küresel cevre

Upload: selamitsp

Post on 08-Jul-2018

235 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    1/68

    YILDIZ TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ

    KÜRESEL ÇEVREDERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman ŞAKAR

    YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İNŞAAT FAKÜLTESİ

    ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

    Tel : 0212- 259 70 70/ 2946Faks : 0212-261 90 41E-mail : [email protected]

    İSTANBUL, Ekim 2004

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    2/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 1

    İÇİNDEKİLERİÇİNDEKİLER..................................................................................................................1 I. KÜRESEL ÇEVRE.......................................................................................................2

    I.1. Giriş........................................................................................................................2 I.2. Tan ı mlar.................................................................................................................3

    I.2.1. Çevre...............................................................................................................3 II.2.2. Kirlenme .........................................................................................................4 II.2.3. Çevre Kirlenmesi ............................................................................................4 II.2.4. Kirlenmenin Kriterleri ......................................................................................4 II.2.5. Kirlenmeyi Oluşturan Faktörler .......................................................................4 II.2.6. Küreselleşme..................................................................................................5

    II.3. Çevresel Küreselleşmeyi Etkileyen Faktörler ........................................................5 II.3.1. Ekonomik Faktörler.........................................................................................5 II.3.2. Politik Faktörler...............................................................................................6

    II.4. Küreselleşmenin Nedenleri ...................................................................................7 II.5. Çevresel Küreselleşmenin Önündeki Engeller ......................................................8

    II. ÇEVRE PROBLEMLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ.....................................................9 III. ÇEVRE SORUNLARI VE BAĞIMLIK........................................................................13 IV. ÇEVRE KİRLENMESİNİN ULUSAL VE ULUSLAR ARASI BOYUTU .....................15 V. KÜRESELLEŞME VE ÇEVRE YÖNETİMİ................................................................21

    V.1. Çevre Korumac ı Yaklaş ı m ..................................................................................22 V.2. Çevre Politikas ı nı n Değerlendirilmesi .................................................................23

    VI. KÜRESELLEŞMENİN GETİRDİĞİ ÇEVRE SORUNLARI.......................................24 VI.1. Nükleer Tehlikeler..............................................................................................25 VI.2. Sera Etkisi ........................................................................................................26 VI.3. Ozon Tabakas ı ..................................................................................................27

    VI.4. Tropik Ormanlar.................................................................................................27

    VI.5. Asit Yağmurlar ı ..................................................................................................28 VI.6. Zehirli Atı klar......................................................................................................29 VI.8. Hava Kirliliği ve Atmosfer...................................................................................30 VI.9. Ulaştı rma Kaynaklı Çevre Kirliliği.......................................................................31 VI.10. Toprağı n Kirlenmesi.........................................................................................31 VI.11. Gürültü Kirliliği..................................................................................................32 VI.12. Gı da Sorunu ....................................................................................................32 VI.13. Su Sorunu........................................................................................................39 VI.14. Bulaş ı cı Hastal ı klar Sorunu............................................................................43 VI.15. Göç Sorunu .....................................................................................................46

    IV.16. Okyanuslar ı n Kirlenmesi Sorunu .....................................................................50 VI.17. Okyanuslarda Avlanman ı n Getirdiği Çevre Sorunlar ı ......................................54 IV.18. Doğal Floranı n Korunmas ı ...............................................................................56 IV.19. Ormanlar.........................................................................................................59

    IV.19.1. Orman Yang ı nlar ı .....................................................................................60 IV.20. Tropikal Yağmur Ormanlar ı ............................................................................61 IV.21. Yaban Hayat ı nı n Korunmas ı ............................................................................65 IV.22. Nüfus Artı ş ı Ve Yaratt ı ğı Çevre Sorunlar ı ........................................................65

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    3/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 2

    I. KÜRESEL ÇEVRE

    I.1. Giriş

    20. yüzyı lı n ilk yar ı s ı na kadar insano ğlunun gündeminde hiç yer olmayan, ya şad ı ğı mı zgezegendeki çevre kirlenmesi sorunu, 1960 y ı llardan bu yana giderek artan bir endi şeile konuşulur olmuştur. Hı zlı nüfus art ı ş ı ve küresel ekonomilerin giderek artan talepleri,doğal sistemleri zorlamaya ba şladı . Bunun sonucunda da karbondioksit gaz ı nı n art ı ş ı nedeniyle meydana gelen iklim de ğişikliği, kanser yap ı cı ı ş ı nlar ı süzen ozon tabakas ı nı ndelinmesi, tropik ormanlar ı n tahribi ile milyonlarca hayvan ve bitki türünün yok olması tehlikesi, asit yağmurlar ı , çölleşme ve zehirli at ı klar gibi sorunlara art ı k ülkelerdebakanl ı klar düzeyinde çözümler aranm ı yor.

    Çevre bilincinin yükselen düzeyi nedeniyle, neredeyse her y ı l uluslar aras ı konferanslardüzenleniyor, bildirgeler yayı nlanı yor, sözle şmeler imzalan ı yor, tüm uluslarda çevreyasa ve düzenlemeleri yayg ı nlaş ı yor. Uzun vadede bedeli tüm insanl ı k taraf ı ndanödenecek bu sorunlar ı çözmek için, son y ı llarda insanl ı k zorlu bir mücadele ile kar ş ı kar ş ı yad ı r. Eğer tüm dünyada çevreyle ilgili çal ı şmalar yayg ı nlaştı r ı lmazsa, mevcutverilerin ı ş ı ğı nda büyük bir felaketin hiç de uzakta olmad ı ğı ve kı sa bir süre içindeinsanlı ğı n üstüne bir kâbus gibi çökece ği gerçeği kaçı nı lamazd ı r.

    Uluslar baz ı nda, yasalar ı n oluşturulmas ı ve bakanl ı k kurulması , çevre konusundagerçek bir ilerleme anlam ı na gelmiyor. Nitekim Türkiye bugün birçok uluslar aras ı anlaşmaya imza koymu ş ve Çevre ile ilgili bakanlı k kurmuş olmas ı na ra ğmen, çevrebilincinin yetersizliği, çevre koruma yat ı r ı mlar ı nı n, çevre ile ilgili önlemlerin kâğı tüzerinde kalmas ı na neden oluyor. Bakanl ı ğı n fonksiyonlar ı nı yerine getiremiyor olmas ı ve mevzuat kar ı ş ı klı ğı , Türkiye’nin çevre koruma alanı nda gelişmiş ülkelerin çokgerisinde yer almas ı na sebeplerindendir.

    Hayatı n vazgeçilmez kural ı olan ayakta kalabilme mücadelesi, tüm canl ı larda olduğugibi, biz insanlar içinde devam etmektedir. İnsano ğlu tarihinin başlangı cı ndan günümüzekadar hayat mücadelesini sürdürmektedir. Bu mücadele insan var oldu ğu müddetçe dedevam edecektir. Tüm canl ı larda olduğu gibi insan da hayat ı nı devam ettirebilmesi içinen ba şta temiz bir suya, havaya ve gerekli ortam şartlar ı na ihtiyaç vard ı r. Canl ı lar vedolayı s ı yla da insan ı n hayat ı nı devam ettirebilmesi ortam şartlar ı nı n mükemmelliğine vetamlı ğı na ihtiyaç vard ı r. Tabiattaki mevcut hayat ı n her safhas ı en ince ayr ı ntı lar ı nakadar planlanm ı ş ve belli bir düzene konmu ştur. Bu düzen içinde su, hava ve di ğerortam şartlar ı canl ı yaşam ı için sunulmuş, vazgeçilmez unsurlard ı r.

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    4/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 3

    İnsan ya şam ı nı n en temel şartlar ı ndan bir diğeri de temiz hava yan ı nda sudur. Eskiyerleşimlerin (ister köy, ister kasaba veya şehir olsun) en belirgin özelliği su kenar ı veya su kayna ğı na yak ı n olmas ı dı r. Bu yüzden tarih boyunca insan yerle şimleri vemedeniyetler su ile paralellik arz eder.

    İnsano ğlunun emrinde yeryüzü, yüzy ı llar boyu kullanı lmakta ve sürekli tahripedilmektedir. Bu kullanı m sonucu tabiattaki baz ı canl ı türleri yok olmakta ve buna ba ğlı olarak doğan ı n dengesi bozulmaktad ı r. Doğadaki tüm canl ı lar belli bir görevi yerinegetirmek üzere ya şamaktad ı rlar. Bu onlar ı n fakı nda olmadan, ola ğan olarak yapt ı klar ı s ı radan bir faaliyettir. Bunun tek istisnas ı olan canl ı , insand ı r. İnsan ı diğer tümcanl ı lardan ay ı ran en önemli özelliği ak ı l sahibi olmas ı dı r. Akı l, insanlar ı diğer tümcanl ı lardan hem üstün, hem de a şağı kı lar. İnsanlar ak ı llar ı ile hareket ederlerse daima

    üstün olurlar. Bazen de ak ı l, insan ı fayda yerine zarar verir. Bu zarar insan ı nkendisinde ve çevresinde en belirgin bir şekilde ortaya ç ı kar.

    I.2. Tan ı mlar

    Küresel Çevre konular ı nı n tam anla ş ı lmas ı için baz ı tan ı mlar ı nı yapmak faydal ı olacakt ı r. Bu tan ı mlar ı başlangı ç itibar ı ile en genel anlamda, Çevre, Kirlenme veKüreselleşme gruplar ı altı nda toplayabiliriz.

    I.2.1. Çevre

    Çevre kelimesi, günümüzde çok farkl ı anlamlar yüklenmiş birçok geniş anlamlar ı olan birmana ifade etmektedir. Dolay ı s ı yla Çevre ile ilgili çok farklı tan ı mlar mevcuttur. Genelolarak, Mühendisler farklı bir tanı m, ekoloji ile uğraşanlar farklı bir tanı m, sosyalbilimciler farklı bir tanı m ortaya koymaktad ı rlar. Oysa d ı şar ı da gördü ğümüz her şeyçevrenin konular ı içine girer. İnsan ı n kendisi de buna dâhildir. Dolay ı s ı yla çok geniş

    anlamda Çevre tan ı mı ,a) İnsan ı n kendi iç çevresi, Duyu organlar ı yla algı lamas ı gibi,b) İnsan ı n d ı ş dünyas ı , Kara parças ı , atmosfer ve su ortamlar ı gibi,c) İnsan ı n en dünyas ı , Evren, kâinat, uzay sistemleri gibi,

    olmak üzere 3 noktada toplanmaktad ı r. İnsan ve insan ı n d ı ş ı ndaki bütün sistemlerbirbiriyle etkileşim halindedir. İnsan ı n algı layabildiği noktaya kadar olan her bölge çevrekabul edilir.

    Çevre, insan ı n sosyal kültürel ve ruhi hayat ı nı yaşamas ı için gerekli olan bir aradabulunduğu ortamd ı r.

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    5/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 4

    II.2.2. Kirlenme

    İnsan ı n sosyal kültürel ve ruhi hayat ı nı yaşamas ı için gerekli olan ve bir aradabulunduğu ortam ı n geri dönüşümsüz bozulmas ı na Kirlenme diyoruz.

    II.2.3. Çevre Kirlenmesi

    İnsan ı n kendi iç çevresinden evrene kadar uzanan tabii halinden farkl ı olan bütündeğişimlere Çevre Kirlenmesi denir.

    II.2.4. Kirlenmenin Kriterleri

    Çevre Kirlenmesinin kı stas ı nedir? Veya Çevre kirlenmenin ölçüsü, miktar ı ne olacak kibiz kirlenme kabul edebilelim. Kirlenmenin kriteri olarak iki esas kabul edilir. Bunlar;

    Çevrenin kendi kendine temizleme kapasitesi ile Kendine ve canl ı lara zararl ı olabilme s ı nı r ı dı r.

    Çevre kendisine müdahale edildi ğinde doğal olarak bir tepki göstermektedir. Bu tepki,müdahale unsurlar ı nı elimine etmeye yönelik olabilmektedir. Müdahale unsurlar ı çevreiçinde elimine edilebilen s ı nı rlar ı n dı ş ı nda ise, kirlenme ba şlamı ş kabul ediyoruz. Ayn ı zamanda müdahale unsurlar ı çevre içinde zararl ı olma noktas ı na ula şmı ş bir seviyedeise, yine kirlenmenin ba şlamı ş olduğunu kabul ediyoruz.

    II.2.5. Kirlenmeyi Oluş turan Faktörler

    Çevrede kirlenmeyi oluşturan faktörlerin esas ı nı ;• Tabi olaylar • İnsan

    oluşturmaktad ı r. Günümüzdeki Çevre sorunlar ı ve çevre kirlenmesinde tabi olaylar ı nrolü ihmal edilebilecek derede azd ı r. Dolayı s ı yla, “çevre sorunlar ı n ı n temel unsuruinsand ı r ”.

