kan hücreleri

26
1 KAN KAN HÜCRELERİ PLAZMA eritrosit lökosit trombosit

Category:

Technology


7 download

DESCRIPTION

HİSTOLOJİ EMBİRYOLOJİ ANABİLİM DALI MEKKİ KOCABAŞ PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ

TRANSCRIPT

Page 1: Kan hücreleri

11

KAN

KAN HÜCRELERİ PLAZMA

eritrosit lökosit trombosit

Page 2: Kan hücreleri

22

lökositler

Granülosit agranülosit

Nötrofil eosinofil bazofil monosit lenfosit

Page 3: Kan hücreleri

33

KAN HÜCRELERİKAN HÜCRELERİ• Kan hücre ve sıvı kısımdan oluşmuştur. Kan şekilli elemanlar ya Kan hücre ve sıvı kısımdan oluşmuştur. Kan şekilli elemanlar ya

da kan hücreleri ile bu hücrelerin içerisinde yüzdüğü plazma adı da kan hücreleri ile bu hücrelerin içerisinde yüzdüğü plazma adı verilen sıvı olmak üzere iki kısımdan oluşmuştur. Şekilli verilen sıvı olmak üzere iki kısımdan oluşmuştur. Şekilli elemanlar eritrositler ya da alyuvarlar, trombositler veya elemanlar eritrositler ya da alyuvarlar, trombositler veya kanpulcukları ve lökositler(akyuvarlar) vardır. kanpulcukları ve lökositler(akyuvarlar) vardır.

• Kan dolaşım sistemi dışına çıktığında pıhtılaşır. Bu pıhtı şekilli Kan dolaşım sistemi dışına çıktığında pıhtılaşır. Bu pıhtı şekilli elemanları içerir. Sarı renkli şeffaf bir sıvı pıhtıdan ayrılır. Bu elemanları içerir. Sarı renkli şeffaf bir sıvı pıhtıdan ayrılır. Bu sıvıya sıvıya serumserum denir. denir.

• Kan dolaşım sistemi dışına çıktığında pıhtılaşmasını önleyici Kan dolaşım sistemi dışına çıktığında pıhtılaşmasını önleyici maddeler(heparin, sitrat) eklendikten sonra santrifüj edildiğinde maddeler(heparin, sitrat) eklendikten sonra santrifüj edildiğinde tabakalaşma gösterir. Bu özellik kanın heterojen özelliğinden tabakalaşma gösterir. Bu özellik kanın heterojen özelliğinden gelir. Her bir birim hacimlik kan içerisindeki kümelenmeiş gelir. Her bir birim hacimlik kan içerisindeki kümelenmeiş eritrositlerin hacim değerine hematokrit denir. eritrositlerin hacim değerine hematokrit denir.

• Total kan santrifüj edildiğinde, hematokrit tüpünün üstünde Total kan santrifüj edildiğinde, hematokrit tüpünün üstünde kalan şeffaf, sarımsı renkte ve hafifçe kıvamlı sıvıya plazma kalan şeffaf, sarımsı renkte ve hafifçe kıvamlı sıvıya plazma denir. Tüpün altında briken şekilli elemanlar iki farklı tabaka denir. Tüpün altında briken şekilli elemanlar iki farklı tabaka oluşturur. Tüpün en dip kısmında yerleşen hücreler kanın oluşturur. Tüpün en dip kısmında yerleşen hücreler kanın yaklaşık %42 -47 sini oluşturur. Bu tabakada eritrositler yaklaşık %42 -47 sini oluşturur. Bu tabakada eritrositler bulunduğundan kırmızı renklidir. Bu tabakanın üstünde oluşan bulunduğundan kırmızı renklidir. Bu tabakanın üstünde oluşan ikinci tyabaka çok ince olup tüpteki kanın %1 ini oluşturur. İkinci ikinci tyabaka çok ince olup tüpteki kanın %1 ini oluşturur. İkinci tabakada ise lökositler bulunur. Akyuvar tabakasının üstünde tabakada ise lökositler bulunur. Akyuvar tabakasının üstünde görülmeyecek kadar ince üçüncü tabaka bulunur. Bu tabakada görülmeyecek kadar ince üçüncü tabaka bulunur. Bu tabakada trombositler yer alır. Kanın bu şekilde tabakalaşma göstermesi trombositler yer alır. Kanın bu şekilde tabakalaşma göstermesi farklı yapılar içermesinden kaynaklanır. farklı yapılar içermesinden kaynaklanır.

