kÜretaj · tersİne eÜİmlİ ensİzyon, gİngİvektomİ

90
J'! ,• l . >.: .. -~' ,'. .KÜRETAJ VE OPERASYONU· ARASINDA · ; Referent: Prof. Dr. Peker ' · .. - .... Üniversitesi Fakültesi Doktoru [ Dr. med. dent. ] Kazanmak için Abbas. Kalender Be Sunulan Doktora Tezi 1978 .... ~,,.: •. ;_l.: .., ' . .. . : ' ".-'· -~ '~- ' , 'I •' -.~ -·:.·· .-.:tr:·.-~:·.~ .. 1 .'>~-· ' . .,\ ,. - -·-4· - . -------~ . ._'. ~~__,__~ .-- .. ~_- ' .. 1 . ,1 ,•4 ' l j l . ' ...... ~;- ... ' -~-\-~- .. ','it ' ' .. ; . . . _,. .... "" ... _.,) ·l

Upload: others

Post on 16-May-2022

15 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

J'! ı. ,• l

. >.: .. -~' ,'.

TERSİNE EDİMLİ ENSİZYON, .KÜRETAJ VE DİKİŞ TEKNİBİ İLE

GiNGİVEKlOMİ OPERASYONU· ARASINDA

· ; KARŞILAŞTIRMAll KLİNİK ARAŞTIRMALAR

Referent:

Prof. Dr. Peker Sandallı

' · .. -....

İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi

Dişhekimliği Doktoru [ Dr. med. dent. ]

Ünvanını Kazanmak için Dişhekimi Abbas. Kalender Be yatlı Tarafınd,ın Sunulan Doktora Tezi

İstanbu·ı, 1978

.... ~,,.: •. ;_l.: ..,

' . ..

. : ' ".-'· ~ -~ '~- ' , 'I •'

-.~ -·:.·· .-.:tr:·.-~:·.~ .. 1 .'>~-· ' . .,\ ,. - -·-4· - . -------~ . ~ ._'. ~~__,__~ . -- .. ~_- ' ..

1 . ,1

~ ı. ,•4

' l j l

. ' ...... ~;-... ' "· ·•"ı -~-\-~- ..

','it '

' ..

; . . . _,. .... "" ... _.,)

·l

Page 2: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

; -.

. l ; . ! l 1

Istanbul bniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Periodontoloji Kürsüsü

Kürsü Başkanı: Prof. Dr. -Pek-er SANDALLI

,...

TERS!NE EG!ML! ENSlZYON, KORETAJ VE D1K1S TEKN1G1 1LE

G!NG!VEKTOM1 OPERASYONU,ARASINDA KARŞILAŞTIRMALI KL1N!K A'RAŞTIRMALAR

I

Referent: Prof,Dr, Peker SANDALLI

!stanbul üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Oişhekimliği Doktoru (Dr.med.dent.)

Onvanını Kazanmak için Dişhekimi Abbas Kalender Beyatlı Tarafından Sunulan Doktora Tezi

Istanbul, 1978

Page 3: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

l 'ı •

- T E S E K K Ü R -

Bana bu tezi hazırlama olanağını veren ve çalışmalarım

esnas·ında değerli fikirleriyle her zaman yardımcı olan, Peri­

odontoloji konusunda yetişmem için elinden gelen herşeyi yap­

maya çalışan Sayın Prof.Dr.Peker SANDALLI'ya, fikirlerinden

yararlandığım Sayın Doç.Dr.Özen TUNCER'e, Sayın Dr.Selçuk

YILMAZ'a, istatistiksel çalışmalarıma yardımcı olan Dr.lnci

OKTAY'a ve İstanbul Universitesi Dişhekimliği Fakültesi Peri­

odontoloji Kürsüsü'nün değerli elemanlarına teşekkürü bir

borç bilirim.

Page 4: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- i ·ç i N D E K İ L E R -

GİRİŞ

KONU İLE

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . İLGİLİ YAYINLAR .......... .

GEREÇ VE YÖNTEM

BULGULAR

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . TARTIŞMA

SONUÇLAR

ÖZET • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • 1

SUMMARY

KAYNAKLAR •• '.

Sayfa

1

4

21

37

59

65

67

68

69

Page 5: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- G İ R i S -

Günümüzde, dişhekimliği alanında da, genel tıptaki gı­

bi, hastalıkla~ın meydana gelmesini Hnleyici Hnlemler, hasta­

lıkların tedavisi kadar büyük bir Hnem taşımaktadır. Ağız or­

tamındaki mikro-organizmalar içinde ve bunlarla dokular ara­

sında simbiotik bir denge mevcuttur. Bu dengenin bozulması

sonucunda periodontal hastalığın ortaya çıktığı bildirilmiş­

tir(80). Periodontal hastalığı yapan birçok çeşitli etyolojik

etkenler arasında en fazla sorumlu olanın mikro-organizmalar

olduğu da anlaşılmıştır. Fak~t, mikro-o~ganizmaları ağız or­

tamından tamamen kaldırmak olanaksız olduğu gibi, bazı ilaç­

larla sayılarını azaltmak suretiyle simbiotik dengeyi bozmak

olasılığı da vardır. Bu konuda yegane zararsız profilaktik

yHntem, dişler ve çevresindeki bakteri plaklarının çeşitli

temizleme metodları ile mekanik olarak kaldırılmasıdır. Hal­

kın bu konudaki eğitimi oldukça güç ve masraflı olmaktadır.

Bu nedenle de, dişhekimleri yirminci asrın geri kalan kısmın­

da da periodontal hastalıkların tedavisi ile meşgul olacak-·

lardır.

tnsanoğlu dişetlerindeki hastalıkları ve periodonsiyu­

mun iltihabını çok eskidenberi tesbit etmiştir. Ele geçen ~lk

tarih kayıtlarına gHri M.Ö. 6. yüzyılda Hindistan tıbbının

babası sayılan Susruta isimli bilgin, dileti hastalığını cer­

rahi olar?k ilk defa tedavi etmiştir(40). Bunu takiben dişeti

Page 6: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 2 -

hastalığını tedavi etmek için kızgın !el ile doku dağlanmaya

başlanmıştır. Bu şekildeki bir tedavi gelişerek periodontolo­

jide en çok kullanılan gingivektomi adlı operasyon.tekniğinin

gelişmesini sağlamıştır. Gingivektomi·operasyonunda periodon­

tal cebin yumuşak duvarı kesilerek kaldırılmaktadır. Bunun

sonucunda başlıca iki önemli sorunla karşılaşılabilinir: Bi­

rincisi; dişlerin kuron kısımlarının uzamasiyle estetik prob­

leml~r, ikincisi ise; yapışık dişeti genişliğinin azalması.

Dişin kök kısımlarının açıkta kalması aynı zamanda kök duyar­

lılığına neden olması yüzünden hastanın dişlerini iyi fırça­

layamamasına ve dolayısiyle periodontal hastalığın yeniden o­

luşmasına neden olabilecektir. Yapışık dişeti dokusunun yete­

ri kadar genişlikte olmasının da periodonsiyumun sıhhatte ka­

labilmesi için zorunlu olduğu birçok araştırıcılar tarafından

belirtilmiştir(79,8,76,77,3,88). Bu yönlerden düşünüldüğünde

dişeti dokusunda madde kaybını mini~uma indiren ve gingivek­

tomi operasyonunun yerini tutabilecek başka bir tekniğin bu­

lunması gerekmekteydi.

Gingivektomi operasyonunda yara iyileşmesindeki gecik­

meler, kanama v.s. gibi bazı dezavantajların olması, bazı a­

raştırıcılar(31,46,35) tarafından bu tekniğin yerine flap

(lamba) operasyonlarının kullanılmasının daha yararlı olacagı

fikrinin ileri sürülmesine de neden olmuştur.

Literatür araştırmamıza göre 1963 yılında ilk defa

Mühlemann(43)ın ortaya koyduğu tersine eğimli ensizyon tekni­

ği (internen gingivectomie) daha sonra Mutschelknauss(44) ta­

rafından açıklanmış ve Sandallı(78) tarafından da geniş bir

şekilde ele alınarak gingivektomi operasyonunun yerine kulla­

nılabileceği ileri sürülmüştür. Bu konudaki literatürün çok

dikkatli bir incelemesi yapılmış ve tersine eğimli ensizyon

tekniğinin üzerinde çok az durulduğu, buna karşı gingivektomi

operasyonu üzerinde çok fazla araştırma yapıldığı saptanmış­

tır, Bu nedenle; bu ara§tırmanın amacı, gingivektomi endikas-

Page 7: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 3 -

yonu konan vakalarda, tersine eğimli ensizyon tekniği ile

gingivektomi tekniğinin uygulanarak klinik sonuçlarının_kı-ı

yaslanmaiı ve hangi operasyon tekniğinin daha iyi sonuç ver-

diğinin saptanması olmuştur.

Page 8: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

·,

- 4 -

- KONU İLE İLGİLİ YAYINLAR -

Konu ile ilgili yayınları incelememize göre, büyüyen

di~eti dokusunun ilk defa bir aletle (makasla) iesilmesini ö­

neren ve tatbik eden Pierre Fauchard olmuştur(l9). Bunu taki­

ben Robicsec(94), Black(lO), Zentler(l05), Neumann(47) ve

Ward(lOO) gingivektomi operasyonu, flap (l~mbo) operasyonu gı­

bi diger tip periodontal operasyonlarla beraber tatbik ~tmiş­

ler ve bugünkü bildiğimiz gingivektomi ve gingivoplasti tek­

niklerini tek başına da uygulamışlardır.

Dişhekimliğinde başlangıçta yumuşak doku cerrahisi

lıakkın<laki isiınlcn<lirnıc oldukça karışık olmuştur. Gol<lınan(23),

dişctinin fizyolojik şeklini temin etmek amaciyle yapılacak

her türlü yumuşak doku operasyonunu gingivoplasti olarak isim-

lendirmiştir. Fakat, daha sonraları dişetinin fizyolojik

şeklini sağlamak için yapılan dişeti operasyon tekniği, gın­

givektomi operasyonunun bir kısmı olarak kabul edilmeye baş­

lanmıştır. Böylece, "gingivektomi" te~imi cepleri ortadan

kaldırmak, "gingivoplasti" ise dişetine fizyolojik şekli ye­

niden kazandırmak amaciyle yapılan operasyon teknikleri ola­

rak kabul edilmiştir. Gingivektomi operasyonu içerisinde dai­

ma fizyolojik dişeti çevresini temin etmek amacı ile, .gingi­

voplasti de vardır. Halbuki, gingivoplasti operasyonu gingi­

vektomi tekniğine başvurmaksızın tek başına uygul~nabilir(81).

Page 9: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- .5 -

Bugün için periodontolojide gingivektomi operasyonu

oldukça sık olarak kullanılmaktadır. Bu tekni~in endikasyon­

ları, kontrendikasyonları ve teknik hakkında pek çok makale­

ler yayınlanmıştır.

Genel olarak, gingivektomi operasyonu endikasyonları

küretaj girişimi sonucunda hala yumuşak doku cepleri içeren

vakalardır.

Gingivektomi operasyonunda dokuyu kaldırmadan evvel

bir veya birkaç defa .~iştaşlarının temizlenmesi, dişetinin

kürete edilmesi gereğinin olup olmadığı araştırıcılar arasın­

da uzun müddet tartışma konusu olmuştur(l,21,25,87). Bu ça­

lışmalar sonucunda, operasyondan evvel yapılan diş temizliği-\

nin operasyon esnasındak~ kanamayı önemli ölçüde azalttığı,

ancak operasyon sonucundaki iyileşme ve dişeti dokusunda mey­

dana gelen yeni şekil bakımından bir değişiklik yapmadığı an­

laşılmıştır. Buna rağmen, gingivektomi operasyonu esnasında

önemli ölçüde ödemin bulunuşu, dokunun manipülasyonunu güç­

leştirmektedir.

Gingivektomi operasyonunda cep derinliğinin mukogingi­

val birleşime yakın veya onun ötesine uzanması halinde yapı~

şık dişeti dokusunun tamamen kesilerek ortadan kaldırılması

çok bUylik bir sakınca oluşturur. Böyle vakalarda, gingivekto~

mı operasyonu yerine mukogingival operasyonlar tercih edilme­

lidir. Aksi takdirde, alveol mukozası serbest dişeti kenarı

ve yapışık dişeti dokusunun yerini alır. Alveol mukozası ise . . keratin dokusu ihtiva etmediğinden dış etkilere karşı daya-

nıksızdır ve çabucak tahrip olabilir(81).

Ramfjord(62), gingivekto~i operasyonu esnasında yapı­

lan diş temizliAinin iyileşmeden sonra epitelyal bağlantının

daha fazla apikal yönde oluştuğunu göstermiştir.

Page 10: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 6 -

Bazı periodontistler, ensızyonun derinliğinin gingi­

vektomi operasyonunun.sonucu üzerinde etkili olan çok 6nemli

bir fakt6r olduğuna inanmışlardır. Ariaudo(2) ve Glickman(22),

gingivektomi ensizyonunun cep dibinden daha apikal yönde ya­

pılmasını tavsiye etmişlerdir. Orban(49) ise, dişler arası

dokularda yaptığı seri histolojik kesitlerden elde ettiği so­

nuçlara dayanarak ensizyonun cebin hemen dibinden yapılması­

nın daha faydalı olacağını bildirmiştir. Gerekçe olarak da,

ensızyonun cep tabanından daha apikal yönde geçmesinin bu

noktadan 6tede buluuan transeptal fibiillerin ve ince granü­

lasyon dok~sunun harabiyetine yol açmasıni göstermiştir~ An­

cak, bu makale 1941 yılında yayınlanmıştır. Fakat o zamanlar

periodontal operasyonlarda fizyolojik dişeti çevresi ve este­

tik henüz önemli operasyon esasları olarak ortaya konmamış­

tır. Daha sonraları ensizyon yerinin tayininde yalnız cep de­

rinliğinin esas alınamayacağı fikri araştırıc~lar arasında

yerleşmeye başladı(l6,23,56,83,99). Yazarlardan pekçoğu gin­

givektomi ve gingivoplasti operasyonları esnasında çok keskin

b_istürilerin kullanılması gerektiğini bildirmişlerdir. Keskin

olmayan bistüriler dokuların parçalanmasına neden olduğundan

iyileşmeyi geç ve ağrılı hale sokmaktadır. Bir kısım periodon­

tistlcr ise, elektro-operasyon ile dişeti dokusunun kesilme­

sinin ve şekil verilmesinin daha kolat ve kanama yapmaması

bakımından avantajlı bulmaktadırlar. Ancak, elektro-operasyon

ile yapılan gingivektomi vakalarında elektrodun kemiğe tema­

sının nekroz husule getirdiği ve fazla akım mevcudiyeti~de de

iyileşmenin geç olduğu belirtilmişt{r(48,S0,54,71,72,73,87, 95,96,97).

Meriç(42), gingivoplasti üzerinde yapmış ·oldu~u bir

çalı§mada elektro-operasyon tekni~ini bistUri ve tur teknik­

leri ile kıyaslamış ve klinik olarak operasyon sahasının dilz­

günlüğü bakımından bistüri tekniğini elektro-operasyon tekni­

ğine kıyasla daha üstün bulmuş, turda ise pürüzlü bir yara

yüzeyi tesbit etmiştir. Kanama, elektro-o~erasyonda diğer

Page 11: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 7 -

tekniklere kıyasla daha az olmuştur. Klinik ve fotoğraf göz­

lemlerinde yara iyileşmesinde epitelizasyon 3 teknikte de ay­

nı bulunmuştur. Operasyondan sonraki 2. ve 3. haftalarda has­

talar ağrıdan şikayet etmemişlerdir. Operasyonu takibin diş­

eti oluğu likiti artmış ve daha sonra normal düzeye inmiştir.

Sitolojik ve histotojik değerlendirmelerde teknikler arasında

fark görülmemiştir.

Gingivektominin kostik ilaçlar ile de yapılabileceğini

Orban(51), Gratzinger(27)·, Kramer(36) ve _Löe(39) belirtmiş­

lerdir.

