macaristan 1956 stalinizmi savaÞa yenen devrim 50 yýl ... filegörevinin pkk ile yurt dýþýnda...

12
sosyalist isci SAYI: 262 28 Ekim 2006 1.50 YTL www.sosyalistisci.org Macaristan 1956 Stalinizmi yenen devrim Günümüz ve 50 yýl öncesi sayfa: 8 Milliyetçiler ve vatan hainleri Orhan Pamuk ve taraf tutmak Roni Margulies sayfa: 6-7 Bush Irak ile Vietnam savaþlarý arasýndaki benzerliði kabul etti sayfa: 9 Bush, Irak’a kitle imha silahlarýný bulmak için gir- miþti. 2003 yýlýndan beri süren iþgalin sonucunda Irak’ta tek bir kitle imha silahý bulunamadý. Ama iþgal 650 bin Iraklýyý öldürdü. Afganistan’la baþlayan, Irak ve Lübnan’la devam eden iþgal politikalarýnýn hedefinde bu kez de Ýran var. ABD’nin savaþ þahinleri þimdi de gözlerini Ýran’a diktiler. Irak iþgalinden önce söylenen yalanlarýn aynýlarýný tekrar etmeye baþladýlar. Bu kez iþleri her zamankinden zor. NATO kuvvetleri Afganistan’da denetimi elinden kaçýrdý. Bush bile Irak iþgalini Vietnam savaþýna benzetm- eye baþladý. Ýþgale karþý küresel direniþ ve ABD’de savaþ karþýtý muhalefet ABD egemen sýnýfýnýn bölünmesine neden oldu. Bugün daha güçlü bir sesle savaþa karþý çýkmamýz gerekiyor. Yalancýlar ve canilerden hesap sorana kadar, ara vermeksizin, “Savaþa hayýr!” antikapitalist sosyalist iþçi’nin ekidir sosyalist iþçi ile birlikte isteyin Irak’ta 650,000 insaný öldürdüler SAVAÞA HAYIR!

Upload: vothuan

Post on 16-Aug-2019

223 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 262 28 Ekim 2006 1.50 YTL

www.sosyalistisci.org

Macaristan 1956

Stalinizmiyenen devrim

Günümüz ve50 yýl öncesi

sayfa: 8

Milliyetçilerve vatanhainleri

Orhan Pamukve taraftutmak

Roni Margulies

sayfa: 6-7

Bush Irak ileVietnamsavaþlarý

arasýndakibenzerliðikabul etti

sayfa: 9

Bush, Irak’a kitle imhasilahlarýný bulmak için gir-miþti. 2003 yýlýndan berisüren iþgalin sonucundaIrak’ta tek bir kitle imhasilahý bulunamadý. Amaiþgal 650 bin Iraklýyýöldürdü.

Afganistan’la baþlayan,

Irak ve Lübnan’la devameden iþgal politikalarýnýnhedefinde bu kez de Ýranvar. ABD’nin savaþ þahinleriþimdi de gözlerini Ýran’adiktiler. Irak iþgalinden öncesöylenen yalanlarýnaynýlarýný tekrar etmeyebaþladýlar.

Bu kez iþleri herzamankinden zor. NATOkuvvetleri Afganistan’dadenetimi elinden kaçýrdý.

Bush bile Irak iþgaliniVietnam savaþýna benzetm-eye baþladý.

Ýþgale karþý küresel direniþve ABD’de savaþ karþýtý

muhalefet ABD egemensýnýfýnýn bölünmesine nedenoldu.

Bugün daha güçlü bir seslesavaþa karþý çýkmamýzgerekiyor. Yalancýlar vecanilerden hesap soranakadar, ara vermeksizin,“Savaþa hayýr!”

antikapitalistsosyalist iþçi’nin ekidirsosyalist iþçi ile birlikte isteyin

Irak’ta 650,000insaný öldürdüler

SAVAÞAHAYIR!

2 sosyalist iþçi sayý: 262 HABERLER

AKP hükümetinceterörle mücadelekoordinatörlüðüne

atanan Orgeneral EdipBaþer, bütün askerler gibikonuþmaya ne kadar mer-aklý olduðunu gösterdi.Avrasya StratejikAraþtýrmalar Merkezi'ninÝstanbul'da düzenlediðitoplantýda konuþan EdipBaþer ne kadar demokratikve "erkek" olduðunu dagösterdi.

Konuþmasýnda, kendigörevinin PKK ile yurtdýþýnda mücadele etmekolduðunu vurgulayanemekli general, Türkiyeiçinde terörle mücadeleninTürkiye'nin kendi deneti-minde olduðunu söyley-erek, dinleyenlerin "haydiyaa" demelerine neden ola-cak tespitlerde bulundu.

ABD'nin terörle mücadele

için özel temsilci atamasýnýkabul etmek zorundakalanlarýn, ikide bir de"kendi terörümüzükendimiz hallederiz"demeleri oldukça komik.

Özellikle Kürt hareketininson haftalarda ilan ettiðiateþkes sürecinin öneminikoruduðu bir dönemde,dönemin önemini kavra-mayan, konuþmaya vepolitikaya þiddetle merakduyan bu türden askerlerinpanellerde konuþmalarý,ateþkes sürecine zarar ver-mekten baþka hiçbir iþeyaramaz. Edip Baþer'inayný toplantýda, DiyarbakýrBelediye Baþkaný OsmanBaydemir'le ilgili sözleriise kabul edilemez.

Osman Baydemir'in yeraltý kaynaklarýný deðer-lendirme sorumluluðununbelediyeye devredilmesi

önerisini, "Batman petrol-lerini bize verin" þeklindeyorumlayan Baþer, konuþ-masýnda haddi olmayanbir biçimde, "Bu benimþahsi görüþümdür ancakben olsam o belediyebaþkanýný görevdenalýrdým" dedi.

Askerlerin ve devletgörevlilerinin þahsi görüþ-lerini bildirmelerine artýkbir son verilmeli.Atanmýþlarýn seçilmiþleriaralýksýz bir biçimde tehditetmelerine bir son ver-ilmeli.

Baþer, lüzumsuz birgörev için hükümettarafýndan atanan emeklibir askerdir, o kadar. Os-man Baydemir ise Diyarba-kýr halkýnýn oylarýnýn eziciçoðunluðuyla seçilen Bü-yükþehir Belediye Baþkaný-dýr. Baydemir'e akýl vere-

cek en son insan Baþer'dir.Edip Baþer hýzla

görevden alýnmalýdýr.Ateþkes sürecini zora

sokan her adým teþhiredilmelidir.

Demokrasinin sýnýrlarýnýdaraltan asker ve bürokratkonuþmalarýna bir son ver-ilmelidir.

Edip Baþer görevden alýnmalý

RTÜK Fransýz mallarýný boykot çaðrýsý yaptý

Sana ne oluyor RTÜK?

“KÝM NE DEDÝ?

"Ýlk kez Türkiye'nin birbelediye baþkaný birAvrupa platformunda,'Güneydoðu Anadolu'nun,Batman'ýn petrol zengin-likleri ve hidro enerji kay-naklarý oradaki yerel yöne-timin kontrolünde olmalýve yerel yönetim, oranýnkaynaklarýný kendisi kul-lanmalýdýr' diye bir açýkla-ma yaptý. Bir kez dahaortaya çýkmýþtýr ki, daðda-ki teröristle kenttekisiyasetçi ayný siyasi pro-jenin etrafýnda çalýþmak-tadýr"DDeenniizz BBaayykkaall,, CCHHPP GGeenneellBBaaþþkkaannýý,, DDiiyyaarrbbaakkýýrrBBeelleeddiiyyee BBaaþþkkaannýý OOssmmaannBBaayyddeemmiirr''iinn bbiirr aaççýýkkllaa-mmaassýý üüzzeerriinnee..

"Daðdan inin, ovadasiyaset yapýn. Çiçekleraçsýn, böcekler dolaþsýn.Bunlar güzel þeyler amaTürkiye'nin bir gerçeði var.Arkamýzda 30 bin vatan-daþýmýz var."DDeenniizz BBaayykkaall,, CCHHPP GGeenneellBBaaþþkkaannýý,, MMeehhmmeett AAððaarr’’aakkaarrþþýý kkoonnuuþþmmaassýýnnddaann

Biri bizi "týk"lýyor

Ýnternetegöz altý

Devletin, telefonkonuþmalarýmýza, ceptelefonlarýna, ev tele-fonlarýna müdahaleettiði ve konuþ-malarýmýzý dinlediðizaman zaman açýðaçýkan skandallarolarak hafýzalarýmýzda.Hatta bu skandallara,"Telekulak" adý ver-ilmiþ ve devletin böylebir müdahaleye hakkýolmadýðý, sivil yaþamabu müdahalenin yasadýþý olduðu tekrartekrar hatýrlatýlmýþtý.

Devlet þimdi yenideniþ baþýnda. Geçtiðimizhafta, EmniyetMüdürlüðü ÝstihbaratDaire Baþkanlýðýnýn,internet servissaðlayýcý firmalardankullanýcýlarýn ayrýntýlýbilgilerini istediðianlaþýldý. Emniyetgenel müdürlüðühiçbir yetkisi olma-masýna raðmen, vatan-daþlarýn internet iþlem-lerine dair bilgileriistemesi tümüyle yasadýþýdýr.

Polis, tümTürkiye'deki internetkullanýcýlarýnýn bað-landýklarý IP adresleri-ni, IP adreslerinebaðlanan kullanýcýlarýnkim olduklarýný, IPadresleri üzerindengerçekleþen canlýbaðlantý bilgilerini vekim kiminle ne zamanmesajlaþtý gibi bilgileribir yazý ile, internetservis saðlayýcýlarýn-dan istedi.

Bu türden özel bilgi-leri polisin istemeyehakký yoktur. Polis, bukonuda yetkili kurumdeðildir. Özel yazýþ-malar ancak mahkemekararýyla istenebilir.Ýsteyebilecek olankuruluþ iseTelekomünikasyonÝletiþim Baþkanlýðý'dýr.Polisin, bu süreçlehiçbir ilgisi yoktur.Bizler, internetüzerinden yaptýðýmýzhiçbir iletiþimin hiçbirkurum tarafýndanizlenmesini istemiy-orken, polisin hiçbiryetkisi, hakký olmadaninterneti göz altýnaalmasýna izin vere-meyiz.

2749Irak’ta ölen

Amerikalý

asker sayýsý

sosyalist iþçi’yeinternet üzerinden

ulaþmak için:

www.sosyalistisci.org

26Kasým - Ýzmir

Genel SaðlýkSigortasýna ve Aile

Hekimliði’nekarþý miting

Türk-Ýþ’in son yaptýðýbir araþtýrmaya göreyoksulluk sýnýrý 934 YTLolarak saptandý. Budurumda asgari ücretancak 19 gün beslenm-eye olanak veriyor.geriye kalan 11 gün iseaçlýk var. Beslenildiðisöylenen 19 gün de isesöz konusu olan aslýndayoksulluk.

Türk Ýþ araþtýrmasýnagöre 4 kiþilik bir aileninzorunlu gýda harcamasý593 YTL’yi buluyor.Zorunlu gýda harcamasýbu ay geçen aya göreyüzde 1.66 artmýþdurumda.

Ayný araþtýrmaya göregeçen yýla göre bu senesadece gýda için 51,temel ihtiyaçlar için ise165 YTL daha fazla har-camak gerekir.

Oysa asgari ücret artýþý

bir yýl için 30 YTL idi.Türk Ýþ araþtýrmasý

geçtiðimiz bir yýl içindeyüzde 12.91 artmýþ.

Bu arada önümüzdeki günlerde

2007’nin asgari ücretinitesbit edecek olanAsgari ÜcretKomisyonu toplanýyor.Türk Ýþ bu komisyondavar.

Asgari Ücret Komisyo-nu her sene toplanarakyeni asgari ücreti tesbitediyor, kýsa bir tartýþmaoluyor ve sonra komikbir artýþla yeni asgariücret yürürlüðe giriyor.

Sendiklar asgari ücretiçin mücadele etmeden,hiç deðilse asgari ücretüzerindeki vergilerinkalkmasý için mücadeleetmediði sürece Türkiyeiþçi sýnýfýný örgütlenmeyeteneði artmayacak

Asgari ücretli aç

Türk-Ýþ’e baðlý 33sendikanýn 4.500 yöneti-cisi arasýnda yapýlan biraraþtýrmaya göre Türk Ýþyöneticilerinin yüzde21.39’u CHP’li. CHP’yiyüzde 17.3 ile AKP izli-yor.

Türk-Ýþ yöneticilerinin

yüzde 17.1’i ise siyasiolarak MHP’yi tercihederken yüzde 5.7’siDYP’yi, yüzde 3.2’siANAP’ý, yüzde yarýmýise DSP’yi tercih ediyor.

Türk Ýþ yöneticilerininyüzde 8.6’sý ise diðerpartileri tercih ediyor.

Türk-ÝÝþ yöneticileridaha çok CHP’li

Fransa'da kabul edilenSoykýrýmý Ýnkar Yasasý çoksayýda garip tepkiye nedenolurken, en garip tepkiRTÜK'ten geldi. RadyoTelevizyon Üst Kuruluyöneticileri bir öfke selinekapýlarak, radyo ve tele-vizyonlara Fransýz kay-naklý medya ürünleriniyayýnlamama tavsiyesindebulundu.

Fransa'da yasanýn geçme-si, Türkiye'de devletyöneticilerinin ve bir dizikurumun ne kadar seviye-siz olduðunu zaten göster-di. RTÜK ise bu konuda,týpký sansür konusunda daolduðu gibi bayraðý kims-eye býrakmadý.

Öncelikle, RTÜK gibi birkuruluþ, kendinde böylebir hakký nereden buluyor?Fransýz kaynaklý medyaürünlerinin yayýnlanýpyayýnlanmamasýna nasýlkarýþabiliyor?

RTÜK'ün sergilediði bucüretin þüphesiz ki mil-liyetçilikle çok sýký bir baðývar. Fransa'nýn yasayýgeçirmesiyle yukarýdanaþaðýya medya araçlarýylaöyle bir milliyetçi abart-mayla karþýlaþtýk ki, RTÜKböyle saçma sapan birtavsiyede bulunabilmeyiçok doðal görüyor olmalý.Nasýlsa herkes Fransýz düþ-maný! Nasýlsa herkesFransýz mallarýna düþman!

Öyleyse çorbada benim detuzum olsun!

Milliyetçilikten gözükararanlar en baþta þugerçeði gizliyorlar.Catherine Denavue,Gerard Depardýu, AlainDelon gibi sanatçýlarýnfilminin Fransa'da meclisinçýkarttýðý yasayla ilgisinedir? Catherine Denavuegeçtiðimiz yýllardaTürkiye'de düzenlenenfilm festivallerinde baþarýödülü verilmiþti. En iyisi oödülü geri almak deðil mi?

Üstelik, RTÜK'ün butavsiyesinde baþka saç-malýklar da var. "Fransýzkaynaklý" ne demek?Örneðin, Fransa'da üretilen

ama Ýngilizce söylenen birþarký Türkiye radyolararýn-da çalýlanabilir mi? Ya daFransa'da hazýrlanan veFransa'nýn çýkardýðýsoykýrým yasasýný kýnayanbir oyun Türkiye'de rady-olarda yayýnlanabilir mi?

Kýsacasý, RTÜK bir teksen eksiktin. Milliyetçi çor-bada artýk senin de tuzunvar.

Küresel ýsýnma

Ne yapabiliriz?

Doðan Tarkan

ÇIKTI

sosyalist iþçisatýcýlarýndan

alabilirsiniz

sayý: 262 sosyalist iþçi 3

sosyalist iþçi

BBAAÞÞYYAAZZIIAteþkesinyarattýðý fýrsatkaçýrýlmamalý

Bir süre önce tek taraflýolarak ilanedilen ateþkes Kürt sorunununçözülmesinde önemli bir adým. Kürt soru-nunun çözülmesi sadece Kürtler için deðilKürt olmayanlar için de gerekli.