Page 4: Kan hücreleri

44

• Lökositler infeksiyonlara karşı vücudu korur. Bu Lökositler infeksiyonlara karşı vücudu korur. Bu hücreler vücutta kan damarı içerisinde bulunur. hücreler vücutta kan damarı içerisinde bulunur. Gerektiğinde kan damarını terk edip dokulara geçer. Gerektiğinde kan damarını terk edip dokulara geçer. Dokularda hızlı toplanır. Dokularda hızlı toplanır.

• Oksijen esas olarak eritrositlerdeki hemoglobine Oksijen esas olarak eritrositlerdeki hemoglobine bağlanır. CObağlanır. CO22 ise hemoglobin olmak üzere ise hemoglobin olmak üzere eritrositlerdeki çeşitli proteinlere bağlı olarak ve eritrositlerdeki çeşitli proteinlere bağlı olarak ve plazmada çözünmüş olarak COplazmada çözünmüş olarak CO22 ve HCO ve HCO33 olarak olarak taşınırtaşınır

• Plazma aynı zamanda besinleri alarak organizmanın Plazma aynı zamanda besinleri alarak organizmanın farklı bölgelerine taşır. Kan hormonların hedef farklı bölgelerine taşır. Kan hormonların hedef organlara götürülmesinde ve hücresel işlevlerin organlara götürülmesinde ve hücresel işlevlerin yerine getirilmesinde rol oynayarak organlar yerine getirilmesinde rol oynayarak organlar arasındaki kimyasal mesajların değiş tokuşunu arasındaki kimyasal mesajların değiş tokuşunu yapar. Ayrıca vücud ısısının ayarlanması , asit baz yapar. Ayrıca vücud ısısının ayarlanması , asit baz dengesinin sağlanması ve osmatik dengenin dengesinin sağlanması ve osmatik dengenin sağlanmasında rol alır. sağlanmasında rol alır.

Page 5: Kan hücreleri

55

Plazmanın bileşimi Plazmanın bileşimi • Plazmanın % 90 nı sudur. Temel plazma proteinleri Plazmanın % 90 nı sudur. Temel plazma proteinleri

albümin, alfa beta, ve gama globinler ile albümin, alfa beta, ve gama globinler ile fibrinojendir.albümin plazmanın esas proteini olup, fibrinojendir.albümin plazmanın esas proteini olup, kanın osmatik basıncının ayarlanmasından kanın osmatik basıncının ayarlanmasından sorumludur. Gama globulinler immünoglobulinler sorumludur. Gama globulinler immünoglobulinler olarak da isimlendirilen antikorlardır. Fibrinojen kanın olarak da isimlendirilen antikorlardır. Fibrinojen kanın pıhtılaşmasının son kademesin de gereken pıhtılaşmasının son kademesin de gereken proteindir. proteindir.

• Suda çözünmeyen ya da çok az çözünen bazı Suda çözünmeyen ya da çok az çözünen bazı maddeler sulu plazma içerisinde albümin veya beta maddeler sulu plazma içerisinde albümin veya beta globulinlere bağlanarak taşınırlar. Lipidler plazmada globulinlere bağlanarak taşınırlar. Lipidler plazmada çözünmezler ancak plazmadaki protein çözünmezler ancak plazmadaki protein molekülllerinin hidrofobik kısımları ile bağlanırlar. molekülllerinin hidrofobik kısımları ile bağlanırlar. Protein molekülleri suyu seven kısımlarda Protein molekülleri suyu seven kısımlarda içerdiğinden , lipid-protein kompleksi suda içerdiğinden , lipid-protein kompleksi suda çözünebilirlik kazanır. Bu şekilde lipidler plazmada çözünebilirlik kazanır. Bu şekilde lipidler plazmada taşınabilir. taşınabilir.

Page 6: Kan hücreleri

66

Kan hücrelerinin boyanması Kan hücrelerinin boyanması • Kan hücreleri bir damla kanın bir lam Kan hücreleri bir damla kanın bir lam

üzerine ince bir tabaka halinde üzerine ince bir tabaka halinde yayılmasıyla hazırlanan kan yayma yayılmasıyla hazırlanan kan yayma preperatı ile incelenir. Kan lam preperatı ile incelenir. Kan lam üzerine düzgün olarak yayılır ya da üzerine düzgün olarak yayılır ya da kurutulur. Kan yaymaları rütin olarak kurutulur. Kan yaymaları rütin olarak kırmızı(asidik) ve mavi boyaların özel kırmızı(asidik) ve mavi boyaların özel karışımları ile boyanır. karışımları ile boyanır.

