i. ulusal İyİlİk sempozyumu - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/d153859/2009/2009_turgayn.pdf ·...

15
I. ULUSAL SEMPOZYUMU BiLDiRi 20-2l .Haziran 2009 Kurulu Y rd.Doç.Dr. Cihad Faruk GÜLER Tai1er NAMLI Dr. Veysel Ünal Nuh YAVUZALP ELAZIG V l\tiÜDÜRLÜGÜ ve F1RAT EGiTiM FAKÜLTESi ELAZIG- 2009

Upload: others

Post on 15-Mar-2021

10 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: I. ULUSAL İYİLİK SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D153859/2009/2009_TURGAYN.pdf · 2019. 7. 19. · Nurettin TURGAY, "Kur'an'da İyilik Kavramı", 1.Ulusal İyilik

I. ULUSAL İYİLİK SEMPOZYUMU

BiLDiRi KİTABI

20-2l .Haziran 2009

·Yayım Kurulu

Y rd.Doç.Dr. Cihad DEMİRLİ Alırnet Faruk GÜLER

Tai1er NAMLI Dr. Veysel ÖZDEl\t1İR

Ünal TAŞKIN Nuh YAVUZALP

ELAZIG V ALİLiG İ İL lv1İLLİ EGİTİM l\tiÜDÜRLÜGÜ

ve

F1RA T ÜNİVERSİTESİ EGiTiM FAKÜLTESi

ELAZIG- 2009

Page 2: I. ULUSAL İYİLİK SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D153859/2009/2009_TURGAYN.pdf · 2019. 7. 19. · Nurettin TURGAY, "Kur'an'da İyilik Kavramı", 1.Ulusal İyilik

Nurettin TURGAY, "Kur'an'da İyilik Kavramı", 1. Ulusal İyilik Sempozyunıu {20-21 Haziran 2009), Elazığ,

2009, s. 368-381

KUR' AN' DA İYİLİK KA VRAMI

Doç. Dr. Nurettin TURGAY*

ÖZET

Ku.r'an, muhatabı olan insanı her konuda iyiye ve güzele yöneltıneyi hedefiernekte ve ona bu vesileyle dünya ile alıretin huzur, saadet ve mutluluğunun yolunu göstermektedir. Bu gaye ile insanın yaşadığı hayatın bütün cephelerinde onun mutluluğuna katkı sağlayabilecek temel ilke ve kaideleri ortaya koymaktadır. Dolayısıyla Kur'an'da iyiliğe geniş yer verilmekte ve insanlar, iyilik yapmaya teşvik edilniektedir.

1

Kur'an'da iyilik, başta ''birr" olmak üzere çeşitli kavramlarla dile getirilmektedir. Mana itibariyle her türlü hayır işlerini kapsayan ''birr" kavramı, Kur'an'da hem Allah'a hem kula nispet edilmektedir. Ayrıca iyiliği, dünya hayatı ile ilgili iyilik ve ahiret hayatı ile ilgili iyilik diye iki kısım halinde değerlendirebiliriz. Allah, Kur'an'da genel olarak insanlara iyilik yapmayı ernretmekte ve bunun1a beraber adaletle davranınayı dile getirmektedir.

Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, iyiliğin ne olduğu sorulunca, "İyilik, yüz/erinizi doğu ve batı tarajlQI_-ma çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allalı 'a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman edenle1~ sevme/erine rağmen, mallarını ya/anlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmış/ara, dileneniere verenler ve (özgürliikleri için) kölelere verenler, namazı /alanlar, zek{i.tı verenler, söz verdiklerinde, sözlerini yerine getiren/er, zorda, darda ve savaşta güçlük/ere göğüs gerimlerdir. İşte onlar, doğru olanlar ve Allalı bilincine varmış olanlardır~· (el-Bakara ıtı 77) mealindeki ayeti okuyarak cevap vermiştir. Bu ayette iyiliğin bazı çeşitlerinden ismen hapsedilmekte ve bu kavramın çok yönlü olduğu anlatılmaktadır. Buna göre biz iyiliği, inanç, ibadet ve sosyal hayattaki düriistlük/sosyal yardımlaşma alanlarındaki iyilik olmak üzere uç kısım halinde değerlendirebiliriz. Nitekim Kur'an'da verilen mesajlan iman, ibadet ve düriistlük olmak üzere üç bölüm halinde değerlendirmemiz mümkündür.

i Kur'an açısından iyiliği incelerken, "birru'l-valideyn" kavramı ile bilinen anne- babaya -iyiliğin de önemli bir konuma sahip olduğuna şahit olmaktayız. Ayrıca Kur'an'da, iyilikte ya.rdımlaşma.mız, onun zıttı olan kötülükten kaçınmamız ve iyiliği sözde değil, özde yaşamamız emredilmektedir.

Kur'fuı'da, "birr" kavramının yanında, "ihsan", "amel-i salih", ve benzer kavramlarla da iyilik üzerinde durulmaktadır. Kur'an'ın yanı sıra onun açıklaması durumunda olan Sünnette de, iyilik konusu işlenmektedir.

• Dicle Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Page 3: I. ULUSAL İYİLİK SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D153859/2009/2009_TURGAYN.pdf · 2019. 7. 19. · Nurettin TURGAY, "Kur'an'da İyilik Kavramı", 1.Ulusal İyilik

Nurettin TURGAY 11@8

GİRİŞ

İİı.sanın tabii yapısında var olan iyilik duygusu, her toplumda, tüm insanlar tarafından tasvip görmekte ve benimsenmektedir. İyiliği ifade eden her türlü söz ve davranış, insanların ka:xnaşmalarına, birlikte mutlu ~ir şekilde yaşamalarma katlo sağlamaktadır. Hayat, iyilikle değer kazanmakta ve onunla devam etmektedir. Her inanç sisteminde, insan hayatında bu derece önemli bir yeri olan iyiliğe önem verilmekte ve iyilik ön planda tutulmaktadır. Kur'fuı, muhatabı olan insanı her konuda iyiye ve güzele yöneitmeyi hedet1emekte ve ona bu vesileyle dünya ile alıretin huzur, saadet ve mutluluğunun yolunu göstermektedir. Bu gaye ile insanın yaşadığı hayatın bütün cephelerinde onun mutluluğuna katkı sağlayabilecek temel ilke ve kaideleri ortaya koymaktadır. Dolayısıyla Kur'an'da iyiliğe geniş yer verilmekte, insanlar, iyilik yapmaya teşvik edilmekte ve iyiliğin zıttı olan kötülüğün her çeşidinden sakındırılmaktadır.

A -·"İYİLİK" KAVRAMININ TANIMI

Kur'an'da iyilik, daha çok "birr" kelimesi ile ifade edilmektedir. "Berre- yebirru" filinden türemiş bir isim olan "Birr" kelimesi, sözlükte her çeşit iyilik, güzellik, hayır, bağışta bulunmak, kabul olan ibadet, ihsan, anaya babaya iyilik, lütuf, güzel geçinme, takva, sıdk, doğruluk ve adil

_davranmak gibi anlamlara gelmektedir. 1 Hz. Muhammed (s.a.v.), bir hadiste "birr'' kelimesini şöyle tarumlamıştır: "Birr, ahiakın güzelliğidir. İsm (günah, şer) ise, kalbinde gıcıklık yapan ve b~şkalarının muttali olmasından hoşlanmadığın şeydir.',ı Başka bir hadiste ise, şöyle buyurmuştur: "Birr, nefsin mutmain olduğu, ism (günah, şer) ise, kalbi tırmalayan şeydir."3 Bu hadislerden anlaşıldığına göre Hz. Muhammed (s.a.v.) ''birr'' kelimesinin, bir bakıma güzel ahlak anlamını ifade ettiğini açıklamıştİr.

Kur'an'da, "birr'' kavramının yanında, "ihsan", "amel-i salih", "maruf', ''takva" ve benzer · kelimeler de iyilik anlaı:rgnda kullanılmaktadır. "Ahsene - yühsinu" fiilinin mastan olan ihsan,

iyilik etmek, bağışta bulunmak, bağışlamak, verilen, bağışlanan şey, lütuf ve benzeri anlamlar için kullanılmaktadır.4 "Amel-i Salih", sulh, barış, güven, huzur, saadet, iyilik, mutluluk ve benzeri anlamlan kapsayan geniş kapsamlı bir kavramdır. ''Maruf'~ kelimesi de dinin ve aklın iyi ve güzel olarak kabul ettiği, ferdin ve toplumun yararına olan her şeyi kapsayan geniş anlamlı bir kelimedir. Onun zıttı ise, her türlü kötülüğü ifade eden "münker"dir.5

B-KUR'AN'DA İYİLİK

Her konuda insanı aydınlatan, ona dünya ve alıretin huzur, saadet ve mutluluğunun yolunu gösteren Kur'an, insan hayatında önemli bir yeri olan iyilik kavramına da geniş yer vermektedir. Bunun y~da Kur'an'da, ''birr'', "ihsan", "a:İnel-i Salih", "maruf'', takva" ve daha pek çok kelimeler, .iyilik anlamında kullanılmaktadır. Ayrıca bu kelimelerin bir de türevleri vardır. Biz, bu çalışm..amıZda bu kelimelerin üzerinde duracağız. Ancak daha çok, "birr" kelimesine ağırlık vereceğiz. "Birr'' kelimesi, Kur'an'da her türlü iyilik, hayır, sevap, zekat, salih amel ve benzeri manalarda kullanılmaktadır.

