islam mimarlığı kavramına eleştirel bakış

Upload: colloseum

Post on 12-Mar-2016

46 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Belge, İslam Mimarlığı kavramını eleştirel bir yönle ele almaktadır.

TRANSCRIPT

  • 'slam Mimarl kavramna

    eletirel bir bak Uur Tanyeli

    Son birka yldr Trkiye, bu dneme dek pek de alk olmad bir kavramla karlat. Artk, bir "slam mimari mirasn koruma" dan ya da "slam Mimarl'nn ortak zellikleri"nden szedilebil-mekte. Oysa, 1910'lardan bu yana gelimekte olan Trk mimarlk yazn, hemen daima ulusal farkllklar sorunu zerinde younlaa-rak, ortak bir slam Mimarl'nn varolup olmad tartmasna gir-meyi yadsmt. Bu nedenledir ki, Bat'da hep tartlmaz olarak g-rlegelmi "slam Mimarl gerei"nin Trkiye'de 1980'e dek hi ele alnmad sylenebilir. Genelde, Trk mimarlk dncesi hep Trkiye'nin sorunlarna eilmeyi yelemi, snrlarn tesine ancak bizi ilgilendirdii kadaryla bakmtr. Bugnlerde ise, yeni siyasal gelimelerin de etkisiyle, meslek evrelerinde pek olmasa bile, siya-set belirleyici evrelerde bir "slam Mimarl" dncesi olumak-ta.

    artc gzkse de, slam Mimarl aslnda, Bat'dan "ithal edilmi" ve dolaysyla da, yabanc bir kavramdr. slam lkelerinin kendi kltrel gemileri konusunda bir aratrma yapmadklar d-nemde, daha 19. yy'da, Bat'da bir slam Mimarl dncesi for-mlletirilmiti bile. 20. yy'n zellikle ikinci yarsnda baz slam lkeleri bu kavram Bat'da retilmi aratrmalarda "kefettiler" ve sorgulamakszn kabullendiler. Trkiye'nin ise bylesi dncelere kar byk lde bir bakl olduu sylenebilir. Dier azge-limi lkelerdeki duruma kart olarak, Trkiye 1920 somasnda hem ulusal bir devlet kurabilmi, hem de ulusalc ideolojiyi toplumsal yaamn tmne yaymay baarabilmiti. Temelde yine Batl olan bu ulusalc dnce ise, Trkiye'nin kendi tarihine eilirken, Batl-lar'n Bat'ya baktklar gibi bakabilmesini salamt. En basit an-latmyla, Batllar genel bir "Hristiyan Mimarl" kavram yarat-madklarna gre, Trkler de bunu slam iin yapmayacaklard.

    Bir anlamda, bunu Bat saldrsna kar Bat'nn silahlaryla ya-plm ideolojik bir savunma saymak olanakl. Oysa, dier slam l-keleri bunun aksi bir tutuma ynelecek ve Bat'nn saldrsn g-slemek yerine, onu edilgin biimde karlayacaklard. Bat, bir s-lam Sanat ve Mimarl'ndan szediyordu; onlar da bunu apak bir gerein ifadesi saydlar ve u soruyu sormadlar: Neden genel bir "Hristiyan Sanat ve Mimarl" kategorisi hi ortaya konmad da, bylesi bir "zahmef'e slam iin katlanld?

    Hereyden nce u belirtilmeli ki, ortak bir slam Mimarl'nn varolduu nyargs, slam dnyasnda ortak ekonomik, toplumsal, ynetimsel ve kltrel yaplarn varolduunu ne sren yanl ge-nellemelerin bir parasdr. Bu gr, btn zencilerle inliler'in bir-birlerine benzedii trndeki stnkr gzlemden daha geerli sa-ylamaz. Ve tpk onun gibi, ele alnan gereklik ve olgular zerinde yetersiz sayda gzlem yapmaktan kaynaklanr. Ayrntlara inebil-mek iin, nce olgular tanmak gereklidir.

