kur’an-ı kerim sözlüğü dictionary of the holy quran€¦ · - kelimeler, kur’an-ı...

499
Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran ﻗـﺎﻣﻮس اﻟﻘﺮ آ ن اﻟﻜﺮﻳﻢ اﺣﻤﺪ ﺳﺪاد اوﺳﺘﻮن- ١٤٣٨ 2017

Upload: others

Post on 25-Mar-2021

13 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

Kur’an-ı Kerim Sözlüğü

Dictionary of the Holy Quran

ن الكريمآقـاموس القر

احمد سداد اوستون - ١٤٣٨ 2017

Page 2: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

i

بسم الله لرحمن الرحيم

Takdim

Bu sözlükte Kur’an-ı Kerim’de geçen kelimelerin tamamına yakını Kur’an’da kullanıldıkları biçimleriyle yer almaktadır. Kelimelerin manaları hem köklerine hem de ayetlerde aldıkları anlamlara göre düzenlenmiştir. Sözlüğün özellikleri aşağıda açıklandığı gibidir: - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu zaman dikkate alınmamıştır. - Sözlük, Arapça harf sırasında düzenlenmiştir. - Kitabın genel düzeni soldan sağa şeklindedir. - Bazı hallerde aynı kelimenin değişik yazılışları yan yana verilmiştir. - Açıklamaların anlamı şöyledir:

Đngilizce Anlam Türkçe Anlam Fiil Kalıbı Kök Harfler Kelime

He has mercy Merhamet eder 1 يرحم رحم - Fiillerin mansub ve meczum halleri “yapması, etmesi” şeklinde ifade edilmiştir. Bu

kelimelerin anlamları başlarına gelen ( لن، لم، إن لا، أن، ) gibi harflerle tamamlanır. Mesela:

Yapmanız تفعلوا Sizin yapmanız için تفعلواان Yapmayacaksınız تفعلوالن Yapmadınız تفعلوالم Yapmayın تفعلوالا Eğer yaparsanız تفعلوا ان

Aranan kelimenin bulunamaması halinde aşağıdaki değişiklikleri yaparak yeniden arayın:

- Kelimenin başında yer alan bağlaçları ve benzeri harfleri (و، ف، ل) çıkarın, - Kelimenin sonunda bulunan zamirleri (ه، ها، هم، كم) çıkarın, - Kelimenin başında ve sonunda bulunun te’kid harflerini ( ل، ن) çıkarın.

Buna rağmen bulunmayan kelimeler olursa kelimenin ortasında veya sonunda geçen (ي ) veya ( ى) harflerinin yerine (ا ) elif harfi koyarak veya bunun tersini yaparak tekrar arayın. Gerekirse (ا ) elif ve (ء ) hemze harflerini birbiriyle değiştirerek arama yapın.

Kullanılan kısaltmalar:

Dş: Dişil (Müennes)

Çğ: Çoğul

Tesbit ettiğiniz hataları, eksiklikleri, fazlalıkları aşağıdaki posta adresine bildirin: [email protected]

Tevfik Allah’tandır.

Telif Hakkı © Copyright: Ahmet Sedat Üstün, 2011

Page 3: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

ii

بسم الله لرحمن الرحيمPreface

This dictionary covers almost all of the words used in Quran in the form they are used. Meanings of the words are arranged both according to their roots and the way they are used in Quran.

The features of this dictionary are as follows:

- Words are given in the form they are used in Quran. - The signs (declensions) of the last letters of the words are not usually taken into

consideration. - Words are listed in alphabetical order in Arabic. - In general, present tenses of the verbs are given together with their past tenses. - Singular nouns are given with their broken plurals. - In some cases, masculine and feminine forms of nouns are given together. - In some cases, different spellings of one word are given together. - Meanings of the columns are as follows:

English Meaning Turkish Meaning Verb From Root Letters Word

He has mercy Merhamet eder 1 يرحم رحم - For verbs’ (منصوب) and (مجرور) forms, the meaning is given as “That he does, that you

do”. The meanings of such verbs are completed with letters such as ( لن، لم، إن لا، أن، ) in front of them. For example:

That you (pl) do تفعلوا For you (pl) to do تفعلواان You (pl) will not do تفعلوالن You (pl) did not do تفعلوالم Do not do (imp, pl) فعلوات لا If you do تفعلواان

If the searched word is not found, make the following changes and search again:

- Delete the particles and similar letters (و، ف، ل) at the beginning of the word,

- Delete the pronouns (ه، ها، هم، كم) at the end of the word,

- Delete the emphasis letters at the beginning (ل) and at the end ( ن) of the word.

If it is still not found, replace the letters (ي) and (ى) with (ا) or vice versa and search again.

Abbreviations used in the dictionary:

Fm : Feminine Pl : Plural Imp : Imperative

Please send your comments and correction suggestions to: [email protected]

Success is from Allah.

© Copyright: Ahmet Sedat Üstün, 2011

Page 4: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

iii

Kaynaklar / Bibliography

1. A Dictionary of Modern Written Arabic, Hans Wehr

2. The Dictionary of the Holy Quran, Malik Gulam Farid

3. The Easy Dictionary of the Qur'an, Shaikh AbdulKarim Parekh

4. Explanatory Dictionary of the Holy Quran

5. www.openburhan.com

6. www.corpusquran.com

7. www.hasenat.com

Page 5: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

iv

Fiil Kalıpları / Verb Forms

الالالال المضارع المضارع المضارع المضارع الماضيالماضيالماضيالماضي رقم رقم رقم رقم ا ا ا المفعول المفعول المفعول المفعول اسم اسم اسم اسم الفاعل الفاعل الفاعل الفاعل اسم اسم اسم اسم المصدر المصدر المصدر المصدر مر مر مر مر اKalıp Geçmiş Zaman Geniş Zaman Emir Mastar Đsmi Fail Đsmi Mef'ul

Form Past Present Imperative Noun Active

Participle Passive

Participle

مفعول فاعل فعل افعل يفعل فعل 1 مفعول فاعل فعل افعل يفعل فعل 1 مفعول فاعل فعل افعل يفعل فعل 1 مفعول فاعل فعل افعل يفعل فعل 1 مفعول ل فاع فعل افعل يفعل فعل 1 مفعول فاعل فعل افعل يفعل فعل 1ل 2 ل فع* ل يفع+ ل تفعيل/تفعلة فع+ ل مفع+ مفع* مفاعل مفاعل فعال/مفاعلة فاعل يفاعل فاعل 3 مفعل مفعل فعال ا فعل ا يفعل فعل ا 4ل 5 ل تفع* ل يتفع* ل تفع* ل تفع/ ل متفع+ متفع* متفاعل متفاعل تفاعل تفاعل يتفاعل تفاعل 6 - منفعل انفعال انفعل ينفعل انفعل 7 مفتعل مفتعل افتعال افتعل يفتعل افتعل 8 - مفعل5 افعلال افعل* يفعل/ افعل* 9

مستفعل مستفعل استفعال استفعل يستفعل استفعل 10

Page 6: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

v

Şahıs Zamirleri / Personal Prononuns Ona, onu, onun Him, his ه - ه O (er) He هو

O ikisine, o ikisini, o هما O ikisi (er) Those two (ml) هماikisinin Them, their (dual, ml)

Onlara, onları onların Them, their هم -هم Onlar (er) They (ml) هم

Ona, onu, onun (dş) Her ها O (dş) She هي

O ikisine, o ikisini, o هما O ikisi (dş) Those two (fm) هما ikisinin (dş) Them, their (dual, fm)

Onlara, onları onların هن* Onlar (dş) They (fm) هن* (dş) Them, their (fm)

Sana, seni, senin You, your (sg, ml) ك Sen (er) You (sg) نت ا

,Siz ikinize, siz ikinizi كما Siz ikiniz (er) You two (ml) انتماsiz ikinizin You, your (dual, ml)

Size, sizi, sizin You, your (pl, ml) كم Siz (er) You (pl, ml) نتم ا

Sana, seni, senin (dş) You, your (sg, fm) ك Sen (dş) You (sg, fm) نت ا

,Siz ikinize, siz ikinizi كما Siz ikiniz (dş) You two (fm) انتماsiz ikinizin (dş) You, your (dual, fm)

Size, sizi, sizin (dş) You, your (pl, fm) كن* Siz (dş) You (pl, fm) انتن*

Bana, beni, benim Me, my ني-ي Ben I نا ا

Bize, bizi, bizim Us, our نا Biz We نحن

er: eril dş: dişil

sg: singular pl: plural

ml: male fm: female

Page 7: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

vi

Harfler / Prepositions Türkçe English Türkçe English

den başka Other than- غير Olduğu zaman When (past) ذ ا

Đçinde In فى Olacağı zaman When (present) ذاا

* ا Önce Before قبل den başka Other than- لا

Gerçekten Indeed قد Ki o Who, whom ال*ذى

Gibi Like ـك e, -a, doğru To, towards- لىا

Her, hep All, every كل/ Yoksa Or م ا

اا * e gelince As for- م* Hayır No كلا

,Eğer, değil ن ا gerçekten

If, not, indeed Her ne zaman Whenever كل*ما

Nasıl How كيف Gerçekten Indeed ن ا

Đçin For, to ل Ki, olması için So that ن* ا -ن ا

Değil, yok Not, no لا Ki That ان*ما

Yanında, katında At, with لدن Ancak Only ن*ما ا

Fakat But لكن Veya Or و ا

Ola ki So that لعل* Nerede Where اين

Gerçekten Surely لقد Đle, -den dolayı By, for, with ب

Olmadı Did not لم Sonra After بعد

ا Hayır No بل duğu zaman When- لم*

Olmayacak Will not لن den dolayı For that reason- بما

Eğer (geçmiş) If (past) لو Arasında Between بين

Sonra Then ثم* Ne, değil, o şey ما

ki What, not, that

Beraber With مع Oluncaya kadar So that, until حت*ى

Kim, ki o Who, whom من den başka Other than- دون

den, bazı, hiç From, some, any- من Şu, o That ذلك

Bu This هذا Sahibi Owner ذو

(question letter) (soru harfi) ا - هل Üzerine On على

Ve And و den, hakkında From, about- عن

Ey O يا Katında At عند

Page 8: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

1

ا

(Interrogative particle; question prefix)

- mi? mı? ا –ء أ Did you (pl) become sure Emin mi oldunuz 1 ء امنتم أمن Do I take, accept? Edinir miyim 8 ءات*خذ أخذ Are lords? Rabler mi? ءارباب ربب Do I prostrate? Secde eder miyim 1 ءاسجد سجد Did you (pl) submit, become Muslim?

Teslim oldunuz mu, Müslüman oldunuz mu 4 ءاسلمتم سلم

Did you (pl) get scared? Korktunuz mu 4 ءاشفقتم شفق Do I become grateful? Şükreder miyim 1 ءاشكر شكر Foreign? Yabancı mı اعجمي5 ء عجم Did you acknowledge, accept?

Kabul ettiniz mi 4 ءاقررتم قرر Do I give birth? Doğurur muyum 1 ءالد ولد Was it thrown? Atıldı mı 4 ءالقى لقي Allah? Allah mı لل*ه ءا ألله Is a deity? Bir ilah mı ءاله أله Are our gods? Đlahlarımız mı لهتناا ء أله Did you become sure? Emin mi oldunuz 1 ءامنتم أمن You? Sen mi نت ءا You (pl)? Siz mi نتم ءا Did you warn them Onları uyardın mı ءانذرتهم نذر It was thrown, given Atıldı, verildi 4 ءلقي لقي I inform you Size haber veririm 2 ئكمان -ئكم ؤنب+ نبأ ب+Surely you Şüphesiz sen ان*ك - ئن*ك Surely you (pl) Şüphesiz siz ان*كم - ئن*كم Go, come, bring, give Git, gel, getir, ver 1 ائت أتي To swear Yemin etti 8 تليا ي -ائتلي ألى To consult together Đstişare etti 8 تمر ا ي - ائتمر أمر Consult together (imp, pl) Birbirinize emredin 8 ائتمروا أمر Trustee Güvenilen 8 اؤتمن أمن Come to us, bring to us Bize gel, getir 1 ائتنا أتي

Page 9: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

2

Bring us (imp) Bize getir 1 ائتنا بـ أتي Come (imp, pl) Gelin 1 ائتوا أتي Bring (imp, pl) Getirin 1 ائتوا بـ أتي Come (imp, pl) to us Bize getirin 1 ائتونا أتي Come (imp, pl) to me Bana gelin 1 ائتوني أتي Come (imp, dual) Gelin, gidin (ikil) 1 ائتيا أتي Go to him (imp, dual) Ona gidin (ikil) 1 ائتياه أتي Is it then? O zaman mı ءاذا - ائذا Permit (imp) Đzin ver 1 ائذن أذن Leaders Önderler, imamlar ة أمم ائم*If it happens? Eğer olursa mı ائن Really? Gerçekten mi *ائن Are we really? Gerçekten biz mi اءن*ا -ائن*ا Shall I inform you? Size haber vereyim mi 2 ئكم نبأ اؤنب+Was it revealed, sent down? Đndirildi mi 4 اءنزل نزل Are you really? Gerçekten sen mi ائن*ك Are you (pl) really? Gerçekten siz mi ائن*كم Come, bring (imp) Gel, getir 1 ت ا ا أتي Order (imp, pl) each other, enjoin Birbirinize emredin, danışın 8 تمرواا ا أمر Come (imp) to us Bize gel 1 تناا ا أتي Bring (imp) to us Bize getir 1 تنا بـا ا أتي Is it then? O zaman mı ااذا Is it a libel? Đftira mı ائفكا -اافكا أفك Father Baba, ata ابا - اب أبو Grass, pasture Ot, mera ا أببaاب Fathers, forefathers Babalar, atalar, cedler باء ا أبو Your forefathers Ataların بائك ا أبو Your (pl) fathers, forefathers Atalarınız بائكما - باؤكم ا -باءكم ا أبو Our fathers, forefathers Atalarımız بائناا -باؤنا ا -باءنا ا أبو Their fathers, forefathers Onların ataları بائهما -باءهم ا - باؤهم ا أبو Their (fm, pl) fathers Babaları (dş) ئهن* اب ا أبو

Page 10: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

3

My forefathers Atalarım ئياب ا أبو Swarms / flocks (birds) Sürüler halinde ابابيل لأب Goblets, jugs Đbrikler, sürahiler اباريق برق Your (pl) father Babanız, atanız اباكم أبو To Allah? In Allah? Allah’a mı ابالل*ه ألله To make himself clear Açıkladı 4 يبين - ابان بين Our father Atamız, babamız ابانا أبو His father Onun babası اباه أبو Their father Onların babası اباهم أبو O my father! Babacığım ابت أبو To be sad, to be grieved Üzüldü 8 يبتئس - ابتئس بأس To invent, to originate Đcat etti, uydurdu, yarattı 8 يبتدع - ابتدع بدع They invented it Onu uydurdular 8 ابتدعوها بدع Cut off, one without posterity Soyu kesik ابتر بتر Seek (imp) Ara, yol tut 8 ابتغ بغى Seeking, desiring Arama, isteme 8 ابتغاء بغى Your seeking Đstemeniz 8 ابتغاؤكم بغى Seek (imp, pl) Arayın 8 ابتغوا بغى They sought, desired Aradılar, istediler 8 ابتغوا -ابتغوا بغى I seek Ararım 8 ابتغي بغى To seek, desire Aradı, istedi 8 يبتغي - ابتغى بغى You sought Aradın 8 ابتغيت بغى He tested him Onu denedi 8 ابتلاه بغى Test, try (imp, pl) Deneyin, imtihan edin 8 ابتلوا بغى He was tested Đmtihan edildi 8 ي ابتل بغى To test, to try Denedi, sınadı 8 يبتلي - ابتلي بلى To pray Dua etti, niyaz etti 8 يبتهل -ابتهل بهل Seas Denizler ابحر بحر Always, ever, forever, eternal Ebediyen, sonsuza kadar ابدا أبد To create, start, initiate, invent

Yarattı, başlattı 4 يبدئ - ا ابد بدأ To show, reveal Gösterdi, açığa vurdu 4 يبدي -ابدي بدأ

Page 11: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

4

To change Değiştirdi 4 يبدل -ابدل بدل That I change it (him) Benim değiştirmem 2 له بدل ابد+I absolve, acquit Temize çıkarırım 2 ابر+ئ برأ I cure, heal Đyileştiririm 4 ابرئ برأ To heal Đyileştirdi 4 يبرئ - ابرئ برأ Righteous (pl) Đyiler ابرار ربر Abraham (pbuh) Đbrahim (AS) ابراهيم That I give up Benim durmam, dinlenmem 1 ابرح برح I cease / give up Dururum, dinlenirim 1 ابرح برح Leper Cüzzamlı ابرص برص To strengthen, make it firm, determine, settle

Güçlendirdi, belirledi, karar verdi

يبرم -ابرم برم 4They determined / settled Karar verdiler 4 ابرموا برم Was given to destruction Mahrum edildi 4 ابسل بسل Were given to destruction (pl) Mahrum edildiler 4 ابسلوا بسل To receive glad tidings Müjdelendi 4 يبشر -ابشر بشر Did you give me glad tidings? Bana müjde mi verdiniz 2 رتمونى بشر ابش*Receive glad tidings (imp, pl) Müjdelenin 4 ابشروا بشر Eyes Gözler ابصارا - ابصار بصر Your (pl) eyes Gözleriniz ابصاركم -ابصاركم بصر Our eyes Gözlerimiz ابصارنا بصر Her eyes, their eyes Onun gözleri (dş) رهاابصا بصر Their eye-sights, eyes Onların gözleri ابصارهم-ابصارهم- ابصارهم بصر Their (fm, pl) eye-sights, eyes Onların (dş) gözleri ابصارهن* بصر See (imp) Gör ابصر بصر To see, observe Gördü 4 يبصر - ابصر بصر We saw Gördük 4 ابصرنا بصر Observe them (imp) Onları gözet 4 ابصرهم بصر To invalidate, to make it vain, void

Boşa çıkardı, iptal etti 4 يبطل - ابطل بعث Did he send Gönderdi mi 1 ابعث بعث I will be raised Diriltilirim 1 ابعث بعث Raise, send (imp) Kaldır, gönder 1 ابعث بعث

Page 12: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

5

Send, appoint (imp, pl) Gönderin 1 ابعثوا بعث I seek, desire Ararım, isterim 1 ابغي بغي I seek for you Sizin için ararım 1 ابغيكم بغي To run away, flee Kaçtı 1 بق ا ي - ابق أبق To retain, leave unchanged Bıraktı, baki kıldı 4 يبقي -ابقي بقي More lasting Daha kalıcı, baki 4 ابقى بقي Morning, virgin Sabah, bakire ابكارا -ابكار بكر Mute, dumb Dilsiz ابكم بكم To make cry Ağlattı 4 يبكي - ابكي بكي Camel, cloud Deve, bulut ابل أبل To give up hope Ümit kesti 4 يبلس - ابلس بلس Swallow (fm, imp) Yut (dş) 1 ابلعي بلع That I reach Benim ulaşmam 1 ابلغ بلغ I reach Ulaşırım, erişim 1 ابلغ بلغ Make reach Ulaştır 1 ابلغ بلغ I announce, give notice Tebliğ ederim, ulaştırırım 2 ابل+غ بلغ To announce, give notice Tebliğ etti, bildirdi 4 يبلغ -ابلغ بلغ I announced, gave notice Tebliğ ettim 4 ابلغت بلغ I gave notice to you Size tebliğ ettim 4 ابلغتكم بلغ I give notice to you Size tebliğ ederim 4 ابل+غكم بلغ Announce (imp) it Onu ulaştır 4 ابلغه بلغ They announced, gave notice Tebliğ ettiler 4 ابلغوا بلغ To test, try Denedi, imtihan etti 4 يبلي - ابلي بلى Iblees, satan Đblis, şeytan ابليس Son Oğul ابن - ابن - ابن بني Son Oğul ابناء - ابن بني Wayfarers Yol oğlu, yolcu بيل بني ابن الس*Son of my mother Anamın oğlu ابن ام* بني Build (imp) for me Benim için bina et, inşa et 1 ىابن ل بني Son of Mary Meryem’in oğlu ابن مريم بني Sons Oğullar ابناء - ابناء - ابناؤا بني

Page 13: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

6

Your (pl) sons Oğullarınız ابنائكم -ابناءكم -ابناؤكم بني Our sons Oğullarımız ابنائنا -ابناءنا بني Their sons Onların oğulları ابناءهم بني Their (fm, pl) sons Onların (dş) oğulları ابنائهن* بني Daughter Kız, kız evlat ابنت -ابنة بني My daughters (dual) Kızlarım (ikil) ابنتي* بني Your son Senin oğlun ابنك بني His son Onun (er) oğlu ابنه يبن Her son Onun (dş) oğlu ابنها بني Build (imp, pl) Đnşa edin 1 ابنوا بنى My son Oğlum ابنى بني Two sons (dual) Đki oğlu (ikil) ابني بني Father Baba ابي - ابا - ابو أبو They rejected Reddettiler 1 اابو أبى Doors, gates Kapılar ابوابا -ابواب بوب Its (fm) gates Onu kapıları ابوابها - ابوابها بوب His parents Onun ana-babası, ebeveyni ابواه أبو Your (fm) father Senin (dş) baban ابوك أبو Our father Babamız ونااب أبو Their father Onların babası ابوهم أبو Their (dual) father O ikisinin babası ابوهما أبو Your parents Senin anan-baban, ebeveynin ابويك أبو Your (pl) parents

Sizin ana-babanız, ebeveyniniz ابويكم أبو

His parents Onun ana-babası, ebeveyni ابويه أبو Father, my father Baba, babam ابي أبو To reject, refuse Reddetti, kaçındı 1 بىا ي - ابى أبو White Beyaz ابيض بيض To become white Ağardı 9 يبيض/ - ابيض* بيض Became white (fm) Ağardı (dş) 9 ت ا بيض بيض*Your (pl) father Babanız ابيكم أبو They rejected (fm, pl) Reddettiler (dş) 1 ابين أبى

Page 14: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

7

I proclaim, make clear Beyan ederim 2 ابي+ن بأن Our father Babamız ابينا أبو His father Onun babası ابيه أبو Their father Onların babası ابيهم أبو That which comes, will come Gelen, gelecek 1 ت ا أتي Give (imp) Ver 4 ت ا أتي Come, give (imp) Gel, ver 1 ت ا أتي He came Geldi 1 اتا أتي He gave Verdi 4 تاا أتي Do you (pl) come? Gelir misiniz 1 تون ا ات أتي Do you take it (him)? Onu edinir misiniz 1 خذونه ا ات أخذ He came to you Sana geldi 1 اتاك أتي He gave you Sana verdi 4 تاك ا أتي He came to you (pl) Size geldi 1 اتاكم أتي He gave you (pl) Size verdi 4 تاكم ا أتي Do you enjoin, order? Emreder misiniz 1 مرون ا ات أمر He gave me Bana verdi 4 تاني ا - تانيا -تان ا أتي He came to us Bize geldi 1 اتانا أتي He gave us Bize verdi 4 تاناا أتي He gave him Ona (er) verdi 4 تاه ا أتي He came to her Ona (dş) geldi 1 تاهاا أتي He gave her (it) Ona (dş) verdi 4 تاهاا أتي He came to them Onlara geldi 1 اتاهم أتي He gave them Onlara verdi 4 تاهم ا أتي He gave them (dual) O ikisine verdi 4 تاهماا أتي Following, complying with Tabi olmak, uymak 8 ع ات+با تبع I follow Tabi olurum 8 ات*بع تبع Follow (imp) Tabi ol 8 ات*بع تبع To follow, comply with Takip etti, tabi oldu, uydu 8 يت*بع - ات*بع تبع To follow Takip etti 4 يتبؤ -اتبع تبع You followed Tabi oldun 8 ات*بعت تبع

Page 15: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

8

I followed Tabi oldum 8 ات*بعت تبع You (pl) followed Tabi oldunuz 8 ات*بعتم تبع You followed me Bana tabi oldun 8 ات*بعتنى تبع He followed them Onlara tabi oldu 8 ات*بعتهم تبع I follow you Sana tabi olurum 8 ات*بعك تبع He followed you Sana tabi oldu 8 ات*بعك تبع He followed you (dual) Siz ikinize tabi oldu 8 ات*بعكما تبع He followed me Bana tabi oldu 8 ات*بعن تبع We made them follow Ardı ardına getirdik 4 اتبعنا تبع We followed Tabi olduk 8 عناات*ب تبع We followed you (pl) Size tabi olduk 8 ات*بعناكم تبع We followed them Onlara tabi olduk 8 اتبعناهم تبع He followed me Bana tabi oldu 8 ات*بعنى تبع He followed him Onu takip etti 4 اتبعه تبع Let me follow him Ben ona tabi olayım 8 ات*بعه تبع Follow (imp) it (her) Ona uy 8 ات*بعها تبع He followed them Onları takip etti 4 اتبعهم تبع They followed Takip ettiler 4 اتبعو تبع They were followed

Takip edildiler, peşlerine takıldı 4 اتبعوا تبع

They followed Takip ettiler 4 اتبعوا تبع They were followed Tabi olundular 8 ات/بعوا تبع They followed Tabi oldular, takip ettiler 8 ات*بعوا تبع Follow (imp, pl) Tabi olun, uyun, takip edin 8 ات*بعوا تبع They followed you Sana tabi oldular 8 ات*بعوك عتب Comply (imp) with me, follow me

Bana tabi olun 8 ات*بعونى -ات*بعون تبع They followed him Ona tabi oldular 8 ات*بعوه تبع Comply (imp) with him, follow him Ona tabi olun 8 ات*بعوه تبع They followed them Onları takip ettiler 8 اتبعوهم تبع They followed them Onlara tabi oldular 8 ات*بعوهم تبع Do you (pl) build Bina eder misiniz 1 اتبنون بنى She came O geldi (dş) 1 اتت أتي

Page 16: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

9

She gave O (dş) verdi 4 تت ا أتي Do you take, accept Edinir misin 8 خذ اتت* أخذ Do you take us, accept us Bizi edinir misin 8 اتت*خذنا أخذ Do you get deserted Terk edilir misiniz 1 اتتركون ترك She came to you Sana geldi (dş) 1 اتتك أتي She came to you (pl) Size geldi (dş) 1 اتتكم أتي She came to them Onlara geldi (dş) 1 اتتهم أتي Do you dispute with me

Benime mücadele eder misiniz 3 اتجادلونني جدل

Do you make Kılar mısın 1 اتجعل جعل Do you (pl) dispute with us Bizimle tartışır mısınız 3 وننا حجج اتحاج/Do you (pl) dispute with me Benimle tartışır mısınız 3 ون+ي حجج اتحاج/Do you (pl) tell them Onlara söyler misiniz 2 ثونهم حدث اتحد+Taking Edinmek 8 ات+خاذ أخذ Your (pl) taking Edinmeniz 8 ات+خاذكم أخذ I take, accept Edinirim 8 ات*خذ أخذ That I take Benim edinmem 8 ات*خذ أخذ To take, adopt, seize, appoint Edindi, benimsedi 8 يت*خذ - ات*خذ أخذ You took Aldınız 8 ات*خذ تم أخذ She took O (dş) edindi 8 ات*خذت أخذ You took Sen edindin 8 ات*خذت أخذ I took Ben edindim 8 ات*خذت أخذ You (pl) took Siz edindiniz 8 ات*خذتم أخذ You (pl) took him Onu edindiniz 8 ات*خذتموه أخذ You (pl) took them Onları edindiniz 8 ات*خذتموهم أخذ Indeed I take Mutlaka alırım, edinirim 8 ات*خذن* أخذ We took him (it) Onu edinirdik 8 ات*خذناه أخذ We took them Onları edindik, tuttuk 8 ات*خذناهم أخذ Take (imp) him Onu edin, tut 8 ات*خذه أخذ He took it Onu aldı, tuttu 8 ات*خذها أخذ They took Edindiler 8 ات*خذوا أخذ Take, appoint (imp) Edinin 8 ات*خذوا أخذ

Page 17: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

10

They appointed you Seni edindiler 8 ات*خذوك أخذ Appoint (imp) me Beni edinin 8 ات*خذونى أخذ They appointed him Onu edindiler 8 ات*خذوه أخذ Appoint (imp) him Onu (er) edinin 8 ات*خذوه أخذ They appointed her Onu (dş) edindiler 8 ات*خذوها أخذ They appointed them Onları edindiler 8 ات*خذوهم أخذ Take, appoint (imp, fm) Edin, tut (dş) 8 ات*خذى أخذ Do you (pl) fear them Onlardan korkar mısınız 1 اتخشونهم خشي Do you (pl) call them

Çağırır mısınız, dua eder misiniz 1 اتدعون دعو

Do you leave, abandon Bırakır mısın 1 اتذر وذر Companions of equal age Yaşıt eşler اترابا -اتراب ترب Given favor, spoiled Nimet verildi, şımartıldı 4 اترف ترف To give favor Nimet verdi 4 يترف - اترف ترف You (pl) were given favor Size nimet verildi 4 اترفتم ترف We had given luxuries, comforts

Nimet verdik 4 ترفناا ترف We gave them favor Onlara nimet verdik 4 اترفناهم ترف They were given favor Onlara nimet verildi 4 ترفواا ترف Leave, let go, quit (imp) Terk et 1 اترك ترك Leave, let go, quit (imp, fm) Terk et (dş) 1 اترك ترك Do you like Đster misin 4 اتريد رود Do you (pl) like Đster misiniz 4 اتريدون رود Do you want to replace Değiştirmek ister misiniz 10 اتستبدلون بدل Became full

Derlendi, toplandı, dolunay oldu 8 يت*سق -ات*سق تسق

Do you endure Sabreder misiniz 1 اتصبرون صبر Do you worship Kulluk eder misiniz 1 اتعبدون عبد Do you get astonished Şaşıyor musun (dş) 1 اتعجبين جبع Do you (dual) threaten me

Beni tehdit mi ediyorsunuz (ikil) 1 اتعدانني وعد

Do you (pl) know Bilir misiniz 1 اتعلمون علم Do you (pl) teach Öğretir misiniz 2 اتعل+مون علم Fear (imp), guard, be careful Kork, sakın 8 ات*ق وقي The most fearing En takvalı اتقا وقي

Page 18: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

11

The most fearing of you En takvalınız اتقاكم وقي Do you (pl) kill Öldürür müsünüz 1 اتقتلون قتل To make perfect Mükemmel yaptı 4 يتقن -اتقن تقن Fear (imp, pl), guard, be careful

Korunun, sakının 8 ات*قوا وقي That they may fear Sakınmaları 8 ات*قوا وقي They feared Korundular, sakındılar 8 ات*قوا -ات*قوا وقي Do you (pl) say Der misiniz 1 اتقولون لوق Fear (imp, pl) me Benden korkun, sakının 8 ات*قون وقي Fear (imp, pl) him Ondan sakının 8 ات*قوه وقي The most fearing En takvalı 8 اتقى وقي To fear, guard, be careful Korundu, sakındı, korudu 8 يت*قي - ات*قى وقي You feared (fm, pl) Sakındınız (dş) 8 ات*قيتن* وقي Fear (fm, pl) Korkun, sakının (dş) 8 ات*قين وقي To recline Yaslandı 8 يت*كئ -ات*كا أوكأ That I read Benim okumam 1 اتل تلى Read (imp) Oku 1 اتل تلى I read Ben okurum 1 اتلو تلى Read (imp, pl) it (them) Onu okuyun 1 اتلوها تلى So that I complete Benim tamamlamam 4 اتم* تمم To complete, finish, perfect Tamamladı 4 يتم/ - اتم* تمم Do you (pl) help me Bana yardım mı edersiniz 4 ونن مدد اتمد/Consult together (imp) Anlaşın 8 ا تمروا أمر Complete (imp) Tamamla 4 اتمم تمم You completed Tamamladın 4 اتممت تمم I completed Tamamladım 4 اتممت تمم We completed Tamamladık 4 اتممنا تمم We completed it Onu tamamladık 4 اتممناها تمم He completed her (it) Onu (dş) tamamladı 4 ها تمم اتم*He completed them (fm, pl) Onları (dş) tamamladı 4 هن* تمم اتم*Complete (imp, pl) Tamamlayın 4 وا تمم اتم/Give (imp) us Bize ver 4 تناا أتي

Page 19: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

12

Come to us Bize gel 1 تناا أتي Do you (pl) inform Haber verir misiniz 2 اتنب+ئون نبأ Do you prohibit Bizi yasaklar mısın 1 اتنهانا نهى Do you find the right way Hidayete erer misin 8 اتهتدي هدى Do you destroy us Bizi helak eder misin 4 اتهلكنا هلك Give (imp) them Onlara ver 4 تهم ا أتي They came Geldiler 1 اتوا أتي They are provided, are given Verildiler 4 اتوا أتي They gave Verdiler 4 تواا أتي Give (imp, pl) Verin 4 تواا أتي Come (imp, pl) Gelin 1 تواا أتي They gave Verdiler 4 تواا - توا ا -توا ا أتي They brought Getirdiler, yaptılar 1 اتوا بـ أتي They were given Verildiler 4 بـ ا اتو أتي Bring (imp, pl) Getirin 1 توا بـا أتي Did you (pl) advise each other Tavsiyeleştiniz mi 6 اتواصوا وصى I turn, repent Ben tevbe ederim 1 اتوب بوت They came to you Sana geldiler 1 اتوك أتي I recline Dayanırım, yaslanırım 5 اتوك*ا وكأ Bring (imp, pl) to us Bize getirin 1 توناا أتي Give (imp, pl) me Bana verin 4 تونيا أتي Bring (imp, pl) to me Bana getirin 1 تونيا أتي They came to him Ona geldiler 1 ه اتو أتي They gave him (it) Onu verdiler 4 توه ا أتي Give (imp, pl) them Onlara (er) verin 4 توهم ا أتي Give (imp, pl) them (fm, pl) Onlara (dş) verin 4 توهن* ا أتي Give (imp) Ver 4 تيا أتي To give Verdi 4 يؤتي -تى ا أتي To come Geldi 1 تيا ي - اتى أتي He brought Getirdi 1 بـ اتى أتي They (dual) came Geldiler (ikil) 1 اتيا أتي

Page 20: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

13

Go (imp, dual) Gidin (ikil) 1 تياا أتي Go (imp, dual) to him Ona gidin (ikil) 1 تياه ا أتي You came Sen geldin 1 اتيت أتي You gave Sen verdin 4 تيت ا أتي I gave Ben verdim 4 تيت ا أتي That which comes, will come Gelen, gelir, gelecek 1 تية ا أتي I gave you Sana verdim 4 تيتك ا أتي I gave you (pl) Size verdim 4 تيتكم ا أتي You gave Verdiniz 4 تيتم ا أتي You (pl) gave them (fm, pl) Onlara (dş) verdiniz 4 تيتموهن* ا أتي You gave us Bize verdin 4 تيتناا أتي You gave me Bana verdin 4 تيتنيا أتي You gave them (fm, pl) Onlara (dş) verdin 4 تيتهن* ا أتي I give you (I will give you) Sana veririm (vereceğim) 4 تيك ا أتي I give you (pl) (I will give you) Size veririm (vereceğim) 4 تيكم ا أتي They (fm, pl) came Geldiler (dş) 3 اتين أتي They (fm, pl) give Verirler (dş) 4 تين ا أتي We came Geldik 1 اتينا أتي We gave Verdik 4 تيناا أتي We came to you Sana geldik 1 اتيناك أتي We gave you Sana verdik 4 تيناك ا أتي We gave you (pl) Size verdik 4 تيناكم ا أتي We gave him Ona (er) verdik 4 تيناه ا أتي We gave her Ona (dş) verdik 4 تيناهاا أتي We gave them Onlara verdik 4 تيناهم ا أتي We gave them (dual) O ikisine verdik 4 تيناهماا أتي Surely I come to them

Mutlaka onlara gelirim, sokulurum 1 تين*هم ا أتي

It is that which comes to him (it), it will come to it

Ona gelir, gelecek 1 تيه ا أتي It is that which comes to them, it will come

Onlara gelir, gelecek 1 تيهم ا أتي To reward, give reward Mükafatlandırdı, ödül verdi 4 يثيب -اثاب ثأب He rewarded you (pl) Sizi mükafatlandırdı 4 اثابكم ثأب

Page 21: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

14

He rewarded them Onları mükafatlandırdı 4 اثابهم ثأب Articles, household stuff Eşya, mal اثاثا أثث Footsteps, traces, marks Eserler, izler ثاراا -ثار ا أثر To plough Tarla sürdü 4 يثير -اثار أثر Vestige, remnant Kalıntı اثارة أثر Their signs, marks Onların eserleri, izleri ثارهما - ثارهم ا أثر Their (dual) signs, marks O ikisinin eserleri, izleri ثارهماا أثر They ploughed Sürdüler, aktardılar 4 اثاروا أثر You (pl) became heavy, clung Ağırlaştınız, çakılıp kaldınız 8 اث*اقلتم ثقل Heavy punishment Ağır ceza اثاما أثم To fix, tie, make fixed Sabitledi, bağladı 4 يثبت - اثبت ثبت Hold firm (imp), persevere Sebat edin 1 اثبتوا ثبت To overcome, subdue Sindirdi, yendi 4 خن يث -اثخن ثخن You overcame Vurup sindirdiniz 4 اثخنتم ثخن You overcame them Onları vurup sindirdiniz 4 اثخنتموهم ثخن Trace, mark, work Eser, iz اثر أثر To prefer, choose Seçti, tercih etti, üstün kıldı 4 يؤثر - ثر ا أثر He chose you, preferred you Seni üstün kıldı 4 ثرك ا أثر He raised dust Savurdu, toz çıkardı 4 اثرن ثور My trace, mark, work Benim izim, eserim اثري أثر Weights Ağırlıklar اثقال ثقل - اثقالاYour weights Sizin ağırlıklarınız قالكم اث ثقل Her weights Onun (dş) ağırlıkları اثقالها ثقل Their weights Onların ağırlıkları اثقالهم -اثقالهم ثقل She became heavy Ağırlaştı, ağır geldi (dş) 1 اثقلت ثقل Tamarisk Ilgın ağacı ثل ا أثل Sin Günah اثما -م اث أثم Sinner Günahkar ثماا -ثم ا أثم Later? Sonra mı اثم* = ا ثم* ثم Bore fruits, came to fruition Meyve verdi 4 يثمر -اثمر ثمر Your sin Senin günahın اثمك أثم

Page 22: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

15

His sin Onun günahı اثمه أثم Their (dual) sin O ikisinin günahı اثمهما أثم My sin Benim günahım اثمي أثم Sinners Günahkarlar ثمين ا أثم Two Đki اثنان -اثنا ثني Two Đki اثنتين -اثنين -اثنتا ثني Twelve On iki اثنتا عشرة Two Đki اثني - اثنتي ثني Sinner, wicked Çok günahkâr اثيما -اثيم أثم Did you come to us Bize mi geldin, getirdin 1 اجئتنا أيج To bring, direct Getirdi, yöneltti 4 يجيء -اجاء أيج He directed her Onu (dş) yöneltti 4 ءهاااج أيج To reply, answer Cevap verdi 4 يجيب - اجاب جأب Bitter water Acı su اجاجا - اجاج أجج To protect, give shelter Korudu, sığındırdı 4 يجير -اجار جأر You (pl) replied Cevap verdiniz 4 اجبتم جأب You (pl) were replied Size cevap verildi 4 م اجبت جأب He chose Seçti 8 اجتبا جأب He chose you (pl) Sizi seçti 8 اجتباكم جأب He chose him Onu seçti 8 اجتباه جأب To choose, invent, make up Seçti, derledi 8 يجتبي -اجتبي جأب You chose Derledin, seçtin 8 اجتبيت جأب You invented it Onu (dş) derledin 8 اجتبيتها جأب We chose Derledik, seçtik 8 اجتبينا جأب We chose them Onları seçtik 8 اجتبيناهم جأب To tear, uproot Söktü, çekti 8 يجتث/ -اجتث* جثث Was uprooted (fm) Söküldü (dş) 8 ت اجتث* جثث To commit Kötülük işledi 8 يجترح - اجترح جرح They committed Kötülük işlediler 8 ا اجترحو جرح To assemble, meet, to come together

Toplandı 8 يجتمع -اجتمع جمع She (they) met, gathered (fm) Toplandı (dş) 8 اجتمعت جمع

Page 23: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

16

They came together Toplandılar 8 اجتمعوا جمع To avoid, stay away Kaçındı 8 يجتنب -اجتنب جنب They avoided Kaçındılar 8 اجتنبوا جنب Avoid (imp, pl) Kaçının 8 اجتنبوا جنب Avoid (imp, pl) him (it) Ondan kaçının 8 تنبوه اج جنب That I find Benim bulmam 1 اجد وجد I find Bulurum 1 اجد وجد Graves, tombs Mezarlar اجداث جدث More fitted, more inclined Daha yatkın اجدر جدر Indeed I find Mutlaka bulurum 1 اجدن* وجد Reward, payment, fee, wage Karşılık, ücret, ödül, mükafat اجور -اجر أجر To hire, pay wage for service, work for wage

Ücretle tuttu, ücretle çalıştı 1 جر ا ي -اجر أجر My guilt, my crime Suçum اجرامي جرم To commit sin Günah işledi 4 يجرم - اجرم جرم We committed sin Suç işledik 4 اجرمنا جرم They committed sin Suç işlediler 4 اجرموا جرم Give (imp) him (asylum) Ona aman ver 4 اجره جأر His reward Onun (er) ücreti, karşılığı اجره -اجره أجر Her reward Onun (dş) ücreti, karşılığı اجرها أجر Their reward / remuneration Onların ücreti, karşılığı اجرهم - اجرهم أجر My reward Benim ücretim, karşılığım اجري أجر Did we whimper Sızlandık mı 1 اجزعنا جزع Objects, bodies, forms, figures Cisimler اجسام جسم Their bodies, forms, figures Onların cisimleri, kalıpları اجسامهم جسم Did he do Yaptı mı 1 اجعل جعل I do Yaparım, kılarım 1 اجعل جعل Let me do Yapayım 1 اجعل جعل Do (imp), make, place, give Yap, kıl 1 اجعل جعل Did you (pl) do Yaptınız mı 1 اجعلتم جعل Did we do Yaptık mı 1 اجعلنا جعل Make (imp) us, give us Bizi kıl, bize ver 1 اجعلنا جعل

Page 24: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

17

Indeed I make you Mutlaka seni kılarım 1 اجعلن*ك جعل Make me (imp), give me Beni kıl, bana ver 1 اجعلنى جعل Make him (imp), give him Onu kıl, ona ver 1 اجعله جعل Make (imp, pl), do, give Kılın, yapın, verin 1 ا اجعلو جعل For this reason -dan dolayı, için اجل أجل Time, period Ecel, süre اجلا -اجل أجل To fix or appoint a term Tayin etti, belirledi 1 يؤجل -اجل أجل To appoint Ecel tayin etti, süre belirledi 2 ل أجل ل -اج* يؤج+Urge (imp), summon, arouse Sür, topla, saldır 4 جلب ا جلب To collect, assault Saldırdı, sürdü, topladı 4 يجلب -اجلب جلب You appointed Tayin ettin, belirledin 2 لت أجل اج*It was appointed, deferred Tecil edildi, ertelendi (dş) 2 لت أجل اج+Flog (imp, pl), beat Değnek vurun 1 اجلدوا جلد Flog (imp, pl) them Onlara değnek vurun 1 اجلدوهم جلد Our term, period, time Bizim ecelimiz, süremiz اجلنا أجل His term Onun (er) eceli, süresi اجله -اجله أجل Her term Onun (dş) eceli, süresi اجلها -اجلها أجل Their term Onların (er) eceli, süresi اجلهم أجل Their (fm, pl) term Onların (dş) eceli, süresi اجلهن* - اجلهن* أجل Two terms, periods Đki süre, iki ecel اجلين أجل To combine Birleştirdi 4 يجمع -اجمع جمع They collected Topladılar 4 اجمعوا جمع Collect (imp, pl), get together Toplayın, toplanın 4 اجمعوا جمع All, all of them Hepsi, tamamı اجمعين - اجمعون جمع Keep (imp) me away Beni uzak tut 1 اجنبني جنب Embryos, hidden Ceninler, gizli olanlar اجن*ة جنن Incline (imp) Yanaş, meylet 1 اجنح جنح Wings Kanatlar اجنحة جنح Proclaim (imp, pl), manifest, publish Açığa vurun 1 اجهروا جهر

Rewards, fees Ücretler, karşılıklar, ödüller, mehirler

اجور أجر

Your (pl) rewards, fees Sizin ücretleriniz, karşılıklarınız اجوركم أجر

Page 25: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

18

Their rewards, fees Onların (er) ücretleri, karşılıkları اجورهم أجر

Their (fm) rewards, fees Onların (dş) ücretleri, karşılıkları اجورهن* أجر

I respond to Đcabet ederim, karşılık veririm 4 اجيب جأب It was accepted, answered Đcabet olundu, kabul edildi 4 اجيبت جأب Accept (imp, pl) answer Đcabet edin, uyun 4 اجيبوا جأب Events, stories Konuşmalar, haberler احاديث حدث To surround, contain, encompass

Kuşattı, çevreledi, kavradı 4 يحيط -احاط حأط She surrounded, encompassed

Kuşattı, çevreledi, kavradı (dş) 4 ت احاط حأط

I like Ben severim 4 احب/ حبب To love, like Sevdi 4 يحب/ - احب* حبب Dearer, liked more Daha sevimli, daha sevgili احب* -احب/ حبب His loved ones Sevdikleri, sevgili kulları احب*اؤه حبب Priests, rabbis, scholars Rahipler احبار برح Their priests Onların rahipleri احبارهم حبر You loved, liked Sen sevdin 4 احببت حبب I loved, liked Ben sevdim 4 احببت حبب To frustrate, make it go in vain

Boşa çıkardı, heder etti 4 يحبط -احبط حبط To burn, scorch Yaktı 8 يحترق -احترق حرق She burnt Yaktı (dş) 8 احترقت حرق To expect Ümit etti, bekledi 8 يحتسب -احتسب حسب To bear, to carry Taşıdı, yüklendi 8 يحتمل -احتمل حمل They assumed burden Yüklendiler 8 وااحتمل حمل To take under control, destroy Sürükledi, kontrol altına aldı 8 يحتنك -احتنك حنك Indeed I take under control Mutlaka sürüklerim 8 احتنكن* حنك One, single, only, anyone Bir, tek, bir kimse احدا -احد وحد Eleven On bir عشر احد One, anyone (fm) Bir, birisi (dş) احدا وحد One of the two (fm) Đkisinden biri (dş) احداهما وحد One of them (fm) Onlardan biri (dş) احداهن* وحد That I tell Benim söylemem 1 احدث حدث

Page 26: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

19

To make happen Meydana getirdi 4 يحدث -حدث ا حدث One of you Sizden biri احدكم - احدكم وحد One of the two of you Đkinizden biri احدكما وحد One of us Bizden biri احدنا وحد One of them Onlardan biri احدهم - احدهم - احدهم وحد One of the two of them O ikisinden biri احدهما - احدهما وحد One, anyone (fm) Bir, birisi (dş) احدى وحد Beware (imp), be cautious Sakın, çekin 1 احذر حذر Be cautious of them Onlardan sakın 1 احذرهم حذر Beware (imp, pl), be cautious Sakının 1 ا حذروا حذر Be cautious (imp, pl) of him Ondan sakının 1 احذروه حذر Be cautious (imp, pl) of them Onlardan sakının 1 احذروهم حذر Greediest En hırslı احرص حرص Clans, sects Hizipler, gruplar, topluluklar احزاب حزب To feel, sense, perceive Hissetti 4 يحس/ -احس* حسس Kindness, goodness, favor Đhsan, iyilik احسانا - احسان حسن Did he assume Sandı mı 1 احسب حسب Be good (imp), make it well Đyilik yap 4 احسن حسن Better, best Daha güzel, en güzel احسن - احسن حسن To do well, be kind Đyilik etti, güzelleştirdi 4 يحسن - احسن حسن You did good Đyilik yaptınız 4 احسنتم حسن The best of it (him) Onun en güzeli احسنه حسن The best of it (her) Onun en güzeli احسنها حسن They did good Đyilik ettiler 4 احسنوا حسن Do (imp, pl) good Đyilik edin 4 ا احسنو حسن They perceived Hissettiler 4 و حسس ا احس/Assemble (imp, pl), gather together Toplayın 1 احشروا حشر He counted it (him) Onu (er) saydı 4 احصا حصى He counted, calculated, computed Saydı 4 احصا حصى He counted it (her) Onu (dş) saydı 4 احصاها حصى He counted them Onları saydı 4 احصاهم حصى

Page 27: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

20

To count, calculate, compute Saydı, hesapladı 4 يحصي - احصي حصى Was prevented, closed Engellendi, kapandı 4 احصر حصر To prevent, close Engelledi, kapadı 4 يحصر - احصر حصر You were prevented, held back Engellendiniz 4 احصرتم حصر They were prevented Engellendiler 4 ا احصرو حصر Confine (imp, pl) them, close them

Onları engelleyin, hapsedin 1 احصروهم حصر They (fm, pl) got married Evlendiler (dş) 4 احصن* حصن To protect Korudu 4 يحصن - احصن حصن She protected her chastity Namusunu korudu (dş) 4 احصنت حصن Count (imp, pl) Sayın (emir) 4 احصوا حصى He counted Saydı 4 احصى حصى We counted Saydık 4 احصينا حصى We counted it (him) Biz onu saydık 4 احصيناه حصى To bring, make ready, prepare

Getirdi, hazır etti 4 يحضر - احضر حضر She prepared, brought Hazırladı, getirdi 4 احضرت حضر She was prepared, brought Hazırlandı, getirildi 4 احضرت حضر I encompassed Đhata ettim, kuşattım 4 احطت حأط We encompassed Đhata ettik, kuşattık 4 احطنا حأط To press, insist Sıkıştırdı, zorladı 4 يحفي -احفي حفي Protect (imp, pl), watch Gözetin, koruyun 1 ا احفظو حفظ Is it true, right Gerçek mi, hak mı احق5 حقق More worthy, more deserving

Daha fazla hak eden, daha layık

احق* -احق/ حقق To prove, justify, establish Yerleştirdi, gerçekleştirdi 4 يحق/ -احق* حقق Ages, very long periods of time, eternity

Çağlar, devirler, çok uzun süreler

احقابا حقب Sand hills Kum tepeleri احقاف حقف Judge (imp), decide Hüküm ver 1 احكم حكم He who judges best En hikmetli, en iyi hükmeden احكم حكم I judge Hükmederim 1 احكم حكم To strengthen, fortify Sağlamlaştırdı, açıkladı 4 يحكم - احكم حكم Strengthened, explained (fm) Sağlamlaştırıldı, açıklandı 4 احكمت حكم

Page 28: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

21

Was allowed Helal kılındı 4 احل* حلل To make lawful, permit, settle, solve

Helal kıldı, bekletti, yerleşti, çözdü

يحل/ - احل* حلل 4Confused dreams Karışık rüyalar احلام حلم Their dreams Onların rüyaları, hayalleri احلامهم حلم Made lawful, permitted (fm) Helal kılındı (dş) 4 احل*ت حلل Remove (imp), untie Çöz 1 احلل حلل We made lawful Helal kıldık 4 احللنا حلل He settled us Bizi yerleştirdi 4 احل*نا حلل They settled Yerleştirdiler 4 ا احل/و حلل Burdens, loads Yükler احمال حمل Ahmed, Prophet Muhammed's name

Ahmed احمد حمد I bear the load, carry Ben yüklenirim, taşırım 1 احمل حمل Load (imp), burden Yükle 1 احمل حمل I load you on, mount you Sizi yüklerim, bindiririm 1 احملكم حمل Black, color of dust Kara, toz rengi احوى حوي To give life, make live Diriltti, yaşattı, hayat verdi 4 يحيي - احيا حيي Alive, living (pl) Diri, canlı (çğ) 4 احياء -احياء - احياء حيي He gave you life, resurrected you Sizi diriltti 4 احياكم حيي He gave her life Onu (dş) diriltti 4 احياها حيي He gave them life Onları diriltti 4 احياهم حيي Encompassed, surrounded Đstila edildi, kuşatıldı 4 احيط حأط I give life Diriltirim 4 احيي حيي You gave us life Bizi yaşattın, dirilttin 4 احييتنا حيي We gave life Yaşattık, hayat verdik 4 احيينا حيي We gave him life Onu dirilttik, canlandırdık 4 احييناه حيي We gave her life Onu (dş) dirilttik, canlandırdık 4 احييناها حيي Brother Erkek kardeş اخ - اخا - اخ أخو I fear Korkarım 1 ف اخا فوخ I oppose you Size muhalefet ederim 3 اخالفكم خلف Our brother Erkek kardeşimiz اخانا أخو His brother Onun erkek kardeşi اخاه أخو

Page 29: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

22

Their brother Onların erkek kardeşi اخاهم أخو Your news, matters Haberleriniz اخباركم -اخباركم خبر Her (its) news Onun haberleri اخبارها خبر To become humble Saygı duydu, boyun eğdi 4 يخبت -اخبت خبت They humbled themselves Gönülden boyun eğdiler 4 اخبتوا خبت Sister Kız kardeş اخت أخو To choose Seçti 8 يختار - اختار أرخ To betray Đhanet etti 8 يختان -اختان خأن I chose Seçtim 8 اخترت خأر I chose you Seni seçtim 8 اخترتك خأر We chose Seçtik 8 اخترنا خأر We chose them Onları seçtik 8 اخترناهم خأر To choose a person specifically for oneself

Seçti, has kıldı 8 يختص/ -اختص* خصص To quarrel, dispute Tartıştı, çekişti 8 يختصم - اختصم خصم They disputed, quarreled Tartıştılar 8 اختصموا خصم Your sister Kız kardeşin اختك أخو Alternation, difference, contradiction

Art arda gelmesi, çelişki, ihtilaf 8 اختلافا -اختلاف خلف

Forgery, invention Uydurma 8 اختلاق خلق Mixed up Birbirine karıştı 8 اختلط خلط It was disputed Đhtilaf edildi, ayrılığa düşüldü 8 اختلف خلف To dispute, be in contradiction

Đhtilaf etti, farklı oldu 8 يختلف - اختلف خلف You (pl) disputed Đhtilaf ettiniz 8 اختلفتم خلف They disputed Đhtilaf ettiler 8 ا اختلفو خلف His sister Onun (er) kız kardeşi اخته أخو Her sister Onun (dş) kız kardeşi اختها - اختها أخو Two sisters Đki kız kardeş اختين أخو Secret lovers Gizli dostlar اخدان خدن Pit, ditch Hendek اخدود خدد He was taken, grabbed Yakalandı 1 اخذ أخذ That which takes, catches, grabs

Tutan, yakalayan, tutar, yakalar 1 خذ ا أخذ

Grabbing Yakalama, yakalayış اخذة - اخذا -اخذ أخذ

Page 30: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

23

To punish, reprimand Ceza verdi 3 يؤاخذ -خذ ا أخذ To take, seize, grab Aldı, tuttu, yakaladı 1 خذ ا ي - اخذ أخذ She took, grabbed Tuttu, yakaladı (dş) 1 اخذت أخذ I took, grabbed Tuttum, yakaladım 1 اخذت أخذ It (she) grabbed you Sizi yakaladı 1 اخذتكم أخذ You grabbed, took Yakaladınız, edindiniz 1 اخذتم أخذ She grabbed him Onu (er) yakaladı 1 اخذته أخذ I grabbed her Onu (dş) yakaladım 1 اخذتها أخذ She grabbed them Onları yakaladı 1 اخذتهم أخذ I grabbed them Onları yakaladım 1 اخذتهم أخذ They (fm, pl) took, grabbed Tuttular, aldılar (dş) 1 اخذن أخذ We took, grabbed Yakaladık 1 اخذنا ذأخ We grabbed him Onu yakaladık, aldık 1 اخذناه أخذ We grabbed them Onları yakaladık, aldık 1 اخذناهم أخذ He grabbed him Onu yakaladı 1 اخذه أخذ His grabbing Onu yakalaması 1 اخذه أخذ He grabbed them Onları yakaladı 1 اخذهم أخذ Their grabbing Onların yakalanması 1 اخذهم أخذ They were grabbed Yakalandılar 1 ا اخذو أخذ Those who take, catch Yakalayanlar 1 خذين ا أخذ That which takes it Onu alan, alacak 1 خذيه ا أخذ Other Diğer, başka خر ا أخر Other (pl) Diğer, başka (çğ) اخر -اخر أخر End, final, hereafter Son, ahiret خر ا -خر ا أخر Other Diğer خر ا -خر ا -خر ا أخر To postpone Tehir etti, erteledi, süre verdi 2 ر أخر ر -اخ* يؤخ+Other (fm) Diğer (dş) اخرا أخر Taking out, extracting, expelling Çıkarma 4 اخراج -اخراج -خراج ا خرج Your removal Sizin çıkarılmanız 4 اخراجكم خرج Their removal Onların çıkarılması 4 اخراجهم خرج Your rear, those after you (pl) Sonrakileriniz, arkanız اخراكم أخر

Page 31: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

24

Other two Diğer iki خران ا أخر Those after them Sonrakileri اخراهم أخر To destroy, demolish, ruin Harap etti, yıktı 4 يخرب -اخرب خرب She (it) postponed Erteledi 2 رت أخر اخ*You postponed Erteledin 2 رت ا أخر خ*Last, final, hereafter Ahiret, son خرة ا أخر You postponed me Beni erteledin 2 رتن أخر رتني -اخ* اخ*You postponed us Bizi erteledin 2 رتنا أخر اخ*Take out (imp), remove Çıkar 4 اخرج خرج That I am removed Benim çıkarılmam 4 اخرج خرج I am taken out Çıkarılırım 4 اخرج خرج Come out (imp) Çık 4 اخرج خرج He was taken out Çıkarıldı 4 اخرج خرج To remove, bring forth, drive out

Çıkardı, öne getirdi 4 يخرج - اخرج خرج She took out Dışarı çıkardı 4 اخرجت رجخ She was taken out Çıkarıldı 4 اخرجت خرج She took you out Seni çıkardı 4 اخرجتك خرج You were taken out Çıkarıldınız 4 اخرجتم خرج He took you out Seni çıkardı 4 اخرجك خرج He took you (pl) out Sizi çıkardı 4 جكماخر خرج We took out Çıkardık 4 اخرجنا خرج Take (imp) us out Bizi çıkar 4 اخرجنا خرج We take them out Onları çıkardık 4 اخرجناهم خرج Take (imp) me out Beni çıkar 4 اخرجنى خرج He took me out Beni çıkardı 4 اخرجني خرج He took him out Onu çıkardı 4 اخرجه خرج He took the two of them out O ikisini çıkardı 4 اخرجهما خرج Go (imp, pl) out Çıkın 1 اخرجوا خرج Take (imp, pl) out Çıkarın 4 ا اخرجو خرج They were taken out Çıkarıldılar 4 ا اخرجو خرج They took you out Sizi çıkardılar 4 اخرجوكم خرج

Page 32: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

25

Take (imp, pl) them out Onları çıkarın 4 اخرجوهم خرج Did you puncture it Onu deldin mi 1 اخرقتها خرق We postponed, delayed Erteledik, geciktirdik, tehir

ettik 2 رنا أخر اخ*Postpone (imp) us, delay us Bizi ertele, geciktir 2 رنا أخر اخ+Our end, the last of us Sonumuz, sonuncumuz خرناا أخر His (its) end Onun sonu خره ا أخر Others Diğerleri خرين ا - خرون ا أخر Other (fm) Diğer (dş) اخرى أخر Last ones, those who came later Sonrakiler, arkadan gelenler خرين ا أخر To disgrace Rezil etti 4 يخزي -اخزى خزي You disgraced (someone) Rezil ettin 4 اخزيت خزي You disgraced him Onu rezil ettin 4 اخزيته خزي Remain (imp, pl) rejected Sinin, kalın 1 اخسؤوا خسء To decrease Azalttı 4 يخسر - اخسر خسر Biggest losers En çok ziyana uğrayanlar اخسرين - اخسرون خسر Fear (imp, pl) Korkun 1 اخشوا خشي Fear (imp, pl) me Benden korkun 1 اخشوني -اخشون خشي That you fear them Onlardan korkmanız 1 اخشوهم خشي Green Yeşil اخضر خضر To make a mistake, err Hata etti 4 يخطئ -اخطا خطأ You made a mistake, erred Hata ettiniz 4 تما اخط خطأ We made a mistake, erred Hata ettik 4 ناا اخط خطأ Lower (imp) Đndir 1 اخفض خفض More secret Daha gizli اخفى خفي I keep it hidden Gizlerim 4 اخفي خفي It was hidden Saklandı, gizlendi 4 اخفي خفي To hide, keep it secret Sakladı, gizledi 4 يخفي - اخفى خفي You (pl) concealed, hid Gizlediniz 4 اخفيتم خفي I hide it Ben onu gizlerim 4 اخفيها خفي Friends Dostlar خلل * ء اخلاTo make eternal Ebedi kıldı 4 يخلد -اخلد خلد

Page 33: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

26

It made him eternal Onu ebedi kıldı 4 اخلده خلد To make sincerely Đhlasla yaptı, has kıldı 4 يخلص - اخلص خلص We purified Temizledik, halis kıldık 4 اخلصنا خلص We made them purified Onları ihlaslı kıldık 4 اخلصناهم خلص They purified, were sincere Halis kıldılar 4 اخلصوا خلص Put off, take off(imp) Çıkar 1 اخلع لعخ To break (a promise) Sözünden döndü 4 يخلف -اخلف خلف I broke my promise to you (pl) Size olan sözümden döndüm 4 اخلفتكم خلف You (pl) broke your promise Sözünüzden döndünüz 4 اخلفتم خلف We broke our promise Sözümüzden döndük 4 اخلفنا خلف Be my successor Benim yerime geç 1 اخلفني خلف They broke their promise Vaadlerinden döndüler 4 اخلفوا خلف I create Ben yaratırım 1 اخلق خلق That I betray him Benim ona ihanet etmem 1 اخنه خأن Brother Erkek kardeş اخي -اخا – اخو أخو Sisters Kız kardeşler اخوات أخو Your (pl) sisters Kız kardeşleriniz اخواتكم -اخواتكم أخو Their (fm, pl) sisters Onların kız kardeşleri اخواتهن* أخو Your (pl) maternal uncles Dayılarınız اخوالكم خأل Brothers Erkek kardeşler اخوانا -اخوان أخو Your (pl) brothers Sizin erkek kardeşleriniz اخوانكم- اخوانكم-اخوانكم أخو

Our brothers Bizim erkek kardeşlerimiz اخواننا أخو Their brothers Onların (er) erkek kardeşleri اخوانهم - اخوانهم - اخوانهم أخو

Their (fm) brothers Onların (dş) erkek kardeşleri اخوانهن* أخو Brothers Erkek kardeşler اخوة أخو Your brothers Senin erkek kardeşlerin اخوتك أخو His brothers Onun erkek kardeşleri اخوته أخو My brothers Benim erkek kardeşlerim اخوتي أخو Your brother Senin erkek kardeşin اخوك أخو His brother Onun erkek kardeşi اخوه أخو Their brother Onların erkek kardeşi اخوهم أخو

Page 34: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

27

Your two brothers Đki kardeşiniz اخويكم أخو Brother, my brother Erkek kardeş, kardeşim اخي أخو Best ones, elected ones Hayırlılar اخيار خير Your brother Senin erkek kardeşin اخيك أخو His brother Onun erkek kardeşi اخيه أخو To make tired, incline towards its end

Yordu 1 يؤود -د ا أود Disastrous, abominable Felaketli ا أدد aاد Paying, fulfilling Ödeme, eda etme اداء - اداء أددي To transact, manage, roll over Đcra etti 4 يدير - ادار دأر To fall into dispute Atıştı, çekişti 6 ارا -ارا اد* درأ يد*You fell into dispute Birbirinizle atıştınız 6 ار درأ تم ا اد*To follow one another Art arda gelip toplandı 6 ارك درك ارك -اد* يد*They followed one another Art arda gelip toplandılar 6 اركو درك ا اد*Backs Arkalar ادبار دبر Setting, retreat Batış ادبار دبر Your (pl) backs Arkalarınız ادباركم دبر Their (fm) backs Onların arkaları ادبارها دبر Their backs Onların (er) arkaları ادبارهم -ادبارهم دبر To retreat, turn back Geri döndü, geri çekildi 4 يدبر -ادبر دبر To refute Reddetti 4 يدحض -ادحض دحض To keep, preserve, store, put away

Sakladı, depoladı 8 خر دخر خر - اد* يد*Make enter (imp), insert, admit Girdir, sok 4 ادخل دخل Enter (imp) Gir 1 ادخل دخل He (it) was entered Sokuldu 4 ادخل دخل To make enter, admit, insert Girdirdi, soktu 4 يدخل - ادخل دخل Enter (imp, dual) Girin (ikil) 1 ادخلا دخل Indeed I will make enter Mutlaka sokarım 4 ادخلن* دخل Make us enter Bizi sok 4 ادخلنا دخل We made him enter Onu soktuk 4 ادخلناه دخل We made them enter Onları soktuk 4 ادخلناهم دخل Indeed I make you (pl) enter Mutlaka sizi sokarım 4 ادخلن*كم دخل

Page 35: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

28

Indeed I make them enter Mutlaka onları sokarım 4 ادخلن*هم دخل Make me enter (imp) Beni sok 4 ادخلنى دخل Make them enter (imp) Onları sok 4 ادخلهم دخل Make (imp, pl) them enter Sokun 4 ادخلوا دخل Enter (imp, pl) Girin 1 ادخلوا دخل They were made enter Sokuldular 4 ادخلوا دخل Enter (imp, pl) into it (her) Ona girin 1 ادخلوها دخل Enter (imp, fm) Gir (dş) 1 ادخلي دخل That I know Benim bilmem 1 ادر دري Avert (imp) Savın 1 ادرؤوا درأ Conveyed, informed, let know Bildirdi 4 ادرا دري Informed you Sana bildirdi 4 ادراك دري Informed you (pl), made you know

Size bildirdi 4 ادراكم دري To convey, inform, let know Bildirdi 4 يدري - ادري دري To overtake, overcome, catch up, comprehend

Anladı, kavradı, yetişti, yakaladı

يدرك - ادرك كدر 1He overtook him, he caught up

Ona yetişti, yakaladı 1 ادركه درك I know Bilirim 1 ادري دري Prophet Idris (pbuh) Đdris (AS) ادريس Call (imp), invite, pray Dua et, çağır 1 ادع دعو To desire, ask, demand, cry out

Đstedi, iddia etti 8 عي دعو عي -اد* يد*Call (imp) them (fm) Onları (dş) çağırın 1 ادعهن* دعو I call, invite, pray Ben dua ederim 1 ادعو دعو Call (imp, pl), invite, pray Dua edin, çağırın, davet edin 1 ادعوا دعو Did you (pl) call them Onları çağırdınız mı 1 ادعوتموهم دعو I call you (pl) Ben sizi çağırırım 1 ادعوكم دعو Call upon (imp, pl) me, pray unto me Bana dua edin 1 ادعوني دعو Call (imp, pl) him, pray unto him Ona dua edin, onu çağırın 1 ادعوه دعو Call (imp, pl) them Onları çağırın 1 ادعوهم دعو Adopted sons Evlatlıklar ادعياء دعو Your adopted sons Evlatlıklarınız ادعياءكم دعو

Page 36: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

29

Their adopted sons Onların evlatlıkları ادعيائهم دعو Repel (imp), defend Sav, savuştur, savun 1 ع ادف دفع Repel (imp, pl), defend Savunun 1 ادفعوا دفع He remembered Hatırladı 8 كر ذكر اد*I lead, show Göstereyim, delil olayım 1 ادل/ دلل I lead you, show you Sana göstereyim 1 ادل/ك دلل I lead you (pl), show you Size göstereyim 1 ادل/كم دلل To deliver, present, lower Saldı, indirdi, sundu 4 يدلي -ادلي دلو Adam Adem دم ا - دم ا To come near, be close; to lower, drop

Yaklaştı, alçaldı 1 يدني -ادني دنو Closer, lower, less Daha yakın, daha alçak, az دنى ا دنو To compromise, to hold in light esteem

Taviz verdi, yağcılık yaptı, küçümsedi

يدهن -ادهن دهن 4Most grievous, bitter Daha müthiş ادهى دهي Return (imp), give back Teslim edin 2 وا أدي اد/To pay back, restore, return Đade etti, geri verdi, teslim etti 2 يؤد+ي -اد*ي أدي Then (past) O zaman (geçmiş) اذ Then (present and future) O zaman (şimdi ve gelecek) اذا Then, in that case Öyleyse, o zaman اذا To broadcast, propagate, spread

Yaydı 4 يذيع - اذاع عذي They propagated / spread Yaydılar 4 ا اذاعو عذي To make taste Tattırdı 4 يذيق - اذاق ذوق He made taste it (her) Onu tattırdı 4 اذاقها ذوق He made them taste Onlara tattırdı 4 اذاقهم ذوق Proclamation, announcement Bildiri ذان ا أذن Ears Kulaklar ذان ا -ذان ا أذن Our ears Kulaklarımız ذانناا أذن Their ears Onların kulakları ذانهم ا أذن Their torment Onların eziyeti اذاهم أذي I slaughter Boğazlarım, keserim 1 اذبح ذبح I slaughter you Seni boğazlarım 1 اذبحك ذبح Indeed I slaughter Mutlaka keserim 1 اذبحن* ذبح

Page 37: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

30

Indeed I slaughter him Onu boğazlarım 1 اذبحن*ه ذبح Chins, jaws Çeneler 4 اذقان ذوق We made (someone) taste Tattırdık 4 اذقنا ذوق We made you taste Sana tattırdık 4 اذقناك ذوق We made him taste Ona tattırdık 4 اذقناه ذوق I remember, invoke Zikrederim, anarım 1 اذكر ذكر Remember (imp), call to mind, invoke Zikret, an 1 اذكر ذكر I will remember you Sizi anayım 1 اذكركم ذكر They (fm, pl) remember, invoke Zikrederler, anarlar (dş) 1 اذكرن ذكر Remember (imp) me, invoke me Beni zikret, an 1 اذكرني ذكر I will remember him Onu anayım 1 اذكره ذكر Remember (imp, pl), call to mind, invoke Zikredin, anın 1 وااذكر ذكر Remember (imp, pl) me, invoke me Beni zikredin, anın 1 اذكروني ذكر Remember (imp, pl) him, invoke him Onu zikredin, anın 1 اذكروه ذكر More humiliated, meaner En düşkün, alçak اذل* ذلل To humiliate Zelil etti, alçalttı 4 ذل/ ي -اذل* ذلل Humble, humiliated Alçak gönüllü, aşağılanmış اذل*ة - اذل*ة ذلل Like that? Şunun gibi mi اذلك Most humiliated ones En alçaklar اذل+ين ذلل He proclaimed, announced, called Bildirdi, ilan etti 2 ن أذن اذ*Proclaim (imp), announce, call Bildir, ilan et 2 ن أذن اذ+Ear Kulak اذن أذن Permitted Đzin verildi اذن أذن I give you permission Ben izin veririm 1 ذن ا أذن Permit (imp), give permission Đzin ver 1 ذن ا أذن Permission Đzin اذن - اذن أذن To permit, give permission Đzin verdi 1 يؤذن - اذن أذن To proclaim, announce, call Đlan etti, bildirdi 2 ن أذن ن - اذ* يؤذ+To proclaim, announce, call Đlan etti, bildirdi 4 يؤذن - ذن ا أذن We called, informed Bildirdik 4 اذن* ا أذن

Page 38: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

31

We called you, informed you Sana bildirdik 4 ذن*اك ا أذن She listened Onu dinledi 1 اذنت أذن You gave permission Đzin verdin 1 اذنت أذن I called Bildirdim 4 ذنت ا أذن I called you, informed you (pl) Size bildirdim 4 ذنتكم ا أذن His permission Onun izni اذنه أذن Be informed (imp, pl) Bilin 4 ا ذنوا أذن My permission Benim iznim اذنى أذن His two ears Đki kulağı اذنيه أذن Go (imp) Git 1 اذهب ذهب To remove, get rid of Giderdi 4 ذهب ي -اذهب ذهب Go (imp, dual) Đkiniz gidin 1 اذهبا ذهب You removed, exhausted Giderdiniz, tükettiniz 4 اذهبتم ذهب Go (imp, pl) Gidin 1 ا اذهبو ذهب Torture (imp, pl), give them discomfort Đncitin, eziyet edin 4 ذوا أذي They gave discomfort, tormented Eziyet ettiler 4 ذواا أذي Give the two of them discomfort, punish (imp) O ikisine eziyet edin 4 ذوهماا أذي Discomfort, illness, torment Eza, sıkıntı اذى أذي To disturb, give discomfort, torment

Zarar verdi, rahatsız etti 4 يؤذي - ذى ا أذي You gave discomfort, tormented Eziyet ettiniz 4 ذيتم ا أذي You gave discomfort to us, tormented Bize eziyet ettiniz 4 ذيتموناا أذي Raised couches / thrones Tahtlar, kerevetler ارائك أرك To bring home in evening Akşam eve getirdi 4 يريح -اراح روح To desire, want, wish, decree Niyet etti, istedi, irade etti 4 يريد - اراد رود They (dual) wanted Đstediler (ikil) 4 ارادا رود He wished me Beni irade etti, benim için

istedi 4 ارادنى رود They wished Đstediler 4 ارادوا رود Our meanest ones, lowly ones En rezillerimiz اراذلنا رذل Is it who desires, does he desire

Đsteyen mi, ister mi اراغب رغب He showed you Sana gösterdi 4 اراك رأي

Page 39: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

32

He showed you (pl) Size gösterdi 4 اراكم رأي He showed them to you Sana onları gösterdi 4 اراكهم رأي He showed me Bana gösterdi 4 اراني رأي He showed him Ona onu gösterdi 4 اراه رأي To show Gösterdi 4 يري -اري رأي Did you see, did you think Gördün mü, düşündün mü 1 يت ا ار رأي Did you see you, did you think of yourself

Seni gördün mü, kendini düşündün mü 1 يتك ا ار رأي

Did you see yourselves (did you think)

Kendinizi gördünüz mü (düşündünüz mü) 1 ارايتكم رأي

Did you see them , did you think of them

Onları gördün mü, onları düşündün mü 1 يتما ار رأي

Did you (pl) see Gördünüz mü 1 ارايتم رأي Lords, gods Rabler اربابا -ارباب ربب To make it increase Arttırdı 4 يربي -اربي ربو Physical desire Fiziki arzu اربة أرب Four Dört اربع -اربع -اربع ربع Four Dört اربعة -اربعة ربع Forty Kırk اربعين ربع More numerous Daha çok, daha fazla اربى ربو To doubt Şüphe etti 8 يرتاب - ارتاب ريب She doubted Şüphe etti 8 ارتابت ريب They doubted Şüphe ettiler 8 ارتابوا ريب You (pl) doubted Şüphe ettiniz 8 ارتبتم ريب To turn back, return Geri döndü, dinden çıktı 8 يرتد/ -ارتد* ردد They (dual) turned back Geri döndüler (ikil) 8 ا ردد ارتد*They turned back Döndüler, dinden çıktılar 8 وا ردد ارتد/To select, become contended Razı oldu 8 ارتضى - ارتضي ورض To rise Yükseldi 8 يرتقي -ارتقي رقي Watch(imp), wait Gözetle, bekle 8 ارتقب رقب To watch, wait Bekledi, gözetledi 8 يرتقب - ارتقب رقب Watch (imp) them Onları gözetleyin 8 ارتقبهم رقب Watch(imp, pl), wait Gözetleyin, bekleyin 8 ارتقبوا رقب Its sides Onun kenarları ارجائها رجو

Page 40: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

33

To postpone, defer Geri bıraktı 4 يرجي - ارجي رجو I turn back Dönerim 1 ارجع رجع Turn back (imp) return Dön, geri dön 1 ارجع رجع To send back, take back Geri döndü, döndürdü 4 يرجع - ارجع رجع Turn us back (imp) Bizi döndür 1 ارجعنا رجع Turn back (imp, pl) Dönün 1 ارجعوا رجع Turn (imp, pl) me back Beni geri döndürün 1 ارجعون رجع Turn back (imp, fm) Dön (dş) 1 ارجعي رجع Feet Ayaklar ارجل رجل Your feet Ayaklarınız ارجلكم - ارجلكم رجل Their feet Ayakları ارجلهم -ارجلهم رجل Their (fm, pl) feet Ayakları (dş) ارجلهن* رجل Indeed I stone you Mutlaka seni taşlarım 1 ارجمن*ك رجم Make (imp) him wait Onu beklet 4 ارجه رجو Hope (imp, pl) Umun 1 ارجوا رجو Wombs Rahimler ارحام رحم Your wombs Rahimleriniz حامكم ار رحم Their wombs Onların rahimleri ارحامهن* رحم Most merciful En merhametli ارحم رحم Have mercy (imp) Merhamet et 1 ارحم رحم Have mercy (imp) on us Bize merhamet et 1 ارحمنا رحم Have mercy (imp) on the two of them O ikisine merhamet et 1 ارحمهما رحم Ruined you Sizi mahvetti 4 ارداكم ردي To ruin, destroy Mahvetti, helak etti 4 يردي - اردي ردي I wished, ordered Đstedim, irade ettim 4 اردت رود You wished, wanted Đstediniz, irade ettiniz 4 دتم ار رود They (fm, pl) wished, wanted Đstediler (dş) 4 اردن رود We wished, wanted Đstedik 4 اردنا رود We wished him Onu istedik 4 اردناه رود The meanest, most lowly Daha, en düşük, alçak ارذل رذل The meanest, most lowly ones En düşükler ارذلون رذل

Page 41: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

34

Give (imp) sustenance Rızık ver 1 ارزق رزق Give (imp) us sustenance Bize rızık ver 1 ارزقنا رزق Give (imp) them sustenance Onlara rızık ver 1 ارزقهم رزق Give (imp, pl) them sustenance Onları rızıklandırın 1 رزقوهم ا رزق To make it fixed Sabitleştirdi, sağlamlaştırdı 4 يرسي -ارسا رسو He made it (her) fixed Onu sabitleştirdi 4 ارساها رسو Send (imp) Gönder 4 ارسل رسل He was sent Gönderildi 4 ارسل رسل To send Gönderdi 4 يرسل - ارسل رسل She (fm) sent O (dş) gönderdi 4 ارسلت رسل You sent Gönderdin 4 ارسلت رسل I was sent Gönderildim 4 ارسلت رسل You (pl) were sent Gönderildiniz 4 ارسلتم رسل We sent Gönderdik 4 ارسلنا رسل We were sent Gönderildik 4 ارسلنا رسل We sent you Seni gönderdik 4 ارسلناك رسل We sent him Onu gönderdik 4 ارسلناه رسل Send (imp) him Onu gönder 4 ارسله رسل I send him Onu gönderirim 4 ارسله رسل They were sent Gönderildiler 4 ارسلوا رسل They sent Gönderdiler 4 ا ارسلو رسل Send (imp) me Bana gönderin 4 ارسلون رسل Base, outpost, watch Üs, gözetleme ارصادا رصد Earth, world, land, home

Yeryüzü, dünya, toprak, yer, yurt

ارضا - ارض أرض To please Razı etti 4 يرضي -ي ارض رضو To suckle a child Emzirdi 4 يرضع - ارضع رضع She suckled Emzirdi (dş) 4 ارضعت رضع They (fm, pl) suckled Emzirdiler (dş) 4 ارضعن رضع They (fm, pl) suckled you (pl) Sizi emzirdiler 4 ارضعنكم رضع Suckle (imp, fm) him Onu emzir (dş) 4 ارضعيه رضع Your land Sizin yeriniz, yurdunuz ارضكم أرض

Page 42: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

35

Our land Yerimiz, yurdumuz ارضنا أرض Their land Onların yeri, yurdu ارضهم أرض My land Yerim, yurdum ارضى أرض Did you get contended Razı oldunuz mu 1 ارضيتم رضو Pasture (imp) Otlatın 1 ارعوا رعى Turn, approach, beseech Yönel, yaklaş, yalvar ارغب رغب Embark, mount (imp) Bin (emir) 1 اركب ركب Embark, mount (imp, pl) Binin 1 اركبوا ركب To overturn, revert back Ters çevirdi, baş aşağı etti 4 يركس - اركس ركس Cast them back Onları baş aşağı etti اركسهم ركس They were cast back Baş aşağı atıldılar 4 ا اركسو ركس Strike (imp), urge Çarp, vur 1 اركض ركض Bow down (imp, pl) Rüku edin 1 اركعوا ركع Bow down (imp, fm) Rüku et (dş) 1 اركعي ركع Iram, name of a nation Đrem ارم Show (imp) us Bize göster 4 ارنا رأي Show (imp) us Bana göster 4 ارني رأي To scare, make fear, strike terror, terrify

Korkuttu 4 يرهب -ارهب رهب Fear (imp) me Benden korkun 1 ارهبون رهب Is my family Benim ailem mi ارهطي رهط To cover, oppress Güçlük çıkardı 4 يرهق - ارهق رهق Show (imp, pl) us Bana gösterin 4 اروني - اروني رأي I see Görürüm 1 ارى رأي To show Gösterdi 4 يري - ارى رأي It was wished Đstendi 4 اريد رود I wish, want Đsterim 4 اريد رود I show you Size gösteririm 4 اريكم رأي We showed Gösterdik 4 ارينا رأي We showed you Sana gösterdik 4 اريناك رأي We showed them to you Sana onları gösterdik 4 اريناكهم رأي We showed him Onu gösterdik 4 اريناه رأي

Page 43: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

36

To incite Tahrik etti, oynattı 1 ياز/ -از* أزز Incitement, confusion Oyun, tahrik ازا أزز To cause to slip, deviate Kaydırdı, saptırdı, döndürdü 4 يزيغ - ازاغ زيغ To drive Yürüttü 4 يزجي - ازجي زجو To increase, exceed Arttı, çoğaldı 8 يزداد -ازداد زيد They increased Arttılar 8 ازدادوا زيد He was repulsed, driven out Vazgeçirildi 8 ازدجر زجر To look down, despise Hor gördü 8 يزدري -ازدري زري Name of the father of Prophet Abraham

Azer, Hz Đbrahim’in babası زر ا To strengthen, assist, help, sympathize

Kuvvetlendirdi 4 يؤزر -زر ا أزر He strengthened him Onu kuvvetlendirdi 4 زره ا أزر My back, strength Arkam, kuvvetim ازري أزر To approach, arrive suddenly Yaklaştı, aniden geldi 1 زف ا ي -ازف أزف She approached Yaklaştı (dş) 1 ازفت أزف That which approaches Yaklaşan زفة ا أزف Cleaner Daha temiz ازكى زكو To make slip Kaydırdı, saptırdı 4 يزل/ -ازل* زلل Arrows Oklar ازلام زلم To make approach Yaklaştırdı 4 يزلف -ازلف زلف She was drawn near Yaklaştırıldı 4 ازلفت زلف We made approach Yaklaştırdık 4 ازلفنا زلف To make slip, fall Kaydırdı, düşürdü 4 يزلق -ازلق زلق He made the two of them slip O ikisini kaydırdı 4 ازل*هما زلل Companions, mates, wives, husbands Eşler ازواجا -ازواج زوج Your wives Senin eşlerin ازواجك - ازواجك زوج Your (pl) wives Sizin eşleriniz ازواجكم- ازواجكم -ازواجكم زوج

Our wives Bizim eşlerimiz ازواجنا زوج His wives Onun eşleri ازواجه -ازواجه -ازواجه زوج Their wives Onların eşleri ازواجهم -ازواجهم-ازواجهم زوج

Their (fm, pl) husbands Onların (dş) eşleri ازواجهن* زوج That I increase Benim arttırışım, arttırmam 1 ازيد زيد

Page 44: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

37

Indeed I increase Mutlaka arttırırım 1 ازيدن* زيد Indeed I increase you (pl) Mutlaka sizi arttırırım 1 ازيدن*كم زيد She was adorned, beautified Süslendi 5 از*ي*نت زين Indeed I adorn (it) Mutlaka süslerim 2 ازي+نن* زين I ask Sorarım, isterim 1 ل ئ اس سئل Ask (imp) Sor 1 اسئل سئل That I ask you

Benim sana sormam, istemem 1 اسئلك سئل

I ask you Sana sorarım 1 اسئلك سئل That I ask you (pl) Benim size sorarım, istemem 1 اسئلكم سئل Ask (imp) him Ona sor 1 اسئله سئل Ask (imp, pl) Sorun 1 اسئلوا سئل Ask (imp, pl) them Onlara sorun 1 اسئلوهم سئل Ask (imp, pl) them (fm, pl) Onlara (dş) sorun, isteyin 1 اسئلوهن* سئل To do bad, evil, offend, insult, damage

Kötülük yaptı, zarar verdi 4 يسيء - اساء سوء They did evil Kötülük yaptılar 4 اساؤا سوء You did evil Kötülük yaptınız 4 تم ا اس سوء Captives, prisoners Esirler اسارى أسر Fables, tales, stories Masallar اساطير سطر To wash down, swallow easily

Yuttu 4 يسيغ -اساغ سوغ To make flow, pour out Akıttı, döktü 4 يسيل -اسال سيل To feed the cattle, send to pasture

Otlattı 4 يسيم - اسام سوم Armlets, bracelets Bilezikler اساور سور Reasons, roads, relatives Sebep, yol, akraba اسباب سبب Tribes, descendants Torunlar, kabileler اسباط سبط To make it flow, complete Akıttı, tamamladı 4 يسبغ -اسبغ سبغ To hire Kiraladı, ücretle çalıştırdı 10 جر ا يست -جر ا است أجر You hired Ücretle tuttun 10 جرت ا است أجر Hire (imp) him Onu ücretle tut 10 جره ا است أجر To seek to delay, be late, be delayed

Geciktirdi 10 خر ا يست -خر ا است أخر To ask for permission Đzin istedi 10 ذن ا يست -ذن ا است أذن

Page 45: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

38

He asked for permission from you Senden izin istedi 10 ذنك ا است أذن They asked for permission from you Senden izin istediler 10 ذنوك ا است أذن To ask permission, beg pardon

Đzin istedi, af istedi 10 نس ا يست - نس ا است أنس To explain clearly Açıkladı, açığa çıktı 10 يستبين -استبان بين Exchange, replace Değiştirme 10 استبدال بدل To ask or wish to exchange, replace

Değiştirmek istedi 10 يستبدل - استبدل بدل Thick silk Kalın ipek استبرق أستبرق To rejoice Sevindi 10 يستبشر - استبشر بشر Rejoice (imp, pl) Sevinin 10 استبشروا بشر To rush, race Yarıştı 10 يستبق -استبق سبق They (dual) raced Yarıştılar (ikil) 10 استبقا سبق They raced, rushed Yarıştılar, koştular 10 استبقوا سبق Race (imp, pl) Yarışın 10 استبقوا سبق To take cover, hide Örtündü 8 يستتر -استتر ستر To make exception Đstisna yaptı 10 يستثني - استثني ثني To accept, respond, answer Kabul etti, cevap verdi 10 يستجيب - استجاب جوب They responded Cevap verdiler 10 ا استجابو جوب To seek protection or refuge Sığındı, yakına gelmek istedi 10 يستجير - استجار جور He sought your protection Sana sığındı 10 استجارك جور So that I respond, accept Cevap vereyim, kabul edeyim 10 استجب جوب Respond (imp), accept Kabul et 10 استجب جوب You responded Kabul ettiniz 10 استجبتم جوب We responded Kabul ettik 10 استجبنا جوب Was responded, accepted Cevap verildi, uyuldu 10 استجيب جوب Respond (imp, pl), accept Cevap verin, uyun 10 استجيبوا جوب To love, prefer Sevdi, tercih etti 10 يستحب/ -استحب/ حبب They loved, preferred Sevmek istediler, tercih ettiler 10 ا استحب/و حبب To become exhausted Yoruldu 10 يستحسر -استحسر حسر To protect Korudu 10 يستحفظ -استحفظ حفظ They were entrusted Korumaları 10 ا استحفظو حفظ To earn a lawful right Hak sahibi oldu, hak etti 10 يستحق/ - استحق* حقق

Page 46: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

39

They (dual) earned a right Hak ettiler (ikil) 10 ا حقق استحق*To overpower, overcome Hakim oldu, etkisi altına aldı 10 يستحوذ -استحوذ حوذ Embarrassment, bashfulness Utanma 10 استحياء حيي To let live, be shy, embarrassed

Sağ bıraktı, utandı, çekindi 10 يستحيي -استحيي حيي Leave them alive (imp, pl) Sağ bırakın 10 استحيوا حيي To bring out, take out, extract Çıkardı 10 يستخرج - استخرج خرج He took her out Onu çıkardı 10 استخرجها رجخ To bluff, scorn, contempt Küçümsedi, küçük düşürdü 10 يستخف/ -استخف* خفف To seek to hide, hide Gizlendi 10 يستخفي -استخفي خفي To seek to choose, choose Seçti 10 يستخلص -استخلص خلص I choose him Onu seçerim 10 استخلصه خلص That I choose him Onu seçeyim 10 استخلصه خلص To appoint as nominee, as caliph

Yerine bıraktı, halife etti 10 يستخلف -استخلف خلف To bring gradually, persuade, induce

Derece derece yaklaştırdı 10 يستدرج - تدرج اس درج To give the child to a wet-nurse

Emzirtti 10 يسترضع -استرضع رضع To steal Çaldı 8 يسترق - استرق سرق To spread fear, terrify Korku saldı 10 يسترهب -استرهب رهب They terrified them Onlara korku saldılar 10 استرهبوهم رهب Try to cause one to slip, fail Kaydırdı, saptırdı 10 يستزل/ -استزل* زلل He made them slip Onları kaydırdı 10 استزل*هم زلل To mock at, ridicule Alay etti 10 يستسخر -استسخر سخر To ask for water Su istedi 10 استسقى - استسقا سقي He asked for water from him Ondan su istedi 10 استسقاه سقي To ask for water Su istedi 10 يستسقي -استسقي سقي To call as witness, to cite Şahit tuttu 10 يستشهد -استشهد شهد Call (imp, pl) witness Şahit tutun 10 ا استشهدو شهد To cry for help Yardım için bağırdı 10 يست*صرخ -استصرخ صرخ To be weak, to be deemed weak

Zayıf oldu, zayıf görüldü 10 يستضعف - استضعف ضعف They were deemed weak Zayıf görüldüler 10 استضعفوا ضعف They deemed me weak Beni zayıf gördüler 10 استضعفوني ضعف

Page 47: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

40

To be able to Yapabildi 10 يستطيع - استطاع طوع They were able to Yapabildiler 10 استطاعوا طوع You were able to Yapabildin 10 استطعت طوع I was able to Yapabildim 10 استطعت طوع You (pl) were able to Yapabildiniz 10 استطعتم طوع To ask for food Yiyecek istedi 10 يستطعم -استطعم طعم They (dual) asked for food Yiyecek istediler (ikil) 10 استطعما طعم We were able to Yapabildik 10 استطعنا طوع To seek refuge, to take refuge

Sığındı 10 يستعيذ -استعاذ عوذ To seek help Yardım istedi 10 يستعين -استعان عون To plea, to seek to remove Özür diledi, değişiklik istedi 10 يستعتب -استعتب عتب That they seek to hasten Acele istemeleri 10 استعجالهم عجل To seek to hasten, to be in a hurry

Acele etti 10 يستعجل -استعجل عجل You (pl) sought to hasten Acele istediniz 10 استعجلتم عجل Seek (imp) refuge Sığın 10 ذ استع عوذ To save or safeguard oneself Kendini korudu, korundu 10 يستعصم -استعصم عصم To be chaste, modest, virtuous, pure

Đffetli oldu, iffet gösterdi 10 يستعف/ -استعف* عفف To reach superiority, dominate

Üstün geldi 10 يستعلي - استعلي علو To settle Yerleştirdi 10 يستعمر - استعمر عمر Made you to dwell Sizi yerleştirdi 10 استعمركم عمر He asked for help Yardım istedi 10 استعن عون Ask for help (imp, pl) Yardım dileyin 10 استعينوا عون To cry for aid, ask for help Yardım istedi 10 يستغيث - استغاث غوث He asked him for help Ondan yardım istedi 10 استغاثه غوث To get covered up Büründü, örtündü 10 يستغشي - استغشي غشو They got covered up Büründüler 10 استغشوا غشو Ask for forgiveness Đstiğfar, Bağışlanma dileme 10 استغفار غفر I ask for forgiveness Bağışlanma dilerim 10 استغفر غفر Ask (imp) for forgiveness Bağışlanma dile 10 استغفر غفر To ask forgiveness Bağışlanma diledi 10 ستغفر ي - استغفر غفر You asked for forgiveness Bağışlanma diledin 10 استغفرت غفر

Page 48: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

41

Did you ask for forgiveness Bağışlanma diledin mi 10 استغفرت = ء استغفرت غفر Indeed I ask for forgiveness Mutlaka Bağışlanma dilerim 10 استغفرن* غفر Ask (imp) him for forgiveness Ondan Bağışlanma dile 10 استغفره غفر Ask (imp, pl) for forgiveness Bağışlanma dileyin 10 استغفروا غفر They asked for forgiveness Bağışlanma dilediler 10 ا استغفرو غفر Ask (imp, pl) him for forgiveness Ondan Bağışlanma dileyin 10 استغفروه غفر Ask (imp) me for forgiveness Benden Bağışlanma dile 10 استغفري غفر To become thick Kalınlaştı 10 يستغلظ -استغلظ غلظ To do without, be rich, disdain Kendini yeterli gördü, zengin

oldu, kaçındı 10 يستغني -استغني غني To ask for an judgment, ask, inquire

Fetva istedi 10 يستفتي -استفتي فتي To ask for victory, ask for opening

Zafer istedi, açılış istedi 10 يستفتح - استفتح فتح They asked for victory, for opening Zafer istediler, açılış istediler 10 ا استفتحو فتح Ask (imp) them for judgment Onlara sor, fetva iste 10 استفتهم فتي To remove, expel, provoke, incite

Çıkardı, yerinden oynattı 10 يستفز/ -استفز* فزز Provoke (imp) Yerinden oynat 10 استفزز فزز To be straight Doğru oldu, doğru gitti 10 يستقيم - استقام قوم They became straight Doğru oldular, doğru gittiler 10 ا استقامو قوم To seek to advance, precede, come before

Önceden geldi, önden gönderdi

يستقدم -ستقدم ا قدم 10To remain firm, stabilize Karar buldu, yerinde durdu 10 يستقر/ -استقر* قرر To seek to divide, to draw lots Bölüştü, kura çekti 10 يستقسم -استقسم قسم Be (imp) straight Dosdoğru ol 10 استقم قوم Be (imp, dual) straight Dosdoğru olun (ikil) 10 استقيما قوم Be (imp, pl) straight Dosdoğru olun 10 استقيموا قوم To submit, humble, resign Boyun eğdi 10 يستكين -استكان كين They submitted Boyun eğdiler 10 استكانوا كين Arrogance Büyüklenme 10 استكبارا كبر To act arrogantly, to be haughty

Tekebbür etti, büyüklendi 10 يستكبر - استكبر كبر You became arrogant Büyüklendin 10 استكبرت كبر You (pl) became arrogant Büyüklendiniz 10 استكبرتم كبر They became arrogant Büyüklendiler 10 ا استكبرو كبر

Page 49: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

42

To want to increase Çoğaldı, çokluk istedi 10 يستكثر -استكثر كثر I increased Çoğalttım 10 استكثرت كثر You increased, you went too far Çok ettiniz, çok uğraştınız 10 كثرتماست كثر To enjoy, utilize, make use of Faydalandı 10 يستمتع -استمتع متع You (pl) enjoyed Faydalandınız 10 استمتعتم متع They enjoyed Faydalandılar 10 ا استمتعو متع Grasp (imp), hold fast Yapış, tut 10 استمسك مسك To grasp, hold fast Yapıştı, tuttu 10 يستمسك - استمسك مسك Listen (imp) Dinle 10 استمع سمع To listen Dinledi 10 يستمع -استمع سمع They listened Dinlediler 10 استمعو سمع Listen (imp, pl) Dinleyin 10 استمعوا سمع They listened to him Onu dinlediler 10 استمعوه سمع To ask for news Haber sordu 10 يستنبئ -استنبا نبأ To draw conclusion, deduce Sonuç çıkardı, tahlil etti 10 يستنبط -استنبط نبط To copy, reproduce, record Kaydetti 10 يستنسخ -استنسخ سخن To ask for help Yardım istedi 10 يستنصر - استنصر نصح He asked him for help Ondan yardım istedi 10 استنصره نصح They asked you (pl) for help Sizden yardım istediler 10 استنصروكم نصح To save, take it back, retrieve Kurtardı, geri aldı 10 يستنقذ - استنقذ نقذ To seek to marry, desire to marry

Nikahladı 10 يستنكح - استنكح نكح To disdain Çekindi 10 يستنكف -استنكف نكف They disdained Çekindiler 10 ا واستنكف نكف They were mocked at Alay edildi 10 استهزئ هزأ Mock (imp, pl) Alay edin 10 ا استهزئو هزأ To make fun of, ridicule, mock

Alay etti 10 يستهزئ - استهزا هزأ She led astray Ayarttı, şaşırttı (dş) 10 استهوت هوي She led him astray Onu ayarttı 10 استهوت هوي To lead astray, entice, infatuate

Ayarttı, şaşırttı 10 يستهوي - استهوي هوي To become equal, turn to, rest, sit

Eşit oldu, durdu, oturdu 8 يستوي - استوي سوي

Page 50: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

43

It (she) came to rest Durdu, oturdu (dş) 8 استوت سوي To take in full measure, exhaust

Tam ölçtü 10 يستوفي -استوفي وفي To kindle, desire to kindle Yaktı, tutuşturdu 10 يستوقد -استوقد وقد Turned (towards) Yöneldi 8 استوى الى سوي You boarded, embarked Yerleştin, kuruldun 8 استويت سوي You (pl) sat Yerleştiniz 8 استويتم سوي To give up hope Ümit kesti 10 يستيئس - استيئس يأس They gave up hope Ümit kestiler 10 استيئسوا يأس To become easy Kolaylaştı 10 يسر يست - استيسر يسر To become certain, convinced

Emin oldu, yakin elde etti 10 يستيقن - استيقن يقن They (she) became convinced Kanaat getirdi 10 استيقنت يقن They (she) became convinced of it Ona kanaat getirdi 10 استيقنتها يقن That I prostrate Benim secde etmem 1 اسجد سجد I prostrate Secde ederim 1 اسجد سجد Prostrate (imp) Secde et 1 اسجد سجد Prostrate (imp, pl) Secde edin 1 اسجدوا سجد Prostrate (imp, fm) Secde et (dş) 1 اسجدي سجد Dawns, early mornings Seherler اسحار سحر Prophet Ishaq (Isaac), pbuh Đshak (AS) اسحاق A magic? Sihir mi اسحر سحر To enrage, make angry Kızdırdı, öfkelendirdi 4 يسخط -اسخط سخط Travel by night (imp) Yürüt 4 اسر سري To take captive Esir aldı 1 سر ا ي -اسر أسر To confide, to appeal in private

Sakladı, gizledi 4 يسر/ - اسر* سرر Israel Đsrail اسرائيل Secrets Sırlar اسرار سرر Secretly Gizli gizli اسرارا سرر Their secrets Onların sırları اسرارهم سرر Waste, squandering, extravagance

Đsraf 4 اسرافا سرف Our waste, extravagance Đsrafımız 4 اسرافنا سرف

Page 51: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

44

To travel by night Geceleyin yürüttü 4 يسري - اسري سري Let me set you (pl, fm) free Sizi serbest bırakayım 2 اسر+حكن* سرخ I spoke secretly Gizledim, gizli söyledim 4 اسررت سرر Most rapid, swiftest En seri, en çabuk اسرع سرع To excess, transgress, waste Đsraf etti, aştı, aşırılık yaptı 4 يسرف - اسرف سرف They went to excess Aşırı gittiler 4 اسرفوا سرف He hid it (her) Onu sakladı 4 اسر*ها سرر Their frames, joints Bağları, yapıları اسرهم أسر They hid Sakladılar, gizlediler 4 اسر/وا سرر Hide (imp, pl) Saklayın, gizleyin 4 اسر/وا سرر They hid him Onu sakladılar 4 اسر/وه سرر Captives Esirler اسرى أسر He made someone travel Yürüttü, seyahat ettirdi 4 اسرى سري Established, based Kuruldu, tesis edildi 2 س أسس اس+To establish, found, set up, base

Kurdu, bina etti 2 س أسس س -اس* ياس+They were able Güç yetirdiler 10 اسطاعوا وعط Run (imp, pl), work Koşun 1 اسعوا سعي To make one angry, to provoke

Kızdırdı, öfkelendirdi 4 يؤسف - سف ا أسف Grieved Üzgün اسفا أسف Grief Üzüntü اسفا أسف Journeys, books Seferler, kitaplar سفار ا - اسفارا سفر Our journeys Seferlerimiz اسفارنا سفر To result in; shine, spread light

Parladı, sonuçlandı, ağardı, açtı 4 يسفر - أسفر سفر

Lowest Alçak, en alçak اسفل سفل Lowest ones En alçaklar اسفلين سفل They made us angry Bizi kızdırdılar 4 سفوناا أسف My grief Vah, yazık اسفى أسف To give water to drink Suladı, su verdi 4 يسقي -اسقي سقي Cause (imp) to fall Düşür 4 اسقط سقط To cause (imp) to fall Düşürdü 4 يسقط - اسقط سقط We gave water Suladık, su verdik 4 اسقينا سقي

Page 52: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

45

We gave water to you Size su verdik 4 اسقيناكم سقي We gave water to you with it Size onunla su verdik 4 اسقيناكموه سقي We gave water to them Onlara su verdik 4 اسقيناهم سقي Settle (imp) Yerleş 1 اسكن كنس To settle Yerleştirdi 4 يسكن - اسكن سكن We settled Yerleştirdik 4 اسكن*ا سكن We settled him Onu yerleştirdik 4 اسكن*اه سكن I settled Yerleştirdim 4 اسكنت سكن Settle (imp, pl) Yerleşin 1 ا اسكنو سكن Settle (imp, pl) them (fm) Onları iskan edin, yerleştirin 4 اسكنوهن* سكن Islam, safety, peace, surrender

Đslam, emniyet, barış اسلام سلم Your (pl) Islam, your becoming Muslims

Sizin Đslamınız, Müslümanlığınız اسلامكم سلم

Their Islam, their becoming Muslims Onların Đslamı, Müslümanlığı اسلامهم سلم Weapons, arms Silahlar اسلحات سلح Your (pl) weapons, arms Silahlarınız اسلحتكم سلح Their weapons, arms Onların silahları اسلحتهم سلح To do in the past Geçmişte yaptı 4 يسلف - اسلف سلف She did in the past Geçmişte yaptı 4 اسلفت سلف Your (pl) did in the past Geçmişte yaptınız 4 اسلفتم سلف Enter, follow, tie Yolundan git, bindir, bağla 1 اسلك سلك Enter (imp) him, tie him Onu bağlayın 1 اسلكوه سلك Follow (imp, fm), enter Yolundan git (dş) 1 اسلكى سلك Surrender (imp) Teslim ol 4 اسلم سلم That I surrender Benim teslim olmam 4 اسلم سلم To surrender, submit, become Muslim

Teslim oldu, Müslüman oldu 4 م يسل -اسلم سلم They (dual) submitted Teslim oldular (ikil) 4 اسلما سلم I submitted Teslim oldum 4 اسلمت سلم You (pl) submitted Teslim oldunuz 4 سلمتم ا سلم We submitted Teslim olduk 4 اسلمنا سلم They submitted Teslim oldular 4 اسلموا سلم Submit (imp, pl), surrender Teslim olun 4 اسلموا سلم

Page 53: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

46

We caused to flow Akıttık 4 اسلنا سيل Name Đsim, ad اسماء -اسم سمو Names Đsimler اسماء سمو His names Onun isimleri اسمائه سمو Their names Onların isimleri ائهم اسم سمو Prophet Ishmael (pbuh) Đsmail اسماعيل I hear Đşitirim 1 اسمع سمع Hear (imp) Đşit 1 اسمع سمع To make someone hear Đşittirdi 4 يسمع - اسمع سمع He made them hear Onlara işittirdi 4 اسمعهم سمع Hear (imp, pl) Đşitin 1 اسمعوا سمع Hear (imp, pl) me Beni işitin 1 اسمعون سمع To nourish, feed Besledi 4 يسمن -اسمن سمن His name Đsmi اسمه سمو Corrupted Bozulan سن ا أسن Worst En kötüsü اسوا سوأ Markets Çarşılar سواق ا سوق Example, pattern Numune, örnek اسوة أسو Black Siyah, kara اسود سود To become black Karardı 9 يسود/ - اسود* سود She became black Karardı (dş) 9 اسود*ت سود Bracelet Bilezik اسورة سور I grieve Üzülürüm, acırım 1 سىا أسو To be sad, to grieve Üzüldü 1 سيا ي - اسي أسو Captive Esir اسرى - اسيرا أسر I wish, will Dilerim 1 اشاء شيأ To point to, indicate Đşaret etti 4 يشير -اشار شور She pointed to Đşaret etti 4 اشارت شور Separately, in scattered groups

Ayrı ayrı, parça parça, bölükler halinde

اشتاتا شتت To become strong, intensify Şiddetlendi, kuvvetlendi 8 يشتد/ -اشتد* شدد Intensified, became violent Şiddetlendi 8 اشتد*ت شدد

Page 54: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

47

He bought him Onu satın aldı 8 اشتراه شري To buy Satın aldı 8 يشتري -اشتري شري They bought Satın aldılar 8 اشتروا -اشتروا شري To flame, burn, become white

Alev aldı, parladı, tutuştu (ağardı)

يشتعل - اشتعل شعل 8To complain Şikayet etti 8 يشتكي -تكي اش شكو To contain, include Đçerdi, içinde bulundurdu 8 يشتمل - اشتمل شمل Contained Đçerdi 8 اشتملت شمل To desire, have appetite for Đstedi, arzu etti, canı çekti 8 يشتهي - اشتهي شهو Desired Đstedi, arzuladı 8 شتهت ا شهو Jealous, niggardly Kıskanç, cimri ة شحح اشح*Power, maturity, strength Güç, rüşt اشد* شدد Stronger, more violent Daha şiddetli, en şiddetli اشد+ - اشد* - اشد/ شدد Very hard, difficult, stern Çok çetin, katı, sert اء اش شدد د*Strengthen (imp) Kuvvetlendir 1 اشدد شدد Your (pl) strong age Güçlü çağınız كم شدد اشد*His strong age Güçlü çağı ه شدد اشد*Their (dual) strong age O ikisinin güçlü çağı هما شدد اشد*Insolent Küstah اشر أشر Evil? Şer mi, kötülük mü اشر5 شرر Evil ones Kötüler, şerliler اشرار شرر Conditions Şartlar اشراط شرط Its (her) conditions Onun şartları اشراطها شرط Morning Kuşluk, sabah اشراق شرق To make one drink Đçirdi 4 يشرب -اشرب شرب They were made to drink Đçirildi 4 اشربوا شرب Drink (imp, pl) Đçin (emir) 1 اشربوا شرب Drink (imp, fm) Đç (emir, dş) 1 اشربي شرب Expand (imp) Genişlet 1 اشرح شرح To shine Parladı, aydınlandı 4 يشرق -اشرق شرق It (she) shone Parladı, aydınlandı 4 اشرقت شرق That I associate partners Benim ortak koşmam 4 اشرك شرك

Page 55: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

48

I associate partners Ortak koşarım 4 اشرك شرك That I associate partners Benim ortak koşmam 4 اشرك شرك To associate partners to Allah Ortak koştu 4 يشرك - اشرك شرك You associated partners Ortak koştun 4 اشركت شرك You (pl) associated partners Ortak koştunuz 4 اشركتم شرك You (pl) associated partners to me Bana ortak koştunuz 4 اشركتمون شرك We associated partners Ortak koştuk 4 اشركنا شرك Make him a partner Onu ortak kıl 4 اشركه شرك They associated partners Ortak koştular 4 اشركوا شرك To act unjustly, excessively Adaletsizlik yaptı 4 يشط/ - اشط* شطط Hair, wool (pl) Kıl, yapağı اشعار شعر Their hair, wool (pl) Onların kılları, yapağıları اشعارها شعر To inform, make one realize Bildirdi, şuuruna vardırdı يشعر -اشعر شعر To become afraid Korktu 4 يشفق - اشفق شفق You (pl) became afraid Korktunuz 4 ماشفقت شفق They (fm) became afraid Korktular (dş) 4 اشفقن شفق More difficult Daha zor, daha çetin اشق/ شقق I make it hard Zorlaştırırım 1 اشق* شقق More wretched, unfortunate En şaki, bedbaht, azgın اشقى -اشقا وشق Most unfortunate of them En azgınları اشقاها وشق That I give thanks Benim şükretmem 1 اشكر شكر I give thanks Şükrederim 1 اشكر شكر Thank (imp), be thankful, be grateful Şükret 1 اشكر شكر Give (imp, pl) thanks Şükredin 1 اشكروا شكر I complain Şikayet ederim 1 اشكو شكو To shrink, repel, be disgusted Ürktü, burkuldu, sıkıldı 8 يشمئز/ -اشمئز* شمز Startled, repelled Ürktü 8 اشماز*ت شمز To rejoice Sevindi 4 يشمت -اشمت شمت Witnesses Şahitler اشهاد شهد I bear witness Ben şehadet ederim 1 اشهد شهد I call witness Ben şahit tutarım 4 اشهد شهد

Page 56: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

49

Bear witness Şahit ol 1 اشهد شهد To call witness Şahit tuttu 4 يشهد -اشهد شهد I called witness Ben şahit tuttum 4 اشهدت شهد I called them witness Onları şahit tuttum 4 اشهدتهم شهد He witnessed them Onlara şahit oldu 4 اشهدهم شهد Did they witness Şahit oldular mı 1 اشهدوا شهد Call witness (imp, pl) Şahit tutun 4 اشهدوا شهد Bear witness (imp, pl) Şahit olun 1 ا واشهد شهد Months Aylar اشهر شهر Things, belongings, property Eşya, şeyler اشياء شيئ Their belongings Onların eşyaları اشياءهم شيئ Groups, parties, sects Gruplar, hizipler اشياع شيع Your (pl) groups, parties, sects Sizin hizipleriniz اشياعكم شيع Their groups, parties, sects Onların hizipleri اشياعهم شيع To hit, strike, happen, befall Đsabet etti, başına geldi 4 يصيب - اصاب صوب It struck Đsabet etti 4 اصابت صوب It struck you (pl) Size isabet etti 4 صابتكم ا صوب It struck him Ona isabet etti 4 اصابته صوب It struck them Onlara isabet etti 4 اصابتهم صوب Their fingers Onların parmakları اصابعهم صبع It struck you Sana isabet etti 4 اصابك صوب It struck you (pl) Size isabet etti 4 اصابكم صوب It struck him Ona isabet etti 4 اصابه صوب It struck her Ona (dş) isabet etti 4 اصابها صوب It struck them Onlara isabet etti 4 اصابهم صوب Evenings Akşamlar صال ا أصل I incline Meylederim 1 اصب صبو Dawn, morning Tan, sabah اصباح صبح It struck you (pl)

Đsabet ettiniz, başına getirdiniz 4 اصبتم صوب

To become, to come to morning

Oldu, sabahladı 1 يصبح - اصبح صبح It became Oldu 1 اصبحت صبح

Page 57: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

50

You (pl) became Oldunuz 1 اصبحتم صبح They became Oldular 1 اصبحوا صبح Be patient (imp), endure, tolerate Sabret 1 اصبر صبر How tolerant they are Ne kadar sabırlılar اصبرهم صبر Be patient (imp, pl), endure, tolerate Sabredin 1 اصبروا صبر We strike Đsabet ettirdik, başına getirdik 4 اصبنا صوب We strike them Onlara isabet ettirdik, başına

getirdik 4 اصبناهم صوب People, fellows, companions Arkadaşlar, halk, topluluk اصحاب صحب Their people, fellows, companions Onların arkadaşları اصحابهم صحب To issue, release, take away, declare

Çıktı, aldı, serbest bıraktı 4 يصدر -اصدر صدر Declare (imp) Đlan et, beyan et 1 اصدع صدع More correct, truer Daha doğru اصدق صدق I give alms, charity Sadaka veririm 5 د*ق صدق اص*Did you tell the truth Doğru söyledin mi 1 اصدقت صدق Heavy burden Ağır yük اصرا -اصر أصر To insist Israr etti 4 يصر/ -اصر* صرر Avert (imp), turn away, repel Uzaklaştır, sav 1 اصرف صرف Their burden Onların yükü اصرهم أصر They persisted Israr ettiler 4 اصر/وا صرر My burden Benim yüküm اصري أصر To hunt Avlandı 8 يصطاد - اصطاد صيد Hunt (imp, pl) Avlanın 8 اصطادوا صيد Be patient (imp) Sabırlı ol 8 اصطبر صبر To be patient, endure, tolerate

Sabretti 8 يصطبر - صطبر ا صبر To cry for help Yardım için bağırdı 8 يصطرخ -اصطرخ صرخ He chose Seçti 8 اصطفا صفو He chose you (fm) Seni (dş) seçti 8 اصطفاك صفو He chose him Onu seçti 8 اصطفاه صفو To choose Seçti 8 صطفيي -اصطفي صفو I chose Seçtim 8 اصطفيت صفو