Page 7: Kan hücreleri

77

Eritrositler Eritrositler • Alyuvarlar nükleus içermeyen, oksijen Alyuvarlar nükleus içermeyen, oksijen

taşıyıcı protein olan hemoglobin ile dolu taşıyıcı protein olan hemoglobin ile dolu hücrelerdir. normal şartlarda kesinlikle hücrelerdir. normal şartlarda kesinlikle dolaşım sistemi dışına çıkmaz. Çoğu dolaşım sistemi dışına çıkmaz. Çoğu memelilerin eritrositleri alyuvarları nukelus memelilerin eritrositleri alyuvarları nukelus içermeyip bikonkav disk şeklindedir. içermeyip bikonkav disk şeklindedir. Bikonkav şekil eritrositlerin yüzey- hacim Bikonkav şekil eritrositlerin yüzey- hacim oranının yüksek olmasını sağlar. Bu şekilde oranının yüksek olmasını sağlar. Bu şekilde gaz alışverişini kolaylaştırır. gaz alışverişini kolaylaştırır.

Page 8: Kan hücreleri

88

• Dolaşım kanındaki eritrositlerin sayısı normal Dolaşım kanındaki eritrositlerin sayısı normal değerin altında olursa bu duruma anemi adı verilir. değerin altında olursa bu duruma anemi adı verilir. Eritrosit sayısının normal değerin üstüne çıkmasına Eritrosit sayısının normal değerin üstüne çıkmasına da eritrositoz ya da polisitemi denir. Polisitemi da eritrositoz ya da polisitemi denir. Polisitemi yüksek yerlerde yaşayan insanlarda fizyolojik bir yüksek yerlerde yaşayan insanlarda fizyolojik bir uyum olarak ortaya çıkar. Polisitemi kanın uyum olarak ortaya çıkar. Polisitemi kanın kıvamını(vizkosite) arttırır. Eğer ağır bir polisitemi kıvamını(vizkosite) arttırır. Eğer ağır bir polisitemi söz konusu ise vizkosite artışı kan kapilleri boyunca söz konusu ise vizkosite artışı kan kapilleri boyunca kanın akışını yavaşlatır. Hatta durdurabilir. kanın akışını yavaşlatır. Hatta durdurabilir.

• Eritrositlerde çap değişiklikleri de gözlenir. Eritrositlerde çap değişiklikleri de gözlenir. Anizositoz oluşturabilir. Anizositoz oluşturabilir.

• Eritrositler sert yapılı olmadıkları için kanın Eritrositler sert yapılı olmadıkları için kanın vizkositesini düşürür. vizkositesini düşürür.

• Eritrositin en dışında bir plazma zarı bulunur. Eritrositin en dışında bir plazma zarı bulunur. Kolaylıkla saf olarak elde edildiğinden Kolaylıkla saf olarak elde edildiğinden organizmanın diğer hücrelerine oranla en fazla organizmanın diğer hücrelerine oranla en fazla incelenip yapısı hakkında en fazla bilgiye sahip incelenip yapısı hakkında en fazla bilgiye sahip olunan zardır. olunan zardır.

• Hemoglobin oksijen taşıyıcı bir proteindir ve Hemoglobin oksijen taşıyıcı bir proteindir ve eritrositlerin asidik boyanmasına neden olur. eritrositlerin asidik boyanmasına neden olur.

Page 9: Kan hücreleri

99

• Hemoglobin molekülündeki kalıtsal değişiklikler Hemoglobin molekülündeki kalıtsal değişiklikler bazı patolojik durumlara yol açar. Bu bazı patolojik durumlara yol açar. Bu bozukluklardan en iyi bilineni orak hücre bozukluklardan en iyi bilineni orak hücre anemisidir. Bu kalıtsal bozukluk hemoglobin anemisidir. Bu kalıtsal bozukluk hemoglobin beta-zincirinin yapısından sorumlu genin DNA beta-zincirinin yapısından sorumlu genin DNA sında bir nükleotid mutasyonu (nokta sında bir nükleotid mutasyonu (nokta mutasyonu) nedeniyle ortaya çıkar. Bu mutasyon mutasyonu) nedeniyle ortaya çıkar. Bu mutasyon glutamik asitin bağlanmasından sorumlu GAA glutamik asitin bağlanmasından sorumlu GAA üçlüsünün GUA üçlüsüne dönüşmesine neden üçlüsünün GUA üçlüsüne dönüşmesine neden olur. Sonuçta sentezlenmiş olan aminoasit olur. Sonuçta sentezlenmiş olan aminoasit zincirinde glutamik asitin bulunması gereken zincirinde glutamik asitin bulunması gereken sıralamada valin aminoasiti yer alır. Buna bağlı sıralamada valin aminoasiti yer alır. Buna bağlı olarak ta hemoglobinin normal yapısı bozulur. olarak ta hemoglobinin normal yapısı bozulur. Bunun gibi tek bir amino asit değişikliği çok kötü Bunun gibi tek bir amino asit değişikliği çok kötü sonuçların ortaya çıkmasına neden olur. sonuçların ortaya çıkmasına neden olur.

