‘gün’ ‘o gün’dür! / banu avar

24

Upload: omer-erduran

Post on 31-Mar-2016

278 views

Category:

Documents


14 download

DESCRIPTION

Banu Avar her zamanki gür sesiyle Kuvayi Milliye ruhuna çağrı yapıyor… Bu kitapta, Türkiye tarihinde büyük önem taşıyan son üç yılın notlarından seçmeler bulacaksınız... Türkiye’nin sokulduğu ‘deli gömleği’nde nasıl çırpındığını, iktidarın ve sahte ‘muhalefetin’ aynı gömleğin içinde olduğunu, Amerika’nın ‘Arap Baharı’ ve ‘Kürt Baharı’ harekâtını; Suriye’nin düşmesinin Türkiye’nin düşmesi demek olduğunu ve Türkiye’yi cinnete iteleyenlerin nihai hedeflerinin, onu intihara sürüklemek olduğunu okuyacaksınız... Türkiye, 100 yıl önce emperyal odakların oyununu bozan bir ülke! Yine bozacaktır... ‘GÜN’ ‘O GÜN’dür! ‘Zafer’ de tekerrür edecektir!

TRANSCRIPT

Page 1: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar
Page 2: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

“GÜN” “O GÜN”DÜR!2

Page 3: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

3

BANU AVAR

‘GÜN’‘O GÜN’DÜR!

Remzi Kitabevi

Page 4: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

“GÜN” “O GÜN”DÜR!4

“GÜN” “O GÜN”DÜR! / Banu Avar

Her hakkı saklıdır. Bu yapıtın aynen ya da özet olarak hiçbir bölümü, telif hakkı sahibinin yazılı izni alınmadan kullanılamaz.

Editör: Hadiye YılmazKapak: Emrah Apaydın

ısbn 978-975-14-1533-2

birinci basım: Kasım 2012

Bu kitabın basımı 2000 adet olarak yapılmıştır.

Remzi Kitabevi A.Ş., Akmerkez E3-14, 34337 Etiler-İstanbulTel (212) 282 2080 Faks (212) 282 20 90www.remzi.com.tr [email protected]

Baskı ve cilt: Remzi Kitabevi A.Ş. basım tesisleri100. Yıl Matbaacılar Sitesi, 196, Bağcılar-İstanbul

Page 5: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

5

Bu Vatanı VATAN yapan Mehmetçiklerimiz için…

Page 6: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

“GÜN” “O GÜN”DÜR!6

Page 7: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

İçindekiler 7

Okura Söz ........................................................................11“Gün” Geldi… “Devran” Dönüyor! ................................... 11Kim Soktu Bizi Bu “Deli Gömleği”ne?! ....................19“Batı’nın Deli Gömleği”nde Türkiye! ................................. 19“Türkiye Gazze’de AB’nin Jandarması Olsun!” ................. 24Bu Gidişin Başı Var Bir de Sonu… ..................................... 27Sevr’den Lozan’a, Lozan’dan Sevr’e Hedef Amasya! .......... 31Çözüm: “Türkiye’yi Batı’dan Korumak!” ........................... 35

Küresel Çetelerin Elindeki Türkiye! ..............................41Bir Yıldan Daha Az Bir Zamanda… ................................. 41Bu “Yedi Düvel” Anayasasıdır! ........................................... 46“Kuzum Mustafa! Sen Deli Misin!” .................................... 50Neden mi “Hayır”? ............................................................ 54ABD, AKP ve PKK “Evet” Diyor! ........................................ 57Millet “Evet” mi Dedi?! ....................................................... 63

Milletini “Koyun Olmakla” Suçlayan Sandık Kafalılar! 66Kendinize de Bir Bakın! ...................................................... 66Muhalefete Duyurulur… .................................................... 69“Ne Ölüm, Ne Sıtma” Dimdik Bir Mücadele…! ................ 742011 “Özel” Bir Yıl Olacak! ................................................ 77Türkçüler, Solcular ve Gerçek Müslümanlar

Operasyon Odağında! ...................................................... 80“Sandık Kafalı” Olmak ile Ufkun Ötesine Bakmak

Arasındaki Fark! .............................................................. 84Ne Yapmalı? ........................................................................ 87

Sahte Muhalefet .............................................................. 93Kökü Dışarıda Örgütler ve “Atatürkçülük”… .................... 93Sahte Muhalefetin Şifresi: “İnsan Hakları,

Özgürlük ve Demokrasi”! ................................................ 95

İçindekiler

Page 8: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

“GÜN” “O GÜN”DÜR!8

Gençlik Muhalefeti ve Muhalefet Yaratmak........................ 99Günaydın! ........................................................................ 104Sızma Operasyonu ve “Kültürel İğdiş”… ......................... 106

