hikayehikayeden çok roman olarak tanımlana bilecek çapta ve nitelikte olan bu hikaye leri n...

3
Riyad 1981, s. 85 vd.; Abdülhamid Dinisat er-rivay e ve'l- Kahire 1982, s. 98 vd.; Ali Ne- db Tetavvuru yeti' l-'Arabiyy e, Beyrut 1982, s. 38-39, 44-45, 51, 53 , 110, 126, 143, 249;Fahr1Salih, Beyrut 1982; Hüsam ei-Hatib, ra fi Süriye, 1982, s. 153-161 vd.; M. Abdurrahim Kafür, el-EdeDevha 1982, s. 81-143; a.mlf .. en-Na kdü'l- edebiyyü fl'l-l]alfci'l-'Arabi, Katar 1982, s. 146-175; Nuaym et-Tetavvurü '/-fen- ni el- Süriye, Lübnan, el-Ürdün, Filistin, 1982, s. 168-173, 180-190,210-242,280- 293; Abdullah es-Sevr, min e't-tarii) ve'l- edebi ' l- Yemeni kadimen ve San 'a 1983, s. 298-306, 308-314, 316-319; Cevdet er-Rikabl, el-Edebü'l- 'Arabi ile' l- izdihar, 1983, s. 321-322; Abdünnür Cebbür, el-Mu'ce'/-edebi, Beyrut 1984, s. 212-213; ljal{Lyyatü 't-tekvini ' l- fi Libya, Trablus 1984, s. 203-230 ; Mah- müd Hüseyn1 ye 1984, s. 20-22, 125-126 , 142 , 222, 230, 285 vd., 414; Muhsin Casim ei- Müsev1, Nez'atü 'l- 1984;Ab- dülkadir Abbas, Mu' ce'l-mü'ellifine' s-Süriy - yin 1985, s. 21-22, 77 , 239-240, 244-245, 260,344-345; M. Abdülmün- ' im Hafac1, Kahi- re 1985, IV, 135-193, 248-281; Ferküh, Men Amma n 1986; Mul)tarat mi- 1986, ll , 7-14; C. Zeydan. Cidde 1986; Mus- tafa Ali Ömer, fl'l- edebi 'l- Kahire 1986, s. 54,64-72, 118- 131, 249-259; Gassan 'Alem ün leyse lena, Beyrut 1987; M. Salih fl' l-meml eketi 'l-'Ara- biyy eti's- Su'üdiyy e, Riyad 1987; es-Se- Tetavvurü fi 1870-1967 m., Beyrut 1407/ 1987, s.16 vd.; el-A' l am v e'r- ruv- vad fl'l-edebi'l-'Arabi, Beyrut 1987, s. 265; MJ- Emi! Bedi' Ya 'küb, el-Mu'cemü' l-mu- Beyrut 1987, ll, 979-980; Tal'at Subh es- Seyyid , fl'l-memleketi'l-'Ara- biyyeti's-Su'üdiyye beyne'r-rümanisiyye ve'l- Taif 1987; Kehhale. el-Müstedrek, Be yrut 1988, s. 169-170, 245, 768; Me'mün Fe- ri z Cerrar. Cidde 1988, s. 31-51; Enis ei-Makdis1. el-Fününü '1- edebiyy e ve a' l amüha fl'n-nehçlati'l-'Arabiy- Lübnan 1990, s. 495-514; M. Mus- tafa Heddare. Dir asa Beyrut 1990, s. 313 vd.;Seyyid Hamid Nessac, Tetavvu- ru fi Kahire 1990, tür. yer.; zzet ei-Gannam. el-Fennü ' l-'Arabiyyü'l -kadim, Kahire 1991, tür.yer.; M. Salih ei-Cabir1, ei-Ede bü'I-Ceza'iri fi Tüni s, Tunus 1991 , 1, 172-200, 300-330; ll, 471-589; Tahir Ahmed Mekki, Kahire 1992, s.1 O vd.; Muhammed Altun ci, ei-Mu'ce- fl'l -edeb, Beyrut 1993, ll, 580; Abdurrahman Yagi, fl'I-Ür- dün, Arnman 1993; Ha111 , fl'I-Ürdün, Amma n 1994, s. 17-30; Yüsuf Hasan Nevfel, Cize 1996, tür.yer. ; Halef M ilham, Fihristü fl'I-Ürdün: 1968-1988, Yermük, ts., tür.yer.; rah im ve'n-Nidal, Riy ad, ts. , tür.yer.; M. Yüsuf Necm, Fennü Be y- rut , t s. (Darü's-Sekafe), s. 40 -41 , 283-293, 302- 303, 305-307; Seyyid Kutub, en-Nakdü'l-edebi , Küveyt, ts., s. 83-85 ; Abdullah Kennün, fi'l - Mag rib ", MMiADm., XXXVlll ( 1963 ). s. 30-35 ; Abdull ah M. "Evve Mecelle tü ' 1- Ced id, sy. 7, San'a 1989, s. 8-13; Yüsuf " 'A li ve ei- sy. 58, Libya 1992, s. 86 vd .; Brockel mann-lgn. Kratschowsky, "A rabistan (Edebiyat)" , iA, 1, 530-531 , 543-544; D. B.Mac- donald, "Binbir Gece", a.e., ll, 