Page 58: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

51

I chose you Seni seçtim 8 اصطفيتك صفو We chose Seçtik 8 اصطفينا صفو We chose him Onu seçtik 8 اصطفيناه صفو To get warm Isındı 8 يصطلي - اصطلي صلي To develop, make, create, choose

Yaptı, yarattı, geliştirdi, seçti 8 يصطنع -اصطنع صنع I prepared, chose Yetiştirdim, seçtim 8 اصطنعت صنع I chose you Seni yetiştirdim 8 اصطنعتك صنع To raise, elevate, lift up Yükseltti 4 يصعد -اصعد صعد Smaller Daha küçük اصغر صغر Chains, fetters Zincirler اصفاد صفد He chose you (pl) Sizi seçti 4 اصفاكم صفو To choose Seçti, tercih etti 4 يصفي -اصفي صفو Overlook (imp), pardon Hoş gör 1 اصفح صفح Overlook (imp, pl), pardon Hoş görün 1 اصفحوا صفح Root Kök اصل أصل Descendants, offsprings Sulbler, zürriyetler اصلاب صلب Your descendants, offsprings Soyunuz, zürriyetiniz اصلابكم صلب Is your prayer Namazın mı اصلاتك صلو Correction, rectification, set in order Islah, düzeltme 4 اصلاحا -اصلاح صلح Its correction Onun ıslahı 4 اصلاحها صلح Indeed I hang you (pl) Mutlaka sizi asarım 2 اصل+بن*كم صلب Correct (imp), improve Islah et 4 اصلح صلح To correct, repair, improve, reform

Đyileştirdi, ıslah etti, düzeltti 4 يصلح - اصلح صلح They (dual) corrected Islah ettiler (ikil) 4 اصلحا صلح We corrected Islah ettik 4 اصلحنا صلح They corrected Islah ettiler 4 اصلحوا صلح Correct (imp, pl), improve Islah edin 4 اصلحوا صلح Its root Onun kökü اصلها أصل Is your prayer Namazın mı اصلواتك صلو Burn (imp, pl) in it, enter it (fire) O ateşe girin 1 اصلوها صلي To burn, to put into fire Ateşe soktu, yaktı 4 يصلي -اصلي صلي

Page 59: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

52

Deaf Sağır اصم+ صمم To make deaf Sağır etti 4 يصم/ - اصم* صمم He made them deaf Onları sağır etti 4 هم صمم اصم*Idols, false gods Putlar اصناما -اصنام صنم Your (pl) false gods Putlarınız اصنامكم صنم Do (imp), make Yap, inşa et 1 اصنع صنع Sounds, voices Sesler اصوات صوت Your voices Sesleriniz اصواتكم صوت Their voices Onların sesleri اصواتهم صوت Wools Yünler اصواف صوف Their wools Onların yünleri اصوافها صوف Roots Kökler اصول أصل Its roots Kökleri اصولها أصل I strike Đsabet ettiririm 4 اصيب صوب Evening Akşam اصيلا أصل To illuminate, light Aydınlattı 4 يضيء -اضاء ضوأ Lighted Aydınlattı 4 اضاء ت ضوأ To lose Zayi etti, kaybetti 4 يضيع -اضاع ضيع They lost Zayi ettiler, kaybettiler 4 اضاعوا ضيع To make one laugh Güldürdü 4 يضحك -اضحك ضحك Strike (imp), beat, give example Vur, misal ver 1 اضرب ضرب Strike (imp, pl), give example Vurun, misal verin 1 ا اضربو ضرب Strike (imp, pl) him, give him example

Onu dövün, ona vurun, misal verin 1 اضربوه ضرب

Strike (imp, pl) them (fm), give example Onları (dş) dövün, misal verin 1 اضربوهن* ضرب To plead humbly Tazarru etti, yalvardı 5 ر*ع ضرع ر*ع -اض* يض*He was compelled Zorda kaldı, mecbur oldu 8 اضطر* ضرر To compel Zorladı 8 يضطر/ - اضطر* ضرر You (pl) were compelled Zorda kaldınız, mecbur

oldunuz 8 اضطررتم ضرر I compel him Onu zorlarım 8 اضطر/ه ضرر Double, manifold Kat kat اضعافا ضعف Weaker Daha zayıf اضعف ضعف

Page 60: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

53

Mixed Karışık اضغاث ضغث Hatred Kin اضغان ضغن Your (pl) hatred Kininiz اضغانكم ضغن Their hatred Kinleri اضغانهم ضغن More misguided, worse in error

Daha sapık اضل/ ضلل I go astray Saparım 1 ضل/ ا ضلل He led him astray, left him in error

Hatada bıraktı, saptırdı 4 يضل/ - اضل* ضلل They (dual) led us astray Bizi saptırdılar (ikil) 4 ضلل * نااضلاYou (pl) led astray Saptırdınız 4 اضللتم ضلل They (fm, pl) led astray Saptırdılar (dş) 4 اضللن ضلل He led us astray Bizi saptırdı 4 اضل*نا ضلل Indeed I lead them astray Mutlaka onları saptırırım 4 اضل*ن*هم ضلل He led me astray Beni saptırdı 4 اضل*ني ضلل He led him astray Onu saptırdı 4 اضل*ه ضلل He led them astray Onları saptırdı 4 اضل*هم ضلل They led astray Saptırdılar 4 اضل/وا ضلل They led us astray Bizi saptırdılar 4 اضل/ونا ضلل Thrust, draw, enter Koy, bastır, çek 1 اضمم ضمم I lose Zayi ederim, kaybederim 4 اضيع ضيع To obey Đtaat etti 4 يطيع - اطاع طوع They obeyed Đtaat ettiler 4 اطاعو طوع They obeyed us Bize itaat ettiler 4 اطاعونا طوع They obeyed him Ona itaat ettiler 4 اطاعوه طوع To be able to do, afford Gücü yetti 4 يطيق -اطاق طوق Sides, ends Taraflar, kenarlar, uçları اطراف طرف Its sides, ends Onun etrafı, kenarları اطرافها طرف Throw (imp, pl) Atın 1 اطرحو طرح Throw (imp, pl) him Onu atın 1 اطرحوه طرح He obeyed Đtaat etti 4 اطع طوع Feeding, giving food Doyurma, yiyecek verme 4 اطعام طعم You (pl) obeyed Đtaat ettiniz 4 اطعتم طوع

Page 61: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

54

You (pl) obeyed them Onlara itaat ettiniz 4 اطعتموهم طوع To feed, give food Doyurdu, besledi 4 يطعم -اطعم طعم He fed him Onu doyurdu 4 اطعمه طعم He fed them Onları doyurdu 4 اطعمهم طعم Feed (imp, pl) Doyurun 4 اطعموا طعم They (fm, pl) obeyed Đtaat ettiler (dş) 4 اطعن طوع Obey (imp, fm, pl) Đtaat edin (dş) 4 اطعن طوع We obeyed Đtaat ettik 4 اطعنا طوع They (fm) obeyed you (pl) Size itaat ettiler (dş) 4 اطعنكم طوع To make someone to transgress, seduce

Azdırdı 4 يطغي -اطغي طغي More rebellious Daha azgın اطغى طغي I made one transgress Azdırdım 4 اطغيت طغي I made him transgress Onu azdırdım 4 ته اطغي طغي To extinguish Söndürdü 4 يطفئوا -اطفا طفأ Children Çocuklar اطفال طفل He extinguished it Onu söndürdü 4 اطفاها طفأ That I rise, look Benim yükselmem, bakmam 8 اط*لع طلع I rise, look Ulaşırım, bakarım 8 اط*لع طلع To tell, explain Anlattı, açıkladı 4 يطلع - اطلع طلع To understand, perceive, rise Bilgi edindi, anladı, yükseldi 8 يط*لع - اط*لع طلع You understood Muttali oldun, anladın 8 اط*لعت طلع To be content, comforted, calm

Huzur buldu, mutmain oldu 12 يطمئن* -اطمان* طمن

You (pl) became content Mutmain oldunuz, güven buldunuz 12 ننتم ا اطم طمن

They became content Tatmin oldular 12 ا اطمان/و طمن Destroy (imp), deface, obliterate Sil süpür 1 اطمس طمس I hope Ümit ederim 1 اطمع طمع Cleaner Daha temiz اطهر طهر Clean (imp, pl) yourselves well Tam temizlenin 5 رو طهر ا اط*ه*In stages Tavırdan tavıra اطوارا طور To ascribe evil omen, get bad omen

Uğursuz saydı 5 يط*ي*ر -اط*ي*ر طير

Page 62: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

55

We were made to have bad omen Uğursuzluğa uğradık 5 اط*ي*رنا طير Obey (imp, pl) Đtaat edin 4 اطيعوا طوع Obey (imp, pl) me Bana itaat edin 4 اطيعون طوع To give victory Zafer verdi 4 يظفر -اظفر ظفر He gave you victory Size zafer verdi 4 اظفركم ظفر Darker, more cruel Daha zalim, daha karanlık اظلم ظلم To become dark, victimize, torture

Karardı, zulmetti 4 يظلم - اظلم ظلم I think, believe Zannederim, inanırım 1 اظن/ ظنن I think you Seni zannederim 1 ن/ك اظ ظنن I think him Onu zannederim 1 اظن/ه ظنن To show, reveal to make appear

Açtı, açıkladı, bildirdi, gösterdi 4 يظهر -اظهر ظهر He showed it (him) Onu gösterdi 4 اظهره ظهر To return, to give back Geri getirdi, geri verdi 4 يعيد -د اعا عود To give shelter Sığındırdı 4 يعيذ -اعاذ عوذ To help Yardım etti 4 يعين - اعان عون Helped him Ona yardım etti 4 اعانه عون That I worship Benim tapmam 1 اعبد عبد I worship Taparım, kulluk ederim 1 اعبد عبد Worship (imp) Tap, ibadet et 1 اعبد عبد Worship (imp) me Bana tap 1 اعبدنى عبد Worship (imp) him Ona tap 1 اعبده عبد Worship (imp, pl) Tapın 1 اعبدوا عبد Worship (imp, pl) me Bana ibadet edin 1 اعبدوني -اعبدون عبد Worship (imp, pl) him Ona ibadet edin 1 اعبدوه عبد To draw a lesson Đbret aldı 8 يعتبر -إعتبر عبر Draw (imp, pl) a lesson Đbret alın 8 اعتبروا عبر To prepare Hazırladı 4 يعتد - اعتد عتد To count Saydı 8 يعتد/ - اعتد* عدد To transgress, exceed Aşırı gitti 8 يعتدي -اعتدي عدو She prepared Hazırladı 4 اعتدت عتد We prepared Hazırladık 4 اعتدنا عتد

Page 63: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

56

They transgressed, exceeded Haddi aştılar, saldırdılar 8 ا اعتدو عدو Attack (imp, pl) Saldırın 8 ا تدواع عدو He transgressed, exceeded, attacked Haddi aştı, saldırdı 8 اعتدى عدو We transgressed Haddi aştık 8 اعتدينا عدو To make excuses, apologize Özür diledi, mazeret gösterdi 8 يعتذر - اعتذر عذر He seized you Seni çarptı 8 تراك اع عرو To seize, possess Çarptı 8 يعتري - اعتري عرو To confess Đtiraf etti 8 يعترف -اعترف عرف We confessed Đtiraf ettik 8 اعترفنا عرف They confessed Đtiraf ettiler 8 اعترفوا عرف I keep myself away Uzak dururum 8 عتزل ا عزل To separate oneself, keep away

Terk etti, ayrıldı, uzak durdu 8 يعتزل - اعتزل عزل I separated myself Terk ettim, uzak durdum 8 اعتزلت عزل You (pl) separated yourselves from them Onları terk ettiniz 8 اعتزلتموهم عزل I separate myself from you Sizi terk ederim 8 اعتزلكم عزل He left them Onları terk etti 8 اعتزلهم عزل Keep (imp, pl) yourselves away, leave Uzak durun, terk edin 8 ا اعتزلو عزل They left you Sizi terk ettiler, bıraktılar 8 لوكم اعتز عزل Leave (imp, pl) me Beni terk edin, bırakın 8 اعتزلون عزل To grab, hold fast Yapıştı, tuttu 8 يعتصم -اعتصم عصم They grabbed Sarıldılar, yapıştılar 8 ا اعتصمو عصم Grab (imp, pl) Sarılın, yapışın 8 ا اعتصمو عصم Drag (imp, pl) Sürükleyin 1 اعتلو عتل Drag (imp, pl) him Onu sürükleyin 1 اعتلوه عتل To make umrah, visit Kaaba Umre yaptı 8 يعتمر -اعتمر عمر To make it known, make it found

Bildirdi, buldurdu 4 يعثر -اعثر عثر We made (it) known Haberdar ettik 4 اعثرنا عثر Tree trunks Kütükler اعجاز عجز To please, delight, appeal Hoşa gitti, cezbetti 4 يعجب -اعجب عجب She pleased you (pl) Sizin hoşunuza gitti (dş) 4 اعجبتكم عجب

Page 64: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

57

It (he) pleased you Senin hoşuna gitti 4 اعجبك عجب It (he) pleased you (pl) Sizin hoşunuza gitti 4 اعجبكم عجب To frustrate, escape Aciz bıraktı, kaçtı 4 يعجز -اعجز عجز Did I become frustrated Aciz mi oldum 4 اعجزت عجز To hasten, cause to hasten Acele ettirdi 4 يعجل -اعجل جلع Did you hasten Acele mi ettiniz 4 اعجلتم عجل He made you hasten Seni acele ettirdi 4 اعجلك عجل Stranger, foreign Yabancı اعجميا -اعجمي5 عجم Strangers, foreigners Yabancılar اعجمين عجم It was prepared Hazırlandı 4 اعد* عدد To prepare Hazırladı 4 يعد/ -اعد* عدد Enemies Düşmanlar اعداء - اعداء عدو Your (pl) enemies Sizin düşmanlarınız اعدائكم عدو It was prepared Hazırlandı 4 اعد*ت عدد I act justly, be fair Adalet ederim 1 اعدل عدل Be just (imp, pl), fair Adil olun 1 ا اعدلو عدل They prepared Hazırlık yaptılar 4 ا اعد/و عدد Prepare (imp, pl) Hazırlık yapın 4 ا اعد/و عدد I punish, chastise, torment Azap ederim 2 اعذ+ب عذب Indeed I torment him Mutlaka ona azap ederim 2 بن*ه عذب اعذ+I torment him Ona azap ederim 2 به عذب اعذ+I torment them Onlara azap ederim 2 بهم عذب اعذ+Bedouins Bedeviler اعراب عرب Desertion Yüz çevirme اعراضا عرض Their desertion Onların yüz çevirmesi اعراضهم عرض Araf Heights A’raf اعراف عرف Lame Topal اعرج عرج Desert (imp), leave, turn away Yüz çevir, vazgeç 4 اعرض عرض To desert, leave, turn away Yüz çevirdi 4 يعرض - اعرض عرض You (pl) turned away Yüz çevirdiniz 4 اعرضتم عرض They turned away Yüz çevirdiler, vazgeçtiler 4 اعرضوا عرض

Page 65: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

58

Desert (imp, pl), leave, turn away Yüz çevirin, vazgeçin 4 ا اعرضو عرض More honorable, more powerful Daha aziz, daha kıymetli 4 اعز/ عزز To give honor, make honorable

Şeref verdi, aziz kıldı 4 يعز/ - اعز* عزز More honorable, more powerful Daha şerefli, daha güçlü ة عزز ة -اعز* اعز*Whirlwind Kasırga اعصار عصر I press wine Sıkarım (şarap) 1 اعصر عصر I rebel Đsyan ederim, karşı gelirim 1 اعصي عصي They are given Onlara verilir 4 ا اعطو عطو To give Verdi 4 يعطي -اعطي عطو We gave Verdik 4 اعطينا عطو We gave you Sana verdik 4 اعطيناك عطو I admonish you, give you counsel Sana öğüt veririm 1 ظك اع وعظ I admonish you (pl), give you counsel Size öğüt veririm 1 اعظكم وعظ Greater, greatest Daha büyük, en büyük اعظم عظم To glorify, exalt, extol, dignify, honor

Yüceltti, büyüttü 4 يعظم - اعظم عظم Forgive (imp) Affet 1 اعف عفو Forgive (imp) us Bizi affet 1 اعف عن*ا عفو Forgive (imp, pl) Affedin 1 ا اعفو عفو Heels Ökçeler اعقاب عقب Your heels Ökçeleriniz اعقابكم عقب Our heels Ökçelerimiz اعقابنا عقب To punish Cezalandırdı, karşılık verdi 4 يعقب -اعقب عقب He punished them Onları cezalandırdı 4 اعقبهم عقب Mountains Dağlar اعلام علم That I know Benim bilmem 1 اعلم علم I know Bilirim 1 اعلم علم He who knows better, knows best Daha iyi bilen, en iyi bilen 1 اعلم علم Know (imp) Bil 1 اعلم علم Know (imp, pl) Bilin 1 اعلموا علم To declare, announce, make public

Đlan etti, açığa vurdu 4 يعلن -اعلن علن

Page 66: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

59

I declared Đlan ettim 4 اعلنت علن You declared Açığa vurdunuz 4 لنتم اع علن Superior ones Üstün olanlar (çğ) اعلون علو Highest Daha yüksek, üstün اعلى علو Deeds, works, activities Đşler, ameller, faaliyetler اعمالا -اعمال عمل Your deeds, works Đşleriniz ماعمالك اعمالكم اعمالكم عمل Our deeds, works Đşlerimiz اعمالنا عمل Their deeds, works Onların işleri, amelleri اعمالهم اعمالهم -اعمالهم عمل Your (pl) paternal uncles Amcalarınız اعمامكم عمم That I do, perform Benim yapmam 1 اعمل عمل I do, perform Yaparım, işlerim 1 اعمل عمل Do (imp), perform Yap, işle 1 اعمل عمل Do (imp, pl), perform Yapın, işleyin 1 اعملوا عمل Blind Kör, âmâ اعمى عمي Grapes, grapevines Üzümler اعنابا -اعناب عنب Necks Boyunlar اق اعن عنق Their necks Onların boyunları اعناقهم -اعناقهم نق To put someone into hardship Sıkıntıya soktu, zorladı 4 يعنت - اعنت عنت It put you into hardship Sizi sıkıntıya soktu 4 اعنتكم عنت In his presence? Onun katında mı اعنده عند I make covenant And veririm, ahit veririm 1 اعهد عهد That I make covenant Benim ahitleşmem 1 اعهد عهد I take refuge Sığınırım 1 اعوذ عوذ I make defective Kusurlu yaparım, ayıplı

yaparım 1 اعيب عيب I make it (her) defective Onu kusurlu yaparım 1 اعيبها عيب They are returned Đade edilirler 4 اعيدوا عود I make one to take refuge Ismarlarım, sığındırırım 1 اعيذ عوذ I make her to take refuge in you Onu sana sığındırırım 1 اعيذها عوذ Eyes Gözler اعين -اعين عين Your (pl) eyes Gözleriniz اعينكم -اعينكم عين Our eyes Gözlerimiz اعيننا عين

Page 67: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

60

Their eyes Onların (er) gözleri اعينهم -اعينهم -اعينهم عين Their (fm) eyes Onların (dş) gözleri اعينهن* عين Help (imp, pl) me Bana yardım edin 1 اعينوني عون To backbite Gıybet etti 8 يغتاب -اغتاب غيب He took a handful Avuçladı 8 اغترف غرف To wash oneself Yıkandı 8 يغتسل -اغتسل غسل Leave (imp, pl), go Ayrılın, gidin 1 اغدوا غدو To stir up, incite desire, rouse, kindle

Kışkırttı, tahrik etti, karıştırdı 4 يغري -اغري غرو To drown Suda boğdu 4 يغرق -اغرق غرق We drowned (them) Boğduk 4 اغرقنا غرق We drowned him Onu boğduk 4 اغرقناه غرق We drowned them Onları boğduk 4 اغرقناهم غرق They were drowned Boğuldular 4 اغرقوا غرق He stirred up Karıştırdı 4 اغري غرو We stirred up Karıştırdık 4 اغرينا غرو Wash (imp, pl), wash yourselves Yıkanın, yıkayın 1 ا اغسلو غسل To cover Örttü, sardı 4 يغشي -اغشي غشو It was covered Kaplandı, örtüldü 4 اغشيت غشو We covered Kapladık 4 اغشينا غشو We covered them Onları kapattık, örttük 4 اغشيناهم غشو Lower (imp) Alçalt, indir 1 اغضض غضض To make dark Kararttı 4 يغطش -اغطش غطش Forgive (imp), pardon Bağışla 1 اغفر غفر Forgive us Bizi bağışla 1 اغفر لنا غفر To make someone neglectful Gaflete düşürdü 4 يغفل - اغفل غفل We made neglectful Gafil bıraktık, alıkoyduk 4 اغفلنا غفل Fetters, shackles, yokes

Kelepçeler, halkalar, bukağılar اغلال غلل- اغلالا

Indeed I will be victorious Mutlaka galip gelirim, yenerim 1 اغلبن* غلب Be thick (imp), hard, harsh Kalın ol, sert ol 1 اغلظ غلظ To close eyes on something, disdain

Gözünü yumdu, tenezzül etmedi

يغمض -اغمض غمض 4He made rich, availed, saved Zengin kıldı, ihtiyaçsız kıldı 4 اغنا غني

Page 68: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

61

He made them rich Onları zengin kıldı 4 اغناهم غني She availed (fm) Fayda verdi (dş) 4 اغنت غني I avail, save Fayda veririm, savarım 4 اغني غني To make rich, avail, save

Zenginleştirdi, kurtardı, fayda verdi

يغني -اغنى غني 4Rich ones, those free from want Zenginler اغنياء -اغنياء غني To cause someone to go astray

Azdırdı 4 يغوي -غوي ا غوي You have sent me astray Beni azdırdın 4 اغويتني غوي We made go astray Azdırdık 4 اغوينا غوي We made you (pl) go astray Sizi azdırdık 4 اغويناكم غوي We made them go astray Onları azdırdık 4 اغويناهم غوي Indeed I make them go astray Mutlaka onları azdırırım 4 اغوين*هم غوي Different than? Başka mı اغير غير Ugh, fie (word of contempt) Öf اف� أفف Hearts, breasts, bosoms Kalpler, sineler افئدة -افئدة فأد Their breasts, hearts Onların kalpleri افئدتهم -افئدتهم فأد He gave as spoil of war Ganimet verdi 4 افاء فيأ Did you take Edindiniz mi 8 افات*خذتم = ا ف ات*خذتم أخذ Did he choose you Sizi seçti mi 4 ا ف اصفاكم افاصفاكم صفو = To pour, proceed, return Aktı, akın etti, döndü 4 يفيض -افاض فيض Horizons Ufuklar فاق ا أفق To regain consciousness, awake

Ayıldı, kendine geldi 4 يفيق - افاق فوق That which fabricates libel Yalancı, iftiracı اف*اك أفك Did he become sure Emin mi oldu 1 امن افامن= ا ف أمن Did you (pl) become sure Emin mi oldunuz 1 امنتم افامنتم= ا ف أمن Did they become sure Emin mi oldular 1 امنواافامنوا= ا ف أمن If? Eğer? ان افان= ا ف Shall I inform you (pl) Size haber vereyim mi 2 ئكم= ا ف نبأ ئكم افانب+ انب+You? Sen mi انت افانت= ا ف You (pl)? Siz mi انتم افانتم= ا ف Vain, untrue? Bâtılı mı ب الباطل افبالباطل= ا ف بطل Our torment? Azabımızı mı ب عذابنا افبعذابنا= ا ف عذب

Page 69: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

62

Favors? Nimeti mi ب نعمة افبنعمة= ا ف نعم This? Bunu mu ب هذا افبهذا= ا ف هذأ Do you (pl) believe Đnanır mısınız 4 تؤمنون افتؤمنون= ا ف منأ Do you (pl) come Gider misiniz 1 تونا ت تون= ا ف ا افت أتي To give legal opinion, decree, ruling

Fetva verdi, hüküm verdi 4 يفتي - افتي فتي Do you (pl) take Onu edinir misiniz 8 تت*خذونه افتت*خذونه= ا ف أخذ Open (imp) Aç 1 افتح فتح She paid as ransom Feda etti, fidye verdi 8 افتدت فدي They paid ransom, sacrificed Feda ettiler, fidye verdiler 8 افتدوا فدي He paid ransom, sacrificed Feda etti, fidye verdi 8 افتدى فدي Libel, fabrication, slander Đftira, uydurma 8 افتراء فري He fabricated it, invented it Onu uydurdu 8 افتراه فري To fabricate, invent, slander, forge

Đftira etti, uydurdu 8 يفتري - افترى فري I fabricated, forged Ben uydurdum 8 افتريت فري I fabricated it, forged it Onu ben uydurdum 8 فتريته ا فري We fabricated, forged Biz uydurduk 8 افترينا فري Do you hope Ümit eder misiniz 1 تطمعون افتطمعون= ا ف طمع Do you worship Kulluk eder misiniz 1 تعبدون افتعبدون= ا ف عبد Do you doubt him Ondan şüphe mi edersiniz 3 تمارونه افتمارونه= ا ف مري Give (imp) us legal decree, opinion Bize fetva ver, çözüm bildir 4 افتنا فتي Do you destroy us Bizi helak eder misin 4 تهلكن افتهلكنا= ا ف هلك Give (imp, pl) me legal decree, opinion Bana fetva verin 4 افتوني فتي Did he assume Zannetti mi 1 حسب افحسب= ا ف حسب Did you (pl) assume Zannettiniz mi 1 حسبتم افحسبتم= ا ف حسب The decree? Hükmü mü حكم افحكم= ا ف حكم Did you see Gördün mü 1 رءيت ا ف افرءيت= رأي Did you (pl) see Gördünüz mü 1 رءيتم افرءيتم= ا ف رأي Pour down (imp) Boşalt, dök, yağdır 4 افرغ فرغ That I pour down Boşaltayım, dökeyim 4 افرغ فرغ To pour down, empty Döktü, yağdırdı, boşalttı 4 يفرغ - افرغ فرغ Separate (imp) Ayır 1 افرق فرق

Page 70: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

63

Magic? Sihir mi افسحر سحر Make (imp, pl) room Genişleyin 1 افسحوا فسح To spoil, corrupt Đfsad etti, bozdu 4 يفسد - افسد فسد They spoilt it Onu ifsad ettiler, bozdular 4 هاافسدو فسد More eloquent Daha fasih, güzel konuşan افصح فصح He poured, went rapidly Döküldü, hızla gitti 4 افض فيض Sexual intercourse Cinsi temas 4 افضاى فضو To go into each other Kaynaştı, karıştı, katıldı, geçti 4 يفضي -افضي فيض You (pl) went into Yayıldınız, daldınız 4 افضتم فيض Did it seem long (prolonged) Uzadı mı 1 افطال = ا ف طال طول Did you disobey Đsyan mı ettin 1 افعصيت = ا ف عصيت عصي Do (imp) Yap 1 افعل فعل Do (imp, pl) Yapın 1 افعلوا فعل Did We get tired Yorulduk mu 1 ا ف عيينا= افعيينا عيي Different than? Başka mı غير ا ف = افغير غير Horizon Ufuk فاق ا - افق أفق He was turned away Çevrildi 1 افك أفك Libel, lie Yalan, uydurma, iftira فكاا -افك أفك To forge, fabricate, invent, make turn away

Đftira etti, uydurdu, geri çevirdi 1 فك ا ي -افك أفك Always? Her ne zaman mı كل*ما ا ف = افكل*ما Your (pl) libel Sizin iftiranız افكهم -افكهم أفك To set, disappear Battı, kayboldu, yok oldu 1 فل ا ي -افل أفل Is it not Değil mi لا ا ف = افلا It (she) set, disappeared Battı 1 افلت أفل To succeed, be successful, be saved

Başardı, kurtuldu 4 يفلح - افلح فلح Did it not Olmadı mı لم ا ف = افلم Those which set, disappear Batanlar فلين ا أفل What Ne ا ف ما= افما Who Kim ا ف من = افمن From? -den mi = ا ف من افمن Branches Dallar افنان فنن

Page 71: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

64

Do we make Kılar mıyız 1 جعل ن ا ف افنجعل = جعل Do we strike Vurur muyuz 1 نضرب = ا ف افنضرب ضرب Are they Onlar mı ا ف هم افهم = Groups, crowds, multitudes Bölükler, gruplar افواج فوج In groups, crowds, multitudes Bölük bölük افواجا فوج Mouths Ağızlar اه أفو فوه Your (pl) mouths Ağızlarınız افواهكم فوه Their mouths Onların ağızları افواههم فوه That I succeed Benim başarmam 1 افوز فوز I entrust, commit Ismarlarım, bırakırım 2 ض فوض افو+Is there in it Đçinde mi, var mı ا في = افي Pour (imp, pl), hasten Akın edin 4 ا افيضو فيض Performance Kılma, kılınma اقام قوم To perform, to make stand Yaptı, kıldı, ayağa kaldırdı 4 يقيم - اقام قوم Your settlement Đkametiniz, oturmanız اقامتكم قوم He performed it Onu kıldı 4 اقامه قوم They performed, held upright Kıldılar, doğru tuttular 4 اقاموا قوم Words, sayings Sözler, laflar اقاويل قول To bury, put in a tomb Gömdü, kabre koydu 4 يقبر - اقبر قبر He buried him Onu kabre koydu 4 قبره ا قبر Turn (imp) towards Yüzünü dön 4 اقبل قبل To approach, draw near, turn towards

Yüzünü döndü, yöneldi 4 يقبل -اقبل قبل She turned towards Yüzünü döndü (dş) 4 اقبلت قبل We turned towards Yöneldik 4 اقبلنا قبل They turned towards Yöneldiler 4 اقبلوا قبل To take fire/light Ateş aldı 8 يقتبس -اقتبس قبس Its time was appointed Vakti belirlendi 2 اق+تت وقت To fight, kill each other Savaştı, birbirini öldürdü 8 يقتتل -اقتتل قتل They fought, killed each other Savaştılar, birbirini öldürdüler 8 اقتتلوا قتل To attempt, make an attempt Atıldı, aştı, kendini attı 8 يقتحم -اقتحم قحم To follow, imitate, copy Uydu, taklit etti 8 يقتدي - اقتدي قدو

Page 72: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

65

Follow him Ona uy 8 قتده ا قدو Come (imp) near Yaklaş 8 اقترب قرب To draw near, come near, approach

Yaklaştı 8 يقترب -اقترب قرب It (she) approached Yaklaştı 8 اقتربت قرب To commit a sin, earn Günah işledi, kazandı 8 يقترف -اقترف قرف You (pl) earned Kazandınız 8 اقترفتم قرف You (pl) earned them Onları kazandınız 8 اقترفتموها قرف That I kill Öldüreyim 1 اقتل قتل Did you kill Öldürdün mü 1 اقتلت قتل I kill you Seni öldürürüm 1 اقتلك قتل Indeed I kill you Mutlaka seni öldürürüm 1 اقتلن*ك قتل Kill (imp, pl) Öldürün 1 ا اقتلو قتل Kill (imp, pl) him Onu öldürün 1 اقتلوه قتل Kill (imp, pl) them Onları öldürün 1 اقتلوهم قتل Feet Ayaklar اقدام قدم Your (pl) feet Ayaklarınız اقدامكم دمق Our feet Ayaklarımız اقدامنا -اقدامنا قدم Former ones, old ones, ancient ones Eskiler اقدمون قدم Put (imp, fm) him, throw him Onu koy, bırak اقذفيه قذف To confirm, affirm Đkrar etti, kabul etti 4 يقر/ - اقر* قرر Read (imp, pl) Okuyun 1 اقرؤوا قرأ Read (imp) Oku 1 ا اقر قرأ To make one read Okuttu 4 يقرئ -اقرا قرأ Closer Daha yakın اقرب - اقرب قرب Most close ones of them Onların en yakınları اقربهم قرب Close relative Yakın akrabalar اقربين -اقربون قرب You have ratified Kabul ettiniz, ikrar ettiniz 4 اقررتم قرر We confirmed Kabul ettik, ikrar ettik 4 اقررنا قرر To lend, advance a loan Ödünç verdi, borç verdi 4 يقرض -اقرض قرض You (pl) lent Borç verdiniz 4 اقرضتم قرض They lent Borç verdiler 4 اقرضوا قرض

Page 73: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

66

Lend (imp, pl) Borç verin 4 اقرضوا قرض Is it close Yakın mı اقريب قرب More just, fairer Adil, daha adil اقسط قسط To be just, act justly, deal fairly

Adil oldu 4 يقسط -اقسط قسط Be (imp, pl) just, fair Adaletli olun 4 اقسطوا قسط I swear Yemin ederim, kasem ederim 4 اقسم قسم To swear by, to take an oath Yemin etti 4 يقسم - اقسم قسم You (pl) swore Yemin ettiniz 4 متماقس قسم They swore Yemin ettiler 4 اقسموا قسم To shiver, tremble Ürperdi, titredi يقشعر/ - اقشعر* قشعر Be moderate (imp) Ölçülü ol 1 اقصد قصد To give up, cease Bıraktı, son verdi 4 يقصر -اقصر قصر Tell (imp), relate Anlat 1 اقصص قصص Remotest, furthest Öbür ucu, uzak, en uzak اقصى قصو Decree (imp), decide Đcra et 1 اقض قضي Decree (imp, pl), decide Hükmünüzü uygulayın 1 ا اقضو قضي Sides, zones, regions, limits Uçlar, bucaklar, sınırlar اقطار قطر Its boundaries, limits Onun sınırları اقطارها قطر Indeed I cut Mutlaka keserim 2 اقط+عن* قطع Cut (imp, pl) Kesin 1 ا اقطعو قطع Indeed I sit Mutlaka otururum 1 اقعدن* قعد Sit (imp, pl) Oturun 1 ا اقعدو قعد Locks Kilitler اقفال قفل Its (their) locks Onun (onların) kilitleri اقفالها قفل That I say Benim demem 1 اقل قول Less Daha az اقل* -اقل/ قلل To carry Taşıdı 4 يقل/ -اقل* قلل Pens Kalemler اقلام قلم Their pens Onların kalemleri اقلامهم قلم They carried Taşıdılar 4 اقل*ت قلل To withhold, stop Tuttu, durdu 4 يقلع -اقلع قلع

Page 74: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

67

Withhold (imp, fm) Tut 4 اقلعى قلع Establish, set, make stand Kıl, çevir, dosdoğru yap 4 اقم قوم You established Kıldın 4 اقمت قوم You (pl) established Kıldınız 4 اقمتم قوم They (fm, pl) established Kıldılar (dş) 4 اقمن قوم To satisfy, suffice Yetti, ikna etti 4 يقني -اقني قني Be obedient (imp, fm) Gönülden bağlan 1 اقنتي قنت It sufficed Yetti 4 اقنى قني Forces, strengths Kuvvetler, kuvvet alacak

şeyler اقوات قوت Her forces Onun kuvvetleri اقواتها قوت That I say Benim demem 1 اقول قول I say Derim, söylerim 1 اقول قول More correct, more upright Daha doğru, en doğru اقوم -اقوم قوم Establish (imp, pl) Dosdoğru kılın, ayağa kaldırın 4 اقيموا قوم I become Olurum 1 اك كون Great ones, leaders Büyükler, ileri gelenler اكابر كبر I will almost do it Neredeyse yapacağım 1 اكاد كود Devourers, eaters Çok yiyenler اك*الون أكل Did it become Oldu mu 1 اكان كون Greater, greatest Daha büyük, en büyük اكبر كبر To glorify, praise Yüceltti 4 يكبر -اكبر كبر They (fm) glorified him Onu büyüttüler, büyüklüğünü

anladılar 4 اكبرنه كبر To take by measure Ölçerek aldı 8 يكتال -اكتال كيل They took by measure Ölçtüler 8 ا اكتالو كيل Write (imp) Yaz (emir) 1 اكتب كتب Write (imp)us Bizi yaz 1 اكتبنا كتب Write (imp, pl) it (him) Onu yazın 1 اكتبوه كتب To have something written Yazdırdı 8 يكتتب -اكتتب كتب He had them written Onları yazdırdı 1 اكتتبها كتب To earn, gain Đktisap etti, kazandı 8 يكتسب - اكتسب كسب She earned, gained Đktisap etti, kazandı 8 اكتسبت بكس

Page 75: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

68

They (fm, pl) earned, gained Đktisap ettiler, kazandılar (dş) 8 اكتسبن كسب They earned, gained Đktisap ettiler, kazandılar 8 ا اكتسبو كسب Much, many, more, most Çok, daha çok, en çok اكثر - اكثر كثر To increase, become more Çoğaldı, çoğalttı 4 يكثر - اكثر كثر You lengthened, increased Çoğalttın, ileri gittin 4 اكثرت كثر Most of you (pl) Çoğunuz اكثركم -اكثركم كثر Most of them Onların çoğu اكثرهم - اكثرهم - اكثرهم كثر They lengthened, increased Çoğalttılar, ileri gittiler 4 اكثروا كثر To be niggardly, miserly Cimrilik yaptı 4 يكدي -اكدي كدي Did you (pl) deny Yalanladınız mı 2 بتم كذب اكذ*Honor, glory Đkram, cömertlik, yücelik اكرام كرم Compulsion, forcing Zorlama اكراه كره Their (fm, pl) compulsion Onların (dş) zorlanması اكراههن* كره Most honorable En cömert, en kerim, en

şerefli اكرم كرم To honor, revere, glorify, give blessing

Đkram etti, şereflendirdi 4 كرم ي - اكرم كرم Your (pl) most honorable one En şerefliniz اكرمكم كرم He honored me, gave me blessing Bana ikram etti 4 اكرمن كرم He honored him, gave him blessing Ona ikram etti 4 اكرمه كرم Honor (imp, fm), give blessing Değer ver, ikram et (dş) 4 اكرمي كرم He was compelled Zorlandı 4 اكره كره To compel, force Zorladı 4 يكره - اكره كره You compelled Zorladın 4 اكرهت كره You compelled us Bizi zorladın 4 اكرهتنا كره Clothe (imp, pl) them Onları giydirin 1 اكسوهم وكس Remove, get rid of Aç, kaldır, gider 1 اكشف كشف Your infidels? Sizin kafirleriniz mi اركم كفر اكف*That I disbelieve Benim inkar etmem 1 اكفر كفر I disbelieve, reject, show ingratitude

Nankörlük ederim, inkar ederim 1 اكفر كفر

Reject (imp), disbelieve Đnkar et, inanma 1 اكفر كفر Did you disbelieve Đnkar mı ettin 1 اكفرت كفر

Page 76: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

69

Did you (pl) disbelieve Đnkar mı ettiniz 1 اكفرتم كفر Indeed I cover, forgive, wipe out Mutlaka örterim 2 رن* كفر اكف+How disbelieving Ne kadar inkarcı اكفره كفر Reject (imp, pl), disbelieve Đnkar edin 1 ا اكفرو كفر To entrust, ward, leave Kefil etti, bıraktı 4 يكفل -اكفل كفل Leave it (her) to me Onu bana bırak 4 اكفلنيها كفل Fruits, food Yemiş اكل أكل To eat Yedi 1 كل ا ي -اكل أكل They (dual) ate Yediler (ikil) 1 اكلا أكل Eating Yeme, yiyiş 1 اكلا أكل That I speak, talk Benim konuşmam 2 اكل+م كلم I speak, talk Konuşurum 2 اكل+م كلم He ate it Onu yedi 1 اكله أكل Its (his) fruits, crops Onun yenilmesi, yemişleri اكله أكل Its (her) fruits, crops Onun yenilmesi, yemişleri اكلها -اكلها أكل Their eating Onların yenmesi اكلهم أكل They ate Yediler 1 ا اكلو أكل Those who eat Yiyenler كلين ا -كلون ا أكل Sheaths, clusters Tomurcuklar, kabuklar,

salkımlar اكمام كمم Its sheaths, clusters Onun salkımları اكمامها كمم To perfect, complete Tamamladı, mükemmel kıldı 4 يكمل - اكمل كمل I perfected Kemale erdirdim 4 اكملت كمل Blind by birth Doğuştan kör اكمه كمه That I become Olurum, benim olmam 1 اكن كون To conceal, keep secret, hide Sakladı, gizledi 4 يكن/ - اكن* كنن Shelters, covers Barınaklar, örtüler اكنانا كنن Shelters, covers Örtüler اكن*ة كنن You concealed, hid Sakladınız, içinizde tuttunuz 4 اكننتم كنن Cups, goblets Kadehler, bardaklar اكواب كوب That I become Benim olmam 1 اكون كون Indeed I become Mutlaka olurum 1 أكونن* كون

Page 77: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

70

I plot, plan Düzen kurarım 1 اكيد كيد Indeed I plot Mutlaka düzen kurarım 1 اكيدن* كيد Family, relatives, followers, people

Aile, akrabalar, insanlar, ümmet ل ا -ل ا -ل ا أول

Be aware (imp, pl) Dikkat edin الاKinship, relation Akrabalık ألل a الاBut, except -den başka, hariç * الاTo stop Geri durdu 1 لوا ي -الا ألو For not Olmaması için * الا = ان لاIf not Olmazsa * الا = ان لاExcept Allah Allah'tan başka * الل*ه الاGifts, bounties, benefits Nimetler لاء ا - لاء ا ألو Thousands Binlerce لاف ا ألف Now Şimdi ال أن ن اTo soften Yumuşattı 4 يلين - الان لين Now? Şimdi mi لان= ء ال ا أن ن اUnderstanding, reason Anlayış, akıl الباب لبب To lessen Azalttı 1 لت ا ي - الت ألت To tangle, entangle, roll up Dolaştı 8 يلتف/ - التف* لفف They entangled Birbirine dolaştı 8 ت لفف التف*To look back Arkaya baktı 8 يلتفت - التفت لفت They (dual) met Karşılaştılar (ikil) 8 التقتا لقي To pick up, lift, gather Aldı, kaldırdı, topladı 8 يلتقط - التقط لقط He picked it (him) up Onu aldı 8 التقطه لقط He swallowed Yuttu 8 التقم لقم He swallowed it (him) Onu yuttu 8 التقمه لقم To meet, to come together Karşılaştı, buluştu, birleşti 8 يلتقي - التقي لقي You (pl) met Karşılaştınız 8 التقيتم لقي To search, petition, request Aradı, istedi 8 يلتمس -التمس لمس Search (imp, pl) Arayın 8 التمسوا لمس We diminished Eksilttik 1 التنا ألت We diminished them Onları eksilttik 1 التناهم ألت

Page 78: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

71

Which, who (fm or plural) Ki o (dş), ki onlar (akılsız çoğul)

ال*تي Wrongdoing, deviation from right Haktan sapma, ilhad 4 الحاد لحد Imploringly, pleadingly, entreatingly

Israrla isteyerek, yüzsüzlükle الحافا لحف To deviate, refer, distort Saptı, bozdu 4 يلحد -الحد لحد To join, annex Kavuşturdu, birleştirdi, kattı 4 يلحق -الحق لحق You (pl) joined Kattınız 4 الحقتم لحق We joined Kattık 4 الحقنا لحق Join (imp) me Beni kat 4 الحقني لحق Most rigid, most violent En sert الد/ لدد Two males? Đki erkek mi كرين ا ذكر كرين = ء الذ* لذ*That who, that which Ki o (er) ال*ذي Those who, those which Ki onlar (er) الذين Those who (dual) Ki onlar (ikil) ال*ذين To your lord? Rabbine mi الرب+ك ربب To bind, tie Yapıştırdı, birleştirdi, bağladı 4 يلزم -الزم لزم We bound, tied Bağladık 4 الزمنا لزم We bound him Onu bağladık 4 الزمناه لزم He bound them Onları bağladı 4 الزمهم لزم Are you not Değil misin الست = ا لست ليس Am I not Değil miyim الست= ا لست ليس Languages, tongues Diller, lisanlar السنة لسن Your languages Dilleriniz السنتكم -السنتكم لسن Their languages Onların dilleri السنتهم -السنتهم -السنتهم لسن Curse (imp) them Onlara lanet et 1 العنهم لعن Babble( imp, pl), make noise

Boş şeyler konuşun, gürültü edin

الغوا لغو 1

He made friendship, joined Yakınlaştırdı, birleştirdi, bağladı

ال*ف ألف 2Thousand Bin (sayı) الفا - الف - الف ألف To bring together, bind, unite Birleştirdi, yaklaştırdı يال+ف - ال*ف ألف Dense, which goes into one another

Birbirine dolaşmış, sarmaş dolaş

فافا ال لفف To find Buldu 4 يلفي -الفي لفو

Page 79: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

72

You brought together Birleştirdin 2 ال*فت ألف They found Buldular 4 الفوا لفو He found Buldu 4 الفى لفو They (dual) found Buldular (ikil) 4 الفيا لفو Two thousand Đki bin فين ال ألف We found Bulduk 4 الفينا لفو Throw (imp), cast At, bırak 4 الق لقي He threw Attı 4 القا لقي Nicknames, call names Lakaplar القاب لقب He threw it (him) Onu attı 4 القاه لقي He threw it (her) Onu (dş) attı 4 قاهاال لقي She threw Attı (dş) 4 القت لقي Throw (imp) it (him) Onu at 4 القه لقي Throw (imp) it (her) Onu at 4 القها لقي They threw Attılar 4 القوا لقي Throw (imp, pl) Atın 4 القوا لقي They were thrown Atıldılar 4 القوا لقي They threw Attılar 4 ا القو -ألقوا لقي Throw (imp, pl) it (him) Onu atın 4 القوه لقي Throw (imp) At (emir) 4 القي لقي It was thrown Atıldı 4 القي لقي To throw, cast Attı, yerleştirdi 4 يلقي - القى لقي Throw (imp, dual) Atın (ikil) 4 القيا لقي Throw (imp, dual) it (him) Onu atın (ikil) 4 القياه لقي I threw Attım 4 القيت لقي We threw Attık 4 القينا لقي Throw (imp) it Onu at 4 القيه لقي Your (pl)? Sizin mi ا لكم الكم = Those who (fm, pl) Ki onlar (dş) الل*ائي Al-lat, name of false deity Lat, put adı الل*ات Those who (fm, pl) Ki onlar (dş) اللاتي

Page 80: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

73

Those who (dual) Ki onlar (ikil) الل*ذان Allah Allah الل*ه O Allah! Ey Allah’ım! *الل*هم To suffer pain Acı çekti 1 لم ا ي -الم ألم Did it not Olmadı mı الم = ا لم Did you not see Görmedin mi? 1 الم تر = ا لم تر رأي Did he not do Yapmadı mı 1 الم يجعل= ا لم يجعل جعل Will it not Olmayacak mı ا لن الن = That it will not Olmayacağını mı ان لن ال*ن = We made soft Yumuşattık 1 الن*ا ألن God, deity Đlah لهة ا -اله أله It (he) diverted Oyaladı, alıkoydu 4 الها لهي It (he) diverted you (pl) Sizi oyaladı 4 الهاكم لهي To divert, distract Oyaladı, alıkoydu 4 يلهي -الهي لهي False gods Đlahlar لهة ا -لهة ا أله Your false gods Senin ilahların لهتك ا أله Your (pl) false gods Sizin ilahlarınız لهتكما - لهتكم ا أله Our false gods Bizim ilahlarımız لهتناا -تنا له ا أله Their false gods Onların ilahları لهتهما -لهتهم ا أله My false gods Benim ilahlarım لهتىا أله Your deity, god Senin ilahın الهك -الهك أله Your (pl) deity, god Sizin ilahınız الهكم -الهكم أله To inspire Đlham etti 4 يلهم -الهم لهم Their? Onlar için mi ا لهم الهم = He inspired it (her) Ona ilham etti 4 الهمها لهم Our deity, god Bizim ilahımız الهنا أله His deity, god Onun ilahı الهه أله Two gods Đki ilah الهين لهأ That if Ki eğer ان لو ال*و = Tablets, plates Levhalar الواح لوح Colors Renkler الوان لون

Page 81: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

74

Your (pl) colors Renkleriniz الوانكم لون His colors Onun renkleri الوانه لون Her colors Onun renkleri وانهاال لون Thousands Binlerce الوف ألف Towards, to -a doğru الى To me Bana *الي To swear Yemin etti 4 يؤلي - لي ا ألو Ilyas (Elias) (pbuh) Đlyas (AS) الياس Ilyas (Elias) (pbuh) Đlyas (AS) الياسين Is it not Değil mi ا ليس اليس ليس = Prophet Elisha (pbuh) Elyesa (AS) اليسع To you Sana (er) اليك To you (fm) Sana (dş) اليك To you (pl) Size اليكم To you (dual) Siz ikinize اليكما Painful, grievous Elim, acıklı, elemli اليما -اليم ألم To us Bize الينا To him Ona (er) اليه To her Ona (dş) اليها To them Onlara اليهم To them (fm) Onlara (dş) *اليهن Today Bugün اليوم يوم Or, else Yoksa, veya ام Mother Anne هات - ام5 أمم ام*Mother Anne ام* - ام/ -ام+ -ام5 أمم To seek, turn to, come Aradı, yöneldi, geldi يؤم/ -ام* أمم As for -e göre, -e gelince ا ام*Either … or Eğer, ne … ne de.. ا ام*Your (pl) maid-servants Cariyeleriniz امائكم أمو To kill Öldürdü 4 يميت -امات موت He killed him Onu öldürdü 4 اماته موت

Page 82: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

75

Or what Yoksa ne اذا ام*That which orders Emreden ارة أمر ام*Front Önünde, önü امام أمم Leader, book, road Önder, kitap, yol اماما -امام أمم His front, in front of him Önünde امامه أمم Their leaders Önderleri امامهم أمم Entrusted things Emanetler امانات أمن Your (pl) entrusted things Emanetleriniz اماناتكم أمن Their entrusted things Onların emanetleri اماناتهم أمن Entrusted thing Emanet امانات -امانة أمن His entrusted thing Onun emaneti امانته أمن Vain desires, delusions Kuruntular اماني+ -اماني/ مني Your (pl) vain desires, delusions Kuruntularınız اماني+كم مني Their vain desires, delusions Onların kuruntuları اماني/هم مني Maid-servant Cariye امة أمو Nation, people, time Topluluk, ümmet, zaman امم -ام*ة أمم Uneven, height Tümsek امتا أمت To be apart, aside Ayrıldı 8 يمتاز -امتاز ميز Be apart (imp, pl), aside Ayrılın, çekilin 8 امتازوا ميز To examine, test Đmtihan etti, sınadı 8 ينتحن -امتحن محن Examine them (fm) Onları (dş) imtihan edin 8 امتحنوهن محن To doubt, dispute Şüphe etti, çekişti 8 يمتري -امتري مري Your baggage Eşyalarınız, mallarınız امتعتكم متع I grant you (provision for divorce)

Size boşanma bedeli vereyim 2 امت+عكن* متع I grant provision Onu faydalandırırım 2 امت+عه متع Your community Sizin ümmetiniz تكم أمم ام*You (fm) became full Doldun (dş) 1 ت ا امتل ملأ You killed us Bizi öldürdün 4 امت*نا موت Examples, likes Misaller, örnekler امثال مثل Your examples, those like you

Sizin misaliniz مثالكما -امثالكم مثل Her examples, those like her, them

Onun, onların misali امثالها -امثالها مثل

Page 83: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

76

Their examples, those like them

Onların misali, benzerleri امثالهم مثل Best of them En akıllıları امثلهم مثل To help Yardım etti 4 يمد/ - امد* مدد Distance Mesafe, uzaklık, süre, mesafe امدا -امد مدد We reinforced you (pl) Size imkan verdik 4 امددناكم مدد We reinforced them Onlara imkan verdik 4 امددناهم مدد He reinforced you (pl) Size imdat etti, verdi 4 كم ددم امد*Order (imp) Emret 1 مر ا أمر Most bitter En acı امر/ مرر Matter, affair, order Đş, konu, emir امور -امر أمر To order Emretti 1 مر ا ي - امر أمر Man, person Kişi امرئ -امرؤ مرأ Woman, wife Kadın, karı امرات - امرئة مرأ Two women Đki kadın امرئتين -امرئتان مرأ Your wife Senin karın امرئتك مرأ His wife Onun karısı امرئته -امرئته مرأ My wife Benim karım امرئتي مرأ Man, person Kişi, adam امرا مرأ Issue, affair Đş, konu امرا أمر Two women Đki kadın امرائتين مرأ Woman, wife Kadın, karı نساء - امراة مرأ You ordered Emrettin 1 امرت أمر I ordered Emrettim 1 امرت أمر You were ordered Emrolundun 1 امرت أمر I was ordered Emrolundum 1 امرت أمر I ordered you Sana emrettim 1 امرتك أمر You ordered me Bana emrettin 1 امرتني أمر You ordered them Onlara emrettin 1 امرتهم أمر He ordered you (pl) Size emretti 1 امركم أمر Your (pl) affair, order Sizin işiniz, emriniz امركم -امركم - امركم أمر He ordered us Bize emretti 1 امرنا أمر

Page 84: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

77

We ordered Emrettik 1 امرنا أمر We were ordered Emrolunduk 1 امرنا أمر Our matter, affair, order Đşimiz, emrimiz امرنا - نا امر - امرنا أمر Indeed I order them Mutlaka onlara emrederim 1 مرن*هم ا أمر He ordered him Ona emretti 1 امره أمر I order him Onu emrederim 1 مره ا أمر His order, his affair Onun emri, işi امره - امره أمر Her order, affair Onun (dş) emri, işi امرها -امرها أمر He ordered them Onlara emretti 1 امرهم أمر Their affairs, orders Onların işleri, emirleri امرهم - امرهم - امرهم أمر They ordered Emrettiler 1 امروا أمر They were ordered Emrolundular 1 امروا أمر Those who order Emredenler مرون ا أمر My matter, affair Đşim امري أمر Yesterday Dün امس -امس أمس Keeping, retaining, holding, grasping

Tutma, yakalama 4 امساك مسك To reach evening Akşamladı 4 يمسي -امسي مسو Wipe (imp, pl) Mesh edin 1 ا امسحو مسح Hold (imp) Tut 4 امسك مسك To keep, retain, hold, grasp Tuttu, durdurdu 4 يمسك -امسك مسك You (pl) held Tuttunuz 4 امسكتم مسك They (fm, pl) held Tuttular (dş) 4 امسكن مسك He held them (dual) O ikisini tuttu 4 امسكهما مسك Hold (imp, pl) them (fm, pl) Onları (dş) tutun 4 امسكوهن* مسك Mixed Karışık امشاج مشج Walk (imp, pl) Yürüyün 1 امشوا مشي Pass (imp, pl) Geçin 1 امضوا مضي I go, pass Geçerim 1 امضي مضي Rain (imp) Yağdır 4 امطر مطر To rain Yağdırdı 4 يمطر - امطر مطر It was rained Yağmura tutuldu 4 امطرت مطر

Page 85: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

78

We rained, showered Yağdırdık 4 امطرنا مطر Intestines Bağırsaklar امعاء معي Their intestines Onların bağırsakları امعاءهم معي Your mother Annen ام+ك أمم Your (fm) mother Annen (dş) ام+ك - ام/ك أمم Wait (imp, pl), stay Durun, bekleyin 1 امكثوا مكث He gave opportunity Đmkan verdi 4 امكن مكن Hope Ümit 1 املا -امل أمل To hope Ümit etti, umdu 1 مل ا ي -امل أمل To dictate, have something written

Yazdırdı 4 يمل/ -امل* ملل Poverty Fakirlik 4 املاق ملق Indeed I fill Doldururum 4 املأن* ملأ I have Malikim 1 املك ملك He caused delusions Boş emellere düşürdü 4 املى ملو I give respite Mühlet veririm 4 املي ملو I gave respite Mühlet verdim 4 امليت ملو Nations, peoples Ümmetler, milletler,

topluluklar امما -امم أمم Or who Yoksa kim م*ن ا من Safety, security Emniyet امن أمن I believe, I trust Güvenirim, inanırım 4 من ا أمن Believe (imp) Đman et 4 من ا أمن To believe, to make safe, give safety

Đman etti, inandı, emin kıldı 4 يؤمن - من ا أمن To be safe, to trust Emniyette oldu, güvendi 1 من ا ي - امن أمن We believed Đman ettik 4 من*اا أمن Safety, peace Emniyet, barış, güvenlik امنا أمن In safety Emniyet içinde 1 منا ا أمن To discharge Attı 4 يمني - امني مني Safety, security Emniyet, güvenlik امنة أمن I trusted Güvendim 1 امنت أمن She believed Đman etti (dş) 4 منت ا أمن I believed Đman ettim 4 منت ا أمن

Page 86: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

79

In safety Emniyet içinde منة ا أمن I trusted you (pl) Size güvendim 1 امنتكم أمن You (pl) became sure Emin oldunuz 1 امنتم أمن You (pl) believed Đman ettiniz 4 منتم ا أمن I trust you (pl) Size güvenirim 4 منكم ا أمن Distribute (imp), give Dağıt, ver 1 امنن منن He made them safe Onları emin kıldı 4 منهما أمن They believed Đman ettiler 4 منواا أمن Believe (imp, pl) Đman edin 4 منواا أمن Those who are safe Emin olanlar, emniyet içinde

olanlar منون ا أمن His desire Temennisi, kuruntusu امني*ته مني Those who are safe Emin olanlar, emniyet içinde

olanlar ن منيا أمن Indeed I give them false desires

Mutlaka onlara kuruntu veririm 2 امن+ين*هم مني

His mother Annesi ه أمم ه -ام/ ه -ام+ ام*Her mother Annesi (dş) ها أمم ام+Mothers Anneler هات أمم ام*Your (pl) mothers Anneleriniz هاتكم أمم هاتكم - ام* ام*Their mothers Onların anneleri هاتهم أمم هاتهم -ام* ام*To give respite Süre verdi, mühlet verdi 4 يمهل -امهل مهل Give (imp) respite Onlara mühlet ver 4 امهلهم مهل Dead ones Ölüler امواتا - وات ام موت Wealths, properties Mallar, zenginlikler اموال مول- اموالاYour (pl) wealths, properties Mallarınız اموالكم-اموالكم -اموالكم مول Our wealths, properties Mallarımız اموالنا -اموالنا مول Their wealths, properties Onların malları اموالهم -اموالهم - اموالهم مول I die Ölürüm 1 اموت موت Matters, things, orders Đşler, emirler امور أمر Illiterate Okuma bilmeyen ي* أمم ام+I kill Öldürürüm 4 اميت موت Trustworthy, safe, secure Emin, güvenilir امين أمن Illiterate ones Okuma bilmeyenler ي+ن أمم ام+

Page 87: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

80

Those who come Gelenler ين ا أمم م+Illiterate ones Okuma bilmeyenler ي/ون أمم ي+ين -ام+ م+To, that, so that ki, --ması için ان If, not Şayet, eğer, değil ان Boiling water Kaynar su ن ا أني That ki, --ması için *ان Indeed, surely Mutlaka, gerçekten *ان That, for Olması, olduğu ان* -ان Not --- except -den başka değil ال*ا…ان Do we believe Đman eder miyiz 4 ا نؤمن نؤمن ا أمن = I Ben انا That we Ki biz ان*ا Indeed we Şüphesiz biz ان*ا Parts, hours Saatler, vakitler ناء ا -ناء ا أني To repent, to turn to Tevbe etti, döndü, yöneldi 4 ينيب -اناب نوب They repented, turned to Yöneldiler 4 انابوا نوب Female, females Dişi, dişiler اناثا -اناث أنث Human, humans Đnsanlar اناسي* -اناس أنس Human, humans Đnsanlar اناسي* أنس Animals Yaratıklar انام أنم Fingers, finger-tips Parmak uçları انامل نمل Its preparation (of food) Hazırlanması اناه أني Its time to come, to draw near Zamanı geldi نيا ي - اني أني I inform you (pl) Size haber veririm 4 ئكم نبأ انب+Inform (imp) them Onlara haber ver 4 انبئهم نبأ Inform (imp, pl) me Bana haber verin 4 انبئوني نبأ To inform Haber verdi 4 ينبئ - ا انب نبأ Information, news Haberler انباؤا - انباء نبأ Your news Sizin haberleriniz ئكم اانب نبأ Her news Onun haberleri ئهااانب نبأ He informed you Sana haber verdi 4 ك ا انب نبأ

Page 88: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

81

He informed them Onlara haber verdi 4 هم ا انب نبأ To make grow Büyüttü 4 ينبت - انبت نبت She made grow Büyüttü (dş) 4 انبتت نبت He made you (pl) grow Sizi büyüttü 4 انبتكم نبت We made grow Bitirdik, büyüttük 4 انبتنا نبت He made her grow Onu büyüttü 4 انبتها نبت To make flow, gush Aktı, akıttı, fışkırdı 7 ينبجس -انبجس بجس It (she) gushed Fışkırdı 7 انبجست بجس Throw back Geriye at, fırlat 1 انبذ نبذ Their being sent forth Gönderilmeleri 7 انبعاثهم بعث To come forth Öne atıldı 7 ينبعث -انبعث بعث To be proper, appropriate Uygun oldu, yaraştı 7 ينبغي -انبغي بغي We turned to Yöneldik 4 انبنا نوب Prophets Peygamberler انبياء نبأ You (singular, ms) Sen (er) انت You (singular, fm) Sen (dş) انت To withdraw Çekildi, geri çekildi 8 ينتبذ -انتبذ نبذ She withdrew Çekildi, uzaklaştı 8 انتبذت نبذ To disperse, scatter Saçıldı, dağıldı 8 تثر ين - انتثر نثر Dispersed, scattered Saçıldı, dağıldı 8 انتثرت نثر To disperse Yayıldı 8 ينتشر - انتشر نشر Disperse (imp, pl) Dağılın, yayılın 8 انتشروا نشر Help (imp) Yardım et 8 انتصر نصر To help, triumph

Yardım etti, zafer kazandı, intikam aldı

ينتصر - انتصر نصر 8They triumphed Zafer kazandılar 8 ا انتصرو نصر Watch (imp), look, wait Bekle, gözet 8 انتظر نظر To watch, look, wait Bekledi, gözetti 8 ينتظر - انتظر نظر Watch (imp, pl), look, wait Gözetleyin, bekleyin 8 انتظروا نظر Revenge Đntikam 8 انتقام نقم To revenge, take revenge Đntikam aldı 8 ينتقم -انتقم نقم We revenged Đntikam aldık 8 انتقمنا نقم

Page 89: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

82

You (pl) Siz (er) انتم You (dual) Siz ikiniz (ikil) تماان They desisted, ceased Son verdiler, kaçındılar 8 انتهوا -انتهوا نهي To desist, cease Son verdi, kaçındı 8 ينتهي - انتهى نهي Female Dişi اناث -انثى أنث Two females Đki dişi انثيين أنث He saved you (pl) Sizi kurtardı 4 انجاكم نجو He saved us Bizi kurtardı 4 انجانا نجو He saved him Onu kurtardı 4 انجاه نجو He saved them Onları kurtardı 4 انجاهم نجو To save, rescue Kurtardı 4 ينجي - انجى نجو You saved us Sen bizi kurtardın 4 ناانجيت نجو Gospel Đncil انجيل We saved Kurtardık 4 انجينا نجو We saved you (pl) Sizi kurtardık 4 انجيناكم نجو We saved him Onu kurtardık 4 انجيناه نجو We saved them Onları kurtardık 4 انجيناهم نجو Sacrifice (imp) Kurban kes 1 انحر نحر We? Biz mi انحن = ا نحن نحن Partners, equals Eşler, ortaklar, denkler اندادا ندد Do we call, pray Çağırır mıyız, dua eder miyiz 1 اندعوا = ا ندعوا دعو Warn (imp) Uyar 4 انذر نذر He was warned, admonished Uyarıldı 4 انذر نذر To warn, admonish Đkaz etti, uyardı 4 ينذر - انذر نذر You warned, admonished Uyardın 4 انذرت نذر I warned, admonished Uyardım 4 انذرت نذر I warned you (pl) Sizi uyardım 4 انذرتكم نذر You warned them Onları uyardın 4 انذرتهم نذر That I warn you (pl) Siz uyarmam için 4 انذركم نذر We warned you (pl) Sizi uyardık 4 انذرناكم نذر He warned them Onları uyardı 4 انذرهم نذر

Page 90: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

83

Warn (imp) them Onları uyar 4 انذرهم نذر Warn (imp, pl) Uyarın 4 انذروا نذر Be warned (imp, pl) Uyarılın 4 انذروا نذر To get intoxicated Aklı giderildi, sarhoş oldu 4 ينزف - انزف نزف Send down, reveal (imp) Đndir 4 انزل نزل Revealed, sent down Đndirildi, vahyedildi 4 انزل نزل To send down, reveal Đndirdi, açıkladı 4 ينزل - انزل نزل You revealed, sent down Đndirdin 4 انزلت نزل I revealed, sent down Đndirdim 4 انزلت نزل Revealed, sent down Đndirildi 4 انزلت نزل You (pl) sent it down Siz onu indirdiniz 4 لتموه انز نزل I sent it down to you (pl) Size onu indirdim 4 انزلتموه نزل We revealed, sent down Đndirdik 4 انزلنا نزل We revealed it, sent down Onu biz indirdik 4 انزلناه نزل We revealed it, sent down Onu biz indirdik 4 اانزلناه نزل Send to me Bana indir 4 انزلنى نزل He sent it down Onu indirdi 4 انزله نزل Human Đnsan انس أنس To see, sense, perceive Gördü, hissetti, anladı 4 يؤنس - نس ا أنس Kinships, generations Nesebler, soylar انساب نسب Human Đnsan انسان أنس He made me forget it Onu bana unutturdu 4 انسانيه نسي He had it forgotten Onu unutturdu 4 انساه نسي He made them forget it Onlara unutturdu 4 انساهم نسي To make forget Unutturdu 4 ينسي -انسي نسي I saw, sensed, perceived Gördüm, hissettim 4 نست ا أنس You (pl) saw, sensed Gördünüz, hissettiniz 4 نستم ا أنس Do we prostrate Secde eder miyiz 1 ا نسجد = انسجد سجد To pass, detach Sıyrıldı, geçti, çıktı 7 ينسلخ - انسلخ سلخ They made you (pl) forget Size unutturdular 4 انسوكم نسي Man, human being Đnsan انسيا أنس

Page 91: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

84

To build, create, make grow Yarattı, inşa etti, büyüttü 4 ينشئ - ا انش نشأ Building, creation Üretme, yaratma انشاء نشأ You (pl) built, created Yarattınız 4 تم ا انش نشأ He created you (pl) Sizi yarattı 4 كم ا انش نشأ We created Yarattık 4 ناا انش نشأ We created him Onu yarattık 4 ناه ا انش نشأ We created them (fm) Onları (dş) yarattık 4 ناهن* ا انش نشأ He created her Onu yarattı 4 هاا انش نشأ To raise, resurrect Diriltti, kaldırdı 4 ينشر -انشر نشر We resurrected Dirilttik 4 انشرنا نشر He resurrected him Onu diriltti 4 انشره نشر To raise, bring it together Kaldırdı, birleştirdi 4 ينشز -انشز نشر Be raised (imp, pl) Kalkın 1 انشزوا نشر To split Yardı, yarıldı, ayırdı 7 ينشق/ -انشق* شقق She split Yarıldı 7 انشق*ت شقق Erected stones Dikili taşlar انصاب نصب Helpers Yardımcılar انصارا - انصار نصر My helpers Yardımcılarım انصاري نصر Work (imp), toil, rise Doğrul, giriş, uğraş, işe koyul 1 انصب نصب To be silent, keep quite Sustu, sessiz oldu 4 ينصت -انصت نصت Be silent (imp, pl) Sessiz olun 4 انصتوا نصت That I give advice Benim nasihat etmem 1 انصح نصح I give advice, advise Nasihat ederim 1 انصح نصح Help (imp) Yardım et 1 انصر نصر To turn away, go away, depart

Döndü, ayrıldı, gitti 7 ينصرف -انصرف صرف They departed Savuştular 7 انصرفوا صرف Help (imp) us Bize yardım et 1 انصرنا نصر Help (imp) me Bana yardım et 1 انصرنى نصر Help (imp, pl) Yardım edin 1 انصروا نصر Do we feed Yedirir miyiz 1 انطعم = ا نطعم طعم To make speak Konuşturdu 4 ينطق -انطق نطق

Page 92: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

85

Has made us speak Bizi konuşturdu 4 انطقنا نطق To leave, to set out Gitti, ayrıldı, yola çıktı 7 ينطلق -انطلق طلق They (dual) set out Yola çıktılar (ikil) 7 انطلقا طلق You (pl) set out Yola çıktınız 7 انطلقتم طلق Go (imp, pl), set out, leave Gidin, fırlayın 7 انطلقوا طلق They set out Yola çıktılar 7 انطلقوا طلق Let me look, watch Bakayım 1 انظر نظر Look, watch, wait Bak, bekle 1 انظر نظر To give respite Süre verdi 4 ينظر -انظر نظر Look (imp) at us Bize bak 1 رنا انظ نظر Give me respite Bana süre ver 4 انظرني نظر Look, wait (imp, pl) Bakın, bekleyin 1 ا انظرو نظر Look (imp, pl) at us Bize bakın 1 انظرونا نظر Cattle Hayvanlar, sığırlar انعاما -انعام نعم Your cattle Hayvanlarınız انعامكم -امكم انع نعم Their cattle Onların hayvanları انعامهم نعم Favors Nimetler انعم نعم To give favor Nimet verdi 4 ينعم - انعم نعم You gave favor Nimet verdin 4 انعمت نعم I gave favor Nimet verdim 4 انعمت نعم We gave favor Nimet verdik 4 انعمنا نعم His favors Onun nimetleri انعمه نعم He gave favor to her Ona nimet verdi 4 انعمها نعم To shake Salladı 4 ينغض - انغض نغض Nose Burun انف أنف Just now Az önce, demin نفا ا أنف Spending Đnfak, harcama 4 انفاق نفق Spoils, booty (of war) Harp ganimetleri انفال نفل To gushed forth Yarıldı, fışkırdı 4 ينفجر -انفجر فجر Gushed forth Fışkırdı 4 انفجرت فجر I breathe, blow Üflerim 1 انفخ نفخ

Page 93: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

86

Blow (imp, pl) Üfleyin, körükleyin 1 انفخوا نفخ Go beyond (imp, pl) Geçin gidin 1 انفذوا نفذ Go forth (imp, pl) Sefere çıkın 1 انفروا نفر Persons, selves Kişiler, canlar, kendileri انفس نفس Yourselves Kendiniz كمانفس - انفسكم-انفسكم نفس Ourselves Kendimiz انفسنا -انفسنا نفس Themselves Kendileri انفسهم - انفسهم -انفسهم نفس Themselves (fm, pl) Kendileri (dş) انفسهن* نفس Breaking Kopma 7 انفصام فصم To break Koptu, kırıldı 7 ينفصم - انفصم فصم To disperse Dağıldı 7 ينفض/ -انفض* فضض They dispersed Akın ettiler 7 وا فضض انفض/To cleave asunder Yarıldı, açıldı 7 ينفطر -انفطر فطر Is cleft asunder Yarıldı, çatladı 7 انفطرت فطر To spend, give Harcadı, infak etti 4 ينفق - انفق نفق You spent Sarf ettin, infak ettin 4 انفقت نفق You (pl) spent Đnfak ettiniz 4 انفقتم نفق They spent Đnfak ettiler 4 انفقوا نفق Spend, give (imp, pl) Đnfak edin, harcayın 4 ا انفقو نفق To split, open, turn Yarıldı, açıldı, döndü, dönüştü 7 ينفلق - انفلق فلق To save, rescue Kurtardı 4 ينقذ -انقذ نقذ He saved you (pl) Sizi kurtardı 4 انقذكم نقذ Decrease (imp), lessen Eksilt, noksanlaştır 1 انقص نقص Galled, weighed down heavily Ağırlığı çöktü, çatırdattı 4 ينقض -انقض نقض To collapse Yıkıldı 7 ينقض/ -انقض* قضض To turn, turn back Döndü, geri döndü 7 ينقلب - انقلب قلب You (pl) turned back Döndünüz 7 انقلبتم قلب They turned back Döndüler 7 ا انقلبو لبق That you Ki sen ان*ك Indeed you Muhakkak sen ان*ك Indeed you (fm) Muhakkak sen (dş) ان*ك

Page 94: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

87

Breaking Bozarak انكاثا نكث Fetters Bukağılar انكالا نكل To marry Nikahladı 4 ينكح -انكح نكح I marry you to Sana nikah edeyim 4 انكحك نكح Marry (imp, pl) Nikah edin 4 انكحوا نكح Marry (imp, pl) them (fm) Onları (dş) nikahlayın 4 انكحوهن* نكح To fall, lose the luster Düştü, söndü, bulanıklaştı 7 ينكدر - انكدر كدر To fall, lose luster Döküldü, bulanıklaştı 7 انكدرت كدر Harshest, abominable En çirkin انكر نكر To deny Đnkâr etti 4 ينكر - انكر نكر That you (pl) Ki siz ان*كم Indeed you (pl) Muhakkak siz ان*كم Do we compel you to it Sizi ona zorlar mıyız 4 انلزمكموها= ا نلزمكموها لزم So that Ki ان*ما Indeed, only Ancak, yalnız ان*ما Indeed that Şüphesiz o ان* ما ان*ما = So that we Ki biz ان*نا Indeed we Muhakkak biz ان*نا Indeed I Muhakkak ben ان*ني So that he Ki o ان*ه Indeed he Muhakkak o (er) ان*ه Forbid (imp), prohibit Yasakla 1 انه نهي So that she Ki o (dş) ان*ها Indeed she Şüphesiz o (dş) ان*ها Rivers Nehirler انهارا - انهار نهر I forbade you Sizi men ettim 1 انهاكم نهي I forbade you (dual) Đkinizi men ettim 1 انهكما نهي So that they Ki onlar ان*هم Indeed they Muhakkak onlar ان*هم That the two Ki o ikisi ان*هما Indeed the two of them Muhakkak o ikisi ن*هماا

Page 95: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

88

Indeed they (fm) Muhakkak onlar (dş) *ان*هن How, from where, why Nereden, nasıl, niçin ان*ى So that I Ki ben ان+ي Indeed I Şüphesiz ben ان+ي I turn, face Yönelirim, dönerim 4 انيب نوب Turn (imp, pl) face Dönün, yönelin 4 انيبوا نوب Vessels, cups Kaplar, kadehler انية أني Boiling Kaynayan نية ا أني Are these Bunlar mı ا هؤلاء = اهؤلاء Is this Bu mu ذا ذا = ا ه اهLike this? Böyle mi اهكذا = ا هكذا To humiliate Aşağıladı 4 يهين - اهان هون He humiliated me Beni alçalttı 4 اهانن هون That I give, bestow Benim vermem 1 اهب وهب Go gown (imp), descend Đn 1 اهبط هبط Go gown (imp, dual) descend Đnin (ikil) 1 اهبطا هبط Go gown (imp, pl) Đnin 1 اهبطوا هبط They found the right way Doğru yolu buldular 8 ا اهتدو هدي To find the right way Doğru yolu buldu 8 يهتدي - اهتدى هدي I found the right way Doğru yolu buldum 8 اهتديت هدي You(pl)found the right way Doğru yolu buldunuz 8 اهتديتم هدي Stirred Sarstı 8 اهتز* هزز It (she) stirred Titreşti, sarsıldı 8 اهتز*ت هزز Leave (imp) Uzaklaştır, def et اهجر هجر Leave (imp) me Beni bırak 1 اهجرنى هجر Leave them alone Onları bırak 1 اهجرهم هجر Leave them (fm) alone Onları (dş) yalnız bırakın 1 اهجروهن* هجر I guide you Sana yol göstereyim 1 اهدك هدي That I guide you (pl) Size yol göstereyim 1 اهدكم هدي Guide (imp) us Bizi ilet 1 اهدنا هدي Guide (imp, pl) them Onları iletin 1 اهدوهم هدي

Page 96: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

89

Better guided Daha doğru yolda اهدى هدي That I guide you Sana yol göstereyim 1 اهديك هدي That I guide you (pl) Size yol göstereyim 1 اهديكم هدي Is this? Bu mu ا هذا= اهذا I beat down leaves Silkelerim اهش/ ششه Like this? Böyle mi ا هكذا= اهكذا People, relatives, community Đnsanlar, akrabalar, ehil اهل أهل On which a name is invoked, consecrated

Adına kesildi 4 اهل* هلل To slaughter in one’s name Adına kesti 4 يهل/ -اهل* هلل Crescents Hilaller أهل*ة هلل Your people, family Senin ehlin, ailen اهلك -اهلك أهل To destroy Helak etti, yok etti 4 يهلك - اهلك هلك I destroyed Helak ettim 4 اهلكت هلك She destroyed him Onu helak etti (dş) 4 لكته اه هلك You destroyed them Sen onları helak ettin 4 اهلكتهم هلك Your (pl) people, family Aileleriniz اهلكم أهل We destroyed Helak ettik 4 اهلكنا هلك We destroyed it (her) Onu helak ettik 4 اهلكناها هلك We destroyed them Onları helak ettik 4 اهلكناهم هلك He destroyed me Beni helak etti 4 اهلكني هلك They were destroyed Helak edildiler 4 اهلكوا هلك Our people Ehlimiz اهلنا -اهلنا أهل His people Onun ehli اهله -اهله -اهله أهل Her people Onun (dş) ehli اهلها -اهلها - اهلها أهل Their people Onların ehli, akrabaları اهلهم أهل Their (fm) people Onların (dş) ehli اهلهن* أهل Our people Ehlimiz, ailelerimiz اهلونا أهل My people Benim ailem, ehlim اهلي أهل Your (pl) people Ehliniz, aileleriniz اهليكم أهل Their people Onların ehli, akrabaları اهليهم أهل Are they Onlar mı اهم

Page 97: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

90

It worried them Onları kaygıya düşürdü 4 تهم همم اهم*Desires Hevalar, arzular اهواء هوي Your desires Sizin hevalarınız اهواءكم هوي Their desires Onların hevaları اهوائهم -اهواءهم هوي To throw down, destroy Yıktı, devirdi 4 يهوي -اهوي هوي Easier Daha kolay اهون هون Or Veya او And not? Ve değil mi ا و = و ا That which turns (to Allah), repents Yönelen اب أوب او*Those who turn (to Allah), repent

Yönelenler ابين أوب او*I bury, cover Örterim, gömerim 3 اواري وري He gave you (pl) shelter Sizi barındırdı, sığındırdı 4 واكم ا أوي Tender hearted, merciful Yanık, içli, yumuşak kalpli,

çok ah eden اه أوه أو*To give refuge Sığındırdı, sığınma sağladı 4 يؤوي - وي ا أوي To take refuge Sığındı 1 ويا ي - اوي أوي He praised Tesbih etti 2 ب أوب او*Wools, hairs Tüyler, kıllar اوبار وبر Their wools Onların yünleri اوبارها وبر Sing (imp), praise Tesbih edin, çınlayın 2 بي أوب او+Was given Verildi 4 اوت أتي Pegs, spikes, stakes Direkler, kazıklar اوتادا وتد They were given Onlara verildi 4 اوتوا أتي It was given to them (they were given it) Onlara o verildi 4 اوتوه أتي Was given Verildi 4 اوتي أتي She was given Verildi (dş) 4 اوتيت أتي You were given Sana verildi 4 اوتيت أتي You (pl) were given Size verildi 4 اوتيتم أتي He (it) was given to me (I was given him) O bana verildi 4 اوتيته أتي Indeed I am given Mutlaka bana verilir 4 اوتين* أتي We were given Bize verildi 4 اوتينا أتي

Page 98: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

91

Idols, false gods Putlar اوثانا -اوثان وثن To bind, tie Bağladı 4 يوثق -اوثق وثق To fear, dread Korktu, çekindi 4 يوجس - اوجس وجس To agitate, to prick, make run Koşturdu 4 يوجف -اوجف وجف You made run Koşturdunuz 4 اوجفتم وجف Was revealed Vahyolundu 4 اوحي وحي To reveal, inspire Vahyetti, ilham etti 4 يوحي -اوحى وحي I revealed Vahyettim 4 اوحيت وحي We revealed Vahyettik 4 اوحينا وحي Valleys Vadiler اودية ودي Their valleys Onların vadileri اوديتهم ودي They were made to suffer Eziyet edildiler 4 ا اوذو أذي Was made to suffer Eziyet edildi 4 اوذي أذي We were made to suffer Bize eziyet edildi 4 اوذينا أذي To kindle, ignite Tutuşturdu, yaktı 4 يوري - اوري وري To cause to inherit Mirasçı kıldı 4 يورث - اورث ورث You (pl) were made to inherit Varis kılındınız 4 اورثتم ورث You (pl) were made to inherit it Ona varis kılındınız 4 اورثتموها ورث He made you inherit Sizi varis kıldı 4 اورثكم ورث We made inherit Mirasçı kıldık 4 اورثنا ورث We made inherit it Ona mirasçı kıldık 4 اورثناها ورث They were made to inherit Varis kılındılar 4 اورثوا ورث To lead Önünde gitti, götürdü 4 يورد -اورد ورد He led them Önlerinden gitti 4 اوردهم ورد Burdens Yükler ااوزار -اوزار وزر Her burdens Onun yükleri اوزارها وزر Their burdens Onların yükleri اوزارهم وزر Guide (imp) Sevk et 4 اوزع وزع To bestow guidance, help Sevketti, yöneltti 4 يوزع -اوزع وزع Guide (imp) me Beni sevk et 4 اوزعني وزع Medium, average Orta, mutedil اوسط وسط

Page 99: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

92

Most moderate of them Ortaları, mutedilleri اوسطهم وسط He recommended me Bana tavsiye etti 4 اوصاني وصي To recommend Tavsiye etti 4 يوصي -اوصي وصي To try to do, be active Gayret etti 4 يوضع -ع اوض وضع They tried Gayret ettiler 4 اوضعوا وضع To hide, conceal Sakladı, yığdı 4 يوعي -اوعي وعي Or did you wonder Şaşırdınız mı 1 ا و عجبتم= اوعجبتم عجب To threaten Tehdit etti 4 يوعد - اوعد وعد Did you give advice Nasihat ettin mi 1 اوعظت = ا وعظت وعظ To keep Sakladı, yığdı 4 اوعى وعي Their baggage, belongings Yükleri, eşyaları اوعيتهم وعي Measure exactly Tam ölç 4 اوف وفي That I fulfill Yerine getireyim 4 اوف وفي To rush, hasten Koştu 4 يوفض - اوفض وفض Perform measurement exactly, fulfill (imp, pl)

Ölçüyü tam yapın, yerine getirin 4 اوفوا وفي

Performed, fulfilled Ödedi, yerine getirdi 4 اوفى وفي I perform, fulfill Ben yerine getiririm 4 اوفي وفي To perform a promise, pay a debt, fulfill

Đcra etti, ödedi, yerine getirdi 4 يوفي -اوفى وفي Kindle (imp), set fire Tutuştur 4 اوقد وقد To kindle, set fire to Tutuşturdu, yaktı 4 يوقد -اوقد وقد They kindled Tutuşturdular 4 اوقدوا وقد To cause, cast, instill, make fall

Attı, düşürdü 4 يوقع - اوقع وقع First Đlk, birinci ل أول او*Those Şunlar, onlar اولئك Here for you (pl) Đşte siz اولئكم Is it not Değil mi اولا = ا و لاWho (pl) Ki onlar (çğ) اولاء Who (fm, pl) Ki onlar (dş) اولات Children Çocuklar, evlatlar اولادا -اولاد ولد Your children Evlatlarınız اولادكم- اولادكم اولادكم ولد Their children Onların evlatları اولادهم -اولادهم-اولادهم ولد

Page 100: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

93

Their (fm, pl) children Onların (dş) evlatları اولادهن* ولد Their first ones Öncekileri اولاهم أول First of the two O ikisinin birincisi اولاهما أول To make enter, insert Soktu, girdirdi 4 يولج - اولج ولج Did not Olmadı mı لم = ا و لم او Then O zaman ا ا= اولم* ا و لم*Our first ones, earlier ones Öncekilerimiz لنا أول او*If Eğer ا و لو = اولو Owners Sahipleri لياو -ااولو أول First ones, earlier ones Đlkler, öncekiler لون أول لين - او* او*Closer, more worthy, superior Daha yakın, daha üstün, layık اولى ولي First (fm) Đlk, birinci (dş) اولى أول Owners Sahipleri اولي أول Owners of understanding Anlayış sahipleri اولى الالباب أول Woe to you Sana yazıklar olsun اولى لك ولي Friends Dostlar, veliler اولياء - اولياء ولي Your friends Dostlarınız اوليائكم -ؤكم ااولي ولي His friends Onun dostları اولياءه -اولياؤه ولي Their friends Onların dostları اوليائهم -اؤهم اولي ولي Two closer persons Daha layık, daha yakın iki kişi اوليان ولي And is it not Ve değil mi اوليس = ا و ليس ليس First ones, earlier ones Đlkler, öncekiler لين ولي او*Who Kim ا و من اومن من = Weakest En zayıf اوهن وهن They gave shelter Barındırdılar 4 وواا أوي Take (imp) shelter Sığının 1 وواا أوي He took shelter Sığındı 1 اوى أوي I take shelter Sığınırım 1 ويا أوي To give shelter Sığındırdı 1 يؤوي - وى ا أوي We took shelter Sığındık 1 اوينا أوي We gave shelter Sığındırdık 4 ويناا أوي

Page 101: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

94

We gave shelter to two of them O ikisini sığındırdık 4 اويناهم ا أوي Yes Evet اي Which Hangi, hangisi /اي+ -اي* -اي Only Yalnız اي*ا Whichever Hangisi olursa ايا Their return Dönüşleri ايابهم أوب Revelations, signs Ayetler, işaretler يات ا أيي Your revelations, signs Senin ayetlerin ياتك ا أيي Our revelations, signs Bizim ayetlerimiz ياتناا -ياتنا ا أيي His revelations, signs Onun ayetleri ياته ا -ياته ا أيي Its (her) signs Onun ayetleri, işaretleri ياتهاا أيي My revelations, signs Benim ayetlerim ياتيا - ياتى ا أيي Only you Seni, sana اياك You (pl) Sizi, size اي*اكم Days Günler اي*اما -اي*ام يوم Unmarried woman Evli olmayan kadın ايامى - اياما أيم Does he order you (pl) Size emreder mi مركما اي أمر When Ne zaman اي*ان Only us Bizi, bize اي*انا Only him Onu, ona اي*اه Only them Onları, onlara اي*اهم Only me Beni, bana اي*اي Do they seek, desire Đsterler mi, ararlar mı 1 ايبتغون بغي Verse, sign Ayet, işaret, delil يات ا -ية ا أيي Giving Verme, veriş 4 ايتاء -ايتاء أتي Your revelation, sign Senin ayetin يتك ا أيي O! (fm) Ey (dş) اي*تها Two signs Đki ayet يتين ا أيي Does he like Sever mi 4 ا يحب/ = ايحب/ حبب Does he assume Sanar mı 1 ايحسب = ا يحسب حسب Do they assume Sanarlar mı 1 يحسبون ايحسبون = ا حسب

Page 102: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

95

Hands Eller ايد يدي To strengthen, support Destekledi 2 يؤي+د -اي*د أيد I supported Destekledim 2 اي*دت/ أيد I supported you Seni destekledim 2 اي*دت/ك أيد He supported you Seni destekledi 2 اي*دك أيد He supported you (pl) Sizi destekledi 2 اي*دكم أيد We supported Destekledik 2 اي*دنا أيد We supported him Onu destekledik 2 اي*دناه أيد He supported him Onu destekledi 2 اي*ده أيد He strengthened them, supported them Onları destekledi 2 دهم اي* أيد Hands Eller ايدي -ايدي يدي Your hands Sizin elleriniz ايديكم - ايديكم يدي Our hands Bizim ellerimiz ايدينا يدي Their hands Onların elleri ايديهم - ايديهم يدي Their (dual) hands O ikisinin elleri ديهمااي يدي Their (fm, pl) hands Onların (dş) elleri ايديهن* - ايديهن* يدي Do they ascribe partners Ortak koşarlar mı 4 ايشركون شرك Does he hope Ümit eder mi 1 ايطمع طمع Does he promise you (pl) Size vaad eder mi 1 ايعدكم وعد Awake Uyanık ايقاظا يقظ To believe firmly Kesin olarak inandı 4 يوقن -ايقن يقن Wood, grove Eyke ايكة Which of you Hanginiz اي/كم Protection, covenant Ülfet, alıştırılma 4 ايلاف ألف Their protection, covenant Onların ülfeti, alıştırılması 4 ايلافهم ألف Which Hangisi اي*ما Oaths, right sides, right hands Yeminler, sağlar, sağ eller ايمان يمن Faith Đman 4 ايمانا - ايمان أمن Your (pl) oaths, right hands Yeminleriniz, sağ elleriniz ايمانكم-ايمانكم- نكمايما يمن Your (pl) faith Đmanınız 4 ايمانكم -ايمانكم- ايمانكم أمن His faith Onun imanı 4 ايمانه - ايمانه أمن

Page 103: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

96

Her faith Onun (dş) imanı 4 ايمانها - ايمانها أمن Their oaths, rights Onların yeminleri, sağları ايمانهم يمن Their faith Onların imanı 4 ايمانهم-ايمانهم -مانهم اي أمن Their (fm, pl) faith Onların (dş) imanı ايمانهن* -ايمانهن* يمن Does he grab him Onu tutar mı 4 ايمسكه مسك Right side Sağ taraf ايمن - من اي يمن Where Nerede, nereye اين أين Which of us Hangimiz اي/نا Wherever Her nerede اينما O! Ey اي*تها - اي/ها Which of them Onların hangisi اي/هم Ayyub, Job Eyüp اي/وب Does he like Sever mi, ister mi 1 ايود/ ودد

Page 104: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

97

بWith, in, from Đle, içinde, -den ب Well Kuyu بئر بأر Evil, bad Ne kötü بئس بأس It became bad Sıkıntılı oldu 1 س ا يب - بئس بأس Evil is that, bad is that Ne kötüdür o ki 1 بئسما بأس Wretched Şiddetli 1 بئيس بأس To incur Uğradı 1 يبوء - باء بوأ Miserable Zayıf, zavallı بائس بأس They incurred Uğradılar 1 باءو بوأ Door, gate Kapı باب بوب Babel Babil بابل To spend the night Geceledi 1 يبيت -بات بيت The best judge En iyi hüküm veren ب احكم =باحكم حكم The one who kills Tüketen باخع بخع Visitor, Bedouin Ziyaretçi, bedevi باد بدو To perish Yok oldu 1 يبيد -باد بيد To hasten Acele etti 1 يبادر - بادر بدر Bedouins Bedeviler بادون وبد Simple, immature Basit بادي بدو With permission Đzniyle ذن ا ب =ذن ا ب أذن With his permission O’nun izniyle ب اذنه =باذنه أذن To perish Yok oldu, boş oldu 1 يبور -بار بور Creator Yaratıcı, yaratan ئ بار برأ Your Creator Yaratıcınız بارئكم برأ Cold Soğuk بارد برد Clear, level Açık, düz بارزة برز Those who come forth Ortaya çıkanlar, çıkacaklar بارزون برز To bless Bereketlendirdi, mübarek kıldı 3 يبارك -بارك برك We blessed Bereketlendirdik 3 باركنا برك That which emerges Doğan, doğarken بازغة -بازغا بزغ

Page 105: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

98

That which emerges Doğan, doğarken بازغة بزغ Power, difficulty, punishment

Zorluk, cezalandırma, kuvvet, düşmanlık

سا ا ب - س ا ب بأس Poverty, difficulty, war Yoksulluk, zorluk, savaş ساء ا ب بأس Distorted Asık (yüz), üzüntülü باسرة بسر That which extends Uzatan باسط بسط Those who extend Uzatanlar باسطوا بسط Those who extend Uzatanlar باسطون بسط High, tall Yüksek باسقات بسق Your power Gücünüz سكم ا ب بأس With the name of Đsmiyle, adıyla باسم = ب اسم سمو Our power Gücümüz سناا ب -سنا ا ب بأس His power Onun gücü سه ا ب بأس Their power Onların gücü سهم ا ب بأس To have relations

Birlikte yaşadı, cinsi temas etti

يباشر - باشر بشر 3Have relations with them Kadınlara yaklaşın 3 باشروهن* بشر People, community Arkadaşları, topluluğu صحاب ا صحاب = ب ا ب صحب False, vain Batıl, yanlış باطل بطل In vain, wrongfully Batıl olarak, boş yere باطلا بطل Secret Gizli باطن بطن Secretly Gizlice باطنة بطن Its secret Gizlisi, iç yüzü باطنه -باطنه بطن To sell Sattı 1 يبيع -باع بيع Remove (imp), make it far away

Uzaklaştır 3 باعد بعد To remove, make it far away Ayırdı, uzaklaştırdı 3 يباعد -باعد بعد Desiring, disobeying Ölçüyü aşarak باغ بغي Remaining, lasting Kalıcı, baki باق بقي Those who remain, will remain

Kalıcı olanlar, baki olanlar, kalacaklar

باقيات بقي Remaining, lasting Kalıcı, baki olan باقية بقي Remaining, lasting Kalıcı, baki olan باقيات - باقية بقي Remaining ones Geri kalanlar باقين بقي Affair, situation, case Durum, hal, mesele بال بول

Page 106: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

99

In hereafter Ahirete بال أخر رة = ب ال خ ا خرة اIn mornings Seherlerde بال سحر سحار = ب الا سحار اWith protection Takva ile بالت*قوى = ب الت*قوى وقي With her Onunla (dş) بال*تي = ب ال*تي With truth Hak ile بالحق+ = ب الحق+ حقق With religion Dini ين دين ين = ب الد+ بالد+With him Onunla (er) بال*ذي = ب ال*ذي With them Onlarla (er) بال*ذين = ب ال*ذين With the messenger Elçiye, elçi ile بالر*سول = ب الر*سول رسل With pages Sayfaları بر = ب الز/ زبر بر بالز/With patience Sabırla, sabrı بر صبر بر = ب الص* بالص*With false gods Tağutu بالط*اغوت = ب الط*اغوت طغي That which reaches Ulaşan, erişen بالغة -بالغ بلغ That which reaches (fm) Ulaşan, erişen, ulaşacak (dş) ة بالغ بلغ That which reaches him Ona ulaşan, ulaşacak بالغه بلغ Those who reach him Ona ulaşanlar, ulaşırlar بالغوه بلغ To unseen Gaybe, görünmeyene بالغيب = ب الغيب غيب Those who reach him Ona ulaşanlar, ulaşırlar بالغيه بلغ With pen Kalem ile بالقلم = ب القلم قلم With book Kitaba, kitap ile بالكتاب = ب الكتاب كتب With Allah Allah’a, Allah ile بالله = ب الله الله With believers Müminlere بالمؤمنين = ب المؤمنين أمن By forelocks Perçemden بالن*اصية = ب الن*اصية نصي By stars Yıldızlarla بالن*جم = ب الن*جم نجم Their affairs, case Onların halleri, işleri بالهم بلو With parents Ana-babaya بالوالدين = ب الوالدين ولد By night Geceleyin ال*يل = ب ال*يل ب ليل By day Güne, gününe باليوم = ب اليوم يوم In front Önde مام ا مام = ب ا ب أمم To become manifest Ayrıldı, açık oldu 1 يبين -بان بين For that Şunun için بان = ب ان

Page 107: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

100

For that Şundan dolayı, çünkü ان* = ب ان* ب Because we Çünkü biz بان*ا = ب ان*ا Because you (pl) Çünkü siz ب ان*كم بان*كم = Because we Çünkü biz بان*نا = ب ان*نا Because he Çünkü o بان*ه = ب ان*ه Because they Çünkü onlar ان*هم بان*هم = ب Which Hangi +باي+ = ب اي Our signs Ayetlerimizi ياتناا ياتنا = ب ا ب أيي To pledge allegiance Biat etti, söz verdi 3 يبايع - بايع بيع You contracted Sözleştiniz 3 بايعتم بيع Take their (fm) allegiance Biatlarını (dş) al 3 بايعهن* بيع At their rights Sağlarında يمانهم ا يمانهم = ب ا ب يمن To cut off Kesti, yardı 2 يبت+ك -بت*ك بتك To devote Kendini adadı 2 يبت+ل - ل بت* بتل To spread Yaydı 1 يبث/ -بث* بثث With the third Üçüncü ile بثالث = ب ثالث ثلث My grief Benim tasam بث+ي بثث Seas Denizler بحار بحر To scratch, look for Aradı, eşeledi 1 يبحث -بحث بحث With stones Taşları بحجارة = ب حجارة حجر Sea, big river Deniz, büyük nehir بحر - بحر - بحر بحر Two seas Đki deniz بحرين - بحران بحر Two seas Đki deniz بحرين بحر With praise Hamd ile, övgü ile بحمد = ب حمد حمد An invented camel name Uyduruk bir deve adı بحيرة Low, little Düşük, az بخسا - بخس بخس To deprive, diminish Azalttı, mahrum etti 1 يبخس - بخس بخس Stinginess Cimrilik بخل بخل To be stingy Cimrilik etti 1 يبخل - بخل بخل They became stingy Cimrilik ettiler 1 بخلوا بخل They began Başladılar 1 بدؤ دأب

Page 108: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

101

They began with you Size başladılar 1 بدءوكم بدأ To become apparent Göründü, ortaya çıktı 1 بدا بدو To begin, create Başlattı, yarattı 1 ا يبد - ا بد بدأ To become apparent Göründü, ortaya çıktı 1 يبدو - بدا بدو Hastily Aceleye getirerek بدارا بدر With his house Onun evini بداره = ب داره دور He began with you Size başladı 1 كم ا بد بدأ We began Başladık 1 ناا بد بدأ It became apparent Ortaya çıktı 1 بدت بدو Badr Bedir بدر بدر First Đlk بدعا بدع Change (imp) Değiştir 2 ل بدل بد+To change Değiştirdi 1 يبدل - بدل بدل To change Değiştirdi 2 ل بدل ل - بد* يبد+As exchange Bedel, karşılık olarak بدلا بدل We changed Değiştirdik 2 لنا بدل بد*We changed them Onları değiştirdik 2 لناهم بدل بد*He changed him Onu değiştirdi 2 له بدل بد*Change (imp) it Onu değiştir 2 له بدل بد+They changed Değiştirdiler 2 لوا بدل بد*Body Beden بدن بدن Camels and cattle Büyükbaş kurbanlık بدن بدن Your body Senin bedenin بدنك بدن Desert Çöl بدو بدو Creator Örneksiz yaratan بديع بدع Owned by Sahip olduğu بذات = ب ذات To spend, waste Ziyan etti, israf etti 2 ر بذر ر - بذ* يبذ+Like this Đşte böylece ذلك بذلك = ب Their sin Onların günahını بذنبهم = ب ذنبهم Owner of Sahip olana ب ذي= بذي Land Kara, toprak بر+ -بر/ برر

Page 109: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

102

Righteousness Đyilik, fazilet, doğruluk بر+ - بر/ -بر* برر To act righteously Nazik oldu, iyi oldu 1 يبر/ -بر* ربر To create Yarattı 1 ا يبر -برئ برأ They became cleared Beri oldular, uzak oldular 1 برءاؤا برأ On land Karada برا برر To clear, absolve Temize çıkardı 2 يبر+ئ - بر*أ برر To create Yarattı 1 ا يبر - ا بر برأ Clear ones Uzak (çoğul) براء برأ Clear, absolved Uzak براء برأ Warning, declaration Đhtar, uyarı براءة برأ Those who give, return Verenler, iade edenler د+ىاب ر = د+ى ابر ردد He absolved him Onu beraat ettirdi 2 اه برر بر*To the lord Rabbine برب+ = ب رب+ ربب To your (pl) lord Rabbinize برب+كم = ب رب+كم ربب To their lord Onların rabbine برب+هم = ب رب+هم ربب To leave Terk etti 1 يبرح -برح برح With his mercy Onun rahmetiyle مته = ب رحمته برح رحم Hail Dolu (yağış cinsi) برد برد To become cold Soğudu 1 يبرد - برد برد Cold Soğuk بردا برد Dutiful Faziletli بررة برر To come forth Öne çıktı, göründü 1 يبرز - برز برز To make manifest Gösterdi 2 يبر+ز - بر*ز برز Was made manifest Öne çıkarıldı 2 بر+زت برز Curtain, obstacle Perde, engel برزخا -برزخ برزح They came out, appeared Göründüler 1 برزوا برز With his messenger Elçisi ile ه برسوله = ب رسول رسل With my messenger Elçim ile برسولى = ب رسولى رسل Lightning Şimşek برق برق To be dazzled Parladı, gözü alındı, kamaştı 1 يبرق - برق برق Its lightning Onun şimşeği برقه برق

Page 110: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

103

Blessings Bereketler بركات - بركات برك His blessings Onun bereketleri بركاته برك Evidence Delil برهان برهن Two evidences Đki delil برهانان برهن Your evidence Deliliniz برهانكم برهن Towers, constellations Burçlar بروجا - بروج برج Clear, innocent Uzak, suçsuz بريئا -بريء برأ Clear, innocent Suçsuz بريئا برأ Clear ones, innocents Uzak olanlar, suçsuz olanlar بريئون برأ Creatures Yaratılanlar, halk بري*ة برأ To rise Doğdu, yükseldi 1 يبزغ -بزغ بزغ To crumble Parçaladı 1 يبس/ -بس* سسب In pieces Parça parça بسا بسس Expanse Sergi بساطا بسط With way, road Yola, yol ile بسبيل = ب سبيل سبل Crumbled Parçalandı 1 ت بسس بس*To frown Kaşını çattı, yüzünü astı 1 يبسر - بسر بسر Expanse Genişlik بسط بسط To expand Yaydı, genişletti, uzattı 1 يبسط - بسط بسط It expanded Genişledi 1 بسطت بسط You expanded Uzattın 1 بسطت بسط Expanse Genişlik, büyüklük بسطة بسط To rise, be tall Yükseldi, üstün oldu 1 سق يب - بسق بسق In the name of Đsmiyle, adıyla بسم = ب اسم سمو Give glad tidings (imp) Müjde ver, müjdele 2 ر بشر بش+Given glad tidings Müjdelendi 2 ر بشر بش+With evil Şer ile بشر� = ب شر� شرر Human Đnsan, beşer بشرا - بشر بشر Give glad tidings (imp) Müjde verdi, müjdeledi 2 ر بشر ر - بش* يبش+Glad tidings Müjde بشرى -بشرا بشر Your (pl) glad tidings Müjdeniz بشراكم بشر

Page 111: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

104

We gave you glad tidings Seni müjdeledik 2 رناك بشر بش*We gave him glad tidings Onu müjdeledik 2 رناه بشر بش*We gave her glad tidings Onu müjdeledik 2 رناها بشر بش*Give (imp) him glad tidings Onu müjdele 2 ره بشر بش+Give (imp) them glad tidings Onları müjdele 2 رهم بشر بش+They gave him glad tidings Onu müjdelediler 2 روه بشر بش*Glad tidings Müjde بشرى بشر Two human beings Đki insan بشرين بشر With a thing Bir şey ile ب شىء = بشىء شيء That which gives glad tidings Müjde veren 2 بشيرا - بشير بشر Eyes, insights Gözler, görüşler, deliller بصائر بصر That they keep from Onları alıkoymaları هم صدد هم = ب صد+ بصد+Eye, insight Göz, görüş بصار ا - بصر بصر To see, watch Gördü, gözetledi 1 يبصر - بصر بصر To make see Gösterdi, idrak ettirdi ر بصر ر يب - بص* ص+She saw Gördü (dş) بصرت بصر I saw Gördüm بصرت بصر Your eye, insight Gözün, görüşün بصرك بصر His eye, insight Gözü, görüşü بصره بصر Expanse, abundance Genişlik, büyüklük بصطة بسط Onion Soğan بصل بصل Its onion Onun soğanı بصلها بصل That which sees Gören بصيرا - بصير بصر Insight Görüş, basiret بصيرة بصر Commercial goods Ticaret malları بضاعة -بضاعة بضع Our commercial goods Ticaret mallarımız بضاعتنا بضع Their commercial goods Onların ticaret malları بضاعتهم بضع With harm Zarar ile بضر� = ب ضر� ضرر A few, 3 to 9 Birkaç, 3 ila 9 بضع - بضع بضع To lag behind Yavaş oldu, geride kaldı 2 يبط+ؤ - بط*ؤ بطأ Inner parts Đçindekiler, etraftakiler ائن بط بطن

Page 112: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

105

Its inner parts Onun içindekiler بطائنها بطن Intimates Sırdaş بطانة بطن To boast, exult Şımardı, böbürlendi 1 يبطر - بطر بطر Boasting Böbürlenerek بطرا بطر She boasted Böbürlendi 1 بطرت بطر Seizing, holding Yakalama بطشا - بطش بطش Seizing, holding Yakalama بطشة - بطش بطش To seize, hold Yakaladı 1 يبطش - بطش بطش Seizing, holding Yakalama بطشة بطش You (pl) seized, held Yakaladınız 1 بطشتم بطش You seized us Bizi yakaladın 1 بطشتنا بطش To become futile, vain Batıl oldu, boş oldu 1 يبطل - بطل بطل Belly Karın, göbek بطن -بطن بطن To be concealed Saklı oldu, gizli oldu 1 يبطن -بطن بطن His belly Onun karnı 1 بطنه بطن My belly Benim karnım بطني بطن Bellies Karınlar بطون -بطون بطن His bellies Onun karınları بطونه بطن Their (fm) bellies Onların (dş) karınları بطونها بطن Their bellies Onların karınları بطونهم بطن With injustice, cruelty Zulüm ile ظلم ب = بظلم ظلم To Aad Ad kavmine بعاد = ب عاد Sending, resurrecting Gönderme, dirilme, diriltilme بعث بعث To send, appoint, resurrect

Kaldırdı, uyandırdı, diriltti, gönderdi

يبعث -بعث بعث 1Turned inside out Đçi dışına çıkarıldı 1 ثر بع بعثر To turn inside out Alt-üst oldu يبعثر -بعثر بعثر Turned inside out Đçi dışına çıkarıldı بعثرت بعثر Your (pl) resurrection Diriltilmeniz بعثكم بعث He resurrected us Bizi diriltti, kaldırdı 1 بعثنا بعث We sent, resurrected Gönderdik, dirilttik 1 بعثنا بعث We resurrected you (pl) Sizi dirilttik 1 بعثناكم بعث

Page 113: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

106

We resurrected them Onları dirilttik, gönderdik 1 بعثناهم بعث We resurrected you (pl) Onu diriltti, gönderdi 1 بعثه بعث Distance Uzaklık بعد بعد Then, later, after that Sonra بعد - بعد -بعد بعد To become distant Uzak oldu 1 يبعد -بعد بعد Be distant Uzak olsun 1 بعدا بعد Became distant Uzak geldi 1 بعدت بعد Became distant Uzaklaştı 1 بعدت بعد After you Senden sonra بعدك بعد After you (pl) Sizden sonra بعدكم بعد After that -den sonra بعدما بعد After him Ondan sonra بعده - بعده بعد After her Ondan (dş) sonra بعدها - بعدها بعد After them Onlardan sonra بعدهم بعد After them (fm) Onlardan (dş) sonra بعدهن* بعد After me Benden sonra بعدى بعد By your might Senin izzetin için تك عزز ب عز*تك = بعز*Difficult Zor, güç, güçlü ب عزيز بعزيز = عزز Chastity Đsmeti, namusu عصم ب = بعصم عصم Some Bazı بعضا -بعض - بعض -بعض بعض Some of you (pl) Sizin bazılarınız بعضكم-بعضكم - بعضكم بعض Some of us Bazılarımız بعضنا بعض Some of it Onun bir kısmı بعضه بعض Some of it Onun (dş) bir kısmı بعضها - بعضها -ا بعضه بعض Some of them Onların bazıları بعضهم -بعضهم بعض Husband Koca, eş بعل بعل Name of false deity Put adı بعلا Her husband Kocası بعلها بعل My husband Kocam بعلي بعل Promise, word Ahdi, sözü ب عهد = عهد ب عهد Mosquito Sivrisinek بعوضة بعض

Page 114: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

107

Their husbands Onların (dş) kocaları بعولتهن* -بعولتهن* بعل Far Uzak بعيدا -بعيد بعد Camel Deve بعير بعر Isa, Jesus (pbuh) Đsa’yı (as) بعيسى = ب عيسى Prostitution Fuhuş بغاء بغي Mules Katırlar بغال بغل Transgressed Haddi aştı (dş) بغت بغي Suddenly Aniden بغتة بغت Hatred Kin بغضاء بغض They desired, sought, transgressed

Đstediler, aradılar, haddi aştılar

ابغو بغي 1Rebellion, envy Aşırılık بغي بغي Was transgressed Aşırı gidildi 1 بغي بغي Rebellion, envy Aşırılık بغي - بغي - بغي بغي To desire, seek, transgress

Azdı, istedi, aradı, haddi aştı

يبغي -بغى بغي 1Rebellious, unchaste Đffetsiz, asi بغيا بغي With excess Aşırılıkla بغيا بغي Your (pl) excesses Azgınlığınız بغيكم بغي Their excesses Onların azgınlığı بغيهم بغي Is able to Gücü yeter ب قادر = بقادر قدر Cattle, cow Sığır, inek بقر -بقر بقر Cattles, cows Sığırlar, inekler بقرات بقر Cattle, cow Sığır, inek بقرات - بقرة بقر Spot Çalılık yer بقعة بقع Vegetables Sebzeler بقل بقل Its vegetables Onun sebzeleri بقلها بقل To remain, stay Baki kaldı, geriye kaldı 1 يبقي - بقي بقي That which remains Bakiye, geriye kalan بقي*ة بقي That which remains Bakiye, geriye kalan بقي*ت بقي In even land Düz arazide ب قيعة = بقيعة قوع For you, to you Seni, sana, senin için بك Sufficient Yeter, kâfi gelir ب كاف = بكاف كفي

Page 115: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

108

To cry, weep Ağladı 1 يبكي -بكي بكي She cried, wept Ağladı (dş) 1 بكت بكي Mecca Mekke بك*ة Young, fresh Körpe بكر بكر Early Sabah, erken, evvel بكرة بكر Because of their denial Küfürlerinden dolayı ب كفرهم = بكفرهم كفر All, each Hepsini, tamamını ب كل+ = بكل+ كل With my speaking Konuşmamla بكلامي = ب كلامي كلم For you (pl), to you Sizi, size, sizin için بكم Dumb Dilsiz بكما -بكم - بكم بكم Weeping, crying Ağlayarak بكيا بكي On the contrary, never, but Aksine, hayır, fakat بل To test, try Đmtihan etti, sınadı 1 يبلو -بلا بلو Test, trial Đmtihan, deneme بلاء - بلاء بلو Test, trial Đmtihan, deneme بلؤا بلو Cities, countries Şehirler بلاد بلد Announcement Tebliğ, duyurma, bildirme بلاغا - بلاغ بلغ City, country Şehir, belde بلاد - بلد بلد City, country Şehir, belde بلدا - بلد بلد City, country Belde دة بل بلد To swallow Yuttu 1 يبلع -بلع بلع Convey (imp) Bildir, tebliğ et 2 بل+غ بلغ To convey Bildirdi, tebliğ etti, ulaştırdı 2 يبل+غ -بل*غ بلغ To reach Erişti, ulaştı 1 يبلغ -بلغ بلغ They (dual) reached Ulaştılar (ikil) 1 بلغا غبل She reached Ulaştı, erişti (dş) 1 بلغت بلغ You reached Ulaştın 1 بلغت بلغ I reached Ulaştım 1 بلغت بلغ You conveyed Bildirdin 2 بل*غت بلغ They (fm) reached Ulaştılar (dş) 1 بلغن بلغ We reached Ulaştık 1 بلغنا بلغ

Page 116: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

109

It reached me Bana ulaştı 1 بلغني بلغ They reached Ulaştılar 1 بلغوا بلغ We tested, tried Đmtihan ettik 1 بلونا بلو We tested them Onları imtihan ettik 1 بلوناهم بلو Yes Evet بلى That which reaches Ulaşan, etkili بليغا -بليغ بلغ Night Geceyi بليل = ب ليل ليل For what Ne için بم = ب م For what, for that

Neden dolayı, çünkü, şu sebepten

بما = ب ما Water Suyu بماء = ب ماء ماء With lamps Kandillerle ب مصابيح = بمصابيح صبح With forgiveness Bağışlama ile بمغفرة = ب مغفرة غفر With our own will Đrademizle بملكنا = ب ملكنا ملك Who that Kim ki بمن = ب من Constructed Bina etti بنا بني To us Bize بنا Construction workers Bina ustası بن*اء بني Construction, building Bina بناء بني Daughters Kızlar, kız evlatlar بنات بني Your daughters Senin kızların بناتك بني Your (pl) daughters Sizin kızlarınız بناتكم بني My daughters Kızlarım بناتي بني Fingertips Parmak uçları بنان بنن His fingertips Onun parmak uçları بنانه بنن He built it Onu bina etti 1 بناها بني To build Bina etti, yaptı 1 يبني - بني بني With the favor Nimet ile ب نعمة = بنعمة نعم Sons Oğulları بنو بني They built Bina ettiler 1 بنوا بني Sons Oğullar بناءا -بنون بني Sons Oğullar بني بني

