do¤mufl;

d) Belli bir sermaye birikimini elinde tutan ve verimli yat›r›mlarayönelen yerli burjuvazi çekirdekleflmifltir.

Denilebilir ki, Osmanl› toplumunun oto-dinamizmi –güçlü olma-mas›na ra¤men– kapitalizmin ba¤›ms›z geliflmesi, sanayi devrimininyap›labilmesi için elveriflliydi. Kapitalist düzene geçilememesinin veAvrupa kapitalizminin sömürü sahas› olmas›n›n nedenlerini flu flekildeözetleyebiliriz:

a) Dünya ticaretinin mihrak› durumunda olan Anadolu'nun yenideniz yollar›n›n bulunmas› ile bu özelli¤ini yitirmesi, deniz ticaretininönem kazanmas›;

b) Avrupa'n›n Asya, Afrika, Amerika ve Hindistan'›n insan gücü vedo¤al kaynaklar›n› ya¤malayarak elde ettikleri büyük sermaye biriki-mi;

c) Avrupa'da vurucu gücü büyük, ateflli silahlarla donat›lan profes-yonel ordular›n kurulmas› vs.

Bütün bunlar Bat› Avrupa ülkelerinin toplumsal yap›lar›nda ileriyedo¤ru at›l›m›n, modern kapitalizmin oluflumunun s›çrama tahtas›olurken, Osmanl› toplumunun kapitalist düzene geçmesine d›fl engelteflkil etmifllerdir. (Daha genifl bilgi için Bkz. Savunma)

---------- 0 ----------

Page 407: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mürgeleflme sürecine girmifl, devlet h›zla kompradorlafl-m›fl, rûfleym halinde yerli kapitalizm Avrupa kapitalizmi-nin rekabetine dayanamayarak kavrulmufl, ekonomi, fe-odal-komprador bir yap›ya sahip olmufltur.

Bu feodal-komprador ekonomik yap›n›n önemli özel-liklerinden birisi de, uluslaflmay› yürütecek, feodal veyayar›-feodal toplum karakterinden, gelenek ve törelerin-den do¤an sosyal, psikolojik ve de kültürel oluflumun et-kisi alt›nda uyuyan halk kitlelerini harekete geçirecek,ilerici ve demokratik düflünceyi yayg›nlaflt›racak güçtedevrimci burjuvazinin olmay›fl›d›r. Bu görev zorunlu ola-rak küçük-burjuvazinin omuzlar›na yüklenmifltir.(9) Birbaflka deyiflle, Osmanl› feodalizminin klasik bir bünyeyesahip olmay›fl›n›n oluflturdu¤u zay›f oto-dinamizm, aske-ri feodal devletin kat› merkeziyetçili¤inin oluflturdu¤u im-tiyazl› genifl bürokrasinin adeta bir s›n›f gibi hareket ka-biliyetini do¤urmas›d›r.

Merkezi feodal devletin, 18. yüzy›lda içte yavafl yavaflmerkezi etkinli¤ini kaybederek, mahalli mütegallibeniniktidar gücünü art›rmas› ve d›fl müdahale ile merkezi fe-odal devletin dayanamayarak ittifaka girip, komprador-laflmas›, bu imtiyazl› kap›kulu zümresi içinde iki ak›m or-taya ç›karm›flt›r. Kap›kulunun Avrupa kapitalizmindenpaylar alan, imtiyazl› üst tabakas›, sultan ailesi ile birlik-te h›zla kompradorlaflm›fllard›r. Galata bankerleri, komp-radorlaflm›fl saray ve kap›kulunun (feodal komprador

406

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((99)) Modern bir sosyal s›n›f olmayan küçük-burjuvazi –aç›k iflgalflartlar› hariç– emekçi halk kitlelerini uyand›r›p, onlar› yüzy›llar›n fe-odal uyufluklu¤undan kurtaracak güçlü bir devrimci hareket yaratmakabiliyetinden yoksundur. Bu bak›mdan Osmanl› milliyetçi asker-sivilayd›nlar›n bulan›k milli ve devrimci hedeflere yönelik hareketleri da-ima zay›f ve c›l›z olmufl, halk kitleleri üzerinde önemli bir etkiye sahipolamam›fl, genellikle kitleler bu hareketlerin seyircisi olmufllard›r.

Page 408: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

devlet) üst kesimi, bat› sömürüsünden oldukça önemlipaylar alan imtiyazl› gerici ittifak› oluflturuyordu.

Bat› Avrupa kapitalizminin talan› ile h›zla eski imtiyaz-lar›n› kaybeden, eski “flanl›” ve imtiyazl› dönemlerinin öz-lemini çeken kap›kulunun bu tayfas› devletin bu yeni süre-cinden memnun olmad›lar. (Bunda mahalli mütegallibeningücünü art›rmas› da etkilidir). Eski imtiyazl› günlerin özle-mi ile feodal-komprador ak›ma karfl› önce “Osmanl›l›k”,sonra da Avrupa'da geliflen, milliyetçilik ak›m›n›n etkisi ile“Türkçülük” bayra¤› alt›nda tav›r ald›lar. Ancak bu zümrekarakteri gere¤i hedefleri daima bulan›k, eylemleri de di-rekt sonuca gidecek eylemler de¤ildir. Avrupa kapitalizmibu zümre içinde kendine ajanlar bularak, temelde kendi is-tismar›n› daha da geniflleten sahte devrimci hedeflere –Tu-ranc›l›k, vs. gibi– ço¤u kere rahatl›kla kanalize edebilmifl-tir. Hatta zaman zaman feodalitenin tepkilerine karfl›, buzümreyi bir tehdit arac› olarak bile kullanabilmifltir.

Sonuç olarak:

1) Avrupa'n›n co¤rafi ve teknik kefliflerinden istifadeedip kapitalizme geçmesi aflamas›nda, Osmanl› devletizay›f oto-dinamizminden dolay› geç kalm›flt›r. Dolay›s›y-la sömürgeleflme sürecine girmifltir.

2) Osmanl› feodalizminin niteli¤inden dolay› (klasikanlamda feodal-serf iliflkisinin aç›k ve kesin olmamas› vede iç sömürünün yumuflak ve gizli olmas›) isyanc›l›kemekçilerde bir gelenek haline gelmemifltir. Merkezi fe-odal devlet d›fl talan› temel al›p, iç sömürüyü nispetengizli ve yumuflak yürüttü¤ünden dolay›, Anadolu halk›nabir yüce baba, bir hami gibi gözükebilmifltir.

3) Merkezi feodal otoritenin çok güçlü olmas› (mahal-li mütegallibe çok zay›f) devlet otoritesinin “yenilmezli¤i”ve “karfl› konulmazl›¤›” düflüncesini kitlelerde “fikri sabit-lik” derecesinde yerlefltirmifltir.

407

Bütün yaz›lar

Page 409: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Özetle söylersek, feodal devletin kompradorlaflma ön-cesi dönemine kadarki süre içinde devlet “halk›n babas›”ve “kerim devlet” olarak kitlelere görünmüfltür. Kompra-dor-feodal devlet döneminde ise devletin kitlelere görün-tüsü, ceberrutlaflm›fl, ancak “karfl› konulmazl›¤›”, “y›k›l-mazl›¤›” düflüncesi devam etmifltir.

Ancak I. Milli Kurtulufl Savafl› döneminde, aç›kça ifl-galci düflman›n saflar›nda yer alan komprador-feodaldevlete karfl› Kuvay-› Milliye'nin baflar›l› eylemleri ceber-rut, “y›k›lmaz”, “karfl› konmaz”, “gücünü tanr›dan alan”Osmanl› devletinin bu görünümünü y›k›p atm›flt›r.

4) ‹ç ve d›fl dinami¤in etkisi ile feodalizmin rahmindendo¤an devrimci bir burjuvazi geliflememifltir. Onun görevi-ni zorunlu olarak küçük-burjuva ayd›nlar› omuzlam›fllard›r.

II- KEMAL‹ZM

Kemalizm, emperyalizmin iflgali alt›ndaki bir ülkenindevrimci-milliyetçilerinin bir milli kurtulufl bayra¤›d›r. Ke-malizmin özü, emperyalizme karfl› tav›r al›flt›r. Kemalizmibir burjuva ideolojisi, veya bütün küçük-burjuvazinin ve-yahut asker-sivil bütün ayd›n zümrenin ideolojisi saymakkesin olarak yanl›flt›r.

Kemalizm, küçük-burjuvazinin en sol, en radikal ke-

siminin milliyetçilik taban›nda anti-emperyalist bir tav›r

al›fl›d›r. Bu yüzden, Kemalizm soldur; milli kurtuluflçuluk-tur. Kemalizm, devrimci-milliyetçilerin, emperyalizmekarfl› ald›klar› radikal politik tutumdur.(10)

408

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1100)) Bu sorunun bu flekilde tespit edilmesi, 72'nin Türkiye'sindegerilla savafl›n› sürdüren Partimizin (içinde bulundu¤umuz devrimciöncü savafl› aflamas›nda) ittifaklar politikas› aç›s›ndan son dereceönemlidir. Küçük-burjuva ayd›n çevrelerde asgari müflterek içinde

Page 410: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Ülkede, kendi solunda, emperyalizme karfl› hiçbirdevrimci, ulusal-radikal s›n›f hareketi olmad›¤›, dünyada,bugünkü gibi milli kurtulufl savafllar›n›n destekçisi birdünya sosyalist blokunun olmad›¤› bir evrede, emperya-lizme karfl›, dünyada ilk muzaffer olmufl bir halk savafl›-n› veren radikal-milliyetçiler, bu bak›mdan, ülkemizin–kökeni Osmanl› alt bürokrasisinin ilericili¤ine dayanan–bir orjinalitesidir. Kemalistler için ülkemizdeki, asker-sivil

409

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

olaca¤›m›z kimlerdir? Bu sorunun cevab›, Kemalizmin do¤ru tan›m-lanmas›nda yatmaktad›r. Ayr›ca bu tan›mlama kitle çizgisinin tesbitiaç›s›ndan da önemlidir. fiöyle ki, Kemalizmi bir ideoloji, asker-sivil ay-d›n zümrenin bir ideolojisi olarak ele al›rsak takip edilecek kitle çizgi-si ayr› olur; Kemalizmi asker-sivil ayd›n zümrenin sol kanad›n›n, em-peryalizme karfl›, milliyetçilik taban›nda tak›nd›klar›, milli kurtuluflçupolitik tutum olarak ele al›rsak ayr› olur. Ça¤›m›zda sosyalizmin dün-ya çap›nda sahip oldu¤u prestijden ve SSCB'nin radikal devrimci-mil-liyetçi hareketlerin bafl deste¤i olmas›ndan dolay›, bugün devrimci-milliyetçiler de kendilerini sosyalist olarak lanse etmektedirler. Bu ne-denle ülkemizdeki pek çok Kemalist bugün kendine sosyalist demek-tedir. Bilindi¤i gibi, geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerdeki küçük-burjuvazininniteli¤i, kapitalist-emperyalist ülkelerdekinden farkl›d›r. Bu s›n›f›nemperyalizme ve yerli hakim s›n›flara karfl› tavr› homojen de¤ildir. Ta-v›r bak›m›ndan bu s›n›f› üç grupta mütalâ etmek gerekir. Bu gruplar-dan birisi, gerici ittifak›n içinde yer al›r, biri de “kontrol kulesi”ne ç›ka-rak sonucu bekler. Üçüncü grup ise, “radikal-ulusal” s›n›flar›n hareke-tine kat›l›r; milliyetçilik taban›nda anti-emperyalist bir tav›r al›r.

‹flte Kemalizm, küçük-burjuvazinin en sol, en ayd›n kanad›n›n mil-li kurtuluflçu politik tutumudur.

Bizim Öncü Savafl›ndaki, küçük-burjuva ayd›n çevrelerde asgarimüflterek içinde olabilece¤imiz, “hem dostluk, hem mücadele” ilkesi-ni uygulayaca¤›m›z, müttefik sayaca¤›m›z kesim, bu Kemalist kanat-t›r. Evrimci düflünceye sahip bütün küçük-burjuva ayd›nlar›n› Kema-list sayarak, onlar›n bugün eylemlerimiz karfl›s›nda tak›nd›klar› olum-suz tav›rlara bakarak, “eyvah demokratik çevrelerden koptuk, solasapt›k” demek, Kemalizm esprisini hiç anlamamak demektir. Bugün,özel olarak asker-sivil ayd›n zümrenin, genel olarak küçük-burjuvazi-nin sa¤ kanad›, kesin olarak oligarflinin saflar›ndad›r. Orta kanad› ise,

Page 411: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ayd›n zümrenin jakobenleri diyebiliriz.

III- 1923 DEVR‹M‹,

1923-42 VE 1942-50 DÖNEMLER‹

1923 Devrimi, önder s›n›f›n karakterini yans›tan birmilli devrimdir. Emperyalist iflgal k›r›lm›fl, komprador-burjuvazi tasfiye edilmifl, yabanc› sermayeye tan›nan ba-z› imtiyazlara ra¤men genellikle emperyalist istismar ber-taraf edilmifl, feodalizmin ideolojik ve politik gücü k›r›l-m›flt›r.

Bu, muhtevas› burjuva olan bir devrimdir. (Stalin veMao, 1919-23 Anadolu harekât›na devrim demektedirler.Keza Mao, 1923 Anadolu Devriminden muhteva bak›-m›ndan pek farkl› olmayan Cezayir Devrimi için de, mil-li demokratik devrim kavram›n› kullanmaktad›r). Ancak,

410

Bütün yaz›lar

12 Mart öncesinde, “kontrol kulesinden”, bir radikal iktidar de¤iflikli-¤i gözledi¤inden kendisini sol tarafa do¤ru f›rlatm›flt›. fiimdi ise, çak-t›rmadan iyice sa¤a yaklaflm›flt›r. Sol kanat ise, tabiat› gere¤i (darbe-ci-devrimci gelene¤i gere¤i) asker-sivil ayd›n zümrenin sa¤ kanad› ileittifak kurup iktidara gelece¤i hülyalar› içinde iken, 12 Mart darbesikafas›na balyoz gibi inmifl, 12 Mart öncesi müttefiki olan asker-sivilayd›n zümrenin evrimci kanad›n›n, kendisini yapayaln›z b›rakarak oli-garflinin koluna girip, Mart sonras› balay›na ç›kmas›, oligarflinin balyo-zu kadar etkili olmufltur. Ve bugün bu demoralize hava içinde geri çe-kilip toparlanmaya çal›flmaktad›r.

Öncü Savafl› aflamas›nda olan THKP-C'nin küçük-burjuva ayd›nçevrelerdeki müttefiki, ancak Kemalistler olabilir. Onlarla olan iliflkile-rimizde sa¤ kanad›n oligarflinin kesin müttefiki oldu¤unu, her zamandevrimci saflara, tarihi bir hareket an›nda ihanet edebilece¤ini, ne-denleri ile birlikte anlatmal›y›z. Ortak cephe bu kanad›n, darbecili¤inç›kar yol olmad›¤›n› anlay›p, sa¤ kanad› art›k dostu olarak görmedi¤izaman mümkün olacakt›r.