    slam toplumlaryla ilgili yanl genellemelerin yaratclar olan ve dnemin kstl bilgi birikimiyle ie girien, daha da nemlisi, Avrupa-d kltrlere yneltilmi gncel horgrden syrlamayan 19. yy'n Batl aratrmaclar, kendi dev boyutlu inceleme alanlar iin bir dayanak noktas aradklarnda, ulaabilecekleri tek somut gereklik olarak slam dinini bulmulard. Gzleme dayanan bilgi-nin eksiklii, aratrmacy sadece yazl kaynaklara bavurmak zo-52

    runda brakmt. Sonuta, ilerideki incelemelerin iine yerleecei kurumsal ereve, masa banda oluturulan acele genellemelerin y-knden bir trl kurtulamayacakt. Dolaysyla, slam toplumlarn-daki her trl etkinliin slam dinince belirlendii gr iyice yay-gnlat. Gerekten de, Kuran dier kutsal kitaplara oranla, gerek kiisel, gerekse de toplumsal her sorunu kapsayan ieriiyle bylesi grleri destekleyen bir kant gibi gzkyordu. Miras hukukun-dan devlet ynetimine ve aile-ii ilikilere dek her konuda kurallar onun saptad dnlrse, mimarlk ve sanatn da din tarafndan belirlenmesi kanlmaz sanld. Ne var ki, iki gerek gzden ka-rlmt: Birincisi, din hibir ada ve hibir toplumda btn klt-rel etkinlikleri ynlendiren tek etmen deildir. kincisiyse, slam top-lumlarnn, kkeni slam dnemi ncesine dek giden zengin klt-rel birikimleri vardr. slam'n zerinde yayld corafya, tarih bo-yunca yeryznn en gl kltr odaklarn barndrmtr. Bu zen-gin kltrler slam'n geliiyle birlikte iz brakmadan ortadan kalk-madlar. Tam tersine, slam diniyle bir uzlamaya vardlar ve yeni gl sentezler oluturmaya yneldiler. Ve bu sentezler de, ok do-al olarak, her slam toplumunda bileenlerin farkll nedeniyle farkl biimde belirdi.

    Batllarn bu gerei farkedememeleri, bir n yargdan kaynak-lanyor: 19. yy'n Batls iin slam dini kendi dndaki her klt-rel oluuma kar tahammlsz ve ykcdr. Ykt, yadsd ge-mile bir sentez oluturamayacana gre de, yalnzca kendi kaynak-larna dayanan gelimelere yol aabilir. Ksacas, Bat'da oluan bir "militan slam" imgesi, tm gerekleri rtecek denli gl olabilmi-tir. Oysa, daha ilk yaylma yllarndan balayarak tm slam top-lumlarnn evredeki tm gelenekleri zmlemeye giritii bir ger-ektir. Emeviler'in Yakn Dou'nun Ge Antik mimarlndan etki-lendii yadsnamaz. Abbasi dnemi youn Sasani etkileri ierir. Ayn szler, Anadolu-Trk Mimarl'n etkileyen slam-d gemiin ro-l konusunda da yinelenebilir.

    yleyse, slam'n kendinden nceki dnemin mirasn yadsyp mi-mari yaratmaya sfrdan balayarak giritii ve bu eyleminde temel dayanann yalnzca din olduu gr, slam toplumlarnca re-tilen mimarlklarn deerini hie indirgemekle eanlamldr. Bir kl-tr gl klan ey, hibir d kaynaktan etkilenmemilii deil, bu etkileri geni kapsaml yeni bir sentezde btnletirmi olup olma-ddr. Genel bir slam Mimarl'nn varlndan szetmek, ayn zamanda bylesi sentezlerin olumadn ne srmek demektir.

    arkiyat gelenek ve slam Mimarl Genel bir slam Mimarl kavramnn ortaya k yukarda an-

    latlan bilgi yetersizliklerinin ve nyarglarn bir sonucu gibi gzk-se de, gerekte nedenler yuma daha karmaktr. lk balarda bu gibi yanlglar rol oynam olsalar bile, sonuta ortaya kan dn-sel altyap ok daha bilinli bir abann rn gibi gzkyor. Hat-ta, denebilir ki, slam toplumlaryla ilgili bu yanl deerlendirme-ler Bat iin ilevsel nitelikte olmular ve Bat'nn stnlk ideolo-jisinin bir parasn oluturmulardr. Dolaysyla, slam Mimarl kavramn yaratan dncenin aslnda Bat'daki arkiyat (Oryan-

