irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) · irak’ta bektaŞİlİk...

55
IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) Rapor No: 88, Kasım 2011 ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ CENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ BEKTASHISM IN IRAQ (TURKMENS – SHABAKS – KAKAIS) راتيجيةستت اسالدراوسط ل مركز الشرق ا

Upload: others

Post on 17-Oct-2020

9 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

IRAK’TA BEKTAŞİLİK(TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER)

Rapor No: 88, Kasım 2011

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİCENTER FOR MIDDLE EASTERN STRATEGIC STUDIES

ORSAMORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

BEKTASHISM IN IRAQ(TURKMENS – SHABAKS – KAKAIS)

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar MerkeziCenter for Mıddle Eastern Strategıc Studıes

مركز الشرق األوسط للدراسات االستراتيجية

Page 2: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

IRAK’TA BEKTAŞİLİK(TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER)

BEKTASHISM IN IRAQ(TURKMENS – SHABAKS – KAKAIS)

Ankara - TÜRKİYE ORSAM © 2011Bu raporun içeriğinin telif hakları ORSAM’a ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak makul alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, yeniden yayım-lanamaz. Bu raporda yer alan değerlendirmeler yazarına aittir; ORSAM’ın kurumsal görüşünü yansıtmamaktadır.

ISBN: 978-605-5330-40-8

ORSAM Rapor No: 88

Kasım 2011

Page 3: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

STRATEJİK BİLGİ YÖNETİMİ, ÖZGÜR DÜŞÜNCE ÜRETİMİORSAMORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ

TarihçeTürkiye’de eksikliği hissedilmeye başlayan Ortadoğu araştırmaları konusunda kamuoyunun

ve dış politika çevrelerinin ihtiyaçlarına yanıt verebilmek amacıyla, 1 Ocak 2009 tarihinde Or-

tadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) kurulmuştur. Kısa sürede yapılanan kurum,

çalışmalarını Ortadoğu özelinde yoğunlaştırmıştır.

Ortadoğu’ya BakışOrtadoğu’nun iç içe geçmiş birçok sorunu barındırdığı bir gerçektir. Ancak, ne Ortadoğu ne de

halkları, olumsuzluklarla özdeşleştirilmiş bir imaja mahkum edilmemelidir. Ortadoğu ülkeleri,

halklarından aldıkları güçle ve iç dinamiklerini seferber ederek barışçıl bir kalkınma seferber-

liği başlatacak potansiyele sahiptir. Bölge halklarının bir arada yaşama iradesine, devletlerin

egemenlik halklarına, bireylerin temel hak ve hürriyetlerine saygı, gerek ülkeler arasında ge-

rek ulusal ölçekte kalıcı barışın ve huzurun temin edilmesinin ön şartıdır. Ortadoğu’daki sorun-

ların kavranmasında adil ve gerçekçi çözümler üzerinde durulması, uzlaşmacı inisiyatifleri ce-

saretlendirecektir Sözkonusu çerçevede, Türkiye, yakın çevresinde bölgesel istikrar ve refahın

kök salması için yapıcı katkılarını sürdürmelidir. Cepheleşen eksenlere dâhil olmadan, taraflar

arasında diyalogun tesisini kolaylaştırmaya devam etmesi, tutarlı ve uzlaştırıcı politikalarıyla

sağladığı uluslararası desteği en etkili biçimde değerlendirebilmesi bölge devletlerinin ve halk-

larının ortak menfaatidir.

Bir Düşünce Kuruluşu Olarak ORSAM’ın ÇalışmalarıORSAM, Ortadoğu algalımasına uygun olarak, uluslararası politika konularının daha sağlıklı

kavranması ve uygun pozisyonların alınabilmesi amacıyla, kamuoyunu ve karar alma meka-

nizmalarına aydınlatıcı bilgiler sunar. Farklı hareket seçenekleri içeren fikirler üretir. Etkin

çözüm önerileri oluşturabilmek için farklı disiplinlerden gelen, alanında yetkin araştırmacıla-

rın ve entelektüellerin nitelikli çalışmalarını teşvik eder. ORSAM; bölgesel gelişmeleri ve trend-

leri titizlikle irdeleyerek ilgililere ulaştırabilen güçlü bir yayım kapasitesine sahiptir. ORSAM,

web sitesiyle, aylık Ortadoğu Analiz ve altı aylık Ortadoğu Etütleri dergileriyle, analizleriyle,

raporlarıyla ve kitaplarıyla, ulusal ve uluslararası ölçekte Ortadoğu literatürünün gelişimi-

ni desteklemektedir. Bölge ülkelerinden devlet adamlarının, bürokratların, akademisyenlerin,

stratejistlerin, gazetecilerin, işadamlarının ve STK temsilcilerinin Türkiye’de konuk edilmesini

kolaylaştırarak bilgi ve düşüncelerin gerek Türkiye gerek dünya kamuoyuyla paylaşılmasını

sağlamaktadır.

www.orsam.org.tr

Page 4: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

İçindekiler

Takdim ...........................................................................................................................................................4

Özet ..............................................................................................................................................................5

Irak’ta Bektaşiliğin Tarihi ...........................................................................................................................6Irak’ta Bektaşiliğin Mevcut Durumu ......................................................................................................9Bektaşi Türkmenler .....................................................................................................................................11Irak’ta Unutulmuş İki Halk Bektaşi Şebekler ve Kakailer ...................................................................13Bektaşi Şebekler ...........................................................................................................................................13Bektaşi Kakiler ..............................................................................................................................................15Sonuç ve Değerlendirme ............................................................................................................................18

Ekler: ..............................................................................................................................................................19Iraklı Bektaşilerle Yapılan Söyleşiler ........................................................................................................19

Page 5: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

TAKDİM

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (ORSAM), özellikle Irak konusunda yaptığı saha çalışmaları, yayınladığı rapor, dergi ve makaleleriyle kısa sürede kamuoyunda önemli yer elde et-miştir. Özellikle yapılan çalışmalar sırasında bölge halkları arasında cepheleşen eksenlere dâhil olmadan, taraflar arasında diyalogun tesisini kolaylaştırmaya, uzlaşı ve işbirliği konseptlerinin ge-lişmesine katkı sağlamaya çalışılmaktadır.

2003’ten sonra Irak’ın içerisinden geçtiği süreç kimine göre demokrasi, kimine göre parçalanma süreci olarak tanımlanırken, ORSAM olarak yaptığımız çalışmalarla bu tanımlamalardan uzak du-rarak, Irak’ın doğal yapısına uygun bir biçimde konumlanmaya gayret gösteriyoruz. 2003 sonrası süreçte ABD’nin Irak’a müdahalesi sonrasında yeniden şekillenen Irak’ta etnik ve dini kimliklerin ön plana çıkması, Irak’ın karmaşık kimlik yapısının anlaşılmasını önemini yaptığımız çalışmalarla ortaya koymaya çalışıyoruz. Bu çalışmalar Irak’ın daha iyi anlaşılmasını hedeflerken, bir yandan da Irak’ın doğal yapısı içerisinde unutulan ve sesi duyulmayan kesimlerin sesi olmayı amaçlıyor.

Elinizdeki bu çalışma da ORSAM’ın Irak literatürüne kattığı ve yeni sayılacak çalışmalardan biri olarak karşınıza çıkıyor. Irak’ta köklü bir geçmişe sahip Irak Bektaşiliği, bugün yeniden bir kimlik arayışı içerisinde. Biz de ORSAM olarak bu arayışta Iraklı Bektaşileri katkı sağlamak amacıyla Iraklı Bektaşiler hakkında kaynak çalışmalardan biri niteliğine sahip olabilecek bu raporu hazır-ladık. Raporun hazırlanmasında emeği geçen tüm Iraklı Bektaşi dostlarımıza teşekkür ediyor ve bu çalışmanın Irak ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkı sağlamasını ümit ediyoruz.

Hasan Kanbolat ORSAM Başkanı

Page 6: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

5

ORSAM

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011

ORSAM Rapor No: 88 , Kasım 2011

Hazırlayan: Bilgay DUMAN ORSAM Ortadoğu Uzmanı

IRAK’TA BEKTAŞİLİK

Özet

Irak’taki temelleri yaklaşık 700 yılı bulan Bektaşi geleneğinin ilk örneklerine burada rastlamak mümkündür. Bu açıdan Kakailik önemli bir örnek teşkil etmektedir. Zira Kakailiğin önderi Sultan İshak’ın, Bektaşiliğin kurucusu olan Hacı Bektaş Veli’den önce yaşadığı bilinmektedir.

Irak’taki Bektaşiliğin yıllar geçtikçe gerek Irak ve İran’daki rejimlerin politikaları gerekse hakim dini inanışların etkinliği neticesinde köreldiği ve yok olmaya yüz tuttuğu bilinmektedir.

Osmanlı Devleti’nin yıkılmasının ardından Türkiye ve Irak’ın kurulmasıyla Anadolu ve Mezopotamya topraklarının birbirinden kopması nedeniyle, 1920’lerden sonra Irak Bektaşiliğinin körelmeye başladığı söylenebilir.

2003’e kadar Irak’ta kendini ifade edemeyen Bektaşiler, ABD’nin Irak’ı işgalinin ardından, kimlik baskısının azalması nedeniyle, yeniden yapılanmaya gayret etmektedir.

Irak’taki etnik ve mezhebi kamplaşma da Irak Bektaşiliği açısından sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Iraklı Bektaşilerin etnik çeşitliliğinin yanı sıra, Bektaşilerin yaşadığı Musul, Kerkük, Diyala gibi bölgelerde idari ve siyasi çekişmenin yaşanması da olumsuz yönde etkilenmelerine ve baskı altında kalmalarına sebep oluşturmaktadır.

Türkiye’nin Irak’taki tüm topluluklarla olduğu gibi, Iraklı Bektaşilerle de irtibatını güçlendirmesi hem Irak’ın gelişmesine ve demokrasisine katkı yapacağı gibi hem de Türkiye’nin uluslararası politikada ve bölge politikasında elini güçlendireceği düşünülmektedir.

ORSAMЦентр стратегических исследований Ближнего Востока

Page 7: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

6

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

Giriş

Bektaşilik, İslam tarikatları içerisinde gayri-müslimleri en çok etkileyen anlayış olmuştur. Bektaşilik öğretisinin temelinin 1093-1166 yıllarında yaşamış Ahmet Yesevi’ye dayandı-ğı bilinmektedir. Ahmet Yesevi’nin öğrencisi olan Lokman Perende, Hacı Bektaşi Veli’yi yetiştirmiştir. Bektaşilik, Hacı Bektaşi Veli’yi kendine rehber edinen ve söylemlerine göre hareket eden kişilerin oluşturduğu bir tarikat olarak nitelendirilebilir. Bektaşiliğin, insanı ve ibadeti temel alarak sevgi üzerine kurulmuş bir tarikat olduğunu söylemek mümkündür. Hacı Bektaşi Veli’nin “İncinsen de incitme” ve “düşmanının da insan olduğunu unutma” sözleri insanlığı, hoşgörüye ve sevgiye verilen önemi göstermektedir.

Büyük tasavvuf büyüklerinden Hacı Bektaş Veli tarafından kurulan Bektaşilik, 12 ana tarikattan biri olarak sayılan ve Hoca Ah-met Yesevi tarafından 11. yüzyılda oluşturu-lan, Yeseviye tarikatına olan yakın itikadı ile bilinmektedir. Hacı Bektaş Veli’nin, hocası olan Lokman Perende tarafından, Yesevilik inancına göre yetiştirildiği söylenmektedir.1 Bektaşilik, iki döneme ayrılmaktadır. İlki 13. yy’da başlayıp, 15. yy’ın sonuna kadar uzanan teşekkül dönemi, ikincisi ise 16. yy’ın başın-dan yani Balım Sultan`dan günümüze dek süren ve asıl bilinen Bektaşiliği temsil eden dönemdir. Ancak bu iki dönemin birbirinde farklı olduğu bilinmektedir. 1501 yılında II. Bayezid tarafından Hacı Bektaş Zaviyesi`nin, dolayısıyla tarikatın şeyhliğine getirilmiş ve güçlü bir teşkilat kurmuştur. 1826’da Yeniçeri Ocağının 2. Mahmut tarafından dağıtılması-na kadar güçlü bir şekilde varlığını koruyan Bektaşi tekkeleri, Bektaşilerin Yeniçeri isyanı-na destek verdikleri gerekçesiyle kapatılmış ya da başlarına Nakşibendi şeyhleri getirilmiş ve tarikatın faaliyetlerine son verilmiştir.2

Evliya Çelebi, 17. yüzyılın ortalarında Os-manlı imparatorluğunda 700 kadar Bektaşi tekkesi faaliyet gösterdiğini ifade etmektedir. Ancak Osmanlı tarihçiliğinin yaşayan en bü-yük isimlerinden biri olan Prof. Halil İnalcık bu rakamın biraz abartılmış olabileceğini ama Balkanlarda İslam’ın yayılmasına, bu hoşgö-rülü ve sosyal yönleri ile Bektaşi tarikatının tekke, dergah ve zaviyeleri öncülük ettiği-ni söylemektedir. 19. yy. başlarında İstanbul nüfusunun beşte birinin Bektaşi olması bu hoşgörülü tarikatın önemini göstermekte-dir.3 Bugüne kadar Bektaşilik güçlü bir şekilde kendini korumaktadır. Bugün hemen hemen bütün ülkelerde Bektaşilik tarikatına mensup insanlara rastlamak mümkündür.

1900’lü yılların başlarına kadar Irak’ta da ol-dukça yaygın olan Bektaşilik, baskı ve asimi-lasyon politikalarıyla dönüşüm geçirmiştir. Örneğin bugün önemli bir Bektaşi nüfusu barındıran Türkmen şehri Telafer’de 1940’la-ra kadar bir Şii cami olmadığı söylenmekte-dir. Daha sonra bu bölgelere giden mollalar-dan etkilenerek burada yaşayan Bektaşilerin Şiileştiği bilinmektedir. Bu durumun Irak’ın diğer bölgeleri için de geçerli olduğunu söy-lemek yanlış olmayacaktır. Bugüne gelinde Irak’ta büyük bir Bektaşi nüfusunda söz et-mek mümkün değilse de Irak’ın her bölgesin-de Bektaşilerin varlığı bulunmaktadır. Bugün daha çok Musul, Telafer, Kerkük, Tuzhurmatu ve Erbil gibi Irak’ın kuzeyinde yaşayan Bek-taşiler, yeniden varlıklarını kanıtlamaya çalış-maktadır.

Irak’ta Bektaşiliğin Tarihi

Temelleri 13. yy’da Anadolu’da atılan Bekta-şilik, aynı dönemde birçok bölgede taraftar

Page 8: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 7

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

bulmuş ve Anadolu’nun etrafındaki toprak-larda yoğun biçimde yaygınlık kazanmaya başlamıştır. Özellikle Balkanlar, Irak ve Mısır coğrafyalarını etkisi altına alan Bektaşilik gü-nümüze kadar varlığını devam ettirebilmiştir. Bektaşiliğin günümüz Irak toprakları olan Mezopotamya’ya nasıl geçtiğine dair kesin bilgiler bulunmamakla birlikte, Bektaşiliğin I-rak’taki varlığının oldukça eskiye dayandığına dair kanıtlar bulunmaktadır. Hatta bazı kay-naklarda Hacı Bektaş Veli’nin Anadolu’ya gel-meden önce Bağdat, Kerbela ve Necef ’te bazı imamları ziyaret ettiği yönünde bilgiler yer almaktadır.4 Bu nedenle Hacı Bektaş Veli’nin Bektaşilik tarikat sistemini oluşturmadan ön-ce, Irak topraklarından geçtiği ve burada ya-şayan din alimlerinden de etkilenmiş olabile-ceği düşünülmektedir.

Öte yandan Bektaşiliğin yedi ulu ozanından ikisi bugünkü Irak topraklarında doğmuş ve yetişmiştir. Bunlardan 1369 – 1417 yılları ara-sında yaşamış olan Seyid Nesimi, Bağdat’ın Nesim Kasabası’nda büyümüştür. Azeri asıllı olduğu söylenen Nesimi’nin, Türkçe ve Farsça divanları en önemli eserleri olarak gösteril-mektedir. Öte yandan Asıl adı Mehmet olan ve 1504-1556 yıllarında yaşamış olan Fuzuli; Kerkük’te doğmuştur. Kerkük’te Bayat Türk-men boyunun Karyağdı soyundan geldiği bilinmektedir. Şiirlerini hem Türkçe, hem Arapça hem de Farsça yazmıştır. Fuzuli; yal-nızca Türk ve Fars edebiyatında değil, dün-ya klasikleri arasında da saygın bir yer almış ozandır. Fuzuli’nin yaşamı boyunca Kerbela ve Bağdat çevresinden ayrılmadığı ve bir sü-re Hz. Ali’nin türbesinde türbedarlık yaptığı bilinmektedir. Fuzuli’nin yakın çevresine Hz. Hüseyin’in türbesinin yanında toprağa veril-meyi ve mezarına taş konulmamasını vasiyet ettiği söylenmektedir.5

Ayrıca Bağdat’ın Rusafa Bölgesindeki Mey-dan Mahallesi’nde Sug Harac (Bit Pazarı) ola-rak bilinen bölgenin yakınında Bektaşi şeyhi olarak bilinen Baba Gurgur adına bir mescid yaptırılmıştır. Mescid, 1671 yılında Bektaşi şeyhi Baba Gurgur’un Türbesinin üzerine in-şa edilmiştir. Daha önce Yeniçeri Ocağı tek-kesi olarak kullanılan Baba Gurgur Mescidi, 1826’da Bektaşiliğin yasaklanması ve Yeni-çeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla mescid haline getirilmiştir. En son 1869’da Bağdat’a Vali olan Mithat Paşa tarafından yenilenmiştir. 1970’lere kadar ziyaret edildiği bilinen Baba Gurgur tekkesinin yıkıldığı bilinmektedir. Yı-kılan Baba Gurgur tekkesine ait bazı görüntü-ler mevcuttur.6

Yıkılan Baba Gurgur Tekkesine ait bir ka-lıntı halen tekkenin yapıldığı yerde bulun-maktadır.7

Osmanlı Devleti Döneminde Bektaşile-re ait tekkelerin korunduğu görülmektedir. Buna örnek olarak Bağdat Vilayetine bağlı Kerbela’da bulunan Hz. Hüseyin’in kabri ya-kınlarındaki Abdülmümin Baba Bektaşi Zavi-yesine yönelik baskıların engellenmesi ama-cıyla Bağdat Valisi’ne 21 Haziran 1816’da emir gönderildiği bilinmektedir.8

Page 9: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

8

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

1826’da Osmanlı Devletin’de Bektaşiliğin ya-saklanması ve Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılma-sının ardından bugünkü Irak topraklarında yaşayan ve Osmanlı döneminde Musul ve Bağdat vilayetlerindeki Bektaşiler arasında bölünme yaşandığı bilinmektedir. Burada ifa-de edilen Bektaşilerin büyük çoğunluğunun Türk kökenli olduğunu ifade etmek mümkün-dür. Sufiyan ve Dervişan olarak ikiye bölünen Bektaşilerin, bu iki kolu arasında Bektaşili-ğin öğretisi, benimsediği ilkeler, inançlar ve ibadetleri arasında fark bulunmazken, ayrı-lığın tarikat “pir ya da mürşit”in hangi soya bağlı olduğuna yönelik görüş farklılığından kaynaklandığı ifade edilmektedir. Buna göre Dervişan ekolüne bağlı Bektaşilerin “pir ya da mürşid”in Hz. Hüseyin’in soyundan gelmesi gerektiğine yönelik görüşüne karşı çıkan Su-fiyan ekolü mensupları, “pir ya da mürşid”in Hz. Hüseyin’in soyundan gelmesine gerek olmadığı ve “pir ya da mürşid” olma ehline sahip olan avam tabakasından kişilerin de ka-bul edilebileceğini belirtmişlerdir.9 Ancak bu ayrımın kısa bir dönem sürdüğünü belirtmek mümkündür. Bektaşiliğin genel uygulamasına bağlı olarak geleneğin sürdürüldüğü ve “pir” makamının babadan oğula geçen bir düzen arz ettiği görülmektedir. Bu açıdan Irak’taki Bektaşi geleneğinde de soy bağının önemli ol-duğu söylenebilir.

Irak Devleti kurulduktan sonra ise Osmanlı Devleti Döneminde gizli de olsa Bektaşiliği devam ettirmeye gayret gösteren Irak top-raklarındaki tekkeler, Irak rejimi tarafından da ciddi bir baskı altında kalmış ve Bektaşilik içe kapanık bir durumda kalmıştır. Bektaşilik geleneğinin 12 imam ve Ehli Beyt’e olan inanç ve ibadet düzeyi Şiilik mezhebi ile paralellik göstermekle birlikte, ibadet şekillerindeki

farklılık, Bektaşilik ve Şiiliği birbirinden ayır-mıştır. Örneğin Şiiler günde beş vakit namaz kılarken, Bektaşiler, namaz kılmamakta ve her Perşembe günü akşamı tekkelerde dua yapmaktadır. Buna benzer ibadet farklılıkları Şiilik ile Bektaşiliği birbirinden ayırmakta-dır.10

Ancak Irak yönetimi tarafından baskı altı-na alınan Irak’taki Bektaşiler, İran’ın Irak’a gönderdiği mollaların da etkisiyle giderek asimile olmaya ve Bektaşilik geleneği giderek kaybolmaya başlamıştır. Örneğin Musul’un Telafer ilçesinde 1940’lara kadar tek bir Şii caminin olmadığı, ancak Necef ’teki medre-selerde eğitim alan kişilerin etkisiyle bölgede Şiiliğin yaygınlaşmaya başladığı, Telafer’deki Şii mezhebine bağlı Türkmenlerin neredey-se tamamının geçmişte Bektaşi olduğu iddia edilmektedir.11 Bu anlamda Molla Mahmut Aslan ismi önemli bir rol taşımaktadır. Molla Mahmut Aslan, 1940’ların sonundan itibaren Necef ’te medresede eğitim almıştır. Hatta Irak’ın en önemli Şii dini liderlerinden biri olan Muhsin El-Hekim’den de ders aldığı söy-lenmektedir. 1953-54 yıllarında Telafer’e dö-nen Molla Mahmut Aslan, burada Şeyh Cevat Hüseyniyesini12 kurarak, Irak’ta Şiiliğin yayıl-masında önemli rol oynadığı bilinmektedir. Öte yandan Telafer’deki Şiiler arasında Bek-taşilik öğretileri açısından bazı uygulamaların devam ettiğini ifade etmek mümkündür. Bek-taşilik inancından bir kişinin dede/pir/seyit/şeyh13 olabilmesi için soy bağının bulunması gerekmektedir. Halen Telafer’de bu durumun devam ettiği ve hatta “seyit” soyundan gelen bir kişinin farklı soydan gelen bir kişiyle ev-lenmesi söz konusu olmadığı bilinmektedir. Ancak bugün itibariyle Irak’ta yaygın bir Bek-taşilik inancından bahsetmek mümkün değil-dir. Diğer taraftan ABD’nin 2003’te Irak işga-

Page 10: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 9

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

linin ardından rejim baskısının ortadan kalk-ması ve görece kimliklerin daha rahat ifade edilmesiyle birlikte, Irak’taki azınlık grupların kimliklerini yeniden tanımlamaya çalıştıkları görülmektedir. Bu açıdan dini bir grup olarak ifade edilebilecek Bektaşiler de yeniden ken-dilerini tanımlama çabasına girmiştir. Bu an-lamda Bektaşilerin Irak’ta Bektaşiliği yeniden ayağa kaldırmaya çalıştıkları söylenebilir.

Irak’ta Bektaşiliğin Mevcut Durumu

Daha önce de ifade edildiği gibi, günümüz itibariyle Irak’taki Bektaşi toplulukların, 2003 sonrası dönemde canlanmaya başladıkları ve kapanan Bektaşi tekkelerinin son birkaç yıl-lık süreçte yeniden açıldıkları bilinmektedir. Bunun yanında bazı Bektaşi tekkeleri de hiç kapanmadan günümüze kadar devam etmiş ve en azından halk arasında kutsal bir yer ola-rak saygı görmüştür. Örneğin bunlardan bir

tanesi Kerkük’ün Tavuk ilçesine bağlı ve ço-ğunlukla Türkmenlerin yaşadığı Tazehurma-tu nahiyesindeki Hünkar Baba Tekkesi ola-rak da tanınan Seyit Hamit Tekkesidir. Seyit Hamit Tekkesi bütün bölge halkı tarafından bilinen ve ziyaret edilen bir kutsal mekan ol-makla birlikte, Seyit Hamit’in mezarı da bu tekkenin içerisinde yer almaktadır. Tekke bir Bektaşi tekkesi olarak bilinmekle birlikte, bu-rada yapılan Bektaşi ibadetlerinin yanı sıra, Tazehurmatu’daki Şii halkın da namaz kıldığı bir mekan olması, Irak’ta Bektaşilik ve Şiilik arasındaki geçişkenliği gösterir niteliktedir.