---------- 0 ----------

Page 412: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

önder s›n›f›n karakterinden dolay›, bu devrim sürekli k›l›-namam›fl, duraklamalara ve hatta geriye dönüfllere ma-ruz kalm›fl, sonunda da ülke yeniden sömürgeleflme sü-recine girmifltir.

I. Milli Kurtulufl Savafl›n›n ve de 1923 Anadolu Devri-minin önderinin büyük-burjuvazi oldu¤unu söylemekgerçeklere ayk›r›d›r.(11) Çünkü emperyalist dönemdeburjuvazi, bütün dünyada devrimci, milliyetçi ve demok-rat niteli¤ini kaybetmifltir. Onun ideolojisi art›k milliyetçi-lik de¤il, kozmopolitizmdir. O, vatan, millet bayra¤›n› ge-minin bordosundan afla¤›ya atm›flt›r. Bu bayra¤›, emper-yalist dönemde enternasyonalizm ve yurtseverlik taba-n›nda proleter devrimcileri, milliyetçilik taban›nda ise kü-çük-burjuva radikal unsurlar› yükseltmektedir.

1923'te kurulan, milli, laik Türkiye Cumhuriyeti'nde

yönetim, hiyerarflik taban›n üst kademesinde Kemalist-

ler olmak üzere, küçük-burjuvazinin ve de burjuvazinin

bütün fraksiyonlar›n›n ortak yönetimidir.

Feodal mütegallibe sindirilmifl, ancak politik ve ide-olojik gücü k›r›lmas›na ra¤men, ekonomik gücü bertarafedilememifltir.

K›saca özetlersek, feodal-komprador devlet mekaniz-

mas› parçalanm›fl yerine, tek parti yönetimi alt›nda kü-

çük-burjuvazinin diktatörlü¤ü egemen k›l›nm›flt›r.

Lenin, küçük-burjuvazinin hiyerarflinin en üstünde yerald›¤› yönetimin niteliklerini flu flekilde belirtmektedir:

“... Otorite ve devlet gücünün bu s›n›f›n ekono-mik, sosyal ve politik hiyerarflinin bafl›nda kalma-

411

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1111)) Devrimin sosyal muhtevas›ndan devrimin öncü s›n›f›n› ç›kart-ma diyalektik materyalizme ayk›r›d›r.

Page 413: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

s›n›n hizmete konulmas› ve emperyalizmle ittifakhalinde bulunan feodalite ile sermaye diktatörlü¤üyerine küçük-burjuva diktatörlü¤ünün kurulmas›,bunun için de bask›c› devlet mekanizmas›n›n bus›n›f›n ç›kar ve ideolojisinin hizmetine konulmas›.”

‹flte 1923 Türkiye Cumhuriyeti yönetiminin ideolojikve politik niteli¤i budur.

Ekonomik plandaki yönetimi ise özetle fludur: Özelmülkiyet ve kâr› temel alan (baflka türlü olmas› eflyan›ntabiat›na ayk›r›d›r) kendi s›n›fsal ve de ekonomik örgüt-lenmesini geniflleten, giderek de “milli burjuvazi” s›n›f›n›yetifltirmeye yönelik, küçük üretime dayanan, özündebofl bir milli ekonomi yarat›lm›flt›r.

Bu tip ekonomiye iliflkin, Lenin flöyle demektedir:

“... fiehir ekonomisinin hafif endüstri temeli üze-rinde kurulmas›, daha do¤rusu k›rsal bölgelerdeve flehirlerde bir tüketim ekonomisinin kurulmas›(bu 'ne üretilirse tüketilir' ilkesine dayanan ve bi-rinci derecede küçük-burjuva tüketim ihtiyaçlar›-n›n hizmetinde olan bir ekonomidir; küçük-burju-va, proletaryan›n ve yoksul köylülerin gücündenelde etti¤i art›-de¤erin büyük bir k›sm›n› elinde tut-tu¤u için nisbeten büyük bir sat›n alma gücüne sa-hiptir).”

1923 y›llar›nda yönetimin üst kademesinde bulunanKemalistler, bafllang›çta emperyalizmle ekonomik plan-daki iliflkilerde çekimserdirler. Bir yandan emperyalizminuzant›s› komprador-burjuvazi tasfiye olunurken, yabanc›tekellere iliflkin pek çok stratejik iflletmeler sat›n almayolu ile millilefltirilir ve de borç almada son derece dik-katli davran›l›rken, öte yandan yine de kapitalist dünyaiçinde yer al›narak, yabanc› sermayeye baz› imtiyazlartan›nmaktad›r. ‹deolojik ve politik alanda gücü iyice k›r›-

412

Bütün yaz›lar

Page 414: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

lan feodalizmin ekonomik gücüne, fazla dokunulama-maktad›r. Yani, küçük-burjuva yönetimi, s›n›fsal karakte-rinden dolay›, emperyalizm ve feodalizmle olan bütünköprüleri atamamaktad›r.

“... Küçük-burjuvazinin örgütlenmesinin genifl-letilmesi, bununla birlikte feodalite ile olan s›n›fsalve siyasal iliflkilerini koruyacak bir köprünün ku-rulmas›.” (Lenin)

‹stiklâli tam Türkiye yolunun her alanda tam ba¤›ms›zolmaktan geçti¤inin bilincinde olan bu yönetimin lideri G.Mustafa Kemal, milli ekonomi konusunda çok hassasdavranm›flt›r. Gümrük himayeleri, millilefltirme, yerli ma-l› kullanma mecburiyetleri, vs.lerde milli bir kapitalist s›-n›f› oluflturma gayretleri içinde olan Cumhuriyet yöneti-mi, bu amaçla milli kapitalizmin geliflmesi için devletinbütün imkanlar›n› kullanm›flt›r. Ancak gittikçe geliflenpolitik ve ekonomik plandaki küçük-burjuvazinin örgüt-lenmesi, giderek ticaret burjuvazisi ile iflbirli¤i içinde olanve devletin imkanlar›n› bu alanlarda kullanan bir bürok-

rat burjuvazisi oluflturmufltur.

Meselâ, milli özel yat›r›mlar› desteklemek ve kredivermek amac› ile kurulan ‹fl Bankas›’n›n kurucular›, mil-li kurtulufl savafl›na kat›lm›fl, Cumhuriyet döneminin po-litikac›lar› ile tüccar ve eflraft›r. (Bkz. Savunma)

‹fl Bankas›’n›n bir nevi politikac›lar bankas› olarak ku-rulmufl olmas›, Cumhuriyet dönemi için bir aferizm salg›-n›n›n bafllang›c› olmufltur. (F. R. Atay, Bkz. Do¤an Avc›-o¤lu, Türkiye'nin Düzeni) Giderek Cumhuriyet yönetici-lerinin bir kesiminin bürokrat burjuvazi haline dönüflme-leri, ticaret burjuvazisi ve eflrafla birlikte ekonomik yat›-r›mlar yapmalar›, bafllang›çta, ekonomide özel kartellefl-me ve tröstleflmeye, yabanc› sermaye yard›mlar›na ve ifl-birli¤ine karfl› olan devlet üzerinde politik gücünü yavafl

413

Bütün yaz›lar

Page 415: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

yavafl art›rmay› do¤urmufltur. Yavafl yavafl, bu konuda,meclisten imtiyazl› kanunlar ç›kart›lm›fl, yabanc› serma-ye ile “iflbirli¤i” geliflmifl, ekonomide reformist burjuvaziile bürokrat burjuvazi iflbirli¤i sonucu tekelleflmeye do¤-ru gidilmeye bafllanm›flt›r.

“Asl›nda sanayiyi ellerinde tutan ‹fl Bankas› grubu-nun büyük yat›r›mlara burnunu sokup, tekel elde etme-si, bunun yan›nda perde arkas›nda bir flirket kurup ofabrika mamüllerini ithal edip, yüksek tuttu¤u fabrika fi-yatlar› ile piyasaya sürmesi reformist burjuvazinin ‹flBankas› içindeki bir kanad›n›n sivrilmesine ve tekellefl-mesine giderek yol açm›flt›r. Türkiye'de tekelci burjuvazi-nin uç vermeye bafllamas›nda en etkin grup, ‹fl Bankas›grubu olmufltur”. (Bkz. Savunma)(12)

Özetle söylersek:

Bu dönemi üç evrede özetleyebiliriz:

1) 1923-32 Dönemi: Ülkenin ba¤›ms›z, ekonomisininise bir milli tüketim ekonomisi oldu¤u evre. Bürokrat bur-juvazisinin do¤ufl evresi. Bu evre, yönetimde Kemalistle-rin en a¤›rl›kta oldu¤u evredir.

2) 1932-42 Dönemi: Bu evrede, bürokrat burjuvazi-nin, ticaret burjuvazisi ve de yabanc› tekellerle birleflipyavafl yavafl tekelci burjuvaziye do¤ru dönüflmeye baflla-d›¤› evredir. 1932 Dünya krizinin oluflturdu¤u ekonomiksars›nt›dan bu zümre genifl ölçüde istifade etmifl ve pa-

414

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1122)) Bu geliflmeye paralel olarak, emperyalizm de bürokrasideyandafllar bulmaya bafllam›flt›r. Örne¤in, “Bu arada ifl karfl›l›¤› komis-yonlar alm›fl yürümüfl, eski ‹stiklâl Mahkemesi Baflkan› ve ‹fl Bankas›‹dare Meclisi üyesi ‹hsan beyin çevresi, yabanc› silah tekelleri taraf›n-dan Deniz Kuvvetlerinin siparifli için rüflvetlere bo¤ulmufltur.” (Bkz.Savunma)

Page 416: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

lazlanmaya bafllam›flt›r. (Bkz. 1932 Milli Korunma Kanu-nu, Savunma).

3) 1942-50 Dönemi: Savafl y›llar›nda özellikle Sara-ço¤lu döneminde, Saraço¤lu yönetiminin fiyatlar› serbestb›rakmas›, ülkede dört nal bir enflasyon yaratm›fl, Mars-hall, Truman yard›mlar› paravanas› alt›nda, Amerikanemperyalizmi ülkeye iyice girmifl ve yabanc› sermayeyegenifl imtiyazlar sa¤lanm›flt›r. (Ülkenin sömürgeleflmesürecinin bafllamas›).

IV- 1950-71 DÖNEM‹

Bu y›llar ülkeye Amerikan emperyalizminin ekonomi-sinden politikas›na, kültüründen sanat›na kadar damga-s›n› vurdu¤u ve bizzat oligarfli içinde yer ald›¤› y›llard›r.(Emperyalizmin içsel bir olgu haline gelmesi). Bu y›llar-da emperyalist üretim iliflkileri ülkenin en ücra köflesinekadar egemen olmufltur.

K›saca dersek, küçük-burjuva milli ekonomisi, emper-

yalist istismara cevap verecek flekilde de¤iflikli¤e u¤ra-

m›fl, emperyalist üretim iliflkilerinin egemen oldu¤u oli-

garflinin gayri milli ekonomisine dönüflmüfltür. Küçük-

burjuva diktatörlü¤ü yerini oligarflik diktaya terketmifl,

küçük-burjuvazinin milli ideolojisi ve politikas›, oligarfli-

nin gayri milli ideolojisi ve politikas›na yerini b›rakm›flt›r.

Emperyalist tekellerle bafltan bütünleflmifl olarak do-¤an yerli tekelci burjuvazinin gerçek anlamda geliflipyayg›nlaflmas› bu devrede olmufltur. Özellikle 1960’dansonra, emperyalist üretim iliflkilerinin derinlemesine ya-y›lmas›na paralel olarak, yerli tekelci burjuvazi de oligar-fli içinde emperyalizmin temel dayana¤› olmufltur.

Ancak, bu dönemde herfleye ra¤men, oligarfli ile kü-

415

Bütün yaz›lar

Page 417: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

çük-burjuvazi aras›nda bir nispi denge ülkede süregelmifl-tir. Yani oligarfli devlete bu dönemde tam anlam› ile hakimde¤ildir. Bu yüzden belli ölçülerde özellikle bürokrasi veordu içindeki devrimci-milliyetçiler etkinliklerini bu dö-nemde devam ettirebilmifllerdir. Fakat özellikle 1963'densonra, yerli ve yabanc› sermayenin ülkemizde giderekmerkezileflip, yo¤unlaflmas› ve meta üretiminin ta köyle-re kadar girmesi ile oligarfli kademe kademe gücünü ar-t›rm›fl ve nihayet 1971'de küçük-burjuvazinin sa¤ ve ortakanad›n› da kendi saflar›na çekerek, ordu ve bürokrasiiçindeki Kemalistlerin gücüne büyük bir darbe indirmifltir.

V. 12 MART VE DE⁄‹fiEN

SINIFLAR ‹L‹fiK‹S‹

12 Mart darbesi ile birlikte, ülkedeki s›n›flar kombine-zonunda tam bir de¤ifliklik olmufltur. Ülkedeki devrimci-milliyetçilerle oligarfli aras›ndaki nispi denge bozulmufl,devletin bütün kurumlar›na oligarfli tam anlam› ile hakimolmufltur.

Kökenini Osmanl› devletinden ve yirmibefl y›ll›k Cum-huriyet dönemi küçük-burjuva yönetiminden alan Türkordusunun küçük-burjuva devrimci gelene¤i art›k sonbulmufl, ordu do¤rudan emperyalizmin ve oligarflinin sö-mürgeci politikas›n›n aleti olmufltur. (Bu, Türk Ordusun-da devrimci-milliyetçilerin hiç kalmad›¤› anlam›nda yo-rumlanmamal›d›r. Sosyal olaylar›n sonucu birden ortayaç›kmaz. Ordu ve bürokrasi içinde devrimci-milliyetçilerbir süre daha bar›nacaklard›r. Ancak art›k eski güçlerinikaybetmifllerdir. Ve giderek de h›zla tasfiye olacaklard›r).

Ülkemizde 12 Mart askeri darbesinin olmas› bir tesa-

düf de¤ildir. Bu genel olarak, emperyalizmin III. bunal›m

döneminin, özel olarak Amerikan ekonomisinin

416

Bütün yaz›lar

Page 418: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

1967'den beri içine girdi¤i korkunç krizin, Yankee iflga-

li alt›ndaki ülkemize yans›mas›n›n bir sonucudur. Ülke-

mizdeki rejimin militarize olmas› ve de sald›rganl›¤›n› ar-

t›rmas›, Amerikan emperyalizminin ekonomisini askeri-

lefltirmesini ola¤anüstü art›r›p, içerde ve d›flarda terörü-

nü art›rmas›n›n “Küçük Amerika”ya yans›mas›d›r.