Page 10: Kan hücreleri

1010

• Oraklaşmış olan eritrositlerin esnekliği Oraklaşmış olan eritrositlerin esnekliği de azalarak yaşam süreleri kısalır. Buna de azalarak yaşam süreleri kısalır. Buna bağlı olarak anemi ortaya çıkar. Orak bağlı olarak anemi ortaya çıkar. Orak şeklindeki eritrositlerin yoğunluğu da şeklindeki eritrositlerin yoğunluğu da artmıştır. Eritrosit yoğunluğunun artması artmıştır. Eritrosit yoğunluğunun artması kanın kıvamını (vizkosite) arttırır. kanın kıvamını (vizkosite) arttırır. Kıvamlı olan kanın akım hızı kapillerden Kıvamlı olan kanın akım hızı kapillerden geçerken yavaşlar, hatta durabilir. Kanın geçerken yavaşlar, hatta durabilir. Kanın akış hızındaki yavaşlama dokularda akış hızındaki yavaşlama dokularda oksijen kıtlığına (anoksi) sebep olur. oksijen kıtlığına (anoksi) sebep olur.

Page 11: Kan hücreleri

1111

• Hemoglobin oksijene bağlandığında Hemoglobin oksijene bağlandığında oksihemoglobin, COoksihemoglobin, CO22 e bağlandığında e bağlandığında karboksihemoglobine dönüşür. Bu tür karboksihemoglobine dönüşür. Bu tür bağlanmalar geri dönüşümlü olup tekrar bağlanmalar geri dönüşümlü olup tekrar ayrılma söz konusudur. Eritrositler bu ayrılma söz konusudur. Eritrositler bu yetenekleri sayesinde akciğerlerden yetenekleri sayesinde akciğerlerden aldıkları oksijeni dokulara, dokulardan aldıkları oksijeni dokulara, dokulardan aldıkları karbondioksiti de akciğerlere aldıkları karbondioksiti de akciğerlere taşıyabilmektedirler. Hemoglobinin taşıyabilmektedirler. Hemoglobinin karbon monoksite bağlanmasıyla karbon monoksite bağlanmasıyla karboksihemoglobin meydana gelir. Bu karboksihemoglobin meydana gelir. Bu tür bağlanmada hemoglobin CO gazından tür bağlanmada hemoglobin CO gazından ayrılmaz ve sonuçta eritrositlerin Oayrılmaz ve sonuçta eritrositlerin O22 taşıma kapasiteleri düşer.taşıma kapasiteleri düşer.

Page 12: Kan hücreleri

1212

anemianemi• Kandaki hemoglobin miktarının normal Kandaki hemoglobin miktarının normal

değerinin altına düşmesi sonucıu gelişen değerinin altına düşmesi sonucıu gelişen patolojik bir durumdur. Çoğunlukla anemiler patolojik bir durumdur. Çoğunlukla anemiler dolaşım kanındaki eritrositlerin nicel olarak dolaşım kanındaki eritrositlerin nicel olarak azalması ile gelişmesine karşın, eritrosit azalması ile gelişmesine karşın, eritrosit sayısının normal olup, her bir eritrosit içeriği sayısının normal olup, her bir eritrosit içeriği hemoglobin miktarının azalması durumunda da hemoglobin miktarının azalması durumunda da ortaya çıkar. Bu tür anemilere hipokrom anemi ortaya çıkar. Bu tür anemilere hipokrom anemi adı verilir. Anemi çeşitli nedenlere bağlı olarak adı verilir. Anemi çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar bunlar arasında en sık rastlanan ortaya çıkar bunlar arasında en sık rastlanan kan kaybı( hemoraji), eritrositlerin kemiklerin kan kaybı( hemoraji), eritrositlerin kemiklerin iliğinde yeterli oranda yapılmaması ve iliğinde yeterli oranda yapılmaması ve eritrositlerin yıkımında artma gibi eritrosit eritrositlerin yıkımında artma gibi eritrosit sayısının azaldığı durumlar ile genellikle alınan sayısının azaldığı durumlar ile genellikle alınan besinlerdeki demirin yetersiz olması gibi demir besinlerdeki demirin yetersiz olması gibi demir eksikliğine bağlı olarak yeterli miktarda eksikliğine bağlı olarak yeterli miktarda hemoglobin içermeyen eritrositlerin hemoglobin içermeyen eritrositlerin üretilmesidir. üretilmesidir.