Plan ve Kan! Zaman Daralıyor! ...................................114“Yarın Artık Bugündür!…” .............................................. 114“Biz Haklıyız! Biz Kazanacağız!” ...................................... 117Zaman Daralıyor! ............................................................. 121“Kürt Sorunu”na Amerikancı Çözüm .............................. 123Plan ve Kan!! ..................................................................... 125Psikolojik Medya Operasyonu ........................................... 127

Bahar Temizliğinin İşaret Fişeği: Wiki Sızıntı ..............130Wiki Sızıntı Neden “Sızdırıldı”? ....................................... 130Soros Gururla Sunar: Wiki Darbe! ................................... 135Şimdi Sıra “Sızıntı Medyası”nda! ..................................... 139NATO’cu Genelkurmay Sorosçu STK’lar

ve Ilımlı İslamcılar! ........................................................ 142Soros Darbelerini Halk Devrimi Sanmak! ........................ 146“Küresel Direniş”in Sponsorlarına Bakın! ........................ 150“Sokağa Dökülün!” Diyenler! ........................................... 154

İlk Dalga “Bahar” Temizliği! ........................................158Mısırda ve Dünyada “Dönüşümün Başlangıcı”! .............. 158“Devrim” Değil, Paylaşım Savaşı! ..................................... 162“Uluslararası Toplum” ve İnsani Müdahale’den

Kasıt Ne!? ....................................................................... 166Bombanın Pimini Çekenler “İnsan Hakları”

Adlı Dernekler! .............................................................. 171Aman Âşık Olmayın Celladınıza! ..................................... 174“Arap Baharı”nın “Devrimcileri”: BP, Total ve Shell’di! .. 177

Havuç ve Sopa Ödüller ve Tehditler! ...........................181Sevr Mimarlarından Ödül! ............................................... 181Kraliçeye Biat Etmek! ........................................................ 185Dün: “ABD Gözdesiydi”, Bugün:

“Güvenilmez Müttefik”! ................................................ 188“Geldik! Gördük! Öldürdük!” ........................................... 191Heveslenmeyin! Sadece Kanımızı Kullanır Onlar! .......... 193

Page 9: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

İçindekiler 9

Suriye İçin Seçilen Cellat: Türkiye! ..............................19555 Yıl Sonra Gizli “Plan” Yine Masada! ........................... 195Suriye Düşerse Türkiye Düşer! .......................................... 197Yaygın Medya Sus Pus Ama Suriye’yi Bir Türk Heyeti

Ziyaret Etti!.................................................................... 200Küresel Muhbirler ve “Barışçıl” Gösteriler! ....................... 206ABD’li Senatör McCain: “Suriye Düşerse İran’ı

Kolay Yeriz!” .................................................................. 210Farkında mısınız? “Proje” Tıkandı! .................................. 211Gerilen Tel Kopar! ............................................................. 216

“Kürt Baharı”nın Ayak Sesleri ......................................220“Bahar” Sınırlarımızda!.................................................... 220Kürt Bölücüler İçin Küresel Strateji! ................................. 223Çok Olağanüstü Bir Dönem! ..............................................226Kim Bu Adamlar! .............................................................. 227Amerika Amerika! Canım Feda Olsun Sana! ................... 2302012 Nisanı: Türk “Baharı”! ............................................ 234

Türkiye’yi Önce Cinayete Sonra İntihara İtmek! ........236Dikkat! Oyun İçinde Oyunlar Var! ................................... 236Eski CIA Şefi Açıkça Anlatıyor! ......................................... 240“Türkiye Müdahaleye Hazırmış”! .................................... 243Orman Kanunu ve “Hayvanlar Âlemi”! ........................... 245Bunlar Sizin Ölüm Sancılarınız! ....................................... 247Suriye Bahane! Batı’nın Hedefi Türkiye! ......................... 249Başbakan, Neden Kerkük’teki, Afganistan’daki,

Libya’daki Katliamları Hiç Lanetlemedin?! ................. 251“Suriye! Suyumu Bulandırıyorsun!” ................................ 254Kanlı Bahar! Kurbanlar ve Caniler! ................................. 258CIA Operasyonları ve Türkiye Suriye Hattı! .................... 261

“Oltadaki Balık” Türkiye! .............................................266“Türkler Oltaya Geldi!” .................................................... 266“Türkiye! Suriye’den Sonra Sırada Sen Varsın!” .............. 268Cellada Danışmak! ........................................................... 270“Babaaa!” Diye Haçlı Ordusuna Koşmak! ....................... 272Suriye Zirvesi ve Türkiye’ye Biçilen Rol! ........................... 275Suriye “İşi” Türkiye’nin Üzerine Kaldı! ............................ 278

Page 10: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

“GÜN” “O GÜN”DÜR!10

Kıskaçtaki Erdoğan ve Katliam Çeteleri!........................... 270Hula Katliamını Kim Yaptı?! ............................................ 282“Hür Katil-Kaçakçı Ordusu”

El Kaide’nin Ta Kendisidir! ........................................... 284

Plan, 100 Yıl Öncesiyle Aynı! .......................................286Hillary’den Emir Alanlar, Korkun! ................................... 286Karanlıklar Prensi Adana’da! ........................................... 293“Operasyonel Resim” ve Dağa Çıkanlar! .......................... 294“Amerika’nın Kürtleri! ” “ Suriye’nin Kürtleri!” .............. 297Habur 2. Perde: PKK Halka “Açılıyor”! ........................... 302Ey “Kürt Baharı” Planlayıcıları!