1 -İyilik Yapmanın Mahiyeti ve Önemi

Allah, O'nun nzasına, cennetine kavuşabilmek ıçın Allah nzası için harcamada bulunmanın yani yine iyilikte bulunmanın gerektiğini haber vermektedir:

1 Cemaluddin Muhammed b. Mukerrem İbn Manziir,"Berre", Lisiinu'I-Arab, Daru'I-Fikr, Beyrut 1994, IV, 51; Ferit

Develioğlu, "birr", Lugat, Aydın Kitabevi Yayınlan, Ankara 2007, s. 109. 2

Müslim, Birr, 14, 55; Tinnizl, Zühd, 52; Danmi, Rikak, 73. 3 İbn Hanbel, IV, 227. 4 Develiaği u, "birr'', Lugat, s. 417. s ei-Hüseyn Muhammed er-Rağlb ei-İsfahanl, "arefe", ei-Müfrediit fi Garibi '1-Kur'ôn, Daru Kahraman, İstanbul ı 986, s. 96; Aynca."Maruf' kelimesi haklanda geniş bilgi için bkz. Ömer Dumlu, Kur'lin-ı Kerimde Ma:nifve Miinker, Ravza Yayınlan, Istanbul 1994, s. 24 vd.. ··

Page 4: I. ULUSAL İYİLİK SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D153859/2009/2009_TURGAYN.pdf · 2019. 7. 19. · Nurettin TURGAY, "Kur'an'da İyilik Kavramı", 1.Ulusal İyilik

- Kur'an'da İyilik Kavramı

"Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça, iyiliğe erişemezsiniz. Her ne lıarcarsanız, Allah onu bilir."6

·

Bu ayette "inf'ak" ve "birr" kelimeleri yer almaktadır. "İnf'ak", hayır işlemek, Allah nzası ıçın yoksullara yardım etmek ve yine Allah yolunda mal harcamak anlamuidadır. "Birr" ise, yukanda tanımlamaya çalıştığımız gibi, insanın her konuda iradesini iyilikten yana kullamnasıdır. Burada dile getirilen birr/iyilik ise, Allah'ın rızası için harcamalarda bulunma türünden iyiliklerio karşılığında elde edilen ilahi rahmet, Allah'ın rızası ve cennet olarak değerlendirilmektedir.7 Arca bu . ayette insanın, sadaka vermek suretiyle iyilik yaparken, İnalının iyisinden vermesinin gerektiğine işaret edilmektedir. Buna göre, nefsin tilesineceği şeyleri sadaka olarak vermek, hoş görülmemektedir. Kur'an'ın başka yerlerinde de buna benze açıklamalara rastlamaktayız.~ Ancak bu durum, bu ayette daha kuvvetli bir ifade ile anlatılmaktadır.

İlmi kaynaklarda bildirildiğine göre bu ayet inciirildiği zaman, ).1üslümanlar bayağı etkilenmişlerdir. Medineli enserden olan Ebu Talha'nın ).1edine'deki Peygamber camisinin karşısında "Beyruha" ismi ile bilinen çok güzel bir bahçesi vardı. Hz. Muhammed (s.a.v.) zaman zaman o bahçeye gider, ağaçların gölgesinde dinlenir ve serin suyundan içerdi. Bu ayet nazil olunca, Ebu Talha Hz. Muhammed (s.a.v.)'in huzuruna gelerek, ' 'Ya Resulallah! Allah, "Sevdiğiniz şeylerden Allalı yolunda lıarcanıadıkça, iyiliğe erişemezsiniz"9 demektedir. Ben de caminin karşısındaki bahçeiDi çok seviyorum. Ben, bu bahçeyi Allah nzası içirı sadaka yapıyorum ve karşılığını Allah'tan bekliyorum. Ya Resülallah! Nasıl istersen, bu bahçeyi öyle yap" der. Hz. Muhammed (s.a.v.) de, ").1aşallah, işte kazançlı mal budur, kazançlı mal budur. Senin, ne demek istediğini anladım. Ben, senin bu malını akrabaların arasında taksim etmeni uygun görüyorum" der. Bunun üzerine Ebü Talha, çok sevdiği o bahçesini amcasının çocuklan ve diğer yakınları arasında taksim eder. 10 Bu ayet nazil olduğu zaman, Hz. Ömer (ö. 23/643) de Hz. Muhammed (~.a.v.)'in huzuruna vararak, "Ya Resiilallah! Benim malımın en iyisi, Hayber' deki hisseın/bahçemdir. Bana bu konuda ne emredersiıllz, onu ne r;apayım?" der. Hz. ).1uhammed· (s.a.v.) ona, "Aslını tut, meyvesini sadaka olarak dağıt" der. 1 Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ashabına bu şekilde farklı tavsiyelerde bulunması, bu tür iyiliklerio alanlarının genişliğini göstermektedir. Bir adam, Hz. Muhammed (s.a.v.)'e gelerek, "Birr/iyilik nedir ey Allah'ın Resulü?" diye sorar. Adamın bu sorusu üzerine Allah, aşağıda mealirıi verdiğimiz ayeti Hz. Muhammed (s.a.v.)'e indirir: 12

"İyilik, yüz/erinizi doğu ve batı ·taraflarına çevirnıeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allalı 'a,_ alıiret giiniine, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman edenler, sevme/erine rağmen, mailarım yakın/ara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmış/ara, dileneniere verenler ve (özgiirliikleri için) kölelere verenler, namazı /,.ılanlar, zekatı verenler, söz verdiklerinde, sözlerini yerine getiren/er, zorda, darda ve savaşta güçlük/ere göğüs gerenlerdir. İşte onlar, doğru olanlar ve Allalı b .,. o l l d .. 13

ı zncıne varmış o an ar ır

Bu ayet, "birr" kelimesi ile ilgili ayetlerin açıklaması niteliğindedir. Çünkü bu ayette, "birr" kelimesi ile anlatılan iyilik, Allah tarafından daha detaylı anlatılmaktadır. Burada, ibadetlerin dış formlarına verilen önemin anlamsızlığını göstermek üzere, örnek olarak, yüzünü doğuya veya batıya döndürınenin gerçek iyilik (birr) olmadığına işaret edilmektedir. Yine burada, bazı dini formalite ve törenleri İcra etmenin veya dindarlık gösterisirıin gerçek iyilik olmadığı ve Allalı ·katında önem ve değeri bulunmadığı aniatılmak istenmektedir.14

6. Ai u imran 3/92. 7 Nasiruddin Ebu Said Abdullah b. Ömer b. Muhammed el-Beydavi, Envaru't-Tenzfl ve Esrdru 't-Te 'vf!, Şirketu Mektebe ve Matbaati Mustafa el-Babi el-Halebi ve Evladibi, Mısır 1955; I, 71; Muhammed b. Ali b. Y!ubammed eş-Şevkani, Fet/ıu '1-Kadfr, Muessesetu'r-Reyyan, Beynıt 2004, I, 468. 8 Bkz. el-Bakara 2/267; el-İnsan 76/8. 9 Alu İmran 3/92. :o Buhaıi, Zekat, 14. :: Buhaıi, şürüt, ı 9, Vesayii., 28; Eyman 33; Yiüslim, Vasıyet, 5; Tinnizl, Ahkam, 36, İbn Yiace, Sadakat, 4; Nesa!, İhlas, 3: ::: Ebu'I-Hasan Ali b. Ahmed en-Nisabüri el-V ah idi, Esbcibii 'n-Nıizıil, Beyrut 1985, s. 37; Bedrettin Çetiner, Fati/ra 'dan Nas 'a Esbôb-ı Niizlil, Çağrı yayın lan, İstanbul 2002, I, 62. 13 el-Bakara 21177. 1~ Ebu'l Ala Mevdüdl, Teflıimıı'I-Kur"iin, İnsan Yayınlan, İstanbul 1991, 1, 140.

Page 5: I. ULUSAL İYİLİK SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D153859/2009/2009_TURGAYN.pdf · 2019. 7. 19. · Nurettin TURGAY, "Kur'an'da İyilik Kavramı", 1.Ulusal İyilik

Nurettin TURGAY &,1

Bu ayette, gerçek iyiliğin, İslam dininin bütünlüğünden meydana geldiğine işaret edilmektedir. Çünkü İslam dini, iman, ibadet ve dürüst davranışların bütünlüğü ile ortaya konınaktadır. Bunlar, İslam dininin inanç, ibadet ve muamelat bölümlerini oluştwmaktadır. Bunlardan biri olmayınca, diğerleri kemale ermez. Buna göre insan, gerektiği gibi iman esaslarına inanacak, ibadet vazifelerini yerine getirecek ve sosyal hayatta, diğer insanlarla ilişkili olan tüm muamelelerinde doğru olacak, dürüst davranacak, insanların haklarına riayet edecek, adaletten yana tavır koyacak Ye ~;ardıma muhtaç olan her sımf insanın yardımına koşacaktır. Özellilde toplumıin yoksul ve yetim kişileriyle ilgileomenin, Kur'an'ın haber verdiği iyilik kavramında önemli bir yeri vardır. Aynı zamanda bu husus, sosyal adaletin önemli bir parçası durumundadır. Bu ayette "birr" kelimesi, bütün bu güzellikleri kapsayan bir iyilik olarak tanımlanmaktadır. Bı:ırada birr kelimesine, pek çok hayn içine alacak şekilde geniş kapsamlı bir anlam kazandırılmaktadır. ıs Kur'an'ın başka yerlerinde de sosyal hayatta yoksul ve yetimlerle ilgileomenin önemi üzerinde durulmaktadır:

"Dini/ceza gününü yalanlayanı gördün mii? İşte o, öksiizii iter ka kar ve yoksulu doyurmaya önayak olmaz. Şu namaz lafanların vay haline ki onlar namazlarından gajlet ederler (namazlarına önem vermez/er). Onlar gösteriş için (ibadet) yaparlar ve insanlara en ufak bir yardımı dahi

16 engellerler."

Yüce Allah bu surenin ilk ayetlerinde, yetimi def edip hakkını ödemeyen, aç ve muhtaç olan yoksulu cimriliği ve ahiret inancından yoksun olması sebebiyle doyurmayan, doyurabilecekleri de bu konuda teşvik etmeyen kişileri, dini yalanlayanlar olarak tanımlamaktadır. Burada dini yalanlayanlar, ahiret hayatıyla ilgili hesap, mükafat, ceza, azap, cennet, cehennem ve benzeri konulara inanınayıp bunları inkar edenler anlamındadır. ı 7 Bu ilk ayetler, surenin birinci bölümünü oluşturmaktadır. Anlaşıldığı gibi bu ayetlerde, toplurnun ezilen insanlannın

problemlerine dikkat çekilmekte, onların haklannın korunması ve sosyal sıkıntılarının giderilmesi emredilmektedir.