  • talist) gelenein bir yan-rn olduu unutulmamaldr. arkiyat gelenek ise, Dou'yu kavramak ve anlamak ynnde atlm bilim-sel bir adm olmak bir yana, Batl'nn arzulad bir "Dou imge-si"ni yaratma iiyle grevlendirilmi speklatif bir uratr. Bu Do-u imgesi, Bat'nn Dou karsnda 19. ve 20. yzyllardaki ekono-mik stnlnn sonucu olan mdahaleci-smrgeci politikasn hakl klc bir ierikle yklenmeliydi. ylesi bir imge yaratlmaly-d ki, Bat'nn her mdahalesinin Dou'nun mevcut durumu d-nldnde, Doulularn yararna olduu onaylanabilsin. (1).

    Doal olarak, bu onay Batllar kendi toplumlarndan beklemi-lerdi. Bat, giritii eylemlerde kanlmaz olan gerekletirdiine inandrlmalyd. Bu mantkla yola kldnda, ilk aama, gelimi Bat lkeleri dnda kalan tm toplumlar Dou olarak nitelemek olmutur. (slam toplumlar ise, bu "Dou"nun ancak bir kesimin-de yeralrlar.) O halde, Bat'nn kendi evrim sreci iinde olutur-duklarnn Dou iin asla sz konusu olamayaca belirlenecek ve bu dnsel temellendirmenin sonucunda, kart ular biimin-de bir formlletirmeye gidilecekti. Bu sayede, Dou'da dinsel n-yarglarn, Bat'da ise akln egemen olduu varsaym yerletirildi. Dou despotizmine kar Bat'da sivil toplum ve kurumlar vard. Ve son olarak da, Bat'nn srekli evrimleme gsteren mimarlna kart olarak, tarih-d, duraan bir Dou mimarl varolmalyd. Dnyay "ak ve kara" olarak ikiye blen bu anlayn mimarlktaki yansmasn, nl kitabnda Bannister Fletcher yle aklyor: Mi-marlkta tarihsel bir evrim yalnzca Bat'da grlr. Dier toplum-larn mimarlklarnn tarihi yazlamaz; nk, onlar deimezler.

    Dnyay Dou ve Bat olarak iki kart ula yeniden kurduktan sonra, artk, yaplacak her gzlem ve inceleme bu erevenin snr-larn zorlamamaldr. yleyse, bu durumda kendini "Bat" olarak ayran kesimin dnyay kavramak ve aklamak iin "ifte norm" kullanarak gzlemler yapmas zorunludur. Bu ifte norm Bat'y ve dnda kalan dnyay ayr ltlerle deerlendirme biiminde uy-gulanmtr. Bat ile Dou birbirine hi benzemeyen iki dnya ola-rak gmdklerine gre, onlar aklamak iin ayr "bilimsel" lt-ler gereklidir. Biri iin doru sonulara varmay salayan yntem ve ilkeler, teki iin geersizdir. Bu bak as kuaklar boyu tm top-lumsal olgular iin uygulanabilir nitelikte kalmtr; bugn de uy-gulanabilirliini byk oranda korumaktadr.

    Bylesine uzlamaz iki "dnya" yaratldktan sonra, bunlardan bi-rinin iinde tmel bir slam toplumu ve giderek de, genel bir slam Sanat ve Mimarl kurgulamak zor olmamt. Ulusu ya da baka bir toplumsal birimi temel almayan bir "Dou" varedilince, bunun iinde baz "alt-snflar" oluturulmak isteniyorsa, slam dininin ana belirleyici olduu bir gruplamaya gitmek kanlmazdr. Bu meto-dolojinin bir ileri aamas ise, doal olarak, tarih-d, yani, her tr deiime kapal bir sanat ve mimarlk oluturmaktr. Bat'nn bu n-yargl vfe ancak varolduunu kurgulad eyi grebilen yaklam-n, Lamartine'in szlerinden anlamak olanakl. Yazar, 1832-33'te Or-tadou'ya yapt yolculuun sonrasnda yazd kitapta yle diye-biliyordu: "Orada (Ortadou'da) d gcn biimlendiren byk dnce dindir. Btn bu insanlarn yaam, kanunlar ve gelenek-leri dine dayaldr. Bat hibir zaman byle olamamtr. Neden? n-k bunlar daha ilkel, daha ham bir rktr, kklerinden hl kopa-mam barbarlarn ocuudur01!' ada Batl aratrmac artk bu denli aalayc szler syleyememektedir. Ama, "szde gzlemler"in ana izgisi deimemitir; Batl aratrmac slam lkelerinde re-tilen sanat ve mimarl hl dinin dolaysz bir yan-rn saymay srdrmektedir.