Bugün itibariyle bilinen 35 Bektaşi tekkesi ol-duğundan söz edilmektedir. Bu tekkelerin 8’i Şebek, 6’sı Kakai tekkesidir. Geri kalan tekke-ler Türkmenlere aittir. Bu tekkelerin bazıları kapalı durumdadır. Aşağıdaki tabloda Irak’ta-ki Bektaşi tekkeleri, bulundukları vilayet ve faaliyet durumu verilmiştir.14

Tekke’nin AdıBulunduğu Vilayet

Bulunduğu İlçe/Nahiye/Köy

Tekke Seyidinin AdıFaaliyet Durumu

Kızıl Deli Tekkesi Musul Telafer İlçesi Seyid Muhammed Zeynel Baba AçıkSeyid Ghaaib Evi Tekkesi

Musul Telafer İlçesi Seyid Hassan Seyid Ghaaib Açık

Er Mahmood Tekkesi Musul Telafer İlçesi Seyid Haşim Baba AçıkFaraç Evi Tekkesi Musul Telafer İlçesi Bilinmiyor. KapalıSeyid Hüseyin Tekkesi (Şebek)

Musul Sedde Köyü Bilinmiyor. Açık

Seyid Khadim Seyid Ali Tekkesi (Şebek)

Musul Terava Köyü Bilinmiyor. Açık

Seyid Ahmed Tekkesi (Şebek)

Musul Al-Zahra Köyü Bilinmiyor. Bilinmiyor.

Seyid Mohammed Ali Tekkesi (Şebek)

Musul Minare Köyü Bilinmiyor. Açık

Seyid Ali Avsat Tekkesi (Şebek)

Musul Ali Reş Köyü Bilinmiyor. Açık

Seyid Hassan Seyid Ali Tekkesi (Şebek)

MusulŞeyh Ammer Köyü

Bilinmiyor. Açık

Page 11: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

10

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

Seyid Yahya Seyid Kasım Tekkesi (Şebek)

Musul Berziktan Köyü Bilinmiyor. Bilinmiyor.

Seyid İsmail Seyid Yunus Tekkesi (Şebek)

Musul Sedde Köyü Bilinmiyor. Bilinmiyor.

İlyas Baba Tekkesi Musul Şerihan Köyü Bilinmiyor. KapalıSeydi Rıza Tekkesi Musul Şerihan Köyü Bilinmiyor. KapalıPir Zeker Baba Tekkesi Musul Sincar İlçesi Bilinmiyor. KapalıMezar Seyid Hayas Tekkesi (Kakai)

Musul Verdak Köyü Seyid Rost Açık

Bava Haydar Tekkesi (Kakai)

Musul Keekan Köyü Bilinmiyor. Açık

Bava Yazkar Tekkesi (Kakai)

MusulTel Alaban Köyü

Bilinmiyor. Açık

Seyid Bektaş Tekkesi Kerkük Seyid Bektaş Ahmedoğlu Kapalıİmam Ahmed Tekkesi Kerkük Seyid Rahmetullah AçıkSeyid Rahim Tekkesi Kerkük Seyid Rahim Açık

Seyid Hamid Tekkesi Kerkük Tazehurmatu Nahiyesi

Seyid Hamid Açık

Şeyh Muhammed Al-Safevi Tekkesi (Babalar Tekkesi)

Kerkük Tavuk İlçesi Seyid Musa Açık

Derviş İbrahim Tekkesi Kerkük Tavuk İlçesi Seyid Ali Cafer AçıkDedeler Tekkesi Kerkük Tavuk İlçesi Seyid Mehdi Açık

Derviş Baba Tekkesi Kerkük Tavuk İlçesiDerviş İbrahim ve Derviş Abdullah

Açık

Ali Samer Safavi Tekkesi

Kerkük Tavuk İlçesi Bilinmiyor. Bilinmiyor

Seyid Ali Tekkesi Selahattin Tuzhurmatu İlçesi

Seyid Cafer Açık

Seyid Saki Tekkesi Selahattin Tuzhurmatu İlçesi

Seyid Muhammed Cevad Açık

Seyid Haydar Tekkesi SelahattinTuzhurmatu İlçesi

Seyid Veli Açık

Dede Ghaib Tekkesi SelahattinTuzhurmatu İlçesi

Bilinmiyor Bilinmiyor

Seyid Mustafa Tekkesi (Kakai)

Diyala Hanekin İlçesi Bilinmiyor Açık

Beva Derviş Tekkesi (Kakai)

Diyala Hanekin İlçesi Bilinmiyor Açık

Seyid Meer Tekkesi (Kakai)

Diyala Hanekin İlçesi Açık

Baba Gurgur Tekkesi Bağdat Bilinmiyor Kapalı

Page 12: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 11

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

Yukarıdaki tabloda da görüldüğü üzere, Irak’taki Bektaşilerin daha çok Musul, Ker-kük, Diyala ve Selahattin’de yoğunlaştıkları görülmektedir. Ayrıca Erbil ve Süleymaniye’de de Kakailerin yaşadığı bilinmektedir.

Bektaşi Türkmenler

Genel olarak bakıldığında Bektaşiliğin Arap olmayan etnik gruplar arasında görüldüğü ve yaygınlaştığını söylemek doğru olacaktır. Bu açıdan Irak’taki Araplardan sonra en büyük i-ki etnik grubu oluşturan Kürtler ve Türkmen-ler arasında Bektaşiliğin yaygın olduğu ifade edilebilir. Özellikle Türkmenler başı çekmek-tedir. Türkmen Bektaşiler başta Telafer olmak üzere, Musul’a bağlı Şirinhan, Karakoyun, Sellamiye ve Kubba Köyleri, Kerkük’e bağlı Tavuk İlçesi ve ona bağlı Tazehurmatu nahi-yesi, Selahattin’e bağlı Tuzhurmatu ilçelerin-de yaşamaktadır. Ayrıca Erbil, Süleymaniye ve Diyala’da da az sayıda Bektaşi Türkmeni’nin yaşadığı bilinmektedir. Türkmen Bektaşi tek-kelerinin çoğu şehir merkezlerinin dışındadır. Rejimlerin baskısı nedeniyle Bektaşi tekkele-rin gizli ve şehirlerden uzak yerleşimlerde ku-rulduğu söylenmektedir.

Öte yandan Irak’taki bazı azınlıklar arasında da Bektaşilik görülmektedir. Özellikle Irak’ta-ki Bektaşiler arasında Şebekler ve Kakailer de oldukça fazladır. Ancak hem Kakailerin hem de Şebeklerin aslının Türk ya da Kürt oldu-ğuna yönelik iddialar bulunmaktadır. Bu du-rum hem Kakailer hem de Şebekler arasında da bazı tartışmalara yol açmaktadır. Her iki azınlık grup içerisinde de hangi soydan gel-diklerine yönelik kesin bir algılamadan söz etmek mümkün değildir. Örneğin, Musul’da yaşayan Şebeklerin konuştuğu farklı bir dil

olmasına rağmen, ibadet kitaplarının da adı dahil olmak üzere dil yapısındaki Türkçe ke-limenin çokluğu Şebeklerin soyunun Türk ol-duğu iddia edilmektedir. Öte yandan Kakailer ise daha çok Kürtçe konuşmakta ve ibadet-lerini Kürtçe olarak yapmaktadır. Ancak her iki azınlık grup da kendilerini ayrı etnik grup olarak tanımlamaktadır. Bu açıdan Irak’taki Bektaşiliğin Kürtler ve Türkmenler tarafın-dan Irak’ta yaygınlaştığını ifade etmek doğru bir yaklaşım olabilir.

Irak topraklarında Bektaşiliğin tarihi çok es-kilere dayanmasına rağmen, günümüzde aynı etkinlikte olmadıkları bilinmektedir. Ancak 2003’ten sonra yeniden ortaya çıkan Bektaşi-lik, 2008’den sonra hız kazanmaya ve Sünni-leşen ya da Şiileşen bir kısım Bektaşi, yeniden eski inançlarına dönmeye başlamıştır. Irak Alevi-Bektaşi Federasyonu Başkan Yardımcı-sı Abbas Muhsin Ali’ye göre, Telafer’deki Şii Türkmenlerin neredeyse tamamının geçmişte Bektaşi olduğunu, ancak 2003’ten sonra Şi-ileşen bazı Bektaşi ailelerin eski inançlarına dönmeye başladığını ifade etmektedir. Abbas Muhsin Ali’ye göre, Telafer’de Şiileşen Bekta-şilerin yaklaşık yüzde 25-30’u yeniden Bektaşi inancına dönmüş ve ibadetlerini bu inanışa göre yapmaktadır.15 Ancak buna ilişkin kesin kanıtlar olduğunu da söylemek güçtür. Öte yandan Bektaşiliğin birçok uygulamasının Telafer’de bir gelenek haline geldiğini söyle-mek yanlış olmayacaktır.

Bu açıdan Telafer’in Iraklı Bektaşilerin mer-kezi olduğu söylenebilir. Nitekim, Telafer’de yaşayan Bektaşiler, 2008 yılında örgütlenme çabasına girmiş ve bir Bektaşi Federasyonu kurmak için çalışmalar başlatmıştır. 2010 yı-lında Musul Vilayet Yönetimine, sonra İç İş-

Page 13: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

12

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

leri Bakanlığı ve Sivil Örgütlerden Sorumlu

Devlet Bakanlığına başvuru yapılmış ancak

Irak’taki siyasi karmaşa nedeniyle bir sonuç

alınamamıştır. Bu dönemde resmi olmasa da

fiili olarak çalışmalarını başlatan Irak Ale-

vi-Bektaşi Federasyonu, 28 Aralık 2010’da

yaptığı kongreyle yönetimini, çalışma şekli-

ni ve büro açılacak merkezleri belirlemiştir.

Federasyon’un Başkanlığına İbrahim Yunus

Süleyman seçilmiştir. Ancak İbrahim Yunus

Süleyman’ın Ekim 2011’de vefat etmesi ne-

deniyle, Başkanlık görevini vekaleten Abbas

Muhsin Ali yürütmektedir. Federasyonun yö-

netim kurulu aşağıdaki tabloda verilmiştir.16

İsmi Görevi Yaşadığı Yer MensubiyetiAbbas Muhsin Ali Başkan (Vekaleten) Musul – Telafer TürkmenNuri Cemşir Başkan Yardımcısı Süleymaniye KakaiMuhammed Zeynel Baba Eğitim Sorumlusu Musul – Telafer TürkmenAli Asker Haydar Eğitim Sorumlusu Musul – Telafer TürkmenHüseyin Hasan Iradi Eğitim Sorumlusu Musul ŞebekHamid Ashor Eğitim Sorumlusu Kerkük - Tazehurmatu TürkmenYusuf Aşur Ali Maliye Sorumlusu Musul – Telafer TürkmenMuhammed Ali Taki İdari Sorumlu Musul – Telafer TürkmenKasım Hıdır Dıbbo Medya Sorumlusu Musul – Telafer TürkmenMuhammed Salih Naki Üye Musul – Telafer TürkmenSüleyman İbrahim Süleyman Üye Musul – Telafer TürkmenBasil Abbas Üye Musul – Telafer TürkmenMuhsin Ahmet Yunus Üye Musul – Telafer TürkmenSalih Muhammed Kazım Üye Musul – Telafer Türkmen

Yukarıda görüldüğü gibi Irak Alevi-Bektaşi Federasyonu’nun 14 kişilik yönetim kurulun-da 12 Türkmen, 1 Şebek ve 1 de Kakai üye bu-lunmaktadır. Aynı zamanda federasyonun 31 kişiden oluşan bir genel meclisi vardır. Genel Meclis üyelerinin 2’si Kakai, 1’i Şebek, geri kalan Türkmendir. Ancak bu genel meclisin düzenli olarak toplanamamaktadır. Fede-rasyonun merkezi Telafer’dedir. Irak’ta ula-şım şartları ve güvenlik durumu göz önüne alındığında diğer bölgelerden federasyonun yönetimine katılımın sınırlı olması anlaşıla-bilir bir durumdur. Ancak Irak Alevi-Bektaşi Federasyonu’nun Irak’ın diğer bölgelerinde de büro açacağı söylenmektedir. Irak Alevi-Bek-taşi Federasyonu, Musul, Kerkük, Süleyma-

niye ve Selahattin’de bir büro açmayı planla-maktadır. Ancak Federasyon Irak hükümetin-den resmi onayı almayı beklemektedir.

Irak’ta Bektaşiler, Mavıllı ve Sarıli olarak da bilinmektedir. Türkmen Bektaşilere Mavıllı da denmektedir. Bu iki kelime bazen Türk-çe’deki renklerin karşılığı olan “sarı” ve “mavi” kelimeleriyle karıştırılmaktadır. Ancak söz-cüklerini kökenlerinin Arapça’dan geldiğine yönelik kuvvetli emareler vardır. Zira “Sarıli” ya da “Mavıllı” olarak bilinen Bektaşileri “sarı” ya da “mavi” renkle simgeleşen bir işaretleri yoktur. Irak Alevi-Bektaşi Federasyonu Abbas Muhsin Ali’nin ifadesine göre, Türkmen Bek-taşilere “Mavıllı” denmesinin sebebi, Arapça

Page 14: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 13

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

“Muali” kelimesinden kaynaklanmaktadır. “Muali” Arapça’da “birinin yanlısı olmak/ya-nında olmak” anlamında kullanılmaktadır. Bu açıdan Bektaşi inanışı da Hacı Bektaş Veli’yi yol gösterici olarak benimsediğinden, Hacı Bektaş Veli’nin fikirleri doğrultusunda hare-ket edenlere “Muali” dendiği ve daha sonra “Mavıllı” olarak söylenmeye başladığı bilin-mektedir.17

Irak’ta Unutlmuş İki Halk Bektaşi Şebekler Ve Kakailer

Bektaşi Şebekler

Irak’ta Şebeklerin tamamının Musul vilaye-tinde yaşadığı bilinmektedir. 600 yıldan fazla bir süredir Irak’ın bulunduğu topraklarda ya-şayan Şebekler, ülkenin en eski yerleşik (otok-ton) halklarından biri olarak gösterilebilir. Şebekler, 1952›den beri Irak›ta resmî olarak azınlık statüsüne sahiptir.18 Şebekler, konuş-tukları dil ile gelenek ve kültür farkları nede-niyle diğer toplumlardan ayrılmaktadır. Bu anlamda Şebekleri ayrı bir etnik grup olarak kabul etmek mümkündür. Öte yandan Şebek-lerin Türk soyundan geldiğine yönelik bazı e-mareler vardır. Aynı zamanda Kürt gruplar da Şebeklerin, Kürt olduğunu iddia etmektedir. Ancak Şebeklerin Türk soylu olduklarına iliş-kin yazılanlar tarihi kayıtlara dayanmaktadır. Kesin olmamakla birlikte, Şebeklerin soyunun Batı Türkistan’daki Şıban Özbeklerine da-yandığı söylenmektedir. Şıban Özbekleri’nin 15. yüzyılda Sır Derya havzası kıyılarını ve Harezm’i almaya başladığı dönemde en etki-li isim olarak ifade edilen Şaybek Han’ın, Şe-beklerin atası olabileceği ifade edilmektedir.19 Başka bir tarihi kaynakta ise Timur komutan-lığındaki Moğol ordusunun, 1383’te Bağdat’a

girdiği sırada, İran Türkmenlerinin kollarının da Timur’la birlikte Bağdat’a girdiği ve bu kollardan birinin “Şebekler” olduğu yazmak-tadır.20 Aynı zamanda Şebeklerin bir Oğuz boyu olduğu ve İsminin “Şah-bek”ten geldiği Türkiye’nin resmi kaynaklarında da belirtil-mektedir.21

Şebeklerin büyük kısmı halen Bektaşi gelene-ğini sürdürmekle birlikte, Şebekler arasından Şii ve Sünni mezhebine bağlılık da yüksek orandadır. Şebeklerin yaklaşık yüzde 30’unun Sünni, geri kalan kısmının da Bektaşi ya da Şii olduğu söylenmektedir. Ancak Şebekler ara-sında Şiiliğin daha yaygın bir inanış olduğunu ifade etmek mümkündür. Irak’taki rejimlerin azınlıklara yönelik baskıcı politikaları nede-niyle Şebeklerin de diğer Arap olmayan un-surlar gibi asimile oldukları ve kimliklerinde değişim yaşandığı görülmüştür. Bu açıdan Irak’taki Şebekler arasındaki Bektaşi, Şii ve Sünni inanışlarının iç içe geçtiğini söylemek mümkündür.22

Osmanlı Devleti’nin ardından kurulan Irak Devleti’nde Bektaşilik geleneği sürdüren top-luluklardan biri olan Şebeklerin 1980’li yılla-ra kadar Türkiye’deki akrabalarıyla ilişkileri-ni sürdürdükleri ve hatta Şebek seyitlerinin, Diyarbakır‘ın Bismil ilçesindeki Seyitlerle akrabalıkları olduğu bilinmektedir. Bu açıdan özellikle Şebeklerin seyitlerinin büyük bö-lümünün Türkçe bildiği, ancak daha sonraki dönemde Türkçe bilen seyitlerin azaldığı söy-lenebilir. Yine de Şebekler ibadetlerinin büyük kısmını Türkçe olarak yapmaktadır. Zaten Şebeklerin yol ve erkan bilgilerinin bulundu-ğu Buyruk adlı kitap da Türkçedir.23 Ancak Şebekler Şebeki dilini konuşmaktadır. Bu dil çevredeki dillerin de etkisinde kalmıştır. Şe-bek dilinde; Türkçe, Kürtçe, Arapça ve hatta Farsça kelimelerin olduğu bilinmektedir.

Page 15: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

14

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

Musul’a bağlı Tilkeyf ve Hamdaniye ilçeleri ile Bartılla, Başika ve Nemrut nahiyelerinde yo-ğun olarak yaşayan Şebekler, 70’e yakın köyde hayatlarını sürdürmektedir. Şebekler, Musul’a bağlı Hamdaniye ilçesinde çoğunluk nüfusu oluşturmaktadır. Ayrıca, Bartılla nahiyesinde, Musul merkeze bağlı Başika’da da çoğunluk-tadır. Öte yandan Tilkeyf ’de yaşayan Şebekler, burada azınlıkta kalmaktadır. Yine Arapların yoğun olarak yaşadığı Nemrut nahiyesinde de Şebekler azınlık nüfustur. Öte yandan Sad-dam döneminin Araplaştırma politikası ne-deniyle, Şebek köylerine yerleştirilen Arapla-rın etkisiyle Şebeklerin bir kısmının Araplaş-tığı da bilinmektedir. Bu nedenle Şebeklerin ana nüfusunun 200 veya 250 bin kişi arasında olduğu söylenmektedir.24 Bu 70 köyde 8 adet Şebek Bektaşi tekkesi vardır. Ancak bunlarda sadece 5’i açıktır.25 Musul çevresinde 5 adet seyit bulunmakta ve Kırklar cemini devam ettirmektedir. Şebeklerin hizmetini yürüten Pirler ve bu pirlerin de bağlı bulunduğu Pir-i piran vardır. Pirler belirli bir yaşa geldikten sonra dünya işlerinden soyutlanmakta ve kendilerini tarikatın işlerine vererek, taliple-rine hizmet etmektedir.26 Taliplerin ibadetle-rini yöneten Pirler, aynı zamanda taliplerinin hastalık gibi sıkıntılarında da başvurulan bir merci olmaktadır. Şebek topluluğu içerisinde ikrar almayan hiçbir kimse bu cemlere alın-mamaktadır. Cemlerde Nesimi, Fuzuli, Vi-rani, Yemini, Kul Himmet, Pir Sultan Abdal, Seyit Nizamoğlu’nun deyişlerinin okunduğu bilinmektedir. Şeyh Safi Buyruğunu dikkate alan Şebekler ve Buyruğun birden fazla nüs-hası muhafaza edilirken, inanış gereği olarak Şebek topluluğunun dışında olan hiç kimse ile paylaşılmamaktadır.27

Türkçe olan ve dört cüzden oluşan Şebekle-rin kutsal kitabı olan Buyruğun (Arapça ismi Menakıb), yazarı belli değildir. Ayrıca Buyruk kitabının üç ciltten oluşan yazma nüshaları da mevcuttur. Buyruk, tarikatın kurallarını, tarikatın adabını, hakiki ahkamı, Bektaşî Tari-katındaki adamların özelliklerini ve tarikatın meratibini ortaya koymakta, Şeyh Safi ile oğlu Şeyh Sadreddin arasındaki diyalogları içer-mektedir. Öte yandan Şebeklerin, Miratu’l-Mekasid, Yemini, Bektaşîliğin İç Yüzü, Virani isimli kitapları da ibadetlerinde okudukları bilinmekle birlikte, Nesimi, Fuzuli, Seyyid Ni-zam, Sadi, Kameri gibi divanları da okuduğu söylenmektedir.28

Şebeklere, 2003 sonrasında Irak Parlamen-tosunda 1 kişilik kota tahsis edilmiş, ayrıca Musul Vilayet Meclisinde de kota verilmiş-tir. Hunain Kaddo’nun başkanlığını yaptığı ve 20 Mayıs 2003’te kurulan Demokratik Şebek Topluluğu, Irak’ta Şebekleri temsil eden tek siyasi örgüttür. Hunain Kaddo, Irak’taki 2005 ve 2010’daki seçimlerde Şebekleri temsilen Irak Parlamentosundaki Şebek kotasından milletvekili olmuştur.

Ancak Şebeklerin, 2003 sonrasında da siyasi baskıya maruz kaldığı bilinmektedir. Özellikle El-Kaide gibi terör örgütlerinin yanı sıra, si-lahlı çetelerin de Şebekleri hedef alan saldırı-ları olmuştur.29 Öte yandan Irak’ın kuzeyinde denetim kurmak isteyen ve kontrol ettiği top-rakları genişletmek isteyen Kürt grupların da Şebekler üzerinde baskı yaptığı bilinmektedir. Bunun için Kürt grupların iki yönlü bir stra-teji uyguladığı söylenmektedir. Özellikle Kürt partilerin rüşvet ve maddi yardımda buluna-rak, Şebek toplumu arasında Kürt tezi için destekçiler yarattığı, aynı zamanda Şebek-

Page 16: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 15

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

lere mensup kişileri korkutmak, sindirmek ve kendi emellerine uydurmak için şiddet uyguladığı iddia edilmektedir. Bu bağlamda Kürt silahlı güçlerin tutuklamalar, insan ka-çırma, hapis gibi baskı unsurlarının kullanıldı öne sürülmektedir. Bu açıdan Kürt Bölgesel Yönetimi’nin Şebek bölgelerini Kürtleştirerek, topraklarını genişletmek ve böylece Musul vi-layetinin yarısını kendi bölgesine katmayı he-deflediği belirtilmektedir.30 Nitekim Şebekler ve Irak’taki diğer azınlıklar üzerindeki baskı birçok uluslararası kuruluşun raporlarında da yer almaktadır. Bu baskıların devam etmesi durumunda Irak’taki diğer azınlıkların oldu-ğu gibi Şebeklerin de yaşam alanı kısıtlanacak ve kimlikleri yok olma tehlikesiyle karşı karşı-ya kalacaktır. Bu açıdan Şebeklerin de yeniden kimliklerini tanımlama ve tanıtma çabasına girdiği, bunun için destek arayışında olduğu söylenebilir. Bu nedenle özellikle Musul’daki diğer azınlık gruplarıyla da dayanışma içeri-sinde olan Şebekler, geleneklerine hakim olan Bektaşi anlayışını da yaşatmaya ve geliştirme-ye çalışmaktadır. Bu kapsamda Irak’taki diğer Bektaşi topluluklarla irtibatlarını arttıran Şe-beklerin, Türkiye ile de bağlarını kuvvetlen-dirmeye çalıştığı söylenebilir. Zira, Türkiye’de gelenekselleşen Uluslararası Hacı Bektaş Ve-li Anma Etkinliklerine katılmak için 2010 ve 2011 yıllarında Şebek Bektaşiler Türkiye’yi ziyaret etmiştir. Ayrıca siyasi olarak da Şebek liderler sık sık Türkiye’yi ziyaret etmektedir.

Bektaşi Kakiler31

Kakailiğin İran’daki Kırmanşah vilayetinden bugünkü Irak topraklarına göç eden Sufilerin vasıtasıyla Irak’ta taban bulduğu ve daha son-ra “Şehrizor” olarak bilinen Süleymaniye’de yaygınlaşarak bu bölgenin merkez haline gel-

diği bilinmektedir. Kakailik Sufi bir tarikat olmakla birlikte, Irak’ta daha çok Kürtler ve Türkmenler arasında görülmektedir. Diğer ta-raftan çok az sayıda olmakla birlikte Araplar arasında da Kakailiği benimseyenlerin olduğu bilinmektedir. Bektaşilik inancının bir kolu o-lan Kakailik, bazı inançları bakımından diğer Bektaşiliğin diğer kollarından farklılık göster-mektedir.

Irak’taki Kakailiğin başlangıcının yaklaşık 970 yıl öncesine dayandığı ifade edilmektedir. Halen Kakailerin büyük çoğunluğu, İran’da Kirmanşah’ta yaşamaktadır. Kakailer’in dini merkezi de Kirmanşah vilayetindeki Şeyhan Köyü’nde bulunmaktadır. “Kakailerin Kabesi” diyebileceği bu yer “Nesud” olarak anılmak-tadır. Irak’ın Halepçe bölgesine yakın bir köy olan Şeyhan, Kakailerin mukaddes saydığı bir bölgedir. Burada Sultan İshak’ın mezarı bulunmaktadır. Sultan İshak, Kakailiğin dini lideri ve sistemleştiren kişi olarak bilinmekte-dir.