Amerikan emperyalizminin krizinin had safhaya ulafl-mas›, ülkemizdeki tekellerin aç gözlü sömürüsünün art-mas› emperyalist üretim iliflkilerinin iyice kökleflmesinioluflturdu. Bu ise, ülkemizdeki sosyal, iktisadi ve siyasikrizi iyice derinlefltirdi. Param›z devalüe edildi. Fiyatlargörülmedik bir seviyeye yükseldi. Emekçi halk›n yoksul-lu¤u, sefaleti had safhaya ulaflt›.

Amerika, Türkiye'deki Süleyman Demirel hükümetineiki tavsiyede bulundu. Ülkede kendi sömürüsünü art›ra-cak bir dizi “rasyonalizasyon” tedbirleri (dolay›s›yla iflbir-likçi tekelci burjuvazi lehine) almas›n› (Bkz. OECD Ra-porlar›) ve orduyu yönetime katarak h›zla geliflen de-mokratik mücadeleyi bast›rmas›n› tavsiye etti.

Süleyman Demirel yönetiminin bir aya¤› tekellefleme-mifl vurguncu Anadolu burjuvazisine ve feodal kal›nt›laradayand›¤›ndan bu tedbirleri gere¤i gibi yerine getireme-di. Tekeller için “huzuru” sa¤layamad›.

Bunun üzerine alafla¤› edildi. Ve askeri diktatörlük ku-ruldu. Böylece bir yandan aç gözlü tekellerin istismar›n›daha da art›racak, öteki egemen s›n›f ve zümrelerin aley-hine sömürüyü disipline edecek bir dizi “reformlar” yap›l-m›fl olurken, öte yandan ordu ve bürokrasi içindeki dev-rimci-milliyetçiler genifl ölçüde temizlenmifl ve halk›m›z›nkorkunç seviyede artan sefaletinin oluflturdu¤u tepkilerterörle engellenmifl, tekellerin açgözlü sömürüleri için“huzur” sa¤lanm›fl olacakt›.

12 Mart askeri darbesinin sonuçlar›n› ve aflamalar›n›

417

Bütün yaz›lar

Page 419: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

s›ras›yla flöyle özetleyebiliriz:

1) Ülkemizdeki askeri diktatörlük, Amerikan emper-

yalizminin ülkemizdeki iflgalinin ald›¤› son biçimdir. Bu,

temsili demokrasinin rafa kald›r›lmas›, düzen partileri-

nin rolünün asgariye indirilmesi demektir. Art›k Türk

Ordusu, oligarflinin halk›m›za karfl› yürüttü¤ü bask› po-

litikas›n›n aç›k ve do¤rudan bir aleti olmufltur.(13)

Fakat Türk Ordusunun alt kademe subaylar›n›n niteli-¤ini belirleyen milliyetçiliktir. Ço¤unlu¤u da askeri liseler-den gelen, küçük-burjuva emekçi kökenli kiflilerdir. Ony›ld›r emperyalizm sistemli çal›flarak, ordunun küçük-burjuva devrimci gelene¤ini genifl ölçüde de¤ifltirmifl, 12Martla birlikte genifl tasfiyelere gitmifltir. Latin Ameri-ka'daki gibi iç savafla uygun bir biçimlenifli olmayan ge-nifl Türk ordusunda, daha bir süre devrimci gelene¤in iz-leri görülebilir. Ancak süratle oligarfli, tasfiyeler ve yeni-den düzenlemelerle orduyu iç savafl ordusu haline getire-rek do¤rudan vurucu gücü haline getirmektedir.

2) Oligarfli 12 Mart darbesini ülkemizdeki küçük-bur-juvazinin gücünü dikkate alarak, onlara ters düflmeye-cek, “Atatürkçü”, “milliyetçi”, “ilerici”, “reformcu” slo-ganlarla yapm›fl, I. Erim Hükümeti de reformist bir hükü-met olarak görünmeye özel olarak dikkat etmifltir.

Bu, asker-sivil ayd›n zümrenin radikal kanad›n›n sa¤kanat ile olan ittifak›n› bozmak, onu tecrit edip, bu slogan-larla en az›ndan nötralize edip, bürokrasi ve ordu içindeki,“tarafs›z” ve sa¤ kanad› kendi saflar›na çekmek için uygu-lad›klar› bir yöntemdir. Oligarfli, ülkedeki nispi dengeden

418

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1133)) Bu, devrimci-milliyetçilerin gücünün k›r›lmas›, nispi dengeninsona ermesi demektir.

Page 420: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

dolay›, bu yöntemi uygulamaya mecburdu. Çünkü TürkOrdusu, ülkenin tarihsel geliflmesinin sonucu olarak, La-tin Amerika ordular› gibi oligarflinin henüz vurucu gücüolmufl ve o flekilde örgütlenmifl de¤ildi. Bu mekanizmay›,kendi politikas›n›n do¤rudan arac› olarak kullanabilmesiiçin, bu türlü sloganlarla iflini yürütmesi zorunluydu.

Ayr›ca Amerikan emperyalizmi sömürüsünü daha dageniflletebilmek (tabii iflbirlikçi tekelci burjuvazi lehinede) yani sömürüyü disipline edebilmek için, bürokrasi veordu içindeki küçük-burjuva ayd›nlar›n›n deste¤ine demuhtaçt›.

fiöyle ki, bu sömürüyü disipline etme eylemi, oligarfli-nin içindeki eski etkinliklerini kaybetmifl olsalar bile, ha-la belli bir güç olan, özellikle mecliste önemli bir ço¤un-lu¤u oluflturan öteki gerici s›n›f ve zümreleri –ticaret vetar›m burjuvazisi ile feodal kal›nt›lar›– son derece rahats›zetmektedir. Bu yüzden bafllang›çta bu sar› “reformlar›”büyük bir tepkiyle karfl›lad›lar. Bu gerçe¤i emperyalizminve iflbirlikçi tekelci burjuvazinin teorisinin yap›ld›¤› Milli-yet gazetesi flu flekilde özetlemektedir.

“... Büyük burjuvazinin öncü çekirde¤ini teflkil edengrup özel sektörün baz› kesimlerine göre daha ileri görüfl-lere de sahiptir. ‹stekler öncelikle geleneksel ticaret ve ta-r›m sermayelerini (kapitalizm öncesi ortamdaki güçlerinisarsacak biçimde etkileyece¤inden) fazlas›yla rahats›zetmektedir. Oysa, var olan koflullar›n getirdi¤i kapitalistüretim biçimi Türkiye'de daha rasyonel tedbirlerin al›n-mas›n› zorunlu k›lmaktad›r. OECD, 1970'in daha ilk gün-lerinde, Türkiye için bu yönde bir dizi rasyonelleflme ted-birleri tavsiye etmiflti.” (Ali Gevgilli, Türk Kapitalizmi veYeni ‹stekleri)

Bu kapitalizm öncesi s›n›f ve zümrelerin sömürüyü di-sipline etmeye yönelik “reformlara” karfl› tepkilerini, em-

419

Bütün yaz›lar

Page 421: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

peryalizmin ve yerli tekelci burjuvazinin saf iktidar› olanI. Erim Hükümeti, “ilerici, Atatürkçü, reformist” görünümalt›nda, küçük-burjuva ayd›n çevrelerin deste¤ini alarak,bu çevreleri bu zümreler üzerinde bask› unsuru olarakkullan›p, k›rmaya çal›flm›flt›r.

Ve ilk dönemde, en radikal küçük-burjuva kanad›n›nbile bu konuda deste¤ini almay› da baflarm›flt›r.

3) Ancak, silahl› propaganda, I. Erim Hükümetinin

gerçek yüzünü ve emellerini, oligarflinin en gerici, en az-

g›n ve terörist yönetimi oldu¤unu a盤a ç›karm›flt›r. Böy-

lece, Amerikan emperyalizminin ve iflbirlikçi yerli burju-

vazinin oyununu alt üst ederek, maskesini alafla¤› et-

mifl, kademeli plan›n› bozmufltur. “‹lerici, reformist,

Atatürkçü” görünümü alt›ndaki aç›k faflizmin erken do-

¤um yapmas›n› sa¤layarak, küçük-burjuva ayd›n çevre-

ler de dahil olmak üzere kamuoyunun gözlerini açt›.

Bugün, afla¤› yukar› bütün küçük-burjuva devrimciayd›nlar› I. Erim Hükümetinin niteli¤ini aç›kça anlam›flbulunmaktad›rlar.

4) Küçük-burjuva ayd›n kamuoyunun deste¤ini kay-beden emperyalizm-iflbirlikçi (tekelci) burjuvazi ikilisi, busefer zorunlu olarak, sömürüyü disipline etmeye yönelikbir dizi rasyonellefltirme tedbirlerinden (sar› reformlar›n-dan) tavizler vererek, tekrar bu tedbirlerinden zarar göre-cek olan öteki gerici s›n›f ve zümrelerle ortak müflterek-ler etraf›nda anlaflm›fllard›r.

Bugün oligarfli içinde tam bir bayram havas› hüküm

sürmektedir. II. Erim Hükümeti de, bu anlaflman›n ve

gericiler aras› bar›fl›n hükümetidir.

‹flte 12 Mart ile birlikte ülkemizde s›n›flar kombinezo-nunda meydana gelen de¤ifliklikler bunlard›r.

Bütün bunlar›n anlam›, kaba deyiflle, ülkemizin Latin-Amerika ülkelerinden farks›z bir ülke haline gelmesidir. Ar-

420

Bütün yaz›lar

Page 422: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

t›k 1961-70 döneminin s›n›rl› demokratik ortam› tarihe ka-r›flm›fl, nispi denge bozulmufltur. Emperyalist iflgalin ve is-tismar›n Türk Ordusu arac›l›¤›yla sürdürüldü¤ü, ekonomikve demokratik amaçl› her çeflit k›p›rdanman›n terörle sus-turuldu¤u, legal bütün yollar›n t›kand›¤›, devrimci politika-n›n silahla susturuldu¤u bir ülke haline gelmifltir Türkiye.

Bundan böyle, bütün legal yollar›n t›kanmas›ndan,emekçi kitlelere karfl› tenkil politikas›n›n en gaddarcasürdürülmesinden dolay›, kitlelerle diyalog kurman›n veonlar› devrim saflar›na çekmenin temel mücadele biçimisilahl› propagandad›r.

Ülkemizin Latin Amerika ülkelerinden ve de öteki ge-ri b›rakt›r›lm›fl ülkelerden kendine özgü temel farkl›l›klar›ise flunlard›r: (Bu temel faktörlerin yan›nda daha pek çoktali faktör say›labilir).

1) Ülkemizin jeo-politik durumu:

Askeri ve taktik bir sorun oldu¤u için flu kadar›n› söy-leyelim. Devrimciler için ülkemizin jeo-politik durumu ol-dukça önemli bir avantajd›r.

Dezavantaj› ise, anti-komünizm propagandas›n›n tari-hi “moskof düflmanl›¤›na” dayand›r›lmas›d›r.

2) Tarihi ve sosyal geliflmenin oluflturdu¤u özellik:

Osmanl› feodal bünyenin ay›rtedici özelliklerinden(kat› merkeziyetçili¤i, güçlü devlet ayg›t› ve zay›f oto-di-namizmi) dolay›, Anadolu insan›n›n kafas›nda devletmefhumu karfl› konulmaz, y›k›lmaz bir kavram olarakyerleflmifltir. Keza ülkede 1950'ye kadar yönetimi elindetutan küçük-burjuvazi diktatörlü¤ünün, genifl bürokratikmekanizmas› ve tek parti anlay›fl›n›n küçük-burjuva yu-kardan afla¤›ya tahakkümü, devlet otoritesinin “karfl›-ko-nulmaz, yenilmez ve y›k›lmaz” bir güç oldu¤una iliflkin

421

Bütün yaz›lar

Page 423: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

yüzy›llar›n yerleflmifl düflüncesini perçinlemifltir.

Ayr›ca merkezi devlet otoritesinin bask›s› alt›nda ezil-mifl, bunalm›fl Anadolu insan›, kaderci bir düflüncenin ri-jid kal›plar› içinde, “böyle gelmifl, böyle gider” düflüncesiile politik pasiflik içindedir. (Emperyalizmin III. bunal›mdöneminde, geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerde oligarfli ile halkkitlelerinin düzene karfl› tepkileri aras›nda kurulmufl olansuni denge, ülkemizin tarihi, sosyal özelliklerinden dola-y›, çok daha fazlad›r). Y›llard›r aldat›lm›fl, kaz›klanm›fl ol-du¤undan lafa, söze, vs.ye art›k inanmaz olmufltur. Bunedenle kendine söylenenlerin bizzat söyleyenler taraf›n-dan eyleme döküldü¤ünü görmeden inanmaz.

II. yeniden paylafl›m savafl›ndan, özellikle 1960'dansonra (Amerikan gizli iflgalinin oluflturdu¤u) ekonomik,sosyal ve politik kriz ülkedeki s›n›flar aras› kutuplaflmay›ve emekçi kitlelerin memnuniyetsizli¤ini had safhaya ç›-karm›flt›r.

Bugün Anadolu'nun pek çok yerinde halk›n uyan›kkesimleri, düzenin bütün partilerinden umutlar›n› kesmifl-ler ve bu sefaletten kurtulman›n tek yolunun isyan etmekoldu¤unun bilincine varm›fllard›r. Halk›m›z›n uyan›k ke-simleri, Amerikan “gavuru” ile iflbirli¤i içinde olan a¤ala-r›n, patronlar›n, parababalar›n›n nas›l kendilerini iliklerinekadar sömürdüklerinin fark›ndad›rlar. Kitlelerde zenginlikdüflmanl›¤› had safhadad›r. Onlar›n anlayamad›¤› tekfley, yenilmez bir güç olarak gözlerinde büyüttükleri oli-garflik devlet cihaz›n›n kof ve çürüklü¤üdür. (Oligarfli,kitlelerin bilincinde fikri sabitlik derecesinde, “devletekarfl› konulmaz” düflüncesini iyice perçinlemek için, sü-rekli olarak yaygara, gözda¤›, kuvvet gösterisi ve dema-goji ile özellikle bu konuyu ifllemektedir).

Bu yüzden befl-alt› tane devrimci askeri eylem, (pro-pagandas› yap›lmamas›na ra¤men) kitlelerde derin bir

422

Bütün yaz›lar

Page 424: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

flaflk›nl›k ve sempati yaratm›flt›r. Latin Amerika ülkeleri

de dahil olmak üzere hiçbir geri b›rakt›r›lm›fl ülkede, he-

nüz mayalanma aflamas›nda olan bir gerilla mücadelesi,

kitlelerin üzerinde bu kadar etkili ve prestijli olmam›flt›r.

Bunun nedenleri aç›kt›r.

Bir kere, hiçbir geri b›rakt›r›lm›fl ülke insan›nda “dev-lete karfl› konulmaz, çünkü yenilmez” yanl›fl düflüncesiAnadolu insan›n›n kafas›nda flekillendi¤i biçimde flekil-lenmemifltir.