Page 117: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

110

My sons Oğullarım بني* بني O my son Oğulcuğum بني* بني Buildings Binalar بنيانا - بنيان بني His buildings Onun binaları بنيانه بني Their buildings Onların binaları بنيانهم - بنيانهم بني Sons Oğullar بني - بنين بني We built Bina ettik 1 بنينا بني We built it Onu bina ettik 1 بنيناها بني His son Oğlu بنيه بني With him, to him Onunla, onu به With her, to her Onunla, onu (dş) بها That which guides Yol gösteren ب هاد = بهاد هدي He was bewildered Şaşırıp kaldı 1 بهت بهت To bewilder Şaşırdı 1 يبهت - بهت بهت Slander Bühtan, iftira ابهتان - بهتان بهت To become beautiful Güzel oldu يبهج -بهج بهج Beauty Güzellik بهجة بهج Their guidance Onların hidayetleri بهداهم = ب هداهم هدي This, with this Bu, bunu بهذا = ب هذا Them Onları, onlarla ب هم = بهم Them (dual) Onları, onlarla (ikil) بهما = ب هما Them (fm) Onları, onlarla (dş) *بهن* = ب هن Beautiful Güzel بهيج بهج Beast, animal Hayvan بهيمة بهم To settle Yerleştirdi 2 ا يبو+ - ا بو* بوأ With a valley Bir vadiye ب واد = بواد ودي Destruction Helak, imha, yok olma بوار بور He settled you (pl) Sizi yerleştirdi 2 كم ا بو* بوأ We settled Belirledik, yerleştirdik 2 ناا بو* بوأ Ruined Vahşi, helaki hak eden بورا بور Was blessed Mübarek kılındı 3 بورك برك

Page 118: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

111

With me, to me Beni, bana, benimle بي -بي At night Geceleyin بياتا بيت Declaration Beyan, bildiri, açıklama بيان بين Its declaration Onun açıklanması بيانه بين Home, house Ev, mesken بيتا -بيت بيت Home, house Ev, mesken بيوت -بيت بيت To spend the night, plan by night

Geceledi, geceleyin kurdu, planladı

يبي+ت -بي*ت بيت Your home Senin evin بيتك بيت His home Onun evi بيته بيت Her home Onun (dş) evi بيتها بيت My home Benim evim بيتي بيت With hand, in hand Elden, el ile بيد يدي With your hand, in your hand Senin elinde, senin elin ile بيدك يدي With his hand, in his hand Onun eliyle, onun elinde بيده يدي Egg Yumurta بيض بيض White Beyaz بيضاء -ض بي بيض White Beyaz بيضاء بيض Churches Kiliseler بيع بيع Commercial transaction Alış-veriş, satış بيع -بيع -بيع بيع Your commercial transaction Alış-verişiniz بيعكم بيع Your pledge Biatınız بيعكم بيع Clear Açık بي+ن بين Make clear (imp) Beyan et, açıkla 2 بي+ن بين Front, in front of Ön, önünde بين يدي -يديا بين Between Arasında بين - بين To make clear Açıkladı, açıklığa kavuşturdu 2 يبي+ن - بي*ن بين In front of them Önlerinde يديهم ا بين In front of him Önünde بين يديه We made clear Açıkladık 2 بي*ن*ا بين Clear ones, evidences Apaçık ayetler, deliller بي+نات بين We made it clear Onu açıkladık 2 بي*ن*اه بين

Page 119: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

112

Clear one, evidence Apaçık ayet, delil نة بين بي+نت -بي+Between you Seninle arasında بينك - بينك Between you (pl) Aranızda بينكم Between us Aramızda بيننا -بيننا Between him Onunla (er) arasında بينه Between her Onunla (dş) arasında, onlarla

arasında بينها

Between them Onların (er) arasında بينهم -بينهم Between the two O ikisinin arasında بينهما -بينهما Between them (fm) Onların (dş) arasında *بينهن They made clear Açıkladılar 2 بي*نوا بين Between me Benimle arasında بيني Homes Evler بيوتا -بيوت بيت Your (pl) homes Evleriniz بيوتكم -بيوتكم بيت Your (fm, pl) homes Evleriniz (dş) بيوتكن* بيت Our homes Evlerimiz بيوتنا بيت Their homes Onların evleri بيوتهم - بيوتهم بيت Their (fm) homes Onların (dş) evleri بيوتهن* بيت

Page 120: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

113

تYou hold responsible Sorumlu tutarsın 3 تؤاخذ أخذ That you hold us responsible Bizi sorumlu tutman 3 تؤاخذنا أخذ That you hold me responsible Beni sorumlu tutman 3 تؤاخذنى أخذ That you (pl) are given Size verilmesi 4 تؤتو أتي That you (pl) give Vermeniz 4 تؤتوا أتي You (pl) give Verirsiniz 4 تؤتون أتي You (pl) give them (fm) Onlara (dş) verirsiniz 4 تؤتونهن* أتي That you (pl) are given it Onun size verilmesi 4 تؤتوه أتي You (pl) give it Onu verirsiniz 4 تؤتوها أتي You give Verirsin 4 تؤتي أتي You (pl) prefer Tercih edersiniz 4 تؤثرون أثر That you (pl) deliver Teslim etmeniz 2 واتؤد/ أدي You (pl) deliver Verirsiniz, teslim edersiniz 2 تؤد/ون أدي

That you (pl) harm, torment Eziyet vermeniz 4 تؤذوا أذي You (pl) harm, torment Eziyet verirsiniz 4 تؤذون أذي You (pl) harm me Bana eziyet edersiniz 4 تؤذونني أذي She incites Tahrik eder, oynatır 4 تؤز/ أزز She incites them Onları tahrik eder 4 تؤز/هم أزز You are turned Çevrilirsiniz 1 تؤفكون إفك You are ordered Emrolunursun 1 تؤمر أمر You (pl) are ordered Emrolunursunuz 1 تؤمرون أمر That she (it) believes Đman etmesi 4 تؤمن أمن You believe Đman edersin 4 تؤمن أمن That you believe Đnanman 4 تؤمن أمن Indeed you believe Kesinlikle inanırsın 4 تؤمنن* أمن That you (pl) believe Đman etmeniz 4 تؤمنوا أمن You (pl) believe Đnanırsınız 4 تؤمنون أمن It gives shelter Barındırır 4 تئوي أوي It gives him shelter Onu barındırır 4 تؤويه أوي Those (fm) who repent Tevbe eden kadınlar 1 تائبات توب

Page 121: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

114

Those who repent Tevbe eden erkekler 1 تائبون توب To repent, accept repentance, turn

Tevbe etti, tevbeyi kabul etti, döndü

يتوب -تاب توب 1They (dual) repented Tevbe ettiler (ikil) 1 تابا توب That which follows Tabi olan 1 تابع تبع Those who follow Tabi olanlar 1 تابعين تبع They repented Tevbe ettiler 1 تابوا توب Chest, box Tabut, sandık تابوت She refuses Reddeder (dş) 1 بىا ت أبي You (she) come to us Bize gelirsin, gelir (dş) 1 تناا ت أتي Indeed you (pl) come to me Mutlaka bana gelirsiniz 1 تن*نيا ت أتي

It comes to them Onlara gelir 1 تهم ا ت أتي That you (pl) come Gelmeniz 1 تواا ت أتي You (pl) come Gelirsiniz 1 تون ا ت أتي You (pl) come to us Bize gelirsiniz 1 تونناا ت أتي You (pl) come to me Bana gelirsiniz 1 تاتوني أتي You (she) come Gelirsin, gelir (dş) 1 تى ا ت -تي ا ت أتي It comes to you (pl) Size gelir 1 تاتيكم أتي It comes to us Bize gelir 1 تيناا ت أتي Indeed it comes to you (pl) Mutlaka size gelir 1 تين*كم ا ت أتي It comes to them Onlara gelir 1 تيهما ت -م تيه ا ت أتي To cause sin Günaha sokma 2 ثيماا ت - ثيم ا ت أثم You work for me at cost Bana ücretle çalışırsın 1 جرنيا ت أجر You (it) hold, grab

Tutarsın, yakalarsın, tutar, yakalar (dş)

خذ ا ت أخذ 1That you (it) hold, grab Tutman, tutması 1 خذ ا ت أخذ That it holds you (pl), grabs Sizi yakalaması 1 خذكم ا ت أخذ It holds him Onu tutar 1 خذه ا ت أخذ It holds them Onları tutar 1 خذهم ا ت أخذ That you (pl) hold, grab Tutmanız, edinmeniz 1 خذوا ا ت أخذ You (pl) hold, grab Tutarsınız 1 خذون ا ت أخذ You (pl) hold it Onu tutarsınız 1 خذونه ا ت أخذ You (pl) hold it Onu tutarsınız 1 خذونهاا ت أخذ

Page 122: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

115

That you (pl) hold it Onu tutmanız 1 خذوهاا ت أخذ To postpone Erteledi, tehir etti 2 ر ا ت أخر خ*He proclaimed Đlan etti, bildirdi 5 ن ا ت أذن ذ*Times Kere, defa تارة ترو That which leaves, deserts Terk eden تارك ترك Those who leave, desert Terk edenler تاركي - تاركوا ترك Those who leave, desert Terk edenler تاركي ترك That you grieve Üzülmen 1 س ا ت أسو You (pl) take them captives Esir alırsınız 1 سرون ا ت أسو You (pl) grieve Üzülürsünüz 1 سواا ت أسو You make turn Çevirirsin, vazgeçirirsin 1 فك ا ت أفك You make us turn, give up Bizi çevirmen 1 افكن ا ت أفك That you eat Yemen 1 كل ا ت أكل You eat, she eats, they eat Yersin, yer (dş), yerler 1 تأكل أكل You eat it, she eats it, they eat it

Onu yersin 1 كله ا ت أكل That you (pl) eat Yemeniz 1 كلوا ا ت أكل You (pl) eat Yersiniz 1 كلون ا ت أكل That you (pl) eat it Onu yemeniz 1 كلوهاا ت أكل By Allah Allah adına, Allah’a and olsun تالله You (pl) grieve Elem çekersiniz 1 لمون ا ت ألم Those who read, recite Okuyanlar 1 تاليات تلو You order, it (she) orders Emredersin, emreder (dş) 1 مر ا ت أمر It (she) orders you Sana emreder 1 مرك ا ت أمر You order us, it (she) orders us

Bize emredersin, emreder 1 مرناا ت أمر You order them, it (she) orders them

Onlara emredersin, emreder 1 مرهم ا ت أمر You (pl) order Emredersiniz 1 مرون ا ت أمر You (pl) order us Bize emredersiniz 1 مرونناا ت أمر You (pl) order me Bana emredersiniz 1 مرون+يا ت أمر You (fm) order Emredersin (dş) 1 مرين ا ت أمر You trust us Bize güvenirsin, güvenir (dş) 1 من*اا ت أمن You trust him to us Onu emanet edersin 1 منه ا ت أمن

Page 123: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

116

Interpretation, explanation Tevil, açıklama, yorum ويلا ا ت - ويل ا ت أول Its interpretation Onun tevili ويله ا ت -ويله ا ت - ويله ا ت أول Accept our repentance (imp) Tevbemizi kabul et 1 تب توب Perish (imp) Kurusun, kurudu 1 تب* تبب Destruction Boş, yıkım تباب تبب Destruction Helak, yıkım تبارا تبر To be sacred Mübarek oldu 6 يتبارك - تبارك برك That you have relations with them (fm)

Onlara (dş) yaklaşmanız 3 تباشروهن* بشر You (pl) made commercial transaction

Alış-veriş yaptınız 6 تبايعتم بيع Perish (imp, fm) Kurusun, kurusun 1 تب*ت تبب I repented, turned Tevbe ettim, döndüm 1 تبت توب

You grieve Üzülürsün 8 ئس تبت بأس That you grieve Üzülmen 8 تبتئس بأس That you (pl) seek Đstemeniz, aramanız 5 تبتغوا بغي You (pl) seek, desire Đstersiniz 5 تبتغون بغي You (she) seek, desire Đstersin, ister (dş) 5 تبتغي -تبتغي بغي Devout yourself (imp) Kendini ada, yönel 5 تبت*ل بتل To devout oneself Yöneldi, kendini adadı 5 يتبت*ل -تبت*ل بتل You (pl) repented, turned Tevbe ettiniz, döndünüz 1 تبتم توب Devotion Yöneliş 2 تبتيلا بتل That you (pl) deprive, lessen Eksik vermeniz 1 تبخسوا بخس You (pl) deprive, lessen Eksik verirsiniz 1 تبخسون بخس That you (pl) act miserly Cimrilik yapmanız 1 تبخلوا بخل You (pl) act miserly Cimrilik yaparsınız 1 تبخلون بخل It is clarified Açıklanır, gösterilir 4 بد ت بدو That she changes Değiştirmesi 2 ل بدل تبد*It (she) changes Dönüştürür, değiştirir 2 ل بدل تبد*It is changed Dönüştürülür, değiştirilir 2 ل بدل تبد*To change Değiştirdi 2 ل بدل ل -تبد* يتبد*That you (pl) manifest Açığa vurmanız 4 تبدوا بدو You (pl) manifest Açığa vurursunuz 4 تبدون بدو

Page 124: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

117

You (pl) manifest it Onu açığa vurursunuz 4 تبدونها بدو That you (pl) manifest it Onu açığa vurmanız 4 تبدوه بدو She manifests it Açar, açığa vurur (dş) 4 تبدي بدو Change, changing Dönüştürme, değiştirme 2 تبديلا - تبديل بدل You waste away Saçıp savurursun 2 ر بذر تبذ+That you waste away Saçıp savurman 2 ر بذر تبذ+Wasting Saçıp savurma 2 تبذيرا بذر To be destroyed Helak oldu, yok oldu 1 يتبر - تبر تبر To destroy Yok etti, mahvetti 2 يتب*ر - تب*ر تبر You heal Đyileştirirsin 4 تبرئ برأ They disowned Uzaklaştılar 5 تبر*ؤوا برأ He disowned Uzaklaştı 5 ا تبر* برأ We disowned Uzaklaştık 5 ناا تبر* برأ To display oneself Kendini gösterme 5 تبر/ج برج To display oneself Kendini gösterdi 5 يتبر*ج -تبر/ج برج They displayed themselves (fm)

Kendilerini (dş) gösterdiler 5 تبر*جن برج We destroyed Mahvettik 2 تب*رنا تبر That you (pl) do good Đyilik etmeniz 1 تبر/وا برر You (pl) do good Đyilik ettiniz 1 تبر/ون برر

You (pl) do them good Onlara iyilik edersiniz 1 تبر/وهم برر You expand Açarsın 1 تبسط بسط That You expand it Onu açman 1 تبسطها بسط That it is given to destruction Mahrum etmesi 1 تبسل بسل She smiled Gülümsedi 5 م بسم تبس*That you give glad tidings Müjdelemen 2 ر بشر تبش+You give glad tidings Müjdelersin 2 ر بشر تبش+You (pl) give glad tidings Müjdelersiniz 2 رون بشر تبش+Giving insight Gözünü açma تبصرة بصر You (pl) see Görürsünüz 4 تبصرون بصر That you (pl) cancel it Đptal etmeniz 4 تبطلوا بطل You (pl) cancel it

Đptal edersiniz, boşa çıkarırsınız

تبطلون بطل 4

Page 125: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

118

He followed, obeyed Takip etti, tabi oldu 1 تبع تبع People of Tubba Tubba kavmi تب*ع Following Tabi olarak تبعا تبع You (pl) followed, obeyed Tabi oldunuz 1 تبعتم تبع

Indeed you (pl) are resurrected

Muhakkak diriltilirsiniz 1 تبعثن* بعث You (pl) are resurrected Diriltilirsiniz 1 تبعثون بعث He followed you, obeyed you Sana tabi oldu 1 تبعك تبع We followed Tabi olduk 1 تبعنا تبع He followed me Bana tabi oldu 1 تبعني تبع They followed Tabi oldular 1 تبعوا تبع That you seek, desire Đstemen, araman 1 تبغ بغي That you (pl) seek, desire Đstemeniz 1 تبغوا بغي You (pl) seek, desire Đstersiniz 1 تبغون بغي You (pl) desire it Onu istersiniz 1 تبغونها بغي She exceeds (limits) Haddi aşar (dş) 1 تبغي بغي She leaves, lets it remain Bırakır, baki kılar (dş) 1 تبقي بقي You (pl) cry, weep Ağlarsınız 1 تبكون بكي That you reach Ulaşman 1 تبلغ بلغ That you (pl) reach Ulaşmanız 1 تبلغوا بلغ She tests, examines Dener, sınar (dş) 1 لوا تب -تبلو بلي You (pl) are tested, tried Đmtihan edilirsiniz 1 تبلون* بلي Tested, tried Denenir, sınanır 1 تبلى بلي You (pl) build Bina edersiniz 1 تبنون بني Bewilders Şaşırtır 1 تبهت بهت It bewilders them Onları şaşırtır 1 هم تبهت بهت You settle, post Hazırlarsın, yerleştirirsin 2 ئ بوأ تبو+Settle (imp, dual) Yerleşin (ikil) 5 ءا بوأ تبو*Settle (imp, pl) Yerleşin 5 ؤوا بوأ تبو*That you incur Yüklenmen, uğraman 1 ا تبو بوأ It perishes Ziyan olur, batar 1 تبور بور Clarification Açıklama تبيانا بين

Page 126: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

119

That it (she) will perish Yok olması (dş) 1 تبيد بيد

It (she) becomes white Ağarır (dş) 9 تبيض/ بيض That which supports Arka çıkan تبيعا تبع That you make clear Açıklarsın 2 ن تبي+ بين To become clear Açıklandı, açığa çıktı 5 يتبي*ن - تبي*ن بين It (she) became clear Açığa çıktı (dş) 5 تبي*نت بين Indeed you make clear Mutlaka sen açıklarsın 5 تبي+نن* بين Indeed you make it clear O mutlaka sen onu açıklarsın 2 نن*ه بين تبي+Clarify (imp, pl) Araştırın 5 تبي*نوا بين That you (pl) change Değiştirmeniz 5 لوا بدل تتبد*That you follow Uyman, tabi olman 8 تت*بع تبع That you follow Uyman, tabi olman 8 تت*بع - تت*بع تبع Indeed that you (pl) follow Tabi olmanız 8 تت*بعان+ تبع That you follow me Bana tabi olman 8 تت*بعن تبع It (she) follows it (her) Onu takip eder (dş) 1 تتبعها تبع That you (pl) follow Takip etmeniz 8 تت*بعوا تبع You (pl) follow Tabi olursunuz 8 تت*بعون عتب That you (pl) follow us Bize tabi olmanız 8 تت*بعونا تبع Ruin Ziyan 2 تتبيب تبب Destruction Đmha, yok etme 2 تتبيرا تبر Draw away (dual) Uzaklaşır (ikil) 1 تتجافى جفو That you take Edinmen 8 تت*خذ أخذ

You take Edinirsin 8 تت*خذ أخذ That you (pl) take Edinmeniz 8 تت*خذوا أخذ You (pl) take Edinirsiniz 8 تت*خذون أخذ You (pl) take it (him) Onu edinirsiniz 8 تت*خذونه أخذ You receive admonition Öğüt alırsınız 5 تتذك*رون ذكر In succession Ardı ardına تترى - تترا وتر You leave, desert Terk edersin 1 تترك ترك That you leave it, desert it Onu terk etmen 1 تتركه ترك That you (pl) are left Terk edilmeniz 1 تتركوا ترك

Page 127: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

120

You (pl) are left Terk edilirsiniz 1 كون تتر ترك That you separate Ayrılığa düşmeniz 5 تتفر*قوا فرق That you (pl) think deeply Tefekkür etmeniz 5 تتفك*روا فكر You (pl) think deeply Tefekkür edersiniz 5 تتفك*رون فكر It (they) turn, transform Ters döner 5 تتقل*ب قلب That you (pl) be righteous Sakınmanız 8 تت*قوا وقي You (pl) be righteous Korunursunuz, sakınırsınız 8 تت*قون وقي That you be arrogant Büyüklenmen 8 تتكب*ر كبر They (dual) meet Karşılarlar 5 ا لقي تتلق*They (dual) meet them Onları karşılarlar 5 اهم لقي تتلق*You read, recite Okursun 1 تتلو - تتلو تلو That you (pl) read, recite Okumanız 1 تتلوا تلو You (pl) read, recite Okursunuz 1 تتلون تلو It is read Okunur 1 تتلى تلو You dispute Çekişirsin 6 ارىتتم مري That you (pl) desire Arzu etmeniz 5 تتمن*وا مني That you (pl) speak secretly Gizli konuşmanız 6 تتناجوا نجو Comes down continuously Akın akın iner 5 تتنز*ل نزل That you (dual) repent, turn Đkinizin tevbe etmesi 1 تتوبا توب

They cause to die Vefat ettirirler 5 تتوف*ا وفي They cause them to die Onları vefat ettirirler 5 تتوف*اهم وفي That you (pl) turn Dönmeniz 5 تتول*وا ولي Firmness Sabitleştirme 2 تثبيتا ثبت Blame Kınama 2 تثريب ثرب You overcome Yakalarsın 1 تثقفن* ثقف You overcome them Onları yakalarsın 1 تثقفن*هم ثقف It ploughs Tarla sürer 4 تثير ثور You cry for help Yalvarırsın 1 تجئر جأر That you (pl) cry for help Yalvarmanız 1 تجئروا جأر You (pl) cry for help Yalvarırsınız 1 تجئرون جأر You dispute Mücadele edersin 3 تجادل جدل

Page 128: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

121

That you dispute Mücadele etmen 3 تجادل جدل She disputes with you Seninle mücadele eder (dş) 3 تجادلك جدل That (pl) you dispute Mücadele etmeniz 3 لواتجاد جدل That (pl) you dispute with me Benimle mücadele etmeniz 3 تجادلوننى جدل Commerce Ticaret تجارة تجر Their commerce Ticaretleri تجارتهم تجر You strive Cihad edersin 3 تجاهد جهد You (pl) strive Cihad edersiniz 3 ن تجاهدو جهد To pass, overlook Geçti, affetti 6 يتجاوز - تجاوز جوز You avoid Kaçınırsın 8 تجتنب جنب That you (pl) avoid Kaçınmanız 8 تجتنبوا جنب That you find Bulman 1 تجد وجد You find, she finds Bulursun, bulur (dş) 1 تجد وجد Indeed you find Mutlaka bulursun 1 تجدن* وجد That you find (pl) Bulmanız 1 تجدوا وجد

You (pl) find Bulursunuz 1 تجدون وجد That you find (pl) it Onu bulmanız 1 تجدوه وجد To try to swallow, gulp Yutmaya çalıştı 5 ر*ع يتج -تجر*ع جرع You (pl) commit (sin) Suç işlersiniz 4 تجرمون جرم It (she) flows Akar 1 تجري - تجري جري They (pl) flow Akarlar (ikil) 1 تجريان جري You are recompensed Karşılığınız verilir 1 تجزون جزي It (she) is recompensed Karşılığı verilir 1 تجزى جزي It (she) recompenses, rewards

Karşılık verir, ödül verir 1 تجزي جزي To spy Gizli hallerini araştırdı 5 س جسس س -تجس* يتجس*That you (pl) spy Araştırmanız 5 سوا جسس تجس*You do, make, place Yaparsın 1 تجعل جعل That you do, make, place Yapman 1 تجعل جعل That you do, make, place Yapman 1 تجعل - تجعل جعل That you make us Bizi yapman 1 تجعلنا جعل That you make me Beni yapman 1 تجعلني جعل

Page 129: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

122

That you (pl) do, make, place Yapmanız 1 علواتج جعل You (pl) do, make, place Yaparsınız 1 تجعلون جعل You (pl) do it Onu yaparsınız 1 تجعلونه جعل It (she) shone Tecelli etti, kendini gösterdi 5 تجل*ا -تجل*ى جلو That you collect, gather

Toplamanız, bir araya getirmeniz

جمعوات جمع 1To avoid Kaçındı 5 يتجن*ب -تجن*ب جنب That you raise your voice Sesini yükseltmen 1 تجهر جهر That you (pl) raise your voice Sesinizi yükseltmeniz 1 تجهروا جهر You be ignorant Cahillik edersiniz 1 تجهلون جهل That you be hungry Acıkman 1 تجوع جوع You (pl) argue

Mücadele edersiniz, çekişirsiniz

ون حجج 3 تحاج/You (pl) argue with us Bizimle çekişirsiniz 3 وننا حجج تحاج/You (pl) argue with me Benimle çekişirsiniz 3 ون+ى حجج تحاج/You (pl) urge each other Birbirinizi teşvik edersiniz 6 ون حضض تحاض/Talking to each other Konuşma تحاور حور Your (dual) dialogue Đkinizin konuşması تحاوركما حور You (pl) are welcome Ağırlanırsınız 1 تحبرون حبر You (pl) detain Alıkoyarsınız, tutarsınız 1 تحبسون حبس You (pl) detain them (dual) O ikisini alıkoyarsınız 1 تحبسونهما حبس That it perishes Yok olması 1 تحبط حبط That you (pl) like Sevmeniz 4 تحب/وا حبب You (pl) like Seversiniz 4 تحب/ون حبب You (pl) like it Onu seversiniz 4 تحب/ونها حبب You (pl) like them Onları seversiniz 4 تحب/ونهم حبب Under, below, beneath Aşağı, alt تحت -تحت تحت Beneath you (fm) Senin altında تحتك تحت Beneath him Onun altında تحته تحت Beneath them Onların altında تحتها - تحتها تحت Beneath them Onların altında تحتهم تحت Beneath me Benim altımda تحتي تحت It (she) talks, tells Söylersin, söyler (dş) 2 تحد+ث حدث

Page 130: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

123

You (pl) fear Çekinirsiniz 1 تحذرون حذر You (pl) cultivate Ekersiniz 1 تحرثون حرث That you want ambitiously Haris olman, istemen 1 تحرص حرص That you move Hareket ettirmen 1 تحر+ك حرك That you make it forbidden Haram kılarsın 2 تحر+م حرم That you (pl) make it forbidden

Haram kılmanız 2 موا تح حرم ر+They searched Aradılar 5 تحر*وا حري Freeing Hürriyet verme 2 تحرير حرر

That you grieve Hüzünlenmen 1 تحزن حزن That you (pl) grieve Hüzünlenmeniz 1 تحزنوا حزن You (pl) grieve Hüzünlenirsiniz 1 تحزنون حزن That you (fm) grieve Hüzünlenmen (dş) 1 تحزنى حزن That you feel Hissedersin 4 تحس/ حسس You assume Sanarsın 1 تحسب حسب Indeed you assume Mutlaka sanarsın 1 تحسبن* حسب That you assume Sanman 1 تحسبن* حسب Indeed you assume them Mutlaka onları sanarsın 1 تحسبن*هم حسب You assume her Onu sanarsın 1 تحسبها حسب You assume them Onları sanarsın 1 تحسبهم حسب You (pl) assume him Onu sanarsınız 1 تحسبونه حسب That you (pl) assume him Onu sanmanız 1 تحسبوه حسب You are jealous Haset edersin 1 تحسد حسد You (pl) are jealous of us Bize haset edersiniz 1 تحسدوننا حسد Inquire (imp, pl) Araştırın 5 سوا حسس تحس*That you be good Đyilik yapmanız, geçinmeniz 4 تحسنوا حسن You (pl) kill Öldürürsünüz 1 ون ت حسس حس/You (pl) kill them Onları öldürürsünüz 1 ونهم حسس تحس/You are gathered

Haşrolunursunuz, toplanırsınız

تحشرون حشر 1She protects Korur 4 تحصن حصن Chaste, modest Namuslu نا حصن تحص/That it protects you (pl) Sizi koruması 4 تحصنكم حصن

Page 131: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

124

You (pl) protect, store Korursunuz, saklarsınız 4 تحصنون حصن That you (pl) count Sayıp bitirmeniz 4 تحصو حصي That you (pl) count it Onu saymanız 4 تحصوه حصي That you (pl) count it Onu (dş), onları saymanız 4 وهاتحص حصي That you encompass Kuşatman, anlaman 4 تحط حوط You judge, decree Hüküm verirsin 1 تحكم حكم That you (pl) judge, decree Hüküm vermeniz 1 تحكموا حكم You (pl) judge, decree Hüküm verirsiniz 1 تحكمون حكم It settles, comes down Yerleşir, iner 1 تحل/ حلل It becomes lawful Helal olur 1 تحل/ حلل Dissolution Bozma, çözme تحل*ة حلل That you shave Tıraş etmeniz 1 تحلقوا حلق That you (pl) violate Hürmetsizlik etmeniz 4 تحل/وا حلل That you lay the burden Yüklemen 1 ل حمل تحم+You lay the burden; It (she) bears

Yüklersin 1 تحمل حمل That you put the burden, attack

Yüklemen, saldırman 1 تحمل حمل That you lay the burden on us Bize yüklemen 1 لنا حمل تحم+She (they) carries him (it) Onu taşır, taşırlar 1 تحمله حمل That you mount them Onları bindirmen 1 تحملهم حمل You (pl) are laden Yüklenirsiniz 1 تحملون حمل That you break your oath Yeminini bozman 1 تحنث حنث Change, transformation Değişiklik, dönüşme 2 يلا تحو -تحويل حول You give life Yaşatırsın, hayat verirsin 4 تحي حيي Greeting Selamlama تحي*ة حيي Their greeting Onların selamlamaları تحي*تهم حيي You avoid Kaçarsın 1 تحيد حيد That you (pl) encompass Kavramanız 4 تحيطوا حوط You (pl) live Yaşarsınız 1 تحيون حيي You give life Yaşatırsın, hayat verirsin 4 تحيي حيي Enmity Düşmanlık تخاصم خصم That you address Hitap etmen 3 تخاطب خطب

Page 132: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

125

That you address me Bana hitap etmen 3 تخاطبنى خطب You fear Korkarsın 1 تخاف خوف That you fear (dual) Korkmanız (ikil) 1 تخافا خوف That you keep silent Sessiz kalman 3 تخافت خفت Indeed you fear Korkarsın 1 تخافن* خوف That you (pl) fear Korkmanız 1 تخافوا خوف You (pl) fear Korkarsınız 1 تخافون خوف You (pl) fear them Onlardan korkarsınız 1 تخافونهم خوف That you (pl) fear them Onlardan korkmanız 1 تخافوهم خوف That you (fm) fear Korkman (dş) 1 تخافي خوف You associate Karışırsın 3 تخالط خلط That you (pl) associate with them

Onlarla karışmanız 3 تخالطوهم خلط That they humble Saygı duysun 4 تخبت خبت You (pl) betray, deceive Đhanet edersiniz 8 تختانون خون That you (pl) dispute Çekişmeniz 8 تختصموا خصم You (pl) dispute Çekişirsiniz 8 تختصمون خصم You (pl) differ Đhtilaf edersiniz 8 تختلفون خلف Falls down Yıkılır 1 تخر/ خرر It comes out Çıkarsın, çıkar (dş) 1 تخرج خرج That it comes out Çıkman 1 تخرج خرج That you bring forth Çıkarman 4 تخرج خرج You bring forth Çıkarırsın 4 تخرج خرج

That you come out Çıkman 1 تخرج -تخرج خرج You bring us forth Bizi çıkarman 4 تخرجنا خرج That you (pl) come out Çıkmanız 1 تخرجوا خرج That you (pl) drive out Çıkarmanız 4 تخرجوا خرج You (pl) come out Çıkarsınız 1 تخرجون خرج You (pl) are brought forth Çıkarılırsınız 4 تخرجون خرج You (pl) bring forth Çıkarırsınız 4 تخرجون خرج That you (pl) bring him forth Onu çıkarmanız 4 تخرجوه خرج That you (pl) drive them (fm) out

Onları (dş) çıkarmanız 4 تخرجوهن* خرج

Page 133: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

126

They guess Tahmin ederler 1 تخرصون خرص That you cut out Yırtman, delmen 1 تخرق خرق That you disgrace us Bizi rezil etmen 4 تخزنا خزي That you disgrace me Beni rezil etmen 4 تخزني خزي That you (pl) disgrace me Beni rezil etmeniz 4 تخزون خزي That you (pl) give less Eksiltmeniz 4 تخسروا خسر Loss Ziyan, kayıp تخسير خسر You fear, that you fear Korkarsın 1 تخشا خشي

You fear him Ondan korkarsın 1 تخشاه خشي That you humble Saygı duyman, ürpermen 1 تخشع خشع That you (pl) fear Korkmanız 1 تخشوا خشي You (pl) fear Korkarsınız 1 تخشون خشي You (pl) fear them Onlardan korkarsınız 1 تخشونهم خشي That you (pl) fear him Ondan korkmanız 1 تخشوه خشي That you (pl) fear them Onlardan korkmanız 1 تخشوهم خشي You fear, that you fear Korkarsın 1 تخشى خشي That you (pl, fm) be soft Yumuşak söylemeniz (dş) 1 تخضعن خضع You write Yazarsın 1 تخط/ خطط It snatches Kapar 1 تخطف خطف It snatches him Onu kapar 1 تخطفه خطف You write it Onu yazarsın 1 تخط/ه خطط That you fear Korkman 1 تخف خوف That you (pl) hide Gizlemeniz 4 تخفوا خفي You (pl) hide Gizlersiniz 4 تخفون خفي That you (pl) hide it (him) Onu gizlemeniz 4 تخفوه خفي That you (pl) hide it (her) Onu gizlemeniz 4 تخفوها خفي It remains hidden Gizli kalır 1 تخفى خفي You (they) hide Gizlersin, gizler 4 تخفي خفي Lessening, lightening Hafifletme تخفيف خفف Emptied Boşaldı 1 تخل*ت خلو Live forever Ebedi yaşarsınız 1 تخلدون خلد

Page 134: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

127

You violate Sözünden dönersin 4 تخلف خلف That you violate it Ondan dönmemen 4 تخلفه خلف You create Yaratırsın 1 تخلق خلق You (pl) create Yaratırsınız 1 تخلقون خلق You (pl) create it (him) Onu yaratırsınız 1 تخلقونه خلق Scaring Korkutarak ف خوف تخو/That you (pl) betray, deceive Đhanet etmeniz 1 تخونوا خون Scaring Korkutma تخويفا خوف You (pl) choose Seçersiniz 5 تخي*رون خير It overtook him Ona yetişti 6 تداركه ركد You (pl) contracted for debt Borçlandınız 6 تداينتم دين To ponder Derin düşündü 5 يتدب*ر - تدب*ر دبر You (pl) store Biriktirirsiniz 8 خرون ذخر تد*That you make enter Sokman 4 تدخل دخل Indeed you enter Mutlaka girersin 1 تدخلن* دخل That you enter Girmeniz 4 تدخلوا دخل That you enter it Ona girmeniz 1 تدخلوها دخل You (pl) study Ders görürsünüz 1 تدرسون درس It overtakes, comprehends Yetişir, idrak eder 4 تدرك درك It overtakes it Ona yetişir 4 تدركه درك You (pl) know Bilirsiniz 1 تدرون دري You know Bilirsin 1 تدري دري That you call, that she calls

Çağırman, dua etmen, dua etmesi (dş)

تدع دعو 1That you call them Onları çağırman 1 تدعهم دعو That you (pl) call Çağırmanız, dua etmeniz 1 تدعوا - تدعو دعو You (pl) call Çağırırsınız 1 تدعون دعو You (pl) ask for Đstersiniz 8 عون دعو تد*You (pl) are called Çağırılırsınız 1 تدعون دعو That you (pl) call us Bizi çağırmanız 1 عوناتد دعو You (pl) call us Bizi çağırırsınız 1 تدعوننا دعو You (pl) call me Beni çağırırsınız 1 تدعونني دعو

Page 135: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

128

You (pl) call him Onu çağırırsınız 1 تدعونه دعو You (pl) call them Onları çağırırsınız 1 تدعوهم دعو It (she) is called Çağırılır 1 تدعى دعو That you (pl) give Vermeniz 1 تدلوا دلو It (she) came down Sarktı 1 تدل*ى دلو It destroys Yıkar, mahveder ر دمر تدم+Destruction Yıkma, mahvetme تدميرا دمر You compromise

Taviz verirsin, yumuşak davranırsın

تدهن دهن 4It revolves Dönerler 1 تدور دور You (pl) make revolve, carry out

Döndürürsünüz 4 تديرون دور You (pl) make it revolve, carry it out

Onu döndürürsünüz 4 تديرونها دور That you slaughter Kesmeniz, boğazlamanız 1 واتذبح ذبح You (it) leave Bırakır 1 تذر وذر That you leave Bırakması 1 تذر وذر That you (pl) leave Bırakmanız 1 تذرن* وذر That you leave me Beni bırakman 1 تذرنى وذر That you (pl) leave them Onları bırakman 1 تذرهم وذر It disperses Savurur 1 تذرو ذرو You (pl) leave Bırakırsınız 1 تذرون وذر It disperses it (him) Onu savurur 1 تذروه ذرو That you (pl) leave it Onu bırakmanız 1 تذروها وذر It disperses it (her) Onu savurur 1 تذروها ذرو You remember Anarsın, zikredersin 1 تذكر ذكر She reminds Hatırlatır 2 تذك+ر ذكر He received admonition, remembered

Öğüt aldı, düşündü, hatırladı 5 يتذك*ر -تذك*ر ذكر Reminder Hatırlatma, öğüt 1 تذكرة ذكر They received admonition, remembered

Öğüt aldılar, iyice düşündüler 5 تذك*روا ذكر That you (pl) remember Anmanız, zikretmeniz 1 تذكروا ذكر They received admonition, remembered

Öğüt alırlar, iyice düşünürler 5 تذك*رون = ت تذك*رون ذكر My reminding Öğüdüm, hatırlatmam يتذكير ذكر

Page 136: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

129

You humiliate Zelil edersin, alçaltırsın 4 تذل/ ذلل

Humiliation Đndirme, eğme, zelil etme تذليلا ذلل That you go Gitmen 1 تذهب ذهب That you go Gitmen 1 تذهب - تذهب ذهب That you (pl) go Gitmeniz 1 تذهبوا ذهب You (pl) go Gidersiniz 1 تذهبون ذهب She forgets Geçer, vazgeçer 1 تذهل ذهل They (dual) keep back Geride tutarlar (ikil) 1 تذودان ذود That you (pl) taste Tatmanız 1 تذوقوا ذوق That you see Görmen 1 تر رأي They (dual) see Görürler (ikil) 1 تراء رأي Ribs Kaburga kemikleri ترائب ترب They (dual) see Birbirini gördü 1 تراءت رأي Dust Toprak ترابا -تراب ترب Inheritance Miras تراث ورث Mutual consent Karşılıklı rıza ile تراض رضو They agreed Anlaştılar, rızalaştılar 6 تراضوا رضو You agreed Anlaştınız, rızalaştınız 6 تراضيتم رضو Collar bones Boğaz, gırtlak تراقى ترق You see me Sen beni görürsün 1 تراني رأي You see him Sen onu görürsün 1 تراه رأي You see them Sen onları görürsün 1 تراهم رأي She seeks to seduce Şehvetle arzular (dş) 3 تراود رود Waiting Bekleme ترب/ص ربص To wait Bekledi, fırsat bekledi 5 يترب*ص - ترب*ص ربص You (pl) waited Beklediniz 5 ترب*صتم ربص Wait (imp, pl) Bekleyin 5 ترب*صوا ربص You wait Beklersiniz 5 ترب*صون = ت ترب*صون ربص That you (pl) doubt Şüphe etmeniz 8 ترتابوا ريب That you (pl) turn back Arkanıza dönmeniz 8 وا ردد ترتد/With distinct recitation Tane tane, ağır ağır ترتيلا رتل

Page 137: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

130

That you (pl) inherit Mirasçı olmanız 1 ترثوا ورث They are returned Döndürülür (dş) 1 ترجع رجع That you (pl) return Döndürmeniz 1 ترجعو رجع You (pl) return Döndürürsünüz 1 ترجعون رجع You (pl) are returned Döndürülürsünüz 1 ن ترجعو رجع You (pl) return it (him) Onu döndürürsünüz 1 ترجعونها رجع You (pl) return them Onları döndürürsünüz 1 ترجعوهن* رجع It quakes Sarsılır 1 ترجف رجف That you (pl) stone me Beni taşlamanız 1 ترجمون رجم That you expect, hope Umman, ümit etmen 1 ترجو رجو That you (pl) expect, hope Ummanız, ümit etmeniz 1 ترجوا رجو You (pl) expect, hope Umarsınız 1 ترجون رجو That you (pl) expect it Onu ummanız 1 ترجوها رجو You defer Geri bırakırsın 4 ترجي رجو That you have mercy on us Bize merhamet etmen 1 ترحمنا رحم That you have mercy on مع Bana merhamet etmen 1 ترحمني رحم You are given mercy Merhamet olunursunuz 1 ترحمون رحم That it is rejected Reddedilmesi 1 ترد* ردد You (pl, fm) desire Đstersiniz (dş) 4 تردن رود You are rejected, turned Döndürülürsünüz 1 ترد/ون ردد He falls Aşağı düşer 5 ترد*ى ردي You perish Helak olursun 1 تردى ردي You ruin me Beni helak edersin 4 تردين ردي You give sustenance Rızık verirsin 1 ترزق قرز You (pl) are given sustenance from it

Ondan rızıklandırılırsınız 1 ترزقانه رزق You agree Razı olursun 1 ترضا رضو You agree on it (him) Ondan razı olursun 1 ترضاه رضو You agree on it (her) Ondan razı olursun 1 ترضاها رضو That you (pl) agree Razı olmanız 1 ترضوا رضو You (pl) agree Razı olursunuz 1 ترضون رضو You (pl) agree on it (her) Ondan razı olursunuz 1 ترضونها رضو

Page 138: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

131

You agree Razı olursun 1 ترضى رضو

You (pl) desire Đstersiniz 1 ترغبون رغب That it be raised Yükseltilmesi 1 ترفع رفع That you (pl) raise Yükseltmeniz 1 ترفعوا رفع You respect Tutman, uyman 1 ترقب رقب You ascend, rise Çıkarsın, yükselirsin 1 ترقى رقي To leave, desert Terk etti 1 يترك - ترك ترك Indeed you mount Mutlaka binersin 1 تركبن* ركب That you (pl) mount Binmeniz 1 تركبوا ركب You (pl) mount Binersiniz 1 تركبون ركب That you (pl) mount it Ona binmeniz 1 تركبوها ركب I left Terk ettim 1 تركت ترك You (pl) left Terk ettiniz, bıraktınız 1 تركتم ترك You (pl) left it (her) Onu terk ettiniz 1 تركتموها ترك That you flee Kaçmanız 1 تركضوا ركض You (pl, fm) left Terk ettiler, bıraktılar (dş) 1 تركن ترك You incline Yanaşırsın, meyledersin 1 ن ترك ركن We left Terk ettik 1 تركنا ترك We left it (her) Onu terk ettik 1 تركناها ترك That you (pl) incline Yanaşmanız, meyletmeniz 1 تركنوا ركن He left him Onu terk etti 1 تركه ترك He left them Onları terk etti 1 تركهم ترك They left Terk ettiler 1 تركوا ترك They left you Seni terk ettiler 1 تركوك ترك It (she) throws Atar (dş) 1 ترمي رمي They throw Onlara atarlar 1 ترميهم رمي That you see me Beni görürsen 1 ترن رأي You terrify Korkutursunuz 4 ن ترهبو رهب It covers Sarar 1 ترهق رهق That you be hard on me Bana güçlük çıkarman 4 ترهقني رهق It covers it Onu sarar 1 ترهقها رهق

Page 139: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

132

It covers them Onları sarar 1 ترهقهم رهق That you (pl) see Görmeniz 1 تروا رأي You (pl) see Görürsünüz 1 ترون رأي Indeed you (pl) see Mutlaka görürsünüz 1 ترون* رأي Indeed you (pl) see it Mutlaka onu görürsünüz 1 ترون*ها رأي You (pl) see it Onu görürsünüz 1 ترونها رأي You (pl) see them Onları görürsünüz 1 ترونهم رأي That you (pl) see it Onu görmeniz 1 تروها رأي

You see Görürsün 1 ترى رأي You (pl) bring in Akşam getirirsiniz 4 تريحون روح You desire, she desire Đstersin, ister (dş) 4 تريد رود You (pl) desire Đstersiniz 4 تريدون رود You (fm) see Görürsün (dş) 1 ترين* رأي You show me Bana gösterirsin 4 ترين+ي رأي Ends Son verir 1 تزال زول It visits Ziyaret eder 1 تزاور زور That you increase Arttırman 1 تزد زيد They (it) increase Arttırır 1 تزداد زيد They look down upon Hor gördü 8 تزدري زري It (she) bears Yüklenir (dş) 1 تزر وزر You (pl) grow Bitirirsiniz, büyütürsünüz 1 تزرعون زرع You (pl) it grow Onu büyütürsünüz 1 تزرعونه زرع You (pl) claim Sanarsınız 1 تزعمون زعم That you cause to deviate Kaydırman 4 تزغ زيغ That you ascribe purity Temize çıkarmanız 2 تزك/وا زكو Purifies Temizlenir 2 تزك*ى زكو You purify Temizlersin 2 تزك+ي زكو You purify them Onları temizlersin 2 تزك+يهم زكو That they slip Kayması 1 تزل* زلل

That it departs, perishes Çıkması, yok olması 1 تزهق زهق Take provision (imp, pl) Azıklanın 5 دوا زود تزو*

Page 140: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

133

That it ends, perishes Zeval bulması, yok olması 1 تزول زول That they (dual) end, perish

Zeval bulmaları, yok olmaları (ikil)

تزولا زول 1You (pl) increase me Beni arttırırsınız 1 تزيدونني زيد They separated Birbirinden ayrıldılar 5 تزي*لوا زول It grieves you (pl) Sizi üzer 1 تسؤكم سوأ That you ask Sorman 1 ل تسئ سأل You ask Sorarsın, istersin 1 ل تسئ سأل You are asked, it (she) is asked

Sorulursun, sorulur 1 ل تسئ سأل You are asked, it (she) is asked

Mutlaka sorulursunuz 1 لن* ئ تس سأل

That you ask me Bana sorman, benden istemen

ىلن تسئ - لن تسئ سأل 1You ask them Onlardan istersin, sorarsın 1 تسئلهم سأل That you ask (pl) Sormanız 1 تسئلوا سأل You ask (pl) Sorarsınız, istersiniz 1 لون تسئ سأل You are asked Sorulursunuz 1 لون تسئ سأل That you be weary Üşenmeniz 1 مواتسئ سأم It grieves them Onları üzer 1 تسؤهم سوأ To ask each other Soruştu, birbirine sordu 6 ل ئيتسا - تسائل سأل You (pl) ask each other Soruşursunuz, istersiniz 6 تسائلون = ت تسائلون سأل That it falls down Dökülmesi 3 تساقط سقط You glorify Tesbih edersin 2 تسب+ح سبح You (pl) glorify Tesbih edersiniz 2 تسب+حون سبح That you (pl) glorify Him Onu tesbih etmeniz 2 تسب+حوه سبح It (she) passes, overtakes Geçer 1 تسبق سبق That you (pl) insult Sövmeniz 1 تسب/وا سبب Glorification Tesbih, tesbih etme تسبيح سبح His glorification Onun tesbih etmesi تسبيحه سبح Their glorification Onların tesbih etmesi تسبيحهم سبح You (pl) postpone Geri kalırsınız 10 تستئخرون أخر That you (pl) ask permission Đzin istemeniz 10 نسواا تست أنس You (pl) seek to change Değişmek istersiniz 10 تستبدلون بدل That it becomes clear Belli olması 10 تستبين بين

Page 141: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

134

You cover yourselves Sakınırsınız, gizlenirsiniz 8 تستترون ستر You (pl) respond Đcabet edersiniz 10 تستجيبون جوب You take out Çıkarırsın 10 تستخرج خرج That you (pl) take out Çıkarmanız 10 تستخرجوا خرج You (pl) take out Çıkarırsınız 10 تستخرجون خرج You (pl) find it light Onu hafif bulursunuz 10 ون تستخف/ خفف That you (pl) have a baby suckle

Emzirtmeniz 10 تسترضعوا رضع To be able Gücün yetmesi 10 تستطع طوع To be able Gücün yetmesi 10 تستطيع طوع That you (pl) are able Gücünüzün yetmesi 10 تستطيعوا طوع You (pl) are able Gücünüz yeter 10 تستطيعون طوع That you hasten Acele istemen 10 تستعجل عجل You (pl) hasten Acele istersiniz 10 تستعجلون عجل That you (pl) hasten it Onu acele istemeniz 10 تستعجلوه عجل You ask forgiveness Bağışlanma dilersin 10 غفر تست غفر That you ask forgiveness Bağışlanma dilemen 10 تستغفر غفر You (pl) ask forgiveness Bağışlanma dilersiniz 10 تستغفرون غفر You call for help Yardım istersin 10 تستغيث غوث You (pl) call for help Yardım istersiniz 10 يثون تستغ غوث That you inquire Sorman, fetva istemen 10 تستفت فتي You ask for victory Fetih istersin 10 تستفتح فتح That you (pl) ask for victory Fetih istemeniz 10 تستفتحوا فتح You (dual) inquire Fetva istersiniz (ikil) 10 ن تستفتيا فتي You go forward Đleri geçersiniz 10 تستقدمون قدم That you (pl) seek division Paylaşmanız 10 تستقسموا قسم You pretend to be great Büyüklük taslarsın 10 تستكبر كبر You (pl) pretend to be great Büyüklük taslarsınız 10 رون تستكب كبر You want more Çokluk istersin 10 تستكثر كثر You listen Dinlersin 10 تستمع سمع You (pl) listen Dinlersiniz 10 تستمعون سمع You (pl) ridicule Alay edersiniz 10 تستهزئون هزأ

Page 142: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

135

That you may sit firmly Yerleşmeniz 8 ستووات سوي It equals Eşit olur, bir olur 8 تستوي سوي That you prostrate Secde etmen 1 تسجد سجد You prostrate Secde edersin 1 تسجد سجد That you (pl) prostrate Secde etmeniz 1 تسجدوا سجد That you bewitch Büyülemen 1 تسحر سحر You are bewitched Büyülenirsin, sihirlenirsin 1 تسحر سحر That you bewitch us Bizi büyülemen 1 تسحرنا سحر You (pl) are bewitched Büyülenirsiniz 1 تسحرون سحر That you (pl) ridicule Alay etmeniz 1 تسخروا سخر You (pl) ridicule Alay edersiniz 1 تسخرون سخر Pleases Sevindirir, içini açar 1 تسر/ سرر You conceal Gizlersin 4 تسر/ سرر You (pl) release Salıverirsiniz 1 تسرحون سرح That you (pl) exceed Đsraf etmeniz 4 تسرفوا سرف You (pl) conceal Gizlersiniz 4 تسر/ون سرر Releasing Bırakma تسريح سرح To be able Gücünün yetmesi 10 تسطع طوع Nine Dokuz تسعا -تسع تسع Nine Dokuz تسعة -تسع تسع Ninety Doksan تسعون تسع They run, move Çalışır, koşar (dş) 1 تسعى سعي You shed Dökersiniz 1 تسفكون سفك It (they) falls Düşer 1 تسقط سقط It is made to fall Düşürülür 1 تسقط سقط It is watered Sulanır 1 تسقى سقي Gives water Sular 1 تسقي سقي That it is inhabited Meskun olması 1 تسكن سكن You rest Dinlenirsin, sakinleşirsin 1 تسكن سكن That it is inhabited Meskun olması 1 تسكن سكن That you (pl) rest Dinlenmeniz, sakinleşmeniz 1 تسكنوا سكن

Page 143: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

136

You (pl) rest Dinlenirsiniz, sakinleşirsiniz 1 تسكنون سكن That you (pl) go into Yola girmeniz 1 تسلكوا سلك That you (pl) greet Selam vermeniz 2 تسل+موا سلم You (pl) submit, become Muslim

Selamete erersiniz, Müslüman olursunuz

تسلمون سلم 4Submission, greeting Selam, teslimiyet تسليما سلم That you hear Đşitmen 1 تسمع سمع You hear Đşitirsin 1 تسمع سمع You make hear Đşittirirsin 1 تسمع سمع You (pl) hear Đşitirsiniz 1 تسمعن* سمع That you (pl) hear Đşitmeniz 1 تسمعوا سمع You (pl) hear Đşitirsiniz 1 تسمعون سمع It is named Đsim verildi 2 ىتسم* سمو Naming Đsim verme تسمية سمو A spring in Paradise Cennette bir pınar تسنيم It turns black Kararır 9 تسود/ سود

They c limbed over the wall Duvarı aşarlar 5 روا سور تسو*It is leveled Düzeltilirler, yerle bir edilirler 1 ى سوي تسو*It travels, goes Yürür 1 تسير سير You (pl) pasture Otlatırsınız 4 تسيمون سوم You want, wish Đstersin 1 تشاء شيأ You (pl) want, wish Đstersiniz 1 تشاؤون شيأ It became alike Benzedi 6 تشابه شبه They became alike Benzedi 6 تشابهت شبه You (pl) oppose Muhalefet edersiniz 3 تشاق/ون شقق Consultation Danışma, istişare تشاور شور To consult Danıştı, istişare etti 6 يتشاور - تشاور شور Tat you (pl) exchange Değişmeniz 8 تشتروا شري She complains Şikayet eder (dş) 8 تشتكي شكو They desire Đster, iştihası çeker 8 تشتهي شهو They desire it Onu canı çeker 8 تشتهيه شهو They stare Donup kalır, belerir 1 تشخص شخص

Page 144: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

137

You (pl) drink Đçersiniz 1 تشربون شرب You associate partners Şirk koşarsın 1 تشرك شرك That you associate partners Şirk koşman 1 تشرك شرك That you associate partners Şirk koşman 1 تشرك -تشرك شرك That you (pl) associate partners

Şirk koşmanız 1 تشركوا شرك You (pl) associate partners Şirk koşarsınız 1 تشركون شرك That you be unjust Zulmetmen, aşırı gitmen 1 تشطط شطط You (pl) perceive Şuur edersiniz, anlarsınız 1 تشعرون شعر It split Parçalandı 5 ق شقق تشق*That you suffer

Güçlük çekmen, sıkıntı çekmen

تشقى شقو 1You give thanks Şükredersin 1 تشكر شكر

That you give thanks Şükretmen 1 تشكروا شكر You (pl) give thanks Şükredersiniz 1 تشكرون شكر That you rejoice Sevindirmen 4 تشمت شمت You witness, see Şahit olursun, görürsün 1 تشهد شهد That you witness, see Şahit olman, görmen 1 تشهد شهد That you witness, see Şahit olman 1 تشهد -تشهد شهد You (pl) witness, see Şahit olursunuz, görürsünüz 1 تشهدون شهد That you witness me Bana şahit olmanız 1 تشهدون شهد That it spreads Yayılması 1 تشيع شيع Keep me as companion (imp) Benimle arkadaşlık yapman 3 تصاحبني صحب That it becomes Olması 4 تصبح صبح It becomes Olur 4 تصبح صبح That they become Olmaları 4 تصبحوا صبح They become Olurlar 4 ون تصبح صبح You endure Sabredersin 1 تصبر صبر That you (pl) endure Sabretmeniz 1 تصبروا صبر You (pl) endure Sabredersiniz 1 تصبرون صبر That it strikes you Sana isabet etmesi 4 تصبك صوب That it strikes you (pl) Size isabet etmesi 4 صبكم ت صوب That it strikes them Onlara isabet etmesi 4 تصبهم صوب

Page 145: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

138

Give (imp) charity Tasadduk et, sadaka ver 5 تصد*ق صدق To give charity Tasadduk etti, sadaka verdi 5 يتصد*ق - تصد*ق صدق That you (pl) give charity

Tasadduk etmeniz, sadaka vermeniz

قوا صدق 5 تصد*

You (pl) admit the truth Tasdik edersiniz, doğrularsınız

قون صدق 2 تصد+You (pl) hinder, turn away Çevirirsiniz, engellersiniz 1 تصد/ون صدد That you (pl) hinder us Bizi çevirmeniz 1 ونا صدد تصد/You give attention Yönelirsin 5 تصد*ى صدي Clapping El çırpma, dikkat etme تصدية صدي Confirmation Tasdik, doğrulama تصديق صدق That you avert

Savman, çevirmen, bertaraf etmen

تصرف صرف 1You (pl) are averted Çevrilirsiniz 1 تصرفون صرف Directing Döndürülme تصريف صرف You (pl) warm yourselves Isınırsınız 8 تصطلون صلي You (pl) climb Tırmanırsınız 4 تصعدون صعد That you turn Döndürmen 2 ر صعر تصع+That it inclines Meyletmesi 1 تصغى - تصغاى صغو You attribute Vasıflandırırsın 1 تصف وصف That you (pl) overlook Hoş görmeniz 1 تصفحوا صفح You (pl) attribute Vasıflandırırsınız 1 تصفون وصف It reaches Uzatır, ulaşır 1 تصل وصل That you pray Namaz kılman 2 تصل+ صلو That you correct, reform Islah edersin, düzeltirsin 4 تصلح صلح That you (pl) correct, reform Islah etmeniz, düzeltmeniz 4 تصلحوا صلح It burns Ateşe girer 1 تصلى صلي Burning Yakma تصلية صلي That you are brought up Yetiştirilmen 1 تصنع صنع You (pl) make Yaparsınız 1 تصنعون صنع That you (pl) fast Oruç tutmanız 1 تصوموا صوم It strikes, befalls Đsabet eder 4 تصيب صوب That it strikes you (pl) Size isabet etmesi 4 تصيبكم صوب Indeed it strikes, befalls Mutlaka isabet eder 4 تصيبن* صوب

Page 146: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

139

That it strikes us Bize isabet etmesi 4 تصيبنا صوب That it strikes them Onlara isabet etmesi 4 تصيبهم صوب That you (pl) harm Zarar vermeniz 4 تصيبوا صوب It reaches Varır, döner 1 تصير صير

That she is harmed Zarara uğratılması (dş) 3 تضار* ضرر That you (pl) harm them (fm) Onları (dş) zarara uğratmanız 3 تضار/وهن* ضرر You (pl) laugh Gülersiniz 1 تضحكون ضحك You are exposed to sun Güneşten yanarsın 1 تضحى ضحو That you (pl) give example Misal vermeniz 1 تضربوا ضرب To supplicate humbly Yalvardı 5 يتضر*ع -تضر*ع ضرع Humbly Yalvararak تضر/عا ضرع That you (pl) supplicate humbly

Yalvarmanız 5 تضر*عوا ضرع You (pl) harm Zarar verirsiniz 1 تضر/ون ضرر You (pl) harm him Ona zarar verirsiniz 1 تضر/ونه ضرر That you (pl) harm him Ona zarar vermeniz 1 تضر/وه ضرر That she (it) gives birth, lays down

Doğurması, koyması 1 تضع وضع She (it) gives birth, lays down Doğurur, koyar (dş) 1 تضع وضع That you (pl) put down Bırakmanız 1 تضعوا وضع You (pl) put down Bırakırsınız 1 تضعون وضع That she gets confused Yanılması, şaşırması (dş) 1 تضل* ضلل You let go astray Saptırırsın 4 تضل/ ضلل That you (pl) go astray Sapmanız 1 تضل/وا ضلل Error, vain Sapıklık, hiçlik تضليل ضلل That you (pl) distress Sıkıştırmanız 2 تضي+قوا ضيق That you (pl) step Ayak basmanız 1 تطؤو وطأ

That you (pl) step on it Ona ayak basmanız 1 تطئوها وطأ That you (pl) step them Onlara ayak basmanız 1 تطئوهم وطأ It prolonged Geçti, birbirini takip etti, uzadı 6 تطاول طول That you send away Kovman 1 تطرد طرد That you send them away Onları kovman 1 تطردهم طرد That you obey Đtaat etmen 4 تطع - تطع طوع

Page 147: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

140

You (pl) feed, give food Yedirirsiniz 4 عمون تط طعم That you obey him Ona itaat etmen 4 تطعه طوع That you obey them (dual) O ikisine itaat etmen 4 تطعهما طوع That you (pl) transgress Aşmanız 1 تطغوا طغي It rises Doğar, yükselir, çıkar 1 تطلع طلع It mounts up Çıkar, yetişir, yükselir 8 تط*لع طلع That they find satisfaction

Mutmain olması, huzur bulması

تطمئن* طمن 12They find satisfaction Mutmain olur, huzur bulur 12 تطمئن/ طمن You (pl) expect, hope Ümit edersiniz 1 تطمعون طمع You purify Temizlersin 5 ر طهر تطه+They (fm) gets clean Temizlenirler (dş) 5 رن طهر تطه*You purify them Onları temizlersin 5 رهم طهر تطه+Cleaning Tertemiz yapma تطهيرا طهر He volunteered Gönüllü yaptı 5 ع طوع تطو*We have been cursed Uğursuzluğa uğradık 5 تطي*رنا طير You obey Uyarsın, itaat edersin 4 تطيع طوع That you (pl) obey Uymanız, itaat etmeniz 4 تطيعوا طوع That you (pl) obey him Ona uymanız, itaat etmeniz 4 تطيعوه طوع You (dual) supported each other

Birbirini desteklersiniz (ikil) 6 تظاهرا ظهر You (pl) supported each other Birbirinizi desteklersiniz 6 تظاهرون ظهر You (pl) declare unlawful Zihar yaparsınız 3 تظاهرون ظهر That you oppress Zulmetmen 1 تظلم ظلم You (she) oppress Zulmedersin, zulmeder 1 تظلم ظلم You are (she is) oppressed Zulmedilirsin, zulmedilir 1 تظلم ظلم That you (pl) oppress Zulmetmeniz 1 تظلموا ظلم You (pl) oppress Zulmedersiniz 1 تظلمون ظلم You are oppressed Zulmedilirsiniz 1 تظلمون ظلم That you feel thirst Susuzluk çekmen 1 ا تظم ظمأ You presume Zannedersin 1 تظن/ ظنن You (pl) presume Zannedersiniz 1 تظن/ون ظنن You come to noon Öğle zamanına girersiniz 4 تظهرون ظهر

Page 148: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

141

That you (pl) know each other Tanışmanız, birbirinizi bilmeniz

تعارفوا عرف 6You disagreed Anlaşmadınız 6 تعاسرتم عسر He took ( a knife) Bıçak aldı تعاطى عطو Come (imp, pl) Gelin 6 تعالوا علو High, exalted Yüce, yüksek تعالى علو Come (imp, pl, fm) Gelin (dş) 6 تعالين علو To help each other Yardımlaştı 6 يتعاون -تعاون عون Help (imp, pl) each other Yardımlaşın 6 تعاونوا عون You (pl) amuse yourselves Eğlenirsiniz 1 تعبثون عبث You worship Taparsın, ibadet edersin 1 تعبد عبد That you worship Tapman 1 تعبد عبد That you (pl) worship Tapmanız, ibadet etmeniz 1 تعبدوا عبد You (pl) worship Taparsınız, ibadet edersiniz 1 تعبدون عبد You (pl) interpret Tabir edersiniz 1 تعبرون عبر That you (pl) transgress Aşırı gitmeniz 8 تعتدوا عدو You (pl) count Sayarsınız 8 تعتد/ون عدد You (pl) count them Onu sayarsınız 8 ونها عدد تعتد/That you (pl) transgress them Onda aşırı gitmeniz 8 تعتدوها عدو That you (pl) apologize Özür dilemeniz 8 تعتذروا عذر That you (pl) commit evil Kötülük yapmanız 1 تعثوا عثو That you wonder Şaşırman 1 تعجب عجب It pleases you

Seni hoşlandırır, hoşuna gider

تعجبك عجب 4That it pleases you Hoşuna gitmesi 4 تعجبك عجب You wonder Şaşarsınız 1 تعجبون عجب You (fm) wonder Şaşarsın (dş) 1 تعجبين عجب That you hasten Acele etmen 5 تعجل - تعجل عجل To hasten Acele etti 5 ل عجل ل - تعج* يتعج*That you pass beyond Ötesine geçirmen 1 تعد عدو You (dual) promise me Bana vaad ediyorsunuz (ikil) 1 عداننيت وعد That you do justice Adalet yapman 1 تعدل عدل That you (pl) do justice Adalet yapmanız 1 تعدلوا عدل

Page 149: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

142

You promise us Bize vaad edersin 1 تعدنا وعد That you (pl) count Saymanız 1 وا عدد تعد/That you (pl) exceed Aşmanız 1 تعدوا عدو You (pl) count Sayarsınız 1 تعد/ون عدد

That you torment Azap etmen 2 ب عذب تعذ+You torment, punish Azap edersin, cezalandırırsın 2 تعذ+ب عذب That you torment them Onlara azap etmen 2 بهم عذب تعذ+They ascend Yükselir 1 تعرج عرج you turn away Yüz çevirirsin 4 تعرض عرض That you turn away Yüz çevirmen 1 تعرض عرض Indeed you turn away Mutlaka yüz çevirirsin 4 تعرضن* عرض That you (pl) turn away Yüz çevirmeniz 4 تعرضوا عرض You (pl) are presented Arz olunursunuz 4 تعرضون عرض You know, recognize Bilirsin, tanırsın 1 تعرف عرف You recognize them Onları tanırsın 1 تعرفهم عرف You recognize it (her) Onu tanırsınız 1 تعرفونها عرف That you become naked Çıplak kalman 1 تعرى عري You honor Aziz edersin 4 تعز/ عزز That you (pl) honor him Onu desteklemeniz 4 روه عزر تعز+That you (pl) resolve, decide Azmetmeniz 1 تعزموا عزم Destruction Yıkım تعسا تسع That you (pl) hinder them (fm) Onlara engel olmanız 1 تعضلوهن* عضل You (pl) give advice

Öğüt verirsiniz, vaaz edersiniz

تعظون وعظ 1Restraint, chastity Đffetlilik تعف/ف عفف That you (pl) forgive Affetmeniz 1 تعفوا عفو

You (pl) use reason Akledersiniz 1 تعقلون عقل You know Bilirsin 1 تعلم علم That you know Bilmen 1 تعلم علم That you know Bilmen 1 تعلم -تعلم علم To learn Öğrendi 5 يتعل*م -تعل*م علم That you teach me Bana öğretmen 2 تعل+من علم

Page 150: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

143

You know it (her) Sen onu bilirsin 1 هاتعلم علم You know them Sen onları bilirsin 1 تعلمهم علم That you (pl) know Bilmeniz 1 تعلموا علم You (pl) know Bilirsiniz 1 تعلمون علم You (pl) teach Öğretirsiniz 2 تعل+مون علم You (pl) know them Onları bilirsiniz 1 نهم تعلمو علم You (pl) teach them (fm) Onlara (dş) öğretirsiniz 2 تعل+مونهن* علم That you (pl) know them Onları bilmeniz 1 تعلموهم علم Surely you (pl) reach Mutlaka yükselirsiniz 1 تعلن* علو You (pl) reveal Açığa vurursunuz 4 تعلنون علن That you (pl) rise Büyüklenmeniz 1 تعلوا علو He intended Đstedi, taammüden yaptı 5 دت عمد تعم*You do, make Yaparsın 1 تعمل عمل That you do, make Yapman 1 تعمل عمل You (pl) do, make Yaparsınız 1 تعملون عمل They become blind Kör olur 1 تعمى عمي Surely you (pl) come back Mutlaka dönersiniz 1 تعودن* عود That you (pl) come back Dönmeniz 1 تعودوا عود You (pl) come back Dönersiniz 1 تعودون عود That you (pl) oppress Adaletten ayrılmanız 1 تعولوا عول That they be conscious of it Onu bellesin 1 تعيها وعي Mutual loss Aldanış تغابن غبن To wink at each other Kaş-göz işareti yaptı 6 يتغامز - تغامز غمز That you (pl) wash yourselves Yıkanmanız 8 تغتسلوا غسل It sets Batar 1 ب تغر غرب That you drown Batırman, boğman 4 تغرق غرق Surely it deceives you (pl) Sizi mutlaka aldatır 1 تغر*ن*كم غرر It covers Sarıp örter 1 ا غشو تغش*It covers it Onu sarıp örter 1 اها غشو تغش*It covers Kaplar, sarıp örter 1 تغشى غشو That you forgive Bağışlaman 1 تغفر غفر

Page 151: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

144

That you forgive Bağışlaman 1 تغفر -تغفر غفر That you (pl) forgive Bağışlamanız 1 تغفروا غفر You (pl) become unaware Gafil olursunuz 1 تغفلون غفل You defeat

Baskın çıkarsınız, galip gelirsiniz

تغلبون غلب 1You (pl) commit excess Aşırı gitmeniz 1 تغلوا غلو That you (pl) close your eyes Gözünüzü yummanız 4 تغمضوا غفر That it flourishes Şenlenmesi, süslenmesi 1 تغن غني That it avails Fayda vermesi 4 تغن غني

It avails Fayda verir 4 تغني - تغني غني They decrease Eksiltir 1 تغيض غيض Raging Öfkelenme تغي/ظا غيظ Boasting Öğünme تفاخر فخر You (pl) ransom them Onlarla fidyeleşirsiniz 3 تفادوهم فدي Fault Aykırılık, uygunsuzluk تفاوت فوت That you cease, stop Durman 1 تفتؤا - ا تفت فتأ They are opened Açılır 2 تفت*ح فتح That you (pl) invent Đftira etmeniz, uydurmanız 1 تفترو فري You (pl) invent Đftira edersiniz, uydurursunuz 1 تفترون فري That you invent Đftira etmen 1 فتري ت فري You (pl) are tested, tried

Đmtihan edilirsiniz, sınanırsınız

تفتنون فتن 1That you put me to trial Beni imtihan etmen 1 تفتن+ي فتن Their duties Onların işleri, vazifeleri تفثهم تفث That you cause to flow Fışkırtman, akıtman 1 تفجر فجر That you cause to flow Fışkırtman, akıtman 2 ر فجر تفج+Flowing, gushing forth Fışkırma, yarılma تفجيرا فجر You exult, rejoice Sevinirsin, öğünürsün 1 تفرح فرح That you exult, rejoice Sevinmen, öğünmen 1 تفرح فرح That you (pl) exult, rejoice Sevinmeniz, öğünmeniz 1 تفرحوا فرح You (pl) exult, rejoice Sevinirsiniz, öğünürsünüz 1 تفرحون فرح That you (pl) make obligatory Farz kılmanız, belirlemeniz 1 تفرضوا فرض Became divided Ayrılığa düştü 5 تفر*ق فرق

Page 152: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

145

That you become divided Ayrılığa düşmeniz 5 تفر*قوا فرق You (pl) flee, run away Kaçarsınız, firar edersiniz 1 تفر/ون فرر Division Ayrılık تفريقا فرق Make room (imp, pl) Yer açın, genişleyin 5 حوا تفس* فسح You cause corruption Bozgunculuk yaparsın 4 تفسد فسد Surely you (pl) cause corruption

Mutlaka bozgunculuk yaparsınız

تفسدن* فسد 4That you (pl) cause corruption Bozgunculuk yapmanız 4 تفسدوا فسد You disobey defiantly

Fasıklık yaparsınız, asilik yaparsınız

تفسقون فسق 1Explanation, interpretation Tefsir, açıklama تفسيرا فسر That you (dual) lose heart Cesaretinizi kaybetmeniz (ikil) 1 تفشلا فشل That you (pl) lose heart Cesaretinizi kaybetmeniz 1 تفشلوا فشل Explanation, detail Tafsil, açıklama تفصيلا -تفصيل فصل That you (pl) shame me Beni mahcup etmeniz 1 تفضحون فضح Excellence, preference Faziletlilik, lutfetme تفضيلا فضل You do Yaparsın 1 تفعل فعل That you do Yapman 1 عل تف فعل That you (pl) do Yapmanız 1 تفعلوا فعل You (pl) do Yaparsınız 1 تفعلون فعل That you (pl) do it Onu yapmanız 1 تفعلوه فعل He inspected Teftiş etti 5 د فقد تفق*You lose, miss Kaybedersiniz 1 تفقدون فقد You understand Anlarsınız 1 تفقهون فقه To think deeply, ponder Düşündü, tefekkür etti 5 يتفك*ر - تفك*ر فكر You (pl) wonder Şaşarsınız 5 تفك*هون فكه That you (pl) succeed

Başarmanız, kurtuluşa ermeniz

تفلحوا فلح 4

You (pl) succeed Başarırsınız, kurtuluşa erersiniz

تفلحون فلح 4That you (pl) think me weak in mind

Beni aklen zayıf görmeniz 2 تفن+دون فند It boils Kaynar 1 تفور فور That it returns Dönmesi 1 تفيء فيأ It flows Dolar, taşar, akar 1 تفيض فيض

Page 153: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

146

You engage in Dalarsınız 4 تفيضون فيض That you protect Koruman 1 تق وقي Protection, precaution Korunma تقاة وقي You fight Savaşırsın, savaşır 3 تقاتل قتل That you (pl) fight Savaşmanız 3 تقاتلوا قتل You (pl) fight Savaşırsınız 3 لون تقات قتل You (pl) fight them Onlarla savaşırsınız 3 تقاتلونهم قتل That you (pl) fight them Onlarla savaşmanız 3 تقاتلوهم قتل Manner of being conscious of him

Ondan sakınılması تقاته وقي They swore to each other Yeminleştiler 6 قاسموات قسم He accepted Kabul etti 5 تقب*ل قبل

Accept (imp) Kabul et 5 تقب*ل قبل It is accepted Kabul edildi 5 تقب+ل قبل That it is accepted Kabul edilir 1 تقبل قبل He accepted her Onu kabul etti 5 تقب*لها قبل That you (pl) accept Kabul etmeniz 1 تقبلوا قبل You kill Öldürürsün 1 تقتل قتل That you kill me Beni öldürmen 1 تقتلنى قتل That you (pl) kill Öldürmeniz 1 تقتلوا قتل You (pl) kill Öldürürsünüz 1 تقتلون قتل That you (pl) kill him Onu öldürmeniz 1 تقتلوه قتل That you (pl) kill them Onları öldürmeniz 1 تقتلوهم قتل Killing Katletme تقتيلا قتل That you (pl) overpower Kadir olmanız, elde etmeniz 1 تقدروا قدر It preceded Önden geldi 5 م قدم تقد*That you (pl) send forth Önden göndermeniz 2 موا قدم تقد+Measure, fate, appraisal Ölçü, kader, takdir تقديرا -تقدير قدر It becomes cool Aydınlanır 1 تقر* قرر You read Okursun 1 ا تقر قرأ You read it Onu okursun 1 ه ا تقر قرأ You approach Yaklaşırsın 1 تقرب قرب

Page 154: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

147

That you (dual) approach Yaklaşmanız (ikil) 1 تقربا قرب They bring you close Sizi yaklaştırır 1 بكم قرب تقر+That you (pl) approach Yaklaşmanız 1 تقربوا قرب That you (pl) approach me Bana yaklaşmanız 1 ربون تق قرب That you (pl) approach it Ona yaklaşmanız 1 تقربوها قرب That you (pl) approach them (fm)

Onlara (dş) yaklaşmanız 1 تقربوهن* قرب It passes Geçer 1 تقرض قرض That you lend Borç vermen 4 تقرض قرض

It passes them Onları geçer 1 تقرضهم قرض That you (pl) lend Borç vermeniz 4 تقرضوا قرض That you (pl) do justice Adaletli davranmanız 4 تقسطوا قسط That you (pl) swear Yemin etmeniz 4 تقسموا قسم Shivers Ürperir 1 تقشعر/ قشعر That you (pl) shorten Kısaltmanız 1 تقصروا قصر That you narrate Anlatman 1 تقصص قصص You judge, rule Đcra edersin, hüküm verirsin 1 تقضي قضي It is cut off Kesilir 2 تقط*ع قطع It cut off, severed Koptu, ayrıldı 5 تقط*عت قطع That you (pl) cut off Koparmanız, kesmeniz 2 تقط+عوا قطع They cut off, severed Kestiler 5 تقط*عوا قطع You (pl) cut Kesersiniz 1 تقطعون قطع That it falls Düşmesi 1 تقع وقع That you sit Oturman 1 تقعد قعد That you sit Oturman 1 تقعد - تقعد قعد That you (pl) sit Oturmanız 1 تقعدوا قعد That you (pl) pursue Ardına düşmen 1 تقف قفو That you say Demen 1 تقل قول Turning Çevrilmesi تقل/ب قلب Movement Dolaşma, gezinme تقل/ب قلب

They are turned Döndürülür, çevrilir 2 قل*ب ت قلب Your movement Dolaşman, hareketin تقل/بك قلب

Page 155: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

148

Their movement Onların dolaşması, gezmesi تقل/بهم -تقل/بهم قلب You (pl) are turned Döndürülürsünüz, çevrilirsiniz 1 تقلبون قلب That you stand, perform prayer

Ayakta durman, namaz kılman

تقم قوم 1That you (pl) give up hope Ümit kesmeniz 1 تقنطوا قنط That you oppress Üzmen, ezmen, küçümsemen 1 تقهر قهر Righteousness Takva, sakınma تقوا وقي Her righteousness Onun takvası تقواها وقي Their righteousness Onların takvası تقواهم وقي He invented words Söz uydurdu 5 ل قول تقو*That you say Demen 1 تقول قول You say Dersin, söylersin 1 تقول قول Indeed you say Muhakkak dersin, söylersin 1 تقولن* قول He invented that word O sözü uydurdu 5 له قول تقو*That you (pl) say Demeniz 1 تقولوا قول You (pl) say Dersiniz, söylersiniz 1 تقولون قول That you stand, perform prayer

Ayağa kalkman 1 تقوم قوم That you stand, it stands, comes

Ayağa kalkarsın, kalkar, gelir, olur

تقوم قوم 1That you stand, come Ayağa kalkmanız, olmanız 1 تقوموا قوم Righteousness

Takva, korkma, koruma, sakınma

تقوى وقي Mould, shape Biçim, şekil تقويم قوم Righteous Takva sahibi, sakınan تقيا وقي It protects you (pl) Sizi korur تقيكم وقي That you perform Đkame etmeniz, icra etmeniz 4 تقيموا قوم That you become, it becomes Olman, olması 1 تك كون Competition in increase Çokluk, çokluk kuruntusu تكاثر كثر

It almost happens Neredeyse olur 1 تكاد كود He claimed to be great Büyüklendi 5 تكب*ر كبر That you (pl) magnify Yüceltmeniz 2 تكب+روا كبر Magnifying Yüceltme, tekbir تكبيرا كبر You (pl) write Yazarsınız 1 تكتبون كتب That you (pl) write it Onu yazmanız 1 ه تكتبو كتب

Page 156: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

149

That you (pl) write it Onu yazmanız 1 تكتبوها كتب You keep secret Saklarsın, gizlersin 1 تكتم كتم That you (pl) keep secret Saklamanız 1 تكتموا كتم You (pl) keep secret Saklarsınız 1 تكتمون كتم You (pl) keep it secret Onu saklarsınız 1 تكتمونه كتم You lie, she lies Yalan söylersin, söyler 1 تكذب كذب You deny, she denies Yalanlarsın, yalanlar 2 تكذ+ب كذب You deny (dual) Yalanlarsınız (ikil) 2 بان كذب تكذ+That you (pl) deny Yalanlamanız 2 ب كذب وا تكذ+You (pl) lie Yalan söylersiniz 1 تكذبون كذب You (pl) deny Yalanlarsınız 2 بون كذب تكذ+Denial Yalanlama تكذيب كذب You (pl) honor, offer Đkram edersiniz 4 تكرمون كرم You compel, force Zorlaman 4 تكره كره You (pl) compel, force Zorlamanız 4 تكرهوا كره That you (pl) dislike Hoşlanmamanız 1 تكرهوا كره You earn, she earns Kazanırsın 1 تكسب كسب You (pl) earn Kazanırsınız 1 تكسبون كسب You disbelieve Đnkar edersin 1 تكفر كفر That you disbelieve Đnkar etmen 1 تكفر كفر That you (pl)disbelieve Đnkar etmeniz 1 تكفروا كفر You (pl) disbelieve Đnkar edersiniz 1 تكفرون كفر That you disbelieve me Beni inkar etmeniz 1 تكفرون كفر It is burdened Yüklenir, teklif edilir 2 تكل*ف كلف Speaks Konuşur 5 تكل*م كلم That you speak Senin konuşman 2 تكل+م كلم You speak, they speak Konuşursun, konuşur 2 تكل+م كلم They speak to us Bize konuşur 2 تكل+منا كلم It speaks to them Onlara konuşur 2 تكل+مهم كلم That you (pl) speak to me Bana konuşursunuz 2 تكل+مون كلم Speaking Konuşma تكليما كلم

Page 157: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

150

That you (pl) complete Tamamlamanız 4 تكملوا كمل That you be, become; it becomes

Olman, olması 1 تكن كون Hides, conceals Gizler 4 تكن/ كنن You hoard Biriktirirsiniz 1 تكنزون كنز It is branded Dağlanır 1 تكوا كوي That you be, become Olman 1 تكون كون You be, become Olursun 1 تكون كون That you (dual) be, become Olmanız (ikil) 1 تكونا كون

Indeed you be, become Mutlaka olman 1 تكونن* ونك That you (pl) be, become Olmanız 1 تكونوا كون You(pl) be, become Olursunuz 1 تكونون كون It is branded Dağlanır 1 تكوى كوي To recite, read, follow Okudu, takip etti 1 يتلو - تلا تلو Meeting Buluşma تلاق لقي It followed it Onu izledi 1 تلاها تلو Its recitation, reading Onun okuması تلاوته تلو That they stay, remain Kalmaları, durmaları 5 تلب*ثوا لبث That you (pl) mix Karıştırmanız 1 تلبسوا لبس You (pl) mix Karıştırırsınız 1 تلبسون لبس You (pl) wear it Onu giyersiniz 1 تلبسونها لبس They delight Hoşlanır, lezzet alır 1 تلذ/ لذذ Blazing Alev saçar تلظ*ى لظي That you turn us away Bizi çevirmen 1 تلفتنا لفت It scorches, burns Yakar 1 تلفح لفح Towards Taraf تلقاء لقي He received them Onları aldı 5 اهم لقي تلق*It swallows Yutar 1 تلقف لقف That it swallows Yutması 1 تلقف لقف That you (pl) throw, give Atmanız, vermeniz 1 تلقوا -تلقو لقي You (pl) throw, give Atarsınız, verirsiniz 1 تلقون لقي You (pl) receive them Onu alırsınız 5 ونه لقي تلق*

Page 158: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

151

That you (pl) meet it Onunla karşılaşmanız 1 تلقوه لقي He received Aldı 5 ى لقي تلق*You are given Sana verildi 5 ى لقي تلق*It is thrown, given Atılır 1 لقىت لقي

That you throw, give Senin atman 1 تلقي لقي That, those Şu, o (dş), şunlar, onlar تلك That for you Đşte sizin için تلكم That for you (dual) Đşte siz ikiniz için تلكما That you (pl) blame Ayıplamanız 1 تلمزوا لمز He put him down Alnı üzerine yatırdı 1 تل*ه تلل That it diverts you (pl) Sizi alıkoyması 4 تلهكم لهو You become distracted from it Ondan gafil olursun 1 ى لهو تله*It diverts them Onları oyalar, alıkoyar 4 تلهيهم لهو That you (pl) distort Sapmanız, eğip bükmeniz 1 تلوا لوي I read it, recited it Onu okudum 1 تلوته تلو That you (pl) blame me Beni kınamanız 1 تلوموني لوم That you (pl) distort Sapmanız, eğip bükmeniz 1 تلووا لوي You (pl) cast a glance Dönüp bakarsınız 1 تلون -تلوون لوي It was read Okundu 1 تليت تلو It relaxes, softens Yumuşar 1 تلين لين To become complete

Tamam oldu, bitti, yerine geldi

يتم/ -تم* تمم 1Statues, symbols Heykeller, semboller تماثيل مثل That you dispute Tartışman 3 تمار مري They argued Tartıştılar 1 تماروا مري You argued about it Onun hakkında tartışırsınız 3 تمارونه مري You doubt Şüphe edersin 1 تمارى مري Completely Tamamen, tamamlamak için تماما تمم That it dies Ölmesi 1 تمت موت It became complete Tamam oldu 1 تم*ت تمم That you (pl) doubt Şüphe edersiniz 8 تمترن* مري You (pl) doubt Şüphe edersiniz 8 تمترون مري

Page 159: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

152

Benefited Faydalandı 5 تمت*ع متع

Benefit (imp) Faydalanması 5 ع تمت* متع Benefit (imp, pl) Faydalanın 5 تمت*عوا متع You (pl) benefit Faydalandırılırsınız 5 تمت*عون متع He appeared Göründü, temessül etti تمث*ل مثل That you extend Gözünü dikmem 1 ن* مدد تمد*You help me Bana yardım edersiniz 4 ونن مدد تمد/It passes Geçer 1 تمر/ مرر You (pl) boast Böbürlenirsiniz 1 تمرحون مرح You (pl) pass Geçersiniz 1 تمر/ون مرر It touches Dokunur 1 تمس* مسس That it touches you (pl) Size dokunması 1 تمسسكم مسس That it touches him Ona dokunması 1 تمسسه مسس You retain, hold Tutarsın 4 تمسك مسك That it touches you (pl) Size dokunması 1 كم مسس تمس*That you (pl) retain, hold Tutmanız 4 تمسكوا مسك That you (pl) retain them (fm) Onları tutmanız 4 وهن* تمسك مسك That it touches us Bize dokunması 1 ن مسس اتمس*You (pl) reach evening Akşam edersiniz, gecelersiniz 4 تمسون مسو That it touches her Ona dokunmanız 1 وها مسس تمس/That you (pl) touches them (fm)

Onlara (dş) dokunmanız 1 وهن* تمس/ مسس That you walk Yürümen 1 تمش مشي

You (pl) walk Yürürsünüz 1 تمشون مشي You walk Yürürsün 1 تمشي مشي You plan, plot Tuzak kurarsınız 1 تمكرون مكر That you possess, have power

Malik olman 1 تملك ملك You possess, they possess Malik olursun, malik olur (dş) 1 تملك ملك You possess them Onlara malik olursun 1 تملكهم ملك You possess (pl) Malik olursunuz 1 تملكون ملك It is dictated Yazdırılır 4 تملى ملو That you (pl) remind favors Başa kakmanız 1 ن/ تم منن

Page 160: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

153

To wish Temenni etti, istedi 5 يتمن�ى -تمن�ى مني They forbid them Onları men eder 1 تمنعهم منع That you remind favors Başa kakman 1 تمنن منن That you remind it Onu başa kakman 1 تمن/ها منن They wished Temenni ettiler, istediler 5 تمن*وا -تمن*و مني Wish (imp, pl) Temenni edin 5 تمن*وا مني That you (pl) remind favors Başa kakmanız 1 تمن/وا منن You (pl) wish Temenni edersiniz, istersiniz 5 تمن*ون مني

You emit Dökersiniz 4 تمنون مني He wished Temenni etti 5 تمن*ى مني It is emitted Döküldü, atıldı 4 تمنى مني Furnishing Döşeyiş تمهيدا مهد That you die Ölmen 1 تموت موت You die Ölürsün, ölür 1 تموت موت Indeed you (pl) die Mutlaka ölmeniz 1 تموتن* موت You (pl) die Ölürsünüz 1 تموتون موت It shakes Çalkalanır 1 تمور مور It shakes Çalkalaması, sarsması 1 تميد ميد It bursts Çatlar 5 تمي*ز ميز That you (pl) incline Meyletmeniz 1 تميلوا ميل That you (pl) call each other Birbirini çağırmanız 6 تنابزوا نبز Hold secret council (imp, pl) Fısıldaşın, gizli konuşun 6 تناجوا نجو You (pl) held secret council Fısıldaştınız, gizli konuştunuz 6 تناجيتم نجو Calling Çağırışma تناد ندو They called each other Birbirine seslendiler 6 تنادوا - تنادوا ندو You (pl) disputed Çekiştiniz 6 تنازعتم نزع That you (pl) dispute Çekişmeniz 6 تنازعوا نزع You (pl) help each other Yardımlaşırsınız 6 تناصرون نصر You reach Erişir, erişirsin 1 تنال نيل You reach it Ona erişirsin 1 تناله نيل That you (pl) reach Erişmeniz 1 تنالوا نيل

Page 161: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

154

Receiving Uzanma, erişme, elde etme تناوش نوش You (pl) are informed Haber verilirsiniz 2 تنب*ؤن* نبأ Surely you inform Muhakkak haber verirsin 2 ئن* تنب+ نبأ Surely you inform them

Muhakkak onlara haber verirsin

ئن*هم نبأ 2 تنب+You inform them Onlara haber verirsin 2 ئهم نبأ تنب+You (pl) inform Haber verirsiniz 2 تنب+ئون نبأ You (pl) inform him Onu haber verirsiniz 2 ئونه تنب+ نبأ It grows Biter, yetişir, çıkar 1 تنبت نبت It makes grow Bitirir, çıkarır 4 تنبت نبت That you (pl) make grow Bitirmeniz 4 تنبتوا نبت You (pl) spread Yayılırsınız 8 تنتشرون نشر You (dual) help each other

Yardımlaşmanız, başarmanız (ikil)

تنتصران نصر 8That you cease, stop Son vermen, vazgeçmen 8 تنته نهي That you (pl) cease, stop Son vermeniz 8 تنتهوا نهي It saves you Sizi kurtarır 4 تنجيكم نجو You (pl) carve Yontarsınız 1 تنحتون نحت That you warn, admonish Uyarman 4 تنذر نذر You warn, admonish Uyarırsın, korkutursun 4 تنذر نذر That you warn them Onları uyarman 4 تنذرهم نذر You take away Çekip alırsın 1 تنزع نزع That it is revealed, sent down Đndirilmesi 5 تنز*ل نزل You reveal, send down Đndirmen 4 ل نزل تنز+They descend, come down Đner 5 تتنز*ل تنز*ل نزل = They brought down Đndirdiler 5 لت نزل تنز*Revelation, sending down Đndirme تنزيلا -تنزيل نزل That you forget Unutman 1 س تن نسي That you (pl) forget Unutmanız 1 سوا تن نسي You (pl) forget Unutursunuz 1 تنسون نسي You forget Unutursun 1 تنسى نسي You are forgotten Unutulursun 1 تنسى نسي It splits, cracks Yarılır 7 تنشق/ شقق

Page 162: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

155

You help Yardım edersin 1 تنصر نصر

You are helped Yardım olunursun 1 تنصر نصر That you (pl) help Yardım etmeniz 1 تنصروا نصر You are (pl) helped Yardım olunursunuz 1 تنصرون نصر That you (pl) help him Ona yardım etmeniz 1 تنصروه نصر You speak Konuşursunuz 1 تنطقون نطق You (pl) look Bakarsınız 1 ظرون تن نظر That you (pl) give me respite Bana mühlet vermeniz 4 ظرون تن نظر You blow, breathe Üflersin 1 فخ تن نفخ That it runs out, finishes Tükenmesi 1 فد تن نفد That you (pl) go beyond Geçip gitmeniz 1 فذواتن نفذ You (pl) go beyond Geçip gidersiniz 1 فذون تن نفذ That you (pl) go forth (to fight) Sefere çıkmanız 1 تنفروا نفر To breathe Nefes aldı 5 س نفس يتنف*س - تنف*It benefits Fayda verir 1 تنفع نفع That it benefits you (pl) Size fayda vermesi 1 فعكم تن نفع That it benefits him Ona fayda vermesi 1 تنفعه نفع It benefits them Ona fayda verir 1 تنفعها نفع It benefits them Onlara fayda verir 1 تنفعهم نفع You spend Đnfak edersin, harcarsın 4 تنفق نفق That you (pl) spend Đnfak etmeniz 4 تنفقوا نفق You (pl) spend Đnfak edersiniz 4 تنفقون نفق You save Kurtarırsın 4 تنقذ نقذ You make deficient Eksik tutarsın, eksiltirsin 1 تنقص نقص That you (pl) deficient Eksiltmeniz 1 تنقصوا نقص You break your promise Bozarsın 1 تنقض نقض You (pl) break your promise Bozmanız 1 تنقضوا نقض You turn Dönersin 7 تنقلب قلب That you (pl) turn Dönmeniz 7 تنقلبوا قلب You resent, take revenge Đntikam alırsın, kızarsın 1 تنقم نقم You (pl) resent, take revenge Đntikam alırsınız, kızarsınız 1 تنقمون نقم

Page 163: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

156

That you marry Nikah etmen 1 تنكح نكح You marry Nikah edersin 1 تنكح نكح That you (pl) marry Nikah etmeniz 4 تنكحوا نكح That you marry them (fm) Onları (dş) nikah etmeniz 1 تنكحوهن* نكح You deny Đnkar edersin 4 تنكر نكر You (pl) deny Đnkar edersiniz 4 تنكرون نكر You (pl) turn back Dönersiniz 1 تنكصون نكص Punishment Ceza, bastırma تنكيلا نكل You forbid us Bizi yasaklarsın 1 تنهانا نهي That you repel Azarlaman 1 تنهر نهر That you repel them (dual) O ikisini azarlaman 1 تنهرهما نهر You (pl) forbid Yasaklarsınız 1 تنهون نهي You are forbidden Yasaklanırsınız 1 تنهون نهي It forbids, keeps away Yasaklar, alıkoyar (dş) 1 تنهى نهي Burdens Ağır gelir 1 تنوء نوأ Oven Tandır تن/ور تنور That you (dual) slacken Gevşemeniz (ikil) 1 تنيا وني That you immigrate Hicret etmeniz 3 تهاجروا هجر That you (pl) become guided Hidayet bulmanız 8 تهتدوا هدي

You (pl) become guided Hidayet bulursunuz 8 تهتدون هدي She recognizes Tanır (dş) 8 تهتدي هدي It stirs, moves Titrer, hareket eder (dş) 8 تهتز/ هزز Rise from sleep for prayer (imp)

Teheccüde kalk 5 د هجد تهج*You (pl) speak evil Saçmalarsınız 1 تهجرون هجر That you (pl) guide Hidayet etmeniz 1 تهدوا هدي You guide Hidayet edersin 1 تهدي هدي You destroy Helak edersin 4 تهلك هلك Destruction Tehlike تهلكة هلك You destroy us Bizi helak edersin 4 تهلكنا هلك That you (pl) weaken Gevşemeniz 1 تهنوا وهن Desires Hoşlanır, ister 1 تهوى هوي

Page 164: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

157

Inclines Meyleder 1 تهوي هوي He who accepts repentance much

Çok tevbe eden, tevbeleri çok kabul eden

اب توب ابا -تو* تو*Those who repent much Tevbe edenler ابين توب تو*It became hidden Gizlendi 6 توارت وري

They advised each other Birbirine tavsiye ettiler 6 تواصوا وصي You made appointment Vaadleştiniz, sözleştiniz 6 م تواعدت* وعد That you make promises to them (fm)

Onlarla (dş) sözleşmeniz 3 تواعدوهن* وعد Repentance Tevbe توب توب Repentance Tevbe توبة توب Their repentance Onların tevbeleri توبتهم توب Repent, turn (imp, pl) Tevbe edin 1 واتوب توب That you feel scared Korkman 1 توجل وجل He turned towards Yöneldi 5 ه وجه توج*Likes, wants Đster, sever (dş) 1 تود/ ودد You (pl) like, want Đstersiniz 1 تود/ون ودد Torah Tevrat توراة You (pl) ignite, kindle Tutuşturursunuz, çakarsınız 4 تورون وري She whispers Fısıldar, vesvese verir (dş) 1 توسوس وسوس You (pl) make a will Vasiyet edersiniz 4 توصون وصي Will, recommendation Tavsiye توصية وصي You (pl) are promised Vaad olunursunuz 1 ون توعد وعد You (pl) threaten Tehdit edersiniz 4 توعدون وعد You (pl) are given advice Size öğüt verilir 1 توعظون وعظ They make them die Onları öldürürler 5 توف*اهم وفي It made him die Onu öldürdü 5 توف*ته وفي They made them die Onları öldürdü 5 توف*تهم وفي Make us die Bizi öldür 5 توف*نا وفي Make me die Beni öldür 5 توف*ني وفي You are paid in full Tam olarak ödenir 2 توف*ون وفي It is paid in full Đfa edilir, ödenir 2 توف*ى وفي To make die Öldürdü, tamamını aldı 5 يتوف*ى - توف*ى وفي

Page 165: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

158

You made me die Beni öldürdün 5 توف*يتني وفي Reconciliation, success Ara bulmak, uyum, başarı توفيقا وفق My success Başarım توفيقي وفق You (pl) kindle Yakarsınız, tutuşturursunuz 4 توقدون وقد That you (pl) respect him Ona saygı göstermeniz 2 توق+روه وقر You (pl) believe firmly Kesin inanırsınız 4 توقنون يقن Put your trust (imp) Tevekkül et 5 توك*ل وكل To put trust Vekil etti, tevekkül etti 5 يتوك*ل -توك*ل وكل I put my trust Tevekkül ettim 5 توك*لت وكل We put our trust Tevekkül ettik 5 توك*لنا وكل Put your trust (imp, pl) Tevekkül edin 5 توك*لوا وكل Their confirmation Onların te’kidi, pekiştirilmesi توكيدها وكد Turn away (imp) Dön 5 تول* ولي He befriends him Ona dost olur 5 ه ولي* تولاYou cause to enter Sokarsın 4 تولج ولج They turned away Yüz çevirdiler, döndüler 5 تول*وا ولي That you (pl) turn away Dönmeniz 2 واتول/ ولي You (pl) turn away Dönersiniz 2 تول/ون ولي That you (pl) befriend them Onları dost edinmeniz 5 تول*وهم ولي That you (pl) turn your back to them

Onlara arkanızı dönmeniz 2 تول/وهم ولي To turn, to befriend Yüz çevirdi, dost edindi 5 يتول*ى - تول*ى ولي You (pl) turned away Yüz çevirdiniz 5 تول*يتم ولي

That you (pl) despair Ümit kesmeniz 1 تيئسوا يأس It became easy Kolay geldi 5 ر يسر تيس*That you (pl) intend Kasdetmeniz 5 موا يمم تيم*Do (imp, pl) tayammum Teyemmüm edin 5 موا يمم تيم*Fig Đncir تين نتي

Page 166: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

159

ثTo come back, return Geri döndü 1 يثوب -ثاب ثوب Fixed Sabit 2 ثابت ثبت That which pierces Delici ثاقب ثقب Third Üçüncü ثالثة - ثالث ثلث Eighth Sekizinci ثامن ثمن The eighth of them Onların sekizincisi ثامنهم ثمن Second Đkinci ثاني ثني

Twisting Eğip büken ثاني ثني Dweller Yaşayan, oturan ثاويا ثوي Groups Birlikler ثبات ثبي Make firm (imp) Sabit kıl 1 ثب+ت ثبت To be firm Sebat etti 1 يثبت -ثبت ثبت To make firm Sabit kıldı, sağlamlaştırdı 1 يثب+ت -ثب*ت ثبت We made you firm Seni sabit kıldık 1 ثب*تناك ثبت Make firm (imp, pl) Sabitleştirin 1 ثب+توا ثبت To perish Yok oldu 1 يثبر -ثبر ثبر To make lag behind Durdurdu, geri bıraktı 1 يثب+ط -ثب*ط ثبط He made them lag behind Onları geri bıraktı 1 ثب*طهم ثبط Its firmness Onun sabitliği ثبوتها ثبت Perishing Yok oluş ثبورا ثبر To rain abundantly Döküldü, çok yağmur yağdı 1 يثج/ - ثج* ثجج Abundant rain Bol yağış اجا ثجج ثج*To blame, reproach Suçladı, azarladı 2 يثر+ب -ثر*ب ثرب Soil, earth Toprak, yer ثرى ثري Serpent, snake Yılan ثعبان ثعب Weight Ağırlık ثقال ثقل- ثقالاTo pierce Deldi 1 يثقب - ثقب ثقب To find, catch Buldu, yakaladı 1 يثقف - ثقف ثقف You (pl) found them Onları yakaladınız 1 ثقفتموهم ثقف They are found Bulundular, yakalandılar 1 ثقفوا ثقف

Page 167: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

160

To become heavy Ağır geldi 1 يثقل -ثقل ثقل Two groups (humans and jinns)

Đki sınıf (cinler ve insanlar) ثقلان - ثقلان ثقل It became heavy Ağır geldi (dş) 1 ثقلت ثقل Heavy Ağır ثقيلا - ثقيل ثقل Three Üçer ثلاث ثلث Three Üç ثلاثة -ثلاثة ثلث Thirty Otuz ثلاثين - ثلاثون ثلث A company Bir topluluk ثل*ة ثلل One third Üçte bir ثلث ثلث Two thirds Üçte iki ثلثان - ثلثا ثلث Two thirds of it Onun üçte biri ثلثه ثلث Two thirds Üçte iki ثلثي ثلث There, where Orada, nerede ثم* ثمم Then, after that, later Sonra ثم* ثمم Eight Sekiz ثمانية - ثماني ثمن Eighty Seksen ثمانين ثمن Fruit, produce Meyve ثمرات - ثمر ثمر Fruits Meyveler ثمرات ثمر Fruits Meyveler ثمرة ثمر Its fruits Onun meyveleri ثمره ثمر One eighth Sekizde bir ثمن ثمن Price, cost Fiyat, değer, paha ثمنا - ثمن ثمن People of Thamud Semud kavmi ثمودا -ثمود - ثمود To fold up Katlandı, saklandı 1 يثني - ثني ثني Reward Ödül, mükafat ثوابا - ثواب ثوب To live, settle Yaşadı, sakin oldu يثوي - ثوي ثوي Been rewarded Karşılığı verildi 2 ب ثوب ثو+Clothes Elbise ثياب - ب و ث ثوب To reward Mükafat verdi 2 ب ثوب ب -ثو* يثو+Clothes (pl) Elbiseler ثيابا -ثياب ثوب My clothes (pl) Elbiselerin ثيابك ثوب

Page 168: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

161

Your (pl) clothes (pl) Elbiseleriniz ثيابكم ثوب Their clothes (pl) Onların elbiseleri ثيابهم ثوب Their (fm) clothes (pl) Onların (dş) elbiseleri ثيابهن* ثوب Previously married women Dullar ثي+بات ثيب

Page 169: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

162

جYou came Geldin 1 جئت جيأ I came Geldim 1 جئت جيأ You (fm) came Geldin (dş) 1 جئت جيأ I came to you Sana geldim 1 جئتك جيأ I came to you (pl) Size geldim 1 جئتكم جيأ I brought to you (pl) Size getirdim 1 ب جئتكم جيأ You (pl) came Geldiniz 1 جئتم جيأ You (pl) came to us Bize geldiniz 1 جئتمونا جيأ You came to us Bize geldin 1 جئتنا جيأ You came to them Onlara geldin 1 جئتهم جيأ To cry for help Feryat etti 1 يجئر -جئر جأر We came Geldik 1 جئنا أجي We came to you Sana geldik 1 جئناك جيأ We came to you (pl) Size geldik 1 جئناكم جيأ We came to them Onlara geldik 1 جئناهم جيأ To come Geldi 1 يجيء -جاء جيأ He brought Getirdi 1 جاء بـ جيأ She came Geldi (dş) 1 اءت ج جيأ She came to you Sana geldi (dş) 1 جاءتك جيأ She came to you (pl) Size geldi (dş) 1 جاءتكم جيأ She came to us Bize geldi (dş) 1 جاءتنا جيأ She came to him Ona geldi (dş) 1 جاءته جيأ She came to her, to them Ona (dş) geldi, onlara geldi 1 جاءتها جيأ She came to them Onlara geldi 1 جاءتهم جيأ That which deviates Sapan yol جائر جور He came to you Sana geldi 1 جاءك جيأ He came to you (pl) Size geldi 1 جاءكم جيأ He came to us Bize geldi 1 جاءنا جيأ He came to me Bana geldi 1 نيجاء جيأ

He came to him Ona geldi 1 جاءه جيأ

Page 170: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

163

He came to her Ona (dş) geldi 1 جاءها جيأ He came to them Onlara geldi 1 جاءهم جيأ They came Geldiler 1 جاؤوا -جاءو جيأ They came to you Sana geldiler 1 جاءوك جيأ They came to you (pl) Size geldiler 1 جاءوكم جيأ They came to her, to them Ona (onlara) geldiler 1 جاءوها جيأ They came to them Onlara geldiler 1 جاءوهم جيأ To carve, cut Yonttu 1 يجوب - جاب جوب They carved Yonttular جابوا جوب Fallen on face Yüzüstü olanlar جاثمين جثم To bend on knees Diz çöktü 1 يجثو - جاثى جثو Bent on knees Diz çökmüş جاثية جثو Argue, dispute (imp) Mücadele et, tartış 3 جادل جدل To argue, dispute Mücadele etti, tartıştı 3 يجادل -جادل جدل You (pl) argued, disputed Tartıştınız, mücadele ettiniz 3 جادلتم جدل You argued with us Bizimle tartıştın 3 جادلتنا جدل Dispute with them (imp) Onlarla mücadele et 3 جادلهم جدل They disputed Tartıştılar, mücadele ettiler 3 جادلوا دلج They disputed with you Seninle tartıştılar 3 جادلوك جدل Neighbor Komşu, yakın جار جور Those which flow Akanlar جاريات جري That which flows Akan جارية جري That which gives Veren جاز جزي To enter Girdi, araştırdı 1 يجوس -جاس جوس They entered Girdiler, sokuldular 1 جاسوا جوس To become hungry Acıktı 1 يجوع - جاع جوع That which makes, will make Yapan, koyan, kılan جاعل جعل

That which makes you, will make you

Seni öyle yapan, yapacak لك جاع جعل Those who make, will make Yapanlar جاعلون جعل Those who make it will make it

Onu yapanlar جاعلوه جعل Goliath Calut جالوت

Page 171: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

164

Firmly fixed Donmuş, sabit جامدة جمد That which collects, will collect

Toplayan جامع جمع Jinns, unseen creatures Cinler جان5 جنن Side Yan, taraf جانب - جانب جنب His side Yanı, yan tarafı جانبه جنب Strive, struggle (imp) Mücadele et, cihat et 3 جاهد جهد To strive, struggle Cihat etti, mücadele etti 3 جاهد ي - جاهد جهد They (dual) struggled with you

Seninle mücadele etti (ikil) 3 جاهداك جهد Strive, struggle (imp) with them

Onlarla mücadele et 3 جاهدهم جهد They strove Cihat ettiler 3 جاهدوا جهد Strive, struggle (imp, pl) Cihat edin 3 واجاهد جهد Ignorant Cahil جاهل جهل Ignorants Cahiller جاهلين -جاهلون جهل Ignorance Cahiliye جاهلي*ة جهل Ignorants Cahiller جاهلين جهل To become a neighbor Komşu oldu 3 يجاور -جاور جور He crossed Geçti 3 جاوز جوز They (dual) crossed Geçtiler (ikil) 3 جاوزا جوز We crossed Geçtik 3 جاوزنا جوز He crossed it Onu geçti 3 جاوزه جوز Well, cistern Kuyu جب+ جبب Very powerful Çok güçlü, Cebbâr جب*ار جبر Oppressors Zorbalar جب*ارين جبر

Mountains Dağlar جبال جبل Foreheads Alınlar جباه جبه Their foreheads Onların alınları جباههم جبه Idol, false god Put جبت جبت Gabriel Cebrail جبريل Mountain Dağ جبال - جبل جبل Generation Nesil, kuşak جبل a جبلاGeneration Nesil جبل*ة جبل

Page 172: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

165

Forehead Alın, şakak جبين جبن Kneeled down Diz çökmüş جثيا جثو To deny, reject Đnkar etti 1 يجحد - جحد جحد They denied, rejected Đnkâr ettiler 1 جحدوا جحد Hell Cehennem جحيما -جحيم جحم Greatness, majesty Şan جد/ جدد Wall Duvar جدارا - جدار جدر Dispute Tartışma جدال جدل Our dispute Tartışmamız جدالنا جدل Tracts, streams Yollar, dereler جدد جدد Walls Duvarlar جدر جدر Regarding dispute

Tartışma, tartışma bakımından

جدل جدلاNew Yeni جديدا -جديد جدد In fragments, pieces Paramparça جذاذا جذذ Tree trunk Ağaç gövdesi جذع جذع Ember Kor جذوة جذو Branches Dallar جذوع جذع To pull Çekti 1 يجر/ -جر* جرر Locust Çekirge جراد ردج To commit Đşledi, yaptı 1 يجرح - جرح جرح You (pl) committed Đşlediniz, kazandınız جرحتم جرح Dry, barren Kuru جرزا - جرز جرز Cliff Uçurum جرف جرف He committed a crime Suç işledi جرم جرم No doubt Şüphe yok (لا) جرم مجر Injuries, wounds Yaralamalar جروح جرح To flow Aktı 1 يجري -جرى جري They (pl, fm) flow Akarlar (dş) 1 جرين جري Piece, part, portion Parça, kısım جزءا - جزء جزأ Reward, recompense Karşılık, ceza, mükafat ء جزا جزي Rewards, recompenses Karşılıklar جزاؤا جزي

Page 173: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

166

Your rewards Karşılıklarınız جزاؤكم جزي His rewards Onun karşılıkları جزاؤه جزي Their rewards Onların karşılıkları جزاؤهم جزي He rewarded them Onlara karşılıklarını verdi 1 اهم جز جزي To act impatiently Sızlandı, sabırsızlandı 1 يجزع -جزع جزع We acted impatiently Sızlandık 1 جزعنا جزع Impatiently Sızlanarak جزوعا جزع To reward, recompense Karşılığını verdi, kurtardı 1 يجزي -جزى جزي I rewarded Karşılığını verdim 1 جزيت جزي Tax, tribute Cizye, vergi جزية جزي I rewarded them Onlara karşılığını verdim 1 جزيتهم جزي We rewarded Karşılığını verdik 1 جزينا جزي We rewarded them Onlara karşılığını verdik 1 جزيناهم جزي Body Ceset جسدا دجس To spy, investigate privacies

Gizli hallerini araştırdı, casusluk yaptı

س جسس 2 جس*Object, body Cisim جسم جسم It was done, made Yapıldı 1 جعل جعل To do, make, create, put Yaptı, koydu, yarattı, kıldı 1 يجعل -جعل جعل They (dual) did, made Yaptılar (ikil) 1 جعلا جعل She did, made Yaptı (dş) 1 جعلت جعل I did, made Yaptım 1 جعلت جعل You (pl) did Yaptınız 1 جعلتم جعل She did it, made it Onu yaptı (dş) 1 جعلته جعل He made you Sizi yaptı 1 لكمجع جعل We did, made Yaptık 1 جعلنا جعل We made you Seni yaptık 1 جعلناك جعل We made you (pl) Sizi yaptık 1 جعلناكم جعل We made him Onu yaptık 1 جعلناه جعل We made her, them Onu (dş), (onları) yaptık 1 جعلناها جعل We made them Onları yaptık 1 جعلناهم جعل We made them (fm) Onları (dş) yaptık 1 جعلناهن* جعل

Page 174: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

167

He made me Beni yaptı 1 جعلنى جعل He made him Onu yaptı 1 جعله جعل He made her, them Onu (dş), (onları) yaptı 1 جعلها جعل He made them Onları yaptı 1 جعلهم جعل They did, made Yaptılar 1 جعلوا جعل Foam, scum Köpük جفاء جفأ Bowls Leğenler, çanaklar جفان جفن He displayed Açığa çıkardı, parladı 2 جل*ا جلو Exile Sürgün جلاء جلو Their (fm) outer garments Örtüleri (dş) جلابيبهن* جلب Majesty Celal, yücelik جلال جلل He displayed it Onu açtı 2 ها جلو* جلاSkin Deri جلود -جلد جلد Lash Değnek جلدة جلد To sit Oturdu 1 يجلس - جلس جلس Skins Deriler جلود جلد Your (pl) skins Derileriniz جلودكم جلد Their skins Onların derileri جلودهم جلد To make apparent Açtı, açığa çıkardı 2 يجل+ي -جل*ى جلو Much, abundant Çok ا جمم aجم Beauty Güzellik جمال جمل Camels Develer جمالة -جمالت جمل To run wild Kaçtı, koştu 1 يجمح -جمح جمح It was gathered Toplandı 1 جمع جمع

Group Topluluk جمع -جمع جمع To collect, gather, get together

Topladı 1 يجمع -جمع جمع Together Toplu olarak جمعا جمع Two groups Đki topluluk جمعان جمع Friday Cuma جمعة جمع Your group Topluluğunuz, çokluğunuz جمعكم جمع We brought you (pl) together Sizi topladık 1 جمعناكم جمع

Page 175: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

168

We brought them together Onları topladık 1 جمعناهم جمع Its collection Onun toplanması جمعه جمع He brought them together Onları topladı 1 جمعهم جمع Their collection Onların toplanması جمعهم جمع They gathered Toplandılar 1 جمعوا جمع Camel Deve جمل جمل Together, all at once Topluca جملة جمل All, together

Hepsi, herkes, tamamı, topluca

جميعا -جميع جمع Beautiful, pretty Güzel جميلا -جميل جمل Jinn Cin جن/ جنن To hide, cover Örttü, gizledi 1 يجن/ -جن* جنن Gardens Bahçeler, cennetler جن*ات جنن Their gardens Onların bahçeleri جن*اتهم جنن Wing Kanat جناح جنح Sin Günah جناح جنح Your wing Kanadın جناحك -جناحك جنح His two wings Đki kanadı جناحيه جنح Side Yan جنب جنب Far Uzak جنب جنب To remove from Çıkardı 2 يجن+ب -جن*ب جنب Close Yakın ـجنب ب جنب

Unclean Cünüp جنبا جنب On his side Yanı üzerinde به جن جنب Paradise Cennet لجن*ة ا جنن Garden Bahçe, cennet جن*ة جنن Shield, shelter Kalkan, sığınak جن*ة جنن Jinns Cinler جن*ة جنن Insanity Cinnet, delilik جن*ة جنن Two gardens Đki cennet جن*تين -جن*تان جنن Your garden Senin bahçen جن*تك -جن*تك جنن His garden Onun bahçesi جن*ته جنن