Page 13: Kan hücreleri

1313

• Kan iliğinde yapıldıktan kısa bir süre sonra kana Kan iliğinde yapıldıktan kısa bir süre sonra kana verilen genç eritrositler rRNA içerirler. Eritrosit verilen genç eritrositler rRNA içerirler. Eritrosit içerisindeki ağ görünümlü yapılara retikülosit içerisindeki ağ görünümlü yapılara retikülosit denir.denir.

• Retikülositler dolanım kanındaki eritrositlerin Retikülositler dolanım kanındaki eritrositlerin yaklaşık %1 ini oluşturur. Bu değer eritrositlerin yaklaşık %1 ini oluşturur. Bu değer eritrositlerin kemik iliği tarafındaan günlük yenilenme kemik iliği tarafındaan günlük yenilenme oranını yansıtır. Bu oranda bir artma dolaşımda oranını yansıtır. Bu oranda bir artma dolaşımda O2 taşıma kapasitesinin düştüğünü gösterir. Bu O2 taşıma kapasitesinin düştüğünü gösterir. Bu durum geçirilmiş bir kanama ya da yakın bir durum geçirilmiş bir kanama ya da yakın bir zamanda O2 basıncının düşük olduğu yüksek zamanda O2 basıncının düşük olduğu yüksek yüksek bölgelere çıkması gibi sebeplerden yüksek bölgelere çıkması gibi sebeplerden ötürü ortaya çıkabilir ve kanda daha fazla ötürü ortaya çıkabilir ve kanda daha fazla eritrosite gereksinim duymasına bağlı olarak eritrosite gereksinim duymasına bağlı olarak eritrosit yapım hızının arttığını gösterireritrosit yapım hızının arttığını gösterir

Page 14: Kan hücreleri

1414

• Retikülositlerin olgun eritrositlere dönüşmesi Retikülositlerin olgun eritrositlere dönüşmesi 24-48 saat içerisinde olur.bu süre içerisinde 24-48 saat içerisinde olur.bu süre içerisinde retikülositler mitokondrilerini ribozomlarını ve retikülositler mitokondrilerini ribozomlarını ve bir çok stoplazmik enzimlerini kaybederler. bir çok stoplazmik enzimlerini kaybederler. Organellerin ve enzimlerin parçalanması Organellerin ve enzimlerin parçalanması lizozom enzimleri aracılığıyla olmayıp lizozom enzimleri aracılığıyla olmayıp stoplazmada bulunan ATP ye bağımlı stoplazmada bulunan ATP ye bağımlı enzimlerin proteinler ve organelleri enzimlerin proteinler ve organelleri parçalamasıyla ortaya çıkmaktadır. parçalamasıyla ortaya çıkmaktadır. Eritrositler için gerekli olan enejinin kaynağı Eritrositler için gerekli olan enejinin kaynağı glukozdur. İnsan eritrositleri dolaşımda glukozdur. İnsan eritrositleri dolaşımda yaklaşık 120 gün yaşar. Yaşlanan eritrositler yaklaşık 120 gün yaşar. Yaşlanan eritrositler kemik iliği ve dalaktaki makrofajlar kemik iliği ve dalaktaki makrofajlar tarafından fagosite edilir.tarafından fagosite edilir.

Page 15: Kan hücreleri

1515

lökositler

Granülosit agranülosit

Nötrofil eosinofil bazofil monosit lenfosit

Page 16: Kan hücreleri

1616

lökositlerlökositler• Akyuvarlar kanın daimi hücreleri değildir. Akyuvarlar kanın daimi hücreleri değildir.

lokositler dokulara göç ederek görevlerini lokositler dokulara göç ederek görevlerini yaparlar.yaparlar.

• Stoplazmada granül içeren lökositlere granülosit Stoplazmada granül içeren lökositlere granülosit İçemeyenlere agranülosit adı verilir.İçemeyenlere agranülosit adı verilir.

• Lökositler vücudun yabancı maddelere karşı Lökositler vücudun yabancı maddelere karşı hücresel ve hormonal yollarla korur.dolaşımda hücresel ve hormonal yollarla korur.dolaşımda küre şeklinde ve hareketsizdir. Yabancı bir küre şeklinde ve hareketsizdir. Yabancı bir molekülle karşılaştıklarında şekil değiştirirler molekülle karşılaştıklarında şekil değiştirirler hareket ederler. Lökositler endotel hücrelerinin hareket ederler. Lökositler endotel hücrelerinin bağlantı yerlerinden geçerek dolaşımı terk bağlantı yerlerinden geçerek dolaşımı terk ederler ve bağ dokusuna yerleşirler. Bu olaya ederler ve bağ dokusuna yerleşirler. Bu olaya diapedez denir. Bağ dokusu içinde bol miktarda diapedez denir. Bağ dokusu içinde bol miktarda lökosit bulunur ve bunlar bağ dokusunun normal lökosit bulunur ve bunlar bağ dokusunun normal hücresel elemanları olarak kabul edilirler. hücresel elemanları olarak kabul edilirler.