Biz Ölmekle Bitmeyiz! ................................................... 305Celladının Taşeronu Olmak! ............................................. 309Abromowitz’in Tercümesi:

“Türkiye’nin Nazik Durumu” Neymiş? ........................ 312

“Biz Atatürküz!” ............................................................ 316Bunun Adı “Kaos Politikası” ............................................. 316O Dönemde Tıbbiyeli Hikmet’ler Vardı! ........................... 318Milli Yemini Hatırlayın! ................................................... 320Attilâ İlhan 9 Eylül’ü Anlatıyor ........................................ 323Bu Ordu, “Milli Güçler” ve Kukla Tiyatrosu! ................... 324“Gün O Gün Olmasın?!” .................................................. 329Gazi ve Komşu Ülkelerle İlişkisi. ....................................... 330Korkmaya Devam Edin! Çünkü “Atatürk Biziz!” ............ 333

Bitirirken ....................................................................... 337

Anadolu “Buluşmaları”ndan ........................................339

Dizin .............................................................................. 347

Page 11: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

Okura Söz 11

Okura Söz

“Gün” Geldi… “Devran” Dönüyor!

“… ‘Gün’, o ‘Gün’ Olmasın?!…” Attilâ İlhan’ın en beğendi­ğim yazılarından birinin adı. Kitabın adı oradan alıntı.

Attilâ İlhan, o yazıda kendi vatanına ihanet eden “Batı yandaşları’nın bu topraklardan defolup gideceği ‘GÜN’ün kaçı­nılmaz olduğunu anlatır. Sonları, ‘Ecnebi’ gurbetinde ‘vatansız’ bir ölümdür” der.

Kendi milletine ihanet eden ve vatanını Batı’ya peşkeş çekmek için dört dönen bu zevatın, 100 yıl önce de aynı bugün olduğu gi­bi, aynı “yol”un yolcuları olduğunu aktarır.

“Aynı yolun yolcuları”, efendilerinin hedefine kilitlenmiş per­vanelerdir. Ateşte yanmaları mukadderdir.

Halktan “görünen” maskeli ihanet şebekeleridir onlar. Allah’la aldatırlar, Atatürk’le aldatırlar, kendi milletlerini aldatma karşılı­ğı, küresel efendilerden parsa kapmaya çalışırlar.

“Küresel islamcı”dırlar.“Küresel Türkçü”dürler.“Küresel solcu”durlar.Attilâ İlhan 100 yıl önce de oyuncuların aynı olduğunu söyler: “İslamcı olarak da, Türkçü olarak da, Sosyalist olarak da; halk­

tan –yani bin yıllık Tarih’ten– yana olmamayı; ‘asrîlik’ , müterak­ki’ olmak, ya da ‘halife’ ye sadakat’in gereği diye, benimsemişler­di: akıbetleri hazindir…”

Page 12: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

“GÜN” “O GÜN”DÜR!12

Bu zevatın sonu, tarihin her döneminde hep aynı senaryoyla bitmiştir. “Deliğe süpürülmüşlerdir”, “Kafese tıkılmışlardır”. Son kullanım tarihleri geçince ortadan kaldırılmışlardır…

ABD yönetiminin Başkan Yardımcısı Joe Biden 2012 sonbaha­rında “Biz ‘el’iz; Türkler, Ürdünlüler, Suudiler ise ‘eldivenimiz’dir” dedi!

Malum “eldivenler” kullanılır, eskir ve çöpe gider.Kendi tarihini bilenler, “çöpe giden eldiven” örneklerini de bi­

lirler.Yıl 1919! Mart’ın 9’u: Damat Ferit Paşa İngiliz Yüksek Komiser

yardımcısı Amiral Webb’i ziyaret ediyor: Şu sözleri ediyor:

“Ben ve zatışahane bütün ümidimizi önce Allah’a sonra da İngiltere Devleti himayesine bağlamış bulunuyoruz.”

Aradan 3 hafta geçer. 30 Mart 1919’da Damat Ferit, Yüksek Komiseri bir kez daha ziyaret eder. Elinde Sultan Vahdettin’in İngiltere’ye biat belgesi vardır. Belgeye göre, Vahdettin halife ola­rak kalmak istiyor, karşılığında Osmanlı Devleti’nin tüm mali ve iktisadi işlerinin denetimini İngiltere’ye bırakıyor, siyasi meka­nizma, İngiliz uzman, konsolos, danışmanların idaresine veri­liyordu. Tüm vekiller bir İngiliz danışmanı olacaktı ve Osmanlı Devleti 15 yıl süreyle sömürge olarak kalacaktı.