    İnsan, do ğduğu andan ölümüne kadar sürekli tüketme ihtiyac ı içinde olan canl ı dı r.Diğer tüm canl ı lar da tüketme ihtiyac ı duyar. Ancak insan di ğer canl ı lardan farklı dı r.Çünkü insan ı diğer canl ı lardan ay ı ran en belirgin vasf ı ak ı l sahibi olmas ı dı r. Diğercanl ı lar temel ihtiyaçlar ı nı gidermek için, insan ise geli şmek, tekâmül etmek için tüketir.İnsanlar tükettikçe do ğal kaynaklar geri dönü şümsüz olarak yok olurlar. Diğer canl ı lar ı ntüketimleri doğal dengeyi bozmaz. Makro düzeyde insan ı n tüketmesi at ı k faktörününartmas ı na neden olmaktad ı r.

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    6/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 5

    İnsan, do ğduğu andan ölümüne kadar sürekli tüketmek ihtiyac ı içinde olan canl ı dı r.İnsanda tüketim ihtiyac ı nı n kayna ğı nı ise;

    İnsan kendi tabi ihtiyaçlar ı n ı gidermek için tüketmek ihtiyac ı içindedir. Temel ihtiyaçlar ı , beslenme, g ı da giyim, bar ı nma, e ğitim vb. tüketimleri gibi,

    İnsan geli şmek için tüketmek ihtiyac ı içindedir . İnsanlar sürekli yeni ve yenioluşumlara kar ş ı çok zafiyet gösterir. Refah seviyesi insan ı n tüketimgöstergesidir. “Paran kadar konu ş ” meşhur atasözünde oldu ğu gibi, insan maddiolanaklar ı nda art ı şla birlikte, sahip olduğu maddi de ğerlerde de de ğişimler sözkonusudur. Araba sahibi olma, sonra model de ğiştirme, Cep telefonu, Buzdolab ı ,f ı r ı n, TV, Bilgisayar vb. değişikliklerde olduğu gibi.

    İnsan ı n bu tüketim ihtiyacı yeryüzünde bir at ı k oluşumuna ve do ğal kaynaklar ı n

    azalmas ı na neden olmaktad ı r. Aynı zamanda bu tüketimler yeryüzündeki insanpopülasyonu ile de alakal ı dı r. Nüfusun artmas ı tüketim ihtiyaçlar ı nı da artt ı rmaktad ı r.

    II.2.6. Küreselle şme

    Çevre sistemlerinin ekonomik, politik ve toplumsal öğelerinin tek bir çevre sisteminedoğru bütünleşmesi sürecine Küreselle şme diyoruz. Bu bütünleşme çevre sistemininmaddi ve maddi olmayan unsurlar ı içinde gelişir ve insan ya şam ı ndaki değişimlere

    etkiler. Küreselleşme doğrudan insan ya şantı

    ile ilgili, dolayı

    yla da çevre ilebağlantı lı dı r.

    II.3. Çevresel Küreselle şmeyi Etkileyen Faktörler

    Çevresel Küreselle şmeyi etkileyen faktörler,• Ekonomik faktörler• Politik faktörler

    olmak üzere iki grupta toplan ı r.

    II.3.1. Ekonomik Faktörler

    Çevresel küreselle şmenin ekonomik boyutu, üretimin d ı ş pazarlara yönelikuzmanla şmas ı nı n bir sonucu olarak ülkelerin gittikçe artan bir şekilde dı şa yönelimgöstermesidir. Uzmanla şma ise, gelişmekte olan ülkelerin dünya pazar ı na ham maddesunacak tarzda madencilik ve tar ı m alanlar ı nda dü şük ücretli dı ş sat ı ma yönelik ihracatpolitikalar ı üzerine oturmu ş ekonomik bölgeler şeklinde; gelişmiş ülkelerde ise, bu hammaddelerin üretim ve tüketimde ileri teknoloji ile kullanı labilen ekonomik bölgelerinspesifik çeşitleri üzerinde daha görülür bir biçim kazanm ı ştı r. Teknolojik üretim,

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    7/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 6

    hammadde fiyat ı nı n 10–15 kat ı na geri dönü şümü demektir. Günümüzde iseuzmanlaşma, gelişmiş ülkelerdeki ham madde kaynaklar ı nı n ve tar ı m alanlar ı nı n dahiçok uluslu şirketler taraf ı ndan ele geçirilmesi olarak da tezahür etmektedir. Ekonomikuzmanlaşma sonucu olu şan küresel çevre sorunlar ı nı n boyutu da artmaktad ı r. Çünkü

    ekonomik uzmanla şma sonucu ortaya ç ı kan çevre problemleri, insanl ı ğı n en önemliproblemlerinden ba ş ı nda gelmektedir.

    Dünya çap ı nda ekonomik ilişki kurmanı n diğer bir yolu da iş gücü, ürün ortayakoyabilmektir. Bunun sonucunda ekonomik bölgeler ortaya ç ı kmaktad ı r. Ekonomikbölge ; Dünya ölçekli ekonomik ilişki kurabilmenin bir yolu olarak, dünya pazar ı içinüretim, işgücü, hizmet ve yiyecek sunabilen bölgelere denir. Ekonomik bölge, dünyaçap ı nda ekonomik bir ilişki kurabilmenin temel kı staslar ı nı n baş ı nda gelir. Bu tür

    bölgeler çevre sorunlar ı nı n karmaş ı k ve problemli olduğu yerlerdir.

    Çevresel küreselle şmenin ekonomik boyutu çevre sorunlar ı yla iç içedir. İster gelişmiş ülkeler düzeyinde, isterse geli şmekte olan ülkeler düzeyinde olsun, ekonomik büyümesonucu ortaya ç ı kan uzmanla şma ve ekonomik bölge olu şumlar ı , çevre sorunlar ı nı noluşmas ı nı n baş ı nda gelmektedir.

    II.3.2. Politik Faktörler

    Çevresel küreselle şmenin politik yönü, politik eylem ve işbirliklerinin gittikçe artan büyükbir coğrafya alan ı na yay ı lmas ı biçiminde kar ş ı mı za ç ı kmaktad ı r. Politik faktörlerinbaş ı nda, ulusal ülkelerin bir birileri ile ortak çı karlar etraf ı nda bütünle şmesi gelmektedir.Çevresel küreselle şmenin politik boyutunun düzenlenmesine yönelik olarak al ı nankararlar, çevre sorunlar ı nı n ortadan kald ı r ı lmas ı veya etkilerinin azaltı lmas ı yönündeolmaktan ziyade, insanlar ı n sürekli tüketim alı şkanlı ğı nda tutulmas ı yönünde olmaktad ı r.Çevresel küreselle şmenin politik yönü, çevre sorunlar ı nı n politik olarak pek çok ulusaldevletin nüfuz alanlar ı na girmesi anlam ı na da gelmektedir. Dolay ı s ı yla yönetimmekanizmalar ı nı n, toplumsal ve ekonomik ya şama alanlar ı na olan müdahaleleri degittikçe artı rmaktad ı r. Bununla birlikte çevre sorunlar ı uluslar üstü karaktere sahipmüdahalelere de aç ı k kalabilmektedir. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası ,Uluslar aras ı Para fonu vb. kurulu şlar ı n etkinlikleri ve yaptı r ı m güçleri öne ç ı kmakta veetkili de olmaktadı r.

    Çevresel küreselle şmenin politik unsurlar ı ekonomik unsurlar ı n bir uzant ı s ı dı r. Politikunsurlar toplumsal ö ğeler ile desteklenmelidir. Buda toplumlar ı n yaşayı ş ı , giyinişi,kı sacas ı kültürüdür. Çevresel küreselle şmenin politik yönünün bir diğer boyutu da

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    8/68

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    9/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 8

    Ulaş ı m ağlar ı nı n genişlemesi sayesinde küreselle şme h ı zlanı r. Teknolojik ürünlerindağı tı labilmesi için ulaş ı m önemli bir faktördür. Hammadde kaynaklar ı nı n teknolojikmerkezlere götürülmesi için ula ş ı m önemelidir. Gelişmişlik düzeyi arttı kçaküreselleşme h ı zlanı r ve buna ba ğlı olarak ulaş ı m ağlar ı da geni şler. Ortaya

    ç ı kar ı lan her teknolojik geli ş me yeni bir at ı k ürünüdür. Toplumun refah düzeyiyükseldikçe at ı k miktar ı da artmakta, geri dönü ş üm azalmakta ve do ğ al kaynaklartükenmektedir. Aş ı r ı tüketime dayanan do ğal kaynaklar ı n bilinçsizce yok edilmesibelirli bölgelerde kı tlı k meydana getirir. Hammadde kaynaklar ı sonsuz de ğildir.Teknolojik yar ı ş ekolojik dengeyi bozmadan yap ı lmalı dı r. Afrika kı tas ı ndaki açl ı kproblemi, doğal yaşama alanlar ı nı n s ı nı rlandı r ı lmas ı yla, toplumlar aras ı ndaki kabiles ı nı rlar ı nı n ulusal devlet s ı nı rlar ı haline dönü ştürülmesi sonucu ortaya ç ı kmı ştı r.

    Dünyan ı n tek bir sistem halinde yönetilmesi: Dünya tek merkezli bir yönetimanlayı ş ı na do ğru gitmektedir. Bu yönetim anlay ı ş ı ndaki kı staslar, serbest dü şünce,hür teşebbüs ve inanç hürriyeti ba ğlamı nda, yani geni ş bir hoşgörü içinde, tekpazar, tek para ve tek devlet vb. bir sisteme do ğru götürülmektedir. Ancak bu durumgörüntüden ibaret kalmaktad ı r. Dünyan ı n tek bir sistem halinde yönetilmesidünyadaki s ı cak çat ı şmalar ı kaldı rmayı hedeflese de, do ğal kaynak kullanı mı vetüketimi açı s ı ndan bu hiçbir zaman mümkün olmamaktad ı r. Dünyadaki bütün s ı cakçat ı şmalar, ya do ğal kaynaklar ı n bulunduğu yerler yahut da önemli transit geçi ş yollar ı üzerindedir. Küreselle şmenin ba ş ı nda bulunan güçler, kontrolü b ı rakmakistediklerinden, meydana gelen belirsizlikler, çat ı şmalar vb. hareketler çevresistemlerinin de büyük tahribatlara neden olur.

    Dünya üzerinde mevcut nüfusun da ğı lı mı , eşit değildir. Dünya besin kaynaklar ı daeşit dağı lmamı ştı r. İnsan ya şamas ı için gerekli doğal kaynaklar, su ve besimaddeleri, yerle şim yerlerinin belli yerlerde yoğunlaşmas ı na neden olmaktad ı r.Toplumlar aras ı nda bu kaynaklara sahip olma mücadelesi yüzy ı llar boyuncasüregelmiştir. Dolayı s ı yla sava şlar ı n ç ı kma nedeni insanlar ı n doğal kaynaklarasahip olma arzusudur. Tek merkezli dünya sistemi sömürge anlay ı ş ı nı da ortayaçı karmaktad ı r. Üretilen mallar çok pahal ı bir ücretle sat ı lı r. Ancak her türlü emtia,her yerde hemen hemen ayn ı ücretle sat ı lı r. Örne ğin, Cikita muz bütün dünyadaayn ı ücretle sat ı lmaktadı r.

    II.5. Çevresel Küreselle şmenin Önündeki Engeller

    Çevresel küreselle şmenin önündeki engeller, ayn ı zamanda olu şan çevre sorunlar ı nı n

    da çözümünde kar ş ı laş ı lan en büyük sorunlard ı r. Çevre sorunlar ı çözebilmek için buengellerin kaldı r ı lmas ı veya adil bir şekilde çözüme kavu şturulmas ı gerekir. Bu engeller;

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    10/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 9

    1. Milli çı karlar ı n ön planda tutulmas ı : Gelişmiş olan ülkelerin çı kar ilişkileriaç ı s ı ndan, gelişmekte olan ülkelerde mili ç ı karlar ı n ön planda tutulmas ı sonucunda,toplumlar aras ı nda ayr ı lı kçı lı k hareketleri ortaya ç ı kmaktad ı r. Bu durum toplum içindegerilimlere ve ayr ı lı klara neden olmaktad ı r. Ayr ı ca etnik özelliklerin ön planda

    tutulmas ı , bu ve buna benzer de ğişik amaçlar için de kullanı labilmektedir. Bu durumçevre sistemlerinin a ş ı r ı tahrip edilmesini ve ayn ı zamanda da küreselle şmeyi geriplana atar.

    2. Gelişmiş ülkelerin sömürgecilik anlay ı ş lar ı : Toplumlar ı n kültürel ve örfiduygular ı nı n sömürgeci zihniyet taraf ı ndan bask ı altı nda tutulmas ı , çevre sorunlar ı nı nçözümünü de geri plana atmaktad ı r.

    3. Toplumlar ı n tutucu ve cahil olmalar ı : Ulusal toplumlar örfi ve tarihsel özelliklerinebağlı olarak de ğişime kar ş ı direnç göstermeleri küreselle şmeyi engeller ve çevre

    sorunlar ı nı n artmas ı na sebep olur.