Page 176: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

169

My garden, my paradise Benim bahçem, cennetim جن*تي جنن Two gardens Đki cennet جن*تين جنن Their two gardens Onların bahçeleri (ikil) جن*تيهم جنن To incline, approach Yanaştı, meyletti 1 يجنح -جنح جنح They inclined, approached Yanaştılar 1 جنحوا جنح Army Ordu د جن - دا جن -د جن جند Our army Ordumuz جندنا جند Unjustly Adaletsizlikle جنفا جنف Sides Yanlar جنوب جنب Your (pl) sides Yanlarınız جنوبكم جنب Her (their) sides Onun (onların) yanları جنوبها جنب Their sides Onların yanları جنوبهم - جنوبهم جنب Armies, troops Ordular جنود جند His armies, troops Onun orduları جنوده -جنوده -جنوده جند Their (dual) armies, troops O ikisinin orduları جنودهما جند Fruit Meyve جنى جني Ripe Olgun ا جنيaجني Struggle Cihad, mücadele جهادا جهد His struggle Onun cihadı جهاده جهد Openly, plainly, publicly Açıkça جهارا جهر Their provisions Onların malzemeleri جهازهم جهز Ignorance Cehalet, cahillik جهالة جهل Effort, labor Güç, gayret هد ج جهد Their effort Güçleri جهدهم جهد Open, plain, public Açıktan, açıkça, açık جهر جهر To make openly, make public, speak loudly

Açığa vurdu, yüksek sesle konuştu

يجهر -جهر جهر 1Openly, plainly, publicly Açıktan, açıkça, açık جهرة -جهرا رجه Your open issues, what you openly

Açığınız, açığa vurduğunuz جهركم جهر To furnish, provide Teçhiz etti, donattı 2 ز جهز ز - جه* يجه+He furnished them Onları donattı 2 زهم جهز جه*To be ignorant Cahil oldu 1 يجهل - جهل جهل

Page 177: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

170

Hell Cehennem جهن*م Very ignorant Çok cahil جهل جهولاAir, atmosphere Hava, uzay جو+ جوو Answer, response Cevap جواب جوب

Ponds, cisterns Havuzlar, sarnıçlar جواب جوب Those which flow, run Akanlar جوار جري Hunting animals Avcı hayvanlar جوارح جرح Mount Judi Cudi dağı +جودى Hunger Açlık جوع جوع His interior Onun karnı, ortası جوفه جوف It was brought Getirildi 1 جيء جيأ Horses Atlar جياد جود Bosom Sine, koyun جيب جيب Your bosom Koynun, sinen جيبك جيب Neck Boyun جيد جيد Her neck Onun (dş) boynu جيدها جيد Their (fm) bosoms Yakaları (dş) جيوبهن* جيب

Page 178: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

171

حPilgrims Hacılar حاج+ حجج To dispute Tartıştı, çekişti 3 يحاج/ -حاج* حجج Need, requirement Đhtiyaç, hacet حاجة حوج You (pl) disputed Tartıştınız 3 حاججتم حجج Barrier Perde, engel حاجزا حجز Those who prevent Engelleyenler حاجزين حجز He disputed with you Seninle tartıştı 3 ك اح حجج ج*He disputed with him Onunla tartıştı 3 ه حجج حاج*They disputed with you Seninle tartıştılar 3 وك حجج حاج/You oppose Düşman oldu 3 يحاد/ -حاد* حدد Those who are cautious Uyanıklar, tedbirliler حاذرون حذر To fight, make war Harbetti, savaştı 1 يحارب - حارب حرب He called to account Hesaba çekti 3 حاسب حسب We called to account Hesaba çektik 3 حاسبنا حسب We called her to account Onu hesaba çektik 3 حاسبناها حسب Those who call to account

Hesaba çekenler, hesap görenler

حاسبين حسب Jealous Haset eden حاسد حسد Forbid Hâşâ حاش حوش Those who gather, collect Toplayıcılar, toplayanlar حاشرين حشر Violent storm

Kum fırtınası, taş yağdıran kasırga

حاصبا حصب Present, ready Hazır حاضرا حضر Daily, presently Günlük, hemen yapılan حاضرة حضر Present Mevcut حاضري حضر Former state Eski hal حافرة حفر That which protects Koruyan حافظا - حافظ حفظ Those who protect (fm) Koruyanlar (dş) حافظات حفظ Keep, protect (imp, pl) Muhafaza edin, koruyun 3 حافظوا حفظ Those who protect Koruyanlar حافظين - حافظون حفظ Those who protect Koruyanlar حافظين حفظ Surrounding Çevreleyen حاف+ين حفف

Page 179: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

172

Surrounded Kuşattı, çevreledi حاق حيق Inevitable reality Gerçekleşecek olan حاق*ة حقق Those who decree, judge Hüküm verenler حاكمين حكم Came in between Araya girdi 1 حال حول An invented name for camels Uyduruk aygır deve adı حام Those who praise Hamd edenler, övenler حامدون حمد Those who bear (fm) Yüklenenler (dş) حاملات حمل Those who bear Yüklenenler حاملين حمل Intensely hot Kızgın حامية حمي Love, affection Sevgi حب* -حب5 حبب Grain Tane ا -حب/ حببaحب Grain Tane حب*ة -حب/ حبب To love, want Sevdi 1 يحب/ - حب* حبب Regarding love Sevgi bakımından حبا حبب Their ropes Onların ipleri حبالهم -حبالهم حبل Endeared Sevdirdi 2 حب*ب حبب Grain Tane حب*ة حبب To delight Mutlu etti 1 يحبر -حبر حبر To imprison, keep Alıkoydu, hapsetti 1 يحبس -حبس حبس To become worthless Boşa gitti, heba oldu 1 يحبط -حبط حبط They became worthless Boşa gitti 1 حبطت حبط Pathways, orbits Yollar, yörüngeler حبك حبك Rope, vein Đp, damar حبل حبل Its love, lovingly Onun sevgisi, severek حب+ه حبب Inevitable Kesin حتما حتم Until, so that Nihayet, -e kadar, ta ki حت*ى Rapidly Çabucak حثيثا حثث Pilgrimage Hac حج/ حجج Making pilgrimage Haccetme حج/ حجج To make pilgrimage Haccetti يحج/ -حج* حجج Barrier, curtain Perde, örtü حجابا -حجاب حجب

Page 180: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

173

Stones Taşlar حجارة حجر Evidence Hüccet, delil ة حجج حج*Our evidence Hüccetimiz تنا حجج حج*Their evidence Onların hüccetleri تهم حجج تهم -حج* حج*Years Seneler حجج حجج Partition, forbidden, understanding

Bölme, yasak, akıl حجر حجر Stone Taş حجارة -حجر حجر Cells, chambers Hücreler, odalar حجرات حجر Your bosoms, guardianship Sineleriniz, velayetiniz حجوركم حجر Gardens Bahçeler حدائق -حدائق حدق Sharp Keskin حداد حدد Elevation Yüksek yer حدب حدب Tell, say Anlat, söyle 2 حد+ث حدث Limits Sınırlar, hudutlar حدود حدد His limits Onun hudutları حدوده حدد Talking, news, word, new Konuşma, haber, söz, yeni حديثا -حديث حدث Iron Demir حديد حدد Precaution, preparation

Tedbir, hazırlık, korunma tedbirleri

حذر حذر Fear Korku حذر - حذر حذر Your (pl) precaution Tedbiriniz حذركم حذر Their precaution Onların tedbirleri حذرهم حذر Hot Sıcak حر* حرر Free Hür حر/ حرر Regarding heat Sıcaklık bakımından حرا حرر Forbidden, respectable Haram, hürmetli حراما - حرام حرم War Savaş, harp حرب حرب Field, tilth Tarla, ekin حرث حرث Your (pl) field, tilth Tarlanız حرثكم -حرثكم حرث His field, tilth Onun tarlası حرثه حرث Blame, discomfort Zorluk, itiraz حرجا - حرج حرج Determination Azim حرد حرد

Page 181: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

174

Guards Bekçiler, nöbetçiler حرسا حرس You desired Hırslandın, hırslı oldun 1 حرصت حرص You (pl) desired Hırslandınız, hırslı oldunuz 1 حرصتم حرص Urge (imp), encourage Teşvik et 2 حر+ض حرض Fatally ill Helake yüz tutarak حرضا حرض Edge Kenar حرف حرف He burned Yaktı 2 حر*ق حرق Burn (imp, pl) Yakın (emir) 2 قو حرق حر+Burn (imp, pl) him Onu yakın (emir) 2 قوه حرق حر+He has forbidden Haram kıldı 2 حر*م حرم It was forbidden Haram kılındı 2 حر+م حرم Sacred, forbidden, in ihram

Haram, yasak, ihramlı, hürmetli,

حرما - حرم حرم Safe place Harem, güvenli yer حرما حرم Prohibitions Hürmetler, yasaklar حرمات -حرمات حرم It was forbidden Haram kılındı 2 حر+مت حرم We have forbidden Haram kıldık 2 منا حرم حر*He forbade it Onu haram kıldı 2 حر*مها حرم He forbade those two O ikisini haram kıldı 2 حر*مهما حرم They forbade Haram kıldılar 2 حر*موا حرم Heat Sıcaklık حرور حرر Silk Đpek حريرا -حرير حرر Ambitious, concerned Hırslı, düşkün حريص حرص Fire Yangın حريق حرق Group, sect, party Hizip, grup, taraf, topluluk حزب حزب His party Onun hizbi حزبه حزب Two groups Đki grup حزبين حزب Grief Hüzün حزن حزن Grief Hüzün حزن حزن To grieve Üzüldü, hüzünlendi 1 يحزن -حزن حزن With grief Üzüntüyle حزنا حزن My grief Hüznüm, üzüntüm حزني حزن

Page 182: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

175

Reckoning, account Hesap, ölçü, düşünce حسابا -حساب حسب Your account Senin hesabın حسابك حسب His account Onun hesabı حسابه -حسابه حسب Their account Onların hesabı حسابهم حسابهم حسابهم حسب My account Hesabım حسابيه حسب Beautiful Güzel حسان حسب To think, calculate, assume Düşündü, hesap etti, zannetti 1 يحسب -حسب حسب Calculation Hesap, hesap ölçüsü سباناح -حسبان حسب She thought Zannetti 1 حسبت حسب You thought Düşündün, zannettin 1 حسبت حسب You (pl) thought Düşündünüz, zannettiniz 1 حسبتم حسب He thought it Onu zannetti 1 حسبته حسب You thought them Onları zannettin 1 حسبتهم حسب That which is enough for you Sana yetecek olan حسبك - حسبك حسب That which is enough for us Bize yetecek olan حسبنا حسب That which is enough for him Ona yetecek olan حسبه حسب That which is enough for them

Onlara yetecek olan سبهم ح حسب They thought Düşündüler, zannettiler 1 حسبوا حسب That which is enough for me Bana yetecek olan حسبي حسب To become jealous Haset etti, kıskandı 1 يحسد - حسد حسد With jealousy Haset ederek حسدا حسد Regrets Üzüntüler حسرات حسر Regret Üzüntü حسرة - حسرة حسر Our regret Üzüntümüz حسرتنا حسر My regret Yazık bana حسرتى حسر Good, pretty Güzel, iyi حسن حسن Became good Güzel oldu 1 حسن حسن Beauty, kindness, being good Güzellik حسنا - حسن حسن Kindly Güzellikle, iyilikle حسنا حسن Good deeds, good things

Đyiler, güzeller, iyilikler, güzellikler

حسنات -حسنات حسن Good deed Đyi, güzel, iyilik, güzellik حسنة حسن

Page 183: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

176

Became good Güzel oldu 1 حسنت حسن Their beauties Güzellikleri (dş) حسنهن* حسن Best, most beautiful En güzel حسنى حسن Two good things Đki güzellik حسنيين حسن In succession Art arda حسوما حسم As reckoner Hesap görücü olarak حسيبا حسب Tired Yorgun حسير حسر Sound Ses حسيس حسس Its sound Onun sesi حسيسها حسس Gathering Toplanma حشر حشر Was gathered Toplanıldı حشر حشر To gather, collect

Topladı, bir araya getirdi, kaldırdı

يحشر -حشر حشر 1It was gathered Toplanıldı 1 حشرت حشر You put me together Beni bir araya getirdin 1 حشرتني حشر We put me together Onları bir araya getirdik 1 حشرناهم حشر Its harvest Onun hasadı حصاده حصد Firewood Odun, atılan şey حصب حصب It became clear Açığa çıktı حصحص حصحص You harvested Hasat ettiniz, kestiniz 1 حصدتم حصد It prevented Kısıtladı, mani oldu 1 حصرت حصر It is made apparent Gösterildi 2 ل حصل حص+Chaste Şerefli, nefsine hakim حصورا حصر Fortresses Kaleler حصون حصن Their fortresses Onların kaleleri حصونهم حصن Harvested, cut Biçilmiş, yıkılmış 1 حصيد حصد Prison Hisar, hapis حصيرا حصر He urged Teşvik etti 1 حض* حضض To be present, come Hazır oldu, geldi 1 يحضر -حضر حضر They came to his presence Onun huzuruna geldiler 1 حضروه حضر Debris Çöp حطاما حطم Firewood Odun, yakıt حطبا -حطب حطب

Page 184: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

177

Repentance Tevbe حط*ة حطط Crusher Hutame, parçalayan حطمة حطم Share, portion Hisse ا -حظ5 حظظaحظ Grandchild Torun حفدة حفد Pit Çukur حفرة حفر To protect, keep Korudu 1 يحفظ -حفظ حفظ Protecting Koruyarak حفظا حفظ Protectors Koruyucular حفظة حفظ We protected Koruduk 1 حفظنا حفظ We protected her Onu koruduk 1 حفظناها حفظ Their (dual) protection O ikisinin korunması حفظهما حفظ We bordered Etrafını çevirdik حففنا حفف We bordered them (dual) O ikisinin etrafını çevirdik حففناهما حفف Well informed Bilen, haberdar حفى5 حفي Gracious Lütufkar, cömert, kuşatan حفي aاحفي Protector Koruyucu, muhafız حفيظا -حفيظ حفظ Truth Hak, gerçek, hak olarak حقا - حق5 حقق Long period Uzun zaman حقبا حقب It proved true, deserved Hak oldu 1 حق*ت حقق It was obligated

Layık kılındı, haklandı, yaraştı

ت حق* حقق 1His right, due Onun hakkı ه حقق حق*Obligation Görev, borç حقيق حقق Judges Hakimler حك*ام حكم Judgment, decision Hüküm حكم حكم Arbitrator Hakem حكما -حكم حكم To judge, decree Hüküm verdi 1 يحكم -حكم حكم I decreed, judged Hüküm verdin 1 حكمت حكم Wisdom

Hikmet, sebepsiz iş yapmama

حكمة حكم You (pl) judged Hüküm verdiniz 1 حكمتم حكم His judgment Onun hükmü حكمه -حكمه حكم Their judgment Onların hükmü حكمهم حكم

Page 185: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

178

Wise Hakim, hikmet sahibi حكيما -حكيم حكم Lawful, dwelling Helal, oturan حل5 حلل Lawful Helal حلل a حلاWives Zevceler, eşler حلائل حلل Habitual swearer Çok yemin eden حل*اف حلل Lawful, lawfully Helal, helal olarak حلا -حلال حلل لاYou (pl) swore Yemin ettiniz 1 حلفتم حلف Throat Gırtlak, boğaz حلقوم حلق You came out of ihram Đhramdan çıktınız 1 حللتم حلل Puberty Erginlik çağı حلم حلم They were adorned Süslendiler حل/وا حلي Ornament Süs حلية - ية حل حلي Forbearing

Sabırlı, nezaketli, mühlet veren

حليما - حليم حلم Their ornaments Onların ziynetleri حلي+هم حلي Mud Balçıklı حمئة حمأ Mud Balçık حمإ -حما حمأ Donkey Eşek حمار حمر Your donkey Eşeğin حمارك حمر Carrier Taşıyıcı, hamal الة حمل حم*Praise Hamd, övgü حمد حمد Your praise Senin hamdin, övgün حمدك حمد His praise Onun hamdi övgüsü حمده حمد Donkeys Eşekler حمر حمر Red Kırmızı حمر حمر Load Yük مل ح حمل It was loaded Yükletildi 2 ل حمل حم+Load Yük حملا -حمل حمل To carry, take load Taşıdı, yüklendi 1 يحمل -حمل حمل Carrying Yüklenerek حملا حمل She took the load Yüklendi (dş) 1 حملت حمل It was loaded Yükletildi 1 حملت - حملت حمل

Page 186: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

179

You (pl) were loaded Size yükletildi 2 لتم حمل حم+She took that load Onu yüklendi (dş) 1 حملته حمل You loaded Sen yükledin 1 حملته حمل We loaded Yükledik 1 حملنا حمل We were loaded Bize yükletildi 2 لنا حمل حم+We loaded you (pl) Sizi yükledik, taşıdık 1 حملناكم حمل We loaded him Onu yükledik, taşıdık 1 حملناه حمل We loaded them Onları yükledik, taşıdık 1 حملناهم حمل His load Onun yükü حمله حمل He took that load O onu yüklendi 1 حملها حمل Her load Onun (dş) yükü حملها -حملها حمل Their loads Onların (dş) yükleri حملهن* حمل They were loaded Onlara yükletildi 2 لوا حمل حم+Load bearing Yük taşıyan حمولة حمل Effort, disdain Öfke ve gayret, koruyuculuk حمي*ة حمي Praiseworthy Övülmeye layık حميدا - حميد حمد Donkeys Eşekler حمير حمر Boiling water, intimate friend Kaynar su, yakın arkadaş حميما -حميم حمم Throats Boğazlar, gırtlaklar حناجر حنجر Affection Kalp yumuşaklığı حنانا حنن Sin Günah حنث حنث Upright ones Düzler, doğrular حنفاء حنف Roasted Kızarmış حنيذ حنذ Upright, true Düz, dik, doğru حنيفا -حنيف حنف Hunain, compassion Huneyn, şefkat حنين حنن Disciples Havariler حواري+ن -حواري/ون حور Entrails Bağırsak حوايا حوي Sin Günah حوبا حوب Fish Balık حوت حوت Their (dual) fish O ikisinin balığı حوتهما حوت Houri, fair one Huri حور حور

Page 187: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

180

Power, authority Güç, kuvvet حول حول Around, surroundings Etraf حول -حول حول Transfer Çıkma, ayrılma حولا حول Around you Senin etrafında حولك حول Around you (pl) Etrafınızda حولكم حول Around him Onun etrafında حوله حول Around her Onun (dş) etrafında هاحول حول Around them Onların etrafında حولهم - حولهم حول Two years Đki yıl حولين حول Alive, living Canlı, diri olarak, diri حيا - حي5 حيي To live, to greet Yaşadı, selamladı 1 يحيا -حي* حيي Alive, living Canlı, diri olarak, diri ا حييaحي Life Hayat حيوة -حياة حيي Your (pl) life Sizin hayatınız حياتكم حيي Our life Bizim hayatımız حياتنا حيي My life Benim hayatım حياتي حيي Snake Yılan حي*ة حيي Fish Balıklar حيتان حوت Their fish Onların balıkları حيتانهم حوت Where, wherever Nerede, her nerede حيث حيث Confused Şaşkın حيران حير Barrier was placed Engel konuldu 1 حيل حول Plan Çare حيلة حول Time, period Zaman, süre, devir حين حين Then, at that time O zaman حينئذ Greet (imp, pl) Selamlayın 2 حي/وا حيي Life Hayat حيوان حيي That they greet you Seni selamlamaları 2 حي*وك حيي You were greeted Selamlandınız 2 يتم حيي حي+

Page 188: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

181

خDisappointed ones Ümitsizler خائبين خيب Vain talkers Boş söze dalanlar خائضين خوض Fearful Korkarak خائفا خوف Fearful ones Korkanlar خائفين خوف Treachery Hainlik خائنة خون Traitors Hainler خائنين خون To fail Perişan oldu يخيب - خاب خيب Seal, the last one Mühür, sonuncu خاتم ختم That which deceives Aldatan خادع خدع That which deceives them Onları aldatan خادعهم خدع That which comes out, will come out

Çıkan خارج خرج Those who come out, will come out

Çıkanlar خارجين خرج Keepers Hazinelerde tutanlar خازنين خزن Humbled Aciz خاسأ -خاسئا خسأ Despised ones Aşağılıklar خاسئين خسأ Loss, losers Ziyan, ziyanda olan خاسر خسر Loss, loser Ziyan, ziyanda olan خاسرة خسر Losers Ziyanda olanlar خاسرين -رون خاس خسر Losers Ziyanda olanlar خاسرين خسر Humbled Huşu içinde, baş eğmiş خاشعة - خاشعا خشع Humbled women Huşu duyan kadınlar خاشعات - خاشعات خشع Humbled, barren

Huşu duyan, baş eğmiş, boş, kuru

خاشعة خشع

Humbled men Huşu duyan, mütevazı erkekler

خاشعين - خاشعون خشع

Humbled men Huşu duyan, mütevazı erkekler

خاشعين خشع Exclusively Özellikle, sadece ة خصص خاص*To talk vain Boş konuştu 1 يخوض -خاض خوض Those who are in humility Boyun eğenler خاضعين خضع They engaged in vain talk Boş konuştular 1 خاضوا خوض Sinner, sin, mistake Günahkâr, hatalı, günah, hata خاطئة خطأ

Page 189: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

182

Sinners Günahkârlar, hatalılar خاطئين -خاطؤون خطأ Sinners Günahkârlar, hatalılar خاطئين خطأ To address Hitap etti, laf attı 1 يخاطب -خاطب خطب He addressed them Onlara hitap etti 1 خاطبهم خطب To fear Korktu 1 يخاف - خاف خوف She feared Korktu (dş) 1 خافت خوف To speak in a low tone Alçak sesle konuştu 3 افت يخ - خافت خفت That which brings down Alçaltıcı خافضة خفض They feared Korktular 1 خافوا خوف Fear me (imp, pl) Benden korkun 1 خافون خوف Hidden, secret Gizli, saklı خافية خفي Maternal uncle Dayı خال خول Maternal aunts Teyzeler الات خ خول Your maternal aunts Teyzelerin خالاتك خول Your (pl) maternal aunts Teyzeleriniz خالاتكم -خالاتكم خول Maternal aunt Teyze خالة خول Eternal Sonsuz, ebedi خالدا - خالد خلد Eternal ones Ebedi kalanlar خالدين - خالدون خلد Two eternals Đki ebedi خالدين خلد Eternal ones Ebedi kalanlar خالدين خلد Exclusive, exclusively Halis, saf, has, özel خالصا -خالص خلص Exclusive, exclusively Halis, saf, has, özel خالصة - خالصة خلص Those who stay behind Geride kalanlar خالفين خلف Creator Yaratıcı, yaratan خالق خلق Creators Yaratanlar خالقين -خالقون خلق Creators Yaratanlar خالقين خلق Your maternal uncle Dayın خالك خول Past Geçmiş خالية وخل Extinguished, extinct (pl) Hareketsiz olanlar خامدين - خامدون خمد Extinguished, extinct (pl) Hareketsiz olanlar خامدين خمد Fifth Beşinci خامسة - خامسة –خامس خمس

Page 190: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

183

To betray, deceive Đhanet etti 1 يخون -خان خون They (dual) betrayed them (dual)

O ikisi o ikisine ihanet etti خانتاهما خون They betrayed Đhanet ettiler خانوا خون Fallen, hollow Yere serilmiş, içi boş خاوية خوي Hidden Saklı, gizli خبئ خبأ Bad, evil (pl) Pisler, kötüler خبائث خبث Ruin, confusion Fitne, bozgunculuk خبالا خبل Subsided Dindi (dş) 1 خبت خبو Became bad Kötü oldu 1 خبث خبث News, affairs Haber خبر خبر News, information Tecrübe, haber خبرا خبر Bread Ekmek خبزا خبز To subside Dindi, sönmeye yüz tuttu 1 يخبو -خبى خبو Bad, evil Kötü, pis خبيث خبث Bad, evil (fm, pl) Kötüler, pisler (dş) خبيثات خبث Bad, evil (fm) Kötü, pis (dş) خبيثة - خبيثة خبث Bad, evil (pl) Kötüler, pisler (er) خبيثين - خبيثون خبث Bad, evil (pl) Kötüler, pisler (er) خبيثين خبث All-aware Haberdar, bilen خبيرا -خبير خبر Seal Son, mühür ختام ختم Its seal, end Onun sonu, mührü ختامه ختم Treacherous Hain خت*ار ترخ To seal Mühürledi 1 يختم -ختم ختم Cheek Yanak, yüz خد* خدد Your cheek Yanağın خد*ك خدد To deceive Aldattı 1 يخدع -خدع خدع Take (imp) Al, tut 1 خذ أخذ To forsake, desert

Yüzüstü bıraktı, yardım etmedi

يخذل -خذل خذل 1Take it (imp) Onu tut, al 1 خذها أخذ Take (imp, pl) Alın, tutun 1 خذوا أخذ Deserter Yalnız bırakan خذل خذولا

Page 191: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

184

Take it (imp, pl) Onu alın, tutun 1 خذوه أخذ Take them (imp, pl) Onları alın, tutun 1 خذوهم أخذ Destruction Harap olması خراب خرب Their destruction Onların harap olması خرابها خرب Payment, tax Ödeme, vergi خراج خرج To come out Çıktı 1 يخرج - خرج خرج Payment, tax Ödeme, vergi خرجا خرج You came out Çıktın 1 خرجت خرج You (pl) came out Çıktınız 1 خرجتم خرج They (fm) came out Çıktılar (dş) 1 خرجن خرج We came out Çıktık 1 خرجنا خرج They came out Çıktılar 1 خرجوا خرج Mustard Hardal خردل خردل To fall down Yere kapandı, düştü 1 يخر/ -خر* خرر Liars Yalancılar خر*اصون خرص They fell down Yere kapandılar 1 خر/وا خرر To guess, lie Uydurdu, yalan söyledi 1 يخرس - خرص خرص Nose Burun خرطوم خرطم To tear, falsely attribute Deldi, uydurdu 1 يخرق -خرق خرف He made a hole in it Onu deldi 1 خرقها خرق They falsely attributed Uydurdular 1 خرقوا خرق Exit Çıkış خروج خرج Treasures Hazineler خزائن خزن Its treasures Onun hazineleri خزائنه خزن Keepers, guards Muhafızlar خزنة خزن Its keepers, guards Onun muhafızları خزنتها خزن Humiliation, disgrace Rezillik, rezil etmek خزى خزي He became humiliated Rezil oldu, aşağılandı 1 يخزى -خزي خزي He became despised Rezil oldu, aşağılandı 1 يخسؤ - خسئ خزي Loss Ziyan, zarar خسارا خسر Loss Ziyan, kayıp خسرا -خسر خسر

Page 192: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

185

To lose Kaybetti, ziyan etti 1 يخسر -خسر خسر Loss Kayıp خسرانا -خسران خسر They lost Kaybettiler 1 خسروا خسر To cause to swallow Batırdı, yere geçirdi 1 يخسف - خسف خسف We caused to swallow Yere geçirdik 1 خسفنا خسف Wood, wooden Tahta, ahşap خشب خشب In humility Düşük, düşkün عا خشع خش*To humble Teslim oldu, huşu duydu 1 يخشع -خشع خشع Humbled, fell down Alçaldı, düştü 1 خشعت خشع Humbleness, humility Huşu خشوعا - خشوع خشع To fear Korktu 1 يخشى - خشي شيخ I feared Korktum 1 ت خشي خشي Fear Korku خشية خشي His fear Onun korkusu خشيته خشي We feared Korktuk 1 خشينا خشي Poverty Đhtiyaç خصاصة خصص Enmity, opponents Düşmanlık, düşmanlar خصام خصم To fasten Koydu, birleştirdi, örttü 1 يخصف - خصف خصف Opponent Hasım خصم خصم Two opponents Đki hasım خصمان خصم Argumentative Kavgacı خصمون خصم Opponent Hasım, düşman خصيما -خصيم خصم You (pl) engaged in vain talk Boş konuştunuz 1 خضتم خوض Green Yeşil خضرا - خضرى - خضر خضر Green plant Yeşillik خضرا خضر To be soft Yumuşak konuştu 1 يخضع - خضع خضع Sin, mistake, fault Hata, günah, suç خطئا خطأ By mistake Hata ile خطئا خطأ Sin, mistake, fault Hata ء ا خط خطأ Address, speaking Konuşma خطابا -خطاب خطب Sins, faults Günahlar, hatalar خطايا خطأ

Page 193: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

186

Your (pl) sins, faults Sizin hatalarınız خطاياكم خطأ Our sins, faults Bizim hatalarımız خطايانا خطأ Their sins, faults Onların hataları خطاياهم خطأ Affair, business Görev, iş خطب خطب Address, speaking Konuşma خطبة خطب Your duty, affair Görevin خطبك خطب Your (pl) duty, affair Göreviniz خطبكم خطب Your (dual) duty, affair Đkinizin görevi, durumu خطبكما خطب Your (fm, pl) duty, affair Sizin (dş) durumunuz خطبكن* خطب To write Yazdı 1 يخط/ -خط* خطط To snatch Kaptı, aldı 1 يخطف - خطف خطف Snatching Söz kapma خطفة خطف Footsteps Adımlar خطوات خطو Sins, faults Hatalar خطيئات خطأ Your (pl) sins, faults Hatalarınız خطيئاتكم خطأ Their sins, faults Onların hataları خطيئاتهم خطأ Sin, mistake, fault Hata, günah خطيئة - خطيئة خطأ His mistake Onun hatası خطيئته خطأ My mistake Benim hatam خطيئتى خطأ Lightly Hafif olarak خفافا خفف I feared Korktum 1 خفت خوف You (fm) feared Korktun (dş) 1 خفت خوف I feared you (pl) Sizden korktum 1 خفتكم خوف You (pl) feared Korktunuz 1 خفتم خوف To lower, bring down Đndirdi 1 يخفض - خفض خفض To be light Hafifledi, hafif geldi 1 يخف/ -خف* خفف It became light Hafif geldi (dş) خف*ت خفف He made it light Hafifletti خف*ف خفف To hide Gizlendi, gizli kaldı 1 يخفى -خفي خفي Secretly Gizlice خفية خفي Light Hafif خفيفا خفف

Page 194: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

187

Hidden, secret Gizli, saklı خفيا -خفي� خفي They met in private Baş başa kaldı 1 خلا وخل Successors Halifeler, arkadan gelenler خلائف - خلائف خلف Supreme creator Hakkıyla yaratan خلا*ق لقخ Opposite sides Çaprazlama خلاف خلف After you Senin ardından خلافك خلف Share, portion Pay, hisse خلاق - خلاق خلق Your (pl) share Sizin payınız خلاقكم خلق Their share Onların payı خلاقهم خلق Friendship; between, among Dostluk, arasında خلال خلل Among you Sizin aranız خلالكم خلل In its midst Onun arasında, içinde خلاله خلل In its midst Onun (dş) arasında, içinde خلالها خلل Between them O ikisinin arasında خلالهما خلل Passed Geçti (dş) 1 خلت وخل Eternity Ebedilik خلد خلد To be eternal Ebedi oldu 1 يخلد -خلد خلد They secluded themselves Çekildiler 1 خلصوا خلص To mix Karıştırdı 1 يخلط -خلط خلط Partners Ortaklar خلطاء خلط They mixed Karıştırdılar خلطوا خلط To remove Çıkardı 1 يخلع - خلع خلع That which comes after Halef, arka, arkadan gelen خلف خلف To come after, follow Arkasından geldi 1 يخلف -خلف خلف Successors Halifeler, arkadan gelenler خلفاء خلف In succession Birbiri ardınca gelen خلفة خلف You did after me Benden sonra yaptınız 1 خلفتمونى خلف Your back, after you Arkan, senden sonra خلفك خلف Your back, after you (pl) Arkanız, sizden sonra خلفكم خلف Our back, after us Arkamız, bizden sonra خلفنا خلف His back, after him Arkası, ondan sonra خلفه خلف

Page 195: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

188

Her back, after her Arkası, ondan sonra (dş) خلفها خلف Their back, after them Arkaları, onlardan sonra خلفهم - خلفهم خلف Creation, creature Yaratış, yaratılış, yaratık خلق خلق Moral character Ahlak خلق خلق It was created Yaratıldı خلق خلق To create Yarattı يخلق -خلق خلق Creation, creature Yaratış, yaratılış, yaratık خلقا خلق You created Yarattın خلقت خلق I created Yarattım خلقت خلق It was created Yaratıldı خلقت خلق I created you Seni yarattım خلقتك خلق You created me Beni yarattın خلقتني خلق You created him Onu yarattın خلقته خلق He created you Seni yarattı خلقك خلق He created you (pl) Sizi yarattı خلقكم خلق Your creation Sizin yaratılışınız خلقكم -خلقكم - خلقكم خلق We created Yarattık خلقنا خلق We created you (pl) Sizi yarattık خلقناكم خلق We created him Onu yarattık لقناه خ خلق We created them Onları yarattık خلقناهم خلق We created them (dual) O ikisini yarattık خلقناهما خلق He created me Beni yarattı خلقني خلق He created me him Onu yarattı خلقه خلق His creation Onun yaratılışı خلقه خلق His creation Yaratılışı خلقه خلق He created her Onu yarattı خلقها خلق He created them Onları yarattı خلقهم خلق Their creation Onların yaratılışı خلقهم خلق He created them (fm) Onları (dş) yarattı خلقهن* خلق Their creation Onların (dş) yaratılışı خلقهن* خلق They created Yarattılar خلقوا خلق

Page 196: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

189

They were created Yaratıldılar خلقوا خلق Friendship Dostluk خل*ة خلل They are left behind Geri bırakıldılar 2 خل+فوا خلف Leave (imp, pl) Serbest bırakın 2 خل/وا وخل They met in private Yalnız kaldılar 1 خلوا وخل Eternity Ebedilik خلود خلد To pass, be alone Yalnız kaldı, geçti 1 يخلو -خلى وخل Successor Halife خليفة خلف Friend Dost خليلا - خليل خلل Wine, intoxicant Şarap, içki, örtü خمرا -خمر خمر Their (fm) head covers Onların (dş) başörtüleri خمرهن* خمر Five Beş خمسة خمس One fifth Beşte biri خمسه خمس Fifteen Elli خمسين خمس Bitter Acı, buruk meyve خمط خمط Pigs Domuzlar خنازير خنزر Pig Domuz خنزير خنزر Stealthy Sinsi خن*اس خنس Those who withdraw Görünüp sinenler خن*س خنس Lowing sound Böğürme خوار خور Those who are left behind Geride kalanlar خوالف خلف Vain talk Boş konuşma خوض خوض Their vain talk Boş konuşmaları خوضهم خوض Fear Korku خوفا -خوف خوف Their fear Korkuları خوفهم خوف Treacherous Hain ان خون انا - خو* خو*To bestow, grant Verdi, ihsan etti 2 ل خول ل -خو* يخو+We bestowed Verdik لنا خول خو*We bestowed you (pl) Size verdik لناكم خول خو*We bestowed him Ona verdik لناه خول خو*He bestowed him Ona verdi له خول خو*

Page 197: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

190

Needle Đğne خياط خيط Tents Çadırlar خيام خيم Treachery, deception Hainlik خيانة نخو Your treachery Senin hainliğin خيانتك خون Good, better

Hayır, daha hayırlı, iyi, daha iyi

خيرا -خير خير Good deeds, good ones Hayırlılar خيرات خير Right to choose, choice Seçme hakkı, seçim خيرة خير Yarn Đplik خيط خيط In fear Korkarak خيفة خوف Your (pl) fear Sizin korkunuz خيفتكم خوف His fear Onun korkusu خيفته خوف Horse, horseman At, atlı خيل خيل Your horsemen Atlıların خيلك خيل

Page 198: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

191

دTwo pursuing their way Sürekli hareket eden (ikil) دائبين دأب Turn of misfortune Felaket دائرة دور Continuous Devamlı, sürekli دائم دوم Continuous ones Devamlı olanlar دائمون دوم Behavior Durum, gidiş ب ا د دأب As usual Adet üzere با ا د دأب Moving creature Canlı, hareket eden داب*ة دبب Remnant, remaining Arka, art دابر دبر Invalid Batıl داحضة دحض Humbled, humiliated (pl)

Küçülmüş olanlar, boyun eğmişler

داخرين - داخرون دخر

Humbled, humiliated (pl) Küçülmüş olanlar, boyun eğmişler

داخرين دخر Those who enter Girenler داخلين -داخلون دخل Those who enter Girenler داخلين دخل Home Ev, yurt دار دور To revolve Etrafında döndü 1 يدور -دار دور Your (pl) home Eviniz داركم دور Their home Evleri دارهم ورد Caller, inviter Davetçi, çağıran, davet eden داعيا -داعي دعو That which repels Uzaklaştıran, savan دافع دفع To defend, repel Savundu 3 يدافع - دافع دفع Ejected Atılan دافق دفق To continue, last, as long as

Devam etti, sürdü, durdukça, oldukça

يدوم - دام دوم 1As long as it exists Durdukça, oldukça (dş) 1 دامت دوم As long as they exist Durdukça, oldukça (çğ) 1 داموا دوم Close, near Yakın دان دنو To acknowledge Benimsedi 1 يدين - دان دين Close, near Yakın دانية دنو David (pbuh) Davud (AS) داوود -داود To alternate Sırayla döndürdü 3 يداول -داول دول

Page 199: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

192

Remnant, remaining Arka, art دبر - دبر دبر To dispose, manage Düzenledi, idare etti 2 يدب+ر - دب*ر دبر His back Arkası, ardı دبره دبر To spread Düzenledi, döşedi, yaydı 1 يدحو -دحا دحو He spread it Onu döşedi, yaydı 1 دحاها دحو To repel Kovdu 1 يدحر -دحر دحر To refute Reddetti 1 يدحض -دحض دحض Repelled ones Kovulanlar, kovulurlar دحورا دحر Smoke Duman دخان دخن

To humble Boyun büktü 1 يدخر -دخر دخر To enter Girdi 1 يدخل -دخل دخل Deception Vasıta, hile دخلا دخل She entered Girdi (dş) 1 دخلت دخل You entered Girdin 1 دخلت دخل It was entered Girildi 1 دخلت دخل You (pl) entered Girdiniz 1 دخلتم دخل You (pl) entered it Ona girdiniz 1 دخلتموه دخل You (pl) entered his presence Ona girdi, onun yanına girdi 1 دخله دخل They entered Girdiler 1 دخلوا دخل They entered it Ona girdiler 1 دخلوه دخل To repel, dispute Savdı, tartıştı 1 ا يدر - ا در درأ Their lessons, studies Onların dersleri دراستهم درس Dirhams Dirhemler دراهم درهم To know Bildi 1 يدري -دري دري Degrees Dereceler درجات درج Degree Derece درجة درج To study Ders aldı, okudu 1 يدرس -درس درس You studied Ders aldın 1 درست درس They studied Ders aldılar, okudular 1 درسوا درس Layer Tabaka درك درك To overtake Yetişti 1 يدرك -درك درك

Page 200: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

193

To be overtaken Yetişilme دركا درك Pearl, brilliant Đnci, parlak در+ي5 درر To bury Örttü, gömdü, sakladı يدس/ -دس* دسس He buried it Onu örttü اها دسس دس*Nails Çiviler دسر دسر

Disregard (imp) Bırak, aldırma 1 دع ودع To repulse Đtip kaktı 1 يدع/ -دع* دعع Repulse, thrust Đtiliş, kakılış دعا دعع To call, pray Çağırdı, dua etti 1 يدعو - دعا دعو Call, prayer Dua, çağrı دعاء دعو Your prayer Duan دعائك دعو Your (pl) prayer Duanız دعاؤكم دعو Your (pl) prayer Duanız دعاءكم دعو His prayer Onun duası دعاءه دعو Their prayer Onların duası دعائهم دعو My prayer Duam دعائي دعو He called you (pl) Siz çağırdı 1 دعاكم دعو He called me, prayed to me Beni çağırdı, bana dua etti 1 دعان دعو He called us Bizi çağırdı, bize dua etti 1 دعانا دعو He called him Onu çağırdı, ona dua etti 1 دعاه دعو They called, prayed (dual) Dua ettiler (ikil) 1 دعوا دعو They called, prayed Dua ettiler 1 دعوا دعو Prayers Dualar دعوا دعو They were called Çağırıldılar 1 دعوا دعو They called, prayed

Dua ettiler, çağırdılar, isnat ettiler

دعوا -دعوا دعو 1Their prayer Onların duası دعواهم دعو I called, invited Çağırdım 1 دعوت دعو Call, invitation Davet, çağrı دعوة دعو Your call, prayer Senin davetin, duan دعوتك دعو Your (pl) call, prayer Sizin davetiniz, duanız دعوتكم دعو Your (dual) call, prayer Đkinizin daveti, duası دعوتكما دعو

Page 201: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

194

You called them Onları çağırdınız 1 دعوتموهم دعو I called them Onları çağırdım 1 دعوتهم دعو They called them Onları çağırdılar 1 دعوهم دعو He was called Çağırıldı 1 دعي دعو You (pl) were called Çağırıldınız 1 دعيتم دعو Warmth Isınma, ısınacak şey فئ د دفأ Repelling Def etme, savma دفع دفع To defend, repel, give, pay

Def etti, savdı, savundu, verdi, ödedi

يدفع -دفع دفع 1You paid, gave Verdiniz 1 دفعتم دفع To crush Parça parça oldu 1 يدك/ -دك* دكك Level, crushed Parça parça, dümdüz دك*اء -دكا دكك Crushing Çarpma دك*ة دكك It was crushed Çarptırıldı 1 دك*ت دكك They (dual) were crushed Çarptırıldı (ikil) 1 دك*تا دكك To guide Gösterdi, rehberlik yaptı 1 يدل/ -دل* دلل He guided Yönlendirdi, sürükledi 1 دلل * دلاHe guided them (dual) O ikisine yol gösterdi 1 هما دلل* دلاTo decline Zeval buldu, sarktı 1 يدلك -دلك دلك He guided them Onlara rehberlik yaptı 1 دل*هم دلل Bucket Kova دلو دلو Decline Sarkma, zeval, aşağıya inme دلوك دلك His bucket Kovası دلوه دلو To come down Sarktı 1 دل+يي -دل*ي دلي Indication, evidence Delil دليلا - دليل دلل Blood Kan دما -دم دمي Bloods Kanlar دماء دمي Your (pl) bloods Kanlarınız دماءكم -دماءكم دمي Their bloods Onların kanları دماؤها دمي As long as you exist Sen oldukça 1 دمت دوم As long as I exist Ben oldukça 1 دمت دوم As long as you (pl) exist Siz oldukça 1 دمتم دوم

Page 202: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

195

Destroyed Azabı başlarına geçirdi, mahvetti

يدمدم -دمدم دمدم 1To destroy Yıktı 2 ر دمر ر - دم* يدم+We destroyed Yıktık 2 رنا دمر دم*We destroyed it Onu yıktık, helak ettik 2 رناها دمر دم*We destroyed them Onları yıktık, helak ettik 2 رناهم دمر دم*Tear Gözyaşı دمع معد To break one’s brain Beyni parçaladı 1 يدمغ -دمغ دمغ To approach Yaklaştı 1 يدنو -دنا دنو Close, near, world Dünya, yakın دنيا دنو Full Dopdolu دهاقا دهق Murky oil Kırmızı deri, kızaran yağ هان د دهن Time Zaman دهر دهر Oil Yağ دهن دهن Turns of misfortune Belalar دوائر دور Moving creatures Canlılar دواب/ دبب Circulating thing Dolaşan şey دولة دول Other than, lower, close -den başka, aşağı, yakın دون -دون دون Other than you Senden başka دونك دون Other than you (pl) Sizden başka دونكم دون Other than us Bizden başka دوننا دون Other than him Ondan başka دونه دون Other than her Ondan başka دونها دون Other than them Onlardan başka دونهم دون Other than them (dual) O ikisinden başka دونهما دون Other than me Benden başka دوني دون Homes Evler, yurtlar ديار دور Inhabitant, nobody Kişi, yaşayan, hiç kimse دي*ارا دور Your (pl) homes Evleriniz دياركم دور Our homes Evlerimiz ديارنا ورد Their homes Evleri ديارهم -ديارهم دور Blood money Diyet, kan parası دية ودي

Page 203: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

196

Debt Borç دين دين My religion Benim dinim دين دين Religion Din دينا - دين دين Coin Dinar دينار دنر Your (pl) religion Dininiz دينكم -دينكم - دينكم دين His religion Onun dini دينه دين Their religion Onların dini دينهم -دينهم -دينهم دين My religion Benim dinim ديني دين

Page 204: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

197

ذWolf Kurt ذئب ذأب Possessor, owner Sahibi (er) ذي - ذو – ذا That which tastes, will taste Tadan, tadacak ذائقة ذوق Those who taste, will taste Tadanlar ئقواذ ذوق Those who taste, will taste Tadanlar, tadacaklar ذائقون ذوق Possessor, owner (fm) Sahibi (dş) ذات - ذات -ذات Those who scatter Savuranlar ذاريات ذرو To taste Tattı 1 يذوق - ذاق ذوق They tasted (dual) Tattılar (ikil) 1 ذاقا ذوق She tasted Tattı (dş) 1 ذاقت ذوق They tasted Tattılar 1 ذاقوا ذوق Those (fm) who remember Zikredenler (dş) ات ذاكر ذكر Those who remember Zikredenler ذاكرين ذكر That Şu, o (er) ذالك Those two Şu ikisi ذانك That which goes, will go Giden, gidecek ذاهب ذهب Fly Sinek ذبابا -ذباب ذبب It was slaughtered Boğazlandı, kesildi 1 ذبح ذبح Animal for sacrifice Kurbanlık, kesilecek hayvan ذبح ذبح To slaughter Boğazladı, kesti 1 يذبح -ذبح ذبح They slaughtered Kestiler 1 اذبحو ذبح They slaughtered it Onu kestiler 1 ذبحوها ذبح Leave (imp) Bırak 1 ذر وذر To create, spread Yarattı, yaydı, çoğalttı 1 يذرء -ذرء ذرأ Length Uzunluk ذراعا ذرع Its two arms Đki kolu ذراعيه ذرع He created you (pl) Sizi yarattı 1 ذراكم ذرأ We created Yarattık 1 ناا ذر ذرأ Atom, particle Zerre ذر*ة ذرر Uneasiness Sıkıntı ذرعا -ذرع ذرع

Page 205: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

198

Its length Onun uzunluğu ذرعها ذرع Leave (imp) us Bizi bırak 1 ذرنا وذر Leave (imp) me Beni bırak 1 ذرني وذر Leave (imp) them Onları bırak 1 ذرهم وذر Leave (imp, pl) Bırakın 1 واذر وذر Scattering, dispersing Savurma ذروا ذرو Leave (imp, pl) me Beni bırakın 1 ذروني وذر Leave (imp, pl) him Onu bırakın 1 ذروه وذر Leave (imp, pl) her Onu bırakın 1 ذروها وذر To scatter, disperse Savurdu 1 يذرو -ذرى ذرو Generations Nesiller ي*ات ذرر ذر+

Our generations Nesillerimiz ي*اتنا ذرر ذر+Their generations Onların nesilleri ي*اتهم ذرر ذر+Generation Zürriyet, nesil ي*ة ذرر ذر+Our generation Neslimiz ي*تنا ذرر ذر+His generation Onun nesli ي*ته ذرر ي*ته - ذر+ ذر+Her generation Onun nesli ي*تها ذرر ذر+Their generation Onların nesli ي*تهم ذرر ي*تهم - ذر+ ذر+Their (dual) generation O ikisinin nesli ي*تهما ذرر ذر+My generation Benim neslim ي*ت ذرر يذر+Taste (imp) Tat (emir) 1 ذق ذوق Male Erkek ذكر ذكر Remind (imp) Hatırlat, öğüt ver 2 ذك+ر ذكر He was remembered, mentioned

Anıldı, hatırlandı 1 ذكر ذكر He was reminded Hatırlatıldı 2 ذك+ر ذكر Reminder, admonition Zikir, hatırlama, öğüt ذكرا - ذكر ذكر To remember, mention Hatırladı, zikretti 1 يذكر - ذكر ذكر To remind Hatırlattı 2 يذك+ر - ذك*ر ذكر Males Erkekler ذكرانا -ذكران ذكر Its remembrance Onun söylenmesi ذكراها ذكر Their reminder Onların uyarılması ذكراهم ذكر

Page 206: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

199

You remembered, mentioned Zikrettin, andın 1 ذكرت ذكر You (pl) were reminded Size öğüt verildi 2 ذك+رتم ذكر Your remembrance Senin şanın, anılman ذكرك ذكر Your (pl) remembrance Sizin şanınız, anmanız ذكركم رذك Our remembrance Bizim şanımız, anmamız ذكرنا ذكر He remembered him Onu andı 1 ذكره ذكر Remind (imp) them Onlara hatırlat 2 ذك+رهم ذكر Their remembrance Onların şanı, anması ذكرهم ذكر They were reminded Onlara öğüt verildi 2 ذك+روا ذكر They remembered, mentioned

Andılar, zikrettiler 1 ذكروا ذكر Remembrance, reminder Zikir, hatırlama, öğüt ذكرى ذكر My remembrance Benim zikrim ذكري ذكر Two males Đki erkek ذكرين ذكر Males Erkekler ذكور ذكر Our males Erkeklerimiz ذكورنا ذكر You slaughtered Temizlediniz, kestiniz 2 ذك*يتم ذكو Humility Tevazu, alçak gönüllülük ذل* ذلل Humiliation Zillet, alçaklık ذل*ة ذلل That Şu, o ذلك

That for you (pl) Sizin için şu ذلكم That for you (dual) Siz ikiniz için şu ذلكما That for them (fm) Onlar (dş) için şu *ذلكن To subdue, tame Zelil etti, boyun eğdirdi 2 يذل+ل - ذل*ل ذلل Subservient Zillet, boyun eğme ذللا ذلل It was subdued Boyun eğdirildi, alçaltıldı 2 ذل+لت ذلل We subdued Boyun eğdirdik, alçalttık 2 ذل*لنا ذلل We subdued them Ona boyun eğdirdik, alçalttık 2 ذل*لناها ذلل Humiliation Zillet, boyun eğme ذلولا -ذلول ذلل Covenant of protection Koruma sorumluluğu ة ذم* ذمم Sin Günah ذنوب -ب ذن ذنب Your sin Senin günahın ذنبك ذنب

Page 207: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

200

Your (fm) sin Senin (dş) günahın ذنبك ذنب His sin Onun günahı ذنبه ذنب Their sin Onların günahı ذنبهم ذنب Sins Günahlar ذنوبا -ذنوب ذنب Portion, share Pay, hisse ذنوب - ذنوبا ذنب Your (pl) sins Sizin günahlarınız ذنوبكم ذنب Our sins Bizim günahlarımız ذنوبنا -ذنوبنا ذنب Their sins Onların günahları ذنوبهم ذنب Removal, taking away Giderme ذهاب ذهب Gold Altın ذهبا -ب ذه ذهب To go, make go Gitti, giderdi 1 يذهب -ذهب ذهب To leave Ayrıldı 1 ذهب عن ذهب She went Gitti, giderdi 1 ذهبت ذهب We went Gittik 1 ذهبنا ذهب They went Gittiler 1 ذهبوا ذهب To forget Unuttu 1 يذهل - ذهل ذهل Possessor, owner Sahibi (er) ذو Possessor, owner (dual) Sahibi (er, ikil) ذوي -ذوا Possessor, owner (fm, dual) Sahibi (dş, ikil) ذواتي - ذواتا Taste (imp, pl) Tadın 1 ذوقوا ذوق Taste (imp, pl) it Onu tadın 1 ذوقوه ذوق Possessor, owner Sahibi (er) ذي Possessor, owner (pl) Sahibi (er, çoğul) ذوي -ذي

Page 208: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

201

رShow off, to be seen Riya, gösteriş رئاء رأي Heads Başlar, kafalar رءوس رأس Your (pl) heads Başlarınız رءوسكم -رؤوسكم رأس Their heads Onların başları رءوسهم -رءوسهم رأس Compassionate Şefkatli رؤوف رأف Dream, vision Rüya, görüş رؤيا رأي In appearance Gösteriş, gösterişçe رئيا رأي Your dream Rüyan رؤياك رأي My dream Rüyam رؤياى رأي Strengthen (imp, pl)

Bağlanın, birbirinizi kuvvetlendirin

رابطوا ربط 3Fourth Dördüncü رابع ربع Their fourth one Dördüncüleri رابعهم ربع Rising, exceeding Yükselen, artan رابيا ربو Rising, exceeding Yükselen, artan رابية ربو She saw him Onu gördü (dş) 1 راته رأي She saw them Onları gördü (dş) 1 راتهم رأي Those who return, will return Dönenler, dönecekler راجعون رجع That which quakes Sarsılan راجفة رجف Those who are merciful Merhametliler راحمين رحم That which takes back Geri çeviren راد* ردد That which follows Takip eden, arkadan gelen رادفة ردف That which turns you back Seni döndüren, döndürecek راد/ك ردد Those who turn him back Onu döndürenler, döndürecek وه ردد راد/Those who give Geri verenler, verecekler راد+ي ردد Those who provide sustenance

Rızık verenler رازقين رزق Head Baş, kafa رءوس -س ا ر رأس Those who are firm Đlimde ileri gidenler راسخون رسخ His head Başı, kafası سه ا ر رأس My head Başım سيا ر رأس Fixed ones Sabit olanlar راسيات - راسيات رسو

Page 209: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

202

Guided ones Doğru yolda olanlar راشدون رشد Pleased, satisfied Hoşnut olan راضية رضو Listen to us Bizi dinle راعنا رعي Those who observe, obey Riayet edenler, uyanlar راعون رعي He turned, went Döndü, gitti 1 راغ روغ That which desires Đstekli راغب رغب That which does not desire Đsteksiz راغب عن رغب Those who desire Đstekliler راغبون رغب Compassion Acıma, şefkat فة ا ر رأف That which raises Yükselten رافعة -رافع رفع That which raises Yükselten رافعة رفع That which raises you, will raise you

Seni yükselten, yükseltecek رافعك رفع That which cures Tedavi eden, iyileştiren راق رقي Bowing down Rükû ederek اكعا ر ركع Those who bow down Rükû edenler راكعين -راكعون ركع Those who bow down Rükû edenler راكعين ركع It got stained Paslandı 1 ران رين He saw him (it) Onu gördü 1 راه رأي She saw him (it) Onu (dş) gördü 1 راها رأي They saw Gördüler 1 وا ا ر -وا ا ر –وا ا ر رأي To try to seduce Baştan çıkarmak istedi 3 يراود - راود رود She tried to seduce Baştan çıkarmak istedi (dş) 3 راودت رود I tried to seduce Baştan çıkarmak istedim 3 راودت/ - راودت رود You (fm, pl) tried to seduce

Baştan çıkarmak istediniz (dş)

راودتن* رود 3She tried to seduce me Beni baştan çıkarmak istedi 3 راودتنى رود She tried to seduce him Onu baştan çıkarmak istedi 3 راودته رود I tried to seduce him Onu baştan çıkarmak istedim 3 راودته رود They tried to seduce Baştan çıkarmak istediler 3 راودو رود They tried to seduce him Onu baştan çıkarmak istediler 3 راودوه رود They saw you Seni gördüler 1 راوك رأي They saw him Onu gördüler 1 وه ا ر رأي

Page 210: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

203

They saw her (it) Onu (dş) gördüler 1 راوها رأي They saw them Onları gördüler 1 راوهم رأي Sight, opinion Görme, görüş, rey ي ا ر رأي To see Gördü 1 ىا ر -راى رأي You saw Sen gördün 1 رايت رأي I saw Ben gördüm 1 ايت ر رأي You (pl) saw Siz gördünüz 1 رايتم رأي You (pl) saw him (it) Onu gördünüz 1 يتموه ا ر رأي You saw him (it) Onu gördün 1 رايته رأي I saw them Onları gördüm 1 رايتهم رأي You saw them Onları gördün 1 يتهم ا ر رأي They (fm) saw him O kadınlar onu gördü 1 راينه رأي Lord, authority Rab, efendi, sahip ا - رب5 رببaرب Usury, increase Faiz, artma ربا ربو Your step daughters Üvey kızlarınız ربائبكم ربب Tied, tethered Bağlı, bağlanan رباط ربط Four Dörder رباع ربع Worshippers, religious scholars

Ruhbanlar رب*اني+ين - رب*اني/ون ربب It swelled Kabardı ربت ربو To profit Kâr etti 1 يربح -ربح حرب It profited Kâr etti 1 ربحت حرب To attach, connect, strengthen

Bağladı, güçlendirdi يربط - ربط ربط We connected, strengthened Bağladık ربطنا ربط One fourth Dörtte bir ربع ربع Your lord Rabbin رب+ك -رب*ك -رب/ك ربب Your (pl) lord Rabbiniz رب+كم - رب*كم - رب/كم ربب Your (dual) lord Đkinizin rabbi رب+كما - رب/كما ربب Perhaps Belki, her halde ربما Our lord Rabbimiz رب+نا - رب/نا -رب*نا ربب His lord Onun Rabbi رب+ه -رب/ه -رب*ه ربب Her lord Onun (dş) Rabbi رب/ها -رب+ها ربب

Page 211: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

204

Their lord Onların rabbi رب+هم -رب*هم -رب/هم ربب Their (dual) lord O ikisinin Rabbi رب*هما -رب/هما ربب High ground Yüksek yer ربوة ربو My lord Rabbim رب+ي - رب+ي ربب To increase, swell Arttı, çoğaldı يربوا - ربى ربو They brought me up Beni büyüttüler (ikil) 2 رب*ياني ورب Worshippers, religious scholars

Rabbaniler رب+ي/ون ربب

To enjoy Gezmek, oynamak 1 يرتع -رتع رتع Joined Bitişik رتقا - رتق رتق Recite (imp) Tane tane oku 2 ل رت+ - رت+ل رتل To recite Tane tane okudu 2 يرت+ل - رت*ل رتل We recited Tane tane okuduk 2 رت*لنا رتل We recited it Onu tane tane okuduk 2 رت*لناه رتل It was shaken Sarsıldı 2 رج* رجج Shaking Sarsıntı رجا رجج Men Adamlar رجال رجل - رجالاYour (pl) men Adamlarınız رجالكم رجل It was shaken Sarsıldı 2 ت رجج رج*Filth, punishment Pis, pislik, azap, ceza رجزا -رجز رجز Filth, punishment Pis, pislik, azap, ceza رجسا -رجس رجس Their filth, evil Onların pislikleri رجسهم رجس Return Dönüş رجع رجع To return, turn back Geri döndü, döndürdü 1 يرجع - رجع رجع I was returned Döndürüldüm 1 رجعت رجع You (pl) returned Döndünüz 1 رجعتم رجع He returned you Sana geri döndü 1 ك رجع رجع We returned Döndük 1 رجعنا رجع We returned Sana geri döndürdük 1 رجعناك رجع That it returns Onun döndürülmesi 1 رجعه رجع They returned Döndüler 1 رجعوا رجع Return Dönüş رجعى رجع

Page 212: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

205

Quake, shaking Zelzele, deprem ة رجف رجف Foot Ayak رجل رجل Man Adam رجلا -رجل رجل Two men Đki adam رجلين -رجلان رجل Your infantry Yayaların رجلك رجل Two men Đki adam رجلين رجل Two feet Đki ayak رجلين رجل Stoning, guessing Taşlama, tahmin رجما جمر We stoned you Seni taşladık 1 رجمناك رجم Stoning, guessing Taşlamalar, tahminler رجوما رجم Rejected, stoned Kovulmuş, taşlanmış رجيم رجم Their bags Onların torbaları رحالهم رحل Became vast, wide Geniş oldu 1 ت رحب رحب Bag Torba رحال -رحل رحل Journey Yolculuk, seyahat رحلة رحل His bag Torbası رحله رحل To have mercy Merhamet etti 1 يرحم - رحم رحم Regarding mercy Merhametçe رحما رحم Those who are merciful Merhametli olanlar رحماء مرح Most Gracious Rahman, şefkatli رحمان رحم Mercy Rahmet رحمت -رحمة رحم Your mercy Senin rahmetin رحمتك رحم Our mercy Bizim rahmetimiz رحمتنا رحم His mercy Onun rahmeti رحمته -رحمته -رحمته رحم My mercy Benim rahmetim رحمتي رحم Most Gracious Rahman, şefkatli رحمن - رحمن رحم We had mercy Merhamet ettik 1 رحمنا رحم We had mercy upon them Onlara merhamet ettik 1 رحمناهم رحم He had mercy upon him Ona merhamet etti 1 مه رح رحم Pure drink Saf içecek رحيق رحق Most Merciful Rahim, merhametli رحيما - رحيم رحم

Page 213: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

206

Gently Yumuşak رخاء ورخ To return, turn back Đade etti, geri verdi 1 يرد/ -رد* ردد As helper Yardımcı olarak ا رد - ردءا ردأ It was returned Đade edildi 1 رد*ت ردد I was returned Döndürüldüm, çevrildim 1 رددت ردد We turned back Geri verdik, geri çevirdik 1 رددنا ردد We turned him back Onu geri çevirdik 1 رددناه ردد It followed, came after Arkasından geldi 1 ف رد ردف Barrier Sağlam duvar ردما ردم He turned it back Onu geri çevirdi 1 ها ردد رد*That they (fm) are taken back Geri alınmaları 1 هن* ردد رد+They turned back Geri çevirdiler 1 وا ردد رد/They were turned back Geri çevrildiler 1 وارد/ ردد They turned him back Onu götürdüler 1 وه ردد رد/Turn (imp, pl) him back Ona götürün 1 وه ردد رد/Turn (imp, pl) it back Onu iade edin, karşılık verin 1 وها ردد رد/Low, abject Düşük, alçak رذيل رذل All-Provider Bol rızık veren ز*اق ر رزق Provision Rızık رزقا -رزق رزق To provide sustenance Rızık verdi 1 يرزق -رزق رزق He provided you (pl) Size rızık verdi 1 رزقكم رزق Your provision Sizin rızkınız رزقكم -رزقكم رزق We were provided Bize rızık verildi 1 رزقنا رزق Our provision Bizim rızkımız رزقنا رزق We provided you (pl) Size rızık verdik 1 رزقناكم رزق We provided him Ona rızık verdik 1 رزقناه رزق We provided them Onlara rızık verdik 1 رزقناهم رزق He provided me Bana rızık verdi 1 رزقني رزق His provision Onun rızkı رزقه -رزقه - رزقه رزق Her provision Onun (dş) rızkı رزقها - رزقها رزق He provided them Onlara rızık verdi 1 رزقهم رزق

Page 214: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

207

Their provision Onların rızkı رزقهم -قهم رز - رزقهم رزق Their (fm) provision Onların (dş) rızkı رزقهن* رزق They were provided Rızıklandırıldılar 1 رزقوا رزق Rass, a place Res, bir yer adı رس+ رسس Messages Vahiyler, mesajlar رسالات - رسالات رسل His messages Onun vahiyleri رسالاته رسل My messages Benim vahiylerim رسالاتي رسل Message Elçilik رسالة رسل

His message Onun risaleti, mesajı رسالته رسل Messengers, prophets Peygamberler, elçiler رسلا -رسل رسل Your messengers Senin elçilerin رسلك رسل Your (pl) messengers Sizin elçileriniz رسلكم رسل Our messengers Bizim elçilerimiz رسلنا - رسلنا -رسلنا رسل His messengers Onun elçileri رسله -رسله رسل Their messengers Onların elçileri رسلهم رسل My messengers Benim elçilerim رسلي رسل Messenger, prophet Peygamber, elçi رسول رسل - رسولاYour (pl) messenger Peygamberiniz رسولكم رسل Our messenger Peygamberimiz رسولنا -رسولنا رسل His messenger Onun Peygamberi رسوله -رسوله -رسوله رسل Her messenger Onun (dş) elçisi رسولها رسل Their messengers Onların elçileri رسولهم- رسولهم- رسولهم رسل Right, rightness Doğruluk رشاد - رشاد رشد It became right Doğru oldu 1 رشد رشد Righteousness Doğruluk رشدا - رشد رشد Rightly Doğrulukla رشدا رشد His righteousness Doğruluğu رشده رشد Right Doğru رشيد رشد Guard, observer Gözetleyici رصدا رصد

Suckling Süt emzirmek رضاعة رضع They became pleased Razı oldular 1 رضوا ضور

Page 215: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

208

Approval, pleasure Rıza, razılık رضوانا -رضوان رضو His approval Onun rızası رضوانه رضو To become pleased Razı oldu 1 يرضى -رضي رضو Pleasing Razı olarak رضيا رضو I became pleased Razı oldum 1 رضيت رضو You (pl) became pleased Razı oldunuz 1 رضيتم رضو Moist, wet Islak, yaş رطب رطب Fresh date Taze hurma رطبا رطب Shepherds Çobanlar رعاء رعي Its observance Riayeti, uygunluğu رعايتها رعي Terror Korku رعبا - رعب رعب Thunder Gök gürültüsü رعد رعد They observed it Ona riayet ettiler رعوها رعي Desire, hope Rağbet, umma رغبا رغب Freely Serbestçe رغدا رغد Dust, particles Toz رفاتا -رفات رفت Approach, sexual relation Kadınlara yaklaşmak ث رف رفث Gift Hediye رفد رفد Cushion Yastık رفرف رفرف To raise Yükseltti, kaldırdı 1 يرفع -رفع رفع It (she) was raised Yükseltildi 1 رفعت رفع We raised Yükselttik 1 رفعنا رفع We raised him Onu yükselttik 1 رفعناه رفع He raised him Onu yükseltti 1 رفعه رفع He raised her Onu (dş) yükseltti 1 رفعها رفع That which raises Yükselten, yükseltecek رفيع رفع Companion Arkadaş رفيقا - رفيق رفق Page, parchment Sayfa رق� رقق Necks, slaves Boyunlar, esirler رقاب رقب Neck, slave Boyun, esir رقاب -رقبة رقب Those who are asleep Uyuyanlar رقود رقد

Page 216: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

209

That which watches Gözetleyen رقيبا - رقيب رقب That you ascend Göğe çıkman 1 رقي+ك رقي Inscribed Yazılmış رقيم رقم Camels, mounts Develer, binekler ركاب ركب Mass, heap Yığın ركاما ركم Caravan Kervan ركب ركب To ride, mount Bindi (ata, gemiye) 1 يركب - ركب ركب To assemble Birleştirdi 2 يرك+ب - رك*ب ركب They (dual) mounted Đkisi bindi 1 ركبا ركب Riding Binerek, binitli olarak ركبانا ركب He assembled you Seni terkip etti, birleştirdi 2 رك*بك ركب

They mounted Bindiler 1 ركبوا ركب Sound Fısıltı ركزا ركز That which bows down Rükû eden رك*ع ركع To bow down Rükû etti 1 يركع -ركع ركع Bowing down Rükû ederek رك*عا ركع Support Destek ركن ركن Its support Onun desteği ركنه ركن Their mounts Onların binekleri ركوبهم ركب Your (pl) spears Mızraklarınız رماحكم رمح Ash Kül رماد رمد Pomegranate Nar ان رمن رم*Gesture Đşaret رمزا رمز Ramadan Ramazan رمضان To throw Attı 1 يرمي - رمى رمي You threw Attın 1 رميت رمي Decomposed Çürümüş رميم رمم Pledge Rehin رهان رهن He feared Korktu 1 رهب رهب Fear Korku رهب رهب Fearing Korkarak رهبا رهب

Page 217: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

210

Monk Rahip, ruhban رهبانا - رهبان رهب Their monks Onların rahipleri رهبانهم رهب Monasticism Ruhbanlık رهباني*ة رهب Fear Korku رهبة رهب Family, tribe Aile, kabile رهط رهط Your family Senin ailen, kabilen رهطك رهط My family Benim ailem, kabilem رهطي رهط Cover Örtü رهقا رهق

At rest Sakin, olduğu gibi رهوا رهو Pledge Rehin رهين رهن Pledge Rehin ينة ره رهن Its evening course Onun akşam esişi رواحها روح Firm ones, mountains Sabit olanlar, dağlar رواسي رسو Motionless Hareketsiz رواكد ركد Mercy, rest Rahmet, rahatlık, روح روح Spirit Ruh روحا -روح روح Our spirit Ruhumuz روحنا - روحنا روح His spirit Onun ruhu روحه روح My spirit Ruhum روحي روح Meadows, gardens Bahçeler روضات روض Garden Bahçe, otlak روضة روض Fright Korku روع روع Rome, Romans Roma, Romalılar روم روم A little Biraz رويدا رود Winds Rüzgârlar رياح روح Doubt Şüphe ريب ريب Doubt Şüphe ريبة - ريبة ريب Their doubts Onların şüpheleri ريبهم ريب Wind, power Rüzgâr, kuvvet ريح روح Scented plants Reyhan, hoş kokulu bitki ان ريح روح Your (pl) wind, power Rüzgarınız, kuvvetiniz ريحكم روح

Page 218: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

211

Adornment Süs, güzellik ريشا ريش Elevation, high place Yüksek yer ريع ريع

Page 219: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

212

زThose who drive Sürenler زاجرات زجر Provision Azık زاد زود To increase Arttı, arttırdı 1 يزيد - زاد زيد She increased Arttırdı (dş) 1 زادت زيد She increased it Onu arttırdı (dş) 1 زادته زيد She increased them Onları arttırdı (dş) 1 زادتهم زيد He increased you (pl) Sizi arttırdı 1 زادكم زيد He increased him Onu arttırdı 1 زاده زيد He increased them Onları arttırdı 1 زادهم زيد They increased Arttırdılar 1 زادو زيد They increased you (pl) Sizi arttırdılar 1 زادوكم زيد They increased them Onları arttırdılar 1 زادوهم زيد To visit Ziyaret etti 1 يزور -ار ز زور Those who grow Ekinciler زارعون زرع He strayed, deviated Şaştı, saptı 1 زاغ زيغ She strayed, deviated Şaştı, saptı 1 زاغت زيغ They strayed, deviated Şaştılar, saptılar 1 زاغوا زيغ To end, cease Bitti, sona erdi 1 يزال - زال زول It ceased Son buldu 1 زالت زول They (dual) ceased Son buldu (ikil) 1 زالتا زول Adulterer, fornicator Zina eden erkek زانى - زان زني Adulterer, fornicator Zina eden erkek زاني زني Adulteress, fornicatress Zina eden kadın زانية زني Those keen to give up Zahidler زاهدين زهد That which vanishes, perishes

Yok olan زاهق زهق Angels of hell Zebani زبانية زبن Foam Köpük زبدا - زبد زبد Blocks Kütle زبر زبر Books, sects Kitaplar, kitleler زبرا - زبر زبر

Page 220: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

213

Zaboor Zebur زبورا -زبور زبر Glass Cam زجاجة زجج Cry, shout Çığlık زجر زجر Strongly Zorlayarak زجرا زجر It is removed Uzaklaştırıldı زحزح زحزح Advancing Đlerleyerek زحفا زحف Gold, ornament Altın, süs زخرفا -زخرف زخرف Its ornaments Süsleri زخرفها زخرف Increase (imp) Arttır 1 زد زيد We increased Arttırdık 1 زدنا زيد We increased them Onları arttırdık 1 زدناهم زيد Increase (imp) me Beni arttır 1 زدني زيد Increase (imp) him Onu arttır 1 زده زيد Carpets Halılar زرابى/ زرب Those who grow, growers Ekinciler زر*اع زرع You (pl) visited Ziyaret ettiniz 1 زرتم زور Crop Bitki, ekin زرعا -زرع زرع To sow, grow Ekti, dikti 1 يزرع -رع ز زرع Blue-eyed Gök gözlü, kör زرقا زرق Crops Ekinler زروع زرع To claim, believe Đddia etti, zannetti يزعم - زعم زعم You claimed Zannettin 1 زعمت زعم You (pl) claimed Zannettiniz 1 زعمتم زعم Their claim Zanları زعمهم زعم That which claims Zanneden زعيم زعم Sighing, roaring Gürleme زفيرا - زفير زفر Zaqqum tree Zakkum ağacı زق/وم زقم It became pure Temiz oldu 1 زكا زكو To clean, clear Temizledi 2 يزك+ي - زك*ا زكو Zakat, alms Zekât زكاة زكو He cleaned it (her) Onu temizledi 2 زك*اها زكو

Page 221: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

214

Zechariah (pbuh) Zekeriya (AS) زكري*ا Zakat, alms Zekât زكواة زكو It became pure Temiz oldu 1 زكى زكو Clean, innocent Temiz, masum زكي*ة -زكيا زكو Clean, innocent Temiz, masum زكي*ة زكو You (pl) ceased Son verdiniz 1 زلتم زول Shaking, earthquake Zelzele, sarsıntı زلزال زلزل- زلزالاIts earthquake Onun sarsıntısı زلزالها زلزل To shake, quake Sarsıldı 1 زل يزل - زلزل زلزل It was shaken Sarsıldı 1 زلزلت زلزل Shaking, earthquake Zelzele, sarsıntı زلزلة - زلزلة زلزل They were shaken Sarsıldılar 1 زلزلوا زلزل Near, approaching Yakın, yaklaşan زلفا زلف Near, approaching Yakın, yaklaşan زلفى - زلفة زلف Near, approaching Yakın, yaklaşan زلفى زلف Slippery Kaygan, kayan زلقا زلق You (pl) slipped Kaydınız زللتم زلل Groups, in groups Bölük bölük زمرا زمر Freezing cold Şiddetli soğuk زمهريرا زمهر Ginger Zencefil زنجبيلا Adultery, fornication Zina زنى زني Base, ignoble Soysuz زنيم زنم Splendor Süs زهرة زهر To vanish, perish Çıktı, yok oldu 1 زهق زهق That which vanishes, perishes

Yok olan زهوقا زهق End Son bulma زوال زول Pair, mate, spouse Eş, karı veya koca زوجا -زوج زوج Two pairs Đki eş زوجان زوج It was paired, mated Eşleştirildi 1 جت زوج زو+Your wife Eşin زوجك -زوجك زوج We paired Eşleştirdik 1 جنا زوج زو*

Page 222: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

215

We married her to you Onu seninle evlendirdik 1 جناكها زوج زو*We married them Onları evlendirdik 1 جناهم زوج زو*His wife Onun eşi زوجه - زوجه زوج Her spouse Onun (dş) eşi زوجها - زوجها زوج Two pairs Đki eş زوجين زوج False, lie Yalan, kötü söz, tezvir زورا -زور زور Increase Artış زيادة زيد Oil Yağ زيت زيت Its oil Onun yağı زيتها زيت Olive Zeytin زيتونا -زيتون زيتن Olive Zeytin özellikli زيتونة زيتن Zayd Zeyd زيد Deviation Eğrilik زيغ زيغ We separated Ayırdık 2 زي*لنا ليز It was adorned Süslendi 2 زي+ن زين To adorn, beautify Süsledi 2 يزي+ن -زي*ن زين We adorned Süsledik 2 زي*ن*ا زين We adorned it Onu süsledik 2 زي*ن*اها زين Adornment Süs, ziynet زينة زين Your adornment Ziynetleriniz زينتكم زين Its (his) adornment Onun ziyneti زينته زين Its (her) adornment Onun (dş) ziyneti زينتها - زينتها زين Their (fm) adornment Onları (dş) ziyneti هن* زينت -زينتهن* زين He adorned it (him) Onu süsledi 2 زي*نه زين They adorned Süslediler 2 زي*نوا زين

Page 223: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

216

سRequest, question Sual, soru, istek سؤال سأل It (he) was asked Soruldu 1 سئل سأل To ask Sordu, istedi 1 يسئل -سئل سأل It (she) was asked Soruldu (dş) 1 سئلت سأل Your request, question Đsteğin 1 سؤلك سأل They were asked Soruldular 1 سئلوا سأل To be evil Kötü oldu 1 يسوء - ساء سوأ Freed camel Serbest bırakılmış deve سائبة It became evil Kötü oldu 1 ت سائ سوأ Women who fast, move about

Oruç tutan kadınlar, seyahat edenler

سائحات حيس

Men who fast, move about Oruç tutan erkekler, seyahat edenler

سائحون سيح Easy to swallow Đçimi kolay سائغا -سائغ غوس That which drives Sevk eden, süren سائق سوق That which asks Đsteyen 1 سائل سأل Those who ask Đsteyenler 1 سائلين سأل Those who swim Yüzenler سابحات سبح Armors Zırhlar سابغات سبغ That which outruns, precedes Öne geçen, yarışan سابق سبق To race, precede Yarıştı 3 يسابق - سابق سبق Forerunners Yarışanlar, geçenler 1 سابقات سبق Race (imp, pl) Yarışın 1 سابقوا سبق Forerunners Önde gidenler, öncekiler سابقين - سابقون سبق Forerunners Önde gidenler, öncekiler سابقين سبق I will recite Okuyacağım 1 تلوا س تلو He (it) will come to you (pl) Size gelecek 1 تيكما س أتي Prostrating Secde ederek ساجدا سجد Those who prostrate Secde edenler ساجدين - ساجدون سجد Those who prostrate Secde edenler دين ساج سجد Their territory Onların yurtları ساحتهم سوح Magician Sihirbaz ساحر سحر

Page 224: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

217

Two magicians Đki sihirbaz ساحران سحر Magicians Sihirbazlar ساحرون سحر Bank, shore Sahil, kıyı ساحل سحل Those who ridicule, mock Alay edenler ساخرين سخر Our chiefs Beylerimiz, efendilerimiz سادتنا دوس Their sixth one Onların altıncısı سادسهم سدس He travelled, went, walked Yola çıktı, yürüdü, seyir yaptı 1 سار سير That which goes freely Görünen, ortaya çıkan سارب سرب Hasten, run (imp, pl) Koşun 3 سارعوا سرع That which steals Hırsız سارقة - سارق سرق That which steals Hırsız سارقة سرق Those who steal Hırsızlar سارقين -سارقون سرق Those who steal Hırsızlar سارقين سرق I will have it (him) covered Onu sardıracağım 4 رهقه ا س رهق I will show you (pl) Size göstereceğim 4 وريكم ا س - ريكم ا س رأي I will ask for forgiveness Đstiğfar edeceğim 10 ساستغفر غفر I will make deviate Döndüreceğim 1 صرف ا س صرف I will make enter the fire Ateşe sokacağım 4 صليا س صلي I will make him enter the fire Onu ateşe sokacağım 4 صليه ا س صلي Hour, time of judgment Kıyamet saati, zaman, saat ساعة سوع Low, below Alt, aşağı سافل سفل Its downside, its lowest Onun altı, aşağı tarafı سافلها سفل Low ones Aşağılar سافلين سفل Leg, shin Ayak, bacak ساق سوق Falling Düşen ساقطا سقط Two legs Đki ayak ساقي سوق Her two legs, shins Onun (dş) iki ayağı ساقيها سوق I will write Yazacağım 1 كتب ا س بكت I will write it Onu yazacağım 1 ساكتبها كتب Stationary Sakin, hareketsiz ساكنا سكن To ask Sordu, istedi 1 ل ا يس -ل ا س سأل

Page 225: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

218

Top flow Aktı, sel oldu 1 يسيل -سال سيل It flowed Sel aktı (dş) 1 سالت سيل You asked Sordun 1 لت ا س سأل I asked Sordum, istedim 1 لت ا س سأل I asked you Sana sordum, senden istedim 1 لتك ا س سأل I asked you (pl) Size sordum, sizden istedim 1 لتكما س سأل You (pl) asked Sordunuz, istediniz 1 لتم ا س سأل You (pl) asked him Ondan istediniz 1 لتموه ا س سأل You (pl) asked them (fm) Onlara (dş) sordunuz 1 لتموهن* ا س سأل You asked them Onlara sordun 1 لتهم ا س سأل I will throw Atacağım 4 لقيا س - لقىا س لقي He asked you Sana sordu 1 لك ا س سأل Sound, intact Sağlam سالم سلم Sound ones Sağlamlar سالمون سلم He asked her Ona (dş) sordu 1 لهاا س سأل He asked them Onlara sordu 1 لهم ا س سأل They asked Sordular 1 لواا س سأل Those who amuse themselves

Gaflet içindekiler ون سامد سمد Conversing by night Geceleyin konuşarak سامرا سمر Samiri Samiri سامري/ سمر I will inform Haber vereceğim 2 نب+ئ ا س نبأ I will inform you Sana haber vereceğim 2 نب+ئك ا س نبأ I will send down Đndireceğim 4 زل ن ا س نزل Awakened Uyanık ساهرة سهر He drew lots Kura çekti 3 ساهم سهم Neglectful Gafil, ihmalkâr ساهون سهو To level Eşitledi, hizaya getirdi 3 يساوي - ساوى سوي I will take shelter Sığınacağım 1 ويا س أوي Saba Sebe سبإ سبأ Rest Đstirahat سباتا سبت Relations, means Sebep, yol, akraba سببا -سبب سبب

Page 226: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

219

Sabbath Cumartesi, tatil günü سبت سبت Their sabbath Onların tatil günü سبتهم سبت Glorify (imp) Tesbih et 2 سب+ح سبح To glorify Tesbih etti, yüceltti 2 يسب+ح - ب*ح س سبح Swimming, occupation Yüzme, meşguliyet سبحا سبح Glory Subhan, münezzeh, yüce سبحان سبح Glory be to Allah Allah münezzehtir, yücedir سبحان الل*ه سبح Glory be to You Sen münezzehsin, yücesin سبحانك سبح Glory be to Him O münezzehtir, yücedir سبحانه سبح Glorify (imp) Him Onu tesbih et 2 سب+حه سبح Glorify (imp, pl) Tesbih edin 2 سب+حوا سبح Glorify (imp, pl) Him Onu tesbih edin 2 سب+حوه سبح Wild animals Vahşi hayvanlar سبع سبع Seven Yedi (sayı) سبعة - سبعا –سبع سبع Seventy Yetmiş سبعين - سبعون سبع To precede Önceden geldi, geçti 1 يسبق -سبق سبق In race, racing Yarışarak سبقا سبق It (she) preceded Geçti (dş) 1 سبقت سبق It (he) preceded you (pl) Sizi geçti 1 سبقكم سبق They preceded Geçtiler 1 سبقوا سبق They preceded us Bizi geçtiler 1 سبقونا سبق Way Yollar سبلا - سبل سبل Our ways Bizim yollarımız سبلنا سبل Way Yol سبيلا -سبيل سبل Your way Senin yolun سبيلك سبل Our way Bizim yolumuz سبيلنا سبل His way Onun yolu سبيله سبل Their way Onların yolu سبيلهم سبل My way Benim yolum سبيلي سبل You will see Göreceksin 4 ستبصر بصر Six Altı ست*ة ستت

Page 227: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

220

You will find Bulacaksın 1 ستجد وجد You will find me Beni bulacaksın 1 ستجدني وجد You (pl) will find Bulacaksınız 1 ستجدون وجد You (pl) will be called Çağırılacaksınız 1 ستدعون دعو You will mention Anacaksınız 1 ستذكرون ذكر You will mention them Onları (dş) anacaksınız 1 ستذكرونهن* ذكر Cover Örtü سترا ستر You (pl) will be returned Döndürüleceksiniz 4 سترد/ون ردد You will have it suckle Emzirteceksiniz 1 سترضع رضع You (pl) will know Bileceksiniz 1 ون ستعلم علم You (pl) will be defeated Yenileceksiniz 1 ستغلبون غلب It will be written Yazılacak (dş) 1 ستكتب كتب Sixty Altmış ست+ين ستت It covered with darkness Karardı, sakinleşti سجى - سجا سجو To prostrate Secde etti 1 يسجد -د سج سجد Prostrating Secde ederek دا سجد سج*They prostrated Secde ettiler 1 سجدوا سجد They were made to boil Kaynatıldı (dş) رت سجر سج+Scroll Yazı tomarı سجل+ سجل Prison Zindan, hapis سجن - سجن سجن Those who prostrate Secde edenler سجود سجد Baked clay Pişmiş balçık يل سجل سج+Sijjin Siccin ين سجن سج+Cloud Bulut سحابا -سحاب سحب Magician Sihirbaz ار سحر سح*Forbidden Yasak سحت سحت Dawn Seher vakti سحر سحر Magic Sihir سحر رسح To bewitch, delude Sihirledi 1 يسحر - سحر سحر Two magics Đki sihir سحران سحر Magicians Sihirbazlar سحرة سحر

Page 228: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

221

Your magic Senin sihrin سحرك سحر His magic Onun sihri سحره سحر Their magic Onların sihri هم سحر سحر Their (dual) magic O ikisinin sihri سحرهما سحر They bewitched Sihirlediler 1 سحروا سحر Away with Uzak olsunlar سحقا سحق Far off Uzak سحيق سحق He ridiculed, mocked Alay etti, maskara etti 1 سخر سخر To subject, make subservient

Boyun eğdirdi, kontrol altına aldı

ر سخر 2 ر - سخ* يسخ+We subjected Boyun eğdirdik 1 رنا سخر سخ*We subjected it (her) Ona boyun eğdirdik 1 رناها سخر سخ*He subjected it (her) Ona boyun eğdirdi 1 رها سخر سخ*They mocked Alay ettiler 1 سخروا سخر Mocking Alay 1 سخريا سخر For service Hizmetinde سخريا سخر Anger, wrath Kızgınlık, öfke سخط سخط He became angry Kızdı, hoşlanmadı 1 سخط سخط Barrier Sed سدا سدد Lote tree Sedir ağacı ةسدر -سدر سدر One sixth Altıda bir سدس سدس Neglected Başıboş سدى سدي Right, appropriate Doğru سديدا سدد Two barriers, mountains Đki sed ين سدد سد*Secret Gizli, saklı, sır سر5 سرر Secret, secretly Gizli, gizlice سرا سرر Ease Bolluk سر*اء رسر Secrets Sırlar سرائر سرر Mirage Serap سرابا -سراب سرب Garments Giyecekler, giyimler سرابيل سربل Their garments Giyecekleri, giyimleri سرابيلهم سربل Lamp Lamba سراجا سرج

Page 229: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

222

Release Salıverme, bırakma سراحا سرح Its walls Onun duvarları سرادقها سردق Swift, swiftly Hızla سراعا سرع Going freely Serbestçe giderek سربا سرب Release (imp, pl) Bırakın, salın 2 سر+حو سرح Release (imp, pl) them (fm) Onları (dş) serbest bırakın 2 سر+حوهن* حسر Links of armor Zırh baklası سرد سرد Thrones, couches Tahtlar, döşekler سررا -سرر سرر To steal Çaldı, hırsızlık yaptı 1 يسرق - سرق سرق Your secrets Sizin sırrınız, gizliniz سر*كم سرر Eternal, continuous Sonsuz, ebedi سرمدا سرمد Their secrets Onların sırrı, gizlisi سر*هم سرر Happily Sevinçli سرورا سرر Stream Su arkı سريا سري Swift Çabuk, hızlı سريع سرع It was spread out Yayıldı 1 سطحت سطح He ran, strived Koştu, çalıştı سعا عيس Abundance Genişlik سعة سعو His abundance, wealth Onun genişliği, zenginliği سعته سعو They were made happy Mutlu kılındılar 1 سعدوا سعد Madness Çılgınlık سعر سعر It was set ablaze Alevlendirildi 2 رت سعر سع+They ran, strived Koştular سعوا سعي Effort, Çalışma سعي سعي To strive, run Çalıştı, koştu 1 يسعى - سعى سعي Running Koşarak, çalışarak سعيا سعي Happy, glad Mutlu سعيد سعد Blazing fire Çılgın ateş سعيرا -سعير سعر You effort Çalışmanız سعيكم -سعيكم سعي His effort Onun çalışması سعيه - سعيه سعي Her effort Onun (dş) çalışması سعيها سعي

Page 230: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

223

Their effort Onların çalışması سعيهم سعي Foolish Sersem سفاهة سفه Journey Sefer, yolculuk سفرا - سفر سفر Scribes Yazıcılar سفرة سفر Our journey Seferimiz, yolculuğumuz سفرنا سفر Lowest En alt, en aşağı سفلى سفل To become foolish Sefih oldu, beyinsiz oldu 1 يسفه -سفه سفه In foolishness Sersemlikle سفها سفه Fools Beyinsizler سفهاء -سفهاء سفه Ship Gemi سفينة سفن Fool, in foolishness Sersem, sersemlikle سفيها - سفيه سفه Our fool one Bizim sersemimiz سفيهنا سفه He gave water Su verdi سقا سقي He gave them water Onları suladı سقاهم قيس Giving water, drinking cup Sulama, su verme, su kabı سقاية سقي Hell Cehennem سقر -سقر -سقر It was made fall Düşürüldü سقط سقط To fall Düştü يسقط -سقط سقط They fell Düştüler سقطوا سقط Roof Tavan سقفا - سقف سقف Roofs Tavanlar سقفا سقف We directed Sevk ettik 1 سقنا قوس We directed it Onu sevk ettik سقناه قوس They were watered Sulandılar سقوا سقي To water, give water Suladı, su verdi يسقي - سقى سقي Watering Sulanması سقيا سقي Its watering Onun sulanması سقياها سقي You gave water Suladın سقيت سقي Ill, sick Hasta سقيم سقم Intoxicated, drunk Sarhoşlar سكاراى سكر It calmed Sakinleşti سكت سكت

Page 231: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

224

Intoxicant Đçki سكرا سكر Made intoxicated Döndürüldü, sarhoş edildi سك+رت سكر Intoxication, stupor Sarhoşluk سكرت -سكرة سكر Their intoxication Onların sarhoşluğu سكرتهم سكر Rest, assurance Sükûnet سكن سكن To dwell, inhabit Yerleşti, yaşadı 1 يسكن - سكن سكن Place of rest Dinlenme yeri/zamanı سكنا سكن You (pl) inhabited Yerleştiniz 1 تمسكن سكن Knife Bıçak سك+ينا سكن Tranquility Sükûnet, huzur سكينة سكن His tranquility Onun sükuneti سكينته سكن Ask (imp) Sor 1 سل لسأ Weapon Silah سلاح سلح Chains Zincirler سلاسل -سلاسل سلسل Essence, extract Öz سلالة سلل Peace, greeting, He who gives peace

Selam, huzur, selamet veren سلاما - سلام سلم Salsabil, a spring in paradise Selsebil, cennete bir pınar سلسبيلا Chain Zincir سلسلة سلسل He gave power Yetki verdi 2 سل*ط سلط Authority Saltanat, kuvvet, delil, yetki سلطانا -سلطان سلط His authority Onun saltanatı سلطانه سلط My authority Saltanatım نيه سلطا سلط He gave them power Onlara yetki verdi 2 سل*طهم سلط Passed, left in the past Geçti, geçmişte kaldı 1 سلف سلف Precedent Geçmiş, selef سلفا سلف Smite Đncitti سلق سلق They smite you Sizi incittiler سلقوكم سلق He let you enter Sizi soktu 1 سلككم سلك We let him enter Onu soktuk 1 سلكناه سلك He let him enter Onu soktu 1 سلكه سلك Peace Teslimiyet, barış سلم سلم

Page 232: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

225

Peace Barış سلم سلم He saved Kurtardı 2 سل*م سلم Peace, Islam Barış, güvenlik, Đslam سلم سلم Stairs, ladder Merdiven سل*ما - سل*م سلم In peace Selametle سلما سلم You submitted Teslim ettiniz 2 سل*متم سلم Greet (imp, pl) Selam edin 2 سل+موا سلم Ask (imp) them Onlara sor 1 سلهم سأل Quail Bıldırcın سلواى سلو Sound, intact Temiz, sağlam سليم سلم Solomon (pbuh) Süleyman (AS) سليمان Eye of a needle Đğne deliği سم+ سمم Sky Gök سماء سمو Listeners Dinleyenler اعون سمع سم*He named you (pl) Sizi isimlendirdi 2 اكم سم* سمو Fat Besili, şişman سمان سمن Skies, heavens Gökler سماوات - سماوات سمو Hearing, ear Đşitme, kulak سمع سمع To hear Đşitti, duydu 1 يسمع -سمع سمع Hearing Duyarak سمعا سمع She heard Duydu (dş) 1 سمعت سمع You (pl) heard Duydunuz 1 سمعتم سمع You (pl) heard him Onu duydunuz 1 سمعتموه سمع Your ears, your hearing Kulaklarınız, işitmeniz سمعكم سمع We heard Duyduk, işittik 1 سمعنا سمع He heard him Onu duydu 1 سمعه سمع His hearing, ear Onun kulağı, işitmesi سمعه سمع Their hearing, ear Onların kulakları, işitmeleri سمعهم -سمعهم سمع They heard Duydular 1 سمعوا سمع Ceiling Tavan سمك سمك Its ceiling Onun tavanı, boyu سمكها سمك

Page 233: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

226

Scorching fire Kavurucu, zehirli ateş سموم سمم Name (imp, pl) them Onları isimlendirin 2 وهم سمو سم/To name Đsim verdi 2 ى سمو ي -سم* يسم+Name, similarity Đsim, benzerlik سميا سمو I named Đsim verdim 2 يت سمو سم*You (pl) named Đsim verdiniz, adlandırdınız 2 يتم سمو سم*You (pl) named them Ona isim verdiniz 2 يتموها سمو سم*I named her Ona isim verdim 2 يتها سمو سم*All-hearing, hearing Semî, işiten سميعا - سميع سمع Fat Semiz سمين سمن Tooth Diş سن+ سنن We will give Vereceğiz 4 سنؤتي أتي We will give them Onlara vereceğiz 4 سنؤتيهم أتي Flash Parıltı سنا سنو Spikes, ears Başaklar سنابل سنبل Spikes, ears Başaklar سنبلات سنبل Spike, ear Başak سنبلة سنبل Its spikes, ears Başakları سنبله سنبل Slumber Uyuklama سنة سنو Way, situation, rule Sünnet, yol, kural سن*ت -سن*ة سنن Year Sene, yıl سنة -سنة -سنة وسن Our way Bizim sünnetimiz سن*تنا سنن We will recompense Karşılığını vereceğiz 1 سنجزي زيج We will make enter Sokacağız 4 سندخل دخل We will make them enter Onları sokacağız 4 سندخلهم دخل Fine silk Sündüs, ince ipek سندس We will call Çağıracağız 1 سندع دعو We will try to get permission Đzin isteyeceğiz 3 سنراود رود We will show Göstereceğiz 4 سنري رأي We will show them Onlara göstereceğiz 4 سنريهم رأي We will increase Arttıracağız 1 سنزيد زيد

Page 234: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

227

We will gradually lead them Onları yavaş yavaş yaklaştıracağız

سنستدرجهم درج 10

We will brand Damgalayacağız, işaretleyeceğiz

سنسم وسم 1We will brand him Onu damgalayacağız 1 سنسمه سوم We will strengthen Kuvvetlendireceğiz 1 سنشد/ شدد We will obey Đtaat edeceğiz 1 سنطيع طوع We will obey you (pl) Size itaat edeceğiz 1 سنطيعكم طوع We will punish Azap edeceğiz 1 سنعذ+ب عذب We will punish them Onlara azap edeceğiz 1 بهم عذب سنعذ+We will return it

Onu döndüreceğiz, iade edeceğiz

سنعيدها عود 4We will become free Boş kalacağız 1 فرغ سن فرغ We will kill Öldüreceğiz 2 سنقت+ل قتل We will make read Okutacağız 4 سنقرؤ قرأ We will make you read Seni okutacağız 4 سنقرئك قرأ We will say Diyeceğiz 1 سنقول قول We will write Yazacağız 1 سنكتب كتب We will throw Atacağız, bırakacağız 4 سنلقي لقي We will grant Faydalandıracağız 2 سنمت+ع متع We will grant them Onları faydalandıracağız 2 سنمت+عهم متع Ways, situations, rules Hayat yolları, sünnetler سنن سنن We will look Bakacağız 1 ظر سنن نظر We will make easy Kolaylaştıracağız 2 ر يسر سنيس+We will make it easy Onu kolaylaştıracağız 2 ره يسر سنيس+Years Seneler, yıllar سنين سنو Its plains Onun ovaları سهولها سهل Evil Kötü, kötülük وء س - سوءا -سوء سوأ Your (pl) private parts Edep yerleriniz سوءاتكم سوأ Their (dual) private parts O ikisinin edep yerleri سوءاتهما سوأ Dead body Ceset سوءة سوأ He fashioned Düzenledi 2 ا سوي سو*Same, equal Aynı, eşit سواء -سواء سوي Name of a false god Put adı سواعا

Page 235: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

228

He fashioned you Seni düzenledi 2 اك سوي سو*He fashioned him Onu düzenledi 2 اه سوي سو*He leveled it Onu (dş) düzenledi 2 اها سوي سو*He fashioned them Onları (dş) düzenledi 2 اهن* سوي سو*Evil Kötü سواى أسو Black Siyah, kara سود سود Wall Sur, duvar سور سور Surah, chapter Sure سورة سور Whip Kamçı سوط سوط Will, shall …cak, …cek سوف Leg, stem Gövde, sap, bacak سوق سوق Its stem Gövdesi, sapı سوقه سوق Enticed Peşinden sürükledi ل سول سو*It enticed Peşinden sürükledi (dş) لت سول سو*He fashioned Düzenledi 2 ى يسو سو*Even Denk, orta سوى سوي Even Düz سوي+ سوي Well proportioned Düzgün سويا سوي I fashioned Düzenledim 2 ي سوي ت سو*I fashioned him Onu düzenledim 2 يته سوي سو*He became distressed Üzüldü 1 سيء سوأ Evil Kötü ئا - سي+ئ سوأ سي+Evil deeds Kötülükler, çirkinlikler سي+ئات سوأ Your (pl) evil deeds Sizin kötülükleriniz ئاتكم سوأ سي+Our evil deeds Bizim kötülüklerimiz ئاتنا سوأ سي+His evil deeds Onun kötülükleri ئاته سوأ سي+Their evil deeds Onların kötülükleri ئاتهم سوأ سي+Evil Kötülük, çirkinlik, günah ئة سوأ سي+It became evil Kötüleşti, karardı 1 سيئت سوأ He will give Verecek 4 سيؤتي أتي He will give us Bize verecek 4 سيؤتينا أتي

Page 236: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

229

He will give him Ona verecek 4 سيؤتيه أتي His evil deed Onun kötülüğü ئه سوأ سي+He (it) will come Gelecek 1 تيا سي أتي He (it) will come to them Onlara gelecek 1 تيهم ا سي أتي Caravan, travelers Kervan, yolcular سي*ارة سير He will cancel Đptal edecek 4 سيبطل بطل He will cancel it Onu iptal edecek 4 سيبطله بطل They will be recompensed Karşılıkları verilecek 1 ن سيجزو جزي He will recompense Karşılığını verecek 1 سيجزي جزي He will recompense them Onlara karşılığını verecek 1 سيجزيهم جزي He will do Yapacak 1 سيجعل جعل He will be removed far Uzaklaştırılacak 2 سيجن*ب جنب He will be removed far from it Ondan uzaklaştırılacak 2 سيجن*بها جنب He will make it worthless Boşa çıkaracak 4 سيحبط حبط He will gather Toplayacak 1 سيحشر حشر He will gather them Onları toplayacak 1 سيحشرهم حشر They will swear Yemin edecekler 1 سيحلفون حلف Travel (imp, pl) Dolaşın, seyahat edin 1 سيحوا سيح Chief, noble Efendi, başkan سي+دا دوس He will make enter Sokacak 4 سيدخل دخل He will make them enter Onları sokacak 4 سيدخلهم دخل They will enter Girecekler 1 سيدخلون دخل Her husband Efendisi سي+دها دوس He will receive admonition Öğüt alacak 5 ك*ر ذكر سيذ*Traveling, journey Yürüyüş, gidiş سيرا -سير سير They were moved Yürütüldü (dş) 1 سي+رت سير State Durum, suret سيرت سير Its state Onun durumu سيرتها سير He will have mercy Merhamet edecek 1 سيرحم رحم He will have mercy on them Onlara merhamet edecek 1 سيرحمهم رحم Travel (imp, pl) Gezin, dolaşın 1 سيروا سير

Page 237: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

230

He will see Görecek 1 سيرى رأي He will show Gösterecek 4 سيري رأي He will show you (pl) Size gösterecek 4 سيريكم رأي They will enter the fire Ateşe girecekler 1 سيصلون صلي He will enter the fire Ateşe girecek 1 سيصلى صلي It will strike Đsabet edecek 4 سيصيب صوب It will strike them Onlara isabet edecek 4 سيصيبهم صوب Their necks will be encircled Boyunlarına dolanacak 2 قون طوق سيطو*He will know Bilecek 1 سيعلم علم They will know Bilecekler 1 سيعلمون علم It will be forgiven Bağışlanacak 1 سيغفر غفر They will defeat Galip gelecekler 1 سيغلبون غلب It was driven Sevk edildi 1 سيق سوق He will say Diyecek 1 سيقول قول They will say Diyecekler 1 سيقولون قول They will deny Đnkar edecekler 1 سيكفرون كفر He will suffice Yetecek 1 سيكفي كفي He will suffice for you against them

Onlara karşı sana yetecek 1 سيكفيكهم كفي It will become Olacak 1 سيكون كون Flood Akmak, sel سيل سيل Mark Đşaret سيما سوم Their marks Đşaretleri سيماهم سوم Mount Sinai Sina dağı سيناء He will reach Erişecek 1 سينال نيل He will reach them Onlara erişecek 1 سينالهم نيل They will shake Sallayacaklar 1 سينغضون نغض They will spend Đnfak edecekler 1 سينفقون نفق They will spend it Onu infak edecekler 1 سينفقونها نفق Mount Sinai Sina dağı سينين He will guide me Bana yol gösterecek 1 سيهدين هدي He will guide them Onlara yol gösterecek 1 سيهديهم هدي

Page 238: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

231

It will be defeated Yenilecek 1 م سيهز هزم Evil Kötü سي+ىء سوأ

Page 239: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

232

شYou wanted Đstedin 1 شئت شيأ You (pl) wanted Đstediniz 1 شئتم شيأ You (dual) wanted Siz ikiniz istediniz 1 شئتما شيأ We wanted Đstedik 1 شئنا شيأ To want, will Đstedi, diledi 1 يشاء - شاء شيأ They wanted Đstediler 1 و ا شا شيأ Staring Donakalmış شاخصة شخص Those who drink Đçenler شاربين - شاربون شرب Those who drink Đçenler شاربين شرب Be (imp) partner Ortak ol 1 شارك شرك Be (imp) partner to them Onlara ortak ol 1 شاركهم شرك Side Taraf شاطئ شطأ Poet Şair شاعر شعر Intercessors Şefaat edenler شافعين شفع They opposed Karşı geldiler 3 شاق/وا شقق Grateful, thankful Şükreden شاكرا - شاكر شكر Grateful ones Şükredenler شاكرين - اكرون ش شكر Grateful ones Şükredenler شاكرين شكر Manner Yapı, kabiliyet شاكلة شكل His manner Yapısı شاكلته شكل Lofty Yüce شامخات شمخ Affair, matter Đş ن ا ش شأن That which has hatred for you Sana kin besleyen شانئك شنأ Their affair Onların işleri نهم ا ش شأن Witness Şahit, gören شاهدا -شاهد شهد Witnesses Şahitler شاهدين -شاهدون شهد Witnesses Şahitler شاهدين شهد Consult (imp) Müşavere et, danış 3 شاور شور To consult

Đstişare etti, müşavere etti, danıştı

يشاور - شاور شور 3Consult (imp) them Onlarla istişare et 3 شاورهم شور

Page 240: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

233

It was made to appear Benzetildi شب+ه شبه Winter Kış شتاء وشت Divided, diverse Dağınık شت*ى تشت Tree, vegetation Ağaç, ot شجر شجر Arose Ortaya çıktı 1 شجر شجر Tree Ağaç شجرت -شجرة شجر Its tree Onun ağacı شجرتها شجر Their trees Onun ağaçları شجرها شجر Greed, stinginess Bencillik شح/ شحح To become greedy Cimri oldu, aç gözlü oldu 1 يشح/ - شح* شحح Their fat Onların iç yağları شحومهما شحم To bind, reinforce Bağladı, kuvvetlendirdi 1 يشد/ -شد* شدد Firm, strong Şiddetli, çetin شدادا -شداد شدد We strengthened Bağladık 1 شددنا شدد Bind firmly (imp, pl) Bağlayın 1 وا شدد شد/Severe Şiddetli شديدا - شديد شدد Bad, evil Kötü, şer, daha kötü, kötülük ا -شر5 شرر aشر Drink Đçecek شرابا -شراب شرب Your drink Đçeceğin شرابك شرب His drink Onun içeceği شرابه شرب Drinking Đçiş, içme شرب شرب Share of drinking Su içme hakkı شرب شرب To drink Đçti 1 يشرب -شرب شرب They drank Đçtiler 1 شربوا شرب To expand, open Açtı, genişletti 1 يشرح -شرح شرح Disperse (imp) Dağıt 2 شر+د شرد Small group Küçük topluluk شرذمة شرذم Spark Kıvılcım شرر شرر He ordained Kanun koydu, yol belirledi 1 شرع شرع Visibly Görünür şekilde شر*عا شرع Law Şeriat, kanun شرعة شرع

Page 241: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

234

They ordained Din olarak kabul ettiler 1 شرعوا شرع East, eastern Doğulu, doğuda شرقي*ة -شرقيا شرق East, eastern Doğulu, doğuda شرقي*ة شرق Polytheism Şirk, ortak koşma شرك شرك Partners Ortaklar شركاء -شركاء شرك Your (pl) partners Ortaklarınız اؤكم شرك - شركاءكم شرك Our partners Ortaklarımız شركائنا -شركاؤنا شرك Their partners Onların ortakları شركائهم - شركاؤهم شرك My partners Benim ortaklarım شركاءي شرك Your (pl) polytheism Sizin şirkiniz شرككم شرك His evil Onun şerri, kötülüğü شر/ه شرر They sold Sattılar شروا شري They sold him Onu sattılar شروه شري Ordained way, law Şeriat, kanun, yol شريعة شرع Partner Ortak شريك شرك Its shoot Filizi ه ا شط - شطئه شطأ Direction Yön, taraf طر ش شطر Its direction Onun tarafı, yönü شطره شطر Injustice Adaletsizlik شططا شطط Symbols Nişaneler, şiarlar شعائر شعر Columns Kollar, dallar, gruplar شعب شعب Poetry Şiir شعر شعر To realize, understand Anladı, şuur etti 1 يشعر -شعر شعر Poets Şairler شعراء شعر Sirius Şi’ra yıldızı شعرى شعر Nations Milletler, dallar شعوبا شعب Shuaib (pbuh) Şuayb (AS) شعيبا -شعيب He impassioned her Onu etkiledi 1 شغفها شغف Occupation Meşguliyet شغل غلش To keep busy Alıkoydu, meşgul etti 1 يشغل - شغل شغل It kept us busy Bizi meşgul etti شغلتنا شغل

Page 242: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

235

Healing Şifa شفاء شفي Intercession Şefaat, tavsiye, yol شفاعة شفع Their intercession Onların şefaati شفاعتهم شفع Two lips Đki dudak شفتين هشف Even Çift شفع شفع To intercede Şefaat etti يشفع - شفع شفع Intercessors Şefaatçiler شفعاء -شفعاؤا شفع Your (pl) intercessors Sizin şefaatçileriniz شفعاءكم شفع Our intercessors Şefaatçilerimiz شفعاؤنا شفع Twilight glow Şafak شفق شفق Brink Kenar شفا - شفى شفو To heal Đyileştirdi, şifa verdi 1 يشفي - شفى شفي Intercessor Şefaatçi شفيع شفع Great trouble Büyük zorluk شق+ شقق To cleave Yarıldı 1 يشق/ -ق* ش شقق Splitting Yarma, yarış شقا شقق Dissension, disagreement Muhalefet, anlaşmazlık شقاق شقق My dissension Bana karşı gelmeniz شقاقي شقق Difficulty Zorluk, meşakkat ة شقق شق*We cleaved Yardık 1 شققنا شقق They became wretched Kötü oldular, mutsuz oldular 1 شقوا شقو Our wretchedness Azgınlığımız شقوتنا شقو Wretched, unhappy Kötü, mutsuz ا - شقي5 شقوaشقي Doubt Şüphe شك5 شكك To doubt Şüphe etti 1 يشك/ - شك* شكك Thank, gratefulness Şükür شكرا -شكر شكر To be grateful Şükretti 1 يشكر -شكر شكر You (pl) became grateful Şükrettiniz شكرتم شكر Type Yapı, kabiliyet, şekil شكل شكل Its type Onun şekli شكله شكل Grateful, appreciative

Çok şükreden, şükrün karşılığını veren

شكورا -شكور شكر

Page 243: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

236

Lefts Sollar شمائل شمل Their lefts Onların solları شمائلهم شمل Left Sol شمال شمل His left Onun solu شماله شمل Sun Güneş شمسا - شمس شمس Hatred Nefret شنئان شنأ Flame Alev شهابا -هاب ش شهب Testimonies Şehadetler شهادات شهد Their testimonies Onların şehadetleri شهاداتهم شهد Visible, testimony Görünen, şahitlik شهادة شهد Our testimony Bizim şahitliğimiz شهادتنا شهد Their testimony Onların şahitliği شهادتهم شهد Their (dual) testimony O ikisinin şahitliği شهادتهما شهد Flames Alevler شهبا شهب To witness, see Şahit oldu, gördü 1 يشهد - شهد شهد Witnesses Şahitler, mevcutlar, şehitler ء شهدا -شهداء -شهداء شهد Our witnesses Şahitleriniz شهداءكم شهد I witnessed, saw Şahit oldum, gördüm 1 شهدت/ شهد You (pl) witnessed, saw Şahit oldunuz, gördünüz 1 شهدت/م شهد We witnessed, saw Şahit olduk, gördük 1 شهدنا شهد They witnessed, saw Şahit oldular, gördüler 1 شهدوا شهد Month Ay (zaman) شهرا -شهر شهر Month Ay (zaman) شهور -شهر شهر Two months Đki ay شهرين شهر Desires Şehvetler شهوات شهو Lust, desire Şehvet شهوة شهو Witnesses Şahit olanlar, şahitler شهودا -شهود شهد Months Aylar شهور شهر Witness Şahit, mevcut شهيدا - شهيد شهد Two witnesses Đki şahit شهيدين شهد Wailing Kükreyen شهيقا -شهيق شهق

Page 244: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

237

Flame Alev شواظ شوظ Mixture Karışım شوبا شوب Consultation Şura, danışma, istişare شورى شور Weapon Silah شوكة شوك Roasting Yakma شوى شوي Thing Şey شيئا -شيء شيأ Devils Şeytanlar شياطين شطن His devils Onların şeytanları شياطينهم شطن White-haired Ak saçlı شيبا -ا شيب شيب White-hair Ak saçlılık شيبة شيب Blemish Alaca شية شيو Old Đhtiyar, yaşlı شيخا - شيخ شيخ Devil, satan Şeytan شيطان شطن Group, party, sect Bölüm, grup, ayrılık شيعا - شيعة - شيع شيع His party Onun topluluğu شيعته شيع Old men Đhtiyarlar شيوخا شيخ

Page 245: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

238

صWomen who fast Oruç tutan kadınlar صائمات - صائمات صوم Men who fast Oruç tutan erkekler صائمين صوم Sabians Sabiîler صابئين -صابؤون صبأ Sabians Sabiîler صابئين صبأ Patient Sabırlı, sabırla صابرا صبر Patient women Sabırlı kadınlar صابرات -صابرات صبر Patient (fm) Sabırlı (dş) صابرة صبر Be patient (imp, pl) Sabredin 1 صابروا صبر Patient men Sabırlı erkekler صابرين -صابرون صبر Patient men Sabırlı erkekler صابرين صبر Companion Arkadaş, grup صاحب صحب To be companion Arkadaş edindi 3 يصاحب -صاحب صحب Companion Arkadaş, eş صاحبة صحب His spouse Eşi, arkadaşı صاحبته صحب Your companion Arkadaşınız صاحبكم -صاحبكم حبص His companion Onun arkadaşı صاحبه - صاحبه صحب Their companion Onların arkadaşı صاحبهم - صاحبهم صحب Bear their (dual) company O ikisiyle iyi geçin صاحبهما صحب My two companions Đki arkadaşım احبي ص صحب Deafening blast Sağır edici ses ة صخخ صاخ*To hunt Avlandı 1 يصيد -صاد صيد Truthful Sadık, doğru صادقا -صادق صدق Truthful women Doğru kadınlar صادقات - صادقات صدق Truthful men Doğru erkekler قين صاد - صادقون صدق Truthful men Doğru erkekler صادقين صدق Harvesters Devşirenler, kesenler صارمين صرم Thunderbolt Yıldırım صاعقة صعق Humiliated Küçük düşmüş صاغر صغر Humiliated ones Küçük düşmüşler صاغرين - صاغرون صغر Humiliated ones Küçük düşmüşler صاغرين صغر

Page 246: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

239

Lined, spread Saflar halinde, kanat açmış صاف*ات صفف Excellent bred steeds Cins atlar صافنات صفن In rows Saf dizilenler صاف/ون صفف That which enters fire Ateşe giren, girecek olan صال صلي Righteous, correcting Salih, iyi, ıslah eden صالح صلح Salih (pbuh) Salih (AS) صالحا - صالح صلح Good deeds Salih işler, saliha kadınlar صالحات - صالحات صلح Righteous men Salih erkekler صالحين -صالحون صلح Two righteous men Đki salih kişi صالحين صلح Righteous men Salih erkekler صالحين صلح Those who enter fire Ateşe girenler, girecek olanlar صالوا صلي That which remain silent Sessiz صامت صمت Those who remain silent Sessizler صامتون صمت To pour Döktü 1 يصب/ -صب* صبب Pouring Dökme صبا صبب Morning Sabah صباح صبح Very patient Çok sabırlı صب*ار صبر We poured Döktük 1 صببنا صبب Became in the morning Sabahladı, sabahleyin oldu 2 صب*ح صبح Morning Sabah صبح - صبح صبح In the morning Sabahleyin صبحا صبح Came to them in the morning Onlara sabahleyin geldi 2 صب*حهم صبح Patience Sabır صبرا - صبر صبر To be patient Sabretti 1 يصبر - صبر صبر You became patient Sabrettiniz 1 صبرتم صبر Your patience Sabrın صبرك صبر We became patient Sabrettik 1 صبرنا صبر Our patience Sabrımız صبرنا صبر They became patient Sabrettiler 1 صبروا صبر Relish Katık صبغ صبغ Color Renk, boya صبغة صبغ