Sultan İshak’ın, görüşlerinin 6 bölümden olu-şan Serencam isimli kitapta toplandığı söy-lenmektedir. Serencam, “Bidaye-Başlangıç” olarak da adlandırılmaktadır. Serencam’ın “Havrami” dilinde yazıldığı, ancak daha son-ra diğer dillere de çevrildiği bilinmektedir.32 Kitapta Kakailiğin, inançları, uyması gereken kurallar, yaşam şekilleri, Kakailikteki merte-beler ve nasihatlar gibi inanışın ana öğeleri bulunmaktadır. Bu kitabın da bir sır olduğu, nasıl ortaya çıktığının bilinmediği söylen-mektedir.33

Buna rağmen Kakailiğin bir sırdan ibaret ol-duğu ve Kakailiğin nasıl ortaya çıktığının bilinmediği söylenmektedir. Kakailere göre,

Page 17: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

16

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

dünya yaratıldığı sırada, ruhun ortaya çıkarak “men men, sen sen” diye konuştuğu ve Kaka-iliğin de bunu temel aldığı ifade edilmekte-dir. Bu açıdan Kakailer, Türkçe’nin dünyada konuşulan ilk dil olduğu inanışına sahiptir. Kakailere göre, dünya kurulduğunda ortaya çıkan bu ruh daha sonra farklı bedenlerde vü-cut bulmuştur. Buradan hareketle, Kakailiğin ana unsuru”kardeşlik”tir. Kakailik inancının 4 temeli vardır. Kalp temizliği, adelet/dürüst-lük, iyi olmak, affedici olmaktır.34

Kakailik’te 7 dini mertebe bulunmaktadır. Bunlar;

- Sultan,- Seyit/pir,- Halife- Baba- Kelam Havan- Derviş- Mürid’dir.35

Her bir dini mertebenin farklı görevleri bu-lunmaktadır. Özellikle Kakailik’te de diğer Bektaşi inanışlarında olduğu gibi pirlik maka-mı önem arz etmekte ve 7 pir bulunmaktadır. Kakailik’teki tenasüh inanışı nedeniyle özel-likle 4 pir çok önemlidir. Zira 4 büyük mele-ğin bu pirlerde vücut bulduğuna inanılmakta-dır. Bunlar sırasıyla;

- Pir Bünyamin: Sultan İshak’ın “Kakailerin Piri” olarak ilan ettiği kişidir. Bu açıdan diğer pirlerden daha saygın bir yere sahip-tir. Vahiy meleği ve 4 büyükten en üstü-nü olan Cebrail (A.S.)’ın vücut bulduğuna inanılmaktadır.

- Pir Davud: İsrafil (A.S.) vücut bulmuştur.- Pir Musa: Mikail (A.S.) bedene girmiştir.- Mustafa Davudan: Azrail (A.S.)’dan teces-

süt36 etmiştir.

Bunların dışında;- Dazrak Hatun: Sultan İshak’ın annesi.- Şah İbrahim- Seyit Ahmet de Kakailerin pirleri arasın-

dadır.37

Kakailer inanç farklılıkları nedeniyle diğer Bektaşi topluluklarından ayrılmaktadır. Özel-likle “tenasüh ve hulul” inançları Kakailiği farklılaştırmaktadır. Kakailik inanışına göre, Sultan İshak’ın ruhu Hacı Bektaş Veli’de can bulmuştur. Yani Kakailere göre, Hacı Bektaş Veli aslında Sultan İshak’ın kendisidir. Buna “tenasüh” denmekte ve Kakailik inanışının te-melinde bu inanç yatmaktadır. Tenasüh ina-nışına göre, bir ruh ancak 1001 kere başka be-denlere geçebilmektedir. Öte yandan “Allah’ın insan cismine girip bütünleşmesi” olarak ifa-de edebileceğimiz “hulul” inanışına göre, ila-hi yaratan Hz. Ali’de hulul etmiş, Hz. Ali’nin ruhu da Sultan İshak’a tenasüh etmiştir. Bu açıdan Sultan İshak’ın tanrılaştırıldığını söy-lemek mümkündür. Bu inanışlar çerçevesinde Kakailer, Kakailiğin bir din olduğunu savun-maktadır.38

Diğer taraftan Kakailer, Kuran-ı Kerim’e inan-makla birlikte, tüm peygamberlere ve “Ehli Beyt” ile Şiilik’teki 12 imama da büyük saygı göstermektedir. Kakailiğin bir “sır” olduğuna inanan Kakailer bu nedenle ibadetlerini gizli yapmaktadır. Ayrıca Kakailer, Hz. Ali’nin ca-mide öldürülmesini gerekçe göstererek, ca-miye gitmekten imtina edilmektedir.Kakailiği bilinen kutsal mekanları İran ve Irak’ta bulunmaktadır. Bunlar aşağıda liste-lenmiştir:39

1- Sultan İshak’ın Mezarı: Bu mezar İran’da-ki Kirmanşah eyaletinde bulunmaktadır. Bu bölge İran’ın Irak sınırına yakındır.40

Page 18: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 17

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

2- Seyit İbrahim’in Mezarı: Irak’ın başkenti Bağdat’tadır.

3- Dukkani Davud Mezarı: İran’ın Hamedan vilayetindeki bir dağda bulunmaktadır.

4- El-Hac Ahmet Virani Sultan’ın Mezarı: Irak’ın Necef kentinde Hz. Ali’nin yaşa-dığı dönemde, Hz. Ali’nin yanındayken, göğe yükselip, aslana dönüştüğüne ina-nılmaktadır.

5- İmam Ahmet Mezarı: Kerkük’te Türk-menlerin yoğunlukta yaşadığı Musulla mahallesindedir.

6- Bava Yadgar: İran’daki Serdeşt kentinde-dir.

7- Ömer Mendan Mezarı: Kerkük’le Erbil arasında bulunan ve aynı adla anılan bir köydedir.

8- İmam İsmail Mezarı: Diyala’nın Hanekin ilçesine bağlı Kızlarbat (Sadiye) nahiye-sindedir.

9- Bava Haydar Mezarı: İran’dadır.10- Şah Hayyas Mezarı: Musul’un Erbil sını-

rında bulunan Verdek köyündedir.11- İmam Kasım Mezarı: Kerkük’te bulun-

maktadır.12- Havaş Mezarı: Kerkük’ün Tavuk ilçesine

bağlı Ali Saray köyündedir.

Bugün en fazla Kakai nüfusun İran’da yaşa-dığı bilinmektedir. Irak’ta da 75 bin kadar Kakai’nin yaşadığı söylenmektedir. Kakailerin çoğu Kürt nüfus olmakla birlikte, aralarında az sayıda Arap ve Türkmen nüfustan da bu-lunmaktadır. Ancak Kakailer içerisindeki et-nik dağılıma yönelik bir oran vermek müm-kün olmayacaktır. Ancak Kakai dedelerinin (önderlerinin) tamamının Türkmen olduğu bilinmektedir.41 Kakailerin çoğu Kerkük’te yaşamakla birlikte, Musul, Erbil, Süleymaniye ve Diyala’da da Kakai varlığı bulunmaktadır.

20 bin civarında Kakai’nin yaşadığı söylenen Kerkük’te özellikle Kakailerin önderlerinin burada bulunduğu bilinmektedir. Kerkük’te yaşayan Kakailer Merkez ile Tavuk ilçesin-de ve bağlı köylerde yoğunlaşmıştır. Musul’a bağlı Hamdaniye ilçesinde 7 Kakai köyü bu-lunmakla birlikte bunlar arasında Verdek, Tellilben, Kazekan, Kabirli, Mecidiye, Kaber-lum yer almaktadır. Bu köylerde 15 bine ya-kın Kakai’nin yaşadığı söylenmektedir. Yakla-şık 7 bin Kakai’nin yaşadığı bilinen Erbil’de Si-faye ve Matrat olmak üzere 2 Kakai köyünün bulunduğu bilinmektedir. Ayrıca Kakailiğin merkezi sayılan Süleymaniye’nin Havreman bölgesinde de Kakailer yaşamaktadır. Burada yaşayan Kakailerin nüfusu hakkında bir bilgi bulunmamaktadır. Öte yandan Diyala’ya bağlı Hanekin ilçesinde de 15 bine yakın Kakai’nin yaşadığı bilinmektedir.42

Kakailer, Irak parlamentosunda ve hüküme-tinde diğer azınlıklar gibi resmi ve hukuki bir tanımlamaya ve temsiliyete sahip değildir. Diğer azınlıklara yönelik pozitif bir ayrımcılık yapılıp, Irak Parlamentosunda kota verilirken, Kakailere böyle bir kota verilmemiştir. Ancak Kürt gruplarla hareket eden Kakai siyasetçi-ler 2005’te yapılan parlamento seçimlerinde 1 milletvekilini Irak’a gönderebilmiştir. Nev-zat Salih Rıfat, Kürt Listesinden 2005 yılında parlamentoya girmiştir. Ayrıca Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Mesut Barzani’nin Basın So-rumlusu olan Felakeddin Kakai de Bölgesel Kürt Yönetiminde 2004’te kurulan hükümette “Kültür Bakanı” olarak görev yapmış ve görevi 2009’da sona ermiştir. Kakailerin siyasi örgüt-lenmenin haricinde sosyal ve kültürel olarak örgütlendikleri görülmektedir. Felakeddin Kakayi adına Kerkük’te bir kültür merkezi bu-lunurken, Bölgesel Kürt Yönetiminde 2010 yı-lında bir Kakai Kültür Merkezi kurulmuştur.

Page 19: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

18

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

Sonuç ve Değerlendirme

Yüzyıllardır savaşlarla adı anılan ve birçok medeniyet hüküm sürdüğü bugünkü Irak toprakları, çeşitli etnik ve dini topluluğun ya-şam alanı olmuştur. Bu açıdan tarihsel varlı-ğı barından Irak toprakları, 2003’te ABD’nin işgaliyle yeni bir sürece girmiştir. Bu süreç içerisinde eski rejimler tarafından yok sayılan, hatta uygulanan asimilasyon politikalarıyla yok edilmeye çalışılan Irak’ın kadim halkları yeniden kendi kimliklerine tanımlama, inşa etme ve tanıtma çabası içerisine girmiştir. Bu toplulukların başında da Iraklı Bektaşiler gel-mektedir. Irak’taki temelleri yaklaşık 700 yılı bulan Bektaşi geleneğinin ilk örneklerine de burada rastlamak mümkündür. Bu açıdan Ka-kailik önemli bir örnek teşkil etmektedir. Zira Kakailiğin önderi Sultan İshak’ın, Bektaşiliğin kurucusu olan Hacı Bektaş Veli’den önce ya-şadığı bilinmektedir. Hacı Bektaş Veli’nin de tarikatını kurmadan önce bugünkü Irak top-raklarında bir süre yaşadığı Necef gibi önemli dini merkezleri ziyaret ettiği söylenmektedir. Buradan hareketle Bektaşiliğin şekillenmesi ve sistematikleşmesi açısından Irak’taki ge-lenek, kültür ve dini inanışların da etkisinin olabileceğini değerlendirmek mümkündür.

Ancak Irak’taki Bektaşiliğin yıllar geçtikçe gerek Irak ve İran’daki rejimlerin politikaları gerekse hakim dini inanışların etkinliği neti-cesinde köreldiği ve yok olmaya yüz tuttuğu bilinmektedir. Irak’taki Bektaşilerin büyük çoğunluğunun giderek dini açıdan yakınlık bulunan Şii mezhebine kaydığı, bir kısmının da Sünnileştiği ifade edilebilir. Özellikle Hacı Bektaş Veli’nin Anadolu’da yerleşmesi ve bu topraklarda etkinliğini sağlamasının yanında, Osmanlı Devleti’nin yıkılmasının ardından

Türkiye ve Irak’ın kurulmasıyla Anadolu ve Mezopotamya topraklarının birbirinden kop-ması nedeniyle, 1920’lerden sonra Irak Bekta-şiliğinin körelmeye başladığı söylenebilir.

2003’e kadar Irak’ta kendini ifade edemeyen Bektaşiler, ABD’nin Irak’ı işgalinin ardından, kimlik baskısının azalması nedeniyle, yeniden yapılanmaya gayret etmektedir. 2010 yılı iti-bariyle kurumsal bir yapı oluşturmayı amaç-layan Iraklı Bektaşiler, Türkmenlerin öncülü-ğünde bir federasyon kurmaya çalışmaktadır. Resmi başvurularını tamamlayan Bektaşiler, Irak hükümeti tarafından onay beklemekte-dir. Buna rağmen Irak’taki istikrarsızlık ve gü-venlik eksikliği, farklı coğrafyalarda yaşayan ve bu açıdan coğrafi bütünlük sağlayamayan Iraklı Bektaşiler için sorun oluşturmaktadır.

Öte yandan Irak’taki etnik ve mezhebi kamp-laşma da Irak Bektaşiliği açısından sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Iraklı Bektaşilerin etnik çeşitliliğinin yanı sıra, Bektaşilerin yaşadığı Musul, Kerkük, Diyala gibi bölgelerde idari ve siyasi çekişmenin yaşanması da olumsuz yön-de etkilenmelerine ve baskı altında kalmaları-na sebep oluşturmaktadır. Bu nedenle Bektaşi kimliğinin tanımlanması ve tanıtılması uzun soluklu bir süreç olarak değerlendirilmekte-dir.

Bu süreç zarfında Irak Bektaşiliğinin yeniden kimliğini bulması, insan haklarının gelişmesi-ne katkı sağlayabileceği gibi Irak’taki demok-rasinin gelişmesi ve sağlamlaşmasına olumlu etkileri olacaktır. Bu açıdan Iraklı Bektaşiler hem Irak hükümeti hem de bölge ülkelerin-de yardım beklemekte ve irtibatlarını arttır-maya gayret etmektedir. Bu çaba içerisinde Bektaşiliğin en önemli merkezlerinden biri

Page 20: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 19

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

olan Türkiye de büyük önem taşımaktadır. Nitekim Iraklı Bektaşiler, son 2009’dan bu yana Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde dü-zenlenen Uluslararası Hacı Bektaş Anma ve Kültür Etkinlikleri’ne katılmakta ve kendileri-ni tanıtmaya çalışmaktadır. Türkiye’nin tarihi sorumluluklarının yanında, bölgedeki güçlü varlığı ve demokrasi ilkelerini savunan devlet yapısı, diğer tüm bölge halklarına olduğu gibi Iraklı Bektaşilere verilecek desteği beraberin-de getirmektedir. Türkiye’nin Irak’taki tüm topluluklarla olduğu gibi, Iraklı Bektaşilerle de irtibatını güçlendirmesi hem Irak’ın geliş-mesine ve demokrasisine katkı yapacağı gibi hem de Türkiye’nin uluslararası politikada ve bölge politikasında elini güçlendireceği düşü-nülmektedir.

IRAKLI BEKTAŞİLERLE YAPILAN SÖYLEŞİLER

IRAK ALEVİ-BEKTAŞİ FEDERASYONU BAŞKAN YARDIMCISI ABBAS BEYATLI İLE SÖYLEŞİAğustos 2011

ORSAM: Abbas Bey, bize Irak’taki Bekta-şilik hakkında bilgi verir misiniz?

ABBAS BEYATLI: Aslında Bektaşilik Türkiye’de de İran’da da başka ülkelerde de

ve Irak’ta da aynı zamanda başlamıştır. Bu Bektaşilik yolunu Hacı Bektaş Veli kurmuş-tur. Hacı Bektaş ile birlikte olan dedeler, pir-ler, sufile başka başka ülkelere giderek ora-larda Bektaşilik yolunu kurmuşlardır. Irak’ta Bektaşilik Bacı Bektaş’tan başlamış, Telafer, Tuzhurmatu, Kerkük, Tavuk, Tazehurmatu ve hatta Sincar’da tekkeler kurularak devam etmiştir. Irak’ta Bektaşilik 1320-1330 tarihle-rinde başlamıştır.

Irak’a Bektaşiliği kim getirmiştir?

Bunu tam olarak bilememekteyiz. Ancak yukarıda bahsettiğimiz dedeler getirmiştir. Telafer’e baktığımızda 4-5 tekke vardır. Bun-ların hepsi Hacı Bektaş’tan gelmiştir. Kızıl Deli Ali Sultan Tekkesi Hacı Bektaşi’den gel-miştir. Tekke sahibi olan Er Mahmut da Hacı Bektaş Veli tarafından yetiştirilmiş, sufilik de-recesi almış ve Telafer’de tekkesini kurmuştur. Seyit Ghaib Tekkesi aynı şekilde kurulmuştur. Diğer bölgelerde de aynı şekildedir.

Irak’ta bilinen ilk tekke hangisidir?

Hemen hemen hepsi aynı zamanda kurul-muştur. Hangisinin önce kurulduğunu bilmek mümkün değildir. Bunun belirli bir zamanı yoktur. Irak’ta Bektaşilik, Arap olmayan un-surlarda başladı. Türkmen, Kürt, Şebek ve diğerleri. Bunlar tekke kurmuş ve devam et-miştir. Ama Bektaşiler baskı görmüştür. Eme-viler döneminde de, diğer dönemlerde de. Bu yüzde bir araştırırsanız tekkelerin kurulduğu yerler gizli yerlerdedir. İnsanların kolay ko-lay ulaşamayacakları, yol üzerinde olmayan dağların tepeleri gibi yerlerdedir. Safevi dö-neminde tekkeler biraz rahat etse de Abbasi döneminde yine sıkıntılar yaşanmıştır. Son seksen yıldır da baskı devam etti.

Page 21: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

20

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

Irak’ta ne kadar tekke var? Bununla ilgili elinizde bir rakam var mı?

Yaklaşık 30-35 tekke vardı. Ama bazıları ka-pandı. Ancak 2003’ten sonra bazı tekkelerin geri açıldığını gördük. Özellikle 2008’den sonra açılan tekkeler olduğunu biliyoruz. Ör-neğin Telafer’de 2003’ten sonra Telafer’de Er Mahmut, Seyit Ghaib, Kızıl Deli Ali Sultan Tekkeleri açıldı. Ancak Faraç Evi ve Babalar Tekkesi kapalıdır. Aynı şekilde Musul’daki Şe-bek tekkeleri de 2003’ten sonra açıldı. Hatta Şebek tekkelerinin durumu diğer bölgeler-den iyidir. Kerkük’te ise Seyit Hamit Tekke-si tarihten bu yana açıktır. Ama birçok yerde Bektaşiler, Şii olmuştur. Ancak 2003’ten sonra geri kendi inançlarına dönmüştür. Örneğin yaklaşık 400 bin nüfusu olan Telafer’de 200 bine yakın Şii yaşamaktadır. Bunların aslında hepsi Bektaşidir. 2003’ten sonra bu nüfusun yaklaşık yüzde 25-30’u Bektaşiliğe dönmüş diyebiliriz ve bu niyetin devam edebileceğini söyleyebilir.

Irak’taki Bektaşilik öğretisi nasıl uygulanı-yor? Bu konuda bilgi verir misiniz?

Bizim ibadetimiz tekkelerde yapılır. Tekkede okuduğumuz kitaplar vardır. Bu kitaplar sufi-lerin kitaplarıdır. Bunlar Yemini, Asıfi, Yusufi, Fuzuli, Pir Sultan Abdal gibi önemli sufilerin kitapları okunmaktadır. Mesela bir de Hadi-ka diye bir kitap vardır. Burada Hz. Ali’nin söylediklerine yer verilir. Hadika ve Kumru sadece Muharrem ayında okunur. Kumru’da ise Hz. Hüseyin’in yaşadığı facia anlatılır. Di-ğer kitaplarda Hacı Bektaş Veli’nin öğretisi-ne yer verilir. Bu kitplarda hakikatler vardır. Yani büyük sufilerin şiirleri vardır. Hz. Ali ve Hz. Hüseyin’in şehadet günlerinde yas yapı-

lır. Irak’ta Muharrem yası 10 gündür ve her gün bir şehit anılır. Muharrem ayının 10 günü oruç tutulur. Ama bazı insanlar 40 gün tutar. Perşembe günleri tekkelerde cem yapılır.

Hacı Bektaş Veli ve 12 imamın yeri inanç bakımından nerededir?

Hacı Bektaş Veli de 12 imama ve Ehli Beyt’e inanıyordu ve yolunu bunun üzerine kurdu.O zaman Bektaşilik ve Şiiliğin iç içe geçtiği-ni söyleyebilir miyiz? Örneğin Şiilik’teki 12. İmam olan Mehdi’nin kaybolduğu inancı Bektaşilik’te de var mıdır?

Aynı inanç tabii ki vardır. Aslına bakarsa-nız Şiilik de Bektaşilik’tir. İnançları aynıdır. Farklılık nedir? Şiilik’te fıkıh okuma vardır. İslam’daki ibadetleri yerine getirirler. Ama Bektaşilerin ibadetleri farklıdır. Şiiler, günde 5 vakit namaz kılar, ama Bektaşiler haftada 1 kez tekke duası yapar.

Irak’ta Bektaşiler nerelerde yaşamaktadır?

Genellikle Musul vilayeti ve Telafer başta ol-mak üzere, Musul’daki Şebek köylerinde, Erbil, Süleymaniye, Kerkük ve Kerkük’e bağlı Tavuk ilçesinde, Selahattin’e bağlı Tuzhurmatu’da, Diyala’da Hanekin’de yaşarlar. Ama şu anda kendilerini güçlü gösteremiyorlar. Özellik-le güçlü Şii partilerin Bektaşilerin yeniden güçlenmesini istemediğini söyleyebiliriz. Bu partilerin Bektaşiler üzerinde baskı yaptığını ifade etmek mümkün.

Siz Irak’ta Bektaşiler olarak bir sürece gir-diniz. Bir federasyon çalışmanız olduğunu biliyoruz. Bu konudan biraz bahseder mi-siniz?

Page 22: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 21

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

Çok sıkıntılı bir bürokratik süreç geçirdik. Önce Sivil Toplumlardan Sorumlu Devlet Ba-kanlığı ve İçişleri Bakanlığına başvurduk. Ay-rıca Musul Valiliğinden de izin istedik. Ama bir sonuç alamadık. Çok uzun süre bekledik. 1 yıldan fazla bir sürede bize cevap gelme-di. Daha sonra bize gelen cevapta bu konu-dan Başbakanlığın sorumlu olduğu söylendi. Biz de başbakanlığa başvurduk. Ama Irak’ta hükümet krizi var ve her şey yavaş yürüyor. Ama çok kısa zamanda sonuç almayı bekliyo-ruz. Eğer bu izinleri alabilirsek daha güçlü bir biçimde ayakta durabilir ve çalışmalarımızı yürütebiliriz.

Irak Alevi-Bektaşi Federasyonu ne zaman kuruldu?

28 Aralık 2010’da seçim yaptık. Ama gerçeği söylemek gerekirse pek seçim oldu diyemem. Bir araya geldiğimiz arkadaşlarla anlaştık ve aramızda başkanı ve yönetim kurulunu be-lirledik. Yine de bütün bölgelerden Bektaşi-leri dahil etmeye çalıştık. Ama biliyorsunuz, Irak’ta güvenlik durumu çok kötü ve bir ara-ya gelmemiz zor. Bu yüzden federasyonun merkezini Telafer’de kurduk. Musul’dan ge-lenler oluyor. Ama diğer bölgelerde şimdilik insanlar gelemiyor. Çünkü güvenlik durumu kötü. Ama eğer hükümetten iznimiz çıkarsa, Musul, Erbil, Kerkük ve Süleymaniye’de tem-silcilik açmak istiyoruz. Ayrıca kolay toplana-bileceğimiz bir yerde federasyonun merkezini açacağız.

Federasyonun yönetimi kimlerden oluşu-yor?

Federasyonun yönetiminde daha çok Türk-menler var. 15 kişilik yönetim kurulunda 13 Türkmen, 1 Şebek ve 1 de Kakai üye bulunu-yor. Aynı zamanda federasyonun 31 kişiden oluşan bir genel meclisi vardır. Genel Mec-

lis üyelerinin 2’si Kakai, 1’i Şebek, geri kalan Türkmendir. Ancak bu genel meclisin düzen-li olarak toplanamamaktadır. Federasyonun Başkanı Telaferli Ali Yunus Süleyman’dır. Başkan yardımcılarından bir benim. Biri de Kakailer’den Nuri Cemşir’dir. Federasyon res-mileştikten sonra diğer bölgelerdeki Bektaşi-lerle bir araya gelip yeni bir seçim yapabiliriz. Zaten Federasyon’un tüzüğünde 4 yılda bir seçim yapılacağı yazmaktadır.

Peki diğer etnik ve dini gruplarla ilişkileri-niz ne düzeydedir? Diğer örgütlerle çalış-malarınız oldu mu?

Biz özellikle Irak’taki sivil toplum örgütleri ile görüşmeler yaptık. Başta Irak Başbakanlığına bağlı sivil toplumlarla ilgilenen birimlerle bir araya geldik. Aynı zamanda Telafer Kültür Ör-gütü ile de görüşmelerimiz oldu. Ayrıca Sür-yani sivil toplum örgütleri ile bir araya geldik. Ama siyasi partilerle görüşmedik. Çünkü biz sivil toplum örgütüyüz. Biz Irak’taki politik tartışmaların içine girmek istemiyoruz. Belki ileride kurumsal yapımızı sağlamlaştırdıktan sonra Bektaşiler olarak siyasete girebiliriz. Bir de halen resmi bir onayımız yok. Yani resmi bir kurum olamadık. İşte bu yüzden de diğer kuruluşlarla işbirliğine giremiyoruz.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Bizim amacımız Bektaşi kültürünün Irak’ta yaşamasını sağlamaktır. Özellikle Irak’ta ya-şayan Şebek, Kakai ve diğer grupların kendi kimliklerinin tanınmasını ve kültürlerinin devam etmesini istiyoruz. Ama bunun için de büyük destek ister. Biz de Türkiye’den bu desteği bekliyoruz.

Çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.

Biz de size teşekkür ediyoruz.

