kİmyada Özel konular

32
KİMYADA ÖZEL KONULAR İLAÇ TEDAVİSİ VE KİMYA (KAN KİMYASI)

Upload: kirk

Post on 07-Jan-2016

89 views

Category:

Documents


5 download

DESCRIPTION

KİMYADA ÖZEL KONULAR. İLAÇ TEDAVİSİ VE KİMYA (KAN KİMYASI). Kan; atardamar, toplar damar ve kılcal damarlardan oluşan damar ağının içinde dolaşan ;akıcı plazma ve hücrelerden meydana gelmiş kırmızı renkli hayati bir sıvıdır. - PowerPoint PPT Presentation

TRANSCRIPT

Page 1: KİMYADA ÖZEL KONULAR

KİMYADA ÖZEL KONULAR

İLAÇ TEDAVİSİ VE KİMYA(KAN KİMYASI)

Page 2: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Kan; atardamar, toplar damar ve kılcal damarlardan oluşan damar ağının içinde dolaşan ;akıcı plazma ve hücrelerden meydana gelmiş kırmızı renkli hayati bir sıvıdır.

Kan ve kan bozuklukları ile ilgili araştırmaların

yapıldığı ve tedavinin geliştirildiği bilim dalına hematoloji(kan bilim) denilir.

Page 3: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Kanın görevlerini şöyle sıralayabiliriz;

Page 4: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Kanın üç ana bileşeni vardır.Bunlar:

Page 5: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Alyuvarlar(Eritrositler)

Alyuvar, kırmızı kan hücresi veya eritrosit, kanda en çok sayıda bulunan hücre türüdür ve omurgalı hayvanlarda akciğer veya solungaçlardan vücut dokularına oksijen taşınmasında başlıca araçtır.

Page 6: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Oksijen taşıyacak hücre için en ideal şekil hücrenin yassı olmasıdır. Çünkü bu yassı şekil hücrenin yüzey alanını artıracak ve oksijenle temasını kolaylaştıracaktır.

Nitekim alyuvar hücresinin biçimi yuvarlak ve yassı bir yastığı andırır. Bu sayede alyuvarlar mümkün olduğunca çok oksijen atomuyla temas edebilecek bir yapıya sahiptirler.

Page 7: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Normal koşullarda vücutta saniyede yaklaşık 2.5 milyon alyuvar üretilir.

Alyuvar sayısının dengede tutulması vücut için hayati önem taşımaktadır.

Herhangi bir nedenle örneğin vücut ısısının azalmasıyla birlikte alyuvar sayısında artma görülmesi önemli rahatsızlıklara yol açar.

Page 8: KİMYADA ÖZEL KONULAR
Page 9: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Mikroskopla incelendiğinde kanın içinde birçok farklı hücre türü olduğu görülecektir. (solda) Kanda sayıca daha çok olan kırmızı kan hücreleri kana rengini verir. Bu hücreler oksijenle yüklü olduğunda kanın rengi kırmızı olur. Aksi takdirde kan pembemsi bir kahverengiye bürünür.

Page 10: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Oksijenin taşınması ve gereken yerlerde

kullanılabilmesi için kendine has bir tasarıma sahip çok özel bir moleküle ihtiyaç vardır.

İşte bu molekül alyuvarlara dolayısıyla kana kırmızı rengini veren hemoglobin molekülüdür. Hemoglobin birbirinden farklı iki işlev yapabilir.

Page 11: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Hemoglobin akciğerdeki oksijeni(O2) alırken, karbondioksidi(CO2) bırakır ve oradan kaslara geçer. Bu sırada kaslar da besinleri yakıp karbondioksit oluşturur.

Hemoglobin molekülü kaslara ulaştığında öncekinin tam tersi bir işlev görerek oksijeni bırakıp karbondioksidi alır.

Page 12: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Bilim adamları, 1996 yılında, alyuvarların yapısındaki hemoglobin moleküllerinin oksijeni taşımaktan başka, yaşamsal önem taşıyan bir diğer molekülü daha taşıdıklarını keşfettiler.

Bu molekül, azotmonoksittir (NO) hemoglobinin azotmonoksit gazını taşımasının çok önemli bir nedeni vardır.

Hemoglobin, azotmonoksit gazının yardımıyla dokuya ne kadar oksijen verileceğini denetler.

Dolayısıyla, bu gazın hemoglobin tarafından taşınması insan hayatı ve sağlığı açısından son derece önemlidir.