    slam Mimarl metodolojisi slam Mimarl sorununu, yalnzca sanatn dinle temellendiril-

    mesi ura olarak nitelemek yanl olur. Bir slam Mimarl yarat-ma abas, aslnda yeni bir metodolojinin oluturulmasn da zorunlu klmtr. Bat'nn kendi sanat tarihini incelemek iin gelitirdii yn-temler, daha balangtan beri slam iin uygulanabilir olmaktan uzaktlar. ncelikle u belirtilmeli ki, Batl sanat tarihileri kendi sanatlar konusunda tm kapsayc genel yarglara varmaktan zel-likle kanmlardr. rnein, Bat'da hem 12. hem de 17. yy. iin geerli olabilecek bir tanmlama abas grlmez; hibir Batl sa-nat tarihisi Romanesk ve Barok yaplardaki ortak tasarmsal zel-likleri saptamaya kalkmamtr. Bu nedenle de, Bat'nn kendisi iin uygulad sanat ve mimarlk tarihi metodolojisi iki aamal bir a-

    lma srecini ierir. Birinci aamada olgular derlenip dnem ve s-luplar belirlenmi, ikinci aamada ise, bir dnem ya da sluptan di-erine nasl geildii sorunuyla ilgilenilmitir. Daha ak bir an-latmla, rnein, nce Rnesans ve Barok gibi iki slup ayrdedil-mi, sonra da bu ikisinin ne gibi kartlklar oluturduu aratrl-mtr. Ama evrim srecinin ve bu evrimin "biiminin" akla ka-vuturulmasdr. O halde, Bat sanat tarihilii kendi gemiini ara-trmak iin hem ezamanl, hem de ardzamanl ilikileri belirleye-cek bir metodoloji uygulamtr.

    Oysa, slam Mimarl ve Sanat aratrmalarnda kullanlan yn-tem dizgesi, yukardaki gibi tmevarmc deil, aksine tmden ge-limcidir ve Bat'nn ifte normlu deerlendirme tekniklerinin en ak-la aykr rneini oluturmaktadr. yle ki, tm abalar, ortak zel-likler tayan genel bir slam Mimarl varetme iine hasredilince, nce bu ortak zellikleri belirlemek gerekmitir. Yaptlarn byk ounluu tatmin edici dzeyde ortak nitelikler tamad iin de, bu ortaklklar "olgulardan bamsz" olarak tasarlanmlardr. n-k, en stnkr gzlem bile, slam toplumlarnda mimarln H-ristiyan toplumlarda dahi rastlanmayan bir eitlilik gsterdiini or-taya karmaktadr. Hangi lt uygulanrsa uygulansn, Selimiye ile El Ezher Camisi, bir Ktahya evi ile bir Kahire evi ve sfahan Mescid-i Cuma's ile Mali'deki bir kerpi cami arasnda bir tasarm-sal balant bulunamayacaktr. yleyse,- Batl yaklam yle olmak zorundadr: Madem ki ou slam toplumlarnn rettikleri genel bir erevenin iine sokulamamaktadr, o halde, soruna tersinden yaklalarak nce bir slam Mimarl formlletirilecek, sonra da bunun dnda kalanlar elenecektir. rnein, slam Mimarl ko-nusundaki yeni bir Avrupa kitabnda, bir yapnn slam olup ol-madn belirleyen "ltler" sralanp bunlar dorulamayan ya-plar slam-d geleneklere balanyor'41. Bu durumda, Osmanl Mimarl ve baka baz gelenekler "szde-slam" izginin dna atlmakta ve asl ilgin olan, baka bir gelenein, srdrcs bii-minde deerlendirilmektedir. rnein, slam Mimarl'nda yapnn tmel tasarmn belirleyen simetri eksenlerinin varolmad ne s-rlrse"1, btn Osmanl antsal yaplar devre-d kalrlar. Bu ise, Osmanl Mimarl'n Bizans kopyas olarak gren ve zgn bir sen-tez olduunu yadsyan eski Batl anlayn srp gitmesinden ba-ka bir ey deildir. Bu anlayn da, slam Mimarl metodolojisi-nin bir paras olduu unutulmamaldr.