İşte böyle bir durumda, “bağımsızlığı, karakteri sayan” İs-lamcı, Türkçü ve Solcu cenahtan vatanseverler bir yandaydı, “Verelim kurtulalım, yeter ki bize dokunulmasın!” diyen maske­li oyuncular bir tarafta!

Vatanın “namus” olduğunu kavrayanlar, her ilde, ilçede, köy­lerde bir araya geldiler ve ortak direnişin meşalesini yaktılar. Attilâ İlhan özetliyor:

“1920’li yılların, Gazi ve Şehit Ankara’sında, Gazi Mustafa Kemâl Paşa, bir yanına Ziya Bey’i (Gökalp) almıştı, bir yanına Yusuf Akçura’yı; Mehmet Akif Bey hiç uzağında değildi; İstiklal Marşı ona rica edilmişti. Börekçizade Rıfat Hoca Efendi’yle ey­lem birliği yapıyorlar, dahası Bakû’da İttihatçıları etkisiz kılıp,

Page 13: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

Okura Söz 13

TKP’yi örgütleyen Mustafa Suphi Bey –ki Galiyev’den ruhsatlı­dır– Paşa’dan, Ankara’da mülaki olmayı rica ediyor ve ricası ka­bul ediliyor. Esasen o da, ‘sosyalist sol’da görünen Ethem Nejat Bey de, Şevket Süreyya Bey de, formasyonu itibariyle, ‘Türk Ocağı aydını’dırlar. Nâzım Hikmet de Vâlâ Nurettin’le Anadolu’ya ilti­hak etmiştir…”

Bugün yeniden aynı açmazın içinde kıvranırken, tıpkı ge­çen yüzyılın başındaki gibi küresel çeteler ve içerdeki adamları­nın ülkeyi felakete sürüklediği böylesi bir dönemde yapılacak şey “aynı”dır. Attilâ Ağabey şöyle der:

“…Batı ittifakı ve NATO üyeliğinden bu tarafa, ‘Sistem’, eko­nomiden kültüre, savunmadan eğitim ve öğretime, bütün ‘ulu­sal’ kalelerimizi düşürmek peşindedir; ‘dil’ini ve ‘din’ini açık açık, göstere göstere, dayatmaya başlamıştır; geçen yüzyılın başındaki­ne benzer, bir dünya savaşı ‘mağlubu’ olmadığımız halde, aşağı yukarı aynı muameleye maruz kalmaktayız. O zaman, hangi ke­simden olursak olalım, o dönemdeki benzerlerimizin, ne yaptığı­na bakacağız; çünkü onlar, ‘muzaffer olmuşlardır’.” (Attilâ İlhan, Cumhuriyet, 21.01.2005)

Birbirinden farklı cenahlardan gelip omuz omuza veren bu insanların verdiği dillere destan mücadele, yedi düveli şaşkı­na çevirmiş, emperyalizmin kalelerini indirmiş, onun “maske­li oyuncularını” ise “ecnebi” gurbetinde “vatansız bir ölüm”e it­miştir.

“Gün”, işte “O Gün”dür!Peki bugün “O dönemdeki benzerlerimiz” gibi hal ve tavır al­

makta gecikmemizin sebebi nedir?Emperyalizm tarafından sahneye itilmiş, “Türkçü”, “Solcu”,

“Dindar” MASKELİ “hainlerin”, GERÇEK OLANI susturuyor, perdeliyor, yok ediyor olmaları olmasın!

1940’lardan beri süregelen başta ekonomiyi, siyaseti, orduyu, eğitimi ve kültürü “iğdiş etme” politikası başarıyla uygulanmıştır. HALK’a, yani bin yıllık TARİH’e karşı savaş açılmıştır!

Page 14: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

“GÜN” “O GÜN”DÜR!14

“Aydın” yani halkının önüne “ışık” olması gerekenler, tüm ümidini “medeni dünya” eşittir “Batı”ya bağlamışlardır.

Onlar, oltadaki yemi yutmuş ve cellatlarına gizli bir aşkla bağlı kılınmışlardır. Ve görünür olan sadece onlardır, sahne ışık­ları altında sadece onlara yer vardır. Halk “aydın” diye onları ta­nır…

Onlar, “Bu millet adam olmaz” sakızını çiğnerler, kendi mil­letini yüzdelere bölerler ve sadece hakarete layık görürler, ken­di krallıklarında sefa sürerler… Sorsanız “Atatürkçü”dürler, O’nun hakkında tek kelime bilmezler ya da bildikleri klişeler, Batı tarafından beyinlerine zerk edilmiştir, tümüyle yalan “bil­giler”!…

Ya da Atatürk’ü “deccal” gösteren, Lozan’ı hezimet sayan, la­ikliğe “dinsizlik” diyen, küresel efendilerinin emrinde cemaatler kuran, İslam’ı ılımlılaştıran, Siyonist planların “Müslüman mas­keli” uygulayıcılarının ağına düşen “aydın” tipi vardır. Onlara gö­re Osmanlı dirilecek, Türk milleti yeniden imparatorluk tebaa­sı olarak âleme hükmedecektir. Hepsinin yolu ya Utah’dan, ya Pensilvanya’dan ya Londra’dan geçmiştir.