Page 247: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

240

Pour (imp, pl) Dökün 1 صب/وا صبب Child Çocuk ا -صبي صبيaصبي To incline Meyletti يصبو -صبى صبي Plates Tepsi, sayfa صحاف صحف Pages Sayfalar صحفا - صحف صحف Rock, rocks Kaya, kayalar صخرة -صخر صخر Hindering Döndürme صد5 صدد Hindering Alıkoyma صد+ صدد He was averted Engellendi, döndürüldü 1 صد* صدد To hinder, avert Geri döndürdü, engelledi 1 يصد/ -صد* صدد You (pl) averted Engellediniz 1 صددت/م صدد We averted Engelledik 1 صددنا صدد We averted you Sizi engelledik 1 صددناكم صدد Breast, heart Sine, kalp صدرا -صدر صدر Your breast, heart Sinen, kalbin صدرك -صدرك -صدرك صدر His breast, heart Onun sinesi, kalbi صدره صدر My breast, heart Sinem, kalbim صدرى صدر Crack Çatlak صدع صدع To proclaim Açıkça söyledi 1 يصدع -صدع صدع To turn away Döndürdü 1 صدف صدف Two cliffs Đki dağ, iki yamaç صدفين صدف Truthfulness Sıdk, doğruluk صدقا -صدق صدق To tell the truth, fulfill Doğru oldu, doğru söyledi 1 يصدق -صدق صدق To approve Doğruladı 2 ق صدق يصد+ق -صد*Charities Sadakalar صدقات - صدقات صدق Your charities Sadakalarınız صدقاتكم صدق Their dower Mehirleri صدقاتهن* صدق Charity Sadaka صدقة صدق She told the truth, fulfilled Doğru söyledi (dş) 1 صدقت صدق You told the truth, fulfilled Doğru söyledin 1 صدقت صدق He told the truth, fulfilled Doğruladı, tasdik etti (dş) 1 قت صدق صد*

Page 248: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

241

She approved, admitted Doğruladın, tasdik ettin 2 ق صدق ت صد*You told the truth to us, fulfilled your promise

Bize doğru söyledin 1 صدقتنا صدق He told the truth to you Size doğru söyledi 1 صدقكم صدق He told the truth to us Bize doğru söyledi 1 صدقنا صدق We fulfilled our promise

Onlara sözümüzü yerine getirdik

صدقناهم صدق 1Their truthfulness Onların doğruluğu صدقهم - صدقهم صدق They told the truth Doğru söylediler 1 صدقوا صدق He averted her Onu alıkoydu 1 ها صدد صد*He averted them Onları alıkoydu 1 هم صدد صد*They averted Alıkoydular 1 وا صدد صد/They were averted Alıkonuldular 2 وا صدد صد/Aversion Uzaklaşma صدودا صدد Breasts, hearts Sineler, kalpler صدور صدر Your (pl) breasts, hearts Sineleriniz, kalpleriniz صدوركم صدر Their breasts, hearts Sineleri, kalpleri صدورهم - صدورهم صدر They averted you (pl) Sizi alıkoydular 1 صد/وكم دصد Purulent Đrinli صديد صدد Friend Dost صديق صدق That which approves

Sıddık, tasdik eden, doğrulayan

يق صدق يقا -صد+ صد+Truthfully Doğrulukla يقا صدق صد+Truthful woman Doğru kadın يقة صدق صد+Your friend Dostunuz صديقكم صدق Truthful men Doğru erkekler يقون صدق يقين -صد+ صد+Truthful men Doğru erkekler يقين صدق صد+Incline (imp) Alıştır صر روص Frost Soğuk صر5 صرر Path, way Yol صراطا -صراط صرط Your path Senin yolun صراطك صرط My path Benim yolum صراطي صرط Loud voice Çığlık صر*ة صرر Palace, tower Saray, kule صرحا - صرح صرح

Page 249: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

242

Furious, screaming Şiddetli, uğultulu صرصرا -صرصر صرصر Fallen Yere serilmiş صرعى صرع To divert, turn away Döndürdü, sevk etti 1 يصرف -صرف صرف To explain Açıkladı 2 يصر+ف -صر*ف صرف Diversion Döndürme, çevirme صرفا صرف It was diverted Döndürüldü 1 صرفت صرف He diverted you (pl) Sizi döndürdü 1 صرفكم صرف We diverted Yönelttik 1 صرفنا صرف We explained Açıkladık 2 فنا صرف صر*We explained it Onu açıkladık 2 فناه صرف صر*To harvest Devşirdi, hasat etti 1 رم يص -صرم صرم Incline (imp) them Onları alıştır صرهن* روص Cry of help Đmdat çağrısı, feryatçı صريخ صرخ Reaped Koparılmış صريم صرم To ascend Yükseldi 1 يصعد - صعد صعد Ascending Yükselerek صعدا صعد To turn Çevirdi 1 ر صعر ر - صع* يصع+To faint Bayıldı 1 يصعق - صعق صعق Fainted Baygın صعقا صعق Steep hill Yokuş صعودا صعد Earth, soil, ground Toprak صعيدا صعد Humiliation Küçüklük صغار صغر Inclined Saptı, eğildi 1 صغت صغو To incline Meyletti 1 يصغى - صغي صغو Small Küçük صغيرا - صغير صغر Small Küçük صغيرة صغر Safa hill Safa tepesi صفا In rows, lined Saf saf ا صفف aصف Forgiveness Hoşgörü صفح صفح To overlook Hoşgördü 1 يصفح -صفح صفح Overlooking Hoş görerek صفحا صفح

Page 250: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

243

Yellow Sarı صفر صفر Yellow Sarı صفراء صفر Plain, deserted Dümdüz, bomboş صفصفا صفصف Smooth rock Düz kaya صفوان صفو To slap Tokat attı, vurdu 1 يصك/ -صك* صكك She slapped Tokat attı, vurdu 1 صك*ت صكك Pray, bless (imp) Namaz kıl, dua et صل+ صلو Prayer Namaz, dua صلاة صلو Your prayer Namazın صلاتك -صلاتك صلو His prayer Onun namazı صلاته صلو Their prayer Onların namazı صلاتهم - صلاتهم صلو My prayer Namazım صلاتي صلو Backbone Bel kemiği صلب صلب To hang Astı 1 يصلب -صلب صلب To hang Astı 1 يصل+ب -صل*ب صلب They hanged Astılar 1 صلبو صلب They hanged him Onu astılar 1 صلبوه صلب Peace Sulh, barış صلحا -صلح صلح To become righteous Islah etti, düzeltti, iyilik yaptı 1 يصلح -صلح صلح Bare Düz, çıplak صلدا صلد Clay Balçık صلصال صلصل Pray, bless (imp, pl) Namaz kılın, salat edin صل/وا صلو Prayers Namazlar, dualar صلوات صلو Prayer Namaz صلوة -صلواة - صلواة صلو Your prayers Namazların صلواتك صلو Their prayers Onların namazları صلواتهم صلو Put (imp, pl) him in fire Onu ateşe atın 2 صل/وه صلي To pray, bless Namaz kıldı 1 يصل+ى -صل*ى صلو Entering fire Ateşe giriş صليا صلي Deaf Sağır ا -صم5 صمم aصم Samed Samed صمد صمد

Page 251: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

244

They became deaf Sağır oldular 1 وا صمم صم/Work Đş, yapma صنعا -صنع صنع Making Sanat, iş صنعة صنع They did, made Yaptılar 1 صنعوا صنع Branched Dallanmış صنوان - صنوان صنو Marriage relationship Evlilik yakınlığı صهرا صهر Correct Doğru, doğru olarak صوابا صوب Cup Kadeh صواع صوع Thunderbolts Şimşekler صواعق صعق Lined up Saflar, saf saf صواف* صفف Monasteries Manastırlar صوامع صمع Voice Ses صوت صوت Your voice Sesin صوتك صوت He shaped, formed Şekillendirdi 2 ر صور صو*Shapes, forms Şekiller صور صور Trumpet Sur صور صور Shape, form Şekil, suret ة صور - صورة صور He shaped you (pl) Sizi şekillendirdi ركم صور صو*Your shapes, forms Şekilleriniz صوركم صور We shaped Şekillendirdik رنا صور صو*We shaped you (pl) Sizi şekillendirdik رناكم صور صو*Fasting Oruç صوما -صوم صوم Their fortresses Kaleleri صياصيهم صيص Fasting Oruç صياما -صيام صوم Rainstorm Yağmur, sağanak صي+ب صوب Cry, blast Çığlık صيحة -صيحة صيح Hunt, game Avlanma, av صيد صيد Summer Yaz (mevsim) صيف صيف

Page 252: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

245

ضThat which straitens Daralan ضائق ضيق Laughing Gülen, gülerek ضاحكا ضحك Laughing Gülen ضاحكة ضحك That which harms Zarar veren ضار+ ضرر That which harms them Onlara zarar veren ضار+هم ضرر Those who harm Zarar verenler ضار+ين ضرر Straitened Daraldı ضاق ضيق Straitened Daraldı ضاقت ضيق That which goes astray Sapmış, şaşkın ضلل ضالاThose who go astray Sapıtan, sapıklar ضال+ين -ضال/ون ضلل Those who go astray Sapıtanlar, sapıklar ضال+ين ضلل Camel Deve, seyahat aracı ضامر ضمر Sheep Koyun (hayvan) ن ا ض ضأن Panting Şiddetle soluyarak ضبحا ضبح Daylight, forenoon Kuşluk, gündüz ضحا ضحو Its brightness Onun kuşluğu ضحاها ضحو To laugh Güldü 1 يضحك - ضحك ضحك She laughed Güldü 1 حكت ض ضحك Daylight, forenoon Gün ışığı, gündüz, kuşluk ضحى ضحو Opponents Zıt, aksi, ters, rakip ضدا ضدد Hardship, adversity Dert, sıkıntı ضر5 ضرر Harm Zarar ضرا - ضر/ ضرر To harm Zarar verdi 1 يضر/ - ضر* ضرر Hardship Sıkıntı اء ضرر اء - ضر* ضر*Harming Zarar vererek ضرارا ضرر Striking Vuruş, vurma ضرب ضرب Struck Vuruldu 1 ضرب ضرب To strike, give example, travel Vurdu, misal verdi, dolaştı 1 يضرب - ضرب ضرب Striking Vurarak ضربا ضرب Struck Vuruldu 1 ضربت ضرب

Page 253: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

246

You traveled Sefere çıktınız 1 ضربتم ضرب We set forth Vurduk 1 ضربنا ضرب They set forth, traveled Vurdular 1 ضربوا ضرب They set forth, traveled Onu misal verdiler 1 ضربوه ضرب Harm, damage Zarar ضرر ضرر Its harm Zararı ضر/ه ضرر Its hardship Sıkıntısı, derdi ضر+ه -ضر*ه ضرر Thorny plant Kuru diken ضريع ضرع Weak Zayıf ضعافا ضعف Weak, weakness Zaaf, zayıflık ضعفا - ضعف – ضعف ضعف Manifold Kat kat ضعفا -ضعف ضعف To become weak Zayıf oldu 1 يضعف -ضعف ضعف Weak ones Zayıflar ضعفاء -ضعفاء ضعف They became weak Zayıflık gösterdiler 1 ضعفوا ضعف Double Đki kat ضعفين ضعف Weak Zayıf ضعيفا ضعف Bunch Demet ضغثا ضغث Frogs Kurbağalar ضفادع ضفدع To go astray, err Saptı, şaştı, yanıldı 1 يضل/ - ضل* ضلل Error, straying Sapıklık ضلالا -ضلال ضلل Error, straying Sapıklık ضلالة ضلل Their error, straying Onların sapıklıkları ضلالتهم ضلل Your error Senin şaşkınlığın ضلالك ضلل I erred, went astray Ben saptım ضللت ضلل We erred, went astray Biz saptık ضللنا ضلل They erred, went astray Onlar saptılar ضل/وا ضلل Straitened, difficult Zor, sıkıntılı ضنكا ضنك That which withholds Gizleyen ضنين ضنن Light Işık ضياء ضوأ Harm Zarar ضير ضير Unfair Adaletsiz ضيزى -ضيزا ضيز

Page 254: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

247

Guest Misafir ضيف ضيف His guest Onun misafiri ضيفه ضيف My guest Benim misafirim ضيفي ضيف Distress Darlık, sıkıntı ضيق قضي Tight Darlık veren, sıkıntılı ضي+قا ضيق

Page 255: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

248

طBird, fate, account Uçan, kuş, kader, hesap طائر طير Your bad omen Uğursuzluğunuz طائركم طير His fate, account Kuşu, hesabı طائره طير Their bad omen Onların uğursuzluğu طائرهم رطي Willingly (pl) Đsteyenler طائعين طوع That which turns, circumambulates

Gezinen, vesvese veren, tavaf eden

طائف طوف Group, sect, party Taife, topluluk طائفة طوف Two groups, parties Đki taife, iki topluluk طائفتين - طائفتان طوف Two groups, parties Đki taife, iki topluluk طائفتين طوف Those who circumambulate Tavaf edenler طائفين طوف It became good, clean Temiz oldu, helal oldu 1 طاب طيب To fly Uçtu 1 يطير - طار طير That which drives away Uzaklaştıran, kovan طارد طرد Night comer Gece yolcusu طارق طرق Obedience Taat, itaat طاعة طوع That which eats, will eat Yiyen, yiyecek olan طاعم طعم False deities, transgressors Tağut طاغوت طغو Transgressors Azgınlar طاغين - اغون ط طغو Overpowering blast Azgın vaka, korkunç ses طاغية طغو Transgressors Azgınlar طاغين طغو He circumambulated Sardı, dolaştı, tavaf etti طاف طوف Power, energy Takat, güç طاقة طوق

It became long Uzadı 1 طال طول That which asks, requests Talep eden, isteyen طالب طلب Saul, Talut Talut طالوت Calamity Felaket ة طمم طام*In layers, in harmony

Tabakalar halinde, uygun biçimde

طباقا طبق You behaved well Temiz oldunuz, iyi oldunuz 1 طبتم طيب It was sealed Mühürlendi 1 طبع طبع To seal Mühürledi 1 يطبع -طبع طبع

Page 256: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

249

Layer, stage Tabaka, hal طبقا -طبق طبق They (fm) remitted Bağışladılar (dş) 1 طبن طيب Spread Yaydı 1 طحا طحو He spread it Onu yaydı طحاها طحو Paths, ways Yollar, tarikatlar طرائق طرق To drive away, send away Uzaklaştırdı, kovdu 1 يطرد -طرد طرد I drove away Uzaklaştırdım 1 طردت/ طرد I drove them away Onları uzaklaştırdım 1 طردت/هم طرد Glance, gaze Bakış, nazar طرف -طرف طرف Side, part, border Kısım, kenar طرفا - طرف طرف Your glance Bakışın طرفك طرف Their glance Bakışları طرفهم طرف Its two sides Đki tarafı طرفي طرف Fresh Taze ا طروaطري Path, way Yol طريقا -طريق طرق Path, way Yol طريقة طرق Your (pl) paths, ways Yollarınız طريقتكم طرق Food Yiyecek طعاما - طعام طعم Your food Yiyeceğin طعامك طعم Your (pl) food Yiyeceğiniz طعامكم طعم His food Onun yiyeceği طعامه - طعامه طعم You ate food Yemek yediniz 1 طعمتم طعم Its taste Tadı طعمه طعم They ate food Yediler 1 طعموا طعم Defamation Alay طعنا -طعن طعن To defame Alay etti, sataştı, kınadı 1 يطعن -طعن طعن They defamed Alay ettiler 1 اطعنو طعن He transgressed Azdı 1 طغا طغو They transgressed Azdılar 1 طغوا طغو His transgression Azgınlığı طغواها طغو To transgress, exceed limits Azdı, isyan etti 1 يطغو -طغى طغو

Page 257: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

250

Transgression Azgınlık, tuğyan طغيانا -طغيان طغو Their transgression Azgınlıkları طغيانهم طغو Began Başladı 1 طفق طفق They (dual) began Başladılar (ikil) 1 طفقا طفق Child, baby Çocuk, bebek طفلا -طفل طفل Drizzle Hafif yağmur, çisenti طل5 طلل Divorce Boşama طلاق طلق To ask, request, demand Đstedi, aradı 1 طلب طلب Asking, demanding Arama, isteme طلبا طلب Banana trees Muz ağaçları طلح طلح Fruit, spathe Meyve, tomurcuk طلع طلع To rise Yükseldi, doğdu 1 يطلع - طلع طلع It rose Doğdu 1 ت طلع طلع Its fruit Meyvesi طلعها طلع To divorce Boşadı 1 يطل+ق -طل*ق طلق You (pl) divorced Boşadınız 1 طل*قتم طلق You (pl) divorced them Onları (dş) boşadınız 1 طل*قتموهن* طلق He divorced you (pl, fm) Sizi (dş) boşadı 1 ل*قكن* ط طلق He divorced her Onu (dş) boşadı 1 طل*قها طلق Divorce (imp, pl) them Onları boşayın 1 طل+قوهن* طلق Rising Doğuş طلوع طلع To make blind Kör etti 1 يطمس - طمس طمس It was made blind Silindi (dş) 1 طمست طمس We made blind Sildik 1 طمسنا طمس To hope, expect Umdu, ümit etti 1 يطمع -طمع طمع Hoping Ümitle طمعا طمع Purify (imp) Temizle 2 ر طهر طه+To become clean Temiz oldu 1 يطهر -طهر طهر To purify, clean Temizledi 2 ر طهر ر يط - طه* ه+Purify (imp, dual) Temizleyin (ikil) 2 را طهر طه+He purified you (fm) Seni temizledi 2 رك طهر طه*

Page 258: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

251

Pure Tertemiz طهورا طهر

Those who go around, circumambulate

Dolaşanlar افون طوف طو*Blessedness Tuba, mutluluk طوبى طيب Mountain Dağ طود طود Mountain, Mount Tur Dağ طور طور Willingly Đsteyerek طوعا طوع Prompted Yöneltti عت طوع طو*Flood Tufan طوفان طوف Wealth, length Servet, zenginlik, uzun, yeterli طول طول- طولاIn length Uzunluk bakımından طولا طول Tuwa Tuva طوى طوي Long Uzun طويلا - طويل طول Folding, rolling Dürme طي+ طوو Good, clean Đyi, temiz, güzel با -طي+ب طيب طي+Good, clean ones Đyi, temiz şeyler طي+بات - طي+بات طيب Your (pl) good, clean things Temiz şeyleriniz باتكم طيب طي+Good, clean Đyi, temiz, güzel طي+بة طيب Good, clean ones Đyiler, temizler طي+بين - طي+بون طيب Good, clean ones Đyiler, temizler طي+بين طيب Bird Kuş طيرا -طير طير Clay Balçık, kil طينا -طين طين

Page 259: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

252

ظUnjust, oppressor Zalim ظالمة -ظالم ظلم Unjust, oppressor Zalim ظالمة ظلم Unjust ones, oppressors Zalimler ظالمين - ظالمون ظلم Unjust ones, oppressors Zalimler ظالمى ظلم Unjust ones, oppressors Zalimler ظالمين ظلم Those who assume Zannedenler ظان+ين ظنن Apparent, visible Açıkta olan, görünen ظاهرا -ظاهر ظهر Apparent, visible Açıkta olan, görünen ظاهرة ظهر Its apparent one Açıkta olanı ظاهره ظهر They supported, backed Yardım ettiler 3 ظاهروا ظهر They supported them Onlara yardım ettiler 3 ظاهروهم ظهر Dominant ones Üste çıkanlar, üstün gelenler ظاهرين ظهر Travel Seyahat ظعن ظعن Your (pl) travel Seyahatiniz ظعنكم ظعن Claw Tırnak ظفر ظفر Shadow Gölge ظل5 ظلل - a ظلاTo continue Kaldı, devam etti 1 يظل/ - ظل* ظلل Shade, shades Gölgeler ظلال -ظلال ظلل Its (his) shades, shadows Onun gölgeleri ظلاله ظلل Its (her) shades, shadows Onun (dş) gölgeleri ظلالها ظلل Their shades, shadows Onların gölgeleri ظلالهم ظلل Very unjust, oppressor Çok zalim, zulümkar م ظلم* ظلاYou remained Oldun, kesildin 1 ظلت ظلل It remained Oldu, kesildi (dş) 1 ظل*ت ظلل Shade, canopy Gölgelik ظل*ة ظلل You (pl) remained Kaldınız 1 ظلتم ظلل Shades, canopies Gölgeler ظلل ظلل We shaded Gölgelendirdik ظل*لنا ظلل It was wronged, oppressed Zulmedildi 1 ظلم ظلم Oppression, injustice Zulüm ظلما - ظلم ظلم

Page 260: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

253

To do injustice, oppress Zulmetti 1 يظلم - ظلم ظلم Darknesses Karanlıklar ظلمات ظلم She erred, wronged Zulmetti (dş) 1 ظلمت ظلم I erred, wronged Zulmettim 1 ظلمت ظلم You (pl) erred, wronged Zulmettiniz 1 ظلمتم ظلم He did injustice to you Sana zulmetti 1 ظلمك ظلم We erred, wronged Zulmettik 1 ظلمنا ظلم We did injustice to them Onlara zulmettik 1 ظلمناهم ظلم His injustice, oppression Onun zulmü ظلمه ظلم He did injustice to them Onlara zulmetti 1 ظلمهم ظلم Their injustice, oppression Onların zulmü ظلمهم ظلم They did injustice Zulmettiler 1 ظلموا ظلم

They were oppressed Zulmedildiler 1 ظلموا ظلم They oppressed us Bize zulmettiler 1 ظلمونا ظلم Its shadow Onun gölgesi ظل/ها ظلل They remained Devam ettiler, olakaldılar 1 ظل/وا ظلل Very unjust, oppressor Çok zalim ظلوما - ظلوم ظلم Shades, canopies Gölgeler ظليلا -ظليل ظلل Thirsty ones Susamış olanlar ظمئان ظمأ Thirst Susuzluk ظما ظمأ Assumption Zan ا - ظن5 نظنaظن To assume Düşündü, zannetti 1 يظن/ -ظن* ظنن Your (pl) assumption Sizin zannınız ظن/كم ظنن We assumed Zannettik 1 ظنن*ا ظنن I assumed Zannettim 1 ظننت ظنن You (pl) assumed Zannettiniz 1 ظننتم ظنن His assumption Onun zannı ظن*ه ظنن They assumed Zannettiler 1 ظن/وا ظنن Assumptions Zanlar ظنونا ظنن Back Sırt ظهر ظهر To appear Göründü, belirdi 1 يظهر -ظهر ظهر

Page 261: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

254

Your back Sırtın ظهرك ظهر His back Onun sırtı ظهره ظهر Her back Onun (dş) sırtı ظهرها ظهر Backs Arkaya ظهريا ظهر Backs Sırtlar ظهور ظهر Your (pl) backs Sırtlarınız ظهوركم ظهر Their backs Onların Onun sırtları ظهوره ظهر Their backs Onların sırtları ظهورها -ظهورها ظهر Their backs Onların sırtları ظهورهم - ظهورهم ظهر Their (dual) backs O iki cinsin sırtları ظهورهما ظهر Supporter, helper Destekçi ظهيرا -ظهير ظهر Noon Öğle ظهيرة ظهر

Page 262: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

255

عThose who return Geri dönenler عائدون عود Needy, in need Fakir عائلا عيل To cause defect Ayıplı kıldı, kusurlu kıldı 1 يعيب -عاب عيب That which worships, worshipper

Tapıcı, tapan, kul عابد عبد Worshipping women Đbadet eden kadınlar عابدات - عابدات عبد Worshipping men Đbadet eden erkekler عابدين -عابدون عبد Worshipping men Đbadet eden erkekler عابدين عبد Those who pass Geçenler عابري عبر Those who pass, travelers Yolcular, yoldan geçenler عابري سبيل عبر Violent Azgın, şiddetli عاتية عتو Immediate, instant Çabuk olan, peşin olan, acil عاجلة عجل Aad nation Ad kavmi عادا - عاد عدو To return Geri döndü, iade etti 1 يعود - عاد عود Those who count Sayanlar ين عدد عاد+They returned Geri döndüler 1 عادوا عود Transgressors Haddi aşanlar عادون عدو Those who race Koşanlar عاديات عدو You (pl) became enemies Düşman oldunuz 3 عاديتم عدو To seek refuge Sığındı 1 يعوذ - عاذ عوذ Cloud Bulut عارضا -عارض عرض Live with them (imp, pl) Onlarla iyi geçinin 3 عاشروهن* عشر Storm Şiddetli rüzgâr, fırtına عاصف عصف Those that blow Esip savuranlar عاصفات عصف Forcefully Şiddetli rüzgâr, fırtına عاصفة عصف Defender, protector Koruyucu, kurtarıcı عاصم عصم Those who forgive Affedenler عافين عفو He punished, penalized Ceza verdi 3 عاقب عقب End Son, akıbet عاقبة عقب You penalized Ceza verdiniz 3 عاقبتم عقب Their (dual) end O ikisinin akıbeti عاقبتهما عقب

Page 263: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

256

Penalize (imp, pl) Ceza verin 3 عاقبوا عقب Barren Kısır عاقرا -عاقر عقر Devoted Đtikâfa giren, saygı gösteren عاكفا -عاكف عكف Devoted ones

Đtikâfa girenler, saygı gösterenler

عاكفين - عاكفون عكف

Devoted ones Đtikâfa girenler, saygı gösterenler

ين عاكف عكف Arrogant Büyüklük taslayan عال علو To oppress Adaletsizlik yaptı 1 يعول -عال عول Knower, that which knows Âlim, bilen عالم - عالم علم Knowers, those who know Âlimler, bilenler عالمين - عالمون علم Worlds Dünyalar, alemler عالمين علم Knowers, those who know Âlimler, bilenler عالمين علم High, elevated Üstün عاليا علو High, elevated Üstün عالية علو Exalted ones Büyüklenen, yüksek عالين علو Upside, high part Üstü, üst tarafı عاليها علو Their upside Onların üstü عاليهم علو Year Yıl, sene عاما -عام عوم Doer, worker, performer Đş yapan, çalışan عامل عمل Doer, worker, performer Đş yapan, çalışan عاملة عمل Doers, workers, performers Đş yapanlar, çalışanlar عاملين -لون عام عمل Doers, workers, performers Đş yapanlar, çalışanlar عاملين عمل Your (pl) year Yılınız, seneniz عامهم عوم Two years Đki sene عامين عوم Made covenant Ahitleşti 3 عاهد عهد You made covenant Ahitleştin 3 عاهدت* عهد You (pl) made covenant Ahitleştiniz 3 عاهدت/م عهد They made covenant Ahitleştiler 3 عاهدوا عهد Servants, slaves Kullar, köleler عبادا - عباد عبد Worshipping Đbadet عبادة - عبادة عبد Your worship Đbadetiniz كم عبادت عبد His worship Onun ibadeti عبادته عبد

Page 264: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

257

Their worship Onların ibadeti عبادتهم عبد My worship Benim ibadetim عبادتي عبد Your servants, slaves Kulların عبادك - عبادك - عبادك عبد Your (pl) servants, slaves Sizin köleleriniz عبادكم عبد Our servants, slaves Kullarımız عبادنا عبد His servants, slaves Onun kulları عباده - عباده عبد My servants, slaves Kullarım عبادي - عبادي عبد You made enslaved Köle yaptın 2 عب*دت* عبد Useless, uselessly Abes, boş yere عبثا - عبث عبث To amuse oneself

Abesle uğraştı, boş şeylerle eğlendi

يعبث -عبث عبث 1Servant, slave Kul, köle عبدا - عبد عبد To worship Taptı, ibadet etti 1 يعبد - عبد عبد You (pl) worshipped Siz taptınız 1 عبدت/م عبد We worshipped Biz taptık 1 عبدنا عبد Our servant Kulumuz عبدنا -عبدنا عبد We worshipped them Biz onlara taptık 1 عبدناهم عبد His servant Onun kulu عبده - عبده عبد Two servants Đki kul دين عب عبد To interpret Tabir etti, yordu 1 يعبر -عبر عبر Lesson Đbret عبرة عبر To frown Kaş çattı, yüz ekşitti 1 يعبس -عبس عبس Carpets Halı عبقرى� عبقر Frowning, harsh Asık suratlı عبوسا عبس Servants Kullar بيد ع عبد Exceeded bounds Azdı 1 عتت عتو To drag Sürükledi 1 يعتل -عتل عتل Cruel Zorba, kaba عتل� عتل They exceeded bounds, disobeyed

Azdılar, dışına çıktılar, karşı geldiler

عتوا -عتو عتو 1Insolence Azgınlık ا - عتو� عتو aعتو To exceed bounds, disobey Đsyan etti, azdı 1 يعتو -عتى عتو Ready Hazır عتيد عتد

Page 265: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

258

Ancient Eski عتيق عتق Extreme, rebellion Son, en fazla, isyan عتيا عتو Discovered Anlaşıldı, ortaya çıktı 1 عثر عثر To discover Anladı 1 يعثر - عثر عثر To act wickedly Kötülük yaptı 1 يعثى - عثي عثي Curious, very strange Çok tuhaf عجاب عجب Lean, weak Zayıf, ince عجاف عجف Wondered, amazed Şaşırdı عجب عجب Amazing, strange Acayip, garip عجبا - عجب عجب To wonder, amaze Şaşırdı 1 يعجب -عجب عجب You wondered Sen şaşırdın 1 عجبت عجب You (pl) wondered Siz şaşırdınız 1 عجبتم عجب They wondered Onlar şaşırdılar 1 عجبوا عجب Make haste (imp) Acele et 2 ل عجل عج+To hasten Acele ettirdi, çabuklaştırdı 2 ل عجل ل - عج* يعج+We hastened Acele ettik 2 لنا عجل عج*To become powerless, unable

Aciz kaldı 1 يعجز -عجز عجز I became powerless Aciz kaldım 1 عجزت عجز Haste Acele عجل عجل Calf Buzağı عجلا - عجل عجل To hasten Acele etti 1 يعجل - عجل عجل I hastened Acele ettim 1 عجلت عجل You (pl) hastened Acele ettiniz 1 عجلتم عجل Old, old woman Yaşlı, kocakarı عجوزا -عجوز عجز Ever hasty Çok aceleci عجولا عجل Amazing Çok şaşılacak şey عجيب عجب Promise (imp) Vaad et 1 عد وعد Enmity Düşmanlık عداوة عدو You (pl) returned Döndünüz 1 عدت/م عود Number, count Sayı, adet عددا -عدد عدد To count Saydı 1 يعد/ - عد* عدد

Page 266: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

259

Counting Sayma, tek tek sayma عدا عدد

Preparation Hazırlık ة عدد عد*Count, period Sayı, süre ة عدد عد*Their number Onların süresi تهم عدد تهم -عد* عد*Their (fm) waiting period Onların (dş) iddeti, süresi تهن* عدد عد*He counted Saydı 2 د عدد عد*He counted it Onu saydı 2 ده عدد عد*He counted them Onları saydı 1 هم عدد عد*Lentil Mercimek عدس عدس Its lentil Onun mercimeği عدسها عدس Justice, balance Adalet, denge عدل عدل - عدلاHe balanced you Seni adil biçimde düzenledi 1 عدلك عدل Paradise of Adn, Eden Adn cenneti عدن عدن We returned Döndük 1 عدنا عود Promise (imp) them Onlara vaad et 1 عدهم وعد With enmity Taşkınlıkla عدوا عدو Enmity Düşmanlık اعدوان -عدوان عدو Side Yan, taraf عدوة عدو Enemy Düşman ا -عدو5 عدو aعدو Your (pl) enemy Sizin düşmanınız كم عدو كم - عدو+ عدو*His enemy Onun düşmanı ه عدو عدو+Their enemy Onların düşmanı هم عدو عدو+My enemy Benim düşmanım ي عدو عدو+Punishment Azap عذابا - عذاب عذب Your (pl) punishment Sizin azabınız عذابكم عذب His punishment Onun azabı عذابه -عذابه عذب Its (her) punishment Onun (dş) azabı عذابها عذب Their (dual) punishment O ikisinin azabı عذابهما عذب My punishment Azabım عذابي عذب Fresh Tatlı عذب عذب I sought refuge Sığındım 1 عذت عوذ

Page 267: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

260

To punish, chastise Azap etti, cezalandırdı 2 يعذ+ب - عذ*ب عذب We punished Azap ettik 2 بنا عذب عذ*We punished him Ona azap ettik 2 بناها عذب عذ*We punished them Onlara azap ettik 2 بهم عذب عذ*Excuse Mazeret, özür عذرا - عذر عذر Open shore Boş sahil, ıssız yer عراء عري Devoted Seven, tutkun عربا عرب Arabic Arapça اع -عربي5 عربaربي Date stalk Kuru hurma dalı عرجون عرجن You (pl) hinted Üstü kapalı bildirdiniz 2 عر*ضتم عرض To make known

Bildirdi, açıkladı, tarif etti, tanıttı

يعر+ف -عر*ف عرف 2He described it Onu tarif etti 2 فها عرف عر*Roofs Çatılar عرش عرش Throne Arş, taht عرش عرش Your (fm) throne Senin (dş) tahtın عرشك عرش His throne Onun tahtı, arşı عرشه عرش Her throne Onun (dş) tahtı عرشها -عرشها عرش Width Genişlik عرض عرض It was presented Arz edildi 1 عرض عرض Commodities, goods Meta, menfaat عرضا - عرض –عرض عرض To present, expose Arz etti, sundu 1 يعرض -عرض عرض Presenting Arz etme, gösterme عرضا عرض Excuse Engel, özür عرضة عرض We presented Arz ettik 1 رضناع عرض Its width Onun genişliği عرضها عرض He presented them Onları arz etti 1 عرضهم عرض They were presented Arz edildiler 1 عرضوا عرض Good Đyilik, örf عرف عرف To know, recognize Bildi, tanıdı 1 يعرف -عرف عرف One after the other Birbiri ardınca عرفا عرف Arafat Arafat عرفات عرف

Page 268: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

261

You recognized Bildin, tanıdın 1 عرفت عرف He recognized them Onları bildi 1 عرفهم عرف They recognized Bildiler 1 عرفوا عرف Dam Bent عرم عرم Handhold, handle Kulp عروة عرو Their roofs Onun çatıları عروشها عرش Wide, long Geniş, uzun عريض عرض To escape Gizlendi, gizli kaldı 1 يعزب -عزب عزب Honor, power Đzzet, güç عزا عزز Honor, power Đzzet, güç ة عزز ة - عز* عز*To honor, assist Saygı gösterdi, yardım etti 2 ر عزر ر - عز* يعز+You assisted them Onlara yardım ettiniz 2 رتموهم عزر عز*They honored him Ona saygı gösterdiler 2 روه عزر عز*We honored, gave power Kuvvetlendirdik, üstün kıldık 2 زنا عزز عز*He overpowered me Bana üstün geldi 2 ني عزز عز*False deity Put عز*ى To set aside Azletti, kenara bıraktı 1 يعزل - عزل عزل You set aside Uzak durdun, bıraktın 1 عزلت عزل Determination Azim, azim isteyen عزما - عزم عزم To resolve, determine Azmetti 1 يعزم - عزم عزم You resolved Azmettin 1 عزمت عزم They resolved Azmettiler 1 عزموا عزم Uzair (pbuh) Uzeyir (AS) عزير عزر Mighty, difficult Aziz, üstün, güçlü, zor عزيزا -عزيز عزز Groups Gruplar عزين نعز Difficult Zor عسر عسر Difficulty Zorluk عسرا - عسر - عسر عسر Difficulty Zorluk عسرة عسر Difficulty Zorluk عسرى عسر It departed, darkened Gitti, karardı عسعس عسعس Honey Bal عسل عسل

Page 269: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

262

Perhaps Ola ki 1 عسى عسي You (pl) perhaps Ola ki siz 1 عسيتم عسي Difficult Zor عسيرا -عسير عسر Evening, in the evening Akşam عشاء -عشاء عشو Full-term she-camels Gebe develer عشار عشر Ten On عشر - عشرا -عشر -عشر عشر Ten On عشرة عشر Twenty Yirmi عشرون عشر Friend Yardımcı, yardakçı عشير عشر Relatives, tribe Kabile, aşiret عشيرة عشر Your tribe, family Kabilen, aşiretin عشيرتك عشر Your (pl) tribe, family Kabileniz, aşiretiniz عشيرتهم - عشيرتكم عشر Their tribe, family Onların kabilesi, aşireti عشيرتهم عشر Evening, in the evening Akşam عشيا -عشى+ عشو Evening, in the evening Akşam عشي*ة عشو Staff Âsa عصا عصو Your staff Âsan عصاك عصو He disobeyed me Bana isyan etti 1 عصاني عصي His staff Onun asası عصاه عصو My staff Benim asam عصاي عصو Group, company Topluluk, grup عصبة عصب Time, mid-afternoon Asır, zaman, ikindi vakti عصر - عصر عصر Husk, straw Ekin yaprakları ف عص عصف To blow Fırtına esti 1 يعصف -عصف عصف Violently Şiddetli rüzgâr عصفا عصف Marriage bond Nikâh عصم عصم To defend, protect Korudu, kurtardı 1 يعصم -عصم عصم They disobeyed Đsyan ettiler 1 عصوا - عصوا -عصوا عصي They disobeyed you Sana isyan ettiler 1 عصوك عصي They disobeyed me Bana isyan ettiler 1 عصوني عصي To disobey, rebel Asi oldu, isyan etti 1 يعصي -عصى عصي

Page 270: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

263

Disobedience Đsyan عصيان عصي Distressful Zor, sıkıntılı عصيب عصب You disobeyed Sen isyan ettin 1 عصيت عصي I disobeyed Ben isyan ettim 1 عصيت عصي You (pl) disobeyed Đsyan ettiniz 1 عصيتم عصي I disobeyed him Ben ona isyan ettim 1 عصيته عصي We disobeyed Đsyan ettik 1 عصينا عصي Disobedient Âsi يا عص عصي Their staffs Sopaları, değnekleri عصي*هم - عصي/هم عصو Arm, helper Kol عضدا عضد Your arm Kolun, yardımcın عضدك عضد To bite Isırdı 1 يعض/ -عض* عضض They bit Isırdılar 1 و عضض وا -عض/ عض/In parts Parça parça عضين ضوع Gift, reward Verme, mükâfat عطاء -عطاء عطو Our gift, reward Mükafatımız عطاؤنا عطو To leave, desert Terk etti 2 يعط+ل - عط*ل عطل It was left, freed Terk edildi, bırakıldı 2 عط+لت عطل His neck, arrogance Onun boynu, kibri عطفه عطف Bones Kemikler عظاما - عظام عظم His bones Onun kemikleri عظامه عظم To honor, show respect Saygı gösterdi, ululadı 2 يعظ+م -عظ*م عظم Bone Kemik عظم - عظم عظم Advise (imp) them Onlara öğüt ver 1 عظهم وعظ Advise (imp, pl) them (fm) Onlara (dş) öğüt verin 1 عظوهن* وعظ Great Büyük, yüce, azametli عظيما -عظيم عظم To forgive, pardon Affetti 1 يعفو -عفا عفو Strong one, genie Zeki, uyanık, ifrit عفريت عفر Forgiveness, surplus Af, fazlalık عفو عفو That they pardon Affetmeleri 1 عفوا عفو We pardoned Affettik 1 عفونا عفو

Page 271: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

264

Oft-pardoning Çok affedici ا - عفو5 عفو aعفو It was pardoned Affedildi 1 عفي عفو Punishment Cezalandırma عقاب عقب Final end Sonuç, akıbet عقبا عقب Its end Onun sonucu عقباها عقب Steep path Sarp yokuş عقبة عقب After him Ardından عقبه عقب End, consequence Sonuç, akıbet عقبى عقب His heels Onun topukları عقبيه عقب Knots Düğümler قد ع عقد To tie knot, execute, contract Akdetti, bağladı, düğümledi 1 يعقد - عقد عقد He knotted, executed, contracted

Düğümledi, bağladı, akdetti 1 عقدت عقد Knot Düğüm عقدة عقد To slaughter Kesti 1 يعقر - عقر عقر They slaughtered Kestiler, boğazladılar 1 عقروا عقر They slaughtered it Onu kestiler 1 عقروها عقر To look back Arkaya baktı 2 ب عقب ب - عق* يعق+You (pl) executed Akdettiniz 2 دت/م عقد عق*To understand, reason Anladı, akletti 1 ل يعق -عقل عقل They understood, reasoned Aklettiler, anladılar 1 عقلو عقل They understood it Onu aklettiler, anladılar 1 عقلوه عقل Contracts Akitler عقود عقد Barren, unsuccessful Kısır, sonuçsuz عقيما -عقيم عقم To worship devotedly Saygıyla ibadet etti 1 يعكف -عكف عكف To be high, overcome Üstün oldu, büyüklendi 1 يعلو - علا علو All-knower Çok bilen م علم* علاSigns, landmarks Alametler, belirtiler علامات علم Openly, publicly Açıkça علانية علن Clinging substance Asılı olan, embriyo علقة - علق علق Clinging substance Asılı olan, embriyo علقة علق To teach Öğretti 2 يعل+م -عل*م علم

Page 272: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

265

I taught Ben öğrettim 2 عل*مت علم You were taught Sen öğretildin 2 عل+مت علم I taught you Sana öğrettim 2 عل*متك علم You (pl) taught Siz öğrettiniz 2 عل*متم علم You were (pl) taught Siz öğretildiniz 2 عل+متم علم You taught us Sen bize öğrettin 2 عل*متنا علم You taught me Bana öğrettin 2 عل*متني علم He taught you Sana öğretti 2 عل*مك علم He taught you (pl) Size öğretti 2 عل*مكم علم We were taught Biz öğretildik 2 عل+منا علم We taught him Ona öğrettik 2 عل*مناه علم He taught me Bana öğretti 2 عل*مني علم He taught him Ona öğretti 2 ه عل*م علم Illiyun Đlliyyun عل+ي+ين - عل+ي/ون علو Knowledge Đlim علما -علم علم To know Bildi 1 يعلم -علم علم Knowers, those who know Alimler علماؤ - علماء علم She knew Bildi (dş) 1 علمت علم You knew Bildin 1 لمت ع علم I knew Bildim 1 علمت علم You (pl) knew Siz bildiniz 2 علمتم علم You (pl) knew them (fm) Onları (dş) bildiniz 1 علمتموهن* علم You knew it Onu bildin 1 علمته علم We knew Bildik 1 علمنا علم He knew it Onu bildi 1 علمه معل His knowledge Onun ilmi علمه علم Its knowledge Onun ilmi علمها علم Their knowledge Onların ilmi علمهم علم They knew Bildiler 1 علموا علم My knowledge Benim ilmim علمي علم Became high, conquered Üstün geldi 1 لواع علو

Page 273: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

266

Height, haughtiness Üstünlük iddiası علوا علو On, upon, over Üzerinde, üzerine على High, exalted Yüce على علو Highest En yüce عليا علو On you, upon you Senin üzerine عليك On you (fm), upon you Senin (dş) üzerine يك عل On you (pl), upon you Sizin üzerinize عليكم On you (dual), upon you Đkinizin üzerine عليكما All-knower Alim, bilen عليما -عليم علم On us, upon us Bizim üzerimize علينا On him, upon him Onun üzerine عليه On her, upon her Onun üzerine (dş) عليها On them, upon them Onların üzerine عليهم On them (dual), upon them Đkisinin üzerine عليهما On them (fm), upon them Onların üzerine (dş) *عليهن On me, upon me Benim üzerime *علي High, most high Yüksek, yüce عليا - علي5 علو Pillars Direkler عماد عمد Maintenance Đmar, bakım ve onarım عمارة عمر Pillar Direk عماد - عمد عمد Life, age Ömür, hayat عمرا - عمر عمر Imran Đmran عمران Umrah Umre عمرة - عمرة عمر By your life Ömrüne andolsun عمرك عمر Your life Senin ömrün عمرك عمر His life Onun ömrü عمره عمر They built Đmar ettiler 1 عمرو عمر They built it Onu imar ettiler 1 عمروها عمر Work, activity, deed Đş, amel, faaliyet عملا - عمل عمل To do, work, perform Çalıştı, yaptı, işledi 1 يعمل - عمل عمل Regarding deed Amel olarak, iş bakımından عملا عمل

Page 274: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

267

She worked, did Çalıştı, yaptı, işledi 1 عملت عمل You worked, did Yaptınız 1 عملتم لعم She did it Onu yaptı 1 عملته عمل Your deed Senin amelin عملك عمل Your (pl) deed Sizin ameliniz عملكم -عملكم عمل His deed Onun ameli عمله - عمله عمل Their deed Onların ameli عملهم - عملهم عمل They did, worked Yaptılar 1 عملوا عمل My deed Benim amelim عملي عمل About what Ne hakkında *ا - عم = عن ما عم*paternal aunts Halalar ات عمم عم*Your paternal aunts Halaların اتك عمم عم*Your (pl) paternal aunts Halalarınız اتكم عمم اتكم -عم* عم*To grant life Ömür verdi 2 ر عمر ر -عم* يعم+Your paternal uncle Amcan ك عمم عم+Made blind, obscured Kör edildi, örtüldü 1 يت عمي عم+They became blind Kör oldular 1 عموا عمي Blind ones Körler عمون عمي Blindness Körlük عمى - عمى عمي Blind ones Körler عمي -عمي عمي Blind Kör عميا -عمي عمي To become blind Kör oldu 1 يعمى -عمي عمي Blindly Körlükle عميانا عمي Became blind Kör oldu 1 عميت عمي Deep Derin عميق عمق Blind ones Körler عمين عمي About, from -den, hakkında عن To humble Boyun eğdi 1 ويعن - اعن عنو Grape Üzüm عنبا - عنب عنب Distress Sıkıntı عنت عنت To get distressed Sıkıntıya düştü 1 يعنت - عنت عنت

Page 275: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

268

You got distressed Siz sıkıntıya düştünüz 1 عنت/م عنت With, near, by Katında عند - عند عند With, near, by me Senin katında عندك -عندك عند With, near, by you (pl) Sizin katınızda عندكم عند With, near, by us Bizim katımızda عندنا -ا عندن عند With, near, by him Onun katında عنده -عنده عند With, near, by her Onun (dş) katında عندها عند With, near, by them Onların katında عندهم عند With, near, by me Benim katımda عندي عند Neck Boyun عنق عنق Your neck Senin boynun عنقك عنق His neck Onun boynu عنقه عنق About you, from you Senden عنك Spider Örümcek عنكبوت عنكب About you (pl), from you Sizden عنكم About us, from us Bizden عن*ا About me, from me Benden عن+ي About him, from him Ondan عنه About her, from her Ondan (dş) عنها About them, from them Onlardan عنهم About them (dual), from them O ikisinden عنهما Stubborn Đnatçı, rakip عنيدا - عنيد عند Covenant, promise Ahid, söz عهدا - عهد عهد To make covenant Ahit verdi, sözleşti 1 يعهد - عهد عهد Your (pl) covenant, promise Ahdiniz عهدكم عهد We made covenant Ahdettik عهدنا عهد His covenant, promise Onun ahdi عهده -عهده عهد Their covenant, promise Onların ahdi عهدهم -عهدهم عهد My covenant, promise Benim ahdim عهدي عهد Colored wool Renkli yün عهن عهن Middle aged Orta عوان عون

Page 276: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

269

Crookedness Eğrilik عوجا -عوج عوج Private parts, private times Avret yerleri عورات عور Exposed Açıkta, avret عورة عور It was penalized Cezalandırıldı 3 عوقب عقب You (pl) were penalized Cezalandırıldınız 3 عوقبتم عقب Festival Bayram عيدا عود Caravan Kervan عير عير Isa, Jesus (pbuh) Đsa (AS) عيسى Life Hayat عيشة عيش Poverty Fakirlik عيلة عيل Eye, spring Göz, pınar عين عين Large eyes Đri gözlü عين عين Eye, spring Göz, pınar عينا عين Your two eyes Đki gözün عيناك عين Two eyes, two springs Đki göz, iki pınar عينان عين His two eyes Onun iki gözü عيناه عين Her eye Onun (dş) gözü عينها عين My eye Gözüm عيني عين Your two eyes Senin iki gözün عينيك عين Two eyes, two springs Đki göz, iki pınar عينين عين Springs Pınarlar عيونا -عيون ينع To become tired Yoruldu 1 يعي - عي* عيي We got tired Yorulduk 1 عيينا عيي

Page 277: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

270

غUnseen Gizli, saklı غائبة غيب Unseen ones Gizliler, saklılar غائبين غيب Toilet Hela, tuvalet غائط غوط Those who are angered Kin besleyenler, öfkelenenler غائظون غيظ That which stays behind Geride kalan غابر غبر Those who stay behind Geride kalanlar غابرين غبر He left Ayrıldı, gitti, dışarıda bıraktı 3 غادر غدر Cave Mağara غار غور Those in debt Borçlular غارمين غرم Darkness Karanlık غاسق غسق Overwhelming Kuşatan, saran غاشية غشو That which forgives Bağışlayan غافر غفر Those who forgive Bağışlayanlar غافرين غفر Heedless, unaware Gafil غافلا - غافل غفل Unaware ones (fm) Gafiller (dş) غافلات غفل Unaware ones Gafiller غافلين -غافلون غفل Unaware ones Gafiller غافلين غفل Victorious Galip غالب غلب Victorious ones Galipler غالبين - غالبون غلب Victorious ones Galipler غالبين غلب Deviators Azgınlar غاوين -غاوون غوي Deviators Azgınlar غاوين غوي Dust Toz غبرة غبر Rubbish of dead leaves Çer-çöp غثاء غثو Tomorrow Yarın غدا -غد غدو Morning meal Gıda, yemek غداء غدو Our morning meal Gıdamız, yemeğimiz ءنااغد غدو Morning Sabah غداة غدو Abundant Bol غدقا غدق He went early Sabahleyin ayrıldı 1 غدو غدو

Page 278: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

271

In the morning Sabahleyin غدوا - غدو+ غدو They went early Sabah ayrıldılar 1 غدوا غدو You left early morning Sabahleyin ayrıldın 1 غدوت غدو Morning Sabah غدوة غدو Morning course Sabah esişi ها غدو غدو/To leave in the morning Sabahleyin ayrıldı, gitti 1 يغدو -غدى غدو To deceive Aldattı 1 يغر/ - غر* غرر Crow Karga غرابا - غراب غرب Intensely black Kapkara غرابيب غرب Inseparable, continuous Sargın, sürekli غراما غرم To set Battı (güneş, ay) 1 يغرب - غرب غرب It set Battı 1 غربت غرب Western Batıda غربي+ غرب Western Batıda, batılı غربي*ة غرب It deceived Aldattı 1 غر*ت غرر It deceived you (pl) Sizi aldattı 1 غر*تكم غرر It deceived them Onları aldattı 1 تهم غرر غر*Lofty dwellings Odalar غرفا - غرف غرف Lofty dwellings Yüksek köşkler غرفات غرف Chamber, hollow Oda, avuç, yüksek yer غرف -غرفة غرف Drowning Boğma غرق غرق Violently Şiddetle غرقا غرق It deceived you Seni aldattı 1 غر*ك غرر It deceived you (pl) Sizi aldattı 1 غر*كم غرر It deceived them Onları aldattı 1 غر*هم غرر Setting Batma, batış غروب غرب Its setting Onun batması غروبها غرب Deceiver Aldatan, aldatıcı رور غ غرر Deception, delusion Aldanış غرورا -غرور غرر Yarn Đplik غزل غزل Her yarn Onun ipliği غزلها غزل

Page 279: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

272

Fighting Savaş ى غزوaغز Cold, purulence Soğuk, irin اق غسق اقا -غس* غس*Darkness Karanlık غسق غسق To wash Yıkadı 1 يغسل - غسل غسل Purulence Đrin غسلين غسل Covered Örttü 2 ا غشو غش*Covered it Onu örttü 2 اهاغ غشو ش*Veil, cover Örtü غشاوة غشو Covered Örttü 2 ى غشو غش*He fainted Bayıldı 1 غشي غشو To cover Örttü 2 ى غشو ی -غش* يغش+To cover Örttü 1 يغشی -غشي غشو It covered them Onları örttü 1 غشيهم غشو By force Zorla صباغ غصب Choking Boğazı tıkayan ة غصص غص*To lower Đndirdi 1 يغض/ -غض* غضض Anger, wrath Gazap, kızgınlık غضب غضب To be angry Gazap etti, kızdı, öfkelendi 1 ب يغض -غضب غضب Angry Kızgın, gazaplı غضبان غضب They became angry Gazap ettiler 1 غضبوا غضب My anger, wrath Gazabım غضبي غضب Cover Örtü غطاء غطو Your cover Senin örtün غطاءك غطو Oft-forgiving Çok bağışlayan ار غفر ارا - غف* غف*To forgive Bağışladı, örttü 1 يغفر - غفر غفر Forgiveness Bağışlama غفران غفر Your forgiveness Senin bağışlaman غفرانك غفر We forgave Bağışladık 1 غفرنا غفر To become unaware, heedless

Gafil oldu 1 يغفل - غفل غفل Heedlessness, neglect Gaflet غفلة غفل Oft-forgiving Çok bağışlayan غفورا -غفور غفر

Page 280: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

273

Malice, rancor Kin غل� غلل- a غلاTo defraud Hıyanet etti, kin bağladı 1 يغل/ -غل* غلل Strong, severe, harsh Katı, ağır, zor, sert غلاظ غلظ Son, boy Oğlan çocuk غلاما -غلام غلم Two boys Đki oğlan غلامين غلم To defeat Yendi, galip geldi 1 يغلب - غلب غلب Thick foliage Đri, gür غلبا غلب Defeated Yendi (dş) 1 غلبت غلب Was defeated Yenildi 1 غلبت غلب Their defeat Onların yenilgisi غلبهم غلب They defeated Yendiler 1 غلبوا غلب They were defeated Yenildiler 1 غلبوا غلب Chained Bağlandı 1 غل*ت غلل To become thick Sert oldu 1 يغلظ - غلظ غلظ Harshness Sertlik غلظة غلظ Wrapped Kılıflı غلف غلف She closed Kapattı 2 قت غل* غلق Sons Genç غلمان غلم Chain (imp, pl) him Onu bağlayın غل/وه غلل Boiling Kaynama غلى غلي To boil Kaynadı يغلو -غلى غلي Strong, severe, harsh Ağır, zor, sert, katı غليظا - غليظ غلظ Distress Gam ما غ -غم� غمم Clouds Bulutlar غمام غمم Doubt şüphe ة غمم غم*Agonies Acılar, ızdıraplar غمرات غمر Confusion Gaflet, dalgınlık غمرة غمر Their confusion Onların gafletleri غمرتهم غمر Sheep Koyun غنم - غنم غنم To get spoils of war Ganimet aldı 1 يغنم -غنم غنم You (pl) got spoils of war Ganimet aldınız 1 غنمتم غنم

Page 281: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

274

My sheep Benim koyunum غنمي غنم Self-sufficient, rich Zengin, ihtiyaçsız, bağımsız ا -غنى5 غنيaغني Covering Örtü غواش غشو Diver Dalgıç, dalan اص غوص غو*To err, go astray Azdı 1 يغوى -غوى غوي Sunken Suyu çekilen غورا غور Bad effect Aklı giderme غول غول Erred, went astray Aldandı, azdı 1 غوى غوي Deviator Azgın غوي5 غوي We erred, went astray Azdık 1 غوينا غوي Evil Sapıklık, hata, kötülük غيا - غي+ غوي Bottom Dip غيابت غيب Unseen Görünmeyen, gayb غيب - غيب غيب His unseen secrets Onun gaybi غيبه غيب Rain Yağmur غيث غيث Other than, not Değil, başka غير - غير - غير غير To change Değiştirdi 2 يغي+ر - غي*ر غير Other than you (pl) Sizden başka غيركم -غيركم غير Other than him Ondan başka غيره -غيره -غيره غير Other than her Ondan (dş) başka هاغير غير Other than me Benden başka غيري غير Subsided Çekildi 1 غيض غيض Rage, anger Kızgınlık, öfke غيظ غيظ Your rage Öfkeniz غيظكم غيظ Their rage Onların öfkesi غيظهم غيظ Unseen ones Gaybler غيوب غيب

Page 282: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

275

فThen, in that case, so Öyleyse, bundan dolayı ف Then she came Böylece geldi (dş) 1 فئاتت أتي Give (imp, pl) Verin 4 فئاتوا أتي Heart, bosom Kalp, sine فؤاد فأد Your heart, bosom Sinen, kalbin فؤادك فأد Group, company Topluluk فئة فأي

Two groups Đki topluluk فئتين - فئتان فأي Your group Sizin topluluğunuz فئتكم فأي Two groups Đki topluluk فئتين فأي Then it returned Döndü (dş) 1 فاءت فيأ Successful Kurtuluşa eren, başaran فائز فوز Successful ones Kurtuluşa erenler, başaranlar فائزون فوز They returned Geri döndüler, sığındılar 1 فاءو فيأ The seek (imp, pl) Öyleyse arayın 8 فابتغوا بغي Then come, bring (imp) Öyleyse gel, getir 1 ت ا ف أتي Then, obedience O halde tabi olmak فات+باع تبع Then obey (imp) O halde tabi ol 8 فات*بع تبع Then obey (imp) me O halde bana tabi ol 8 فات*بعني تبع Then obey (imp) him O halde ona tabi ol 8 فات*بعها تبع They obeyed Tabi oldular 8 فات*بعوا تبع Then obey (imp, pl) O halde tabi olun 8 بعوافات* تبع Then obey (imp, pl) me Öyleyse bana tabi olun 8 فات*بعوني تبع Then, they obeyed him Ona tabi oldular 8 فات*بعوه تبع Then obey (imp, pl) him Öyleyse ona tabi olun 8 فات*بعوه تبع Those who open Açanlar فاتحين فتح Then he took, accepted Böylece tuttu, edindi 8 فات*خذ أخذ Then she took, accepted Tuttu, edindi (dş) 8 فات*خذت أخذ You (pl) took them Onları tuttunuz 8 فات*خذتموهم أخذ Then take (imp) him Öyleyse onu tut, edin 8 فات*خذه أخذ So take (imp, pl) him Öyleyse onu tutun, edinin 8 فات*خذوه اخذ

Page 283: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

276

So fear (imp, pl) O halde sakının 1 فات*قوا وقي So fear (imp, pl) me O halde benden sakının 1 فات*قون وقي It escaped you Sizden kaçtı, kaçırdınız 1 فاتكم فوت Then recite it O halde onu okuyun 1 فاتلوها تلو Then bring (imp) us Öyleyse bize getir 1 تناا ف أتي Those who put into trial Fitneye düşürenler فاتنين فتن Then bring (imp, pl) Öyleyse getirin 1 تواا ف أتي Then bring (imp, pl) us Öyleyse bize getirin 1 توناا ف أتي Come (imp, pl) to them (fm) Onlara (dş) gelin, yaklaşın 1 توهن* ا ف أتي Go (imp, dual) Đkiniz gidin 1 تياا ف أتي Go (imp, dual) to him Đkiniz ona gidin 1 تياه ا ف أتي Then, persevere O halde sebat edin 1 فاثبتوا ثبت He chose him Onu seçti 8 فاجتباه جبي So avoid (imp, pl) Öyleyse kaçının 8 فاجتنبوا جنب So avoid (imp, pl) it Öyleyse ondan kaçının 8 فاجتنبوه جنب Wicked Facir, ahlaksız فاجرا فجر Then do (imp) Öyleyse kıl, yap 1 فاجعل جعل Then flog (imp, pl) Vurun 1 فاجلدوا جلد Then flog (imp, pl) them Onlara vurun 1 فاجلدوهم جلد Then incline (imp) O halde yanaş 1 فاجنح جنح So it burned Ve yandı (dş) 8 فاحترقت حرق Burdened, carried Yüklendi, taşıdı 8 فاحتمل حمل Beware (imp, pl) Sakının 1 فاحذروا حذر Beware (imp, pl) of it Ondan sakının 1 فاحذروه حذر Beware (imp, pl) of them Onlardan sakının 1 فاحذروهم حذر Immorality Çirkinlik, ahlaksızlık فاحشة فحش Then judge (imp) O halde hüküm ver 1 فاحكم حكم Mingled Karıştı 8 فاختلط خلط Differed Ayrılığa düştü 8 فاختلف خلف It was differed Ayrılığa düşüldü 8 فاختلف خلف Then differed Ayrılığa düştüler 8 فاختلفوا خلف

Page 284: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

277

Then come out (imp) O halde çık 1 فاخرج خرج Then fear (imp, pl) them Onlardan korkun 1 فاخشوهم خشو So take off (imp) Çıkar 1 فاخلع خلع Then your brothers O zaman kardeşlerinizdir خوانكما ف أخو Then you (pl) disputed Atıştınız, çekiştiniz 6 ارءتم درأ فاد*Enter (imp, pl) Girin 1 فادخلوا دخل They were entered Sokuldular 4 دخلواا ف دخل Enter (imp, pl) it Ona girin 1 فادخلوها دخل Enter (imp, fm) Gir (dş) 1 فادخلي دخل Then repel, prevent (imp) O halde savın, savuşturun 1 فادرءوا درأ So pray, call (imp) O halde dua et, çağır 1 فادع دعو So pray, call (imp, pl) Dua edin 1 فادعوا دعو So pray (imp, pl) to Him Ona dua edin 1 فادعوه دعو So call (imp, pl) them Onları çağırın 1 فادعوهم دعو So give back Verin 1 فادفعوا دفع Once, then Bir zaman ذا ف Then, in that case, so O halde ذاا ف Then, that time O zaman ذاا ف Then remember (imp, pl) O halde anın 1 فاذكروا ذكر Then remember (imp, pl) me O halde beni anın 1 فاذكروني ذكر Then permit (imp) O halde izin ver 1 ذن ا ف أذن Be informed (imp, pl) Bildirilmiş olun 2 ذنواا ف أذن Then go (imp) O halde git 1 فاذهب ذهب Then go (imp, dual) O halde ikiniz gidin 1 فاذهبا ذهب Overflowed, boiled Kaynadı 1 فار فور So he returned Geri döndü 8 فارتد* ردد So they (dual) returned Đkisi geri döndü 8 ا ردد فارتد*So watch Bekle, gözetle 8 فارتقب رقب So watch them Onları bekle, gözetle 8 فارتقبهم رقب Then return (imp) Döndür 1 فارجع رجع Then return (imp) us Bizi döndür 1 فارجعنا رجع

Page 285: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

278

Then return (imp, pl) Geri dönün 1 فارجعوا رجع Then provide them Öyleyse onları rızıklandırın 1 فارزقوهم رزق Old Yaşlı فارض فرض Empty Boş فارغا فرغ So turn to Yönel, yaklaş 1 فارغب رغب Those who separate Ayıranlar, seçenler فارقات فرق Part (imp, pl) with them (fm) Onlardan ayrılın 3 فارقوهن* فرق So fear (imp, pl) me Öyleyse benden korkun 1 فارهبون رهب Skillfully Ustalıkla فارهين فره To succeed Başardı 1 يفوز -فاز فوز They asked permission from you

Senden izin isterler 10 ذنوك فاستئ أذن Then be receive good tidings Öyleyse müjdelenin 10 فاستبشروا بشر So they raced Yarıştılar 8 فاستبقوا سبق So let them race (imp) Yarışsınlar 8 فاستبقوا سبق He responded Cevap verdi 10 فاستجاب جوب You (pl) responded Cevap verdiniz, icabet ettiniz 10 فاستجبتم جوب We responded Cevap verdik, icabet ettik 10 فاستجبنا جوب They preferred Tercih ettiler 10 فاستحب/وا حبب He belittled them Küçümsedi 10 فاستخف* خفف Then call witness (imp, pl) Şahit getirin 10 فاستشهدوا شهد Then take shelter (imp) Öyleyse sığın 1 فاستعذ عوذ He saved himself Namusunu korudu 10 فاستعصم عصم So he asked him for help Ondan yardım istedi 10 فاستغاثه غيث So he asked forgiveness Ve bağışlanma diledi 10 فاستغفر رغف Then ask forgiveness Öyleyse bağışlanma dile 10 فاستغفر غفر So they asked forgiveness Ve bağışlanma dilediler 10 فاستغفروا غفر Then ask forgiveness from him

Öyleyse ondan bağışlanma dileyin

فاستغفروه غفر 10So it became thick, strong Kalınlaştı, sertleşti 10 فاستغلظ غلظ So ask (imp) them Onlara sor 1 فاستفتهم فتو So be upright, straight (imp) Öyleyse dosdoğru ol 10 فاستقم قوم So be upright, straight (imp, dual)

Öyleyse dosdoğru olun (ikil) 10 استقيماف قوم

Page 286: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

279

So be upright, straight (imp, pl)

Öyleyse dosdoğru olun 10 فاستقيموا قوم Then you (pl) became arrogant

Sonra büyüklendiniz 10 فاستكبرتم كبر Then they became arrogant Sonra büyüklendiler 10 فاستكبروا كبر So you (pl) profited Faydalandınız 10 فاستمتعتم متع So they profited Faydalandılar 10 فاستمتعوا متع So hold fast (imp) Sıkı tut, yapış 10 فاستمسك مسك Listen (imp) Dinle 8 فاستمع سمع Listen (imp, pl) Dinleyin 8 فاستمعوا سمع So he established Yerleşti, kuruldu 1 فاستوى سوي So prostrate (imp) O halde secde et 1 فاسجد سجد So prostrate (imp, pl) O halde secde edin 1 فاسجدوا سجد Then run (imp, pl) Koşun 1 فاسعوا سعو Disobedient Yoldan çıkan, fasık فاسقا - فاسق فسق Disobedient ones Fasıklar فاسقين - فاسقون فسق Disobedient ones Fasıklar فاسقين فسق So insert (imp) Sok, al 1 فاسلك سلك So insert (imp, pl) Sokun 1 فاسلكوه سلك So follow (imp, fm) Gir, yürü 1 فاسلكي سلك Listen (imp, pl) to me Beni dinleyin, işitin 8 فاسمعون سمع Then bear witness (imp, pl) Şahit olun 1 فاشهدوا شهد Endure (imp) Sabret 1 فاصبر صبر Endure (imp, pl) Sabredin 1 فاصبروا صبر So proclaim (imp) Đlan et, açıkça söyle 1 فاصدع صدع Then hunt (imp, pl) Avlanın 8 فاصطادوا صيد So overlook (imp) Hoşgör, affet 1 فاصفح صفح Those who separate, decide Ayıranlar, ayırt edenler فاصلين فصل Then give (imp) them example, strike

O halde vur, misal ver 1 فاضرب ضرب Then give (imp) them example, strike

O halde vurun, misal verin 1 فاضربوا ضرب Creator, splitter Yaratıcı, yaran فاطر فطر Then feeding Doyurulması 4 طعام ا ف طعم So he looked Baktı 8 فاط*لع طلع

Page 287: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

280

So purify yourselves Temizlenin 5 روا طهر فاط*ه*So worship (imp) Kulluk et 1 فاعبد عبد So worship (imp) me Bana kulluk et 1 فاعبدني عبد So worship (imp) him Ona kulluk et 1 فاعبده عبد So worship (imp, pl) Kulluk edin 1 فاعبدوا عبد So worship (imp, pl) me Bana kulluk edin 1 فاعبدون عبد So worship (imp, pl) him Ona kulluk edin 1 فاعبدوه عبد So take (imp, pl) lesson Đbret alın 8 فاعتبروا عبر Then attack (imp, pl) Saldırın 8 فاعتدوا عدو So we confessed Đtiraf ettik 8 فاعترفنا عرف So they confessed Đtiraf ettiler 8 فوافاعتر عرف So keep away (imp, pl) Bırakın, uzak durun 8 فاعتزلوا عزل So keep away (imp, pl) from me

Beni bırakın, uzak durun 8 فاعتزلون عزل So drag (imp, pl) him Onu sürükleyin 1 فاعتلوه عتل So be just, fair (imp, pl) Adil olun 1 لوافاعد عدل Then I punish them Onlara azap ederim 2 بهما ف عذب عذ+Then forgive (imp) Affet 1 فاعف عفو Then forgive (imp, pl) Affedin 1 فاعفوا عفو That which does Yapan فاعل فعل So know (imp) that Bil ki 1 فاعلم علم So know (imp, pl) that Bilin ki 1 فاعلموا علم Those who do Yapanlar فاعلين - فاعلون فعل Those who do Yapanlar فاعلين فعل Do (imp) Yap 1 فاعمل فعل Then wash (imp, pl) Öyleyse yıkayın 1 فاغسلوا غسل Then forgive (imp) Öyleyse bağışla 1 فر فاغ غفر Then open (imp) Öyleyse aç فافتح فتح Then separate (imp) Ayır 1 فافرق فرق Then make room Açılın, genişleyin 1 فافسحوا فسح Do (imp, pl) Yapın 1 فافعلوا فعل Then kill (imp, pl) Öldürün 1 فاقتلوا قتل

Page 288: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

281

Then kill (imp, pl) them Onları öldürün 1 فاقتلوهم قتل Then throw (imp) it Ve onu bırak, at 1 فاقذفيه قذف Then read (imp, pl) Okuyun 1 فاقرءوا قرأ Back breaking Bel kıran فاقرة فقر Then tell (imp) Anlat 1 فاقصص قصص Then decree (imp) Öyleyse hüküm ver 1 فاقض قضي Then cut (imp, pl) Kesin 1 فاقطعوا قطع Bright yellow Parlak sarı فاقع فقع Then sit (imp, pl) Oturun 1 فاقعدوا قعد So write (imp) us O halde bizi yaz 1 فاكتبنا كتب So write (imp) him O halde onu yazın 1 فاكتبوه كتب Fruit Meyve فاكهة فكه Those who enjoy Zevk edenler, eğlenenler فاكهين - فاكهون فكه Those who enjoy Zevk edenler, eğlenenler فاكهين فكه Now Şimdi ise فال ن اSo, those who recite Okuyanlar فالت*اليات تلو So he picked him Onu aldı 8 فالتقطه لقط Then it swallowed him Onu yuttu 8 فالتقمه لقم So it met Birleşti 8 فالتقى لقي And seek (imp, pl) Arayın 8 فالتمسوا لمس That which parts, cleaves Yaran فالق فلق Then Allah O halde Allah *ه فالل If it does not Öyle olmazsa ف ان لم ل*ما ف = In that case O takdirde ا فام*The test (imp, pl) them (fm) Onları imtihan edin, deneyin 1 فامتحنوهن* محن Then wipe (imp, pl) Mesh edin 1 فامسحوا مسح Then walk (imp, pl) Yürüyün 1 فامشوا مشو Then grant (imp) Öyleyse ver 1 فامنن منن That which perishes Fani فان فني Gushed forth Fışkırdı 7 فانبجست بجس So throw, inform (imp) At, bildir 1 فانبذ نبذ

Page 289: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

282

So it withdrew Çekildi 8 فانتبذت نبذ So spread (imp, pl) Yayılın 7 فانتشروا نشر So help (imp) Yardım et 8 فانتصر نصر Then wait (imp, pl) Bekleyin 8 فانتظروا نظر So we revenged Đntikam aldık 1 فانتقمنا نقم So they refrained Vazgeçtiler 8 فانتهوا نهي So he refrained Vazgeçti 8 فانتهى نهي So it passed Sıyrıldı 7 فانسلخ سلخ Then rise up (imp, pl) Kalkın 1 فانشزوا نشز Then start, set Đşe başla 1 فانصب نصب So help (imp) us Bize yardım et 1 فانصرنا نصر So they (dual) set out Yola çıktılar (ikil) 7 نطلقافا طلق So they (dual) set out Yola çıktılar (çğ) 7 فانطلقوا طلق So look (imp) Bak 1 ظر فان نظر So look (imp, pl) Bakın 1 ظروافان نظر So look (imp, fm) Bak (dş) 1 ظريفان نظر So it gushed forth Fışkırdı 7 فانفجرت فجر Then pass (imp, pl) Geçip gidin, delin 1 فانفذوا فخو So advance (imp, pl) Savaşa gidin, ilerleyin 1 فانفروا نفر So it parted Yarıldı فانفلق فلق So they returned Geri döndüler 7 فانقلبوا قلب Indeed you Ve mutlaka sen ن*ك ا ف So marry (imp, pl) Nikahlayın 1 فانكحوا نكح So marry (imp, pl) them Onları nikahlayın 1 فانكحوهن* نكح Then it collapsed Düştü, yıkıldı 7 فانهار هور Mouth Ağız, ağzı فاه فوه Now get down (imp) Şimdi in 1 فاهبط هبط So avoid (imp) Uzak dur 1 ر فاهج هجر So guide (imp, pl) them Ve onları iletin 1 فاهدوهم هدي Then take shelter Öyleyse sığının 1 وواا ف - واا ف أوي Then evil is that O halde ne kötü فبئس بأس

Page 290: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

283

They incurred Uğradılar 1 فباؤ بوأ Then, which O halde hangisi ي+ ا فب He oppressed Ve azgınlık etti 1 فبغى بغي Then why, for that reason O halde ne için, şunun için فبم Then why, for that reason O halde ne için, şunun için فبما He was bewildered Şaşırıp kaldı 1 فبهت بهت Youth, young man Delikanlı تاف فتي So he repented, accepted repentance

Ve tevbe etti, tevbesini kabul etti

فتاب توب 1That which opens Açan, açıcı فت*اح فتح His man servant Onun delikanlısı فتاه فتي Her man servant Onun (dş) delikanlısı فتاها فتي It bewilders them Ve onları şaşırtır 1 فتبهتهم بهت Opening, victory Fetih, zafer, açma فتحا - فتح فتح To open, give victory Açtı, zafer verdi 1 يفتح - فتح فتح It was opened Açıldı (dş) 1 فتحت فتح We opened Açtık 1 فتحنا فتح They opened Açtılar 1 فتحوا فتح Interval Devir, dönem فترة فتر We separated the two O ikisini ayırdık 1 فتقناهما فتق We tested Đmtihan ettik 1 فتن*ا فتن So they called each other Birbirine seslendiler 6 فتنادوا ندو So they disputed Çekiştiler 6 فتنازعوا نزع We tested you Seni imtihan ettik 1 فتن*اك فتن We tested him Onu imtihan ettik 1 فتن*اه فتن Test, trial Đmtihan, deneme, fitne فتنة فتن Your trial, temptation Senin fitnen فتنتك فتن Your (pl) trial, temptation Sizin fitneniz فتنتكم فتن You tested Kötülük ettiniz 1 فتنتم فتن You were tested Đmtihan edildiniz 1 فتنتم فتن His trial, test Onun imtihanı فتنته فتن Their trial, test Şaşırtılmaları, mazeretleri فتنتهم فتن

Page 291: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

284

They persecuted Đşkence ettiler 1 فتنوا فتن They were persecuted Đşkence edildiler 1 فتنوا فتن Trial, test Đmtihan, deneme فتونا فتن Youth, young Genç فتى فتي Maid servant Hizmetçi kız فتياة فتي Your (pl) maid servants Genç kızlarınız فتياتكم تيف Two young men Gençler, hizmetçiler فتيان فتي His men servants Gençleri, hizmetçileri فتيانه فتي Youths, young men Gençler فتية فتي Hair on a date seed Hurma çekirdeğinin lifi فتيلا فتل There Orada, orası ثم* ف ثمم Broadness, broad way Genişlik فج� فجج Broad, wide Geniş فجاجا فجج Wicked ones Facirler, günahkarlar ار فجر فج*Dawn Fecir فجر فجر Wicked ones Facirler, günahkarlar فجرة فجر It was made gush forth Fışkırtıldı 2 رت فجر فج+We made gush forth Fışkırttık 2 رنا فجر فج*Open space Geniş yer فجوة فجو Wickedness Bozukluk فجور فجر Its wickedness Onun bozukluğu فجورها فجر Immoral Ahlaksız, fuhuş فحشاء فحش Pottery, baked clay Pişmiş çamur ار فخر فخ*Boastful Övünen فخور فخر Ransom Fidye فداء فدي Ransom Fidye فدية فدي We ransomed him Ona fidye verdik 1 فديناه فدي Then the owners of O halde sahipleri فذو فدي Sweet Tatlı su فراتا - فرات فرت Alone Tek başına فرادا -فرادى فرد Fleeing Kaçış فرارا - فرار فرر

Page 292: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

285

Moths Pervaneler فراش فرش Couch, mattress Yayılan, yatak فراشا فرش Then he turned Sonra gizlice gitti 1 فراغ روغ Separation Ayrılık فراق فرق It fled Kaçtı (dş) 1 فر*ت فرر Dung Fışkı فرث فرث Private parts, chastity Edep yeri, ırz, namus فرج فرج Is cleft asunder Yarıldı (dş) 1 فرجت فرج Her chastity Edep yeri فرجها فرج Rejoicing Sevinçli فرح فرح To rejoice Sevindi 1 يفرح -رح ف فرح They rejoiced Sevindiler 1 فرحوا فرح Those who rejoice Sevinenler فرحين -فرحون فرح Those who rejoice Sevinenler فرحين فرح Alone Tek başına فردا فرد Firdaws paradise Firdevs cenneti فردوس I fled Kaçtım 1 فررت فرر You (pl) fled Kaçtınız 1 فررتم فرر Mattresses, couches Döşekler فرش فرش Spread Sergi, yaygı فرشا فرش We spread Döşedik 1 فرشنا فرش We spread it Onu döşedik 1 فرشناها فرش To ordain, make obligatory Farz kıldı, vazife kıldı 1 فرض فرض You (pl) specified Belirlediniz, farz kıldınız 1 فرضتم فرض We ordained, made obligatory

Belirledik, farz kıldık 1 فرضنا فرض We ordained it Onu farz kıldık 1 فرضناها فرض Excess Aşırılık فرطا فرط I neglected Kusur ettim 2 فر*طت فرط You (pl) neglected Kusur ettiniz 2 فر*طتم فرط We neglected Kusur ettik 2 طنا فرط فر*Branch Dal فرع فرع

Page 293: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

286

Its branches Onun dalları فرعها فرع Pharaoh Firavun فرعون He finished Đşi bitti, boş kaldı 1 فرغ فرغ You finished Boş kaldın 1 فرغت فرغ He separated, divided Ayırdı, yardı 1 فرق فرق He differentiated Fark gözetti 2 فر*ق فرق Part Parça فرق فرق Separation Ayırma فرقا فرق That which separates right from wrong

Doğruyu yanlışı ayırt eden فرقانا -فرقان فرق You differentiated Fark gözettin, ayırdın 2 فر*قت فرق I differentiated Fark gözettim, ayırdım 2 فر*قت فرق Group, sect Fırka, grup فرقة فرق We separated Ayırdık, yardık 1 فرقنا فرق We separated it Onu ayırdık, yardık 1 فرقناه فرق They separated Ayırdılar 1 فر*قوا فرق Then a pledge Öyleyse bir rehin فرهان رهن Flee (imp, pl) Koşun, kaçın 1 فر/وا فرر Rifts Çatlak فروج فرج Their modesty Onların ırzları, edep yerleri فروجهم فرج Their (fm) modesty

Onların (dş) ırzları, edep yerleri

فروجهن* فرج Then rest Ve rahatlık فروح روح Amazing thing Çirkin, tuhaf فريا فري Obligation Görev, mehir فريضة فرض Group, sect Bölük, grup, fırka فريقا -فريق فرق Two groups Đki grup فريقين - فريقان فرق Two groups Đki grup فريقين فرق Terror, fear Korku فزع فزع Fear is removed Korkusu giderildi 2 فز+ع فزع To fear Korktu 1 يفزع - فزع فزع They feared Korktular 1 فزعوا فزع Then ask (imp) Öyleyse sor 1 فسئل سأل

Page 294: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

287

Then ask (imp) him Öyleyse ona sor 1 فسئله سأل Then ask (imp, pl) Öyleyse sorun 1 فسئلوا سأل Then ask (imp, pl) them Öyleyse onlara sorun 1 فسئلوهم سأل Then ask (imp, pl) them (fm) Öyleyse onlara (dş) sorun 1 فسئلوهن* سأل Then evil it is O halde ne kötü 1 فساء سوأ Corruption Bozgunculuk, fesat فسادا -فساد فسد It flowed Ve aktı, sel oldu 1 فسالت سيل So he drew lots Ve kura çektiler 3 فساهم همس He made room Yer açtı 1 فسح فسح It corrupted Fesada gitti, bozuldu 1 فسدت فسد They (dual) corrupted Fesada gitti, bozuldu (ikil) 1 فسدتا فسد Disobedience Fısk, günah فسقا - فسق فسق To disobey Günah işledi, isyan etti 1 يفسق - فسق فسق We drove them Onu sevk ettik 1 فسقناه سوق They disobeyed Günah işlediler 1 فسقوا فسق So he gave water Ve suladı, su verdi 1 فسقى سقي Sins Fısklar, günahlar فسوق فسق He fashioned, proportioned Düzenledi, düzeltti 1 ى سوي فسو*He lost courage Çözüldü, korktu 1 فشل فشل You (pl) Çözüldünüz, korktunuz 1 فشلتم فشل Separation, deciding Ayırma فصال فصل - فصالاHis separation Ayırılması فصاله فصل Then slapped Ve tokat attı 1 فصك*ت صكك He explained Açıkladı 2 ل فصل فص*So pray (imp) Öyleyse namaz kıl 2 فصل+ صلو To separate, decide Ayırdı, ayrıldı 1 يفصل - فصل فصل She separated, set out Ayırdı, ayrıldı 1 فصلت فصل It was explained Açıklandı 2 لت فصل فص+We explained Açıkladık 2 لنا فصل فص*We explained it Onu açıkladık 2 لناه فصل فص*So he prayed Ve namaz kıldı 2 فصل*ى صلو

Page 295: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

288

His family Ailesi فصيلته فصل Silver Gümüş ة فضض فض*He granted favor, preferred Üstün kıldı, nimet verdi 2 ل فض* فضل It was preferred Üstün kılındı 2 ل فضل فض+Grace, bounty Fazl, ihsan فضلا - فضل فضل I preferred you (pl), granted you favor

Sizi üstün kıldım, nimet verdim

لتكم فضل 2 فض*He preferred you (pl), granted you favor

Sizi üstün kıldı, nimet verdi 2 لكم فضل فض*He preferred us, granted us favor

Bizi üstün kıldı, nimet verdi 2 لنا فضل فض*We preferred them, granted them favor

Onları üstün kıldık 2 لناهم فضل فض*His grace, bounty Onun fazlı فضله فضل Then they deviated Ve saptılar 1 فضل/وا ضلل They were preferred Üstün kılındılar 2 لوا فضل فض+So it circulated Ve sardı, dolaştı 1 فطاف طوف He created, split Yarattı, yardı 1 فطر فطر Creation Yaratış, yaratılış فطرت -فطرة فطر He created you (pl) Sizi yarattı 1 فطركم فطر He created us Bizi yarattı 1 فطرنا فطر He created me Beni yarattı 1 فطرني فطر He created them (fm) Onları (dş) yarattı 1 فطرهن* فطر So he began Ve başladı 1 فطفق طفق Flaw, crack Çatlak فطور فطر Rude Sert, kaba فظا فظظ So you (pl) remained Ve kaldınız 1 فظلتم ظول That which does Yapan, çok ve kuvvetli yapan ال فعل فع*It was done Yapıldı 1 فعل فعل Action, deed, verb Fiil فعل فعل To do Yaptı 1 يفعل -فعل فعل She did Yaptı (dş) 1 فعلت فعل You did Yaptın 1 فعلت فعل You did it to you Sana yaptın 1 فعلتك فعل You (pl) did Yaptınız 1 فعلتم فعل

Page 296: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

289

I did it Onu yaptım 1 فعلته فعل I did it Onu yaptım 1 فعلتها فعل They (fm) did Yaptılar (dş) 1 فعلن فعل We did Yaptık 1 فعلنا فعل He did it Onu yaptı 1 فعله فعل They did Yaptılar 1 فعلوا فعل They did it Onu yaptılar 1 فعلوه فعل He missed, lost Kaybetti 1 فقد فقد Indeed, surely Muhakkak, gerçekten فقد Poverty Fakirlik فقر فقر Poor ones Fakirler فقراء فقر Then fall down (imp, pl) Düşün, kapanın 1 فقعوا قعو He understand Anladı 1 فقه فقه Poor Fakir فقيرا - فقير فقر Freeing Serbest bırakma, çözme فك/ فكك To ponder Tefekkür etti, düşündü 2 يفك+ر -فك*ر فكر Then not, do not Öyleyse değil, öyleyse yapma فلا Surely I will cut Mutlaka keseceğim 1 فل قطع قط+عن* اFor his mother Annesine, annesi için فل أمم ه ا م+Such person Filan kişi فلانا For yourselves Kendiniz için فلانفسكم نفس For themselves Kendileri için فلانفسهم نفس Then evil is that Ne kötü فلبئس بأس So let him stand (imp) Dikilsin, ayakta dursun 1 فلتقم قوم He succeeded Başarılı oldu, kurtuldu 1 فلح فلح And it will Ve olacak فلسوف Surely you would recognize them

Mutlaka sen onları tanırdın, bilirdin

فلعرفتهم عرف 1And maybe you Ve ola ki sen فلعل*ك And curse Ve lanet فلعنة لعن To cleave, part Yardı فلق فلق Dawn Şafak فلق فلق

Page 297: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

290

They would fight you Sizinle savaşırlardı 3 فلقاتلوكم قتل Orbit Yörünge فلك فلك Ship Gemi فلك فلك Then for Allah Öyleyse Allah için فلل*ه Then, that time O zaman ا فلم*And they touched it Ona dokundular 1 فلمسوه لمس Then it will not O halde olmayacak فلن Indeed we bring you, will bring you

Mutlaka sana getiririz, getireceğiz

تين*ك ا فلن أتي 1Indeed we bring them, will bring them

Mutlaka onlara getiririz 1 تين*هما فلن أتي Surely we will make him live Mutlaka onu yaşatacağız 4 فلنحيين*ه حيي So we will surely make (them) taste

Mutlaka tattıracağız 4 فلنذيقن* ذوق We will surely ask Mutlaka soracağız 1 فلنسئلن* سأل So an excellent Ne güzel فلنعم نعم For himself Kendisi için فلنفسه نفس We will surely tell Mutlaka anlatacağız 1 ن* قصص فلنقص*We will surely inform Mutlaka haber vereceğiz 4 ئن* نبأ فلننب+We will surely turn you Seni mutlaka yönelteceğiz 2 فلنول+ين*ك ولي Then if Eğer فلو Then if not O halde olmasaydı فلولاLet him pay (imp) Ödesin 2 فليؤد+ أدي Let him believe (imp) Đman etsin 4 فليؤمن أمن Let him come (imp) Gelsin, getirsin 1 ت ا فلي أتي Let him come (imp) to you Size gelsin 1 تكم ا فلي أتي Let him come (imp) to us Bize gelsin 1 تناا فلي أتي Let them come (imp, pl) Gelsinler 1 تواا فلي أتي Let him eat (imp) Yesin 1 كل ا فلي أكل They will surely cut off Mutlaka yararlar, yaracaklar 2 كن* فليبت+ بتك So let them be righteous (imp, pl)

Sakınsınlar, korunsunlar 8 فليت*قوا وقي So let him aspire (imp) Đmrensin, yarışsın 6 فليتنافس نفس So let him put his trust (imp) Tevekkül etsin 5 فليتوك*ل وكل Let him beware (imp) Sakınsın, çekinsin 1 فليحذر حذر

Page 298: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

291

So let him pray, call (imp) Çağırsın, dua etsin 1 فليدع دعو So let them taste (imp, pl) Tatsınlar 1 فليذوقو ذوق So let them taste (imp, pl) it Onu tatsınlar 1 فليذوقوه ذوق So let them ascend (imp, pl) Çıksınlar, yükselsinler 8 فليرتقوا رقو Then not Ve değil فليس Let them ask permission (imp, pl)

Đzin istesinler 10 ذنواا فليست أذن Let them respond (imp) Cevap versinler 10 فليستجيبوا جوب So let him be chaste (imp) Đffetli olsun 10 فليستعفف عفف Then let them pray (imp, pl) Namaz kılsınlar 2 فليصل/وا صلو So let him fast (imp) in that Onda oruç tutsun 1 فليصمه صوم Then let them laugh (imp, pl) Gülsünler 1 فليضحكوا ضحك So let them worship (imp, pl)

Đbadet etsinler, kulluk yapsınlar

فليعبدوا عبد 1Surely he knows Mutlaka bilir 1 فليعلمن* علم So let him do (imp) Yapsın, işlesin 1 فليعمل عمل So let them change (imp, pl) Değiştirsinler 2 فليغي+رن* غير Let them rejoice (imp, pl) Sevinsinler 1 فليفرحوا فرح Let him fight (imp) Savaşsın 3 فليقاتل قتل So let him write (imp) Yazsın 1 فليكتب كتب Then let him deny (imp) Kafir olsun 1 فليكفر كفر Then let them be (imp, pl) Olsunlar 1 ونوا فليك كون So let him cast (imp) it Onu bıraksın, atsın 4 فليلقه لقي Surely he extends Uzatır 1 فليمدد مدد Then let him dictate (imp) Yazdırsın 4 فليملل ملل So let him look (imp) Baksın 1 فلينظر نظر So let him spend (imp) Đnfak etsin 4 فلينفق نفق Then what O halde ne فما Then what O halde ne فماذا What is for it, what is happening to it

Neyi var فمال So those who fill Dolduranlar, dolduracaklar فمالئون ملأ Then grant (imp) O halde bağışla 1 فهب وهب He understood Anladı 1 فهم فهم

Page 299: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

292

He made him understand Anlamasını sağladı 2 م فهم فه*We made him understand Anlaşılmasını sağladık 2 منا فهم فه*We made him understand it Onun anlaşılmasını sağladık 2 مناها فهم فه*Heart, bosom Kalp, sine فوءاد فأد Immoralities Ahlaksızlıklar فواحش فحش Delay Gecikme فواق فوق Fruits Meyveler, yemişler فواكه فكه Escape Kaçma فوت فوت Group, crowd Bölük, grup, dalga فوجا -فوج فوج Suddenly Aniden فور فور And by my Lord Rabbime andolsun 1 فورب+ ربب And by your Lord Rabbine andolsun 1 فورب+ك ربب Suddenly they Onlar aniden فورهم فور Success Başarı فوزا -فوز فوز Then he pays in full Ve onu tam öder 2 فوف*اه وفي Above, over Yukarı, üst فوق فوق So he protected him Onu korudu 1 فوقاه وقي So he protected them Onları korudu 1 فوقاهم وقي Above you Üstünüz فوقكم فوق Above him Onun üstü فوقه فوق Above her, it Onun (dş) üstü فوقها -فوقها فوق Above them Onların üstü فوقهم -فوقهم فوق Above them (fm) Onların (dş) üstü فوقهن* فوق Then turn (imp) to Öyleyse yönünü dön 2 فول+ ولي Then turn (imp, pl) to Öyleyse yönünüzü dönün 2 فول/وا ولي Garlic Sarımsak فوم فوم Its garlic Onun sarımsağı فومها فوم Then woe Öyleyse yazıklar olsun فويل ويل In, into Đçinde, içine في In you (pl), among you Sizde, içinizde فيكم And it becomes Ve olur 1 يكون ف كون

Page 300: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

293

Elephant Fil فيل فيل In what Neyde فيم In what Neyde فيما In us, among us Bizde فينا In him, into him Onda, onun içinde فيه In her, into her Onda, onun içinde فيها In them, among them Onlarda, onların içinde فيهم In them (dual) Onlarda, onların içinde (ikil) همافي In them (fm), among them Onlarda, onların içinde (dş) *فيهن Then it is revealed O halde vahyolunur 4 فيوحى وحي

Page 301: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

294

قThat which says Söyleyen, diyen قائل قول Sleeping at noon

Kaylule yapanlar, öğle uykusu uyuyanlar

قائلون قيل Those who say Söyleyenler قائلين قول That which stands Ayakta duran قائم قوم Standing Ayakta durarak قائما قوم Standing Ayakta duran قائمة قوم Those who stand Ayakta duranlar قائمين -قائمون قوم Those who stand Ayakta duranlar قائمين قوم Distance Aralık, mesafe قاب قوب Acceptor Kabul eden قابل قبل Fight (imp) Savaş (emir) 3 قاتل قتل To fight Savaştı 3 يقاتل -قاتل قتل Fight (imp, dual) Savaşın (ikil) 3 قاتلا قتل He fought you (pl) Sizinle savaştı 3 قاتلكم قتل He fought them Onlarla savaştı 3 قاتلهم قتل They fought Savaştılar 3 قاتلوا قتل Fight (imp, pl) Savaşın 3 قاتلوا قتل They fought you (pl) Sizinle savaştılar 3 قاتلوكم قتل Fight (imp, pl) them Onlarla savaşın 3 قاتلوهم قتل Able, capable, powerful Kâdir, kudretli قادر قدر Capable, powerful (pl) Kâdir olanlar, kudretliler قادرين -قادرون قدر Capable, powerful (pl) Kâdir olanlar, kudretliler قادرين قدر Striking calamity Felaket, kapı çalan قارعة قرع Qarun Karun قارون Unjust ones Adaletsiz olanlar قاسطون قسط He swore Yemin etti 3 قاسم قسم He swore to them (dual) O ikisine yemin etti 3 قاسمهما قسم Hardness Katılık قاسية قسو Easy Kolay قاصدا دقص Companions of modest gaze Bakışlarını kısaltmış eşler قاصرات قصر

Page 302: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

295

Hurricane Fırtına قاصفا قصف That which decrees Hüküm veren قاض قضي End Son, işi bitiren قاضية قضي That which cuts, decides Kesip atan, karalaştıran قاطعة طعق Level Düz, dümdüz قاعا قوع Sitting Oturarak قاعدا قعد Those who sit Oturanlar قاعدين -قاعدون قعد Those who sit Oturanlar قاعدين قعد To say Dedi, söyledi 1 يقول -قال قول They (dual) said Dediler (o ikisi) 1 قالا قول She said Dedi (dş) 1 قالت قول They (fm, dual) said Dediler (ikil, dş) 1 قالتا قول He said to her Ona (dş) dedi 1 قالها قول They said Dediler 1 قالوا قول Those who detest Kızanlar, nefret edenler قالين قلي To stand up Ayağa kalktı 1 يقوم -قام قوم They stood up Kalktılar 1 قاموا قوم

Obedient Đtaatkâr قانتا -قانت قنت Obedient women Đtaatkâr kadınlar قانتات -إ قانتات قنت Obedient men Đtaatkâr erkekler قانتين -قانتون قنت Obedient men Đtaatkâr erkekler قانتين قنت Those who despair Ümitsiz olanlar قانطين قنط Satisfied, content Kanaatkar قانع قنع Subjugator Her şeye gücü yeten قاهر قهر Subjugators Gücü yetenler قاهرون قهر Tribes Kabileler ئل قبا قبل His grave Onun kabri قبره قبر Burning brand Kor, ateş قبس قبس Grasping Yakalama قبضا قبض I grasped, pulled Tuttum, çektim 1 قبضت قبض Handful, in hand Avuç, elinde قبضة قبض

Page 303: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

296

His hand Onun eli, avucu قبضته قبض We grasped, pulled Tutuk, çektik 1 قبضناه قبض Resistance Mukavemet قبل قبل Before Önce قبل -قبل - قبل قبل Front, face Ön, karşı قبلا قبل Direction of prayer Kıble قبلة قبل Your direction of prayer Senin kıblen قبلتك قبل Their direction of prayer Onların kıblesi قبلتهم -قبلتهم قبل Towards you Sana doğru قبلك قبل Before you Senden önce قبلك - قبلك قبل Before you (pl) Sizden önce قبلكم قبل Before us Bizden önce ناقبل قبل Before him Ondan önce قبله -قبله قبل Before her Ondan (dş) önce قبلها قبل

Before them Onlardan önce قبلهم -قبلهم قبل Before me Benden önce قبلي قبل Graves Kabirler قبور - قبور قبر Acceptance Kabul بول ق قبل Face to face Ön, karşı قبيلا قبل His tribe Kabilesi قبيله قبل Fighting, war, battle Savaş قتالا -قتال قتل Dust Toz قتر قتر Darkness Karanlık قترة قتر He was killed Öldürüldü 1 قتل قتل Killing Öldürme قتل - قتل قتل To kill Öldürdü 1 يقتل -قتل قتل You killed Öldürdün 1 قتلت قتل I killed Öldürdüm 1 قتلت قتل She was killed Öldürüldü (dş) 1 قتلت قتل You (pl) killed Öldürdünüz 1 قتلتم قتل You (pl) were killed Öldürüldünüz 1 قتلتم قتل

Page 304: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

297

You (pl) killed them Onları öldürdünüz 1 قتلتموهم قتل We killed Öldürdük 1 قتلنا قتل He killed him Onu öldürdü 1 قتله قتل He killed them Onları öldürdü 1 قتلهم قتل Their killing Onların öldürmesi قتلهم - م قتله قتل They killed Öldürdüler 1 قتلوا قتل They were killed Öldürüldüler 1 قتلوا قتل They were massacred Katledildiler 2 قت+لوا قتل They killed him Onu öldürdüler 1 قتلوه قتل Murdered ones Öldürülenler قتلى قتل Stingy, niggardly Çok cimri قتورا قتر

Its cucumber Onun salatalığı قث*ائها قثأ Indeed, surely, certainly Mutlaka, gerçekten andolsun قد He tore Yırttı 1 قد* قدد It was torn Yırtıldı 1 قد* قدد She tore Yırttı (dş) 1 قد*ت قدد Striking Vuran, çarpan قدحا قدح Different, in slices Farklı, dilim dilim 1 قددا قدد Measure precisely Ölçülü yap 2 ر قدر قد+Determined Takdir edildi 1 قدر قدر Measure, value, means Ölçü, miktar, kader قدرا - قدر – قدر -قدر قدر Appraisal, value, measure Kader, ölçü, kıymet قدرا - قدر – قدر – قدر قدر To decree, have power, measure, restrict

Karar verdi, kadir oldu, ölçtü, azalttı

يقدر - قدر قدر 1To determine, plot Tayin etti, ölçtü 2 ر قدر ر - قد* يقد+We decreed Takdir ettik 1 قدرنا قدر We determined Takdir ettik 2 رنا قدر قد*We determined it Onu takdir ettik 2 رناه قدر قد*We determined it Onu (dş) takdir ettik 2 رناها قدر قد*His power, Gücü, kudreti قدره قدر He determined it Onu takdir etti 2 ره قدر قد*His value, measure Onun kadri, kıymeti قدره -قدره قدر

Page 305: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

298

Its (her) measure, value Onun takdiri, ölçüsü قدرها قدر They determined Takdir ettiler 2 رو قدر قد*They appraised Kadrini bildiler 1 واقدر قدر They determined it Onu takdir ettiler 2 روها قدر قد*Holy, sacred Kutsal, mukaddes قدس قدس Foot Ayak قدم قدم Position Kademe, makam قدم قدم

To proceed, precede Yöneldi, öne geçti 1 يقدم -قدم قدم To send forth Đleri gönderdi, önden gönderdi 2 م قدم م -قد* يقد+You sent forth Önden gönderdin 2 مت قدم قد*She sent forth Đleri gönderdi, önden gönderdi 2 مت قدم قد*I sent forth Önden gönderdim 2 مت قدم قد*You (pl) sent forth Önden gönderdiniz 2 متم قد* قدم You (pl) sent it forth Onu önden gönderdiniz 2 متموه قدم قد*We proceeded Vardık, geçtik 1 قدمنا قدم They sent forth Önden gönderdiler 2 موا قدم قد*Send forth (imp, pl) Önden gönderin 2 موا قدم قد+Cooking pots Kazanlar قدور رقد Holy One Kuddûs, mukaddes قد/وس قدس All-Powerful Kadîr, her şeye gücü yeten قديرا - قدير قدر Old, ancient Eski قديم قدم To throw, cast Koydu, attı 1 يقذف - قذف قذف We cast Attık 1 قذفنا قذف We cast him Onu attık 1 قذفناها قذف It was read Okundu 1 قرئ قرأ To read Okudu 1 ا يقر - ا قر قرأ Quran Kur'an القران قرأ Quran, reading Kur'an, okuma قرانا -قران قرأ Its reading Onun okunması قرانه قرأ You read Okudun 1 ت قرا قرأ Firmness, stability Karar, sağlamlık قرارا - قرار قرر

Page 306: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

299

Papers Kağıtlar قراطيس قرطس We read it Onu okuduk 1 ناه ا قر قرأ He read it Onu okudu 1 ه ا قر قرأ They (dual) offered Kurban sundular (ikil) قر*با قرب

Means of closeness Yakınlıklar قربات قرب Sacrifice Kurban قربانا -قربان قرب Closeness Yakınlık قربة قرب We brought it close Onu yaklaştırdık بناه قرب قر*He brought it close Onu yaklaştırdı قر*به قرب Close ones, relatives Yakınlık, yakınlar قربى قرب Comfort Aydınlık ة - قر*ة قرر قر*ت -قر*Comfort of eyes Gözlerin aydınlığı ة اعين قرر قر*Comfort of eye Göz aydınlığı قر*ت عين قرر Wound, injury Yara قرح قرح Monkeys Maymun قردة - دة قر قرد Loan Ödünç قرضا قرض Paper Kâğıt قرطاس قرطس Generation, period Nesil, zaman قرنا - قرن قرن Companions Yakın arkadaşlar قرناء قرن Two generations Đki zaman, iki nesil قرنين قرن Menstruation periods Adet dönemi (çoğul) قروء أقر Generations Nesiller, çağlar قرونا -قرون قرن Let it comfort Aydın olsun قر+ي قرر Towns, cities Köyler, şehirler قرى - قرى قري Close, near Yakın قريبا - قريب قرب Town, city Köy, şehir رية ق قري Your town Senin şehrin قريتك قري Your (pl) town Şehriniz قريتكم قري Our town Şehrimiz قريتنا قري Two towns, cities Đki şehir قريتين قري Quraish Kureyş aşireti قريش

Page 307: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

300

Companion Arkadaş, nesil يناقر - قرين قرن His companion Arkadaşı قرينه قرن It hardened Sertleşti, katılaştı 1 قست قسو Justice Adalet قسط - قسط قسط Balance Kıstas, denge قسطاس سقسط Oath Yemin قسم قسم To distribute Böldü, dağıttı 1 يقسم -قسم قسم Share, division Kısmet, pay قسمة قسم We distributed Paylaştırdık 1 قسمنا قسم Hardness Sertlik, katılık قسوة قسو Lion Aslan قسورة قسر Priests Keşişler, papazlar يسين قسس قس+He narrated Anlattı 1 قص* قصص Legal retribution Kısas قصاص - قصاص قصص Direction Yön, istikamet قصد قصد Palace, fortress Saray, köşk قصور -قصر قصر Narration, story Kıssa, hikaye قصص قصص Retracing Geri dönme قصصا قصص We narrated Anlattık 1 قصصنا قصص We narrated them Onları anlattık 1 قصصناهم قصص Their story Onların kıssası قصصهم قصص We shattered Helak ettik 1 قصمنا قصم

Farther, far side Uzak taraf قصوى - قصوا قصو Palaces, fortresses Saraylar, köşkler قصورا قصر Remote Uzak قصيا قصو Follow his trace Đzini takip et 1 يه قصص قص+To decree, execute Karar verdi, icra etti 1 يقضي - قضا قضي He killed Öldürdü 1 على ىقض قضي He decreed, executed Onu icra etti, yaptı 1 قضاها قضي He completed them Onları icra etti, yaptı 1 قضاهن* قضي Green fodder Yonca, otlak قضبا قضب

Page 308: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

301

They decreed, executed Đcra ettiler 1 قضوا قضي It was decreed Đcra edildi 1 قضي قضي To decree, execute Karar verdi, icra etti 1 يقضي -قضى قضي He killed Öldürdü 1 على ىقض قضي We decreed, executed Đcra ettin 1 قضيت قضي I decreed, executed Đcra ettim 1 قضيت قضي It was decreed, executed Đcra edildi 1 قضيت قضي You decreed, executed Đcra ettiniz, yaptınız 1 قضيتم قضي We decreed, executed Yaptık 1 قضينا قضي Share Pay قط* قطط Molten copper Erimiş bakır قطرا - قطر قطر Tar Katran قطران قطر He cut, divided Kesti 2 قط*ع قطع It was cut Kesildi 1 قطع قطع Part, portion Kısım, parça قطعا - قطع – قطع قطع To cut Kesti 1 يقطع -قطع قطع It was cut Kesildi 1 قط+عت قطع You (pl) cut Kestiniz 1 قطعتم قطع They (fm) cut Kestiler (dş) 1 قط*عن قطع We cut Kestik 1 قطعنا قطع We cut, divided Kestik 2 قط*عنا قطع We divided them Onları kestik 2 قط*عناهم قطع Membrane of date seed Hurma çekirdeğindeki nokta قطمير قطمر Our share Payımız قط*نا قطط Clusters Salkım قطوف قطف Its clusters Onların salkımı قطوفها قطف To sit, stay back Oturdu, geride kaldı 1 يقعد -قعد قعد They sat Oturdular 1 قعدوا قعد Fall down (imp, pl) Düşün, kapanın 1 قعوا وقع Sitting Oturma قعود قعد Sitting Oturarak قعودا قعد

Page 309: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

302

Seated Oturan قعيد قعد We followed, sent after

Takip ettirdik, arkasından gönderdik

ينا قفو 2 قف*Say (imp) De, söyle 1 قل قول Became little Az oldu 1 قل* قلل Garlands Kurbanlık nişanları قلائد قلد Heart Kalp قلوب -قلب قلب Your heart Kalbin قلبك قلب His heart Onun kalbi قلبه -قلبه -قلبه قلب Her heart Onun (dş) kalbi قلبها قلب They turned Çevirdiler 2 قل*بوا قلب My heart Kalbim قلبى قلب Two hearts Đki kalp قلبين قلب You said Dedin 1 قلت قول I said Dedim 1 قلت قول You (pl) said Dediniz 1 تم قل قول I said it Onu dedim 1 قلته قول Pen Kalem قلم - قلم قلم They (fm) said Dediler (dş) 1 قلن قول We said Dedik 1 قلنا قول Hearts Kalpler قلوب قلب Your (pl) hearts Kalpleriniz قلوبكم - قلوبكم قلب Your (dual) hearts Đkinizin kalpleri قلوبكما قلب Our hearts Kalplerimiz قلوبنا -قلوبنا -قلوبنا قلب Their hearts Onların kalpleri قلوبهم -قلوبهم -قلوبهم قلب Their (fm) hearts Onların (dş) kalpleri قلوبهن* قلب He got displeased Kızdı, darıldı قلى قلي

Few, small Az قليلا -قليل قلل Few, small Az قليلة قلل Few, small Az قليلون قلل Stand (imp) up Kalk 1 قم قوم You stood up Kalktınız 1 قمتم قوم

Page 310: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

303

Moon Ay قمرا -قمر قمر Distressful Çetin, zor قمطريرا قمطر Lice Bit ل قمل قم*Shirt Gömlek قميص قمص His shirt Onun gömleği قميصه -قميصه -قميصه قمص My shirt Benim gömleğim قميصي قمص Protect (imp) us Bizi koru 1 قنا وقي Heaps Hazine, yığın, kantarlar قنطار قنطر Heap Kantar, yük, hazine قنطارا قنطر They despaired Ümit kestiler 1 قنطوا قنط Cluster Salkım قنوان قنو Despairing Ümitsiz قنوط قنط

Irresistible Kahhar, isteğini yaptıran ار قهر قه*Protect (imp) them Onları koru 1 قهم وقي Protect (imp, pl) Koruyun 1 قوا وقي Crystals Billurlar قوارير قرر Foundations, old women Temeller, yaşlı kadınlar قواعد قعد Moderate Orta قواما قوم Protectors, custodians Yöneticiler, koruyucular امين -امون قو* قوم قو*Steadfast Sebatkarlar, koruyucular امين قوم قو*Power, strength Kuvvet, güç ة قوي قو*Your (pl) power, strength Kuvvetiniz تكم قوي قو*You (pl) were fought Sizle savaşıldı 1 قوتلتم قتل They were fought Onlarla savaşıldı 1 قوتلوا قتل Two bows Đki yay قوسين قوس Word Söz قولا - قول قول Say (imp, dual) Deyin (ikil) 1 قولا قول Your word Senin sözün قولك قول Your (pl) word Sizin sözünüz قولكم - قولكم قول Our word Bizim sözümüz قولنا قول His word Onun sözü قوله قول

Page 311: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

304

Her word Onun (dş) sözü قولها قول Their word Onların sözü قولهم -قولهم -قولهم قول Say (imp, pl) Deyin 1 قولوا قول My word Sözüm قولي قول Say (imp, fm) De (dş) 1 وليق قول People, nation Kavim, millet قوما -قوم قوم Your people Senin kavmin قومك -قومك - قومك قوم Your (dual) people Đkinizin kavmi قومكما قوم Our people Kavmimiz قومنا -قومنا قوم His people Onun kavmi قومه -قومه -ه قوم قوم Her people Onun (dş) kavmi قومها قوم Their people Onların kavmi قومهم - قومهم قوم Their (dual) people Đkisinin kavmi قومهما - قومهما قوم Stand up (imp, pl) Kalkın 1 قوموا قوم My nation, people Benim kavmim قومي قوم Power, strength Kuvvet, güç قوى قوي All-Powerful Kuvvetli, güçlü ا - قوي5 قويaقوي Standing up, resurrection, standing

Kalkmak, dirilmek, ayakta durarak

قياما - قيام قوم Standing up, resurrection Kıyamet, dirilme قيامة قوم He appointed Tayin etti 2 قي*ض قيض We appointed Tayin ettik 2 قي*ضنا قيض Lowland Düz arazi, çöl قيعة قوع It was said Denildi 1 قيل قول In saying, utterance Deyişçe, söyleyişçe قيلا قول His saying Onun demesi قيله قول Correct Dosdoğru قي+ما -قي+م قوم Correct Dosdoğru قي+مة قوم Self-subsisting, ruler Kayyum, ebedi, yöneten قي/وم قوم

Page 312: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

305

كLike Gibi ــك Writer Katip, yazıcı كاتبا -كاتب كتب Writers Yazanlar, katipler كاتبين - كاتبون كتب Make freeing contract with them

Serbest bırakma akdi yapın كاتبوهم كتب Writers Yazanlar, katipler كاتبين كتب Like one, anyone Biri gibi كاحد حدو To almost happen Neredeyse oldu, olayazdı 1 يكاد -كاد كأد To plot, scheme, plan Planladı, tuzak kurdu 1 يكيد -كاد كيد It almost happened Olayazdı 1 كادت كأد That which labors Didinen كادح كدح They almost did it Neredeyse yaptılar 1 كادوا كأد Liar Yalancı كاذبا -كاذب كذب Liar (fm) Yalancı كاذبة كذب Liars Yalancılar كاذبين - كاذبون كذب Liars Yalancılar كاذبين كذب Those who dislike Hoşlanmayanlar كارهين -كارهون كره Those who dislike Hoşlanmayanlar كارهين كره Cup, goblet Bardak, kadeh, kase كاسا -كاس كأس That which removes, uncovers

Açan, gideren كاشف كشف Those who remove, uncover (fm)

Kaldıranlar, giderenler كاشفات كشف That which removes, uncovers (fm)

Açan, gideren (dş) كاشفة كشف Those who remove, uncover Açanlar, giderenler كاشفو كشف Those who suppress Tutanlar, yutkunanlar كاظمين كظم Sufficient Yeter كاف كفي All together Tamamen كاف*ة كفف Disbeliever, ungrateful Kâfir, nankör كافر كفر Disbeliever, ungrateful (fm) Kâfir, nankör (dş) كافرة كفر Disbelievers, ungrateful ones Kâfirler, nankörler كافرين -كافرون كفر Disbelievers, ungrateful ones Kâfirler, nankörler كافرين كفر

Page 313: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

306

Camphor Kâfur كافورا كفر Like mountains Dağlar gibi كالاعلام علم Like blind Kör gibi كال عمي عمىاLike female Dişi gibi كال نثأ نثى اLike animals, cattle Hayvanlar gibi كال نعم نعام اLike those who (fm) Şunlar gibi ki onlar (dş) كال*تى Like mountains Dağlar gibi كالجبال جبل Like the answer Cevabı gibi كالجواب جوب Like stones Taşlar gibi كالحجارة حجر Those who smirk Sırıtanlar كالحون كلح Like red hide, like red oil

Kırmızı deri gibi, kızaran yağ gibi

هان دهن كالد+Like that who Şunun gibi ki o كال*ذى Like those who Şunlar gibi ki onlar كال*ذين Like dust Toz gibi كالر*ميم رمم As if reaped Hasat edilmiş gibi ريم صرم كالص*Like mountain Dağ gibi كالط*ود طود Like shades Gölgelikler gibi كالظ/لل ظلل Like date stalk Eski hurma yaprağı gibi جون كالعر نرجع Like wool Atılmış yün gibi كالعهن عهن Like one thousand Bin tane gibi لف ا ك ألف Like wicked ones Yoldan çıkanlar gibi ار فجر كالفج*Like baked clay Pişmiş çamur gibi ار فخر كالفخ*Like moths Pervaneler gibi كالفراش فرش Like castle Saray gibi كالقصر قصر Like criminals Suçlular gibi كالمجرمين جرم As if suspended Askıda gibi كالمعل*قة علق Like corrupters Bozguncular gibi كالمفسدين فسد Like molten copper Erimiş maden gibi كالمهل مهل They measured for them Onlara ölçtüler 1 كالوهم كيل Like the examples Emsali gibi مثال ا ك مثل Full, complete Tamam, olgun كاملة -كامل كمل