    yleyse, ilk bakta btnletirici gibi gzken her slam toplu-mu iin ortak bir mimarlk kavram, gerekte, slam toplumlarnn kltrel retimlerinin bakalar yararna ayklanmas abasna hiz-met etmektedir. Ortaya kan grnm, Orta Asya'dan Atlantik'e uzanan alanda yaygn homojen bir kltr deil de, bir avu rn-de gzlemlenen gdk ve yoksul bir sanat anlaym betimlemekte-dir. Ve bu nitelikleriyle yukarda zetlenen Batl metodoloji ideo-lojik bir silah ilevi grmtr. stelik, mimari gerekliklerin tarih-sel bir aklamasn getirmemekte, ancak, 19. ve 20. yzyllarda Ba-t'nn Dou'ya ynelttii bak, tarihsel bir perspektif iinde ak-lamaktadr. Demek oluyor ki, slam Mimarl kavram ya da daha doru bir deyile, "modeli", toplumsal bilimlerde grlen ou mo-delin tersine, olgular aklayabilecek nitelikte deildir. Aksine, ken-disi aklanmay beklemektedir.

    Toplumsal bir model oluturma eylemi, aslnda karmak nitelik-te olan gereklik, olgu ve sreleri kavranabilmeyi kolaylatran ba-sit bir ereveye oturtmay amalar. lk bakta slam Mimarl mo-deli de bu nitelii tayormu izlenimi vermektedir. Onu, katya uzanan bir corafyayla bin yl akn bir tarihe yaylan mimari olu-umlar topluca ele almay arzulayan bilimsel bir abann sonucu sanmak olanakl. Oysa, bilimsel bir geerlilik kazanabilmek , n-ce ele alnan olgular tarafndan dorulanmay gerektirir. Kuramsal olarak, hibir baka kategoriye sokulamayan mimari olgular, bu mo-del iinde ele alndklarnda bir anlam kazanabilirlerse, model "aklayabilir" bir nitelik kazanr. Fakat, sz konusu "model" ele ald konular zgrce elemekte ve setiklerinde de, hep genel zel-liklerde bir ortaklk aramaktadr. Dolaysyla da, iletebildii tek bil-gi, ele ald konunun "ne olduu" deil, kendi aratrma snrlar-nn iine girip girmediidir. Baka bir deyile, slam Mimarl Mo-deli olgular yalnzca kendi snrlar iinde bulunabilecek kadar "slam" olup olmadklar ltyle snamakta, onlar kendi nite-likleri asndan yarglayamamaktadr. Dolaysyla, grevi yalnzca kendi snrlarn saptamak olan bir modelin bilimsel olarak nitele-

  • , ' ' f H B B H s a s n y f ' < - ^

    | l 1 1 1 ; d n i i Ta-Mahal

    nemeyecei aktr. O halde, slam Mimarl modelinin olgularla snanm olmak bir yana, "a priori", deney-d nitelikte olduu sy-lenebilir.

    Bu nedenledir ki, slam Mimarl bir "mimarlk tarihi kategorisi" deildir. Yani Gotik gibi, Rnesans gibi, Alman, Anadolu-Trk, n-giliz, Rus mimarlklar gibi ya da Bizans Mimarl gibi tarihsel bir sre iine oturan trde olgular btn deildir. Yukarda saylan mimarlk tarihi kategorileri, ayn trden olan ve ayn tarihsel sre iinde yer alan rnleri ierirler. Ama, Ta Mahal'le Yeil Trbe ayn ilev iin yaplmalarna karn, ayn tarihsel srecin iine, nasl yer-letirilebileceklerdir? Ne iinde retildikleri toplum, ne tasarm zel-likleri, ne yapmlarnda kullanlan teknik, ne de kentsel evreye kat-klar ayndr. Bu iki yap arasnda baz ortak nitelikler bulunursa, bu ortak zellikler pek ok Hristiyan yapsn da, pekl ayn kate-goriye sokabilir. Soruna bu denli genel bir ortaklk erevesi iin-den bakldnda, San Pietro'nun da bu iki antn iinde bulunduu gruba alnmas olanakldr. Bylesi bir snflama hi aydnlatc de-ilse, bu, sadece szkonusu yaplarn ayn tarihsel sre iine yerle-tirilemeyiinden trdr.