Page 23: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

22

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

IRAK ALEVİ-BEKTAŞİ FEDERASYONU BAŞKAN YARDIMCISI ABBAS BEYATLI İLE SÖYLEŞİAğustos 2010

ORSAM: Abbas Bey bize biraz kendinizi tanıtır mısınız?

ABBAS BAYATLI: Telafer doğumluyum. İlkokul ve liseyi Telafer’de bitirdim. Daha sonra Sağlık Enstitüsü’nde okudum. 1975 ile 1978 arası, Erbil Hastanesi’nde çalıştım. Son-ra askere gönderildim. 23 ay askerlik yaptım. Hemen sonra İngiltere’ye gittim. Orada bir trafik kazası geçirdim. Aynı zamanda orada okudum. Bussiness English Institute’da İn-gilizce eğitimi aldım. İngiltere’de Katar’dan gelenlere çeviri yapardım. Daha sonra Iraklı bir turizm şirketinde de çeviri işini yaptım. 1983 başında Irak’a döndüm. Döndükten sonra bir kontratla Japon şirketinde çeviri işi yapmaya başladım. Musul’dan güneyde bizden uzakta kibrit asidi çıkaran bir fabrika kurdular. Ondan sonra 1984’te Musul Barajı yapımında çalışan bir Alman-İtalyan şirketi ile tanıştım. Benimle çalışmak istediler. Mu-sul Barajı’nı yapan Alman-İtalyan ortak şir-keti ile çalışmaya başladım. Bu şirketle 1991’e kadar çalıştım. O zaman Körfez Savaşı yaşan-dı. O zaman yabancı şirketlerin hepsi Irak’ı bıraktı. Irak ambargo altına girdi. O zaman Irak’ta kaldım ve özel işlerle uğraştım. “Boş durmayayım, resmi çevirmenlik yapayım” de-dim ve Musul Üniversitesi’ne gittim. 1996’da Birleşmiş Milletler’den 986 Sayılı Karar çıktı. Bu karar “Gıda Karşılığı Petrol” kararıydı. Ev-raklarımı topladım, BM ile hemen sözleşme yaptık. 2003’e kadar BM ile bu konuda çalış-tık. 2003’ten Irak’a sonra sivil örgütler geldi. “World Vision International” isimli sivil örgüt

benimle çalışmak istedi. Bu şirketin finans-manı da BM tarafından karşılanıyordu. On-larla da çalıştım. 2004 Eylül ayında, Musul’da ofisimize terörist baskın gerçekleştirildi. Mü-dürümüz öldürüldü, bir adamımız yaralandı. Ana ofis Ürdün’deydi. Oraya çağırıldık ve bir süre orada kaldık. 5-6 ay sonra güvenli diyerek beni Erbil’e gönderdiler. 2006’nın Şubat ayına kadar orada çalıştım. Sonra sözleşmem bitti. Benim doğum yerim Erbil olmadığı için ora-da çalışamıyordum. Beni Ürdün’e gönderdiler orada da çalışamıyordum. O zaman 2006’da Bağdat yanıyordu. Sonra Irak’a döndüm. Be-nim oğlum Ankara’da okuyordu. 2007 Aralık ayında onun yanına geldim ve burada kaldım. Ankara, Çankaya’da Birleşmiş Milletlere bağ-lı Human Resources Development çevirmen arıyordu, bu örgüt ile çalıştım. Bu örgüt ile is-tişarelerde bulunduk. 2008’de Irak’a döndüm. 2008’den sonra Irak’taydım hep.

BM’ye bağlı bir örgütte çalıştınız. Bu sivil toplum örgütü neler yaptı?

Sivil toplum örgütü çok şey yaptı. Söyledi-ğim yıl ambargo olduktan sonra pek çok gıda maddesi azalmıştı. BM besin maddelerini da-ğıtması için tayin etti. Kişi başı 9 kilo un, 2 kilo pirinç, 1 kilo yağ, 250 gram çay dağıtırdı. Biz gözcü konumundaydık. Depolara Basra’dan, İskenderun’dan, Türkiye’den ne kadar gıda geldiğini takip ederdik. Vekillere verirdik. Her vekilde 200-300 aile vardı. Aileler de onlardan alırdı. Biz bu sistemi idare ettik.

2008 itibariyle Irak’ta bir federasyon kur-ma çalışması yaptığınızı biliyoruz. Bu ko-nuda bir şeyler söyleyebilir misiniz?

Page 24: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 23

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

2007’de Hacı Bektaş’a gittim. Baktım Bektaşiler’in bir federasyounları var. Herkes bu çardak, bu isim altında toplanıyor. Böyle bir şey Irak’ta yoktur. Bu konuda bir fede-rasyon yapmak güzel olur diye düşündüm. Irak’ta, Musul’da, Musul civarında, Kerkük civarında, hangi kavimden, hangi milletten olursa olsun Bektaşi bölgelerini dolaştım ve danıştım. Onların büyük insanlarıyla, pirle-riyle oturdum. Yapmak istediğim şey hakkın-da istişarelerde bulundum. Çok fazla insan olumlu cevap verdi. 50-60 kişi ile bir kuruluş grubu topladık. Evrakları, istenilen belgeleri hazırladım. Bir federasyon kurmak için ya-pılması gerekenleri okudum. Gerekli evrak-ları, kağıtları toparlayıp, iç tüzüğü hazırladık. Kim başkan olacak, kim maliyeden mesul ola-cak gibi bilgiler yazıldı. Dilekçeyi Telafer’den Musul’a, Musul’dan Bağdat’a gönderdik. İçiş-leri Bakanlığı’na ulaşmış ve beklemektedir. Ben bu konuda çalışalı bir buçuk sene olmuş.

Bunları yaparken zorluklarla karşılaştınız mı?

Çok zorluk vardı. Birincisi, federasyon kur-mak için İçişleri Bakanlığı’ndan sertifika te-min etmek biraz zor. İkincisi, Irak’ın güvenlik sorunundan dolayı Kerkük’ü, Musul civarını dolaşmak biraz zordu; ama sonunda tedbir alarak hallettik.

Bu federasyonla neler yapmayı amaçlıyor-sunuz? Amacınız nedir?

Çok güzel bir soru. Birinci amacımız Irak-lı Bektaşileri bir araya toplamak için bir yer bulmak. İkinci olarak, Irak’ta yaşayan Bekta-

şilerin büyük çoğunluğu Türkmen; ama Türk-menler farklı partilerde ve dağınık çalışıyor-lar. Ben Bektaşiliğin ruhi bir şey olduğunu dü-şündüm. Bu ruhi şey insanları çok yakın hale getirebilir.

Bektaşilik ile milliyetçiliği aynı kefeye koy-dunuz yani.

Evet. Aynı kefeye koydum. Bektaşilik nasıl ta-nımlanır? İnsanlar Bektaşi olur, Ehli Beyti se-ver; ama milliyeti farklıdır. Türkmen, Şebek, Kakai, Arap olabilir; ama Bektaşidir.

Devlet yönetimi size nasıl bakıyor? Hükü-met ile hiç görüştünüz mü?

Resmi bir görüşme olmadı; ama Telafer İlçe Meclisi ile görüştüğümüzde hepsi bize destek verdi. Musul’da ise destek görmedik; ama izin verdiler. Evraklarımız Bağdat’a yetişti. Şimdi Bağdat’ta durmaktadır.

Yani bir katkı yok.

Şu ana kadar bir katkı yok. Hükümet kurul-duktan sonra orada İçişleri Bakanı bir şeyler sorabilir. Çağırıp bana amacımı sorabilir. Ben sistemi yazılı olarak verdim. Ben eminim ki bilgi almak için soru sorarlar. İzin verirler mi vermezler mi bilmiyorum. Orada bakanlıkta çalışan arkadaşlarım ise yardımcı olacakları-na dair söz verdiler.

Gelecek dönemde kimlerle görüşmeyi planlıyorsunuz? Siyasi partilerden destek istiyor musunuz?

Gelecek dönem için planımız var. İlk olarak Necef ’teki mercilerle, ikinci olarak orada bu-

Page 25: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

24

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

lunan partiler ile görüşeceğiz. Irak’taki parti-lerle, mecliste olsun, İslami olsun, hizip olsun bu konuda aydınlatıp desteklerini isteyeceğiz.

Gelecekteki planınızda bir siyasi örgüt ya da parti kurmak var mı? Yoksa bir federas-yon olarak kalmak mı istiyorsunuz?

Bu güzel bir soru. Şu anda biz sadece federas-yon kurmak istiyoruz; ama birkaç sene sonra düşünülmesi mümkündür. Bu federasyon içe-risinde bir aday gösterilebilir. Kazanırsa par-lamentoda haklarımızı istemeye çalışır. Ama bu uzun zaman alabilir.

Siz hem bir Bektaşi hem de bir Türkmen olarak iki taraflı Türkiye’ye bağlısınız. Hacı Bektaş Veli Dergahı Türkiye’de ve siz soydaş olarak Türksünüz. Bu anlamda Türkiye’den beklentileriniz nelerdir?

Türkiye bize her zaman destek verdi. Biz fe-derasyon olarak Hem Türk hem Bektaşi ol-duğumuzdan dolayı özellikle manevi destek bekliyoruz. Başka bir destek de olursa çok memnun oluruz. Türkiye’nin gücü çoktur. İs-tedikleri konularda bize yardım edebilirler.

Buraya 20 kişilik bir ekiple geldiğinizi bili-yoruz. Bu ekibin buraya geliş amacı neydi? Siz neler yaptınız?

Buraya 20 kişi olarak geldik. Bunun 15’i Türk-mendir. Türkmeneli’nden, Telafer, Kerkük, Tazehurmatu, Tuzhurmatu, Tavuk, Şebek Bektaşilerinden, Kakailerden gelenler var. Biz burada siyasi partilerle görüştük. Büyük Birlik Partisi (BBP) ile görüştük. Adalet ve Kalkınma Partisinden (AK Parti) Ömer Çelik ile görüş-tük. Alevi Bektaşi Federasyonu ile görüştük.

Alevi Enstitüsü’nde gelecek dönem Bektaşile-rin sorunları, olaylar, ilişkiler üzerine bir kon-ferans toplanacak. Hacı Bektaş Törenleri’ne katıldık. Orada çok insan gördük. Fransa’dan, Almanya’dan gelen Bektaşiler ile güzel bir 2 gün gerçirdik. Burada insanlarla tanışmamız çok iyi oldu. Bizim ilişkimiz şu an çok güzel bir durumda diye düşnüyorum. Her zaman söyleyeceğim. Bizi bu yola sevk eden ORSAM olmuştur. ORSAM olmasa biz böyle bir işe hiç girişemezdik. Sayın Hasan Kanbolat ile Ankara’ya, Türkiye’ye geçtiğimizde telefonla konuştuk. Daha sonra ORSAM’da bir top-lantı yaptık. ORSAM Ortadoğu Uzmanı Sa-yın Bilgay Duman bize çok yardımcı oldu. Bu görüşmelerin hepsini düzenledi. Adım adım gittiğimiz her yerde bize çok yardımcı oldu. Kendilerine çok teşekkür ederiz. ORSAM’ın başkanına ve çalışan elemanlarına bizden se-lam olsun.

Biz de sizlere çok teşekkür ediyoruz.

IRAKLI BEKTAŞİ MUHAMMED TEVFİK FARAÇOĞLU İLE SÖYLEŞİAğustos 2011

ORSAM: Öncelikle kendinizi tanıtır mısı-nız?

Tevfik Faraçoğlu: Ben Telafer’de Faraçevi Aşireti üyesiyim. Aşiretimizin aslı İran’dan

Page 26: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 25

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

gelmektedir. 1640’ta İran’dan Telafer’e göç et-miştir. Aslımız Kakailere dayanmaktadır. Ha-len İran’da 2-3 köyde akrabalarımız vardır ve Kakailik geleneği devam ettirmektedir. Ata-larımızdan Halil Ağa Gevrek, İran’da önemli şahsiyetlerden biriydi. Kerametleri olduğuna inanılırdı. 1600’lerde İran’da yaşayan Halil Ağa Gevrek, o dönemin iktidarı gücü tarafın-dan kabul edilmemekteydi. Çünkü Halil Ağa Gevrek bir tekke kurmuştu ve yaşadığı bölge-de birçok kişi bu tekkeye riayet ediyordu. Da-ha sonra dönemin Şah’ı Halil Ağa Gevrek’e bir temsilcisini göndermiş ve İran’dan gitmesini istemiş. O da bir şartla gideceğini, ahalisinden bir kısım insanın kalması gerektiğini söylemiş. Anlaşınca 5 kardeşiyle beraber Süleymaniye bölgesine göç etmiş. İki erkek bir kız kardeşi varmış. Süleymaniye’ye gittiklerinde o döne-min ordusu üzerilerine baskın yapmış. Baskın yapılınca 4 erkek kardeş kız kardeşlerine ne yapacağını bilememiş. Ama bir mucize yaşan-mış ve yer yarılmış, kız kardeşleri içine girmiş. Burası bir tepeymiş ve şimdi bu tepenin Ley-lan bölgesinde “Kızlar Tepesi” olarak anıldığı biliniyor. Halil Ağa Gevrek’in kardeşlerinden Er Mahmut, Süleymaniye’de kalmış ve halen Er Mahmut’un torunları burada yaşamakta-dır. Er Mahmut Berzenci olarak bilinirler ve Kakailerdir. Diğeri Kerkük’e göç etmiştir ve Fettah Ağa olarak bilinir. Halen Kerkük’te yaşıyorlar. Diğer iki kardeşte Telafer bölgesi-ne yerleşmiştir. Telafer’de bilinen insanlardır. Osmanlı Döneminde de Osmanlı’nın Musul Valisi’nin yakınında bulunmuşlar. Sarayköy’de bize bir köşk verilmiş. Bu köşkte Osmanlı va-lisi ile birlikte yaşamışlar. Hatta bizim ailemiz İngilizlere karşı Osmanlılarla birlikte savaş-mış.

Telafer’de yaşayan aileniz halen Kakai ge-leneğini sürdürüyor mu?

Osmanlı Döneminden sonra ailemiz bölün-dü. Bir kısmı Şii, bir kısmı Sünni oldu. Bir kıs-mı da Bektaşi kaldı. Bektaşi kalan kısma Faraç Evi dendi. Diğer kollar Faris Evi ve Abdullah Evidir. Burada Faris ve Abdullah isimleri, aşi-ret ağalarının isimleridir. Aşiretler ağaların i-simleriyle anılmaktadır. Ayrıca Seyit Muttalib ve Muhammed Evleri de bizim aşirettendir. Ancak bizim aşiretin ağası Seyit Faracettin, tekke sahibiydi.

Faraç Evi Aşireti’nin nüfusu ne kadardır?

Yaklaşık 500 kişiden oluşmaktadır.

Kendiniz hakkında bilgi verir misiniz?

Ben Ortaokul mezunuyum. Babamın işleri çoktu. Özellikle çiftçilik yapıyorduk. Bu yüz-den okula önem vermedim. Ama kendi eğiti-mime önem verdim. Şimdi benim bir kütüp-hanem var ve çok okuyorum. Ayrıca şimdi bir aşiretler birliği kuruldu. Ben de dış iliş-kilerden sorumluyum. İçerisinde Bektaşileri temsil ediyorum. Bu aşiretler birliği 2008’de kuruldu. Ama ancak 1 yıl devam etti. Sonra birlik bozuldu. Ama 2011’in ikinci ya da üçün ayında tekrar bir araya geldik. İçerisinde Ger-gerilerden Yezidilere, Türkmenlerden Arap ve Kürtlere kadar her kesimden aşiretler var. Bu aşiretler birliği özellikle Musul ve çevresin-de yaşayan aşiretler tarafından kurulmuştur. Ama ileride Irak çapındaki aşiretleri almak istiyoruz.

Bu aşiretler birliğinin amacı nedir?

İşgalin ve ABD’nin karşısındadır. Bu aşiretle-rin yoluyla Musul bölgesinin haklarını almayı hedefliyoruz. Ayrıca bu bölgede aşiretlerin

Page 27: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

26

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

söz birliği yapmasını amaçlamaktadır. Burada fitneye izin vermek istemiyoruz. Etnik ve dini ayrımın içimize yerleşmesini istemiyoruz ve buna karşı çıkıyoruz.

Irak’taki Bektaşilerin sorunları nelerdir?

Bakın Irak’taki her kesimin bir mercisi. Her grubun başvurduğu yer var. Her grubun bir toplanma yeri var. Ama Bektaşilerin gidece-ği yer yok. Biz Necef ’e gitsek oradan dışlanı-yoruz, başka yere gitsek istenmiyoruz. Bizim tek mercimiz Türkiye’dir. Biz nereye gitsek Türkiye’ye gidin diyorlar.

Telafer’deki durum hakkında bilgi verebi-lir misiniz?

Telafer’in durumu oldukça kritik. Çünkü her-kes bizim üstümüze geliyor. Kürtler bize baskı yapıyor, Musul’dan baskı görüyoruz.

Telafer için neler yapılabilir?

Bizim en büyük sorunumuz elektrik. Bakın millet bize “siz hep Türkiye diyorsunuz, ama Türkiye size ne yapıyor” diye soruyor. “Kürt-ler her yere elektrik veriyor, madem siz “kü-çük İstanbul’uz” diyorsunuz, Türkiye niye e-lektriğinizi sağlamıyor”, diyor. Bizim en büyük sorunumuz budur.

Peki Bektaşiler Türkiye’den ne bekliyor?

Türkiye bize destek olsun. Maddi ya da mane-vi. Bizim gidecek başka yerimiz yok. O yüzden en azından bazı münasebetlerde Türkiye’den davet bekliyoruz. Bizi unutmasınlar. Bizim eski ve Türkiye’yi bilen Bektaşilerimiz var. Bu

kişilerin itikatları sağlam. Ama çocukları artık Bektaşiliği bilmiyor. Çünkü öğrenecekleri yer yok. Bu nedenle Türkiye bize Bektaşiliği yü-rütebileceğimiz ve öğretebileceğimiz bir yer yapabilir.

Herşeyin sizin için daha iyi olmasını dili-yoruz. Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ediyoruz.

Biz Türkiye’ye teşekkür ediyoruz ve daha fazla destek bekliyoruz.

MUSUL BARTILLA NAHİYE MÜDÜR ABDÜLEMİR ABBAS İLE SÖYLEŞİ Ağustos 2010

ORSAM: Öncelikle biraz kendinizden bahse-debilir misiniz?

ABDÜLEMİR ABBAS: Musulluyum. Şe-bek halkındanım. Bağdat Üniversitesi’nden Hukuk Fakültesini bitirdim. Ve mahkemede memur olarak çalışmaya başladım. Şu an da avukatlık yapıyorum. Aynı zamanda Musul Vilayeti Bartılla Nahiye Müdürüyüm.

Bize Nahiye Müdürü’nün görevlerini söy-leyebilir misiniz?

İdari işlerle ilgilenir. Nahiyenin en yüksek yet-kilisidir.

Page 28: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 27

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

Bize Bartılla hakkında bilgi verir misiniz?

40.000 civarında bir nüfusa sahip. Orada Şe-bekler ve Süryaniler yaşamakta. Yüzde 75’i Müslüman, yüzde 25’i Hıristiyan. Çiftçilikle uğraşılıyor. Hayvancılık da yapılıyor. Bizim ciddi sorunlarımız yok. Problem yaratan in-sanlar yok.

Musul’da Arap ve Kürtler arasında belli dönemlerde çatışmalara varan sorunlar yaşandı. Bartılla bunlar dan etkilendi mi? Arap ya da Kürt baskısı Bartılla’yı etkiledi mi?

Bartılla Musul’a bağlı bir nahiye. Ama bizde bu tarz sorunlar yaşanmadı.

Bir Musullu olarak Musul’un geleceği ile ilgili bize ne söyleyebilirsiniz?

Bence hükümet kurulduktan sonra Musul’la bir istikrar yerleşecek. Arap ve Kürt Partilerin aralarında çözüm için bir diyalog var. Musul büyük bir vilayettir. 3’te 2’si Arap’tır. Kalan-larda Türk, Kürt ya da Süryani’dir. Bu durum böyle kalmaz ve bir çözüm bulunur diye dü-şünmekteyim.

Son olarak Türkiye’nin Irak politikası hak-kında neler düşünüyorsunuz ve ne gibi beklentileriniz var?

Irak’ta işgalden sonra Türkiye’nin çok güç-lü bir duruşu oldu. Yaralılarımızı Türkiye’ye gönderip tedavi ettirdiler. Bu yardımlarının devamını bekliyoruz. Ve belki de hükümetin daha çabuk kurulmasında bir rol oynayabilir-ler.

Peki, bir Şebek olarak Türkiye’den beklen-tileriniz neler?

Türkiye Irak’taki tüm milletlere her zaman destek vermiştir. Ve bu desteklerinin devamı-nı bekliyoruz. Biz bu desteğin de devam ede-ceğine inanıyoruz.

Görüşlerinizi bizimle paylaştığınız için te-şekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim.

MUSUL BARTILLA NAHİYE MÜDÜRÜ ABDÜLEMİR ABBAS İLE SÖYLEŞİ

ORSAM: Bize kendinizi tanıtır mısınız?

Abdülemir Abbas: Musul’da yaşıyorum. Şe-bek halkındanım. Devlet memuruyum. Bağ-dat üniversitesi Hukuk fakültesini bitirdim.

Irak’ta yaşayan Şebekler hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Şebekler asılda Iraklıdır. 600 yıldır Irak toprak-larında yaşamaktadır. Şebekler Müslüman’dır, Şii, Sünni ve Bektaşilerden oluşmaktadır.

Bektaşi Şebekler hakkında neler söyleyebi-lirsiniz?

Bektaşi Şebekler İslam’ın 5 şartını da yerine getirirler. Şebekler etnik gruptur, kendi dille-rini kullanırlar, sayıları 400–450.000 civarın-dadır. Irak meclisinde bir kontenjanları vardır. Musul vilayet meclisinde de 1 kontenjanları bulunmaktadır. Şebekler Hamdaniye, Tilkeyf, Başhika, Bartılla ve Nemrut ilçesi ve köylerin-de yaşamaktadır. Musul’da yaklaşık 70 Şebek

Page 29: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

28

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

köyü vardır. Bahsettiğim ilçelere dağılmış bu-lunmaktadır.

Şebeklerin mezhebi dağılım nasıldır?

Şebeklerin yüzde 30’u Sünni, yüzde 70’i aslın-da Bektaşidir, ancak sonradan Şii olmuşlardır. Geçen rejimlerde Bektaşiler sıkıntı yaşamak-taydı, bu nedenle Şiiliği seçtiler. Ancak şuan bu yüzde 70’in yarısı Şii ve yarısı Bektaşi ol-muştur.

Şebekler ve Kakailer arasındaki farklar ne-lerdir?

Şebeklerin öğretisinin, Kakailikle hiçbir ya-kınlığı yoktur. Biz Şebekler İslam’ın şartlarını yerine getiriyoruz. Bu anlamda Kakailer fark-lıdır. Kakailer anladığım kadarıyla Bektaşilerle yakın yönleri var ama tamamen aynı değildir. Biz Şebek Bektaşileri Allahın peygamberine, on iki imamın, cennet, cehennemin, ahretin, kıyamet gününün, Kuran-ı Kerim’in varlığına inanıyoruz. Emeviler döneminde Irak’ta Şe-bek Bektaşiler sıkıntı altında yaşamıştır. Bu nedenle sistem kurdular. Yollarını göstermek için kitaplarını oluşturdular. Kitabımız 1 cilt-ten oluşmaktadır. Bu kitap biz Şebek Bekta-şilere nasıl Bektaşi yolunda yürüyeceğimizi anlatmaktadır. Şebek Bektaşileri ve Türkmen Bektaşileri Kakailerden farklıdır, karıştırma-nızı istemem.

Peki size göre Kakailik nedir?

Benim görüşüme göre Kakailer Bektaşi de-ğildir. Tuhafıma giden Kakailerin kendilerini Bektaşi olarak adlandırmasıdır.

Şebeklerin inançları hakkında bilgi verir misiniz?

Şebek Bektaşilerin 5 tekkesi vardır. Bunları yürüten seyitler, dedeler vardır. Babadan oğu-la geçen bir sistem vardır. Tekkeler her Per-şembe akşamları yapılır. Hasta olan sıkıntısı olanlar tekkeye gelirler.

Şebek tekkeleri nerelerdedir.

Terava köyünde Seyit Hüseyin Tekkesi, Mi-nare köyünde Muhammet Tekkesi, Şıh Emir Köyünde Seyit Hasan Tekkesi, Sada köyünde Seyit Hüseyin Tekkesi, Ali Reş köyünde Seyit Ali Tekkesi vardır.

Bu tekkeler arasında farklar var mı?

Tekkeler arasında fark yoktur. Şebek Bekta-şiler hem İslam’ın şartlarını yerine getiriyor hem de cem yapıyorlar.

Şebeklerin sıkıntıları nelerdir?

Şebekler tartışmalı bölgelerde yaşamaktadır-lar. 2003’ten sonra çok sıkıntı çektiler. Tehcir yaşadılar. Musul’dan gitmek zorunda kaldılar. Bartılla, Hamdaniye’ye göç ettiler. Genelde Irak’ta yaşanan sıkıntıları yaşamaktayız, gü-venlik sorunları ve patlamalar.

Türkiye’den beklentiniz nelerdir?

Şebekler olarak Türkiye hükümetinin Irak’ta hakim duruşu olduğu düşünülmektedir. Her zaman böyle kalmasını, Türk hükümetinin Irak hükümetine destek vermesini ve ABD-Irak çekilme anlaşmasını desteklemesini is-tiyoruz. Türkiye’de gördüğüm bazı gerçekleri Irak’ta anlatacağım.

Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.

Asıl biz size bizim sesimiz olduğunuz için te-şekkür ederiz.

Page 30: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 29

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

IRAK’TAKİ BEKTAŞİ BABALARINDAN ALİ YUNUS İLE YAPILAN SÖYLEŞİ Ağustos 2011

ORSAM: Önce kendinizi anlatabilir misi-niz?

ALİ YUNUS: Telaferliyim. Öğretmenlik yapı-yorum. Kızıl Deli Ali Sultan evladıyım. Yani Bektaşilik’de bir mertebe olan baba soyundan geliyorum. Bize babalık Türkiye’den gelmiştir. Benim atalarım Türkiyelidir.

Bize biraz Kızıl Deli Ali Sultan Tekkesini biraz anlatabilir misiniz?

Kızıl Deli Ali Sultan, Hacı Bektaş Veli ile aynı tekkedeymiş. Hacı Bektaş Veli, iki pi-rin bir yerde olmayacağını düşünüp, onu Arnavutluk’a göndermiş ve orada kalmıştır.

Kızıl Deli Ali Sultan Tekkesi Irak’a nasıl gelmiştir?

Kızıl Deli Ali Sultan’ı Irak’a Hacı Bektaş Veli yollamıştır ama tarihini tam olarak bilemiyo-rum.

Kızıl Deli Ali Sultan Tekkesi’nin müritleri nereden gelmiştir?

Müritler benim bildiğim kadarıyla Telafer’de-dir. Özellikle Çolakoğulları, Ballıoğulları

ve İdris Evi Aşiretleri, Kızıl Deli Ali Sultan Tekkesi’nin müritleridir.

Kızıl Deli Ali Sultan Tekkesine bağlı mürit olarak ne kadar insan vardır?

Şu anda sayıları az kalmıştır. Tahminen 300 kişi civarındadır.

Bektaşi babası olarak deyiş söylediğinizi biliyoruz. Peki, bunları nereden öğrendi-niz?

Babam tekkede saz çalarmış, küçükken ben de tekkeye gittim. Sonra kendim evdeki sa-zı alıp, saz çalmaya başladım. Okuduklarımı Türkiye’deki ve Irak’taki kişilerden, Pir Sultan Abdal’dan, Hilmi Dede’den, Karacaoğlan’dan, Fuzuli’den öğrendim. Irak’ta Telafer’de Fele-koğlu ve Rıza Çolak’tan öğrendim.

Bize biraz Telafer’i ve sıkıntılarını anlata-bilir misin?

Biz Bektaşi Türkmenleriz. Önceden 1950-1960’larda Bektaşilik iyi durumdaydı. Bektaşilerin arkasında binlerce insan vardı. Sonra yavaş yavaş alimler gelmeye başladılar. Alimlere Bektaşilerin oruç tutmadığı, namaz kılmadığı ve onları eğitmeleri söylendi. Böy-lece birçok Bektaşi’yi Şiiliğe döndürdüler. Şi-iliğe dönüldükten sonra tekkeler ve insanları azaldı. Böylece tekkeler kapandı.

Şu anki durum nedir?

Şu anda tekkeler azdır. Eskiden 6-7 tekke var-ken şimdi yok.

Telefer’in siyasi sıkıntıları nelerdir?

Page 31: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

30

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

Savaş olmadan önce Şii-Sünni ayrımı yoktu.

Benim 2 tane Şii arkadaşıma karşılık 10 tane

Sünni arkadaşım vardı. Ne zaman savaş oldu,

Amerika geldi, zulüm arttı. Sünni Şii’yi, Şii de

Sünni’yi öldürdü. Bu durum Amerika ve işgal

sayesinde oldu.

Öğretmenim demiştiniz. Okullardaki sı-

kıntılar nelerdir?

6. sınıfı bitirenler bile tam olarak Türkçe oku-

ma yazma bilmezler. Aynı zamanda Arap-

çaları da zayıftır. Telafer’de Türkçe okul yok.

Öğrenciler kimya gibi ana derslerde hep hazır

olurlar. Ancak Türkmence dersine gelmezler.

Esas ders olmadığı düşünürler.

Türkiye’den neler bekliyorsunuz?

Biz Türkiye’den Telafer’de kardeşliğe destek

olmasını istiyoruz. Çünkü bu sıkıntı hala var.

Sünni arkadaşlarımla 6 yıldır aramızda bir

cadde olmasına rağmen görüşemiyoruz. Sa-

dece telefonla görüşebiliyoruz. Sünni ve Şiiler

bir araya gelse Türkmenliğe hizmet ederler.

Sünni-Şii ayrımı yüzünden Türkmenlerin sesi

çıkmamaktadır. Herkes dağınık hareket et-

mektedir. Bu yüzden eski kardeşliğimizi geri

istiyoruz.

Umarız Telafer eski birliğini yeniden sağ-

lar.

Biz de destekleriniz için size teşekkür ederiz.

KAKAİ KÜLTÜR MERKEZİ BAŞKANI ZENYAR CEVHER CAFER İLE SÖYLEŞİ Ağustos 2011

ORSAM: Bize kendinizi tanıtır mısınız?

Zenyar Cevher Cafer: Kakai Kültür Merkezi’nin başkanıyım. Bilgisayar enstitü-sünden mezunum. Hanekin’de yaşıyorum.

Kakai Kültür Merkezi hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Daha çok gençler için çalışmalar yapıyoruz. Gençlik birlikleri projeler getiriyor, biz de bu projelere maddi destek veriyoruz. Kürt yö-netiminden izin alınmıştır. Uluslararası sivil toplum örgütleri ile Irak merkezi hükümeti ve Kürt hükümetinden destek alıyoruz. Ka-kai Kültür Merkezi 2010’da kuruldu. 81 kişi bu merkezi kurmak için çalışmıştır. İdari yö-netiminde 17 kişi vardır. Her 5 kişi bir grup oluşturmuştur ve uzmanlık sahalarına göre çalışmalar yapmaktadır. Bu merkezin çalıştığı yer Diyaladır. Ancak Süleymaniye bölgesinde de çalışmalar yapıyoruz. Merkez yönetiminde sadece Kakailer vardır, ancak çalışma alanları sadece Kakaileri sınırlı değildir, diğer grupları da kapsamaktadır. En son ramazan ayında bir turnuva düzenledik. Geçen sene de Kalar’da resim sergisi yapıldı. Ayrıca gençlere bilgisa-yar programı kursu açtık. Gençlerin tartıştığı

Page 32: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 31

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

konuştuğu, sempozyumlar yapmaktayız. 2-3 ayda bir kurslar açmaktayız. Bu projeleri ya-parken sıkıntılar yaşamaktayız. Arap, İslami partiler ve Kürt partilerden bazı baskılarla karşılaşıyoruz. Maddi desteğimiz az olduğu için yaptığımız işler Kürtlerin yaptıkları kadar görünmüyor.

Kakailik için neler söyleyebilirsiniz?

Kakailerin aslı İran’dan gelmektedir. Kakaile-rin ilahi insanları Türkmen’dir. Herkes bu ko-nuyu bilmez. Kakailer Sultan İshak’tan sonra Irak’a geçmişlerdir. Merasimlerimizin hepsi Türkmen dilidir. Bu durum aslımızın Türk-men olduğunu göstermektedir.

Kakailiğin Irak’ta bir siyasi yönelimi var mı?

Herkes kendi görüşüne göre farklı partilere oy vermektedir.

Genel dağılım yok mu?

Kakailerin kendilerini anlatan bir parti yok, kendi görüşlerine göre oy vermektedir.

Kakailerin temeli Türkmen olduğunu söy-lediniz. Sizce hiç Türkmen adaylara oy ve-rildi mi?

İnanıyorum ki bazı Kakailer Türkmen adayla-ra oy vermiştir. Bu durum gizlidir ve Kürtlerle problem yaşanabilir. Ama verildiğine inanıyo-rum.

Bir kültür merkezi olarak herhangi bir ya-yın organınız var mı?

Maddi imkanlarımız yetersiz olduğu için bu yönde faaliyetler yapamıyoruz. Gazete, dergi ya da internet sitesi gibi yayın organlarımız yok.

Hanekin’de 2008’den bu yana merkezi hü-kümetle Kürt yönetimi arasında ciddi sı-kıntılar var. Bize Hanekin’deki durumu ge-nel olarak anlatabilir misiniz?

Hanekin’de Kürt yönetimi ve merkezi hükü-met arasında bir mücadele durumu var. Em-niyet durumu iyi değildir. Mesela 2003’ten önce bağlarımız vardı, güzel bir şehirdi. Şim-di ise bir harabe şehre dönüşmüştür. Kimse bir yapı yapmamış, alt yapılar yapılmamıştır.Hanekin’de KDP ve KYB’nin kontrolü çok bü-yük. Merkezi hükümetin yapabileceği bir şey yoktur.

Bu iki parti neden güvenliği sağlayama-maktadır?

Benim anladığım kadarıyla bu iki partinin a-rasındaki sorunlardan da kaynaklanmaktadır. İstedikleri yerde güvenliği sağlarken isteme-dikleri yerde sağlamamaktadır.

2003’ten sonra Hanekin’in nüfus oranı de-ğişti mi?

Hanekin’e 2003’ten sonra çok insanlar döndü. Bizim nüfusumuz Hanekin’de 2003’ten önce 25 bin civarındaydı, şimdi 120 bin civarında-dır. Hanekin’in etrafından gelen çok kişi oldu.

Hangi etnik gruba mensup kişiler Hanekin’e geldi?

En çok dönenler Kürtlerdir.

Page 33: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

32

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

Hanekin’deki nüfus oranı nedir?

Kürtler 100 bin nüfusla yaklaşık yüzde 85, Türkmenler 10 bin nüfusla yaklaşık yüzde 7-10, Araplar 5 bin nüfusla yüzde 5 civarındadır.

2003’ten önce bu durum nasıldı?

2003’ten önce 25.000 civarındaydı. Yarı yarıya Arap ve Kürtlerden oluşmaktaydı.

Türkmen yok muydu?

Türkmen nüfus oranının hiç değişmediğini söyleyebilirim. Ancak 2003’ten önce Türk-men sayısına dair bilgim bulunmamaktadır.

Son olarak bir Kakai olarak Türkiye hak-kındaki görüşleriniz nelerdir?

Türkiye’den isteğim her zaman bize yardımcı olmasıdır. Biz Kakailer bir gün orada zor du-ruma düşebiliriz. Bize hiçbir yerden destek olunmamaktadır. Türkiye demokratik bir ül-kedir, insanlar yaşama hakkı olduğu bilmek-tedir. Bu konuda bize yardımcı olmasını di-liyoruz.

Size çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.

Ben de teşekkür ediyorum.

IRAK ALEVİ-BEKTAŞİ FEDERASYONU BAŞKAN YARDIMCISI VE IRAKLI KA-KAİLERDEN NURİ CEMŞİR İLE SÖYLEŞİ Ağustos 2011

ORSAM: Öncelikle bize kendinizi tanıta-bilir misiniz?

NURİ CEMŞİR: Kakailerdenim ve Erbilde yaşıyorum, liseyi bitirdikten sonra yüksek sağlık enstitüsünü okudum ve sağlık kurulu-şunda çalışorum.

Bize biraz Kakailiği anlatabilir misiniz? Kakailik nedir?

Kakaililerin en çok olduğu ülke İran’dır. Kir-manşah vilayeti merkezleridir. Kaakailerin kabesi diyebileceğimiz yer İran’da Kirman-şah vilayetindedir. Buraya Nosud ismi verilir. Halepçe’ye yakın bir köydür, dini bir yerdir.

Kakailiğin tarihi hakkında bilgi verebilir misiniz?

Kakailiğin çıkışı bir sırdır. Kimse nasıl ortaya çıktığını bilmez. Dünya kurulduğunda Ka-kailik de ortaya çıkmıştır. İnancımıza göre, dünyaya gelen ilk insan “ben ben sen sen” di-ye konuşmuş. Türkçe olarak ifade etmiş. Yani insanlığın ilk konuştuğu dil Türkçedir. Bizim inancımıza göre Kakailiğin 4 temeli var; te-mizlik yani saflık, dürüstlük, iyilik, affedici ol-maktır. Kutsal kitabımızın ismi Serencam’dır. Bunun anlamı başlangıçtır. Kitabımızda oru-cumuz 3 gün olarak bildiriliyor. Kitabımızda dini konular vardır. 3 gün oruç tutarız. Yıl 3’e bölünür. Kış, yaz, bahar olmak üzere ve her mevsim 4 aydır. Dünyada görünen ve görün-meyen şeyler olduğu kitabımızda yazılıdır. Serencam Havreman dilinde yazılmıştır. Ama Türkçesi vardır. Buna Beyaz Kitap denmekte-dir. Arapça’ya da çevrilmiştir. Türkmenler de bu kitaba inanır. Kakailik Irak‘a sufiler aracılı-ğıyla İran’dan köylere getirilmiştir. 970 yıl ol-muştur. Böylece bizler Kakai olmuşuzdur.

Kakailik inanışı hakkında bilgi verir misi-niz?

Page 34: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 33

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

Aynı Bektaşiler gibi bizde de 4 önemli kade-me, unvan vardır. Mürit, delil, sufi ve seyit. Müritler seyitten olan biriyle evlenemez. Seyit olabilmesi için pir olabilmesi gerekir. Kakai inanışın da 7 tane pir vardır. Hatırladıklarım Bünyamin, Pir Şah İbrahim, Pir Haydar, Pir Mustafai, Seyit Habibşah’tır. Bünyamin me-lektir. Yani Cebrail’in onda vücut bulmuştur. En önde gelen pirdir. İnancımıza göre, Bün-yamin dünyayı kontrol ediyor. İnancımızda bir insan ölürse,ruhu başka bir insana geçer. Yani bizde ölüm yoktur. Ölen bedendir, kalan ruhtur. Yani; Kaybolan Sultan İshak burada Hacı Bektaş olarak görünmüştür. Her yıl ilahi günler vardır. Seyitler bize dini inanışlarımızı yaptırmakla görevlidir. Seyidin kontrolünde dini işler yapılır. Kakailer olarak merasimle-rimiz, dini inanışlarımız şebekler ve Bektaşi-lerle aynıdır çok az fark vardır. En büyük fark tenasüh yani, ruh değişimidir.

Irak’ta ne kadar Kakai var ve nerelerde ya-şamaktadır?

Irak’ta Kakailer 75.000 civarındadır. Musul’un merkezinde 7 köy Kakai köyüdür, Kakailer, Hamdaniye’nin çevresinde 15.000 civarında-dır. Erbil’de 2 köy Kakai köyüdür. Kendi kö-yüm olan Sifaye ve Matrat’dır. Erbilde 7.000 Kakai vardır. Musul’daki köylerin isimleri; Vardek, Tellilben, Kazakan, Kabirli, Mecidiye, Kaberlum. En çok Kakai Kerkük’te yaşamak-tadır. Aşiret liderlerinin hepsi Kerkük’tedir. Kakailer Kerkük’te 20.000 civarındadır. Mer-kezinde, güneyde Tavuk’ta ve köylerde yaşar-lar. Süleymaniye’de de Kakailer vardır. Havar, Kakilerin merkezidir, dinimiz kadar eski bir köydür, yaklaşık 970 yıllıktır. İran’a yakın ol-ması Kakiliğin buradan gelmesi açısından önemlidir. Hanekin’de de Kakailer vardır. Bu-

rada 10-15000 civarında Kakai yaşamaktadır. Kakai tekkeleri açık değildir, kimse bilmez. Tekkelerin adı cemhanedir. Gizli bir şekilde ibadet edilir.

Irak’taki Kakailer arasında din ya da mez-hep değiştirenler var mı?

Kakailerin arasında Şiileşen olmamıştır. Sade-ce Telafer’de yaşayan Seyit Abdullah Aşireti Şiileşmiştir. Biz Kakailer çok zor durumlar ya-şadık, idamlar yaşadık ama bize vurana diğer yanağımızı çevirdik. Kakailik bir dindir ama Hz. Adem ve Hz. Muhammed’e de inancımız var. 7 melek gelmiştir. Bunlara da inancımız vardır. Bizler her dine saygı gösteririz. De-mokratik şekilde inancımız var. Fark tenasüh.

Peki dünyada ne kadar Kakai yaşıyor?

Dünyada Kakailerin sayısını tam olarak bi-lemiyorum. Ancak İran’da 6 milyon Kakai vardır. Kakailer arasında farklı etnik gruplar olduğu bilinmektedir. İran’da Kürt, Türkmen, Farisi Kakailer vardır. Irak’ta en çok Kürt Ka-kailer vardır. Irak’taki Pirlerimiz Türkmendir, ancak çok az Türkmen Kakai vardır.

Irak siyasetinde temsil ediliyor musunuz?

Kakailerden Doktor Nevzat Salih Rıfat geçen yılki mecliste vardı. Şu anda mecliste Kakai yoktur. Kakailer olarak Talabani’nin partisin-de temsilcilermiz vardır. Kakailer siyasi olarak sorun olmamaktadır. Demokrasi istedikleri için bize geliyorlar. Kakailerin çoğu KDP ve KYB’ye oy vermektedir. İslami şekilde bir par-timiz bulunmamaktadır.

Kakailer olarak Türkiye’den beklentiniz nelerdir?

Page 35: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

34

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

Kakai öğrencilerin Türkiye devletinde eğitim görmesini ve Türkiye’nin bize ağabeylik yap-masını, yardımcı olmasını isterim. Dünyada 7 melekten biri kesinlikte Türk’tür. Öncelik-le diğer zulüm gören gruplarla Kakailerin bir arada olabilmesi için destek verilmesi gerek-mektedir. Birlikte olma düşüncesi vardır. Parti kurarak değil de sivil örgüt kurarak zulüm gö-ren insanları etrafımıza toplayabiliriz. Yezidi-ler de aynı düşüncededir.

Biz size çalışmalarınızda başarılar diliyo-ruz.

Ben de size bizi kabul ettiğiniz ve dinlediğiniz için teşekkür ederiz.

TÜRKMEN BEKTAŞİLERDEN FAYSAL GAZİ İLE SÖYLEŞİAğustos 2011

ORSAM: Kendiniz hakkında bize bilgi ve-rebilir misiniz?

Faysal Gazi: Kerkük vilayetinde doğdum. Teknoloji enstitüsünde mekanik bölümü bi-tirdim. Kerkük vilayetinde devlet dairesinde çalışıyorum. Kerkük’ün Tavuk ilçesinde otu-ruyorum.

Kerkük ve özelde Tavuk’ta Bektaşilerin du-rumu hakkında bilgi verir misiniz?

Kerkük’ün merkezinde Bektaşilerin sayıla-rı çok azdır. Genellikle Kerkük’ün kasabala-rında yaşamaktadır. Öncelikle Tazehurma-tu’daki Seyit Hamit Tekkesinden başlayalım. Öncelikle her Bektaşi’nin tekkesi olması zorundadır. Seyit Hamit’in ataları da orada gömülmüştür. Tazehurmatu ve Beşir köyün-deki Bektaşiler Seyit Hamit’e tabidir. Hasta-sı olan oraya müracaat eder. Tavuk’ta bizim 5 tekkemiz var. Babalar Tekkesi, Seyit Cafer Tekkesi, Seyit Ali Tekkesi, Seyit Muhammed Tekkesi. Bu tekkeler Saddam zamanında zayıf düştüler ama şu anda insanlar eski inançları-na geri dönüyorlar. Tekkelerini tamir ettiler, zikir ve münasebetler var. Önceden korku vardı. Türkmenler bir yere kıpırdayamazdı. Tuzhurmatu’da 3 tekke vardır. Seyit Kalender Tekkesi, Tuzhurmatu’nun en büyük tekkesi-dir. Ayrıca Seyit Hüseyin ve Seyit Hazım Tek-keleri de bulunmaktadır. Buralarda zikirler Türkçedir. Bu tekkeler terk edilmişti, ancak yavaş yavaş dönüşler başladı.

Kerkük civarında en büyük tekke hangisi-dir?

En büyük tekke bizim de müracaat ettiğimiz Seyit Hamit Tekkesidir.

Geri dönüşlerin olduğunu söylediniz. Bek-taşiliğe ne kadar insan geri döndü?

Tahminimce 1 milyon Türkmen’den 250 bini Bektaşiliğe döndü.

Peki bu dönenlerin hepsi Şii mi?

Aslında Türkmen Şiilerin hepsi aslen Bektaşi’dir. NecefEten gelen alimler bu insan-ları Şiileştirdiler. Şii olunca uzaklaştılar. Ama

Page 36: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 35

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

şimdi anladılar ki onlara söylenenler yalan-mış. Bunlar tamamen siyasi çıkar içinmiş. Ya-lanlar olduğu ve parti meselesi olduğu anlaşı-lınca herkes aslına döndü.

Sizce gelecekte ne kadar insan Bektaşiliğe döner?

Eğer biz çalışırsak tabiî ki devam eder. Eğe başkaları değil de bizler ders vermeye devam edersek, istediğimizi verebiliriz. Necef ’ten Tahran’dan gelen yabancıların ayrı hesapları vardır. Birleşmemizi önlerler.

Kerkük’ün ve Tavuk’un politik durumu, mülk meselelerini biraz anlatabilir misi-niz?

Bu mesele sıkıntılı bir konudur. Bu yerlerin hepsi Türkmenlerin yeriydi. Saddam Türk-menleri buralardan çıkarıp, Araplara paylaş-tırdı. İsteği buraları Araplaştırmaktı. 2003’ten sonra herkes yerlerine dönmeye başladı. Bun-lar, Tazehurmatu, Beşir ve Tavuk halkıydı. Yerlerine geri dönmek istediklerinde Araplar bu yerlerin kendilerine hükümet tarafından verildiğini söylediler. “Beni hükümet çıka-rabilir” dediler. Bu konuya has bir mahkeme açıldı. Bu işleri halletmek için bir hakim gel-di. Dava açıp, eski Osmanlı tapularını verdik. Araplar bu mülkleri çok ucuza almışlar, dava sonucu bu mülkler eski sahiplerine geri veril-meye başlandı. Türkiye Beşir’de ev yaptı. Şu anki hükümet bu mülk meselelerini halletmek istememektedir. Türkmen olduğumuz için bu konuyu halletmek istememektedir.

Kürtlerin baskısı var mı?

En sıkıntılı olduğumuz konu bu meseledir. Kerkük vilayetinde ve kasabalarında saat 8’den sonra Kürt gruplara bağlı silahlı güçler

istedikleri kişileri rahat bir şekilde alıkoyup bilinmeyen yerlere götürmektedir. Bir de par-tiler arasında güç dengesizliği bulunmaktadır. Bir partinin hiçbir silahlı gücü bulunmazken, diğerinin büyük bir silahlı gücü bulunmak-tadır. Bu Türkmen partileri ile Kürt partileri arasındaki ilişkidir. Eğer Türkmen partilerin elinde silah olmazsa diğerlerinin karşısında duramayabilirsin. Şu anda kaçırılan doktorla-rın çoğu Türkmen’dir, amaç Kerkük’ten Türk-menleri kaçırmaktır. Kerkük’te siyasi olarak peşmergeler var, bürolarda saklanıyorlar. İs-tediklerini yapan ve kafalarına göre insanları alıkoyan asayiş güçleri var. Çok sıkıntılı bir durum içindeyiz.

Kerkük’teki sıkıntılı durum nasıl çözülür?

Kerkük’te dengesizlik olduğu sürece konular halledilmeyecektir. Herkes aynı olmazsa. En büyük sıkıntımız Amerika. Amerika, Kürt-lere yüz verdi. Amerika, peşmergelerle ortak kuvvet kurdu ve kanuna dayandırdı.

Türkmenler, özellikle Tavuklu olarak, Türkiye’den ne istemektesiniz?

Biz Türkiye’den her şeyi istemekteyiz. Bizi-min babamız Türkiye’dir. Türkiye olmazsa bi-zi kalan döver. İsteğimiz yarın Türkiye gelsin. Türkiye bizim kanımızdır. ABD Irak’a girdi-ğinde özgürlük geleceğini, zannettik, ama gel-medi. Kerküklü olmayan farklı yerlerden fark-lı milletler geldiler. Kerkük’ün nüfusu 750.000 idi, 1.500.000 oldu. 750.000 kişiyi dışarıdan getirdiler. Adını zikretmeyim. Demokrasi ge-tirirken önce 250.000 Kürt varsa 750.000 yap-tılar. Bu durum ne demokrasisi? Demokrasi bunların yerlerine dönmeleriyle gerçekleşir. Kerkük’ün asıl nüfusu ve toprak sahiplerini gösteren 1957 sayımıdır.

Page 37: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

36

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

Kerkük’teki sıkıntıların bir an önce çözül-mesini ve gerçek demokrasiye kavuşmanızı temenni ediyoruz.

Biz de sizlere minnettarız. Çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.

DEMOKRATİK ŞEBEK TOPLULUĞU GE-NEL SEKRETERİ VE IRAKLI ŞEBEKLE-RİN LİDERİ DR. HUNAİN AL-KADDO İLE SÖYLEŞİ Eylül 2009

ORSAM: Sayın Kaddo Iraklı Şebekler Türkiye’de yeteri kadar tanınmıyor. Bizlere bu konuda genel bir bilgi verebilir misiniz? Kaddo: Önce, kısaca kendimi tanıtayım. Musul’un Bartılla ilçesinin Alireş köyünde-nim. Şu an Irak Meclisi’nde Şebek milletve-kili olarak görev yapıyorum. Bunun yanı sıra, insan hakları komisyonu ve anayasa değişik-likleri komisyonu üyesiyim. Ayrıca, Musul ve Basra üniversitelerinde hocalık görevi de üst-lendim. Şebeklere baktığımızda ilk olarak yaşadık-ları bölge hakkında bilgi vereyim. Şebekler, Musul’un Ninova ovası düzlüğünde bulunan yaklaşık 60 köyde yaşamaktadır. Gökceki ve Vazliye en büyük köylerimizdendir. Bu köy-lerin bir kısmının nüfusu 10 bini aşmaktadır.