    Küreselleşmeyi engelleyen bu unsurlar ı n ortadan kald ı r ı lmas ı için, ulusal devletyap ı s ı ndan birden fazla devletin bir araya geldi ği, birlikler oluşturduğu görülüyor. Milliçı karlar başlangı çta ba şar ı sa ğlar gibi görünüyorsa da, uzun vadede küreselle şmekar ş ı s ı nda yenik dü şmektedir. Cahilliğin kaldı r ı lmas ı da küreselle şmenin önünü açmadaönemli bir etkendir. Çevre sistemlerine yap ı lan bilinçsiz tahribat, cahillikle ortadankalkar.

    II. ÇEVRE PROBLEMLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

    1400 ‘lü yı llarda dünyada yeni bölgelerin ve yeni k ı talar ı n keşfedilmesi, atı k oluşumundave çevrenin tahribinde de önemli bir ba şlangı ç olmuştur. Keşiflerden önce, yeryüzündeyaşayan insanlar ı n, ister eski dünya da olsun, isterse yeni dünyada olsun, büyük birçoğunluğu kı rsal kesimde ya şamaktayd ı . Yani insanlar yerle şik ve göçebe olarakyaşamlar ı nı sürdürmekteydi. Dünyan ı n nüfusu da çok fazla de ğildi.

    Hazreti İsa Peygamber zaman ı nda, dünya nüfusu 250 milyon civar ı nda olduğu tahminedilmektedir. Takriben 2000 y ı l geçiyor, 1850’li yı llarda 1 milyara ulaş ı yor. 1 milyardan 2milyara geçmek için sadece 80 sene geçiyor. Yani 1930 y ı lı nda 2 milyar, 1960 y ı lı nda 3milyar, 1975 yı lı nda 4 milyar, 1990 y ı lı nda 5 milyar ve şimdi 7 milyar ı aştı . Nüfus gittikçeartı ş gösteriyor. Bunun çevresel olarak manas ı , bir zamanlar bo ş olan dünya şimdidoluyor, yer kalmı yor. Her insan ı beslemek ve di ğer ihtiyaçlar ı nı kar ş ı lamak yan ı nda,bunlar ı n meydana getirdi ği birtakı m problemler de ortaya ç ı kı yor.

    İnsanl ı k tarihi içinde, nüfus artı ş ı önemli bir çevre problemi olarak kar ş ı mı za ç ı kı yor.Nüfus artı ş ı nı n yan ı nda do ğal felaketlerde en önemli küresel çevre kirlenmesine neden

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    11/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 10

    olmaktad ı r. Mesela, Şam ve Kahire şehirleri aras ı bağlı k, bahçelik halinde idi. İnsanorada bir seyahati s ı ras ı nda a ğaçlar ı n meyveleri ile karnı nı doyurabilecek halde iken,bugün bu bölge tamamen çöl haline gelmi ştir. Aynı şekilde Tunus’un Kayvaran şehri1000 y ı l önce tamamen ba ğlı k, bahçelik, ormanl ı k bir alanda kurulmuş. Ancak şimdi

    tamamen çöl haline gelmi ş. Yine Hazreti Süleyman ile Belk ı s vakas ı nı n anlat ı ldı ğı bölge,o kadar güllük gülistanlı iken, o zaman ı n barajlar ı ile o bahçeler sulan ı rken bu gün bubölgeler de çöl haline gelmi ş. Son bir misal de Ad kavmi ile ilgili olarak yeni yapı lanaraştı rmalar sonucu ortaya ç ı kan ve bas ı na yans ı yan bilgilerdir. Ad kavmi olarakadland ı r ı lan toplum, Yemen ile Umman aras ı nda ya şam ı ş çok büyük medeniyet eserlerimeydana getirmi şlerdir. Her taraf bağlı k bahçelik iken bugün çöl haline gelmiş. Kumaltı nda bu medeniyetin kal ı ntı lar ı nı n uydulardan çekilmiş fotoğraflar üzerine tespitleryap ı ldı ktan sonra yap ı lan kaz ı çalı şmalar ı ile bu eserler ortaya ç ı kar ı lmı ştı r. Hatta

    Newsweek dergisinde de bir foto ğraf ve altı nda da bat ı k bir kı tadan “Atlantis” tenbahseden bir yaz ı . Su kaynaklar ı ve insanlar ı n yaşad ı ğı bağlı k, bahçelik, ormanl ı k biralan bugün tamamen çölle şmiş bir vaziyette.

    İnsanl ı ğı n tarihsel gelişim süreci içinde her zaman çevre kirliliği olagelmiştir. Ancakİnsanlar göçebe halinde ya şarlarken, bulunduklar ı bölgede fazla kalmad ı klar ı için, çevretahribatı da az olmaktayd ı . Ancak daha sonralar ı yazlı k ve kı şlak olarak farklı iki noktaaras ı nda gidip gelmeler ba şladı . Bu noktalar ı n da uzun y ı llar sonucu tahrip olduğugörülüyor. Daha sonralar ı yerleşik düzene geçildikçe çevre sorunlar ı da art ı ş görülüyor.Küçük köyler de yaşayan toplumlar, ihtiyaçlar ı nı n % 95’ini kendileri kar ş ı lı yorlar. Gerikalan ihtiyaçlar ı nı da şehirlerden veya sanatla u ğraşan topluluklardan kar ş ı lı yorlar.

    Doğa ekolojik olarak dengededir. Do ğan ı n taş ı yabileceği bir belli bir değişim kapasitesivardı r. Bu kapasite a ş ı ldı ğı zaman denge bozulur. Do ğal denge tarih içerisinde zamanladeğişikliklere uğram ı ştı r. Değişimin hı zı keşiflerle birlikte artmı ş, sanayile şme ilehı zlanmı ş ve son zamanlarda daha artm ı ştı r. Dolayı s ı yla son 50 y ı lda yap ı lan çevretahribatı , dünyan ı n kurulduğu andan itibaren meydana gelen çevre tahribat ı ndan dahafazla fazlad ı r. İnsanlar daha fazla tüketme ihtiyac ı ndan dolay ı keşifler yapmı şlardı r.İnsanlar antik ça ğdan ba şlayarak, sanayi devrimine kadar çevre sorunlar ı ndan uzaksa ğlı klı ve temiz bir çevrede ya şaman ı n keyfini sürdüler. Zira bu dönemde petrol türevienerji kaynaklar ı nı n kullanı mı çok s ı nı rlı ve bunlar ı n sonucunda olu şan at ı klarda, ciddibir çevre kirliliği sorunu yaratmayacak kadar azd ı . Ancak sanayi devrimini takip edenyı llarda ve özellikle son 20–25 y ı llı k dönemde ya şlı küremiz, çoğu kişinin görmediği yada görmezlikten geldiği korkunç boyutlarda bir çevre sorunuyla yüz yüzedir. Busorunlar ı n bir kı sm ı dünyan ı n baz ı ülkelerine veya bölgelerine has olmakla birlikte,

    çoğunlukla tüm dünyay ı ve dolay ı s ı yla insanlı ğı ilgilendiren küresel sorunlard ı r.

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    12/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 11

    Hava kirliliği, su kirliliği, nükleer kirlilik, elektromanyetik kirlilik, gürültü, toprak kirliliği,kültürel kirlilik, enerji kaynaklar ı nı n yanlı ş kullanı mı , yağmur ormanlar ı nı n giderekazalmas ı , hayvan ve bitki türlerinin yok olması gibi sorunlar gereken ciddiyetle elealı nmamaktad ı r. Yaklaşan felaketi göremeyen ve çalan tehlike çanlar ı nı duymayan

    insanlar er geç yüzle şecekleri sorunlar ı geçici bir süre için ertelemekten ilerigidemeyecektir. Büyük ekonomik ve politik tezgâhlar ı n döndü ğü, her yöndenac ı mas ı zca bir var olma ve büyüme u ğraşma ek olarak, günümüz dünyas ı nda s ı cak vesoğuk sava şlar tüm şiddeti ile sürmektedir.

    Brundtland Komisyonu ad ı ile bilinen, Dünya Çevre ve Kalkı nma KomisyonuRaporu’nda, yak ı n yı llarda insan ı n çevre konusunda dünya görü şünün ne şekildedeğiştiği çok güzel anlat ı lı yor. Brundtland ve arkada şlar ı ;

    “20. yüzy ı l ı n ortalar ı nda, dünyay ı ilk kez uzaydan gördük. Bu görüntünün insanbeyninde yaratt ı ğ ı devrim, 16. Yüzy ı lda Kopernik’in yaratt ı ğ ı devrimle kar ş ı laş t ı r ı labilir.Kopernik, evrenin merkezinin dünya olmad ı ğ ı n ı ve sonsuzluk içinde mini mini bir canl ı ,ye ş il bir adac ı k gördük. Bu görüntü, dünyan ı n s ı n ı rl ı bir bütün oldu ğ u fikrini somut birş ekilde ortaya k ı yarak, dünya görü ş ümüzü temelden de ğ i ş tirdi. Uzaydan bak ı nca dünyayüzünde görünen ş ey, köprüler, ş ehirler gibi insan yap ı lar ı de ğ il; bulutlar, denizler,ye ş illik ve toprak. Ça ğ ı m ı zda insan ı n faaliyetleri i ş te bu atmosfer, deniz ve karalardanolu ş an dünya ekosistemine ters dü ş tüğ ü için dünyam ı z tehlikede. Bu temel olguyu

    anlamak ve ona göre tedbirimizi almak zorunday ı

    z.” diyorlar.

    Dünya çap ı ndaki çevre sorunlar ı , doğan ı n bütünselliği ilkesini çok güzel belirtmektedir.Karadeniz’in öbür taraf ı ndaki, Kiev civar ı nda kurulan nükleer reaktör, İzmir’deki çaytiryakisini niye ilgilendirsin? Ama ilgilendiriyor.İngiltere’de üretilen kükürt dioksitinNorveçli ormancı yı ilgilendirdiği gibi, tropik ormanlar ı n tahribi, ozon tabakas ı nı nincelenmesi, sera etkisi tüm dünya insanlar ı nı n ortak sorunudur.

    Günümüzde dünya ekonomisinin nas ı l bütünleştiğini, tüm ülkelerin alı şverişlerinin nas ı lbirbirlerine bağı mlı hale geldiğini görüyoruz. Hiçbir ülke, sı nı r kapı lar ı nı ve gözlerinikapay ı p, kulaklar ı nı tı kayarak dünyan ı n diğer yanlar ı nda olup bitenlerden kendini tecritedemiyor. Ekonomide geçerli oldu ğu gibi, çevre aç ı s ı ndan da bu kural kesinliklegeçerlidir.

    Çağdaş dünyan ı n insan ı , yurduna yararl ı bir birey olmaktan başka, dünyavatanda şlı ğı nı n bilincinde olmak zorundad ı r. Çünkü dünya çok küçüldü. Baz ı çevresorunlar ı s ı nı r dinlemiyor. ABD Kanada’ya, İngiltere İskandinav ülkelerine bol miktardaasit yağmuru yolluyor. Büyük Sahra çölü, s ı nı r tan ı madan on üç Afrika ülkesinde birdengüneye do ğru ilerlemekte. Dünyan ı n çeşitli yerlerinde kullanı lı p atmosfere kar ı şan ozon

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    13/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 12

    parçalay ı cı maddeler, ozon tabakas ı nı inceletmeye devam ediyor. Art ı k dünya çokküçüldü. İnsan ı n teknolojik gücü geliştikçe, çevresine de etkisi art ı yor. Ortaya ç ı kançevresel hasarlar ise dünyan ı n ortak mal ı ... Ne sana, ne bana... Hepimize...

    Çağlar, boyunca insan, çevresindeki do ğaya hakim olmak için çal ı ştı . Bugün ise 7,5milyardan fazla insan ya şad ı ğı bir gezegen de do ğayı yenmek de ğil, tam tersine onukorumak gerekiyor. Sanayile şmiş ülkelerdeki üretim yar ı ş ı , doğal kaynaklar ı n büyükoranda tüketilmesine neden oluyor. Su, orman, kömür, petrol, tüm bunlar sanayitoplumunun artan ihtiyaçlar ı nı kar ş ı lamak için tüketiliyor. Ve ulusal kaynaklar yeterligelmediği için ham maddeleri ba şka ülkelerden, özellikle de Üçüncü Dünya ülkelerindenithal etmek gerekiyor. Bu nedenle bütün ülkeler sanayi ülkesi olsun veya olmas ı n, buyerüstü ve yeralt ı zenginliklerinin hı zla tüketilmesinde belli bir paya sahiptir.