616-626; a.mlf., " Hikaye", a.e., V/1 , s. 477-481 ; a.mlf .. a.e., VI , 771-774; Nihad M. Çetin. "Ahbar" , DiA, 1, 486-489 ; a.mlf., "Arap (Dil) ", a.e., lll , 306- 308. li! H üSEYiN YAZlCI Fars Fars isla- mi döneminde önceleri "destan, hi- kayet, terceme, hasbihal, sa- niha, hadise. hadis, nadire. mace- ra. nakl" gibi adlarla manzum ve mensur hikayeler Büyük bir bölümü hikayeden çok roman olarak bilecek çapta ve nitelikte olan bu hikaye- leri n Kerim'- den, eski Hint ve yahudi kaynakla- bilinen en eski men- sur hikaye. Feramerz b. Hudadad b. Ab- dullah Katib ei-Ercani'nin 585'te ( 1189) Çin imparatorunun sara- cereyan eden konu alan Se- m ek-i 'Ayyar eseridir. Firdevsi'nin taklitçilerinden EbO Tahir Muhammed-i TarsOsi (XII. eski efsanelerine dayanan hikayelerinin ile bahseden Darabname'yi (Tahran 339, 34 h telif Ta - ceddin Muhammed b. Sadreddin dan 572 'de (1176-77) Delhi'de Be- satinü'l-üns de Farsça ve Arapça beyit- lerle bir hikaye lfamzaname (Tah ran 1968) bili- nen Emir lfamza, Hüseyin Vaiz-i u Ta'i (Tahran 32 0) ismiyle yeniden kaleme al- lfatim-i Ta'i {Tahran 967), Muin el-Miskin yahudi efsanesine telif edilen Mu'- Muse vi, binbir gece hikayelerin- den ve Be- di'ü 'l-cemal eserler en eski hi- kayeleri yer Gur Periyan-i lfüsn, Gül ü M ihr ü M ah, Dastan-i Mes'ud Gitta - ara, Karname (Karistan) . Mikd Ra - ca Menuher, Me lik Mu.l;amm ed HiKAYE Melik M u.l;ammed Giti- efru z, M elik Rengin-bah ar, met, lfüsn-ara, Sül eyman ü Simurg, A zadbal]t ve Hezar Giysil gibi ilk halk hikayelerinin ba- Hint, da kökenlidir. Ahlaki amaçlarla kaleme bu halk hikayelerinin binbir gece hikayelerinde gibi birbirine Muhammed b. Ali Dekayiki-i Mervezi'nin (VII./XIII. Bal]tiyarname'si (Leningrad 1926; Ne- flsl, I, 128 ) , Zahirüddin Muhammed b. Ali Zahiri Katib-i Semerkandi'nin Pehlevi dilinden Yeni Parça'ya tercümeyi esas alarak 556'da (1161) kaleme Sindbddn ame'siyle 1948) Zi- yaeddin Sindbddname'nin yeni bir versiyonu olarak 730' da (1330) elli iki hikayeyi ihtiva eden ra- tiname'si bu türdeki eserlerin en önem- lileridir. Ahlaki hikayelerin hikaye en önemlisi, Sanskrit- Bu- da dayanan ve Abdullah b. Mukaffa' (ö. 142/759) Pehlevi- ce'den (es ki Farsça) Arapça'ya tercüme edilen Kelile ve Dimne'dir. Bu eserin RO deki manzum Fars- ça tercümesi Ebü'I-Meali Gazneli Behram emriyle bu eseri 538'de (1144) Arapça'dan tekrar Farsça'ya Kelil e v e Dimne, Hüseyin Vaiz-i Süh eyli yeni- den kaleme Kelil e ve Dimne'nin taklitlerinden bi- ri olan, X veya Xl. Merzüban b. Rüstem b. Taberistan lehçesiyle Merzübanname 'nin (Leiden 909) iki versiyonu Bunlardan Sa'deddin Veravini-i Azerbay- cani' nin 1210-1225 eser yine Merz ü banname ise Anadolu Selçuklu ve- zirlerinden Muhammed b. Gazi-i Malat- yevi' nin XII. telif Ravzatü'l-'u]fül' dür (Paris 1938) . Farsça eski hikaye bir bö- lümü konu çerçevesinde hi- kayelerin bir araya getirilmesinden olu- Bu gruptaki eserlerin en önemlisi, Hüseyin b. Dihistani'nin 1253- 1258 Arapça'dan Farsça'- ya Kadi EbO Ali et-TenOhi'nin el-Ferec (Bombay 1859). eserin Avfi 620'de (1223) Farsça çevirisi günümüze Bu grupta muhtemelen 485