‹kinci olarak, meclisten, düzen partilerinden ve politi-kac›lar›ndan nefret, nutuk ve lafta kalan propagandayakarfl› alerji, ülkemizin emekçi kitlelerinde, hemen hemenöteki geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerdeki kitlelerdeki ile k›yas-lanmayacak seviyededir.

Üçüncü olarak, halk›m›z›n uyan›k kesimleri pasifist,kuyrukçu çal›flma tarz› içinde olan “solculardan” b›km›flve onlardan hiçbir hay›r gelmeyece¤ini de anlam›fllard›r.Y›llard›r bu kesim gerçekten devrim meselesini ciddiyealan, umutlar›n› ba¤layabilece¤i bir savaflç› örgütün özle-mini duymaktad›r (THKP-C'nin bugünkü prestijinin kay-na¤› da budur).

‹flte bu nedenlerden dolay›, devrimci propagandan›n

etkili olabilmesi, kitlelerin devrim saflar›na çekilebilme-

si için silahl› propaganda, Latin Amerika ülkeleri de da-

hil olmak üzere bütün geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerden çok

daha fazla ülkemiz için flart ve elzemdir.

Kitlelerin düzene karfl› memnuniyetsizlik ve k›p›rdan-malar›n›n eyleme dönüflmesi için, önce inand›r›c› olmal›-y›z. Söylediklerimizi bizzat eylemimizle onlara gösterme-liyiz. Devrimciler herfleyden önce bir yandan kitlelere,hakim s›n›flar›n bask› örgütünün, yüzy›llard›r kafalar›ndaflekillendi¤i gibi olmad›¤›n›, asl›nda çürük ve kof oldu¤u-nu, onun bütün gücünün yaygara, gözda¤› ve demagoji-

423

Bütün yaz›lar

Page 425: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

den ibaret oldu¤unu askeri eylemleri ile göstermelidirler.Öte yandan, kitleleri devrimci propagandaya aç›k halegetirebilmek ve bu yolla devrimci bilinci onlara götürüponlar› devrim saflar›na çekmek için, askeri eylemlerinüzerine oturmufl propaganday› ifllemelidirler.

Tekrar niteli¤inde de olsa söylediklerimizi k›saca özet-leyelim:

Ülkemizin ekonomik, sosyal ve tarihi gelifliminin so-

nucu olarak, bir baflka deyiflle, geçmifl dönemlerde dev-

letin niteli¤inden dolay›, halk›m›z›n tepkileri ile devlet

aras›nda bir suni denge hep süregelmifltir. Emperyaliz-

min III. bunal›m döneminde istismar metodunda yapt›¤›

de¤ifliklik de böyle bir suni dengeyi kurmay› amaçla-

maktad›r. Bu bak›mdan Amerikan emperyalizmi ülke-

mizde çok iyi bir zemin bulmufltur.

Bu bak›mdan Latin Amerika ülkeleri dahil olmak üze-re bütün geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerdekinden çok daha güç-lü olan suni dengeyi bozman›n temel mücadele metodubar›flç›l mücadele biçimleri de¤il, silahl› propagandad›r.Pasifist ve revizyonist mücadele biçimleri bu suni denge-yi devam ettirmekten baflka hiçbir fley yapamaz.

Ve bütün bafltan beri s›ralad›¤›m›z nedenlerden dolay›,fiubat-May›s flehir gerilla eylemleri sonucu, halk›m›z›n

uyan›k kesimlerinde düzene karfl› duyulan memnuniyet-

sizlikler devrimci sempatiye dönüflmüfltür.(14) Her yeni,önce tepki ile karfl›lan›r. Giderek yer eder ve benimsenir.Oligarflinin yurt çap›nda yürüttü¤ü karfl› propaganda ön-celeri belli ölçülerde etkili olmuflsa da, flu anda art›k es-ki etkinli¤ini yitirmifltir. Halk›m›z›n düzene karfl› nefreti o

424

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1144)) Sadece THKP-C'nin de¤il, THKO'nun silahl› eylemleri de bukonuda etkili olmufltur.

Page 426: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

seviyededir ki, oligarfliye karfl› yürütülen 5-6 askeri hare-ket bir anda devrimciler lehine az›msanmayacak birprestij yaratm›flt›r.

Silahl› devrim cephesine karfl› somut bir yönelmeninoldu¤u ve mücadelenin tam bir nitelik s›çramas› yapaca-¤› evrede, silahl› propaganda, henüz rûfleym halinde ikendarbe yedi.

fiu anda bizlerin görevi, düzen de¤iflikli¤inin flu veya

bu biçimde gereklili¤ine inanan kitlelere böyle bir de¤i-

flikli¤in mümkün olabilece¤inin güvencini yaratmakt›r.

Örgütsüz olan ve idealist düflüncenin perspektifinden,

oligarflik devlet gücünü “dev gibi” güçlü ve yenilmez

olarak gören kitlelere, merkezi otoritenin asl›nda görün-

dü¤ü kadar güçlü olmad›¤›n›, kof oldu¤unu, bütün gücü-

nün yaygara ve gözda¤› oldu¤unu bizzat devrimci pratik

içinde göstermek suretiyle bu güvenceyi yaratabiliriz.

Evet, kitlelere, oligarfliye karfl› savaflan silahl› devrimcephesinin güçlü oldu¤unu göstermemiz, bir bak›makuvvet gösterisi yaparak, düflman› y›pratmam›z, moral-man çökertmemiz gerekmektedir. Bunun tek yolu öncü-nün bir dizi askeri zaferleridir. Sa¤lanan potansiyelin kay-bolmamas›n›n, giderek genifllemesinin tek yolu budur.Devrimci merkezi yay›n organ› ancak, bir dizi askeri ey-lemlerden sonra söz konusu olabilir. (Bu, bu süre içindedevrimci yay›n›n tatil edilece¤i anlam›nda yorumlanma-mal›d›r. Bu süre içinde kitlelere elbette askeri eylemlerinüzerine oturmufl, devrimci yay›n yap›lacakt›r. Ancak buaflamada bu periyodik olmayacakt›r. Ayr›ca siyasi kadro-lar›n e¤itilmesini amaçlayan prati¤imize ›fl›k tutan bro-flürler de ç›kart›lacakt›r). Gerek neflir yolu ile, gerekse depropagandistler arac›l›¤›yla yap›lan ajitasyon ve propa-ganda var olan bir fleyin üzerine oturmak zorundad›r. Bu-gün, birkaç tane sözde devrimci yay›n organ› ç›kmakta-d›r. Zaman zaman çeflitli “solcu” fraksiyonlar›n, kitleleri

425

Bütün yaz›lar

Page 427: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

silaha sar›lmaya davet eden bildirileri da¤›t›lmaktad›r. Et-kileri nedir? Etkileri hiçtir. Çünkü soyutun propagandas›-d›r. Kitleler, kendilerini bir dizi keskin laflarla, ayaklanma-ya, silaha sar›lmaya ça¤›ran› bizzat savafl›n içinde gör-mek ister. Özellikle Türkiye halk›, soyut propagandaya, “-ce¤iz, -ca¤›z”a hiç ama hiç itibar etmez. Kitleler 1961'denberi bu tip dergilere, bildirilere al›fl›kt›rlar. “Lafla peynirgemisi yürümez”. Kitle, öncüsünü bizzat savafl›n içindegörmek ister. Görecek ki, senin içtenli¤ine inans›n. Bu dayetmez. Senin önemli bir güç oldu¤una inanacak ki sanameyletsin, sempatisi güvene, güveni de giderek deste¤e

dönüflsün.

Ülkemizde pasifistler özellikle flunu söylemektedirler.“Yap›lan eylemler kitlelerde sempati yarat›yor, ama hep-si o kadar...”

Do¤rudur. Kitleler bizlere karfl› sempati duymalar›na

ra¤men, henüz aktif olarak desteklemiyorlar ve müca-

delenin içine girmiyorlar. Bu son derece do¤ald›r. Ne

bekleniyordu yani? 5-6 askeri eylem sonucu, kitlelerin

ayaklan›p, ülkede devrim yapmas› m›?

Bu, pasifistlerin devrimci mücadeleyi k›sa bir süreçolarak görmelerinin ve sosyal oluflumdan habersizli¤ininbir kan›t›d›r.

Biz bugüne kadar flunu söyledik ve hala da söylüyo-ruz; devrim yolu engebelidir, dolambaçl›d›r, sarpt›r; ony›l-lar›n mücadelesidir. Bugün henüz savafl›n bafl›nday›z. Vehenüz mayalanma aflamas›nda kitlelerin bu sempatisi bi-le silahl› devrim cephesi için büyük bir kazançt›r. Çünküdeste¤in yolu, sempati ve güvenden geçer. Kitle önce si-lahl› devrim cephesine sempati duyacakt›r. Ama gözün-de büyüttü¤ü merkezi devlet otoritesinden dolay›, silahl›devrim cephesinin ezilece¤i düflüncesi ile eylemleri te-reddüt ve büyük merakla izleyecektir. Gerilla savafl›n›n

426

Bütün yaz›lar

Page 428: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

baflar› ile yürütülmesi üzerine görecektir ki, silahl› devrimcephesi önemli bir güçtür; y›k›lmaz ve yok olmaz. O za-man sempatisi güvene dönecektir. Bu ikinci evredir. Gü-vene dönmesi ço¤unlu¤un deste¤inin kazan›lmas› demekde¤ildir. Ancak gerilla savafl› devaml› ve istikrarl› k›l›n-d›ktan sonra, güven yavafl yavafl deste¤e dönecektir.

Herfley bizim kararl›, inançl› ve tutarl› savaflç›l›¤›m›zaba¤l›d›r. Hiçbir zaman y›lmamal›y›z. Darbeler ve bozgun-lar y›lg›nl›k de¤il, tam tersine devrimci inanç ve öfkemizibilemelidir. Daha tutarl› ve daha az hatal› savaflmam›z›sa¤lamal›d›r.

3) Ülkemizin ekonomik bünyesinin ve de küçük-bur-

juvazinin politik ve ekonomik örgütlenmesinin olufltur-

du¤u özellik:

Ülkemizde küçük-burjuvazinin ekonomik ve politikörgütlenmesi, öteki emperyalist iflgal alt›nda olan geri b›-rakt›r›lm›fl ülkelerden daha güçlüdür. Bu bak›mdan ülke-mizdeki oligarfli bugüne kadar zorunlu olarak, bu zümre-ye çok fazla ters düflmeden ifllerini yürütmüfltür. Hatta 12Mart'tan sonra, azg›nl›¤›n› ve terörünü art›rmas›na ra¤-men, yine de bir Pakistan, Yunanistan veya Brezilya'dakigerici yönetimler gibi aç›kça hukukili¤i ve demokratl›¤›reddetmemekte, görünüflte baz› ufak tefek tavizler ver-mektedir.

‹kinci olarak, ülkemiz, öteki emperyalist iflgal alt›nda-ki geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerin ço¤una göre, yüzde yüz d›-fla ba¤›ml› da olsa, daha güçlü orta ve hafif sanayiye sa-hip bir ülkedir.

‹kinci temel özellikte, belirtti¤imiz tarihi-sosyal-politikve psikolojik etkenlerin yan›nda, bu iki etken de kitlelerinspontane patlamalar›n› pasifize etmede temel rolü oyna-maktad›r.

427

Bütün yaz›lar

Page 429: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Bu da solda, revizyonistlerin ve pasifistlerin bar›flç›l veuzlafl›c› sözde mücadelelerine bir gerekçe olmaktad›r. Pa-sifistler, uzlafl›c› ve teslimiyetçi tutumlar›n›, “ülkemiz,Uzak Do¤u veya Latin Amerika ülkeleri gibi de¤ildir; ora-lardaki kitlelerde bir isyanc› gelenek vard›r. Oysa ülke-mizde durum baflkad›r, böyle bir gelenek yoktur. Bu yüz-den, önce kitleleri silahl› aksiyonun d›fl›ndaki mücadelebiçimleri ile bilinçlendirip, örgütleyelim, yani silahl› mü-cadele için asgari(!) örgütlenmeyi sa¤layal›m, ondan son-ra silahl› mücadeleye bafllar›z” diyerek hakl› ve mazurgöstermeye çal›flmaktad›rlar.(15) Bu da, belli ölçülerde,önemli say›lmasa bile solda bulan›kl›k yaratmaktad›r. Burevizyonist ve pasifist yorum, formel mant›¤a göre çokmant›ki(!) oldu¤u için, meselelere henüz diyalektik mater-yalizmin ›fl›¤› alt›nda bakamayanlar›n kafalar›n› buland›r-maktad›r.

Bizim gibi ülkelerin ekonomik ve sosyal durumununrevizyonizmin ve pasifizmin statik örgütlenmesi (kurum-culuk) için maddi bir temel teflkil etti¤ini Guevara flu fle-kilde izah etmektedir:

“Yo¤un bir flehirleflmenin ve gerçek bir sanayi-leflme de¤ilse bile az çok geliflmifl bir hafif ve ortasanayinin bulundu¤u ülkelerde gerilla gruplar›teflkil etmek daha zordur. fiehirlerin ideolojik etki-si, bar›flç›l usullerle örgütlenmifl kitle savafllar›umudunu yaratarak gerilla savafllar›n› frenler. Bu

428

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1155)) Pasifistlerin, emperyalizmin iflgali alt›nda olan ülkemizde me-seleyi bu flekilde koymalar›n›n Türkçesi, “önce revizyonist çal›flma ya-parak, kitleyi ve kendimizi örgütleyelim, ondan sonra da devrimci mü-cadeleye bafllar›z” demektir. Oysa bar›flç›l mücadele metodlar› temelal›narak yap›lan örgütlenme asla savaflma aflamas›na geçemez. Yuna-nistan örne¤i aç›kt›r.

Page 430: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

da bir çeflit 'örgütçülük' ya da 'kurumculuk' (re-vizyonist örgütlenme) yarat›r ki, az çok 'normal'say›labilecek olan dönemlerde, halk›n geçim flart-lar›n›n baflka durumlara nazaran pek o kadar çetinolmamas› ile nitelenebilir”.

4) 1919-23 Harekât›n›n oluflturdu¤u özellik:

Emperyalist aç›k iflgali yaflam›fl ve emperyalizme kar-fl› muzaffer olmufl, bir anti-emperyalist kurtulufl savafl›vermifl olan Türkiye halk›nda, anti-emperyalist duygular,yabanc›ya karfl› alerji, Latin Amerika ülkelerinden çokdaha fazlad›r.