Sorunun çözülmesi için ateþkesi tamam-layýcý tartýþmalar fakat daha önemlisiadýmlar gerekli.

ÞÝmdiye kadar bu doðrultuda adýmlarolmadý. Tek çýkýþ Susurlukcu MehmetAðar’dan geldi. O da bir taraftan poli-tikacýlarýn, diðer taraftan da generallerinsaldýrýsýna uðradý. Aðar’ýn samimiyeti iseçok kuþkulu. Perihan Maden’in dediðigibi “kekliði düz ovada avlarlar” türküsümü acaba Aðar’ý etkiledi?

Politik Ýslam vesol politikalar

Türkiye solunun politik Ýslam korkusugiderek hareketi bölen, harekete aðýrkayýplar verdiren bir noktaya ulaþýyor.

Kimi sol gruplarýn Ýstanbul Barosuseçimlerinde politik Ýslam korkusu ileKemalistlere oy vermesi ya da içinde yeraldýklarý listenin çalýþmasýna olanak taný-mamalarý Ýslam korkusunun ulaþtýðý nok-tayý gösteriyor. Bu sol gruplarýnsayesinde Kemalistler bir kez dahaseçimleri kazandý.

Ýslam korkusu ile milliyetçilik el elegidiyor. Siyam ikizleri gibi birbirlerindenayrýlamýyorlar.

Ermeni sorununda inkar tutumu alanlar,Orhan Pamuk’a da, türbana da karþýçýkýyorlar. Çünkü hepsi aslýnda askericephede asgari birliði saðlamýþ durum-dalar.

Orta sayfalardaki Roni Margulies’inyazýsý bu açýdan çok yararlý.

Sað oylarkime gidiyor?

Baykal “saðcýlar artýk bize geliyor”diyor. ne baþarý! Sosyal demokrat CHPsonunda saðcýlarý kendisine çekmeye-baþladý. Yoksa saðcý seçmen mi CHP’yikendisine çekti?

Bugün artýk CHP ile Milliyetçi Hareketpartisi arasýnda ki ayrým çok incelmiþdurumdadýr. Baykal’ýn iddiasýna raðmenbir avuç kalmýþ olan CHP oylarýhala sol-culardýr. Þimdi görev bu seçmenleregerçek bir sol alternatif sunmaktýr.

Doðan TARKAN

Devrimci Sosyalist Ýþçi Partisi’ninçok üyesi yok ama çok aktif biraktivist grubu var.

savaþa karþýmücadelede,sendikalarýn ve meslek örgütlerininkampanyalarýnda daima hareketin enbüyük güçlere ulaþmasý için çalýþýy-oruz.

Biz buna önce hareketin inþasý diy-oruz. Ýstar savaþ karþýtý, ister yeni lib-eralizm karþýtý, isterse küresel ýsýnmakarþýtýhareket olsun öncelik kampa-nyanýn, eylemin büyükolmasý içinçalýþmaktýr.

DSÝP’liler 5 Eylül’de Ankara’dayapýlan tezkereye hayýr mitingiöncesinde bütün güçleri ile KüreselBAK için çalýþtýlar. BAK kortejininbüyümesi için çabaladýlar. Diðer BAKkampanyalarýnda ve yürüyüþlerindede ayný politikayý izlediler.

Küresel ýsýnmaya karþý geçen sene 3Aralýk’ta yapýlan yürüyüþler ve busene 4 Kasým mitingi içinde öncemitingin büyükolmasý sonra KüreselEylem Grubu’nun büyük olmasý içinçabalýyoruz.

GSS’ye karþý kampanyada ya daBarýþarock’da bizim için önemli olanöncelikle eylemin güclenmesidir.

Biz laf deðil iþ yapmayý tercihediy-oruz. Süslü açýklamalr ve deklerasy-onlar, basýn açýklamlarý yerine kitleselmücadeleyi tercih ediyoruz.

Bir yandan inasanlarý DSÝP’indevrimci fikirlerine kazanmayaçalýþýrken diðer yandan da hareketindaralmayýp tam tersine geniþlemesiiçin çalýþýyoruz.

Bizce savaþ karþýtý hareketin temel-lerinde antiemperyalizm olduðu içingüçlü. Küresel adalet hareketi temel-lerinde antikapitalizm olduðu içingüçlü ve bütün buhareketlerin içindeiþçi sýnýfý daha güçlü bir biçimde yeralýrsa iþte o zaman çok daha güçlüolunacak.

DSÝP savaþ karþýtý hareketin bugünbelirleyiciolduðunu düþünüyor ve bunedenle tüm faaliyetlerini onunlasýnýrlamýyor ama antiemperyalistsavaþ karþýtlýðýný öne çýkarýyor. Çünküemperyalizmin Ortadoðu’da yenilme-si bütün dünyada hareketin önünüaçacak.

DSÝP kendisini uluslararasý antikapi-atalist hareketin kopmaz bir parçasýolarak görüyor. Bu nedenle “bizantikapitalistiz” sloganýný öne çýkarýy-or. Ama bu slogan açýkki DSÝP’intekelinde deðil. Bütün antikapital-istlere ait.

DSÝP’in enternasyonalizmi ne kaðýtüzerinde ne de dayanýþmacýlýla sýnýrlý.Biz Uluslararasý Sosyalizm Akýmý’nýnbir parçasýyýz. Gerek düþüncelerimizgerekse de faaliyetlerimiz bu Akým’ýndiðer örgütlenmeleri ile baðlýdýr.Milliyetçiler uluslararasýbirlikleriküçümserler biz de milliyetçileri

küçümseriz.DSÝP milliyetçiliðin her türüne, her

ifadesine karþýdýr. Hiç bir milliyetçi,yurtsever çýkýþýn yanýnda yer almaz.Ama ezilen ulusun milliyetçiliðinini-ilerici yanaý ile ezen ulusun mil-liyetçiliði ve yurtseverliði arasýnda dauçurum olduðuna inanýr.

DSÝP kadýnlara saflarýnda en öndeyer verir. Kota uygulamaz çünkükadýnlar kota olmadan da DSÝP’inbütün organlarýnda yer alýrlar, çokzaman çoðunlukturlar. Cinsiyetçiliðinhiçbir türüne saflarýnda ve çevresindeizin vermez. DSÝP kadýnlarýn kurtu-luþu olmadan sosyalizm olmaz diyesaptar.

DSÝP kendisini siyasi partileryasasýnýn bunaltýcý kurallarýile sýnýrla-maz.

Aktivist demokrasisine sahiptir.Faaliyet içind eyer alanlar geleceðinfaaliyetlerini belirler. Bütün üyelerinPartinin resmi yöneticileri kadar sözhakký vardýr.

DSÝP tartýþmaya, terorik ve siyasaltartýþmaya önem verir. partinin bir-liðinin tartýþma ile saðlanacaðýnainanýr. Parti birliði gönüllü bir birlik-tir.

DSÝP birlikte kampanya yaptýðýbütün aktivistlerle birleþmek, siyasalfaaliyetin her alanýnda yan yanaolmak ister. Bize katýlýn. Birlikte yenibir parti, yeni bir dünya kuralým.Özgür bir dünya!

“Baþka bir dünya için”antikapitalist hareket - yeni sol

savaþý durdurmak için antikapitalist hareket ve kültür kapitalistlerin eli eðitimin cebindekapitalizm ve cinsel ayrýmcýlýk kapitalizm dünyamýzý nasýl mahvediyor? baþka bir dünya derken...

küresel dünyada milliyetçi kalmak özgür yazýlým

antikapitalist forum1-2-3 Aralýk, Ankara

Yer: Taksav: Atatürk Bulvarý, No: 127, Kat: 10, Bakanlýklar - Ankaraayrýntýlý bilgi için: 00553355-888844 2211 2222 .. 0505-703 47 43 .. 00554433-441177 3366 1177

DDüüzzeennlleeyyeenn:: DDSSÝÝPP AAnnkkaarraa ÝÝll öörrggüüttüü

DSÝP ne için mücadele ediyor?

Afganistan’dan geri

çekilmenin samaný geldiÝçinde Türk birlikleri de olan Afganistan’daki NATO

gücünün komutanlarý artýk durumu idare edemedikleri-ni açýkça söylüyorlar.

Kýsa süre önce NATO biriliklerinin sayýsýnýn arttýrýl-masý gerektiðini söyleyen Afganistan NATP güçlerikomutanlýðý bu çaðrýsýna hiçbir ülkeden olumlu cevapalamadý.

Ýþgal öncesinin yönetimi olan Taliban’ýn birçok uygu-lamasýný ortadan kaldýracaðýný söyleyen iþgalcilerin biriddialarý da Afgan kadýnýnýn özgürleþeceði idi.

Ne var iþgalden bu yana Afgan kadýnlarýnýn yaþamýnda hiç bir deðiþiklik olmadý. Dün olduðu gibi bugünde Afgan kadýnlar örtünmek zorunda, Eðitimden veçalýþma hakkýndan yoksun

Afganistan’daki NATO güçleri iþgalcidir ve bunedenlederhal çekilmelidir. Türk birliði de iþgalci NATOordusunun bir parçasýdýr ve derhal geri çekilmelidir.

4 sosyalist iþçi sayý: 262

7Kasým'da ABD'deSenato veTemsilcilerMeclisi seçimleriyapýlacak.

Olaðanüstü bir deðiþiklikolmazsa, Bush'unCumhuriyetçi partisi heriki meclisteki çoðun-luðunu kaybedecek.ABD'de son bir yýldýrBush'un politikalarýnýonaylamayanlarýn oranýyüzde 60 civarýnda. Buneredeyse deðiþmeyen biroran.

Þimdi, her iki meclisteçoðunluðu kaybetmiþolan Bush'un, iþgal poli-tikalarýnýn bu durumdannasýl etkileneceði çokönemli. Yüzde 60'lýkistikrarlý bir tepki,Bush'un üzerinde yük-seldiði toplumsal zemininçöktüðünü gösterir. Heriki meclisteki çoðun-luðunu yitirmesi ise, özel-likle ABD dýþ politikasýn-da oluþmaya baþlayançatlaklarý daha da derin-leþtirir.

Bu, Demokrat Parti'niniþgal karþýtý olduðuanlamýna gelmez.ABD'nin "Yeni birAmerikan YüzyýlýProjesi"nin kadük olmasýanlamýna gelir.

DDüünnyyaannýýnn eenn bbüüyyüükkssiillaahhllýý ggüüccüü

ABD, tüm emperyalistülkeler arsýnda, askerigücü kýyas kabul etmezbir þekilde önde olanülke. "United StatesDepartment of Defence"ýn2002 yýlý için verdiði kay-naklara göre, dünyadaaskeri gücü temsil eden

ülkelerin ilk 25'inintoplam askeri bütçesi 800milyar dolar civarýndadýr.Bu miktarýn yarýsý, yani400 milyar dolarý ABDaskeri bütçesini, gerikalan 400 milyar dolarý dadiðer 24 ülkenin toplamaskeri bütçesini oluþtur-maktadýr.

2006 yýlýnda, oranlardabir deðiþme olmadý.Sadece askeri yatýrýmlararttý.

ABD, gerçekten deaskeri bir dev. Ama bugerçek, ABD'nin sýkýþtýðý,askeri gücünün durdurul-duðu gerçeðinigizleyemiyor.

Sosyalist Ýþçi gazetesininçok uzun bir süredirýsrarla vurguladýðý gibi,ABD egemen sýnýfý içindederin bir çatlak var.Egemen sýnýf bölün-müþken, ABD halklarýarasýnda, çok yüksek birBush ve savaþ karþýtlýðýgeliþiyor.

Eðer Bush'un partisiseçimleri kaybederse,ABD egemen sýnýfý arasýn-daki çatlak daha da derin-leþecek. Bush kendisinebir çok açýdan karþý, hattadüþman olan bir çoðun-lukla karar almak zorun-

da kalacak. ABD'deKongrenin baþkanýgörevden almayeteneðinin de olmasý, 7Kasým'dan sonra ABD içsiyasetinin komik bir itdalaþýna dönüþeceðinekesin gözüyle bakabiliriz.

Bush ve ekibinin bukadar köþeye sýkýþmasýn-da ABD ekonomisinindurumu, ABD'nin iþgalpolitikalarý vegerekçelerinin iflas etmesive neoconlarýn arkaarkaya bulaþtýklarý rezaletve skandallar etkili oldu.

AAffggaanniissttaann,, LLüübbnnaann11 Eylül'den hemen

sonra hýrsla Afganistan'asaldýran ABD, dört yýlsonra kendisi açýsýndanürkütücü bir manzaraylakarþý karþýya.Afganistan'da iþgaliyöneten Ýngiliz kuvvetkomutanlarý, durum birazdaha böyle giderse,halkýn büyük çoðunluðu-nun Taliban saflarýna kay-acaðýný açýkladý. Özetle,ABD ve müttefikleri,Afganistan'da maðlu-biyetin sýnýrýndalar.

Lübnan'da ise ABD'ninuç karakolu göreviniyapan Ýsrail, Hizbullah

karþýsýnda ne yapacaðýnýþaþýrdý. Tarýk Ali'nindediði gibi, Ortadoðuhalklarýnýn iþgal edilmeyipek de sevmediklerini,Washington bir türlüanlayabilmiþ deðil.

IIrraakk rreezzaalleettiiIrak, ABD emperyalizmi

ve Bush açýsýndan tam birrezalet. Çok kanlý birrezalet. ABD'nin Irak’akitle imha silahlarý bul-mak için girdiðini, iþgalinen temel iddiasýnýn buolduðunu kimse unutmuþdeðil. Ne yazýk ki bugün-lerde, iþgalle birlikte 650bin Iraklýnýn, neredeyse2003 yýlýndan beri her 40Iraklýdan birisinin öldüðükesinleþti. Irak iþgali, 21.yüzyýlýn en büyük ve enkitlesel cinayeti.

Üstelik, ABD Irak'ta çokzor durumda. Ýþgal sonu-cunda oluþan hükümetbile, ABD'nin saldýrýlarýnýdurdurmasýný talep etti.

Bush, nihayet Irak'ta"iþlerin iyi gitmediðini"ilan etti. ABD poli-tikasýnýn etkili isim-lerinden Brezinski Irak'tadurumun Vietnam'danbeter olduðunu itirafetmek zorunda kaldý.

BBaaþþkkaa rreezzaalleettlleerrYalanlara dayalý olarak

baþlatýlan iþgalin rezalet-lerine, Bsuh ekibini siyasiskandallarý eklendi.Bush'un en yakýnlarý,Cumhuriyetçi Parti'ninMeclis Baþkaný yolsuzluksuçlamalarý istifa etmekzorunda kaldý. Rüþvetskandallarý, gizli bilgilerinsýzdýrýlmasý sonucundaistifa eden FBI yetkililerigibi sayýsýz skandalABD'nin küresel hege-monya adýmlarýný dahatitrek atmasý için iyi birfýrsat sunuyor bize.

KKüürreesseell ddiirreenniiþþeeddeevvaamm

ABD'nin hali pür mealiküresel direniþ için çokönemli imkanlar yaratýy-or. Afganistan, Irak diren-meye devam ediyor. LatinAmerika direnmeyedevam ediyor. ABDyöneticilerini "Vietnamsendromu" paniði sarmýþvaziyette.

ABD'de savaþ karþýtlarý17 Mart'ta büyük bir gös-teri için çaðrý yaptýlar.Bugün, sokaklara çýk-maya her zamankindendaha çok ihtiyacýmýz var.