Şebekler, Sunni ve Şii olarak ikiye bölünmüş durumdadır. Şiiler çoğunluktadır. Şebekle-rin Şii olanları önceden Alevi-Bektaşi idi. 1950’lere kadar bunların kendi tekkeleri var-dı. 1960’da Muhsin el Hâkim harekete geçti ve Musul’da ilk Şii Camiisini inşa etti. Şii merci-nin otoritesi gittikçe arttı. Aslen, Alevi-Bekta-şi olan, Sufi olan birçok Şebek Şii oldu, Caferi oldu. Şebekler Şebeki dilini konuşmaktadır. Bu dil çevredeki dillerin etkisinde kalmış ve bu dillerden birçok kelime içermektedir. Şe-bek dilinde; Türkçe, Kürtçe, Arapça ve hatta Farsça kelimeler vardır. Bunun da sebebi kül-türlerin iç içe yaşamasıdır. Şebek köylerinin etrafında Arap köyleri, Kürt köyleri ve Türk-men köyleri vardır. Ondan dolayı Şebek diline diğer komşu diller karışmış durumdadır. Bu benzerlik Araplarla, Türklerle, Kürtlerle ko-nuşabileceğimiz anlamına gelmemektedir. Bu dilleri herhangi bir Şebek köylüsü anlayacak durumda değildir. Şebekler Irak’ta kendi dillerinde okuyup yazabiliyor mu, böyle bir anayasal hakları var mı?

Şebeklerin Kürdistan ittifakı ile büyük prob-lemi vardır ve bu devam etmektedir. Anayasa yazılırken Anayasa Komisyonu üyelerinden biriydim. Biz o zaman 15 bini aşan imza top-layıp Şebek isminin anayasaya geçmesi için başvurduk. Birçok gösteri ve protesto yaptık, Amerikanlarla görüştük. Ancak, Kürt ittifa-kı Şebek isminin anayasaya geçmesine mani oldu. Saddam Hüseyin düşene kadar Kürtler Şebekler hakkında herhangi bir iddiada bu-lunmamıştı. Saddam rejimi düşene kadar Şe-bek topraklarına Kürt bölgeleri içinde oldu-ğuna dair herhangi bir söylemleri ve talepleri yoktu. Ancak, Saddam gittikten sonra durum

Page 38: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 37

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

değişmeye başladı. Bu bölgeleri Kürt bölgesi-ne katmak için Şebekleri Kürt ilan edip yeni terim getirdiler: “Şebek Kürt’ü”. O günden be-ri toprağımız, kültürümüz, dilimiz, dinimiz ve varlığımız için Kürtlerle çatışma içindeyiz. Bu bölgeleri Kürtleştirmek için köylerimizde 50’ye aşkın parti bürosu açıldı. Kürtlerden maruz kaldığımız saldırılar Saddam Hüseyin döneminden daha ağır ve fazla olmaya baş-ladı. Saddam Hüseyin Yezidileri, Gergerileri, Hıristiyanları ve Şebekleri Araplaştırmaya çalışmıştı. Ancak topraklarına el koymamış-tı. Kürtler ise şimdi zalim bir atakla Şebekleri, Hıristiyanları, Gergerileri Kürtleştirmeye ça-lışıyor. Kürtler, Irak hükümetinin güçsüzlü-ğünden ve ABD işgal güçlerinin desteğinden yararlandı. Kürt partileri iki yönlü bir strateji uygulamaya başladı. 1. yöntem ile rüşvet ve maddi yardımda bulunarak, insanlar arasında Kürt tezi destekçileri yarattılar. 2. strateji ise Şebek insanlarını korkutmak, sindirmek ve kendi emellerine uydurmak için şiddet uygu-ladılar. İşte bu bağlamda tutuklamalar, insan kaçırmalar, hapsetme ve buna benzer baskı unsurları hayata geçirildi. Şebekler şu anda varlıklarıyla, tarihleriyle, kültürüyle yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Kürtlerin Şebek bölgelerini Kürtleştirme amacı topraklarını genişletmek ve böylece Musul vilayetinin ya-rısını kuzeyin, yani Kürt bölgesine katmaktır. Aslında hiçbir Şebek köyünde tek bir Kürt aile bile yoktur. Kürt partileri; peşmerge güçlerine sahip. Ayrıca, Ocak 2009’da yapılan yerel se-çimlerde Musul vilayet meclisinin hâkimiydi. Bu kurumu da kullanarak hedeflerine doğru yürümeye başladılar. Ocak 2009’da yapılan yerel seçimler son-rasında Musul Vilayet Meclisi’ndeki Kürt hâkimiyeti devam etmiyor değil mi?

Hayır. Son seçime kadar hâkimdiler. Daha ön-ce Irak ordusunda 2. Alay Komutanlığı tama-men Kürtlerden oluşuyordu. Bu komutanlığı amaçları için kullandılar ama şimdi durum biraz değişti. Daha önce 2. Alay Komutan-lığı emirleri Erbil yolu üzerindeki Selahad-din köyünden alıyordu. Burada Barzani’nin karargâhı bulunmaktadır. Bu alayın Musul’da da merkezi vardır. Musul Komutanlığı Ocak 2007’de bütün korumalarımın tutuklanma-sı kararını çıkarttılar. Bunun nedeni Kerkük sorunu ve tartışmalı bölgeler hakkındaki tu-tumumdur. Kürtler artık “Tartışmalı Bölge-ler” terimi yerine yeni bir kavram kullanmaya başladı: “Ayrılan bölgeler”. Bu bölgeler Kürtle-rin arazisiymiş ve sanki geri alınacak bölgeler olarak tarif edilmektedir. Şebekler ve diğer birçok azınlık 2006 yılında Samarra olayın-dan sonra büyük saldırılara uğramaya başla-dı. Tam bir hedef olduk. Şebeklerden ve Şii Türkmenlerden 1000’e yakın kişiyi öldürdü-ler. 10.000 aileyi göç ettirdiler. Bunu yapanlar silahlı terör örgütleriydi. “Tartışmalı Bölgeler’de” yaşayan halklar neden 2006’dan sonra hedef haline geldi?

Samara’yı bahane ve koz olarak kullandılar. Şii-Sünni ayrımı çıkardılar ve bize karşı bunu kullandılar. O zaman peşmergelerden oluşan 2. Alay Komutanlığı Şebekleri ve Türkmenleri o bölgede korumadı. Bu saldırıların ana he-defi azınlıkları Kürtlerden korunma istemeye mecbur bırakmaktı. Herkes kaynağı belli ol-mayan güçler tarafından kaçırılıyor ve öldü-rülüyordu. Bu nedenle Kürtlerden koruma istemeye mecbur bırakılıyorlardı. Kürtler her ne kadar özgürlük ve demokrasiden bahsetse de uygulamada diktatördürler. Kürt politika-larına karşı gelen birçok insanı tutuklamaya

Page 39: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

38

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

kalkıştılar. Dervişler ve Baybuk köyleri hedef alındı, saldırılar düzenlendi. Bazı diğer Şebek köylerinde de bu saldırılar meydana geldi ve bu köylerde birçok insan tutuklandı. Bunlar Başika ve Bartılla’da bulunan KDP büroları tarafından yapıldı. Kürt partileri bütün Türk ve Şebek köylerinde yaşayan insanları korkut-maya sindirmek için çekirdek teşkilatlar kur-maya başladılar. Şebeklerin toplam nüfusu ne kadardır?

Şebekler Musul’a bağlı Hamdaniye ilçesinde çoğunluğu temsil etmektedir. Ayrıca, Bartılla nahiyesinde, Musul merkeze bağlı Başika’da da çoğunluktadırlar. Ancak, Tilkeyf nahi-yesinde azınlıktırlar. Arap olan Nemrut na-hiyesinde yine azınlıktadırlar. Birçok Şebek Araplaşmıştır. Saddam zamanında Musul’a yerleştiler ve Arap aşiretlerinin himayesi altı-na girdiler. Şebek olduklarını unuttular. Bun-ları hesaba katmazsak toplam nüfusumuz 200 veya 250 bin kişi arasındadır.

Şebekler yüzlerce yıl boyunca Araplarla Türk-menlerle, Yezidilerle, Hıristiyanlarla ve Kürt-lerle çok güzel geçinmiştir. Şebekler onurlu, güvenilir, saldırgan olmayan insanlardır. Şe-bekler dürüst oldukları için birçok Musullu tüccar sermayelerini Şebeklerle ortak kullan-makta ve ticaret yapmaktadır. Böylece Şebek-ler Musul’un ekonomisine etki edecek güce sahip olmuştur. Saddam Hüseyin zamanın-da; Irak içini ve özellikle Ürdün’ün başkenti Amman’a ve Türkiye’ye gerçekleşen petrol transferinde kullanılan en büyük petrol tan-kerlerine sahiptiler. 2003’te işgalden kısa süre sonra Musul’da bir vilayet meclisi kuruldu. Ben o vilayet meclisinde üyeydim. 20 Mayıs 2003’te de ilk Şebek siyasi partisini kurdum.

Şebeklar neden siyasi parti kurdu ve ismi nedir?

Merkezi Musul’dadır adı; “Demokratik Şebek Topluluğu’dur”. 2003 yılı ve sonrasında Kürt-ler bu oluşuma yaklaşmaya başladı, destek toplamak için uğraş verdiler. Gerek maddi olarak, gerekse korkutma yoluyla gelen Kürt taleplerine boyun eğmedik. Bunun üzerine Hasra Goran liderliğinde 2006 yılında KDP bir oluşum teşkil etti. Şebek İstişare Heyeti. İlk toplantısını bir Kürt köyünde yaptı. Erbil’e yakın bir köy. Hedef Şebekleri da ikiye böl-mekti. Buna eski Baas partisi üyesi bazı Şe-bekleri de dahil ettiler. Bu teşkilatın başkanı Molla Salim Cuma Hıdır’dır. Musul’da olan Tobzava köyündendir ve Şebektir. Saddam zamanında “Arap aşiretindeniz” diyordu. Saddam’ın özel koruma ve güvenlik üstlerine üyeydi. Saddam’ın güvenlik teşkilatında olan Hıdır daha sonra Sadr grubuna katıldı. Kürt-ler böyle eski Baas üyelerini ve para peşinde koşanları topladı. Böylece, yeni bir Şebek olu-şumu kurdurdu.

Kürtler bu stratejilerinde ne kadar başarılı oldu. Şebeklerde bölünme yaratılabildi mi?

Ocak 2009 il meclisleri yerel seçiminde; Şe-bek ve diğer azınlıklar için kota verilmesini talep ettim. Kürtler, Şebeklere bir kota veril-mesine itirazda bulundu. Ancak, Şii ittifakı bu noktada ısrarlı davrandı “Şebek ismi geçmez-se hiçbir azınlığın ismi geçmeyecek” dediler ve başardık. Şebekler, 2008 yılında Irak’ta azınlık olarak tanındı. Kürtler miting yapma-ya başladı. “Şebek ismi geçmesinin anlamı yoktur bunlar Kürt’tür” dediler. Parlamento-ya bile geldiler ve tartıştık. Televizyonda bu konular hakkında konuşmalarım oldu. Şimdi

Page 40: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 39

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

bu kota gerçekleşti ve bu sefer kendini Kürt olarak tanıtan Molla Salim, Şebek kotasından parlamentoya girmek istedi. Kürt partileri bü-yük paralar harcayarak bu Şebek sandalyesini kapmaya çalıştı. Şebek ailelerini satın almak için para dağıtmaya başladılar. Seçim propa-gandasını yürütmek için Molla Salim’e de pa-ra verildi. Yerel seçimlerde Şebeklerin oyları-nın yüzde 70’ini kazandık. Musul il meclisine giren Şebek aday benim temsilcim olan Husey Abbas’tır. Şu an Musul il meclisinde ve imar komisyonunda üyedir. Molla Salim ise oyların %20’sini aldı. İşte sizin “Kürtler Şebekleri böl-mede başarılı olabildi mi?” sorusunun yanıtı buradadır. Yani Kürtlerin adayını değil gerçek Şebek adayını desteklediler.

Irak dışında herhangi bir finansman kayna-ğımız yoktur, yardım almıyoruz. Kürtlerin bu kadar paraları, bu kadar baskı unsurları varken ve her şeye hakim olmalarına rağmen yine de yerel il seçimlerinde biz kazandık. Şimdi aramızdaki bu çekişme devam ediyor. Esas çekişmemiz meclis seçimlerinde olacak. İl meclisi seçiminde kazanmamız Kürtler aleyhine bir referandum mahiyetinde oldu. Kürtler oradan yenik çıktılar. Şimdi Kürtler “Şebeklerin hepsi Kürt’tür” iddiası ile yola çıkmalarına karşın, ister BM nezdinde, ister Irak’taki bütün siyasi oluşumlar gözünde zor duruma düşmüştür.

Irak parlamentosunda Şebekler için kota var mı?

Mevcut parlamentoda böyle bir kota yoktur. Ben Şii ittifakından girdim ama bağımsızım. Ocak 2009’da yapılacak genel seçimler son-rası parlamentoda Şebeklerin bir sandalyesi 1 kişilik sandalyesi olacak. Şebeklerin ismi

El-Yekin olan bir gazetesi vardır. Haftalık bir gazetedir ama maddi olanaklar nedeni ile Arapça olarak ayda bir çıkarıyoruz. Bu gaze-temizin ilk iki sayfası Şebekçedir. 4 tane web sitemiz vardır. Bir tanesi yasal sitemizdir ve Arapça olarak yayın yapmaktadır. www.als-habak.net adresinden hizmet vermektedir. İngilizce olarak www.shabaknews.com da bulunmaktadır. Bizim Şebek oluşumumuz laik, ılımlı, hiçbir sivri yanı olmayan bir olu-şumdur. Şebekler Irak halkının ve toprağının bütünlüğünden yanadır. Şebekler Musul vila-yetinin bölünmemesi konusunda ilk savunma hattı sayılır. Bizim görüşümüz; federal siste-min Irak’ı birbiriyle çatışan, zayıf ve güçsüz 3 bölüme ayırdığıdır. Bu yüzden biz karşıyız. Çünkü bu federal sistem hem etnik hem de mezhepsel esaslar üzerine kurulmuş bir fede-ral sistemdir. Benim bu konu üzerine birçok yazı ve incelemem vardır. Biz 140. Maddenin uygulamasının da karşısındayız. Kerkük’ün kuzey bölgesine katılmasına karşıyız ve tartış-malı bölgeler terimini de kabul etmiyoruz. Bu bölgelerin Kürt bölgesine katılmasını istemi-yoruz.

Şebek köyleri şu an tartışmalı bölgeler olarak geçen ve Kürtlerin talepte bulundukları yerler içinde mi yer alıyor?

Şebek köylerinin tamamı tartışmalı bölgeler içinde geçiyor ve tamamı için Kürtlerin talep-leri vardır.

Şebeklerin sadece 60 köy mü var?

Evet. Zaho’dan aşağı Bedri’ye kadar olan hat-tın üzerinde Kürtlerle Arapları birbirinden ayıran bu bölgelerde azınlıklar vardır. Hıris-tiyanlar, Yezidiler, Türkmenler vs. Bütün bu

Page 41: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

40

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

bölge ne Arap’tır ne de Kürt. Erbil şehri de Türkmen idi ancak Erbil’i Kürtleştirdiler.

Şebek dili Saddam sonrası okullarda öğreti-liyor mu, ya da Şebekçe yayın yapılıyor mu?

2003’ten sonra Şebekler hakkında kitaplar çıktı. Bunların bir kısmını çıkaranlar Kürt’tü. Kürtlerle bağlantı kurulması amacıyla çıkarıl-dı. Maddi imkânlarımız olmadığı için hiçbir şey yapamıyoruz. Demokratik Şebek Toplu-luğu adlı partimizin finansman kaynağı kendi şahsımdır.

Şebek çocukları Şebekçeyi aileleri dışında bir yerde öğrenme imkânına sahip midir?

Hayır, sadece anne ve babadan öğreniliyor, ev-lerde konuşuluyor. Irak’ta eğitim dili değildir.

Kuzey Irak bölgesel yönetimi sınırları içinde yer almayan Şebek köylerinde fiili hâkimiyet Kürtlerde midir?

60 Şebek köyünün tamamında fiili hâkimiyet Kürtlerdedir.

Şebek köyü olan Hazne’ye düzenlenen son kanlı saldırıyı kimler niçin yapmış olabilir?

Hazne köyünün hepsi Şebek’tir ve Şii mez-hebine mensuptur. Köy 1000 evden ibarettir. Bartalla nahiyesine yakın büyüklüğü vardır. Saldırıyı düzenleyenler damperli kamyonla ve önlerinde kamyona rehberlik yapan BMW marka bir araba ile geldiler ve Kuzeyden Kürt bölgesinden geldiler. Çünkü Güneyden Musul çıkışlarında arama vardır ve bundan dolayı güneyden gelmeleri mümkün değildir. O ka-dar büyük bir eylem yaptılar ki 50’nin üstünde

ev yıkıldı. Yaz olduğu için insanlar evlerinin damlarında yatmaktadır. Bu sayede ölü sayı-sı daha az olmuştur. Sabah ezanından hemen sonra Şii Camiisinin yanında patlama oldu. 40 ölü ve daha fazla yaralı var. 11 nüfuslu aile-den 1 kişi kaldı. Bir ailenin 4 oğlu öldürüldü. Saldırıyı düzenleyenler BMW marka araba ile kaçtılar.

Saldırıyı düzenleyenlerin kim oldukları veya nereden geldikleri biliniyor mu?

Saldırıyı “Kürtler yaptı” diyemem. Fakat olay-dan çıkar sağlayacak olan Kürtlerdir. Amaç-ları “azınlıklar zayıf düşsün ve Kürtlerden koruma talep etsin”dir. Ayrıca, Kürtlerin bu saldırıda başka bir sorumluluğu da vardır. I-rak ordusunun bu bölgelere girmesine mani oluyorlar. Irak ordusu girebilse bu saldırılara engel olabilir. Irak ordusunun girişine engel oldukları için bir kat daha sorumludurlar. Bu bölgede bir güvenlik sorunu vardır. Son olarak Türkiye ile ilişkiler ve beklen-tileriniz hakkındaki fikirlerinizi anlatabilir misiniz?

Türkiye’nin şüphesiz ki Irak’ın güvenliğinin sağlanmasında çıkarı vardır. Türkiye biliyoruz ki Irak toprak bütünlüğünden yanadır. Irak’ın parçalanması Türkiye içinde olumsuz bir so-nuçtur. Irak’ta güvenliğin, istikrarın ve halkın güvenliğinin sağlanması için Türkiye ile fikir alışverişinde bulunmak bizim için önemlidir. Irak’ın istikrarı ve güvenliği bizim de arzu et-tiğimiz hedeflerden biridir. Bu, Türkiye’nin de yararına bir noktadır. Irak’ın alt yapısının oluşturulmasında Türkiye’nin büyük bir rolü olabileceğine inanıyoruz. Türkiye bu ülkeyi yeniden yapılandırmak için büyük bir tecrü-

Page 42: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 41

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

beye sahiptir. Biz de bu tecrübeden yararlan-mak istiyoruz. Türkiye’nin özellikle son 10 yıl içinde her türlü konuda büyük gelişme kay-dettiğini görüyoruz ve bunu ilgiyle takip edi-yoruz. Sayın Kaddo değerli zamanınızı ve bilgile-rinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz.

ŞEBEKLERİN PİRİ HÜSEYİN SEYİT İLE YAPILAN SÖYLEŞİ Ağustos 2010

ORSAM: Öncelikle teşekkür ediyoruz. Bi-ze kendinizi biraz tanıtabilir misiniz?

Hüseyin Seyit: Özel bir işim yok ama pir ola-rak ilahiyat içinde çalışıyorum. Musulluyum.

Şebekler’i çok fazla tanımıyoruz. Bize bilgi verebilir misiniz?

Bizim bildiğimiz, Şebekler İran civarından gelip Musul civarına yerleşmiştir. Oradan gö-çen birinin buraya yerleşmesi dışında pek bil-gimiz yok.

Şebekler’in diğer halklardan farkı nedir? Bize biraz Şebekler’i anlatabilir misiniz?

İlk olarak dilimiz Farsça diline ve Türkçe’ye yakındır. İkinci olarak tarımla ya da hayvan-cılıkla uğraşan insanlardır.

Bildiğimiz kadarıyla Şebekler dört tane ki-taba sahipler. Bize bunlardan bahsedebilir mi?

Kuran’dan gelmiş tefsir kitapları kullanıyoruz. Başka bir kitaptan değil, Kuran’a bağlı kitap-lardır. Kuran da bizde kullanılır, ilahi kitabı-mızdır.

Şebekler’in hepsi Bektaşi mi?

Hayır. Hepsi Bektaşi değildir. Şebekler, Sünni-ler, Aleviler var. Hepsi bir değildir.

Pir olduğunu biliyoruz. Pirlerin görevi ne-dir?

Taliplerime dini konularda yardımcı olurum. Bir düğün olursa ona katılırım. Bir iki farklı cemaat arasında kavga gibi bir olay olursa ara-larında barışı sağlarım. Ayrıca ilahiyata ilişkin işleri yaparız. Benim tekkeme gelen insanlarla ibadetlerimizi yaparız.

Musul’da Hıristiyanlara, Şebeklere, Yezidi-lere ve Türkmenlere çeşitli baskılar oldu-ğunu duyduk. Bu baskılardan etkilendiniz mi?

Benim yaşadığım köyde başımıza hiçbir şey gelmedi; ama baskılar oldu tabi. Parlamen-todaki bir Şebek’e ve grubuna baskılar oldu. İlahiyatla uğraşan Seyit olarak ve yaşadığım köyde ve şehirde özellikle bir şey yaşamadım.

Türkiye hakkına neler düşünüyorsunuz?

Türk milleti önde gelen muhlis bir millettir. Çok takdir ediyoruz. Çok saygın bir gözle ba-kıyoruz. Geçen sene buraya geldiğimde bir

Page 43: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

42

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

patlama yaşanmıştır. Yaralılara neler yaptıkla-rını gördüm. Bu millet çok önemli bir yerde-dir ve bize çok saygın bir gözle bakıyorlar. Biz çok mutluyuz.

Son olarak Türkiye’den beklentileriniz ne-lerdir?

Bir Şebek olarak iyi ve daha fazla ilişkilerimi-zin olmasını istiyoruz. Gidip gelelim istiyo-ruz.

Teşekkür ediyoruz.

IRAKLI KAKAİ DEDESİ ALİ YUSUF MU-HAMMED İLE YAPILAN SÖYLEŞİ Ağustos 2010

ORSAM: Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Ali Yusuf Muhammed: Ben Ali Yusuf Mu-hammed Dede. 1960, Kerkük doğumluyum. Okulumu Kerkük’te bitirdikten sonra 3 yıl Musul’da, 3 yıl da Bağdat’da Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünü bitirdim. On-dan sonra 1983’te askerliğe gittim. İran ile Irak arasında 8 yıl süren savaş boyunca sa-vaşa katıldık. Tabi önde değildik, Maliye Müdürlüğü’nde çalışırdık. Ondan sonra öğ-retmen olarak okullara devam ettim. Öğret-menliğe Kerkük civarındaki köylerde başla-

dım. 1991’de evlendikten bir yıl sonra oradan kaçtık. Oranın durumu Saddam zamanında iyi değildi. Erbil’e geldik ve öğretmenlik yap-maya burada başladım. Burada da maddi açı-dan iyi olmayan durumlar vardı. Ondan sonra imtihanlar ile kabul edilip müfettişliğe başla-dım. Şimdi de müfettiş öğretmen olarak çalı-şıyorum.

1990’larda göç ettik dediniz. Bu dönemde neler yaşadığınızdan bahsedebilir misiniz?

O dönemde çok şey yaşadık. 1991’de evlen-dikten 1 yıl sonra Erbil kentinin bir köyünde 2 gece kaldık. Saddam zamanında o bölgeye bir baskın yapıldı. Bu sırada bizler de tutuklan-dık. Bize Kürt grupları ulaştı ve bizi oradan kurtardılar. O durumlar çok zor durumlardı.

Kakai olduğunuzu biliyoruz. Bize biraz Kakailikten bahseder misiniz?

Kakailer aynı Alevi, Bektaşi gibidir; ama ay-rı bir dil, Kürtçe kullanırlar. Bektaşi Veli’nin bütün sözleri, kitapları var. Aynı Alevilik gi-bi, Hz. Ali’den, Hz. Muhammed’ten aynı şe-kilde bahsedilir. Cemlere katılma da aynı şe-kilde Bektaşiler gibidir; ama okuma yazıları Kürtçe’dir.

Sizin diliniz Kürtçe mi tamamen?

Bizim taliplerimizin dili Kürtçe’dir. Bektaşilik Türkiye’de Türkçe; ama İran’a gitsek talipleri Farsça konuşur. Onlara Farsça bir şeyler öğre-tirler. Bizim büyük dedelerimiz Kürtlere de-delik yapmıştır. Onlarda da Hacı Bektaş, gibi büyük kerametler vardı. Bizim de inancımı Allah’a, Muhammed’e ve Ali’yedir. Bizde ka-lan ruhtur, ölen ceset.