Bu surenin ikinci bölümünü oluşturan diğer ayetlerinde ise, namazlarından gafıl olan, riya ve gösterişte bulunan insanların dwuınu tenkit edilmektedir. Yetim ve fakirierin durumu ile ibadetteki gaflet ve riyakarlığın beraber anılması, dikkat çekicidir. Bu suredeki iki bölümün beraber verdiği mesajlardan anlaşıldığına göre, toplumda sosyal adaletin oluşması için kendilerine düşen görevleri yerine getirmeyen, yetim, fakir, yoksul ve muhtaç kişilerin durumuna eğilmeyen insanlar, son derece dindar geçinseler ve kendilerini ibadet ehli olarak göstermeye çalışsalar bile, İslam dinine ve ahiret gününe tam manasıyla inanmış sayılniazlai. Böyle insanlara yazlidar olsun. Çünkü bu çeşit kişiler, Müslüman görünmelerinde, inanç ve ibadetlerinde samimi iseler, toplumda sosyal adaletin yerleşmesi için çalışırlar, yoksul ve fakirierin dertleriyle dertlenirler. Çünkü samimi inanç ve iman, insanı bu istikamette yönlendirir. ıs Kur'an'ın istediği gerçek iyilik de, ancak bu şekilde oluşup ortaya çıkmaktadır. Bu surenin sonunda "Mafin" kelimesi geçtiği için, ona "Mafin suresi" ismi verilmiştir. "Mafin" kelimes~, ufak da olsa, yapılan her çeşit hayır ve verilen emanet gibi anlamlara gelmektedir.

19 Bir ara Mekke'nin ileri gelenleri~ fakir insanlarm Hz. Muhammed

(s.a.v.)'in yanında .toplandıklarını görünce, onunla konuşmaya tenezzül etmemişler. Hz. Muhammed (s.a.v.), konuşmak üzere kendilerini d~vet edince, onun etrafinda toplanan fakir ve yoksullan kast ederek, "Bunlar kim oluyor ki, biz gelip onlarla beraber senin yanında oturalım, onların huzurunda seninle konuşalım? Biz geldiğimiz zaman, sen onları yanından çıkar. Biz, ancak bu şekilde gelip seninle konuşuruz," demişler. Mekkeli müşriklerin ileri gelenlerinin Müslüman olmalarını son derece arzu eden Hz. Muhammed (s.a.v.), bu teklifi kabul eder gibi olmuş ve onlar geldiği zaman, fakir Müslümanlan yarundan çıkarmayı düşüomüştür. Fakat böyle bir ayınma, özellikle fakir ve yoksul insanların aşağılanmasına razı olmayan Yüce Allah, Hz. Muhammed (s.a.v.)'i ayetle uyannıştır:

:s Elmalılı Muhammed Harndi Yazır, Hak Dini Kur'iin Dili, Eser Kitabevi, istanbul ı971, II, I 145. !6 el-Maun 10711 -7.

17 Bkz. Muhammed b. Ahmed el-Kurtubi, ei-Camiu li Ahkami' 1-Kur' an, Beyrut ı988, XX, 143.

18 Seyit Kutup, fi Zilali'l-Kur' iin, V lll, 679 vd. 19 Ali b. Muhammed el-Maverdi, en-~ukeru ve'l-Uyün, Beyrut 1992, VJ,353.

Page 6: I. ULUSAL İYİLİK SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D153859/2009/2009_TURGAYN.pdf · 2019. 7. 19. · Nurettin TURGAY, "Kur'an'da İyilik Kavramı", 1.Ulusal İyilik

ID Kur'an'da İyilikKavramı

"Rabb 'inin rızasim isteyerek sabah akşam ona dua edip yalvaranları, sakın huzurundan kovma. O müşriklerin yaptıklarından sanan bir sorumluluk, senin yaptıklanndan da onlara bir sorumluluk yoktur. Eğer o fakirleri huzurundan kovarsan, zalimlerden olursun.';ıo

Bu ayetinnazil olması üzerine, Hz. Muhammed (s.a.v.) müşriklerin ilen gelenlerinin bu konudaki tekliflerini kabu1 etmemiş ve ondan itibaren, bu fakir sahabeleri incitınemek için, onlar onun huzurundan müsaade alıp gitmedikçe, kendisi onların yanından kalkmak istememiştir?1 Bu olay, gerçek iyiliğin ne olduğu.İ:ıu bize açık bir şekilde anlatmaktadı.r: Yüce Allah, bu ayette açıkça zengin-fakir ayınmcılığı.na karşı çıkmakta ve belki Mekkeli müşri.klerin ileri gelenleri Müslüman olur da bu davaya hizmet ederler şeklinde iyi niyetle hareket eden Hz. Muhammed (s.a.v.)?-i, bu düşüncesinden dolayı uyarmaktadır. Yine Allah bu ayette, insanın kalbini incitecek, onu rencide edecek herliangi bir ayınmda bulunmanın zulüm ve böyle bir ayınmda bulunan kişilerin de, peygamber dahi olsa, zalimlerden olacaklarını açıkça ifade etmektedir.

2 - Emr-i bi' l-ma'rfif ve Nehyi ani' l-münker (İyiliği Emretmek ve Kötülükten Sakındırmak)

Kur'fu.ı'da, "emr-i bi'l-ma'rüf ve uelıyi ani'l-münker" (İyiliği Emretınek ve Kötülükten Sakındınnak) kavramına geniş yer verilmektedir. Ayrıca bu kavram, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in zamanından günümüze kadar alim, amir, idareci ve siyasetçileri meşgul etmeye devam ede gelmiştir. Bir bakıma, ilk önce Hz. Muhammed (s.a.v.)'in kendisi toplumda iyiliği emretme ve kötülükten sakındırma görevini yerine getirmiş ve bu konuda pek çok hadis söylemiştir?2 Ayrıca o, bazı kişileri toplum içerisinde iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak için görevlendirmiştir ve daha sonra bu teşkilat geliştirilmiştir?3 Ondan bu yana toplumda iyiliği emretme ve kötülükten salandırma görevini yerine getirenler, resmi ve gayrı resmi diye iki kısım halinde mütalaa edilmektedir. Bunun için ·resmi olarak görevlendirilenler, resmen görevlerini yerine getirme~edirler ve diğerleri ise, bu görevi Allah nzası için yaparlar?4 İbn Haldun (ö. 808/1406), bu görev ile görevlendirilenler hakkında şu açıklamayı yapmıştır: "Müslümanların işlerini üzerine almış olan zata, emr-i bi'l-marufve uelıy-i ani'l-münker kabilinden olmak üzere farz olan dini bir vazifedir. O, bu vazifeye, ona ehil olduklarına kanaat getirdiği şahısları tayin eder. Bu suretle bu işe tayin edilen kişi için bu görevi yürütmek, farz-ı ayin olur. Görevi üstlenenler, bu iş için yardımcılar alırlar. Münker ve kötü olan şeyleri araştırır, kötülüğün miktarına göre ta'zir ve te' dip cezası verir. Ayrıca .halkın şehirdeki umumi maslahatlarına göre hareket etmelerini temin etmek için yolların ve sokakların daraltılmasına engel olur. Hamalları.n, hayvanların ve gemi sahiplerinin haddinden fazla yük taşımalarını önler, düşmek ve yıkılmak üzere olan binaların yıkılmalarına hükmeder, yoldan geçeniere zarar vermesi muhtemel olan şeyleri ortadan kaldırır, mektepte ve diğer yerlerde öğretmenlik yaparken, tahsil gören çocukları haddinden fazla döven muallimleri bu hareketten men eder."25

"Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyifiği emreder, kötülü!.:ten sa!.:mdırır All 1 ' . d . . ,:ı6 . ve a 1 a ıman e ersınız.

Bu ayette bildirildiği gibi iyiliği emreden ve kötülükten sakındıran insanların yaptıkları : iyilik, yalnız kendilerine dokunınamakta, diğer insanlara da dokunmaktadır. Toplumda iyilikle ~- hareket eden insanlar, başkalarının hayatına olumlu yönden katkıda bulunmakta ve farkında olmasa bile çeşitli yönlerden başkalarına dokunma ihtimali olan kötülüklere engel olmaktadırlar. Onun için

~c el-En'am 6/52. ~! Bkz. Carullah Muhammed b. Ömer ez-Zemahşeıi , el-Keşşiif an Hakaiku 't-Tenzil, thk. Muhammed Mürsi Amr, Daru'l­Mushaf, M ısır 1977, ll,68; Abdulfettah el-Kadi, Esbabu 'n-Niizul, Daru ' 1-Mushaf, Mısır tsz. s. l Ol. :!1 ·'Emr-i bi ' l -Ma'ıilfve Nehy-i ani ' l-\llünker" ile ilgili hadisler için bkz. Buhaıi, Zekat, 23, 30; Edeb, 30, 33; Bedu' I­Halk, 1 O; \llenakıp, 25; Müsliın , İman, 78; Zekat, 53. :!3 Bkz. Yusuf Ziya Kavakçı , Hisbe Teşkilatı, Ankara 1975, s. 4 1; Fahrettin Atar, İs Iii m Adiiye teşkilatı, Ankara 1979, s. 17 1. 2~ Ebu' I-Hasan Ali b. Muhammed el-Maverdi, el-Aiıkiimu ·s-Sultaniyye, Beyrut tsz s. 299; Ebu Ya'la Muhammed b. ei­Huseyn el-F erra, ei-Aiıkiimıı 's-Sultaniyye, thk. Muhammed Hamid ei-Faki, Beyrut 1983, s. 248. 25 İbn Haldun, Mukaddime, tre. Süleyman uludağ, istanbul 1983, I, 607. 26 Alu im ran 3/ l l O.