Upload: others

Post on 10-Feb-2021

12 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • yi'l-/:ıadiş, Riyad 1981, s. 85 vd.; Abdülhamid el-Kıt. Dinisat fl'l-edebi'l-Mışri: er-rivay e ve'l-kışşa ti'l-kaşira, Kahire 1982, s. 98 vd. ; Ali Ne-db Atvı , Tetavvuru {enni 'l-kışşati 'l-Lübnaniyy eti 'l-'Arabiyye, Beyrut 1982, s. 38-39, 44-45, 51, 53, 110, 126, 143, 249;Fahr1Salih, el-~ışşatü 'l-Filistiniyyetü'l-kaşira fl 'l-arazi 'l-mu/:ıtelle,

    Beyrut 1982; Hüsam ei-Hatib, el-~ışşatü '1-kaşira fi Süriye, Dımaşk 1982, s. 153-161 vd .; M. Abdurrahim Kafür, el-Edebü '1-~atariyyü '1-/:ıa diş, Devha 1982, s. 81-143; a.mlf .. en-Nakdü'l-edebiyyü '1-/:ıadiş fl ' l-l]alfci 'l-'Arabi, Katar 1982, s. 146-175; Nuaym ei-Yafı, et-Tetavvurü ' /-fen-ni li-şekli'l-kışşati 'l-kaşira fl'l-edebi 'ş-Şami el-/:ı adiş : Süriye, Lübnan, el-Ürdün, Filistin, D ı maşk 1982, s. 168-173, 180-190,210-242,280-293 ; Abdullah es-Sevr, Leme/:ıat mine't-tarii) ve'l-edebi'l- Yemeni kadimen ve /:ıadişen , San 'a 1983, s. 298-306, 308-314, 316-319; Cevdet er-Rikabl, el-Edebü 'l-'Arabi mine'l-in/:ıidar ile 'l-izdihar, Dımaşk 1983, s. 321-322; Abdünnür Cebbür, el-Mu'cemü '/-edebi, Beyrut 1984, s. 212-213; Beşir Haşim1. ljal{Lyyatü 't-tekvini ' l-kaşaşi fi Libya, Trablus 1984, s. 203-230; Mah-müd Hüseyn1 e i-Mürsı. el-itticahtıtü ' 1-vakı'iyy e fl ' l- kışşati 'l-Mışriyyeti 'l-kaşira, İskende riye 1984, s. 20-22, 125-126, 142, 222 , 230, 285 vd. , 414; Muhsin Casim ei-Müsev1, Nez'atü 'l-/:ıadaşe fl'l-kışşati 'l-'lrakıyye, Bağdad 1984;Ab-dülkadir Abbas, Mu'cemü 'l-mü'ellifine 's-Süriy-yin fl'l-kami 'l-'işrin , Dımaşk 1985, s. 21-22, 77, 239-240, 244-245, 260,344-345; M. Abdülmün-'im Hafac1, el-Edebü 'l-'Arabiyyü'l-/:ıadiş, Kahi-re 1985, IV, 135-193, 248-281; İlyas Ferküh, Men Ya/:ıruşü '1-ba/:ır, Amma n 1986; Mul)tarat mi-ne 'l-edebi't-Tünisiyyi 'l-mu'aşır, Bağdad 1986, ll , 7-14; C. Zeydan. Meşadirü'l-edebi 'n-nisa'i fl'l-'a lemi 'l-'Arabiyyi 'l-/:ıadiş, Cidde 1986; Mus-tafa Ali Ömer, el-~ışşatü '1-kaşira fl'l-edebi 'l-Mışriyyi'l-/:ıadiş, Kahire 1986, s. 54,64-72, 118-131, 249-259; Gassan Kenefanı. 'Alem ün leyse lena, Beyrut 1987; M. Salih eş-Şantı. el-~ışşatü '1-kaşiratü '1-mu'aşıra fl' l-memleketi ' l-'Ara-biyyeti 's-Su'üdiyye, Riyad 1987; İbrahim es-Se-afın, Tetavvurü 'r-rivayeti'l-'Arabiyyeti 'l-/:ıadişe fi biladi 'ş-Şam: 1870-1967 m., Beyrut 1407/ 1987, s.16 vd.; Kazım Hatıt, el-A' lam ve'r- ruv-vad fl'l-edeb i 'l-'A rabi, Beyrut 1987, s. 265; MJ-şil i Ası- Emi! Bedi' Ya 'küb, el-Mu'cemü'l-mu-faşşal, Beyrut 1987, ll , 979-980; Tal'at Subh es-Seyyid, el-~ışşatü 'l-kaşira fl'l-memleketi'l-'Ara-biyyeti's-Su'üdiyye beyne'r-rümanisiyye ve'l-vakı'iyye, Taif 1987; Kehhale. el-Müstedrek, Beyrut 1988, s. 169-170, 245, 768; Me'mün Fe-riz Cerrar. ljaşa'iş ü '1-kışşati 'l-islamiyye, Cidde 1988, s. 31-51; Enis ei-Makdis1. el-Fününü '1-edebiyye ve a' lamüha fl'n-nehçlati 'l-'Arabiy-yeti 'l-/:ıadişe, Lübnan 1990, s. 495-514; M. Mus-tafa Heddare. Dirasa ı fl'l-edebi'l-/:ıadiş, Beyrut 1990, s. 313 vd.;Seyyid Hamid Nessac, Tetavvu-ru fenni'l-kışşati ' l-kaşira fi Mışr, Kahire 1990, tür. yer. ; İ zzet ei-Gannam. el-Fennü '1-kaşaşiyyü 'l-'Arabiyyü'l-kadim, Kahire 1991, tür.yer.; M. Salih ei-Cabir1, ei-Edebü'I-Ceza'iri fi Tünis, Tunus 1991 , 1, 172-200, 300-330; ll , 471-589; Tahir Ahmed Mekki, el-~ışşatü '1-kaşira, Kahire 1992, s.1 O vd.; Muhammed Altun ci, ei-Mu'ce-mü'l-mufaşşal fl'l -edeb, Beyrut 1993, ll, 580; Abdurrahman Yagi, el-~ışşatü '1-kaşira fl'I-Ür-dün, Arnman 1993; İbrahim Ha111, el-~ışşatü'lkaşira fl'I-Ürdün, Amma n 1994, s. 17 -30; Yüsuf Hasan Nevfel, Fennü 'l-kışşa, Cize 1996, tür.yer.; Halef Hazır M ilham, Fihristü '1-kışşati '1-kaşira

    fl'I-Ürdün: 1968-1988, Yermük, ts., tür.yer.; İbrah im Nasır. Ümmehtıtüna ve'n-Nidal, Riyad, ts. , tür. yer.; M. Yüsuf Necm, Fennü 'l-kışsa, Bey-rut, ts. (Darü's-Sekafe), s. 40-41 , 283-293, 302-303, 305-307; Seyyid Kutub, en-Nakdü'l-edebi, Küveyt , t s., s. 83-85 ; Abdullah Kennün, "~ı şşatü ' l - edeb fi'l -Magrib " , MMiADm., XXXVlll ( 1963 ). s. 30-35 ; Abdullah M. Habeş1, "Evvelü )5ışşa fı ' l -ed ebi ' l-Yemen1" , Mecelle tü '1-Cedid, sy. 7, San'a 1989, s. 8-13; Yüsuf eş -Şerif , " 'Ali Muşıafa el-Mışrat1 ve 'a le mühü'l-)5aşa ş1" , ei-Fuşülü ' l-erba'a, sy. 58, Libya 1992, s. 86 vd .; Brockelmann-lgn. Kratschowsky, "Arabistan (Edebiyat)" , iA, 1, 530-531 , 543-544; D. B.Mac-donald, "Binbir Gece", a.e., ll, 616-626; a.mlf., "Hikaye" , a.e., V/1 , s. 477-481 ; a.mlf .. "Kıssa" , a.e., VI, 771-774; Nihad M. Çetin. "Ahbar" , DiA, 1, 486-489 ; a.mlf., "Arap (Dil) ", a.e., lll , 306-308. li! H üSEYiN YAZlCI