Page 13: KİMYADA ÖZEL KONULAR

• Yanda vücuttaki demir emiliminin nasıl gerçekleştiğini gösteren tablo görülmektedir.Sürekli yenilenen alyuvarlar vücut için önemli bir demir kaynağıdır.

Page 14: KİMYADA ÖZEL KONULAR

100 ml. Kanda kadınlarda 12-16 gr., erkeklerde 14-18 gr. hemoglobin bulunur. Bu değerler 5 gr. düzeyine inerse, kişi sık ama yüzeysel olarak soluk alır. Böyle bir durum için “kansızlık” deyimi kullanılır.

Eğer hemoglobin 100 ml.’de 3 gr. düzeyine inerse ölüm kaçınılmaz olur. Buradaki ölümün nedeni vücudun, dolayısıyla hücrelerin oksijensiz kalmasıdır.

Vücudun ya da belirli bir dokunun oksijensiz kalması olayına “anoksi” normaldan az oksijenin, dokulara ulaşması olayına “hipoksi” denir.

Page 15: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Yüksek yerlerde olduğu gibi, solunan havadaki oksijen azlığı nedeniyle veya kalp yetmezliğinde olduğu gibi dokulara oksijen bırakılmasında yetersizlik nedeniyle, doku hipoksik olmaya başladığında, kan yapıcı organlar otomatik olarak daha fazla miktarda alyuvar üretirler.

Page 16: KİMYADA ÖZEL KONULAR

• Eritrositler için demir, folik asit(B9), B12 vitamini çok önemlidir.

• Demir eksikliğinde demir eksiliği anemisi oluşabilir.

Bu durumda eritrositler normalden daha küçük olurlar ve görevini tam başarıyla yerine getiremezler.

• Folik asit ve B12 vitamini eksikliğinde ise eritrositler normalden daha büyük olur ve görevlerini yerine getiremezler bu durum megaloblastik anemi olarak adlandırılır.

Page 17: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Akyuvarlar(Lökositler)

Kanın beyaz veya renksiz hücreleridir.Akyuvarlar mikroplara karşı vücudumuzun

başlıca koruyucusudur. Bir damla kanın içinde akyuvar adı verilen

yaklaşık 400 bin mikro asker bulunur.Alyuvarlarda çekirdek bulunmaz. Ancak

akyuvarlar çekirdeklidir ve içlerinde bütün organeller bulunur.

Sarı hücreler en küçük akyuvarlar olan lenfositlerdir.

Page 18: KİMYADA ÖZEL KONULAR
Page 19: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Granülositler: Çekirdekleri tanecikli olanlardır. Bunların asıl görevi, giren mikrobu yutmak ve sindirmek (fagositoz)dur. Granülositlerin de alt çeşitleri vardır. Bunlar boyalarla boyanmalarına göre Nötrofil, Bazofil ve Eozinofil lökositler olarak adlandırılırlar.

Page 20: KİMYADA ÖZEL KONULAR

• Agranülositler (Lenfositler): Bu tip hücrelerin görevleri dolaylı savunma sağlayan maddeleri yapmaktır. Bu maddelere “Antikor” ismi verilir. Çekirdekleri hücreye göre küçüktür.

Page 21: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Monositler: Bunlar da, vazifeleri mikropları yutmak olan akyuvarlardır. Çekirdekleri böbrek veya fasülye tanesi biçimindedir.

Bir yer zedelenince akyuvarlar oraya üşüşürler. İçeri giren bakterinin

üzerine saldırırlar. Bu akyuvarlardan bazıları ölse bile yerlerini hemen yenileri alır.

Yaranın çevresinde biriken akyuvarlar, bakteriler ve ölü hücrelerle birlikte irin (cerahat) adını alarak yaradan dışarı akarlar.

Page 22: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Lösemiler, vücuttaki kan üretim sistemini etkileyen, kan hücrelerinin özellikle de akyuvarların normalin üzerinde çoğalması ile kendini gösteren bir kanser türüdür.

Lösemi hastalarında zedelenmelerin ve kanamaların yoğun görülmesi, hastaların kolay enfeksiyon kapması,yüksek sayıdaki olgunlaşmamış ve malign hücrelerin (oluşan kanser hücresi türü) normal ilik hücrelerinin yerini alması sonucu oluşur.

Savunma mekanizması zayıflar.Çocukluk çağında lösemi tipleri diğer kanser tiplerine göre daha sık görülmektedir.