Löe(39), köpeklerde 28 diş ve insanlarda 13 dişin pe­

riodonsiyumunu tedavi amacı ile% 10, % 24 ve% 40'lık sulan­

dırılmış potasyum hidroksit uygulamış ve aşağıdaki sonuçları

elde etmiştir:

1- Bu uygulama ağrıyı azaltmakta, dişeti kanamasına

neden olmakta ve sekresyonu arttırmaktadır.

2- Plak birikimi genel olarak fazla olmamıştır.

3- Potasyum hidroksit dişeti cebinin epitelini subepi­

telyal ve supraalveoler bağdokusunu, alveol kemiği­

nin marginal kısmını nekroze etmektedir.

4- Harabiyetin apikal hududu, ya mine-sement birleşi­

minden 2,5 mm periodontal aralığa veya alveol kemi­

ği içerisine kadar uzanmaktadır.

5- Bütün yumuşak nekrotik dokunun tedavisinden günler

sonra yeniden dişetlerinde büyümeler ve ceplerde de

epitelizasyon oluşmaktadır.

6- Alveol kemiğinde erime, epitelyal bağlantıda kayıp

ile apikale doğru çekilme meydana gelmiştir,

Löe, bu uzun müddet yapmış olduğu klinik ve histolojik

Page 12: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 8 -

araştırmasının sonucunda potasyum hidroksitin periodontal te­

davide kostik bir madde olarak kontrendike olduğunu bildir­

miştir.

Fox(20), dönerek aşındırma yapan möletlerin yumuşak ve

sert periodontal dokularda tedavi olarak kullanılabileceğini

ortaya atmıştır. Fakat, bugün için bu teknik çok ender olarak

dişeti papillerinin konik hale getirilmesinde ve dişler arası

olukların teşekkül ettirilmesinde kullanılmaktadır(l6,83).

Dişeti operasyonları esnasında dokular üzerinde olduk­

ça fazla bir travma meydana gelmektedir. Berdon(6), 50 dişeti

operasyonu sonucunda meydana gelen kan kaybını hemoglobin ko­

lorimetrik kıyaslama tekniğini kullanarak ölçmüştür. Araştı­

rıcı, her operasyona dahil edilen bir diş için ortalama 3,8

ml kan kaybının olduğunu saptamıştır. Kan kaybı 0,7 - 12,8 ml

arasında değişmiştir. 10 ·dişi içerisine alan bir gingivektomi

operasyonundan sonra ortalama 37,1 ml kan kaybı tesbit edil­

miştir. bu araştırmada, hastanın yaş, seks ve operasyon anın­

daki tansiyonunun kan kaybı hacmi ile ilgili olmadığı da is­

tatistik olarak tayin edilmiştir.

Gingivektomiyi takiben meydana gelen iyileşme üzerinde

Mann ve Kaplan(41), histolojik araştırmalar yapmışlardır.

Ramfjord ve Costich(61) 9 hastadan. elde ettikleri 10

gingivektomi doku 6rnekleri üzerinde yaptıkları çalışmalarda

şu ilginç sonuçları elde etmişlerdir:

1- Gingivektomi operasyonunun bir kısmı olan kök dü­

zeltilmesi esnasında takriben ortalama 0,5 mm ba~ dokusu a­

taşmanın ayrıldığı tesbit edil~iştir, Bu.nedenle, gingivekto­

mi operasyonu esnasında baR dokusunun periodontal ataşmanın

daimi olarak kaybını önlemek için köklerin düzeltilmesi esna­

~ında çok dikkatli olmalıdır.

Page 13: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 9 -

2- Bütün örneklerde dişeti oluğunun tabanında epitel­

yal bağlantı tamamen kaldırılmaktadır.

3- Gingivektomiyi takiben meydana gelen yeni dişeti o­

luğu, epitelin diş ile yumuşak doku arasında aşağıya doğru

büyümesi ve bağdokusunun yeni serbest dişetini oluşturmak ü­

zere yukarıya doğru gelişmesi ile meydana gelir.

4- Birçok vakalarda sementin kazınması bağdokusunun

yenı ataşmanı yerine yeni epitelyal ataşmanın aşağı doğru bü­

yümesiyle olur. Böylece, gingivektomi-veya gingivoplasti ope­

rasyonu ceplerin ortadan kaldırılmasında ve uygun çevrenın

tesisi gibi bir zaruret olmadıkça klinik olarak ölçülen olu­

ğun hiçbir zaman ötesine uzanmamalıdır. Fena operasyon tekni­

ği iyileşmeyi geciktirmekte ve zorlaştırmaktadır(5). Manne ve

Standish(45) gingivektomi yarasının iyileşmesini tayin için

eksfolyatif sitolojiyi kullandıklarını bildirmişlerdir.

Wade(99), gingivektomi operasyonu sonucunda ortaya çı~

kan başarısızlık nedenlerini 15 madde halinde açıklamıştır:

1- Uygun olmayan bir vakanın seçimi. Normal olarak bir

kemik cebi hiçbir zaman tek başına gingivektomi operasyonu i­

le tedavi edilemez. Ayrıca dişhekimi ile işbirliği zayıf o_lan

hastada da başarıya ulaşılamaz.

2- Cep derinliğinin tam olarak ortadan kaldırılmaması.

Genellikle epitelyal bağlantının kaldırılması klinik kuronun

uzamasına neden olacağından lüzumsuz sayılır. Halbuki, cebin

ortadan kaldırılması için gerekli olan doku da kaldırılmalı­

dır.

3- Gingivektomi ensızyonunun dişeti papillerinin ıçe­

risinden başlam~sı veya sonlanması.

Page 14: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 10 -

4- Yeteri kadar eğimi olmayaQ bir gingivektomi ensiz­

yonu yapılması.

5- Ceplerin ortadan kaldırılmasında başarısızlığa uğ­

ranması.

6- Doku artıklarının bırakılması. Bu doku artıkları

prolifere olan granülasyon dokuları~ın oluşumuna sebep olabi­

lirler.

7- Dişler arasındaki granülasyon dokularının ve diş­

taşlarının iyi temizlenememesi.

8- Periodontal patın yetersiz ve kısa müddet yara üze­

rinde kalması.

9- Pe~i~dontal patın gevşek olması.

10- Periodontal patın düşmesi.

11- Dişhekimi tarafından dişetinin uyarılması için has­

taya bilgi verilmemesi.

12- Dişetini uyaran t;:~biklerin hasta tarafından kusur­

lu olarak yapılması.

13- Etyolojik faktörlerin ortadan kaldırılmaması.

14- Hazırlayıcı faktörlerin ortadan kaldırılmaması.

15- Tedavinin tamamlanmasındaki eksikliklerin olması.

Bugün, periodontolojide gingivektomi operasyonu(6),

oldukça ender kullanılan bir metod haline gelmeye başlamış-

tır. bu nedenle, Hiatt ve arkadaşları(31) tarafından "gingi-

Page 15: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 11 -

vektomi operasyonu artık terkediliyoL." mu?" şeklinde bir soru

ortaya atılmıştır. Bu arada hiç kuşku yok ki yeni operasyon

tekniklerinin gelişmesi ön planda gelmektedir. Gingivektomi

operasyonundan sonra diş hareketliliğinde bir artma tespite­

dilmiştir(ll). Bu hareketlilikdeki artma, operasyondan 4 haf­

ta sonra azalarak tedaviden evvelki hareketliliğin altına in­

miştir(98).

Gingivektomi operasyonundan sonra meydana gelen yara

iyileşmesi üzerinde çeşitli araştırmalar yapılmıştır.

Stahl ve _çalışma arkadaşları(92), gingivektomi operas­

yonundan sonra yarada meydana gelen ilk cevabın yara yüzeyini

örten bir pıhtı oluşumu şeklinde ortaya çıktığını ve bu pıh-,,_

tının altındaki dokuda nekroza kadar varabilen akut bir ilti­

habın meydana geldiğini, pıhtının granülasyon dokusu ile yer

değiştirdiğini ve operasyondan 12-24 saat sonra yara kenarın­

daki epitel hücrelerinde glikojen bakımından bir artma oldu­

ğunu göstermiştir.

Engler ve arkadaşları(17), y~ra kenarlarındaki epitel­

yal aktivitenin 24-36 saat içerisinde en yüksek seviyeye e­

riştiğini, yüzey epitelizasyonunun ise, genellikle 5-14 gün

sonra tamamlandığını, gingivektomiden sonraki 4 hafta esna­

sında, keratinizasyonun, operasyondan evvelkine kıyasla daha

az olduğu yani genellikle bir parakeratinizasyonun.hakim ol­

du~unu bi~dirmişlerdir. Deney hayvanlarında yapılan araştır­

malarda, operasyon sonucunda kaldırılan epitelyal bağlantının

2-3 hafta içerisinde kuron ve kük yüzeylerinde yeniden meyda­

na geldiği g6rülmilştür. Hemidesmozomlar ve bazal tabaka epi­

telyal bağlantının bağdokusu tarafında eksik bulunmuştur.

Dişeti kenarının dış yüzeyi 14 gün içerisinde iyileşirken,

dişeti oluğu epitelinin iyileşmesi için 3-5 haftalık bir süre

gereksinmektedir(30,29,38).

Page 16: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 12 -

Stah1(91), gingivektomiden sonraki 12 saat içerisinde

sementoblastlarda hafif bir azalma olduğunu ve alveol kreti­

nin dış yüzeyinde osteoblastik tabakanın devamlılığında bir

kayıp meydana geldiğini, aynı zamanda gingivektomiden 4 gün

sonra alveol kretinde yeni kemik oluşumunun ilk belirtileri­

nin gôrüldüğünü ve 10-15 gün içerisinde de yeni sementoid do­

kunun oluştuğunu bildirmiştir.

111 1

Ramfjord ve çalışma arkadaşları(63), Persson(53), Wa-.

tanabe ve Suzuki(lül), gingivektomiden sonra dokuda meydana

gelen değişiklikler üzerinde yapmış oldukları araştırmalarda

yeni bağdokusu hücrelerinde ôzellikle angioblastlarda, yüzey

tabakasının hemen altında, iltihap ve nekroz, yara sahasında

çok sayıda genç fibroblastların toplandığını, damardan çok

zengin granülasyon dokusunun yeni serbest dişeti kenarı ve o­

luğu meydana getirerek kron istikametine doğru yürüyerek bü­

yüdüğünü gôstermişlerdir.

Sandallı ve Wade(74), gingivektomi operasyonunu taki­

ben artan dişeti oluğu likit akışının iyileşme ilerledikçe a­

zaldığını ve operasyondan bir hafta sonra iltihabın maksimum

olduğunu ve dişeti oluğu likitinin de en yüksek seviyeye u­

laştığını bildirmişlerdir.

Gingivektomi yarası iyileşmesinin yaş ile etkilendi­

ği(32), fakat sosyo-ekonomik durum ve cins ile ilgili olmadı­

ğı(92) gôsterilmiştir.

Stanton ve çalışma arkadaşları(93) tarafından gingi­

vektomiden sonra epitelin tam olarak tamirinin; ortalama ope­

rasyondan 32 gün, bağdokusunun tam iyileşmesinin ise 49 gün

sonra olduğunu bildirmişlerdir.

Bernier ve Kaplan(7), insanlarda gingivektomiyi taki­

ben meydana gelen iyileşmeyi aşağıdaki zaman tablosu ile açık-

Page 17: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 13 -

lamışlardır:

"2. gün: Pıhtı oluşur, yaranın kenarlarından prolifere

o 1 an b a ğ dok u s u i 1 e kemik ö r t ü 1 ü r , çok .s ay ı d a 1 ö k o s i t 1 e r ve

fibrin lifleri mevcuttur. 4. gün: Pıhtının bir kısmı diş yü­

zeyıne yapışık olarak kalır ve bunun altındaki pıhtı granü­

lasyon dokusu ile yer değiştirir, yüzeyin bir kısmı retepegs

ihtiva etmeyen epitel ile örtülür ve yoğun bir iltihap enfilt­

rasyonu vardır. 16. gün: Epitel yeni retepegs'ler ile olgun­

laşmış görülen bağdokusu fazla sayıda kollagen içermektedir,

fakat hafif bir kronik iltihapsal eksüda hSli mevcuttur. 21.

gün: Epitel içerisindeki retepegs'ler çok· iyi gelişmişlerdir.

· 1 stratuıncorneum'da biraz kalınlaşma vardır, hiperplazi ve e­

pitelde sipongiöz bir görünüm mevcuttur. Bağdokusunda artan

bir kollagenizasyon vardır ve dişeti klinik olarak normal bir

görünümdedir."

Orban(Sl), dişeti dokusunun bistüri yerıne kimyasal

maddelerle ortadan kaldırılması fikrini ileri sürmüştür ve bu

met odda % 5' lik "paraformaldehyde (Trioximethilen)" patı kul­

l~nılmıştır .· Kimyasal cerrahi gingivektomi metodu sayılan bu

usulde şu formUl tavsiye edi~~iştir:

Toz

Zincoxide 70.0 gr

Zincacetate ı. o gr

Zincstearate ı. o gr

Resin 80.0 gr

Poraforınaldehyde 5.0 gr

Likit·

Eugenol 85.0 crn3

Cottonseedoil 15. O cm3

1- Toz ile likit mumlu bir ka~ıt üzerinde krem kıvamın-

Page 18: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 14 -

da karıştırılır ve içerisine biraz pamuk lifleri ilave edi­

lir.

2- Bu pat ince bir spatülle dişeti içerisine ve dişeti

kenarına yerleştirilir. Karışımın yüzeyinde bulunan kuru pa­

muk lifleri patın spatüle yapışmasını önler.

3- Dişeti kenarı üzerine yerleştirilmiş olan bu patın

yüzeyi bir kavite vernisi ile örtülür.

4- İki gün sonra pat çıkarılır (iki günden fazla kalan

vakalarda zararlı bir etki görülmemiştir).

5- Dişetinin büyümüş olan dokusu kaldırılıncaya kadar

bu tatbik birkaç defa tekrarlanabilir.

6- Pat kaldırıldıktan sonra granüle olmuş yara yüzeyi

konsantre gümüş nitrat veya% 10 çinkoklorid veyahut da% 20'

lik Triklorasetik asit ile koterize edilir; böylece, aşırı

granülasyon dokusunun oluşumuna engel olunur.

7- Nekrotik dokuların temizlenmesinden sonra dişeti

kenarı% 30'luk "super oxol" ile tedavi edilir (Super oxol'un

asi<litesini nBtralize etmek için on damla super oxola, bir

damla% 5'lik sodium bicarbonat solüsyonu damlatılır).

8- "Super oxola" emdirilen pamuk yassı bir alet ile

dişeti dokusunun üzerine taşınırlar. Bu işe doku beyazlanın­

caya kadar devam edilir. Beyazlık 15-20 dakika içerisinde or­

tadan kalkar.

9- "Super oxol" tedavisine haftada 2 defa olmak üzere

5 haftalık süre ile devam edilir.

tir:

Bu tekniğin yan etkilerinin şunlar olduğu bildirilmiş-

I- Şayet periodontal cepler pat ile çok sıkı bir şe-'

kilde kapatılacak olursa eksüda drenajı olamayaca­

ğından periodontal abse oluşumu ortaya çıkabilir.

Page 19: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 15 -

11- Şayet pat çok derin kemik ıçı ceplerinde kullanı­

lırsa doku nekrozu meydana gelebilir.

Sandallı(79), gingivektomi operasyonu sonucunda dişeti

dokusu genişliğinin az kalması ve vestibül derinliğinin sığ­

laşması nedeniyle dişeti kenarının iyi fırçalanamamasına se­

bep olduğunu ve bunun neticesinde dişeti iltihabının yeniden

başlayabildiğini ileri sürmüştür. Sandallı, bunu Bnlemek ama­

cıyla gingivektomi operasyonu sonucunda bistüri ile kesilen

dişetini mukogingival birleşimin apikal tarafına serbest diş­

eti grefti olarak uygulamış ve bu met~d ile yapılan gi~givek­

tomi operasyonları sonucunda dişeti dokusunun yeniden ilti­

haplanmaya karşı şansının azaldığını bildirmiştir.