İşte MİLLET, öncü olarak gördüğü bu “aydın”lara bakar. Mil-letin karşısında uzunca bir zamandır “parti kaleleri” var! Kalın surlarla halktan “korunmuş” bu kaleler, milletin karşısında, “sistem”in yanındadırlar.

Millet , “demokrasi” adı altında hepsi aynı odaklara hizmet eden “partiler”in tabanıdır

Çeşitli partiler arasında parçalanmıştır. Bir kesim “muhafazakâr”, bir diğeri “çağdaş” sıfatıyla anılır.

Biri sahte bir dinle aldatılır, diğeri özenti bir batıcılığın kurbanı­dır… Aralarında uçurumlar vardır. İki ayrı ülkenin milletleri gi­bi ayrışmışlardır.

“Futbol takımı taraftarlığı”, milli birlik ruhunu geride bırak­mıştır. Sanal dünya ve ekranların parıltısı gözleri kamaştırmış, gözleri “cambaza” odaklamıştır…

Bu millet, 70 yıllık bir operasyon sonucu bu noktadadır. Ülke emperyal odakların emrine verilmiş ve emir kulları ik­

Page 15: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

Okura Söz 15

tidar yapılmıştır. ABD Başkan Yardımcısı’nın ifşa ettiği gibi bir “el” vardır, bir de “eldiven”. Eldiven’in içindeki “el” iyi saklan­mıştır!

“Sol” görünen aydın, AB/ABD/NATO aşkını ve bağlılığını “antiemperyalistiz”, “Atatürkçüyüz” laf salatası arkasına sakla­mıştır “İlerici, solcu” olarak sahnede yerini alan siyasi lider, bir yanda Gençliğe hitabeyi okumakta, bir yanda “Türkiye, AB ve NATO’nun vefalı bir üyesi olarak kalacaktır!” diye çığırmaktadır.

Bir başkası daha da “sol”dur. “Enternasyonalist”im diye küre­sel odakların türküsünü çığırmaktadır. Milli olan ona göre geri­dir. Kendi milletini savunan ırkçıdır! Kendi milleti içinden millet çıkarma arzusundadır. Batının böldüğü etnik unsurlar baş tacıdır. Federe bir Türkiye hayali, emperyalist ile “sol maskeli aydın”ın birleştiği amaçtır.

Kısacası tıpkı, “muhafazakâr” liberaller ya da “demokrat-lar”gibi, “ilerici, solcu” maskeli aktörlerin de efendisi ve Kâbe’si Avro/Atlantik küresel yapıdır!

Türkiye’nin “yeniden şekillendirilmesi” sürecinde, epey yol alındığını CIA ajanı Graham Fuller’den okuyalım:

“Ben Türkiye’nin geleceği için çok iyimserim. Gülen hareketi, Kürt hareketi… Türkiye’deki TÜM HAREKETLERİN SİSTEMLE ENTEGRASYONU, Türkiye’nin gelecekteki İSTİKRARI(!) için esastır. İyimserim, çünkü bu entegrasyonun her geçen gün daha fazla gerçekleştiğini görüyorum!” demiştir!

Daha iyi nasıl anlatılır?!İşte o nedenle “Gün”, “O GÜN”dür! CIA’in Fuller’i “iyimser­

se”, “gün” gelmiş demektir!Türkiye’deki “tüm hareketlerin sistem’le entegrasyonu” için

70 yıldır uğraşmışlardır. Önce “oltadaki balık” Türkiye’nin eko­nomisini kuşatmışlardır. Ardından halka öncülük yapacak aydın kesimi satın almışlardır, “kültürel iğdiş” had safhadadır. Sistem’e biat etmeyen bertaraf edilmiştir.

AMA öte yandan TARİHİN de bir hesabı vardır! Okkalı bir şekilde ihanete uğramış bir milletin de “yeter!” di­

yeceği “gün” yakındır. Keserin ve sapın döneceğini ve “gün” gelip

Page 16: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

“GÜN” “O GÜN”DÜR!16

devranın döneceğini atalarından öğrenmiştir bu Millet. Genetik hafızasına kazılı bilgiler, dersler, tecrübeler vardır.