Bu duygular devrimciler için çok önemli bir potansi-yeldir. Gizli iflgal esprisini iyi iflleyebilen bir silahl› propa-ganday› temel alan örgüt, bu duygu ve alerjinin olufltur-du¤u potansiyeli, s›n›fsal bir temel üzerine oturtabilir.(E¤er bu potansiyel iyi ifllenemezse, oligarfli bunu anti-komünizm demagojik silah›n›n bir arac› olarak devrimci-lere karfl› kullanabilir. Nitekim bugün bu konuyu oligarfliözellikle ifllemeye çal›flmaktad›r. Ayr›ca oligarfli, ülkemiz-deki Türk ve Kürt halklar›n› birbirine düflürmek için de bukonuyu istismar arac› olarak kullanmaktad›r).

‹flte devrimci prati¤imize ›fl›k tutan ülkemizin, emper-yalist gizli iflgal alt›nda olan öteki geri b›rakt›r›lm›fl ülke-lerle olan ortak temel özellikleri ile, onlardan farkl›, ken-dine özgü temel özellikleri özetle bunlard›r.

429

Bütün yaz›lar

Page 431: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

- STRATEJ‹K HEDEF‹M‹Z: ANT‹-EMPERYAL‹ST VE

ANT‹-OL‹GARfi‹K DEVR‹MD‹R

- 12 MART SONRASI TÜRK‹YE SOLU

430

Bütün yaz›lar

Page 432: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

STRATEJ‹K HEDEF‹M‹Z:

ANT‹-EMPERYAL‹ST VE ANT‹-OL‹GARfi‹K

DEVR‹MD‹R

Bugüne kadar Türkiye solunda, strateji hep yanl›fl an-lafl›lm›fl, stratejik hedef ve stratejinin plan› ile bizatihistratejinin kendisi sürekli olarak kar›flt›r›lm›flt›r.

Stratejik hedef, bilindi¤i gibi, üretici güçlerle üretimiliflkileri aras›ndaki temel çeliflkinin, ideolojik, politik,sosyal ve ekonomik çözüm platformudur.

Ülkemizdeki tekelci kapitalizm kendi iç dinami¤i ile

geliflmedi¤inden ve de yerli tekelci burjuvazi, bafltan

emperyalizmle bütünleflmifl olarak do¤du¤undan, stra-

tejik hedefimiz anti-emperyalist ve anti-oligarflik dev-

rimdir. (Anti-emperyalist ve anti-oligarflik devrim kavra-m›, kavram olarak MDD'den pek farkl› de¤ildir. Ancakdaha genifl bir muhtevay› ve niteli¤i belirtmektedir. Em-peryalizmin III. bunal›m döneminin emperyalist iflgal bi-çimini belirtmesi aç›s›ndan bu kavram daha tutarl›d›r.Milli Demokratik Devrim kavram›, genellikle, emperya-lizmin eski istismar metodlar›n›n temel oldu¤u dönemikarakterize etmektedir).

II. Yeniden paylafl›m savafl›ndan önce, emperyalist is-

431

Bütün yaz›lar

Page 433: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

tismar metodu sonucu, geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerde, em-peryalizmin müttefiki yerli egemen s›n›f feodallerdi.(Komprador-burjuvazi emperyalizmin uzant›s›ndan baflkabirfley de¤ildir). ‹kinci bölümde etrafl› flekilde belirtti¤imizgibi, emperyalist kontrol ve fiili durum, genellikle k›y› böl-gelerinde, limanlarda, stratejik yerlerde ve ana haberlefl-me merkezlerindeydi. Merkezi otorite çok zay›ft›. Ülkeninve nüfusun 3/4'ü, kendi aralar›nda da çeliflkileri olan za-y›f feodal mahalli devletçiklerin kontrolü alt›ndayd›. fie-hirleflme, ulafl›m, haberleflme, kapitalizm egemen olma-d›¤›ndan zay›ft›. Ülke için emperyalizm d›flsal bir olgu,

toplumsal süreç de feodal bir süreçti. Bu yüzden ülkede-ki bafl çeliflki ülkenin ve nüfusun dörtte üçünü kontrol al-t›nda tutan zay›f feodal birimler ile yar›-serf durumundaolan köylüler aras›ndayd› (Demokratik mücadele). Köy-lülerin spontane mücadele ve patlamalar›n› örgütleyip,onlara proleter devrimci bilinci götürerek, proletarya par-tisinin yönetiminde kurulan köylü ordusu ile zay›f mahal-li feodal otoritelerin güçlerini k›rarak üs bölgeleri kurma-ya bafllay›p, ülkeyi yavafl yavafl denetim alt›na almayabafllad›klar› evrede, emperyalizm, kendi sömürüsünü ko-rumak için, ülkeyi bütün olarak iflgal ediyordu. O zaman,ülkenin bafl çeliflkisi emperyalizm ve bir avuç hainin d›-fl›nda bütün ulus aras›nda olmaktayd› (Milli Mücadele). ‹çsavafl döneminde savafl, genellikle s›n›fsal fliarlarla ve s›-n›fsal planda yürürken, devrimci milli savafl evresinde sa-vafl, ulusal planda ve ulusal fliarlarla yürümektedir.

Emperyalizmin III. bunal›m döneminde ise, bizim gibiülkelerde, toplumsal süreç feodal süreç de¤ildir. Emper-yalizm de, sadece d›flsal bir olgu de¤ildir. Emperyalistüretim iliflkilerinin ülkenin ta en ücra köflelerine kadaruzanmas›, emperyalizmi ayn› zamanda içsel bir olgu ha-line getirmifltir. Zay›f-feodal mahalli otoritecikler yerini,bizzat emperyalizmin de içinde yer ald›¤› güçlü oligarflik

432

Bütün yaz›lar

Page 434: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

devlet otoritesine b›rakm›flt›r. Öyle ki, emperyalizm buülkelerde, CIA, FBI, vs. örgütleri ile, istedi¤i zaman ken-di ç›karlar› do¤rultusunda oligarflinin çeflitli fraksiyonlar›aras›nda iktidar de¤iflikliklerinden, oligarflinin halk›m›zakarfl› yürüttü¤ü tenkil politikas›na yön vermeye kadar herçeflit müdahaleler ve düzenlemelerde bulunabilmektedir.Bu bak›mdan, bu nükleer vurucu güç ça¤›nda, emperya-list kontrol, bu ülkeler için sadece ekonomik de¤il, poli-tik, ideolojik ve askeri niteliktedir. Mesela NATO Askeriörgütü içinde olan Türkiye'de, Amerikan emperyalizmioligarflik dikta yönetimini yönlendirmeden, ülkedeki eko-nomiye kadar tam bir hegemonya kurmufltur. (Gizli iflgalesprisi) Bu bak›mdan ülkemizdeki yerli hakim s›n›flarla,Amerikan emperyalizmini kal›n çizgilerle ay›rmak fiilenimkans›zd›r.

Ülkemizdeki bafl çeliflki oligarfli ile halk›m›z aras›nda-d›r.(16) Oligarfli içinde bizzat emperyalizm yer ald›¤› içindevrimci savafl sadece s›n›fsal planda yürümeyecektir.Savafl, s›n›fsal ve ulusal planda yürüyecektir. fiüphesizoligarflik devlet cihaz›n›n militarize gücü yetersiz kal›p,Amerikan ordular›n›n aç›kça savafl içinde yer almas›nakadar, s›n›fsal yan a¤›r basacakt›r.

Ülkemizdeki revizyonist ve pasifistler, emperyalizminII. yeniden paylafl›m savafl›ndan sonra istismar metodla-r›nda yapt›¤› de¤iflikli¤i yani ekonomik, politik, ideolojikve askeri gizli iflgal esprisini gözden kaç›rarak, emperya-lizmin eski sömürü metodunun a¤›rl›kl› oldu¤u dönemler-deki geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerin devrimcilerinin yapt›¤› gi-bi, emperyalizmi d›flsal bir olgu kabul edip, onunla hakims›n›flar› kal›n çizgilerle ay›rmaktad›rlar. ‹ster bafl çeliflkiyi

433

Bütün yaz›lar

---------- 0 ----------

((1166)) Bunun pratikteki görünümü, halk›n devrimci öncüleri ile oli-garfli aras›ndad›r.

Page 435: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

feodalizm ile köylüler aras›nda tespit eden oportünistlerolsun, ister yerli tekelci burjuvazi ile emekçi kitleler ara-s›nda tespit eden oportünistler olsun, bu tespitleri ileAmerikan emperyalizminin ekme¤ine ya¤ sürmektedir-ler. Amerikal› iflgalcilerin bizzat kendileri bütün güçlerinikullanarak, her çeflit ince metodlar› kullanarak iflgallerinigizlemeye çal›flmaktad›rlar. Bu kesin ayr›ml› tespit, Ame-rikal› emperyalistlerin bu yöndeki gayretlerini “soldan”takviye etmekten baflka birfley de¤ildir.

Stratejik hedefin tespiti ile sorun halledilmez. Stratejikhedef, devrimin bafll›ca darbesinin do¤rultusunu tespitetmek iflidir. Yani stratejik plan›n sadece bir kesimidir. Bunedenle sorun sadece stratejik hedefin do¤ru tespiti ilebitmez; temel, öncü ve ihtiyatlar› da do¤ru tespit etmekgerekir.

Devrimimiz, Halk Savafl› ile zafere eriflecektir. Ancakdaha önce belirtti¤imiz gibi, içinde yaflad›¤›m›z tarihseldurum ve ülkemizin özelliklerinden dolay›, Halk Savafl›Öncü Savafl› aflamas›ndan geçecektir.

Politikleflmifl Askeri Savafl Stratejisi'nin ›fl›¤›nda dev-rimci rota flöyle bir çizgi izleyecektir:

1. aflama: fiehir gerillas›n› yaratma

2. aflama: fiehir gerillas›n› gelifltirme,

K›r gerillas›n› yaratma

ve kuvvet gösterisi. Bu iki aflamada, savafl›n, psiko-lojik y›pratma yönü a¤›r basacakt›r.

3. aflama: fiehir gerillas›n› yayg›nlaflt›rma,

K›r gerillas›n› gelifltirme

4. aflama ise, K›r gerillas›n› yayg›nlaflt›rma aflamala-r›d›r.

Neden flehir gerillas› ile gerilla savafl›na baflland›? Sa-vafla, flehir gerillas› ile bafllamam›z›n sebebi ikilidir.

434

Bütün yaz›lar

Page 436: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

A) Objektif nedenler:

a) Savaflç› bir örgütün varl›¤›n› kitlelere duyurman›nflehirlerde daha olanakl› olmas›.

Çünkü, propaganda ve kamuoyunda tan›nma olanak-lar› aç›s›ndan bafllang›çta flehir, k›ra nazaran daha avan-tajl›yd›.

b) Küçük-burjuva anlamda da olsa, Dev-Genç'in bü-yük flehirlerde yürüttü¤ü devrimci fliddet hareketleri vede kitle eylemleri, daha sert ve üst düzeyde silahl› eylem-lerin yad›rganmayaca¤› uygun bir ortam yaratm›flt›.

B) Subjektif Neden:

Hem silahl› propagandaya haz›rl›k döneminde ifllerigevflek olarak ele almam›zdan, hem de, silaha sar›lmak-ta geç kalmam›zdan dolay›, k›r gerillas› için gerekli teç-hizat, tecrübe, mühimmat gibi maddi ve manevi ön ko-flullardan yoksunduk.

‹flte bu objektif ve subjektif flartlardan dolay› partimiz,gerilla savafl›na flehir gerillas› ile bafllam›flt›r.

Bundan böyle partimiz daha önce tespit edilen bu ro-tay› izleyecektir. (Uzun bir faaliyetsizlik döneminden son-ra.)

Politikleflmifl Askeri Savafl Stratejisi'ne göre, devriminönder ve temel güçleri ve ihtiyatlar›n› flu flekilde s›ralaya-biliriz:

Önder Güç: Proletaryad›r.

Önder güç sorununda, Partimiz Halk Savafl› ile devri-min zafere eriflece¤ini tespit etti¤inden proletaryan›n ide-olojik önderli¤ini temel alm›flt›r. (Temel bölgenin k›rlar ol-mas› esprisi) Öncü Savafl› aflamas›nda Partimizde emek-çi kökenden gelen, gelmeyen ayr›m› yoktur. Önemli olansavaflç›lar›n profesyonel devrimciler olmas›d›r. Savafl ge-

435

Bütün yaz›lar

Page 437: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

niflledikçe yönetim kademeleri de dahil, emekçilerin a¤›rbasmas›na özel olarak dikkat edilir.

Temel Güçler: Köylülerdir. (Feodal kal›nt›lar ve tar›mburjuvazisi hariç bütün köylü unsurlard›r)

S›ras›yla:

Köy proletaryas›

Köy yar›-proletaryas›

Yoksul köylüler

Orta köylüler

fiehir proletaryas› da elbette devrimin temel kitle kuv-vetleri içindedir. Ancak devrimde onun belirleyicili¤i,devrimin yükselme aflamas›ndad›r. Ve son sözü o söyle-yecektir.

“Küçük savaflç› çekirdeklerin bafllatt›klar› müca-deleye (öncü savafl›) giderek sürekli bir flekilde ye-ni yeni güçler kat›l›r, kitle hareketleri boy gösterme-ye bafllar, eski düzen yavafl yavafl y›pran›r, çöker;iflte tam bu s›radad›r ki iflçi s›n›f› ve flehirli y›¤›nlarsavafl›n kaderini tayin ederler.” (Che Guevara)

Vas›tas›z ‹htiyatlar:

- Kemalist ayd›n çevre

- Dünya sosyalist bloku

- Sömürge ülkelerdeki, özellikle Ortado¤u'daki millikurtulufl hareketleri.

Vas›tal› ‹htiyatlar:

- Küçük-burjuvazinin sa¤ kanad›.

- Demokrat bat› ülkeleri ve kamuoyu.

- Oligarflinin kendi içindeki çeliflkileri.

Gerek vas›tas›z, gerekse de vas›tal› ihtiyatlardaki dizis›ras›, flartlara göre de¤iflir.

436

Bütün yaz›lar

Page 438: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

12 MART SONRASI TÜRK‹YE SOLU

Girifl bölümünde belirtti¤imiz gibi “sosyalist cephe”deülkenin objektif ve tarihi flartlar›n›n bir sonucu olarak re-vizyonizm ve pasifizm etkin ve yönlendirici unsur olmufl-tur.

Türkiye'de küçük-burjuvazinin ekonomik ve politikörgütlenmesinin güçlü ve yayg›n olmas› ve ülkemizin1946'lara kadar küçük-burjuvazi diktatörlü¤ü alt›nda birülke olmas›ndan ve de küçük-burjuvazinin 12 Mart'a ka-dar bürokrasi ve ordu içinde belli ölçüde etkinli¤indendolay›, küçük-burjuva devrimcili¤i ülkemizde yayg›n biralana sahip olmufltur.

Yirminci yüzy›l›n üçüncü çeyre¤inde sosyalizmin dün-ya çap›ndaki prestijinden dolay›, radikal küçük-burjuvazigeri b›rakt›r›lm›fl ülkelerde sosyalizm ad› alt›nda politikarenada yer almaktad›r.