Literatürün incelenmesinde, ilk defa tersine eğimli

ensizyon ile yapılan gingivektomi konusuna değinen ara~tırı­

cının 1963 yılında Mühlemann(43) olduğu tesbit edilmiştir. Bu

araş~ırıcı dışarıdan epitel kaybedilmek istenmiyor ise dişeti

cebi duvarının kama şeklinde içeriye doğru kesilmesiyle iç

gingivektominin yapılabileceğinden ve özellikle bu tekniğin

palatinal tarafta fibröz damak mukozasının kama şeklinde ke­

silmesinde sık olarak kullanılabileceğinden söz etmiştir. Fa­

ka t , b u o p e r a s y on t e k n i ğ in in k e s in en d i k a s yon 1 a.r ı n d an ve n e

şekilde tatbik edilmesi gereğinden bahsetmemiştir.

Mühleman'dan sonra 1968 yılı~da Mutschelknauss(44), bu

operasyon tekniğini iç gingivektomi (Die interne Gingivekto­

mie) adı altında açıklamıştır. Ancak, araştırıcı operasyonun

gingivektomi ve lamba operasyonları arasında bir yeri oldu­

ğundan bahsetmiştir. Bu nedenle, Mutschelknauss'un bahsettiği

operasyon şekli bizim tatbik ettiğimiz ve Sandallı tararından

açıklanan operasyon tekniği ile bir ayrıcalık göstermekte­

dir(78). Zira, Sandallı dişe ti dokusunu kemikten ayırmadan,

yani hiç lamba kaldırmadan bu tekniği uygulamakta halbuki:

diğer araştırıci tersine eğimli ensizyondan sonra alveol ke-

Page 20: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 16 -

mini kenarlarında çok dar bir lamba (flap) kaldırmaktadır.

Mutschelknauss bu tekniğin asıl kullanma yerlerinin

palatinal mukozanın fazla kalınlaştığı kısımlarda olduğunu

bildirmiştir. Buna benzer bir metodu da alt ve üst çene son

azı dişlerinin distal taraflarında ka~a şeklinde ensizyonlar

yaparak dişeti yüksekliğinin azaltılması amacıyle tarif et­

miştir. Bu teknikte amacın dişetinin kısaltılması değil ın­

celtilmesi olduğu özellikle bahsedilmiştir. Mutschelknauss,

b u ~ t e k ııi ğ in c s a s 1 ar ı n ı ş ö y 1 e açık 1 a mı ş t ı r .

Tersine eğimli bir ensızyon ile dişeti cebinin ıç du­

varı bistüri ile kesilir ve dişeti kenarı tam bir lamba teş­

kil etmeksizin kemik yüzeyinden biraz kaldırılır. Kalınlaşmış

damak mukozasında ise ilave olarak kama şeklindeki bir doku

parçası da kesilerek çıkartılabilir. Bu kesim aşağı yukarı·

damak yüzeyine paralel olarak damak tavanına kadar yapılır

(Resim 1). Azı dişleri bölgesinde bu kesimde "arteria palati­

na"ya dikkat edilmelidir. Bunun ıçın de, ilk önce birinci

premolerler hizasında öne doğru ve damak ortasına dotru giden

eğik bir serbestleştirici kesit yapılır. Damaktaki mukoza

lamba şeklinde kaldırılır ve böylece arteria palatina görül­

dükten sonra kama şeklindeki doku parçası çıkarılır. Bunu ta­

kiben mobilize edilen bu mukoza, yine aynı şekilde çıkarıla­

rak vestibül taraftaki operasyona tabi tutulmuş dişeti kenar­

larıyle dişler arası dikişler vasıtasiyle birbirlerine yak­

laştırılır (Resim 2). Dikişlerin çıkarılmasından sonra damak

mukozasının kemik üzerine yatmış şekli normal bir görünüş al­

mış olur.

Araştırıcı, bu metodun eleştirilmesinde doku iyileşme­

sinin gingivektomiye kıyasla daha çabuk ve iyi olduğunu fakat

bazı bUlgelerde operasyondan sonra dişeti kalınlaşmasının o­

labildiğini ve bu kısımların ikinci bir gingivoplasti operas­

yonuyla düzeltilmeye ihtiyaç olduğunu, buna karşılık iç gin-

Page 21: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 17 -

Resim 1

Tersine eğimli gingi­vektomi operasyonunda uygulanan kesim çiz­gileri.

1- Dişeti cebinin or­tadan kaldırılması

2- Kalınlaşmış damak mukozasının kama şeklinde sub-mukoz dokudan çıkarılma­s ı .

Resim 2

Tersine eğimli gingi­vektomi operasyonun­dan sonra dişetinin tekrar yerleştirilme­sı.

Page 22: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 18 -

givektomiden kalınlaşmış damak mukozasında ve tuber bölge­

sinde iyi sonuçlar verdiğinden söz etmiştir.

Sandallı(78), 1972 yılında yayınladığı bir makalede bu

tekni'ği 11 tersine meyilli yapılan ensizyon, küretaj ve dişler

arasındaki dişeti papilleri arasına konan dikişlerden meydana

gelen kombine bir operasyon usulü" olarak isimlendirmiş ve ö­

zellikle estetik bakımdan ön dişlerde yeteri kadar yapışı~

dişeti dokusunu muhafaza etmek amacıyle tatbik edilmesi gere­

ğinden bahsetmiştir. Yazar, bu teknikle yaptığı operasyonlar­

dan elde ettiği sonuçları bildirmiş ve bu tekniğin endikas~

yon, avantaj ve dezavantajlarını şöyle sıralamıştır:

Endikasyonları:

1- 4-5 mm cep ihtiva eden kronik periodontitis vakala­

rında,

2- Osteoplasti tekniğine ihtiyaç göstermeyen kronik

periodontitis vakalarında,

3- Yara iyileşmesi güç ve geç olan şahıslarda (örne­

ğin: diabetli hastalarda),

4~ Anatomik oluşumlar nedeniyle lamba operasyonunun

bir kontr-endikasyon teşkil ettiği vakalarda (örne­

ğin: altçenede küçük azılar bölgesindeki "foramen

mentale").

Avantajları:

1- ön dişler bölgesinde gingivektomi tekniği dişeti

dokusunun kaybına sebebiyet verdiğinden estetik ne­

denlerden dolayı bu teknik gingivektominin yerini

alabilir,

2- Birincil iyileşme ile yara süratli bir şekilde ka­

panır,

3- Lamba operasyonlarından dolayı alveol kemiğinin re-

Page 23: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 19 -

zorbs.iyonlarına bu teknikle mani olunur,

4- Bu teknikle dişeti kenarları inceltilerek ve dişler

arasındaki dişeti papillerine sıkı dikişler konarak

fizyolojik dişeti yüzeyi ve çevresi temin edildi­

ğinden gingivoplasti operasyonuna lüzum yoktur,

5- Rezorbsiyona maruz kalan alveol kretlerinin <le kü­

retajı mümkün olabilir,

6- Bu teknik anatomik oluşumlar nedeniyle altçenede

küçük azılar ve üst çenede büyük azılar bölgesinde

de tatbik edilme avantajına sahiptir. Aksi takdirde

bu bölgelerde mukoperiostal lambonun kaldırılması

tehlikeli kanamalara ve hissizliklere yol açabilir.

Dezavantajları:

1- Osteoplasti tekniğiyle alveol kemiğinde meydana ge­

len şekil bozuklukları düzeltilemez,

2- Dikkatli bir küretaja rağmen bir kısım diştaşları

sahada kalabilir,

3- Aşırı dişeti büyümeleriyle karakterize olan hiper­

plastik gingivitis vakalarında· gingivektomi yapmak

lüzumludur ve teknik böyle vakalarda yetersizdir.

Netice olarak Sandallı, bu tekniğin osteoplastiye ih­

tiyaç göstermeyen vakalarda gingivektomi yerine tatbik edile­

bilecek önemli bir operasyon olduğunu belirtmiştir.

Periodontistlerin pek çoğu mukogingival birleşime göre

daha kuronal yönde olan "suprabony" periodontal ceplerin te­

davisinde başarı elde edebilmek için; kök yüzeylerindeki diş­

taşlarının, "debris"lerin ve nekrotik sementin çok iyi bir

şetilde kazınmasını(67,13,68,104,18,69,85,24,33), bütün gra­

nü~.asyon d:>kularının kaldırılmasını(84,24,34), epitelyal ataş­

matj ve cep duvarının içerisinde uzanan epitelin tamamen kal-

Page 24: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

\

- 20 -

dırılınasını(9,5,4,58,4,59,8l•,86,24,85) ve yumuşak dokuların

dişler üzerine çok sıkı ve hareket etmeden tesbitini(26,68,4,

14) ileri sürmüşlerdir.

Ramfjord ve arkadaşları(65) ve Ratcliff(66) "suprabony"

ceplerin tedavisinde yeni epitelyal bağlantı sağlayabilmek i­

çin en çok tatbik edilen tekniğin subgingival küretaj olduğu­

nu bildirmişlerdir. Buna rağmen Raust(69) ve Ritchey ve Or­

ban(70) elde ettikleri bulgularda yumuşak doku küretajında

kök yüzeyleri iyi görülemediğinden ve yumuşak doku duvarını

uygun bir şekilde hazırlamak olanağı hudutlu olduğundan sub­

gingival küretajı yeni ve mükemmel bir dişeti ataşmanının

meydana gelmesi bakımından yeterli bulmamışlardır.

Amerikan Deniz Kuvvetleri Dişhekimliği Teşkilatı'nın

yayınladığı bir kitapta(52) "Excisional new attachment proce­

dure" (ENAP) tekniği olarak isimlendirilen bir yöntem ile

subgingival küretajın bıçak ile daha net yapılabildiği, yumu­

şak dokuya daha iyi şekil verilebildiği, kök yüzeylerinin iyi

görüldüğü ve yara iyileşmesinin çok daha kolay olduğu bildi­

rilmiştir. Bu teknik ·8 yıldan fazla kullanılmış ve klinik so­

nuçlarının iyi olduğu belirtilmiş ancak yeterli deneysel bir

değerlendirme yapılamamıştır.

Yukna,R. ve çalışma arkadaşları(l02), tersine eğimli

ensizyon tekniği ile (ENAP) yapmış oldukları çalışmalarda, 9

hasta üzerinde 32 dişteki 75 "suprabony" cepte operasyondan 1

yıl sonraki ölçmelerde ortalama cep derinliği azalmasını 4,7-

2.0 mm arasında bulmuşlardır. Bu çalışmalarda ayrıca yenı a­

taşman 2,1 mm(% 77) ve çekilme 0.6 mm olarak tesbit edilmiş­

tir. Tedavi edilen dişlerin lingual yüzeylerinin ortasında

yenı ataşmanın ortalaması ve yüzdesi en yüksek seviyede sap­

tanmıştır. Sonuç olarak bu araştırıcılar, bu tekniği "supro­

bony" cepll'.!rin ortadan kaldırılmasında basit, etkili ve de-ı .

ğe}li bir teknik oldugunu bildirmişlerdir.

Page 25: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 21 -

- G E R E Ç V E Y 0 N T E M -

1stanbul Jniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Periodon­

toloji Kürsüsü kliniklerine dişetlerinden şikayetçi 6larak

başvuran hastalar arasından "kronik marginal gingivitis" ta­

nısı konan 56 birey, bu araştırma için aşağıdaki özelliklere

göre seçildiler ve operasyona tabi tutulan bu hastalardan 6

kişi operasyon sonrası kontrollere gelmedikleri için çalışma­

larımıza dahil edilmediler(Resim 3).

Kronik Marginal Gingivitisli hastaların seçiminde şu

esaslara dikkat edildi:

1. Ağız hijyeni kavramını tam olarak anlayabilen ve tav-

sıye edilen diş temizleme yöntemlerini tatbik yetene­

ğine sahip olanlar. Operasyondan önceki hazırlık preparasyon­

ları esnasında veya operasyondan sonra yapılan bakteri pla~ı

kontrollerinde diş temizliğini yeteri kadar yapabilenler.

2, Radyografik muayene sonucunda, 13-23 ve 33-43 nolu

dişler civarındaki alveol kenar ve kretlerinde erime

göstermeyen bireyler.

3. Alt ve üst çene kesici ve kanin dişleri etrafındti 4

mm. civarında dişeti cebine sahip olanlar(Resim 4,5).

Page 26: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 22 -

Resim 3- Periodontal hastalık nedeniyle kliniğimize başvuran ve araştırmamıza dahil edilen bireylerden bir ~rnek.

Resim 4- Dişeti cep derinliğinin periodontal sond ile 1ilçillmesi.

Page 27: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ
Page 28: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 23 -

4. Genel sıhhati iyi, 16-tı7 yaş arasındaki (yaş ortalama­

sı 25) her iki cinsten bireyler araştırma grubunu mey­

dana getirdiler.

Araştırmaya tabi tutulan 50 hastadan 39'nun altçcnesi­

nın ll'nin de üst çenesinin ön dişler bölgesine periodontal

operasyonlar tatbik edildi. Bu operasyonlardan gingivektomi;

çenelerin sol taraflarına, tersine eğimli ensizyon ile yapı­

lan küretaj tekniği ise; çenelerin sağ taraflarına tatbik edil­

di.

AÖIZ HİJYENİ EÖİTİMİ

Hastaların ilk müracaatlarında, kendilerine iyi bir

ağız hijyenini nasıl temin edecekleri öğretildi, Bakteri

plakları boyandı, bakteri plağının ne olduğu, nasıl perio­

dontal hastalığa neden olduğu ve bakteri plağını dişler üze­

rinden kaldırabilmek için ne şekilde diş fırçalaması tatbik

edecekleri, diş aralarındaki bakteri plakları ve "debris"le­

rin "dental-floss" ile nasıl giderileceği gösterilerek an­

latıldı(Resim 6). Hastalara günde en az 4. defa diş fırçalama­

ları ve yatmadan önce "dental-floss" kullanmaları öğütlen­

di(Resim 7).

ULTRAS0NİK DİŞ-DİŞETİ KÜRETAJI

Ağız hijyeni eğitiminden 1 hafta sonra dişleri üzerin­

de bakteri plaklarına rastlanmayan yani ağız hijyenini normal

bir standarta getirmiş olan hastalar bu çalışmaya kabul edil­

diler, Bu hastalarda birer hafta ara ile bütün dişlerde ultra­

sonik bir aygıt'ın "Dentsply Cavitron 700-11, P 10. P3" uçla­

rıyla dişler üzerindeki ve dişeti altındaki diştaşları temiz­

lendi ve özellikle operasyon yapılacak dişler etrafındaki cep

epitelleri kürete edildi.

Bunu takiben, konik kıl bir fırçayla "septodont" fir­

masının "Detartrine" adlı temizlik patı dişler üzerine sürü-

Page 29: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 24 -

Resiw 5- Periodontal dişeti cebi derinliğinin keratinize dişeti üzerinde işaretlenmesi.

Resim 6- Dişler üzerinde biriken bakteri pla~ının boyama maddesi ile ortaya çıkarılması.

Page 30: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ
Page 31: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 25 -

ı , r e k bütün lekeler di ş lerden uzaklaştırıldı. Opera s yo ndan 1

lıal.Lu sonra temizlik patı; 2, 4 haft a ve 12 hafta sonraları

da ultrasonik aygıtın P3 ucu ve temizlik patı yenid e n kulla­

nıldı.

D lŞ ETl CEBl DERlNLlôlNlN ÖLÇULMESİ

iL.ı s Laların ultrasonik aygıt ile ilk c..li ş t e mizi İ 1 \ ini

La kib en opera s yondan h e men evvel ve 3 ay sonr a op e r asyo n yapı­

lan ön di ş l e ri üzerine ASH firmasının 14 W nolu l- 2-J- 5-7-9

milime trik p e riodontal c e p derinliği ölçen sondası il e c e p

ö l ç mel er i yapıldı(R e sim S'd e görüldüğü gibi). Ölçmeler her

di ş i n me~ ial, distal, lingu a l v e vestibül yüzeyleri üz e rind e

y a pıldı v e ortalamaları a lındı.