Page 44: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 43

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

Kakailer etnik bir grup mu yoksa dini bir grup mudur?

Aynı Alevi ve Bektaşi gibidir; ama dili Kürt-çedir.

Etnik köken olarak Türkmen misiniz? Kürt müsünüz? Arap mısınız?

Biz Türkmeniz. Bizim Erbil’deki taliplerimiz Kürt’tür. Diyala bölgelerindekiler Arap’tır. Bütün Kakailer Türkmen değildir. Kakai-lik bir yoldur. Bir Alevilik bir Bektaşilik gibi dinde, inançta aynı; ama dilde farklıdır. Bizde Arapça’dan, Türkçe’den çeviri yapılıyor.

Türkmen bir Kakai olarak neden talipleri-nize Kürtçe anlatıyorsunuz?

Taliplerimizin bulunduğu bölgelerde Kürtçe konuşuluyor. Bizim bulunduğumuz bölgede, Kerkük’te Türkçe konuşulur. Bizim yazıları-mızın hepsi Türkçe’dir.

Kakailerin dedeleri farklı mı? Biraz bahse-der misiniz?

Kakailerde de ayrı ayrı gruplar vardır. Mesela bizim soyumuz Dede Nazar’dan, onun soyu Hacı Bektaşi Veli’den, o Horosan’dan geliyor. Saadet var, Seyitler var. İran’dan geliyorlar.

Kakailer’in Şebekler’den ya da Alevi Bektaşiler’den farkı nedir?

İsim olarak Kakai; ama inanç aynıdır. Mesela Hacı Bektaşi Veli’nin dört sözü var diyelim. Şebekler iki tanesini bilir; ama bir tanesini bil-mez. O bir taneyi Kakailer biliyor olabilir. Bir tanesi de Kürt bölgelerinde biliniyor olabilir.

Hacı Bektaş Veli’den gelen farklı kollar mı-sınız?

Evet. İnançta farklar yoktur. Az bir fark vardır. Aynı Şebekler gibi, Alevi-Bektaşiler gibi. Aynı dualar, aynı kerametler okunur. Biri Türkçe, biri Kürtçe, biri Arapça okur. Onlar bu bölge-de Türkçe okurlar. Benim dedemler bu yolda değillerdi. Sonradan bu yolu seçtiler.

Kakailik içindeki sistemi biraz anlatır mı-sınız?

Bizde dede var. Bu dede pirlik yapar. Sonra i-mamlar var. İmamlar bütün cemlerde oturan-lardır. Kurbanları paylaştıran kasaplar vardır. Bunlar aynı Şebekler’de de vardır.

Dedenin görevi nedir? Nasıl dede olunur?

Dedelik soydan geliyor. Aynı Kakailer’in için-de ayrı olanlar da var. İmamlar ve pirler. De-deler Şah İsa ve Şah Musa’dan geliyorlar. On-lar da Evladi Saadet Berzenci’den geliyorlar. Seyitler de Seyit Musa’dan geliyorlar.

Kakailer en çok hangi bölgede yaşıyorlar?

En çok Kerkük’te yaşıyorlar. Erbil’de 6-7 köy vardır. Musul’a ait olan takriben 5 köy, Kerkük’e ait olduğu bilinen 10 köy vardır.

Kakai nüfusu takriben ne kadardır?

Tam olarak bilemiyorum. Şebekler gibidir. Şe-bekler nüfuslarını 400 bin olarak söylüyorlar. Kakailerin nüfusu 400 binden daha fazladır.

Kakailer’de sizin gibi kaç tane dede var?

Page 45: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

44

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

Seyid vardır. Bizim bölgede dedeler hep birbi-rinden gelir. Seçim yoktur, soydan gelir.

2003’ten önce ya da sonra Kakailer inanç-larını yaşama konusunda zorluk çektiler mi? Sünnileşen ya da Şiileşenler oldu mu?

Hayır zorluk çekilmedi; ama değişenler oldu. Kerkük bölgesinde az olmuştur.

Kakailik kapalı mıdır? Nasıl Kakai olunur?

Aynı Alevi-Bektaşi olmak gibidir. Açık bir yoldur. Dışarıdan biri gelebilir. Halepçe’de de Kakai çoktur. Kakai olmak için bir şart yoktur. Kakai olmayanlara kız verdik, onlardan kız al-dık. Olan olur, olmayan olmaz. İsteyen çıkar gider.

Kakailik’te İslamiyet’te olan ibadetler var mı?

Hepsi var. Bütün namazlar ve oruçlar vardır.

Kakailer’in yönetim ya da güvenlik anla-mında hükümetle sorunları var mı? Baskı gördüler mi?

Saddam zamanında vardı; ama azdı. İnanç nedeniyle baskı yoktur. Kürtlük ya da Türk-menlik nedeni ile biraz vardı.

Kakai olarak Irak Hükümeti’nden neler bekliyorsunuz?

Biz hükümetten ya da siyasi partilerden hiç destek istemedik. Onlar bizim yolumuzu bi-lirler. Kimseye karşı çıkmadık. Onlar da bize karşı çıkmıyorlar. Devletin yasaları vardır. Bü-tün zorunlu görevleri yerine getirdik.

Irak’taki mezhepsel ayrım ile ilgili ne dü-şünüyorsunuz? Sünni ve Şii çatışmasından etkilendiniz mi?

Bizlere hiç etkileri olmadı. O iki taraf da bi-zimle iyidir. Biz onlara karışmıyoruz, onlar da bize karışmıyor.

Kakailer’in belirli zamanlarda yapılan iba-detleri var mı?

Muharrem günleri ve kurban kesme günleri var. Ramazan orucu da tutulur. Muharrem orucu da tutulur. Namaz da kılınır; ama kıl-mayan da vardır.

Benim bildiğim kadarıyla Hacı Bektaş Veli’nin öğretisi insan üzerine kurulu. Ka-kailik de mi böyle?

Evet. Aynıdır.

Sizce Irak nereye gidiyor? Gelecekteki du-rumunu nasıl görüyorsunuz?

Bizlerin Irak’ın durumuna ilişkin siyasi görüş-leri yoktur. Onlar bize hiç şahsi baskılar yap-madılar. Kakailik nedeni ile hiç sıkıntı çekme-dik. Kürtlük ve Türkmenlik nedeniyle çektik; ama inanç adına hiç baskı yaşamadık.

Kaç tane dergahınız var? Nerelerde bulu-nuyor?

Kerkük’te fazla sayıda vardır. Seyitler’in böl-geleri vardır. Köylerde ve mezralarda da der-gahımızı var.

Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz.

Page 46: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 45

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

IRAK DEMOKRATİK ŞEBEK TOPLULU-ĞU ÜYESİ ABDÜLREZZAK HASAN İLE YAPILAN SÖYLEŞİ Ağustos 2010

ORSAM: Öncelikle teşekkür ediyoruz.

Abdülrezzak Hasan: Biz teşekkür ediyoruz.

Bize biraz kendinizden bahsedebilir misi-niz?

1960 Musul doğumluyum. İlkokulu köyde bi-tirdim. Liseyi ise Musul’da bitirdim. Hemen sonra Bağdat Askeri Akademisine gittim. Me-zun olduktan sonra subay oldum. 25 yıl asker olarak çalıştım. Ondan sonra emekli oldum.

Emekli bir asker olarak Saddam dönemin-de neler yaşadığınızı bize anlatabilir misi-niz? Zorluklar çektiniz mi?

Ben asker olarak bir sorun yaşamadım. Me-muriyet adı ile askerlik yapardık o kadar.

Saddam dönemi askeri olarak 2003 sonra-sında baskı yaşadınız mı? Bizim bildiğimiz kadarıyla Amerika’nın eski ordu subayları-na ve Baas Partisi üyelerine baskısı vardı. Siz böyle bir baskı gördünüz mü?

2003’te ben emekli oldum. O zamanlarda as-ker olarak hizmet verenleri emekli yaptılar. Eski dönemin askerlerini hiç almadılar. Yeni bir ordu kuruldu. Bize bir rol verilmedi. Sad-dam dönemi askerlerinin hepsi emekli oldu. Ondan sonra ben sivil bir rol aldım. Bir Şebek topluluğunda yer aldık. Irak içinde, istekleri-mizi gereken yerlere ulaştırmak için çalıştık.

Bu topluluk hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

Sadece sivil bir topluluk olarak kuruldu. Biz, kendimizi sivil bir yolda tanıtmak için bu top-luluğu kurduk.

Tam ismi nedir?

Şebek Demokratik Topluluğu.

Ne zaman kuruldu ve bugüne kadar neler yaptılar?

2004’te kuruldu. Bu topluluk çok önemli şey-ler yapmıştır. Bu topluluğun desteği ile Şebek bir insanı parlamentoya gönderebildik. O zaman 2005’teki Anayasa’ya destek verenler arasında adımız geçti. Orada Musul konusun-da bir yer kazandık. Yine Musul Meclisi’nde de bizim temsilcimiz var. Mecliste bir kişi var. Kazalarda da insanlar var. Her yerde biz ken-dimizi tanıtabildik, bir şeyler yaptık. Şebekler bazı kentlerde, Musul ve Bağdat gibi, büyük görevler kazandı.

Bu toplulukta göreviniz nedir?

Ben bu topluluğun bir üyesiyim. Bağdat’ta bu-lunan şubede çalışıyorum.

Page 47: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

46

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

Emekli bir asker olarak Irak’taki güvenlik soruna ilişkin neler söyleyebilir?

İlk olarak Irak’ta yaşayan insanlar, siyasi par-tiler ve millet arasında bir anlaşma olması gerekir. Ondan sonra da merkezi bir güç bu-lunması gerekir. O zaman bu merkezi devlet insanlara etkide bulunabilir. Çözüm bulabilir ve onları bir araya getirebilir. Irak o zaman egemenliğini alabilir tekrar. Irak’ın geçmiş dönemlerdeki aktif rolüne böylece dönülebi-lir. Milleti ya da etnik kökenine bakılmaksızın insanlar haklarını kazabilirlerse ortada bir problem kalmaz.

Son olarak bir Şebek olarak Türkiye’den beklentileriniz nedir?

Türkiye’nin Irak üzerinde aktif bir rolünün olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’nin bakış açısına göre Irak bir bütün olarak kalmalı. Biz Türkiye’nin sahip olduğu rolü çok ciddi buluyoruz. Önemli bir nokta da şu ki Türkiye her millete, her etnik gruba aynı gözle bakı-yor, fark gözetmiyor. Biz Türkiye’nin başkala-rına izin vermesini istemiyoruz. Diğer civar devletler işlerine gitsin. Irak’ın iç durumu en sonunda Türkiye’ye kadar etki doğurabilir. Irak’ta yaşanan olaylar Türkiye için de teh-dit olabilir. Irak’ta yaşanan bir istikrarsızlık Türkiye’de de etki doğurabilir. Irak’ın güven-liği konusunda Türkiye’nin aktif bir rol oyna-masını bekliyoruz.

Teşekkür ediyoruz.

Ben ORSAM’a da çok teşekkür ediyorum. Burada geçen 10-15 gün hiç unutulmaz bizim için. Her zaman aramızda bağ kalmasını iste-rim.

Biz de aynı temennilerde bulunuyor ve te-şekkür ediyoruz.

IRAKLI BEKTAŞİLERDEN ESKİ POLİS MENSUBU VAAD HÜSEYİN İLE SÖYLEŞİ Ağustos 2010

ORSAM: Öncelikle bize kendinizi tanıta-bilir misiniz?

Vaad Hüseyin: Telaferliyim. İlk, orta ve lise eğitimimi Telafer’de tamamladım. Daha son-ra Bağdat’ta Polis Meslek Yüksek Okulunu bitirdim. 1985 yılında mezun oldum. 1985 yı-lından 2003’e kadar polislik yaptım. Saddam düştükten sonra 2003 yılında beni emekli etti-ler. Ancak 2008 yılında beni tekrar göreve ça-ğırdılar ve 1 sene daha görev aldım. Ama 2009 yılında tekrar görevden aldılar. Neden emekli edip, neden tekrar çağırdıklarını ve sonra tek-rar işten çıkarttıklarını anlamadım. Şimdi ye-niden dönmek için uğraşıyorum. Irak’ta düz-gün çalışana yer yok.

Peki, güvenlik mensubu olarak Telafer’de-ki durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Telafer’de olan olaylar orada çalışan insan-larla ilgilidir. Çoğu eğitimsiz insanlar. Orada Telafer’in her zaman bu durumda kalması için çalışan gruplar var. Mesela Telafer’de Sünni-Şii olayı yaşandığı söylenir. Aslında bu sorun-ları yaratan yine o gruplardır. Ve ne Sünniler ne de Şiiler o grupları istemiyorlar. Telafer’de-ki güvenlik sorunlarının tek çözümü, Tela-

Page 48: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 47

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

fer halkının kendi kendine bırakılmasıdır. O grupların aradan çekilmesidir. Telafer’de 4000 civarında polis var, ama doğru düzgün çalış-mıyorlar. İşe bile gitmiyorlar. Paralarını alıp, oturuyorlar. Olaylara müdahale edilmiyor.

Peki, Türkiye’nin Telafer’e yaptıklarını na-sıl değerlendiriyorsunuz?

Telafer’e 2004 ve 2005’te çok büyük baskılar vardı. Bu yıllarda ABD Telafer’e operasyon düzenlemişti. O dönemde Dışişleri Bakanı olan Abdullah Gül sayesinde bu baskılar aza indi. Sayın Abdullah Gül’ün ABD’li yetkililer-le görüşmesi çok etkili oldu. Bu görüşmeler-den sonra Telafer’e yapılan baskılar azaldı. Biz Türkiye’ye müteşekkiriz. Türkiye her zaman Irak’ın bütünlüğü için uğraşıyor.

Bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.

IRAKLI BEKTAŞİ GAZETECİ VE ÖĞ-RETMEN ERSAN MERDAN İLE SÖYLEŞİ Ağustos 2010

ORSAM: Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?

Ersan Merdan: Tazehurmatu Erkek Lisesi’nde Edebiyat öğretmenliği ve gazetede yazarlık yapıyorum. Kerkük, Tazehurmatu ilçesinde yaşıyorum.

Kaç öğrenciniz var? Ve öğretmenlerin ya-şadığı sıkıntıları biraz anlatabilir misiniz?

Biliyorsunuz Tazehurmatu, Kerkük’e bağlı bir ilçedir. Bizim 350 öğrencimiz var. Taze-hurmatu’daki öğretmenlerin tamamı Arap’tı. Saddam rejimini düşünce Eğitim Müdürlüğü Türkmenlerin eline geçti. Ve tüm öğretmen-ler Türkmenlerden seçildi. Sadece bir Arap öğretmenimiz var. O da bizim komşumuz za-ten. Tüm öğretmenlerimizin milletini seven insanlardır. Eğitim Müdürlüğü bizim tüm ek-siklerimizi kapatmaya çalışıyor. Maalesef bazı kitaplarımız eksik.

Öğrencilerinizin Türkçe seviyeleri ne durum-da?

Türkmenlerimizin yüzde 80’i Türkçe yazmayı biliyor. Fakat konuşmada bazı sıkıntılar var, şivemiz farklı. Yine de Türkçe seviyeleri iyi durumda.

Siz aynı zamanda da gazetecisiniz. Peki, gazeteciler Irak’ta ne gibi sıkıntılar yaşı-yor?

Genellikle Irak’ta gazeteciler için baskı yapıl-maz. Herkes istediğini yazabilir. Tek sıkıntı-mız, gazetelerin hepsinin partilere bağlı çalış-masıdır. Bizim de özel bir gazetemiz vardı, şu an basımı durduruldu. Adı Taze Kalesi Gaze-tesi. Ben başyazarı idim. Aylık olarak basılı-yordu. Yaklaşık olarak 1 yıl basıldı. 7 sayı çı-karıldı. Ama maddi sıkıntılar nedeni ile bası-mı durduruldu. Başka gazetelerde de çalıştım. Mesela Türkmen İslami Birliğine ait olan Delil Gazetesi ve Türkmen Kardeşlik Ocağı Musul Kolu tarafından çıkarılan Bayrak Dergisi gibi.

Page 49: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

48

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

Irak’taki mevcut siyasi durumu nasıl de-ğerlendiriyorsunuz?

Herkes kendi koltuğunu düşünüyor. Gelirken parlak sözler söylediler. Ama şimdi hiçbirini bulamıyoruz. Bu her grup için geçerli ve artık halk bunu biliyor. Verilen sözler yerine geti-rilmedi.

6 aydır hükümet kurulamadı, güvenlikle il-gili sorunlar yeniden yaşanmaya başlandı. Amerika çekiliyor. Sizce Irak siyaseti nere-ye gidiyor?

Hükümet yakın zamanda kurulacak ama zayıf bir hükümet olacak. Ortak kurulan hükümet-ler zayıf olur. Amerika önce dünyaya, Irak’ta demokrasiyi sağladıklarını ispat etsin, sonra çekilsin.

Türkiye’nin Irak politikası hakkında ne dü-şünüyorsunuz?

Türkiye Irak için her zaman olumlu bir po-litika izledi. Sadece Türkmenler için değil, Irak’taki tüm grupların birliği için uğraştı. İlk olarak 1 Mart Tezkeresi’nin çıkmamasıyla Amerikan askerlerinin topraklarını kullana-rak Irak’ı işgal etmesine izin vermedi. Ayrıca Türkiye’den hiçbir terör grubu Irak’a girme-di. Ekonomik yardımlarda bulundu. Bugün Türk firmaları Kuzey Irak’ta, Güney Irak’ta, Kerkük’te çalışmaktadır. Kerkük’teki tüm köprüleri Türk firmaları yaptı.

Son olarak, bir Türkmen olarak Türkiye’den neler bekliyorsunuz?

Türkmenlere daha fazla yardım etmesini isti-yoruz. Mesela Saddam rejimi düştükten sonra

peşmergeler bizim bölgemize girdiği zaman, Türkiye onları biraz durdurmayı başardı. Eğer tepkisini göstermeye devam etseydi bu kadar güçlenemezlerdi. Türkiye’ye daha fazla öğ-renci alınıp, yetiştirilsin. Bize akıllı, eğitimli adamlar lazım.

Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.

Ben heyet adına, bizi bu kadar güzel ağırladı-ğınız için ORSAM’a teşekkür ederim.

İNSANİ DİYALOG DERNEĞİ KERKÜK SORUMLUSU ŞEYH ABBAS FADEL ABBAS’LA YAPILAN SÖYLEŞİ

ORSAM: Öncelikle hoş geldiniz. Bize biraz kendinizi tanıtır mısınız?

ŞEYH ABBAS FADEL ABBAS: Bizi burada misafir etiğiniz için size çok teşekkür ederim. İnşallah çalışmalarınızda muvaffak olursu-nuz. Ben Kerkük’ün Tazehurmatu İlçesine bağlı Beşir Köyünde doğdum. 1965 yılında Bağdat Üniversitesi İlahiyat Fakültesini bitir-dim. İlkokulu Kerkük’te Tekke’de okudum. Şu an Kerkük’te İnsani Diyalog Derneği’nin so-rumlusuyum. Biz ayrım yapmadan, herkese ulaşmaya çalışıyoruz. Amacımız milleti bir-leştirmek.

İnsani Diyalog Derneği hakkında bilgi ve-rebilir misiniz?

Page 50: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 49

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

Şimdi Başkanı Bağdat’ta bulunan Şeyh Hüseyin’dir. Irak’ın bütün bölgelerinde şube-miz var. 2003’ten yani, Saddam rejimi düştük-ten sonra bu tarz dernekler çoğaldı. Herkes Irak’ın geleceği için omuz omuza çalışmak için çok hevesliydi. Herkesin amacı Irak’ın bütünlüğünü sağlamak oldu. Ben Türkmeneli Televizyonunda 367 program yaptım. Özel-likle dini konularda konuşmalar yapıyoruz. Elimizden geldiğinde fakirlere yardım ulaştı-rıyoruz, hastaları Bağdat’a gönderiyoruz.

Bize birazda Beşir Köyü hakkında bilgi ve-rebilir misiniz?

Beşir Köyündeki insanlar inançları nedeniyle üç kere büyük saldırıya uğradılar. Saddam re-jiminde 470 ev vardı. Hepsini yerle bir ettiler. Rejimden sonra tekrar yerleşmeler başladı. Şu an 1000’den fazla ev var. Nüfusları 7000’den fazladır. Tarımla ilgileniyorlar. 145.000 dö-nüm arazi var. Biliyorsunuz Irak’ta 1 dönüm 2500 metrekare. Beşir halkı özellikle tarımla ilgileniyor. Buğday, arpa, darı ekiliyor. Aynı zamanda hayvancılık da yapılıyor.

Beşir’in nüfus dağılımı nasıl oluşuyor?

Herkes Türkmen. Şii ya da Sünni diye bir ay-rım yoktur.

Peki, Kerkük hakkında neler söylemek is-tersiniz?

Kerkük’teki sorunlar elbet çözülecek. Umu-yoruz ki sorumlular olması gerektiği gibi ça-lışacaklardır.

Son olarak bir Iraklı ve Türkmen olarak Türkiye’den neler bekliyorsunuz?

Beşir, Tazehurmatu, Tuzhurmatu, Telafer, Musul gibi bölgelerin taliplisi çok. Ama bize Türkiye sahip çıksın. Türkiye ve Irak’ın tarih ve İslam gibi iki büyük bağı var. Bu nedenle Türkiye’ye kendimizi daha yakın hissediyo-ruz. Türkiye bölgede sözünü dinletir.

Bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür e-diyoruz.

Page 51: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

50

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

DİPNOTLAR

1 Tarihsel Veriler Işığında Hacı Bektaş Veli, http://www.hacibektas.com/index.php?id=hacibektavel, Erişim: 3 Kasım 2011

2 Daha Detaylı Bilgi İçin Bkz. Mustafa Alkan, “Hacı Bektaş-ı Velî Tekkesi’ne Nakşibendî Bir Şeyhin Tayini: Merkezî Bir Dayatma ve Sosyal Tepki”, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergi-si, Yıl: 2011, Sayı: 57, ss. 213-223.

3 Taha Akyol, “Bektaşilik ve Osmanlı Şemsiyesi”, http://www.milliyet.com.tr/1998/05/03/yazar/ak-yol.html, Erişim: 23 Ağustos 2011.

4 Abdurrahman Güzel, “Hacı Bektaş Veli’nin Hayatı ve Eserleri”, http://www.hbektasveli.gazi.edu.tr/dergi_dosyalar/01-15-21.pdf, Erişim: 23 Ağustos 2011.

5 Yedi Ulu Ozan – Yedi Ulular, http://www.psakd.org/yediuluozan.html, Erişim: 23 Ağustos 2011.

6 Daha Fazla Bilgi ve Görüntü İçin Bkz. Nibras Kazımi, “What Remains: The Shrine of Gurgur Baba of Baghdad”, http://talismangate.blogspot.com/2009_07_01_archive.html, Erişim: 24 Ağustos 2011.

7 Nibras Kazımi, “What Remains: The Shrine of Gurgur Baba of Baghdad”, http://talismangate.blogspot.com/2009_07_01_archive.html, Erişim: 24 Ağustos 2011.

8 Emrin Örneği İçin Bkz Cevat Ekici, Editör, Osmanlı Belgelerinde Bektaşilik, Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırmalar Merkezi Yayınları Araştırma Dizisi-11, s.47.

9 Necdet Yaşar Bayatlı, “Kerkük-Dakuk’da Bir Bektaşî Tekkesi: Dede Câfer Tekkesi Ve Ritüeller”, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, Yılı:2008, Sayı: 47, s. 140.

10 Şiilik ile Bektaşiliğin uygulamaları arasında pek çok fark bulunmaktadır. Ancak konunun bu kısmı geniş bir ölçekte değerlendirilmelidir. Bu nedenle çalışmanın özünü bozacağı düşünüldüğün-den burada yer verilmemiştir.

11 Irak Alevi-Bektaşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Abbas Muhsin Ali ile yapılan söyleşi, Ağustos 2011.

12 Şii Camilerine verilen addır.

13 Alevilik-Bektaşilik inancında görülen “pir”, bölgelere göre farklı isimler alabilmektedir. Bu çalış-mada da zaman zaman farklı şekillerde kullanılmaktadır.

14 Tekkeler hakkındaki bilgiler Irak Bektaşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Abbas Muhsin Ali’den alınmıştır.

15 Irak Alevi-Bektaşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Abbas Muhsin Ali ile yapılan söyleşi, Ağustos 2011.

16 Irak Alevi-Bektaşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Abbas Muhsin Ali ile yapılan söyleşi, Ağustos 2011.

17 Irak Alevi-Bektaşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Abbas Muhsin Ali ile yapılan söyleşi, Ağustos 2011.

18 Haşim Söylemez, “Şebekler Kim Vurduya Gidiyor”, Aksiyon Dergisi, Sayı 768, Yıl: 2009, http://www.aksiyon.com.tr/aksiyon/haber-24835-225-sebekler-kim-vurduya-gidiyor.html, Erişim: 18 Ekim 2011.

19 Haşim Söylemez, “Kuzey Irak Şebekleri”, Sayı: 717, Yıl: 2008, http://www.aksiyon.com.tr/aksi-yon/haber-23090-34-kuzey-irak-sebekleri.html, Erişim: 18 Ekim 2011.

Page 52: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 51

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

20 Doç. Dr. Ekrem Pamukçu, “Kerkük Tarihi”, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi, http://www.hbektasveli.gazi.edu.tr/dergi_dosyalar/19-181-190.pdf, Erişim: 18 Ekim 2011.