Bugün sokaklara çýkmakve savaþ karþýtý hareketinbayraðýný tüm toplumusaracak sosyal bir gücedönüþtürmeye herzamankinden daha çokihtiyacýmýz var.

Afganistan'da ölen 10bin kiþiyi, Irak'ta ölen 650bin kiþiyi unutmayacaðýzve savaþ suçlularýnadünyayý dar edeceðiz.

ÞÞeennooll KKAARRAAKKAAÞÞ

ABD çýkmazda

3 yýllýk iþgalde 650 bin kiþi öldü

ABD’nin Irak’ta sürdürdüðü savaþýn toplammaliyeti hýzla yükseliyor. Yapýlan bir hesaba göresxavaþýn bilançosu yakýnda 2 trilyon dolara yani2,000,000,000,000 dolara ulaþacak.Bu dünyada günde 1 dolarýn altýnda bir gelirleyaþamak zorunda olan 1 milyar insana bir yýl için

2’þer bin dolar vermek anlamýna geliyor. Ya dabaþka bir hesapla dünyada yaþayan herkese330 dolar verilebilmesi anlamýna geliyor.Irak savaþýnýn þimdiye kadar 650 bin insanýnyaþamýna mâl olduðunu da hesaplarsak savaþinsanlýk için sadece yýkým!

2 trilyon dolar

Aptal beyazkatiller

"Irak'ta kitle imha silahý var."-"Saddam Hüseyin'in nükleer

bir silaha sahip olduðundansadece, Tanrý korusun, bu silahýkullandýðý zaman tam olarakemin olabiliriz." (Bush, 12 Eylül2002'de Birleþmiþ MilletlerGenel Kurulu'nda)

-"Esas savaþ operasyonlarýbitti". (Bush, 1 Mayýs 2003,Abraham Lincoln Uçak gemisiningüvertesinde ABD'nin Iraksavaþýnýn bittiðini açýklýyor)

-"Irak'ýn elinde, biyolojikmadde üreten mobil fabrikalar-dan en az yedi tane olduðunubiliyoruz. Kamyonlara monteedilmiþ olanlarýn her birinin enaz iki veya üç treyleri var."Dýþiþleri Bakaný Colin Powell, 5Þubat 2003, Birleþmiþ MilletlerGüvenlik Konseyi'nde yaptýðýkonuþmada)

-"11 Eylül olur olmaz, ben vearkadaþlarým sorumlunun ElKaide olduðunu hemen anladýk,bu onlarýn iþiydi. Ertesi gün,baþkan bizi kabul ettiðinde isebizi dinleyerek Irak'a karþý kanýt-lar ortaya çýkarmamýzý istedi.Çünkü bu yönetim, daha baþagelmeden Irak'a bir þeyler yap-mayý kafaya koymuþtu. Baþkanbize sadece 'Irak, Saddam, banahemen bir þeyler bulun' dedi."(Richard Clarke, Bush'un 11 Eylülolaylarý sýrasýndaki terör danýþ-maný)

-"Biz iþkence yapmýyoruz."(Bush, 2005)

-"Amerika birleþip kenetleniy-or". (Bush)

-"Afganistan halkýný Talibanzulmünden kurtarmaya çalýþýy-oruz". (Bush)

Bush'un savaþ yalanlarýnýsýralamaya için bir gazeteninsayfalarý yetersiz kalýr.Neredeyse, aðzýný açtýðý herseferinde bir yalan söylüyor. Buyalanlarý pervasýzca, dünyanýngözünün içine baka baka söylüy-or.

Bush'un, artýk boþuna çabal-adýðýný biliyoruz. Çünkü ortadahiçbir yalanýn gizleyemeyeceðibir gerçek var.

ABD iþgalinin sonucundaIrak'ta 650 bin kiþi öldü.

Gözü dönmüþ ABD neoconlarý,kitle imha silahý bulmak, özgür-lük, demokrasi ve refah taþýmakiçin Irak'a girdiklerini iddiaetmiþlerdi.

Irak'ta sadece kan döktüler,iþkence yaptýlar, kimyasal silahkullandýlar.

650 bin insaný öldürdüler.Ve bundan kaçamayacaklar.Küresel savaþ karþýtý hareket ve

Irak direniþi, ABD egemenlerininsavaþ gerekçelerinin yalanolduðunu tek tek teþhir etti.

Bush, küresel bir maskara oldu.ABD halký, artýk Bush'a inanmýy-or. ABD ordusu Irak'ta cinayet-lerine devam ederken, ayný andabataða daha fazla saplanýyor.

Bugün, savaþ karþýtlarý hertürlü þüpheden uzak durmakzorunda. Ne direniþin ahlakýnýtartýþmak ne de savaþýn küreselmerkezi politik gündemolduðunu tartýþmak doðru.Ortada öyle büyük bir ahlaksýzlýkvar ki, ahlaksýzca ortaya atýlanyalanlarýn sonucunda iþlenmiþöylesine büyük bir cinayet var ki,tartýþmak gerekmiyor.

Savaþa karþý sistematik ve uzunsüreli kampanyalar yapmak,bugün her zamankinden çokdaha önemli.

DÜNYA

Avrupa’da Ýslam korkusuBütün Avrupa!da, Moskova’dab Londra’ya, Paris’e

kadar bir Ýslam korkusu var.Ýngiltere’de Ýþçi Partili Bakan Jack Straw aniden

Müslüman kadýnlarýn yüzlerini örtmemeleri gerektiðini,kendisini böyle bir kadýnla karþýlaþtýðýnda çok rahatsýzhissettiðini açýkladý.

Baþbakan Blair derhal bakanýný destekledi ve türbanýnayrýmcýlýðý simgelediðini söyledi.

Ýngiliz Ýþçi Partisinin Ýslam’a karþý tutumu liberal. Birde Papa’nýn tutumu var. papa Benedict Ýslam’ý vahþi,saldýrgan bir din olarak tanýmladý. Ardýndan Bush’unkonuþmalarýgeliyor. Danimarka’daki karikatür krizini deunutmamak gereekir.

Ýtalya’da bir baþka liberal “solcu”, Baþbakan RomanoProdi türban konusunda Blair’i destekleyen bir konuþ-ma yaptý.

Bu arada Ýngiltere’de Bakan Straw’un konuþmasýndansonra türbanlýkadýnlara saldýrýlar arttý.

Ýngitere’nin çok satan gazetlerinden Daily Express isebirinci sayfasýna türbanlý bir kadýn rsmi koyarak altýnabüyük harflerle “yasaklayýn” yazmak istedi amagazetenin sendikalý gazeyecileri bu sayfanýn basýl-masýný engellediler.

Ýngiltere’de Müslümanlara karþý yoðun bir polisbaskýsý da var. Çok sayýda Müslüman genç nedensiz birbiçimde göz altýna alýnýyor ve sorgulanýyorlar.

Ýþçi Partisi’nin Ýslam korkusu yaymasýndan en çokyabancý düþmanlýðý temelinde faaliyet sürdürenfaþistler yararlanýyor.

FFrraannssaaBu ülkede havaalanýnda çalýþan 4 müslüman iþçi

“güvensiz” bulunduklarý için iþten atýldýlar. Ýþçiler saðcýPhilippe de Villiers’in havaalanlarýna Müslümanlarsýzýyor diye þikayette bulunmasýnýn üzerine iþtençýkarýldýlar.

De Villiers’in partisine çok yakýn olan bir polissendikasý paris’in mahallelerinde ayaklanmaya hazýrbekleyen Müslümanlarla savaþmak için daha fazlasilah talep etti.

Fransa’da Ýslam korkusu politikada daima önemli biryer tutmuþtur. Sað ve sol partiler okullarda türbanýnyasaklanmasý için birlikte oy vermiþlerdi. Merkez saðýnadayý sarkozy anti Ýslam politikalarýnýn kendisine oygetireceðine inanýyor.

AAllmmaannyyaaYeni faþist ULusal Demokratik Parti (NDP) Eylül ayýnda

Doðu Alman eyaleti Mecklenburg’da tarihinin en büyükbaþarýsýný elde etti ve eyalet parlamentosuna girdi.

Bu seçimden bir kaç hafta sonra Baþbakan AngelaMerkel’in partisi Hristiyan Demokrat Parti lideri RonaldPofalla “bugün dini nedenli þiddet bütünüyleMüslümanlardan gelmektedir” diye yazdý.

Bu sene baþýnda 16 Alman eyaletinin 8’i okullarda tür-baný yasakladý.

BBeellççiikkaaEkim ayýnda aþýrýsaðcý Velaams Belang Antwerp ken-

tinin yönetimini neredeyse kazanýyordu. Oylarýn%33.5’ini alan partinin propagandasý açýkça islamkarþýtlýðýydý. Sosyalistler %35 aldýlar.

RRuussyyaaGiderek güçlenen Nazi ve aþýrý sað partiler göçmen-

lere karþý politikalarý ile Putin’in desteðini alýyorlar.Gürcistandaki casus skandalýndan arkasýndan

Gürcülerin yýðýnsal olarak sýnýrdýþý edilmesinden sonraPutin Rularýn Müslümanlar tarafýndan “terörize”edildiklerini söyledi.

Artýk Ýslam korkusu Avrupa’da anti Semitizmin yerinialmýþ durumda. Ýngiltere’nin AvrupaParlamentosundaki temsilcilerinden Glyn Ford yenifaþizmin yükseliþini anlattýðý kitabýnda “Avrupa aþýrýsað partiler merkezi oluþturmaya baþladýlar. Ýslamkorkusu günün konusu haline getirildi” diye yazýyor.

YORUMsayý: 262 sosyalist iþçi 5

Yeni yayýnlanan verileriþgalden bu yana Irak’ýnekonomikolarak yýkýmauðradýðýný gösteriyor.

Bir zamanlar Irak bütünOrtadoðu’nýn en iyi saðlýkhizmetlerine ve en iyieðitim sistemine sahipti.Þimdi ýrak yoksulluða bat-mýþ durumda.

Irak ÇalýþmaBakanlýðý’nýn yayýn-ladýðýverilere göre 29 mil-yon nüfusu olan Irak’ta 5.6milyon insan yoksulluksýnýrýnýn altýnda yaþýyor.Bunlarýn yüzde 40’ý tamanlamý ile aç.

Ýþsizlik %60’a ulaþmýþdurumda ve enflasyonTemmuz 2005’den buyana%70 artmýþ durumda.

Bugün Irak nüfusununüçte biri BirleþmiþMilletlerin gýda yardýmý ileyaþýyabiliyor.

Bu büyüyen ekonomikfelaket her gün 40 binIraklýnýn komþu Suriye veÜrdün’e göç etmesineneden oluyor. Ýþgalden buyana 1.6 milyon Irak’lý buiki ülkeye göç etti.

1.5 milyon Irak’lý iseIrak!ýn çeþitli bölgelerinde-ki kamplarda yaþýyorlar.

2003 yýlýnda çeþitli Batýlýülkeler Irak’a yardým yap-mayý vaad etmiþlerdi. Nevar ki bu yardýmlar hiçbirzaman gerçekleþmedi.

Bu arada BirleþmiþMilletler’in Irak’ayardýmýný koordine eden

Andrew Harper 2007 yýlýiçin yapýlacak yardýmýnazaltýldýðýný söylüyor.harper ABD, AB,Avustralya ve Japonya’nýnyardýmlarýný azalttýðýnýsöylüyor.

BM yardýmý 2003’de 80

milyon dolardý. 2006’da15,5 milyon dolara indi.BM yetkilileri artýk göçmendurumundaki Iraklýlar içinyýlda 2 YTL harcayabildik-lerini söylüyorlar.

Bu arada ABD iþgalialtýnda giderek daha fazla

yozlaþma yaþanýyor ve hergeçen gün yeni skandallarortaya çýkýyor.

Son skandal, ABD’nintadýðý bir bakanýn 400milyon dolarla kaçmasý.Yapýlan açýklamaya göredünyanýn en büyük hýrsý-zlýk olaylarýndan birisiolan bu olay 2004 yýlýndagerçekleþti.

Irak parlamentosunu nbirkomisyonunun çalýþmalarý-na göre 1.2 milyar dolarlýkkamu parasý kayýp. Ve bü-tün bu açlýk ve yoksullukpetrol zengini Irak’tayaþanýyor.

Geçen hafta Yunanistan ilk okul öðretmenleri grevialtýncý haftasýna girdi. Hafta sonu öðretmenler büyük biryürüyüþ gerçekleþtirdiler.

Öðretmenler daha iyi bir ücret ve daha iyi bir eðitimsistemi istiyorlar. Grev saðcý hükümet üzerinde büyükbir baský oluþturuyor. Ýlkokul öðretmenlerinin grevihükümetin eðitim alanýndaki diðer yeni liberal poli-tikalarýný uygulamaya geçmesine de izin vermiyor.

Lise öðretmenleri de haftada 3 gün grev yapýyorlar. Buarada birçok üniversite de özelleþtimeleri protesto etmekiçin iþgal edildi.

Bazý sendikalar ise üyelerinin öðretmen yürüyüþlerinekatýlmasý için bir günlük grevler düzenliyorlar.

Önümüzdeki hafta hükümet öðretmenlerin taleplerinikabul etmediði takdirde çok büyük bir yürüyüþ planlý-yorlar.

Yunanistan

Öðretmen grevi altýncý haftasýnda

Irak’ta yoksulluk artýyor

Ýþgalden 3 yýl sonra bugün Irak nüfusunun üçte biri BM yardýmlarý ile yaþayabiliyor.

55..66 mmiillyyoonn29 milyon nüfusu olanIrak’ta bugün5.6 milyoninsan açlýk sýnýrýnýn altýndayaþamaya çalýþýyor.

2003’de baþlayan iþgalIraklýlarýn yaþamlarýný tamanlamý ile bir felaketeçevirdi.Öte yandan Irak dünya-nnýn2. en büyük petrol kay-naklarýna sahip

6 sosyalist iþçi sayý: 262

Roni Margulies

Bir ülke düþünün ki,vatandaþlarýndan biridünyanýn en önemli ede-biyat ödülünü kazansýn.Kafasý biraz çalýþtýðý vedünyadan biraz haberdarolduðu için, bu vatandaþ oülkenin sýnýrlarý dýþýndayaþayan tüm insanlýðýnbildiði, belgelediði,anladýðý ve kabul ettiði birgerçeði çok doðal olarak veülke "aydýn"larýnýn çokdüþkün olduðu "aydýnsorumluluðu" uyarýncaifade etmiþ olsun. Ve buyazar herkesin bildiðinibasitçe dile getirmiþolduðu için, kimse"Yaþasýn, UEFAKupasý'ndan sonra bunuda kazandýk!" diye sevin-mesi mi gerektiðini, "Allahkahretsin, yurtdýþýndakileryine bizi kazýkladý" diyehayýflanmasý mý gerektiði-ni bilemesin! Türkiye iþteböyle bir ülke.

Memlekette, kendi küçük,keskin ve "en devrimci"örgütünün devrim yapmaküzere olduðunu düþünenaz sayýda keskin devrimcidýþýnda, solda duranhemen herkes, þu veya buölçüde, "Sol kalmadý, solyok, sol kriz içinde; herþeyi yeniden gözdengeçirmek, yenilenmek,uzun uzun düþünmekgerek" diye düþünüyor.Oysa, uzun boyluüþünülmesi gereken birmuamma, esrarengiz birsorun yok. Aþýlmasý çokzor, ama anlaþýlmasý zorolmayan bir sorun var.Egemen ideoloji, her türlüsorununa karþý Kemalizmive milliyetçiliði ön planasürerken, solun hemen

hemen tümü Kemalizmi vemilliyetçiliði az veya çokoranda kabul ediyor,içselleþtiriyor, kendisöylem ve dünya görüþünedahil ediyor. Ve dolayýsýy-la sahaya baþtan yenikçýkýyor. Ýdeolojik mücade-leye bir eli baðlý olarakgiriyor.