    Fars Edebiyatı. Fars edebiyatının isla-mi döneminde önceleri "destan, kıssa , hi-kayet, sergüzeşt, terceme, hasbihal, sa-niha, vakıa , hadise. hadis, nadire. mace-ra. nakl" gibi adlarla manzum ve mensur hikayeler yazılmıştır. Büyük bir bölümü hikayeden çok roman olarak tanımlanabilecek çapta ve nitelikte olan bu hikaye-leri n konu ları çoğunlukla Kur'an-ı Kerim'-den, eski İran, Hint ve yahudi kaynakla-rından alınmıştır.

    İran edebiyatında bilinen en eski men-sur hikaye. Feramerz b. Hudadad b. Ab-dullah Katib ei-Ercani'nin 585 'te ( 1189) yazdığı , Çin imparatorunun kızının sara-yında cereyan eden olayları konu alan Se-m ek-i 'Ayyar adlı eseridir. Firdevsi'nin taklitçilerinden EbO Tahir Muhammed-i TarsOsi (XII. yüzyıl ), eski İran efsanelerine dayanan hikayelerinin yanı sıra DaryOş ile İskender'den bahseden Darabname'yi (Tahran ı 339, ı 34 ı h ş. ) telif etmiştir. Ta-ceddin Muhammed b. Sadreddin tarafından 572 'de (1176-77) Delhi'de yazılan Be-satinü'l-üns de Farsça ve Arapça beyit-lerle süslenmiş bir hikaye kitabıdır.

    lfamzaname (Tahran 1968) adıyla bili-nen Kışşa-i Emir lfamza, Hüseyin Vaiz-i Kaşifi'nin Kışaş u A§ar-ılfatim-i Ta'i (Tahran ı 320) ismiyle yeniden kaleme al-dığı Kışşa-i lfatim-i Ta'i {Tahran ı 967), Şeyh Muin el-Miskin tarafından yahudi efsanesine dayanılarak telif edilen Mu'-cizat-ı Musevi, binbir gece hikayelerin-den alınan Kışşa-i Seyfü'l-mülı1k ve Be-di'ü 'l-cemal adlı eserler en eski İran hi-kayeleri arasında yer alır.

    Behram-ı Gur Şahzade-i Periyan-i lfüsn, Gül ü Şanevber, M ihr ü M ah, Dastan-i Mes'ud Şah, Kışşa-i Gitta-ara, Karname (Karistan) . Mikd vü Ra-ca Menuher, Melik Mu.l;ammed vü

    HiKAYE

    Şah -i Keşmir, Melik M u.l;ammed vü Giti- efru z, M elik MuJ:ıammed vü Şehrbdnu, Rengin-bahar, A§ar-ı 'İş met, lfüsn-ara, Süleyman ü Simurg, A zadbal]t Şah-zade-i Mışri ve Hezar Giysil gibi ilk İran halk hikayelerinin ba-zıları Hint, bazıları da İran kökenlidir.

    Ahlaki amaçlarla kaleme alınan bu halk hikayelerinin bazılarının konuları binbir gece hikayelerinde olduğu gibi birbirine bağlıdır_ Şemseddin Muhammed b. Ali Dekayiki-i Mervezi'nin (VII./XIII. yüzyıl) Bal]tiyarname'si (Leningrad 1926; Ne-flsl, I, 128 ) , Zahirüddin Muhammed b. Ali Zahiri Katib-i Semerkandi'nin Pehlevi dilinden Yeni Parça'ya yapılan tercümeyi esas alarak 556'da (1161) kaleme aldığı Sindbddname'siyle (İ sta nbul 1948) Zi-yaeddin Nahşebi'nin, Sindbddname'nin yeni bir versiyonu olarak 730'da (1330) yazdığı elli iki hikayeyi ihtiva eden ra-tiname'si bu türdeki eserlerin en önem-lileridir.

    Ahlaki hikayelerin toplandığ ı hikaye mecmualarının en önemlisi , Sanskrit- Bu-da kaynaklarına dayanan ve Abdullah b. Mukaffa' (ö. 142/759) tarafından Pehlevi-ce'den (eski Farsça) Arapça'ya tercüme edilen Kelile v e Dimne'dir. Bu eserin RO deki tarafından yapılan manzum Fars-ça tercümesi kaybolmuştur. Ebü'I-Meali Nasrullah-ı Şirazi. Gazneli Sultanı Behram Şah ' ın emriyle bu eseri 538'de (1144) Arapça'dan tekrar Farsça'ya çevirmiştir. Kelile ve Dimne, Hüseyin Vaiz-i Kaşifi tarafından Envar-ı Süheyl i adıyla yeni-den kaleme alınmıştır.

    Kelile ve Dimne'nin taklitlerinden bi-ri olan, X veya Xl. yüzyılda Merzüban b. Rüstem b. Şervin tarafından Taberistan lehçesiyle yazılan Merzübanname'nin (Leiden ı 909) iki ayrı versiyonu vardır. Bunlardan Sa'deddin Veravini-i Azerbay-cani'nin 1210-1225 yılları arasında yazdığı eser yine Merzübanname adını taşımaktadır. Diğeri ise Anadolu Selçuklu ve-zirlerinden Muhammed b. Gazi-i Malat-yevi'nin XII. yüzyıl sonlarında telif ettiği Ravzatü'l-'u]fül'dür (Paris 1938) .