21 Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde “Dış Politika” bölümündeki “Irak-Türkiye İkili İlişkilerinde Son Dönemde Meydana Gelen Gelişmeler” başlıklı sayfada, Şe-bekler için, “aslen çoğunluğu Bektaşi olan bir Oğuz boyu, kelime kökeni “Şahbek”ten gelmekte-dir”, ifadesi kullanılmaktadır. Bunun için bkz. http://www.mfa.gov.tr/irak-turkiye-ikili-iliskilerinde-son-donemde-meydana-gelen-gelismeler.tr.mfa, Erişim: 18 Ekim 2011.

22 Iraklı Şebeklerin önde gelen isimlerinden Musul’a Bağlı Bartılla Nahiye Müdürü Abdülemir Abbas ile yapılan söyleşi, Ağustos 2011.

23 Ahmet Taşğın, “Irak’ta Bektaşî Topluluğu Şebekler”, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi, Yılı: 2009, Sayı: 52, s. 129.

24 Demokratik Şebek Topluluğu Genel Sekreteri Hunain Kaddo ile yapılan söyleşi. Söyleşinin tam metni için bkz. http://www.orsam.org.tr/tr/orsamkonukgoster.aspx?ID=73, Erişim: 17 Ekim 2011. Ancak Şebeklerin nüfusuna ilişkin kesin bir veriden bahsetmek mümkün değildir. Zira Şebeklerin yaşadığı bölgelerde hatırı sayılır miktarda Asuri ve Yezidi nüfus da yaşamaktadır. Bu nedenle Şebeklerin nüfusu değerlendirildiğinde 150 ile 450 bin gibi geniş bir ölçek verilmektedir.

25 Bu tekkeler daha önce verilen tabloda zikredildiğinden burada tekrar verilmemiştir.

26 Ahmet Taşğın, “Irak’ta Bektaşî Topluluğu Şebekler”, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi, Yılı: 2009, Sayı: 52, s. 141.

27 Taşgın, a.g.e. s. 141.

28 Taşgın, a.g.e. s. 136.

29 Saldırılar hakkında detaylı bilgilere Uluslar arası Azınlık Hakları Grubu’nun raporlarından ula-şılabilir. Bunun için bkz. http://www.minorityrights.org/8030/minorities-in-the-news/bombings-against-iraqi-minorities-an-attempt-to-grab-territory.html, Erişim: 15 Ekim 2011.

30 Demokratik Şebek Topluluğu Genel Sekreteri Hunain Kaddo ile yapılan söyleşi. Söyleşinin tam metni için bkz. http://www.orsam.org.tr/tr/orsamkonukgoster.aspx?ID=73, Erişim: 17 Ekim 2011.

31 Burada anlatılan Kakailik, dini açıdan ifade edilmektedir. Zira, Kerkük’te büyük bir Kürt aşireti olan Kakailer de bulunmakla birlikte, burada bu aşirete değinilmemiştir.

32 Kakailik, bir inanç olarak, Orta Asya’dan Kuzey Afrika’ya kadar uzanan bir coğrafyada taraftar bulmuştur. Serencam’ın Türkçe’deki karşılığı Beyaz Kitap’tır.

33 Irak Bektaşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Dr. Nuri Cemşir ile yapılan söyleşi. Ağustos 2011.

34 Iraklı Kakailerden Dr. Irak Bektaşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Nuri Cemşir ile yapılan söyle-şi. Ağustos 2011.

35 Ali Zeynel, “Kakaiyye Hareketi”, Yüksek Lisan Tezi, Ankara Üniversitesi, 2004, s.35.

36 Vücut bulmak.

37 Ali Zeynel, “Kakaiyye Hareketi”, Yüksek Lisan Tezi, Ankara Üniversitesi, 2004, s.33.

38 Iraklı Kakailerden Dr. Irak Bektaşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Nuri Cemşir ile yapılan söyle-şi. Ağustos 2011.

39 Ali Zeynel, “Kakaiyye Hareketi”, Yüksek Lisan Tezi, Ankara Üniversitesi, 2004, s. 40.

40 Iraklı Kakailerden Dr. Irak Bektaşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Nuri Cemşir ile yapılan söyle-şi. Ağustos 2011.

41 Kakai Dedesi Ali Yusuf Muhammed ile yapılan söyleşi. http://orsam.org.tr/tr/yazigoster.aspx?ID=1196, Erişim: 21 Ekim 2011.

42 Iraklı Kakailerle yapılan söyleşiler, Ali Yunus Muhammed, Irak Bektaşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Nuri Cemşir ve Zenyar Cevher Cafer Ağustos 2010-2011.

Page 53: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

52

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 88, Kasım 2011

ORSAMRapor No: 85, Kasım 2011 25

SURİYE POLİTİK KÜLTÜRÜNDE TARİHSEL PRAGMATİZM, BEŞAR ESAD DÖNEMİ SURİYE DIŞ POLİTİKASI VE TÜRKİYE-SURİYE İLİŞKİLERİ ORSAM

AKADEMİK KADROHasan Kanbolat ORSAM Başkanı Prof. Dr. Hayati Aktaş ORSAM Trabzon Temsilcisi, KTÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm BaşkanıDoç. Dr. Veysel Ayhan ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Abant İzzet Baysal Üniversitesi Doç. Dr. Tarık Oğuzlu ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Bilkent Üniversitesi Doç. Dr. Mehmet Şahin ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Gazi ÜniversitesiDoç. Dr. Harun Öztürkler ORSAM Danışmanı, Ortadoğu Ekonomileri - Afyon Kocatepe ÜniversitesiDoç. Dr. Özlem Tür ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - ODTÜHabib Hürmüzlü ORSAM Danışmanı, Ortadoğu Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Ahi Evran Üniversitesi Dr. Neslihan Kevser Çevik ORSAM Danışmanı, OrtadoğuDr. Didem Danış ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Galatasaray Üniversitesi Dr. Jale Nur Ece ORSAM Danışmanı, Deniz Emniyeti ve Güvenliği Dr. İlyas Kamalov ORSAM Danışmanı, Avrasya Dr. Yaşar Sarı ORSAM Danışmanı, Avrasya – ORSAM Bişkek Temsilcisi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniv.Dr. Bayram Sinkaya ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Atatürk Üniversitesi Dr. Süreyya Yiğit ORSAM Danışmanı, Avrasya Av. Aslıhan Erbaş Açıkel ORSAM Danışmanı, Enerji-Deniz Hukuku Volkan Çakır ORSAM Danışmanı, Afrika - ORSAM Antananarivo (Madagaskar) TemsilcisiBilgay Duman ORSAM Uzmanı, Ortadoğu Ogün Duru ORSAM Yönetici Editörü Noyan Gürel ORSAM İzmir TemsilcisiSelen Tonkuş Kareem ORSAM Erbil (Irak) Temsilcisi Oytun Orhan ORSAM Uzmanı, Ortadoğu Sercan Doğan ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu Nebahat Tanriverdi ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu Uğur Çil ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu Nazlı Ayhan ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu & Projeler Leyla Melike Koçgündüz ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu & Projeler Göknil Erbaş ORSAM Uzman Yardımcısı, Karadeniz Aslı Değirmenci ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu Jubjana Vila ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu Mavjuda Akramova ORSAM Uzman Yardımcısı, Ortadoğu ORSAM Su Araştırmaları Programı

Dr. Tuğba Evrim Maden ORSAM Su Araştırmaları Programı Hidropolitik UzmanıDr. Seyfi Kılıç ORSAM Su Araştırmaları Programı Hidropolitik UzmanıKamil Erdem Güler ORSAM Uzman Yardımcısı, ORSAM Su Araştırmaları Programı Çağlayan Arslan ORSAM Uzman Yardımcısı, ORSAM Su Araştırmaları Programı ORSAM DANIŞMA KURULUDr. İsmet Abdülmecid Irak Danıştayı Eski Başkanı Prof. Dr. Hayati Aktaş ORSAM Trabzon Temsilcisi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Hasan Alsancak BP & BTC Türkiye, Enerji Güvenliği Direktörü Prof. Dr. Meliha Benli Altunışık ODTÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahat Andican Devlet Eski Bakanı, İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Dorayd A. Noori Irak’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Yardımcısı Prof. Dr. Tayyar Arı Uludağ Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Arslan İstanbul Üniversitesi, Tarih Bölümü Başar Ay Türkiye Tekstil Sanayi İşveren Sendikası Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa Aydın Kadir Has Üniversitesi Rektörü Doç. Dr. Ersel Aydınlı Bilkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı & Fulbright Genel Sekreteri Doç. Dr. Veysel Ayhan ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Itır Bağdadi İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Görevlisi, Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği Bölümü Prof. Dr. İdris Bal TBMM 24. Dönem Milletvekili Yrd. Doç. Dr. Ersan Başar Karadeniz Teknik Üniversitesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölüm Başkanı Kemal Beyatlı Irak Türkmen Basın Konseyi Başkanı Barbaros Binicioğlu Ortadoğu Danışmanı Prof. Dr. Ali Birinci Polis Akademisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Budak Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdür Yardımcısı E. Hava Orgeneral Ergin Celasin 23. Hava Kuvvetleri Komutanı Volkan Çakır ORSAM Danışmanı, Afrika Doç. Dr. Mitat Çelikpala Kadir Has Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Dr. Didem Danış ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Galatasaray Üniversitesi, Sosyoloji BölümüProf. Dr. Volkan Ediger İzmir Ekonomi Üniversitesi, Ekonomi Bölümü Prof. Dr. Cezmi Eraslan Başbakanlık Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Çağrı Erhan Ankara Üniversitesi ATAUM Müdürü, SBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Dr. Amer Hasan Fayyadh Bağdat Üniversitesi, Siyaset Bilimi Fakültesi Dekanı Av. Aslıhan Erbaş Açıkel ORSAM Danışmanı, Enerji-Deniz Hukuku

Page 54: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

ORSAM Rapor No: 88, Kasım 2011 53

IRAK’TA BEKTAŞİLİK ORSAM

26

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 85, Kasım 2011

Cevat Gök Irak El Fırat TV Türkiye MüdürüMete Göknel BOTAŞ Eski Genel Müdürü Osman Göksel BTC ve NABUCCO Koordinatörü Timur Göksel Beyrut Amerikan Üniversitesi Öğretim ÜyesiProf. Dr. Muhamad Al Hamdani Irak’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Habib Hürmüzlü ORSAM Ortadoğu Danışmanı Numan Hazar Emekli BüyükelçiDoç. Dr. Pınar İpek Bilkent Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Tuğrul İsmail TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. İlyas Kamalov ORSAM Avrasya Danışmanı Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Bilkent Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Doç. Dr. Şenol Kantarcı Kırıkkale Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Selçuk Karaçay Vodafone Genel Müdür Yardımcısı (Türkiye) Doç. Dr. Nilüfer Karacasulu Dokuz Eylül Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. M. Lütfullah Karaman Fatih Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şaban Kardaş TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler BölümüDoç Dr. Elif Hatun Kılıçbeyli Çukurova Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aleksandr Knyazev Rus-Slav Üniversitesi (Bişkek, Kırgızistan) Prof. Dr. Erol Kurubaş Kırıkkale Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Talip Küçükcan Marmara Üniversitesi, Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Arslan Kaya KPMG, Yeminli Mali Müşavir Dr. Hicran Kazancı Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi İzzettin Kerküklü Kerkük Vakfı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm BaşkanıProf. Dr. Mosa Aziz Al Mosawa Bağdat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahir Nakip Erciyes Üniversitesi İİBF Öğretim ÜyesiDoç. Dr. Tarık Oğuzlu ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Bilkent Üniversitesi Prof. Dr. Çınar Özen Ankara Üniversitesi, SBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Murat Özçelik Türkiye Cumhuriyeti Bağdat Büyükelçisi Doç. Dr. Harun Öztürkler ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Afyon Kocatepe Üniversitesi İktisat Bölümü Dr. Bahadır Pehlivantürk TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Victor Panin Pyatigorsk Üniversitesi (Pyatigorsk, Rusya) Doç. Dr. Fırat Purtaş Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü, TÜRKSOY Genel Sekreter YardımcısıProf. Dr. Suphi Saatçi Kerkük Vakfı Genel Sekreteri Dr. Yaşar Sarı ORSAM Danışmanı, Avrasya – ORSAM Bişkek Temsilcisi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniv.Ersan Sarıkaya Türkmeneli TV – (Kerkük, Irak) Dr. Bayram Sinkaya ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Atatürk Üniversitesi Doç. Dr. İbrahim Sirkeci Regent’s College (Londra, Birleşik Krallık) Dr. Aleksandr Sotnichenko St. Petersburg Üniversitesi (Rusya Federasyonu) Zaher Sultan Lübnan Türk Cemiyeti Başkanı Dr. Irina Svistunova Rusya Strateji Araştırmaları Merkezi, Türkiye-Ortadoğu Araştırmaları Masası Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Şahin ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Türel Yılmaz Şahin Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Mehmet Şüküroğlu Enerji Uzmanı Doç. Dr. Oktay Tanrısever ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Erol Taymaz ODTÜ, Kuzey Kıbrıs Kampusü Rektör Yardımcısı (KKTC)Prof. Dr. Sabri Tekir İzmir Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Dr. Gönül Tol Middle East Institute Türkiye Çalışmaları Direktörü (ABD)Doç. Dr. Özlem Tür ORSAM Ortadoğu Danışmanı, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü M. Ragıp Vural 2023 Dergisi Yayın Koordinatörü Dr. Ermanno Visintainer Vox Populi Direktörü (Roma-İtalya) Dr. Umut Uzer İstanbul Teknik Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Prof. Dr. Vatanyar Yagya St. Petersburg Şehir Parlamentosu Milletvekili, St. Petersburg Üniversitesi (Rusya Federasyonu) Dr. Süreyya Yiğit ORSAM Avrasya Danışmanı

ORTADOĞU ETÜTLERİ YAYIN KURULUMeliha Benli Altunışık Orta Doğu Teknik ÜniversitesiBülent Aras Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Tayyar Arı Uludağ Üniversitesi İlker Aytürk Bilkent Üniversitesi Recep Boztemur Orta Doğu Teknik Üniversitesi Katerina Dalacoura Londra Ekonomi Üniversitesi (Birleşik Krallık) F. Gregory Gause Vermont Üniversitesi (ABD) Fawaz Gerges Londra Ekonomi Üniversitesi (Birleşik Krallık )Ahmet K. Han Kadir Has Üniversitesi Raymond Hinnebusch St. Andrews Üniversitesi (Birleşik Krallık) Rosemary Hollis City Üniversitesi (Birleşik Krallık) Bahgat Korany Durham Üniversitesi (Birleşik Krallık) Peter Mandaville George Mason Üniversitesi (ABD) Emma Murphy Durham Üniversitesi (Birleşik Krallık) ORTADOĞU ANALİZ YAYIN KURULUProf. Dr. Meliha Benli Altunışık ODTÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Hasan Kanbolat ORSAM Başkanı Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Bilkent Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen ORSAM Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı

26

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 85, Kasım 2011

Cevat Gök Irak El Fırat TV Türkiye MüdürüMete Göknel BOTAŞ Eski Genel Müdürü Osman Göksel BTC ve NABUCCO Koordinatörü Timur Göksel Beyrut Amerikan Üniversitesi Öğretim ÜyesiProf. Dr. Muhamad Al Hamdani Irak’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Habib Hürmüzlü ORSAM Ortadoğu Danışmanı Numan Hazar Emekli BüyükelçiDoç. Dr. Pınar İpek Bilkent Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Tuğrul İsmail TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. İlyas Kamalov ORSAM Avrasya Danışmanı Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Bilkent Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Doç. Dr. Şenol Kantarcı Kırıkkale Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Selçuk Karaçay Vodafone Genel Müdür Yardımcısı (Türkiye) Doç. Dr. Nilüfer Karacasulu Dokuz Eylül Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. M. Lütfullah Karaman Fatih Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şaban Kardaş TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler BölümüDoç Dr. Elif Hatun Kılıçbeyli Çukurova Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aleksandr Knyazev Rus-Slav Üniversitesi (Bişkek, Kırgızistan) Prof. Dr. Erol Kurubaş Kırıkkale Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Talip Küçükcan Marmara Üniversitesi, Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Arslan Kaya KPMG, Yeminli Mali Müşavir Dr. Hicran Kazancı Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi İzzettin Kerküklü Kerkük Vakfı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm BaşkanıProf. Dr. Mosa Aziz Al Mosawa Bağdat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahir Nakip Erciyes Üniversitesi İİBF Öğretim ÜyesiDoç. Dr. Tarık Oğuzlu ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Bilkent Üniversitesi Prof. Dr. Çınar Özen Ankara Üniversitesi, SBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Murat Özçelik Türkiye Cumhuriyeti Bağdat Büyükelçisi Doç. Dr. Harun Öztürkler ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Afyon Kocatepe Üniversitesi İktisat Bölümü Dr. Bahadır Pehlivantürk TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Victor Panin Pyatigorsk Üniversitesi (Pyatigorsk, Rusya) Doç. Dr. Fırat Purtaş Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü, TÜRKSOY Genel Sekreter YardımcısıProf. Dr. Suphi Saatçi Kerkük Vakfı Genel Sekreteri Dr. Yaşar Sarı ORSAM Danışmanı, Avrasya – ORSAM Bişkek Temsilcisi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniv.Ersan Sarıkaya Türkmeneli TV – (Kerkük, Irak) Dr. Bayram Sinkaya ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Atatürk Üniversitesi Doç. Dr. İbrahim Sirkeci Regent’s College (Londra, Birleşik Krallık) Dr. Aleksandr Sotnichenko St. Petersburg Üniversitesi (Rusya Federasyonu) Zaher Sultan Lübnan Türk Cemiyeti Başkanı Dr. Irina Svistunova Rusya Strateji Araştırmaları Merkezi, Türkiye-Ortadoğu Araştırmaları Masası Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Şahin ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Türel Yılmaz Şahin Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Mehmet Şüküroğlu Enerji Uzmanı Doç. Dr. Oktay Tanrısever ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Erol Taymaz ODTÜ, Kuzey Kıbrıs Kampusü Rektör Yardımcısı (KKTC)Prof. Dr. Sabri Tekir İzmir Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Dr. Gönül Tol Middle East Institute Türkiye Çalışmaları Direktörü (ABD)Doç. Dr. Özlem Tür ORSAM Ortadoğu Danışmanı, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü M. Ragıp Vural 2023 Dergisi Yayın Koordinatörü Dr. Ermanno Visintainer Vox Populi Direktörü (Roma-İtalya) Dr. Umut Uzer İstanbul Teknik Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Prof. Dr. Vatanyar Yagya St. Petersburg Şehir Parlamentosu Milletvekili, St. Petersburg Üniversitesi (Rusya Federasyonu) Dr. Süreyya Yiğit ORSAM Avrasya Danışmanı

ORTADOĞU ETÜTLERİ YAYIN KURULUMeliha Benli Altunışık Orta Doğu Teknik ÜniversitesiBülent Aras Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Tayyar Arı Uludağ Üniversitesi İlker Aytürk Bilkent Üniversitesi Recep Boztemur Orta Doğu Teknik Üniversitesi Katerina Dalacoura Londra Ekonomi Üniversitesi (Birleşik Krallık) F. Gregory Gause Vermont Üniversitesi (ABD) Fawaz Gerges Londra Ekonomi Üniversitesi (Birleşik Krallık )Ahmet K. Han Kadir Has Üniversitesi Raymond Hinnebusch St. Andrews Üniversitesi (Birleşik Krallık) Rosemary Hollis City Üniversitesi (Birleşik Krallık) Bahgat Korany Durham Üniversitesi (Birleşik Krallık) Peter Mandaville George Mason Üniversitesi (ABD) Emma Murphy Durham Üniversitesi (Birleşik Krallık) ORTADOĞU ANALİZ YAYIN KURULUProf. Dr. Meliha Benli Altunışık ODTÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Hasan Kanbolat ORSAM Başkanı Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Bilkent Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen ORSAM Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı

26

ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİORSAM

ORSAMRapor No: 85, Kasım 2011

Cevat Gök Irak El Fırat TV Türkiye MüdürüMete Göknel BOTAŞ Eski Genel Müdürü Osman Göksel BTC ve NABUCCO Koordinatörü Timur Göksel Beyrut Amerikan Üniversitesi Öğretim ÜyesiProf. Dr. Muhamad Al Hamdani Irak’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Habib Hürmüzlü ORSAM Ortadoğu Danışmanı Numan Hazar Emekli BüyükelçiDoç. Dr. Pınar İpek Bilkent Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Tuğrul İsmail TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. İlyas Kamalov ORSAM Avrasya Danışmanı Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Bilkent Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Doç. Dr. Şenol Kantarcı Kırıkkale Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Selçuk Karaçay Vodafone Genel Müdür Yardımcısı (Türkiye) Doç. Dr. Nilüfer Karacasulu Dokuz Eylül Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. M. Lütfullah Karaman Fatih Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şaban Kardaş TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler BölümüDoç Dr. Elif Hatun Kılıçbeyli Çukurova Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aleksandr Knyazev Rus-Slav Üniversitesi (Bişkek, Kırgızistan) Prof. Dr. Erol Kurubaş Kırıkkale Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Talip Küçükcan Marmara Üniversitesi, Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Arslan Kaya KPMG, Yeminli Mali Müşavir Dr. Hicran Kazancı Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi İzzettin Kerküklü Kerkük Vakfı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm BaşkanıProf. Dr. Mosa Aziz Al Mosawa Bağdat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahir Nakip Erciyes Üniversitesi İİBF Öğretim ÜyesiDoç. Dr. Tarık Oğuzlu ORSAM Danışmanı, Ortadoğu - Bilkent Üniversitesi Prof. Dr. Çınar Özen Ankara Üniversitesi, SBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Murat Özçelik Türkiye Cumhuriyeti Bağdat Büyükelçisi Doç. Dr. Harun Öztürkler ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Afyon Kocatepe Üniversitesi İktisat Bölümü Dr. Bahadır Pehlivantürk TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Victor Panin Pyatigorsk Üniversitesi (Pyatigorsk, Rusya) Doç. Dr. Fırat Purtaş Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü, TÜRKSOY Genel Sekreter YardımcısıProf. Dr. Suphi Saatçi Kerkük Vakfı Genel Sekreteri Dr. Yaşar Sarı ORSAM Danışmanı, Avrasya – ORSAM Bişkek Temsilcisi, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniv.Ersan Sarıkaya Türkmeneli TV – (Kerkük, Irak) Dr. Bayram Sinkaya ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Atatürk Üniversitesi Doç. Dr. İbrahim Sirkeci Regent’s College (Londra, Birleşik Krallık) Dr. Aleksandr Sotnichenko St. Petersburg Üniversitesi (Rusya Federasyonu) Zaher Sultan Lübnan Türk Cemiyeti Başkanı Dr. Irina Svistunova Rusya Strateji Araştırmaları Merkezi, Türkiye-Ortadoğu Araştırmaları Masası Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Şahin ORSAM Ortadoğu Danışmanı, Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Türel Yılmaz Şahin Gazi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Mehmet Şüküroğlu Enerji Uzmanı Doç. Dr. Oktay Tanrısever ODTÜ, Uluslararası İlişkiler Bölümü Prof. Dr. Erol Taymaz ODTÜ, Kuzey Kıbrıs Kampusü Rektör Yardımcısı (KKTC)Prof. Dr. Sabri Tekir İzmir Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Dr. Gönül Tol Middle East Institute Türkiye Çalışmaları Direktörü (ABD)Doç. Dr. Özlem Tür ORSAM Ortadoğu Danışmanı, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü M. Ragıp Vural 2023 Dergisi Yayın Koordinatörü Dr. Ermanno Visintainer Vox Populi Direktörü (Roma-İtalya) Dr. Umut Uzer İstanbul Teknik Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Prof. Dr. Vatanyar Yagya St. Petersburg Şehir Parlamentosu Milletvekili, St. Petersburg Üniversitesi (Rusya Federasyonu) Dr. Süreyya Yiğit ORSAM Avrasya Danışmanı

ORTADOĞU ETÜTLERİ YAYIN KURULUMeliha Benli Altunışık Orta Doğu Teknik ÜniversitesiBülent Aras Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Tayyar Arı Uludağ Üniversitesi İlker Aytürk Bilkent Üniversitesi Recep Boztemur Orta Doğu Teknik Üniversitesi Katerina Dalacoura Londra Ekonomi Üniversitesi (Birleşik Krallık) F. Gregory Gause Vermont Üniversitesi (ABD) Fawaz Gerges Londra Ekonomi Üniversitesi (Birleşik Krallık )Ahmet K. Han Kadir Has Üniversitesi Raymond Hinnebusch St. Andrews Üniversitesi (Birleşik Krallık) Rosemary Hollis City Üniversitesi (Birleşik Krallık) Bahgat Korany Durham Üniversitesi (Birleşik Krallık) Peter Mandaville George Mason Üniversitesi (ABD) Emma Murphy Durham Üniversitesi (Birleşik Krallık) ORTADOĞU ANALİZ YAYIN KURULUProf. Dr. Meliha Benli Altunışık ODTÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Hasan Kanbolat ORSAM Başkanı Doç. Dr. Hasan Ali Karasar Bilkent Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Yrd. Doç. Dr. Serhat Erkmen ORSAM Danışmanı, Ahi Evran Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı

Page 55: IRAK’TA BEKTAŞİLİK (TÜRKMENLER – ŞEBEKLER – KAKAİLER) · irak’ta bektaŞİlİk (tÜrkmenler – Şebekler – kakaİler) rapor no: 88, kasım 2011 ortadoĞu stratejİk

Mithatpaşa Caddesi 46/6 Kızılay-ANKARATel: 0 (312) 430 26 09 Fax: 0 (312) 430 39 48

www.orsam.org.tr, [email protected]

ORSAM