    Tm tarihsel olgular gibi mimari olgular da, hem biraraya gele-rek sreci varederler, hem de, katldklar, iinde konumlandklar bu sre "sayesinde" aklanabilirler. ster iktisat tarihi ya da top-lumsal tarih, isterse de mimarlk tarihi szkonusu olsun, tarih, ol-gularn iine geliigzel tklverdii bir torba deildir. Bir sre sz-konusu deilse, tarih de szkonusu olamaz ve dolaysyla da, tari-hin "gemii yeniden retmek" olan o vazgeilmez amacna ulala-maz. slam Mimarl modeli bu srecin formlletirilmesini ve ge-mii yeniden retmeyi olanaksz kld iin, dpedz zararldr. Ve ok doal olarak, Batllar iin olmaktan ok, slam toplumlar iin zararldr.

    Demek oluyor ki, Gletcher'in szn ettii "tarihsel evrimi bu-lunmayan bir mimarlk" nitelemesi, gerekte "tarihsizletirilmeye u-raan mimarlklar" olarak deitirilmelidir. Bat'nn yaklam, yani, tm kapsayc bir slam Mimarl yaratma ura, slam toplum-larnn rettikleri "mimarlklar"n tarihini yazmay olanaksz klan temel nedendir. Daha ak bir anlatmla, bu mimarlklar tarihsiz de-illerdir; yalnzca, szkonusu Batl yaklamla bunlarn tarihi yaz-lamamaktadr. Sorun bir bak as ve yntem sorunudur. Ve ok doal olarak, olgular kronolojik biimde ardarda dizmek bir tarih yazmak iin yeterli olmamaktadr. En "iyi niyetli" slam Mimarl tarihileri bile, ancak bunu baarabilmiler, fakat, ele aldklar her konuyu ayn ilkeler dizgesi iinde aklamay baaramamlardr.

    slam dnyas ve slam Mimarl sorunu Ortak bir slam Sanat ve Mimarl yaratan Batl dnceyi yn-

    lendiren gdy anlamak kolay gibi gzkyor. Ondan daha ar-tc olan ey, 19. yy'da Bat'nn rettii bu kavramn bugn hemen hemen tm slam lkelerinde geni bir yanda kitlesi buluu olgu-sudur. zellikle, bir kimlik aray iinde bulunan gen slam lke-lerinde, byle bir genel kltrel btnn iinde konumlanma aba-s belirgin. Szkonusu lkelerde slam kltr ve sanatnn genellii grnn onaylanm, bir lde anlayla karlamak olanakl. Bilimsel temellendirmeden yoksun olan bu gr, yeni uluslaan s-lam lkelerinde iki nedenden dolay geerlilik kazanabiliyor:

    Birinci neden, slamclk ideolojisinin kapitalist ve sosyalist dn-ya arasnda skp kalan, neredeyse t ampn geri kalm slam dn-yas iin bir kurtulu gibi grlmesidir. slamc ideoloji, genellikle, kendine slam kltrnn btnl gr dnda bir temel bu-lamamaktadr. Gerekten de, soldan saa siyasal yelpazenin her nok-tasna dalm olan slam lkeleri, ayn btn iinde yeraldklar iddiasnda olacaklarsa, bunu varsaymsal bir kltrel-sanatsal or-taklktan baka alanda aramayacaklardr. Genel bir slam Mimarl- dncesi bu ideolojik bakn sadece bir parasdr.

    slam Mimarl'nn homojen bir bnyeye sahip olduu gr, yukardaki "ideoloji"den kaynakland gibi, ayrca ynteme dayal bir zorluk tarafndan da desteklenmektedir: slam lkelerinin ou kendi yap retim tarihlerini slam Mimarl btn iinde deer-lendirmediklerinde, onu nasl bir bilimsel ereveye oturtabilecekle-rine karar verememektedirler. Daha ak bir anlatmla, bizim bir Trk Mimarl'ndan bahsedebildiimiz kolaylkla, bir rdn, bir Irak, bir Tunus, bir Suudi Arap ya da bir Pakistan mimarlndan szedi-lemez. Pek ok slam lkesi iin siyasal snrlar, rnein, talya'nn snrlaryla uyumlu bir talyan Mimarl'nn varoluuna benzer bir tutarllkta deildir; tam tersine, ou kez tarihsel olgularla snrlar hibir noktada akmayabilir. slam dnyasnda sanatsal ve genel olarak kltrel oluumlar zaman ve meknda olduka karmak bi-imde yaylrlar ve bugnk siyasal corafyayla pek de ilikili deil-lerdir.