Page 7: I. ULUSAL İYİLİK SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D153859/2009/2009_TURGAYN.pdf · 2019. 7. 19. · Nurettin TURGAY, "Kur'an'da İyilik Kavramı", 1.Ulusal İyilik

Nurettin TURGAY ll1i.iM

A.İiah bu ayette, "Siz, insanlar için çıkanlınış en hayırlı ümmetsiniz" 27 demektedir. Bu inançlı ve hayırlı ümınet, ayette anlatıldığı gibi toplumda iyiliği emreder ve kötülükten sakındınr. Bu görevi yerine getirerek iyiliğe katkı sağlamak,·Allah'ın emri gereğidir:

"Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten salandıran bir topluluk bulunsun. İşte-kurtuluşa eren/er, onlardır. "2~

"Onlar, Allalı 'a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği emreder, kötülükten saA.7ndınr ve lıayil· işlerinde birbirleriyle yanşırlar. İşte onlar, salih olan kişilerdir. ,,29

Bu ayetlerde iyilik erbabı olan kişiler övülmekte ve onlann vasıflan anlatılmaktadır. Ayrıca iyilik yapmalan nedeniyle Kur'an'da Allah tarafından övülen kişiler, sadece erkekler değildir. Allah., iyilik elıli olan müminlerle beraber, iyilik elıli olan bayanlan da övmekte ve onların, birbirlerinin dost ve yardımcılan olduklarına dikkat çekmektedir.30

Bu ve benzeri ayetlerde anlatılan "maruf' kelimesi, iyilik anlaınındaclır. İyilik anlamında kullanılan ''birr" kelimesi, hem buradaki "maruf' kelimesini hem de aile bireyleri ve diğer yakın akrabalara iyilik yapma anlamındaki "sıla" kelimesini kaplamaktadır. "Maruf" kelimesi, insanın eli

· ve dili ile Allah'ın nzasına uygun olan iyi davraruşlarda bulunmasıdır. "Sıla" ise, insana ihtiyacı durumunda yardımcı olmak, ona maddi yardımlarda bulunmak, cimrilikten uzak durup cömert olmaktır. Kur'an ve süni:ıette, bu iki konu hakkında geniş bilgiler verilmektedir.31 İyiliği emretmek ve kötülüğü yasaklamak, toplumun gelişme ve ilerleme kaydetmesinde çok önemli roller oynar. Brinlan, kısaca şöyle özetleyebiliriz:

1. Toplumun sağlıklı bir yapıya kavuşmasına katkıda bulunur. 2. Toplumda nemelazımcılık, bana değineyen yılan bin yaşasın gibi yanlış

düşüncelerin yerine, ferdi ve toplumu, dinamik, bilinçli hareket eden bir yapıya kavuşturur.

3. Toplumun daima kendisini yenilemesini ve aksayan taraflarını düzeltmesini sağlar. 4. Toplumda yapıcı tenkit ve uyan .Qlekanizmasının tam olarak benimsenmesini ön

plana çıkarırken, bunun engellenmesine sebep olan şakşakçılığı ortadan kaldım. 5. İnsanlara karşı saygılı olmayı, fertlerin birbirleri ile olan ilişkilerinin daha sağlıklı

bir düzeyde geliştirmelerine yardımcı olur. 6. Fertlerin kendi yetki ve sorumluluklarını bilmelerini sağlar. Böylece toplumda

görev ve sorumluluk kargaşası yaşanmaz. 32

Kur'fuı'a inanan ve kendini mümin, Müslüman olarak kabul eden her kişinin, sosyal hayatta kendisini iyiliği emretıne ve kötülükten sakınciırma konusunda görevli kabul etmesi gerekmektedir. Bu görevi de makul, yumuşak ve tatlı bir üslup ile yerine getirme gayreti içerisinde bulunmalıdır.

3 - Anne- Babaya iyilik

Yüce Allah Kur'an'da, önemi nedeniyle anne - babaya iyilik konusuna da geniş yer vermektedir. Kur'an açısında insanoğlunun, sosyal hayatta önce Allah'a inanması ve O'na karşı olan kulluk görevlerini yerine getirmesi gerekmektedir ve ondan hemen sonra, anne - babaya karşı olan görevleri gelmektedir. Anne - babaya karşı olan görevlerin bu derece önemli olduğu, Kur'fuı'da, açık bir şekilde ve kesin bir dil ile haber verilmektedir:

"Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya - babaya (ihsan ile) iyi davranmanızı, kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, salan onlara "Öf!" bile deme,~ on/an azarlama; onara kerim (tatlı ve güzel) söz

27 • Alu Imran 3/110.

28 Alu İ m ran 3/1 04. 2Ç •

Alu lmrıin 3/1 14. 30 Bkz. et-Tevbe 9/71. 31

el-Maverdi, Edebu ·d-Dwıyn ve 'd-Din, thk. Mustafa es-Sakka, Muhammed Mahmud el-Halebi ve Şurekauh, Mısır 1973, s. 184 vd. 32

Ömer Dumlu, Kur 'an-ı Kerimde Mn 'nıf ve Miinker, Ravza Yayınlan, İstanbul 1994, s. 168.

Page 8: I. ULUSAL İYİLİK SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D153859/2009/2009_TURGAYN.pdf · 2019. 7. 19. · Nurettin TURGAY, "Kur'an'da İyilik Kavramı", 1.Ulusal İyilik

Mfjl Kur'an'da İyilik Kavramı

söyle. Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve "Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri.gibi, sen de onlara acı" de. "33

Bu ayetlerde önce, "Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya -babaya iyi davranmanızı, . kesin olarak emretti, "34 denilmektedir. Başta, Allah'tan başkasına ibadet etmeme emredilmektedir. Bu emir, çok geniş kapsamlıdır. Sadece Allah'tan başka bir ilaha tapmayı yasaklamakla kalmaz. Aynı zamanda kişinin hiç tereddütsüz Allah'a ibadet ve itaat edip ona boyun eğmesi gerektiği. anlamına da gelir. Sadece O'nun emirleri ve kanunları itaat edilmeye layık ve O'nun otoritesinin her şeyin üstünde olduğu kabul edilmelidir. Bu, sadece dini inanç ve kişisel· uygulama ile sınırlı bir emir değil, aynı zamanda Hz. Muhammed (s.a.v.) tara.fından Medine'de uygulanarak ortaya konulan ahlaki, kültürel ve siyasal sistemin de temelini teşkil eden bir ilkeydi. Kurulan bu sistemin ilk ve en önemli dayanağı, ancak Allah'ın mabut, kanun koyucu ve hakim olaraic kabul edilmesi ilkesiydi."35 Ayrıca burada, insan üzerinde Allah'tan sonra en büyük hak salıibi olan kimselerin anne - baba oldukları bildirilmektedir. Bu ayette anne - babaya iyi davranınayı ifade eden emir, sadece ahlaki bir direktif veya tavsiye değil, aynı zamanda ayrıntılan hadis ve fıkıh kitaplannda yer alan anne - babanın hak ve yetkilerinin dayanağı niteliğindedir. Bir deanne-babaya iyilik etme emrinin bu ayette Allah'a ibadet etme emri ile beraber anılması, bu görevin, dinin aslından olup temeli sayılrlığına işaret etmektedir. Ayrıca burada anne - babaya iyilik, "ilısan" sözcüğü ile anlatılmaktadır. "İhsan", insanı sevindiren iyi söz ve davranışlardır.36

"İhsan" olarak kabul edilen iyi davranışlar, insawn başkasına yönelik yaptığı iyi davranışlar olabildiği gibi, kişinin Allah'a karşı yaptığı ibadet türü iyilikler de olabilir.37

Bu ayetlerde emredilen anne - babaya iyilikte bulunma, ötesinde hiçbir iyiliğin

düşünülemeyeceği bir görevdir. Çünkü anne - baba, insanın en yakın akrabalarıdır, aralarında kopmaz bağlar vardır. Anne - babada, bebeklerine karşı içgüdüsel şefkat ve yakınlık duygusu bulunmaktadır. Onların çocuklanna karşı yaptıkları iyiliğe denk bir iyilik düşünülemez. Onun için bu ayette onlara iyilikte bulunma, Allah'a ibadet etme ile beraber zikredilmektedir. Yüce Allah başka b4 ayette, "Bana ve anne babana şükret"38 diyerek anne - babaya şükretmeyi, Allalı'a şükretrrie ile beraber anmaktadır. İnsan bedeninin görünen kısmının oluşmasında rol oynayanlar,· anne ile babadır. Onu yaratan, yaratılışını düzgün kılan ve ona ruhundan üfleyen ise, hiç şüphesiz Allah'tır.39 Ona göre insanın hem Allah'a hem de anne ve babasına şükretmesi gerekmektedir.

Bir de bu ayetlerde, "Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara "Öf!" bile deme; oİıları azarlama; onara kerim (tatlı ve güzel) söz söyle"40 denilmektedir. Burada, anne- babanın yaşlılık dönemlerinde kendilerine "Öf!" bile dememenin, onlara elem ve ' sıkıntı verecek her türlü söz ve harekette bulunmamanın gerektiği

vurgulanrnaktadır. Evladın anne ve babasına kırıcı ve ineitici söz, söylemesinin ayet ile yasaklanması, anne - babanın yaşlılık dönemine mahsus değildir. İnsanın, hiçbir zaman anne.- babasına bu tür sözleri söylememesi ve onların kalbini kıracak, onları· üzecek hareketlerde bulunmaması icap etmektedir.

Bu ayette geçen "kerim söz" kavramı, saygı ifade eden tatlı, güzel ve yumUşak söz anlamındadır.41 Bir insanın anne, baba ve diğer aile büyüklerine karşı söylemesi en uygurı olan kelime veya onların huzurundaki en güzel konuşma tarzı, ancak bu ayette ifade edilen "kerim söz"

:tl e gerçekleşebilmektedir. Çünkü bu ayette yer alan bu kavram, yurnuşaklık, tevazu ve saygının en :·güzel şeklini ifade etmektedir. Ayrıca bu ifade, Kur'an'ın anne- babaya karşı olan görevletimizle

33 ei-İsrii 17/23, 24. 3~ ei-İsra 17123. 3s Ebu'l-A'la Mevdüdi, Tejlıimıı'/-Kur'iin, tre. Muhammed Han Kayani ve diğerleri, insan Yayınlan, İstanbul 1991, III, 103. 36 Ali b. Muhammed eş-Şerif el-Cürcani, "hüsn", Kitiibıı't-Ta ·rifiit, Mektebetu Lübnan, Beyrut 1990, s. 91 vd. 37 el-İsfahani, "hasune", el-Miifrediit, s. 170. 38 Lokman 31/14. 39 M. Mahmut Hicazi, Fıırkan Tefsiri, tre. Mehmet Keskin, İlim Yayınlan, İstanbul tsz. lll, 419. 40 ei-İsra 17/23. 41 Celaluddin Muhammed b. Ahmed el-Mahalli ve Celaluddin es-Suyı1ti, Tefsim '1-İmiinıeyn el-Celileyn, İstanbul tsz, s. 259; İbn Kesir, Tefsinı'I-Kur'iini'I-Azfm, III, 34; Ebu'l-Fadl Şehabuddin Mahmut ei-Aiüsi, Rulıu'I-Maiinf, İdaretu't­Tibaati'l-Muniriyye, Beyrut tsz, XV, 55.