Ülkemizdeki küçük-burjuva radikalizminin güçlülü¤üve devlet üzerindeki etkinli¤i “sosyalist cephe”de flu veyabu biçimde ve görünüm alt›nda pasifizm ve de küçük-burjuva radikalizmine bel ba¤lama umudunu yaratm›flt›r.

Bu ortamda ülkemizdeki sosyalist hareket ba¤›ms›zolamam›fl, sürekli olarak küçük-burjuva radikalizmi ile iç

437

Bütün yaz›lar

Page 439: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

içe olmufl ve de küçük-burjuvazinin legalite flemsiyesi al-t›nda geliflmeye çal›flm›flt›r.

‹flte bu ortamda 12 Mart askeri darbesi olmufl ve1923'den beri süregelen nispi denge (önce devrim cep-hesi lehine, 1946'dan sonra aleyhine olan) bozulmufl, ül-kedeki oligarfli, küçük-burjuvazinin politik gücünü k›ra-rak devletin bütün kurumlar›na egemen olmufl ve bask›ve fliddet politikas› ile solu da¤›tm›flt›r.

12 Mart öncesinde yedi-sekiz fraksiyon halinde olansol, bugün bafll›ca iki kampa ayr›lm›flt›r:

- Silahl› devrim cephesi

- Oligarflinin soldaki uzant›s› pasifist cephe

Silahl› propagandaya, gerillaya karfl› olman›n hainliksay›ld›¤›, hemen hemen herkesin savafl, silahl› eylemegeçme sözlerini a¤z›ndan düflürmedi¤i 12 Mart öncesi or-tam ile 12 Mart sonras› ortam iki ayr› dünya gibidir. Eniyi devrimcili¤i en keskin gözükmek fleklinde anlayan, si-lahl› propaganday› a¤›zlar›ndan düflürmeyen, silahl› pro-paganday› savunmayan herkesi hainlikle suçlayan pekçok legal dönemin keskin “gerilla uzmanlar›” silaha sar›l-maktan baflka hiçbir yolun kalmad›¤› 12 Mart sonras›n-da ise, 12 Mart öncesinde devrim meselesini iyi düflün-mediklerini, asl›nda silahl› propagandan›n örgütleyici ol-mad›¤›n›, yanl›fl oldu¤unu, daha önce meseleleri iyi bil-mediklerini, 12 Mart'tan sonra teoriyi ö¤rendiklerini söy-leyerek, daha önce pasifizm diye küfrettikleri uluslarara-s› revizyonizmin çizgisine dört elle sar›lm›fllard›r.

Bu son derece do¤ald›r. çünkü her darbe, sa¤ ve pa-sifist e¤ilimleri ortaya ç›kart›r. (1905 yenilgisi menflevikçizgiye geçici olarak güç kazand›rm›flt›r).

12 Mart'tan sonra Türkiye solunda birbirine z›t iki ge-liflim olmufltur.

Birincisi, genellikle ö¤rencilerin d›fl›nda halk›n çeflitli

438

Bütün yaz›lar

Page 440: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

kesimlerinden gelen pek çok yeni ve tutarl› eleman silah-l› propagandan›n etraf›nda toplan›rken, legal döneminbaz› keskin “cazip flöhretleri” de, geçmiflte yanl›fl düflün-düklerini söyleyerek, pasifizmin cephesine gönüllü yaz›l-m›fllard›r.

Soldaki bu oluflum, Partimizi de etkilemifl ve Partimi-zin içinden ufak bir grup, Partimizin ideolojik, teorik vestratejik görüflleri ile eylemlerine narodnizmin, anarfliz-min teorisi ve prati¤i diyerek, pasifist cephenin Parti için-deki uzant›lar› olmufllard›r.

Bu sa¤c› unsurlara göre;

- THKP-C'nin ideolojik-stratejik temellerini aç›klayan INo'lu Parti ve Cephe bildirileri ve de Kurtulufl'taki “Dev-rimde S›n›flar›n Mevzilenmesi” yaz›lar›, anarflizmin, foko-culu¤un ve narodnizmin teorileridir.

- fiubat-May›s gerilla hareketleri, yani Partimizi kitle-lere tan›tan silahl› devrimci eylemler, bu narodnik ideolo-jinin pratikleridir. Temellerinde sol oportünist ideoloji yat-maktad›r.

- THKP'nin halk›n devrimci öncüleri savafl›, bir avuçadam›n oligarfli ile olan düellosudur.

- Politikleflmifl Askeri Savafl Stratejisi fokocu bir stra-tejidir. Silahl› propaganda yanl›flt›r, örgütleyici de¤ildir,asla temel al›namaz.

- ‹çinde bulundu¤umuz dönemde, devrimci görev,merkezi yay›n organ› etraf›nda örgütlenip, iflçilerin eko-nomik ve demokratik mücadelelerini yönlendirmektir.

‹flte Partimizdeki sa¤ çizginin öz olarak ileri sürdü¤üelefltiriler bunlard›r. Bu elefltiriler K›v›lc›ml› ve fiafak pa-sifist gruplar›n›n Partimize yöneltti¤i elefltirilerin tama-men ayn›s›d›r. (Bu pasifist görüfllerin elefltirileri Partimi-zin görüfllerini aç›klayan bu yaz›d›r).

439

Bütün yaz›lar

Page 441: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Partimizin ideolojik-pratik ilkelerine ayk›r› bir rota izle-yen bu grupçuk Parti Genel Komitesi üyelerinin oy ço-¤unlu¤u ile Partiden ihraç edilmifllerdir. ‹tirazlar› ayr›cateker teker elefltirmeyi, gereksiz çaba olarak görüyoruz.

Parti Genel Komitesi’nin karar›, Partimizin çizgisinin,Marksizm-Leninizmin dünyan›n ve ülkemizin somut flart-lar›na uygulanmas›n›n oluflturdu¤u proleter devrimci çiz-gidir. Ve eylemleri de, bu Leninist ideolojik ve politik tes-pitin prati¤e yans›mas›d›r.

Oligarflinin terörü, fliddeti ne kadar artarsa arts›n, Par-timiz gerilla savafl›na devam edecektir. Partimizin yolu,ihtilâlin yoludur. ‹htilâlin yolu, Partimizin yoludur.

Savafl, May›s darbesinden sonra kald›¤› yerden de-vam edecektir.

Örgütü, örgüt yapan, onu kitlelere tan›tan, programlarveya yald›zl› laflar de¤il, devrimci eylemdir.

YAfiASIN HALKIMIZIN S‹LAHLI KURTULUfi SAVAfiI!

YAfiASIN THKP-C!

KURTULUfiA KADAR SAVAfi!

440

Bütün yaz›lar

Page 442: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

BÖLÜM V

EKLER

Page 443: Mahir Çayan - Bütün Yazılar
Page 444: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

‹HT‹LAL‹N YOLU

THKP’nin Devrim Stratejisi

AMER‹KAN EMPERYAL‹ZM‹N‹N BOYUNDURU⁄U

ALTINDAK‹ TÜRK‹YE

Türkiye yeralt› kaynaklar›ndan d›fl ticaretine, ekono-misinden politikas›na, kültüründen sanat›na kadar Ame-rikan emperyalizminin denetimi alt›nda bir ülkedir.

Amerikan emperyalizminin sömürge veya yar›-sö-mürge bir ülke için anlam› ülke zenginliklerinin talan edil-mesi, halk›n açl›¤›, sefaleti ve ulusal onurun hayas›zcaAmerikan postallar› alt›nda çi¤nenmesidir.

Ülkemizdeki oligarflinin AP yönetiminin emekçi halkakarfl› yürüttü¤ü bask› politikas›n›n sonucu ekonomik sos-yal ve politik kriz iyice derinleflti, param›z devalüe edildi,emekçi halk›n sefaleti korkunç derecede artt›, yaflamaflartlar› zorlaflt›. Halk›m›z›n memnuniyetsizli¤i ve k›p›r-danmalar› karfl›s›nda düzeni kendi resmi kanunlar›ylakoruyamaz duruma gelen oligarflinin Demirel kadrosu,oligarflinin askeri kanad›n›n 12 Mart darbesiyle düflürül-dü. Yerli ve yabanc› tekellerin ç›karlar›n› daha iyi koruya-

443

Bütün yaz›lar

Page 445: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ca¤› düflünülen Erim kabinesi ifl bafl›na getirildi.

Düzen politikac›lar›n›n “hükümet buhran›” olarak ad-land›rd›klar› fley, temsili demokrasinin düzen partilerinin,Amerikan emperyalizminin ve yerli hakim s›n›flar›n›n sö-mürülerini kolaylaflt›rmakta gösterdikleri yetersizliktenbaflka bir fley de¤ildir. Düzen partilerinin düzeni koru-makta gösterdikleri yetersizli¤in oluflturdu¤u bofllu¤u oli-garflinin askeri kanad› doldurdu. Bugünkü hükümetin ar-kas›nda oligarflinin bu kanad› yer almaktad›r.

Bu durum da geçicidir. Emperyalist sömürünün dö-nen çarklar› emekçi halk›n sefaletini, yaflama flartlar›n›nzorlu¤unu daha da art›racakt›r. Oligarfli halk›n memnuni-yetsizli¤inin sebebini bu sefer de Erim kabinesinin yeter-sizli¤ine ba¤layarak, onu düflürüp yerine yeni bir kadro-yu yönetime getirecektir.

Çark dönmesine devam edecek; cuntalar birbirini ta-kip edecektir. Kimileri “Atatürkçü, laik” kimileri “reform-cu” diye lanse edilecek, yurtsever ayd›nlar her defas›ndayeni bir umutla yeni gelenlere bel ba¤layacak, sonra ya-n›ld›klar›n› anlayacaklar, tekrar bir “ilerici” at›l›m olmas›-n› bekleyeceklerdir.

Emperyalizmin iflgali alt›ndaki ülkelerde bu çark hepböyle döner. Ülkemizde de parçalanana kadar bu çarkhep böyle dönecektir.

HALKIMIZIN KURTULUfiU

Milli kurtuluflçu ve demokratik nitelikteki en küçük k›-p›rdanmalar›n bile ezilmeye çal›fl›ld›¤›, milli kurtuluflçula-r›n ana caddelerde halk›n gözü önünde kahpece flehitedildi¤i, iflkencehanelerde en hunharca iflkencelere ma-ruz kald›¤› bu ortamda, kanun devletinden, demokrasi-den bahsetmek gülünçtür. Ülkemizde hukuktan, kanundevletinden, anayasadan, vatandafll›k haklar›ndan, hatta

Page 446: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

insanl›k haklar›ndan sözetmek, art niyet aranmazsa saf-dillikten baflka bir fley de¤ildir.

Emperyalizmin tahakkümüne, karfl›-devrimin fliddeti-ne karfl›, silaha sar›lmaktan baflka çare yoktur. Partimiz,kurtuluflun yolunu, halk›n silahl› savafl›nda görmektedir.Kurtulufl savafl›m›z›n bugünkü biçimi gerilla savafl›d›r.

Bütün yurtseverlerin ortak çabas› sonucu, uzun yoru-cu ve kanl› bir halk savafl› ile düflman›n alt edilebilece¤i-ni düflünen partimiz halk savafl›n›n bu aflamas›nda flehirgerilla savafl›n› temel almaktad›r.

Bugünkü objektif ve subjektif flartlar gerilla savafl›n›nflehirlerde yürütülmesini zorunlu k›lmaktad›r. ‹çinde bu-lundu¤umuz dönem halk kurtulufl savafl›n›n birinci afla-mas›d›r.

Büyük flehirlerde yürütülen gerilla savafl›:

1- Halk kitlelerine hainlerin yönetiminin ne kadarkof ve çürük oldu¤unu gösterecektir.

2- Her an patlamaya haz›r bir volkan gibi k›v›lc›mbekleyen halk kitlelerine vurdu¤u yerden ses ç›karta-bilecek, zalimleri cezaland›racak, kendi devrimci dik-tatoryas›n› kurabilecek nitelikleri tafl›yan bir teflkilat›nvaroldu¤unu gösterecektir.

3- Partimizi, çeflitli tecrübelerden geçirerek halk›nsavaflç› örgütü olma yolunda sa¤lamlaflt›racakt›r.

Savafl örgütü savafl meydanlar›ndan ç›kar.

K›sacas›, içinde bulundu¤umuz bu aflama baflta iflçis›n›f›m›z olmak üzere tüm halk kitlelerinde varolan,memnuniyetsizlik ve baflkald›rma duygular›n› güçlendir-me, onlar› silahl› mücadeleye ajite etme ve partimizinteflkilat yap›s›n› sa¤lamlaflt›rma aflamas›d›r.

Savafl›n ikinci aflamas›, gerilla savafl›n›n yurt çap›ndayay›lmas›, flehir gerillas› yan›nda k›r gerillas›n›n bafllat›l-

445

Bütün yaz›lar

Page 447: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mas› aflamas›d›r.

Üçüncü ve dördüncü aflamalar gerilla kuvvetlerinindüzenli orduya dönüflme aflamalar›d›r.

Bu evrelerin süreleri hakk›nda flimdiden bir fley söyle-mek imkans›zd›r. Bütün bunlar› flimdiden kestiremeyiz.fiu andaki görevimiz, bu yolda sistemli ve y›lmadan sa-vaflmakt›r.

Baflta iflçi s›n›f›m›z olmak üzere bütün halk s›n›flar›n›nkurtulufl yolu, gerilla savafl›ndan geçmektedir.

Oportünist ve revizyonistler taraf›ndan karmakar›fl›khale getirilen bu stratejik çizgi üzerinde biraz durmak ge-rekiyor. Proletaryan›n s›n›f savafl› ideolojik, ekonomik vepolitik olmak üzere üç cephede birden cereyan eder. Bur-juva ideolojisine ve sapt›rmalar›na karfl›, proletaryan›ndevrimci savafl› ideolojik bir savaflt›r. ‹flçi ve emekçi s›n›f-lar›n›n hayat ve çal›flma flartlar›n› düzeltme fleklindekigünlük mücadelesi ekonomik mücadeledir. Direkt gericis›n›flar›n yönetimini hedef alan mücadeleler ise politiksavaflt›r.

Politik mücadele, devrimci yay›nla yap›lan politik pro-pagandadan, politik nitelikteki kitle gösterilerinden poli-tik grevlere ve de gerilla savafl›na kadar çeflitli biçimler-de cereyan eder.

Gerilla savafl›, politik mücadelenin en üst ve etkili bi-çimidir.

‹htilalci parti, bu üç cephede, her cephenin imkanlar›-n› en iyi flekilde harekete geçirerek savaflan partidir. Par-timiz emperyalizme, yerli hakim s›n›flara ve onlar›n sol-daki uzant›lar›na karfl›, üç cephede birden savafl› yürüt-meye çal›flmaktad›r.