    Farsça eski hikaye kitaplarının bir bö-lümü aynı konu çerçevesinde yazılmış hi-kayelerin bir araya getirilmesinden olu-şur. Bu gruptaki eserlerin en önemlisi , Hüseyin b . Es'ad-ı Dihistani'nin 1253-1258 yılları arasında Arapça'dan Farsça'-ya çevirdiği Kadi EbO Ali et-TenOhi'nin el-Ferec ba'de 'ş-şidde'sidir (Bombay 1859) . Aynı eserin Avfi tarafından 620'de (1223) yapılan Farsça çevirisi günümüze ulaşmamıştır. Bu grupta muhtemelen

    485

  • HiKAYE

    Hint kökenli olan Güşayişname'nin ya-nı sıra ljazan u Bahar, Siracü'l-münir, Mecmalı'n-nü]fül, Tacü'l-]fışaş, Mec-ma'u'l-J:ıasenai, 'Aca,ibü'l-]fışaş, Kı

    şaş-ı Enbiya-i Kiı:am, Teıkireiü'l-enbiya, ve'l-ümem, EtşaJ:ıu'l-aJ:ıval, Züb-deiü'l-'uWm gibi hikaye kitapları yer alır ..

    Muhammed Avfl (ö. 629/1232) tarafından telif edilen Cevami'u'l-J:ıikayai ve levami'u 'r-rivayai adlı eser (Tahran 1324 hş . ) değişik konulu hikayelerin toplandığı kitapların başında yer alır. z 113 hikaye ihtiva eden bu eseri Hüseyin Vaiz-i Kaşifi'nin Letayitü'i-tavayit'i (Tahran 1957) takip eder.

    "Makame" tarzı olarak bilinen , içine manzum parçaların serpiştirildiği men-sur hikayeler Arap edebiyatında BedYüz-zaman ei-Hemedani, İbn Nakıya, Hariri, Ebü't-Tahir ei-Eşterkuni ve Kadi Hami-düddin'in el-Ma]famat'larında en güzel örneklerini bulmuş, Fars edebiyatında Sa'di'nin Gülisian'ı ile doruk noktasına ulaşmış ve daha sonra Gülisian örnek alınarak Ma'denü'l-cevahir, MaJ:ıbubü'l-]fuWb, Debisian-ı ljired, Nigaris-ian, MüterriJ:ıu'l-]fuWb ve Perişan gibi eserler kaleme alınmıştır.

    İran edebiyatında Batılı anlamda hika-yeciliğin tarihi XX. yüzyılın ilk çeyreğinde başlar. Batı'ya öğrenci gönderilmesi, mat-baanın yaygınlaşması, teknik okulların açılması, gazetelerin yayımlanması, ilmi, tarihi ve edebi kitapların Farsça'ya çevril-mesi, sosyal ve kültürel alanlarda ortaya çıkan değişimler neticesinde toplumun edebi zevk ve hayat anlayışında meyda-na gelen farklılaşma geleneksel hikaye tarzının değişmesine yol açmıştır. Meşrutiyet'ten ( 1906) önceki İran edebiyatı bir resmi edebiyat hüviyetinde olup daha çok toplumun üst tabakaianna hitap etmek-teydi. Ancak Meşrutiyet'ten sonra edebi-yat, siyasi, sosyal, iktisadi ve kültürel fa-aliyetlerin tesiriyle halka yöneldi, dilde sa-deleşmeye gidilerek edebi eserlerde halk dili kullanılmaya başlandı.

    1896-1921 yılları arasındaki dönemde ilk tarihi hikayeler kaleme alınmıştır. Zey-nelabidin-i Meragi ve Talibof dışında San-'atizacte-i Kirmani, Mirza Muhammed Ba-kır Hüsrevi-i Kirmanşahi, Şeyh Musa gibi İ ratılı hikaye ve roman yazarları, ülkenin içinde bulunduğu karmaşık dönem karşısında özellikle Sasaniler dönemi İran'ına özlem d uyarak tarihi hikayeler yazdılar. Ancak bu eserler ne tam bir hikaye ne de tam bir roman özelliği taşıyordu. Ali Ek-ber-i Dihhuda'nın Sur-i İsratll gazetesin-de çıkan "Çerend Perend"leri ise güncel

    486

    olayların hikaye kalıbında işlenmiş şeklinden ibarettir. Pehlevi hanedanının kurul-duğu 1921 yılından Rıza Şah'ın· sürgüne gönderildiği yıla kadar ( 194 ı ) edebi nesir-de önemli gelişmeler kaydedilmiştir. İranlı hikaye yazarlarının Avrupai anlamdaki hi-kaye tarzını benimsemelerinde Cervan-tes, Chateaubriand, Victor Hugo, Alex-andre Dumas. Jules V erne gibi yazarların eserlerinin Farsça'ya tercüme edilmesi-nin büyük rolü olmuştur.

    Tarihi ve sosyal içerikli romanların tek-nik yönden zayıf, yazarların tecrübesiz ve dolayısıyla karakter yaratmada yeter-siz olmaları, roman okumanın uzun za-man alması gibi sebeplerle hikayecilik gi-derek ön plana çıkmaya başladı. Bu ara-da değişik anlatım teknikleri kullanan Ba-tılı usta yazarlardan Edgar Allan Poe, Guy de Maupassant, Oscar Wilde. Anton Çe-hov, Kafka gibi hikayecilerin eserlerinin Farsça'ya çevrilmesi bu türün İran edebi-yatında yerleşmesinde önemli rol oyna-mıştır.