Di Ş ETl CEB! OLUCU LlK1T1 ÖLÇMELERl

' lla s t a ların ilk mür a c aa tl a rında yanı ag ız hijy e ni e ği-

Liıııinc..len önce, op e ru s yon<lan he men evv e l, op e ra s yonc..l .:ın i k i, 4

hafta v e 12 hafta s onra operasyon yapılan d iş l e r ü zer i ı<le diş­

<.!ti oluğu likiti üzeriııc..l e öl ç ml'l er yapı. ldı. Hıı ö l ç ııı ,,~t· ı · için

Whatınans'1.n 4 nolu s üz geç L.1 ğ 1.dından 1. 5 mm. e ııjn dL' V( l O mm.

u z u n l u ğ un d a i n c e ş e r i t 1 e r lı a z ı r 1 a n d ı . D 1. ş v r' d j ~ ~ t l.l' , p umu k

tampon ve hava ile iyic e kurutulduktan s oıı rü l,u ka~ı• ~"ri t-

1 L' r diş 1 erin me z i a 1 d i. ş e L i c e p 1 eri v e ya o 1 u k l il r 1- i <s l ' r _ ., i 11 e

bir dir e nç hissedilinc e ye kadar hafifç e it il d iler , H1 ı·s ıı.:ıda

şe ritl e rin dişin uzun eksenin e paral e l olmasın a di kknL e dil­

di(R ı ·si m 8). Şeritler 3 dakika sür e ile di şe t i cc bin c.lv bıra­

kı ld ı la r. Dişeti c e bind e n çıkarılan şe rit 1Lr k u r u t ul du v e

% O, 'ı i k "Ninhydrin e in Ac e tone " solüsyonu i le boya n ür ak, e­

mil e n d işe ti olu ğ u likiti miktarı açığa çıkar ı ldı( Re sim 9).

lle r bir ŞL' ri t t e boyanan kısmın uç noktas.ı ile orta kısmı ara­

s ı mi li ın e t ru ni.n o nda birin e kadar hassas bir kompas il e 61-

çüldU v e her ~asta için o operasyon bBlümiln e a i t ortalama de­

ğ c. r h e . :J p C' d ~ 1 (~ ı · c\ k i k i o p e ra s yon sonucu v e o pe ra s yon a 1ı .:ı 2 ı r­

l ay ı c 1. g iri ~i ml e rin di şc ti oluğu üzerind e y ap mı ş o ld u J ı ı e tki

is ta tistiks e l olarak k ıya s l a ndı.

Page 32: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 26 -

Resim 7- "Dental-floss"un uygulanması.

Resim 8- Süzgeç kağıtlarının dişeti cebleri içerisine yerleştirilmesi.

Page 33: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ
Page 34: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ
Page 35: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 23 -

DlŞ KURON BOYLARININ ÖLÇÜLMESİ

Dişeti dokusunun yüksekliğinde her iki operasyon tek­

niğinin yaptığı değişikliği saptamak amacı ile "Nonius ESHA

beerendok (Schieblehre)'' isimli kompas ile dişlerin en yüksek

kenar kısımları ve kaninlerin en sivri uçları ile dişlerin

dudak yüzlerindeki konkav dişeti kenarının en çukur kısımla­

rı arasındaki mesafe. plçüldü(Resim 10).

Bu ölçmeler· hastanın ilk müracaat'ında, operasyondan he­

men evvel, operasyondan 2, 4 hafta ve 12 hafta sonra tekrar­

landı. Her hasta için bu değerler hesaplandı ve istatistik

değerlendirmeleri yapıldı.

DlŞETl KALINLICI İNDEKSİ

Periodontal opera~yon uygulanan ha~talarda operasyon

hUlgelerindcki dişcti kalınlığını değerlendirmek için ıllşeti

kalınlığı indeksi(82) kullanılmıştır(Resim 11),

Bu indekse göre şu skorlar verilmiştir:

o= Normal dişeti kenarında hiçbir kalınlaşma yoktur. Diş-

eti bıçak kenarı gibi dişe doğru uzanır.

ı= Dişeti kenarı yuvarlak ve kalındır.

2= Dişct~ kenarı bariz şekilde kalınlaşmıştır,

'

Dişeti kalınlığı indeksi hastanın ilk müracaatında ve

operasyondan 12 hafta sonra tatbik edilerek istatistiksel o­

larak değerlendirilmeye tabi tutuldu.

FOTOCRAF ÇALIŞMALARI

Hastalarda operasyon için tesbit edilen bölgenin dudak

yüzeylerindeki görünümleri, Asabi Pentax Spotmatic marka fo­

togr~f makinası ve Kodak-Clırome II diapozitif filmi ile tes­

bit edildi.

Page 36: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

0

Resim 11-

- 29 -

0

Dişeti kalınlığı indeksinde üç değişik değerlendirme,

0

kullanılan

Page 37: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 30 -

Hastanın ilk müracaatında, operasyondan hemen önce, o­

perasyondan 2, 4 hafta ve 12 hafta sonra diapozitif renkli

resimler alındı.

OPERASYON TEKNİKLER!

Ağız hijyeni ideal olarak sağlanan ve araştırma grubu­

muzu oluşturan hastalara yerel anestezi altında alt ve üst

kanin dişleri arasındaki bölgelere. gingivektorni ve tersine

eğimli operasyon teknikleri aynı seansta uygulandı. Gingivek­

torni endikasyonu konan has~alarda tersine eğimli operasyon·

tekniği keser dişlerin orta noktasından çenelerin sağ tara­

fında bulunan kanin dişlerinin distal kısmına kadar uygulanır­

ken gingivektomi operasyonu sol tarafa tatbik edildi.

GİNGİVEKTOMl OPERASYON TEKNİÔİ

Yerel anestezi için, 1:80.000 Epinephrinum içeren% 2

lik Lidocaton kullanıldı. Anestezi solusyonu 13-23 ve 33-43

nolu dişler bölgesine yerel olarak dudak ve dil bölgelerinde

ınııkogingival birleşim sınırına ve alveol keıııikll!rine dik bir

şekilde verildi. Böylece operasyon alanında tanı bir anestezi

sağlanmış oldu. Gingivektonıi. uygulanacak bölgl•<le eıısizyoıı hu­

dudunu tayin etmek için dişeti cep derinliklt•ri, "Kraıı Kap­

lan'' dişeti ce~i işaretleyici presel kullanarak kanama odak­

ları olusturulmak suretiyle tespit edildi(Resim 12); 's

Dişetinin kalınlığına göre ve dişeti kuronuna doğru

45° lik bir açı yapacak şekilde bu kanama odaklarının 1-2 mm.

altından geçmek suretiyle yatay yönde bir kesim yapıl<lı(Resim

13). Gingivektomide "llla.ck" bistüri sapına takılan 11 nnlu

"Swann-Morton" bistürisi kullanıldı. Bistürinin keskin ucunun

gingivektomi operasyonu sırasında 45° lik meyil verirk0n işa­

retlenmiş bulunan dişeti cebinin alt sınırına temas etmesine

dikkat edildi.

Page 38: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 31 -

Resim 12- Dişeti ceb <leriııliklerinin "Kran Kaplan" <l-işt•ti ce­bi işaretleyici presel ile kanama odakları oluştur­mak suretiyle tespit edilmesi.

Resim 13- Gingivektomi ensizyonunda büstürinin kullanılışı.

Page 39: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ
Page 40: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- J 3 -

Resim 14- Dişeti kenarlarına aerodinamik bir şekil vermek için tırnak makasının kullanılışı.

Resim 15- Tersine eğimli gingivektomi tekniğinde bistürünün kullanılış şekli.

Page 41: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ
Page 42: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

: 1

1~ 1

1 !

"""

-

- 34 -

Resim 16- Alt çenede uygulanan operasyon tekniklerinin Lingual taraftan görünüşü.

Resim 17- Üst çenede uygulanan iki değişik tipteki operasyonların tamamlanmış durumu,

Page 43: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ
Page 44: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 36 -

Hastalar operasyondan sonra 1,2,4 ve 12 hafta sonra

kliniğe çağrılarak kontrolleri yapıldı. Bu 12 haftalık araş­

tırma devresinde uygulanan iki değişik tipdeki operasyon tek­

niklerine bağlı olarak meydana gelen ağrı VL' kanama durıım1ar 1

L l' s lı i L L' J il J i . G in g iv L! k t o nı i ve Le r sine eğ i nı 1 i

lanan sahalar birbirleriyle karşılaştırılarak

değerlendirmeye tabi tutuldu .

...

. ensızyoıı ııygu-

istatist:iksel

Page 45: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 3 7 -

- B U L G U L A R -

Gingivektomi ve tersine eğimli gingivektomi şeklindeki

iki değişik p·eriodontal operasyon tekniği üzerinde inceleme­

ler yaptığımız hastaların kliniğimize ilk müracaatında, diş­

taşlarının temizliği ve ağız hijyeninin tam olarak sağlanma­

sından sonra ve operasyondan' evvel, operasyondan iki hafta , dört hafta ve oniki h~fta sonra aşağıdak! kriterler içinde

karşılaştırma yapılarak sonuçlar birbirleriyle istatistiksel

olarak karşılaştırıldı ve bulgular elde edildi:

1- Dişeti cebi derinliği ölçmeleri,

11- Dişeti oluğu likiti ölçmeleri,

111- Dişlerin klinik kuron boyların1n ölçmeleri,

ı V- DiıieL i yüzey kalınlığı.

ı - u I ş ın I c ırn l DE R 1 N L 1 Ğ 1 ö L ç MELE R 1 :

Dişeti cebi derinliği operasyon yapılacak bölgelerde

uygulanacak operasyonun tipine ve operasyon sahası içinde bu­

lunan dişlerin cinsine göre hesaplanarak bir grafik halinde

gösterildi (Şekil 1). Bu grafiğin incelenmesinden de görüle­

ceği gibi gingivektomi ve tersine eğimli gingivektomi uygula­

nan bölgelerde bu operasyonlara bağlı olarak dişeti cebi de­

rinliği beli~li bir şekilde azalmaktadır. Gingivektomi ope­

rasyonu uygulanan bölgede hastanın ilk müracaatında ortalama

Page 46: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

Tersine Eğimli Gingivektomi

- 38 -

,,-f

,.o (1) ,,-f

u >öD ,,-f

,,-f ~

.µ ı:: (1) ,,-f

<IY> H ,,-f (1)

ı::ı "O

mm.

·•-----• 11 •---012

--·-· -• 13

.Laftalar 12

eo----.,041

0---042

o-·-·-• 43

,; /

hafta ilk müracaat

5

4

3

2

1

'ilk • müracaat

1

2

3

4

5

Gingivektomi

oe-----,,,- 21

-- -022 ·-·---4'23

Haftalar hafta

e • 31

e- - ~ 32 ·-·---0 33

Şekil 1- İki değişik tipte uygulanan periodontal operasyonlar neticesinde dişeti cebi 'derinliğinde meydana gelen değişmelerin dişlerin cinsine ve operasyonun tipine göre sınıflandırılarak hazırlanan grafik.

Page 47: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

( olarak

mm (SD

mm (SD

sırasıyla

± 0,72),

± 0,48),

21

22

23

- 39 -

no'lu dişe ait

no'lu dişe ait

no'lu dişe ait

dişeti cebi derinliği 3,9

dişe ti cebi derinliği 3,9

dişeti cebi derinliği 4, 1

mm (SD ± 0,51) olarak bulunmuştur. Bu bölgelerdeki dişeti ce­

bi derinliği operasyonu takiben 12 hafta sonra ortalama ola-111:

rak 21 no'lu dişte 0,1 mm (SD ± 0,28), 22 no'lu dişte 0,1 mm

(SD ± 0,17), 23 no'lu dişte 0,18 mm (SD ± 0,21) seviyesinde

bulunmuştur. Tersine eğimli gingivektomi operasyonunun uygu­

land~ğı bölgede hastanın ilk müracaatında ortalama olarak sı­

rasıyla 11 no'lu dişe ait dişeti cebi derinliği 3,9 mm (SD ±

0,47), 12 no'lu dişte 3,9 mm (SD ± 0,38), 13 no'lu dişte 4,1

mm (SD ± 0,52) olarak saptanmıştır. Operasyondan 12 hafta .

sonra aynı bölgelerde yapılan ölçmelerde dişeti cebi derin­

likleri 11 no'lu dişte 1,1 mm (SD ± 0,32), 12 no'lu dişte 1,2

mm (SD ± 0,28), 13 no'lu dişte 1,2 mm (SD ± 0,18) olarak sap­

tanmıştır ' 1 111

,·).

Gintivektomi operasyonu uygulanan bölgede hastanın ilk

müracaatında ortalama olarak sırasıyla 31 no'lu dişe ait diş­

eti cebi derinliği 4 mm (SD ± 0,68), 32 no'lu dişe ait dişeti

cebi derinliği 3,9 mm (SD ± 0,44), 33 no'lu dişe ait dişeti

cebi derinliği 3,9 mm (SD ± 0,4) olarak bulunıı,,itur. Bu böl­

gedeki dişeti cebi derinliği operasyonu takiben 12 hafta son­

ra ortalama olarak sırasıyla 31 no'lu dişte 0,1 mm (SD l

0,08), 32 no'l~ dişte 0,1 mm (SD ± 0,03), 33 no'lu dişte 0,2

mm (SD ± 0,06) seviyesinde bulunmuştur. Tersine eğimli gingi­

vektomi operasyonunun uygulandığı bölgede hastanın ilk müra­

caatında dişeti cebi derinlikleri ortalama olarak sırasıyla

41 no'lu dişte 3,9 mm (SD ± 0,14), 42 no'lu dişte 3,8 mm (SD

± 0,24), 43 no'lu dişte 3,9 mm (SD ± 0,38) olarak saptanmış­

tır. Operasyondan 12 hafta sonra aynı bölgelerde yapılan ölç­

melerde dişeti cebi derinlikleri 41 no'lu dişte 1,2 mm (SD ±

0,6),. 42 no'lu dişte 1,2 ıı.. (SD ± 0,8), 43 no'lu dişte 1,2 mm

(SD ± 0,8) olarak saptanmıştıt

Page 48: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 40 -

Dişlerin cınsıne bağlı olarak dişeti cebi derinliğinde

meydana gelen azalmada belirli bir fark görülmemekte fakat

gingivektomi operasyonu uygulanması netices~nde, tersine eğim­

li gingivektomi operasyonu sonucuna göre daha az bir dişeti

cebi derinliği kalmaktadır.

Dişeti c~bi derinliğinin operasyon yapılacak bölgeler­

den ölçüm sonuçlarının ortalamaları hastanın ilk müracaatında

gingivektomi uygulanacak bölgelerde 4,1 mm (SD ± 0,81), ter­

sine eğimli gingivektomi uygulanacak bölgede 4,4 mm (SD +

0,46) olarak bulundu,

Operasyonları takiben ayni bölgelerde tekrarlanan ölç­

melerin neticesinde dişeti cebi derinliklerinin gingivektomi

uygulanan bölgede operasyondan oniki hafta sonra ortalama 0,4

mm (SD ± 0,18) olduğu hesaplandı. Tersine eğimli gingivektomi

bölgesinde ıse operasyondan oniki hafta sonra dişeti cebi de­

rinliğinin ortalama 1,2 mm (SD ± 0,26) olduğu görüldü. Yapı­

lan bu ölçmelerin sonunda dişeti cebi derinliğinde görülen

değişmeler grafik şeklinde gösterildi (Şekil 2).

Şekil 2-

mm.