    Çoğalan nüfusa cevap verebilmek için gitgide artan bir biçimde kullan ı lan yeryüzünündoğal kaynaklar ı bugün art ı k tükenme noktas ı na geldi. Petrolü gitgide daha derinlerdeveya daha uzak denizlerde aramak gerekiyor. Sulama yapmaya ve büyük yerle şimyerlerinin ihtiyaçlar ı nı kar ş ı lamaya sular yetmiyor. Bat ı ormanlar ı n, özelliklede Afrika’da,bereketli ağaçlar ı kesilmiş, daha sonrada insanlar ı n buralara yerle şmesi sonucu buormanlar yok edilmiştir. Daha düne kadar tükenmez bal ı k depolar ı olarak görülenokyanuslar, bir yandan a ş ı r ı avlanma, diğer yandan k ı yı lardaki kirlenme sonucu kayg ı verici bir biçimde fakirleşiyor. Doğal kaynaklar ı n bu h ı zla tüketimine, birde insanyaşam ı nı n at ı klar ı ekleniyor. Tropikal ormanlar ı n azalmas ı , toprak aş ı nmas ı na veçölleşmeye neden oluyor.

    Sanayileşme ile birlikte doğa-toplum-teknoloji aras ı ndaki dengenin bozulmas ı çevreolgusunu ça ğı mı zı n en önemli sorunlar ı ndan biri haline getirmiştir. 19. yy dasanayile şme ile birlikte değişen üretim biçimi toplum yapı s ı nı da etkilemiştir. Bu dinamiketki sonucu tar ı msal çevrenin yerini kentsel çevrenin almas ı , kentleri sanayile şmenin biryan ürünü haline getirmiştir. Özellikle yaşad ı ğı mı z yüzyı lda elde edilen teknolojikgelişmeler sonucu insan, ya şad ı ğı doğal çevreyi büyük boyutlarda etkilemektedir. Diğertaraftan h ı zlı nüfus art ı ş ı nedeni ile bir beslenme sorunu ile kar ş ı kar ş ı ya bulunulmas ı doğal kaynaklar ı n a ş ı r ı ve yanl ı ş kullanı lmas ı na neden olmaktad ı r. Tükenen kaynaklar ı nyerine yapay kaynaklar ı n yarat ı lmas ı ise sorunun boyutlar ı nı büyütmektedir. Toplumunbiyolojik ve sosyal dengesinin korunmas ı amac ı ile doğal kaynaklar ı n ve hammaddeninkullanı mı nda yeni yöntemler geli ştirilmesi endüstri artı k ürünlerinin yenidendeğerlendirilmesi ve güne ş enerjisinden yararlanma olanaklar ı üzerinde çe şitliaraştı rmalar yap ı lmaktadı r. Başta Birleşmiş Milletler Koruma Örgütü (UNEP) olmak

    üzere, çe şitli uluslar arası ve ulusal kuruluşlarca bu konudaki çal ı şmalarsürdürülmektedir.

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    14/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 13

    III. ÇEVRE SORUNLARI VE BAĞIMLIK

    İnsanlar ı n şehirlere ak ı n etmeleri, gitgide ba şa ç ı kı lmas ı zorlaşan evsel kat ı at ı klar ı nbirikmesine neden oluyor. Ayr ı ca sanayi üretimi, su ve hava kirliliğini de birlikte getiriyor.

    Günümüzde tar ı m etkinliği bile, yoğun bir biçimde gübre kullan ı lmas ı ve hayvanyetiştiriciliğinin sanayileşmesi sonucu kirliliğe neden oluyor. K ı sacas ı dünyadayaşad ı ğı mı z yer neresi olursa olsun, do ğal çevremiz tehlike ile kar ş ı kar ş ı yad ı r.

    Küreselleşmenin çevre sistemlerine zararlar ı kı sa, orta ve uzun vadede meydanagelmektedir. İster k ı sa vadede, isterse uzun vade de olsun küreselle şmenin çevresistemlerine etkisi do ğal olaylar ve insano ğlunun meydana getirdi ği etkiler olmak üzereiki temel nedene dayanmaktad ı r. Doğal olaylar volkanik faaliyetler ve deprem ba şta

    olmak üzere, f ı rtı nalar, ya ğı şlar, kuraklı k vb. başta gelir. İnsanl ı ğı n çevre sistemlerineolan etkileri tabi olaylar ı n etkilerinden çok daha fazlad ı r. Hatta tabi olaylar ı n baz ı lar ı nı noluşmas ı nda da insan faaliyetlerinin etkisi vard ı r.

    Çevre sorunlar ı nda da esas ana faktör insand ı r. İnsanlar ı n çevre üzerindeki olu şturduğuolumsuz etkilerini mikro ve makro ölçekte de, tabi olarak insanlar ı n e ğitimi, hayat tarzı ,kültürü ve nüfusu gibi özellikleri belirlemektedir. Eğitim düzeyi yükseldikçe, toplumlar ı nçevreyi kirletmesi daha da artmaktad ı r. Türk toplumunda çevreyi, cahil insanlar okumu ş insanlardan daha az kirletmektedirler. İlköğretimden üniversite s ı ralar ı na kadar, temizlik,başkalar ı na zarar vermeme, yerlere çöp vb. atmama ilkesi hep hat ı rlatı ldı ğı halde,yerlerdeki çöpler, sigara izmaritleri, su, kola şişelerinin mevcudiyeti acaba neyingöstergesidir. Bu noktada bir eksikli ğimizin olduğu aç ı kça görülmektedir.

    İnsan faaliyetlerinin çevre üzerindeki etkilerinin ikinci ana noktas ı nı kültür yapı s ı oluşturmaktad ı r. İnsanlar de ğişik kültürlere sahiptirler. İnsanlar ı n kültürler seviyelerieğitim düzeyi ile alakalı olmakla birlikte, yaşama al ı şkanlı klar ı , farklı uluslar ı n etkileri vebulunduklar ı coğrafi bölgelerin özelliklerine de bağlı olarak uzun y ı llar sonucuoluşmaktad ı r. İnsanlar ı n eğitim ve kültür düzeylerine bağlı olarak gelişen hayat tarz ı ,yaşama al ı şkanlı klar ı çevre sistemleri üzerine direkt ve do ğrudan etkilidir. Doğutoplumlar ı nı n hayat tarzlar ı nda aile yap ı s ı esast ı r. Buna ba ğlı olarak yemek yemealı şkanlı klar ı da farklı dı r. Doğu kültürlerinde, aileler hep birlikte tek tabaktan yemekyerler. Sonuçta ortaya tek bir tabak bula ş ı k olarak ç ı kar. Bat ı kültürlerinde ise her bir fertayr ı tabaktan, hatta birden fazla tabaktan yemek yer. Sonuçta fert say ı s ı kadar bula ş ı ktabak ç ı kar. Bunlar ı n temizlenmesi su ve deterjan kullan ı mı ve oluşan at ı k miktar ı farklı dı r. Kültür yapı s ı yani insanlar ı n hayat tarz ı ekonomik durumuna göre de de ğişiklik

    göstermektedir. İnsanlarda e ğitim, kültür seviyesi yani hayat tarz ı nı n bir sonucu olarakbağı mlı lı k ortaya ç ı kmaktad ı r.

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    15/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 14

    Bağ ı mlı lı k: Çevresel küreselle şmede önemli bir noktada ba ğı mlı lı ktı r. Bağı mlı lı k, çevrekirlenmesinde ve küreselle şme da insan faktörünün en belirleyici temel unsurudur.Bağı mlı lı k, toplum olarak yaşaman ı n da vazgeçilmez bir şartı dı r. İnsan ya şant ı s ı nda

    ferdi olarak başlayan ba ğı mlı lı k daha sonralar ı toplum ve dünya düzeyinde etkisinigöstermektedir. Bunun sonucu olu şan küresel çevre problemleri ise;

    1. Doğan ı n bilinçsizce kullan ı lmas ı sonucu tahrip edilmesi : Teknolojik seviyeyükseldikçe insanlar daha fazla üretip, daha fazla tüketme duygusu içindedirler. Buda do ğal kaynaklar ı n daha çok kullan ı lmas ı , daha fazla tüketilmesine ve tahripedilmesine neden olur. Do ğan ı n tahrip olmas ı olarak ortaya ç ı kan bu olay sonucundadoğal denge bozulur. İnsan populasyonunun art ı ş ı da do ğal dengeyi bozmaktad ı r.

    Buda kaynak tüketimini de olumsuz yönde etkiler. Nüfus art ı ş ı nı n getirdiği tekproblem düzensiz yerle şmedir. Ülkerlerin çı karlar ı daima çevre problemlerinin önündegelmiştir. Çevre problemlerini oluşturan insan faktörü do ğal kaynaklar ve kirlenmedir.Kirlenme ise insanlar ı n ferdi ihtiyaçlar ı nı n üzerinde yapt ı ğı tüketimdir.

    2. Doğal kaynaklar ı n tüketilmesi: Yeryüzünde insanl ı ğı n kullandı ğı doğal kaynaklarsonsuz de ğildir. Doğal kaynaklar ı n baş ı nda, kullan ı labilir su kaynaklar ı , fosil yakı tlarve ekilebilir tar ı m arazileri, ormanlar vb. gelir. Bu kaynaklar ı n kulanı m miktarlar ı her

    geçen gün artmaktad ı r. İnsanl ı ğı n fosil yakı tlara olan ba ğlı lı ğı ve kullandı ğı miktar daartmaktad ı r. Kullanabildiği su miktar ı da, ekilebilir tar ı m alanlar ı nı n miktar ı daartmaktad ı r. Bu art ı ş nereye kadar devam edebilir? Teknoloji yar ı ş ı nı n devam etti ği,alı şkanlı klar ı n terk edilmediği sürece, ba ğı mlı lı klar ı n daha da artmas ı sonucu do ğalkaynak kullanı mı devam edecektir.

    Çevre kirlenmesi aç ı s ı ndan dü şünüldüğünde yeryüzündeki do ğal kaynaklar ı n enönemlilerini; Su, Atmosfer ve Hava, Toprak ve enerji olu şturmaktad ı r. Doğada bir suproblemi vardı r. 21. Yüzyı lda kullanı labilir temiz su kaynaklar ı önem kazanacakt ı r.Endüstrileşme sanayile şme ile zaten s ı nı rlı olan su kaynaklar ı tehdit altı ndad ı r.Büyüklerimizin musluktan içtiği sular günümüzde içilmez hale gelmi ştir. Sanayileşmesu kaynaklar ı nı tehdit etmektedir. Temiz su kaynaklar ı na sahip ülkeler di ğer ülkeleregöre daha şansl ı dı rlar. Orta doğudaki ülkeler, İsrail, Suriye, Ürdün ba şta olmak üzeresu s ı kı ntı s ı çekmekte ve gelecekte, temiz suyun petrol kadar önemli olaca ğı bugünherkes taraf ı ndan kabul edilmektedir.

    3. Atı k madde miktar ı n ı n artmas ı : Teknoloji yar ı ş ı sonucu h ı zla devam eden, dahafazla üretim, daha fazla tüketim al ı şkanlı ğı doğal kaynaklar ı nı n tüketilmesi yan ı ndabüyük bir atı k oluşumu meydana getirecektir. Sanayile şme ve buna ba ğlı olarak refah

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    16/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 15

    seviyesinin yükselmesi sonucu meydan gelen küresel çevre problemlerinde de art ı ş meydana getirmi ştir. İnsanlar ı n kalkı nma için gösterdiği çaba sonucu çevredenoluşan olumsuz etkiler, biyolojik çeşitliliği azaltmaktad ı r. Buna ba ğlı olarak iklimlerindeğişmesi doğal kaynaklar ı n kullanı lmas ı ile daha da artm ı ştı r.

    4. Yer kürenin ı s ı nmas ı ve iklim de ğiş iklikleri. Fosil yakı tlar ı n aş ı r ı tüketimi ileatmosferdeki gazlar ı n kompozisyonunda de ğişikliklerin oluşmas ı yla iklimlerdedeğişiklikler meydana gelmektedir. Doğan ı n sundu ğu hizmetler bedava hizmetlerdir.Ekonomik olarak görünmeyen ama uzun vadede ekonomiyi etkileyen ve destekleyengörünmez kaynaklar ı n en önemli kalemlerinden bir tanesidir. Do ğa kendi istikrar ı içinsa ğladı ğı hizmetlerde bir süreklilik arz eder. Ama insanlar yüzünden bu süreklilikbozulmaktad ı r. Bu sa ğlandı ğı sürece do ğa korunmuş olur. Bunu için ekonomide kar

    zarar maliyetleri yap ı lı rken çevre maliyetleri de göz önünde bulundurulmal ı dı r.

    Dünyada kirlenme h ı zla artmaktad ı r. Bu durum kaynak kullan ı mdan insanyaşant ı s ı na kadar birçok yönde etkisini göstermektedir. Bula ş ı cı hastal ı klar, besins ı kı ntı s ı ve faydal ı kullanı m imkânlar ı nı n azalmas ı olarak kar ş ı mı za ç ı kmaktad ı r.