Madem, efendilerinin açıkça “maşa” ilan ettiği “Batı’nın deli gömleğine” dolanmış olanların, komşu ve kardeş ülkelere “savaş” naraları attıkları “gün”dür bugün…

Madem, vatanın ve milletin etnik ve dini olarak paramparça edilmesinin yolunun açıldığı, psikolojik savaş yöntemlerinin en acımasızın kullanıldığı “gün”dür, bugün…

Madem muhalefetiyle iktidarıyla, celladına âşık bir zümre­nin, millete ait ne varsa yok etmek için çırpındığı “gün”dür bu­gün…

Madem bu millete ait tüm varlıkların küresel efendilere peş­keş çekildiği, bir milletin sigortası olan ordunun dağıtıldığı, eği­timin parçalandığı, yargının yok edildiği, kişilerin diktasının ege­men olduğu “gün”dür bugün…

Madem bu gerçekleri dile getiren aydınların, gidişe dur diyen­lerin yok edildiği, tutuklandığı, susturulduğu “gün”dür bugün… Canilerin, bölücülerin, hainlerin ödüllendirildiği “gün”dür…

O zaman yüzyıl önceki “benzerlerimiz”den ders almanın da günüdür.

O zaman Batı’yı Kâbe bilenlerin, Kâbe bildikleri “Ecnebi gur­betlere” göçmelerinin de günüdür!

Hasılı, “GÜN”, “O GÜN”DÜR.Bu kitapta, Türkiye tarihinde son derece büyük önem taşı­

yan son 3 yılın notlarından seçmeler okuyacaksınız. Türkiye’nin sokulduğu deli gömleğinde nasıl çırpındığını, iktidarın ve sahte “muhalefetin” de aynı gömleğin içinde olduğunu, Amerika’nın “Arap baharı” ve “Kürt baharı” harekâtını, Suriye düşmesinin Türkiye’nin düşmesi demek olduğunu ve Türkiye’yi cinayete ite­leyenlerin nihai hedeflerinin, onu, intihara da sürüklemek oldu­ğunu okuyacaksınız.

Türkiye, 100 yıl önce emperyal odakların oyununu bozan tek ülke! Batı 100 yıldır bozulan oyunu yeniden sahnelemek peşin­de. Hedeflerine çok yaklaştıklarını düşünüyorlar. 100 yıl önce de öyle düşünmüşlerdi. Hedeflerine en yakın oldukları noktada

Page 17: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

Okura Söz 17

DÜŞMÜŞLERDİ. Onları bu millet yendi! En ummadıkları zaman ve yerdi! Tarih tekerrür etti, benzer bir noktaya geldi.

“GÜN” “O GÜN”dür! “Zafer” de tekerrür edecektir! Bu vatana ihanet edenleri bekleyen son “ecnebi gurbetinde va­

tansız ölümlerdir”!Bu kitaba katkılarından dolayı Hadiye Yılmaz ve Türkân

Orhan’a teşekkürlerimi sunarım.

Ekim 2012Selamiçeşme

GOG 2

Page 18: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

“GÜN” “O GÜN”DÜR!18

Page 19: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

Kim Soktu Bizi Bu “Deli Gömleği”ne?! 19

1Kim Soktu Bizi Bu “Deli Gömleği”ne?!

“Batı’nınDeliGömleği”ndeTürkiye!15 Haziran 2010

Attilâ İlhan bu milletin yetiştirdiği, Atatürk’ü en iyi anlamış ve ANLATMIŞ düşünürlerden biridir.

Tek cümleyle Atatürk’ü şöyle özetlerdi: “Kemalizm, sürekli devrimciliktir!”

Pek Atatürkçü geçinenler(!), ağzından Atatürk’ü bir an olsun düşürmeyenler, bu görüşü “muhataralı (tartışılabilir)” saymışlar­dır…

Şöyle diyordu: “Türk devriminin nihai amacı, hiç de yeni Tanzimatçı aydın­

ların savunduğu gibi, Batı’ya katılmak, Batı’nın içinde kaybolmak değildir! Tam tersine, bu devrim, tarih felsefesini de, medeniyet anlayışını da, Batı’ya karşı, çağdaş, fakat ULUSAL MERKEZLİ ola­rak tasarlamış, geliştirmeye çalışmıştır. Bu bir!

Tarih ve medeniyetini çağdaş ama ulusal bir temel üzerine kur­mayı tasarlamış Müdafaa-i Hukuk Doktrini’nin dış politikasını –hele hele– savunmasını, ‘yabancı’, üstelik Batılı bir dış politika ve savunma algısı içinde ‘eritmeye kalkışması’ İMKÂN HARİCİDİR! Bu da iki!” (Ufkun Arkasını Görebilmek, 1997)

Page 20: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

“GÜN” “O GÜN”DÜR!20

Türkiye, Mustafa Kemâl’in ölümünden beri uzun bir zaman­dır Batı’nın kültür politikasını, ekonomik sultasını, savunma şemsiyesini üzerine DELİ GÖMLEĞİ giyer gibi giymiştir.

“DELİ GÖMLEĞİ”, Attilâ Ağabey’in duruma koyduğu teşhis­tir. Şöyle demişti:

“Türkiye’nin kuruluş felsefesi ve ilkelerine ters düşen bir dış politika ve savunma ortaklığı içinde çırpındığı açıkça görülüyor. Aynen deli gömleği giydirilmiş, akıllı bir adamın, çırpınışı gi­bi!”.