    İran edebiyatında Avrupa! tarzda ilk kısa hikayelere geçiş. Muhammed Ali Ce-malzade'nin 19ZZ'de Berlin'de yayımlanan Yeki Bud u Yeki Nebud adlı altı hi-kayeden oluşan eseriyle başladı. önsözün-de, amacının halkın günlük konuşmalarında geçen kelime ve deyimleri içine alan ve çeşitli halk kesimlerine mensup insanların hayatlarını aksettiren hikaye yazmak olduğunu belirten Cemalzade hi-kayelerinde sosyal rehavet ve geriliği iro-nik bir şekilde tasvir ve tenkit etti. Ancak hikaye dilini konuşma diline yaklaştırmakta başarılı olmakla birlikte makale üsh1-bundan kurtulup insanın iç dünyasına yönelemedi. Cemalzade'nin daha sonra Darü '1-mecanin (Tahran 1941). Sahra-yi Mal).şer (Tahran 1944). Emu ljüseyn 'Ali ya H efi K.ışşa (Tahran 1958), Köh-ne vü Nev (Tahran 1959). Şurabad (Tah-ran 1963) gibi hikaye kitapları yayımlandı.

    Cemalzade'nin açtığı yolda ilerleyen Sa-dık Hidayet onun sade anlatımını psiko-lojik hikayeye yaklaştırdı. Sadık Hidayet'in İran'da hikayeciliği sağlam bir zemine oturtan ilk kişi olmasında, Avrupa'da öğrenim gördüğü yıllarda Batılı yazarların eserlerini okumasının büyük rolü olmuştur. Sadık Hidayet 1936-1937'de Hindis-tan'da Hint felsefesini öğrendi ve bunun-la ilgili birkaç hikaye kaleme aldı. Farklı halk kesimlerinin yaşantılarını inceleye-rek bilhassa İran aristokrasisinin ruh ha-lini büyük bir başarı ile tasvir etti. Özellik-le Fransız edebiyatından etkilenen Hida-yet'in hikayelerinde şüpheci. karamsar,

    güçsüz, hayattan kaçan insanlar geniş yer tutar. Çok yönlü bir yazar olan Hidayet'in en önemli hikayeleri Zinde Begur ( 1930). Se K.atre Ijun ( 1932), Saye-i Ruşen (Tahran 1933). Vagvag-i Sahab (Tahran 1934). ~leviyye Ijanum (Tahran 1944). Yelingari (Tahran 1944). Seg-i Vilgerd (Tahran 195 ı), Bul-i Kur (Kör Bay kuş, tre. Behçet Necatigil, İstanbul 1977) ve Tılp-i Mörvarid'dir.

    Freud'den etkilenen Büzürg-i Alevi'nin hikayelerinin çoğunda kişiler tuhaf kişilik yapıları olan marjinal insanlar, Avrupa'da öğrenim görüp İran'a dönen, fakat gele-nek ve görenekiere ayak uyduramayan kimselerdir. Hayatının bir kısmı hapiste geçen Alevi Vara]f-pareha-yi Zindan (Tahran 194 I) ve Pencah u Se Nefer (Tahran 1951) adlı hikayeleriyle İran ede-biyatında hapishane konulu hikayelerin ilk örneklerini verdi. Çeşmehayeş (Tah-ran 1952) adlı uzun hikayesi Fars edebi-yatında türünün en iyi örneğidir.

    Hidayet tarzında hikayeler yazan Sa-dık-ı Çubek, toplumun alt kesimindeki dışlanan insanları halk dilinden de fay-dalanarak başarılı bir şekilde tasvir etti. Heymeşebbdzi (Tahran 1945). Enieri ki Lutiyeş Mürde Bud (Tahran 1949). Ka-fes, Seng-i Şabur(Tahran 1965)ve Teng-sir (Tahran 1963, tre. Naci Tokmak, Anka-ra 1979) onun en önemli kısa hikayele-ridir.

    · Muhammed-i Hicazi hikayelerinde için-de kin, nefret. karamsarlık. huzursuzluk ve kargaşanın bulunmadığı erdemli bir şehrin yolunu gösterir. Onun Hüma (Tah-ran 1928). Periçehr (Tahran 1929) ve Zi-bd (Tahran 1932) adlı hikayeleriyleAyine (Tahran 1933), Endişe (Tahran 1940). Sa-ğar (Tahran 1952). Aheng (Tahran 1952), Sirişk (Tahran 1953). Pervane (Tahran 1953) ve Nesim (Tahran 1960), adlı hika-ye kitapları çok beğenilmiştir.

    Said-i Nefisi bir edebiyat tarihçisi ve araştırmacısı olmakla birlikte hikayecilik-te de kendini kanıtlamıştır. Bir aşk öykü-sü olan Ferengis (Tahran 1932) adlı hika-yesinde Geethe'nin Weriher'inin etkisi görülür. Siiaregan-i Siyah (Tahran 1932) adlı kitabı, halkın günlük hayatını mizahi bir üslupla anlatan ve İran toplumunda kadının yerini tartışan parçalarla dolu-dur. Diğer kitabı Mah-i Na]Jşeb (Tahran 1949) tarihi şahsiyetlerin hayatlarını an-latan öykülerden oluşur.

    Hikayecilikte makale ve deneme türü arasında bir tarzı benimseyen ve daha çok ideolojik içerikli eserler yazan Celal Al-i

  • Ahmed Ez Re nci ki mi- berim (Tahran 194 7) adlı kitabında siyasi tutukluların ha-yatlarını inceler. Hikayelerinde taassubu alaya alırken gelenek ve görenekiere de bağlı kalır. Belli başlı hikayeleri Se tar (Tahran 1349 hş.). Zen-i Ziyadi (Tahran 1952). Sergüzeşt-i Kenduha (Tahran 1954). Did u Bazdiz (Tahran 1955). Mü-dir-i Medrese (Tahran 1958), Nun ve'l-~alem'dir (Tahran 1961 ).