Page 314: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

307

Full, complete Tamam, olgun كاملة كمل Two full Đki tam كاملين كمل As if Sanki *ن* ا ك -كان To be, become Oldu, -dır, -dir 1 يكون -كان كون They (dual) became Oldular (ikil) 1 كانا كون It (she) became Oldu (dş) 1 كانت كون They (dual) became Oldular (ikil, dş) 1 كانتا كون As if you Sanki sen كان*ك As if Sanki كان*ما As if he Sanki o ن*ه ا ك As if she Sanki o (dş) كان*ها As if they Sanki onlar ن*هم ا ك As if they (fm) Sanki onlar (dş) *كان*هن They became Oldular 1 كانوا كون Soothsayer Kahin اهن ك كهن How many a Nice ي+نا ك Cast down Atıldı 1 كب* كبب Big ones Büyükler كبائر كبر Great Büyük büyük كب*ارا كبر

Like one who stretches Uzatan gibi كباسط بسط Disgraced Aşağılandı 1 كبت كبت Cast down Yıkıldı, atıldı 1 كب*ت كبب Disgraced Aşağılandılar 1 كبتوا كبت Hardship Zorluk كبد كبد Became big, grew old Büyüdü, büyük oldu 1 كبر كبر Magnify (imp) Yücelt 2 كب+ر كبر Greatest En büyük كبر كبر Arrogance Büyüklük taslama, kibir بر ك كبر Old age Đhtiyarlık كبر -كبر كبر Our elders, chiefs Büyüklerimiz ناكبرائ كبر Became big, grew old Büyüdü, büyük oldu 1 كبرت كبر

Page 315: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

308

Magnify (imp) Him Onu yücelt 2 كب+ره كبر Great share of it Onun büyüğü كبره كبر Greater, greatest (fm) En büyük (dş), daha büyük كبرى كبر Greatness Kibriya, büyüklük كبرياء كبر They were thrown down Kafa üstü atıldılar كبكبوا كبكب Great, big Büyük كبيرا -كبير كبر Great, big, difficult Büyük, zor كبيرة كبر Your leader Sizin büyüğünüz كبيركم كبر Eldest of them Onların büyüğü كبيرهم كبر Book Kitap كتابا - كتاب كتب Your book Kitabın كتابك كتب Your (pl) book Kitabınız كتابكم كتب Our book Kitabımız كتابنا كتب His book Onun kitabı كتابه كتب Her book Onun (dş) kitabı كتابها كتب Their book Onların kitabı كتابهم كتب My book Benim kitabım كتابى كتب My book Benim kitabım كتابيه كتب Books Kitaplar كتب كتب It was written Yazıldı 1 ب كت كتب To write Yazdı 1 يكتب -كتب كتب She wrote Yazdı (dş) 1 كتبت كتب You wrote Yazdın 1 كتبت كتب We wrote Yazdık 1 كتبنا كتب We wrote it Onu yazdık 1 كتبناها كتب His books Onun kitapları كتبه كتب To withhold, conceal Sakladı, gizledi 1 يكتم - كتم كتم It increased Çoğaldı 1 كثر كثر He increased (it) Çoğalttı 2 كث*ر كثر It increased Çoğaldı 1 كثرت كثر Multitude Çokluk كثرة كثر

Page 316: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

309

Your multitude Çokluğunuz كثرتكم كثر He increased you (pl) Sizi çoğalttı 2 كث*ركم كثر Heap Yığın كثيبا كثب Many, much, abundant Çok, bol كثيرا - كثير كثر Many, much, abundant Çok, bol كثيرة كثر Like the calling out Bağırdığı gibi كجهر جهر Like the love Sevgisi gibi حب+ ك حبب Like the fear Korkusu gibi كخشية خشي Like his creation Yaratılışı gibi كخلقه خلق Like your (pl) fear Korkunuz gibi كخيفتكم خوف Like the way Durumu gibi ب ا كد دأب You almost did Neredeyse edecektin 1 كدت* كأد

Laboring Didinme, didinerek 1 كدحا كدح Like the call Çağırması gibi كدعاء دعو We planned Düzen kurduk 1 كدنا كيد Liar Çok yalancı اب كذب كذ*Denying Yalanlama ابا كذب كذ*It was denied Yalanlandı 2 ب كذب كذ+Lie Yalan كذبا -ب كذ كذب To lie Yalan söyledi 1 يكذب -كذب كذب To deny Yalanladı 2 يكذ+ب -كذ*ب كذب She lied Yalan söyledi (dş) كذبت كذب You denied Yalanladın 2 بت كذب كذ*It was denied Yalanlandı (dş) 2 بت كذب كذ+You (pl) denied Yalanladınız 2 بتم كذب كذ*We denied Yalanladık 2 بنا كذب كذ*His lie Onun yalanı كذبه كذب They denied Yalanladılar 2 بوا كذب كذ*They were denied Yalanlandılar 2 بوا كذب كذ+They lied Yalan söylediler 1 كذبوا كذب They denied you Seni yalanladılar 2 بوك كذب كذ*

Page 317: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

310

They denied you (pl) Sizi yalanladılar 2 بوكم كذب كذ*They denied me Beni yalanladılar 2 بون كذب كذ*They denied him Onu yalanladılar 2 بوه كذب كذ*They denied them (pl) O ikisini yalanladılar 2 بوهماك كذب ذ*Like your remembering Anmanız gibi كذكركم ذكر Like that Đşte böyle, şunun gibi كذلك Like that for you Đşte sizin için şunun gibi كذلكم Honorable ones Değerli, şerefli olanlar كراما - كرام كرم Distress Sıkıntı كرب كرب

Times, Tekrar, kere ة -كر*ة كرر كر*Twice Đki kere تين كرر كر*Throne Kürsü, taht كرسي كرس His throne Onun kürsüsü, tahtı كرسي+ه - كرسي/ه كرس Like ash Kül gibi كرماد رمد You honored Şerefli kıldın 2 كر*مت كرم We honored Şerefli kıldık 2 منا كرم كر*He made it hateful Çirkin gösterdi 2 كر*ه كره Hateful Hoşnutsuzluk, isteksizlik كره كره To dislike Hoşlanmadı 1 يكره -كره كره Unwillingly Đstemeden كرها كره With hardship Zahmetle كرها كره You (pl) disliked Hoşlanmadınız, tiksindiniz 2 كرهتم كره You (pl) disliked him Ondan tiksindiniz 2 كرهتموه كره You (pl) disliked them (fm) Onlardan (dş) hoşlanmadınız 2 كرهتموهن* كره They disliked Hoşlanmadılar, tiksindiler 2 كرهوا كره Noble, respectable, generous, valuable

Şerefli, asil, cömert كريما - كريم كرم Like crops Ekin gibi كزرع زرع Its decline Onun kesadı, azalması كسادها كسد Lazy, lazily Tembeller كسالى كسل To earn Kazandı 1 يكسب - كسب كسب They (dual) earned Kazandılar (ikil) 1 كسبا كسب

Page 318: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

311

She earned Kazandı (dş) 1 كسبت كسب You (pl) earned Kazandınız 1 كسبتم كسب They earned Kazandılar 1 كسبوا كسب Like mirage Serap gibi كسراب سرب Piece, fragment Parça parça كسفا كسف Portion Parça كسفا كسف Clothing Giyim كسوة كسو Their clothing Onların giyimleri كسوتهم كسو Their (fm) clothing Onların (dş) giyimleri كسوتهن* كسو We covered, clothed Giydirdik 1 كسونا كسو Like a tree Ağaç gibi كشجرة شجر It is stripped away Açıldı, sıyrıldı 1 كشطت كشط To remove, uncover Açtı, ortaya çıkardı, giderdi 1 يكشف -كشف كشف She removed, uncovered Açtı (dş) 1 كشفت كشف You removed, uncovered Açtın 1 كشفت كشف We removed, uncovered Açtık, giderdik 1 كشفنا كشف Like the companion Arkadaşı gibi كصاحب صحب Like rainstorm Yağmur gibi كصي+ب صوب Like folding, rolling Dürülmesi gibi كطى+ طوي Like darknesses Karanlıklar gibi مات كظل ظلم Suppressor of grief Kederini bastıran كظيم كظم Kabah Kâbe كعبة كعب Ankles (dual) Ayak bileği كعبين كعب Like the punishment Azabı gibi كعذاب عذب Like the width Genişliği gibi كعرض عرض Like straw, husk Ekin yaprağı gibi كعصف عصف Like boiling Kaynaması gibi كغلى غلي He restrained Çekti 1 كف* كفف He sufficed Yeter 1 كفا كفي Receptacle Toplayan, alan كفاتا كفت Very ungrateful Çok nankör ار كفر كف*

Page 319: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

312

Disbelievers Kâfirler ار كفر ارا كف* - كف*Expiation Kefaret ارة كفر كف*

Its expiation Onu kefareti ارته كفر كف*He covered Örttü 2 ر كفر كف*Cover (imp) Ört 2 ر كفر كف+It was denied Nankörlük edildi كفر كفر Disbelief, ungratefulness Küfür, nankörlük كفرا -ر كف كفر To disbelieve Đnanmadı, nankörlük etti 1 يكفر -كفر كفر Rejection Küfran, inkar كفران كفر Disbelievers Kafirler كفرة كفر She disbelieved Kafir oldu (dş) 1 كفرت كفر I disbelieved Kafir oldum 1 كفرت كفر You (pl) disbelieved Kafir oldunuz, inkâr ettiniz 1 كفرتم كفر Your disbelief Senin küfrün كفرك كفر We disbelieved Kafir olduk, inkâr ettik 1 كفرنا كفر We covered Örttük 2 رنا كفر كف*His disbelief Onun küfrü كفره كفر Their disbelief Onların küfrü كفرهم - كفرهم كفر They disbelieved Kafir oldular, inkâr ettiler 1 كفروا كفر I restrained Çektim, def ettim 1 كففت كفف Portion Hisse كفل كفل He put her in his care Ona kefil kıldı لها كفل كف*Two portions Đki hisse كفلين كفل

Restrain (imp, pl) Çekin 1 وا كفف كف/Equivalent Denk, benzer كفوا كفأ Very ungrateful Çok nankör كفورا - كفور كفر To suffice Yeter, yetti 1 يكفي - كفى كفي Trustee, surety Kefil كفيلا -كفيل كفل We suffice for you Biz sana yeteriz 1 كفيناك كفي His two hands Đki eli يه كفف كف*Burden Yük كل5 كلل

Page 320: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

313

All, every, each Herkes, hepsi كل� -كل5 -كل* -كل+ -كل/ كلل Eat (imp, dual) Yiyin (ikil) 1 كلا أكل No, never Hayır, asla * كلاAll of it Hepsi, tamamı كلل a كلاPerson with no parents or children

Çocuğu ve ana-babası olmayan

كلالة - كلالة كلل Speaking, word Kelam, konuşma كلام كلم Both of them Her ikisi كلاهما كلو Dog Köpek كلب كلب Their dog Onların köpeği كلبهم كلب Both Đkisi كلتا كلو You (pl) measured Ölçtünüz 1 كلتم كيل It was made to speak Konuşturuldu 1 كل+م كلم Words Kelimeler كلم - كلم كلم To speak Konuştu 1 يكل*م - كل*م كلم Whenever Her ne zaman كل*ما Words Kelimeler كلمات كلم His words Onun kelimeleri كلماته كلم Word Kelime كلمت - كلمة كلم Our word Bizim kelimemiz كلمتنا كلم His word Onun kelimesi كلمته كلم Like twinkling of eye Göz kırpması gibi كلمح لمح He spoke to him Onunla konuştu 2 كل*مه كلم He spoke to them Onlarla konuştu 2 كل*مهم كلم All of it, each of it Hepsi, tamamen كل*ه -كل+ه -كل/ه كلل All of it, each of it Hepsi, tamamen ل*هاك -كل*ها كلل All of them Onların hepsi كل/هم كلل All of them (fm) Onların (dş) hepsi كل/هن* كلل Eat (imp, pl) Yiyin 1 كلوا أكل Eat (imp, pl) it Onu yiyin 1 كلوه أكل Eat (imp, fm) Ye (dş) 1 كلي أكل How many, how much Kaç tane, ne kadar كم

Page 321: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

314

Like, as Gibi كما Like water Su gibi كماء وهم Like the examples Misali gibi كمثل مثل Like him Onun benzeri gibi كمثله مثل Like a niche, lantern Kandil gibi كمشكواة وشك Like the one who Onun gibi ki كمن Be (imp) Ol 1 كن كون They (fm) became Oldular (dş) 1 كن* كون We became Olduk 1 كن*ا كون You (fm) became Oldun (dş) 1 كنت كون You became Oldun 1 كنت كون I became Oldum 1 كنت كون

You (pl) became Oldunuz 1 كنتم كون You (pl, fm) became Oldunuz (dş) 1 كنتن* كون Treasure Hazine كنوز -كنز كنز You (pl) hoarded Biriktirdiniz 1 كنزتم كنز Their (dual) treasure O ikisinin hazinesi كنزهما كنز Disappearing Saklanan, sinen 2 كن*س كنس Like one person, soul Bir kişi gibi, bir can gibi كنفس نفس Ungrateful Nankör كنود كند Treasures Hazineler كنوز كنز Like dry stalks Çalı çırpı gibi كهشيم هشم Cave Mağara كهف كهف Their cave Onların mağarası كهفهم كهف In maturity Yetişkin olarak كهلا كهل Like the shape, form Şekli gibi كهيئة هيأ Companions Eşler, arkadaşlar كواعب كعب Disbelievers Kafirler كوافر كفر Stars Yıldızlar كواكب كوكب Kauthar Kevser كوثر كثر It is wrapped Dürüldü 2 رت كو+ كور

Page 322: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

315

Star, planet Yıldız, gezegen كوكبا -كوكب كوكب Be (imp, pl) Olun 1 كونوا كون Be (imp, fm) Ol (dş) 1 كوني كون So that Ki كي Plot, scheme, plan Tuzak, düzen, plan كيدا - كيد كيد Your plot, scheme, plan Sizin tuzağınız, düzeniniz كيدكم كيد Your (pl, fm) plot, scheme Sizin (dş) tuzağınız كيدكن* -كيدكن* كيد His plot, scheme, plan Onun (er) tuzağı كيده - كيده كيد Their plot, scheme, plan Onların tuzağı كيدهم -كيدهم كيد Their (fm) plot, scheme Onların (dş) tuzağı كيدهن* - كيدهن* كيد Plot (imp, pl) against me Bana tuzak kurun 1 كيدونى - كيدون كيد My plot, scheme, plan Benim tuzağım, planım كيدي كيد How Nasıl كيف كيف Measure Ölçü كيل كيل

Page 323: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

316

لIndeed, surely Gerçekten, mutlaka ل For, to, belongs to Đçin, -e, -a ait ل Pearl Đnci لؤلؤ لألأ Indeed if not Eğer olmazsa * ان ل = لئلا لاIndeed if Eğer ان ل = لئن No, not Yok, değil, hayır لا That which blames Kınayan, kınayıcı لائم لوم For/to their fathers

Atalarına ait, babalarına ait olarak

لابائهم أبو Indeed it will come Mutlaka gelecektir لات أتي Surely they would come to it Mutlaka ona gelirlerdi 1 لاتوها أتي Indeed it will come Mutlaka gelecektir لاتية أتي Indeed we would give Verirdik 1 لاتينا أتي Indeed we would give them Onlara verirdik 1 لاتيناهم أتي Surely I will come to them Mutlaka onlara geleceğim 1 لاتين*هم أتي For/to Adam (pbuh) Adem’e, Adem için (AS) لادم

Surely they are eaters, will eat

Elbette yiyenlerdir, yiyeceklerdir

لاكلون أكل He would believe Đman ederdi 4 لامن أمن Surely signs

Elbette ayetler, işaretler, deliller

لايات أيي For/to our signs Bizim ayetlerimize لاياتنا أيي Surely a sign Elbette bir işaret لاية أيي Surely they sought Elbette aradılar 8 لابتغوا بغي Those who remain Kalanlar, duranlar لابثين لبث For/to Abraham (pbuh) Đbrahim’e, Đbrahim için (AS) لابراهيم For/to his son Oğluna لابنه بني For/to his parents Ana-babası için ل أبو بويه اFor/to my father Babamı لابي أبو For me to clarify Açıklamam için 2 ل بين بي+ن اFor/to his father Babasına, babası için لابيه أبو Passed Geçti ات ل لوت

Page 324: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

317

Name of false deity Put adı لات You would have followed Takip ederdiniz 8 لات*بعتم تبع Surely we followed you (pl) Size uyduk 8 لات*بعناكم تبع Surely they followed you Sana uydular 8 لات*بعوك تبع Indeed I will take Mutlaka edinirim, edineceğim 8 لات*خذن* أخذ We would have taken Edinirdik 8 ات*خذناه ل أخذ They would have taken you Seni edinirlerdi 8 لات*خذوك أخذ For me to complete Tamamlamam 4 ل تمم تم* اTo sin Günaha لاثم أثم Indeed I find Mutlaka bulurum, alırım 1 جد لا وجد Indeed I find Mutlaka bulurum, alırım 1 جدن* لا وجد Surely a reward Elbet bir mükafat ل أجر لاجرا - جر اSurely I will make you Mutlaka seni kılarım 1 لاجعلن*ك جعل For an appointed time Bir süre için أجل جل لاSurely I will destroy Mutlaka yok edeceğim لاحتنكن* حنك For/to one, anyone Birisi için, bir kişi için, birisine لاحد وحد For/to one of the two Đkisinden birine لاحدهما وحد Surely one (fm) Gerçekten birisi حدىلا وحد For me to make lawful Helal etmem için 2 ل حلل حل* اYou would differ Đhtilafa düşerdiniz 8 لاختلفتم خلف For/to his sister Kız kardeşine لاخته أخو We would have seized Tutardık, yakalardık 1 لاخذنا أخذ To later ones Sonrakilerine لاخريهم أخر For/to our brothers Kardeşlerimize خوانناا ل أخو For/to their brothers Kardeşlerine لاخوانهم أخو For/to my brother Kardeşim için ل أخو خياFor/to his brother Kardeşi için, kardeşine يه لاخ أخو We would make them enter Onları sokardık 4 ل دخل دخلناهماSurely I will make you (pl) enter

Mutlaka sizi sokacağım 4 ل دخل دخلن*كماSurely I will make them enter Mutlaka onları sokacağım 4 ل دخل دخلن*هماSurely I will slaughter him Mutlaka onu boğazlayacağım 1 لاذبحن*ه ذبح

Page 325: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

318

We would make you taste Sana tattırırdık 1 لاذقناك ذوق They would doubt Şüphe ederlerdi 8 لارتاب ريب Surely I will stone you Mutlaka seni taşlarım 1 لارجمن*ك رجم We would have shown them to you

Onları sana gösterirdik 4 لاريناكهم رأي Sticky Yapışkan لازب لزب For/to your wives Eşlerine, hanımlarına لازواجك زوج For/to their wives, spouses Eşleri için, hanımları için لازواجهم زوج Surely I will increase you (pl) Elbette sizi arttırırım 1 ل زيد زيدن*كماSurely I will adorn Elbette süsleyeceğim 2 لازي+نن* زين Indeed I will ask forgiveness

Elbette bağışlama dileyeceğim

لاستغفرن* غفر 10I would have increased Çoğaltırdım 10 لاستكثرت كثر For me to prostrate Benim secde etmem 1 لاسجد سجد We would give them water Onları sulardık 4 لاسقيناهم سقي He would make them hear Onlara işittirirdi 4 لاسمعهم سمع For the company, family Arkadaşları için, ehli için لاصحاب صحب He would choose Seçerdi 8 لاصطفى صفو Indeed I will hang you (pl) Elbette sizi asacağım لاصل+بن*كم صلب Indeed I will cause them to deviate

Mutlaka onları saptıracağım 4 ل ضلل ضل*ن*هماIndeed I think you Mutlaka ben seni sanıyorum 1 لاظن/ك ظنن Indeed I think him Mutlaka ben onu sanıyorum 1 لاظن/ه ظنن As players, for play Oyuncular olarak, oyun için ين لاعب لعب For me to do justice Adalet yapmam için 1 لاعدل عدل They would prepare Hazırlık yaparlardı 4 والاعد/ عدد Surely I will punish him Elbette ona azap edeceğim 2 بن*ه عذب لاعذ+It would distress you (pl) Sizi sıkıntıya sokardı 1 لاعنتكم عنت Those who curse Lanetleyenler لاعنون لعن Indeed I will defeat Elbette galip geleceğim 1 لبن* لاغ غلب Indeed I will lead them astray Elbette onları azdıracağım 4 لاغوين*هم غوي Vain, vain talk Boş söz لاغية لغي It would give as ransom Fidye olarak verirdi 8 لافتدت فدي They would give as ransom Fidye olarak verirlerdi 8 افتدوال فدي

Page 326: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

319

For me to kill you Seni öldürmem için 1 قتل قتلك لاSurely I will kill you Seni mutlaka öldüreceğim 1 لاقتلن*ك قتل To nearer Daha yakına قرب قرب لاSurely I will cut Mutlaka keseceğim 1 لاقط+عن* قطع Indeed I will sit Mutlaka oturacağım 1 لاقعدن* قعد That which meets, will meet

Ona kavuşan, kavuşacak olan

لاقيه لقي For/to many of them Onların çoğunda لاكثرهم كثر For me to deny Đnkar etmem için 1 لاكفر كفر Surely I will cover, remove Elbette örteceğim 2 رن* كفر لاكف+They would eat Yerlerdi 1 لاكلوا أكل I would have been Olurdum 1 لاكونن* كون Surely I will plan Elbette tuzak kuracağım 1 يدن* لاك كيد Indeed to Mutlaka –a, -e لىا ل = لالى Surely it is orderer, will order Mutlaka emredendir, emreder ارة أمر لام*To their trusted issues Emanetlerine لاماناتهم أمن Indeed a bondwoman Gerçekten bir cariye ل أمو مة اFor/to order, affair Emre, işe لامر أمر To his wife Karısına, hanımına لامراته مرأ Surely I am the orderer, will order

Onlara emredenim, emredeceğim

ل أمر مرن*هماYou (pl) touched Dokundunuz, temas ettiniz 3 لمستم - لامستم لمس You (pl) would have grasped Tutardınız 4 لامسكتم مسك Indeed you (pl) grasped them Mutlaka onları tuttunuz 4 ل مسك مسكتم اSurely I will fill Mutlaka dolduracağım 1 لاملئن* ملأ Surely I will raise desires in them

Mutlaka onlara kuruntu vereceğim

ل مني 2 من+ين*هماFor/to his mother Annesine ل مأم ه ا م+In order to Olması için, olmak için ن ا ل = لان Indeed you Gerçekten sen انت ل = لانت He could have taken retribution

Đntikam alırdı 8 لانتصر نصر Indeed you (pl) Gerçekten siz انتم ل = لانتم So that I warn you (pl) Sizi uyarmam için 4 لانذركم نذر He would have sent down Đndirirdi 4 لانزل نزل

Page 327: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

320

For your animals, cattle Hayvanlarınız için ل نعم نعامكماFor his favors Onun nimetleri için لانعمه نعم For yourselves Kendiniz için لانفسكم نفس For themselves Kendileri için لانفسهم نفس They would have dispersed Dağılırlardı 7 وا فضض لانفض/So that I grant Bağışlamam için 1 لاهب وهب For/to the people Ehli için, halkı için لاهل أهل For/to his people, family Ailesine لاهله أهل Playing, distracted Oynayan, eğlenen لاهية لهو Very compassionate, imploring

Çok şefkatli, yalvaran اه أوه لاو*Surely it will be given to me Elbette bana verilecek 2 لاوتين* أتي To the first Birinciye ل أول لاو*To former ones, earlier ones Öncekilerine لاوليهم أول For/to our earlier ones Öncekilerimiz için لنا أول لاو*For/to the owners of Sahipleri için لاولى أول To which one Hangisine +ى+ ا ل = لاى For familiarity Alıştırma, ısındırma için يلاف لا ألف For your oaths Yeminleriniz için لايمانكم يمن Surely evil Gerçekten ne kötü لبئس بأس Clothing, covering Elbise, örtü لباس لبس Their clothes Onların elbisesi لباسهم لبس Their (dual) clothes O ikisinin elbiseleri لباسهما لبس Ever watchful Elbette gözetleme yerindedir لبالمرصاد رصد On open road Ana yol üzerinde لبامام أمم To remain, stay Kaldı, durdu 1 يلبث -لبث لبث You remained, stayed Kaldın, durdun 1 لبثت لبث I remained, stayed Kaldım, durdum 1 لبثت لبث You (pl) remained, stayed Kaldınız, durdunuz 1 لبثتم لبث We remained, stayed Kaldık, durduk 1 لبثنا لبث They remained, stayed Kaldılar, durdular 1 لبثوا لبث Abundant Bol, çok لبدا لبد

Page 328: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

321

Compacted mass, felt Sıkışmış kütle, keçe لبدا لبد He would come out Çıkardı 1 لبرز برز Doubt Şüphe لبس لبس To wear Giydi, takındı 1 يلبس -لبس لبس To mix Karıştırdı 1 يلبس -لبس لبس Certainly a way Gerçekten bir yol لبسبيل سبل We obscured Şüpheye düşürdük لبسنا لبس For/to a human being Đnsan için, beşer için لبشر بشر For/to two human beings Đki insana لبشرين بشر We would send, appoint Gönderirdik 1 لبعثنا بعث For/to some, some of them

Bazısına, bazılarına, bazıları için

لبعض بعض For/to their husbands Kocalarına لبعولتهن* بعل They would have rebelled Azgınlık ederlerdi 1 لبغوا بغي Message, notification Açıklama, tebliğ لبلاغا بلغ For/to a city, land Bir beldeye لبلد بلد Milk Süt ا لبن - لبن لبن For/to the sons Oğulları için لبني بني For/to his sons Oğullarına لبنيه بني Coats of armor Giyecek, zırh لبوس لبس Indeed the house Şüphesiz evi لبيت بيت For/to their (fm) houses Evlerine لبيوتهم بيت Surely you (pl) will believe Mutlaka iman edeceksiniz 4 لتؤمنن* أمن For you (pl) to believe Đnanmanız için 4 لتؤمنوا أمن Surely you (pl) will bring to me

Mutlaka bana getireceksiniz 1 تن*نيا لت أتي Surely you (pl) come Mutlaka gelirsiniz 1 تون ا لت أتي Surely it will come to you (pl) Mutlaka size gelir, gelecek 1 تين*كما لت أتي So that you (pl) take Onları almanız için 1 خذوهاا لت أخذ Those who desert Gerçekten terk edenler كوالتار ترك For you to turn us Bizi çevirmen için 1 فكناا لت أفك For you (pl) to eat Yemeniz için 1 كلواا لت أكل For you (pl) to seek Aramanız için 8 لتبتغوا بغي

Page 329: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

322

You would make it apparent Açıklardın 4 لتبدي بدو For you to give glad tidings Müjdelemen için 2 ر بشر لتبش+You will be resurrected Mutlaka diriltileceksiniz 1 لتبعثن* بعث So that you (pl) reach Ulaşmanız için, erişmeniz için 1 لتبلغوا بلغ Surely you (pl) will be tested Mutlaka sınanacaksınız 1 لتبلون* بلو For you to clarify Açıklaman için 2 لتبي+ن بين Surely you (pl) will make clear Onu mutlaka açıklayacaksınız 2 نن*ه بين لتبي+For you to be righteous Sakınmanız için 8 لتت*قوا وقي For you to recite Okuman için لتتلوا تلو Indeed you find Mutlaka bulursun 1 لتجدن* وجد Indeed you find them Mutlaka onları bulursun 1 لتجدن*هم وجد To flow, sail Akması, yüzmesi için 1 لتجري جري For him to be recompensed Karşılığının verilmesi için 1 لتجزى جزي For you (pl) to think it Onu sanmanız için 1 لتحسبوه حسب For it to protect you (pl) Sizi koruması için 4 لتحصنكم حصن For you to judge Hüküm vermen için 1 لتحكم حكم For you to give them mounts Onları bindirmen için 1 لتحملهم حمل You would have taken Alırdın 1 لت*خذت أخذ For you to drive out Çıkarman için 4 لتخرج خرج For you to drive us out Bizi çıkarman için 4 لتخرجنا خرج For them to drive out Çıkarmaları için 4 لتخرجوا خرج Surely you (pl) will enter

Mutlaka girersiniz, gireceksiniz

لتدخلن* دخل 1Indeed you call them Onları çağırırsın 1 لتدعوهم دعو Surely a reminder Şüphesiz bir öğüt لتذكرة ذكر For you (pl) to take Götürmeniz için 1 لتذهبوا ذهب You would have ruined me Beni alçaltacaktın 4 ين لترد ردي For you (pl) to be pleased Razı olmanız için 1 لترضوا ورض For you to be pleased Razı olman için 1 لترضى ورض Surely you (pl) will mount, embark

Şüphesiz bineceksiniz 1 لتركبن* ركب For you(pl) to mount Binmeniz için 1 التركبو ركب For you(pl) to mount them Ona binmeniz için 1 لتركبوها ركب

Page 330: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

323

Indeed you (pl) will see Mutlaka göreceksiniz 1 لترون* رأي Indeed you (pl) will see it Mutlaka onu göreceksiniz 1 لترون*ها رأي For them to be moved

Kaldırılması, yerinden oynatılması

لتزول زول 1Indeed you (pl) will be asked Mutlaka sorulursunuz 1 لتسئلن* سأل For it to be clear

Seçilmesi için, açığa çıkması için

لتستبين بين 10

For you (pl) to sit firmly Yerleşmeniz için, kurulmanız için

لتستوا سوي For you to bewitch us Bizi sihirlemen için 1 لتسحرنا سحر For you (pl) to calm, soothe Sakinleşmeniz için 1 لتسكنوا سكن For you to enter Yollara girebilmeniz için 1 لتسلكوا سلك Surely you (pl) will hear Mutlaka işiteceksiniz 1 عن* لتسم سمع For you to ascribe partners Şirk koşman için 4 لتشرك شرك For you to be distressed Güçlük çekmen için لتشقى شقو Indeed you bear witness Şahitlik edersiniz 1 لتشهدون شهد For it to incline, flow Meyletmesi için, akması için صغىلت صغي For you to be brought up Yetiştirilmen için 4 لتصنع صنع For you to distress Sıkıştırmanız için 2 لتضي+قوا ضيق For him to contend Mutmain olması için لتطمئن* طمأ For you to know each other Tanışmanız için 6 لتعارفوا عرف That you (pl) transgress Azgınlık yapmanız için 8 لتعتدوا عدو For you to hasten Acele etmen için 1 لتعجل عجل For you to turn away Yüz döndürmeniz için 4 لتعرضوا عرض Surely you recognize them Onları tanırsın 1 لتعرفن*هم عرف Surely you know Gerçekten bilirsin 1 لتعلم علم For you /her to know Bilmen için, bilmesi için 1 لتعلم علم Indeed you (pl) will know Mutlaka bileceksiniz 1 لتعلمن* علم For you (pl) to know Bilmeniz için 1 لتعلموا علم Surely you will reach Erişeceksiniz 1 لتعلن* علو Surely you would return Kesinlikle dönmeniz 1 لتعودن* عود For you to drown Boğman için 1 لتغرق غرق For you to forgive Bağışlaman için 1 لتغفر غفر For you (pl) to invent Uydurmanız için 8 لتفتروا فري

Page 331: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

324

For you to invent Uydurman için 8 لتفتري فري Indeed you (pl) will cause corruption

Mutlaka bozgunculuk yapacaksınız

لتفسدن* فسد 4For you to kill me Beni öldürmen için 1 لتقتلني قتل For you top read it Onu okuman için 1 ه ا لتقر قرأ Indeed you (pl) say Gerçekten söylersiniz 1 لتقولون قول For you (pl) to magnify, praise Yüceltmeniz için 2 لتكب+روا كبر Indeed you (pl) deny Gerçekten inkar edersiniz 1 لتكفرون كفر For you (pl) to complete Tamamlamanız için 4 تكملوا ل كمل For you to be Olman için 1 لتكون كون Indeed you will be Mutlaka olursun 1 لتكونن* كون For you (pl) to be Olmanız için 1 لتكونوا كون For you to turn us back Bizi döndürmen için لتلفتنا لفت Surely you are given Veriliyorsun 2 ى لقي لتلق*Indeed you (pl) pass Geçersiniz 1 لتمر/ون مرر You would have disputed Çekişirdiniz 6 لتنازعتم نزع You (pl) will be informed Haber verilirsiniz 4 لتنب*ؤن* نبأ Surely you will inform them

Elbette onlara haber vereceksin

ئن*هم نبأ 4 لتنب+So that you warn Uyarman için 4 لتنذر نذر Surely its revelation Gerçekten indirmesi زيل لتن نزل Surely you (pl) help him Mutlaka ona yardım edersiniz 1 لتنصرن*ه نصر For you (pl) to spend Harcamanız için 4 فقوالتن نفق It would burden Ağır gelirdi ا لتنو - لتنوء أنو For you (pl) to guide yourselves

Yolunuzu bulmanız için 8 لتهتدوا هدي Surely you guide Mutlaka iletirsin 1 لتهدي هدي They turned away Yüz çevirdiler 5 لتول*وا ولي For/to Thamud Semud kavmi için لثمود It would have come to them Gelirdi 1 لجاءهم جيأ Those who make, do, will do Kılanlar, kılacak لجاعلون جعل For/to Goliath Calut’a لجالوت For/to Gabriel Cebrail’e لجبريل Pool Havuz ة لجج لج*

Page 332: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

325

He would have made Kılardı, yapardı 1 لجعل جعل He would have made you (pl) Sizi kılardı, yapardı 1 لجعلكم جعل We would have made Kılardık, yapardık 1 لجعلنا جعل We would have made him Onu kılardık, yapardık 1 لجعلناه جعل He would have made them Onları kılardı, yapardı 1 لجعلهم جعل To their skins Onların derilerine, ciltlerine لجلودهم جلد He would have gathered them

Onları toplardı 1 لجمعهم جمع Indeed a multitude Topluluk, cemaat لجميع جمع On his side Yan tarafı, yanı üstünde به لجن جنب To hell Cehenneme لجهن*م They persisted Direnip durdular 1 وا لجج لج/Deep Derin 1 ي� لجج لج+To persist Direndi, ısrar etti 1 ى لجج يلج/ -لج/Surely the protectors Gerçekten koruyanlar لحافظين - لحافظون حفظ Surely the protectors Gerçekten koruyanlar لحافظين حفظ For the love of Sevgisi için لحب+ حبب It would become worthless Boşa giderdi 1 لحبط حبط For the boundaries Hudutlarına, sınırlarına لحدود حدد For news, word Söz için لحديث حدث Indeed a regret Gerçekten üzüntü, pişmanlık لحسرة حسر Surely good Elbette güzel لحسن حسن Surely the truth Elbette hak, gerçek لحق/ - لحق5 حقق To the judgment Hükmüne لحكم حكم To his judgment Onun hükmüne لحكمه حكم To their judgment Onların hükmüne لحكمهم حكم Forbearing Yumuşak davranan لحليم حلم Meat Et لحوم -لحم لحم Tone, voice Ses, ses tonu لحن لحن Meats Etler لحوم لحم Their meats Onların etleri لحومها ملح For/to my life Hayatım için لحياتي حيي

Page 333: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

326

My beard Sakalım لحيتي لحي Surely the losers Kaybedenler لخاسرون خسر Those who err, sinners Hata edenler لخاطئين خطأ All-Aware Haberdar olan لخبير خبر We came out Çıktık 1 لخرجنا خرج To the guards Bekçilere لخزنة خزن He would make us buried in earth

Yere geçirirdi 1 لخسف خسف Indeed creation Yaratış, yaratılış لخلق خلق For/to the creation Yaratışı için لخلق خلق Near, at, with Yanında الد Contentious Đnatçı لدا لدد Indeed the house Şüphesiz evi لدار دور For/to David (pbuh) Davud’a (AS) لداود At the decline Kayması, sarkması لدلوك دلك Near, at, with Katında لدن At, by, near us Bizim katımızda لدن*ا At, by, near you Senin katında لدنك At, by, near him Onun katında لدنه At, by, near me Benim katında لدن+ي At, by, near Katında لدى At, by, near me Benim katında *لدي At, by, near us Katımızda لدينا At, by, near him Onun katında لديه At, by, near them Onların katında لديهم To delight Hoşlandı, lezzet aldı يلذ/ - لذ* لذذ Surely the tasters, will taste Mutlaka tadanlar, tadacaklar لذائقوا ذوق Delicious Lezzetli ة لذذ لذ*For remembrance Anılması için لذكر ذكر Indeed a remembrance, admonition

Gerçekten öğüt, zikir لذكر -لذكر ذكر For remembrance, admonition

Öğüt, hatırlama لذكرى ذكر For my remembrance Anılmam için, zikrim için لذكري ذكر

Page 334: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

327

For our males Erkeklerimize لذكورنا ذكر For that, to that Şunun için ذلك ل= لذلك◌ For your sin Günahın için لذنبك ذنب For my sin Günahın için (dş) لذنبك ذنب For their sins Onların günahları için لذنوبهم ذنب He would remove Giderirdi 1 لذهب بذه Indeed the owners of Gerçekten sahibi ذو ل = لذو For the owners of Sahibi olanlara ذي ل = لذي Truly Compassionate Gerçekten şefkatli لرؤف رأف He will take you back

Seni döndürendir, döndürecektir

لراد/ك ردد 1You would have seen it Onu görürdün 1 يته ا لر رأي For/to my Lord, for/to the Lord Rabbim için, rab için لرب+ ربب For/to your Lord Rabbin için لرب+ك ربب For/to your (fm) Lord Rabbin için (dş) لرب+ك ربب For/to your (pl) Lord Rabbiniz için رب+كمل ربب For/to his Lord Onun rabbi için لرب+ه ربب For/to her Lord Onun rabbi için (dş) لرب+ها ربب For/to their Lord Onların rabbi için لرب+هم ربب For/to a man Bir adam için لرجل رجل We would have stoned you Seni taşlardık 1 رجمناك ل رجم Truly mercy Gerçekten rahmet لرحمة رحم Truly our sustenance Gerçekten rızkımız لرزقنا رزق For /to their Prophets Peygamberleri için لرسلهم رسل Truly Prophet Gerçekten peygamber لرسول -لرسول رسل Truly His Prophet Gerçekten onun peygamberi لرسوله رسل For /to his Prophet Onun elçisi için لرسوله رسل We would raise him Onu yüceltirdik 1 لرفعناه رفع In your ascension Senin göğe çıkmana لرقي+ك رقي Obligation Vazife, yükümlülük لزاما لزم Surely nearness, closeness Yakınlık لزلفى زلف For/to your wife Eşine, eşin için لزوجك زوج

Page 335: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

328

Surely a magician Gerçekten sihirbaz لساحر سحر Surely two magicians Gerçekten iki sihirbaz لساحران سحر Indeed thieves Gerçekten hırsızlar لسارقون سرق Tongue, language Dil, lisan لسانا -لسان لسن Your tongue Senin dilin لسانك - لسانك لسن My tongue Benim dilim لساني لسن For Saba Sebe için لسبإ You are not Değilsin 1 لست ليس I am not Değilim 1 لست ليس You (pl) are not Değilsiniz 1 لستم ليس You (pl, fm) are not Değilsiniz (dş) 1 لستن* ليس Surely a magic Gerçekten sihir, büyü لسحر سحر Indeed swift Gerçekten çabuk, hızlı لسريع سرع For his work, deed Çalışması için عيه لس سعي For her work, deed Çalışması için لسعيها سعي He would give them power Onlara yetki verirdi 2 لسل*طهم سلط For Solomon (pbuh) Süleyman’a (AS) لسليمان Truly hearing Gerçekten işiten لسميع -لسميع سمع In the law, practice Kanununda, sünnetinde لسن*ت -لسن*ة سنن In our law, practice Kanunumuzda, sünnetimizde لسن*تنا سنن Indeed it will Gerçekten olacak سوف ل = لسوف For/to a poet Şaire, şair için لشاعر شعر Surely diverse Çeşitli, dağınık لشت*ى تشت Indeed severe, strong Gerçekten şiddetli لشديد -لشديد شدد Indeed bad, evil Mutlaka kötü لشر* شرر Certainly a small group Gerçekten küçük topluluk لشرذمة شرذم For our partners Ortaklarımız için لشركائنا شرك For their partners Onların ortakları için لشركائهم شرك Surely our witnessing Gerçekten bizim şahitliğimiz لشهادتنا شهد Surely a witness Gerçekten şahit لشهيد شهد Indeed a mixture Gerçekten bir karışım لشوبا شوب

Page 336: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

329

Really a thing Gerçekten bir şey لشيء شيأ For a thing Bir şey için لشيء شيأ For/to his friend Arkadaşına لصاحبه صحب Indeed truthful

Gerçekten doğru, doğru söyleyen

لصادق صدق

Indeed truthful ones Gerçekten doğrular, doğru söyleyenler

لصادقون صدق Indeed they will enter fire Mutlaka ateşe girecekler 1 لصالوا صلي Surely the sound, voice Gerçekten ses لصوت صوت Indeed those who deviate Gerçekten sapkınlar لضال/ون ضلل We would obliterate Silerdik, kör ederdik 1 لطمسنا طمس Subtle, Beneficient

Latif, lütuf sahibi, incelikleri bilen

لطيف لطف Blazing fire Alevli ateş لظى -لظا لظي Surely oppressors, wrongdoers

Gerçekten zalimler لظالمون ظلم Surely oppression, wrongdoing

Gerçekten zulüm لظلم ظلم They would remain Devam ederlerdi 1 لظل/وا ظلل Surely very unjust Gerçekten çok zalim لظلوم ظلم For/to Aad Ad kavmine لعاد They would return Dönerlerdi 1 لعادوا عود Tyrant Zorba لعال علو Play Oyun, eğlence لعبا -لعب لعب To play Oynadı 1 يلعب -لعب لعب For/to his worshipping Onun kulluğuna, ibadetine لعبادته عبد For/to our slaves Kullarımıza, kullarımız için لعبادنا عبد For/to his servants, worshippers

Onun kullarına, kulları için لعباده عبد For/to my servants, worshippers

Kullarıma, kullarım için لعبادي عبد Surely servant, worshipper Gerçekten kul عبد ل = لعبد عبد Surely a lesson Gerçekten ibret لعبرة عبر Indeed he would hasten Acele ederdi, çabuk verirdi 2 ل عجل لعج*Their appointed periods Đddetlerini تهن* عدد لعد*Indeed the punishment Gerçekten azap لعذاب عذب We would punish Azap ederdik 2 بنا عذب لعذ*

Page 337: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

330

He would punish Azap ederdi 2 بهم عذب لعذ*Surely you would recognize them

Mutlaka onları bildin 1 لعرفتهم رفع Surely very forgiving Gerçekten çok affeden لعفو5 عفو So that, perhaps Belki, ola ki لعل* لعل Surely will overcome Mutlaka üstün gelir لعلا علو So that you Ola ki sen لعل*ك لعل So that you (pl) Ola ki siz ل*كم لع لعل Indeed its knowledge Gerçekten bilgisi لعلم علم He would know it Onu bilirdi 1 لعلمه علم So that we Ola ki biz لعل*نا لعل So that he Ola ki o لعل*ه لعل So that they Ola ki onlar لعل*هم لعل So that I Ola ki ben لعل+ي علل Indeed Supreme Gerçekten yüce لعلي5 علو Indeed upon Gerçekten üzerinde على ل = لعلى All-Knowing Gerçekten bilen لعليم علم By your life Ömrüne andolsun لعمرك عمر For/to your (pl) deeds Amelleriniz için, işleriniz için لعملكم عمل It was cursed Lanetlendi, lanet edildi 1 لعن لعن To curse Lanetledi, lanet etti 1 يلعن -لعن لعن We cursed Lanetledik 1 لعن*ا لعن Cursing Lanetleyerek لعنا لعن We cursed them Onları lanetledik 1 لعن*اهم لعن She (they) cursed Lanet etti 1 لعنت لعن Curse Lanet لعنت - لعنة – لعنة لعن You would be distressed Sıkıntıya düşerdiniz 1 عنت/م ل= لعنت/م عنت◌ My curse Benim lanetim لعنتي لعن He cursed him Onu lanetledi 1 لعنه لعن He cursed him them Onları lanetledi 1 لعنهم لعن They were cursed Lanetlendiler 1 لعنوا لعن Surely the enraged Şüphesiz öfkeliler لغائظون غيظ

Page 338: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

331

Surely heedless ones Gerçekten gafiller لغافلون غفل For tomorrow Yarın için غد = ل لغد Very forgiving Çok bağışlayan ار غفر لغف*Very forgiving Çok bağışlayan لغفور غفر Belongs to two boys Đki oğlan çocuğunun لغلامين غلم Indeed rich, self-sufficient Đhtiyaçsız لغني5 غني Vain, vain talk Boş şey غوال -لغو لغو Weariness, fatigue Yorgunluk, bıkkınlık, usanç لغوب لغب Surely one gone astray Gerçekten azgın لغوي5 غوي For other than Başkası için لغير غير Surely disobedients

Gerçekten fasıklar, günahkarlar

لفاسقون فسق

Surely disobedients Gerçekten fasıklar, günahkarlar

لفاسقين فسق Indeed those who do Gerçekten yapanlar لفاعلون فعل To turn away Çevirdi, döndürdü يلفت - لفت لفت To his servant Gencine, yardımcısına لفتاه فتي We would open Açardık 1 حنالفت فتح To his servants Uşaklarına لفتيانه فتي Indeed rejoicing Çok sevinen لفرح فرح For /to pharaoh Firavuna لفرعون Their modesty Edep yerlerini لفروجهم فرج A party, group Bir grup لفريقا فرق It would have corrupted Bozulurdu 1 لفسدت فسد They (dual) would have corrupted

Bozulurdu (ikil) 1 لفسدتا فسد Surely disobedience, sin Gerçekten fısk, günah لفسق فسق You would have lost courage Korkardınız لفشلتم فشل For/to his bounty, favor Onun lütfu için لفضله فضل Indeed in it, there is Elbette içinde, var ل في لفي = In a crowd Bir arada لفيفا لفف Meeting Karşılaşma, toplanma لقاء - لقاء لقي Meeting with us Bizim karşılaşmaya لقاءنا لقي Meeting with him Onunla karşılaşma لقائه لقي

Page 339: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

332

Meeting with me Benimle karşılaşma لقاءي لقي They would fight you Sizinle savaşırlardı 3 لقاتلوكم قتل Indeed Elbette gücü yeten لقادر قدر Surely those who have power Elbette gücü yetenler لقادرون قدر He would say Derdi, söylerdi 1 لقال قول They would say Derlerdi, söylerlerdi 1 لقالوا قول He caused them to meet, granted

Onları karşılaştırdı, verdi 2 اهم لقي لق*For/to fight, war Savaşa, savaş için لقتال قتل Indeed, surely Mutlaka, muhakkak قد ل

All-Powerful Gerçekten gücü yeten لقدير قدر Surely Quran Gerçekten Kur’an لقرءان قرأ Surely an oath Gerçekten bir yemin لقسم قسم It would be executed, finished Yapılmış olurdu, bitirilirdi 1 لقضي قضي We would cut Keserdik 1 لقطعنا قطع We would say Derdik, söylerdik 1 لقلنا قول For/to your hearts Kalplerinize, kalpleriniz için لقلوبكم قلب Lukman (pbuh) Lokman (AS) لقمان They met Karşılaştılar 1 لقوا -لقوا لقي They met you (pl) Sizinle karşılaştılar 1 لقوكم لقي Indeed the word Gerçekten sözü لقول قول For/to their word Onların sözüne لقولهم قول For/to a nation, people Bir kavme, millete لقوم قوم For/to your nation, people Senin kavmine, kavmin için لقومك قوم For/to your (dual) nation, people

Siz ikinizin kavmine لقومكما قوم For/to his nation, people Onun kavmine لقومه قوم For/to their nation, people Onların kavmine لقومهم قوم Strong, powerful Güçlü لقوي5 قوي To meet Karşılaştı 1 يلقى - لقي لقي They (dual) met Karşılaştılar (ikil) 1 لقيا لقي You (pl) met Karşılaştınız 1 لقيتم لقي We suffered Yorgun düştük 1 لقينا لقي

Page 340: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

333

For you, to you Senin için لك For you, to you (fm) Senin için (kadın) لك Surely the liars Gerçekten yalancılar لكاذبون كذب Certainly they dislike Kesinlikle sevmeyenler لكارهون كره Indeed the disbelievers Gerçekten kafirler لكافرون كفر He would have been Olurdu 1 لكان كون Indeed it is great, heavy, difficult

Şüphesiz büyüktür, ağırdır لكبيرة كبر Surely your great one, leader Şüphesiz büyüğünüz لكبيركم كبر Surely the book Gerçekten kitap لكتاب كتب For/to many Çoğu için, çoğuna لكثير كثر We would cover, remove Örterdik 4 رنا كفر لكف*Indeed very ungrateful Gerçekten çok nankör لكفور كفر For/to all Hepsi için لكل+ -لكل� كلل For/to the words Kelimelere, kelimeler için لكلمات كلم For/to his words

Onun kelimelerine, kelimeleri için

لكلماته كلم For you, to you (pl) Sizin için لكم For you, to you (dual) Siz ikiniz için لكما However, but, except Fakat, lakin لكن* -لكن We would have been Oluruz, olurduk 1 لكن*ا كون But we Fakat biz لكن*ا I would have been Olurum, olurdum 1 لكنت كون You (pl) would have been Olursunuz, olurdunuz 1 لكنتم كون But you (pl) Fakat siz لكن*كم But he Fakat o لكن*ه But they Fakat onlar لكن*هم Surely ungrateful Çok nankör 1 لكنود كند But I Fakat ben لكن+ى So that it does Olması için لكي So that it does not Olmaması için لكيلا For righteous ones Đyiler için برار ا لل برر Surely Hereafter Gerçekten ahiret خرة ا لل -خرة ا لل أخر

Page 341: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

334

For the later ones Sonrakiler için خرين ا لل أخر To the chins Çenelere ذقان ا لل ذقن For/to earth Yere, yer için رض ا لل أرض For/to Islam Đslam için, Đslam’a سلام ا لل سلم For those who eat Yiyenler için كلين ا لل أكل For creatures Yaratıklar için نام ا لل أنم For man, mankind Đnsan için نسان ا لل أنس For/to those who turn (to Him) Yönelenler, tevbe edenler ابين ا لل أوب و*For/to belief, believing Đmana, iman için يمان ا لل أمن He would have stayed Kalırdı, dururdu 1 للبث لبث We would have obscured

Karıştırırdık, şüpheye düşürürdük

للبسنا سلب 1For/to human, mankind Beşer için, insan için للبشر بشر For righteousness Takva için, sakınma için للت*قوى وقي For them (fm), to them Ki onlar için (dş) لل*تي To the mountain Dağa للجبل جبل Upon the forehead Alnına للجبين جبن Surely they would have persisted

Kalırlardı, bocalarlardı 1 وا لجج للج/For/to war Harp için, savaş için, savaşa للحرب حرب Surely the best Şüphesiz en güzel للحسنى حسن Surely the truth Elbette haktır, gerçektir حق/ لل حقق For/to truth Hak için, hakka للحق+ حقق To disciples Havarilere للحواري+ن حور For the living Diri olan için للحي+ حيي For traitors Hainler için للخائنين خون For/to evils (pl), vicious Pisler için (dş) للخبيثات خبث For/to evils, vicious Pisler için للخبيثين خبث For coming out Çıkış için للخروج خرج For/to good deeds Hayır için للخير خير Indeed the house Mutlaka ev ار دور للد*For/to religion Din için ين دين للد+For those who remember Zikredenler için اكرين ذكر للذ*

Page 342: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

335

For male Erkek için كر ذكر للذ*A remembrance, admonition Zikir için, anma için, öğüt için كر ذكر للذ+Indeed he Muhakkak ki o لل*ذي For him, to him Ki onun için لل*ذي Indeed they Muhakkak ki onlar لل*ذين For them, to them Ki onlar için لل*ذين Of visions Rüya için, rüya ؤيا رأي للر/For/to men Adamlar için, erkekler için للر+جال رجل For/to Most Gracious Rahman için, Rahman’a للر*حمن رحم For /to Prophets Peygamberler için للر/سل رسل For /to the Prophet Peygamber için للر*سول رسل For zakat, alms Zekat için, zekata كاة زكو للز*For the one who asks Đsteyen için, isteyici için ائل سأل للس*For those who ask Đsteyenler için, isteyiciler için ائلين سأل للس*For the (final) hour Kıyamet saati için اعة سوع للس*Of forbidden Haram için حت سحت للس/For/to peace Barışa لم سلم للس*In order to listen Dinlemek için مع سمع للس*For travelers Yolcular için ي*ارة سير للس*For those who drink Đçenler için اربين شرب للش*For/to the sun Güneş için, güneşe مس شمس للش*For testimony Şahitlik için هادة شهد للش*To scalding Yakmaya وى شوي للش*For devils, satans Şeytanlar için ياطين شطن للش*For devil, satan Şeytan için يطان شطن للش*For those who endure Sabredenler için ابرين صبر للص*For/to prayer Namaz için, namaza لاة صلو للص*For those who circumambulate

Tavaf edenler için للط*ائفين طوف For transgressors Azgınlar için ط*اغين لل طغي For/to good women Temizler kadınlar için للط*ي+بات طيب Fr good men Temizler için, temizlere للط*ي+بين طيب

Page 343: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

336

For oppressors, wrongdoers Zalimler için للظ*المين ظلم For/to servants, worshippers

Abidler için, kulluk edenler için

للعابدين عبد For the worlds Alemler için, alemlere للعالمين علم For those who know Alimler için, bilenler için للعالمين علم For/to servants, worshippers Kullar için, kullara للعباد عبد To difficulty Zorluğa لعسرىل عسر For those gone astray Azgınlar için للغاوين غوي For/to unseen Gayb için, gaybe للغيب غيب For the poor Fakirler için, fakirlere للفقراء فقر For the hardness Katılığı için للقاسية قسو For/to fight, war Savaş için للقتال قتل For the moon Ay için للقمر قمر For/to a nation, people Kavim için, topluluk için للقوم قوم For disbelievers Kafirler için للكافرين كفر For/to books Kitaplar için, kitaplara للكتب كتب For/to lie Yalan için, yalana ب للكذ كذب For/to denial, disbelief Küfür için, küfre للكفر كفر For/to believing women Mümin kadınlar için للمؤمنات أمن For/to believers Müminler için للمؤمنين أمن For righteous ones Sakınanlar için للمت*قين وقي For the arrogant Büyüklenenler için للمتكب+رين كبر For those who discern Đşaretten anlayanlar için مين وسم للمتوس+For criminals Suçlular için للمجرمين جرم For those with good deeds Đyilik yapan kadınlar için للمحسنات حسن For those with good deeds Đyilik yapanlar için للمحسنين حسن Those who are left behind Geride bırakılanlara للمخل*فين خلف For/to transgressors Aşırı gidenler için للمسرفين سرف For/to Muslims Müslümanlar için للمسلمين سلم For polytheists Müşrikler için للمشركين شرك For those who pray Namaz kılanlar için للمصل+ين صلو For those who give less Hile yapanlara فين طفف للمطف+

Page 344: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

337

For divorced women Boşanmış kadınlar için للمطل*قات طلق Wayfarers in desert Çölde yaşayanlar للمقوين قوي For those who deny Yalanlayanlar için بين كذب للمكذ+For/to chiefs Đleri gelene ا للمل ملأ For/ to angels Meleklere, melekler için للملائكة ملك For the firmly believers Kesin inananlar için ين للموقن يقن For humans, mankind Đnsanlar için, insanlara للن*اس سنو For lookers, observers Bakanlar için للن*اظرين نظر For/to Prophets Peygamber için للن*بى+ نبأ For/to women Kadınlar için, kadınlara للن+ساء نسو For Allah, to Allah Allah için, Allah’a ait لل*ه Indeed the right way Gerçekten hidayet, doğru yol للهدى هدي For/to parents Ana-baba için للوالدين ولد For/to orphans Yetimler için لليتامى يتم For/to ease Kolaylık için, kolaylığa لليسرى يسر Did not Değil, olmadı لم Why, what for Niçin? Neden? ما = ل لم For/to a believer Bir mümin için لمؤمن أمن All together Hepsini, toptan, hep beraber ا aلم When, at that time O zaman ki ا لم*Indeed that Gerçekten o şey ل ما لما = For/to that thing Niçin, şunun için ki ما = ل لما Why, what for Niçin? Neden? ماذا ل = لماذا Indeed those who test Gerçekten imtihan edenler لمبتلين بلو the resurrected ones Elbette diriltilenler لمبعوثون بعث Surely despairing ones Ümit kesmiş olanlar لمبلسين بلس You (pl) blamed me Beni kınadınız 1 لمتن*ني لوم For/to likes of Benzerine, benzeri için لمثل مثل For/to likes of him Onun benzerine لمثله مثل Surely a reward Gerçekten sevap بة لمثو ثوب Surely they are gathered, will gather

Mutlaka toplananlar, toplanacaklar

لمجموعون جمع

Page 345: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

338

Surely insane Gerçekten mecnun, deli لمجنون جنن Twinking of eye Göz kırpması لمح لمح Indeed screened Gerçekten perdelenmişler لمحجوبون حجب Those who are made present

Hazır bulundurulanlar, bulundurulacaklar

لمحضرون حضر Surely the one who gives life Gerçekten dirilten, yaşatan لمحي حيي Surely encompasser, will encompass

Muhakkak kuşatan, kuşatacak

لمحيطة حيط Surely those who are driven out

Mutlaka çıkarılanlar, çıkarılacaklar

لمخرجون خرج

Indeed they will be overtaken Mutlaka yetişilenler, yetişilecekler

لمدركون درك To Median Medyen’e لمدين Those who are called to account

Hesaba çekilenler, çekilecekler

لمدينون دين Those turned back, will be turned back

Döndürülenler, döndürülecekler

لمردودون ردد

Truly those who are sent Gerçekten gönderilenler, elçiler

لمرسلون رسل To criticize mockingly Kusur aradı 1 يلمز -لمز لمز Slanderer Gözü kaşı ile eğlenen لمزة لمز To touch Dokundu 1 يلمس -لمس لمس Foe the needy Miskinler için لمساكين سكن To place of rest Karar yerine لمستقر� قرر Surely a masjid Gerçekten mescid لمسجد سجد Surely we would have transformed them

Başka yaratıklara dönüştürürdük

لمسخناهم مسخ 1Indeed corrupters Gerçekten israf edenler لمسرفون سرف It would have touched you (pl)

Size dokunurdu 1 كم مسس لمس*We touched Dokunduk 1 لمسنا لمس They touched it Ona dokundular 1 لمسوه لمس Surely polytheists Gerçekten müşriklerdir لمشركون شرك Indeed with Şüphesiz birlikte, beraber مع ل = لمع Surely banished

Gerçekten uzaklaştırılmış olanlar

لمعزولون عزل Indeed with you (pl) Mutlaka sizinle لمعكم Surely those in debt Gerçekten borçta olanlar لمغرمون غرم Indeed forgiveness Gerçekten bağışlanma لمغفرة غفر Indeed it is done Gerçekten yapılır لمفعولا فعل

Page 346: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

339

Surely the hatred Gerçekten nefret لمقت مقت Surely the plot, plan Gerçekten tuzak, hile لمكر مكر It would have been filled Dolardı 1 لملئت ملأ Surely you filled Mutlaka doldun 1 لملئت ملأ Small faults Küçük kusur لمم لمم Indeed from Gerçekten şunlardan لمن = ل من Indeed who Gerçekten kim ل من لمن = For/to whom O kişi için ki لمن= ل من Surely their savior, save them Onları kurtaran, kurtaracak وهم نجو لمنج/Those who turn Dönenler لمنقلبون قلب Indeed from you (pl) Gerçekten sizden م= ل منكم لمنك Surely they are guided, will be guided

Elbette doğru yolu bulanlar, bulacaklar

لمهتدون هدي For their destruction Onların helaki için لمهلكهم هلك Indeed the expanders Elbette genişletenler لموسعون وسع For/to Moses (pbuh) Musa’ya (AS) لموسى Surely their promised place Onların vaad edilmiş yeri لموعدهم وعد Surely we will pay back in full

Onlara tamamen ödeyenler, ödeyecek

لموف/وهم وفي Indeed they are dead, will be dead

Muhakkak ölüler, ölecekler لمي+تون موت For/to appointed time Tayin edilen vakte لميقات وقت For/to our appointed time Tayin ettiğimiz vakte لميقاتنا وقت Will not, never Olmayacak, asla لن Surely we will believe Mutlaka iman edeceğiz 4 لنؤمنن* أمن For us, to us Bize, bizim için, bize ait لنا Surely we bring to you Mutlaka sana getiririz 1 تين*ك ا لن أتي Surely we bring to them Mutlaka onlara getiririz 1 تين*هما لن أتي Indeed advisors

Elbette öğüt verenler, nasihat edenler

لناصحون نصح Surely deviating ones Elbette sapanlar لناكبون نكب Surely it would have been thrown

Elbette atılırdı 1 لنبذ نبذ Surely we test you (pl) Mutlaka sizi deneriz, sınarız 1 لنبلون*كم بلو So that we test them Onları denememiz için 1 لوهملنب بلو

Page 347: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

340

Surely we settle them Elbette onları yerleştiririz 2 ئن*هم بوأ لنبو+For a prophet Bir nebi/peygamber için لنبي� نبأ Surely we will attack him at night

Elbette ona gece baskını yapacağız

تن*ه بيت 2 لنبي+For us to clarify Açıklamamız için 2 لنبي+ن بين For us to clarify it Onu açıklamamız için 2 لنبي+نه بين You dealt gently Yumuşak davrandın 1 ت لن لين Surely we will take Mutlaka ediniriz, edineceğiz 8 لنت*خذن* أخذ For us to make firm Sağlamlaştırmamız için 4 لنثب+ت ثبت Indeed we will recompense Elbette karşılığını vereceğiz 1 لنجزين* جزي Indeed we will recompense them

Mutlaka onlara karşılığını veririz

لنجزين*هم جزي 1For us to make you Seni kılmamız için 1 لنجعلك جعل For us to make him Onu kılmamız için 1 لنجعله جعل For us to make her Onu kılmamız için 1 لنجعلها جعل Surely we will burn him Elbette onu yakacağız 4 قن*ه حرق لنحر+Indeed we will gather them Mutlaka onları toplayacağız 1 لنحشرن*هم حشر Surely we will make them present

Mutlaka onları hazır edeceğiz 4 لنحضرن*هم حضر Let us bear Yüklenelim 1 لنحمل حمل Indeed we, surely we Gerçekten biz لنحن For us to give life Diriltmemiz için 1 لنحيى حيي Surely we will give him life Mutlaka onu diriltiriz 1 لنحيين*ه حيي For us to drive out Çıkarmamız için 4 لنخرج خرج Surely we drive out Mutlaka çıkarız 4 لنخرجن* خرج Surely we drive you out Mutlaka seni çıkarırız 4 لنخرجن*ك خرج Surely we drive you (pl) out Mutlaka sizi çıkarırız 4 لنخرجن*كم خرج Surely we drive them out Mutlaka onları çıkarırız 4 لنخرجن*هم خرج Surely we will make them enter

Mutlaka onları sokarız 4 لندخلن*هم دخل Surely we would remove Giderirdik, ortadan kaldırırdık 1 لنذهبن* ذهب Indeed we will make taste Mutlaka tattırırız 4 لنذيقن* ذوق Indeed we will make them taste

Mutlaka onlara tattırırız 4 لنذيقن*هم ذوق For us to make them taste Onlara tattırmamız için 4 لنذيقهم ذوق

Page 348: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

341

Indeed we see you Gerçekten seni görürüz 1 لنراك رأي Indeed we see him Gerçekten onu görürüz 1 لنراها رأي Surely we will stone you Mutlaka sizi taşlarız 1 لنرجمن*كم رجم For us to send Göndermemiz için 4 لنرسل رسل Surely we will send Mutlaka göndereceğiz 4 لنرسلن* رسل For us to show you Sana göstermemiz için 4 لنريك رأي For us to show him Ona göstermemiz için 4 لنريه رأي We would have sent down Đndirirdik 2 لنا نزل لنز*Surely we will ask Elbette soracağız 1 لن* ا لنس - لنسئلن* سأل Surely we will ask them Elbette onlara soracağız 1 لنسئلن*هم سأل Surely we will drag Elbette sürükleyeceğiz لنسفعا سفع Indeed we will settle you (pl) Elbette sizi yerleştireceğiz 4 لنسكنن*كم سكن For us to surrender Teslim olmamız için 4 لنسلم سلم Surely we endure Elbette sabrederiz 1 لنصبرن* صبر Indeed we give charity Mutlaka sadaka veririz 5 قن* صدق د* لنص*For us to make deviate Çevirmemiz için 1 لنصرف صرف Indeed we think you Gerçekten seni sanıyoruz 1 لنظن/ك ظنن For us to worship Kulluk etmemiz için 1 لنعبد عبد Surely we know Elbette biliriz 1 لنعلم علم For us to know Bilmemiz için 1 لنعلم علم For us to teach him Ona öğretmemiz için 1 لنعل+مه علم How good, excellent Ne güzel نعم ل = لنعم نعم We will let you overpower them

Elbette seni onlara galip kılarız

لنغرين*ك غرو 4For us to test them Onları sınamamız için 1 لنفتنهم فتن It would have exhausted Biterdi, tükenirdi 1 لنفد نفد For one soul Bir kişi için لنفس نفس For us to cause corruption Bozgunculuk yapmamız için 4 لنفسد فسد For himself Kendisi için لنفسه نفس For myself Kendim için لنفسي نفس Surely we tell, narrate Mutlaka anlatırız 1 ن* قصص لنقص*Indeed we will say Mutlaka deriz, diyeceğiz 1 لنقولن* قول

Page 349: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

342

Surely we will cover, remove Mutlaka örteceğiz 2 رن* كفر لنكف+Indeed we will be Mutlaka oluruz, olacağız 1 لنكونن* كون Indeed we will inform Mutlaka haber veririz 4 ئن* نبأ لننب+Surely we will save him Elbette onu kurtaracağız 2 ين*ه نجو لننج+Surely we pull out Mutlaka çekip çıkarırız 1 لننزعن* نزع Surely we will scatter Mutlaka onu savuracağız 1 سفن*ه لنن نسف Surely we will help

Mutlaka yardım ederiz, edeceğiz

صر لنن نصر 1Surely we will help you (pl) Mutlaka size yardım ederiz 1 لننصرن*كم نصر For us to look, see Bakmamız için, görmemiz için لننظر نظر For us to guide ourselves Doğru yolu bulmamız için 8 لنهتدي هدي Surely we will guide Mutlaka ileteceğiz 1 لنهدين*هم هدي Surely we will destroy Mutlaka helak edeceğiz 4 لنهلكن* هلك To his light Onun nuruna لنوره نور Surely we will turn you Mutlaka seni döndürürüz 2 لنول+ين*ك ولي For him, to him Onun için, ona (er) له For her, to her, for them

Onun için, ona (dş), onlar için, onlara (çğ)

لها Surely the one who guides, guides

Mutlaka ileten, yol gösteren, iletir

لهاد هدي Flame Alev لهب لهب He would have guided you (pl)

Sizi doğruya iletirdi 1 لهداكم هدي Would have been demolished Yıkılırdı 2 مت هدم لهد+He would have guided Doğruya iletirdi 1 لهدى هدي Surely a guide Şüphesiz yol gösterici لهدى هدي We would have guided you (pl)

Sizi doğruya iletirdik 1 اكملهدين هدي We would have guided them Onları doğruya iletirdik 1 لهديناهم هدي For this, to this Bunun için, buna لهذا For them, to them Onlar için, onlara لهم For them, to them (dual) O ikisi için, o ikisine لهما He determined, plotted Düşündü, kurdu 1 لهم*ت همم For them, to them (fm) Onlar için, onlara (dş) *لهن Play, amusement Oyun, eğlence لهوا -لهو - لهو لهو

Page 350: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

343

Indeed she, it Gerçekten o هى ل = لهى If Eğer لو - لو Scorching Yakan, kavuran احة لوح لو*Indeed one Gerçekten tek, bir لواحد وحد Under shelter Siper ederek لواذا لوذ Fertilizing ones Aşılayıcılar, döllendiriciler لواقح لقح Surely it will occur Gerçekten olan, olacak لواقع وقع For/to my parents Ana-babam için لوالدى* ولد For/to your parents Senin ana-babana لوالديك ولد For/to his parents Onun ana-babasına لوالديه ولد Self blaming Kınayan امة لوم لو*Indeed they would find Bulurlardı 1 لوجدوا وجد For/to his face, his sake Yüzü için, rızası için لوجه وجه Tablet, plate Levha لوح لوح Lot (pbuh) Lut (AS) لوطا - لوط For/to its time Onun zamanına, zamanı için لوقتها وقت For its occurrence Onun oluşuna لوقعتها وقع If not, shouldn’t it be

Değilse, olmasaydı, olması gerekmez mi

لولا They turned back Geri döndüler 2 لول*وا - لول*وا ولي You turned back Döndün, dönerdin 2 لول*يت ولي You (pl) turned back Döndünüz, dönerdiniz 2 م لول*يت ولي To his protector Onun velisine لولي+ه ولي Blaming Kınama لومة لوم Blame (imp, pl) Kınayın 1 لوموا لوم Color Renk لون لون Its color Onun rengi لونها لون They turned aside Çevirdiler 2 وا لوو لو*For me, to me Bana, beni, benim için لي -لي So that it will be permitted Đzin verilmesi için 1 ليؤذن أذن Surely he will believe Mutlaka iman edecek 4 ليؤمنن* أمن Surely they will believe Mutlaka iman edecekler 4 ليؤمنن* أمن

Page 351: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

344

For him top believe Đman etmesi için 4 ليؤمنوا أمن Indeed despairing Gerçekten ümitsiz ليئوس يأس Twisting Eğip bükerek ا لويaلي Surely it would come to them Mutlaka onlara gelirdi 1 تين*هما لي أتي Surely it would come to me Mutlaka bana gelir 1 تين+يا لي أتي For him to take Alması için, tutması için 1 خذ ا لي أخذ For them to take it

Onu almaları için, tutmaları için

خذوه ا لي أخذ 1For them to eat Yemeleri için 1 كلواا لي أكل Surely they eat Gerçekten yerler 1 كلون ا لي أكل Nights Geceler, geceleri ليالي - ى ليال –ليال ليل For him to test Denemesi için 8 ليبتلي بلو For him to test you (pl) Sizi denemek için 8 ليبتليكم بلو Surely he will change them Mutlaka onları değiştirir 2 لن*هم بدل ليبد+For him to make it apparent Açıklaması için 4 ليبدي بدو He lags behind Geride kalır 2 ليبط+ئن* بطأ Surely he will send Mutlaka gönderecek 1 ليبعثن* بعث Certainly oppress Haksızlık eder 1 ليبغي بغي So that it reaches Ulaşması için 1 ليبلغ بلغ For him to test Denemesi için 1 ليبلوا بلو For him to test you (pl) Sizi denemesi için 1 ليبلوكم بلو Indeed he will test you (pl) Mutlaka sizi deneyecek 1 ليبلون*كم بلو For him to test me Beni denemek için 1 ليبلوني بلو For him to test Denemesi için 1 ليبلي لوب For him to clarify it Açıklaması için 2 ليبي+ن بين Indeed he will make clear Elbette açıklayacak 2 ليبي+نن* بين I wish it would Keşke ليت For them to destroy

Yıkmaları için, harap etmeleri için

ليتب+روا تبر 2For him to take Edinmesi için 8 ليت*خذ أخذ For him to take heed Öğüt alması için 5 ليتذك*ر ذكر For the to ask each other Birbirlerine sormaları için 6 ليتساءلوا سأل For them to understand well Đyice anlamaları için 5 هوا فقه ليتفق*

Page 352: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

345

For him to complete Tamamlaması için 4 ليتم* تمم So that they profit Faydalanmaları için 5 ليتمت*عوا متع I wish we would Keşke olsaydık ليتنا I wish I would Keşke olsaydım ليتني For them to repent Tevbe etmeleri için 1 واليتوب توب For him to make firm Sabitleştirmesi için 4 ليثب+ت ثبت For them to bind you Seni bağlamaları için 4 ليثبتوك ثبت For them to dispute with you (pl)

Sizinle mücadele etmeleri için 3 ليجادلوكم جدل For them to find Bulmaları için 1 يجدوا ل وجد For him to recompense Karşılığını vermesi için 1 ليجزي جزي For him to recompense you Sana karşılığını vermesi için 1 ليجزيك جزي For him to recompense them Onlara karşılığını vermesi için 1 ليجزيهم جزي For him to make Kılması için 1 ليجعل جعل Indeed he will gather you (pl) Mutlaka sizi toplayacak 1 ليجمعن*كم جمع For them to dispute with you (pl)

Size delil getirmeleri için 1 وكم حجج ليحاج/Surely it becomes worthless Elbette boşa çıkar 1 ليحبطن* حبط To make sad Üzmesi için 1 ليحزن حزن Surely it makes you sad Elbette seni üzer 1 ليحزنك حزن Surely it makes me sad Gerçekten beni üzer 1 ليحزنني حزن To establish the truth Hakkı gerçekleştirmek için 4 ليحق* حقق He will judge Hüküm verecek 1 ليحكم حكم For him to judge Hüküm vermesi için 1 ليحكم حكم Surely they will swear Mutlaka yemin ederler 1 ليحلفن* حلف Indeed they will bear Mutlaka yüklenecekler 1 ليحملن* حمل For them to bear Yüklenmeleri için 1 يحملوال حمل For him to drive out Çıkarması için 4 ليخرج خرج For him to drive you (pl) out Sizi çıkarması için 4 ليخرجكم خرج Surely they will drive out Mutlaka çıkacaklar 4 ليخرجن* خرج Surely he will drive out Mutlaka çıkaracak 4 خرجن* لي خرج For them to drive you out Seni çıkarmaları için 4 ليخرجوك خرج For him to humiliate Rezil etmesi için 4 ليخزى خزي

Page 353: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

346

For them to ponder Đyice düşünmeleri için 5 ب*روا دبر ليد*For him refute Yok etmesi için 4 ليدحضوا دحض For him to make enter Sokması için 4 ليدخل دخل Surely he will make them enter

Onları mutlaka sokacak 4 ليدخلن*هم دخل For them to enter Girmeleri için 1 ليدخلوا دخل For him to forsake Bırakması, terk etmesi ليذر وذر For him to take heed Öğüt alması için 5 ك*ر ذكر ليذ*For them to remember Anmaları için 1 ليذكروا ذكر For them to take heed Öğüt almaları için 5 ك*روا ذكر ليذ*For him to remove Gidermesi için 4 ليذهب ذهب For him to taste Tatması için 1 ليذوق ذوق For them to taste Tatmaları için 1 ليذوقوا ذوق For him to make you (pl) taste Size tattırması için 4 ليذيقكم ذوق For him to make them taste Onlara tattırması için 4 ليذيقهم ذوق In order to strengthen Bağlaması için 1 ليربط ربط In order to increase Artması için 1 ليربوا ربو That they may ruin them Onları helak etmeleri için 4 ليردوهم ردي Surely he will give them sustenance

Mutlaka onları rızıklandıracak 1 ليرزقن*هم رزق To make you (pl) pleased Sizi razı etmek için 4 ليرضوكم ورض That they be pleased with him Ondan razı olsunlar için 1 ليرضوه ورض Foe them to make him pleased

Onu razı etmeleri için 4 ليرضوه ورض For them to see Görmeleri için 1 ليروا رأي For him to show you (pl) Size göstermesi için 1 ليريكم رأي For him to show him Ona göstermesi için 1 ليريه رأي For him to show them (dual) O ikisine göstermesi için 1 ليريهما رأي So that they increase Arttırmaları için 8 ليزدادوا زدد For them to make you slip Seni kaydırmaları için 4 ليزلقونك زلق Surely he will increase Mutlaka arttıracak 1 ليزيدن* زيد He is not, it is not Değil 1 ليس ليس For him to ask Sorması için 1 ليسئل سأل Surely they will be asked Elbette sorulacaklar 1 ليسئلن* سأل

Page 354: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

347

For them to sadden Kötüleştirmeleri için ليسئوا سوأ Surely he will be asked Mutlaka sorulur 1 لن* ا ليس سأل She is not, it is not Değil 1 ليست ليس Let them ask permission (imp, pl)

Sizden izin istesinler 10 ليستئذنكم أذن For them to hide Gizlemeleri için 10 ليستخفوا خفي Surely he will grant succession

Onların yerine mutlaka getirecek

ليستخلفن*هم خلف 10Surely they will try to scare you

Mutlaka seni korkutmak isteyecekler

ليستفز/ونك فزز 10For them to believe firmly Kesin bilmeleri için 10 ليستيقن يقن Surely he will be imprisoned Mutlaka zindana atılacak 1 ليسجنن* سجن Surely they will imprison him

Mutlaka onu zindana atacaklar

ليسجنن*ه سجن 1For him to calm, soothe Sükunet bulması için 1 ليسكن سكن For him them calm, soothe Sükunet bulmaları için 1 ليسكنوا سكن They would name Đsim verirler 2 ون سمو ليسم/They are not Değiller 1 ليسوا ليس For them to exchange Değiştirmeleri için 8 ليشتروا شري For them to witness Şahit olmaları için 1 ليشهدوا شهد Indeed they become Mutlaka olurlar 4 ليصبحن* صبح For them to avert Saptırmaları için 1 وا صدد ليصد/Surely they would avert them Onları saptırırlardı 1 ونهم صدد ليصد/Indeed they will harvest it Elbette onu devşirmeleri 1 ليصرمن*ها صرم For him to mislead Saptırması için 4 ليضل* ضلل Indeed he will mislead us Gerçekten bizi saptırır 4 ليضل/نا ضلل For them to mislead Saptırmaları için 4 ليضل/وا ضلل Indeed they cause to deviate Gerçekten saptırırlar 4 ليضل/ون ضلل For him to lose Zayi etmesi için 4 ليضيع ضيع To be obeyed Đtaat edilmek için 1 ليطاع طوع Surely he transgresses Gerçekten azgınlık yapar 1 ليطغى طغي To extinguish Söndürmek için 4 ليطفئوا طفأ To inform you (pl) Size bildirmek için 4 ليطلعكم طلع For her to contend Mutmain olması için ليطمئن* طمأ To purify you (pl) Sizi temizlemek için 2 ركم طهر ليطه+

Page 355: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

348

For him to oppress them Onlara zulmetmek için 1 ليظلمهم ظلم For him to make it prevail Onu üstün kılmak için 1 ليظهره ظهر For them to worship Kulluk etmeleri için 1 ليعبدوا عبد For them to worship me Bana kulluk etmeleri için 1 ليعبدون عبد To make him fail Onu aciz bırakması için 4 ليعجزه عجز For him to punish Azap etmesi için 2 ب عذب ليعذ+For him to punish them Onlara azap etmesi için 2 بهم عذب ليعذ+Surely he knows Elbette bilir 1 ليعلم علم For him to know Bilmesi için 1 ليعلم علم For it to be known Bilinmesi için 1 علم لي علم Surely he knows Mutlaka bilir 1 ليعلمن* علم For them to know Bilmeleri için 1 ليعلموا علم Surely they know Elbette bilirler 1 ليعلمون علم For him to forgive Bağışlaması için ليغفر غفر For him to enrage Öfkelenmesi için 1 ليغيظ غيظ For them to ransom Fidye vermeleri için 8 ليفتدوا فدي They would tempt you

Seni şaşırtırlar, fitneye düşürürler

ليفتنونك فتن 1To give lie Đnkar etmesi için 1 ليفجر فجر For him to cause corruption Bozgunculuk yapması için 4 ليفسد فسد For them to cause corruption Bozgunculuk yapmaları için 4 ليفسدوا فسد For them to commit Günah işlemeleri için ليقترفوا قرف For them to kill you Seni öldürmeleri için 1 ليقتلوك قتل For them to get us nearer Bizi yaklaştırmaları için 2 بونا قرب ليقر+Let him judge, for him to judge

Hükmetsin, hükmetmesi için 1 ليقضي -ليقض قضي Let them execute (imp, pl) Yerine getirsinler, icra etsinler 1 ليقضوا قضي For it to be executed Yerine getirilmesi için 1 ليقضى ضيق For him to cut Kesmesi için 1 ليقطع قطع Let him cut (imp) Kessin 1 ليقطع قطع For him to say Demesi için 1 ليقول قول Indeed he will say Mutlaka der, diyecek 1 ليقولن* قول Indeed they will say Mutlaka derler, diyecekler 1 ليقولن* قول

Page 356: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

349

For them to say Demeleri için 1 ليقولوا قول Indeed they say Mutlaka derler 1 ليقولون قول For them to do, make, bring Yapsınlar, yerine getirsinler 1 ليقوم قوم For them to perform Kılmaları için 4 ليقيموا قوم For them to hide Saklamaları için 1 ليكتمون كتم For him to cover Örtmesi için 2 ر كفر ليكف+For them to disbelieve Đnkar etmeleri için 1 ليكفروا كفر For him to be Olması için 1 ليكون كون For them (dual) to be Olmaları için 1 ليكونا كون Surely he will be Mutlaka olur 1 ليكونا كون Indeed they become, will become

Mutlaka olurlar, olacaklar 1 ليكونن* كون For them to be Olmaları için 1 ليكونوا كون Night Gece ليل - ليل ليل At night Geceleyin, gece vakti ليلا ليل For them to confuse Karıştırmaları için ليلبسوا لبس Night Gece ليلة ليل Its night Onun gecesi ليلها ليل In order for him to purify Arındırması için 2 ص محص ليمح+Surely it will touch Mutlaka dokunacak 1 ن* مسس ليمس*Surely it will touch you (pl) Mutlaka size dokunacak 1 ن*كم مسس ليمس*For them to plot Tuzak kurmaları için 1 ليمكروا مكر Surely he will settle

Mutlaka yerleştirecek, sağlamlaştıracak

ليمك+نن* مكن 4For him to distinguish Ayırt etmesi için 1 ليميز زمي Gentle Yumuşak, nazik نا لين لي+Surely he will be thrown Mutlaka atılır, atılacak 1 لينبذن* نبذ Palm trees Hurma ağacı لينة لين So that he warns Uyarması için 4 لينذر نذر So that he warns you (pl) Sizi uyarması için 4 ذركملين نذر So that they are warned Uyarılmaları için 4 لينذروا نذر So that they warn Uyarmaları için 4 لينذروا نذر Surely he will help Mutlaka yardım eder 1 لينصرن* نصر

Page 357: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

350

Surely he will help him Mutlaka ona yardım eder 1 رن*ه ص لين نصر For them to go forth Sefere çıkmaları 1 فروالين نفر Let him spend (imp) Harcasın, nafaka versin 4 لينفق نفق For him to guide them Onları doğru yola iletmesi 1 ليهديهم هدي For it to perish Helak olması için 1 ليهلك هلك For him to destroy Helak etmesi için 4 ليهلك هلك For the to prepare Hazırlamaları için ليواطئوا وطأ Surely they inspire Fısıldarlar, ilham ederler 4 ليوحون وحي Indeed Joseph (pbuh) Gerçekten Yusuf (AS) ليوسف For/to Joseph (pbuh) Yusuf’a, Yusuf için (AS) ليوسف Surely he will pay back in full

Onlara karşılığını tam olarak verecektir

ليوف+ين*هم وفي 2In order for him to pay back in full

Onlara karşılığını tam vermesi için

ليوف+يهم وفي 2Surely they would turn back Mutlaka geri kaçarlar 2 ليول/ن* ولي For a day Bir gün için, bir günde ليوم - ليوم ومي

Page 358: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

351

مPlace of return Dönüş yeri, dönülecek yer ماب - مئابا – مئاب أوب Hundred Yüz (sayı) مئة مأي Those turned upside down (cities)

Alt-üst olanlar (şehirler) مؤتفكات أفك Turned upside down Alt-üst olan مؤتفكة أفك Those who give Verenler مؤتون أتي Two hundred Đki yüz مئتين مأي Whose time is determined Zamanı belirlenmiş لا أجل مؤج*Crier, announcer Müezzin, seslenen ن أذن مؤذ+Closed over Kapatılmış ؤصدة م وصد Those made to reconcile Isındırılan, alıştırılan مؤل*فة ألف Believer, giver of security

Mü’min, iman eden, emniyet veren

مؤمن أمن

As a believer Mü’min olarak نا مؤم أمن Believing women Mümin kadınlar مؤمنات أمن Believing woman Mümin kadın مؤمنة - مؤمنة أمن Believing men Mümin erkekler مؤمنين - مؤمنون أمن Believing men Mümin erkekler مؤمنين أمن What, not, that Ne, değil, o şey ki ما Why shouldn’t you (pl); there is not for you (pl)

Size ne oluyor, sizin için yoktur

ما لكم Water Su ماء وهم Hundred Yüz (sayı) مائة ميأ Two hundred Đki yüz مائتين ميأ Table spread Sofra مائدة ميد Your (fm) water Senin suyun ماءك وهم Your (pl) water Suyunuz ؤكم ام موه His water Onun suyu ماؤها -ماءها وهم Uses, usages Đşler, kullanışlar مارب أرب To die Öldü 1 يموت - مات موت They died Öldüler 1 ماتوا موت That which is fulfilled Yerine gelen تيا ا م أتي

Page 359: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

352

Magog Mecuc جوج ا م What Ne ماذا Smokeless flame Dumansız ateş مارج مرج Rebellious Đsyankar مارد مرد Marut Marut ماروت Small kindnesses Küçük yardımlar ماعون معن Those who stay, wait Kalanlar, bekleyenler اكثين -ماكثون مكث م*Those who stay, wait Kalanlar, bekleyenler ماكثين مكث Planners, plotters Plan yapanlar, düzen kuranlar ماكرين مكر Eaten Yenilmiş كولا م أكل Wealth Mal مالا -مال مول Those who fill, will fill Dolduranlar مالؤون ملأ Possessor, master Malik, sahip مالك ملك Malik, angel of Hell Malik, Cehennem Meleği مالك ملك Masters, possessors Malikler مالكون ملكل His wealth Onun malı ماله -ماله مول Why shouldn’t I, there is not for me

Bana ne oluyor مالى My wealth Malım ماليه مول Place of security Güven yeri, emniyet yeri مامنه أمن That is felt secure Emin olunan مون ا م أمن Their prevention, will prevent them

Onların engelleri, onları engelleyecek

مانعتهم منع Spreaders Döşeyenler ماهدون مهد Place of refuge, home Ev, barınak واا م أوي Your (pl) place of refuge, home

Eviniz, sığınağınız ماواكم أوي His place of refuge, home Onun evi واه ا م أوي Their place of refuge, home Onların evi, sığınağı ماواهم أوي Place of refuge, home Ev, barınak ماوى أوي Blessed Mübarek, kutlu مباركا -مبارك برك Blessed Mübarek, kutlu مباركة برك He is your tester, will test you

Sizi imtihan edendir, edecektir

مبتليكم بلي Those who test Đmtihan edenler مبتلين بلي

Page 360: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

353

Scattered Serilmiş مبثوث بثث Spread out Serilmiş مبثوثة بثث That which changes Değiştiren, değiştirecek olan ل بدل مبد+That which discloses it, will disclose

Onu açığa çıkaran, çıkaracak olan

مبديه بدو Spendthrifts Savurganlar, müsrifler رين بذر مبذ+Those who are clear Uzak olanlar مبر*ؤون برأ Determined ones Karar verenler مبرمون برم Stretched out (dual) Açık, uzatılmış (ikil) مبسوطتان بسط Bearer of good news Müjdeci ر بشر را - مبش+ مبش+Bearers (fm) of good news Müjdeciler (dş) رات بشر رات مبش+ مبش+Bearers of good news Müjdeciler رين بشر مبش+Giving visibility Gösteren صرامب -مبصر بصر Visible Görünen, gösteren مبصرة بصر Those who see Görenler مبصرون بصر Falsifiers Batılda olanlar, iptal edenler مبطلون بطل Those removed far Uzaklaştırılmış olanlar مبعدون بعد Those resurrected, will be resurrected

Diriltilenler, diriltilecek olanlar مبعوثين - مبعوثون بعث Those resurrected, will be resurrected

Diriltilenler, diriltilecek olanlar مبعوثين بعث Those in despair Ümitlerini kaybedenler مبلسين -مبلسون بلس Limit of reaching Erişme yeri, sınırı مبلغ بلغ Their limit of reaching Onların sınırı, erişme yeri مبلغهم بلغ Constructed Bina edilmiş, yapılmış مبني*ة بني Settlement place Yerleşme yeri ا مبو* بوأ Clear Apaçık, açıklayan مبينا -مبين بين Clear ones (fm) Apaçık olanlar (dş) نات بين مبي+Clear (fm) Apaçık (dş) مبي+نة بين You died Öldün 1 مت* موت I died Öldüm 1 مت/ موت Place of repentance, return Tevbe makamı متابا - متاب توب Provision, enjoyment Mal, meta, eğlence, kâr متاعا - متاع متع Our goods, possessions Malımız متاعنا متع

Page 361: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

354

Their goods, possessions Onların malları متاعهم متع Destroyed Yok edilen متب*ر تبر Displaying Gösterişli (dş) جات برج متبر+Those who are followed, will be followed

Takip edilenler, edilecek olanlar

مت*بعون تبع Those who follow Takip edenler مت*بعون تبع Two consecutive Art arda gelen iki متتابعين تبع Inclining Meyleden متجانف جنف Neighboring ones (fm) Komşu olanlar (dş) متجاورات جور As a strategy Bir tarafa dönme, çekilme فا حرف متحر+Joining Birliğe katılma, mevki alma متحي+زا حوز That which takes, chooses Edinen, edinmiş مت*خذ أخذ Those who take, choose (fm) Edinenler (dş) ت*خذات م أخذ Those who take, choose Edinenler مت*خذي أخذ One on top of each other Birbirinin üzerine binmiş متراكبا ركب Dust, earth Toz, toprak متربة ترب That which waits, waiting Bekleyen مترب+ص ربص Those who wait, waiting Bekleyenler مترب+صين - مترب+صون ربص Those who wait, waiting Bekleyenler مترب+صين ربص Dead from falling Düşerek ölen ية ردي مترد+Wealthy Zengin, varlıklı مترف ترف Its wealthy people Onun zenginleri رفيهامت -مترفوها ترف The wealthy Zenginler مترفين ترف Their wealthy ones Onların zenginleri مترفيهم ترف Resembling, similar Benzer متشابها -متشابه شبه Resembling, allegorical

Müteşabihler, anlamı kesin olmayanlar

متشابهات شبه Quarreling Birbiriyle çekişenler متشاكسون شكس Broken, cracked Çatlamış عا صدع متصد+Women who give charity Sadaka veren kadınlar قات صدق متصد+Men who give charity Sadaka veren erkekler قين صدق متصد+Who purify themselves Temizlenenler رين طهر متطه+To give provision, let enjoy Nimet verdi, faydalandırdı يمت+ع -مت*ع متع

Page 362: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

355

Most high Çok yüce متعال علو You gave provision Nimet verdin, faydalandırdın 2 مت*عت متع I gave provision Nimet verdim, faydalandırdım 2 مت*عت متع You gave them provision Onları faydalandırdın 2 مت*عتهم متع Intentionally Đsteyerek, taammüden دا عمد متعم+We gave provision Nimet verdik, faydalandırdık 2 مت*عنا متع We gave him provision Onu faydalandırdık 2 ت*عناه م متع We gave them provision Onları faydalandırdık 2 مت*عناهم متع Give (imp, pl) them (fm) provision

Onları (dş) faydalandırın 2 مت+عوهن* متع Different Ayrı, farklı قة فرق متفر+Different Ayrı, farklı (çğ) قون فرق متفر+Facing each other Karşılıklı متقابلين قبل Places you move around Dolaştığınız yer متقل*بكم قلب Righteous ones Sakınanlar, korunanlar مت*قين - مت*قون وقي Righteous ones Sakınanlar, korunanlar مت*قين وقي Sofa, ottoman Yaslanacak yer مت*كئا وكأ Reclining ones Yaslananlar مت*كئين -مت*كؤون وكأ Reclining ones Yaslananlar مت*كئين وكأ Reclining Yaslanan مت*كأ وكأ Supreme, arrogant Mütekebbir, büyüklenen متكب+ر كبر Arrogant ones Mütekebbirler, büyüklenenler متكب+رين كبر Those who take burden

Đddia edenler, yükümlülüğe girenler

متكل+فين كلف Two receivers Đki alıcı يان لقي متلق+You (pl) died Öldünüz 1 مت/م موت You (pl) died Öldünüz 1 مت/م موت We died Öldük 1 متنا موت Aspirers Đmrenenler, yarışanlar متنافسون نفس Those who discern Anlayabilenler مين وسم متوس+Who will make you die

Seni vefat ettireceğim, öldüreceğim

متوف+يك وفي Those who put their trust Tevekkül edenler متوك+لين -توك+لون م وكل Those who put their trust Tevekkül edenler متوك+لين وكل

Page 363: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

356

When Ne zaman متى Strong, firm Sağlam, kuvvetli متين متن Place of return Sevap için toplanma yeri مثابة ثوب Oft-repeated Tekrarlanan مثاني -ثاني م ثنو Destroyed Harap edilmiş مثبورا - مثبور ثبر Weight Ağırlık مثقال - مثقال ثقل Burdened, laden Yükü ağır olan مثقلة ثقل Burdened, laden ones Yükü ağır olanlar مثقلون ثقل Example, likeness Benzetme, misal, örnek Gibi مثلا -مثل مثل Similar ones Benzerler مثلات مثل Like you (pl) Sizin gibi مثلكم - مثلكم مثل Like us Bizim gibi مثلنا - مثلنا -مثلنا مثل Like him Onun gibi مثله -مثله -مثله مثل Like her Onun (dş) gibi مثلها - مثلها -مثلها مثل Like them Onlar gibi مثلهم -مثلهم مثل Like them (fm) Onlar (dş) gibi مثلهن* مثل Optimal, superior Üstün مثلى مثل Exemplary örnek مثلى مثل Twice of it Onun iki katı مثليها مثل Twice of them Onların iki katı مثليهم مثل Two Đkişer مثنى ثنو

Resting place, abode Ev, yer, durak, konaklama yeri

مثوا ثوي Your (pl) abode Sizin eviniz مثواكم ثوي Their abode Onların evi مثواه ثوي My abode Benim evim مثواى ثوي Reward, recompense Mükafat, ödül مثوبة ثوب Resting place, abode

Ev, yer, durak, konaklama yeri

مثوى - مثوى ثوي Assemblies Meclisler مجالس جلس Those who strive Cihat edenler ن مجاهدي - مجاهدون جهد Those who strive Cihat edenler مجاهدين جهد Those who gather Toplananlar مجتمعون جمع

Page 364: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

357

Interrupted, cut off Kesilen, biten مجذوذ جذذ Course, flowing Akma, gitme مجرا جري Its course, flowing Onun akıp gitmesi, akış yeri يهامجر - مجراها جري Guilty, criminal Suçlu مجرما -مجرم جرم Guilty ones, criminals Suçlular مجرمين -مجرمون جرم Guilty ones, criminals Suçlular مجرمين جرم Its guilty ones, criminals Onun suçluları مجرميها جرم Place of gathering, junction Birleşme yeri, toplanma yeri مجمع جمع That which is gathered Toplanılan مجموع جمع Those who are gathered Toplanılanlar مجموعون جمع Mad, covered Deli, cinlenmiş مجنون جنن Magians, fire-worshippers Mecusi, ateşe tapan مجوس مجس That which responds Đcabet eden, kabul eden مجيب جوب Those who respond Đcabet edenler مجيبون جوب Glorious Şerefli, yüce مجيد مجد Chambers, fortresses Mihrablar, kaleler محاريب حرب Strength Güç محال محل Love Sevgi, muhabbet محب*ة حبب Attended Hazır bulunan محتضر حضر Builder of cattle fold Ağıl bekçisi محتظر حظر Screened ones, veiled Perdelenmiş olanlar محجوبون حجب Forbidden Yasaklanmış, haram محجورا حجر New Yeni محدث حدث Feared Sakınılacak, korkunç محذورا حذر Chamber Mihrab, mabed, oda محراب حرب Freely, devotedly Serbestçe, adanmış olarak محر*را حرر Forbidden , sacred Haram, yasak, hürmetli محر*ما -محر*م حرم Forbidden Haram, yasak, hürmetli مة حرم محر*Deprived Mahrum محروم حرم Deprived ones Mahrum olanlar محرومون حرم Good-doer Đyilik yapan, ihsan eden محسن حسن

Page 365: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

358

Good-doers (fm) Đyilik yapanlar, ihsan edenler (dş)

محسنات حسن Good-doers Đyilik yapanlar, ihsan edenler محسنين - محسنون حسن Good-doers Đyilik yapanlar, ihsan edenler محسنين حسن Insolvent Çaresiz, müflis محسورا حسر Assembled Toplanmış محشورة حشر To purify Temizledi 2 ص محص ص ي -مح* مح+Free, chaste women; married women

Hür, iffetli kadınlar; evli kadınlar

محصنات حصن Fortified Kaleli, kale içinde نة حصن محص*Chaste ones Namuslu محصنين حصن Presented, brought Hazır edilen, getirilen محضرا حضر Presented ones, brought ones

Hazır edilenler, getirilenler محضرين -محضرون حضر Presented ones, brought ones

Hazır edilenler, getirilenler محضرين حضر Restricted Kapalı, yasaklı محظورا حظر Protected, guarded Korunmuş فوظامح -محفوظ حفظ To destroy Mahvetti يمحق - محق محق Precise ones Kesin olanlar محكمات حكم Precise Kesin محكمة حكم Place, destination Yer, mahal محل* حلل Shaved Tıraş olmuş محل+قين حلق Its place, destination Onun yeri محل*ه حلل Their place, destination Onun, onların yeri محل/ها حلل Permitted Helal edilen محل+ي حلل Muhammed (pbuh) Muhammed (SAV) د حمد د -محم* محم*Praised Öğülmüş محمودا حمد We eliminated Mahvettik, sildik, yok ettik محونا ومح Giver of life, will give life Dirilten, yaşatan, diriltecek محى حيي Living, life Yaşama, hayat محيا حيي Their life Onların yaşamaları, hayatları محياهم حيي My life Hayatım, yaşamam محياى حيي Place of escape Kaçış yeri محيصا -محيص حيص Menstruation Ay hali محيض حيض

Page 366: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

359

Encompassing Kuşatan, kaplayan محيطا - محيط حوط Encompassing, will encompass

Kuşatan, kaplayan محيطة حوط Giver of life, will give life Yaşatan محيي حيي Pains of childbirth Doğum sancısı مخاض خضم Humble ones Alçak gönüllüler مخبتين خبت Self-conceited, boasting Öğünen مختالا -مختال خيل Different, varying Farklı مختلفا - مختلف خلف Different ones, varying Farklı olanlar, ihtilaf edenler مختلفين -مختلفون خلف Different ones, varying Farklı olanlar, ihtilaf edenler مختلفين خلف Sealed Mühürlü مختوم ختم Forsaken Unutulmuş مخذولا خذل Exit Çıkış مخرج خرج That which drives out Çıkaran مخرج خرج Exit Çıkış yeri مخرجا خرج Those driven out Çıkarılanlar مخرجين - مخرجون خرج Those driven out Çıkarılanlar مخرجين خرج That which disgraces, will disgrace

Rezil eden مخزي خزي Those who give less Eksik verenler ين مخسر خسر Green Yemyeşil مخضر*ة خضر Thornless Dikensiz مخضود خضد Those made eternal Ebedilik verilenler مخل*دون خلد Chosen Seçilmiş مخلصا خلص Sincerely Halis kılarak مخلصا خلص Chosen ones, made sincere Seçilmişler, ihlaslı kılınmışlar مخلصين - مخلصون خلص Chosen ones, made sincere Seçilmişler, ihlaslı kılınmışlar مخلصين خلص Breaking his word, will break Sözünden dönen مخلف خلف Those left behind Geride bırakılanlar مخل*فون خلف Those left behind Geride bırakılanlar مخل*فين خلف Formed, shaped Biçimlendirilmiş مخل*قة خلق Hunger Açlık مخمصة خمص To extend, spread Yaydı, uzattı 1 يمد/ -مد* مدد

Page 367: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

360

Extension Süre مدا مدد

Cities Şehirler مدائن مدن Ink Mürekkep مدادا مدد Turning his back, fleeing Arkasına dönerek, kaçarak مدبرا دبر Those who arrange Yönetenler, idare edenler مدب+رات دبر Turning their backs, fleeing

Arkasına dönerek, kaçarak (çğ)

مدبرين دبر Which is spread Dümdüz edildi مد*ت مدد Their term Süreleri, müddetleri تهم مدد مد*Who covers himself Örtüsüne bürünen ث+ر دثر مد*Losers Kurada kaybedenler مدحضين دحض Rejected, repelled Kovulmuş مدحورا دحر Entrance Giriş دخلا م - مدخل دخل Entrance Girecek yer خلا دخل مد*Supplement, help Yardım مددا مدد We spread Yaydık 1 مددنا مدد We spread it Onu yaydık 1 مددناها مدد Abundant Bol bol مدرارا درر Overtaken ones Yetişilenler مدركون درك Who receives admonition Düşünen, öğüt alan كر ذكر مد*Dark green (dual) Yemyeşil (ikil) تان دهم مدهام*Those who scorn Küçümseyenler مدهنون دهن Median Medyen مدين City, Madinah Şehir, Medine مدينة مدن Those brought to judgment Hesaba çekilenler مدينين -مدينون دين Those brought to judgment Hesaba çekilenler مدينين دين Disgraced Yerilmiş مذءوما ذأم Wavering ones Bocalayanlar مذبذبين ذبذب Obedient ones Đtaatli olanlar مذعنين ذعن Reminding Hatırlatan مذك+ر ذكر Mentioned, remembered Anılan, zikredilen مذكورا ذكر Blamed Kınanmış مذموما -مذموم ذمم

Page 368: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

361

He dropped by Uğradı 1 مر* على مرر To pass Geçti 1 يمر/ -مر* مرر Man Adam مرء - مرء مرأ Argument Tartışma, münakaşa مراء مري Times Kereler مر*ات مرر Wet nurses Süt anneler مراضع رضع Place of refuge Sığınma yeri مراغما رغم Elbows Dirsekler مرافق رفق She passed Geçti 1 مر*ت مرر Soundness, mind Akıl, kuvvet مر*ة مرر Times Kere ة -مر*ة مرر مر*Doubter, doubting Şüpheci مرتاب ريب Twice Đki kere مر*تان مرر Resting place Yaslanacak yer مرتفقا رفق Those watching Gözetleyenler مرتقبون رقب Twice Đki kere تين مرر مر*To release Salıverdi, akıttı 1 يمرج -مرج مرج Coral Mercan مرجان مرج Return, place of return Dönüş, dönüş yeri مرجع رجع Your (pl) place of return Dönüş yeriniz مرجعكم رجع Their place of return Onların dönüş yeri مرجعهم -مرجعهم رجع Those spread rumors Kötü haber yayanlar مرجفون رجف Who is hoped Ümit beslenen مرجوا رجو Those who are stoned Taşlananlar مرجومين رجم Deferred Bırakılanlar مرجون رجو To be insolent Böbürlendi 1 يمرح -مرح مرح Insolently Böbürlenerek مرحا مرح Welcome Rahat, huzur مرحبا رحب Compassion, mercy Merhamet مرحمة رحم Turning, return Dönüş مرد� - مرد* ردد To persist Israr etti, sebat etti 1 يمرد - مرد مرد

Page 369: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

362

One after the other Art arda gelenler مردفين ردف Our return Dönüşümüz نا ردد مرد*They persisted Direndiler 1 مردوا مرد Returned, repelled Döndürülen, geri çevrilen مردود ردد Returned ones, will be returned

Döndürülenler مردودون ردد Arrival, anchorage Varma, durma, demirleme مرسا رسو Its arrival, anchorage Onun durması, demirlemesi مرساها رسو Sent one, messenger Gönderilen, elçi مرسلا - مرسل رسل Sender Gönderen مرسلة - مرسل رسل Sent ones Gönderilenler مرسلات رسل Sender, will send Gönderen مرسلة رسل Senders Gönderenler مرسلوا رسل Sent ones, messengers Gönderilenler مرسلين - مرسلون رسل Sent ones, messengers Gönderilenler مرسلين رسل Senders, will send Gönderenler مرسلين رسل Guide Yol gösteren, mürşit مرشدا رشد Place of watching Gözetleme yeri مرصادا - مرصاد رصد Place of watching Gözetleme yeri مرصد - مرصد رصد Joined firmly Örülmüş, bağlanmış وص مرص رصص Illness, sickness Hastalık مرضا - مرض مرض To be sick Hasta oldu 1 يمرض - مرض مرض Pleasure Rıza مرضاة -مرضات رضو My pleasure Benim rızam مرضاتى رضو I became sick Hasta oldum 1 مرضت مرض Nursing mother Emziren مرضعة رضع Sick ones Hastalar مرضى مرض That which is pleased with Razı olunmuş مرضيا رضو That which is pleased with Razı olunmuş مرضي*ة رضو Pasture Mera, otlak مرعى - مرعا رعي Its pasture Onun merası مرعاها رعي Ease Fayda, kolaylık مرفقا رفق

Page 370: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

363

Supported, given as gift Desteklenen, hediye edilen مرفود رفد Raised Yükseltilmiş مرفوع رفع Raised Yükseltilmiş مرفوعة رفع Sleeping place Uyuma yeri مرقد رقد Our sleeping place Uyuma yerimiz مرقدنا رقد Written Yazılmış مرقوم رقم Heaped up Yığılmış مركوم ركم They passed Geçtiler مر/وا مرر Marwa Merve tepesi مروة Easily Kolayca مريئا رأم Doubting Şüphe eden مريب ريب Doubt Şüphe مرية مري Confused Karışık مريج مرج Rebellious Azgın مريدا -مريد مرد Sick Hasta مريضا - مريض مرض Mary Meryem مريم Mixture Karışım مزاج مزج Its mixture Onun karışımı مزاجه مزج Its (fm) mixture Onun (dş) karışımı مزاجها زجم Of little value Kıymetsiz مزجاة وزج That which takes out Çıkaran مزحزح زحزح That which takes him out Onu çıkaran مزحزحه زحزح Deterrence Caydırıcı tehdit مزدجر زجر Was dispersed Dağıtıldı 2 مز+ق مزق To disperse, scatter Dağıttı 2 ق مزق يمز+ق - مز*You (pl) were dispersed Dağıtıldınız 2 قتم مزق مز+We dispersed Dağıttık 2 قنا مزق مز*We dispersed them Onları dağıttık 2 قناهم مزق مز*Who wraps himself Örtüsüne bürünen ل زمل م+ مز*Rain clouds Yağmur bulutları مزن مزن More Daha çok مزيد -مزيد زيد

Page 371: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

364

Touching Dokunma مس+ مسس To touch Dokundu 1 يمس/ -مس* مسس That which is asked Sorumlu, sorulan, mesul مسئولا سأل Those who are asked, responsible ones

Sorumlular, sorulanlar, mesuller

مسئولون سأل Masjids, places of prostration Mescitler مساجد سجد Touching Dokunma مساس مسس Fornicators (fm) Zinakarlar, ahlaksızlar مسافحات سفح Lustful ones, lustfully Şehvetli olarak حين مساف سفح Place to be driven Sevk edilen yer مساق سوق Dwellings Meskenler مساكن سكن Your (pl) dwellings Meskenleriniz مساكنكم -مساكنكم سكن Their dwellings Onların meskenleri مساكنهم - مساكنهم سكن The needy Yoksullar, miskinler مساكين سكن Those who glorify Tesbih edenler مسب+حين - مسب+حون سبح Those who glorify Tesbih edenler مسب+حين سبح Those who are outrun Önüne geçilenler مسبوقين سبق Those who remain for conversation

Söze dalanlar نسين ا مست - مستئنسين أنس Those who lag behind Geri kalanlar مستاخرين أخر Rejoicing at good news Sevinçli مستبشرة بشر Observers Görenler, gözü açıklar مستبصرين بصر Clear Açık ifadeli مستبين بين Hiding, hidden Gizlenen مستخف خفي Trustees Yetkili kılınanlar مستخلفين خلف Those who surrender Teslim olanlar مستسلمون سلم Those who are oppressed, made weak

Zayıf düşürülenler مستضعفين -مستضعفون ضعف Those who are oppressed, made weak

Zayıf düşürülenler مستضعفين ضعف Written Satır satır yazılmış مستطر سطر Widespread Yayılmış مستطيرا ريط Whose help is sought Yardımına sığınılan مستعان عون Who ask forgiveness Bağışlanma dileyenler رين مستغف غفر Approaching Yaklaşan مستقبل قبل

Page 372: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

365

Preceding ones Önce geçenler مستقدمين قدم Place/time of settlement Karar yeri, zamanı ا - مستقر5 قررaمستقر Settled Kararlaşmış ا - مستقر5 قررaمستقر Its dwelling place Onun karar yeri مستقر*ها قرر Straight, right Doğru, dosdoğru مستقيما -مستقيم قوم Arrogant Büyüklenen مستكبرا كبر Arrogant ones Büyüklenenler مستكبرين - مستكبرون كبر Continuous Devam eden, süregelen ر5 مستم مرر Those who hold fast Tutunanlar مستمسكون مسك Who listen to them Onları dinleyenler مستمعهم سمع Listeners, listening Dinleyenler, dinliyorlar مستمعون سمع Frightened Ürkmüş مستنفرة نفر It touched him Ona dokundu 1 ته مسس مس*Mocking, mocker Alaycı, alay eden مستهزء هزأ Mockers Alay edenler مستهزئين - مستهزئون هزأ Mockers Alay edenler مستهزءين هزأ It touched them Onlara dokundu 1 تهم مسس مس*Resting place Ayrılma zamanı-yeri مستودع ودع Its resting place Onun ayrılma zamanı-yeri مستودعها ودع Covered, hidden Örtülü, gizli مستورا ستر Convinced ones Yakin edinmiş, emin olmuş مستيقنين يقن Masjid, place of prostration Mescit, secde yeri مسجدا -جد مس سجد Filled Doldurulmuş مسجور سجر Those imprisoned Zindana atılanlar مسجونين سجن To wipe Sildi 1 يمسح -مسح مسح Wiping by hand Eliyle silerek, mesh ederek مسحا مسح Bewitched ones Büyülenenler رين سحر مسح*Bewitched Büyülenmiş مسحورا سحر Bewitched ones Büyülenenler مسحورون سحر To transform Dönüştürdü, şeklini değiştirdi 1 يمسخ -مسخ مسخ Subjected, controlled Tabi olan, emir altına alınan ر سخر مسخ*

Page 373: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

366

Subjected ones (fm) Emir altına alınanlar (dş) رات سخر مسخ*We transformed Dönüştürdük 1 مسخنا مسخ We transformed them Onları dönüştürdük 1 مسخناهم مسخ Palm fiber Hurma lifi, halat مسد مسد Transgressor Đsraf eden, aşırı giden مسرف سرف Transgressors Đsraf edenler, aşırı gidenler مسرفين -مسرفون سرف Transgressors Đsraf edenler, aşırı gidenler مسرفين سرف Happily Sevinçli مسرورا سرر Written, placed in lines Yazılmış, satırlara konulmuş مسطورا -مسطور سطر Severe hunger Açlık مسغبة سغب Brightened Parlatılmış, parıldayan مسفرة سفر Poured forth Dökülen, akan مسفوحا سفح Musk Misk مسك مسك To hold, grip, withhold Yapıştı, tuttu, yakaladı 1 يمسك - مسك مسك To hold, grip, withhold Sarıldı, tutundu 2 ك مسك ك -مس* يمس+It touched you (pl) Size dokundu 2 كم مسس مس*Dwelling Mesken, yurt, ev مسكن سكن Misery Miskinlik مسكنة سكن Their dwelling Onların meskeni مسكنهم سكن Poured forth Çağlayan, akan مسكوب سكب Inhabited Meskun, içinde yaşanan مسكونة سكن Needy, poor Yoksul, miskin مسكينا - مسكين سكن Muslim, who submits to Allah Müslüman, teslim olmuş مسلما -مسلم سلم Muslim women Müslüman kadınlar مسلمات سلم Sound, delivered Sağlam, teslim edilen مسل*مة سلم Muslim woman Müslüman kadın مسلمة سلم Muslim men Müslüman erkekler مسلمين -مسلمون سلم Two Muslims Đki Müslüman مسلمين سلم Muslims Müslümanlar مسلمين سلم Heard Đşitilen مع مس سمع Who makes heard Đşittiren مسمع سمع

Page 374: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

367

Named, specified, fixed, appointed

Tayin edilmiş, belli, isim verilmiş

ى سمو aى -مسم مسم*It touched us Bize dokundu 1 نا مسس مس*Propped up Dayatılmış, giydirilmiş مسن*دة سند Altered Değiştirilmiş مسنون سنن It touched me Bana dokundu 1 ني مسس مس*It touched him Ona dokundu 1 ه مسس مس*It touched them Onlara dokundu 1 هم مسس مس*Darkened, blackened Kararmış مسودا سود Darkened, blackened Kararmış ة مسود* سود Branded, marked Nişanlı, işaretli مة سوم مسو*Branded, marked (pl) Nişanlı, işaretli (çğ) مين سوم مسو+Evildoer Kötülük yapan مسيء سوأ He who wipes Mesih, eliyle silen مسيح مسح Left hand side Sol taraf مة ا مش - مشئمة شأم Going about Gezen اء مشو مش*Drinks Đçecekler مشارب شرب Easts Doğular مشارق شرق Resembling, similar Benzer مشتبها شبه Sharers, partners Ortaklar, müşterekler مشتركون شرك Laden Yüklü, dolu مشحون شحن Drinking place Đçme yeri مشرب شرب Their drinking place Onların içme yeri مشربهم شرب East Doğu مشرق شرق Two easts Đki doğu مشرقين شرق At sunrise