Dünya devrimci prati¤i, soldaki bütün sap›tmalar›n s›-n›f mücadelesinin üç cephesinin bir veya iki kesimini ih-mal etmek veya önemsememekten do¤du¤unu göster-

446

Bütün yaz›lar

Page 448: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

mektedir.

Partimiz, s›n›f mücadelesini dergi ç›karmak ve yasalhareketleri organize etmek fleklinde gören bütün sa¤, pa-sifist e¤ilimlere ve gruplara karfl› oldu¤u gibi, s›n›f sava-fl›n› sadece gerilla savafl› fleklinden ibaret gören “sol” fo-kocu e¤ilimlere ve gruplara da karfl›d›r. Her iki sapma daemekçi halk›n kurtuluflunu geciktiren, engelleyen ak›m-lard›r.

Ülkemizdeki pasifistler evrim aflamas›nda oldu¤umu-zu bu yüzden içinde bulundu¤umuz evrede silahl› savafl›nobjektif flartlar›n›n mevcut olmad›¤›n› iddia etmektedirler.Bu iddialar temelden sakat ve yanl›flt›r. Bu flekildeki tah-lillerin tek amac› teslimiyetçili¤e ideolojik k›l›f giydirmek-tir. Emperyalizmin iflgali alt›ndaki ülkelerde evrim vedevrim aflamalar› bu flekilde b›çak gibi birbirinden ayr›la-mazlar, bu aflamalar birbirinin içine girmifllerdir. Ayr›ca,emperyalizmin iflgali, karfl› taraf›n bizzat zora, fliddete, si-laha baflvurmas› demektir. Bu ise silahl› savafl›n objektifflartlar›n›n mevcudiyeti demektir.

fiu anda iktidar mücadelesi yapan partimiz iktidar›alabilecek güçte ve aflamada de¤ildir. Ancak, düzenli or-dular savafl› aflamas›nda bütün yurt çap›nda yönetimi elegeçirmeden söz etmek mümkündür. Ve biz, bugün buaflamay› yaflad›¤›m›z› asla iddia etmiyoruz. Biz sadece,halk›m›z›n ihtilalci savafl›n›n bu aflamaya gelebilmesi içingerilla savafl›n›n flart oldu¤unu iddia ediyor ve bu amaç-la dövüflüyoruz.

‹çinde bulundu¤umuz dönem, halk kurtulufl savafl›n›nflehir gerillas› biçiminde yürütüldü¤ü dönemdir. Partimiz,politik savafl›n bu mücadele biçimini belli kurallara ba¤-lam›flt›r. fiehir gerilla savafl›nda hedef, emperyalist güç-ler, tekelci burjuvazi ve onlar›n köpekleridir. Bu hedeflerevuran bütün hareketleri destekleyen partimiz, bu hedef-

447

Bütün yaz›lar

Page 449: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

lere yönelmeyen adi gangsterlik niteli¤indeki eylemlerifliddetle k›nar.

Türkiye Halk Kurtulufl Partisi bizzat savaflan partizan-lardan oluflmaktad›r. Türkiye Halk Kurtulufl Partisi, poli-tik ve askeri liderli¤in birli¤i ilkesini esas almaktad›r. Tür-kiye Halk Kurtulufl Partisi’nin önderli¤inde yürütülenuzun ve çeflitli ara evrelerden geçen gerilla savafl›, halk›ngerçek ordusunu do¤uracakt›r.

Türkiye ihtilalinin yolu, partimizin yoludur. Partimizinyolu halk›m›z›n kurtulufl yoludur.

KURTULUfiA KADAR SAVAfi!

TÜRK‹YE HALK KURTULUfi PART‹S‹

MERKEZ KOM‹TES‹

THKP

448

Bütün yaz›lar

Page 450: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

TÜRK‹YE HALK KURTULUfi PART‹S‹TÜZÜ⁄Ü

BÖLÜM I

GENEL PROGRAM

T.H.K.P. proletaryan›n siyasi partisidir. T.H.K.P.’ninbafll›ca amac› dünyada insan›n insan taraf›ndan sömürül-medi¤i, her çeflit bask› ve sömürünün kalkt›¤› bir toplum-sal düzenin kurulmas›d›r. Bu amaç gerçekleflene kadarT.H.K.P. Türkiye proletaryas›n›n siyasi partisi olarak mü-cadelesini sürdürecektir.

BÖLÜM 2

PART‹ ÜYELER‹

Md-1) Partinin tüzük ve program›n› kabul eden, dev-rimci çal›flmay› rahatl›kla yürütebilecek seviyede Mark-sist-Leninist olan ve ülke gerçeklerini bilen, parti teflkilat-lar›ndan birine kat›l›p, içinde faal olarak çal›flan, partininkararlar›na ve disiplinine uyan herkes T.H.K.P.’ne üyeolabilir.

Md-2) PART‹YE G‹R‹fi fiARTLARI

449

Bütün yaz›lar

Page 451: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

‹ki parti üyesinin tavsiyesi, o çal›flma alan›ndaki yet-kilinin merkez komiteye sunuflu ve merkez komiteninolumlu karar› ile parti üyesi olunur.

Md-3) Parti disiplinine ayk›r› hareket edenlere çeflitlikademelerdeki parti teflkilatlar›, kendi yetkileri çerçeve-sinde somut duruma göre flu cezalar› verirler: ‹htar, partiiçi görevden ç›karma, cephe içinde s›nama ve tardetme,parti içi görevden ve parti üyeli¤inden ç›karma karar›n›Merkez Komitesi al›r. Genel Komite onaylar.

BÖLÜM 3

PART‹N‹N TEfiK‹LAT PRENS‹PLER‹

VE ORGANLARI

Savafl çok yönlüdür. Çeflitli halk kesimlerinin kitlevihareketinin örgütlendirilip, yönlendirilmesinden, ideolojiksavafltan, silahl› savafla kadar bütün mücadele biçimleri-ni ayn› anda yürütmek gerekmektedir.

Md-4) ‹çinde bulundu¤umuz dönemde partinin teflki-lat prensibi merkezcilik yan› a¤›r basan, demokratik mer-keziyetçiliktir. Ancak, kurtar›lm›fl bölgeler tesis edildiktensonrad›r ki demokratik merkeziyetçilik tam olarak uygu-lan›r.

Md-5) Partimizin bu çok yönlü mücadeleyi yürütebil-mek için her alan›n en tutarl› ve en sivrilmifl elemanlar›ile, bütün bu alanlar aras›nda iliflki ve güdümü sa¤lamakile yükümlü Merkez Komitesi üyelerinin de kat›ld›¤› birGenel Komitesi vard›r.

Genel Komite, çok seyrek toplan›r, çok ola¤anüstüdurumlar›n varl›¤›nda (mesela, Merkez Komite üyeleriaras›nda bir ihtilaf ç›kt›¤›nda, partinin genel durumu ile il-gili önemli bir karar›n al›naca¤›nda ve felaket an›nda vs.)toplan›r ve karar verir.

450

Bütün yaz›lar

Page 452: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Genel Komite, partinin en üst organ›d›r. Merkez Komi-tesini tayin eder. Merkez Komitesi, partinin bütün çal›fl-malar›ndan sorumludur. Parti çal›flmalar›n›n düzenli git-mesini sa¤lar.

Bunun d›fl›nda, Genel Komite üyelerinin her biri, belir-li bir çal›flma komitesinin yöneticisidir. Bunlar ifllerin düz-gün gitmesi için her alanda yard›mc› komite kurarlar.

fiimdilik Genel Komite 10, Merkez Komite 3 kiflidenoluflur.

Geliflen mücadeleye göre, bu say›lar artabilir.

TÜRK‹YE HALK KURTULUfi CEPHES‹

Partinin yönetim organlar›, Cephenin de yönetim or-ganlar›d›r.

Md-6) Cephe üyesi olman›n flartlar›:

a) Ö¤renciler için: Belli bir Marksist-Leninist formas-yona sahip olmak, partinin ilkelerini, ilke olarak benim-semek. Ciddi ve disiplinli olmak, belli bir alanda çal›fl-mak.

b) ‹flçiler, köylüler ve di¤er halk kesiminden gelenleriçin: Partinin k›lavuzlu¤unu kabul etmek, örgüt disiplini-ne tabi olmak.

Md-7) T.H.K.C.’ne girifl flartlar›: Cephenin iki eleman›-n›n tavsiyesi ve partinin o alandaki yetkilisi ile MerkezKomitesi’nin herhangi bir üyesinin onay› ile olur.

451

Bütün yaz›lar

Page 453: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

17/5/1971

Saat: 17.00

AMER‹KANCI BAKANLAR KURULU’NA:

Türkiye Halk Kurtulufl Cephesi 1 MAYIS HAREKA-TI’nda; Ortado¤u halklar›n›n bafl düflman› Amerikan em-peryalizminin maflas› siyonist ‹srail’in Türkiye Baflkonso-losu olan ve de ülkemizdeki siyonist hareketlerin organi-zasyonunda önemli rolü olan Efraim Elrom’u kaç›rm›flt›r.

Efraim Elrom’un hayat›na karfl›l›k, derhal flu flartlar›nyerine getirilmesi gerekmektedir.

1- Tutuklu bulunan bütün devrimcilerin derhal serbestb›rak›lmas›, (Yer sonra bildirilecektir).

2- Türkiye Halk Kurtulufl Cephesi’nin 1 No’lu bülteni-nin 7.30, 13.00, 19.00 ve 22.45 TRT Haber bültenlerinde3 gün devaml› ve eksiksiz anons edilmesi.

3- Mühlet doluncaya kadar polisin ve di¤er zab›tan›nhiçbir takibe giriflmemesi ve aleyhte yay›n yap›lmamas›.

4- Mühlet, bu ültimatomun verildi¤i tarihten itibaren 3gündür. fiartlar yerine getirilmezse derhal Efraim Elromkurfluna dizilecektir.

(Mühlet: 20.5.1971 Saat 17.00’ye kadar.)

TÜRK‹YE HALK KURTULUfi CEPHES‹

MERKEZ KOM‹TES‹

452

Bütün yaz›lar

Page 454: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

THKC’N‹N 1 NO’LU BÜLTEN‹

‹flçiler, Köylüler, Askerler, Yurtsever Ayd›nlar,

Halk›m›z,

Amerikan emperyalistleri ve onun köpekleri uzun y›l-lard›r ülkemizi talan edip ya¤malad›lar; neyimiz var neyi-miz yoksa al›p götürdüler. Emekçi halk›m›z›n ve bütünçal›flanlar›n al›nterini ve eme¤ini çald›lar. Bütün zengin-liklerimize, petrolümüze, kromumuza, bak›r›m›za... bütündo¤al kaynaklar›m›za el koydular. Geride bize açl›k, ta-hammül edilmez bir sefalet, binlercemizi k›r›p geçiren bu-lafl›c› hastal›klar, halk›m›z› karanl›kta yaflamaya mah-kum eden bir cehalet b›rakt›lar.

Bugün ülkemizde iflgalci düflman›n ziyafet sofralar›n-dan kalan art›klarla beslenen bir avuç hain, bir avuç kö-pek bu alabildi¤ine i¤renç düzeni sürdürmek, Amerikanemperyalizmine gerekti¤i gibi uflakl›k etmek için kurduk-lar› zulüm çark›n› insafs›zca çeviriyorlar. Soygun ve ta-lanlar›na karfl› duran her yurtsever meydanlarda kurflun-lan›yor. ‹flçilerin ve köylülerin, ekmek ve toprak isteyen-lerin sesi kan ve zulümle susturulmak isteniyor. Yaratt›¤›-

453

Bütün yaz›lar

Page 455: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

m›z ve üretti¤imiz zorla elimizden al›n›yor.

Amerikanc› faflist köpekler, bu i¤renç sömürü düzeni-ni daha iyi yürütebilmek amac›yla, asayifli sa¤lama para-vanas› alt›nda, flimdi de s›k›yönetim ilan ettiler. Halk›m›-z›n en temel hak ve hürriyetlerini lükstür diye rafa kald›-r›yorlar.

Bugün ülkemizde, hukuktan, kanun devletinden, ana-yasadan, insanl›k ve vatandafll›k haklar›ndan bahsetmeki¤renç bir demagojiden baflka bir fley de¤ildir.

Kendi topraklar›m›z›n üzerinde köle bir halk haline ge-tirildik.

Bu durum hep böyle sürüp gidecek midir?

HAYIR, B‹N KERE HAYIR!

Bu durum böyle süregidemez; art›k isyan etmek, sila-ha sar›lmak, iflgalci düflman› alafla¤› etmek için hareke-te geçmek zaman› gelmifltir.

Onlar›n bugün büyük görünen güçleri ve imkanlar›bizlere v›z gelir. Onlar bir avuç, biz ise milyonlar›z. Kay-bedece¤imiz hiçbir fley yoktur ama kazanaca¤›m›z kocabir dünya vard›r.

Biz, Türkiye Halk Kurtulufl Cephesi olarak diyoruz ki:

1- Amerikan emperyalizminin hakimiyeti ve yerli ufla-¤› sömürücü s›n›flar›n iktidar›n› y›kmak, ba¤›ms›zl›¤› ka-zanmak için tek yol silahl› kurtulufl savafl›d›r.

Türkiye Halk Kurtulufl Cephesi bu yolda mücadeleyekararl› bütün yurtseverleri kucaklayan halk›n savaflç› ön-cülerinin örgütüdür. Türkiye Halk Kurtulufl Cephesi, mü-cadelesinde Türkiye iflçi s›n›f›n›n savafl örgütü olan Tür-kiye Halk Kurtulufl Partisi’nin önderli¤ini kabul eder vemücadelesini onun emir ve kumandas› alt›nda yürütür.

454

Bütün yaz›lar

Page 456: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

2- Türkiye Halk Kurtulufl Cephesi, Amerikan emper-yalizmini ve köpeklerini ülkeden kovana kadar mücade-le etmeye ve her flart alt›nda en son savaflç›s› ölünceyekadar savafl›n› sürdürmeye kararl›d›r.

3- Türkiye Halk Kurtulufl Cephesi’nin düflmanlar›,Amerikan emperyalistleri, finans kapitalistler, topraka¤alar›, arac› ve tefeciler, Amerikanc› asker-sivil bürok-ratlar ve bütün halk düflmanlar›d›r.

4- Türkiye Halk Kurtulufl Cephesi’nin temel göreviAmerikan emperyalistleri ve yerli müttefiklerinin olufltur-du¤u düflman cephesini çökertmek ve y›kmak, halk›ns›rt›ndan elde edilen bütün mülkleri kamulaflt›rarak Cep-henin savafl gücünü yükseltmek, gerekli malzemeyi elegeçirmek, bask› ve zor kuvvetlerini parçalamakt›r.