    İran hikayeciliğinde modernizm akımının öncülerinden olan İbrahim Gülistan başlangıçta Celal AI-i Ahmed'in yolundan gitmiş, daha sonra sanat anlayışında de-ğişiklik olmuştur. Amerikan yazarlarından etkilenen Gülistan Şikdr-i Saye (Tah-ran ı 955). Cl.iy u Divan u Teşne (Thhran 1967). Azermah u Aher-i Payiz (Thhran ı 969). Mihr u M ah gibi hikayelerinde şairane bir üs!Gp kullanarak sembolizm-den faydalandı. Mahmud-i i'timadzacte'-nin eserlerinde sosyal gerçekçilik ve eleştiri hakimdir. Rus edebiyatının tesiri al-tında kalan İ'timadzade'nin çapraşık in-sani duyguların ön planda tutulduğu sağlam bir nesri vardır. Be-suy-i Merdüm (Tahran 1948), Na~ş-i Perend (Tahran 1955). Dul] ter-i Ra'iyyet (Tahran 1 963). Mühre-i Mar (Tahran ı 965) ve Şehr-i Ijuda (Tahran 1962) onun en önemli hi-kayeleridir. Celal AI-i Ahmed'in eşi Sim'in Danişver de Suveşun (Tahran ı 969) adlı hikayesiyle başarılı bir hikayeci olduğunu kanıtlamıştır.

    Bugün iran'ın etkin hikayecilerini oluşturan nesil, 1332 ( 1953) ihtilaliyle birlikte edebiyat dünyasında yerini almaya başladı. Aralarında Taki-i Müderrisl, Cemal Mlr Sadıki, Behram Sactıki , Gulam Hü-seyn-i Saidl, Mahmud-ı Keyanfış'un da bulunduğu bu nesil Nadir-i İbrahim'i, Fe-ridun-i Tenkabünl, HGşeng-i Gülşlri. Meh-şld-i Emlrşahl ve GuiH Terakki gibi hika-yecilerle devam etti. Yekulya ve Ten-ha'i-yi O (Tahran 1955) adlı hikayesiyle şöhrete ulaşan Taki-i Müderrisl uzun hi-kayelerle çalışmalarını sürdürdü. Diğer uzun hikayesi Şerif Can Şerif Can'dır (Tahran 1965). Cemal Mlr Sadıki Şahzade ljanum-i Se bı -çeşm (Tahran 1962) adlı kitabıyla tanındı . İran toplumunun kardeşliği ilkesi üzerinde duran Sadıki'nin belli başlı hikayeleri Çeşmhd-yi men ljeste (Tahran 1966). Şebha-yi Tema-şu ve Gül-i Zerd (Tahran 1968). Deraz-na-yi Şe b (Tahran ı 970). İnsuy-i Tel-ha-yi Şin, Ne Adem u ne lfayvan'dır.

    Muhtevadan çok şekilde başarılı olan Behram Sadıki'nin hikayelerinde ironik bir tavır hissedilir. Melekut (Tahran 1970)

    adlı uzun hikayelerinden sonra kısa hika-yelerini Senger u Kum~umeha-yi Ijali (Tahran 1972) adlı kitabında topladı. Gu-lam Hüseyn-i Saidl (Govher Murad) kendi nesli arasında Celal AI-i Ahmed'in yerini aldı, daha sonra piyes yazarlığına yönel-di. Güçlü bir hikayeci olan Saidl'nin hika-yeterindeki kahramanlar ÇGbek'in hika-yelerinde olduğu gibi İran toplumunun alt tabakasından seçilmiştir. Belli başlı hika-yeleri Ezadaran-ı Bey el (Tahran ı 964). Dendil (Tahran 1966). Vahe-meha-yi bi-nam u Nişan (Tahran ı 967). Ters u Lerı (Tahran 1969). Gur u Gehvare'dir (Tahran , ts .). Feridun-i Tunkabunl'nin tek-nik bakımdan başarılı olan hikayelerinde düşünce ön plandadır. Tunkabunl'nin Pi-yade-i Şatranc (Tahran ı 965). Sitare-ha-yi Şeb-i Tire (Tahran 1968) adlı hika-ye kitapları vardır.

    Şekil ve muhteva bakımından William Faulkner'ın etkisi altında olan HGşeng-i Gülşiri Şazde-i İl)ticab (Tahran 1968) ad-lı uzun hikayesiyle tanındı. Kristin u Kid (Tahran ı 97 ı ) adlı küçük hikayesi dışındaki hikayeleri toplu olarak Mişl-i Hemişe (Tahran ı 968) adıyla yayımlandı. Muhte-va bakımından zayıf olmakla birlikte çok sayıda eser veren Nadir-i İbrahim'i ile Merd-i Giriftar(Tahran 1964). Gusse' i u Kışşa'i (Thhran 1965). Der Anca Hiçkes ne-bl.i.d (Thhran 1966). Ayinehd-yi Siyah (Thhran ı 970) gibi hikaye kitapları yayımlanan şair Mahmud-i KeyanGş da bu nes-le mensuptur.

    Bu nesli aralarında Ca'fer-i Şeriatmedari ve ResGl-i Pervlzl'nin yer aldığı nesil takip eder. Üçüncü nesil hikayecilerinin en meşhurları Behmen-i Fursl ve Baba Mukaddem'dir. 1960'1ı yılların ikinci yarısı ve 1970'1i yıllar hikayecilikte direnişin sergilendiği dönem sayılabilir. Bu direni-şin kaynağı olan petrol olayları. ardından da S Haziran 1963 hareketiyle hikayecilik mücadele ve çatışma motiflerine yakın konulara yönelir. Ml.i.l, Derya Henüz Aram est, Za'ire-yi Zir-i Baran, Gari-behd gibi hikayeleriyle Ahmed-i Mah-mud, Şuher-i Ahl.i. Ijanum hikayesiyle Ali Muhammed-i Efganl ve ljak-i Aşina hikayesiyle İsmail-i Fasih bu dönem hika-yecileri arasında bulunmaktadırlar.