PPaammuukk''uunnbbaahhttssýýzzllýýððýý

Bu durum, çok çeþitlivesilelerle ortaya çýkýyor.

Özelleþtirme mi? Direniþ,emek-sermaye çeliþkisiekseninde deðil, "ülkeninyabancýlara peþkeþ çek-ilmesi" eksenindeyürütülüyor.

Kürt sorunu mu? Misak-ýmilli sýnýrlarý içinde çözümaranýyor, Kürtlere akýl ve-riliyor, devletin dilindenayýrd edilmesi zor olan birdil kullanýlýyor.

Ortadoðu'da olanlar mý?Emperyalizmin dünyaçapýnda uyguladýðý stratejive planlar deðil, BüyükOrtadoðu Projesi ve bununiçinde Türkiye'nin yeritartýþýlýyor. Dünyanýnmerkezi Türkiye'ymiþ gibi.

Anti-emperyalizm mi?Emperyalizm kapitalizm'-den ayrý bir þeymiþ gibi,bir dünya sistemine karþýuluslararasý bir mücadeledeðil, Amerika Devleti'nekarþý Türkiye Devleti'ninmücadelesi akla geliyor.Ve elbet bu mücadeledeTürkiye Devleti'nden yanaolmak gerekiyor.

Çok çeþitli vesilelerleortaya çýkýyor; OrhanPamuk ödül alýnca tümberraklýðýyla yine çýktý.

Orhan Pamuk'un ödülüalmasý ile Fransa parla-mentosunda Ermeni

soykýrýmý oylamasýnýntesadüfen ayný güne denkdüþmesi Pamuk açýsýndanbahtsýzlýk oldu. Amaolumlu tepkilerin bilekökünde ne kadar mil-liyetçi olduðunu gözlerönüne sermesi açýsýndanþanslý bir tesadüf.

NNoobbeell vveemmiilllliiyyeettççiilliikk

En dürüst tepkiyi "þair"Özdemir Ýnce, "romancý"Alev Alatlý ve MHP mil-letvekilleri gösterdi:"Satýlmýþ vatan hainiOrhan Pamuk vatanýný sat-manýn karþýlýðýný aldý,görüldüðü yerde ezilme-lidir" þeklinde özetlenebile-cek olan, ikirciksiz,kuþkuya mahal býrak-mayan, laf kalabalýðý yap-mayan bir tepki.

Ýkincisi, en iyi þekliyleHürriyet'te FatihAltaylý'nýn ifade ettiði,"Sevinsem mi, üzülsem mi,bilemiyorum" tepkisi. Yani"Satýlmýþ vatan hainiOrhan Pamuk vatanýný sat-manýn karþýlýðýný aldý,görüldüðü yerde ezilme-lidir" ama, iþte yine gördükki söz konusu Türk kötübir Türk bile olsa "Bir Türkdünyaya bedeldir". Birazkarýþýk, biraz acýlý bir tepki,ama dürüst olma çabasýn-dan tümüyle uzak dadeðil.

Kriz içinde olduðudüþünülen solu da kap-sayan en yaygýn tepki ise,bir Türk'ün ödülü kazan-mýþ olmasýndan gururduymak, Türk edebiyatý veTürk dili adýna sevinmek.Bu, kanýmca, en itici, enmuðlak tepki. Birincisi,Orhan Pamuk ödülü Türkolduðu için kazanmadý,

Orhan Pamuk olduðu için,roman yazmayý becere-bildiði için kazandý. Ýkin-cisi, ödül Türk edebiyatýnaveya Türk diline verilmedi,Orhan Pamuk'un roman-larýna verildi. Bir Türk'ünyaptýklarýndan bütünTürklerin sorumluolduðunu düþünmekdünyaya milli gözlüklerlebakmak demektir.Fenerbahçe yabancý birtakýmla oynarken, spiker-lerin sandýðý gibi "biz"oynamýyoruz, on bir tanefutbolcu oynuyor; ödülü"biz" almadýk, Pamuk aldý."Biz" aldýk zannedenler,Fatih Altaylý'dan farklýdüþünmüyor, birromancýnýn baþarýsýndanTürklük adýna bir payeçýkarmaya çalýþýyor.

PPeerrhhiizz vvee llaahhaannaaSola özgü tepkilerden biri

de, Nobel'in zaten kötü birödül olduðunu, Nobelailesinin bu ödülü yarat-masýný saðlayan parayýdinamitten, silahticaretinden kazandýðýnýanlatmak. Ve bu temeldenyola çýkarak, Pamuk'unödülü reddetmesi gerek-tiðini savunmak. Niye red-dedecekmiþ? Çünkü Sartregibi büyük yazarlar red-detmiþler ve böylece siyasibir tavýr sergilemiþler. TKPve benzerlerinin gözdenkaçýrdýðý bir þey varanlaþýlan. Pamuk zatentam da siyasi bir tavýrsergilediði içindir ki saldýrýaltýnda kaldý ve kalýyor.Üstelik kimin saldýrýsýaltýnda kalýyor: TKP'nin!Þöyle yazýyor TKP:"Yazarýmýz susmuyor vedevam ediyor: 'Burada 30bin Kürdü öldürdüler. Ve

bir milyon Ermeni'...Türkiye insanýna olan kini-ni kustuðu röportajýnda buifadelere yer veren Pamuk,halk düþmanlýðý konusun-da Belge ile yarýþýyor...Pamuk, uygarlýðýn deðil,yozlaþmanýn, çürümenin,ufalmanýn, zavallýlýðýnyazarý olarak kendisinealan açýyor". Bu ne perhiz,bu ne lahana turþusu! HemPamuk'un siyasi bir tavýrlaNobeli reddetmesini istiyorzavallý TKP, hem de siyasibir tavýr gösterip bu mem-lekette Kürt ve Ermenigerçekliði hakkýnda sözsöylediðinde ver yansýnediyor!

SSiiyyaassii bbiirr ööddüüllSolun onulmaz mil-

liyetçiliðinin bir örneði deHalkevleri'nden: "OrhanPamuk'a Nobel EdebiyatÖdülü verilmesi ise burukbir tat býrakýyor solcularýnaðzýnda. Nobel Ödülü'nüverenlerin sicillerinde birtakým siyasal amaçlarladavranýyor olmalarý,Pamuk'un davranýþ veaçýklamalarýnda bir takýmpazarlama taktiklerininolduðu kuþkusu, tadýnburuk yönü. Ama butoplumun kültürünügeliþtirmesi ve dilinesaðladýðý katký bakýmýndan(Nobel bile olsa) ödül-lendirilmesi deðerli". Bu,TKP'ninkinden bile dahagüzel bir saçmalýk örneði!Evet, tüm ödüller gibi,Nobel de kökünde siya-sidir, ödülü verenlersiyasal amaçlarla davranýr.Ýyi de, Halkevleri nedenþikâyet ediyor? EdebiyatNobel'i geçen seneÝngiltere'de Tony Blairhükümetine ve Irak savaþý-

na acýmasýzca muhalefeteden, Ýrlandalýlarýn,Kürtlerin ve diðer ezilenazýnlýklarýn haklarýnýödünsüzce savunanHarold Pinter'a verildi. Busene, Türkiye'de Kürt veErmeni sorunlarýna cesurcaiþaret eden ve taraf olanPamuk'a verildi. NobelBarýþ ödülü Hindistandayoksullara ucuz kredi ver-ilmesini saðlayan veyaþamlarýnýn biraz daha azzor olmasýný amaçlayan birkiþiye verildi. Bu durum-da, Nobel'in siyasi neden-lerle verilmesinden ancaksaðcýlar þikâyetçi olabilir!Solcularýn, en azýndan soniki senedir, Nobelkomitesinin siyasetlerinialkýþlýyor olmasý gerekir.Demek ki, Halkevleri'ninþikâyeti Nobel'in siyasiolmasý deðil, Kürt veErmeni sorunlarýnýdünyanýn gündeminegetirmiþ olmasý. AynenTKP gibi. Aynen tüm diðerTürk milliyetçileri gibi.

SSaakkýýnnccaassýýzz bbiirr kkrriizzSolun krizi muamma

deðil. Milliyetçilikten kur-tulamayan, bayrakla,Mustafa Kemalrozetleriyle, Türk olmagururuyla iliþkisinikesmeyen bir sol, laikcumhuriyeti (yani TürkiyeDevleti'ni) halkýn talep-lerinin önüne koyan birsol, Genelkurmayýn veMGK'nýn iki büyükkorkusunu ('bölücülük' ve'irtica') paylaþan bir solkriz içindedir, kriz içindekalacaktýr ve zaten kriziçinde olmasýnda bir sakýn-ca yoktur. Ne kendine birfaydasý vardýr çünkü, nebaþkasýna.

Milliyetçiler vevatan hainleri

Dünyada en çok satan 100 kitaptan 5’i Orhan Pamuk’un

sayý: 262 sosyalist iþçi 7

Tarih Kýrýmý "Tarihi hurafelerle açýkladýlar, biz hurafeleri tarihleaçýklayacaðýz."K. H. Marx

UFUK URAS (*)Fransýz Parlamentosu'nda "Ermeni soykýrýmý"

konusu görüþülürken, Türkiye'de geliþtirilen bazý iti-razlardaki tuhaflýk, üstünde durmayý gerektiriyor.Aradan belli bir zaman geçince, belki konuya dahasoðukkanlý bakmak mümkün olabilir. Eksik bilgiyedayalý, yanlýþ bir zeminden yapýlan itirazlarýn kimseyepek bir faydasý olmuyor. Hiç þüphesiz söz konusuyasanýn geçmesi, baþta Fransa ve Türkiye olmaküzere milliyetçi histeriyi tetiklemekten baþka bir iþeyaramýyor. Milliyetçilik mi insaný aptallaþtýrý-yor,aptallar mý milliyetçi oluyor bilemiyorum, ama bubulaþýcý hastalýða karþý, Fransa'dan Türkiye'ye, heryerde mücadeleyi yükseltmek öncelikli görevimizolmalýdýr.

Hatýrlarsanýz Baþbakan Erdoðan'ýn "Fransa kendinebaksýn, tarihine baksýn, Cezayir'e baksýn" gibisindençýkýþlarýyla doruk noktasýna varan itiraza biraz yakýn-dan bakmak gerekiyor.

Bu cümleden ne anlamak lazým? Çeþitli ihtimallervar:

1. Fransa kendisiyle yüzleþemiyor.2. Senin benden farkýn yok.3. Sen benden de betersin.4. Hiçbiri.Ne anlarsak anlayalým, bu tür cümleler sarfederken,

olgusal bir bilgiye dayanmamýz gerekmiyor mu?

CCEEZZAAYYÝÝRR MMEESSEELLEESSÝÝKonu Baþbakanla da sýnýrlý deðil. Geçenlerde

Mehmet Ali Aybar sempozyumunda da bir izleyici,"Demokrasi havarisi kesilen Ba-tý'nýn hiç mi tabusuyok?" diye soranca, orada da, "Evet, Fransa, Cezayirmeselesiyle yüzleþemiyor" dendi.

Baþbakanýn oðlu ABD'de okuduðu için bilmeyebilir,çevresi de belki kendisini bilgilendirmemiþ olabilir,ama böylesi önemli bir konuda resmi bir itirazdabulunurken biraz kitap karýþtýrmak gerekmez mi?

Biz de öyle yapalým. Fransa'da devlet liselerindeokutulan tarih kitabýna baktýðýmýzda, karþýmýzahemen, Fransa'nýn Cezayir'de yaptýðý baský vekatliamlarla ilgili fotoðraflarla ve maðdur tanýkhklany-la zenginleþtirilmiþ çok güzel bir eleþtirel deðer-lendirme çýkýyor. (Bak. Ortaokul 3. sýnýflar içinyazýlmýþ Histoire, Geographie, Collection MartinLuernel, Hatier, 2004, s. 140).

Orta öðrenim öðrencileri için o kadar ilginç bir kitaphazýrlanmýþ ki diyelim, devrimler tarihini anlatýrken,Lenin, Troçki, Rosa Luxemburg, Spartakistler üstünedetaylý bilgiler ve Stalin'in baþta Troçki olmak üzeremuhaliflerini nasýl fotoðraflardan bile sildirdiðinedeðin ilginç görsel malzeme ile sunulmuþ bu kitapta,ele alýnan temalara bakarken, kendi ülkemde okutu-lan tarih kitaplarý aklýma geliyor ve doðrusu çokhayýflanýyorum. Ne diyelim, darýsý bizim de baþýmýza.

NNEE ZZAAMMAANN??Ýlk ve ortaöðrenimde tarihten soðutulan, ilkel tarih

kitaplarýyla bilgilenme hakkýndan mahrum edilenülkemizin gençleri, ne zaman çaðdaþ bir eðitiminkarþýlýðý olan ders kitaplarýna kavuþacak, doðrusumerak ediyorum.

Kendi tarihimiz konusunda bilgilenme hakkýmýzýnelimizden alýndýðý bir gerçekken, baþkalarý ne yaparsayapsýn, biz ne zaman tarihimize kavuþabileceðiz,bilemiyorum?

Bizim ülkemizin siyasetçileri, köþe yazarlarý,baþbakanlarý bir konuda kanaat beyan ederken, nezaman basma kalýp laflarýn dýþýna çýkýp gerçekte neolduðuna dair bilgilenme ihtiyacý ve meraký duyacak-lar? Þimdi deðilse, soruyorum, ne zaman?

(*) Ýstanbul Üniversitesi Öðretim ÜyesiAyný zamanda ÖDP eski Genel Baþkaný olan Ufuk

Uras’ýn bu yazýsý daha önce Birgün gazetesininForum bölümünde yayýnlandý.

Orhan Pamuk ile ilgiliyazýný üzüntüyleokudum. Yazýyý görünce,beðenmediðim romanlarýniye beðenmediðimianlamama yardýmcý ola-cak bir edebiyat eleþtirisiokuyacaðýmý umdum.Oysa neler öðrendimyazýndan? OrhanPamuk'un "kalýn çerçeveligözlükleri, kentsel beslen-meden çýkmýþ, narinuzun gövdesi" olduðunu,"odasýnýn kuytuköþelerinde yalnýzlýk veumutsuzluk içindekývrandýðýný", "örgütselfaaliyetlere katýlmamýþ,evde entelektüel bir"dahi" olarak faaliyetgöstermiþ" olduðunu,"yazarlýðý tercih etmesey-di rahatlýkla bir EnginCivan veya BülentÞemiler olabileceðini" veen önemlisi "iyi aileçocuðu" olduðunu (enönemlisi diyorum, çünkübunu tam dört kez belirt-miþsin) öðrendim.

Bunlara ek olarak,Orhan Pamuk'un dili ileilgili bir sorun olduðunudüþündüðünü tahminettim. Ancak tahmin ede-bildim ama, çünkü bunutartýþmak yerine"muhteþem bir dil"ifadesini týrnak içine alýpitalik olarak yazmýþsýn.Orhan Pamuk'un eðitimdüzeyinden kuþku duy-duðunu da tahmin ettim,çünkü "Orhan PamukOsmanlý edebiyatýnýanlayýp ondan zevk ala-bilecek kadar bir eðitim-den geçmiþ midir?"demiþsin. Ama dilininniye sorunlu olduðunuanlatmadýðýn gibi, niyeOsmanlý edebiyatýný anla-madýðýný düþündüðünügöstermeye de zahmetetmemiþsin. "Dahi"kelimesini de týrnakiçinde ve italik olarakyazdýðýna göre, dahiolmak þöyle dursun,Orhan Pamuk'un iyi bir

romancý bile olmadýðýnýdüþündüðün tahminedilebilir. Ama ancak tah-min edilebilir, çünküyazýnda Orhan Pamuk'unromanlarý hakkýnda tekbir kapsamlý çözümlemeyok.