    IV. ÇEVRE KİRLENMESİNİN ULUSAL VE ULUSLAR ARASI BOYUTU

    Siyasal ve ekonomik de ğişimlerin yanı s ı ra, son elli yı l, aynı zamanda sonuçlar ı çoketkili olan sosyal ve çevresel de ğişimlere de tan ı k olmuştur. Hı zlı nüfus art ı ş ı yla birlikte,insanlar ı n yaşayı ş biçiminde de pek çok de ğişiklikler oldu, artan ekonomik faaliyetleryaşam standard ı nı yükseltip okuryazarlı ğı n arttı rdı . Medya, yeni teknolojinin yardı mı yla,ulaşabilme gücünü artt ı r ı nca, de ğişimler birbirini etkilemeye başladı . Nüfusun veekonomik büyümenin böylesine yükselmesi, do ğal kaynaklara ve çevreye ilave bir bask ı oluşturdu. Dolayı s ı yla hem nüfusun, hem de ekonomik de ğişmenin gelecek ku şaklar ı nçı karlar ı nı koruyacak biçimde yönetilmesi çok önemli bir konu haline geldi.

    Bu değişimler kadar önemli olan bir şey de, insanlar ı n kendi hayatlar ı nı biçimlendirmeve kendi haklar ı nı n talep etme yetene ğinin artmas ı oldu. Bireylerin güçlenmesi, siviltoplumun ve demokratik süreçlerin canland ı ğı nda kendini belli etmektedir. Bunlarinsandaki yarat ı cı lı k ve işbirliği yapabilme potansiyelini göstermektedir ve bu niteliklerinikisi de dünyan ı n kar ş ı kar ş ı ya geldiği pek çok zorluğun üstesinden gelebilmek içinhayati önem ta ş ı r.

    Günümüzde çevreyi, evrensel de ğerlerin bir bütünü olarak kabul etme e ğilimininyaygı nlı k kazand ı ğı görülmektedir. Önceleri sadece insan ile do ğal çevresi aras ı ndakiilişkiler bağlamı nda ele al ı nmakta olan çevre kavram ı , doğa ve do ğaya kar ş ı duyulan

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    17/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 16

    ilginin bir ifadesi olarak değerlendirilmiş, çevre sorunlar ı da dar anlaml ı “kirlenme ”sorunlar ı yla s ı nı rlandı r ı lmı ş bir biçimde gündeme getirilmiştir. Çevre sorunlar ı nı n, ulusaldüzeyde ele al ı nmas ı yla onar ı mcı ve önleyici politikalar da uygulanmaya başlanmı ştı r.

    Çevre kavram ı nı n ulusal düzeydeki politikalar ı etkileyerek, sosyal, ekonomik ve hukukisonuçlar do ğuracak kararlar ı n konusu olmaya ba şlamas ı nı n en önemli nedenleri, çevresorunlar ı ndan kaynaklanmaktad ı r. Ekonomistler gibi, çevre sorunlar ı nı n da s ı nı r ve ulustan ı mayan bir nitelik taş ı mas ı , çözüm yollar ı nı n karmaş ı k olmas ı ve çevresel bask ı lar ı nbirbirine bağlı yap ı s ı yalnı z ulusal düzeyde çe şitli toplumsal aktörler arası nda de ğil,uluslar aras ı nda da bu sorunlarla mücadele edebilmek için i şbirliği yapı lmas ı n gereklikı lmaktadı r. Çevre sorunlar ı dünyam ı zı küresel olarak etkilemektedir. İklim, nüfus, doğalkaynaklar da ğı lı mı , biyolojik çeşitlilik, genetik riskler gibi olgular sorunlar ı nı n küresel

    ölçekli niteliğini sergileyen örneklerdir. Birden çok ülkenin ortak do ğal kaynaklar ı nı ayn ı anda etkileyen çe şitli çevre sorunlar ı örneğinde görüldüğü gibi birçok çevre sorunu daötesi etkiler taş ı maktad ı r.

    Çevre sorunlar ı nı n s ı nı r tan ı mayan ve birbirine ba ğlı sorunlardan olu şan karma ş ı közellikleri, çoğu kez yaratt ı klar ı olumsuz sonuçlar ı n ayn ı anda hem yerel, hem ulusal,hem de uluslararas ı düzeyde etkili olmas ı nı yol açmaktad ı r. Uluslar aras ı nda çevrekonusunda i şbirliği yapı lmas ı nı gerektiren en önemli nedenlerden bir di ğeri de ortak olan

    değerlerin korunmas ı dı r. Payla ş ı lan ekosistemlerin ve uzay, okyanus, Antarktika gibiortak değerlerin geleneksel ulusal egemenlik kavramlar ı ile korunmas ı ve yönetilmesimümkün görülmemektedir.

    Bu yap ı s ı yla çevre sorunlar ı , ülkeler aras ı nda çe şitli düzeylerde ve çok yönlü işbirliğimekanizmalar ı nı n geliştirilmesini gerekli kı lmaktadı r. Ülkeler çevre konusunda i şbirliğiyapma yoluna giderken ço ğunlukla bu işbirliğini hukuki bir temele oturtmayı tercihetmektedir. Bu amaçla çe şitli çok taraflı veya ikili, bölgesel veya küresel sözle şme

    hazı

    rlarken, Birleşmiş Milletler, OECD, Avrupa Topluluklar ı

    gibi birçok uluslararası

    kuruluşu da, çevreyle ilgili özel birimler oluşturarak, üyeleri için ortak politika ve eylemlerbelirlemekte, kurallar geliştirmektedirler. Ortak çevre sorunlar ı nı n giderilmesi veyaönenmesinin yan ı s ı ra, ortak çevresel kaynaklar ı n korunmas ı ve yönetilmesi anlay ı ş ı üzerinde temellenen bu i şbirliğinin, önümüzdeki yı llarda uluslar aras ı ilişkiler sistemindedaha belirleyici bir rol oynayarak, bu sistemin yönlendirilmesi aç ı s ı ndan önemlideğişikliklere yol açacağı söylenebilir. Çevre ile kalkı nma aras ı ndaki etkileşimçevresinde, uluslararas ı ekonomik ilişkiler göz önüne al ı ndı ğı nda yak ı n bir gelecekte,çevre kavram ı nı n uluslar aras ı düzeyde daha belirleyici bir işlev kazanmas ı bubağlamda uluslararas ı çevre hukukunun geli şiminde hı zlanma beklenmektedir. Bilim veteknolojinin hı zla ilerlediği XIX. yüzyı lda yaşanan endüstriyel üretim ve kentle şme

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    18/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 17

    çevrenin bozulmas ı süresini h ı zland ı rmı ş, doğal dengelerin sars ı lmas ı ve çevreselkaynaklar ı n tahribinin ağı r sonuçlar ı nı n görülmeye ba şlamas ı na yol açm ı ştı r.

    1972 y ı lı nda 5–16 Haziran tarihleri aras ı nda Stockholm’de düzenlenen “Birle şmiş Milletlerİnsan Çevre Konferans ı ”dı r. Aralar ı nda Türkiye’nin de bulunduğu 113 ülkeninkatı ldı ğı Konferans Birleşmiş Milletlerin çevre konusundaki çalı şmalar ı nı n temel öğesiolarak, tüm hükümetlere görev verilmektedir. Stockholm Konferans ı ’nda alı nan kararauygun olarak kuruluşu Birleşmiş Milletler Genel Kurulu taraf ı ndan 12 Aral ı k 1972’de2997 say ı lı karar ile onaylam ı ş Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), Birleşmiş Milletler sistemi içinde, çevre ile ilgili faaliyetlerde eşgüdüm sa ğlamak ve çevrekonusunda yard ı mcı olmak teşkil edilmiştir. Bu bağlamda, biyosfer kaynaklar ı nı nbütüncül ve ak ı lcı yönetimi için geliştirilmiş bilgi, doğal ve insan eliyle yap ı lmı ş ekoloji

    sistemlerin gelişmesini, insan refah ı nı temin etmek ve bütün ülkelere, bilhassakalkı nmakta olan ülkelere, çevrenin korunmas ı ve geliştirilmesi için gösterilen uluslararas ı ve ulusal gayretlerle istikrar ı n temini, çevre sorunlar ı yla mücadele ve gerekliteknoloji, eğitim ve öğretim, bilgi aktar ı mı , edinilmiş deneyimlerin de ğiş tokuşu içingerekli ek mali kaynaklara hareketlilik getirmek hususunda yard ı mcı olmak, UNEP’inçerçeve ilkesi olmuştur.

    Birleşmiş Milletler Çevre Programı ’nı n da etkisiyle 1980’li yı llar ı ndan itibaren çevrenin

    evrensel de ğerlerin bir bütün olarak ele alı

    nması

    ve kalkı

    nma politikalar ı

    ile çevrekoruma politikalar ı nı n bütünleştirilmesi gereği her düzeyde gittikçe artan bir şekildekabul görmeye ba şlamı ştı r.

    Çevreyle ilgili uluslararası gelişmeleri yönlendirmek ve küresel çevre problemlerinçözümüne katk ı da bulunmak aç ı s ı ndan en etkili kuruluşlardan biri olan Avrupa Birliğiülkelerinin de, 1970’li yı llardan ba şlayarak, üyeleri için ortak politikalar ve eylemlerbelirlediği görülmektedir. Avrupa Birliğinin esas ı nı teşkil eden ve 1 Ocak 1958’deyürürlüğe girmiş olan Roma Antlaşmas ı nda, do ğrudan çevreyle ilgili ortak bir politikanı nyürütülmesini belirleyen bir madde bulunmamaktad ı r. Başlangı çta topluluğun çevreyleilgili faaliyetleri Antlaşman ı n, Üyeleri aras ı ndaki rekabet şartlar ı yla ilgili 100. Maddesi veortak pazar ı n güçlendirilmesiyle ilgili önlemlere ait 235. Maddesi çerçevesindeyürütülmüştür. Avrupa Birliği kuruluş amaçlar ı ndan birisi, vatanda şlar ı n iş ve yaşamkoşullar ı nı n iyileştirilmesi, dengeli ve uyumlu bir ekonomik kalkı nman ı n sa ğlanmas ı olarak belirlenmiştir.

    Bu amaç do ğrultusunda hareket eden AB ilk kez, Balkanlar Konseyi’nin 1971 y ı lı ndayapt ı ğı toplantı da çevre konusunu gündeme getirmi ştir. Bunu Temmuz 1971’deKomisyon taraf ı ndan yay ı nlanan bildiri izlemiştir. Topluluk üyesi ülkelerin devlet ya da

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    19/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 18

    hükümet ba şkanlar ı nı n 19–20 Ekim 1972’de Paris’te yapt ı klar ı toplantı da, ekonomikbüyümenin tek ba ş ı na bir amaç olmayaca ğı , bu büyümenin çevre ve ya şam koşullar ı nı niyileştirilmesi amacı yla bir arada ele al ı nmas ı nı n gerekli olduğu belirtilerek, bu konudabir eylem program ı haz ı rlanmas ı çağr ı s ı nda bulunmu şlardı r. Bu yaklaş ı mdan hareketle

    Topluluk Kası m 1973’de Birinci Çevre Eylem programı nı başlatmı ştı r. Bunu 1977’debaşlatı lan ikinci, 1983’de yürürlüğe giren Üçüncü ve 1987- 1992 önemini kapsayanDördüncü Çevre Eylem Programlar ı izlemiştir.

    AB’nin ilk iki Çevre Eylem Programı , kirlilik sonucu ortaya çı kmı ş ciddi sorunlaraçözümler getirmek amac ı na yönelik eylemleri kapsamaktad ı r. Onar ı mcı politikalara,Üçüncü Eylem Program ı nda sorunlar ı n ortaya ç ı kmadan önlenmesinin daha ekonomikolduğu anlay ı ş ı görülmektedir. Dördüncü Eylem Program ı ise daha geli şmiş bir bakı ş

    aç ı s ı yla, çevrenin korunmas ı nı , sosyal ve ekonomik kalk ı nman ı n temel eleman ı olarakele almaktad ı r. Daha sonra, Aral ı k 1985’te Konsey taraf ı ndan kabul edilen Avrupa TekSenedi’ne, topluluğun çevrenin kalitesini korumak ve iyileştirmek, kişi sağlı ğı nı korumaya yard ı mcı olmak, doğal kaynaklar ı özenli ve ak ı lcı kullanmaya ilişkinamaçlar ı ndan hareketle “çevre” ba şlı ğı altı nda bir madde eklenmesi öngörülmü ştür. Bubaşlı k çerçevesine AB’nin çevre politikas ı na ilişkin temel ilkeler ise;

    Önleyici eylem,

    Çevreye verilecek zarar ı n kayna ğ ı nda önlenmesi,

    Kirleten öderolarak belirlenmiştir.