5 •.-l >bO

•.-l

~ 4 •.-l

1-< (l)

'O . 3 •.-l ..o (l)

2 -CJ

•.-l .w (l)

1 r/'fl •.-l A

ilk müracaat

• • ,---·

1 2 hafta

Gingivektomi

Tersine eğimli gingivektomi

Haftalar

Dişeti cebi derinliğinin araştırmamızda uygulanan iki değişik tipteki periodontal operasyona ba~lı olarak gösterdiği değişme­leri belirliyen grafik.

Page 49: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 41 -

11- D1ŞETİ OLUCU LİKİTİ:

Hastaların ilk müracaatlarında dişeti oluğu likiti pe­

riodontal operasyonların uygulanacağı her iki tarafta ölçüle­

rek dişlerin cinsine ve operasyonun tipine göre sınıflandı­

rıldı ve bir grafik halinde gösterildi (Ş~kil 3).

Hastaların kliniğimize ilk müracaatlarında gingivekto­

mı uygulanan bölgedeki dişeti oluğu likiti ortalama olarak

sırasıyla 21 no'lu dişte 2,4 mm (SD ± 0,48), 22 no'lu dişte

2,4 mm (SD ± 0,52), 23 no'lu dişte 2,6 mm (SD ± 0,54) olarak

bulundu. Dişeti oluğu likiti miktarı operasyondan hemen önce

ortalama olarak 21 no'lu dişte 2,4 mm (SD ± 0,67), 22 no'lu

dişte 2,4 mm (SD ± 0,44), 23 no'lu dişte 2,6 mm (SD ± 0,51)

;ıarak sapta~dı. Operasyonu takiben 2 hafta sonra 21 no'lu

dişte 3,3 mm (SD ± 0,82)~ 22 no'lu dişte 3,3 mm (SD ± 0,69),

23 no'lu dişte 3,7 mm (SD ± 0,72) olarak bulundu. Operasyon­

dan 4 hafta sonra 21 no' lu dişte 2 mm· (SD ± O_, 41), 22 no' lu

dişte 2,1 mm (SD ± 0,52), 23 no'lu dişte 2,2 mm (SD ± 0,68)

olarak bulundu. Operasyondan 12 hafta sonra 21 no'lu dişte

O , 7 mm ( S D ± O , 2) , 2 2 n o 1 1 u diş t e O , 7 mm ' ( S D ± O , 4 ) , 2 3 n o ' 1 u

dişte 0,7 mm (SD ± 0,8) olarak saptandı. Tersine eğimli gın­

givektomi operasyonu uygulanan bölgede hastaların kliniğimize

ilk müracaatında dişeti oluğu likiti miktarı ortalama olarak

sıraiıyla 11 no'lu dişte 2,4 mm (SD ± 0,48), 12 no'lu dişte

2,9 mm (SD ± 0,50), 13 no'lu dişte 2,8 mm (SD ± 0,48) olarak

saptandı. Ağız hijyeninin sağlanmasından sonra bu miktarlar,

11 no'lu dişte 1,4 mm (SD ± 0,64), 12 no'lu dişte 2,5 mm (SD

± 0,42), 13 no'lu dişte 2,8 mm (SD ± 0,41) olarak bulundu. O­

perasyonlardan 2 hafta sonra dişeti oluğu likiti miktarları

ortalama olarak sırasıyla 11 no'iu dişte 3,3 mm (SD ± 0,67),

12 ııo'lu dişte 3,4 mm (SD .!. 0,48), 13 no'lu dişte 3,8 mm (SD

± 0,42) olarak bulundu. Dişeti oluğ~ likiti miktarları tersi­

ne eğimli gingivektomi operasyonlarının uygulanmasından 4

hafta sonra 11 no'lu dişte 2,1 mm (SD ± 0,42), 12 no'lu dişte

2,2 mm (SD ± 0,40), 13 no'lu dişte 3,3 mm (SD ± 0,32) olarak

Page 50: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

Tersine Eğimli Gingivektomi_

::ı >öl)

::ı M o

- 42 -

•.-l•.-l .µ .µ Q.)•.-l w,~

•.-l•.-l OM

mm. --------•11 .- - -•12 ·-·-·-•13

/ ...... . ·~ '· ~~ / '---· •

/ 12 •h 4h 2h ı:: (1j

o 'O -~ .µ

>ı ı:: M (1j

C/J .-l -H (1j (1j (/J (J

H co (1j

Q.) ı:: H o.. uı :-::ı

ow ..,. ... -~ ~ ~ . ·,~. r--=:: . .,,.,. '.,,,.

•-·- ·-•41 •

•---•42 • •43

5

4

3

2

1

1

2

3

4

5

~ M -H

.µ (1j (1j (J (1j H

:::ı :z

ı:: (1j o 'O :,-, ı:: Ul .-l (1j Ul H (1j Q.) ı:: 0.. Ul ow

2h

Gingivektomi

o----·•21 ·---•22 •--·-·-•23

4h

--·-·-•31 ·----32 • •33

Şekil 3- İki değişik tipte uygulanan periodontal operasyonlar neticesinde dişeti oluğu likiti miktarında meydana gelen değişmelerin dişlerin cinsine ve operasyon ti­pine göre sınıflandırılarak hazırlanan grafik.

Haftalar

Page 51: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 43 -

bulundu ve operasyonları takiben 12.hafia sonra 11 no'lu diş­

te 0,8 mm (SD ± 0,2), 12 no'lu dişte 0,8 mm (SD ± 0,4), 13

no'lu dişte 0,9 mm (SD ± 0,6) olarak saptandı. Gingivektomi

operasyonu uygulanan bölgede hastanın ilk müracaatında orta­

lama olarak sırasıyla dişeti olugu likiti 31 no'lu dişte 2,9

mm (SD ± 0,38), 32 no'lu dişte 3 mm (SD ± 0,24), 33 no'lu

dişte 3,2 mm (SD ± 0,42) olarak saptandı. ACız hijyininin te­

mininden sonra bu miktarlar 31 no'lu dişte 2,9 mm (SD ± 0,51),

32 no'lu dişte .3 mm (SD i 0,44), 33 no'lu dişte 3,2 mm (SD ±

0,28) olarak saptandı. Dişeti olugu likiti miktarı ortalama

olarak operasyondan 2 hafta sonra 31 no'lu dişte 3,9 mm (SD ±

0,42), 32 no'lu dişte 4,8 mm (SD ± 0,54), 33 no'lu dişte 4 mm

(SD ± 0,38) ve operasyondan 4 hafta sonra 31 no'lu dişte 1,9

mm (SD ± 0,23), 32 no'lu dişte 2,2 mm (SD ± 0,37), 33 no'lu

dişte 2,1 mm (SD ± 0,21)_ olarak bulundu. Operasyondan 12 haf­

ta sonra bu miktarlar 31 no'lu dişte 0,6 mm (SD ± 0,7), 32

no'lu dişte 0,5 mm (SD i 0,4), 33 no'lu dişte 0,5 mm (SD ±

0,4) olarak bulundu. Tersine egimli gingivektomi operasyonu­

nun uygulandıgı bölgede hastanın ilk müracaatında dişeti olu­

gu likiti sırasıyla ortalama olarak 41 no'lu dişte 3,1 mm

(SD l 0,48), 42 no'lu dişte 3,3 mm (SD ± 0,41), 43 no'lu diş­

te 3,4 mm (SD ± 0,32) ve agız hijyenini temin ettikten sonra

41 no'lu dişte 3,1 mm (SD ± 0,28), 42 no'lu dişte 3,3 mm (SD

± 0,31), 43 no'lu dişte 3,4 mm (SD ± 0,44) olarak bulundu.

Aynı bölgede yapılan ölçmelerde diş oluğu likiti miktarı or­

talama olarak sırasıyla 2 hafta sonra 41 no'lu dişte 3,9 mm

(SD t 0,54), 42 no'lu dişte 3,3 mm (SD ± 0,41), 43 no'lu diş­

te 3,4 mm (SD ± 0,28), 4 .hafta sonra 41 no'lu ~işte 2,1 mm

(SD ± 0,42), 42 no'lü•dişte 2,2 mm (SD ± 0,29), 43 no'lu diş­

te 2,3 mm (SD ± 0,24) ve 12 hafta sonra ~l no'lu dişte 0,6 mm

(SD ± 0,8), 4·2 no'lu dişte 0,6 mm (SD ± 0,4), 43 no'lu dişte

0,6 mm (SD ± 0,4) olarak bulundu.

Bu gr~fiğin incelenmesinde görüleceği gibi, gingivek­

tomi ve tersine eğimli gingivektomi uygulanan bölgelerde diş-

Page 52: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 44 -

eti oluğu likiti ope~asyonlar<lan hemen sonra artmakta fakat 4

ve 12'nci haftalarda azalmaya devam etmektedir.

Dişeti oluğu likiti kanin dişlerinde diğer dişlere kı­

yasla daha fazla oluşmaktadır.

İki değişik tipteki periodontal operasyonların uygu­

landığı bölgelerde ölçülen dişeti cebi likit miktarının orta­

laması gingivcktomi uygulanacak bölgelerde 3,02 mm (SD ! 0,90)

tersine eğimli uygulanan bölgelerde ise 3·,21 mm (SD ± 0,89)

olarak hesaplandı.

Diştaşları temizliği ve ağız hijyeni temin edildikten

sonra operasyondan hemen evvel yapılan ölçmelerde gingivekto­

mi yapılacak bölgede dişeti cebi likiti ?rtalama 2,83 mm (SD

± 0,82), tersine eğimli gingivektomide ise ortalama 3,21 mm

(SD ± 0,92) olarak bulundu.

Opera~yondan sonra tekrarlanan ölçmelerde gingivektomi

yapılan bölgede iki hafta sonra ortalama 3,86 mm (SD ± 0,82),

dört hafta sonra ortalama 2,13 mm (SD ± 0,67), 12 hafta sonra

ortalama 0,57 mm (SD ± 0,26) olduğu saptandı.

Dişeti cebi likiti tersine eğimli tarafta ise operas­

yondan iki hafta sonra ortalama 4,02 mm (SD ± 1,06), dört

hafta sonra ortalama 2,32 mm (SD ± 0,69), 12 hafta sonra or­

talama 0,70 mm (SD ± 0,33) olarak saptandı ve şekil 4'teki

gibi gösterildi.

Gingivektomi operasyonu ile tersine eğimli gingivekto­

mi operasyonları uygulanan b6lgelerde operasyonları takiben

12 hafta sonra dişeti cebi likitinde bu operasyon teknikleri-·

ne bağlı olarak meydana gelen değişiklikler istatistiksel o­

larak "student t" testinin uygulanması sonucunda t = 1,9345

bulundu. Bu değer p < 0,10 seviyesinde olduğu saptandı.

Page 53: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

•ı-1 .µ •ı-1

.!<I •ı-1 .-1

::, >öO ::,

.-1 o

•ı-1 .µ aı rJY>

•ı-1

A

- /¼5 -

D Gingivektomi

mm. •--- - • Tersine eğimli gingivektomi

Şekil 4-

6

5

4

3

2

1

,I.J

eti cı,

(.) cı,

~ :::, ~

.!<I

.-1 +-1

Haftalar ı:: cıı o 'O 2 4 12 ::,...ı:: t/l r-l hafta hafta hafta eti ı:ıı ~ cıı QJ ı:: p. ı:ıı

o~

Dişeti oluğu likiti miktarının araştırmamızda uygu­lanan iki değişik tipteki periodontal operasyona bağlı olarak gösterdiği değişmeleri belirleyen gra-fik.

Page 54: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 46 -

III- DİŞLERİN KLİNİK KURON BOYLARININ ÖLÇMELERİ: 1

Kliniğimize müracaat eden ve araştırmamızla alakalı o-

perasyon endikasyonu konan dişlerin kuron boyları ölçülerek

ait olduğu dişe göre ve operasyonun tipine göre bir grafik

halinde gösterildi (Şekil 5).

Hastaların kliniğimize ilk müracaatlarında ölçülen ku­

ron boyları gingivektomi uygulanan bölgede, ortalama olarak

sırasıyla 21 no'lu dişte 9,2 mm (SD ± 0,68), 22 no'lu dişte

8,3 mm (SD ± 0,84), 23 no'lu dişte 9 mm (SD ± 0,82) olarak

bulundu. Diştaşlarının temizlenmesi, ağız hijyeninin temine­

dilmesinden sonra ve operasyondan hemen önce dişlerin klinik

kuron boyları ortala~~ olarak sırasıyla 21 no'lu dişte 9,2 .mm

(SD ± 0,78), 22 no'lu dişte 8,3 mm (SD ±· 0,64), 23 no'lu diş­

te 9 mm (SD ± 0,62) ve operasyondan iki hafta sonra 21 no'lu

dişte 11,3 mm (SD ± 1,02), 22 no'lu dişte 10,4 mm (SD ± 1,14),

23 no'lu dişte 11,4 mm (SD ± 0,88) olarak bulundu. Operasyon­

dan 4 hafta sonra bu miktarların 21 no'lu dişte .11,3 mm (SD ±

1,18), 22 no'lu dişte 10,4 mm (SD ± 0,96), 23 no'lu dişte

11,4 mm (SD ± 0,84) ve operasyondan 12 hafta sonra 21 no'.lu

dişte 11,3 mm (SD ± 0,82), 22 no'lu dişte 10,4 mm (SD'± 0,88),

23 no'lu dişte 11,4 mm (SD ± 1,21) olarak· değiştiği saptandı.

Tersine eğimli gingivektomi operasyonu uygulanan bölgede diş­

lerin klinik kuron boyları ortalama olarak sırasıyla 11 no'lu

dişte 9,1 mm (SD ± 0,68), 12 no'lu dişte 8,3 mm (SD ± 0,64),

13 no'lu dişte 9,1 mm (SD ± 0,96) olarak bulundu. Operasyon­

lardan hemen önce tekrarlanan kuron boyl~rı ortalama olarak

sırasıyla 11 no'lu dişte 9,2 mm (SD ± 0,72), 12 no'lu dişte

8,3 mm (SD ± 0,88), 13 no'lu dişte 9,1 mm (SD ± 0,74) olarak

bulundu. Operasyondan iki hafta sonra tekrarlanan klinik ku­

r~n boyları ~lçmeleri ortalama olarak sırasıyla 11 no'lu diş­

te 10,3 mm (SD ± 0,81), 12 no'lu dişte 9,4 mm (SD ± 1,10), 13

no'lu dişte _10,4 mm (SD ± 0,96) ve 4 hafta sonra 11 no'lu

dişte 10,3 mm (SD ± 0,86), 12 no'lu dişte 9,4 mm (SD ± 0,72),

13 no'lu dişte 10,4 mm (SD ± 1,12) ve 12 hafta sonra 11 no'lu

Page 55: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

Tersine Eğimli Gingivektomi

••------•11

- 4 7 -

Dişlerin klinik kuron boyları

12 4 2 ı:: l'O ~ l'O o 'O r-1 .µ

hafta haf ta hafta ::>, ı:: .,..ı .µ C/J ...ı cıı cıı C/l cu H CU CJ. QJ ı:: cu o.. C/l H ow :::ı

:z

.,..._ ---

15

13

7

5

3

1

1

3

5

7

-- --··--­._. - - - --:::::::------ . • • ,,,,, ....... - ... 9 ...... ·-·.-•-·...,,,,,,-·

• ,t41

--- .... 42 ....-.- · --.43

11

13

15

~ l'O ı:: l'O r-1 .µ o 'O -H .µ ::>, ı::

cu C/J ...ı cu cu C/l CJ H Cll cu QJ ı:: H o.. C/l

:::ı ..... ,..__. ow

(

2 hafta

4

Gingi vek tomi ------21 ..- --22 ---•-•-t23

12 hafta hafta

'6-.. __

. -··

• •31

---- _.32 ..... -.-,33·

Haftalar

Şekil 5- İki değişik tipte uygulanan periodontal operasyonlar neticesinde dişlerin klinik kuron boylarında meydana gelen de~işme le rin diş­lerin cinsine ve operasyon tipine gBre sınıflandırılarak hazırla-nan grafik.