Page 9: I. ULUSAL İYİLİK SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D153859/2009/2009_TURGAYN.pdf · 2019. 7. 19. · Nurettin TURGAY, "Kur'an'da İyilik Kavramı", 1.Ulusal İyilik

NurettinTURGAY llfD

ilgili hassasiyetini en güzel bir şekilde ortaya koymaktadır. Rivayet edildiğine göre Hz. Ömer (ö. 23/643), bu ayette geçen "kerim söz" ifadesini, insanın anne -babasına kendi isimleriyle değil, onlarcı. "Anneciğim!", "Babacığım!" diye hitap etmesi şeklinde yorumlamıştır.42 İnsanın bu tür kelimelerle anne - babasına hitap etmesi, onlara karşı gösterdiği saygının sözlü ifadelerle dışa yansımasıdır. Diğer bazı alimler ise, bu ayette geçen "kerim söz" kavramını, hata işlemiş suçlu bir hizmetçinin, sert mizaç4 efendisinin karşısındaki mahcubiyeti ve bu mahcubiyeti yaşayan kişinin konuşma tarzı olarak yorumlıUn.ışlardır.43 Dikkat edilirse, bu ayette önce yaşlı anne- babaya "Öf!" bile demernenin ve onlara kıncı olan herhangi bir sözü söylememenin gerektiği vurgulanmakta ve ondan sonra onlara ''kerim söz" söyleme emredilmektedir. Buna göre "kerim söz"ü, kıncı ve azarlayıcı ifadeterin zıttı bir ifade tarzı olarak algılamamız mümkündür.44 Anne - baba hakkı üzerinde bu derece önemle duran Kur'an'ın başka yerlerinde de bu konuda emir ve bilgiler verilmektedir. Ayrıca bu ayetlerde de anne - babaya iyilik, "ihsan" sözcüğü ile anlatılmaktadır. Kur'an'ın bazı ayetlerinde de anne - babaya iyilik, "birr" kelimesi ile anlatılmaktadır.45 "Birr'' kelimesi, genel olarak her türlü iyiliği ifade etmektedir; "ihsan" ise, herhangi bir insana yardımda bulunmak, önun bazı ihtiyaçlarını gidermek gibi iyi davranışları ifade etmektedir. Her türlü iyi muameleyi ifade eden "ihsan", kötü muamelede bulunmanın zıttıdır. "İhsan", insanın ahlakını güzelleştiren ve onu Allah'a yaklaştıran güzel davranışların adıdır.46 Allah Kur'an'da, insana çeşitli nimetler vererek ona "ihsan"daliyilikte bulunduğu gibi, onunda Allah'ın yaratıklarına aynı şekilde iyilikte bulunmasını istemektedir:

"Allah 'zn sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma. Allah 'ın sana i/ıs aniiyilik yaptığı gibi, sen de iyilik yap ve yeryüzünde bozgun cu luk isteme. Çünkii Allah, bozguncu/an sevmez. "41

Allah'ın emrettiği gibi ilisaniiyilikte bulunmak, insanlar arasında dostluk, saygı, sevgi ve kayaaşmayı sağlamaktadır. Bu konu, imamların, Cuma hutbelerinin sonunda okudukları bir ayette, çok güzel bir şekilde dile getirilmektedir: "Kuşkusuz Allah, adaleti, ilısanı/iyiliği ve akrabaZara yardımı emreder; ahlaksızlığı, kötülüğü ve haksızlığı yasaklar; ders alasınız diye size öğiit verir."48

Haliyle insanın, bu tür iyilikleri en çok anne - babasına yapması gerekmektedir. Bu hususta bilgi veren başka bir ayetterin meali şöyledir:

"Allah 'a ibadet edin ve O 'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yalan komşuya, uzak komşuya, yanımzdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere (ihsan ile) iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez."49

Bu ve benzeri ayetlerde, annenin insan üzerindeki hakkımn, babanın hakkından daha fazla olduğuna işaret edilmektedir. Nitekim Hz. Muhammed (s.a.v.) de bu konuda açıklamada bulunmuştur.50 Bir adam, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in huzuruna gelerek, "Ya Rasülallah! Benim iyiliğime en layık olan insan kimdir?" diye sorar. Hz. Muhammed (s.a.v.), "Annend.ir'' diye cevap verir. Adam, "Ondan sonra kimdir?" diye sorar. Hz. Muhammed (s.a.v.), tekrar "Annend.ir'' diye cevap verir. Adam, yine "Ondan sonra kimdir?" diye sorar. Hz. M11barnmed (s.a.v.), yine "Annendir'' diye cevap verir. Adam, dördüncü defa "Ondan sonra kimdir?" diye soruca, Hz.

42 Fahruddin. er-Razi, Mefiitilıu'J-Öayb, Daru'I-Fikr, Beyrut 1990, XX, 192; Muhammed b. YusufEbü Hayyan, el-

Bahrn '1-Mufıit, Beyrut 1992, VII, 37. . 43

Ebü Abdilialı Muhammed b. Ahmed ei-Kurtübl, el-Ctinıi ·li Alıktim i '1-Kur'tin, Daru'I-Kutubi'I-İlmiyye, Beyrut 1988, X,l59. 44 Nurettin Turgay, "Kur'an'da Söt', Dicle Üniversitesi İlalıiyat Fakültesi Dergisi, Diyarbalar 2005, cilt: VII, sayı: I, s. 132. 4s Bkz. Meryem 19114,32. 46 EI-İsfaharu, "bere'', el-Miifredtit, s. 53; Afif Abdulfettah Tabbare, Riilıu 'd-Dini'l-İsltinıi, Daru'l-İlm li'I-MeHiyln, Beyrut I 973, s. 207. 47 ei-Kasas 28/77. 48 en-Nahl 16/90. 49 en-N isa 4/36. 50 Hz. Muhammed (s.a. v.), Kur'an 'ı hem yaşamış hem de gerektiğinde açıklamıştır. Onun Kur'an ayetleri ile ilgili tefsir ve açıklamalannın tefsir ilminde önemli bir yeri vardır. (Bkz. Muhammed hüseyn ez-Zehebl, et-Tefsir ve '1-Mufessiriin, Daru'I-Erkam, Beyrut tsz. I, 32.) Dolayısıyla onun, burada yer verdiğimiz anne hakkı ile ilgili açıklamalan, konu ile ilgili ayetin tefsiri niteliğindedir.

Page 10: I. ULUSAL İYİLİK SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D153859/2009/2009_TURGAYN.pdf · 2019. 7. 19. · Nurettin TURGAY, "Kur'an'da İyilik Kavramı", 1.Ulusal İyilik

IJD Kur'an'da İyilik Kavramı

Muhammed (s.a.v.), bu sefer ''babandır" diye cevap verir.51 Buna göre annenin eviadı üzerindeki hakkı, babanın eviadı üzerindeki baktan üç kat fazladır ve babanın hakkı, dördüncü derecede gelmektedir. İnsanlar, canlılar arasında beslenmesi, büyütülmesi, eğitilmesi ve olgunlaştınlması en zor olan yarlıktır. Özellikle doğumundan sonra bebeğin bakımı, başlı başına bir iŞtir. Bu iş, bilgi, beceri, kültür, anlayış ve sabır ister. Onun için anneterin birçok yönden eğitimli olmaları

gerekmektedir; haliyle onlara karşı olan saygı ve hürmet de, o derece fazla olacaktır. Baba da çocukları için çalışır, para kazanarak geçimlerini temin eder, dini ve dünyevi eğitimleri ile ilgilenir. Fakat babanın çocukları üzerindeki emeği, annenin çocukları üZerindeki emeğin düzeyinde olamarnaktadır.

Bu ayetlerde anne - baba hakkı ile ilgili bilgi verilirken dikkat çekilen diğer önemli bir husus ise, Allah'a şirk koşma, O'nun emir ve yasaklanna muhalefet etme konularında, anne -babaya itaat etmemenin yasaklanmasıdır. İnsan, bu tür konularda anne - babaya uyarsa, günahkar olur ve onlara uymazsa, Allah'ın nzasını tercih ettiğinden dolayı sevap kazanır. Nitekim Hz . .:Vfuhaınmed (s.a.v.), Allah'a isyan olduğu hususlarda kula itaat edilmemesinin gerektiğini haber vermiştir.52 Allah, insanların yaranna olan şeyleri emretmekte ve insanların zaranna olan şeyleri de yasaklamaktadır. Anne - baba da olsa, kulların isteklerini reddedip Allah'ın emrini tercih etmek, insanlığın yaranna uygun hareket etmek olur.

Sahabedeb Abdullah b. Mes'ud demiş ki, "Hz. Muhammed (s.a.v.)'e hangi arnelin daha faziletli olduğunu sordum. O, "Vaktinde kılınan namazdır" diye cevap verdi. Ondan sonra hangi amel olduğunu sordum. O, "Anne - babaya iyilik yapmaktır" diye cevap verdi. Ondan sonra hangi amel olduğunu sorduğumda ise, "Allah yolunda cihat etmektir" diye buyıırdu."53 Bu hadiste de anne - babaya iyilik, "birr" sözcüğü ile dile getirilmiş ve Allah nzası için yapılan ibadetten hemen sonra zikredilmiştir.