    Bu durumda genel ve ortak bir slam Mimarl yoksa, ve ayrca, lkeler ya da uluslara gre de mimar snrlar izilemiyorsa, Msl-man toplumlarn mimar eylemleri ve tarihleri hangi ereve iinde deerlendirilebilir? Bu soruyu yantlamak, yalnz rdn, Pakistan, Libya, Tunus gibi kendilerine zg mimar geliim izgilerinin be-lirlenmesi zor, hatta, olanaksz lkeler deil, Trkiye iin de nem tamaktadr.

    Yeni bir metodolojiye doru "slam Mimarl" modelinin geersizlii konusunda bir uzlamaya

    varldnda, sanldnn aksine, ortaya ok byk sorunlar kma-maktadr. slam lkeleri geersiz bir ideolojinin ve ou kez bunu tamamlayan bir Bat hayranlnn etkisinden syrlrlarsa, tarihle-rini ok daha kolayca yazabileceklerdir. Ve ok doal olarak, bu bir mimarlk ya da sanat tarihi sorunu deildir. Sonraki aamalarda ya-plmas gerekenler ise, olgular arasndaki ezamanl ve ardzamanl ilikileri belirlemekten teye gitmez. Zaten, tarih biliminin dnya-nn her kesimi iin geerli olmas zorunlu ilkeleridir bunlar. O hal-de, nerilenler yeni bir metodoloji bile saylamaz. Yaplan i, her-yerde uygulanann bu alanda da uygulanmasn nermekten fazla bir ey deildir.

    Sonuta ortaya kan grnm, uluslar-st ve lkeler-st nite-likteki "gelenek blgeleri"ni ierecektir. Bu gelenek blgeleri, yal-hzca slam a iin geerli olmayabilir ve daha slam'n beliriin-den nce ortaya km bulunabilirler. Baz durumlarda ise, sz ko-nusu gelenek slam'la birlikte oluan yeni bir sentez niteliindedir; dolaysyla da, yalnzca slam dnemini ierecektir. Hangi durum geerli olursa olsun, gelime izgisinin belirlenmesi iin yaplacak almamn nitelii pek deimez. Sorun, iinde ayn tasarmsal zel-likleri tayan rnlerin younlat blgeyi belirlemek ve onun ev-rimlemesini incelemek uranda dmlenir. nk, slam Mimar-l'n "yazmak", gerekte, tek tek rnleri ardarda dizmekten te-ye gitmedii halde, gelenek blgelerinin tarihini yazmak, bir sre-cin belirlenmesini zorunlu klar.

    DPNOTLAR:

    (1) arkiyatln smrgeci politikann ideolojisi olarak yorumlan iin E. Said'in u kitab zellikle yararldr: E. Said, Orientalism, Pantheon, New York, 1978. Trke evirisi: E. Said, Oryantalizm (Dou Bilim) - Smrgeciliin Keif Kolu, ev: N. Uzel, Pnar Yay, st, 1982.

    (2) B. Fletcher, A History of Architecture on the Comparative Method, B.T. Bats-ford Ltd. Londra, 15. Bask 1950, s. 888.

    (3) A. de Lamartine; Souvenirs, impressions, pensees et paysages pendent un voya-ges en Orient (1832-1833) ou notes d'un voyageur, Hachette, Paris, 1859, Cilt 2, S. 74-74, Zikreden: J. Parla, Efendilik, arkiyatlk, Klelik, letiim, stanbul, 1985, s. 43.

    (4) G. Michell, Architecture of the Islamic World Its History and Social Meaning, Thames and Hudson, Londra, 1978; EJ. Grube, "What is Islamic Architecture" s. 10-14

    (5) a.e S. 13.

    Bursa-Yeil Trbe