Page 56: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 48 -

dişte 10,3 mm (SD ± 0,78), 12 no'lu dişte 9,4 mm (SD i 0,92),

13 no'lu dişte 10,4 mm (SD ± 1,12) olarak bulundu. Gingivek­

tomi uygulanan bölgede hastanın kliniğimize ilk müracaatında

klinik kuron boyları ortalama olarak sırasıyla 31 no'lu dişte

7,9 mm (SD ± 0,82), 32 no'lu dişte 7,7 mm (SD ± 0,72), 33 no­

lu dişte 9,1 m~ (SD ± 0,64) olarak bulundu. Ağız hijyeninin

temininden ve operasyondan hemen önce tekrarlanan klinik ku­

ron boyları ölçmeleri ortalama olarak sırasıyla 31 no'lu diş­

te 7,9 mm (SD ± 0,82), 32 no'lu dişte 7,7 mm (SD ± 0,88), 33

no'lu dişte 9,1 mm (SD ! 1,02), operasyondan iki hafta sonra

31 no'lu dişte 10,5 mm (SD ! 1,08), 32 no'lu dişte 10,1 mm

(SD ı 0,97), 33 no'lu dişte 11,5 mm (SD i 0,84) olarak bulun­

du. Operasyondan 4 hafta sonra aynı bölgelerde yapılan ölçme­

lerde klinik kuron boylarının ortalama olarak sırasıyla 31

no'lu dişte 10,5 mm (SD i 1,18), 32 no'lu dişte 10,1 mm (SD ±

0,77), 33 no'lu dişte 11,5 mm (SD ± 0,96) ve operasyondan 12

hafta sonra 31 no'lu dişte 10,5 mm (SD ± 1,12), 32 no'lu diş­

te 10,1 mm (SD ± 0,84), 33 no'lu dişte 11,5 mm (SD ± 0,88) o­

larak bulundu. Tersine eğimli ·gingivektomi uygulanan bölgede

ölçülen klinik kuron boyları hastanın ilk müracaatında orta­

lama olarak sırasıyla 41 no'lu dişte 8,1 mm (SD ± 0,78), 42

no'lu dişte 7,8 mm (SD ± 0,64), 43 no'lu dişte 9,1 mm (SD ±

0,82) olarak bulundu. Ağız hijyeninin temininden sonra ve o­

perasyondan hemen önce tekrarlanan klinik kuron boyları ölç­

meleri ortalama olarak sırasıyla 41 no'lu dişte 8,1 mm (SD ±

O , 7 8) , 4 2 n o ' 1 u diş t e . 7 , 8 mm ( S D ± O , 6 4) , 4 3 n o ' 1 u diş t e 9 , ı

mm (SD ± 0,81) olarak bulundu. Operasyondan iki hafta sonra

tekrarlanan bu ölçmelere göre klinik kuron boyları ortalama

olarak sırasıyla 41 no'lu dişte 9,2 mm (SD ± 1,08), 42 no'lu

dişte 9,1 mm (SD ± 0,.::12), 43 no'lu dişte 10,3 mm (SD ± 1,06)

ve operasyondan 4 hafta sonra 41 no'lu dişte 9il mm (SD ±

O , 6 d ) , 4 2 n o ' 1 u dişte 9, l mm ( S D ± O , 7 2 ) 4 3 n o ' 1 u dişte 1 O , 3 mm

(SD ± 0,66) ve 0 1,erasyondan 12,hafta sonra 41 nolu dişte 9,2 mm (SD

t d,':lt>), Lı2 nolu Ji1?te 9 mm (SD 10,81), Lı3nolu dişte 10,3 nun (SD'.0,76)

olarak saptandı.

ı3u tablonun incellınnwsinden görtilecl!ği gibi glııgivek-

Page 57: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 49 -

tomi ve tersine eğimli gingivektomi uygulanan bölgelerdeki

dişlerin klinik kuron boyları operasyonlardan evvel ortalama

olarak hemen hemen aynı iken, operasyonları takiben gingivek­

tomi uygulanan bölgelerde tersine eğimli gingivektomi uygula­

nan bölgelere nazaran daha uzamaktadır.

Kanin dişlerinde operasyonlara bağlı olarak meydana

gelen klinik kuron boyu artması diğer dişlere nisbetle daha

fazla olmaktadır.

Hastaların ilk müracaatında ölçülen kuron boylarının

ortalama gingivektomi yapılan bölgede 8,35 mm (SD ± ~,62),

tersine eğimli gingivektomi yapılacak bölgede 8,52 mm (SD ±

0,73) olarak bulundu.

Diştaşlarının ·t•emizlenmesi ve ağız hijyeninin temin e­

dilmesinden sonra operasyondan hemen evvel tekrarlanan ölçme­

lerde gingivektomi uygulanacak bölgede dişlerin klinik kuron

boyları ortalama 8,35 mm (SD ± 1,62), tersine eğimli gingi­

vektomi uygulanacak bölgede ise dişlerin klinik kuron boyları

ortalama 8,50 mm (SD ± 0,73) olarak bulundu.

Operasyonları takiben tekrarlanan ölçmelerde dişlerin

klinik kuron boylarının gingivektomi yapılan tarafta 2 hafta

sonra ortalama 10,63 mm (SD ± 0,82), 4 hafta sonra ortalama

10,63 mm (SD ± 0,82), 12 haf'ta sonra 10,63 mm (SD ± 0,82) o­

larak saptandı. Tersine eğimli gingivektomi yapılan tarafta

ayni şekilde 2 hafta sonra ortalama 9,13 mm (SD ± 0,70), 4

hafta sonra ortalama 9,72 mm (SD ± 0,74), 12 hafta sonra or­

talama 9,72 mm (SD ± 0,74) olarak bulundu. Görülen değişik­

likler aşağıdaki grafikte şekillendirildi (Şekil 6).

Gingiyektomi operasyonu ile tersine eğimli gingivekto­

mi operasyonları uygulanan bölgelerde operasyonları takiben

12 hafta sonra dişlerin klinik kuron boylarında bu operasyon

Page 58: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

Dişlerin klinik kuron boyları

mm.

12.

11

10

9

8

7

6

5

4

3

2

1

~ ('\j ...... .j..J

•H ,ı..ı ('\j ('\j u ('\j H ::ı ;:;.:

- 50 -

C: ('\j o "d 2 4 :>-, C: tll H hafta hafta ('\j ti)

H Cil QJ C: o.. t/l oı:x:ı

12 hafta

• fi Gingivektomi

•-- - -• Tersine eğimli gingivcktomi

Haftalar

Şekil 6- Dişlerin klinik kuron boylarının araştırmamızda uy­gulanan iki değişik tipteki periodontal operasyona bağlı olarak gösterdiği değişmeleri belirleyen gra-fik.

Page 59: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 51 -

tekniklerine bağlı olarak meydana gelen değişiklikler ista­

tistiksel olarak 11 student t" testinin uygulanması sonucunda

t = 5.8328 bulundu. Bu değer P < 0,001 seviyesinde yüksek de­

recede anlamlı idi.

iV- Dl~ETI YÜZEY KALLNLlÔL:

Gingivektomi ve tersine eğimli gingivektomi endikasyo-'

nu konan hastalarda operasyon sahasındaki dişeti serbest ke­

nar kalınlığı, kullanılan dişeti yüzey kalınlığı indeksi ile

saptanması sonucunda operasyonlardan evvel gingivektomi uygu­

lanan bölgede ortalama 1,7 (SD ± 0,69), tersine eğimli gingi­

vektominin uygulandığı bölgede 1,2 (SD ± ·o,67) olduğu bulun­

muştur. Operasyonlardan 12 hafta sonra gingivektomi uygulanan

bölgede dişeti yüzey kalınlığının ortalama 0,07 (SD l 0,20),

tersine eğimli gingivektomi uygulanan bölgede ortalama 0,15

(SD l 0,33) olduğu görülmüştür (Şekil ?)(Resim 19-28).

Dişe ti yüzey kalınlığı

mm.

2.5

2.0

1 .. 5

1.0

o .. s

llk Müracaat

••----•• Gingivektomi

O- - --9 Tersine eğimli gingivcktomi

12 hafta

Haf talar

Şekil 7- Dişeti yüzey kalınlığının araştırmamızda uygulanan iki değişik tipteki periodontal operasyona bağlı olarak gösterdiği değişme­leri belirliyen grafik.

Page 60: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 52 -

Resim 19- Dişetinde pe~io<lontal hastalık güsteren bir bireyin kliniğimize' ·ilk müracaatında ağız içi gürünümü.

Page 61: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ
Page 62: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

...

..

- 54 -

Resim 22- Resim.19'daki bireyin iki değişik tipteki periodon­tal operasyonların uygulanmasından 4 hafta sonraki ağız içi görünümü .

Resim 23- Resim 19'daki bireyin iki değişik tipteki periodon­tal operasyonların uygulanmasından 12 hafta sonraki ağız içi görünümü.

Page 63: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ
Page 64: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 55 -

Resim 24- Dişetinde periodontal hastalık gösteren bir bireyin kliniğimiz~ ilk müracaatında ağız içi görünümü.

Resim 25- Resim 24'deki bireyin hğız hijyeni temin ed~ldikten sonraki ağız içi görünümü.

Page 65: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ
Page 66: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 56 -

Resim 26- Resim 2.4'dcki bireyin iki değişik tipteki periodon­tal operasyonların uygulanmasından 2 hafta sonraki ağız içi durumu.

Resim 27- Resim 24'deki bireyin iki değişik tipteki periodon­tal operasyonların uygulanmasından 4 hafta sonraki ağız içi durumu.

Page 67: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ
Page 68: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

---

- 5 7 -

Resim 28- Resim 24 'd eki bireyin iki degişik tipte ki periodon­tal operas yonl arın uygula nmasından 12 hafta sonraki agız içi durumu.

Page 69: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ
Page 70: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 59 -

- T A R T I S M A -

Dişler üzerindeki eklentilerin temizlenmesi ve ağız

hijyeninin sağlanmasını içeren iyi bir plak kontrolunun temin

edilmesi ve bu işlemlerin be11rli aralarla uygulanması, has­

taların periodontal durumlarını düzeltmede oldukça iyi neti­

celer vermektedir. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki, iyi

bir plak kontrolu ile dişeti iltihabının derecesini ölçmede

kullanılan dişeti oluğu likiti miktarında önemli derecede a­

zalmalar meydana gelmektedir(75).

Birçok kereler tekrarlanan diş-dişeti küretajı sonu­

cunda d{şetinin anatomik şeklinde düzelmeler olabileceni gi­

bi, dişeti cepleri de sığlaşıp ortadan kalkabilir. Fakat; kro­

nik marginal gingivitisin tedavisinde yalnız dişcti küretajı

yapmak çoğu kez başarıya ulaşmak için yeterli olamamaktadır.

Remfjord ve arkadaşları(62) diş-dişeti küretajı ve gın­

givektomi ~ekniklerinde~ sonra ortaya çıkan yeniden cep olu­

şumu üzerinde araştırma yapmışlardır. Her iki teknikte <le iyi

bir ağız hijyeni ve periyodik tedavi sonrası diş temizliğine

rağmen yeni cep oluşumu tesbit etmişler; fakat, gingivektomi

tekniğinde daha az cep oluşumu bulmuşlardır. Bu araştırıcılar

aynı zamanda diş temizliği ve küretajın bazı derin ceplerde

periodontal ataşmanın artmasına neden olduğunu göstermişler­dir.

Page 71: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 60 -

Hastalık neticesinde dişeti dokusunda meydana gelen

hiperplazik değişiklikler, dişeti çevresinin normal şeklini

bo~makta ve küretaj ile geçici bir doku iyileşmesi oluşsa da­

hi rnor[oloj ik anormal şekil bozukluğundan dolayı zamanla, il­

tihap hadisesi, yeniden kolayca ön plana geçmektedir. Buna ek

olarak dişeti cebi de çoğunlukla tam olarak ortadan kalkmamak­tadır,

Klinik olarak normal görUnümde olsa bile periodontal

cep içeren dişeti dokularının periodontal cep göstermeyen böl­

gelere kıyasla daha fazla bakteri plağı birikimine sebep oldu­

ğu ve bu bölgelerdeki dişetinin çok çabuk iltihaplandığı gö­

rüldü, Dişeti ceplerinin ortadan kalkmadığı durumlarda diş­

eti dokusu histolojik bakımdan normal görünümünü kazansa bile

periodontal operasyontar{n uygulanmasıyla dişeti ceplerinin

ağız ortamından uzaklaştırılması gerekmektedir.

Periodontal hastalık nedeni ile, anatomik şekli bozul­

muş olan dişeti ~okusuna yeni bir anatomik çevre kazandırmak

ve cepleri ortadan kaldırmak için gingivektomi ve tersine e­

ğimli gingivektomi operasyonları tatbik edilebilir.

Gingivektorni operasyonu son on~onbeş sene öncesine ka­

dar periodontolojide en çok kullanılan operasyon tekniği ol­

muştur. Flap veya lanıbo operasyon teknikleri keşfedildikten

ve bunların tatbik kolaylıkları yeni alet~erle sağlandıktan

soııra, gingivektorni operasyonu daha az sıklıkla kullanılmaya

başlanmıştır. Tersine eğimli ensizyon, genellikle flap ope­

rasyonunun ilk safhasında tatbik edilen bir ensizyon şekli­

dir. Flap operasyonunda mukoperiostal lambo periost elevatörü

ile kemikten ayrıldığı halde, bu araştırmada tatbik edilen

tersine e~iroli gingivektomide dişeti cebinin dış yüzü olan . . <lişeti dokusu ve dişeti cebinin iç yüzünü oluşturan diş kök-

leri kapalı bir şekilde kürete edilmektedir. Böylece kemik

dokusu açığa çıkarılmadan daha.çabuk ve iyi bir iyileşme umul-

Page 72: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 61 -

maktadır. Nitekim kemik dokusunun açığa çıkaran operasyonla­

rın alveol kemiği erimelerine ve fazla ağrıya neden ol<lu~u

gösterilmiştir(Glickmair)(22).

lliatt(Jl)'ın da 1965 yılında yayınladığı makalesinde

belirttigi gibi gingivektomi operasyonu artık bugün için ya­

vaş yavaş terkedilen bir operasyon tekniği olmasına rağmen,

dişeti dokusunun fibröz oluşumlarında tatbikinden kaçınılma­

yan bir tekniktir.

Özellikle, damak mukozasında dişeti kalınlaşmalarının,

derin dişeti cepleriyle beraber olduğu vakalarda, gingivekto­

mi operasyonunu flap operasyonu ile kombine olarak kullanmak

olanağı olabilir. Flap operasyonunu takiben tam olarak iyi

bir operasyon sonucu~a ulaşılamadığı, y~ni dişeti yüzey şek­

linin ve dişeti cebsnin arzu edildiği şekilde temin edileme­

diği vakalarda da ikincil olarak gingivektomi operasyonuna

başvurulabilinir.

Gingivektominin bir diğer kullanılma alanı da ikinci

veya üçüncü büyük azı dişlerinin ve dişsiz alanlara yakın

- dişlerin etrafındaki lambaların düzeltilmesidir.

Tersine eğimli gingivektomi operasyonu aslında flap

operasyonu kadar sıklıkla tatbik edilen bir yöntem değildir.