    İran edebiyatında bölgesel renk ve imajların yansıdığı önemli çalışmalar da vardır. Azerbaycan'da doğmuş olmasına rağmen hikayelerinde güneyin hüzün ve yakıcılığını tasvir eden Gulam Hüseyn-i Saidl, Fars bölgesinin atmosferini yansıtan Sim'in-i Danişver ve Emin-i Fakiri, HG-zistan'ın tabii çevresi ve sıcaklığını anla-

    HiKAYE

    tan Ahmed-i Mahmud, Nasır-ı Takvayl, Nasır-ı Müezzin, Adnan-ı Garlfi, Nesim-i Haksar, Kirmanşahlar'ın yöresel rengini yansıtan Ali Eşref-i Dervlşan, Mansur-i Yakütl, Cürcan çölü ve Türkmen sahra-sının özelliklerini taşıyan hikayeleriyle Sey-yid Hüseyn-i Mir Kazımi bu tür hikayecili-ğin önde gelen birkaç ismidir. Köy haya-tı da hi kayeye yansıyan konulardan biri olup bu alanın en önemli hikayecisi Mah-mud-ı Devletabadl'dir.

    BİBLİYOGRAFYA :

    Ferheng-i Farsi, V-VI, tür. yer.; Bahar. Sebkşinasi, Tahran 1349/1970, III, 370-385, 401-402; G. Ku h n, Grundriss der Iranisehen Philologie, Leipzig 1896-1901, II, 359 vd.; E. G. Browne, A History of Persian Literature in Modern Times (A. D. l500-1924), Cambridge 1924; a.mif., LHP, IV, 1951-1953; E. Hermann. TariiJ.·iEdebiyyat-i Farsi (tre. Rızazade Şafak). Tahran 1337/1958, tür. yer.; Han baba, Fihrist, I-11, tür. yer.; Rypka, /LG, s. 355 vd.; a.mif., Edebiyyat-i irander Zernan-i Selciıkıyan u Mogiılan (tre. Ya'küb-i Ajend). Tahran 1364 hş./ 1985,s . 370 vd.; a.mlf., Mubtaşari der Tarib-i Tal)avvul-i Na.;:m u Neşr-i Parsi, Tahran 1353/1974, tür. yer.; Büzürg-i Alevi, Geschichte und Entwicklung der Modernen Persischen Literatur, Berlin 1964, s. 64-80, 134-154, 159-170; Hayyamplır, Ferheng-i Sübanve-ran, Tebriz 1340/1961 , tür.yer.; Mihrdad Mih-rin, Cemalzade ve E{kar-i O, Tahran 1342/1963, s. 96-111; Emin Abdülmec!d Bedevi, el-lfışşa {ı'l-edebi'l-Farisi, Kahire 1964; Rahim Bağdath. Sadık-ı Hidayet ve Eserleri (doktora tezi, 1970, iü Ed. Fak.); Nefisi, Tarib-i Na?m u Neşr, 1, 128; Yahya Aryanpür, Ez Şaba ta Nima, Tahran 1350 hş./1971,1, 287-321; II, 278-287;Safa, Edebiy-yat, tür. yer.; Rızazade Şafak, Tarib-i Edebiyyat-i İran , Şiraz 1352 hş./1973 , s. 623-648; Muham-med-i isti'lami, Berresi-i Edebiyyat-i imriız-i İran, Tahran 2535 şş., s. 1 00-130; a.mlf., Bu-günkü İran Edebiyatı Hakkında Bir inceleme (tre. Mehmet Kanar). Ankara 1981, s. 100-124; Sadık-ı Çübek, Tengsir (tre. A. Naei Tokmak). An-kara 1979, s. 7-8; G. Morrison v.dğr., History o{ Persian Literature, Leiden 1981 , tür.yer.; Ya'-küb-i Ajend, Edebiyyat-i Nouin-i İran ez İnkılab-i Meşriıtiyyet ta İnkılab-i İslami, Tahran 1363 hş./1 984, s. 101 - 162; M. Ali Sapanlu, Ne-visendegan-i Pişrov-i Iran ez Meşrutiyet ta 1350, Tahran 1366 hş./1987, s. 36-47, 57-66, 95-128; Ehsan Yarshater, Persian Literature, New York 1988, tür. yer.; Dastanha-yı Nou ba Mukaddime-i Cemal Mir Şadıki, Tahran 1368 hş./1989, s. 7-20; Hasan Abidini, Şad Sal-i Das-tan-ı Nevisi der Iran, Tahran 1369/1990, I, 45-80, 101 -181, 235-245; Il, 107-189, 315-319; M. Ca'fer-i Yahakkl, Çiın Sebiı-yi Tişne, Tahran 1374 hş ., s. 189-224; a.mlf., "İran Edebiyatı'nda Roman ve Hikaye" (tre. Yusuf Öz). Yedi İklim, XI/89, istanbul1997, s. 45-49; Xl/90 (1997). s. 51-54; Xl/92 ( 1997). s. 58-60; Seyyid Muham-med Ali Cemaizade, "Seyyid Mul:ıammed 'Ali cemalzade be ~!em-i ljodeş" , Rahnüma-yi Ki-tab, sy. 1-3, Tahran 1958, s. 147 vd.; Abbas Mi-lanİ. "Hidayet ve Cihanbini-i Tirajik", Mecelle-i iranşinasi, IV /3, Maryiand 1371 h ş., s. 554-563; A. Bausani, "l:iikaya", EJ2 (ing.). III, 372.

    Iii MEHMET KANAR 487