• Kandaki lökosit sayısı yaşa, cinsiyete , fizyolojik Kandaki lökosit sayısı yaşa, cinsiyete , fizyolojik koşullara göre değişir. koşullara göre değişir.

Page 17: Kan hücreleri

1717

NötrofillerNötrofiller • Dolaşımdaki lokositlerin Dolaşımdaki lokositlerin %60-70 ni oluşturur. 3-5 %60-70 ni oluşturur. 3-5 lob içerirler genellikle 3 lob içerirler genellikle 3 lobludur. lobludur.

• Nükleusları 5ten fazla Nükleusları 5ten fazla loblanma gösteren loblanma gösteren nötrofillere nötrofillere hipersegmente hipersegmente nötrofillernötrofiller denir. Bu durum denir. Bu durum genellikle yaşlı genellikle yaşlı nötrofillerde görülür. Bazı nötrofillerde görülür. Bazı patolojik durumlarda da patolojik durumlarda da genç nötrofillerde 5 yada genç nötrofillerde 5 yada daha fazla sayıda lob daha fazla sayıda lob içeren nükleus görülür.içeren nükleus görülür.

Page 18: Kan hücreleri

1818

eozinofileozinofil • İki lobludur. E.r , golgi İki lobludur. E.r , golgi konpleksi iyi gelişmiştir. konpleksi iyi gelişmiştir. Mitokondri sayısı azdır. Mitokondri sayısı azdır.

• Dolaşımda eozinofillerin Dolaşımda eozinofillerin artması artması eozinofilieozinofili adı adı verilir. Budurum alerjik verilir. Budurum alerjik reaksiyonlarla ilişkilidir.reaksiyonlarla ilişkilidir.

Page 19: Kan hücreleri

1919

Bazofil Bazofil • Lökositlerin bir grubu olan Lökositlerin bir grubu olan granülositlerdengranülositlerden olan bazofil, olan bazofil, (sitoplazmik) granülleri bazik (sitoplazmik) granülleri bazik boyaları tuttuğu için böyle boyaları tuttuğu için böyle adlandırılmıştır. adlandırılmıştır. FagositiktirFagositiktir, , yani yani fagositozfagositoz yapabilir. yapabilir. Lökositlerin içinde en az Lökositlerin içinde en az miktarda bulunan tiptir, miktarda bulunan tiptir, kandaki lökositlerin %0.5-kandaki lökositlerin %0.5-3'ünü oluştururlar. 3'ünü oluştururlar.

• Bazofiller Bazofiller histaminhistamin ve ihtiva ve ihtiva eder, salıverebilirler eder, salıverebilirler

Page 20: Kan hücreleri

2020

Lenfositler Lenfositler • LenfositLenfosit, bir , bir lökositlökosit (akyuvar) tipidir. Kanda (akyuvar) tipidir. Kanda dolaşan lökositlerin yaklaşık dolaşan lökositlerin yaklaşık olarak yarısını oluştururlar. olarak yarısını oluştururlar. Pluripotansiyel kök Pluripotansiyel kök hücrelerden ürerler. Kanda hücrelerden ürerler. Kanda dolaşan lenfositler, dolaşan lenfositler, alyuvarlardan biraz büyükçe alyuvarlardan biraz büyükçe oldukları halde yine de küçük oldukları halde yine de küçük hücre grubuna girerler.Ayrıca hücre grubuna girerler.Ayrıca lenfosit bağ doku hücresi lenfosit bağ doku hücresi

Page 21: Kan hücreleri

2121

• Işık mikroskobu altındaki görüntülerine göre Işık mikroskobu altındaki görüntülerine göre lenfositler, "büyük granüler lenfositler" ve "küçük lenfositler, "büyük granüler lenfositler" ve "küçük lenfositler" adında iki ana gruba ayrılır. Lenfosit alt lenfositler" adında iki ana gruba ayrılır. Lenfosit alt kümeleri, işlevsel olarak da görünüşleriyle bağıntılıdır. kümeleri, işlevsel olarak da görünüşleriyle bağıntılıdır. Hepsi olmasa da çoğu büyük granüler lenfosit, Hepsi olmasa da çoğu büyük granüler lenfosit, çoğunlukla çoğunlukla doğal öldürücü hücrelerdoğal öldürücü hücreler olarak bilinirler. olarak bilinirler. Küçük lenfositler iste T lenfositleri ve B lenfositleridir.Küçük lenfositler iste T lenfositleri ve B lenfositleridir.