Türkiye Halk Kurtulufl Cephesi, kendi sald›r› noktalar›d›fl›nda kalan hedeflere yönelen ve halk›n saflar›na da za-rar veren hiçbir maceraperestin ve gangsterin sorumlulu-¤unu üzerine almaz. Çocuk kaç›rmak, kad›nlara iliflmek,emperyalistlerle do¤rudan do¤ruya iliflkisi olmayan kim-selere, esnafa, para babas› bir avuç hain d›fl›ndaki ortaderecedeki zenginlere, yani orta-burjuvaziye sald›rarakzarar vermek, devrimci eylem olamaz. Bunlar adi gangs-terlik olaylar›d›r. Türkiye Halk Kurtulufl Cephesi, bu gibiolaylar› fliddetle k›nar. Amerikal› emperyalistlere, finanskapitalizmin temsilcilerine, zalimlere ve halk düflmanlar›-na yönelen her harekete ise sayg› duyar ve bunlar› sonu-na kadar destekler. Türkiye Halk Kurtulufl Cephesi, sa-vaflç›lar›n›n bütün eylemlerini kendi bültenleriyle halkaaç›klar. Türkiye Halk Kurtulufl Cephesi, halk düflmanlar›-n›, iflkencecileri, zalimleri, soyguncular› yarg›lar, cezalan-d›r›r. Onlardan döktükleri kan›n ve yapt›klar› zulmün he-sab›n› sorar.

5- Bu amaçla Türkiye Halk Kurtulufl Cephesi halk›m›-

455

Bütün yaz›lar

Page 457: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

z›n ekonomik ve demokratik mücadelesini yönlendirmegayretleri yan›nda son aylarda flu askeri hareketleri yap-m›flt›r:

1. Ziraat Bankas› Küçükesat fiubesinin günlükhas›lat› halk›m›z›n devrimci savafl›nda kullan›lmakamac› ile kamulaflt›r›lm›flt›r.

2. Kanl› Pazar’da flehit düflen devrimcilerin an›-lar›na düzenlenen 16-17 fiubat devrimci terör hare-kat›nda:

a) Amerikan askeri malzeme deposu Tus-log’un Zincirlikuyu merkezi,

b) Tuslog’un fiiflli flubesi,

c) Amerikan-Türk D›fl Ticaret Bankas›n›n El-mada¤ fiubesi

d) ABD Baflkonsoloslu¤u,

e) ‹ngiltere Baflkonsoloslu¤u,

f) Emperyalist Amerikan teflekkülü IBM’ninGümüflsuyu’ndaki merkezi bombalanm›flt›r.

3. Sal›pazar›’ndaki Amerikan askeri botu bom-balanm›fl ve tahrip edilmifltir.

4. Türk Ticaret Bankas›’n›n Erenköy fiubesiningünlük has›lat› halk›m›z›n devrimci savafl›nda kul-lan›lmak amac› ile kamulaflt›r›lm›flt›r. Ve bu eylem-de kullan›lan Amerikal› Astsubay A. Doland’›n ara-bas› yak›larak imha edilmifltir.

5. Coca-Cola, Pe-Re-Ja, Elvan, Mersedes-Benz,Otomarsan fabrikas›, Akbank ve daha pek çok flir-ket ve teflekkülün hissedar sahipleri olan Kadir Has,Mete Has, Adana’l› büyük toprak a¤as› Talip Ak-soy’un günlük has›latlar› halk›m›z›n devrimci kav-gas›nda kullan›lmak amac› ile kamulaflt›r›lm›flt›r.

6. 1 May›s Harekat› düzenlenmifltir.

456

Bütün yaz›lar

Page 458: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Türkiye Halk Kurtulufl Cephesi, ba¤›ms›zl›k savafl›ndabütün gerçek yurtseverleri kendi saflar›na ça¤›r›r. THKCbütün ihtilalcilerin, yurtseverlerin, Türkiye halk›n›n kurtu-lufl cephesidir.

KURTULUfiA KADAR SAVAfi!

May›s 1971

457

Bütün yaz›lar

Page 459: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

ARALIK 1971 TAR‹HL‹

MEKTUP

THKP-C’deki ayr›l›ktan sonra Mahir Çayan’›n ‹stan-bul’dan Ankara’ya yazd›¤› mektuptan:

“Bundan önceki mektupta sadece ‹lhan ve Mah-mut’larla ayn› örgütlenme içinde olamayaca¤›m›z› ve defiilen bütün ba¤lar›m›z› kesti¤imizi yazm›flt›k.

Bunun nedenlerini de iki ana bafll›k alt›nda toplam›fl-t›k:

1) ‹deolojik-politik-stratejik çizgi farkl›l›¤›,

2) Yoldafll›¤a s›¤mayacak flekilde bu iki kiflinin, en ha-ince oligarflinin hücrelerindeki yoldafllar›n› ilzam edecekifller yapmalar›, en adice, b›rakal›m devrimci yoldafll›¤›,feodal dostlu¤a bile s›¤mayacak tav›rlar almalar›.

(...) Politikleflmifl askeri savafl stratejisi terkedilmifl,pasifist revizyonist K›v›lc›ml› çizgisi (yeni bir yorumla)partiye egemen k›l›nm›flt›r.

Bu iki arkadafl ortak görüfllerimiz olan ve bir ölçüdehareketimizin ideolojik, teorik temellerini oluflturan bütün

458

Bütün yaz›lar

Page 460: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

eski yaz›lar›, Parti ve Cephe bildirilerini, Kurtulufl’ta tes-pit edilen çizgiyi ve de yaz›p da bast›r›lmayan konuflma-lar›m›z, vs.’yi tümden reddetmektedirler.

“Peki, o dönemde sizler bu görüflleri solda savunmuyormuydunuz?” sorusuna verdikleri cevap oldukça ilginç:

“Evet savunuyorduk. Biz de öyle düflünüyorduk. An-cak o zaman biz Marksizmi iyi bilmiyorduk. Mahir’in söy-lediklerini oldu¤u gibi kabul ediyorduk. Oysa bu alt› ayiçinde okuduk, ö¤rendik. Eski görüfllerin, parti çizgisininNarodnizm ile Marksizmin eklektik bir kar›fl›m›ndan bafl-ka bir fley olmad›¤›n› anlad›k. Asl›nda eski çizgi fokocu-lu¤un Marksist terminoloji alt›nda tezgahlanmas›ndanbaflka bir fley de¤ildir. Eski çizgimiz sol sapmayd›...”

(...) Bilebildi¤imiz kadar›yla bu arkadafllar, Marksizm-den habersiz kifliler de¤il, tam tersine bu konuda toplan-t›larda vs.’lerde sözcülük yapan, çeflitli fraksiyonlar›nyanl›fl çizgide oldu¤unu, sosyalizmin ustalar›n›n eserle-rinden al›nt›larla söyleyen ve de aylarca birlikte devrimanlay›fl›, çal›flma tarz›, örgüt anlay›fl›, Türkiye’nin flartlar›gibi konularda konuflup hemfikir oldu¤umuz kiflilerdi.

May›s ay›n›n sonuna kadar parti çizgisini hararetle sa-vunan bu arkadafllar, ‹stanbul’daki arkadafllar›n yakalan-malar› üzerine, eski ideoloji ve stratejilerini de¤ifltirerek,eski çizgiyi sol sapma diye mahkum ederek, kitaplar içi-ne dalarak (bütün pratik görevlerini bir yana itip) Mark-sizmi ö¤renip, sonunda da “Eskiden Doktor genellikledo¤ru söylüyordu. Biz Doktor’un dediklerini yanl›fl de¤er-lendirmifliz” diyerek, zaman›nda revizyonist ve anti-Leni-nist diye mahkum edilmifl olan çizgiyi partinin yeni çizgi-si diye ilan etmifller, bunu Doktor’un her dedi¤inin do¤ruoldu¤unu söyleyerek de¤il, genellikle do¤ru söylüyordudiye yapmaktad›rlar.

(...) Partimizin çizgisi politikleflmifl askeri savafl çizgi-

459

Bütün yaz›lar

Page 461: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

sidir.

Bilindi¤i gibi, salt gerilla savafl› kendi bafl›na askeri ni-teliktedir...

Gerilla savafl›, kavram olarak tek bafl›na devrimci biranlama sahip de¤ildir.

Ancak emperyalizmin (aç›k ve gizli) iflgali alt›nda olanülkenin Marksistlerinin, siyasi gerçekleri aç›klama kam-panyas›n›n, dolay›s›yla politik bilinç götürme temel arac›ve de bu yoldaki temel çal›flma tarz› olarak gerilla sava-fl›n› almalar›na, politikleflmifl askeri savafl çizgisi denir.

Politikleflmifl askeri savafl deyifliyle, silahl› propagan-da deyifli aras›nda muhteva olarak fark yoktur...

(‹DD‹ANAME II

Türkiye Halk Kurtulufl Parti-Cephe Davas›, s. 169-170)

460

Bütün yaz›lar

Page 462: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Yusuf Küpeli Ve

M. Ramazan Aktolga'n›n

THKP-C'den ‹hraç Karar›

‹lhan ve Mahmut arkadafllara,

Partimizin ideolojik-politik-örgütsel-stratejik ilkeleriKurtulufl'un 1. say›s›nda, Parti ve Cephe bildirilerinde vede Parti tüzü¤ünde net ve aç›kt›r.

Partimizin çizgisi Marksizm-Leninizmin dünyan›n veTürkiye'nin flartlar›na uygulanmas› sonucunda ortayaç›km›fl olan uluslararas› devrimci hareketin çizgisidir.

Partimiz, yeni-sömürgecilik ça¤›nda dünya ve Türkiyehalklar›na karfl› enternasyonal ve milli görevini yerine ge-tirme savafl›nda gerilla savafl›n› temel alm›flt›r.

Gerilla savafl›n› politik mücadelenin en üst ve etkili bi-çimi olarak ele alan Partimizin stratejik çizgisi politiklefl-mifl askeri savafl çizgisidir.

Bu çizgi, gerilla savafl›n› birleflik devrimci savafl ilke-sine uygun olarak ele al›r.

Birleflik devrimci savafl, henüz kitlelerin aktif deste¤i-ni almad›¤›, savafl›n oligarfli ile halk›n devrimci öncüleri

461

Bütün yaz›lar

Page 463: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

aras›nda geliflti¤i bir ortamda, Partimizin örgütsel ilkesipolitik ve askeri liderli¤in birli¤i ilkesidir. Örgüt flemas› dayeni-sömürgecilik döneminin bolflevik çizgisidir.

Partimizin, ideolojik-politik-stratejik-örgütsel ilkelerini"Narodnizm", "Marksizm ile narodnizmin eklektik birlefl-tirilmesi, en tehlikeli sol sapma" diye niteleyerek, Parti-mizin devrimci çizgisi yerine, uluslararas› sosyal pasifiz-min çizgisini, Partinin Genel Komitesinden habersiz tez-gahlama gayretleri içinde olan sizlerin Partimizde kalma-s›na art›k fiilen imkan yoktur.

Bu Parti, sizlerin bugün "Narodnizm" diye reddetti¤inizideolojik-teorik-stratejik ilkelerin üstüne kurulmufl ve buideolojik çizgiye uygun devrimci pratikle halk›m›za malolmufltur.

Bu nedenle, Genel Komite üyeleri olarak, bizler, Parti-deki bütün yetki ve görevlerinizin iptaline ve de Partidenayr›lman›za karar verdik.(*)

KURTULUfiA KADAR SAVAfi!

Oral - Rüfltü - Memduh - Cevdet - Hasan

Aral›k 1971

(*) Bu sa¤c› görüflü benimsemifl olan örgütün bu veya flukademesinde görevli olanlar da ayn› iflleme muhatapt›rlar.

------------- 0 -----------------

462

Bütün yaz›lar

Page 464: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

Boran Yay›nevi’nden ç›kan kitaplar

1- Ba¤›ms›zl›k, Demokrasi ve Sosyalizm Mücadelesinde GENÇL‹K (I-II)

2- Milliyetçilik Ç›kmaz›3- Zafer Yolunda -I4- Yaflatmak ‹çin Öldüler 5- Gülüflün hücrelere tak›l› kald› - M. Çetinkaya (fiiir)6- Feda Destan› - G. Y›lmaz - F.Tokay Köse (fiiir)

Haziran Yay›nevi’nden ç›kan kitaplar

1- Devrimciler Yarg›l›yor Dizisi: Devrimci Sol Dava Dilekçeleri 12 Eylül Mahkemeleri Dosyas› (I-II)

2- Kongre Belgeleri-1: RAPORParti Cephe ‹le ‹ktidara Yürüyelim

3- Kongre Belgeleri-2: KARARLAR4- Tafl De¤il Yürekti Elimizdeki 5- Dara¤ac›nda Yap›lan Siyaset: ‹DAM 6- GAZ‹ Gecekondulardan Geliyor Halk7- Tutsak Aileleri, 12 Eylül ve TAYAD8- 50 Soruda HALK MECL‹SLER‹ 9- 50 Soruda Din, ‹slamc›l›k ve Laiklik 10- EL SALVADOR Birleflik Devrimci Savafl 11- Direnifl Ölüm Yaflam 12- Direnifl Ölüm Yaflam-2

Devrim Kufla¤›n›n Kahramanlar› 13- Bir Direnifl Oda¤› METR‹S (Metris Tarihi)

(2. Bask›s› Yar Yay›nlar›nda ç›kt›) 14- Herfley Birli¤imiz, Gelece¤imiz ve Zaferimiz ‹çin

(Devrimci Harekette Darbe)

463

Bütün yaz›lar

Page 465: Mahir Çayan - Bütün Yazılar

15- Bir Savafl, Bir Dava ve Zafer 16- Yeni Çözüm Seçme Yaz›lar 17- Cezaevleri Direniflleri-1: BUCA 18- Cezaevleri Direniflleri-2: ÜMRAN‹YE 19- Cezaevleri Direniflleri-3: ULUCANLAR20- HAKLIYIZ KAZANACA⁄IZ- Cilt 1-2 21- Kontrgerilla Operasyonlar› 22- Mücadele Seçme Yaz›lar-1 23- Mücadele Seçme Yaz›lar-2 24- Direnifl fiiirleri 25- Dava Dosyas›-1 26- Dava Dosyas›-2 27- Bize Ölüm Yok 28- Bayra¤›m›z Ülkenin Her Taraf›nda Dalgalanacak29- Halk S›n›f› (I-II)30- Amerikan ‹mparatorlu¤u, Milliyetçilik ve Demokrasi

Anadolu Yay›nc›l›k’tan ç›kan kitaplar

1- Tarihçesi ve Yaflayanlar›n Anlat›mlar›yla ‹fiKENCE-12- Hapishanelerde Katliam

(19-22 Aral›k 2000, Belgeler, Tan›klar -I)

Tav›r Yay›nlar›’ndan ç›kan kitaplar

1- ‹ki kardeflin hayat›: Canan ve Zehra - Ahmet Kulaks›z2- Karanfil halay› - Ümit ‹lter (fiiir)3- Bir Kar Makinas› Grup Yorum 1-2

464

Bütün yaz›lar