1

Hz. Muhammed (s.a.v.), anne - babaya karşı gelmeyi, Allah'a ortak koşma ile beraber anarak büyük günahlardan saymıştır: "Kebair (büyük günahlar), Allah'a ortak koşmak, anne -babaya karşı gelmek ve yalan yere şahitlik yapmaktır."54 Buna göre anne - babaya karşı gelmek, büyük günahlardandır. Onları üzmek, Allah'ın kanununu bilmernek ve bu kanuna muhalefet ederek Allah'ı üzmek gibi kötü bir davranıştır. Anne- babaya karşı gelmek, Allah'ın kudretini, yüksek matematiğe dayanan düzenini ve bu düzenle ilgili ilkeleri göremeyen körlerin yaptığı bir bedbabtlıktır. Böyle bir davranış, ahlaki ilkeleri kavramamamn, nasıl doğduğunu, nasıl büyüdüğünü, ne gibi emeklerle yetiştiğini idrale edernemenin acı sonucudur.

' Yukarıda belirttiğimiz gibi, aile bireyleri ve diğer yakın akrabalara iyilik yapma

anlamındaki "sıla" ve insanın eli ve dili ile Allah'ın nzasına uygun olan iyi davranışlarda bulunması anlarnındaki "maruf' kelimelerinin ikisi de "birr" kelimesinin anlam kapsamı dahilinde buluiımaktadır.55 "Sılai rahirn" dediğimiz zaman, akrabatarla birlikte, anne - baba da kast edilmektedir. Biz buna Türkçede, "aile" çliyoruz. ·~Aile" kelimesi de Arapçadan Türkçeye geçmiş olup anne, baba, dede, nene, eş, çocuklar ve alaahalardan oluşan birlilc, familya anlarnındadır. "İyal" kelimesi de aynı kökten gelen çoğul bir kelime olup kişinin aile efradı, bakınakla mükellef olduğu kişiler demektir.56 Ebu'I-Hasan el-Haşi.ml, "iyal"a/aile efradına iyilikte bulunmanın

:. ·önemini bir şiir ile dile getirmeye çalışmıştır: "Tüm insanlar, Allah'ın gölgesindeki "iyal"ıdır . . Onun sevgisini en çok bak edenler, "iya.I"ine iyilik yapanlardır.57 Burada geçen Allah'ın ",iyal"ı/aile efradı, O'nun kulları demektir. Burada yer alan ikinci "iyal" kelimesini ise, insanın iyilik yapmakla mükellef olduğu aile bireyleri olarak yorumlarnarnız mümkündür. Aynca bunu, yine Allah'ın kulları olarak düşünebiliriz. Her iki durumda da, insana iyilik söz konusudur. Birineide aile bireyleri, ikincide ise, tüm insanlar gündeme getirilmektedir.

51 Muhammed İbn Allan, Delilu·I-Falilıfn li turki Riyazi's-Salilıin, Daru'l-Fikr, Beyrut.tsz. II, 150. 52 Müslim, İmare, 39; Ebü Davud, Cihad, 87; Nesai, Bey' a, 34; İbn Mace, Cihad, 40; İbn Hanbel, I, 129, 131 ; IV, 426, 427,432, 436; V, 66, 67, 70. 53 Bu han, Edeb, ı; Müslim, İman, 137. 54 Buhan, Edeb, 1; Müslim, İman, 143, 144. ss el-Maverdi, Edebu 'd-Du n ya ve 'd-Din, thk. Mustafa es-Sakka, Muhammed Mahmudel-Halebi ve Şurekauh, :vf ısır 1973, s. 184 vd. s6 İbn Manzür,"avele", Listinu 'l-A rab, XI, 485; Develi oğlu, "ıyal", Lıigat, s. 400. 57 el-Maverdi, Edebu 'd-Dunya ve 'd-Din, s. 184.

Page 11: I. ULUSAL İYİLİK SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D153859/2009/2009_TURGAYN.pdf · 2019. 7. 19. · Nurettin TURGAY, "Kur'an'da İyilik Kavramı", 1.Ulusal İyilik

Nurettin TURGAY MfiW

Yukanda anlamlannı verdiğimiz ayetlerden anladığımıza göre Allah, Anne ._ baba bakla ile ilgili bol, geniş, açık, net ve anlaşılır bilgiler vermektedir. Hz. Muhammed (s.a.v.) de çeşitli hadislerinde bu konu ile ilgili ayetlerin bir nevi izahım yapmıştır. Bu neden1e bu konu ile ilgili ayet ve haöislerin açıklanması açısından alimiere ve fakihlere yapacaklan bir şey bırakılmamıştır. Bu durum, anne - babaya iyilik yapmanın önemini ortaya koymaktadır. Ayrıca, bt.ı iyilik yerine getirildiği zaman, hem bireylerin J;ıem ailenin ve hem de toplwnun mutluluğu sağlanabilmektedir. Yani bir noktada anne - babaya yapılan iyilik, toplwnun saadetine de vesile olmaktadır.

4 - İyilikte Yardımlaşmak

Allah, Kur'an'da insana önce kendisini sorgulamasını ve kitaptan öğrendiği iyilikleri başkasına söylemeden önce kendisinin bu iyilikleri· yapmasllll emretmektedir:

"Siz, kitabı okuduğunuz halde, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutıcyar musımuz?',58

İnsan, Kur'an'ın başka yerlerinde de bu konuda uyanlmakta ve önce kendi hareketlerini düzeltmesi istenmektedir:

"Ey iman edenler! Kendinizi ve elılinizi (aile bireylerinizi), yaA.7.tı insanlar ve taşlar olan . 59 ateşten korıcyıtn."

Bu ayette §eçen "ehliniz" kelimesinde, insamn bakınakla mükellef olduğu eşi ve çocuklan akla gelmektedir.6 Aile ehli denince, o ailede yaşayan tüm bireyler, anne - baba, eş ve çocuklar kast edilmektedir.61 Bu ayette geçen önemli bir husus da, ateşten koruma meselesidir. Hz. Ali, aile bireylerini ateşten korumayı, onların eğitim ve öğretimlerini geliştirme diye tefsir etmiştir.62 Diğer bazı alimler de bu kavramı, "Siz kendinizi ateşten koruyun, ehlinize de dini bilgileri öğretin, oruarı Allah'ın emir ve yasaklarına uyma konusunda eğitin" diye yorumlamışlardır.63 Hz. Ali (ö.

40/66l)'nin bu ayet hakkında yaptığı tefsir, çok geniş kapsamlıdır.64 Buna göre insanlar, önce kendilerini cehaletten kurtararak eğitim ve öğretim açısından yetiştirmelidirler ve bunun yamnda aile bireyleriyle ilgilenip onları din ve dünya kültürü açısından eğitme gayret ve çabası içerisinde bulunmalıdırlar. Sahabe döneminde eğitim ve öğretim konusuna işaret edilmiş olması, çok önem arz etmektedir. Eğitim ve öğretim, günümüz insanlarının ciddi problemlerindendir. Onun için günümüz Müslümanlanmn, Kur'an'ın bu gibi direktiflerine kulak vererek önce kendilerini ve ardından mutlaka yeni nesillerini din ve dünya kültürü açısından ciddi bir şekilde eğitmelidirler. Bunun alternatifi yoktur. Bunun alternatifini bir tür intihar olarak düşünebiliriz. Haliyle her türlü iyiliğin bu eğitim kapsamında önemli bir yeri vardır. İyilik konusunda da önce kendimizi ve ardından aile bireylerinrizi eğitmeliyiz. Bununla beraber insan olarak iyilik alamoda birbirimizle yardımlaşmalıyız. Çünkü Allah, iyilikte ve ona yakın bir anlam ifade eden ta.kvada yardıınlaşmayı, buna ters düşen günah ve düşmanl.ıkta ·yardıınlaşmamayı emretmektedir:

· "İyilikte ve takvada yardım/aşın; günalıta ve düşmanlıkta yardımlaşmayın. Allalıtan korkun. Çünkü Allah 'ın cezası çok şiddetlidir. ,.6S

Bu ayette haber verildiği gibi toplumu oluşturan bireylerin, birliği sağlayarak toplumda her türlü iyi işlerde yardımlaşmalan ve kötülüklere engel olmaları, yaşadıklan toplumda barış, huzur, saadet ve mutluluğun oluşmasında son derece etkili olmakta ve toplwnlannın ömriinün uzamasında rol oynamaktadır. Onun için iyi işlerde yardımlaşmak, toplumu oluşturan tüm bireylerin insani görevidir.

SB el-Bakara 2/44. 59 et-Tahrim 66/6. 1 60 Muhammed Ali es-Sabüni, Safoew 'ı-Tefosir, Daru'I-Ensar İstanbul 198 ı , lll, 41 O; Muhammed Bedruddin et-Tillovi, Ebdeu'I-Beyfın, Daru'n-Nil, İstanbul2007, s. 1139. 61 Ebü Abdirrahman el-Halil b. Ahmed ei-Fen1hidi, "ehl", Kitôbu'I-Ayn, Daru İhyai't-Turasi'l-Arabi, Beyrut tsz. s. 45; el­İsfahani, "ehl", ei-Miifredfıı fi Garibi "1-Kur'fın, s. 36. 62 Ebü Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Canıiu'I-Beyôn an Te 'vi/i Ayi '1-Kıır'ôn, Daru'I-Fikr, Beyrut 1995, XXVIII, 21 ı, 212; el-Maverdi, en-Nukelll ve '1-Uyıin, YI, 44. 63 -Maverdi, en-Nukew ve ·1-Uyıin, YI, 44. 64 Bu konuda daha geniş bilgi için bkz: Nurettin Turgay, Hz. Ali ve Tefsirdeki Yeri, İlahiyat, Ankara 2004, s. I ı2 vd. 65 ei-Maide 512. ·