    Avrupa Tek Senedi’nde yer alan çevre ba şlı ğı nda bu ilkelerin ı ş ı ğı altı nda haz ı rlanarak,1 Şubat 1993 tarihinde konsey ve üye devletler hükümetleri ortak toplant ı s ı nda al ı nankararla kabul edilen Be şinci Çevre Eylem Program ı , yine koruyucu ve önleyicipolitikalara ağı rlı k vermekte ve “ Avrupa Birli ğ i ”nin çevre politikalar ı nı belirlemektedir. Buantlaşmada çevre konusundaki hukuki çerçevesi çizilmi ş olan çevre politikalar ı belirlenmiştir. Avrupa Birliği, söz konusu belgelerde tan ı mlandı ğı şekilde, çevreyikorumak ve sürdürülebilir kalkı nma amac ı nı hayata geçirebilmek için, Çevreyi önceliklisektörler olarak belirlenmiş olan imalat, sanayi, enerji, tar ı m, ulaştı rma ve turizmsektörlerinden ba şlayarak birliğin tüm sektörel politikalar ı yla bütünleştirmeyikararlaştı rmı ş ve bu hedeflere uygun eylemler tan ı mlamı ştı r.

    Çevre gerçe ğinin, salt kirlenme sorunlar ı olarak alg ı lanmaktan, ç ı karak, küresel,düzeyde kalk ı nmayla kar ş ı lı klı etkileşimi bağlamı nda de ğerlendirilmesi ile birlikte, baştaBMÇP, OECD ve Avrupa birliği olmak üzere çe şitli uluslararası örgütlerin de yönlendiricietkisiyle, çevrenin yeni bir anlayı şla yönetilmesi gerektiği konusundaki çal ı şmalar h ı z

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    20/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 19

    kazanm ı ştı r. Kuşkusuz bunda akademik çevreler ile hükümet d ı ş ı sivil örgütlerinde etkisiönemli rol oynamı ştı r.

    Çevre gerçe ği son yirmi yı ldı r devletler aras ı ndaki ilişkilerde yeni ve yönlendirici birunsun olarak önemli bir gelişme kat etmiştir. Bu gelişmenin önümüzdeki dönemdedevam ederek, çevre konusundaki faaliyetlerin uluslararas ı siyasi ve ekonomikilişkilerdeki yönlendirici yapı s ı ndan belirli bir yapı ya kavuşaca ğı ileri sürülebilir. Bubağlamda 21. Yüzy ı lda çevrenin aynen insan haklar ı ve demokrasi gibi ülkeler aras ı ndaortak bir üst de ğer olaca ğı görülmektedir. Bu çerçevede çevrenin bir yandan uluslar ı veinsanlar ı birleştirici işlevinin güçlenece ğini, bir yandan da yeni çat ı şma veanlaşmazlı klar ı n nedeni olarak küresel düzeydeki önem ve etkisinin artaca ğı nı beklemek gerekmektedir.

    Ülkemizin çevre sorunlar ı yediden yetmiş yediye kadar herkesi ilgilendiriyor vetoplumumuz bu konuda duyarl ı görünüyor olmas ı na ra ğmen, k ı ş aylar ı nda hava kirliliğisorunu ile kar ş ı kar ş ı ya kalan kentlerimizin say ı s ı giderek art ı yor, içme, kullanma vesulama suyu olarak yararland ı ğı mı z su kaynaklar ı mı zı n kalitesi giderek bozulmaktad ı r.Katı at ı k sorunu ç ı ğ gibi büyüyor, tar ı m topraklar ı mı zı n amaç d ı ş ı kullanı m alan ı giderekgenişliyor, cadde ve sokaklar ı mı zdaki gürültü seviyesi önemli art ı şlar gösteriyor. Buolumsuzluklar ı çoğaltmak mümkündür. Toplumumuzun her kesimindeki insanlar ı mı zı n

    çevre sorunlar ı

    konusundaki duyarlı

    ğı

    ve bilgi birikimini, çevre mevzuatı

    , çevrekorumas ı amac ı yla alı nan önemleri ve uygulamalar ı yeterli kabul edecek olursak, teorikolarak çevre sorunlar ı nı n görülmemesi gerekir. Ancak, hepimizin de bildiği ve gördüğügibi, ülkemizdeki çevre kirliliği ve doğal kaynaklar ı n yanlı ş kullanı mı giderek artmaktad ı r.O halde, çevre koruma ve geli ştirme zincirinin bazı halkalar ı nda yetersizlikler,aksakl ı klar veya yanlı şlı klar vardı r. İşte oluşturulacak uygun bir çevre politikas ı ile,sorunlar ı n daha ba şlangı çta meydana gelmemesine ve meydana gelebilecek sorunlar ı netkisinin en aza indirilmesine çözüm ara ştı r ı labilir.

    Politikalar ı n ortaya konulmas ı nda, yöresel, bölgeler, ülke boyutunda veya küresel tercihve hedeflerin belirlenmesi zorunludur. Çevre sorunu olarak adland ı r ı lan ve çoğu çevrekirliliği olarak etkisini gösteren sorunlar ı n bir bölümü ülke boyutlar ı nda ve küreseldüşünmeyi gerektirdiğinden; ayr ı ca, bu sorunlar anl ı k veya günlük sorunlarolmadı ğı ndan, gelece ğe yönelik değişimlerinde dikkate alı nmas ı nı gerektirdiğinde, bukonuda ortaya konulan politikalar dinamik yap ı da olmak zorundad ı r.

    Hava kirliliği ile ilgili olarak, yerleşim yeri kaynaklı kirleticilerin ağı rlı klı olduğunugörmekteyiz. Özellikle kı ş aylar ı nda, yak ı t kullanı mı na ba ğlı olarak görülen hava kirliliğiinsan sa ğlı ğı nı tehdit etmektedir. Endüstriyel kaynakl ı kirletici maddelerin yöresel etkileri

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    21/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 20

    yan ı nda, hava ak ı mlar ı ile taş ı nan gaz ve parçac ı klar ı n atmosfere sal ı ndı klar ı yerlerindı ş ı nda ve uzaklar ı nda da olumsuz etkilerinin bulundu ğu vurgulanmaktad ı r.

    Akarsular ı mı zdaki kirlenme, havza baz ı nda ele al ı nmaktad ı r. Yerleşim yeri atı ksular ı ,

    endüstriyel at ı ksular ve tar ı msal alanlardan kaynaklanan su kirlili ğinin hemen hemenülkemizin her taraf ı ndan dikkatlerimizi çekmekte olduğunu izlemekteyiz. Göllerimiz vedenizlerimizde de önemli kirlenmenin olduğu bu konuda yap ı lan ara ştı rmasonuçlar ı ndan görmekteyiz.

    Katı at ı klar ı n uygun bir şekilde yönetilmemesinden, tar ı m alanlar ı nı n amaç d ı ş ı kullanı mı ndan, yanl ı ş enerji üretim ve tüketiminden, tar ı msal uygulanmalardakibilinçsizliklerden kaynaklanan çevre bozulmas ı nı n hem insanlar ı mı zı ve hem de do ğal

    yaşam ortamlar ı nı olumsuz yönde etkilemekte oldu ğunu üzüntü ile takip etmekteyiz.Sonuç olarak, üzerinde birlikte ya şad ı ğı mı z gezegenin birçok bölgesinde oldu ğu gibi,ülkemizde de önemli çevre sorunlar ı vardı r. Bu sorunlar ı n bir bölümü insanlar ı mı zı nçevreye duyarl ı görülmesine ra ğmen, çevrenin korunmas ı nda ve geli ştirilmesindeüzerlerine dü şen görevi yeterince yerine getirmediklerinden olu şmaktad ı r. Bir diğerbölümü de, mevcut çevre mevzuat ı nı n etkili bir şekilde uygulanamay ı ş ı ndankaynaklanmaktad ı r. O halde çevre koruma ve geli ştirme konusunda yürütülmekte olançevre politikas ı nda baz ı eksikliklerin olduğunu söylemek mümkündür.

    Türkiye’de çevre politikalar ı nı n varlı ğı eskilere gitmekte ise de, ilk belirgin uygulamalar1982 Anayasas ı ’nı n 56. Maddesi ile birlikte başlamı ştı r. 2872 Say ı lı Çevre Kanunu vebu kanunu esas alan yönetmeliklerin yürürlü ğe girmesi sonucu modern bir çevrepolitikası oluşumunu sa ğlamı ştı r. Çevre Kanunu’nun d ı ş ı nda, diğer baz ı kanunlar, tabiatve kültür varlı klar ı nı n korunmas ı , kı yı lar ı n korunmas ı , ormanlar ı n korunmas ı , imar vs.konular ı esas alan kanunlar da çevre politikalar ı nı n geliştirilmesinin birer sonucu olarakyürürlüğe girmiştir. Çevre koruma ve geli ştirilme konusundaki temel esaslar, ilkeler vehedefler kalkı nma plânlar ı nda yer alm ı ştı r ve yer almaya devam etmektedir. Di ğertaraftan, çevre korunmas ı geliştirilmesi çalı şmalar ı nda bilimsel ve teknik düzeydefaaliyet göstermek üzere üniversitelerimizin mühendislik fakültesi bünyelerinde çevremühendisliği bölümleri açı lmı ştı r. Çevre Bakanl ı ğı ve bu Bakanl ı ğa ba ğlı İl ÇevreMüdürlükleri kurulmuştur. Bütün bunlar çevrenin korunmas ı ve geliştirilmesi için çokolumlu yaklaş ı mlardı r. Tüm bu uygulamalar bir bütün olarak ülkemizdeki çevrepolitikası nı oluşturmaktad ı r. Ancak, çevre politikas ı nı n varlı ğı na ra ğmen gün geçtikçeçı ğ gibi büyüyen çevre sorunlar ı neden önlenememektedir? Bu sorunun en belirgincevab ı ; çevre sorunlar ı nı n çözümünde çevre politikalar ı nı n varlı ğı nı n yeterli olmayı ş ı , bu

    politikalar ı n etin bir şekilde yürütülmesinde siyasi otoritenin arzulu olmay ı ş ı veyabaşar ı s ı zlı ğı dı r.

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    22/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 21

    Siyasi otorite, o dönemde iktidarda bulunan siyasi parti veya partilerdir. Bu partilerinkendine özgü çevre politikalar ı nı n olmas ı kaç ı nı lmazdı r. Ancak bu politikalar yerleşmiş devlet politikası ndan fazlaca sapma göstermemelidir.

    Çevreyi koruma ve sürdürme, tüm dünya milletlerinin ortak sorumlulu ğundad ı r. Çevread ı na hiçbir şey yapmadan durmak da çok pahal ı bir lükstür. Çevreyi korumadan,toplumsal ç ı karlardan kendimizi alı koymad ı kça ve işbirliği–dayan ı şma fikri eylemegeçirilmedikçe “çevre korumac ı l ı k ” kuramsal yönüyle ancak kitaplarda yerini bulacakt ı r.

    V. KÜRESELLEŞME VE ÇEVRE YÖNETİMİ

    Küreselleşme mant ı ğı , devlette var olan merkezi gücü ve bürokrasiyi sorgulamaktad ı r.21. Yüzyı l demokrasilerinde, siyasi karar mekanizmalar ı üzerinde ço ğu zamanmüdahaleci rol oynayan politik-yönetsel karar alanlar ı daralacak ve ulus devletin i şleriyeniden gözden geçirilecektir. Bu ba ğlamda yetkilerin bir kı sm ı bugün var olan ve yenikurulan veya kurulmas ı dönüşülen uluslar aras ı örgütlere b ı rakı lacak, bir kı sm ı da gününşarlar ı na göre olu şacak birimlere terk edilecektir. Her iki gelişmede de demokrasininyaygı nlaştı r ı lmas ı ve kat ı lı mcı demokrasinin destekledi ği uygulanabilir somut kurumlarve kurallar ı gerektirmektedir. Günümüzde demokrasi ile idare edilen ülkelerde gerekyerel gerekse merkezi düzeyde k ı smen demokratik anlamda temsil sorunlar ı bulunmaktad ı r. Bu olgu ise küreselle şme sürecinde önemli bir engel durumundad ı r.

    Sorunlar ı n bölge ve/veya ülke ölçe ğinden taşarak tüm dünyay ı etkilemesi sonucunda,tek bir dünyam ı z olmas ı sorumluluklar ı da globalleşmiştir. Bu sorumluluklar içindeözellikle “çevre konular ı ” diğer tüm ekonomik ve sosyal faaliyetleri de kapsar şekildegelişmiştir. Çevre sorunlar ı nı n belirleyici özelliği de tüm dünyay ı etkilemesidir. Çevresorunlar ı n merkezileşmesinin nedeni ise, devlet sistemlerinden kaynaklanan ideolojikfarklı lı klar ı aşabilecek boyutta olmas ı ve “çevre ideolojisini ” oluşturabilecek bir gücesahip bulunmas ı dı r. Bu durum, ulusal ve uluslar aras ı örgütsel işbirliğini degüçlendirmektedir.

    Birleşmiş Milletler ve diğer ilgili uluslar arası örgütlerle yerel otoriteler aras ı nda işbirliğiniarttı rmak, yerel otoriteleri desteklemek ve yerel çevre yönetimi konusunda kapasiteoluşturmak amac ı yla programlar ba şlatı lmas ı öngörülmektedir. Bu ba ğlamda da özellikleaz gelişmiş ülkelerin bu doğrultudaki çabalar ı nı tan ı mlamak üzere uluslar aras ı işbirliğinin güçlendirilmesi istenmektedir.