Kanımızca, bunun en önemli nedeni, bu operasyon için doğru

bir endikasyon koyabilme güçlüğüdür. Genellikle, hastalar

ya periodontal lezyonların başlangıcında ortaya çıkan kanama

ve ağrı nedeniyle yahut da lezyonların ilerlemiş safhalarında

kemik harabiyeti sonucu ortaya çıkan diş sallanmaları ve yer

değiştirmeleri nedenleriyle dişhekimine başvururlar. Perio­

dontal hast~lığın başlangıç safhasında herhangi bir operas­

yon yöntemine başvurmadan sadece ağız hijyeni standartlarını

yüksek seviyede tutarak tedavi olanağı vardır. Halbuki, kemik

<lefektleriyle birlikte olan periodontal lezyonlarda tedavi

Page 73: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 62 -

komplike b' fi ır hala gelir ve kemik defektlerini düzeltmek için

ap operas · ke . yonu yapmak kaçınılmaz olur. irt• bu nedenlerde,

mıkte defektin h b" enüz başladığı ve 4 mm, civarında gerçek

ır dişeti .. d" cebının oluştuğu veya 4 mm. den faz! ■ mikst bir

ışeti c b" • . e ının olduğu vakaların periodontist tarafından ele

geç. . ırılmesi olanağı daha hudutlu kalmaktadır. Fakat, hastala-

rımızda yaptığımız g5z].emler sonucunda, hastanın çeşitli yHn-

lerden . perıodontal hastalıklar hakkında bilinçli hale getiril-

mes· ı tersi . . · ne eğımli ginglvektomi operasyon vaka sayısını art-

tırmaktadır H' . d d' . . . • ıç kuşku yok kı, bu konu a ışhekımlerının peri-

Odontal h as tal ığı erken tanıyabilmeleri de henüz kemik defekti

oluşm d a an tersine eğimli gingivektomi yönteminin flap operas-

Yonuna gerek kalmadan tatbikine ve daha başarılı _bir sonuç

elde d' e ılmesine olanak sağlar.

d Bu araştırmada; gingivektomi endikasyonu olan vakalar-

a, tersin ğ' · · · · · b'k 1 · · e e ımlı gıngıvektomının tat ı sonuç arının gıngı-

VC!ktomi yapılan tarafa kıyasla ne şekilde olumlu veya olumsuz

0 1 d uğ u ıncelenmek istenmiştir.

lı Araştırmamızda, eğer operasyonları tek tek incelersek,

astal .. arı gözlem altıfida tuttuğumuz haftwlar zarfında operas-Yonlar . . d' . . . sonucunda iyileşen diş ■ tın• bağlı olarak ışetı cebı lıkitind .

1

. • de bu iyileşmeye paralel olarak istatistiksel önem-ı bi . . . · · t . r azalmanın bulunduğu görülür, Tersıne ağımlı gıngıvek-omınin . . . uygulandığı bölgedeki iyileşme normal gıngıvektomı

uyg 1 . b"" u •nan bölgeye kıyasla daha erk•• olmaktadır, Böylece, bu

olgedekı· .. k . dişeti oıu•u likitinde görülen azalma gıngıve tamı uy u gulanan b" k kt d B . olgeye göre daha erken ortaya çıma a ır, U,

bıze d" ışati oluğu likit artmasını• dişetinde görül•• iltiha-

lı l il artmasına bağlı olması nedeniyle tersin• eğimli gingivek-

tomi operasyonunda iyileşme süresinin gingivektomiye kıyasla

daha kısa olduğunu yanıtlamaktadır,

Cep derinliğinin ortadan kaldırılmasında klasik gingi-Vektomi . . , . . operasyon tekniği her ne kadar. tersıne eğımlı gın-

Page 74: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 6 3 -

givektomi operasyonuna göre daha etkili olduğu görülmüşse de

tersine eğimli gingivektomi operasyonundan· sonra görülen diş­

eti cepleri derinliği normal anatomik sınırlar içinde kalmak­tadır.

Her iki operasyon tekniğinde de az da olsa bir miktar

keratinize dişeti dikey boyutunda azalmalar görülmektedir. Fa­

kat, bu operasyonların endikasyonlarını koyarken dikey boyut

gözönüne alınd~ğı için operasyonların sonucunda bu durum pra­

tik bir sakınca yaratmaz. Keratinize dişeti dikey boyutu,

gingivektomi tekniği uygulaması sonucunda tersine eğimli

gingivektomi operasyonunkine göre daha fazla bir azalmaya ne­

den olmuştur. Keratinize dişeti dikey boyutunda görülen fonk­

siyon açısından önemli olmayan bu azalmalar özellikle üst ön

dişler bölgesinde estetik açıdan sakıncalar yaratabilmektedi~.

Çünkü, dişeti klinik kuron boylarında artmalar görülmektedir. He 'k · r 1 ı periodontal operasyon tekniğinin uygulanması sonucun-

da meydana gelen klinik kuron boyları uzamaktaysa da tersine·

eJimli gingivektomi uygulanmasında bu uzama miktarı istatis­

tiksel olarak önemli olmamıştır.

Senelerden beri gingivektomi operasyonu ile dişetleri

kesilmekte ve operasyon sonucunda yeni dişeti dokusu ile sıh­

hatli bir periodonsiyum yaratılabilmektedir. Ancak, bu ope­

rasyon sonucunda diş kökleri ise, gerek operasyon esnasında

senıentin kazınması, gerekse zamanı~ açıkta kalan sementin

a~ınmasıyla hem çok duyarlı hem de çürüğe karşı uygun hale

gelmektedir. Periodontal operasyonlardan sonra dişlerde duyar­

lılığın oluşu operasy~n ;onucu görülen başarısızlıkta en önem­

li etkendir. Çünkü, duyarlılık olunca hastalar diş-dişeti hu­

dudunda biriken bakteri plaklarını temizlemekte güçlük çekmek­

tedirler ve operasyon ile elde edilen başarılı sonuç yeniden

iltihabın oluşmasıyla gölgelenmektedir. _Gingivektomi operas­

yonu sonucunda ortaya çıkan ikinci önemli husus .ise, dişeti

çekilmesiyle özellikle üst ön dişlerde görülen estetik bozuk­luktur.

Page 75: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 64 -

Bu yapmış old~ğumuz çalışmalar alveol kemiklerinde ha­

rabiyetin görülmediği, fakat periodontal ceplerin teşekkül et­

tiği vakaları kapsamına almıştır,

Tatbik ettiğimiz iki farklı operasyon tekniğinin diş­

dişeti çevresindeki dişeti aerodinamik şeklini ne derecede

temin ettiği araştırıldığında, gingivektomi operasyonu sonu­

cunda, tersine eğimli gingivektomi operasyonu sonucuna kıyas­

la daha ince ve ideal anatomik şekline daha uygun bir dişeti

kenarının oluştuğu saptanmıştır.

Bu araştırmamız sonucunda tersine e~irnli gingivektomi

operasyon tekniğinin klasik gingivektomi operasyonu yerine

kullanılabileceği ve bu operaiyonun uygun şartlar altında

daha iyi sonuç verebileceği kanısına varmış bulunuyoruz,

Page 76: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 65 -

- S O N U ç L A R -

ı - G. ırı?iv •kt .

.,, e omı operasyonu, tersine eğimli gingivtdctonıiye kı.yasl •

kaı a perıodontal cep derinliğini bir az iyi ortadan dırmaktadır

10 ·, • Fakat her iki cep derinliği sonuçları fizyo-J ık hud

Utlar d arasına bulunmuştur.

2- D. . . ışeti oluğu likiti bakımından iki oper?syon sonuçları

arasında önemli bir fark saptanmamıştır.

J- Dişeti klinik kuron boylarının gingivektomi operasyon-

ları. son d · · 1 • • • k · k 1 dah ucuna, tersıne eğım ı gıngıve tomıye ıyas a a fazıa 1 . . .

da .. 0 duğu saptanmıştır. Her ıkı operaşyon sonucunda us t

bayı Çenede kanin dişlerin dudak yüzlerinde klinik kuron a r ı d i g·, e r •

dışlere kıyasla daha fazla uzamaktadır.

4~ Gingivektomi operasyonu uygulaması sonucunda, tersine

kaı eğimli gingivektomi operasyonuna kıyasla dişeti yüzey 1.nı ğ

lun 1 1 daha az olmaktadır. Fakat aradaki fark önemli bu­tnamışt

l r.

S- Gingivektomi operasyonu uygulanan tarafta yara iyileş-ınes.i, . . .

daf .sırasında mcyclaııa gelen ağrı dığer taraia kıyasla ıa f

azıa olmaktadır,

6- 1'ers· · • • • · 1 ıne eğımlı gıngıvektomı operasyonu uygu anan ta-

rafta yara iyileşmesi diğer•tarafa kıyasla dalıa çabuk

I

Page 77: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 66 -

o 1 m ak t a d ı r . Y a n i g i n.g, iv e k t o mi ya r as ı da ha g e ç e p i t e 1 i z a s y o na

ugramaktadır. Operasyondan 4 hafta sonra tersine eğimli ensiz­

yon tarafında tam bir iyileşme olurken gingivektomi tarafı hala bazı vakalarda yeteri kadar keratinizasyon göstermemek-

tedir.

Page 78: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 6 7 -

- Ö Z E T -

tesi Bu araştırma İstanbul Universitesi Dişhekimliği Fakül-

. Periodontoloji Kliniğine başvuran "Kronik Marginal Gin-gı.vitis"

· tanısı ve gingivektomi endikasyonu konan 50 !ınsta 1i­~er iııu e uygulandı.

. Bu hastaların ön dişler bölgesinin sol taraflarına gıııgivekt . . r 0 mı sağ taraflarına ise tersine eğimli ensizyon, kü-~ t · .

'1J Ve dikiş tekniği tatbik edildi. Bütün hastalarda, ağız

hijyeni eğitimi, ultrasonik: diş-dişeti küretajı, periodontal Cep .. 1

k O Çmeleri, dişeti oluğu likit ölçmeleri, dişlerin klinik uı:-on b

ler· 0 Ylarının ölçmeleri, dişeti kalınlığı indeksi tatbik-

1 ve fotoğraf çalişmaları yapıldı.

1 Çalışmaları~ızın sonuçları end · lriıct·

1 • Bu değerlendirmelerin geç old t uğu Yakalarda ve estetiğin ersine . .

. eğımli ensizyon operasyon Yerınde b.

ır hareket olacaktır.

istatistiksel olarak de3er­

sonucunda yara iyileşmesinin

ön planda olduğu durumlarda

tekniğinin digerine tercihi

Page 79: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 68 -

S-U MM AR Y

the ! This investigation was carried on 50 patients attending

iaculty of Dentistry for P~riodontal Tr stanbuı Universıty eatme '

naı . nt, All the patients were diagnos.ed as "Chronic Margi­Gıngivitı's" and gingivectomy was indicated.

FolI · t owıng the scaling polishing and oral hygene ins-ruc:tion ,

anter· gingivectomy o~eration was performed on the left ıor seoment d • • h · h ·ı·ı ~ an reverse bevel gıngıvectomy on t e rıg t, le

C.!~am· • ( ınatıons included measurement of loss of attachrnent tlıe ) .

Of I erıodontal pocketing), gingival •fiuid, vertical hight the el . .

. ınıcaı crown and gingival contour,

t· All the results were calculated and compared ıc:aııy, The

statis-

esnıetic results were indicated that in the cases where

~as important and healing time lenger than normal,

beveı gingivectomy, operation ought to be prefered,

Page 80: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 69 -

- K A Y N A K L A R -

l- AMBROSE , J.A. and DETAMORE, R.J.: Correlation of Histo-

2-

logic and Clinic Findings· in Periodontal Treatment.

Effect of Scaling on Reduction of Gingival Inflamation

Prior to Surgery. J,Periodont, 31:238, 1960,

ARIAuno, A.A.: Symposium on the Surgical Approaclı to the Per · d · 10 ontal Problem, Procedure for Gingıvectomy. J. Peri-odont, 28:62, 19.57.

3- A RIAUDo, A.A. and TYRELL, H.A.: Repositioning and In-

creasing the Zone of Attached Gingiva, J,Periodont., 28

= l06-110, 1957.

4- BARKANN, L.: A Conservative Surgical Technic for the

Eradication ofa Pyorrhea Pocket~ J.Am.Dent.Assoc. 26:61, 1938,

5-llENJAMIN, E,M,: Tlıe Quantitative Comparison of Subgingi­

vaı Currettage and Gingivec_tomy in the Treatment of Pe­

riodontitis sim~le. J,Periodont. 27:144, 1956,

5- BERDON, J.K.: Blood Loss During Gingival Surgery. J,Peri­

odont. 36:12, 1965.

Page 81: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 70 -

, •, and KAPLAN, H,: The Repair of Gingival 7- BERNIER J TisSue After Surgical Invention. J.A._D.A., 35:697, 1947.

, • • Free Transplantatıon of Gıngıva Progria, 8- BJÖRN H ; . . . ,

erıge Tand Larka~ for Brinds Tidning 22:684, 1963. Sv ·

9- BJÖRN , H.: Experimental Studies on Reattachment, Dent.

Pract. Dent. Record 11:351, 1961

l0- BLACK , G.V.: A Work on Spe.cial Dental Pathology P. 199,

1915.

l 1 -et.al,: Tooth Mobility Followıng Gıngıvcctomy.

BURCII, J., • · ·

A S t udy of Gingival Suppont of the Tecth. periodontics,

6 = 9 0, 1968.

12- uu u RGE TT F G , • ,, et.al.: variation of Pocket Depth and

Periodontal Therapy I,A.D,R, Attachment Level With AbS t r., 48th. General Meeting, No, 69, 1970 •

13- BU TCHER, E.O., and VIDAIR, 1.v.: Periodont ■ l Fiber

Realtaclıment in Replanted rncisors of th e Monkey. J.

· es. 34: 569, 1955, Den t R

14- C ARRANZA , F • :

A Tachnic for Re ■ lt ■chm■ nt, J, reriodontol,

25:272, 1954.

15- DO NNENFELD ' o.w., and GLICKMAN, r.: A Biometric Study

Gingivectomy. J,Periodont, 37:447, !966,

16-

of th c Effects of

EMSLIE , Gingiva

1964.

R,D, and ZUMET, s.J~: Resha~ing th• Interdental

b Od ·1 t J south ca-ıifornia D,A. 32:449,

Y ontop as y. , • .

17- EN NIKER J J. Healing. GLER, W.O., RAMFJORD, S,, and HI ' • ,. ·

Followirıg Sı'mple . , A Tritiated Thymidine ·cıngıvectomy • ladioautogr■phic Study. I,Epitheliz~tion, J,Periodont,

37!')QQ ıoı:.e;.

Page 82: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 71 -

18- EVERETT , F.G., WAERHAUG, J., and WIDMAN, A,: Leonard

';J idman• s • · urgıcal Treatment of fyorrhea Alveolavis. J.

. 2:571, 1971. Periodontal 4

19- FA UCHARD, P,: The Surgeon Dentist. Translated from the

Edition 1746 by 1illian Lindsay, London, Butterworth 2nd

and Co, 1946.

20- FOX L • R . • · -.x f p · ' · · otatıng Abrasives ın the nonagement o erıo-dontal Soft and Hard Tissues, oral surg, oral Med, J

Oral Patlı,' 8: 1134, 1955,

21- GLICKMAN · H 1· F 11 . , I.: The Effect of presclıng Upon ea ıng o ow-

ıng Periodontal surgery, A cıinlcal and eistologic Study.

: • 1961. J • D. Me d. 16 19

22- GLİCKBN, I,: The Results bbtalned With on Unembellished

Gi · • H ngıvectomy Technique in a cıinical St•dY ın umans,

J,Periodont, 27:247, 1956.

23- COLDMAN, H,M,: Th■ Development of physiologic Gingival Conto O 1 Med Q urs by Gingivoplasty, oral. surg,, ra · ;,ı, Oral Poth. 3 879 950 : ' 1 •

24- G DLDAAN, H.M.: Subgingival currettagc: A Rationle, J,

Per· ıodontal 19:54, 1948.

25- GO TTSEGEN, R,: Should ehe

Tecth be Sc ■led Prlor to surgeryl

J p . · erıodont, 32: 301, 1961.

26- G RANT, D. A • '

and EVERETT, F,G,: Qrb ■ns perio­

STERN, r.B,, LolJIS, c.~. MosbY company, 1968,

27-

don ti es p, 275 st. , ed 3,

GRATZINGER, M,: Elimination of periodont ■ l pockets.bY

Chemical Coutery. D,Digest, 51: 120, 1945,

Page 83: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 72 -

28- GUTVERG, M., and HABERMAN, S.: Studi~s on Bacteremia

Following Oral Sun~ery: Seme Prophylactic Approaches

to Bacteremia and the Results of Tissue Examination oi

Excised Gingiva, J.Periodont; 33:105, 1962.