SSoonnuunnaa kkaaddaarrppoolliittiikk

Oysa Orhan Pamuk'unromanlarýnýn kalýngözlüklü iyi bir aileçocuðunun umutsu-zluðundan öte bir anlamýolduðunun, "hiçbir þeysöylemeyen zararsýz biriçeriðin oluþturduðukalýn ciltler"den ibaretolmadýklarýnýn ipuçlarýbizzat senin yazýnda var.

Birincisi, bir dipnotunaPamuk'un YeniHayat'ýnýn "sonuna kadarpolitik" olduðu ve "dahauzun, daha kalýcý, dahaderin" þekilde toplumudeðiþtirmek istediði iddi-alarýný almýþsýn. Bu iddi-alara katýlmýyor ola-bilirsin, ama tartýþmangerekmez mi? Böylesiiddialarý olan birromancýnýn "hiçbir þeysöylemeyen kalýn ciltler"yazdýðýný söyleyip

geçmek biraz cýlýzkalmýyor mu?

Ýkincisi, Pamuk'unOsmanlý'danCumhuriyete geçiþ,Doðu-Batý sorunsalý,Türkiye'nin Doðu ile Batýarasýndaki kültürel konu-mu gibi temalarlailgilendiði kuþkusuz vesenin yazýnda da bubelirtiliyor. Bu tema seniveya beni ilgilendirebilirveye ilgilendirmeyebilir.Ancak, Türkiye açýsýndanbunun temel ve meþru birtartýþma konusu ve ilgialaný olduðu bence çokaçýk. Dolayýsýyla,Pamuk'un Osmanlý ede-biyatýný anlamayeteneðine gölgedüþürüp tercümanýnýndoktora tezinden demvurmak yerine, ya butemayý irdelemenin niyeyanlýþ olduðunu ya daPamuk'un bu temayýgereðince irdelemediðinigöstermek daha anlamlýolmaz mýydý?

SSaaffllaarr ççiizziillddiiððiinnddeeSon olarak, bir de

Pamuk'un Der Spiegeldergisinde Kürt sorunuhakkýnda yazdýðý yazý ve

Özgür Ülke gazetesinidesteklemek için bugazeteyi ÝstiklalCaddesi'nde satmasýmeselesi var. Bir ülkedenüfusun yüzde 10 ileyüzde 20 arasýnda biroranýný oluþturan birulusal azýnlýk o ülkeninordularý tarafýndan imhaedilmeye çalýþýlýyorsa veo ülkenin aydýnlarýnýnezici çoðunluðu ya sesizkalýyor ya da devlettenyana tavýr alýyorsa, bizedüþen (yani uluslarýnkendi kaderlerini tayinetme hakkýna inananlaradüþen) Orhan Pamuk'ubaðrýmýza basmaktýr.Para için yapmýþ, kita-plarý daha çok satsýn diyeyapmýþ, ben psikologdeðilim, bilemem. Þunubiliyorum ama, reklamolsun diye yapýlacak çokdaha kolay, çok daha aztehlikeli þeyler var. Niyebunu seçmiþ acaba?Dedim ya, bilemem, amabunu seçtiði ölçüde benonu desteklerim.

Der Spiegel dergisindekiyazý çýktýðýnda egemensýnýfýn sözcüleri "Pamukreklam yapýyor" demedi-ler, "vatan haini" dediler.Türkiye devletinin sözcü-leri ile "vatan haini"olarak damgalananlararasýnda saflarçizildiðinde ben hangisaflarda olduðumu(psikolojik çözümlemeleryapmaya hiç gerek duy-madan) biliyorum. Bunedenle, curcuna kop-tuðunda önce Pamuk'utelefonla arayýp destekverdim, kendisini yalnýzhissetmemesini saðla-maya çalýþtým; arkasýn-dan Sosyalist Ýþçi der-gisinde "Orhan PamukBaþýmýzýn Tacýdýr" baþlýk-lý bir yazý yazdým. Seninde kime karþý kiminyanýnda saf tutmakgerektiðini bileceðiniumardým.

Orhan Pamukve taraf tutmakTTaamm oonn yyýýll öönnccee,, ddeerrggii eeddiittöörrüünnüünn

OOrrhhaann PPaammuukk''uu eelleeþþttiirreenn bbiirr yyaazzýýssýýnnaacceevvaabbeenn EEddeebbiiyyaatt vvee EElleeþþttiirrii ddeerrggiissiinniinnEEyyllüüll-EEkkiimm 11999966 ssaayyýýssýýnnaa aaþþaaððýýddaakkiiyyaazzýýyyýý ggöönnddeerrmmiiþþttiimm..ÝÝllggiinnççttiirr,, bbuu yyaazzýýþþmmaa ssaannkkii ggeeççeenn hhaaffttaa

ggeerrççeekklleeþþmmiiþþ ggiibbii.. HHeemm PPaammuukk''aayyöönneellttiilleenn eelleeþþttiirriilleerr hhââllââ aayynnýý,, hheemm ooggüünn vveerrddiiððiimm cceevvaabbýý bbuuggüünn ddee vveerrmmeekk

ggeerreekkiiyyoorr.. OO zzaammaann ddaa PPaammuukk ''DDeerrSSppiieeggeell'' ddeerrggiissiinnddee KKüürrtt ssoorruunnuunnaaddeeððiinnmmiiþþ vvee ttüümm mmiilllliiyyeettççiilleerriinn ssaallddýýrrýýssýýaallttýýnnddaa kkaallmmýýþþttýý,, bbuuggüünn ddee aayynnýý ssaallddýýrrýýssüürrüüyyoorr.. OO zzaammaann ddaa ""vvaattaann hhaaiinnii""ssuuççllaammaassýýnnaa mmaarruuzz kkaallmmýýþþttýý,, bbuuggüünn ddeeööyyllee.. OO zzaammaann ddaa ttüümm mmiilllliiyyeettççiilleerreekkaarrþþýý PPaammuukk''ttaann yyaannaa ttaarraaff oollmmaakkggeerreekkiiyyoorrdduu,, bbuuggüünn ddee..

8 sosyalist iþçi sayý: 262

Macaristan 1956

Stalinizmiyenen devrim50 yýl önce 10 binlerce

Macar Rus tanklarýna karþýkoydular. Bu olay DoðuAvrupa’da gerçek sosyal-izmin bir olasýlýk olduðunugöstermiþti. Ayný þekilde1956 Macaristan’ý 1917’deRusya’da baþlayan devrim-in nasýl karþý devrimedönüþtüðünü de gösterdi.

1956’da macaristan ayak-landýðýnda fabrikalarda vesokakta aþaðýdan sosyal-izm isteniyordu.

Macaristan’dan öncePolonya ayaklandý. RuslarPolonya’yý bastýrýrkenMacarlar protesto gösteri-sine baþladýlar ve ayaklan-ma böylece Macaristan’dada baþladý.

Macaristan stalinizmin engüçlü olduðu DoðuAvrupa ülkesiydi ve bunedenle ayaklanma herkesiþaþýrttý. Ýlk gösteriyi öðren-ciler yaptý ama onlarý iþçigösterileri takip etti. Buda-peþte’de polis bile gösteri-cilere karþý dostcaydý.

Rus tanklarý derhalMacaristan’a girmeyebaþladý. Günlerce çatýþ-malar oldu. Ýktidarreformist Ýmre Nagy’egeçti. Bu durumda Rus bir-likleri geri çekildi.

Macaristan’ýn her yerinde

devrimci konseyler kurul-maya baþlandý.Askeri bir-likler, fabrikalar, ðniver-siteler kendi konseylerinikuruyorlardý.

1956 Ekim Kasýmaylarýnýn Macaristan’ý 1917yýlýnýn Rusyasý gibiydi.baþkent Budapeþte silahlýiþçilerin kontrolündeydi.

Ayaklanma baþlayýncatalepler de giderekradikalleþti. Ýþçiler devletkapitalizmini yýkmak vesosyalizmi kurmak istiyor-lardý. Kimse Batýlý birrejimden bahsetmiyordu.

Ortada gereksiz þiddet veyaðma yoktu.

Kasým baþýnda iþçikomiteleri iþbaþý yapmayakarar verdi ama üretimekomiteler karar verecekti.Ne var ki bu toplantýlarhiçbir zaman yapýlamadý.Rus egemen sýnýfý 4 Kasýmgünü Macaristan’a saldýr-maya karar verdi.

Budapeste’deki bu ikinciçatýþma çok daha kanlýoldu. Rus tanklarý ortalýðýyaktý, yýktý. Budapeste’de2.500 kiþi öldü. Bir haftadadireniþ kýrýldý.

Ertesi haftalarda 200 bininsan macaristan’ý terk etti.Ama devrim hala direniy-ordu. Þimdi konseylerdaha da önemliydi.

Ruslar Nagy ve PalMalater’in yterine JanosKadar’ý iktidara getirdi.Nagy, Maleter ve yan-daþlarý idam edildiler.

Bu defa iþçi konseyleri ileKadar arasýnda mücadelebaþladý ve Aralýk ayýnakadar sürdü.

Ruslar ve kukla hükümet-leri heryerde direniþilekarþýlaþtý.

Bütün temel mallar iþçikonseyleri tarafýndanüretiliyordu ve bu aradaçok ilginç bir genel grevyaþanýyordu.

Macaristan’da ikili biriktidar vardý ama iþçi lider-leri aslýnda iþgal altýnda vesýkýyönetim olan bir ülkedefaaliyet sürdürüyolardý.

Birbirleriyle iliþki kur-maya çalýþmalarýna rað-men Kadar rejimi hare-ketin liderliðini toplamayave imha etmeyebaþladý.

Aralýk ve Ocak ayýndayýðýnsal tutuklamalar

baþladý. En çok tutuklananve en çok ceza yiyenleriþçiler oldu.

1956’da yalanlar üzerinekurulan Macaristan’dakirejim hala yalanlarladevam ediyor. Baþbakanyalan söylediðini itirafettiði için Macaristan’dabüyük gösteriler baþladý.

Fakat asýl büyük yalanRusya’da geliþen veMacaristan ve diðer DoðuAvrupa ülkelerine yayýlanrejimin sosyalistolduðudur. Bu yalan bu“sosyalizme” karþý tekalternatifin pazarekonomisi olduðunu dasöyler.

1956’da iþçiler baþka birdünya için savaþtýlar veöldüler. Bu baþkadünyanýn temelinde aþaðý-dan yeni bir gücü oluþtu-ran, baþka bir dünyayýkuracak olan iþçi konsey-leri vardý.

1989 devrimleri sosyal-izm için bir hakaret olanrejimleri yýktý ama yerler-ine eski komünist par-tililerin baþýnda olduðupazar ekonomisine dayalýrejimler kuruldu.

Ýþçiler için yaþam daha iyiolmadý. Mücadele halasürüyor.

GGMM TTaammááss

Stalinist rejimi yýkan kaotik amamuhteþem devrimden bu yana 50yýl geçti. 1956’da henüz ÝkinciDünya Savaþýnýn anýlarý tazeydi.1956’nýn devrimcileri 1945öncesinin otokratik polis devletininoligarþik kapitalist egemenliðinedönmek istemediklerini iyi biliyor-lardý ama ayný þekilde 1950’lerinbaþýnda karþý karþýya geldiklerisahte komünizm altýnda da devametmek istemiyorlardý.

Daha önceleri savaþ öncesininanti faþist havasýný yaþatan veKomünist Partisi’nin vaadlerineinanan iþçiler ve entellektüeller1989’da artýk bu sahtekomünistlerden býkarak pazarekonomisi ütopyasýnýn ve NATOgarantisinin havasýna kapýldýlar.

50 yýl önce Ekim günlerinindevrimcilerinin çoðu için ortaknokta demokratik sosyalizm idi.

Sanayiyi, bankalarý, eðitim sis-temini ve saðlýðý devletin kon-trolünde býrakmak ve devletkurumlarýný iþçilerin kontrolünevermek yaygýn bir düþünceydi.

Devrimciler Rusya’nýn

merkezinde olduðu VarþovaPaktý’ndan ayrýlarak Rusya ileAmerika arasýnda tarafsýzlýk poli-tikasýnýn ilanýný istiyordu. Çok par-tili bir sistem kurmak, serbestseçimler yapmak istiyor fakat iþçisýnýfýnýn hegemonyasýný da koru-mak istiyorlardý.

Devrimciler ayrýca diðer DoðuAvrupa ülkeleri ve tarafsýz ülkelerledayanýþma içinde olmak istiyor-lardý.

4 Kasým 1956 günü devrim Rusordusu tarafýndan bastýrýldý. JanosKadar’ýn Ruslar tarafýndan iþ baþý-na getirilen kukla hükümetidevrimci hükümetin üyelerini veeski Komünist Partisi üyesi bin-lerce insaný hapislere doldururkenyüzlercesini idam ederek öldürdü.

Kadar rejimi 1960’larýn ortasýndarekabeti, eþitsizliði arttýrarak tüke-timi de arttýrdý. Tehditler, ceza-landýrmalar, ödüllendirmeler verüþvetle Macar halkýnýn direncini

kýrdý.Kadar rejimi giderek daha liberal

pozisyonlara kayarak eski“komünist” katýlýðýný terk etti.Ýnsanlar Batýya seyyahat edebiliy-or, açýkça anti-sovyet olmadýðýmüddetçe istedikleri kitaplarýokuyabiliyor ve Kadar rejiminin1957-58’deki korkunç terör dal-gasýnýn üzerinde yükseldiðinisöylemedikçe istediklerini konuþa-biliyorlardý.

Macaristan’daki son gösterilerbütünüyle aþýrý saðcýlar tarafýndankontrol edilmeye ve kullanýlmayabaþlandý. Gösterilerde antikomünist sloganlar atýlýyor.

Ýktidardaki yeni liberal poli-tikalarýn uygulayýcýsý orta sol koal-isyon 1956’ya sol bir olgu olaraksahip çýkýyor.

Ortasol koalisyonun liderleri eskistalinist bürokrasinin unsurlarý vebiçimsel olarak “solcu”lar.

Resmi sað ekonomik poli-

tikalarýnýn iktidarda olan karþýt-larýnýn politikalarýnda farklý olmay-acaðýný belirtiyor.

Aralarýnda çok fark olmamasýnaraðmen iki karþý kamp arasýndaçok gürültü kopuyor. Bazý gözlem-ciler önümüzdeki günlerde yoðunþiddet olaylarýnýn yaþanmasýndankorkuyor. Her iki taraf da paranoy-ak bir korkuya oynuyorlar. Bir taraf“faþist” tehlikeden bahsediyor,diðer taraf ise “komünist” tehdidevurgu yapýyor.

1956 Devrimi’nin geleneði,demokratik sosyalizmi hemenhemen kimse anmýyor.

Ýþçi sýnýfý ise sessiz. Bütün bumücadelelere Marslýlarýn kendiaralarýndaki çatýþmalar gibi bakýy-or.

Sol entellektüeller bugünlerdekorkuyorlar ve bu nedenle sessi-zler. Aþýrý saðcý internet siteleribuaydýnlarýn resimlerini, ev telefonnumaralarýný, e-mail adreslerini

basýyor. Sonra yaðmur gibitehditler geliyor.

Hiçbir þey 1956 MacarDevrimi’nin bu seneki 50.yýldönümü kadar üzüntü verici ola-maz. Bu sene 1956 büyük yýðýnlar,cumhurbaþkaný, baþbakan, burju-valar, yeni muhafazakarlar ve aþýrýsaðcýlar tarafýndan kutlanacak.

Bu da tarihin ironisi!

Günümüz ve 50 yýl öncesi

Direnen silahlý iþçiler

Tanklara karþý direnen sivil halk

sayý: 262 sosyalist iþçi 9

Irak direniþi geliþereksürüyor. ABD ordusununkendi komutanlarýnýnverdiði raporlara göreABD Irak’ta savaþý politik

olarak kaybetmiþtir. Direniþ isegiderek iþgal güçlerini kýpýr-dayamaz hale sokuyor.