Page 12: I. ULUSAL İYİLİK SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D153859/2009/2009_TURGAYN.pdf · 2019. 7. 19. · Nurettin TURGAY, "Kur'an'da İyilik Kavramı", 1.Ulusal İyilik

lfJ:I Kur'an'da İyilik Ka~amı

Yazılı kayıtlardan öğrendiğimize göre Hz. Ali (ö. 40/661), vefat etmeden önce son söylediği sözlerinde yaptığı vasiyetinde, insanlan hep iyiliğe yönlendirmeye çalışmış ve yukanda "birr" (iyilik) konusunda söz konusu olan yardıma muhtaç insanlara ilgi göstermeyi, onlann sıkıntılarını gidermeye çııJ.ışmayı tavsiyede bulunmuştur: "Doğruluktan aynlmayınız. Dünya size iltifat ederse, siz ondan kaçınınız. Dünyadan bir şey elde edemediğinizden dolayı üzülmeyiniz. Yetimlere, fukaralara acıyınız. Zayıflara yardım ediniz. İşierinizi alıret için yapınız. Allah'ın kitabından aynlınayınız." ·Hz. Ali, bu sözleri söyledikten sonra, şahadet kelimesini okuyarak ruhunu, teslim etmiştir.66 Hz. Ali'nin son nefesini vermeden önce· söylemiş olduğu bu tavsiyeleri, yukanda anlamı üzerinde durduğumuz ayetlerde ''birr" ile ilgili bilgilerin bir nevi tefsiri gibidir. Çünkü bu açıklamalarda da Allah'a inanma ve O'nun·yolunda hareket etme ile beraber, yetim, fakir ve yoksul insanlara yardımcı olma anlatılmaktadır. Bunlar da, Ku'an'ın iyilik sınıfmda saydığı güzel davranışlardır. Allah, başkalanın rahatsız etmeyen, onların insani haklarına saygılı davranan gayn Müslimlere de iyilik yapmayı ön plana çıkarmaktadır:

"Allah, dininizden dolayı sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmamzı ve onlara adil davranmanlZI engellenıez. Çiinkii Allah, adil davrananları sever.',ı,7

İyilik cinsinden kabul edilen tüm davranışlarda yardımlaşmamız gerektiği gibi, kendimiz için arzu ettiğimiz her türlü iyiliği başkalan için de istemeliyiz. Nitekim Hz. Muhammed (s.a.v.), kamil iman ve İslam'a sahip olmayı, kendi şahsımız için arzu edip istediğimiz tüm iyilikleri, diğer insanlar için de arzu edip istememize bağlamıştır. Onun bu hususta söylemiş olduğu iki hadisin anlamı şöyledir: "Sizden biri, kendi şahsı için istediğini kardeşi için istemedikçe, hakiki manada iınan etmiş olamaz"68

, "Kendi nefsiıı için arzu ettiğin şeyleri, insanlar için istemedikçe, Müslüman olamazsın."69 Aynca insam her konuda iyiliğe yönlendiren Kur'an'ın ilk süresi olan Fatiha süresinde, besıneleden sonra gelen ilk ayette, "Hama, alemlerin rabbi olan Allah'a mahsustu"70 denmektedir. Bu ayette bildirildiği gibi Allah, bütün alemlerio rabbidir. Bir de Kur'an'ın son süresi

ı . olan Nas süresinde, "De ki: Insaniann kalplerine vesvese sokan, (insan Allah 'ı andığznda) pusuya çekilen cin ve insan şeytanının şerrinden insanların Rabbine, (nsanların Melikine (mutlak sahip ve Jıalrinıine), insanların İlalıına sığznınm .m denmektedir. Burada da Allah'ın, bütün insanların Rabbi, bütün insanların Meliki ve bütün insanların İlab.ı olduğu vurgulaıımaktadır. Bundan anlaşıldığına göre Allah, bütün insanların, hatta bütün alemlerio Allah'ı, sahibi ve idarecidir. Ona göre Yüce Allah, bütün insanlara, bütün canlılara ve bildiğimi-bilmediğimiz tüm varlıklara rahmet, şefkat ve merhametiyle muamelede bulunmaktadır. Kur'an'ın ilk cümlesinde ve son süresinde buna dikkat çekilmektedir. Buna göre biz de insan olarak tüm insanlara, hatta tüm varlıklara iyilikle yaklaşmamız ve oıilara iyilikle muamelede bulunmamız gerekmektedir.

5 ....! İyilik Yapmawn Karşılığı

Allah, Kur'an'ın çeşitli ayetlerinde iyilik yapan insanlar hakkında müjdeleyici ifadeleri kuilanmaktadır. iyilikle hareket eden insanlar, yaptıklan iyiliklerio faydasını dünya hayatında görmektedirler. İyilik, onlara dünya hayatında banşı, huzuru, saadeti, mutluluğu ve bezeri tüm güzellikleri sağlamaktadır. Aynca onlar, yaptıklan iyiliklerden dolayı ahiret bayatında da mükafatlaııdırılacaklardır. Kur'an'ın pek çok yerinde bu konuda bilgi verilmektedir. Bu hususta

'·bilgi veren ayetlerden bazılannın meali şöyledir:

"Şüphesiz ki Alla lı, iyilik yapanlan sever. "12

"Sabret! Hiç şüphesiz ki Allah, iyilik yapanların mükiifatznı zayi etnıez."13

"İyi/er ise, katkısı kiifur olan içecekler dolu bir kadelıten içerler.'"14

66 Ergun Göze, Meşlwrla.-m Son Sözleri, Fatih yayınevi, İstanbul 1967, s. 15. 67 ei-Mümtehine 60/8. 68 Müslim, İman, 71, 72; Buhari, İman, 7; Timıizi, Kıyame, 59; Nesa i, İman, 1 9,33; İbn Mace, Mukaddi me, 9;

Dan mi, Rikak, 29; İbn Hanbel, III, 1 76, 177. 69 Timıizi, Zühd, 2; İbn Mace, Zühd, 24; İbn Hanbel, ll, 3 10; III, 473; IV, 70, 77. 70 el-Fatiha rı. 71 en-Nas 114/1-6. 72 el-Maide 5/13. 73 Hfid !lll 15.

Page 13: I. ULUSAL İYİLİK SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D153859/2009/2009_TURGAYN.pdf · 2019. 7. 19. · Nurettin TURGAY, "Kur'an'da İyilik Kavramı", 1.Ulusal İyilik

Nurettin TURGAY .,.

"Şüphesiz ki iyi/er, Nafm cennetindedirler."75

"Hayır, hayır! İyilerin yazısı, kuşkusuz 'İlliyyCm 'dadır. Sen, 'İlliyyun 'un ne olduğunu nereden iilieceksin ki ... ? O, Allah 'a yakın olan/ann, kendisine tanıklık ettikleri yazılmış bir kitap tır. İyi/er, · kuşkusuz, na im· cennetlerinde olacaklar ve sedir/er üzerinde (oturarak etrafı) seyredeceklerdir .. Sen, yüzlerinde mutluluğun panltısını göreceksin! Onlara, bitimi mis k kokan, mühürlenmiş (el değmemi~) saf bir şarap içirilecektir. O halde yanşanlar, bunun için yanşsznlar! O şarabın katkısı ise, 'tesnim 'dir. Tesnim, Allah 'a yakın olanların kendisinden içtikleri bir pznardır. "76

Bu ayetlerde belirtildiği gibi insanlar, yaptıklan iyiliklerin karşılığını, fayda ve mükafatını, hem dünyada ve hem de ahirette görürler. Yani iyilik, bize dünyada da ahirette de yarar sağlamaktadır. Kötülük ise, tam tersine insana iki tarafta da zarar getirmektedir. Hz. Muhammed (s.a.v.) bir hadiste, "Yaptığı iyilik kendisini sevindiren ve yaptığı kötülük kendisini üzen kimse, gerçek mümindir"77 diye buyurmuş ve insanın yapısında hem iyiliği hem de kötülüğü yapma duygusunun bulunduğunu dile getirmiştir. Önemli olan husus, insan olarak kötülükten kaçınmak ve her zaman için iyilikten yana olmak ve o istikamette tavır koymaktır. Nitekim Hz. Muhammed

· (s.a.v.) başka bir hadiste, "Sizler hiç günah işlemeseydiniz, Allah sizi yok eder ve günah işleyip tevbe ederek Allah'ın affına kavuşan insanlar yaratırdı"78 diyerek, insanın bu yapısına dikkat çekmiştir. Buna göre mürnin olan kişi, yapısı gereği hata işleyip günaha girdiği zaman, yaptığına pişman olup tevbe etmelidir ve iyilik yaptığı zaman da, yaptığı iyilik nedeniyle sevinç duyup mutlu olmalıdır. Bu ölçüler çerçevesinde diyebiliriz ki, iyj.lik yapmak, insanı sevindirir ve mutlu eder. İyiliğin zıttı olan kötülüğü yapmak ise, insana acı ve ızdırab vermektedir. Bu nedenle Kur'fuı, insanların yaran için iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak anlamındaki "emr-i bi'l-ma'ruf ve nehyi ani'l-münker" kavramı üzerinde önemle durmaktadır. Toplumun manevi yönden sağlıklı bir yapıya sahip olması, onu oluşturan bireylerin psikolojik ve sosyal yönden sağlıklı bir yapıya sahip olmalan ile mümkün olabilir. Bu nedenle bireylerin iyilik duygusu ile hareket etmeleri, fert, aile ve toplum açısından önem arz etmektedir.

SONUÇ

İyilik kavramının, insan hayatında çok önemli bir yeri vardır. İyiliğin olmadığı yerde, hayatın tadı olmaz. İnsanlara dünya ve ahiretin banş, huzur, saadet ve mutluluğunun yolunu gösteren Kur' an, iyiliğe geniş yer vermektedir.

· .Kur'an'da iyilik, "birr", "ihsan", "amel-i Salih", "marı1f" ve benzeri kelimelerle anlatılmaktadır. Anne - babaya iyiliği ifade eden '1Jirru'l-valideyn" kavramının da dinimizde önemli bir yeri vardır. Kur'an'da birçok yerde geçen '1Jirr" kelimesi, iyilik konusunda daha geniş bir anlam ifade etmektedir. Hz. Muhammed (s.a.v.)'e, iyiliğin ne olduğu sorulunca, "İyilik, yüz/erinizi doğu ve batı tarajlanna çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah 'a, alıiret

gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman edenler, sevrnelerine rağmen, mallarını yakın/ara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmış/ara, dileneniere verenler ve (özgürlük/eri için) kölelere verenler, namazı kı/anlar, zekatı verenler, söz verdiklerinde, sözlerini yerine getirenler, zorda, darda ve savalta güçlük/ere göğüs gerenlerdir. İşte onlar, doğru olanlar ve Allah bilincine varmış olanlardır"7 mealindeki ayeti okuyarak cevap vermiştir. Bu ayette iyiliğin bazı çeşitlerinden isıneo bahsedilmekte ve bu kavramın çok yönlü olduğu anlatılmaktadır. Buna göre biz iyiliği, inanç, ibadet ve sosyal hayattaki dürüstlükisosyal yardımlaşma alanlarındaki iyilik olmak üzere üç kısım halinde değerlendirebiliriz. Nitekim Kur'an'ın anlamını baştan sona bir bütün halinde özetiediğimiz zaman, iman, ibadet ve güzel ahlakidürüstlük/hak ve hukuka riayet olmak üzere üç konu üzerinde yoğunlaştığı kanaatine varmaktayız. Bunlann hepsi, bu ayette bir bütün halinde iyilik olarak tanımlanmaktadır. Burada Üzeilikle toplumun fakir, yoksul, muhtaç, yetim ve

74 el-İnsan 76/5. 15 el-İnfitar 82/13. 76 ei-Mutaffifin 83118- 28. 77 •

Ibn Hanbel, IV, 398. 78 Müslim, Tevbe, 9-11. 79 el-Bakara 21177.