• Doğal Öldürücü HücrelerDoğal Öldürücü Hücreler (Natural Killer), (Natural Killer), doğal bağışıklığındoğal bağışıklığın bir parçası sayılırlar ve konağın bir parçası sayılırlar ve konağın TümörlereTümörlere ve virüslerle enfekte olmuş hücrelere karşı ve virüslerle enfekte olmuş hücrelere karşı savunmasında en büyük rolü oynarlar. Doğal öldürücü savunmasında en büyük rolü oynarlar. Doğal öldürücü hücreler, tümörleri ve enfekte olmuş hücreleri, normal hücreler, tümörleri ve enfekte olmuş hücreleri, normal ve enfekte olmamış hücrelerden ayırabilmek için sınıf ve enfekte olmamış hücrelerden ayırabilmek için sınıf 1 denen yüzey proteinlerinin hücrelerdeki düzeyini 1 denen yüzey proteinlerinin hücrelerdeki düzeyini algılarlar. Doğal öldürücü hücreler, algılarlar. Doğal öldürücü hücreler, interferonlarinterferonlar denen denen sitokinleresitokinlere yanıt olarak işlevsel konuma gelirler. yanıt olarak işlevsel konuma gelirler. İşlevsel doğal öldürücü hücreler İşlevsel doğal öldürücü hücreler sitotoksiksitotoksik granüllergranüller salgılayarak hedef hücreleri öldürürlersalgılayarak hedef hücreleri öldürürler

Page 22: Kan hücreleri

2222

• T-LenfositleriT-Lenfositleri (Thymus Dependent), (Thymus Dependent), kanda dolaşan bütün lenfositlerin % kanda dolaşan bütün lenfositlerin % 80'ini oluştururlar. Hücresel 80'ini oluştururlar. Hücresel bağışıklıktan sorumludurlar.Ayrıca B bağışıklıktan sorumludurlar.Ayrıca B lenfositlerin aktivasyonunda görevleri lenfositlerin aktivasyonunda görevleri vardır.T lenfositler efektör hücre haline vardır.T lenfositler efektör hücre haline geldikleri zaman farklılaşarak Yardımcı geldikleri zaman farklılaşarak Yardımcı ve Sitotoksik T lenfosit olarak görev ve Sitotoksik T lenfosit olarak görev yaparlar. yaparlar.

• B-LenfositleriB-Lenfositleri (Bursa Dependent) ise (Bursa Dependent) ise suyuk (humoral) bağışıklığından suyuk (humoral) bağışıklığından sorumludurlar.Antikor üretirler sorumludurlar.Antikor üretirler

Page 23: Kan hücreleri

2323

MonositleMonositlerr

• Monositler vücuttaki Monositler vücuttaki akyuvarlarınakyuvarların yaklaşık %7'sini oluştururlar. 12-20 yaklaşık %7'sini oluştururlar. 12-20 μmμm çapındadırlar. Kemik iliğinde yapıldıktan çapındadırlar. Kemik iliğinde yapıldıktan sonra kan dolaşımına geçerler. Yaklaşık sonra kan dolaşımına geçerler. Yaklaşık birkaç saat içinde kan dolaşımından çıkıp birkaç saat içinde kan dolaşımından çıkıp dokulara girerler. Dokularda bu monositler dokulara girerler. Dokularda bu monositler ayrı makrofaj türlerine olgunlaşırlar. ayrı makrofaj türlerine olgunlaşırlar.

Page 24: Kan hücreleri

2424

• Makrofaj dokularda bulunan monositlere Makrofaj dokularda bulunan monositlere verilen addır; her tür dokunun kendine özgü verilen addır; her tür dokunun kendine özgü makrofajları vardır. Mikroskopik incelemede makrofajları vardır. Mikroskopik incelemede normal şartlarda, tipik at nalı benzeri normal şartlarda, tipik at nalı benzeri çekirdekli görünürler.Fagositoz yetenekleri çekirdekli görünürler.Fagositoz yetenekleri mevcuttur.Fakat bu özellikleri makrofajlara mevcuttur.Fakat bu özellikleri makrofajlara dönüştüklerinde daha güçlü olur.dönüştüklerinde daha güçlü olur.

• Monositler ayrıca, enfekte edilmiş vücut Monositler ayrıca, enfekte edilmiş vücut hücrelerini hücrelerini bağışanlarınbağışanların yardımıyla imha yardımıyla imha edebilirler; buna () denir.Yangı edebilirler; buna () denir.Yangı fizyopatolojisinde oldukça önemli rolleri fizyopatolojisinde oldukça önemli rolleri vardır vardır

Page 25: Kan hücreleri

2525

TrombositlerTrombositlerTrombositler nükleus içermeyen disk Trombositler nükleus içermeyen disk

biçiminde stoplazma parçacıklarıdır. Kemik biçiminde stoplazma parçacıklarıdır. Kemik iliğinde poliploid dev hücreler olan iliğinde poliploid dev hücreler olan megakaryostler tarafından üretilirler.megakaryostler tarafından üretilirler.