ABD ordusu artýk en kazasýzbelasýz biçimde nasýl Irak’ý terkedeceðini hesaplamayabaþladý,Ýngiliz ordusu ise çoktanbütünüyle çekilmek kararýnavarmýþ durumda.

Ýþte bütün bu süreç içindeGeorge W. Bush VietnamSavaþý ile Irak Savaþý arasýnda-ki benzerliði kabul etti. “Irak’taþiddet artýyor ve bizde seçimegidiyoruz” diyen Bush böylecesadece Irak yenilgisini deðil,ABD’nin gelecek dönemdehegemonikolarak zora düþe-ceðini de aslýnda kabul etmiþdurumda.

Vietnam savaþý 10 yýl sür-müþtü. 1968’de ABD’deBaþkanlýk seçimlerinin yapýl-masýndan hemen önceVietnam kurtuluþ güçleri ünlüTet Saldýrýsý’ný gerçekleþtirdi.

Tet Saldýrýsý ilk kez ABD’ninyenilebilecek bir güç olduðunukanýtladý. ABD ordusu engüçlü olduðu kentlerde ve böl-gelerde dahi zor durumadüþtü. Tet Saldýrýsý’nýn sonu-cunda Vietnam kurtuluþ güç-leri hemen zafere ulaþmadý.Tam tersine savaþ devam etti.

ABD aþýrý þiddet kullanmayave Vietnamlýlar da aðýr kayý-plar vermeye devam etti.

Ancak sonunda Vietnam’dakimüttefiklerini VietnamKurtuluþ Ordusu ile baþbaþabýrakýp Vietnam’dan çekilmeyebaþladý.

Ancak Vietnam’dan çekilm-eye baþlayan ABD Vietnam’ýnKuzeyindeki Laos ve özellikleKamboçya’yý o güne kadartar,hte görülmemiþ bir biçimdebombalamayabaþladý.

Fakat sonunda ABDVietnam’dan bütünüyle çekildive yenilgiyi kabul etti.Bölünmüþ Vietnam birleþti.

Vietnam yenilgisi uzun yýllarABD’nin askeri operasyon-larýný etkiledi. Uzun süre karaharekatýna giriþilmedi.Sonunda Karayip Denizi’ndekiGrenada çýkarmasýna kadar.

Irak’ýn iþgali ise Vietnam’dansonraki ilk büyük boyutlu karaharekatý oldu.

Kimi sosyalistler Irak direniþiile Vietnam arasýnda benzerlikolmadýðý tartýþtýlar. Bununbaþlýca nedeni Vietnamdireniþinin sosyalistler tarafýn-dan yürütüldüðünündüþünülmesi. Irak’ta isedireniþ milliyetçiler ve politikÝslam tarafýndan sürdürülüyor.

Ýki direniþ ve iki iþgalinnedenleri arasýnda elbettebaþka önemli farklar da var.Vietnam ABD için yaþamsal biröneme sahip deðildi. Sadecebaþka ülkelere örnek olmamasýiçin savaþ bu ülkede

sürdürülüyordu. Aksi takdirdeVietnam ne doðal kaynaklarýaçýsýndan ne de stratejik olarakçok önemlid eðildi. Irak isehem doðal kaynaklarý açýsýn-dan hem de stratejik olarakABD için çok önemli.

Ancak Irak’ýn Vietnam’a ben-zemediðini düþünen sosyal-istler öncelikle Vietnam kurtu-luþ hareketinin niteliðikonusunda yanýlmaktalar.Vietnam hareketi sosyalist birhareket deðil, milliyetçi birhareketti. Savaþ boyuncaKuzey Vietnam’da Rusya’dakidevlet kapitalizminin birbenz-eri kuruldu. ABD yenilipGüney Vietnam’ý terk ettiktensonra birleþen Vietnam’dadevlet kapitalizmi güçlenereksürdü. Bugün Vietnam’da halakurtuluþ savaþýný yönlendirenparti egemen ve Vietnamþimdi serbest pazar ekonomisiile yönetilmekte.

ABD’nin Vietnam’ý terketmesinin hemen ardýndanVietnam Halk Cumhuriyetiönce Çin ile kýsa süreli birsavaþa tutuþtu ardýndanKamboçya’yý uzun süre iþgaletti.

ABD Vietnam’da dört neden-den dolayý yenildi. Vietnam

Ulusal Kurtuluþ Hareketi’nindirenci, ABD ordusu içindekisavaþ karþýtý hareketin giderekgüçlenmesi ve ordunun savaþ-ma yeteneðini giderek kay-betmesi, uluslararasý savaþkarþýtý hareketin baskýsý vebelki de en önemli olarak daAmerika’da muhalefetingiderek güçlenmesi ve sonun-da ABD egemen sýnýfýnýn kendievindeki hareketi bastýrmayýVietnam2da savaþý kazanmayatercih etmesi.

Bugün Irak savaþýna karþýuluslararasý hareket Vietnamsavaþý karþýtý hareketlekarþýlaþtýrýlamayacak kadargüçlü. Bu Amerika’da vedünyanýn geri kalanýndaserbest pazara, yeni liberal-izme karþý giderek güçlenenbir kitle hareketinin güçlenme-sine de yol açýyor.

Henüz Amerikan ordusuiçinde ki savaþa karþý tutumVietnam savaþý düzeyineulaþmýþ deðil ama savaþmamaisteði giderek güçleniyor.

Ve son olarak Amerika’datoplumsal muhalefet güçkazanýyor. Latinlerin sonolarak 1 Mayýs’da milyonlaraulaþan genel grevi ve kitlehareketliliði, savaþ karþýtý

hareketin, asker ailelerininoluþturduðu hareketin güçlen-mesi sürüyor.

Son olarak ise iktidardakiCumhuriyetçi Parti’nin büyükbir yenilgiye doðru ilerlemesiVietnam Savaþý’ndaki durumabenzer koþullarý oluþturuyor.

Tarih kendisini tekrar etmez.Vietnam Savaþý’nýn koþullarýnýaynen Irak Savaþý’nda bulmakmümkün deðil. Bizim bak-týðýmýz nokta bu iki savaþýndünya çapýnda yarattýðýsonuçlardýr.

Her iki savaþta güçlü birerantiemperyalist hareket yarattý.Irak Savaþý daha güçlü birhareket yarattý.

Her iki savaþta da emperyal-istlerin yenilgisi dünya çapýn-da emekçi sýnýflara güç veri-yor. Emperyalizmin, kapita-lizmin yenilebileceðini kanýtlý-yor.

Sonunda gerçeði Bush’dakabul etti. darýsý...Vietnamlýlaraðýr kayýplar vermeye devametti.

ÖÖzzddeenn DDÖÖNNMMEEZZ

AAmmeerriikkaann SSaavvaaþþýý VViieettnnaamm,Jonathan Neale, Metis Yayýnlarý,

Vietnam Savaþý üzerine yayýn-lanan en iyi kitaplardan birisidir.

BarkodKKüüççüükkllüüððüümmüü hhaattýýrrllýýyyoorruumm......

HHaayyaattýýnn eeððlleenncceellii,, ggüüzzeell bbiirr þþeeyyoolldduuððuunnuu ddüüþþüünnmmüüþþttüümm..RReennkklliiyyddii.. SSiiyyaahh yyaaddaa bbeeyyaazz yyookkttuu..MMuuttlluuyydduu...... BBiirriilleerriinniinn sseenniihhaappsseeddiipp sseessiinn ççýýkkmmaassýýnn ddiiyyee ttüümmggüüççlleerriiyyllee aaððzzýýnnýý kkaappaattttýýkkllaarrýý,, iiççiinn-ddeekkii ccooþþkkuuyyuu ööllddüürrddüükklleerrii,, hheerrþþeeyy-ddeenn ppaarrllaakk oollaann oo rreennkklleerriinnii ssoolldduurr-dduukkllaarrýý vvee tteekk ççaarreenniinn oonnllaarrddaannggeeççttiiððii bbiirrþþeeyy ddeeððiillddii hhaayyaatt.. ÇÇookkggüüzzeellddii ddooððdduuððuunn ggiibbii yyaaþþaammaakk..

AAmmaa bbiirrggüünn zzaammaann ggeellmmiiþþttii aarrttýýkk..BBiiyyeerree ggööttüürrddüü aannnneemm bbeennii..YYaaþþýýttllaarrýýmm vvaarrddýý hheepp.. GGüüzzeelloolldduuððuunnuu ddüüþþüünnddüümm.. SSoonnrraa aannnneemmggiittttii.. AAððllaaddýýmm bbeenn ddee...... ÖÖzzllüüyyoorr-dduumm ççüünnkküü oonnuu..

AAllýýþþttýýmm zzaammaann ggeeççttiikkççee.. HHeerrggüünnggiittmmeeyyee bbaaþþllaaddýýmm.. FFaarrkkýýnnddaaoollmmaaddaann hhaayyaattýýmm tteekk bbiirr þþeeyyiinnüüzzeerriinnddee ggiittmmeeyyee bbaaþþllaammýýþþttýý.. OOkkuull....HHeerrþþeeyy oonnaa bbaaððllýýyyddýý.. BBüüttüünn ppllaannllaarr,,ggeelleecceekk,, kkiiþþiilliikk...... KKaabbuulllleennddiimm..

BBaaþþkkaa bbiirr ççaarreemm yyookkttuu kkii.. OOnnbbiirrsseenneeddiirr hhaayyaattýýmmýýnn hheerr yyýýllýýnnýýnn ddookkuuzzaayyýý oorrddaa ggeeççttii.. BBiillddiiððiimm bbaazzýý þþeeyylleerriioo ddookkuuzz aayyllaarr oollmmaassaayyddýý ööððrreennee-mmiicceekkttiimm bbeellkkii aammaa ççookk ssýýkkýýllddýýmmbbeenn oorrddaa.. BBuulluunndduuððuumm ssýýnnýýffaa ggöörreeffaarrkkllýý oollaann hheerrþþeeyyii yyookkeettmmeeyyeeççaallýýþþttýý.. ÜÜssttüümmee ggeellddii dduuvvaarrllaarr,, iiççiimmddaarraallddýý.. TTeenneeffüüssee kkaaçç ddaakkiikkaakkaallddýýððýýnnýý ssaayyddýýrrddýý hheepp bbaannaa.. ''eenn kkuutt-ssaall mmeesslleeððee'' ssaahhiipp iinnssaannllaarr kkýýzzddýýllaarr,,''''iisstteeddiiððii zzaammaann kkoonnuuþþaammaazzmmýýþþýýmm,,ggüülleemmeezzmmiiþþiimm,, kkooþþaammaazzmmýýþþýýmm......''''

BBaakkttýýmm,, hhiiççbbiirrii ggüüllmmüüyyoo,, kkoonnuuþþ-mmuuyyoo.. KKoorrkkuuyyoollaarr oonnddaann.. KKuuttssaallmmeesslleekkttii bbuu,, yyeennii nneessiilliinn

bbööyyllee oollmmaassýýnnaa kkaarraarr vveerriillmmiiþþttii..LLiisseeyyee ggeellddiimm.. TTaahhmmiinn eeddeemm-mmiicceeeemm kkaaddaarr bbaasskkýý vvaarrddýý..AAyyaakkkkaabbýýllaarrýýmmaa,, ggiiyyssiimmee,, ssaaççýýmmaa,,ttaavvýýrrllaarrýýmmaa,, ssöözzccüükklleerriimmee hhaattttaaddüüþþüünncceelleerriimmee bbiillee

kkaarrýýþþttýýrrllaarr.. SSaaddeeccee bbeenniimm oollaann,,bbaannaa öözzeell oollaann þþeeyylleerrii yyaassaakkllaaddýýllaarr..GGöörrüünnüüþþüümmee kkaarraarr vveerrddiilleerr.. ''ÖÖððrreenn-cciiyyee bbeennzzee!!''ddeeddiilleerr.. OOnnllaarrýýnn kkaaffaassýýnn-ddaakkii hheeppiimmiizziinn oollmmaassýý ggeerreekkeenn kkaallýý-bbaa ggiirrmmeelliiyyddiimm bbeenn ddee.. ÝÝnnssaannýýmmbbeenn.. EEnn üüssttüünn vvaarrllýýkkttýýmm hhaannii,, hhaanniiddüünnyyaayyýý ddeeððiiþþttiirreebbiilliirrddiimm..

DDüünnyyaayyýý nnaassýýll ddeeððiiþþiirreebbiilleecceeððiimmeebbiillee kkaarraarr vveerrddiilleerr.. BBuunnuu ddaabbooþþvveerrddiimm kkeennddii ssoonnssuuzz ddüünnyyaammaayyýýkkýýllmmaassýý ççookk zzoorr dduuvvaarrllaarr öörrddüülleerr..BBeenn vvee bbeenniimm ggiibbii bbiirrççookk ''ööððrreennccii'' oodduuvvaarrllaarrýýnn aarraassýýnnddaa aaððllýýyyoorruuzz,,ddeelliikklleerr aaççmmaayyaa ççaallýýþþýýyyoorruuzz...... ÝÝssttee-ddiikklleerrii ggiibbii ggöözzüükkmmeeyyee ççaallýýþþýýyyoorruummbbeenn,, hheerr ssaabbaahh bbiinn kkiiþþiinniinn öönnüünnddeebbaaððýýrrmmaassýýnnllaarr ddiiyyee.. AAmmaa aayynnaaddaakkiiyyaannssýýmmaamm eenn ssoonn iissttiiyyeeccee-

ððiimm ggiibbii.. CCiiddddii vvee bbiillmmeemm kkaaççmmiillyyoonnuunnkkiiyyllee aayynnýý…… BBuunnllaarraa rraaðð-mmeenn yyýýllllaarrddýýrr bbeecceerreemmeeddiikklleerriibbiirrssüürrüü þþeeyy vvaarr.. BBiirrttaanneessii bbeenniimm.. VVeebbiilliiyyoorruumm ttaannýýmmaassaamm ddaa ddiiððeerr hheepp-ssiiyyllee bbiirrlliikktteeyyiizz.. HHeeppssiinnee ggüünnüünnbbiirriinnddee yyaappaaccaaððýýmmýýzz þþeeyylleerr iiççiinntteeþþeekkkküürr eeddiiyyoorruumm...... BBeenn oo dduuvvaarr-llaarraa ttýýrrmmaannýýyyoorruumm…… BBiiggüünn bbiittiicceekkhheeppssii,, aattlliiccaamm bbeenn oorraallaarrddaann.. BBiirryyýýððýýnn iinnssaannaa zzoorrllaa ddaayyaattttýýððýýnnýýzz oobbaarrkkoodduu kkaabbuull eettttiirreemmiicceekkssiinniizzbbiizzee!!

KKeennddiimmee yyaakkýýþþttýýrraammýýyyoorruummççüünnkküü.. KKuussuurraa bbaakkmmaayyýýnn hhiiççbbiirrzzaammaann ''iisstteeddiiððiinniizz ggiibbii

bbiirr ööððrreennccii'' oollaammiiccaamm.. YYaannssýýmmaammýýnnee kkaaddaarr iisstteerrsseenniizz ddeeððiiþþttiirree-bbiilliirrssiinniizz aammaa kkaaffaammddaakkiilleerree ddookkuu-nnaammaazzssýýnnýýzz,, yyaakkýýnnýýnnaa bbiillee yyaannaaþþaa-mmaazzssýýnnýýzz.. ''ÖÖzzüürr ddiilleerriimm!!SSööyylleemmeemmeemm ggeerreekkeenn þþeeyylleerrssööyylleeddiimm ssaannýýrrýýmm...... BBooyyuummddaannbbüüyyüükk llaaffllaarr eettttiimm...... BBiiddaahhaaoollmmaazz......''((!!))