Üzerlerine güneş doğanlar, doğarken

مشرقين شرق Polytheist Müşrik, şirk koşan مشركة - مشرك شرك Polytheist women Müşrik kadınlar مشركات شرك Polytheist woman Müşrik, şirk koşan kadın مشركة شرك Polytheists Müşrikler, şirk koşanlar مشركين -مشركون شرك Polytheists Müşrikler, şirk koşanlar ركين مش شرك Monument Meş’ar, gösterge مشعر شعر

Page 375: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

368

Fearful Korkan مشفق شفق Fearful ones Korkanlar مشفقين - مشفقون شفق Fearful ones Korkanlar مشفقين شفق Candle, niche Kandil مشكواة شكو Appreciated

Şükredilmiş, şükrü eda edilmiş

مشكورا شكر

Witnessing Şahit olma zamanı, görme zamanı

مشهد شهد Witnessed Şahid olunan, görülen مشهودا -مشهود شهد They walked Yürüdüler 1 مشوا مشو To walk Yürüdü 1 يمشي - مشى مشو Lofty, high Yüksek مشيد شيد Lofty, high Yükseltilmiş مشي*دة شيد Your walking Yürüyüşün مشيك مشو Lamps Lambalar مصابيح صبح Strongholds Sağlam yapılar مصانع صنع Lamp Lamba, çıra مصابيح -مصباح صبح At early morning Sabaha çıkanlar, olanlar مصبحين صبح Confirming Doğrulayan, tasdik eden ق صدق قا -مصد+ مصد+Women who give charity Sadaka veren kadınlar قات صدق د+ مص*Confirming ones Doğrulayanlar, tasdik edenler قين صدق مصد+Men who give charity Sadaka veren erkekler قين صدق د+ مص*City, Egypt Şehir, Mısır مصرا -مصر مصر Helper Yardımcı مصرخ صرخ Your (pl) helper Yardımcınız مصرخكم صرخ My helper Benim yardımcım مصرخي* صرخ Place of diversion Dönecek yer مصرفا صرف Diverted Çevrilen مصروفا صرف Chosen ones Seçkinler (çoğul) مصطفين صفو Turned yellow Sararmış مصفرا صفر Lined up Dizilmiş مصفوفة صفف Purified Süzme ى صفو aمصف Those who correct, corrector Islah eden مصلح صلح

Page 376: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

369

Correctors Islah edenler مصلحين - مصلحون صلح Correctors Islah edenler مصلحين صلح Place of prayer Namazgah ى صلوaمصل Those who pray Namaz kılanlar مصل+ين صلو That gives shape, forms Musavvir, şekil veren ر صور مصو+Disaster, misfortune Musibet, sıkıntı, dert مصيبة صوب That strikes it (her) Ona (dş) isabet eden مصيبها صوب Destination Dönüş yeri, gidilecek yer مصيرا - مصير صير Your destination Dönüşünüz مصيركم صير Controller Zorba يطر ص م سطر Controllers Zorbalar يطرون ص م سطر Beds, place of death Yataklar, ölüm yerleri مضاجع ضجع Their beds, places of death Onların ölüm yerleri مضاجعهم ضجع Harmful Zarar veren مضار� ضرر Multiplied Kat kat مضاعفة ضعف To pass Geçti (zaman) 1 يمضي - مضى مضي It passed Geçti (dş) 1 مضت مضي Distressed one Zorda kalmış مضطر* ضرر Those get manifold Kat kat arttırılmış olanlar مضعفون ضعف Lump of meat Çiğnem et مضغة ضغم Misleader Saptıran مضل5 ضلل

Misleaders Saptıranlar مضل+ين ضلل Proceeding Geçen مضيا مضي Obeyed Đtaat edilen مطاع طوع Rain Yağmur مطرا - مطر مطر Those who give less Tartıda eksik tartan فين طفف مطف+Place/time of rise

Doğuş, doğuş yeri, doğuş zamanı

مطلع طلع Those who are aware Haberdar olanlar مط*لعون طلع Divorced women Boşanmış kadınlar مطل*قات طلق One who is sought Talep edilen, istenen مطلوب طلب Content, secure Mutmain, huzurlu مطمئن5 طمن

Page 377: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

370

Content, secure Mutmain, huzurlu مطمئن*ة طمن Content, secure (pl) Mutmain, huzurlu (çğ) مطمئن+ين طمن Who purifies Tertemiz yapan ر طهر مطه+Purified Temiz, tertemiz رة طهر مطه*Who purified you, purifies you Seni tertemiz yapan, yapar رك مط طهر ه+Purified ones Temizlenenler (edilgen) رون طهر مطه*Purified ones Temizlenenler رين طهر مط*ه+Those who give willingly Gönüllü verenler عين طوع مط*و+Folded ones Dürülenler مطوي*ات طوي In darkness Karanlıkta olan لما مظ ظلم In darknesses Karanlıkta olanlar مظلمون ظلم Wrongfully Mazlum, haksız yere مظلوما ظلم With, together Đle, birlikte مع Those trying to cause failure

Aciz bırakanlar, bırakmaya çalışanlar

معاجزين عجز Place of return Dönüş yeri معاد عود I seek refuge in Allah

Allah korusun, Allah’a sığınırım

معاذ الل�ه عوذ His excuses Mazeretleri, özürleri معاذيره عذر Stairways Merdivenler معارج عرج Livelihood Geçimlik معاشا عيش Livelihood Hayat معايش عيش Those permitted Đzin verilenler معتبين عتب Transgressor Haddi aşan معتد عدو Transgressors Haddi aşanlar معتدين -معتدون عدو Transgressors Haddi aşanlar معتدين عدو Needy who ask Đsteyen fakirler معتر* عرر Causing failure Aciz bırakan معجز عجز Those causing failure Aciz bırakanlar معجزي عجز Those causing failure Aciz bırakanlar معجزين عجز Counted, determined Sayılı, sayılan معدود عدد Counted, determined Sayılı, sayılanlar (dş) معدودات عدد Counted, determined Sayılı, sayılan معدودة عدد

Page 378: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

371

Counted, numbered (fm, pl) Sayılı, sayılan معدودة عدد Who punishes Azap eden ب عذب معذ+Who punishes them, will punish them

Onlara azap eden بهم عذب بهم معذ+ - معذ+Who punishes him, will punish him

Ona azap edenler بوها عذب معذ+Those who punish Azap edenler بين عذب معذ+Excuse Mazeret معذرة عذر Their excuse Onların mazereti معذرتهم عذر Those who make excuses Mazeret gösterenler رون عذر معذ+Harm, distress Eziyet, utanç معر*ة عرر Those turning away Yüz çevirenler معرضين -معرضون عرض Those turning away Yüz çevirenler معرضين عرض Trellised Çardaklı معروشات عرش Known, accepted, good Bilinen, iyi, adet olan معروفا - معروف عرف Known, accepted, good Bilinen, iyi, adet olan معروفة عرف Goat Keçi معز معز Apart Ayrı معزل عزل Banished ones Uzaklaştırılanlar معزولون عزل A tenth Onda bir معشار عشر Assembly Topluluk معشر عشر Pressed ones, clouds Sıkışanlar (bulutlar) معصرات عصر Disobedience Đsyan معصيت عصي Disobedience Đsyan معصيت -معصية عصي Abandoned Terk edilmiş, bırakılmış معط*لة عطل That which follows Takip eden ب عقب معق+Those who follow Takip edenler بات عقب معق+With you Seninle معك With you (pl) Sizinle معكم With you (dual) Sizin ikinizle معكما Prevented Alıkonulan معكوفا عكف Suspended Asılı معل*قة علق Taught Öğretilen معل*م علم

Page 379: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

372

Known Bilinen معلوم علم Known ones Bilinenler معلومات علم Who is given life Yaşatılan, ömür verilen ر عمر معم*Built up Đmar edilmiş معمور عمر With us Bizimle معنا With him Onunla معه With her Onunla (dş) معها With them Onlarla معهم Those who hinder Alıkoyanlar قين عوق معو+With me Benimle معي Livelihood Geçim معيشة عيش His livelihood Onun geçimi معيشتها عيش Their livelihood Onların geçimi معيشتهم عيش Water spring, flowing Su pınarı, akan معين عين Caves Mağaralar مغارات غور Wests Batılar مغارب غرب Its wests Onun batıları مغاربها غرب Angrily Öfkeli مغاضبا غضب Booties, spoils Ganimetler مغانم غنم Means to be washed Yıkanılacak مغتسل غسل West Batı مغرب غرب Two wests Đki batı مغربين غرب Who are drowned Batırılanlar, boğulanlar مغرقين -مغرقون غرق Who are drowned Batırılanlar, boğulanlar مغرقين غرق Loss, debt Borç, ziyan مغرما -مغرم غرم Those in debt, loss Borçlular, ziyanda olanlar مغرمون غرم Fainting Bayılan مغشي+ غشو Earned anger Gazaba uğramış مغضوب غضب Forgiveness Mağfiret, bağışlanma فرة مغ غفر Defeated Mağlup, yenilmiş مغلوب غلب Chained, tied Bağlı, asılı مغلولة غلل

Page 380: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

373

Those who avail, avert Bertaraf edenler مغنون غنن Who changes Değiştiren مغي+را غير Those who charge Baskın yapanlar مغيرات غير Keys Anahtarlar مفاتح فتح Its keys Onun anahtarları مفاتحه فتح Success, salvation Kurtuluş, başarı مفازا فوز Success, salvation Kurtuluş, başarı مفازة فوز Their salvation Onların kurtuluşu مفازتهم فوز Opened Açılmış ت*حة مف فتح Fabricator, inventor Uyduran, iftira eden مفتر فري Fabricators, inventors Uyduranlar, iftira edenler مفترين -مفترون فري Fabricated, invented Uydurulmuş مفترى فري Fabricated things Uydurulanlar مفتريات فري Fabricators, inventors Uyduranlar, iftira edenler مفترين فري Afflicted one, mad Fitnelenmiş, delirmiş مفتون فتن Place of fleeing Kaçacak yer مفر/ فرر Those sent before, abandoned

Önde gidenler, terk edilenler مفرطون فرط Appointed, obligatory Farz kılınmış مفروضا فرض Corrupter Đfsad eden, bozan مفسد فسد Corrupters Đfsad edenler, bozanlar مفسدين -مفسدون فسد Corrupters Đfsad edenler, bozanlar مفسدين فسد Explained in detail Açıklanmış لا مف فصل ص*Explained in detail (fm, pl) Açıklanmış olanlar (dş) لات فصل مفص*Done, executed Yapılan مفعولا فعل Successful ones

Başarılı olanlar, kurtuluşa erenler

مفلحين - مفلحون فلح

Successful ones Başarılı olanlar, kurtuluşa erenler

مفلحين فلح Graves Kabirler مقابر قبر Positions, places to sit

Mevkiler, yerler, oturma yerleri

مقاعد قعد Keys Anahtarlar مقاليد قلد Standing place Makam, durma yeri مقاما -مقام قوم Resting place Duracak yer مقاما -مقام قوم

Page 381: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

374

Eternity Kalma, durma, ebediyet مقامة قوم Whips, hooked rods Sopalar, kamçılar مقامع قمع Your place, position Senin makamın مقامك قوم Their (dual) place, position O ikisinin makamı مقامهما قوم My place, position Makamım مقامى قوم Despised Đğrenilenler مقبوحين قبح Taken Alınmış مقبوضة قبض Hatred, hateful Kızma, gazap مقتا -مقت مقت Shoved Tıkılan مقتحم قحم Powerful, able Kudret sahibi, muktedir قتدرام - مقتدر قدر Powerful ones, able ones Kudret sahipleri, muktedirler مقتدرون قدر Followers Uyanlar, takip edenler مقتدون قدو Poor Eli dar, zengin olmayan مقتر قتر Committing ones Yapanlar مقترفون قرف Accompanying ones Eşlik edenler مقترنين قرن Those who divide Bölücüler, paylaştırıcılar مقتسمين قسم Moderate Orta, ılımlı مقتصد قصد Moderate Orta, ılımlı مقتصدة قصد Your hatred Gazaplanmanız, kızmanız مقتكم مقت Quantity, measure Miktar, ölçü مقدار قدر Its measure Onun miktarı مقداره قدر Holy, sacred Mukaddes, kutsal مقد*س قدس Holy, sacred Mukaddes, kutsal سة قدس مقد*Destined, determined Takdir edilmiş مقدورا قدر Closeness, relationship Yakınlık ربة مق قرب Those brought near Yakınlaştırılanlar مقر*بين - مقر*بون قرب Those brought near Yakınlaştırılanlar مقر*بين قرب Bound ones Bağlanmış (çğ) مقر*نين قرن Capable ones Gücü yetenler مقرنين قرن Those who act justly Adaletli olanlar مقسطين قسط Those who divide (pl) Taksim edenler مات قسم مقس+

Page 382: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

375

Divided Ayrılmış مقسوم قسم Shortened Kısaltılmış رين قصر مقص+Restrained Kapanmış مقصورات قصر Decreed Hükme bağlanmış مقضيا قضي Cut off, limited Kesilmiş مقطوع قطع Cut off, limited Kesilmiş مقطوعة قطع Position, place to sit Oturma yeri مقعد قعد

Their sitting Onların oturması مقعدهم قعد Whose heads raised up Başı yukarı kaldırılmış olanlar ون مقمح قمح Stored up Kantar kantar yığılmış مقنطرة قنطر Raising up Dikerek مقنعى قنع Wayfarers Gelip geçenler, yolcular مقوين قوي Keeper Muhafız مقيتا - مقيت قوت Resting place Dinlenme yeri مقيلا قيل Who establish, continuous Namaz kılan, sürekli مقيم -مقيم قوم Who establish (pl) Namaz kılanlar مقيمي قوم Who establish (pl) Namaz kılanlar مقيمين قوم Whistling Islık مكاء مكو Place Mekân, yer مكانا -مكان كون Position, place Mekân, yer مكانة نكو Your (pl) position, place Sizin yeriniz مكانتكم كون Their position, place Onların yeri مكانتهم كون Your (pl) place Sizin yeriniz مكانكم كون Its/his place Onun yeri مكانه كون Fallen, falling Kapanarak مكبا كبب Mecca Mekke مك*ة Written Yazılmış مكتوبا -مكتوب كتب To stay, wait Kaldı, durdu 1 مكث مكث Intervals Dura dura مكث مكث Rejecters, deniers Yalanlayanlar بون كذب بين - مكذ+ مكذ+Rejecters, deniers Yalanlayanlar بين بكذ مكذ+

Page 383: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

376

Denied Yalanlanan مكذوب كذب Plan, plot Düzen, plan مكرا -مكر مكر To plan, plot Düzen kurdu, plan yaptı 1 يمكر -مكر مكر You (pl) planned, plotted Tuzak kurdunuz 1 مكرتم مكر You (pl) planned it On tuzağı kurdunuz 1 كرتموه مكر م*Bestower of honor Đkram eden, şeref veren مكرم كرم Honored Şerefli, değer verilen مكر*مة كرم Honored ones

Đkram edilenler, değer verilenler

مكرمون كرم

Honored ones Đkram edilenler, değer verilenler

مكرمين -مكرمون كرم We planned, plotted Düzen kurduk 1 مكرنا مكر Their plan, plot Onların düzeni, tuzağı مكرهم - مكرهم -مكرهم مكر Their (fm) plan, plot Onların (dş) planları مكرهن* مكر They planned, plotted Tuzak kurdular 1 مكروا مكر Disliked, hateful Sevimsiz, hoş görülmeyen مكروها كره Distressed Kahırlı, acılı, kızgın مكظوم كظم Hunting animal trainer Avcı hayvan eğiticisi مكل+بين كلب To establish Yerleştirdi 1 مكن* مكن We established Yerleştirdik 2 مك*ن+ا مكن We established you (pl) Sizi yerleştirdik 2 مك*ن*اكم مكن We established them Onları yerleştirdik 2 مك*ن*اهم مكن Protected, hidden korunmuş, saklanmış مكنون كنن He established me Beni yerleştirdi, imkan verdi 2 مك*ن+ي مكن Measure Tartı, ölçü مكيال كيل Those caught in plot Tuzağa düşenler مكيدون كيد Firm, safe Sağlam, emniyetli مكين -مكين مكن Full Dolu ملئ ملأ It was filled Dolduruldu 1 ملئت ملأ You were filled Dolduruldun 1 ملئت ملأ Its chiefs, leaders Onun ileri gelenleri ملئه ملأ Their chiefs, leaders Onların ileri gelenleri يهما مل - ملئهم ملأ Chiefs, leaders Başkanlar, liderler ملأ ملأ

Page 384: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

377

Angels Melekler ملائكة ملك

His angles Onun melekleri ملك - ملائكته -ملائكته ملائكته

That which meets, will meet Kavuşan ملاق لقي Those who meet, will meet Kavuşanlar ملاقوا -ملاقو لقي Those who meet him Ona kavuşanlar ملاقوه لقي Those who meet you (pl) Size kavuşan ملاقيكم لقي That which meets him Ona kavuşan ملاقيه لقي Its chiefs, leaders Onun ileri geleni يه ا مل -ه ا مل ملأ Religion Millet, din مل*ة -مل*ة ملل Place of refuge Sığınacak yer ملتحدا لحد Your religion Sizin milletiniz, dininiz مل*تكم ملل Our religion Bizim milletimiz, dinimiz مل*تنا ملل Their religion Onların milleti, dini مل*تهم ملل Place of refuge Sığınma yeri ملجإ -ملجأ لجأ Salty Tuzlu ملح ملح Cursed Lanet edilmiş (dş) ملعونة لعن Cursed ones Lanet edilmişler ملعونين لعن Those who throw Atanlar ملقين -ملقون لقي Those who bring down Bırakanlar, atanlar ملقيات لقي Those who throw Atanlar ملقين لقي Angel Melek ملائكة - ملك لكم King, ruler Hükümdar, melik ملكا - ملك ملك Rule, sovereignty Hükümranlık, mülk ملكا - ملك ملك To possess, have power Sahip oldu, malik oldu 1 يملك - ملك ملك They possessed Sahip oldu, malik oldu (dş) 1 ملكت لكم You (pl) possessed Sahip oldunuz 1 ملكتم ملك Our will Hükmümüz ملكنا ملك His dominion, rule Onun mülkü, hükümranlığı ملكه - ملكه ملك Dominion, rule Melekut, hükümranlık ملكوت ملك Two angels Đki melek ين ملك ملك

Page 385: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

378

Kings, rulers Melikler, hükümdarlar ملوكا - ملوك ملك Blamed Kınanmış ملوما - ملوم لوم Blamed Kınanmış olanlar ملومين لوم Long time Uzun süre مليا ملو King, ruler Melik, hükümdar مليك ملك Blaming himself Kendini kınayan مليم لوم From what Neyden *ما من = مم From what Neyden ا ما من = مم*Death Ölüm ممات موت Their death Onların ölümü مماتهم موت My death Ölümüm مماتى موت Doubters Şüphe edenler ممترين مري Extended Uzatılmış, bağlanmış دة مدد ممد*Who reinforces you (pl) Size yardım eden كم مدد ممد/Extended Uzatılmış ممدودا -ممدود مدد Made smooth Cilalanmış ممر*د مرد Dispersion Darmadağın ممز*ق مزق That which withholds Tutan, kısan ممسك مسك Those who withhold Tutanlar, engelleyenler ممسكات مسك He who gives rain Yağmur yağdıran ممطر مطر He who gives us rain Bizim yağmur getirenimiz ممطرنا مطر Owned Sahip olunan مملوكا ملك From whom Kimden ن من من = مم*Prevented, forbidden Yasaklanmış ممنوعة منع Taunted Başa kakılan ممنون منن Who, whom Kim? Ki o من From, none, some of them -den, -dan, hiç, bazıları من Other than -den başka دون من Who Kim? ذا من Manna Kudret helvası من* منن To favor Lutfetti 1 من* منن

Page 386: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

379

Reminders of generosity Başa kakma ا -من+ مننaمن From us Bizden من*ا Name of false deity Put adı مناة Caller, crier Nida eden, seslenen يا مناد -مناد ندو Phases Menziller, evreler منازل نزل Your acts of worship Sizin ibadet yollarınız مناسككم نسك Our acts of worship Bizim ibadet yollarımız مناسكنا نسك Place to escape Kaçma zamanı-yeri مناص نوص Preventer, forbidder Mani olan, engel olan من*اع منع Benefits Faydalar, menfaatler منافع نفع Hypocrite Münafık منافق نفق Hypocrite women Münafık kadınlar منافقات نفق Hypocrite men Münafık erkekler منافقين - منافقون نفق Hypocrites Münafıklar منافقين نفق Shoulders, paths Omuzlar, yollar مناكب نكب Its shoulders, paths Onun omuzları, yolları مناكبها نكب Sleep Uyku منام نوم Your sleep Uykun منامك نوم Your (pl) sleep Uykunuz منامكم نوم His sleep Onun uykusu منامها نوم Dispersing Dağılmış منبثا بثث

Spreading Yayılan منتشر نشر Supporting Destekleyen منتصرا -منتصر نصر Those who help each other, victorious ones

Yardımlaşanlar, muzafferler منتصرين نصر Those who wait Bekleyenler, gözetleyenler منتظرين - منتظرون نظر Those who wait Bekleyenler, gözetleyenler منتظرين نظر Those who take retribution Đntikam alanlar منتقمون نقم Finality, boundary Son منتها نهي Its end, boundary Onun sonu نتهاهام نهي Who abstain, stop Kaçınanlar, son verenler منتهون نهي Finality, boundary Nihayet, en son منتهى نهي

Page 387: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

380

Scattered, dispersed Saçılmış منثورا ثرن That which saves you, will save you

Seni kurtaran وك نجو منج/That which saves them, will save them

Onları kurtaran وهم نجو منج/Strangled to death Boğularak ölmüş منخنقة خنق Warner Uyaran, korkutan منذر نذر Warners Uyaranlar, korkutanlar منذرين - منذرون نذر Those who are warned Uyarılanlar, korkutulanlar منذرين نذر Those who are warned Uyaranlar, korkutanlar منذرين نذر That is sent down Đndirilen منز*ل نزل That sends down Đndiren ل نزل منز+That sends down Đndiren منزل نزل Landing place Đniş yeri منزلا نزل That which sends it down Onu indiren لها نزل منز+That who send down Đndirenler منزلين - منزلون نزل That who send down Đndirenler منزلين نزل His staff. cane Asası, değneği ته ا منس نسأ Act of worship Đbadet منسكا نسك Forgotten Unutulmuş منسيا نسي Elevated ones, ships Yükseltilenler, gemiler منشئات نشأ Creators Yaratanlar منشئون نشأ Spread out Açılmış رة نشر منش*Raised ones Diriltilenler منشرين نشر Opened, unrolled Açılmış منشورا -شور من نشر That which is helped Yardım olunmuş منصورا نصر Those who are helped Yardım olunanlar منصورون نصر Layered Kat kat منضود نضد Speaking, language Konuşma منطق نطق Those given respite Mühlet, süre verilenler منظرين - ظرون من نظر Those given respite

Mühlet verilenler, süre verilenler

منظرين نظر It was prevented Mani olundu 1 منع منع To prevent

Yasakladı, engelledi, men etti, mani oldu

يمنع - منع منع 1

Page 388: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

381

He prevented you Seni men etti 1 عك من منع He prevented us Bizi men etti 1 منعنا منع He prevented them Onları men etti 1 منعهم منع Splitting, breaking Yarılan, çatlayan منفطر فطر Those who spend Đnfak edenler منفقين نفق Abandoned ones Ayrılanlar منفك+ين فكك Fluffed up Atılmış, kabartılmış منفوش نفش Uprooted Kökünden sökülmüş منقعر قعر Return, change Dönüş, değişim منقلب قلب Return, in return Yerine, mukabil منقلبا قلب Those who return, will return Dönenler منقلبون قلب Reduced Eksiltilmiş منقوص نقص From you Senden منك Rejecter, denier Đnkar eden منكر نكر Evil, bad Kötülük منكر - منكرا - منكر نكر Refusing Đnkar eden منكرة نكر Unknown ones Tanınmayanlar منكرون نكر Rejecters, deniers Đnkar edenler منكرون نكر From you (pl) Sizden منكم From you (pl, fm) Sizden (dş) *منكن We gave favor Lütufta bulunduk, lutfettik 1 منن*ا منن

From him Ondan منه From her Ondan (dş) منها Clear way Açık yol منهاجا نهج From them Onlardan منهم From them (dual) Onlardan (ikil) منهما Pouring down Dökülen, boşalan منهمر همر From them (fm) Onlardan (dş) *منهن Preventing Engelleyen منوعا منع Withholding Cimri, kıskanç وعا من منع Misfortune Felaket منون منو

Page 389: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

382

From me Benden من+ي Semen Meni مني� مني Who turns (to Allah), repents Allah’a yönelen, tevbe eden منيبا -منيب نوب Who turn (to Allah), repent (pl)

Allah’a yönelenler, tevbe edenler

نيبين م نوب Illuminating, enlightening Aydınlatan, nur veren منيرا -منير نور Emigrant Muhacir, göç eden مهاجرا -مهاجر هجر Emigrants (fm) Muhacirler (dş) مهاجرات هجر Emigrants Muhacirler مهاجرين هجر Resting place, bed Döşek, yatak مهاد مهد Humiliated Horlanmış مهانا هون Guided one Doğru yola ermiş مهتد - مهتد مهتدي هدي Guided ones Doğru yola ermiş olanlar مهتدون هدي Guided ones Doğru yolda olanlar مهتدين -مهتدون هدي Guided one Doğru yola ermiş مهتدي هدي Forsaken Terk edilmiş مهجورا هجر Cradle, bed Beşik, döşek مهدا - مهد مهد I spread Döşedim, imkan verdim 2 دت/ مهد مه*Defeated Bozguna uğratılan مهزوم هزم Racing ones Koşanlar عين مهط هطع Give (imp) respite Mühlet ver 2 ل مهل مه+Molten brass Erimiş maden, mühlet vermek مهل مهل Destruction Helak, yok olma مهلك هلك Their destruction Onların helaki مهلكهم هلك One who destroys them Onları helak eden كهم مهل هلك Those who destroy Helak edenler مهلكوا هلك Those who destroy it Onu helak edenler مهلكوها هلك Those who destroy Helak edenler مهلكي هلك Who are destroyed Helak edilenler مهلكين هلك Give (imp) them respite Onlara süre ver 2 لهم مهل مه+Whatever Her ne مهما Pouring down Akma, dökülme مهيلا -مهيل هيل

Page 390: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

383

Guardian Müheymin, gözetip koruyan مهيمنا -مهيمن همن Humiliating Alçaltıcı مهينا - مهين وهن Infant girl buried alive Diri diri gömülen kız موؤدة وأد Escape Sığınak, kaçış موئلا وأل Plowing, cleaving ones Yaranlar مواخر مخر Scales, balances Tartılar موازين وزن His scales, balances Onun tartıları موازينه وزن Places Yerler مواضع وضع Their places Onun yerleri مواضعه وضع Regions Mevkiler, savaş yerleri مواطن وطن Locations Yerler, mevkiler مواقع وقع Those who fall into it Ona düşenler هاواقع م وقع Those who fall Düşenler مواقعو وقع Those who fall into it Ona düşenler مواقعوها وقع Appointed times

Vakit ölçüleri, takdir edilmiş zaman

مواقيت وقت Friends, relations Dostlar موالي ولي Your friends Dostlarınız مواليكم ولي Barrier Engel موبقا وبق Death Ölüm موتا - موت موت Death Ölüm موتة موت Our death Ölümümüz موتتنا -موتتنا موت Your (pl) death Ölümünüz موتكم موت His death Onun ölümü موته موت Its (her) death Onun (dş) ölümü موتها موت Die (imp, pl) Ölün 1 موتوا موت The dead Ölüler موتى موت Promise Sağlam söz, teminat موثقا - موثق وثق Their covenant Onların misakı, sözü موثقهم وثق Wave Dalga موج موج Affection, love Sevgi, muhabbet ة ودد مود*Shaking Çalkalanış مورا مور

Page 391: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

384

Place to be led Götürülen yer مورود ورد Producers of sparks Ateş saçanlar موريات وري Weighed, measured Ölçülü, ölçülmüş موزون وزن Wealthy Varlıklı موسع وسع Expanders Genişletici olanlar موسعون وسع Moses (pbuh) Musa (AS) موسى Testator Vasiyet eden موص وصي Put in place, placed Konulmuş موضوعة وضع Decorated Süslenmiş موضونة وضن Step, way Yol, yer, mevki موطئا وطأ Appointed time/pace Vaad edilmiş yer, zaman موعدا -موعد وعد Promise Söz, vaad موعدة وعد Promise to you Sana olan söz, vaad موعدك وعد Your appointed time/pace Buluşma zamanınız/yeriniz موعدكم وعد His appointed time/place Onun vaad edilen zamanı/yeri موعده وعد Their appointed time/place

Onların vaad edilen zamanı/yeri

موعدهم - موعدهم وعد My promise, threat Benim vaadim, sözüm موعدي وعد Admonition, instruction Öğüt, nasihat, vaaz موعظة وعظ Promised Vaad edilmiş موعود وعد Ample Bol موفورا وفر Those who pay in full Tam olarak verenler موف/ون وفي Those who fulfill Đfa edenler, yerine getirenler موفون وفي Those who pay them in full Onlara tam olarak verenler موف/وهم وفي Kindled Tutuşturulmuş موقدة وقد Firm believers Kesin inananlar موقنين - موقنون يقن Firm believers Kesin inananlar موقنين يقن Whose time is fixed Vakti belirlenmiş موقوتا وقت Killed by hitting Dövülerek öldürülmüş موقوذة وقذ Those who are stopped, made to stand

Durdurulanlar, dikiltilenler وفون موق وقف Protector, lord, friend Mevla, dost, koruyucu مولى - مولا ولي Your (pl) protector, lord Dostunuz مولاكم ولي

Page 392: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

385

Our protector, lord Dostumuz مولانا ولي His protector, lord Onun dostu مولاه ولي Their protector, lord Onların dostu مولاهم ولي Which is given birth to Doğurulan مولود ولد That which turns Dönen مول+ي ولي Protector, lord, friend Mevla, dost, koruyucu مولى - مولى ولي That turns towards it Onan dönen مول+يها ولي Who makes weak Zayıflatan موهن وهن Dead Ölü مي+ت موت Dead Ölü ميتا -مي+ت موت Dead animal Leş, ölü ميتة موت Dead ones, will die Ölüler, ölecekler مي+تين - مي+تون موت Dead ones, will die Ölüler, ölecekler مي+تين موت Covenant, treaty, word Misak, yemin, söz, anlaşma ميثاقا - ميثاق وثق Your (pl) covenant Misakınız, sözünüz ميثاقكم وثق His covenant Onun misakı ميثاقه - ميثاقه وثق Their covenant Onların misakı ميثاقهم - ميثاقهم وثق Heritage, inheritance Miras ميراث ورث Scale, balance Ölçü, mizan ميزان وزن Gambling Kumar ميسر يسر Ease Kolaylık ميسرة يسر Gentle Nazik ميسورا يسر Promise, appointment Vaad, söz ميعاد وعد Appointed time Belirlenen vakit ميقاتا -ميقات وقت Our appointed time Bizim belirlenen vaktimiz ميقاتنا وقت Their appointed time Onların belirlenen vakti ميقاتهم وقت Michael Mikail ميكال Inclination, deviation Meyletmek, meyil ميلا -ميل ميل Attack Baskın ميلة ميل Right hand side Sağdakiler ميمنة يمن

Page 393: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

386

نWe give him Ona veririz 4 نؤته أتي We give her Ona (dş) veririz 4 نؤتها أتي We are given, it is given to us Bize verilir 4 نؤتى أتي We give Veririz 4 نؤتي أتي We give him Ona veririz 4 نؤتيه أتي That we prefer Tercih etmemiz 4 نؤثر أثر That we prefer you Seni tercih etmemiz 4 نؤثرك أثر We delay Erteleriz 2 ر أخر نؤخ+We delay it Onu erteleriz 2 ره أخر نؤخ+That we believe Đman etmemiz 1 نؤمن منأ We believe Đman ederiz 1 نؤمن أمن Indeed we believe Mutlaka iman ederiz 1 نؤمنن* أمن Those who sleep Uyuyanlar نائمون نوم That we come Gelmemiz 1 ت ا ن أتي That we bring Getirmemiz 1 نات بـ أتي We come Geliriz 1 ناتي أتي That we bring you (pl) Size getirmemiz 1 تيكم ا ن أتي Indeed we come Mutlaka geliriz 1 ناتين* أتي Saved one Kurtulan ناج نجو You held secret talk Baş başa konuştunuz ناجيتم نجو That we take, hold Tutmamız 1 خذ ا ن أخذ He called Seslendi 1 نادا ندو He called us Bize seslendi, nida etti 1 نادانا ندو He called him Ona seslendi 1 ناداه ندو He called her Ona (dş) seslendi 1 ناداها ندو He called them (dual) O ikisine seslendi 1 ناداهما ندو They called him Ona seslendi, seslendiler 1 نادته ندو Those who regret, repent Pişman olanlar نادمين ندم They called Seslendiler 1 نادوا ندو Call (imp, pl) Seslenin, çağırın 1 نادوا ندو

Page 394: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

387

They called Seslendiler 1 نادوا -نادوا ندو To call Seslendi, çağırdı, nida etti 1 ينادي - نادى ندو You called Siz seslendiniz 1 ناديتم ندو Your (pl) meetings Toplantılarınız ناديكم ندو We called Seslendik, nida ettik 1 نادينا ندو We called him Ona seslendik, nida ettik 1 ناديناه ندو His crowd Onun topluluğu ناديه ندو Fire Ateş نارا -نار نور Those who withdraw Çekenler نازعات نزع Mankind, humans Đnsanlar ناس نوس Those who perform that worship

O ibadeti yapanlar ناسكوه نسك Rising Kalkış, kalkma ناشئة نشأ Those who spread Yayanlar ناشرات نشر Those who draw out Çekip alanlar ناشطات نشط Exhausted Yorgun ناصبة نصب That which advises Nasihat eden ناصح نصح Those who advise Nasihat edenler ناصحين - ناصحون نصح Those who advise Nasihat edenler ناصحين نصح Helper Yardımcı ناصر نصر Helpers Yardımcılar ناصرين نصر Forelock Perçem ناصية نصي Its forelock Onun perçemi ناصيتها نصي Radiant Parlak ناضرة نضر Looking Bakan ناظرة نظر Looking, waiting (pl) Bekleyenler, bakanlar ناظرين نظر Joyful, happy Mes’ut, mutlu ناعمة نعم To become hypocrite Đkiyüzlü oldu, münafık oldu 3 ينافق -نافق نفق They became hypocrites

Đkiyüzlü oldular, münafık oldular

نافقوا نفق 3Additional, gift Hediye, fazla نافلة نفل She-camel Dişi deve ناقة نوق Trumpet Boru, öttürme aleti ناقور نقر

Page 395: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

388

Deviating ones Yoldan sapanlar ناكبون نكب Those who hang Bükenler, eğenler ناكسو نكس That we eat Yememiz 1 كل ا ن أكل Those who forbid Yasaklayanlar, nehyedenler ناهون نهي He distanced himself, turned to his side

Uzaklaştı, yan döndü 1 ىا ن نأي Inform (imp) Haber ver 2 نب+ئ نبأ Inform (imp) us Bize haber ver 2 ئنا نبأ نب+Inform (imp) them Onlara haber ver 2 ئهم نبأ نب+Inform (imp, pl) me Bana haber verin 2 نب+ؤوني نبأ News Haber ا نب -نبؤ - نبإ نبأ To inform Haber verdi 2 ينب+ئ - ا نب* نبأ She informed Haber verdi (dş) 2 نب*ات نبأ I informed Haber verdim 2 ت ا نب* نبأ Plant Bitki, nebat نباتا - نبات نبت I informed you (dual) Đkinize haber verdim 2 تكماا نب* نبأ Its plant Onun bitkisi نباته نبت He informed us Bize haber verdi 2 نب*انا نبأ He informed me Bana haber verdi 2 ني ا نب* نبأ His news Onun haberi نباه نبأ He informed it Onu haber verdi 2 هاا نب* نبأ Their news Onların haberi نباهم نبأ To grow Büyüdü 1 ينبت -نبت نبت We seek, want Ararız, isteriz 1 نبتغي بغي We test him Onu imtihan ederiz 8 نبتليه بلو Let’s pray Dua edelim 8 نبتهل بهل That we change Değiştirmemiz 2 ل بدل نبد+He threw Attı 1 نبذ نبذ He was thrown Atıldı 1 نبذ نبذ I threw Attım 1 نبذت نبذ I threw it Onu attım 1 نبذتها نبذ We threw Attık 1 نبذنا نبذ

Page 396: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

389

We threw it Onu attık 1 نبذناه نبذ We threw them Onları attık 1 نبذناهم نبذ He threw it Onu attı 1 نبذه نبذ They threw Attılar 1 نبذو نبذ They threw it Onu attılar 1 وه نبذ نبذ We create Yaratırız 1 ا نبر برأ We create it Onu yaratırız 1 نبراها برأ That we cease Vazgeçeriz 1 نبرح برح We give glad tidings Müjdeleriz 2 ر بشر نبش+We give you glad tidings Seni müjdeleriz 2 رك بشر نبش+We seize Yakalarız 1 نبطش بطش That we send, resurrect Göndermemiz, diriltmemiz 1 نبعث بعث We send, resurrect Göndeririz, diriltiriz 1 نبعث بعث That we seek, want Aramamız 1 نبغ بغي We seek, want Ararız 1 نبغي بغي We test Đmtihan ederiz, sınarız 1 نبلو بلو We test you (pl) Sizi imtihan ederiz, sınarız 1 نبلوكم بلو Indeed we test you (pl)

Mutlaka sizi imtihan ederiz, sınarız

نبلون*كم بلو 1We test them Onları imtihan ederiz, sınarız 1 نبلوهم بلو That we test them Onları imtihan etmemiz 1 نبلوهم بلو Indeed we settle Mutlaka yerleştiririz 2 ئن* بوأ نبو+Indeed we settle them Mutlaka onları yerleştiririz 2 ئن*هم بوأ نبو+Prophethood Nübüvvet, peygamberlik ة نبأ نبو*Prophet Peygamber, nebi ا - نبي5 بأنaنبي We attack at night Mutlaka gece baskın yaparız 2 نبي+تن* بيت Indeed we attack him at night

Mutlaka ona gece baskın yaparız

تن*ه بيت 2 نبي+Prophets Peygamberler, nebiler نبي+ن نبأ We explain, clarify Beyan ederiz, açıklarız 2 نبي+ن بين His Prophets Onların peygamberi نبي/هم نبأ Prophets Peygamberler نبي+ين -نبي/ون نبأ We disown Uzaklaşırız 5 ا نتبر* برأ

Page 397: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

390

We follow Tabi oluruz, takip ederiz 8 نت*بع تبع We make follow Takip ettiririz 4 نتبع تبع That we follow Tabi olmamız, takip etmemiz 8 نت*بع - نت*بع تبع That we follow you (pl) Sizi takip etmemiz 8 نت*بعكم تبع We follow him Onu takip ederiz 8 نت*بعه تبع We make them follow Onlara tabi kılarız 4 بعهم نت تبع We settle Otururuz, yerleşiriz 5 ا نتبو* بوأ We overlook Geçeriz 6 نتجاوز جوز That we take Edinmemiz 8 نت*خذ أخذ Indeed we take Muhakkak ediniriz 8 نت*خذن* أخذ That we take him Onu edinmemiz 8 نت*خذه أخذ That we are snatched Atılmamız, çıkarılmamız 2 نتخط*ف خطف We wait Bekleriz 5 نترب*ص ربص That we leave, give up Terk etmemiz 1 نترك ترك To raised Kaldırdı 1 ينتق -نتق نتق We accept Kabul ederiz 5 نتقب*ل قبل We raised Kaldırdık 1 نتقنا نتق That we speak Konuşmamız 1 نتكل*م كلم We read, recite Okuruz 1 نتلوا تلو We read it Onu okuruz 1 نتلوه تلو We read them Onları okuruz 1 نتلوها تلو We descend Đneriz 5 نتنز*ل نزل Indeed we make you die Seni mutlaka vefat ettiririz 5 نتوف*ين*ك وفي That we put our trust Tevekkül etmemiz 5 نتوك*ل وكل We make firm Sabit kılarız 2 نثب+ت ثبت He saved Kurtardı 2 ا نجو نج*To get saved Kurtuldu 1 ينجو -نجا نجو Salvation Kurtuluş نجاة جون We recompense Cezalandırırız 3 نجازي جزي He saved you (pl) Sizi kurtardı 2 اكم نجو نج*He saved us Bizi kurtardı 2 انا نجو نج*

Page 398: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

391

He saved them Onları kurtardı 2 اهم نجو نج*That we respond Cevap vermemiz 4 نجب جوب That we find Bulmamız 1 نجد وجد Two ways Đki ana yol نجدين نجد We recompense Karşılığını veririz 1 نجزي جزي We are recompensed Bize karşılığı verilir 1 نجزي جزي Indeed we recompense Muhakkak karşılığını veririz 1 نجزين* جزي Indeed we recompense him Ona karşılığını veririz 1 نجزيه جزي Unclean Pis نجس نجس We make Yaparız 1 نجعل جعل That we make Yapmamız 1 نجعل - نجعل جعل That we make it Onu yapmamız 1 نجعلها جعل We make it Onu yaparız 1 نجعلها جعل That we make them Onları yapmamız 1 نجعلهم جعل That we make them (dual) O ikisini yapmamız 1 نجعلهما جعل Star, grass Yıldız, ot نجم - نجم نجم That we gather Toplamamız 1 نجمع جمع Save (imp) us Bizi kurtar 2 نا نجو نج+Save (imp) me Beni kurtar 2 ني نجو نج+Secret talk Gizli konuşma نجوا نجو Your (pl) secret talk Gizli konuşmanız نجواكم نجو Their secret talk Onların gizli konuşması نجواهم نجو You get saved Kurtuldun 1 نجوت نجو Stars, grasses Yıldızlar, otlar نجوم نجم Secret talk Gizli konuşma نجوى نجو He was saved Kurtarıldı 1 ي نجو نج+To save Kurtardı 2 ى نجو ي -نج* ينج+Conversation Konuşma نجيا نجو We saved Kurtardık 2 ينا نجو نج*We saved you Seni kurtardık 2 يناك نجو نج*We saved you (pl) Sizi kurtardık 2 يناكم نجو نج*

Page 399: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

392

We saved him Onu kurtardık 2 يناه نجو نج*We saved them Onları kurtardık 2 يناهم نجو نج*We saved them (dual) O ikisini kurtardık 2 يناهما نجو نج*Red smoke, molten copper Kızıl duman, erimiş bakır, نحاس نحس Vow Söz نحب نحب His vow Adağı, sözü نحبه نحب To carve Yonttu 1 ينحت -نحت نحت To sacrifice Kurban kesti 1 نحر نحر Surely we burn Mutlaka yakarız 2 قن* حرق نحر+Surely we burn him Onu mutlaka yakarız 2 قن*ه حرق نحر+Unfortunate Kara, uğursuz نحس نحس Unfortunate (pl) Kara, uğursuz (çğ) نحسات نحس We gather Toplarız, diriltiriz 1 نحشر حشر Surely we gather them Mutlaka onları toplarız 1 هم نحشرن* حشر Surely we gather him Mutlaka onu toplarız 1 نحشره حشر We gather them Onları toplarız 1 نحشرهم حشر Surely we make present Muhakkak bulundururuz 4 نحضرن* حضر Surely we make them present

Muhakkak onları bulundururuz

هم نحضرن* حضر 4We protect, guard Koruruz 1 نحفظ حفظ Bee Bal arısı نحل نحل Gift Hediye نحلة نحل We Biz نحن We live Yaşarız 1 نحيا حيي We give life Diriltiriz, hayat veririz 4 نحي -نحيي حيي Indeed we give life

Muhakkak diriltiriz, hayat veririz

نحيين* حيي 4We fear Korkarız 1 نخاف خوف We seal Mühürleriz 1 نختم ختم Decayed Çürümüş نخرة نخر We take out, drive out Çıkarırız 4 نخرج خرج We take you (pl) out, drive you out

Sizi çıkarırız 4 رجكم نخ خرج Indeed we drive out Mutlaka çıkarırız 4 نخرجن* خرج

Page 400: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

393

Indeed we drive you out Mutlaka seni çıkarırız 4 نخرجن*ك خرج Indeed we drive you (pl) out Mutlaka sizi çıkarırız 4 نخرجن*كم خرج We get disgraced Rezil oluruz 1 نخزى خزي We cause to swallow Geçiririz 1 نخسف خسف We fear Korkarız 1 نخشى خشي We hide Gizleriz, saklarız 4 نخفي خفي Date palm Hurma ağacı نخلا - نخل نخل Date palm Hurma ağacı نخلة نخل We break our promise Ondan döneriz, cayarız 4 نخلفه فخل We create Yaratırız 1 نخلق خلق That we create you (pl) Sizi yaratmamız 1 ك/منخلق خلق We indulge in vain talk Boş konuşmaya dalarız 1 نخوض خوض We make fear, scare Korkuturuz 2 ف خوف نخو+We scare them Onları korkuturuz 2 فهم وفخ نخو+Date palm Hurma ağacı نخيل نخل Calling, call Bağırmak, nida نداء ندو Regret, remorse Pişmanlık, nedamet ندامة ندم We alternate them Onu döndürürüz, devrederiz 3 نداولها دول We make them enter Sokarız 4 ندخل دخل That we make you (pl) enter Sizi sokmamız 4 ندخلكم دخل Indeed we make them enter Mutlaka onları sokarız 4 ندخلن*هم دخل That we enter it Ona girmemiz 1 ندخلها دخل We make them enter Onları sokarız 4 ندخلهم دخل We know Biliriz 1 ندري دري That we call, pray Dua etmemiz 1 ندع دعو We call, pray Çağırırız, dua ederiz 1 ندعوا - ندعو دعو We call him, pray to him Ona dua ederiz 1 ندعوه دعو We show, direct Gösteririz, delil oluruz 1 ندل/ دلل We show you (pl) Size gösteririz 1 ندل/كم دلل To regret, repent Pişman oldu 1 يندم -ندم ندم Assembly Mevki, meclis نديا ندو

Page 401: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

394

We leave, abandon Bırakırız 1 نذر وذر Vow Adak نذر نذر Warnings Uyarılar نذر نذر My warnings Uyarılarım نذر نذر To vow Adadı 1 ينذر - نذر نذر Warning Uyarma نذرا نذر I vowed Adadım 1 نذرت نذر You vowed Adadınız 1 نذرتم نذر We abandon them Onları bırakırız 1 نذرهم وذر That we make him taste Ona tattırmamız 4 قه نذ ذوق That we remember Anmamız, zikretmemiz 1 نذكر ذكر That we remember you Seni anmamız 1 نذكرك ذكر That we are humiliated Zillete düşmemiz 1 نذل* ذلل Surely we go Mutlaka gideriz 1 نذهبن* ذهب We remove Gideririz 1 بـ ن* نذهب ذهب Vows Adaklar نذور نذر Their vows Onların adakları نذورهم نذر Warner, who warns Đkaz eden, uyaran نذيرا - نذير نذر We make taste Tattırırız 4 نذيق ذوق Surely we make taste Muhakkak tattırırız 4 نذيقن* ذوق We make him taste Ona tattırırız 4 نذيقه ذوق We make them taste Onlara tattırırız 4 نذيقهم ذوق We see you Seni görürüz 1 نراك رأي We see him Onu görürüz 1 نراه رأي We see her Onu (dş) görürüz 1 نراها رأي We bring you up Seni yetiştiririz 2 نرب+ك ربو We inherit Varis oluruz 1 نرث ورث We inherit from him Ona varis oluruz 1 نرثه ورث Indeed we stone Mutlaka taşlarız 1 نرجمن* رجم Indeed we stone you (pl) Mutlaka sizi taşlarız 1 نرجمن*كم رجم We are sent back Döndürülürüz 1 نرد/ ردد

Page 402: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

395

That we return it Onu döndürmemiz 1 ها ردد نرد*We give sustenance Rızık veririz 1 نرزق رزق We give you sustenance Sana rızık veririz 1 نرزقك رزق We give you (pl) sustenance Size rızık veririz 1 نرزقكم رزق We give them sustenance Onlara rızık veririz 1 نرزقهم رزق That we send Göndermemiz 4 نرسل رسل We send Göndeririz 4 نرسل رسل Indeed we send Mutlaka göndeririz 4 نرسلن* رسل We raise Yükseltiriz 1 نرفع رفع We see Görürüz 1 نرى أير We show, make see Gösteririz 4 نرى - نري رأي We intend, wish Đsteriz, irade ederiz 4 نريد رود We show you Sana gösteririz 4 نريك رأي Indeed we show you Mutlaka sana gösteririz 4 نرين*ك رأي We show him Ona gösteririz 4 نريه يرأ We show them Onlara gösteririz 4 نريهم رأي Remover Gideren اعة نزع نز*That we increase Arttırmamız 1 نزد زيد We increase Arttırırız 1 نزداد زيد To draw, remove, drag Çekti, giderdi, elinden aldı 1 ع ينز -نزع نزع We drew, removed Çıkardık, elinden aldık 1 نزعنا نزع We removed it Onu çıkarıp aldık 1 نزعناها نزع Made evil suggestion Kışkırttı نزغ نزغ Evil suggestion Kışkırtma نزغ نزغ It was revealed, sent down Đndirildi 2 ل نزل نز+Hospitability, lodging Đkram, ev نزلا -نزل نزل To descend Đndi 1 ينزل -نزل نزل To send down, reveal Đndirdi 2 ل نزل ينز+ل -نز*Descent Đniş نزلة نزل It was sent down, revealed Đndirildi 2 لت نزل نز+We sent down, revealed Đndirdik 2 لنا نزل نز*

Page 403: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

396

We sent it down Onu indirdik 2 لناه نزل نز*He sent it down Onu indirdi 2 له نزل نز*Their descent Onların inişi نزلهم نزل That we increase Arttırmamız 1 نزيد زيد That we increase you Sizi arttırmamız 1 نزيدكم زيد We are asked Soruluruz 1 ل ا نس -نسئل سأل We ask you Sana sorarız 1 نسئلك سأل Women Kadınlar نساء نسو Your (pl) women Kadınlarınız ئكم انس - نساءكم –نساؤكم نسو Our women Kadınlarımız نساءنا نسو Their women Onların kadınları نساءهم - ئهم ان+س نسو Their (fm) women Onların (çğ) kadınları نسائهن* نسو We make haste Koşarız, hızlanırız 3 نسارع سرع Indeed we ask Mutlaka sorarız 1 لن* ا نس سأل Indeed we ask them Mutlaka onlara sorarız 1 نسالن*هم سأل Blood relationship Nesep, kan akrabalığı نسبا نسب We glorify Tesbih ederiz 2 نسب+ح سبح We glorify you Seni tesbih ederiz 2 نسب+حك سبح We race, compete Yarışırız 8 نستبق سبق That we overcome, defeat

Üstünlük sağlamamız, yenmemiz

نستحوذ حوذ 10We let live Sağ bırakırız 10 نستحي حيي We seek help Yardım isteriz 10 نستعين عون We transcribe, write Yazarız, kaydederiz نستنسخ نسخ Their inscription Onun yazısı نسختها نسخ We mock Alay ederiz 1 نسخر سخر Name of false deity Put adı نسرا Dust, particle Toz, küçük parça نسفا نسف It was blown in dust Savruldu, dağıldı 1 نسفت نسف Indeed we grab Mutlaka yakalarız 1 نسفعا سفع That we make fall Düşürmemiz 4 نسقط سقط We give water Sularız 1 نسقي سقي

Page 404: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

397

We give you (pl) water Sizi sularız 1 نسقيكم سقي We give him water Onu sularız 1 نسقيه سقي Sacrifice Kurban, yakınlaşma yolları نسك نسك Indeed we settle Mutlaka yerleştiririz 4 نسكنن* سكن My sacrifice Kurbanım نسكي نسك Generation, progeny Nesil نسل نسل We withdraw Çekip alırız 1 نسلخ سلخ We insert Sokarız 1 نسلك سلك We insert him Onu sokarız 1 نسلكه سلك That we submit Teslim olmamız 4 سلم ن سلم His progeny Onun nesli نسله نسل We hear Đşitiriz 1 نسمع سمع They forgot Unuttular 1 نسوا نسي Women Kadınlar نسوة نسو We drive Sevk ederiz 1 نسوق سوق They forgot it Onu unuttular 1 نسوه نسي We fashion, make equal Bir tutmamız, düzenlememiz 2 ي سوي نسو+That we fashion you Sizi düzenlememiz 2 يكم سوي نسو+To forget Unuttu 1 ينسى -نسي نسي Postponing Erteleme نسىء نسأ They (dual) forgot Unuttular (ikil) 1 نسيا نسي Forgotten Unutulan, unutan نسيا نسي You forgot Unuttun 1 نسيت نسي I forgot Unuttum 1 نسيت نسي You (pl) forgot Unuttunuz 1 نسيتم نسي You forgot it Onu unuttun 1 نسيتها نسي We make move Yürütürüz 2 نسي+ر سير We forgot Unuttuk 1 نسينا نسي We forgot you (pl) Sizi unuttuk 1 نسيناكم نسي He forgot them Onları unuttu 1 نسيهم نسي That we want, desire Đstememiz 1 ا نش شيأ

Page 405: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

398

We want, desire Đsteriz 1 نشاء شيأ Creation Yaratma ة ا نش نشأ We exchange Değişiriz 1 رينشت شري Spreading Açma, yayma نشرا نشر It was spread Açıldı 1 نشرت نشر We expand Genişletmemiz 1 نشرح شرح That we associate partners Şirk koşmamız 1 نشرك شرك Drawing out Çekip alma نشطا نشط We bear witness Şehadet ederiz 1 نشهد هدش Resurrection Diriltme, kabirden çıkarma نشورا -نشور نشز Ill-conduct Huysuzluk, kötü muamele نشوزا نشز Their (fm) ill-conduct Onların (dş) huysuzluğu نشوزهن* نشز Christian Hıristiyan نصارى نصر Stone altars Dikili taşlar نصب نصب Exhaustion, tiredness Yorgunluk نصب - نصب نصب Exhaustion, fatigue Yorgun نصبا نصب They were erected Dikildi 1 نصبت نصب That we endure Sabretmemiz 1 نصبر صبر Indeed we endure Muhakkak sabrederiz 1 رن* نصب صبر To advise, give admonition Nasihat etti, öğüt verdi 1 ينصح -نصح نصح I advised Nasihat ettim 1 نصحت نصح They advised Nasihat ettiler 1 نصحوا نصح My advice Nasihatim نصحي نصح Indeed we give charity Muhakkak sadaka veririz 5 قن* صدق د* نص*Help Yardım نصرا - نصر نصر To help, save Yardım etti, kurtardı 1 ينصر - نصر نصر Christian Hıristiyan نصرانيا نصر That we divert Uzaklaştırmamız 1 نصرف صرف We explain Açıklarız 2 نصر+ف صرف He helped you (pl) Size yardım etti 1 نصركم نصر We helped Yardım ettik 1 نصرنا نصر

Page 406: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

399

Our help Yardımımız نصرنا نصر We helped him Ona yardım ettik 1 نصرناه نصر We helped them Onlara yardım ettik 1 نصرناهم نصر He helped him Ona yardım etti 1 نصره نصر His help Onun yardımı نصره نصر He helped them Onlara yardım etti 1 نصرهم نصر Their help Onların yardımı نصرهم -نصرهم نصر They helped Yardım ettiler 1 نصروا نصر They helped him Ona yardım ettiler 1 نصروه صرن They helped them Onlara yardım ettiler 1 نصروهم نصر Half Yarım, yarı نصف نصف Its half Onun yarısı نصفه نصف That we put him fire Onu ateşe atmamız 4 نصله صلي We put him fire Onu ateşe atarız 4 نصليه صلي We put them fire Onları ateşe atarız 4 نصليهم صلي Sincere Yürekten, ciddi نصوحا نصح Share, portion Nasip, pay نصيبا - نصيب نصب Your share Nasibin, payın نصيبك نصب Their share Onların nasibi, payı نصيبهم -نصيبهم نصب Helper Yardımcı نصيرا - نصير نصر Gushing forth (dual) Kaynayan, fışkıran (ikil) اختان نضح نض*It roasted Đyice yandı 1 نضجت نضج We strike, give example Vururuz, misal veririz 1 نضرب ضرب We give that example Onu misal veririz 1 انضربه ضرب Radiance Parlaklık نضرة نضر We subject to Maruz bırakırız 8 نضطر/ ضرر We subject them to Onları maruz bırakırız 8 نضطر/هم ضرر We set, place Koyarız, kurarız نضع وضع Arranged in layers Kat kat, dizilmiş نضيد نضد We lose, let waste Zayi ederiz, kaybederiz نضيع عيض We seal Mühürleriz 1 نطبع طبع

Page 407: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

400

We feed Yediririz 4 نطعم طعم We feed you (pl) Sizi yediririz 4 نطعمكم طعم Drop, drop of semen Damla, meni, sperm نطفة - نطفة نطف That we erase Silmemiz, ters çevirmemiz 1 نطمس طمس We hope Umarız, ümit ederiz 1 نطمع طمع We roll Düreriz 1 نطوي طوي Gored by horns Boynuzlanarak ölmüş نطيحة نطح We obey Đtaat ederiz 4 نطيع طوع To look, see Baktı, gördü 1 ينظر - نظر نظر Looking, glance Bakış نظرة نظر Postponement Mühlet, süre نظرة -نظرة نظر We continue Devam ederiz 1 نظل/ ظلل We assume Zannederiz 1 نظن/ ظنن We assume you Seni zannederiz 1 نظن/ك ظنن We assume you (pl) Sizi zannederiz 1 نظن/كم ظنن His sheep Onun koyunları نعاجه نعج Slumber Uyuklama نعاسا -نعاس نعس That we worship Tapmamız 1 نعبد عبد We worship Taparız 1 نعبد عبد We worship them Onlara taparız 1 نعبدهم عبد Sheep Koyun ة نعج نعج Your sheep Senin koyunun نعجتك نعج That we make one fail Aciz bırakmamız 4 نعجز عجز That we make him fail Onu aciz bırakmamız 4 نعجزه عجز That we return Dönmemiz 1 نعد عود We count Sayarız 1 نعد/ عدد We count them Onları sayarız 1 هم عدد نعد/We promise Onlara vaad ederiz 1 نعدهم وعد That we punish Azap etmemiz 1 ب عذب نعذ+We punish him Ona azap ederiz 1 به عذب نعذ+That we forgive Affetmemiz 1 نعف عفو

Page 408: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

401

We reason, think Aklederiz, anlarız 1 نعقل عقل That we know Bilmemiz 1 نعلم علم We know Biliriz 1 نعلم علم We teach Öğretiriz 2 نعل+م علم We know them Onları biliriz 1 نعلمهم علم We proclaim Đlan ederiz 4 نعلن علن Your two shoes Đki ayakkabını نعليك نعل Cattle Sığır نعم نعم Yes Evet نعم نعم Excellent, good Ne iyi, ne güzel نعم نعم Excellent, good Ne güzel ا نعم نعم*Favors Nimetler نعماء نعم Favor Nimet نعمت نعم Favor Nimet نعمة -نعمة نعم Your favor Senin nimetin نعمتك نعم His favor Onun nimeti نعمته -نعمته نعم My favor Nimetim نعمتى - نعمتي نعم That we give life Ömür vermemiz 2 ر عمر نعم+That we give you (pl) life Size ömür vermemiz 2 ركم عمر نعم+That we give him life Ona ömür vermemiz 2 ره عمر نعم+We do, make Yaparız, işleriz 1 نعمل عمل That we do Yapmamız 1 نعمل -نعمل عمل He gave favors to him Ona bol nimet verdi 2 مه نعم نع*His favors Onun nimetleri نعمه نعم That we return Dönmemiz 1 نعود عود We return Đade ederiz 4 نعيد عود We return you (pl) Sizi iade ederiz 4 نعيدكم عود We return him Onu iade ederiz 4 نعيده عود Favors Nimetler نعيم -نعيما - نعيم نعم That we leave Ayrılmamız, gitmemiz 3 نغادر غدر That we drown them Onları boğmamız 4 نغرقهم غرق

Page 409: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

402

Indeed we let you overpower Seni mutlaka hakim kılarız 2 نغرين*ك غرو We forgive Bağışlarız 1 نغفر غفر Those who blow Üfleyenler (dş) اثات نفث نف*Depletion, exhaustion Tükenme نفاد نفد Hypocrisy Nifak, iki yüzlülük نفاقا - نفاق نفق We test them Onları deneriz 1 نفتنهم فتن It was blown Üflendi 1 نفخ نفخ To blow Üfledi 1 ينفخ -نفخ نفخ I breathed, blew Üfledim 1 نفخت نفخ Blowing, breath Üfleme, nefes نفخة نفخ We breathed, blew Üfledik 1 نفخنا نفخ To get depleted Tükendi, bitti 1 ينفد - نفد نفد It got depleted Tükendi, bitti 1 نفدت نفد They went forth Savaşa gittiler 1 نفر نفر Party, group Topluluk, grup نفرا -نفر نفر We differentiate Ayırt ederiz 2 نفر+ق فرق Self, soul, person Kişi, can, kendi نفسا -نفس نفس That we corrupt Đfsad etmemiz 4 نفسد فسد Yourself Senin kendin نفسك - نفسك -نفسك نفس Himself Onun kendisi نفسه -نفسه - نفسه نفس Herself, itself Onun (dş) kendisi نفسها نفس Myself Kendim نفسي نفس They pastured Otladı 1 نفشت نفش We explain in detail Açıklarız 2 ل فصل نفص+We prefer Üstün kılarız 2 ل فضل نفض+Benefit Fayda ع نف نفع Benefit Fayda, menfaat نفع - نفعا – نفع نفع To give benefit Fayda verdi 1 ينفع -نفع نفع It gave benefit Fayda verdi 1 نفعت نفع That we do Yapmamız 1 نفعل فعل We do Yaparız 1 نفعل فعل

Page 410: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

403

Its benefit Onun faydası نفعه نفع It benefited it Ona fayda verdi 1 نفعها نفع Their (dual) benefit O ikisinin faydası نفعهما نفع Tunnel Tünel, delik, geçit نفقا نفق Contributions, spendings Nafakalar, harcamalar نفقات نفق Their contributions Onların nafakaları نفقاتهم نفق Expenditure, spending Nafaka, harcama نفقة -نفقة نفق We miss, lose Kaybederiz 1 نفقد فقد We understand Anlarız 1 نفقه فقه Aversion, hatred Nefret, kaçış نفورا - نفور نفر Souls, persons, selves Nefisler, kalpler, canlar نفوس - نفوس نفس Yourselves Kendileriniz نفوسكم نفس Regarding number of persons Kişi sayısı bakımından نفيرا نفر We fight Savaşırız 3 نقاتل قتل That we fight Savaşmamız 3 نقاتل - نقاتل قتل Penetration Delme نقبا نقب They explored Gezip araştırdılar 2 بوا نقب نق*That we acquire Almamız 8 نقتبس قبس That we have power Güç yetirmemiz 1 نقدر قدر We bless Takdis ederiz 1 نقد+س قدس We throw Atarız 1 نقذف قذف It was blown Öttürüldü 1 نقر نقر We caused it to remain Tutarız 4 نقر/ رقر We read Okuruz 1 نقرؤ قرأ We read it Onu okuruz 1 نقرؤه قرأ Reduction, loss Azalma, kayıp نقص نقص We tell, narrate Anlatırız 1 نقص/ قصص That we narrate Anlatmamız 1 نقصص قصص That we narrate them Onları anlatmamız 1 نقصصهم قصص Indeed we narrate Mutlaka anlatırız 1 ن* قصص نقص*We tell it, narrate it Onu anlatırız 1 ه قصص نقص/

Page 411: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

404

He broke his word Bozdu, sözünden döndü 1 نقض نقض Untwisted Bozdu, açtı 1 نقضت نقض Their breaking Bozmaları 1 نقضهم نقض Dust Toz نقعا نقع We sit Otururuz 1 نقعد قعد We turn Çeviririz 2 نقل+ب قلب We turn them Onları çeviririz 2 نقل+بهم قلب They revenged Đntikam aldılar 1 نقموا نقم That we say Dememiz 1 نقول قول We say Deriz, söyleriz 1 نقول قول Indeed we say Mutlaka söyleriz 1 نقولن* قول Leaders Kabile şefleri نقيبا نقب Speck on date seed Hurma çekirdeğindeki nokta نقيرا - نقير قرن That we assign Musallat etmemiz 2 نقي+ض قيض We set Kurarız, kılarız 4 نقيم قوم That we become Olmamız 1 نك كون Marriage Nikah نكاحا - نكاح نكح Exemplary punishment Đbretlik ceza نكالا -نكال نكل We write Yazarız 1 نكتب كتب We measure Ölçeriz 1 نكتل كيل We conceal, hide Gizleriz 1 نكتم كتم He broke his word Bozdu, sözünden döndü 1 نكث نكث They broke their word

Bozdular, sözlerinden döndüler

نكثوا نكث 1He married Nikahladı 1 نكح نكح You (pl) married Nikahladınız 1 نكحتم نكح Difficult Zor نكدا نكد That we deny Yalanlamamız 2 ب كذب نكذ+We deny Yalanlarız 2 نكذ+ب كذب He did not recognize Tanımadı 1 نكر نكر Terrible Çok kötü نكر نكر Evil, terrible Çirkin, kötü نكرا نكر

Page 412: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

405

He did not recognize them Onları tanımadı 1 نكرهم نكر Disguise (imp, pl) Tanınmaz hale getirin 2 نك+روا نكر We clothe Giydiririz 1 نكسو كسو They were turned Döndürüldüler 1 نكسوا نكس We clothe them Onlara giydiririz 1 نكسوها كسو He turned away Arkasını döndü 1 نكص نكص That we disbelieve Đnkar etmemiz 1 نكفر كفر We disbelieve Đnkar ederiz 1 نكفر كفر We cover Örteriz 2 ر كفر نكف+Indeed we cover Mutlaka örteriz 2 رن* نك كفر ف+We burden Sorumlu tutarız 1 نكل+ف كفل We speak Konuşuruz 1 نكل+م كلم That we become Olmamız 1 نكون -نكن كون We become Oluruz 1 نكون كون Indeed we become Muhakkak oluruz 1 نكونن* كون Denial Đnkar نكير نكر My denial Đnkarım نكير نكر We compel Zorlarız 4 نلزم لزم We compel you (pl) to it Sizi ona zorlarız 4 نلزمكموها لزم We play Oynarız 2 نلعب لعب That we curse Lanetlememiz 1 نلعن لعن That we curse them Onları lanetlememiz 1 نلعنهم عنل Cushions Yastıklar نمارق نمرق We provide for Faydalandırırız 2 نمت+ع متع We provide for them Onları faydalandırırız 2 نمت+عهم متع We extend Uzatırız 1 نمد/ مدد We save Đmdat ederiz 4 نمد/ مدد We save them Onlara imdat ederiz 4 هم مدد نمد/That we establish Yerleştirmemiz 2 نمك+ن مكن Ant Karınca نملة - نمل نمل We give respite Mühlet veririz 4 نملي ملي

Page 413: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

406

That we grant Lütfetmemiz 1 نمن* منن We forbid, prevent Men ederiz 1 نع نم منع That we forbid you (pl) Sizi men etmemiz 1 نمنعكم منع We die Ölürüz 1 نموت موت We make die Öldürürüz 4 نميت موت We get provision Yiyecek getiririz نمير مير Gossiper Söz taşıyan نميم نمم We inform Haber veririz 2 نب+ئ ن نبأ We inform you (pl) Size haber veririz 2 ئكم نبأ ننب+Indeed we inform Muhakkak haber veririz 2 ئن* نبأ ننب+We inform them Onlara haber veririz 2 ئهم نبأ ننب+That we save Kurtarmamız 4 ج نن نجو We save Kurtarırız 4 ينن نجو ج+We save you Seni kurtarırız 4 يك نجو ننج+Indeed we save Muhakkak kurtarırız 4 ين* نجو ننج+Indeed we save him Muhakkak onu kurtarırız 4 ين*ه نجو ننج+Indeed we remove Muhakkak çekip ayırırız 1 ننزعن* نزع We send down Đndiririz 2 ل نزل ننز+That we send down Đndirmemiz 2 ل نزل ننز+We send it down Onu indiririz 2 له نزل ننز+We forget Unuturuz 1 ننسا نسي We forget you (pl) Sizi unuturuz 1 ننساكم نسي We forget them Onları unuturuz 1 ننساهم نسي That we abolish Nesh etmemiz, silmemiz ننسخ نسخ Indeed we blow Mutlaka savuracağız 1 ننسفن* نسف Indeed we blow it Mutlaka onu savuracağız 1 ننسفن*ه نسف We made it forgotten Onu unuttururuz 4 ننسها نسي That we create Yaratmamız 4 ننشئ أنش That we create you (pl) Sizi yaratmamız 4 ننشئكم نشأ We raise Diriltiriz 4 شز نن نشز We raise them Onları diriltiriz 4 ننشزها نشز

Page 414: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

407

We help Yardım ederiz 1 صر نن نصر Indeed we help you (pl) Size mutlaka yardım ederiz 1 ننصرن*كم رنص We look, wait Bakarız, bekleriz 1 ننظر نظر We reduce Eksiltiriz 1 ننقص نقص We reduce it Onu eksiltiriz 1 ننقصها نقص That we reverse it Onu tersine çevirmemiz 1 ننك+سه نكس That we forbid you Seni yasaklamamız 1 ننهك نهي He prohibited Yasakladı 1 نها نهي Day, daytime Gündüz نهارا -نهار نهر He prohibited you Sizi yasakladı 1 نهاكم نهي He prohibited you (dual) Đkiniz yasakladı 1 نهاكما نهي To prohibit, forbid Yasakladı 1 یينه - نهی نهي We are guided

Hidayete ereriz, doğru yolu buluruz

نهتدي هدي 8We guide Yol gösteririz, hidayet ederiz 1 نهدي هدي Indeed we guide them Mutlaka onlara yol gösteririz 1 نهدين*هم هدي River Nehir نهرا -نهر نهر We destroy Helak ederiz, yok ederiz 4 نهلك هلك That we destroy Helak etmemiz, yok etmemiz 4 نهلك -نهلك هلك Indeed we destroy

Mutlaka helak ederiz, yok ederiz

نهلكن* هلك 4They forbade Yasakladılar 1 نهوا نهي They were forbidden Yasaklandılar 1 نهوا نهي He prohibited Yasakladı 1 نهى نهي Intelligence Anlayış, akıl نهى نهي I was prohibited Yasaklandım, nehy olundum 1 نهيت نهي Seed Çekirdek نوى - نوا نوي Forelocks Perçemler نواصي نصي Noah (pbuh) Nuh (AS) وحان -نوح We reveal, send down Vahyederiz 4 نوحي وحي We reveal it Onu vahyederiz 4 نوحيه وحي We reveal it Onu vahyederiz 4 نوحيها وحي They were called Seslenildiler, nida olundular 1 نودوا ندو

Page 415: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

408

It was called Seslenildi, nida olundu 1 نودي ندو Light Nur, ışık, aydınlık نورا - نور نور We make him inherit Varis kılarız 4 نورث ورث Your light Nurunuz نوركم نور Our light Nurumuz نورنا نور His light Onun nuru نوره -نوره نور Their light Onların nuru نورهم - نورهم نور We pay in full Tamamen öderiz 2 نوف+ وفي We turn him Onu döndürürüz 2 نول+ه ولي We turn Döndürürüz 2 نول+ي ولي Indeed we make turn Mutlaka döndürürüz 2 نول+ين ولي Sleep Uyku نوم نوم Your sleep Uykunuz م نومك نوم Dhun-Nun (pbuh) Nun (Zunnun) نون نون We make easy Kolaylaştırırız 2 ر يسر نيس+We make easy for you Sana kolaylaştırırız 2 رك يسر نيس+Infliction Elde edilen نيلا نيل

Page 416: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

409

اهThese Bunlar هؤلاء Here Đşte ها Here Alın هاؤم Here you (pl) Đşte siz هاانتم Bring (imp, pl) Getirin هاتوا These two Şu ikisi هاتين To emigrate Göç etti, hicret etti 3 يهاجر -هاجر هجر They (fm) emigrated Hicret ettiler (dş) 3 هاجرن هجر They emigrated Hicret ettiler 3 هاجروا هجر Guide Yol gösteren هاد هدي Jew, Jewish Yahudi هادوا هود Guide Yol gösterici هاديا - هادي - هادي هدي Collapsing, will collapse Yıkılan, yıkılacak هار هور Harut Harut هاروت Aaron (pbuh) Harun (AS) هارون That which perishes Helak olan هالك هلك Those who perish Helak olanlar هالكين هلك Haman, pharaoh’s vizier haman, firavunun veziri هامان Barren Kupkuru هامدة همد Here Đşte burada هاهنا Pit Uçurum ية هاو هوي Grant, give (imp) Ver هب وهب Dust Toz هباء هبو Avoidance Ayrılış هجرا هجر Devastation Yıkılma, parçalanma ا هدد هد*Guidance Hidayet هدا هدي He guided you (pl) Size yol gösterdi 1 هداكم هدي He guided me Bana yol gösterdi 1 هداني -هدان هدي He guided us Bize yol gösterdi 1 هدانا هدي He guided me Bana yol gösterdi 1 هداني هدي

Page 417: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

410

He guided him Ona yol gösterdi 1 هداه هدي His guidance Onun hidayeti هداها هدي He guided them Onlara yol gösterdi 1 هداهم هدي Their guidance Onların hidayeti هداهم هدي My guidance Hidayetim هداي هدي It got demolished Yıkıldı 2 مت هدم هد+We were guided Hidayet edildik 1 هدنا هدي Hoopoe Đbibik kuşu هدهد هدهد They were guided Hidayet edildiler 1 هدوا هدي Sacrificial animal Kurban, kurbanlık هدي هدي He was guided Yol gösterildi 1 هدي هدي Guidance, guide Hidayet, yol gösterici هدى - هدى هدي To guide Hidayet etti, yol gösterdi 1 يهدي - هدى هدي Sacrificial animal Kurban, kurbanlık هديا هدي Gift Hediye هدي*ة هدي Your gift Sizin hediyeniz هدي*تكم هدي You guided us Sen bize yol gösterdin 1 هديتنا هدي We guided Yol gösterdik 1 هدينا هدي We guided you (pl) Size yol gösterdik 1 يناكم هد هدي We guided him Ona yol gösterdik 1 هديناه هدي We guided them Onlara yol gösterdik 1 هديناهم هدي We guided them (dual) O ikisine yol gösterdik 1 هديناهما هدي This Bu (er) هذا These two Bu ikisi هذان This (fm), these (unintelligent beings)

Bu (dş), (akılsız çoğul) هذه To flee, run Kaçtı 1 يهرب -هرب هرب Fleeing Kaçış هربا هرب Amusement, joke Şaka, oyun هزل هزل He defeated Yendi, hezimete uğrattı 1 هزم هزم They defeated Yendiler 1 زموه هزم They defeated them Onları yendiler 1 هزموهم هزم

Page 418: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

411

Ridicule, mock Eğlence, alay هزوا هزأ Shake (imp, fm) Silkele (dş) هز+ي هزز Dry stalks Kuru çöp هشيما هشم Deprivation Mahrum edilme هضما هضم Soft Yumuşak هضيم هضم Interrogative pronoun, question word

Soru edatı - mi? mı? هل To perish Helak oldu 1 يهلك - هلك هلك Bring forward (imp, pl) Getirin 1 هلم* لمم Anxious Sabırsız هلوعا هلع They Onlar (er) هم He inclined, determined Düşündü, kurdu 1 هم* همم They (dual) O ikisi (ikil) هما Defamer Kötüleyen, gammaz از همز هم*They determined, planned Düşündüler, kurdular 1 هم*ت همم Evil suggestions Vesvese همزات همز Slanderer Arkadan çekiştiren همزة همز Faint sound Hafif ses همسا همس They determined, planned Düşündüler, kurdular 1 وا همم هم/They (fm) Onlar (dş) *هن Here Burada, burası هنا There Đşte orada هنالك With satisfaction Afiyetle هنيئا هنأ He O (er) هو Vain desire Heva, boş هواء هوي His vain desire Hevası هواه هوي Hud (pbuh) Hud (AS) هود Jew, Jewish Yahudi هودا هود Humiliation Alçalma هون هون Humiliating Alçaltan هون هون Humbly Tevazu ile هونا هون It perished Battı هوى هوي

Page 419: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

412

Vain desire Heva, arzu, boş هوى هوي She, they (unintelligent beings)

O (dş) ,onlar هي Prepare (imp) Hazırla هي+ئ هيأ Shape, form Şekil هيئة هيأ Come on Haydi gel 1 هيت هيت Thirsty camels Susamış develer هيم هيم Easy Kolay, kolaylıkla هي+نا - هي+ن هون She, it O هيه Far fetched Heyhat, ne uzak هيهات

Page 420: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

413

وAnd, by Ve, and olsun و Heavy rain Bol yağmur وابل وبل And consult each other (imp, pl)

Konuşup anlaşın, birbirinize emredin 8 تمرواا و أمر

And come, enter (imp, pl) Ve gelin, girin 1 تواا و أتي And bring (imp, pl) to me Ve bana getirin 1 تونيا و أتي He bound Bağladı 3 واثق وثق He bound you Sizi bağladı 3 واثقكم وثق Palpitating Atan, hoplayan واجفة وجف One Tek, bir واحد وحد One (fm) Bir (dş) واحدة وحد Valley Vadi 1 واديا -وادي -واد ودي And he remembered Ve hatırladı 8 كر ذكر واد*Inheritor, heir Varis وارث ورث Inheritors, heirs Varisler وارثين -وارثون ورث Inheritors, heirs Varisler وارثين ورث That which arrives Varan, varacak وارد ورد That which arrives at it Ona varacak واردها ورد Their water drawer Onların sucu çekicisi واردهم ورد Those who arrive Varanlar, varacaklar واردون ورد Bearer of burden Yük taşıyan وازرة وزر All-Encompassing Kuşatan, geniş واسعا - واسع وسع Wide, spacious Geniş واسعة وسع Constant, perpetual Devamlı, sürekli واصبا - واصب وصب To appoint Sözleşti, vaatleşti 1 عد يوا - واعد وعد We appointed Sözleştik 1 واعدنا وعد We appointed with you Sizinle sözleştik 1 واعدناكم وعد Those who give advice Öğüt verenler, vaizler واعظين وعظ Conscious Belleyen واعية وعي That which protects Koruyan واق وقي That which falls, occurs Đnen, düşen, vuku bulan واقع وقع

Page 421: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

414

That which falls, occurs Olacak olan, vakıa واقعة وقع Protector Koruyucu وال ولي Father Baba والد ولد Mothers Anneler والدات ولد Parents Ana-baba ين والد - والدان ولد Mother Ana والدة ولد Your mother Annen والدتك ولد My mother Annem والدتى ولد His father Babası والده ولد My parents Anam-babam والدي* ولد Your parents Anan-baban والديك ولد Parents Ana-baba ن والدي ولد His parents Ana-babası والديه ولد By Allah Allah’a and olsun والل*ه And order (imp) Ve emret 1 مر ا و أمر And sacrifice (imp) Ve kurban kes 1 وانحر نحر And forbid (imp) Ve yasakla 1 وانه نهي And guide (imp) us Ve bizi ilet 1 واهدنا ديه Frail Zayıf واهية وهي Consequence Vebal وبال وبل Ruinous Ağır, şiddetli وبيلا وبل Odd number Tek (sayı) وتر وتر Aorta Atardamar, şah damarı وتين وتن Bond, binding Bağ وثاق وثق His bond, binding Bağı وثاقه وثق Most firm, strongest En sağlam وثقى وثق They fell Düştü (dş) 1 وجبت وجب It was found Bulundu 1 وجد وجد To find Buldu 1 يجد - وجد وجد They (dual) found O ikisi buldu 1 وجدا وجد I found Buldum 1 وجدت/ وجد

Page 422: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

415

You (pl) found Buldunuz 1 وجدت/م وجد You (pl) found them Onları buldunuz 1 وجدت/موهم وجد I found it Onu buldum 1 وجدت/ها وجد He found you Seni buldu 1 وجدك وجد Your means Đmkanlarınız وجدكم وجد We found Bulduk 1 وجدنا وجد We found him Onu bulduk 1 وجدناه وجد We found her Onu bulduk 1 وجدناها وجد He found him Onu buldu 1 وجدها وجد They found Buldular 1 وجدوا وجد To fear Korku doldu, ürperdi 1 يوجل -وجل وجل Fearing Ürperen 1 وجلة وجل They feared Korku doldu, ürperdi 1 وجلت وجل Those who fear Korkanlar وجلون وجل Face Yüz وجه وجه To turn one’s face Yüzünü döndü 1 ه وجه ه -وج* يوج+I turned my face Yüzümü döndüm 1 هت وجه وج*Direction Yöneldiği yön هة وج وجه Your face Senin yüzün وجهك -وجهك وجه His face Onun yüzü وجهه -وجهه -وجهه وجه Her face Onun (dş) yüzü وجهها - وجهها وجه My face Benim yüzüm وجهي وجه Faces Yüzler وجوها -وجوه وجه Your (pl) faces Yüzleriniz وجوهكم -وجوهكم وجه Their faces Onların yüzleri وجوههم -وجوههم- وجوههم وجه Honorable Đtibarlı وجيها وجه Alone Kendisi, tek başına وحده وحد Wild beasts Vahşi hayvanlar وحوش وحش Revelation Vahiy وحيا - وحي يوح Alone Kendisi, tek başına وحيدا وحد Our revelation Vahyimiz وحينا وحي

Page 423: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

416

His revelation Onun vahyi وحيه وحي To love, want, wish Sevdi, istedi 1 يود/ - ود* ودد Name of false deity Put adı ودا Love, affection Sevgi ودا ودد They wished Đstedi 1 ود*ت ودد And disregard Ve aldırma 1 ودع ودع And has forsaken you Ve seni bıraktı 2 عك ودع ود*Rain Yağmur ودق ودق They wished Đstediler 1 وا ودد ود/Loving, affectionate Çok seven دود و ودد And leave (imp) Ve bırak 1 وذر وذر To leave Bıraktı 1 يذر -وذر وذر And leave (imp) me Ve beni bırak 1 وذرني وذر And leave (imp, pl) Ve bırakın 1 وذروا وذر And show off Ve gösteriş, riya ورئاء رأي And he saw Ve gördü 1 ورا يرأ Back, behind Arka وراء -وراء وري Behind you Arkanız ورائكم -وراءكم وري Behind him Onun arkası ورائه -وراءه وري Behind them Onların arkaları ورائهم - وراءهم وري Behind me Arkam وراءي وري And they saw Ve gördüler 1 وراوا - وراوا رأي To inherit Miras aldı 1 يرث -ورث ورث Inheritors, heirs Varisler ورثة ورث He inherited from him Ona varis oldu 1 ورثه ورث They inherited Varis oldular 1 ورثوا ورث Place of arrival Varış yeri ورد ورد And he returned Ve geri çevirdi 1 ورد* ردد To arrive, come Geldi, vardı 1 يرد -ورد ورد Thirsty Susuz وردا ورد Rose Gül وردة ورد

Page 424: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

417

They arrived Vardılar, geldiler 1 وردو ورد They arrived at it Ona vardılar 1 ردوهاو ورد Leaf Yaprak ورقة -ورق ورق Your (pl) silver coin Gümüş paranız ورقكم ورق Hidden Gizlenmiş وري وري Jugular vain Şah damarı وريد ورد Refuge Sığınak وزر وزر Burden Yük وزرا - وزر وزر To bear burden Yükünü taşıdı 1 يزر - وزر وزر Your burden Senin yükün وزرك وزر Weigh, scale, measure Ölçü, tartı وزنا -وزن وزن They weighed, measured Ölçtüler, tarttılar 1 وزنو وزن Weigh, measure (imp, pl) Ölçün, tartın 1 وزنوا وزن They weighed for them Onları ölçtüler 1 وزنوهم وزن Assistant, vizier Vezir, yardımcı وزيرا - وزير وزر And ask (imp) Ve sor 1 وسئل سأل And ask (imp) them Ve onlara sor 1 وسئلهم سأل And ask (imp, pl) Ve sorun 1 وسئلوا سأل Middle Orta وسطا وسط Penetrated into middle Ortasına girdiler 1 وسطن وسط Middle Orta وسطى وسط Capacity Takat, imkan وسع وسع To encompass, understand Kuşattı, içine aldı, anladı 1 يوسع -وسع وسع It encompassed Kuşattı, içine aldı 1 وسعت وسع Its capacity Onun takatı, imkanı وسعها وسع It enveloped Topladı, bir araya getirdi وسق وسق And they were made to drink Ve içirildiler 1 وسقوا سقي That which whispers Vesvese veren, fısıldayan وسواس وسوس To whisper Vesvese verdi, fısıldadı 1 يوسوس - وسوس وسوس And they were driven Ve sevk edildi 1 وسيق سوق Means of access Vesile, yaklaşma yolları وسيلة وسل

Page 425: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

418

He enjoined Tavsiye etti 2 ا وصي وص*He enjoined you (pl) Size tavsiye etti 2 اكم وصي وص*To describe, make attributes Vasfetti, tarif etti, atfetti 1 يصف - وصف وصف Their attributes Vasıfları وصفهم وصف To arrive, join Ulaştı, birleşti, bileştirdi 1 يصل -وصل وصل We joined Ekledik, uladık 2 لنا وصل وص*He enjoined Tavsiye etti 2 ى وصي وص*Instruction, will Vasiyet, tavsiye وصي*ة وصي Entrance Giriş وصيد وصد Camel dedicated to false deities

Putlara adanmış deve وصيلة We enjoined Tavsiye ettik 2 ينا وصي وص*Placed, put Konuldu, yerleştirildi وضع وضع To put, place Koydu, yerleştirdi 1 يضع -وضع وضع She gave birth Doğurdu 1 وضعت وضع I placed, gave birth Koydum, doğurdum 1 وضعت وضع She gave birth to him Onu koydu, doğurdu 1 وضعته وضع She gave birth to her Onu (dş) doğurdu 1 وضعتها وضع I gave birth to her Onu (dş) doğurdum 1 وضعتها وضع We removed from you Senden kaldırdık 1 نك ع وضعنا وضع He placed it Onu koydu 1 وضعها وضع Rising Kalkma وطئا وطأ Necessary Gerekli iş وطرا وطر Bag Yük, torba وعاء وعي It was promised Vaad edildi 1 وعد وعد Promise, word, covenant Vaad, söz وعدا -وعد وعد To promise, covenant Vaat etti, tesbit etti 1 يعد -وعد وعد You promised Vaat ettin 1 وعدت* وعد I promised Vaat ettim 1 وعدت/ وعد I promised to you (pl) Size vaat ettim 1 وعدت/كم وعد You promised to us Bize vaat ettin 1 وعدت*نا وعد You promised to them Onlara vaat ettin 1 وعدت*هم وعد

Page 426: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

419

Your promise Senin vaadin وعدك وعد He promised to you (pl) Size vaad etti 1 وعدكم وعد Our promise Bizim vaadimiz وعدنا وعد We were promised Vaad olunduk 1 وعدنا وعد We promised to him Ona vaad ettik 1 وعدناه وعد We promised to them Onlara vaad ettik 1 وعدناهم وعد His promise Onun vaadi وعده -وعده - وعده وعد He promised to her Ona (dş) vaad etti 1 وعدها وعد And he counted them Ve onları saydı 1 هم عدد وعد*And promise (imp) them Ve onlara vaad et 1 وعدهم وعد They promised him Ona vaad ettiler 1 وه وعد وعد To advise, instruct Öğüt verdi 1 يعظ -وعظ وعظ You advised Öğüt verdin 1 وعظت وعظ And advise (imp) them Ve onlara vaaz et, öğüt ver 1 وعظهم وعظ My promise, threat Tehdit, vaid, tehdidim وعيد وعد Appropriate Uygun وفاقا وفق He paid him in full Ona hesabını tamamen ödedi 2 وف*اه وفي Guest, delegation Misafir, heyet وفدا وفد He fulfilled Vefa gösterdi 2 وف*ى وفي It was paid in full Tamamen ödendi 2 وف+يت وفي Respect, grandeur Vakar, saygı وقارا وقر He protected us Bizi korudu 1 وقانا وقي He protected him Onu korudu 1 وقاه وقي He protected them Onları korudu 1 وقاهم وقي It spread Kapladı 1 وقب وقب Time Vakit, zaman وقت وقت Its time Onun vakti وقتها وقت Weight, deafness Ağırlık, sağırlık وقرا -وقر وقر Weight Ağırlık وقرا وقر To fall, occur Düştü, vaki oldu 1 يقع - وقع وقع Its occurrence Vaki olması وقعت وقع

Page 427: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

420

It fell, happened Düştü, vaki oldu, vazife oldu 1 وقعت -وقعت وقع Its occurrence Onun vaki olması وقعتها وقع To stop, stand Durdu, dikildi 1 وقف وقف It was made to stand Durduruldu, dikiltildi 1 وقف وقف And stop (imp, pl) Ve durdurun 1 وقفو وقف They were made to stand Durduruldular 1 وقفوا وقف And stop (imp, pl) them Onları durdurun 1 وقفوهم وقف And protect (imp) us Ve bizi koru 1 ناوق وقي And protect (imp) them Ve onları koru 1 وقهم وقي Fuel Yakıt وقود وقد Its fuel Onun yakıtı وقودها وقد To protect, defend Korudu, kolladı 1 يقي -وقي وقي He striked with his fist Yumruk attı 1 وكز وكز He striked him with his fist Ona yumruk attı 1 وكزه وكز He was entrusted Vekil edildi 2 وك+ل وكل And eat (imp, dual) Ve yiyin (ikil) 1 وكلا أكل We have entrusted Vekil kıldık 2 وك*لنا وكل And eat (imp) Ve yiyin 1 وكلوا أكل Proxy, guardian Vekil, koruyucu وكيل وكل Turn (imp) Dön 1 ول+ ولي And really if Ve eğer gerçekten ولئن And not Ve değil ولا It turned them Onları çevirdi 1 ه ولي* م ولاProtection Velayet, koruyuculuk ولاية ولي Their protection Onların velayeti وليتهم ولي And let it come (imp) Ve gelsin 1 ت ا ولت أتي Let there be (imp) Olsun 1 ولتكن كون Let him look (imp) Baksın 1 ظر ولتن نظر She gave birth Doğurdu 1 ولد ولد He was born Doğuruldu 1 ولد ولد Child Çocuk ولدا -ولد ولد

Page 428: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

421

Young boys, children Gençler ولدان ولد I was born Doğdum 1 ولدت/ ولد They (fm) gave birth Doğurdular (dş) 1 ولدن ولد They (fm) gave birth to them Onları doğurdular 1 ولدنهم ولد His child Onun çocuğu ولده -ولده ولد Her child Onun (dş) çocuğu ولدها ولد And but Ve lakin, fakat ولكن* -ولكن But we Fakat biz ولكن*ا But you (pl) Fakat siz كن*كم ول But he Fakat o ولكن*ه But they Fakat onlar ولكن*هم But I Fakat ben ولكن+ي Let us bear (imp) Yüklenelim 1 ولنحمل حمل If, even if Şayet, eğer, olsa bile ولو Turn (imp, pl) Dönün 1 ول/وا ولي They turned Döndüler 1 ول*وا -ول*وا ولي If not, even if not Değilse, olmasaydı ولولا Protector Dost, koruyucu ا -ولي5 وليaولي To turn Döndü 1 يول+ي -ول*ى ولي And let them believe (imp) Đman etsinler 4 وليؤمنوا أمن And let them hold (imp) Tutsunlar 1 خذواا ولي أخذ Let them cry, weep (imp, pl) Ağlasınlar 1 وليبكوا بكي You turned Döndün 1 ول*يت ولي And let him fear (imp) Sakınsın 8 وليت*ق وقي And let them fear (imp) Sakınsınlar 8 وليت*ق وقي And let him be cautious (imp)

Dikkatli olsun, inceliklere baksın 5 وليتلط*ف لطف

You (pl) turned Döndünüz 1 ول*يتم ولي Intimates Sırdaş وليجة ولج Let them find (imp) Bulsunlar 1 وليجدوا وجد Let him decree (imp) Hüküm versin 1 وليحكم كمح Let him fear (imp) Korksun 1 وليخش خشي

Page 429: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

422

As a child Çocukken وليدا ولد Let him call, pray (imp) Dua etsin, çağırsın 1 وليدع دعو And let them ask (imp) Sorsunlar 1 لواا وليس سأل And let them be chaste (imp) Đffetli olsunlar 10 وليستعفف عفف And let them bear witness (imp)

Şahit olsunlar 1 وليشهد شهد Let them overlook (imp) Hoş görsünler 1 وليصفحوا صفح Let them draw (imp, fm) Vursunlar (dş) 1 وليضربن ضرب And let them circumambulate (imp)

Tavaf etsinler 5 فوا طوف وليط*و*And let them forgive (imp) Affetsinler 1 وليعفوا عفو That he knows Bilmesi için 1 وليعلم علم And let them say (imp) Desinler 1 وليقولوا قول Let him write (imp) Yazsın 1 ب وليكت كتب Your (pl) protector Dostunuz, veliniz ولي/كم ولي And let him dictate (imp) Yazdırsın 4 وليملل ملل Our protector Dostumuz, velimiz ولي/نا ولي His protector Onun dostu, velisi ولي+ه ولي Their protector Onların dostu, velisi ولي/هم ولي Their (dual) protector O ikisinin dostu, velisi ولي/هما ولي And let them fulfill (imp) Ve yerine getirsinler 2 وليوفوا وفي My protector Benim velim, dostum ولي+ي -ولي+ى ولي And he distanced himself Ve yan çizdi 1 ونئا -ىا ون نأي Bestower Karşılıksız veren اب وهب وه*Shining Parlayan اجا وهج وه*To bestow, grant Karşılıksız verdi 1 يهب -وهب وهب She granted Verdi (dş) 1 وهبت وهب We granted Verdik 1 وهبنا وهب Weakened Zayıfladı 1 وهن وهن Weakness Zayıflık وهنا -وهن وهن They weakened Gevşediler 1 وهنوا وهن It was hidden Gizlendi 1 ووري وري Ah, that Vay *ويكان

Page 430: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

423

Ah, that Vay ona ن*ه ا ويك Woe Vay haline, yazıklar olsun ويل Woe to us Yazıklar olsun bize ويلنا -ويلتنا Woe to me Yazıklar olsun bana ويلتى Woe to you Yazıklar olsun sana ويلك Woe to you (pl) Yazıklar olsun size ويلكم

Page 431: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

424

يHe calls to account Sorumlu tutar, muaheze eder 3 يؤاخذ أخذ He calls you (pl) to account Sizi sorumlu tutar 3 يؤاخذكم أخذ He calls them to account Onları sorumlu tutar 3 يؤاخذهم أخذ That it is given Verilmesi 4 يؤت أتي That he gives you (pl) Size vermesi 4 يؤتكم أتي That they give Vermeleri 4 يؤتوا أتي They are given Verilirler 4 يؤتون أتي It is given Verilir 4 يؤتى أتي He gives Verir 4 يؤتي أتي He gives me Bana verir 4 يؤتين أتي That he gives him Ona vermesi 4 يؤتيه أتي He gives him Ona verir 4 ه يؤتي أتي That he gives them Onlara vermesi 4 يؤتيهم أتي He gives them Onlara verir 4 يؤتيهم أتي It is transferred Nakledilir 1 يؤثر أثر They prefer Tercih ederler 4 يؤثرون أثر He is taken, seized Alınır, yakalanır 1 يؤخذ أخذ That he is taken Alınması 1 يؤخذ أخذ It is delayed Tehir edilir, ertelenir 2 ر أخر يؤخ*That he delays Tehir etmesi 2 ر أخر يؤخ+He delays Tehir eder, erteler 2 ر أخر يؤخ+That he delays you (pl) Sizi tehir etmesi 2 ركم أخر ركمي -يؤخ+ ؤخ+He delays them Onları erteler 2 رهم أخر يؤخ+He returns Geri verir 2 يؤد+ أدي He returns it Onu geri verir 2 ه أدي يؤد+That it is permitted Đzin verilmesi 1 يؤذن أذن It is permitted Đzin verilir 1 يؤذن أذن They harm, hurt Eziyet ederler 1 يؤذون أذي He harms, hurts Zarar verir, rahatsız eder 1 يؤذي أذي That they (fm) get harmed Eziyet edilmeleri (dş) 1 يؤذين أذي

Page 432: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

425

Despaired Yeise, ümitsizliğe düştü 1 يئس يأس They (fm) despaired Ümitsizliğe düştüler (dş) 1 يئسن يأس They despaired Ümitsizliğe düştüler 1 يئسوا يأس He is turned away Çevrilir 1 يؤفك أفك They are turned away Çevrilirler 1 يؤفكون أفك He joins, reconciles Birleştirir, yakınlaştırır 2 يؤل+ف ألف They swear off

Karısına yaklaşmama yemini eder

يؤلون ألو 4They are ordered Emrolunurlar 1 يؤمرون أمر He believes, gives safety Đman eder, inanır, emin kılar 4 يؤمن أمن They believe Đman ederler (dş) 4 يؤمن* أمن That he believes Đman etmesi 4 يؤمن -ؤمن ي أمن Indeed he believes Elbette iman eder 4 يؤمنن* أمن Indeed they believe Elbette iman ederler 4 يؤمنن* أمن That they believe Đman etmeleri 4 يؤمنوا أمن They believe Đman ederler 4 يؤمنون أمن Tires, makes tired Yorar, yorgunluk verir 1 يؤود أود It tires him Onu yorar 1 يؤوده أود Despairing Mey’us, ümitsiz يئوسا - يؤوس يأس He supports Destekler 1 يؤي+د أيد O! Ey! يا O my Lord Ey Rabbim يا رب+ ربب O my people Ey kavmim م يا قو قوم O our people Ey kavmimiz يا قومنا قوم I wish it had Keşke يا ليت I wish we had Keşke biz يا ليتنا I wish I had Keşke ben يا ليتني I wish he had Keşke o يا ليتها Woe to us Yazık bize يا ويلتنا Woe to me Yazık bana يا ويلتى Woe to us Yazık bize يا ويلنا O John (pbuh) Ey Yahya (AS) يا يحيى

Page 433: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

426

O! Ey ي*تهاا يا O! Ey ي/ه ا يا That he refuses Kaçınması, reddetmesi 1 ياب أبي Dry Kuru يابس يبس Dry ones Kurular ابسات ي يبس He refuses Kaçınır, reddeder 1 بىا ي أبي That he comes Gelmesi 1 يات أتي That he brings Getirmesi 1 بـ ت ا ي أتي That he comes to you Sana gelmesi 1 ياتك أتي That he comes to you (pl) Size gelmesi 1 تكم ا ي أتي That he swears Yemin etmesi 8 تل ا ي ألو They order each other, consult

Birbirine emrederler, danışırlar

تمرون ا ي أمر 8That he comes to him Ona gelmesi 1 ياته أتي That he comes to them Onlara gelmesi 1 ياتهم أتي That they come Gelmeleri 1 تواا ي أتي That they come to you Sana gelmeleri 1 توك ا ي أتي That they come to you (pl) Size gelmeleri 1 يأتوكم أتي They come Gelirler 1 تون ا ي أتي They come to you Sana gelirler 1 تونك ا ي أتي They come to us Bize gelirler 1 نناتوا ي أتي They come to me Bana gelirler 1 تونيا ي أتي He/it comes Gelir 1 ياتي أتي That he/it comes Gelmesi 1 تي ا ي أتي He/it brings Getirir 1 ياتي بـ أتي They (dual) come Gelirler (ikil) 1 ياتيان أتي They (dual) come to her Ona gelirler (ikil) 1 ياتيانها أتي That it comes to you Sana gelmesi 1 ياتيك أتي That it comes to you (pl) Size gelmesi 1 تيكم ا ي أتي It comes to you (dual) Size (ikil) gelir 1 ياتيكما أتي They (fm) come Gelirler (dş) 1 تين ا ي أتي He/it comes to us Bize gelir 1 تيناا ي أتي

Page 434: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

427

They (fm) come to you Sana gelirler (dş) 1 تينك ا ي أتي Indeed it comes to you (pl) Size mutlaka gelir 1 تين*كم ا ي أتي That he/it comes to me Bana gelmesi 1 ياتينى أتي Indeed it comes to me Bana mutlaka gelir 1 ياتين+ي أتي It comes to me Bana gelir 1 تينىا ي أتي He/it comes to me Bana gelir 1 تينيا ي أتي He/it comes to him Ona gelir 1 تيه ا ي أتي He/it comes to her Ona (dş) gelir 1 ياتيها أتي He/it comes to them Onlara gelir 1 تيهما ي أتي That he/it comes to them Onlara gelmesi 1 تيهم ا ي أتي Gog Yecüc ياجوج He takes, seizes Tutar, yakalar 1 خذ ا ي أخذ That he seizes you (pl) Sizi tutması 1 خذكم ا ي أخذ That he seizes him Onu tutması 1 خذه ا ي ذأخ That he seizes them Onları tutması 1 خذهم ا ي أخذ That they take Tutmaları 1 خذوا ا ي أخذ They take Tutarlar 1 خذون ا ي أخذ They take it/them Onu/onları tutarlar 1 خذونهاا ي أخذ That they take it/him Onu tutmaları 1 خذوه ا ي أخذ That he permits Đzin vermesi 1 ذن ا ي أذن That he permits Đzin vermesi 1 ذن ا ي أذن They falsify Uydururlar 1 فكون ا ي أفك Ruby Yakut ياقوت That he eats Yemesi 1 كل ا ي أكل He eats Yer 1 كل ا ي أكل They (dual) eat O ikisi yerler 1 كلان ا ي أكل They (fm) eat Onlar yerler (dş) 1 كلن ا ي أكل That he eats it Onu yemesi 1 كله ا ي أكل He eats it Onu yer 1 كله ا ي أكل He eats them Onları (dş) yer 1 كلهن* ا ي أكل That they eat Onları n yemeleri 1 كلوا ا ي أكل

Page 435: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

428

They eat Onlar yerler 1 كلون ا ي أكل He suffers Acı duyar, elem duyar 1 يالم ألم They suffer Elem duyarlar 1 لمون ا ي ألم They spare you (pl) Sizi uzak tutarlar 1 لونكم ا ي ألو He orders Emreder 1 مر ا ي أمر That he orders you (pl) Size emretmesi 1 مركما ي أمر He orders you (pl) Size emreder 1 مركما ي أمر He orders them Onlara emreder 1 مرهما ي أمر They order Emrederler 1 مرون ا ي أمر He becomes secure

Emin olur, emniyette olur, güvenir

من ا ي أمن 1That they become secure Emin olmaları 1 منوا ا ي أمن they become secure of you Sizden emin olurlar 1 منوكم ا ي أمن Its time comes Vakti gelir 1 ن ا ي أني They (fm) pledge allegiance to you

Sana bağlılık yemini ederler (dş)

ك يبايعن بيع 1They pledge allegiance Bağlılık yemini ederler 1 يبايعون بيع They pledge allegiance to you

Sana bağlılık yemini ederler 1 يبايعونك بيع That he seeks Araması, istemesi 8 يبتغ بغي They seek Ararlar, isterler 8 يبتغون بغي He seeks Arar, ister 8 يبتغي بغي Surely they will slit Mutlaka yaracaklar 1 يبت+كن* بتك That he tests, tries Đmtihan etmesi 8 يبتلي بلو That he tests you (pl) Sizi imtihan etmesi 8 يبتليكم بلو He disperses Yayar 1 يبث/ بثث It scratches Eşeler 1 يبحث بحث He diminishes Eksiltir 1 يبخس بخس That he diminishes Eksiltmesi 1 يبخس بخس They are diminished Eksiltilirler 1 يبخسون بخس He becomes stingy Cimrilik eder 1 يبخل بخل That he becomes stingy Cimrilik etmesi 1 يبخل بخل They become stingy Cimrilik ederler 1 يبخلون بخل That he discloses Açığa vurması 4 يبد بدو

Page 436: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

429

He begins Başlatır 4 يبدئ بدأ He begins Başlatır 1 ا يبد بدأ It is exchanged Değiştirilir 2 يبد*ل بدل He exchanges Değiştirir 2 ل بدل يبد+That he changes Değiştirmesi 1 يبدل بدل That he changes us Bizi değiştirmesi 1 يبدلنا بدل That he changes him Onu değiştirmesi 1 يبدله بدل That he changes them (dual) O ikisini değiştirmesi 1 ايبدلهم بدل That they exchange Değiştirmeleri 2 لوا بدل يبد+They exchange it Onu değiştirirler 2 لونه بدل يبد+That he discloses it Onu açığa vurması 4 يبدها بدو They disclose Açığa vururlar 4 يبدون بدو That he discloses Açığa vurması 4 يبدى بدو They (fm) disclose Açığa vururlar (dş) 4 يبدين بدو They begin Başlarlar 4 اٶ يبد بدأ Dry Kuru يبسا يبس He extends, spreads Yayar, genişletir, uzatır 1 يبسط بسط He extends it Onu genişletir 1 يبسطه بسط That they extend Genişletmeleri, açmaları 1 يبسطوا بسط He gives good news Müjdeler 2 ر بشر يبش+He gives you good news Seni müjdeler 2 رك بشر يبش+He gives you (fm) good news Seni (dş) müjdeler 2 رك بشر يبش+He gives them good news Onları müjdeler 2 رهم بشر يبش+He sees Görür, gözetir 4 يبصر بصر That they see, perceive Görmeleri, anlamaları 1 يبصروا بصر They see Görürler 4 يبصرون بصر They are made to see Birbirlerine gösterilirler 2 رونهم بصر يبص*He extends Genişletir 1 يبصط بسط Indeed he lags behind Yavaş davranır, ağırdan alır 1 يبط+ئن* بطأ That he seizes Yakalaması 1 يبطش بطش He seizes Yakalar 1 يبطش بطش

Page 437: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

430

They seize Yakalarlar 1 يبطشون بطش That he nullifies Đptal etmesi 1 يبطل بطل He nullifies Đptal eder, boşa çıkarır 1 يبطل بطل That he sends, resurrects Diriltmesi, göndermesi 1 يبعث بعث He sends, resurrects Diriltir, gönderir 1 يبعث بعث He is sent, resurrected Diriltilir, gönderilir 1 يبعث بعث That he raises you Seni yükseltmesi 1 يبعثك بعث He resurrects you (pl) Sizi diriltir 1 يبعثكم بعث Indeed he raises Mutlaka diriltir 1 يبعثن* بعث He resurrects them Onları diriltir 1 يبعثهم بعث That they are resurrected Diriltilmeleri 1 بعثوا ي بعث They are resurrected Diriltilirler 1 يبعثون بعث They seek Ararlar, isterler 1 يبغون بغي They seek for you (pl) Sizin için isterler 1 يبغونكم بغي They seek it Onu isterler 1 يبغونها بغي He seeks, oppresses Arar, haddi aşar 1 يبغي بغي They transgress Aşarlar, karışırlar (ikil) 1 يبغيان بغي It remains Baki kalır 1 يبقى بقي They weep, cry Ağlarlar 1 يبكون بكي He despairs Ümit keser 1 يبلس بلس That he/it reaches Ulaşması 1 يبلغ بلغ He/it reaches Ulaşır 1 يبلغ بلغ He notifies, conveys Ulaştırır, tebliğ eder 2 يبل+غ بلغ That they (dual) reach Ulaşması (ikil) 1 يبلغا بلغ Surely he/it reaches Mutlaka ulaşır 1 يبلغن* بلغ That they reach Ulaşmaları 1 يبلغوا بلغ That they convey Ulaştırırlar, tebliğ ederler 2 يبل+غون بلغ He tests, tries Đmtihan eder 1 يبلو بلو That he tests you (pl) Sizi imtihan etmesi 1 يبلوكم بلو He tests you (pl) Sizi imtihan eder 1 يبلوكم بلو Indeed he tests you (pl) Sizi mutlaka imtihan eder 1 يبلون*كم بلو

Page 438: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

431

That he tests me Beni imtihan etmesi 1 يبلوني بلو It decays Yok olur 1 يبلى بلو That he tests Đmtihan etmesi 4 يبلي بلو O, son of my mother Ey anamın oğlu *ي يبنؤم = يا ابن ام+It perishes Yok olur 1 يبور بور They spend the night Gecelerler 1 يبيتون بيت They plan by night Geceleyin kurarlar 2 يبي+تون بيت They become white Ağarır 9 يبيض/ بيض That he makes clear Açıklaması 2 يبي+ن بين He makes clear Açıklar 2 يبي+ن بين That he makes clear Açıklaması 2 يبي+ن بين He clarifies Açıklar 4 يبين بين He makes it clear Onu açıklar 2 نها بين يبي+He stays behind Geri kalır 5 ر ا يت أخر خ*Orphans Yetimler يتامى يتم That he repents, turns Tevbe etmesi 1 يتب توب That he exchanges Değiştirmesi 5 يتبد*ل بدل He destroys Mahveder 2 يتب+ر تبر He follows Takip eder, arkasından gelir 2 يتبع تبع He follows Takip eder 8 يت*بع تبع That he follows Takip etmesi 8 يت*بع تبع He is followed Takip eder 4 يتبع تبع He is followed Takip edilir 8 يت*بع تبع He follows it Onu takip eder 1 يتبعها تبع He follows them Onları takip eder 8 يت*بعهم تبع They follow you (pl) Sizi takip ederler 8 وكم يت*بع تبع They follow Takip ederler 8 يت*بعون تبع They follow Takip ederler 4 يتبعون تبع They settle Konaklar, yerleşir 5 ا يتبو* بوأ That it becomes clear Açığa çıkması 5 يتبي*ن بين It becomes clear Açığa çıkar 5 يتبي*ن بين

Page 439: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

432

He sips Yudumlar 5 يتجر*ع جرع He sips it Onu yudumlar 5 يتجر*عه جرع He avoids Kaçınır 1 يتجن*ب جنب He avoids it Ondan kaçınır 1 يتجن*بها جنب They dispute Tartışırlar 6 ون حجج يتحاج/He goes for judgment Muhakeme olur 6 يتحاكم حكم That they go for judgment Muhakeme olmaları 6 يتحاكموا حكم They whisper to each other Fısıldarlar 6 يتخافتون خفت It confounds him Onu çarpar 1 يتخب*طه خبط That he takes Edinmesi 8 يت*خذ أخذ He takes Edinir, benimser 8 يت*خذ أخذ That he takes Edinmesi 8 يت*خذ أخذ That he takes it/her Onu edinmesi 8 يت*خذها أخذ That they take Edinmeleri 8 يت*خذوا أخذ They take Edinirler 8 يت*خذون أخذ They take you Seni edinirler 8 يت*خذونك أخذ That they take it/him Onu edinmeleri 8 يت*خذوه أخذ He snatches away Kapıp götürür 5 يتخط*ف خطف He is snatched away Kapılıp götürülür 5 يتخط*ف خطف He snatches you (pl) away Sizi kapıp götürür 5 يتخط*فكم خطف That they remain behind Geri kalmaları 5 يتخل*فوا خلف They choose Seçerler 5 يتخي*رون خير They ponder Gereği gibi düşünürler 5 يتدب*رون دبر He receives admonition Öğüt alır, hatırlar 5 يتذك*ر ذكر They receive admonition Öğüt alırlar, hatırlarlar 5 ذك*رون يت ذكر They (dual) return to each other

Geri döner (ikil) 6 يتراجعا رجع He waits Bekler, fırsat bekler 5 يترب*ص ربص They (fm) wait Beklerler (dş) 5 يترب*صن ربص They wait Beklerler 5 يترب*صون ربص They hesitate Bocalarlar, tereddüt ederler 5 دون ردد يترد*He watches Kontrol eder, gözetler 5 يترق*ب رقب

Page 440: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

433

He leaves Terk eder 1 يترك ترك That he is left Terk edilmesi 1 يترك ترك He is left Terk edilir 1 يترك ترك That he deprives you (pl) Sizi mahrum etmesi 1 يتركم وتر That they are left Terk edilmeleri 1 يتركوا ترك He purifies himself Arınır, temizlenir 5 يتزك*ى زكو That they ask each other Soruşmaları 6 يتساءلوا سأل They ask each other Soruşurlar 6 يتساءلون سأل They slip away Sıvışıp giderler 5 يتسل*لون سلل That it rots Bozulması 5 يتسن*ه سنه They supplicate humbly Yalvarırlar 5 يتضر*عون ضرع He clean himself Temizlenir 5 ر طهر يتطه*That they clean themselves Temizlenmeleri 5 روا طهر يتطه*They clean themselves Temizlenirler 5 رون طهر يتطه*They recognize each other Birbirini bilirler, tanışırlar 6 يتعارفون عرف That he transgresses Aşması, geçmesi 5 يتعد* عدو They learn Öğrenirler 5 يتعل*مون علم They wink at each other Kaş-göz işareti yaparlar 6 يتغامزون غمز That it changes Bozulması, değişmesi 5 يتغي*ر غير It gushed forth Fışkırır 6 ر فجر يتفج*They (dual) separate, become divided