Trombositler kanın pıhtılaşmasını uyarıp kan Trombositler kanın pıhtılaşmasını uyarıp kan damarlarındaki çatlakların onarılmasını damarlarındaki çatlakların onarılmasını sağlar. Kanın damar dışına çıkmasını sağlar. Kanın damar dışına çıkmasını engeller. engeller.

Trombositler dolaşıma girdikten 10 gün Trombositler dolaşıma girdikten 10 gün sonra parçalanır. sonra parçalanır.

Trombositler, plazma zarının stoplazma içine Trombositler, plazma zarının stoplazma içine doğru parmak şeklinde girmesiyle oluşan doğru parmak şeklinde girmesiyle oluşan ve yüzeye açılan kanalikülar sistem adı ve yüzeye açılan kanalikülar sistem adı verilen bir kanal sistemi içerir. verilen bir kanal sistemi içerir.

Page 26: Kan hücreleri

2626

• Trombositlerin dolaşımdaki ömrü 9-10 gündür. Daha sonra Trombositlerin dolaşımdaki ömrü 9-10 gündür. Daha sonra dalakta ayrıştırılır. (dalağın fonksiyonunda azalma veya yok dalakta ayrıştırılır. (dalağın fonksiyonunda azalma veya yok olma) yüksek trombosit sayımlarına, (dalağın aktivitesinde olma) yüksek trombosit sayımlarına, (dalağın aktivitesinde anormal artış) düşük trombosit sayımlarına neden olabilir. anormal artış) düşük trombosit sayımlarına neden olabilir.

• Trombositler kollajen ile temas ettiklerinde aktive olurlar. Trombositler kollajen ile temas ettiklerinde aktive olurlar. Damarın içindeki endotel bir şekilde hasar gördüğünde altındaki Damarın içindeki endotel bir şekilde hasar gördüğünde altındaki kollajen (bağ dokusu) açığa çıkar, aktive olan trombositler kollajen (bağ dokusu) açığa çıkar, aktive olan trombositler kollajene bağlanır. Hasarlı bölge üzerine trombositler kümelenir kollajene bağlanır. Hasarlı bölge üzerine trombositler kümelenir ve trombotik tıkaç oluştururlar. Bunun (oluşan tıkacın) sonucu ve trombotik tıkaç oluştururlar. Bunun (oluşan tıkacın) sonucu olarak da ihtiva ettikleri granüllerin içeriğini ortama boşaltırlar. olarak da ihtiva ettikleri granüllerin içeriğini ortama boşaltırlar. Ortama boşaltılan bazı maddeler yüzünden trombositler Ortama boşaltılan bazı maddeler yüzünden trombositler birbirlerine bağlanırlar, yeni gelen trombositler hasarlı yüzeye birbirlerine bağlanırlar, yeni gelen trombositler hasarlı yüzeye bağlanmış trombositlere bağlanır. Ayrıca granüllerin içeriği bağlanmış trombositlere bağlanır. Ayrıca granüllerin içeriği ortama boşaldığında ortaya çıkan serotonin salınımı damar ortama boşaldığında ortaya çıkan serotonin salınımı damar duvarındaki düz kasların kasılmasına neden olarak hasalanmış duvarındaki düz kasların kasılmasına neden olarak hasalanmış bölümden kan akımını engeller. Bunun nedeni serotonininin bölümden kan akımını engeller. Bunun nedeni serotonininin vazokonstrüktör olmasıdır. Ayrıca agregasyon sırasında vazokonstrüktör olmasıdır. Ayrıca agregasyon sırasında trombositlerde yüksek oranda bulunan miyozin ve aktin trombositlerde yüksek oranda bulunan miyozin ve aktin filamentleri kasılarak oluşan tıkacı güçlendirirler. Trombositler filamentleri kasılarak oluşan tıkacı güçlendirirler. Trombositler plazmada bulunan fibrinojene ilave olarak fibrinojen salgılar. plazmada bulunan fibrinojene ilave olarak fibrinojen salgılar. Bunun sonucu olarak pıhtılaşma sırasında daha çok fibrinojen Bunun sonucu olarak pıhtılaşma sırasında daha çok fibrinojen fibrine dönüşürek, daha çok (trombosit ve diğer) kan fibrine dönüşürek, daha çok (trombosit ve diğer) kan hücrelerinin tutunacağı fibröz ağ oluşturur.hücrelerinin tutunacağı fibröz ağ oluşturur.