CCEEMM

BBuusshh Irak ile Vietnam savaþlarýarasýndaki benzerliði kabul etti

Vietnam’da tet saldýrýsý ABD’nin yenilebileceðini gösterdi

Irak’ta ABD’nin yenileceði iþgalin daha ilk günlerinde belli olmuþtu

10 sosyalist iþçi sayý: 262

"Ne pahasýna?"Gösterim tarihi: 3 Kasým

2006 Yönetmen: Ömer UðurOyuncular: Memet Ali

Alabora, Sibel Kekilli,Altan Erkekli, Savaþ Dinçel

Babam ve Oðlum, 12Eylül askeri darbesi ileilgili yapýlan filmler arasýn-da, izleyici rekoru kýrarakönemli bir yer edindi. Çoksayýda kurtçuðun televizy-on ve sinemada yerkapladýðý bir zamandaBabam ve Oðlum, 12Eylül'ün, bir kuþak

üzerinde yarattýðý tahribatýanlatmasý bakýmýndanönemli bir iþlev gördü.

Þimdi sýrada baþka bir 12Eylül filmi var. Eve Dönüþ.

Ömer Uður'un yönettiði,Memet Ali Alabora veSibel Kekilli'nin baþ rol-lerinde oynadýðý film,Babam ve Oðlum'da kýsabir biçimde üzerindengeçilen 12 Eylül'üniþkenceci yanýný, askeriterörün sýradan, örgütbaðlantýlarý dahi olmayaninsanlarýn üzerine nasýl git-tiðini ve insan onurununasýl aþaðýladýðýný iþliyor.Kasten gammazlanan biriþçinin uðradýðý iþkence,iþinden kopartýlmasý,

ailesinin içine girdiði zor-luklar, 12 Eylül'ün, darbe-cilerin iddia ettiði gibi,kaosa karþý deðil,toplumun emekçi ve yok-sul çoðunluðuna karþý gir-iþilen bir suç olduðununda kanýtý.

Yüksek emekli maaþýylaMarmaris'te ressamlýk ya-pan bir darbecinin halayargýlanamamýþ olmasýnaduyduðumuz kýzgýnlýðýdaha da artýracak birdönem filmi bizi bekliyor.

SSeerrmmeett GGÜÜLLEENN

KÝTAP

SÝNEMA Eve dönüþ

SÝNEMA Özgürlük Rüzgarý

Emperyalizmin çirkin yüzüKen Loach’ýn Cannes

Altýn palmiye ödülünükazanan filmi sinemalarda.Diðer bütün Loach filmlerigibi çok sade ama çokçarpýcý. Hikayesi karmaþýkdeðil ama sýnýf mücadelesiher sahnede üzerinizegeliyor.

Konu Ýrlanda. Ýngilizemperyalizmine karþýmücadele eden Ýrlandalýlar.Aralarýnda baðýmsýzlýðýnkazanýlmasý ile birlikteorada durmamak, sosyal-izme yürümek isteyenlervar. Yoksul Ýrlanda içinçözümün sadece baðýmsý-zlýk olmadýðýný savunanlarsavaþ bitipCumhuriyetçiler Ýngilizemperyalizmi ile anlaþýncagene savaþmak zorundakalýyorlar.

Ýngiliz ordusu vahþi.Öylesine vahþi ki sadeceÝrlandalýlarýn savaþmagücünü, isteðini arttýrýyor-lar. Mesaj açýk:Emperyalizm ne denlivahþi olursa olsun sonun-da yenilebilir Ýþte Vietnam,iþte Irak, iþte Lübnan.

Ýrlanda’da Ýngilizler,Vietnam ve Irak’taAmerikalýlar bütün vahþet-lerine raðmen yenildiler,yeniliyorlar.

Ödül kazanmýþ bir filmolarak Özgürlük Rüzgarýne yazýk ki çok az sinema-da ve daha çok küçük vekenarda kalmýþ sinemasalonlarýnda oynuyor.

Belli ki ÖzgürlükRüzgarý’nýn politik mesajýbu ülkede ki milliyetçibarikatý aþamamýþ. Verdiðimesaj korkutucu bulun-muþ: Ne yaparsanýz yapýn,insanlarkendi dillerinikonuþtu diye vurun.Köyleri basýn, yakýn yýkýn.Sorgusuz sualsiz insanlarýasýn, öldürün. Sonundayenilirsiniz.

Bu birinci mesaj. Ýkincimesaj ise baðýmsýzlýk yet-

mez. Asýl önemli olanemekçilerin kendi iktidar-larýný kurmalarýdýr.Baðýmsýzlýk sonrasýndagene patronlar, genebüyük toprak sahiplerigene zenginler yöneteceksesavaþan emekçiler içindeðiþen birþey olmayacak-týr. Ýþte Ýrlanda!

Özgürlük Rüzgarý’nýmutlaka görün. Çok sert,çok çarpýcý ama çok öðreti-ci. Sadece ÖzgürlükRüzgarý’ný deðil, KenLoach’ýn bütün filmlerinifýrsar bulursanýz seyredin.Hepsi çok öenmli filmler.

FF.. AALLOOÐÐLLUU

Nobel ve Türkkitapçýlarý

Orhan Pamuk’unNobel’i kazandýðýnýBeyoðlu’ndaki PandoraKitabevi’nin derhal vitri-nine Pamuk’un kita-plarýný ve küçük bir ilanýkoymasýndan öðrendim.

Ertesi günü PandoraKitabevi’nin Nobel’iOrhan Pamuk’un kazan-masýnýneden bukadarsilik bir biçimde duyur-duðunu düþündüm vegün boyu iþ edinip 20’yeyakýn kitapevinidolaþtým.

Solcusu, solcuolmayaný, küçüðü vebüyüðü ile tek bir tanesibile Orhan Pamuk’unNobel kazanmasýnedeniyle kitaplarýnaözel bir bölüm ayýr-mamýþtý. Bu durumdaPandora Kitabevi’niyürekten kutladým.Meðerse çok cesur bir iþyapmýþ.

Sonra internet kitapçý-larýna baktým. Gene týsyok

Ýlerki günlerde belli kiinsanlar Orhan Pamukkitaplarýný sormaya baþ-ladýðý için kitapçýlar, kü-çük, mümkün olduðun-ca az görülen Orhan Pa-muk stantlarý açma-yabaþladýlar. Pansdoraise olayý vitrinden verentek kitapçý olmaya de-vam etti.

Ýnsan bu nasýl bir ülkediye düþünmeden ede-miyor. Bu ülkenin insan-larýnýn konuþtuðu birdilde bir insan Nobelkazanýyor. Bu yazarýnçok sayýda kitabý var vekitapçýlara girdiðinizdebu olayý hissetmiyorsu-nuz. Ticari bir amaçladahi özelbir stant yok

Orhan Pamuk Türkmilliyetçiliðinin solda vesaðda, edebiyatdünyasýnda ve siyasalalanda ne denli çirkin biryüzü olduðunu çýplakbirbiçimde gösterdi.

Sað ol Orhan Pamuk,sen bizim yüz akýmýzsýn.

OOrrhhaann BBUULLUUTT

Tanýl Bora'nýn üç bölümden oluþan kitabý bir den-emeler toplamý. Kitap hakkýnda söylenecek ilk söz,katýlmayacaðýnýznoktalar olsa da,son dönemdeyaþanan "acayip"tartýþmalar gözönüne alýndýðýnda,insanýn zihnini tem-izliyor. OrhanPamuk Nobel'i aldý,ayný saniyelerdeFransa soykýrýmýinkar yasasýnýçýkardý. O satlerdeÝstanbul'da, istiklalcaddesi üzerindeolanlar, eline Türkbayraðý kapanýnsoluðu FransýzKonsolosluðu'nunönünde aldýðýnýhatýrlayacaklardýr.

Gazetelerde öfke, nefret, buruk bir hoþnutluk, aþýrýbir Orhan Pamuk düþmanlýðý el eleydi. Hürriyet'tenErtuðrul Özkök, önce sevinmiþ Pamuk'un Nobel'ialdýðýna ama sonra Türklük damarý kabardýðý için,"Ayný anda içimden, belki bütün Türklerin de için-den geçen o duygu geçti. Keþke o sözlerle gön-lümüzü yaralamamýþ olsaydý. Keþke ülkesiyle ilgilikendi görüþlerini, somut tarihi gerçekler halinde sun-masaydý." diye geçirmiþ.

Fatih Altaylý da ayný duygu selinde boðuluyor:"Orhan Pamuk, Türk kamuoyu tarafýndan lanetlenensöyleþiyi yapýnca, bu köþede yazmýþtým, 'Nobel'i ala-bilmek için bunu yaptý' diye." Altaylý da hayýflanýyor.Bir edebiyatçýnýn edebiyata yaptýðý katký, Türklükdamarýnýn kabarma hallerine göre deðerlendiriliyor.

Ýþte Tanýl Bora'nýn kitabýný tartýþarak okumak, kitapiçindeki sayýsýz örneði dikkatlice süzmek Türkiye'demilliyetçiliðin hangi köklere yaslanýp hangi iþlevleriyüklendiðini görmek, Orhan Pamuk ve Fransa yasasýtartýþmalarý gibi sayýsýz tartýþmada açýða çýkan akýltutulmasýnýn milliyetçi içeriðini anlamak için önemlibir katký. Kitabýn baþýnda, 2005 Mart'ýndaMersin'deki Newroz kutlamalarý sýrasýnda yaþananbayrak olayýndan sonra baþlayan bayrak hezeyanýnýve linç atmosferini, hýrsýzlarýn nasýl kullandýðýanlatýlýyor. Bir iþerini soyan hýrsýzlar, arabanýn önüneTürk bayraðý asarak hiçbir polise takýlmadanBozüyük'ten Eskiþehir'e kadar rahat rahat gelmiþler.

Milliyetçiði kullanan baþka bazý fikir soyguncularý,Nobel'den Fransýz yasasýna kadar, Kürt hareketinineleþtirisinden sabetaycýlýk saçmalýklarýna kadar,kemalizmden 301 savunuculuðuna kadar, soldanyurtseverliðe kadar, sosyal demokratlýktan kýzýlelmacýlýða kadar, "rahat rahat" geldiler. Çünkü TanýlBora'nýn, kitapta net bir biçimde anlattýðý gibi mil-liyetçilik sadece basit bir manipülasyon aracý deðil.Tanýl Bora milliyetçiliði þu zemine oturtuyor:"Türkiye kapitalizminin ve modernleþmesinin bilinen'lümpen' karakteri, Türkiye toplumunda bu krizinbilhassa aðýr yaþanmasýna yol açýyor. Her þeydenönce, kitleselleþen ve geleneksel koruma-kollamamekanizmalarýný da yitiren büyük bir yoksulluk var.Bunun ötesinde, toplumsal ve ekonomik perspektifsi-zlik, 'deðer' kaybý büyüyor. Dünyayý ve kendini açýk-lamaya, anlamlandýrmaya dönük ezberler bozuluyor.Böyle bir zamanda, milliyetçilik, belki en dayanýklýezberdir."

"Medeniyet kaybý", bu ezeberin kolaycýlýðýna teslimolmanýn solda moda olduðu bu politik zamanda, bumodayý sorgulayan, keskin bir biçimde eleþtiren,solla milliyetçiliði baðdaþtýrma çabalarýnýn da alttanalta medeniyet kaybýnýn baþka bir yansýmasýolduðunu anlatan çok iyi bir kitap.

ÞÞeennooll DDEEMMÝÝRR

Medeniyet kaybý/Milliyetçilik ve Faþizm Üzerine yazýlarTanýl Bora

Birikim Yayýnlarý, 1. Baský 2006, Ýstanbul

KÝTAP Medeniyet kaybý

Sol ve milliyetçilikbaðdaþmaz

KKeenn LLooaacchh

Her hafta Salý günlerisaat 19.00’da toplanýyor

Mithatpaþa Cd.No: 34/F, Kat: 4, No: 23

Kýzýlay0535 - 514 11 73

DSÝP - Ankara

sayý: 262 sosyalist iþçi 11

AAþþaaððýýddaannssoossyyaalliizzmm

-Kapitalist toplumda tüm zenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum, iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarýnakolektif olarak el koyup üretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

RReeffoorrmm ddeeððiill,, ddeevvrriimm-Ýçinde yaþadýðýmýz sistem reformlarla köklü bir þekilde

deðiþtirilemez, düzeltilemez.-Bu düzenin kurumlarý iþçi sýnýfý tarafýndan ele geçirilip

kullanýlamaz. Kapitalist devletin tüm kurumlarý iþçi sýnýfýnakarþý sermaye sahiplerini, egemen sýnýfý korumak için oluþ-turulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konseylerinin ve iþçi milislerinin üzerindeyükselen tamamen farklý bir devlet gereklidir.

-Bu sistemi sadece iþçi sýnýfýnýn yýðýnsal eylemi devirebilir.-Sosyalizm için mücadele dünya çapýnda bir mücadelenin

parçasýdýr. Sosyalistler baþka ülkelerin iþçileri ile daimadayanýþma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýn tam bir sosyal, ekonomik ve politikeþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýn cinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baský altýna alýnmalarýna karþý çýkarlar.

EEnntteerrnnaassyyoonnaalliizzmm-Sosyalistler, bir ülkenin iþçilerinin diðer ülkelerin iþçileri

ile karþý karþýya gelmesine neden olan her þeye karþý çýkar-lar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða ve emperya-lizme karþýdýrlar. Bütünhalklarýn kendi kaderlerini tayin hakkýný savunurlar.

-Sosyalistler bütün haklý ulusal kurtuluþ hareketlerinidesteklerler.

-Rusya deneyi göstermiþtir ki, sosyalizm tek bir ülkedeizole olarak yaþayamaz. Rusya, Çin, Doðu Avrupa ve Kübasosyalist deðil, devlet kapita-listidir.

-Sosyalistler bu ülkelerde iþçi sýnýfýnýn iktidardaki bü-rokratik egemen sýnýfa kar-þý mücadelesini destekler.

DDeevvrriimmccii ppaarrttii-Sosyalizmin gerçekleþebilmesi için, iþçi sýnýfýnýn en mili-

tan, en mücadeleci kesimi devrimci sosyalist bir partideörgütlenmelidir. Böylesi bir parti iþçi sýnýfýnýn yýðýnsal örgüt-leri ve hareketi içindeki çalýþma ile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içinde diðer iþçilere reformizmin iþçisýnýfýnýn çýkarlarýna aykýrý olduðunu kanýtlamalýdýr.

-Bu fikirlere katýlan herkesi devrimci bir sosyalist iþçi par-tisinin inþasý çalýþmasýna omuz vermeye çaðýrýyoruz.

ssoossyyaalliisstt iiþþççii nnee ssaavvuunnuuyyoorr??

AAnnkkaarraaMithatpaþa Cd. No: 34/F, Kat: 4, No: 23 - Kýzýlay00553355 - 551144 1111 7733

KKaaddýýkkööyyNail Bey Sk. Ýbrahim Aðaoðlu Ýþhaný, No: 9-11, Kat: 3 -Bahariye - Kadýköy00553366 - 663377 8811 9999

BBeeyyooððlluuÝstiklal Cd. Büyükparmakkapý Sk. Hayat Apt. Kat: 4 -Beyoðlu00553366 - 225599 7733 6644

ÝÝzzmmiirr3. Beyler, Yaparsoy Ýþhaný, No: 31, Kat: 4, No: 403, Konak00553377 - 662244 4499 0088

Akhisar: 0544 - 515 62 59Bursa: 0535 - 422 39 65Denizli: 0543 - 476 27 88Ýzmit: 0537 - 940 58 95Kütahya: 0544 - 515 62 59

Ayrýntýlý bilgi için: 0536 - 335 10 19

ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti.Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: VolkanAkyýldýrým Adres: Ýstiklal Cad.,Büyükparmakkapý Sok.,

8/10, Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön MatbaasýYerel süreli yayýn, iki haftada bir yayýnlanýr

wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

DSÝP bürolarý

Her hafta Salý günlerisaat 19.00’da toplanýyor

Nail Bey Sk. Ýbrahim AðaoðluÝþhaný, No: 9-11, Kat: 3

Bahariye - Kadýköy0536 - 637 81 99

DSÝP - Kadýköy

Her hafta Perþembe günlerisaat 19.00’da toplanýyor

KarakediÝstiklal Cd. Büyükparmakkapý Sk.