Sistem ve “Eksen”!Bu çırpınış, 70 yıldır sürüyor. Türkiye, birbirine tamamen zıt

iki politikayı uzlaştırabileceğini sanıyor. Bugün bazı yazar-çizer esnafının, “Eksenden kaydık mı kaymadık mı” gibi sığ tartışma­larına, 1997’de şu cevabı vermişti:

“Türkiye, ulusal çıkarlarını savunmakla, Batı’ya yani SİS-TEM’e ‘entegre’ olmayı uzlaştırabileceğini sandı! Sizce hem Washington’a bakıp ‘hizaya gelmek’ hem de Avrasya’da nüfuz sa­hibi, ‘BAĞIMSIZ’ bir güç olmak mümkün mü?”

Attilâ Ağabey’in 85. doğum günü! Ondan ayrılalı 5 yıl oldu. Bugün hayatta olsa, gırtlağına kadar SİSTEM’e batanların “ek-sen”lerini irdelerdi.

“Batı’nın Deli Gömleği” içinde çırpınan Türkiye, özellik­le bugünlerde “eksenden kaymak” şöyle dursun, emperyalizmin Türkiye’yi konuşlandırdığı eksenin tam ortasındadır.

Sistemle pek içli dışlı yazar-çizerler, son tartışmalara gülüp geçiyor ve son gelişmeleri, şimdiye kadar, “tek eksende yapılan siyasetin birkaç eksen üzerinde geliştirildiği” şeklinde yorumlu­yorlar.

Türkiye, bugün küresel çetenin yol haritasında iz sürüyor. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun danışmanlığını yaptığını söyle­yen CFR yetkilisi, CIA strateji uzmanı Stephen Larrabee, geçen hafta verdiği röportajda, “Erdoğan hükümeti, Ortadoğu’da bü­yük rol oynamak istiyor ve bunu beceriyor,” demiş. (Aydınlık der­gisi, 13 Haziran 2010)

Page 21: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

Kim Soktu Bizi Bu “Deli Gömleği”ne?! 21

Larrabee, bu hükümetin “Ortadoğu’daki rolünü kabul ettir­meyi” başardığının da altını çizmiş.

Bu ROL, Arap dünyasında bir Erdoğan rüzgârı estirmeyi gerek­tiriyordu. Bu rüzgâr, Arap halklarının saçlarını dalgalandıracak­tı. Kimdir bu Arap halkları? Suriyeliler, Ürdünlüler, Lübnanlılar. Büyük çoğunluğu Filistinlilerden oluşan ve İngiliz yapması sınır­larla birbirinden ayrılmış ülkelerde yaşayanlar. Onların kalbinin yarısının Filistin’de attığı biliniyor. Onlar, açlık ve sefalet içinde en küçük bir esintiye hasret, yaratılan rüzgârlarla oyalanırken, Arap kralları, şeyhleri, Amerika’nın yüzyıllık ortadoğu hayalleri için taşları yerine koymaya başlıyorlar.

Manşeti gördünüz:“Ortadoğu Birliği kuruldu! “Türkiye-Suriye-Ürdün-Lübnan Türk Arap İşbirliği Forumu

için toplandılar. Avrupa Birliği’nin 1951’de temelinin atıldığı oluşuma benzer bir oluşuma imza attılar!” (Hürriyet, 11 Haziran 2010)

Bu Türkiye’nin EKSEN’e tam olarak oturduğunun kanıtı. Mehmet Akif şiirleri, “Türk Arapsız Yaşayamaz!” teranesi,

“eksen”in kenar süsleri… Zamanı geldi. Küresel çete “Ortadoğu Federasyonu”nu kuru­

yor.

Tek Dünya Devleti ve Ortadoğu FederasyonuOnlar bunu 2. Dünya Savaşı’nın bitiminde projelendirmiş­

lerdi. Emperyalizm, el uzatmadık yer bırakmayacaktı. Tek ku­tup olacak; tek dilli, tek kültürlü, tek bir merkezden yönetilen bir dünya devleti kotarılacaktı.

Cengiz Özakıncı, ABD’yi yöneten güçlerin 1946’dan beri “tek dünya devleti”ne giden yolda Ortadoğu Federasyonu’nu dillen­dirdiklerini belgeliyor; (Türkiye’nin Siyasi İntiharı-Yeni Osmanlı Tuzağı)

“…Bir Ortadoğu Federasyonu, yalnızca SSCB’yi yıkmak için değil, aynı zamanda tek dünya devleti kurulması için de gerekliy­

Page 22: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

“GÜN” “O GÜN”DÜR!22

di… William Bullitt’in, 1946’da ortaya koyduğu stratejiyi anım­samak gerekiyor. Şöyle diyordu:

“… Avrupa federasyonu, Ortadoğu federasyonu, Asya Fede-rasyonu vb. gibi bölgesel birlik ve birleşmeler kurma yolu, BM anayasasına aykırı değildir, Beklediğimiz tarihi an gelince (Rusya komünizmden uzaklaşınca), bu iğreti adım, yerini Dünya Fe-derasyonu girişimine bırakabilir. Ulusal egemenlik sorunları bü­tün insanlığın yaşamıyla ilgili bu büyük dava içinde erir gider. Dünya hükümetini kurmak ve onu en yeni ve gelişmiş silahlarla bir otorite konumuna getirmek, baş davamız olur. Ulusların yaz­gısı, insanlığın hakları hep bu otoriteye bağlanır.”