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    23/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 22

    Yerel yönetimler, çevre konular ı nda gerek zarar verme, gerekse, yürütmeye ili şkinyetkiler açı s ı ndan güçlendirilmesi gereken birimler olarak önemini korumaktad ı r.Belediyelerin fiziksel planlamadan, su kaynaklar ı na ve her türlü at ı klara ilişkin olaraküstlendikleri sorumluluklar ı nı yerine getirebilmeleri mali kaynak denetimi, personel gibi

    yerel yönetimlere ilişkin sorunlar ı nı n giderilmesini gerektirmektedir. Çevre konusundasorumluluklar ı nı yerine getirmeyen merkezi/yerel yönetimler için yapt ı r ı lmalaragidilmelidir.

    Bütün ülkelerin çevre yönetimleri, atı k, kalkı nma ve çevre konular ı nı n ayr ı lmaz bir bütünolduğuna inanmakta, gelece ğe yönelik ulusal, bölgesel ve uluslar aras ı politikalar ı nı bubak ı ş aç ı s ı na göre ele almay ı prensip olarak kabul etmektedir. Bu noktada çevrekorumac ı ideolojiler gelişmektedir.

    V.1. Çevre Korumac ı Yakla ş ı m

    Küresel ve bölgesel çerçevede çevrenin korunmas ı günümüzde üzerinde önemledurulan konular aras ı nda yer almaktad ı r. Gerçekten çevreye verilen zararlar ve ortayaçı kan sorunlar ister geli şmişlik yönüyle isterse politik sistemler açı s ı ndandeğerlendirilsin, tüm dünyanı n ortak sorunudur. Dünyam ı zı olumsuz etkileyen en önemliunsur, kirleticidir. Bireylerin yaşam süreçleri içinde çevresinden yararlan ı rken onuetkilemesi ve etkilenmesi sonucunda olu şan at ı klar ise, toprak, hava ve su gibidoğrudan çevreyi kirletmektedir. Oysa halk genelde kirlenmeyi kendinden soyutlayarakizlemektedir.

    Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda do ğal kaynaklar ı n ak ı lcı olmayanyönetiminin etkileri, gittikçe kötüleşen bir değişim ortaya koymuştur. Ancak gelişmiş ülkeler ekonomik durumlar ı ve politik yapı lar ı ile gelişmekte olan ülkelere göre dahaşansl ı durumdad ı r. Öte yandan do ğal kaynaklar ı n oransal olarak azalmas ı , gelişenülkelerin çabuk etkilenen özelliğe sahip ekonomilerini tehdit etmektedir. Yine yoksulülkelerin doğal kaynaklar ı na büyük ölçüde ba ğı mlı lı ğı , önemli bir engel yaratmakta veekonomik faydan ı n göz ard ı edildiği politik tercihlere neden olmaktad ı r.

    Çevre, sosyal ahlâk düzeni ve politika ile yak ı ndan ilgilidir. Özellikle tar ı m, enerji vesanayi yönlü makro ekonomik sektör politikalar ı ile yerli ve yabanc ı yatı r ı mlara ilişkin“mali”, “ticari kararlar” çevre korumacı tartı şmalarda her f ı rsatta ve ele ştiride ileri sürülenvazgeçilmez kalkan sözcülerdir. Bu nedenle nüfus, kaynaklar, çevre, kalk ı nma, ç ı karsözcükleri çevre kaynaklar ı nda çokça kullan ı lmaktadı r.

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    24/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 23

    Çevre sorunlar ı uluslar aras ı arenada esasl ı değişiklikler yapmı ştı r. Yüzyı llarcadevletlerin güvenildiği askeri aç ı dan ele al ı nmaktayd ı . Ancak son on y ı lda oldukçadeğişik bir tehdit tipi ön planda yer almaktadı r. Bu tehdit “ekolojik güvenlik” tir. Ekolojiks ı nı r ötesi ihlaller, askeri s ı nı r ötesi ihlallerden daha aktüel ve her an gerçekle şmesi

    beklenen olgulard ı r.

    Endüstrileşmenin uluslar üstü olmas ı , çevre sorunlar ı nda da uluslar üstü olmas ı nı sa ğlamı ştı r. Bu yüzden de çevre politikas ı düzenleyiciler uluslar aras ı politikalarda veuluslar aras ı politika ise ulusal çevre politikas ı nda gittikçe etkili olmaktadı r. Yetkili vesorumlu olarak ulusal politikanı n önemi büyüktür. Çünkü bulundu ğu doğal ortamlar ı n veekonomisinin uluslar aras ı sorunlar ı yla kar ş ı laşan da ulusal devlettir.

    Ulusal devlet, global çevre koruma için tek büyük aktör olarak dü şünülmekle birlikte,asl ı nda zay ı f bir konumdadı r. Bu durum dünyan ı n ekonomik yap ı s ı ndankaynaklanmaktad ı r. Örneğin, otomotiv sanayi gibi bir faaliyeti organize eden çok uluslubir kuruluşun, geniş bir ticaret ağı na sahip bulunmas ı kontrolü zorlaştı rmaktad ı r. Ayr ı ca,sadece, giri şimcilerin değil devletlerinde dünya piyasas ı nda rekabet etmesi gibinedenlerle, endüstri yarar ı na olduğu düşünülen vergi muafiyetleri ve teşvikler de çevrekorumayı engelleyebilmektedir.

    V.2. Çevre Politikası

    n Değerlendirilmesi

    Devletlerin çevre politikası nı n değerlendirilmesi açı s ı ndan, “strateji ” ve “çevre politikas ı n ı n araçlar ı ” çok önemli iki etkendir. Strateji yönüyle incelendiğinde dörtaşama görülmektedir.

    a) İlk aşama ortaya ç ı kmı ş çevre tahribat ı nı n sadece tamiridir. Bu a şama “tepkigöstermek ve tedavi etmek ” olarak tanı mlanmaktad ı r.

    b) İkinci aşamada, devletlerde yeni kurumlar yaratmak ve kirlilik kontrolü üzerinemevzuat ı gözden geçirmek, kaynaklar ı n yönetimi ile kı rsal ve kent alanlar ı nı niyileştirilmesi doğrultusunda öncülük etmek ve yol göstermektir.

    c) Çevre politikası nı n üçüncü a şamas ı ise, ba ştan itibaren çevreyle uyumlu birteknik kullanı lmas ı amac ı na yöneliktir. Bu durum, kural olarak kaynaklar ı n dahadikkatli kullanı mı hedef almaktad ı r.

    d) Dördüncü a şamada, ek tedbir veya yeniliklerle iyileştirmeye ve düzeltilmeyeçalı ş ı lan ekonomik formlara veya çevre ile uyumsuz teknolojilere daha fazla yeryoktur. Bunlar “yapt ı r ı m getirilerek ” kendiliğinden de ğişecektir.

    Milli devletler genel olarak da çevre korumac ı ve düzeltici politikalara ağı rlı kvermektedir. Oysa ı slah edici çevre korumada, kirlilik önleyici ar ı tma tesisleri ilk

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    25/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 24

    müdahale olarak mutlaka gerekli görülmekle beraber s ı nı rlı katkı s ı da bilinmektedir.Buna göre;

    a) Islah edici çevre korumada, enerji santrallerinin filtrelerinde önem arz eden SO 2 gazlar ı nı n tutulmas ı gibi, kirliliğin tümüyle değil, ancak belli zararlı at ı klarla

    mücadele edilmektedir.b) Islah edici çevre korumayla sa ğlanan çözümler uzun vadeli olmayabilir.c) Çözülmüş gibi görünen konular, çevre sorunlar ı na tekrar dönü şebilir.

    İdeal olan; hammadde; enerji, su ve topra ğı n ak ı lcı ve rasyonel bir şekilde kullanı ldı ğı ,bilgi ve hizmet yoğun üretime yönelinmesidir. Bundan sonras ı , ı slah edici tekniklerinkullanı lmas ı nı gerektiren çevre sorunlar ı nı n asgari düzeye indirilmiş olduğu doğalsistemlerin korunmas ı ve kapsaml ı ekonomik yap ı değişikliklerinin sonucuna bağlı dı r.

    VI. KÜRESELLEŞMENİN GETİRDİĞİ ÇEVRE SORUNLARI

    İnsan ve di ğer canl ı lar ı n yaşam boyunca ilişkilerini sürdürdüğü bir dı ş ortam mevcuttur.Doğada canl ı lar ı n kendi aralar ı nda ve fiziksel çevreleri ile ilişkileri sağlı klı bir gelişmeyeizin veriyorsa, doğal denge sa ğlanmı ş demektir. Aksine bir durum, doğal dengeninbozulduğunu göstermektedir.

    Tüm dünya üzerinde insanlar ı n gün geçtikçe artan bir h ı zla sanayile şme çabalar ı ve

    kı rsal alanlardan kentle şme sürecine giri ş önceleri pek önem verilmemesine ra ğmen,son y ı llarda insanl ı ğı tehdit edecek şekilde ciddi boyutlarda çevre kirlenmesine yolaçm ı ştı r ve kirlenme h ı zla artmaktad ı r.

    Çevre kirlenmesi, do ğan ı n kirlenmesi, daha do ğrusu kirletilmesidir. Bunlar kı saca suyun,havan ı n, toprağı n kirletilerek verimsiz ve canlı lara zararl ı hale getirilmesidir. Öldürücüolan birçok hastal ı k bunlar ı n sonucudur. Su, evsel ve endüstriyel at ı k sularla; hava,büyük ölçüde fabrikalar ı n bacalar ı ndan ç ı kan zehirli gazlar ve tozlarla, toprak ise

    kullanı

    lan suni gübreler ve zirai araçlarla do ğal özellikleri hı

    zla bozulmaktadı

    r.Sanayileşme ve kentle şmenin yol açt ı ğı ve yukar ı da bahsetti ğimiz kirliliklerin dı ş ı ndagürültü, ses, trafik, şehirlerin ı s ı tı lmas ı vb. gibi faktörler de dolaylı yollardan yaşam ı etkilemektedirler.

    Günümüzde özellikle dört konu dünya çap ı nda çevre sorunlar ı olarak s ı k s ı k gündemegelmektedir. Karbondioksit gaz ı nı n art ı ş ı dolayı s ı yla meydana gelen iklim de ğişikliği,kanser yap ı cı ı ş ı nlar ı süzen ozon tabakas ı nı n incelmesi, tropik ormanlar ı n tahribiyleortaya ç ı kan milyonlarca hayvan ve bitki türünün yok olma tehlikesi, bir de Çernobilolayı nda olduğu gibi büyük çaptaki nükleer kirlenmeler. Son y ı llarda bu grubaelektromanyetik kirlenme ile kültür kirlenmesi de eklenmektedir. Bunlardan ba şka, tüm

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    26/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 25

    dünya çap ı nda olmasa bile, uluslar aras ı boyutlarda, dünyan ı n geniş bölgelerinietkileyen asit ya ğmurlar ı , çölleşme, tehlikeli atı klar ı da sayabiliriz. Bu listeye dahaönceki yı llarda dünya çap ı ndaki sorunlar olarak çok sözü edilen DDT kirlenmesi,denizlerdeki petrol kirlenmesi ve c ı va kirlenmesi vb. de eklenebilir.

    VI.1. Nükleer Tehlikeler

    Dünya nükleer ça ğa, ABD’nin 1945’te iki Japon şehrine att ı ğı atom bombalar ı yla girdi. Ama as ı l dünya çap ı ndaki radyoaktif kirlenme sorunu, 1950’li yı llarda ABD ve SSCB’ninbirbiri ardı na yapt ı ğı nükleer denemelerden sonra ortaya ç ı ktı . Bu denemeler ı ss ı zbölgelerde yap ı lı yordu. Patlaman ı n gücüyle atmosferin yukar ı tabakalar ı na savrulannükleer maddelerin orada zarars ı z hale gelinceye kadar kalaca ğı san ı lmaktaydı . Ama

    ABD’li fizikçiler 1945’te tüyler ürpertici bir kesifte bulundular. Her nükleer denemeyi takipeden haftalarda ABD’nin deney sahas ı ndan uzak çe şitli yerlerine radyoaktif yağmurlaryağı yordu.

    Kı sa zamanda, bu radyoaktif ya ğmurun, sadece ABD’ye de ğil, dünyanı n her taraf ı nayağdı ğı , denemelerden ortaya ç ı kan çe şitli maddelerin ekosistemde yay ı ldı ğı anlaş ı ldı .Bunlar ı n aras ı nda, stronsiyum (Sr-90) adl ı radyoaktif maddenin, kimyasal olarakkalsiyumun yerini aldı ğı ; tüm kalsiyumlu besinler örneğin anne sütü yoluyla çocuklar ı nvücuduna girip, kemiklerde yerleştiği, kan kanserine neden oldu ğu saptand ı .