Hayat Apt. Kat: 4 -Beyoðlu0536 - 259 73 64

DSÝP - Beyoðlu

Her hafta Pazartesi günlerisaat 19.00’da toplanýyor

3. Beyler, Yaparsoy Ýþhaný, No: 31,Kat: 4, No: 403

Konak0537 - 624 49 08

DSÝP - Ýzmir

KüreselEylem GrubuÝÝZZMMÝÝRR KKEEGGHer hafta Perþembe gün-leri YYaakkýýnn KKiittaabbeevvii’ndesaat 18.30’da toplanýyor.

ODTÜ BAKODTÜ’de bir BAK klübü

kurmak için yeni adýmlaratýlýyor. Þimdi bir öðretimüyesi ile anlaþýldý.

Kasým'ýn ikinci yarýsýndasöyleþi þeklinde birODTÜBAK toplantýsýyapýlmasýna karar verildi.Toplantý büyük olasýlýklaKültür KongreMerkezi’nda yapýlacak.

Ayrýca sinevizyon göster-imleri için 6-13 Kasým haf-tasý içerisinde bir etkinlikyapýlacak.

BAK'ýn yanýnda KEG(Küresel Eylem Grubu) veÝstanbul'daki 4 Kasýmeylemi de konuþuldu.Toplantýdaki herkes 4Kasým eylemine olumlutepki verdi.

30 Ekim’de alternatifenerji ve nükleer santrallerkonusunda bir sunum ola-cak. O hafta içerisinde deokul içinde çalýþmalarbaþlýyor.

GSS'ye karþýmücadele

Ýzmir'de aile hekimliði vegenel saðlýk sigortasýnakarþý mücadele Kasýmayýndan itibarenhýzlanacak.

Saðlýk ve sosyal hizmetemekçileri sendikasýnýnçaðrýsýyla oluþturulansaðlýk platformu 2Kasým'da Düzce veEskiþehir'de yaþananlarýnanlatýlacaðý, sonrasýndakatýlan saðlýk çalýþanlarýnýntartýþmalarýyla devam ede-cek geniþ katýlýmlý birtoplantý ile mücadelesürecini ilan edecek.

26 Kasým tarihindeÝzmir'de bölgesel bir mit-ing planlanýyor. Aralýkayýnýn hemen baþýnda dabir günlük iþ býrakma eyle-mi gerçekleþtirilecek.

Ýzmir'de mücadele süreci-ni inþa etmek için Ýzmir'lisaðlýk çalýþanlarýnýn hýzlaçalýþmalara baþlayacaðýçok açýk. Ancak bumücadelenin Ýzmir'le yadasaðlýk çalýþanlarýyla sýnýrlýkalmasý mücadeleninkazanýlmasýnýn önündekien büyük eksiðimiz olarakduruyor.

Bu eksiðin giderilmesiiçin GSS'ye karþý mücade-lenin hýzla saðlýk çalýþanýolmayanlarýn arasýna vetüm Türkiye'ye yayýlmasýgerekiyor.

ÝZMÝR-Küresel Barýþ veAdalet Koalisyonu, 12Ekim’de Kýbrýs ÞehitleriCaddesi giriþindeLübnan'a asker gönder-ilmesine karþý eylemdüzenledi. Basýn açýkla-masý ile baþlayýp çeþitli slo-ganlarla devam edeneylem bir saat kadar sürdü.

Katýlýmýn beklenendenfazla olmasý halkýn büyük

çoðunluðunun Ýsrail'idesteklemediðini gösterdi.Ýsrail, Lübnan'ý bombalarlayakýp yýkarken, çoðuçocuk binlerce insanöldürülüp yüz bin-lercesinin evleri Ýsrail bom-balarý ile yýkýlýrken Ýsrail'idurdurmaya yönelik hiçbir adým atmayanlarýn,þimdi saldýrgan ve iþgalciÝsrail'e güvenlik saðlamak

üzere Lübnan topraklarýnaasker gönderilmesininutanç verici olduðu vurgu-lanýrken, eylem þu sözlerlesona erdi:

Lübnan'a asker gönder-ilmesin,

Irak'ta iþgale son,Filistin'e özgürlük,Ýran'a dokunma,Ýncirlik kapatýlsýn.

EEzzggii DDeenniizz AALLPPAANN

Ýzmir KEGkuruldu

ÝZMÝR Küresel EylemGrubu, ilk buluþmasýný 11Ekim Çarþamba günüKarþýyaka Ege SanatMerkezi'nde düzenledi.Tuncay Karaçorlu'nunkonuþmacý olduðu etkin-liðin konusu 'Doðal veKültürel Yaþam Alanlarý veDünya Barýþý' idi.

17 kiþinin katýldýðýtoplantý yaklaþýk bir buçuksaat sürdü, sonucunda butoplantýnýn her haftagerçekleþtirilmesi veKarþýyaka merkezli birKüresel Eylem Grubukurulmasý kararý alýndý.

EEzzggii DDeenniizz AALLPPAANN

SON SÖZ4 Kasým’da Küresel

Ýklim yürüyüþü var. Birilk deðil ama küreselýsýnmaya karþý önemlibir adým olacak. Þimdibütün gücümüzle buyürüyüþün büyük olmasýiçin çalýþmalýyýz.

Küresel ýsýnma yarýnýndeðil günümüzünsorunu.

4 Kasým’dan sonraÝzmir’de 26 Kasým’daGenel Saðlýk Sigortasý’nave Aile Hekimliðinekarþý miting var. Onun

daha büyük olmasý içinçalýþacaðýz. AileHekimliði uygulamasýnýdurdurabiliriz.

Bu arada Ankara’da 13Aralýk tarihleri arasýndaAntikapitalist Forumvar. AntikapitalistForum’da 8 toplantý var.hepsi kapitalizmi teþhireden tartýþmalar yaþaya-caðýz. Tüm kampa-nyalarda birlikteçalýþtýðýmýz aktivistlerinAnkara AntikapitalistForumu’n a katýlmasýiçin çalýþmalýyýz.

Kýsacasý daha fazlaaktivizm

KKAADDIIKKÖÖYY BBAAKKHer hafta Çarþamba gün-leri KKaaddýýkkööyy’’ddee EEððiittiimmSSeenn 22 nnoolluu ÞÞuubbee’’de saat19.00’da toplanýyor.

BBEEYYOOÐÐLLUU BBAAKKHer hafta Salý günleriÝstiklal Cad,Büyükparmakkapý Sok.Hayat Apt’da KKaarraakkeeddii’desaat 19.30’da toplanýyor.

ÜÜSSKKÜÜDDAARR BBAAKKHer hafta Salý günleriAAllttuunniizzaaddee mmuuhhttaarrllýýððýýndasaat 20.00’de toplanýyor.

BAK KÜRESEL

Edirne BAK’ýn 19 Ekimakþamý düzenlediði'Savaþ Karþýtý HareketinGeleceði' konulu toplan-tý, beklenenin çoküzerinde katýlýmla, canlýve tartýþmalý geçti.Katýlanlar arasýndayirmi kadar TrakyaÜniversitesi öðrencisi,on küsur liseli veEðitim-Sen üyelerinin debulunduðu toplantýda,dünyada savaþ karþýt-larýnýn önündeki iþler,Amerikan emperyal-izminin Afganistan, Irakve Lübnan'da yenilgiylekarþý karþýya olduðu, buülkelerde yara alanAmerika'nýn Irak'tankolayca çekilmeyeceðive çok büyük olasýlýklaÝran'a saldýracaðý

konuþuldu. Tartýþmasýrasýnda, Türkiye veIrak'ta Kürt hareketinindurumundan Ýran'a birsaldýrýnýn engellenmesiiçin neler yapýlabile-ceðine kadar pek çokkonu gündeme geldi.

Üç yýldýr Edirne'de çokaralýklý olarak yapýlanBAK toplantýlarýnýnbundan sonra haftadabir veya ayda bir düzen-li hale getirilmesi,önümüzdeki ay ünlükonuþmacýlarla büyükbir toplantý daha düzen-lenmesi, üniversitedetüm zorluklara raðmenbir Barýþ ve AdaletTopluluðu kurulmayaçalýþýlmasý toplantýnýnsonunda alýnan kararlararasýndaydý.

Lübnan’a asker gönderilmesin

EEddiirrnnee BBAAKK ttooppllaannttýýssýý

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 26228 Ekim 2006

1.50 YTL

DÜNYA TEHDÝTALTINDA

KKüürreesseell ýýssýýnnmmaa iinnssaannllýýððýýnnöönnüünnddee eenn cciiddddii tteehhlliikkeelleerr-ddeenn bbiirriissii oollaarraakk dduurrmmaakkttaa..DDüünnyyaa aattmmoossffeerrii kkaappiittaalliissttssiisstteemm ttaarraaffýýnnddaann hheerr ggüünnddaahhaa ffaazzllaa sseerraa ggaazzýý iilleeddoolldduurruulluuyyoorr.. SSoonnuuççttaaddüünnyyaa ýýssýýnnýýyyoorr vvee bbüüyyüükk aallaaffeettlleerr yyaaþþaannýýyyoorr..

EEððeerr öönnlleemm aallýýnnmmaazzssaaddüünnyyaayyýý ççookk ddaahhaa kkaarraannllýýkkggüünnlleerr bbeekklliiyyoorr..

BBuuzzllaarr eerriiyyoorrDDeenniizz sseevviiyyeessii yyüükksseelliiyyoorrSSaayyýýssýýzz kkeenntt ssuullaarr aallttýýnnddaa

kkaallaabbiilliirrDDaahhaa ççookk bbuuzz eerriirrssee ddeenniizz

sseevviiyyeessii ddaahhaa ççookk aarrttaarr vveessaaddeeccee kkeennttlleerr ddeeððiill,, üüllkkeelleerrssuullaarr aallttýýnnddaa kkaallmmaayyaabbaaþþllaayyaabbiilliirr..

DDeenniizz ssuuyyuu ssýýccaakkllýýððýý aarrtt-ttýýkkççaa bbüüyyüükk ffýýrrttýýnnaallaarrççooððaallýýyyoorr vvee þþiiddddeettlleerriiaarrttýýyyoorr..

SSeelllleerriinn ssaayyýýssýý vvee þþiiddddeettiiççooððaallýýyyoorr

SSuussuusszzlluukk ssoorruunnuu bbaaþþllaaddýýddaahhaa ddaa ggeelliiþþeebbiilliirr..

KKaarraallaarrddaa bbuuzzllaarr eerriiddiikkççeessuussuuzzlluukk vvee sseelllleerr aayynnýýaannddaa ççookk ddaahhaa bbüüyyüükk bbrriiaaffeett oollaarraakk oorrttaayyaa ççýýkkaaccaakk

TTaarrýýmm aallaannllaarrýý ddaarraallýýyyoorrBBööcceekklleerr,, bbiittkkiilleerr vvee hhaayy-

vvaannllaarr yyeerr ddeeððiiþþttiirriiyyoorrBBüüttüünn bbuunnllaarrýý ssoonnuuccuu

oollaarraakk kkuurraakkllýýkk vvee ssoonnuuççttaaaaççllýýkk aarrttýýyyoorr

KKüürreesseell ýýssýýnnmmaa aarrttttýýkkççaaaaççllýýkk ççookk bbüüyyüükk tteehhddiitthhaalliinnee ggeelleecceekk

IIssýýnnmmaa vvee ssoonnuuççllaarrýýnneeddeenniiyyllee iinnssaannllaarr ddaa ggööççeeddiiyyoorr

BBüüttüünn bbuunnllaarrddaann eenn ççookkyyookkssuullllaarr eettkkiilleenniiyyoorr..

KKüürreesseellIIssýýnnmmaayyýýDDuurrdduurruunn

TTüürrkkiiyyeeKKyyoottoo

AAnnllaaþþmmaassýýnnýýÝÝmmzzaallaassýýnn

4KKAASSIIMM

KKAADDIIKKÖÖYYHaydarpaþa garý önü

saat: 12.00

KKüürreesseell ýýssýýnnmmaannýýnn ssoorruummlluussuu kkaappiittaall-iizzmm..

KKaappiittaalliisstt kkâârr hhýýrrssýý,, rreekkaabbeett vvee sseerrmmaayyeebbiirriikkiimmii ddüünnyyaayyýý bbüüyyüükk bbiirr ffeellaakkeetteessüürrüükkllüüyyoorr.. BBuu yyaarrýýnnýýnn ssoorruunnuu ddeeððiill ççookkggüünncceell bbiirr ssoorruunn

KKaappiittaalliizzmm eenneerrjjii kkaayynnaakkllaarrýý iiççiinnççýýkkaarrddýýððýý ssaavvaaþþllaarrllaa ddüünnyyaayyýý bbiirr mmeezzbbaa-hhaayyaa ççeevviirriirrkkeenn ddiiððeerr yyaannddaann ddaa kkuull-llaannddýýððýý vvee kkuullllaannýýllmmaassýýnnýý tteeþþvviikk eettttiiððiiffoossiill yyaakkýýttllaarrýý iillee ddüünnyyaa aattmmoossffeerriinnii kkaarr-bboonnddiiookkssiitt iillee ddoolldduurruuyyoorr..

DDüünnyyaannýýnn eenn bbüüyyüükk 110000 þþiirrkkeettii iiççiinnddeeeenneerrjjii,, ppeettrrooll vvee oottoommoobbiill þþiirrkkeettlleerrii ççookköönneemmllii bbiirr yyeerree ssaahhiipp.. DDüünnyyaayyýý bbuu þþiirr-

kkeettlleerr yyöönneettiiyyoorr bbuu nneeddeennllee ddee ddüünnyyaannýýnnýýssýýnnmmaassýýnnddaann ddaa aassýýll oollaarraakk oonnllaarr ssoorruumm-lluu..

DDüünnyyaannýýnn eenn bbüüyyüükk vvee ggüüççllüü üüllkkeessiiAABBDD’’nniinn yyöönneettiicciilleerriinniinn ççooððuu aayynnýýzzaammaannddaa ppeettrrooll vvee eenneerrjjii þþiirrkkeettlleerriinniinn ddeeyyöönneettiicciissii.. BBuu nneeddeennllee ssaavvaaþþ ççýýkkaarrýýyyoorrllaarr..BBuu nneeddeennllee kküürreesseell ýýssýýnnmmaannýýnn vvaarrllýýððýýnnýýbbiillee kkaabbuull eettmmiiyyoorrllaarr..

BBuu ssiisstteemmddeenn kkuurrttuullmmaaddaann,, yyaannii kkaappii-ttaalliizzmmii yyýýkkmmaaddaann kküürreesseell ýýssýýnnmmaayyaa kkaallýýccýýbbiirr ççöözzüümm bb uullmmaakk mmüümmkküünn ddeeððiill..

BBuu nneeddeennllee kküürreesseell ýýssýýnnmmaayyaa kkaarrþþýýmmüüccaaddeellee eettmmeekk iisstteeyyeenn hheerrkkeessii aannttiikkaappiittaalliisstt mmüüccaaddeelleeyyee ççaaððýýrrýýyyoorruuzz..