29- HENNING, F.: Healing of Gingivectomy Wounds in the Rat:

Reestabilishrnent of the Epithelial Seal. J.Periodont.,

39:265, 1968.

30- HENNING, F.: Epithelial Mitotic Activity After Gingi­

vectorny. Relationship to Reattachment. J,Periodont,

Res., 4:319, 1969.

Jl- IILAT'l', hl.il., SCNALLAD, R.E.; KRAMER, G.M., ancl GRAND,

D.A.: Is the Simple Gingivectomy Obselete? A.West. Soc,

Perio, 1965,

32- HOLM-PEDERSON, P., and LÖE, H,: Wound Healing in the

Gingiva of Young and Aged Individuals, J,Periodont,

Res,, 2:245, 1967.

33- HOMAN, B.T.: Aprescription far Periodontal Therapy Cur­

eltage. Aust. Dene. J. 9:515, 1964.

34- KIRKLAND, O.: The Suppurative Periodontal Pus Pocket;

its Treatment by thc Modified '.Aap OperatiD'n. J.Am.Dent.

Assoc, 18:,1462, 1931.

35- KORN, N.A., SCHAFFER, E.M., and McHUGH, R.B,: An Experi­

rnental Assessment of Gingivectomy and Soft Tissue

Curetlage in Dogs. J.Periodont., 36:96, 1965.

36- K-ROMER, H.: Gingivectomy and Postaperative Care. Den

Norske Tannlaege Forenings Tidende 62:276, 1952.

Page 84: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 7 3 -

KORN, N,A., ■nd SCHAFF~R. E.M,: ~ Co■P•rison of the toperative Bacteremıas lnduced Foııowing l)"ff

pos · 1 •••nt periodontal Procedure~. J. Periodont., 33:2 26 ,

1962_

LISTGARTEN, M,A.: Electron Microscopic Features of the JB;.... Newly Formed Epithelial Attachment After Gi .

ngıva1 Surge:ı:-y. J.Periodont. Res., 2:46, 1967.

LOE, H.: Chemical Gingivectomy, Effect of Pota ■ sium Hydroxide on Periodontal Tissues, Acta Odont, Scandi­navica. 19:517, 1961.

40- LUFKIN, A.W.: A History of Dentistry, Lea and Febiger, Phila., 1948.

41-MARN, J.B. and KAPLAN, H,: Histologic Studies of Block

sections of Tooth and Inve••ing Structures Reınoved· at

Intervaıs Following Surgieaı Operation. (Abs,) J. n. Res. 20:281, 1941.

42 _ MERİÇ, H.: Periodontoloji Dergisi, Cilt: 1 Sayı: 2 Sahi­fe: 157-232 Haziran, 1976.

43- MDHLEMANN, H.R.: Rarodontale Gesichts Punkte in der

Zahn■ rztlichen Chirurgie Schweiz, Mschr., Zahnheilk 72 (1963), 106(109).

44- MUTSCHELKNAUSS, R.: Diechirurgische Behandlung der Para­

dontopathien, "Haunfclder, D,, llupfauf, L,, Ketterl,

~., Schmuth, G.: Praxis der Zahnheilkunde. Urban and

S •hwar zenberg. München-Berlin-Wien. 196 8", 13-15.

45- MAiN\;, M,S, and STANDISH, S,M,: .The Use of Oral hfolia­

ti Ve, Cy tology in the Evaluation of Cingivectoıny ile al ing. J,Periodont, 36:375, 1965.

Page 85: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 74 -

46- MORRlS, M.L.: The Reattachment of the Human Periodontal

Tissue Following Surgical Detachment,- J,Periodont., 25:

64, 1954.

47- NEUMANN, R.: Radical Surgical Treatment of Alveolor

Pyorrhea Viertelj, F., Zahnheilk. 2: 113, 1921.

48- OGUS, W.I.: The Elimination of the Pyorrheal Pocket by

Electrosurgery. Am.J. Orthodont. 8, Oral Surg. 27:135,

.1941.

49- ORBnN, B.: To What Extent Should the Tissues be Excised

in Gingivectomy? J. Periodont. 12:83, 1941.

50- ORBAN, B.: ,Tissue Healing Following Electro Coagulation

of Gingiva J. Periodont, 15:17, 1944,

51- ORBAN, B.: New Methods in Periodontal Treatment. Bur.

42:116, 1942, 15:17, 1944.

52- Periodontics Syllabus. NAVMED P-5110, pp' 113-115 U.S.

Naval Dental Corps, 1975.

53- PERSSON, P.A.: The Healing Process in the Marginal Perio­

dontium After Gingivectomy With Special Regard to the

Regeneration of Epithelium (an Experimental Study on

Dogs) Oda~t. T., 67:593, 1959.

54- POWERS, H.H,: Contral of Periodontal Disease by Electro­

coagulation. D.Digest. 43:337, 1937.

55- PRANDI, E.C., BLITZER, B., and CARRANZA, F.A., Jr.:

Evaluacion Biometrica de la Tecinca de Gingivectomia en

Humanos. Rev, Assos, Odont, Argent,, 57:84, 1969,

Page 86: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 75 -

, •: G~ngıvoplasty, Gıngivectomy and Osseous 56- PRICHARD J . . . .

Surgery. J • Peri~dont. 32: 275, 1961. .

57- PRINCE J p • G • , • , • • • ıngıval Posıtion And Contour Following

Gingivectomy p d · ara ontologıe and Academy Review, 2:153,

1968.

53 - R0MFJ0RD, S.P.: Experimental Periodontal Realtachment in

Rhesu J . · s. • Perıodontol 22:67, 1951.

'.ı 9-\. , • • : Reattachıncnt ın Periodontal Thcrapy. RAM~JOl'D S 1> • .

J.Am.Dent. Assoc. 45:513, 1952.

(ı O - RAM F .J O R D s ' . ' an<l COSTICII, E.R.: Hcaling After Sinıple J .Periodont., 34: 401,. 1963.

62-

63-

Cingive,·tomy.

R0MFJ0RD s ' . ' G i ilgi V L~ t.: l () nıy •

an<l C0STICH, E.R.: Healing After Simple

J. Periodont, 34:401, 1963.

ROMFJORD, S., and CQSTICH, E.R.: Healing After Simple

Gingiveccomy. J. Periodont, 34:401, 1963,

RAMFJORD, s.P., et.al.: A Radiographie Study of Healing

Fol;owlng Simple Gingivectomy. rr. The Connective Tissue,

J.Pı::riodont., 37:179, 1966.

64 - J{AMFJORD, s.P., et,al.: subgingival curettagc Vcrsus

Surgical Klimination of Periodont ■ l Pockct ■ • J.Periodont.

<39:167, 1968.

6 5- RAMFJORD, S.P., NlSSLE, R.R., scıılCK, R,A., and COOPER,

H • , J r. : S ubgingi va ı Curet tage versus S urgica ! E I emina-

t ion of Periodontal pockets. J. Periodontal 39: 16 7, 1968.

66- RATCLIFF, P.A.: World Wor~shop in periodontics. Romfjord,

S.P. (ed.), PP• 291-298 Ann. Arbor, Mich., 19bb.

Page 87: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 76 -

67- RATCLIFF, P.A .. · An . Analysıs of Repair Systems ın Perio-

erıo ont Abst. 14:57; 1966. dontal Therapy p . d

68 - RAUST , G • T • : Mini- T=l a p s • J . P eri od on.ta 1 4 O : 5 6 , 1 9 6 9 .

ulJ- RAUS'l' , G.'1'.: Wlıat is tlıe vaıue of Gingival Curettage ın

Therapy? Periodont. Abst. 17:142, 1969. Periodontal

7o- RITCHEY , B.; and ORBON, B.: The Periodontol Pocket. J.

Periodontol 23:199. 1952.

7 ı- SAGHIVIAN, L .M.: Electrosurgery in the Mouth. D.Digest.

46 :20, 1940.

GHIVIAN, L.M.: Electrosurgery end Collateral Treatment 72- SA .

D.Digcst. 46:312, 1940,

73-·sAGHIVIAN, L.M.: Electrosurgical Gingivo plasty. oral

Surg. Oral; Med. 8, oral patlı. 2:1549, 1949.

74-SANDALLI, P. and wade, A.B. Alterasions in Crevicular·

Fluid Flow During Healing Following Gingivectomy and

Flap Procedures- J.Periodont. Res., 4:314, 1969.

75- SANDALLI, p.: Triamcino Lone Acetonide in Gingivitis

Üzerindeki Etkileri tle !lgili.Eksperime~tal ve Klinik

Çalışmalar, Doçentlik Travayı, 1969,

76- SANDALLI, P.: Edlan ve MeJchar operasyonu il• vestibUlü

Derinleştirmek, oişhekiınliği nergisi, 2:3, 2l3-Z23, I

1971.

77- SANDALLI, p.: Mukogingiv■ l Operasyonlar, Dişhekimlili Fa­

kültesi Dergisi, 6:ı,5-18, 1972.

Page 88: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 7 7 -

78 - SANDALLI, P.: Perio<lontaJ Cebin Tedavisinde Yeni Bir Tck-

79~S/,//'F> . -· '1 i k; .Jl _iş hekimli gi .ııe r g is i.,.).!.1.,.-2~~J6.9_, .. 1,.9.F· , . :···· , __ . · A.,1,ı • J.> • : /. ı;cr; Mctho d in Ginr·;. v:ıl Gro :tt, J, ;·cH 0.10:2 co ı., .. u0a"t

8 r,. . . 595-G00,1974, '" :,A NIJA ,.,. 1 , I'.: Peri.o don ıöTö}i:·crır: ·1 ·; c:,, ııı 1 "r. Ma ,ı,aası' İ s La ıı b ıı l , 1 9 7 5 , 9 it •

BJ- Sı\NDALLJ, I) • . . Pl'riodontoloji Jh!rs Notları, 1977.

82 - SAN • DALLJ, l ll'. Pl'rio<lontal Con<lition witlı Particııl.ır

'j' • : lrregulanities of tlıe Teeth aıı<l Their

8 J-

rt!laLİoıı t,ı ı

- - l'ill'.l' L) LI • ' • • c.1 .l ıe Lower Labıal SegmeııL. TlıesLS SulıııııLLc' l{l' l t• r

f O r L h e D t' g r L' e o f M • S c • ( F a c u 1 t y o f M c d i c i n t• o f t lı t>

University of Lon<lon), September, 1972,

SAND l N, C.: Periodontal Surgery an<l' Grindi.ng of Llıe Tooth s · urfat.:L'S Using Rotating Instruments. svcrıng, 'l'andlakarı.·orb. . 1965. Tıdn. 57:31+5,

84 - SATO ' M.: ll istopatlıulogical Study of Healing proct'SS

A f t L! r S u r g i c .::ı I T r L' a tın en t r o r A 1 v (' o 1 a r P Y O r r lı e .:ı • De 11

t o. 1

Alı :. ı ı • . ') ') . ..... - ' l 9 '> 9 •

T lı t, N c' w A.-f- L :ı c Iı ııı l' ı ı t O p l' r a t İ o n

ııı St1lıcrcs-

" (' ., · ! 1 ,\ ! ' 1 1. I{ '

E • M • :

I' •' l' k , · t :; • O r ;ı 1 s t1 ı- g • 1 1 : 2 '> 3 , l 9 5 8 •

8 b - " J{. :11 t.aı.:lıment operation: A Conscrvativc pro­

.,11:\P Ll"'ll ' :'! • : p v r i tı do n L a 1

I' O C k L' l S • .J • /ı 111 •

l • l • l 1 11 J - ı , I u ı i·: i İ ııı İ oı , I l İ O I l ll 1

Ü l.' \ l L • /\ ·'" -,· Ü '. • ,- ! - l 9 ~ / ' L ) f : b .) / ' J •

87- scııı-:ı{EI{ '

\-J • 11 • : I•: 1 l' c t r o s ı ı r g l' r Y :

'1' L L' r ı , ı u ı ı ı ı L o c : s · ,

I t s p o s ~; i lı i l i ı i c s ı ıı J • A • D • A • ! b : i 'ı , l <J ·5 9 ·

t lı l'

r L' a L nı" !l L ll ı 1ı · . ı ı ı · 1· ·ı 88 1 """ ,1,,,.,,.,:

- SIIA'w, .J.G.: Despeııing tlıt! Buccal Sıı cııs L u ( • · • . · l 1 () : 2 0 (ı , 1 9 h () •

89- s • CüPP '

I • W • ,

,ıngıvt•ctonıy; l).Practı •

and CANTOR, M,T,:

H em a t o 1 o g j c A ı' :.ı l ,, •: i f;

Page 89: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 7 8 -

After Gingivectomy. J.A.D A 70 .• , :1422 , 1962.

90 - LUFKIN, A,W,: A History of D . entıstry, L

p\ıila., 1948. ea and F ebiger,

9 1_ STAHL, S,S.: Soft Tissue Healing Foııowing E

Gingival Wounding in Female Rats 'Xperimentaı of Various Ages, dontics, 1:142, 1963. Perio-

92- STAIIL, S.S., et.al.: Gingival Healing. II .. . . Clınıcal l[ istologic Repaır Sequences p ll and

·o owing c· . Periodont. 39:109, 1968, ıngıvectomy.

J •

93- STANTON, G.' LEVY, M., and STAHL S S . . . , ... Collagen Resto-

ration in Healıng Human Gingiva J.D. Res., 48:27, 1969,

STERN, I.B., et.al.: S, Robicsec, A. p· 9 4 - 1 0 ne e r in ·tlı e

Surgical Treatment of Periodontal Disease.

36:265, 1965. J, Periodont,

STROCK, M.S.: The Rationale for Electro. 95- 9 urgery. Oral

Surg. oral Med. ) Oral Path. 5: 1160, 19 52 .

o 6 - S U G ARMAN ' M • M. : E 1 e c t r o s ur g i c a 1 G in g iv o p 1 as t y A T ' 1 • ';/ · , ecınıque.

J .Periodont. 22:156, · 1951.

97- TR01:TER, P.A.: Gingivectomy by short Wave Electrosurgery,

Brit. D.J, 90:214, 1951.

98 _ VON MAJEWSKY, I., and SPONHOLZ, H.: Ergibnesse Nach

P.:ıro<lontal Tlıerapeutischen Messnahmen unter Besonderer

IIL!rud:.sielıti.gung dL!r Zahnbt~werg1ichkeitzsusung mit dem

MakropL!riodontanwter nach Muhlcmann. Zahnarztl, Rund­

schau, 75:57, 1966,

Page 90: KÜRETAJ · TERSİNE EÜİMLİ ENSİZYON, GİNGİVEKTOMİ

- 79 -

99- ı✓ ADE, A.B.: Wlıcre Gingiv,!ctomy Fails; J. Pcriodoııt.

25:189, 1954.

100- WARD, A.W.: Tlıe Surgical Eradication of Pyorrlıea .ı.A.D.A.

15:2146. 1928.

101- WATANABE, Y., and SUZUKİ, S.: An Experimental Study ın

Capillary Vascularization in the Periodontal TissııL!

following Gingivectomy or Flap Operation. J.D.Res.

42:758, 1963.

102- YUKNA, R.A., BOWERS, G.M., LAWRENCE, J.J. and fEDl,

p,: A Clinical Study of Hcal.ing in Jlumaııs Followiııg tlıc>

Excisional New Attachment Procedure. J. Periodontol.

47:12, 696-700, 1976.

103- ZAMET, J .S.: A Cornparativc Clinical Study of- Tlın•t' Perio-- .

•dontal Surgicctl Tcclıniqııcs. J. Clinical Periodoııt:ıl. 1 j 12 ,87-97' 1975 .: 1 104- Z!ı.NDER, A.: 1-s Root Prcpartion important .ııı Aclıit•viııg Realtachment? Periodont Abst. 14:53, 1966.

105_. ZENTLER, A.: Suppurative Gingivitis, With Alvcolor

A. New Su rgical Proccdurc. J.A.M,A.11.: I.nvolveıııent.

1530, 918.