Page 23: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Savunma hücreleri vücuda yeni giren yabancı hücreleri hemen teşhis ederler. Aynı anda yabancıya karşı kullanılacak etkili silahları da -uygun antikoru- anında tespit edip üretebilirler.

Antikorlar antijenlerle birleşerek onları yok ederler. Ancak burada dikkat çekici olan nokta vücut hücrelerinin düşmanlara birebir uyan silahlar üretmesidir.

Görüldüğü gibi antikorlar antijenlere tıpkı anahtarın kilide oturması gibi üç boyutlu bir yapıda kenetlenir ve antijeni etkisiz hale getirirler.

Page 24: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Trombositler(Kan Pulcukları)

Kemik iliğinde yapılan kan hücrelerinden biridir.

Pıhtılaşma hücreleri olarak bilinir.

1mm3 kanda 150-450 bin arasında bulunur.

Page 25: KİMYADA ÖZEL KONULAR

• Damar dışına çıktıklarında bir araya gelerek kanamanın durdurulmasında rol oynarlar.

Page 26: KİMYADA ÖZEL KONULAR

• Başlıca karaciğer tarafından üretilen trombopoietin hormonu trombosit yapımını uyarır ve çoğalmasını kontrol eder.

• Dolaşımdaki ömrü 9-10 gün olan trombositler, daha sonra dalakta ayrıştırılır.

Page 27: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Pıhtılaşma Nasıl Olur?Kan ve dokularda kan pıhtılaşmasını etkileyen

50’den fazla önemli madde bulunmuştur.Bunların bazıları pıhtılaşmayı sağlar, bunlara ise

prokoagulanlar denir, diğerleri pıhtılaşmayı inhibe ederler, bunlara ise antikogulan denmektedir.

Kanın pıhtılaşıp pıhtılaşmaması, bu iki grup madde arasındaki dengeye bağlıdır.

Normalde antikogulanlar baskındır ve kan pıhtılaşmaz; ama bir damar zedelendiğinde hasarlaşan alandaki prokoagulanlar uyarılarak antikoagulanlar baskın hale geçip pıhtı oluşturur.

Page 28: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Pıhtılaşma Üç Ana Basamaktan Meydana Gelir:

Vücudumuzda meydana gelen küçük bir çizik veya kesik sonucunda, derinin hemen altında damarlarımızda akan kan dışarı sızar.

Bir süre sonra deliğin etrafındaki kan pıhtılaşmaya başlar.

Yumuşak bir yapıya sahip olan fibrin ilk başta yarayı kapattıktan sonra kurumaya başlar ve yarayı iyileşene kadar korumak için büzülerek sert bir kabuk halini alır.

Page 29: KİMYADA ÖZEL KONULAR

Kanda Ca iyon konsantrasyonunu düşüren çeşitli maddeler kanın vücut dışında pıhtılaşmasını önlerler.Kan Ca deiyonize eden maddeler pıhtılaşmayı engelleyecektir.Negatif yüklü sitrat iyonu bu amaç için özellikle çok değerlidir.Sitrat iyonları ile kanda Ca iyonları ile birleşerek iyonize olmayan Ca azlığı pıhtılaşmayı engeller.

Page 30: KİMYADA ÖZEL KONULAR

İlaç Tedavisi İlaç nedir, nasıl etki eder, nasıl verilir, alındığı

zaman vücutta nasıl değerlendirilir vb kavramları inceleyen bilim dalına farmakoloji denir.

farmakoloji

farmakokinetik

farmakodinamik

İlacın organizmada nasıl dağıldığı, nasıl atıldığı gibi konuları inceler.

İlaçların genel etki mekanizmasını inceler.

Page 31: KİMYADA ÖZEL KONULAR

• İlaç, kimyasal bir maddedir.İlacın etkisi dozuna bağlıdır bu yüzden maddenin miktarını ve kimyasal yapısını bilmek önemlidir.

• İlaç uygulama yoluna göre, entegral ve parenteral olmak üzere ikiye ayrılır.

• İlaçlar, lokal(direkt hasta olan bölgeye yüksek konsantrasyonla verilmesidir) veya sistematik olarak uygulanabilir.

Page 32: KİMYADA ÖZEL KONULAR

SORULAR??

Kanın görevlerini nelerdir?Açıklayınız.Pıhtılaşma nasıl gerçekleşir? Açıklayınız.