Türkiye’de General Cafer Tayyar Eğilmez, bu görüşü, 1951 yılında seslendirmiştir. “NATO’nun Türkiye’ye verdiği görevin, Ortadoğu İslam Federasyonu’nu kurmak” olduğunu şu sözlerle açıklamıştır:

“NATO’ya alınmamızın asıl amacı, Ortadoğu cephesinin ku­rulmasıdır. Bütün bir Türk ve İslam camiasının federasyon biçi­minde birleştirilmesidir.”

Bu görüş, Türkiye NATO’ya girdiği günden beri tartışılan ve İsrail’den Avrupa Birliği’ne kadar geniş bir yelpazede dillendiri­len bir görüştür.

2005 yılında, aynı plan, Büyük Ortadoğu Projesi olarak ad­landırılmış ve Başbakan Erdoğan bu oluşumun “Eşbaşkanı” ola­rak atanmıştır.

Küresel güçler, hedefe doğru yürürken çeşitli merhaleler sap­tamışlardır.

Önce Ortadoğu’daki ülkelerin yöneticileri Washington’a bağ­lanmışlardır.

Küresel şirketlerin örümcek ağları içinde kanları emilmiştir. Açlık ve yoksulluk içinde kıvranan halklar, etnik ve dini kao­

sun içine atılmışlardır. Ulus devletin modasının geçtiği ve federalizmin çağdaşlığı fik­

ri işlenmiştir. Ve son aşamada “yeniden Osmanlıcılık” devreye sokulmuş­

tur.

Page 23: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar

Kim Soktu Bizi Bu “Deli Gömleği”ne?! 23

Bugün izlediğimiz trajedi, “açılım” edebiyatı, her gün verdi­ğimiz şehitler, Türk Arap forumları, Gazze’ye gönderilen gemiler, dünyayı sömüren çokuluslu şirketlerin her gün İstanbul-Ankara arasında mekik dokuyuşları ve Pensilvanya’dan verilen mesajlar, Cumhurbaşkanımızın Kayserilileri Kalvinist(*) yapması (!) hep bu EKSEN’de değerlendirilmelidir.

Attilâ Ağabey’i anarken, sözün buralara gelmemesi im kân-sızdı. Attilâ İlhan, yaşamını, Türkiye’yi Türkiye yapanlar ve onu tanınmaz hale getirenleri anlatmaya, belgelemeye adamıştı. Türkiye’nin onlarca yıldır emperyalizmin rotasına oturtulmaya uğraşıldığını, ama her seferinde hedefe ulaşılamadığını anlatırdı. Bunu, Cumhuriyetin sağlam atılmış temellerine ve bunu sonuna kadar sahiplenmiş millete bağlardı.

Bu o kadar böyleydi ki, Menderes, Demirel, Ecevit, Özal ABD ile hemhal olmuşken, bir anda genetik hafızalarından etkilenip Sistem’e ters adımlar atabilmişler ve sistem tarafından cezalan­dırılmışlardı.

Türkiye’nin zorlu yolunu ve yolcularını ve ardındaki büyük oyunu en açık anlatan yazarlardan biriydi. “Bu ülkeyi hep ay­dınlar batırmış, halk kurtarmıştır!” derdi. Bir 15 Haziran’da da­ha onu anarken özellikle Batı’nın Deli Gömleği ve Hangi Küre-selleşme kitaplarını bugünlerde okuyun derim. İşin ekonomik, siyasi ve kültürel boyutunu mükemmel örneklerle ortaya koy­muştur.

Teşekkür ederiz Attilâ Ağabey, Ruhun Şad Olsun! Hakkını, an­cak senin kadar çok çalışarak ödeyebileceğiz.

John Calvin, Papalığa muhalefet sonucu kurulan Protestan mezhebinin ikinci büyük ismidir ve Fransız bir dinbilimcidir. Av-rupa’da reformist düşünceleri yaymış, kapitalist zihniyetin baba­larından biri olarak tanımlanmıştır.

(*) Hürriyet, 14 Haziran 2010: Cumhurbaşkanı Gül, 4. Geleneksel Kayserililer Brunch’ında (kelimelerin birbiriyle ilişkisi müthiş!), “Kayserililer hayırse­verlikte birbiriyle yarışıyor. Bu dünyanın ilgisini çekiyor. Kayserililer Kalvi­nistler olarak tanınmaya başladı,” dedi.

Page 24: ‘Gün’ ‘O Gün’dür! / Banu Avar