Page 14: I. ULUSAL İYİLİK SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D153859/2009/2009_TURGAYN.pdf · 2019. 7. 19. · Nurettin TURGAY, "Kur'an'da İyilik Kavramı", 1.Ulusal İyilik

IJ:ltl Kur'an'da İyilik Kavramı

benzeri kişilerin durumuna dikkat çekilmekte, bunları koruma, kollama ve haklarını savunma gündeme getirilmektedir.

Her konuda olduğu gibi iyilik sınıfından kabul edilen tüm davranışlarda önce kendi şahsımızı ve ardından aile bireylerimizi eğitmeliyiz. Toplumda da daima iyilik türü olarak kabul edilen tüm hususlarda birbirimizle yardımlaşmalıyız. Aynca kendimiz için istediğimiz her türlü iyiliği, diğer tüm insanlar için de istemeliyiz. İyiliğin zıttı olan her türlü kötülüğü kendi şahsımız için istemediğimiz gibi, diğer tüm insanlar için de istememeliyiz. Çünkü Kur'an, Allah tüm alemierin rabbidir. Dünyada sosyal hayatta mutlu bir hayatı yaşaİna:k ve ahirette Allah 'ın rızasına

. -nail olabilmek için, · aklın ve Kur'an'ın/dinin iyi kabul ettiği hareketleri yapma gayreti içer!şinde bulunmamız gerekmektedir.

KAYNAKÇA

ALÜSİ, Ebu'l-Fadl Şehabuddin Mahmut (ö. 1127/1715), Rulıu'l-Maiinf, İdaretu't-Tibaati'l­Muniriyye, Beyrut tsz.

AT AR, Fahrettin, İsliim Adiiye teşkilatı, Ankara 1979.

BEYDA vi, Nasiruddin Ebu Said Abdullah b. Ömer b. Muhammed (ö. 791/1388), Enviiru 't-Tenzfl ve Esniru 't-Te 'vf!, Şirketu Mektebe ve Matbaati Mustafa el-Babi cl-Halebi ve Evladihi, Mısır 1955.

BUH.A.Rl, Muhammed b. İsmail (ö. 256/870), el-Camiu's-Salıilı, Beyrut 1990.

C(}RCk"\1, Ali b. Muhammed eş-Şerif (ö. 816/1413), "hüsn", Kitabu't-Ta'rifat, Mektebetu Lübnan, Beyrut 1990.

ÇETİl\TER, Bedrettin, Fatiha 'dan Nas 'a Esbiib-ı Nüzul, Çağrı yayınları, İstanbul2002.

D.ARTh1f. Ebu Muhammed Abdullah b. Abdurrahlm (ö. 255/869), es-Sünen, İstanbul 1992.

DEVELİOGLU, Ferit, "birr", Lugat, Aydın Kitabevi Yayınları, Ankara 2007.

DUMLU, Ömer, Kur'an-ı Kerimde Ma 'rufve Münker, Ravza Yayınları, İstanbul1994.

EBÜ DA VUD, Süleyman b. Eş'as (ö. 27Ş/888), Sünen, İstanbul 1981.

EBÜ HAYYAN, Muhammed b. Yusuf(ö. 754/1353), el-Bahru'l-Mulıft, Beyrut 1992.

FERAHİDİ, Ebu Abdirrahman el-Halil b. Ahmed (ö. 175/791), "ehl", Kitiibu'l-Ayn, Dam İhyai't­Turasi'l-Arabi, Beyrut tsz.

FERRA, Ebu Ya'la Muhammed b. el-Huseyn (ö. 207/822), el-Ahkômu's-Sultaniyye, thk. Muhammed Hamid el-Faki, Beyrut 1983.

G0ZE, Ergun, Meşhurların Son Sözleri, Fatih yayınevi; İstanbul 1967.

HİCAZi, M. Mahmut, Furkan Tefsiri, tre. Mehmet Keskin, İlim Yayİnları, İstanbul tsz.

İBN ALLAN, Muhammd (ö. 1057/1647), Deli/u '1-Falihfn li turki Riyazi's-Salilıin, Daru'l- Fikr, · Beyrut tsz.

·İBN HALDUN, Mukaddime, tre. Süleyman Uludağ, İstanbul 1983.

i:BN HANBEL, Ahmed b. Muhammed (ö. 2411855), Müsned, Beyrut tsz.

İBN KESİR, İsmail (ö. 774/1372), Tefsfru'l-Kur'iini'l-Azfm, Dam İhyai't-Turasi'l-Arai, Beyrut 1969.

İBN MACE, Ebu Abdillah :Muhammed b. Yezit (ö. 273/886), Siinen, Kahire tsz.

İBN MAı'TZÜR, Cemaluddin :Muhammed b. Mukerrem (ö. 711/13ll);"Berre", Lisiinu'l-Arab, Daru'l-Fikr, Beyrut 1994.

İSFA.HA.l\1, el-Hüseyn Muhatrınıed er-Rağıb (ö. 502/1108), "arefe", el-Müfredat fi Garibi'l­Kur'an , Dam Kahraman, İstanbul 1986,

Page 15: I. ULUSAL İYİLİK SEMPOZYUMU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D153859/2009/2009_TURGAYN.pdf · 2019. 7. 19. · Nurettin TURGAY, "Kur'an'da İyilik Kavramı", 1.Ulusal İyilik

KADİ; Abdulfettah, Esbabü 'n-Nüzul, Daru'l-Mushaf, Mısır tsz.

KA V AKÇI, Yusuf Ziya, Hisbe TeşA:ilatı, Ankara 1975.

NurettinTURGAY @fl

KURTUBİ, Ebu Abdiilah Muhammed b. Ahmed (ö. 67111272), el-Ctimi' If Ahkami'l-Kur'tin, Daru'l-Kutubi'l-İlm.iyye, Beyrut 1988.

KUTUP, Seyyid,fi Ziltili'l-Kur'an, Daru İhyai't-Turasi'l-Arabi, Beyrut tsz.

MAHALLI, Celaludclin Muhammed b. Ahmed (ö. 664/1459) ve Celaluddin es-Suyiit1 (ö.911/1505), Tefsiru'l-İmtimeyn el-Celileyn, İstanbul tsz.

MA VERDI, Ebu 'I-Hasan Ali b. Muhammed (ö. 45011 058), en-Nuketu ve '1-Uyımu, Beyrut 1992.

- efı-Ahktimu 's-Sultaniyye, Beyrut tsz.

- Edebu 'd-Dunya ve 'd-Din, thk. Mustafa es-Sakka, Muhammed Mahmud el-Haleb1 ve Şurekauh,

Mısır 1973.

MEVDÜDİ, Ebu'l-A'la, Tejlıimu'l-Kur'tin, tre. Muhammed Han Kayarıl ve diğerleri, insan Yayınları, İstanbul1991 .

MÜSLİM, b. El-Haccac (ö. 261/874), Sahihu Müslim, Kahire tsz.

1\TESAİ, Ebıi Abdirrahman b. Şuayb (ö. 303/915), Siinenü 'n-Nestif, Şirketu Mektebe ve Matbbati Mustafa el-Babi el-Haleb1, Mısır 1964.

RAZI, Fahruddin (ö. 604/1209), Meftitih'u '1-Gayb, Daru'l-Filcr, Beyrut 1990.

SABÜNİ, Muhammed Ali, Safvetu't-Teftisfr, Daru'l-Ensar, İstanbul 1981.

SOYKUT, İ. Hilmi, Unutulmaz Mısralar, Sönmez Neşriyat A.Ş. Yayınları, İstanbul1968 .

ŞEVI<.A.ı"'\r!, Muhammed b. Ali b. Muhammed (ö. 1250/1854), Fethu'l-Kadfr, Muessesetu'r Reyyan, Beyrut 2004.

TABBARE, Afif Abdulfettah, Rühu'd-Dfni 'l-İsltimf, Daru'l-İlm li'l-Melayln, Beyrut 1973.

TABERİ, Ebu Cafer Muhammed b. Cem (ö. 310/922), Camiu'l-Beytin an te'vfli Ayi'l-Kur'tin, Daru'l-Filcr, Beyrut 1995.

TİLLOVİ, Muhammed Bedruddin, Ebdeu '1-Beytin, Daru 'n-Nll, İstanbul 2007.

TİRMİZİ, Ebu İsa Muhammed b. İsa (ö. 279/892), Sünen, İstanbul1992.

TIJRGAY, Nurettin, "Kur'an'da Söz", Dicle Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi, Diyarbakır 2005.

- Hz. Ali ve TefsirdeA:i Yeri, İlahiyat, Ankara 2004.

V AHİDİ, Ebu'I-Hasan Ali b. Ahmed en-Nisabfui (ö. 468/1 075), Esbtibü 'n-Nüzül, Beyrut 1985.

YAZIR, Elmalılı Muhammed Harndi (ö. 136111942), HakDini Kur'tin Dili, Eser Kitabevi, İstanbul 1971.

ZEHEBİ, Muhammed hüseyn, et-Tejsfr ve 'l-Mufessirün, Daru'l-Erkam, Beyrut tsz.

ZEMAHŞERİ, Carullah Muhammed b. Ömer (ö. 538/1143), el-Keşşaf an Haktiiku 't-Tenzfl, thk. Muhammed Mürsi Amr, Daru'l-Mushaf, Mısır 1977.