    1960’lı yı llara var ı ldı ğı nda ortada kaç ı nı lmaz bir bulgu vardı . Nükleer denemeler sonucuortaya ç ı kan radyoaktif yağmur, tüm dünyan ı n ekosistem sa ğlı ğı nı tehdit etmekteydi.Bilim adamlar ı nı n bask ı s ı ve kamuoyundaki tart ı şmalar sonucu, 1963 y ı lı nda ABD,SSCB ve İngiltere, atmosferde nükleer denemeleri yasaklayan bir antla şma imzalad ı lar.Bundan sonra yeni bombalar geli ştirmek için yapı lan denemeler yine devam etti, amahiç olmazsa atmosferde de ğil, yeraltı nda yap ı ldı .

    1970’ten sonra çevrecilerin dikkati yeni bir nükleer tehlikeye, nükleer santrallere çevrildi. Aslı nda nükleer enerji çok güzel bir fikir olarak kabul edilmişti. Nükleer yakı t bombaolarak patlat ı lacağı na, bu güç bir enerji kayna ğı olarak kullanı lacakt ı . Nükleersantrallerde fuel oil ya da linyit yerine, dumans ı z, kokusuz bir yak ı t olan uranyumkullanı lı r. Radyoaktif maddenin parçalanmas ı yla çı kan ı s ı nı n meydana getirdi ği subuhar ı yla türbinler döndürülüp elektrik üretilir. Küçük bir hap kadar uranyum, iş yapmagücü yönünden bir ton kömüre e şdeğer. Nükleer santralin at ı klar ı nda tehlikeli radyoaktifmaddeler yok de ğil, ama at ı klar zaten miktarca çok az. Bu at ı klar sağlam bir yeregömüldü mü mesele kalmaz. Nükleer santrallerin bomba gibi patlamalar ı na olanak yok.

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    27/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 26

    Kaza tehlikesi ise s ı f ı ra yak ı n. Risk analizcilerin hesab ı na göre, bir milyon reaktör y ı lı ndabir ya da diğer bir hesapla her iki bin y ı lda bir büyük bir kaza beklenebilir.

    Nükleer enerji taraftarlar ı , nükleer enerjiyi dünya ya işte bu şekilde tan ı tmı şlardı fakat

    daha 1950’li yı llarda, ilk deneysel reaktörlerde, ço ğu kamuoyuna duyurulmayan kazalarolmuştu. İlk büyük reaktör kazas ı , 1979’da ABD’nin New York eyaletinde oldu. Kazaucuz atlat ı ldı , çünkü radyoaktif maddeler santral ı n içinde kaldı . Nisan 1986’da Çernobilreaktöründe olan kaza ise ucuz atlat ı lamad ı . Kontrol hatas ı sonucu, santral ı n kalbi eridive reaktörü yava şlatmakta kullanı lan grafit ateş aldı . Yang ı n, reaktörün dam ı nı patlattı ve ba şta sezyum (Cs-137) olmak üzere, Sr-90 ve I-131 gibi radyoaktif maddeler önemlimiktarda d ı şar ı saç ı ldı . Kazan ı n ilk farkı na varan ülke, oldukça geli şmiş radyoaktifizleme istasyonlar ı na sahip olan İsveç oldu. Ama Çernobil’in radyasyon etkisi sadece

    kuzeye, İskandinav ülkelerine gitmekle kalmad ı ; Orta Avrupa’dan Almanya’ya kadarbat ı ya, İspanya’dan Türkiye’ye kadar güneye de yay ı lmı ştı r. Kazada ilk ba şta 32 kişiöldü. Kazadan üç buçuk y ı l sonra ise resmi rakamlarla ölü say ı s ı 250’ye, on yı l sonradabinlere ulaştı ğı aç ı klandı .

    Çernobil’in insan sağlı ğı na uzun vadeli etkilerini; çocuklar aras ı nda artan tiroit kanseri velösemi vakalar ı yoluyla izlemekteyiz. Çernobil’in önemli bir etkisi, ülkelerin enerjipolitikalar ı nı değiştirmek yönünde oldu. Pek çok ülkenin nükleer santrallere olangüvenleri sars ı ldı . Atom gücüyle enerji üretme fikri önemli bir darbe yemiş oldu.

    VI.2. Sera Etkisi

    Dünya atmosferinde, nitrojen ve oksijen gibi gazlardan ba şka sera etkisi yaratan çe şitligazlar mevcuttur. Bu gazlar, dünya ya ula ştı ktan sonra uzaya geri yans ı yacak olangüne ş ı ş ı klar ı nı atmosferde tutmak görevini görürler. Karbondioksit ve metan gibi seragazlar ı , gelen güne ş ı ş ı nlar ı na geçirgendir, ama dünya yüzeyinden yans ı yarak ç ı kanı ş ı nlar ı n bir kı sm ı nı engellerler. Günümüzde yap ı lan çal ı şmalar, havadaki karbondioksitoran ı nı n art ı k sabit olmayı p, endüstri devriminden bu yana, giderek artt ı ğı nı gösteriyor.Bu artı ş ı n başlı ca kayna ğı kömür ve petrol gibi fosil yakı tlar ı n kullanı mı dı r.

    Atmosferdeki karbondioksitin bu hı zla, önümüzdeki 30 ile 60 y ı l içinde iki katı naulaşaca ğı tahmin edilmektedir. Bu da ortalama dünya ı s ı s ı nı n 1,5 ile 4,5 dereceartmas ı na tekabül etmektedir. Bunun sonucunda dünyada önemli iklim de ğişiklikleriolacakt ı r. Meydana gelebilecek en önemli de ğişiklik de kutuplardaki buzullar ı nerimesiyle dünya denizlerinin seviyesinin yükselmesi ve k ı yı bölgelerinin sular altı nda

    kalacak olmas ı dı r.

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    28/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 27

    VI.3. Ozon Tabakas ı

    Ozon, atmosferde bulunan çe şitli gazlardan bir tanesidir. Ozon, nefes ald ı ğı mı z havaiçinde bulunursa, hava kirleticilerinden say ı lı r. Ama yerden 15 ile 40 km. yukar ı da,

    atmosferde bulunan ozon gaz ı nı n hayati bir görevi vardı r. Buradaki ozon tabakas ı ,güne şten gelen ı ş ı nlar ı n içinden ültraviyole dalgalar ı nı n fazlas ı nı süzüp, dünyaüstündeki ya şam ı kanser yap ı cı bu ı ş ı nlardan korur.

    Ozon tabakas ı nı tehlikeye sokan etkenler aras ı nda CFC’ler diye an ı lan klorlu be florlukarbon bileşikleri özel bir yer tutmaktadı r. Saç, deodorant gibi sprey tenekelerinde,sudolaplar ı nda ve plastik köpük yap ı mı nda eskiden kullan ı lan, modern ça ğı n harikayapay kimyasallardan CFC’ler, yukar ı atmosfere kadar yava ş yavaş ve ayr ı mdan

    yükselirler. Ozon tabakas ı nı n olduğu bölgeye var ı nca, kuvvetli güneş ı ş ı nlar ı nı n etkisiyleCFC’ler parçalan ı p, klor atomlar ı na ayr ı lı rlar. Tek bir klor atomu zincirleme reaksiyonla,binlerce ozon molekülünü parçalayabilirler.

    1986’da bir uyduya monte edilmiş ayg ı tlar, ozon tabakas ı nı n Güney Kutbu üzerinerastlayan k ı sm ı ndaki tabakalarda bir incelme ke şfetmişlerdir. Bu incelme, % 50’ye varanbir ozon azalmas ı nı göstermektedir.

    CFC’lerin başlı ca üreticisi olan ABD, kimya sanayii lobisine rağmen, spreylerde CFCkullanı mı nı yasaklamay ı 1978’de ba şarm ı ştı r. 1985’te Viyana’da yirmi ülke ozontabakas ı nı korumak için bir araya gelmişler ve bir yı l sonra da Montreal’de yirmi dörtülkenin imzaladı ğı anlaşma ile, 2000 y ı lı na kadar dünya CFC üretiminin yar ı yar ı yaazalt ı lmas ı kararlaştı r ı lmı ştı r. Buna ra ğmen, sorun henüz çözümlenmi ş değildir. Çünkübugün kulland ı ğı mı z spreyden ç ı kan CFC’nin ozon tabakas ı na ula ş ı p etkilemesi 50 y ı lı bulmaktad ı r.

    VI.4. Tropik Ormanlar

    Dünyadaki tüm tropik ormanlar ı n yar ı s ı , kesilme ve yak ı lma gibi nedenlerle, son ikiyüzyı lda yok olmuştur. Şayet önlem an ı lmazsa kalan ormanlar önümüzdeki elli y ı l içindetamamen yok olabilir. Tropik ormanlar ı n kaplad ı ğı alan, dünya yüzeyinin yaln ı zca % 7’si,yeryüzündeki hayvan ve bitki türlerinin % 80’i tropikal ormanlarda yaşamaktad ı r. ABD’dereçeteyle sat ı lan ilaçlar ı n dörtte birinden fazlas ı , yalnı z tropik ormanlarda bulunanbitkilerden elde edilmektedir. Dünyan ı n değişik ekosistemleri aras ı nda en zengin eczamaddesi kayna ğı da tropik ormanlarda bulunmaktad ı r. Bu ormanlar dünyan ı n yağmur

    dengesini düzenlemekte ve atmosfere oksijen sa ğlamaktad ı r. Yani tropik ormanlardünya ekosisteminin akci ğeri görevini yapmaktad ı r.

  • 8/19/2019 Küresel Cevre

    29/68

    KÜRESEL ÇEVRE 2004–2005 GÜZ DÖNEMİ DERS NOTLARI

    Yrd. Doç. Dr. Süleyman Ş AKAR 28

    Orman kay ı plar ı nı n önemli bir kı sm ı , tar ı m alan ı açmak ve odun kesmek yüzündenolmaktad ı r. Son on y ı ldı r, özellikle Brezilya ve Endonezya, kalabal ı k bölgelerdeki nüfusfazlas ı nı ı ss ı z tropik orman bölgelerine kayd ı rmaya çal ı şmaktad ı rlar. Bu da, Amazongibi alanlarda geni ş yollar, yerleşim ve tar ı m alanlar ı aç ı lmas ı yla orman kesimini

    körüklemektedir. Diğer yanda, hammadde ihtiyac ı olan zengin ülkelerin neden oldu ğubaz ı bask ı lar mevcuttur. Örne ğin, ağaç varl ı ğı kı t olan Japonya, büyük ölçüde tropikorman kerestesi ithal etmektedir.

    ABD’nin meşhur hamburger endüstrisinin bile tropik ormanlara önemli çapta etkisivardı r. Orta Amerika’nı n tropik ormanlar ı nı n dörtte biri son 25 y ı lda aç ı lmı ş ve baz ı çokuluslu hamburger şirketlerinin kontrolüne girmiştir. Bu eski orman alanlar ı nda s ı ğı ryetiştirilmekte ve sağlanan dü şük vas ı flı et, kimyasallarla yoğrulup, bu hamburger

    şirketleri taraf ı ndan dünyan ı n dört bir yanı nda piyasaya sürülmektedir.

    VI.5. Asit Yağmurlar ı

    Ülkelerin ekolojik yönden birbirlerine ne derece ba ğı mlı olduklar ı nı asit ya ğmurukonusunda çok aç ı k biçimde görmekteyiz. Kanada’n ı n uçsuz-bucaks ı z ormanlar ı vegölleri, zaman zaman sirkeye yak ı n keskinlikte asit taş ı yan yağmurlar nedeniyle yava ş yavaş ölmektedir. Biyolojik anlamda ölen göl sayı s ı şimdiden 14.000’i bulunmuştur.Önlem alı nmazsa, daha 40.000 kadar gölün elden gidece ği belirtilmektedir. KuzeyKanada Ormanlar ı nı n çam a ğac ı türlerinde büyüme h ı zı yar ı yar ı ya azalm ı ş durumdad ı r.

    Bu yağmurlardaki asit, daha çok kömür yak ı t kullanan sanayi bölgelerinden ç ı kan kürütdioksitten ve otomobillerden ç ı kan azot oksit gazlar ı ndan kaynaklanmaktad ı r. Kanada’yadüşen asit ya ğmurunun yar ı s ı nı n kayna ğı , güney kom şusu ABD’dir. Asit yağmuru

    ABD’nin kendi toprağı na da zarar vermektedir. Ama özellikle Ohio eyaletinde bulunanözel işletmelere ait kömür madenleri ve kömür yakan termik santraller, al ı nabilecekönlemlere kar ş ı etkin bir lobi oluşturmaktad ı r.

    Asit yağmuru ilk kez 1972 yı lı nda yap ı lan Stockholm Birinci Dünya Çevre Kongresi’ndeuluslar aras ı topluma mal olmuştur. Kongrede İskandinav ülkeleri, göllerinin başkaülkelerden gelen asit ya ğmuru yüzünden öl