Ayrılırlar (ikil) 8 يتفر*قا فرق They separate, become divided

Ayrılırlar 8 يتفر*قون فرق That he asserts superiority Üstünlük taslaması 5 ل فضل يتفض*They (fm) break up, split Çatlarlar (dş) 5 يتفط*رن فطر That they understand well Đyice anlamaları 5 هوا فقه يتفق*He ponders, thinks well Düşünür, tefekkür eder 5 يتفك*ر فكر That they ponder Düşünmeleri 5 يتفك*روا فكر They ponder, think well Düşünürler 5 يتفك*رون فكر That they incline Eğilmeleri 5 ا يتفي* -يتفي*ؤا فيأ That he becomes cautious Sakınması 8 يت*ق وقي He accepts Kabul eder 5 يتقب*ل قبل

Page 441: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

434

That it is accepted Kabul edilmesi 5 يتقب*ل قبل That he precedes Öne geçmesi 5 م قدم يتقد*He precedes Đleri gider, öne geçer 5 م قدم يتقد*That he becomes cautious of him

Ondan sakınması 8 يت*قه وقي They become cautious Korunurlar, sakınırlar 8 يت*قون وقي He becomes cautious Korunur, sakınır 8 يت*قي وقي They recline Yaslanırlar 8 يت*كؤون وكأ He becomes arrogant Büyüklenir 5 يتكب*ر كبر They become arrogant Büyüklenirler 5 يتكب*رون كبر He speaks Konuşur 5 يتكل*م كلم They speak Konuşurlar 5 يتكل*مون كلم They blame each other Birbirlerini kınarlar 6 يتلاومون لوم He receives Alır 5 ى لقي يتلق*He recites Okur 1 يتلوا - و يتل تلو They recite Okurlar 1 يتلون تلو They recite it Onu okurlar 1 يتلونه تلو He recites it Onu okur 1 يتلوه تلو It is read Okunur 1 يتلى تلو That he completes Tamamlaması 4 يتم* تمم He completes Tamamlar 4 يتم/ تمم They touch each other Birbirine dokunurlar 6 ا مسس يتماس*He profits, enjoys Yararlanır, faydalanır 5 يتمت*ع متع That they profit, enjoy Faydalanmaları 5 يتمت*عوا متع They profit, enjoy Faydalanırlar 5 يتمت*عون متع He swaggers Böbürlenir 5 يتمط*ا - يتمط*ى مطي That they wish Đstemeleri 5 يتمن*و مني They wish Đsterler 5 يتمن*ون مني They wish it Onu isterler 5 يتمن*ونه مني That they wish it Onu istemeleri 5 يتمن*وه مني They hold secret counsel Gizlice danışırlar 6 يتناجون نجو They dispute Çekişirler, tartışırlar 6 يتنازعون نزع

Page 442: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

435

They forbid each other Birbirini vazgeçirirler, yasaklarlar

يتناهون نهي 6It descends Đner, devamlı iner 5 يتنز*ل نزل He hides himself Gizlenir, saklanır 6 يتوارى وري That he repents, turns Tevbe etmesi 1 يتوب توب He repents, turns Tevbe eder 1 يتوب توب He repents, turns Tevbe eder 1 يتوب الى توب He accepts repentance Tevbeyi kabul eder 1 على يتوب توب That they repent, turn Tevbe etmeleri 1 يتوبوا توب They repent, turn Tevbe ederler 1 يتوبون توب He makes die Öldürür, vefat ettirir 5 يتوف*ا وفي He makes you (pl) die Sizi öldürür 5 يتوف*اكم وفي He makes them (fm) die Onları (dş) öldürür 5 وف*اهن* يت وفي They make die Öldürürler 5 يتوف*ون وفي They are made to die Öldürülürler, ölürler 5 يتوف*ون وفي They make them die Onları öldürürler 5 يتوف*ونهم وفي He makes die Öldürür 5 يتوف*ى وفي He is made to die Öldürülür 5 يتوف*ى وفي He puts his trust Vekil eder, tevekkül eder 5 يتوك*ل وكل That he puts his trust Tevekkül etmesi 5 يتوك*ل وكل They put their trust Tevekkül ederler 5 يتوك*لون وكل That he turns away Yüz çevirmesi 5 يتول* ولي He befriends them Onları dost edinir 5 يتول*هم ولي They turn away, befriend

Dönerler, dönüp giderler, yüz çevirirler

يتول*وا - يتول*وا ولي 5They befriend Dost edinirler 5 يتول*ون ولي They befriend him Onu dost edinirler 5 ونه يتول* ولي He turns away, befriends Yüz çevirir, dost edinir 5 يتول*ى ولي Orphan Yetim يتيما -يتيم يتم Two orphans Đki yetim يتيمين يتم He wanders Gezinir 1 يتيه تيه They wander Gezinirler 1 يتيهون تيه That he makes firm Sabit kılması 2 يثب+ت ثبت

Page 443: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

436

He makes firm Sabit kılar, sağlamlaştırır 2 يثب+ت ثبت That he makes firm Sabit kılması 2 يثب+ت ثبت He makes firm, ties Sabit kılar, tutar, bağlar 1 يثبت ثبت That they tie you Seni bağlamaları 1 يثبتوك ثبت That he subdues Hakim olması 4 يثخن ثخن Madinah Medine şehri يثرب He gains dominance Yener, ele geçirir 1 يثقف ثقف That they defeat you (pl) Sizi yenmeleri 1 يثقفوكم ثقف They hide Gizlerler 1 يثنون ثني He cries for help Bağırır, yardım ister 1 يجئر جأر They cry for help Bağırırlar, yardım isterler 1 رون ا يج - يجئرون جأر He disputes, argues Mücadele eder 1 يجادل جدل He disputes with us Bizimle mücadele eder 1 يجادلنا جدل That they dispute with you (pl)

Sizinle mücadele etmeleri 1 يجادلوكم جدل They dispute Mücadele ederler 1 يجادلون جدل They dispute with you Seninle mücadele ederler 1 يجادلونك جدل He is protected Korunur 4 يجار جور He strives, struggles Cihad eder, mücahede eder 3 يجاهد جهد That they strive, struggle Cihad etmeleri 3 يجاهدوا جهد They strive, struggle Cihad ederler 3 يجاهدون جهد He becomes neighbor Komşu kalır 3 يجاور جور He becomes neighbor to you Seninle komşu olurlar 3 يجاورونك جور That he responds Cevap vermesi, icabet etmesi 4 يجب جوب It is brought Toplanır, getirilir 1 يجبى جبي He chooses Seçer 8 يجتبي جبي He chooses you Seni seçer 8 يجتبيك جبي They avoid Uzak dururlar, kaçınırlar 8 يجتنبون جنب He rejects, denies Đnkâr eder 1 يجحد جحد They rejects, deny Đnkâr ederler 1 يجحدون جحد He finds Bulur 1 يجد وجد That he finds Bulması 1 يجد وجد

Page 444: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

437

That he finds you Seni bulması 1 يجدك وجد That he finds him Onu bulması 1 يجده وجد That they find Bulmaları 1 يجدوا وجد They find Bulurlar 1 يجدون وجد They find him Onu bulurlar 1 يجدونه وجد He pulls Çeker 1 يجر/ جرر That he protects you (pl) Sizi kurtarması 4 يجركم جور He commits crime Suç işler 1 يجرم جرم He incites you to crime Sizi adaletsizliğe sevk eder 1 يجرمن*كم جرم He pulls him Onu çeker 1 يجر/ه جرر It flows, runs Akar, gider 1 يجري جري That he is recompensed Karşılığı verilmesi 1 يجز جزي He is recompensed for it Ona onun karşılığı verilir 1 يجزاه جزي They are recompensed Onlara karşılığı verilir 1 يجزون جزي He is recompensed Karşılığı verilir 1 يجزى جزي He recompenses Karşılığını verir 1 يجزي جزي That he recompenses you Sana karşılığını vermesi 1 يك يجز جزي That he recompenses them Onlara karşılığını vermesi 1 يجزيهم جزي That he makes, does Yapması, kılması 1 يجعل جعل He makes, does, places Yapar, yerleştirir, kurar, kılar 1 يجعل جعل That he makes, does Yapması, kılması 1 يجعل جعل He makes you Sizi kılar 1 يجعلكم جعل That he makes me Beni kılması 1 يجعلني جعل That he makes him Onu kılması 1 يجعله جعل He makes him Onu kılar 1 يجعله جعل That he makes him Onu kılması 1 يجعله جعل They make, do, place Yaparlar, kılarlar 1 يجعلون جعل That they make, do, place Onu yapmaları 1 يجعلوه جعل He sits Oturur 1 يجلس جلس He reveals Ortaya çıkarır 2 يجل+ي جلي He reveals it Onu ortaya çıkarır 2 يجل+يها جلي

Page 445: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

438

He runs Koşar 1 يجمح جمح They run Koşarlar 1 يجمحون جمح He gathers Toplar, bir araya getirir 1 يجمع جمع He gathers you (pl) Sizi toplar 1 يجمعكم جمع Indeed he gathers you (pl) Mutlaka sizi toplar 1 يجمعن*كم جمع They gather, collect Toplarlar 1 ن يجمعو جمع He becomes ignorant Cahillik eder 1 يجهل جهل They become ignorant Cahillik ederler 1 يجهلون جهل He/it comes Gelir 1 يجيء جيأ He responds Cevap verir, icabet eder 4 يجيب جوب He protects Kurtarır 4 يجير جور He protects me Beni kurtarır 4 يجيرنى جور He disputes Tartışır, delil getirir 3 يحاج/ حجج They dispute with you (pl) Sizinle tartışmaları 3 وكم حجج يحاج/They dispute Tartışırlar, delil getirirler 3 ون حجج يحاج/He opposes Karşı gelir 1 يحاد/ حدد That he opposes Karşı gelmesi 3 يحادد حدد They oppose Karşı gelirler 1 ون حدد يحاد/They wage war Harbederler, savaşırlar 3 يحاربون حرب He is called to account Hesaba çekilir 2 يحاسب حسب He calls to account Hesaba çeker 2 يحاسب حسب That he calls you (pl) to account

Sizi hesaba çekmesi 2 يحاسبكم حسب That it is encompassed Kuşatılması 4 يحاط طحو It is encompassed Kuşatılır 4 يحاط طحو He protects Muhafaza eder 3 يحافظ حفظ They protect Muhafaza ederler 3 ظون يحاف حفظ He talks Konuşur 3 يحاور حور They talk Onunla konuşur 3 يحاوره حور He loves, likes Sever 4 يحب/ حبب That he likes you (pl) Sizi sevsin 4 يحببكم حبب They are made happy Neşelendirilirler 1 يحبرون حبر

Page 446: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

439

He keeps, imprisons Tutar, hapseder 1 يحبس حبس He imprisons him Onu hapseder 1 يحبسه حبس Surely it becomes worthless Muhakkak değersiz olur 1 يحبطن* حبط He loves them Onları sever 4 يحب/هم حبب They love, like Severler 4 يحب/ون حبب They like you (pl) Sizi severler 4 يحب/ونكم حبب They love him Onu severler 4 يحب/ونه حبب They like them Onları severler 4 يحب/ونهم حبب He expects Hesap eder, bekler, umar 8 يحتسب حسب That they expect Hesap etmeleri 8 يحتسبوا حسب They expect Hesap ederler 8 يحتسبون حسب He reports, narrates Bahseder, icat eder 2 يحد+ث حدث He brings about, causes Ortaya çıkarır, ihdas eder 4 يحدث حدث He fears Korkar, çekinir 1 يحذر حذر He warns Sakındırır 2 ر حذر يحذ+He warns you (pl) Sizi sakındırır 2 ركم حذر يحذ+They fear Korkarlar, çekinirler 1 يحذرون حذر They distort, falsify Tahrif ederler, bozarlar 2 يحر+فون حرف They distort it, falsify it Onu tahrif ederler, bozarlar 2 فونه حرف يحر+He makes move Hareket ettirir 2 يحر+ك حرك He makes unlawful, forbid Haram kılar, haram sayar 2 يحر+م حرم They make unlawful, forbid

Haram kılarlar, haram sayarlar

يحر+مون حرم 2They make it unlawful Onu haram sayarlar 2 مونه حرم يحر+He grieves Hüzünlenir 1 يحزن حزن He makes grieve Üzer, incitir 1 يحزن حزن They (fm) grieve Üzülürler (dş) 1 يحزن* حزن That it grieves you Seni üzmesi 1 ك يحزن حزن It grieves me Beni üzer 1 يحزنني حزن It grieves them Onları üzer 1 نهم يحز حزن They grieve Üzülürler 1 يحزنون حزن He thinks Düşünür, hesabeder 1 يحسب حسب

Page 447: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

440

Indeed he thinks Zannetmesi 1 يحسبن* حسب He thinks it Onu zanneder 1 يحسبه حسب He thinks them Onları zanneder 1 يحسبهم حسب They think Zannederler 1 يحسبون حسب They become jealous Haset ederler, kıskanırlar 1 يحسدون حسد He does good Đyilik eder, iyilik yapar 4 يحسن حسن They do good Đyilik ederler 4 يحسنون حسن He gathers Haşreder, bir araya toplar 1 يحشر حشر That he is gathered Bir araya toplanması 1 يحشر حشر He is gathered Bir araya toplanır 1 يحشر حشر He gathers them Onları bir araya toplar 1 يحشرهم حشر That they are gathered Toplanmaları 1 يحشروا حشر They are gathered Toplanırlar 1 شرون يح حشر He urges Teşvik eder 1 يحض/ حضي He becomes present Huzura gelir 1 يحضر حضر They become present with me

Benim huzuruma gelirler 1 يحضرون حضر They (fm) menstruate Adet görürler 1 يحضن حيض He crushes Ezer 1 يحطم حطم Indeed he crushes Mutlaka sizi ezer 1 يحطمن*كم حطم He protects Korur 1 يحفظ حفظ They (fm) protect Korurlar (dş) 1 يحفظن حفظ That they protect Korumaları 1 يحفظوا حفظ They protect it Onu korurlar 1 يحفظونه حفظ That it presses you (pl) Sizi sıkıştırması 1 يحفكم حفو That it proves true Hak olması 1 يحق* حقق It proves true Hak olur 1 يحق/ حقق That he establishes truth Hakkı ortaya çıkarması 4 يحق* حقق He establishes truth Hakkı ortaya çıkarır 4 يحق/ حقق That he decrees Hükmetmesi 1 يحكم حكم He decrees Hükmeder, hüküm verir 1 يحكم حكم That he decrees Hükmetmesi 1 يحكم حكم

Page 448: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

441

He makes judge Hakem yapar 2 يحك+م حكم He establishes Sağlamlaştırır 4 يحكم حكم They (dual) decree Hüküm verirler (ikil) 2 يحكمان حكم That they make you judge Seni hakem yapmaları 2 يحك+موك حكم They decree Hüküm verirler 1 يحكمون حكم They make you judge Seni hakem yaparlar 2 يحك+مونك حكم That it becomes lawful Helal olması 1 يحل* حلل It becomes lawful, descends Helal olur, iner 1 يحل/ حلل He makes lawful, settles Helal kılar, yerleştirir 4 يحل/ حلل He swears Yemin eder 1 يحلف حلف Indeed they swear Mutlaka yemin ederler 1 ن* يحلف حلف They swear Yemin ederler 1 لفون يح حلف He shaves, gets haircut Tıraş olur 1 يحلق حلق That it becomes lawful Helal olması 1 يحلل حلل That they make lawful Helal kılmaları 4 يحل/وا حلل They become lawful Helal olurlar 1 يحل/ون حلل They are adorned Takınırlar 1 حل*ون ي حلي They make it lawful Onu helal kılarlar 4 يحل/ونه حلل It is heated Kızdırılır 1 يحمى - يحما حمي He is praised Medholunur, övülür 1 يحمد حمد That they are praised Övülmeleri 1 يحمدوا حمد That he/it is made to bear Yükletilmesi 1 يحمل حمل He bears, carries Taşır, yüklenir 1 يحمل حمل He/it is made to bear Yükletilir 1 يحمل حمل They (fm) bear Yüklenirler (dş) 1 يحملن حمل They (fm) bear it Onu yüklenirler (dş) 1 يحملنها حمل That they bear Yüklenmeleri 1 يحملوا حمل They bear Yüklenirler 1 يحملون حمل That they bear it Onu yüklenmeleri 1 يحملوها حمل Black smoke Kara duman يحموم محم That he returns Dönmesi 1 يحور حور

Page 449: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

442

He comes Girer, perde olur 1 يحول حول That he gives life Yaşatması, diriltmesi 4 يحي حيي He lives Yaşar 1 يحيا حيي He encompasses, understands

Kuşatır, anlar 4 يحيط حوط That they encompass, understand

Kuşatmaları, anlamaları 4 يحيطوا حوط They encompass, understand

Kuşatırlar 4 ن يحيطو حوط He becomes unjust Haksızlık eder 1 يحيف حيف That he becomes unjust Haksızlık etmesi 1 يحيف حيف It surrounds Kuşatır 1 يحيق حيق He greets you Seni selamlar 2 يحي+ك حيي John (pbuh) Yahya (AS) يحيى He lives Yaşar, hayat bulur 1 يحيى حيي He gives life Yaşatır, diriltir 4 يحيي حيي That he gives life Yaşatması, diriltmesi 4 ي ي يح حيي He gives you (pl) life Sizi diriltir 4 يحييكم حيي He gives me life Beni diriltir 4 يحيين حيي He gives him life Onu diriltir 4 يحييها حيي That they try to deceive Aldatmaya çalışır 3 يخادع خدع They try to deceive Aldatmaya çalışırlar 3 يخادعون خدع He fears Korkar 1 يخاف خوف They (dual) fear Korkarlar (ikil) 1 يخافا خوف He fears him Ondan korkar 1 افه يخ خوف That they fear Korkmaları 1 يخافوا خوف They fear Korkarlar 1 يخافون خوف He opposes Muhalefet ederler 3 يخالفون خلف He chooses Seçer 8 يختار خير He betrays Hainlik eder 1 يختان خون They betray Hainlik ederler 1 نون يختا خون He chooses Seçer 8 يختص/ خصص They dispute Çekişirler 8 يختصمون خصم It differs Đhtilaf eder, farklı olur 8 يختلف خلف

Page 450: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

443

They differ, oppose Đhtilaf ederler, anlaşamazlar 8 يختلفون خلف He seals Mühürler 1 يختم ختم That he seals Mühürlemesi 1 يختم ختم He deceives Hile yapar, aldatır 1 يخدع خدع That they try to deceive you Seni aldatmaya çalışmaları 3 يخدعوك خدع They deceive Hile yaparlar, aldatırlar 1 يخدعون خدع He forsakes Bırakır, terk eder 1 خذل ي خذل That he forsakes Seni terk etmeleri 1 يخذلكم خذل He falls down Düşer, kapanır 1 يخر/ خرر He destroys Harap eder 4 يخرب خرب They destroy Harap ederler 4 يخربون خرب He/it comes out Çıkar 1 يخرج خرج That he/it comes out Çıkması 1 يخرج خرج He/it is brought out, driven out

Çıkarılır 4 يخرج خرج That he/it brings out, drives out

Çıkarması 4 يخرج خرج He/it brings out, drives out Çıkarır 4 يخرج خرج That he/it brings out, drives out

Çıkarması 4 يخرج خرج That they (dual) drives you (pl) out

O ikisinin sizi çıkarması 4 يخرجاكم خرج That he/it brings you (pl) out, drives you (pl) out

Sizi çıkarması 4 يخرجكم خرج He/it brings you (pl) out, drives you (pl) out

Sizi çıkarır 4 يخرجكم خرج They (fm) come out, go out Çıkarlar (dş) 1 يخرجن خرج Surely they come out, go out Muhakkak çıkarlar 1 يخرجن* خرج Surely He/it brings you (pl) out, drives you (pl) out

Muhakkak çıkarır 4 يخرجن* خرج Surely He/it brings you (dual) out, drives you (dual) out

Muhakkak ikinizi çıkarır 4 يخرجن*كما خرج He/it brings them out, drives you them out

Onları çıkarır 4 يخرجهم خرج That they come out, go out Çıkmaları 1 يخرجوا خرج That they bring you out, drive you out

Seni çıkarmaları 4 يخرجوك خرج That they bring you (pl) out, drive you (pl) out

Sizi çıkarmaları 4 يخرجوكم خرج They come out, go out Çıkarlar 1 يخرجون خرج They are brought out, driven Çıkarılırlar 4 يخرجون خرج

Page 451: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

444

out

They bring out, drive out Çıkarırlar 4 يخرجون خرج They bring them out, drive them out

Onları çıkarırlar 4 يخرجونهم خرج

They guess, lie Tahmin ederler, yalan uydururlar

يخرصون خرص 1That they fall down Yere kapanmaları 1 يخر/وا خرر They fall down Yere kapanırlar 1 يخر/ون خرر That he humiliates them Onları rezil etmesi 4 يخزهم خزي He humiliates Rezil eder, utandırır 4 يخزي خزي He humiliates him Onu rezil eder 4 يخزيه خزي He humiliates them Onları rezil eder 4 يخزيهم خزي He loses Kaybeder 1 يخسر سرخ He decreases, gives less Azaltır, eksiltir 4 يخسر خسر They decrease, give less Eksiltirler 4 يخسرون خسر That he causes to swallow Batırması, yere geçirmesi 1 يخسف خسف He causes to swallow Batırır, yere geçirir 1 يخسف خسف That he fears Korkması 1 يخش خشي He fears it Ondan korkar 1 يخشاها خشي They fear Korkarlar, saygı duyarlar 1 يخشون خشي They fear him Ondan korkarlar 1 يخشونه خشي He fears Korkar, saygı duyar 1 يخشى خشي They (dual) cover Örterler (ikil) 1 يخصفان خصف They dispute Çekişirler 8 مون خصم يخص+He treats softly Yumuşak davranır 1 يخضع خضع He writes Yazar, hat çeker 1 يخط/ خطط He snatches away Kapar 1 يخطف خطف It is lightened Hafifletilir 2 يخف*ف خفف That he lightens Hafifletmesi 2 ف خفف يخف+That he lightens Hafifletmesi 2 ف خفف يخف+That they hide, conceal Saklamaları 4 يخفو خفي They hide themselves Saklanırlar, gizli kalırlar 1 يخفون خفي They hide, conceal Gizlerler, saklarlar 4 يخفون فيخ

Page 452: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

445

He hides himself Gizlenir, saklanır 1 يخفى خفي He hides, conceals Gizler, saklar 4 يخفي خفي They (fm) hide, conceal Gizlerler (dş) 4 يخفين خفي That it becomes free Serbest kalması 1 يخل خلو He becomes immortal Ebedi olur 1 يخلد خلد That he becomes immortal Ebedi olması 1 يخلد خلد He comes after Halef olur, yerine geçer 1 يخلف خلف That he breaks his word Sözünden dönmesi 4 يخلف خلف He breaks his word Sözünden döner 4 يخلف خلف He gives a successor Ona halef verir 4 يخلفه خلف They come after Halef olurlar, yerine geçerler 1 يخلفون خلف That he creates Yaratması 1 يخلق خلق He creates Yaratır 1 يخلق خلق He/it is created Yaratılır 1 يخلق خلق That it is created Yaratılması 1 يخلق خلق He creates you (pl) Sizi yaratır 1 يخلقكم خلق That they create Yaratmaları 1 يخلقوا خلق They create Yaratırlar 1 يخلقون خلق They are created Yaratılırlar 1 يخلقون خلق He engages in idle talk

Boş konuşur, konuşmaya geçer

يخوض خوض 1That they engage in idle talk Boş konuşmaları 1 يخوضوا خوض They engage in idle talk Boş konuşurlar 1 يخوضون خوض He frightens Korkutur 2 ف خوف يخو+They frighten you Seni korkuturlar 2 فونك خوف يخو+It is imagined Tahayyül edilir 2 يخي*ل خيل Hand El يد - يد ييد Two hands Đki el يدا ييد He defends Korur, savunur 3 يدافع دفع Your two hands Senin iki elin يداك ييد His two hands Onun iki eli يداه ييد He arranges, disposes Tedbir alır, düzenler 2 يدب+ر دبر

Page 453: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

446

That they ponder Đyice düşünmeleri 5 ب*روا دبر يد*He refutes Reddeder 4 يدحض دحض That they refute Reddetmeleri 4 يدحضوا دحض That he enters Girmesi 1 يدخل دخل He enters Girer 1 يدخل دخل That he enters Girmesi 1 يدخل دخل That he is made to enter Sokulması 4 يدخل دخل He is made to enter Sokulur 4 يدخل دخل He makes enter, inserts Girdirir, sokar 4 يدخل دخل That he makes you (pl) enter Sizi sokması 4 يدخلكم دخل That he makes you (pl) enter Sizi sokması 4 يدخلكم دخل Indeed he enters Mutlaka girer 1 يدخلن* دخل That he makes us enter Bizi sokması 4 يدخلنا دخل Indeed they enter it Ona mutlaka girer 1 يدخلن*ها دخل Indeed he makes them enter Onları mutlaka sokar 4 يدخلن*هم دخل That he makes him enter Onu sokması 4 يدخله دخل He makes them enter Onları sokar 4 يدخلهم دخل They enter Girerler 1 يدخلون دخل They enter it Ona girerler 1 يدخلونها دخل That they enter it Ona girmeleri 1 يدخلوها دخل That they avert, repel Savmaları 1 يدرؤا درأ They avert, repel Savarlar, def ederler 1 يدرؤون درأ He averts, repels Savar, def eder 1 ا يدر درأ They study, learn Ders alırlar, öğrenirler 1 يدرسون درس They study it, learn it Onu çalışırlar, öğrenirler 1 يدرسونها درس He overtakes, grasps Đdrak eder, yetişir 4 يدرك درك That he/it overtakes you (pl) Size yetişmesi 4 يدركك/م درك That he/it overtakes him, comprehends him

Ona yetişmesi, kavraması 4 يدركه درك It makes you know Sana bildirir 4 يدريك دري He/it buries Gömer 1 يدس/ دسس He/it buries it Onu gömer 1 ه دسس يدس/

Page 454: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

447

That he calls, prays Çağırması, davet etmesi, dua etmesi

يدع دعو 1He repulses, pushes around Đtip kakar 1 يدع/ دعع That he calls us, prays to us Bize yalvarması, dua etmesi 1 يدعنا دعو He calls, prays Dua eder, davet eder, çağırır 1 يدعو دعو That they call, pray Dua etmeleri, çağırmaları 1 يدعوا دعو He calls you Seni çağırır 1 يدعوك دعو He calls you (pl) Sizi çağırır 1 يدعوكم دعو They call, pray Dua ederler, çağırırlar 1 يدعون دعو They ask, claim Đddia ederler, talep ederler 8 عون دعو يد*They are repulsed, pushed around

Kakılırlar, sürüklenirler 1 ون دعع يدع/They are called Çağırılırlar, davet edilirler 1 يدعون دعو They pray to us Bize dua ederler 1 يدعوننا دعو They call me Beni çağırırlar 1 يدعونني دعو They pray to him, call him Ona dua ederler, çağırırlar 1 يدعونه دعو He calls him, prays to him Ona dua eder, çağırır 1 يدعوه دعو He calls them, prays to them Onlara dua eder, çağırır 1 يدعوهم دعو He is called Çağırılır, davet edilir 1 يدعى دعو Your hand Senin elin يدك ييد It breaks the brain Beynini parçalar 1 غه يدم دمغ Let them (fm) draw (imp) Salsınlar, indirsinler (dş) 4 يدنين ودن His hand Onun eli يده ييد They compromise Taviz verirler 1 يدهنون دهن My hand Benim elim يدي ييد My two hands Đki elim يدى* ييد Two hands Đki el يدي - يدى ييد They take as religion Din edinirler 1 يدينون دين His two hands Đki eli يديه ييد Her two hands Đki eli (dş) يديها ييد He slaughters Boğazlar 2 يذب+ح ذبح They slaughter Boğazlarlar 2 يذب+حون ذبح He leaves, forsakes Geride bırakır 1 يذر وذر

Page 455: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

448

He multiplies Üretir, çoğaltır 1 يذرؤ ذرأ He multiplies you (pl) Sizi çoğaltır 1 يذرؤكم ذرأ That he forsakes you Seni bırakması 1 يذرك وذر He leaves it Onu bırakır 1 يذرها وذر He leaves them Onları bırakır 1 يذرهم وذر They leave, forsake Bırakırlar 1 يذرون وذر He remembers, mentions Hatırlar, anar, zikreder 1 يذكر ذكر That he receives admonition Öğüt alması 5 ك*ر ذكر يذ*He receives admonition Öğüt alır 5 ك*ر ذكر يذ*That he is mentioned, remembered

Hatırlanması, anılması 1 يذكر ذكر He is mentioned, remembered

Hatırlanır, anılır 1 يذكر ذكر That he is mentioned, remembered

Hatırlanması, anılması 1 يذكر ذكر He remembers them Onları anar 1 يذكرهم ذكر That they remember Anmaları 1 يذكروا ذكر They remember Anarlar 1 يذكرون ذكر They receive admonition Öğüt alırlar 5 ك*رون ذكر يذ*He/it goes Gider 1 يذهب ذهب That he removes Gidermesi 4 يذهب ذهب He removes Giderir 4 يذهب ذهب That he removes Gidermesi 4 يذهب ذهب They (dual) go Giderler (ikil) 1 يذهبا ذهب That he removes you (pl) Sizi gidermesi 4 يذهبكم ذهب They (fm) remove

Giderirler, ortadan kaldırırlar (dş)

يذهبن ذهب 4Indeed he/it removes Mutlaka giderir 4 يذهبن* ذهب That they go Gitmeleri 1 يذهبوا ذهب He forgets Unutur 1 يذهل ذهل He tastes Tadar 1 يذوق زوق That they taste Tatmaları 1 يذوقوا زوق They taste Tadarlar 1 يذوقون زوق That he makes taste Tattırması 4 يق يذ زوق He makes taste Tattırır 4 يذيق زوق

Page 456: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

449

That he makes them taste Onlara tattırması 4 يذيقهم زوق That he sees Görmesi 1 ير رأي He shows off Riya eder 3 ء اير رأي They show off Riya ederler 3 يراؤون رأي It is desired Đstenir, murad edilir 4 يراد رود He sees you Seni görür 1 يراك رأي He sees you (pl) Sizi görür 1 يراكم رأي He sees him Onu görür 1 يراها رأي He waits Bekler 5 يرب/ص ربص That he ties, strengthens Bağlaması, sağlamlaştırması 1 يربط ربط It increases, swells Artar 1 يربو ربو He increases Arttırır 4 يربي ربو That he doubts Şüpheye düşmesi 8 يرتاب ريب He doubts Şüpheye düşer 8 يرتاب ريب That they doubt Şüpheye düşmeleri 8 يرتابوا ريب That he/it returns Geri dönmesi 8 يرتد* درد He/it returns Geri döner 8 يرتد/ ردد That he/it returns Geri dönmesi 8 يرتدد ردد He enjoys Eğlenir 1 يرتع رتع That he enjoys Eğlenmesi 1 يرتع رتع He inherits Miras alır 1 يرث ورث He inherits from me Bana varis olur 1 يرثنى ورث He inherits it Ona varis olur 1 يرثها ورث They inherit Miras alırlar, varis olurlar 1 يرثون ورث That he returns Geri dönmesi 1 يرجع رجع He returns Geri döner 1 يرجع رجع He is returned Geri gönderilir, geri alınır 4 رجع ي رجع He makes it return Geri gönderir, geri alır 4 يرجع رجع They return Geri dönerler 1 يرجعون رجع They are returned Geri gönderilirler 4 يرجعون رجع He stones Recmeder, taşlar 1 يرجم رجم

Page 457: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

450

That they stone you (pl) Sizi taşlamaları 1 يرجموكم رجم He hopes Ümit eder 1 يرجو رجو That they hope Ümit etmeleri 1 يرجوا رجو They hope Ümit ederler 1 يرجون رجو He has mercy Merhamet eder 1 يرحم رحم That he has mercy on you (pl)

Size merhamet etmesi 1 يرحمكم -يرحمكم رحم That he has mercy on us Bize merhamet etmesi 1 يرحمنا رحم That he wishes Đrade etmesi, istemesi 4 يرد رود That he wills, wishes Đrade etmesi 4 يرد رود He returns Đade eder, geri verir 1 يرد/ ردد That it is returned Đade edilir, geri gönderilir 1 يرد/ ردد That he wishes for you Sana dilerse 4 يردك رود That he wishes for me Bana dilerse 4 يردن رود That they return you (pl) Sizi döndürmeleri 1 يرد/وكم ردد They are returned Đade edilirler, kakılırlar 1 رد/ون ي ردد They return you Sizi döndürürler 1 ونكم ردد يرد/That they ruin them Onları mahvetmeleri 4 يردوهم ردي He provides sustenance Rızık verir 1 يرزق رزق He is provided with sustenance

Rızıklanır 1 يرزق رزق He provides sustenance to you (pl)

Size rızık verir 1 يرزقكم رزق Surely he provides sustenance to them

Mutlaka onlara rızık verir 1 يرزقن*هم رزق That he provides sustenance to him

Ona rızık vermesi 1 يرزقه رزق He provides sustenance to her

Ona (dş) rızık verir 1 يرزقها رزق They are provided with sustenance

Rızıklanırlar 1 يرزقون رزق He is sent Gönderilir 4 يرسل رسل That he sends Göndermesi 4 يرسل رسل He sends Gönderir 4 يرسل رسل They become righteous Doğru olurlar 1 ون يرشد رشد They (fm) suckle children Emzirirler (dş) 4 يرضعن رضع That he becomes pleased with him

Ondan razı olması 1 يرضه رضو

Page 458: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

451

That they make you pleased Sizi razı etmeleri 4 يرضوكم رضو They make you pleased Sizi razı ederler 4 ميرضونك رضو They become pleased with him

Ondan razı olurlar 1 يرضونه رضو That they make him pleased Onu razı etmeleri 4 يرضوه رضو He becomes pleased Razı olur 1 يرضى رضو They (fm) become pleased Razı olurlar (dş) 1 يرضين رضو He prefers, likes Đster, beğenir 1 يرغب رغب He prefers, likes Rağbet eder 1 يرغب بـ رغب He turns away from Yüz çevirir 1 يرغب عن رغب That they prefer, like Rağbet etmeleri 1 يرغبوا رغب He raises Yükseltir 1 يرفع رفع That he raises Yükseltmesi 1 يرفع رفع He raises him/it Onu yükseltir 1 يرفعه رفع He respects Gözetir 1 يرقب رقب That they respect, regard Gözetmeleri 1 يرقبوا رقب They watch Gözetirler 1 يرقبون رقب They mount, ride Binerler 1 يركبون ركب He flees Kaçar 1 يركض ركض They flee Kaçarlar 1 يركضون ركض He bows down Rükû eder 1 يركع ركع They bow down Rüku ederler 1 يركعون ركع He heaps Yığar 1 يركم ركم That he heaps it Onu yığması 1 يركمه ركم That he throws Atması 1 يرم رمي They throw Atarlar 1 يرمون رمي He throws Atar 1 يرمي رمي That he sees him Onu görmesi 1 يره رأي They fear Korkarlar 1 يرهبون رهب It covers Sürülür, bulaşır 1 يرهق رهق That he/it covers Örter 4 يرهق رهق That he/it covers them (dual) O ikisini örter 4 يرهقهما رهق

Page 459: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

452

That they see Görmeleri 1 يروا رأي They see Görürler 1 يرون رأي They see it/him Onu görürler 1 يرونه رأي They see it/her Onu (dş) görürler 1 يرونها رأي They see them Onları görürler 1 يرونهم رأي He sees Görür 1 يرى رأي It is seen Görülür 1 يرى رأي He wishes, wills Đrade eder, niyet eder, ister 4 يريد رود That they (dual) wish O ikisinin istemesi 4 يريدا رود They (dual) wish Đsterler (ikil) 4 يدان ير رود That they wish Đstemeleri 4 يريدوا رود They wish Đsterler 4 يريدون رود He makes you (pl) see Size gösterir 4 يريكم -يريكم رأي He makes you (pl) see them Onları size gösterir 4 يريكموهم رأي He makes you see them Onları sana gösterir 4 يريكهم رأي That he makes it seen Onu göstermesi 4 يريه رأي He makes them see Onlara gösterir 4 يريهم رأي He makes them (dual) see O ikisine gösterir 4 يريهما رأي It ceases Son bulur 1 يزال زول They cease Son bulurlar 1 يزالون زول He drives Yürütür 4 يزجي زجو That he increases Arttırması 1 يزد زيد That he increases Arttırması 8 يزداد زيد He increases Arttırır 8 يزداد زيد That they increase Arttırmaları 8 يزدادوا زيد That he increases you (pl) Sizi arttırması 1 يزدكم زيد That he increases him Onu arttırması 1 يزده زيد That he increases them Onları arttırması 1 يزدهم زيد He bears the burden Yükünü taşır, yüklenir 1 يزر وزر They bear the burden Yüklenirler 1 يزرون زرو He claims Đddia eder, zanneder 1 يزعم زعم

Page 460: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

453

They claim Zannederler 1 يزعمون زعم That he /it slips, deviates Kayması 1 يزغ زيغ They hasten Koşarlar 1 يزف/ون زفف They claim purity Temize çıkarırlar 2 يزك/ون زكو He purifies himself Temizlenir 5 يز*ك*ى زكو He purifies Temize çıkarır 2 يزك+ي زكو He purifies you (pl) Sizi temize çıkarır 2 يزك+يكم زكو He purifies them Onları temize çıkarır 2 يزك+يهم زكو They make you slip Seni kaydırırlar 4 قونك يزل زلق They commit adultery Zina ederler 1 يزنون زني They (fm) commit adultery Zina ederler (dş) 1 يزنين زني He pairs them, marries them Onları eşleştirir, evlendirir 2 جهم زوج يزو+He increases Artar, arttırır 1 يزيد زيد Surely he increases Mutlaka arttırır 1 يزيدن* زيد That he increases them Onları arttırması 1 يزيدهم زيد He increases them Onları arttırır 1 يزيدهم زيد They increase Artarlar 1 يزيدون زيد He /it slips, deviates Kayar 1 يزيغ زيغ It is beautified Süslenir 2 يزي+ن زين He is asked Sorulur 1 يسئل سأل He asks you Sana sorar 1 يسئلك سأل He asks you (pl) Size sorar 1 يسئلكم سأل That he asks you (pl) Size sorması 1 يسئلكم سأل That they asks it from you (pl)

Onu size sormaları 1 يسئلكموها سأل That he asks him Ona sorması 1 يسئله سأل They ask Sorarlar 1 يسئلون سأل They are asked Sorulurlar 1 يسئلون سأل They ask you Sana sorarlar 1 يسئلونك سأل He gets weary Usanır 1 م ا يس - يسئم سأم They get weary Usanırlar 1 مون ا يس - يسئمون سأم They hasten Yarışırlar, koşarlar 3 يسارعون سرع

Page 461: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

454

They are driven Sevk olunurlar 1 يساقون سوق He asks Sorar, ister 1 يسال سأل He is asked Sorulur 1 يسال سأل He asks you Sana sorar 1 يسالك - لك ا يس سأل That he asks you (pl)

Size sorması, sizden istemesi

لكم ا يس سأل 1That he asks it from you (pl) Sizden onu istemesi 1 لكموهاا يس سأل Indeed it is asked Mutlaka sorulur 1 لن* ا يس سأل He asks him Ona sorar 1 له ا يس سأل They ask Sorarlar 1 لون ا يس سأل They are asked Sorulurlar 1 لون ا يس سأل They ask you Sana sorarlar 1 يسالونك سأل He insults, swears Söver 1 يسب/ سبب They rest for Saturday Cumartesi (tatil) yaparlar 1 سبتون ي سبت He glorifies Tesbih eder, över 2 يسب+ح سبح They (fm) glorify Tesbih ederler (dş) 2 يسب+حن سبح They float, swim Yüzerler 1 يسبحون سبح They glorify Tesbih ederler 2 يسب+حون سبح They glorify him Onu tesbih ederler 2 سب+حونه ي سبح He precedes Geçer 1 يسبق سبق That they precede us Bizi geçmeleri 1 يسبقونا سبق They precede him Onu geçerler 1 يسبقونه سبق That they insult, swear Onların sövmesi 1 يسب/وا سبب They remain behind Geri kalırlar 10 يستئخرون -خرون ا ست ي أخر To ask permission Đzin ister 10 يستئذن -ذن ا يست أذن He asks you for permission Senden izin ister 10 يستئذنك -ذنك ا يست أذن He asks you (pl) for permission

Sizden izin ister 10 م ذنك ا يست أذن They ask you for permission Senden izin isterler 10 يستئذنونك -ذنونك ا يست أذن That they ask him for permission

Ondan izin istemeleri 10 يستئذنوه -ذنوه ا يست أذن That he replaces Değiştirmesi 10 يستبدل بدل He replaces

Değiştirir, yerine başkasını getirir

يستبدل بدل 10They rejoice Sevinirler 10 يستبشرون بشر

Page 462: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

455

He races Yarışır 8 يستبق سبق They make exception Đstisna yaparlar 10 يستثنون ثني He responds Kabul eder, cevap verir 10 جيب يست جوب That they respond Cevap vermeleri 10 يستجيبوا جوب They respond Kabul ederler, cevap verirler 10 يستجيبون جوب They love, like Severler 10 يستحب/ون حبب They tire Yorulurlar 10 يستحسرون حسر He becomes shy Çekinir, utanır 10 يستحيى - يستحى حيي They let live Sağ bırakırlar 10 يستحيون حيي He seeks to bring out Çıkarır, çıkarmak ister 10 يستخرج خرج They (dual) seek to bring out Çıkarmak ister (ikil) 10 يستخرجا خرج He tries to hide himself Saklanmaya çalışır 10 يستخف خفي That he takes you lightly Seni hafife alması 10 ن*ك خفف يستخف*That he tries to hide himself Saklanmaya çalışması 10 يستخفوا خفي They try to hide themselves Saklanmaya çalışırlar 10 يستخفون خفي That he makes successor

Halife kılması, arkasından getirmesi

يستخلف خلف 10That he makes you (pl) successors

Sizi halife kılması 10 يستخلفكم خلف Indeed he makes him successor

Mutlaka onları halife kılar 10 يستخلفن*هم خلف They mock, ridicule Alay ederler 10 يستسخرون سخر He asks for water Su ister 10 يستسقي سقي They cry to him for help Ona feryat eder 10 يستصرخه صرخ He makes weak, weakens Zayıflatır, ezer 10 يستضعف ضعف He is weakened Zayıflatılır, ezilir 10 يستضعف فضع They are weakened Zayıflatılırlar, ezilirler 10 يستضعفون ضعف That he is able Yapabilmesi 10 يستطع طوع He is able Yapabilir 10 يستطيع طوع They are able Yapabilirler 10 يستطيعون طوع He seeks to do good deeds Đyi amel yapar ister 10 يستعتب عتب That they seek to do good deeds

Đyi amel yapar istemeleri 10 يستعتبوا عتب They seek to do good deeds Đyi amel yaptırılırlar 10 يستعتبون عتب He hastens Acele ister 10 يستعجل عجل

Page 463: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

456

They hasten Acele isterler 10 يستعجلون عجل They hasten you Senden acele isterler 10 يستعجلونك عجل He seeks refuge Sığınır 10 يستعذ عوذ They (fm) be chaste Đffetle sakınırlar (dş) 10 يستعففن عفف They cover themselves Bürünürler 10 شون يستغ غشي He asks forgiveness Bağışlanma diler 10 يستغفر غفر That he asks forgiveness Bağışlanma dilemesi 10 يستغفر غفر That they ask forgiveness Bağışlanma dilemeleri 10 يستغفروا غفر They ask forgiveness Bağışlanma dilerler 10 تغفرون يس غفر They ask forgiveness from him

Ondan bağışlanma dilerler 10 يستغفرونه غفر They (dual) seek help Yardım isterler (ikil) 10 يستغيثان غوث That they seek help Yardım istemeleri 10 يستغيثوا غوث They seek help Yardım isterler 10 يستغيثوا غوث They seek victory Fetih isterler 10 يستفتحون فتح They seek ruling Fetva isterler 10 يستفتون فتي They seek ruling from you Senden fetva isterler 10 يستفتونك فتي He tries to drive out Çıkarmak ister 10 ستفز* ي فزز He tries to drive them out Onları çıkarmak ister 10 هم فزز يستفز*They try to drive you out Seni çıkarmak isterler 10 يستفز/ونك فزز They seek to advance Öne geçerler 10 يستقدمون قدم He stands upright, be straight Doğru olur, doğru gider 10 يستقيم قوم He becomes arrogant Tekebbür eder, büyüklenir 10 يستكبر كبر That he becomes arrogant Büyüklenmesi 10 يستكبر كبر They become arrogant Büyüklenirler 10 يستكبرون كبر He listens Dinler 8 ع يستم سمع That he listens Dinlemesi 8 يستمع سمع They listen Dinlerler 8 يستمعون سمع They ask you to inform Senden haber sorarlar 10 يستنبئونك نبأ They draw conclusion Hüküm çıkarırlar 10 يستنبطون نبط They draw conclusion from it Ondan hüküm çıkarırlar 10 يستنبطونه نبط He recovers, takes back Geri alır, kurtarır 10 يستنقذ نقذ

Page 464: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

457

That they take it back Geri almaları, kurtarmaları 10 يستنقذوه نقذ That he wants to marry Nikahlamak istemesi 1 يستنكح نكح That he wants to marry her Onu nikahlamak istemesi 1 يستنكحها نكح He disdains Çekinir 1 يستنكف نكف That he disdains Çekinmesi 1 يستنكف نكف That he disdains Çekinmesi 1 يستنكف نكف He mocks, ridicules Alay eder 10 يستهزئ هزأ They mock, ridicule Alay ederler 10 يستهزءون هزأ He is mocked, ridiculed Alay edilir 10 ا يستهز هزأ They take in full Tam alırlar 10 يستوفون وفي They become equal Eşit olurlar 8 يستوون سوي It becomes equal Eşit olur 8 يستوي سوي They (dual) become equal Eşit olurlar (ikil) 8 يستويان سوي They firmly believe Kesin olarak inanırlar 10 يستيقن يقن He prostrates Secde eder 1 يسجد سجد They (dual) prostrate Secde ederler (ikil) 1 يسجدان سجد That they prostrate Secde etmeleri 1 يسجدوا سجد They prostrate Secde ederler 1 يسجدون سجد It is burned Yakılır 1 يسجر سجر They are burned Yakılırlar 1 يسجرون سجر That he is imprisoned Hapse atılması 1 يسجن سجن Indeed he is imprisoned Mutlaka hapse atılır 1 يسجنن* سجن Indeed they imprison him Mutlaka onu hapse atarlar 1 يسجنن*ه سجن They are dragged Sürüklenirler 1 يسحبون سحب That he destroys you (pl) Sizi yok etmesi 1 يسحتكم سحت He bewitches Sihirler 1 يسحر سحر That he mocks Alay etmesi 1 يسخر سخر He mocks Alay eder 1 يسخر سخر He subdues Kontrol altına alır 2 ر سخر يسخ+They mocks Alay ederler 1 يسخرون سخر He gets angry Kızar, hoşlanmaz 1 يسخط سخط

Page 465: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

458

They get angry Kızarlar 1 يسخطون سخط Easy Kolay يسر يسر Make easy (imp) Kolaylaştır 2 ر يسر يس+He pleases Hoşlandırır 1 يسر/ سرر He conceals, hides Saklar 4 يسر/ سرر Easy Kolay يسرا -يسر يسر To facilitate, make easy Kolaylaştırdı 2 ر يسر ر -يس* ييس+That he wastes, transgresses Đsraf etmesi 4 يسرف سرف He wastes, transgresses Aşırılık yapar, israf eder 4 يسرف سرف That they waste, transgress Đsraf etmeleri 4 يسرفوا سرف That he steals Çalması 1 يسرق سرق He steals Çalar 1 يسرق سرق They (fm) steal Çalarlar (dş) 1 يسرقن سرق We made easy Kolaylaştırdık 2 رنا يسر يس*We made it easy Onu kolaylaştırdık 2 رناه يسر يس*He made it easy Onu kolaylaştırdı 2 ره يسر يس*They conceal, hide Saklarlar 4 يسر/ون سرر Ease Kolaylık يسرى يسر They write in lines Satır satır yazarlar 1 يسطرون سطر They attack Saldırırlar 1 يسطون سطو They run, strive, work Koşarlar, çalışırlar 1 يسعون سعي He runs, strives, works Koşar, çalışır 1 يسعى سعي He grabs, drags Yakalar, sürükler 1 يسفع سفع He sheds Kan döker, saçar 1 يسفك سفك He/it falls Düşer 1 يسقط سقط They give water Sularlar 1 يسقون سقي They are given water Sulanırlar 1 يسقون سقي It is watered Sulanır 1 يسقى سقي He gives water Sular 1 يسقي سقي He gives me water Bana su içirir 1 يسقين سقي He settles, calms Yerleşir, yaşar, istirahat eder 1 يسكن سكن

Page 466: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

459

He makes calm Sakinleştirir 4 يسكن سكن That he settles, makes calm Sakinleştirmesi 4 يسكن سكن That they settle, calm Yerleşmeleri, sakinleşmeleri 1 يسكنوا سكن That it snatches away from them

Onlardan kapması 1 يسلبهم سلب He gives power Üstün getirir 2 يسل+ط سلط He makes enter Sokar 1 يسلك سلك That he makes march Onu yürütmesi 1 يسلكه سلك He submits, greets Teslim olur, selam verir 2 يسل+م سلم He submits Teslim olur 4 يسلم سلم That he submits Teslim olması 4 يسلم سلم That they submit, greet

Teslim olmaları, selam vermeleri

يسل+موا سلم 2They submit Teslim olurlar 4 يسلمون سلم That he hears Đşitmesi 1 يسمع سمع He hears Đşitir 1 يسمع سمع He makes hear Đşittirir 4 يسمع سمع That he hears it Onu işitmesi 1 يسمعها سمع That they hear Đşitmeleri 1 يسمعوا سمع They hear Đşitirler 1 يسمعون سمع They listen Kulak verirler, dinlerler 5 عون سمع م* يس*They hear you (pl) Sizi dinlerler 1 يسمعونكم سمع It nourishes Besler 4 يسمن سمن They name, give names Đsim verirler 2 ون سمو يسم/It becomes evil Kötü olur 1 يسوء سوأ That they become evil Kötü olmaları 1 يسوؤوا سوأ It becomes black Kararır 9 يسود/ سود He subjects Maruz bırakır 1 يسوم سوم He subjects them Onları maruz bırakır 1 يسومهم سوم They subject you (pl) Sizi maruz bırakırlar 1 يسومونكم سوم He travels Seyahat eder 1 يسيح سيح He travels Seyahat eder, dolaşır 1 يسير سير He makes travel Dolaştırır, gezdirir 2 يسي+ر سير

Page 467: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

460

Easy Kolay يسيرا -يسير يسر He makes you (pl) travel Sizi dolaştırır, gezdirir 2 يسي+ركم سير That they travel Dolaşmaları, gezmeleri 1 يسيروا سير He swallows it Onu boğazından geçirir 1 يسيغه سوغ He drives Sevk eder 1 يسيق سوق That he wishes Đstemesi, dilemesi 1 يشاء - يشا - ا يش شيأ He wishes Đster, diler 1 يشاء شيأ They wish Đsterler 1 يشاءون شيأ That he opposes Karşı gelir 3 يشاق+ شقق That he opposes Karşı gelmesi 3 يشاقق شقق That he exchanges Değiştirmesi 8 يشتر شري That they exchange Değiştirmeleri 8 يشتروا شري They exchange Değiştirirler 8 يشترون شري He exchanges Değiştirir 8 يشتري شري They desire Canları çeker 8 يشتهون شهو He stares Bakakalır 1 يشخص شخص He drinks Đçer 1 يشرب شرب They drink Đçerler 1 يشربون شرب That he expands, opens Açması, genişletmesi 1 يشرح شرح He expands, opens Açar, genişletir 1 يشرح شرح That he is associated partners

Ortak koşulması 4 يشرك شرك That he associates partners Ortak koşması 4 يشرك شرك He associates partners Ortak koşar 4 يشرك شرك They (fm) associate partners Şirk koşarlar (dş) 4 يشركن شرك They associate partners Şirk koşarlar 4 يشركون شرك They sell Satarlar 1 يشرون شري He sells Satar 1 يشري شري He perceives Anlar, şuur eder 1 يشعر شعر He makes perceive Bildirir, farkına vardırır 4 يشعر شعر He makes you (pl) perceive Size bildirir 4 يشعركم شعر That he makes perceive Bildirmesi, sezdirmesi 4 يشعرن* شعر

Page 468: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

461

They perceive Anlarlar ederler, şuur ederler 1 يشعرون شعر That he heals Đyileştirmesi, şifa vermesi 1 يشف شفي That he Şefaat etmesi 1 يشفع شفع That he intercedes Şefaat eder, aracılık yapar 1 يشفع شفع That they intercede

Şefaat etmeleri, aracılık yapmaları

يشفعوا شفع 1

they intercede Şefaat ederler, aracılık yaparlar

يشفعون شفع 1He heals me Bana şifa verir 1 يشفين شفي It splits Yarılır, ayrılır 5 ق شقق ق* يش*He suffers, becomes unhappy

Bedbaht olur, şaki olur 1 يشقى شقو That he gives thanks Şükretmesi 1 يشكر شكر He gives thanks Şükreder 1 يشكر شكر They give thanks Şükrederler 1 يشكرون شكر He complains Şikâyet eder 1 يشكو شكو He rejoices Sevindirir 4 يشمت شمت That he witnesses, sees Şahit olması, görmesi 1 يشهد شهد He witnesses, sees, bears witness

Şahit olur, görür, şahitlik eder 1 يشهد شهد He calls to witness Şahit tutar 4 يشهد شهد He witnesses it, sees it Ona şahit olur 1 يشهده شهد That they witness, see Şahit olmaları, görmeleri 1 يشهدوا شهد They witness, see Şahit olurlar, görürler 1 يشهدون شهد It scalds Yakar 1 يشوي شوي That it strikes, occurs Đsabet etmesi 4 يصب صوب It is poured Dökülür 1 يصب/ صبب That it becomes Olması 4 يصبح صبح It becomes Olur 4 يصبح صبح Indeed it becomes Mutlaka olur 4 يصبحن* حصب That they become Olmaları 4 يصبحوا صبح He endures, becomes patient Sabreder 1 يصبر صبر That he endures, becomes patient

Sabretmesi 1 يصبر صبر That they endure, become patient

Sabretmeleri 1 يصبروا صبر

Page 469: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

462

That it strikes you (pl) Size isabet etmesi 4 يصبكم صوب That it strikes him Ona isabet etmesi 4 يصبها صوب They are supported Desteklenirler, sahip çıkılırlar 1 يصحبون صحب That he hinders, averts Alıkoyması 1 يصد* صدد He hinders, averts Alıkoyar, engeller 1 يصد/ صدد He/it comes out Çıkar 1 يصدر صدر He takes away Alıp götürür 4 يصدر صدر They will be divided Bölük bölük ayrılırlar 5 عون صدع د* يص*They are given headache Başları ağrıtılır 2 عون صدع يصد*He turns away Döner, yüz çevirir 1 يصدف صدف They turn away Yüz çevirirler 1 يصدفون صدف He becomes truthful Doğru olur, doğru söyler 1 يصدق صدق He gives charity Tasadduk eder, sadaka verir 5 د*ق صدق يص*He confirms Doğrular, tasdik eder 2 يصد+ق صدق He confirms me Beni tasdik eder 2 قني صدق يصد+That they give charity Sadaka vermeleri 5 قوا صدق د* يص*They confirm Tasdik ederler 2 قون صدق يصد+That they hinder you (pl) Sizi çevirmeleri 1 يصد*كم صدد Indeed that they avert you Mutlaka seni çevirmeleri 1 ن*ك صدد يصد/Indeed that they avert you (pl)

Mutlaka sizi çevirmeleri 1 ن*كم صدد يصد*That they hinder, avert Çevirmeleri 1 وا صدد يصد/They hinder, avert

Alıkoyarlar, çevirirler, engellerler

يصد/ون صدد 1They make noise Yaygara yaparlar 1 يصد/ون صدد They hinder them Onları çeviriler, döndürürler 1 ونهم صدد يصد/He persists Israr eder, direnir 1 يصر/ صرر He diverts Çevirir, döndürür 1 يصرف صرف He is diverted Çevrilir, saptırılır 1 يصرف صرف That he is diverted Çevrilmesi 1 يصرف صرف He diverts him Onu çevirir, döndürür 1 يصرفه صرف They are diverted Çevrilirler, saptırılırlar 1 يصرفون صرف Surely they harvest Mutlaka devşirirler 1 يصرمن* صرم

Page 470: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

463

Surely they harvest it Mutlaka onu devşirirler 1 يصرمن*ها صرم That they persist Israr etmeleri 1 يصر/وا صرر They persist Israr ederler 1 يصر/ون صرر They cry for help Feryat ederler 8 يصطرخون صرخ He chooses Seçer 8 يصطفي صفو He/it ascends Yükselir 1 عد يص صعد He/it climbs, ascends Tırmanır, çıkar, yükselir 5 د صعد ع* يص*He raises Yükseltir 4 يصعد صعد They are made to faint Bayılırlar, çarpılırlar 4 يصعقون صعق He ascribes, attributes Vasfeder, tarif eder, atfeder 1 يصف وصف He overlooks, forgives Bağışlar, hoş görür 1 يصفح صفح They ascribe, attribute Vasfederler, nitelerler 1 يصفون وصف He joins, reaches Ulaşır 1 يصل وصل He enters it (fire) Ona (ateşe) girer 1 يصلاها صلي He is hanged Asılır 2 يصل*ب صلب He is hanged Asılır 1 يصلب صلب That they are hanged Asılmaları 2 يصل*بوا صلب He corrects, improves Islah eder 4 يصلح صلح That he corrects, improves Islah etmesi 4 يصلح صلح They (dual) correct, improve Islah ederler (ikil) 4 يصلحا صلح They correct, improve Islah ederler 4 يصلحون صلح That they enter fire Ateşe girmeleri 1 يصلو صلي That they reach Ulaşmaları 1 يصلوا وصل That they pray Namaz kılmaları 2 يصل/وا صلو They reach Ulaşırlar 1 يصلون وصل They pray, support

Salat ederler, destekler, namaz kılarlar

يصل/ون صلو 2They enter it (fire) Ona (ateşe) girerler 1 يصلونها صلي He enters fire Ateşe girer 1 يصلى صلي He prays, supports

Salat eder, destekler, namaz kılar

يصل+ي صلو 2He makes, does Yapar, imal eder 1 يصنع صنع They make, do Yaparlar 1 يصنعون صنع

Page 471: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

464

It is melted Eritilir 1 يصهر صهر He gives shape, form Şekil verir 2 ر صور يصو+He gives you (pl) shape, form Sizi şekillendirir 2 ركم صور يصو+It strikes Đsabet eder, başına gelir 4 يصيب صوب It strikes you (pl) Size isabet eder 4 يصيبكم صوب It strikes you us Bize isabet eder 4 يصيبنا صوب That it strikes them Onlara isabet etmesi 4 يصيبهم صوب It strikes them Onlara isabet eder 4 يصيبهم صوب They are harmed Zarara uğratılması 1 يضار* ضرر It is multiplied Katlanır, iki kat arttırılır 3 يضاعف ضعف That it is multiplied Katlanması, iki kat arttırılması 3 يضاعف ضعف He multiplies Katlar, kat kat öder 3 يضاعف ضعف He multiplies it Onu katlar 3 يضاعفه ضعف That he multiplies it Onu katlaması 3 يضاعفه ضعف He multiplies it Onu katlar 3 يضاعفها ضعف They imitate Taklit ederler 3 يضاهؤون ضهأ He laughs Güler 1 يضحك ضحك They laugh Gülerler 1 يضحكون ضحك That he/it harms Zarar vermesi 1 يضر* ضرر He/it harms Zarar verir 1 يضر/ ضرر That he/it strikes, gives example, travels

Vurması, gezmesi, misal vermesi

يضرب ضرب 1He/it strikes, gives example, travels

Vurur, gezer, misal verir 1 يضرب ضرب They (fm) draw Vururlar (dş), vursunlar 1 يضربن ضرب They strike, give example, travel

Vururlar 1 يضربون ضرب They supplicate humbly Yalvarırlar 5 ر*عون ضرع يض*He/it harms you Sana zarar verir 1 يضر/ك ضرر He/it harms you (pl) Size zarar verir 1 يضر/كم ضرر He/it harms us Bize zarar verir 1 يضر/نا ضرر He/it harms him Ona zarar verir 1 يضر/ه ضرر He/it harms them Onlara zarar verir 1 يضر/هم ضرر That they harm Zarar vermeleri 1 يضر/وا ضرر

Page 472: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

465

That they harm you Sana zarar vermeleri 1 يضر/وك ضرر That they harm you (pl) Size zarar vermeleri 1 يضر/وكم ضرر They harm Zarar verirler 1 يضر/ون ضرر They harm you Sana zarar verirler 1 يضر/ونك ضرر He compels Mecbur eder 8 يضطر/ ضرر He takes, places Koyar, yerleştirir 1 يضع وضع They (fm) place, give birth Koyarlar, doğururlar (dş) 1 يضعن وضع He errs, goes astray

Hata eder, yanılır, sapar, şaşar

يضل/ ضلل 1That he errs, goes astray Saptırması, şaşırtması 4 يضل* ضلل He lets go astray, misleads

Hatada bırakır, saptırır, şaşırtır

يضل/ ضلل 4That he misleads you Seni saptırması, şaşırtması 4 يضل*ك ضلل That he misleads Saptırması 4 يضلل - يضلل ضلل That he misleads him Onu saptırması 4 يضلله ضلل He misleads us Bizi saptırır 4 يضل/نا ضلل That he misleads him Onu saptırması 4 يضل*ه ضلل He misleads him Onu saptırır 4 يضل/ه ضلل That he misleads them Onları saptırması 4 يضل*هم ضلل That they mislead Saptırmaları 4 يضل/وا ضلل That they mislead you Seni saptırmaları 4 يضل/وك ضلل They mislead Saptırırlar, şaşırtırlar 4 يضل/ون ضلل They mislead you (pl) Sizi saptırırlar 4 يضل/ونكم ضلل They mislead them Onları saptırırlar 4 يضل/ونهم ضلل It glows, gives light Işık verir 4 يضيء ضيأ He loses, lets go to waste Zayi eder, kaybeder 4 يضيع ضيأ That he loses, lets go to waste

Zayi etmesi, kaybetmesi 4 يضيع ضيأ That they offer hospitality to them (dual)

O ikisini misafir etmeleri 2 يضي+فوهما ضيف It straitens Daralır 1 يضيق قضي They trample, step Çiğnerler 3 يطئون وطأ They step, conquer Çiğnerler, zapt ederler 1 ون ا يط - يطؤون وطأ That he is obeyed Đtaat edilmesi 1 يطاع طوع He is obeyed Đtaat edilir, sözü dinlenir 1 يطاع طوع

Page 473: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

466

It is circulated Dolaşılır, dolaştırılır 1 يطاف طوف He seals Mühürler 1 يطبع طبع He drives away Uzaklaştırır 1 يطرد طرد That he obeys Đtaat etmesi 4 يطع طوع He eats, feeds Yer, beslenir 1 يطعم طعم He is fed Yedirilir, beslenilir 1 يطعم طعم He gives food Yedirir, besler 4 يطعم طعم He gives me food Beni besler 4 يطعمنى طعم He eats it Onu yer 1 يطعمه طعم That he eats it Onu yemesi 1 يطعمه طعم He eats it Onu yer 1 يطعمها طعم That he eats it Onu yemesi 1 ايطعمه طعم That they give me food Beni beslemeleri 4 يطعمون طعم He transgresses Azar, azgınlık yapar 1 يطغى طغي That they extinguish Söndürmeleri 4 يطفؤوا طفأ He seeks, wants Đster, arar 1 يطلب طلب He seeks it, wants it Onu ister, talep eder 1 يطلبه طلب It mounts, rises Çıkar, yükselir 8 يط*لع طلع That he informs Açıklar, bildirir 4 يطلع طلع That he informs you (pl) Size açıklar 4 يطلعكم طلع That it becomes satisfied Tatmin olması 12 يطمئن* طمن That it touches them (fm) Onlara dokunması 1 يطمثهن* طمث That he hopes Ümit etmesi 1 يطمع طمع He hopes Ümit eder 1 يطمع طمع They hope Ümit ederler 1 يطمعون طمع That he cleans Temizlemesi 2 ر طهر يطه+He cleans Temizler 2 ر طهر يطه+That he cleans you (pl) Siz temizlemesi 2 ركم طهر يطه+They (fm) clean themselves Temizlenirler (dş) 1 يطهرن طهر They circulate Dolanır, tavaf eder 1 يطوف طوف That he circumambulates Tavaf etmesi 5 يط*و*ف طوف

Page 474: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

467

He circumambulates Tavaf eder 5 يط*و*ف طوف They circulate Dolanırlar, tavaf ederler 1 يطوفون طوف He folds, rolls Katlar, yuvarlar 1 يطوى طوي He flies Uçar 1 يطير طير That they consider evil omen Uğursuz saymaları 5 يط*ي*روا طير He obeys Đtaat eder 4 يطيع طوع He obeys you (pl) Size itaat eder 4 يطيعكم طوع They obey Đtaat ederler 4 يطيعون طوع They bear it with difficulty Ona zorlanırlar 1 يطيقونه طوق That they support Desteklemeleri 3 يظاهروا ظهر They pronounce zihar Zihar yaparlar 3 يظاهرون رظه They (fm) remain Durakalırlar (dş) 1 يظللن ظلل He does wrong, oppresses Zulmeder 1 يظلم ظلم That he does wrong, oppresses

Zulmetmesi 1 يظلم ظلم He is oppressed Zulmedilir 1 يظلم ظلم They do wrong, oppress Zulmederler 1 يظلمون ظلم They are oppressed Zulmedilirler 1 يظلمون ظلم He thinks, guesses Düşünür, zanneder, inanır 1 يظن/ ظنن They think, guess Zannederler, inanırlar 1 يظن/ون ظنن It appears Görünür 1 يظهر ظهر That he reveals Açığa çıkarması 4 يظهر ظهر He reveals, makes prevail Üstünlük sağlar, açığa çıkarır 4 يظهر ظهر He reveals it, makes it prevail Onu üstün kılması 4 يظهره ظهر That they gain dominance Üstün gelmeleri 1 يظهروا ظهر They gain dominance Üstün gelirler 1 يظهرون ظهر That they gain dominance over it

Ona üstün gelmeleri 1 يظهروه ظهر He cares Kıymet verir, ilgilenir 1 يعبؤا - ا يعب عبأ He worships Tapar, ibadet eder 1 يعبد عبد He is worshipped Tapılır, ibadet edilir 1 يعبد عبد That they worship Tapmaları 1 يعبدوا عبد They worship Taparlar 1 يعبدون عبد

Page 475: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

468

They are worshipped Tapılırlar 1 يعبدون عبد They worship me Bana taparlar 1 يعبدوننى عبد That they worship it/them

Ona tapmaları, onlara tapmaları

يعبدوها عبد 1He transgresses Haddi aşar 8 يعتد عدو They transgress Aşırı giderler, haddi aşarlar 8 يعتدون عدو They make excuses Özür dilerler 8 يعتذرون عذر He withdraws Ellerini çeker 8 يعتزل عزل That they withdraw from you (pl)

Sizden ellerini çekmeleri 8 يعتزلوكم عزل He holds fast, firmly Yapışır, kuvvetle tutar 8 يعتصم عصم That he holds fast, firmly Yapışması, kuvvetle tutması 8 يعتصم عصم He/it pleases Hoşlandırır 1 يعجب عجب He/it pleases you Seni hoşlandırır 1 يعجبك عجب He makes fail Aciz bırakır 4 يعجز عجز That he makes him fail Onu aciz bırakması 4 يعجزه عجز They make fail Aciz bırakırlar 4 يعجزون عجز He hastens Acele verir 2 ل عجل يعج+He promises Vaad eder 1 يعد وعد He counts Sayar 1 د/ يع عدد He prepares Hazırlar 4 يعد/ عدد That he promises you (pl) Size vaad etmesi 1 يعدكم وعد They do justice, consider equal

Adalet yaparlar, eşit tutarlar 1 يعدلون عدل He promises them Onlara vaad eder 1 دهم يع وعد They transgress Haddi aşarlar, aşırı giderler 1 يعدون عدو That he punishes Azap etmesi 2 ب عذب يعذ+He punishes Azap eder 2 يعذ+ب عذب He punishes you (pl) Size azap eder 2 بكم عذب يعذ+That he punishes you (pl) Size azap etmesi 2 بكم عذب يعذ+He punishes us Bize azap eder 2 بنا عذب يعذ+He punishes him Ona azap eder 2 به عذب يعذ+That he punishes him Ona azap etmesi 2 به عذب يعذ+That he punishes them Onlara azap etmesi 2 بهم عذب يعذ+

Page 476: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

469

He punishes them Onlara azap eder 2 بهم عذب يعذ+That he punishes them Onlara azap etmesi 2 بهم عذب يعذ+He/it ascends, rises Yukarıya çıkar, yükselir 1 يعرج عرج They ascend, rise Yukarıya çıkarlar, yükselirler 1 يعرجون عرج They erect, build Yükseltirler, dikerler 1 يعرشون عرش He/it is presented Sunulur, arz edilir 1 يعرض عرض He turns away Yüz çevirir 4 يعرض عرض That he turns away Yüz çevirmesi 4 يعرض عرض That they turn away Yüz çevirmeleri 4 يعرضوا عرض They are presented Sunulurlar, arz edilirler 4 يعرضون عرض He knows Bilir, tanır 1 يعرف عرف He is known Bilinir, tanınır 1 يعرف عرف They (fm) are recognized Tanınırlar (dş) 1 يعرفن عرف That they know, recognize Tanımaları 1 يعرفوا عرف They know, recognize Tanırlar 1 يعرفون عرف They know him Onu tanırlar 1 يعرفونه عرف They know it, recognize it Onu (dş) tanırlar 1 يعرفونها عرف They know them Onları tanırlar 1 يعرفونهم عرف He/it escapes Kaçar 1 يعزب عزب That he turns away Çekinmesi, kaçınması 1 يعش عشي That he disobeys Đsyan etmesi 1 يعص عصي They press for juice Suyunu sıkarlar 1 يعصرون عصر He protects Korur 1 يعصم عصم He protects you Seni korur 1 يعصمك عصم He protects you (pl) Sizi korur 1 يعصمكم عصم He protects me Beni korur 1 يعصمني عصم They disobey Đsyan ederler, karşı gelirler 1 يعصون عصي They (fm) disobey Đsyan ederler (dş) 1 يعصين عصي They (fm) disobey you Sana isyan ederler (dş) 1 يعصينك عصي He bites Isırır 1 يعض/ عضض He hinders Engel olur 1 يعضل عضل

Page 477: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

470

That they are given Verilmeleri 4 يعطوا عطو They give Verirler 4 يعطوا عطو He gives Verir 4 يعطي عطو He gives you Sana verir 4 يعطيك عطو He advises Öğüt verir 1 يعظ وعظ He advises you (pl) Size öğüt verir 1 يعظكم وعظ That he honors Saygı göstermesi, yüceltmesi 2 يعظ+م عظم That he makes great Büyütmesi, yüceltmesi 4 يعظم عظم He advises him Ona öğüt verir 1 يعظه وعظ That he forgives Affetmesi 1 يعفو - يعف عفو He forgives Affeder 1 يعفو عفو That they forgive Affetmeleri 1 يعفوا عفو They forgive Affederler, vazgeçerler 1 يعفون عفو That he looks back, returns

Geri dönmesi, arkasına bakması

ب عقب 2 يعق+He understands, reasons Akleder, anlar 1 يعقل عقل He understands it Onu akleder 1 يعقلها عقل They understand, reason Aklederler 1 يعقلون عقل Jacob (pbuh) Yakup (AS) يعقوب They devote Saygı gösterirler 1 يعكفون عكف That he knows Bilmesi 1 لم يع علم He knows Bilir 1 يعلم علم That he knows Bilmesi 1 يعلم علم He teaches Öğretir 2 يعل+م علم It is known Bilinir 1 يعلم علم They (dual) teach Öğretirler (ikil) 2 يعل+مان علم He teaches you Sana öğretir 2 يعل+مك علم He teaches you (pl) Size öğretir 2 يعل+مكم علم That he knows it Onu bilmesi 1 يعلمه علم He knows it Onu bilir 1 يعلمه علم That he knows it Onu bilmesi 1 يعلمه علم He teaches him Ona öğretir 2 يعل+مه علم

Page 478: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

471

He knows it Onu (dş) bilir 1 يعلمها علم He knows them Onları bilir 1 يعلمهم علم He teaches them Onlara öğretir 1 يعل+مهم علم That they know Bilmeleri 1 يعلموا علم They know Bilirler 1 يعلمون علم They teach Öğretirler 1 يعل+مون علم He declares Đlan eder 4 يعلن علن They declare Đlan ederler 4 يعلنون علن He builds up, maintains Đmar eder 1 يعمر عمر That he is given life Ömür verilmesi 2 ر عمر يعم*He is given life Ömür verilir 2 ر عمر يعم*That they build up, maintain Đmar etmeleri 1 يعمروا عمر He does, works Çalışır, yapar 1 يعمل عمل That he does, works Çalışması, yapması 1 يعمل عمل They do, work Çalışırlar, yaparlar 1 يعملون عمل They wander blindly Şaşkınlık içinde gezinirler 1 يعمهون عمه That they turn Dönmeleri 1 يعودوا عود They turn Dönerler 1 يعودون عود He takes refuge Sığınır 1 يعوذ عوذ They take refuge Sığınırlar 1 يعوذون عوذ Name of false deity Put adı يعوق He oppresses Adaletsizlik yapar 1 يعول عول That he gets tired Yorulur 1 يعى عيي He returns, repeats Geri getirir, geri gönderir 4 يعيد عود He returns you (pl) Sizi döndürür 4 يعيدكم عود That he returns you (pl) Sizi döndürmesi 4 يعيدكم عود He returns us Bizi döndürür 4 نايعيد عود He returns him Onu döndürür 4 يعيده عود That they return you (pl) Sizi döndürmeleri 4 يعيدوكم عود They return Geri döndürürler 4 يعيدون عود They are given rain Sulanır 4 يغاث غيث

Page 479: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

472

He leaves Bırakıp gider 3 يغادر غدر That hen backbites Gıybet etmesi 8 يغتب غيب He deceives Aldatır, saptırır 1 يغر/ غرر That he deceives Aldatması 1 يغرر غرر That he deceives you Seni aldatması 1 يغررك غرر He drowns Boğar 4 يغرق غرق That he drowns you (pl) Sizi boğması 4 يغرقكم قغر Indeed that he deceives you Mutlaka seni aldatması 1 يغر*ن*ك غرر Indeed that he deceives you (pl)

Mutlaka sizi aldatması 1 يغر*ن*كم غرر It covers Sarar, örter, bürür 1 يغشا غشي It covers it Onu sarar 1 يغشاه غشي It covers it Onu (dş) sarar 1 يغشاها غشي It covers them Onları sarar 1 يغشاهم غشي It covers Kaplar, sarar, örter, bürür 1 يغشى غشي It is covered Kaplanır, sarılır, örtülür 1 يغشى غشي It covers Örter, bürür 4 يغشي غشي It covers you (pl) Sizi örter, bürür 2 يكم غشي يغش+He lowers Đndirir 1 يغض/ غضض They (fm) lower, should lower

Đndirirler (dş), indirsinler 1 يغضضن غضض That they lower Đndirmeleri 1 وا غضض يغض/They lower Đndirirler 1 ون غضض يغض/That he forgives Bağışlaması 1 يغفر غفر He forgives Bağışlar 1 يغفر غفر He/it is forgiven Bağışlanır 1 يغفر غفر That he/it is forgiven Bağışlanması 1 يغفر غفر That they forgive Bağışlamaları 1 يغفروا غفر They forgive Bağışlarlar 1 يغفرون غفر He commits excess Aşırı gider 1 يغل غلو That he defrauds Emanete hıyanet etmesi 1 يغل* غلل He defrauds Emanete hıyanet eder 1 يغل/ غلل He defeats Galip gelir 1 يغلب غلب

Page 480: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

473

That he defeats Galip gelmesi 1 يغلب غلب That they defeat Galip gelmeleri 1 يغلبوا غلب They are defeated Yenilirler 1 يغلبون غلب That he defrauds Emanete hıyanet etmesi 1 يغلل غلل It boils Kaynar 1 يغلي غلي He closes his eyes Gözünü kapar 4 يغمض غمض That he makes rich Zenginleştirmesi 4 غن ي غني He makes them rich Onları zenginleştirir 4 يغنهم غني That they live, prosper Yaşamaları, zenginleşmeleri 1 يغنوا غني That they avail Fayda vermeleri 4 يغنوا غني He avails, enriches, saves

Zenginleştirir, kurtarır, fayda verir

يغني غني 4That they (dual) avails Fayda vermeleri (ikil) 4 يغنيا غني He enriches you (pl) Sizi zengin kılar 4 يغنيكم غني It occupies him Ona fayda verir 4 يغنيه غني That he enriches them Onları zenginleştirmesi 4 يغنيهم غني Name of false deity Put adı يغوث They dive Dalgıçlık yaparlar 1 يغوصون غوص That he misleads you (pl) Sizi azdırması 4 يغويكم غوي He changes Değiştirir 2 يغي+ر غير Indeed they change Mutlaka değiştirirler 2 يغي+رن* غير That they change Değiştirmeleri 2 يغي+روا غير That it enrages Öfkelendirmesi 1 يغيظ غيظ It enrages Öfkelendirir 1 يغيظ غيظ He opens, gives victory Açar, zafer verir 1 يفتح فتح That he opens, gives victory Açması 1 يفتح فتح They ransom themselves Fidye vermeleri 8 يفتدوا فدي He ransoms Fidye verir 8 يفتدي فدي It is slackened Azaltılır 8 يفت*ر فتر They invent Đftira ederler, uydururlar 8 يفترون فري They slacken Gevşerler 1 رون يفت فتر It is invented Uydurulur 8 يفترى ريف

Page 481: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

474

He invents Đftira eder, uydurur 8 يفتري فري They invent it Onu uydururlar 8 يفترينه فري He persecutes, tries Kötülük yapar, dener 1 يفتن فتن That he persecutes you (pl), tries you (pl)

Size kötülük yapması, denemesi

فتنكم ي فتن 1That he deceives you (pl), tries you (pl)

Sizi aldatması, denemesi 1 يفتنن*كم فتن That he persecutes them, tries them

Onlara kötülük yapması, denemesi

يفتنهم فتن 1That they persecute you, try you

Sana kötülük yapmaları, denemeleri

يفتنوك فتن 1

They were persecuted, tried Đmtihan edilirler, fitneye tabi tutulurlar

يفتنون فتن 1

They persecute you, try you Sana kötülük yaparlar, fitne yaparlar

يفتنونك فتن 1He gives ruling Fetva verir 4 يفتي فتي He gives you (pl) ruling Size fetva verir 4 يفتيكم فتي That he gives lie Yalanlaması 1 يفجر فجر They make gush forth Fışkırtıp akıtırlar 2 رون فجر يفج+They make it gush forth Onu fışkırtıp akıtırlar 2 رونها فجر يفج+He flees Kaçar, firar eder 1 يفر/ ررف He rejoices Sevinir 1 يفرح فرح That they rejoice Sevinmeleri 1 يفرحوا فرح They rejoice Sevinirler 1 يفرحون فرح That he exceeds Aşırı davranması 1 يفرط فرط They neglect Đhmal ederler 2 يفر+طون فرط He separates, differentiates Ayırır 2 يفر+ق فرق He/it is separated Ayırt edilir 1 يفرق فرق That they separate Ayırmaları 2 قوا فرق يفر+They fear Korkarlar 1 يفرقون فرق They separate, differentiate Ayırırlar 2 قون فرق يفر+That he makes room Genişlik verir 1 يفسح فسح He causes corruption

Fesat çıkarır, bozgunculuk yapar

يفسد فسد 4That they cause corruption Bozgunculuk yapmaları 4 يفسدوا فسد They cause corruption Bozgunculuk yaparlar 4 يفسدون فسد He disobeys, sins Günah işler, fasıklık eder 1 يفسق فسق

Page 482: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

475

They disobey, sin Günah işlerler, fasıklık ederler

يفسقون فسق 1He separates, judges Ayırır, hüküm verir 1 يفصل فصل He explains in detail Açıklar 2 ل فصل يفص+He puts shame Utandırır 1 يفضح فضح He does Yapar 1 يفعل فعل That he does Yapması 1 يفعل فعل That it is done Yapılması 1 يفعل فعل It is done Yapılır 1 يفعل فعل That he does it Onu yapması 1 يفعله فعل That they do Yapmaları 1 يفعلوا فعل They do Yaparlar 1 فعلون ي فعل He understands Anlar 1 يفقه فقه That they understand Anlamaları 1 يفقهوا فقه They understand Anlarlar 1 يفقهون فقه That they understand it Onu anlamaları 1 يفقهوه فقه He succeeds Kurtuluşa erer, başarır 4 يفلح فلح He succeeds Başarır 1 يفوز فوز He fights Savaşır 3 يقاتل قتل That he fights Savaşması 3 يقاتل قتل That they fight Savaşmaları 3 يقاتلوا قتل That they fight you (pl) Sizinle savaşmaları 3 يقاتلوكم قتل They are fought against Savaşılırlar 3 يقاتلون قتل They fight Savaşırlar 3 يقاتلون قتل They fight with you (pl) Sizinle savaşırlar 3 يقاتلونكم قتل It is said Denir, söylenir 1 يقال قول He withholds, decreases Kısar, tutar 1 يقبض قبض They (fm) close Kapatırlar (dş) 1 يقبضن قبض They close Kapatırlar, sıkı tutarlar 1 يقبضون قبض He accepts Kabul eder 1 يقبل قبل That it is accepted Kabul edilmesi 1 يقبل قبل It is accepted Kabul edilir 1 يقبل قبل

Page 483: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

476

They (dual) fight Savaşırlar, dövüşürler (ikil) 3 يقتتلان قتل That he earns, commits Elde etmesi, kazanması 8 يقترف قرف That they earn, commit Elde etmeleri, kazanmaları 8 وايقترف قرف They earn, commit Elde ederler, kazanırlar 8 يقترفون قرف That they become stingy Cimrilik etmeleri 1 يقتروا قتر That he kills Öldürmesi 1 يقتل قتل He kills Öldürür 1 يقتل قتل That he kills Öldürmesi 1 يقتل قتل He is killed Katledilir 2 يقت*ل قتل He kills Öldürür, katleder 2 يقت+ل قتل He is killed Öldürülür 1 يقتل قتل That he is killed Öldürülmesi 1 يقتل قتل They (fm) kill Öldürürler (dş) 1 يقتلن قتل That they are killed Katledilmeleri 2 يقت*لوا قتل That they kill you Seni öldürmeleri 1 يقتلوك قتل They kill Öldürürler 1 لون قت ي قتل They are killed Öldürülürler 1 يقتلون قتل They kill me Beni öldürürler 1 يقتلونني قتل That he determines, has power

Güç yetirmesi 1 يقدر قدر He determines, has power Karar verir, kadir olur, kısar 1 يقدر قدر He determines, measures Takdir eder, ölçer 2 ر قدر يقد+They have power Kadir olurlar 1 يقدرون قدر He proceeds Önde gider 1 يقدم قدم He sends forth Đleri gönderir 2 م قدم يقد+He casts, throws Koyar, atar 1 يقذف قذف They cast, throw Koyarlar, atarlar 1 يقذفون قذف They are thrown Atılırlar 1 يقذفون قذف They read Okurlar 1 يقرءون قرأ He reads Okur 1 ا يقر قرأ He approaches Yaklaşır 1 يقرب قرب He brings close Yaklaştırır 2 يقر+ب قرب

Page 484: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

477

That they approach Yaklaşmaları 1 يقربوا قرب That they bring us close Bizi yaklaştırmaları 2 بون قرب ايقر+He lends, loans Borç verir 4 يقرض قرض He swears Yemin eder 1 يقسم قسم They (dual) swear Yemin eder (ikil) 1 يقسمان قسم They divide, distribute Bölüştürürler, taksim ederler 1 يقسمون قسم He narrates, tells Anlatır 1 يقص/ قصص He shortens Kısaltır 1 يقصر قصر They cease Bırakırlar 1 يقصرون قصر They narrate, tell Anlatırlar 1 ون قصص يقص/That he decrees, decides, executes

Hüküm vermesi, yapması 1 يقض قضي That they decree, decide, execute

Hüküm vermeleri, yapmaları 1 يقضوا قضي They decree, decide, execute Hüküm verirler, icra ederler 1 يقضون قضي It is executed, done Yerine getirilir 1 يقضى قضي He decrees, decides, executes

Karar verir, icra eder, hüküm verir

يقضي قضي 1That he cuts Kesmesi 1 يقطع قطع He cuts Keser 1 يقطع قطع They cut Keserler 1 يقطعون قطع Gourd Asma kabağı يقطين It falls, occurs Vaki olur, olur, düşer 1 يقع وقع He sits, remains behind Oturur, geride kalır 1 يقعد قعد That he says Demesi 1 يقل قول He turns, twists Döndürür, dolaştırır 2 يقل+ب قلب He makes you (pl) seem few Sizi azaltır, az gösterir 2 يقل+لكم قلل That he obeys Đtaat etmesi 1 يقنت قنت He despairs Ümit keser 1 يقنط قنط They despair Ümit keserler 1 يقنطون قنط That he says Demesi 1 يقول قول He says Der, söyler 1 يقول قول That they (dual) say Demeleri (ikil) 1 قول يقولاIndeed they say Mutlaka derler 1 يقولن* قول

Page 485: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

478

That they say Demeleri 1 يقولوا قول They say Derler 1 يقولون قول He stands, rises, occurs Ayağa kalkar 1 يقوم قوم They (dual) stand Dururlar, dikilirler (ikil) 1 يقومان قوم They stand Kalkarlar 1 يقومون قوم He protects, saves Korur, kurtarır 1 يقي وقي He establishes, keeps

Kaldırır, dosdoğru kılar, yapar, düzeltir

يقيم قوم 4That they (dual) establish, keep

Kaldırmaları, dosdoğru kılmaları, yapmaları (ikil)

يقيما قوم 4That they establish, keep Kaldırmaları, kılmaları 4 يقيموا قوم They establish, keep

Dosdoğru kılarlar, ayağa kaldırırlar

يقيمون قوم 4Certainty Kesin, kesinlik يقينا -يقين يقن That it becomes Olur, olması 1 يك كون It almost happens Yakın olur, olayazar 1 يكاد كود They almost do Neredeyse yaparlar 1 يكادون كود That he suppresses them Onları perişan etmesi 1 يكبتهم كبت It grows Büyür 1 يكبر كبر That they grow up Büyümeleri 1 يكبروا كبر That he writes Yazması 1 تب يك كتب He writes Yazar 1 يكتب كتب They write Yazarlar 1 يكتبون كتب He/it conceals, hides Saklar, gizler 1 يكتم كتم They (fm) hide Saklarlar (dş) 1 يكتمن كتم That he hides it Onu saklaması 1 يكتمها كتم They hide Saklarlar 1 يكتمون مكت That it almost happens Neredeyse olması 1 يكد كود He lies Yalan söyler 1 يكذب كذب He denies, belies Yalanlar 2 يكذ+ب كذب He belies you Seni yalanlar 2 بك كذب يكذ+That they belie you Seni yalanlamaları 2 بوك كذب يكذ+They lie Yalan söylerler 1 يكذبون كذب They belie Yalanlarlar 2 بون كذب يكذ+

Page 486: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

479

That they belie me Beni yalanlamaları 2 بون كذب يكذ+They belie you Seni yalanlarlar 2 بونك كذب يكذ+He dislikes Hoşlanmaz 1 يكره كره He forces Zorlar 4 يكره كره That he forces them (fm) Onları (dş) zorlaması 4 يكرههن* كره They dislike Hoşlanmazlar 1 يكرهون كره He earns Kazanır 1 يكسب كسب That he earns Kazanması 1 يكسب كسب He earns it Onu kazanır 1 يكسبه كسب They earn Kazanırlar 1 يكسبون كسب It is uncovered, removed Açılır, giderilir 1 يكشف كشف He uncovers, removes Açar, giderir, kaldırır 1 يكشف كشف That it suffices Yetmesi, kafi gelmesi 1 يكف كفي That he restrains Çekmesi, def etmesi 1 يكف* كفف He disbelieves, denies Đnanmaz, nankörlük eder 1 يكفر كفر That he disbelieves

Nankörlük etmesi, kafir olması

يكفر كفر 1That he covers, removes Örtmesi 2 ر كفر يكف+He covers, removes Örter 2 ر كفر يكف+That he covers, removes Örtmesi 2 ر كفر يكف+It is denied Đnkar edilir 1 يكفر كفر That they deny, disbelieve Đnkar etmeleri 1 يكفروا كفر They deny, disbelieve Đnkar ederler, kafir olurlar 1 يكفرون كفر That they are denied it Onlardan onun inkar edilmesi 1 يكفروه كفر He takes charge Kefil olur 1 يكفل كفل He takes charge of him Ona kefil olur 1 يكفله كفل They take charge of him Ona kefil olurlar 1 يكفلونه كفل That it suffices them Onlara yetmesi 1 يكفهم كفي That they restrain Çekmeleri 1 وا كفف يكف/They restrain, withhold Çekerler, atarlar, def ederler 1 ون كفف يكف/It suffices Yeter 1 يكفي كفي That it suffices you (pl) Size yetmesi 1 يكفيكم كفي

Page 487: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

480

That he protects you (pl) Sizi koruması 1 يكلؤكم كلأ He burdens Teklif eder, yükler 2 يكل+ف كلف He speaks Konuşur 2 يكل+م كلم He speaks to us Bizimle konuşur 2 يكل+منا كلم He speaks to him Onunla konuşur 2 يكل+مه كلم He speaks to them Onlarla konuşur 2 يكل+مهم كلم That it becomes Olması 1 يكن كون That it becomes Olması 1 يكن كون That they become Olmaları (dş) 1 يكن* كون They hoard Hazine biriktirirler 1 يكنزون كنز He wraps, rolls Dürer 1 ر كور يكو+That it becomes Olması 1 يكون كون It becomes Olur 1 يكون كون That they (dual) become Olmaları (ikil) 1 يكونا كون Indeed they become Mutlaka olurlar 1 يكونن* كون That they become Olmaları 1 يكونوا كون They become Olurlar 1 يكونون كون He plans, plots Tuzak kurar 1 يكيد كيد That they plan, plot Tuzak kurmaları 1 يكيدوا كيد They plan, plot Tuzak kurarlar 1 يكيدون كيد That they meet Kavuşmaları 3 يلاقوا لقي That they stay, remain Kalmaları, durmaları 1 وايلبث لبث They stay, remain Kalırlar, dururlar 1 ثون يلب لبث He mixes Katar, karıştırır 1 يلبس لبس That he confuses you (pl) Sizi şaşırtması 1 يلبسكم لبس That they confuse Şaşırtmaları 1 يلبسوا لبس They wear Giyerler 1 يلبسون لبس They confuse, mix Karıştırırlar 1 يلبسون لبس That the deprives Mahrum etmesi 1 يلت تيل That he looks back Arkasına bakması 8 يلتفت لفت That it picks him up Onu alması, çıkarması 8 يلتقطه لقط

Page 488: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

481

They (dual) meet Birbirine kavuşur (ikil) 8 يلتقيان لقي That the deprives you (pl) Sizi mahrum etmesi 1 يلتكم ولت That it enters Girmesi 1 يلج ولج It enters Girer 1 يلج ولج They deviate, refer Eğriliğe sapar, atıf yaparlar 4 يلحدون لحد He joins Kavuşur, ulaşır 1 يلحق لحق That they join Kavuşmaları 1 وا يلحق لحق She gives birth Doğurur 1 يلد ولد That to give birth Doğurması 1 يلد ولد That they give birth Doğurmaları 1 يلدوا ولد He compels, adheres Zorlar, yapışır 1 يلزم لزم He plays Oynar 1 يلعب لعب That he plays Oynaması 1 ب يلع لعب That they play Oynamaları 1 يلعبوا لعب They play Oynarlar 1 يلعبون لعب He curses Lanet eder 1 يلعن لعن That he curses Lanet etmesi 1 يلعن لعن He curses them Onlara lanet eder 1 يلعنهم لعن He makes turn Döndürür 1 فت يل لفت It burns Yakar 1 يلفح لفح He utters Söyler 1 يلفظ لفظ That he meets Karşılaşması 1 يلق لقي He meets him Onunla karşılaşır 1 يلقاه لقي They are made to meet Ona kavuşturulur 2 اها لقي يلق*That they cast, throw Atmaları 4 يلقوا لقي They meet Kavuşurlar 1 يلقون لقي They are met Karşılanırlar 2 ون لقي يلق*They cast, throw Atarlar 4 يلقون لقي They meet him Ona kavuşurlar 1 يلقونه لقي He/it is cast, thrown Atılır 4 يلقى لقي He casts, throws Atar, yerleştirir 4 يلقي لقي

Page 489: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

482

He criticizes, insults Alay eder, çekiştirir 1 يلمز لمز He criticizes you Senine alay eder 1 يلمزك لمز They criticize Alay ederler 1 يلمزون لمز That it distracts Oyalaması 4 يله لهي He lolls, pants Dili dışarıda soluması 1 يلهث لهث That it distracts them Onları oyalaması 4 يلههم لهي They distort Eğip bükerler 1 يلوون - يلون يلو They become close to you (pl)

Size yakın olurlar 1 يلونكم يول Sea, river Nehir, deniz يم+ -يم/ يمم They dispute Tartışırlar 3 يمارون مري That he dies Ölmesi 1 يمت موت They doubt, dispute Şüphe ederler, tartışırlar 8 يمترون مري That he provides Faydalandırması 2 يمت+ع متع That he provides you (pl) Sizi faydalandırması 2 يمت+عكم متع They are provided Faydalandırılırlar 2 يمت*عون متع That he eliminates, erases Silmesi, mahvetmesi 1 يمح محو That he purifies Arındırması 2 ص محص يمح+That he destroys Mahvetmesi 1 يمحق محق He destroys Mahveder 1 يمحق حقم He eliminates, erases Mahveder, siler 1 يمحو محو He spreads, helps

Yayar, müddet verir, yardım eder

يمد/ مدد 1He spreads, helps Yayması, yardım etmesi 4 يمد* مدد He spreads, helps Yayması, yardım etmesi 4 يمدد مدد That he helps you (pl) Size yardım etmesi 4 يمددكم مدد That he helps you (pl) Size yardım etmesi 4 كم مدد يمد*It adds to it Ona eklenir 1 ه مدد يمد/He prolongs them Onlara mühlet verir 1 هم مدد يمد/They plunge them Onları çekerler 1 ونهم مدد يمد/They pass Geçerler 1 يمر/ون مرر He/it touches Dokunur 1 يمس/ مسس That he/it touches Dokunması 1 يمسس مسس

Page 490: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

483

That he/it touches you Sana dokunması 1 يمسسك مسس That he/it touches you (pl) Size dokunması 1 يمسسكم مسس That he/it touches me Bana dokunması 1 يمسسني مسس That he/it touches them Onlara dokunması 1 يمسسهم مسس It touches you Sana dokunur 1 ك مسس يمس*He holds, retains Tutar 4 يمسك مسك That he holds, retains Tutması 4 يمسك مسك He holds them (fm) Onları (dş) tutar 4 يمسكهن* مسك They hold fast Sımsıkı sarılırlar 2 كون مسك يمس+Surely he/it touches Mutlaka dokunur 1 ن* مسس يمس*He/it touches us Bize dokunur 1 نا مسس يمس/He/it touches him Ona dokunur 1 ه يمس/ مسس He/it touches them Onlara dokunur 1 هم مسس يمس/They walk Yürürler 1 يمشون مشو He walks Yürür 1 يمشي مشو He stays, stops Kalır, durur 1 يمكث مكث He plots, plans Tuzak kurar, plan yapar 1 يمكر مكر That they plot, plan Tuzak kurmaları 1 يمكروا مكر They plot, plan Tuzak kurarlar, plan yaparlar 1 يمكرون مكر Indeed he establishes

Muhakkak kuracak, sağlamlaştıracak

يمك+نن* مكن 2That he dictates Yazdırması 4 يمل* ملل He dictates Yazdırır 4 يمل/ ملل He possesses, has power Malik olur, gücü yeter 1 يملك ملك They possess, have power Malik olurlar 1 يملكون ملك That he dictates Yazdırması 4 يملل ملل He bestows favor Đhsan eder, lütfeder 1 يمن/ منن He prevents Mani olur 1 يمنع منع They prevent Mani olurlar 1 يمنعون منع They twit Başa kakarlar 1 يمن/ون منن It is emitted Atılır, dökülür 1 يمنى مني He arouses desires Kuruntu verir 2 يمن+ي مني

Page 491: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

484

He arouses desires in them Onlara kuruntu verir 2 يمن+يهم مني They prepare Hazırlık yapar 1 يمهدون مهد He dies Ölür 1 يموت موت That they die Ölmeleri 1 يموتوا موت They die Ölürler 1 يموتون موت It surges Dalgalanır 1 يموج موج It shakes Çalkalanır, sallanır 1 يمور مور He makes die Öldürür 4 يميت موت He makes you (pl) die Sizi öldürür 4 يميتكم موت He makes me die Beni öldürür 4 يميتني موت He separates, distinguishes Ayırt eder, seçer 1 يميز ميز That he separates, distinguishes

Ayırt etmesi, seçmesi 1 يميز ميز He/it inclines Meyleder 1 يميل ميل They incline, assault Meylederler, hücum ederler 1 يميلون ميل Right hand side, oath Sağ, yemin يمين يمن Your right hand side, your oath

Sağ elin, sağ tarafın يمينك - يمينك يمن His right hand, right side Sağ eli, sağ tarafı يمينه يمن They keep away Uzak kalırlar 1 يناون - ينئون نأي Springs Pınarlar ينابيع نبع That he calls, cries Nida etmesi, bağırması 3 يناد ندو They are called Seslenilirler 3 ينادون ندو They call Seslenirler 3 ينادون ندو They call you Sana seslenirler 3 ينادونك ندو They call him Onlara seslenirler 3 ينادونهم ندو He calls, cries Çağırır, nida eder 3 ينادي ندو He calls them Onlara seslenir 3 يناديهم ندو They dispute Çekişirler 3 ينازعن* نزع They dispute with you Seninle çekişirler 3 ينازعن*ك نزع He becomes hypocrite Đkiyüzlü olur 3 ينافق نفق That it reaches Ulaşması, erişmesi 1 ينال نيل It reaches Ulaşır, erişir 1 ينال نيل

Page 492: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

485

It reaches him Ona erişir 1 يناله نيل It reaches them Onlara erişir 1 ينالهم نيل That they reach Erişmeleri 1 ينالوا نيل They reach Ulaşırlar 1 ينالون نيل He informs Haber verir 2 ينب+ئ نبأ They are informed Haber verilir 2 ينب*ؤا نبأ He informs you Sana haber verir 2 ينب+ئك نبأ He informs you (pl) Size haber verir 2 ئكم نبأ ينب+He informs them Onlara haber verir 2 ئهم نبأ ينب+He is informed Haber verilir 2 ا ينب* نبأ He causes to grow Büyütür 4 ينبت نبت Surely he is thrown Mutlaka atılır 1 ينبذن* نبذ It becomes appropriate Yakışır, yaraşır 7 ينبغي بغي Spring Pınar ينبوعا نبع They help themselves Kendilerine yardım ederler 8 ينتصرون نصر He waits, expects Bekler, bakar 8 تظر ين نظر They wait, expect Beklerler, bakarlar 8 ينتظرون نظر He takes revenge Đntikam alır 8 ينتقم نقم That he ceases Vazgeçmesi 8 ينته نهي That they cease Vazgeçmeleri 8 ينتهوا نهي They cease Vazgeçerler 8 ينتهون نهي He ceases Kaçınır, son verir 8 ينتهي نهي He saves Kurtarır 2 ي نجو ينج+He saves Kurtarır 4 ينجي نجو He saves you (pl) Sizi kurtarır 2 يكم نجو ينج+He saves him Onu kurtarır 4 ينجيه نجو They carve Yontarlar 1 ينحتون نحت That he warns Đkaz etmesi, uyarması 4 ينذر نذر He warns Đkaz eder, uyarır 4 ينذر نذر That he warns you (pl) Sizi uyarması 4 ينذركم نذر They are warned Uyarılırlar 4 ينذرون نذر

Page 493: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

486

They warn you Sizi uyarırlar 4 ينذرونكم نذر He takes away Elinden alır, giderir 1 ينزع نزع He urges for evil Kışkırtır 1 ينزغ نزغ Indeed he urges for evil Mutlaka dürter 1 ينزغن* نزغ Indeed he urges you for evil Mutlaka seni dürter 1 ينزغن*ك نزغ He is made intoxicated Sarhoş edilir 4 ينزف نزف He gets intoxicated Sarhoş olur 4 ينزف نزف They are made intoxicated Sarhoş edilirler 4 زفون ين نزف They get intoxicated Sarhoş olurlar 4 ينزفون نزف It descends Đner 1 ينزل نزل That it is sent down Devamlı indirilmesi 5 ينز*ل نزل It is sent down Devamlı indirilir 5 ينز*ل نزل He sends down Devamlı indirir 5 ل نزل ينز+That it is sent down Devamlı indirilmesi 5 ل نزل ينز+It is sent down Đndirilir, açıklanır 4 ينزل نزل He abolishes Siler, giderir 1 ينسخ نسخ He blasts, blows Toz eder, savurur 1 ينسف نسف He blasts it Onu savurur 1 ينسفها نسف They hasted Akın ederler 1 ينسلون نسل He forgets Unutur 1 ينسى نسي Indeed he makes forget Mutlaka unutturur 4 ينسين نسي Indeed he makes you forget Mutlaka sana unutturur 4 ينسين*ك نسي He produces, raises Đnşa eder, yaratır, büyütür 4 ينشئ نشأ He/it is brought up Yetiştirilir 2 ؤا - ا ينش* نشأ ينش*That he spreads Açması, yayması 1 ينشر نشر He spreads Açar, yayar 1 ينشر نشر They are raised, revived Kaldırırlar, diriltirler 4 ينشرون نشر He helps, saves Yardım eder, kurtarır 1 ينصر نصر He is helped Yardım edilir 1 ينصر نصر That he helps you Sana yardım etmesi 1 ينصرك نصر That he helps you (pl) Size yardım etmesi 1 ينصركم نصر

Page 494: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

487

He helps you (pl) Size yardım eder 1 ينصركم نصر He helps us Bize yardım eder 1 ينصرنا نصر Indeed he helps him Mutlaka ona yardım eder 1 ينصرن*ه نصر He helps me Bana yardım eder 1 ينصرنى نصر He helps him Ona yardım eder 1 ينصره نصر That he helps him Ona yardım etmesi 1 ينصره نصر They help Yardım ederler 1 ينصرون نصر They are helped Yardım edilirler 1 ينصرون نصر They help you (pl) Size yardım ederler 1 ينصرونكم نصر They help him Ona yardım ederler 1 ينصرونه نصر They help them Onlara yardım ederler 1 ينصرونهم نصر He speaks Konuşur 1 ينطق نطق They speak Konuşurlar 1 ينطقون نطق He sets out Gider, açılır 8 ينطلق طلق That he looks Bakması 1 ظر ين نظر He looks Bakar, bekler 1 ينظر نظر He is watched Bakılır, fırsat verilir 1 ينظر نظر That they look Bakmaları 1 ينظروا نظر They look Bakarlar 1 ينظرون نظر They are looked, given respite

Bakılırlar, fırsat verilirler 1 ينظرون نظر He shouts Bağırır 1 ينعق نعق He bestows favor Nimet verir 4 ينعم نعم Its ripening Olgunlaşması ينعه ينع He shakes Sallar 4 ينغض نغض They shake Sallarlar 4 ون ينغض نغض He breathes, blows Üfler 1 ينفخ نفخ It is blown, breathed Üflenir 1 ينفخ نفخ It gets exhausted, finishes Biter, tükenir 1 ينفد نفد It goes beyond Ötesine geçer 1 ينفذ نفذ He goes forth to fight Savaşa gider 1 ينفر نفر That they go forth to fight Savaşa gitmeleri 1 ينفروا نفر

Page 495: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

488

That they disperse Dağılmaları 7 وا فضض ينفض/It benefits Fayda verir 1 ينفع نفع It benefits you Sana fayda verir 1 ينفعك نفع It benefits you (pl) Size fayda verir 1 ينفعكم نفع That it benefits you (pl) Size fayda vermesi 1 ينفعكم نفع That it benefits us Bize fayda vermesi 1 ينفعنا نفع It benefits us Bize fayda verir 1 ينفعنا نفع It benefits him Ona fayda verir 1 ينفعه نفع It benefits them Onlara fayda verir 1 ينفعهم نفع They benefit you (pl) Size fayda verirler 1 ونكم ينفع نفع He spends Harcar, infak eder 4 ينفق نفق That he spends Harcaması, infak etmesi 4 ينفقوا نفق That they spend Harcamaları, infak etmeleri 4 ينفقوا نفق They spend Harcarlar, infak ederler 4 ينفقون نفق They spend it Onu infak ederler, harcarlar 4 ينفقونها نفق That they are exiled Sürgüne gönderilmeleri 1 ينفوا نفي He saves Kurtarır 4 ينقذ نقذ He is saved Kurtarılır 4 ينقذ نقذ They are saved Kurtarılırlar 4 ينقذون نقذ They save Kurtarırlar 4 ن ينقذو نقذ He decreases Eksiklik yapar 1 ينقص نقص It is decreased Eksiltilir 1 ينقص نقص That they decrease for you (pl)

Size eksiklik yapmaları 1 ينقصوكم نقص It collapses Yıkılır 7 ينقض* قضض They break Bozarlar 1 ينقضون نقض He turns back Döner, geri döner 7 ينقلب قلب That he turns back Geri dönmesi 7 ينقلب قلب That they turn back Dönmeleri 7 ينقلبوا قلب They turn back Dönerler, geri dönerler 7 ينقلبون قلب He breaks his oath Bozar, sözünden döner 1 ينكث نكث They break their oaths Bozarlar, sözünden dönerler 1 ينكثون نكث

Page 496: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

489

He marries Nikahlar 1 ينكح نكح That he marries Nikahlaması 1 ينكح نكح They (fm) marry Nikahlanırlar (dş) 1 ينكحن نكح He marries her Onu nikahlar 1 ينكحها نكح He denies Đnkâr eder 4 ينكر نكر They deny it Onu inkar ederler 4 ينكرونها نكر He forbids Yasaklar 1 ينها نهي He forbids you (pl) Sizi yasaklar 1 ينهاكم نهي He forbids them Onları yasaklar 1 ينهاهم نهي They forbid Yasaklarlar 1 هون ين نهي He forbids Yasaklar 1 ينهى نهي It burdens Ağır gelir 1 ينوء نوأ He turns Yönelir, döner 4 ينيب نوب He emigrates Göç eder 3 يهاجر هجر That he emigrates Göç etmesi 3 يهاجر هجر That they emigrate Göç etmeleri 3 وايهاجر هجر He bestows, grants Karşılıksız verir 1 يهب وهب It falls down Aşağı düşer 1 يهبط هبط That they become guided Hidayete ermeleri 8 يهتدوا هدي They become guided Hidayete ererler 8 يهتدون هدي He becomes guided Doğru yolu bulur 8 هتديي هدي He sleeps Uyur 1 يهجع هجع They sleep Uyurlar 1 يهجعون هجع That he guides Yol göstermesi 1 يهد هدي That he guides me Bana yol göstermesi 1 يهدنى هدي They guide Doğru yolu gösterirler 1 يهدون هدي They guide us Bizi doğru yola götürürler 1 يهدوننا هدي He is guided Yol gösterilir, hidayet edilir 1 يهدى هدي He guides Yol gösterir 1 يهدي هدي He guides Yol gösterir 8 يهد+ي -يهد+ي هدي That he guides you Seni doğru yola iletmesi 1 يهديك هدي

Page 497: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

490

That he guides you (pl) Sizi doğru yola iletmesi 1 يهديكم -يهديكم هدي He guides me Beni doğru yola iletir 1 يهديني -يهدين هدي That he guides him Onu doğru yola iletmesi 1 يهديه - يهديه هدي He guides them Onları doğru yola iletir 1 يهديهم هدي They are made to hurry, rush Acele ettirilirler, koşturulurlar 1 يهرعون هرع He beats down leaves Yaprak silker 1 يهش/ هشش He/it perishes Helak olur 1 يهلك هلك He/it is destroyed Helak edilir 4 يهلك هلك That he destroys Helak etmesi 4 يهلك هلك He destroys Helak eder 4 يهلك هلك He destroys us Bizi helak eder 4 يهلكنا هلك They destroy Helak ederler 4 يهلكون هلك He humiliates Aşağılatır, zelil kılar يهن هون Jew, jewish Yahudi يهوديا -هود ي -يهود هود He desires, perishes Arzu eder, yok olur 1 يهوي هوي He prepares Hazırlar 2 يهي+ئ هيأ It dries, withers Kurur 1 يهيج هيج He roams Şaşkınlık içinde dolaşır 1 يهيم هيم They roam Şaşkınlık içinde dolaşırlar 1 مون يهي هيم They like, love Severler 3 يواد/ون ودد He hides, buries Örter, gömer 3 يواري وري That they trample, corrupt Çiğnemesi, bozması 3 يواطؤ وطأ That he destroys them Onları helak etmesi 1 يوبقهن* وبق He binds, ties Bağlar, bağ vurur 4 يوثق وثق He directs him Onu yöneltir 2 ه وجه ه يوج+That it is revealed Vahyolunması 4 يوح وحي They inspire Đlham verirler, fısıldarlar 4 يوحون وحي It is revealed Vahyolunur 4 يوحى وحي He reveals Vahyeder, ilham eder 4 وحيي وحي He likes, loves Sever, ister 1 يود/ ودد That they like, love Đstemeleri 1 وا ودد يود/

Page 498: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

491

He is inherited from Mirasına konulur 1 يورث ورث He causes to inherit Mirasçı kılar 4 يورث ورث He causes to inherit it Ona mirasçı kılar 4 ورثهاي ورث They are set in rows Sıralanırlar 1 يوزعون وزع Joseph (pbuh) Yusuf يوسف He whispers Vesvese verir, fısıldar 1 يوسوس وسوس They are joined Birleştirilir 1 يوصل وصل That it is joined Birleştirilmesi 1 يوصل وصل It is instructed, willed Vasiyet edilir 1 يوصى وصي He wills, instructs Vasiyet eder 1 يوصي وصي He instructs you (pl) Size vasiyet eder 1 يوصيكم وصي They (fm) make will Vasiyet ederler (dş) 1 يوصين وصي They are promised Vaad olunurlar 1 ون يوعد وعد He/it is advised Öğüt verilir 1 يوعظ وعظ They are advised Öğüt verilirler 1 يوعظون وعظ They keep Saklarlar 4 يوعون وعي That it is paid in full Tamamen ödenmesi 2 يوف* وفي They hasten Akın akın giderler يوفضون وفض That he reconciles Birleştirmesi, uyumlaştırması 2 يوف+ق وفق They fulfill Vefa ederler, yerine getirirler 4 يوفون وفي It is paid in full Tamamen ödenir 4 يوف*ى وفي He fulfills Đcra eder 4 يوفي وفي Indeed he pays in full Mutlaka tamamen öder 2 وف+ين* ي وفي Indeed he pays them in full

Mutlaka onlara tamamen öder

يوف+ين*هم وفي 2Indeed he pays them in full Onlara tamamen öder 2 يوف+يهم وفي He is protected Korunur 1 يوق وقي It is kindled Tutuşturulur 1 يوقد وقد They kindle Tutuştururlar 1 يوقدون وقد That he makes fall Düşürmesi 4 يوقع وقع He makes fall Düşürür 4 يوقع وقع He firmly believes Kesin inanır 4 يوقن يقن

Page 499: Kur’an-ı Kerim Sözlüğü Dictionary of the Holy Quran€¦ · - Kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de geçtiği şekliyle verilmiştir. - Kelimelerin son harflerinin harekeleri çoğu

492

They firmly believe Kesin inanırlar 4 يوقنون يقن He inserts Sokar 4 يولج ولج He is born Doğurulur 1 يولد ولد That he is born Doğurulması 1 يولد ولد Indeed they turn Mutlaka dönerler 2 يول/ن* ولي Indeed he turns them Onları döndürür 2 يول+هم ولي They turn to you (pl) Size döndürürler 2 يول/وكم ولي They turn Dönerler 2 يول/ون ولي He turns Döner 2 يول+ي ولي Today Bugün اليوم يوم Day Gün يوم يوم That day O gün يومئذ يوم Day, one day Gün, bir gün يوما يوم Your (pl) day Gününüz يومكم - يومكم يوم Their day Onların günü يومهم -يومهم يوم Two days Đki gün يومين يوم Jonah (pbuh) Yunus (AS) يونس He despairs

Ümitsizliğe düşer, yeise düşer

س ا يي يأس 1